You are on page 1of 643

Hapishane

Editrler:
Emine Grsoy Naskali
Hilal Oytun Altun

PPl

KTABEY
~ =3
Q CD

h -
C D

t r

3
(T)

h - *

o >

o "

KTABEY
KTABEV 254
K apak
Minyatr / Onur Snmez

D izgi/ Diizen
Bidaye

B ask
al Ofset
Davutpaa Caddesi No:8
Topkap - stanbul

Cilt
Bayrak Matbaas

2.Bask
stanbul, 2010

ISBN 9 7 8 -9 7 5 -6 4 0 3 -3 4 -9

T.C.
Kltr ve Turizm Bakanl
Sertifika No: 0 1 0 7 -34-007408

O nline S at
vvwvvw.kitabus.com

l/TADn/ Cataleme Sk. No: 54/ACaalolu-STANBUL


KAdCV Tel:(0212) 512 43 28 - 511 21 43 Faks:(0212) 513 77 26
Hapishane
Kitab

Editrler
Emine Grsoy-Naskali
Hilal Oytun Altun

KTABEV
i in d e k il e r

SUNU IX
GR XI

KURAMLAR
Timur Demirba
Hrriyeti Balayc Cezalarn ve Cezaevlerinin Evrimi 3
Halil brahim Bahar
Hapishaneler, Sorunlar ve zm Araylar 41
ener Aksu
Otorite-Yaamalan likisinde Hapishanenin Yeri 59
Orhan Aybers
Genetik Bilimi Kresel Bir Hapishane mi Yaratacak? 69
Hilal Oytun Altun
Hapishane Karikatrleri 74

TARH ZNCR
Samira Kortantamer
Memlklerde Hapishaneler 93
Necdet ztrk
OsmanlIlarda Hapis Olaylar (1300-1512) 101
Ali Efdal zkul
XVIII. Yzyln lk Yarsnda Kbrs'ta
Kalebentler ve Cezirebentler 130

OSMANLI HAPSHANELER
Ahmet Ali Gazel
Tanin Muhabiri Ahmet erif Beyin Notlarnda
Osmanl Hapishaneleri 143
Ali Karaca
XIX. Yzylda Osmanl Devletinde Fahie
Hatunlara Uygulanan Cezalar: Hapis ve Srgn 152
Ebubekir Sofuolu
Osmanl Hapishanesinde Islah ve Firar Teebbsleri 163
Yasemin Saner Gnen
Osmanl imparatorluunda
Hapishaneleri yiletirme Giriimi, 1917 Yl 173
Murat ulcu
Bekiraa Blnden Anlar 184

NFAZ KURUMLARI
Kenan pek
Ceza ve Tevkifevleri 221
lkay Savc
Cezaevi yurtlar 225
Nezih Varol
Cezaevi zleme Kurullarnn Yaps ve levi 244
Lale Alger, eyda kdem, Nesrin obanolu, Alper Beder
Salk Sorunu Olan Hkmllerde
Yaanan Etik Sorunlar 248

MAHKMLAR
Ece Cmert, Gkhan Oral
Hapishaneler ve Antisosyal Kiilik Bozukluu 257
Aye Duvarc
Ankara Cezaevlerinde El Sanatlar 276
Ilyas Kamalov
Sovyetler Birliinde Mahkm Dvmeleri 287

DDET
rem Akduman, Gkhan Oral
Cezaevlerinde Cinsel Taciz ve Tecavz Olaylar 303
Gkhan Oral, rem Akduman
Islahevleri ve Sbyan Koularnda Pedofili 311

ETM
Mustafa Saldrm
Cezaevleri Eitim Kurumlan Hline Nasl Gelebilir? 321
Asl Atamer, Gkhan Oral
Cezaevlerinde Rehabilitasyon Programlan 335
uayip zdemir
Cezaevi Din Hizmetlerinin Yeterlilik Sorunu 346
OCUK VE HAPSHANE
Rhan Gkda
Hkml ve Su lememi Genlerin Anksiyete,
Duygularn Tannmas ve Duygularn Kontrol Asndan
Kyaslanmas (13-18 Ya) 361
Hande Berktin
Uluslar Aras Szlemeler ve Trk Hukuk Mevzuat Asndan
ocuk Cezaevlerinin Hukuk Durumu 376
Hande Berktin
Ben Niye Buradaym? 385

CEZAEV PERSONEL
Glin Demir
Cezaevi Personeli: Dn-Bugn 393
Ahmet Takn
Ceza nfaz Kurumlan ve Tutukevleri Personelinin Eitimi 401

DVAN EDEBYATI
Dursun Ali Tkel
Yusuf un Zindana Atl 413
Glgn Yazc
Divan iirinde Esaret ve Zindan 434

MODERN EDEBYAT
Mehmet Narl
Hapishane iirleri 453
aban Salk
Modern Trk Edebiyatnda Bir Deiim-
Dnm Mekn Olarak Hapishaneler 474

TASAVVUFTA TUTSAK
Mehmet Aa
Yaratl Mitleri, amanizm ve Tasavvuf Balamnda D,
Mahrumiyet ve Hapis 503
Bill Kem ikli
Niyaz-i Msr'de Srgn ve Zindan 519

HALK EDEBYATI
Ali Duymaz
Trk Halk iirinde Hapishane 533
Cengiz zkan
Hapishane Trkleri 568
M ehmet Erol
Trk Halk Hikyelerinde Zindan 587
HAPSHANE SZL
zkan ztekten
rrkede 'Mahpus' ve 'Hapishane' 607
Mehmet elik
Cezaevi Argosu 621
Sunu

Hapishane Kitab'm deerli meslektam Hilal Oytun Altun ile bir


likte hazrladk. Bu kitapta, hapishane kltrn, hapishane tarihini
belgeleyen bir ariv, zengin bir bilgi daarc bulacanz mit ediyo
rum .1
Yllarn aratrmasyla ve birikim iyle hazrlanan buradaki yazla
rn sahiplerine; gr bildiren, destek veren aratrmaclara, uzmanla
ra, brokratlara, Eski Adalet Bakan Sami Trk'e, Yargtay 10. Hukuk
Dairesi yesi Ali Suat Ertosun'a, Ceza ve Tevkifevleri Genel Mdr
Kenan pek'e, M jdat Karayerli'ye, Prof. Dr. Timur Demirba'a, Do.
Dr. Samira Kortantamer'e, Prof. Dr. Necdet ztrk'e, Do. Dr. Halil b
rahim Bahar'a, Dr. Nezih Varol'a, Dr. E. Giilin Demir'e, Hkim M usta
fa Saldrm 'a, Hkim Ahmet Takn'a, Dr. Osman Gazi zgdenli'ye,
Prof. Dr. Ali D uym az'a, Do. Dr. M ehmet Aa'ya, Prof. Dr. inasi Gn-
dz'e, Do. Dr. Bilal Kem ikli'ye, Do. Dr. Gkhan O ral'a, Dr. Rhan
Gkda'a, Hande Berktin'e, Asl Atamer'e, Dr. lkay Savc'ya, Prof. Dr.
Sleym an Beyolu'na, Dr. Ali Karaca'ya, Hilal Oytun Altun'a, Dr. Ali
Efdal zkul'a, Dr. m er bilir'e, Dr. Bedri Aydoan'a, Dr. zkan z-
tekten'e, Ayen Uslu Bayram l'ya, Dr. Hatice irin'e, Dr. Hayrunnisa
A lan'a, Dr. Emine Uyum az'a, Dr. Ebubekir Sofuolu'na, Dr. Orhan Ay-
bers'e, Ali Rza Gnll'ye, Dr. Yasemin Saner G nen'e, Dr. Ahm et Ali
G azel'e, Dr. G lgn Yazc'ya, Dr. smail Gle'e, Dr. Esat Harman

1 Kitapta yer alan alm alarn birou, M arm ara niversitesi Trkiyat Aratrma
ve U ygulam a M erkezi tarafndan 4-5 Aralk 2003 tarihinde dzenlenen "H ap is
han e" sem pozyum unun rndr.
c'ya, Sleyman Srr Terziolu'na, Askhat Kessikbayev'e, lyas Kama-
lov'a, Almagl sina'ya, Dr. Em ine Kskl'ya, Dr. M ehmet N arl'ya,
rem Akdum an'a, Do. Dr. Lale Alge'e, Dr. eyda kdem 'e, Dr. Nes
rin obanolu'na, Dr. Alper Beder'e, Ece Cm ert'e, ener Aksu'ya, Dr.
Aye Duvarc'ya, M urat ulcu'ya, Dr. Dursun Ali Tkel'e, Cengiz z
kan'a, Sezai Cokun'a, Dr. Ramazan G lendam 'a, Dr. Ayenur Klah-
lolu-slm 'a, Harid Fedai'ye, Dr. Nahide imir'e, Dr. Sebahattin im
ir'e, Dr. Orhan Sylem ez'e, Do. Dr. Enver Tre'ye, Dr. Nesrin Taza-
de-Karaca'ya, Dr. Abdulvahap Kara'ya, Adem Koruku'ya, Dr. ahin
Kktrk'e, Mustafa Aa'ya, Dr. M ehmet Erol'a, Serkan en'e, M ehmet
elik'e, Dr. hsan Sabri Balkaya'ya, Dr. Erturul Aydn'a, Dr. Salim o-
nolu'na, Do. Dr. aban Salk'a, Do. Dr. uayip zdem ir e, Ezgi De-
nizel-Gven'e, Zeki Alp Tunga'ya, Prof. Dr. Mcteba lgrel'e, Prof. Dr.
Akile G rsoy'a, Do. Dr. Glden Saol'a, Prof. Dr. Orhan Bilgin'e, Do.
Dr. Yksel Krm l'ya, Prof. Dr. Zekeriya Kurun'a, Prof. Dr. Sema
U urcan'a, Dr. Nejat Seferciolu'na, Do. Dr. ehnaz A li'e, Dr. eb
nem G lfidan'a, Dr. nder Ayta'a, Prof. Dr. Gnl Cantay'a, Prof. Dr.
Necla Arslan Sevin'e, Prof. Dr. Ahmet Taal'a, Dr. Ahmet Trkz'e,
Aygl N albant'a, Aysel ne'e, Ayta Diner G lcan'a, Gltekin Yl-
dz'a, Levent B ilgi'ye, M esut A ydne'e, M. Ylm az Salam 'a, Sibel
D em irel'e, Dr. Burcu Eiyok'a, Prof. Dr. Ham it H anc'ya, Dr. irin Yl-
m az-zkarsl'ya, Arzu iftolu'na, Ziya Ylmazer'e, Kemal O cak'a, Dr.
Melih A kta'a, Dr. Nesrin Karagr'e, Dr. Nalan Trkm en'e, Dr. Gksel
ztrk'e, Dilek H erkm en'e, Dr. Erdal ahin'e, Aylin Ko'a sonsuz te
ekkrlerimi sunarm.
Hapishane kavramn, tarihini ve kltrn aratrmamza destek
veren Celal Bayar Vakf'na ve almay yaynlayan Kitabevi Yaynlar
sahibi M ehm et Var'a mteekkirim. Kltr konularna yaplan bu
katky kranla karlyoruz.
Prof. Dr. Emine Grsoy-Naskali
stanbul 2004
Giri

Hapishane Kitab, hapishane kavramn ve olgusunu aratrmak,


zellikle kendi tarihimizde ve kltrmzde hapishane ile ilgili konu
lar belgelemek, hapishane aratrmalarna ve bir ihtisas alan olarak
hapishane almalarna dikkat ekm ek amacyla hazrland.
Toplum iinde yaamann yan sra toplum dan tecrit edilmek - dn
de bugn de - var olmusa, bu durum bizi birer vatanda olarak, ge
miini merak eden insanlar olarak, yazarlar, aratrmaclar olarak, hu
kukular, siyasetiler olarak, kamu idarecileri olarak, sosyal bilimciler
olarak, tarihiler olarak, felsefeciler olarak, din adamlar olarak, dilci
ler, edebiyatlar olarak elbette ki ilgilendirir.
Konuya tarih perspektifinden yaklarsak, tarihin seyrine Eski
Trklerle girebiliriz. Gazneliler, M emlkler, Seluklular, Timurlular,
Osmanllar dnem inin su anlayn ve ceza uygulamasn izleyebili
riz. Hrriyeti balayc cezalarn trn, snrlandrlm bir mekn
iinde srdrlen yaamn artlarn ve dourduu neticeleri gn
mze kadar takip edebiliriz.
eridekilerin ve dardakilerin ayr dnyalarnn snrnda duran,
bir yandan bu snr koruyan, bir yandan da bu iki dnya arasnda bir
araclk yapan gardiyanlardan da sz etmeliyiz. M ahsun'nin "G ardi
yan" veya dier bir adyla "A kam Oldu Yine" dizelerini dinliyoruz:

Akam oldu yine hapis kilitlendi,


Demir perdeleri ekme, gardiyan!
Ne yardan haber var, ne mektup salan
Bi de sen belimi bkme, gardiyan!
Bizi seven dostlar imdi ekildi,
Gam tarlama dert kesavet ekildi,
Umuduma yeni fidan dikildi,
Krk dallarm yakma gardiyan!

Trklerde ve gndelik konumalarda gardiyana hl gardiyan de


niyorsa da, kadro izelgelerinde kadro tanmlar artk "ceza infaz memu
ru" olarak kaytl. "Ceza infaz memuru", "gardiyan" 111 yeni imaj. Ceza
evinde hizmet veren personelin gemiteki ve bugnk konumu, eitimi
ve beklentileri de hapishane aratrmalarnn bir cephesini oluturuyor.
* * *

Cumhuriyet dnemi yazarlarmzdan Kemal Tahir'in, Orhan Ke


m al'in ve Nazm H ikm et'in ad, neredeyse hapishaneyle zdelem i
tir. Baz hapishaneler de edebiyatlarn alma meknlar olmutur,
mesel, Sinop hapishanesi.
stanbul'un en tarih ve turistik sem tlerinden biri olan Sultanah
met'teki "Sultanahm et C ezaevi"nin boaltlm as ve binann baka bir
amala hizm ete alm as gndem e geldiinde yazarlar, bu binann
yazarlara tahsis edilmesini istediler. Yazarlarn birou bu cezaevinde
tutuklu yatm olduklar iin nceliin onlara tannmas gerektiini
dnyorlard. Bir yazarmz ise tutuksuz bir hlde tekrar ayn me
knda bulunm ay pek de cazip, bulmamt. Sultanahm et Cezaevi,
Four seasons oteller zinciri tarafndan otele dntrld ve bugn s
tanbul'un belki en gzel otellerinden biri oldu.
* * *

Divan edebiyatmz da hapishane motifine yer vermitir, Yusuf un


zindana atl, urad hakszlk, eski edebiyatn en popler hikye
lerden birini tekil eder.
M itolojiden tasavvufa uzanan gzergh iinde srgn, esaret,
zindan, mahbes kavramlar ile karlarz. Yaratl destanmza bakt
mzda, srgn, mahrumiyet ve zindan -m itolojik bir kavram olarak-
tanr kapsndan, bolluk ve saadet m eknndan uzaklatrlm ak, gk
yznden yeryzne srlmek, dnyaya hapsedilmek anlamna gelir.
Tasavvuf edebiyat bu ayrl, bu hicran, bu vuslat hasretini, dinm e
yen kavuma arzusunu, bu ruh hlini, yani lh ak ince ince anlatr.
Ak bir tutsaktr, tutsak olmaktan baka bir yaam biim i dne
mez, tutsaklk onun mutluluudur. M odem uzm anlara sorsak, psiki
yatrlara dansak, tan "m azoizm " de olabilir mi?
* * *

Roma dnemi hapishanelerinin kalabalk koular eklinde oldu


u, bu koularn da kanalizasyon ukurlarnn zerinde ina edildii
biliniyor. Orta a Avrupa's, mahkmlar kalabalik koulardan ka
rp tek kiilik hcrelere yerletiriyor, bu uygulamann modeli ve gerek
esi de manastrlardaki rahiplerin, nefislerini arndrmak iin tek kiilik
hcrelerde inzivaya ekilmeleri, dua, sessizlik ve tefekkrle gnlerini
geirmeleri.
F tipi koularn nerildii ve tartld gnmzde, hapishane
lere birer mekn olarak bakmak, hapishane m eknlarnn tarihini gz
den geirmek, m eknlarn evrimini sreler iinde deerlendirmek ve
hapishane meknlarnn hkmlnn zerindeki etkiseli tespit etmek
yararl olur.
Hapishane, srgn yeri, zindan, kuyu, kalebent, cezirebent, kinlik,
tutukevi, esir kamp, ak hapishane. Bu dar meknlar anlatrken, m e
knlar anlardan ve olaylardan soyutlayanlayz. Dar meknlarn, tabi,
bir de argosu, mizah ve trks oluyor.
Hapishanelerdeki intihar olaylar hep aibe konusu olmutur.
27 M ays 1960 darbesinde DP milletvekilleri ve iktidara yakn
isim ler tutuklanm ve Ankara'da H arbiye'ye gtrlmlerdi. Zama
nn ileri Bakan rahmetli Dr. Nam k Gedik de evinden alnm ve bir
p arabasyla Harbiyeye gtrlmt. gn sonra gazeteler Ge-
dik'in Harbiyede intihar ettii haberini verdiler. 10 yln ileri Bakan
Gedik, drst ve gururlu bir adamd. hbarlar deerlendirip darbeyi
nleyem edii iin mteessirdi. ntihar etmi olabilirdi. Vak'a, kaytlara
intihar olarak geti. Ancak, aklanamayan hususlar vard; bazlar,
olayn intihar olduuna hibir zaman inanmad.
Bu anlattm olay, tarihim izin gurur duyam ayacam z bir sayfa
s, gayritabi bir dnem in utan veren hdiseler dizisinden sadece bir
tanesidir.
* * *

ocuk ve gen hkmller de dahil olmak zere tipik bir mah


km dan sz edebilir miyiz? Hkmllerin birtakm ortak zellikleri
var mdr? Cezaevlerindeki hkmllerin psikolojik yapsndan, aile
ve sosyal kkeninden hareketle hkmller hakknda genelleme yapa
bilir miyiz?
Hkm lnn toplumdan uzaklatrlmasyla, bir anlamda, sade
vatanda gvenlik altna alnm oluyor, sade vatandan hak ve hrri
yetleri korunmu oluyor. Temel haklarn korunmas meselesi hapisha
nedeki hkml vatanda iin de geerli. Hkmlnn cinsel taciz ve
tecavzden korunmas gerekiyor, slahevi ve sbyan koularnda pe-
dofilinin engellenm esi gerekiyor, ocuk cezaevlerinin uluslar aras
normlara ve szlemelere intibak gerekiyor, yine evrensel deerler
erevesinde salk sorunu olan hkmllerde yaanan etik sorunlar
gndeme geliyor.
* * *

Hapse den, bundan sonra hayatnn nasl bir yn alacan, neyi


nasl toparlayacan uzun uzun dnr. in iinden kabilir mi, o
ayr konu.
Dtm mapus damna
t veren bol olur
Toplaan o tleri
Burdan kye yol olur

Rehabilitasyona ynelik alm alar hapishanelerin aydnlk yz


oluyor.
im -

Tahliye edilen hkml, m ecaz anlamda, damgal oluyor. Sovyet


ler dneminde dvme yaptranlarn byk ounluunu eski mah
kmlar oluturuyor, yani m ecaz damgann yan sra mahkmlar bir
de fizik anlamda kendilerini damgalyorlar.
* * *

Trkiye aleyhine dnya apnda bir propagandaya dnen ve


Trkiye'yi bir hayli rahatsz eden Gece Yars Ekspresi filmi, hatrlaya
caksnz, hayal bir Trkiye Cumhuriyeti hapishanesinde geiyordu.
Bu film in yaratt olumsuzluu ancak mruru zaman (zaman am) -
bir lde- silebildi. Bir anm nakledeyim: Filmin ortal kartrd
srada, Atatrk Hava Limanndan uaa binm ek zere olan ngiliz bir
arkadam dan bir telefon geldi. "Kulaklarm a inanamyorum , nasl
olabilir byle bir ey, bir sabotaj m var, hava alan birileri tarafndan
ele mi geirildi?" diyordu. O zam anlar hava limannda hafif hafif m
zik alnrd; alnmakta olan mzik, yani, kendi elim izle aldmz
mzik, Gece Yars Ekspresinin mziiymi!
* * *

Hapistekilerin yaknlarndan da bir iki sz etmek isterim. Bir an


lamda, yaknlar da hapishane hayatna balanrlar, hapishane koulla
rnn bir uzants olurlar. Yassada mahkemelerinden sonra Kayseri Ce
zaevine getirilen siyasler arasnda eski DP Kayseri M illetvekili rah
metli brahim Kirazolu da vard. Kirazolu'nun kk bir olu vard,
Ahmet. lkokula daha balamamt. Babasn hapisten karmak iin
planlar yapard. Kapya bir at arabas getirip babasn karacakt. Bu
arada, Cell B a y a l da babasyla birlikte karmay arzu ediyordu, an
cak, byk bir engel vard, Cell Bayat'n ellerinin st siyah lekelerle
kaplyd, bu durum onu mutlaka ele verecekti, acaba ellerini iyice y-
kasa bu benekler kar myd? Ziyareti dd aldnda ve hapis
hanenin d kaps aldnda, bir aya biraz aksayan Ahmet, kafile
nin en nnde ieri koard.
Prof. Dr. Emine Grsoy-Naskali
stanbul 2004
Kuramlar
Hrriyeti Balayc
Cezalarn ve Cezaevlerinin Evrimi

Timur Demirba'

Giri
Hrriyeti balayc cezalarn tarihesi ile cezaevlerinin tarihesi i
iedir. Bu bakm dan, ncelikle hrriyeti balayc cezalann, dolaysy
la onlarn infaz edildii hapishanelerin, yani cezaevlerinin gem iine
gz atm ak gerekir.
Ceza infaznn tarihesinde 16. yzylda Amsterdam cezaevleri or
taya kncaya kadar, suluyu tenkil etmek suretiyle zararsz hle getir
me, yani kefaret (daha dorusu intikam) dncesi egemendi; bu dier
hukuk sistem lerinde olduu gibi, Roma, Germen ve Frank ceza huku
kunda da geerli idi.1
Ceza infaznn tarihinde, en ok kullanlan cezalandrma ynte
miyle karakterize dnem birbirini izlemitir: 1) Kefaret ve para ceza
lar Orta an erken dnemleri iin tek pratik ceza arac idi; 2) Orta
an ge dnem lerinde ikence ve canavarca idamlar ilk cezalarla yer
deitirdi; 3) 17. yzylda ise, bunlarn yerini hrriyeti balayc ceza
ald. Ceza tarihinin bu aamalar ile sosyal tarih iindeki deiiklikler
karlatrldnda, artc balantlar bulunduu grlmektedir.2

Prof. Dr. Tim ur D em irba, Baheehir niversitesi H ukuk Fakltesi, stanbul.


1 Dem irba, Timur, nfaz H ukuku, A nkara 2003, s. 83.
2 Rusche, G eorg - K irchheim er O tto, Sozialstruktur und Slrafuollzug, Frankfurt a. M.
1981, s. 306.
Ceza hukuku yaptrmlar ilk zamanlarda beden ve hayat ceza
olarak uyguland. Aydnlanmadan itibaren esas olarak hrriyeti bala
yc ceza ve para cezas uygulam alar yaygnlat. O zam anlar hapis
hane, bedenin dokunulm azln garanti eden ve hrriyetten yoksun
brakma yoluyla zengin ile fakiri ayn ekilde cezalandran nsan bir
zm olarak grnd. Ayrca, hrriyeti balayc ceza llebilir ol
duundan, cezann hesaplanmas da bir m anta dayanyordu.3
2 Mart 1757'de uygulanan bir infazn anlatm, beden cezalarn
korkunluunu gsterm esi bakmndan ok arpcdr: "D am iens, Pa
ris Kilisesi'nin cm le kapsnn nnde, suunu herkesin karsnda iti
raf etmeye mahkm edilmiti; buraya elinde yanar hlde bulunan iki
libre arlndaki bir mealeyi tayarak, zerinde bir gmlekten ba
ka bir ey olmad hlde, iki tekerlekli bir yk arabasnda gtrle
cektir; sonra ayn yk arabasyla Breve M eydan'na gtrlecek ve bu
rada kurulmu olan daraacma kartlarak memeleri, kollan, kalala
r, baldrlar kzgn kerpetenle ekilerek; babasn ldrd ba sa
elinde tutacak ve kerpetenle ekilen yerlerine erimi kurun, kaynar
ya, kaynar reine ve birlikte eritilen balmumu ile kkrt dklecek,
sonra da bedeni drt ata ektirilecek paralatlacak ve vcudu atete
yaklacak, kl hline getirilecek ve bu kller rzgra savrulacaktr."
G azete d'Am sterdam (1 N isan 1757), "sonunda onu paraladlar, bu
sonuncu ilem ok uzun srd, nk kullanlan atlar ekm eye alk
deillerdi; bu yzden drt tane yerine alt tane koymak gerekti, bu da
yetersiz kald; talihsizin kalalarn kopartmak iin sinirlerini kesmek
ve eklem lerini baltayla paralamak g ere k ti..." eklinde, bunu anlat
maktadr.4
H rriyeti balayc cezalarn ve dolaysyla cezaevlerinin tarih ge
liim ini 'Batda' ve 'Bizde' olmak zere ikiye ayrarak inceleyeceiz.

Batda
Avrupa devletleri infaz sistemlerinin geliim ini, cezaevlerinin do
uundan nceki ve sonraki dnem olmak zere ikiye ayrarak akla
mak mmkndr.

3 M echler, A chim , Psychatrie des Strafvollzugs, Stuttgart-N ew York 1981, s. 1.


4 Foucault, M ichel, Hapishanelerin Douu, ev. M ehm et Ali Khbay, Ankara 1992,
s. 3 vd.
I. C ezaevlerinden nce
Cezaevinin geliim i, ceza hukukunun geliimi ile ayn admlar iz
lemitir. Uzun yllar ceza hukukunda, kurallarn ihlli, yani su ilen
mesi hlinde kamunun varln garanti eden mnhasr abalar olarak,
tanrlarn ve insanlarn intikam anlamna gelen cezalar uygulanmt.
Sulunun durumu dikkate alnm akszn uygulanan bu cezalarn, su
lunun yok edilmesi veya madurun zararnn tazmini dnda baka
bir amac yoktu. nk, lk ada sulu, kamunun bir dman idi ve
ona kar btn aralarla mcadele edilebilirdi. Suun ilenmesinde
toplumun kendi kusurunun da olabilecei dncesine dair bir belirti
yoktu. Burada ceza olarak, lm, sakat brakmak, krbalam ak veya di
er beden ikenceler, srgn, para cezas, klelik sz konusu idi. Ha
pis cezas ok sonra gndeme geldi.5 Sulu, kamunun bir tr dman
olarak grldnden, onun mahkm olarak fiziksel varl ve vatan
dalk haklan yok saylr ve bunun sonucunda sulunun mal varl ve
alma gc, snrsz olarak zarar grene hasredilirdi.6
Hrriyeti balayc ceza eski dnemlerin ehir devletlerine kadar gi
der. Babil, Msr, Yunan ve Romallarda hrriyeti balayc cezalar tes
pit edebiliyoruz. Bununla birlikte hapis, belirlenm i sresi olan bir ce
zann infaz iin deil, kurala balanmadan, failin yarglanmasna ve
ya infazna kadar tutulduu yer olarak hizmet grmt.7 M srda,
acmasz cezalar olaand; her durumda vcudun fiili ileyen blm
cezalandrlrd (ksas). Ayrca sopayla vurma, zom nlu alma ve top
luluk dna srme cezas vard. Bununla birlikte cezaevi, tutukevi
amacyla kullanlyordu.8

Eski Yunan
Atina'da intikam ve ksas cezann esas idi. Platon, cezann amac
n korkutma ve iyiletirme olarak belirtti; fakat pratikte byle bir ey
yoktu. Atina mahkemeleri aadaki cezalar hkmettiler: Vatanda
onursuz bir kle durumuna sokm a, kamuya ak yerde rezil etme, pa
ra ve mal varl cezalar, srgn, dayak vastasyla beden terbiye ve

5 Krohne K., Lehrbuch der Gefaengniskunde, Stuttgart 1889, s. 2 vd.


6 Eisenhardt, Thilo, Strafvollzug, Stuttgart - Berlin - Kln - M ainz 1978, s. 13.
7 Rottenschlager, Kari, D as Ende der Strafcmstalt, M enschenrechte auch ftir KrimineUe?
M nchen 1982, s. 21.
lm cezas (zehirlemek, iple asmak, topuzla, klla ldrm ek, bo
mak, yakmak, uurum dan atm ak).9 Bununla birlikte, Sokrates'in yarg
lanm asndan anlald gibi, zgrlkten yoksun brakm a -ve bu
sadece kleler iin geerli deildi- bir cezalandrma yntem i olarak ta
m am en dlanm am t.10

Roma
Rom allar da hapishaneleri biliyorlard. Krallk dnem inde ortaya
kan ilk hapishanenin yer altnda tullianum denilen bir blm, yer
stnde de iki blm vard; mee ktkleri ile birbirinden ayrlm
hcrelerden oluuyordu. Daha sonra hkm llerin bir ksm bu hcre
lerden alnarak kayalklara gtrlr ve uurumdan aa itilir ve bu
nu takiben de Tibe'e atlrlard. Bu cezaevinde Kral Jugurtha da hap
sedilmiti. Roma dnda dier ehirlerde de hapishaneler vard. Ayr
ca asker alanda, m ahkm edilm i askerlerin disiplin cezalar iin
garnizon hapishaneleri bulunuyordu.11 zellikle Roma vatandalarna
beden cezalar yerine para cezas uygulanrd. Bunu takiben hapisha
neler zellikle tutuklularn ve ar sularda hkmllerin aslmalarna
kadar tutulduklar yer olarak kullanld. Rom a'da denmeyen borlar
nedeniyle, borlunun kapatld zel zindanlar da vard. Eer bir
borlu, borcunu deyemediyse veya demek istemediyse, onun ala
caklnn bor klesi olmasna karar verilirdi. Alacakl, deme aczine
dt iin kendisine verilen bor klesini zel hapishanesine alabi
lir ve ona acmasz usuller uygulayabilir, zincirleyebilir ve vcudu ka-
naym caya kadar dvdrtebilirdi. 12 Levha Kanununa gre, u uygula
ma da mmknd: En azndan yedi buuk kilo arlnda ayak de
m irleriyle zincirleme, alacakl iin 60 gn alma; 60 gnn sonunda
alacakl onu ldrebilir veya kle olarak satabilirdi. Eer bir borlunun
birden fazla alacakls varsa, bu alacakllar onu paralara blebilirlerdi.
Klelerin zel bir yeri vard. Kle kii deil, bir eya idi. Sahibi, klesi
ne ne isterse onu yapabilir, onu ldrebilir, eitebilirdi. zel bir kle
ler zindan vard (alma veya i yeri). Cezalandrlm kleler orada
alm ak zorunda idiler. Zindan yerin altndayd, kleler gece ve gn
dz zincirli idiler. Hristiyanlktan nceki yzyllarda Roma hapishanele

9 Eisenhardt, s. 17.
10 Kaiser, G nther - Schch Heinz, Strafvollzg, 5.A uflage, H eidelberg 2002, s. 9.
11 Eisenhardt, s. 17.
rinde grne gre ok az hkml vard; bu Hristiyanlarm takip
edildikleri dnemde deiti. Binlerce Hristiyan zindanlara kapatld.12
Romallar, sulular hapis cezas yerine almaya (metalinin) gn
derdiler; bunun nedeni, alma cezasnn devlet ekonomisinin temeli
olmas idi; phesiz bu ekilde zgrlk, ok uzun sre ortadan kald
rlrd. Bu uygulama, Orta aa kadar geerli olmu ve hrriyeti ba
layc cezann geliim ini de etkilemitir.13 Hatta, mparatorluk dne
minde, hrriyeti balayc ceza yasakt.14

C erm enler
Cermen halklarnda, hrriyeti balayc ceza olmakla birlikte; uy
gulam ada ok az grlm tr. zel sebeplerden esir alm a, rnein
fidye isteme, cezalandrma yntem i olarak geni lde uygulanm ak
tayd.15 Cermen halklarnn ceza hukuku, esasen intikam esasna daya
nyordu. Ceza hukuku sadece madur ve madurun airetinin intikam
hakkn tanmt. Sulu, bireyin veya toplumun dman idi.15 Cer
menler dneminde, 500'l yllara kadar ceza hukuku ve tanrsal inti
kam birbirinden ayrlmadndan hrriyeti balayc ceza tannmyor
du. Franklar dneminde (500-900), dar anlamda hrriyeti balayc ce
za yoktu. Uzun sre tutuklamay hi kimse dnmedi. lk hrriyeti
balayc cezalar, beden ve hayat ar cezalar yerine hkmedilirdi. Di
erleri para cezalarnn denmemesinin sonucu idi.17
Hrriyeti balayc cezann balangc 8. yzyla Langobarden'lara
gtrlm ektedir; Byk Kari, 813'te sulularn iyilemesi iin bu kii
leri ldrlmesi yerine -nk lmden ok korkuyorlard-, yksek
bir yerde zgrlklerinden yoksun braklarak hapsedilmelerini d
zenlem iti.18

12 Eisenhardt, s. 18.
13 M itterm aier, VVolfgang, G efaengniskunde, Ein Lehrbuch fi'r Studium und Praxis,
Berlin-Frankfurt 1954, s. 15; Tiedem ann, Klaus, Die Rechtsstellung des Strafgefan-
genen nacl franzsiciem und deutschem Verfassungsrecht, Bonn 1963, s. 23.
14 VValter, M icahael, Strafvollzug, 2. Auflage, Stuttgart, M nchen, Hannover, Berlin,
YVeimar, Dresden 1999, s. 26.
15 Kaiser-Schch, s. 10.
16 K rohne, K., Lehrbuch der G efaengniskunde, Stuttgart 1889, s. 7.
17 Hafner, Kari - Zrcher, Emil, Schweizerische Gefaengniskunde, Bern 1925, s. 1 vd.
18 M ittermaier, s. 16; Schw ind H ans - Dieter, "K urzer U berblick ber die Geschich-
K ilise hukuku
Antik dnemin sonu ve Orta a ceza hukuku ve cezalarn infaz
kilisenin etkisiyle ekillenmitir. Roma sonras dnemde, kilise artan
bir etki kazand. Cezaevlerini iyiletirme dncesi, ilk nce drdnc
yzyldan itibaren kilisenin ceza kanunlarnda nem kazand. Bunlar
dan Papa Siricus (384-389)'un Em irnam esine gre, ahlksz rahip ve
rahibeler manastrn alma evlerine kapatlrlard. Bu tr hapsin am a
c, mahkmun kefaret vastasyla iyilemesi idi.19
Krauss, cezaevi idaresi zerine hkmler ieren, 340-529 yllarn
daki bir dizi kanundan (Theodosiatus kanunlar, Justinianeus kanunlar)
sz eder. Bunlar, kilisenin etkisi altmda oluyordu ve yarglamann hz
landrlmas, kadn ve erkein ayrlmas, beslenme zerine hkmler,
temizlik, zincirlerden kurtulma gibi hususlar ieriyordu. Hkimler,
her pazar gn hapishaneleri ziyaret etmeli ve kurallara uyulmasn
kontrol etmeliydiler. Piskopos ve rahipler, hkimlerin resm faaliyetle
rini kontrolle ykmlyd.20
Hapis, ceza olarak m uhtemelen ilk defa manastrlarda uyguland;
817'de Aachen'deki bir toplantda, manastr rahiplerinin hafif durum
larda hapsedilebilecei kabul edilm iti.21 Bir hcrede belirli bir i yap
maya mecbur edilen hkmly, rahipler belirli zamanlarda ziyaret
edip, kendisine din ve ahlk telkinlerde bulunurlard. Bu uygulama,
gnmzdeki bam sz hcre sistem iyle hkmlleri korumann en
gelim i zelliklerini tam aktadr. A ncak zam anla, derebeyi olan
papazlarn hapishanelerinde dinle ilgisi olmayan dncelerin etkisi
altmda suiistim aller ortaya kt ve bunlara son verilmesi iin krala i
kyetlerde bulunuldu. Kendisi de bir rahip olan M abillon, 1690-1695'te
yazd eserinde bu eletirileri dile getirerek, gerek slah edici pren
siplerin uygulanm asn istedi.22
Roma hukuk geleneinden yararlanan 1298 tarihli Liber Sextus'da
ba rahiplerin ve piskoposlarn hrriyeti balayc cezaya hkm etme
lerine izin veriliyordu. Bununla Papa VIII. Bonifaz, Bat geleneinde

te d es Strafvollzu gs", in: S trafm llzu g in der Praxis (Hrsg. Schu'ind-Blau) 2. Aufia-
g e, Berlin-Nevv York 1988, s. 2; Kaieser-Schch, s. 10.
19 Schvvind, s. 2; Rottenschlager, s. 21; Eisenhardt, s. 18-20.
20 Eisenhardt, s. 20.
21 H aenell, Cari VVilhelm, Gefnengniskunde, G ttingen 1866, s. 65; Vidal-M agnol, Ce
za H ukuku, ev. inasi Z. Devrim , Ankara 1946, s. 16.
22 Vidal - M agnol, s. 16.
ilk egem en olarak, tm bir sistemin yasal ksm iinde hrriyeti bala
yc cezay yrrle koymutu. Engizisyon mahkemeleri ve kilise
otoritesinin likler zerinde yaylmasyla, bu dnceler Bat ceza ada
letine girdi. Bylece hrriyeti balayc ceza, 13'ten 15. yzyla kadar
eitli ehir hukuklarna yaptrm olarak alnd.23

M terek huku k
Hapis cezas ilk olarak manastrlarda uygulanmakla birlikte, 13 ve
15. yzyllarda baz ehirlerde bir yaptrm ekli olarak bulunuyordu.24
1240'ta Lbek Kanunu 5h. maddesi ekmek ve su ile 10 yl hapis ceza
syla tehdit ediyordu. Hapis cezas, bir tr beden eitim olarak geer-
liydi ve kansz bir ekilde 'zararsz hle getirm e' metodu olarak anla
lyordu. Byle bir cezann uygulanmas, lm cezasnn affedilmesi
durum unda geerliydi; bir hafifletici sebep bulunurdu ve bu yzden
sklkla genlere uygulanrd.25 Bununla birlikte, ehir hukuklarnda
m evcut olan hrriyeti balayc cezada, eitim dncesi eksikti. Bu
ceza aslnda tek bana bir ceza olarak deil, zellikle lm cezasnn
hafifletilm esi ya da failin mflis olmas durumunda alternatif olarak
kullanld. Ceza, ehir kulelerinde; belediye bodrumlarnda ve terke
dilm ilik koullar altnda infaz edilirdi; koullar ou kez sz konusu
mahkmlarn ekonomik gcne balyd. Desteksiz hkm ller iin
koullar insanlk dyd.26 Bodrum eklindeki hapishanelerden biri
olan N m berg Belediyesinin altndaki bodrum, 19. yzyln bana ka
dar tutukevi olarak hizmet etmiti. N rnberg'de kamu hapishaneleri
yannda, manastr hapishaneleri, asillerin hapishaneleri (kendilerine
tbi kiiler iin), kimsesiz ve yersizlerin (ingeneler vs.) kapatldklar
yerler de vard. Baz asilzade ailelerin zel mahpus yerleri vard.27
Hrriyeti balayc ceza, bam sz bir ceza olarak 14. yzylda da
grlmektedir. Gerekten de 1399'da Andres Seiler byk bir iftiradan
dolay, lm cezas yerine mebbet hapse mahkm edildi.28

-3 K aiser - Schch, s. 10.


24 Schvvind, s. 2; M itterm aier, s. 16.
25 H aenell, s. 65; Cornel Heinz, "D ie Entstehung des Jugendstrafvollzugs", Bedin-
gungen und Fakloren einer Historischen Entzuicklng, Diss., Frankfurt a. M. 1979, s.
14.
26 K aiser - Schch, s. 10.
27 Eisenhardt, s. 26.
28 H afner - Zrcher, s. 2.
Nihayet, m parator V. Kari'm 1532'de yrrle koyduu Caroli-
na, hapis cezasn, cana ve bedene ilikin yaptrm lar yannda, dzen
li yaptrm olarak yrrle soktu.29 Cezalarda intikam dncesi,
Carolina'da da vard ve Carolina'nn dncesine gre kfirlerin ve
cadlarn m uhakem esinin yolu gsteriliyordu. Bu ceza 300 yl boyun
ca yrrlkte kald. lkel beden ceza uygulanncaya kadar, hkm l
ler zindanlarda tutulurdu ve bunlardan Alm anya'da binlerce vard.
Bu kk, karanlk zindanlarda kalmann kendisi bir eit ikenceydi.
Bazen insanlar orada unutulm u olarak kalrlard.30 Korkutm a ve ke
faret Carolina'nn esas idi. H rriyeti balayc ceza, tek tk ngrl
mt: m. 157'de, zarara urayann zararn dem e iktidarnda olma
yan hrsz, zindanda keyf bir sre tutulm ak suretiyle cezalandrlrd.
Burada hapis cezas yedek ceza olarak hizm et etm iti.31 Ayrca m.
195'te ilgin bir gvenlik tedbiri, "bilinebilen gelecekteki kt fiile
kar, tem inat yatrncaya kadar hapishanede tutulm al" eklindeki
hkm d.32 m paratorluk Polis Kanunu, Tanry ekitiren ve Tanrya
kfredenleri para cezas yannda, 'kulede 14 gn ekm ek ve suyla kal
m a' ile cezalandryordu.33
M ahkmlara ektirilen acmasz ikencelerin ve kt muamelele
rin grn, "gelecekteki muhtemel sululara korkutucu etki yap
m ak iin, tanrsal ve nsan haklarn, insanlk d ikence yapmaya izin
verip verm edii" sorusunu dourdu. Dier yandan, olaya ekonomik
ynden baklm as dncesi ortaya kt. Bu kiiler devlet dzenine
kar bir tehlike olduklarna gre, zgrlklerinden yoksun braklarak
devlet yararna altrlp, acm aszlklar yok edilebilirdi. M srlla
rn, Yunanllarn ve Romallarn sulular maden ocaklarnda altr
dklar gibi. Fransa'da VII. Karl'dan beri olduu gibi, Cenova ve Vene
dik'te de sulular kree gnderiliyordu. Kendi deniz gc olmayan
devletler, sulular dier devletlere krek kleleri olarak sattlar. Avus
turya, sulularn Venedik ve N apoli'ye krek mahkmu olarak satt.
Avusturya'daki bu uygulamaya 1762'de m paratorie Tereza son ver
di. Fakat, ne lk an maden oca almas, ne de Orta an krek

29 K aiser - Schch, s. 10.


30 Polster, Bernd - M ller Reinhard, Das feste H aus, G eschichte ein er Straf-Fabrik, Ber
lin 1984, s. 9.
31 H afner - Zrcher, s. 7; Cornel, s. 20.
32 H afner - Zrcher, s. 7.
33 M itterm aier, s. 20.
cezasnn modern hrriyeti balayc ceza ile herhangi bir benzerlii
yoktu. nk bu uygulamalar, kamuyu suludan kurtarmak ve dier
sulular korkutmak iin, sulunun dier bir ekilde yok edilmesinden
baka bir ey deildi.34
Tm bu olumsuzluklar nedeniyle, beden ve hayat cezalarn yeri
nin hrriyeti balayc cezalarla doldurulmas bir gereklilikti.

II. H rriyeti balayc cezann ve cezaevlerinin evrim i


Hapishane, toplum un karakterinin bir ifadesi ve kltrn bir g
rndr. Hapishanenin tarihi, kltr tarihinin bir yansmasdr. n
sanln duygusal evrimi iinde ilkel, vah iddet ifadelerinden, sosyal
koruma ve iyiletirm eye doru bir geliim takip edilebilmektedir. Bu
yzden, cezaevlerinden hareketle tm ceza varl dikkate alnmak zo
rundadr.35
Kaiser, hrriyeti balayc cezalarn infaznn geliim ini dnem
de inceler: 1. Amsterdam cezaevlerinin douu ve 17. yzylda Avru
pa'ya etkisi; 2. Kuzey Amerika ceza infaz modellerinin etkisi ve 19.
yzyln sonuna doru sistem konusunda tartma; 3. Ceza infaz ku
ram larnn almas ve 20. yzyln ikinci yarsnda hkmllere mu
amelede asgar esaslarn hukuken gerekletirilmesi.36
Krebs de, cezaevlerinin geliim inde dnemden bahseder: 1. Bi
rinci dnem, 17. yzyln bandan Fransz htilli'ne kadar srer, top
lumun gvenlii dncesiyle btn aralarla ve sk alma vasta
syla iyileme, 2. Aydnlanmadan Birinci Dnya Savana kadar devam
eden dnem, ahlk iyileme, zellikle Hristiyanlk retisinin teblii;
3. Gnm ze kadar devam eden nc dnemde, hrriyeti balay
c cezann infaz bir hukuk iliki oluturur ve manev iyilem e ile ta
nmlanr. Duvarlar ierisinde hkmlye davran, sulunun kiilii
ve memurlara; duvarlarn dnda tahliye edilene evrenin tavn gibi di
er faktrlere de baldr.37

34 K rohne, s. 11 vd.
35 M itterm aier, s. 13.
36 Kaiser, s. 11.
37 Krebs, A lbert, Freiheitsentzug, Entzuicklung vor Praxis und Theorie seit der Aufkla-
erung (Hrsg. Heinz M ller - Dietz), Berlin 1978, s. 486.
Amsterdam cezaevleri
16. yzyln sonlarnda, hrriyetten yoksun brakma anlaynd
esasl bir deiiklik oldu ve modern hrriyeti balayc ceza hukuku
anlay dodu. Bu hukuk, din dnceler ve fakirlerin korunm asn
dan etkilenmiti. Ana dnce, ilenen fiilin cezalandrlm as deil,
sulunun yeniden sosyalletirilm esi ve iyiletirilm esinin takip edilm e
siydi.38 Gerekten de, Amsterdam cezaevlerinin douuyla, 16. yzyl
dan itibaren korkutma ve yeniden sosyalletirme dncesi nem ka
zanm ve 17. yzylda Avrupa'y etkilemitir. Bu dnem de, Amster
dam mahkemesi hrszlk sular iin lm cezasn kaldrd. M ahke
menin temsilcileri ceza hukukunda korkutma dncesinden bir geri
adm istediler. lk defa 1588'de bir duruma, ceza hukukunda nemli
bir deiiklik meydana getirdi. Bu cezaevlerinin douu, 1588'de Am s
terdam ceza mahkemesi jrisinin, 16 yan amam bir gen hrsz
mutat olduu gibi lm cezasna mahkm etmeyerek, devlet tarafn
dan eitilip iyiletirilmesi ynnde karar verm esine dayanr: Ceza
mahkemesi ve belediye bakan arasndaki uzun tartmalardan sonra,
ehir m eclisi, ilkbahar 1595'te, Klarissen M anastr'nn bir ksm nn
alm a ve iyiletirme kurumu olarak dzenlenmesine karar verdi. Er
kekler iin oluturulan Amsterdam hapishanesinin, kabiliyetsiz gen
leri, alma yetenei olan dilencileri, serseri ve avareleri, drst ve
Tanr'dan korkan insanlar olarak yetitirmek ve bylece hkmlnn
topluma yeniden kazandrlm asn mmkn klmay amalayan g
revleri vard.39
Amsterdam Spinnhaus'unun zerindeki, "Korkm a! Ktle kar
lk vermeyeceim, aksine iyiye zorlayacam. Ellerim serttir, hissiyatm
sevgi doludur" eklindeki yaz, Amsterdam cezaevlerindeki anlay
ifade etmesi asndan dikkat ekicidir. Bu, modern ceza infaz tarihinin
belirleyici ilk infaz amac idi. Hareket noktas tenkil deil, bilkis Kal-
vinist alma ahlk anlamnda, almaya zorlayc eitimdi.40

38 Kaiser - Schch, s. 11; Schvvind, s. 3.


39 Albrecht, Niels H.M. - Eicker Andreas, Lebcn hin ler C iltern, D ie Justizvollzugsans-
talt Brem e-O slebhnse, Bremen 1999, s. 16; Fasoli Hemma, Zum Strafverfahrens-
rechl d G efaengnisoesen im 19. Jahrhundert, Der furist Luduig von jagem m n
(1805-1853), Seie Rolle in D eutschland im ler Beriicksichtigung der Entuicklungen in
England, Frankreich und USA, Kehl, Strassburg, Arlington 1985, s. 59.
40 Kaiser, Gnther - Kemer Hans - Jrgen- Schh Heinz, Strafvollzug, Ein Lehrbuch,
4. A uflage, Heidelberg 1991, s. 35.
Buna karlk baz yazarlar ilk hapishanenin 1555'te, Londra, Bri-
devvel'de, ehirleri dilenci ve serserilerden kurtarm ak iin aldn
iddia etmilerdir.41 Londra'da Kral VI. Edward, Londra'daki eski saray
Bridevvel'i kilisenin dilei zerine serseriler, dilenciler ve kk hrsz
larn artan yknn azaltlmas amacyla kamu iin bir alma evi ola
rak dzenledi. O nlar burada dzenli almak zere eitildiler. Buraya
getirilmedeki esas ama, balangta ceza dncesi deildi. Bridevvel,
daha sonra benzeri alma evine rnek olm utur 42
Bugnk anlamda ilk cezaevi 1595'te Am sterdam 'da, erkekler iin
yaplan cezaevidir. Bunu 1597'de kadnlar iin olan Spinnhaus takip etti.
nfaz kurumlarnn amac, Briedevvel gibi ayrca dilencilik ve serseri
likle mcadele etmekti. nk, burada tutulanlarn alma ile iyileti
rilm eleri ve eitilmeleri amalanmt. 1603'te, eitilememi ocuklarn
bakm masraflarnn aileleri tarafndan karlanmas ile eitildikleri
zel bir blm ald. Amsterdam cezaevleri, ilk defa modern hrriye
ti balayc ceza dncesinin gerekletii kta Avrupa'snn ilk mo
dern cezaevleri oldu.43
Cezaevlerinin ortaya k, esas olarak M erkantilizm ve Kalvinizm
ile balantldr. Hrriyeti balayc cezann yrrle girmesinin ne
deni, sadece tehlikeli boyutlardaki dilencilik deildi. M erkantilizm d
neminde, 30 yl savalar 17. yzyl ortalarnda nfusun ve i gcnn
azalm asna sebep olmutu. M erkantilizm, Orta an feodal yapsnn
yannda alkan zanaatkrlardan beslendi. Bu dnce, Kalvinizm va
stasyla daha da kuvvetlendi; buna gre almak, yaamn gerek he
defi olmalyd. Kalvinizm, geim gayretlerini Orta a feodalitesinin
dnda, ideolojik olarak ortaya att. Kalvinistler iin yoksulluk ve di
lencilik bir tr gnaht. Yoksullar almaya tevik edilmek zorunda
idiler.44
Tm Avrupa ve daha sonra da Kuzey Amerika iin Amsterdam
cezaevleri rnek oldu. Yeniden sosyalletirm e dncesi, iyiletirme

41 Rusche, Georg - Kirchheim er O tto, S ozialstruktur und Strafvollzug, Frankfurt a.


M. 1981, s. 60 vd.
42 H aenell, s. 65; M itterm aier, s. 17. K rohne'ye gre, 1550, bkz. Krohne, s. 15.
43 Schvvind, s. 5; M ittermaier, s. 17, 35; Kaiser, s. 12; VVolff Grete, Strafvollzug und
Rechtsstaat, Breslau-N eukirch 1933, s. 11.
44 Ortner, H elm ut, Gefcengnis, Eie Einfiihrung in seine Welt, VVeinheim und Basel
1988, s. 21; Rusche-Kirchheim er, s. 62.
dncesinin yannda daima daha ok nem tayordu.45 Gerekten
de, ceza politikasndaki yenilikler Hollanda ile snrl kalmad ve Al
m anya'nn ilk cezaevleri 1609'da Bremen, 1613'te Lbeck, 1614'te Bern,
1617'de Kassel, 1622'de Hamburg, 1629'da Danzig, 1637'de Zrih,
1687'de Spandau ve 1712'de Berlin'de ald. Bununla birlikte, tek ce
zaevi tipi ortaya kmad. Cezaevleri esas olarak birbirlerinden farkly
d. Hrriyeti balayc ceza, 18. yzyln sonuna kadar yaygn olarak,
Orta adan gelen allm ekilde beden cezayla birlikte zgrln
kstlanmas eklinde uyguland. zellikle 17. yzyldan balayarak,
zincire vurma, kaleye kapatma ve krek cezas sklkla ceza hukuku
yaptrm arac olarak kullanld.46 1786'da Alm anya'da en az 60 ceza
evi bulunuyordu.47 Bu cezaevlerinden, ceza hukukundaki reform hare
ketiyle oradan tm Avrupa'y harekete geiren Amsterdam ile dostluk
ba olan Bremen cezaevi, birok Alman infaz kurumunun kuruluu
na rnek oldu. Bremen cezaevi, daha 26.1.1609'dan beri 22 maddeden
oluan bir cezaevi talimatnamesine sahipti. Bu talim atnam ede hkm
llerin alma eitimleri temel husus idi. Brem en Talimatnamesi ilk
kuralnda, ba gardiyana hkmly devam l altrm ay emretmiti.
Bir alma reddinde, iki num aral talim atnam e kural gereince, sade
ce su ve ekmein mevcut olduu gda kstlamas ngrlm t.48

A ydnlanm a ve sonras: C ezaevlerinde geriye gidi


Cezaevleri 17. yzyln sonundan 18. yzyln sonuna kadar, su
lular ve babo insanlar m uhafaza etme yeri idi. 17 ve 18. yzyllar
daki kesilmeyen savalarn sonucu olarak, sulularn ve babo insan
larn says ok artt; onlar cezaevlerine kapatarak zararsz hle getir
mek dncesiyle yetinildi, idarenin fakirlii cezaevlerini pislik ve
yoksulluk iine sokmutu. 1577'de ngiltere'de Oksford yaknlarndaki
bir cezaevindeki bir hastalktan erifle birlikte 300 kii, 24 saat iinde
lmt. Daha sonralar da, Oksford trajedisi tekrarland, Tounton'da
1730 kii; Londra'da 1750 kii ld.49

45 Fasoli, s. 59.
46 Schvvind, s. 5; M ittermaier, s. 18; Fasoli, s. 60.
47 C om el, s. 60.
48 A lbrecht - Eicker, s. 17.
49 Krohne, s. 19 vd.
17. yzyl Goa Engizisyon Cezaevi ile ilgili bir Fransz'n tasvirin
de belirttii gibi, cezaevleri ar doluydu: "Zindan iki odadan ibaret,
bir tanesi alt katta erkekler iin, dieri st katta kadnlar iindi. Her
oda krk ayak uzunluunda ve on be ayak geniliinde idi. Biz bu
odada, krk kiiydik. Tabi ihtiyalarm z giderm em iz iin odann
ortasnda bir lzmlk bulunuyordu. Dier ihtiyalar, haftada iki gn
boaltlan byk bir yalak iine gideriliyordu. st katmzda bulunan
kadm zindanndan bizim zindana tavandan idrar dam lard."50
30 yl savalarnn (1618-1648) ekonomik sonularnn etkisi altn
da, cezaevlerinin durumu ok ktleti. Reform kurum lan iin para
yoktu. Buna ilveten ok dolmulard; nk cezalar infaz edilecek
hkmllerin yannda deliler, fakirler ve evsizler de hapsedilmeye
balanm t. M erkantilizm dncesinin etkisiyle im paratorluun
prensleri, cezaevlerini zel iletmelere kiraya vermeye baladlar. Ka
zan dncesi, yeniden sosyalleme dncesini ortadan kaldrd.51
Cezaevlerindeki geriye gidi, 19. yzyla kadar devam etti ve baz re
form denemeleri baarszlkla sonuland. Cezaevlerinin bu gerileme
seyrinde 17 ve 18. yzylda ortaya kan M erkantilizmin byk etkisi
oldu. nk, cezaevlerindekilerin byk bir ksm ucuz i gc iin
verimli bir kaynak olarak grlyordu.52 Bu ekilde, 18. yzyln sonu
na kadar hapishanelerde her ynyle kuvvetli bir keyflik egemendi.53
18. yzyln sonu ve 19. yzyln banda cezaevleri ok ktleti.
nsan bir ceza hukuku ve nsan bir ceza infaz hukuku hkm sren,
dolaysyla ceza adaletinde istisna olan tek devlet Hollanda idi. Hol
landa cezaevleri, temizlik, disiplin, dzen ve iyi iin rnei idiler. Dier
Avrupa lkeleri, cezaevlerini deliler, yoksullar ve yetimler evi olarak
da kullandlar. Bylece ieride kalanlarla amaca ynelik bir alma
mmkn olamad. nl Alman cezaevi uzman Karls Krohne, 1840'a
kadar byk, kk tm cezaevlerini gezerek yazd Cezaevi lmi ders
kitabnda, 19. yzyln cezaevlerinin durumunun, btn Alman ceza
evlerinde vahetin ve ihmalin en kt dnemlerinin yaand 17. yz
yl hatrlattn ifade etm iti. Alkol sat vastasyla cezaevlerinde

50 Oberheim, Rainer, Gefaengnisberfiillung, U rsachen, Folgen und Losungsm glichke-


iten in d er Bundesrepublik Deutschlcnd m it einem Interationalen Vergleich, Franfurt
a n Main 1985, s. 4.
51 Schwind, s. 5 vd.
52 Kaiser - Kemer - Schch, s. 37.
53 Mittermaier, s. 20.
genellikle byk iki lemleri oluyordu. Bylece cezaevlerinde bulu
nanlar, ekmek ile yetersiz beslenm e, rutubet ve genellikle stlamam
cezaevi odalarnn neden olduu hastalklarn bastrmay deniyorlar
d. Brem en'deki cezaevlerinde bir hcreyi drt il alt kii paylam ak
zorunda olduu gibi, erkeklerden, kadnlan, genleri ve ocuklar ay
rabilmek olduka gt. Hkmller, pis ve umutsuz odalara kapatl
mlard. Tutuklular da, kt cezaevi koullarnn btn straplarn
ekiyorlard.54
19. yzyl bandaki cezaevlerinin en byk problemi kapasiten
zerinde doluluktu. Cezaevlerinde akl hastalar da bulunuyordu.
Hatta birok mahkmun kurum dnda yaama imkn bulunm ayan
karlar ve ocuklar da yanlarndayd. Bu kt cezaevi ortam 1808'de
ngiliz Adshead tarafndan cezaevlerinin "suun yksek okulu" ek
linde nitelendirilmesine neden olmutu.55
Devlet otoritesi altnda cezaevlerinde sren keyflik ve cezaevleri
nin kt durumu, Diderot, d'Alem bert, Helvtius, d'H olbach, Voltaire
ve Rousseaeu gibi 18. yzyl filozoflar tarafndan serte eletiriliyor
du. Nitekim, Beccaria 1764'te yaynlanan, Sular ve Cezalar isimli nl
eserinde, hrriyeti balayc cezay savunurken, ayrca hkm lye n
san bir muamele iin asgar kurallar istemekteydi.56

zm araylar
Tm bu olum suzluklar nedeniyle, 18. yzylda Amsterdam ceza
evlerinin esaslarnn genel olarak yklmasna ramen, mahkmlar ye
niden sosyalletirmeye sebatla gayret eden infaz kurum lan da vard.
Bunlara rnek olarak, 1667'de Fillipo Franci isimli talyan rahibi tara
fndan Floransa'da kkler iin kurulan bir kurum57 ile 1703'te Papa
XI. Clemens tarafndan genler iin kurulan Roma yaknlarnda San
M ichele ve 1775'te G ent'de (Belika) alan cezaevi gsterilebilir. San
M ichele cezaevi 60 hcreden ve gen hkmllerin gn boyunca al-
tklan byk bir alma atlyesinden oluuyordu. Aynca, ders odalan,
hasta odas ve disiplin hcreleri vard. Bir ruhban birlii, kendilerini

54 Krohne, s. 21 vd.; Albrecht-Eicker, s. 18 vd.


55 Albrecht - Eicker, s. 22; Ortner, s. 23.
5(5 Tedem ann, s. 26.
57 Dnm ezer, Sulhi - Erm an, Sahir, N azar ve Tatbik Ceza Hukuku, C. II, 10. bask, s
tanbul 1994, n. 1410.
genlerin bakm na adamt. Her iki kurumda da, bireysel nlemlerin
yardmyla, hkmllerin iyiletirilm esine allmt. nfaz sistemi,
hkmllerin kesin bir gruplandrlmasn ve ayrca gndzleri birlik
te alm ay, geceleri de tek kiilik hcrelerde kalmay ngryordu.
alma esnasnda mutlak konuma yasa geerli idi. Gent cezaevinin
gelimi yaps, modern anlamda ilk cezaevini artrm akta idi.58
Gent ehri belediye bakan olan Jean Vilian, sululukla mcadele iin
cezaevlerinin uygun bir ekilde rgtlenmesinin gerekli olduunu ileri
srerek, bu nl cezaevini ina ettirmiti. Bu cezaevinde, almayana
yiyecek verilmez ve sulular ahlk derecelerine gre snflandrlrd.59
Amsterdam, Roma ve Gent cezaevlerinde alma vastasyla ei
tim, n planda duruyordu. Bu cezaevleri dnda ayrca 1775'te, Tori-
no'da Kral Cari Em m anuel'in talimatyla gen sulular iin bir cezaevi
kuruldu. Bu cezaevinde uygulanan eitim yntemi; basitlik, alma,
ilk balarda uzun tecrit, birlikte hapislik, din ve okul eitimi, bir sana
tn renilm esi ve sk disiplin idi. Tahliye ise, tahliye olacak mahk
mun kilisede iyi bir vatanda ve Hristiyan olarak yaamak istediine
yemin etmesi eklinde bir trenle olurdu. Kurumun ynetimi papazla
rn elinde idi. Roma ve Torino cezaevleri, Avrupa'nn gen sulular iin
ilk cezaevleri olarak kabul edilir. Clemens sistemi (susarak gn boyu
alma, geceleri tecrit edildikleri hcrelerde kalma), daha sonra kadn
cezaevlerinde de uyguland. mparatorie Maria Tereza bu rnee gre,
1759'da M ilano'da 25'i kadn ve 20'si gen olmak zere 140 hkml
iin bir cezaevi at ve yine bu rnee gre, G ent'te mehur cezaevini
yaptrd.60
Bedford yargc olan ngiliz John Howard (1726-1790), cezaevlerinin
durumunu ve bu konuda yaplmas gereken dzenlemeleri belirlemek
amacyla 12 yl boyunca kendi memleketini ve kt'a Avrupa'sn kapsa
yan 42.000 millik bir seyahat yaparak, eitli ehir ve topluluklardaki
farkl ceza sistem lerinin durumunu aratrd. Avrupa ve Rusya'daki
cezaevlerini grd. Kendisi de sava esiri olarak 1756'da Brest'te tan
d cezaevi dnyasn, cezaevinde ac eken ok saydaki insann
durumunu kaydetti. Howard, ziyaret ettii cezaevlerinden ikisini iyi
bulmutu; Papa XI. Clem ens tarafndan 1703'te alan genlik cezaevi

58 A lbrecht - Eicker, s. 32; Fasoli, s. 60; Krebs, s. 487.


59 D nm ezer - Erm an, II, n. 1410.
6 Eisenhardt, s. 34.
ve bugn hl ayakta duran Gent cezaevi. Howard, kendisini cezaev
lerinde bir iyilem e ile grevli gryordu. Aratrd cezaevlerinden
edindii izlenimleri, 1777'de ngiltere ve Waller'deki Cezaevlerine likin
lk Deerlendirmeler ve Baz Yabanc Cezaevleri Hastahanelerinin Dkm
adl eseriyle kamuoyuna duyurdu.61 How ard'a gre, hapishanelerin s
lah bakmndan yaplmas gereken dzenlemeler unlard:62 1. Salk
kurallarna uyma ve hkmllere yeterli gda verilmesi; 2. Tutuklu ve
hkmllere farkl disiplin kurallarnn uygulanmas; 3. Ahlk ve di
n terbiye; 4. alma zorunluluu ve meslek retimi; 5. Din, ahlk
ve meslek terbiye esaslaryla hafifletilen hcre usul.
How ard'a gre, cezaevleri Tanr ile bir ba olmalydlar. Cezaevle
rinde ikencenin kaldrlmasn, temiz, drst, aktif ve insancl gardi
yanlar altrlm asn istiyordu. Howard, tm kltr dnyasn onur
landran bir insan dostu idi; onun n Beccaria'nnkini glgede brakt;
Kral tarafndan kabul edildi ve Avam Kamarasna seildi. Howard, Al
manya'da kendisini izleyen deerli birini, Papaz H. B. VVagnitz'i buldu.63
Hovvard, Hollanda dnda tm Avrupa cezaevlerini eletirdii
eseri dierleri gibi, 40 yldan fazla cezaevi reformu iin gayret eden il-
hivat Profesr VVagnitz'e etki yapt. H ow ard'n lmnden sonra n
giliz cezaevi reformu yenilenerek 1813'te atelendi. Bu defa bir kadn,
Elisabeth Fry, Hovvard gibi yorulm adan cezaevlerini ziyaret etti ve ka
munun dikkatinin tekrar cezaevlerine ynelmesini ve baz reformlar
tahrik etmeyi salad. Bylece bu reform hareketi, 1848'e kadar, 11.000
hcreli 54 yeni cezaevinin yaplmas sonucunu dourdu.64

A nglo-A m erikan reform abalar


Pensilvanya sistem i: Tecrit
Avrupa'daki gayretler, 18. yzylda Pensilvanya'daki klarla
Am erika'da da srmtr. ngiltere'de inanlar nedeniyle ar cezala
ra uradklar iin Pensilvanya'ya g eden ve Pensilvanya eyaletinin
kurucusu olan Q uakerler burada nc olmulardr. Gerekten de, Qu-
akerler 1776'da, din gdlerle ynlendirilen Philadelphia Cezaevi

61 A lbrecht - Eicker, s. 28; Eisenhardt, s. 38.


62 Vidal - M agnol, s. 18.
63 M itterm aier, s. 21 vd.
64 Kaufm ann, Hilde, Krim inologie III, Strafvollzug und Soziallhercpie, Stutgart 1977,
s. 213.
Vakfn kurmulardr. Bu vakfn inisiyatifi ile balayan cezaevi refor
mu, neticesinde 1790'da 30 kiilik yeri olan Philadelphia iyiletirme
kurumu yani hapishane almtr. Quaeker olarak adlandrlan din
grubun kurulu ruhuna gre, mala kar iledikleri su iin lm ceza
sndan bu ekilde kurtulanlar ile m utat lm cezas balananlar, bu
rada tecrit edilirlerdi. Hkml gndz ve geceyi, hibir i olmakszn
tek kiilik hcrede, ceza ve Tanr'yla barmayla geirmek zorundayd.
Pensilvanya sistem inin bu ilk cezaevinde, hkm lleri gardiyan dn
da kimse gremezdi. Tek megale Incil'in okunmasyd. Hcreden k
sa bir yry iin kk bir hole braklrlard; bu kat tecrit, hkm
l ceza sresini tam amlayncaya veya lmesi ya da akl hastas olm as
na kadar devam ederdi. Tek kiilik hcre hapsinin azam sresi 12 yl
buluyordu.65
iyiletirm e kurumlarnm daha ileri bir aamas 1818'de Pitts-
burg'da Bat Cezaevi (Kefaretevi) (VVestern Penitentiary) adyla alan
hapishane oldu. Bu, herkesin grlebildii tarzda ina edilmi, en byk
hcre cezaevi idi. Bu yeni tasarlanm daire eklindeki mimar yapnn
donanm am alarna itiraz edildi ve 1833'te ykld. Bu arada, Phila
delphia Cezaevi Vakf, 1829'da Dou Cezaevi (Kefaretevini) (Eastern
Penitentiary) kurdu. Bu kurumda, yldz eklinde kanat binalar olan
bir mimar denendi; idare, merkez noktadan yedi kapal kanattaki tek
kiilik hcrelerden oluan tm cezaevini grebiliyordu. Hkmlnn
vicdan zerine kuvvetli etki yapmak iin tecrit arlatrlmt. Sulu
nun mutlak yalnzlkla kendi suundan nefret etmeyi dnecei ve
renecei, vicdan azabnn da, onu tek kiilik hcrede rahatsz edece
i kabul ediliyordu.66
Dnyann ilk cezaevi iyiletirme vakf olarak gnmzde de faali
yetlerini srdren bu Vakfn yeleri arasnda, ABD 'nin "zgrlk
A ntlam as"n im zalam olan Benjam in Franklin ve Benjamin Rush gi
bi kiiler de vard. Bu kiiler, Pensilvanya Eyalet M eclisinden Phila
delphia Cezaevi Vakfnn cezaevi yaptrmas iin kanun kmasn sa
ladlar. Vakfn gayretleri ile dnyann en modern ilk cezaevi 1829'da
ald ve dnyann deiik yerlerinden bu cezaevini grmeye gelenler
oldu. Cezaevini ziyaret edenlerden biri olan nl ngiliz yazar Charles
Dickens, "Burada yatanlarn ektii m anev ikence, beden ikence ol

A lbrecht - Eicker, s. 30; Schw ind, s. 7 vd.; Fasoli, s. 66 vd.


66 A lbrecht - Eicker, s. 31; Krebs, s. 489.
sa, bu kadar tahribat yapm azd" eklinde, cezaevinin felsefesinin
lmcl olacan belirterek, mahkmlarn sessizlik iinde ve hcre
den kmadan alma esasna dayanan ayrmc sistem in sonularn
vurgulamt. Gerekten de, Quakerlerin iyi niyetle ve hkm llerin
manev benliini kontrol altna alm ak suretiyle slah esasna dayanan,
bu uygulamalar iki yl iinde lmler ve akl hastalklaryla sonulan
d. Dneminin en pahal binas olarak deerlendirilen, ABD Bakanla-
r bile bahedeki tuvaletlerini kullanrken, hcrelerin iinde tuvaleti
olan bu dem ir ve beton yn cezaevi, ruh ve fizik ikence evi hline
geldi. Bunun zerine, hcre kaplar almak suretiyle toplu alma
esasna geildi.67

Auburn sistem i: Sessizlik


Pensilvanya tek kiilik hcre sistem ine dorudan doruya ynelti
len eletiriler, New York eyaletinin Auburn blgesinde 1823'te yeni bir
cezaevinin kurulmasna neden olmutur. Bu sistem, hkmllerin iyi
letirilm esinin temeli olarak sulu gruplam alarnn bulunm amasna
dayanm aktadr. Pensilvanya'm n solitary sistem inin karsna A u
burn'un silent sistem i yerletirildi. Burada, tek kiilik hcre yaps, sk
konuma yasa ile deiti. Deiiklikler, atlyelerde gnlk alm a
larn m terek olmas ve yemeklerin toplu olarak yenm esiydi; phe
siz buralarda mutlak konuma yasa uygulanyordu. Ayrca sistem,
her bir hkmlnn dardaki grupta, i snflandrlm asna dayan
yordu. Hkm ller sadece gardiyanla konuma izninin verilm esinden
sonra ve yava sesle konuabilirlerdi. Sohbetin her ekli, kesin olarak
yasaklanm t ve ok etkili cezalandrlrd. Philadelphia cezaevlerinde
olduu gibi, A uburn'de de bo zam anlar ve gece istirahatlarnn tek
kiilik hcrede geirilmesi ngrlm t.68 Bu sistemin rneini Avru
pa'da Gent Cezaevi oluturur; bu bakm dan konuma yasa ve ceza
evinde alma yeni deildi.69
Hemen hem en tm Kuzey Amerika cezaevleri -ksm en birka de
iiklikle- Auburn sistemini aldlar. Ya tm m ahkm lar veya belirli

67 Trker, M elda, "A B D 'd e nfaz Sistem inde nsan H aklarnn G eliim i", 21. Yz
yla Girerken Cezalarn nfaz Sempozyum u (21-22 O cak 2000), A nkara 2001, s. 166.
68 A lbrecht - Eicker, s. 31 vd.; K aiser-Schch, s. 19 vd.; Schvvind, s. 8 vd.; Krebs, s.
489.
69 Fasoli, s. 68.
sulular ya da srf gen sulular, susma emrine ve gece ayrlmaya tbi
tutuldular.70

Panopticon sistemi: Eitim


Bentham, Hukuk ve Ceza M evzuat isimli eserinde, hrriyeti bala
yc cezay savunarak, hkmllerin uslanmalarna ynelik tedbirlerle
megul olm u ve Panopticon ismini verdii bir cezaevi modelini ner
mitir. D airev bir ekilde ina edilm esi gereken bu cezaevlerinde,
dairenin m erkezinde bulunacak olan yerden btn hcreler kontrol al
tnda tutulabileceinden, hkm ller daha gvenli ve ekonomik usul
lerle kontrol edilebileceklerdi. Bentham, ayrca hkmllerin slahna
yarayacak vasta ve tedbirleri de; "m ahkm larn altrlmalarn, iler
de hapishaneden ktklar zaman geimlerini temin edebilmeleri iin
kendilerine bir sanat retilmesi, ahlk ve din terbiyelerine dikkat
edilmesini, fena huylarn gem esine mni olm ak iin, ahlk redaetleri
derecesine gre, kk gruplara ayrlmalarn, hapishaneden ktklar
zaman kendilerine i bulmak suretiyle himaye edilmelerini, hapisha
nede almakla elde ettikleri parann bir ksmn sutan zarar grenlerin
bu zararlarnn tazm inine tahsis edilmesini ..." eklinde gsterm iti.71
ngiltere Parlamentosu, Panopticon sistemine dayanan bir cezaevi
nin yaplmasna izin vermise de, inaat 1811'de durdurulmutur.
Amerika Birleik D evletleri'nde Statevile Cezaevi, 1916-1925 yllar
arasnda Bentham 'm Panopticon'u tarznda ina edilmi ve yedi m il
yon dolara mal olmutur. Bentham 'm Panopticon modelinin sonradan
ina edilen tm cezaevlerinin mimarsi zerine bir iz brakt ve 19.
yzyl boyunca ina edilen cezaevlerinin bir merkeze bitiik olmak
zere, ya tam daire veya kanat ya da yelpaze eklinde binalar olduu
ileri srlmtr.72

ngiliz sistemi: yi hl
Norfolk adasnda bulunan sulularn cezasnn infaz iin 1840 y
lnda M aconochie tarafndan yeni bir sistem uygulanmaya baland.
Bu sistem , "alm a ve iyi h l" esas alnm ak zere, hkm lye not

70 Fasoli, s. 70.
71 Taner, Tahir, Ceza H ukuku, U m um Ksm , 3. Bask, stanbul 1953, s. 30.
72 D nm ezer - Erman, II, n. 1424.
verm ek ve bu notlara gre, hkm lnn ceza sresinin belirlenmesi
esasna dayanmakta idi. M aconochie, suun arlna gre cezaevine
girite her hkml iin bir not tespit ediyor ve hkmlnn alma
ve iyi hl gsterm esi ile bu notlar doldurmas gerekiyordu. Dereceli
sistemin esas; Pensilvanya ve Auburn sistem lerinin yararl ynlerini
almak suretiyle sakncalarn ortadan kaldrmak olduundan, cezadaki
strap verici yn ile eitici ve uslandrc amac badatrm aya im kn
veriyor ve ayn zamanda cezaevi iinde disiplini salamaya yaryordu.
Bu bakmdan, ceza infaz rejimi balangta iddetli olarak uygulan
makla birlikte, hkmlnn cezaevinden kmas yaklap, iyi hl gs
terdike rejim yum uatlm akta ve sonuta hkml artla salveril
mekte idi.73
19. yzylda bu iki Amerikan sistemi Avrupa'da da tartlyord
ngiltere, 1842'de Londra yaknlarnda Pentonville Cezaevini Phila-
delphia'nm Pensilvanya sistemini rnek alarak, fakat, hcre pencere
sinden hcre penceresine sohbeti ve sallanmay gletirmek iin yedi
kanat yerine be kanatl olarak at. Yelpaze eklindeki kanatlar, m er
kez binadan kontrol edilebiliyorlard. Fakat, tek kiilik hapis sistemi
modernleti. nk, Pentonville'de tek kiilik hapis, iyilem e dn
cesine ynelmi ceza infaznn basam aklarnn sadece bir ksm idi.
Hkml nce korkutma amacyla 18 ay tek kiilik hcrede tutulurdu.
Bu tek kiilik hcre, daha sonraki birlikte hapis iin sadece hazrlk is
tasyonuydu ve dereceli sistem erevesinde sert bir infaz balangcn
ortaya koyuyordu. kinci aamada, bir ngiliz kolonisine gnderilme
ve nc olarak artl salverme ngrlm t.74
ki Amerikan sistemi yannda, ngiltere'de gelien bu nc sis
tem, 18 ve 19. yzyllarda kolonilere i gc salama dncesi ve h
km llerin Avustralya'ya gnderilm elerinden ortaya kmtr. ngiliz
dereceli sistemi, gnderilenlerin iyiletirilm esi dncesine dayanyor
du. Bu sistem, drt aamada infazn artla salverilmeye kadar zam an
la yumuatlm asn ngryordu. Hkml, iyi davranyla cezasnn
azalm asn salayabiliyordu. M ahkm larn ii olarak kolonilere gn
derilmeleri ak cezaevlerinin geliim i asndan nemlidir. ngiliz de
receli sistemi, rlanda'da 1851'de Sir VValter Crofton tarafndan rlanda
sistem i olarak yeniden gelitirildi. Crofton, kapal kurum daki toplu

73 D nm ezer - Erm an, 11, n. 1419.


74 Krebs, s. 490; Schvvind, s. 9 vd.; Fasoli, s. 73.
infaz ile artl salverilme arasna "ara kurum -istasyon" iinde bir infaz
basam a koydu. Bu sistem hkmllerin ilk serbest dolamlaryla il
gilidir.75

20. yzyl
20. yzyln ilk yarsnda yaanan iki dnya sava, cezaevlerinde
olumlu gelimeleri ikinci Dnya Savann sonuna kadar durdurmu
tur. Ancak, 1950'li yllardan itibaren, cezaevleri konusunda olumlu ge
lim eler grlm eye balanmtr.

A lm anya'da m ahkm h ak lan


Alm anya'da 1908 ylnda toplam 1061 cezaevi bulunuyordu. Bun
lardan her birinin kendi i ynetmelii vard. alma srasnda susma
yasa geerli deildi; bununla birlikte disiplin, gvenilir hkmlle
rin kontrolyle salanrd. Disiplin geni lde, deli gm lei, el ve
ayaklarn zincirlenmesi ve dierlerinden aylk ayrma gibi yntem
lerle salanrd. Buna karlk bo saat, Prusya'daki bir yry talimi,
ya da benzeri gibi olmak zere, dzenlenmiti. Hkmllerin hareket
iin yarm saat zamanlar vard. Kou m ahpuslarnda arada adm,
tek kiilik hcre mahpuslarnda be adm m esafe olmak zere, arka ar
kaya tek sra oluturulurdu. M ar temposu dakikada 120 adm ierir
di. Gen hkmller iin egzersiz ve asker! talim hareketleri de gerek-
letirilirdi.76
19. yzyln sonlarnda Alm anya'da VVahlberg, cezaevlerindek
hkmllerin haklarna dikkat ekti. VVahlberg'e gre, devlet ve h
km ller arasnda karlkl bir haklar ve ykm llkler btn mev
cuttur. Bu yzyln banda Berthold Freudenthal, ayrntl olarak h
km llerin hukuk yerini aratrd. O zamana kadar genel olarak kabul
edilen dnce; hkmlnn hakk olmad ~ve cezaevi idaresinin
keyfine teslim edildii idi. Freudenthal, daha nce VVahlberg'in yapt
gibi, devlet ve hkml arasndaki ilikinin hukuk karakterini ortaya
koydu. Freudenthal, bunlar genel kamu hukuku esaslarna dayanarak
yapt. Bu dnce belki de, Georg Jellinek'in nemli almasyla

75 K aiser - Schch, s. 20 vd.; Schvvind, s. 11; D eutschbein Gnter, Die ffnung des
Vollzuges, in: Die Reform des Strafvollzugs im Lichte internationaler Reform -
tendenzen, Bochum 1981, s. 10.
76 Eisenhardt, s. 56 vd.
mmkn oldu. Freudenthal'a gre, hukuk devleti esaslar, hkml
nn bireysel alanna her m dahale iin bir madd hukuk esas gerek
tirir. Freudenthal, devlet ve hkml arasndaki bir hukuk iliki anla
yndan ok sayda bireysel sonular kartt: Cezann infaz, bedensel
ve onur krc nitelikte olamaz; infazn etkileri hkmlnn mal varl
na saldry hakl klmaz ve hkmlnn kiilii ile snrl kalnmak
zorundadr. Devlet, cezaevlerinde hijyenik, sorunsuz bir yaam mm
kn klmak ve i kazalarna kar koruma tedbirlerini alm ak zorunda
dr; devlet, hkmlnn bakma ihtiyac olan yaknlarna ve tahliye
den sonra kendisine bakmak zorundadr. Hkmlye "sen" diye hitap
edilmesi, salarn sfrla kesilmesi (kabak yaplmas), kyafetlerde onur
krc ayrm yaplmas kabul edilemez.77
lk Alman genlik cezaevi Freudenthal'n bir Amerikan seyahatin
deki izlenimlerinin sonucu olarak ve onun giriimleriyle 1912'de Witt-
lich'de kurulmutur. Bu kurum, byk tadilat yaplmakszn, nceden
kadnlar blm olarak kullanlan kanadn, genlik cezaevi olarak ay
rlmas idi.78 1923 tarihli Gen Mahkemeler Kanunu (JGG), uygulama
alan iin cezann infaznda pozitif hukuk olarak ilk defa eitim am acn
dan sz etti ve gen sulularn cezalarnn zel kurumlarda, genel infaz
kurumlarmdan kesin ayrlm olarak infaz edilmesini dzenledi.79
Ceza infaz hukukunda, eitim dncesi kesin olarak ilk defa We-
imar dnem inde gereklemitir. 20. yzylda, hkmlnn kiilii n
planda idi; infazda hkml dzenli bir toplumsal yaam kazanmaya
gayret etmeliydi. Bu dnemin esas, her yerde ceza infaznda "eitim "
idi. 1933'te bu geliim Nasyonal Sosyalistlerin iktidara gelm esi ile ke
sildi.80
Alm anya'da 1 Ocak 1977'de yrrle giren Ceza nfaz Kanunu,
ceza infaz tarihinde yeni bir dnem amtr. Gerekten de Ceza nfaz
Kanunu, hkmllerin haklarn ve infaz makamlarnn m dahale yet
kilerini, tehlikeli sulularn kesin bir muhafazasn kanun temelde ak
olarak ortaya koydu. Ayrca, tedavi ve yeniden sosyalletirm e dn
cesi, daha kuvvetli vurgulanmtr.8

77 Tiedem ann, s. 36 vd.


78 Krebs, s. 491.
79 Kaiser - Schch, s. 25 vd.
80 M itterm aier, s. 28 vd.
81 K aiser - Schch, s. 55.
A B D 'd e infaz reform u
A BD 'de infaz reformlarnn yaplmasnda en nemli faktr, yarg
nn mdahalesi olmutur. Gerekten de, 1950-1960 yllarnda balayan
bu sre, son 30 ylda daha da gelierek, "cezaevleri hukuku itihatla
r" nn olumasna neden olmutur. lk cezaevi davasnn ald 1871
ylnda Yksek M ahkeme, bu davay reddederek, hkmllerin hibir
haklar olmayan "sivil ller" olduunu belirtmiti. Gerekten de,
"Virginia'da Ruffin v. Commonvvealth" davasnda, hkmllerin ko
ullarn deitirilmesi amacyla atklar davay reddeden Yksek
M ahkeme, hkmllerin "devletin esiri" olduunu ve "sivil l" ol
duklarn belirtmiti. 1950'li yllarda cezaevi isyanlarnn yaygnlama
s, bunlarn durumuna kamuoyunun dikkatinin ekilmesine neden ol
du ve Yksek M ahkeme, cezaevleri ile ilgili alan davalar kabul etme
ye balad. 1950'lerde alan davalar, hkmllerin siyas ve sosyal
haklaryla ilgili olmayp, daha ziyade yaadklar artlarn ok kt ol
mas nedeniyle, bunlarn dzeltilmesine ilikin davalard.82
Yksek M ahkemenin cezaevleri konusunda verdii 1944 tarihli ka
rarnda, hkmllerin anayasal haklar olduu, fakat bu haklarn ka
nunla kstlanabilecei belirtildi. Bu tarihe kadar geen dnem, Yksek
M ahkemenin "ellerini m ahkmlardan ektii dnem " olarak adland
rlmaktadr. Yksek M ahkeme, nce cezaevlerinin ilerine mdahale
etmeye hakk olup olmad sorununu zd. Cezaevi idaresinin, "sen
bizim iimize karma, sen yargsn, biz yrtmeyiz, kuvvetler ayrl
vardr" eklindeki savunmasna, nl "Cruz Butto" davasnda, bir l
timatom niteliindeki kararyla karlk verdi: "Yksek Mahkeme, el
bette idarenin yerini almak suretiyle, cezaevini idare etmek istemiyor,
bu bizim grevimiz deil; ancak hem ieridekilerin, hem de danda-
kilerin haklarn mdafaa etm ek durumundadr."
Yksek M ahkem e, 1960'l yllardan itibaren bakt cezaevi dava
larnda temkinli hareket etmek suretiyle, dava konusu hkml hak
larnn neler olduunu sistem atik olarak aklamad; karardan karara
deien bir ekilde ve hangi haklarn, hangi koullarda hkmllere
ait olmas gerektiini Anayasa asndan tartarak karara balad.
Anayasann 14. maddesindeki 'yargya mracaat' hakknn hkml
ler tarafndan kullanlm asnn n ald ve hkmller ok sayda da
va atlar.83

82 Trker, agm ., s. 167.


83 Trker, agm ., s. 168.
A BD 'de yarg yolu ile iyiletirme son 30 ylda ok etkili olmusa
da, infazn reform ihtiyalarnn belirlenm esinde, kuruluu 1870'lere
kadar giden bir kurumdan da sz etmek gerekir. ACA, ilk kongresin
de yaynlad "infaz felsefesi"ni ACA M inimum Standart Kurallar ile
hayata geirmitir. Bu standartlar, cezaevlerindeki yaam artlarn, fi
zik koullar, salk ve yemek, haberleme, ziyaret, personel, personel
eitimi gibi cezaevi iletm eciliinde uyulmas gerekli hususlar belir
ten, ksa, emredici ve hukuk gerekeli kurallardr. Bugn ye says 20
bini aan " American Correction A.ssociation" (.ACA) adl bu organizas
yon, zel veya kamuda alan infaz grevlileri ve uzmanlardan olu
m u olup, ABD infaz politikasnda etkin bir rol oynam aktadr.
ACA'nn yeleri arasnda Kanada ve Avrupa'nn 14 lkesinden uz
manlar da bulunmaktadr. ACA, ilk standart kurallarn 1932'de yayn
lad. 1946 ve 1954 yllarnda bunlar tekrar gzden geirilerek yaym
land. 1960'l yllarn ortalarna kadar tavsiye niteliinde olan bu stan
dartlar, Yksek M ahkemenin cezaevleri ile ilgili verdii kararlar zeri
ne yetkililerin dikkatini ekti ve standartlarn kendi kuram larnda uy
gulanmasna nem vermeye baladlar.84

Asgar artlar
Uluslar aras hukuk bilincinin ifadesi ve ahlk ykmllk, ekl
kanun olarak deil, tam aksine "hkm llere m uamele iin birleik as
gar esaslar"dr. Bu, uluslar aras ceza infaz komisyonunun Bern'de
1926 ve 1929 yllarndaki bir nerisine dayanmaktadr.85 Ancak, infaz
ilikilerinin iyiletirilmesi yolundaki gayretler, 20. yzyln ilk yansnda
ortaya kan iki dnya sava ve infazn insaniletirilmesi dncesine
kar kan totaliter sistemlerce nemli lde engellenmitir. Fakat, 20.
yzyln ikinci yarsnda uluslar aras reform hareketleri ortaya km
ve Birlem i M illetlerce 1955'te C enevre'd e dzenlenen "Sularn
nlenm esi ve Hkmllere M uam ele" konulu Kongrede alman "H
km llere M uam elede Asgar Esaslar" ve "nfaz Kurumu Am a" tav
siyeleri, infaz hukukunun geliim ini derinden etkilemitir. Nitekim,
"H km llere M uam elede U yulacak Asgar Standart Kurallar" Birle
mi M illetlerce 31 Temmuz 1957'de kabul edilmitir.

84 Trker, agm ., s. 169.


85 Kaiser - Schch, s. 74.
Avrupa Konseyi tarafndan da 19 O cak 1973'te "H km llere
M uam elede Asgar Kurallar" kabul edilmitir. Ancak, Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi tarafndan bu esaslar zerinde yeniden allm ve
12 ubat 1987'de kabul edilen tavsiyeler ve yeni kabul edilenlerle bir
likte 100 adet "Avrupa Ceza nfaz Kural" belirlenmitir.
1966 tarihli Uluslar Aras M eden ve Siyas Haklar Szlemesi m.
10/3'te, "Ceza infaz hkmlnn topluma yeniden sosyal olarak d
hil olm asna hizm et eder" eklindeki bir hkm, ilk defa uluslar aras
hukukta yer almtr. Uluslar Aras Asgar Standart Kurallara, ok yn
l gayretlere ve kararlara ramen, infaz gereinin yrynde hl
tereddt ve boluklar bulunmaktadr. ok sayda devletler aras kuru
lu son zamanlarda, zgrlkten yoksun brakan ceza yaptrmlarnn
infaznda bir iyiletirme salamak istemilerdir. Bunlara 10.12.1984 ta
rihli BM kencenin nlenm esi Szlemesi, 10.12.1984 tarihli Amerika
kencenin nlenm esi Szlemesi ve 26.11.1987 tarihli "Avrupa ken
cenin ve nsanlk D veya Aalayc Davran ya da Cezann nlen
mesi Szlem esi" dhildir. Avrupa Konseyinin 15.1.1989 tarihli Viyana
Sonu Bildirgesinde, katlan devletler mahkmlara nsan davranmak
la ykml tutulmulardr.86
Sz konusu uluslar aras belgelerde; "C eza infaz kuram larnn
kapasitesinin 500 kiiyi amamas, mahkmlarn snflandrlmasna
im kn salanmas, oda ve koularn makul genilikte olmas, klan
drma, snma, salk, hijyen, beslenm e, ibadet ve ykanma gibi gerek
sinm elerin karlanmas, odalarn en az bir metrekp temiz hava alabi
lecek genilikte olmas, pencerelerin ieriye temiz hava giriini sala
yacak lde ve gne nda okuma ve almay salayacak nitelik
te olmas, mahpuslara ime suyu ve yemek salanmas, kurumda bir
revir ve mahkm ocuklar iin kre bulunm as, karanlk odalar veya
hcreler yaplmamas, mahpuslarn ziyareti kabul edebilm esi ve ha
berleebilm esi, ak havaya karlmas, eitilmesi veya altrlabil
mesi, bedensel faaliyetlerde bulunabilm esi, dileke ve ikyet hakknn
kullandrlmas, tutuklu ve hkmllere kt m uam elelerde bulunul
m am as" gibi temel kurallar dzenlenmitir.87

86 K aiser - Schch, s. 75 vd.


87 N ursal, N ecati, "U lu slar Aras Hukuka G re nfaz K uru m lannn Ynetim Sis
tem leri ve G elim i lkelerde nfaz H ukuku ve nfaz K uru m lannn Y netim i",
M odern Ceza nfaz ve Cezaevlerinin Ynetim Sistem i Kollokyum u, 15-16 ubat 2001,
A nkara, s. 26.
Bizde
I. slm hukukunda
slm hukukunda, beden cezalarn esas olmas ve hapis cezasnn
bulunm amas nedeniyle, hrriyeti balayc cezalarn infaz edildii yer
anlamnda hapishanelerden sz edilemez.
Bununla birlikte, baz kaynaklarda slmiyetin ilk devirlerinde
sulularn geici olarak kapatld yer anlamnda hapishanelerin bu
lunduuna dair bilgi bulunmaktadr. Bunlara gre, "H z. Peygamber,
borlarn vermeyenleri, harp esirlerini ve katilleri veya cinayetten
zanl olanlar hapsediyordu. Kettan ve Ali D ede'ye gre ilk tarihler
den itibaren Hz. Osman zamanna kadar, sulular kuyularda hapsedi
liyordu. Peygamber ve drt halife zamannda zel bir hapishane yok
tu. M escitler ve dehlizler hapishane olarak kullanlyordu. Nitekim,
Hz. Peygamber, bir cinayet sulusu olan Sum am e bin sale'yi m esci
din duvarlarna balamt. Tay kabilesinde, H atem 'in kz Sufine,
mescitte kadnlara mahsus bir odaya hapsedilmiti. Hz. Peygamber,
Beni Kurayza Yahudilerinden esir aldklar kimseleri H aris'in kznn
evine hapsetm itir."88
Hz. mer, M ekke'de drt bin dinara satn ald bir evi hapishane
olarak kullanmaya balam ve bir katili iki ay buraya kapatmt. Hz.
Osm an'n, lm ve hrszlk sularndan hapsettii, Dabi bin Haris bu
rada lmt. Hz. mer dneminde, Basra'da Dru'l-im re denilen
yerde de hapishane vard.89
slmda, hapishane olarak kullanlmak zere zel bir binay ilk de
fa Hz. Ali yaptrmtr. Hz. Ali, Nafi ismi verilen bu hapishaneden hr
szlarn kolay kamalar zerine, Mehis isminde daha gvenli bir ha
pishane yaptrmtr. Hz. Ali, Kfe Kads ureyh, M sr Kads Hayr
bin N u'aym borlular hapsediyorlard.90
slm hukukunda hapishanelere rnek olarak gsterilen bu yerle
rin, hrriyeti balayc cezann infaz edildii yer anlamnda cezaevi
olarak nitelendirilmesi m mkn deildir. nk, slm hukukunda
hrriyeti balayc ceza yoktu. Dolaysyla bu yerleri hem bir tutukevi,

88 Atar, Fahreddin, Islm A dliye Tekilt (Ortaya k ve leyii), A nkara (tarih


siz), s. 217 vd.
89 Atar, s. 218.
90 Atar, s. 218.
hem de slm hukukundaki cezalarn infazna kadar sulularn tutul
duklar ve ayrca borlularn borlarn demeleri iin hapsedildikleri
yerler olarak nitelendirmek daha dorudur.91
II. O sm anl D evletinde
Osm anl Devletinde, slm hukukunun uygulanmas ve slm hu
kukunda da hapis cezasnn bulunm amas nedeniyle, hrriyeti bala
yc cezalarn infaz edildii yer anlamnda hapishanelerden kural ola
rak sz edilemez. Ancak, ta'ziren cezalandrlan sularda, padiah ve
onun adna bu yetkiyi kullananlar, suun nitelik ve derecesine gre ce
zay belirlerlerdi. Bu cezalar arasnda, hapis cezas da bulunmaktayd.
Bu bakmdan, ta'zir ve kanunnameler hapis cezasnn balca kayna
n oluturmulardr.92
Osmanl Devletinde hapishane olarak genellikle kale burlar kul
lanlmtr. Karanlk, havasz ve nemli olduklar iin bu yerlere Fars-
ada "karanlk; skntl ve dehete drc hapishane" anlamna ge
len "zindan" ad verilmitir. stanbul'daki Yedikule, Eminn'ndeki
Baba Cafer ve Kasm paa'daki Tersane zindanlar bunlardan en nl
leridir. Esnaftan, "avam - nastan" ve serseri gruhundan katil ve hr
szlarla bor ve zina mahkmlar Galata zindanna atlrken; siyas ve
asker sulular Bablideki Tomruk'a, Yedikule'ye, Rumelihisar'na ve
Tersaneye gnderilirlerdi. Zindanlar genellikle subann denetiminde
olup, mahpuslara hayrseverlerin yardmyla baklrd. stanbul zindan
lar 1831'de kaldrld ve Sultanahm et'te M ehterhane olarak da anlan
brahim Paa Saray'nn bir ksmnda Hapishane-i Umum kuruldu.
Ancak, stanbul dnda kale burlarnn zindan olarak kullanlmasna
devam edildi.93 Fakat, Tanzimatla birlikte kabul edilen 1840 (1256),
1851 (1267) ve 1858 (1274) tarihli ceza kanunlar ile birlikte, Osmanl
D evletinde de, hrriyeti balayc ceza ngrlmtr.
Tanzimat kanunlar ile birlikte, hapishanedeki ar hasta hkm
llerin iyileinceye kadar kefaletle salverilmesi ve yoksul olanlarn

91 N itekim , "Tarablusi, katil vak'alarnda caninin hapsedilm esi gerektiini syler


ken, bn K ayym da, hapsin bir ceza olduunu nazanitibara alarak, zanlnn, su
u kesin olarak tahakkuk ettikten sonra hapsedilm esi gerektii m talasnda"
bulunm utur, (bkz. Atar, s. 218).
92 Bilm en, m er N asuhi, H ukuk- slm iyye ve Istlahat- Fkhiyye Kamusu, C. III, s
tanbul 1950, s. 24; Yldzla, M m in, M tareke D nem inde Su Unsurlar ve stan
bul H apishaneleri, Yaym lanm am Yksek Lisans Tezi, stanbul 1997, s. 35.
93 Yldzta, s. 35 vd.
beslenm e ve giyim giderlerinin devlete karlanmas ilkeleri getiril
mitir. 1858 Ceza Kanunu ile hrriyeti balayc ceza olarak krek
cezas, kalebentlik ve hapis cezalar kabul edildi. Kalebentlik, baz ar
sular iin devlete saptanan kalelerin birinde mr boyu veya bir sre
iin tutulma iken; hapis, daha hafif sular iin devlet hapishanesinde,
hkm giyilen sre boyunca tutulma cezas olarak ngrlmt.94
Fener Patrikhanesinde bir hapishanenin mevcut oluu, ruhan re
islerin belirli lde bir cezalandrma yetkileri bulunduunu gster
mektedir.95 Kapitlsyonlar nedeniyle, yabanc eliliklerin de kendi
yurttalar iin hapishaneleri vard. Nitekim, stanbul Kadrga'da bu
lunan ve 1850'li yllarda sulu Fransz tacirlerin cezalarn ekmeleri
iin ina edilen ve kapitlsyonlarn kaldrld 1914 ylna kadar kul
lanlan Fransz hapishanesi getiimiz gnlerde, yeniden dzenlene
rek turistik amal olarak hizmete ald.96
Osmanl Devletinde, ceza ve tevkifevlerindeki olumsuz koullarn
dzeltilmesine dair ilk hkmlere Islahat Fermannda rastlanmakta-
dr. Gerekten de, Islahat Fermannda hapishanelerle ilgili olarak un
lar sylenmektedir: "nsan haklarn adaletle badatrm ak iin, kendi
lerinden kukulanlan kiilerin ya da cezallarn, hkml veya tutuk
lu olarak bulunduklar btn hapishanelerde ve teki tutukevlerinde,
tutukluluk koullarnn olabildiince ksa bir srede dzeltilmesine
balanm aldr ve cezaevlerinde devlet tarafndan konulmu disiplin
kurallarna uygun olan ilem ler dnda, bedensel ceza, eziyet ve iken
ceye benzer eylemler de tmyle kaldrlmaldr; bundan baka uygu
lanacak sert davranlar yasak olup, yapanlar, cezalandrlaca gibi,
byle davranlarda bulunulm asn emreden grevliler ile bu eylemle
ri yapan kiilerin de, ceza yasas uyarnca grev yerleri deitirilip,
kendileri cezalandrlm aldr."97
1858 (1274) Ceza Kanunname-i Hmyununun hazrlanmasnda
hemen sonra, gerek bu kanunun cezaevleri ile ilgili maddelerine anlam
kazandrabilmek, gerekse yabanc bykelilerin "hapishanelerin kt
durumda bulunduu" gerekesiyle bu kanunun kendi himayelerinde

94 Yldzta, s. 37.
95 hsanolu, Ekmeleddin, O sm anl D evleti Tarihi, C. II, stanbul 1999, s. 426, dn. s.
176.
96 Gazeteler, 11.7.2002.
97 Bozkurt, Glnihal, Bat H ukukunun Trkiye'de Benim senm esi, Osm anl Devletinden
Trkiye Cum huriyetine Resepsiyon Sreci (1839-1939), Ankara 1996, s. 109.
veya tbiiyetlerinde bulunanlara uygulanmasna itiraz etmelerini nle
mek amacyla hazrlklara baland. M lkiyeye dair nizamnam elere ek
olarak, hapishanelerin de slah amacyla bu konuda uzman olan Bin
ba Gordon ngiltere'den getirtilerek devlet hizmetine alnd. Bu ko
nuyu grm ek zere M eclis-i Tanzimat dairesinde bir de M eclis (Mec-
lis-i M ahsus- Muvakkat) oluturuldu.98
1859 ylnda yrrle giren M uhakemat Nizamnamesinin 2
maddesinde de, hapishanelerle ilgili bir dzenleme bulunmaktadr.
Buna gre, 'zabtiye m stear' ve 'divan- zabtiye' reisinin hapishane
lerin iyi durumda bulunm alarn salamalar, mahkmlar sefaletten
korumalar, hasta olduklarnda tedavilerinin yaplmasn salamalar
ve bu konuda gerekli grdkleri slahat Babliye arz etmeleri isten
mektedir.99
Osm anl Devletinin hapishanelerle ilgili slahat giriimlerinden
nce de mahkm ailelerinin durumlaryla ilgilendiini gsterm esi a
sndan aadaki irade olduka dikkat ekicidir: "Sivas'ta avuolan
mahallesi sakinlerinden Fatm a'nn katili olup be yl mddetle kree
konan Berner Bekimin ceza mddeti dolmam ise de, ok fakir olup,
Sivas'ta bulunan oullan Osman ve M ehmet ile kz Fatm a'nn baka
cak kimseleri yoktur ve sefalete dmler, bu nedenle Bekir'in affedil
mesini istemilerdir. Ancak cezann bitim ine yldan fazla vardr ve
ocuklarn durumu, tahliye sebeplerine uymamaktadr. Babalarnn ce
zasnn bitim ine ve tahliyesine kadar ve sonradan geri alnmak zere,
bu ocuklarn infak iin mahallin em valinden 60 kuru balanmasna
ilikin tezkire."100
1879'da Hukuk ve Ceza Usul Kanunlar hazrlanrken, hapishane
lerin durumu ve slah konusu tekrar gndeme gelmi ve gerekli ted
birlerin alnmas iin Adliye Nezareti bir nizamnam e lyihas hazrla
yarak padiaha sunmutur. Hapishaneler konusunda M eclis-i Tanzi-
matn hazrlad mazbatada, "hapishanelerin kt durumda olduu,
byk devletlerin sulular vermemelerinin bu uygunsuzluktan kay
nakland, hapishanelerin u ekilde tanzim ve tefriklerinin devlete
ve insaniyete pek m him olduu" kabul edilmitir. M azbataya gre,
"hapishaneler, a) tevkifhaneler, b) kabahat, c) cnha, d) cinayet suunu

98 Bozkurt, s. 109.
99 Bozkurt, s. 110 vd.
100 Bozkurt, s. 110, dn. s. 264.
ileyenlere mahsus olmak zere drt cinstir. Tevkifhaneler de, ocukla
rn, kabahat, cnha ve cinayet sularn ileyenlerin tutulaca drt da
ireye ayrlmaktadr. Bu tevkifhanelerin her biri odadan ibaret olup,
birincisi yirm i kiilik ve sbyanlara, kincisi otuz kiilik ve cnha ve
cinayet suu ileyenlere, ncs de yz kiilik olup kabahat ileyen
lere mahsus olacaktr. Tevkifi gereken kadnlar, bu merkezlere yakn
mahalle imamlarnn evlerinde tevkif klnacaklardr."101
Mazbataya gre, hapishaneler u ekilde ayrlmtr: "K abahat i
leyenler 24 saatten 1 haftaya kadar, cnha ileyenler 1 haftadan 6 aya
veya 6 aydan seneye kadar hapsedilecekleri iki ayr tr ve cinayet
ileyenler de 3-15 yl veya mebbeden kree konanlara mahsus olan
iki ayr tr hapishanede cezalarn ekeceklerdir. Kadn ve erkek hapis
haneleri ayr olacaktr." "Beyolu, Galata, Beikta, Yeniky, skdar,
Kanlca zaptiye merkezleri ile, Babli, Bab- Asker, Tersane ve Topha
ne hapishaneleri tevkifhane olarak adlandrlacak ve kullanlacaktr.
Bu tevkifhanelerde kimse 24 saatten fazla tutulmayp, Bab- Zabtiyeye
gnderilecektir."102
Bu hazrlklarn sonucu olarak, yukardaki mazbatada belirtilen
tevkifhane ve hapishane trlerini de kapsar ekilde, "Tevkifhane ve
Hapishanelerin idarelerine Dair Nizam nam e" ile "H apishane G ardi
yanlar Hakknda Talimatname" 1880 ylnda yrrle girdi. Bu ekilde,
m ahkmlarn daha iyi artlarda yaamalar ve her trl suiistim alden
korunmalar asndan hukuk tedbirler alnm oldu.103
O tarihlerde de Adalet Bakanlna bal iken, sonradan iileri B
kanlna devredilmi ve topluluk rejimine tbi tutulmu olan tutukev
leri ile hapishaneler hakknda, 97 maddeyi ieren nizamname, bunlar
"tevkifhane, hapishane ve hapishane-i um um " olmak zere e ayr
makta ve "her kaza, liva ve vilyet merkezinde birer tevkifhane ve ha
pishane ve be seneden ziyade krek cezasna mahkm olanlara m ah
sus olarak m emleketin m nasip yerlerinde de birer hapishane-i um u
m bulunacan, mahkm larn almaa m ecbur olacaklarn, mev
kuflarla hapis cezasna mahkm olanlarn ayr ayr yerlerde bulundu
rulacan, bir kazada hapishane yoksa tevkifhanenin bir dairesi m u
vakkaten hapishane ittihaz olunacan, hapishane-i umumlerde on
seneye kadar krek mahkmlar ile mebbetlerin koularnn baka

101 Bozkurt, s. 111.


102 Bozkurt, s. 111 vd.
103 Bozkurt, s. 112.
baka olacan (m. 73), her mahkm hakknda bir ahlk sicili tutula
rak hapishane mdr, ser-gardiyan, imam ve memurin-i ruhaniye
'mlhazat ve m eruhatn' kaydedeceklerini ve birok dar, shh ve
inzibat hkmleri tasrih eylem ektedir."104
"Bu nizamnam eye gre, her kaza, liva ve vilyet dhilinde birer
tevkifhane ve hapishane bulunacaktr. Nizamnamede, tevkifhanelerin
soruturma aamasndaki sanklara, hapishanelerin ise mahkm olan
lara m ahsus olduu, kabahat ve cnha sularndan dolay aya ka
dar mahkm olanlarn kaza hapishanelerinde, yla kadar olan hapis
cezalarnn sancak ve yldan fazla hapis cezalarnn vilyet hapis
hanelerinde ekilecei, hapishanelerde kadnlara m ahsus bir daire
bulunaca, krek cezasna mahkm olanlarn umum hapishanelere
yollanaca, ancak Nezaretin izniyle hapishane deitirilebilecei, ha
pishane ve tevkifhanelerde icabna gre ve Adliye Nezaretinin tayin
edecei bir mdr, bir baktip ve lzumu kadar ktip, bir bagardi
yan, yeteri kadar gardiyan, doktor, amarc, hastahane hademesi ve
her hapishane iin bir a ye bir imam ve kadnlara mahsus dairede
kadm gardiyan bulunaca, gardiyanlarn 25-40 yalan arasnda olma
s gerektii, mdrlerin dorudan Adliye Nezaretince, gardiyan ve di
er m emurlarn ise stanbul'da Zabtiye Nezareti ve tarada vali ve mu
tasarrf ile adliye m fettilerinin nerisi zerine Adliye Nezaretinin
tensip ve tasdiki ile grevden alnacaklar" belirtilmitir.105
Yine 1880 ylnda kadm m ahkm larn zel durum lar ile ilgili
olarak kartlan bir Tezkire-i Aliyede, "crm den dolay haklarnda
nizamiye mahkemesinden mahkm iyet hkm olan kadnlardan ha
mile olanlar hakknda ad geen nizamnam ede hkm olmad, bu
nedenle sk sk soru geldii" belirtilerek, "C eza Kanununun 43. mad
desinde mahkm olanlarn cezalarnn icrasnda hususiyet-i hllerine
riayet olunmasnn yazl olduu" hatrlatlm ve "ham ile mahpus ka
dnlarn doum zam an geldiinde, doktor raporu zerine mahall
hastahanelere nakledilecekleri, dier hasta kadnlarn da doktor raporu
varsa s'atle hastahaneye gnderilecekleri, hastahanede bulunm alar
n gerektiren sebep bitince, cezalarn tam amlamak zere hapishaneye
nakledilecekleri" dzenlenmitir.106

104 Taner, s. 618 vd.


10^ Bozkurt, s. 112.
106 Bozkurt, s. 112 vd.
Osm anl Devletinde hapishanelerin durumunun kt olduu, n
yargl da olsa baz kaynaklarda ifade edilmitir. rnein Vahan Car-
doshian'n sbjektif ekilde O sm anl Devleti aleyhine kalem e ald ve
1908'de yaym lanan 20. Yzyln Osmanl mparatorluu isimli kitapta,
"hapishanelerin kn stlmadm, rutubetli, havasz, yazn ok scak
olduunu, sadece ekmek verildii iin ailelerinin gndelik yem ek ge
tirdiklerini" yazmken; 1915 tarihli bir Alman raporunda ise, "kapit
lsyonlar tek tarafl olarak ilga eden Osmanl Devletinin, hapishane
lerdeki yabanclar iin mevcut olan konsolosluk denetimini de kaldr
masnn ok dndrc olduunu, lkede bir adalet ve hapishane
reformu gerektii dncesinin belirdiini, Alm anya'nn bu alandaki
yardmna itiraz edilemeyeceini, adalet sorununun dier byk dev
letlerin etkisi olmadan zlebilm esinin Almanya iin ok faydal ola
ca" yazlmaktadr.107
Osmanl Devletinde ilk cezaevleri olarak aadakileri gstermek
mmkndr: "M anavgat 1852, rnak 1886, Alaam 1890, Knk 1907,
M anyas 1910, Cide 1318, psala 1324, iekda 1340 tarihlerinde kira
lanmtr. Diyarbakr 1280, Sinop 1303, Krklareli 1304, Ktahya 1306,
Bafra 1311, Ordu 1315, Uak 1317, Bilecik 1324, N evehir 1849, Sr
1852, Vezirkpr 1870, Kozan 1875, Kars 1800, Kastamonu 1889, Erzu
rum 1900, Hns 1905, skdar Paakaps 1916 ve Zara 1919 senelerin
de ina olunm utur."108
III. Cum huriyet dnem inde
Cum huriyet dneminde ve zellikle 1 Temmuz 1926'da 765 sayl
Trk Ceza Kanununun yrrle girm esinden sonra, bu konu yeni
den ele alnmaya balanmtr. lk nce, ceza ve tutukevlerinin idaresi
1 Haziran 1929 tarihinde ileri Bakanlndan alnarak Adalet Bakan
lna balanm ve Bakanlk bunlarla daha yakndan ilgilenmeye ba
lamtr. Nitekim, hkmllerin altrlm as, onlarn uslandrlmas
amacna ulatrlabilecek balca esas ve ara olduu iin Adalet Ba
kanl, her eyden nce faaliyetini bu hedefe yneltmi ve yeni mev
zuatta da bu hususta hkmler sevk edilmitir. Nitekim TCK m. 13'te,
ikinci devreyi bitiren hkmller arasndan Bakanln yol, inaat ve
maden ekipleri oluturabilecei; TCK m. 14'te, hrriyeti balayc ceza
lara hkm giyenlerin cezaevlerine bal tarm ve endstri kurumla-

107 Bozkurt, s. 112, dn. s. 269, s. 113.


108 M eng, A li Rza, Ceza nfaz Hukuku ve nfaz M esseseleri, stanbul 1968, s. 308.
rmda altrlabilecekleri belirtilmitir. Ayrca 14.6.1930 tarih ve 1721
sayl Hapishane ve Tevkifhanelerin idaresi Hakknda Kanunda, ceza
evlerinde "i yurtlar"nn oluturulaca belirtildii gibi, Ceza Kanu
nunun M eriyet M evkiine Konmasna Dair Kanunun 4. maddesine
25.6.1932 tarih ve 2023 sayl Kanun ile eklenen fkra ile de, yeni hapis
hane tesisat ve tekilt yaplmayan yerlerde muayyen artlar haiz baz
mahkmlarn, geceleri hapishanede geirmek artyla, kamu yararna
uygun ilerde altrlabilm eleri esas konmu ve konuda bir de tali
m atnam e yaplmtr. Ancak, gerek i yurtlar ile yeni cezaevlerinin ve
gerekse yaplmas dnlen i esasna dayanan cezaevlerinin inaat
ve tesisat iin gerekli paray salam ak amacyla yrrle konulan
30.6.1934 tarih ve 2548 sayl Kanun, icra dairelerince tahsil olunacak
paralardan belirli oranlarda alnacak harlar ile hkmllere dettiri
lecek yiyecek bedellerinin cezaevleri ile m ahkem e binalar inaatna
sarf olunm ak zere Ziraat Bankasna yatrlarak Adalet Bakanl ad
na alacak cari hesaba geirileceini dzenlemitir.
Cumhuriyetin ilk yllarnda cezaevlerinin kt durumunu ortaya
koymak asndan, Adliye mfettileri Fuat ve Ferit Beyler tarafndan
"Karadeniz sahillerindeki hapishanelerle zmir, Adana, Konya, Kasta
monu ve stanbul ceza ve tevkifevlerini konu alan" 24.12.1931 tarihli
rapor dikkat ekicidir.109
Binalardan bir ksm mahsus surette cezaevi olarak ina edilmi
bulunm akla beraber, hibiri cezann, gnn telkki ve prensipleri da
iresinde infazna elverili deildir; bunlarn tamam koulardan iba
rettir ve hcre yoktur.
H ibir cezaevinin m evcudu, istiap haddiyle m tenasip deildir.
stiap haddinin tayininde, her mahpusa en ok bir buuk m etrekare
tahsisi suretiyle asgar bir kstas kullanlm tr. M esel Kastam onu'da
250 kiilik istiap haddine kar 597, Sam sun'da 200'e m ukabil 375, G i
resun'da 120'ye kar 250, zm ir'de 500'e kar 900 m ahpus bulun
maktadr.
Binalar en iptida hijyen icaplarndan dahi m ahrum dur; m sait
avluya sahip bulunm adklarndan, teneffs saatleri kat'iyen deerlen-
dirilememektedir. Esasen koular da, yapllar itibariyle, gneten

109 G lckl, Feyyaz, T rk Ceza Sistemi (H rriyeti Balayc Cezalar), Ankara 1966, s.
46 vd.
tamamen mahrumdurlar. Havalandrma ve stma tesisat mevcut de
ildir. Ocak ve mutfak tertibatnn bulunm am as yznden, m ahpus
lar yem eklerini koularda m angallar zerinde piirmektedirler. Bir
ok binada akar su yoktur; mahpuslar kendilerini ve bulaklarn ko
ularda ykamaktadrlar. Koular akam 17'den sabah T ye kadar ka
pal tutulduundan, d e f -i tabi kouta bulunan tenekelere yaplm ak
tadr; esasen mevcut hellarm vaziyeti de pek ktdr.
M ahpuslarn getirdikleri ahs eyalar yataklarn yannda, sandk
lar iinde, koular doldurmakta ve temizlii gletirmektedir.
Hkm llerin snflandrlmas bir yana, kkleri byklerden,
mevkuflar mahkmlardan ayrmak dahi mmkn olamamaktadr.
Kadnlara mahsus cezaevi hemen hemen yok gibidir: "kadn m ahkm
larn cezalar, birok yerlerde, gardiyan olarak tayin edilen kadnlarn
bazen bir ve bazen de iki odal ve alelekser zabtann nezaretinden
mahrum bulunan evlerinde ektirilm ektedir." Bakma muhta kk
ocuklar da, analaryla birlikte, senelerce cezaevinde kalmaktadrlar.
Hemen hemen hibir messesede ziyaret ve grme mahalli yoktur.
Binalarn bu gayrimsait durumu m ahpuslarn almasn da im
knsz klmaktadr. "G rlen hapishanelerin biroklarnda mahkm
ve mevkuflar tam ve mutlak bir atalete uratlmlardr. Mesel iki-
yz mevcutlu bir ksm hapishanelerde alanlarn miktar 10-15'i ge
m em ekted ir..."
"H apishaneler -personel noktasndan- daha derin bir mazhariyet-
sizlik iindedirler. Hapishaneler, hemen daima zaif ahsiyetlerden te
rekkp eden ve bu itibarla da lzm gelen evsaf ve eraitten mahrum
bulunan mdrlerle, hemen tamamen cahil denebilecek derecedeki
gardiyanlarn elinde bulunmaktadr. Gardiyanlk meslek bir vaziyet
olmaktan ziyade ok alelde bir i telkki" edilmektedir.
Rapor u cmlelerle son bulmaktadr: "H apishanelerim izin bu
gnk vaziyetleri ise, adaleti temin deil, adaletsizlii tevlit etm ekte
dir. M ahkmlarn bir ksm muhtelif saikler tahtnda, ceza ektiklerini
bile hissetmezken, dier bir ksm cezalarn, tbi tutulmalar lzm ge
len derecenin kat kat fevkinde bir iddetle ekmektedirler. Binaenaleyh
hapishanelere lyk olduu mevkiin verilebilmesi iin ihtiyar icap
edecek fedakrlklar ok grlm emeli bilkis pek tabi ve zarur telk
ki edilmelidir."
647 sayl Ceza nfaz Kanunu ile srgn cezas kaldrlncaya ka-
dar,110 TCK m. ll 'd e belirtilen hrriyeti balayc cezalar; ar hapis,
hapis, srgn ve hafif hapistir. Bunlardan ar hapis ve hapis cezasnn
infaznda, dereceli sistem kabul edilm iti.111

Yeni cezaevleri ve infaz uygulam alar


1.10.1936'da mral adasnda i esasna dayanan ilk cezaevi al
mtr. Baka yerlerde de, ayn nitelikte cezaevlerinin yaplm as plan
lanm ve bu ekilde ar hapis ve hapis cezalarnn infaz ekillerini
gsteren TCK m. 13'n ksmen olsun uygulanmasn mmkn klmak
gayesi amalanmtr. Ancak, byle bir ksm zm tarzna girimek
iin kanun bir dayanaa ihtiya grldnden, bu husus, 3.2.1937
tarih ve 3112 sayl kanun ile son eklini alan, muvakkat maddenin B
fkras ile salanmtr. Buna gre; "im diki cezaevlerinde mahkmi
yet mddetlerinin bir ksmn iyi hl ile geirmi olup da Veklete tes-
bit edilecek ya, m eslek ve kabiliyette olan ve yine Veklete tayin olu
nacak sularn failleri i esas zerine kurularak alm ve alacak
olan cezaevlerine evklerinde 13. m addede gsterilen nc ve dr
dnc devreler eraitine konularak o devrenin veya devrelerin btn
hak ve im tiyazlarndan istifade ettirilebilecekleri gibi 16. madde hk
mnden mstefid olurlar." te bu fkra hkmne dayanlarak belirli
artlar tayan bir ksm hkmller, belirtilen cezaevlerine sevk edil

110 Srgn cezas, TC K m ,18'in ilk eklinde, m ebbet ve m uvakkat (alt ay il be


sene) olm ak zere ikiye ayrlm ken; 1936 deiikliiyle m ebbet srgn kald
rlm ve m uvakkatin da sresi bir il be yl olarak deitirilm iti. 647 sayl
CIK ile yrrlkten kaldrlan srgn cezas, "gerek crm n ilendii ve ge
rek crm den zarar gren ahs ile m ahkm un ikam et ettii kazalardan en aa
500 kilom etre (m addenin ilk eklinde 60 kilom etre idi) uzakta bulunan ve
nfusu on binden az ve polis tekilt olan ve m ahkem e ilm nda yazl bulu
nan kaza m erkezlerinde m ahkm un ikam ete m ecbur tu tu lm as..." suretiyle in
faz edilm ekte idi (Glckl, 21). H km lnn srlecei yeri m ahkem e tayin
edecektir. M ahkem e bu yeri belirlem e hususunda serbest ise de, kanun bir de
receye kadar kendini snrlam t ( yerden asgar uzaklk). Srgn yerine tu
tuklu olarak gnderilen hkm lnn srld yere varncaya kadar tutuklu
kald her bir gn iin gn srgn hesap edilerek, hkm llk sresinden
indirilm esi gerekirdi. H km l srld ehir veya kasabada tam am en ser
best olup, srld yere ailesini gtrebildii gibi, orada ticaret de yapabilir
di (Taner, s. 613 vd.).
111 Ayrntl bilgi iin bkz. Dem irba, s. 138 vd.
meye ve haklarnda TCK m. 13'n C ve D fkralarnda gsterilen nc
ve drdnc devrelere ait rejim ile TCK m. 16'nn artla salverilm eye
ilikin hkm lerinin uygulanm asna balanm tr.112
Bu arada, ceza ve tutukevlerinin idaresini esasl kurallara bala
mak zere 213 maddeden oluan 31.7.1941 tarihli Ceza ve Tevkifevleri
Nizamnamesi yrrle girmitir. Buna gre, her m ahkeme bulunan
yerde, bir "ceza ve tevkifevi" ve Adalet Bakanlnca belirlenen yerler
de "m ntka cezaevleri" ile "ocuk ceza ve slahevleri" bulunaca; tev-
kifevlerinde tutuklama kararlarnn, mahkem eler nezdindeki cezaevle
rinde hafif hapis ile yl gem eyen hapis veya ar hapse ilikin h
kmlerin, mntka cezaevlerinde de daha ar mahkmiyetlerin infaz
olunaca, kadnlarla suu iledikleri srada 15 yam bitirm i gen
sululara ait cezalarn "m ahsus cezaevlerinde" veya cezaevlerinin
"husus ksm larnda" ektirilecei ve suu iledikleri, srada 11 yam
bitirm i, fakat 15 yan doldurmam ve cezann infazna baland
srada 18 yan bitirm em i kklerin cezalarnn slahevlerinde ekti
rilecei belirtilmitir. Nizam nam e ayrca, m em ur ve mstahdemler,
bunlarn grev ve yetkileri, cezaevi komisyonu, idare kurulu, disiplin
kurulu, tutuklu ve hkmllerin kuruma konmas, yaay tarz, d
dnya ile ilikileri okutulmalar, altrlm alar, disiplin ileri gibi hu
suslar da dzenlemitir.113
29.6.1938 tarih ve 3500 sayl kanun ile sonradan onun yerine gee
cek olan 13.1.1943 tarih ve 4358 sayl kanun, ceza ve tevkifevlerinin
tekilt ve grevlerini belirlem e dnda, i esas zerine kurulmu ve
kurulacak cezaevleri, i yurtlar ve slahevlerinin btede dner ser
m aye olarak tahsis edilecek para ile yapacaklar iler dolaysyla hk
m ahsiyete sahip olduklarn ve bu evlerin ina ve idaresi ile altr
lan hkmllere verilecek yevmiyelerle bunlarn tahsis ve dem e ekil
v e artlarn belirtmektedir.114
647 sayl CK yrrle girinceye kadar, ar hapis cezasnn ilk
devresini oluturan hcre hapsi, yeteri kadar hcre bulunm ad iin
hibir zaman gerei gibi uygulanamamtr. rnein, 1959'da 5142 ar
hapis cezas hkmedilmiken, 647 sayl CK gerekesinde de belirtil
dii zere, 1965 ylnda cezaevlerindeki hcre says 894 idi. M add im-

112 Taner, s. 620 vd.


113 Taner, s. 621.
114 Taner, s. 621..
knszhm yenilemeyeceini bilen Ceza ve Tevkifevleri Genel M dr
l, cezaevlerine gnderdii genelgelerde hcre cezasnn "hcre
adedi ihtiyac karlayacak miktarda ina edilinceye kadar aleltlak
m ebbet ar hapisle en ar hapis cezasna mahkm olandan balan
mak ve aa doru inilmek suretiyle in fa z ..." edileceini; "ceza m ik
tar msavi olan mahkmlardan mkerrerler ve haklarnda itima
hkm tatbik edilenlerin ne" alnacan bildirm iti.115
Hkm l hcrede mutlak bir tecride tbi olup, bu tecrit onun m
dr ve doktor dnda herhangi bir kimseyle temasn yasaklamakta
idi. Hkmlnn hcrede, okuyup yazmas idarenin iznine bal
olup, bu gnn belirli saatlerinde mmkn idi. Hcrede bakaca kt,
kalem bulundurulm as, ziyareti kabul, mektup yazlmas ve alnma
s yasak idi. Hkmlnn almas da idarenin iznine bal olup; "bu
m saade kese kd, zarf, rg, torba, uval imali gibi el ilerine ve
yalnz gndz meguliyetine mnhasr kalmak zere" verilebilirdi.
Hcredeki hkml, nbeti gardiyann daim kontrol altnda olup;
gardiyanlar, tecrit edilen mahkmlarla konuamazlar; hcre kapsn
hibir nedenle aamazlard. "inde hel bulunm ayan hcrelerdeki h
km llerin ihtiyac, hibir temasa, intizam ve disiplin bozucu hareket
lere mahal kalm ayacak ekilde idarece tanzim olunur." "H crede uy
gunsuzluk yapan, talimata riayet etmeyen hkml hakknda katksz
hapis cezas verilir. Ve icabnda demire vurma tedbiri alnrd."116

Sonu
Avrupa devletlerinde hrriyeti balayc cezalarn ve dolaysyla
cezaevlerinin geliim i 400 yllk bir gem ie sahipken, bizde Tanzimata
ve 1840'lara gitmektedir. Avrupa lkelerinde, 19. yzylda tartlan so
runlar, bizde daha yeni tartlmaya balandndan, cezaevleri ve in
faz sistem i ile ilgili yaanan skntlar bir trl giderilememektedir. Bu
durum infaz hukukunun geliim i asndan da sz konusu olmutur.
Avrupa'da ve A m erika'da bizden yllarca nce infaz hukuku ve ceza
evleri zerine tartmalar, kitaplar, geziler, dernek ve vakflar mevcut
iken, bizde ne yazk ki bu konu zerinde Bat'dan yllarca sonra durul
maya balanmtr. Benzer durum, infaz hukuku eitimi asndan da
sz konusudur. Bizde, son yllarda baz hukuk fakltelerinde seimlik

115 G lckl, s. 78 vd.


116 G lckl, s. 79 vd.
ders olarak infaz hukuku konuluncaya kadar, infaz hukukuna ilikin
bilgiler, ceza genel hukuku ierisinde, "cezalar" anlatlrken ksaca de
inilmek suretiyle geitiriliyordu. Bugn hl, ou kkl hukuk fa
kltesinde ayn uygulama ne yazk ki devam etmektedir. Dolaysyla,
infaz savclar ve cezaevlerini denetlemekle ykml basavclar uy
gulama iinde infaz hukukunu renebilmektedirler.
Son yllarda ortaya kan cezaevi olaylarna kadar, gerek toplum,
gerekse devlet olarak cezaevi sorunlarna ne yazk ki hi eilinmemiti.
Ceza infaz kurumlarndaki olum suzluklarn giderilebilmesi asndan,
devlet yannda, sivil toplum kurulularna da byk grev dm ekte
dir. Gerekten de, Bat'da ok sayda rneine 18. yzyldan itibaren
rastlanan cezaevi dem ei veya vakf eklindeki bu kurulular nemli
grevler yapmaktadrlar. Bunlardan ilki olan Philadelphia Cezaevi
Vakf, din temele dayanan Quakerler tarafndan 1776'da kurulmutur.
Fransa'da da, hapishanelerin ileyiini denetlem ek ve buralarda iyile
tirilmelere gidilmesini salamak amacyla dem ekler kurulmaya bala
narak, 1818'de, resm Hapishanelerin yiletirilm esi Dernei ve daha
sonra Hapishaneler Dernei ile eitli insancl dernekler kurulmutur.
Alm anya'da ise, Fliedner, 1826'da Ren-Westfaller Cezaevi Derneini
kurdu, bunu lkenin her tarafnda benzer dernekler takip etti. Hollan
da'da, John Hovvard'n rencisi ve bir i adam olan W. H. Suringar iki
arkada ile birlikte Hkmllerin M anev Islah in Hollanda Cem i
yetini kurmular ve bu dernek 1946'dan itibaren Hollanda Yeniden
Topluma Katma Dernei ismini almtr. Bunlarn amac, mahkmiyet
esnasnda ve tahliyeden sonra mahkmlara iyiletirici etkide bulun
makt. Trkiye'de, ne yazk ki bu nitelikte bir dernek veya vakf bulun
mamaktadr. Buradan, bata Adalet Bakanl yetkilileri olmak zere
tm yardmseverleri ve konuya ilgi duyanlar, cezaevleri ile m ahpus
larn sorunlarnn zmn, iyiletirilm esini ve infaz sonras yardm
am alayan bir vakfn ya da dernein kurulmas hususunda i birliine
davet ediyorum.
Hapishaneler,
Sorunlar ve zm Araylar

Halil brahim Bahar '

Ceza pratiinin son iki yzyl boyunca karlat glklerin ve


elikilerin temelde asla yeniden incelenmedii kansndaym. imdi,
yz elli yldan bu yana tpatp ayn nosyonlar, ayn temalar, ayn ik
yetler, ayn eletiriler, ayn talepler tekrarlanyor, sanki hibir ey de
imem i gibi ve bir anlamda, gerekten de, hibir ey deimedi. Bu
kadar kusur tayan, bu kadar eletiriye yol aan bir kurum yalnzca
ayn sylemlerin sonsuzca tekrarlanmasna yol at andan itibaren,
'gevezelik' cidd bir semptomdur.1

Giri
Su ve ceza insanlk tarihi ile birlikte var olan bir olgudur. Toplum-
larda cezalandrm ann ekli de tarih boyunca sosyal, ekonomik ve kl
trel koullara gre deiime uramtr. Hapishaneler, tm toplumla-
rn uygulad formel cezalandrma ynteminin banda gelmektedir.
Hapishaneler, cezalandrm a politikas ve uygulamalarnda evreden
merkeze doru ynelii temsil etmektedir.
Bu almada formel sosyal kontrol iinde nemli bir yeri olan ha
pishaneler, teorik olarak incelenecek, bu kuram larn amac ve ileyii
ele alnacaktr. Hapishanelerin ilevi nedir? Hapishaneler hedeflenen
am alan gerekletiriyor mu? Hapishanelerin temel sorunlan neler-

Do. Dr. H alil brahim Bahar, Polis A kadem isi Bakan Yardm cs, Ankara.
1 (Foucault 2003: 253)
dir? Hapishanede cezalandrma ynteminin alternatifleri nelerdir? Sz
konusu alternatiflerden Trkiye nasl yararlanabilir?
Hapishaneler, sylem ile eylem arndaki tutarszln belirgin bir
ekilde ortaya kt alanlardan biridir. Hapishaneler belirtilen ilevle
rini yerine getirmekten uzaktr. Buna ramen tm toplumlarda hapis
hanede cezalandrma sistem ine devam edilmesi nasl aklanabilir?
Hapishaneler sululuu srekli hle getirir. Hapishanelerin grnr
deki bu baarszl aslnda planlanm bir durum mudur? Sosyal,
ekonomik ve siyasal hayatta gelimelere ramen klasik hapishanelerin
cezalandrmada kullanlmasnn nedenleri nelerdir? Okullar, hastaha-
neler, atlyeler sosyal ve mimar olarak hapishanelerle benzerlik iin
dedirler. Bu, Foucault'un (1977) deyim iyle bedenin snrlandrlm as ve
baskc disiplinin uygulanmasnda benzer stratejinin kullanldnn
bir delilidir.
Hapishane konusu ele alnmadan nce su ve cezann toplumsal
olarak nasl algland ve sua kar verilen toplum sal ve siyasal tep
kilerin ne olduunun ortaya konmas gerekmektedir.
M organ sulular iki kategoriye ayrmtr. Birincisi, normal ve g
receli olarak zararsz eklinde tanmlanrken; ikinci gruptakiler ise
anormal, patolojik ve tehlikeli olarak tanmlanmaktadr. Bu kavramsal
modele gre kt sulularn toplum dan uzaklatrlm as sonucu halk,
norm al sululara daha toleransl olaca varsaymnda bulunulm akta
dr.2 Hapishaneler kt sulularn toplum dan uzaklatrlmas ilevini
de yerine getirmektedir.
Hukuk tarafndan tanm lanan su, ekonomik, sosyal ve siyasal ya
p ile ilgilidir. H ukuk ise kurumlar tarafndan ekillenmekte ve dei
mektedir. zellikle siyaset kurumunun hukuk kurallarnn oluumu
ve uygulanmasndaki rol bilinen bir gerektir. Bu balamda siyaset,
sosyal kontrol ve hapishaneler arasndaki ilikinin bir btn hlinde
ele alnmas gerekir. Bu balam da siyasal atma ve basklarn artt
zamanlarda hapishanedeki m ahkm ve tutuklu saysnn da arttn
grmekteyiz.
Sular ve toplum dzenini ihll eden dier davranlar nasl alg
lanmakta ve bu eylemlere ceza adalet sistem i tarafndan nasl tepki
gsterilmektedir? Tm lkelerde olduu gibi Trkiye'de de kamu d
zeni ve asayi temelde siyasal bir konudur. Bu balamda cezalandrma
siyasal bir konu olarak karmza kmaktadr. Bu adan bakldnda
hapishaneler, sistem e kar kanlar ile kmayanlarn, iyi-kt, uygun-
uygun deil kavramlarnn pekitirilmesi ve toplumun bu ayrma gre
bilinlenm esi ilevini grr. Baz aklam alar ise hapishaneler ile yeni
sanayi dzeni arasnda ba kurarak, kontrol edilebilir, disiplinli i g
c gereksiniminin hapishanelerin yaygnlamasna neden olduunu
ileri srmektedir.3
Hapishaneler hakknda salkl analizlerin yaplabilmesi iin aa
daki konularn ele alnmas gerekmektedir: Su ve kontrol arasnda
ki iliki, kontrol ve cezalandrmann doas, cezalandrma ve kontrol
stratejilerinde dnmler, hapis cezasnn ortaya kmasna neden
olan sosyal faktrler, hapishanelerin organizasyon yaps ve sorumlu
luk anlay, mahkm ve tutuklularm sosyal ve ekonomik zellikleri.
Hapishanelerin ilevi hakknda farkl sylem ler vardr. Hapisha
neler bedensel cezalandrm adan, zihinsel cezalandrm aya geite
nem li bir rol oynamakta4 ve dile getirilen klsik ilevlerinin dnda
farkl perspektiflerden ele alnmaktadr. Foucault'un analizleri de bu
farkl yaklam larn ncsdr. Foucault'a gre hapishaneler kanun
suzluklarla mcadele etmek iin kullanlan bir ara deildir. Hapisha
nelerle su ve ceza ve bunlarla ilgili ekonomik alann dzenlenm esin
de rol oynamaktadr.5 Yukarda da ifade edildii gibi cezalandrma si
yasal bir karardr. Hapishanelerde bulunan mahkm larn oran hk
metin kontrol altndadr. M ahkm says bir anlamda siyasal tercihin
bir sonucudur. Hapishanelerin boaltlm asna ynelik hkmet aflar
bu tezi dorulamaktadr.
Hapishaneler beraberinde birok olumsuz sonular da dourm u
tur. Cezaevleri bir ayrtrma, ayklama mekanizmasdr.

K ontrol, cezalandrm a ve hapishaneler


Tm toplumlarda hangi ideolojide olursa olsun cidd sulan ile
yenlere ynelik hapishanede cezalandrma yntemi uygulanmaktadr.
M odem hapishaneler btncl gzetim mekanizm asyla bilgi g
ilikisinin yeni bir eklini temsil etmektedir.6 Avrupa'nn ou yerinde

3 (Ignatieff 1978, aktaran Em sley 2002)


4 (Cohen 1983)
^ (Foucault 2003: 83)
* (Foucault 1977)
1750 ile 1850 yllar arasnda hapishaneler nemli sular iin temel ce
zalandrma yntemini oluturmutur.
20. yzyln sonlarna doru sosyal kontroln salanabilm esi ii
bilgi teknolojilerinden yararlanlmaya balanmtr. Kontrol, zel g
venlik araclyla, kapal devre tv sistem leriyle alveri merkezleri ve
ehrin birok yerinde kullanlmaya balanmtr. Elektronik veri topla
ma sistemleri de kontroln yaygnlamasnda nemli rol oynamaktadr.
Elektronik gz, panoptik toplumun yaygnlam asn kolaylatr
mtr. Yeni kontrol stratejisi zararl insanlarla zararsz insanlarn ayrt
edilmesi; zararllarn apartmandan, kulpten, alveri merkezinden,
hatta lkeden darya atlmasdr.7 Bilgi teknolojisinin gelimesi bireyin
kontrol edilebilmesini de kolaylatrmtr. Dier bir deyimle bilgi, g
cn kullanmn gelitirmitir. Bunun sonucu gelimi teknolojilerin
kullanmyla bireylerin kontrol kolaylamtr. Bireyin yaamna yne
lik denetimin artmas sonucu, Foucault'un deyim iyle 'gzetim toplu
mu' olumutur. Elektronik gzetim ve zel kiiler tarafndan gerek
letirilen yeni kontrol ekilleri devletin salad zmlere olan g
vensizliin de yansmasdr. Bu durum Giddens8 tarafndan 'sosyalin
lm ' olarak adlandrlmaktadr.
Yeni kontrol stratejilerinin temel yaklam insanlar deitirm enin
zor ve pahal bir aba olduunu vurgulamakta bu nedenle onlarn ha
reketlerinin snrlandrlarak su ilem elerinin nlenmesi am alanm ak
tadr. Bat toplum lar 'risk toplum lar' hlini alm tr9 ve sorun, top-
lumlarm riskten nasl kurtulaca/korunacadr.
Hapishanelerin dile getirilen ilevlerinin dnda gizli ilevlerinin
de olduu sylenmektedir. Hapishaneler, su ve taknlklar tolere
edilebilecek ve bastrlacak olanlar eklinde iki gruba ayrmaktadr.
H apishaneler, sosyal toleransn snrlarn belirler ve sulular fakir
kesimin dier blm ne tehlikeli, kt olarak tantr. Aksi takdirde
sulular bu snfn gznde sempatik olarak deerlendirilebilir. Saygn
fakirleri bu sululara kar korumak gerekir.
Burada cezalandrmann amacna baklm as gerekir. M aliyeti az
olan hrszlk yapanlarla milyonlarca dolarlk hrszlk yapanlar gz
nne alalm: Toplumsal yaama hangisinin zarar daha oktur? M il

7 (H udson 2002: 246)


8 (1990, aktaran H udson 2002: 247)
(Beck 1992, G iddens 1990, aktaran Hudson 2002: 247)
yonlarca dolarlk hrszlk yapan saygnlar elbette ki daha az tehlikeli
bulunacaktr. Hatta bu kiiler meruiyetlerini kazanmak ve toplumsal
saygnlk elde edebilmek iin okul vs. gibi hayr ileri yaparak bu al
malarndan dolay plaketler almaktadr.
Cezalandrma, kanunsuzluklar dzenlemede kullanlan bir yn
temdir. Toleransn snrlarn belirler, kimlerin serbest, kimlerin bask
altnda kalmalar gerektiini belirler. Cezalandrma kimlerin dlana
cana, kimlerin ise faydal olarak kategorize edileceine karar verir.10
Bu balamda cezaevlerindeki poplasyona bakldnda erkek, gen,
alt snf, isiz ve eitimsiz olanlarn oranlarndaki ykseklik dikkati e
kecektir. Eletirel kriminoloji, cezalandrmay, ekonomik ve siyasal olarak
istenmeyen, dlanan gruplara kar gcn uygulanmas eklinde deerlen
dirmektedir.11
Cezalandrmann serveni, ikence ve idamdan balam, hapset
me ve rehabilitasyon aamalarna gelmitir. Hapishaneyi sanayileme
ve i gc yaklam asndan ele alan ilevselci tezlere gre 18. yz
yln sonu ile 19. yzylda devam eden sanayileme srecinde sapkn
kitle, hapishaneler araclyla toplumdan ayrlyor, burada sosyalleti
rilerek i gcne katlyordu. (Bu sanayilemi bat lkelerindeki ha
pishanelere ynelik aklamalardr. 18 ve 19. yzyllarda sanayileme
mi lkelerde cezalandrma hakknda da bilgi sahibi olunmas ve kar
latrlma yaplmas gerekmektedir).
Hapishaneler ile sanayileme arasnda ba kuran ilevselci yakla
m yukarda da dile getirildii gibi hapishaneler ile i gc arasnda
bir iliki kurmaktadr. Sanayinin iilere talebinin olmad zamanda
onlar bastran, iilere gereksinim olduunda onlar hapse alp meslek
eitimi ve i disiplini retme ilevini yerine getiriyordu. Hapishane
kurallar ile i kurallar arasnda benzerlik sz konusudur. Her ikisin
de de zamana uymak nemlidir. Hapishane kurallarna uymann ve
uymamann beraberinde neler getirecei bellidir. Benzer ekilde i ku
rallarna da sk bir ekilde uyulmas gerekir.
levselci yaklama gre hapishane sanayi kapitalizminin ihtiyac
olan iileri salamaya odaklanmtr. Hapishanelerin ii snf mahal
lelerinin yannda ina edilmesi ve grnr hlde olmas, fabrika disip
linine uymayan iilerin nereye gnderileceinin iilere hatrlatlmas

10 (Foucault 1977: 262)


amacyla ilgilidir.12 Fabrika iinin esas, zaman ve mekn disiplinine
uymaktr. Bu nedenle kapitalizmin okul ve hapishanelerde gelitirilen
disiplin anlayn benimseyen i gcne gereksinimi vardr.13
Foucault terbiye etmek iin altrma yaklamna dikkati ekmek
tedir. almann temel ilevi vardr: retici ilev, sembolik ilev ve
disipline edici terbiye ilevi. Sembolik ve disipline edici ilevler ok
nemliyken, retici ilev gzle grlr biimde sfra eittir.14
Yeniliki teorisyenler cezalandrmay modernlemenin sosyolojisi
asndan ele almaktadr. Bu erevede devletin ilevi ve gcne gn
derme yapmaktadrlar. Webe/ in brokratik rasyonellemenin gelii
mine gndermede bulunmaktadrlar.15

M odernizm ve hapishanenin douu


Cezalandrma ekilleri ekonomik ilikileri yanstmaktadr. Bu ba
lamda elde edilebilir bilgi ve teknolojiler kullanlmaktadr. nk ce
zalandrma ile sapkn nfusun kontrol edilmesi arasnda devamllk
vardr.16
Modern toplumlarn tm yeleri disiplinci gzetim altndadr.
Cezalandrc disiplin, toplumun dar bir ksmn kapsayan sadece ha
pishanelere zg bir yntem olmaktan km, tm sosyal ilikiler di
siplinci g ilikisinden kaynaklanan kontrol ilikisine dnmtr.
Foucault'a gre ayn g prensibi rnei olduu iin hapishaneler ile
fabrikalar arasnda esasl bir farkllk yoktur.17
Cezalandrma ile normalletirme arasnda bir iliki vardr. Modern
devlette herkesin iyi bir ekilde kontrol edilmesini, herkesin kurallara
uymasn, alkan ve doru dnmeyi salamak ilevini yerine getir
mektedir. Foucault almalarnda ynetimin g uygulamas sonunda
salkl ile hasta, akll ile deli, uygun ile uygun olmayan, kurallara
uyan ile sulu arasnda ikiliin retildiini gstermitir.18 Modern bi-

12 (Reim an 1979, bkz. Hudson 2002: 238)


13 (H udson 2002: 238)
14 (Foucault 2003: 101)
15 (Foucault, Ignatieff, M elossi & Pavarani, Rusche & Kircheim er, Spitzer; bkz.
H udson 2002: 240)
16 (Hudson 2002: 240-241)
17 (Foucault 1977)
rey, herkesin dt, resm ve resm olmayan boyutu olan kontrol
ama yakalanmtr.
Toplumlar sanayiletike rastgele, fiziksel cezalandrmann yerine
kt insanlar iyi yapmaya ynelik cezalandrmalar gndeme gelmi
tir. Modernite kendisini tm insanlar normal standartlarna uygun h
le getirmeye planlamtr. Bu mmkn olmayan bir grevdir. Bu ne
denle sapknlar da aralarnda iyiletirilebilir ve iyiletirilemez, slah
edilebilir ve slah edilemez olarak ayrlmtr. Ceza adaleti politika ve
uygulamalar bu ayrma gre ekil almaktadr.19 Hudson yaklak ola
rak 1750'den 1975'e kadar olan dnemi penal modernizm olarak ta
nmlamaktadr. Bu periyotta birbiri ile irtibatl iki olgu gze arpmak
tadr: 1-Hapsetmek rutin sular iin de cezalandrmann temel ekli h
line gelmitir. 2-Suluda deiim hedeflenmitir ve bu amala hmani-
ter/sosyal bilimlerden yararlanlmaya balanmtr.20
Hapishanelerde cezalandrma ilk bakta ilerici bir yaklam gibi
deerlendirilmitir. Hapishanelerin getirdii yenilikler iki adan de
erlendirilir. Birinci olarak hapishaneler lm cezas ve ikencenin ye
rini alan nceki cezalandrmalara oranla daha esnek bir cezalandrma
eklidir. kinci olarak cezalandrmann yannda sulularn rehabilite
edilmesi yaklam da ortaya kmtr. Toplumlar modernletike h
kmetler daha da demokratik hle gelmektedir. Sulara kar verilen
cezalar da daha hafiflemektedir. Buradaki temel yaklamla cezalan
drmann nsan hle getirilmesi ve sulunun rehabilite edilerek tekrar
topluma kazandrlmas hedeflenmektedir.

Hapishanenin sosyolojisi ve cezalandrma yaklamlar


Hapishanenin de kendine zg kltr vardr. Hapishane kltr
mahkm ve grevlileri de kapsayan tutum ve davranlar dizisinden
oluur. Mahkmlar arasnda dayanma ve bu dayanmann hapisha
ne grevlilerine kar kullanlmas da hapishane kltrnn temel
zellikleri arasndadr.
Hapishanede de ahlk ve gce dayanan bir hiyerari vardr. zel
likle ocuklara ynelik cinsel su ilemi olanlar hapishanede dier
mahkmlar tarafndan cezalandrlmaktadr. Bu olgu da tm toplum-

19 (H udson 2002: 242)


20 (H udson 2002: 235)
lar iin geerlidir. Hapishanenin aas, ablas kavramlar da hapishane
deki hiyerarik yaam bize gstermektedir.
Adaletin salanmas (kefaret), caydrmak, slah, engellemek ve
onarmak cezalandrmann temel amalarndandr. Cezalandrmada
davransal yaklam, bireylerin rasyonel olduu ve eylemlerinden so
rumlu olduu tezini kabul etmektedir, iledii su orannda cezalan
drma olacaktr.21 Islah yaklamnda ise bireye bilisel, davransal
programlarla beceri eitimi verilmesini, aile ilikilerine mdahale edi
lerek slah edilmesi ve gelecekte tekrar su ilemesinin nlenmesini he
deflenmektedir. Islah yaklam bireyin birtakm durumlara kar daya
namadn ve uzmanlarn yardmna gereksinimi olduunu kabul et
mektedir. Engelleme cezalan da sulularn belli bir dnem boyunca ha
psedilerek su ilemesinin nlenmesini hedeflemektedir. mr boyu ha
pis cezas da yukarda dile getirilen ama dorultusunda uygulanmak
tadr. Onarc adalet, maduru, suluyu ve sulunun ilemi olduu fiil
den dolay bozulan toplum dengesini eski hline getirmeyi gzeten bir
felsefedir. Bu dengeyi geri salamak belki alnan bir eyi geri yerine
koymak veya zel mlke verilen zararlar onarmak olabilir ama zellik
le gvenlik duygusunun tekrar salanmas ana amatr. Onarm ve taz
minat anlamazlk davalar sonrasnda kullanlan zm yntemleridir.
Onarc adaletin taraftarlar, sulu ve madur arasnda anlamann ya
plmasn etkin bir zm yntemi olarak grmektedir.
Onarc teoriler cezalandrc teoriler olarak deerlendirilmez.
Onarc yntem mahkmiyetin cezalandrma olarak deil de madura
ve topluma verilen zararn karlanmasn hedeflemektedir. Bu ba
lamda ceza adalet srecinde devlet ve sulu temel olarak rol alrken,
onarc adalette madur ve toplum temel aktrler olarak ortaya k
maktadr. Bu yaklamda devlet suluya ne yapacan dikte ettirmez.
Taraflar, madur ve sulu bir araya gelerek zararn nasl karlanaca
n belirler. Madur ve sulunun bir araya gelmesi sonucu sulu yapt
hatann verdii zarar da grm olur. Onarc adalet toplumda ye
niden sosyal btnlemenin salanmasn hedeflemektedir.

Foucault ve hapishaneler
Michel Foucault (Gzetleme ve Cezalandrma 1977), cezalandrma ile
ilgili son derece etkili bir alma yapmtr. Foucault'un temel tezi, di
siplin ve disiplinlerdir. Cezalandrmann tek arac hapishane deildi,
fakat hapishane yine belli ballarndan biri oldu. Foucault, hapishane
nin niin seildiini ortaya karmak istemi ve Gzetleme ve Cezalandr
ma (1977) adl eseri sonras su ve cezalandrmaya ilikin dnceleri
altst etmitir. Bu alma, bata polis, savc ve hkimler olmak zere
ceza adalet sisteminde rol alan aktrlerin yaptklar iin ne anlama gel
diini sorgulamalarnda nemli bir referanstr. Foucault su ve ceza
landrmaya ilikin yaygn olan aklamalar 'kriminolojik gevezelik'
olarak tanmlamaktadr. Foucault'a gre hapishanenin grnr baar
szl, baar olarak deerlendirilmektedir.
Foucault, toplumlarn cezalandrmadan gzetlemeye gei anma
vurgu yapar ve iktidar dzenine gre gzetlemenin cezalandrmadan
daha etkili ve daha verimli olduunun fark edildiini ne srer. Fouca
ult'a gre hapishane gzetleme biimi altmda olutuu andan itibaren
kendi besinini yani sua eimlilii oluturmaktadr.
"Hapishanenin, bandan beri, bireyleri dntrmeye ynelik bir
projeye bal olduu hipotezini ne sryorum. Hapishanenin sulular
dan oluan bir tr hurdalk olduuna genellikle inanlr; bu hurdaln
sakncalar kullandka ortaya ktndan, hapishanelerde reform
yapmak gerektii, bireyleri dntrmenin bir arac hline getirmek
gerektii sylenip durur. Bu doru deildir: Metinler, programlar, niyet
bildirimleri burada, nmzde duruyor. Bandan beri, hapishanenin
okul kadar, kla ya da hastahane kadar mkemmel bir aygt olmas ve
bireyler zerinde titizlikle ilem grmesi gerekiyordu."22
Hapishanelerin sonular hakknda ise aadaki aklamalar ya
plmtr:
"Yenilgi hemen geliverdi, neredeyse projeyle ayn anda saland.
Hapishanenin sulular namuslu insanlar hline getirmek bir yana ye
ni sulular retmeye yarad ya da suluyu daha fazla sua saplad
daha 1820'de saptanr, iktidar mekanizmasnn hep yapt ey olan,
sakncallm stratejik kullanm o dnemde grld. Hapishane sua
eilimli insanlar retir, ama bu kiiler sonuta ktisad alanda olduu
kadar siyasal alanda da gereklidir. Sua eilimliler ie yarar."23
Yukardaki ifadeleri desteklemek iin on dokuzuncu yzyldaki
kurallara uyan iilerin sua eilimli insanlara kar yaklamlar rnek

22 (Foucault 2003: 24)


23 (Foucault 2003: 24)
olarak verilmektedir. iler su ileme riski olanlara kar korku ve kin
duymaktadr ve bunlara kar siyasal ve toplumsal mcadelede bulun
maktadrlar. Gzetleme, propaganda gruplar oluturma, grevleri en
gellemek ya da krmak iin almalar yaplmaktadr.24
Burjuva snf zenginliin korunmasn ham maddeyi ileyerek kr
elde etmeye balamt. Bunu da kat bir ahlkla yapmay planlamt.
Halkn ahlk bir zne hline gelmesi ve sua eimli olma hlinden
uzak olmas gerekiyordu. Sua eilimli olanlarn kesin olarak ayrlma
s ve bunlarn sadece zenginler iin deil fakirler iin de tehlikeli oldu
unun gsterilmesi gerekiyordu.25
Su ileme eilimi zerine yaplan aklamalarda da deiiklikler
vardr. On dokuzuncu yzylda hrszlk 'kt insanlarn' yapt bir
eylem olarak deerlendirilirken, gnmzde hrszln nedeni yok
sulluk ile aklanmaktadr. Bu da cezalandrma politikalarn etkile
mektedir.
"Su ilemeye eilim yle faydalyd ki, bu eilimin olmad bir
toplum kadar aptalca ve sonuta tehlikeli bir ey hayal edilmiyordu.
Su ileme eilimi yoksa polis de yoktu. Polisin varln, polis deneti
mini toplum iin kabul edilir klan ey su ileme eilimi olan kiiden
duyulan korku deilse nedir? Olaanst byk bir kazantan sz
ediyorsunuz. Pek yakn dnemde ortaya kan, bunca rahatsz edici bu
polis kurumu ancak bu sayede aklanabilir. Bizim silh tama hakk
mz yokken, bize kimlik soran, kapmzn nnde aylak aylak dolaan
niformal, silhl bu insanlarn aramzdaki varln kabul ediyorsak,
su ileme eilimindeki kiiler olmasayd bu nasl mmkn olabilirdi?
Su ileme eilimindeki kiilerin ne kadar ok sayda ve tehlikeli ol
duklarn bize anlatan makaleler gazetelerde her gn karmza kma
sayd polisin varln nasl kabul ederdik?"26
Foucault su, kontrol, cezalandrma ve hapishaneler hakkndaki
aklamalar ieren kriminolojiyi 'geveze sylemi', 'mzmzca tekrarlar'
olarak tanmlamaktadr.
"Kriminoloji metinlerini okuduunuz hi oldu mu? Kolunuzu ka
nadnz krar. Bunu aknlkla sylyorum, saldrganlkla deil; n
k bu kriminoloji syleminin nasl byle kalabildiini anlayamyorum.

24 (Foucault 2003: 24-25)


25 (Foucault 2003: 25)
26 (Foucault 2003: 31)
Sanki bu sylem ylesine yararldr, sistemin ileyii onu ylesine ge
rekli klmakta ve ylesine gl bir ekilde armaktadr ki, kendini
teorik olarak dorulamaya, hatta yalnzca bir badaklk ya da temel
bir at bulmaya gerek duymaz. Tmyle faydacdr."27

Polis ve sulular
Polisin oluturulmas ile iktidar arasndaki ilikinin varln gz
nnde tutmak gerekmektedir. Muhbirler, gzetleyiciler de sua ei
limli olan kiiler tarafndan devirilecektir. Burjuvazi kendi elleriyle
yapamad kaakl hizmetindeki su ilemeye eilimli kiiler tara
fndan yaptracaktr. Sua eilimli profesyonel bir kesimin oluturul
mas birok siyasal ve ekonomik faydann yan sra sua eilimliliin
kanalize edilmesi ve sk sk kodlandrlmas iin gereklidir.28
"Dolaysyla sua eilimli kiiler deviriliyordu, su ileyebilecek
meslek ve statdeki insanlar tek tek toplamak sz konusuydu; peki
sua eimli kiileri devirmenin, onlar bu eilim iinde tutmann ve
sua ynelik faaliyetlerinde srekli olarak gzetleyebilmenin yolu ney
di? Bu ara elbette ki hapishanedir.29
"Hapishane, sua eilimli kii imalathanesiydi; su ilemeye ei
limli olmann hapishane yoluyla retilmesi hapishanenin yenilgisi
deil baarsdr, nk hapishane bunun iin yaratlmt. Hapishane
suun tekrarna olanak tanr, ok profesyonellemi ve kendi iine sk
skya kapal sua eilimliler grubunun olumasn salar."30
Hapishane, kanunsuzluklar zerine kontrol kurulmasn salar.
Mahkmlarn topluma dahil olmasnn nne geerek bu kiilerin ay
n ekilde kalmalarna neden olur.31
Gzetleme ile kontrol arasndaki iliki hastahane, okul ve hapishane
lerde tam olarak grlmektedir. Bedenlerin, bireylerin, eylerin merkez
bir bak asyla grnr olmalar gzetlemenin temelini oluturur.32

27 (Foucault 2003: 32)


28 (Foucault 2003: 82-83)
29 (Foucault 2003: 83)
30 (Foucault 2003: 83)
31 (Foucault 2003: 83)
32 (Foucault 2003: 86)
evrede halka eklinde bir bina; ortada bir kule; kulede alm
olan geni pencereler halkann i cephesine bakmaktadr. evre bina
hcrelere ayrlmtr, hcrelerin her biri bina boyunca derinlemesine
uzanr. Bu hcrelerin iki penceresi vardr: Biri ieriye doru aktr, ku
lenin pencerelerine denk der; dieri darya bakarak, n bir ba
tan bir baa hcreyi katetmesini salar. Bu durumda merkez kuleye
bir gzlemci yerletirmek ve her bir hcreye bir deli, bir hasta, bir mahr
km, bir ii ya da bir renci kapatmak yeterlidir. Snen klandrma
sayesinde, karanlkta kalan kuleden evre hcrelerdeki esirlerin kk
siluetleri grlebilir. Ksacas, zindan kural tersine evrilir; hcrenin
apaydnlk hli ve bir gzcnn bak, karanlktan daha iyi yakalar, ki
karanlk eninde sonunda koruyucudur.33
Foucault'a gre panoptikon gzetleme sorunlarn zmeye uygun
bir iktidar teknolojisidir. Modern toplumlarda uygulamaya konan ikti
dar prosedrleri daha ok sayda, daha eitli ve zengindir.34 Panopti-
konun (gzetleme) okullarda, hastahanelerde kullanmnn temel ama
c insanlarn birbirinden tecrit edilmesi ve ne yaptklarnn gzetlene-
bilmesidir. ktidarn ekonomik ve sosyal maliyeti vardr. Ne kadar g
zetmen gerekecek, kaa mal olacak? Ayrca uygulanacak basknn id
deti ne kadar olacak? Az ya da kesintili basklar itaatsizliklere, ok bas
k da isyanlara yol aacaktr. Bu nedenle monarik iktidar komik dene
cek kadar az miktarda sulu ele geiriyor, dierlerini korkutmak iin
kusursuz cezalar veriliyordu.35

Denetim ve hesap vermek


Hapishaneler kime kar sorumludur? Yeterli denetimin yaplma
y, hapishanelerin gzlerden uzak olmas, sorumluluk ve hesap ver
me mekanizmasnn yeterli olmay nedeniyle hapishaneler gizli ve s
nrlayc politikalar rahatlkla uygulamaya koyabilirler. Mahkmlarn
protestolar duyulmamakta, duyulsa bile dinlenmemektedir. Bu ifade
ler ceza adalet sistemi aktrleri tarafndan eletirilmeye aktr. Hapis
hane sorumlular her eyin yolunda gittiini, en azndan korkulacak
sorunlarn olmadn dile getirmektedir. Bu durum tm toplumlar
iin geerlidir. lkemizde bir hapishane iin TBMM nsan Haklar Ko

33 (Foucault 2003: 86)


34 (Foucault 2003: 86)
35 (Foucault 2003: 94)
misyonu olumsuz rapor verirken, Adalet Bakanl komisyonun rapo
runu kabul etmemektedir. Ceza adalet sistemine ynelik eletiriler kar
snda gl bir savunma refleksi gelitirilmitir. Bu refleks eletirile
ri yalanlama yntemini uygulamaktadr.
Hapishanelerde, yasal ve ynetsel sorumluluk mekanizmalar na
sldr? Hapishaneler yllk raporlar yaynlyor mu? Tefti ve ikyet
mekanizmalar iletiliyor mu? Mahkmlarn yaam standartlar hak
knda belli bir mevzuat var mdr? Mahkmlarn ikyet sistemi var
mdr? Cezalandrcnn amac ile hapishane yneticilerinin hedefleri
rtmekte midir? deal olarak cezalandrcnn amac ile hapishane
yneticisinin amac benzer olmaldr.
Adaletin yerine getirildiinin toplum tarafndan grlmesi gerek
tii beklentisi, bata polis ve infaz olmak zere ceza adalet sistemi or
ganlarnn kapal kaplar arkasnda olmas ve bu kurumlarm daha ve
rimli olabilmeleri iin gerekli grdkleri 'gizlilik' ilkesi ile kar kar
ya kalmaktadr. Bu nedenle 'ieride neler oluyor sorusunun cevab da
gizli kalmaktadr. Sz konusu gizlilik anlay, kuramlarn kendi alt
kltr ve uygulamalarnn ortaya kmasna neden olmaktadr. Bu du
rum kendine zg bir karakol, asayi ubesi veya hapishane modelinin
meydana gelmesine neden olmaktadr. Gizlilik gerekesi, ceza adalet
sistemi organlarnn d denetim ve kontrol abalarn da olumsuz ynde
etkilemektedir.
Bat lkelerinde hapishanelerin denetimi ile ilgili alma yapan
kurumlarm saysnda byk bir art grlmektedir. Bunlarn ban
da sivil gzetim komiteleri, adl konseyler, ombudsman mekanizmas,
mfettiler, insan haklan komisyonlar gelmektedir. Hapishanelerin i
denetim ve sorumluluk mekanizmas ve ileyii ile d sorumluluk ve
denetim mekanizmalar arasnda fark vardr.

Hapishanelere alternatifler: Toplumda cezalandrma


Cezalandrmada ortaya konulan post-modern ynteme gre,36
mahkmlarn niforma giyerek toplumsal hizmetlerde almas,
parklarda veya baka yerlerde temizlik yapmas ve bunun sonucu
utanma duygusunun gelitirilerek kiinin tekrar su ilemesinin nlen
mesi ynndeki almalar nemli bir adm olarak grlmektedir.
zellikle sua itilmi ocuklara ynelik hapishane modelinden ay
rlarak alternatif modeller aranmaya balantr. Bu balamda ocuk
evleri, toplum hizmetleri, probasyon hizmetleri yaygnlatrlmtr.
Toplumda slah projeleri beraberinde eletirileri de getirmitir. Bu
modelin kurumsal modele gre daha nsan, ekonomik, etkili olduu
inanc sorgulanmtr. Toplumsal model sadece sululara ynelik deil,
akl hastalan ve benzer sorunlar olanlar iin de uygulanmaktadr.
Kontrol stratejileri arasnda nsan olmak, etkili olmak ve ekonomik ol
mak gibi zellikler de aranmaktadr.
Hapishanelerin boaltlp sululann toplumda kontrol edilme sreci
kontroln topluma kadar geniletilmesi anlamn tamakta ve bunu
Foucault 'yaygnlatrlm disiplin' olarak adlandrmaktadr. Toplum
da cezalandrma Cohen (1983) gzlemlerinin odan oluturmaktadr.
Cohen, gzetimci cezalandrmann yaygnlatrldn gzlemlemitir.
Mahkmlarn yaknlan, akrabalar, komular da gzetim iine dahil
olmutur. yi niyetli bir yaklam, kt sonular dourabilmektedir. Bu
balamda hapishaneye alternatif yaklam, kontrol mekanizmasnn
toplumun tm kesimlerini kapsamasna neden olmutur.
Cezalandrmada yenilik araylan, kontrol stratejilerinin merkez
den evreye doru genilemesine neden olmutur. Su nleme kavra
m altnda kontrol, toplumsal yaamn tm kesitlerinde grlmeye
balanmtr. Su nleme stratejileri teori ve uygulama alannda nce
likli hle gelmitir.

Sonu: zmszlk?
Baz eyler yan gittiinde insanlar sulayacaklar kiileri ararlar.
Hapishanede cezalandrmada ortaya kan sorunlarn sorumlusu kim
dir? Hapishanede mahkmlarn says kmsenemeyecek boyuttadr.
Hapishaneler kriz iindedir.
Kriz kavram siyasal, ekonomik ve sosyal hayatta karlatmz
kavramlardan biridir. Ekonomik kriz, i gc krizi, meruiyet krizi,
gven krizi balca kriz rneklerindendir.37 Tm toplumlarda cezalan
drmada da krizler yaanmaktadr. Krize mdahalede 3 yntem uygu
lanr: 1. Uyum, 2. Ret, 3. Eyleme gemek (acting-out)
Uyum, sularn kontrolnn olanakl olmad bilinciyle sula
mcadele politikasn belirlemektir. Bu balamda sularm kayt edil
memesi, su aydnlatma oranlarnn dk olmas, maduriyeti az
olan sularm takip edilmemesi, sularm nlenmesine ynelik nemli
reformlardan ok toplumsal su nleme projelerine arlk verilmesi,
krize kar uyum almalarna rnektir. Ret politikas ise politikaclarn,
polis ve ceza adalet sisteminin dier aktrlerinin sistemin altn,
sfr toleransn gsterildiini dile getirmeleri ve bu erevede uygula
malarn devam ettirmeleridir. Eyleme gemek ise halkn tepkisel ta
lepleri karsnda ayrntl dnmeden yasalarn uygulamaya konul
masn ifade eder.38 Hapishaneler krize ynelik uyum ve ret politikas
n birlikte uygulamaktadr. Hapishaneler mevcut koullara gre kendi
sini ayarlayarak, iindeki sorunlara kar her ey yolundaym gibi
davranmaktadr.
"Bir kurumun analizinde farkl eyleri ayrt etmek gerekir. Birinci
olarak, kurumun rasyonalitesi ya da amac olarak adlandrlan ey, ya
ni, kendi iin saptad hedefler ve bu hedeflere varmak iin sahip ol
duu aralar; ksacas, kurumun kendi tanmlad hliyle program:
rnein, Bentham'm hapishane ile ilgili dnceleri. kinci olarak,
etkiler sorusu vardr. Elbette, etkiler ok ender olarak amala alr;
rnein, hapishane-slah hedefine, bireyin slah edilme arac olarak ha
pishane hedefine eriilmemitir: Etki, daha ziyade, tersinedir ve hapis
hane, daha ziyade sua eilimli davranlara yneltir. mdi, etki ama
la almyorsa, birok olaslk vard: Ya reform yaplr, ya da bu etkiler
balangta ngrlmemi ama tam olarak bir anlam ve yararll
olabilecek bir ey iin kullanlr. Kullanm denilecek ey budur; rne
in slah etkisi olmayan hapishane, daha ziyade, bir ortadan kaldrma
mekanizmas olarak hizmet grd."39
Foucault hapishanelerin baarszlnn nedenlerini aratrma
yerine bu baarszln neye yaradn, kimin kullandn sorgula
maktadr. Foucault hapishanelerin kanunsuzluklar eitlendirici bir
ynetim ve denetim aygtlar olduunu sylemektedir. Bu balamda
hapishaneler baarszlk bir yana, sua eilimli olan insanlar kategorisi
yaratmay ve bunu burjuvaziden gelen yasa ihllcilerinden ayrt etmeyi
baard.40

38 (H udson 2002: 252)


39 (Foucault 2003: 254)
40 (Foucault 2003: 255)
Hapishanedeki olumsuz yaam koullar zlmesi gereken so
runlarn banda gelmektedir.
Kadnlarn mahkmiyetleri erkeklere oranla daha ar olmaktadr.
Hapishane sistemi erkeklere gre ayarlanm bir sistemdir. Kadnlar
hapishanede daha az eitim almakta ve daha ok hapishanenin temiz
lii gibi ilerde almaktadrlar. zellikle anne olan kadn mahkmla
rn ocuklarnn bakm nemli bir sorundur.
Yakn gelecekte hapishaneler nasl deiebilir? Deiim ve refor
mun nnde birok teorik ve uygulamaya ynelik sorunlar vardr.
Cezalandrmann gelecei hakknda tahmin yapmak zor bir itir.
Hangi uygulamann uzun, hangi uygulamann ksa sreli olaca belli
deildir. Bat lkelerinde 'onarc adalet' anlay ve uygulamalar gn
deme gelmekte ve temel felsefesi cezalandrmak ve damgalamak yerine
atmalar hakemlik yntemleriyle, hukuksal olmayan uzlamalarla
sonuca balamaya almaktr.
nsan haklar tartmalar da cezalandrma politika ve uygulamala
rn etkilemektedir. Bununla birlikte terr olaylar sonras mahkmi
yetlerde insan haklar anlaynn rafa kaldrlmas, toplumsal kesim
lerce ok az bir muhalefete neden olmaktadr. Amerika'daki 11 Eyll
sonras uygulamalar bunun en yeni kantlarn oluturmaktadr. Ceza
landrma ile sadece ekonomik yap arasnda iliki yoktur. Ayn zamanda
toplumsal btnlk veya ayrm ile cezalandrma arasnda iliki vardr.
Cezalandrma su oranlarnn yansmas olduu gibi, ayn zamanda
siyasal iklimin, toplumsal dayanma ve blnmenin de yansmasdr.41
_ Hapishanesiz bir toplum tasarlanabilir mi? Hapishanelerin; yerine
getirdii sanlan toplumsal hedefleri gerekletirmekte temelden ye
tersiz olduu ortaya kmtr. Hapishanelerle ilgili her trl reform bir
yanlsamadr.
nemli olan hapishanede reform yapmak deil, hapishaneyle
mcadele etmek. (Gzetleme ve cezalandrma) Ceza sistemi iinde bir
cezalandrma sistemi varln srdrmektedir. Cezalandrma sistemi
toplumla e kapsamldr ve kla, hastahane, okul ve benzeri yerlere
nfuz etmitir."42

41 (H udson 2002: 258)


42 (Foucault 2003: 57)
Hapishanede cezalandrma ve rehabilitasyon yntemine, amacna
ulamasa bile devam edilmektedir. Alternatif yntemlerin sonular
hakknda bir eyler sylemek iin ise henz erkendir. Cezalandrma ve
rehabilitasyon hakkmdaki ideolojik sylemlerin gzden geirilmesi ge
rekmektedir. Yzyllardr uygulanan yntemlerin gnmzn sosyal,
ekonomik ve siyasal koullarndaki geerliliinin tartlmas gerekmek
tedir. Cezalandrma yntemleri ve fiziksel su nleme politikalaryla
birlikte sosyal ve ekonomik dzenin de sulu retimine son verecek e
kilde yeniden dzenlenmesi gerekmektedir. Yanlta srar, kimseye
fayda getirmez.
Hapishaneleri nasl slah edilecei ok nemli bir konu olmakla
birlikte, hapishane poplasyonunun nasl azaltlaca daha nemli' bir
konudur. Hapishaneye malzeme salayan sosyal ve ekonomik koulla
rn dzeltilmesi birinci ncelik olmaldr. Daha ok hapis daha ok
su ileme eklinde bir ksr dngye dnmektedir. 'Hibir ey
zm deil'43 kolayclna da kamamalyz.

Kaynaklar
Ashworth, A. (2002), 'Sentencing', M. Mike, Morgan, R. & R. Reiner, (eds),
The Oxford Handbook of Criminology, Oxford: Oxford University Press.
Byrne, J. M. (1989), 'Reintegrating the Concept of Community into Com-
munity-Based Corrections', Crime & Delinqttency, Vol. 35., No. 3: 471-
499.
Cohen, S. (1983), 'Social-Control Talk: Telling Stories about Correctional
Change, D. Garland & P. Young (eds), The Pouer to Punish, London:
Heinemann.
Emsley, C. (2002), 'The History of Crime and Crime Control Institutions',
M. Mike, Morgan & R. Reiner, (eds), The Oxford Handbook of Crimino
logy, Oxford: Oxford University Press.
Foucault, M. (1977), Discipline and Punish, The Birth of the Prison, London:
Penguin.
Foucault, M. (2003), iktidarn Gz, ev. Ik Ergden, stanbul: Ayrnt Ya
ynlar.
Hudson, B. (2002), 'Punishment and Control', M. Mike, Morgan, R. & R.
Reiner, (eds), The Oxford Handbook of Criminology, Oxford: Oxford Uni
versity Press.
Morgan, R. & R. Reiner, (eds), The Oxford Handbook of Criminology, Oxford:
Oxford University Press.
Morgan, R. (2002), 'Imprisonment A Brief History, The Contemporary Sce-
ne, and Likely Prospects', M. Mike, Morgan, R. & R. Reiner, (eds), The
Oxford Handbook of Criminology, Oxford: Oxford University Press.
Raynor, P. (2002), 'Community Penalties', M. Mike, Morgan, R. & R. Reiner,
(eds), The Oxford Handbook of Criminology, Oxford: Oxford University
Press.
Otorite-Yaamalan likisinde
Hapishanenin Yeri

ener Aksu'

Her trden canlnn bir yaamalan vardr. Yaamalan, trn, vaz


geilmezleri iindedir. nk tr, ancak yaamalamyla birlikte var ola
bilir ve gelecee tanarak trn srdrebilir. Btn canllar, bir ekil
de bunun bilincindedir ve bu bilin igdsel olarak aktarlmaktadr.
Bu nedenle trler, yaamalanm zellikle kendi trlerine kar koru
makta saldrgandrlar.1
"Toplumsal trlerde, yaamalanmm korunmas ve trn gereksi
nimlerinin karlanmas, zorunlu olarak i birliini, giderek otoritele-
meyi salamaktadr. Bylece, yaamalannda hiyerari ve bu hiyerari
nin merkezinde bir iktidar ortaya kmaktadr. Bu otoriteleme katdr
ve otorite de bedensel gce dayanr. Dierlerine oranla baskn haklara
sahip olan trn gl bireyi, topluluun dier yelerini yok etme,
topluluktan atma gcn potansiyel olarak kendinde tayandr."
nsan toplumlar da yaamalanlarna ve toplumsal bir tr olduu
iin otoriteye hem muhta, hem de zorunlu olarak sahiptir. Bu bak
asyla denebilir ki; her lkede, yaamalan zerinde otorite ve top
lum ilikisi hem bir eliki hem bir btnln kaynan oluturur.
Elbette byle benzetmelerde sakmml olunmaldr. nk, insan top

* ener A ksu, K ocaeli niversitesi, A tatrk lkeleri ve nklp Tarihi Blm , Ko


caeli.
1 Bu konuda geni b ir tartm a iin baknz, ener A ksu, Tarih ve D evrim , Kocaeli
niversitesi Yaynlan, Kocaeli 2 0 0 2 ,3 . Bask.
luluklar, doal dnyann kurallar ile aklanamaz. Dier btn tr
lerden bambaka olmasyla, daha baka ltlerle incelenmelidir. An
cak, doal dnyann bir paras olmakla, doal dnyann kurallarn
dan esinlenmek balang iin doru saylabilir. Yine de insan toplu
luklar, doal dnyadan bakalaan bir insans dnya tretmiler ve
bu insans dnya, kendi yeni durumunun dirilii ve kurallar iinde
ekillenmektedir.
"Toplumsal trlerin bireyleri, yalnz bana beslenme ihtiyacn gi
derse bile, reme ve trn gelecekte var olabilmesi iin yavrularn g
venlik iinde yetitirilmesi konusunda, trn dierleriyle birlikte ortak
hareket etme ihtiyac duymaktadr. Bu ihtiya igdsel olduundan,
bireylerin tercihinde de deildir."2 Bu igdsel bilin, trn egemen
bireyin otoritesini kabullenmesinin zeminini hazrlar. Trn gelecekte
var olabilmesi iin biricik yol, belki bu rgtlenme ve g oluturma
isteidir.
Bu istein yok olma korkusuyla organik bir ilikisi vardr. zellik
le insan toplumlarmda daha net grlen bu korku-iktidar ilikisinin
kayna, yaamsal bir pratiktir: "Tek bana ok gsz bir varlk olan,
ancak toplumsallkta gerek etkinliini ortaya koyabilen insan bireyi
zellikle kendini koruyabilme adna durmadan toplumsal g olutur
ma tasarlar gelitirir."3 Fakat bu toplumsal g tasarlar, sadece me
ru gcn onanmas ve ona g katlmas eklinde de deildir. Zaman
zaman, meru otorite karsnda yeni araylarn da beslenme alann
oluturur.
Aslnda toplumsal ba, bir eit merkez ekim kuvvetidir. Buna kar
lk her zaman bir merkezka kuvveti olasl bulunmaktadr. Bu top
lumlar iin de byledir. stelik insan toplumunda sadece igdsel bir
bilin hkim deildir. Ayn zamanda, us da etkinlik alanna sahiptir ve
hatta insan bilincinin temel ilevini grr. Akl, Kant'm da belirledii gi
bi, insan zgrlnn yegne alan olarak da kabul edilebilir. Bu neden
le insan toplumlarmda, potansiyel olarak yeni bir g oluturma eilimi
bulunmaktadr. Koullar olgunlanca da eylem hline dnecektir.
nsan toplumlarnn, doal otoriteye benzer fakat doal otorite
dnda oluturduklar ilk temel yap, "kii"de somutlam otorite

2 ener Aksu, Ulusal Egem enlikler ve Gelecein O toritesi, Kocaeli niversitesi Yayn
lan , Kocaeli 2003.
3 A far Timuin; "K orkunun ktid ar" Felsefelogos, say 16, yl 2001 /4, s. 19.
anlaydr. Gcnn kayna gizemlidir ve dayand soydan gelir. Bu
soy, byk olaslkla bir "totem"dir.4 Hkmdarn kiiliinde somutla
an otorite, insan topluluklarnn iblm ve artan nfuslar karsn
da, yeni aralara ve kuramlara gereksinim duymu ve oalmtr.
Bylece hkmdar, doan ve len kiilii dnda, kurum ve kurulu
larla, otoritenin eitli aygtlaryla, bu arada dil ile de egemenliin kay
na olacak ekilde ikinci bir kiilik anlam tamaya balamtr. Bu,
otoritenin ilk soyutlanm a grntsdr. Somut kiiden ayrlarak,
yaamalannm her yanma ulaabilen aralaryla, lmsz olan bir sim
geye dnmtr. Birok yerde bu simge "ta"tr.
Otoritenin varoluunu korumak ve gelecee tanmasn salamak
da bu aralar sayesinde gerekletirilmektedir. Bu yeni yap, yani b
rokratik btn, otoritenin yaamalanm kapsamasn, ona nfuz etme
sini salam ve giderek devletlerin, imparatorluklarn kurulmasn
olanakl hle getirmitir.
Otorite de yaamalanm kendi varoluunun vazgeilmez bir paras
olarak alglamtr. nk otoritenin varln srdrmesi, otoritesinin
hissedildii bir yaamalanma, snrlar belli bir yaamalanna baldr.
Ancak yaamalannm gvenlii iinde meru olabilir ve meruluunu
gelecee tayabilir. Tpk, trn yaamalanna ihtiyac gibi, otoritenin
yaamalanma gereksinimi organiktir. te bu nedenle otorite ile toplum
arasnda doal bir ortaklk vardr. Bu ortaklk olmasayd, u temel so
ru yantlanamaz olurdu: "nsan, nasl oluyor da kendi davranlarn
snrlama hakkn, bir bakasna ya da bir baka eye gnll olarak
terk edebiliyor?"5
nsan bilincinin evrimlemesi ve gelimesiyle birlikte, igdsel
bilincin gc azalm ve bylece, yaamalanma ve otoriteye iten ve
doal ball krlmaya balamtr. Bu krlmann bir baka kayna
da insan toplumunun kendisinin bile kavrayamad hzda dnme
sidir. Bu dnm her alanda, yeni ve bir insann kavrayamaca ay
rntlarla birikmi bir toplumsal yaanty ve kltr oluturmutur.
Elbette bu oluum katlanarak srmektedir. Bu durum, aykr bir ekilde,
bir yandan, otoritenin meruluunu bireylerin bilinlerinin yetkinle
mesi dorultusunda zora sokarken, dier yandan, bireyin yalnz ba

4 Bu konuda geni bir tartm a iin baknz, Freud, Totem ve Tabu, ev. N iyazi Ber-
kes, Rem zi K itabevi, stanbul 1971.
5 Benzer sorular ve y antlan iin baknz, J. J. Rousseau, nsanlar A rasndaki Eitsiz
liin Kayna, Say Yaynlar, stanbul 1995.
na yaama olanaklarm tamamen ortadan kaldrarak, topluma ve oto
riteye balln artrmaktadr.
Otorite, kendi meruluunun srgit devam iin, bir yanda yaa-
malann korumak, bir yandan da yaamalannda "meruluu" nu teh
likeye drecek sorunlar zecek dzenekler retmek zorundadr.
Kurmak zorunda olduu ilk nemli yap, toplumu otoritenin bekledi
i ekilde bir arada tutacak ve otoriteyi memnun edecek bir biimde,
deer yarglar oluturmak ve korumaktr. Yaamalanndaki btn ey
lemleri ve ilikileri denetlemek iin oluturaca yasalar en hassas
alandr. nk bu yasalar, toplumla iktidarn bir paylam gibidir. Bu
ilikiye ynelik Montesquieu'nun bize duyurduu sorun dikkat ekici
dir: "ktidar hibir zaman halkla prens arasnda eit olarak paylatr-
lamaz, korunmas zor bir dengedir bu. ktidar bir yerde artarken br
yerde azalmaldr, ama arlk her zaman ordunun banda bulunan
prensten yanadr."6
ktidar, otoriteyi yaamalanndaki toplulukla paylamak istemeye
cektir. Bu onun doasnda vardr. Fakat, topluluk iinde baz insanlar
da, yeni g oluturma istei, zellikle gereksinimlerin karlanamad
zamanlarda artacaktr. Hatta daha da ileri giderek unu rahatlkla
syleyebiliriz; insanlar, btn yaam pratiklerine ynelik bir kar koyma
arzusuna doalar gerei yatkndr. Bu yatknl kkrtan her olaslk,
otoriteye kar hareketleri besleyecektir. Bu olaslklar iinde, var olan
deerlerle insan ve insan gereksinimlerinin atmas, retim ve tke
tim zinciri iinde insanlarn kendilerine meru bir yer edinememeleri,
paylam mekanizmalarnca dlanmalar rnek gsterilebilir. Btn
bu kar kma olasl, yaamalanndaki yasalar ve deerlere kar bir
tehdit oluturacaktr. Nihayet, insann gereksinimlerini her gn yeni
den karlamas gibi bir zorluk ve yaamalannda her gn yenilenen
gereksinimleri karlayacak dzenekleri oluturmadaki glk hep var
olacaktr. Bu gerilim, yaamalanmda "su" retecek bir kaynaktr ve
doaldr. Otorite-yaamalan ilikisindeki gerginliklerin bir sonucu
dur. Tmden ortadan kaldrlmas olas deildir.
Tmden ortadan kaldrlmas olas olmayan bu tehdit, zellikle
otoritenin varln tehdit eder. Otoritenin bu tehdit karsnda rettii

6 M ontesquieu'dan aktaran; A far Timuin, lesiye Sevmek, Bulut Yaynlar, stan


bul 2003, s. 81.
zmlerin banda, "caydrclk" gelir. zellikle "azap ektirme"7 ile
amalanan caydrclk, yaamalanmda otoritenin deerlerine, yasalar
na ve kurulularna ynelik tehditleri bastrmay umar. Cezalandrmay
"beden"e ynelten otorite, yaamalanmda saldrya uram meruluu,
varl, deerleri ve yasalarn sulu bedeni yok ederek yeniden kazan
maya ynelmitir. Krek, zindan cezalar gibi bedene ynelik bask, ki
inin suunu itiraf etmesine yneliktir. Bu itiraf "pimanl" kapsad
an son bulur. nk "pimanlk" yaamalanmda otoritenin grntleri
ne ynelik tehdidin ortadan kalkmasnn kantdr ve zellikle halk
nnde dile getirilmesine zen gsterilir. Cezalarn halka ak olmasnn
da gerekesi budur. Bylece, yaamalarmdaki gerginlik, korku ile bast
rlm ve geici bir huzur salanm olur. Otorite, tazelenerek srer. Bu
sre Yakn aa kadar aa be yukar byle olmutur, tiraf sreci
ilemeyen durumlarda "srgn" tercih edilmektedir.
Modern zamanlarda, endstri toplumu ile birlikte, otoritenin bir
kiinin zerinden yaamalanmdaki btn halkn zerine aktarlmas,
otorite-yaamalan ilikisine yeni bir boyut kazandrmtr. ktidar artk
prense deil de dorudan halka ait olmu, halk, temsilciler aracl ile
iktidar ele geirmitir. Dolaysyla otorite, yaamalannm her bireyinin
ortak gc ve ortak 'kargc' hline gelir. nk, insann gereksi
nimlerinin karlanamamas sorumluluunu ykleyecei bir kral ya da
prens yoktur. Sanki bylece, otorite-yaamalan gerginlii azalacak ni
teliktedir. nk yaamalanmdaki bireylerin hepsi, otoritenin znesi
konumuna gelmilerdir.
Sorumluluun yklenecei birisinin olmas, bir eit savunma me
kanizmasdr ve bu durumu Freud, "Perseksyon manisi"ne benzetir:
"Bu hastala yakalananlar daima belli bir kiinin nemini son derecede
bytrler. Hasta bana gelen her felketin sorumluluunu kolayca
ona yklemek iin, o kiinin gcn eriilemeyecek derecelere yksel
tir. Gerekte yabanllarn da hkmdarlarna yamura, gnee, rz
grlara hkmetme gcn atfettikten sonra, iyi bir av veya olgun bir
mahsul bekledikleri hlde tabiatn kendilerini aldattn grnce, h
kmdar tahtndan indirerek veya ldrerek hnlarn aldklar zaman
yaptklar bundan farkl bir ey deildir."8 Sorumluluun birine ait ol
mamas, otorite-yaamalan gerginliini azaltmamtr. Bu yanltcdr.

7 Bu konu iin baknz, M ichel Foucault, H apishanenin Douu, ev. M ehm et Ali K-
lbay, mge Yaynlar, stanbul 2000.
Freud, age., s. 76.
nk, endstri ilikileriyle ekillenen yeni ynetim biimlerinden
olan demokrasilerde, iktidar, btn bireylerin iradesini temsil etme
mektedir. Zaman zaman snfsal, zaman zaman bireysel atmalar ve
tehditleri artracak durumlar, yasalar ve deerler hep var olacaktr.
Bu kez yasalar ve deerler, endstri ilikileriyle gelien "bireysel
zgrlk ve eitlik" alanlarn korumak anlamyla otoriteden ok yaa-
malann ve toplumu ilgilendirmektedir. Bu nedenle, otoriteye ynelik
olan tehdit, yaamalanma da ynelik kabul edilmektedir. Otoriteye y
nelik tehdit, yasalara, deerlere dolaysyla "insan haklarna", "zgr
lne", "eitliine" de ynelik alglanmaktadr. Mlkiyet ilikileri
iin bile bu byledir. Artk yasalar, kraln mlkiyetini deil, yaamala-
nndaki her bireyin mlkiyetini ve mlkiyet ilikilerini korumaktadr.
Dolaysyla yeni dnemdeki "su" sadece otoriteyi deil, ayn zam an
da yaamalann da tehdit etmekte ve yeni zmler gerektirmektedir.
Bir tehdit olarak alglanan "su"un cezalandrlmasnda aykr bir
durumla kar karya kalnmtr. Suluya, gemi zamann zmle
riyle, bedene ynelik "azap" ektirilse, yeni otoritenin meruluu ile
eliecektir. nk yeni otorite, varln ve meruluunu "bireylerin
yasalarla korunan haklarndan" almaktadr. Bu nedenle, sulunun ce
zalandrlmasnda, birey haklar ve zgrlnn zedelenmemesine
dikkat edilmitir. Bu dorultuda "ruhun cezalandrmas" yahut "su
lunun topluma yeniden kazandrlmas" zm olarak kabul edilir.
Hapishane, bu zmlerin ortaya kard bir olgudur.
"Ruhun cezalandrlmasnda" yaam haklarnn elden alnmas,
bir anlamda, yaam dlnn geri alnmas fikri temeldir. Bu ynyle
gemi alardan beri uygulanan "srgn"e benzer. Srgn, suluyu,
yaamalanndan dlatrma pratiinin geleneksel yoludur. Trn bir
bireyi olan "sulu" zerinde dlama, ar ruhsal bunalmlara neden
olur. Zaten her cezalandrma, yaamalanmdaki dier bireyler iindir.
"Kzm sana sylyorum, gelinim sen anla'." atasz ile zetlenebilecek
bir ierik tar. Gl duygusal balara ynelik bu tehdit, sevdiklerine,
sevdii nesnelere, yaamalanma yoksun kalmaya iaret eder. Hasret,
ruhsal bir cezadr ve eziyet verici bir duygu olmakla, trn geri kalan
yeleri zerinde byk bir korku oluturur. Otorite, bu korkuyu arzu
lamaktadr.
Srgn korkusunun derin izini "Sokrates'in savunmasnda" bula
biliriz. Sokrates, kendisine verilecek olas cezalardan sz ederken
srgn olasln da dile getirir ve yle der: "Ama benim kendi hem
ehrilerim olan sizler bile, artk benim konumalarma, szlerime ta
hamml edemezken, bunlar ekemez ve iren bulurken, bakalarnn
bana tahamml edeceini umacak kadar dncesiz olmak iin, yaa
ma hrsnn gerekten gzlerimi brm olmas gerekir. Hayr, hayr.
Atinallar, bu hi de byle deildir. Yer yer dolaarak, srgn yerimi
hep deitirerek, her gittiim yerden kovularak yaamak, benim ya
mda bir adam iin ne ac bir eydir!"9
Yaamalan ile rtm otorite, "su" konusunda arad yeni
zm, gemi otoritelerin gelitirdii birikimlerden ikisini birletirip
yeniden kurgulayarak salamtr: Srgn .ve zindan... Zindan, bu
gnk hapishanenin ilkel bir biimi olmakla birlikte, hapishane kavra
myla rtmeyen zelliklere sahiptir. Zindana atmak, yine bedensel
bir azap ektirme yntemidir. Belli bir mekna zorla kapatlmak dn
da, ilevsel benzerlii yoktur. levsel adan hapishane daha ok sr
gne benzer. Bir eit ierideki srgndr: Yaamalan iinde yaama-
lanndan yoksun brakmay amalar. Fakat bu zm, yeni ihtiyalarla
yeni anlamlar kazanmtr. Sulunun yeniden yaamalannn meru bi
reyi hline getirilmesi grevi de hapishanenin grevi olmutur. nk,
artk, bir bireyin otoriteye, pratik olarak da yasaya ya da deerlere kar
tehdit olmas, dorudan yaamalan ve topluma tehdit oluturmas
anlamndadr. Bu durumda yaamalan ve toplum rahat olamaz. Hapis
hane, bu tehditlerin toplumsallatrc arac hline gelmelidir. Hapisha
nelerdeki reform hareketlerinin znde bu arzu yatar: Hapishaneyi,
sulu ruhunun arndrld, sulu bedeninin yaamalannn retken
bir esi hline dntrld, eitim merkezleri hline getirmek.
Fakat bu ilevin ters ileme pratikleri de yaygndr. Hapishane, giderek
byyen bir "sululuun" okulu hline de gelebilmektedir.10
Bu ters ileme pratii beklenmedik bir gereksinimi de karlam
olur. Talihsizliin, kt gidiin, yaamalan otoritesinin somutlam
yaps olan iktidarn beceriksizliklerinin ve sorunlarn zmszl
nn yklenecei bir sorumlu olmak, hatta belki "teki" kabul edilebi
lecek bir merkez oluturmak bakmndan kullanldr da. Bylece ha
pishane, artk rtm olan otorite-yaamalan ilikisi iinde, gerilimi
hafifleten bir savunma mekanizmas hline gelir. Yaamalann tehdit

9 Platon, Sokrctes'in Savunm as, ev. N iyazi Berkes, Sosyal Yaynlar, stanbul 2001,
s. 40.
10 Bu ters ilem e pratiklerinin lkem ize yabanc olm adn syleyebiliriz. F Tipi
cezaevlerinin oluturm a srecindeki tartm alar anm satm ak yeterli olacaktr.
eden sululuun merkezi imaj, hapishaneyi, otoritenin gcn artr
masna yardmc bir eye dntrebilir.
Kar kmalar da hapishanenin bu ters ilevinden yararlanmakta
drlar. Yaamalanmdaki toplumsal ve insansal ihtiyalarn karlana-
mamasndan veya ihtiyalar karlama pratiklerinden beslenen bu
"su" eilimleri, hapishaneyi sahiplenerek, yaamalanmdaki otorite-
lemeyi "teki'Tetirmekte, bylece muhalefetin srgit devam iin
olanak ve olaslklar retmektedirler. Yaamalan iinde bir kar "s"
konumu, hapishaneyi otorite iin ierideki "teki" hline getirirken,
suun kazanm olarak da iln etmektedir. yle ki, hapishane, toplu
mun bilinaltnda, sululuun mabedi olmaktan kp, 'adalet'in
merkezi anlamna kaymaktadr.11 Bu garip anlam kaymas, yaamala-
n iinde yeni bir yaamalan anlaynn tremesine yardmc olmak
tadr.
Hapishaneyi bu imge olaslna karn otoritelerin kabullenmesi,
srdrmesinin de nemli bir anlam vardr. ncelikle amzn otori
tesi, yaamalanmdaki toplumun iradesine dayanmakla, toplumun de
erlerine bal kalmay meruluunun ncelii olarak ele almak zo
rundadr. Suu ileyenlerin insan olmas, "insan haklar" deerlerinin
baskn olduu bir ada, suluya ynelik eylemleri koullandrmakta
dr. Sulu insann toplumla olan ban kesmi olmalarna karn, onun
kan ba ya da kltrel balarla bal olduu insanlar bulunmas, oto
riteyi, zorunlu olarak yasalara balamaktadr, iktidar Montesqieu'nun
dile getirdii gibi "prens" yerine gemi kurumlar, kurulularn tara
fnda baskn olsa da, halkn iktidar paylam artm ve nemli hle
gelmitir. Bu nedenle iktidar kurumlan, halk nemsemek, en azndan
yle grnmek zorundadrlar.12
Kurumlar, kurulular ve dier aralarla bir btnsellik oluturan
otoritenin bu yeni yaplanmasnda, kurumlar arasndaki boluklar, g
c kullanan unsurlarn bu boluklar deerlendirme olaslklar, zaman
zaman "sulularn" meru olmayan alanlarda kullanlmalarn sala
maktadr. Bu nedenle otorite ve onu kullananlarn bir ksm, meru ol

11 Bu anlam kaym asn anlam ak iin trklerdeki hapishane im gesi bir balang
olabilir.
12 M achiavelli "politikada ahlk yoktur, zel hayatta olu r" der. Hatta M achiavel-
li'ye gre bir hkm darn baz iyi niteliklere sahip olm asna gerek yoktur, ama
bunlara sahipm i gibi grnm esi arttr." Bkz. M achiavelli, H km dar (Prens),
ev. Anita Tatler, G ebe Yaynlan, stanbul 1997, s. 94-95.
mayan bir tutumla, kiisel ya da otorite kar dorultusunda, kullana
bilecei ve denetledii bir sulular grubunun varlnn gzard edil
mesini salayabilir veya isteyebilirler. Devletin effafl tartmasnn
kaynanda bu tehlike yatmaktadr.
Modern zamanlarn teknolojisi, otoritenin gcne g katmakta
dr. Bu durumda, ulus-devlet anda, yaamalanndaki iktidar payla
m otorite ile halk arasnda ksmen dengelenmi olsa da artk ve gi
derek, otorite akn bir konuma gelmektedir. Yaamalannda akn bir
g olan otorite, tehlikeli olaslklarna karn hapishaneyi btn bir
yaamalanna yayma olaslna sahiptir. Bu nedenle hapishanenin ters
ilevlerini gsleyebilir, kabul edebilir hatta etkisizletirebilir.
Hapishaneler zerine nemli bir alma yapan Foucault'un Hapis
hanenin Douu kitabnn arkasnda u pasaj bulunmaktadr: "ktidarn
kendini gsteri ve debdebe iinde da vurduu, gcn bu gsteri
ten ald eski siyasal sistemden mmkn olduunca ve giderek artan
bir ekilde grnmez hle geldii modern siyaset sistemine gei, bir
yandan iktidar kiiletiren hkmdarn yerine, adsz kiiler tarafn
dan kullanlan bir ynetim aygtnn yerlemesiyle, dier yandan da
kamuya ak cezalandrmadan, gizli cezalandrmaya doru olan bir
hareketle belirlenmektedir. Kendini ne kartan iktidar, bireyin olu
masn engellemitir; oysa karanlklara ekilen m odem iktidar herkesi
bireyselletirmek istemektedir; nk bireyselletirmek, gzetim altn
da tutmak ve cezalandrmak, yani egemen olmak demektir. Bylece
modern iktidar ocuu okulla, hastay hastahane ile deliyi tmarhaney
le, askeri orduyla, suluyu hapishaneyle kuatarak bireyselletirmi,
kaydetmi, saysal hle getirmi, egemen olmutur. Her kii bir yerde
kaytl hle gelince, herkes denetim altnda olacak, gzetim altnda tu
tulacaktr. Modern iktidar byk gzaltdr."13
Foucault'nun iaret ettii bu byk gzalt olasdr. Giderek btn
bir yaamalan hapishane hline gelebilir. Hapishaneye gerek kalmaz.
Ancak hayatn olaslklar her zaman dnce ve hayal gcmzn
olaslklarndan daha oktur. Dolaysyla olaslk yaklamak gerekir.
Gelecek byk bir gzalt olmayabilir d e... Eer ulus-devletler bu
teknoloji ile srse, bylesi bir gelime daha belirgin olacaktr. Ancak,
kreselleme ile balayan gelimeler, yaamalanlarnn snrlarn
zorlamakta ve onu en kk parasna kadar ayrarak, daha byk bir

13 Foucault, age.
btn iinde birletirmeyi arzulamaktadr. Bu durumda, yeryznn
kocaman bir yaamalan hline gelmesi ve otoritenin de btn bir yer
yzn rtmesi gerekir. Bu byk ynetme ii, teknolojinin bugnk
olanaklaryla byk bir hapishaneye dndrlmekten uzaktr. Hapisha
neler, bu nedenle varlklarn srdrecek dirilie en azndan yakn gele
cek iin sahiptir. Fakat srekli bir deiimle yeni anlamlar kazanarak...
Bir baka bak asndan hapishane, insans geliimin kazanmala
rndan biridir. nk, halk nnde "bedene" ynelik "azap" cezalan
drmasndan, "ruha" ynelik tecrit edilmi cezalandrma, hem otorite
iin, hem toplum iin ve hem de insana verilen deer iin nemli bir
admdr. nsan asndan nemlidir, nk, her insan, yaamalanmda,
bir yandan dier insanlarla, bir yandan otorite ile asimetrik iliki iin
dedir. Bu iliki, kolaylkla su oluturabilecek krlganla sahiptir.
Toplum asndan nemlidir, nk, sulu, toplumun bir parasdr ve
suluya ynelik cezalandrma, nereden baklrsa baklsn, topluma y
nelik bir tehdit barndrmakta, toplumsal balar itenlik yerine korku
dan kaynaklanan bir mcadeleler alanna evirmektedir. Otorite iin
nemlidir, nk, modern otoritenin egemenlik kayna toplumdur ve
gemi dnemin cezalandrmalar, kolaylkla bir ters ileve dnerek
ayaklanmalar retebilen, cezalandran da insanlk vicdannda mah
km eden barbarlk izlerine sahiptir. Otorite de bundan kurtulduu
iin rahatlamtr.
Son szle denebilir ki hapishane, yaamalanndaki dlatrma pra
tii olarak nemli bir almdr. Srekli gelitirildii gibi, gelitirilme
ye, dntrlmeye de gereksinimi vardr.
Genetik Bilimi
Kresel Bir Hapishane mi Yaratacak?

Orhan Aybers'
G enetik bilimindeki gelimeler
Genetik bilimi yz yldr hcrelerdeki kromozomlarn veraset tay
c unsurlarn aratrr. Bitki ve hayvanlardaki irs! niteliklerin gerekle
me aamalarn inceler. Bu konuda pek ok kantlanm bilgi elde edildi.
nsanlarn vrislerine ne gibi zellikler brakt konusunda kant
lanm bilgiler elde etmek ok zor oldu. nsanolunun yeni nesil vere
bilmesi iin yllarca beklemek gerekiyordu. Toplumun bu kadar uzun
sre beklemeye tahamml olmadn dnenler oldu. Hzla nesil
veren hayvanlar ve bitkilerden elde edilen bilgilerden insanlar iin
karsamalar yapma yolunu setiler. Bu tr bitkiler ve hayvanlarda gz
lemler yaptlar. Elde edilen bilgilerin insanlarda da ayn kanunlara
uyup uymadn anlamaya altlar. Bu ise ok zordu.
Ancak aradan geen yllar iinde genetik bilgilerinde byk ilerle
meler oldu. Biyoloji bilgileri hcre seviyesinin ok altndaki yaplara
kadar indi. Molekller seviyesinde tanmlamalar yaplmaya baland.
Bugnk bilgilerimiz ile nesilden nesle geen zelliklerimizin ifreleri
zld.
Bugnk genetik bilgilerimiz molekllerin incelenebilmesine olanak
olmayan zamanlardaki genetik bilgilerimizden ok farkldr. Gn
mzde "gen haritas" denilen bilgi ortaya kt. Bu bilgi esas olarak bir
telefon rehberi gibidir. Her telefon numarasna isabet eden evde oturan

Dr. Orhan Aybers, A ratrm ac, Ankara.


kiilerin farkllklar, deiik dnce ve davran alkanlklar d
nlrse, henz bilimin aa kavuturmak zorunda olduu ok bilgi
bulunduu anlalabilir. Yine de eski bilgilerimizden ok ileridedir.
Bugnk molekler biyoloji bilgilerimizin yapt esas deiiklik
u olmutur: Verasetin bilimsel olarak kantlanamayacakm gibi gr
nen prensipleri artk laboratuvar ortamnda denenebilmektedir. nsan
zerinde verasete dair deney yaplamazken, bilimsel "kant" iin de
neylerde kan sonular ile gzlemlenenlerin ayn sonucu vermesi
gerektii kural iletilemezken ve bu nedenlerle bilimsel olarak veraset
kanunlarn insanlar iin aklamak ok zor iken, bu deneyler molekl
seviyesine indiinden beri artk yeni bir a almtr. Hlen -bu konu
daki haberlerin gizli tutulmu olabilecei nedeniyle- yapld biline
memekle birlikte, laboratuvar ortamndaki ilemlerle insann kopyalan
mas mmkn grnmektedir. Bitkilerde ve hayvanlarda bu deneyler
hzla ilerlemekte, her geen gn kopyalanm koyun, domuz, kedi,
empanze ve dana rneklerinin fotoraflar gazetelerde yaynlanmakta
dr. Bitkilerde "iyi soy" aratrmalar sonucu, zellikle endstriyel tarm
rnlerinde daha nceleri hayal bile edilemeyecek sonular alnmaktadr.

Kimyasal insan, hayvan ve bitki devri "tekiler"i oaltacak m?


Bugn artk insanolu "kimyasal" bitki, hayvan ve insan yapma
aamasna gelmitir. Genetik bilgilerinin yenilenmesi logaritmik bir ar
t seyri gstermekte ve her be ylda bu bilgiler eskimektedir. Bu
bilgilere sahip olanlar, olmayanlar zerinde mthi bir gce kavumu
durumdadrlar. nsanolu arasnda doay ekillendirme gcne sahip
olanlar ve olmayanlar biiminde ok tehlikeli bir ayrm ortaya km
gibi grnmektedir. Doay ekillendirme bilgilerine ve gcne sahip
olanlarn dier insanlara kar, onlar hakknda "eitliki" dnecekle
rini beklemek pek mmkn grnmemektedir. Muhtemelen onlar
kendilerini "farkl" grecekler ve yle davranacaklardr. leri teknolo
jiyle retim yapan toplumlarm henz buralara varamam toplumlara
"teki" olarak bakmas insanlk tarihinin en eski alkanldr. nsan
larn kardelii ne kadar eski ise "eitsizlik" ynndeki inanlar da o
kadar eskidir. Dzenli tarm yapmay renmi ve bunun nimetlerinden
yararlanan Smerlilerin gebe kavimlere "tekiler" olarak baktklar
gibi bakacaklarn dnmek herhlde inandrc olacaktr. Sanayile
mi batllarn kolonyalizm ve emperyalizm dnemlerinde tarm dne
mi topluluklarnn insanlarna davrandklar gibi davranacaklarna
inanmak doru olacaktr.
"nsan h ak lan" kavram etkili olabilecek mi?
Bugn tartmaya almas gereken konu udur: Gnmzde ulus
lar aras politika yle bir durum arz etmektedir ki, genetik biliminin
ulat gc -rnein insanlarn eitsizlii dorultusunda- sosyal bi
limlere oradan da kanunlara, kararnamelere ve nihayetinde uygula
maya sokacak g odaklarnn nnde durabilecek, bunlara direnebi
lecek herhangi oluum -maalesef- grnmemektedir. 20. yzyln kefi
olan "insan haklar" kavram bu eitsiz g fark karsnda nereye ka
dar direnebilecektir?
Aktr ki Birlemi Milletler bir ulus devletler topluluudur ve
uluslarn kendi balarna ve kendileri iin aldklar kararlarn bir
toplamn arz etmektedir. Hlbuki yeni oluan kreselleme bu ulus
devletleri reddetmekte, ulus devletlerin halklarnn iradesini kabul
etmemektedir. Kresel mal yaplar ve retim biimi, uluslarn kendi
kaderlerini tayin haklarn giderek ortadan kaldrmaktadr. Bu karar
alma mekanizmalarnn yerini uluslar aras irketler almakta, onlarn
kararlar esas olmaktadr. Bilgi de bu uluslar aras irketlerin elinde te
merkz etmektedir. Yeni bilgilerin retilmesi ve pazarlanmas bu ulus
lar aras irketlerin eline gemi gibi bir grnm sz konusudur. Ve
iin kts, bugn uluslar aras hkim gler gelecei ve gelecekteki
toplumlar ekillendirmede genetik bilimini kullanacaa benzemekte
dirler. Tpk yirminci yzyln balarnda baz ulus devletlerin hkim
snflarnn yapt biimde kullanacaa benzemektedirler.

Neler olmutu?
20. yzyln balarndan ortalarna kadar Bat dnyasnda, dnya
nn -o zamanlarn- en gelimi toplumlarnda "salkl" insanlar, bir ta
raftan "salksz" insanlar iyiletirmek iin abalar sarf ederken, te
yandan "um utsuz vak'alar" saf d etmenin arelerini aradlar.
"Umutsuz vak'alar" ksrlatrmaktan idi etmeye hatta ldrmeye
(tenazi) varan yntemlere nce inandlar sonra da bu inanlarn ka
nunlar yaynlayp uyguladlar.1 Btn bunlar yaparken temel daya
naklar zamann "veraset bilimi" idi.

1 Roger Pearson, H eredity an d H um anity: Race, Eugenics and M odem Science, VVas-
hington D. C ., Scott-Tovvnsend Publishers, 1996, s. 31. K srlatrm a kanunu
uygulayan devletler: Danim arka, N orve, Finlandiya, sve, Litvanya, Estonya,
zlanda, svire K anton lan (bazlar), A lm anya, Avusturya, M acaristan, talya,
20. yzyl balarnda Amerika'da akl hastalarnn, zek gerilii
bulunanlarn, alkoliklerin, sar ve dilsizlerin, sara hastalarnn reme
lerini engellemek iin bu kiilere ksrlatrma ameliyatlar yaplmas2
veya Nazi Almanya'snn "muzr soy" tadna inandklar pek ok
insan ldrmeleri3 Amerikal veya Alman yneticilerinin "canavar ru
hu" tamalarndan deil, "bilime kaytsz artsz inanlar" nedeniyle
oldu. Elbette, bugn "insanlk d" diye tanmladmz bu davran
biimlerinin tek nedeni bilim deildi. Bu lkelerin hkim snflarnn
"eitliki" tavrlar iine girmektense "eitsizliki" grlere arlk ver
meleri, kendi kurtulu ve geleceklerini insanlarn eit olmadklar g
rlerinde bulmak istemelerinden de kaynakland. Toplum iindeki
"bazlarnn" iyi soydan, "tekilerin" ise muzr soydan geldiklerine
inandlar. Kendileri, yani zenginler "iyi soy" idiler. Bu nedenle zengin
olmulard. Hlbuki fakirler, sakatlar, akl hastalar ve geri zekllar
"m uzr soy" olduklarndan, onlarn oalmasn durdurmak doru ve
bilimsel bir yaklam olarak tanmland, ikinci Dnya Sava bitip de
insanolu yaplanlar grp, "biz neler yapmz, ne ktlklere sebep
olmuuz" diye kendi kendileriyle hesaplamaya balaynca, bu kav
ramlar hzla reddedildi ve "insanlarn vazgeilmez haklar" zerine
bildiriler yaynlanp bu ynde uluslar aras yaptrmlara gidilmeye
baland.

Yunanistan, spanya, A rjantin, ili, Peru, Brezilya, 48 A m erikan eyaletinden


2 7 'si ve K anada (A lberta ve Britanya K olom biyas).
2 M ark Haller, Eugenics, H ereditarian Attitdes in American Thotght, New Jersey,
R utgers U niversity Press, 1963, s. 141. A m erikadaki ksrlatrm a kanunlar:
1931 yl sonunda, (ilk ksrlatrm a kanunundan 24 yl sonra) 12.145 ksrlatr
ma am eliyat yaplm t. Bunlarn 7.548'i K aliforniya eyaletinde gerekletiril
m iti. 1958 yl sonunda toplam ksrlatrm a am eliyatlarnn says 60.926 idi.
Kaliforniya hl 20.011 am eliyatla birinci durum dayd.
3 M ike H aw kins, Social D anoinism in European and American Thought, Cam bridge
University Press, Cam bridge, 1998, s. 280. Alm anya'da geri zekllarn ldrlme
si (Zek gerilii olanlara uygulanan tenazi program) 1939-1945 arasnda uygu
lanmtr. Kurbanlar inslin enjekte edilerek ldrlyorlard. Sonra bu ldrme
ler iin "g az" kullanm kefedildi. Austos 1941'de Hitler bu uygulam aya kar
resm bir genelge yaynlam ak zorunda kald. Uygulamalara kar halk arasnda
uyanan nefret duygusu H itle'i bile etkilem i ve bu karan yaynlam ak zorunda
kalmt. Bu tarihe kadar 70.000 kii ldrlmt. 1941 ylndan sonra "tem erkz
kam plar" uygulam as balad ve resm kaytlara gem eyen ldrm eler katlana
rak artt. Bu ldrlen kiilerin ou toplum iin zararl olduu dnlen kim
selerdi. Irk aynm m eseleleri bu ldrm eleri takip etti. Yahudiler, sakat ve akl
hastas Almanlarn ldrlm esinden edinilen tecrbelerle katledildiler.
Gnmzde olabilecek "insan soyunun iyiletirilmesi tehlikesi"
Bugn durum ikinci Dnya Sava ncesine pek ok adan benze
mektedir.
Bugn uluslar aras irketlerin doay biimlendirebilecek bilgileri
vardr. Henz dnyann dier toplumlar tarafndan bunlar bilinme
mekte ve kullanlamamaktadr.
Uluslar aras irketler insanlarn eitlii prensibine uymak niyetinde
grlmemektedir. Bu davran biiminin ipular kresel egemen gle
rin dier lkelerin halklarnn egemenliklerini, kendileri iin ve kendile
rine gre kararlar almak istemelerini reddetmelerinde grlmektedir.
1930'lu yllarda gelimi Bat lkelerinde, o toplumlarn hkim gle
rinin kendi topluluklarnn arasndaki "zararl unsurlar" yok ederek top
lumsal yarar salama abalarnn benzerinin gnmzdeki hkim gler
olan uluslar aras irketler tarafndan "teki" insanlara kar benzer arg
manlarla ve -korkudan titreyerek sylemek gerekir ki- ok daha gelimi
metotlar kullanlarak uygulanmas pek muhtemel grnmektedir.
Kresel gler kendi iradelerinin dnda bir irade tanmak istemez
ken, ulus devlet olgusunu da reddetmekte, kendi isteklerini daha kolay
lkla uygulatabilecekleri "mikro-milliyetler" arzulamaktadrlar. Byk
lekli karar alma mekanizmalar istememektedirler. "Merkez ynetim
ler" yerine "yerinden ynetim" ad altnda blnm, paralanm, her
anlamda birbirleriyle atabilecek ve bylece kresel glerin iradeleri
ne topluca kar koyma gc bulunmayan birimler oluturma gayreti
iindedirler. Bu isteklerini de dnyann pek ok lkesinde hzla yrrl
e sokmaktadrlar. Birlemi Milletler topluluunun istek ve iradelerini
"gereksiz ve a d" formaliteler olarak grdklerini sylemektedirler.
nsanlarn "eitsizlii" kavramn esas alabilecek kresel hkimler
tm insanlar etkileyebilecek kararlar alabilirler ve uygulayabilirler.
Tabiat kontrol etme olanaklar bu dzeylere varmtr ve "Bat" top-
lumlannn sabka dosyalan pek kabarktr.
Hapishane Karikatrleri

Hilal Oytun Altun'

Karikatr, grafik mizah sanatdr. Mizahn temelinde normal d


bir duruma, "uyarszla" verilen tepki vardr; normal olmayan tehis
veya tespit eden mizahn temel ilevi eletirmektir.1 Karikatr, bir tez
zerine kurulan; izleyicisine bir ana fikri savunan bir sanattr ve yar
kapal bir anlatma sahiptir.2
Basit izgilerden olutuu iin karikatr uzun sre ikinci snf bir
sanat dal olarak grlmtr. Karikatrcln modern anlamdaki
kimliine kavumas gazeteciliin gelimesi ile olmutur ve gazetenin
ilevlerini paylamaktadr. Gazetelerde ve dergilerde yaymlanan kari
katrler, genellikle gncel konulara dairdir ve ke yazlan gibi fikir
eseri saylr.3 Karikatr bu zelliiyle tarih ve sosyal psikoloji alanlanna
veri salayan bir alma hline gelmitir. Bir dnemin sosyal, kltrel,
ekonomik zellikleri, hkim grler, insanlarn aa bak, o dne
min karikatrleri zerinde yaplacak almalarla ortaya konabilir.4 Bu

H ilal Oytun A ltun, M arm ara niversitesi Trkiyat Aratrm alar Enstits stan
bul.
1 smail Kar, Karikatr Sanat, KB Yaynlar, Ankara 1999, s. 1, vd.; H fz Topuz, le
tiim de Karikatr ve Toplum, E skiehir 1986, s. III.
2 Hfz Topuz, age., s. 3-5, vd.
3 K arikatr sanatnn gnm zdeki durum u ile ilgili bkz. H fz Topuz, letiimde
Karikatr ve Toplum, Eskiehir 1986.
4 kinci M erutiyet sonrasnda T rkiye'yi ilk gazetelerim izde ve m izah dergilerin
deki verilere dayanarak tahlil eden bir kitap bulunm aktadr: Palm ira Brum m et,
kinci M erutiyet Basnnda m ge ve E m peryalizm -1908-1911, ev. Ayen A nadol, le
tiim Yaynlan, 2003. Fransa'da da benzer alm alar bulunmaktadr.
adan bakldnda Trk karikatrnn 'hapishane' veya baka her
hangi bir toplumsal olguya yaklamnn, dnce hayatmz da yan
stt sylenebilir. Toplumun nemli bir kesimini ilgilendiren bu gibi
konular, karikatr iin nemli bir malzemedir. Mahkmlarn durumu
nun, yaaynn, hapishanelerin zelliklerinin, karikatrn gndemi
ne girmi olmas beklenir.
Karikatr, genel olarak 'sanat karikatr' ve 'gncel karikatr' ola
rak snflandrlmaktadr. Konu hapishane karikatrleri olduunda da
'dergi karikatr' ve 'sergi karikatr' ayrm doal olarak yaplabilir
ve genellikle albmlerde yer alan karikatrlerin, sreli yaynlarda
kan karikatrlere oranla daha evrensel konulara gnderme yapt
grlr.5
Bu almada kullanlan karikatrler 'hapishane yaamn konu
alan karikatrler' ve 'hapishaneye ait unsurlarn sembol olarak kulla
nld karikatrler7 olarak ikiye ayrld.
I. Hapishane yaam nn detaylarn konu alan karikatrler
Tek tip kyafet
Enine izgili hapishane kyafeti karikatr sanatnn ilgiyle izledii
bir konudur. Deerlendirdiimiz karikatrlerin ilkinde enine izgili k
yafetli mahkm, yakalad fareye de enine izgiler izmektedir. "Ma
dem hapistesin sen de tek tip giyinmi olmalsn!" nsan kendi koul
larn kendinden gsz olana dayatma eilimindedir. ( D 6 Baka bir
karikatrde kyafetlerini karp denize girmeye hazrlanan mahkm
larn vcutlar kardklar elbiseler gibi enine izgilerle boyanyor:
Mahkm tek tip kyafeti karsa da mahkmdur. (2)7 Mahkmun git
gide 'elbisesi' hline geldiini anlatan bu karikatrde mahkmun gl
gesi sadece elbisenin izgilerinin glgesidir. Bu karikatrde de bir n
ceki karikatrde olduu gibi mahkmun insan olarak varlndan ok
mahkm olarak varlna vurgu yaplyor. (3)8

5 'dergi' ve 'sergi' ayrm iin bkz. Atila zer, letiim in izgi Dili, A nadolu niver
sitesi Yaynlan, Eskiehir 1994, s. 78.
* Parantez iindeki saylar m etnin sonunda bulunan karikatrlerin num arasn
gsterir.
6 Sem ih Balcolu, Ferit ngren, 50 Yln Trk M izah ve Karikatr, Bankas ya
ynlar, stanbul 1973, 2. Bask, H alim Bykbulut, s. 62.
7 age., brahim Ersara, s. 167.
8 age., Erdoan Baol, s. 59.
Duvara atlan entiklerle gnleri vs. sayma
entikli duvar, hapishane karikatrnde nemli bir dekor unsuru
dur. Drdnc karikatrde 1942'den 1956'ya kadar duvara entik at
m bir mahkm grlyor. Mahkm durumundan pek de honutsuz
grnmyor. Baz insanlar her eye alrlar ve azimlidirler.9 Duvara
sadece gnleri saymak iin entik atlmayabilir. Dier karikatrde du
vara entik atlarak saylan ey, bu sefer, hapiste geen gnler deil, ya
taktan ka kez dld. (4)10
Mahkmlarn snrl meknlarndaki hobileri
Mahkmlarn dar bir alanda, kstl imknlarla srdrdkleri ha
yatlarn renklendirmek iin kendilerine birtakm uralar bulduklar
bilinir. Bu blmde deerlendirilen karikatrlerin ilkinde konu 'silh
koleksiyonculuu'. Bu karikatrn ilk karesinde ekmekle kamufle
edilmi bir silhn mahkma ulatrld grlyor. Peki kamak iin
mi? Hayr, koleksiyonuna koymas iin. (5)n Satran oynamak isteyen
mahkmlar satran tahtas olarak pencereden giren kla parmaklklarn
yere den glgesinden faydalanyorlar.12 Cemal Nadir'in Amcabey
bant karikatrnden seilmi olan bu karede hamam bcei yartran
mahkmlar grlyor. Buradaki mahkm tipi biraz daha geleneksel:
Yakas ak gmlekler, enine izgili tek tip kyafetin yerini alm. Mah
kmun tral kafasnda yara band var.13 Hamam bcei yartrmak tm
dnyada daha ok 'serseri' diye dnlen kesimlerin elence arac
dr. Dokuzuncu karikatrde mahkmlarn hamam bcei yartrmak
tan daha "rafine" hobileri de olabilecei grlyor: Golf gibi.14
Hapishane ortamna has 'gndelik' komiklikler
Baz espriler zellikle, baz ortamlarda 'komik' olabilir. Bu blm
de, hapishanede yaanabilecek veya hapishane zerine kurulabilecek
komiklikler zerine karikatrler yer almaktadr. Absrd karikatrn
temsilcilerinden Seluk Erdem'e ait karikatrde, hapse yeni dm
"m ez" durumun ciddiyetini pek kavrayamam grnyor. (6)15 Yi

9 age., Efltun N uri Ko, s. 151.


10 Seluk Erdem, Karikatrler -1, Parantez yaynlan, 6. Bask, stanbul 2000, s. 8.
11 Sem ih Balcolu, Ferit ngren, age., T m er Argn, s. 40.
12 R am iz Gke, K arikatr albm .
13 Sem ih Balcolu, Ferit ngren, age., Cem al N adir Gler, s. 183.
14 age., Erdoan Baol, s. 59.
15 Seluk Erdem, K arikatrler -3, Parantez yaynlar, 8. Bask, stanbul 2000, s. 43.
ne ayn sanatya ait dier bir karikatrde espri 'iyi hl' zerine. (7)16
Hapiste geirilecek sre 'ceketini karmazsa darda tlebilecek'
zamandan ok daha uzundur. Bu tezat zerine kurulu bir karikatr.17
Firar
Hapisten kama ok zengin arml bir mizah konusudur. Bu
karikatrde hapisten kamak iin farkl bir yntem deneniyor: Arlk
merkezi ve yer ekimi.18 Firar giriiminin baarszlkla sonulanmas
mizaha konu olur. Bu karikatr baarsz bir ka giriimi zerine.19
Toplu firar konulu baka bir karikatr; sessiz olunursa baarya ula
lacak.20 Kama giriimlerini engellemek iin baz tedbirlerin alnmas
gereklidir ve bu doaldr. Mesel duvarlara baz uyanlar aslabilir:
"Kamak yasaktr!" (8)21
kence
Gnmz hapishanelerinde ikence konusunu ele alan karikatr
ler, taranan kaynaklarda pek fazla bulunmamaktadr. Bu blmdeki
karikatr, bir Orta a zindannda gemektedir. Kapatld zindanda
Hristiyanl semesi iin kendisine ikence yaplan kii, dinini dei
tirmektense ikence ekmeyi yeleyen Budist bir Trk. Detaylarda e
itli ikence aletleri ve mahkmun duvara zincirlendii grlyor.
Trk filmlerinden alman bu sahne aslnda 'Bizans'a esir dm Ms
lman Trk' kliesidir. Byle olunca, karikatr ikence konusundan
ziyade Trk filmi klielerini hedef alm grnyor.22
Gazete haberlerim konu alan karikatrler
Gncel haberleri ele alan bir grup karikatrn ortak konusu, ha
pishanelerde bir dnem zirveye kan, cezaevi operasyonlaryla sona
erdirilen kontrolszlk ve disiplinsizliktir. Haber olmu bir olay zeri
ne izilen baka karikatrler de bulunmaktadr. Fakat uzun sre gn
demi igal etmi olmas dolaysyla benzer konulu iki karikatr bu
blme alnd. lk karikatrn konusunu, Abdullah Ocalan'n yaka

^ age., s. 43.
17 m zasz, Grgr, 12-19 ubat 1999, s. 1381, s. 2.
18 Sem ih Balcolu, Ferit ngren, age., Erdoan Baol, s. 59.
19 age., Erdoan Baol, s. 59.
20 VI. U luslar Aras Sim avi Karikatr Yarmas, Hrriyet Vakf, Yldrm Halil bra
him , s. 277.
21 Seluk Erdem , age., s. 20.
22 age., s. 78.
lanmas baars ile cezaevlerindeki kontrolszlk arasndaki tezat
oluturuyor. Televizyonda Abdullah calan'n yakaland haberi;
elinde silhla bir mahkmu tehdit ederken bu haberi 'takdirle' dinle
yen bir mahkm; arkada uyuturucu kullanan bir grup mahkm.23 Ce
zaevlerinde cep telefonu yasana ramen yaplan aramalarda Bay
rampaa Cezaevi'nde 25 adet cep telefonu ele geirildii haberinin al
tndaki karikatrde bu durumun kanksanm olduu ima ediliyor:
Gardiyan mahkmu cep telefonundan arayarak ziyaretisi olduunu
haber veriyor. (9)24
II. Hapishanenin 'tipik' unsurlarnn sem bol olarak kullanld
karikatrler
Karikatrist, hapishaneye ait baz izgilerle veya hapishane imge
si yaratacak bir iki detayla filozofun ve edebiyatnn szle yaptn
yapmaktadr; dnyann insan iin bir zindan olduunu, insann kendi
hrriyetini zaman zaman kendisinin yok ettiini, dncenin cezalan
drldm, an ve toplumun insan nasl snrlandrdn karikatrde
tartmaktadr.
nsan kendini nasl snrlandrr?
nsann kendi kendisini kstlad ana fikri altnda toplanabilecek
karikatrlerin ilki kendi kafasnn parmaklklar arkasna hapsedilmi
bir insan figr. (10)25 Benzer bir karikatr: Kendisi de hapiste olan bi
ri kendi iinde mahpustur. Kanunlar onu hapsetti, o da kendisini. (l)26
Beynine pranga taklm bir insan. Bu prangay bakasnn takt syle
nebilir. Fakat kstlanmln farknda olmamak, esaretin devam iin
en garantili durumdur. (12)27 Dier karikatrde prangas kendi kafa
s olan bir insan figr grlyor. Bu tip karikatrler genelde sayfalar
ca tartlan konular zerinedir. nandklarmz, n yarglarmz,
rendiklerimiz, altklarmz, kafamzda biriken her ey bizi snrland
rr. (13)28

23 H arun-A bdi, Grgr, 19-26 ubat 1999, s. 1382, s. 2


24 evki Saym an, Turgut Ylm az, U stura, 10 Austos 1996, S. 100, s. 3
25 Turhan Seluk, nsan H aklar, KB, stanbul 1995, s. 20.
26 Sem ih Balcolu, Ferit ngren, age., M etin anl, s. 286.
27 Turhan Seluk, age., s. 65.
2 age., s. 65.
Dnmenin cezas
Kendi kendini snrlandrma konulu karikatrlerden sonra, 'kendi
nizi siz snrlandrmazsanz bakalar smrlandrabilir' konulu karika
trler: Kalemlerin parmaklk grnmnde olduu bu karikatrde,
yazarak 'dnce suu' iledii iin hapse atlan kalem ehline gnderme
yaplyor.29 Bir nceki karikatrde parmaklklar kalem eklindeydi, bu
karikatrde parmakln bir parasnn kalem olduu grlyor. D
nce suu, hrriyetin kstlanmasyla cezalandrlm olsa da durdu-
rulabilmi deil. (14)30 ki kareden oluan bu karikatrn mesaj da
'dnce ve ifade suu' zerine: "Kalabalklar etkileyen bir konuma
yaparken kendinizi bir anda 'ieride' ve 'yalnz' bulabilirsiniz". (15)31
Dnya-zindan
Drt kareden oluan ilk karikatrde: 'inden kmaya altmz
"mahbes" yok olmuyor sadece ekil deitiriyor. (16)32 kinci karika
tr 'kular kafeste, insan dnyada' benzetmesi zerine kurulu. (17)33
Topluma ve aa getirilen eletirilerde hapishane sembol
Bu balk altnda olduka fazla sayda karikatrle karlamak
mmkndr. Kstlanma duygusunu ve su kavramn en abuk ifade
eden izgiler hapishaneye ait izgilerdir. Bu blmn ilk karikatr
Bedri Koraman'a ait ve toplumun sula ne derece har neir olduunu
anlatan bir karikatr.34 Duvarlar tulalarla deil televizyonlarla rl
bir hapishane. Kitle kltr bizim iin yeni bir hapishane yaratt.35
Toplumu eletiren bir baka karikatrde verilen mesaj: Bazen 'ierisi'
dardan daha zgrdr.36 Sradaki karikatrn mesaj olduka sert:
Toplum insann dnmeyen yerlerine zgrlk tanr. (18)37 Son kari
katrde demir parmakln yerini ngiliz anahtarlar alm: "nsanlar
sadece hapishanelerde 'mahpus' deildir". alma hayat bal bana
bir mahkmiyet hline gelmitir.38

29 age., s. 21.
30 5. Uluslar Aras A kehir Nasreddin H oca enlii Karikatrleri, N ecati A bac, s. 161.
31 Turhan Seluk, age., 18-19.
32 Sem ih Balcolu, Ferit ngren, age., Yaln etin, s. 98.
33 Turhan Seluk, age., 78.
34 Bedri K oram an, M illiyet, 1.8.1980.
35 A tila zer, izgiler, A nadolu niversitesi Yaynlan, s. 85.
3f> Bedri Koram an, M illiyet, 30.7.1980.
37 Sem ih Balcolu, Ferit ngren, age., Bedri K oram an, s. 217.
38 age., M eray lgen, s. 316.
Sonu
Hapishane konulu karikatrlerde baz izgiler tipiktir. Bunlarn bir
ksm mahkmlarn ve meknn grn ile ilgili detaylardr. Bu kari
katrlerde ortak olduu dnlebilecek bir mahkm tipi var: Genellikle
tral kafa, kirli sakal, byk, enine izgili kyafet vs. Meknla ilgili vazge
ilmez izgiler: Svalar dklm duvar, parmaklkl pencere, zincirle
duvara asl tahta kerevet, bazen ranza. Hapishane ortamn tamamla
yan baz detaylar: Fare, hamam bcei... Taradmz karikatrlerin 'er
kek egemen' bir karaktere sahip olduu grlyor. Deerlendirdiimiz
karikatrlerin hepsi erkek izerlere ait ve tm karakterler de erkektir.
Pranga ve parmaklklarn, hapishane karikatrlerinde veya hapishane
imgesi yaratlmak istenildiinde ska kullanldklar grlmektedir.
ekil ve ierik ynnden incelemi olduumuz hapishane konulu
bu karikatrlerin genellikle iyimser olduu grlyor. Hapishane art
larn yerden yere vuran karikatrler yok denecek kadar azdr; sadece
birka dergi karikatrnde gndemi igal etmi bir konu olan hapisha
nelerin kontrolszl, disiplinsizlii eletirilmektedir. Adaletsiz ce
zalarla, ikence ile, hapishanede ilenen sularla ilgili karikatrlere pek
rastlanlamamaktadr. Hapishane hayatna ilikin karikatrlerdeki
iyimser, hatta ou kez elenceli hava, hapishane detaylar ile farkl
konular irdeleyen karikatrlerde grlmez. Bu tr karikatrlerin
iyimserlii, hayata ve insana ilikin baz grleri ifade etmesindedir.
Karikatr, hapishane dnda bir eyi anlatrken hrriyetin kst
lanmas olgusundan yararlanyorsa son derece karamsar bir sonu el
de ediliyor, bu ekilde sert eletiriler yaplabiliyor.
Hrriyetin snrlandrlmas sz konusu olduunda, karikatr aa
daki konular tartr:
nsan kendi zgrln kendi snrlandrr: Kstlamalar ve ya
saklar kendi iimizdedir, mecburen yapmakta olduumuz eyler ou
kez kendi seimimizdir.
'Dnya insann zindandr' veya 'insan dnyada srgndr'.
Toplumun sorunlar, yaamakta bulunduumuz an 'bireyi'
hapseden, snrlandran ynleri de karikatrde eletirilmektedir. His
sedilen ve honutsuz olunan baka bir bask da endstri toplumunun
kstlamasdr.
Trk karikatrnde hapishane kendisine geni yer bulabilmi bir
konudur. Daha derin aratrmalarla hapishane konulu karikatrler in
celenerek bu konudaki yaygn grler daha net ortaya konulabilir.

Resim - 13

/
R esim - 15
R esim - 17
Tarih Zinciri
M emlklerde Hapishaneler

Samira Kortartamer'

Msr ve Suriye'de iki buuk asr hkm sren Memlk Devleti, s


lm leminde siyas ve kltrel bakmndan nemli bir yer tutmakta
dr. Orta Dou dnyasnda mhim bir rol oynayan Memlkler, gl
bir brokrasiye sahip olup toplumda asayii ve emniyeti salamak iin
ceza sisteminin iyi ilemesine zen gstermilerdi. Buna bal olarak
da her ehirde hapishaneler bulundurmulard.
Arapada "hapishane" iin iki kelime kullanlmaktadr: habs (o.
hbs) ve sicn (o. sci). Bazen "derin kuyu" veya "ukur" anlam
na gelen cbb (o. ecbab) kelimesine de bavurulmaktadr.
Memlk dneminde bakent Kahire'deki hapishanelerin bazlar
meslek gruplar, cinsiyet ve suun trne gre ayrlmt. Buna bal
olarak emirlere ile memurlara ayr, kadlara ayr, valilere ayr, katil ve
hrsz gibi ad sululara ayr, kadnlara ayr hapishaneler bulunmaktay
d. Memlk sultannn ikametgh olan Kaletulcebel'deki Sicn el-Cubb,1
emirler ve memurlar iin 1282 ylnda Sultan Kalavun tarafndan ina
ettirilmiti. Karanlk, yarasalarla dolu, kt kokulu olan bu korkun ha
pishane, 1328 ylnda Sultan en-Nsr tarafndan yktrlmt. Kaletul-

Do. Dr. Sam ira Kortantam er, Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Blm,
zmir.
1 Bu hapishane hakknda bkz. Takiyy ed-D n A hm ed b. Ali el-M akrz, Kitab el-M e-
vaiz vel-tibr bi-Zikr el-H itat vel-sar, Badat (tarihsiz), II, s. 188-189, 213; 'Abd
el-M un'im M cid, N uzum D evlet Seltn el-M em lk ve Rusmuhum f M sr, Kahire
1964, s. 136.
cebel'de emirlere mahsus baka bir hapishane olan Sicn ez-Zerdha-
ne'de2 tutulan kiiler, orada genellikle fazla kalmazlard; nk onlar
ya ldrlr ya da serbest braklrlard. Kaletulcebel'deki bu iki hapis
hanenin dnda kale burlarnda da hapishaneler bulunmaktayd.3
Tarihiler Kahire'de valilere has Habs es-Sayyar4 ve kadlar iin
Sicn el-Kudt5 adl hapishanelerden de bahsederler. Ayrca el-Makrz,
Sicn el-Kad el-Mlik,6 yani Malik kadnn hapishanesinden, de sz
etmektedir. Oraya Malik Kad Takiyy ed-Din el-Ahn', bn Teymiy-
ye'nin yandan atmt.
Katiller, hrszlar, yol kesiciler gibi ad sulular veya sultann,
memlklerinden helk olmasn istedii kiiler, Hiznet em'il7 hapis
hanesini boylarlard. Tarihi el-Makrz, bu hapishaneyi "en iren ve
en irkin grnml hapishanelerinden biri"8 olarak tanmlayp 1415
ylnda burann yktrldn yazmaktadr. Ad sulular iin Kahire'de
ayrca el-Makara9 adl hapishane tahsis edilmiti. El-Makrz, bu ha
pishaneyi yle tasvir ediyor: "El-Makara, en iren ve dar hapisha
nelerden biridir. Mahkmlar, orada tarif edilmeyecek kadar byk ac
ve strap ekerler. Allah onun (= yani bu hapishanenin) btn bella
rndan bizi korusun!"10 Habs el-Ma'ne de, ad sulular iin Fatimler
zamannda ina edilmiti. El-Makrz'nin "dar, skk, iren ve ok
kt kokular yayan bir yer olarak" tarif ettii bu hapishane, Sultan en-
Nsr tarafndan yktrlp onun yerine bir amber ars yaplmt.11
Kahire'de kadnlar iin de bir hapishanenin varl kaynaklardan
anlalr: Habs el-Hucre.12 Burada kadn sulular ve zellikle muganni
yeler (kadn arkclar) tutuklu kalrlard.

2 Bkz. M cid. Ntzun, s. 136-137.


3 Bkz. M cid, N uzum , s. 137.
4 Bkz. el-M akrz, H itat, II, s. 188.
5 Bkz. Takiyy ed-D n A hm ed b. A li el-M akrz, Kitab es-Sulk li-M a'rifet Dvel el-
M ulk, II/2, ed. M uham m ed M ustafa Ziyade, Kahire 1941, s. 228, 519.
6 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/2, s. 263.
7 Bkz. el-M akrz, H itat, II, s. 188; M cid, N uzum , s. 136.
8 Bkz. el-M akrz, H itat, II, s. 188.
9 Bkz. el-M akrz, H itat, II, s. 188; M cid, N uzum, s. 136; Ayman Fu'ad Sayyid, La
Capitale d e l'Egypte jusqu' l'Epoque Fatim ide, al-Q hira et al-Fustt, Beyrut 1998, s.
262.
10 Bkz. el-M akrz, H itat, II, s. 188.
11 Bkz. el-M akrz, H itat, II, s. 188.
12 Bkz. M cid, N uzum, s. 136; el-M akrz, Sulk, II/2, s. 491, 519.
Kahire'de ayrca Habs er-Rahbe13 ve Habs ed-Deylem14 adl hapis
haneler vard. Bakentin dnda Memlk Devletinin Msr ve Suri
ye'deki byk ehirlerinde birok hapishane vard; mesel skenderi
ye'de Sicn el-skenderiyye15 Trablus am'da Sicn el-Aksab16 ve Sicn
Trablus17 Suriye'de Sicn es-Subeybe",18 am'da Sicn Kal'at Dimek,19
Safad'da Sicn Safad,20 evbek'te Sicn e-evbek21 ve Kerek'te Sicn el-
Kerek.22
Ayrca Msrn gneyinde, Nubya ve Habeistan'a yakn olan bl
gede bulunan Ks ehri, elverisiz coraf ve iklim artlarndan dolay
etkili bir srgn yeri idi. Mahkmlar, skenderiye hapishanesinden ba
zen kama frsat yakalarken, Ks'ta bunu baarmalar hemen hemen
imknszd.
El-Makrz'nin ifade ettii gibi Memlklerde hapishanelerin duru
mu korkun olup mahkmlar byk zorluklar ekerlerdi. Bunun d
nda hkmllerin hayat baka sebeplerden de ekilmez hle gelirdi;
yle ki, gardiyanlar onlara bazen gn yemek vermeyi unutabilir
lerdi. Byle durumlarda mahkmlarn ayaklanp gardiyanlar ldr
dkten sonra hapisten katklar da olurdu.23 Hapishaneden kaanlar,
yakalandklar zaman ikenceye tbi tutulup genellikle ldrlrler
di.24 Sreleri dolmadan hapiste lenlere de sk sk rastlanrd.25 Hapse
atlmak iin hastalk da bir engel oluturmazd.26 Bazen emirlerin eleri

13 Bkz. Sayyid, Capitale, s. 266; el-M akrz, H itat, I, s. 376; el-M akrz, Suluk, III/2, s.
613 dipnot 3; VVilliam Popper, Egypt and Syria under the Circassian Sultans, 1382-
1468 A .D., Berkeley 1977,s. 30.
14 Bkz. el-M akrz, Sulk, III/2, s. 613 dipnot 2; Popper, Egypt, s. 29; M cid, Nuzum,
s. 136.
15 Bkz. el-M akrz, Sulk, I I I / 1, s. 20.
16 Bkz. el-M akrz, Sulk, 11/3, s. 940.
17 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/3, s. 940.
18 Bkz. el-M akrz, Sulk, III/3, s. 978,1118.
19 Bkz. el-M akrz, Sulk, III/2, s. 473.
20 Bkz. el-M akrz, Sulk, III/2, s. 669-70.
21 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/2, s. 509.
22 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/2, s. 509.
23 Bkz. Sa'd 'Abd el-Fetth, r, el-M uctem e el-M sr p 'Asr Saltn el-M em lk,
Kahire 1992, s. 109; el-M akrz, Sulk, II/2, s. 433.
24 Bkz. el-M akrz, Sulk, 11/2, s. 202.
25 Bkz. el-M akrz, Sulk, III/ l, s. 44,1 4 6 ,1 6 4 ,1 6 5 ,3 1 8 ,3 2 7 , II1/2, s. 935.
26 Bkz. el-M akrz, Sulk, II1/2, s. 876.
de kocalar ile hapse girerlerdi, Emir Giray el-Mansr ve Emir Sunkur
el-Keml'nin eleri gibi.27
Memlk sultanlar, bazen Allah'a yaknlamak duygusundan28
efkat gsterip veya tahta kma sebebiyle29 yahut bir hastalktan iyile
ince mahkmlar serbest brakabilirlerdi.30
Mahkmlar, kazma veya inaat ilerinde de muhafzlarn gzeti
minde zincirleriyle ar artlarda altrlp ilerini bitirince hapisha
neye geri gnderilirlerdi.31 Bazen mahkmlar, belli bir ama -mesel
insanlar korkutmak- iin kullanlrlard. rnein 779/1377-78 ylnda
Kahire valisi, ehirde emirlerin ayaklanaca dedikodusu yaylnca,
Hiznet em'il hapishanesinden idam mahkmu olan bir grubu
kartm ve bu mahkmlara ikence yaptrp onlar yle tehir etmiti:
"Yersiz ve kendisini ilgilendirmeyen konularda konuann cezas bu-
dur!"32
Dman kandrmak iin de mahkmlardan faydalanlrd. Mesel
767/1365-66 ylnda skenderiye limanna yanaan Frenkler, gemiden
salimen inmek ve grevlerini ifa etmek iin Memlklerden gvence
olarak rehineler istemilerdi. Memlkler, bunun bir tuzak olabilecein
den phelenmelerine ramen, Frenklerin isteklerine icabet etmek
zorunda olduklar iin bir k yolu dnmler ve Hiznet em'il
hapishanesindeki idam mahkmlar arasndan seilen bir grup, ha
mamda ykanp gzel elbiseler giydirilerek skenderiye'ye gnderil
mitir. Orann valisi bu mahkmlara herkesin nnde byk itibar
gstererek arlam ve onlarn ehrin ileri gelenleri olduklar haberini
yayarak onlar Frenklere gndermitir. Bu sahneyi daha gereki hle
getirmek iin arkalarnda karlar ve oullarnn rollerini oynayan, e
leri ve babalar Frenklere rehine olarak gnderildii iin feryat figan
alayan kadnlar ve delikanllar da ayarlanmt. Bylece hem Frenkler
hibir eyden phelenmemi hem de tuzak ihtimaline kar, Memlk
ler zayiat vermemi oldu.33

27 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/ l, s. 163.


28 Bkz. 'r, el-M uctem e', s. 110; M cid, Nuzum, s. 135.
29 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/3, s. 619.
30 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/ l, s. 241.
31 Bkz. M cid, N uzum , s. 135; el-M akrz, Hitat, II, s. 187.
32 Bkz. el-M akrz, Sulk, III/ l, s. 307.
33 Bkz. el-M akrz, Sulk, III/ l, s. 118-119.
Memlk Devletinde eitli vergilerin (mks) arasnda hapishane ile
ilgili bir vergi de yrrlkteydi. Hapishaneye giren herkes -oradaki ka
l sresine baklmakszn, yani yalnz bir an bile kalsa- o vergiyi demek
zorunda idi. Alt ile yz dirhem arasnda deien bu vergi, Sultan en-
Nsr'n 715/1315-16 ylndaki iptal emrine kadar uygulanmtr.34
Memlklerde hapishane eitlerinin yannda en hafif cezndan en
ar ikenceye kadar uzanan ok geni bir ceza yelpazesi gze arpmak
tadr. En hafif cezalar35 tevbh, zecr (azarlamak), ta'zr (dverek cezalan
drmak), celd (sopa ile dvmek), red' (alkoymak) ve tersm (tutukla
mak) ile balar. Kamlanarak (ed-darb bil-makri')36 cezalandrma ise
yalnz halka deil emirlere de uygulanrd, mesel erke Halil'den al
d rvet yznden kamlanan Emir Altnboa'ya yapld gibi.37
Bu cezadan sonra sulu, genellikle bir eee veya deveye -bazen ters
olarak- bindirilip tehr edilerek suu halka iln edilirdi.38 Eee veya
kze bindirilen sana bir an (ceres) taklrsa buna tecrs denilirdi.
ann kartt sese ilveten, tellllar da halkn dikkatini ekmek iin
barrlard. Yeterince seyirci topland zaman, sulu herkesin nnde
krbala dvlrd.39
Ar cezalara gelince; tesmir,m yani ivileme metodu, Memlklerde
sk sk uygulanrd. Burada sulunun uzuvlar kaim ivilerle bir tahtaya
aklp ehirde bu vaziyette dolatrlrd. Sulunun Hristiyan olduu

34 Bkz. 'r, el-M uctem e', s. 109; el-M akrz, Sulk, II/ l, s. 151.
35 Bkz. M cid, N tzm, s. 129.
36 M ikra'a (o. m akri') ile vurm ak; m ikra'a kaln bir aa dal, bkz. M cid, Nu-
zum , s. 129.
37 Bkz. el-M akrz, Sulk, 111/2, s. 725.
38 M esel K ahire'd e iki sulu adam , d vlp d eveye srt srta oturtulup btn
ehirde u szlerle tehr edilm ilerdi: "K endisini ilgilendirm eyen konularda
konuann suu bu du r!" Bkz. el-M akrz, Sulk, II1/1, s. 367.
39 M esel 724/ 1323-24 ylnd a d k ayarl para satanlara darb ve tecrs cezas
verildi; bkz. el-M akrz, Sulk, II/ l, s. 253; Sa'd 'Abd el-Fetth 'r, el-'Asr el-
M em lk f M sr ve-am , Kahire 1994, s. 376.
40 Bu ceza ar su ileyen herkese tatbik edilirdi, m esel yol kesenlere, hrszlara,
katillere, fitne ile ayaklanm a karanlara ve sultana suikast dzenleyenlere; bkz.
A. N. Poliak, "L es Revoltes Populaires en Egypte l'Epoque des M am elouks et
leurs Causes Econ om iques", Revue des Etudes Islam iques, VIII (1934), s. 263; Eb
Bekr b. A bdillh b. Aybek ed-D evadr, Kenz ed-D urer ve Cami' el-C rer, cilt 8,
nr. U lrich H aarm ann, Kahire 1971, s. 104; bn ed-D evadr, Kenz, cilt 9, nr.
H ans Robert Roem er, Kahire 1960, s. 178; 'r, el-M ucteme', s. 110-111; el-M ak-
rz, Sulk, II/ l, s. 301, III/2, s. 457, 541, 753,908.
durumlarda, bu uygulamaya salb41 (armha gerilme) da denirdi. Su
lu balandnda iviler sklrd, ama affedilmedii zaman byle
braklp genellikle tavst42 (ortadan blnme) adl baka bir ikenceye
tbi tutulurdu, yani gl bir kl darbesiyle gbeinin hizasnda
vcudu ikiye blnrd. Bununla yetinilmeyip daha sonra cesedin
atele yakld (hark) da olurdu.43
Suluyu konuturmak veya itiraf ettirmek iin ma sara44 adl bir
pres kullanlrd. Bu alet iple bal iki tahtadan oluurdu. Sulunun y
z, ba, ayaklar veya topuklar araya konduktan sonra tahtalar eki
lirdi ve kemikler krlrd.
Vcudun baz paralarn keserek (kat') veya kartarak ( ihrc) da
ikence yaplrd, mesel ellerin, ayaklarn45 veya dilin kesilmesi46 ve
ya gzlerin kartlmas gibi.47 Gzlerin kzgn demirle kr edilmesine
de tekhl48 denirdi.
Tutuklulara her trl eziyeti ektirmek iin ayrca deiik ikence
metotlar dnlmt: Sz gelimi trnaa eker kam akmak,
kulaa kazk vurmak, az dileri skp baa akmak, kaynatlm bir
bakr kazanma oturtmak veya ayak tabanlarna at nal takmak.49

41 Bkz. el-M akrz, Sulk, II/ l, s. 225.


42 Bkz. Poliak, Revoltes, s. 263; 'r, el-M uctem e', s. 110-111; M cid, N uzum , s. 133;
bn ed-D evadr, Ketiz, cilt 9, s. 178; el-M akrz, Sulk, III/ 1, s. 184, III/2, s. 457,
541, 543, III/2, s. 908.
43 M esel 771/1369-70 ylnda b ir H ristiyana, sultann karsna sihir yapp lm
ne sebebiyet verdii iin tesm ir ve tavst cezas uygulanm tr. Daha sonra da bu
kii atee atlmtr. Bkz. el-M akrz, Sulk, III/1, s. 184.
44 'Bkz. 'r, el-M ucteme', s. 111; Poliak, Revoltes, s. 263; 'r, el-'Asr, s. 376; Mcid,
N uzum, s. 133-134; bu ikence toplum un her kesim ine uygulanrd, em ir iin bkz.
el-M akrz, Sulk, III/3, s. 1060,1065, vezir iin bkz. el-M akrz, Sulk, III/3, s. 981.
45 Genellikle sulunun hem elleri hem de ayaklar kesilirdi; m esel 1348 ylnda
am 'd a yam a yapan "harflerin" (hrszlar, dilenciler, apulcular) elleri ve
ayaklar kesilm iti, bkz. VVilliam M. Brinner, "T he Signifinance of the Harfsh
and their 'Sultan' " , Journal o f the Econom ic and Social H istory o f the O rient, VI
(1963), s. 198; veya 791/1388-89 ylnda kl ve bak tam a yasana kar
kanlarn elleri kesilm iti; bkz. el-M akrz, Sulk, III/2, s. 654.
46 Bkz. M cid, N uzum , s. 134; em s ed-D n e-uc', Tarih el-M elik en-N sr M uham-
med b. Kalavun es-Salih ve Avldihi, nr. Barbara Schfer, VViesbaden 1977, s. 13.
47 Bkz. M cid, N uzum , s. 134.
48 Sultann iki m em lk skenderiye hapishanesinden kap yakalandktan sonra
kr edilinceye kadar gzlerine m il ekilm iti; bkz. bn ed-D evadr, Kenz, cilt 9,
s. 299-300; el-M akrz, Sulk, II/ l, s. 202-203.
49 Bkz. 'r, el-'Asr, s. 376; 'r, el-M uctem e', s. 112; M cid, N uzum, s. 134.
Doal olarak insanlar, ikenceden korkuyorlard. Tarihi Ibn ed-
Devadr, Memlk Devletinde st ynetimde yer alan bir emirin bu
konudaki duygularn bize aktarmaktadr. Ham, hlep ve Msr salta
nat naiblii gibi nemli grevlerde bulunan Emir Karasunkur,50 Sultan
en-Nsr'la aras aldktan sonra Halep'e arldnda, sultann ken
disini tutuklatp ikence ile ldrteceinden korkup unlar sylemi
tir: "Haleb'e dnme gelince, hayr vallahi hayatm tehlikeye ata
mam; nk can tatldr. Ben yal bir insanm ve ikenceye dayanacak
gcm yok. Eer onun huzuruna ktm zaman annda ldrlecei
mi ve bylece kurtulacam bilsem, vallahi gitmekten gecikmezdim.
Ama ben ikence grmekten korkuyorum."51
Btn bu ikence trlerinin yannda nispeten "hafif" kalan boma
(hank )52 asma (ank )53 suda boma ( tagrk)54 ve hanerle hemen ldr
me (kati bir-neme)55 cezalar da uygulanlrd.

50 Sultandan kap lhanllara snan ve orada da M em lk sultannn onu ldr


m ek iin gnderdii fedalere direnip en sonunda eceliyle len bu m ehur M em
lk em iri hakknda bkz. Sam ira Kortantam er, Bahr M em l klarda st Ynetim
M ensuplar ve A ralarndaki likiler, Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar
No: 75, zm ir 1993, s. 53, 95-105; Donald Presgrave Little, An Introduction to
M am lk H istoriography. An A nalysis o f A rabic Analistic and Biographical Sources fo r
the Reign o f al-M alik an-N sir M uham m ad ibn Q ala n , Freiburger Islam studien, cilt
II, VViesbaden 1970, s. 102-136; Ahm ed b. H acar el-'A skaln, ed-D urer el-Km ine
f A'yan el-M i'e es-Sam ine, nr. M uham m ed Seyyid Cd el-H akk, 1385/1966, III,
s. 246-247; G aston VViet, "U n Refugie M am louk la Cour M ongole de Perse",
M elage d'O rientalism e offerts H eri M asse, Tehran 1963, s. 388-404.
51 Bkz. bn ed-D evadr, Kenz, cilt 9, s. 224.
52 M esel Sultan en-N s'n byk m em lklerinden olan, zulm ve para hrsyla
nam salan A kboa, tutuklu kald skenderiye hapishanesinde boduruldu;
bkz. e-uc', Tarih, s. 267; 692/1292-93 ylnda Sultan el-Eref H alil'e kar ge
len baz em irler, K aletulcebel'deki Cubb H apishanesinden kartlp sultann
nnde boduruldular; bkz. el-M akrz, Sulk, 1/3, s. 782.
53 M esel Rum asll bir cariye, hanm n bodurduu iin K ahire'de Bb en-
N as'n dnda astrld, bkz. 'A l es-Seyyid M ahm ud, el-C ev arf M uctem e el-K-
hire el-M em lkiyye, Kahire 1988, s. 35. Bir baka rnek de K ahire'de 680/1281-82
ylnda iki adam n, birilerini ldrdkleri iin idam edilm eleridir, bkz. el-M ak
rz, Sulk, 1/3, s. 689.
54 M esel M alik bakad, bir cariyenin, hanm nn alt yandaki olunu H alc en-
N sr'ye att ve lm ne sebebiyet verdii iin, onun da ayn yere atlm asna
-ve suda bodurulm asna karar verm iti; bkz. M ahm ud, el-Cevar, s. 38.
55 N em e veya nem ah, ucu kvrk bir hanerdir, bkz. M arc Etienne Quatrem ere,
H istoire des Sultans M am louks de l'Egypte, Paris 1845,1/2, s. 202-204; M aurice Ga-
Memlklerde ceza ve ikence yelpazesini grdkten sonra Avru
pa'daki duruma bir gz atmakta yarar vardr. Orta a Avrupa dnya
snda ikence metotlar ve aletlerinin bir hayli gelitiini Bat kaynak
larndan, gravrlerinden, ato ve kalelerin zel ikence odalarndan
anlalmaktadr. Kilise ve din adamlarnn bu alanda ok "emek" ver
dikleri de dikkate deerdir.56 En ok kullanlan ve birounun resimleri
de bulunan ceza ve ikence trleri unlardr: Vcudu ikiye veya drde
blmek, kr etmek, gzlerinin kapaklar kartmak, burun, el, ayak,
kulak veya cinsel organlar kesmek, tavana dilden asmak, gzleri yak
mak, deriyi yzmek, vcudu para para testere ile kesmek, kadnlar
salarndan asmak, insan zgara yapmak, devaml su iirip vcudun
btn deliklerini kapatmak, elleri ezmek, dalamak, a brakmak, ate
te yakmak, vcuda dinamit koyup patlatmak, pislik ve idrar ile dolu
bir fda bodurmak, parmaklar ve trnaklar sktrmak, kaza
oturtmak, ba ezmek, kadnlar canl gmmek, ylan dolu kuyuya at
mak ve armha germek.57
Sonu olarak Memlk Devletinde bulunan hapishaneler be gruba
ayrlmaktadr: Emirlere, memlklere ve askerlere has olanlar, valiler
iin olanlar, kadlara mahsus olanlar, katillere, hrszlara ve yol kesenlere
ayrlm olanlar ve yalnz kadn mahkmlara zel olanlar. Memlkler
de ceza sistemine gelince hafif cezalardan en ar ikence trlerine ka
dar geni bir ceza yelpazesi dikkat ekmektedir. Orta a Avrupa'snn
ise, ceza ve ikence konusunda Memlklerden bir hayli ilerde olduu
grlmektedir.

udefroy-D em om bynes, La Syrie l'Epoque des M nmlouks, Paris 1923, s. 171; Leo
Ary Mayer, M um luk Costum e, Cenevre 1952, s. 37; M cid, N uzum , s. 134.
56 Bkz. Horst H errm ann, Sex und Folter in der Kirche, 2000 Jahre Folter im N am en
G ottes, M nich 1998.
57 Bkz. Patricia C rone, Die vorindustrielle Gesellschaft, M nih 1992, s. 67, 68; Otto
Borst, Alltagsleben im M ittelalter, Frankfurt am M ain 1983, s. 391-392; H errm enn,
Sex und Folter, s. 78, 80, 82, 231-237,240.
Osmanllarda Hapis Olaylar (1300-1512)

Necdet ztrk '

Bu almada, Osmanl Devletinde, ilk sekiz padiah devrinde


(1300-1512) grlen hapis olaylar ile hapis cezasna arptrlanlarn
Osmanl toplumundaki statleri, hapis nedenleri, hapis sreleri, hapis
yerleri olarak seilen kale ve ehirler, mahpuslara yaplan muamele ve
hapisten firar gibi hususlar zerinde durulacaktr. Konuyla ilgili ola
rak dnemin Osmanl tarih kaynaklarndaki kaytlar kronolojik dze
ne gre deerlendirilmeye alld. Ne var ki, dier olaylarda olduu
gibi, kaynaklarn bu konuda verdikleri bilgiler de elikilidir. Mesel,
bir hapis olaynn vuku bulduu tarih ile hapis nedeni ve sulunun
hapsedildii yer hakkndaki kaytlar farkllk gsterebilmektedir.
1. Hapis olay: Germiyanolu Yakup Bey ve adamlarnn hapsedi
meleri ve bunlarn daha sonra hapisten kamalar.
Osmanl lkesinde kaytlara geen ilk hapis olay, Yldrm Bayezid
devrinde (1389-1402) vuku bulmutur. Padiahn, Rumeli'de seferde
bulunmasn frsat bilen Karamanolu Aladdin Bey, Osmanl toprak
larna ilhak edilmi olan Hamid iline girerek yama ve talanda bulu
nur. Anadolu'ya geen Sultan Bayezid, Saruhan, Aydn ve Mentee il
lerini fetheder. Hamid ilinden bir grup halk padiaha gelerek Karama-
nolunu ikyet ederler. Yldrm, Karaman zerine yrr. Germiyan
topraklarndan geecek olan padiah, Germiyanolu Yakup Bey kar
lar. Bayezid, Yakup Beyi, veziri Hisar Bey ile tutuklayp psala (Cypse-
la/K ypsela/C ym psalla) zindanna gnderir (Neri, I, 314-315). k

Prof. Dr. N ecdet ztrk, M arm ara niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih B
lm , stanbul.
Paazade (s. 71), hapis yeri olarak Sisam adasnn karsndaki psili
(Hypsel) hisarn gsterir.
Tarihi Mehmed Ner (. 1520 ?), devletin kuruluundan doksan
yl sonra grlen bu ilk hapis olaym, 1390'da Aydn ilindeki Alae-
hi'in fethini mteakip verir. Ner'den biraz farkl bir ekilde anlatan
k Paazade (s. 71) bu olay, kadlarn hapsi olayndan (s. 70 vd.)
sonra verir. Her iki tarihi, Yakup Beyin, yakn adamlaryla birlikte, ne
den hapsedildiini bildirmezler. Behit Ahmed Sinan elebi (. 1511?)
bu olay u ekilde aklar:
"Bu fthtdan sonra Burusa'ya gelicek tevakkuf itmeyp ceng
cidl esbbn mretteb ve mheyy idp hemn Karaman'a mtevec
cih old. Evvel Germiyan iline vard. Germiyan bei Ya'kub Be, a'yn
ve erknla sultn- shib-celle istikbl itdi. Andan nifk anlayup Ka-
raman-olyla vifkm ittifkm iitmi idi. Gelp eref-i dest-bsile
merref olcak veziri Hisr Be'i ile tutup psala zindnna habse gn
derdiler." (Behit, 8a-b)
XVI. yzyl tarihilerinden Hadd (. 1523'ten sonra), muhtemelen
k Paazade'ye dayanarak, bu konuda unlar yazar:

Gaz itdkde Lz'a Yldrm Hn Hamd-ili'n urur ibn-i Karaman


Gazdan tahtna hn geldgi dem ridi zr u nln birka dem
Didiler ha iy h- devrn Karaman-ol itdi bizi tln
Hemn emr itdi eh cem' old leger alnd ks u gtrldi alemler
Srp leker ki gdi Yldrm Hn Karaman mlkine yetidi itbn
kup karular ol Germiyn'un Ki kayn idi h- cihnun
Hemn emr eyledi an tutarlar Hisar- spili'de habs iderler
Hadd, b. 1673-1679

Ner (1 ,342-343), Anadolu'daki beylerin Yldrm'dan kaarak Ti


mur'a sndklar 1400 yl civarnda Yakup Beyin psala hapsinden
katn kaydeder. k Paazade (s. 73) ise, "Germiyanol sbili his-
rndan vezrken kad" diyor. Buna gre, Germiyanolu Yakup Bey
yaklak 8-10 yl kadar hapis yatm oluyor.1
2. Hapis olay: Anadolu beylerbeyisi Tmurta Paann Karama
olu Aladdin Bey tarafndan hapsedilmesine misilleme olarak, Al-

1 Yakup Beyin hapsi iin ayrca bkz. S eltn -m m e, b. 1030, 1031; bn Kem al, IV, 85
vd.
addin Beyin Mustafa ve Mehmed adlarndaki iki olunun Bursa'da
hapsedilmeleri.
Osmanl Devletinde kaytlara geen ikinci hapis olay, ilkinden
yaklak iki yl sonra yani 1392 ylnda meydana gelmitir. Bu olayda,
Osmanl Devleti ile Karamanllar arasnda bir misilleme sz konusu
dur. Yldrm Bayezid, Eflk seferine giderken Kara Timurta' Anado
lu beylerbeyisi tayin eder ve Engri (Ankara) sancann zapt iini de
ona verir. Daha nce olduu gibi, padiahn Rumeli'de bulunuunu
frsat bilen Karamanolu Aladdin Bey, Kara Timurta Paay bir gece
basknyla ele geirip Konya'ya gtrerek hapseder. Gazadan zaferle
dnen Bayezid'in Bursa'ya geldii haberini alan Karamanolu, Timur
ta' hapisten karr, onun gnln alr; eli ve eitli hediyelerle bir
likte Bayezid'e gnderir. Ancak Bayezid, sefer kararndan geri adm at
maz. Padiah ordusunun karsnda tutunamayan Aladdin Bey yaka
lanr. Padiah, Alaadin Beye nasl bir muamele yaplaca iini Timur-
ta'a brakr. Timurta, Aladdin Beyi idamla cezalandrr. Timurta'm
bu davran padiahn cann skar. Aladdin Beyin, Mustafa ve Meh
med adlanndaki iki olu ise yakalanarak Bursa'ya gtrlr ve bura
da hapsedilir. (Ner, I, 316-319; Ruh, s. 393-394, 434)
Bu konuda, ilk bilgiyi veren Fatih devri tarihilerinden Enver (.
1465'ten sonra) unlar sylyor:

Anatol'da Temrta' meer Karaman-ol tutar ol bed-gher


line iltr yine zd ider Virdi hil'at yine d ider
Yldrm Hn iidp anda gider Karaman-ol gelben cenk ider
Pes Aleddin snur hem tutdlar Anunile oynayuban utdlar
Yldrm an Temrta'a verr An berdr itdi ol dahi varur
Ana geri virmedi sultn rz Pes Aleddin'e iridi kaz
Mustaf nm Mehemmed ol var Tutlur anlar klurken krzr
Bursa'da habs oldlar bunlar kalur Karaman her bir kula ksmet olur
Dstmame-i Enver/Osmanl Tarihi Ksm, b. 369-376

3. Hapis olay: Kadlarn Yeniehir'de bir evde hapsedilmeleri.


Bu olay, 13 9 3 /9 4 ylnda meydana gelmitir. Hapsedilenlerin hep
si de dar ve adl grevleri olan yirmi kadar kaddr.2 Grev ve yetki

2 K adlarn hapsi konusunu ayrntl b ir ekilde ele alan H oca Sadeddin (Tac't-te-
varih, I, 138-140), XV. yzyl kaynaklan gibi, bata rvet olm ak zere, btn
sini ktye kullanan, halktan rvet alan, adlar fesat ilere karan ve
usulsz fetva veren kadlarn bu tr hareketleri Yldrm Bayezid'in
kulana gider. Padiah kadlar tefti ettirir. Her biri birer kamu grev
lisi olan, ancak kanunsuz ve usulsz davranlarda bulunan kadlarn
ekserisi tara tekiltnda grevlidir. Bayezid, andarl Hayreddin Pa
ann olu Vezirizam Ali Paaya, ad ktye km btn kadlarn
toplanarak Yeniehir'de bir evde hapsedilmelerini ve sonra da bu evin
atee verilmesini emreder. Paa, Yldrm'n verdii bir karardan geri
adm atmayacan en iyi bilenlerdendir. Gerekten Bayezid, kanunla
rn uygulaycs olan yneticilerin, halk incitmemeleri ve kimseye hak
sz muamele yapmamalar iin gereken titizlii gsteren bir padiaht.
Onun bu zelliinden btn kaynaklar vgyle sz eder. Padiahn
kesin talimat ve kararll karsnda Ali Paa, nce tela ve endie
ye kaplr ise de, olayn zm iin hemen harekete gemeyi de ihmal
etmez.
Nihayet kadlar kurtarmak iin Ali Paa bir k yolu bulur; padi
ahn deer verdii nedimi Habeli (maskara Habe Arap ) birini devre
ye sokar. Bu kii, padiahn huzuruna kar; fakat konuyu bir trl aa
maz. Mashara Arab'n kendisine bir eyler sylemek istediini, ancak
bir trl syleyemediini gren padiah ondan rahat olmasn, dn
dklerini kendisine aktarmasn ister. Aadaki metinde de grlece
i gibi, aralarnda uzun bir konuma geer. Daha sonra Vezirizam Ali
Paa huzura arlr. Ali Paa, kadlarn cretlerinin azl dolaysyla
rvet aldklarm, cretlerinin artrlmas durumunda rvet almaya
caklar konusunda padiah ikna eder. Kadlarn hayat balanarak
serbest braklrlar. Bu tr bir olayn tekrar yaanmamas iin kadlarn,
baktklar miras davalarndan % 20, yazdklar "er' mektup''tan, yani
mahkemece verilen "hccet"ten iki aka har alnmas kararlatrlr.
Osmanllarda her yazlan er' mektuptan iki aka alnmas bu olayla
balamtr.
Kadlarn hapsi ile ilgili ilk geni bilgiyi Oru Bey (. 1502'den son
ra) vermektedir;

olum suzluklardan Vezirizam Ali Paay sorum lu tutar ve hapsedilen kadlarn


saysn seksen olarak gsterir. Ali Paa, Yldrm 'n verdii cezadan k ad lan kur
tard takdirde, H abe A rab'a yirm i bin ake vereceini vadeder. Sonuta m ah
pus kadlar su lan lsnde cezalandm ldktan ve ettikleri edepsizlik derecesin
de azarlandktan sonra serbest braklrlar.
"n-kim Ali Paa istiklli vezr old. Bir szi iki olmazd. Anun
zamannda ulemlar ve dnimendler ok oldlar. l-i Osmn bir sulb
kavm idi. Kara Rstem ve dnimendler kend nefislerine uyanlar
geldiler. Drl drl fetvya ve hleye baladlar. Takvy gtrdiler,
fetvy kodlar. Vilyetlerde eski akaya satu bazar itmeyeler. Drl
drl ihds iler itdiler. Aka kesp yasaklar itdiler. Eski aka yrime-
ye ve dahi eski aka gayr gayr vilyetlere gitmeye. Ve vezri Ali Paa
zevvk kii idi. Halkun dahi ekseri zevvk oldlar. Taradan kadlarun
dahi fesd ziyde old. Drl drl iler ider oldlar. Kadlar dahi r
vetle lemi toldurdlar. Kadlarun bu fesdlarn Yldrm Byezd Han
iitdi kim kadlar drl drl fesd iler ider oldlar. n pdih da
hi bu hllerine muttali' old. Yldrm Han bir hm-nk, tz nefesl
kimse idi. Hm idp hkm itdi kim, ne kadar kadlar var ise hep ge-
trdi. Yirmiden ziyde kadlar hkm idp Yeni-ehr'de bir eve koyd-
lar habs itdiler. Sonra gir hkm itdi kim, ne kadar kad var ise habs
olunm. Ol habs olunan kadlar evi ile bile oda urun yakun didi. Ceb
r hkm itdi. Vezri Ali Paa ciz kald. Pdiha [23b] sz sylemee
mecli kalmad. Zr kim, bilrdi pdih ki gazab oldukda kimesne
sz sylemezdi. Paalar dahi ciz kaldlar. Kadlar kurtarmaa re
bulamadlar.
Meer pdihun bir mashara Habe zeng Arab nedmi vard.
Gyet makbl nedimlerden idi. Ali Paa ol mashara Habe Arab'a
haber gnderdi getrdi. Eyitdi: "Bre Arab! Eger kadlar kurtarursan
pdih hmndan, sana ne dirsen vireyim in'm ideyim" didi. Mas
hara Arab hemndem turd vard kadlar kurtarmaa. Arab vard, bir
evk fiston giydi, bir evk babuc giydi. Big-vr srdi, pdihun
sohbetine geldi. Yldrm Byezd Han gyet germ iken Arab, pdi
hun huzrna gelp karusnda turd. Pdih eyitdi: "Bre Arab! Bu
gn gyet evk kdun, big-vr, maksdun nedr? didi. Arab eyitdi:
"Bugn sultnumdan bir nesne dilek iderin. Ve ill pdihdan ben
korkarm" didi. Pdih eyitdi: "Bre Arab! Korkma. Benden ne diler
sen dile makbldr" didi. Mashara Arab eyitdi: "Sultnum, senden di-
legm budur kim, beni elilik ile stanbul'a gnderesin". Pdih eyit
di: "Bre Arab! stanbul'da neylersin?" Arab eyitdi: "Sultnum! stanbul
tekrinden bir ka keiler dileyelm." Pdih eyitdi: Bre Arab! Bu
keileri neylersin? Arab eyitdi: "Sultnum, bundag kadlar hep kra-
lum. Bu keiler kadlk eylesnler" didi. Pdih eyitdi: "Bre Arab! Bu
keler kadlk idince kend kullarum kadlk idsene" didi. Arab eyit
di: "Sultnum, bu keler okumlardur. Bu kullar okum degller-
dr. Bu keler ok okumlar, bunca yllar zahmet ekmilerdr" [24a]
didi. Yldrm Han eyitdi: "Bre Arab! imdi bu kadlar dahi okumlar
mdur? Arab eyitdi: "Sultnum, okumayan kad m olur" didi. Yld
rm Han eyitdi: "Ya bre Arab! Nice idelm" didi. Arab eyitdi: "Sult
num, ol ii paalar bilr" didi. Yldrm Han Ali Paay kgrd. Eyitdi:
"Ali, bu kadlar imdi okumlar mdur?" didi. Ali Paa eyitdi: "Sult
num, okumaduk kii kad m olur" didi. Yldrm Han eyitdi: "Ya oku-
mlardur. Nin yaramazlklar iderler, okuduklarn dutmazlar." Ali
Paa eyitdi: "Sultnum, bunlarun delikleri azdur, cihetleri yokdur" di
di. Yldrm Han eyitdi: "Bunlara bir cihet bulvir" didi. Ali Paa vard,
mrs itmekde bin akada yirmi aka resm kod. Ve gir er' mektb da
yazlsa her mektbda iki aka resm kod. Her er' mektbda iki aka
resm almak ol zamndan ber kald. Bu resmi Ali Paa kod. Bu halkun
dilinde vardur kim Ali Paa tarh iki aka didkleri bundan kald."3
k Paazade (s. 71 vd.) ve Ner (I, 396-399), sz konusu olay
"Ltfe" bal altnda anlatrlar. "er' mektup" tabiri her ikisinde de
gemez. II. Murad devrinde (1421-1451) Osmanl hizmetine giren ta
rihi krullah (. 1488), kadlarla ilgili u bilgiyi verir:
"Yeniden adalet gsterdi. Kadlar toplad. Onlarn kyclklarn
dan soruturdu. Taaddden, eriate aykrlktan, rivetten zge nesne
bulmad. Kimden eriate aykr nesne almlarsa denmesini buyurdu.
Onlarn terbiyesini verdi. Azli gerekeni azletti. Halk, lkeler alann
yksek adalet ve efkatini iitince ekim biimleri, i gleri ile, yurtla
rn enlendirmekle urar oldular. Osmaneli her ne kadar enlik idiy
se de on kat daha enlendi." (Behcet't-tevrih , s. 57)4
4. Hapis olay: Yldrm Bayezid'in Timur'un kendisine gnderdi
i eliyi hapsettirmesi.
II. Bayezid devri tarihilerinden Kemal (. 1490'dan sonra), "Sul
tan Yldrm Temr elisin habs itdgin beyan ider" bal altnda un
lar yazar:

itdi eli geldgini ol h Bezendi karusma tk u dergh


Ki emr itdi ehinh kondurular Buyurd drl ni'met gndrrler
O gice gedi n old sabh eh oturmd kurup brgh
Getrn eliyi didi ehinh Gelp eli didi yancun Allah

3 O ru Bey Tarihi, Paris nshas. Oru Beyin bu tarih eserinin, Paris M illi K tpha
nesi No. 1047'de bulunan nshas tarafm zdan yaym a hazrlanm aktadr.
4 K adlarn hapsi konusunda daha ksa ve biraz deiik bilgiler iin bkz. ztrk
Anonim i, s. 39-40; Yusuf b. A bdullah, s. 82 vdd.
karup h eline sund nme Haber old dirildi hs u 'me
Bun yazm iinde kl kalin Ki vir Taharten'e ehl 'ylin
Dahi Germiyan-olna ilin vir Bu bir szmi iki iyleme dir
Eger bu sze dahi uymayasn Benm szmi hi almayasn
Heman kldlar eliyi giriftr Tutuban iylediler hlini zr
Seltn-name, b. 1038--1045,1052

Dier kaynaklarda bu bilginin doruluunu teyit edecek herhangi


bir kayt mevcut deildir. k Paazade (s. 76) ve Ner (1,344-45), Yl
drm Bayezid'in, Timur'un tuhfe ve hediyelerle gnderdii ulu elisine
gereken ilgiyi gstermediini, getirdii armaanlara iltifat etmediini,
Timur'un mektubuna ar bir cevap yazarak eliyi geri gnderdiini
yazarlar.
5. Hapis olay: Yldrm Bayezid'in esaret ve hapis hayat.
1402 Ankara savandan sonra Timur'a esir den Yldrm Baye
zid'in durumunu Ner yle ifade ediyor:
"nki Sultn mahbs o ld ..." (I, 354-55); "Timur, Byezd Han'
tutup, habs idecek, ekbir-i Rm ittifk idp, Hnkr' Timur'dan sa-
tun alm aa..." (1,358-59); "Zr atan ve karmdalarun bi'l-fi'l mahbs-
lardur" (1,376-377); "T im u r... Yldrm Byezd Han' habsinden kar-
dup kend yanma da'vet itdi." (I, 408-409)
Ner'nin nc cmlesi, Ankara savandan sonra Yldrm'm
ehzadelerinden elebi Mehmed ile Timur'un Amasya blgesine bey
tayin ettii Kara Devletah arasnda geen konumann bir blm
dr. Sanca Am asya'ya dnmek iin yola koyulan elebi Mehmed'e
gzda vermek isteyen Devletah, ona, babas Bayezid ile kardeleri
Musa ve Mustafa'nn Timur tarafndan hapsedildiklerini hatrlatr. Yl
drm Bayezid'in hapsi ile ilgili olarak Ruhi (s. 398-99)'de "kbet'l-
emr padiah mahbs olup..." eklinde bir kayt yer almaktadr.
6. H apis olay: Yldrm Bayezid'in ehzadelerinden Musa ele-
bi'nin hapsi.

Meer bir gn iitdi Mir Sleymn Ki Msa sfendiyar/ iledr el'n


Siphi, Mr Sleymn ol diyra Srp itdi hcm sfendiy'a
irdi yaknna ol diyrun Eridi elisi sfendiyr'un
Ki bunlarunla ahd idp giderler Varup Ms'y anda habs iderler
Hadd, b. 1890-1893
7. H apis olay: Bu hapis rneinde herhangi bir ad belirtilmeksizin
genel bir ifade kullanlmtr. yle ki:
1402 Ankara sava sonrasnda, Yldrm Bayezid'in ullarndan
Emir Sleyman Rumeli'ye geerek Edirne'de padiahln iln eder.
Bir sre sonra taht iddiaclarndan kardei Musa elebi de Rumeli'ye
geerek Emir Sleyman'la mcadeleye giriir ve sonuta Sleyman'
bertaraf eder (1411). Musa elebi, kendi iktidarn glendirmek ve da
ha serbest hareket edebilmek iin, Emir Sleyman dnemindeki Rume
li'nin nfuzlu beylerini bir bir ortadan kaldrr ya da hapseder. Eski
Osmanl rivayetine gre iktidardaki padiah, hangi beyden phe eder
ya da kendine engel grrse onu, yetkisiz ve etkisiz bir konuma geti
rirdi. Bu, Rumeli'de eskiden beri uygulanagelen bir durumdur.
"n Musa elebi kullarn iler ekdi, Rum belerin mansbdan
drdi. Grdi kim karndandan nice dndiler hyin oldlar, bildi
kim kendsine dahi hyin olurlar. Zira kim Rum-illi'nn evvelden hi
re detleridr. Ve kang bede kim bhesi var idi kim, kasd itdi kim
cmlesin helk ide ve kimini dahi habs ide." (ztrk Anonimi, s. 59)
8. Hapis olay: Ankara (Engri) muhafz Firuz Bey olu Yakup
Beyin Bedevi ardak (Tokat'ta)'ta hapsedilmesi.
Bu olay, elebi Mehmed henz saltanata gemeden nce, 1412 y
lnda meydana gelmitir. lk i olarak Anadolu'daki egemenliini g
lendiren elebi Mehmed daha sonra Rumeli'ye geerek kardei Musa
elebi ile mcadeleye giriir. Bu arada, zmirolu Cneyd Beyin Aydn
ve Saruhan zerine yrd haberi gelir. Cneyd zerine yaplacak
sefere Ankara (Engri) beyi Firuz Bey olu Yakup Beyin de askerleriy
le katlmas istenir. Ancak Yakup Bey, yokluunda Karamanolunun
iline zarar verebileceini bahane gstererek sefere katlmaz. Yakup Be
yin bu tutumundan rahatsz olan elebi Mehmed, onu hapsetmeyi
hatta ldrmeyi dnr; vezirleri ise Yakup Beyin hapsedilmesini
tavsiye ederler. Yakup Paa, her ne kadar susuz olduunu anlatmaya
alr ise de bunun bir yarar olmaz. elebi Mehmed, Baltaolu'na Ya
kup Beyin Tokat'ta Bedevi ardak'ta hapsedilmesini emreder. (Neri,
II, 499-501)
Sultan Baltaol'na buyurd ki: Tz tur, bunun elin ve ayan de-
mrleyp Tokat'a gnder, anda habs itsnler, didi. Ya'kb Beg'i kayd
ve bend ile gnderp Tokat'da Bedev rtk'da habs itdiler. Bu vk'a
hiceretn sekiz yz on drdnci ylnda idi." (Ruh, 431)
9. Hapis olay: Mihalolu Mehmed Beyin Bedevi ardak'ta hap
ve daha sonra hapisten karlmas.
Osmanl tarihinin fetret devri (1402-1413) diye adlandrlan dne
minde ok ballk hkm srm ve Yldrm Bayezid'in ehzadeleri,
Osmanl lkesinin Anadolu ve Rumeli yakasnda saltanat ele geir
mek iin kyasya bir mcadeleye girimilerdi. Rumeli'nin tannm
u beylerinden Mihalolu Mehmed Bey, Musa elebi'nin Rumeli'de
hkm srd srada onun beylerbeyisi idi. elebi Mehmed ile Musa
elebi arasndaki saltanat kavgasnda Mihalolu, kendisi bizzat ele
bi Mehmed'in huzuruna kmak yerine olu Yahi Beyi gndermiti.
Mehmed Beyin bu davrann, kendisine kar muhalif bir hareket ola
rak alglayan elebi Mehmed, onu, tutuklayarak Tokat'ta Bedevi ar
dak'ta hapsetti (1413). Bu grte olan tarih yazarlarnn eserlerindeki
bilgiler yledir:
"Ol gn Mihal-ol Bah [Yahi] Be geldi. Ol zaman Mihal-ol
belerbeisi idi. Olum kendsi gnderdi... Musa katnda hemn akn
c geldi. Mihal'i tutd. Tokat'da Bidev arda'a gnderdi habs itdi."
{ztiirk Anonimi, s. 61, 62)
"Mihal-ogl Yahi Beg geldi... Mihal-ogl hod Msa'nun beglerbe-
gisiydi... Mihal-ogln dahi Tokad'a Bedev artag'a gnderdiler, Sul
tan Mehmed ayda bin aka ulfe itdi." (k Paazade, s. 84)
"Mihal-ogl Yahi Beg dahi geldi. Mihal-ogl Yahi Beg Msa Beg[n]
beglerbegisi idi. Oglm gnderdi, kend gelmedi. Sultan Mehemmed
Edirne'ye geldi. Cem' begler Ms'dan yz drderdiler kadlar, Sultn
Mehemmed'e geldiler. Ms Beg'n katnda hemn aknclar kald ... Biz
gir geldk bu tarafdan Mihl-oglm dutdlar, habs idp Tokat'da Bede
v arda'a gnderdiler." (Oru Bey Tarihi, Paris nshas, 32b)
elebi Mehmed ile kardei Musa elebi arasndaki mcadelenin
son demlerinde Mihalolu Mehmed Beyin Bedevi ardak'ta ne zaman
hapsedildiini bildirmeyen Ner (II, 558-561), Mihalolu'nun, Sultan II.
Murad'n amcas Mustafa elebi'nin Rumeli'de taht iddiasyla ortaya
kmas zerine hapisten karldn kaydetmektedir. Mehmed Bey,
amca-yeen arasndaki Ulubat savan (1422) padiah kuvvetlerinin ka
zanmasnda nemli rol oynamtr. Savan iddetle devam ettii bir s
rada Mihalolu, Mustafa elebi saflarnda den Rumeli'deki eski si
lh arkadalarnn padiah glerinin saflarna gemelerini salamtr.5

5 Fazla bilgi iin bkz. k Paazade, s. 97, 98; N er (II, 558-561); Oru Bey Tarihi,
Gep andan Gelibol'ya irerler Gemiler hzridi gedi leger
Hemn Sultn Murad oldukda gh Buyurd hzr old hayl hargh
Mhl-ol'na dem gitmiidi Muhammed Hn an habs itmiidi
Tokat habsinden alurlar gelrler u hindeydi ki gmiidi leger
Ey dirlikler itdi her birine rince her biri mr hirine
Hadd, b. 2551-2554

10. Hapis olay: Vlkolu'nun, u beylerinden shak Bey olu Deli


Paa lkab ile bilinen Paa Beyi hapsetmesi.
1425 ylnda vuku bulan bu hapis olay iin bkz. Ak Paazade, s.
106; Neri, II, 580, 581.
11. Hapis olay: II. Murad'n, Yusuf ve Mahmud adlarndaki kar
delerini Tokat kalesinde hapsetmesi.
"Sultan Murd ol kcek iki kardalarn... Tokat'da habs itmi idi.
Getrdi, gnl gzlerin ad, Burusa'da ulfe itdi ve oturdlar... Biri
Mahmd biri Ysuf..." (k Paazade, s. 108); (Ner, II, 580, 581)

ki hem-zd hun varidi mevcd Biri Sultn Yusuf biri Mahmd


Tokad'un kal'asna iletmiidi kisini bile habs itmiidi
Aup gnlleri gzin muhassal Olarun emini itdi mkehhel
kisine de hizmetkr u mesken Ulfe itdi anlara mu'ayyen
Hadd, b.2420-2424

12. Hapis olay: Mentee beylerinden lyas Beyin lm zerine,


Ahmed ve veys adlarndaki iki olunun, Mentee tahtnda hak iddia
edecekleri gerekesiyle, II. Murad tarafndan Tokat'taki Bedevi ar
dak'ta hapsedilmeleri.
k Paazade (s. 110-111) ve Ner, bu olay ilk yazan tarihiler
olarak, bu iki kardein iki yl hapis yattklarn ve Ahmed'in Bedevi
ardak hapsinden ne ekilde katn ayrntl bir ekilde anlatrlar.
Hapishanenin giri k gvenliini salamaktan sorumlu olan kii, fi
rar olaynda ihmali grlerek, veys Beyle birlikte idam edilmitir.
Ner'deki metin (II, 586-591) yledir:

Paris nshas, 37b, ztrk A nonim i, s. 68, 69; Yusuf b. A bdullh, Tarih-i l-i O s
man, hzl. E. Sevinli, zm ir 1997, s. 108-109; H add, Tevarih-i l-i O sm an, hzl. N.
ztrk, stanbul 1991, b. 2551-2554.
"... iki olan Tokat'a gnderp, Bedevi arda' timar virdiler... Ve
bilcmle Mentee-oglanlar Tokat hisarnda olup, k klayp yaz
yazladlar. Bir k dahi gelicek, k yaran tedrik idp, altlarna dk
mee kuru otluk getrtdiler. Otluk getirene bu azdr bize bir uval da
hi getr didiler. Vard otluk getren bu kez bir uval rk otluk getr-
di. Bunlar almayp getrene yine virdiler, ald gitdi. Kapuc sord ki ot-
lug nin yine alup gidersin? Ol kii eyitdi: Eski otlukdur kokar diy
beenmediler. Varup yine shibine virdm didi. Andan Mentee-og-
lanlar birbiriyle tanup eyitdiler: Osman-ogl atamuz tahtn elimiz
den alup bizim mrimzi geriyorur. mdi birimiz hisrdan hileyle
kup Acem sultnlarna iltic idp aglayu grmek gerek. Ola ki, Ti-
mur-leng gibi olup, yine tahtmuza hkim olavuz diyp, Uveys Beg
dahi evvel gelen uvalun otlugm dkp Ahmed Beg'i uvala koyip,
evre yanma otluk tkup, uval arkasna urup rgad sretinde sokran
sokran, "ne beldur bu dahi benim bamza cnuma gedi, cnmdan
usandm" diyp kakyarak, bunlarn elinden ve bzrlklarmdan ciz
kaldum. Nesne begendrmezin bir kuru otluk dahi nedr ki been
mezler. Bunlar Osman-ogl saklay neyler diyp syleni sge Ahmed
Beg'i hisrdan tara kard. Ve uvaldan tara kdugmlaym ittifk ol
hletde bir at eline girdi. Hemn arkasna geldi, revne old... Amm
Uveys Beg kaamad. Nereye gidecegin bilmedi ve hem at eline girme
di. Andan nki sabh old, gelp Uveys Beg'i hisr kapusnda ele ge-
trdiler; amm Ahmed Beg gitmi idi. Bu kaziyyeyi hnkra bildrdi-
ler. Uveys Beg'n dahi yeri bo kald. Zindnc tutsak beklemekden
hals olup, ikisi dahi Hak rahmetine vasl old."
Hadd bu hapis olayn yle aklar:

ki ol kald lys'un mcerred Biri eydi anun birisi Ahmed


Bular Sultn Murad'un hizmetinde Dururlard olurlard katnda
mevtin atalarnun bilrler Hemn kamak yaran klurlar
O tahta t varup bunlar ola h Meer Sultn Murad' itdiler gh
eh emr itdi bunlar bend iderler Alup bendile Tokad'a giderler
dp habs ol Tokad'un kal'asnda Kodlar Bidevi ardag iinde
Beli bu resme olur kr- hyin Budur hem saltanat emrinde yin
Ki hyinn vcdn hk iderler Cihn fitnesinden pk iderler
Olup Sultn Murad'un hizmetinde Bulurlard ululuk devletinde
dp sultnun in'mna kfrn Deglmi togr bunlar itdi isyn
eh-i dil de emr itdi cezsm Olarun fi'line gre cezsm
Hadd, b. 2474-2485
13. H apis olay: Amasya ve Tokat evresinde gven ve huzuru bo
zan Kzl Koca olanlarnn, II. Murad'n lalas Yrg Paa tarafndan
cezalandrlmas.
Yrg Paa, bu kiilerin, sz konusu blgedeki ktlklerini ber
taraf etmek iin, asker g kullanmak yerine hile yolunu tercih eder.
Hemen padiah azndan bir mektup yazarak eitli hediyelerle birlik
te Kzl Koca olanlarna gnderir. Mektupta, onlardan, Canik Beyi
Alp Arslan'a kar birlikte hareket etmeleri ve Canik'i vurduktan son
ra Artukova'ya gelmeleri istenir. Ayrca Artukova'nn kendilerine ti-
mar verilecei vadedilir. Padiahn elisiyle Yrg Paann elileri K
zl Koca olanlarn orum'da bulurlar. Mektuplar okuyan Kzl Koca
olanlar ok sevinirler. Bu haberleri duyan drt yz Trkmen onlarn
yannda toplanrlar. Aralarnda, hrszlk dhil, eitli su ilemi kii
ler de vardr. Trkmenler, Merzifon ovasna gelip konarlar. Yrg Pa
ay beklerler ve niin gelmediini sorarlar. Kendilerine Yrg'n
hasta olduu sylenir. Bunun zerine Am asya'ya hareket ederler.
Amasya giriinde bunlar Yrg'n olu Hzr Bey (. 1444) karlar.
Hzr Bey, Trkmen ileri gelenlerine babasnn neden gelemediini an
lattktan sonra, onlara, ehirde birka gn dinlenmelerini syler. Hzr
Bey, babasnn iyilememesi durumunda, Canik beyine kar yaplacak
sefer iin onlarn yeterli olacan, hatta gerekir ise kendisinin de gele
bileceini ifade eder. Hzr Bey, Trkmen liderlerini bir saraya yerleti
rir. Yrg Paa, drt Kzl Koca olanna arabn yannda baka yiye
cek iecek de gnderir. Trkmenlerin ba olan bu drt karde sarho
olduklarnda yakalanr ve balar kesilir. Drt yz Trkmen tutulup
Yrg'e getirilir. Verilecek ceza konusunda ortaya deiik grler
atlr. Hepsinin bir hapse koyulup atee verilmesini isteyenlere karlk
Yrg'n gr farkldr. O, Amasya'nn kesme kayadan bir zindan
olduunu, zindann boaltlarak, bu drt yz Kzl Koca Trkmeninin
buraya atlp zindann aznn kapatlmasn ister. Olayn zerinden
yedi gn getikten sonra bir kadn Yrg'e gelerek, terzi olan olu
nun zindana neden atldn, olunun ii gerei Trkmenlerin arasn
da bulunduunu syler. Yrg Paa, ona, bu ie artk bir are olmad
n ifade eder. Bunun zerine kadn, olunun lsne de raz olur.
Yrg'n emriyle zindan alr ve drt yz l arasmdan bu kadnn
olu bulunur. Henz lmemi olmas susuz olduuna iaret saylr.
Yrg Paa, meyyitlerin zindandan karlp defnedilmeleri yerine
Amasya rmana braklmalarn emreder. (k Paazade, s. 111-113;
Neri, II, 592-599)
14. Hapis olay: Canik Beyi Alp Arslan olunun Yrg Paa ta
fndan yakalanp II. Murad'a gnderilmesi ve bir evde hapsedilmesi.
"Yrg Paa dn eyledi, Alp Arslan ogln dne okud. Alp
Arslan ogl tuyd, Yrg'e haber gnderdi. Maksdunuz bu benm
elmdeki orman almak istersiz. mdi gelin timr idn. Ben hnkra
varayn, hnkr sag olsun. Bana dahi timr vire didi. Ve hem Yr-
g'n hevs bu idi kim anun zerine vard. Alp Arslan oglm Yr
g'e gnderdi. Sen gelme, ben varayn didi ve hem geldi. Yrg tut-
d hnkra getrdi, tutsak geldi. Burusa'da bir evde habs itdiler, bir ni
ce zaman elenmedi. Evi hrendesin dahi Yrg Amasya'ya getrdi
bekletdi. Alp Arslan ogl dahi bir gice kendyi bekleyen kiiyi berk
balad, tedrikin itmi idi. Kendyi hisrdan sarktd, atlarn hzr it
mi idi bindi ve gitdi. ki yldan sonra hnkra geldi, -hnkr dahi ey
timr virdi. Rm-ili'nde, hrendesin dahi yanma getrdiler." (k Pa
azade, s. 115. Kr. Ner, I, 600-603)

Hem eyle itdi Yrg'e geldi An habs ile Yrg ha sald


Hisr- Bursa'da bir evde an Koyup beklerleridi her zamn
Meer bir gice fursat buld kad Hisrun burcna bir ipi dakd
Ol ipden sarknup pes yire indi Tedrk itmiidi ata bindi
Giceyi gndze katd v gitdi Menzil kesdi v mlkine yetdi
Bu hl zre iki yl srdi devrn Tefekkr itdi ibn-i Alp-Aslan
Hadd, b. 2579-2584

15. Hapis olay: II. Murad, bakent Edirne'de iken divan gn


atl, Hamid ilini Karamanolu brahim Beyin ald ve sancak beyini
de hapsettii haberini getirir.
"Karaman-ogl brhim Bey... Hamid-ili ucunda Begehri'ne d
p, ehri alp, beyi arbdr lys Beg'i dahi tutup, habs itdi." (Ner,
II, 614-615)

Tururken Edrene tahtnda sultn Meer kim bir svar irdi itbn
Didi dvn gni dergha geldi Hamd-ili'n Karaman-ol ald
Tutup sancak begini habs itdi Eli zabt eyledi tahtna gitdi
Hadd, b. 2693-2996

16. Hapis olay: Sultan II. Murad'n Eflk beyi Drakula'yla iki o
lunu ve Vlkolu'nun da iki olunu hapsetmesi.
"Drakula'ya Vlk-ogl'na kapuya gelin didiler. Vlk-ogl kendi gel
medi, iki ogln gnderdi. Drakula grdi kim, Vlk-ogl bunun gibi itdi.
Kendi iki oglyla kapuya geldi. Drakula'y tutdlar oglanlarun bile.
Kendyi Gelibul hisnnda habs itdi, iki oglm Germiyan vilyetinde
Egrigz hisnnda habs itdiler. Vlk-ogl'nun iki ogln Tokat hisnnda
habs itdiler." (k Paazade, s. 126)
"Drakula'ya, Vlk-ogl'na kapuya gel didiler... Drakula iki ogln
alp kapuya geldi. Hemn geldgi gibi, Drakula'y iki oglyla tutup,
Gelibol hisnna habs itdiler." (Neri, II, 628-629)
"Vlk-ogl'nun iki oglm tutup, Dimetoka'da habs edip, andan da
hi karup Balaban Paayla Tokat'da Bedev ardak'a iledip gzlerine
mil ekdiler." (Neri, II, 629-631)

Drakula'ya h gnderdi dem Drakula'yd flag'a beg ol dem


Didi kim demm vardug s'at Gerekdr emrme idp it'at
ki olanlarun bile alasn Srp ta'd kapuma gelesin
Yine bu resme Vlk-ol'na dem Salup didi ki dem vardug dem
Gerek olanlarun bile alasn Srp s'atle kapuma gelesin
Sakn dime kim ben serdr- Lz'am t'at itmezem ben ser-firzam
ki oln gnderp gelmedi gendi i hyinidi korkup endi
Drakula iki oln ald Srp ta'clile dergha geldi
ki ol da Vlk-ol'nun irdi Paalar pdiha eydivirdi
Hemn emr old cmle bend iderler Bular habs in alup giderler
Gelibol-hisr'na iletdi Drakula'y kullar habs itdi
ki oln Germiyn'da habs iderler Ki ana Erigz-hisn derler
dp irsl hun kullarile O Vlk-ol'nun iki ol bile
ledrler Tokad'un kal'asnda derler habs anda ikisin de
Hadd, b. 2830-2843

Ner'ye gre bu olay 143 8 /3 9 ylnda meydana gelmitir. Yukar


daki kaytlarda da grld gibi, Srp kralnn iki olunun hapsedil
dikleri yer hakknda farkl rivayet sz konusudur. Vlkolunun
hapsedilen bu iki olu daha sonra serbest braklmlardr.
"El-hsl Vlk-ogl'na gir vilyetini virdiler. Vlk-ogl'nun iki ogl
kim Tokad'da idi, gzlerine demirli srme ekdiler atasna gnderdi
ler." (k Paazade, s. 131)
"Ve dahi Vlk-ogl'nun iki oglm Tokat habsinden karup yine ata
sna gnderdi. Amm gzlerine mil ekilmi idi." (Neri, I, 646-647)
17. Hapis olay: Vezirizam Halil Paann kardei Mahmud Beyin
zldi-derbendi sava srasnda dman tarafndan ele geirilip hapse
dilmesi.
"Kfirn hod puss var imi. Bunlar gfil iken Hall Paanun kar-
dam tutd, ol Bol sancagnun begi idi... Hall Paanun kardam dahi
Ungurus'dan satun aldlar." (k Paazade, s. 131)
"Kfirn meer puss var imi. Bunlar gfiliken ortaya alp, Hall
Paanun karda Mahmd elebi'yi tutdlar. Ol vakit Bol sancan
yerdi... Mahmd elebi'nn htn mtem sretinde gelip, hnkrun
elini pp, tazarru' idp, Mahmd elebi'nn hals in hnkra
yalvard. Hnkrun dahi zi gynp Mahmd elebi'yi satun ald."
(Ner, II, 646-647)
"Rum-ili'nin kadum kfir gricek Anatol zerine galebe itdi.
Anatol'y sdlar. Hall Paa karnda Mahmud Be anda habs old.
Hayli ikest vki' old." (ztiirk Anonimi, s. 78)

Kemend-i bend eridrp yeterler Hall Paa karndan tutarlar


Oliken Bol sanca emri Kazy gr olur kfir esiri
Hadd, b. 2926-27

Mahmud Bey daha sonra, Macaristan'la yaplan 1444 Segedin ba


r hkmlerine gre, fidye karnda serbest braklmtr.6
18. Hapis olay: zldi-derbendi savanda Osmanl ordusunun
dman tarafndan pusuya drlmesinden sorumlu tutulan u bey
lerinden Turahan Beyin, II. Murad tarafndan hapsedilmesi.
"M urad Han... Durahan (Turhan) begi dutup Tokat hisarna ver-
bilden... ber..." (Tarih Takvimler, s. 31)
"Pdih-i 'lem-penh hazretleri bir gn dvn idb fakr ve
zu'afnn meslihini grrken Turahan Be'e gz t oldu ve ol saat
Balta-olu'na fermn eyledi kim, Turahan' tutub dvnma getr dey
buyurdukda, Kapc-ba dahi Turahan Be'i tutub Pdih emri ile
habs eyledi... Turahan' gtrb Tokat kalesinde habs eyleyeler. Kapu-
c-ba dahi Turahan' gtrb Tokat kalesine habs eyledi." (Gazavt-
Sultn Murd b. Mehemmed Hn, s. 31)

6 M ahm ud Beyin esir d, kralla aralarnda geen konum a ve serbest brakl


mas hakknda bkz. Gazavat- Sultan M urd b. M ehem m ed H n, s. 26-28,31 vd.
"Turhan Beg'i tutd, Tokad'a Bedev ardag'na gnderdi. Anun-
n kim ekser kfir [le] uramaa sebeb ol olm idi. Ve hem eyitdiler
kim, Turhan Vlk-ol'yla gyet dostlardur didiler." (k Paazade, s.
131)
"Ve Turahan Beg'i dahi Tokat'da Bedev arda'a gnderdiler. Z-
r ekser kffrla uraa sebeb ol old. Ve hem Vlk-ogl'yla dostdur di
diler." (Ner, II, 646-647)

Ele girmedi Yanko kad gitdi it Sultn Murd' kim nice itdi
Turhn Beg'i ha gamz iderler Ol buludurmad kffr dirler
Anun kffrile dim eli var El altndan olannla dili var
eh emr idp tutup alup giderler Tokad'un kal'asnda habs iderler
Hadd, b . 2930-2933

1444 Varna sava srasnda II. Murad, Azep Beyin ricas zerine,
Turahan Beyi serbest brakmtr:
"Azeb Beg'i Turhan Beg'i hnkrdan diledi, Tokat hisrnun hab-
sinden kartd, hnkr dahi zd itdi." (k Paazade, s. 133)
"Azeb Beg, hnkrdan Turahan Beg'i dilek edip, Tokat hisrnun
habsinden kurtardlar." (Ner, II, 652-653)
19. Hapis olay: Fatih Sultan Mehmed devrindeki (1451-1453) e
nemli hapis olay, hi kukusuz, zamann gl vezirizam andar-
l Halil Paann idamla sonulanan hapsi olaydr. Bu olayla ilgili me
tinler yledir:
"ehrenbe gni Hall Paay olanlaryla ve kethdalaryla bile
tutdlar habs itdiler. Bunlarun hikyeti okdur." (k Paazade, s. 142)
Ner (II, 706-707) ise, Halil Paann hapsi ve idam konusunda,
"Zir vak'a-i Hall Paa lemde mehrdur" demekle yetiniyor.
[55a] Sultn Mehemmed Kostantin'i feth itdkden sonra vezri Ha
ll Paay habs idp Edrene'ye gnderp Edrene'de kule bergoznda
habs idp varup noz kal'asm feth idp, andan gelp arada krk gn
gep sonra Edrene'de merhm, mafr, sa'd, ehd Hall Paay e-
hd idp... {Oru Bey Tarihi, Paris nshas)
"Padih- slm, Hall Paanun bir iki def'a muhlefetin grp h-
tr andan pern olm idi, hemndem em r idp mahbs itdiler ve
mecm'n evldn bile habs idp ne denl esbblar ve mllar var ise
mecm'n hazne-i 'mire in zabt idp 'kbet an dahi helk itdi."
(Ruh, s. 449)
Pes emr idp Hall Paay tutd Hisrun kullesinde habs itdi
Hadd, b. 3264

"Sultn Mehemmed, Halil Paaya cls hussunda incinp stan


bul'un fethinde kffrdan sulh in rvet almak thmeti ile, Yediku-
le'de habs olunup sekiz yz elli yedide kati olundu." (Hezarfen Hse
yin Efendi, Telhsul-beyan, s. 186)7
20. Hapis olay: Bu hapis olay, II. Mehmed devrinin tannm mi
mar ve mhendislerinden Sinan- Atk olarak bilinen Mimar Sinan'la
ilgilidir.
"imdiki zamanda kuldan kapuda yuvalar ziydedr. Yabandan
gelenn rabeti ziydedr. Anun in iler zamandaki bereket yok-
dur. Hner ehline rabet kalmamdur. Minnet H ud'ya kim kend
gzmz ile grdk. Sultn Muhammed Yeni-cmi'i ve sekiz medrese
yi ve imreti ve bmarhneyi yapan Mi'mar Sinan' nice de de l-
drdi habs iinde. Aceb anun gnh ne idi ki ol hl ile lmee mste-
hak ola idi." (ztrk Anonimi, s. 112 vd.)
21. Hapis olay: II. Mehmed'in, Macar (Engrs) kralm hapsetme
si ve Kazklu Voyvoda'y hapisten karmas.
"Sultn Mehemmed Han bunun bu ilerine gyet ile elem ekp
tedrikin grp bir azamet lekerile zerine varup, mel'n karu gel-
meyp, sonra bir giceyle gelp dn basgunun idp ya'n [81b] eri bir
birine urup rkdm diyp ol ii rst gelmeyp, Ramazn gicesi idi
zafer bulmayup ol aradan kaup Engrus vilyetine varup kral dp
habs itdi.
Sultn Mehemmed Han Eflk ilini urup ykup yakup gelp gitdi.
Arada birka begler Eflk iline beg olup, sonradan epele dirler bir
kfiri Sultn Mehemmed Han beg idp, ol vakt kral gir Drakula-ogl
Kazklu Voyvoda'y habsden karup Eflk iline gnderp ..." (Oru
Bey Tarihi, Paris nshas)
22. Hapis olay: II. Mehmed'in, sfendiyarolu smail Beyin olu
Haan Beyi hapsetmesi.
"sm'l Be ol Haan ki Engri'ye geldi, hemn tutdlar kapuc-
lar adrna iletdiler." (k Paazade, s. 156)

7 Halil Paann hapsi ve idam iin ayrca bkz. nalck, Fatih D evri, I, 132 vd.
Yazup bir nme bir kula virrler Yine sma'l Beg'e gnderrler
Denilmi nme sana irdgi dem Haan Beg oluna ko yarr dem
Haan Beg'i yarar yoldalarile Koup gnderdi Engri'ye bile
Haan Beg'i buyurd h- a'zam Dutup habs eylediler anda ol dem
Hadd, b. 3630,3631, 3633,3636

23. Hapis olay: Fatih Sultan Mehmed'in, haracn vermesi iin,


Bosna kralna gnderdii Osmanl elisinin kral tarafndan hapsedil
mesi.
"Pdih Bosna kralna dem gnderdi. "Ya harca mut' olsun,
yhd zerine vardm" didi. Pdihun haberin krala virdiler, varan
dem pdihun mektbun iletmi idi. Haberin dinledi, dahi eydr:
"Bu Trki tutun ldrn" didi. Varan demi tutdlar, yannda bir vezi
ri vard. Hey! Neylersin? Bosna vilyetini harb itdn ve hem kendini
helk itdn, hele bu Trki tutdun, bu hatnun altndan karsan gyet
erlikdr" didi. El-hsl bu eliyi koyuvirdiler." (k Paazade, s. 164)

Kral emr itdi eliyi tutarlar ledp eve kal'adan atarlar


Vezri didi evme itme taksr Buyur habs eylesnler grelm bir
Nolayd bu kaderde olmayayd Ola kim Trk bunda gelmeyeydi
Kral eliye kim destr verdi Gelp eli Muhammed Hn'a irdi
Hadd, b. 3816-3819

II. Mehmed, Bosna kralnn bu yaptklarn cezalandrmak iin ve-


zirizam Mahmud Paay grevlendirir. Paa, padiahn huzuruna k
mas konusunda kral ikna eder ve kral padiah kapsna gelir. (k
Paazade, s. 165)
Kirala didi ki gelsn ha tapsun Mut' olsun harca elin psn
Dahi birka hisrn ha versn ehn kullan girsn zabt itsn
Kral ahdile inandurd p Kralun gnli ho buld tesell
Hisrn ider pya teslm Didi ben kulyam ahundur iklm
panun bu ahdini iitdi Muhammed Hn didi yanl i itdi
Murad buyd h- cihnun Ki ala cebr cmle mlkin anun
Hadd, b. 3845, 3846,3851-3854

24. Hapis olay: Bosna seferine kan II. Mehmed'in, Bosna'ya biti
ik Kuvac ve Pavl illerinin beylerini hapsetmesi.
"Kral kim geldi ve ol iki be olanlann bile kapuclar adrna koy
dular." (k Paazade, s. 166)
"Tutup ol iki be olanlarn bile tutup kapuclar adrna brakm
lard." (Neri, II, 766-767)

ehn geldgini n-kim bilrler Ol iki iklmn begi gelrler


Ki ya'n ideler aha mudara Bulalar t hals olmaa re
Kral geldi hemn habs itdi hnkr Ol iki begleri de itdi giriftar
Hadd, b. 3861-3863

Tutsak edilen Kuvac ve Pavl ili beyleri, eyh Ali Bistm'nin fetva
s zerine ldrlmlerdir.
25. Hapis olay: Akkoyunlu hkmdar Uzun Hasan'n ba
adamlarnn hapsedilmesi (1472/73).
Akkoyunlu hkmdar Uzun Hasan'n Yusufa Bey kumandasn
da gnderdii Akkoyunlu ve Karakoyunlulardan oluan kuvvetler, To
kat bata olmak zere, Anadolu'daki baz ehirleri yama ederler. Bu
nun zerine Sultan II. Mehmed, Karaman Valisi ehzade Mustafa ile
Anadolu Beylerbeyisi Davud Paann emrindeki birlikleri Yusufa Be-
e kar sevkeder. ehzade Mustafa dmann ileri gelenlerini yakala
yarak bakent stanbul'a gnderir.
"Mirz Ysuf bk begleri ile, gerden dest-beste py- serr-i
a'lya yitidrdiler. Mirz Ysuf habse saldlar, bkisin tg-i bdra
tu'me kldlar." (Tarih-i Eb'l-Feth, s. 157)
'Tutsak edilen belerden birisi de Temr Kregen olu Emr Mran-
ah olu Emr eydi Ahmed olu Emir Mehmed Bakr idi. stanbul'da
-Tanr her eit bellardan korusun- hapsedildi. Burada hapishanede
ld. stanbul'da mahbus bulunan teki beler lmden kurtuldular.
Canlarn sultan hazretlerinin kullarndan satn aldlar. Paralarn ver
dikten sonra serbest brakldlar." (Osmanl Sultanlar Tarihi, s. 358)
" ... Karaman olanlar Uzun Hasan'un bir begi Ysuf Mirz'yla
leker cem ' itdiler. Sultn Mustafa dahi Karahis'dan yrdi, bunlar
la bulud, ey cenkler olund. Uzun H aan'dan gelen beg kim, ol Y
suf M irz'dur ve hem Uzun Hasan'un ammsi ogldur, an tutdlar esr
itdiler, boynma ip takdlar it gibi yeddiler." (k Paazade, s. 177)
"n Sultn Mustafa, Karaman-ogln syup, Uzun Haan'dan ge
len Ysuf Mirz'y bir nice beyler ile dahi tutup habs itmi idi, elini
ayan demirleyp ar bend ile stanbul'a gnderdi. T ki, atas ney
lerse eyliye. ndan Sultn bir nice gn habs idp, sonra Uzun Hasan'a
an altuna satup, Tokat knini aldlar." (Neri, II, 800-803)
"Bu tarafdan Karaman begi, Sultn Mehemmed ogl, Sultn Mus
taf Beg elebi Karaman lekerile Anatol beglerbegisi Dvud Paa
Anatol lekeriyle varup, Ysufca Beg kahpe-zen zerine eb-hn
idp, Ysufca Beg erisini, krklar lekerini trmr idp syup Sultn
Mustaf ve Dvud Paa gayret ve haiyyet idp krklar, baldr tuluk-
lular lekerini tagdup perkende idp kovup krup Ysufca Beg
kahpe-zeni dirile dutup esr idp, bir nie ekbirlerinden bile dutup
Sultn Mustafa'ya getrdiler. [84b] Sultn Mustaf dahi ekbirleri ile
habs idp Kostantin'e babas Sultn Mehemmed hana gnderdi. Son
ra Ysufca Begi agrnca altuna satup Tokad'un bahsn aldlar, hicre
ttin sene 878 ylnda vki' old." (Oru Bey Tarihi, Paris nshas)
26. Hapis olay: Vezirizam Mahmud Paann hapsi ve idam (1474).
"Sultn Mehemmed Mahmd Paay ehl-i nifk ve mnfklar ve
ehl-i fesd mfsidler szine i'timd idp azl eyledi. Varup Hasky'de
mteka'id old. Ol zamnlarda Sultn Mustaf dahi veft itmi idi.
Memleketde olan a'yn ve erkn azya geldginde merhm, magfr
Mahmd Paa dahi az niyyetine Asitne-i sa'dete gelicek mansbn
dan vehm iden shib-i garezler, Sultn Mustaf veftna ferahdur diy
gamz eylediler. Zr sbkda mbeynlerinde keder var idi, giderme
miler idi. Gammz- hemmz sziyle hm idp, on yedi gn Kule'de
habs idp, kbet hed derecesine iridrdi. Ve hem sekiz yz sekse
ninde." (Behit, 202a'b)
"Mahmd Paa dahi Edirne kurbunda Hasky'e varup otururken
ngh Sultn Mustaf'nun lsi haberi geldi ... Andan Mahmd Paa,
Sultn M ehmed'e azya stanbul'a geldi. Hemndem Sultn Mehmed
incinp, tutup habs idp Mahmd Paay hirete gnderdi." (Ner, II,
820-821)8
27. Hapis olay: "Sultan 880 ylnda Kara Bodan lkesine ynel
di. O lkenin bei birok kfirlerle kar durdu. Sava old. Ulu ve y
ce Sultan aalk ve kt kfiri, onun hayvan gibi belki hayvanlardan
da a olan tayfasn yendi. Onlara boyunlarn vurmak, eza iin hap
setmek, ldrmek, kle yapmak gibi mstehak olduklar cezalar tat
bik etti." (Osmanl Sultanlar Tarihi, s. 359)

8 Hoca Sadeddin (I, 551 vdd.), M ahm ud Paann hapis nedenini ayrntl ekilde
ele alr ve Paann, 18 gn Yedikule'de hapsedildikten sonra idam edildiini ya
zar (Perem be, 3 R ebilahir 879).
28. Hapis olay: Fatih Sultan Mehmed'in Gedik Ahmed Paay
hapsetmesi (1479).
"Gedik erine eydr: "Sen var ol hisrun [skenderiyye] zerine
var" didi. Ahmed ihml itdi. Pdih Ahmed'i tutd." (k Paazade,
s. 187)
"Ahmed, Iskenderiyye'nn zerine sen var d" didi. Ahmed,
hnkrn bu szini kabul itmeyip ihml itdi. Hnkr dahi Gedik Ah
med'i tutup Boazkesen hisarnda habs idp skenderiyye'ye ynel
di." (Ner, II, 836-837)
Ibn Kemal, Gedik Ahmed'in Fatih zamannda zindanda hapsedil
diini yazyor:
"Makbl-i hazret iken tnetinde mecbl olan habset ucndan
ma'zl mahzl olub, magzb u menkb old. Tli'-i menhs ve baht-
menksla mashb olup, bir zamn zindnda mahbs oldukdan son
ra gull zllden hals buld." (bn Kemal, VIII, 44)
29. H apis olay: Uzun Haan tarafndan esir edilen Osmanl beyle
rinin hapsedilmesi.
"Andan Turhan Beg-ogl mer Beg'i ve Hac Beg'i ve Fenr-ogl
Ahmed elebi'yi ve nice subalarla tutup esr itdiler. Andan Uzun Ha
an bu bellce kiileri alkoyup saklad, kalann Bayburd'a gnder
di." (Ner, 810-811)
"Meer Has Murd enginde cenk arasnda beglerden Turhan Beg-
ogl mer Beg, Hac Beg, Fenr-ogl [86b] Ahmed Beg dahi bir ka beg-
ler esr olmlard. Ecel hod gelmemi idi. K u d ret... yz gstermi idi.
Uzun Haan bunlar habs itmi idi; bir adr iinde... Uzun Haan zr
snup kadukda haber gnderp, ol habs iinde olan begleri krun de-
y smarlamd." (Oru Bey Tarihi, Paris nshas)
30. Hapis olay: Azebler aas Mahmud Aann Cem Sultan tara
fndan hapsedilmesi.
"[92a] ... kbet Sultn Cem'e ikest vki' olup kaup Karaman'a
gitdi. Meer bu arada nie hadesler olup azebler aas Mahmd Aga
Cem Sultn elinde habs olup, sonra hals bulup kaup gelp Sultn
Byezd'e geldi." (Oru Bey Tarihi, Paris nshas)
31. Hapis olay: Varsak belerinden bazlarnn hapsedilmesi
(1486).
"Turgud-ol kaup Varsak beleri gine sulh idp bir ka Varsak
bei tutup habs idp dahi Davud Paa ol aradan dnp gelp eriye
destur virp kend gelp Vize nhiyyesinde Sultan Bayezid'e bulu-
d "(ztrk Anonimi, s. 133)
"Yayan olup evre yanma ahurken Arab be-nmlanndan ol dahi
birisini tg- Samsam ile lnun boynm alup atdan ykup, kbet ze
rine okluk dem p dutup zbek Beg'e iletdiler. Dahi nie begler
bile kral ogl shak Beg bile bunlar dutup alup Sultn Kayt Beg'e
iletdiler. Em r idp habs itdiler. n lekerimze gir bunun gibi ikest
vki' old, Hakk'un emridr dutmak gerek hkm Allah'ndur. n
Kudret byle gsterdi. Sultn Byezd Han bu haberleri iidp veziri
Dvud Paay drt bin yenierile yedi sekiz bin [95b] azeb Anatol'dan
ve Rm-ili'nden Rm-ili lekeri ve begleri ve beglerbegisi Hadm Ali
Beg Gelibol'dan gep Dvud Paa Kostantin'den gp Anatol'da
buluup, bunca ar lekerlerle Arab diyrma kup, Arab lekeri kar-
u gelmeyp... Zulkadir-ogl Alddevle Dvud Paa ile gelp bulud-
lar. Dvud Paa Alddevle'ye gyet hrmet idp Dulkadir-ogl Ald
devle dahi Dvud Paaya mu'vin olup bir yirde bulup meveretle-
p, Dvud Paa Alddevle'yi hil'atleyp, andan dnp gelp Varsak
tarafna varup, Varsak beglerini ele getrp, kimini habs idp ve kimi
ni ldrp ve kimini gir sulh ile zd idp ve Turgud begleri bki
kim var ise kaup gitdiler. Her birisi bir tarafa gidp sonra Varsak beg
leri ve Turgud begleri bki kalan kim var ise gelp Dvud Paa ile sulh
olunup banlup, ahd peymn idp andlaup, sulh u muslaha ln
di." (Oru Bey Tarihi, Paris nshas)
"[141b]... Teke deresinden Osmn-ili'nden yz mikdr Varsak
yiitleri gelp bir sarp yirde turup cenk itdiler. Hayli dem helk idp te
lef eylediler. hir sulha dahi rz olup uymadlar. kbet yenieri tyife-
si bir yirden yol bulup tfek serpp bir uurdan yryp varup, ol Var-
saklan krdlar. Diilerini oul kz gelin avret er cem'isini esr itdiler. ki
gn mikdn habs idp, sonra zd itdiler. er'a muhalif arada olan fe-
sd anmak olmaz hemn hayr ola." (Oru Bey Tarihi, Paris nshas)
32. H apis olay: Gedik Ahmed Paann Edim e Saray'nda hapsi v
daha sonra idam edilmesi (1482).9
Fatih devrinin baarl vezirlerinden Gedik Ahmed Paa10 ile II.
Bayezid arasnda 1473 Otlukbeli savanda u olay geer: II. Mehmed,

9 . H. U zunarl, "D eerli Vezir G edik Ahm ed Paa II. Bayezid Tarafndan N i
in K atled ild i?", Belleten, XXIX/115 (1965), s. 491-498.
10 G edik A hm ed Paa 1461'de A nadolu beylerbeyi, 1470'de vezir, 1474'te veziri-
olu ehzade Bayezid'in kumanda ettii sa cenahtaki bozuk olan
saflarn dzeltilmesi iini Gedik Ahmed Paaya havale eder. Paann
kendi saflaryla ilgilenmesine Bayezid alnr. Birbirlerine kar lsz
szler sarfederler. Bayezid padiah olunca Otranto seferinden henz
dnmemi olan Ahmed Paay geri arr (1481). Ahmed Paa stan
bul'a gelince Bayezid, gemite aralannda geen olaylar unutmasn
syler ve birlikte almalarnn gereklilii zerinde durur. Yenieriler,
yaplacak seferlerde, balarnda serdar olarak, daha nceki seferlerden
tandklar, Ahmed Paann bulunacak olmasndan byk sevin du
yarlar.
Gedik Ahmed, vaktiyle vezirlerden shak Paa (. MSSJ'nn11 kz
ile evlenmiti. Fakat karsn, Sultan II. Mehmed'in olu Mustafa ele
bi ile zina yapmas zerine boar. Bu olay dolaysyla kaynpederle da
madn aras alr. shak Paa, II. Bayezid'in tahta gemesi iin gelime
lere yn veren bir kii idi. Gedik Ahmed'i, II. Bayezid'in gznden d
rmek iin her frsat deerlendirir. Bayezid, vaktiyle kardei Cem'e
destek veren Gedik Ahmed'e zaten gvenmez.
Sultan Bayezid, btn vezirlerini ve ekbirlerini Edirne saraynda
bir ziyafete davet eder. Padiah, davetlileri byk bir ihtiam ve deb
debe ile karlar. Birlikte arap iilir. Bayezid iki ve sohbet meclisinde
bulunan vezirlere, Gedik Paa hari, gzel renkli hil'atler giydirir ve
her birine altunla doldurulmu yaldzl bir kadeh hediye eder. Gedik
Ahmed'e ise altun srmal siyah bir hil'at giydirir. Paa, bunun, uur
suz bir eyin n habercisi olduunu anlar ve padiaha: "... bana kar
byle bir gizli maksadn vard da, o hlde bu rezalet arab imeye be
ni niin zorladn?" diye barr.
Vezirler, gecenin ge vaktinde, araptan arlam bir ekilde, Ba-
yezid'i verek saraydan ayrlmak isterler. Bayezid, onlar sarho ol
duklar iin brakmak istemez; kapclar tarafndan atlarna bindirile
rek evlerine gtrlrler.
Herkes gittikten sonra Gedik Ahmed Paa da aynlmak ister; ancak
Bayezid kalmasn syler. Bayezid, adamlarna Gedik Ahmed'i hemen
tutup sarayda hapsetmelerini emreder. Paaya ikence yaplr. Baye-

zam oldu; 1477'de hapsedildi, 1478'de kapudan, 1479'da Levkas', 1480'de Ot


ranto'yu fethetti. Cem Sultan him aye ettii phesiyle 18.11.1482'de idam edildi.
11 II. M urad zam annda vezir olan shak Paa, II. M ehm ed devrinde de bu gre
vinde kalm ay baarm (1468-71) ve daha sonra II. Bayezid devrinde veziri
azam olmutur.
zid'in niyeti onu ldrmekti. Fakat Bayezid'in gvendii adamlarn
dan Hadm Paa, acele etmemesini, bunun sonularnn grlmesi ge
rektiini syler. nk yenieriler, serdarlar Gedik Ahmed'e iten
baldrlar.
Babasnn hayatndan byk endie duyan Gedik Ahmed'in olu
babasnn akbetinin ne olduunu renmek iin gecenin ortasnda bir
vezirden dierine koar. Nihayet o, babasnn Sultan Bayezid'in emri
ile lmle cezlandrlmak iin hapsedilmi olduunu renir ve ayn
bilgiyi saraydan da alr. Bu haberi alr almaz gece yars yenieri kla
larna giderek babasnn, sarayda hapsedildiini ve yaknda ldrle
ceini askerlere anlatr. O, yenierilere: "Byle insafsz bir suun ilen
mesine siz cesur askerler nasl izin vereceksiniz? Sizler babamla ayn
tuzu ve ekmei birlikte paylamadnz m?" der. Bunun zerine btn
yenieriler hemen toplanp, silhlanarak saraya yrrler. Sarayn kapla
rnn almas iin barp armaya ve tehditler savurmaya balarlar.
Yenierilerin taknlklarn gren ve onlarn kt iler yapabilecekleri
endiesine kaplan Bayezid, sonunda sarayn kaplarn amak zorun
da kalr. Yenieriler, pervasz bir ekilde ve byk bir cr'etle padiaha
ar szler sarfederler. Gedik Ahmed'in hemen kendilerine gsterilme
sini, eer bu istekleri yerine getirilmez ise, ona, basma neler geleceini
kendin dn derler. Bunun zerine Gedik Ahmed yenierilere gste
rilir. Fakat askerler Paann ikenceye maruz kaldn ve onun gibi bir
kumandann asla hak etmedii bir muameleye tbi tutulmu olduu
nu grrler. nk Bayezid'in adamlar Paann elbiselerini karm
lar ve ona ikence yapmlard. Paa, ba ak, yaln ayak ve zerinde
sadece i amarlar olduu hlde yenierilerin huzuruna getirilmiti.
fkeli yenieriler hemen Bayezid'in bir i olannn bandan kavuu
nu ekip karrlar ve Paann bana koyarlar. Ayrca elbise de temin
ederek ona giydirirler. Byk sevgi ve sayg duyduklar Gedik Ah-
med'i yanlarna alp saraydan ayrlrlar.
Padiaha kar olduka hiddetlenen askerleri yattrmak ii yine
Gedik Ahmed Paaya der. Kin ve fke dolu yenierilere Paa yle
hitap eder: "Yoldalar, benim hatrm iin ayaklanmay ve bakaldr
may bir tarafa brakn. Bayezid bizim hkmdarmz ve efendimizdir.
Hakkmda ne dnrse dnsn ona yine de itaat etmek boynumun
borcudur! Belki de biz grevimizi doru drst yapmadk. O da bu
yzden bana byle davrand." Gedik Ahmed'in bu szleri yenierileri
sakinletirmeye yeter. Bununla birlikte kapkulu askerlerinin ruhlarn
da Bayezid'e kar belli bir kzgnlk ve fke kalr.
Gedik Ahmed Paa bu olaydan sonra bir sre daha vezirlik gre
vinde kald ise de, ok gemeden idam edildi. Onun idamnda, Baye-
zid'in Gedik Ahmed Paadan srekli phelenmesi, gemite aralarnda
geen tatsz olaylarn yannda kaynpederi shak Paann ard arkas
kesilmeyen iftiralarnn da etkili olduu anlalyor.12
Dnemin Osmanl kaynaklarndaki kaytlar yledir:
"... Sultan Bayezid gir gelp Kostantiniyye'de karr itdi. Ramaza-
nun evvelinde Edrene'ye gelp evval aynun altnc gni yek-enbih
gicesinde vezirleri ve ekbirleri ve a'yn u erf cem' idp Sultan Ba
yezid arb meclisin idp, o gice nsfu'l-leylde sa't-i zhalde nefs-i
Edrene'de Yeni-saray'da ekbiri, a'yn hil'atleyp bu meclisde mer-
hm Gedik Ahmed Paay sene-i 887 ylnda ehd eyledkden son
ra..." ( z t r k A n o n i m i , s. 131)
"Gir Sultn Byezd ogl Abdullah' Karaman'a pdih idp, an
dan gelp Kostantiniyye'de karr idp, bir ka gn [sonra] andan g
p, Ramazn aynun evvelinde Edrene'ye gelp karr idp, evvl
aymun altnc gninde yek-enbih gicesinde mezkr leylden alt s'at
gedkde s'at-i zhlde Edrene'de Yeni-sary'da vezirleri ve dahi
ekbirleri, begleri cem ' idp vezirleri, ekbirleri hil'atleyp, bu mahl-
de meclis-i arbda merhm, magfr, sa'd, ehd, il R a h m e t i' ll h i
t e ' l , Gedk Ahmed'i ehd idp, hed mertebesin bulup, takdirde
hod vard. Ecel ol vakt takdir olunm idi. Sultn Byezd'n elinden
ne gelr, hkm, Allh tebreke ve te'l hazretlerinindr, e l - h i i k m i l l -
h i' l- a liy y i' l- k e b r . ( O r u B e y T a r ih i, Paris nshas, 92b)

"Gedik Ahmed Paa bezm-i srrda hamr- gurrla mesrr iken


emri hir oldun, sk-yi devrn- b-mihr elinden peymne-i mri
zehr-i kahr-i dehr ile toldun beyn eyler.
Gedik Ahmed Paa, ki ec'at celdetle mevsf, ehmet ar-
metle m a'rf olan dilr shib-tedbr serdrlarun biri idi, hengm- ne-
berd olsa drst merd idi, emm safr-y hiddete boyanm r-i zerd
idi. Drt-hy u tr-ry, kendzi hain, szi iri idi. r gibi her za-
mnda aln pr-ndi; mjgn sehm-i hm, ebrs kemn- kindi...
Geri emr-i cihn-grle nie yerler msahhar itmi, leker tedbi
rinde b-nazr sipehslr idi, emm dim- pr-fesd bd- gurrla
tolmd, ser-i b-smnmda serkelik hevs var idi. Sultn- cihnun

12 Daha fazla bilgi iin bkz. R. Kreutel, Hcmivaldanus Anonimi'te Gre Sultan Ba/e-
zid-i Vel, ev. N. ztrk, stanbul 1997, s. 9-11.
huznnda ksthne ibrmlar iderdi; itmm- mehmm-i meramnda
haddinden tara ikdmlar iderdi. Nizm- memlekete ki, Pdih-
hilfet-penhun ahkm- saltana tda istibdd u istiklline ment u mer-
btdur, anun eyym- bekasnun imtiddyla ihtill ihtimli olman,
art- fart- ihtiyt ri'yet olub, madde-i fesdun izlesine ihtimm
olmd. Mezbr mahzr- mtevakka'un def'i in mezbr bed-gm-
nun kenr- sitn- hizmet-i Sultndan, belki miyn- meydn- cihn-
dan ref'ine mevkfd. L-cerem, muktez-y ry- vzer-y pr hazm
ve mer-y li'l-'azmle 'amel klnub, zarar- 'mm def' in hssa il
tizm olnd. Bir gice Cemd-i nhd-bezm, hrd-i 'utrid-hazm, v-
zer-y kirm ve mer-y 'izm sary- selvet-fezyna da'vet idp,
sohbet itdi. Ol meclis-i hssda, ki zhre-mutrib ve mh-rakksd, begler
yediler ve idiler. Hil'atlanub destr old, her biri srrla turd,
makamna gitdi. Mezkr destr tara kcak, meknna gitmege ko-
yuvirmediler. Fermn- Sultn yerine getrb, iin bitrdiler ve kay
dn yitrdiler (yediler). Sk-yi ecel peymne-i 'mrinde bk kalan ba
deyi eline sunub, srh gibi boazn skd; desti gibi kolim tutdlar, ve
hum gibi azn muhkem yumdlar, meyc gibi cn bumndan kd.
Zikr olan ahvl... 887 evvlinde (Kasm-Aralk 1482) vki' ol-
d."(bn Kemal, VIII, 42-43)
33. Hapis olay: Derencil Ban'n Karahisr (ebinkarahisar) kal
sinde hapsedilmesi (1492/1493).
II. Bayezid devrinde Yakup Paa kumandasnda Bosna'ya akmlar
dzenlenir. Bosnallar, M acar kralndan yardm isterler. Krbova sava
n (1493) Yakup Paann kumandasndaki Osmanl kuvvetleri kaza
nr. Birok esir alnr. Esirler arasnda tannm banlardan Derencil Ban
da vardr. Derencil Ban'n da aralannda bulunduu ileri gelen esirler,
zafer mjdesini bildiren mektuplarla Sultn Bayezid'e gnderilir ve
hapsedilirler.
"Ve ol Derencil Ban' hnkr Karahisr'a habse gderdi." (k Pa
azade, s. 243 vd.)
"Bayezid bunlar grnce ziyadesiyle sevindi. Ban' zincire vurul
mu olarak deniz yoluyla Karahisar kalesindeki hapse gnderdi."
(Kreutel, Hanivaldanus Anonimi, s. 23)

ledrler alemler cmle ma'ks Derencil-bn nie bn dahi mahbs


Buyurd bnlar alup giderler Karahis'a varup habs iderler
Hadd, b. 4870, 4876
Sonu olarak, allan dneme ait Osmanl tarih kaynaklarnn
verdikleri bilgilere gre, padiahlarn hapisle cezalandrdklar kiiler
genellikle kad, beylerbeyi ya da vezir unvann tayan kamu grevli
leri ile ehzadelerdir. Grevini suiistimal eden, lykyla yapmayan, el
altndan dmanla i birlii yapan ya da padiahn emrine itaat etme
yenler hapsedilmilerdir. zellikle siyas istikrarn olmad, lkede
birlik ve btnln bozulduu zamanlarda iktidara gelen padiah,
daha nceki padiah dnemindeki st dzey yneticileri, sadece g
revlerinden almakla kalmayarak hapse atmtr. Kimi padiahlar, ken
di iktidarlarn glendirmek ve korkusuzca icraat yapabilmek iin, si
yas bir tedbir olarak, byle bir uygulamada bulunmular ve bunu,
deta meru bir yol olarak grmlerdir. Snrsz bir gce ve otoriteye
sahip olduunu dnen Fatih Sultan Mehmed gibi padiahlar, gc
n askerden alan vezir rtbesindeki devlet adamlaryla ihtilfa d
tklerinde, kan ilk frsatta bunlar nce hapis sonra da idam cezasy
la cezalandrmakta hibir saknca grmemilerdir.
Kukusuz, bu dnemde, hapsedilenler sadece Osmanl Devletinde
kamu hizmeti gren yneticiler deildi. Osmanl padiahna kar y
kmllklerini yerine getirmeyen haragzar beyler ya da krallardan
da hapis cezasna arptrlanlar olmutur. H aragzar beyler, seferde
asker gndermek, haracn dzgn bir ekilde demek, olunu saraya
gndermek ve kendisi de ylda bir kez padiahn huzuruna kmak zo
rundayd.
Osmanllar, anlama ierisinde olduklar baz lkelerin, tek tarafl
olarak anlamalar bozmalar zerine ya da baka sebeplerle, eitli de
recelerdeki grevlilerini hapsetmilerdir. O kadar ki, bu tr hapis olay
lar bazen misillemeye dnmtr. Ayrca, Osmanllara tbi olduu
hlde Osmanllar aleyhine dier beylerle ya da krallarla anlama ya
pan beyler, bu tutarsz politikalarnn bedelini hapisle demilerdir.
Hapisle sonulanan baz olaylarn perde arkasnda, balangta pa
diahlarn iin iinde bulunmad gelimeler sz konusu olabiliyordu.
Kamu grevi yapan ayn rtbe ve statdeki kiiler arasnda rekabet,
kskanlk ya da makam hrs gibi nedenler yznden kyasya bir m
cadele yaanrd. Kin ve nefret duyulan bir kii, iftira ve uydurma ha
berlerle padiahn gznden drlmeye allrd.
Osmanl toplumunda reaya kesiminden olanlarn hapisle cezalan
drldklarna dair bu dnemin tarih kaynaklarnda herhangi bir kayda
rastlanmamtr. Hi phesiz, bu durum, resm grevlilerin dndaki
kiilerin su ilemedikleri anlamna gelmez. Osmanl toplumunda zina,
iftira, hrszlk, hakaret, ekyalk, meskene ya da i yerine tecavz,
adam ldrme gibi fiilleri ileyenlere verilecek cezalar kanunnamelerde
belirtilmitir. Su ileyen kiiye ne gibi bir cezann verileceine padiah
adna kad yetkilidir. lenen suun karl olarak para cezas ng
rlm ise de bunun miktar, kiinin ekonomik gcne, Mslim ya da
gayrimslim, evli ya da bekr oluuna gre deiirdi. Kiiler arasnda
ki davalar barla zlrse bu durum mahkemeye tasdik ettirilirdi.
Reaya kesiminden kiilerin iledikleri sular ve bunlarn hukuk sonu
larna dair kaytlar mahkeme kararlarnn yer ald e'iye sicillerinde
bulunmaktadr. XVI. yyldan itibaren eitli hapis olaylar ile ilgili
olarak mhimme defterlerinde de deiik rnekler bulmak mmkndr.
ncelenen dnemde hapis meknlar olarak geen yerler, Osmanl
lkesinin Anadolu yakasnda Bursa, Yeniehir, Tokat, Bedevi ardak
(Tokat'ta), Amasya, Erigz (Ktahya'da bugnk Emet), Karaman,
Karahisar (ebinkarahisar) ve psili, Avrupa yakasnda ise Dimetoka,
psala, Gelibolu, Edirne, stanbul (Saray, Yedikule ve Boazkesen hisa
r) gibi kale ve ehirlerdir. Bu hapishanelerin fizik zelliklerine dair
dnemin tarih metinlerinde herhangi bir bilgi mevcut deildir.
Siyas bir tedbir olarak hapse atlanlarn bazlar, kendilerine du
yulan ihtiya zerine, daha sonra serbest braklmlardr. Uzun bir s
re hapis yatanlar olduu gibi birka gnle snrl olarak hapsedilenler
de olmutur. Hapis cezasna arptrlanlardan kimileri, grdkleri k
t muamele sonucu ya da bilinmeyen baka nedenlerle hayatlarn
kaybetmilerdir. Baz mahpuslar, yaadklar hapis ortamndan kurtul
mak iin, lm dahi gze alarak, ilgin firar yollarna ba vurmular
dr. Bunlarn bir ksm kendi imknlar ile hapisten firar ederken bir
ksm ieriden ya da dardan aldklar yardmlarla firar olayn ger
ekletirmilerdir. Bazlarnn firar giriimleri ise sonusuz kalm ve
bunlar, kendilerine yardmc olanlarla birlikte idam edilmilerdir.
Bir iki olay dnda, hapis ya da idam cezasna arptrlanlarn, bu
cezay hak etmediklerine dair, m evcut ynetime kar askerin ya da
halkn herhangi bir tepkisi olmamtr. Bununla birlikte, lkeye unu
tulmaz hizmetlerde bulunan vezir rtbesindeki kimi kiilerin, ok
nemli olmayan nedenler yznden, nce hapis sonra da idam edili
lerini halkn tasvip etmedii, daha ok halka ve asker zmresine hitap
eden, dnemin tarih kaynaklarndaki kaytlardan anlalmaktadr.
Halkn duygu ve dncelerine tercman olan sz konusu eserlerin
yazarlar, idam edilen bu tr grevlilerin ehit edildikleri grnde
dirler.
Kaynaklar
A n on im O sm an l K ron ii (1 2 9 9 -1512), h zl. N . zt rk , stan b u l 2000.
k P a a -z a d e, T evarih-i I-i O sm an , nr. l Bey, stan b u l 1332.
B eh it A h m ed S in a n e leb i, Tevarih-i I-i O sm an , B ritish M u seu m , A d d . Gr.
M r. 7 8 6 9 'd an ek ilm i o la n n sh a.
D iist rn am e-i E n v er/O sm an l Tarihi K sm (1 299-1465), hzl. N . zt rk , K itab ev i,
sta n b u l 2003.
H ad d , T evarih-i l-i O sm an , hzl. N . z t rk , stan b u l 1991.
H e zarfe n H sey in E fe n d i, T elhs'l-beyan f K av an n -i l-i O sm an , h zl. S. lg rel,
A n k ara 1998.
H oca S a d e d d in E fen d i, T c u t-te v a rih , I, stan b u l 1279.
bn K em l, T evarh-i l-i O sm an , VIII. D efter (T ran skripsiyon ), hzl. A. U ur, A n
kara 1997.
bn K em l, T evarih-i l-i O snn, IV. D efter, hzl. K oji m azaw a, A n k ara 2000.
n alck , H .- O u z , M ., G azav at- S u ltn M u ra d b. M eh em m ed H n (zladi ve Varna
S av alar, 144 3 -1 4 4 4 , zerin de A n on im G azavatn am e), A n k ara 1978.

n alck , H .- O u z , M ., F atih D ev ri zerin de T etkikler v e V esikalar, I, A n k ara 1987-2-


stan bul'u n F eth in d en n ce Y azlm T arih T akvim ler, (Y ay n lay an ), O . T uran, A n
kara 1 9 8 4 2.
K em al, S eltn -n am e (1 2 9 9 -1 4 9 0 ), hzl. N . zt rk , A n k ara 2001.
K reu tel, R. F., H aiv ald an u s A n on im i'n e G re S u ltan B ayezid-i Vel, ev. N . zt rk ,
sta n b u l 1997.
N er, M e h m e d , K itab- C ih n -n m , I-II, Y ay n lar, F. R . U n at-M . A. K y m en ,
A n k a ra 19872-
N ian c M eh m ed P aa, K a ra m an l, O sm an l S u ltan lar Tarihi, ev. . H. K on yah ,
A tsz 'n O sm an l T arihleri I'd e , stan b u l 1949.
O ru B ey Tarihi, P aris n sh a s, nr. 1047.
R u h eleb i, R u h Tarihi (R u h Tarihi O xfo rd n sh as, D e erlen d irm e, M etn in y e
ni harflere ev irisi, T p k b asm ile b irlik te), h zl. Y. Y cel-H . E. C en g iz , B el
g eler, X IV / 18, A n k a ra 1992.
k ru lla h , B eh cetu t-tev a r ih , nr. N . A tsz , O sm an l T arihleri, I, stan b u l 1949.
T u rsu n Bey, Tarih-i E b 'l-F eth, hzl. M . T u lu m , stan b u l 1977.
U z u n a rl, . H a k k , "D e e rli V ezir G e d ik A h m ed P aa II. B ayezid T arafn d an
N iin K a tle d ild i? ", B elleten , X X IX / 115 (1965).
Y u su f B. A b d u lla h , Tarih-i l-i O sm an , hzl. E. S e v in li, z m ir 1997.
XVIII. Yzyln lk Yarsnda
Kbrs'ta Kalebentler ve Cezirebentler

Ali Efdal zkul '

Kbrs, XVII. yzyln son yars ile XVIII. yzylda, daha ok emir
leri dinlemeyen ve yerleik halka zarar veren airetlerin srgn yeri
olarak kullanlmtr.1 Burada sz konusu edilecek olan srgnler,
Osmanl Devletinin, bir blgenin nfusunu arttrmak iin o blgeye
yapt srgnler olmayp sadece lkenin deiik blgelerinde devlete
veya kiilere kar su ileyenlerin slah olmalar iin yapt srgnlerdir.
Adaya zellikle el blgesinde su ileyen airetlerin srgn edildii
grlmektedir. Anadolu'da yerleik hayata zarar verenler buradan
uzaklatrlmak suretiyle Rakka ve Kbrs'a srlmlerdir.2 Ancak
1726-1750 dnemi sicillerinde Kbrs adasna srlm olan bir airetin
kaydna tesadf edilmemektedir. Osmanl Devleti, adalar ounlukla
srgn yeri olarak kullanmaktadr.3 Srgn yeri olarak adalarn tercih
edilmesinin nedenlerinden biri, buralardan kamann gl ve ada
lardaki yaamn normale gre daha zor olmasdr. XVIII. yzylda Kb

Dr. A li Efdal zkul, Yakn Dou niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve
Edebiyat Blm , Lefkoa.
1 Y. H alaolu, "O sm anl D nem inde K brs'ta skn Politikas", Dnden Bugne
Kbrs M eselesi, Tarih ve Tabiat Vakf, stanbul 2001, s. 45.
2 Y. H alaolu, XVIII. Yzylda O sm anl m paratorluunun skn Siyaseti ve A iretle
rin Yerletirilmesi, A nkara 1991, s. 141-144; C. O rhonlu, O sm anl m paratorluunda
Airetlerin skn, stanbul 1987, s. 112.
3 KS, 13/41-1; KS, 14/83-2. Burada ilk nce d efter num aras verilm i, daha son
ra srasyla sayfa says ve hkm num aras belirtilm i ve alm ann tam am n
da, sicillere yaplan atflarda bu yol izlenmitir.
rs adasnn zellikle de Magosa'nm zel mahkmlarn srgne gn
derildii bir yer olduu grlmektedir.4
Sz konusu yllarda, Kbrs dnda su ileyen baz sulular Kbrs'ta
srgn cezasyla cezalandrlyorlard. Bu tr cezalarla ilgili olarak e'
sicillerde 86 kayt bulunmaktadr. Kbrs'a yaplan srgnler adada
yaam aya mahkm edilme olan cezirebent,5 kalede veya zindanda
yaamaya mahkm edilme olan kalebent6 veya zindanbent eklinde
gereklemektedir. Bu yllarda merkezden Kbrs adasna cezirebent
olarak 44 adet belgede 56 Mslman erkek, 2 Mslman kadn ve 18
gayrimslim olmak zere toplam 76 kii srlmtr.
Kalebentlerle ilgili 11 kaytta, adaya 10 Mslman erkek ile 4 gay
rimslim erkein srgn olarak gnderildii grlmektedir. Kalebent
olarak gnderilen srgnlerde 8 belgede Magosa kalesi, 3 'nde ise
Lefkoa kalesi kullanld kaytldr. Bu rakamlar da, en azndan bu
dnemde Magosa kalesinin Lefkoa kalesine gre daha fazla tercih
edildiini gstermektedir. Sicillerdeki 21 belgede ise, Kbrs'a cezire
bent veya kalebent olarak srlm olan kimselerin eitli sebeplerden
dolay merkez tarafndan affedildikleri grlmektedir. Bunlarn dn
daki on hkmde ise, Kbrs'a srgn edildikten sonra adada lm
olanlara rastlanmaktadr.
Osmanl Devletinin yaygn bir cezalandrma ekli olarak kulland
srgnlerde, Kbrs adasnn, doal yaam artlarnn arlndan
dolay fazlaca tercih edildii grlmektedir. lgili yllarda en fazla ter
cih edilen cezirebent eklindeki srgnler, stanbul'da yaplan yargla
malardan sonra sulu bulunan kiilerin Kbrs adasnda yaamaya
mahkm edilmeleridir. Bu kiiler, merkezden gelecek olan bir tlak (af)
fermanna kadar adada yaamaya mahkm edilmekte ve hibir m aze
retle buradan ayrlmalarna izin verilmemektedir. Cezirebent olarak
Kbrs'a srgn edilenlerin arasnda su ileyen normal vatandalarn
yannda, grevlerinde usulszlk yapan, aralarnda kadlarn, mft

4 Ronald C. Jennings, Christias and M uslim s in Otlam an Cyprus and the M editerra-
nean VJorld, 1571-1640, London 1993, s. 238.
5 O sm anl dnem inin balarnda K brs'a gnderilen sulularla ilgili rnekler iin
bkz. Jennings, age., s. 226-236.
6 im paratorluun baka yerlerindeki kalebentler iin bkz. D efterdar S a n M ehm ed
Paa, Ziibde-i Vekayit-Tahlil ve M etin (1066-1116/1656-1704:), hzl. A bdlkadir z-
can, A nkara 1995.
lerin de yer ald resm grevliler de bulunmaktadr.7 Devlet grevli
leri cezalandrlrken, onlardan sorumlu olan en yksek rtbeli kiinin
de gr alnmaktayd.
Tokat kazas kads olan Mahmud Efendi, usulsz davranlarndan
tr eyhlislm Perm-zade Mehmed Efendinin iaretiyle, Divan-
Hmyun avularndan mer avuun eliinde, Kbrs adasna s
rlmtr (evail-i Safer 1158).8 almaya konu olan yllarda Kbrs'a
Tokat kads,9 Lazkiye kads kethdas,10 Msr kads,11 Adana mft
s,12 Trablus mfts,13 stanbul ehir emini,14 Halep muhzrba15 ve
stanbul Saray- atk kk sakkaba16 adl resm grevlilerin srl
dkleri grlmektedir.
Bir baka srgn olaynda ise, Kbrs sakinlerinden olan Rukiyye
adl hatun, kocas Mehmed'in, stanbul Kasm Paa Mahallesi'nde
Fesi Molla Hasan' evinde ldrd iin idam edilmesinden sonra,
vatan olan Kbrs'a gnderilmitir (evail-i Muharrem 1164).17 Ancak,
Kbrs'ta meydana gelen cinayetlerden sonra byle bir idam sz konu
su olmamtr.18
Kiiler tek balarna adaya srgn edilebildikleri gibi aileleriyle
birlikte de Kbrs'a gnderilebiliyorlard. Fatma Hatun Sultan bint-i
Sultan Selim Han evkafndan Yanya'daki gl hass mukataas nazr
olan Beir Aann isteiyle, mukataa zerinde olan Mehmed Efendi,
halka kt davrandndan mukataadan ihra olunup ailesiyle birlikte
vatan olan Kbrs adasna srlmtr.19 Sz konusu yllarda aileleriyle

7 KS, 16/33-2.
8 KS, 16/33-2.
9 KS, 16/33-2.
10 KS, 15/114-1.
11 KS, 15/63-1.
12 KS, 15/214-2.
13 KS, 15/111-1.
14 KS, 15/108-1.
15 KS, 15/109-1.
16 KS, 17/18-1.
17 KS, 16/192-2.
Ayrntl bilgi iin bkz. A. E. zkul, Kbrs A dasnn Sosyo-Ekonom k Tarihi 1726-
1750, M arm ara niversitesi Trkiyat A ratrm alar Enstits, Yaym lanm am
Doktora Tezi, stanbul 2002, s. 152-157.
19 KS, 16/209-2.
birlikte Kbrs'a srgn edilenlerle ilgili kayda daha rastlanmaktadr.20
Yine bu dnemde, adaya yaplan srgnler incelendiinde, Kbrs asl
l olup da baka blgelerde yaarken bir sua karanlar srgn cezas
ile cezalandrlrken, yukardaki iki rnekte olduu gibi vatanlar olan
Kbrs adasna cezirebent olarak gnderilmektedirler.21
Kbrs Ortodoks bapiskoposluu iin rekabet iinde olan papazlar,
zaman zaman stanbul'a gidip rakipleri aleyhinde muhalefet yapm
lardr. Bunlardan bir ksm adaya geri gnderilmekten (srgn olarak)
kurtulamamlardr. Kbrs reayalarnn stanbul'a dileke gndererek,
Kbrsl Papa Makariyos adl papazn bapiskopos olabilmek iin iftira
ve fesatlk yaptn, imdi ise stanbul'da yanndaki adamlaryla bir
likte bapiskopos Filotyos hakknda iftiralarna devam ettiini bildir
meleri zerine, Makaryos adl papaz Kbrs adasna geri gnderilmi
tir (evahir-i Cemaziyelevvel 1157).22 Bu fermann sonulan bakmn
dan devam saylabilecek olan baka bir hkmde ise, Kbrs'a srlen
Makaryos'un adaya geldikten sonra dmanlar tarafndan hapsedil
dii haberi stanbul'a ulanca, Makaryos'un sadece Kbrs'a cezirebent
olarak gnderildii bildirilmi, hapsedilmesi emredilmedii iin papa
zn serbest braklmas istenmitir (evast- Muharrem 1158).23 Bu iki
kayt, Kbrs adas bapiskoposluu iin papazlar arasnda zaman za
man rekabetin olduunu ve bunun sonucunda bapiskopos olanlarn
rakiplerini sindirmek iin her trl yola bavurabildiklerini gster
mektedir.
Adaya cezirebent olarak yollanan baz kiilere Kbrs cizyesi m a
lndan maa verildii de grlmektedir. Devlet, Ahmed Buluhan',
Kbrs'a cezirebent olarak yolladktan sonra, Kbrs cizyesi malndan 60
ake maa verilmesini istemitir.24
Baz dnemlerde ise baka bir yerde iledii sutan dolay kalebent
olarak hapsedilenlerin, sularn daha da arlatrmak iin baka bl
gelere gnderildikleri de grlmektedir. Kbrs adas, yaam artlarnn
arl bakmndan cezann arlatrlmas istenildiinde kullanlan
bir yerdi.

20 KS, 15/111-1; KS, 16/186-1; KS, 16/204-1.


21 KS, 15/70-2; KS, 16/192-2; KS, 16/209-2; KS, 16/210-1; KS, 17/15-1.
22 KS, 15/70-2.
23 KS, 17/15-1.
24 KS, 14/118-1; KS, 14/118-2.
am taraflarnda adamlaryla birlikte karklk karan eyh Tayyib
Krd, yakalanp am kalesine kalebent olarak hapsedilmitir. Ancak
hapsedildii yerde bile ktlklerine devam ettii iin, bu sefer de
am kalesinden karlp Kbns'a cezirebent olarak yollanmtr (gurre-i
Cemaziyelhir 1139).25 Bu kayt, Kbrs adasnda cezirebent eklinde
yaamaya mahkm edilmenin, am kalesinde kalebent olarak hapse
dilmekten daha etkili olduunu gstermektedir. nk am kalesine
hapsedilen eyh Tayyib Krd'nin faaliyetlerine engel olunamadndan,
onun Kbns'a, am'la olan btn balarnn kopartlmak iin srgn
edildii belirtilmitir.
Kbns adasndan bir gayrimslimin, iledii sutan dolay baka
bir adada yaamaya mahkm edilebildiine de kaytlarda tesadf edil
mektedir. ngiltere'nin stanbul'daki elisi olan Konte Herekenyol,
merkeze dileke sunarak, Kbns'taki ngiltere konsolosu yannda ter
cman olan Kostantin adl zimmnin grevinden alnmasndan sonra
adaya gelen ngiltere vatandalarna zarar olduu ikyeti zerine,
Kostantin, Avret adasna srlmtr. Aynca affedilebilmesi iin de
ngiltere konsolosu olanlarn dilekesi gerektii belirtilmektedir (eva-
hir-i Rebi'lhir 1144).26 Bu tr olaylardan, Osmanl lkesindeki kon
soloslara ne kadar fazla hak verildii sonucuna vanlmaktadr.
Adadaki zorlu yaamn yan sra, baz yllarda meydana gelen ku
raklk, ktlk, deprem ve salgn hastalklar yznden Kbns adasnda
geim artlar daha da zorlatndan Kbnsllar Kbns dna firar edi
yorlard. Bu durum, adann nfusunu drd gibi gelir kaynakla
rnn da azalmasna neden oluyordu. Osmanl Devleti, bu tr olaylann
nne gemek iin Kbns'tan firar edenlerin geri dnmelerini salyor
du. Kbrs Lefkoa naibi olan Mehmed Efendi, merkeze dileke gnde
rerek, Kbns adasndan birtakm reaya ve Mslmanm firar ettiklerini,
bunun sonucunda ise adann gelir seviyesinin dtn bildirip Kb-
ns'tan aynlanlann geri yollanmasn istemektedir. Bunun zerine s
tanbul'da bulunan 22 zimm erkek, Sleyman avula gnderilirken,
geriye kalanlann ehl-i slmdan olanlann eski dizdar zaim Ahmed ile,
ehl-i zimmetten olanlarn ise Karbediyo adl zimm yardmyla Kbrs'a
yollanacaklan bildirilmitir (evast- Cemaziyelevvel 1146).27 Kbns'a

25 KS, 13/71-1.
26 KS, 14/128-1.
27 KS, 14/113-1; KS, 16/210-1.
yollananlar arasnda sadece zimmlerin ad geiyorsa da belgeden,
yollanacak Mslmanlar iin de birisinin vekil tayin edilmi olduu
grlmektedir. Ancak aratrlan dnem kaytlarnda adaya tekrar yol
lanan insanlara rastlanmamaktadr.
Zaman zaman devlet, stanbul'daki mahkemelerde yalanc ahitlik
ve baka hileler yapanlar da Kbrs'a cezirebent olarak yollamaktadr.
Belgelere bakldnda Mslmanlarla gayrimslimlerin farkl ferman
larla srgne gnderildikleri grlmektedir.28
stanbul'daki Kumkap'dan Sandk Metros ve Artin, Galata'dan
Krk Hristo, Fenerden Boyacolu Todori adl drt nefer zimm, da
ima mahkemelerde bulunup bazen veklet, bazen de ahitlik yaparak,
birok aileye zarar verdiklerinden dolay Kbns adasna Divan- H
myun avular eliinde srlmlerdir (evahir-i Receb 1163).29
almaya konu olan yllarda tek bir srgn fermanyla adaya dokuz
kiinin srldne ahit olunmaktadr. Adanal dokuz nefer, yenie
ri olduklarn iddia ettiklerinden dolay Kbrs'a gnderilmilerdir (eva
hir-i Receb 1138).30 Fakat ad geen bu kiiler daha sonra evail-i Receb
1139 tarihinde, yani adaya srldkten bir yl sonra affedilmilerdir.31
Srgn biimindeki cezalandrmalarn en ar, kalebent veya zin-
danbent eklinde olandr. Kbrs adasnn artlan gz nnde tutulur
sa en ar kalebentliin Magosa kalesinde olduu grlr. Sz konusu
dnemde Kbrs'a yollanan 11 kalebent kaydndan 8'inin Magosa kale
si ile ilgili olmas, bu kalenin en azndan incelenen devrede daha fazla
tercih edildiini gstermektedir. Kalebent olarak Kbrs adasnda
Magosa kalesi dnda kullanlan dier bir kale ise Lefkoa kalesidir.
Magosa kalesinde kalebent olarak cezalandrlanlar arasnda Trablusam
mfts,32 am kads,33 Kayseri eski kads,34 Kahire ehir havalisi35
bulunmaktadr. Kbrs'ta, kalebent olarak daha ok resm grevlilerin
cezalandmld anlalmaktadr.

28 KS, 16/176-1.
29 KS, 16/177-1.
30 KS, 13/39-2.
31 KS, 13/45-2.
32 KS, 15/112-1.
33 KS, 16/159-2.
34 KS, 16/170-2.
35 KS, 13/34-1.
am valisi olan Esad Paann ikyeti zerine, am- erif kads
olan Senfer-zade es-Seyyid Mehmed Efendi halka zarar olduu, kt
davrand, ve eriati doru uygulamadndan Magosa kalesine kale
bent olarak srlm tr (evail-i evval 11 62).36 Bir dierinde ise,
Kayseri eski kads olan Mermer-zade Abdurrahman, ilk nce Mara
kazasna srlm, ancak buradan firar edince, bu sefer de Magosa
kalesine kalebent olarak gnderilmitir. Ayn fermanda stanbul u-
kureme'den Osman'n da, Kbrs adasna kalebent olarak srld
anlalmaktadr (evast- Rebilevvel 1163).37
Zimmlerin cezalandrlmas ile ilgili bir kalebent kaydnda ise,
Kbrsl drt nefer zimm, kendilerinin Lefkoa eski alay beyi Abdul-
gaffur, eski bapiskopos Filotyos ve eski saray tercman Hristofa-
ci'den veklet aldklarn iddia ederek, reayadan haksz yere 430 kese
ake aldklar ikyeti zerine, yaplan aratrma sonucunda bahsi
geenlere veklet verilmedii ortaya kmtr. Sz konusu kiiler, mer
kezin emriyle, mr boyu Lefkoa kalesinde zindanbent cezasna arp
trlmlardr (evast- Cemaziyelhir 1158).38 Bu kayt, Osmanl Devle
tinin, haksz vergi alarak halka zulmedenleri iddetli ekilde cezalan
drdn gstermektedir.
Kbrs adasnda meydana gelip de cezas merkez tarafndan veri
len bir baka kalebent olaynda ise, Lefkoa alay beyi olan Ahmed ile
Kse Papa Kalyero ve Baba Nikola adl papazlar birlik olup halk tah
rik ederek, Lefkoa'ya saldrmalarna neden olmulardr. Ancak bu sal
dr kolaylkla bertaraf edildikten sonra, Ahmed alay beyliinden al
narak dier iki papazla birlikte Magosa kalesinde kalebent olarak hap
sedilmitir (evahir-i Rebiylhir 1158).39 Bu olay, aratrlan yllarda
devlete kar yaplan tek isyan giriimi olup bymeden bastrlmtr.
Bu hareketin bir baka nemli yan ise Lefkoa alay beyi ile iki papazn
birleerek ortak hareket etmeleridir. syann nasl sonuland bilin
mesine karn, neden kt hususu eldeki kaynaklardan anlalama
maktadr. Devlet her zaman yapt gibi, bakalarna rnek olmamas
iin, isyann elebalarn en ar ekilde cezalandrmtr.

36 KS, 16/159-2.
37 KS, 16/170-2.
38 KS, 17/53-3.
39 KS, 16/36-1; KS, 16/37-1.
ncelenen yllarda, Kbrs'n baz blgelerinde ekyalk hareketleri
grlmektedir. Bu gibi durumlarda devlet, derhl ekya liderlerini
yakalatp ada dna srgne gnderiyordu. Lefkoa kads Mevln
Abdlkerim, stanbul'a yollad mektupta, halkn mahkemeye ik
yetlerine konu olan Mesarya nahiyesinde Yenara kynden Fakube-
di adl zimmnin, kendi hlinde olmayp fesatlk ve ekyalk yaptn
anlatmtr. Hatta bu ekyann bir kez yakalandn ancak kamay
baardn bildirmesi zerine, stanbul, ad geen zimmnin cezire-
bent olarak srgne gnderilmesine karar vermitir (evast- Zilkade
1153).40 Yalnz burada ad geen ekyann hangi adaya srgne gn
derildii belirtilmemitir. Ayrca Kbrs'n byk kazalarndan birisi
olan Mesarya'nn, bu belgede nahiye olarak zikredilmesi ilgintir.
Kbrs adasna kalebent olarak yollananlarn ailelerinin de cezire-
bent olarak adaya srld sicillerde grlmektedir. Eski Trablusam
valisi olan Osman Paa zamannda, fesatlk, ekiyalk yapan ve valinin
mallarna saldranlarn lideri olan nakip Mehmed Efendi ve kardei
mft Osman, Magosa kalesine kalebent olarak srlrken, aileleri de
Kbrs'a cezirebent olarak gnderilmilerdir (evail-i Muharrem 1153).41
Baka bir yerde cezasn eken birisinin, baz uygunsuz davranlarn
dan tr Kbrs'a kalebent olarak gnderildii de olmaktadr. Devle
te kar iledii bir sutan dolay, Seddlbahr kalesinde kalebent ola
rak cezasn eken Afgan taifesinden M urtaza, buradaki baz uygun
suz davranlar yznden, bir adamyla birlikte Magosa kalesi kale
bentliine mahkm edilmitir (evail-i Safer 1146).42
Osmanl ynetimi, iledikleri sulardan dolay eitli cezalara
arptrlm baz sulular, talep etmeleri hlinde sularnn eidine ve
arlna gre, ya tamamen affediyor ya da cezalarn hafifletiyordu.
Bununla ilgili olarak sicillerde yer alan 42 cezirebent ve 11 kalebent
kaydna gre 20 tlak kayd bulunmaktadr. Bunlardan ikisi dnda
kalanlar tamamen affedilme ile ilgili fermanlardr. Affedilme ferman
larnn iki tanesi Mslman hanmlar, bir tanesi zimm erkek ve geriye
kalan 18'i ise Mslman erkeklerle alkaldr. Bu fermanlarn 17'si ce
zirebent, 4' ise kalebent eklinde Kbrs'a srlenlerle ilgilidir. Itlak
kaytlarnn iki tanesinde, devletten affedilmesini isteyenler ve bu di

40 KS, 15/117-2.
41 KS, 15/112-1; KS, 15/113-1.
42 KS, 14/115-1.
lekleri kabul edilenler, Kbrs adasndaki srgnden affedilerek, Sakz
adasna kalebent ve cezirebent olarak yollanmlardr. Bu durum, Kb
rs'n artlarnn Sakz'a gre daha ar olduunu aka gstermektedir.
Byclkle megul olan, Tophane Ruznamecisi Kz Mehmed,
Topuba brahim'in lmne sebep olduundan, Kbrs Lefkoa
kalesine kalebent olarak srlmtr. O, merkeze yazd dilekede
adada perian olduunu bildirerek, padiahtan affedilmesini istemi
tir. Bunun zerine Lefkoa kalebentliinden affedilerek, Sakz kalesi
kalebentliine yollanmtr (evahir-i Ramazan 1138).43 Kz Mehmed,
Kbrs Lefkoa kalebentliine evast- aban 1138 tarihinde mahkm
edilmi, ancak mahkmiyetin zerinden bir ay bile gemeden Kibns
adasndan kurtularak, artlan ve konumu, Kbns'a gre daha uygun
olan Sakz adasna nakledilmitir. Benzer bir rnekte ise, Tekeli Ali
Aann olu Ahmed, hastaln bahane ederek padiahtan affedilme
yi talep etmitir. O da yaklak bir yllk bir esaretten sonra Kbns ada
sndan affedilip Sakz adasna nakledilmitir (evast- Zilhicce 1150).44
Baz af fermanlannda sulular bugn olduu gibi artl olarak af
fedilmekte ve eer artlara uymazlarsa en ar ekilde cezalandrla
caklar belirtilmektedir. Sz konusu dnemin sicillerinde drt adet
artl salverme kaydna rastlanmaktadr. Kasm Paa ibn-i el-Hac es-
Seyyid Kasm, einin merkeze sunduu dileke ile Magosa kalesi kale
bentliinden affedilmitir. Ancak stanbul'a gelmeyip Bursa'da kalabi
lecei belirtilmi, eer stanbul'a gelirse, mr boyu kalebent olaca
kendisine bildirilmitir (22 evval 1138).45 Bir dier rnekte ise, Kbrs
adasna sekiz ay nce cariye karmakla sulanarak srgn edilen Sa
lih'in, cariyeyi bulup geri vermek artyla affedildii grlmektedir
(evahir-i 1139).46 artl affedilen kiilerin genellikle memleketlerine
dnmelerine izin verilmedii de belgelerden anlalmaktadr.
Kbns'ta cezirebent olarak yaarken affedilen ve kendisine verilen
tlak fermanm kaybedenler yeni bir ferman karabiliyorlard. Bosna-
v brahim Efendi, stanbul'a dileke sunarak, baz uygunsuz hareket
lerinden tr Kbns adasnda cezirebent olarak yaamaya mahkm
edilmi olduunu, ancak daha sonra suunun affedildiini, fakat tlak

43 KS, 13/41-1.
44 KS, 15/12-1.
45 KS, 13/40-1.
46 KS, 13/42-2.
fermann kaybettiini belirtip yenisini talep etmitir. Bunun zerine t
lak fermanlarnn kaydedildii deftere bakldnda Bosnav brahim
Efendinin 1147 ylnda affedildii ortaya km ve kendisine yeni bir
tlak ferman verilmitir (evast- Zilkade 1155).47
Aratrlan yllarda, Kbrs'a srlen herkes affedilenler kadar
ansl olamyordu. Kaytlardan adada srgnde iken 10 kiinin ld
renilmektedir. Bunlardan bir tanesi de Yirmisekiz elebi Mehmet
Efendidir.48 len bu kiilerin geride braktklar mallar, normal vatan
dalarn miraslarnda olduu gibi, miraslar arasnda paylatrlyordu.
Eer len kiinin varisleri yoksa veya bulunamyorsa mirasa devlet
adna beytlmal eminleri el koyuyordu.49 Kbrs'ta srgnde iken, firar
edenlerle ilgili sicillerde herhangi bir kayt bulunmamaktadr. Sz ko
nusu yllarda, firar olaynn yaanmam olmas Kbrs adasnn sr
gn cezalar iin gvenli bir yer olduunu gstermektedir.
Sonu olarak, Kbrs, Osmanl Devleti tarafndan sulularn gnde
rildii gvenli bir srgn yeri olarak kullanlmtr. Adaya srlenle
rin ounluunu kad ve mft gibi resm grevlilerin oluturmas ise
ilgi ekicidir.

47 KS, 15/215-1.
48 H. M. G rkan, Kbrs Tarihinden Sayfalar, Lefkoa 1996, s. 130.
49 KS, 17/61-2.
Osmanl Hapishaneleri
Tanin Muhabiri Ahmet erif Beyin Notlarnda
Osmanl Hapishaneleri

Ahmet Ali Gazel

kinci Merutiyet dnemi basnnn nemli simalarndan biri de


Ahmet eriftir.1 Tanin gazetesinde muhabir olarak meslee balayan
Ahmet erifin asl hreti, Osmanl Devletinin muhtelif yerlerine yap
t geziler ve bu gezilerle ilgili olarak Tanine gnderdii mektuplar
dan kaynaklanmaktadr. Hatta mezarnda bile Anadolu'da Tanin Ahmet
erif yazmaktadr. Ahmet erifin Bursa'dan yazd ilk mektubu 11
Temmuz 1909 tarihinde, Bolu'nun erke ilesinden yazd son mek
tubu da 30 Mart 1914 tarihinde "A nadolu'da Tanin"2 bal altnda
Tanin'de yaymlanmtr.

Dr. A hm et Ali G azel, A tatrk niversitesi Kzm Karabekir Eitim Fakltesi Ta


rih Eitim i Blm , Erzurum .
1 A hm et e rifin hayat hakknda elim izde fazla bir bilgi bulunm am aktadr. Ahm et
erif Bey 1883 ylnda dom u ve gazetecilik m esleine Tanin'de m uhabir olarak
balam tr. Tanin adna O sm anl D evleti topraklarn adm adm gezerek bura
dan m ektuplar gnderm i ve bu m ektuptan Tanin'de "Anadolu'da Tanin" bal
altnda yaym lanm tr. A hm et erif Balkan H arbini m teakip gazetecilikten e
kilmitir. Bundan sonra bir m ddet Eskiehir'de ikam et etm i, daha sonra Bur
sa'ya yerlem itir. lnceye kadar B ursa'da iskan m em urluu ile geinm eye a
lmtr. 7 Austos 1927 tarihinde B ursa'da vefat etmitir. A hm et erif, A nado
lu'da Tanin, Hazrlayan: M ehm ed etin Breki, A nkara 1999, S. XX.
2 A hm et e rifin gazetedeki gezi n o tlan 1910 ylnda "Anadolu'da Tani" bal al
tnda O sm anlca olarak yaym lanm tr. etin Breki 1977 ylnda, bu kitab te
m el alarak, "Anadolu'da Tanin"i yaym a hazrlam tr. Ayn yazar gazetedeki m ek
tuplarla, kitab karlatrarak eksiklikleri tam am lam ve 1999 ylnda ikinci bas
ky yaym a hazrlamtr.
Ahmet erifin gezi notlar, 20. yzyl balarnda Osmanl Devle
tindeki siyas, ktisad ve toplumsal durumu gereki bir dille anlatma
s asndan olduka nemlidir. Ayrca Tanin gazetesi sahibi ttihat
Hseyin Cahit'in istei zerine bu geziyi yapm olmasna ramen, za
man zaman ttihat ve Terakki ynetimini eletirebilecek kadar tarafsz
ve dndklerini ekinmeden syleyebilecek kadar cesur olmas da
gezi notlarnn nemini bir kat daha artrmaktadr.
Ahmet erifin gezdii yerlerde, zellikle ilgilendii konulardan
biri de hapishaneler olmutur. Hemen hemen her gittii yerin hapisha
nesini gezerek izlenimlerini aktarmtr. Ahmet erifin gezi notlarnda
yaklak 30 kadar ehrin hapishane izlenimleri yer almaktadr. Bu izle
nimler 20. yzyl balarndaki Osmanl hapishanelerinin3 ilk elden ger
eki bir fotorafn sunmas asndan olduka nemlidir.
Ahmet erif gezi notlarnda ilk olarak, hapishanelerin fizik yaps
ve artlar hakknda bilgi vermektedir. Hemen hemen btn hapisha
nelerin fizik artlar iin ayn eyleri yazmaktadr. Ona gre Osmanl
hapishaneleri rutubetli, pis, havasz, ksz, salksz ve dar yerlerdi. Hatta
birok yerde Ahmet erif, hapishane iin mezar tabirini kullanmaktadr.
Ksaca Ahmet erife gre, 20. yzyl balarnda Osmanl hapishanele
rine bir insann yaamayaca kadar elverisiz artlar hkimdi.
Ahmet erifin 20. yzyl balarnda Osmanl hapishanelerinin fizi
k durumu hakkmdaki izlenimlerinden rnekler yledir:
Trabzon "...H ele, onun bir tarafndaki, yetim ve zavall hapishane
levhasn tasvir ve tespit iin, ne bir kelime, ne de kalemimde kuvvet
bulabiliyorum. Gzlerinizi kapaynz en ad ve harap ve mstekreh,
geen her gnn, mevcudiyetinde bir trnak cerihas at, artk insan
larn deil, hayvanlarn bile iine giremeyecei, bir bina dnnz ve
bu tasavvur ve tahayylnzde istediiniz kadar iltizam- mbalaa
ediniz. Belki bu binann manzara- feciasn bir para tecessm ettirmi

3 Hapishaneler ve tevkifhaneler nizam nam esine gre Osm anl Devletinin her kaza,
sancak ve vilyet m erkezinde birer tevkifhane ve hapishane yaplm as gerek
mektedir. Eer bir kazada hapishane yoksa, tevkifhanenin yars hapishane ola
rak kullanlm tr. Ayrca, O sm anl D evletinin m nasip yerlerinde um um hapis
haneler yaplmtr. Kaza hapishanelerine aya kadar m ahkm olanlar, sancak
ve vilyet hapishanelerine ise seneye kadar hapis cezasyla m ahkm olanlar
konulmutur. Be seneden fazla m ahkm olanlar ise um um hapishanelere ko
nulmutur. O sm an N uri, H apishane ve Tevkifhane Nizam nam esi erhi, stanbul
1327, s. 3-11.
olabilirsiniz. nsan mteaccip ve mtehayyir kalyor: Trabzon, en
nemli vilyet merkezlerinden biri, payitahtn komusu ve her an gz
nnde. Sonra hkmet-i Osmaniye, buraya geleli yzlerce sene ol
mu, imdiye kadar burada kendisi iin bir ikametgh, insanlara lyk
bir hapishane meydana getirememi. Bu manas anlalmaz bir bilme
cedir."4
arkkaraaa, ".. .daire-i hkmete giriniz: Kapdan admnz atn
ca, karnzda hari ile ihtilt kat' eden bir tahta parmakln arkasnda
sefil, murdar bir manzara canlanyor, yaklayorsunuz, pis, mstekreh
bir kokunun teneffs eylediiniz havay ifsat ettiini hissediyorsunuz...
Tahta parmaklktaki ufak kap ald, ieriye giriniz. te buras hapisha
nedir. Taaffn, pis koku artt. Havas sn derece muazzeb...
"Bycek bir oda geniliinde olan baheyi getim ve asl hapisha
ne denilen yere girdim. Koku o kadar kuvvetli bir surette yayld ki,
elimle burnumu kapamaa mecbur kaldm. Burada hava yok, ziya ise
hi yok! Duvarda yanan ufak bir lmba, hafif ziyasyla, gnein bile so-
kulamad, her eyin bittii bu sefalethaneyi tenvire, mahpus diye bu
raya atlan zavalllara, biraz hayat vermee alyordu. Tavan km,
duvarlar arplm, zeminin demesini tekil eden tahtalar paralan
m, rutubetten her ey sararm ... Hkmetin abdesthanesi bu odaya
bitiik, galiba lm da altndan geiyor, taaffn koku oradan intiar
ediyor."5
Gilindir, "...A lelde bir odann yars kadar olan kaza hapishanesi
muzlimdir, orada bir leyle-i daim hkm-fermadr. Ziyann, havann
nfuzuna vasta olacak bir pencere bile yoktur. Bugn, mahkm ve
mevkuf drt misafiri varsa da bunlar bazen on be yirmiyi bulabilir ve
o vakit bir ksm, kedeki etraf ak ubeye nakledilir. Her iki tarafta
adam oturacak gibi deildir..."6
Mitrovie, "Anadolu'nun o zavall kazacklarmda olduu gibi bu
rada da hapishane merdivenin altnda, karanlk ratb, kk bir sefa-
lethanedir. sterseniz, mezar da diyebilirsiniz."7
Tirgovite, "...H ele bunun alt tarafnda, duvarlarnn dibinden
lmlar, pislikler akan, kk, dar ve karanlk bir oda vardr ki, hapis

4 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 22 A ustos 1327, s.1.


5 A hm et erif, "A nad olu'da T anin", Tanin, 6 Eyll 1325, s. 1.
6 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 2 M ays 1326, s. 1.
7 A hm et erif, "A m av u tlu k 'd a Tanin", Tanin, 13 H aziran 1326, s. 1.
hane ittihaz edilmitir. Buradakileri grp de m teessir olmamak,
insanlk namna alamamak iin, kalp ve vicdann tatan olmas lazm
dr. Hapishanenin, hava ve ziya iin menfezleri, onar santimetreden zi
yade arz ve tul olmayan iki deliktir ki, buradan bakan gz ieriden
derin bir karanlk ve 15-20 insan iskeleti grr. Pis kokular havay ifsat
ve bu manzara, insan insanlktan tenfir eyler. Bizim memleketteki ha
pishaneler hep byle, son grdnz, daima evvel grdklerinize
rahmet okutuyor.. ." 8
Nallhan, "...Tam am , Nallhan hkmetine, mahkemesine lyk
bir hapishane. Salam, zinde girip de bir mddet kalan bir adamn
hasta, sar benizle kacana phe yoktur.
"Sanki hkmetle tabiat, hapishanelerimize iltifat etmemee ora
da ekilen sefaletleri grmemek, iitmemek hususunda ittifak etmiler
dir. Hkmet bu diri adamlarn mezarlarna ne kadar ilgisiz ise, gne,
hava daha ok ilgisizdir. Evet k yok, hava yok, hastalk, alk var, he
kim ve ekmek yok. Souk var, ate yok.
"Tabiat tembel deildir, herkes iin koruyucu ve merhametlidir.
Hi olmazsa, hkmet, k ve havanm bu sefalethaneye girmesine izin
verse, pek yce bir harekette bulunmu olurdu."9
Mihalk, "...Birisi pek karanlk, dieri nispeten ziyadar iki oda.
nde pis, dar bir gezinti mahalli. Taaffn ve rutubet btn iddetiyle
hissoluyordu.. ." 10
Dzce, "Tabi Dzce'nin bir de hapishanesi var. Bunu kendim gez-
medimse de, ne mal olduu dardan anlalyor. Buna bir kmes, bir
ahr, zetle insanlarn oturamayaca, her bir ey diyebilirsiniz..."11
Maden, "Buras insanlarn deil, hayvanlarn bile oturamayaca
kadar pis, karanlk, rutubetli bir yerdir. nsan iine girmeye korkar. n
sanln bu derece-i sefaletine alamak icap eder."12
Ereli, "Merdivenin altndaki uzun aalarla ayrlm yer hapisha
nedir. Buras, son derece karanlktr, dardr. Bazen misafirler kalabalk
olduu zaman ieride yatmak ve oturmak deil ayak zeri durmak bi

8 A hm et erif, "A m av u tlu k 'd a Tanin", Tant, 23 A ustos 1326, s. 1-2.


9 A hm et erif, age., s. 92.
10 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tai, 7 K anunuevvel 1325, s. 1-2.
11 A hm et erif, age., s. 405.
12 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 18 M ays 1326, s. 2.
le pek g oluyormu. Bizim mahkemelerimiz bir ahsn hapsine deil,
yaadklar hlde mezara girmek tecrbesine hkm vermektedir.
Onun iin bir hafta hapsine karar verilmitir diyeceklerine bir hafta meza
ra konulmasna karar verilmitir deseler daha iyi olur."13
Beypazar "...k ap ald, arkkaraaa'taki hapishanenin ahval-i
elimesini tahattur ettiim hlde ieri girdim. Bycek iki oda, bunlarn
birisinde yatanda yatmakta olan bir hasta var. Zavall lkrd syle
mek istemiyor. Fakat yine bahtiyar ki, odaya az ok ziya iltifat etmek
tedir. Dier odada ise drt be mahkm ve mevkuf mahede olunu
yor. Oda, muhatabn ehresi tehis olunamayacak kadar m u zlim ..."14
Gmhane "...H apishane kapsndan ieri dhil olduk. Biri me
murlarn, dieri de misafirlerin ikametine tahsis edilmi iki oda var. Bu
odalarda, daima gece hem de zulem bir gece hkmrandr. Rutubet,
taaffn ve en pis kokular havay istil etmitir. Odalar pek kktr.
Her birinin iinde, on be yirmi kii bulunuyor."15
Beyehri "...K arda sol cihette nnde tahta parmaklklarla ev
rilmi ufak bir bahesi, gezinti yeri bulunan hapishane grnyor. Bu
ras Karaaa'taki hapishane kadar sefil manzaral deil, lmba ile
oturmuyorlar. Lkin pislik, taaffn ve rutubet v a r ..." 16
Ahmet erif mektuplarnda, ayrntl bir ekilde, tutuklularn du
rumundan da bahsetmektedir. Tutuklularn elverisiz artlar altnda
yaadklarn ve bu durumun onlarn salklarn olumsuz etkilediini
belirtmektedir. Ancak, deta birer mumya hline gelen tutuklularn ise
bu durumdan hi ikyeti olmadklarn, yalnz alktan ikyet ettik
lerini ifade etmektedir. Ahmet erif e gre tutuklularn hllerinden i
kyeti olmamalar, ikyet edilse bile durumlarnn deimeyecei
inancndan kaynaklanmaktadr.
Ahmet erifin tutuklularn durumu hakkndaki izlenimlerinden
birka yledir: Dzce, "...b u sprntlk mezbahaya, hkml ve
dierleri tamam doksan yz insan tklm bulunuyordu. Artk duru
mu ve grn dnnz. Savcnn deyiiyle, gerekten buraya inek
gibi girenler, eer kaderlerinde varsa, sinek gibi kyorlar. . ,"17

13 A hm et erif, age., s. 226-227.


14 A hm et erif, "A nad olu 'd a T anin", Tanir, 25 Terinisani 1325, s. 1-2.
15 A hm et erif, "A nad olu 'd a Tanin", Tanin, 8 Eyll 1327, s. 1.
A hm et erif, "A nad olu 'd a T anin", Tanin, 17 Eyll 1325, s. 2.
17 A hm et erif, age., s. 405.
Gerede/'...parm akln aralarndan, topraklarn silkerek henz
mezarlarndan kmlar andran birtakm sar hayalt gryorsunuz.
Fakat, yle san renkte ki, balmumu sars dedikleri gibi... te bunlar
mahpuslardr. Shhate, yirmi kii istiap edemeyecek insanca hibir an
oturulamayacak bir yere bunlardan krk elli re's iml edilmitir. M ama
fih, bunlarn da daha fazlasn dndkleri, ikyet iin az amaya
lzum grdkleri yok y a ... Bilkis, eminim ki ilerinde bedava karn
doyduu ve tembel tembel oturabildii iin, memnunlarn miktar az
deildir.''18
Gmhane, "...H e r birinin iinde on be, yirmi kii bulunuyor.
Bu zavalllarn simalarna dikkat ettim. nsandan baka bir ey olmu
lar. Renkleri mumya gibi. Bugn burada mevkuf ve mahkm olanlar
karmakark elli dokuz ahs misafir bulunuyordu. Temin ederim ki
onlarn zavalllklar sefaletleri karsnda insan, insanlktan nefret edi
yor ve bunda vicdan, kendi iinde bir hisse-i mes'uliyet olarak, nadim
ve sakt k alyor..."19
Nallhan, " ... ieride iki kii v ar... Bu iki kiinin kszla, hava
szla o kadar nem verdikleri yok. Zavalllar, saln, hastaln
farknda deiller. Yalnz alktan, kendilerine ekmek verilmediinden
ikyet ediyorlar."20
nye, "Benim gezdiim gn hapishanede bulunanlarn miktar az
deildi. Bunlar altnda, lmlar akan bu dar ve muzlim sefaletghta
ikence olmulard. Zavalllar her an bir imdat- maneviye ve inayet-i
ilhiyeye muntazr gibi sabr ve teslimiyetkr oturuyorlard."21
Terme, "Burada bir-iki ay geirmek, phesiz ki, insana mezarn
yolunu gsterir. Bunun iin bu zavall bedbaht insanlar benim naza
rmda birer kanun ve adalet mahkmu deil, lm mahkmudurlar.
Bilmem ki, onlarn asl hkimi ve katili kim oluyor?...Ben yanlarna gir
diim srada mahbuslar bir eyler sylemek istediler. Fakat lisanlary
la sylemek istedikleri eyi hl ve manzara daha beli ifade ettiinden
o kadar kulak vermedim. htimal ki onlar, haksz yere hapsedildikle
rinden uzun mddet mevkuf kaldklarndan da bahsedeceklerdi..."22

18 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 25 ubat 1329, s. 2.


19 A hm et erif, "A nad olu 'd a Tanin", Tanin, 8 Eyll 1327, s. 1.
20 A hm et erif, age., s. 92.
21 Tanin, 13 A ustos 1327.
22 A hm et erif, "A nad olu 'd a Tanin", Tanin, 7 A ustos 1327, s. 1.
arkkaraa, "...yzlerinde kan kalmam sar l renginde yir-
mi-yirmi be insan... Gya gezinmek taze hava teneffs etmek iin
tahsis edilen parmakln arkasndaki ufak dar bahede konuuyorlar,
oturuyorlar, yatyorlar. imdiye kadar grmedikleri bir ehrenin ma
hedesi orada bir harekete sebep oluyor. Feri, parlakl kam btn
nazarlar size tevecch eder. Hissediyorsunuz ki sizden bu nazarlar ha
yat, shhat dileniyorlar, imdat bekliyorlar..."23
rfiyye, "Hapishaneyi gezemedim. Mamafih, oradaki sefaleti g
rebilmek iin hariten yle bir nazar- atf kfidir. Mahpus mevkuf di
ye buraya atlan biareler bir ceza-y kanuniye deil hastala belki uzun
ca mddet kalrlarsa mevte mahkmdurlar. Bilmem, kefi yaplm, vi
lyete gitmi ve bilmem daha neler olmu. Bunlar hep sz. Ahvale na
zaran birok zamanlar buras byle kalacak salam giren vcudlar
rtecektir."24
Ahmet erif in mektuplarnda dier dikkat eken bir husus da ha
pishanelerin iaelerindeki yetersizliktir. Ahmet erif gittii her yerde
mahkmlarn alktan ikyet ettiklerini, bunun da mahall idarecilerin
hapishaneler iin yeterli miktarda denek ayrmamasndan kaynak
landn belirtmektedir. Ahmet erifin mektuplarndan bununla ilgili
birka rnek verilebilir.
Ilgm, "Hapishanedekiler, alktan, son derece ikyet ediyorlar.
Ekseriya a kaldklarn sylyorlar. O gn saat sekiz buukta mevkuf
lardan Mustafa'nn arda gezmekte olduu dikkatimi celbetti. a
rarak istizah eyledim. Her vakit olduu gibi bugn de ekmek vesaire
almak iin jandarma avuunun izniyle ktn beyan etti."25
Seydiehir, "...B u sene vilyet emrine verilen olduka kfi tahsisat
tan kaza hapishanesine vilyete senev sekiz yz ksur kuru ifraz edi
liyor. Hlbuki kat'iyet-i riyaziye ile muhakkaktr ki bu miktar hapishane
nin ekmek, gaz ya, kn odun sarfiyatm idare ve temin edemez..."26
Ahmet erif in gezi notlarnda dikkat eken bir husus da hapisha
nelerde gvenliin yetersizliidir.27 Birok hapishaneden kolaylkla fi

23 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 6 Eyll 1325, s. 1.


24 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 1 ubat 1325, s. 2.
2 Tanin, 27 Eyll 1325.
26 Tanin, 23 Eyll 1325.
27 Dhiliye N ezaretinden vilyetlere gnderilen bir yazda bu konu dile getiril
m ekte ve hapishanedeki gvenliin ve teftiin arttrlm as istenm ektedir. kdam,
7 N isan 1328, s. 3.
rar edilebileceini belirtir. Ancak srf tutuklularn akbetlerinden kork
tuklar iin firar etmediklerini ifade etmektedir.
Mihalk, "...B u rad a, hapishane bahesinin byk kapsn aa
rak ieriye girip, teyi beriyi gezip grdkten sonra ktm, ne bir
jandarma, ne gardiyan, hi kimseye rast gelmediimi syleyeyim. Ta
bi, benim gibi herkes girip kabilecek. Bu hapishaneye edilen nezaret
ve takyidin oradaki inzibatn derecesini gsterir."28
Gilindir "...Esasen mahkmn ve mevkufn iin, bu izbelerden fi
rar etmek kolay ise de, hkmete kar olan havf ve itaat buna mni
oluyor."29
slahiye, "...firar etmek her an kabil olduu hlde mahkmlar,
mevkuflar akbeti dnerek bunu yapmyorlarm. Hatta kendi ken
dilerinin zabtas oluyorlarm."30
Ahmet erifin gezdii yerlerde beenip takdir ettii hapishaneler
de yok deildir. Bunlarn birka ile ilgili grleri yledir:
aramba, "aramba'da hkmet kona ve bitiiindeki hapis
hane, benzerlerine gre pek dzenli ve iyidir. Ziyaretiler bu daireleri
sevin ve holanma duygularyla gezebilir."31
Yenivaro, "...hapishane odas, geri rutubetli pis ve karanlk bir
yer deildir. Fakat kk ve dardr."32
Giresun, "Gerek hkmet kona, gerekse hapishane cidden Gire
sun gibi bir kaza merkezine yakacak kadar gzel ve muntazam d."33
Netice olarak, Ahmet erifin gezi notlarnda da belirttii gibi 20.
yzyl balarnda, yaklak 28 bin tutuklunun bulunduu,34 Osmanl
hapishanelerindeki durum pek i ac deildir. Ahmet erifin u cm
leleri de bu durumu aka ortaya koymaktadr: " ...Bu hapishaneler
ruh- beeriyeti ruh- medeniyet ve adaleti kanatan sefalethaneler bi
zim hkmetimiz ve memleketimiz iin byk bir eyndir. Bunlarn
iine dp birka ay kalan Osmanllar iin artk shhat- hayat yoktur.

28 A hm et erif, "A nad olu'da T anin", Tanin, 7 K anunuevvel 1325, s. 1-2.


29 A hm et erif, "A nad olu'da T anin", Tanin, 13 Austos 1327, s. 1.
30 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 25 ubat 1325, s. 2.
31 A hm et erif, age., s. 271.
32 A hm et erif, "A rnavutluk'ta Tanin", Tain, 1 Temm uz 1326, s. 1.
33 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 17 A ustos 1327, s. 1.
34 "Yeni H apishaneler H akknda", kdam , 7 N isan 1328, s. 3.
Bu zavalllar hapishane denilen bu yerlerden yalnz manen deil m ad
deten de lm, bitmi bir hlde karlar ve topran altna girinceye
kadar bnye-i memleketi kemiren bir kurt hlinde yaarlar. Bu zaval
llar ne kadar ayan- merhamettir."35
Ancak Osmanl Devletinin, hapishanelerdeki olumsuz duruma ta
mamen duyarsz kaldn sylemek de doru saylmaz.36 Zira 1911
Maysnda hapishaneleri slah iin bir komisyon kurulduu grlmek
tedir.37 Bu komisyonun hazrlad rapor Adliye ve Dhiliye Nezaret
lerine sunulmutur. Raporda Avrupa lkelerindeki hapishaneler dik
kate alnarak eitli yerlerde byk hapishaneler yaplmas ve vilyet
hapishanelerinin de yeniden dzenlenmesi gerektii belirtilmitir.38
Neticede stanbul,39 Selanik ve zmir'de numune olmak zere hapis-
hane-i umum inas kararlatrlmtr.40 Ayrca Dhiliye Nezaretinden
vilyetlere gnderilen bir tahriratta da ihtiya duyulan yerlere ha
pishane ina edilecei bildirilmitir.41 Ancak bu abalarn dorudan
ekonomik gle ilikili olduu ve Osmanl Devletinin 20. yzyl bala
rndaki ekonomik durumu dnldnde, bu slah faaliyetlerinin
istenilen dzeyde gerekletiini sylemek zordur.

35 A hm et erif, "A nad olu'da Tanin", Tanin, 13 A ustos 1327, s. 1. kinci M erutiyet
d nem i basnnda da hapishanelerin kt durum u hakknda birok rnek var
dr. Bunlarn birinde yle denm ektedir: "Taralarda hatta Dersaadet'te hapishane
denilince deta bodrum , karanlk, rutubetli bir mahal akla gelir."M atbuat, "H apisha
n eler", 19 H aziran 1327, s. 1.
36 .Osmanl D evletinin hapishanelere duyarsz kalm adm gsteren b ir rnek iin
bkz. Saadet Tekin, "19. Yzyl Sonu 20. Yzyl Balarnda N azilli H apishanele
rine Bir B ak", Tarih ve Toplum, Say: 205, O cak 2001, s. 11-14.
37 Tanin, 29 N isan 1327, s. 3.
38 C enin, 8 M ays 1327.
3 stanbul um um hapishanesi iin A dliye N ezareti arkasnda bir yer bulunm u
ise de, bu m ahallin kuytu ve havadar olm am as nedeniyle bu karardan vazge
ilm i ve baka b ir m ahalde yaplm asna karar verilm i ve bu i iin 250 bin ku
ru ayrlm tr. Tanin, 28 A ustos 1327.
40 Renin, 2 Temm uz 1327.
41 kdam , 7 N isan 1327.
XIX. Yzylda Osmanl Devletinde Fahie Hatunlara
Uygulanan Cezalar: Hapis ve Srgn

A li K araca*

Bu almamzda maksat, birinci elden belgelere gidilerek su ve


ceza balamnda hayat kadnlar, ya da belgelerin zgn diliyle "fahi
e hatunlar" olgusunu irdelemektir. Bu konu baz ynleriyle sosyoloji
ve hukukla da ilgilidir. Biz bu iki ynn alm ve deerlendirmesini
konularnn uzmanlarna brakarak meselenin tarih geliimini ele ala
caz.
Akla gelen ilk soru mahkm olduklar veya setikleri hayat tarzla
r dolaysyla marjinal olarak alglanan ve toplumun ahlk anlayna
aykr bir yaant sren bu insanlarn, e' hukuk sistemini uygulayan
Osmanl Devletinde ynetim ve halk tarafndan nasl bir muameleyle
kar karya olduklaryd. Bu sorunun cevab; her toplumda var olan
ve genellikle setikleri bu iliki biimi su saylan kadnlara kar dev
letin takip ettii siyasette aranmaldr. Osmanl Devletinde ise kadnla
rn iledii sular arasnda, belgelerde oran olarak en fazla gze arpan
su cinsinin fahielik olmas hliyle sz konusu politikann takibini da
ha mmkn kld.
Bu bakmdan meselenin aydnlatlabilmesi iin: 1- Kadnlarn ile
dii sularn tespiti ve eidi, 2- Uygulanan cezalar, 3- zellikle de bu
cezalar iin kullanlan meknlar konusunun akla kavuturulmas
gerekmektedir. Bu safhalardan meknn konumu, suun alglanmasy
la dorudan ilikilidir.

Yard. Do. Dr. Ali Karaca, M arm ara niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih
Blm , stanbul.
I. Kadn hapishanelerinin durumu ve geliimi
H azreti Baba Cafer Zindan
Bilindii gibi Osmanl Devletinde hukuken "zina" suu snflama
sna giren fuhiyatm cezas, yine genel kabullerimize gre ok ar bir
uygulamay gerektirmekteydi. lm cezas dnda akla gelen ilk uy
gulamalardan biri hapis cezas olduundan, kadn mahkmlar iin de
sz konusu olan bu meknlarn, bilhassa fahielerin hapsedildii k
smlarn durumu, sulu kadnlara yaklamn da bir gstergesiydi.
Bu konuda Osmanl ynetiminin zgn tavrn Tanzimat devrine
kadar olan dnemde aramak gerekir. Bu adan 1730-1830 tarihleri ara
snda klsik dnemin sembollemi ya da en ok bilinen hapishanele
rinden biri olan Hazreti Baba Cafer Zindan'na bakldnda, burada
kadn mahkmlara ait ayr bir blmn var olduu grlmektedir.
Belgelerdeki kaytlardan 10 C. 1144 /1 0 Aralk 1731 tarihinde Zaviye-i
Baba Cafer Zindan'nda Midilli adasna srgn karar verilen on fahi-
enin hapsedildii kaydna rastlanmas,1 bu zindanda kadnlarn bu
lunduunu gstermektedir. Belli bir nizamnameye gre idare edilen ve
ayn tzk erevesinde mahkmlara muamele yaplan2 hapishanenin
nizamnn zamanla bozulduu, bunun zerine yeni bir dzenlemeye
gidildii anlalyor. Zaman zaman fizik bakmdan da tamiri yaplan
hapishanenin ierisindeki kadnlara ait blm birden fazla odal ve
zeri atl bir ksmd.3 Buraya hapsedilen hayat kadnlar su saylan
fiili ilerken yakalanp getirildikleri gibi Ramazan ay ve stanbul da
asker toplanmas gibi, zel zamanlarda da herhangi kt bir fiilleri ol
masa bile ortalkta dolamalar sakncal grldnden buraya hap
sediliyorlard.4 Zindana uygulanan bakmdan, kaldklar odalarn ko
numundan ve beslenmeleri ile ilgili hususlardan hayat kadnlarnn ta
hamml edilemeyecek bir ortamda ve artlarda hapsedilmediklerini
anlamaktayz. Deiik tarihlerdeki kayda gre hapsedilen fahie ha
tunlarn says bazen on, bazen otuz ve bazen de otuz alt kiiye kadar
ulamaktadr.

1 Babakanlk O sm anl A rivi (BOA), Cevdet Zaptiye, 1355:" Defter..zrde m est-


r'l-esam i on nefer fahie avratlar.." (5 Z.-10 C. Aras hapis)
2 BOA., Cevdet Zaptiye, 2970, 5 Za.1180 / 4 N isan 1767.
3 BOA., Cevdet Zaptiye, 2566, (1172 /1758 ve 1179/1765 da tamiri)
4 BOA., Cevdet M aliye, 17 ve Zaptiye, 1456.
Kadn mahkmlarn hapsedildii yerlerden birisi, de Aa Kaps
yaknlarndaki, fizik zelliklerini bilemediimiz "imam evi"dir.5 Nite
kim Belgrat'ta mam Hseyin'in evinde hapis edilen bir kadn iin
gnde bir ekmek ve geceleri mum verilmek ve sair masraflar iin ima
ma ayda 80 kuru tahsis edilmesi imam evlerine bir rnektir.6 III. Selim
zamannda stanbul'da yukarda bahsi geen Aa Kaps yanndaki
imam evinden, fahie kadnlarn bodurulduu bir hapis olarak bah
sedilmesi kayda deer grnyor. mam evi, daha sonra da muhtar evi
tarada asrlarca kadn mahkm ve tutuklulann hapsedildii bir mekn
olmutur. Yine Aa Kaps semtindeki Tavhane kadnlarn hapsedildi
i baka bir yerdi.7 1833 ylnda stanbul'da Tomruk odas hapsinde
grev yapan ve kadn mahpuslar iin kullanlan hane kiras olarak
kendisine aylk 40 kuru verilen kolcu kadnn varl8 ise hapishane
dnda kadn hapishanesi olarak bir nevi gardiyan evlerinin kullanl
maya balandm gstermektedir. Bu erevede 1839-1845 tarihleri
arasnda stanbul'daki belli bal hapishanelerin; 1. Tersane-i Amire
Zindan, 2. Babli Tomruu, 3. Bab- Serasker Tomruu, 4. Ticaretha-
ne-i Amire hapishanesi, 5. Tophane-i Amire hapishanesinin olduu da
zikredilmelidir.9

Tanzimat sonras hapishaneler


Tanzimattan sonra daha yaygn olarak, ehir ve byk kaza m er
kezlerinde bulunan hapishanelerin birer odasnn kadn mahpuslar
iin dzenlenmesi plnlanmakla birlikte, imam ve m uhtar evleri de
kadn hkmller iin hapishane olarak kullanlmaya devam edilmek
teydi. Tanzimat sonras birok alanda olduu gibi hapishaneler ve ce
za hukuku alanlarnda da AvrupalIlarn alglamalar dorultusunda

5 BOA., H att- H m ayun (H at), 10845, H .1204/1789; K em al Beydilli, O sm anl D


nem inde m am lar ve B ir m am n Gnl, stanbul, 2001, s. 8.
6 Kem al Beydilli, age., s. 8. (3 M art 1852)
7 BOA., H at.,11055, H. 1204/1789.
8 BOA., DH. M B.H PS., 1/1, lef. 1. 13 N .1249/20 O cak 1834: Bk, Tom ruk O das ve
H apishanesinin grevlileri ve m aalar.
9 BOA., DH. MB. H PS., 1/1, lef. 9; O sm anl D evletinde hapishane olgusunun alg
lanm as ve hapishanelerin geliim i iin orijinal kaynaklara dayal olarak hazrla
nan b ir zgn alm a iin bkz. G ltekin Yldz, Osm anl D evletinde H apishane s
lahat (1839-1908), stanbul 2002, M Trkiyat Aratrm alar Enstits, B aslm a
m Yksek Lisans tezi.
modernleme abalan balamt. Bunun hapishane balamnda yans
mas ve esbab- mucibesi, dnemin brokratlannca yle izah edilmek
teydi: "...yabanclarn Osmanl hkmetine mdahalelerine ve belki i
birliklerine bahane ve ara saylmakta olan eski anlamalarn (uhd-
kadim) dorultulmas istenilmekte ve Avrupal devletler tarafndan
sz verilmekte ise de; u hlin meydana gelmesi, yani devlet idaresin
de genel olarak Avrupa devletlerinde geerli olan dzenin burada da ge
erli olmas, yarglama ve hapis yntemlerinin iyiletirilmesiyle iliki
si olduuna ve eer ki; sefaretlerin vatandalarndan sulu olanlar bi
ze teslim etmediklerine ve cezalarn Osmanl Devletine brakmamala
rna can sklmakta ise de, insafla bakldnda bunlann crm ilemi
tebalarm u bizim Zaptiye Meclisinin mahkemesine braksnlar veya
malm olan hlde hapishanelerimize koysunlar demek mmkn ola
mayacandan, u dzenlemelerin meydana getirilmesi her hlde bu
eit kann/nizam larm dzeltilmesine bal durmakta, u hapishane
ler fkras ki; ceza/yarglam a ilerinin esasdr, buna ne kadar himmet
olunsa ve ne kadar para sarf klnsa havaya gitmeyip, zaten adalet ve
hak kaidesine hizmet edilmi olacandan.. ".10
Bu nedenle yukardaki yaklam erevesinde ve Avrupal devlet
lerin beklentisi dorultusunda hapishanelerle ilgili yeni dzenlemele
rin yaplmas kararlatrld. 1858 senesinde, hapishaneler konusunda
uzman saylan ngiliz subay Binba Gordon'un da katlmyla Meclis-i
Tanzimat Dairesinde toplanan zel komisyonda kadn hapishaneleri
de ele alnd. Bu dzenleme almalarnda kadn mahkmlar iin zel
hapishanelerin yaplmas, tevkif edilenler iin ise yeniden oluturulan

10 BOA., M eclis-i M ahss- D hiliye, 497, lef. 2 .1 4 Ca. 1274/31 A ralk 1857: "...ec-
nibin hkm et-i seniyyeyi devlet-i aliyyeye m dhalelerine ve belki m areket
lerine sebep ve alet ittihz olunm akda olan uhd- kadim enin ta'dli arzu olun-
m akda ve dvel-i ecnebiyye tarafndan vaad klnm akda ise de; u hlin husl
yani saltanat- seniyyenin ale'l-um m dvel-i Avrupa'da cari olan usln bura
da dah m lne, usl- m uhkem e ve habsin slhna taalluk olunduuna ve
egeri sefaretler tebaasndan olan eshab- cerim i bize teslm etm ediklerine ve
m czatlann hkm et-i devlet-i aliyyeye terk eylem ediklerine can sklm akda
isede nazar- insafla baklnca bunlar sahib-i cerim olan tebalarm u bizim
Zabtiye m eclisinin m ahkem esine braksnlar veya m alm olan hlde habishane-
lerim ize koysunlar dem ek m m kn olam yacam dan, u tadiltn istihsali her
hlde bu m akle m evaddn slhna m ent u m tevakkf olm ala, u habisha-
neler m addesi ki; um r- ceziyyenin esasdr, buna ne kadar him m et olunsa ve
ne kadar para sarf klnsa havaya gitm eyip, zaten usl- adi hakkniyete hiz
m et edilm i olacandan..."
Beyolu, Galata, Beikta, skdar ve Kanlca Zaptiye merkezlerine
yakn blgelerde imam evlerinin kullanlmas kararlatrlmt.11 Ayrca
hapishanelerle birlikte kadn mahkmlar iin hastahaneler yaplmas
tasarlanarak, bu maksatla iki evin kiralanp dzenlenmesi de plnlan
mt.12
1876 tarihinden sonra hapishanelerin modernletirilmesine daha
da hz verilerek, stanbul ve tarada13 bulunan hapishane binalarn
modernize almalar arttrld.14 Mahkmlarn okutulup eitilmesi ve
meslek kazandrlmas ynnde programlar uygulamaya konuldu.15
Bu maksatla gardiyanlar iin on maddelik bir tzk16 ve 1880 tari
hinde de hapishane ve tevkifhanelerin i idaresini dzenleyen doksan
yedi maddelik bir baka nizamname hazrland.17 1882 tarihine gelin
diinde ise daha az bir masrafa yol aaca hesaplanarak genellikle ta
ralarda olmak zere, mevcut hapishanelerin uygun yerlerine kadnlar
iin blmler inas plnlanmt. Bylece kadn mahkmlar iin kira
lanm olan evlere devaml olarak kira denmesi klfetinden kurtul
mann yolu bulunacakt.18
Bu almalar erevesinde zellikle kasabalarda kadnlara mahsus
hapishane inasna gayret edilmekteydi. Fakat bu programn hkmetin
ektii para skntsndan dolay aksad anlalmaktadr. Taralarda
hkml kadn adedinin ok az olmas da hkmeti yaplacak masraf
konusunda tereddtte brakyordu.19 Tara iin Suriye vilyetinde
kiralanmas plnlanan kadn hapishanelerinin tahmin maliyeti ve yer
leri bize bir fikir vermektedir. Bu vilyette on sancak ve kaza mer
kezinin kadn hapishaneleri toplam kira bedeli 12. 516 kurua ula
maktayd.20

11 BOA., M eclis-i M ahsus- Dhiliye, 497, lef. 1 .1 . 1274/17 M art 1858; "... im diye
kadar Daire-i Zaptiye'de kain m evki-i m ahsusta haps ve tevkif edilm ekte olan ta-
ife-i nisa hakknda. 8 aban 1323/8 Ekim 1905" bkz. MB. HPS. M ., 1/5, lef 16.
12 BOA., DH .M B.H PS., 1/1, lef. 4/1. 11 N .1276/2 N isan 1860.
13 BO A., N izam t Defteri, 5 , 5 M.1308/11 Eyll 1890.
14 BO A., DH .M B.H PS., 1 / 2 4 ,1 5 Ra. 1329/16 M ays 1911: Projeler iin bkz. am ha
pishanesi 34/45, lef.4-6.
15 BOA., DH .M B.H PS., 8/3, lef. 14, 20, 25, 2 6 .1 9 Ra. 1329/20 M art 1911.
16 BOA., A .D V N .M K L.,13/28. 30 Ra. 1293/25 N isan 1876.
17 BOA., DH .M B.H PS., lef. 10-20. 11 Ca. 1297/21 N isan 1880.
18 BOA., DH .M B.H PS., lef. 2 4 . 1M .1300/10 O cak 1883.
19 BOA., DH .M B.H PS., 3 / 1 0 ,1 7 S. 1330/6 ubat 1912.
20 BOA., DH.MB.HPS., 42/24, lef. 6. Bkz. Sancak ve kazalarn ism i ve kira bedelleri.
II. Su ve cezalarn cinsi
Sular
Kadnlarn su ileme oranlar ok dk olsa da, hrszlk, fitne-fe-
sat, irretlik, bor dememe, hr insan ticareti, katle sebebiyet, yatak
lk, kerhanecilik ve fahielik gibi sular iledikleri ve bundan dolay
mahkm olduklar grlyor.21 Bu cins sular arasnda ise yzdesi en
yksek olan fahielik olarak beliriyor. Kadnlarn bu tarz bir hayata
ynelmelerinin ekilen geim sknts, kimsesizlik, sahipsizlik ve evsiz
barkszlk gibi nedenlerden dolay olduu yine kaynaklarda yer al
yor.22 Bakent stanbul rnek alndnda hayat kadnlarnn daha ok
Surii, skdar, Tophane, Tersane, Kasmpaa, Beyolu, Galata gibi
blgelerde birtakm evler yannda viranelerde, hamamlarda, dkkn
ve frnlarda yatp kalktklar grlyor.23 Mesel skda^da B-kr
odalarnda barnan hayat kadnlarnn saysnn 40'a kadar ykseldii
oluyordu.24 Halep vilyetiyle ilgili bir belgede ise 22 fahienin varln
dan bahsedilmektedir.25 Bu bakmdan hayat kadnlarnn varl; ida
recileri genel asayi, dzen ve toplum ahlk bakmndan, bulundukla
r evre insanlarn ise ncelikle ahlk daha sonra ise huzur asndan
ilgilendirmektedir.26
evrelerinde veya ilgilendikleri blgelerdeki hayat kadnlarnn
varl yabanc misyona mensup grevlileri de rahatsz etmekteydi.
Mesel "Fransa Sefaretinin iltimas zerine G alata'da tahliye edilen
sokaklardan karlan fahieler, yine gizliden mev-y kadimlerine
dnmek efkrnda bulunmu" idiler.27 ikyete yol aan fahielerin o

21 BO A ., C evd et Zaptiye., 1 8 9 1 ,14 S. 1206/13 Ekim 1791: "...stanbul sakinlerinden


M ehm ed A rif nm kim esne ile validesi Zeyneb ve H afize ve A ie ve N efise nm
Hatunlar ile Tophane sakinlerinden erife ve Hafize nm Hatunlar kendi hllerin
de olm ayp sarka ve irret ve fevahi ve dolandrclk m isll hilf- rza hare-
kt- n-lykaya cesaretleri..."
22 BO A ., H at., 25231-A.
23 BO A ., Hat.,487, H. 1203/1788.
24 BO A ., Hat., 911, H. 1203.
25 BO A ., Hat., 2 5 2 3 1 ,1 7 Ca. 1243/6 A ralk 1827.
26 BO A., C evd et Zaptiye, 27, 28 Za. 1206/18 Temmuz 1792.
27 BO A., A. M KT.N ZD., 401/63, 19 . 1278/19 ubat 1862: "G alata'd a Sen Benua
K ilisesi civarnda kin sokaklarda birtakm fahieler peyda ve bunlara birok
erzil dahi hem p olarak m uhill- zabta harekt vuk bu lm akta..."
unun dardan geldii ve genellikle kendileri iin daha cazip olan
Galata ve Beyolu taraflarn mekn tuttuklar anlalyor.28

Srgn
Kadnlarn su saylan davranlarndan dolay aldklar cezalara
bakldnda, genel olarak ksa sreli tevkif diyebileceimiz bir hapis
ve byk oranda da srgn cezas verildii gze arpmaktadr. Bu uy
gulamalar rnekleri ile aklamak ilenen sular ile ileyenlerin oran
n ve ayn sular ileyenlere verilen cezalardaki baz farkllklar alg
lamamza yardm edecektir. Mesel: stanbul'da Sdka ve Telli isimli
natr iki kadn, yaptklar dedikodu ile devletin ileri gelenlerinden ba
zlarnn aile hayatlarn altst etmeleri nedeniyle Bozcaada'ya,29 Fazl
Paa saraynda ileri gelenlerin giydikleri elbiseleri giymi olarak yaka
lanan ve ilerinden birinin irretlikte n yapt sabit olan drt fahie Sa
kz adasna kalebent olarak,30 Kastamonu asll kadn davranlary
la stanbul'da bulunduklar yrede bozgunculuk yapmalar sebebiyle
memleketlerine,31 Fene' de oturan bir kadm hr bir ocuu doksan be
kurua satmas nedeniyle Bursa'ya,32 ayn ekilde hr insanlar satarak
bu yolla dolandrclk yapan drt kadnn Girit adasna,33 Filibeli bir in
gene kadn rzas olmamasna ramen sattklar iin engi Emetullah
ve Zleyha'nn Bursa'ya,34 stanbul sakinlerinden Mehmet Arif ve an
nesi ile daha baka hatun, yine Tophane sakinlerinden dier iki ha
tun hrszlk, irretlik, fahielik ve dolandrclk sular dolaysyla
Limni adasna,35 skdar'da sakin Fatma fahielik ve fesat ile hret
kazanp, ayn zamanda baz kadnlarla yabanc erkekleri kendi evinde
yatrp kaldrmas sebebiyle, mahallelinin ikyeti zerine,36 Hatice
isimli kadm ise zmmlerle fiil-i eni (zina) yapmas nedeniyle stanky

28 BO A ., A. M KT.NZD., 295/87, 23 R. 1276/19 K asm 1859 (Bu tarihlerde stan


b u l'a ancak izin tezkeresi ile girilebilm ekteydi.)
29 BO A ., C evd et Zaptiye, 594,18 . 1134/1 A ustos 1722.
30 BO A., C evd et Zaptiye, 402,6 B. 1162/22 Haziran 1749.
31 BO A ., C evd et Zaptiye, 29, 6 R. 1271 /27 A ralk 1854.
32 BO A., C evd et Zaptiye, 239,19 C. 1186/17 Eyll 1772.
33 BO A ., C evd et Zaptiye, 282, B . 1189/28 A ustos 1775.
34 BO A ., C evd et Zaptiye, 21,3 C. 119229 H aziran 1778.
35 BO A ., C evd et Zaptiye, 1891,14 S. 1206/13 Ekim 1791.
36 BO A ., C evd et Zaptiye, 27,30 Za. 1206/20 Temm uz 1792.
adasna,37 zendostuyla yakalanan bir fahie dostu ve oluyla birlikte
grevlilere saldrmas dolaysyla znik'e,38 fakir bir kadn misafir ola
rak kald evi soyup, ald eyay satmas nedeniyle M anisa'ya,39
1856 senesinde Sayda-Trablusgarbl iki fahie ise iki defa katle sebebi
yet vermeleri nedeniyle bir daha geri dnmemek zere Kbns adasna
srgn edilmilerdi.40
Bunlardan baka yine fahielerin adnn kart, fakat su ileyen
erkeklerin ceza ald birka olay bilhassa fiilin ilendii meknlar do
laysyla dikkat ekicidir. Bu olaylar, ehzade Camii'nin minaresinde
fiil-i kabih (kt i) yaparken yakalanarak kalebent olan bir ahs41 ile
mahkeme binasnda bir fahie ile basldndan grevinden azledilen
Rusuk kazas hkim-i e'si42 ve erkek kyafetine soktuklar fahiele-
ri Mahmud Paa medresesine gtren iki kiinin Kal'a- Sultaniye'ye
kalebent edilmeleriyle ilgilidir.43
Hayat kadnlarnn hayat tarz ve gittike meslekleen bu uran
III. Selim devrinin balanndan itibaren artk kurumsallamaya balad
n da gryoruz. Bu balamda belgelerde "kerhane" ve "kerhanecilik"
gibi stlahlar yer almaya balayacaktr. Tabi olarak fuhula mcadele
nin Ok hedefini bu yaplanma oluturacakt. O dnemde yaymlanan
iradelerde kerhanelerin yktrlmas ve kerhanecilerin katledilmesinin
sk sk emredildii grlyor.44 Bu sebeple 1 C. 1 2 0 5 /5 ubat 1791'te
yedi kerhaneci fahienin Bursa'ya,45 yine Bursa'dan gelerek skdar'a
yerleen ve burada kerhanecilik eden kar kocanm asl memleketleri
ne,46 bunlar gibi znik asll olup, skdar'da kerhanecilik yapan iki
ift kar kocanm znik'e srgn edildikleri kaytlarna rastlanmaktadr.
Bilhassa kerhaneciliin skdar semtinde yaygnlamas, fuhu
maksadyla kullanlan yerlere dikkatimizi ekiyor. Burada karmza

37 BOA., Cevdet Zaptiye, 295, 28 B. 1208/1 M art 1794.


38 BO A., Cevdet Zaptiye, 7 5 ,1 2 . 1214/9 Ocak 1800.
39 BO A., Cevdet Zaptiye, 5 1 ,2 5 N. 1241 /3 M ays 1826.
40 BO A., A. MKT. M V L., 8 0 / 8 4 ,2 1 Za. 1272/24 Temm uz 1856
41 BO A., C evd et Zaptiye, 146,1204/ 1789.
42 BO A., Hat. 2375,1215/ 1800.
43 BO A., C evd et Zaptiye, 118-A ve 118-B, 3 R. 1234/30 O cak 1819.
44 BO A ., Hat., 1105.
45 BO A., C evd et Zaptiye, 376.
46 BO A., C evd et Zaptiye, 165/A.
b-kr evleri kmaktadr. II. Mahmud devrinde kaleme alman bir eserde
bu evler ve yktrlmas etrafyla anlatlmaktadr. Eserin diliyle: "sk
dar'da skele-i kebir ve Balaban iskelesi kurbunda, bekr odalarnda
fuhiyyat haddini tecavz edip, yz otuzdan ziyade oda ykld. Padi
ah, Beikta'ta Yldz kknden drbnle odalarn ykln seyret
mitir. skdar bekr odalarnn ykl 3 B. 1226/24 Temmuz 1811'de
olup, bir gn Balaban iskelesi, ertesi Mumhane iskelesi ve ertesi ar
iinde ve Topta'daki odalar ykld".47

Hapis ve idam
Sz konusu srgn cezalarnn uygulanmas bir mahkeme ve ira
de srecini gerektirdiinden, sulu kadnlar bu sre esnasnda bir ha
pis hayat da yaamaktaydlar. Kaytlara bakldnda bu srenin pek
uzun olmad grlyor. Mesel, 1748'de Sakz adasna srlen drt
kadn Mahmud Paa Mahkemesinin kararma kadar, 1772'de Bursa'ya
srlen bir kadn mahkeme sresince drt gn imam evinde, 1778'de
yine Bursa'ya srlen ve bir ingene kadn satan iki kadn ra-y
li'de sorgulandklar esnada Aa Kaps'nda, 1792'de hrszlk, dolan
drclk ve fahielik sularndan dolay Limni adasna srlen alt ka
dn yirmi alt gn, 1294'te Istanky adasna srlen bir fahie elli gn
hapiste kalmt. Ayrca Manisa'ya srlen hrsz bir kadn ise tutukla
np zindana konularak, aldklarn itiraf ettirmek maksadyla suba
tarafndan sorgusu esnasnda dayakla muamele yaplmtr. Yalnz her
sene mutat olarak zellikle Ramazan aynda hapsedilen kadnlar bir ay
bazen iki ay mddetle hapiste kalmaktaydlar.
1861 tarihinde umnu'da firari bir ekyaya yardm ve yataklk
eden, bu esnada gelinini de fuha bulatran ve kan bir olay esnasn
da lmne sebep olan bir kadn, bu sulardan dolay mahkemece yar
glanarak, ceza kanununun 230. maddesinin zeyline gre sene kree
mahkm edilmi, fakat zel durumu nedeniyle tehir edilmedii gibi,
verilen cezay kendi blgesindeki bir hapiste geirmesi hkme balan
mt.48
Bazen olaanst durumlarda, bilhassa hkmdarn srar zeri
ne, baz fahielerin ibret-i lem iin ldrlerek tehir edildikleri de

47 C b Tarihi (Tarih-i Sultan Selim -i Salis ve M ahm ud- San-Tahlil ve Tenkidli M etin)
II., Hzl. M ehm et A li Beyhan, Ankara 2003, s. 761-762,819.
48 BOA-, A .M KT.M VL., 1 3 5 / 9 9 ,15 Ca. 1278/18 K asm 1861.
oluyordu. Mesel III. Selim dneminde Rusya ile yaplan savalar es
nasnda stanbul'da askerlerin toplanp, evklerinin younlat bir
dnemde genel asayi bakmndan tehlikeli bulunan uygunsuz kadn
larn ehirden uzaklatrlmalar almalarndan istenilen sonucun al
namamas nedeniyle, hiddetlenen padiahn srarl emri zerine yaka
lanan birok fahieden en mehur olan bei Aa Kaps yanndaki
imam evinde bodurularak, Asitane-i Aliyye'de, biri skdar, bi
ri de Kasmpaa'da aslarak tehir edilmilerdi. dam edilen bu fahie-
lerle birlikte tutulan dierleri ise tvbe verdirilerek serbest braklm
lard.'*9

Sonu
Devletin fahie hatunlara bak
Bilindii gibi konak ve bark haricindeki aile nizam ve kadn haya
t resm bir makam olan Bostancbalk tarafndan kontrol, evlenmeye
ait muameleler ise kadlarn verdikleri izinnamelerle temin edilmek
teydi. Anlaldna gre, verilen bu ahlk gzetim, ayn zamanda
Hristiyan reaya kadnlara da aitti.50
Bu bakmdan yneticilerin ve halkn bu insanlara nasl baktna
dair drt uygulama rnei bu konuya bir aklk getirecektedir. Bun
lardan birincisini 1748 ylnda am valisi ve emirlhac olan Azm-zade
Esat Paann bir divan toplantsnda, dneminde am'da oalan fahi-
elerin dkkn, frn ve kahvelerde yatp kalktklar, buna zm bu
lunarak ya ehirden kovulmalar veya dar kamayacaklar bir yere
konulmalar (hapis) yahut da gzetim altnda tutulmalar eklindeki
ikyet ve tekliflere verdii cevap ve yaklam oluturmaktadr. Paa,
"bu duruma mdahale edemeyeceini zira onlara kendisine gece gn
dz beddua edecekleri bir davranta bulunmayacan" sylemi ve
herhangi bir ceza vermemitir. Daha sonra ise ayn vali ehirde gittik
e kalabalklaan bu kzlarn bana bir suba tayin ederek her birin
den ayda 10 kuru bir nevi vergi alnmas kuraln getirmitir.51

49 BOA., Hat., 10845,1204/ 1789.


50 Ziyaeddin Fahri Fndkolu, 'T an zim at'ta tim a H ayat" Tanzimat 2, stanbul
1999 (619-659),
51 eyh Ahm ed el- Bedri el- Hellak, Berber Bedri'nin Gnl (1741-1762), ev. Ha
an Yksel, Sivas 1993, s. 107-108,113-114.
kinci rnek de; Halep valisinin 6 Aralk 1827 tarihinde ehirde bu
lunan fahielerinin yerli olmayanlarn vatanlarna gnderip, Halep'in
yerlisi olan ve mahkemece tvbe ettirilen yirmi iki fahieye geimleri
ni salayabilmeleri iin ayda 15 kuru balamasdr.52
Romen Yahudilerinden Lazatrona tarafndan ili'ye karlp fuhu
tacirlerine satlan ve hastalanmas zerine sokaklarda srnmeye terk
edilen bir gen kzn stanbul'a getirilme olay olan nc rnek, ne
artlarda olursa olsun bir vatandaa sahip klmas bakmndan ol
duka dikkat ekicidir. Buna gre: 22 ubat 1891 tarihinde olaydan ha
berdar olan padiah, "Mslman Trk kznn yabanc bir lkede sefa
let iinde braklmasnn Mslmanlarn onurunu rencide edeceini,
bu barenin ili'den bir an evvel yurda getirilmesi" talimatn verir.
Bunun zerine harekete geen Zabtiye ve Hariciye Nezareti ABD'deki
Osmanl Bykelisi vastasyla gen kzn bulunup, yol masraflarnn
karlanarak getirilmesi ilemlerine balamtr.53
rneklerin drdncs ise; Kars'ta Asakir-i Mansureye mensup
sarho bir avuun klla bir fahienin parman koparmas ve bu as
kerin komutan tarafndan e' ceza verilmek zere hapsedilmesine
ramen, galeyana gelen halkn vali konan basarak tutuklu avuu
ele geirip, meydanda katletmeleri olaydr.54
Grdmz belgelere dayanarak o dnemde geerli olan ceza
hukukunun uygulanmasnda, gayrimeru hayat tarz seen bu insan
lar lm cezasna arptrmaktan ziyade, onlar iin nispeten hafif say
lacak srgn cezas tercih edildii sylenebilir.
Toplumda kadnlarn su ileme oranlan ok dk olduu gibi, bil
hassa geim artlannn ktl nedeniyle fuha srklenen kadnlarn,
bu durumlarndan dolay ok ar bir cezay hak etmedikleri, hatta hima
yeye muhta olduklan yaklamnn var olduu anlalmaktadr.

52 BO A., Hat., 17897-C, 17 Ca. 1243/6 A ralk 1827.


53 Belgenin fotokopisi ve deerlendirm esi iin bkz. H rriyet Tarih, 8 Ekim 2003.
54 BOA., Hat.,17897-C, 1 Z. 1248/21 N isan 1833.
Osmanl Hapishanesinde
Islah ve Firar Teebbsleri

Ebubekir Sofuolu

Hapishanelerin fizik elverililii gnmzde olduu gibi Osman-


l dneminde de nemli bir konu idi. Osmanl Devletinde bu konuda
iyiletirmeler yaplmasnn dnld, devlet kurumlan arasndaki
yazmalardan anlalabilmektedir.

Hapishane artlarn slah teebbsleri


lk olarak Maliye Nezaretine 1861 ylnda hangi devlet biriminden
yazlm olduu belli olmayan bir yazda hapishane artlarnn slah
ile ilgili bir talep vardr. Maliye Nezaretine yazlan yazyla, kla'- erbaa
hapishanesi mahkmlarnn ekmek, kmr, zeytinya, krtasiye ve
telgraf hizmetlerinin masraflarnn karlanmas isteniyordu.1
Baka bir yazmada, bu kez Haseki hapishanesi mahkmlarna
yaplan benzer bir hizm et gze arpm aktadr. Zaptiye Nezaretine
yazlan bir yazyla meclis-i ahkm- adliyeye tahsis edilen ve yiyecek
ihtiyacnn karlanmas iin harcanacak parann artan miktar ile de
Haseki hapishanesi mahkmlarnn elbise ihtiyacnn karlanmas ta
limat bildiriliyordu.2

Dr. Ebubekir Sofuolu, Sakarya niversitesi H endek M eslek Yksek Okulu


nklp Tarihi Program , Sakarya.
1 A.M KT.M H M . 408/14.
2 A .M KT.NZD. 406 /7.
Buna benzer bir talebe Badat eyaletinde Sleymaniye kasabasn
daki hapishanenin ihtiyalar iin 1861 ylnda yaplan yazmada g
ze arpmaktadr. Maliye Bakanlna yazlan bir taleple hastanenin ih
tiyalar iin klann yaknnda bulunan hapishanenin tamirat masra
f olarak gerekli 11 bin kuruun Sleymaniye'ye tahsisi isteniyordu.3
1871 senesinde yapt hapishanenin artlarnn mkemmel bir e
kilde olduunu dnen padiah Abdlaziz, halk hapishaneyi gez
meye davet edecek kadar kendine gvenmekteydi ve hapishanenin
artlarndan o derece emindi:
"Mahall-i mezkrun tahliyesiyle mebali-i vafre sarf olunarak, bi
ri mcrimine, dieri nihayet 3 sene kadar habs olunacak mahbuslara
mahsus olmak zere, iki daireye bi't-taksim mte'addid koular, has-
tahaneler ve ehl-i san'at olanlar in mahaller ile hamam, cam i', kilise
ve saireyi havi olarak, pek mkemmel ve muntazam surette ta'mir ve
tesviye olunup, hapishane-i umum ittihaz klnm olan mahalli, sadr-
a'zam ile vkela bi'l-muayene tahsis olunmu ve bunun seyr- tema
as in istek edenlere, orann birka gn ak bulundurulaca iln
klnmtr. O tarihten bed' ile mahbuslarn oraya nakliyle isknlarna
karar verilmitir."4
Hapishanelerin fizik artlarnn elverili hle getirilmeye allma
s gayretlerine bir baka rnek de Mandemande kazas hapishanesinin
artlarnda yaplmas plnlanan iyiletirmelerdi. Dhiliye Nezaretince
Cezayiri Bahr-i Sefid vilyetine yazlan yazda, Mandemande kazas
hapishanesi salk artlarnn elverisizliinin giderilmesi isteniyordu.
Adliye nazr adna mstearn, Dhiliye Nezaretine yazd bir baka
yazda, Mandemande kazas hapishanesi olarak belirlenen odann bir
ka sene evvel yaplm olan fenn muayenede rutubetin younluun
dan dolay salk artlarm tamad belirtiliyor ve bu elverisiz du
rumun giderilmesi isteniyordu.5
Dhiliye Nezareti mebni-i emiriye ve hapishaneler idaresi m d
riyetinden, Hdavendigar vilyetine gnderilen bir telgrafta hapisha
neler tahsisatndan havale gnderildii ve bu havalenin Karahisar- sa
hip mutasarrflnca alnmad ve bunun akbetinin ne olduunun

3 A.M KT.NZD. 402/25.


4 Vak'anvis A hm et Liitfi Efendi Tarihi, hzl. M .M nir Aktepe, C: XII, Trk Tarih K u
rum u Yaynlar, A nkara 1989, s. 100.
5 DH. M U. 33-1/5.
soruturulduu anlalyordu. Hkmetin hapishaneler iin yardmda
bulunmas ve bu yardmn sonucunu takip etmesi ve devlet adamlar
nn, sorumluluklarnn en azndan bu boyutuyla bilincinde olduunu
gsteren baka bir admd.6
Dhiliye Nezaretinde hapishanelerin yaanabilir bir hlde olup ol
mad ile ilgili hazrlanan bir rapor ilgin sonular iermektedir. Bu
raporda genel olarak hapishanelerin durumunun shh adan elveri
li durumda olmadna dikkat ekilmektedir. Derme atma diye ta
nmlanan binalardan oluan hapishanelerin ar kalabalk olduu "ka
labalktan yatmak, oturmak mmkn deildi" ifadesiyle belirtiliyor,
binalarn shh artlar haiz olmad da ilve edilerek, bu durumun
hkmetin itibarn zedeledii ifade ediliyordu. Hapishanelerdeki bu
kalabaln baka hapishanelere mahkm nakliyle halledilebilecek bir
sorun olmad, nk dier hapishanelerin de ayn derecede youn
olduu aklanyor ve zm olarak da hapishane olarak kullanlmak
zere yeni binalar kiralanmas neriliyordu. Bina kiralanmas deil de
yeni bina yaplmas nerilerine de, yeni bina yapmak bir yana, bte
imknlarnn var olan ve tamire ihtiya duyan binalarn tamirine bile
elverili olmad karl veriliyordu. Ayrca binalarn tamiri ii de,
u an acilen zlmesi gereken bu izdiham ve elverisiz salk artla
rna karlk, ksa srede tamamlanabilecek bir i olmad da ilve edi
liyordu.7
Hapishane binalarnn rmeye yz tutmalarnn, bte imknla
rnn yetersiz oluu nedeniyle nlenememesi, bunlarn tamir edilerek
yeniden eski konumuna iade edilmelerini zorlatryor ve ayrca tami
rinin krl ve mantkl bir adm olamayacana dikkat ekiliyordu. Bt
e imknlarnn tamire elvermedii bir durumda yeni bina kiralanma
sna nasl izin verecei sorusuna ise de, bu eski binalarn ve arsalarnn
satlarak elde edilecek gelirle bu ihtiyacn giderilecei karl verili
yordu. Yeni binalar kiralamak bir yana, bu eski binalarn ve arsalarnn
satlmasyla elde edilecek gelirle ehir dnda havas temiz yerlerde
yeni binalar bile ina edilecei iddia ediliyor, satlacak binalarn ve ar
salarnn olduka hatr saylr bir gelir getirmesi bekleniliyordu. Bina
larn ve arsalarnn satlp yerlerine yenileri yaplmas veya kiralanma
s beklenirken, bu ilemin satlan hapishane binasnn gelirlerinin yine

6 DH .H B.H PS. 29/13.


7 DH .M B. H PS 112/5.
hapishane tahsisatnda kullanld taktirde, bunun yasal olarak mm
kn olabileceini, bu durumun da iddia edildiinin aksine usul- muha-
sebe-i kanuniye ahkmma aykr olmayacana da dikkat ekiliyordu.8
1913 ylnda hazrlanm bir raporda, hapishanelerin doluluk oran
larnn bu kadar fazla olmas, nfusa gre hapishanelerin hakikaten
ok az olmasndan kaynaklanmyor, tam tersine sululuk orannn faz
lalndan kaynaklanyorsa, bu durum gerekten zc bir sonu arz
ettii ifade ediliyordu. Burada dikkat eken bir baka nokta, kamu bi
nalarnn krll ve hizmeti dikkate alarak satlmasnn bir zm ola
rak deerlendirilmi olmasdr.
1918 tarihli bir teftite hapishanelerin shh artlarnda zaafiyet ol
duu ortaya konulmaktadr. Birinci Dnya Sava sonucu yenik den
Osmanl Devletinde igal subaylar olarak bulunan, ngiltere heyet-i
shhiye ve askeriye heyetinden Doktor Miralay Johnson, arkada ile
yapt hapishane teftiinde shh adan elverisiz durumlar tespit et
mitir. Bu heyetin iinde Doktor Zeki Bey adnda bir Trk doktoru da
vard. Bir haftalk sre iinde, tespit ettikleri ve bir hafta sonra yapla
cak teftite giderilmesini veya dzeltilmesini istedikleri gayrishh
artlar u ekilde sralamlard:
1. Hapishane derununda toplanan plerin (sprntlerin) derhl
kaldrlmas, yeni sprntlerin olumasna izin verilmemesi,
2. Meydana atlm eski tabaklarn yaklmas, civardaki molozlarn
kaldrlmas,
3. Hapishane hastanesinin tkanm lmlarnn temizlettirilmesi
ve hellarn sk sk ykanmas,
4. Hapishanenin hastanesinde bir yatakta iki hasta yattndan do
lay yeterli miktarda karyola ilvesinin yaplmas,
5. Zaptiye Nezaretindeki tevkifhanenin, deil insann hayvann bi
le kalabilecei yer olmad iin mahkmlarn acilen ay sonra bite
cei tahmin olunan yeni tevkifhane binas yaplncaya kadar mnasip
bir yere nakli isteniyordu.
ngiliz heyetinin bir hafta sonra tekrar yapt teftite, tespit edilen
hibir eksikliin giderilmedii grld ve bunun zerine Dhiliye Ne
zareti, "bu artlarda mahkmlarn ve hastanedeki hastalarn salkl
bir ekilde hayat sremeyecekleri" de ifade edilerek, bu artlarn bir-
ka gn iinde iyiletirilmemesi hlinde daha etkili tedbirlerle olayn
zerine gidileceini bildiren bir yazyla uyarld.
Dvel-i itilfiye memurlarnn, yani igal gleri askerlerinin yap
m olduu bu teftiler Osmanl Devletinin Birinci Dnya Savann
yenilmi, igal edilmi olduu yllar ve artlarda gerekleiyordu. gal
glerinin tehditlerle dolu bu emirleri hayatlarnda ok az igal gr
m olan Trkler iin hapishane ve hastanesinin artlarnn elverisiz
lii yannda daha zc, daha kahredici davranlard. Hapishane s
lah iin atlm bu adm hayrl bir admd, ancak bunun Trk yetkili
lere emrediliyor olmas kabul edilebilecek durum deildi.9
demi ve ine kazalarndaki hapishane yapm iin Aydn vah
ince yazlan bir yazda, buralarda kurulacak olan hapishanenin nasl
olacandan bahsedildii anlalmaktadr. Dhiliye Nezaretine gnde
rilen yazda ine'de yaplmas dnlen hapishanede erkek mah
kmlar iin 30 kiilik drt oda ile bir gardiyan odas, bir hel, bir gasil-
hane, kadn mahkmlar iin ise bir oda, bir gardiyan odas, bir gasilha-
ne; demi'de yaplmas dnlen hapishane iin de 250 erkek, 50
kadn mahkm barndrabilecek odalar ve mtemiltnn olmasnn
gereinden bahsediliyordu.10
Bu ekilde bte imknlar izin verdii lde hapishane artlar
nn iyiletirme faaliyetleri gze arpmaktadr. Mahkmu belli bir ceza
ile hapseden devlet elbette onun hayatn devam ettirebilmesi iin iae,
barnma, gvenlik gibi btn ihtiyalarn da onu hapsetmekle stlen
mi demektir ve mahkmun yaayabilecei bir standard hapishanede
tesis etmek zorundadr.11 Aksi takdirde yaam alanlar daralan mah
kmlar isyan, firar, katil, yaralama gibi gayrimeru fiillere bavurabi
leceklerdir. Bu gibi gayrimeru fiiller yaam standartlarnn, yaayabil
me dzeyinin altma dt zamanlarda gerekletii gibi, hapishane
artlar, mahkmlarn o sralardaki psikolojilerinin bozukluu gibi
durumlarda da dikkat ekici boyutlara ulamaktadr. Devlet, mah

9 DH .M B.H PS.M . 37/38.


10 DH .M B.H PS. 40/52.
11 Bu konudaki U luslararas nsan H ak lan Szlem esinin ilgili m addesi aktr:
"D evlet bir bireyi zgrlnden yoksun braktnda, bu kiinin bakm devi
ni de zerine alm olur. Birincil bakm devi; zgrlklerinden yoksun brak
lan kiilerin gvenliini salam aktr. Bakm devi bireyin saln/esenliini
gzetm eyi de ierir" (Standartlan ler Klm ak, ev. O rhan K em al Cengiz, bg Ya
yn lan , stanbul 2001, s. 5)
kmlarn hapishanedeki hayat artlarn iyiletirme faaliyetlerine, yu
karda anlatld gibi aba sarf ederken, isyan, firar, katil, yaralama gibi
fiillerle de kar karya kalmaktadr.

H apishanelerde grlen firar, katil, yaralama gibi gayrimeru fi


iller
Bu gibi olaylara rnek olarak hapishanede yaanan bir katil olay
gsterilebilir. Cezaevinde Am avud Maksud ve Malatyal brahim diye
bilinen iki mahkmun arasndaki tartma byyerek, Malatyal bra
him'in A m avud Maksud'u tad kamasyla ldrmesi ve Arnavud
Maksud'un da kavga srasnda Malatyal brahim'i yaralamasyla, hat
ta ayrmak amacyla araya giren gvenlik glerinden bazlarnn da
hafif yaralar almasyla son bulmutu. Yaras ar olan Malatyal bra
him'in hastaneye kaldrlmas da yarasnn ar olduunun iareti idi.12
Bu rnekte, bugn de tartmas devam eden, hapishanelerdeki gi
ri k kontrollerinin nasl yapldnn o zamanlarda da bir sorun ol
duu grlmektedir. eri kama gibi kesici bir alet sokulabilmi olma
s, kontrollerde sorun olduu, gvenliin yetersiz olduu ihtimalini
ne karmaktadr.
Hapishanelerde yaanan gayrimeru fiillere bir rnek de Trablus-
am hapishanesinde yaanan firar teebbs idi. Teneffs zamanndan
yararlanarak, teneffs mahallinin kaplarn krp oradan da hastaneye
gemeye alarak firara kalkan mahkmlarn baarsz olduundan
bahsediliyordu. Beyrut vilyetinden makam- seraskeriye yazlan telg
rafa gre, firara teebbs baarl olamaynca, hapishanedeki mahkm
lardan iki nl kii arasndaki daha nceye dayanan husumet mah
kmlarn firar srasnda kavgaya dnm, kavgada iki kii lm,
sekiz kii de yaralanmt. ki nl kii tabiri, bu nn, bugn de ha
pishanelerde var olduu sylenen aalk benzeri bir n olup olmad
n akllara getirmektedir. Buradan yola karak hapishanelerde gemi
te olan sorunlarn bugn hl devam ettii yargsna ulalabilir. Bu tip
rnekler hapishanelerdeki slah abalarnn ne kadar nemli olduu
sonucunu ortaya koymaktadr. te yandan Trablusam hapishanesin
de yaanan katil ve yaralama olaymdan sonra, bu isyan olayna mah
kmlarn ounun katlmas ve gvenlik glerinin say eksikliinin
de anlalmas zerine, hapishanenin gvenlik tedbirlerinin artnlma-
s iin Lzkiye ve sair mahallerden ilve asker istenmesine karar veril
miti.13
Trablusam hapishanesinde firar teebbs sonras ortaya kan is
yan teebbsnn, Adapazar hapishanesinde alman tedbir iin rnek
olup olmad net deildir, ancak her iki hapishanenin makam- seras-
kerce gvenliklerinin saland dnldnde Adapazar hapis
hanesinde ileride kmasndan ekinilen isyan iin bab- seraskerden
zmit kumandan Miralay Sadettin tarafndan silhl asker talebi byle
bir etkilenmenin varln dndrebilir.14
Makam- seraskeriye 4. Ordu Mirliinden ekilen telgrafta ha
pishanelerde rastlanan bir baka gayrimeru fiilden, yani Mardin ha
pishanesinden kaan mahkmlarn evre halkna zarar verdiklerinden
bahsediliyor, bunlarn muhtemelen kendi memleketlerinde olduklar
ileri srlerek yakalanmalarna alld haberi veriliyordu.15
te yandan umum hapishanede meydana gelen bir olay gndemi
megul etmitir. Hapishanenin hastanesinde bulunan mahkmlardan
bir yl cezayla mahkm birinin kendisine verilen istirahatten de yarar
lanarak, firara kalkt srada nbetilerin uyarlarn dikkate almaya
rak nbetilerin kendisine doru geldiklerini grmesi zerine hapisha
ne duvar zerine kp nbetileri taa tutmaya balam, daha sonra
dier mahkmlarn da bir sre sonra bu olaya katlp nbeti kulbe
sini taa tutmutu. Atlan talardan nbetinin yanandan yaralanma
s zerine nbeti tfeini on el atelemi ve bu ateleme sonucu duva
rn stndeki mahkm yaralanmt. Dier mahkmlar da her ne ka
dar duvarn stndeki yaraly hastaneye yetitirmeye almsa da
mahkm, hastanede hayatn yitirmiti.16
Hapishanelerdeki bir baka karklk 116 mahkmun bulunduu
Halep hapishanesinde yaanmt. Yatak tartmas zerine kt an
lalan 6 mahkmun yaraland kavga, asker yardmyla, byk kav
galara dnmeden nlenmi, sknet salanm, mahkmlar yerleri
ne yerletirilmiti.17
te yandan, Sleymaniye hapishanesinden firar eden aki Mah
m ut'u yakalayan Barzan kaymakam bu baarsndan ve kazada asayi

13 Y.PRK.ASK. 47/30.
14 Y.PRK.ASK. 55/48.
15 Y.PRK.ASK. 7/48.
16 Y.PRK.ASK. 99/30.
17 Y.PRK.ASK. 181/25.
i salamasndan dolay 4. dereceden Mecid nianyla dllendiril
miti. Kaymakamn bu ekilde dllendirilmesi idarece atlm olumlu
bir admd. nk bu dl hem dier yneticilere rnek olacak, hem
de dl alan kaymakam Resul Aa'nm iine daha sk sarlmaya de
vam etmesini tevik edici olacakt.18
Hapishane kaynakl olaylar ierisinde dikkatleri bu kez baka bir
olay ekmekteydi. Bu bakanlar kurulunun bir mahkmu affetmesi ola
yyd. Azadamard gazetesi sorumlu mdr Agop Efendi, yapm ol
duu zararl yaynlar dolaysyla divan- rfce drt ay hapis ve seksen
lira para cezasna arptrlmt. Ancak Adapazarl Agop Efendi, ken
disinde grlen iyi hl nedeniyle ok gemeden affedilerek bu cezasn
dan kurtulmutu. Drt aylk mahkmiyet cezasnn bakanlar kurulun
ca affedilmesi ve affedilen kiinin aznlk mensubu ve bir gazete sahi
bi olmas bakanlar kurulunu bile harekete geirebilecek uluslararas
bask gibi pheleri ister istemez akla getirmektedir.19
Barzan kaymakamnn kaan mahkmu yakalamas gibi bir baar
her zaman gerekleemeyebiliyordu. Bu kez de kalpazanlk suundan
dolay Sivas hapishanesinde bulunun Dlger Karnik'in 1913 ylnda
gerekleen firar sz konusuydu. Fakat yetkililer Barzan kaymakam
kadar ansl deillerdi. Firar yakalanamam, ancak yakalanmas iin
almalar devam ettirilmiti.20
Diyadin hapishanesinde karlalan bir lm olay sorunlar ara
snda, en nemlilerinden saylabilirdi. nk Osmanl Devleti bu so
rundan dolay uluslararas bir krizle kar karya kalabilirdi. Bu sorun,
Rus vatanda bir Ermeni mahkmun, yatm olduu cezaevinde i
kenceden dolay lm olduu iddiasyd. Diyadin hapishanesinde i
kenceden ld iddia edilen Ermeni'yi kontrol iin Rusya'nn Beya
zt konsolosunun ve tercmannn hapishane komutan Binba Yusuf
tarafndan ieri alnmamas, bu olaya Rus bykeliliinin de karma
sna yol amt. Yaplan sulamalar basit sulamalar deildi, iddialara
gre mahkm Mgrd, ikenceden sonra hastaneye bile gtrlmemi
ve ldkten sonra hi kimseye hatta defin ilemleri iin gerekli hizmeti
yapacak olan papazlara ve Rus konsolosluuna bile haber verilmemi
ve bylece gmlm sulamalar yaplyordu. Osmanl devlet yetkili
leri iddialar yalanlayarak, olaym bahsedildii gibi olmadna dikkat

18 DH .KM S. 11/17.
19 DH .KM S. 15/27.
20 DH .EU M .M TK . 75/9.
ekiyorlard. Hapishane yetkilileri herhangi bir darbn olmadn, Rus
mahkmda olan darp izinin, hapiste kan kavgaya kendisinin de iti
raki nedeniyle gerekletiini, mahkmun hastaneye gtrlmedii
sylentisinin doru olmadn, tam tersine mahkmun firar ihtimaline
ramen hastaneye yatrldn ifade ediyorlard. M ahkm ldkten
sonra defnedilmeden beklendiini, fakat cesede sahip klmamas ze
rine, cesedin usulne uygun olarak defnedilmek zorunda kalndm
ifade eden hapishane yetkilileri, cesette darp izi olup olmadn tehis
iin daha sonra Rusya'nn Beyazt konsolosuna yapt arya konso
losun olumsuz cevap verdiini ilve etmilerdi. Bu olay zerine Os-
manl devlet adamlar ayrca hapishane yetkililerini zellikle uyararak
bylesi olaylarda daha dikkatli olmalar talimatn iletmilerdi.21
1915 ylma ait bir belgede Ham a hapishanesine ait bir yoklama cet
veli gze arpmaktadr. Drt aylk olduu anlalan yoklama listesine
gre Hama hapishanesinde 59 erkek mahkm ve 85'i erkek, 2'si kadn
olm ak zere 87 tutuklu bulunm aktayd. Yoklama cetveli bir st yazy
la birlikte iileri Bakanlna yazlmaktayd.22
1918 ylma ait belgede de sadece firar edenlerin sulu olmadn,
firar edenlere yardm edenlerin de sulu olduunu ortaya koym aktay
d. Ayrca firarilere yardm edenlerin hakknda gerekenlerin yaplmas
isteniyordu.23
Baka bir firar teebbsne 1919 ylnda bu kez stanbul hapishane
sinde rastlanmaktayd. Firara teebbs eden mahkmlar bulduklar her
frsatta firar teebbslerine devam edecekleri grntsn veriyorlard.
nk baka bir firar teebbs bir karantina srasnda gereklemiti.
Hapishanede oluan veba nedeniyle, karantina tedbiri alnmas zerine
daryla irtibatn daha fazla kolaylaarak oluan gvenlik zaafiyeti ne
deniyle gece 03.00-04.00 sularnda yamur ve karanlktan da yararlan
larak firara teebbs edilmi, fakat nbetilerin olay fark etmeleri ve
kamaya alanlar durdurmak amacyla ate amalar sonucu, hibir
olumsuz vak'ayla karlalmadan bu firar teebbs nlenmiti.24
Firar teebbsnn nlendii bir baka hapishane Humus merkez
hapishanesiydi. H um us hapishanesindeki mahkmlar geceleyin n

21 A .M KT.M H M . 643/37.
22 DH .M B.H PS. 156/23.
23 DH .KM S. 52-1/29.
betiler zerine saldrarak firara kalkmlarsa da kladan gelen as
kerlerin olaya mdahalesiyle bu firar teebbs de nlenmiti. Bu firar
teebbs ise dier hapishanenin aksine kansz neticelenmem i, bu te
ebbs sonunda bir mahkm l, bir mahkm yaral olmak zere can
kaybyla karlalm ak durumunda kalnmt.25
Dhiliye Nezaretine 1919 ylnda bildirilen bir haberde Karabiga
hapishanesinden 150 kadar mahkmun katndan ve yakalanam ad
ndan bahsediliyordu. Haberlere gre hapishaneden kaan mahkm
lar, firarla kalmayp etrafa dehet ve korku sayorlard. Hatta firariler
iskeleye yanam olan vapurdaki yolcular gasp etmiler, vapurdaki
yolculardan bir zabit ailesinin de boynundaki altnlar ve nakit 100 li
ralarn almlard. Bu gibi fiillerle ahaliye dehet ve korku salan mah
kmlarn yakalanm as iin de Dhiliye ve Hariciye Nezaretleri hatta
Sadaret bile harekete gem iti.26
Hapishanelerle ilgili ele geirilen bir baka belge, padiaha hitaben
Konya hapishanesinden yazlm bir dileke idi. Konya hapishanesin
de yatan kimi memur, kimi tccar, kimi ifti ve baz dier meslek
gruplarndan olan m ahkm lar toplu bir dileke ile cezalarnn geri
kalan ksmlarnn affedilm esini istiyorlard. Mahkmlar, kendilerinin
tamamnn birer aile sahibi olduklarn ve kendi ifadeleriyle balarna
gelen bu mahkm iyet felketinin zntsnden dolay biroklarnn
baba, karde ve akrabalarnn vefat ettiini ve bundan dolay m em le
ketlerindeki ileriyle ilgilenecek kimselerinin kalmadklarn ve bu
yzden ilerinin yz st kaldn sylyorlar ve bunlarn zerine
mahkm olduklar cezalarn da kendilerini fazlasyla zdn, ha
pishanede yatm aktan maksat ders almak ise hepsinin imdiye kadar
yeterli miktarda ders aldklarn ve piman olduklarn da ne srerek
m akam- hilfetten yani padiahtan affedilmelerini istiyorlard.27

25 Y.PRK.ASK. 85/80.
26 Y.PRK.ASK. 85/80.
Osmanl mparatorluunda Hapishaneleri
yiletirme Giriimi, 1917 Yl

Yasemin Saner Gnen '

Osmanl hapishanelerine ilikin genel yarglar ne srmek erken


bir aba olur. Henz elim izde ortaya karlm bol sayda veri bulun
mamaktadr. Bununla beraber, yakn zamanlarda yaplm bir iki yk
sek lisans tezi almas, konuya k tutmas asmdan kayda deer
dir.1 imdi daha ok konuya ilikin bol bilgi toplamak gerekiyor. Bu
nun iin de bata Osmanl arivlerindeki belgeler olm ak zere, an, se
yahat, z yaam yks gibi yazl m alzemelerin incelenmesi gerekli
grnyor. Ancak bundan sonradr ki daha genel aklamalar, ereve
ler ortaya konulabilir sanyorum. Sunacam bu alma mikro dzey
de olup hazrlanmasnda arlkl olarak Babakanlk Arivindeki bel
gelerden yararlanlmtr.
Yirminci yzyl balarnda, O sm anl mparatorluunda hapisha
nelerin durumu neydi? Ariv belgelerine gre, imparatorlukta, rnein,
Alaehir, Bursa, M ardin'in Savur kazas, Eridir, zmit, Hayrabolu, Su
ehri, Akka, Ulukla, Gnen, Halep, Yozgat, Manastr hem hapishanesi

Yard. Do. Dr. Yasemin Saner G nen, Yeditepe niversitesi Fen-Edebiyat Fakl
tesi Tarih Blm , stanbul.
1 M m in Yldzta, M tareke D nem inde Su U nsurlar ve stanbul Hapishaneleri, ya
ym lanm am Yksek Lisans Tezi, stanbul niversitesi, 1997; G ltekin Yldz,
Osmanl D evletinde H apishane Islahat, 1839-1908, Yaym lanm am Yksek Lisans
tezi, M arm ara niversitesi, 2002; Aya Yaln, Cezaevlerinde H km l Yaama H a
cimlerinin Mekn D zenlem esi, Yaym lanm am Yksek Lisans Tezi, Hacettepe
niversitesi, 2003.
hem de tutukevi (tevkifhanesi) olan yerlerdi. Kadnlar iin de hapis
haneler mevcuttu. Ariv belgelerine gre, rnein, Bandrma/eme,
sparta, Aydn, Krkaa, Nide, ankr, Tosya, Konya, Haymana,
M armaris, Tarsus, Silvan, irvan ve Yafa'da kadnlara mahsus hapisha
neler vard. Balkan Savalaryla kaybedilm eden nce, Kavala, Sakz
adas ve kodra'da yine kadnlar iin hapishane bulunuyordu.
O hlde u sylenebilir ki, yirminci yzyl balarnda artk tutuke
vi ile hapishane ayrm nn mevcut olduu grnyor. Bu ayrm zaten,
1880 Hapishaneler Nizam nam esinde ak ekilde belirtilmi bulunu
yordu. Nizamnamenin birinci maddesine gre her kaza ve liva ve vilyet
merkezlerinde birer tutukevi ve hapishane bulunacakt. Nizamnam eye
gre, tutukevleri sorgulanm akta ve yarglanm akta olan sanklara,2
hapishaneler ise mahkm olanlara3 mahsustu. Yine nizamnam enin al
tnc m addesi tutukevi ve hapishane ve um um hapishanelerde kadn
lara mahsus ayrca bir daire bulunacan bildirm iti. Ama grlyor
ki nizam nam e maddesinin de tesine geilmi, kadnlara, srf onlara
mahsus olan hapishaneler yaplmt.
Btn bunlar neyi ifade ediyordu? Osmanl hkmetlerinin mo
dern bir hapishanecilik anlayna oktan gem i olduunu mu? Gr
nte tutukevleri ve kadn hapishaneleri vard ve bir de elde nizamna
me mevcuttu. Ama 1880 Hapishaneler Nizam nam esi ne derece uygu
lanabiliyordu? Ayrca tutukevleri ve hapishanelerin binas, ierideki
koullar hijyenik ve psikolojik adan ne derece uygundu? Bu sorulara
yant verecek ayrntl bilgi bugn iin elimizde mevcut deil.
Bununla beraber, devlet yetkililerinin eksikliklerin farknda oldu
u ve bunlar giderm e abas ierisinde bulunduunu syleyebilme
durumundayz. ttihat ve Terakki Cem iyeti iktidar dneminde, hk
metlerin hapishaneleri iyiletirme niyetinde olduunu bize ariv bel
geleri haber veriyor. Bu belgeler sayesinde nelerin yaplm asnn am a
landn az ok renebiliyoruz. 1911-1912 (1327) ylnda yaplmas
dnlen ama giriilememi olan ve bu duruma gereke olarak da

2 M adde 2: Tevkifhaneler kable'l-ahkm taht- istintak ve m uhakem ede bulunan


m aznun- aleyh ile m ttehim ne mahsustur.
3 M adde 3: H apishaneler m ahkm olanlara m ahsus olup, kaza hapishaneleri ka
bahat ve cnhadan dolay nihayet aya kadar m ahkm olanlara ve elviye cn-
haneleri o sancak dhilinde bulunan kaza m ehakim inde seneye kadar hapis
cezas ile m ahkm bulunanlara ve m erkez vilyet hapishaneleri dahi o sancan
sene hapis cezasyla m ahkm olanlarna mahsustur.
Balkan Savalar gsterilen bir iyiletirme projesi mevcuttu. Bu proje
deimi bir ekilde 1913-1914 yllarnda yeniden ele almacak ve ancak
1917'de hayata geirilmeye balanabilecekti. 1917 iyiletirme giriimi
nin temeli 1911'de atlmt.
1911 iyiletirme projesinde bir kere binalarn bir rnek olmas ze
rinde durulmutu. 16 M art 1911 tarihli bir belgeye gre, bundan byle
vilyetlerde yaplacak hapishanelerin hepsinin ayn tarz ve ekilde ve
ihtiyaca uygun olarak yaplacana dair alnm bir karar vard. Bunun
iin uzm anlar tarafndan birbirinden byk takm proje hazrlan
mt. Herhangi bir yerde inasna gerek grlen hapishane plnlan,
bu projelere uygun ekilde ama plnn ekline zarar gelm eyecek biim
de yerel ihtiyaca gre tadil edilerek uygulanacakt.4
Sz konusu projelerin nerelerde uygulanacan belirlem ek iin,
tm vilyet ve sancaklarla bunlara bal yerlerdeki hapishanelerin (ve
hkm et kona ve dier resm dairelerin) hkmet binas m yoksa
kiralanm m olduu ve onanm a ihtiyac olup olmadn soran birta
km cetveller gnderilmiti.
Projede zerinde durulan bir dier husus, mahkm ve tutuklular
ilgilendiriyordu. 4 O cak 1912 tarihli bir genelge (tamim) yeniden ina
edilecek hapishaneler iin havadar bir yerde bahe ve gezinme yerleri
yaplabilecek arazilerin tedarik edilmesinden sz ediyordu. Bu belki
de sz konusu o projeye yaplacak bir tadilatt.
Dnlen iyiletirme projesi hapishane mdrleri ile gardiyanla
rn niteliklerini ykseltmeyi de kapsyordu. Yine 4 Ocak 1912 tarihli bir
baka genelge boalacak hapishane mdrlklerine snavla biraz ceza
kanunlarm bilen kiilerin seilmesi ve gardiyanlarn da okuma yazma
bilen kiilerden temin edilmesi hususlarna dikkat edilmesinden sz
ediyordu.
1912 ylma ait pek ok belgede mahkm larn sanayi ile uramak
ya da onlan bu ynde zendirmek iin talep olunan retmen ve ara
ve gereler iin sava nedeniyle denek ayrlamadndan sz ediliyor
du. O hlde, her ne kadar devlet bir denek salayamyorsa da, mah
km lar sanayi ile uramaya zendirmeyi de iyiletirme projesinin bir
paras olarak dnmek gerekiyor. Nitekim, 11 M art 1912 tarihli ge
nelgede, mahkmlarn sanatla uram alarm zendirm ek zere talep
olunan aralar iin denek aynlam ad yazlmakla beraber, yine de
sanat ve eitim hususlarnda mahkmlarn zendirilm esi gerektii de
belirtilmiti.
Hapishaneler ve tutukevlerinin ileriyle ilgilenmesi ve yukarda
projeye ilikin sralanan hususlar hayata geirm esi iin 1911-1912
(1327) ylnda Dhiliye Nezaretinde Hapishaneler dare-i Umumiye
M driyeti oluturulmutu. Ancak Balkan Savalar nedeniyle bu ku
rulu hibir ilev gremem iti.5
1913-1914 (1329) ylnda Hapishaneler dare-i Umumiye M dri
yeti yeniden dzenlenmi ve ilere hz verilmiti. Birok yerde hapis
hane ve tutukevleri inaat kararlatrlmt. N e var ki, yeni hapishane
ve tutukevi inaat ve var olanlarn onarm iin bteye para konmas
ancak 1916-1917 (1332) ylnda yani yl sonra gerekleebilecekti.6
Hapishaneler dare-i Umumiyesi tarafndan, 1329 yl ile bteyle para
konulan 1332 yl arasndaki yl boyunca unlar yaplmt:
nce yle bir yol izlenilmesi kararlatrlmt. eitli Avrupa l
kelerinin bir yandan hapishane ynetimine ilikin yntemleri ve dier
yandan hapishane yaplar incelenecek, sonra ilerinden en baarl
olanlar seilerek, bunlardan lkenin ihtiya ve detlerine gre nizam
nameler ve bina projeleri yaplacakt. rnein Almanya hapishaneler
nizamnamesi, Berlin M erkez tutukevi nizamnam esi, talya ile Alm an
ya'nn hapishane projeleri incelenmiti.
Hapishaneler dare-i Umumiye M drl tarafndan yrtlen
inceleme almalarna 1916 ylnn Temmuz ayndan itibaren bir Al
man uzman da katlmaya balamt. nce iki Alman uzman ismi ze
rinde durulmutu. Birincisi, Alexander Klein idi.7 kincisi ise 1906 y
lndan beri Dsseldorf-Derendorf Hcresel hapishanesinin m drl
n yapmakta olan Doktor Paul Pollitz idi. Tp tahsili grm olan
Pollitz psikiyatri alannda uzmanlamt. 1906'da hapishane inaatna
ilikin bir komisyonun yeliini yapmt. Bedene uygulanan cezalarn
sulularn aklna yapt etkiler zerine ok sayda bilimsel almas
vard. Sonunda Temmuz 1916'da Pollitz zerinde karar klnmt. Bu
seimde esas olarak kendisinin Franszcay teki adaydan daha iyi bi

5 BOA DH .M B.H PS 79/30.


6 1332 (1916-1917) yl btesine yeni ina olunacak hapishane ve tevkifhane m as
raf iin 11 m ilyon 100 kuru Dhiliye btesine ek olarak konulm utu.
7 1907'den beri basavc vekiliydi. 1890-95 aras yarglk yapm ; 1898-1907 ara
snda byk ve m odern Tegel hapishanesinin m dr olm utu.
liyor olmas rol oynamt. Be yl iin Hapishaneler Mfetti-i Umumsi
sfat ve unvanyla istihdam edilecek olan8 Pollitz9 greve baladktan
sonra lke genelinde (ama galiba daha ok Anadolu'da) teftiler yap
m, hapishanelere ilikin yaplacak nizamnameler konusunda neri
lerde bulunmu, raporlar hazrlamt. Bu grevini ubat 1919'a kadar
srdrm t.10
Pollitz hapishane ve tutukevlerindeki mahkmlar ve tutuklularn
durumu hakknda bilgi toplamak amacyla bir anket formu hazrlaya
rak bunun tm vilyetlere gnderilmesini istemi ve bu formlara itina
l ekilde bilgi verilmesini, verilecek bilgilerin tekilt iin esas olaca
n bildirm iti.11
Formlarda yantlanacak be blm bulunuyordu. Birinci blmde:
Hapishanenin ve tutukevinin ad; mdrn, mdr olmad takdirde
memur veya bagardiyann ismi; ktiplerin ve gardiyanlarn adedi so
ruluyordu.
kinci blm mevcudun adedine ilikindi: Erkek ve kadnlar ile he
nz on sekiz yanda bulunm ayan tutuklularn adedi tutukevi ve ha
pishane iin ayr ayr soruluyordu.
nc blmde: Siyas mahkmlar hari olmak zere, cezalarn
ikmal etm eye alt ay kalm olan ifti ve yol tam ircileri gibi kamu ya
rarna alabilecek mahkmlarn adedi soruluyordu
Drdnc blm tutuklulara ayrlmt: Hlen kamu yararna al
anlar; hapishanenin kendi ilerinde mstahdem bulunanlar; husus
sipariin imaliyle megul olanlar; hibir ile uramayanlarn adedi,
soruluyordu.
Beinci ve son blm yemeklerin ne ekilde hazrlandn sorgu-
luyordu: Hapishanenin kendi m utfanda m; mteahhit vastasyla
m; bir hayr cemiyeti tarafndan m?
Kuds M utasarrflndan 5 Ocak 1917 tarihinde gelen evraka g
re, mutasarrflk dhilindeki Yafa, Gazze, Hlilrrahman ve Birssebi
sancaklarndaki mahkm ve tutuklularn durumuna ilikin olarak dol
durulan form lar incelendiinde zetle u bilgiler ortaya kyor:

8 BOA DH .M B.H PS 92/18.


9 Ylda 120 bin kuru cret alacakt.
10 O tarihte O sm anl m paratorluunda istihdam edilen A lm anlarn m ukaveleleri
iptal ed ilm i ve iten el ektirilm ilerdi.
11 BOA DH .M B.H PS 76/20 (2).
Sadece Kuds merkez livada erkekler iin bir hapishane ve tutuke
vi; kadnlar iin bir hapishane ve tutukevi mevcuttu.
Sadece Kuds merkez livasnda mdr vard. Ktip ve bagardi
yana ihtiya vard ama bu ileri mdr yapyordu. Kadroda sekiz ya
zl olduu hlde 5 gardiyan vard.
Kuds merkez livada 555 erkek, 13 kadm, ve 4 2 'si on sekiz ya al
t olm ak zere 568 m evcut vard.
On sekiz ya altndaki ocuk mahkm says Yafa hapishanesinde
10'du ve yetikin mahkmlarla bir arada kalyorlard. (1880 Nizam na
mesinde ocuk mahkmlara ait bir madde bulunmuyordu. Sadece on
sekiz yandan kk tutuklularn gece ve gndz ayr bir yerde ikamet
ettirilecekleri belirtilm iti.12 Alman uzman Pollitz'in, Dhiliye Nezare
tine yazm olduu, 21 yandan kk mahkmlarn cinayet ilemi
mahkmlarla ile bir arada bulundurulmamas gerektii konusunda bir
yazs vard.)
Hibirinde mutfak yoktu. Kuds merkez liva hapishanesinden ge
len yantta, hapishanede bulunan yiyecekler iin yalnz yz elli yedi
dirhemden ibaret ekmekten baka bir ey yoktur; Birssebi'den gelen
yantta, "hkm et tarafndan muhta olanlara gnlk yz dirhem
ekmek (tayn) verilm ektedir"; Yafa'dan gelen yantta "bir mteahhit
ekmekleri getiriyor" denilm iti.13
Yabanc nizamnam elerin incelenmesi sonucunda ortaya yeni bir
nizam nam e de karlmt. Bu nizamnam eye bugn iin ulamak
mmkn olamad. 1880 Nizamnamesi tamamen mi deim iti, yoksa
onun zerinde baz deiiklikler mi yaplmt, imdilik bir yant ver
mek zor. Ama Babakanlk ariv belgeleri sayesinde nizamnamenin
hazrlannda gz nnde tutulan esaslarn bazlarnn ne olduuna
ilikin bir dnce sahibi olmak mmkn.
D hiliye Nezareti M ebni-i Emiriyye ve Hapishaneler daresi M-
diriyetinde kaleme alnm bir msvedde yazda, sz konusu nizamna
menin hazrlanma gayesi zetle u szlerle belirtiliyordu: "Bu nizam
name ile, sulular kapama, onlar cemiyet-i beeriyeden tecrit etme, ve
retimde bulunm aktan men etme gibi akl d yntem ler terk edilerek,

12 M adde 90: On sekiz yan tekmil etm em i olan ocuklar m evkuf bulunduklar
hlde gece ve gndz sair m ahbusnden btn btn ayr bir m ahalde ikamet
ettirileceklerdir.
13 BOA D H .M B.H PS.M 27/39 (1,2,3,4,5).
hapishaneler birer atalet ve sefalet merkezi olmaktan kartlp, iktisat
kurallarna gre sanayi ve ziraat faaliyetleri tanzim edilmek suretiyle
onlarn kendi masraflarn kartarak devlet hzinesinin yknn de
olabildiince azaltlmas salanacakt. Atalet ve meguliyetsizlik akla
ve ruha da kt tesirde bulunarak ahlk ktlne yol atndan,
sulular bu durumdan kurtarmak iin onlar bir ekilde "say ve amele
sevk" olunacaklard."14
Bu arada unu da vurgulamak gerekir ki mahkmlarn altrl
mas im paratorlukta yeni bir konu deildi. Ali Efendi, Basiret gazete
sindeki 7 Temmuz 1871 tarihli yazsnda, stanbul'da 1871'de hizmete
giren Umum Hapishanede hner ve marifet sahibi olanlara gereken
alet ve edevat verildii, rettikleri rnlerin darda satld ye elde
edilen gelirin tahliye olduklarnda ellerine verilmek zere sandklarda
saklandn yazm aktayd.15
Yine unun belirtilmesi gerekir ki, 1880 Nizamnamesinin 1 7 ,1 8 ve
69-72. maddeleri mahkmlarn almasna dair koullan dzenlem i
ti. Buna gre her hapishanede mahkmlarn hibiri isiz kalm ayacak
ekilde bir ie koulacakt. almak her mahkm iin zorunluydu.16
almaktan kaanlar yirmi drt saatten bir haftaya kadar temiz hava
almaya (teneffse) karlm aktan mahrum braklacak ve tekrar hlin
de bu ceza iki kat daha arttrlacakt. M ahkmun yapt iten elde edi
len gelirin (ake) yars, kendisine verilmi olan yiyecek, elbise ve dev
letin dier m asraflar iin ayrlacak ve kalan yars ise gerektike ken
disine verilmek zere hapishane deposunda saklanacakt.
Grld gibi 1880 Nizamnamesi almay art kouyor, kar
kan mahkma ar cezalar getiriyordu. 1917 ylnda elde mevcut olan
yeni nizam nam enin de benzeri koullar getirip getirmediini imdilik
bilem iyoruz. Ama, en azndan mahkmlarn isiz kalmasnn saknca
l ve aksine almalarnn yararl olaca dncesinin varln koru
duunu syleyebiliriz.
Bu dnce ayrca Osmanl temsilcilerinin katldklar uluslar aras
kongreler yoluyla da pekimi olmalyd. rnein, Osmanl temsilcisinin

14 BOA DH .M B.H PS 119/23 (1).


^ Basireti Ali Efendi, stanbul M ektuplar, stanbul, Kitabevi Yaynlar, 2001, s. 38.
16 Bunun istisnas da vard. M adde 71: ... m evkuf bulunan m aznun- aleyhim ile
hapis cezasyla m ahkm olanlardan canib-i m iriyyeden iaesi olm ayanlar al
mak bahsinde m uhtardrlar.
de katlm olduu 1890'da Saint Petersburg'da yaplan Hapishaneler
Kongresinin ikinci oturum unun birinci konusu hapishanedeki mah
kmlarn altrlm as olmutu. Hem mahkmun zamann yararl i
lerde geirecei hem kendi ekonom isine katkda bulunaca, hem de
atl hlde olan i gcnn kullanlm olaca zerinde durulm utu.17
Hapishane ve tutukevlerinin inasna dair yaplanlara gelince. D
hiliye Nezareti M ebni-i Emiriyye ve Hapishaneler daresi M driye
tinden 27 Kasm 1917 tarihiyle kime yazld belli olmayan bir m s
vedde yazda, Osmanl hapishanelerinin teden beri ihmal edilmi
olup m efkud, yani yok denilebilecek hle gelm i olduklar ve bu ne
denle batan baa yeniden kurulmalar gerektii belirtiliyordu. Bu ne
denle, nce binalarn yaplmas ve her bina tamamlandka "nazariye-i
cedidenin" oralarda uygulanm as yntem olarak kabul edilmiti. Ayn
yazda hapishanelerin hangi tarza gre ina edilecei yolunda alman
bir karardan da sz edilmektedir. Buna gre, uzun uzadya yaplan ince
lemeler sonucunda, "ileri hcre" yntemi diye bugnk dile evirebile
ceimiz, "m terakki hcre" ynteminin esas alnmas kararlatrlm
t.18 Geri, sz konusu msvedde yazda "ileri hcre" sistemini, Alman
ya'dan getirtilmi olan uzman doktor Pollitz'in de onaylam olduu
yazldr, am a belki de bu sistemi neren bizzat Pollitz'in kendisiydi.
Pollitz, lke genelinde ayn byklkte tutukevleri ina edilmesi
ni, ama zmir (300 bin), Kal'a-i Sultaniyye (15 bin) ve Eskiehir (40 bin)
gibi nfusu fazla olan yerlerde ise daha byk tutukevleri ina edilm e
sini, tutukevlerinde tutuklularn te biri iin hcrelerin yaplmasn,
baz yerlerde ise tutukevi ve hapishanelerin birletirilerek ina edilm e
sini neriyordu.19 4 O cak 1917 tarihli olup Dhiliye Nezareti M ebni-i
Emiriyye ve Hapishaneler daresi M diriyetinden Pollitz'e gitm ek
zere hazrlanan bir yaznn msveddesinden, onun bu nerilerine uy
gun ekilde hareket edilm ekte olduu anlalmaktadr.20 Bundan sonra
yaplacak binalarn proje ve plnlar bu "ileri hcre" yntem ine gre
hazrlanmt.
"leri hcre" deyimi, ya da sadece hcre szc o gn itibariyle
Dhiliye Nezareti iin neyi ifade ediyordu? 1880 Nizamnamesi mah

17 Fatm agl Dem irel, "1 8 9 0 Petersburg H apishaneler K ongresi", Toplumsal Tarih
(M ays 2001), say 89, s. 11-14.
18 BOA D H .M B.H PS 119/23 (1).
19 BO A D H .M B.H PS 76/27 (2).
20 BOA D H .M B.H PS 7 6 / 2 7 (1 ).
kmlarn gece gndz birlikte kaldklar kou yntem ine dayalyd.
Hcre szc ile kou ynteminin terk edilerek yerine, birbirlerin
den tecrit edilmi mahkm ya da tutuklularn gece gndz tek bana
kaldklar odalar m anlatlyordu? Pennsylvania sistemi denilen bu
sistem nce 1790'da adn ald Amerika Birleik Devletlerindeki
Pennsylvania eyaletinde uygulam aya konulm u, on dokuzuncu
yzylda dier Avrupa lkeleri tarafndan da benimsenmiti. Ancak,
kastedilen bu olmasa gerekti. yiletirm e projesinde, mahkmlarn i
liklerde ve tarlalarda altrlm asndan sz ediliyor olduuna gre,
hcre ya da "ileri hcre" terimi ile, mahkmlarn geceleri tek bana
hcresinde kald, ama gndzleri ise iliklerde alt, yine ABD
kaynakl (1816) Auburn sistemi kastediliyor olmalyd. Ne var ki, Au
burn sistem i, mahkmlarn birbirleriyle grmelerini nleyen ve kat
bir disiplin iinde altrlm asn am alayan bir sistemdi. Byle bir sis
tem mi getirilmesi mi amalanmt.21 imdilik tam bir bilgi sahibi de
iliz.
Hapishanelerin inaatna ilikin u kararlar alnmt: Hapishane
ler derece zerinden tefrik edilmiti ve gereken yerlere bunlar ina
edilecekti. Bundan baka, m lk taksimat ne ekilde deiiklie urar
sa urasn merkeziyetini muhafaza edecek olan tm ehirlerde birer
merkez hapishanesi olacakt; ve ayrca im paratorluk stanbul, Anado
lu, Orta Anadolu, Karadeniz, dou vilyetleri, Suriye ve Irak olmak
zere yedi blgeye ayrlarak bunlarn her birinde birer krek mevkii
yaplacakt. M erkez hapishaneleri yla kadar mahkm olanlara ve
krek mevkileri de yldan fazla cezallara mahsus olacakt. Merkez
hapishaneleri ve krek mevkileri ierisinde, hapiste kalanlar iin ayr
yerler tahsis edilecek, salk kurallar ve sosyal koullar salanacak ve

21 Pennsylvania ve A uburn sistem leri iin bkz. M ehm et Em in Artuk, A hm et G k


en ve A. Caner Yenidnya, Ceza H ukuku Genel Hkmler, c. II: Yaptrm Hukuku,
Sekin Yaynclk, A nkara 2003, s. 76-81.
22 1880 N izam nam esi farkl konum dakileri farkl m eknlarda bir araya getiriyor,
ayn cinsten tutuklu ve m ahkm larn birlikte kalm alarna izin veriyordu:
M adde 73: Hapis cezasyla m ahkm olanlar ile m ttehim ve m aznun-i aleyhim
koular baka baka olaca gibi hapishane-i um um lerde on seneye kadar k
rek cezasyla m ahkm bulunanlar ile m ebbedlerin dahi koular baka baka
olacaktr. Ve m isafir bulunan m ahbuslar dier m ahbuslar ile ihtilt ettirilm eye-
cektir.
M adde 75: Bir snfa ait m ahbusn beraberce bir havalide gezebilecei gibi am e
liyat odalarnda ve koularda dahi toplanabilecektir.
sanat yerleri (dr's-san'a) ve ziraat tarlalar ve im alathaneler vcu
da getirilecekti.23
Hapishane ve tutukevi inaatlarna ayn anda her yerde balana-
mayacama gre ncelikle baz vilyetlerden balanarak sonra sra ile
dier vilyetlerde de inaatlar yaplacakt. ncelik verilen tutukevi ve
hapishane inaatlar unlard: shakpaa'daki Dersaadet Cinayet Tev
kifhanesi ve skdar Tevkifhanesi ile Bursa, Balkesir, Eskiehir, Beyrut,
Adana, Ankara, Yozgat ve zmir hapishaneleriydi.
shakpaa'daki Dersaadet Cinayet Tevkifhanesi plnlarnda hcre
szc geiyordu. shakpaa'da yz kiilik ve drt katl olarak
yaplmas plnlanan Dersaadet Cinayet Tevkifhanesi plnlarnda, hem
kou pencereleri ad altnda bunlarn demir parmaklkl ekli gsteril
mi, hem de birinci kat hcre pencereleri ve zemin kat hcre pencerele
ri adlar altnda bunlarn da demir parmaklkl ekilleri gsterilmitir.
Buna karlk, skdar Tevkifhanesinin bodrum kat ve birinci ve
ikinci katlarna ait plnlarda sadece kou szc gemektedir.24
Yine skdar Tevkifhanesine ait bir dosyadan nereye ait olduu
belli olmayan yz kiilik bir hapishane projesi kmtr. Zemin, bodrum,
ve st kat gsteren bu projede bodrum katnda kalorifer mahalli, im a
lathaneler, hamam, ve cezalandrma (mcazat) hcreleri yer alm akta
dr. Zem in katta dava vekillerine m ahsus oda, hastahane, hamam, on
kiilik iki kou, ve on drt kiilik iki kouun yan sra dokuz adet
hcre bulunmaktadr. st katta hastahane, hamam, on kiilik ve on
drt kiilik koularn yan sra sekiz adet hcre yer almaktadr.
- Kasm 1917 tarihinde tutukevi ve hapishanelerin ina durumu y-
leydi:
skdar Tevkifhanesi ve Bursa hapishanesi bitmek zereydi. Dersa
adet Cinayet Tevkifhanesi de bitmeye yz tutmutu. Balkesir, Eskiehir,
Beyrut, Adana, Ankara, Yozgat ve zmir hapishanelerinin inaatlar da
ilerlemiti. Ayrca bir hayli hapishanenin inaat da ihale olunmutu.25
ttihat ve Terakki Cemiyetinin 1333 (1917) tarihli ve son kongresi
diye bilinen kongresine sunulan (ve 19 Eyll 1917'de Tanin'de tam met

23 BOA DH .M B.H PS 119/23 (2).


24 Bodrum: Yem ekhane, depolar, kalorifer m ahalli, kadn am arhanesi, kadn ban
yo m ahalli, Birinci Kat: Kadn tutuklulara m ahsus koular, kadn gardiyan od a
s, erkek tutuklulara ait odalar kitci Kat: Hasta koular, tabip odas.
25 BOA D K M B .H P S 119/23.
ni yaynlanan) rapordaki "Kavanin ve Nizamatm Islahna likin K-
sm "da u ifadeye yer verilmitir:
"Hapishanelerim izin memalik-i m tem eddinedeki emsaline tevfi
kan vcuda getirilmesi iin sarf- mesai edilmekte olup stanbul maz-
nunn tevkifhanesinin bir aya kadar ikmal-i inaat myesser olaca
gibi peyderpey skdar ve Dersaadet ve Bursa cinayet tevkifhaneleri
ikmal edilecek ve malzeme-i inaiyeleri mstahzar olan daha on
yerde hapishane ve tevkifhanelere mbaeret olunacaktr."26
Ne var ki, Dersaadet'te, skdar'da ve Bursa'da yeniden inasna
giriilen binalar Ocak 1919'da dahi tamamlanm bulunmuyordu. z
mir, Balkesir, Eskiehir ve Adana'da balanlan ve Tekirda'da inaat
ihale olunan binalarn inaat da devam etm ekteydi.27
Bununla beraber iyiletirme abas devam ediyordu. Pollitz'in ha
pishane teftilerini 1918 yl sonuna kadar srdrm olduu anlal
yor. 20 M art 1918 tarihli bir tezkereye gre Dhiliye Nezareti tarafn
dan hapishaneleri iyiletirmenin bir paras olarak bir gardiyan okulu
kurulmak isteniyordu. Bylece hapishane memurluklar Avrupa'daki
emsali gibi dzenlenmi olacakt.28
Bu ksa yazdan u kyor ki devletin st katnda hapishane koul
larn iyiletirme iin bir niyet, bir aba vard. Bu konuda, dier konu
larda olduu gibi Avrupa lkelerindeki uygulam alar izlenm i ve ya
banc uzmanlarn gr ve bilgilerinden yararlanma yoluna gidilmiti.
Sava durumu ve bunun getirdii m al skntlar istenen projelerin ger
eklem esine engel oluturm utu. 1911 ylndaki iyiletirm e projesi
sadece niyet aamasnda kalmt. 1913-1914 (1329) ylnda tekrar ele
alnan ve 1917 ylnda hayata geirilmeye giriilen iyiletirm e projesi
srasnda ise seilen pilot blgelerdeki hapishane inaatlar yava bir
ekilde srmt. Ne var ki akla u soru taklyor: 1911 ylndaki hapis
haneleri iyiletirme projesi Balkan Savalar nedeniyle eyleme dn-
trlememiken, Birinci Dnya Sava gibi byk bir sava srasnda
Osmanl hkmeti pilot blgelerde yeni hapishane ve tevkifhaneler ina
etmek iin m al kayna nereden bulmutu? Bu husus dndrc
dr ve baka almalar gerekli klmaktadr.

26 Tank Zafer Tunaya, Trkiye'de Siyasal Partiler, c. I: kinci M erutiyet D nem i 1908-
1918, H rriyet Vakf Yaynlar, Geniletilmi 2. Bask, stanbul 1988, s. 121.
27 BOA DH .M B.H PS 79/30.
28 BOA DH .M B.H PS 78/59.
Bekiraa Blnden Anlar

M u rat u lcu

Bugn stanbul niversitesinin Beyazt'taki merkez binas, Osmanl


m paratorluunun son dneminde Harbiye Nezareti olarak kullanl
yordu. Sultan II. Abdlham id'in 'otoriter-baskc' ynetimi srasnda
'asker' bir tevkifhaneye -bugnk deyimle tutukevine- gereksinim
duyuluyordu. Bu i iin de en uygun yer olarak Harbiye Nezaretinin
bulunduu blge tercih ediliyordu. Nitekim bugnk Siyasal Bilgiler
Fakltesinin bulunduu alanda yer alan ve birden fazla yapdan olu
an bir klliye asker tevkifhane olarak kullanlmaya balanyordu.
Harbiye Nezaretinin yaknnda -bir bakma fizik bnyesi- iinde yer
alan bu tevkifhane bir sre sonra insanlar rkten ikence merkezi h
line dnyordu. Buna da tevkifhanede grevli ble kumanda
eden Bekir Aa adl zabit neden oluyordu.
1908 nklbndan ok nce bu grevi yrten Bekir Aa -tpk Ali
Suavi'yi sopa darbeleriyle ldren 7-8 Haan Paa gibi- okur yazar de
ildi. ri yar, insana korku salan 'kt' grnml, kara cahil bir
adam olan bu zabit, tevkifhanede konumlandrlan ble kumanda
ettii iin blk ve mekn onun adyla anlyor, buraya 'Bekiraa Bl
' deniliyordu.1
Bekir Aa tevkifhaneye gelen tutuklu ve hkmllere son derece
kt muam ele ediyor, m stebite davranyor; hatta, ilkelerini kendisi
nin belirledii, iddete dayal bir 'kaba kuvvet dzeni' uyguluyordu.

M urat ulcu, A ratrm ac, stanbul.


1 Doru yazl 'Bekir A a' olan bu ad, zam an iinde iki szcn birletirilm e
siyle tek szck hlini alyor ve 'Bekiraa'ya dnyordu.
Buraya girip kanlar deta canndan beziyor, yaadklarn evreye
dehet iinde anlatyorlard. Bylece Beyazt'taki tevkifhane halk ara
snda 'kt bir hret' kazanyordu. Bu 'kt hretin' yaratcs olarak
Bekir Aann ad ile anlyor ve 'Bekiraa Bl' olarak da yakn tari
himize geiyordu. Tevkifhane zamanla sadece asker personel iin kul
lanlmakla kalmyor; rejim m uhalifleri ve dier sulular da tutuklana
rak buraya gnderiliyor, bir bakma 'siyasi sulular ve fikir sulular'
da Bekiraa Blnn acmaszlna teslim ediliyordu.
Zamanla 'kt m uam ele' yapmakla nlenen Bekir Aa ve perso
neli deiiyordu. N e var ki bask ve ikence burada bir gelenek hlini
alyor, bu nedenle 'Bekiraa Bl'nn kt hreti artyor; burada
yaplan 'gayriinsan' uygulam alar -hatta daha da sertleerek- devam
ediyordu.
Nitekim 1908 nklbyla, m utlakyet rejiminden ksm bir anayasal
dzen olan m erutiyete geiliyordu. Ne var ki 'insan haklar anlay'
konusundaki gelime o denli hzl salanamyordu. Bunun en arpc
rneini de yine Bekiraa Bl tekil ediyordu. nklb gerekleti
ren ttihat ve Terakki Cem iyeti/Partisi iktidarn pekitirdike, siyas
hogrsn yitiriyordu. zellikle 31 M art Olayndan sonraki dnem
de ynetim uygulamalarn sertletiriyor, buna paralel olarak da Beki
raa Blnn kt hreti durmadan yaylyordu. Geri tevkifhane
ye artk Bekir Aa kumanda etmiyordu ama, yeni kumandanlar da ac
m aszlkta onu aratmyorlard. Hatta bazlar, ona bile rahmet okutu
yorlard. 1910 ylnda tevkifhane kumandanl grevinde bulunan Sa
lim Efendi hakknda Rza Nur unlar kaydediyordu:
"Askerlere, gardiyanlara, hatta kendisinin emin ve sadk yanda,
srda olup hafiyesi bulunan sm ail'e dahi Salim Efendi ad, cahil, za
lim bir adamdr diye sylyordum. Onun ismi, Salim deil zalimdir;
babas z'y syleyememi de ondan Salim demi ve buraya artk 'Be
kiraa Bl' deil, 'Salimaa Bl' ismi verilmeli diyordum ."2
ktidarn pekitiren ttihat ve Terakki ynetimi Bekiraa Bl
n deta, gemiin intikamn/rvann alrcasna kullanyordu. Bura
da insan haklan hie saylyor, her eit iddet kullanlyor, zulm ve
ikence yaplyordu. Kald ki buradaki yaam koullarnn ilkellii ve
elverisizlii bile bal bana bir ikence nitelii tayordu:
"Tavan korkun olacak kadar pek yksek olan uursuz odamn
duvarlar zerine, eski, pis hayatn her be on senede bir rtm ek iin
bir kat badana ekildii, tesinden berisinden dm paralarn yer
lerinden kefolunuyor ve alt yedi kat, her biri bir renk badanalar g
rnyordu. Bu duvarlarn her noktas karnca yuvasn andrr birer
haarat yuvas hlinde bulunuyordu. tede beride rm ceklerin rp
de zerine kurumu sinek astklar, zerlerindeki tozdan bir iki sene
lik olduklar anlalan alar da caba. ri iri ve kum gibi eitli ekiller
de tahtakurusu, pire, sivrisinek ve tatarcklardan baka burada yeni
olarak bir ufak sinek daha grdm ki arkadalarndan daha rahatsz
ediciydi. Karasinekler ise ar gibi sokuyordu. Souktan korunm ak iin
kapnn delikleri pis bezle kalafatlanm, ad ve rengrenk ktlarla
yaptrlm t.(...)
"Abdesthaneye gittik. Yeni Cami hellar kadar pis ve berbat bir
yer. eriye girmek mmkn deil... fakat zorunlu girdim. Su, ancak
getirdiimiz. Asker abdesthanenin kapsnda bekledi."3
Bekiraa Blnde kalanlara en ok rahatszlk veren ve salkla
rn tehdit eden unsuru 'bit' sorunu tekil ediyordu:
"...kim i bir keye, aa altna ekilip gm leini karr, bit aykla
yp ldrr. Birini grdm ve dikkatle seyrettim. Kirden beyazl kal
mam olan donunda, her bir milimetrede desem abartm olmam, bir
bit bulup ldryordu. Bu ibret verici sahneyi derin derin inceledim
ve iyi bir ders aldm. Bir kez ben de yatamda bit buldum. Ama yal
nz bir tane idi; fakat imdiye kadar grdklerimden ayr bir kuyruu
vard. m rmde bu ekilde bit grmemitim. Zooloji lim lerinin ince
lemesine lyk ve hapishanelere m ahsus bir cins olacak!"4
Dr. Rza Nur Bekiraa Blnn ikencehanesi hakknda da un
lar kaydediyordu:
"Bir kede on on be tane, her biri ba parmak kalnlnda olan
kzlck sopalar gzme iliti. Kimi krlm ve krk yerleri misvak ucu
gibi olmu olan bu sopalarn yn pek acayip bir manzara idi. Yaplan
zulmleri iln ediyorlar gibi duruyorlard. Bir tanesi bir yerinden krl
m ve bir ucuna kanl bir bez sarlmt (...) bir ucuna bez sarlm asnn
sebebi, vururken el acyor ve dayanamyormu. Bu sebeple bez sarl-
yormu. Bunu da aratrdk. Demek, ne kadar ok ve hzl ve dvyor-

3 age., s. 77.
4 age., s. 205.
larm . D venlerin avularnn krek ekm i gibi nasr olduunu
rendim. Hatta jandarm a erif Efendinin avucunun nasrn bizzat
grdm. erif Efendinin bunda bir gnah yoktu. Ne yapsn ki; kendi
sine emir ediyorlard ve kendisi de tutuklu idi. Orada ad kahvelerde
grlen ve aa diplerine atlan iskem leler de vard. zerinde yer yer
kan lekeleri vard ki bu, kanl vahetlere delildi."5
Bu arada hemen kaydetmek gerekir ki Bekiraa Blnde grev
yapan personel de ok parlak bir durumda deildi. Geri onlar iken
ce grmyorlard. Ancak mahkm ve tutuklularla ayn koullar pay
layor, ayn elverisiz ortamda, eitli yokluklar iinde yayorlard:
"Burada birazck da kapmda nbet bekleyen askerlerin perian
lklarndan bahsedeyim. stleri balar pek berbat, ayaklarnda orap
yok. Fotinler para para. Kasaturalarnn palaskalar olmadndan el
de tayorlar veya rm bir palaska takyorlard. ou fotin yerine
plak ayaklarna birer postal geiriyorlard. Elbiseleri yer yer ya ve
silhlarn kiri ile abartmasz siyah renkte gibi idi. Birka er kundurala
rn kendileri satn aldklarn sylediler. Bu perian hlleri, o askere ye
ni gelen ve terhis olan askerlerin gece talar, topraklar zerinde yatm a
lar (...) insan hayret ettiriyordu. K gelmi idi (...) Hlbuki u anda as
kerin zerinde yazlk elbise vard. Bareler nbette tir tir titriyorlard.
Skklk iinde yatar ve yemek yetim eyip sofradan yar a kalkarlar
m. Bunlardan baka zavall erler her gn sille ve tokat yiyip olmaz
kfr ve hakaretler iitiyorlard."6
ttihat ve Terakki ynetiminin m uhaliflerine kar tam bir 'gzda
ve tehdit' arac hline getirdii Bekiraa Bl artk 'siyas bir mahi
yet' de kazanm bulunuyordu. 1918 ylnda I. Dnya Savann sona
ermesi ve ttihat ve Terakki ynetiminin kmesiyle, yeni bir dnem
balyordu. M tareke dnemi olarak adlandrlan bu srete; Hrriyet
ve tilf Partisi ynetimi ele geiriyordu. ngiltere'nin desteini arkas
na alan yeni ynetim, kendisinden nceki iktidarn mensuplarna kar
ayn baskc ve insanlk d yntemleri uygulamaktan kanm yor
du. Nitekim Bekiraa Blnn m e'um ve rktc ad yeni d
nem de de varln hissettiriyor, ayn ileri grmeyi srdryordu. Be
kiraa Bl bu kez sadece ttihat ve Terakki m ensuplarn arla
makla kalmyor, igal stanbul'unda Ankara ve Kuva-yi M illiye yan
dalarnn da urak yeri oluyordu.

5 age., s. 175.
6 age., s. 217.
'Bekiraa Blnde' balkl risaleye ve yazarnn durumuna ge
lince...
31 Mart Olayndan sonra ttihat ve Terakki Frkas etkin bir ynetim
oluturarak muhalefet odaklar zerinde cidd bir bask tesis ediyordu.
Bu bask karsnda sinen muhalefet odaklar faaliyetlerini gizli olarak
yrtyordu. Kimi birbiriyle irtibatl, kimi de yurt dndan g alan
bu m uhalefet odaklar iktidar tarafndan kovuturuluyor, sk sk da
tevkifler yaplyordu. Nitekim 1910 ylnda byle yurt d irtibatl ol
duu ileri srlen bir gruba kar, operasyona giriiliyordu. Paris'te
yaayan ve nl bir ttihat ve Terakki muhalifi olan erif Paa tarafn
dan parasal ynden desteklendii ileri srlen; aralarnda Sinop m il
letvekili Dr. Rza Nur, eski Sadrazam Kmil Paa, M ustafa Natk Paa
gibi tannm devlet adamlarnn adlarnn getii bir 'Cem iyyet-i Ha-
fiyye' yani 'gizli rgt'e kar tutuklama eylemi balatlyordu. Tevkif
edilenler arasnda gen yal birok muhalifin yan sra, tannm sim a
lar da bulunuyordu. Bunlardan biri de, o srada 18-20 yalarnda olan,
eski maarif m emurlarndan Sleyman Srr adl bir gen idi. Sleyman
Srr Efendi 1910 ylnda yaad olaylar, an ve gzlemler eklinde
kaleme alyordu. Ancak yaymlam ak iin de 9 yl beklem ek zorunda
kalyordu. Bu srete mparatorluk savaa giriyor, 1918 ylnda yenili
yor, ttihat ve Terakki ynetim i kyor, nde gelen ttihatlar yurt
dna kayordu. 1919 ylnda ise mtareke koullan hkm sryor,
divanharpler kuruluyor, eski iktidarn adamlar toplanarak Bekiraa
Blne tklyorlard. Bu tevkifhanenin yeniden 'gncellik' kazan
mas, Sleyman Srr'y da harekete geiriyordu. Bekiraa Blnn
eski 'm isafiri' deta "O ray bir de benden dinleyin" dercesine 'Bekira
a Blnde' bal altnda kaleme ald an ve gzlemleri, 1919
(Rum 1335) ylnda yaymlanyordu. Nitekim risalenin ikinci baln
da u ibare oluturuyordu: 'Orada neler grdm?'
Risale 'H ukuk M atbaas'nda baslyor ve 45 sayfadan oluuyordu.
Risalenin yazar Sleyman Srr, Bekiraa Bln ve yaadklarn
u balklar altnda zetliyordu:

Bekiraa Bl - M ukaddeme
Cemiyet-i H afiyye'nin tesisi
Nasl tevkif olundum?
Tevkifhane memurluunda
Bekiraa Blnn tarihesi
Heyet-i istintakiye
M ezalimin envai
Hizm et de ediyorduk
Garip tevkifler
Zindanda gzari-i hayat
lk intihar
Divamharpte
Zindanda Ramazan hayat
Zindanda baka komiteler de vard
Hatime

Risalenin yazar Sleyman Srr Efendi Bekiraa Bl ile ilgili


gzlem, an ve dncelerini bu balklar altnda bugnn okurlarna
yle aktarm bulunuyor:
[kapak/ knye] BEKRAA BLNDE
Orada neler grdm?
M uharriri
Sabk M aarif M emurlarndan
Sleyman Srr
Hukuk Matbaas
Dersaadet
1335
[s. 3] Bekiraa Bl 7
Mtarekeyi mteakip ttihat ve Terakki erknnn bir m ddet isti-
rahat-gzin olduklar Bekiraa Blnn mukadderat- m emleket ile
byk ve mhim bir alkas vardr.
Bu mahbes zulm ve bel-y inkraza doru srklenen memleketin
fecia-i akbetine giryan birok vatanperveran milletin hun- m asum uy

7 "Bekiraa Bl: O sm anlln sonuna kadar H arbiye N ezareti Dairesi olarak


kullanlm olan B eyazt'ta im diki stanbul niversitesi H ukuk ve Tp Faklte
leri binasnn avlusundaki asker tevkifhane hakknda kullanlr bir tabirdi. 1908
Tem m uz inklbndan evvel tevkifhane m em urluunu yapan Bekir A ann ad
na nispeten bu ism i alm t. 1908 Tem m uz inklbndan sonra siyas m evkuflar
burada hapsedilirdi. N itekim m tareke d evrinde ttihat ve Terakki Cem iyetinin
ileri gelenleri ve eski nazrlardan bazlar burada m evkuf bulundurulm ular ve
oradan M alta'ya srlm lerdi. Bu yerde hlen stanbul T p Fakltesi M orfoloji
m essesesi bulunm aktadr. M evkuflara kafa ve gzleri patlatlacak, trnaklan s
klecek derecede ikence yapld iin istibdadn korkun kalesi saylrd." M eh
m et Zeki Pakaln, Osm anl Tarih D eyim leri ve Terimleri Szl, C . I, M EB, stanbul
1993, s. 195,196.
la da nam-naktr. Bu zindan- igtisab masum ve bignah birok va
tandalarn enin-i ihtizarlarna duvarlaryla sar ve ebkem olan bir bi-
na-y zulm ve erdir.
M eydan- siyasete gitmeden evvel buradan gelip geenler lmeyi
birka kere tatm ve tekrar ihya edilmilerdir.
Bu zindan- zulm ve bel makbereden feci ve gamnaktr. Kabrin
gazab matrut ve mtemadidir. Onda yalnz mevt, mevt-i muhakkak
vardr. Burada ise her an sizi hayata iade eden zalim ve b-insaf bir ha-
yat- can-gdaz mevcuttur.
Bu eser mezalim ve cinayatnn ahid-i z-hayat bulunduum bir
tarih binann baz fecayiini ihtiva eder.
Bu itibar ile Trkiye'yi izmihlal ve inkraza sevk edenlerin asar-
cinaiyanelerine canl bir ahit, bu ahadet bir hatra, her hatra ise bir
tarihtir. Bu tarihi ahlfa ithaf ediyorum.
[s. 4] C em iyyet-i H afiyy e'nin 8 tesisi
Kadky'nde ikamet ediyor idik. Gmrk m emurlarndan Kemal
Bey namndaki bir zatla kaynpederimin delletiyle grm idim.
Bu zat pederimle sk sk gryor ve ekseriya m usahabeleri oluyor
idi.

Cem iyyet-i Hafiyye: "G izli rgt" anlam na gelen Cem iyyet-i H afiyye szc
en ok Sultan II. A bdlham id'in saltanat srasnda ttihat ve Terakki Cem iyeti
iin kullanlyordu. M erutiyetin iln edilm esinden sonra ttihat ve Terakki'nin
m uhalifleri tarafndan kurulan gizli rgtler iin de kullanlm aa baland. N i
tekim aralarnda ekteki risalenin yazar Sleym an Srr Efendinin de yer ald
rgt "Cem iyyet-i H afiyye" olarak adlandrlyor, ayn rgtle balantl oldu
u ileri srlen Sinop M ebusu Dr. Rza Nur, bu durum u yle kaydediyordu:
"Tercmnn- Hakikat gazetesinde, H azirann 13. gnleri faland, bir "C em iyyet-i
Hafiyye-i Fesadiyye" tam lam as grld. Bu tarihten itibaren geni apl tevkif
ler balyor ve gzaltna alnanlarn says hzla artyordu. O lay 25 H aziran 1326
(8 Tem m uz 1910) tarihli Sabah gazetesinde yle duyuruluyordu: "D ersa-
adet'ten N eue Freie Presse gazetesine ekilen bir telgrafnam ede geen cum artesi
gn Fransz Postahanesinden m ektup ve gazete alm akta olan H afz Sam i ve
telgrafhane m em urlarndan Saim ism inde iki kiinin zabta tarafndan tevkif
edildii bildirilm ektedir. Daha sonra tutuklanan birka kiiden gizli bir cem iye
tin m evcut olduu ve bu cem iyete m ensup olanlarn birbirini tanm ad anla
lmtr. Bu Cem iyyet-i H afiyyenin m erkezi Paris'te ve bakan da erif Paa
im i." Bylece tahkikat geniledike tutuklananlann says oalyor ve bir ara
lk 300 kiiyi buluyordu. Sleym an Srr Efendi de bu risalesinde dhil olduu
rgt ve bu nedenle urad m uam eleyi anlatyordu.
Ben mahrem olan musahabelerini anlamak merakna dtm. K
takarrp etmi idi. H aseki'deki eve nakletmi idik. Yine Kemal Bey sk
sk gelm ee balad ve benim tecesssm arttrd. O gece biraz iret
ediliyor idi. Pederimin bulunm ad bir srada kendisine pederimle
olan sohbetinin i yz neden ibaret ise anlatmasn rica ettim. Ve o da
hafi bir cem iyet tekil olunduunu ve arzu eder isem, kanaatimi dinle
dikten sonra maksad ve icraatn neden ibaret olacan syleyeceini
vaat etti. Bunun zerine kanaatimi anlattm.
Ben kanaaten ttihat ve Terakki hkmetine m uhalif idim. Bu fikir
ve kanaat ttihat ve Terakki'nin nihayet bu memleketi izmihlle ura
tacana, kalbimde hsl olan emniyet ve itminandan neet ediyordu.
Bu muhalefetin bende sebeb-i husul ber-vech-i ati idi:
Bidayet-i M erutiyette bir matbaa tesis etmi idik. O zamann m u
halif neriyat matbaamzda tab ediliyor idi. Bu meyanda Serbesti (ga
zetesinin) sermuharriri Haan Fehmi Beyi her gece dinlerdim. Miima-
ileyh Avrupa'daki tarz- [s. 5] m esaisini ve sonra kimlerin kahraman-
hrriyet kesildiini bir lisan- teessrle anlatrd. O sralarda Fedak-
ran Cem iyeti9 azasna yaplan muamele ve onu veli eden hadisat- sa
ire ve bilhassa Otuz Bir M art Vak'asmdaki idamlar ve tehditler ve sair
icraat- zalimaneden dolay ttihat ve Terakki'ye kar muhalefeti vazi-
fe-i vicdaniye telkki etmitim.
Hele hi unutm am (Ahmed Rza Beye Ak M ektup) namnda mehul
bir zatn bir formalk eserini okumakszn tabetmi idik. Bundan dola
y bir gece iki zabit idarehanemize gelerek hain-i vatan, alak, rezil ilh.,
kelim eleriyle tecavz etmeleri ve ertesi gn dier bir zabitin yanma
sokularak tabedenin tarafmdan gsterilm edii takdirde beynim de ta

9 Fedakran Cem iyeti (Fedakran- M illet Cem iyeti): Sultan II. Abdlham id'in
saltanat dnem ind e im paratorluun eitli yerlerine s rlen ve yurt dna
kaanlar, II. M erutiyetin ilnndan sonra stanbul'a dndler. Baz haklar elde
etm ek istediler. Fakat ttihat ve Terakki Cem iyeti yesi olm ayanlar, um duklar
n bulam adlar ve dlandlar. Bunun zerine haklarn savunm ak am acyla 1908
ylnn A ustos aynda rgtlenerek bu cem iyeti kurdular. Avnullah Kzm,
Es'ad Bey, Ali Vefa, A bdlkadir Kadri, H ac Cem l, A sitaneli Behet, Erturul
akir gibi tannm ahslar tarafndan kurulan rgt, H kuk- Umum iye adl bir
de gazete kard. ttihat ve Terakki'ye kar iddetli bir m uhalefet yapan rgt,
m evcut ynetim in boy hedefi hline geldi. Cem iyet ttihatlar tarafndan basl
d. Baz yeleri tevkif edildi. Cem iyet, 31 M art olayndan sonra kovuturularak
siyaset sahnesinden silindi. Ancak yeleri bireysel bakm dan m uhalefete devam
ettiler ve kovuturulm alar srdrld.
banca patlatacan kasemle sylemesi kanaatimdeki isabeti takrirden
baka bir tesir brakm am idi.
Artk Haan Fehm i'nin10 ve Ahmed Sam im 'in11 ahadeti ve tirak
gazetesi sahibi Hilmi Beyin12 Sam im 'in idam olunaca hakkmdaki ih-
baratm mbeyyin* olan mektubu (yine matbaamzda tab olunmutur)
bana yalnz m uhalefet deil, kendi bama isyan etmek cesaretini bile
ilham ediyordu.
Bu fezayihi balca idare eden nazarmda Mahmud evket13 idi.
Bunun diktatrl ekilir ey deildi. Bu hkmetin devrilm esi lzu
muna kani idim.

10 Haan Fehm i Bey (1866-1909): kinci M erutiyetten sonra nlenen ve siyas ele
tirileri yznden ldrlen gazeteci. Serbest gazetesinin bayazarln yapar
ken 5 N isan 1909 gn G alata Kprs zerinde gerekletirilen bir suikasta
kurban gitti. O lay faili m ehul bir cinayet olarak kald. Ne var ki cinayeti ttihat
ve Terakki Partisinin fedalerinden A bdlkadir'in iledii iddias bir dedikodu
olarak eitli kaynaklar tarafndan ileri srld.
11 Ahm ed Sam im Bey (1884-1910): Sada-y M illet gazetesinin bayazarln srd
rrken ttihat ve Terakki'ye de ar eletiriler yneltiyordu. Bu muhalefeti ttihat
ve Terakki ynetim ini rahatsz ediyordu. 1910 ylnda Bahekap'da dzenlenen
bir suikast sonucu; bazlarna gre feda Abdlkadir, bazlarna gre de Yakub
Cem il tarafndan tabanca ile vurularak ldrld.
12 H seyin H ilm i (tiraki): Ayn zam and a So sy alist H ilm i olarak da tannan
H seyin Hilm i Bey O sm anl Sosyalist Partisinin kurucusuydu. H ilm i Bey zm ir
liydi. Partisinin yayn organ olarak tirak gazetesini yaynlyor, bu nedenle
tiraki H ilm i lkabyla da biliniyordu. Yazlar ve fikirleri nedeniyle defalarca
gzaltna alnyor ve srgne gnderiliyordu: "M erutiyet idaresi, M ahm ut ev
ket Paa vak'asm dan ok sene evvel Birinci M eclis-i M ebusan zam annda 3-4
genci K astam onu'ya srm t. tiraki de bunlar m eyanm da idi. M enfa hari
cinde, stanbul'da geirdii her ay m uhakkak bir defa polisler arar ve askerler
Bekiraa Blne tkard. A rtk orann gediklisi olm utu. Bir yrtk muam ba
bavulu daim a m ahbese girm ek iin hazr dururdu." (M nir Sleym an apano
lu, Trkiye'de Sosyalizm H areketleri ve Sosyalist H ilm i, Pnar Yaynevi - stanbul
1964, s. 80) Ne ki m uhalefetine ram en ttihat ve Terakki onun canna kastetm i
yordu. Hseyin H ilm i Bey m tareke stanbul'unda faaliyetlerini srdryor,
hatta durum unu dzeltm esi dikkati ekiyordu. Bu nedenle ngilizler hesabna
alt ileri srlyordu. A ncak 1923 ylnn Ekim aynda H aydar adl b ir a
hs tarafndan Bozdoan Kem eri yaknnda tabanca ile ate edilerek ldrld.
Katil cinayeti kendisinin; cinsel sapklk nedeniyle ilediini iddia ediyordu. Bu
nunla birlikte cinayetin arkasnda m tareke dnem inin polis m drlerinden,
ngiliz casusu Tahsin Beyin parm a olduu ileri srlyordu. A ncak cinayet
san Haydar, 9 Ekim 1923 gn 15 yl hapse m ahkm edildi.
Bu kelim e m etnin orijinalinde yanl olarak "mun" eklinde yazlmtr.
13 M ahm ud evket Paa (1856-1913): Basra M utasarrf Kethdazade Sleym an
Bu cihetleri Kemal Beye ber-tafsil anlattm. Byk bir dikkatle dinle
yen Kemal Bey derhl elimi skarak u vehile tahlif teklifinde bulundu:
- Hkmet-i hazray fikren, icap ederse fiilen hl ve kal etmek. S
veriyor musun?
[s. 6] - Evet, dedim ve bu suretle Cemiyete itirak da etmi oldum.
Ben de yeni grtm Doktor M nir ile Hamdi Efendileri Kemal
Beye takdim ettim. Ve onlar da itirak ettirdik. Artk herkes taraftar
arayarak efrad teksire alyordu. Avrupa'daki erif Paa14 ile Kemal
Bey muhabere ediyor idi. Ve daima efradn teksirine alyor ise de
"Paraya ihtiya var" diyerek mektuplar yazyordu. Ben Kem al'in zaru
retine bakarak bunun bir ihtiyatan mnbais olduunu, binaenaleyh
hibir vakit m atlup neticenin husul bulm ayacan hissettim ve Ke
m al'in erif Paadan ekm ek istedii gayrimeru bir paraya kendimizi
alet etm em ek iin hissiyatm Doktor M nir ile Hamdi Efendiye anlat
tm. Ve Kem al Beye badema Cemiyet iin almayacamz mterek

Bey ile een asll bir annenin olu olan Paa, Badat'ta dodu. 1880 ylnda
H arbiye'den K urm ay Yzba rtbesiyle m ezun oldu. 1908 A ustosunda III. O r
du Kum andanlna, 1908 Kasm nda Rum eli Vilyetleri G enel M fettiliine
tayin edildi. Sultan II. A bdlham id'in saltanat srasnda uzun yllar A lm an
ya'da grev yapan Paa, 31 M art Vak'as nedeniyle Hareket Ordusu Kum andan
olarak stanbul'a geldi. 1909 M aysnda I., II., III. Ordular M fettiliine atand.
O laanst dnem de otorite m erkezi oldu. Hakk Paa kabinesinde H arbiye
N azrl grevini stlendi. 1910 ylnda A rnavutluk isyan ile urat. Ahm ed
M uhtar Paa kabinesinde grev alm ad. 1913 ylnda gerekletirilen 'Babli
Baskn' sonunda Sadrazam la getirildi. 2 H aziran 1913 gn dzenlenen su
ikast sonucu ldrld.
14 erif Paa (1865-1944): Sultan II. A bdlham id'in H ariciye N azrlarndan Krt
Said Paann olu olan erif Paa bu nedenle Krt erif olarak da adlandrlyor
du. G alatasaray M ekteb-i Sultansi ile Paris Saint Cyr Akadem isini bitirdi. Saray
Seryaverlii, Brksel ve P aris'te Atee M iliterlik yapt. Stockholm Sefirlii gre
vini yrtt. Bu grevde iken Jntrklerle temas kurarak onlara yardm c oldu.
Bir aralk ttihat ve Terakki Cem iyetine girdi ise de daha sonra ayrld. Paris'e
yerleerek burada Islahat- Esasye-i O sm anyye Frkasn kurdu. Ayrca M eru
tiyet gazetesini yaym lad. 1912 ylnda stanbul'a geldi. Fakat Babli Baskn so
nucunda ttihatlarn iktidar ele geirm esiyle tekrar yurt dna kat. Ad
M ehm et evket Paa suikastna kart. I. Dnya Savandan sonra K rt ayrlk
hareketine sahip kt. Krt Devleti kurm ak iin Erm eni Bogos N ubar Paa ile
anlam a im zalad. 1944 ylnda ttihatlar tarafndan kendisi hakknda yazlan
Bo H erif adl risalede; yakkl bir adam olm as nedeniyle Parisli kadnlarn
kendisine Beau Sheriff adn verdikleri kaydedilerek, lkesine kar gerekletir
dii ihanetler anlatld.
imzal mektupla bildirdik. Hlbuki sonra, bunlar Kemal ile anlamlar.
erif Paann gnderdii paray Kemal ald gibi Avrupa'da soluu
ald. Benim szm dinlemeyenlerin cebine bir para girmedii hlde
aptalcasna dayak yediler.
Yalnz unu izah edeyim: Bilhare Cemiyete iltihak eden baz ze
vat, srf vatan emniyyelerle mtehalli olup Kemal gibi para hissiyle
m tehalli deillerdi.
[s. 7] N asl tevkif olundum ?
O gn Kaleme gitmemi idim. Beki kapy alarak gayet mnasip
kiralk bir ev bulduunu ve acilen gitm ekliim i syledi. Yeleimi giy
mee bile lzum grmedim. Hemen pantolonu ayama taktm. Ceketi
srtma giydim, sokaa ktm. Alt yandaki mahdumum Nzhet be
raberimde idi.
Sokakta tesadf ettiim mevki komiseri bey biraz karakola kadar
gidileceini syledi. Ve telefonla "Srr Bey karakoldadr" diyerek Ak
saray Karakoluna malmat verdi. O srada zavall oluma, yaramazlk
edecek olursa kendisinin karakolda tevkif olunaca ihtarnda bulun
dum. M eer ben tevkif olunacakmm!..
Zavall ocuk bu ihtardan alad. Ve beki ocuu, o kom iser de
beni Aksaray'a gtrd. Oradan iki polis refakatinde Polis Mdr-i
Umumliine gtrldm. Azmi Bey15 akam yemeine gitm i idi. Bir
m ddet bekledik. Hzl admlarla geldi. Odasna girdi. Polisler beni
nezdine gnderdiler. Yanna oturttu.
- Sizin Cem iyet hakknda malmatnza mracaat ediyoruz. Anla
tnz, dedi.
Ben de hibir cemiyete mensup olmadm syledim.
- Canm sizin Kemal Bey?
- Benim Kemal Beyim yoktur. Filhakika birok arkadalarmn ismi
Kemal [s. 8] olabilir. Fakat hangisinin murat olduunu ltfen syler
misiniz, dedim.

15 Azm i Bey: Trabzon'da doan A zm i Bey ttihat ve Terakki Cem iyeti/Frkasnn


nl Polis M drlerindendi. Cem iyyet-i H aifiyye'nin tahkikatn yrten Azm i
Bey, Babii Basknndan sonra stanbul M uhafzl grevini stlenen Cem al
Paa tarafndan stanbul Polis M drlne tayin ediliyordu. Ad Ermeni tehciri
olayna karan A zm i Bey eitli devlet grevlerinde bulunuyor, I. Dnya Sava
ndan sonra ise Beyrut'ta Erm eni kom itaclar tarafndan dzenlenen bir su
ikasta kurban gidiyordu.
Bunun zerine evdeki itimai ve Doktor M nir'in yakalandn ve
Kem al'in naslsa Avrupa'ya svtn syledi.
Artk ketmin manasz olacan anladm. Keyfiyeti ber-tafsil anlattm.
Ve bu suretle arkadalarm tebriye etmi oldum. Her ne ise, dar k
tm vakit mteferrika odasna soktular ve tevkif mzekkeresinin ya
zldn grnce hayret iinde kaldm. Ve sylenecek bir tek szm
kalmt. Nezdlerine kabul etsinler, dedim. Tekrar Azmi Beyin yanma
girdiim vakit be alt zabit ifademin neden ibaret olduunu Azmi
Beyden dinliyorlar idi.
- Benim bir crm m yoktur. N e iin tevkif olunuyorum, dedim.
- Sizin malmatnzdan istifade edilecektir. Binaenaleyh msafere-
ten gnderiliyorsunuz, dedi. Fakat tevkif m zekkeresi olmadka ka
bul edilemeyeceimi ve bi'n-netice malmatmdan istifade olunam a
yacan da syledi.
Darya ktm, tevkif mzekkeresiyle birlikte Bekiraa Blne
gnderildim.

Tevkifhane M em urluunda
Beni gtren polis memuru teslim olunduuma dair imza istiyor
du. Hapishaneye memur olan zat ise:
- Keratalar say ile vermediler, imza istemez, cevabn verdi [s. 9]
ise de polis srar etti ve zor ile imza alabildi. Kordonlu olan bu zabit
"D oktor M nir'i tanr m sn?" diye hain ve sert bir ses ile sordu.
- Evet, tanrm, dedim.
- Grrsn hergele, deyince tahammlm kalmad.
- Bu kelimeyi size reddederim. Teessf ederim. Bu devr-i M eruti
yette bahusus msafereten gnderilmi bir kalem efendisi hakknda si
zin gibi kordonlu bir zabitin hakarette bulunm as ayan- teessftr,
zem inindeki szlerim zerine;
- Tutun u herifi, dedi.
Derhl iki asker kollarm tersine evirmee baladlar. Avazm
kt kadar bardm:
- Hakkn, namusunu mdafaa edenlere M erutiyette hem hakaret
ve dayak atm ak var mdr? Zavall Merutiyet! Hrriyet byle mi olur?
Dedim.
Bir gzelce dayak yedikten sonra ayaklarm a basam adm dan
askerler kollanm dan tutarak Bekiraa kouuna indirip kapsnn
nnde tekm elerle ieriye attlar. Bir ot minderin zerine oturttular ve
kimsenin benimle konumayacan, ayet konuulur iken grlecek
olur ise yz denek atlacan btn m ahbusne sylediler ve gardi
yanlara da o yolda tembihatta bulundular. Bir saat sonra vatan haini
gzlkl Mustafa ve biraz sonra vatan haini Enver Aa ve saire gibi
kelimat- tahkiriye ile arlm aa baland.
[s. 10] Gittiler. Avdetlerinde benim gibi koltuklarda geliyorlard.
Az burun birbirine karm, yzleri kan iinde idi. Ayaklarna ol
duka baklalar iri zincirler taklm, alayarak srnyorlard. Gece
nin sknetinde bu zincirlerin sesi, yz mtecaviz mahpus istiap
eden kouta yaklan be numara bir lmbann ziyas zaten gndzle
ri bile karanlk olan zindanmz sakinlerinin kalplerinde hzn ve havf
ve hras ilka ediyordu. Ben de byle olacam diyerek hsl olan korku
uyku uyumaa im kn brakmyordu. Esasen pirenin kum gibi olduu
bir yerde uyumak vcudun alm asna ve yahut hayvann doyup ekil
mesine vabeste olduu aikrdr.

Bekiraa Blnn tarihesi


O rada aldm malmata gre buraya bu namn verilmesi undan
ileri gelmitir:
Vaktiyle asker tevkifhanesi ittihaz olunan bu mahalle Blkten
yetime, cesm 'l-habee, kaviyy'l-bnye, okumak ve yazmaktan b-
behre Bekir Aa namnda bir zabit memur edilmi.
O zam anlarda bir kabahat yapt cihetle tevkifhaneye isal edilen
efrad gelir gelm ez karsna alarak istintak eder ve kabahatli ve kaba
hatsiz dayak atarm. Bu zat m crimlerin tedibi iin usul-i kadim ve
hile [s. 11] bir falaka yaptrp odasnda en mutena bir mahalle asm ve
mcazat edilmek icap edenleri bu falakaya yatrmay mutat edinmi
imi.
Hatta ara sra mevkufni tefti ve muayene eyledii srada; "Ulan
rahat durunuz. Yoksa falakay indirtirim " diye tehdit edermi.
O m ahbes-i zulm ve igtisaba ismini nam olarak brakan bu Bekir
Aann dier bir deti de gerek divanharpe beraatna hkmolunan
ve gerek ikmal-i m ddet ile tahliyesi icap eden her kim olur ise olsun
mahbesten kmazdan evvel Aa bunu falakaya yatrarak mkemme
len dver ve;
- te herif grdn ya, bir daha buraya gelme, diyerek huzurunda
ihra eyler imi.
Bekir Aann vefatndan sonra tevkifhaneye tayin olunan mdr
ler ve muhafzlar iinde bizim m evkuf bulunduumuz zam ann m
dr olan Salim tam manasyla zalim mteveffaya rahmet okutmu.

Heyet-i istintakiyye
Bu heyetin faaliyeti gece saat alaturka birden sabah namazlarna
kadar devam eder ve en mhim tahkikat geceleri yaplr, gndzleri
pek o kadar almazlar idi. Esasen heyetin resmsi gndzleri, gayri-
resmsi geceleri faaliyette bulunur idi. Bu heyet-i tahkikiye evvel a
rd kimseyi yle isticvap eder idi.
[s. 12] - Ulan num eron ka?
'Bilm iyorum ', yahut korku ile '7 ,8 ' dediniz mi; anlald, ketm-i es
rar edecek, yatrn falakaya emri verilirdi.
Sopann adedi hibir vakit elliden aa deildi. Dayak atanlar ga
yet iri csseli adamlardr ki, onlar da Arnavutluk'ta isyan eden efrat
tan olup cezalarn gardiyanlk etmek suretiyle idare-i rfiyye hapisha
nesinde geiriyorlard. Dayak yiyip de aa gelenlerden bir ey ren
mek mmkn deil. Yalnz abdesthaneye gidiyordum. Ayn gnde
tevkif edildii hlde henz haberdar olmadm kaynpederimi gr
dm. Svam olduu kollarn gsterdi. rk limon renginde idi. a
retle iin vahametini anlatyor idi. Zaten iarete hacet yok idi. Zincir
sesleri nasl bir girdaba yuvarlandmza ahadet ediyordu. Herkes
gibi ben de tazyik edilmi, fazla olarak azma tabanca sklaca teh
didiyle ihafe edilmitim. Ve kam akrtlarna maruz kalmtm. En
ziyade tazyike ve dayaa maruz olanlar Gzlkl Mustafa ile Hac Ke
mal ve mderrisinden Emin Efendi idi.
nk eyhlislm Mustafa Sabri Efendi ile Rza N ur16 Beyi tev
kif ettirm ek emelinde idiler. Rza N ur Beyi bir kart bahanesiyle tevkif

16 Dr. Rza Nur (1878-1942): A sker Tbbiyeyi bitirdi. G lhane Asker Hastahane-
sinde alt ve A sker Tbbiyede ders verdi. M erutiyette Sinop m ebusu seildi
(1908-1912). ttihat ve Terakki iinde 'hizb-i terakki grubunda yer ald. Sonra
Ahrar Frkasna geti. Islahat- Esasye-i Osm an Frkas tarafndan kurulan gizli
cem iyete ye olduu gerekesiyle 1910 ylnda tutukland. Yarglamada akland.
31 M art O layndan sonra yurt dna kat. 1911 ylnda H rriyet ve tilf Parti
sinin kurucular arasnda yer ald. Halaskar Zabitan grubunu destekledi. Babli
Basknndan sonra birka kez tutukland ve yurt dm a kat. 1920'de yeniden
m ebus seildi. M eclis baslnca A nad olu'ya geti ve TBM M 'ye katld. A nka
ra'da kurulan ilk hkm ette M illi Eitim Bakan oldu. M oskova A nlam asna
ettiler ve Mustafa Sabri Efendi hakknda elde etmek istedikleri yalanc
ahitlie hibirimiz yanam yor ve bu suretle gnlerce dayak yiyor
idik. Dayak neler yaptrmaz. Ne gln hllerin hikyesini dinledim:
Demokrat M ustafa ism inde bir genci sopann altna yatrmlar. ocu
un Cemiyetten [s. 13] haberi yok. Numero sorarlarm. 10, 2 0 ,4 0 ilh.,
dedike dverlermi. Nihayet D oktor M nir ber-takrip kulana 7,8
demi ve dayaktan kurtulduktan sonra;
- Syle bakalm, kim leri Cemiyetten olarak tanyorsun, bahusus
byle zevattan, demiler. Dayak bu. Dnm, aklna kim se gelm e
mi. Akrabasndan M ustafa Natk Paa17 gelmi. Haydi, Mustafa Natk
Paay da tevkif ettiler.
ocuu bir gece arp kahveler, limonatalar, salon sigaralaryla ik
ram ve izaza balamlar. Bakm ki yalan syledike hsn-i muamele, bir
ey bilmiyorum dedike dayak var. Uydurmaa balam ve demi ki:
- Kmil Paa18 da dhildir.
M ustafa Natk ile konaa gittiini ve M ahmud evket Paann kat
line dair mzakere edildiini ve daha dier yalanlar uydurmak sure
tiyle cann kurtard bir srada gazetelerde pek mhim bir rical-i si
yasinin dhil olduu ve yaknda izinin kef ve iln olunacan yaz
yorlard. Bu Kmil Paa iin idi. Heriflerin gzleri dnm, ayet K
mil Paann Cemiyete dhil olduu tahakkuk ederek tevkif olunacak
olursa kendisine atlacak olan dayan sopasn heyet-i tahkikiyede
m zayedeye koyuyor ve aralarnda arttryorlar idi.

delege olarak katld. 1921 ylnda Salk ve Sosyal Yardm Bakan oldu. Lozan
K onferansnda 2. Delege olarak yer ald. 1926 ylnda siyasetten ekildi. Yurt d
na gitti. A nlan lm nden sonra yaym land. 1942 ylnda T rkiye'd e vefat
etti.
17 M ustafa N atk Paa: Rtbelerin Tasfiyesi kanunun karlnca rtbesi M irlivalk
tan (Paalktan) M iralayla (A lbayla) drld. M tareke dnem inde diva
nharp reislii, stanbul m uhafzl yapt. H rriyet ve tilf Frkas yesi idi. Ni-
ghbn Cem iyeti yelii yapt. A ynca M adurn-i Siyasiye Teavn Cem iyeti
dare H eyeti yesi olarak grev stlendi. 150'likler listesine alnd. M sr'a kat.
O radan M ekke'ye geerek H ilfet K om itesine katld.
Km il Paa (1832-1912): D rt kez sadrazam lk yapan Km il Paa M sr Harbiye
M ektebini bitirdikten sonra Evkaf M drl, M u tasam flk , Valilik, N azrlk
grevlerinde bulundu. A rapa, Farsa, Franszca, Rum ca ve ngilizce bilen Paa,
ngiliz sem patizan olarak tannyordu. 3 ciltlik siyasi tarih ve hatratnn birinci
cildini yazd. K bn s'ta vefat eden Km il Paann cenazesi Lefkoa'da A rap Ah
med Paa C am ii'nin bahesine gm ld.
M ezalimin envai
[s. 14] Heyet-i tahkikiye artk ikmal-i vazife etmi idi. Btn arka
dalarla serbeste grlyor idi. Herkes ne suretle dayak yediini ve
nasl m ezalim icra edildiini yekdierim ize anlatarak ve aynen taklit
leri yaplarak glyor idik.
Bu meyanda ayan- dikkat olan 'domuz topu' idi.
Bacaklar zor ile enseye kadar evrilip balanyor ve o zaman insan
hakikaten tostoparlak bir ekil alyor. Fakat her insann bacaklar ko
laylkla oraya kadar evrilem ediinden pek ok strap verm ekle bera
ber teneffs-i ekl ediyor.
te bu hle konulduktan sonra rast gelen tarafna sopay patlat
yorlard. Bu hlde dayak yiyenlerin ekserisi baylr. Ve bir teneke suyu
zerine dkmek suretiyle ayltlr, bir sigara ikramndan sonra kazklama
usulne m racaat ederek ikinci ikenceye balarlard.
Bu kazklama da mevkufu diz stne ktrp bacann arasna
bilek kalnlnda bir odun koymaktan ibarettir. Biraz daha tedit et
mek isterlerse ibu vaziyette iken bir de ellerini arkasna balam ak
kfidir.
te bunlar btn arkadalarmza tatbik ettiler. Hatta arkadalar
mzdan birinin tabam patlayp ufak bir kemik yerinden frlad. Bir di
erinin sopa, her naslsa ayann ba parmana tesadfle beraber
trnak yerinden sklp frlam ve yerler kan iinde kalm t. Bu tr
na darbedarlardan jandarma Mustafa [s. 15] ber-takrip alarak sakla
m ve M eclis-i M ebusan'da Ltfi Fikri Bey19 tarafndan m ebuslara irae
edilmi idi.

19 Ltfi Fikri (1872-1924): Kosova Valisi H seyin Fikri Paann olu olan Ltfi Fikri
Bey G m hane'de dnyaya geldi. M lkiye M ektebini ve Paris Hukuk Faklte
sini bitirdi. stanbul'da avukatlk yaparken ttihat ve Terakki Cem iyetine girdi.
1895 ylnda tutukland ve 14 ay hapis yattktan sonra N ide'ye srgn edildi.
Buradan Paris'e kat. M sr'a geerek orada avukatlk yapt. M erutiyetin iln
zerine D ersim 'den m ebus seildi. ttihat ve Terakki'ye m uhalefet etm eye ba
lad. Bekiraa Blnde yaplan bir ikence olaynn aratrlm asn istedi. Bu
talebi nedeniyle dikkati ekti. 1910 ylnda Seln ik'e giderek konferanslar verdi.
M utedil H rriyetperver Partisinin yneticileri arasnda yer ald. 1911 ylnda
H rriyet ve tilf Partisi ile birleti. ok sayda gazete ve dergi yaym lad. 1920-
1925 yllar arasnda stanbul B ara Bakanl yapt. H ilfetin kaldrlm asna
m uhalefet etti. 1923 ylnda stikll M ahkem esinde yarglanarak be yl kree
m ahkm edildi. zel bir afla baland. Elaz stikll m ahkem esinde de yarg
land ve akland. Tedavi olm ak zere gittii P aris'te vefat etti.
Darbedar jandarma M ustafa da bize mensup mevkuflardan olup
bi'l-iltizam birbirim ize dayak attrrlar idi. Bir gn darbedarlardan
m er elini sarm idi.
- Ne oldu, diye sordum.
- te, size dayak atmaktan avucum rd ve iti. Salim Beye
syledim. Sopann sapna bez bala vur, dedi. Yaptm. Fakat yine ac
yor. Ufunetini kestirmek iin lpa yapp sardm.
Gzlkl M ustafa ile Hac Kem al'e taklan zincir M ahm udiye ge
misine ait byk baklal zincir idi ki ancak insann m uavenetiyle
def-i hacete gtrrlerdi. Bu zavalllar kazklama vaziyetinde iken yz
kyye arlndaki zinciri boyunlarna dolayarak dverlermi.
Rza Nur Bey Cemiyyet-i Hafiyye adl kitabnda diyor ki:
"G ece oluyordu. H er taraf derin bir skt kaplyordu. Hr insan
lar istirahata daldklar gibi ben de yatama uzanp hazin hazin d
nyor, kara hlyalara dalyor idim. Ara sra derinden, sanki yerin di
binden gelen zelzele seslerine benzer bir hlde mteselsil zincirlerin
feryad- canhra karanl ve sknetin narin gaiyesini yer yer yrtp
zindann her tarafn dolduruyordu.
Bu geiyor, arkasndan bir lk, bir feryat kopuyor, arkasndan da
[s. 16] inlemeler, lmler gibi eyler geliyordu. Bir defa yataktan kalkp
nefere sordum:
- Bunlar nedir?
- Kpek uluyor, dedi. Hlbuki bunlar kpek ulumas deil, birta
km masum ben demin ikence, ezalar altnda kopardklar yrek
paralayc feryatlar, ah ve figanlar, birtakm canndan bktrlm za
valllarn nevmidaneleri olduunda phe yoktu."
Yine Rza Nur Bey mezkr kitabn dier bir yerinde yle hikye
ediyor:
"Pek dehetli boucu bir kbustan uyandm zehabnda iken birbi
rini vely eden denek darbeleri tarrakalar aklm bama getirdi.
Aman Allah!.. Bir zavallya yle bir dayak atlyordu ki darbelerden
btn zindann binas sarslyor. Dayak sedalar ile beraber kkreyip k
prm bir insann nehk tehevvr bare ben demin zebunane ve
mazufane inlemesi birbirine karyordu. Bu zulm- azimin huzur-
dehetinde tylerim rperdi. Tir tir titriyordum. Bir taraftan dayak
darbelerinin hsl ettii ihtizazlar ile zalimin avaze-i memdud- ahenin
muvazi birer stun hlinde ayaklanm, semt-i leylden istifade ederek -
adi ve kahhar bir kuvve-i liyeye grnmek ve yerdeki zalimleri gs
termek zere- bu dr- vahetten aheste aheste ar ve semavata doru
ykseldiini grr gibi oldum ."

H izm et de ediyorduk
[s. 17] Mahbeste bizi isiz brakmyorlard. H er gn klann altn
stn sprmek, sulamak, abdesthaneleri temizlemek bizim vazife-
mizdi.
Rza Nur Bey Cemiyyet-i Hafiyye kitabnda benim iin u satrlar
yazyor:
"B ir gece bir grlt, bir barmalarla uyandm ve dinledim.
Denek darbeleri arasnda bir seda-y tehevvr baryordu:
- Vur! Vur!
Gitgide o seda-y vahyane ve m tehevvirde taab asar zuhura ge
liyordu. Bir aralk dayak sesleri kesildi. Lkin gazabn yenememi
olan vah "daha bitm edi" diyordu. Biraz sonra dayak sesleri yine ba
lad. Nihayet darbelerin devamna ramen ah ve figanlar kesildi.
Uyandktan sonra yz denek kadar saydm. M azrub baylm olacak
ki ses kmyordu. Biraz sonra da darbe bitti.
Saate baktm. N sf'l-leyli geiyordu. Of!.. Bu tyleri rperten deh
etlerle uykum kat. Bzldm kaldm. O geceyi nasl geirdiimi ar
tk bilmiyorum.
Sabah oldu. Kem a-fi's-sabk su serpenlerin grltleri iitildi. Bak
tm, bir alay mevkuflar koridorlar suladktan sonra ellerinde kovalar
ve paavralar, odam temizlemek zere ieri girdiler. Bunlarn birisi 19-
20 yalarnda bir ocuk, yz ayn sar bir kamelya rengini alm [s. 18]
gzlerinde dehetli gazaplarn taab, lm okunup duruyor, lm kor
kular elemleri aikr grnyordu. Simasnda asab bir holuk hli
vard.
Bu ocuun akamlar gazcnn arkasnda gaz tenekesini tayan
ve her geldike gzlerimin iine merhamet diler bir nazar, benden bir
ey bekler gibi bakan kimse olduunu anladm. Sonradan rendim.
Bu ocuk m aarif memurininden Sleyman Srr Beydir.
Dier sevimsiz imali ve sakall kimse bir bezle zem ini siler iken
yanma yaklap Franszca olarak:
- Ne vakit kurtulacaz? Diyerek mesele-i malmeye giriti. Ben:
- Sen kimsin? Dedim.
- Ben sizin gibi ayn sebepten buradaym, cevabn verdi. Ben ba
ka bir ey sylem edim ."
Her gn sabahleyin iki saat kadar devam eden silmek ve spr
mek ameliyesiyle akamlar lm balar doldurmak ilerinin gayri za
manlarda daima oturur, dnrdm. Zihnime fena fena eyler geli
yor, gen yamda salb edileceimden dm kopuyordu.

G arip tevkifler
[s. 19] Zindanmz meher-i mezalim, nelere muttali oluyoruz. Ule
madan biri Beyazt'ta bir kahvehane refikine ryasn anlatyormu ve
ryasnda lem-i slm ayaklanm, sancak- erif karmlar, herkesin
elinde kelime-i tevhid yazl bayraklar Beyazt'ta itima ediyorlarm.
Bu zeminde bir eyler sylyormu. ttihatnn biri kulak misafiri
olmu.
Bu da Cemiyete mensuptur, diye tevkif ettirmiler. A le'l-usul ken
disinden bir ey sorulmakszn daya yiyerek Bekiraa Blne gel
di. Gnlerce kald. Divanharbe arld zaman huzur- m ahkem ede
bunun rya olduuna ve bir daha grecei ryalar kim seye anlatm a
yacana yemin ederek tahliye edildi.
Yine Nafia Nezareti hulefasmdan bir zat Hallayan Efendinin nez-
dine gider. M isafirleri varm. Bu Efendiye pek barit m uam ele eder.
M maileyhin can sklr. Nazr gider iken takip eder. Yapt muame
lenin doru olmadn sert bir lisan ile sylemesi zerine tevkif ettiri
lip polis m driyetine gnderilir. Oraca mucib-i tevkif elde bir ey ol
m adndan braklr. Ertesi gn kalem e gider. Fakat odac brakmaz.
Bu zat arr. M erutiyette bir memur bil-m uhakem e bil-sebep azle-
dilemeyeceini bildiinden sadarete mracaat eder. Cevap alamaz, [s.
20] Bundan mnfail olarak bir hicviye yazar. Hallayan'a gnderir. te
bunun zerine bi't-tevkif Bekiraa'ya gelir. dat ve usul- mttehize
dhilinde evvelce daya yiyerek yanmza geldi. Bizim iin mal gana-
im! Kelli felli bir efendi. Elbette bizim hakkmzdaki cereyandan mal
mat vardr, diyerek arkadalarm konumaa tevik ile yanna gittim.
Istrabn anladm ve "hepim izin bandan geti, m teessif olm aynz"
gibi szlerle esbab- tevkifini sordum. Sylem ek istemedi. Baktm ki
konuamayacaz, derhl bir sigara ikram etm ekle beraber ayaklarnn
yarna kadar ierek gezem eyeceini, herhlde arkadalm za ve
muavenetim ize ihtiya hissedeceini ve imdiden kendisine bir soan
piirip tuzlayarak ayaa sardracam ve bu suretle tahfif-i strap
mmkn olacan syledim ve esbab- tevkifini anlatmasn ricay da
unutm adm. Bunun zerine anlatt ve bizim hakkmzda cereyann
idam ile neticeleneceini de rendik.
Gece Salim geldi. "H allayan'a hicviye yazmak ha" diyerek bu
adam dvdkten sonra locaya koydu. Adamcaz ard. Ben kurnaz
lk ederek akamlar Salim gelinceye kadar yatardm ve geldii zaman
uykuda zannederdi. Bu suretle gece okamasndan masun kalrdm.
Bu usule riayet etmeyenlerimiz veyahut her naslsa ayakta kalanlar
mz dayaktan hissemend olurlar idi. Ertesi gn bir zabit geldi. Klcn
nbetiye brakarak gardiyanlardan mm aileyhi sordu. Locay atlar.
"Karanlk. eridekini grmek m mkn deildir birader" dedi. Elin
den tutup [s. 21] kard ve alp gtrd. i tahkik ettik. Bu zatn bira
deri divanharpte aza imi.
Yine bir gn kekll bir zat getirder. Ayan zincirlemiler.
Doru locaya20 tktlar. Bu zatn kapsn vurdum. Esbab- tevkifini sor
dum.
- Git oul, git, dedi. Ben de dedim ki:
- Baba sen sylemez isen def-i hacet iin gardiyanlara meram anla
tamazsn. Buras mezalim ocadr. Biz eskidik. Sana muavenet edelim.
Bunun zerine Manastr"da bir kahvehanede N iyazi Bey hakknda
gryorlarm. Bu zat: "C anm , N iyazi Bey Allah m dr?" demi ve
bunun zerine tevkif edilerek bu kadar mesarif-i rahiye ile beraber ii
olmayan ihtiyarcaz stanbul'a gndermiler.
Daha garip bir ey: Ram azan'da oru yiyenleri de tevkif ve divan-
harbe sevk ediyorlar idi. Bu m eyanda bir de Ermeni21 tevkif edilerek

20 Loca: Dr. Rza N ur Bekiraa Blnde loca ad verilen yeri "ism i ile m sem -
m asna uygun bir lo ca " bal altm da yle tarif ediyor: "Loca denilen yer Be
kiraa Bl diye tannan dairenin ierisindedir. U zunluu ancak , genilii
iki arndan (parm ak ucundan om zuna kadar olan l veya adm ls) iba
ret olup, hava, k girebilecek b ir delii yoktur. Sonradan anladm a gre asl
ad olan zindan kelim esinin aksi olarak loca ad verilm i (...) H er dakika dizan
teri ve buna benzer hastalk douracak derecede locann pis kokulu ve rutubet
li topra zerinde (...) Rza Nur, C em iyet-i H afiye, aret Yaynlan, stanbul 1995,
s. 409.
21 O ru ve Erm eni: O ru yiyenlerin Bekiraa Blne getirilm esi ile ilgili olarak
Dr. Rza N u r u bilgiyi veriyor: "B u bareler oru yiyenler idi. Hepsi de halkn
aa sm flanndand. H am m al, cem m al (deveci) tabakas... Dndm , acaba
oru yiyenler yalnz bu nlar m idi? Bana kalrsa din hkm lerine uyanlar bun-
getirilm i ve herkese yapld vehile ayaklar falakaya taklarak
dvld bir srada ite yanllk olduunu ve kendisinin Ermeni bu
lunduunu sylemesi zerine "D ayak korkusuyla irtidad ediyor" de
nilerek ve fazla dayak yiyerek yanm za geldi. Kendisi gayet tuhaf bir
adam olduundan "Divanharbin sopasyla M slm an oldum. Bana
bir isim koyunuz" der, bizi gldrrd. Zavall bayram a kadar kim se
ye m eramn anlatamad. Hapis kald.
Hocann birisini tevkif etmiler. Bu zat Ament erhini okuturmu
[s. 22] zlf-i yre dokunmu. Getirdiler. Banda sar olduu hlde fa
lakaya yatrdktan sonra kouumuza getirildi. Bir m ddet sonra diva-
nharbe arld. Esna-y isticvabnda "Efendiler, bilir misiniz Ament
erhini" dedikte azadan biri "kim bilmez herif bunun ayet-i kerime ol
duunu" deyince Hoca aar ve tekzibe lzum grmez. Ne ise, tekrar
yanmza geldii zaman "ocuklar, idam olunacamza ben de inan
dm. Zira bu herifler Am ent'ye ayet-i kerime dediler. Anlaynz cihat
larn" dedi.
Dier bir garibe daha anlataym. Anadolu'da skilip'ten olacak, alt
hoca getirdiler. O zam an Bakkalkap22 hapishanesinde idim. Bu adam

lardr. O ru tutm ayanlar yksek tabakadan olanlar tekil eder. O nlardan ise hi
kim se yoktu. Bu hakszla atm . Dem ek ki her vakit ve her eyde ezilen za
vall avam idi. Bir d e bunlar gtrp sorgusuz ve m uhakem esiz cezaya arptr
m ak nasl oluyordu. Bu ne i, nasl hkm etti? K anunlar hep yrtlm , sobalar
da yaklm t. Bir polisin "oru yiyordu, yakaladm " dem esi, bu cezann icras
na nasl yeterli olurdu? Polisin bir ahsa garaz olm as veya irtikap ve irtia gibi
eye girm esi ihtim alleri kaale bile alnm yordu. (...) Bir gn ilerinde bir Erm eni
d e gelm i. O ru y iyor d iye gzelce daya da yem i. Bir frsat bu lup adam a
sordum . smi A rtin ve kendisi ham m al imi. "N iin daya yem eden H ristiyan
olduunu sylem edin?" dedim . "Syledim , am m a bak kendini gvur da yap
yor, diye daha ok d vd ler" dedi. Ltife olarak "A lm eti gsterecektin" dedim .
Bir gardiyana "Bunu m uayene ettirsinler de H ristiyanl ortaya karsa bari ha
pisten ksn" dedim . "Evet, zaten anlald" dedi. "Eee... N e ise, daya yem i,
artk niin brakm yorlar?" "O uzun i!.. Bir defa geldi, bayram ertesine kadar
bekler artk" dedi. Rza Nur, age., s. 173.
22 Bakkalkap H apishanesi: lk anda ayr bir hapishane olduu sanlan bu hapisha
ne, yine Bekiraa Bl bnyesinde yer alyordu. Kaytlardan anlaldna
gre bu blm de cezas kesinlem i olan m ahkm lar kalyordu burada yerleik
bir cezaevi dzeni tesis edilmi bulunuyordu. Rza Nur anlarnda; "Hapishanenin
Bakkalkap denilen ksm nn dem ir parm aklkl bir penceresi odam dan grn
yordu" diyerek bundan bahsediyor, bir keresinde gezm e olana bulduunu
kaydediyor ve grdklerini yle aktaryordu: "Bayram dan istifade ile Bakkal-
kapu denilen ksm gezdim . Gem i zinciri gibi yn yn zincirleri grdm . Be-
larm azlarn baklar am ayacak derecede idi. ok dnyorlar ve
fevkalde korkuyorlar idi. Esbab- tevkiflerini sordum.
- Aman ocuum, iimiz ok kt, dediler. Raif ve sair rfeka sr
ettiler ve anlattlar: Bu ulema Ram azan'da m emleketlerine gelen tiyat
roya gidilmemesi iin ittifak etmiler ve nasihatte bulunmular. Kum
panya protesto etmi, m utasarrf da "Asayie taallku vardr" diye di-
vanharbe sevk etmi. Gelirler iken mutasarrfn bir adam yanlarna
sokularak kulaklarna "A sacaklar sizi" demi. Bunun zerine bizim
meseleyi anlattk ve en atr gezindiimizi hatta gecesi pederle birlik
te orta oyunu tertip ederek elendiimizi grnce heriflerin korkular
zail oldu.

Zindanda gzari-i hayat


[s. 23] Bana tahsis edilen yatak eski, otlar km m inderle bir
beylikten ibaret idi. Yastk ihtiyacn ayamdaki fotinleri karp ot min
derin altna koyarak yksek yere bam dayamak suretiyle tatmin edi
yordum. Yattm ot minderin iinde fareler yuva yapm ve hatta yav
rulam idi. Geceleri gayet ince sesler ot minderin iinden geliyor idi. Bir
gn otlar kartrdm, bu yavrular attm. Valide fare bana dman oldu.
Sakladm ekmei her gece yemee balad. Bu suretle intikamn ald.
Yanmda yatan, ayaklar zincirli Trke bilm eyen bir Rum idi. Bu
nun stanbul'da kimsesi olmadndan pek kirli ve pis bir insan olm ak
la beraber kendisinden ziyade vaziyetime acnr idi. htilttan m en'i
makul bir usulde yapyorlar idi. nc yatakta da Trke bilmeyen
bir Rus komitas vard. N e ise... Tedricen ihtilttan men edilmemiz gev
edi. Trke bilenlerle grmee baladm. M aam afih on be gn ve
rilen ekmekle ve aldm peynirle taayy ettim.
Bir gn meydanc Vasil sofraya davet etti. cabet ettim. On be gn
scak yemek yemediimden o kadar zevkim e giderek yedim ki tarif

kiraa'm n yerini grdm . Buralar zem in yzeyinden drt m etre kadar aada
idi. Zindan drt ksm olup, bu ikisinden baka bir de 'inaat' dedikleri ye var
d. Ki, binadan hari, ahap bir baraka olup ancak bir adam yatacak kadar yer
de on kadar loca vard. Burada oturanlar akrepler ve farelerle koyun koyuna ya
tarlarm . Drdnc ksm D em irhane'dir ki asker kouuna benzeyip, yzler
ce asker ve ad su ilem i erler ve yanndaki odaya da ayn hllerden tutuklu
zabitleri hapsederlerm i. K oridorlar karanlk, pis ve kf kokusu iindedir. G ece
leri k nam na iki, tane petrol lm bas fener donuk bir ekilde yanar." age.,
s. 205-206.
edem em ve badema gelen karavanalardan yem ek yem ek iin Vasil'in
srar etm esini tem bih ettim.
[s. 24] Artk yava yava luballii ele aldm. Gndzleri balca
megalem gazete tedariki idi. Gardiyanlara o kadar yalvarm ak ve pa
ra teklif etmek fayda temin etmedi. Yalnz bana Aa Blnn st kat
binasnda kanun dairesi olduundan kanun efendiler her gn okuduk
lar gazeteleri baheye atma mutat edinmilerdi. Ben de ailemin ge
tirdii am ar bohalarna sokulan ineleri biriktirdim. Bunlar engel
ekline koyarak bir ipin ucuna baladm ve bir de ta ilve ederek m
kemmel bir gazete oltas yaptm. Rzgrn penceremizin nne sevk
ettii gazeteleri bu vasta ile tedarik tarikini buldum. Elde edilen gaze
teleri okur, arkadalarma gizlice verirdim. Su vehile elim e geen ga
zetelerin neriyat Cemiyyet-i Hafiyye mensuplarnn en ar ceza ile
tecziyelerinde temerkz ediyordu.
Dndm. En ar ceza bi't-tabi idamdr. imdi tereddtlerimi
zin izalesiyle hakikate ermek sevdasna dtm. Her yeni gelen mev
kufa haricin fikrini, kahvehane kararlarn soruyordum. Aldm ce
vaplar mevkuflarn idamna dair idi.
Gnl inanmak istemiyor. Bir gn drt hukuk talebesi de tevkif
edilerek getirilmilerdi. Bunlara da m racaatta gecikmedim. Bilmem
ceza kanununun kanc m addesi m ucibince idam dem ezler mi?
Hele bir akam maktul M ahmud evket Paann gelecei haber ve
rildi. Hapishaneyi temizledik. Birdenbire gardiyann elinde gayet m
nevver bir lmba olduu hlde srmalar iinde birtakm zabitan ve n
de M ahmud evket Paa grnd. lk yatakta ben grndm. Sual
benden balad.
[s. 25] "Cem iyyetin messislerindendir" diye takdim olundum.
te o vakte kadar malmatmdan istifade iin yattm zannn tarken
vaziyetim anlald. M essisler meyanma idhal edilmitim. Mahmud
evket Paa yukardan aaya beni szd.
- Olan, seni babanla beraber Beyazt'ta sallandracam, dedi.
kinci mevkufun crmn sylediler ve btn mevkufnin esbab-
tevkiflerini renerek m ahbesten kt, gitti. Artk idam kanaati olduk
a kuvvet bulmaa balad. Hele ele geen Karagz gazetesinde birta
km fareler yaplm ve zerine; erif Paa, Haan, Kemal, Rza Nur,
Srr ve Enver isimleri yazlmt. Karagz kova ile su dkyor, Haci
vat ayayla eziyor. Ve altnda "A m an Karagz ikisi kat. Dierlerini
bari boalm " yazlmam m? Artk idammzn bir emrivaki olduu
na iman ettim. Bu suretle ocuk iken Karagz'de sarho Bekir'in kar
sna kan Yahudi'ye " lm lerden lm been" sz hatrma geldi.
Ben de baladm lmn ahvalini aratrmaa. Acaba kamak teebb
snde bulunsam nereden vururlar? Nbetiye sordum. Gerek sng
ve gerek kurunla ayamdan vuracaklarn rendim. Son zamanlar
da baheye kyorduk. Dkmeciler cihetine olan bahe duvar hemen
minare irtifanda, buradan kendimi atarsam derhl lrm , dedim. Ve
bir vasiyetname tanzim ederek hazrlandm srada yerde, gneten
rengi solmu bir gazete paras grdm. Beyolu'nda bilmem ne
apartm annn drdnc katndan matmazel birisi intihar kastyla [s.
26] kendisini sokaa attn ve kemikleri krlarak beray- tedavi Fran
sz Hastahanesine yatrldn okudum.
Acayip! Bu olmad. Bir narin kadnn kemikleri krlyor, lmyor.
Ben ise bir erkek olduumdan kemiklerim ve aza-y sairem kadndan
daha salamdr, dedim. Ve bu suretle intihardan sarf- nazar ettim. Ar
tk cmle damarlarm kesmek ciheti kald. Fakat cam tedariki mm
kn deil. Dalgn dalgn o gn gezindim ve hibir karar veremedim.
M ahkeme hitama erm i bazlar arife gn tahliye olunarak bende b
tn gn meyusiyet ba gsterm i idi. Hele bayram sabah atlan toplar
felketimizin dehetini iln ediyordu. Hepimizin boynu bkk d
nyoruz. Evet, imdi btn aileler libaslarn giymiler, sslenmiler,
ocuklarn giydirmiler, musahafalar yaplacak. Ben de aile sahibiyim
ve benim de ocuum var. Ben bu ereften mahrumum. Kim bilir ailem
de ne kadar mahzundur, diyerek dndmz bir srada Hapisha
ne Mdr Salim resm niformalarn taknm ve beyaz eldivenleri
ni giymi, geldi. Bayrammz tebrik etti. Hibirimizden bir teekkr
mukabelesi grmedi. Bunun gelm esi ve baz szleri canmz fevkal
de skt. Def olup gittikten sonra ranlerin M uharrem 'deki matem me
rasiminde aladklar vehile umumumuz alamaa ve ttihat erkn
ve resasna beddualar savurmaa baladk. Artk bayram gem i ve
gazete tedariki ve hariten haber almak ihtimali kalmamt. nk
Bakkalkap Hapishanesine hariten kimseyi koymuyorlard.

lk intihar
[s. 27] Artk mid-i hals kalmad. Kanaat-i vicdanyem ise: Bunlar
hakl haksz bir ey yapm olm ak iin bizi asacaklar ve halka her defa
yaptklar gibi bir dehet ilka edecekler ve bu suretle muhalefeti kkn
den tem izleyecekler ve bir iki sene olsun muhalefetsiz bir hayat yaa
yacaklar. Ne yapmal? Beni tanyanlara ve bilhassa aileme kar Beya
zt'ta salb olunm ak ar geliyor. Hele geceleri "Belki bu gece gtre-
ceklerdir"diye uyumuyorum, afak attktan sonra uyuyordum. Artk
lm den korkum kalmad. N e olacak ise olsa bari de kurtulsam diyor
ve dnyordum:
"smimle arlacam, beyaz gmlek giydirecekler. Kahve ve siga
ra ikram edecekler. Hkm-i kanunu okuyacaklar. Vasiyetname yazmak
ve ailem e bir diyeceim olup olmadn soracaklar. Sonra 'haydi, va
kit geldi' diyerek kaldrp, snglerin muhafazasnda daraacna gn
derecekler. Ellerimi arkaya balayp ttihat'm sehpa-y adaletine ka
racaklar. Of, ne fena!.. leyim, fakat byle bir terifatla deil. Byle
halka tehir ile deil." te bu mlhazalar, bu dnceler, pek elim,
pek strap-averdi.
Nihayet bir gece, her zamanki gibi uyumuyordum. Hemen afak
vakti yaklam idi. Bir araba geldi. Artk son gece olduunu anladm.
Arkadalarm uyuyorlard. Uyandrmak muvafk mdr diye dn
yordum. Beyhude heyecan hsl etmemek iin sarf- nazar ettim. Saate
baktm. Gardiyanlardan tahkikatmla rendiim gibi vakit hull etmi
idi. O [s. 28] srada yanmda yatan bir arkadamn ok kullanm asn
dan toparlak bir ekil iktisap eden rme kuann bir ksm cebinden
dar km. Derhl yavaa ektim aldm. M ahmud evket Paaya
hitaben "Zulm le hkmet payidar olmaz. Hakszlkla idare-i hk
met akbeti vahim klar. te bir gen sizin iin lyor" zem ininde bir
eyler yazdm ve bu kd cebime koydum. Bakaca ailem e de bed
baht yaratldm za teessf ettikten sonra olumun talim ve terbiyesi
ne ve Hkmet-i ttihadyeye ilelebet dman olmas iin fikrinin o
yolda tenmiye edilmesine ve hakkn hell etmesine ve intihar er'-i e
rife de mezmum idn bildiim hlde aresiz kaldm ve Cenab-
Hakk'm Mslmanlarda bu gibi vukuatn teksir etmemesi iin avamir-i
edide ile nehy eylediini bildiim i ve fakat rahm etini benim gibi
acizlerine temil edeceine ve kendisinin varlna imanm kavi bulun
duuna dair bir vasiyetname yazdm ve bunu yastm n pamuklar
arasna koydum ve bir mddet sonra kalkp abdesthaneye gittim. Ka
psnn kilidi yok idi. Belki barrm diyerek kapnn yukarsn tekil
eden direin st rtl olmadndan trmanarak bu direin zerine
ktm. Ailemin getirmi olduu kokulu bir mendili gzlerim e bala
dm. stifar ve tvbe ettikten sonra ukuru ilmek yapp evvel boa
zma geirdim. Ba'de diree baladm ve tekbir ile kendimi sallandr
dm. Artk lm idim. Ne strap ne de bir korku ve ne de merasim-i
tehiriye kald. Evet, cenazemi aileme teslim edecekler. Onlar da [s. 29]
gmecekler. Bir gen de hayattan bu suretle uful ederek gidecek.
Bu srada mahbusnden birisi abdesthaneye girmek zere gelir.
Kapnn almadn anlar. Seslenir ve ses verilmez. Kapy iter. Yuka
rs sallanr. Aasnda odun olduunu anlar. terek ieri girer. Derim,
dilim dar km, irkin bir m anzara karsnda kalr. Avaz kt
kadar barr. Derhl dier mahbusn de koarlar. Nbetinin kasatu
rasyla ip kesilerek beni kurtarrlar. Mahpus bulunan Doktor Mnir
nabzm yoklar. Henz hareket grr ve derhl sun' teneffse balar.
Bir taraftan da keyfiyet hapishane mdrne ve asker tabibe haber ve
rilir. Bu vak'a zerine mahbusn kendi kendime yaptm anlamamala
rndan pek ok tela derler ve alarlar ve izhar- teessr ve teessf
ederler. Baygn bir hlde olduum hlde mdr odasna gtrrler.
Salim inanmaz. Ayaa diktirir ve yle brakr. Yere derim. Bunu
bir oyun zanneden zalim efendi on dokuz yerime ak batrm asn
unutmaz. Bakar ki bir hareket yok. Kanun smail refakatinde ve bir
araba ile Haydarpaa Hastahanesine gnderirler. Nbeti tabip bil-
muayene sekran- m evt hlinde bulunduum cihetle zero numerolu
mahalle koyar. (Kouta lm olan kimseleri buraya getirirler ve bu
rada muayene edildikten sonra soyup gaslederler.) Burasn gsterdi
ler ve gn sen burada yattn idi dediler.
kinci gnde de burada baygn kalmm. nc gn doktor
merak etmi. M uayene ve hayatmdan mit hsl ederek asab hastalk
lara mahss [s. 30] ve fakat iki mahpustan baka kimse bulunm ayan
bir koua kaldrtm. O gn le vakti uykudan uyanr gibi kalktm.
Yatamda oturdum. Bakndm. Etrafm karyolalarla muhat.
- ok ey. Ben hasta deilim. Niye geldim acaba, rya m gry
rum, diye dndm. Karmdaki hizmeti askerlerden birini ar
dm ve ben niye geldim, diye sual ettim.
Anadolu Trke ivesiyle "G arnun arm da ona sebep gelm-
sn" dedi.
Hayret ettim. Arkadalarmn kffesinin ayaklar dayaktan yara
iinde kald hlde hibir doktora tedavi ettirmediler. Baka suretle
hastalananlar olmutu. Baktrmadlar, diyerekten taaccp ettiim bir
srada yanmda bulunan mahkm elim e kk bir ayna verdi. Boaz
m grdm. Kesilmi. Derhl kendimi topladm. Ben byle bir eye ka
rar vermitim. Demek yapm ve kurtulmuum. Her ne ise. Bu srada
derhl sertabibe m alm at verirler. Bu adamcaz ocuk gibi koarak
geldi. stifsar- hatrda bulundu. Ve karnm n a olup olmadn ve her
ne istersem getirttireceini syledi. Ve bir de reete yazp il verdi. Ba
cam daki yaralarn strabn hissettiimden bunu syledim. Emraz-
haricye tabibine gsterilmesini emrettiler. O gn gsterdim ve tamam
saydm on dokuz delik.
lalayp sardlar. Kouuma geldim. Yemek gelmi idi. Yedim.
Kendimi daha ziyade topladm. aka deil, gn alk... Verilen ye
meklerini hepsini bitirdim, [s. 31] Ertesi gn ailem geldi. Grtm. ki
gndr geliyormu ve her geliinde hayatta bulunduumu ispat ede
cek olan hatt- destimi istermi. Bunun imkn olmadn syledikle
rinde fevkalde merak ediyormu.
Ne ise. Beni hastahane elbisesiyle grerek hem alad hem de ya
admdan dolay sevindi. Zavall olum Nzhet klm beenm edi
inden yanma sokulmuyor ve kendisini ptrmyordu. Ve beni tan
mak istemiyordu. Hakikaten hastalara giydirilen elbise ve klah bana
acayip bir ekil vermiti.
Artk buras Bekiraa Bl gibi deil. Her ne kadar kapda n
beti bulunduruluyorsa da gazete okumak iin mklta tesadf edil
miyor, nerolunan btn ceraidi aldryorum, okuyorum.
Ahval- shhyemde asablik ziyadeleiyor ve daima hakszla
maruz kalacam dnerek mamum ve mkedderdim.
Hastahaneye geldikten be alt gn sonraki Sabah gazetesinde
menzurum olan "M nir, Enver, Talat, Srr nam ahslar mahkm edil
milerdir" cmlesi beni hayli dndrd. Altm u kadar mevkufn-
den yalnz drdm zn isim lerinin gazete stunlarna gem esi
m el'un kanaatimi tazeledi. Ve yeniden intihar fikri ba gsterdi. Silh
tedariki mmkn deil, ne yapalm? Bulunduum kou olduka va
si. Birdenbire koup bam mermer olan duvarlara arptm. Bu suret
le beynim i datmak teebbsnde bulundum. Bamn berelenmesin
den baka netice hsl olmad.
Ve bu hareketimi sertabibe sylediler. M maileyh gelerek teselli ve
nasihat etmee balad. Ayn zamanda yemi ve saire istersem aldra-
bileceini syledi.
[s. 32] Karyola balarnda bulundurulan havlularn kaldrlmasn
ve vcudumdaki yara sarglarnn zlerek yerine yaptrc yaklar
vaz'm tmarclara tembih etti.
Artk son derece takyid altnda bulunduruluyordum. Hatta muha
fazama m em ur sngl asker abdesthanede sessiz kalm aklm a
msaade etmiyor, ald talimat mucibince (Efendi!.. Ya k, ya mrlan)
diyor idi.
Evet, intihara hibir vehile im kn grmediim bir dakikada bir
denbire aklma bir tertip geldi: M uhakem e ettim. M uvafk buldum.
Doktoru kandrabileceim. Sabah vizitesine gelen Doktor Rd Bey
den drt m addelik ricamn kabuln istirham ettim ve dedim ki:
"D oktor Bey, drt buuk ay mtecaviz bir zamandan beri ziyadan
mahrumum. Fennen buna ihtiya bulunduunu takdir edersiniz. Bir
de ham ama, traa ihtiyacm var. Ayn zamanda ailemin behem ehl bu
gn gelmesi iin telgraf ekm ekliim e m saade edilmesini rica ede-
rm.
Bunun zerine hamama ve baheye m saade edildi. Tra memnu
dur. Ailenize telgraf ekm ee hacet yoktur. Perem be gn gelecekler,
dedi.
Bizim bu suretle hesaplar hercm er edildi. Ne ise... Hazrlandm.
Refakatime verilen m uhafzla beraber hamama gittim. Hamamn kur
ma tama bam arpmak suretiyle beynim i databilirdim. Fakat mu
hafzn ceketinden terler kt hlde yanmdan ayrlmyordu. Hulsa
bunu da icraya imkn brakmyordu. Ham amdan ktm, giyindim.
M saade mucibince baheye ktk. M uhafzdan maada bir de sng
l refakat ediyor idi. Ber-takrip asker kouuna daldm. Bir kahve pi
irilmesini ve buna mukabil arzu eder[s. 33]lerse kendilerine mektup
yazacam syledim. Bu suretle ben de kt elde ettim ve kendimi l
drm ek frsatn bulabilir isem ailem e vasiyetnamem in hazr bulun
masn temin edecek bir eyler yazdm. Artk geceleri uyku uyumak
imkn kalmad...
Kulaklarma araba sedalar ve tuhaf sesler geliyor, bu suretle uy
kum mnselib oluyordu. Bir akam st idi. Sertabip ard. Odalar
na gittim. Pek mltefitane bir tavrla "O turunuz bakalm " dedi ve der
hl bir sigara vererek kahve smarlad ve;
- M jdeme ne vereceksiniz? Dedi.
- Bendeniz ne verebilirim? Bakyorum beyefendi, hakikaten bana
acyorsunuz. M eseleyi ltfen ak olarak syleyiniz. M eraktan kurtula
ym.
- Beyim. Bu ttihatlarn ne kadar hakszla susam olduklarn
rendim. Kabil deil, brakmazlar, dedim.
Bu szlerim zerine divanharbin tahliyem hakkndaki tevkifhane
memurluuna olan muhtrasn ibraz etti ve nezdimde kalmasn istir
ham ettim. Bu suretle tahliye edildiime m uttali' oldum. Teekkrle
odadan ktktan sonra kapmda bulundurulan snglnn hl bek
lemekte olduunu grnce sertabibe mracaatta bulundum. N beti
yi kaldrdlar. Buna bir trl inanmak istemiyor, odadan dar kp
koridorlarda geziniyor ve beni [s. 34] tarassut eden kimse var m, diye
tecesssatta bulunuyordum. Evet. Bu gibi hususata lzum kalm am
t. Ertesi gn tabibin vizitesinde taburcu edilmemi syledim. M uvafa
kat ettiler ve iki askerin m uhafazasnda olarak tevkifhaneye gnderil
dim. O gn gazetelerde tahliyemden bahsediyorlard. H anem e geldim.
Efrad- ailem pr srr. Kaynpederim dier rfeka-y m ahbusnin on
be seneden seneye kadar m uhtelif derecatta kalebentliklere mah
km edilerek M idilli gemisi ile Sinop'a nefyi ve tebad karar km
idi. Bunlar hapishane-i umumde ziyaret ettim ve tebadleri gn hep
birlikte Sinop'a hareket edecek vapura gittik. Hepsi srgne gittikleri
hlde memnun ve adan idiler. Evet. Zulmden, ikenceden hals ol
mu idiler.
Benim balda ber-tafsil anlattm intiharm hakknda Rza Nur
Bey Cemiyyet-i Hafiyye kitabnda diyor ki:
"D ayaktan bzar olmaktan ve edilen idam tehditlerinden Srr
Efendi akln bozup abdesthanede kendini asm. Bereket versin o ara
lk tesadfen abdesthaneye giden biri tarafndan grlerek tahlis edil
mi ise de baygn bir hlde yere serilmitir.
Vak'adan haberdar olan Salim Efendi elinde krba ile yetiip bu
hle gelmi bir zavally bile iyice dvmtr. M m aileyh Kanun sm a
il refakatiyle Haydarpaa Hastahanesine gnderilmi ve ancak iki gn
sonra akl bana gelmitir. Srr Efendi bizzat bana bu yedii krbala
r duymadn syledi ki fennen de byle olmas lzmdr. Zira mh-
der olan [s. 35] hamz karbon o vakit salbden mtehassl asfeksi ile ka
nma terakim etmi bulunuyordu. Hastahanede boynundaki ip yeri ile
krbatan mtehassl rkler grlp tedavi edilmitir. Tedavi eden
tmarclar tabi bilirler."
D ivanharpte23 (Evvelce derci sehven unutulmutur.)
Ramazan- erif ihtidalarnda idi. Heyet-i tahkikiye tedkikat ve
tahkikatm ikmal ederek fezlekesini divanharbe tevdi etmiti.

D ivanharp Heyeti: Reis: N izam ye Birinci Frka Kum andan Erkn- H arp Liva
s Yusuf Kenan Paa, ye: Topu Birinci Alay Kum andan A li Bey, ye: Topu
nc A lay Kum andan O sm an Bey, ye: Binba A bbas Bey, ye: Svari Top
u Taburu K um andan Kolaas Rza Efendi, ye: ikinci O rdu M itralyz Yzba
larndan Seyfeddin Efendi, ye: nc O rdu M m taz Yzba evket Efen
di, S a v a : Birlik Ktibi H uls Efendi.
Ben bu haberi balda arz ettiim vehile her akam koulara gar
diyan ile beraber gaz tenekesini gtrdm gnlerden birinde kanun
kouundan ber-takrip ardm gazetelerde grm ve arkadalar
ma derhl haber vermi idim.
Bir gn Doktor Mnir, Hafz Sami ve Ham di Efendilerle kaynpe
derimi ardlar. Bunlarn divanharbe gideceklerini haber verdikle
rinden artk m uhakemeye balandn anladk.
Hep heyet-i tahkikiyede grdmz m uamelattan ektiimiz i
kencelerden gzmz o kadar ylm idi ki, divanharbin de heyet-i
tahkikiye gibi hiddet ile bizi darp ve ikence edeceini, yine duar- ga
zap edileceimizi dnyor idik. M ahkemeye gtrlenlerin tekrar
bulunduum uz zindana getirilmeyeceini sylediklerinden divan-
harpte ne gibi bir muameleye maruz kaldklarn anlamak iin yle bir
tedbiri dndk ve kararlatrdk:
lk mahkemeye sevk olunan arkadalarn avdetlerinde penceremizin
[s. 37] nnden geerken eer hsn-i muamele grm iseler feslerini
arkaya doru giymeleri, aksi takdirde, yani orada iddet ve zulm g
rerek m id-i necat olmadn hissettikleri hlde feslerini kalar zeri
ne em eleri bu suretle cereyan- hlden haberdar edilmemiz takarrr
etmiti.
Divanharbe gtrlen drt arkadamz iki saat sonra penceremizin
nnden geerek baka bir koua gtrld. Bunlarn feslerini arka
ya doru giymi olmalar cmlemizde inirah- kalp ve mit hsl etti.
Ertesi gn dierleri arlp mahkemeye sevk olundu. Onlar da mret-
tep parola vehile feslerini arkaya giymi olduklar hlde pencere
nnden getiler.
nc postada beni de ardlar. Evvelce m ahkemeye gidip ge
lenlerin verdikleri iaret cmlemizde bir dereceye kadar metanet-i
kalp hsl emi ve kurtulmak ihtimalini kuvvetlendirmi olduundan
pek de tel etmiyorduk. Bundan baka bir de havadis duymutuk:
Gya ngiltere Sefareti Harbiye Nezaretine mracaatla beraat ve tahli
yemizi iltim as etmi imi. Bu haberin doru olup olmadn sonradan
da tahkik edemedim. Gerek arkadalarn parolalar ve gerek bu hava
dis tesiri ile kalbim izde mit nevnema bulunduundan ben o gn
byk bir m etanet gsterdim.
Gzlkl Said Efendi ile beraber divanharbin yanndaki paravana
ile ayrlm olan mahalle idhal olunduk. Bir m ddet sonra evvel Said
Efendi ve ba'd e ben mahkemeye girdim. M uhtelif rtbede on iki kadar
aza sra [s. 38] ile oturmulard. M aznunlar iin yaldzl bir masann
nne konulmu olan sandalyeye oturdum. Reis sert, deta tekdir eder
gibi bir sesle ismimi, hviyetimi sordu.
Ba'de Cem iyyet-i H afiyye'nin tesisindeki maksada ve suret-i teki
line dair birtakm sualler iradna balad. Ayn zamanda azalardan
irad- sual ediyor. Hangisine cevap vereceimi bilem iyordum. deta
ardm. O srada sa tarafta oturan yz iek bozuu bir zabit bana
himayekrane baz suallerde bulunm aa balaynca dierlerine cevap
tan sarf- nazar ederek m maileyhe tevcih-i hitap ediyor, ara sra da di
erlerine cevap yetitirm ee alyordum.
Nihayet reisin:
- Baka bir ey diyecein var m, suali divanharpe m ahkmiyeti
me karar verildiini ihdas etti. Ne gibi bir cezaya arptrlacam d
nerek mahkemeden ktm. Beni de zindana gtrm eyip evvelce
muhakeme edilmi olan arkadalarm konulduu odaya gtrdler.
Orada bulunanlarn cmlesi en ve atr bir hlde idiler. Bu hl bana da
sirayet etti. Kalbim mnerih oldu. Aa zindandaki yatam , eski ot
minderi dier bir m ahpusun srtna tahmil ile getirdiler ve bana teslim
ettiler.
Karmzdaki odada Rza Nur Bey oturuyordu. Ainalk ederek
uzaktan uzaa gz iareti ile konuuyor idik. [s. 39] nk Topalzade
Osm an Beyle odasn temizlediimiz zam an beni tanm ve ainam z
olmutu.
O gece birdenbire hastalanm idim. Karnmda sanclar olduu
hlde yatm uyumutum. Birdenbire uyandm. Def-i hacet lzumu
grnmt. Kouun yabancs olduum ve deti bilm ediim cihetle
sratle kapdan frlayarak memya kotum. Nbeti ayakta uyumu
tu. Nefer arkamdan koarak sng ile vurmaa davrand.
Galiz kelimelerle "Kaarsn ha!.." diyordu. Kamak istemediimi,
grlen lzumu anlattm. Bunun zerine dedi ki:
- Onu bana haber verirsin. Ben de ddkle posta arrm. Bera
ber gidersin.
- Pekl, haydi posta ar da gideyim, dedim. Gece yars herkes
uyum u olduundan m teaddit ddk seslerine kimse cevap verm i
yordu.
Evet; posta bekletilen nefer derin uykusunda m emleketindeki ni
anlsyla urayormu. Bil-fasla alman ddk sesini iitm emesi bu
sebepten ileri geldiini anlatarak biraz daha vakit geirdiler.
O srada benim de ihtiyacm yava yava kalmyordu. Nihaye
posta gelerek helaya gittik. Orada temizlenmek iin epeyce zahmet
ektim.
Ertesi akam nbetinin yanma yaklaarak nereli olduunu sor
dum.
[s. 40] Bursal imi. Bununla hemehri ktk.
Dedim ki:
- Sen hemehrim olduum iin bana iyilik etmek istersin. Bana g
lice gazete getirir misin?
N efer ertesi akam izmesinin iine saklayarak getirdii gazeteyi
bana verdi. Okuduktan sonra ber-takrip Rza N ur Beyin odasna ak
kapdan attm.
Artk bize kar eski iddet kalmamt. Yemekten evvel baheye
karyorlar ve hava alyorduk. Btn bunlar fal-i hayr telkki ediyor,
bizi ok incittikleri iin imdi tatyib-i hatrda bulunuyorlar, diyorduk.
Fakat vakitler geiyor, henz tahliyemize dair bir eser zuhur etme
diinden bende yine meraklar uyanmaa balamt.

Zindanda Ram azan hayat


[s. 41] Tevkifimizden drt ay gem i idi. Ramazan- erif geldi. He
nz m ahkemeye sevk edilmemitik. En ziyade sabrszlkla bekledii
miz ey m uhakem em izin icras idi. nk neticesinde ya tahliye edilir
ve yahut mahkm olur, bu dnceden kurtuluruz diyor idik.
M uhakememizin Ramazan iinde icra olunaca anlald. Rama
zan nasl geireceimizi mzakereye baladk. Bazlarmz bu erait
dairesinde oru tutulamayacan beyan ediyor, bazlarm z da oru
tutmadm z bahane ederek yine bizi dveceklerini ityan eyliyordu.
Esasen sofi olanlar, hariteki Ramazan hayatnda olduu gibi hazrla
nyorlard. Kavanozlarla reeller geliyor, orba ve yumurta piirmek
iin tencereler ve sahanlar getirtiyorlard.
Ben m evkufnin en genci olduum cihetle Bakkalkap Hapishane
sinde kaynpederle kahvecilik ediyor idik.
Ramazann ilk gecesi -iki kii mstesna olduu hlde- cmlemiz
oru tutmaa karar verdik. Ertesi gn orulu idik.
Mtala edecek ne bir gazete ne bir kitap olmad gibi gelen gi
den ahbap da bulunm adndan vakit geirecek bir vastamz yoktu.
[s. 42] Karlkl konulmu olan ot minderlerin arasnda yarm ar
n eninde ve iki metro kadar tulnde bir geit bulunduundan bura
da gezinir idik.
Bir saa, bir sola gider dururduk. nk dizlerimizin tutulmas
tehlikesine maruz kalmamak iin dolamak lzmdr.
Akam zeri bizim kahve m terileri birer birer m angalda kimi
orba kimi yumurta piirir, top atlncaya kadar iftar hazr ediyorlard.
Top atlnca orular bozulur ve bizim ocak ilem ee balard. Ayn
zamanda birok m terilerimiz sade, ekerli kahve isterler, beni btn
btn artrlard! Bu tel ile baz kusurlarma da kimse atf- ehem
miyet etmez ve benim iin hatr iin kahvecilik ettiimi bildiklerinden
noksanlarm a aldrmazlard. Hslat da fena deildi.
lk akam namazn Cerrahpaa hatibi kldrd. Namazdan sonra
musahabeye baladk, yats yaklat zaman Hafz Kemal Efendinin
ihtar zerine herkes yeniden abdest alarak yatsy teravihi kldk. Hi
tamnda zalimlere hem-avaz olarak lanetler, beddualar yadrdk. Ce-
nab- Hak bu duamz kabul buyurm u ki bizi yle mahbeslere doldu
ran ttihatlarn bykleri bu sene Ramazan m ahbeste geiriyorlar.
Zalim Salim 'in sarholuu Ramazan - 1 erif mnasebetiyle inktaa u
radndan geceleri yanmza gelmiyor, diliyle krbacyla bizi halam
yordu. Gmrk ketebesinden Nurullah Beyle Hafz Kemal Efendi ve
sair arkadalar arklar okuyor ve taklitler yaparak eleniyorduk. Bizi
dven gardiyanlarla da dost [s. 43] olmu, ahbapl ilerletmi idik.
M ddet-i m rlerinde tiyatro, orta oyunu gibi eyleri grmemi olan
bu adam lar kaynpederimin tertip eyledii orta oyunun seyrederek
pek beenmilerdi. Hatta ilerinden biri kaynpedere;
- Sana Enver Bey deil Enver Paa demeli. Bu kadar marifetli im i
sin de biz bilmiyorduk, demiti.
Evet, kaynpeder bidayet-i tevkifinde Enver Aa, sonra Efendi,
Bey ve daha sonra Paa diye arlyordu.
Kaynpeder m ahbusnin tahfif-i almna fevkalde gayret ediyor,
tuhaf hikyeler anlatarak, taklitler yaparak cmlemizi gldryordu.
Biz Ram azan bu suretle geirmekte iken balda ber-tafsil hikye
eylediim vehile muhakememize baland.
[s. 44] Zindanda baka kom italar da vard
. Bekiraa Bl ceraim-i muhtelife erbab iin deta bir meher
'di. Muhtelif komitelere mensup ekya da vard. Bunlarn iinde sultan
saraylarn soyan, Avrupa'da, Am erika'da byk hrszlklar icrasyla
da hret kazanan biri de mevcut idi. Arkadalar hin-i tevkifte firara
muvaffak olduklar hlde bu yakay ele vermi, Ble getirmilerdi.
Tand kimse olmad cihetle cidden muhtac- iane bulunuyordu.
Bunun Avrupa'nn en yksek tabakalarna mahsus lemlerde, otomo
biller ile gezerek zevk ve sefa demleri geirdiini bilenler de vard.
Bundan baka bir de Rus kom itas vard. ki ayandaki pranga ile
kalkp dans eder, zincirlerin sedasn bir ahenin-i mahsusa uydurur ve
bizi gldrrd. Bir Ermeni Tanaksutyunu da vard. Sam sun'dan
gndermilerdi. stanbul'da hibir bildii yokmu. Daha birok adam
lar vard.
Hele Yunan komitalarndan Padoblo namndaki zat tevkifinden
beri kat'iyen kimse ile Trke konumam idi. Benim intihar edecei
me muttali olarak bir gn mahbesimizin tenha m ahallinde Trke ola
rak bu fikirden vazgem ekliim i ve her hlde kurtulacam temin
ederek konumu idi.
Balda hikye eylediim vehile tahliye edildikten sonra zindan
arkadalarmzdan bir haylisini grdm. Onlarla o felket saatlerini
dertletik. Bizi o hle koyanlara kar kalbimizdeki ate, kin ve gayz
iddetlendirdik.
Hatim e
[s. 45] Eseri mtala eden zevat benim birka kere muhakkak ve
kat' lmlerden kurtulduumu grdler.
Bu bence haiz-i ehem m iyet deildir. nk byk ve gayr- kabil-
i telfi felketler karsnda ahsn hayat ve haksz idam tali bir ehem
miyeti haizdir.
Bugn m emleket mahvoldu. M em leket lyor. Bu itibar ile ben be
ni deil, memleketi katil ve idam eden canileri idam krssnde gr
mek isterim.
[bir kelime silik]... ki bu zevatn en be-nam bu gn kim bilir hangi
refah hlin nevazileri arasnda z-huzur ve msterih yayorlar.
Bu hayata gpta deil, lnet ederken bililerinin hl memlekette re
fah ve ikbal iinde bulunduunu grerek meyus ve mteellim oluyoruz.
nfaz K u r u m la n
Ceza ve Tevkifevleri

Kenan pek'

Ceza infaz sistemimizde son yllarda youn bir kalite hareketi ya


anmaktadr. Bu kalite hareketi ceza infaz kuram larnn modernizas
yonunun yannda, cezaevlerinde grev yapan personelin eitilmesini,
tutuklu ve hkmllerin daha ada ve modern tretman yntemleri
ile eitilerek yeniden topluma kazandrlmasn kapsamaktadr.
Cezaevi personelinin insanlk onuru ve temel insan haklarna say
g ve inancn glendirmek, kuram larm zda yasalara ve uluslar aras
insan haklar standartlarna dayal bir kltr oluturm ak ve bu oluu
mu tevik etmek temel hedefimizdir.
Vizyonumuz; kuram personeli, hkml ve tutuklular ve aileleri ile
toplumun hak ve sorumluluklarnn uygun biimde dengelendii, herke
sin gvenliinin saland adil ve hogrl bir topluluk yaratmaktr.
Ceza ve infaz kuram larnda toplam kaliteyi am alayan, tm al
anlarn fiziksel ve zihinsel gcn kullanarak kurumun perform ans
n ve hizm et kalitesini artran, takm ruhuyla hareket eden, karlkl
gvene dayal, zaman ve kaynaklan doru yneten, inisiyatif kullanan,
srekli renen ve reten bir ynetim felsefesinin egem en klnmas
hedeflerim iz arasndadr.
"H apishaneler" terimi yerine "ceza infaz kurum lan" terimi daha
tercih edilir bir ifade olacaktr. nk gnmz "hapishane" terimi
toplum daki arm ile ceza infaz kuram larn tamamen kapsama
maktadr. nfaz kuram larndan m aksat, kapal ve ak cezaevleri ile o-

Kenan pek, Adalet Bakanl Ceza ve Tevkifevleri G enel M dr, Ankara.


cuk slahevleri ve kadn-ocuk cezaevleridir. nfaz kurumu ile ada
ve m odern infaz sistemi anlayn birlikte kullanmak istiyorum.
Hapishaneler veya ceza infaz kurum lan birok unsurdan m eyda
na gelmektedir. Bunlar; hrriyeti kanunla kstlanm olan hkml ve
tutuklu, personel, bte, demirba, ara-gere, mevzuat ve fizik yap
olarak binadr. nfaz kurum lannm sz edilen unsurlarndan her biri
balca bir sempozyum konusudur.
Cezaevleri, zgrlkleri kanunla ve yetkili makam tarafndan k
stlanm olan hkml ve tutuklularn barndrldklar, kendine zg
disiplini bulunan, kapal olanlarnda i ve d gvenlii, ak olanlarn
da sadece d gvenlii salanan kamu binalardr.
lkemizde 504 ceza infaz kurumu ve tutukevi bulunmaktadr.
Bunlardan 38'i ak cezaevi, 3' ocuk slahevi, biri ocuk cezaevi, biri
kadn cezaevi, biri kadn ve ocuk cezaevi, dier 478'i ise kapal ceza
evidir. 30 Eyll 2003 tarihi itibariyle ceza infaz kurumlarmzda 64.037
hkml ve tutuklu bulunm akta olup, bunlardan 32.045'i hkml,
31.992'si tutukludur. Hkml ve tutuklularn 56.753' adl sulardan,
6.196's terr sularndan, 1.088'i ise kar amal rgt (mafya) sula-
nndan cezaevlerinde bulunmaktadr.
Artan maliyetler, iletmecilik, verimlilik, hizmette kalite, ada
infaz anlay, tutuklu ve hkmllere eitim ve iyiletirme hizm etle
rinin daha iyi verilebilmesi iin ceza infaz kurum lan saysnn hzla
drlm esi gerekmektedir. Bu arada ada anlaya uygun yeni ce
zaevlerinin yaplmas da zorunludur. Genel M drlm zde bu ko
nuda yeni bir yaplanmaya gidilerek tara tekiltnda yeni cezaevleri
nin yaplmas yannda arzulanan seviyede hizmet vermeyen verimsiz
kk ile cezaevlerinin kapatlm as plnlanmtr.
Ceza ve Tevkifevleri Genel M drlnn gzetiminde olan yeti
kin ve ocuklara eit ve insanca davranlarak onlarn topluma yeniden
kazandrlmas amacyla tahliye sonrasna en iyi ekilde hazrlanmalar
ve tahliyelerinden sonra da desteklenmeleri Genel Mdrlmzn
temel grevleri arasndadr. Bu amac gerekletirmek iin bata fizik
yap olmak zere; personel ile tutuklu ve hkml eitimi, i yurtlannn
gelitirilmesi, sivil toplum kurulularnn katksnn artrlmas, tahliye
sonrasnda yardmc olabilecek kuramlarla i birliinin yaygnlatrl
mas, kuram ii ve kurumlar aras iletiimin glendirilmesi gibi pek ok
alanda almalarmz srdrmekteyiz. Bu erevede niversitelerin
deerli almalar da bizlere nemli katklar salamaktadr.
Ceza infaz kurumlannda asayi ve gvenliin salanmas ile h
kmllerin salk tedbirlerinin arttrlmas ve rehabilitasyon faaliyetleri
ne ilerlik kazandrlmas amacyla baz Bakanlk, Kurum ve Kurulular
ve sivil toplum rgtleriyle ile i birlii protokolleri yaplmta.
Cezaevi personelinin yapt grev, dorudan kam u gvenliini
ilgilendirmesi nedeniyle de zel bir neme sahiptir. Ceza infaz kurum
lan ve tutukevlerinin ihtiyac olan nitelikli personelin yetitirilmesi ve
m eslek eitim lerinin salanm as am acyla ceza infaz kuru m lan ve
tutukevleri personeli eitim merkezi ile blge eitim merkezlerinin
kurulu, grev ve tekiltn dzenleyen 4679 sayl "Ceza nfaz Ku
rum lan ve Tutukevleri Personeli Eitim M erkezleri Kanunu" 3 Aus
tos 2002 tarihli Resm G a z ete d e yaymlanarak yrrle girmitir.
A nlan kanun gereince yksek gvenlikli F tipi cezaevleri ile
dier cezaevlerine infaz ve koruma memuru olarak yeni atanacak per
sonele m eslek ncesi, m evcut personele de hizmet ii ve grevde yk
selm e eitimi vermek zere 17 Temmuz 2000 tarihinde Ankara'da Ce
za nfaz Kurum lan Personeli Eitimi M erkezi kurulmutur. Bu mer
kezde 3.312 personele hizmet ncesi ve hizmet ii eitim verilmitir.
Ayrca stanbul ilinde personel eitim merkezinin binas alnm, Erzu
rum ilinde Salk Bakanlndan devredilen binann ilem leri Eyll
aynda tamamlanmtr.
4679 sayl Kanunla ayn zamanda Birlemi M illetler M ahpuslara
M uam elenin Standart Asgar Kurallarnn cezaevi personelinin eiti
mine ilikin hkmlerine de hukuksal ve kurumsal adan uygunluk
salanm tr. Standart A sgar Kurallarn 46. m addesinde "C ezaevi
ynetim inin, her kademedeki personelini dikkatlice seecei, nk
cezaevinin gerektii gibi ynetilebilmesi onlarn drstlk, insancllk,
meslek ehliyet ve ie uygunluklarna bal olaca" belirtilmitir. Stan
dart Asgar Kurallarn personel eitimine ilikin dier maddelerinde
de kurum personelinin gerekli zek ve eitim dzeyinde olmas, hizmet
ii eitime tbi olmas, kurum mdrnn idarecilik, uygun eitim ve
deneyim bakmndan yeterli olmas gibi hususlara yer verilmitir.
Anayasamzn 40. maddesinde yer alan "A nayasa ile tannm hak
ve hrriyetleri ihll edilen herkes, yetkili makama geciktirilm eksizin
bavurm a im knnn salanmasn isteme hakkna sahiptir." ifadesi ile
hak arama zgrl vurgulanmtr.
16. 5. 2001 tarih ve 4675 sayl nfaz Hkimlii Kanunu ile tutuklu
ve hkmllerin hak arama zgrlklerinin etkili ekilde kullanlmas
ve haklarnn korunmas iin bamsz bir yarg mercii ihdas edilmitir.
Bu Kanunda, ceza infaz kurum lan ve tutukevlerinde bulunan hkm
l ve tutuklular hakknda yaplan ilemlere veya bunlarla ilgili faali
yetlere ynelik ikyetleri incelemek, karara balam ak ve kanunlarla
verilen dier grevleri yerine getirm ek zere kurulan infaz hkimlik
lerine ilikin hkmler bulunmaktadr. nfaz hkimliine bugne ka
dar 11.923 bavuru yaplm, bunlardan 3.659'u kabul edilmi, 7.945'i
reddedilm i ve 319'u ksmen kabul ksmen reddedilmitir.
14. 6. 2001 tarih ve 4681 sayl Ceza nfaz Kurum lan ve Tutukevle
ri zleme Kurullar Kanunu ile yrrlkteki mevzuat ve lkem izin ta
raf olduu uluslar aras szlemelerle belirlenen ilkeler erevesinde
ceza infaz kurum lan ve tutukevlerinin ynetim, ileyi ve uygulam a
larn yerinde grmek, incelemek, bilgi almak ve tespitlerini rapor h
line getirerek yetkili ve ilgili mercilere sunmak zere, ceza infaz ku
rum lan ve tutukevleri izleme kurullar kurulmutur ve almalarn
baaryla srdrmektedir. Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri izleme
kurullar tarafndan 2002 yl iinde 401 ceza infaz kurumu ziyaret edil
mi ve ziyaret sonucu 1.483 adet rapor dzenlenmitir. 2003 ylnn ilk
on aynda 479 ceza infaz kurumu ziyaret edilmi 1.310 rapor dzenlen
mitir. Ayrca ayn yl iinde 4 hastahane mahkm kouu ile adliye
nezarethanesi ziyaret edilmi ve rapor dzenlenmitir.
nfaz hkimliklerinin ve izleme kurullarnn kurulmas hkml
ve tutuklularn insan haklarnn hem yarg hem de sivil toplum tarafn
dan korunmas ve izlenmesi asndan yararl olmutur.
Sonu olarak "H apishaneler" nemli toplumsal bir konudur. e
itli ynleri olan ve ok sayda kurum ve kuruluu ilgilendiren bu me
selenin bugn tartlmasnn cezaevlerinin ok boyutluluunu ortaya
karmas asndan nemli bir aamay oluturduunu dnyorum.
nk "sorunu grmek, sorunu zmekten zordur." Bugn konuyla
ilgili tm kii, kurum ve kurulular olarak bu toplumsal konunun da
ha iyi anlalmas iin nemli bir mesafe alm olacaz.
"En iddetli deprem, insan beyninde olandr". ncelikle toplum
olarak hkm llerim ize kar m evcut olan n yargnn giderilm esi iin
alalm. Bence almas gereken en nemli sorunlardan biri budur.
nl hukukumuz rahmetli Prof. Dr. Faruk Erem hocamzn ifade etti
i gibi "Suluyu kazyn altndan insan kar". Hkmllerin insan ol
duunu, iimizden biri olduunu, bir gn bizlerin veya yakm lanm z-
dan birinin hkml olabileceini unutmayalm.
Cezaevi yurtlar *

lkay Savc"

G iri
Kreselleme olgusu, tm dnyada yoksul kesimler aleyhine gelir
dalm nn bozulmasna yol aarken, sosyal devlet uygulamalarndan
geri adm atlm as ve bireyselletirm e gibi politikalar, bu yoksul
gruplara mensup insanlar sula buluturan ortamn salanmasn ko
laylatrmaktadr. Kresellem e uygulamalarnn sonularndan biri
olarak son yirmi yln su erisindeki trman sadece cezaevlerinin
ar kalabalklamasna neden olmam, ayn zamanda cezaevlerinde
hkmllerin altrlm as asndan "yeni liberal anlayn" sylemi
ne uygun olarak cezaevlerinin zelletirilmesi gibi uygulamalarna yol
amtr.
Trkiye'de bu uygulam alarn bir yansmas olarak 1997 ylnda
Adalet Bakanl, Cezaevi yurtlar Daire Bakanl kurulmu ve
zellikle ak cezaevlerinin etkin birer iletmeye dntrlmesi sreci
balatlmtr. Son yllarda basnda cezaevlerinin ne kadar kr ettiine
ilikin ok sayda haber yer almtr. Hatta cezaevlerinin zelletirilmesi
bile gndem konusu olmutur.
Trkiye'de cezaevi iyurtlar ve hkmllerin altrlmas konu
sunun incelenmeye alld bu aratrmada, cezaevi iletmesi kavram
ile hkm ller ve personelin i-retim merkezli yaam deneyimleri

Bu aratrm a projesi A nkara niversitesi Rektrl Bilim sel A ratrm a Projele


ri M drl tarafndan desteklenm itir.
Yard. Do. Dr. lkay S a v a , A nkara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi alma
Ekonom isi ve Endstriyel likiler Blm , Ankara.
zerinden cezaevi alma kltrn zm lem e amac gdlmtr.
Aratrma raporunun yazm hlen devam etm ektedir ve konunun ok
kapsaml olmas nedeniyle bu m etinde sadece iyurtlarnda "iin zel
likleri ile alma koullar" zerine alandan notlar sunulacaktr.

1. Kuram sal ereve


M odern cezaevinin douu ve hkm llerin altrlm as
Hkmlleri altrma uygulamas modern cezaevi ve kapatlma
cezasnn ortaya kmasyla balamtr. M odern cezaevi ortaya kn
caya kadar "kapatlm a" eylemi, sulularn sadece yarglanncaya ka
dar kaldklar meknlar olarak ilk hapishanelerde grlmekteydi. G
nm zde dnyann hemen her lkesi bu cezalandrma biim ini az ok
deiiklik gsterm ekle birlikte, kendi toplumsal-kltrel zellikleri
erevesinde deerlendirerek kullanmaktadr. Kuramsal olarak mo
dern cezaevinin ortaya knn kapitalist toplumun ortaya kmas ile
balantl olduu,1 iktidarn her eyin bilgisine sahip olma ve denetle
me arzusunun som ut biim i olarak cezaevlerinin de tpk hastane, okul
ve klalar gibi st dzey denetime olanak salayacak ekilde kurgu
land2 ifade edilmektedir. Hatta her toplumsal ekonomik dnemin
kendine zg cezalandrma biim i ierdii, stelik bu dnemlerde her
dnem e zg em ek piyasasnn zelliklerinin hkm l em einden
yararlanm a biim ini belirledii ileri srlmektedir.3 Bu son gr, eko
nomik yaklama fazlaca dayand iin eletirilmesine ve bir dnem
ihmal edilmesine ramen, zellikle, 1970'li yllarn sonundan itibaren
yeni liberal grn ortaya kmasyla balayan kresel dnm uy
gulamalar nedeniyle tekrar gndem e getirilmitir.4 Nitekim 1979'lar-
da ABD 'de cezaevlerinin zelletirilmesi hareketi gerekletirilmi ve
bu hareket ngiltere, Avustralya ve Gney Afrika Cumhuriyeti gibi l
kelere sramtr.
Cezaevlerinde "kapatlm a" cezas, olduka masrafl olup topluma
maliyeti yksek bir dzenlemedir. Tarihsel geliim srecinde hkm
llerin altrlm asnda detici cezalandrma anlayndan hkm l
lerin slah ve topluma geri dnlerinde istihdam edilebilir vasflar

1 (M elossi/Pavarini 1981, Foucault, 2000a; 2000b)


2 (Foucault, 2000b)
3 (Rusche/Kirchm eier, 1968)
4 (M elossi 1978, VVeiss, 2001)
kazandrlmalarna ynelik yaklam ve uygulamalara doru deiim
olmutur. nsan haklar asndan deerlendirm ek gerekirse, Uluslara
ras alma rgt 29 ve 105 sayl szlemeleriyle tm dnyada zorla
altrm a biim ini yasaklarken, hkmllerin zorla altrlm alarn
bu kapsam a almamtr. Cezaevlerinde zorla altrmay ise, sulunun
"hkm giymi olm as" artna balamtr.5
Cezaevlerinde hkmllerin altrlm as iin birok gereke say
labilir:6
1. Gerekelerin bir blm bizzat hkmllere yneliktir. "C eza
landrma ve caydrma, almann erdemini retmek, yeniden moral
kazandrmak, kapatlm ann aclarn azaltmak, meslek vasflar kazan
drm ak, alma alkanlnn kazandrlmas ya da varolan meslek
vasf ve alma alkanlklarnn devam ettirilmesi, yeniden sosyalle
tirm e ve eitim ile hkmllerin megul edilm esi" olarak sralanabilir.
2. Toplum ve cezaevleri asndan baktmzda "cezaevlerinin ba
kmnn ve devamnn salanmas, ucuz emek kullanm ile birer ticar
irket olarak iletilmelerini m m kn klmak veya en azndan kendi
maliyetlerini karlamak, kamuya ilikin ilerin yaplmas, kontrol ve
disiplin arac olarak kullanlm as" gibi am alar grlmektedir.
Hkmllerin altrlmasnda model oluturan cezaevleri Amster-
dam Spinnhaus ve A BD Pennsylvania ve Auburn cezaevi sistemleridir.
Son iki cezaevi modeli cezaevi sistem leri konusunda sadece ABD'de
deil Avrupa'da da etkili olmulardr. Pennsylvania sistem inde h
km ller tek kiilik hcrelerde yalnz kalrlar ve hcrelerde tek bana
yaplabilecek ilerle megul olurlard. rnein ayakkab yapm ve ta
miri ile terzilik gibi. Bu hcrelerde hareket serbestlii iin kk bir av
lu braklmtr. Hkmlnn sosyal temas sadece cezaevi personeli
ve o da nadiren grlmesine izin verilen ziyaretilerledir.7 Sosyal so
yutlanmann youn olduu bu uygulam ann hkmllere ruhsal ve
duygusal adan zarar verdii gzlenmitir. Buna ramen ABD 'de bu
modeli esas alan birok cezaevinin ina edildii grlmtr. Sendika
larn burada ucuz em ekle retilen rnlerin adil olmayan rekabete yol
am asndan dolay iddetli eletirileri olmutur.8 Auburn sisteminde

5 (ILO, 1993)
6 (Sirnon, 1999:183)
7 (Coyle 2001)
(Barnes/Teeters, 1960)
ise, hcrede kapatlm a yerine hkmlleri bir arada barndran bir ce
zaevi inaat nerildi. Toplu sistem veya sessiz sistem olarak da ifade
edilebilecek bu sistem de hkm ller bir arada olacaklar, alacaklar
ama birbirleriyle temas edemeyecekler, sessiz yaayacaklard. Gn
dzleri bir arada alanlar geceleri iten eve dner gibi hcrelerine
kapatlm aktayd. yle ki, hcreleri dndayken hkm ller nlerine
bakacak, sessizce yryecekler ve ite birbirlerinin karsnda otura-
m ayacaklard.9 Sadece iddet sulular hcre cezasna mahkm edili
yordu.10 Cezaevi endstrisinde "youn altrm a"nm lke boyunca
gnlk rutinler olarak reform, disiplin ve kr etmenin merkezinde ol
duu dnld.11
Bu sistem lerde disiplin ve tek biimli hle getirm e abasnn kr et
me anlaynn nne geecek kadar youn olduunu vurgulayan
Coyle (2001 )'a gre bu iki cezaevi sistem inde de birbiriyle ilikili iki
ara baaryla kullanlmtr: Birincisi disiplin kavram dr ve tek biim
li hle getirm e srecini ierir. Cezaevindeki gnlk yaamn her y
nyle tek biim li dzene hizmet ettii grlmektedir. kinci ara al
madr. Bu alma ylesine am aszdr ki, tek bir faydal kt elde et
mek mmkn deildir. Amaszln amac sadece megul etmektir.
Bu ekilde cezaevi gnlk yaamnn disiplini ile alma arasnda bir
ba yaratlm olmaktadr.
Pennsylvania ve Auburn sistem lerinden sonra denenen aamal
serbestlik sistemi, hcrede tutulma cezasndan hkmlnn iyi hlli-
lii ve alm a perform ansna baklarak aam al olarak ak cezaev
lerine geirildikleri bir uygulama olmutur.12 Bu uygulam ann atlye
alm alar ve meslek edindirme etkinlikleri ile hkmllerin topluma
geri dnleri iin dierlerine gre daha insancl ve ilevsel olduu
sylenebilir.
Genel olarak hkmllerin altrlma biim lerinin tarihsel eko
nomik ve toplumsal koullarla balantl olarak eitlilik gsterdii be
lirtilmektedir. Bu balam da hkml altrma biim lerine baklacak
olursa alt ana biim i vard:13

9 (M adigan, 1983)
10 (Coyle, 2001)
11 (Tappan, 1960:682)
12 (D nm ezer/Erm an, 1983:658-659)
13 (Tappan, 1960:682-683; M elossi/Pavarini, 1981:131-132)
1. "Kiralam a sistem i"nde (lease system) hkmllerin hem bak
m, hem gzaltnda tutulmas, hem de retimleri bir iletmeciye (ms-
tecir) em anet edilirdi. Sistem ABD 'de kle emeinin kullanm etkisi
altndaki gneyde gelimiti ve devlet insan/ay bana sabit bir oran
alyordu. Bylece devlet hkml cretlerini dardaki serbest emek
piyasasndaki cretlerin altnda tutmasna ramen, hkmllerinden
dikkate deer bir geliri gvence altna alm aktayd ve bunu yaparken
de onlarn bakm iin bir sorumluluk altna girmemi oluyordu. Bu
uygulama, tm hkml emeinin kullanld alma biimleri iinde
en iyi dem elerin yapld sistem olarak ne kmaktadr.14 Devletin
yapt tek katk hkm lleri kamamalar iin kontrol altnda tutacak
gzetim grevlileri gnderm ekti.15 Bu uygulama toplumda yaratt
rahatszlk nedeniyle oluan basklar sonucu kaldrlmtr.
2. "Szlem e sistem i", (contract system) devletin kendi cezaevi ku-
rumlarnda hkm llerin bakmlarn ve gzetimlerini srdrd fa
kat altrlan her bir hkm lnn emeini sabit bir cret karlnda
satt altrma biimidir. Szleme yapan iveren, makine ve mater
yalleri salyor, hkmllerin almalarn denetliyordu. cretler
gnlk denmekteydi ve hkm ller iin olduka krl bir sistemdi.
stelik cezaevi iin kr, risksiz biim de salanm aktayd.16 Bu sistem
devlet iin kiralama sistem i kadar olmasa da, giriimci iin hayli krl
olmu fakat kayda deer biim de hkml em einin smrlm esi ile
sonulanmt. Bu uygulam a da ABD 'de 1920'ler 1930'larda Federal
Yasalarla yrrlkten kaldrlmtr.
3. "Para bama bedel sistem i"nde (piece-price system), giriimcinin
cezaevi yaamndan dlanmas, temel grevinin sadece ham madde
ara gere ve teknoloji salamakla snrl kalmas sz konusuydu. Giri
imciye cezaevi ynetim i tarafndan bitirilen rnlerin karl olarak
para bama belirli bir dem e yaplrd.17 Bu sistem de hkmllere
sem bolik bir cret denmekteydi. Bu altrma biim i de ucuz emein
kullanlm asyla dk maliyetli olmas nedeniyle, piyasada "adil ol
mayan rekabet" yaratm ve oluan olumsuz tepkiler sonucu uygula
madan kaldrlmtr.

14 (M elossi/Pavarini, 1981:134)
15 (Barnes/Teeters, 1960)
16 (M elossi/Pavarini 1981:134)
17 (M elossi/Pavarini 1981:133)
4. "D evlet kullanm " sistem i (state-use system) gnm zde hem
ABD 'de hem de birok lkede uygulanmaktadr. Bu sistem in hkm
llerin devlet tarafndan altrld ve zel sektr tarafndan alt
rlarak sm rlmedikleri bir uygulama olmas, greli olarak avantaj
kabul edilebilir. Ayrca sadece cezaevinin ve devletin gereksinimlerini
karlamaya ynelik retim olm as nedeniyle sendikalar tarafndan da
desteklenmitir.18
5. "Kam u hesabna sistem i" (public account system), devlet kulla
nm sistem inin bir baka biim i olarak nitelendirilebilir. Bu model
devletin sadece irket grevini yerine getirmesi eklinde deil, ayn za
manda rn de pazarlamas biim inde cezaevlerini iletmesidir. C e
zaevi ham madde temin eder, retimi organize eder, en iyi fiyatlarla
retilen mallar serbest piyasada satmaya alr.19 Burada d sistem
den mdahale bulunmaz. Cezaevinde retilen rnler vergi veren va
tanda ve hkml yararna ak piyasaya arz edilir. rnein iftiler
ok ihtiya duyduklar baz rnleri zel sektrn fiyatlaryla deil
mmkn olan en ucuz fiyatlarla salam olurlar. Bu sistemin bir avan
taj da ekseri yeterli bir retken almann hkmllere verilebilmesi-
dir. yle ki, bunlarn ou kazanl biim de istihdam edilmi olurlar.
Sadece hkmlleri istihdam edebilecek ve grevlendirecek fabrikalar
olm ad iin ile ilgili eitimin deeri konusunda pheler olabilir.20
alan snfn tepkilerini eken bir uygulama olarak hkm llere c
ret de denmiyor olmas durumunda ve yatrm masraflarn devletin
karlad durumda yksek kr hadlerine ulamak m mkn olm ak
tayd.21 Bu sistem bugn de yrrlkte olan bir uygulamadr.
6. "Bayndrlk ileri ve yollar sistem i" (public works and ways
system), hkml em einin bir baka kullanm biimi olarak karm
za kmaktadr. Bu sistem de hkm ller kamu yollar, oto yollar, kp
rler gibi benzer inaat ve tam ir ilerinde altrlrlar. zelikle gney
eyaletlerinde bu tr almann yaygn olmas, baz eyaletleri bu konuda
ne kadar ok sayda iin hkmllerce yaplmasndan gururlanmalarna
yol amaktadr. rnein bu sistem California eyaletinde alma
kamplar olarak uzun sre devam ettirilmitir. Hkmllerin ceza
evinden millerce uzakta ou toplum sal faydaya ynelik yangnla m

18 (M elossi/Pavarini 1981:132-133)
19 (M elossi/Pavarini 1981:133)
20 (Barnes/Teeters, 1960:530)
21 (M elossi/Pavarini, 1981)
cadele, zararl bitkilerin ayklanmas, parazit kontrol gibi ilerde a
ltrlm alar sz konusu olmutur.22

Trkiye'de iyurtlar ve hkm llerin altrlmas


Trk ceza infaz sistemi iinde hkm llerin altrlm as ceza
evinde yaplmas gereken iler bata olmak zere gnn koullarna ve
cezaevi ynetimlerinin yaklam na bal olarak deiik dzeylerde
uygulanmtr. Avc (2002), slm hukukunda tutuklunun altrlma
s konusunda hukukularn yaklam ndan sz etmektedir: Birinci
si, kendi masraflaryla, ailesinin geimi ve eer borlar varsa bunlarn
denmesi iin tutuklunun altrlm as iin olanak hazrlanmasdr.
kinci yaklam , tutuklunun tutukevine almas, oray evi gibi benim
semesi ve atlyelerde almas skntlarn unutturarak acsn hafifle
tecei iin buna olanak salanmamas gerektiidir. nc yaklam
ise, tutuklunun alp almayaca konusunun hkimin takdirine b
raklmasdr. Ancak zaman iinde batllama hareketleri erevesinde
batda cezalandrmaya ilikin ortaya kan modern yaklam larn etki
sinde kalnm ve hkmlleri altrmann slah edici boyutu ne
kmtr.
lkemizde cezaevlerinde hkmllerin altrlm asna ilikin ok
fazla aratrma yaplmam olm asna karn, az sayda alma konuya
deinmektedir. rnein 1920'lerin M tareke stanbul'unda, "Onbeler
Konseyi" adl bir grup bilim insan tarafndan, var olan kayt ve istatis
tik! verilerden de yararlanarak gzlem ve grmelere dayal bir dizi
inceleme yaplmtr. Bu incelemelerden biri, cezaevlerinde hkml
lerin altrlmas hakknda bilgi vermektedir. Bu almada Riggs,23
stanbul'da cezaevlerinde slaha ynelik etkinlikler olarak, tutuklu ve
hkmllerin atlyelerde altrlm alarndan da sz etmektedir. zel
likle uzun sreli ve ar mahkm iyet vak'alarm da ou kez u kadar
yl "ar ie m ahkm dur" eklinde hkm bulunm akla birlikte, ceza
evlerinin hi birinde hkmllere yaptrlacak ar i anlamnda bir i
olana bulunmad, birka meslek dnda istihdam edilebilmelerinin
mmkn olmad belirtilmektedir. Genel olarak yaplan iler bugn
de birok hkmlnn yaptklar ilerdir. Kendi yemekleri, temizlikle
ri, am arlar ve baz ayak ileri dnda hkm llerin aylak aylak

22 (Barnes/Teeters, 1960:531)
oturduklarndan sz edilmektedir. Buna ramen ok az da olsa h
kmllerin altrld atlyeler de vardr. rnein yazar, 56 adamn
bir atlyede et piirmek iin kullanlan mangallardan yaptklarn ve
tanesini 1 liradan sattklarn aktarmakta ve yle devam etmektedir:
"...m alzem e fiyatn yars kadar tutuyor; hapishane yetkilileri ka
zancn %20'sini alyor; geriye kalan 40 kuru kuramsal olarak iiye ve
riliyor, daha dorusu onun alacak hesabna yazlyor. Bununla birlikte
dier kaynaklardan rendiimize gre, ou kez bu para ne nakit ne
de alacak olarak mahkma ulamyor. Atlyede, pencere erevesi ve
dier marangozluk ileri yapan bakalar da vard; baka bir odada ise
kundura yapan drt-be kii ile terzilik yapan -cinayet nedeniyle on y
la mahkm olmu- biri bulunm aktayd. Grevlilerin ifadesine gre
adamlar, diledikleri takdirde gnde alt saat alabiliyorlar; ancak
mahkmlar sadece saat kadar atlyede bulunm alarna izin verildi
ini sylyorlar"24
Cum huriyet dnem inde de cezaevlerinde hkm llerin cezaevi
temizlik ve bakm ileri yannda baz atlyelerde altrldklar bilin
mektedir. Bunun yannda zorunlu almaya bavurulan dnemlerde
de hkml emeinden yararlanlmtr. Bu uygulamalardan birisi,
ikinci Dnya Sava srasnda yetikin erkeklerin silh altna arlm a
s sonucu ortaya kan i gc ana zm olarak hkmllerden
yararlanlmasdr. rnein o dnemde madenlerde zorunlu alm aya
tbi tutulan iilerin bir ksmnn hkmllerden olutuundan bahse
dilmektedir.25
Cum huriyet dneminde 647 sayl infaz yasas ncesinde de h
kmller cezaevinde altrlm aktayd. Cezaevinde hkm lnn kal
d sre drt kademeli bir gei sreci olarak dnlm ve ikinci
kadem ede gndzleri dierleriyle birlikte altrlm as plnlanmt.
nc aamada hkml iyi hili ise ve gereken koullan tayorsa,
i esasna dayal cezaevlerine geebiliyordu. Son aama toplum a geri
dn hazrl olmakta, burada geirilen bir gn iki hkmllk g
n olarak hesaplanyordu. Bu dnemde hkm llerin altrlm as
zorunlu olsa da cezaevlerinin ounda atlye ve iyurdu bulunm u
yordu.26 Demirba (2001 )'a gre, cezaevlerinde alma yeniden sos-

24 (Riggs, 2000:293-294)
25 (Ekin,1960)
yallem enin belirleyici kouludur. nfaz sresinde nemli bir zaman
boluunu doldurarak gn geirmeye yardm eder.
1983 ylnda "cezaevi dnda altrma ynetm elii", hkm l
lerce "protokol" adyla anlan ve cezaevi dnda zel sektr tarafndan
sigortal olarak istihdam edilebilmelerine olanak salayan bir uygula
may yrrle sokmutur. Ycel (1973:178) bu uygulamann iki bi
imde gerekletirildiini ifade etmektedir. Bunlardan ilki, "uzun sre
li hrriyeti balayc cezaya hkml olanlar topluma kazandrma
amacyla bir gei olana salam ak" ve kincisi de "ksa sreli hkm
llerin aile geimlerinin salanmas amacyla tekrar ite almalarn
olanakl klm ak" tr. Ancak iverenlerin hkm lye olumsuz bakn
deitirebilecek bir uygulama gibi grnen protokol, hkmllerin
suiistim ali sonucu bakanlk tarafndan durdurulmutur.
Hkmllerin altrlm a yoluyla slahn am alayan dzenleme
1987 tarihinde yaplan bir deiiklikle "kuram larda i" (madde 197)
bal alnda hkmllerin tahliye sonrasnda istihdam edilebilirlik
vasfn artrm ak iin bir "i ve sanat" renmeleri ve "serbest hayatta"
baar gsterebilmeleri iin gerekli bilgilerin kazandrlmas konusunu
vurgulamaktadr.271997 tarih ve 4301 sayl yasa ile yurtlar Kuram u-
nun kurulm asyla, bu dzenlem e 1998 tarihinde yrrle giren yeni
bir dzenlem e ile deitirilerek ak cezaevlerinin iletm e ve kr boyu
tu ne karlmtr. Bu yeni dzenleme Ceza nfaz Kurum lan ile Tutu
kevleri yurtlar Kurumu ve yurtlarnm dare, M uhasebe ve hale
Y netm eliinde iyurtlarnm am acnn, "hkm l ve tutuklularm
cezaevi iindeki iyurdu atlyeleriyle hkmllerin kurum dndaki
kamu ve zel sektre bal iyerlerinde altrlmalar ile eitim , ve
topluma kazandrlmalarn, hkml ve tutuklularm gndeliklerini,
fazla alma cretlerini, m uhasebe, ihale ve alm-satm ilem lerine da
ir usul ve esaslar ile uygulamaya ilikin sair hususlar dzenlem ektir"
ekline dntn gstermektedir.28 Hkm ller "cretlendirm e ve
kdem tazm inat uygulam as" dnda 4857 (1475 eski) sayl i yasas
hkmleri uyarnca altrlrlar. yurtlar kuruntunun dzenlemele
riyle, atlyelerin teknolojik alt yapsnn m odernletirilmesi ve eitli
yatrm lar gndem e gelmitir. Hatta bu balamda cezaevlerinin zel
letirilmesi de gndem konusu edilmitir.

27 (A dalet Bakanl, 2001:352)


28 (Adalet Bakanl, 2001:556)
Hlen, deiik kapasitelerde toplam 525 ceza infaz kurumunda 31.
1. 2003 tarihi itibariyle 62.039 hkml ve tutuklu barndrlm akta
dr.29 Bu cezaevlerinin bir ksmnda (163) iyurdu bulunmaktadr. -
yurtlarna ilikin saysal verilere bakldnda, cezaevinde hkmlle
rin altrlm asnn boyutlar daha ak grlebilir.

Tablo 1: yurdu bulunan cezaevlerinin yllara gre dalm 30


Yl iyurdu says Yl iyurdu says
1997 156 2000 157
1998 158 2001 163
1999 157 2002 163

yurtlar Daire Bakanlnn kurulmasndan bu yana iyurdu sa


ys 156'dan 163'e karlmtr. Kapal ve ak cezaevlerinde olmak
zere iletilen iyurtlarm n dardaki alma koullarna en yakn
olanlar ak cezaevi iyurtlardr. Ak cezaevi iyurtlar yapsal zel
likleri ile cezaevinden ok, bir i yeri bazen bir fabrika grnmndedir.
525 cezaevinden yalnz 36 tanesi ak cezaevidir. lkem izde kadnlar
iin ayr cezaevi yoktur. Kadn hkmller erkek cezaevlerinin kadn
lara ayrlm ve korunm u blmlerinde barndrlr. Ancak bir istisna
olarak Sivas Kadn Ak Cezaevinde halclk i kolunda kadn hkm
ller altrlmaktadr.

Tablo 2: Ak cezaevleri nfusunun yllara ve cinsiyete gre dalm


Ak 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002* 2003"
cezaevi
Kadn - - - 60 60 47 8 12 25 33
Erkek 955 1.214 1.555 4.137 4.427 3.661 888 1.797 2.597 3.831

Kaynak: DE, Trkiye statistik Yll 2002,192.

29 (iek, 2003)
30 (Takn, 2002:335)
* 2002 verileri (31. 7. 2002 itibariyle) A dalet Bakanl Ceza ve Tevkifevleri G enel
M drlnden alnm tr.
iek, (2003) 2003 A dalet Bakanl Btesi Sunu K onum as, wvw.adalet.
gov.tr/basin/bl47.htm
Grld gibi ak cezaevi nfusunun cinsiyet dalmnda kadn
hkmller ok dk bir orana sahiptir. Bu durum cezaevi genel n
fus dalmnda da ayn eilimi gstermekle birlikte kadn hkml ora
n daha ykselmektedir. Bunun nedeni kadnlar iin ak cezaevinin bir
tane olmasdr. rnein 31.7.2 0 0 2 tarihi itibariyle tm cezaevlerinde ye
tikin erkek ve kadn hkml-tutuklu nfusu 54.272'dir. Kadnlar bu
nfusun ancak % 4'n oluturmaktadr. (ocuk cezaevleri nfusu da
eklenirse kadnlarn oran % 3.7'ye dmektedir.)31 Kadn hkml tu
tuklu orannn erkeklere gre ok dk olmas bu grubun "ihm al edi
lebilir" olmasna yol amaktadr. Tm dnyada penologlar ve femi
nistler bu ihmalin zellikle cezaevlerinde kadn hkmllerin "m a
duriyeti" asndan giderilmesini nem le vurgulamaktadrlar.32
Tabloda ak cezaevi nfusunun yllar itibariyle dalmna bakld
nda, 2000 ylnda bir krlma grlmektedir. Bu durum o tarihte ceza
evlerinin boalmasna yol aan af uygulamas ile ilgilidir. Ancak aradan
geen sre iinde cezaevlerinin tekrar dolmaya balad grlmektedir.
Benzer eilimlerin dier lkelerde de olmas "cezaevlerinin slah etme
de baard olamad" sonucunu tartmaya amaktadr.
Cezaevlerinde i kollan hayvanclk (bykba ve kkba hay
van besicilii, kmes hayvancl), hayvan rnleri (mandraclk, yu
murta ve et), tarm (tahl sebze ve meyve, seraclk, bahe ss bitkileri),
matbaaclk, ciltilik, metal ileri (maden eya ve karoser yapm, de
mircilik), dokumaclk (hal yn iplii, hal ve kilim dokumacl),
kunduraclk, terzilik, bakm-onarm, frnclk, tornaclk ve m obilyac
lk, el sanatlar (ini ve seramik, ta iilii) vb. gibi sralanabilir. Sade
ce Adalet Bakanlnn deil, dier baz kamu kurulularnn da gerek
sinimlerinin bir blm , ak cezaevleri tarafndan karlanmaktadr.

Tablo 3: Cezaevleri iyurtlarnda alan kii saysnn yllara gre


dalm 33
Yl 1997 1998 1999 2000 2001
H km l/ Tutuklu 3.214 9.381 1.2751 11.427 19.050
Serbest ii 128 109 103 97 92
TO PLA M 3.342 9.490 12.854 11.524 19.142

31 (A dalet Bakanl, 2002)


32 (H annah-M offat, 1995)
33 (Takn, 2002: 335)
yurtlarnda alan hkm l saysnn yllara gre dalm ,
hkml ve tutuklu "ii" saysnn giderek arttn fakat buna karn
serbest ii saysnn azaldn gstermektedir. yurtlarmn gelitiril
m esiyle, hkm llerin daha vasfl iiler hline gelm eye balad
dnlebilir ve greli olarak serbest ii saysnda bu nedenle azalt
maya gidilmi olabilir. Ancak yetkililer daima serbest iilerin olmas
gerektiini, iletmenin geleceini hkml emei zerine kurmann
hatal olacan ifade etmektedir. nk hkmllerin verim lilik d
zeyi dk ve alma ynelimleri zayftr. Kurumda kalc olmadkla
r gibi, her zaman iin af durumu sz konusu olabilir.

Tablo 4: Cezaevi iyurtlarnda alanlara yaplan demelerin ylla


ra gre dalm (Yl/TL)34

Yl 1997 1998 1999 2000 2001


Hkml/ 210.324.280.779 460.606.508.369 682.029.057.993 1.196.155.688.944 997.878.817.592
Tutuklu
Serbest i 106.414.044.399 203.873.478.922 433.441.396.520 538.317.381.581 691.692.365.468
TOPLAM 316.738.325.178 664.479.987.291 1.115.470.454.513 1.734.473.070.525 1.689.571.183.060

Bir hkml veya tutuklunun devlete maliyeti 2002 ylnda belir


lenmitir. Bu rakamlara gre toplam 57.681 hkml ve tutuklu vardr.
Personel+ cari+yatrm dhil toplam harcamalar da 293.874.000.000 TL
olarak belirlenmitir. Bir tutuklu veya hkmlnn devlete maliyeti,
yllk 5.094.814.583. TL ve gnlk 14.152.262. TL olmaktadr.35 Adalet
Bakan iek (2003) 2003 yl Bakanln btesiyle ilgili konumasnda
4301 sayl yasann yaynlanm asndan sonra iyurtlarmn kr durum u
nun, -faiz ve dier gelirler hari- 2000 ylnda 5.126.243.838.119. TL,
2001 ylnda 9.586.329.711.680. TL tutarnda olduunu gstermitir.
yurtlarnda hkmllerin cretlendirilmesi rak, kalfa ve usta
statleri zerinden yaplmaktadr. H er hkml belirli bir sre al
tktan sonra ustalk statsnden cret almaya hak kazanabilm ektedir
Son cretlendirme Bakanlk tarafndan 3, 3 .5 ,4 milyon olarak belirlen
mitir. Ancak iyurtlarnda alan hkml ve tutuklulara denen
4.000.000. TL gndelikten iae bedeli kesilmekte iken, 4671 sayl kanun
la yaplan deiiklik uyarnca iae bedeli kaldrlmtr. yurtlarnda
grevli personel, ii ve hkm llere, iyurtlarm n -her trl faaliyet

34 (Takn 2002: 335)


35 (Adalet Bakanl 2002)
d gelirleri ve faizler hari olm ak zere- yllk krlarnn % 25'ini a
mamak kaydyla kr pay demesi yaplmaktadr. 2001 yl iin 3.625
personel ve ii ile 1.255 hkmlye 2.364.726.585.400 lira kr pay
demesi yaplmtr.36
2. A ratrm ann yntem i
Cezaevi dndaki alma yaamna daha yakn zellikte olduklar
dnlerek, aratrma ak cezaevi iyurtlarmda yaplmtr. Aratr
ma keifsel zellikte olup, i kollar eitlilii olan ve hkml says
nn belli bir dzeyin zerinde olduu 12 ak cezaevi iyurdundan se
ilen bir rneklem le allmtr. Toplam 303 erkek hkmlden soru
kd araclyla alnan bilgiler, 14 hkm lyle yaplan yz yze
grmelerden elde edilen niteliksel veriler nda yorumlanmtr.
Ayrca cezaevi ynetim ve denetim personeli ile eitimci ve uzman
mesleklerden personelle yaplan yz yze grmelerden elde edilen
veriler de deerlendirmeye alnmtr.
3. Alan alm asndan notlar
Aratrma Sivas, anakkale, Foa, Dalaman, Ktahya, Bursa, Eski
ehir, Ankara-Aya, Ankara-Ulucanlar, Nide ve Ceyhan ak ceza
evinde (12 iyurdu) gerekletirilmitir. Ayrca Sivas kadn ak cezaevi
aratrm as daha farkl bir kurgu ile ayrca yaplmtr. Cezaevleri ko
nusunda birok aratrma olmasna ramen, tamamen hkml eme
i zerine odaklanm fazla almann olm ay nedeniyle aratrma
keifsel nitelik tamaktadr. alma etkinlii, akademik eitim ve
gnlk yaam rntleri ve hkmllerin i ve iyurtlarm deerlen
dirmeleri bata olm ak zere, ak cezaevi iyurtlarmm ok boyutlu
aratrlm as plnlanmtr. Aratrm ann raporu zerinde hlen al
malar devam etmektedir. Bu nedenle "alandan notlar" ok genel ba
lklar olarak aktarlacaktr.
Kapal cezaevlerinden farkl olarak ak cezaevleri, en az gvenlikli
cezaevi statsndedir, d infaz koruma yoktur, infaz koruma persone
li silh tamaz ve cezaevi alann d dnyadan bir okul duvar olabi
lecek ykseklikte duvarlar ayrrken, tarm cezaevlerinin ok geni
topraklar sadece dikenli itlerle evrilidir. Kaa engeli olmayan ceza
evleri olarak, dar ile srekli telefon balants, ak ziyaret ve dar
izni bulunur. En nemli farkllklar ak cezaevlerinin i esasna dayal
olmalar ve almann zorunlu olmasdr. Dolaysyla ak cezaevlerin
de yaam bu temel etkinlik zerine kurulmutur ve alma yoluyla
hkmllerin beceri kazanm alar yannda, cezaevi retimi yoluyla
bata cezaevleri olm ak zere evredeki kamu kurulularnn baz ge
reksinimlerinin karlanmas amalanmaktadr.
Ak cezaevlerindeki dier etkinliklerden biri de eitim alm ala
rdr. Eitim almalar akademik ve meslek eitim ile sosyal eitimden
olumaktadr. Bu becerilerin belgelenmesi hkm ller iin olduka
nemlidir. Cezaevlerinde alan kurslarda hkmllere sertifika veril
mektedir. Ancak akademik eitim denince cezaevi dnda i ararken
eitim dzeyi hakknda iverene bilgi verebilecek bir diploma anla
lr. Sosyal eitim ise iletiim becerileri ve zgven kazanlmas asn
dan ok nemlidir. zellikle i aramalar srasnda, cezaevinden km
eski hkmllere kar kalp yarglarn yklmasn salayacak olan
"kendini iyi ifade edebilm ek ve sosyal iliki kurabilm ek" becerileridir.
Bo zaman etkinlikleri de hkmllerin yeniden biim lendirilmelerin-
de nemli yere sahiptir.
Bu temel etkinlikler dnda hkmllerin cezaevi iinde dardan
farkl bir sosyal yaamlar vardr. Hkm ller aras ilikiler ile hkm-
l-denetim personeli ilikilerinin doas cezaevi kltrn yanstr.
Denetim ve disipline etme, ynetici ve infaz koruma memurlarnn g
revi iken, i esasna dayal cezaevlerinde ustaba teknisyen ve mhen
disler de iin denetimi ve yrtlmesinde sorumluluk stlenirler. Sa
lk personeli, eitimciler, psikolog ve sosyal alm aclar hkmllerin,
sadece cezaevi ii yaamlarn kolaylatrmak iin deil, ayn zamanda
daryla olan ilikilerin de salkl yrtlmesinde yardmc olmaya
alrlar.
Ak cezaevi sreci hkmlnn topluma geri dn anlamnda
darya arasndaki son aamadr. Bu aamada sadece istihdam edilebi
lirlik vasflar deil, tahliye sonrasnda yaanlabilecek sorunlarla ba
edebilm e asndan sosyal destek salanmas beklenir. Hkm llerin
tahliye sonras iin birok endiesi olabilir. Bunlarn banda cezaevine
tekrar dn anlamna gelebilecek olan "i bulam am a" korkusu gelir.
Tahliyesine ok az bir sre kalan hkmllere i arama izni verilmesi
bu endienin giderilmesini salayc ve istihdama doru bir adm nite
liindedir.
Alan almasnn ana hatlar bu ekilde belirtildikten sonra iyurt-
larnda alma etkinlii hakknda baz notlardan sz etm eden nce
hkml profilinin genel zelliklerinden sz edilmesi gerekir.
H km llerin p ro fili
almaktan ok ak cezaevine gelmek nem tad iin ne kapal
cezaevi yetkilileri ne de hkml alp alamayacana bakmadan
ak cezaevine gelmektedir. Ya ve fiziksel gc nedeniyle almamas
gereken hkmller i kolunda gzkmekle birlikte fiilen almaya-
bilmektedir. Bu nedenle ya dalm nda ylm 25-44 ya grubunda
olmutur. Eitim dzeylerine bakldnda hkmllerin yarsnn il
kokul mezunu olduu grlmektedir. M eden durumlarna gelince b
yk ounluk evlidir ve yine byk ounluk ocuksuz hkmller
den olumaktadr.
ledikleri sularda "kiilere kar sular" grubu ne kmaktadr.
Byk kentlerden gelen hkmllerin ekonom ik nedenli su kategori
sinde de sayca fazla olduklar grlmektedir. Ak cezaevine siyas
sutan hkm giymi olanlar ancak zel koullarda gelebilmektedir.

yurtlarnda alm a
yurtlarnda hkmllerin altklar i kollar, yaptklar ilerin
yapsal zellikleri, alma koullar, ie ve iyurtlarna ilikin dn
celerinin belirlenmesinde etkilidir. Bu da genel olarak cezaevinin hangi
blgede ve ne amala iletildiine, cezaevi mdrlerinin hangi yne
tim tarzn benim sediklerine gre nemli lde deimektedir. Genel
olarak cezaevi iyurtlarnda, hkml emei ile serbest/dardan i
iler bir arada bulunmaktadr. ou ustaba ve teknisyen olarak istih
dam edilmektedir. Bu uygulam ann ana nedeni hkmllerin srekli
lik arz eden bir em ek olmamasdr. Zorunlu alan insanlarn verimli
lik dzeyinin dk ve ie ynelim inin zayf olmas, stelik de tahliye
ve af durumunda cezaevi ilerinin ortada kalmas gibi nedenlerle da
rdan ii altrlmaktadr.
Cezaevlerinin bazlar tarm cezaevidir ve bu tip cezaevlerinde i
kollar genellikle tarm, tarm rnleri, hayvanclk ve bunlardan elde
edilen gda imalt zerinedir. Bu cezaevleri hem kendi gereksinimle
rini, hem de evredeki kamu kurulularnn gereksinimlerini karla
maktadrlar. Belirli rnleri de darda haksz rekabet salamamaya
dikkat ederek halka arz etmektedirler. Tm cezaevlerinde en nemli i
etkinliini temizlik ve dar iler bal altnda toplayabiliriz. Orta de
nilen hamaliye ilerden mdrn postas olmaya kadar deien, genel
olarak cezaevinde gnlk yaamn devam ettirilmesi iin gerekli olan
kalorifer, mutfak, temizlik vb. gibi iler bu snfta toplanabilir. Dier
baz i kollarn mobilya ve dier aa ileri, metal ileri, inaat vb. ola
rak gruplandrmak mmkndr.
Cezaevi iyurtlarnda ok sayda i kolu olmasna karn bunlarn
hepsi iler hlde olmayabilmektedir. rnein erkek iyurtlarnda hal
clk i kolu birok cezaevinde iletilmemektedir. Ancak i kollarnn
olmas, o i koluna ayrlan bteden cezaevinin yararlanm as anlam
na geldii iin, baz cezaevleri hkml altrm asa da, baz i kolla
rn bulundurm aktadr. kollarnn says, kapasiteleri ve krllk
durumlar cezaevinin bulunduu yere, nasl yaplandrldna, kamu
kurulularnn blgedeki taleplerine ve evredeki piyasa koullarma
gre deimektedir.
Hkmllerin gnlk alma sresi 4857 sayl i yasas uyarnca
gnlk 8 saat zerinden belirlenmitir. Aratrmamzda da altrma
srelerinin buna uygun yrtld, ancak cezaevinin trne, i ko
luna ve sipari durumuna gre esnek ve fazla altrmaya gidilebildi
i grlmtr. Yine i haftas genellikle 5 gndr.
Hkmllere rak, kalfa ve ustalk stats ile 3-4 milyon arasnda
deien gnlk cret denmektedir. yurduna gelen bir hkml ilk 1-
2 ay cret alamad gibi ilk 6 ay boyunca rak stats zerinden cret
alabilmektedir.37 Aratrmamzda ortalama aylk kazan 57 milyon TL
olarak belirlenmitir. Birok hkml bu paray cezaevi iinde gereksi
nimlerine harcamaktadr ama birou dardan gelen takviye olmazsa
geinemediklerini ifade etmilerdir. Bunlarn tersine, hem bu cretle ge
inen hem de ailesine para gnderenler bulunmaktadr. Cezaevlerinin
yllk krlan zerinden hkmller ve personel, oranlar yasayla dzen
lenmi kr pay almaktadrlar. Cezaevlerinde hkmller kendilerine
dzenli deme yapldn belirtmektedirler. Emein karlnda sem
bolik de olsa bir cret verilmesi ve bunun muntazam yaplmas, hkm
llerin alma kltr iinde sosyallemeleri asndan ok nemlidir.
Hkm ller cezaevinde kaldklar sre iinde genellikle hep ayn
i kolunda altrlmaktadr. in eitlilii olsa bile, birbirlerinin ile
rini yapma veya yaptklar ileri deitirme olanaklar yoktur. Sadece
hkmllerin drtte biri farkl iler deneme ansna sahip grnm ek
tedir. Cezaevi yneticileri ite hkml nerilerine ak olduklarn,
ok az da olsa baz durumlarda kararlarn uygulamaya geirebildikle
rini sylerken, "sadece syleneni yaparz" diyen hkmllerin yarya
yakn bir orana sahip olmas, "iyurtlar alma kltrnn" disiplin
zerinden kurgulandn gstermektedir.
yurtlarnda baz olumlu dzenlemelere ramen hkmllerin
zerk olabilmeleri ve iin sorumluluunu tek bana alabilmeleri
mmkn deildir veya bunu yapabilen says olduka azdr. Bu ancak
hkmllerin darda ayn ite uzman olmalar durumunda greli
olarak yaplabilmektedir. Hkmllerin byk ounluu atlyelerde
btn makineleri kullanmalarna izin verildiini ifade etmektedirler.
Ancak baz i kollarnda hassas veya tehlikeli olabilecek makinelerin
kullandrlmad grlmtr. Hkmller baz makineleri sadece
usta ve ustaba varken kullanabilmektedirler.
Mobilya ve metal ileri ile ilgili i kollarnda i kazas riski vardr.
koluna bal olarak, kesici, delici ve pres makinelerin dikkatli kulla
nlmas gerekmektedir. Ve hkm ller gibi iin iinden gelmeyen "i
ileri" kullanmann riski ynetici, ustabalar ve teknisyenlerce ifade
edilmektedir.
Hkmllerin altklar i kolundan genel olarak memnun ol
duklar anlalm aktadr. H km ller % 98'lik bir oranla iyurduna
gnll geldiklerini ifade etmilerdir. Ancak yz yze grmelerde
iyurduna gelm ekten ok ak cezaevinin sunduu olanaklarn h
km llere cazip geldii anlalmaktadr. almak ise ikinci plnda
kalmaktadr. Hkmllere cazip gelen bir alma biim i cezaevi dn
da almadr. Birok ak cezaevinde hkmllerin dar ile balant
l ilerde altrldklar grlmtr.
ou cezaevi ehir dnda ve doann iinde yer almaktadr (ta
rm cezaevleri) ve dardan bakldnda bir okul yaz kftmpma benze
tilebilir. Dier yandan hkmllerin ounun kapaldan kurtulup ak
cezaevlerine yeni gelm i olmalar bu olumlu yaklam da etkili olmu
olabilir. Nitekim, ak cezaevinde olduklar hlde kilitli kaplar ardnda
bulunan ve danda (cezaevi iindeki ortak alanlarda) dolamalarna
izin verilmeyen kadn hkmllerin olumsuz deerlendirmeleri, bu
sylediklerimizi desteklemektedir.
almak istemeyen hkmllerin varl cezaevi ynetimleri iin
sorundur. ncelikle kapaldan aa gelmenin bir uyumsuzlua yol at
dnlerek hkmllere daha esnek ve olumlu yaklalmaktadr. Bu
adan bakldnda hkmllerin sz ettii uygulama hkmlnn ie
ynlendirilmesinde olumlu bir yaklam olarak ie zendirilme ve dk
tempolu ilere gnderilme eklinde ortaya kmaktadr. Ancak "kapalya
iade" tehdidinin cezaevlerinde almann salanabilmesi iin disipline
etme arac olarak ok yaygn kullanld grlmektedir ve mevzuat da
bu yndedir. Ancak baz mahkmlarn altrlmasnn mmkn olma
d ynetim tarafndan sylenmektedir. Genellikle alma alkanl
bulunmayan, hayatn sula kazanan baz hkmller iin kapalya geri
gnderilmekten baka yol olmad da vurgulanmaktadr.

Deerlendirme
A r kalabalklaan cezaevlerinde hkm llerin slah edilmesi
sorunu yeni yaklam araylar yaratmaktadr. Bat toplumlarmda
zm olarak ortaya kan cezaevi zelletirmeleri ve hkml em ein
den daha fazla kamusal yarar elde etme abalar grlmektedir. Artan
maliyetler iin zm olarak nerilen tedbirlerin hkml asndan
faydalar var mdr? Hkmllerin altrlm asyla cezaevlerinde ya
plan, maliyetin ne kadar drlebilecei ve cezaevi nfusu iinde
kurtarlabilir olan hkmllere nasl bir ans daha verilecei ve top
lumla btnletirilebilecei sorusuna yant aramaktr. Grnen odur
ki kapatlma ve cezaevi slah programlar ok baarl deildir. Bu suta
art, cezaevine tekrar ve tekrar dn oranlar ve her m al ylda artan
cezaevi bte rakamlarna baklnca kolayca anlalabilir.
Cezaevlerinin A B'ye uyum erevesinde yeniden dzenlenmesi
abalar vardr. Yeni ceza yasas tasla baz olumlu dzenlem eler geti
rirken, hkmllerin iyiletirilm elerine ynelik istihdam edilebilirlik
vasflarn artrc uzm an personel (mhendis ve teknisyen) ile sosyal
ve ruhsal destek verebilecek uzmanlara (psikolog, sosyal almac,
eitmen) yatrm yaplmas ihmal edilmektedir. yurtlarmn d piya
sa koullarna uyumlu olarak yeniden dzenlenm eleri gerektii, hem
hkml hem uzman personel tarafndan dile getirilmitir. letmeye
dntrlen cezaevlerinde, hkmllerin iyiletirilm esi ve d dn
yaya geri dnlerinin baarl olmas amac, kr gdsnn glgesinde
kalabilir. Bakanlk ve cezaevi ynetimlerinin bu ikilemi dikkatli biim
de deerlendirmeleri gerekmektedir.

Kaynaklar
Adalet Bakanl, (2001) Ceza ve nfaz Kurumlan ve Tutukevi Mevzuat 2001,
Ankara: Ceza ve Tevkifevleri Genel Mdrl Yayn.
Barnes, H. E. ve Teeters, N.K. (1960), Neu Horizons in Criminology, New Jer-
sey: Prentice Hail.
Adalet Bakanl (2002), 2002 Ylnda Bir Hkmlnn veya Tutuklunun Dev
lete Maliyeti, Ankara: Yaymlanmam Adalet Bakanl Belgesi.
Avc, M. (2002), "Ceza Yarglamas Hukuku Tarihimizde Koruma Tedbirle
rinden Tutuklama", www.dicle.edu.tr/dictur/sryayin/khuka/cezayargila-
mcs.htm
Coyle, A. (2001), "The Myth of Prison Work", wiu.kcl.ac.uk/depstalrel/icps/
restorative_prisonjpaper3.doc
iek, C. (2003), "2003 Yl Adalet Bakanl Bte Konumas", www.ada-
let.gov.tr/basin/bl47.htm
Demirba, T. (2001), "Alman Hukuku ile Karlatrmal Olarak Trkiye'de
Cezaevleri Gerei", Modern Ceza nfaz ve Cezaevlerinin Ynetim Siste
mi Kolokyumu, Ankara: Jandarma Basmevi.
Dnmezer, S. ve Erman, S. (1983), Ceza Hukuku II, stanbul: Filiz Kitabevi.
Ekin, N. (1960), "Memleketimizde i Devri Mevzuunda Yaplan Aratr
malar ve Ortaya Koyduu Neticeler" Sosyal Siyaset Konferanslar, Kitap
2, stanbul: Yaynlar.
Foucault, M. (2000a), Hapishanenin Douu, ev: M. A. Klbay, Ankara: mge.
Foucault, M. (2000b), Byk Kapatlma, ev: I. Ergden ve F. Keskin, Anka
ra: Ayrnt.
Hannah-Moffat, K. (1995), "Feminine Fortresses: Women Centered Pri-
sons", Prison Journal, 75/2, s. 135-165.
ILO (1993), World Labour Report 1993, Geneva: ILO.
Mete, T. (1987), nfaz Hukuku, Ankara: Ankara Yar Ak Cezaevi Matbaas.
Madgan, P. J. (1983), United States Penitentiary Alcatraz: Institution Rules &
Regulations, San Francisco: Golden Gate National Parks Association.
Melossi D. ve Pavarn (1981), The Prison And The Factory: Origins Of The Pe
nitentiary System, (Trans. G. Cousin), London: Macmillan Press Ltd.
Melossi D. (1978), "Rusche and Kirchheimeier: Punishment and The Social
Structure", Crime and Social ]ustice, 9, s. 73-85.
Riggs, C. T. (2000), "Yetikinlerde Su", stanbul 1920, (Der: J. R. Johnson),
ev: S. Taner, stanbul: Trk Tarih Vakf Yaymlar.
Rusche, G.ve Kirchheimer, O. (1968), Punishment and The Social Structure,
New York: Russell and Russell.
Simon, F.H. (1999), Prisoner's Workand Vocational Training, London: Routledge
Tappan, P.W. (1960), Crime, Justice and Correction, New York: Mc Graw-Hill
Comp.
Takn, A. (2002), Cezaevleri statistikleri, stanbul: Zirve Basm
VVeiss, R.P. (2001), ""Repatriating" Low-Wage Work: The Political Eco-
nomy Of Prison Labor Reprivatization In The Post Industrial United
States", Crimitology, 39/2, s. 253-290.
Ycel, M.T. (1973), Su ve Ceza Anatomisi, Ankara: Adalet Bakanl Yar
Ak Cezaevi Matbaas.
Cezaevi zleme Kurullarnn
Yaps ve levi

Nezih Varol'

Cezaevleri, kiilerin hukuk srete alkonulduklar yerlerdir. Ce


zaevi artlarnn ve buradaki yaam koullarnn, her bir hkml ve
tutuklu iin ayr birer olgu olarak deerlendirilmesi gerektii dnl
dnde, nemi daha ok artan bir konu ile kar karya olduum u
zu grmekteyiz.
lkem izde toplam 526 adet cezaevi bulunm akla birlikte 2002 yl
sonu itibariyle 59187 hkml ve tutuklu burada kalmtr ve hlen
benzer sayya yakn yaamlarn buralarda devam ettirmektedir.

Cezaevi Tiplerine Gre Kapasiteyi Gsterir Liste (23. 09. 2002 tari
hi itibariyle)
Tp A det Kapasite Toplam
A 54 24 1.320
Al 51 24 1.224
A2 23 40 920
A3 37 60 2.220
B 21 130 2.730
C 8 300 2.400
E 45 600 24.260

* Yard. Do. Dr. N ezih Varol, M arm ara niversitesi Salk Eitim Fakltesi Halk
Sal ve A dl Tp U zm an, Kartal H Tipi Cezaevi zlem e Kurulu Bakan, stan
bul.
F 6 368 2.208
K 130 42 5.544
K2 39 60 2.340
H usus tip 6 M uhtelif
350 kiilik 24 350 8.050
500 kiilik 6 500 3.000
Eski cezaevleri 28 M uhtelif
Kiralk cezaevleri 7 M uhtelif
A k cezaevleri 36 M uhtelif
ocuk Islahevleri 3 M uhtelif
Kadn ocuk cezaevi 1 480 480
ocuk cezaevi 1 60 60
Toplam 526 71.979

Kiilerin zgrlklerinin kstlanarak, cezaevinde kalma gereke


leri gnmzde hlen tartma konusudur.
Bir okul veya rehabilitasyon m erkezi olma zellii tamas gerek
tii ska ne kan bu yerlerde, infaz ve slah uygulamalarna ilikin
ilem ve faaliyetleri yerinde grmek, incelemek, kiilerin salk ve ya
am koullar, i gvenlik, sevk ve nakil ilem lerinin insan haklarna
ve kii onuruna yakr yaplp yaplmadnn belirlenm esi amacyla
yeni bir yaplanmaya gidilmitir.
21. 06. 2001 gn ve 24439 sayl Resm G azete'de yaym lanarak y
rrle giren 14. 06. 2001 gn ve 4681 sayl Ceza nfaz Kurum lan ve
Tutukevleri zleme Kurullar Kanunu ile lkem izde bir uygulama ba
latlmtr.
Asker ceza infaz kurumlan ve tutukevlerini kapsam dmda tutan
bu kanunun amac, yrrlkteki mevzuat ve lkemizin taraf olduu
uluslararas szlemelerle belirlenen ilkeler erevesinde ceza infaz
kurum lan ve tutukevlerinin ynetim, ileyi ve uygulamalarn yerin
de grmek, incelemek, bilgi almak ve tespitlerini rapor hline getirerek
yetkili ve ilgili mercilere sunmak zere, ceza infaz kurum lan ve tutu
kevleri izleme kurullarnn kurulmasna, grev ve yetkilerine ilikin
esas ve usulleri dzenlemektir.
Yetki alan, adl yarg adalet komisyonunun bulunduu yarg ev
resi ile snrl olan zleme Kurullar, bakanla birlikte be yeden olu
maktadr. yelerde aranan nitelikler ise yledir.
1. 14. 7. 1965 tarihli ve 657 sayl Devlet M emurlar Kanunun
ngrlen genel artlar.
2. Otuz be yan doldurmu olmak.
3. Tp, eczaclk, hukuk, kamu ynetimi, sosyoloji, psikoloji, sosyal
hizmetler, eitim bilim leri ve benzeri alanlarda en az drt yllk yksek
retim kurumlarndan veya bunlara denklii kabul edilen yurt dn
daki yksek retim kurumlarndan mezun olm ak ve meslei ile ilgili
olarak kamu kurum ve kurulularnda ya da zel sektrde en az on yl
alm bulunmak.
4. Kiisel nitelikleri ile evresinde drst, gvenilir ve ahlkl ola
rak tannm olmak.
5. Herhangi bir siyas partinin merkez, il veya ile tekiltlarnda
grevli bulunmamak.
6. Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri ile ilgili ihale, alm, satm ve
benzeri hukuk ilikilere taraf olmamak.
7. Grev yapacaklar ceza infaz kurum lan veya tutukevlerinde bu
lunan hkml ve tutuklulardan birisinin iledii sutan, kendileri ve
ya ikinci derece dhil hsmlar zarar grmemi olmak.
Grev yapacaklar ceza infaz kurum lan ve tutukevlerindeki h
kml ve tutuklulardan biri ile aralarnda evlilik, vesayet veya ikinci
derece dhil hsmlk ilikisi bulunm uyor olmak.
Adl yarg adalet komisyonunun nnde and ierek greve bala
yan yelerin grevleri ise kanunda yle ifade edilmitir.
1. Ceza infaz kurum lan ve tutukevlerindeki infaz ve slah uygula
malarna ilikin ilem ve faaliyetleri yerinde grmek, incelemek, yne
tici ve grevlilerden bilgi almak, hkml ve tutuklular dinlemek.
2. Ceza infaz kurum lan ve tutukevlerinde infaz ve slah, hkml
ve tutuklularm salk ve yaam koullar, i gvenlik, sevk ve nakil i
lemleri ile ilgili olarak grdkleri aksaklk ve eksiklikleri yetkili merci
lere bildirmek.
3. Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri ile ilgili tespitlerini ve aldk
lar bilgileri deerlendirerek en az ayda bir rapor dzenlemek, ra
porun birer rneini Adalet Bakanlna, izleme kurulunun bulundu
u yarg evresindeki infaz hkimlii ile Cum huriyet Basavclna,
gerektiinde ayrca Trkiye Byk M illet M eclisi nsan Haklarn nce
leme Komisyonu Bakanlna gndermek.
4. Kanunlarla verilen dier grevleri yapmak.
En az iki ayda bir olaan olarak toplanan izleme kurullan ye tam
saysnn salt ounluunun bir fazlas ile toplanr. Raporlar, katlan
yelerin salt ounluu ile kabul edilir. lgili olduu ceza infaz kuru
mu veya tutukevini en az iki ayda bir olmak zere, gerekli grd
her zam an ziyaret edebilir. Bu ziyarete katlanlarn says nc fkra
da ngrlen toplant yeter saysndan az olamaz.
zleme kurullarnn alma esas ve usulleri ile yapacaklar ziyaret
lerin ekli ve bu kanunun uygulanmasna ilikin dier hususlar ynet
melikte gsterilir.
zleme kurullarnn alma esas ve usulleri ile kurumlara yapa
caklar ziyaretlerin eklini ve kanunun uygulanmasna ilikin hususlar
dzenlemek zere ynetmelik karlmtr.
Buna gre; izleme kurulu, kurumla ilgili tespitlerini ve ald bilgi
leri deerlendirerek en az ayda bir defa olm ak zere, dnce ve
nerilerini de ieren bir rapor dzenler.
Raporun birer rnei Bakanla, ilgili Cumhuriyet Basavclna,
infaz hkimliinin grev alanna giren bir ikyet konusu bulunduu
takdirde ilgili infaz hkimliine, gerektiinde ayrca Trkiye Byk Mil
let Meclisi nsan Haklan nceleme Komisyonu Bakanlna gnderilir.
zlem e kurulu raporlarnda deinilen hususlar, Bakanlk, Genel
M drlk ve ilgili Cumhuriyet Basavcl tarafndan deerlendirile
rek gereken tedbirler alnr.
zleme kurulu bakan ve yeleri, ziyaret ve almalarnda kurum
gvenliinin ve hizmetlerinin aksamamasna, kurum personeli ve h
kml ve tutuklularla grev snrlarn aacak ekilde konuma veya
tartma ortam yaratlmamasma dikkat ve zen gsterm ekle ykm
ldrler.
zleme kurulu yeleri, grevleri srasnda edindikleri bilgileri ve
dzenlenen raporlar, konunun zelliine gre Bakanln veya ilgili
Cum huriyet Basavclnn izni olmakszn aklayamazlar.
lkem izde hlen 129 merkezde 645 kurul yesi grev yapm akta
dr. Bunlarn; 137'si avukat, 109'u doktor, 61'i eczac, 44' retmen,
26 's okul mdr, 12'si mhendis, l l 'i psikolog, 10'u em ekli hkim ve
cumhuriyet savcs, 9'u sosyal hizm et uzman, 226's dier meslek dal-
larmdandr.
zlem e kurullar 2002 yl iinde 2707 neri vermi, bunlarn 912'si
Cum huriyet Basavcl tarafndan zlebilecek neri olarak kabul
edilmitir. 763' kurumlarm fizik yaps, 589'u denekler, 259'u ei
tim, 182'si de personel eksiklii ile ilgili olmutur.
Salk Sorunu Olan Hkmllerde
Yaanan Etik Sorunlar

Lale Alger, eyda kdem ,


Alper Beder, Nesrin obanolu'

Cezaevlerinde en nemli sorun alanlarndan birisini salkla ilgili


problemler oluturmaktadr. zolasyonun fiziksel, ruhsal ve sosyal
ynden travm atik etkileri, yetersiz ve dengesiz beslenm e, hijyenik
koullarn iyi olmamas, snma, havalandrma ve aydnlatm a ile ilgili
sorunlar, alk grevleri, ikence ve benzeri travmalar hkmlleri sa
lk asndan riskli grup hline getirmektedir.
Bat kltrleri 17. yzyldan beri insanlarn sosyal, yasal ya da
politik zellikleri ne olursa olsun doal olarak belirli haklara sahip ol
duklarn savunurlar. Hak; bireyi her trl egemene kar koruyan etik
ve yasal deerler, kurallar, dzenlemeler btndr. Haklar, bireyin
insan olarak sahip olduu i mlkiyettir. Vazgeilmez, sreklidir ve
tartmasz olarak insana aittir. Bugn saln bir ayrcalktan ok bir
hak olduu kabul edilmektedir.
Dnya Salk rgt 1946 ylnda "eriilebilen en yksek salk d
zeyine ulamak; din, rk, siyasal inan, ekonomik ve toplumsal durum

* Do. Dr. Lale Alger, Bakent niversitesi Salk Bilim leri Fakltesi H em irelik
Blm , Ankara.
Dr. eyda kdem , Bakent niversitesi Salk Bilim leri Fakltesi H em irelik
Blm , Ankara.
Dr. A lper Beder, Bakent niversitesi Salk Bilimleri Fakltesi H em irelik B
lm , Ankara.
Dr. N esrin obanolu, Bakent niversitesi Tp Fakltesi Tbb Etik ve Tp Tari
hi Ana Bilim Dal, A nkara.
aynm yaplmakszn, her insan iin temel haklardan biridir" diyerek
salk hakkna iaret etmitir. 1978 ylnda dzenlenen Alma Ata konfe
ransnda da salk hakk temel haklardan biri olarak kabul edilmitir.
TC Anayasasna gre salk doutan kazanlm bir insan hakkdr.
Bu nedenle herkes "salk hizmetlerinden eit biimde yararlanacaktr".
Hkmllk, salk hakkn ortadan kaldran bir sre deildir,
tam aksine pek ok insan haklan metinlerinde hkmlln tbb ba
km gereksinimini artrc etkisi nedeni ile hkmllerin en azndan z
gr insanlar kadar tbb bakm hakknda sahip olduklar belirtilmitir.
Birlemi M illetler Ekonom ik ve Toplumsal Konseyinin 31 Tem
muz 1957'de onaylad "Tutuklu ve Hkmllere Kar Uyulmas G e
rekli Asgar Standart Kurallar" metninde tutuklu ve hkmllerin
beslenme, giyim, hijyen, salk gibi gereksinimlerinin karlanmasnda
insana yakr koullarn salanmas gerektii vurgulanmtr.
Uluslararas Hemireler Birliinin 1983 ylnda yaynlad ve 1991
ylnda tekrar gzden geirilen "nsan Haklarnn Korunmasnda
Hemirenin Rol" m etninde "salk hizmeti, btn bireyler iin bir
haktr, herkes ekonomik, politik, coraf rksal ya da dinsel kayglar
olm akszn salk hizm etlerine ulaabilmelidir. Her zaman ve her yer
de insanlarn, salk haklarn gvence altna almak hemirelerin so
rumluluudur. Bu sorumluluk "hem irelik etiine uygun olarak yeter
li bakm vermeyi kapsar" cmlesiyle ifade edilmektedir.
Hasta haklar ise toplum sal boyutu ynnden salk hakk ile tam
bir kesime gsterse de, zellikle bireysel nitelikteki haklar asndan
daha farkl bir kapsamda ele alnmaldr. Hasta haklar esas olarak in
san haklarnn ve deerlerinin salk hizmetlerine uygulanmasn be
lirtmekte ve kaynan insan haklar ile ilgili temel belgelerden alm ak
tadr. 1 Austos 1998'de lkem izde yrrle giren Hasta Haklar Y
netmeliinde de, hasta haklar temel insan haklarnn salk hizmetle
ri alanndaki yansmas eklinde aklanmaktadr. Toplumsal-siyasal
dzeyde hasta haklarnn en temel hedefi, salk hizmetlerinin srekli
klnmasnn salanmasdr.
Salk sorunu olan tutuklu ve hkmllerde, hasta haklar asn
dan en nemli sorunlar, cezaevi koullarnn zgrl kstlayc zel
liinden kaynaklanmaktadr. Bu durum tp etii ilkelerinden birisi
olan, zerklie sayg ilkesinin yaama geirilmesiyle atmaktadr.
zerk birey olduu varsaylarak iledii su nedeniyle cezalandrlan
kii, bu uygulamayla zerk seimi dorultusunda zerk eylemde bu
lunmaktan ceza sresince alkonulmaktadr. Bu durumun salk alanna
yansyan sonularndan birisi, hkmlnn hekim seme zgrl
nn bulunm amasdr. Hkm ller gerekli durumlarda hekim lere ara
csz olarak bavurabilm eli, onlara hekim seme hakk tannmaldr.
zerklie sayg ilkesi ile birlikte ele alnan bir dier durum bilgi
lendirme ve bilgilendirilm i onamdr. Hastann hastal, uygulanacak
olan tansal giriimler ve tedavi ile ilgili bilgilendirilm esi ve bilgilendi
rilmi onamnm alnmas bugn tm salk profesyonelleri iin etik bir
ykmllktr.
Avrupa ikencenin ve insanlk d veya onur krc ceza ya da
muamelelerin nlenmesi komitesinin raporuna gre; tedavi asndan
herhangi bir sorun oluturmad takdirde hastalar cezaevi tp dosya
larnn ieriini grebilm e hakkna sahip olmaldrlar.
Kendilerine verilen bilginin ailelerine, avukatlarna ya da dar
dan b ir doktora iletilmesini isteyebilmelidirler.
M uhakeme sahibi her hastann tedaviyi ya da herhangi bir girii
mi reddetme hakk vardr. Etik ikilem lerle ska karlalan bir dier
durum olan alk grevlerinde baz lkelerdeki kamu yetkilileri ya da
profesyonel kurum lar hastann bilinci cidd bir biim de bozulduun
da, lm engellemek iin doktorun m dahale etmesini zorunlu klar.
Dier lkelerde ise kural, klinik kararlan gerekli yerlere danan ve b
tn verileri deerlendiren sorumlu doktora brakma ynndedir.
Alk grevlerinde zorla azdan ya da damar yoluyla beslem e etik
asndan doru deildir. Dnya Tabipler Birliinin 1975 ylnda yayn
lad Tokyo Bildirgesine gre; bir hkml beslenmeyi reddettiinde,
eer hekim beslenmeyi gnll olarak reddetmenin yol aaca sonu
lar zerinde kiinin tam ve doru bir yargya varacak yetenekte oldu
u kansnda ise bir kiiyi damardan beslemeyecektir. Hkmlnn
byle bir yargya varma yetenei ile ilgili karar en azndan bir baka
bamsz hekimce onaylanmaldr.
U luslararas H em ireler Birliinin insan haklarnn korunm asy
la hem irenin rol m etni hem irelere bu konu ile ilgili olarak u so
rum luluu verm ektedir "B ir hasta ya da hkm l kendisine verilen
yiyecei ya da tedaviyi reddetm e hakkna sahiptir. H em ire hasta ya
da hkm lnn bu trden bir eylem in sonularn bilm esini sala
yabilir, ancak zorla besin m addesi ya da il verilm esi eylem ine ka
tlmamaldr.
Alk grevinde hasta izlemi ok nemlidir. Kiinin durumu ktye
giderse kendisine iletilir. Ancak alk grevini brakmas konusunda
bask yaplmamal ve ynlendirici olunmaldr.
Kiinin bilincini yitirdii ya da grnn alnamad durumda
yaknlarna danmak koulu ile tbb giriimler yaplmaldr. Alk
grevi sresince tm klinik kararlara kiinin tam katlm salanmal,
onam alnmal ve gven ortam yaratlmaldr.
Dnya Tabipler Birliinin alk grevcileri zerine M alta Bildirge
sine gre (1991) alk grevi ile kar karya olan hekimler; yaamn
kutsallna sayg gsterilm esi etik zorunluluu ile hastann kendi
ald karara sayg gsterm e grevi arasnda eliki yaayabilirler. Bil
dirgede yer alan etik yaklam a gre "H ekim ya da dier salk perso
neli alk grevinin krlmas iin herhangi bir bask yapmaz. Tedavi ya
da bakm bu amala kullanlam az. Alk grevinin tbb sonulan net
bir biim de aktarlr. Alk grevcileri genellikle enfeksiyonlarn teda
visi ve azdan sv ya da damardan serum alm ay kabul ederler. Bu
tarz bir mdahalenin reddedilm esi hastann salnn dier ynleri
ne ilikin n yarg oluturmamaldr. Hastann ailesini bilgilendirm ek
hekim in sorumluluundadr. Ailenin bilgilendirilm em esi ancak alk
grevcisinin talebi ile olur".
Bireyler arasnda hibir ayrm yapm akszn onlann gereksinim
duyduu tbb bakm ve tedaviyi sunm ak salk profesyonellerinin
birinci grevidir. BM; tutuklu ve gzaltnda olanlar ikence ve baka
zalimce insanlk d ya da onur krc davran ya da cezaya kar ko
rumada salk profesyonellerinin zellikle de hekimlerin rolne ilikin
tbb etik ilkeleri belirlemitir. lke I "Tutuklu ve gzaltnda bulunanla
rn tbb bakmyla grevli salk personelinin, zellikle hekimlerin, tu
tuklu ya da gzaltnda bulunm ayanlara salanan nitelik ve dzeyde,
anlan kimselerin bedensel ve ruhsal salklarn korumak ve hastalk
lar tedavi etmek devidir". Bu balam da eitli nedenlerle salk ku-
rumlarma gelerek bir hasta grubu olarak karmza kan hkmllere
bakm verirken bir hasta olarak haklar korunmaldr. N e yazk ki has
ta haklarnn korunmasnda bireylerin konumlar ve zellikleri nemli
rol oynayabilmektedir. Emik tarafndan yaplan bir almada hasta
haklarnn hkmllerde % 20 orannda korunduu belirlenmitir.
Hastane ortamnda getirilen hkmlnn bir hasta olarak bavur
duu unutulmamaldr. Salk profesyoneli-hasta ilikisine konu olma
yacak biim de kiinin yarglanma ya da hkm giyme nedeninin ara-
tnlm as ve bu nedenin hastaya verilecek bakm etkilemesi etik asn
dan doru deildir.
Hkml hastalarn bakmnda karlalan bir dier durum gizli
lie sayg kuralnn ihll edilmesidir. Gizlilie sayg her bireyin temel
haklarndan birisidir. Hasta haklar ynetmelii hasta haklarnn ko
runmas alt bal altndaki 21. m addede "her trl tbb m dahalede
hastann mahremiyetine sayg duyulur. M ahremiyete sayg gsteril
mesi ve bunu istem ek hakk, hastann salk durum u ile ilgili tbb
deerlendirmelerin gizlilik iinde yrtlmesini... tedavisi ile ilgili ol
mayan kimselerin tbb mdahale srasnda bulunm amasn... kapsar"
denilmitir. Hkml hastalarda da gizlilik hakk gzetilm elidir.
M uayene ortamnda hasta ve salk personeli dnda kimse bulundu
rulmamaldr. M uayene srasnda hastann kelepeleri atrlm al ve
hasta haklarna uygun bir ortam salanmaldr. Sorulduu zaman sa
lk personeli kimliini gizlememelidir. Hasta,, hastal ile ilgili olarak
bilgilendirilmeli, gerekli tansal giriim ler yaplmaldr. Hasta odalar
nn gvenliinden salk profesyoneli ve kurum sorumlu olmal, oda
nn iinde jandarma ve gardiyan bulundurulmamaldr.
Hastane ortamnda karlalan bir dier nemli sorun, salk perso
nellerinin ve dier hastane alanlarnn hkmllere kt davranta
bulunabilmeleri, onlara ynelik yarglayn bir tavr alabilmeleridir.
Uluslararas Hemireler Birliinin "tutuklu ve hkmllerin bakmnda
hemirelerin rol" metninde bu konu ile ilgili olarak "tutuklu ve h
kmller onur kinci ve aalayc davranlardan korunacaklardr" ifa
desi yer almaktadr.
Sonu olarak; salk sorunu olan hkmllerin tedavi ve bakm
moral ve etik sorun olma zelliini korumaktadr. Gerek cezaevlerinde
gerekse salk kurulularnda hkml hastalara tedavi ve bakm hiz
meti verme rollerini stlenmi olan salk profesyonellerinin hastalar
arasnda ayrm gzetmemeleri etik sorumluluklardr.

Kaynaklar
Armstrong, J.(1988), "Legal Rights and Responsibilities of Nurses", Psychi
atric Nursing, Jan-Feb-March, 6-8.
Chapman, C.(1980). "The Rights and Responsibilities of Nurses", Journal of
Advanced Nursing, 5,127-134.
Craven, R. (1996), Fundamentals of Nursing. Human Health and Function, Phi-
ladelphia, Lippincott-Raven Publishers.
obanolu, M., obanolu, N. (1996), " Cezaevlerinde Psikososyal Salk
zerine Olumsuz Risk Faktrleri ve Cezaevi Hekimliinde Etik So
runlar", Toplum ve Hekim, 11 (75-76), 76-79.
Davis, A., Faraskar, M. (1978), Ethical Dilemmcs and Nursing Practice, New
York, Appleton-Century-Crofts.
Emik, C.(1990), "Hasta Haklan ve Mdahale Etme zerine Bir n al
ma", 26. Ulusal Psikiyatri ve Nrolojik Bilimler Kongresi, zmir, 1-4 Kasm.
legen, Y.0996), "Cezaevlerinde nsan Haklan ve Salk", Toplum ve He
kim, 11 (75-76), 70-75.
Jometon, A. (1984), Nursing Practice. Ethical Issues, New Jersey, Prentice
Hail Inc.
ztrk H. Gzalt, Tutukluluk ve Hkmllk Durumlarnda "Hasta" Haklan,
ATF Deontoloji A.B.D. Doktora Semineri. 1996.
Rogers, P., et al. (1996), "Prison and the Role of the Forensic Mental Health
Nurse", Nursing Times, 92 (31), 32-34.
Saltk, A. (1992), "Salkl Yaam ve nsan Haklar", Toplum ve Hekim, 92,
45-47.
Soyer, A. (1992), nsan Haklar ve Hekimlik (Tutanaklar-Belgeler), TTB Yaynlar.
Tate, B. (1977), The Nurse's Dilemma. Ethical Considerations in Nursing, Gene-
va, American Journal of Nursing Company.
Tutukluluk ve Hapis Srasndaki kence ve teki Zalimce, nsanlk D ya da
Aalayc lem ve Cezalara likin Olarak Tp Doktorlar in Klavuz.
Dnya Hekimler Birlii Tokyo Bildirgesi; Ekim 1975.
BM Tutuklu ve Gzaltnda Olanlarn kence ve Baka Zalimce, nsanlk D ya
da Onur Krc Davran ya da Cezaya Kar Korumada Salk Personelinin
zellikle Hekimlerin Rolne likin Tbb Etik lkeleri. Birlemi Milletler,
1982.
BM Tutuklulara En Azndan Uygulanmas Gereken Standart Davran Kuralla
r. 1957.
Nurses and Human Rights. International Council of Nurses Position State-
ment, 1983.
The Nurses' Role in the Care o f Prisoners and Detanees: International Council
of Nurses Position Statement. Nursing Ethics (2002) 9: 4.
Cezaevlerinde Salk Hizmetleri. Avrupa kencenin ve nsanlk D veya
Onur Kinci Ceza veya Muamelenin nlenmesi Komitesi (CPT), 2002.
Mahkmlar
Hapishaneler ve Antisosyal
Kiilik Bozukluu

E ce H. C m ert, G khan O ral*

A ntisosyal k iilik bozuklu u nun tanm ve genel zellikleri


19. yzyln balarndan bu yana psikiyatrinin ilgi konusu olan
"A ntisosyal Kiilik Bozukluu" (AKB), yasalara ters den ve su sa
ylan davranlar gsteren, grdkleri cezalardan ve deneyimlerinden
ders alm ayan, drtlerini engelleyem eyen kiileri kapsamaktadr.
Amerikan Psikiyatri Birliinin (APB) (1987) resm snflandrma
sistemi olan Tansal-Istatistiksel El Kitabnn gzden geirilmi 3. bas
m (DSM-III-R) ile birlikte, psikopatik ve sosyopatik kiilik bozukluu
ile eanlam l olarak kullanlm aya balanan AKB'nin genellikle tedavi
edilemez olduu dnlmekle birlikte; bu tany almasna karn teda
viden yararlanabilen kiilerin de olduu grlmektedir. Yardm almak
iin bavurm alarnn nedeni genellikle yasal sorunlardr. Tedavi orta
mnda bile yalan syleyebilmeleri ve sorumsuz davranlar gsterm e
leri gibi nedenlerle, klinisyenlerin genellikle izlemek istemedikleri bir
grup olduklar sylenebilir.1 Klinisyenlerde, genellikle bilin d ola
rak, bu kiilerin uyaranlar toplum un dier bireyleriyle ayn biimde
alglayarak tepki verdikleri eklinde bir n yarg vardr; oysa antisos-

Ece H. C m ert, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Psikoloji Blm , stan


bul.
Do. Dr. G khan O ral, stanbul niversitesi Cerrahpaa Tp Fakltesi Psikiyatri
A na Bilim Dal, stanbul.
yaller toplumun byk bir ksmndan deiik bir yapya, alglama ve
davran rntsne sahiptirler.2
Bu bozukluk kiilerin i, okul ve sosyal yaamlarn olum suz etki
lemekle birlikte, birok antisosyal, garsonluk, politikaclk ve sanatlk
gibi deiik m eslek alanlarnda alabilmektedir. Prognozun iyi oldu
u hastalar, bu yaam alannda grece daha az sorun yaayan, daha
hafif dzeyde bozukluu olanlar arasndan kmaktadr. Srekli eyle
me vurma (acting-out) davran gsteren ve grece daha ilkel kiilik
zellikleri olanlar ise prognozu daha kt olan antisosyallerdir.
Bu bozukluk iin sadece davransal zellikleri n plnda tutan l
tlere arlk verdii eletirilerini alan APB'nin (2001) en son snflan
drma sistemi D SM -IV'e gre tan ltleri unlardr:
A. Aadakilerden nn (ya da daha fazlasnn) olmas ile be
lirli, 15 yandan beri sregelen, bakalarnn haklarn saymama ve
bakalarnn haklarna saldrma (tecavz etme) rnts:
(1) Tutuklanmas iin zem in hazrlayan eylemlerde tekrar tekrar
bulunm akla, belirli yasalara uygun toplumsal davran biim ine ayak
uyduramama,
(2) Srekli yalan syleme, takma isimler kullanma ya da kiisel
kar, zevki iin bakalarn atlatma ile belirli drst olmayan tutum,
(3) Drtsellik (impulsivite) ya da gelecek iin tasarlar yapmama,
(4) Yineleyen kavga dvler ya da saldrlarla belirli olmak zere
sinirlilik ve saldrganlk,
(5) Kendisinin ya da bakalarnn gvenlii konusunda um ursa
mazlk,
(6) Bir ii srekli gtrememe ya da mal ykmllklerini tekrar
tekrar yerine getirmeme ile belirli olmak zere srekli bir sorumsuzluk,
(7) Bakasna zarar vermi, kt davranm ya da bakasndan bir
ey alm olmasna karn, ilgisiz olma ya da yaptklarna kendince
mantkl aklamalar getirme ile belirli olmak zere vicdan azab ek
meme,
B. Kiinin en az 18 yanda olmas,
C. 15 yandan nce balayan davranm bozukluunun kantlar
nn olmas,
D. Antisosyal davrann sadece izofreni ya da bir m anik epiz
dun gidii srasnda ortaya kmamas.
Unutulmamas gereken bir nokta, bir antisosyalin tehlikeli davra
nlarda bulunmasnn sebebinin genellikle, bakalarna zarar vermekten
zellikle keyif almas deil, n plnda kendine hizmet eden bir doas
olmasdr. Dier insanlara gelebilecek zararlar, bu ama erevesinde
gz ard etmektedir. Tehlikeli durumlarn uyard antisosyal, bakala
rnn duygularn ve kendi davranlarnn sonularn gz nne al
madan eyleme geer; ancak iddet, cinsel saldr, tecavz ve dier in
sanlar tehlikeye atacak davranlarda bulunm a nedenleri genellikle
ikincildir.3

Risk faktrleri
a) Genetik yap
Genetik almalarla AKB iin net bir model gelitirilem emi ol
makla birlikte; bozukluun oluumunda hem genetik hem de evresel
faktrlerin nemine iaret edilmektedir.
Grove ve arkadalarnn (1990) doumdan sonra ayrlan 32 tek yu
murta ikizinin boylamsal olarak incelendii almasnda, ocukluk ve
yetikinlik antisosyal semptomlarnda kaltmn etkisi gsterilmektedir.
Bu bulguya kart olarak; Thapar ve Mc G ufin'in (1996), ayn cin
siyetten 198 ikiz zerinde yaptklar aratrma ise, antisosyal sem ptom
lar aklamada evresel faktrlerin yeterli olduu sonucunu vermek
tedir.
Evlt edinilmi ocuklarda antisosyal davrana odaklanan al
malar, genellikle bu davrann kkenindeki gen-evre etkileiminin
zerinde durmaktadr.4
b) Davranm bozukluu
Antisosyallerin byk bir ksm, ocukluklarnda davranm bo
zukluu gstermilerdir. Bu bozukluk, snrda kiilik bozukluu, m ad
de bam ll ve yaygn anksiyete bozukluu gibi rahatszlklarda da
risk faktr olmakla birlikte, antisosyallerin gem ilerinde daha fazla
rastlanmaktadr.5 Bu balant, DSM -IV'n tan ltlerinden birini de

3 (Oral, 1999)
4 (M ofitt, 1987)
5 (Robins, 1991)
oluturmaktadr. Yine de bu durumun her vak'a iin geerli olmad
unutulmamaldr.
c) Dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu (DEHB)
ocukluklarnda DEHB tans alanlarn, ergenlikte yksek oranlar
da antisosyal davranlar gsterdikleri ve yetikinlik iin yksek d
zeyde AKB riski tadklar; DEHB ile birlikte davranm bozukluu
semptomlar da gsterenlerin en ar AKB vak'alan olduu, geriye d
nk ve ileriye ynelik almalarla gsterilmitir.6
d) M iza
Agresif davran biim lerinin, zellikle erkeklerde ocukluktan iti
baren sabit olduu dnlmektedir.7 Agresyonun kuaklar aras ak
tarm da sabit grlmektedir.8
Yaplan en son almalar, ocukluktaki agresif mizac ve toplum
sal norm lara uymada zorlanmay, AKB iin nemli bir risk faktr ola
rak n plna karmaktadr.9
e) ocukluk deneyimleri
Kiilik bozukluklarnda sklkla travmatik ocukluk deneyimleri
bildirilmektedir. rnein, cinsel taciz ve istism ara maruz kalm o
cuklar, dierlerine gre daha fazla AKB gelitirmektedir.10

Ynetici-bilisel ilevler (YBI)


Bir eylemi balatma, soyutlama ve hedefe ynelik davran yrtme
gibi yksek dzey sreleri ifade eden YB'nin,11 4589 katlmc ieren
39 adet almann meta-analizi yapldnda, hem davranm bozuklu
unda hem de AKB'de normal kontrollerden farkllat ve bu ilev
deki bozukluun nropsikolojik testlerle gsterilebildii saptanm
tr.12 Yine de bu sonucun sadece YB'ye mi, yoksa dier nropsikolojik
yeteneklerdeki bir hasara m balanabilecei konusu aydm latlama-
mtr.

6 (M annuzza ve ark., 1998)


7 (Roff ve W irt, 1984)
8 (H uesm ann, 1984)
9 (M oran, 1999)
10 (Luntz ve W idom, 1994)
11 (Luria, 1980)
12 (M organ ve Lilienfeld, 2000)
Stevens ve arkadalar (2003), bu kiilerin psikiyatrik tan alm ayan
kontrol grubundakilere ve ocukluunda davramm bozukluu gster
mesine karn AKB gelitirmeyen bireylere oranla daha kstl bir keli
me haznesine ve soyutlama yeteneine sahip olduunu; yetikin anti-
sosyal davran sem ptomlar ile soyutlama yetenei arasnda negatif
korelasyon bulunduunu saptamlardr. Normal d YB, baz ergen
lerde ve genlerde de antisosyal davrann altnda yatan nedenlerden
biri olabilir.
Kiehl ve arkadalarnn (1999) yapt bir aratrmann sonularna
gre de, psikopati bilgi ilemede bilisel hasarlarla da kendisini gsteren
bir bozukluktur; semantik ve afektif szel bilgi ileyii normal ddr.

Psikodinamik aklamalar
Antisosyaller iin haz ilkesi her eyin stnde gibidir. Genellikle
eylemlerinin sonularna dair sululuk duymamalar ve pimanlklar
nn yzeysel ve geici grnmesi, speregolarnn gelimediini d
ndrmektedir; ancak bu duruma yol aan, ok ar bir sperego kar
snda ezilen az gelimi bir ego da olabilir.
M eloy (1988), psikopatlarn, yapsal zellikleri nedeniyle bebeklik
lerinde ebeveynleri tarafndan sakinletirmelerinin zor olduundan ve
bu nedenle ebeveynleri ile aralarnda bir balln geliemediinden
bahseder.
M ahler ve arkadalarna gre (1975), bu bozuklukta kesin olan, bu
kiilerin nesne ilikisi srekliliini renememi ve rahatlatc bir isel
letirilmi anne im gesinden yoksun olduklar iin iddial ve imi bir
benlik gelitirmi olmalardr, iselletirilen nesne, yabanc ve gvenil
mez bir ebeveyn ile yaanm olanlar yanstr.13
Agresif drtlerini kontrol edememeleri ise, yaklak olarak 1 ile 3
yalan arasnda yaanan anal dnemde sorun yaam olduklarn d
ndrm ektedir; nk bu dnem kontrol duygusu ile ilgilidir.

Ya ve cinsiyet farkllktan
Erkeklerin kadnlara, genlerin yallara oranla daha fazla tan l
tn karlad grlmektedir. Bu kiilerin orta ya dneminde,
zellikle 45 yalarnda remisyona girmeleri de bulgular arasndadr.14
Genel olarak yala remisyon arasndaki ilikinin izgisel olduuna ina
nlmakla birlikte, Harpur ve Hare (1994), yalan 16-69 arasnda deien
889 psikopat erkek mahkm zerinde yaptklar kesitsel ve boylamsal
alm alar sonucunda, bu bozukluu olanlarn antisosyal ve ceza
eylemlerinin yala birlikte azaldn; ancak em pati yoksunluu, ba
kalarnn yaadklarna duyarszlk gibi kiiler aras ilikiyle ilgili zel
liklerinin deimediini bildirmektedirler. Black, Baumgard ve Bell de
(1995), ayn sonucu hastaneye ya tnlan 71 kiilik rneklem zerinde
yaptklar boylamsal almada elde etmilerdir.
Hurt ve A llm ans'in aratrmas da (2002) toplum dan15 ve erkek
m ahkm lardan elde edilen bilgilerle16 tutarl biim de; kadnlarn, yaa
bal olarak B kmesi kiilik bozukluklannda (antisosyal, snrda, hist-
rionik ve narsisistik kiilik bozukluu) daha dk puanlar elde ettik
lerini gstermektedir. Kadnlarda yan ilerlem esine bal olarak dr-
tsellik, agresyon, kiisel kar ve zevki iin bakalarn atlatma gibi
zelliklerde puanlarn dmesi ve kiiler aras ilikiyle ilgili puanlarn
ykselmesi; antisosyal kadnlarda yaa bal deiikliklerin, erkeklere
oranla daha yaygn olduunu dndrmektedir.
Bugne dek cinsiyet ve AKB arasmdaki ilikiyi aratran alm a
lardan elde edilen en tutarl bulgu, bu bozukluun erkekler arasnda
daha yaygn olduudur. Erkeklerde agresyonun fiziksel gstergelerinin
sem ptom larla korelasyonunun da, kadnlara gre daha yksek olduu
bulunm utur ve bunun renilmi cinsel rollerle ilgili olabilecei d
nlmektedir. 17

A lkol-m adde b a m ll / ktye k u llanm


Alkol-madde bamll/ktye kullanm, A K B'ye en ok elik
eden tanlardandr ve bu kiilerin tedavisinin nndeki en byk en
gellerden birini oluturmaktadr.
Uyuturucu enjeksiyonu iin toplumda grlen yaygnlk oranlan
%4 olarak bulunurken, AK B'da bu oran %35-61'dir. Toplum iinden se-

14 (H urt ve O llm anns, 2002)


15 (Cohen, 1994)
16 (H arpur ve Hare, 1994)
17 (M agdol ve di, 1997)
ilen eroin bam ls rneklemin yaklak yars, hapishane rneklemi-
nin ise 2/3' bu tany karlamaktadr. Cinsiyetler arasnda ise fark
bulunm amtr.18
Alkol-madde bamll/ktye kullanm kadar sklkla olmasa
da, patolojik kumar oynama da bu kiilik bozukluuna elik edebilir.

Agresyon
Antisosyallerin ortak sorunu olan agresyon, basit ve kesin bir tan
m yaplm as zor bir kavramdr. Buss'a gre (1961) agresyon, "bir ba
ka organizmaya zararl uyaranlar ileten bir tepki" dir.
Bu tanmla kaza eseri meydana gelen davranlar da bir agresyon
belirtisi olarak yorumlayabileceim izden, tanmn agresyonu akla
maya uygun olmadn dnen baz aratrmaclar, ona 'niyet' kav
ramn ilve etmilerdir. Berkowitz (1962), agresif davran, "bir ba
kasna zarar verm e amac tayan bir eylem " olarak nitelerken; Fesh-
bach (1970) ise niyetli agresif davran, "zararl sonular dourma ola
sl tayan bir eylem " olarak tanmlamtr. 'N iyet'in bilim sel olarak
aratrlmaya uygun bir kavram olmamas da bir dier tartma konu
sudur.
iddet ise, M egargee (1982) tarafndan, "kurbana nemli zararlar
verebilecek ar dzeyde agresif davran ekilleri" olarak tanmlan
mtr. M egargee, iddet ieren ve iermeyen agresyon biim leri arasn
daki izginin aslnda yalnzca yasal bir ayrm olduunu; yasalarca
yasaklanan eylem lerin (cinayet, hrszlk, tecavz vb.) iddet davran
lar olarak deerlendirilebileceini vurgulamaktadr.

A K B ve ceza sorum luluk


Zihinsel bozukluu olan sulularn yarglanmas, deerlendirilme
si ve tedavisi yasal dzenlem elerle belirlenm esi gereken bir konudur.
Hastalar hapis cezasna arptnlm asalar bile, zorunlu olarak psikiyatri
kliniinde tutularak tedavi edilebilirler.
Kiilik bozukluklar ou zaman bireylerin ceza eylemlerinden
ksmen ya da tamamen sorumlu tutulduklar bir alandr. Bu bozukluk
lar, birok lkenin yasal kavramlar iine girmekle birlikte, AKB sz
konusu olduu zaman, ceza eylem sorumluluu daha temkinli biim-
de ele alnmaktadr; nk herhangi bir psikiyatrik bozukluun adl
yn hangi tannn konulduu ile deil, kanunlar ve sosyal ilevlerle
ilgilidir. nemli olan, kiinin su tekil eden fiili iledii srada "uur
ve hareket serbestsini" nemli derecede ya da tam olarak ortadan kal
dracak nitelikte bir hastal olup olmamasdr. Bu noktada Kanada
rneini ele alabiliriz. "Yasann ilgili blm nde, 'kiilik bozukluklar
ya da psikopatik kiilikler zihinsel bozuklua yol aabilm ekle birlikte
sulunun eyleminin yaps, zellii ve sonularn kavrama gcne sa
hip, ancak yalnzca kurbannn duygularn anlamaktan yoksun oldu
u ya da yaptklarndan pimanlk ya da sululuk duymad durum
larda, bu yoksunluk zihinsel rahatszlktan kaynaklansa bile akl has
tal savunmas yaplam az' denm ektedir".19 O ldham 'a gre de (1990),
bu kiiler doruyu yanl ayrt edebilme yetisine sahiptirler; ancak
bakalarna kar merham et duymazlar ve ykc, hkmedici ve kt
niyetli davranlarnn muhakem esini yaparken kendilerinin hakl ol
duunu dnrler.
AK B'nin sreen bir zihinsel bozukluk ya da yetersizlik olarak de
erlendirildii ngiltere'de ise, dier hastalarla birlikte sevk edilen
mahkmlarn da kalabildii yksek gvenlikli hastaneler (Ashworth,
Broadmoor ve Rampton Hastaneleri) bulunmaktadr. Bu hastaneler,
yksek dzeyde risk tayan ar kiilik bozukluu vak'alan iin baz
nlemler almtr. Ashvvorth'ta bu kiiler iin ayr koular bulunm ak
tadr. Broadmoor ve Ram pton'da ise, ar kiilik bozukluu olanlarn
ou, zihinsel bozukluu olanlarla ayn koularda kalmaktadr.
Yksek gvenlikli hastanelerde, kiinin bireysel ihtiyalar ve po
tansiyel tehlikelilik dzeyi dikkatli bir biim de deerlendirilmektedir.
Hastalar birok grup aktivitesine ve bireysel almaya katlmaktadr.
Bu aktivite ve almalar; fke ynetimi, sosyal beceri eitimi, psikod-
rama ve dier terapi yntemlerini iermektedir. Bu yaklam larn yan
sra; genel eitim, ura terapisi (occupational therapy) ve il tedavi
si de uygulanmaktadr.20
Grendon Hapishanesi ise, tedavi program lan ve kiilik bozukluk
laryla ilgili birok aratrm aya konu olm as ile tannm aktadr. Ar
kiilik bozukluu olan mahkmlarn yaklak 18 ay sreyle tedavi gr
melerine olanak salayan Grendon, be otonom teraptik topluluk

19 (ev. G ksel, 2000, s. 22)


20 (D epartm ent of H ealth, 1999)
(therapeutic com m unity) iermektedir. En azndan im dilik, psiko
patlarn uzun vadeli tedavi sonularnn dier mahkmlardan farkl
olduunu gsteren veriler mevcut deildir.21 Genellikle, psikopatlarn
katld teraptik topluluklarn ok sk kurallar olmas gerektii d
nlm ekle birlikte, Grendon onlara demokratik bir ortam sunm akta
dr; ancak uygulamalar olduka yaplandrlmtr. Antisosyallerin
normlara uymaktaki glklerini dnrsek; belki de onlar iin by
le dem okratik, dier yandan da yaplandrlm bir ortamda bulunm ak
daha yararldr.
Bakalarnn haklarn saymama ve kiisel karlarn hep n plnda
tutma zellikleri dnldnde, bu tip hastane-hapishanelerin toplu
mu bu kiilerden koruduu kadar, uyumsuz davranlar nedeniyle dier
mahkmlarn agresyonuna hedef olan antisosyalleri de koruduu aktr.

A K B 'n in hapishanelerd eki yaygnl


Birinci basam ak salk hizmetinde zihinsel bozukluklar zerine
geni bir literatr olmasna karn, ok az sayda aratrma bozukluun
bu gruptaki yaygnl ile ilgilidir. Randomize rneklem kullanlan tek
alma Sato ve Takeichi'ye (1993) ait olmakla birlikte, yaygnlk oran
lar deiik almalarda % 5 -ll arasndadr.22
M ahkm lar arasnda AKB tans alanlarn oran ise, normal pop-
lsyona gre ok fazla olmakla birlikte, btn antisosyallerin eninde
sonunda su ileyecei gibi bir dnce doru deildir; hatta bu kii
lerin ou mr boyunca herhangi bir sulu tanm iine girmemeyi
kolayca becerir.23
AKB ve sululuk arasndaki ilikinin DSM 'de ne srld ka
dar gl ve belirgin olmadn savunan Robins ve Regier'in (1991)
geni serili almasna gre, sadece kk bir ksm nn yasalarla ba
nn derde girm esine karn, yaplan alm alar bu bozukluun erkek
mahkmlardaki yaygnlnn %40-60 olduunu gstermektedir. Top
lum rneklemlerinden elde edilen verilerle tutarl olarak, hapishane
lerde de daha ok gen erkekler arasnda yaygndr ve madde bam
ll/ktye kullanm ile birlikte grlm e olasl yksektir.24

21 (Cam pbell, 2003)


22 (M oran, 1999)
23 (Oral, 1999)
24 (M oran, 1999)
Singleton ve arkadalarna gre (1998) yeniden hkm giyen erkek
lerde bir kiilik bozukluuna rastlanma oran %78'ken, ilk defa ceza
landrlan m ahkmlar iin bu oran erkeklerde %64, kadnlarda ise
%50'dir. AKB, btn bozukluklar arasnda; yeniden hkm giyen er
keklerde %63, erkek m ahkmlarda %49 ve kadn mahkmlarda %31
oranlar ile en fazla yaygnla sahip olandr.
Fazel ve D anesh'in (2002) daha yakn zamanl almasnda 12 l
kede yaplan ve 22790 mahkmun katld tarama sonularna gre,
erkeklerde kiilik bozukluu grlme oran % 65'ken, ayn oran AKB
iin %47'dir. Kadnlarda ise bu oranlar srasyla %42 ve %21'dir. M ah
kmlarda genel poplsyona gre birka kat daha fazla psikoz veya
majr depresyona, yaklak 10 kat daha fazla A K B'ye rastlanmaktadr.
Bu sonular, bat lkelerinde her iki erkek mahkmdan ve her be
kadn mahkmdan birinin antisosyal olduuna iaret etmektedir. B
tn mahkmlarn sadece 1 /3'nn bat lkelerinde bulunm as, bu ko
nuyla ilgili daha fazla aratrma yaplmasn gerektirmektedir.25
Birok hapishanenin kaynaklarnn kstl olduu gz nne alnr
sa, ok sayda mahkmun rahatszlklar iin uygun bakm ald p
helidir.

lenen suun zellikleri


Psikopatlarn kurbanlarnn genellikle yabanclar olduu, dier
mahkmlarn ise kurbanlarn sklkla tand grlmektedir.26 Bunda,
gl duygusal tepkiler gsterm elerine yol aabilecek kadar yakn ve
derin kiiler aras balanm alar gerekletirememelerinin rol olabilir.
ledikleri sularn ise en ok madd yarar elde etmeye ynelik olduu
saptanmtr.
Patrick ve Zem polich'e gre (1998), iledikleri iddet sular 35-39
ya aras, gen yetikinlie oranla daha fazla olmakla birlikte, 40'tan
sonra nem li bir dme gstermektedir.

Hapishane yaam
Psikopatlar, hapishanelerde dier mahkmlardan daha fazla agresif
ve ykc davran gstermektedir. Bu durumun en nemli nedenlerinden

25 (Fazel ve D anesh, 2002)


26 (VVilliamson ve ark., 1987)
biri de, bozukluun genel zelliklerinden olan "bakalarn kontrol et
me arzusu" dur.27
Kadnlarn, yalarnn ilerlem esiyle birlikte erkeklere oranla daha
byk ilerlem e gsterm elerinin nedenlerinden biri de, hapishanelerin
onlarn uyum salama ilevini arttrmas olabilir; ancak hapishanelerin
erkekler iin byle bir yarar grlmemektedir.

Tedavi
Psikopati, kalc zellikler tayan bir kiilik bozukluu olduu iin;
tedavinin il kullanm yerine, kiisel deiim ve agresif davranlar ze
rinde kontrol kazandrmaya odaklanmas gerektii dnlmektedir.
Tedavi konusundaki en nemli ve ilgin almalardan biri, Rice ve
arkadalarma (1992) aittir. Bu aratrm ann sonularna gre, psikopat
lar iin teraptik topluluk uygulamalar, iledikleri iddet sularn art
tran bir deikendir. Bu kiilerde em pati ve duyarll arttrma aba
larnn verim li olmaktan ok, daha da olumsuz sonulara yol aabilm e
si dikkat ekicidir. Dier sulularda ise, teraptik topluluun olumlu
ynde etkileri olduu bulunmutur.
Kiehl ve arkadalar da (1999), bu bozuklua bilisel hasarlar da
elik ettii iin, empati gelitirm e ve rol-yapma (role-play) gibi soyut
bilgilere dayanan bilisel terapilerin bile; yaplandrlm yntemler ol
duklar hlde, psikopatlar iin bir dezavantaj nitelii tayabileceini
ileri srmektedirler.
Psikopatlarn dier sulularla karlatrld bir dier aratrma
da, iki grubun dmanlk ve fke bakm ndan fark gstermedikleri;
ancak yksek zeka blm ne (IQ) sahip psikopatlarn, dk IQ'lu
psikopatlara ve yksek IQTu dier mahkmlara oranla daha yksek
empati puanlar elde ettikleri saptanmtr. Bu da, onlarda em patinin
olumsuz bir ifade bulabileceini gsteren bir dier bulgudur.28
Grendon Hapishanesinde kalan 104 mahkm zerinde yaplan bir
aratrm ann sonularna gre ise; yksek psikopati puanlar hem
deerlendirm e, hem de terapi aamalarnda baarszlkla ve gvenlik
raporlarna kaydedilen sorunlarla koreledir.29 Teraptik topluluk uy

27 (H arris, 1991)
28 (H eilbrun, 1982)
29 (Shine ve Hobson, 2000)
gulamas, psikopatlarda nceden belirlenen zamandan nce sonland-
rlmak zorunda kalmtr.
Hapishane temelinde tedavi gren ve 19 farkl programa devam
eden 1446 sulunun grdkleri tedavinin niteliklerini karlatran bir
almada, tedaviyi brakmada en nemli risk faktrlerinin kadn olmak
ve tedaviye dk motivasyon dzeyi ile balamak olduu grlm ;
disiplini bozduklar iin tedavilerine son verilenlerin ise genellikle
gen olduu, gem iinde iddet bulunduu ve AKB tans ald sap
tanmtr.30
Literatrde umut verici almalar da bulunmaktadr. Salekin'in
(2002) 42 alma zerinde yapt m eta-analizde, psikopatlarn tedavi
sinde baz elerin kullanlmasnn, baary da beraberinde getirdii
grlmektedir. Eklektik- yaklam lar (grup terapisi ve bireysel terapi,
psikoanalitik ve bilisel-davran terapiler) ve aile yelerinin tedavi
srecine katlmlarnn salanmas en etkili eler olarak karmza
kmaktadr. Teraptik topluluklarn %25'lik baar oranlarna karn,
kombine olarak uygulanan bilisel-davran ve igr ynelimli yak
lamlar %86 orannda baarl bulunm utur; ancak denek seiminde
btn almalarn ayn ltleri uygulam am olm as, bu sonulara
dikkatli bir biim de yaklamamz gerektirmektedir.

Terapi yntem leri


Literatrde daha ok olumsuz sonulara rastlanmasna ramen,
uygun terapi yntemleri gelitirme ve uygulama abalan devam et
mektedir. Bu bozuklukta grlen iddet eilimi ve yeniden su ileme
orannn fazlal, bu arayn en nemli nedenlerindendir. Btn kiilik
bozukluklarnda etkili olduu dnlen bilisel-davram terapiler
zellikle fke, su ve iddete ynelik davranlarla ba edilm esinde
baan salamaktadr. Antisosyal kii de, kendisini fkelenmeye, su ile
meye ve iddet davranna iten, bu davranlan provoke eden olaylan
renip, bunlara kar bilinli mekanizmalar gelitirmeye balayabilir.
nerilen yntemlerden biri de 'ajitasyon terapisi'dir.31 Bu terapi,
baka bir psikoterapi yntemine ya da il tedavisine cevap vermeyen
ve ar dzeyde agresif olarak nitelenen bireyler iin gelitirilm itir ve
terapist tarafndan kontrol edilebilen atma durumlarnda renme

30 (Pelissier ve ark., 2003)


31 (M artens, 2001)
yi salamaya yneliktir. Sre ierisinde antisosyalin baka hastalarn
ajitasyonlar ile yzlemesi ve bu deneyimin de, igr ve davranla
rnn olum suz sonularna dair farkmdaln arttrmas, agresyonunu
sblime etmesini salamas; bylelikle sosyal, duygusal ve ahlk geli
im drtlerini harekete geirmesi hedeflenmektedir. Bu terapi, dier
psikoterapi yntemleri ve il tedavisi ile kombine bir biim de kullan
labilir. Ajitasyon terapisinde hastalar/mahkmlar arasndaki, terapist
ler tarafndan yapc ve yararl olarak deerlendirilen atmalardan
kanlm ayacak, hastann/m ahkm un sorun yaratan duygular ve
davranlar hakknda farkndalk kazanm as iin bu atma durum la
r kontrol altna alnacak ve bireylerin olumsuz davranlarnn sonu
larn grmesi salanacaktr.
Bir bilisel-davran terapi yntemi olan ve nceleri yalnzca 'snr
da kiilik bozukluu' olan kadnlara uygulanan "Diyalektik Davran
Terapisi" ise Amerika'daki bir gvenlik adl servisindeki antisosyal er
kekler iin uyarlanm ve Rampton Yksek Gvenlikli Hastanesindeki
kiilik bozukluu servisinde de uygulanmaya balamak zeredir.32

Yeniden su ilem e
Psikopatlarda yeniden su ilem e ve hkm giyme, rahatszlkla
rnn iddeti ile doru orantldr.33 Ar dzeydekiler iin ilerleyen ya
da, toplum iin oluturduklar tehlikeyi azaltan bir faktr olm amakta
dr. Birok alma, serbest braklan psikopatlarn, dier mahkm lar
dan daha fazla ve ncesine gre daha sk su ilediklerini vurgulamak
tadr,34 ancak burada belirleyici olan, rahatszln iddetidir. Bir dier
bulgu ise, bu kiilerin bu tany alm ayan mahkmlara oranla, cezalar
nn bitim inden sonra daha ksa srede su ilemeleridir.
Antisosyal davran spektrumunun geniliinin genel olarak yeni
den su ilemenin, afektif durumun ve kiiler aras ilikilerin ise yeniden
iddet eylemlerine girimenin yordaycs olduu bildirilmektedir.35
Psikopati ve yeniden iddet sular ileme arasndaki balantnn,
kiilik bozukluu olan bir grup isveli mahkm zerinde aratrlm a

32 (Craissati ve ark., 2002)


33 (Porter ve ark., 2001)
34 (Patrick ve Zem polich, 1998)
3 (Rice ve ark., 1992)
snda, iddet yznden tekrar mahkmiyette, bu tany alanlarn say
snn dierlerinin iki kat olduu bulunmutur.
Bu bozukluun hem davransal hem de afektif bileenlerinin bu
durumla ilgisi olduu saptanmakla birlikte, asl yordayc boyutun
davran olduu anlalmaktadr.36

Sonu ve deerlendirm e
Bu bozukluk iin uygun tedavi ve terapi yntemleri gelitirme ve uy
gulama abas devam etmektedir; en azndan hafif ve orta dzeyde sey
reden durumlar iin ksm bir remisyondan bahsedilebilmektedir. Ar
dzeydekiler iin ise, daha fazla aratrma yaplmas gerekmektedir.
Hemen btn hapishanelerin sk bir ekilde ynetildii gz nne
alnrsa, buralarda yaplacak tedavilerden ok olumlu sonular bekle
nemeyecei dnlebilir; belki de psikoterapinin bu kiiler zerinde
olum suz etkilere neden olduunu belirten alm alar da bu yzden
baarsz olmutur. Ayrca, Hobson ve arkadalarna gre (2000), bu ki
ilerle yaplan psikoterapilerin yaplandrlm olmas, ak kurallar ve
grevler iermesi gerekmektedir; Rice ve arkadalarnn almasndaki
(1992) teraptik topluluk uygulam alar, bu koullar yeterince karla
mad iin de tedavi baarszlkla sonulanm olabilir.
Her ne kadar DSM -III-R ile birlikte psikopati ve AKB eanlam l
olarak kullanlmaya balanm olsa da; tan ltleri, farkl lekler
kullanld zaman bire bir rtmemektedir. Rice ve arkadalarnn
(1992) aratrmasnda, sulular H are'in gelitirdii Psikopati Tarama
Listesi'ne gre deerlendirilmilerdir. Bu deerlendirme, kiilik ve
davran boyutlarm kapsamaktadr ve bu boyutlarn ierdii zellikler
AKB ltleri ile tamamen rtmemektedir. rnein, psikopatlarda
bulunan, istedikleri sonuca ulam ak iin kiisel ekiciliklerini kullan
ma ya da gzda verm e ve gerekirse soukkanl bir ekilde iddete
bavurm a zellikleri D SM -IV'te yer almamaktadr. Btn psikopatla
rn AKB tan ltlerini karlamasna karn, antisosyallerin tamam
psikopati ltlerini karlamaz. Dolaysyla, bu aratrmann sonula
rnn antisosyallerin durum unu ne lde yanstt phelidir.
Psikopatlarn iledikleri sular ve bu ortamda da devam eden ag-
resif ve ykc davranlar,37 bu kiilerin dier mahkmlarn tepkisini

36 (Grann ve ark., 1999)


37 (Harris, 1991)
ekm elerine ve zarar grmelerine neden olmaktadr. Hapishane orta
mnn zellikle erkekler zerindeki olumsuz etkilerinin de, bu grupta
ki yaa bal gelimenin kadnlara gre daha az olm asndan sorumlu
olabilecei dnlmtr.38
Grnen odur ki, hapishaneler daha ok toplumun bu kiilerden
korunm asn salamaktadr. Onlar iin uygun tedavi koullarnn ger
ekletirilmesi ve en azndan ar dzeyde bozukluu olmayanlarn
tekrar topluma kazandrlmalar iin, rneini ngiltere'de grdmz
gibi bir sistemin gerekli olduunu dnmekteyiz. Yksek gvenlikli
hastaneler ya da Grendon gibi teraptik hapishaneler, bu kiiler iin en
uygun seenek gibi grnmektedir. Bunun gerekletirilem em esi h
linde ise, en azndan hapishanelerde dier mahkmlardan ayr bir b
lmde bulundurulmalarnn, uygun bir tedavi ortam gelitirilmesinin
ve bu alanda etkili olduu bilinen psikoterapi yntemlerinin kullanl
masnn yarar olabilir.
Antisosyallerin, tedavi srecini yalnzca baz amalarna ulam ala
rn salayacak (erken tahliye ya da daha ksa bir hapishane sresi) bir
ara olarak grebilecekleri ve bunu kendi iinde bir sre olarak deer-
lendirem eyebileceklerini gz nne alrsak; uygulanacak tedavi ve te
rapi yntemlerinden nce, onlarn bu yntemlere uyum gsterm eleri
ni salamann gerekli olduu grlmektedir.
Ayrca antisosyallerde saptanan normal d YB ve agresyona, n-
ropsikolojik ilevlerdeki hasarn da elik ettiini gsteren almalar,
tedavide bu poplsyondaki nropsikolojik ve biyokim yasal sorunlar
da gz nnde bulundurm ak gerektiini gsterir niteliktedir.39
Dzelme ve topluma kazandrlma olaslnn dier psikiyatrik
bozukluklara gre dk olm as ve tedavi aratrmalarndan elde edi
len baz umut krc sonular, bu insanlardan vazgem emize yol am a
maldr. Etkili olduu sylenen yntemlerle yaplacak yeni bilim sel a
lmalara gereksinmemiz srmektedir. Sulularn zihinsel durumunun
olabildiince iyiletirilm esi ve sosyal uyumunun arttrlmas; toplumu,
onlarn verdikleri ve verebilecekleri zararlardan korumak kadar nsan
bir grev olarak karmza kmaktadr.

38 (H urt ve A llm ans, 2002)


39 (M organ ve Lilienfeld, 2000; Dolan ve ark., 2002)
Kaynaklar
American Psychiatric Association (1987). Diagnostic and Statistical Manual
o f Mental Disorders, 3rd Edition. Revised. Washington D.C.: American
Psychiatric Association.
American Psychiatric Association (2001). DSM-FV-TR Tam ltleri Bavu
ru El kitab, ev. E. Krolu, Ankara: Hekimler Yayn Birlii.
Bal, P. & Koeenraadt, F. (2002). Ceza hukuku ve akl hastal olan sulular, ev.
K. Gksel, Trk Psikoloji Blteni, 8 (26-27), 18-36.
Berkowitz, L. (1962). "Aggression: A social-psychological analysis", New
York: Mc Graw-Hill. In C. Patrick & K. A. Zempolich (1998), Emotion
and Aggression in the psychopathic personality. Aggression and Violent
Behaviour, 3 (4), 303-308.
Black, D. W., Baumgard, C. H., & Bell, S. E. (1995). A 16- to 45-year follow-
up of 71 men with antisocial personality disorder. Comprehensive
Psychiatry, 36,130-140.
Buss, A. (1961). "The psychology of aggression", New York: John Wiley &
Sons. In C. Patrick & K. A. Zempolich (1998), Emotion and aggression
in the psychopathic personality. Aggression and Violent Behaviour, 3 (4),
303-308.
Campbell, S. (2003). The feasibility of conducting an RCT at HMP Gren-
don. Home Office Online Report, March 2003, (evrimii) http//
www.homeoffice.gov.uk/rds/pdfs2/rdsolr0303.pdf, 7 Eyll 2003.
Cohen, B. J., Nestadt, G., Samuels, J. F., Romanoski, A. }., Mc Hugh, P. R. &
Rabins, P. V. (1994). Personality disorder in later life: A community
study. British Journal of Psychiatry, 165*493- 499.
Craissati, }., Horne, L. & Taylor, R. (2002). Effective treatment models for
personality disordered offenders, (evrimii) http//www.doh.gov.uk
/mentalhealth/pdcraissatietal, 1 Ekim 2003.
Darke, S., Kaye, S. & Finlay-Jones, R. (1998). Antisocial personality disorder,
psychopathy and injecting heroin use. Drug and Alcohol Dependence, 52
(1), 63-69.
Department of Health. (1999). Managing dangerous people with severe
personality disorder proposals for policy development, (evrimii)
http/ / homeoffice.gov.uk/ docs/ persdis, 7 Eyll 2003.
Dolan, M., Deakin, W. Roberts, N. & Anderson, I. (2002). Serotonergic
and cognitive impairment in impulsive aggressive personality disor
dered offenders: are there implications for treatment? Psychological Me-
dicine. 32 (1), 105-117.
Fazel, S. & Danesh, J. (2002). Serious mental disorder in 23000 prisoners: A
systematic review of 62 surveys. The Lancet, 359 (9306), 545-550.
Feshbach, S. (1970). Aggression. In: Mussen, P.H. Editr, 1970. Carmichael's
manual o f child psychology (Vol. 2) John YViley & Sons, New York, 159-
259. In C. Patrick & K. A. Zempolich (1998), Emotion and Aggression
in the psychopathic personality. Aggression and Violent Behaviour, 3 (4),
303-308.
Getan, E. (1999). Psikodinamik Psikiyatri ve Normald Davranlar, 14. bask,
stanbul: Remzi Kitabevi.
Grann, M., Langstrom, N., Tengstrom, A. & Gunnar, K. (1999). Psycho-
pathy (PCL-R) predicts violent recidivism among criminal offenders
with personality disorders in Sweden. Lau and Human Behaviour, 23
(2), 205-218.
Grove, W. M., Eckert, E. D., Heston, L., Bouchard, T. }. Jr., Segal, N. &
Lykken D. T. (1990). Heritability of substance abuse and antisocial be
haviour: a study of monozyeotic twins reared apart. Biolovical Psychi-
atry, 27, 1293-1304.
Harpur, T. & Hare, R. D. (1994). Assessment of psychopathy as a function
of age. Journal of Abnormal Psychology, 103, 604-609.
Harris, G. T., Rice, M. E. & Cormier, C. A., 1991. Psychopathy and violent
recidivism. Lau and Human Behaviour, 15, 625-637.
Heilbrun, A. B. (1982). Cognitive models of criminal violence based upon
intelligence and psychopathy levels. fourtal of Consulting and Clinical
Psychology, 50,546-557.
Hobson, ]., Shine, J. & Roberts, R. (2000). How do psychopaths behave in a
prison therapeutic community? Psychology, Crime & Law, 6(2), 139-154.
Huesmann, L. R., Eran, L. D., Lefkowitz M. M. & VValder L. O. (1984). Sta-
bility of aggression ver time and generations. Developmental Psycho
logy, 20,1120-1134.
Hurt, S. & Thomas, F. O. (2002). Personality traits and pathology in older
and younger incarcerated women. Journal of Clinical Psychology, 58,
457-464.
Kiehl, K. A., Hare, R. D., McDonald, J. J. & Brink, J. (1999). Semantic and af-
fective processing in psychopaths: An event-related potential -ERP-
study. Psychophysiology, 36, 765-774.
Luntz, B. K. & Widom, C. S. (1994) Antisocial personality disorder in abu-
sed and neglected children grown up. American Journal of Psychiatry,
151, 670-674.
Luria, A. R. (1980). Higher Cortical Functions in Man, Basic Books, New
York. In: M. C. Stevens, R. F. Kaplan & V. M. Hesselbrock (2003). Ad-
dictive Behaviours, Volme 28, Issue 2, 285-300.
Magdol L., Moffitt, T. E., Caspi A., Newman D. L., Fagan J. & Silva, P. A.
(1997). Gender differences in partner violence in a birth cohort of 21-
year-olds: bridging the gap between clinical and epidemiological app-
roaches. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 65, 68-78.
Mahler, M. S., Pine F. & Bergman, A. (1975). The Psychological Birth of the
Human Infant: Symbiosis and Individuation. New York: Basic Books.
inde: E. Getan (1999). Psikodinamik Psikiyatri ve Normald Davran
lar, 14. bask, stanbul: Remzi Kitabevi.
Mannuzza, S., Klein, R. G., Bessler, A., Malloy, P., & LaPadula, M. (1998).
Adult Psychiatric Status of Hyperactive Boys Grovvn Up. American Jo
urnal of Psychiatry, 155:493-498.
Martens, W. H. J. (2001). Agitation therapy for antisocial and psychopathic
personalities: An outline. American Journal of Psychotherapy, 55 (2), 234-
251.
Megargee, E. I. (1982). Psychological determinants and correlates of crimi-
nal violence. In: VVolfgang, M. E. and VVeiner, N. A. Editors, (1982). Cri-
minal violence, London: Sage Publications, 81-170. In C. Patrick & K.
A. Zempolich (1998), Emotion and Aggression in the psychopathic
personality. Aggression and Violent Behaviour, 3 (4), 303-308.
Meloy, J. R. (1988). The Psychopathic Mind: Origins, Dynamics and Treat-
ment. Nothwale N. J.: Jason Aranson. inde: E. Getan (1999). Psikodi
namik Psikiyatri ve Normald Davranlar, 14. bask, stanbul: Remzi
Kitabevi.
Mofitt, T. E. (1987). Parental mental disorder and offspring criminal beha
viour: an adoption study. Psychiatry 50, 346-360, In P. Moran (1999).
The epidemiology of antisocial personality disorder. Social Psychiatry
and Psychiatric Epidemiology. (1999) 34: 231-242.
Moran, P. (1999). The epidemiology of antisocial personality disorder. Soci
al Psychiatry and Psychiatric Epidemiology, 34, 231-242.
Morgan, A. B. & Lilienfeld, S. O. (2000). A meta-analytic review of the re-
lation between antisocial behavior and neuropsychological measures
of executive function. Clinical Psychology Reviev, 20 (1), 113-136.
Oldham, J. M., Morris, L. B. (1990). The Personality Self-Portrait, Why You
Think, Work, Love, and Act the VVay You Do. New York: Bantam Books.
Oral, G. (1999). Adl Psikiyatri. Adl Tp, Cilt III, Ed: Zeki Sosyal, Canser a-
kalr, stanbul: . . Cerrahpaa Tp Fakltesi Yaynlan, s. 1377-1573.
Patrick, C. & Zempolich, K. A. (1998), Emotion and Aggression in the psycho
pathic personality. Aggression and Violent Behaviour, 3 (4), 303-308.
Pelissier, B., Camp, S. D., Motivans, M. (2003). Staying in treatment: how
much is there from prison to prison? Psychology of Addictive Behaviours,
17(2), 134-141.
Porter, S., Birt, A. R. & Boer, D. P. (2001). Investigation of the criminal and
conditional release profiles of canadian federal offenders as a function
of psychopathy and age. Lao and Human Behaviour, 25 (6), 647-662.
Rice, M. E., Harris, G. T. & Cormier, C. A. (1992). An evaluation of a maxi-
mum security therapeutic community for psychopaths and other men-
tally disordered offenders. Lam and Human Behaviour, 16, 399-412.
Robins, L. N. & Regier, D. A. (1991). Psychiatric disorders in America. The
ECA Study. New York: Free Press. In P. Moran (1999). The epidemi-
ology of antisocial personality disorder. Social Psychiatry and Psychiat
ric Epidemiology, 34, 231-242.
Roff, J. D. & Wirt, R. D. (1984). Childhood aggression and social adjustment
as antecedents of delinquency. Journal of Abnormal Child Psychology, 12,
111-126.
Salekin, R.T. (2002). Psychopathy and therapeutic pessimism: Clinical lore
or clinical reality? Clinical Psychology Reviev, 22, 79-112.
Sato. T., Takeichi, M. (1993). Lifetime prevalence of specific psychiatric disor
ders in a general medical clinic. General Hospital Psychiatry, 15: 224-233.
Shine, J. & Hobson, J. (2000). Institutional behaviour and time in treatment
among psychopaths admitted to a prison-based therapeutic commu
nity. Medicine, Science and The Lao, 40 (4), 327-355.
Singleton, N., Meltzer, H., Gatvvard, R., et al (1998) Psychiatric morbidity
among prisoners in England and VVales. ONS. London: Stationary Of
fice. In P. Moran (1999). The epidemiology of antisocial personality di
sorder Social Psychiatry and Psychiatric Epidemiology, 34, 231-242.
Stevens, M. C., Kaplan, R. F. & Hesselbrock, V. M. (2003). Executive-cogni-
tive functioning in the development of antisocial personality disorder.
Addictive Behaviours, 28 (2), 285-300.
Thapar A. & Mc Gufin, P. (1996). A twin study of antisocial and neurotic
symptoms in childhood. Psychological Medicine, 26,1111-1118.
VVilliamson, S., Hare, R. D. & VVong, S. (1987). Violence: criminal psychopaths
and their victims. Canadian Journal of Behavioral Science, 19,454-462.
Ankara Cezaevlerinde El Sanatlar

- Aye Duvarc

A dalet sistem inde temel ceza denilen zgrl balayc cezann


ada ceza hukukunda suluyu topluma yeniden kazandrma am ac
na ynelik olmas gerekmektedir. Bu nedenle yirminci yzylda ceza
landrma teorilerinde sulular rehabilite etm e dncesi n plna k
mtr. Rehabilitasyonu, su ilemi bireyi tekrar sua ynelm emesi
iin deitirm ek olarak tanmlayabiliriz.1
Hkm l denetim altnda tutulan, nemli yoksunluklarla yaa
mak durumunda olan insan demektir. Bu nedenle topluma kar cidd
bir yabanclama yaar. Rehabilitasyonun ya da iyiletirmenin baarl
olm as iin bu yabanclamann en alt dzeye indirilm esi gerekir. te
bu noktada hkmlnn d dnya ile salkl ilikiler kurabilmesi
iin yeni tutum ve beceriler elde etmesi gerekmektedir. Bunlar hem
sosyal tutum ve davranlar dzenleme hem de meslek veya el bece
risi kazandrma olarak gruplandrlabilir. lkem iz cezaevlerinde reha
bilitasyon ad altnda yaplan almalar eitim retim faaliyetleri ile
bo zamanlan doldurmaya ynelik baz almalardan olumaktadr.
Hkm ller kaldklar cezaevinin durumuna gre ya i yurtlar ad ve
rilen atlyelerde belli bir cret karl almakta, ya eitli meslek
edindirm e kurslarna katlmakta ya da hobi olarak gelitirdikleri birey
sel el sanatlar ile uramaktadr.

* Yard. Do. Dr. Aye Duvarc, Bakent niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk
Dili ve Edebiyat Blm , Ankara.
1 Tlin li, A slhan t, Trkiye'de Cezaevlerindeki Rehabilitasyon alm alaryla il
g ili Sosyolojik Bir Analiz, Adalet Bakanl Yayn, Ankara 2002, s. 11.
yurtlarnda halclk, dokumaclk, gmlk, seramik boyama,
ayakkabclk, terzilik, m obilyaclk gibi ilerde alan veya meslek
edindirm e kurslarna katlan hkm ller bo zamanlarn boncuk ile
me, ahap oym a, m aket gem i veya ev yapm a, kibrit veya sim li pul
yaptrma, iek yapma, dokuma gibi el sanatlaryla uraarak geir
mektedir.
Yaptmz bu aratrma cezaevlerindeki rehabilitasyon faaliyetle
rinin bir blm olarak uygulanan serbest zamanlardaki el sanatlar
almalarn kapsamakta ve Ankara cezaevlerinde bu sanatlarn tespi
ti ile almalarn hkmllere kazandrd psikolojik, sosyal, ekono
mik etkilerin belirlenm esini hedeflemektedir.

A ratrm ann amac


Aratrma, 1-30 Eyll 2003 tarihleri arasnda Ankara ve civar ce
zaevlerinde bulunan hkmllerin bo zamanlarnda uratklar el
sanat trlerini, rettikleri modelleri, renk, cins, desen alarndan tes
pit etmek, bu almalarn hkmllere kazandrd, sosyal, psikolo
jik, ekonom ik ve kltrel olgular belirlem ek amacna yneliktir.

A ratrm ann m etodu


Bu almada survey metodu kullanlm, yukarda belirtilen tarih
te Adalet Bakanlndan alman zel izinle Ankara Ak, Aya Ak,
Aya Kapal, Kalecik Ak Cezaevlerinde gnll 50 erkek hkmlye
oktan sem eli ve ak ulu sorulardan oluan bir anket formu uygu
lanmtr. Ankette dem ografik nitelikli sorularn yannda bu cezaevle
rinde bo zamanlarda retilen el sanatlarnn cinsleri, zellikleri, ya
pm teknikleri ile hkmlye sosyal, ekonomik, psikolojik getirileri
konusunda sorular yer almtr.
Ayrca veri toplama teknii olarak gzlem ve grme yntemleri
de uygulanm, doal ortamda hkmllerin konu ile ilgili grlerine
bavurulm u, yaptklar almalar fotoraflanmtr. Anketlerden elde
edilen veriler yzdeler hlinde bar grafikler eklinde gsterilmitir.

H ipotezler
Aratrmada belirlenen temel hipotezler unlardr:
1. Bu faaliyetler ak cezaevlerinde hafta sonlar ve akam lan bo
zamanlarda, kapal cezaevlerinde ise hkml ve tutuklularm kendi
istedikleri zamanlarda yaplmaktadr.
2. Bu sanatlarla uramann ncelikli amac zamann geiini fark
etmemek, ikinci amac madd gelir temin etmek, nc amac ise bir
ie younlaarak kayg, korku ve endielerden uzaklamaktr.
3. Cezaevlerinde "hapishane ii" ad verilen boncuk ileri ve ma
ket yelkenli gemiler, gece lmbalar, ahap oyma ileri youn olarak
bulunmaktadr.

Konu verileri analizi


Tablo 1

Hkmllerin Yalara gre Dalm

Tablo incelendiinde el ileri ile uraan hkmllerin ya ortala


malarnn ounlukla gen olduu gzlenmektedir. Gereke olarak bu
yalardaki hkml saysnn fazlaln syleyebiliriz.

Tablo 2

Hkmllerin Eitim Grafii


Aratrmamza gnll olarak katlan hkmllerin % 52 'si ilko
kul mezunudur. El sanatlaryla uraan hkmllerin alt kltr gru
bundaki younluu dikkat ekmektedir.

Tablo 3

Hkm llk Sresi Tablosu

18 .. 4432 ..
16
16

14 % 24

12
9
10 % 14

8 % 12

6
4

2
0
1-2,5 yl aras 3-4,5 yl aras 5-6,5 yl aras 7-10 yl aras 11-16 yl
aras

Tabloda hkm llk sresi ile el sanatlar ile urama arasnda


dorudan bir ilgi grlmemektedir.
H km ller m eslek olarak ofr, inaat iisi, ifti, marangoz,
konfeksiyoncu, silh tamircisi, doramac, memur, garson, oto tamirci
si, frnc, sara, gvenlik grevlisi, demeci, elektronik teknisyeni,
makine operatr, retm en ve inaat mhendisi olduklarn belirt
mi, 50 kiiden 4 kii mesleksiz olduklarn sylemitir.

Tablo 4

H k m l le rin B u lu n d u k la r C e zaev i T ab lo su
%52
26
30
%20
20 14
10
10

Aya Ak Cezaevi Aya Kapal Kalecik Ak Ankara Ak


Cezaevi Cezaevi Cezaevi
El sanatlar ile uraan hkmller %52 orannda Ankara Ak Ce-
zaevindedir. Sras ile Aya Ak, Kalecik Ak Cezaevleri gelmektedir.
Kapal cezaevlerinde aratrma tarihlerimiz arasnda bu ileri yapanla
rn olm ad bildirilmitir.

Tablo 5

H k m l lerin El San atlar G rafii


%S6

R esim Boncuk p rgs Ahap leri iek Rlyef


leri D zen lem e

Hkmllerin uratklar el sanatlar arasnda %56 oran ile ilk s


ray boncuk ileri alm akta, bunu %21 ile ahap oymacl (her trl
ahap ve m aket yapm), %7 oranlaryla resim, rlyef ve iek dzenle
me takip etmektedir. %2 ile en az uralan el sanat ip rgsdr. Ba
z hkm ller birka i birden yapmakta, bunu ya ayn zaman dilimi
iinde veya biri bitince dierine balamak suretiyle uygulamaktadr.

Tablo 6

nceden El Sanatlaryla Urama


Grafii
%84
50 42
40
30 %16
20
10
0
EVET HAYIR

Hkmllerin % 84' daha nce bu tr el sanatlaryla hi urama


dklarn belirtmiler, ancak % 16's bu veya benzeri ilerle megul ol
duklarn ifade etmilerdir.
Tablo 7

El Sanatyla Urama Nedenlerinin Grafii


%52

%2 6
20
%6 %R

1
6

\<? f-

of A

El sanatlaryla urama nedenleri olarak %52 oran ile "Zam ann


geiini fark etm iyorum ." ifadesi ilk sradadr. kinci srada %26 ile
"K azan elde ediyorum ." kk iaretlenmitir. Zaman geirirken ka
zan da elde etme, ksaca zaman yararl geirme tezi hkmlleri el
sanatlar ile uramaya sevk eden en nemli faktrdr.

Tablo 8

El Sanatnn Nasl renildiinin Grafii

A rk ad alard an K endi S ite le rd e O ku ld a r e tm e n d e n D e rg id en


K e n d im e

Yaplan el sanatlarn %82 oranyla 41 kii cezaevindeki dier h


km llerden renmitir. Hkmller yaknlk kurduklar, sevdikleri
arkadalarna gelenek grenek yoluyla bu sanat retmekte, atlyeler
deki masalarda yer bulmakta, hatta tahliye olurken kendi alet edevat
ve malzemelerini bunlara brakmaktadr.
retilen el sanatlar hkmllerin yaknlarna, ziyaretilerine, dar
personele satlmakta veya hediye edilmektedir. %80 orannda hkml
bu ileri kazan maksad ile yaptklarn belirtmilerdir.

Tablo 9

K azan G rafii

%80
50
40
40
30
%20
20 10
10
o
EVET HAYIR

El sanatlar ak cezaevlerinde atlye ad verilen odalarda yapl


maktadr. Bu alanlar alm ak isteyen her mahkmu alabilecek kapasi
tede deildir. Baz cezaevlerindeki atlyeler mahkm younluundan
dolay kapatlmaktadr. H km ller buralarda akam yemeinden
sonra yatmcaya kadar ve hafta sonlarndaki bo vakitlerinde alm ak
tadrlar. Kullandklar malzemeyi ounlukla ziyaretileri ve izinden
gelen arkadalar vastasyla temin etm ekte bazen mektup veya tele
fonla sipari vermekte ya da artm malzemeleri kullanp deerlendir
mektedirler. Cezaevi kantinlerinde hem her eit malzeme bulunm ad
n hem de danya gre pahal olduunu belirtmilerdir.
Cezaevlerinde zellikle boncuk ii, iek dzenleme, resim, ahap
oyma ilerini yapanlar modelleri kendilerinin yarattklarn ifade eder
ken, maket gemi, yelkenli, kabartma ev gibi el ilerini yapanlar dergi,
katalog, gazete resimlerini model olarak kullanmaktadr. Hatta gazete
lerin turizm ilnlarnda yer alan siyah beyaz gemi resimleri bile model
olabilmektedir. Zaman zaman daha nce yaplan almalar zerinde
baz deiikliklerle yeni rnekler retilmektedir. Boncuk, iek ve re
sim alm alarnda en ok tercih edilen renkler srasyla krm z, m a
vi, beyaz, sar ve siyahtr. Renk kavram tercihi "m odele yakan btn
renkler", "canl renkler", "uyum lu renkler", "fark etm ez" gibi ifadeler
le dile getirilmitir. Boncuk ileri ve resimlerde gl, kanat am ku,
eitli iekler, dua eden kz, cami, tabiat m anzaralar en ok sevilen ve
kullanlan motiflerdir.
Cezaevlerinde yaplan el sanatlar ile retilen malzemelerin bal-
calar:
Ahap leri: Sandk, fayton, kan, ev, ereve, isimlik, mzik, m
cevher, makyaj kutulan.
Boncuk leri: Duvar saati, czdan, anta, akmaklk, ie klf, bi
leklik, anahtarlk, nazarlk, kolye, ku, telefon klf, krba, muskalk,
sallama, tespih, pazubent, sigaralk, kemer, kpek tasmas.
Maket: Gemi (yelkenli), ev.
almamz esnasnda bu ileri yapanlar mevcutken daha nce do
kuma ve ip rgs yapan hkmllerin de olduunu fakat onlarn
tahliye olduunu rendik.
Yaplan rnler restoran, bar, otel, ev ve iyerlerinde dekor m alze
mesi, masa, vitrin, duvar ss ve gece lmbas olarak kullanlrken,
boncuk ileri de fonksiyonlarna uygun olarak kullanlmaktadr.
Hkm ller cezalan bittikten sonra %80 orannda bu ile ura
m ak istemediklerini sylemilerdir. Bu bize zellikle boncuk ilerinin
cezaevine has bir el sanat olduunu gstermektedir.

Tablo 10

T ahliye Sonras Ayn i Yapm a Grafii


%82
----- .....
%18 i
9 j

r----------- 1
H A Y IR EVET

Bu sanatlann uygulanmasnda kk el takm lan denilen testere,


rende, eki, tornavida, pense, matkap, t, iplik, elektrik m alzemeleri,
makas, keski, maket ba gibi aletlerle, tutkal, silikon ve bali benzeri
yaptnclar kullanlmaktadr. Fakat hkmllerin ifadesine gre k n
lan, bozulan ya da biten ara gerecin yerine yenisinin alnm as konu
sunda idare ile problemler yaanmaktadr.
El sanatlar ile uramak size ne kazandryor? Yzde
Zaman geiyor. 73
Kendime gven duyuyorum. 10
Yeteneklerimi kefettim. 3
Metotlu alma alkanl kazandm. 2
Beenilmek, takdir edilmek houma gidiyor. 8
Sorumluluk tayorum. 2
Bir fikrim yok. 2
Toplam 100

Tabloda grld gibi el sanatlar ile megul olmann hkml


iin %73 oranndaki kazanc zaman geirme kavramna hizmet etmesidir.
%10 oranyla kendine gven duym ak bir ii baarma arzusu gelirken
nemli nc faktr %8 oranyla bakalar tarafndan beenilmek,
takdir edilmek arzusudur.
Ayrca ankette %90 orannda el sanatlaryla uram ak "K ayg ve
korkularmdan kurtulmama yardmc oluyor." %70 oranyla "Baka in
sanlarla iletiim kurmama katks oluyor." cevaplarna yer verilmitir.
Tablolara bakarsak elde ettiimiz verilerin hipotezlerim izle rt-
tn grrz. Ankara cezaevlerinde erkek hkmllerden istekli
olanlar atlyelerde yer bulabildikleri takdirde ve yetenekleri dorultu
sunda bo zamanlarnda boncuk, ahap oyma, yapma iek, resim,
makrame, yelkenli gemi, kibrit yaptrma gibi el ileri zerinde al
makta, bu almalardaki model, renk ve desenleri kendileri belirle
mekte bylece hem ekonomik hem sosyolojik hem psikolojik getiriler
elde ederken "hapishane el sanatlarnn" gelim esine katkda bulun
maktadrlar.

D eerlendirm e ve sonu
Bir ulusun madd kltr deerlerinin en iyi yanstld rnler el
sanatlardr. Bunlar tadklar estetik deerler, yapan kiinin duygu ve
dncelerini el em eine dkerek yanstmas asndan ok nemlidir.
Bu sanatlar bazen zel yaplandrlm atlyelerde, bazen evlerde,
bazen de bireysel almalarla eitli meknlarda varlklarn srdr
mektedir. Cezaevleri de kendine has el sanatlarnn retim yerlerinden
biridir.
Ceza, devlet tarafndan sulu ad verilen bireylerin hayatlarnn
kontrol altna alnmas anlamna da gelebilecei iin bu el sanatlaryla
uramak hkml asndan az da olsa zgrlk alan kullanm ola
rak deerlendirilmelidir. nk bunlar zorlayc olmayan, tamamen
istee bal alm alardr. Hkm l istedii el sanatn sem ede,
model, renk, desen kullanmnda, yaratcln gstermede, sanat va
stasyla duygularn ifade etm ede tamamen serbesttir. Baka bir deyi
le hkm ller kiisel kararlar verip, bunlar uygulayarak bir alma
yapmaktadrlar. Bu uralar onun kendi kendine sorumluluk alp a
lma yeteneini gelitirmesine katk salarken, sorunlarndan ve sorun
kayna olmaktan uzaklam asn temin etmekte, ayaklar zerinde
durmasna yardmc olarak bir ekonom ik koruma da salamaktadr.
Bu el sanatlaryla uraan hkm ller zam anlarn olabildiince
faydal geirirken bir cret de elde ettikleri iin ie yaramazlk, dlan
mlk gibi duygularn daha rahat yenmekte, dayanma ve i birlii
yapma istekleri artmakta, kiisel yaratclk arzular n plna kmak
tadr. Ayrca alma esnasnda hkmller birbirlerine akalar yaptk
larn, takldklarn, ark trk syleyerek moral bulduklarn da ifa
de etmilerdir.
Bakalar tarafndan onaylanma ve beenilme gdsnn bir h
kml iin ne kadar nemli olduu aktr. Ortaya konulan baarl bir
el sanat rn bu boluu doldurmakta, baka hkmlleri de zen
dirm ekte, bylece "hapishane sanatlar" diyebileceimiz bir tablo kar
mza kmaktadr.
G zlem lerim ize gre cezaevlerinde bu el sanatlarnn renim i
yava ileyen bir sretir. H km l istedii bir alan belirlem ekte,
deneme yapmakta, baarsz olursa bir baka uraya gemektedir.
Atlyelerdeki im knlarn kstl oluu, yer darl her isteklinin bu a
lmaya katlmasn zorlatrmakta, ancak tahliyeler sonucu alma
masalarnn boalm as yeni birine yer almasn salamaktadr. El sa
natlarnn birinde ustalam, retici konumuna gelmi bir hkmlnn
tahliyesi veya baka bir cezaevine nakli de sorun olmakta, bu sanat o
hkml ile birlikte gitmektedir.
Dier bir problem de el ilerinin tantm ve pazarlanmasnda ya
anmaktadr. Yaplan rnler ya cezaevi personeline ya da ziyaretile
re satlmakta veya hediye edilmektedir. Bu ilerden oluan sergiler ok
azdr. Sergilere gnderilen malzemelerin de krk dkk geri geldii
iddia edilmektedir. Oysa ki bu el sanatlarnn gelitirilmesi iin atlye
lerin yeniden salkl bir ekilde dzenlenmesi, pazarlanmasn kolay-
tatracak tedbirlerin alnm as gerekmektedir. ndirimli tezgh satla
rnn yaplabilm esi iin sergilere, tantm fuarlarna katlm ak, baz
adliye binalarndaki sat ofislerinde bunlara da yer vermek yararl
olacaktr. zellikle, ylba, bayram, anneler gn ve bunun gibi hedi
yelik orijinal eyalarn arand gnler bu el sanatlarnn sat iin bi
rer frsattr. Bu yaplrsa hem cezaevine hem de hkmlye nem li bir
katk salanm olur. Ayrca cezaevi idareleri yaratc ve yetenekli h
kmllere kendilerini gelitirebilm eleri iin model, katalog, malzeme
konularnda yardmc olursa bu el sanatlar "m onoton yaam n neden
olduu can skntsn giderecek iler" olarak deil, madd halk klt
rnn verilerinden olan zengin el sanatlarmz arasnda "hapishane el
sanatlar" adyla yerini alacaktr.
Sovyetler Birliinde Mahkm Dvmeleri

lyas Kamalov"

Dvmelerin kkeni ok eski zamanlara dayanmaktadr. Daha V.


yzylda baz Avrupa, Gney Amerika ve Afrika halklar yz ve vcut
larn dvm elerle sslyorlard. O zam anlar dvmeler, ritel bir karak
ter tamakta ve insanlarn hangi kabileye ya da sosyal gruba ait olduk
larn gsterm ekte idi. Avrupa'da dvmelerin yayl ile ilgili; denizci
Kuk'un Haiti adalarnda insanlarn vcutlarna dvm eler yaptrdkla
rn grdkten sonra Avrupa'ya dndnde bunlar anlatt ve bun
dan byle uygulanmaya balad fikri de mevcuttur. Haiti'nin yerli
halklar, genlik ana girdikleri ya da kabileleri namna byk hiz
metlerde bulunduklar zaman dvmeler yaptrmlardr. Yine Katolikler
arasnda dvmelerin yapl sebebi ok ilgintir. Katolik dininin ileri
gelenleri, dindalarnn slm 'a geiini yasaklam ak iin onlarn vcut
larna dvmeler yaptrmlardr. Yani birinin vcuduna ha eklinde
bir dvme yaptrtarak onun slm ' kabul etmesini engelleyeceklerini
dnyorlard.1
Sovyetler Birliinde ise ilk dvmeleri yaptranlar denizciler olmu,
onlar da mahkmlar takip etmitir. Kriminolojinin bu parasna yani
dvmelere, yeterince nem verilmemitir. Hlbuki dvmelerde kulla
nlan resim , yaz, bunlarn vcudun neresinde yer aldndan vs.
m ahkm ile ilgili bilgileri elde etm ek mmkndr. Bunlar, m ahkmun
ruhu, meslei, ektii ceza eidi, su dnyasndaki yeri ile ilgili ente

lyas Kamalov, M im ar Sinan niversitesi Sosyal Bilim ler Enstits Orta a Ta


rihi Doktora rencisi, stanbul.
1 http:// goprussia.pp.ru/article.php?135.0
resan bilgiler iermektedir. Sovyet hkmetinin btn mahkmlarn
vcutlarndaki dvmeleri kaydettikleri ve daha sonra bu kaytlar te
his iin kullandklar da bilinmektedir.2
Dvmeleri, mahkmlar bir iletiim arac, bir mesaj eidi olarak da
kullanmlardr. Mesel, R esim -l'd eki dvmede ileri Bakanl as
kerlerinin niformas ve elinde baltayla duran kii Stalin dneminde
ileri Bakan olan Beriya'dr. Bilindii gibi, Beriya, Stalin'in sa kolu
olup, onun "idam " em irlerini yerine getiren adamdr. Bundan dolay
dr ki, niform asnn zerinde kafatas resimleri yer almaktadr. Ancak
burada Beriya ok dnceli durmaktadr. Zira, Sovyet rejimi ondan
da kukulanacak ve sonuta Beriya da komnizme kurban gidecektir.
Nitekim dvmenin altndaki yazda "ileri Bakan Kasap Beriya g
venini yitirm itir" denmektedir.3 Bu dvm e 1954 yllarnda moda ol
mutur ki, o tarihte artk ne Beriya, ne de Stalin hayattayd. Beriya' nn
resmini dvme olarak yaptranlarn iki sebebi olabilir: Birincisi, m ah
km un Beriya'nn kurban olma ihtimali; kincisi de mahkm un, Beri
ya gibi gl birinin resmini yaptrarak, hapishanede kimin 'baba' ol
duunu gstermek istemesidir. Dnemin mahkmlarnn ayn amala
M ilosevi, Saddam H seyin gibi diktatr ve "kasap" liderlerin resmi
ni dvme olarak yaptrdklar ynnde tahminlerde bulunm ak da
mmkndr.
Stalin dneminde ise mahkmlarn Beriya yerine Stalin'in resmini
dvme olarak tercih ettikleri de bir gerektir. Stalin'in resmini vcutla
rna, onunla gurur duyduklarn gsterm ek iin yaptranlardan baka
bir de Stalin ve genel olarak Sovyet rejimini eletirerek insan halklar
nn kstlandn gsterm ek iin yapanlar da olmutur. Nitekim ikinci
resimdeki dvm e buna bir rnektir.4 Yine buna baka bir rnek olarak
nc ve drdnc dvm eleri gsterebiliriz. nc resimde yer
alan dvmede kilide balanan kitap, SSCB anayasasdr. Bu dvmeyi
daha ok siyas mahkmlar, savunma hakkndan mahrum olduklarn
gsterm ek iin yaptrmlardr.5 Yine Resim -4'teki dvm e de konu ba
kmndan anayasa dvmesine benzemektedir. Bu dvme, ileri Ba
kanlna bal birlikte alan bir m emurun tasviridir. ok korkutucu

2 w w w .drink.dax.ru/turm a/turem _l 9.shtm l


3 Bu fotoraf Odessa Devlet M zesinde (U krayna) ekilmitir.
4 Resim 2 iin bkz. http:/ /dom -turm a.narod.ru/recent.htm
5 Resim 3 iin bkz. http://dom -turm a.narod.ru/recent.htm
bir ekilde gsterilen bu memur ayn zamanda u szleri sylemekte
dir: "Sola adm , propaganda; saa adm, provokasyon, yukarya atla
ma, firardr". Bu dvme de SSCB'de insan haklarnn ne kadar kstl
olduunun bir gstergesidir.6
R esim -5'teki dvm ede iileri Bakanlna bal asker birlikte
grev yapan, ancak daha sonra yollar hapse den insanlarn tercih et
tikleri dvmedir. Genellikle sol omuza yaplan bu dvm ede bu birliin
sembollerini grmekteyiz. Bunlar kl, ateli silh, zrh, birliin num a
ras ve kom nizmin vazgeilm ez sembol orak-ekitir.7 Ayrca insan
larn sadece hapishanede deil, normal hayatlarnda da rejimi eletiren
dvmeler yaptrdklar takdirde hapishanelere girdiklerini sylemek
gerekmektedir.
Yine Lenin'in resmine mahkm larn dvmelerinde sk sk rastla
mak mmkndr (Resim-6). Kriptoloji uzmanlarnn bile ok glkle
karacaklar bu dvmenin anlam, ok ilgi ekicidir. Nitekim , Lenin
resmini hrszlar yaptryorlar. Bunu da yle aklamak mmkndr:
Lenin, Rusa'da Ekim htillinin nderi anlamna gelen Vojdy Oktyabrs-
koy Revoltsiyi olarak tannmaktadr. Bu terimdeki kelimelerin ba
harflerini alrsak, karmza VOR kelim esi kmaktadr ki, bu da "h r
sz" anlamna gelmektedir. Bu konuda yle yorum yapanlar da var
dr: "alntlar alyorum. Btn zenginlerden azar azar alarsam, bu
hrszlk deil de, hizm et o lu r!"8 Bu yorumu herhlde Sovyetler Birli
inde rcskulaivaniye politikas, yani zenginlerin mallarna devlet adna
el koyma ile balam ak mmkndr.
Bununla birlikte Sovyetler Birliinde dvmelerde orak-eki ya da
dnemin nderlerinden daha ok ha kullanlmtr. Sovyetler Birliin
de kiliselerin ounun kapanmasna ramen, kilise resmi mahkm la
rn gs, kala ve elini sslemitir. Nitekim Resim-7 buna bir rnek
tir. Ancak burada grdnz kilise hrszn evi, yani hapishane anla
mna gelmektedir. Kubbe says ise sabkalk says ya da mahkmiyet
sresine eittir. Bulut ile melekler de bu ihtiaml kiliseyi sslem ekte
dir. M elekler de, mahkmun hayatn hapishanede geirdii anlamna
gelmektedir.9 M ahkmiyet sresi ya da sabka saysn gsteren bun
dan daha orijinal bir dvmeyi bulmak da zordur.

6 Bu fotoraf O dessa Devlet M zesinde ekilmitir.


7 Bu fotoraf O dessa Devlet M zesinde ekilmitir.
8 http:// banditochka5.narod.ru/al.htm l
9 http:/ /sergisland.narod.ru/text/life/21m .htm l
Sekizinci ve dokuzuncu resimlerdeki dvmelerde de kilise resmini
grm ekteyiz. Ancak bunlarda m ahkm bununla yetinm eyip, bir de
kilisenin her iki tarafna da Hz. sa, ve kucanda bir ocukla Aziz Ma-
donna'y tasvir etmitir. Kucanda ocukla tasvir edilen Aziz Madonna
tasvirini mahkmlar, ev, aile ve ocuklarna zlem anlamna geldiini
ileri srseler de bu dvme "H apishane, benim yuvam " ve "H apishane
ocuu" anlamndadr. Kedi resmi de hapishanenin devaml mesknu
anlamna gelm ektedir ki, bunu da yle aklayabiliriz: Kedi Rusa'da
KO T demektir. Rusa'da hapishanenin devaml mesknu anlamna ge
len Korennoy Jitely Trma k i kelimelerin ba harflerini alrsak karm
za KO T kelimesi kmaktadr.10
Onuncu dvm ede armha gerilen Hz. sa'y grmekteyiz. M ah
km kendisini Hz. sa'yla karlatryor, ancak ayn zamanda bu dv
me m ahkmun Allah'tan hibir ey m it etmedii anlamna gelm ekte
dir. Bazen bu tr dvmelerin altnda bir de "G nahsz insan yoktur"
eklinde yaz da bulunm aktadr.11
On birinci dvm enin n plnnda plak bir kz yer alm aktadr ki,
bu tr dvmeler Rusya'da asker ve mahkmlar arasnda ok yaygndr.
Hatta bazlar bununla da yetinmeyip, kz arkadalarnn isim lerini de
yazdrrlar. Yeni bir kzla tantklarnda bu hareketlerinden piman
oluyorlarsa da, yapacak bir ey yoktur. Yine bu dvm ede bir kitap g
ze arpmaktadr. Bu kitap Ku'an- Kerim'dir. Arka plnda tu ve nv-
bet, stte de ay yer almaktadr. Btn bunlar dvmenin SSCB'deki
Trk soyundan gelen mahkmlara ait olduu anlamna gelmektedir.
Ku'an- Kerim ise mahkmun M slman olduunu gstermektedir.
Kzn elindeki kl ve alev de sava Trklerin sem bollerindendir.12
Saydmz btn bu sem boller gerekten de slm ve Trklerle iliki
li olmasna ramen, ortadaki kz, kafamzda soru iaretleri brakm ak
tadr. Ancak unu da unutm amak gerekir, mahkm sadece kendisinin
M slman ve Trk olduunu gstermek istemektedir. Bununla birlikte
M slm anlk ve Trklk duygulan zayftr. Sovyetler Birlii devrinde
bir m ahkm un bu duygularnn gelimi olmas da zaten beklenem ez.
Bugn bile Rusya'daki M slmanlarn bazlar, din mensubiyetlerini

h ttp :/ / h an -tatto o.n arod .ru / ag r.h tm ; h ttp :/ / tato o-p ro .n aro d .ru / crim e/ re-
cent.htm
11 http://tatoo-pro.narod.ru/criine/recent.htm
12 Bu fotoraf O dessa Devlet M zesinde ekilmitir. Ayrca bkz. http://tatoop-
ro.narod.ru/crim e/recent.htm
ancak boyunlarna taktklar altn kolye ve ay-yldzl kolye ile belirt
mektedirler.
Resim -12'de yer alan dvme ise Afgan mcahidi ile ilgilidir. Dv
menin altndaki yaz da ok enteresandr: "A fgan mcahidinin son
kahvalts - tfein haznesidir." Yine "Yanmzda olmayan karm zda
d r" szleri vardr. Bu szler bize ok tandk gelmektedir.13 nk,
Rusya Cum hurbakan Vladim ir Putin, eenistan Sava srasnda,
ABD Bakan G. W. Bush da Irak hareketi esnasnda buna benzer ifa
deler kullanmlard. Son cmlede de "Eer dman pes etmiyorsa,
onu yok ediyorlar" denmektedir. Dvmenin arka plnnda yer alan
ecelin, aslnda elinde kalanikov silh olan bir Rus askeri olduu an
lalmaktadr. Bu dvm enin poplaritesi ise SSCB'nin Afganistan'a
girmesi ile ilgilidir. Bunu yaptran mahkm da ya zamannda bu sava
a katlm, ya da bu dvm e ve altnda yer alan cmlelerle hapishane
arkadalarna bir eyler ima etmeye almaktadr.
Bununla birlikte romantik ve nostaljik dvmeler de mevcuttur.
Mesel, Resim -13'teki dvm ede gller ve altnda iir yer almaktadr.
Ancak bunlarn m anas pek romantik deildir. Gller, mahkmun o
cukluunu ocuk ceza ve slah evinde geirdii anlamna gelmektedir.
Altndaki yaz ise duygusaldr:

Benim mahkm olduuma bakmayn


Ben sadece Sovyet kanununu ihll ettim
zgrlkten mahrum edildim
Ancak nsan duygularm yitirmedim 14

Bu mahkmun Sovyet rejimine kar olduundan m yoksa baka


sutan m hapse atldn kestirm ek zordur. Zira, iir, rejime kar ken
disini savunma ile ilgili satrlar ierse de, stteki gl, belirttiimiz gibi
mahkmun, ocukluktan beri sabkal olduunu gsterm ektedir ki, o
yata rejime kar bir su ilediini dnm ek yanl olur. Bununla bir
likte aileleri hapse atlan ya da srgne gnderilen ocuklarn da ocuk
slah evlerine gnderdiklerini unutm am ak gerekmektedir.

13 Bu fotoraf O dessa Devlet M zesinde ekilmitir. Ayrca bkz. http://tatoop-


ro.narod.ru/crim e/recent.htm
14 www. tattoo.b-a.ru/p.php/s=n
arlk rejimini zleyen ve seven mahkmlar ise Resim -14'teki gr
dmz gibi omuzlarna apolet eklinde arlk Rusya'snn simgesi
olan iki bal kartal tasvir etmilerdir. Bu dvmenin altmda bazen yle
cmlelere de rastlamak mmkndr: "Yaasn um eksiz ve Kom-
nistsiz Rusya! arlk devrinde Ruslar, insan idiler."15 um eksiz Rus
ya'dan kastedilen ey de Rus olmayan halktr. Aslnda bu slogan bu
gnk Rusya'da Liberal Demokrat Parti Lideri ar milliyeti Jiri-
novsky'nin szlerine ok benzemektedir. Jirinovsky de her konum a
snda Rus olmayan halklarla komnistlere lf atmaktadr.
Yine apolet eklindeki Resim-15'teki dvmede kafatasm gryoruz.
Bu da "Beni sadece idam dzeltir", "Gnlk hayat yayorum ", "Aclar
ekmek iin dodum ", "N e olursa olsun" anlamlarna gelmektedir.16
Resim -16'da de yer alan drt tane dvme de dikkate deerdir. Bi
rincisi, "Ben Allah'n bu dnyadaki seilmi insan", yani herkesin bu
dnyada Yahudi olamayacam, bunun iin Yahudi olarak dom ak ge
rektii anlamna gelmektedir. kincisi, Nazi Almanlarn iaretidir. "B e
nim Tanrm - Adolf Hitler. Adolf H itler - Kutsal cefake. Kom nist ve
Yahudileri ldrme, katliam deil, dnyay iblisin elilerinden tem iz
lem ektir". nc dvm ede yine Ha gryoruz. Bu tr dvmeleri
hrszlarn tercih ettiklerini yukarda belirtmitik. Bu tr dvmelerin
altmda bazen "A llah beni alk, fakirlik, polis ve komnistlerden koru
sun" eklinde yaz da vardr. Drdnc dvmede ise "A llah'tan baka
lh yoktur. Dinden dnenleri dv ve kes" yazsyla birlikte kullanl
makta ve "Sadece Allah'a boyun eerim " anlamna gelmektedir. Bu
son drt dvmenin aslnda belirli din, rejim vs.nin simgesi olmasna
ramen, ha sadece Hristiyanlarm, ay-yldz da sadece M slmanla
rn kulland sylenemez. Yahudilerin sem boln, kendisini seilmi
biri olarak gsterm ek, bunun karlnda ay-yldz da kim seye itaat
etmeyeceini belirtmek isteyenler kullanmlardr.17
Sonu olarak unu syleyebiliriz: Yukarda da belirtildii gibi, dv
meler mahkmun kimliini tespitte nemli rol oynamaktadrlar. Baz
mahkmlar, dvmeleri kendilerine bir hatra sebebiyle yaptrrken, di
erleri de dvmeler ile birilerine mesaj gndermeye almlardr. Yine
birilerini taklit etmek ya da kendisini hapishanedeki herhangi bir gruba
kabullendirmek amalaryla da dvmelerin yaptrld bilinmektedir.

15 www. tattoo.b-a.ru/p.php/s=n
16 www. tattoo.b-a.ru/p.php/s=n
17 www. tattoo.b-a.ru/p.php/s=n
R esim - 1
rolUttimt tototo.P-a.ru

Resim - 3
R esim - 5
R esim - 9
tolUction tototo.J0-3.ru

R esim - 13
iddet
Cezaevlerinde Cinsel Taciz ve Tecavz Olaylar

rem Akduman, Gkhan Oral'

Cezaevlerinde cinsel taciz ve tecavz olaylar her iki cinsiyetten,


tm hkm llerin kar karya kald bir sorundur. Bu konu, hassas
olmas sebebiyle, tartlmaktan kanlan, zeri rtlen bir sorundur.
Burada ele alman tecavz ve taciz olaylar, arlkl olarak erkek h
km llerin dier hkmllere uyguladklar cinsel iddeti kapsamak
tadr. Ayrca, cezaevi alanlarnn kadn mahkmlara uyguladklar
cinsel taciz konusuna da deinilecektir. Bu konu karanlkta kald s
rece, hem insan haklar ihll edilecek, hem de ortaya kacak sonular,
topluma daha byk bir sorun yuma olarak geri dnecektir.
Konu sululara kar gerekletirilen bir iddet olay olduunda,
kamuoyunun yaklam daha duyarsz olabilmektedir. Bir kiinin su
ileyerek cezaevine girmi olmas, maruz kald iddeti hak ettii an
lamna gelmez. Bu yanl dnce, ufak sulardan cezaevine girmi
olan bir kimsenin, infaz srecinde, ikinci bir ceza olarak, cinsel su
maduru hline gelm esine sebep olabilm ektedir ki, bu durum yasal
olm ad gibi, adil de deildir. Cezaevlerinde tecavze urayan ma
durlara ynelik bir baka yanl inan ise, onlarn ecinsel eilim li ol
duklardr.1 Yaplan aratrmalar sonucunda, ecinsel eilimleri olan
kiilerin cezaevlerinde cinsel iddete maruz kalma ihtimalinin hetero-

rem A kdum an, stanbul niversitesi Cerrahpaa Tp Fakltesi A dl Tp Enstit


s, stanbul.
Do. Dr. G khan O ral, stanbul niversitesi Cerrahpaa Tp Fakltesi Psikiyatri
Ana Bilim Dal, stanbul.
1 (Rae,)
seksel kiilere gre daha yksek olduunu ortaya koyarken, saldn
madurlarnn ounlukla heteroseksel erkekler olduu anlalmtr.2
Hapishanelerde tecavz konusu, aratrma asndan zorluklar ta
d iin, alanda yaplan almalar snrl kalmakta, aratrma sonular
elikili olabilmektedir. Literatrde, konu ile ilgili fazla almaya rast-
lanmazken, son dnemlerde, zellikle Amerika'da, deiik eyaletlerde
yaplan aratrmalar dikkati ekmektedir. Bu sebeple, almamzda or
taya konacak bilgiler ounlukla ABD verilerine dayanacaktr.
Am erika'da, 4 ayr eyalette, 7 erkek cezaevinde yaplm olan bir
alma sonucunda hkmllerin % 21'inin mahkm edildii tarihten
itibaren, en az bir defa, cinsel ierikli bir davrana maruz kald ve
bunlarn en az % 7 'sinin tecavze urad saptanmtr.3
N ebraska'da, 1999 ylnda yaplan bir aratrmada benzer sonular
bulunmutur. M ahkmlarn % 22'si istekleri dnda, cinsel ierikli bir
davrana zorlanrken, bunlarn % 50'si en az bir kere tecavze ura
mlardr. Alanda yaplan bir baka alma, konu zerindeki elikili
verileri net bir ekilde ortaya koymaktadr. Cezaevleri iinde yaplan
almada, st dzey alanlardan, gardiyanlardan ve m ahkm lar
dan, konu ile ilgili tahmin yrtmeleri istenmitir. st dzey ynetici
ler, hkmllerin 1/8'inin rzas dnda cinsel ilikiye zorlanm ola
bileceini sylerken, gardiyanlarn tahmini 1/5 olarak bulunmutur.
Beklenildii zere, hkmllerin tahmini, dier iki gruptan yksek
olup, 1/3'tr. Bu sonular, konunun ciddiyetini belirtirken, daha fazla
alma yaplmas zorunluluunu da kesin olarak ortaya koymaktadr.
lkeler arasnda yaplan karlatrma almalarnda, sorunun nitelik
leri bakm ndan ok fazla bir deikenlik gzlenmemitir. zetle, bu
sorun, gelimi veya gelimemi tm devletlerin ortak problemi hline
gelmitir.4

Kim ler daha fazla bu tr tacizlerin kurban oluyor?


Herkes cinsel taciz kurban olabilirken, baz zellikler tayan kii
lerin daha sk bu tip saldrlara maruz kaldklar dikkati ekmektedir.
Erkek hkmllerin, dier hkmllere uyguladklar cinsel iddet
olaylarnda, madurlarn ya, fiziksel zellikleri, davranlar, iddete

2 (D onaldson, 1995)
3 (H um an Rights VVatch Report, 2001)
4 (H um an Rights VVatch R eport, 2001)
eilimleri ve cinsel ynelim lerine bakldnda ortak zellikler gze
arpmaktadr. Ya olarak daha gen, ufak tefek olan kiilerin hedef se
ildii cinsel taciz olaylarnda efem ine hareketleri olan, baz kadns
zellikler (uzun sa, ince ses, gibi) tayanlarn da bu konu ile ilgili ola
rak dier hkmllerin dikkatini ektii saptanmtr. D grnn
yan sra, kiilik zellikleri de hkmlleri cinsel taciz maduru hline
getirebilmektedir. Aratrma sonularna gre, ncelikli olarak, ekin
gen, utanga, pasif, agresif olmayanlar hkmllerin kurban olarak se
ildii ortaya kmtr. Bu yapdaki kiilerin, cezaevine uyum sreci
daha uzun olmakla beraber, sessizlikleri ve kavgadan uzak durmalar
hedef olma olaslklarn arttrmaktadr. Bu durumlar onlan "kuvvetsiz,
zayf bir av" konumuna yerletirmektedir. Kiinin entelektel olmas
da onu hedef yapabilecek bir dier zelliktir. Bu sebepledir ki, yaplan
almalara gre, zellikle cezaevine ilk girii olan, ar bir iddet suu
ilememi, herhangi bir eteye ye olmam kiiler cinsel iddete maruz
kalmaktadrlar. Yeni gelen mahkm ne kadar abuk dier mahkm la
rn saygsn kazanrsa, kavgadan kamayp, "yrekli" olduunu ne
kadar ortaya koyarsa, o kadar kendini bu gibi saldrlardan korumu
olur.5
Bu zelliklere sahip hkmller, kendilerini cezaevi ortamlarnda
koruyamazlar. Bu nedenle, karlarna kan iki seenekten birine bo
yun emek durumunda kalmaktadrlar: Ya devaml olarak ok sayda
mahkm tarafndan tecavze urayp iddete maruz kalacak, ya da
kendisini koruyabilecek bir mahkmun "boyunduruu" altna girip,
sadece ona hizm et ederek, gvenliini salayacak.6 Kii bu zelliklerin
ne kadar ounu bir arada tayorsa, tacize urama oran da o kadar
artmaktadr.
Hapishanelerde yaanan tecavz olaylarnn birounda, eylemin
iki tarafn da istei dorultusunda gereklemi olduu iddias ortaya
atlmaktadr. Unutulmamas gereken bir nokta, kiinin fiziksel olarak
kar koym am as, o ilikiyi istedii anlamna gelm em ektedir. Kii
korkudan bir ey yapam ayacak durumda olabilir, daha fazla iddeti
provoke edeceini dndnden kar koymam olabilir veya bah
settiim iz gibi, ok sayda hkmlnn tacizi ve iddetinden korumak
iin tek kiinin tacizine boyun emek durumunda kalm olabilir. An

5 (H um an Rights YVatch Report, 2001)


6 (Hum an Rights VVatch R eport, 2001)
cak bu korunma yntemi de yetersiz kalabilmekte, korunm a amal
olarak kendini belli bir kiiye kendi rzas ile kullandran hkml, ki
iyi sahiplenen mahkm tarafndan, bakalarna kiralanabilmektedir.7
Bir kere tecavze uram bir mahkm, sanki iaretlenmi gibi, de
vaml bir taciz hedefi hline gelmektedir.8 Hangi durumda olursa ol
sun, gerekleen olay tecavzdr ve kiide fiziksel ve psikolojik adan
ok derin yaralar aar. Dikkate alm am ak gibi bir durum sz konusu
olamaz.
Erkek mahkmlarn arasnda ortaya kan cinsel taciz olaylarnda
ruh sal bozukluu ve/veya zek gerilii gibi dezavantajlar olan
mahkmlarn cinsel olarak ktye kullanlmas da ok sk karlalan
bir durumdur. lkem izde de, yasalar gerei, hafif ve orta dereceli ze
k gerilikleri iin ceza indirimi uygulanmaktadr. Bu kiilerin cezaev
lerine gnderildiinde, iddete maruz kalma ihtimalleri ok yksektir.
Bu iddet, cinsel iddeti de iermektedir. Cezaevlerinde cinsel iddete
maruz kalan bir dier grup ise ocuklara kar cinsel su ilemi olan
mahkmlardr.9
Kadn mahkmlarn kadnlara ve/veya cezaevinde alanlarn
kadn mahkmlara uyguladklar cinsel iddet olgularnda m adurla
rn zellikleri, erkeklerde olduu kadar belirgin deildir. ounlukla,
daha gen olan ve/veya zek zrl olanlarn madur olduklar gze
arpmaktadr.10

C insel taciz ve tecavzn neden olduu sorunlar


Cezaevlerinde cinsel taciz ve tecavzler sonucunda ortaya kabi
len sorunlar, kabaca iki grupta inceleyebiliriz:
1. Fiziksel sorunlar:
Rzas dnda cinsel ilikiye zorlanan kiilerde ilk dikkat edilen,
uygulanan iddetin kiide brakt fiziksel gstergelerdir. Zorlama n
cesi, sras ve sonrasnda, uygulanan iddet sebebiyle vcutta eitli
yaralanmalar meydana gelebilir. lmle bile sonulanabilen iddette
saldrlar, nadir de olsa karmza kmaktadr. Saldrnn cinsel nitelik

7 (Parenti, 1999; M ariner, 2002)


(Hum an Rights VVatch Report, 2001)
9 (H um an Rights VVatch Report, 2001)
10 (Hum an Rights VVatch Report, 2001)
tamas sonucunda vajinal ve/veya rektal kanamalara sk rastlanl-
makta, hatta baz cerrah mdahaleler gerekebilmektedir.11
Cezaevlerinde tecavz olaylarnn sebep olduu ok nemli bir
baka sorun ise cinsel yolla bulaan hastalklarn yaylma tehlikesidir.
Hepatit, ADS gibi lmcl hastalklarn, tecavz kurbanlarna gemesi
ska grlm ektedir.12 Bu da, nispeten ufak bir sutan birka sene ha
pis yatma cezasna arptrlan bir kiinin, cezasmn infaz srasnda
idam edilmesi gibi bir durum meydana getirmektedir. Bu ekilde virs
alm olan kiilerin, cezaevlerinden ktktan sonra, darda, bu hasta
l bilinli veya bilinsiz ekilde yaym alar riski de ok yksektir.
Kadn mahkmlarn, hapishanelerde tecavze uramalar, yukarda
saym olduumuz zararlarn yan sra, gebe kalmalar riskini de ta
maktadr.13 Bu durum, kiide hem fiziksel hem psikolojik ilve proh-
lemlere sebep olmaktadr.
2. Psikolojik sorunlar:
Tecavzn madur zerinde brakt izlerden biri de, ounlukla
gzle grlmedii iin atlanabilen, psikolojik sorunlardr. Olay sonras
madur, ncelikle ok hli yaayabilir, maruz kald olaya inanama-
ma durumu da sklkla grlebilir.14 Yaadklarnn etkisiyle duyduu
youn utan ve sululuk hisleri sonucunda madur iine kapanabilir.
Bu gibi travmalar sonrasnda geliebilen Akut Stres Bozukluu ve
Travma Sonras Stres Bozukluu belirtilerinin fark edilip, zamannda
mdahale edilmesi ok nemlidir. Kiide belirgin bir kayg hli dikka
ti ekebilir. Uyku problemleri, devaml kbus grme, mide bulants,
irritabilite, konsantrasyon bozukluklar, ar irkilm e tepkisi, devaml
bir korku hli iinde bulunma gibi belirtilere15 nceden dikkat edildii
takdirde, bu kiiye gereken yardm salanabilir.
Cezaevlerinde meydana gelen cinsel taciz ve tecavz olaylar, bir
ksr dng hlinde, agresyon ve iddeti arttrmaktadr.16 Ar su ile
memi olan, pasif mahkmlar, iddet eilim i yksek potansiyel bir

11 (H um an Rights VVatch R eport, 2001)


12 (D onaldson, 1995; H um an Rights VVatch Report, 2001)
13 (H um an Rights VVatch Report, 2001)
14 (APA, 2000; H um an Rights VVatch R eport, 2001)
15 (APA, 2000)
16 (Parenti, 1999; Berger, 2002)
sulu olarak hapishaneden kabilmektedir.17 Cezaevinde yaad id
dete, daha fazla iddet grecei korkusuyla tepki veremeyen tecavz
kurban, yaad youn fkeyi hapishaneden kana kadar bastrm ak
tadr. Bu gibi durumlara maruz kalan kii, dar ktnda antisosyal
d avranlar sergileyebilm ekte ve aratrm alara gre cinsel sulara
ynelm e riski artmaktadr.18 Bylece, hem kendisine yaplann intika
mn aldn hissetmekte, hem iinde biriktirm i olduu fkeyi dar
vurabilm ekte, hem de ieride kaybettiini dnd erkekliini,
kendisine ve dier insanlara ispat etmektedir. Bu durum her zaman bu
ekilde gelimeyebilir. Yaad korkun olay sonras yardm alm ayan
hkmller, iinde bulunduklar ar utan ve sululuk duygular so
nucunda, depresyona girebilmekte, ve intihara ynelebilmektedirler.19
Aalanm lk duygusunun yan sra, tecavz kurbanlarnda sklkla
karlalan, "acaba engel olabilir m iydim ?" veya "ben mi sebep ol
dum ?" dnceleri sebebiyle ortaya kan sululuk duygusu, kiinin
kendisinden nefret etmesine sebep olabilmekte ve kiide youn fke
duygular ortaya karmaktadr.
Daha fazla iddete maruz kalmamak iin kendilerini bir kiiye cin
sel olarak kullandrmay seen mahkmlar, kendi rzalar ile cinsel ili
kiye giriyorlarm gibi grnseler de aslnda onlar da tecavz madur
lardr. Bu kiiler, srekli olarak fiziksel ve psikolojik zarar grmeye
devam ederler. Bu gibi durumlarda sululuk ve utan hissi daha ar
olarak yaanmakta, kii kendinden nefret eder hle gelebilmektedir.
M adur zerinde ar psikolojik ve fiziksel etkilerini ortaya koy
duum uz hapishanelerde cinsel taciz ve tecavz olgularm nlem ek ve
sorunlar bym eden m dahale etm ek amacyla literatrde eitli
zm nerileri ifade edilmitir.

Ne yaplabilir, zm ler...
Cezaevlerinde cinsel taciz ve tecavz olaylarnn nne gemek
iin atlmas gereken en temel adm, yaplacak objektif aratrm alar so
nucunda olayn gerek boyutlarnn ortaya konmasdr. Bunun iin,
sessizliin bozulmas, madur olmu mahkm lar adl makamlara
bavurm alar iin yreklendirilmesi gerekmektedir. Her tecavz ola-

17 (Turner, 2000)
18 (Berger, 2002)
19 (Gear, 2001)
ymda olduu gibi, burada da madurlar, yaadklar utan, gvenlik
lerinden endie etmeleri ve/veya saldrgann cezalandrlmayacana
olan inanlar sebebiyle ikyette bulunm amaktadrlar.20
Cezaevleri personelinin seimi konusuna nem verilmelidir. Ora
da bulunan hkmllerle ilgili n yargl olan bir kiinin bu konuya
hassasiyet gstermesi beklenemez. Bunun yan sra, personel saysnn
yeterli miktarda olmas, bu tarz olaylarn gzden kamasn engelleye
bilecek bir faktrdr.
zellikle zerinde durulmas gereken bir baka nlem, alanla
rn cinsel taciz hakknda bilgilendirilmesidir.21 alanlarn, cinsel taciz
olay ile kar karya kaldklarnda izlemeleri gereken basamaklarn
ak bir ekilde dzenlenmi olmas ok nemlidir. Hkmlnn g
venlii, psikolojik ve fiziksel tedavisi, durumun adl makamlara bildi
rilmesi, faillerin cezalandrlmas konularnda izlenecek yol detayl bir
ekilde belirli olmal ve her alan bu konuda eitimden gemelidir.
Cezaevinde alan doktorlarn, hemirelerin, psikolog ve/ya sosyal
hizmet uzmanlarnn da bu konuda duyarl kiiler olmas gerekmekte
dir nk bu kiiler oradaki tecavz vak'alarm fark etme, tanmlama,
delillerin toplanmas ve tbb ve psikolojik m dahalede bulunm ak gibi
birok nemli konuda rol oynayacaklardr.
Cezaevi personelinin yan sra, hkmllerin de konu ile ilgili bil
gilendirilmesi nemlidir.22 Byle bir durumla karlatklar zaman ne
reye nasl bavurabilecekleri, nasl yardm alabilecekleri, hapishanede
nasl cinsel tacizden kanabilecekleri gibi nemli ve pratik bilgilerin
verilm esi yararl olacaktr.
Baz zellikler tayan hkmllerin cinsel tacize urama ihtim ali
nin dier hkmllere gre daha yksek olduu bilinmektedir. Bu
gerek gz nne alndnda, hkmllerin, zelliklerine gre snf
landrlp yerletirilmesi, risk grubunda olanlarn, daha ar iddet suu
ilemi hkmllerden ayr tutulmas nerilmektedir.23
Tm bu almalara ek olarak, tecavz maduru hkmlnn, ce
zaevinden ktktan sonra da yardm almas salanmal, bu kii ilgili
kurululara ynlendirilmelidir.

20 (Berger, 2002)
21 (Hum an Rights VVatch Report, 2001)
22 (Donaldson, 1995)
2^ (Hum an Rights VVatch Report, 2001; Parenti, 1999)
Sonu olarak, cezaevlerinde cinsel taciz ve tecavz olgular yok sa
ylmamal, sorunun boyutlar ortaya konulmal, m dahale ve nleme
yntemleri belirlenerek hayata geirilmelidir.

Kaynaklar
Amerikan Psikiyatri Birlii: Psikiyatride Hastalklarn Tanmlanmas ve Snf
landrlmas El Kitab, Yeniden Gzden Geirilmi Drdnc Bask
(DSM-IV-TR), Amerikan Psikiyatri Birlii, VVashington DC, 2000'den
eviren Krolu E., Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 2001.
Berger, V. (2002). Sentenced to Rape. http://www.counterpunch.org/ber-
gerrape.html 6.0cak.2002
Donaldson, S. (1995). Training Americans to Rape: The Role ofour Jails, Prisons
and Reformatories. USA Today, May. http://www.spr.org/en/doc_01
_usatoday.html 01 Mays 1995.
Gear, S (2001) An Uncomfortable, Unspeakable Truth. Mail and Guardian,
May. enter for the Study of Violence and Reconciliation. http://
www.csvr.org.za/articles/artgearl.htm. 25 Mays 2001.
Human Rights VVatch Report (2001). No Escape: Male Rape in US Prisons.
http://www.hrw.org/repots/2001 /prison
Mariner, J. (2002). Preventing Prison Rape. June. http://www.writ.news.
findlaw.com/mariner/20020624.html 24 Haziran 2002
Parenti, C. (1999). Rape as a Disciplinary Tactic. http://www.salon.com 23
Austos 1999.
Rae, D. Prison Rape. Movement Against Corruption and Complicity.
http://macc.4mg.com/prisonrape.html 01 Ocak 2003
Turner, R. G. (2000). 12 Sex in Prison. Tennessee Bar Journal, August, 12.
Islahevleri ve Sbyan Koularnda Pedofili

Gkhan Oral, rem Akduman '

Islahevleri ve sbyan koularnda zor artlar altnda gelimeleri


ni tamamlamaya alan ocuklar, iinde bulunduklar zor koullar al
tnda eitli ekillerde tacizlerle kar karya kalmaktadr. Fiziksel ve
duygusal tacizlere maruz kalabilen bu ocuklarn, cinsel olarak da k
tye kullanldklar, zaman zaman gndeme gelm ekle beraber, bazen
ilgisizlik ve n yarglar, bazen farkl endielerle, bu konu rtbas edil
mektedir. Cinsel su olgularnn ou adl m akamlara intikal etmez
ken, sua itilmi ocuklarn madur edildii cinsel istism ar olaylarnn
rapor edilm e oran dierlerine gre ok daha dktr. Bu tip kuram
larda yaam ak zorunda kalan, yatlarna gre hayata birka adm
geride balayan bu ocuklar, bu konuda da ayrma maruz braklarak,
hayatlarnn geri kalan ksmnda gvenli ilikiler kurmalar imknsz
hle getirilmektedir.
Amerika Birleik Devletlerinde ve ngiltere'de, kuram larda yaa
yan ocuklarn cinsel olarak ktye kullanlma skl aratrlmtr.
kan sonularda, bu gibi yerlerde cinsel istism ar olduu, konunun
nem ini azaltmamakla beraber, problemin saysal anlamda tahmin
edildii kadar yaygn olmad ortaya konmutur.1 Ulalan yzdele-
rin, aratrmadan aratrmaya farkllklar gsterdiini fakat yaklak

Do. Dr. G khan O ral, stanbul niversitesi Cerrahpaa T p Fakltesi Psikiyatri


Ana Bilim Dal, stanbul.
rem A kdum an, stanbul niversitesi Cerrahpaa T p Fakltesi A dl Tp Enstit
s, stanbul.
1 (Gallagher, 2000)
olarak % 6 il % 13 arasnda deimekte olduu saptanmtr.2 Trki
ye'de bu oran henz bilinmemektedir ve konu lkemizde aratrma
eksii olan bir alma alandr.
Sbyan koular ve slahevlerinde karmza kabilecek bir cinsel
istism ar ekli pedofilidir.

P ed ofili nedir?
Szlkteki karl "ocuk sever, ocuk a" olan pedofili, ksaca,
ergenlik ncesi veya ergenlik dneminde olan ocuklarla cinsel iliki
de bulunm ak olarak tanmlanabilir. Psikiyatride kullanlan tan lt
leri el kitab3 pedofiliyi betim lem ek iin baz kriterler ne srmtr,
buna gre: "en az alt ay sren, ergenlik ncesi ocuklarla ilgili, cinsel
olarak tahrik edici, youn ve tekrar eden fanteziler kurmak veya bu
yata ocuklarla cinsel aktivitelerde bulunm ak; bu cinsel davran ve
gereksinimlerin kiinin sosyal, meslek ve dier yaam alanlarndaki
fonksiyonlarnda dikkat ekici dzeyde sknt veya bozukluk grl
mesi ve uygulayann kurbandan en az be ya daha byk olm as" ge
rekmektedir.4
Pedofili ok karmak bir olgudur. Su eylemi, bir okamadan,
hunharca ilenen bir cinayete kadar uzanabilir. Baz pedofiller, ocuk
lara zarar vermeksizin, onlara sevgi gstermek istese de baz tip pedo
filler ocuklara ikence yapp ldrm ekten haz duyabilirler. Bu tarz
kiilerin eylem leri ocuu soymak ve seyretmek, kendilerini onlara
seyrettirmek, onlarn karsnda m astrbasyon yapm ak veya onlara
dokunm ak ve okamak gibi nispeten daha az zarar verici aktiviteler-
den oluabilirken, dier taraftan, ocuklara oral seks uygulayan veya
onlara uygulatan, vajinalarna veya anslerine parm ak, yabanc obje
veya penis yoluyla penetrasyonda bulunanlar vardr.5
Aratrmalara gre, pedofiliye genellikle erkeklerde rastlanmakta-
dr ve kiilik zellikleri birbirlerine benzem ektedir: Duyarl, iednk,
depresif, utanga, pasif, kendine gveni dk olm ak ve iddial olma
m ak6 gibi. Saldrgan homoseksel, biseksel veya heteroseksel olabi

2 (Kendrick, 1997)
3 (D SM IV )
4 (APA, 1994)
5 (APA, 1994)
6 (Bogaert ve ark., 1997, in Murray, 2000)
lir. Bu tip saldrganlar genellikle 8-10 yalar arasndaki kzlar kurban
olarak semektedirler. Seilen erkek madurlarn ya kzlardan biraz
daha byk olmaktadr.7 Erkek saldrgann erkek kurban semesi,
onun homoseksel olduunu gstermemektedir. Baz pedofillerin evli
ve ocuk sahibi olduklar da bilinmektedir.8
Kendine gveni az olan pedofillerin, ocuklarla ilgili ilere ynel
dikleri sk olarak grlmektedir. rnein, retmenlik, bakclk gibi
meslekleri tercih ederler. ocuklarla i ie almak hem onlarn dk
kendine gvenlerini onarr, hem de parafilik eylemlerini gerekletir
melerine zemin hazrlar. Bu sebeple, ocuklarla birebir temas olacak
kiileri greve alacak kuram larn, bu seimi yaparken ok detayl ara
trma yapm alar arttr.

C insel tacize urayan ocuklarda d ikkati ekebilecek b elirtiler


Cinsel taciz olaylarnn belirlenip nnn alnmas iin, sadece pe-
dofili olan kiilerin fark edilip ayklanmas yeterli olmayacaktr. n
k bunun ayrdna varmak ok zordur. Birok vak'a bu sebeple gzden
kaabilir. Bu ynde yaplacak almalarla birlikte, ocuklarda ortaya
kabilecek travma belirtilerini erken fark etme de sorunun tespitinde
ve zme gidilm esinde byk rol oynar. Bu belirtiler ne kadar erken
fark edilirse, o kadar ksa srede olaya mdahale edilebilir ve ocua
gerekli yardm salanabilir.
ocuklarda dikkati ekebilecek travma belirtilerini kabaca drt
grupta inceleyebiliriz:
1. Kognitif (Bilisel) Belirtiler
2. Duygusal Belirtiler
3. Davransal Belirtiler
4. Fizyolojik Belirtiler
1. Kognitif (Bilisel) Belirtiler
Travmatik bir olay sonrasnda, en dikkati eken travma sonras
stres bozukluu belirtilerinden biri de, yaanan hafza sorunlardr.
Bunlardan en bata gelen unutmadr. Yaad olay unutan ve psiko
terapi sonucunda hatrlayan kiilerin says azmsanamayacak kadar

7 (APA, 1994)
8 (H olm es ve Holm es, 1996)
oktur.9 Unutmak, kiinin baa kamad duygularn bastrmasna
yarar. Bir eit savunma mekanizm as saylabilecek bu durum, ksa bir
sre iin adaptif olsa da, zamanla bu zelliini kaybeder. Bastrlm
korku ve beraberindeki dier duygular bilinaltndan bilin dzeyine
iaretler gndermeye balar. Bunlar, kiinin kontrol edemedii, engel-
leyemedii, korkular, dnceler ve hatta grntlerdir. Travmaya
maruz kalan kiiler, onlara travmay artran herhangi bir uyaran
karsnda (koku, ses, grnt, tat, dokunma hissi, bir s z...) an olarak
gelen grntlere anlam veremezler; ayrca grntye elik eden ar
korku hissi onlar iin ok rahatsz edicidir.10 Bu durum bir yetikin iin
ne kadar korkun ise bir ocuk iin de o derece korku verici ve ypra
tcdr. Sonuta, bu kii farknda olm adan baz durumlardan kanm a
ya balayacak,11 giderek hayat daha da kstlanacaktr. Psikolojik bir
travma geirmi olan ocuklarda bu belirti baz davran biim leri ola
rak da ortaya kabilir. Bu gibi durumlarda, ocukla konuurken, onun
iinde bulunduu aresizlik ve korku hissini anlamaya almak,
onunla bu konuda konum ak ie yarayabilir.
Travma sonras rastlam labilecek baka bir kognitif belirti disosi-
yasyondur. Spiegel, disosiyasyonu, kiinin, yaad olayla, bu olaya
bal olarak hissettii duygular, tamamen kontrol dnda olarak,
birbirlerinden ayrmas olarak tarif ederken,12 Foa ve Heart-Ikeda
(1996), disosiyasyonun travmatik olay artran duygu ve dnce
lerden ka olduunu belirtmilerdir. Sonuta, disosiyasyon da, unut
ma gibi, bir savunma mekanizm as saylabilir. Travmaya maruz kalan
kiinin fiziksel olarak kaamayaca bir durumdan psikolojik olarak
kamasm salar.13 Baz aratrm aclar bu mekanizm ann ksa dnem
de ok yararl olduu hlde uzun dnemde zararlar olacan savun
maktadrlar.14 ocuklarda, ar travma sonucunda, disosiyasyonun en
u noktas olan kiilik blnm esi geliebilir. Travmay yaayan ocuk,
o ann yaratt terrle baa kamaz ve bilinalt, bu duruma dayana
bilecek baka kiilik(ler) yaratr. Kiilik blnm esinin ortaya karlm a
s ok zordur, farkna varlm as yllar srebilir.

9 (Freyd, 1997)
10 (A kdum an, 2000)
11 (APA, 1994)
12 (Ailen, 1993)
13 (H erm an, 1997)
14 (van d er Kolk, 1996)
Tm bu kognitif belirtilerin yan sra, ocuklarda, travma sonras,
akademik sorunlar ortaya kmaya balayabilir. Norm alde okulunda
baarl olan bir ocuun bir anda baarsnn dmesi dikkati ekebile
cek bir durum olup, bu konunun nedenlerini aratrlmas ok nemli
dir. Bu an d, ocuun bir problemi olduuna iaret ediyor olabilir.
Psikolojik travma geiren ocuklarda karam sarlk, gelecekle ilgili
m itsizlik ve gvensizlik grlebilir. Yaplan aratrmalar sonucunda,
bu tarz olaylar yaayan ocuklarn daha erken yata leceklerine ve ev
lenip bir aile sahibi olam ayacaklarna inandklar ortaya kmtr.15
2. Duygusal Belirtiler
Travmay yaayan ocuklarn duygusal olarak iki u durumdan bi
rine gittikleri saptanmtr:
a) Hiper tepki durumu: ocuk anksiyetesini kontrol edemez, fke
lidir. Sakinlem ekte glk eker, sebebini bilm edii korku ve endie
hissi duymaktadr.
b) Hipo tepki durumu: Hem sosyal, hem duygusal olarak ie ekil
me ba gsterir. ocuk tamamen duygusuz gibi grnr. Burada d
dnyaya kar tepkiler azalm durumdadr.16 Bu da ocuu, altnda
ezildii youn duygusal baskdan koruyan bir savunmadr. Hibir ey
den zevk alm ad gibi, hibir ey hissetmez hle gelebilir.17 ocuklar
da ortaya kabilecek bu gibi u duygusal belirtilerin erkenden fark
edilmesi ocuun durumdan daha fazla zarar grmesini engellemekte
ok byk nem tar.
Duygusal olarak byk deiiklikler geiren ocuklar, travmay
hatrlatan en ufak bir uyaranla, olay tekrar tekrar yaarlar. Ar sululuk
ve utan duygular buna elik eder. lerinden taan fkelerini ynlen
direcek yer bulamadklarnda, kendilerine zarar verecek hareketlerde
bulunabilirler.18
Bir ocuun travma yaayp yaam adn anlamada en yararl
yntem onlara resim yaptrmak veya oynadklar oyunlar seyretmektir.
Travma yaayanlarn izimlerindeki aresizlik, gszlk, depresyon,
fke ve anksiyete temalar dikkati ekecektir. ocuklann oynadklar

15 (H odgkinson & Stevvart, 1991)


16 (APA, 1994)
17 (H odgkinson & Stevvart, 1991)
18 (Ycel, 2000)
oyunlarda, balarndan geen korkun olaylar konu etmeleri de sk
grlm ektedir.19
3. Davransal Belirtiler
Travmaya maruz kalan ocuklarn fke kontrol sorunu yaadklar
bilinmektedir. Buna bal olarak ortaya agresif davranlar kar. o
cuklarda ar ilgi istem e abas, kendine zarar verme, uyum bozukluk
lar ve hayvanlara zarar verme gibi davranlar da dikkati ekebilir.
Bunlarn yan sra, idrarn ve/ya dksn tutamam a gibi regresif dav
ranlar da gzlenebilir. ocuk aslnda yedi yandayken, sanki ya
nda gibi davranabilir, sebepsiz ekilde alamaya balayabilir (ona
travmay hatrlatacak uyaranlar nedeni ile). Daha nce, kognitif belir
tilerde bahsedilen kanma durumu davransal belirtiler olarak dikkat
ekici bir hle gelebilir. ocuk baz durumlardan veya kiilerden (veya
travmay artracak herhangi bir eyden) kanmak amacyla, eski
den olmayan derecede, kstl bir hayat yaamaya balayabilir. Bunun
normal bir durum olmad aikardr, ocua fkelenip cezalandrmak
yerine sebepleri aratrlmaldr.
4. Fizyolojik Belirtiler
Travma sonrasnda insan vcudu, duygusal tepkilerin yan sra,
fiziksel olarak da tepkiler verir. Kiide irkilme, fazla uyarlm a, uyku
bozukluklar, ba ars, ba dnmesi, titreme, gerginlik, iritasyon, bu
lant, kusma, yeme bozukluklar, nefes kesilmesi, arpnt ve mide a
rs gibi fizyolojik olarak nedeni anlalam ayan belirtiler ortaya kabi
lir.20 Bu gibi belirtilere rastlandnda, ocuun istismara uram olma
ihtimali cidd bir ekilde aratrlmaldr.

Islah evleri ve sbyan koularnda p ed o filin in nlenm esi iin


yaplabilecek ler
Bu sorun, boyutlar tam olarak bilinem ese de, ocuklar zerinde
brakt zarar sebebiyle ok nemlidir, engellem ek iin ne gerekiyorsa
yaplmaldr.
ncelikle, cinsel taciz vak'alarm da ocuun gvenlii, psikolojik
ve fiziksel tedavisi, durum un adl m akam lara bildirilm esi, faillerin
cezalandrlm as konularnda izlenecek yolun kesin bir biim de tanm-

19 (Ycel, 2000)
20 (Classen ve ark, 1993)
lanp, yazl olarak, basam ak basam ak ortaya konmas ve uygulanm a
snn salanmas gerekmektedir. Bununla beraber, alanlarn konu ile
ilgili olarak eitimi ok nemlidir. Bu kiilerin, ocuklarda travma son
ras ortaya kabilecek belirtilerin fark edilmesi konusunda, fark ettik
lerinde nasl bir yaklam da bulunm alar ve nasl davranmalar gerek
tii konusunda kafalarnda soru iareti kalmamaldr. Ayrca, bu gibi
kuram larda almak iin bavuranlar arasndan seim yaplrken baz
kriterler n plnda tutulmaldr. rnein Amerika Birleik Devletlerinde,
bu kuram lara alm ak zere bavuranlarn, sabka kaytlar ncelen
mekte, gem ilerinde (ncelikle ocuklara kar) su ileyip ilem edik
leri aratrlmaktadr.21 Bylelikle, ocuk tacizcilerini, ocuklara kolay
ekilde ulaabilecekleri bu ortamlardan uzak tutmaya allmaktadr.
Islahevleri, sbyan koular, bakm evleri gibi kuramlarda, ala
cak kiilerin (zellikle sosyal hizmet uzman, psikolog, tp doktorlan
vb.) cinsel taciz ve tecavz olaylar konusunda bilgili ve hatta deneyim
li olmalar gerekmektedir. Bu, konunun hassasiyetini bilmeleri, durumu
erken tehis edip yardm salayabilmeleri asndan nem tamaktadr.
Kuramlarda alacak kiilerin eitiminin yan sra, bu kuramlarda
yaayan ocuklarn da (yalarna uygun olarak) cinsel istism ar konu
sunda bilgilendirilm eleri arttr. ocuklar, bu gibi durumlara ahit ol
duklarnda veya m araz kaldklarnda, sessiz kalmamalar gerektiini,
nereye ve nasl bavurabileceklerini, kimlerden yardm isteyebilecekle
rini bilmelidirler.
Islahevlerinde ve sbyan koularnda cinsel istism ar konusu, ar
tk zeri rtl kalmamaldr ve aratrma yaplp, gerek verilere
ulatktan sonra, "tacize uram olanlara nasl yardm edilebilinir" ve
"hlen tacize uram am olan ocuklar nasl koruyabiliriz" konular
masaya yatrlmaldr.

Kaynaklar
Akduman, . (2000). The Effects of Exposure severity on the Relctionship Betwe-
en Dissociation and Posttraumatic Stress Disorder, yaymlanmam yk
sek lisans tezi.
Ailen, J. G. (1993). Dissociative Processes: Theoretical Underpinnings of a
VVorking Model for Clinician and Patient. Bulletin of the Menninger Cli-
nic, summer vol 57 (3), p: 287-308.
American Psychiatric Association (1994). Diagnostic and Statistical Manual
of Mental Disorders, fourth edition. VVashington, DC, American Psychi
atric Association.
Bogaert, A. F., Bezeau, S., Kuban, M and Blanchard, R. (1997). Pedophilia,
Sexual Orientation and Birth Order. In Murray, J. B. (2000). Psychologi-
cal Profile of Pedophiles and Child Molesters. Journal of Psychology,
March 2000, Vol. 134 Issue 2, p: 21 1 ,14p.
Classen, C., Koopman, C., &Spiegel (1993). Trauma and Dissociation. Bul-
letin of Menninger Clinic, Spring Vol. 57 (2), 178-193.
Foa, E. & Heart-Ikeda, D. (1996). Emotional Dissociation in Response to
Trauma. In L. K. Michelson and W. J. Ray (Eds), Handbook of Dissociati
on (pp. 207-224). New York: Plenium Press.
Freyd, J.J. (1997). Betrayal Trauma: The Logic of Forgetting Childhood Abuse.
Harvard University Press. Massachusetts.
Gallagher, B. (2000). The Extent and Nature of Knovn Cases of Institutional
Child Sexual Abuse. British Journal of Social VVork, 30, 795-817.
Herman, J. (1997). Trauma and Recovery: The Aftermath of Violence-from Do-
mestic Abuse to Political Terror. Basic Books, New York.
Hodgkinson, P.E. & Stewart, M. (1991). Coping with Catastrophe: a handbook
of post-disaster psychosocial aftercare. Routledge, London.
Holmes, R. M, Holmes, S. T. (1996). Profiling Violent Crimes: An Investigati-
ve Tool. Sage Publications California.
Kendrick, Andrevv (1997). Abuse ofChildren in Residential and Foster Care: A
Brief Revieu. Glasgow: enter for Residential Child Care. www.sircc.
strath.ac.uk/research/kendrick.html 15. Ocak. 2003
van der Kolk, B.A. (1996). Trauma and Memory (chapter 12). In B. A. van
der Kolk, A.C. Mc Farlane and L. VVeisaeth (Eds.), Traumatic Stress: The
Effects of Ovenohelming Experience on Mind, Body and Society (p. 303-
330). Guilford Press, New York.
Ycel, D. (2000). Reactions ofschool-age children to Disaster: Effects ofthe 1999
zmit Earthquake Assessed by Self-rating, Parental Ratings and Projective
Techniques, yaymlanmam yksek lisans tezi.
Eitim
Cezaevleri Eitim Kurumlan
Hline Nasl Gelebilir?

M ustafa Saldrm *

XVIII. yzyln son eyreine kadar cezann hedefi, azap ektirilen,


paralanan, organlar kopartlan, yzne veya omzuna simgesel damga
baslan, canl veya l olarak tehir edilen, krek ektirilen, tekerlekle
re gerilen ve bu ekilde seyirlik unsur hline getirilen bedendi. XVIII.
yzyln sonlaryla XIX. yzyln balarndan itibaren modern ceza sis
temleri devreye sokularak (Rusya 1969, Prusya 1780, Pennsylvania ve
Toskana 1786, Avusturya 1788, Fransa 1791, 1808 ve 1810) ceza huku
ku yeni bir aa girmitir.1
Gnmzde cezalandrmann amacnn, toplum un intikam duy
gusunun tatmin edilmesi veya su saylan eylemin bedelinin dettiril-
mesi olmayp, onlarn slah edilmesi, iyiletirilmesi, rehabilite edilmesi,
topluma kazandrlmas, tretman olduu sylenmektedir. Cezaevle
rinde retm en, psikolog, sosyal alm ac, psiko-sosyal danm an
istihdam edilmesi, hatta bazen m ahkemelerin de ceza verirken bu uz
manlardan yararlanm as birok gelimi lkenin uygulam asnda yer
alm aktadr. Ceza infaz kuram larndan sorum lu yksek dzeydeki
kiilerin en ok gurur duyduklar, brorlerinde, gazetelerinde yer
verm eye altklar ve bazen de televizyonlarda konum aktan zevk al
dklar konular; sorumlu olduklar kuram larn sosyal, kltrel, eitim

Mustafa Saldrm , T.C. A dalet Bakanl Ceza ve Tevkifevleri G enel M drl


Tetkik H kim i, Ankara.
1 Foucault, M : H apishanenin Douu, (ev. M ehm et Ali K lbay), A nkara 1992, s.
39.
ve iyurdu faaliyetleri olmaktadr. Bu ekilde, hkml ve tutuklular
topluma kazandrma grevlerini ne kadar iyi yaptklarm anlatarak, i
lerini baarm ann i rahatln yaamaktadrlar.
Ancak hepimiz bilm ekteyiz ki, cezaevlerine giren insanlar oraya
kendi istekleriyle veya zorlu bir sem e snavnda baarl olduklar iin
gelm ediler; ileriki yaamlar iin kariyer yapmak, bir m eslek edinmek
veya okul bitirmek de amalar deildir. Kurumdan ktklar zaman
eski hkml olmak, onlara i bulm ak, arkadalk kurmak, dost edin
mek, ev tutmak, hayatn yeniden ekillendirmek iin de avantaj sala
mayacaktr. Hi kim se onlar cezaevindeki srelerini tam amlam alarn
dan dolay dllendirmeyecektir. phesiz ki bu dezavantajl grubun
baka sorunlar da vardr. Bu adan bakldnda cezaevinin bir kolej
veya bir niversite gibi eitim kurumu hline gelm esi ok uzak bir ide
al olarak grnmektedir.
Ancak "cezalandrm ann am acnn hkmlleri topluma yeniden
kazandrmak olduu", cezalandrmay hakl klmak, ceza adaletini
merulatrm ak iin uydurulmu bir yalan deilse, "cezaevlerinin -ko
lej veya niversite gibi olmasa bile- eitim kurum lan hline gelm esi",
ceza adalet politikasnn en nem li hedeflerinden biri olmaldr. Bu an
lamda devletlerin cezaevlerine bak as, cezalandrm ann am ac ko
nusunda ne kadar samim olduklarnn gstergelerinden biridir.
Bir ideal olarak, "cezaevlerinin eitim kurumlan hline dnmesi"
dncesi, hkml ve tutuklularm kurumda kaldklan srecin tama
mnda, ihtiyalanna gre ekillenen renim programlarna tbi tutulma-
lan ile mmkndr. Bu dncenin bir ansmn olmas iin kurumun
mdrnden hizmetlisine kadar btn cezaevi alanlarnn eitim
programn olumlu ekilde desteklemesi gerekir. Mahkmun tahliye ol
duu zaman, olabildii lde, hayatn dandaki insanlar gibi kimseye
zarar vermeden baarl ekilde devam ettirmesi salanmaldr.2 Bu a
dan bakldnda personel eitiminin amacnn, "cezaevlerini eitim ku
rumlan hline dntrme ideali"ni gerekletirmek olduu sylenebilir.

Avrupa Birliinin eitime bak


Avrupa Birlii Komisyonu tarafndan Birlie ye olan ve olmayan
35 lkenin uzmanlarna hazrlatlan "Yaam Boyu renimin Kalite

2 Im plications fo r prison educatior o f the Comm ission S taff Working Paper A M em oran
dum on Lifelong Learning (Im plications for), s. 6.
Gstergeleri zerine R apor"3 yetikin eitimine ilikin nemli tespit
lerde ve zm nerilerinde bulunm as nedeniyle kanm ca ok ya
rarldr. Sadece Avrupa'da deil, belki de tm dnyada kendisinden
faydalanlacak ilkeleri ieren bir rehber niteliinde olmas nedeniyle de
ok nemlidir.
Raporda "yaam boyu renim "le ilgili iki nemli sonuca ulal
mtr:
1) renim, kavramsal olarak doumdan lme kadar m r boyu
devam eden bir sretir: renim, bireyin sadece meslek kariyerini
ykseltm esine ynelik veya ocukluk ayla snrl bir sre olarak
nitelendirilmemelidir. Daha ak bir anlatmla renim, bireyin ve top
lumun tm alanlara yaylan ve hayatn btn aamalarnda yerine ge
tirilmesi gereken srekli bir grevdir.
2) Genel olarak m eslek eitimi dnda, ok boyutluluu ve farkl
l yanstacak ekilde, sosyal ve kiisel anlamda tm ynleriyle re
nim ihtiyalar belirlenmelidir: "Yaam boyu renim " geleneksel ei
tim sistem iyle btnlem ek ve modern eitim olanaklar sunmak ek
linde basite zetlenemez. Aksine, ierik ve bak as bakm ndan ok
temel farkllklar iermektedir. Hlen mevcut olan geleneksel eitim
kuram larnn ncelikli dncesi bilgi aktarm ve m odem renim
olanaklardr. "Yaam boyu renim "in yaklam ise bireysel beceri ve
kiisel renim yetenei zerinde durmaktr. "Yaam boyu renim "
kavramnn kalbinde insana "nasl reneceini renm esi" im knm
salama ve onu cesaretlendirm e dncesi vardr.
Rapora gre, eitim ve renime ilikin olarak dnya genelinde
yaanan sorunlardan birka yle sralanmaktadr:
1. Deiime uyum salamada yetersizlik,
2. Sosyal hayata katk salamada yetersizlik,
3. Politikalar, kararlar ve dier uygulama yntemlerindeki baar
szlk,
4. Yaratc olmayan eitim ve renim teknikleri,
5. Biim sel olm ayan veya geleneksel renim teknikleri dndaki
renim modellerinin deerini nemsememek,

3 European Com m ission, European Report on Q uality lndicators o fL ifelo n g Learning,


Brussels, Ju n e 2002.
Avrupa Birlii Kom isyonunun yukarda belirttiim "alm a bel
gesi" ekseninde, hkml ve tutuklularn eitim yntem ve sistem le
riyle ilgili konulara deinm ek istiyorum.
"Yaam Boyu renimin Kalite Gstergeleri zerine Rapor", ei
tim srecinin kii merkezli olmas gerektii eklindeki ilerici ve etkili
eitim ve retimin temel bir prensibini dorulamaktr. Ulusal veya
blgesel dzeyde olsun btn eitim sistemleri, "birey odakl" bir an
lay yanstmaldr. Yaamn deiken olmas nedeniyle ihtiyalar da
zamanla deimektedir. "Bilgi a", bu deiimin hzn her geen gn
daha da artrmaktadr. Dolaysyla eitim sistem lerinin de bu hzl de
iim e uygun olarak, bireyin deien ihtiyalarna cevap verecek ekil
de srekli gelitirilmesi gerekmektedir. Geleneksel eitim sistem lerine
kar dolayl ekilde yaplan bu eletiri dikkate alnmaldr.4
alma Belgesinin sayfalarnn ounda vurgulanan "eitim ve ye
tenek kazanm a", her eyden nce ve ilk olarak "bilgi a"nn ihtiya
larn ve gereklerini karlayacak olan eiticilerin yetenek kazanmalar
iin uygulanmaldr. "Yaam boyu renim" kapsamnda grev alacak
olan eitici, retmen veya dier kiilerin bir okul retmeni olmaktan
te grevleri olduu kabul edilmektedir. Bu grevler, renim gren
veya eitim alan kiinin ya, renim ihtiyacnn eidi ve zorluu gi
bi ok sayda faktre gre deiebilmektedir. retmen, eitici veya
eitim veren dier kiilerin geleneksel rol ve sorumluluklarnn nn
deki engel sadece yeni retim ve renim teknikleri deildir. Ayn za
manda kiileri, karlatklar zorluklar karsnda eitime hazrlayarak
motive etmek ve hogr ile demokratik deerleri ykseltmektir.
"alm a Belgesi" bizi sadece deien artlara uyum salamaya
deil, eitim felsefemizi de deitirmeye iddetle ihtiyacmzn oldu
unu belirtmekte ve nermektedir. eitli renim m etotlarn tartp,
deiik fikirleri aratrrken, ok ihtiyacmz olan dnceleri ve yant
lar bu rapor sayesinde daha kolay bulabiliriz.
Vurgulanmas gereken dier bir zellik; eitilm i bir toplum iin
almann, sadece bu iin grev ve sorumluluu kendilerine yklenen,
M illi Eitim Bakanl, eitim yetkilileri, okullar ve retm enler gibi
kii ve kurulularn vazifesi olduuna ilikin dncenin artk geerli
olmaddr. Eitime destek olabilecek statde bulunan herkesin insan
larn eitimine talip olmas alma Belgesinde tavsiye edilmektedir.
Metodun ve ieriin, kltrel bak alarna ve yaam tecrbelerine
uygun olmas hlinde, bireylerin renmeye istekli olduklar genellik
le kabul edilmektedir. Sivil toplum kurulular da vatandalar sadece
belli bir konuda eitmekle kalmayp, ayn zamanda ulusal, blgesel ve
yerel kltrn bir paras yapmaktadrlar. Onlarn yaam tecrbeleri
renenlerle ayn ya da benzerdir. Bu alma Belgesi insanlarn ihti
ya hissettikleri konular renme istekleri olduunu vurgulamakta ve
motivasyonun eitimin anahtar olduunu belirtmektedir. Sivil toplum
rgtlerinin dier faydalarnn yan sra bu adan da "Yaam Boyu
O renim "e nemli katklar salayabilecei kabul edilmektedir. Bu ne
denle oulcu demokrasinin vazgeilmez unsurlarndan biri olan sivil
toplum kurulularna n yargyla ve phecilikle baklmamas, eitim
le ilgili projelere dhil edilmesi, toplum un yararna olacaktr.

C ezaevlerinin eitim ku ru m lan hline gelm esi


1. "Yaam boyu ren im " asndan hkm l ve tutuklu eitim i
"Yaam Boyu renimin Kalite Gstergeleri zerine Rapor"da
hkml ve tutuklu eitimine deinilm em ekle birlikte, konuyla ilgili
ok deerli temel ilkeler iermektedir. Bu blm nde sz konusu " a
lma Belgesi"nin hkml ve tutuklu eitimine nasl uygulanabilece
i zerinde duracaz.
Hkml ve tutuklular, zgrlkten mahrum braklmann sonu
cunda kaybettikleri haklar dnda, dier btn insan haklarna sahip
olmaya devam ederler. Eitim hakk, istisnalar bulunsa da, zgrlk
ten mahrum braklm ann doal bir sonucu olarak kaybedilen haklar
arasnda yer alm ayp, kurumun ileyii ierisinde en ok gzetilmesi
gereken haklar arasnda yer alr.
Cezaevlerindeki eitim; hkml ve tutuklularn, sosyal, ekono
mik ve kltrel gem ilerini de gz nnde bulundurarak onlarn her
adan gelimelerini amalamaldr.
Eitimden anladm z saysal bilgi, okuma yazma ve bugn iin
bilgisayar kullanma ise hkml ve tutuklular ile personelin, en azndan
nemli bir blmnn eitildiini kesinlikle syleyebiliriz. Eitimden
anladmz; sosyal, politik ve eitsel deerleri, eitimin "beceri ve i
lerlii" eliinde dengeli olarak ykseltmek ise, soruna biraz daha
farkl bakmakta yarar vardr. Yaam boyu renime ilikin ekonomik
dncelerle sosyal ve kltrel am alarn birletirilmesine ynelik ok
amal politikalara doru bir deiimin olduu memorandumda ifade
edilmektedir. Sosyal boyutun konuya dhil edilmesinin, sadece al
maya deme yaplmas anlamna gelm ediine dikkat etm ek gerek
mektedir. "Yetikin Eitimi in Avrupa Tekilt"nn "Avrupa Birlii
Komisyonunun Yaam Boyu renime likin M emorandumuna Yant"
isimli alma Belgesinde5 "yaam boyu renimin, insann i bulm a
sn salayacak nitelik kazanm as ve i gc piyasasnn ihtiyalarn
karlamasnn yan sra birey ve toplumun, sosyal ve dem okratik de
erlerden yararlanmasnn da eit derecede nemli olduu" vurgula
narak, M em orandum dolayl ekilde eletirilmitir. retken ve tatmin
edici bir yaam yannda, alma artlar da hayat bir neme sahiptir.
Hayal gc ve yaratcl olan insanlar, bu yetenekleri bastrlm olan
insanlara gre daha ok geliirler. Akll, m antkl, yardmsever bir oto
rite, arlklar giderir ve kurbann kim olduuna bakmakszn, hak
szlk ve adaletsizliklere kar koyanlar yeteri kadar cesaretlendirir.6
leride yetenekli, alabilir, dnm e yeteneine sahip tutuklu ve h
kmller ile personeli hedef alan eitsel programlardaki dengeler bu
konuda bizlere yol gsterebilir. Bu noktada, kiilere eit frsatlar veril
mesinin de nemli olduu dikkate alnmaldr.
2. Eitim ve iyiletirme faaliyetleri ile kurum dzeni ve gven
i arasnda adil bir denge kurulm aldr
Bir ey yaplmasnn yntem ini tesis etmek iin uram am ak ya da
bu yntem i deitirmek iin aba gsterm emek, personel ile tutuklu ve
hkml eitimi nndeki en byk engellerden biridir. Bir dn
rn "sorunu yaratan mantkla sorun zlem ez" sz kanmca ok an
lamldr. Cezaevlerinin, intikam ve nefret duygusunun srdrld
cezalandrma yerleri deil, eitim kurulular olmas gerekir. En azn
dan dnce baznda bu yaklam, hkml ve tutuklularm kurum
yaantsnda dorudan veya dolayl olarak grev alan herkes tarafn
dan yaygn bir kabul grmeli, toplum da bu dnceyi reddetmemeli
dir. Bu yaklam, sula ilgili geni bir yelpazede ve ayn ekilde her e
it suluya uygulanmayabilir. Ancak gen insanlardan oluan cezaevi
nfusunun byk ounluu iin bu dnce egemen klnmaldr.
Hkml ve tutuklu eitiminde nemli engellerden biri de gvenlik
kaygsnn eitim ve iyiletirme almalarn bastrm as, bu tr etkin
likler nedeniyle cezaevine giren malzeme, eitici, retmen veya sivil

5 VVaddington, S., Response to the Europear Commission M em orandum on Lifelong Le-


arning (for the European A ssociation for the Education of A dults), July 2001.
6 Im plications for, s. 4.
toplum kuruluu yelerinin gvenlik asndan bir tehdit oluturduu
inancdr. "Cezaevlerinin eitim kurumlan hline dnmesi" dnce
sinin hkim olduu bir cezaevi ortam, mahpus ve personelin gvenli
i ile eitim ve iyiletirme faaliyetleri erevesinde ekillenen insan
haklarna uygun bir ynetim arasnda, adil bir dengenin salanmas
dncesine dayamr. Cezaevi gvenlii ile eitim ve iyiletirme faali
yetleri birbirinin alternatifi deil, dzenli bir kurum yaants iin gerek
li iki temel unsurdur. Gvenli olmayan bir cezaevi ortamnda hkm
l ve tutuklularm tahliye sonras sosyal yaama hazrlanmalar mm
kn olmad gibi, salt bu kiilerin cezaevinden kamasn nlemeyi
am alayan kat bir disiplin anlay, amzda bu kurumlara yklenen
"toplum a yeniden kazandrm a" grevinin reddedilm esi anlamna ge
lir. Hlbuki artk amzda cezaevlerinin bireyi topluma kazandrma
grevi, evrensel bir ilke olarak kabul edilmektedir.
Uluslararas M eden ve Siyasi Haklar Szlemesinin 10. m addesi
nin 3. bendine gre "Cezaevi rejimi, hkmllerin iyiletirilm esi ve
topluma yeniden kazandrlmalarna ynelik bir uygulamay ierir e
kilde dzenlenecektir". Birlemi M illetler M ahpuslara M uamelenin
Standart Asgar Kurallarnn 65 ve 66. maddelerine gre de cezaevi
yetkililerinin asl amac, "m ahpuslarn tahliye sonrasnda yasalara say
gl ve kendi kendilerine yetebildikleri bir yaam srmeleri iin hazr
lanm alarna yardmc olm aktr".
Bu nedenle gvenlik ile eitim ve iyiletirme faaliyetleri arasnda
salkl bir dengenin nasl kurulabilecei, zerinde dnlm esi gere
ken bir konudur. Hangi yntemlerle bu denge kurulabilir? Bu amala
hangi aralardan yararlanlabilir? Konuyla ilgili adil bir dengenin var
l ne gibi gstergelerle saptanabilir? Personel eitimi asndan da
ok nem li olan bu sorularn yantlarnn ak bir ekilde verilmesi ge
rekmektedir.
1990 ylnda ngiliz cezaevlerinde yaanan bir dizi cidd isyanda
sonra Lord Justice W oolf tarafndan hazrlanan aratrma raporunda;
etkili cezaevi ynetiminin anahtannm gvenlik, kontrol ve adaletin
uygun bir dengesinin kurumda srekli hkim klnmas olduu belir
tilmitir.7 Bu rapora gre gvenlik, m ahpuslann kamasnn nlenm e
sini; kontrol, kurum dzeninin mahpuslar tarafndan bozulmasnn
engellenmesini; adalet ise, mahpuslara adil ve insanca m uam ele edile

7 Report of a r Inquiry into Prison D isturbances April 1990,1991, H er M ajesty's Sta-


tionery O ffice, London.
rek tahliye sonrasnda topluma dnlerini hazrlam ay ifade eder. Biz
kavramsal adan anlalmay kolaylatrmak iin "ad alet" szcn
sadece "m ahpuslara adil ve insanca davranlm as" anlamnda kullan
may; en geni manada "m ahpuslarn tahliye sonras toplum a dn
lerini hazrlam a" anlamna gelm ek ve "tretm an" szcn karla
mak zere ise "eitim ve iyiletirm e" kavramn kullanmay tercih ede
ceiz. Bu kavramsal ereve iinde etkili cezaevi ynetiminin anahtar
nn; "gvenlik, kontrol, adalet ile eitim ve iyiletirme faaliyetlerinin
uygun bir dengesinin kurumda srekli hkim klnm as" olduu sy
lenebilir.
Mahpuslara adil ve insanca muamele edilm esinin "gvenlik" ve
"kontrol" zaafa urataca dncesinin aksine, kurumda "gven
lik" ve "kontrol" salamann en iyi yolu onlara adil ve insanca dav
ranarak uygun ve dzenli bir ortam salamaktr. Personel ve m ahpus
lar iin gvenli olm as, herkese eit ve adil davranldma ilikin genel
bir inancn bulunm as ve kendilerini gelitirici aktivitelere katlarak
tahliye sonrasna hazrlanm alar iin mahpuslara olanak tannmas,
kurumda uygun ve dzenli bir ortam n bulunduunun gstergeleri
dir. Dolaysyla eitim ve iyiletirme almalar, mahpuslara yaplan
bir ltuf deil, ideal bir cezaevi ortamnn temel bir unsurudur.
"G venlik", "kontrol", "adalet" ile "eitim ve iyiletirm e" faaliyet
lerinin dengeli bir ekilde srdrld uygun bir kurum yaantsn
destekleyen ve bunlar kadar nemli olan bir unsur da m ahpuslarn d
dnya ile ilikilerinin dzenli bir biim de yrtlmesidir. M ahpusla
rn ziyaretileri ile grmeleri de dhil olmak zere, telefon, mektup,
kitap, gazete, dergi, televizyon, radyo gibi iletiim aralar sayesinde
d dnya ile ilikilerini glendirmenin, "gvenlik" ve "kontrol" za
afa urataca dncesinin aksine, gvenli ve kontroll bir kurum ya
antsn olumlu ekilde etkileyecei unutulmamaldr. M ahpuslara
eit ve insanca davranlarak onlarn toplum a yeniden kazandrlmas
amacyla tahliye sonrasna hazrlanmalarn ifade etmek iin kulland
mz "ad alet" ile "eitim ve iyiletirm e" kavramlarnn tamamlaycs
olarak, onlarn d dnya ile ilikilerini glendirmek, eitim program
larnn ve psiko-sosyal programlarn hem bireysel hem de toplumsal
anlamda yararlarn artran nemli bir aratr. Niha hedef tahliyelerin
den sonra topluma uyumlarn salamak olduuna gre, henz ku
rumda iken d dnya ile ilikilerine olabildiince imkn tanyarak
mahpuslara zgr kalacaklar gne ilikin bir bak as sunm ak, on
larn hayat damarlarnn canl tutulmas ile ayn gelmektedir. Her tr
l skntlara kar ylmadan hayata olumlu ekilde bakm ay becerebi
len, tahliye sonrasnda kendine yeni bir dnya kurmay dnebilen
ve buna inanan mahpus saysnn artmas; hem kendisine, hem de per
sonel de dhil olmak zere kurumun dier sakinlerine zarar verme riski
olan mahpus saysnn azalm as ve sonu olarak, "gvenlik", "kont
rol", "ad alet" ile "eitim ve iyiletirm e" faaliyetlerine uygun bir psiko
lojik ortamn salanmas demektir.
Hi phe yok ki kurumda olum lu bir psikolojik ortam ok ie
yarar. M ahpuslarn d dnya ile ilikileri bu ortamn olumasna
nemli katklar salarsa da tek bana yeterli deildir. Kurumdaki stresi
azaltmak, hem mahpuslarn hem de personelin kendini gvende his
setmesini salamak amacyla baka yntem ve aralar da vardr. "G
venlik", "kontrol", "adalet" ile "eitim ve iyiletirm e" drtgeninde bu
hususlara da deinmek yararl olacaktr.
Kurumdaki stresi azaltmak, hem mahpuslarn hem de personelin
kendini gvende hissetmesini salam ak amacyla "gvenlik", "kont
rol", "ad alet" ile "eitim ve iyiletirm e" drtgeninde dikkate alnmas
gereken baz temel ilkelere deineceim.
a) M ahpuslara gerekli olandan fazla snrlama getirilmemesi
Birlemi M illetler Standart Asgar Kurallarnn 27. maddesine g
re "D isiplin ve dzen kararllkla salanr, ancak cezaevi gvenlii ve
topluluk yaamnn huzuru iin gerekli olandan daha fazla kstlama
yaplam az". Cezaevinde ncelikle, personelin, mahpuslarn ve ziyaret
ilerin fizik! gvenliinin salanmas gerektiinden, cezaevi ynetimi
de her eyden nce kurumun dzenini salamak zorundadr. Ancak
"gvenlik" ve "kontrol" kaygsyla gereinden fazla disiplin ve mah
puslara getirilecek ar snrlamalar, cezaevindeki dzeni salamak
iin yeterli olmad gibi geerli bir yntem de deildir. nk bir
mahkm iyet sonucu ya da su iledii iddiasyla cezaevinde bulun
mak mahkemece verilen bir ceza veya tedbir olup, kurum iinde bas
kc ve ar snrlamalarla bu cezann ya da tedbirin arlatrlarak uy
gulanm as, onlara ek bir ceza ektirm ekle ayn anlama gelir. M ahpus
larn byk ounluu, personelin insan haklarna saygl ve adil mu
amelesine olumlu yant vereceklerdir. Tahliye olduklarnda onlarn ye
niden topluma kazandrlmalar infazn temel am alarndan biri oldu
undan, kurum yaants ile d dnyadaki zgr yaam arasndaki
farkllklar, "gvenlik" ve "kontrol" unsurlar gz ard edilmeden en
aza indirilmeli ya da hafifletilmelidir. Bu yntemin baarl ekilde uy
gulanmas kurum dzenine olumlu katkda bulunacaktr.8
b) G v enlik sn flan d rlm as
M ahpuslara gerekli olandan fazla snrlama getirilmemesi ve insan
haklarnn en st seviyede korunmas amacyla; kurumdan kama, ku
rumdan kat takdirde topluma zarar verme, kurum iinde personel
veya kurumun dier sakinleri iin tehlike oluturma gibi ltlere g
re yaplacak risk deerlendirmesi sonucunda, onlarn farkl gvenlik
kategorilerine gre snflandrlmalar zorunludur. Dk gvenlik;
daha az snrlama, daha fazla eitim ve iyiletirme faaliyeti, daha dk
maliyet ile ayn anlama gelir. Bu nedenle her m ahpusun durumuna uy
gun gvenlik kategorisinde bulunm as; onun topluma kazandrlmas
na ynelik almalarn daha ekonomik ekilde gerekletirilm esine
imkn salad iin kamusal adan yararl olduu gibi, kurum yaan
ts iin gerekli olmayan snrlamalar olabildiince en aza indirmesi
nedeniyle de insan haklarn en geni anlamda gzeterek bireysel hak
larn korunmasn da salar.
c) Personel ve m ahpuslar arasndaki ilik in in iyi olm as
Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri sadece tutuklu ve hkm lle
rin yaad bir yer deil, ayn zamanda cezaevi personelinin alt
bir yerdir. Daha ak bir anlatm la tutuklu ve hkm llerin yaama
koullar, cezaevi personelinin alma koullardr. Bu sk iliki nede
niyle "gvenlik", "kontrol", "ad alet" ve "eitim ve iyiletirm e" faali
yetlerinin uygun bir dengesinin saland cezaevi yaam, personel ile
tutuklu ve hkmller arasndaki ilikinin kalitesine baldr. M ah
puslar megul edecek ve zam anlarn olumlu bir ekilde kullanacak
olanaklar verildiinde, her kalabalk insan grubunun dzeni iin ge
rekli ve makul, kural ve dzenlemelere uyacaklardr. yi bir cezaevi y
netimi, ar sklk veya ar serbestlik arasnda bir seim yapm ak zo
runda deildir. Personel ve mahpuslar iin nemli olan kurallarn adil
ve tutarl bir ekilde uygulanmasdr.9
Personel ile m ahpuslar arasndaki ilikinin iyi olmas, pek ok so
runun ve olas olaylarn nlenm esini mmkn klarak, cezaevinde bu
lunmas gereken olumlu bir psikolojik ortama ok nemli katklarda

8 Coyle, A ., A H um an Rights Approach to Prison M anagem ent, London, 2002, s. 69.


9 H um an Rights and Prisons H and B ook (Office of the High Com m issioner for H u
m an Rights, United N ations), C enevre, 2001, s. 56.
bulunur. Kurum daki pek ok sorun kk przlerle balar. Byk
sorunlarn habercisi olan bu kk przlerin iyi iletiim sayesinde gi
derilm esi, sonradan byk em ek ve zorluklarla zlecek nem li so
runlarn nlenmesi ile ayn anlama gelir. Nasl bir hastalktan korun
mak, onun tedavisinden daha kolay ve tercih edilir bir yntem ise, ku
rum iindeki problemlerin kmasnn nlenmesi de, bu problemlerin
zlmesine gre tercih edilmesi gereken bir yaklam olmaldr.
* * *

Kurumdaki mahpuslar genellikle homojen bir grup olmayp; ara


larnda ya, cinsiyet, dil, din, rk, tbiiyet, eitim, sosyal ve kltrel a
lardan farkllklar vardr. Bu farkllklara ramen bazen hkml ve
tutuklularm ounluunu oluturan grubun ihtiyalar dikkate alna
rak, kurumda hem "eit" hem de "dem okratik" bir ynetim anlay
uyguland dnlebilir. Ancak bu dnce, daha nce belirttiimiz
gibi eitim in kii merkezli olmas gerektii eklindeki ilerici ve etkili
eitim ve retimin temel bir prensibine aykrlk tekil eder. Kurum
daki kiilerin kiisel ihtiyalarna gre ekillenen bir eitim ve iyiletir
me programna tbi olmalar, farkl gvenlik seviyelerinde tutulmala
r, onlarn yeteneklerini kullanmalarna izin verilmesi, kendilerini ge
litirmek isteyenlere yardmc olunm as ayrmclk saylmaz ve eitlik
ilkesine aykrlk tekil etmez.
zellikle ocuklarn haklarn koruma ve kvllanma asndan ye
tikinlere gre daha zayf durumda olduklar dikkate alnmaldr. Bu
na ramen kadn ve ocuklarn byk ounluu yetikinlere ait ku-
rumlarn kendilerine tahsis edilmi blm lerinde kalmaktadrlar. Hat
ta sadece bu iki gruptan birine tahsis edilen kurum lar bile m imar, g
venlik ve dier zellikleri asndan yetikin erkeklerin ihtiyalarna
gre dzenlenmi, daha sonra baz kk deiiklikler yaplarak kadn
ve ocuklara tahsis edilmilerdir. Bu nedenle ocuk ve kadnlarn zel
durumlarna uygun bir kurum yaantsnn salanmas, fizik yap ve
gvenlikten balayarak personel eitim ine kadar ok boyutlu bir yak
lam gerektirmektedir.
Birlemi M illetler ocuk Haklar Szlem esinin 1. m addesine g
re "Bu szleme uyarnca ocua uygulanabilecek olan kanuna gre
daha erken yata reit olma durumu hari, on sekiz yama kadar her
kes ocuk saylr". Bizim de arasnda yer aldm z ok sayda lkede
on sekiz yandan kk ocuklar ar ve tehlikeli sular ilem eleri h
linde ceza infaz kuram larna konulmaktadrlar. Baz lkelerde ise on
sekiz yandan kk ocuklar "ceza adalet sistem i" dnda deerlen
dirilm ekte ve ceza infaz kuram larna alnmamaktadrlar. ok sayda
lkeden edinilen verilere gre, daha erken yata ceza adalet sistemi
ierisine giren ocuklarn, daha tehlikeli ve daha ok su iledikleri
dikkate alndnda ikinci uygulam ann daha doru olduu gr
ne10 biz de katlmaktayz. Bu nedenle "kurum yaants ile d dnya
daki zgr yaam arasndaki farkllklarn olabildiince en aza indiril
m esi" ilkesi ocuklar asndan zel bir neme sahiptir. Yetikinlerin
sahip olduu haklar en geni ekilde kullanmalarna imkn tannm a
s gerektii gibi, zellikle eitim, i ve m eslek renme, toplumla
uyum iinde yaamalarna imkn verecek tutum ve davranlar kazan
ma gibi konularda ocuklarn kurumdan gerekli destei grm eleri bir
zorunluluktur. Birlemi M illetler M ahpuslara M uam elenin Standart
Asgar Kurallarnn 26. maddesine gre, "Kurum a yerletirilen k
n eitim ve slahnn amac, onun toplumda yapc ve retici bir rol
alabilm esine yardm etmek amacyla bakm, koruma, kltrel ve mes
lek yetenekler elde edebilmesinin salanmas olmaldr. Kuram larda
kklere, sosyal, kltrel, meslek, psikolojik, tbb ve bedensel olmak
zere yalarnn, cinsiyetlerinin ve kiiliklerinin gerektirdii ve tam a
men gelimeleri am aona ynelik yardm yaplm aldr." Bu nedenle
kurumdaki ocuklarn zel ihtiyalarna gre ekillenen eitim prog
ram larndan yararlanmalar ve bu erevede yetikinlerden farkl bir
statde olduklarnn kabul, devletlerin uluslararas hukuktan kay
naklanan bir sorumluluudur.
Kurumdaki dier bir hassas grubu oluturan kadnlar ise, dnya
daki cezaevi sistem lerine bakldnda kurum nfusunun % 2 - % 8'i
arasndaki bir oran olutururlar. Yetikin erkeklerden farkllklar ne
deniyle kendilerine zel nem gsterilmesi gerekir. Kuruma gelmeden
nce bazlarnn fiziksel kt davran, cinsel istism ar veya dier ne
denlerden kaynaklanan tedavi edilmemi psikolojik ya da biyolojik
hastalklar olabilir. Bu nedenle kuram yaantsndan kaynaklanan so
ranlar dier kurum sakinlerine gre onlarda daha farkl olumsuz etki
lere neden olabilir.11
lkem izde olduu gibi pek ok toplum daki sosyal deer yargla
rna gre kadnlar ocuklarn da iinde yer ald aile kuram undan bi
rinci derecede sorumludurlar. Bir babann cezaevine girmesi hlinde

Coyle, s. 125.
11 Coyle, s. 131.
anne imknlar lsnde kk yataki ocuklarna bakm ay becere
bilir. Fakat bir annenin hrriyeti balayc ceza almas durumunda, ai
le olaanst bir zorlukla karlar. Bu nedenle anne olan hkml ve
tutuklularn d dnya ile ilikileri dzenlenirken, aile iindeki konu
mu ve kk ocuklaryla iletiim ihtiyacna zel nem gsterilmesi
gerekir.12

Sonu
Amerika Birleik Devletlerinde, ngiltere'de ve daha az derecede
olmakla birlikte Avrupa'nn baz kesimlerinde "ceza politikas"n ya
kn zamanlara kadar ar intikamc dnceler ve mahpuslara ynelik
negatif n yarglar karakterize ediyordu. Baskn ve yaygn olan bu
yaklam , doal olarak hkm l ve tutuklu eitim ini am acndan sap
tran, ok dar kalplar ierisinde ele alan ve znde ykc fikirleri barn
drd iin yapc olmayan uygulama ve sonulara neden oluyordu.13
nsan onurunun korunmas erevesinde bir ceza politikas uygulan
masn esas alan Avrupa Cezaevi Kurallar, bunu takip eden Avrupa
Konseyi ve Avrupa Birliinin ilgili organ ve kurullar tarafndan kabul
edilen eitim ile ilgili tavsiye kararlar ile aklayc memorandumlar
ve uluslar aras dzeyde rgtlenmi eitimle ilgili sivil toplum rgt
leri, son 10-15 yl ierisinde ilgili hkmetleri cezaevlerindeki eitim
konusuna daha farkl yaklamaya zorlamaktadr.
"H km l ve tutuklularn su ilem elerine veya haklarnda su
isnad bulunm asna ramen insan olduklarnn unutulm am as", "top
lumun bir ferdi olduklar", "kuram dayken bile geleceklerini biimlen-
direbilecekleri eitim olanaklarndan faydalandrlmalar gerektii"
eklindeki dncelerin k noktas olan "insanlk onurunun korun
m as" dncesi, cezaevindeki eitimi, "sulunun eitim i" olmaktan
karm, onun yerine "yetikin eitim i" kavramn hkim klmtr.
Bu, elbette mahpuslarn eitiminde basit bir kavram deiiklii olm a
yp, cezaevi rejiminin yeniden dzenlenmesini, eitim yntem ve
amalarnn yeniden ekillendirilm esini gerektiren, somut alm ve il
kelerine deinmeye altm nemli bir felsefe deiikliidir. Ceza

12 Coyle, s. 131,133.
13 VVamer, K., Penal Policy and the Adult Education o f Prisoners, Crim inal Justice in Ire-
land, Edited by Paul O 'M ahony, Institute of Public A dm inistration, D ublin 2002,
s. 726.
politikas, cezaevi rejimi ve cezaevindeki eitimin birbirini tamamlayan
kavramlar olarak grlmesi ve dzenlenmesi, mahpuslarn ve persone
lin eitiminde an gereklerine uymann zorunlu bir kouludur.
YVame'e gre cezaevindeki eitimin "yetikin eitimi" olarak kabul
edilmesi hlinde, temel yaklamlarn da u ekilde deimesi gerekir.
1. Eitimde grevli olanlarn kendilerini cezaevi rejim inden ve ce
za politikasndan soyutlamamalar, yetikin eitim inin gereklerini ce
saretle savunmalar gerektii gibi kurum ynetiminin de onlara destek
olm as zorunludur.
2. Hkml ve tutuklularm eitimi konusunda d dnya ile ili
kilerinin glendirilerek hem onlarn norm allem e srecine katkda
bulunulm as hem de dardakilerin kurum yaants hakkmdaki n
yarglarnn giderilmesi salanmaldr. Dier bir anlatmla kurum iinde
ki birey iin topluma ulamasn salayacak bir kpr ina edilmelidir.
3. "M ahpus eitim i" sorunu aslnda bir "yetikin eitim i" sorunu
olduundan, onlarn eitimi, kurum dndaki yetikin insanlara gre
temelde farkllk gstermemelidir. Yaplmas gereken norm allii hkim
klmak olduundan, onlara zg farkl eitim teknikleri aray yersiz
ve sakncaldr. Dolaysyla eitim i alan kii nerede olursa olsun ve da
ha nce ne yapm olursa olsun ona ncelikle renci gzyle bakmak
gerekir.14
Sonu olarak cezaevindeki eitimi an gereklerine gre yeniden
ekillendirebilmek iin, dnyada ve zellikle de Avrupa'da meydana
gelen dnsel deiimin son 10-15 yl iinde pozitif hukuktaki yans
malarn iyi anlamak ve bunlara sahip km ak gerekmektedir. Yetikin
eitim inin modern ilke ve kurallarnn cezaevlerinde benimsenebilme-
si iin merkez tekilt da dhil olm ak zere, kurumun mdrnden
hizm etlisine kadar btn cezaevi alanlarnn samim desteklerine
ihtiya vardr. Eitimi sadece eitim grevlilerinin ii sayan anlay artk
yeterli kabul edilmemektedir. Cezaevi rejiminin ve ceza politikasnn
da eitim in gereklerine gre ekillendirilm esi bir zorunluluktur. Kalc
ve ada zm ancak bu ok boyutlu yaklam la salanabilir.
Cezaevlerinde Rehabilitasyon Programlar

G khan O ral, A sl A t a m e f

almamzn hedefi cezaevlerinde yrtlen rehabilitasyon al


malarnn etkinlii asndan psikoloji bilim inin nerdii destek ve bi
rikimin ortaya konulmasdr. Bu amala Batdaki hkim ve alternatif
modeller hakknda bilgi aktarlacak ve lkemizdeki uygulam ann er
evesi belirlenecektir.
ncelikle 1990'lardan itibaren yaygnlk kazanm psikolojik reha
bilitasyon yntem lerine zem in hazrlayan tarihsel sre ksaca ortaya
konulacaktr. 20. yzyl bandan itibaren cezaevlerinde uygulanm
rehabilitasyon yntem leri incelendiinde kan sonu, farkl yntem le
rin denenm esi ve mahkm larn tahliyelerini takiben sua ynelme
oranlarnn izlenmesi ile bunlardan vazgeilmesi, rehabilitasyonun et
kinliinin, mkerrer suun nlenmesi olarak llmesidir.
Cezaevlerinde hkmllere ynelik rehabilitasyon alm alar
kt'a Avrupa's ngiltere ve ABD tarihine bakldnda 1777 "H apisha
ne Reform u" ile balar. Daha ncesinde hapishaneler uzun sre bar-
nlmas m m kn yerlerden ziyade tecrit, tutukevi veya srgn ya da
idam ncesi beklem e am acn tarken, 18. yzyl sonu reformlar ile
birlikte m utlak tecrit ve tek bana ile ekerek ibadet ve meditasyon
yoluyla Tanr'nm balamasna ulalm as amalanan yerlere dn
mtr. Hapishane//manastr, mahkmiyet//lm, hcre//mezar

Do. Dr. G khan O ral, stanbul niversitesi Cerrahpaa Tp Fakltesi Psikiyatri


A na Bilim Dal, stanbul.
A sl Atamer, stanbul Bilgi niversitesi Psikoloji Blm , U zm an Psikolog, s
tanbul.
paralellikleri mimar elerin psikolojik etkileri ile birleerek, "Pensil-
vanya Sistem i" olarak bilinen tarz oluturmu ve slah yolunun Hris-
tiyan doktrin olduu sz konusu dnem resmen 1913'e kadar srm,
20. yzyl banda ekonomik nedenler ve mahkmlarda "delilie" ne
den olduu gerekesi ile tecrit usul terk edilmi, cezann amacnn
dzeltme olduu tezi ile; alarak topluma faydal yaam tarzn benim
seme esasna dayanan modern rehabilitasyon yntemlerine doru bir
gelim e balamtr.1
Daha sonra 1970'lere kadar meslek eitim ve alma odakl so-
rumlu-uyumlu vatandala ynelik rehabilitasyon almalarnn he
men hemen tek seenek olduu bir dnemin hkimiyetinden sz et
mek mmkndr.2 M eslek edinm eden ziyade alma ve mahkmla
rn sorum luluk duygusunu gelitirm ek ve onlar megul etm ek o d
nem rehabilitasyon giriimlerinin temeli olmutur. Ayrca ucuz i g
cn kullanmann cazibesi de uygulamalarn yaygnln arttrmtr.
Ancak gnmzde etkinlii bilinen ve uygulanmakta olan meslek
edinme ve hkmllerin altrlm alarnn, eski tip altrma yntem
leriyle kyaslandnda nemli farkllklar vardr.
Sadece hkmlleri megul etmeye ynelik altrma uygulam a
lar yoluyla rehabilitasyonun giderek artan mkerrer sular zerinde
etkisi olmad grldnden 1970'lerden itibaren sert cezalandrma
yaklam lar benim senm eye balanm ve bu deiim i takiben
1970'lerden 2002'ye gelindiinde ABD'de hkml says 4 katma k
m ve her 142 ABD vatandana karlk birisinin hapishanede olmas
gibi olaanst bir istatistik karmza kmtr.3
1990'lardan itibaren mahkmun rehabilitasyonda "nesne" veya
"zne" konumlar sorgulanmaya balanm ve bu farkl konumlandr-
malarla ilikili farkl slah veya rehabilitasyon yntemleri, zgr irade,
deim eyi istemek, niyet ve motivasyon meseleleri farkl sosyal bilim
disiplinlerinin ilgisine ve analizine konu olmutur.4 "N esne" yaklam
hkm ly kendisinin ve davranlarnn sorumluluunu alm aktan
aciz, slah imknsz deilse bile zorlukla mmkn kii olarak konum
landrrken, "zn e" yaklam mahkmu tamamen kendi deer tutum

1 (Fisher, 1995; Schm id, 2003)


2 (O 'D onnell, 2001)
3 (B e n so n ,2003)
4 (Austin, 2002)
ve davranlarnn sorumluluunu alabilecek yetiye haiz ve bunlar de
itirm e kudretine sahip kii olarak konumlandrr.
Bu zt yaklam lara bal olarak hkm lleri slah etm eye veya
rehabilite etmeye ynelik farkl giriimlerin ortaya kmas kanlmazdr.
Nesne yaklamna dayanan rehabilitasyon yntemlerinin en u rne
i 18. yzyl tipi din eitim yoluyla rehabilitasyon, zne yaklamnn
en radikal rnekleri arasnda, 1970'lerden balayarak takip almalar
da yaplm olan sekiz eyalete ait istatistik verilerin bulunduu mah
kmlarn edebiyat ve sosyal bilim ler alanlarnda niversite ve yksek
lisans dereceleri veya en azndan lise dzeyinde felsefe (zellikle Sok-
rat nerilmekte) dersleri alarak, farkl yaama ve dnme seenekleri
ile tantrlm alar bu yolla deer sistem lerini sorgulayarak zgr
iradeleri ve eitim sonucu deien kapasiteleri ile tahliye sonras ha
yatlarna farkl bir yn izmelerini hedefleyen eitim yaklam bulun
maktadr. Eitim yaklam en verimli ve ekonom ik yntem olarak g
rlm ediinden popler olmamsa da alandaki uygulamalara ynelik
takip almalar mkerrer sularda anlaml farkllklar ortaya koy
mutur.5 ABD, Avustralya, ngiltere ve Avrupa'da yaygn olarak uygu
lanan rehabilitasyon yntemleri ve bunlarn etkinlikleri tartlrken al
ternatif yntemlerden biri olarak eitim yaklam gzden karlm a
maldr.
Bir dier alternatif yaklam, ok ar ve youn asker eitim yolu
ile hkm llerin slah yntemidir. 1983 ylnda ilk kez uygulanmaya
balanm as ile zaten m ahkm larn ar ekilde cezalandrlm alarna
taraftar ABD kamuoyunun youn desteini kazanm olan yntem
"boot cam ps-postal kam plar" veya "ok m ahkm iyet" olarak bilin
mektedir. 1994 yl itibariyle ABD 'ye yaylm 79 asker eitim progra
m olduu bildirilmitir.6 Sekiz eyalette yrtlen programa dhil h
kmller zerinde yaplan bir alma gsterm itir ki, programlarn
yars mkerrer sulan nlemede istatistik olarak anlaml bir farkllk
yaratmamaktadrlar. M kerrer mahkmiyetin azald grlen dier
yarda ise, postal kamp programlarnn uygulanmasnda etkin faktr
lerin ayrtrlmas gerei ortaya konulmutur.7 Bir dier almada ise
sz konusu faktrlerin belirlenm esi hedeflenm i, rehabilitasyonun et

5 (Jablecki, 2000; A ustin, 2002)


6 (Cronin, 1994)
7 (M ackenzie, Bram e, McDovvall, ve Souryal, 1995)
kinliinin postal kamplarna devam eden mahkmlarda kendilerine ve
etraflarna zarar vermelerini imknsz klan dzeyde dsal kontroln
basknl, yaplandrlm program yoluyla snrlar ve itaatin renil
mesi, mahkmlarn duygusal olarak desteklenmeleri ve zgvenlerinin
arttrlmas, verilen eitimin neticesinde deerlerinin ve tutumlarnn
deim esi olduu ortaya konulmutur.8 Postal kamplarnn ortaya
koyduu aslnda asker eitim neticesinde ortaya kan psikolojik de
iimin rehabilitasyonda kritik faktr olmasdr.
"Psikolojinin hapishanedeki rol nedir?" sorusunun cevaplanmas
gereklidir. ncelikle hapishane poplsyonundaki akl sal prob
lem lerine m dahalede psikologlarn grevi aktr. Cezaevi ortamnn
m ental kriterler asndan salkl bireylerin psikolojik uyum ve den
geleri zerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir.9 Bir dier ana alan
mental salk asndan olduu kadar, suu hazrlayan bir etmen olarak
alkol ve madde bam llnn tedavisinde psikolog ve psikiyatrlarn
almalardr.10
Psikolojinin mahkmlarn rehabilitasyonuna dair rol, alan hak
knda bilim sel bilgi birikimi ile politik ve felsef perspektiflerin deien
hkim iyetlerine gre farkllamaktadr. Rehabilitasyon programnn
nitelii mahkmiyetin am acnn tedavi mi yoksa suluyu cezalandr
ma yoluyla slah etmek mi olduu sorusunun cevabna gre deimek
tedir. Sz konusu cevabn felsef elikisi ise psikoloji bilim i ve salk
hizmetlerinin tedavi etme amacnda olmas, slah etmenin ise cezalan
drma amacna dayanmasdr.
Psikoloji su davranna dair giderek artan am pirik bilgiye sahip
tir. Bu bilgi su nlem e alannn da belirleyicisi olarak kullanlm akta
dr. Hangi tr rehabilitasyon yntemlerinin etkin olduu konusu su
nlem e ve zellikle mkerrer sularn nlenmesine dair almalarda
odak noktas olarak karmza kmaktadr.11
Son on yla kadar hkim grn cezalandrm a-slah etme olmas
neticesinde psikolojik rehabilitasyon programlarnn gelitirilm esi de
ancak bu son on yllk dnemde mmkn olmutur. ncelediim iz lite
ratrde, rehabilitasyon programlarnn baarsnn, farkl zelliklerdeki

8 (Lutze, 1998)
9 (Zim bardo, 1973; Craw ford, 2003)
10 (Belenko ve Peugh, 1998; Sm ith-Bailey, 2003)
11 (Hovvells ve Day, 1999; Cann, Falshaw, N ugent ve Friendship; 2003)
hkml gruplarnn ihtiyalarna gre, farkl sularn farkl zellikle
rine gre, ayn zamanda cinsiyet zellikleri de gz nne alnarak olu
turulmasna, cezaevi kurumunun ve sulu alt kltrnn niteliklerinin
m utlaka dikkate alnmasna ve tahliye sonras toplumsal sorumluluu
vurgulayacak ekilde takip programlarnn uygulanmasna bal oldu
u ortaya konulmutur.12
Gnm zde hkim psikolojik rehabilitasyon yntemleri hkm
llerin bilisel ilevselliklerine m dahalenin odak noktas olduu
programlardr. Yaplandrlm veya yar yaplandrlm grup terapile
ri eklinde uygulanan bilisel-davran rehabilitasyon programlarn
dan bahsetm eden nce, sz konusu ekoln su davranna bak hak
knda ksa bilgilendirm e yerinde olacaktr. Bir gre gre su ileyen
kiilerde sula ilikili grlen birtakm "bilisel eksiklikler" bulunm ak
tadr.13 Bu eksiklikler, drtsellik, sadece som ut mantk iletebilmek,
sosyal olarak farkl perspektiflerden bakabilmeyi beceremem ek, kiiler
aras atmalar ve problemleri zmede yetersizlik olarak belirlen
mitir. Bilisel-davran ekole m ensup bir dier gre gre, sulu
kiinin sua ynelm esinde ve su kariyerini srdrmesinde birtakm
"bilisel a rp tm a la rn etkin olduu ileri srlmektedir.14 Bilisel ar
ptm alar arasnda "suu minimize etm ek" (rnein araba hrsznn su
unun gaspla kyaslandnda nemsiz olduuna inanmas), "kendi
maduriyetine inanm a" (rnein, o kadar yl ieride geirdikten sonra
baka bir geim yolunun kalmadna inanmak ve hrszlk kariyerine
devam etmeyi meru bulmak), "sorumluluu inkr" (rnein madu
run giyim tarznn cinsel tacizi davet ettiini ileri srmek) rnek gsteri
lebilir. Bu ve benzer arptmalar sua ynelmi kiilerde "kriminojenik
tutumlar" olarak ifade edilen bir bilisel rntye neden olmaktadr.15
Rehabilitasyon programlar gerek bilisel eksikliklerin gerekse ar
ptm alarn giderilmesi ve dzeltilmesini hedeflemelidir. Bu tarz reha
bilitasyon programlarndan faydalanmas muhtemel sulular mental
salk kriterlerine gre herhangi bir akl hastalna veya karakter pa
tolojisine haiz olmayan kiilerdir. 1988 ylnda uygulamaya konulan
Bilisel zdeiim Program olarak Trkeye evirebileceimiz (Cog-

12 (H enderson, 1998; H annah-M offat, 2000; How elIs, 2000; Taggart, 2001; DeAnge-
lis, 2003; Benson, 2003)
13 (Ross, Fabiano ve Evvles, 1988)
14 (M arques, Day, N elson ve W est, 1994)
(Andrevvs ve Bonta, 1994)
nitive Self-change Program) bir pilot program mkerrer suu nemli
lde nlemitir.16 Programa katlmda gnlllk esas yoktur, ancak
programdan ayrlma seimi mahkma braklmtr. Programa katlan
25 m ahkmun bir arada barnd ve haftada 3 ila 5 seans aras 5-10 ki
ilik grup grmeleri eklinde yrtlen program en az alt ay sr
mektedir. Bilisel arptmalarla yzleilmesi, sua zemin hazrlayan
risk durumlarnn belirlenm esi ve bunlardan kanmaya ynelik alter
natif davranlarn gelitirilm esi, ve sorumluluun alnmas programn
ieriini oluturan konulardr. Bu ve benzer rehabilitasyon program la
r psikolojik teori ve mdahale yntem lerine dayanmakta ancak psiko
terapi yaklam ndan nemli lde farkllklar gstermektedirler.
Hlen ngiltere ve Avustralya'da yaygn olarak uygulanmakta
olan akredite rehabilitasyon program lar17 unlardr:
1. M uhakeme ve Rehabilitasyon (Reasoning and Rehabilitation -
R&R)
2. Pekitirilmi Dnme Becerileri (Enhanced Thinking Skills - ETS)
3. Problem zme (Think First inside)
4. fke Kontrol ve Ynetim ini renme (Controlling Anger and
Learning to M anage It - CALM)
5. Bilisel zdeiim Program (Cognitive Self-change Program -
CSCP)
6. Cinsel Su Failleri Tedavi Program (Sex Offender Treatment
program - SOTP)
Sular cinsel ierikli, m adde ile ilikili veya iddet ieren hkm
ller iin nerilen programlar; M uhakem e ve Rehabilitasyon (Reaso-
ning and Rehabilitation - R&R) ile Pekitirilmi Dnme Becerileri
(Enhanced Thinking Skills - ETS) programlandr.
R&R 23 cezaevinde 38 seans olarak uygulanmakta, bilisel arpt
malara ynelik, drtsellik zerinde kontrol kazanm ay hedefleyen,
kiiler aras problem zme becerisini oluturma, muhakem e biim ini
deitirme, sosyal perspektiflerin farkna varma konularndan olu
makta ergenler iin de adaptasyonu gelitirilmektedir.
ETS program benzer konular ilemekte, 78 cezaevinde 21 seans
hlinde uygulanmaktadr.

16 (M arques ve ark., 1994)


17 w w w .prisonm entalhealth.org
Sulan fke ve iddet ieren hkmller iin zellikle CALM (fke
Kontrol ve Ynetim ini renme), CSCP (Bilisel zdeiim Progra
m) uygulanmaktadr.
CALM (fke Kontrol ve Ynetim ini renm e), olum suz duygu
larla ba etm e ve bunlar kontrol etme konusunda baarszlklar ne
deniyle sua ynelm i mahkmlara uygulanm akta, psikopatik zel
likli olanlar program n dnda tutulmaktadrlar. Bilisel-davran
yntem lerle deiim in hedeflendii program 6 modlden oluan 26
seans eklinde uygulamaktadr. Daha nce ieriini akladm z
CSCP (Bilisel zdeiim Program) ise, m kerrer su asndan yk
sek risk tayan, 24 yandan byk, deiim iin motivasyona sahip
hkm llere uygulanm akta, tahliye sonrasnda takip alm asn da
iermektedir.
Sular cinsel ierikli olan hkmllere ynelik SOTP (Cinsel Su
Failleri Tedavi Program) uygulanmaktadr. Bu programn, tekrar su
ileme olasl bakmndan farkl risk dzeyindeki mahkmlar iin
farkl versiyonlar bulunmaktadr. Ortak ierik, hkmlleri sularn
mazur gsterm ede kullandklar arptmalarla yzletirmek, madu
run perspektifini anlayabilmek, ve ileride sua ynelme riskini arttran
durumlarn belirlenm esi zerinedir. Haftada 2-5 aras oturum dan olu
an ortalama 86 grup seans eklinde yrtlmektedir. Program, yk
sek risk tayan hkm ller iin 70 seans daha fazla uygulanmaktadr.
Tahliyeden nce program tamamlam olanlar iin 32 seanslk bir ha
trlama almas yaplmaktadr.
Hkmllere ne tr bir rehabilitasyonun uygulanacana farkl
alanlarda yaplan psikolojik deerlendirmeler ile karar verilmektedir.
Deerlendirm e alanlar arasnda, kiilik faktrleri, sua dair inan ve
alglar, muhakeme ve deerlendirme tarz, uyarlm a ve z-denetim, ki
iler aras problem zme becerileri, psikopatoloji, su ilem eyi kolay
latrclar veya nleyiciler bulunmaktadr. Bu alanlarn deerlendiril
mesi ile mahkmun hangi tr programdan ve ne tr bir rehabilitas
yondan faydalanabileceine karar verilmektedir. Cinsel, iddet ve
m adde ile ilikili farkl sularn failleri ile cezaevlerinde yrtlen bi-
lisel-davran teori ve yntemlerine dayanan rehabilitasyon prog
ramlarnn mkerrer suu nlemede etkinlii eitli aratrmalarla or
taya konmutur. Ancak bu deerlendirme almalan 90'lann bandan
itibaren uygulanmakta olan sz konusu rehabilitasyon programlarn
dan faydalanm olmas muhtemel mahkmlarn tahliyeleri ile birlikte
nm zdeki yllarda daha net belirlenebilecektir.18
Psikolojik rehabilitasyon yntemleri dnda gnmzde uygulan
makta olan bir dier rehabilitasyon yntemi daha nce belirtildii gibi
meslek edindirme yoluyla mahkmun tahliye sonras hayata hazrlan
masdr. Gemiteki uygulamalardan nemli farkllklar gsteren al
ma yoluyla rehabilitasyon ynteminin etkinlii eitli faktrlere bal
olarak deimektedir. ngiltere'de alt cezaevinde yrtlm bir al
maya gre cezaevindeki alma artlar dardaki yaamda benzer bir
i kolundaki artlara ne kadar denk ise rehabilitasyon ynnden etkin
lik o dzeyde artmaktadr. Sz konusu denklik, sorumluluk stlenme,
alma saatleri, retim sre ve teknolojileri, amir ve mesai arkadala
r ile etkileimin ekli ve miktar, dl ve cezalar alanlarnda ncelen
mektedir. Ayrca hkmlnn tahliye sonras benzer bir i kolunda is
tihdam olasl da nem tamaktadr. Ayn almada ortaya konan
bir dier nokta mahkmlarn sadece yarsnn rehabilitasyonun etkin
liine inanyor olmalar ve tahliye sonras iin ounun iyim ser bak
maddr. Sonu olarak nerilen, alma ve m eslek edindirme yoluy
la rehabilitasyonun tahliye sonrasna mahkmu hazrlama prensibine
dayanmas gereidir.19
Cezaevlerinde rehabilitasyonla igili Trkiye'deki mevzuata gre
cezaevi, hkm lde kanunu ihll etmeden yaama arzusu dourm ak,
ve onun normal hayata dnnde ihtiyalarn kolaylkla karlayabi
lecek duruma gelm esini salamak iin baz rejim, tedbir ve teknik
usullerin kullanld yerlerdir. Cezaevlerinin amac hkm lde ailesi
ne, dier fertlere ve cemiyete kar sorumluluk hissinin dom asn sa
lam aktr (Ceza nfaz Kurum lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine Dair
Tzk md. 110). Cezaevlerindeki uygulam alar arasnda en yaygn
mahkmlarn m eslek edindirme ve alma yoluyla rehabilitasyonu
dur. Sz konusu uygulam ann Trkiye'deki su oranlan zerine nasl
bjr etkisi olduuna dair bir bilgiye taradmz literatrde rastlayamadk.
Hkm llerin altrlma artlan, yasa ve ynetm elikler ile dzenlen
mitir. Yasada uygulam ann amac, "atl durumdaki insan gcnn
hizm et veya retime dntrlmesini, bir i veya meslein yeterince
retilm esine imkn verilmesini, altrlm alarna karlk kendilerine

18 (H ow ells ve Day, 1999; Cann, ve ark., 2003, K ersting, 2003)


*9 (w w w .penalreform .org; Harley, 1996; O 'D onnell, 2001)
madd ynden gerekli ortamn yaratlmasn ve bu suretle yararl birey
ler olarak topluma dnmelerini salam aktr" (Ceza nfaz Kuram larn
daki Hkm llerin Cezaevi Dndaki yerlerinde altrlmas Hak
knda Ynetmelik, md. 1). altrlm ann esaslar arasnda cezaevi d
ndaki ortamlarda alma zorunluluu vurgulanmtr. Sz konusu
uygulam ay literatrde yer alan, etkinlii belgelenmi kriterler ynn
den deerlendirdiimizde, mahkmun "atl i gc" olarak nesnele-
tirilmesi rehabilitasyonun etkinliini belirleyen faktrlerle elimekte,
te yandan, meslek edindirme, tahliye sonras yaama hazrlama am aa
ve zellikle almann cezaevi dndaki ortamlarda mmkn olmas
uygulamay tam da hedeflenen ideal uygulamaya denk klmaktadr.
Kanaatimizce, uygulamann etkinlii bilimsel almalarla belgelendii
takdirde ihtiyaca ynelik uygun bir rehabilitasyon yntemi olarak kabul
edilebilir. M eslek edindirme kurslar ve zorunlu alma dnda, sanat
faaliyetleri cezaevlerinde rehabilitasyon amacyla kullanlmaktadr.
Burada tartlan, ar asker eitim yoluyla rehabilitasyon, din
eitim yoluyla rehabilitasyon, yksek renim yoluyla rehabilitasyon
ve bu almada zellikle en geni yeri ayrdmz bilisel-davran
yntem ler ile rehabilitasyon programlar lkemizde mevcut deildir.
Trkiye'de uygulama alan ve imkn olduunu dndmz reha
bilitasyon programlar bilisel-davran ekol temel alan uygulam a
lardr. Bu uygulam alarn Trkiye artlarna uyarlanarak uygulanm a
snda engel olarak ne srlebilecek nedenlerden birisi mal kaynaklarn
yetersizlii olabilir. Ancak su gerekletikten sonra suun fail, m a
dur, ve kamu zerindeki madd ve manev ynden etkileri, psikolojik
rehabilitasyonun mkerrer suu nlemedeki bilim sel verilerle destek
lenmi etkinlii ve salanacak fayda dikkate alndnda, psikolojik re
habilitasyon programlarnn gelitirilmesi ve uygulanmasnn maliyeti
nemsiz kalmaktadr. Bir dier itiraz cezaevlerinin kalabalkl ve per
sonel yetersizlii olabilir. Ancak DE verilerine gre, 1987-1993 yllar
arasnda cezaevlerindeki hkml ve tutuklu says % 40 azalm, buna
karlk, kadrolu personel says % 100 orannda artmtr. Her hkm
l ve tutukluya neredeyse bir personel dmektedir. Ancak personel
istihdam ndaki dalm a bakldnda salk ve eitim hizmetleri sn
fnda yeterli istihdamdan sz etmek m mkn deildir.20 Bu durumda
daha verimli bir istihdam politikas, psikolojik rehabilitasyona kaynak
ve personel ayrlmasn salayabilecektir.
Sonu olarak, Trkiye'nin kltrel ve ekonom ik zelliklerine uyar
lanabilir, psikolojik teorilere dayanan, hkm lde alg, tutum, deer
ve davranlarda deiim salayacak programlarn gelitirilm esine ih
tiya olduunu dnmekteyiz. Bu tip rehabilitasyon programlarnn
gelitirilm esinde mal kaynak ve insan gcnn yeterli olm amas ge
erli engeller deildir. nerilen tipte programlar pilot uygulam alar h
linde gelitirilip, etkinlikleri deerlendirilerek gerekli dzenlemeler
yapldktan sonra yurt apnda yaygn olarak kullanlabilir.

Kaynaklar
Andrews, D. ve Bonta, J. (1994). Classification for effective rehabilitation:
rediscovering psychology. Criminal Justice and Behavior, 17; 19-52.
Austin, J. (2002). Can prisons work? The prisoner as object and subject in
modern corrections. Contemporary Sociology, 31(4); 471-471.
Belenko S. ve Peugh, J. (1998). Fighting erime by treating substance abuse.
Issues in Science and Technology, 15 (1); 53-60.
Benson, E. (2003). Rehabilitate or punish. Monitor on Psychology, 34 (7); 46-47.
Bak, V. (1998). Cezaevleri de zelletirilmeli. Liberal Dnce Dergisi, 12;
47-53.
Cann, ]., Falshaw, L., Nugent, F. ve Friendship, C. (2003). Understanding
what works: accredited cognitive skills programmes for adult men and
young offenders. Findings, 226; 1-6.
Ceza nfaz Kurumlarndaki Hkmllerin Cezaevi Dndaki yerlerinde
altrlmas Hakknda Ynetmelik, (1983) m d.l. Resm Gazete, 18186,
22 (5), 3354.
Ceza nfaz Kurumlan ile Tevkifevlerinin Ynetimine Dair Tzk md. 110
Crawford, N. (2003). Helping inmates cope vvith prison life. Monitor on
Psychology, 34 (7); 62-63.
Cronin, R.C. (1994). Bootcamps for adult and juvenile offenders: Overviev and
update. VVashington, D.C.: National Institute of Justice.
DeAngelis, T. (2003) Youth programs cut erime, costs. Monitor on Psycho-
logy, 34 (7); 48-50.
Fisher, G. (1995). The birth of prison retold. The Yale Lau Journal, 104 (6);
1235-1265.
Hannah-Moffat, K. (2000). Prisons that empovver. The British Journal ofCri-
minology, 40 (3); 510-531.
Harley, D.A.(1996). Vocational rehabilitation services for an offender popu-
lation. Journal of Rehabilitation, 62 (2); 45-51.
Henderson, D. (1998). Gender-appropriate mental health services for incar-
cerated vvomen: issues and chalanges. Family and Community Health, 21
(3); 42-53.
Howells/ K. (2000). Treatment, management and rehabilitation of vvomen
in prison: relevance of rehabilitation principles. Australian Institute of
Criminology tarafndan dzenlenmi "Women in Corrections: Staff and
Clients" konferansnda sunulmu bildiri, Adelaide:AU, 31 Ekim-1 Ka
sm 2000.
Howells K. ve Day, A. (1999). The rehabilitataion of offenders: intemational
perspectives applied to Australian correctional systems. Australian Insti-
tte of Criminology: Trends and ssues in Crime and Criminal ]ustice, 112; 1-6.
Jablecki, L.T. (2000). Prison inmates meet Socrates. The Hmanist, 60 (3); 11-16.
Kersting, K.(2003). New hope for sex offender treatment. Monitor on
Psychology, 34 (7); 52-53.
Lutze, F.E. (1998). Are shock incarceration programs more rehabilitative
than traditional prisons? A survey of inmates. Justice Quarterly, 15 (3);
547-566.
Mackenzie, D.L., Brame, R., McDowall, D., ve Souryal, C. (1995). Boot camp
prisons and recidivism in eight states. Criminology, 33 (3); 327-334.
Marques, J., Day, D., Nelson, I.C., ve West, M. (1994). Effects of cognitive-
behavioral treatment on offender recidivism. Criminal Justice and Beha-
vior, 21; 28-54.
O'Donnell, I. (2001). Prisoners' vvork and vocational training. The British Jo
urnal of Criminology, 41 (1); 214-216.
Ross, R. ve Fabiano, E. ve Ewles, C. (1988). Reasoning and rehabilitation.
International Journal of Offender Tlerapy and Comperative Criminology, 32;
29-35.
Schmid, M. (2003). "The eye of God": religious beliefs and punishment in
early nineteenth-century prison reform. Theology Today, 59 (4); 546-558.
Smith-Bailey, D. (2003). Alternatives to incarceration. Monitor on Psycho
logy, 34(7); 54-56.
Taggart, W. A. (2001). Reform in the making: the implementation of social
policy in prison. The American Political Science Revieu, 95 (2); 478.
www.penalreform.org. Sentence Management and Prison-Based Rehabili
tation Programs, 01.12.2003.
www.prisonmentalhealth.org. Offender Behavior Programmes (Prison
Service Accredited). 01.12.2003.
Zimbardo, P. (1973). Stanford prison experiment. www.prisonexp.org.
Cezaevi Din Hizmetlerinin
Yeterlilik Sorunu

uayip zdemir *

lkemizde iledikleri eitli sulardan dolay cezaevlerine1 giren


lerin saysnda her geen gn art yaanmaktadr. Byk bir sulu kit
leyi ierisinde tutan cezaevleri2 toplumsal bir problem hline gelmitir.
Cezaevlerinde bulunan kalabalk kitlenin topluma kazandrlm as son
derece nemlidir.
1910'da VVashington'da toplanan Ceza ve nfaz M illetler Aras Se
kizinci Kongresinde mahkmlarn topluma kazandrlmasnn din ei
timi, zihin ve vcut terbiyesi ve ileride mahkma hayatn kazanma
imknn verebilen bir i ile mmkn olabilecei ifade edilmitir.3
Din eitiminin amac kiilerin benliklerinde, her trl mspet ya
da menf artlara ahenkle uyumu salayacak bir gc oluturmaktr.4

Do. Dr. uayip zdem ir, nn niversitesi lhiyat Fakltesi, M alatya.


1 Birbirinden olduka farkl m eknlara ve standartlara sahip cezaevi bulunm akta
dr. Bunlar ocuk ceza ve slahevleri, ak, y a n ak ve kapal cezaevleri olm ak
zere drt gruba ayrabiliriz. (Ceza nfaz K uru m lan ile Tevkifevlerinin Ynetim i
ne Dair 13. 7. 1965 tarih ve 647 sayl kanun, Tzk m adde 110, R esm Gazete, 1.
8. 1967 tarih ve 12662 No'lu.).
? rnein, A ustos 2003 tarihi itibariyle cezaevlerindeki hkm l ve tutuklularn
says 64051'dir. (http://w w w .adalet.gov.tr/cte/istatistik/yasa_gore.htm )
3 Kunter, "Sulularn Terbiye ve slah ", A dliye Ceridesi, Say: 6, Yeni Cezaevi M at
baas, Ankara 1943, s. 420.
4 H alis Ayhan, "D in K ltr ve A hlk Bilgisi retim inin Balca M eseleleri", Din
retim i ve Din Hizm etleri Sem ineri, D iyanet leri Bakanl Yaynlan, Anka
ra 1991, s. 342.
Cezaevlerinde mahkmlar bu gce ihtiya duymaktadr. Cezaevi
artlarnda yalnzlk eken, iledikleri sutan dolay farkl ruh hli ie
risinde bulunan ve hayata karamsar bakan mahkmlar aldklar din
eitimi sonucu ilerinde oluacak manev g sayesinde ruhsal buna
lmdan kurtulacak ve yaama gc kazanacaklardr.
Bugn cezaevlerinde mahkmlara din hizmeti gtrlm ekte ve
"D in Kltr ve Ahlk Bilgisi" dersi ad altnda din eitimi verilmek
tedir. Bu sayede, mahkmlar mill, ahlk, nsan, manev ve kltrel
deerleri benim seyen, koruyan ve gelitiren, ailesini, vatann, milleti
ni seven, beden, zihin, ahlk ve duygu bakm ndan dengeli ve salkl
bir yapya sahip, insan haklarna ve onuruna saygl, yapc, yaratc ve
verimli kiiler olarak yetitirmek,5 ruh derinliklerine inerek, onlar ma
nev ynden ykseltmek, pimanlk duygularn gelitirm ek ve yeni
den topluma kazandrlmalarn salamak amalanmaktadr.6
Cezaevlerinde mahkmlara yeterli din hizmeti verilm ekte midir?
Bu soruya cevap bulabilmemiz iin cezaevlerinde din hizmetleri uygu
lam asnn hangi aamalardan geerek gnmze kadar geldiinin ve
cezaevlerinde din hizmetlerinin yrtlmesinde Diyanet leri Ba
kanlnn nasl bir fonksiyon stlendiinin akla kavuturulmas
gerekmektedir. Tebliimizde cezaevi din hizmetlerinin yeterlilii hu
susuna bu alardan yaklaacaz.

C ezaevlerinde din hizm eti uygulam asnn geirdii aam alar


lkem izde cezaevlerinde din hizmetinin tarihi ok eskilere gitm e
mektedir. lk defa 1959 ylnda dnem in A dalet Bakan tarafndan,
Diyanet leri Bakanlna yazlan bir yazda hkmllerin m anev s
lahn temin edecek konferanslara ihtiya duyulduu belirtilmektedir.
Adalet Bakanlnn cezaevlerinde din grevlilerinin konferanslar
vermesi ynndeki talebinin gerekleme durumunu tam olarak tespit
edemedik. O dnemdeki din grevlisi says azlnn bunun gerek
lem em esinde etkili olabilecei hesaba katlabilir. Ayrca cezaevlerin
den byle bir istek gelm emi olabilir.

5 Ceza nfaz K uru m lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine D air 13.7.1965 tarih ve 647
sayl kanun, Tzk m adde 110, R esm Gazete, 1. 8 .1 9 6 7 tarih ve 12662 N o'lu.
6 Din Kltr v e A hlk Bilgisi M fredat Program , Adalet Bakanl Yayn, Ankara
1982, s. 6.
Uzun bir aradan sonra din grevlilerinin cezaevlerinde grevlen
dirilmeleri konusu tekrar gndeme gelmitir. 1974 ylnda Yargtayn
28/1/1974 tarih ve 5/1 sayl yazsyla cezaevlerinde din eitimi ama
cyla din grevlilerinin Diyanet leri Bakanl tarafndan resm ola
rak grevlendirilmelerine karar verilmitir.
D. . Bakanlndan alman 9/2/1974 gn ve 74-28 sayl grevlen
dirme yazs, Ceza ve Tevkif Genel M drlnn 15/2/1974 tarih ve
11-19 sayl tam imiyle cezaevlerine gnderilmitir.7
Daha sonraki yllarda Adalet Bakanl ve Diyanet leri Bakanl
arasnda cezaevlerinde din hizmetlerinin yrtlmesi ile ilgili i bir
lii devam etmi, fakat arzu edilen dzenleme salanamamtr.
Cezaevlerinde din eitiminin cidd ekilde ele alnmas 1980'li yl
lara rastlar. "C eza ve Tevkifevleri"ni "Islah Evleri" hline getirebilmek
amacyla 1981 ylndan itibaren buralarda eitim ve retim faaliyeti
balatlmtr.
Cezaevlerinde iinde Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersinin de yer
ald genel kltr derslerinden oluan bir eitim program yrrle
girmitir. Eitim programnda yer alan dersler unlardr: Trke, Trk
Dili ve Edebiyat, Tarih ve Trk nklp Tarihi, Yurttalk ve M eden
Bilgiler, Trk Sanat ve M edeniyeti Tarihi, Sosyoloji, Psikoloji, Din Kl
tr ve Ahlk Bilgisi, Beden Eitimi, ve M eslek Eitimi, M zik, Re-
sim-.
Bu derslerden Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersini okutmak iin
Diyanet leri Bakanlna bal m ftlklerce grevlendirilecek yk
sek tahsilli mft, vaiz ve din grevlilerinin, dier dersler iin de Mil
l Eitim Bakanlna bal okullarda grev yapan bran retm enleri
nin grevlendirilmesi kararlatrlmtr.8
M ftlklerce yeterli din grevlisi verilmedii durumlarda Mill
Eitim Bakanlna bal okullarda grev yapan Din Kltr ve Ahlk
Bilgisi retmenleri, cezaevlerinde Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersi
ne girmek iin grevlendirilmitir. Ancak belli bir sre getikten sonra
Mill Eitim Bakanlndan Din Kltr ve Ahlk Bilgisi retmenleri
talep edilm emi, din dersi tamamen diyanet grevlilerince yrtl
mtr.

7 M tala ve Tamimler, C.T.G.M . 15/2/1974 tarih ve 11-19 sayl tamim , s. 149-150.


8 13 Ekim 1983 Tarih ve 18190 Sayl R esm Gazete, M adde n 6, s. 11.
Cezaevlerinde kadrolu din grevlilerince "D in Kltr ve Ahlk
Bilgisi" dersinin verilmesi kararnn ardndan bu dersle ilgili mfredat
program hazrlanmas gndeme gelmitir.
Genelkurm ay Bakanlnn 16 Eyll 1981 gn ve 7130-818-81 say
l em irleri uyarnca, Adalet Bakanl "Eitim Birim i" ile "Bilim sel Ku
rul" tarafndan Din ve A hlk Bilgisi mfredat program hazrlanmtr.
Bu program D.. Bakanlnn 1 Nisan 1982 tarih ve D/4-2/552 sayl
grleri ve Genel Kurmay Bakanlnn 24 M art 1982 tarih ve 1700-
19-82 sayl tensipleriyle cezaevlerinde uygulanmtr.9
Cezaevlerinde yrrle konan "D in Kltr ve Ahlk Bilgisi"
dersi, dier genel kltr dersleriyle birlikte 1981-1991 yllar arasnda
tm tutuklu ve hkm ller katlacak ekilde yrtlmtr. Din Kl
tr ve Ahlk Bilgisi dersiyle birlikte okutulan genel kltr dersleri
1991 ylnda uygulamadan kaldrlmtr. Bylece cezaevlerinde uygu
lanan eitim programndan sadece Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersi
1991 ylndan itibaren gnmze kadar istee bal olarak devam et
mitir.
2001 ylnn ilk aylarnda Diyanet leri Bakanl ve Adalet Bakan
l arasnda, cezaevlerinde din eitiminin yeniden gzden geirilmesi
ve bu konuda iyiletirici dzenlem elere gidilmesi ynnde alma
balatlmtr.
Balatlan yeni alma dorultusunda Adalet Bakanl ile Diya
net leri Bakanl arasnda, tutuklu ve hkmllerin din ve ahlk
gelimelerini salamaya ynelik i birlii yapmak zere bir protokol
imzalanmtr. Protokol 15 M ays 2001 tarihinde yrrle girmitir.
Bu protokoln amac, ceza infaz kurum lan ve tutukevlerinde bu
lunan hkml ve tutuklularm din ve ahlk duygularn gelitirerek,
yeniden topluma kazandrlmalarn salamaktr.10
Yeni yaplanm a erevesinde cezaevlerinde grev alacak Diyanet
grevlilerinin A nkara'da hizm et ii eitim e tbi tutulm asna karar
verilmitir. 18 Temmuz 2001 ve 30 Temmuz 2001 tarihleri arasnda top
lam 142 diyanet grevlisi, katldklan hizm et ii eitim etkinliinde ce
zaevlerinde m ahkm lann eitimine ynelik olarak ders grmlerdir.

9 Din Kltr v e A hlk Bilgisi M fredat Program , s. 2.


10 Adalet Bakanl le Diyanet leri Bakanl Arasnda Tutuklu ve Hkm llerin
Din ve Ahlk Gelimelerini Salam aya Ynelik birlii Protokol, Madde 1.
Bu dersler unlardan olumaktadr: "rad ve Tebli Usul, Gncel Di
n Konular, letiim, Sulu Psikolojisi, dare ile likiler ve Gvenlik,
ocuk ve G enler".
rad ve Tebli Usul ve Gncel Din Konular Diyanet grevlile
rince, dier dersler Adalet Bakanl personelince verilmitir.11
Ankara'da dzenlenen hizm et ii eitim etkinliinin dnda ceza
evlerinde grev alacak Diyanet personelinin eitimine ynelik olarak
ksa sreli hizmet ii eitim almalar Bakanlk tarafndan devam et
tirilmektedir.

Cezaevi din hizm eti uygulam asnda D iy anet leri B a kan l


nn fonksiyonu
Diyanet leri Bakanl Trkiye'de din ilerini yrtm ekle grev
li bir kurulutur. Genel idare ierisinde yer alan Diyanet leri Bakan
l zel kanunda belirtilen grevleri yerine getirir. Bu husus Anayasa
nn 136. m addesinde yle belirtilmektedir:
"Genel idare iinde yer alan Diyanet leri Bakanl, liklik ilkesi
dorultusunda, btn siyas gr ve dnlerin dnda kalarak ve
millete dayanma ve btnlem eyi ama edinerek, zel kanunda
gsterilen grevleri yerine getirir."12
Anayasada ifadesini bulan zel kanun Diyanet leri Bakanlnn
sorumluluk alann u ekilde ortaya koymaktadr:
"D iyanet leri Bakanl slm dininin inanlar, ibadet ve ahlk
esaslar ile ilgili ileri yrtmek, din konusunda cemiyeti aydnlatmak
ve ibadet yerlerini ynetm ek ile grevlendirilm itir."13
Yasann verdii yetkiyle din ilerini dzenlemek ve halkn din
problemlerini zm e kavuturm akla grevli olan Diyanet leri Ba
kanl yaygn din eitim i alanlarnda faaliyet gstermektedir.
Yaygn din eitim i, yetikinlere ve okul dndakilere din bilgiler
kazandrmak ve din anlaylarn gelitirerek hayatn din boyutunu

11 D iyanet leri Bakanl Din Eitim i Dairesi Bakanlnn 7. 6. 2001 tarih ve 258
sayl yazs.
12 Trkiye Cum huriyeti Anayasas 1982, M adde:136, Kurti M atbaas, stanbul 1990,
s. 104.
13 22 H aziran 1965 tarih ve 633 sayl D iyanet leri Bakanl Kurulu ve G rev
leri Hakkm daki K anun, M adde 1.
yorumlam alarna yardmc olmak amacyla yrtlen, plnl, prog
raml ve rgtl bir din eitimi abasdr.14
Yaplan bu tanma gre yaygn din eitiminin faaliyet alanlarn
yle sralayabiliriz:
a) Aile, b) Kur'an Kurslar, c) Camiler, d) Kitle letiim Aralar, e)
Ceza ve Tutukevleri, f) Hastaneler, g) Yurtlar ve Byk letmeler, h)
Yurt d.15
Grld gibi Diyanet leri Bakanlnn ok geni bir grev
alan bulunmaktadr. Bunlardan biri de cezaevleridir. Cezaevlerinde
grev yapan diyanet personeline 2001 ylndan itibaren "D in Dan
m an "16 ad verilmitir. Din danmanlar, cezaevlerine ynelik olarak
hazrlanan "D in Kltr ve Ahlk Bilgisi" dersi mfredat program
n17 esas alarak gnlk pln hazrlayp, cezaevi m drnn onayna
sunarak mahkm ve tutuklulara din sohbetlerde bulunmaktadrlar.
Din danmanlara, cezaevi idaresince grev yapt cezaevinde
mahkm ve tutuklularla ferd grmeler yapmak, din filerini doldur
m ak18 ve derse hazrlanmak amacyla bir alma odas verilmektedir.
Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersinin mfredat programnda din
danm anlarn cezaevlerinde greve balamadan nce eitim e tbi tu
tulmalar istenmektedir. Din danmanlarn mahkm psikolojisi ve
dersin cezaevi artlarnda nasl ilenebilecei ynnde eitim grme
leri cezaevlerinde verilen din eitimini olumlu ynde etkileyecektir.
D in danm anlar bu sayede mahkmlarla istenilen dzeyde iletiim
kurabilecek ve grevlerinde baarl olacaklardr.

14 Cem al Tosun, Din ve Kim lik, Trkiye D iyanet Vakf Yaynlan, Ankara 1993, s. 56.
15 Din Eitim i A lt Komisyonu Raporu, D.P.T., Ankara 1983, s. 28.
16 A dalet Bakanl ile D iyanet leri Bakanl arasnda tutuklu ve hkm llerin
din ve ahlk gelim elerini salam aya ynelik i birlii protokol, A dalet Ba
kanl C eza ve Tevkifevleri G enel M drl, 13.4.2001 tarih ve 12/5-50 sayl
yaz.
17 G enelkurm ay Bakanlnn 16 Eyll 1981 gn ve 7130-818-81 sayl em irleri
uyarnca, Adalet Bakanl "Eitim B irim i" ile "Bilim sel K u ru l"u tarafndan Din
ve A hlk Bilgisi m fredat program hazrlanr. Bu program D.. Bakanlnn 1
N isan 1982 tarih ve D/4-2/552 sayl grleri ve G enelkurm ay Bakanlnn
24 M art 1982 tarih v e 1700-19-82 sayl tensipleriyle cezaevlerinde uygulanr.
18 Din fii, m ahkm lann d in duru m lanyla ilgili olarak din grevlisi tarafndan
doldurulan blm e verilen ad.
Adalet Bakanl ile Diyanet leri Bakanl arasnda hazrlanan
protokolde din danmanlarn cezaevlerindeki grevleri tutuklu ve
hkmllere din ve ahlk bilgiler vermek, bu konulardaki yanl bil
gilerini dzeltmek, din duygu ve dncelerini gelitirerek, insan, aile,
millet ve vatan sevgisi alamak olarak belirlenmitir.
Din danmanlar kurumlarda haftada en az iki gn Din Kltr ve
Ahlk Bilgisi dersi ve din sohbetler ile ayda bir kez konferans vermek
zere, "D in ve Moral Hizmetleri" grevini yrtmek, sosyal ve kltrel
faaliyetler kapsamnda, istek hlinde K ufan- Kerim retimi ve din ve
cibelerin yerine getirilmesini salamakla ykml klnmlardr.19

C ezaevlerinde din h izm etlerin in yeterliliine ilik in deerlen


dirm e
Diyanet leri Bakanlnca cezaevlerinde yrtlen din hizmetle
rinin yeterlilii ok nemlidir. nk hedef kitle hapis cezasnn doal
sonucu olan hrriyetin kstlanmas yannda, hapsin kii zerinde
oluturduu elem, strap ve mahrumiyet sonucu problemler yaayan
ve farkl psikoloji ierisinde bulunan bir topluluktur.20
Cezaevi din hizmetlerinin yeterlilii asndan; mfredat progra
m, derslerin koularda ilenmesi, ders saatinin azl, ders kitabnn
olmay ve diyanet grevlilerinin cezaevi artlarnda grev yapacak
ekilde eitim alm ay hususlar n plna kmaktadr.
Cezaevlerinde retimi yaplan Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersi
mfredat program ilkretim okullar ve liselerde okutulan Din Kl
tr ve Ahlk Bilgisi dersi m fredat programyla benzerlikler tamak
tadr. Oysa mahkmlar yetikindirler ve psikolojileri ok farkldr. On
larn ruh hllerine hitap eden ierie sahip mfredat programna ihti
ya bulunmaktadr.
Programda diyanet grevlilerinin cezaevlerinde derse girmeden
nce eitime tbi tutulmas, cezaevlerinde eitim retim meknlarnn
oluturulm as, derslerde mahkm larn seviyelerinin gzetilmesi, re

19 A dalet Bakanl ile Diyanet leri Bakanl arasnda tutuklu ve hkm llerin
din ve ahlk gelim elerini salam aya ynelik i birlii protokol, Adalet Ba
kanl Ceza ve Tevkifevleri G enel M drl, 1 3 .4 .2 0 0 1 tarih ve 12/5-50 say
l yaz.
20 Duygun Yarsuvat, B ir Sosyolojik ve Kltrel Alt Grup O larak Cezaevi Toplumu,
SBF Dergisi, Say: 2, stanbul 1984, s. 455.
tim yntem lerinin kullanlmas ve yardmc ders ara gerelerinden
yararlanlm as istenmektedir. Konular ilenirken mahkmlarn gnlk
yaamlaryla balant kurulmas ve mahkmlarn derse motive edil
mesi nemle vurgulanmaktadr.21
Programn uygulanyla ilgili olarak cezaevlerinde Din Kltr
ve Ahlk Bilgisi dersinde retim ortamnn oluturulmas ve pedago
jik ilkelere uyulmas istenmektedir. Bu husus programla gerekletiril
mek istenilen am alar asndan son derece nem tamaktadr.
M fredat programnda zerinde nemle durulmasna ramen
1982 ylndan 2001 ylma kadar geen srede din dersi zel eitime tbi
tutulmam din grevlilerince yrtlmtr. Ayrca yer darl nede
niyle dersler snf yerine koularda ilenmitir.
M fredat program konu balklar, am alar ve uygulamada dik
kat edilmesi gereken hususlar asndan geni bir ierie sahiptir. Prog
ramda su, ceza, iletiim, pimanlk, A llah'n balayc olduu ve
dinde tvbenin yeri gibi mahkmlarn cezaevi artlarndaki psikoloji
sine hitap eden konulara yer verilmedii grlmektedir. Mfredat
program konular asndan mahkm larn ruh hllerine ve cezaevi
artlarna hitap edecek ekilde zenginletirilmelidir.
Din grevlileri ocuk ve yetikin mahkmlara ayn mfredat prog
ramn esas alarak ders vermektedirler. Oysa ocuklarn ve yetikinlerin
eitiminde, istenilen amalara ulalabilmesi asndan konularn, yn
temlerin ve mfredat programnn farkl olmas gerekmektedir. ocuk
ve yetikinlere ynelik iki ayr mfredat program hazrlanmaldr.
Din dersine katlm zorunlu deildir. Baz yneticilerin derse gere
ken nemi vermeyii, derse katlmalar ynnde mahkmlarn tevik
edilmeyii ve mahkmlarn ders esnasnda deiik ilerde grevlendiril
meleri derse katlm asndan olumsuzluk olarak gze arpmaktadr.
Cezaevlerinde din dersi snflar yerine koularda ilenmektedir.
Cezaevlerinde yer sknts olduu iin diyanet grevlileri koularda
mahkmlara din sohbetlerde bulunmaktadr. Oysa koular mah
kmlarn yatt yerler olup, eitim-retime uygun meknlar deil
dirler. M ahkmlarn koularda kendilerini derse vermeleri ve byle
bir ortamda yaplan retimden verim alnmas mmkn deildir.
Derslerin snflar yerine koularda ilenmesi, cezaevlerinde yrt

21 Din Kltr ve A hlk Bilgisi M fredat Program , s. 5.


len din hizmetlerinin niteliini olumsuz ynde etkileyen temel faktr
olmaktadr.
Cezaevlerinde "D in Kltr ve Ahlk Bilgisi" dersine ayrlan sre
haftada 2 saattir. Her kouta haftada 2 saat din dersi verilmektedir.
Cezaevlerinde din dersi dnda ayn zamanda isteyen mahkmlara
Ku'an retme, namaz klmay retme ve ilmihl bilgilerini verme
sz konusudur. 2 saatlik bir sre bu grevlerin yerine getirilmesi a
sndan yeterli deildir. Mahkmlar, din grevlileri ve yneticiler de bu
ynde gr belirtmilerdir.22
Cezaevlerinde mahkmlara din hizmeti gtren Diyanet persone
linin takip edecei ders kitab bulunmamaktadr. Diyanet grevlileri
cezaevlerinde din eitimine ynelik hazrlanan "D in Kltr ve Ahlk
Bilgisi" mfredat programm esas alarak derse hazrlk yapmaktadrlar.
Cezaevlerinde yrtlen din hizmeti almalarnda ders kitab
kullanlm ad gibi dier yardmc ders ara gerelerinden de yararla-
nlmamaktadr.
Cezaevlerinde Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersinde ders kitab ve
dier yardmc aralarn kullanlmay bu dersin retimi asndan
bir olumsuzluktur. Din grevlileri ders kitabnn olm ayn dersi
olumsuz ynde etkileyen faktr olarak grmlerdir.23
2001 ylna kadarki sreyi iine alan dnem de cezaevlerinde din
hizm etleri zel eitime tbi tutulmam Diyanet grevlilerince yr
tlmtr.
Diyanet grevlileri, cezaevlerinde derse girmeden nce eitime tbi
tutulm adklar iin, mahkmlarla istenilen dzeyde iletiim kuram a
mlar ve bunun sonucu olarak cezaevlerinde grev yapm akta isteksiz
davranmlardr. Nitekim yapm olduumuz aratrmada din grevli
lerinin cezaevlerinde almakta isteksiz davrandklar grlm tr.24
Cezaevlerinde yeterli sayda Diyanet personeline* ihtiya bulun
maktadr. M ahkmlarn saysyla orantl bir ekilde diyanet personeli

22 uayip zdem ir, Cezaevlerinde Din Eitim i, (Yaym lanm am Doktora Tezi), Sel
uk niversitesi, Sosyal Bilim ler Enstits, K onya 1998, s. 59, 76.
23 age., s. 79.
24 age., s. 107.
u an itibariyle cezaevlerinde grev yapan diyanet personelinin says 411 'dir.
(D iyanet leri Bakanl Din H izm etleri Dairesi Bakanlnn 11.11. 2003 tarih
ve 985 sayl yazs.)
cezaevlerinde grevlendirilmelidir. ok kalabalk olan cezaevlerinde
bir din grevlisinin tm mahkmlara ulamas, onlarla tek tek ilgilen
mesi, dersin dnda Kur'an renmek isteyenlerin bu isteini yerine
getirmesi mmkn gzkmemektedir. Ayrca mevcut din grevlisi izne
ayrld, rapor ald veya yurt dna grevli olarak gittiinde dersin
retim inde aksam alar yaanmaktadr.
Bu gibi olumsuzluklar gren Diyanet leri Bakanl ve Adalet
Bakanl 2001 ylndan itibaren cezaevlerinde din eitiminde iyiletir
meye gidilmesine ynelik olarak yeni bir alma balatmtr. Bu alma
cezaevlerinde din eitim inin yeniden gzden geirilmesi, din eitimi
ile ilgili iyiletirici dzenlemelere gidilmesi ve cezaevlerinde grev ya
pacak Diyanet grevlilerinin eitim i asndan son derece nemlidir.
Cezaevlerinde mahkmlara nasl bir din hizmeti verilmelidir?
Adam ldrme, hrszlk, zina vb. sular ileyenlere dinin bu sularla
ilgili bak as nasl anlatlmaldr? Diyanet grevlileri cezaevine gir
mekle karam sarla den mahkmlara dinin sularla ilgili hkm le
rini anlatrken gelebilecek tepkiler karsnda nasl hareket etmelidir?
Diyanet grevlileri bu ve benzeri sorulara ve muhtemel olum suzlukla
ra kar hazrlkl olmaldr. Diyanet grevlilerinin din yksek tahsil
grm olmas ve cezaevi artlarnda grev yapacak ekilde eitime
tbi tutulmas bu adan son derece nem tamaktadr.
Hazrlam olduumuz doktora tezinde diyanet grevlileri ve y
neticilerin cezaevi din hizmetlerini ve din dersini olumsuz ynde etki
leyen faktrlere ilikin grlerine nem arz etmesi asndan tebliim
de yer verm ek istiyorum.
Diyanet grevlilerince bu faktrler unlardan olumaktadr:
"Cezaevi idaresinin dersin ileniine ynelik gerekli ortam sala-
may ve bu derse ilgisizlii, derse katlmn zorunlu olmay, mescit
olmay, mahkm larn derse tevik edilmeyii, dersin snfta ilenme-
yii, mahkmlarn ders saatinde baka ilerle grevlendirilii, mahkm
larn iinde yaadklar psikolojik ortamn derse olumsuz yansmas,
grevlilerin bazen kendilerini emniyette hissetmeyileri, mahkmlarn
psikolojik yapsn bilem eyileri, ders karl dk cret alm alar."25
Yneticilerce bu faktrler unlardan olumaktadr:
"D in grevlilerinin etkileme kabiliyetlerinin olmay, derslerin
koularda yaplmas, grevlilerin mahkm psikolojisini iyi bilmeyii,
mahkmlarn kalabalk oluundan dolay din grevlilerinin herkese
ulaamay, derse katlmn zorunlu olmay, mahkmlarn derse il
gisizlii, baz grevlilerin koularda ders anlatmaktan ekinmeleri,
baz grevlilerin mahkmlara kar 'doru insan olsaydnz buraya
gelm ezdiniz' eklinde yanl tavr taknmalar, ders yerine toplu va
azn verilii."26
Ayrca tebliimde mahkmlarn din hizmetlerine ynelik beklenti
lerine de yer vermeyi yararl buluyorum:
"Cezaevlerine kadrolu grevliler atanmal, ibadet etme imkn
salanmal, zellikle din manada temizlik iin banyo imkn salan
mal, kandil geceleri ve baz nemli gecelerde mevlit program lan ter
tip edilmeli, cezaevlerinde eitli spor faaliyetleri ve sosyal etkinlikler
dzenlenmeli, din ierikli filmler seyrettirilm eli."
M ahkm lar baz din grevlileriyle ilgili cam i krssndeym i
gibi vaaz ettikleri, kendileriyle ilgilenmedikleri, kt davrandklar,
bazen 'iyi insan olsaydnz buraya girm ezdiniz' eklinde ifadeler kul
landklar ynnde ikyetlerde bulunmulardr. Ayrca din grevlile
rinin din konularda daha bilgili olmalarn, derste krc olmamalarn
ve kendilerine iyi davranm alann istemilerdir.27
Grld gibi cezaevlerinde din hizmetlerini olumsuz ynde et
kileyen pek ok faktr bulunmaktadr. Bunlar baz yneticilerin derse
gereken nem i vermeyii, derse katlm iin tevikin yaplmay, der
sin smf ortamnda ilenmeyii, ders esnasnda gre izin verilm esi ve
mahkmlarn deiik ilerde grevlendirilmesi, baz din grevlilerinin
mahkmlarla iletiim kuramay, ders saatinin az oluu, din grevlisi
nin tm mahkmlara ulamakta yetersiz kalmas, mahkmlarn takip
edecei bir ders kitabnn olmay, baz mftlklerin cezaevlerine
grevli gndermede hassas davranmay ve mahkmlarn eitimi ko
nusunda din grevlisi, sosyal hizm et uzman ve yneticiler arasnda
koordinasyonun salanamay eklinde sralayabiliriz.
Genel deerlendirmeden sonra cezaevi din hizmetlerinin yeterlili
ine ilikin aadaki nerilerde bulunabiliriz.
1. Tm cezaevlerine kadrolu din grevlileri atanmaldr. Bu gre
liler, m ahkm psikolojisi ve din dersinin cezaevi artlarnda nasl ile

26 age., s. 80.
27 age., s. 70.
necei konusunda eitime tbi tutulmal, cezaevlerinde kendilerini
bekleyen iyi ve kt artlan btnyle kavramaldr.
2. Din grevlilerinin derslerde takip edebilmeleri iin, mahkm la
rn seviyelerine uygun, problem ve ihtiyalarna ynelik, eitici kitap
lar hazrlanmaldr.
3. Cezaevlerinde din dersinde takip edilen Din Kltr ve Ahlk
Bilgisi mfredat program yeniden hazrlanmaldr. Bu programn ha
zrlanmasnda mahkmlarn birer yetikin olduklar, iledikleri sutan
dolay farkl bir ruh yap ierisinde bulunduklar ve din adan reh
berlie ihtiya duyduklan gz nnde bulundurulmaldr.
4. Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersi koularda bir din sohbet veya
vaaz eklinde deil de, belli saatlerde ve bir program dhilinde snf
ortamnda yaplmaldr.
5. Din Kltr ve Ahlk Bilgisi ders saati artrlmaldr. Kou ba
na haftada 2 saat yeterli olmamakta ve mahkmlar bu ksa srede di
n problemlerine zm bulamamaktadrlar.
6. M ahkmlara ksa aralklarla eitici, ruh hllerine hitap eden
filmler seyrettirilmelidir.
7. Cezaevi ktphanelerine din ierikli ve eitici mahiyette kitap
ve dergiler satn alnmal, gerekli hllerde ba yoluyla bunlarn tem i
nine allmaldr. Bu konuda bata Diyanet Vakf olmak zere dier
yaynevleri ve kurulularla i birlii yaplmaldr.
8. Cezaevlerinde din grevlilii tevik edilmeli ve bu ynde n
lemler alnmaldr.
9. Tm cezaevlerinde mescit alm al ve mahkmlara ibadet etme
imkn salanmaldr. Din grevlisi srekli cezaevinde bulunarak, ce
zaevi m escidinde be vakit namaz kldrmaldr.
10. Televizyon kanallarnda mahkmlarn slah ve toplum a ka-
zandnlm alarm da etkili olacak ekilde eitici programlar, diziler ve
film ler yer almaldr. zellikle TRT'de haftann belli gnlerinde yayna
girecek olan cezaevi saatine yer verilmelidir. Belirlenen bu saatte, m ah
kmlarn pimanlk duymalar ve dar ktktan sonra toplum a uyum
salamalarna ynelik olarak sahasnda uzman kiilerce sohbetler d
zenlenmelidir.
11. Cezaevlerinde mevcut uygulamada sadece ad sululara din
dersi verilmektedir. Siyas sulular da din dersinin kapsam iine aln
maldr. Derse katlmalar salanmakla, bu sulularn uyumlu bir kii
lie sahip olm alannda baanya ulalabilmesi mmkndr.
12. Cezaevi yneticileri, infaz koruma memurlar, psikolog, sosyo
log gibi dier grevliler ve din grevlileri mahkmlara ynelik eitici
almalarda birlikte hareket etmelidir.
13. Tm mahkmlarn Din Kltr ve Ahlk Bilgisi dersine katl
masnn salanm as hususunda gayret gsterilmelidir. Bundan dolay
ders, gr saati dnda yaplmal ve ders esnasnda mahkm lar her
hangi bir ile grevlendirilmemelidir.
14. Cezaevlerinde erkek mahkmlar ounlukta olmakla beraber,
belli oranda bayan mahkm bulunmaktadr. Bayan din grevlilerinin
olmay bir eksikliktir. Bayan mahkmlara, zel eitimden gemi ba
yan din grevlileri gnderilmelidir.
15. Adalet Bakanl ve Diyanet leri Bakanl, mahkmlarn
eitimi ve slahna ynelik olarak ne tr alm alarn yaplaca husu
sunda devaml i birlii ierisinde olmaldr. Cezaevlerinde din eiti
minde sreklilik salanmaldr.
o c u k ve H a p i s h a n e
Hkml ve Su lememi Genlerin Anksiyete,
Duygularn Tannmas ve Duygularn Kontrol
Asndan Kyaslanmas (13-18 Ya)

R han Gkda *

Giri
Su ve sululuk konusu, gnlk yaam m zn merkezine yerleen
ve giderek arlaan konulardan birisidir. Hangi sabah gazetesini aar
sak aalm; m utlaka ldrme, tecavz, yaralama, hrszlk haberlerine
rastlyoruz. Televizyon kanallarndaki diziler ve filmler bir yana; haber
programlar bile su ykleriyle balyor; ve ekranlar dne dne tek
rarlanan saldrma, yaralama sahneleriyle dolup tayor.
Bu aratrmann konusu olan "gen sululuu" da, etnik kken,
inan ve sosyo-ekonomik dzey gibi deikenlerden bamsz olarak;
btn toplumlarda yaanan cidd bir sorundur. Dnyada hibir yer,
hibir toplum bu konuda esirgenmi deildir. zellikle demokrasiler
de genlerin iyi yetimeleri, salkl ve mutlu olmalar; aileler kadar
hkmetlerin ve toplumun da ncelikli bir konusudur. Ne var ki btn
iyi niyetli abalara karn; salksz, yeterli eitim alm am, duygusal
olarak zedelenm i, kt yola itilm i ocuklarn says giderek art
m aktadr.1
Trkiye'de su ve sululuk zerine yaplm aratrmalar incelen
diinde; ounun, istatistik bilgilerden ibaret olduu grlmektedir.

Yard. Do. Dr. Rhan Gkda, Anadolu niversitesi, letiim Bilimleri Fakltesi,
Eskiehir.
1 (Cavan, 1962)
nsanlar su ilemeye ynelten toplumsal ortam ile su ileyen birey
lerin geliimsel ve psikolojik zelliklerini ortaya koyan; ve bu boyutlar
asndan sua bulam am genler ile su ileyenleri kyaslayan al
malar snrl kalmtr.
Bu alandaki boluun doldurulmasna katkda bulunabilecek bu
almada, su ilemi ve hkm alm genler ile sua bulamam
olanlar; kzgnlk, depresyon, anksiyete ile duygusal denetim ve duy
gularn tannmas gibi kiilik zellikleri asndan kyaslanmaktadr.

T rkiye'd e su ve sulu lu k aratrm alar2


Yavuzer'in (2001) yapt bir aratrmann sonularna gre, Trki
ye'de su ileyenlerin te ikisinden fazlas, ilk hkmlerini 14-16 ya
larnda almaktadrlar. 2001 ylnda ceza mahkemelerinde yarglanm ak
ta olan ocuklarn yardan fazlas (%54.4) 15-17 yalar arasndadr.
Ceza m ahkemelerinde 1994-2001 yllarnda alan davalardaki o
cuk sanklara ilikin rakamlar, sank saysnn yedi ylda 20 bin artarak
90 bine yaklatn gstermektedir.3 Ancak gerek sulu saysnn po
lis kaytlan ve m ahkem e istatistiklerinde grlenden ok daha yksek
olduunu sylem ek m almu ilm olacaktr. G enler tarafndan ilenen
pek ok su; sorun byklerin araya girmesiyle zld iin polise,
dolaysyla polis kaytlarna yansmamaktadr. Benzer ekilde, polis ta
rafndan m ahkemeye gidecek kadar cidd bulunm ayan; ve polise zg
yntem lerle zme kavuturulan su says da az deildir.

Su lu lu k kuram lan
Genlerin niin su iledii sorusuna, son yz yl iinde olduka
farkl yantlar verilmitir. Gen sululuunu aklam ak iin ileri srl
m yaklam lar balca ana balk altnda toplamak olasdr: Biyo-
jenik, psikojenik ve sosyojenik yaklam lar.4 Aada, biyojenik ve so-

2 T rkiy e'd e su ve sululuu konu alan aratrm alarn ou m ahkem e ve/veya


polis kaytlarndaki bilgilerin dkm nden ileri gitm em itir. Su ilem i ve h
km alm ocuklar zerinde yaplanlar ise, slahevlerine konulm u ocuklara
ilikin k aytlan verm ektedir: ilenen suun tr, su ileyenlerin y alan, cinsi
yetleri, anne-babalarnn eitim dzeyi, doum yerleri, gelir dzeyleri, m eden
durum lar ve; ilenen su tryle bu deikenler arasndaki ilikiler...
3 http://ww w .egm .gov.tr/asayis/ asayis/istatistik/index.htm l
4 (G ibbons, 1970)
syojenik yaklamlarn ne olduu ksaca aklanm; bu aratrmann ko
nusuyla yalandan ilgili olduu iin, psikojenik kuramlar ise ayrntl ola
rak irdelenmitir.
Biyojenik yantlarda, yanl-istenmedik davrann insandaki kusur
lu biyolojinin sonucu olduu ileri srlmektedir. Sulu genetik olarak
kusurludur; endokrin dengesizlii ya da beyin patolojisinden muzda-
riptir. Vcut yaps ve mizac onu su ilem eye itmektedir.
Sosyojenik tartmalar, sululukla toplumsal yap arasnda iliki
kurmaktadrlar. Sz gelimi baar iin frsat eitliinin ya da geleneksel
veya toplum sal olarak kabul grm yollarn olmad, bu yollarn t-
kand-ortadan kaldrld anom ik durumlarn bireyi sua ittii ileri
srlmektedir.
Psikojenik yaklam larn syledikleri ise zde udur: Sulu kendi
sinde var olan psikolojik patolojiye yant olacak ekilde davranm akta
dr. Bu balk altndaki kuramlarn ounda, uyumsuz davran, aile
ya da benzer ortamlardaki gizli kalm toplumsal deneyimlerin sonucu
olarak deerlendirilir. Sulu davran gsterenler, bir ekilde "h asta",
"uyum suz", "patolojik" kiilerdirler.
1900'lerden beri, Freud'un psikoanalitik kuram tem el alnarak;
kiilik sorunlar, duygusal zedelenme ve sululuk zerine ok ey ya
zld. eitli duygusal dinam iklerin kayna olarak zellikle ebeveyn-
ocuk gerginlikleri ve istenm edik birincil grup ilikileri bata olmak
zere gem i deneyim ler n plna karld. Dahas, psikolojik sorun
lar olanlar iin seilecek saaltm ynteminin belirlenm esinde; sulu
larn gem ite zedelenmi olan duygular esas alnd.
G ibbonson'm (1970), psikojenik kurama dayal almalar zetler
ken setii aadaki rnekler, bizim almamza k tutmas irdelen
mesi asndan nemlidir.
Cyril Burt, 1938 ncesi yapt almalarda, sulularn yzde
85'inin duygusal olarak salksz olduunu iddia etmitir. Bu konuda
yaplan nc alm alarn en nemlilerinden birisi VVilliam Healy ve
Augusta Bronner'a aittir. Ayn yataki 105 su ilemi ve sua bulam a
m genci karlatrarak u sonulara varmlardr: Yaam koullarn
dan honut olmayan, m utsuz ya da yaadklar nedeniyle duygusal
olarak son derece yaralanm olanlarn oran yzde 91'den aa deil
dir. Bu isel stres, kontrol grubunda en ok % 13 bulunmutur. Ancak
bu aratrm ay alklayanlar kadar; aratrmann, su ilemedeki esas
etiyolojik deikenin duygusal zedelenm e olduu dncesini savu-
nanlarca yapld, dolaysyla abartldn ileri srerek eletirenler de
olmutur. teki aratrma sonulan ise, psikojenik tartm alan ksmen
desteklemektedir.
Gen sulu ve sulularn kiilik zellikleri zerine yaplan aratr-
m alan inceleyen Kari Schusler ve Donald Cressey'in bulgulan; benzer
bir almay 1950 ve 65 yllar arasnda yaplan ok sayda aratrm a
y titizlikle inceleyen VValdo ve D initz'in bulgularyla koutluk gster
mektedir. Her iki taramann sonucu da, kiilik eleri ile sululuk ara
snda dikkate deer bir iliki bulunm adn gstermitir.
Su ileyenlerle su ilem emilerin psikiyatrik tamlar u noktalar
aa karmtr: Birincisi bu gruplar arasndaki fark arpc deildir.
Her iki grubun da yaklak yans belirgin zihinsel patoloji gsterm e
mitir. kincisi, rselenmi susuzlar baskn olarak nrotiktirler, ya da
nrotik eilimler gsterirken; zihinsel sapma gsterenler snfna soku
lan sulularn, sergiledikleri bozukluklarn eitlilik arz ettii grl
mtr. Bu bulgular, sululuu nrotik olarak ifa edilm i bir davran
biimi olarak gren kriminoloji alan yaznndaki birok psikojenik tar
tmaya aykm dmektedir.
Psikojenik kurama ilikin verilerin bir ksm da M innesota Multip-
hasic Personality Patterns (M.M.P.I) testi kullanlarak yaplan aratr
malardan salanmtr. Bu testi oluturan sekiz lekteki sorulara verilen
belli yantlar, kimi kiilik trlerinin tansnda kullanlabilmektedir.
M.M.P.I dnda bu amala bir bana ya da birlikte kullanlan baka
testler de var. VVoodvvorth Mathews Personel Data Sheet, Child-Parents
Relationship Scale, Jesness Inventory bunlara rnek olarak gsterilebilir.
G nm zde de geerli popler psikojenik hipotezlerden birisi,
pek ok gen sulu ve yetikinin; belli bir zihinsel patoloji biim i, psi
kopat kiilik (ya da sosyopat kiilik) gsterdiklerini iddia etmektedir.
Bilindii gibi psikopatlk, benm erkezcilik, asosyal davran, bakala
rna kar duyarszlk ve dm anlk gibi zelliklerle karakterize bir
patolojik zelliktir. Bylesi zellikler gsteren kiiler, isel denetim
den yoksun, norm lara kar duyarszdrlar. D olaysyla b u n lan n su
eilim leri sanlandan fazla olabilir. A ncak patoloji konsepti herhangi
bir ekilde kullanm ak istendiinde, nce patolojiyi ortaya koyacak
aralarn gelitirilm esi gerekm ektedir; ve zorlukta bu noktada bal
yor. nk patolojinin herkese kabul edilecek doyurucu bir tanm
yaplam am tr. Paul Preu, bu kavram n uygulam adaki kullam m bi-
im lerini incelediinde, psikopat kiilik terim inin; genel olarak anla
ld biim iyle psikiyatrik aratrm alarda kullanlm asnn yarar
olm adn vurgulam tr. nk bu kavram , belli bir davran enti-
tesini gsterm em ektedir.

A ratrm ann amac


Bu aratrm ann amac, 13-18 yalar arasndaki hkml genler
le bu yalar arasnda olan ama sua bulamam olan genlerin, kiilik
zellikleri, anksiyete, duygularn denetimi ve duygular tanma bak
mndan farkllk gsterip gsterm ediklerini psikolojik testler aracl
yla ortaya koymaktr. Bu amala, su ilemi ve sua bulamam
genlerin Courtauld Emotional Control Scale (CECS), Toronto Ale-
xithymia Scale (TAS), Durumluk ve Srekli Kayg Envanteri puanlar
arasnda farkllklara baklmtr.

Yntem
Aratrma tarama modelinde bir durum saptama almasdr. Ta
rama modelinde, var olan bir durumu var olduu ekliyle betimlenir.5
Burada da su ilemi ve hkm alm ocuklarla, sua bulamam
olanlarn (test ve kontrol gruplarnn) aratrma iin seilen testlerin
lt zellikler bakmndan; durumlarnn ne olduu ortaya konul
mutur.

Evren ve rneklem
Aratrmann evreni 1994 ylnda Ankara ocuk Ceza ve Islah
Evindeki; .yalar 13-18 arasnda deien 122 hkml gen ile salk
meslek lisesi ve ortaokul rencileridir. Hkml genlerin zellikleri
izelge l'd e verilmitir.
izelge 1: 1994 ylnda Ankara ocuk Islah ve Cezaevinde bulu
nan Genlerin ledikleri Sular, Su leme Srasndaki Yalar ve Ei
tim Dzeyleri
le n e n S u u n T r Say %

A d a m ld rm e 39 32.0

G a sp 23 18.8

F iil liv ata 21 17.2

H rsz lk 19 15.6

Irza g em e 11 9.0

Y aralam a 4 3.3

D i er 5 4.1

TO PLA M 122 100

S u le m e Y a Say %

13 4 3.3

14 16 13.1

15 27 22.1

16 38 31.2

17 33 27.0

18 v e st 4 3.3

TO PLA M 122 100

E itim D z e y i Say %

O k u r y a z a r o lm a y a n 6 4.9

lk o k u l m e z u n u 64 52.5

O rta o k u l y a d a d en g i 20 16.4

L ise ya d a d en g i 14 11.5

B ilin m ey en 8 14.7

TO PLA M 122 100

izelgeye gre ocuklarn yardan ou adam ldrm e ve gasp


nedeniyle hkm giym ilerdir. Bunu srasyla fiil livata ve hrszlk
izlem ektedir. H km llerin bete drd 1 5 , 1 6 ve 17. yalarnda su
ilemilerdir. Eitim dzeylerine bakldnda yardan ou ilkokul
mezunudur. Ancak bu aratrmann yapld srada 9 gen ilkokulu
bitirm eye hazrlanrken; 12 tanesi ortaokula gidiyor, 12'si ortaokul bi
tirmeye hazrlanyordu. Liseye devam edenlerin says ise 20 idi.
Su iledii anda, anne-babas okur yazar olmayan ya da okur-ya-
zar olup da bir okul bitirmeyenler ile ilkokul mezunu olanlar ounluk
tayd. Faklte ya da yksek okul mezunu anne-babas olan gen says
sadece t.
Gencin su iledii srada ailesinin geimini salayan kiinin yap
t ie bakldnda; 13 kii memur, 20'si ifti, 12'si ticaretle urayor,
20'si de inaat sektrnde alyordu. 34' bu soruyu yantsz brak
mtr.
Genlerin 48'i krsal, 74' kentsel yerleim blgelerinden gelm i
lerdir. Bunlarn 103 tanesi su ilem elerinde herhangi bir kkrtmann
olmadn, 19'u ise kkrtldklarn belirtmilerdir.
Aratrma bu 122 kii iinden yer alan toplam 37 kii zerinde ya
plmtr. Bu 37 kii, testleri yantlamak iin gnll olanlardr. Aratr
maya katlan gnlllerin 18'i ilkokul, 5'i ortaokul, 9'u lise, 5'i ise ni
versite mezunudur.
Sua bulamam gen grubu ise, aratrmacnn ders verdii A
Tp Fakltesine bal salk meslek lisesi ile bir ortaokul rencileri
arasndan yine gnlllk esasna bal olarak seilen 37 kii olmutur.

Uygulam a
Aratrma iin veri toplamaya, Adalet Bakanl Ceza ve Tevkifev-
leri Genel M drlnden alnan 4 Ocak 1994 tarihli izin yazsyla
baland. O yl Ankara ocuk Islah Evindeki 122 erkek renciden
okur-yazar olan 116 gencin 80'i aratrmaya gnll olarak katlmay
kabul etti. Ancak belirtm ek gerekir ki, ocuklarn okul grevlerinin ol
mas, farkl m eknlarda ve farkl ilerde alyor olmalar nedeniyle;
aratrma dnlenden daha uzun sre almtr. Dahas, kimi ren
ciler testleri yantlamaya baladktan sonraki ilk dakikalarda sklp
vazgetiler; kimileri bir testi yantladktan sonra i ya da derslerini ne
srerek sonraki testleri yantlamadlar. Testlerin kodlanmas srasnda
zorunlu olarak elenenler de karldnda; geriye, balangtaki 80 ki
iden sadece 37'si kald. Dolaysyla aratrmann hkml boyutuna
ilikin verileri bu 37 denein doldurduu drt testten elde edildi.
Sua bulam am gen grubu ise yukarda da belirtildii gibi, ara
trmacnn ders verdii A Tp Fakltesine bal salk m eslek lisesi
rencileri arasndan yine gnlllk esasna bal olarak seilen 37
erkek rencidir. Bu rencilere de hkmllere uygulanan testler uy
gulanmtr.
Verilerin analizi
Verilerin analizinde SPSS paket program kullanlmtr. Aratr
mada elde edilen bulgular, hkml ve sua bulamam genlerin
testten aldklar puanlarn aritmetik ortalamas ve standart sapmas
olarak verilmi; testler arasndaki korelasyona ve ortalam alar arasn
daki farklarn anlamllklarna baklmtr.

Kullanlan testler
Bu aratrmada aada ksaca tantlan test kullanlmtr.
1. Courtauld Emotional Control Scale (CECS)
1983 ylnda gelitirilen lek alt testten olumaktadr: fke,
depresyon ve anksiyete. Bu testler kullanlarak; duygularn bilinli ola
rak bastrma, yadsma ya da denetleme dzeyi saptanabilmektedir. Bir
baka ekilde sylemek gerekirse, bireyin belli duygularn hangi l
de yadsd, ya da bastrd deil, tepkilerini hangi lde denetim al
tnda tutabildiini saptamak amacyla gelitirilmitir.6 lekten alman
toplam puan, duygularn kontrol puan olarak deerlendirilmektedir.
zgn testin test-tekrar test gvenirlii, fke alt testi iin.86, ank
siyete alt testi iin.84, depresyon alt testi iin.98 ve toplam iin.95
(p<0.001) olduu belirlenmitir.
lee verilen yantlar "hem en hibir zam an", "bazen", "ou za
m an" ve "hem en her zam an" olm ak zere drtl yant leine gre
puanlanmaktadr. fke alt testinde 5. soru, depresyon alt testinde 2. so
ru ve anksiyete alt testinde 1., 2. ve 4. sorular ters olarak puanlanmak-
tadr.7 Yani puanlama her bir alt teste ve toplam iin aadaki ekilde
yaplmaktadr.
1. fke alt testi iin...............: A+B+C+E+F+G-D+5=1
2. Anksiyete alt testi iin......: I+J+M +N-(H+K+L)+15= 2
3. Depresyon alt testi iin....: Q +P+0+R+T+V -S+5= 3
4. U 2+3= Toplam kontrol
Yukardaki formllerde (-) iaretinden sonraki madde(ler) ters ola
rak puanlanan(lar) gstermektedir. Dikkat edilirse her ters puanlanan
m adde iin 5 puan eklenmektedir.

6 (Watson ve Green, 1983. A nan, O kyayuz, 1993)


7 (Okyayuz, 1993)
2. Toronto Alexithymia Scale (TAS)
Bu lek, bir aleksimiti zbildirim leidir. TAS, son yllarda kul
lanlan aleksitimik lekler arasnda en gvenilir olandr. Aleksimiti,
duygularn sylenmesindeki zorluk anlamna gelmektedir. Bu lek,
bireylerdeki aleksimitik zellikler olarak nitelenen duygular ve beden
sel duyum lar tanyp ayrt edebilme, duygular tanmlayabilirle, d
kurma, d olaylara ynelik dnme... gibi zellikleri lmektedir.
26 m addeden oluan lek, zgn formunda beli likert derecele
mesine gre puanlanmaktadr. O kyayuz'un (1993) aktardna gre,
Bagloy ve arkadalar (1988), lein yksek bir i tutarla sahip ol
duunu, test-tekrar test gvenirlik kat saysnn da yksek olduunu
belirtmilerdir. Ayn aratrmaclara gre, bu lekteki en dk deer
26, en yksek deeri ise 130'dur. Taylor ve arkadalar (1988), TAS pu
an 74 ve daha yukar olanlarn aleksitimik olarak nitelenmelerini ne
rirken; 62 ve daha aa alanlar aleksim itik olarak kabul edilmezler.
TAS, beli likert lei trndedir. lekte yer alan ifadeler aleksi
m itik zellikleri betimleyen tmcelerdir. Testi oluturan 26 maddenin
11 tanesi negatif maddelerdir. Toplam puan hesabnda bu 11 madde
tersine evrilmektedir. Yani 5 JE 1 iken, 1 JE 5 olmaktadr. Testten alman
puan ykseldike, duygularn bilinli olarak bastrld dnlr. Bu
aratrmada kullanlan TAO, Dereboy'un (1990) Trkeletirdii form
dur. Bu Trke formun gvenirlik katsays.65, test-tekrar test gvenir
lik kat says.70' dir (p<0.001),
3. Durumluk-Srekli Kayg Envanteri
Bu test 1970 ylnda Spielberger ve arkadalar tarafndan gelitiril
mitir. Ksa ifadelerden oluan bir z-deerlendirme anketidir. Deneme
ler, anketin btn ge ve yetikinlere uygulanabileceini gstermitir.
Toplam 40 maddeden oluan iki ayr lei iermektedir. Durumluk
kayg leinde, bireyin belirli bir anda ve belirli koullarda kendini
nasl hissettiini, iinde bulunduu duruma ilikin duygularm dikkate
alarak yantlamas gerektirmektedir. Srekli kayg leinde ise, bireyin
kendisini genellikle nasl hissettiini betimlemesi esasna dayaldr.8
Durumluk kayg leinde tanmlanan duygu ya da davrann
iddet derecesi, "(1) hi", "(2) biraz", "(3) ok" ve "(4) tam am yla" k
larndan birisi iaretlenerek yantlanmaktadr. Srekli kayg ile ilgili
duygu ve davranlar iin oluturulan maddeler ise, "(1) hemen hibir
zam an", "(2) bazen", "(3) ok zam an" ve "(4) hemen her zam an" see
neklerinden birisi iaretlenerek yantlanr.
Durum luk kayg leinde 10, srekli kayg leinde ise 7 ters
ifade bulunmaktadr. Puanlamada "dorudan" ve "ters" ifadeler iin
iki ayr anahtar hazrlanr. Dorudan ifadeler iin elde edilen toplam
arlkl puandan, ters ifadelerin toplam arlkl puan kartlr. Bu sa
yya, durum luk kayg lei iin 50 (deimeyen deer), srekli kayg
lei iinse, 35 (deimeyen deer) eklenir. En son elde edilen deer
bireyin kayg puandr. Uygulamada saptanan ortalama puan dzeyi,
36-41 arasnda deimektedir.
Bu envanterin 1970-74 yllar arasnda Trke uyarlamas ve stan
dardizasyonu yaplmtr. Trke olan testin i tutarll, m adde gve
nirlii ve test-tekrar test gvenirlii doyurucu dzeyde bulunmutur.
Testten en az 20 en ok 80 puan alnabilmektedir. Puann yksek olm a
s, kayg dzeyinin yksekliine iaret etmektedir.

Bulgular ve yorum
Bu blm de, denek ve kontrol grubunun uygulanan testlerden al
dklar puanlar, am alar bal altnda belirlenen sraya gre verilip
yorumlanmtr.

Courtauld Em otional C ontrol Scale (CECS) puanlar


Daha nce de belirtildii gibi CECS alt testten olumaktadr:
CECS fke, CECS depresyon ve CECS anksiyete. Bu testte ayrca, bir
CECS toplam puan belirlenmektedir. Toplam puan, bireylerin duygu
larn kontrol puandr.
izelge 2, Su ilem i ve hkm giymi genlerle, sua bulam a
m olanlar; CECS'in her bir alt testi ile bu testlerden alnan toplam
puanlar asndan kyaslam ak am acyla dzenlenmitir.
izelge 2: Hkml ve Sua Bulamam Genlerin CECS Puanla
r Asndan Kyaslanmas (N=37)
M in. M ak. O rt. Std . sap m a
S u a b u la m a m
o la n la r
fk e 7 29 16.57 5.300
A n k siy e te 6 21 11.81 3.573
D ep resy o n 8 28 17.16 4 .272
T oplam 27 69 4 5.54 9 .645
H k m l le r

fk e 7 29 17.86 4 .442
A n k siy ete 7 19 13.27 3 .034
D ep resy o n 2 29 17.51 5.704
T oplam 33 64 4 8.65 8.111

izelge 2'ye gre sua bulamam olanlarn ald puanlarn arit


metik ortalamalar, her bir alt test ve toplamda, hkm alm olanlar
dan daha dktr. Yani fke anksiyete ve depresyon; su ilemi olan
genlerde daha yksektir. Ancak aritmetik ortalam alar arasndaki fark,
uygulanan T testi asndan; ne alt testler, ne de toplam iin anlaml bu
lunm am tr (p>.05).
D uru m lu k-S rekli Kayg Envanteri (D SK E) puanlar
Bu testten alman puanlar, durumluk kayg ve srekli kayg puan
lar olarak deerlendirilmektedir. izelge 3, kontrol ve denek gruplar
nn D SKE'den aldklar puanlar gstermektedir.
izelge 3 : Hkml ve Sua Bulamam Genlerin DSKE Puan
lar Asndan Kyaslanmas (N=37)

M in . M ak. O rt. Std . sap m a


S u a b u la m a m
o la n la r
D u ru m lu k k ay g 22 75 4 1.76 13.617
S rek li k ay g 26 64 4 0.95 8.485
H k m l ler
D u ru m lu k k ay g 26 74 49.73 10.951
S rek li k ay g 31 64 4 8.00 7.333

izelge 3'e gre, hkml genlerin durumluk ve srekli kayg


puanlar, sua bulamam olanlardan yksektir. Ortalamalar arasn
daki fark her iki alt test iin de.05 dzeyinde (p<0.05) anlaml bulun
mutur.
Bu dem ektir ki, durumluk kaygda, hkml genlerin yaadkla
r korku daha yksektir. Hkm alm olanlar, iinde bulunduklar
stresli durum nedeniyle sbjektif korku duymaktadrlar. Fizyolojik
olarak, sua bulamam genlerden daha ok deim e gstermekte,
gerilim ve huzursuzluk yaamaktadrlar.
Srekli kayg asndan bakldnda, hkml genlerin kayg
(anksiyete) yaantsna daha yatkn olduu sylenebilir. Hkmller,
iinde bulunduklar durumu; sua bulam am genlere oranla daha
stresli olarak alglam a ve yorum lam a eilim indedirler. Bu durum
hkml grupta bir honutsuzluk ve mutsuzluk yaratabilmektedir.
Dolaysyla daha kolay krlabilir ve karamsarla kaplabilir olduklar
sylenebilir.

Toronto A lexithym ia Scale (TAS) p u anlan


Kontrol ve denek gruplarnn TAS'tan aldklar puanlar izelge 4'
de sunulmutur. izelgeye gre, hkml genlerin ald puanlarn
aritm etik ortalamas daha yksektir. Yani hkml genler duygular
n daha ok bastryorlar.
izelge 4 : Hkml ve Sua Bulamam Genlerin TAS Puanlar
Asndan Kyaslanmas (N=37)

Min. Mak. Ort. Std. sapma


Sua bulamam
olanlar 29 101 59.84 13.821
Hkmller 15 95 67.86 14.568

Sua bulam am ve hkml gruplarnn TAS'tan aldklar puan


larn ortalam as arasndaki fark, .05 dzeyinde anlam l bulunm utur
(p<0.05). Yani duygulann bastrlmas, yadsm mas; hkm l olanlarda
bilinli olarak daha bir denetim altndadr. Bir baka ekilde sylersek,
bedensel duygularn tanyp ayrt etmede, duygularn tanm layabil-
mede, d kurmada ve kendi dndaki olaylara ynelik dncesinde
daha baarsz ve yetersiz kalmaktadrlar.
Hkml ve sua bulam am genlerin her testten aldklar
puanlar arasnda iliki olup olmad varsa bu ilikinin ynn anla
mak iin Pearson korelasyon teknii kullanld. Alnan sonulardan sa
dece anlaml olanlar, hkml ve sua bulam am gruplar iin ayr
ayr olmak zere izelge 5'te verilmitir.
izelgede 5'te yldz iareti ile ilikilendirilen stunlar arasnda,
art ynde ve.05 dzeyinde (p<0.05) bir anlamllk vardr.
Testler arasnda -iliki aratrlrken, hkml grupta TAS ve CECS
puanlar arasnda bir korelasyon beklenirken bulunamamtr. Sua
bulam am genlerde, fke ve toplam puanda korelasyon var. Zaten
Okyayuz (1993), TAS ve CECS'in ayn zellikleri lmediklerini ve bir
likte geerliliinin olmadn sylemektedir. Ayn zamanda her iki
grupta da, CECS anksiyete puan ile DSKE puanlar arasnda iliki bek
lenirken kmamtr.
izelge 5: Hkml ve Sua Bulamam Genlerin CECE, DSKE
ve TAS Puanlar Arasndaki Korelasyon

V
s v
y

Durumluk
0 V
Anksiyete


s
.
<N 73 ! rN
.' V '7 V 7
(N
-O s: 7 3 7/
V
C* v"
J J
c V
O. \
r. -
^ S P isi
v:
P
s. J*
D * O 0 -C O < E O , s: s. X [S
CECS (1 )
fke *

Anksiyete * *
*
D epresyon *
Toplam * * *

CECS (2 )
*
fke
*
Anksiyete
*
D epresyon
Toplam * *
*
DSKE (1 )
*
Durumluk
Srekli *

DSKE (2 )
*
Drunlk
Srekli *
TAS (1 ) * *

TAS (2 )

(1) Sua bulam am


(2) H km l
Tartma
Bu aratrmaya katlan sua bulam ve hkm alm genlere uy
gulanan Courtauld Emotional Control Scale ile, onlarn kzgnlk, ank-
siyete ve depresyon duygularn bilinli olarak bastrm a, yadsma ya
da denetlem e dzeyi saptanmak istenmitir.
Bu testte, hkml ve sua bulamam genlerin aldklar puan
larn ortalam alar anlaml bulunmamtr. Bu bulgu, G ibbons'm (1970)
bu alanda yaplan psikiyatrik deerlendirm elerin sonularna ilikin
yargsyla akmaktadr. Gibbons, su ileyenlerle ilem eyenler ara
sndaki farkn arpc olmadn sylemektedir.
Bu aratrmada hkml ve sua bulam olanlarn duygularn
denetleme dzeyleri arasndaki fark anlaml olmasa da; hkml olan
larn ald puanlarn aritmetik ortalamas biraz daha yksektir. Yani
yaanan fke anksiyete ve depresyona ilikin duygular; su ilemi ve
hkm alm olan genlerde daha ok denetim altnda tutulmaktadr.
lk bakta hkml olanlarn iinde bulunduklar koullar nede
niyle krgnlk ve kzgnlk duymalar ve duygularn rahata aa
vurmalar beklenebilir. Ancak bu almann sonucuna gre hkml
genler olum suz duygularn daha ok denetleyebilmektedirler. Bu du
rum iki nedenle aklanabilir. Birincisi, hkml genlerin duygular
n eitli davranlarnda zgrce ortaya koymalarnn; bulunduklar
ortamdaki grevlilerce ho karlanmayaca; kimi istenm edik yapt
rmlarla sonulanabileceini dnebilir ya da bu konuda yaadklar
olabilir. Nitekim uygulanan kayg envanterinin sonularna gre h
kml genlerin durum luk kayglan da, srekli kayglar da yksektir.
Bu ocuklar iinde bulunduklan stresli durum nedeniyle sbjektif kor
ku duymaktadrlar. Dahas daha ktmser, daha mutsuz ve krlgan
drlar. kincisi, hkml genler, slah evine gnderilm elerine neden
olan davranlar yznden kendilerini suluyor; ve her trl olum
suzluu hak ettiklerini dnyor olabilirler.
Durumluk/srekli kayg leinin her iki alt testinde de hkm
llerin aldklar puanlarn aritmetik ortalamas sua bulam am olan
lardan yksektir; ve ortalamalar arasndaki fark.05 dzeyinde anlaml
bulunmutur.
Durumluk kayg bakmndan; hkml genler iinde bulunduk
lar koullardan daha ok korkmaktadrlar. Sua bulamam genlere
oranla daha ok fizyolojik deime gsterm ekte, gerilim ve rahatszlk
duym aktadrlar
Srekli kayg dzeylerine bakarak unlar ileri srlebilir: Hkm
l genler her ne kadar duygularn daha ok denetleyebiliyorsa da;
kayg yaantsna daha yatkndrlar. inde bulunduklar durumu da
ha stresli olarak alglamaktadrlar. Daha mutsuz, daha ktmser ve da
ha kolay incinir olduklar sylenebilir.
TAS, bireylerdeki aleksimitik zellikler olarak nitelenen duygular
ve bedensel duyumlar tanyp ayrt edebilme, duygular tanmlayabil-
me, d kurma, d olaylara ynelik dnme... gibi zellikleri lm ek
tedir. Testten alman puan ykseldike, duygularn bilinli olarak bast
rld dnlr. Anlan zellikler bakmndan hkml ve sua bu
lamam genler arasnda bir fark vardr ve bu fark anlamldr: Duy
gularn bastrlmas, yadsnmas; hkml olanlarda bilinli olarak da
ha bir denetim altndadr.
Bu bulgu yukarda anlan Courtauld Emotional Control Scale so
nularyla uyum iindedir. O lein sonularna gre de, hkml
genler duygularn; su ilem emi olan genlerden daha ok denetim
altnda tutmaktadrlar. Hkml genler, bedensel duygularn tanyp
ayrt etm ede, duygularn tanmlayabilmede, d kurmada ve kendi
dndaki olaylara ynelik dncesinde daha baarsz ve yetersiz kal
dklar iin, bu duygular zerindeki denetim leri daha fazla olmaktadr.

Kaynaklar
Cavan. Ruth S. (1962). Juvenil Delincuence. Philadelphia ve New York: J.B.
Lippincott Company.
Dereboy, . F. (1990). Aleksimiti zbildirim leklerinin Psikometrik zellikleri
zerine Bir alma. Uzmanlk Tezi. Ankara: H.. Tp Fakltesi.
Grame, J.Taylor; Michael Bagby; Dacvid P. Rayn; James D.A.Parker; Ke-
neth F. Doody; Peter Keefe. (1988). "Criterion Validity of the Toronto
Alexithymia Scale" Psychosomatic Medicine. 50:500-509.
Gibbons, Don C. (1970). Delinquent behavior. Prentice-Hall, Inc. (18.06.2003)
http:/ /www.egm.gov.tr/asayis/asayis/istatistik/index.html.
Karasar, Niyazi (2000). Bilimsel Aratrma Yntemi, 10. bask. Ankara: Nobel
Yayn Datm.
Okyayuz, lgen H. (1993). "Toronto Aleksimiti lei ile Courtauld Duy
gu Kontrol leinin Bir Trk rnekleminde Kullanlabilirlik Koul
larnn Aratrlmas", Trk Psikiyatri Dergisi, 4(1): 18-23.
ner, Necla; Ayhan Le Compte (1985). Sreksiz Durumluk/Srekli Kayg En
vanteri El Kitab. stanbul: Boazii niversitesi Yaynlan.
Yavuzer, Haluk. (2001). ocuk ve Su, 10. basm. stanbul: Remzi Kitabevi
Uluslar Aras Szlemeler ve Trk Hukuk
Mevzuat Asndan ocuk Cezaevlerinin
Hukuk Durumu

Hande Berktin *

Hapishaneler ya da hukuk terimle sylersek tutukevleri ve ceza


evleri asndan lkemizin im zalam olduu birok szleme bulun
maktadr. Bunlarn yannda Birlem i M illetlere ye lkelerden biri
olm am z sebebiyle devletimizi balayan birok kurallar btn bulun
maktadr. Bu kurallar devletimizi deiik alardan balarken, i hukuk
mevzuatmz bu kurallara uygun hle getirm em iz beklenmektedir. Bu
yl yaplan pek ok yasa deiikliine ramen hl ok sayda eksiimiz
bulunmaktadr. u anda Adalet Bakanlnn nclnde zellikle
ocuklar iin mevzuat dzenlemesi almalar yapan birok komisyon
olduunu biliyorum. Benim amacm mevzuatmzdaki eksikliklere
dikkat ekm ek ve deiiklikler yaplrken bu eksikliklerin gz nne
alnmasn salamaktr. Zira, lkem izde ocuk sululuuna bak as
gittike ktmser bir hle gelmektedir. Tm ocuklarn bizler tarafn
dan yetitirildii gereinden hareketle; eitim verebildiimiz, ulaa
bildiimiz, deer verdiimiz ocuklarn kendilerine ve topluma yararl
olduklarn unutm amamz diliyorum.
ocuk hapishaneleri konusunda, ncelikle dikkate alnmas gere
ken szlemeleri ve kurallar btnn sralam ak istiyorum:
1. BM ocuk haklarna dair szleme

* Hande Berktin, Avukat, A nkara Barosu.


2. nsan haklarn ve ana hrriyetlerini koruma szlemesi (Avru
pa nsan Haklar Szlemesi)
3. kencenin ve gayri nsan ya da kltc ceza veya muam ele
nin nlenmesine dair Avrupa szlemesi
4. Kkler iin adalet sistemine dair Birlem i M illetler Asgar
Standart Kurallar (Pekin kurallar)
5. zgrlnden yoksun braklan kklerin korunmas iin
Birlemi M illetler kurallar
6. Hapislik d tedbirler iin Birlem i M illetler asgar standart ku
rallar (Tokyo kurallar)
7. Herhangi bir biim de tutulan veya hapsedilen kiilerin korun
mas iin prensipler btn (Genel kurulun 9 Aralk 1988 tarihli ve
43/173 sayl kararyla kabul edilmitir.)
8. M ahpuslarn slah iin temel prensipler (Genel kurulun 14 A ra
lk 1990 tarihli ve 45/111 sayl kararyla kabul edilmitir.)
9- Hukuk d, keyf ve ksa yoldan infazlarn etkili biim de nlen
mesi ve soruturulmasna dair prensipler (Ekonomik ve sosyal konse
yin 1989 tarihli ve j 989/65 sayl kararyla kabul edilmitir.)
10- Herkesin ikenceye ve dier zalimane, insanlk d veya onur
krc m uam ele veya cezaya kar korunmasna dair bildiri (Genel ku
rulun 9 Aralk 1975 tarihli ve 3452 sayl kararyla kabul edilmitir.)
11. kenceye ve dier zalimane, insanlk d veya onur krc m u
amele veya cezaya kar szleme (Genel kurulun 10 Aralk 1984 tarih
li ve 39/46 sayl kararyla kabul edilmi ve imzaya, onaya ve katlm a
ya almtr. Yrrle giri: 26 Haziran 1987)
12. Hapsedilenlerin ve tutulanlarn ikenceye ve dier zalim ane,
insanlk d veya onur krc muam ele veya cezaya kar korunmasn
da salk personelinin ve zellikle doktorlarn grevine dair tbb ah
lk prensipleri (Genel kurulun 18 Aralk 1982 tarihli ve 37/194 sayl
kararyla kabul edilmitir).
13. Ceza infaz kurum lan ile tutukevleri i yurtlar kurumunun ku
rulu ve idaresine ilikin kanun
14. Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri izleme kurullar kanunu
15. Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri personeli eitim m erkezle
ri kanunu
16. Cezalarn infaz hakknda kanun
17. nfaz hkimlii kanunu
18. Ceza infaz kurumlan ve tutukevleri izleme kurullan ynetmelii
19. Ceza infaz kurum lan ve tutukevlerinde hkml ve tutuklula-
nn dardaki yaknlaryla telefonla grmeleri hakknda ynetm elik
20. Ceza infaz kurum lanndaki hkmllerin cezaevi dndaki i
yerlerinde altrlmas hakknda ynetmelik
21. Ceza infaz kurum lan ile tevkifevlerinin ynetimine ve cezala
rn infazna dair tzk
Bu mevzuatlarn tamamn tek bir m etinde irdelemek bir doentlik
tezi boyutunda olaca iin, sadece bence u anda acil ve nem li olan
hususlara dikkat ekm ek istiyorum.
Tm bu mevzuatlarn nda hapishanelerde yani tutukevi, ceza
evi ve slah evlerinde bulunan ocuklarn haklar unlardr:
1. Salk hakk
2. Eitim hakk
3. Kendini gelitirme hakk
4. alma hakk
5. Bilgi alma hakk
6. Ailesi ile iletiim kurma hakk
7. tiraz / savunma hakk
8. Yetikinlerden ayn tutulma hakk
ocuklarn bu haklarn szlemeler, kurallar btnleri ve mevzu
atmz asndan u ekilde aynntlandrabiliriz:
1. Salk hakk
Tm ocuklarn salkl, bedensel, zihinsel ve sosyal geliimlerini
destekleyecek bir ortamda yaama, bedensel btnlne bir zarar
geldiinde (hastalk, kaza vs. gibi) bunun insan haklanna uygun ekilde
onarlmasn talep etme hakk bulunm aktadr.1 Kuruma ilk defa giren
kklerin derhl muayene edilmesi gerekmektedir. M uayeneyi yapan
hekim kn o andaki salk durumunu kontrol etmeli, varsa tespit
ettii hastaln, rahatszln, zrn tedavi edebilm ek iin gerekli
nlem leri almaldr. Ayrca tzk gereince eksik alarn yapmal, bu

1 BM ocuk H aklanna Dair Szlem e m adde 3, 6, 27; A nayasa m adde 3,17; H ava
na Kurallar m adde 1 2 ,2 1 ; M ahpuslann Islah in A sgar Standart K urallar m ad
de 22, 26; Ceza nfaz K uru m lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine ve C ezalan n n
fazna Dair Tzk m adde 3 7 ,3 9 ,4 0 , 41, 98.
lac hastal olduunu tespit ederse gerekli nlemlerin alnmas iin
durumu mdre bildirmelidir. Kuruma alman kn kurumda ka
lrken yaayabilecei bir hastala da doktor gerekli mdahaleleri yap
mal, iyilem esini salamaldr. Eer kn psikolojik rahatszl ol
duu tespit edilirse, saaltm iin gerekli nlemler doktor ve/veya
psikolog araclyla alnmaldr. Yine acil durumlarda kn hasta
neye evki yaplmal ve tedavisine hastanede devam edilmelidir.
Kurallar, kanun maddeleri kklere bu haklar tanm ken, ger
ekte bu haklarn genellikle kt zerinde kald bilinmektedir. Ku
ruma kabulde kn genellikle muayenesi yaplamamaktadr. zel
likle mesai saatlerinden sonra kuruma getirilen k doktor gre
memektedir. Ayrca, kuram larda alan doktorlarn pratisyen hekim
olmalar, altklar kurumu uzm anlk snavna hazrlanrken geici
bir birim olarak grmeleri, bazen kklerin iledikleri iddia olunan
sulardan rkmeleri, kklerle nasl iletiim kuracaklarn bilem em e
leri sebepleriyle, koular dzenli olarak ziyaret etmedikleri, dolay
syla yetersiz hizm et verdikleri bilinmektedir. Yine hemen tm kuram
larda hastaneye nakil cidd sknt yaratmaktadr. Kuramlar korumakla
grevli jandarm ann ve aralarn yetersiz olmas, gerekli benzinin bu
lunm am as, kk hastanelerde tutuklu/hkml kkleri tedavi
iin gerekli koularn bulunm am as gibi sebeplerle kkler salk
hizmetlerinden yeterince yararlanamamaktadrlar. En nemlisi ruhsal
rahatszlklar, zihinsel zrleri olan kklerin tutuklanmalar hlin
de, tahliyelerine kadar geen srede gerekli tedavileri genellikle hi ya
plam amakta, hatta bu durumlar tespit dahi edilememektedir.
2. Eitim hakk
Kkler, kuruma kabul edilirken eitim durumlar kontrol edil
meli ve okuma/yazma bilm em eleri durumunda, kuram da kaldklar
sre iinde gerekli eitim verilmelidir. Okula devam eden kklerin
bu haklarnn kaybolm am as iin gerekli tahliye tedbirleri alnmal,
tahliye edilemiyorsa kurumda kaldklar sre iinde okula devamlar
salanmaldr. Okuma yazm ann dnda, kklerin tahliye oldukla
rnda kendilerini geindirebilecekleri bir meslee sahip olmalar iin
kuram da meslek eitim verilmelidir.2

2 BM ocuk Haklar Szlem esi m adde 2 8 ,3 1 ,3 7 ; Havana K urallar 30, 38; Anaya
sa m adde 42; Ceza nfaz K uru m lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine ve Cezalarn
nfazna Dair Tzk m adde 30, 31, 32, 99, 100; M ahpuslann Islah in Asgar
Standart Kurallar m adde 77.
Eitimle ilgili gerekten ok geni haklara sahip olan kkler ne
yazk ki bu haklarn da tam olarak kullanmamaktadrlar. Zira Anayasa
ve tzk dnda bir yasa m addesi ile korunamayan bu hak, tutuk
lu/hkml kklere bir ltuf gibi verilmektedir. Kuram larda al
an retm enlerin M ill Eitim Bakanlna bal olmalar ve gerekli
sayda atam alarnn yaplamamasndan dolay, eitim gnll ret
menlerle yrtlmeye allmaktadr. Okumakta olan kklerin tu
tuklanmalar eitimlerini kesmekte, bazen yalarnn gemesi nedeniyle
okuldan atlmakta ve ak retim okullarna devam etm eleri zorunlu
olmaktadr. Bu durum da ocuu tekrar sokaa itmektedir. Belki sade
ce slahevlerinde kalan kklerin durumu nispeten iyi denilebilir. Zi
ra bu kuramlarda kalan kkler serbeste normal okullarda eitim le
rine devam edebilmektedirler.
Kuram larda kalan kklere bir m eslek edindirecek hizm etler ok
yaygn deildir. Kn m eslek edinmeye yeteri kadar zendirilme-
mesi sebebiyle sadece kk bir kesim raklk okullarna gitmektedir.
Dier ocuklar kurumda boncuk ii yapm, seramik atlyesinde gei
ci almalar gibi oyalayc ilerle vakit geirmektedirler.
Eitim asndan en byk sorun tutuklu kklerin durumudur.
nk birka ay tutuklu kalan kk, ne zaman tahliye olaca biline
mediinden balad kursu bitiremeden tahliye olmakta, bu arada
okuyorsa, devam szlk sebebiyle sene kaybetmekte ya da okuldan atl
maktadr. Bu sorunun zm sadece hkimlerimizdedir. Basit sular
iin eitimine devam eden kklerin tutuklanmamas gerekmektedir.
Ne yazk ki hkimlerimiz bu konudaki geni yetkilerini kullanm am a
y tercih etmektedirler.
3. Kendini gelitirme hakk
Tm kklerin, tutuklu/hkml olduklar ortamlarda da ruh
sal, fiziksel, bedensel olarak kendilerini gelitirme haklar bulunm ak
tadr. Bu arada toplumla kaynamalarnn salanmas iin kuruma gir
mesine izin verilen vakf, dernek gibi gnll kurulularn alanlar
ile grm e hakk bulunmaktadr.3
Ne yazk ki, kuram larda kalan kklerin kendilerini gelitirebile
cek imknlar pek bulunmamaktadr. Oysa ki, kuram da kalan kk

3 BM ocuk H aklan Szlem esi m adde 28, 31, 37; Havana Kurallar 12, 30, 38;
A nayasa m adde 42; Ceza nfaz K urum lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine ve Ce
zalarn nfazna Dair Tzk m adde 30, 31, 32, 37/a, 99, 100; M ahpuslann slah
in A sgar Standart K urallar m adde 21, 44, 77, 78.
lerin toplumla kaynamas, gelecekte kendisini salkl olarak ifade
edebilmesi, bir daha su ilememesi iin kendisini gelitirmeye ihtiyac
vardr. Zaten kk byrken kendisini gelitirecek deiik uyaranla
ra ihtiya duymaktadr. Oyun oynama, spor yapma, toplum sal geli
meleri takip edebilme, yaanan olaylar yorum layabilm e gereksinimi
bulunmaktadr. Kurumlarda kalan kklerin ise oyun oynama, spor
yapma imknlar pek bulunmamaktadr. ou kurumda havalandr
ma zamanlarnda belki top oynamalarna izin verilmektedir. Futbol,
voleybol gibi oyunlar oynayabilen kk, bunun dnda baka oyun
lar oynayamamaktadr.
4. alma hakk
Tm kklerin, kendilerine gelir getirebilecek ve meslek rete
cek bir ite alma hakk bulunmaktadr. Ayrca alrken elenebil-
meleri ve dinlenmeleri gerekmektedir. Kklerin alma saatleri
aka belirtilmelidir.4
Yine bu haklardan kklerin bazlar yararlanabilmektedirler.
zellikle kk cezaevlerinde yetikinlerden ayr blm lerde kalan
kklerin bir ite almalar mmkn olamamaktadr. Islahevlerinde
kalan kklerin bir ite alm alar daha kolay olmaktadr. Kurum
dnda bulunan iyerlerine kkler meslek renmek iin gidebil
mektedirler. Bunun dnda kurumda mutfak vs. gibi birim lerde al
an kklerin dinlenm e zamanlar genellikle belirlenmemektedir. Her
kurumun kendi i ileyii ile ilgili olarak zel ynetmelik karmas ge
rekmektedir. Ancak bu genellikle ihmal edilm itir ve durum geici ka
rarlarla zlmeye allmaktadr. Kurum m drnn inisiyatifine
braklan alma zamanlar kklerde sknt yaratmaktadr.
5. Bilgi alma hakk
Tm kklerin kendileri hakknda yaplacak ilemleri, toplumsal
olaylar ve gelimeleri bilm e haklar bulunmaktadr. Kkler kuruma
geldiklerinde kurumun kurallarn, hangi hareketlerin disiplin suunu
oluturduunu bilmelidirler. Ayrca kurumda kaldklar srece top
lumda gelien olaylar izleyebilmeli, kendisini gelitirecek bilgilere kit
le iletiim aralarn kullanarak ulaabilmeli, gerektiinde ailesinden

4 BM ocuk H aklan Szlem esi m adde 33; Havana K urallar 42, 43, 45; Anayasa
m adde 42; Ceza nfaz K urum lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine ve C ezalann n
fazna Dair Tzk m adde 33, 34; M ahpuslarn Islah in A sgar Standart Kural
lar m adde 75.
de bilgi alabilmelidir. Yine kk, kendisi aleyhine hangi mahkem ede
dava aldn, durumasnn ne zaman yaplacan bilmelidir.5
Ancak kklere kurumun i ileyii ile ilgili bilgi verecek kuralla
rn yazl olm ak zorunda olmasna ramen kuram larda bu kurallar
szl olarak bile anlatlm am aktadr. Kurum a giren kk kurallar
zam an iinde yaay tarzndan ve kuruma kendinden nce girmi k
klerden renmektedir. Yine de, hangi hareketlerinin disiplin suu
oluturacan ve hangi sua hangi cezann verilecei bilinmemektedir.
Bu ok cidd bir sorundur. Kitle iletiim aralarndan sadece televizyon
kuram larda bulunmaktadr. Eer bozulmazsa kkler kullanabil
mektedirler. Genellikle kuram da uzun sre kalaca bilinen kklere
aileleri televizyon almaktadr. Bunun dnda baz kurum lar ba ola
rak gazete, dergi almaktadrlar. Bu sayede kkler, ge de olsa bilgi
sahibi olabilmektedirler. Ancak bu gazete, dergi vs.nin de kuram yet
kilileri tarafndan incelenm eleri sonucu yasak olabilecek haberler
kesilmekte, kklere gazeteler bu ekilde verilmektedir. Dolaysyla
kkler tm gelimeleri izleyememektedirler. Ayrca kuram larda ka
lanlarn dosyalar son derece dzensizdir. Kk iin kuruma ilk gel
diinde bir dosya almakta ve kendisini kuram a gnderen mahkeme
karar bu dosyada bulunmaktadr. Ancak k tutuklayan mahke
me genellikle nbeti m ahkeme olduundan, kk aleyhine davann
hangi mahkemede ald ve durumasnn ne zaman olduu, iddi
anamenin bir rnei bu dosyaya konulmamaktadr. Bunun yerine, ge
nel bir gelen evrak dosyas tutulmakta, kklerin durumalar ayr
bir deftere yazlmaktadr. Dolaysyla avukatyla, ailesiyle iletiim ku
ramayan kk, mahkemesini, duruma gnn bilememektedir. Oysa
ki kk hakknda gelen tm evraklar dosyasna konulmaldr.
6. Ailesiyle iletiim kurma hakk
Kuruma giren tm kklerin aileleriyle dzenli olarak iletiim
kurma haklar bulunmaktadr. Kklerin bu haklar, aileleriyle gr
melerinin sakncal olaca mahkeme kararyla belirlenm edike engel
lenemez. Bu hak, kn ruhsal, duygusal geliim i ve yksek yarar
iin ok nemlidir.6

5 BM ocuk Haklar Szlem esi m adde 37; Havana K urallar 19, 21, 24, 25;
Anayasa m adde 41, 48; Ceza nfaz K urum lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine ve
C ezalann nfazna Dair Tzk m adde 95, 106, 135; M ahpuslann Islah in A s
gar Standart Kurallar m adde 7, 3 5 ,4 0 .
6 BM ocuk H aklan Szlem esi m adde 3, 18; Havana Kurallar 22, 30; Anayasa
Kurum da kalan kklerin tutuklu olmalar hlinde genellikle ai
lelerinin yaknnda bulunduklar iin gr gnlerinde grmeleri
mmkn olmaktadr. Islahevlerinde kalan kklerin durumu ise skn
tldr. nk u anda sadece adet slahevi bulunm aktadr ve bu
sebeple kkler ailelerinden olduka uzak ehirlere gnderilebilmek-
tedir. Aileler de, genellikle madd imknszlk yaadklar iin ocuklar
ile grmeye gelememektedir. Kkler bu durumda aileleriyle ancak
mektuplaabilmektedirler. Bu haklarn en byk sknts, kklere
disiplin cezas olarak aileleriyle iletiim kurmama cezas verilmesidir.
Bu cezay alan kk gr gnne gelen ailesiyle grememekte,
mektuplarn alamamaktadr. zellikle uzak ehirden gelen ailesi olan
kk iin bu durum eza verici olmaktadr. Oysa ki, kklerin ku-
rumlarda kalmas zaten bal bana eza verici bir durum olduu iin,
ailesiyle iletiim kurma hakknn kiiliinin geliim i iin ok nemli ol
masnn dikkate alnmas ve kklere uygulanabilecek baka cezala
rn belirlenm esi gerekmektedir. Tzkte disiplin cezalar ynnden
kkler iin zel bir ayrm yaplmamtr. Kkler yetikinler ile ay
n cezalar almaktadrlar. Bu durum da, ocuk Haklar Szlemesine
aykr dier bir husustur.
7. tiraz/savunma hakk
Kurumlarda kalan kklerin kendileri hakknda yaplabilecek i
lemleri bilm eleri ve bunlara kar itiraz/savunma haklarn kullanabil
meleri gerekmektedir. Kkler bu haklarn avukatlar aracl ile
kullanrlar. nk CM UK gereince 18 yandan kklere mdafi
atanmas zorunludur.7
Kkler, kendileri hakknda yaplacak ilemleri bilmedikleri gibi,
bu ilem lere kar kendilerini nasl savunacaklarn, itiraz haklarn na
sl kullanacaklarn da bilememektedirler. Kurumda kalan kklerin
ilemi olduklan disiplin sularnda ifadeleri alnrken mdafilerinin
arlm as konusunda Adalet Bakanl bir genelge hazrlamaktayd.
Ancak uygulamaya geip gem ediini bilemiyorum. Bu hakkn kulla

m adde 4 1 ,4 8 ; Ceza nfaz K urum lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine ve C ezalann
nfazna Dair Tzk m adde 152; M ahpuslann Islah in A sgar Standart Kural
lar m adde 6 1 ,8 1 .
7 BM ocuk Haklar Szlem esi m adde 3 7 ,4 0 ; Havana K urallan 24, 25; Ceza nfaz
K uru m lan ile Tevkifevlerinin Ynetim ine ve Cezalarn nfazna Dair Tzk m ad
de 1 5 7 ,1 7 7 aras; M ahpuslarn Islah in A sgar Standart Kurallar m adde 2 9 ,3 0 ;
Cezalarn nfaz H akknda Kanun m adde 9.
nm ok nemlidir. nk kk kendisine anlatlsa bile, hakkn kul
lanma konusunda bilgisizdir, savunm alarn kda dkm e konusun
da yetersizdir. Bu hakkn avukat araclyla kullanam ad iin de,
bazen susuz olmasna ramen disiplin cezas alabilmektedir. Baz di
siplin cezalarn aldnda kn artl tahliye hakk ortadan kalk
maktadr. Bu, kkte cidd sknt yaratmaktadr.
8. Yetikinlerden ayr tutulm a hakk
Kurumlarda kalan kklerin kesinlikle yetikinlerden ayr tutulma
s gerekmektedir. Bu, suun sirayet etmemesi ve kklerin yetikinler
tarafndan deiik ilerde kullanlmamasn salamak alarndan ok
nemli bir haktr.8
Kklerin yetikinler ile ayn birimde bulunm alar birbirleri ile
iletiim kurmalar iin yeterli olmaktadr. Ayn kurumun farkl koula
rnda tutulmalar, kural olarak birbirleriyle hi grmemeleri gerekir
ken, bu kural uygulanamamaktadr. Gr yerlerinin, havalandrmalarn
aym olmas ya da kurum idaresinin gerekli zeni gsterm em esi sonu
cu kkler yetikin tutuklu ve hkmllerle grebilmektedirler.
Hatta ayn koularda bile kalabilmektedirler. Bu durum kn ye
tikin tarafndan zel ilerinde, kou temizliinde, su retiminde,
cinsel ihtiyalarn giderm ekte ve kurumda iledii sular stlenecek
biri olarak kullanlmas sonucunu ne yazk ki dourmaktadr. lkemizde
kklere yeteri kadar zel kurumun bulunmamas bu sonulann baha
nesi olmamaldr. Gerekli yasal dzenlemelerin yaplmas ve bunlara uy
mayan kurum yetkililerin cezalandrlmalar salanabilirse, kklerin
yetikinlerden ayn tutulmalarnn da salanabileceini dnyorum.
Kklerin, burada ksaca zetlediim haklarnn yasal dzenle
meye kavumas bile lkemiz iin byk bir adm olacaktr. Bu dzen
lemelerin en ksa zamanda yaplmasn diliyorum.

BM ocuk H aklan Szlem esi m adde 3 7 ,4 0 ; H avana K urallan 17; M ahpuslann


Islah in A sgar Standart K urallar m adde 85.
Ben Niye Buradaym?

Hande Berktin *

1998 ylnda, Ankara Barosu CM UK Komisyonu toplantmza ba


larken, komisyon bakanm z bir ziyaretimizin olduunu syledi.
Yanl hatrlamyorsam toplantya katlan sekiz on kiiydik. Bakann
aklamasn dinlerken ieriye salarn ensesinde topuz yapm bir ha
nm girdi. Ho geldiniz faslndan sonra kendisini tantt ve isteklerini
anlatmaya balad. Adalet Bakanl ocuk ubesinin mdryd.T-
lay Erarslan. ocuk Ceza ve Tutukevi olarak belirlenen Elmada Ceza
evine ocuklarn Ulucanlar Cezaevinden tandn, ancak cidd so
runlar yaadklarn ve bizlerden hukuku olarak yardm talep ettik
lerini belirtti. Ne tip sorunlar yaadklarn anlatmadan nce, ocukla
ra hukuk yardmda bulunm amz, haklarn ve ykmllklerini an
latmamz, bunun iin de dzenli ziyaretler yaplmas gerektiini, is
teklerini kabul edersek ziyaretlere balamadan nce ieride nasl dav
ranmamz ve giyinmem iz konusunda bizleri bilgilendireceini anlatt.
Bunlardan sonra biz, sorunlarnn neler olduunu sorunca, hi durak
sam adan "isyan ve rehin alnm a" dedi. Hepimiz armtk. "N asl re
hin alnyorsunuz, neden" diye sorduumuzda, yle cevap verdi:
"ocuklar Ulucanlar'a dnmek istedikleri iin bizleri koulara girin
ce dar karmyorlar, 'm isafirim izsiniz' diyorlar, bizler de kalyoruz.
Sonra m drle grm eler yapyorlar, bizleri bir iki gn sonra brak
yorlar". Hepimiz susmutuk. Akas birok arkadam korkmu ve
sandalyelerinde bzlmt. Bakanmz bizlerin o ocuklarn avukat
lar olduumuzu, ounun bizleri tandn, bizlere byle davranmaya-

H ande Berktin, Avukat, Ankara Barosu.


caklanna em in olduunu ve yardm etmeye hazr olduumuzu syle
di. Bunun zerine Tlay Hanm istediklerinin ayrntlarn anlatmaya
balad. Ama kyamet diyebileceim tartmalar, kimlerin gitm eye g
nll olduu sorusu sorulunca balad. ou arkadam aka kork
tuklarn, ieri girmek ve rehin alnm ak istem ediklerini, byle bir tale
bi cezaevi dzelince kabul etmemiz gerektiini sylediler. Ben neden
se hi korkmamtm. Rehin alnmayacamz konusunda sanki sonsuz
bir gvenim vard. Yllardr bu ocuklarn yzlercesiyle karlam ol
mam, onlarn davalarna bakm olmam, bana 'abla' diye seslenmi ol
m alar belki bu duygum un olumasnda yardmc olmutur; bilem iyo
rum. Benim ve bir iki arkadan "gidelim , neler olacak bir bakalm, bu
ocuklara yardm etmemiz lazm " dememiz zerine be kiilik bir eki
bi zorlukla oluturduk.
Yaadklarmzn balangcn bu toplant oluturmutu. Bundan
sonra 1 yl boyunca her ay Elm ada'a gittik. Hi rehin alnmadk. Yap
tmz almalarn sonucunda Adalet Bakanl ile Baromuz arasnda
2000 ylnda bir protokol imzaland. Bu protokol gerei Elm ada o
cuk Tutukevi ile Keiren Islahevini her ay ziyaret edecektik. Bu al
m alarn en banda bulunduum iin protokol sonucu belirlenen 7 ki
inin arasmda ben de vardm. Protokol hazrlklar srasnda uzun bir
sre ziyaretleri yapamamtk. Sonunda protokol imzaland, hazrlk
lar bitti ve biz ilk ziyaretimiz iin 2001 yl Ocak aynda yola ktk. Ben
heyecan iindeydim. Dier arkadalardan iki tanesi biraz tedirgindi.
Tutukevinde nce mdr ziyaret ettik. M drn odasnda otururken
kck bir ocuk kendisi kadar bir tepsinin iinde bizlere ay getirdi.
Hepimizin nnde durup aymz alm amz bekledi. Yzm ze hi
bakmyordu. Teekkrlerimize cevap vermiyordu. Salarn slatp
zenle kafasna yaptrmt. Kk knca mdr onun adam ldr
me suundan yattn, kararnn Yargtay'da olduunu syledi. im
ezilmiti. O kadar kkt ki. Bu duyguyu iimden atmaya alarak
dikkatim i konum alara verm eye altm . Tanma faslndan sonra
ziyaretlere hazrdk. gruba blnerek koular paylatk ve infaz
koruma memurlar bizlere teker teker koularn kaplarn amaya
baladlar. Koulara bizler giriyorduk, arkamzdan kaplar kapan
yordu ve tanmaya balyorduk. ocuklar bizi nereye oturtacaklarn
aryorlard. Ama nceki tecrbelerimden biliyordum ki, bize gven
meleri, yaadklar koullarn gerekliini anlatmalar iin birka ziya
ret daha yapmamz gerekecekti. ocuklara hibir konuda sz verme
memiz gerekiyordu. Sadece gzlemciydik ama yaadklar koullarn
iyiletirilm esi iin yazacamz raporlarn etkili olacam biliyordum.
nceki tecrbelerimden dolay biliyordum ki, ocuklar; bizi denemek
iin, kendilerini ya da arkadalarn korumak iin yalanlar da syleye
ceklerdi. Zaman iinde onlar tanyp bu yalanlar ve gerekleri bulma
mz gerekiyordu.
Girdiimiz ikinci kouta bize ay getiren ocuu grdm. Kendi
siyle grm e yapabilm em iz iin kouuna gnderilm iti. Bu sefer
yznde kck bir glm sem e vard. Onu grnce ben yazma g
revimi arkadam a devredip konumaya baladm. Hepsinin isimleri
ni alyorduk ama benim kk adn sorunca cevap vermedi. Arkada
lar hemen onun biraz ar iittiini sylediler. Daha dorusu yle de
diler "Abla o biraz sar, barrsan duyar, ad A hm et". Ben de biraz
bardm. ocuk, kck bir sesle adn syledi. "N e kadar zamandr
buradasn" deyince "1 yl oldu" dedi. Avukat varm, ailesi ziyaretine
geliyorm u, okumaya devam ediyormu. Kendisiyle ilgili bilgileri ksa
cm lelerle cevaplad.
ocuklara sularn sormamamz gerekiyordu. Ama onlar anlat
mak iin can atyorlard. Hepsi srayla sorulara cevap verirken sularn
anlatyorlar, durumalarda olanlar soruyorlar, avukatlarnn yaptkla
rnn bizden teyidini alm ak istiyorlard. Ama bizler hibirinin dosyas
n bilem ediim iz iin stnkr cevaplar veriyor ve orada bulunu
amacmz tekrarlyorduk. Bizi dinledikleri yoktu. Bizleri avukat abla
lar, abiler olarak alglyorlard. M dr tarafndan bizlere hanm, bey
diye hitap etm eleri retilm iken yine de abla dem eye devam ed i
yorlard. Kendi gereklikleri buydu. Kimseye hanm, bey diye hitap et
memilerdi ki. Herkes onlarn ablas, abisi, amcasyd. Hepsi dosyasn
sorup suu nasl ilediini ya da ilem ediini anlatrken, benim kk
hi konum uyordu. Kendini anlatm yordu. N eden konum adn
sorunca hemen arkadalar atldlar "abla, o hep byledir, hi konu
maz, gler durur, ama iyi ocuktur, kimsenin ktln istem ez". Bir
baka arkada atld "hadi lan, arkadan ldrm ya, nasl ktlk
istem ez". Dieri savundu arkadan, "isteyerek olm am ki olum, ta
bancay bo zannediyorm u". Bu diyaloglar bylece srd, ben sonun
da 'yeter' deyinceye kadar. "K endisi anlatmak istemiyorsa sizlerin
onun hakknda konumanz doru d eil" dedim ama ocuun iledii
suu, tutukevinde yaadklarn ayrntlaryla renmek istiyordum.
Ziyaretimizin sonunda tm enerjimiz tkenm i ekilde ayrlrken
hl aklmda o kk vard. Ertesi gn ocuklarn dosyalarn incele
meye baladk. Benim kn dosyasn hemen kendime ayrmtm.
Yargtay ilgili dairesinin kalem inde dosyasn inceledim. Bir arkada
n babasnn ruhsatsz tabancasyla boynundan vurarak lm ne se
bep olmutu. 11 yandaym o zaman. Davas 1 yl srm. Yann
kkl, hafifletici sebeplerle birlikte 5 yl ceza alm t. Avukat
karar temyiz ettii iin dosyas Yargtay'a gelmiti. M ahkemedeki ifa
desini okudum; tipik bir ifadeydi, o anlatm, bakan kendi hukuku
dilinde yazdrmt. "O lay gn evde oynarken babam n tabancasn
kaloriferin arkasnda buldum. Arkadalarm a gsterm ek iin evden
gizlice kardm. Arkadalarmla korulua gittiimizde vnm ek iin
gsterdim. Tabancay hep beraber kurcalamaya baladk. arjrn
kartp boalttk. Herkes tabancay birbirine tutup skarm gibi yap
yordu. Ben de aldm da arkadama doru tuttum ve sktm. Tabanca
patlad, arkadam ld. Arkadam ldrme niyetim yoktu. Arka
dalarmdan biri arjr doldurmu ve tabancaya takm. Bunu bilm i
yordum, tm diyeceklerim bu kadardr, pim anm "
Son derece ruhsuz, sradan bir mahkeme ifade tutana. Ama ger
ekte olay nasl olmutu, olurken neler hissetmiti, sonrasnda neler
yaamt, bu sorularn hi biri cevaplanmamt. Sosyal inceleme raporu
alnm t; okuluna devam eden, ailesinin ikinci ocuu, biraz sklgan,
iine kapank ama bir daha su ilem eye m eyilli olmayan biri diye an
latlmt. Sradan bir ocuk ite. Bu ocuk aklma taklmt. Ziyaretler
srasnda gvenini kazanmak iin abaladm, ona zel ilgi gsterdim,
mdre, gardiyanlara durumunu sordum. Zaman iinde olay aa
kmaya balad. Bana gvenm eye ve birazck olsun konumaya da
balamt. Gelince "abla naslsn" bile diyordu. Hem suuyla ilgili ya
adklarn renmek istiyordum hem de bu kadar kk bir ocuun
tutukevinde neler hissettiini.
Bir gn bu frsat yakaladm. Mdriyette bo bir odada kklerin
tutukevi dosyalarn inceleyecektim. Arkadalarm koular geziyor
lard ama ben hasta olduum iin ocuklarla grecek gc kendim
de bulamam tm. Yanma gelip bana bir bardak ay uzatt, "i, sana
getirdim, hastaym sn" dedi. Nasl rendiini sormadm bile. Tutu
kevinde bir kouta karnca yrse tm tutuklular bunu reniyordu.
Nasl olduunu bilmiyorum ama reniyorlard ite. Bu scak yakla
mn frsat bilip biraz sohbet etmek istedim. Ama mdrden ekiniyor
du. ay ocanda alt iin azarlanmaktan korkuyordu. "Biraz oturur
gidersin, mdr sorarsa benim yanmda olduunu sylersin" dedim.
Sakinleince gnlerini nasl geirdiini sordum. Tutuk tutuk anlat
maya balad. "Sabahlar kalkyorum, elimi yzm ykadktan sonr
kahvaltm yapyorum, sonra buraya kyorum, isteyene ay veriyorum.
Akama kadar burada kalyorum. retmen geliyor, ders yapyoruz.
Akam mdr gidince ben de koua gidiyorum. Biraz televizyon sey
rediyorum. retmen dev verdiyse onlar yapyorum, sonra yatyo
rum ". stediim bu deildi. Duygularn anlatmasn istiyordum. Yaa
dklarna dair duygularn. Biraz ben konutum, yeenlerimi, kedimi
anlattm . Yavaa ald ve anlatm aya balad. "O gn evde ortal
kartrrken kaloriferin arkasnda bir ey grdm. Zorla kardm. Po
eti anca iinden tabanca kt. Babamn bazen at yapt tabancay
d. Dnlerde piknikte falan ate ederdi. Elime alnca heyecanlandm.
Arkadalarma gsterm ek istedim. Koynuma soktum, evden frladm.
Arkadalarm toplayp "korulua gidelim " dedim. "N e oluyor" de
diklerinde "babam n tabancasn aldm, hadi gidelim " dedim. Koarak
korulua gittik. Orada tabancay koynumdan kardm. "Lan dikkat et
bizi ld rm e" falan dediler. H epim iz gldk buna. Bir arkadam
arkasn kurcalad, bir parasn kard. "Ben bunlarn nasl altn
biliyorum, artk bir ey olm az" dedi. O parann iinden bilye gibi ey
ler kardlar. Ben o bilyelerle oynamaya baladm. Arkadalarm da
birbirlerine tabancay tutup "dan dan seni vurdum, ldn artk" diyor
lard. Onlar dan dan derlerken tabancadan t t diye ses kyordu.
Sonra tabancay ben aldm. Arkadam H sam ettin'e doru tuttum.
Boynuna dedirdim ve dan dan seni vurdum diyecekken tabanca pat
lad. Hsam ettin'in boynundan kanlar fkrmaya balad. kimiz de
yere devrildik. Ama Hsamettin kalkmad. Herkes baryordu. Ben
ylece baktm. Sonra annemgil falan geldiler, jandarma geldi. Karakola
gittik. Sonra hkime gittik ve beni buraya getirdiler. Burada bana iyi
davrandlar. Ama annemin koynunda yatm ay ok istiyorum ."
Cezaevi Personeli
Cezaevi Personeli: Dn-Bugn

E. Glin Demir *

Eski ceza hukuku anlayna gre, hkml toplumun hem ceza


ya hem de unutm aya mahkm ettii kiiydi. Hkmllerin devlete
byk ve gereksiz masraflara mal olduu dnlyor, hkmllere
ne kadar az zen gsterilirse, cezann o kadar etkili olacana inanl
yordu. Hkm llerin gda hatta hava ve k gibi en temel gereksinim
leri bile karlanm yordu.1 rnein; Osmanl dneminde hkmller
zindanlara gnderiliyordu. Zindanlar genellikle subanm denetimin-
deydi ve buradaki hkmllere ancak iyiliksever kimselerin yardmla
ryla baklyordu.
Daha sonralar cezaevlerinin fizik koullarnda baz iyiletirmeler
yapld ve cezaevlerinin asl am acnn sulularn cezalandrlmas ve
suun nlenm esi olduu kabul edildi. Cezaevleri dzen ve disiplin
ilkesine gre ynetildi. Hatta, iinde insanlar bulunm asna karn, ce
zaevlerine "ller evi" ad verildi.2 Cezaevi personeli; bir ynetici ve
gzetim personelinden oluuyordu. Cezaevlerinde cezasn eken su
lular ve cezay infaz eden personel olmak zere iki grup insan bulun
m aktayd ve gruplar arasnda rol kutuplamalar, iletiim boluklar
vard. Cezaevi personelinde alma ve deme arzusu grlebilm ek
teydi.3 Personel seim inde eitim deil, d grn nem liydi ve
cezaevi personeli olarak gl ve iri yapl kiiler atanrd. Ancak, ya

* Dr. E. G lin Demir, A dl Psikolog, Ankara.


1 (Erem, 1997)
2 (Erem, 1997)
3 (Ycel, 1986)
plan alm alar bu tr cezaevlerinin suun nlenm esinde etkili olma
dn zellikle, ilenen su nedeniyle cezaevinde karlalan kt
davranlarn tekrar su ilem ede etkisi olduunu gsterdi.4
zgrln nemi anlaldka, zgrlkten yoksunluk gerek
bir ceza olarak kabul edildi ve cezaevleri hkmllerin topluma yeni
den uyumunu salamak iin elverili koullarn yaratlm as amacn
hizmet eden kurumlar olarak tanmland. Bol kl, haval, d dnyayla
balantl (yar ak, ak cezaevleri gibi) cezaevleri yapld ve hkm
llerin iyiletirilm esinde kullanlan yntem ler eitlendirildi.5 H
kml deer sistem inin deitirilm esi iin, personelin hkmllere
kar olan tutumunun deitirilmesi gerekli grld.6 Cezaevleri ken
disinden beklenilen grevi yerine getirebilm ek iin, yeniden tekilt
landrld ve cezaevlerine uzman personel atand.7 Yani tarih cezaevi
sahnesinin eski aktrleri infaz ve koruma memurlarndan sonra, uzman
personel olarak tanmlanan psikiyatrist, psikolog, sosyal almac,
doktor ve din grevlisi gibi8 yeni aktrler sahne ald. Cezaevi sahnesin
de yeni aktrlerin grev almas, daha eski ve yerleik aktrlerin rolle
rini zorunlu olarak etkiledi ve cezaevindeki bu gruplar arasnda baz
atm alar kt.
Bu dnemde geleneksel cezaevi personeli konusunda da iki nemli
sorun yaand. Deien cezaevi ilevlerine istekli personeli yetitirmek
ve eskiden beri cezaevlerinde alan personeli bu deiimlere ayak
uydurmasn salayacak ekilde eitmek. Bu sorunlarn ayn zamanda
zlmesi gerekti.9 Daha tehlikesiz ve daha ho mesleklerle karlat
rldnda cezaevi personelinin cretlerinin dk olmas da, iin nite
liklerine uygun infaz personelinin seilm esini engellem ekteydi.10 Tm
bunlar, uzm an personel ile geleneksel cezaevi personeli arasndaki
dnce ayrmlarna neden oldu ve uzman personelin cezaevlerinde
etkili bir ilev grmesi engellendi. Bu direnie karn, personelin eiti
mine arlk verilmesi, uzman personelin yar zamanl olarak altrl

4 (Ycel, 1986)
5 (Ycel, 1986)
6 (Trk nfaz Sistem i ve Islh K urum lan, 1969)
7 (Erem, 1997)
8 (Ycel, 1986)
9 (Tosun, 1961)
10 (Erem, 1997)
m as, gvenlik ve iyiletirm e elerinin birbirinden ayrlm as gibi
eitli nlem ler alnd.11
Personel arasndaki atm alar sonucunda, cezaevi personeli kat
izgilerle gruba ayrld; ynetici ve denetleyici personel, iyiletirici
personel ve hizmet personeli. lkemizde hlen bu ayrmn grlmesine
karn, infaz alannda nc olan ABD'de geliimin olduka farkl olduu
grlmektedir. Bu nedenle lkemizde ve ABD'deki infaz uygulamalar
arasndaki benzerlikler ve farkllklarn ortaya konmasnda fayda vardr.
Cezaevlerinde uzun zamandan beri grev alan yneticiler; lke
mizde kuram larn ynetiminden, tahliye ncesi eitim program larn
dan sorumlu iken, A BD 'de bu programlarn yan sra, tahliye sonras
program larn plnlanmasndan, genlik kuram lar ve genlerin tedavi
lerinden, mahkeme ncesi ayrma, toplum temelli iyiletirme prog
ram larndan, koullu salverme gibi konulardan sorumludurlar.12
Hem lkemizde hem de ABD'de iyiletirme personelinin en az lisans
derecesine sahip olm as gereklidir. yiletirme personeli lkem izde
yalnzca cezaevlerinde grevli psikiyatr, psikolog, sosyal alm ac,
retmenlerden oluurken, A BD 'de iyiletirme personeli hem daha eit
lidir hem de kuram sal ve toplumsal dzenlemelerden sorumludurlar.
A BD 'de baz iyiletirme pozisyonlar iin master veya doktora derece
si ya da tpta uzm anlk eitimi gereklidir. Toplumsal merkezlerdeki
iyiletirm e personeli koulla salverme, gen sulularn tahliye sonras
izlenm esi gibi eitim programlarnda ya da m adde ktye kullanm
gibi grevlerde almaktadrlar. Kuram da grev alan iyiletirme per
soneli ise, deiik alanlardaki danmanlardan olumaktadr.13
Cezaevi alanlarnn byk ounluu infaz ve koruma memuru
dur. Trkiye'de infaz ve koruma memurlar pasif, sadece hkmlden
beklenilebilen cezaevinden kama giriimleri veya disiplin aykrlkla
rna dikkat edecek bir kii konumunda iken, ABD 'de infaz ve koruma
memurlar hem gzetimden hem de eitimden sorumludur. nfaz ve ko
ruma memurlar; kurum memuru, geliim dammam ve genlik liderleri
olarak grev yapmaktadrlar. Ayrca, sulu genlere ynelik koruyucu
aileleri denetleme ve gvenlii salamaktan da sorumludurlar.14

11 (Ycel, 1986)
12 (Kratcoski, 2000)
13 (Kratcoski, 2000)
14 (K ratcoski, 2000)
nfaz ve korum a m em urlar sulular ile dorudan etkileim iin
dedirler ve kurumdaki ilem lerde olduka byk bir sorum lulua sa
hiptirler. Bu nedenle, infaz ve koruma memurlarnn zel bir ekilde
yetitirilm esi gerektii kabul edilmektedir.15
Cezaevlerinin yaad en byk zorluklarndan biri, uygun per
soneli yetitiren okullarn olmamasdr. Genellikle cezaevinde greve
balayan personel, iin gerektirdii balang bilgilerinden yoksun
dur.16 lkemizde bu sorun meslek ncesi ve hizmet ii eitim prog
ramlaryla zm lenm eye alrken, ABD 'de ceza adalet sistem indeki
deiik alanlarda kariyer yapma olanaklar vardr.17 Aslnda kamunun
gznde cezaevleri hkml ve tutuklularla bir tutulduundan,
A BD 'de de 1960'lara kadar infaz ve koruma memurlarna ynelik be
lirgin bir akademik program olmad grlmektedir. Bu grevlere
sosyoloji, psikoloji, sosyal alma gibi alanlardan kiiler atanrd ve
gzetim iiyle ilgili kuramsal ve teknik kitaplar da olduka azd.
1960'larda ceza korkusu, kurumlarn ilkel koullara sahip olmas, h
kmllerin daha iyi koullar istemesi ve haklarn aramas sonucunda
akademik programlar yaygnlamtr. rencilere verilen burslar, kayt
cretlerinin denmesi gibi eitli ekillerde niversite ve yksek okul
lar desteklenmi ve yksek retim in bu ie ynelm esi salanmtr.
1960'larda yalnzca 26 yksek okul ve niversitede cezaevine ynelik
program varken, 1970'lerde 292 kurum, 340 farkl program sunmaya
balam, birok sosyolojik ve politik bilimler ierisinde yeni programlar
olumutur. Bu yeni blm ler ve programlar alanda alan ve kendi
uzmanlklarn ve pratik nerilerini rencilere aktaran retim yele
rine dayanmak zorunda kalmtr. 1980'lerde daha ok byk niver
site ve yksek okullar iki yllk programlar oluturmutur. 1980'de 816
yksek retim kurumunda sula ilikili program bulunmaktadr.
Bunlarn 222'si yksek lisans program, 589'u lisans program, 1209'u
da n lisans programdr. 1991'de 1041 eitim kurumunda bir veya da
ha fazla ceza adalet sistemi derecesi verdii belirtilmektedir. Son yllar
da sua ilikin programlar daha meslek olarak oluturulmaktadr.
Programlar daha gl, daha disiplinler aras, daha youn ve meslek
etikle daha ilikilidir. Programlar aratrma yntemleri, istatistik, ceza
evi felsefesinin deimesi, cezaevi ortam gibi dersleri de iermektedir.

15 (Erem, 1997)
16 (Tosun, 1961)
17 (Kratcoski, 2000)
Tm bu rnekler A BD 'de zaman ierisinde konuya verilen nem i ve
programlardaki art gstermektedir.18
Yaplan almalarda cezaevi personelinin eitim dzeyi ile h
kml ve tutuklulara tutumu arasnda iliki olduu grlmektedir.19
rnein; ABD 'de 1978 ylnda yaplan bir almada cezaevi persone
linin % 57 'sinin bir ie ihtiyac olduu iin bu ie balad ve eitim se
viyelerinin de dk olduu bulunmutur. 1970 ve 1980'lerde binlerce
yksek okul ve niversitenin cezaevi personeli iin eitim programlan
gelitirmesiyle, rencilerin ou cezaevlerinde yneticilik veya dan
manlk gibi eitli pozisyonlarda ie balamlardr. ABD 'de 1997'de
Cezaevleri Derneinin yapt taramada yeni cezaevi personelinin eski
memurlardan daha iyi eitimli, daha gen ve cinsiyet, rk ve etnik kken
asndan genel nfusu daha temsil edici olduunu gstermitir.20
Eitim le birlikte personelin eskiden beri beklenen cezalandrc,
otoriter, kat ve itaatkr rol de deimi, uzm anlamayla birlikte kii
sel zerklik artmtr. Cezaevlerinde artk karar veren, kendini yeni du
rumlara uyarlayan ve grevine adayan kiiler grev almaktadr.21
Eitimin yan sra, grev yapan personelin niteliinde de deime
olmutur. Gem ite bu grevlerde daha ok erkekler grev yaparken,
son yllarda kadn personel saysnda da art olmutur. ABD'de
1990'larda cezaevi personelinin %8 orannda artt ve yarm milyon
dan daha fazla kiinin cezaevlerinde grev yapt belirtilmektedir.22
Cezaevinin politik ve sosyal ortamlarnn etkisiyle, ynetim, iyile
tirme ve gzetim personeli arasndaki kat izgilerle ayrma zaman
ierisinde bulanklam ve iyiletirmeyle ilgili yeni bir felsefe olu
mutur. Cezalandrma yaklam ndan, hak edilen cezaya gei yapld
nda, yeni stratejiler ortaya km ve cezaevi personeli daha nce
onlar yklenen grevlerden baka birok sorumluluu da stlenmek
zorunda kalmlardr. rnein; cezaevi yneticileri daha iyi kiiler ara
s iletiim becerilerine sahip olma gereksinimi duymular, iyiletirme
personeli denetim ve kontrol konularna daha fazla odaklam, infaz

18 (Kratcoski, 2000)
19 (Kratcoski, 2000)
20 (Kratcoski, 2000)
21 (Kratcoski, 2000)
22 (Kratcoski, 2000)
ve koruma memurlar gzetim ve iyiletirmeye daha fazla arlk ver
milerdir.23
Bugn A B D 'd e "birim y netim i" kavram federal cezaevi siste
m ine uyarlanm ve yneticilerin, iyiletirm e personelinin ve infaz ve
koruma m em urlarnn bir ynetim takm olarak alm as ve ilerin
tam am lanm asnda birbirlerine yardm c olm a ilkesi getirilm itir. A y
rca hkm llerin danm a ve dier iyiletirm e program larna kat
lmlarnn zorunlu hle getirilmesi, iyiletirme felsefesinde bir dnm
noktas yaratm tr. H km llerin kontrol edilm esi ve cezalandrl
m asndan vazgeilm i, daha ok youn, denetim program larna
nem verilmitir. Bylelikle cezaevleri hem hkm ller hem de per
sonel iin daha gvenli ve em niyetli bir hle gelm itir. Bu meslek
eitim program larndan, temel eitim den ve danm anlardan vazge
ildii anlam na gelm em ektedir. C ezaevlerinde bu tr program lar da
srdrlm ekte fakat i gvenlik daha birincil hle gelmektedir.24
I
iyiletirm e program lan zenginletirilm i ve daha denetimli bir h
le dntrlmtr. ABD 'de ve birok Avrupa lkesinde sulularn
bir ksm toplumda iyiletirm eye allmaktadr. Genellikle iyiletirme
programlarna katlm hkmllerin seimine baldr ancak, hkm
llerin salverilmesi iin belirlenen iyiletirme programlarn tam am
lanmas gereklidir.25 Gnm zde cezaevleri deiik eitim gemiine
sahip, deiik ilgi ve becerileri bulunan ok saydaki kiiye alm a ala
n salam aktadr Cezaevlerinde; deerlendirm e, aratrma, eitim
programlar gelitirme veya uygulayc olarak alma, ynetici veya
denetimci olma gibi deiik pozisyonlar bulunmaktadr.26
ABD 'deki cezaevlerinde; kurum danm anlan, kurum alanlar,
gen yarglama danmanlar, artl salverme m emurlar, tahliye nce
si danmanlar, tahliye ncesi ie yerletirm e danm anlan, bo zaman
danm anlan, akadem ik retmenler, HIV vak'as uzm anlan, eitim
danmanlar, m adde ktye kullanm uzm anlan, snflama ve iyile
tirme yneticileri, ynetim koordinatrleri, hkml kayt koordinat
r, cezaevi binalar uzmanlar, hkml snflama grmecileri ve
peneologlar gibi ok sayda uzm ann grev ald grlmektedir.27

23 (Kratcoski, 2000)
24 (Kratcoski, 2000)
25 (Kratcoski, 2000. s: 67)
26 (Kratcoski, 2000)
27 (Kratcoski, 2000)
nfaz alannda grevlilere, toplum da veya cezaevinde alma ola
na sunmakta, yetikin veya genlere alma seenei salamaktadr.
Sulularla danman veya gzetmen olarak dorudan etkileim gerek
tiren grevlerin yan sra, ynetici, eitim programcs, dar aratrma
c gibi pozisyonlar da bulunmaktadr. Ynetici ve denetleyici pozisyon
daki bireyler daha fazla sorumluluk almaktadr. Gemite bu grevlere
sosyal alma alannda master derecesi olanlar seilirken, imdi uygu
lamal sosyoloji ve ceza adaleti alannda doktoras olanlar seilmekte
dir. Cezaevlerinde baz grevler aratrma, deerlendirme, ilemler ve
istatistik becerilerini kullanmay gerektirmektedir. Baz kurumlarda
srekli istatistik kaytlarn tutulmas ve rapor edilmesi gerekmektedir.
Bilgisayar programlarn olmasna, brokratik ilemlerde bilgisayarn
kullanlmasna karn, bu tr becerilerin akademik programlarla elde
edilmesi zorunludur. Yneticilerin sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi b
lmlerindeki aratrma ve kuramsal geliimle ilgili bilgilere, rapor nasl
verilir, nasl kullanlr gibi baz istatistik bilgilere, ceza adalet termino
lojisine ve yasal terimlerin raporda nasl kullanlacana ilikin bilgile
re ve bilgisayar kullanm becerilerine sahip olmas gereklidir.28
90'lardan sonra cezaevindeki tm grevler, temel kurum uygulama
lar ve gvenliini ierecek biimde tanmlanmtr. ABD'de federal sis
temde "slah personeli" kavram yaklak yirmi yldr tanmlanmaktadr.
Cezaevindeki tm personel bir infaz ve koruma memuru gibi, kurum
gvenlii ve hkml denetiminde sorumluluk almaktadr. rnein;
bir hekim, hkmlnn snrlar atn grdnde infaz ve koruma
memurundan yardm alm adan disiplin raporunu yazmal ve onu ait
olduu alana gtrmelidir.29
Daha nceleri eitim merkezlerinde cezaevinde alan her grup iin
farkl eitim modelleri varken, 1970'lerin balarndan itibaren cezaevi
personelinin tmne ayn felsefenin kazandrlabilmesi amacyla, ayn
eitimden gemesi salanmaya allmaktadr. Tm cezaevi personeli
blgesel kurumlarda iki haftalk temel eitim aldktan sonra, Georgia'da-
ki Federal Kanun Kuvvetleri Eitim Merkezinde haftalk "Islah Tek
niklerine Giri" eitimine katlmaktadr. nfaz koruma memurundan,
doktorun sekreterine, hukuku, psikolog veya dier meslek elemanlarna
kadar ie yeni balayan tm personel, bu eitimi almak zorundadr.30

28 (Kratcoski, 2000)
29 (H am brick, 1992)
30 (H am brick, 1992)
Tm personelin slah personeli olarak eitilmesinin baz yararlar
vardr.
Btn personel acil rutinleri ve yardm alaca kiileri renm ek
tedir. rnein; psikologlar, danmanlar yardm iin hemen aranabile
cek kiilerdir.
Btn personel kendi alanndaki gvenlik konularna ok dikkat
etmekte, herhangi bir ey ters gittiinde hemen harekete gemektedir.
Bu kaplarn, camlarn, hkmllerin kontrol edilmesinde ek bir katk
salamaktadr.
Biz-onlar tutumu ortadan kalmaktadr. Ho olmayan ilere hep
birlikte katlmak ok nemlidir.
M eslekte esneklik salamaktadr. Disiplinler ve ynetim arasnda
ileri-geri harekete izin vermektedir. Uzman veya gzetim personelinin
kariyer yollarnda ayrm yaratmamaktadr.
Hkm ller daima personeli birbirine kar kkrtmaya alrlar.
Kurallarn zorunlu kld sorumluluklar nedeniyle, hkmllerin
personel arasnda "iyiler" ve "ktler" eklinde ayrm yapm asn en
gellemektedir.
Pozisyonlarn dikkate alnmadan ayn eitime katlmak, personel
arasnda takm ruhu yaratmaktadr.
Firar gibi acil durumlarda tm personel etkili olabilmektedir.
Cezaevi konusunda ilk kez dzenlenen bu sem pozyumun bu alan
daki almalara hz kazandracan dnyor, bu tr gelimelerin
lkemiz cezaevlerinde de yaanmasn diliyorum.

Kaynaklar
Erem, F. (1997) Su Bilimi Asndan Adalet Psikolojisi. Ankara: Adil Yaynevi.
Kratcoski, P. C. (2000). Correctional Counseling and Treatment (Fourth Editi-
on). Illinois:Waveland Press Inc.
Hambrick, M. (1992). "The Correctional VVorker Concept". Federal Prisons
Journal, 2(4) (VVinter 1992):11-14
ztekin, T. (1961). Sulularn Cezaevinde yiletirilmesinde Yeni Yntemler. s
tanbul: stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi Yaym.
Trk nfaz Sistemi ve Islah Kurumlan (1969). Ankara: Yar Ak Cezaevi Mat
baas.
Ycel, M.T. (1986). Kriminoloji. Su ve Ceza. Ankara: Adalet Tekiltn G
lendirme Vakf Yayn.
Ceza nfaz Kurumlan ve Tutukevleri
Personelinin Eitimi

Ahmet Takn *
G iri
Ceza infaz kurum lan ve tutukevlerinde bulunan personelin eiti
mi konusuna girmeden nce infazn tanm ve amac ile ceza infaz ku
rum lan ve tutukevleri konusunda ksa bir aklama yapmak yerinde
olacaktr.

n fazn tanm ve amac


nfaz, kelime olarak em ri yerine getirme, gereini yapma ve icra
etm e anlam na gelir. Cezalarn infaz, kesinlemi mahkeme kararlar
nn Cum huriyet Basavcl tarafndan yerine getirilmesidir.
nfazn amac; toplum un suludan ve sulunun da toplumun fke
sinden korunmas, herhangi bir nedenle toplumsal dzeni bozan ve
kanunlarn snrlarn aan kim senin ada tretm an yntem leriyle
rehabilite edilerek yeniden topluma kazandrlmasdr. Tm yasa yol
larn kulland hlde adaletin m ahkm ettii bir hkml ncelikle
cezaevi kurallarna, disiplinine ve yasalara uymas gerektiini dn
melidir. Cezann hakszl veya sua konu eylemindeki hakll bir
kenara brakmal, kendi vicdannn sesini dinlemeli, cezaevinde geen
zaman en iyi deerlendirm enin yolunu aratrmal ve bu konuda ce
zaevi ynetiminin yardm lann talep etmelidir. Aksi hlde zgrln

A hm et Takn, T.C. A dalet Bakanl Ceza ve Tevkifevleri G enel M drl Tet


kik H kim i, Ankara.
kstlanmas nedeniyle kendini zorluk iinde hisseden bir mahkm, ge
en zamann ykn daha ar hissedecektir. Cezaevi ynetim i asn
dan da hkml ve tutuklular asndan da ama, toplumla bark,
uyum ve dzen iinde yaamak olmaldr. Tretmamn amac da, belli
kalplar iinde dnm ek ve hareket etmek deil, kanunlarn izdii
snrlar iinde dnp hareket etm ek ve farkl dncelere saygl ol
may renmektir. Bir hakkn haksz ekilde aranm as ve savunulm a
snn da hakszlk olduu unutulmamaldr.
19. yzyl balarndan 20. yzyl ortalarna kadar infaz sistemle
uygulanm ama sululuk ve m kerrerlik durm am tr. Bu durum
gnm zde de hlen devam etmektedir. Cezaevine giren her yz su
ludan nemli bir ksm yeniden su ilemi, 19. yzylda sululuun
artmas devletleri infaz politikalarn gzden geirmeye yneltmi,
hrriyeti balayc cezann ac ektirici, cezalandrc yn tamamyla
terk edilerek sadece hrriyetin snrlandrlarak sulularn topluma ka
zandrlm alar hedeflenmi, kiinin hrriyetinin balanm asnn kendi
bana bir ceza olduu kabul edilmitir.

Ceza infaz ku ru m lan ve tutukevleri


Ceza infaz kurum lan veya genel ve yaygn kullanm ile cezaevle
ri, zgrlkleri kanunla ve yetkili makam tarafndan kstlanm olan
hkml ve tutuklularn barndrldklar, mahkmlar asndan kiiyi
slah ederek salkl bir ekilde topluma kazandran, tutuklular asndan
ise tedbir ve koruyucu nitelik tayan daha ziyade disiplin ve gvenli
i n plnda olan kamu kurumlandr. Fizik olarak bina, personel,
mevzuat, bte, aralar, demirba ve mahpuslar cezaevinin unsurlarn
oluturur. Bu unsurlardan bina, personel, mevzuat, bte ve aralar ile
demirbalar mahkmlarn insan haklarna uygun bir ortam da topluma
kazandrlm alarn ve tutuklular asndan da gvenlii amalar.
Ceza infaz kurum lan, zgrlklerin bsbtn kaldrld deil,
belli bir disiplin altna alnd ve snrlandrld yerlerdir.
Cezaevleri gerek ynleriyle halk tarafndan ok az bilinen kurum-
lardr. Ancak, firar, yangn, yaralam a ve ldrme, rehin alma, intihar,
cep telefonu ve uyuturucu gibi yasak maddelerin bulunm as ve toplu
alk grevleri gibi olaylar nedeniyle haber deeri asndan medya ta
rafndan gndem e getirilir ve nadiren objektif bir nitelik tar. rnein,
bir firar olaynda cezaevi personeli soruturma geirip yarglanr ve
ar bir ekilde eletirilir; yasak madde bulunm as hlinde cezaevleri
flm ingo yolu; allmn dnda rahat bir kouun varl hlinde drt
yldzl otel; intihar olaylarnda ise insan haklarna aykr yaanmaz bir yer
olarak nitelendirilir. Olaylarla kamuoyunun gndemine gelen cezaev
leri haber niteliini ksa bir srede kaybederek toplumun gndemin
den ve ilgisinden der. Belki, eletirel olarak deil, ancak bir realite
olarak cezaevleri medya tarafndan haber deeri olunca gndem e ge
tirilmekte, bilim evrelerince de objektif olarak masaya yatrlmaktadr.
Ceza infaz kurumlarnn balca grevi, zgrlkleri kstlanan tu
tuklu veya hkmllerin makul ve nsan koullar altnda tutulmalar
n ve tekrar topluma kazandrlmalarn salamaktr. Cezaevinin bina
olarak fizik yaps, personeli, btesi ve demirba ara ve gereleri ile
hukuksal dzenlemeleri hep bu amaca yneliktir ve bu eksen etrafn
da yaplanr.
Ceza infaz kurum lan, barndrdklar hkml ve tutuklularm du
rumuna gre "kapal cezaevi", "ak cezaevi" ve "ocuk slahevi" ol
mak zere ana gruba ayrlr.
lkemizde bugn iin 504 ceza infaz kurumu ve tutukevi bulun
maktadr. Bu cezaevleri 13 farkl tip zerine ina edilmilerdir. Tip pro
je zerine ina edilen cezaevlerinin yan sra herhangi tip proje zerine
ina edilmeyen il ve ile cezaevleri, kiralk cezaevleri, ak cezaevleri,
ocuk slahevleri, kadn cezaevi ve ocuk cezaevi bulunmaktadr. Ceza
infaz kurum lan ve tutukevlerinin toplam kapasitesi 70.320, hkml
ve tutuklu mevcudu ise bugn itibariyle 64.236'dr. Bunlardan 1121'i
yabanc uyrukludur.

Ceza infaz kuru m lan ve tutukevleri personeli


Cezaevi personeli ve ynetim i ncelikle insan haklarna saygl ve
mevzuata bal kalmak, hkml ve tutuklular ise cezaevi kurallarna
itaat edip disipline ve yasalara uymak zorundadr. M odern ve ada
dnyanm bugn iin kabul ettii infaz anlay da budur. Ceza infaz
kurum larnn fiziksel koullar ne kadar nem liyse, personelin yne
tim, davran ve grev anlay da o kadar nemlidir. Cezaevlerindeki
mal ve fiziksel kaynakl olum suzluklar personelin stn almas ve
eitimi ile bir derece olsun azaltm ak mmkndr. Bu adan persone
lin zerine den yk nemli ve byktr. Ancak bu derece nemli bir
ykn hak ettii ekilde tanabilmesi iin personelin durumunun iyi
letirilmesi de zorunludur. te, varmak istediimiz nokta; yetimi,
eitimli ve sorunlar en aza inmi personel ile fiziksel koullar im kn
larn elverdii oranda azam derecede dzeltilmi insan haklarna ve
onuruna uygun modern ve ada ceza infaz kurumlarm n varldr.
Bunun iin uluslar aras standartlar belirlenmitir. Bu standartlan
gerekletirm ek iin, yeterli sayda ve yksek kalitede personel al
trlm as ve ynetici dzeydeki personel statsnn gelitirilm esi ka
nlm azdr. Cezaevi ynetim i, her kadem edeki personelini dikkatle
sem ek ve srekli eitm ek zorundadr. nk, cezaevinin gerektii
gibi ynetilm esi, personelin drstlne, nsan ynne, m eslek
bilgi ve ehliyet ile ie yatknlna baldr.
A. P ersonel durumu
1 Aralk 2003 tarihi itibariyle 31.145 olan kanun kadromuzun
24.571'i dolu, 6574' botur. Cezaevlerim izde 36 deiik unvanda per
sonel grev yapmaktadr. Bunlar; mdr, ube mdr, idare mem u
ru, sayman, memur, eitim uzman, ktphaneci, eitim rehberi, prog
ramc, tabip, di tabibi, psikolog, veteriner, eczac, diyetisyen, peda
gog, m hendis, mimar, retmen, infaz ve koruma memuru, infaz ve
koruma bamemuru, ktip, ambar memuru, ofr, tahsildar, veznedar,
santral memuru, satn alma memuru, gemi adam, teknisyen, tekniker,
salk memuru, hayvan salk memuru, a, teknisyen yardm cs, ka
loriferci, hizmetli ve bekidir. Bu personelimizin zlk haklarm n iyi
letirilmesi ve ekonomik ynden baz skntlannn giderilm esi ynn
deki talep ve beklentileri elbette ki yerindedir. Ancak, mal sorunlar
maalesef lkenin srekli olan ve azalm ayan bir sorunudur.
Cezaevi personeli, uygar bir toplumdaki en zor grevlerden birini
yerine getirmektedir. Bu grevi gereince ve profesyonel bir biim de
yerine getirebilm ek iin, uygun eitim ve olgunlua sahip olm alar
gerekir. Avrupa Birlii uyum srecinde nemli grlen konularn ba
nda personelin eitim seviyesinin olabildii kadar ykseltilmesidir.
Hizmetin gerei gibi yrtlmesine engel olmadan personel eitiminin
artrlmas ama ve hedeftir. almalarmzda cezaevi personeline ili
kin uluslar aras standartlar dikkate alnmaktadr. Bunlarn balcalan
Birlem i M illetler M inimum Standart Cezaevi Kurallan ile Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesinin ye Devletlere Cezaevi Personelinin
Stats, e Alnmas ve Eitimi Hakknda Tavsiye Karardr. Cezaevi
personelinin eitiminin uluslararas standartlara uygun olarak yapl
mas tem el amacmzdr. Bu alanda elde edilecek baarnn sadece Ge
nel M drlmzn veya Bakanlmzn deil, lkem izin baans
olaca phesizdir.
B. Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri personelinin eitimi
Cezaevleri, lkem izde olduu kadar dnyann pek ok lkesinde
olduka nemli bir konudur. nk, cezaevleri ada ve modern top
luluklar iin adaletin ayrlm az bir parasdr. Adalet, bulunduu her
devletin temelini oluturmaktadr. Cezaevlerinde balayan bir sorun
hibir zam an balad cezaevinin duvarlar iinde kalmaz. Byle bir
soruna kurumsal sorun da denemez. nk konu, adaletin konusudur
ve bu alanda meydana gelen en kk ihmal veya ilgisizlik ksa bir s
re sonra lkenin sorunu hline gelir. lkemizde cezaevlerinde meyda
na gelen ve zamannda kk, yerel ve nemsiz gibi grlen olaylarn
zamanla nasl devlet sorunu hline geldii grlmtr.
Cezaevlerinin baarsnda yetimi personelin nemi ok byk
tr. nfaz sistem inde zlenen baar da cezaevi personelinin srekli
eitimi ile olabilir. Srekli eitim, srekli aratrmay, incelemeyi,
renmeyi, retmeyi ve rnek olmay kapsar. Hibir eitim ve bilgi aln
d yerde kalmamal ve hedefine ulatrlmaldr. nk eitim, han
gi alanda olursa olsun srekli bir aktr.
Toplumsal deiime paralel olarak ceza infaz kuram larnn konu
mu ve ilevleri de deim ekte ve gelimektedir. Cezaevlerim izde, g
venlik endiesi ve cezaevlerine hkim olabilme kaygsnn sona erdii,
infaz rejimi ile eitim ve iyiletirme almalarnn daha iyi nasl yap
labileceinin dnld, tartld ve uyguland bir sre yaan
maya balanmtr. Hepimiz biliyoruz ki; etkili ve verimli bir infaz re
jim inin salanmas, cezaevi personelinin ada kriterlere ve gelim e
lere uygun olarak istihdam edilmesi ve yetitirilmesine, ayrca say,
unvan ve nitelik ynnden yeterli personel bulunm asna baldr.
Ceza infaz kuram larnda bulunan tm personele hizmet ncesi,
hizmet ii, adaylk ve grevde ykselm e eitimleri verilmektedir.
Ceza infaz kuram larndaki personelin eitim durumlar srekli
iyilemektedir. rnein idare memurluu kadrosuna atanabilm ek iin;
hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, iletme, ktisad ve dar bilimler, eitim,
eitim bilim leri, mimarlk ve m hendislik faklteleri ile en az drt yl
lk lisans eitimi veren faklte ve yksek okullarn sosyoloji, psikoloji
ve sosyal hizmetler blm leri ile bunlara denklii kabul edilen yaban
c faklte ve yksek okullann ad geen blmlerinden mezun olmak
gerekir.1 Cezaevi mdrlerinin idare m emurlarndan seildii gz
nne alnrsa ceza infaz kurulularndaki ynetici kadrosu tamamen
niversite mezunlarndan olacaktr. Tara atam al personelim iz arasn
da faklte mezunu olanlarn oran %7'dir.
1. Ceza infaz kuru m lan ve tutukevleri person eli eitim m erke
leri
C eza infaz kurum lan ve tutukevlerinin ihtiyac olan nitelikli per
sonelin yetitirilm esi ve m eslek eitim lerinin salanm as am acyla
Ceza nfaz K urum lan ve Tutukevleri Personeli Eitim M erkezi ile
blge eitim m erkezlerinin kurulm as plnlanm ve bu am ala da
29. 7. 2002 tarih ve 4769 sayl Ceza nfaz K u ru m lan ve Tutukevleri
Personeli Eitim M erkezleri Kanunu 2 Austos 2002 tarihinde R esm
G azete'de yaym lanarak yrrle girmitir. Bu kanuna gre; Genel
M drle bal olarak, A nkara'da bir eitim m erkezinin yan sra
drt ilde daha blge eitim m erkezi kurulabilecektir. D evlet M em ur
lar Kanununun 216. maddesi kurum lann eitim m erkezleri amasna
im kn vermektedir.
Kanunun yrrle girmesinden nce, ksa sreli kurslar verilen
Keiren'deki Eitim Merkezi 17 Temmuz 2000 tarihinde hizm ete al
mtr. Ayrca, bu kanundaki dzenlem eye uygun olarak stanbul'da
G enel M drlm ze tahsis edilen Bakrky Eitim M erkezinin
faaliyete geirilm esi ile E rzurum 'da bir eitim m erkezi alm iin a
lm alara devam edilm ektedir. Ege Blgesi ile G neydou Anadolu
Blgesinde birer eitim m erkezi daha alacaktr. Bu m erkezlerin
niversitelere, eitim ve retim m erkezlerine yakn olm asna zen
gsterilm ektedir.
Eitim merkezinde eiticilerin eitimi, program gelitirme, ihtiya
analizleri, cezaevlerinde kriz durumlar, krizle ve intiharla baa kma
yollan, terr vasfl hkml ve tutuklulann aileleri ile iletiim, insan
haklar eitimi ve dnem sonu deerlendirme anketleri gibi konularda
almalar srdrlmektedir.
Keiren ocuk Islahevi snrlar iinde kalan Ankara Eitim M er
kezi katl olup 240 yatak kapasitelidir. Bu eitim merkezinde re
tim grevlilerinin odalan, ktphane, revir, konferans salonu, toplant
salonu, kafeterya, derslikler, renci ileri, santral, fotokopi odas,
oturma salonlar, yatakhaneler, yemekhane, mutfak, souk hava depo
su, depolar, bilgisayar odas, am arhane, spor salonu, kazan dairesi
ve uyguluma odas, mevcuttur. Almas dnlen dier eitim mer
kezlerinin fizik yaps da bu ynde olacaktr.
2. Eitim m erkezlerinin amac ve kapsam
Eitim M erkezlerinin amac; ada llerde insan haklarna say
gl nitelikli personeli yetitirmek ve bu personelin meslek eitimleri
ni salamaktr.
Eitim M erkezleri Kanunu; idare memurluu rencilerinin hiz
met ncesi eitimi, infaz ve koruma memurluu rencilerinin hizmet
ncesi eitimi, aday memurlarn hizm et ncesi eitim i ve genel olarak
tm personelin hizm et ii eitimleri ile baz personelin grevde yk
selme eitimlerini kapsamaktadr.
Ankara Eitim M erkezi, Mill Eitim Bakanl, Hacettepe niver
sitesi, Ankara niversitesi, ODT, Gazi niversitesi, Jandarm a Genel
Komutanl, Emniyet Genel M drl, Polis Akademisi Bakanl
ve TODA ile i birlii yaparak akademik almalar, aratrmalar, sos
yal ve kltrel etkinlikler, konferans ve sem inerler dzenlemek sure
tiyle eitim faaliyetinde bulunmaktadr.
3. Eitim merkezlerinin grevleri
Eitim m erkezlerinin grevlerini aadaki ekilde sralam ak
mmkndr:
a) Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri personelini meslein gerek
tirdii bilgi, beceri ve davranlan kazanm, hukuk devletine ve insan
haklarna saygl, adalet, onur ve tarafszlk duygularna sahip kiiler
olarak yetitirmek ve bu grevlere hazrlamak,
b) Ceza infaz kurum lan ve tutukevleri personelinden idare m e
murluu rencileri ile infaz ve koruma memurluu rencilerinin
hizm et ncesi eitimini, bu kuram larda grev yapan personelin aday
memurluk, hizm et ii ve grevde ykselme eitimlerini yapmak,
c) Eitime tbi tutulacaklara genel hukuk bilgisi, insan haklar, y
netim hukuku, ceza ve infaz hukuku, toplumsal ilikiler, sosyal hiz
metler ve bedensel ve toplu savunma sporlar gibi alanlarda eitim
vermek,
d) Konferans, sem iner ve benzeri toplantlar dzenlemek,
e) Personelin yetitirilmesi iin kanun, tzk ve ynetmeliklerle
verilecek dier grevleri yerine getirmektir.
4. Eitim merkezi personeli
Eitim m erkezleri, mdr, mdr yardm cs ile bir brodan
olumaktadr. Eitim m erkezi mdr, birinci snfa ayrlm adl
yarg hkim ve C um huriyet Savclar arasndan; m dr yardm cs
ise m eslekte en az be yl grev yapm adl yarg hkim ve Cum huri
yet Savclar veya niversite retim elemanlar arasndan m uvafakat
leri alnmak suretiyle, Ceza ve Tevkifevleri Genel M drnn nerisi
zerine Adalet Bakannca drt yl iin atanacaktr. Kanun, sresi do
lanlarn yeniden atanmasna olanak vermektedir.
Eitim merkezlerinde grev yapan dier personelin atanm as ve
her trl zlk ilemleri, Ceza ve Tevkifevleri Genel M drlnce
yrtlecektir.
Ankara Eitim M erkezinde 10 retim grevlisi ve bir infaz koru
ma bamemuru ile 6 infaz ve koruma memuru grev yapmaktadr.
Tm alanlar daha nce ceza infaz kurumlarnda mdr, psikolog,
sosyal almac, infaz koruma memur ve bamemuru olarak grev
yapm alanlarnda deneyimli personelden olumaktadr. Ayrca Genel
M drlk st dzey yneticileri ders ve konferanslar vermektedir.
a) D enetim
Eitim m erkezleri, adalet mfettilerince denetlenecektir. Ayrca
mdr ve mdr yardmclar dndaki personel, Ceza ve Tevkifevle
ri Genel M drlnce de denetlenebilecektir.
b) Eitim kurulu
Eitim m erkezinin danma organ olan Eitim Kurulu, Adalet Ba
kanlnda Bakann bakanlnda aadaki yelerden olumaktadr:
1. Adalet Bakanl M stear,
2. Yargtay'n kendi yeleri arasndan seecei bir ye,
3. D antay'n kendi yeleri arasndan seecei bir ye,
4. Yksekretim Kurulunun, Ankara'daki niversitelerin ceza ve
ceza usul hukuku ana bilim dalndan seecei bir retim yesi ile ei
tim bilim leri, sosyoloji, psikoloji veya sosyal hizm etler alanlarndan se
ecei iki retim yesi,
5. Ceza ve Tevkifevleri Genel Mdr,
6. Adalet Bakanl Personel Genel M dr, Eitim Daire Bakan
ve Trkiye Barolar Birliinin seecei bir temsilci,
7. Eitimden sorumlu Diyanet leri Bakan Yardmcs.
Seimle gelen yelerin grev sreleri drt yldr. Sresi dolan ye
ler tekrar seilebilir.
Eitim Kurulu her ayda en az bir defa toplanr. Bakan gerekli
grd hllerde Kurulu toplantya arabilecektir.
Adalet Bakannn bulunmad zamanlarda Eitim Kuruluna Adalet
Bakanl Mstear bakanlk edecektir. Eitim Kurulunun sekreterlik
grevi Ceza ve Tevkifevleri Genel Mdrlnce yerine getirilecektir.
c) retim grevlileri
Eitim m erkezlerinin retim grevlileri, A dalet Bakannn iste
mi zerine ilgili kurum , kurulu veya kurulun yetkili organlarnca ek
grevle grevlendirilm eleri uygun grlen yeteri kadar Yargtay ve
D antay yeleri, yksekretim kurum lan retim elem anlar, m es
lekte fiilen on yln tam am lam hkim ve Cum huriyet Savclar ile
avukatlar, ceza infaz kurum lan ve tutukevleri kontrolrleri, ceza in
faz kurum lan ve tutukevleri m drleri, doktorlar, psikologlar, psi
kiyatrlar, pedagoglar, sosyal alm aclar ve retm enleri ile dier
uzm anlardan oluacaktr.
Eitim merkezlerinin tekilt, grev, alma, disiplin ve denetimi
ile eitim ve retime ilikin esas ve usuller, alanlarn grev, yetki ve
sorumluluklar, Eitim Kurulunun toplant, alma esas ve usulleri,
eitim merkezlerine kabul edilecek olanlarda aranacak nitelik ve art
lar, giyilecek resm kyafetler, okutulacak dersler, eitim ve snavlarn
esas ve usulleri, eitim grenlerin tbi olacaklar disiplin kurallar ve
dier hususlar hakknda ynetmelik taslaklar hazrlanmtr.
5. Eitim merkezinde verilen eitim ler
Ankara Eitim M erkezinde 17. 7. 2000 tarihinden bugne kadar 39
dnem eitim gerekletirilmitir. Bu sre ierisinde eitli tarihlerde
gerekletirilen kurs ve sem inerlere 27 retim grevlisi, 368 birinci
mdr, 278 ikinci mdr, 303 idare memuru, 22 psikolog, 20 sosyal a
lmac, 9 doktor, 3 di hekimi, 10 retmen, 12 kontrolr, 161 sayman,
1.097 infaz ve koruma bamemuru, 1.344 aday infaz ve koruma memu
ru, 171 teknisyen, 218 a, 1 ambar memuru, 2 zabt ktibi, 2 ofr, 5
hizmetli, sivil toplum kurululanndan 35 gnll ve 97 dier personel
olmak zere toplam 4.185 kii katlmtr.
Divan Edebiyat
Yusuf un Zindana Atl

Dursun Ali Tkel '

Edeb eserler, sanat adm verdiimiz, varl duyu ve algs sradan


insandan farkl olan kiilerin ortaya koym u olduu eserlerdir. Sanat
bazen yaanan hayatn iinden, bazen gemiin insanla bir ibret olacak
sahne ve kiilerinden, bazen tamamen fantastik ve kurgusal alandan
konular seer ve edeb olmanm artlan ierisinde eserler verir. Bu eser
ler edeb olmalar nispetinde kalcl yakalarlar. Hissettii strab, bi
hakkn yaayam ayan sanat kalc olmaktan uzaklar. Gn birlik
olann kendisi de gn birlik olur gider.
Sanatlarn eser verm e aamasnda sklkla mracaat ettii alan
lardan biri de tarihte yaanm, ama izleri, hret ve etkileri yaand
anla snrl kalm ayp sonraki devir ve alarda da srp giden ve in
sanln ortak hafzasnda kendisine silinmez bir yer bulm u ok
nemli hdiselerdir. Bu olaylar yaand an etkiledii kadar insanln
m acerasn da etkilem i, toplumlar zerinde derin etkiler brakmtr.
Evrensel bir gereklik ve hret yakalam bu tr olaylarn bazen tra
jik, bazen dramatik yan sanat bir kiilii her zaman derinden etkile
mitir. Sanatn evrensel ruh ve mesajma doas gerei uygun olan bu
tr hdiseler neredeyse btn byk toplumlann sanatlar tarafndan
ilenm itir. Tarihin derinliklerinden bugne kadar gelen ve etkisini
hlen de devam ettiren ve asrlarca birok sanat tarafndan kaleme
alnan bu tarih konulardan biri de Yusuf Peygamberin yaam oldu
u servendir.

Yard. Do. Dr. Dursun A li Tkel, Ondokuz M ays niversitesi Fen-Edebiyat


Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm , Sam sun.
Yusuf Peygamber brahim Peygamberin torunu olan Yakup Pey
gamberin oludur. Babas tarafndan paylalmaz bir sevgiyle sevilen
Yusuf, vey kardeleri tarafndan ar derecede kskanlm ve bu
kskanlk onun hayat seyrinde derin maceralarn domasna sebep ol
mutur. Kardeleri kskanlklar yznden Y usuf u ldrmek istem i
ler, fakat daha sonra onu bir kuyuya atarak brakp gitmilerdi. O ci
vardan gemekte olan kervanclar, su ihtiyac iin kuyuya geldiklerinde
orada duran Yusufu grmler ve onu oradan kararak yanlarnda
gtrm ek suretiyle M srd a bir kle olarak satmlard. Yusuf u satn
alan M sr'n kraldan sonraki en yetkili kiisiydi. Yusuf bu sebeple sa
rayda M sr azizinin evinde bulunuyor ve hayatn orada geiriyordu.
Yusuf genlik ana geldiinde azizin kars Zleyha Yusuf a ak ol
mu ve onunla beraber olmak istemiti. Fakat Yusuf bu istee iddetle
kar km sonunda da gururu krlan Zleyha tarafndan hapse atl
mt. Yllarca hapiste yatan Yusuf, hi kimsenin yorum layam ad M
sr kralnn ryasn yorumlad iin hapisten karlm, susuzluu
anlalm ve o sralarda len M sr azizinin yerine Msr'a maliye ile
rinden sorumlu kii olarak atanmt. Daha sonra Yusuf Peygamber,
hem bir peygam ber hem de devlet adam olarak insanlarn gnlnde
taht kurmu, yllar sonra kardelerini affetmi, babas ve kardelerini
Msr'a getirterek srailoullan'nn M sr'daki m acerasnn balamasna
sebep olmutu. Baklmaya doyulmayan nazl bir evlt olmaktan pazar
dan satlan bir kle olmaya, bir kle olarak girilen sarayda bir devlet
adam olarak ykselmeye, iftiraya urayp hapse atlm aktan, m asum i
yeti ispatlanp sulayanlarn bile bana idareci olmaya doru dei
kenler ve ztlklar ierisinde cereyan eden bu olaanst macerann,
bir de kutsal kitaplarca da vurgulanan etkisi asrlarca silinmem i ak
fasl, sanatlar iin phesiz bulunm az mevzulardan olmutur. Yusuf
Peygam ber byk dinin de kutsal sayd kiilerden biri olduun
dan btn bu dinlere inanan toplum larn sanatlar tarafndan konu
olarak ilenmi ve ortaya ok deiik eserler kmtr.
Yusuf Peygam berin hikyesinin en nemli blm lerinden biri de
onun hapse atlmas ve orada ikamet etmesi ksmdr. Bu aratrmada
slm m edeniyeti dairesinde kaleme alnm Yusuf Peygam ber konulu
baz eserlerde Yusuf Peygamberin hapse atlma sebebi, hapse atlma
biim i, hapse girmesinin sebep ve hikmetleri zerinde durulacaktr. Bu
sebep ve hikmetler eitli eserler taranmak suretiyle karlm ve bir
birinden ok farkl hikyelerle karlalmtr. M eselenin esasnda ol
m adn dndmz bu farkllklar tarafmzdan ilgin bulunm u
ve gemi alarn sanatlarnn eser ortaya koyma anlay ve metot-
lannm izlerinin bu tr almalarla daha ayrntl bir ekilde tespit edile
cei kanaatine varlmtr. Bu almada 12 yazma ve 6 matbu eser taran
m ve ulalan sonular bu eserlerin incelenmesine dayandrlmtr.

Yusuf'un hapse atl sebebi


1. Kutsal kitaplarda
Tevrat'a gre Yusuf, Zleyha'nn isteklerine cevap vermemiti. Bir
gn Zleyha, Yusuf u evde yalnzken yakalam ve onunla olmak iste
miti. Fakat Yusuf buna yanamad. Bunun zerine Zleyha onun ze
rine saldrd. Yusuf gm leini onun elinde brakarak kat. Tam bu
esnada Zleyha'nn kocas geldi ve Yusuf u kaarken grd. Zleyha,
"Yusuf bana saldrd ite gmlei elimdedir, ben barnca da kat"
deyince Potifar (Zleyha'nn kocas) fkelendi ve Yusuf u hapse attrd:
"Bana senin klen byle yapt" diyerek karsnn kendisine syledii
szleri iittii zaman, fkesi alevlendi ve Yusuf un efendisi onu alp
zindana, kraln mahpuslarnn baland yere teslim etti ve orada zin
danda kald "1 Tevrat'a gre Yusuf zindanda iki yl kalmt.
Kur'an'a gre ise Yu sufu hapse attran M sr azizinin karsyd
(Zleyha). Yusuf Suresinde onun hapse atlyla ilgili olaylar u ekil
de anlatlmaktadr: " [Zleyha, Yusuf un gzellii karsnda hayran
olan ve meyve yerine ellerini kesen kadnlara] dedi ki: te hakknda
beni knadnz ahs budur. Ben onun nefsinden [murad almak] iste
dim, fakat o, [bundan] iddetle saknd. Andolsun, eer o kendisine
em redeceimi yapmazsa m utlaka zindana atlacak ve elbette zeliller
den olacaktr. [Yusuf] Ey Rabbim! Bana zindan, bunlarn benden iste
diklerinden daha iyidir. Eer sen onlarn hilelerini benden evirm ez
sen, onlara meyleder ve cahillerden olurum dedi... Sonra [Aziz ve ar
kadalar] kesin delilleri grm elerine ramen [halkn dedikodusunu
kesm ek iin] yine de onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmalar
kendilerine uygun grld."2 Buna gre Zleyha, em rine kar geldii
iin Yusuf u hapse attrm ak istemi, bu fikrini kocasna am ve onun
da onayyla Y u su f un hapsedilm esi uygun grlm t. Fakat
Kur'an'da daha baka bir incelie de iaret edilmektedir. Kadnlarn
errinden korunmak iin hapse girmeyi isteyen Yusuf un bizzat kendi

1 Kitab- M ukaddes, Eski ve Yeni A hit, Tekvin, Bab 39/19-20. K itab- M ukaddes ir
keti, stanbul 1996, s. 43.
2 Yusuf Suresi (Sure No: 12), Ayet 32, 33, 35.
sidir. Yusuf, yukarda zikredilen 33. ayette kadnlara uymaktansa hap
se girmeyi yelediini sylemekte ve bunun iin dua etmektedir. 34.
ayette ise bu duann kabul edildii belirtilmektedir: "Rabbi onun du
asn kabul etti ve onlarn hilesini uzaklatrd. nk o, ok iyi iiten,
pek iyi bilendir."3
2. E ski tefsir ve m esnevilerde
Kur'an'n yorumlanmas anlamna gelen tefsir ilmi, slm ilimle
rin en banda gelm ektedir. A srlarca pek ok lim tarafndan
Kur'an'n tefsiri yaplmtr. Trklerin Anadolu'ya geliinden itibaren
de Trke olarak Kur'an meal ve tefsirleri yaplm ve halkn istifade
sine sunulmutu. Bu tefsirlerde Yahudi ve Hristiyan hikyeleri olarak
adlandrabileceimiz srailiyyat rivayetleri oka bulunurdu. Yusuf
Suresi ve Yusuf u Zleyha m esnevilerinde de srailiyyat kabilinden
hikyelere bolca rastlanlmaktadr. Bu anlamda tefsirlerimizin ve mes
nevilerim izin anlat yapsnda K u'an'dan ok Tevrat ve sair Yahudi hi
kyelerinin derin tesiri mevcuttur. Kur'an'da Yusuf un hapsedilii Z
leyha'm n fkesi sonucu olduu aka belirtilm esine ramen ulema ve
uaram zn bu gereklii gz ard ederek pek ok rivayet ileri srm e
leri ve ok deiik gerekelerle olay sslemeleri ayan- dikkat bir du
rumdur. Yusuf un hapsedilmesine kadar geen srete onun bana ge
lenler de K u'an'dan ziyade Tevrat ve srailiyyat kaynakl hikyelere
dayanmaktadr. Burada Yusuf un hapsedilm esine kadar geen srece
ksaca deinmek istiyoruz.
a. K ur'an'a gre Yusuf'un hapisten nceki m aceras
Yakup Peygamber Yusuf u ziyadesiyle sevmektedir. Bu durum Yusuf
Suresinin 8. ayetinde u ekilde anlatlmaktadr: "[Kardeleri] dediler
ki: Yusuf la kardei babam za bizden daha sevgilidir. Hlbuki biz kala
balk bir cemaatiz. Herhlde babam z apak bir yanllk iindedir."
Yusuf un kardeleri bu kskanlk sebebiyle Yusuf u ldrmeye karar
verirler. Fakat daha sonra bu fikirlerinden vazgeerek onu bir kuyuya
atarlar. Bir kervan kuyunun yanndan geerken onu bulur ve Msr'a
gtrerek kle olarak satar. M sr azizinin yannda hayatn devam et
tiren Yusuf Peygamber, daha sonra Zleyha'm n iftiras sonucu hapse
attrlr ve orada bir m ddet kalr. Daha sonra Firavun'un ryasn yo
rumlamas sonucu hapisten kar.

3 Yusuf Suresi (Sure No: 12), Ayet 34.


b. Tefsir ve m esnevilere gre Yusuf'un hapisten nceki m acera
Kur'an teferruata girm eksizin bu sreci zet hlinde verm iken
dier eserlerde onun hapsedilmesine kadar geen srete Yakup ve
Yusuf un bana gelenler ve bunlarn hikmet ve sebepleri zerine ay
rntl bir ekilde durulmutur. M esnevilerim izde Yakup'un neden Yu
su f tan ayr dt ve ona hasret olarak bir mr geirdii hi de bir
peygambere yakm ayacak gerekelerle aklanmaktadr. Buna gre;
Yusuf doduu zaman annesi doum annda lmt. Yakup Peygam
ber, Yusuf iin bir st anne aramaya balamt. Sonunda yannda kk
bir olu olan bir kadm bulundu. Bu kadn hem kendi olunu hem de
Yusuf u em zirmeye balad. Fakat zamanla st yetmemeye balad.
Bunun zerine Yakup, olunun dads olan bu kadnn kendi evldn
kadndan ayrma kararn verdi. Kadm "Beni evldmdan ayrma." diye
ne kadar yalvardysa da Yakup onu dinlemedi. Bunun zerine kadm
da Yakup'a "Dilerim Tanr da seni evldndan ayrsn!" diyerek beddua
etti. Tanr da bu bedduay kabul etti ve bu sebepten Yakup, olu Yu
su f tan ayr dt. Erzurumlu Darr bu konuda unlar sylemektedir:

nki togd Yusuf ldi anas


Bir karava ald satun atas
Yusufu ol karava besleridi
Besleyici an ho sever idi
Ol karavaun bir ogl varidi
Kim gler yzl gzel dil-drd
kisin emzrmege sd yitmedi
Ya'kub ann olum hem tutmad
Karavaun satd ogln ol zaman
Zr klup inledi ol n-tvan
Nite kim mahrum kdun sen beni
Satdura oglancugun ol gan
Kim hacet kapus aukd meer
Haceti old kabl iy mu teber
Gel snuk gnlden zini sakn
Kim snuk gnl bilr tanr hakin
Eyle buyurd hudavend-i kerim
Ben snuk gnlde oluram mukm4

4 Erzurum lu Darr, Kssa-i Yusuf, (hzl. Leyla Karahan), TD K Yaynlar, Ankara


1994, s. 137-138; ayrca bkz: Dukakin-zade, Kilab- Y u su fu Zleyha, Sleym aniye
K tphanesi, Badatl Vehbi 1730, (243-b / 244-a).
Yakup'un ayrlk belsna uramasnn sebebi bu idi. Peki Yusuf
niin babasnn katnda bu kadar sevgili iken ayrlklara dm , ku
yulara ve zindanlara atlm ve bir kle olarak satlmt? Eski eserleri
miz bu hususta pek ok rivayette bulunmutur. Kur'an'da hi birine
iaret edilm eyen bu olaylarn bir sanat kurgusundan ibaret olduu
nu zannetmekteyiz. Zira yukarda da dediimiz gibi ileri srlen bu
sebepler peygamber tavryla badam ayan gerekelerdir. Bu sebepleri
be balk altnda toplamak mmkndr.
1. Bir gn Yakup bir kulunu dd. Yusuf da orada olmasna ramen
kula efaati olmad. O zaman Hak Teal Yakup'a dedi ki: "Ya Yakup Yu
su f u kullua brakaym ki kullarn hlinin nice olduunu bilesin."
2. Yusuf bir gn aynaya bakt ve "B en bir kle olsam bana paha bi
ilem ezdi" dedi. Hak Teal bu sze itap etti. "Ya Yusuf, suretini grn
ce bana kretmek yerine niin kendini bahaya kardn. Ben seni bir
kle edeyim de kymetini sana bildireyim. Kendisini beenen benim
katmda kymetsizdir. Kymet ancak benim verdiimdir." dedi.
D ukakinzade'nin eserindeki "M ah- Ken'an'n Sebeb-i Felketi ve
Bais-i Bel ve M ihnetidr" balkl blm de Yusuf un bir gn aynaya
bakt ve kendi gzelliine hayran kald, yeryznde hi kimsenin
kendisi kadar gzel olmad yolunda bir dnceyle kibre kapld
ve bu yzden helk olduu syleniyor:

Mezad olsam misal-i drr-i meknun


Yetimezdi bahama mal- Karun
Sebep ol old anun mihnetine
Bel-y firkatine zahmetine5

3. Hak Teal Yusuf u padiah edecekti, ama nce onu kul eyledi ki,
padiah olunca kullarn kymetini bile.
4. Yusuf padiahlk diledi. Hak Teal onu kle eyledi, kula padi
ahlk dilemek yakmaz.
5. Yusuf bir gn yle syledi: "Bizim aslmzda padiahlk ok
tur". Hak Teal bu sz beenmedi. Onu kul eyledi. Ta ki, kii aslyla
vnmeye, onun kymeti olmaz.6

5 Dukakinzade, Kitab- Yusuf u Ziileyha, Sleym aniye K tphanesi, Badatl Vehbi


1730, 239-a.
6 sm et Cem ilolu, 14. Yzyla Ait Bir Kssa-i Enbiya N shas zerinde Sentaks nce
lem esi, TD K Yaynlar, A nkara 2000, s. 166.
Yusuf un bana gelen felketlerin sebepleri bu ekilde izah edilir
ken, Yusuf un hapse atlma gerekeleri, hapsedilm e biim i ve hapis s
resinin uzamas hususlarnda da ok deiik, birbirinden tamamen
farkl rivayetlere rastlanlmaktadr. Kur'an'a gre, Zleyha, Yusufu
kendi em rine ram olm ad iin bir ceza olmak zere hapse attrmt.
Baz tefsir ve m esnevilerde ise bunun iin tam amen baka gerekeler
ileri srlmektedir. Bunlar u ekilde sralam ak mmkndr:
3. E d eb eserlerde
1. Yusuf Z leyha' ran isteklerine boyun em edii iin hapsedil
m iti
Kutsal m etinden de anlald kadaryla asl gereke bu idi. Baz
m esneviler de bu gerekeyi zikretmilerdir. Bir yazmada bu olay u e
kilde anlatlmaktadr. "Y u su f un zindana atlma sebebi: "Zleyha bildi
kim Yusuf (as) ram olmaz ve szne uymaz diledi kim Yusuf (as) bir
iki ay zindan koydura ayed ki zindanda zahmet grdkde szne
uya erine aytt bu K en'an olan benim hakkma yaramaz szler sy
ler imi ve ehirde buna haber sorarlarm ve beni halka rsvay ider-
mi Zleyha beni deine ard ben gitm edim dirm i bunu zindana
koymak gerekir kim su bunda olduunu bileler il beni dillerinden b-
ragalar ve bu szi unudup sylem eyeler Aziz-i M sr Yemliha ile m e
veret itdiler ki biraz m ddet Yusuf (as) zindanda ola ki bu sz basla
halk unudalar pes Yusuf (as) zindana koydular. Hz Yusuf (as) zindana
girdi kh namaz klar idi ve kh zindanda olan halka nasihat iderdi ve
hasta olanlar tmar iderdi ve gh d grenlerin dni ta'bir iderdi."7
2. Zleyha Yusuf u cezalandrm ak iin deil korkutmak iin bir iki
gnlne hapse attrmt
Bir baka yazm a eserde de bu olay u ekilde anlatlm aktadr:
"Zleyha isen seni zindana koyup lnce anda turasn ben senin iin
helk olm akdan ise grm eyp katlanm ak yed7 amma Zeliha'nm
m urad mcerred zindanda mahfuz etm ek del hemn korkutmak
in idi. Belki bana ram olup muradm hsl olur deyu hemn zindanc
ya [20a] haber salup Yusuf (as) bir sandk iine koyup zindana yollad."8

7 H ikyet-i Yusuf (A.S) le Z leyha, Sleym aniye K tphanesi, Yazma Balar 4078,
27-b/28-a.
8 Yusuf u Zeliha Kssas, Sleym aniye Ktphanesi, Hac M ahm ut Efendi 4321/1,
20-a, (Eserin iindeki balk yle: "Hz Kitab- Yusuf Aleyhisselam ve Zleyha").
3. Zleyha, "M adem ben gremiyorum, yleyse hi kimse grm e
sin" diye Yusuf u zindana attrmt.
Rabguz'nin kanaati bu ekildedir: Zleyha yle dnd. "B e
nim adm kt. Yusufa biraz terbiye lzm. Ayrca zindana atarsam
onu kimse gremez, madem ben gremiyorum, hi kimse grmesin:
"M en krmedim zgeler hem krmesn tep zindanga saldurd."9
4. Yusuf un zindana giri sebebi zindanda yaayan ve onu grme
yi ok isteyen veli bir kuldu.
Bu gr Rabguz'ye aittir. Zindanda Allah'n bir veli kulu vard.
O kulun gnlnde Yusuf sevgisi had safhadayd. Allah'a "Allah'm bana
Yusuf un cemalini gster." diye dua etti. Allah da onun duasn kabul
etti ve Yusuf bu yzden zindana gitti.10
5. Ayette de belirtildii gibi, kadnlarn errine uramaktansa hap
se girmeyi tercih eden Yusuf un kendisi idi. Ettii dua kabul olmu ve
bu yzden zindana girmiti.
Yusuf Suresi 33. ve 34. ayetlerde Yusuf un yle dua ettii ve duas
nn kabul edildii belirtilmektedir: "Ey Rabbim! Bana zindan bunlarn
benden istediklerinden daha iyidir. Eer sen onlarn hilelerini benden
evirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum. Rabbi onun du
asn kabul etti ve onlarn hilesini uzaklatrd..." Baz yazar ve airler
Yusuf un hapse girmesini onun kendi isteinin sonucu olduunu sy
lemektedirler. Bir eserde bu sebep Yusuf un Cebril'e sorduu bir so
ruyla gndeme getirilmektedir: Yusuf sordu: "Ya Cebrail, Tanr Teal
beni niin zindana koydu?" Cebrail eyitti: "Ya Yusuf sen kendzni
zindana lyk grdn, bana bu iden zindan yidr dedin, Tanry an-
madun, kendzni ana sm arlam adun" dedi.11
H am d! mesnevisinde bunu u ekilde anlatmaktadr:

Etti Yusuf du a zindan


Etti Hak habse mbtel an
Akbet ecli iin etse d u
Habs-i gamdan hals ederdi Hud

9 Rabguz, Ksas'l-Enbiya, (hzl. Aysu A ta), TD K Yaynlan, Ankara 1997, s. 121.


10 Rabguz, Ksas'l-Enbiya, (hzl. Aysu Ata), TD K Yaynlan, A nkara 1997, s. 121.
11 sm et G em ilolu, 14. Yzyla A it B ir Kssa-i Enbiya Nshast zerinde Sentaks in ce
lem esi, TD K Yaynlan, A nkara 2000, s. 171.
Hayr ile eylesin duay kii
T ra ola cmle erden ii12

Arapa olarak kalem e alman Bir Yusuf Suresi Tefsiri'nde de ayn


m otif ilenmektedir. Bu tefsirde, Yusuf Suresinde "gle rabbi's-sicn.."
ile balayan ayetin tefsirinde, Y u suf un hapse niin girdii bahsi ile
nirken, ayete atfta bulunularak, hapse girm eyi Y u su f un kendisinin
istedii sylenmekte ve M usa'nn, N uh'un, dem 'in ve Yakup'un sz
lerinden de hareketle kiinin kendi szlerinin kendisini felkete veya
kt sonuca gtreceinden bahsedilmektedir. M usa kardei Harun'a
kavminin kendisi yokken saptacandan korktuunu sylemi ve ha
kikaten de yle olmutu. Nuh, oluna eer gemiye binm ezse boula
can sylemi ve olu boulmutu. Yakup, ocuklarna, "Y usufu
kurdun kapmasndan endie ediyorum " demi ve ocuklarn aklna
onlarn istedii ama bulam ad kt senaryoyu koymutu.13 Yine Ks-
sa-i Yusuf adl bir baka Arapa eserde de ayn ayete atfta bulunulm ak
tadr. Eserde Yusuf un hapse girmesinin onun duas yznden olduu,
(Rabbim beni ardklarna uymaktansa hapse girmeyi tercih ederim),
duasnn kabul edilmesinin ise peygamberlerin duasnn kabul edilme
sinden kaynakland syleniyor ve rnekler veriliyor: Allah Eyyub'un
duasn, N uh'un duasm, Zekeriya'nm duasn btn peygamberlerin
duasn annda kabul eder.14 (68-a).
6. M sr Hkmdar, Zleyha'y cezalandrm ak iin Yusuf u hap
attrm t.
Bu gr ileri srenler Hkmdarn, Y usuf un zindana atlna
izin verm esini yorumlamaktadrlar. Onlara gre; Zleyha, Yusuf u zin
dana attrmak iin izin istiyor. Hkm dar da "Tamam onu hapsedin ve
ben lnceye kadar da onu hapisten karm ayn." diyor.

Sultan eydr Yusufu haps edersin


Ben lnce an karmayasn

12 H am d, Yusuf u Z leyha, (hzl. N aci O nur), A ka Yaynlar, A nkara 1991, s. 345.


13 Yusuf Suresi Tefsiri, Sleym aniye Ktphanesi, Ayasofya-Antalya Tekeliolu 837/1,
Arapa, 28-b.
14 Kssa-i Yusuf, Sleym aniye K tphanesi, Ayasofya 2122, A rapa yazm a. Eser
iindeki ad: "M ev az'-i bn-i C ev z", 68-a.
lnceye kadar karmama sebebini soranlara yle diyor: "A m a
cm Zleyha'ya mihnet etmek. Bir k iin en byk kahr sevdiini
grmemektir. Zleyha bylece onu grm eyecek ve ona gnl verm e
yecek."15
7. Zleyha, Yusuf u cezalandrmak iin deil, aksine Y u suf u di
insanlarn kt baklarndan korum ak ve baka kadnlardan m uhafa
za etm ek iin hapse attrmt.
Bu ehteresan gr dile getiren kaynaklar da vardr. 14. yzylda
yazlan bir Ksas- Enbiya'ya gre Y u sufu n zindana atlma sebebi,
Y u suf u dier kadnlardan korumak iindi. Yusuf u grdkleri zaman
ellerini kesen kadnlar, "N e yapalm da Yusuf u Zleyha'nn elinden
alalm ?" diye dnyorlar ve bu dnceyi Zleyha reniyor. Onu
kadnlardan karmak iin hapse gnderiyor: "A ndan sonra ol avratlar
ittifak idp dandlar ki 'Y usuf u ele nice getrevz' didiler. Zeliha da
hi an iitti, eyiddi: 'Acaba nidem de Yusuf anlardan gizleyem ." didi.
Pes vardlar, Zeliha srrn beglere buyurdu. Padiahlar dkeli bildiler.
nki Aziz-i Msr an bildi, buyurd Yusuf zindana koydlar. Zindanc
grdi Yusuf n tac banda, geyecei eninde. Eyttiler: 'Geyecein soya-
lum .' Zeliha eytdi: 'Kon, dursun, ben bun zindana getrmedm belki
halkdan kaurdum. Ben an ayruklardan kaurdum, getrdm " de
di.16 Andan Zleyha buyurdu zindan sprdler, hal dediler, bir
krsi kodular. Yusuf ol krsi zere oturdu.17 Y u suf u hil'atler iinde
"im am e-i M sr banda, altun kur belinde, kymetlig tonlar enginde"18
zindana gtryorlar, zindanc bunlar karp zindan elbiseleri giydir
mek istiyor, Zleyha yle diyor: "B iz bunu sulu olduu iin hapset
miyoruz, insanlarn gznden gizliyoruz."19

15 K ssa-i Yusuf, Sleym aniye Ktphanesi, Yazma Balar 2560, 36-a. (Yazma iir.
Ba taraf eksik, kitap sonu tarih 1205).
16 Yazar araya girerek u karm larda bulunm aktadr: M m in bir kulun lm
vakti geldiinde, im an tac banda, slm hil'ati eninde, taat kem eri belinde,
ibadet nalini ayanda., m elekler bu nu grnce, "Yarabbi onun bu enini ka
ralm m ?" derler. A llah da, hayr benim aciz kulum Zeliha bile Y u su f n zerin-
dekileri karm adan hapse koydu, ben de o kulum u bu st bayla m ezara ko
yaym " der. (sm et Cem ilolu, 14. Yzyla A it Bir K ssa-i Enbiya N shas zerinde
Sentaks incelem esi, TD K Yaynlan, A nkara 2000, s. 170).
17 sm et Cem ilolu, 14. Yzyla A it Bir Kssa-i Enbiya Nshas zerinde Sentaks nce
lem esi, TD K Yaynlan, A nkara 2000, s. 170.
18 Rabguz, Ksas'l-Enbiya, (hzl. Aysu A ta), TD K Y aynlan, Ankara 1997, s. 121.
19 Rabguz, a.y.
8. Yusuf, Zleyha'nn hmndan dolay deil, halk arasndaki de
dikodularn dinmesi iin bir m ddetliine hapse atlmt.
Bu grte olanlar, hapishaneyi bir ceza yeri olarak deil ve fakat
kamuoyundaki tepkileri dindirme yeri olarak grmektedirler. Bu gr
dile getiren Erzurumlu Dar'dir. Zleyha halk arasndaki dedikodu
larn ortadan kalkmas iin bir mddet Yusuf un hapiste olmasnn iyi
olacam sylyor. Hkmdar kabul ediyor. Yusuf u hrkalar talar iin
de, temizlenmi, oturmas iin tahtlar konulmu hapse gtryorlar:

H abse brakalum an bir zaman


Ta ki bizden gtrile halkun gmn
Buyurup ol dem Zleyha-y nigr
Ta ki zindancy hzr kldlar
Didi zindan temiz eylen bugn
evre yann ar eyle z-fnun
Ana kim buyurd eyle itdiler
erilsin tarasn artdlar
Kodlar bir taht kim ol 'cd
zerinde dei dbac idi
Pes Zleyha Yusuf a ton geydrr
Habse ilettin Zleyha buyurur.20

9. Y usuf u zindana attran Zleyha deil, onun gzellii karsnda


ellerini kesen kadnlard.
Gerekten de enteresan olan bu gre gre Y u suf un zindana at
lnn sebebi Zleyha deildi. Yusuf un gzelliine hayran kalan bu
kadnlar bylesi yakkl bir erkein Zleyha'nn tekelinde kalmasna
bir trl raz olmuyorlar. Ve kendi aralarnda yle bir hileye bavuru
yorlar: "Y u su f zindana koyduralm, bylece Zleyha'dan ayrlm
olur. Zleyha ar eder oraya gidemez, bylece biz zindana giderek Yu
s u f u seyretmi oluruz, doya doya ona bakarz."21

Y u su f un zindana atl ek li
Grld gibi esasnda Yusufun zindana atlma sebebi Zley-
ha'nm fkesi iken yazar ve airler bu sebeple yetinmemi ve daha pek

20 Erzurum lu Darr, Kssa-i Yusuf, (hzl. Leyla Karahan), TD K Yaynlan, A nkara


1994, s. 198.
21 R abguz, Ksas'l-Erbiya, (hzl. Aysu Ata), TD K Yaynlan, Ankara 1997, s. 121.
ok sebepler bulmulardr. Yusuf un hapse atl sebebi gibi, yine onun
hapse atlma ekli hususunda da deiik rivayetler vardr.
1. Yusuf, kymetli elbiseleri stnden karlm, elleri ve ayakla
zincirli bir hlde perian bir ekilde hapse atlmt.
Bu grte olanlara gre, Zleyha, Yusuf a ok hiddetlenm i ve
onun zelil bir hlde hapsedilmesini emretmiti. Demircinin birine em
retmi ve ondan Yusuf u zincire vurmak iin zincirler yapm asn iste
miti. Fakat demirci Yusuf a merhamet etm i onu zincirsiz bir hlde
hapsetmeyi istemiti. Demirciye kzan Zleyha em rini yenilem i ve so
nuta onun dedii olmutu.

Zeliha ol demrcye emr eyledi


Yusufa dz bir ar zencir dedi
Demrc eydr Zeliha'ya ey sultatum
Zencirsiz koyulum an zindana
Drl nimetlerle besledn an
briime dndi imdi ann teni

Fakat Zleyha dem irciye kzyor ve zincire vurulmasn em redi


yor. (36-b). Yusuf un elbiselerini karyorlar ve:

Getrp hem bel geydrdiler


Hem bana bir kabalk urdlar
Getrn zinciri urun dediler
Getrp zenciri ana takdlar
Onun ol dal boynuna ne brakdlar
Urdlar bilekeyi kollarna
Boynuna demr zincirler vurdlar
Vardlar ar iine girdiler
n bu kavgay ehir hep tuydlar
Cemi' oluben detlerine uydular
arular oluk oluben akdi dem
Hep divarlar bana kd demP2

Talcal Yahya eserinde olay daha trajik bir hlde vermektedir:


Yahya'ya gre, Yusuf zindana atlmadan nce tacm bamdan alyorlar,

22 Ktssa-i Yusuf, Sleym aniye K tphanesi, Yazma Balar 2560, 36-a, 36-b, 37-a,
(Yazma iir. Ba taraf eksik, kitap sonu tarih 1205.)
eski elbiseleri giydirip ayaklarna zincirler balyorlar ve onu bir eee
bindirerek halkn iinde dolatryorlar, bu arada bir mnadi yle ba
ryor:

O kul kim ola mevlsma asi


Bozdur izzetinr ihtisas
derler ana bu resme hakaret
Grenler ta ki andan ala ibret23

Ham dullah Ham d de mesnevisinde ayn manzaraya iaret etm ek


tedir:

Bir-ki hadimlere buyurdu revan


Smini zerden ettiler ryan
Efserini serinden aldrd
Enine eski hrka saldrd
Taktlar ref edip dil ebgri
Boynu ana kara zenciri
Bindirip bir har zre sa-var
Msr' gezdirdiler yemin u yesar
Bir mnd yannca etti nida
Ki budur bende hin olsa cez

Saldlar habse kahr ile an


Zinde dil etti lutfu zindan24

Hamd, Yusuf un bu kahr u perianlkla hapsedildiini sylemekle


beraber, hapse girdikten sonra zindancya sk tembihlerde bulunarak
ona iyi bakmas iin emirler verdiim, onu zincirlerle deil ipekler iin
de korumasn, her ne istiyorsa yapmasn, ipek yataklarda yatrmasn
ve onun sofrasmdan ku etini eksik etmemesini sylediim yazyor:

imdiden geru tutma an hakir


Boynuna urma bend ile zincir
Sminini yu taze ab ile

23 Yahya Bey, Yusuf u Zeliha, (hzl. M ehm ed avuolu), EFY, stanbul 1979. s.
142-143.
24 H am d, Yusuf u Zleyha, (hzl. N aci O nur), A ka Yaynlan, Ankara 1991, s. 348-
349.
Tara smbllerindeki gl-ab ile
Ziynet et zer nigr came ile
Ser blend eyle imame ile
Her ne derse iit kelmun anun
Dil gibi hli et makamun anun
Can gibi menzilin mnevver kl
d u anber ttz mu'attar kl
Snds istebrak et bisatn anun
Lahm-i tayr ile dz sumatn ann25

2. Yusuf, zindana cezalandrlm ak iin deil de insanlarn gzn


den korunmak iin gnderildiinden gayet saygn bir ekilde hapse
dilmiti.
Bu grte olanlara gre Zleyha, Yusufu ceza iin deil ve fakat
korumak iin hapsetmiti. Yukarda bu grte olanlarn dnceleri
ni sylemitik. Bundan dolay onun hapsedilmesi de hakaretler ve pe
rian kyafetler iinde, zincirlenm i bir hlde deil, aksine iltifatlar
iinde olmutu. Hatta onun ssl psl elbiseler iinde gren zindan
c "Byle mahpus olmaz. Ssl elbiselerini kann ve ona hapishane el
biselerini giydirin." demiti. Fakat Zleyha buna kar km onun bir
mahpus olm adn sylemiti. "Y u su f zindana koydlar. Zindanc
grdi Y u su fn tac banda, geyecei eninde. Eyttiler: 'G eyecein
soyalum/ Zeliha eytdi: 'Kon, dursun, ben bun zindana getrmedm
belki halkdan kaurdum. Ben an ayruklardan kaurdum, getrdm ."
dedi. Andan Zleyha buyurdu zindan sprdler, hah dediler, bir
krsi kodular. Yusuf ol krsi zere oturdu."26
3. Yusuf cezalandrlm ak zere hapse atlmt, fakat bu hapsedi
bir sandk iinde olmutu.
Bu rivayetleri ileri srenler, Y u suf un hapishaneye gtrl ek
lini de ayrntl bir ekilde verm ektedir. Buna gre, Zleyha, Y u suf a
isteklerini yerine getirm edii iin ok kzm ve onu hapsetm eye ka
rar verm iti. Bunun iin iri bir sandk yaplm asn ve Y u su fu n bu
sandk iinde hapishaneye gtrlm esini em retm iti. D rtlkler h
linde yazlan Trke Kssa-i Yusuf adl bir eserde bu olay u ekilde
anlatlm aktadr:

25 H am d, age., s. 350!
26 sm et Cem ilolu, 14. Yzyla Ait B ir K ssa-i Enbiya N shas zerinde Sentaks nce
lem esi, TD K Yaynlan, A nkara 2000, s. 170.
Pes Zeliha kavi kld Bu kez saraya geldi
Hem stadlar getrdi Bir ulu sanduk yapu
Pes sandug yondurd Demir mhlar urdurd
Yusuf u ana koyd Bir hamala ykled
Hamal an getrdi ltp zindana koyd
Hem Yusuf tutsak old Zindan ii karanu27

Bir baka yazma Kssa-i Yusuf ta ise bu hdise u msralarla dile ge


tirilmektedir:

Zleyha ider bana bir sanduk dz


Seni key neccar didiler yavlak z
Neccar anda sandug kld tamm
id imdi bu destan ey hmm
Yusuf un hem tonlarn saydlar
Dgben sanduk iine koydlar
Bir hamal buluben yklediler
Getirp zindana dein vardlar
Bir iki gnde karsn dediler
Yusufa bu sz i anda didiler
Yusuf anda padiah zikri der
Dn gn taat ile zikri der28

Yusuf zindanda ne kadar ve niin kald?


Yusuf Peygamberin zindanda ka yl kald hususunda Kur'an'da
bir bilgi yoktur. Fakat eski eserlerde baz karmlarda bulunularak
onu hapiste kald srenin on iki yl olduu sylenilmektedir. Bu on
iki yln ilk be ylnn Zleyha'nn onu hapsetmesinin ardndan olduu,
son yedi yln ise, Y usuf un hapishanede ryasn yorumlad gencin
hapisten kmasndan sonra gerekletii kaydedilmitir. Fakat Yu
su f un niin bu kadar yl hapiste kald hususunda ihtilflar vardr.
1. Yusuf zindanda unutulduu iin bu kadar yl hapiste kalmt.
Baz eserlerde, Yusuf un, Zleyha'nn fkesi dininceye kadar ksa
bir sre iin hapsedildii, onun zindana girm esine raz olan M sr Kra-

27 Kssa-i Yusuf, Sleym aniye K tphanesi, zm ir 5 8 5 ,52-b/ 54-a aras bu bahse ay


rlmtr.
28 Kssa-i Yusuf, Sleym aniye K tphanesi, Yozgat 841. K itap indeki Ad: "Haz
Kitab- Yusuf Aleyhisselam ve Zleyha", 30-b/31-a.
min aslnda onun susuzluuna inanm asna ram en Zleyha'nm
hatr iin onu hapsettirdii sylenilmektedir. Bu gr dile getiren
eserlere gre, M sr kral Zleyha'ya kzm ve Y usuf un hapse girme
sinin hem en ardndan onun yanma gitmiti: "M sr sultan bu haberi
(Yusuf un zindana atlmas haberini) alp Zeliha'm n yanm a geldi dedi ey
Zeliha, ileri hep sen eyledin sonra bu susuz demi zindana saldn de-
yup biraz Zeliha'ya darlup anda zindana vard. Grd Yusuf (as) bir
sanduk iinde mahbs olmu hemn Yusuf u (as) sanduk iinden ka-
rup dedi: Ya Yusuf birka gn burada eylen. Zeliha szi yerini bulsun.
Beni seni bundan karam dedi teselli edp sarayna gelp iki gn son
ra sultan hasta olup bana hekim getirin deyp kendi hline megul
olup Y u suf u unutdu. Bir iki gnden sonra sultan merhum olup sultan
karnda diyar- msra sultan nasp idp cmlesi beyat id mlki Reyyan
em ir idp karndam cam iin zindandan mahbuslar karup hals
eyledi. Yusuf (as) zindan iinde bir kede kendi hline m egul idi. An
kimse grmedi. Yusuf (as) ban secdeye koyup bir zaman alad ..."29
Bu grte olanlara gre, M sr kral Y u suf un yanm a varp ona
Zleyha'nm fkesi geinceye kadar ksa bir sreliine burada kalmas
n, en ksa zamanda kendisini karacan sylyor. Fakat kral eve gi
dince rahatszlanp lyor. Yeni kral len abisinin ruhunu ad etm ek
iin btn mahkmlarn salnmasn emrediyor. Hapishanelerin kaps
alarak btn m ahkm lar salmyor, fakat Yusuf bir kede kendi h
linde durduu iin onu grmyorlar, o da bu yzden uzun yllar ha
pishanede kalyor. Bu gr bir yazmada u ekilde okuyoruz:

Katifer an tuyd Zeliha'y ho kakd


Yazuklu sensin didi n Yusuf ola sulu
Durup zindana geldi Ol sandukdan kard
Aydn yere getrdi Yusuf u gtley
Bukagasun giderdi Kemha dek dedi
Ar hil'at geydrdi Drl nimetler ver
Didi sen bunda durgl Bir iki gn sabr kl
Zeliha esir umgl Seni karam dey
Katifer eve geldi Pes ecel hazr old
Hemn ol gice ldi Msr sultansz kalu
Msr sultan ldi Zeliha hem dul old

29 Yusuf u Zeliha Kssas, Sleym aniye K tphanesi,H ac M ahm ut Efendi 4321/1,


20-b. Eser iindeki bahk yle: "Haz Kitab- Yusuf Aleyhisselam ve Zleyha".
Yusuf zindanda kald Grelim i ne olu
Sultan karda Reyyan ol old Msr'a sultan
rad old ehl-i zindan Yusuf yalanuz kalu30
Btn mahkmlarn affedilip kendisinin ieride kalmas Yusufa
ok dokunmutur. Bu yzden bir kede alamaya balar ve o ara Ceb
rail gelerek ona yle syler:

Geldi Yusuf katna virdi selm


Aytd kaygu yime ey bedr-i n-tamam
Sabr eyleyp ibu zindanda otur
Nice drler var ki sandukda yatur31

2. Yusuf, A llah'tan deil de ryasn yorumlad genten yard


istedii iin bu kadar uzun yl hapiste kalmt.
Bu grte olanlar, bir peygamber olan Y usuf un hapisten kan bir
genten kendisine yardm edilmesini rica etmesinin doru olmadn
sylemiler ve Allah'san bir ceza olm ak zere hapiste kald yllarn
uzatldn sylemilerdir. Bu hdiseye Kur'an'da da iaret edilm ekte
dir. Yusuf, hapishaneye atlan iki gencin ryasn yorumlar. Bunlardan
birisine, ldrleceini, dierine ise kraln yannda arap olarak hiz
met vereceini syler. Ve hakikaten bir m ddet sonra gencin birisi l
drlr, dieri ise Yusuf un dedii gibi kraln hizmetisi olarak ar
lr. Yusuf bu gence kraln yannda kendisini anmasn syler. Onun bu
sz Kur'an'da u ekilde verilmektedir: "Onlardan, kurtulacam bil
dii kimseye dedi ki: Beni efendinin yannda an. Fakat eytan ona,
efendisine anmay unutturdu. Dolaysyla birka sene daha zindanda
kald."32
te yazar ve airler Yusuf un bu davrann Allah' brakp da kul
dan yardm isteme olarak yorum lam lar ve Yusuf un bu yzden ceza
landrldn ve hapis sresinin uzatldn sylemilerdir. Yahya Bey,
m esnevisinde, Yusuf un arapya hitaben "Beni sahibinin yannda
an." dem esini ve onun da unutm asn konu ediniyor. Ve Yusufun bu
szyle Tann'dan deil kuldan im dat istemesini ve bu istein de Tan
r'nm houna gitm em esini yle yorumluyor:

30 Kssa-i Yusuf, Sleym aniye Ktphanesi, zm ir 585, 52-b/ 54-a aras.


31 Kssa-i Yusuf, Sleym aniye Ktphanesi, Yozgat 841, 32-a; Kitap indeki Ad:
"Haz Kitab- H azreti Yusuf (as) N amesidir." Yazma iir.
32 Yusuf Suresi, ayet 42.
Anunr Yusufa geldi bu ac
Ki old gayra arz- ihtiyac
Tevekkl eyleyen zat- hudaya
Elini amak olmaz msivaya
Kimn kim Hakk'a ola inkyad
An grr gzedr Rabb'l-Hd
Ne hikmetdr bu ki olmaz rzas
Ki ola gayrdan anun devas
Gir Hakdan olur derdine tmar
Araya istemez kim gire ayar
Ararsa gayrdan derdine derman
der derdini ol merdn firavan
Tasavvur olmaz esrar- celli
Olur yoldan kana gmali33

Bir baka eserde de bu konuya deinilmektedir. Yusuf, dar kan


arapya "Beni melikin yannda an, ben susuzum ." dedii iin Tann
"Beni brakp Reyyan'dan m meded istiyorsun?" deyip ona kzd ve
yedi yl daha zindan da kalacan syledi.34 Yusuf bu hle alaynca,
Cebrail yedi yln kararlatrldn, bu sreyi hapiste geireceini sy
ledi ve ekledi: Ya Yusuf gussa yime ki bu zindan senn m erteben artu-
rucudur."35
Bir baka yazma eserde "arap" yerine "erbeti" denilmektedir.
Yusuf un arapdan medet dilemesi zerine Cebrail gelerek Allah'n
ona verdii nimetleri sralyor ve bu davranna kzdn sylyor.
airin olay yorumu u ekilde:

33 Yahya Bey, Yusuf u Zeliha, (hzl. M ehm ed avuolu), EFY, stanbul 1979, s.
150.
34 sm et Cem ilolu, 14. Yzyla A it Bir Kssa-i Enbiya N shas zerinde Sentaks nce
lem esi, TD K Yaynlar, A nkara 2000, s. 171.
35 sm et Cem ilolu, 24. Yzyla A it Bir Kssa-i Enbiya N shas zerinde Sentaks nce
lemesi, TD K Yaynlar, A nkara 2000, s. 171. Bu konu iin ayrca bkz: Kssa-i Yusuf,
Sleym aniye..Ktphanesi, Yozgat 841, 34-b. Kitap indeki Ad: "Haz Kitab-
H azreti Yusuf (as) Namesidir." Burada, C ebrail'in Y u su f a hitap ederek kendisini
btn bellardan kurtarann A llah olduunu, nasl olu r da b ir kuldan m edet is
tediini, bu yzden yedi yl daha hapishanede kalacan syledii rivayet edi
liyor.
nki mahlkdat ol hacet diledi
Yedi yl zindanda ola dedi
Hacetin mahlkdan isteyen kii
Mahrum olmakdur bilin anun ii36

Yusuf hapiste ka yl kalmt?


Yukarda da iaret ettiimiz gibi Yusuf Peygamberin hapiste 12 yl
kald rivayet edilmektedir. Bazlarna gre ilk be yln ardndan, ha
pisten kan genten yardm istenmesi sonucu hapis sresine bir yedi
yl daha eklenmitir. Baz eserlerde bu on iki yl Yusuf Suresindeki bir
ayetle irtibatlandrlmaktadr. Bir yazma eserde mevzuu u ekilde
izah edilmitir:

"zkrn inde rabbik" harfleri


On iki harfdir bilesin anlar
imdiden ide be (5) oldud
Tanr yedi yl dahi dursun didi37

Buna! gre; Yusuf, Yusuf Suresi 42. ayette de belirtildii gibi kraln
araps hapisten karken ona "beni efendinin yanma an!" demiti.
Bundan maksad, o gencin krala durumu izah etmesi sayesinde hapisten
kmakt. Yusuf un bu cmlesi ayette zkrn inde rabbik" kelimeleriyle
verilmektedir. Arapa ibarede bu kelimelerde 12 harf vardr. te aire
gre bu ayetteki harflerin says Yusuf un hapiste ne kadar kaldna
bir iaret olmaktadr.
Arapa bir yazmada ise, Yusuf un hapiste on iki yl kald yine ay
n ayete iaretle verilm ekte ve ayrca on iki rakam zere eitli deer
lendirm eler yaplmaktadr. "G le lebise fi's-sicni isna aere seneten bi
adedi hurf-i zkrn inde rabbik." Eserde Yusuf un hapiste on iki yl
kald, bu yln "zkrn inde rabbik." ayetindeki harflere denk geldi
i, burlarn on iki, Yusuf un kardeleriyle beraber on iki karde oldu
u sylenilm ektedir."38 Gerekten de Yusuf kssasndaki on iki rakam
zerinde durmaya deer bir konudur. Zira Yusuf Suresi K u'an'da on
ikinci czde balamaktadr. Yine bu sure Kur'an'm on ikinci suresidir.

36 Kssa-i Yusuf, Sleym aniye Ktphanesi, Yazma Balar 2560, 41-a.Yazm a iir.
Ba taraf eksik, kitap sonu tarih 1205.
37 Kssa-i Yusuf, Sleym aniye Ktphanesi, Yazma Balar 2560, 41-b.
38 H ikyat, Sleym aniye K tphanesi, G iresun 1 0 2 ,46-b.
Yusuf'un hapse g irm esindeki h ikm et
Eski eserlerde, Yusuf un hapse girmesinin sebepleri zerinde oka
fikir ve ihtimal yrtlmekle beraber, hikmeti zerinde pek bir ayrnt
ya girilmedii grlmektedir. Rabguz, Hapishanede veli bir kulun yat
tn, Yusuf Peygamberi grmeyi iddetle itiyak ettiini bunun iin Yu
su f u Tanr'nm hapse attrdn sylemektedir. 14. yzylda yazlm bir
Ksas- E n biy ad a ise daha deiik bir hikmet ileri srlmektedir. Buna
gre Yusuf, M s'a maliye nazn olduktan sonra bolluk yllarnda rn
leri depolamt. Fakat her ey gibi bu bolluun da sonu geliyor. Bolluk
yllar bitiyor, ktlk yllar geliyor, insanlar neyi var neyi yok verip kar
lnda Yusuf tan buday alyorlar. Msr Kral Yusuf la anlama yap
m. Ktlk yllarnn ilk be ylnda her tr erzak karl mal kraln ola
cak, son iki yldaki gelir ise Yusuf un olacak. Son iki yl artk insanlarda
ne altn kalyor, ne herhangi kymetli bir ey. Yusuf a diyorlar ki "ite eli
mizde sadece oullannz ve kzlarmz kald, bize onlar karl bu
day ver!" o da "yarrt toplann" diyor: "Yarun tara geln sizi andan sa-
tun alam dedi. rte oldu, Msr halk hep olu, kzyla tara ktlar, a-
ladlar. Yusuf bunlara nazar itdi, grdi ki mecmuu alamakda, Yusuf
dahi bile alad. Kendsi satulduun and eyitti: "lhi n M sr halkn
bana kul idiserdn n'olad beni kullua satdurmadun." Hak Teal'dan
nida geldi ki: Ya Yusuf eer seni kul itmeyeydm kullar kadrini ne biley-
dn."39 Buna gre Yusuf un hapsedilmesindeki asl hikmet yllar sonra
idaresi altndaki insanlarn hlini ve derdini bilmek iindi.
Bir baka eserde ise, Allah, Yusuf u gnahlardan korumak ve onu ile
ride yapaca zor grevlere hazrlamak iin hapiste brakmt.40 Taber
ise Yusuf un bana gelenlerin hikmeti hususunda unlar sylem ekte
dir: Bel ve mihnetlerin Yusuf 'un bama gelmesinin sebebi onu sabnn
artrmak ve sabredenlerin mertebesine eritirmek iindi. Bu da onun Tan-
n katnda kymet ve yceliini artrmaya yaramt. "Bu iin onun bama
gelmesine nice trl hikmet vardr ki demolunun ona akl erimez"41

39 sm et Cem ilolu, 14. Yzyla Ait B ir Kssa-i Enbiya N shas zerinde Sentaks nce
lem esi, TD K Yaynlar, A nkara 2000, s. 175. Yusuf, bunlara budaylar veriyor ve
hepsini kle ediniyor fakat akabinde hepsini azat ediyor. M srllar seviniyorlar.
Yazann karm : "K yam et gn niceleri cehennem e srlr tam gireceklerken
Tanr Teal seslenir: 'Yusuf K ulum M srllar toptan azad etm iti. Ben de sizleri
azad ederim ' dese ne olur."
40 Kssa-i Yusuf, Sleym niye Ktphanesi, Tahir A a 205, s. 33.
41 Taber, Tarih-i Taber, ev. M. Faruk G rtunca, Salam Yaynlan, (tarihsiz), C. 1,
s. 248.
Sonu
Eski eserlerin, tarih malzemeyi kullanmak suretiyle edeb m etin
ler kurduklar bilinmektedir. Bilhassa kutsal metinlerde de anlatlan
olaylarn nazm veya nesir yoluyla edeb eserler olarak yazlmasna
ska rastlanlmaktadr. Yusuf Peygamberin hikyesi de bu tr m etin
ler arasndadr. Bu almada, Yusuf Peygamberin macerasn konu
edinen eski eserlerde, Y usuf un hapsedilm e motifi zerinde durulmu
ve hapsedilme sebep ve eklinin, hapiste geen yllarn saysnn ve bu
hdisenin hikmetinin eserden esere farkllklar gsterdii grlmtr.
Yine bu konunun hikye edilm esinde varlan sonu ve ileri srlen
fikirlerin ounlukla srailiyyat kaynakl olduu kanaatine varlmtr.
Bu alm a akabinde ulalan sonulardan biri de udur: M ellifler,
Yusuf kssasn anlatm ay kendilerine bir ama olarak grmemekte, ak
sine insanlara belli t ve nasihatler verm ek amacyla bu kssay bir
arac klmaktadrlar. Bilhassa mesnevilerde bunu sklkla mahede et
m ek mmkndr.
Bu tr almalarla, eski anlatlarmzn doas ve anlata yaps daha
rahat bir ekilde anlalacaktr kanaatindeyiz. Ayrca kutsal karsmda
air ve yazarlarmz tavrn daha iyi anlam ak iin bu tr almalara ih
tiyacmz olduu kanaatini tamaktayz.
Divan iirinde Esaret ve Zindan

Gign Yazc*

Bilindii zere klsik iirim izin hayattan uzak olduu ve gerek


hayatla ilikisi bulunm ad yolundaki iddialar, gnmzde muhteva
ya ynelik yaplan almalarla artk geerliliini yitirmi ve klsik
edebiyatmzn iddia edilenin aksine hayat ile i ie, realiteye sk skya
bal bir edebiyat olduu bugn artk kesin bir ekilde gzler nne
serilmitir.
Ancak yine biliyoruz ki bizim eski airlerimiz gerei dorudan
doruya, salt gerek olarak, plak gerek olarak vermeyi pek tercih et
mezler, bunun yerine bugnk gerekilik anlayndan ok farkl bir
biim de gnlk hayattan aldklar unsurlar bir hayal etrafnda yerle
tirerek iirlerine aksettirirler. Hayatn her ann ve her alann dikkat
nazarlaryla yoklayan bu hurde-bin airlerimizin toplumsal hayatn
tatsz, ama kanlmaz bir gerei olan su ve ceza kavramlarna kayt
sz kalmalar da elbette dnlemezdi. Byle bir n kabulle bu konu
da alm aya balam akla birlikte itiraf etmeliyim ki hapishane ve buna
bal kavramlarn klsik iirimizde bu kadar ok yer alacan, bu ko
nuda bu kadar ok m alzemeyle karlaacam kestiremiyordum ve
aratrmalarm neticesinde elde ettiim m alzemenin okluu bir kez
daha bu n kabul teyit etmitir.
Bal bana bir ak edebiyat olarak tanmlayabileceimiz klsik
iirimizde ak konusu, airlerin ilem ekten asla kanamayacaklar
hatta m utlaka benimsem eleri, ilem eleri gereken bir konudur ve bu

Yard. Do. Dr. G lgn Yazc, anakkale Onsekiz M art niversitesi lhiyat Fa
kltesi slm Tarihi ve Sanatlar Blm , anakkale.
konuyu ilerken airler, k kimliini stlenm ek zorundadrlar. Klsik
iirim izde hapishane gibi ilk bakta tatsz ve ar gibi gzken bir
konuya dair kavramlar da daha ok n sevgiliye tek tarafl ve le
siye duyduu ak anlay etrafnda, k veya onunla zde dn
len n gnl ile ilgili olarak kullanlmtr. Ayrca airlerim iz ak
konusunu ilerken ayrntlarda su, sulu, cezalandrma yntemleri,
hapishane artlar gibi dnemin uygulam alarna k tutan ifadelere de
yer vermilerdir. Divanlarda bu ereve dnda da sz konusu kav
ramlarla ilgili pek ok malzeme bulunm akla birlikte bunlar, tebliim i
zin dnda braklm, sadece divan iirinin ak anlay erevesinde
n bak asn veya n durumunu bildiren rnekler deerlen
dirilmitir.1
Hapishaneler ya da dnemin isim lendirm esiyle zindanlarda, mah-
beslerde2 iki trl insan grubu bulunm aktadr; esirler ve mahkmlar.
ncelikle "esir" ve "esaret" kavramlar zerinde durmak isterim.
"E sir" kelim esi szlklerde3 kul, kle, bende manasnn yan sra harp
esnasnda dman eline den tutsak ve hkm altnda bulunan,
mptel, dkn, vurgun, duar, tutkun4 anlamlarnda geer, "esaret"
de bu durumu ifade eder. Divan iirinin ak anlay erevesinde her
anlamyla da kullanlan esir olma durumu, kayd, mukayyed, bend
olmak, bal olmak, mptel olmak, giriftar olm ak gibi kelimelerle de
ifade edilir.
Divan airine gre ak bir esarettir, k da sevgiliye esirdir ve gn
ln gamszlk kemekeine esir olmasndansa ak kaydna bal olma
s tercih edilir. Gnl gamszlk kemekeinden veya dnya gamndan
ancak aka balanarak, aka ya da sevgiliye esir olarak kurtulabilir.

1 Teblide sralanan rneklerde geen iir num aralar ilgili divan nerine aittir.
2 H apishaneye zindan denilm esinin sebebi, Z erdt'n, kitab Zend'in hkm le
rine gre her suluyu suu nispetinde hapis cezasyla cezalandrm olmasdr.
Sondaki -an nispet edatdr. Ziya kn, G encine-i G ftr Ferhen e-i Ziya, stanbul
1984, C. 2, s. 1086.
3 Ferit Develliolu, O sm anlca-Trke A nsiklopedik Lgat, A nkara 1982, s. 279; em
settin Sam i, Kamus- Trki, stanbul 1317, s. 115; M ehm et Zeki Pakaln, Osmanl
Tarih D eyim leri v e Terimleri Szl, stanbul 1983, C . I, s. 552.
4 Tarama Szl'nde "d u tgu n/ tu tk u n ", "du tsak/ tu tsak" kelim elerinin karl
"esir, tutsak" olarak verilm itir. XIII. Yzyldan B eri Trkiye Tiirkesiyle Yazlm
Kitaplardan Tanklaryla Tarama Szl, C. I (st. 1943), s. 702; C. II (stanbul 1945),
s. 330.
Esr-i ke-me-ke-i b-gam olan kalbn
'lc beste-i kayd- mahabbet itmekdr5
Nabi, G.235/4

Cn u dille derd-i 'ka nice kul olmayayn


Ki eyledi dny gamndan ben kuln zd 'k6
Necati, G. 276/7

Giriftr- gam- 'k olal zde-i dehrem


Gam- 'ka meni mundan beter y Rab giriftr it
Fuzuli, G.42/6

Aslnda sevgiliye esir olmak/olmamak n ok da elinde deildir,


nk sevgili ylesine benzersiz bir gzeldir, bir gzellik padiahdr
ki ona, gnl sahiplerinden zahidlere kadar gen, yal herkes esirdir
ve kim se ona mptel olmaktan kurtulamaz.

Bir pdih- hsne kul olduk ki Bkiy


Anufi esr-i 'ak olupdur cevn u pr7
Baki, G.91/5

Bir ben miym cihanda Nb esr-i 'akuii


Ol hsn-i b-misle kim mbtel degldr
Nabi, G .190/8

Ftrka-i erbb- dilden zmre-i zhhda dek


Hep esrfidr begm hatt dil-i n-da dek*
Nedim, G.60/1

Hatta sadece insanlar deil tabiattaki pek ok unsur gibi gne de


sevgiliye esir olm utur ve gnein nlan esirliin alm eti olan boyna
balanm zincirdir.

5 N abi D ivan, (hzl. A li Fuat Bilkan), M EB Yaynlar, stanbul 1997.


6 N ecati D ivan, (hzl. A li N ihat Tarlan), M EB Yaynlan, stanbul 1997.
7 B k Divan, (hzl. Sabahattin Kk), T D K Yaynlan, A nkara 1994.
8 N edim D ivan, (hzl. M uhsin M acit), A ka Yaynlan, Ankara 1997.
Hurd esr-i 'akufi olupdur ei 'adan
Boynnda tavk- evk ile zencr-i zer eker
Baki, G.163/ 2
A sevgiliye esir eden, boynuna esaret zincirini takan sevgilinin
kvrm kvrm salardr ve n gnl aslnda imdi deil ta ezelden
beri sevgilinin salarna baldr.

Esdike bd- subh pernsn ey gnl


Benzer esr-i turra-i canansn ey gnl
Nedim, G.78/1

'Akbet gnlm esir itdfi o gslarla sen


Hey ne cdsun ki te baladufi mlarla sen
Nedim, G.99/1

Sanma tende rite-i cna mukayyeddr gfil


T ezelden beste-i zlf-i mca"addur gil9
Fehim, CXCIV/1

iirlerde esir kelim esi her anlamyla da kullanlmtr, yani k,


sevgilinin hem kulu klesidir, nk sevgili gzellik padiahdr, hem
sevgiliye iptil derecesinde dkndr; o ne kadar cevr cefa etse de
ondan ayrlamaz, hem de kelimenin konumuzla ilgili anlam olan d
man elinde, kfir elinde tutsaktr, nk sevgili bilindii gibi N edim 'in
beytinde en gzel ifadesini bulduu zere sa, ka, kirpik, ben, gz gi
bi pek ok gzellik unsuru dolaysyla kfir olarak nitelendirilir.

Hl kfir zlf kfir em kfir el-amn


Ser be-ser iklm-i hsnn kfiristn old hep
Nedim, G.9/3

Nedm-i zr bir kfir esr itmi iitmidm


Sen ol celld- din ol dmen-i mn msn kfir
Nedim, G.41/8
Dem--dem cevrlerdr ekdgm b-rahm btlerden
Bu kfirler esri bir mselmn olmasun y Rab10
Fuzuli, G.30/2

Her ne kadar kamalarn engellem ek am acyla esirlerin boynuna


bend ya da kemend balansa da11 -esirlerin yan sra divaneler ve azl
katiller de zincirle balanr-12 klarn buna ihtiyac yoktur, zira k
larn esareti bir anlamda gnll esarettir, k sevgiliye esir olmaktan
ikyeti deildir, sevgili cevr cefa etse de, bazan ayrlk zinciriyle
balasa da, ldrse de k, bu esaretten kurtulm ak iin aba harca
maz, kam az, hatta sevgili onu bu berdden azad etse de o bu azatlktan
hazzetmez. Bilir ki bu bend onu ayardan ayran yegne unsurdur.

Cihnda bauma sultn iken zde v fri


Beni zencr-i 'akun boyn balu bir esr itdi
Baki, G.523/ 5

Bel-y bend-i zlfnden hals it cn- miskini


Esr-i mihnet-i 'akun ne bend ne kemend ister
Baki, G .143/2

Bend-i frkatde koma bendeni zd eyle


ldrrsen de eger kamaz efendi kulufi
Baki, G .267/ 5

Zencr-i zlfi ile zenahdn hn


Grdm Nect sanma ki zndndan ayrlam
Necati, G.361/6

Komazn zlfi kemendin ne ekersem ekeyin


Byle olur dolaan turras tarrrlara
Necati, G.463/2

10 F u z l Divan, (hzl. K enan A kyz, Sheyl Beken vd.), Aka Yaynlan, Ankara
1990.
11 O kyanus'ta "esir" kelim esinin anlam verilirken kelim enin aslnda isar (esir
bend edecek kay) ile bal tutsak iin kullanld vurgulanr, "em ir vezninde
tutsaa denir ahiz m anasna gerek bal olsun ve gerek olm asn, fi'l-asl isar ile
bal olan tutsaa d enir." A sm , Tercme-i Kamusu l-M uhit (Okyanus), stanbul
1230, C. I, s. 748.
12 Pakaln, age., C. III, s. 653.
Dil-i derd-inmuz kulluundan olmasun mahrm
Esr-i bend-i zlfn olmad zddan mahzz13
Kmi, G. 113/2

Bend-i zlfinden elem ekme inen ey Bk


Seni ayardan ol kay d ile mmtaz euler
Baki, G .126/5

stelik istese de bir kez balandktan sonra bu bendden kurtulm a


nn mmkn olmadm, bin kere Ihls Suresi okusa da kurtulam aya
can k bilir.

Nice kurtulmak olur diller anufi kaydndan


Kendyi dahi eker bende 'aceb kkldr
Fehim, G.CI/3

Bend-i zndn- belda kald bin derd ile h


Olmad kald Usl kuluna bir feth-i bbu
Usuli, G. 8/7

Hals olmad dil kayd- bend-i zlfnden


Hatundan okd bin kene sre-i ihls
Necati, G.255/3

Ezelden beri sevgilinin zincire benzeyen kvrml salarna bala


nan ve bu badan kurtulmas mmkn olmayan gnln artk esaret
hayat balam , boynuna esir zinciri geirilmitir. Doal olarak yeri de
zindan olacaktr, gnln zindan sevgilinin ene ukurudur. Eskiden
m stahkem m evkiler olmas dolaysyla kale ve burlarn zindan ola
rak kullanldm ve zindanlarn daima karanlk yerler olduunu,
zellikle ar cezallarn burlarn bir kuyu gibi olan bodrumlarnda
hapsolunduunu15 biliyoruz. te n gnl tpk Hz. Yusuf un kuyu
ya / zindana atlmas gibi sevgilinin karanlk ve kuyu gibi derin ene
ukuru zindannda aresizlik iinde yardm bekler. Aslnda k akn

13 G lgn Yazc, Edirneli K m ve Divannn Tenkitli M etni, (Baslm am Doktora Te


zi), A, A nkara 1998.
14 U sl Divan, (hzl. M ustafa sen), A ka Yaynlar, A nkara 1990.
15 Pakaln, age., C. III, s. 663.
tehlikeli olduunu, sevgilinin sama ve ene ukuruna gnl balam a
nn onu dertlere giriftar edeceini bilir, ama ak onun kaderidir ve bu
iin sonunda olabilecek en kt ey zincire balanp zindana atlm ak
tr diyerek gz kara bir ekilde aka dalar.

Mselsel zlfn ucndat Nect dil-esr old


Afia h- zenahdnun y zindan olmasun riolsun
Necati, G.434/5

Gnlm esr-i h- zenahdn olup gider


B-re n'eylesn yeri zindan olp gider 16
Ahmed Paa, G.80/1

Bend zndn- gam u mihnetden olmdum hals


h kim ddm yine zlf zenahdnun grp
Fuzuli, G.37/6

Gnl Ysuf gibi h- zenahdnufida kalmdur


Hals eyle beniim hum ki zndnunda kalmdur
Baki, G .165/1

Diller ol zlf zekanda arur


Bend ile zndn elinden el-gys
Ahmed Paa, G.23/6

'Uk y ol h- zenahdna girrler


Y bir nice kez k ile zndna girrler
Necati, G .143/1

Virrem zlf zenahdnuna gnlm nice ola


N'eyleyeler bana zencr ile zindandan te
Necati, G.488/4

Sevgilinin ene ukuruna da dtkten sonra artk ak yolunda


ektii eziyetler dolaysyla gl bahesi, bayram meydan hatta btn
dnya a zindan olarak grnebilecei gibi onun iin asl zindan
sevgiliden ayr kalmaktr. Zindanda gece gndz era yaklmas gibi
k da bu ayrlk zindannda ayrlk ateiyle daima yanacaktr, ancak
sevgili isterse zindan bile cennete evirebilir.

Olal mesken dil h- zenahdn bafia


Knc-i zindan eyledi sahn- glistn baita
Nabi, G.10/1

Kimden ayrldum eger n-geh derse gnlme


Korkarum kim bana bir zindan ola meydn- 'yd
Ahmed Paa, G.28/7

Sen yzi glsz cihn glzr zmdndur bana


Halk- 'lem gl gibi her gice handndur bafia17
Hayali, G.4/1

Htrum cemiyyetin itdi pern ayrlk


Ayrlk kld bafia dnyy zindan ayrlk
Usuli, G.60/1

Zindan iinde n gice gndz yanar er


Dnyda ben de te-i hicrana yanayn
Necati, G.380/4

Eylemi zindan bir dil-ber Hayl b- huld


Yolma len ehd-i Kerbel yanndadur
Hayali, G.142/5

Feyznle old bezm-i cihn sicn iken behit


Lutfufila old arh- felek pr iken civn
Nedim, K.24/7

airlerimiz kimi zaman da Yusuf a benzettikleri sevgilinin ya da


hayalinin bulunduu yer olan kendi gnllerini zindana benzeterek
sevgilinin padiah olmasnn tpk Yusufun zindana girip ktktan
sonra sultan olmas gibi n gnlne girm esine bal olduunu sy
lerler.
Gnline gir ben kulun h ol ki sultn olmad
Girmeyince Ysuf- Ken'n zindan koynna
Necati, G.502/5

Sa'det Msr'nun sultnsun gn gibi rensn


Haylfi Ysufna mesken olm tre hem ben
Hayali, G. 402/4

Divan iirinde zindan kavram sevgilinin ene ukurunun ve


n gnlnn benzetildii unsur olmann yan sra kim i zaman daha
gereki ve airlerin zel hayatyla ilgili olarak da karmza kabil
mektedir. rnein stanbul'dan ayrlp Msr'a gittikten sonra vatan
zlemi ve gurbet acsn ok derinden yaayan Fehim, iirlerinde iin
de Yusuf gibi gzel sevgililer de bulunsa M sr', dolaysyla gurbeti
zindana benzetmitir.

Ysufve itdi baht bizi Msr'da esr


Hayrn-nin-i ge-i zndn- gurbetz
Fehim, G.CXXXII/ 4

Mlik-i Ysuf da olsan Msr zndndur Fehm


Gnlmz mtk- hsn-i dil-bern- Rm olur
Fehim, G.LXXXII/5

Hayali, Sultan Sleym an iin yazd kasidesinde padiahn bu


lunmad bir stanbul'u st ak zindana benzetir.

Sitanbul ol eh-i Ysuf-liksuz


Hemn sti auk zindana benzer
Hayali, K.18/12

Zindanla ilgili yaygn bir baka benzetm e ise tenin can iin bir
mahbes olmasdr. Gnl sevgilinin ene ukuru zindam ndan kam a
ya alm az, nk k ak lkesine sultan olm ak iin tpk Yusuf un
"hapis benim iin bunlarn beni yapmaya ardklarndan daha se
vim lidir"18 diyerek zindan daha gzel, daha sevgili bulup tercih etm e
si gibi zindana girmeyi honutlukla karlar, ama ten m ahbesindeki
can, bazan gam zenin gamyla zindan delerek bazan da ayrlk kem en
di atarak zindandan kmaya alr, sevgiliye kavuma midinin zin
cirine bal olanlar ise kaamazlar. Buna dair beyitler vastasyla zin
dandan ka yollarm renmi oluyoruz.

n azz-i Msr- 'ak olmak dilersen ey gfil


Ysuf-t Msr gibi zindana ho olmak gerek19
Hitabi

demezdm habs-i tenden ben kekez cn hals


Derd gam itdi bana yoldalk plar
Necati, G. 123/6

Cn gam- gamzen ile mahbes-i tenden kd


Sanki bir merdm-i mahbs idi zindan deldi
Baki, G.501/3

Cn kard mahbes-i tenden kemend-i hicr ile


Lk zencr-i md-i vasl- dil-ber balar20
Zati, G .163/4

Tasavvuf dncesinde de dnya bir zindan olarak deerlendirilir,


bu benzetm enin en erken rneklerini M evlna'nn M esnevsi'nde bu
luruz.

n chn zindan u m zndniyn


Hufre kon zindan u hod ra vrehan21 (b. 982)

beytinde "dnya bir zindandr, bizler zindanda tutsaklarz, o hlde


zindanda bir ukur aarak kendini kurtar" denilerek kurtuluun Allah
yolunda lm ekle mmkn olduu ifade edilir.
Divan airlerinden hapishane hayatna dair rendiimiz baka
bir husus ise zindanlarn ayrlm az parasnn bit olduudur, hatta Ah
m et Talat Onay, m ahpuslarn zindanlarda bit besledikleri ve bunlar

19 A hm et Talat Onay, Eski Trk Edebiyatnda M azm unlar, stanbul 1996, s. 505.
20 Zt Divan, (hzl. A li N ihat Tarlan), stanbul 1968
21 M evlna, M esnevi, (ev. Veled zbudak), stanbul 1962, C. I, s. 79.
yartrarak kumar oynadklar bilgisini vererek aadaki rnekleri
zikreder.22

Mahbes-i gamda yatur dil ki ikyet ederek


Yaka silkeler kaan kehle-i zindan dklr
Sruri

Sen dahi kehle-i zndn gibi ey 'k- zr


Gricek ol bti imden geru yakasna bit
Fazl

Sevgilinin ene ukuru zindanmda mahbus olan gnl bazen da


sevgili tarafndan hasrete ya da tegafle hapsolunmutur ve gardiyan
da gamzedir.

Ysufs dili zndn- tahassrde koyup


emi bir h "b- tegflde ki ta'br olmaz
Kmi, G.83/10

Mahbs- tegfl idi dil gamze nigehbn


Kurbnun olam eyledi zd nighun
Fehim, CLXXVI/6

Gnl, ene ukuru veya tegafl zindanna bir defa dt m, k


yamet gnne kadar bir daha oradan kurtulu yoktur, nk mebbet
hapse mahkm olmutur,23 gnln zindandan kurtulmas sadece g
zellik lkesinin, dolaysyla n gnlnn sultan olan sevgilinin l-
tufta bulunup azat etmesiyle mmkndr, bunun da bayram a rastla
mas beklenir, nk bayram da zindanlarn boalm as dettir.

Ey Nect hare dek hergiz hals olmaz dahi


Kank dil kim ol zenahdnun der zindanna
Necati, G.512/5

22 Onay, age., s. 312.


23 M ebbet hapis cezas, N ecati'nin b ir baka beytinde sevgilinin ene ukurunda
ki beniyle ilgili olarak yle zikredilir:

ol kara hlfi zenahdnunda ey hurd-had


Bir habedr M sr zm dnm da m ahbs- ebed N ect, G.49/1
Hals olmaz zenahdnufi esri
Mebbed habs imi zndn Msr'un
Necati, G.285/5

Dil esr oldm grdi zenahdnna dost


Didi zddur ol kim gire zrdnumuza
Ahmed Paa, G.273/3

Doldurup neyler ruhun h- zenahdnna dil


nki eh lutfuyla boaltr bu gn zindan 'yd
Ahmed Paa,K.34/8

Nin der yzi ydnda dil zenahdna


Gerek ki ydda zindandan olmayd hals
Ahmed Paa,G .134/2

Zindanlarda bulunan bir baka grup insan ise m ahkm lar olup
iledikleri bir sua binaen zindana atlmlardr. rnein hrszlarn
zindana atldna dair bir bilgiyi Ahmed Paa, bir beytinde "sevgili
gnl alan kkln zindana benzeyen ene ukuruna salar, nk
hrszn yeri zindan olur" diyerek verir.

Saldu turra-i dil-dzdi zenahdnuna yr


Bu ki tarrr olanun menzili zndn yaraur
Ahmed Paa, G.45/3

ou zam an suunun ne olduu belirtilm ese de n gnl de


baz beyitlerde dzd, uru, tarrr, ayyr gibi kelimelerle bir hrsz olarak
ele almr. Ne ald nadiren belirtilen bu hrsz gnl, ya ene ukuru
zindannda tutulur ya da zlf daraacna aslmas kararlatrlan bir
idam mahkmudur. Bu durum aslmak, ber-dar olmak, boynu urgan
da olmak, engele gelm ek,24 siyaset klmak gibi25 tabirlerle ifade edilir.

24 " en g ele gelm ek" aslm ak m anasnda olduu gibi "en gel ie i" de ikencey
le ldrlm ek iin engele atlan adam n kanl ve sarkk cesedinden kinaye bir
tabirdir. engel iei olm ak beddua olarak kullanlr.

G reyim dr- fenda ola engel iei


Kim ki sm bl dir ise zlf-i pernun in (Zati)

G reyim an engel iei olsun lh (Sinoplu k r )" Pakaln, age., C. I, s. 348.


25 Siyaset klm ak, sulular hakknda eriat m ucebince verilen cezalarn yerine ge
tirilm esidir. Onay, age., s. 268.
Dil ki ser-menzili ol zlf-i pern olm
N'ola crmi ki aslmasna ferman olm
Fuzuli, G .136/1

Gnl ourlua vard asld zlfnden


Cezsdur zr okmadn dkna girr26
Kad Burhaneddin, G.873/ 2

Seyr eyledi h- zenahdnm gnl


Gey abk urudur ki bu zindana kasd ider
Ahmed Paa, G.75/4

Lebn drcin alur dil dzdi gzden


Dkndan hokka-i mercan uurlar
Ahmed Paa, G.50/4

Zlfi katnda bse uurlamaa gnl


tme heves ki dydu gibi hemn asar
Necati, G.70/4

n gnlnn aslmasnn bir baka sebebi eb-rev olmas yani


gece gezmesidir.

'Asesi hiisn ilinfi gnlmi zlfinde bulup


Gice gezdk diyu asmaa yaraklad resen
Ahmed Paa, G. 237/4

Dil garbiin asma zlfn darna eb-rev diyu


Ben boyn kim ehrde turrafi gibi tarrr yok
Ahmed Paa, G .144/6

n gnlnn ldrlmesi/aslmas hkmn ve iaretini sev


gilinin kaleme benzeyen parma verir, n buna itiraz yoktur, nk
eriatn kestii parmak acmaz, adaletin hkmnden incinilmez, sevgili
de padiah olmas hasebiyle adaleti temsil eder. Sevgilinin yananda
ki ayva tyleri, bizzat kudret hkimi tarafndan yazlm, hrsz gnln
aslmas hkmnde fermandr, engele, urgana benzeyen ucu kvrml
salar ise gnln asld daraacdr.
Gamzesi ldrdgine ey Nect gam yime
Katlfie hccet yazan smn eli parmagdur
Necati, G .103/7

Katlme engt-i yr itsn iret gam degl


Kang n-dndur o kim hkm-i kalemden incinr
Baki, G.76/2

Zlfinn darnda ber-dr itmee dil-dzdini


Hkim-i kudret 'izrna virpdr dest-hat
Ahmed Paa, G.136/2

Hatt- yr ol zlf ucnda mg ile yazm ki bu


n Mn'de dzilmi dzd-i dil englidr
Ahmed Paa, G.49/2

Bilindii zere slm hukukunda hrszlk suunun cezas el kes


medir, o sebeple divan iirinde geen hrszn daraacma ekilmesi
motifi bizi artmtr,27 ancak yukardaki beyitte yer alan sevgilinin
sann in M ain'de dzlm bir hrsz engeli olduu ifadesi s
lm iyet ncesi Trk devletlerindeki uygulam ayla28 ve Timur'un hrsz
lar ldrerek cezalandrd ifah bilgisiyle rtmektedir.

nandm zlfine ey dil yrrsn gafil fri


Sentin boynundadur hr bir uc imdi urgnun
Necati, K.13/9

Bu gn ber-dr ider dil-ber giriftar Ahmed'n gnlin


Anunn zlfi englin ider geh tor gh eri
Ahmed Paa, G.329/5

27 e'a n hrszln cezasnn el kesm ek olduunu ifade eden A bdlkadir Gulam i,


konuyu bir baka adan ele alarak n gnln alan sevgilinin neden ceza
sz brakldn sorgulam aktadr:

"Sirkat idenn elleri e'an kesilir de


Ya syle nin srik-i dil desti kesilm ez"

E. K em al Eybolu, On nc Yzyldan Gnm ze Kadar iirde ve H alk Dilinde


A taszleri ve D eyim ler, st. 1975, C. II, s. 202.
28 M. A kif Aydn, Trk H ukuk Tarihi, stanbul 1999 (3. bask), s. 15.
Zlfi engline dil-dzdini ber-dr ider h
Dil-bern ancak ola b-dile dil-drlu
Ahmed Paa, K.28/12

em-i celldun siyset klmaa cn dzdine


Zlfni meydn- hsn iinde engl eyledfi
Hayali, G.273/4

Gnln aslmas iinde zlfe yardm eden ve celltlk grevini st


lenen bazen sevgilinin gamzesi bazen da kara, bundan dolay da kfir
olarak deerlendirilen benleridir. Bu vesileyle celltlarn zencilerden
seildiini reniriz.29

Ne cn ile duralum biz siyset-gh- kunda


ki cellddur gamzen iki engldr zlfn
Necati, G.299/3

Gnliimi ber-dr idersen benlernle zlfe Sal


Suly 'det budur kim asdururlar kfere
Necati, G.449/6

Celld- kaz old gibi em-i siyh


Ald eline gamzesi emr-i nigh
Fehim, G.CCLXXVI/1

Yine bir baka det, aslan hrszn nnden tellllarn yrm esi
dir. Ahmet Talat Onay, hrszlarn aslmas esnasnda sehpa nnde bir
tellln dolaarak aslann suunu herkese haykrdn anlatr ve aa
daki beyti rnek verir.30

Didm ol zlf-i siyehden nice efgnlar olur


Aslan dzdn nince didi delll yrr
Badadl Ruhi

29 K fir kelim esine szlklerde verilen bir anlam da "H in d kfirlerinin batl itikat
lar ve G ney A frika'nn dou kylarnda sakin olan zenci b ir kavm in a d " dr.
K am us- Trk, s. 1139.
30 Onay, age., s. 267.
Btn bu beyitlerle divan airleri deta gzmzn nnde bir
idam sahnesi canlandrmaktadrlar. Bu sahnede, sulusuyla, hkimiyle,
idam ferman ve idam sehpasyla, hatta celldyla hibir eksik yoktur.
Tpk zindana atlmak ve zincire balanmakta olduu gibi sevgilinin
salarna aslmak konusunda da k tam bir teslimiyet tavr sergiler.
Zaten n istedii sevgilinin yoluna cann feda etmektir, o yzden
sevgilinin sama aslmas hlinde sevinten ayaklar yere basmayacaktr,
nk tpk "enelhak" diyen Hallac- Mansur gibi ak yolunda ehit ola
cana inanmaktadr.

Aslup dil karuna eyler ser-/ zlfn heves


Gel muradn vir ol b-renn ipini kes
N ecati, G.245/1

Aya yir mi basar zlfne ber-dr olanun


Zevk u evk ile virr cn u seri dne dne
N ecati, G.472/2

Tende her klum enel-Hak diye M ansr gibi


Zlfnn ucna ger eyleyesin dr beni
N ecati, G.633/4

Netice olarak sylenebilir ki divan airlerimiz hayatn pek ok ala


nnda olduu gibi hapishaneler ve sulularla ilgili gzlemlerini de iir
lerine byk bir baaryla aksettirmiler, ancak bunu yaparken kendi
iir anlaylar dorultusunda bu gzlemlerini kane hayalleri aras
na serpitirilmi ve dnemin konuyla ilgili uygulamalarna k tutan
sahneler, kesitler hlinde vermilerdir. Bu iirler vastasyla esir ve
m ahkm larn boyunlarndan zincirle bal olduklar, hrszlarn zinda
na atld, bazen da asld, aslan hrszn nnde tellllarn yrd
, zindanlarn st ak olabildii, zindandan nasl kald, bayram
da padiah tarafndan mahkmlarn affedilip zindanlarn boald,
karanlk olmasndan dolay gece gndz zindanlarda era yand,
zindanlarn ayrlm az parasnn bit olduu gibi hapishane tarihim ize
k tutan ve resm evraklarn aydnlatamad pek ok ayrntdan ha
berdar olabilmekteyiz. Btn divanlarn taranmas hlinde bu konuy
la ilgili daha pek ok malzemenin elde edilmesi mmkndr.
Modern Edebiyat
Hapishane iirleri

M ehmet Narl

G iri
G azali'den, N esim 'ye, Pir Sultan'dan, inas'ye, N azm 'dan Necip
Fazl'a, Osman Yksel'den Can Ycel'e kadar birok airin hayatlar
nn bir ksm hapishanelerde gemitir.
air olarak hapishaneye girenler olduu gibi, hapishanede iir yaz
maya balayanlar da vardr. Yine iirlerini hapishane iinden yazanlar
olduu gibi, hi hapse dmemi airlerin hapishane konulu iirleri de
vardr. Hapishane iirleri gibi bir balkta, ieride yazlan, en azndan
hapse dm air tarafndan yazlan hapishane konulu iirler sz
konusu edilmelidir. Hapishane iirleri veya Cezaevi iirleri adyla yaym
lanm baz kitaplarda, bu zellii tam ayan iirler de vardr. Fakat
hapishane-iir ilikisinde, meknn kiiler zerindeki etkisi, zgrlk
lerin kstlanmas, hayatn btnyle ieriden alglanmas olgusal bir
nitelik tayacaksa yaanlm gerekliin hesaba katlmas gerekir.
Bala bal kalnarak akla kavumas gereken bir konu da, hapis
hanede yazlan her m etnin iir saylp saylm ayacadr. zellikle
ideolojik poplaritenin etkisiyle srf hapiste yatanm yazd metinler
olduu iin bir sre gndem de kalanlar vardr. zellikle Cumhuriyet
sonrasnda Nazm H ikm et'in hapishaneden yazd iirlerin elden ele
dolamasyla gelien idealist mazlm air kimlii, Ahmet A rifin zellik
le Hasretinden Prangalar Eskittim iiri ve altm kua toplumcu airle
rin iirleri ile devrimci edebiyatn en geer akesi hline gelir. Necip

Yard. Do. Dr. M ehm et N arl, Balkesir niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk
Dili ve Edebiyat Blm , Balkesir.
Fazl'm zellikle Zindandan M ehmet'e M ektup adl iiri ile dier din ve
mill duyarlklar yanstan iirler de sada bir mazlmiyet ve kahra
manlk duygusu oluturur.
Bu almada zellikle Cumhuriyetten 1960'h yllara kadarki arada
hapis yatm baz airlerin hapishanede veya darda yazdklar baz
iirlerde meknn izlerini aramaya ve bu iirlerin airleri dnda olu
turduklar etkileri deerlendirmeye alacaz. nce airin cezaevine
dme sebebini, ieride kalma sresini ve mmkn olduu kadar iir
lerin nerede yazldklarn belirlem eye alacaz. Sonra da iirlerin
ierii zerinde duracaz.1 unu da belirtmekte yarar var. zellikle
1980'lerden sonra lkem izde hapishane iiri konusunda nemli tart
malar yaanr. htill, sa ve sol grl olm ak zere birok genci ha
pishanelere yollar. Bu genlerin ou yaadklar oku atlattktan sonra
ieride iire ynelirler. Akademi Kitabevi 1984'te 'ieriden' yarmaya
katlan bir iir dosyasma dl verir. Nevzat elik'in ald bu dl e
itli tartmalara kaynaklk ettii gibi, hapiste yatan veya hapisten k
m birok kiinin de iir kitaplarnn yaymlanmasna balang olur.
almamz 1960'larla snrl tuttuum uz iin bu yllarda hapishane
iiri olgusuna deinmeyeceiz. Ancak aklama olarak bu yllarda ha
pishane iirleri olduu iin yaym lanan baz kitaplar anabiliriz.2

airlerin hapishane hikyeleri


Nazm Hikmet
22 M art 1933'te, gizli rgt kurmaktan, stanbul, Bursa, Adana'da,
duvarlara devrim bildirileri yaptrarak, kitapklar datarak kom
nizm propagandas yapmaktan tutuklanr; bir sre stanbul'da sorgu
lanr, 1 Haziran 1933'te, Bursa'ya gnderilir. dam talebiyle balayan

1 H apishane iirleri iin u antolojilere baklabilir: Erdoan A lkan, H apishane iir


leri, K aynak Yaynlan, stanbul 2002; N ecm i N az, Cezaevi iirleri A ntolojisi, X Ya
yn lan , stanbul 2002; R efik Durba, air Cezaevi Kapsnda, Sarm al Yaynevi, s
tanbul 1992.
2 N evzat elik, afak Trks, A lan Yaynlan, stanbul 1984; Em irhan O uz, Ate
H rszlar Sylencesi, Cem Yaynlan, stanbul 1988; H lya zzm rt, D enler
Konuacak, Belge Yaynlan, 1987; Ersin Ergn, B ir Avu iir, Belge Yaynlan, stan
bul 1988; M . Ender ne, A rka Kapak nce Yazlar, Belge Yaynlan, stanbul 1989;
M ustafa D oan, F irari D ler, Belge Yaynlan, stanbul 1990; A. Tevfik O zan, D a
lar A rd iirler, stanbul 1990; (D in duyarl ve m ilitarizm i dile getirenlerin iir
leri) Cihad Yaynlan, 1. A kabe iir Antolojisi, stanbul 1990.
dava, 31 O cak 1934'te 5 yl hapis kararyla son bulur. Temyiz bu karar
bozduysa da Bursa M ahkem esi 4 yla indirerek hapis kararnda direnir.
Cumhuriyetin onuncu ylnda karlm olan balam a yasasyla bu
cezann 3 yl indirilince geriye bir yl kalr. Dolaysyla 6 ay alacakl
olarak cezaevinden kp stanbul'a gelir. 17 Ocak 1938 gecesi akrabas
olan Celleddin Ezine'nin evinde otururlarken gelen polislerce tutuk
lanp ksa bir sre stanbul Tevkifhanesinde bekletildikten sonra, An
kara Harp Okulu Komutanl Asker M ahkemesine gnderilir. Bu du
ruma, 29 M art 1938'de "asker kiileri stlerine kar isyana tevik"
suuyla 15 yl ar hapse mahkm edilmesiyle sonulanr. 28 Mays
1938'de temyiz bu cezay onayladktan sonra, Ankara Cezaevinden al
narak stanbul'da Sultanahmet Cezaevine getirilir. Ksa bir sre sonra,
haziran ay sonlarna doru, Donanma Komutanlndan gelen grev
liler onu alp kelepeli olarak Kpr Kadky iskelesinden bir motorla
Adalar anda bekleyen Erkin gemisine gtrrler. nce bir tuvale
te, sonra sintine ambarna kapatlr. Bu kez de Donanma Komutanl
Asker M ahkemesinde yarglanacaktr. 10 Austos 1938 gn balayan
davada, on dokuz gn sonra, 29 Austos 1938'de, "askeri isyana te
vik" ten, 20 yl ar hapse mahkm olur. ki cezas birletirilince 35 yl
tutar. M ahkem e bunu eitli gerekelerle 28 yl 4 aya indirerek karara
balar. 29 Aralk 1938'de, Asker Yargtaydan gelen onay, son um utlan
da boa kanr. 1 Eyll 1938'de stanbul Tevkifhanesine, 1940 ubatn
da ankr Cezaevine, oradan Bursa Cezaevine oradan orum Ceza
evine gnderilir. Bu cezaevlerinde toplam 12 yl kalan Nzm Hikmet
yaymlam a olana bulunm ad hlde srekli olarak iir yazar. Drt
hapishaneden Kuvayi Milliye; Piraye in Yazlm Saat 21-22 iirleri; Pi-
raye'ye Rubailer; Memleketimden nsan Manzaralar; Ferhad ile irin; Yusuf
ile Menofis gibi eserlerini yazar.3
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali, 30 Eyll 1931'd e Konya Karma Ortaokulunda Al
manca retmenliine atanr. Burada iirler, ykler yazp, eviriler
yapmaktadr. Kuyucakl Yusuf romam Yeni Anadolu gazetesinde on be
say kadar tefrika edilir. 1932'de, Cum hurbakanna -yani Atatrk'e-
"im a yoluyla hakaretten" bir yla hkm giyer. (Bu yarglanmann ba
lamasnda Anadolu Gazetesi sahibi Cemal Kutay'n pay olduu sylen
mektedir). Hapisliinin ilk drt ayn Konya'da, kalan sresini de Si-
nop Cezaevinde geirir.4 Sabahattin Ali, Edip Akbayram tarafndan
bestelenen Aldrma Gnl ve Ekya Dnyaya Hkmdar Olmaz adl iir
lerini Sinop Cezaevinde yazmtr. Yine Marko Paa'daki yazlar, ga
zetenin sorum lusu olm as nedeniyle, "neren hakaret"ten alan da
va sonucu drt ay hkm giyer. Bu arada 1947'de Sra Kk' yaym
lar. Kitaptaki ayn adl yk sebep gsterilerek kitap toplatlr. kardk
lar gazeteler kapatlnca Mehmet Ali Aybar'm Zincirli Hrriyet'inde yaz
maya balar. Burada yaym lanan "A sl Byk Tehlike Bugnk kti
darn D evam dr" yazs nedeniyle kovuturmaya urar; nceki dava
dan verilen hkm kesinleince, hapse girer. skdar Paakap Ceza
evinde ay yatar. 20 Aralk 1947 yeniden tutuklanr; Sultanahm et C e
zaevinde 11 gn yatar.
Necip Fazl Ksakrek
Necip Fazl, Byk Dou mecmuasnn 30 M ays 1947 tarihli 65. sa
ysnda, Rza Tevfik'e ait "Sultan Abdlham d'in Ruhaniyetinden s
tim dat" balkl bir m anzume yaymlar. Herhangi bir zel isme yer ve
rilmedii hlde iirin dergide yaymlanmas bazlar tarafndan Ata
trk'e hakaret kabul edilir ve Byk Dou aleyhine stanbul ve dier
baz illerde gsteriler dzenlenir.5 O tarihte ilgili bir kanun maddesi
bulunm ad iin de, "Padiahlk Propagandas Yapmak Trkle ve
Trk M illetine H akaret" ten, derginin sahibi ei F. Neslihan Hanm ile
beraber Necip Fazl hakknda tatbikata balanr. Savclk Basn Brosu
efi Hicabi Din, Necip Fazl' 9 Haziran Pazartesi gn tutuklatr ve
Necip Fazl 9 Haziran 1947 ile 5 Austos 1947 arasnda hapiste yatar.6
Byk Dou mecmuasnm 2 7 .1 .1 9 5 0 tarihli 16. saysnda yaym lanm

4 Sinop Cezaevinin hapishane iir ilikisinde nem li yeri vardr. Bir dnem lke
iin bir tehdit unsuru olarak grlen Refik Halit Karay, M ustafa Suphi, Ahm et
Bedevi Kuran, Hseyin Hilmi, Burhan Felek, Refi'i Cevat, Osm an Cemal Kaygl,
K erim K orcan, C ell Z ht B enn eci, O sm an D eniz v e Z ekeriya Sertel d e bu
hapishanede yatmlardr. sim lerinin im di 'Burada yatan nller' eklinde ce
zaevinin d duvarlarndan birinde tehir edilm esi de dikkate ayan. A ncak, 1960
ylma kadar cezaevinde ariv tutulm ad iin burada yatan aydnlar hakknda
detayl bilgiye ulam ak olduka zor. 1960'tan sonra tutulan ariv, cezaevindeki
m ahkm larla tiyatro alm alar yapan, yazarl ve airliiyle adndan sz etti
ren eski savclardan Berin Taan'a ait. Burada yatan nl yazar ve airler hakkn-
daki en gereki bilgileri, yine onlarn cezaevindeyken veya daha sonra yazdk
lar kitaplarndan elde etm ek m m kn. (A kagndz, 2002)
5 (Cum huriyet, 1947)
6 (Byk D ou, 1947)
"A ltparm ak" isimli yazda, Hkmetin manev ahsiyetini tahkir ve
tezyif ettii gerekesiyle 19. 4 .1 9 5 0 tarihinde, hakknda Tevkif M zek
keresi (Tevkif M zekkeresi, C. Savc No: 950/5191) kesilen N ecip Fazl,
iki gn sonra tutuklanr ve hapse atlr. 26. 4. 1950'de, Salim Baol'un
reis bulunduu ikinci ar ceza mahkemesindeki ilk celsede beraat
eden Necip Fazl, serbest braklmay beklerken, ayn gn bir m ahke
meden dier bir mahkemeye aktarlarak,7 Trkle Hakaret Davasn
da vaktiyle verilmi beraat kararnn temyize niha olarak bozdurul
mas ve mahkemenin uyma karar zerine, hamile ve hasta ei F. Nes
lihan hanmla birlikte, tekrar hapishaneye gnderilir. 14. 5 .1 9 5 0 genel
seimlerini byk ekseriyetle kazanan Demokrat Partinin kard Af
Kanunu ile 1 5 .7 .1950'de hapishaneden ilk tahliye edilen kii Necip Fa
zl'dr.8 Basma "Kum arhane Baskn" olarak akseden bir olay sebebiy
le 23 M art 1951 Cuma gn 18 saat sreyle karakolda gzaltnda tutu
lan Necip Fazl, 30 M art 1951 tarihli m ehur 54. saynn daha bayilere
verilmeden matbaadan toplatlmasn m teakip, datlmam dergi
nin imzasz bir yazsndan dolay tevkif edilir ve 31 M art 1951 tarihi iti
bariyle 19 gn tutuklu kalr. 54. sayda yaymlanan bir yaz sebebiyle 9
ay 12 gnlk kesinlemi mahkmiyeti bulunan Necip Fazl'm mahk
miyeti, Savclk salhiyetiyle 4 ay ertelenir; bu drt ay bitince de Hay
darpaa Numne Hastahanesi Shh Heyetinden 3 aylk bir tecil rapo
ru alr. Tam da bu raporun mddetinin bittii bir dnemde Ahmet
Emin Yalman'm 22 Kasm 1952 Cumartesi gn vurulmasyla "Malatya
H disesi" patlak verir. Hdise ksa zamanda Byk Dou Cemiyeti
Reisi Necip Fazl' da iine alacak ekilde byr. kinci defa Haydarpa
a Num ne Hastanesine m racaat eden Necip Fazl bir nceki raporun
aynn alr; fakat bu defa rapora "sinir vaziyeti zerinde ihtisas taallu
ku dolaysyla Bakrky Akl Hastanesinin hkm verm esi" eklinde
bir kayt ilve olunduu iin, arzusu hilfna sz konusu hastaneye
bavurm ak zorunda kalr. Bakrky Akl Hastanesi, Haydarpaa Has
tanesinin eker hastal tehisini aynen kabul ettii hlde, "infaza m
ni bir durum " olmad hkmn verir. Bunun zerine Necip Fazl Ada
let Bakanlna mracaatla, dhil hastalndan baka hibir rahatszl
bulunm adn ve eer bu hastalk infaza mni ise adl tp kurumu-
nun hakknda ona gre, deilse yine ona gre karar vermesini talep
eder. Adl tp kurumunun, "zek ve akl melekeleri tamamen yerinde

7 (Ksakrek, 19..:94)
8 (G ece Postas, 1950)
ve tabi. M usap olduu eker hastal ise infaza mni deil" eklinde
rapor verm esi neticesinde, (Cumhuriyet, 1952) Necip Fazl kesinlemi
mahkmiyetin infaz iin, 12 Aralk 1952 Cuma gn skdar Topta
Hapishanesine girer. 23 O cak 1953'te M alatya Sulh Ceza M ahkemesi
tarafndan, Necip Fazl hakknda, TCK'nn 163 ve 65. maddeleri del
letiyle CM U K'nm 104/ 2,3,108 ve 125. maddeleri gereince Tevkif M
zekkeresi kesilir. Hapse girdikten tam 47 gn sonra 2 8 .1 .1 9 5 3 aram
ba gn, saat 10.10 treniyle mahfuzlu olarak Topta'ndan M alatya'ya
sevk olunur.9 Bunlarn dnda 30 Eyll 1953 tarihi itibariyle Malatya
Davasmdan 64 gn; 24 Haziran 1957 - 25 ubat 1958 aras, M. F. Kp-
rl'ye hakaretten 8 ay 4 gn; 1960 ihtillinde 6 Haziran 1960 -1 5 Ekim
1960 aras 4 ay 4 gn; Atatrk'e yayn yoluyla hakaretten 15 Ekim 1960
- 1 8 Aralk 1961 aras bir yl 65 gn hapis yatar.10
Osman Yksel Serdengeti
Dil ve Tarih-Corafya Fakltesinde 2. snf rencisi iken M ays
1944'te meydana gelen olaylara kart iin renimi yarda kalr. Ni
hal Atsz ve Alpaslan Trke'le birlikte bir sre tutuklu kalr. Serbest
braklnca faklteye bavurarak renimine devam etmek istediyse de
kendisine izin verilmez. Bunun zerine dnemin M ill Eitim Bakan
Haan Ali Ycel'e hitaben "Yksek makamn alak vekiline" szleriy
le balayan bir dileke yazar. Dilekeyi bakana verm e cesaretini kimse
bulamaz, ama yine de Osm an Yksel yeniden hapishaneye gnderilir.
M alatya cezaevinde Necip Fazl'a birlikte yatar.
Attila lhan
Ksa sreli hapishane hayat vardr. lk tutuklandnda (1941)
henz on alt yandadr. Ankara cezaevinde bir sre yatar. Akl m uva
zenesinin yerinde olup olmadnn tespiti iin bir sre M anisa tmar
hanesinde kalr.11 Tutuklunun Gnl kitabndaki iirleri hapishanede
yazlm am tr ama yaanan tutuklamalarn izlerini tar.
Haan Hseyin Korkmazgil
1950-1951 ders ylnda Mara Gksn'da retmenken Elbistan
Cezaevine gtrlr. Zaten 6 aylk bir retmenlik yapabilmitir. El
bistan'dan sonra Nevehir hapishanesine nakledilir. Orada Aziz Nesin
ve Adnan CemgilTe beraber yatar. 1952'den 1960'a kadar da m em uri

9 (Cum huriyet, 1953)


10 (Ksakrek 19..:313-315)
11 (Alkan, 2002: 211)
yetten m en edilmitir. 27 M ays 1960 darbesinde A nkara'ya gelerek z
grlne kavuur. Kzlrmak kitab nedeniyle 30 Ocak 1967'de 142.
maddeden yarglanr iki ay kadar tutuklu kalr, 9 M art 1967'de tutuk
suz yarglanm ak zere serbest braklr.
Ahmet Arif
Ankara 15. Yl Kraathanesinden Ahmet A rifle dostluklar olan
Ahmet Oktay, Hasretinden Prangalar Eskittim'm 1968'de yaymlanmas
na ramen iindeki iirleri 1951-52'lerden itibaren yazldn bildirir.
Bu yllar Ahm et A rifin hapis yatt yllardr.12 Bir almasnda Ah
m et A rif sz konusu olunca duygusallktan kurtulam ayabileceini be
lirtir A hm et Oktay. Hasretinden Prangalar Eskittim'deki iirler evresin
de yaplan deerlendirm eler de genel olarak bu ideolojik duygusallk
tan uzak deildir.
Faruk Nafiz
1960 darbesinde Yassada'da 15 ay tutuklu kald. Burada yazd
yze yakn kt'ay Zindan Duvarlar adyla kitaplatrd.13
Can Ycel
Can Ycel, nsan ve Sosyalizm kitab ve bir Amerikal generalden
evirdii Gerilla Harbi adl kitaptan dolay 7 yl 6 ay hapis cezasna
arptrlr. 1972'de Adana Cezaevinde bir sre hapis yattktan sonra af
la kar. Bir Siyasnin iirleri adl kitabndaki iirlerin bir ksm burada
yazlmtr.
eri-dan algs
Hapse den insamn doal davran, darda braktklarn ara
masdr. eri, insan btn yapp ettiklerinden ayran bir m ecburiyet
tir. Fakat dardan soyutlanm hayatn her mahkm tarafndan ayn
ekilde alglanmad da bir gerek. Hapishane, bazen kanunlarn n
grd bir cezadr; bazen baa gelen ekilir kabilinden bir sabr m e
kn, kt kader, zorba dzenin kuyulardr. Bazen de ierideki insan
mekn, btn bunlarn bilekesi olarak alglar. Bu alglar, insanlarn
iinde doup bydkleri sosyal ve ahlk artlara gre, grdkleri
eitim dzeyine ve biim ine gre, inandklar siyasal dnceye gre
deimektedir. yle ki bu farkl alglama meknn adlandrlmasnda

12 (Oktay, 1990:7-8)
13 (Yceba, 1974: 98)
da kendini gsterir: cezaevi, mapushate, kodes, dam, Yusuf un kuyusu, du
var, zindan gibi.
Nazm Hikmet, 1938'de Ankara M erkez Komutanl Cezaevinde
yatarken yazd Bugn Pazar adl iirinde, "bugn ilk defa dar
kardlar beni/ Ve ben m rm de ilk defa gnein benden bu kadar
uzak/ gkyznn bu kadar mavi/ Bu kadar geni olduuna aa
rak/ kmldamadan durdum/ saygyla sonra topraa oturdum 14 der
ken, dary alglamada ierinin kazandrd bir farkndal yanstr.
nsan her gn iinde olduu bir gereklii, ondan mahrum kalnca da
ha derinden duyumsamaktadr. Ayn iirdeki youn duygulardan biri
de dardan soyutlanm hayatn dayatt "alm ak" tan ikyettir,
"v e iin en aalk taraf u ki yavrum/ galiba yalnzla alyorum "
Nazm , hapishane artlarn, yaamaya engel olarak grmek istemeyen
bir ruh hli sergiler ou zaman. Btn duygularnn canl kalmasn,
varln btn almlaryla duymak isteyen air, yalnzla almay
aalk bir ekilme olarak grr. Yalnzla almak, tembellik, uyu
uklukla yetinmek, yaam n en tem el amalarn unutmak anlamna
gelir onda. Piraye in Yazlm Saat 21-22 iirleri'nde, Piraye, darda
kalan btn yaama alanlarn, evi, hatralar, uruna savalan deer
leri, umutlar, sevm e ve bilm e gcn ieriye tar. "E n mthi kudre
tim yasak bana/ sevgilim yasak bana etine dokunmak senin/ yeni bir
hayat alamak/ bereketli bir rahim de yenmek lm/ yaratm ak se
ninle beraber/ seninle paylamak A llahl"15 Ei Piraye, zlenen bir e
olmann yannda N azm 'm koparld dnyaya dair inan ve um utla
rnn dile getirilmesinde simgesel bir deer de kazanr. Piraye etir, o
cuunun anasdr ama ayn zamanda, yarnn dnyasn kurm ak iin
yeni bir hayatn alanmasnda ortak yaratcdr. 26 Eyll 1945 tarihli
iir parasnda Nazm, hapishaneyi sadece insan yaad hayattan
alkoyan bir m ahkm iyet mekn olarak grmemektedir. eride btn
dary yaayanlar olduu gibi, darda hayatlar hapishane olanlar
da vardr: "U fak i bizim kisi/ A sl en kts/ Bilerek bilm eyerek/
Hapishaneyi insann kendi iinde tamas/ nsanlarn ou bu hle
drlm/ Nam uslu alkan iyi insanlar/ Ve seni sevdiim kadar
sevilm eye lyk" nsann asl zindan kendi iindeki zindandr. Hapis
haneden dardakilere para gnderecek kadar, ieride mill kurtulu
hareketinin iirini yazacak kadar, baka bir hapishanede alk grevine

14 (Nazm H ikm et, 2002: 30)


15 (Nazm H ikm et, 2002: 30)
giden Kem al Tahi'i yaptndan vazgeirmek isteyecek kadar hayatn
iinde olan, u veya bu ekilde kendisiyle ilikili olan hayatlarm so
rumluluunu tayan N azm 'n yasakl hayatn "ufak i" olarak algla
mas doaldr. nsanlar bilerek bilmeyerek hapishaneyi kendi iinde
kurmaktadr. Yani dzen koruyucular tarafndan, egemen sosyoeko
nomik anlay tarafndan, hayat ve dnyay daha nsan klmak iin
savaanlar ieri atlmakta; darda kalanlar ise bu glerin darda
hazrladklar hapishanelerde yaamaktadrlar.
Sabahattin A li'nin hapishanede yazd iirlerde, ieri algsnda
ne kan duygu zamandr. Sinop Cezaevindeyken Hapishane arks
adyla be iirin ikisinin nakarat "G em iyor gnler, gem iyor" ve "A l
drma Gnl aldrma"dr. Darda hayatn canlm, akn salayan
btn yaanrlklar hapishanede yoktur. ieklerin amad, kularn
szlp umad, yldzlarn k samad, sevdalarn yaanmad,
gezip dolamalarn olmad, insanlarn birbirlerine yabanc olduu
bir yerdir hapishane. Dolaysyla ieride zam an durur deta. Darda
su gibi akan gnler, hapishane bir trl gem ek bilmez. Nazm 'a gre
ieri algs, daha bireyseldir Sabahattin Ali'nin. Cezaevindeki hayat,
toplum sal, siyasal amalara yrmeyi engelleyen bir tutsaklk olmak
tan ok, bireyin yaama alann yok eden bir cezadr. Aldrma gnl
nakaratl iirinde de, mapushane gereinin alglanmasnda odak, ki
inin yaad aclardr. "Kurun ata ata biter/ yollar gide gide biter/
ceza yata yata biter/ aldrma gnl aldrm a" Hapishane arks 5 ba
lkl iirin son drtlnde olduu gibi, airin btn m ahrum iyetler
den duyduu acy hafifletmenin yolu "aldrm am ak"tr. Ancak bu al
drm amak, vazgemek, yaamay ciddye alm am ak deildir. "Bu da
geer yahu" kabilinden bir olgunlama araydr. Fakat bu arayn dier
iirlerde gereklemi olduunu veya dardaki hayatiyetin sorumlu
luklarm tayabilecek bir nesnellie ve dntn pek gremeyiz.
Necip Fazl'm hapishanede yazd bilinen en nl iiri 1961'de
yazlan Zindandan M ehm ete M ektup'tur.16 iirin ad, ieri algsnn nite
liini gsterebilecek iaretler tar. Zindan ad, ceza ve mahkmiyetin
geleneksel dzlemde hatrlanmasn salad gibi, ierinin hapishane
yi aan bir ac ve tahamml mekn olduu dncesini de uyandrr.
Buradan darya gnderilen mektup, en zor artlarda bile inam hayata
tayan, zgrlk ve tutsaklk arasnda kurulan bir kpr anlamndadr.
Mektup adlandrmas da, yazlan metnin, sanatsal dzeyden ok bir
bildiri, bir meydan okuma anlam ierdiini gsterir. iirin ilk dizesi de
zindan kelim esinin yzeysel olarak anlalmamas iin bir uyar gibi
dir: "Zindan iki hece M ehm et'im lfta". Bu uyardan sonra zindann i
unsurlarnn her biri, ierideki insann ykledii anlamlarla anlatlr.
Tula deli avlu, malta, peykeler, duvarlar, ge alan kk pencere,
kou gibi unsurlar, acnn, umudun, korkunun, isyann, m erhametsiz
liin yanstld eler olurlar. Bu iirde hapishane, kiisel aclarn ya
and bir mekn olarak algland gibi, ierideki ve dardaki haya
t ynlendirecek olan inan alann daraltan bir engel olarak da algla
nr. "baba katiliyle baban bir safta", "tek yekn iinde yazl ve izil",
"insanlar zindanda birer kem m iyet", "urbalarla kemik, mintanlarla et"
dizeleri, hapishanenin, insann erdemlerini, sosyal ve dnsel deer
lerini hie saydn, btn m ahkmlar ayn dzeysizlikte topladn
anlatr. Necip Fazl'm iinden kt aile, kendi dncesine verdii
deer dnlrse, bu bakn, bir im tiyaz aray olduu sylenebilir.
Fakat bu bak daha ok, varln bilinli ve imanl olarak arayan an
cak insan kabul eden bir dnce adamnn bak saylmaldr, "beni
Allah tutmu kim eder azat", "p beni alnm dan sen p seccadem ",
"ana rahm i zahir u bizim kou/ karanlnda nur, yeniden dou"
gibi dizelerde, m eknn tutsak eden, insan yrd yoldan alkoyan,
zaman kilitleyen etkilerini aan; bir inanla karlarz. Hapishanede
tutulmak, Allah'a teslim olmann yannda sradanlar; oradan knca
kavuulacak zgrlk, Allah'a yaklamann verdii zgrln ya
nnda nemini kaybeder. Byle olunca, kou, yeni bir doumu sala
yan ana rahmine dnr. M ehm et'e gnderilen mektupta hapishane
hayat, tekerlein bir tmsekte geici olarak duraksama olarak algla
nr; tekerin tmsei amas, ierideki karanln a kavumasdr.
Osm an Yksel Serdengeti'nin H apishane Trks adl iiri M alat
ya Cezaevinde yazlmtr. "Yklas hapishane dam lan anam/ Yandm
Allah yandm daha m yanam/ itiimiz gzya, ekmeimiz gam/ her
yeri kaplam bir kara duman/ gemiyor gemiyor u kahpe zaman/
bir af kmazsa da hlimiz yam an" dizeleriyle balayan iirde, mapus-
hane, genel olarak mahkmlarda uyandrd anlamlanyla vardr. Oras,
gzya ve gam mekndr. Orada zaman donm utur; duvarlan dilsiz,
sakinleri a yoksul periandr. Hapishaneden ikyet, zam aneden ik
yetle birleir. Sanki zamanede korkaklar ve kalleler olduu iin hapis
hanelerde kendisi gibi "krolular" vardr.
Attila lhan'n ksa aralklarla da olsa hapis yattn sylemitik.
Ama ieride yazd iir var mdr, bilemiyoruz. Byle de olsa, iir ki-
tabnn birinin adn Tutuklunun Gnl koyacak kadar hapishane ol
gusunu ilemektedir. Ona gre air hapishaneye dse bile, o mekn
kiisel aclarnn, duyarlklarnn oda olarak alglamamaldr. "Fik
rimce mapushane ya da tutukluluk gereini kendi kiiliinin odanda
younlatrmas, sonu olarak sanatnn toplum sallndan ok birey
selliini, kiisel bunalm nn altn izm e hevesini gsterir. Bu bakm
dan ben, ekilen skntlarn nesnel dzeyde anlatlmasndan yanaym.
yle de yapyorum. iirlerim de siyasal eylemlerin eitli ynlerden ele
alnp tartld grl r".17 Belki bu yzden Byle Bir Sevmek'teki lk
Kelepe iirinde, Tutuklunun Gnl'ndeki iirlerde, kendi tutukluluk
gnlerinden izler vardr ama tutuklu, sanki siyasal kavga ierisindeki
herkestir. lk Kelepe adl iiri, daha on alt yandayken tutukland
gnlerden izler tar. Ama air, o yan kiisel aclarn anlatmaktansa,
"ulan ankara" diyerek, ieriye dmekle siyasal ynetim arasnda ba
lant kurar. "U lan ankara ben senin olun deil miyim/ Karncay in
citm em hayata saygm byk/ iyim dediysem anla ki tutsak dei
lim/ Alnmm terini yerim /ac tuz ekmek/ stediim yoksullara avu
avu zgrlk/ Ortaklaa alp ortaklaa yiyebilmek/ nk bak
bin yllk em ek birikimiyim/ ki yanmda iki polis ilk defa kelepeli
yim " iirde egemen olan duygu hakszla uramaktr. Karncay dahi
incitmekten saknan, insanlara a ekmek ve zgrlk dileyen bir insa
na siyasal ynetimin lyk grd bir ceza mekndr. Tutuklunun
Gnl adl iirde, inand ideoloji yznden hapse den birinin,
ruh tahlili yaplr deta. Karanlk koular srglenen kaplar, yaamay
koptuu yerden balamaya engel olmamaldr. Evet hapishane insann
kendisini ldrm esini dndrecek kadar umutsuzluk alayabilir,
fakat insan, "syledii arky" bitirmeden lmemelidir.
Haan Hseyin Korkmazgil'in Acy Bal Eyledik adl iirini hapishane
de yazdna dair bir bilgimiz yok. Ama bu iir de, hapishane olgusu
nu youn yanstan bir iir. Bu iirde hapishane, daha ok ulalmak iste
nilen hedef iin denen bir bedel, geilmesi gereken bir srat olarak al
glanmaktadr. air, ieriden ok daryla ilgilidir. eride ektiklerini,
szlanma veya acndrma gdsyle aktarmaz. "Ekm ei bol eyledik/
Acy bal eyledik/ srat yol eyledik/ Geldik bu gne/ ekilir ekin gide
riz/ ezilir un geliriz/ bir gider bin geliriz/ beni vurmak kurtulu mu/
kr olasn demiyorum/ Kr olma da gr beni" dizeleriyle son bulan i-
irde, hapishane, umudu ortadan kaldran, insan kendi yalnzlna
iten bir g deil; insan piiren, sabr ve inanc diri tutan bir m cade
le mekndr.
Can Ycel, Bir Siyasinin iirleri adl kitabnda18 hapishaneyi "souk
cehennem" olarak adlandrr. nan alannda cehennem bir ceza yeridir.
Fakat bu kelime anlamn genileterek gnlk dilde, imknszlklar,
merhametsizlikleri, btn kt artlar iine alan anlam lar da kazan
mtr. Bu iirdeki cehennem de dinsel anmmdan ok, imknszlkla
r ifade eder. "Yaamay istiyorum/ Yaamay bu souk cehennemde/
l bir dost gibi iim titreyerek deil/ yaamay yaamak istiyorum "
"ben de artk iir dzmek deil/ iiri dzmek istiyorum/ yaamay ya
amak demitim/ neylersin ki bu dam da bu dem/ ayaklarmda uyak
larmda zincir/ byle topla komalarda geiyor gnlerim " Baz blm
lerini alntladmz iirde, hapishane, airi, dardaki eylemlerinden
vazgeirecek kadar im knszlklarla dolu bir mekndr. Salt yaamak
her eyin nne geer hapishanede.
"Kerbala akam dr M armara ufkunda tten,/ l deryaya evir
mi sel olup gzyamz/ Grerek kanl bulutlarda Hseyn'in yzn,
/ On muharrem gibi matem tutuyor ylbam z". Faruk Nafiz bu iiri
1960 yln 1961 ylma balayan gece Yassada'daki kouunda yazd
n bildirir.19 air kendi mazlmluu ile Kerbel arasnda, ylba ile
on M uharem gn arasnda ba kurar. Bu ba, onu hapse atanlar da
Yezid durumuna drr. Zindan Duvarlar adyla toplad kt'alarm -
da hapishane genel olarak sorgulamaya, pimanla ve umutsuzlua
iten bir mekndr. "Ya gezen bir l, yahut gmlen diriyim/ Mumyadr
canl da cansz da bu kabristanda/ Gmdler ruhumu yz bin sene
mahkm gibi/ cismim ayrlsa da ruhum kalacak zindanda" dizelerin
de, mapushane, canl cansz btn varlklar gmen bir mezarlktr. Bu
mekn insana yle derin nfuz etmektedir ki, kendisini terk eden insa
nn ancak bedenini salverm ekte, ruhunu teslim almaktadr. Yaanan
duygusal ok, yallk gibi etkiler bu bak beslem i olabilir.

Um ut ile um utsuzluk arasndaki insan


H apishane iirlerinde um ut ve um utsuzluk genel olarak bir
m ed-cezir hlinde yaanmaktadr. Ancak airin dnya gr, ya,

18 (Ycel, 1975)
19 (Yceba, 1974: 98)
hapishaneye giri sebebi, hapishanede kal sresi, hapishane olgusu
nun alglan um ut ve umutsuzluu farkl oranlarda etkilemektedir.
Baz air ve iirlerde hapishanede bir um ut direni ykselirken, bazla
rnda tam bir duygusal k grlmektedir. Umudu dourup besleyen
duygular, genel olarak d dnyaya, duyulan zlem, yaanm hatra
lar ve inanlan dnya grdr.
Nazm H ikm et'in hapishanede yazd Kuvayi Milliye; Piraye in
Yazlm Saat 21-22 iirleri; Piraye'ye Rubailer; Memleketimden nsan Man
zaralar; Ferhad ile irin gibi kitaplarda umutsuzluk hemen hemen hi
yoktur. Btn iirlerdeki umudu besleyen lkesine, insanlarna duyduu
sevgi, yarnlara duyduu umut ve gvendir. "Yeter bana/ Yirminci
asrda olduum safta olmak/ Bizim tarafta olmak/ ve dmek yeni
bir lem iin/ Yz yl sonra sevgilim/ Hayr/ her eye ramen daha
evvel/ Ve len ve doan/ Ve son glenleri gzel glecek olan yirminci
asr/ Benin afak lklaryla sabaha eren gecem/ Senin gzlerin gibi
Hatem gneli olacaktr" dizelerinin yer ald, Bursa Cezaevinden
Kemal Tahi'e yazd mektupla gnderdii20 Yirminci Asrl Olmak adl
bu iirde, ieride umudunu varoluunun varln srdrmenin art
sayan bir insanla karlarz. Ayn um utlu duru, Kuvay M illiye ru
hunu, Piraye'yi ve olunu, lkesinin yoksul, kavruk, harcanm insan
larn da, inand yolda, baarya ulaacak tarihsel bir ak iinde alg
lam asn salar. "G ayr plak ve merhametsiz/ bir lk oldu mid/
Ve zafer/ artk hibir eyi affetmeyecek kadar/ Trnaklarla sklp
kopanlacaktr"21 dizeleri umudun nasl sosyal ve ideolojik bir hedefe
yneldiini gsterir. Yaamak, her koulda btn derinliine duyum-
sanm as gereken en nemli gerekliktir. Bu yce gerekliin yce bir
hedefe ynelmesi gerekir: "Yani yaam n dnda ve tesinde hibir ey
beklemeden/ Yani btn iin gcn yaamak olacak/ M esel kollarn
bal arkadan srtn duvarda/ yahut da kocaman gzlklerin beyaz
gmleinle bir lboratuvarda/ insanlar iin lebileceksin"
Sabahattin Ali'nin iirlerinde dikkat ekecek kadar grlen huzur
suz ve karamsar insan Hapishane arklar'nda da umut-umutsuzluk
gelgitinde kalr. Siyasal bir sulama yznden hapse dt hlde,
hapishanedeki yoksunluklar daha ok kiisel aclar hlinde yaamak
tadr. "Ekm eim bahtmdan kat,/ Bahtm dmanmdan kt;/ Byle

20 (Nazm H ikm et, 2002: 89)


21 (Nazm H ikm et, 2 0 0 2:110)
kepaze hayat/ Srklemekten yoruldum " dizelerinde kendi zterine
reklenmi acl ve karamsar bir ruhun izleri vardr. lgin olan, airin
yaad aclar geleneksel bir dzlemde "bahtna" balamasdr. "G r
mesen bile denizi,/ Yukarya evir gz: / Deniz gibidir gkyz;/ Al
drma gnl, aldrm a" dizelerinde ise ieride umuda alacak bir
pencere grr. Bu pencere ile birlikte "aldrm a bu da geer" demeye
balar. Her balayan ey bitecektir eklinde pasif bir duru olarak da
deerlendirebiliriz bunu.
Nacip Fazl, Zindandan Mehmet'e Mektup' ta oluna "kavum ak m
belki daha lm edim " derken, umudun bittii noktay lm olarak vur
gular. "buradan insan m kar tabut m u" dizesinde bir karamsarlk ha
vas sezilse de, "beni Allah tutmu kim eder azat" diyerek bu havay
inancyla datr. Ge alan kk pencereler bazlar iin gkyz,
kular, ve deniz iken, Necip Fazl iin Allah'a alan bir penceredir. Bu
inan hapishaneyi "kader ve em ir" olarak alglatr. Bu alg umudu taze
klar. Umut, insan dimdik dorulmaya ve ileri bir hamleye ulatrr.
Bu iirde umudu besleyen temel duygulardan biri de Nazm 'daki gibi
gelecee duyulan inantr; ama farkl bir dnyaya duyulan inan, "lsek
de sevinin eve dnsek de/ sanma bu tekerlek kalr tmsekte/ Yarn el
bet bizim elbet bizimdir!/ Gn domu gn batm ebet bizim dir" di
zelerinde Necip Fazl, gelecein inand biim de dzenleneceinden
emindir. Bu gelecee inananlarn ilerinde duyduklar sonsuzluun
yannda tekerlein tmsekte kald zamanlarn hibir hkm yoktur.
Attila lhan'n "Kim brakm yalnzlma bu hzzam arky/ Ki
min bu karanlk kimler srglemiler kapy/ nsan olan balar her
koptuu yerden yaam ay" dizelerinde m apushanedeki insann kendi
kendine umudu telkin ettii grlr. Siyasal bir sula hapishaneye d
en gen, gnlnde bytt nlem iin onu hapse atanlarn kimler
olduunu sorgular. Pis irkin, zalim olan ieri, ayrld sevgilisiyle du
rumunun ne olacan dnmesine, uruna savat gelecein ieri
de baka boyutlaryla grlm esine sebep olur. Gzlerinden aclar
um utsuzluklar dam layacaktr ama, inand savan iinde gzya
dkm ek bir sutur. Oysa onun tek bir yumrukla dnyay devireceine
inanmas gerekir. nk insan olmann art, hayat koptuu yerden
yeniden balamaktr.
Haan Hseyin'in Acy Bal Eyledik iirinde, umudu besleyen, l
meyi, ldrmeyi, zindanlarda rmeyi, yokluu, yoksulluu anlaml
klan "sen " dedii gtr: "Sen olm asan ldrmek ne/ rm ek ne
zindanlarda / zlem ne ayrlk ne / yokluk ne yoksulluk ne / ilenmek
ne dilenmek ne / isiz gsz dolanmak ne/ gn gn ile barmal /
karde karde durumal/ koklamal sylemeli/ korka korka yaamak
ne" Ahmet A rifin "seni anlatabilmek seni" dizesindeki gibi bu iirde
"se n ", yoksulluu, isizlii ortadan kaldracak olan, bar, mutluluu,
kardelii getirecek olan toplumsal dzendir; bu da Marksizmdir.
Faruk Nafiz am lbel'in Zindan Duvarlar adl kitapta toplad i
irlerinde genel olarak umutsuzluk egemendir. On yldan fazla millet
vekillii yapm, Cum huriyete uzanan mill duyarln uyanmasnda,
iirin Anadolu'ya ynelmesinde nclk yapm altm yan gemi
bir sanatnn, birdenbire kendini hapishanede bulmas duygusal bir
oka, bir kntye sebep olmu olmaldr. "N e ocuk l duydum,
ne kadm hkr/ Erganun dinlemeden mart sesinden baka/ Ald
lar bende ne his varsa, gzel doru iyi/ Bir eyim kalmad verdikleri
kinden baka" 1961 ylnda yazd bu drtlkte, deer yitim ine ura
m, inanc sarslm bir ruhun izleri vardr. nsann yallna kadar
yasland deerlerin, birileri tarafndan su saylarak yok edilmesi, in
sann kendisini sorgulamasna yol amaz. Byle bir duruma muhatap
olan kii, ancak ac ve kin duyar. Her eye ramen bir umut tazelenme
si olabilirdi belki. Demek ki derin hayal krkl bunu imknsz klm
tr. "Istrap aylarmz dillere destan oldu/ admz gemedi ancak lm
ilnlarna/ Biz unutsak da lmden beter ikenceleri/ Kim demi, on
larn Allah brakr yanlarna" ayn yln rn olan bu iirde, ac ve kin
duygusuna intikam duygusu da eklenir. Ancak intikam, kiinin veya
umut edilen gelecein alaca bir intikam deildir. kencelerin hesabn
sorm ak Allah'a havale edilmitir. Bu durumu da pasif bir umutlanma
saymak mmkndr.

M ekn n getirdii n
Hapse girm eden tannan, belli bir ne ulaan airler olduu gibi,
hapisteyken nlenen airler de vardr. Ne hapse girmeden ne de hapis
te bilinip tannmad hlde, veya en azndan sadece ismi bilindii hl
de, sonraki siyas ideolojik atm osferin rengine gre hret kazanan a
irler de vardr. Bu almada ele almadmz 1980 ihtilli sonrasnda
ocuk denecek yalarda hapishanelere girip, oradan air olarak kan
lar da unutm amak gerekir.
Acaba bir meknda yaanan ac ve mazlumiyet duygusunu bir
metne yanstmak, o metnin veya metnin yazarnn nlenmesine yete
bilir mi? Byle olduunu sylemek g. nk, hapishanede yaanan
kiisel aclar veya kendini hapse srkleyen toplumsal hayatn eli
kilerini kayda geen ama adlan dahi bilinm eyen birok insan var. O
hlde hapishane merkezinde airlerin kazand n, iirlerinin niteli
ine m i balayacaz? Gerekten de hapishane olgusu merkezinde ya
zlan iirlerin en azndan bir ksm nn iirsel ller asndan yetkin
olduunu syleyebiliriz. Ama o zaman da u soruyla karlarz: iir
lerindeki niteliklerden dolay bir air n sahibi oluyorsa bunu hapisha
neyle neden ilikilendiriyoruz? Veya hapishane m erkezli olm ayan
nitelikli iirler neden airine benzer bir hret kazandrmyor? O hlde
hapishane iirlerinin nlenmesi ve dolaysyla airlerine de n sala
mas konusunda birbiriyle ilintili birok etken sayabiliriz. Galiba sz
n ettiimiz "n"lenm enin ortaya kmas, bu etkenlerinin en azndan
birkann bir arada bulunm asna baldr:
1. Ayn ideolojiye inananlarn, yalnzlk hissinden kurtulmalar;
gittikleri yoldaki baz korkular bu iirleri okuyarak yenmeleri (karan
lkta slk almak gibi)
2. Ayn siyasal hedefleri paylaanlarn, ac ve mazlmiyet ykl
bir tarih oluturarak, duygusal hakllk ve sem pati kazanm a istekleri
3. Hapishane iirlerinin tad baz sem bollerin gidilen yolda ko
lektif bir ruh oluturmas ve bu kolektif ruhun kahramanlarn yarat
mak dncesi
4. Ticar kazan peinde olanlarn, tketilebilecek bir marka olu
turmak istemeleri (modern simlasyon her eyi markalatrr)
5. iirlerin bestelenerek iirle yakn ilgisi olmayan geni kitlelere
de ulamas
6. Bu iirlerin toplantlarda, yrylerde birer mar gibi srekli
okunmalar ve antolojilerin demirba olmalar
7. Sosyal ve siyasal gndeme denk dmeleri
8. Ynetim tarafndan yasaklanmas veya grmezden gelinmesi
Tanzimat Dnem inin hrriyet m adurlarndan sonra Nazm Hik
met hareketi, siyasal mcadelenin, yasaklanan dncelerin ilk ma
duru olmakla, Cum huriyet Trkiyesinin sol partizan m uhalefetinin
mild olur. H ele bu m ildn hapishane gibi, hakll, m cadeleyi,
m azlum iyeti artran mekndan balamas, Nazm 'm iirlerini sos
yalist eylem in anahtar ve ifresi yapar. N azm 'dan iir okumak, oku
yanlarn safn belli ettii gibi, bu saftakilerin duygusal devrimci bir ro
m antizm e yaslanarak sem pati oluturmalarn da salar. Karanlk ve
kaygan devrim yolunda yryenler, N azm 'm iirlerini korkuyu hafif
leten, kolektif yry canlandran birer trk gibi okurlar. Onun i
irlerinde kulland semboller, btn bir hareketin sem bolleri olur.
M zik iire gre daha geni kitlelere seslendii iin, bu iirler bestele
nir. deolojiyle dnsel plnda balan olmayanlar dahi iirlerdeki ac,
hakszlk, gven gibi duyarlklara meftun olurlar. Ruhi Su, Cem Kara
ca, Selda, Zlf Livaneli gibi mzisyenler, N azm 'n baz iirlerini bes
teleyip geni kitlelere ulatrrlar. "Ben bir ceviz aacym Glhane par
knda/ Ne sen bunun farkndasn ne de polis farknda" dizelerinin bu
lunduu Ceviz Aac iiri; "O mavi gzl bir devdi/ M innack bir ka
dn sevdi/ Kadnn hayali minnack bir evdi" dizelerinin bulunduu
Mavi Gzl Dev iiri; "Ben yanmasam/ Sen yanmasan/ Biz yanmasak/
Nasl kar karan-lklar aydm -la" dizelerinin bulunduu Kerem Gibi
iiri, dilden dile dolaarak, N azm 'n nne n kadar. Yasaklanm bir
air olm ak da bu iirleri cazip klar. Nazm Hikmet cezaevindeyken i
irleri farkl yollarla dar kar, gizlilik ierisinde elden ele dolar.
Edebiyat tarihi asndan iirde nemli bir yere konulmasa da, ha
pishane iirlerinden dolay en ok bilinen isimlerden biri de Sabahattin
Ali'dir. Aslnda Sabahattin Ali, dnceleri ve eylemleri ile bayrakla-
trlan bir air deildir ve zaten buna uygun bir hayat da olmamtr.
Ayrca iirlerinde ideolojik anlamda retisel ve simgesel bir boyut da
yoktur. Buna ramen onun hapishane iirleri ile n kazanm asnn ide
olojik bir taraf vardr. Fakat bu n iirden fazla iirlerin bestelenmi ol
masyla ilgilidir. 1960'lardan sonraki siyasal atmalar gndemine
denk dm tr bu trkler. Ticar firmalar, hem politik mzii dinle
yecek hazr bir kitle bularak, hem de byle bir kitleyi oluturduklar
sanat m arkalaryla bir lde oluturarak bu iirleri yayarlar. "D n
dm daldan kopan kuru yapraa/ Seher yeli dat beni, kr beni/ G
tr tozlarm burdan uzaa/ Yrin plak ayana sr beni" dizelerinin
bulunduu Leylim Ley trks; "Bam ne eilmesin/ Aldrma gnl
aldrm a" dizelerini hatrladmz Aldrma Gnl trks; "Burda i
ekler amyor/ Kular szlp umuyor/ Yldzlar k samyor/
Gem iyor gnler gem iyor" dizeleri hafzalarda kalan Hapishane ark
s adl trk, bir ideolojinin mazlum lar olduunu hisseden btn ke
simlerde dinlenir. Hatta zellikle "aldrm a gnl aldrm a" nakaratl
trk, siyasal muhatapl aarak, kaderinden ikyet eden, bir haksz
la uradm dnen, ok farkl sebeplerle hapishanelere den veya
saylan btn bu durum larn ruhunu duym ak isteyen btn insanlar
tarafndan dinlenir. O yllarn kaset sat grafiini karacak olanlar, Al
drma Gnl'n bulunduu, Edip Akbayraml, Seldal, Nuri Sesigzelli
kasetlerin baa oynadn greceklerdir.
Necip Fazl'n Zindandan Mehmete Mektubu'nu, girmeye altklar
yolda saysal olarak biraz daha az olan, kltr sanat ve siyaset ortam
tarafndan biraz daha az desteklenen milliyeti slm kesim iin bir
milttr. Necip Fazl'n defalarca tutuklanmas, bir kahramanlk yarat
t gibi, bu iir de ayn yolun yolcusu genlere bir gven ve cesaret ve
rir. Artk sada da mazlmiyet, mcadeleye bir romantizm katar ve
sempatizan toplar. Yzlerce yln zindan, uranlm hakszlklarn,
dava uruna ekilen aclarn, gsterilmesi gereken fedakrlklarn me
kn olur. Genler yrylerde "sanm a bu tekerlek kalr tmsekte"
diyerek kol kola girerler. Oluan kolektif ruh, Necip Fazl' kahraman
latrrken, Sakarya Trks'y\e beraber Zindandan Mehmet'e Mektup da
bayrak iir hline gelir. Necip Fazl'n baz iirleri gibi Zindandan Meh
met'e Mektup'u. da bestelenmitir. Ancak bu bestelerin airin nlenme
sine katks yoktur. Hatta ou insan bu iirlerin bestelendiini dahi bil
mez. Fakat Aldrma Gnl'l kasetlerin sat kadar belki daha fazla i
le kitabnn satndan sz etmek mmkn. Bu kitaplarn satnda Sa
karya Trks ve Zindandan Mehmete Mektup'un etkisi ok byktr.
ile'yi eline alan her okuyucu, yeni akirtlere mutlaka bu iki iiri okur.
Antolojilerin demirbalar olur bu iirler. Bu iirlerin aire n kazandr
masnda zellikle 1960'larm yasak zihniyetinin de rol vardr. Sola
yakn siyasal iktidardan sknt ektiini dnen her "m illiyeti mu
kaddesat" gen bu iirleri kalkan yapar kendine.
O sm an Yksel Serdengeti edebiyat tarihinde bir air olarak yer
alm az. Hatta onun milliyeti kesim tarafndaki n de byk oranda
iirlerine deil, destanlaan mcadeleci kiiliine, m innet etm eyen va
kur duruuna baldr. Ama "Bozulm u dzeni almyor sazm/ Ge
miyor gem iyor kim seye nazm/ Ben bir kroluyum nerde ayvazm "
dizelerinin bulunduu, "Yklas hapishane damlar aman/ Yandm
Allah yandm daha m yanam " nakaratl, Hapishane Trks adl iiri,
sada hakszla ve basklara uradn dnenlerin dilinden dr
m edikleri bir iirdir.
Attila lhan da byk oranda hapishane iirlerinden dolay ne
kavumu bir air deildir. Gen yanda CH P'nin yarmasnda dere
ce almas, ona daha airliin ilk basamanda belli oranda n getirir.
Ancak gen yandaki ksa sreli tutuklanmalarna yaslanarak yazd
iirleri toplayan Tutuklunun Gnl adl kitabnn TDK iir dln
almas, lhan'm nne n katar. Ticar firmalar, dnemin siyasal at
mosferini kollayarak kitabn ksa srede birka baskya ulamasn
salarlar. Ancak bu iirler, N azm 'm veya Necip Fazl'n iirleri gibi y-
rylerde, toplantlarda okunan bayrak iirleri gibi youn bir ilgi gr
mezler. Yine Tutklunun Gnl, ak-ideoloji ekim alannda yaayan
lar katnda Attila Ilhan' bilinir klar.
Hapishane iirlerinden dolay en ok nlenen airlerden biri de
kukusuz Ahmet A riftir. Ankara 15. Yl Kraathanesinden Ahmet
A rifle dostluklar olan Ahmet Oktay, Hasretinden Prangalar Eskittim'in
1968'de yaymlanmasna ramen iindeki iirlerin 1951-52'lerden itiba
ren yazldn bildirir.22 Bu yllar Ahmet A rifin hapis yatt yllardr.
Oktay, Ahm et A rifin iirlerini deerlendirdii Karanfil ve Pranga adl
alm asnda, Ahmet A rif sz konusu olunca, dostluklarndan dolay,
duygu sallktan kurtulam ayabileceini belirtir. O ktay'n dostlua
balad duygusalla, birok insan -hatta Ahmet A rifle ayn dnya
gr paylaanlardan bazlar bile- ideolojik duygusall ekler.
N azm 'dan sonra devrim yolunda sylenen arklar yazan adamdr
Ahm et Arif. Onun Sansaryan H an'daki hcrelerde, Harbiye nezaretha
nelerinde yazd ac, yiitlik, cesaret zlem ykl iirlerini okumak,
ynla gen insana, iinde olduu hareketin ne kadar nemli, ne kadar
gizem li ve ekici ve ne kadar da mazlm olduunu hissettirir. Baka
bir deyile binlerce gen bu duygularn yaamak iin sarlrlar bu iir
lere. "H aberin var m ta duvar?/ Demir kap, kr pencere,/ Yastm,
ranzam , zincirim " dizeleri; "akam erken iniyor mahpushaneye./ Ve
darda delikanl bir bahar,/ Seviyorum seni,/ ldrasya" dizeleri;
"hasretinden prangalar eskittim/ Salarna kan glleri takaym/ Bir o
yana/ Bir bu yana" dizeleri, hapishanelerde, grevlerde, yrylerde
okunurlar; hapishane-siyasal dnce ilikisinde simgesel bir deer
kazanrlar. deolojik rgtlenme, hakszla urama romantizmini a
kirtlerine yaatmak iin, simgeselleebilmek, m arkalaabilmek, pop
ler hle gelebilmek iin Ahmet A rifin iirlerini baaryla deerlendirir.
Bu dnya grn paylaan veya bu dnya grnn kitlesinden
ticar hacmini geniletmek isteyen basn, yayn ve mzik firmalar bu
iirler etrafnda gndem olutururlar. Akam Erken ner Maptshaneye,
Adilo Bebe, eride iirleri bestelenir ve Selda, Ruhi Su, Cem Karaca ve
daha sonralar Ahmet Kaya gibi dnemin mitleen ses sanatlar tara
fndan sylenirler. Bylece neredeyse sadece hapishanede yazlan i
irlerle ve tek bir kitapla bir air, hibir airin kolay ulaam ayaca bir
ne kavuur. 1960'lardan 1980'lere kadar, bu iir-trkleri dinlem e
yen gen yoktur denilebilir. Hatta bu politik iir m zii, airini ne
boduu gibi, daha sonraki yllarda btn ideolojik kesimlere yaylma
ya balar.

M ek n n soldurduu veya kesk in letird i i siyasal alg


Darda verdii siyasal mcadeleyi ieride besleyen, daha nce
yaad pratiklerden m ahrum kalnca, ieride m cadelenin bilin
tabanna ynelen airler olduu gibi, kendini yeniden sorgulayan bu
sorgulama sonucunda, daha nce yaadklarn bir aldan veya en
azndan temelsiz bir ataklk olarak gren airler de vardr. Birinci grup
takilerin bir ksm M arksist sosyalist ideoloji hedefli daha bkn, daha
gvenli ve inat bir tutum sergilerken; bir ksm da milliyeti Islmc
bir izgide ayn kararll srdrrler, ikinci gruptakilerin iirlerinde
de farkl yansmalar grnr. Bunlarn bir ksm kiisel kntlerini,
hayal krklklarn odaklatrrken bir ksm, daha mistik bir duyarla
doru kayar. Her iki grubun iirlerinde kullanlan baz simgesel isim
veya olaylar vardr. rnein sol, iirde Bedrettin, N azm ve baka dev
rim kahramanlarn antrrken; sa, mill ve din sembollere uzanr.
rnein, bu iirlerde en ok rastlanan telmih, Yusuf ve atld kuyu
dur. Bu temel sembol ayrmas, hapishane olgusunu hangi etkileriyle
anlatlmas gerektiini de belirler. rnein genel bir bakla solun iir
lerinde, ikence, isyan, hakszlk ne karken; san iirlerinde sabr,
tevekkl, kader ne kar.

K aynaklar
Ahmet Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim, Cem Yaynevi, stanbul 1977.
Akagndz, lk zel, Zaman Gazetesi, 27. 07. 2002.
Alkan, Erdoan, Hapishane iirleri, Kaynak Yaynlar, stanbul 2002.
Byk Dou Mecmuas, 1947. S. 67,10 Ekim 1947
Cumhuriyet, "Byk Dou'nun Kstahln Takbih", 9 Haziran 1947.
Cumhuriyet, 13 Aralk 1952.
Cumhuriyet, 24 Ocak 1953.
Gece Postas, 15 Temmuz 1950.
lhan, Attila, (konuan Ahmet Uysal), Yeni Ortam, 21 Temmuz 1974.
lhan, Attila, Tutuklunun Gnl, Bilgi Yaynevi, Ankara 1987.
Ksakrek, N. Fazl, Mdafaalarm, Byk Dou Yaynlar, stanbul.
Ksakrek, N. Fazl, ile, Byk Dou Yaynlan, stanbul 1981.
Ksakrek, N. Fazl, Cinnet Mustatili, Byk Dou Yaynlar, stanbul.
Nazm Hikmet, Drt Hapishaneden, De Yaynevi, stanbul 1966.
Nazm Hikmet, Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar, Tekin Yaynevi, s
tanbul 2002.
Oktay, Ahmet, Karanfil ve Pranga, Metis Yaynlar, stanbul 1990.
Yceba Hilmi, Faruk Nafiz amlbel (Btn cepheleriyle hayat hatralar
ve iirleri), Yaylack matbaas, stanbul 1974.
Ycel, Can, Bir Siyasinin iirleri, Konuk Yaynlar, stanbul 1975.
Modern Trk Edebiyatnda Bir Deiim-Dnm
Mekn Olarak Hapishaneler

aban S a lk1

M odem Trk edebiyatnda birok yazar eserlerinde hapishaneden


sz etmitir. Nazm H ikm et'in "Yatar Bursa Kalesinde" iirinden:

Ufak i bizimkisi
Asl en kts: bilerek, bilmeyerek
hapishaneyi insann kendi iinde tam as...
nsanlarn birou b hle drlmA

Haan izzettin Dinam o'nun "B ir M apusane Trks" iirinden:

renme
stemem
Bir Eyp sabr nedir
Torunlarmn torunu!
Say ki dedelerin bir masal yaad2

Ahmet Telli'nin "Voltada" adl iirinden:

Tutuklularn i dnyalar
elle tutulurcasna grlr

Do. Dr. aban Salk, O ndokuz M ays niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk
Dili ve Edebiyat Blm , Sam sun.
1 (Cezaevi iirleri; 1995; 12-13)
2 (C ezaevi iirleri; 1995, 41)
gnn o en gzel vakti
atlan voltalarda3

Necip Fazl: "H apsedilen, edilebilen maddemizdir, ruhumuz deil


ki... Burada m addelerimizle beraber strap eken ruhumuz, vcudu
muza taallukundan ona mahkmiyetinden ekiyor bu acy... Fakat
uyku basnca, ruh da basp gidiyor. Sen burada istediin kadar pinek
le; o ne kilit dinliyor ne duvar ne zincir..."4
"Bizde hapishane, hibir suun strap ve intibah yata deil, her
suun tam teekkl ve tekemml akademisidir. O bir ylanl kuyudur;
ve bekileri, iine deil yalnz kapana hkimdir. Herkesi her nevi in
san, kuyunun kapan aralayp buraya atarlar. Atlan, ister trtl veya
solucan olsu n... Ya kuyunun dibinde ylanlaacak, yahut ylanlara g
da olacaktr."5
"Hapishane, cemiyet marazlarnn, mikrop saklayc astar nahiye
sinden bir ke... Ve her ktln illet bakmndan en ahsiyetli tiple
ri, ehir ve kasabalarmn istidadna gre, hapishanelerde... Ya buraya
yar deli girerler; ya burada, yan deli kvranrlar."6
Namk Kem al'in bir mektubundan: "M t kable en temt srrna
m azhar (lmeden nce ln, srrna ermi) insan aranr ise, yine burar
lardadr (zindandadr)."7
M ichel Foucault'ya gre de, beden, ulalabilir tek mal varldr,
iktidar ilikileri onun zerinde dorudan bir mdahale meydana ge
tirmektedir. Onu kuatm akta, damgalamakta, terbiye etmekte, ona
azap ektirmekte, hatta onu ie komakta, trenlere zorlamaktadr. Be
den ancak hapsedilirse, bunlar gerekleir.8
etin Altan ise, Byk Gzalt adl romannda, deta insan hayatnn
btnn bir hapis veya gzetim altnda tutulma olarak nitelendirir.
Romann hem anlatcs hem de ba kiisi olan adam, bir gn anszn
tutuklanarak be alt gn gzetim altnda tutulur. Kendisine hep iken
ce yaplmasndan korkan bu adam, halsinasyon grmeye balar. Bu

3 (Cezaevi iirleri; 1995,114)


4 (Ksakrek; 1983, 20)
5 (Ksakrek; 1983, 71)
(Ksakrek; 1983, 234)
7 (Trk D /i/M ektup zel Says; 1974,126)
8 (Foucault; 2000, 62-63)
halsinasyonun arasnda ocukluuna ve bilinaltna yolculuk yapar.
Gerek ocukluu gerekse bilinaltnda sakladklar genelde ilk cinsel
deneyimlerine dayanr. Bu adamn ocukluu hep bir gzetim ve de
netim altnda gemitir. Adam srekli, annesi, babas, anneannesi, ba
baannesi, dedesi ve ailesindeki dier hizmeti, uak ve dadlarn gze
timi altndadr. Bu adam ocukluunda okula gidince de retm enleri
nin gzetimi altna girmitir. Hayatnn hemen her alannda srekli
olarak birinin/birilerinin gzetimi altnda yaayan bu adam, gzetim
altnda tutulduu hapishanede hep kendisi olma, zgr olma, gze
timden uzak olma, ksaca var olma hayali kurarak avunur. Bu adam
btn savunma mekanizm alarn hep bu gzaltlarda gelitirmitir.
Dolaysyla rendiklerinin temeli okula deil, bu gzaltlara dayanr.
Cezalandrmann, zellikle hapis cezasnn tr ne olursa olsun,
hapsin (cezamn) mahkmu deitirici etkisi vardr. Burada sz konu
su olan deiim, hapishane literatrnde slah etme, adam etme, top
luma kazandrma, yola getirme gibi szlerle de ifade edilir. Uygulama
bazen de tam tersi olabilir. Yani, mahkm hapishanede baz kt al
kanlklar edinebilir. ster olumlu alkanlklar edinip dzelsin, isterse
olumsuz alkanlklar edinerek bozulsun hapsin mahkmu deitirici
etkisi vardr. Bu deiim iin ksaca dzelme ve bozulma kavramlarn
kullanabiliriz. nk her iki kavram da deiimi ifade etmektedir.
Dostoyevski, hapishane hatralarn anlatt ller Evinden Anlar
adl eserinde mahkmlarn krba korkusuyla altklar iin tem bel
letiklerini ve tabi sonunda da onlarda ahlk diye bir ey kalmadn
syler. Yazara gre tem bel olmayanlar da sonradan mutlaka tembelle
mektedirler.9 Burada geen ahlk kalmama ve tembelleme kavram la
r sz konusu ettiim iz mahkmdaki deiimi ifade etmektedir.
Dostoyevski, ayn eserde mahkmlardaki deiim konusunda
unlar da syler: "M ahkm un nceden farknda bile olmad sapk
eilimleri ancak tembellik gelitirebilirdi. siz gsz, kanunsuz, ken
dine ait bir eyi olm adan insan yaayamaz, alalr, hayvan olur. Bu
yzden doutan kendilerine vergi yeteneklerine uyarak ve belli belir
siz bir nefs koruma duygusuyla hapishanede herkes kendine gre bir
eyle urard."10

9 (Dostoyevski; 199 8 ,1 7 )
10 (Dostoyevski; 199 8 ,2 1 )
Dostoyevski'ye gre mahkmlardaki deiim bazen yle bir nok
taya gelir ki, birok hllerde mahkmlarn ocuklardan fark kalm az.11
Dostoyevski u szleriyle de m ahkmlardaki deiimi gzler n
ne serer: "N e kadar azl ve atak olursa olsun mahkmun her eyden
korktuu grlr. Ama mahkmiyeti kesinlememi birisi iin durum
bambakadr. nne ilk kanla bir hi yznden dmeye hazrdr.
Bylece hakknda verilecek karar geciktirir, yani belli bir ama gder.
Tez elden ve ne bahasna olursa olsun talihini deitirmeye abalar."12
"H apishanede, basit bir adam kendisini daha nce yaadna ben
zer bir evrede hatta daha gelimi bulur. ok ey kaybettii m uhak
kaktr. Kyn, ailesini kaybetmitir ama evresini deitirmemitir.
Okumu bir adam, kanun tarafndan aynen onun gibi cezalandrld
zaman ok daha fazla ey kaybetmi olur. htiyalarndan ve alkan
lklarndan vazgem esini renmek, bambaka bir hava teneffs et
mek zorundadr. Sudan km balk gibidir."13
Dostoyevski, sz konusu deiimin sebebi olarak da unu syler:
"dareciler, yllarca iyi hareket ederek, "u slu " lkabn alm bir m ah
kmun, sanki eytana uymu gibi birden iki imeye balayp, grlt
patrt kardn, disiplinsizlik, tecavz, cinayet gibi ar sular ile
diklerini grp hayret ederler. darecileri artan ve byle bir mah
km dan beklenmeyen bu eit davranlarn sebebi ou kere, kemiren
bir acnn, dinmez bir sznn, igdlerden fkran bir bountunun,
klm benliin kendini ortaya koyma isteinin bir sonucu olabilir
ve bu duygulara kaplm olan kimse btn tiksintisini ortaya dkerek,
deliye dner; sara nbetlerine tutulur. Bir tabut iinde kendine gelen
adamn kapa kaldrmak iin abalayn hatrlatr b u ."14
Yazara gre bu deiim hemen gereklemez; bunun iin belirli bir
zam ann gem esi gerekir: "H apishanedeki durumuma altm daha
nce de sylemitim. Ama bu kolay olmam ve bir hayli uzun sr
mt. Almamn en az bir yl srdnden emindim. (...) Burada
bulunanlarn batan baa hayalci insanlar olduklar belliydi. Hapisha
neye giren kimse, bu hayalciliin, mahkmlara verdii kasvetli ve
anormal havay hemen duyarak karamsarla kaplyordu."15

11 (D ostoyevski; 1998,47)
12 (D ostoyevski; 1998, 59)
13 (D ostoyevski; 1998, 70)
14 (D ostoyevski; 199 8 ,8 5 )
15 (D ostoyevski; 1998, 250)
12 Eyll'de cezalandrlan ve hapishaneden ktktan sonra kendi
siyle hesaplaan yazar Ltfi ehsuvarolu ise hapishanede nasl dei
tiini u szlerle dile getirir: "Ben artk eski ben deilim, bunu biliyorum.
Ama bendeki bu deime bir olaya mteallik deil. Kendiliinden. Bu
deime sreci merkeze atlan bir tan glde evreye yaylmasndaki
deiiklikten. Merkez benim ve ta benimdir. Dalgalar hareket eder
evreye doru, yaylrlar."16
ehsuvarolu'na gre hapisten kan kii, uzun yllar kafeste yaa
yan ve daha sonra salverilen bir kua da benzer: "Kafesin kaplar a
lnca ku nce arr, sonra kafesin nne kar, gezinir. Nice sonra
uabilir. Uar uar. Ne gzeldir."17
Hapishane ortamnda mahkma neler yaplyor ki, onlar deii
yor? lkeden lkeye ve kltrden kltre deiiklik gsteren mahk
mu adam etme yollar nelerdir?
Deiime sebep olan hapishane yaamnn unlar ierdii grle
bilir: "tecrit, mahkmu altrma, mahkmlarn kendi aralarndaki
kavga ve elence gibi mnasebetler, mahkmun kitap ve benzeri ya
ynlar okuyarak kendini bilinlendirmesi, mahkmun gelecek gnle
rin hayalini kurmas ve basit eylerden zevk almay renmesi".
Michel Foucault: 'Tecrit, mahkmun oradan hareketle kt etkiler
den kurtularak, kendine geri dnebilecei ve bilincinin derinliklerinde
iyiliin sesini duyabilecei mthi bir ok oluturmaktadr."18
"Yemek aralaryla kesintiye urayan alma, mahkma gece du
asna kadar arkadalk eder; bu duadan sonra yeni bir uyku ona, den
gesiz bir hayal gcnn hayaletlerinin artk hi bozamadklar ho bir
dinlenme salar. Haftann alt gn byle geer. Bunlarn arkasndan
tamamen ibadete, eitime ve ruhu kurtaran derin dncelere ayrlm
olan bir gn gelir. Haftalar, aylar ve yllar birbirlerini bylece izler;
bylece hapse girdiinde dengesiz biri olan veya dzensizlii marifet
sayan, varln gnahlarnn eitliliiyle tahrip etmenin peinde bir
kii olan mahpus, nce tamamen dsal olan, ama ksa bir sre sonra
ikinci doas hline gelen bir alkanln sayesinde, almayla ve
onun zevkleriyle ylesine ili dl hle gelmektedir ki, birazck eiti
min de eklenmesiyle pimanla alan ruhunu, zgr kaldnda kar

16 (ehsuvarolu; 10)
17 (ehsuvarolu; 116)
sna kacak olan eylemlere kar daha gvenli bir ekilde kartmak
mmkn hle gelmektedir."19
"Cezalandrma ilevi eer gerekten bir yeniden eitme olmak is
tiyorsa, sulunun hayatn btn olarak ele almak, hapishaneyi onun
bu hayatm batan aa yeniden ele alacak olan bir cins yapay ve bas
kc tiyatro hline evirmek zorundadr."20
Sevgi Soysal: "Ben insanlarn sun' zorlamalarla deil, hayat ve du
rumlar iinde deieceklerine inanyorum. nanmak nemli."21
Ziya Gkalp kz Seniha'ya yazd mektubun bir yerinde eine bu
konuda unlar syler: "Sevgili eim (...) Ben o eski gnleri, zlemini
ekerek, dnmekle vakit geiriyorum. Bir gn gene o rahat kaygsz
yaama dneriz. Yeil bir kyde, bir rmak kysnda, koyun ve inek s
rleri arasnda mutlu bir kyl yaam srdrrz. Ara sra byle ha
yallere dalmasam duramam. Bir yandan ayrlk, te yandan skntda
olduunu dnmek rahatm karyor. Dnyay unutmak iin ya ki
taplara ya da hayallere dalyorum."22 ^
Biiyk Gzalt romannda etin Altan aslnda zevk almad ay
dan bile zevk almaya baladn, yani zevkte bir deiim yaadn u
cmle ile ifade eder: "ayda pek i yok ama vakit geiriyor."23
Mahkmun belirli uralarla ektii cezann deitirme gc ol
duu grlyor. Hapishaneler bu ynyle nemli bir deiim ve d
nm mekn olarak karmza kmaktadr. Cezaevindeki deiimin
nitelii ve nasll ok nemlidir. nk sz konusu deiim bazen
bireysel dzlemden kp toplumsal dzleme kadar genileme gster
mekte ve yaylmaktadr. Salih Okumu, cezaevi romanlar hakknda
yapt bir incelemede bu konu hakknda u tespiti yapmaktadr: "Ce
zaevi romanlar (...) Radikal sol, cinsellie ve bireysellie ynelirken;
slmc kesimde de, tasavvufa doru bir yneli gzlenir. Bu yeni
deiimin ortak paydas yenilmilik, ie dn, zeletiri, cinsellik,
yalnzlk ve aray olur.24

19 (Foucault; 2000, 348)


20 (Foucault; 2 0 0 0 ,3 6 5 )
21 (Soysal; 2 0 0 3 ,1 9 4 )
22 (Trk D//Mektup zel Says; 1974, 225)
23 (Altan; 1973, 55)
Salih Okumu'a gre, 12 Eyll sonras dnem, her dnceden insan
iin bir ie dn ve i hesaplama dnemi de olmutur.25 yle ki baz ki
iler veya gruplar da eskiden bulunduklar ideolojik katmanlara kar
eletirel bir yaklamda bulunarak sz konusu deiimi yanstrlar.
Hapisteki bu deiimin belli bal baz grntleri de vardr. Yani
mahkmun deimi hli, hem dardan grlebilir (izlenebilir) hem
de bizzat mahkm tarafndan idrak edilir: "Yalnz strap ekeyim di
ye uurum bana braklm, gerisi tamamyla elimden alnm gibi bir
hl iindeyim."
"Yalnzlk, yalnzlk... u dakikada sen, benim iin bir pansuman,
bir konfor, bir abhayat gibisin..."
"Bir eyler, mthi bir eyler oluyor gibiyim. kiye blnp kendi
kendimi bomak, kendi kendimi yutmak gibi hisler iindeyim."
"Hapishane ve insan... Ruh kamama, sersemlik, keskinlik, ba
ars... Bunlan izaha ne lzum var; imdiki hlimin en deersiz teza
hrleri bunlar..."
"Yalnzlk Kbusu 'nu o kadar sudan yazan Bay Stefan Zvayg ile bu
mustatil iinde biraz dolamak ve ona baz eyler gstermek ister-
dim ."26
Sevgi Soysal: "Uzun bir sre bir yere kapatlan insanlarda baz
davran bozukluklar gzkr. Bunlardan biri uykuculuk. Gnn her
saatinde uyuklamak, gittike tutuklu yaamnn imkn verdii hare
ketlerden bile saknmak, hatta havalandrmalarda koutan dar k
m am ak "2?
Remzi ayr: "imdilik dnce yorgunuyum ."28
Nazm Hikmet: "Ben artk hatralar olan ve hatralara deer vere
cek kadar ihtiyarlamm."29
Bu alntlarda da grld gibi, hapishane bir deiim mekn
olarak da ilev grmektedir. Deiim deyince aklmza gelen ilk olgu
okuldur. Dolaysyla hapishanenin eitim /retim yani okul ilevi,
zerinde durmaa deer bir husustur.

25 (Okum u; 1996, 35)


26 (Ksakrek; 1 9 8 3 ,1 6 , 26, 51, 7 8 ,1 9 9 )
27 (Soysal; 2 0 03,128)
28 (ayr; 1992, 22)
29 (H ikm et; 1994, 9)
Eitim (renim) kurumu olarak hapishane
Deiime neden olan cezalandrma yntemlerinden biri de sulu
ya hapis cezas vermektir. Kendisine ceza verilen sulu, ceza mekn
olarak tespit edilen hapishaneden ktnda deta baka biri olmaktadr.
yle sulular vardr ki, hapishaneyi kendine bir eitim ve irfan yuvas
hline getirmi ve buradan bambaka bir insan olarak kmtr. Bunun
rneklerine oka rastlamak mmkndr. Sz konusu rneklerin ok
luu hep bir hapishane-okul denkliinin kurulmasna sebep olmutur.
Mesel Dostoyevski, "Zindan iyi bir sabr okuludur."30 derken bu
denklii iaret etmi olur.
Michel Foucault, hapishaneye sadece okul gzyle bakmaz. Ona
gre eer hapishane fabrikalara, okullara, klalara benziyorsa ve bun
larn da hepsi hapishaneye benziyorsa, bunda alacak bir yan yok
tur.31 nk okul dnda fabrika ve klalar da birer deiim mekn
dr: "Hapishane, biraz daha sk bir kla, hogrsz bir okul, i karar
tc bir atlyedir."32
Feridun Anda, okul-hapishane denkliine somut rnek olarak
Nazm Hikmet'in Bursa cezaevindeki durumunu rnek verir. Yazara
gre, eninde sonunda bir kentli olan Nazm Hikmet, Bursa Cezaevin
deki hayata ayak uyduramaz. D dnya ile olan ilikisi de snrldr.
Gene Piraye ve Kemal Tahine yazdklarndan reniyoruz ki, okumak
yazmaktan kendini alkoymad gibi, resim de yapmaktadr. Bulun
duu ortam bir tr okula dntrebilmitir.33
Feridun Anda bu konuda unlar da syler: "Cezaevinin Nazm
Hikmet iin bir anlamda toplumunu/halkn daha yakndan tanyabildi
i bir okul olduunu sylemek abartl olmasa gerek. iirinin yolunu be
lirlemede, Trkenin syleyi gzelliini yakalamada onun iin besleyici
bir kaynak olan bu kapal ortam, ona yeni beceriler kazandrd gibi hal
kn duyu, sezi zelliklerini yakalamada; onlarn dertlerini/sevinlerini,
sevdalarn bilmede de benzersiz bir abaya yneltmitir airi."34
Bu durum da hapishaneleri birer renim kurumu olarak da nite
lendirmek mmkndr. Formel eitimin hedef, aralar ve sre kav-

30 (D ostoyevski; 199 8 ,1 2 )
31 (Foucault; 2000, 331)
32 (Foucault; 2 0 0 0 ,3 3 8 )
33 (A nda; 2002, 78)
34 (A nda; 2002, 80)
ramlar hapishane hayatyla yle birleebilir: Hedef, su ileyen bir
insan yola getirmek; ara, hapishanedeki zor hayat artlar ve yapl
mas zorunlu iler; sre ise, sulunun yatmak zorunda olduu zaman
dilimini ifade etmektedir.
Dostoyevski hapishanenin renim kurumu olma ilevine Akim
Akimi adl bir mahkmun hapishanede rendiklerini rnek verir:
"Akim Akimi'in bilmedii el sanat yoktu. Marangozdu, kundura ta
mir ederdi, izme yapard, ressamd, yaldzcyd, ilingirdi ve btn
bunlar hapishanede renmiti."35
Refik Durba da bu konuda bambaka bir rnek verir. Yazara gre,
kimi airler daha nceleri iir yazmyorlard. Fakat cezaevinden air
kimliine brnerek kmlardr.36 Bu bakmdan hapishaneler deta
air yetitiren birer okul gibidirler. Sevgi Soysal'm u sz bu gr
destekler: "Tutuklanp da edebiyat yapmayan var m ?"37
Hapishanede insanlar yeni arkadalar edinirler. Mahkmlar, bu
yeni arkadalar yoluyla memleketinin insanlarn, folklorunu ve sair
zelliklerini tanma imkn bulur. Bu da bir bakma renme demektir.
Mesel, stanbul'da hapis yatarken Nazm Hikmet, Urfal biriyle dost
olur, Urfa tresince tuz ekmek kardei olurlar. Nazm Hikmet iirlerinde
kullanaca bir deyim ya da folklorik bir malzemeyi de bylece tanm
olur.38
Hapishanedeki mahkmlarn her birinin, ou bir mahkmun son
szleri olarak sunulan ibretlik (retici) bir yks vardr. Bu yklerin
de retici deeri vardr. Mahkmun ibretlik yksn dinleyenlerin
bundan ders almalar istenir. Ders alma olgusu da bizi, hapishanenin
okul ilevine gtrr. Bu manada bir mahkmun u szleri dikkate
deerdir: "Beni iiten babalar ve anneler, ocuklarnza iyi baknz. On
lar iyi eitiniz; ocukluumda yalanc ve tembeldim; ie alt lira dee
rinde bir bak alarak baladm. Daha sonra erileri, sr tccarlarn
soydum, nihayet bir hrsz etesini ynettim ve ite bu yzden burada
ym. Bunlar ocuklarnza anlatnz ki, hi olmazsa onlar iin rnek ol
sun."39

35 (D ostoyevski; 1998, 35)


36 (Cezaevi iirleri; 1995, 7)
37 (Soysal; 2003, 201)
38 (H ikm et; 1968, 72)
39 (Foucault; 2000,116)
Mahkmlarn ibretlik yklerinin nemine dikkat eken Fouca-
ult'ya gre, hayat hikyesi aratrmasnn ie dhil edilmesi cezalandr
ma tarihi iinde nemli bir yer tutmaktadr.40
Burada unu da vurgulamak gerekir ki, hapishanenin bir renim
mekn olarak yalnzca olumlu ilevi yoktur. Hapishane mahkma
olumlu alkanlklar kazandrd gibi, olumsuz alkanlklar da ka
zandrabilir. Bazen de hapishane mahkma olumlu ya da olumsuz, her
hangi bir deer kazandramayabilir. Bu durumda hapishanenin okul
ilevini baz alt balklara ayrmak gerekiyor.
a) Olumlu alkanlklar kazanma mekn olarak hapishane
Hapishanenin olumlu alkanlklar kazandrma ilevi, olumsuz
alkanlklar kazandrma ilevinden daha fazladr. zellikle uzun sreli
mahkmiyet dnemlerinde hapishane eitim retim durumu olduk
a zor olan tam bir okul pozisyonunda karmza kmaktadr. Mesel
insan hayatnda nemli yer igal eden zgr hayatn kymetini ren
me durumu hapishanenin kazandrd en olumlu davrantr. Dosto
yevski'nin bir mahkmdan alntlad u sz bu bakmdan manidar
dr: "Yllarca kapal yaamamz, hrriyeti, olduundan daha byk bir
gerek gibi grmemize sebep olmutu."41
Hapishanenin kazandrd olumlu davran ve alkanlklara un
lar rnek verebiliriz: Sevgi Soysal: "Tutuklanmayla bir doa sevgisi
dir, zlemidir balyor. Ah bir deniz olsa, bir kr olsa. Tutuklulann di
linden dmez bunlar. Ne dardaki alkanlklar, ne sevilen uralar,
eyalar, yemekler, hatta ne de sevgililer doaya duyulan zlemle boy
lebilir."42
Hapishanenin mahkma kazandrd nemli deerlerlerden biri
de kiiyi bilinlendirmedir.
Ltfi ehsuvarolu: "nsann ac ektiinin farkna varmas ac ek
menin kendisinden daha mhim gibi geldi adama.
"Byk eylerin yaratlmas iin byk aclar gereklidir diyordu
kitap kapaklarndaki adamlar."43
Oscar VVilde: "Istraplarn bulunduu her yer kutsaldr."44

40 (Foucault; 2000, 366)


41 (Dostoyevski; 1998, 295)
42 (Soysal; 2003, 64)
43 (ehsuvarolu; 13)
44 (ehsuvarolu; 13)
Sevgi Soysal: "Belirli bir dzen salamtk kouta. Bunca kiinin
bir arada yaamas, renilmesi gereken bir eydir. reniyorduk biz
de bunu. zellikle, kouun i dzeni konusunda polis kadnlarn ih
tarlar canmz skt iin, onlarn ihtarlarna pabu brakmamaya a
lyorduk."45
"Anszn zlmenin hayatn bir paras olduunu hatrladm bu
rada. Herkesin 'aa, o f ektii, kfredip dvt, kaderine alad,
aslnda i ac olmayan bu yerde ben, ta bir heykelden bir canlya d
ntm yeniden."46
"Uzun sre buzdolabnda dondurulmu bir et gibi, dan karlnca
kokmadan, bozulmaktan korkuyorum. Ve byle bir 'dan'dan imdiye
kadar hibir eyden korkmadm kadar korkuyorum."47
Nazm Hikmet: "H er gn daha gzel, daha cesur, daha byk ey
ler yapm aa mecburuz. Trk halk, dnya halk bizden bunu istiyor.
Gryorsun ki geen senenin 'demir kafesteki arslanln' duymuyo
rum. Kendimi cephede dven bir nefer gibi silh banda sayyorum.
Bu beni her gn daha ok ve daha derin ve daha byk almaa, d
vmee sevkediyor."48
Nazm Hikmet: "Yaamak benim iin sadece bir vazife oldu. te
bundan dolay da korkun, kahrolas bir kuvvete ulatm. Tam, demi
rin, kuru tahtann kuvveti. Hani czamllarn bedenleri hassasiyetini
kaybedermi ya, onlarn burunlarn yaksan hissetmezlermi. te be
nim de ruhum, yani uurum, yani beynim ve cmle-i asabiyem o hle
geldi. Artk strap ekmeme imkn yok, fakat ahsen saadet duymama
da imkn yok. Hayatmdan bu iki kelimeyi attm ."49
Hapishanede ekilen ile inam olgunlatrr. Ltfi ehsuvarolu:
"Birok dinde derviler de kafes hayat yaamlardr, ama onlar kendi
iradeleriyle bu yolu semilerdir. Kendi hr iradeleriyle hrriyetsizlii
yelemiler, bylece daha st bir hrriyet ortamna hazrlanmak iste
milerdir. nsan isterse dnyann ykn zayf omuzlarma tatabilir
ve bu ona byk bir moral kayna olabilir."50 "N e aclar yaadk. Ama

45 (Soysal; 2 0 0 3 ,1 7 8 )
46 (Soysal; 2 0 0 3 ,2 2 7 )
47 (Soysal; 2003, 229)
48 (H ikm et; 1968,162)
49 (air Cezaevi Kapsnda; 199 2 ,1 7)
50 (ehsuvarolu; 48)
onlarla anlyorduk hayat ve onlarla bir manas oluyordu yaamann."51
"Hrriyetin de zaf olabileceini inkar etmiyorum. Kk bir kafeste in
san mutlak hrriyeti elde edebilir. Dnyev hrriyet anlaylarm terk
edip, lh bir hrriyete, mutlak bir hrriyete kanatlanabilir."52
Necip Fazl Ksakrek: "H er ey benim manev tahammlme
bal... Allah beni imtihan ediyor. Bu gelecek gnler hesabna muhta
olduum ruh bnyesinin tulalarn, piirmek iin yaadm bir frn
hayat... Yanmaya, sadece pimeye almalym. (...) Kendisine 'dava
adamym!' diyen bir insan, davas apnda pimeye borlu deil mi?
"mam Rabbani Hazretleri (...) Hapishanede onun, btn cihan
bir hapishane farzeden ve ruha yalnz bu hapishaneden kurtulmak ve
asl vatanna lyk olmak vazifesini bien muazzam lsn hatrla
dm."
"Bize bu aclar tattranlara kar Allah'n en byk intikam, bu
aclardan sonra ve bu aclar sayesinde ereceimiz/erdiim iz ruh kuv
vetidir."
"M evlna'ya demiler ki: -Filn adam o kadar iyidir ki, kendisin
den hibir ktlk kt grlmemitir.
-Vah vah demi Mevlna; keke birok ktl ileseydi de, so
nunda nedamet getirmi ve iyilie dnm olsayd!"
"Nasl m lmedim, nasl m ldrmadm?... Tam o an gelecek gibi
olurken "Allah sabrllarla beraberdir" mealindeki ayete yaparak.
"Ben gzyandan uzak kaldka, fikir ve harekette ne olursam ola
ym, duyguda bir ktkten farkszm."53
Alfred de Musset bir iirine yle balar: "nsan hayatta bir rak
tr ve onun ustas da straptr."54
Vasari: "Kendilerini vaktiyle scaa, soua, ala, susuzlua ve
sair mahrumiyetlere altrmam olanlar, hibir sanatta ilerleyemez,
baar kazanamazlar. Bunun aksine, inanp rahat ve huzur iinde dn
yann btn nimetlerinden faydalanarak alp da byk baarlar el
de edeceklerini sanrlarsa kendilerini aldatm olurlar. Zira hret ve

51 (ehsuvarolu; 111-112)
52 (ehsuvarolu; 118)
53 (Ksakrek; 1983: 2 8 ,3 8 ,2 1 7 ,2 2 6 -2 2 7 , 2 6 6,318)
54 (Coar; 1985, 54)
baar rahat deklerde uyumakla deil, uykusuzlukla, tedkik etmek
ve almakla elde edilebilir."55
Zehra zdemir: "Bir ay, bir simitle anadan, babadan ayr geen
gnlerin kahr hep olgunlama uruna gzelleiyordu."56
Ahmet Ayta: "nsan zindan sevebilir mi? Byk Trk Mutasav
vf Hac Ahmet Yesevi Hazretleri de kendisine yerin altnda zel bir
hcre hazrlam ve orada uzlete ekilmi. Daha nice byk mutasav
vflar zindan misali yerlerin misafiri olmular.
"Zindan sevmeye balamtm. Allah'a en ok burada yaklama
nn idraki bende domu ve ilerlemi. Elime geirdiim tm kitap ve
dergilerden lm susuzluumu gidermeye baladm."57
Hapishanede insandaki baz gizli yetenekler ortaya kar. Necip
Fazl:
"u bizim menf sahada malik olduumuz dehalar, msbete evri-
lebilse, acaba ne olurdu bu vatan?"58
Sevgi Soysal: "...Melhat abuk teselli buldu. Onun da elinde i
ler, yn ryor. Yldrm Blge bu, adam hizaya getirmez m i?"59
Mehmet Doan: "Drt duvar arasnda, insan zn kefedenler
kt. Bu da ounlukla anlk keif deildi. Kkenini, ihtill (12 Eyll)
ncesinin idealizminden ve metafiziinden alyordu.''60
Nazm Hikmet: "endeki tembellik bende de devam etmekte. Bende
yeni bir unsur daha peydahland ve gitgide kuvvetleniyor: Dehetli
seksel bir itiha iindeyim. Bizim bildiimiz krkndan sonra seksel
taraf durulur, bende tersine. Adeta zaman zaman zlyorum. Bu y
le acayip bir ey ki."61
Daha artrabileceimiz bu olumlu alkanlklar, zgrle kavu
an mahkma yle bir bilin kazandrr ki, mahkm hapishanede ka
zand bu yeni bilinle d dnyay deitirme arzusunu bile duyar.
Btn bunlar zellikle uzun sreli hapishane hayatnn olumlu al

55 (Coar; 1985, 54)


56 ( zdem ir; 198 3 ,3 0 )
57 (Ayta; 1988: 55,56)
58 (K sakrek; 198 3 ,6 2 )
59 (Soysal; 2003, 50)
60 (Doan; Eyll 1990)
61 (H ikm et; 1968, 213)
kanlklar kazanma hususunda nemine iaret etmektedir. Ergin Gn-
e'nin "Tutuklu Genler Arasndaym" adl iirinden: "H er aydn hap
se girm elidir/ Halk tanmak, devleti grmek iin"62
Necip Fazl Ksakrek: "Burada bir sarn gibi her an biraz daha
enerji ile dolaym." "Tefekkr -ki biricik hayat hazzm, vcut kyme-
timdir- Hapishane aire bu kymeti temin eden bir mekndr."63
Michel Focault: "Biz yarglarn verdiimiz cezann esasnn ceza
landrmaya ynelik olduunu sanmaynz, bu cza dzeltmeyi, slah
etmeyi, 'iyiletirmeyi' hedeflemektedir; bir slah teknii, cezay ktl
kovma biimine dntrmekte ve yarglar sefil cezalandrma
mesleinden kurtarmaktadr."64
Abdurrahim Karako, Ltfi Kirei'nin Zulm Adam ldrmez ad
l romann deerlendirirken hapishanenin faydas konusunda unu
syler: "erefin ocandan menfaat ve zilletin kucana atlayp, d
mandan ziyade dmanlaan ve ne olduklar ak seik bilinen basn
organlarnda reklam malzemesi olarak kullanlanlar hari, Eyll zin
danlar Trk milletine pek ok ilim, fikir, sanat, edebiyat ve tefekkr
adam kazandrd/'65
Hapishanenin btn bu olumlu ilevleri ancak "ideal" bir hapisha
ne ile mmkn olmaktadr. deal hapishanenin nasl olmas gerektii
hususunda Michel Foucault, Paris Meclisinin tespit ettii ideal cezaevi
modelini u ekilde ortaya koyar:
1. Ceza tutuklamann esas ilevi, bireyin tutumunu dntrmek
olmaldr.
2. Mahkmlar eylemlerinin ceza arlna, ama esas olarak yala
rna, yatknlklarna, onlara uygulanmas dnlen slah tekniklerine,
dnmlerinin safhalarna gre soyutlanmal veya en azndan dat
ma tbi tutulmaldr.
3. Cezann balca hedefi sulunun slah olduu iin, ahlk olarak
yeniden douu yeteri kadar gvenilir olduunda her mahkmu sal
vermek arzuya ayandr.
4. alma, mahkmlarn tedric olarak dntrlmelerinin esas
paralarndan biri olmaktadr.

62 (Cezaevi iirleri; 1995, 94)


63 (K sakrek; 1983,35,88)
64 (Foucault; 2000, 42)
65 (Karako; 1990)
5. Mahkmun eitimi hem toplumun karma olan zorunlu bir n
lem, hem de mahkma kar bir ykmllk olarak, kamusal gcn
bir parasdr.
6. Hapishane rejimi uzman bir personel tarafndan yklenmelidir.
7. Hapsetme, eski mahkmun tam olarak uyum salamasna kadar
srecek denetim ve yardm nlemleri tarafndan izlenmelidir. Mahk
mu hapishaneden knca gzetim altnda tutmak yetmez, ona yardm
ve destek de salanmaldr.66
b) Olumsuz alkanlklar kazanma mekn olarak hapishane
Hapishaneler yukarda bahsettiimiz olumlu alkanlk ve deer
lerin yannda, mahkma olumsuz alkanlklar da kazandrr. Bu da bir
tr renmedir. stenmeyen bir renme ekli olarak tezahr eden bu
durumun sebepleri vardr. Mustafa Karaca'nn Kle adl romannn ba
kahraman Arifin bu konuda syledii u sz, bu bakmdan dikkate
deerdir: "Kendi kendimizi bulamaymzn tek sebebi, devletin de
belli bir ahsiyetinin olmayndan kaynaklanyor. Kle zihniyeti ta
yan bir devletin hr insanlarnn olmas mmkn deildir. Hrriyeti
olmayan insamn da ahsiyetini bulmas mmkn deildir."67
Ayn romanda geen u szler de bu bakmdan nemlidir: "Salksz
toplumlarsa sevgisiz insan reten bir fabrikadr, deerler burada tepe
taklak olmutur. Gnaha, irkinlie, ktle dl vermek bir gelenek
hlini almtr."68
"Ana rahmi rk bir kadn nasl salkl bir ocuk doursun ki.
te ben bu salksz toplumun ocuuyum. Salksz olduum iin z
grl seme cesaretini kendimde bulamayarak gnbegn klelie
gm ldm ."69
Mahkmun cezaevinde bozulmas, genellikle toplumsal sorunlara
balanr. Dolaysyla mahkmdaki bozulma u gibi olumsuz sonular
dourur: Hapishanede daha nce kazanlan baz olumlu erdemler
bozulur ya da deiir: Mesel, Orhan Kemal'in 72. Kou adl romann
da, 72. Kou'ta yatan mahkmlarn ou, hapishanede kumar oynar
lar ve kaybederler. Verdikleri ise, hapishanede kendileri iin ayrlan

66 (Foucault; 2000,390-392)
67 (Karaca; 1989,51)
68 (Karaca; 1989, 25)
69 (Karaca; 1989,251)
gnlk "tayn"dr. Hibir yerden hibir gelirleri olmad gibi umutla
r da yoktur. A acna yaayacaklardr. Bunun iin de, cezaevinin ala
cakaranlk dehlizlerinde korkak, haysiyetsiz, rezil, kepaze birer glge,
birer insan iskeleti hlinde dolarlar.70
Necip Fazl Ksakrek: "Kr nefsin en azgn tezahrlerine kavu
tuu yar deliler meknnda, merhamete en muhta insanlar arasnda
bile merhamet ve anlaytan zerre yoktur. Yalnz kulara ve kedilere
merhamet ederler."71
Sevgi Soysal: "Uzun bir sredir iimde artakalm gzellii korumak
iin gsterdiim abadan ylesine yoruldum ki, dardaki gzellikle
re eski aklm yitirmi olabilirim."72
Nazm Hikmet: "Affetmeyecek olduum birok eziyetler arasnda
bata gelenlerden biri de beni olum, insan olurken onun yan banda
bulunmak hakkndan mahrum etmeleridir."73
Hapishanede baz mahkmlar da sahte bir deiim yaarlar. Asln
da inanmadklar ve benimsemedikleri eyler karsnda inanm ve
benimsemi gibi davranmalarnn sebebi kendilerini koruma ve bir tr
menfaat duygusudur.
Mesel, Orhan Kemal'in 72. Kou adl romannda, romann ba
kahraman Kaptan'a annesinden ykl bir para gelince, 72. Kou'un
her trl rezaletiyle nl Berbat', bu paradan pay almak iin dzelir
ve Kaptan'n adam olur:
"Berbat, iki gn ncesine kadar izmaritine zar atan, tekiler gibi
p tenekelerini altst eden, ot otlayan Berbat deildi artk. Yz elli li
ralk birinin en yakn arkada, sa koluydu."74
Hapishanenin en kt etkilerinden biri de insanda yeni ama olum
suz bir davrana sebep olmasdr. Bu yeni davram bir tr hastalktr
ve tedavisi de ok zordur: etin Altan: "Hapishanedeki mahkmlar
idam /ikence srasnn kendilerine gelecei an beklerlermi. Bekler
ken ldranlar, salar bir gecede bembeyaz olanlar varm ."75

70 (Kem al; 1993, 21)


71 (K sakrek; 1983, 237)
72 (Soysal; 2 0 0 3 ,2 2 5 )
73 (H ikm et; 1994, 35)
74 (Kem al; 1993, 31)
75 (Altan; 1 9 73,164)
Ahmet Arif: "(Hapishanede) halsinasyon hayal grmektir. Ben
halsinasyondan nce gittiim iin kurtuldum. Bu benimki onun ba
langc. Onun tedavisi ok zordur. Ben hayal grmedim, sadece ses du
yuyordum. (...) nsann baz organlar almaynca teki organlar ok
alyor. Hcrede gzmz hi almazd. Hibir eyi grmezdik.
ok ksk, karanla yakn bir k vard. te o zaman kulak alyordu.
Kulakla alglyordum."76
Btn bu olumsuzluklar yznden hapishaneye eletiri yaplmakta
dr. Hapishane kavramna yneltilen bu eletirileri yle sralayabiliriz:
1. Hapishaneler sululuk orann drmemektedir.
2. Tutukluluk yasa ihllini tahrik etmektedir.
3. Hapishane sulu imal etmenin uzanda kalamaz.
4. Hapishaneler dayanma iinde, hiyerarik, gelecekteki su or
taklklar iin her eye hazr bir sulular ortamm mmkn klmakta,
daha da iyisi tevik etmektedir.
5. Serbest braklan mahkmlar bekleyen kader, onlar kanlmaz
olarak tekrar su ilemeye itmektedir. nk polis gzetimi altndadrlar.
6. Hapishane tutuklunun ailesini sefalete iterek, dolayl yoldan
sulu imal etmektedir.77
c) Hapishanenin deitiremedii insanlar
Yukarda sraladmz olumlu ve olumsuz alkanlklar kazandrma
ilevinin yannda, az da olsa hapishanenin hi etkilemedii insanlar
dan da sz edilmektedir. Hapishaneye girmeleri ile girmemeleri ara
snda belirli fark olmayan bu insanlar, genellikle ksa sreli mahkmiyet
hayat yaayanlar veya hapishane dndaki hayatlarndan yeterince
mutlu olamayanlardr. Oysa zgr hayatnda rahata kavumu olanlar
hapishaneyi hep yadrgamaktadrlar: Dostoyevski bunu u ekilde
aklar: "Halktan bir kimsenin hapishaneye girdiinden iki saat sonra
kendini evinde gibi hissetmesi, herkes tarafndan anlalmas, derdini
kolaylkla anlatmas ve onlarla ayn haklara sahip olabilmesidir. Oysa
ayr bir snfn adam olan asilzade iin durum ayn deildir."78
Bizim burada kastettiimiz hapishane ile zgr hayat arasnda
fark gremeyen kiilerdir. Bu kiilerin ou aslnda hapishaneyi s

76 (Durba; 1992,92-93)
77 (Foucault; 2000,384-389)
78 (D ostoyevski; 1998, 252-253)
nak olarak grmektedir. yle ki bu mahkmlarn ou darda mah
rum olduklar baz imknlara hapishanede kavuurlar. Mesel, en
azndan karnlarn doyururlar.
Yine, hapishanede hibir eyi olmayan yoksul kimselere "Adem
Baba" denmektedir: "Elinde bir be liralk olansa dem Baba sayl
mazd." "Bu Adem Baba milletinde ar, haya, namus arama aa."79
te "Adem Baba" lkabyla anlan mahkmlar hapishane ile z
gr hayat arasnda pek fark grmezler.
Hapishane ile zgr hayat arasnda fark grmeyen bir dier mah
km grubu, "idealist insanlar"dr. Bunlar kendilerini belirli bir "da-
va"ya adadklar iin, darda olmakla hapishanede olmak arasnda
pek fark grmezler. Buna Namk Kemal'i rnek verebiliriz. Namk Ke
mal'in u szleri bu bakmdan anlamldr: "(Zindana geldiim iin)
Zerre kadar mteessir olmadm. Derhl "Alt da bir st de birdir ye
rin" (Vatan Yahut Silistre adl oyundaki iirden bir msra) msra hatr
ma geldi. Bizim zindan bir iyice szdm; stanbul'daki evden deil,
Paris otellerinden bile farkn gremedim."80

Hapishane ve edebiyat
Hapishaneler, mahkmlara kazandrdklar/rettikleri bu olum
lu ve olumsuz alkanlklarla nemli bir eitim veya retim mekn
olarak hep gndemde olan bir konudur. nsan hayatnda su kavram
olduu srece de hapishaneler var olacaktr. Bu ynyle hapishaneler
hemen her kltrde nemli bir yer igal etmektedir. Kltre mal olan
her ey gibi hapishaneler de kendi edebiyatn yaratmtr. Yani hemen
her toplumda edebiyata bir kolu olarak bir de hapishane edebiyat geli
mitir. Bu da bizi hapishane ve edebiyat arasndaki ilikiye gtryor. .
Juan Goytisolo, "Srgndeki yazar iin dil, gerek vatan yerini tu
tar"81 derken bu konuda nemli bir alm salyor. Hapishaneler, bir
ceza yeri olduu kadar, ayn zamanda birer srgn yerleridir. nk
hapisteki biri btn sevdiklerinden ayrdr ve bu ayrlk yznden be
lirli bir srgn hayat yaamaktadr. Bu durumda olan kiiler hatrala
rna ve kalemlerine snarak olup bitenleri ve en nemlisi dnce ve

79 (Kem al; 1993, 33, 77)


80 (Trk Di//Mektup zel Says, 1974,132)
81 (A nda; 1 9 9 4 ,4 )
hislerini yazya dkerler. Burada onlarn yardmna koan en nemli
olgu ise dildir; yani edebiyattr.
Hemen her edebiyat sanat hapishane konusunu ilemitir. Bu sa
natlar arasmda en ok gze arpan ise iirdir. iiri roman, hikye ve ha
tra gibi dier trler takip eder.
Peki hapishanede yatmayan biri hapishane edebiyat yapabilir mi?
Ya da hapishane edebiyat yapmak iin sadece hapishanede yatmak
yeterli midir? Bu sorulara Nazm Hikmet roman balamnda u cevab
verir: "Hapishaneye ait bir roman yazmak iin sadece hapiste yatmak
kfi deildir. Kfi gelseydi on, on be sene yatan katillerin hepsi romanc
olurdu. Hapishaneye ait roman yazmak iin hem hapiste yatmak l
zmdr diyelim hem de roman nasl yazlr bilmek icap eder; sosyal,
psikolojik, fizyolojik, biyolojik bir imkna sahip bulunmak icap eder
diyelim."82
Ayn sorulara iir balamnda Refik Durba u karl verir: "Ki
milerinin nceleri iir dertleri deil, ama baka bir nedenden hapisha
neyle tannca air kimliiyle kyorlar cezaevinden. Kimi de iirini
siyasal eylemin bir arac olarak kullanmak istiyor. Her ne olursa olsun
btn bunlara baknca hapishanenin, zellikle son elli yllk iir tarihi
mizde nemli bir okul olduunu gryoruz."83
Bu konuda en doyurucu aklamay Suut Kemal Yetkin yapmaktadr:
"Hangi nedenle cezaevine girmi olursa olsun, kiisel adan ynsal
acya ykselen ve bu aclar canl tiplerde yaatan romanc ancak ede
biyatta yer alabilir."
"Darack bir hcrede, gne ndan, insan sesinden, aylarca, ki
mi zaman yllarca uzak yaam, ayaklarna pranga vurulduu iin
nerdeyse yrmesini unutmu bir tutukluyu dnn. Onun iin,
mapusane avlusunda mavi bir gk paras altnda gezinmekten daha
byk mutluluk mu olur! te bu tutuklulardan biri, btn ektii ac
lar derinliine yaayp yazarsa, gerek okumak da yazlan yaamak
olduuna gre, mapusane romanlarnn, dnya edebiyatnda niin az
yazld, niin az okunduu kolayca anlalr."84
Hapishane edebiyat konusunda Trk edebiyat da zengin bir biri
kime sahiptir. 1908 Merutiyetin iln, 1923 Cumhuriyetin iln, 1960

82 (H ikm et; 1968,23-24)


83 (Durba; 1992, 9)
84 (Yetkin; 1 9 7 8 ,2 2 2 ,2 2 3 )
Darbesi, 12 Mart 1972 Muhtras, 12 Eyll 1980 Darbesi gibi toplumsal
/ siyas olaylarn sonularndan biri de, sz konusu olaylara muhalefet
edenlerin cezalandrlmasdr. Bu cezalandrma furyas iinde yer alan
ikence ve hapishane hayatnn hacimli bir yeri vardr. Trk toplumunun
yaad bu tr siyas ve sosyal olaylar, neredeyse kendi edebiyatn da
beraberinde getirmitir. 1980'li yllarn Trk romannda gzlenen en
nemli dnemsel moda ise, i hesaplama ve z eletiridir. Bu roman
larda, 12 Eyll ncesinin militanlar ve onlarn militanlklarn yaratan
gerek nedenler zerinde durulur. Bu romanlarn bir ortak taraf da
militandaki nsan yan anlatma abasdr.85
Modem Trk edebiyatnda hapishane edebiyat kapsammda deer
lendirilmesi gereken pek ok rnek olduunu daha nce sylemitik.
M odem Trk edebiyatnn balang tarihi olarak Tanzimat Dnemi
kabul edilir. Bu yzden sanat ve o sanatlara ait edeb eserler rnek
olarak seerken, Tanzimattan sonrasn dikkate alyoruz.
Tanzimat Dnemi sanatlarndan hapis hayat yaayan Namk Ke
mal'i ilk rnek olarak setikten sonra, Namk Kemal'den gnmze
kadar dier sanatlar da kronolojik olarak ele almak gerekir. Bunlar
arasnda ikinci Abdlhamit dneminde srgne giden veya hapse at
lanlar, zellikle Malta adasna srgne gidenler zerinde durmaa
deer rneklerdir. Bu arada zellikle kinci Merutiyetin ilnndan
sonra hapishane olarak kullanlan mehur Bekiraa Blnden de
sz edilmelidir. Daha sonra srasyla hapse giren sanatlardan Nazm
Hikmet, Necip Fazl, Nihal Atsz, Kemal Tahir, etin Altan gibi isim
lerden de bahsedilebilir. Bu arada 12 Eyll dnemini konu alan ve
nemli bir tema (izlek) olarak gnmzde bile ilenen edeb eserler
den de sz edilebilir.
Btn bu isimlere ait edeb eserlerde, hapishanenin bir okul gibi
veya bir deiim / dnm mekn olarak deerlendirildiini gr
yoruz. Burada hapishanenin insan olumlu ya da olumsuz ynde de
itirmesine Trk edebiyatndan baz rnekler vermek faydal olacak
tr: Nazm Hikmet'in "Yatar Bursa Kalesinde" adl iirinden:

yeni bir huy edindim hapiste: seni sevdiim kadar deilse de


hemen hemen ona yakn seviyorum tabiat...
Ve ikiniz de uzaktasnz...86

85 (O kum u; 1996, 33-35)


86 (Cezaevi iirleri, 1995,13-14)
Nazm H ikm et'in "B ir Nehre Ahlan Cenaze" iirinden:

Hapisliimin on ikinci ylndaydm


aydan beri de
canl cenaze hlindeydim
cenaze olan ben
serilmi yatyordu
canl olan ben
onu ibretle seyrediyordu
baka bir ey de gelmiyordu elinden
cenaze yiyordu kendi kendini
yapyalnzd btn cenazeler gibi de87

Attila Ilhan'n "Sana N e Yaptlar" adl iirinden:

bir ay ier misin yoksa kahve mi


kibritin yok demek cgaraya baladn
ellerin de titriyor bir eyin mi var
byle bir kz deildin sen eskiden
sana ne yaptlar sana ne yaptlar
kirpiklerin slanyor durup dururken
o sabah m kmtn bir gn nce mi
ok deimisin birden tanyamadm 88

kran Kurdakul'un "Yaadka" iirinden:

Parmaklklar arkasna kapanmak nedir grdk


Yarg nedir, yarg nedir, yarglanmak nedir grdk
Ka dnemin ars vurduka gzlerimize
Bin yl yaam gibi, yalanmak nedir grdk.89

Edip C anseve'in "M endilim de Kan Sesleri" adl iirinden:

nsan yaad yere benzer


O yerin suyuna, o yerin toprana benzer

87 (Cezaevi iirleri, 1995, 24)


88 (Cezaevi iirleri, 1995,70)
89 (Cezaevi iirleri, 1995, 81)
Suyunda yzen bala
Topran iten iee
Dalarnn, tepelerinin dumanl eimine90

Dilver Cebeci'nin "B u Yusuf un Zindandan Sesleniidir" adl


irinden:

Tebessmlerimi yollarm vakur kervanlarla


Kfr karanl gecelerinize,
Sonra dncelerinizi yeertirim...
nce belli attr Tih sahrasnda;
Gzelliim, sabrm ve yalnzlm.
lgnca yarrlar kader gzergahmda;
Nallar deer kader izgilerinize.91

Ahmet Erhan'n bir iirinden:

Kuam, acl kuam


Aclarla sevinleri byle youn yaamak
Kimselere nasip olmad
Bize dt tarih rmann nn amak
Glsn diye gelecein ocuklar
Kuam, acl kuam
Biz snadk stmzde yiitliin ve tedirginliin
Btn urbalarn92

Cemal Sayan'n bir iirinden:

Mektubunuzu aldm bugn tarihsiz, mekansz


Syleyin eyll kadar solgun gen adamlar
Bir tek mre smaz m aclarnz
Yolunuz der mi bilmem arada bir
Gelseniz diyorum
Unuttum esmerliinizi
Gelseniz renkten renge girer gkyz

90 (Cezaevi iirleri, 1 9 9 5 ,85)


91 (Cebeci; 198 3 ,2 9 )
92 (Doan; A ustos 1990)
Ve ben gnlerce bekleyebilirim yamur altnda
Gnlerce dinleyebilirim sizi.93

M ehm et Doan, bu iirlerdeki ieriin romann yazanlara da u


rnekleri verir: Tark Bura'nn Genliim Eyvah', Emine Insu'nun
Sanc's, Haan Kayhan'n Zincir'i, Remzi aymn btn romanlar,
Zihni Aba'nm Var olacaz Eylllere Ramen.94
Necip Fazl'm "Zindandan M ehm ed'e M ektup" adl iirinden:

Bir lem ki, gkler boru iinde!


Akl, olmazlarn zoru inde.
st ste sorular soru iinde:
Dn m, konu mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan m kar, tabut mu95

Haan Hseyin Korkm azgil'in bir iirinden:

burada bir hayli uzuyor boyu insann


basketten
yzmekten
kltr fizikten filn deil
et st peynir yumurta balk
tka basa ziftlenip
yan gelip yatmaktan deil
sabahtan akamacak, sevgilim
ve akamdan sabaha
gnde yirmi drt saat
srt st yatp uzanmaktan
ve srekli d kurmaktan
sevgilim
tam drt parmak ksalm paas pantolonumun 96

93 (Doan; A ustos 1990)


94 (Doan; A ustos 1990)
95 (K sakrek; 2 0 0 2 ,4 2 0 )
96 (Korkm azgil; 1996,135)
Haan Hseyin Korkm azgil'in bir baka iirinden:

alt metrekarede
sa sakal fkesi nefreti c ve acsyla
tam on kelle etin adam etin
ve etrefil
bak ki kurtlar gibi paralamlar birbirlerini
bak ki kuzular gibi ml ml97

Haan Hseyin Korkm azgil'in bir baka iirinden:

fakat sonra
almak denilen o korkun bcek
yuvalanp oturuyor insann aznn kysna
bir bekler
iki bekler karm
ve elbette
itile kakla da olsa
byr ocuklarm sokakta
diyor insan
ve giriyor sessiz soluksuz
mapusane cumhuriyetine98

Rfat lgaz'n bir iirinden:

u pencereye verdim kendimi,


Btn zntlere karlk,
Boaz'n sular zerinden
Kar srtlara alm pencereye.
skdar' bilmezdim eskiden,
Burada snverdi kanm.
Vurgunum u Kzkulesi'ne;
Ne de irin grnyor
Uzaktan Karacaahmet;
Hi de syledikleri gibi deil,
Bana dndrmyor lm."

97 (Korkm azgil; 1 9 9 6 ,1 7 5 )
98 (Korkm azgil; 1996, 201)
99 (D urba; 1992, 46)
Ahmet Arifin bir iirinden:

Bu zindan, bu krgn, bu can pazar


Macera deil
Sardm topramn altn sabrdr
O sert, erkek hzndr lahza banda
Cgara deil.
Ve sevgilim uykusunda barr
Aman aman h ey...m

Attila lhan'm bir iirinden:

beni kendime kilitlemiler


nasl olsa kalabala karm
uyumamak fazladan yaamak deil mi
bunlar beni syletemezler
daha gecelerce dayanrm101

Attila lhan'm bir baka iirinden:

nedir o tutuklular birbirine benzetir


ilerine kilitlenmek mi kapatlm olmak m
ayn bcekli sakallar ine ucu gzler
ayn saatli bomba hepsinin gs kafesinde102

Rasim zdenren, "O cak" adl hikyesinde hapishaneden yeni


kan birini anlatr. Bu adam, evine dnnce, ev iinde ve ev dnda he
men her eyin deimi olduunu grr; veya kendisi yle zanneder.
"Buralarda olup da gene de kendisi olm ayan.... Tandm bildiim,
ama gene de o bildiim eyler/yani o ta, tmsek, o kamburluk... Ken
disi olarak durmayan ta, arnmlk, poyraz yosunu, kentlerin stl
memeleri dalar/olm ayan o eyler... Eksilmi olan. N eydi?"103
"Bunca ayrlktan sonra iime sinen o gariplii, yabansl, kendi
evime, babama, anama, evdeki herkese kar gelimi o tuhaf utanga
l silkip atam yorum ."104

100 (A rif; 2002, 55)


101 (lhan; 1975, 92)
102 (lhan; 1975, 115)
103 ( zdenren; 1999, 25)
104 (zdenren; 1999, 27)
Edeb metinlerden hareketle, hapishanelerin insan "olumlu" veya
"olumsuz" kavramlaryla ifade edebileceimiz iki as farkl ekilde
deitirdiini syleyebiliriz. Uzun sre hapis kalan insanlar hapisha
neden olgunlam insanlar olarak ayrlr.

Kaynaklar
Altan, etin, Byk Gzalt, Bilgi Yaynevi, Ankara 1973.
Anda, Feridun, "Nazm Hikmet'in Bursa Cezaevi Gnlerinden Belgeler",
Hrriyet/Gsteri, ubat-Mart 2002, s. 235.
Anda, Feridun, "Srgnln zinde", Varlk, Mart 1994, s. 1038.
Arif, Ahmet, Hasretinden Prangalar Eskittim, Everest Yaynlar, stanbul
2002 .
Ayta, Ahmet, "Zindan Duygular", Trk Edebiyat, Haziran 1988, S. 176.
Cebeci, Dilver, "Bu Yusuf un Zindandan Sesleniidir", Dou, Haziran
1983, s. 15.
Cezaevi iirleri, Hazrlayan: Refik Durba, Adam Yaynlar, stanbul 1995.
Coar, Mehmet, "Istrap", Trk Edebiyat, Haziran 1985, s. 140.
ayr, Remzi, "Yaadklarm", Bizim Dergh, Eyll 1992, s. 53.
Doan, Mehmet, "Acl Kuan Roman (mer Ltf Mete, ln Ard
lk)", Yeni Dnce, 31 Austos 1990.
Doan, Mehmet, "eridekiler, Dardakiler", Yeni Dnce, 14 Eyll 1990.
Dostoyevski, ller Evinden Anlar, ev. rina Vassilieva Gndodu, Top
lumsal Dnm Yaynlan, stanbul 1998.
Durba, Refik, air Cezaevi Kapsnda, Sarmal Yaynevi, stanbul 1992.
Foucault, M., Hapishanenin Douu, ev. Mehmet Ali Klbay, mge Kitabe
yi, Ankara 2000.
Hikmet, Nazm, Cezaevinden Memet Fuata Mektuplar, Adam Yaynlar, s
tanbul 1994.
Hikmet, Nazm, Kemal Tahir'e Mahpushaneden Mektuplar, Bilgi Yaynevi,
Ankara 1968.
lhan, Attila, Tutuklunun Gnl, Bilgi Yaynevi, Ankara 1975.
Karaca, Mustafa, Kle, Ankara 1989, (I. Bask)
Karako, Abdurrahim, "Zulm Adam ldrmez", Yeni Dnce, 26 Ocak
1990.
Kemal, Orhan, 72'nci Kou, Can Yaynlan, stanbul 1993.
Ksakrek, Necip Fazl, Cinnet Mustatili, Byk Dou Yaynlar, st. 1983.
Ksakrek, Necip Fazl, ile, Byk Dou Yaynlar, stanbul 2002.
Korkmazgil, Haan Hseyin, Kelepemin Karasnda Bir Ak Gvercin, Bilgi
Yaynevi, Ankara 1996.
Mete, mer Ltf, ln Ard lk, Yeni Dnce Yaynlan, Ankara
1990.
Okumu, Salih, Yunus Dergisi, Temmuz-Austos-Eyll 1996, s. 33-35, Trab
zon.
zdemir, Zehra, "Ta Bina in", Dou, Haziran 1983, s. 15.
zdenren, Rasim, Denize Alan Kap, z Yaynclk, stanbul 1999.
Soysal, Sevgi, Yldrm Blge Kadnlar Kouu, letiim Yaynlar, stanbul
2003.
ehsuvarolu, Ltfi, Kafes, Gen Sanat Yaynlar, Ankara (Bask tarihi belli
deil).
Trk Dili/Mektup zel Says, Temmuz 1974, s. 274.
Yetkin, Suut Kemal, Edebiyat zerine Denemeler, Trkiye Bankas Kltr
Yaynlar, Ankara 1978.
Tasavvufta Tutsak
Yaratl Mitleri, amanizm ve Tasavvuf Balamnda
D, Mahrumiyet ve Hapis

Mehmet Aa *

"lkel" iin yaplan her bir eylem, "balang"ta kutsal ve doa st


varlklar (Tanr, Tanrlar, Tanr'nm yardmclar vs.) tarafndan yaplan
"model eylem" ya da "ilk eylem"lerin tekrarndan ibarettir. Onun iin
dir ki, "ilkel" insan, her bir eylemini kutsaln ve yaratln tekrar ola
rak alglamtr.1 Trklerin ve dier pek ok dnya milletinin yaratl
mitolojilerine gre,2 "balang"ta Tanr tarafndan yaplan eylemlerin

* Do. Dr. M ehm et A a, Balkesir niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve


Edebiyat Blm , Balkesir.
1 M ircea Eliade, bu durum u u ekilde aklam aktadr: "im di nsan eylem lere
d nelim -salt otom atizm sonucu olm ayan eylem lere tabi. Bunlarn anlam lan, de
erleri kaba fiziksel verileriyle deil bir ilk eylem i yeniden retm e, bir m itsel r
nei tekrarlam a zellikleriyle balantldr. Beslenm e salt fizyolojik b ir ilem de
ildir; ayn zam anda b ir kom nyonu yenilem ektedir. Evlilik ve kolektif orjin
m itsel prototipleri yanstr; bunlar tekrar edilirler, nk balangta ("o gnler
d e ", in illo tem pore, ab origine) tanrlar, atalar veya kahram anlar tarafndan din
sel am ala ifa edilm ilerdir. "lk el", arkaik insan bilinli davrannda daha nce
baka birisi tarafndan, insan olm ayan bir varlk tarafndan yaplm am ve ya
anm am herhangi b ir eylem i yaptn ileri srm ez. Onun yapt her ey daha
nce yaplm tr. Yaam bakalarnca balatlm hareketlerin bitm ek bilm ez te
kerrrdr." (Eliade 1994:18-19)
2 Sm er, Babil, ran, Yunan ve bran ("K itab- M u kadd es") yaratl hikyeleriyle
"K u 'a n "d a k i yaratl ve cennetten d hikyeleri ve bu hikyeler zerindeki
eitli yorum lar iin bkz. H ooke 2002: 29-37, 51-56, 144-166; Eliade 2003: 90-93,
204-20 9 ,3 0 5 -3 2 1 ,3 7 5 -4 0 3 ; gel 1989:419-430,475-477; H anerliolu 1993 :1 1 ,1 8 5 ,
2 1 3 -2 1 4 ,3 9 5 -3 9 6 ,4 9 0 -4 9 1 ,5 5 3 -5 5 4 ; "K u 'a n " (Bakara Suresi, 30.-38. yetler).
banda, kendisine ba kaldran eytan (Erlik) ile ona uyarak yasak
meyveyi yiyen Adem (Trngey) ve Havva (Eje)'y cezalandrmak gel
mektedir (Erlik sonsuza dek karanlklar lkesine/yer altna hapsedilir-
ken Eje ve Trngey de geici bir sre iin Tanr meknndan karlarak
yeryzne indirilmektedir/drlmektedir).3 lk insanlar tarafndan
ilenen "ilk su" ve Tanr tarafndan verilen "ilk ceza", "ilkel"in d
ncesinde bir modeli oluturmu,4 her bir su ve sonrasnda verilen
her bir ceza, "balang"taki "ilk su"u ve "ilk cezalandrma"y tekrar
lama anlamna gelmitir. Trk mitolojisindeki ifadesiyle ilk su, Erlik
iin sonsuz, Trngey ve Eje iin ise geici bir d, gurbeti, hapsi,
mahrumiyeti ve lmll getirmitir. Ksacas, insan iin yaratld
mekn olan Tanr mekn, yani, cennet, arayp yeniden bulmak isteye
cei "kayp cennet" e dnmtr.
Altay Trkleri arasndan W. Radloff tarafndan derlenen ve yaban
c kltrlerin etkisinde kald anlalan yaratl efsanesinde,5 Tanr
meknnda yaratlan Trngey (dem) ile Eje (Havva)'yi batan ka
rp dokuz dall kutsal aacn drt dalndaki yasaklanm meyveleri6

3 lk gnahn ilenm esinde "Tevrat" ile "K u r'an ", Tanr'nm tutum u konusunda ay
rlm aktadr. Orhan H anerliolu, bu fark ve H ristiyanlktaki sa'nn fedakrlk
ederek Tanr'y yattrd ynndeki inan hakknda unlar yazm aktadr: "B u
ilk gnah zerinde Tevrat'la Kuran arasnda yle b ir ayrlk da vardr: M sl
m anlarn tanrs A dem 'in tvbesini kabul eder, sadece onlar yeryzne indir
m ekle yetinir. Yahudilerin tannsysa A dem 'le H avva'y ve onlarla birlikte 'ylan'
lanetler. sa'nn kendini feda edip arm ha gerilm ekle insan soyunu balatt
konusu H ristiyan dnyasnda XVI. yzyla kadar tartlm tr. XVI. yzylda ki
lise bu konuda kesin kararn verm i ve sa'nn fedakrlyla tanr fkesinin ya
tm olduunu bildirm itir." (H anerliolu 1993: 213-214)
4 N itekim M ircea Eliade, m itin, insan davran iin bir m odel tekil etm e, hayata
ve dolaysyla insana anlam ve nem kazandrm a ynlerine de dikkat ekm ekte
d ir (Eliade 1993: 10).
5 (nan 1986:14-19)
6 "K itab- M ukaddes" te zikredilen m eyvelerinin yenilm esi yasaklanan aa "iy iy
le kty bilm e a ac" olarak isim lendirilm ekte ve bu aacn dalndaki m eyve
lerden yenildii taktirde iyiyle kt bilinecek ve tpk Tanr gibi olunacaktr. Al
tay Trkleri arasndan d erlenen m etinde ise aacn drt dalndaki m eyvelerin
yasaklanm asnn nedeni hakknda herhangi b ir kayda yer verilm em ektedir.
"Yahve insana u buyruu verdi: "Bahed e istediin aacn m eyvesini yiyebilir
sin. A m a iyiyle kty bilm e aacndan yem e; nk ondan yediin gn kesin
likle l rs n" (Eliade 2003: 207). "Tanr Yahve dedi ki: dem iyiyle kty bil
m ekle bizlerden biri gibi oldu! A rtk hayat aacna uzanp m eyve alm asna, yi
yip lm sz olm asna izin verilm em eli!" (Eliade 2003: 208). "K itab- M ukad
yedirerek ilk gnah ileten Erlik, Kuday (Tanr) tarafndan kat ye
rin altndaki ay ve gnei olmayan karanlk bir dnyaya gnderilir.
Eer Tanr'ya kar dmanlk beslemez, insanlara fenalk etmezse tek
rar Tanr'nm yanna gidebilecektir. Eje ile Trngey de yasaklanm
meyveyi yedikleri ve Tanr'ya asi olduklar iin Tanr meknndan, yani
cennetten karlmlar, eitli haklardan (lmszlk, Tanr tarafn
dan beslenme vs.) mahrum edilip eitli ykmllklerle dnyaya
gnderilmi, drlmlerdir. Kuday (Tanr), yasak meyvenin yenil
mesinden sonra diiye (Eje) gebe kalma, ocuk dourma ve doum
sancs ekme cezasn verirken7 erkee de (Trngey) Tanr gibi ola
m ama (lml bir varla dnme), dokuz kz ve dokuz oul evlda
sahip olma, insanlar dnyaya getirme cezas vermitir. Verilen ceza
lardan da anlalaca zere, dourganlk diiye bir ceza olarak veril
mi, Tanr katnda Tanr gibi lmsz bir varlk olan insan lml bir

d es"in "Tekvin" kitabnn 3. babnda ylann H avva'ya yasak aacn m eyvesini


yem esi iin "ondan yediiniz gn, o vakit gzleriniz alacak ve iyiyi ve kty
bilerek A llah gibi olacaksnz" dediinden sz edilm ektedir (H ooke 2002:62-63).
fadelerden de anlalaca zere, yasak aatan yiyen dem 'in Tanr gibi olaca
dnlm ve bundan dolay da Tann(lar) tarafndan cezalandrlm tr.
7 H ristiyanlk'taki ocuun gnahkr doduuna ve ancak vaftiz edildikten sonra
gnahlarndan annabileceine dair inan, acaba, yasak m eyvenin yenilm esi so
nucunda cennetten karlm olm a ve dourganln kadna bir ceza olarak ve
rilm esi ile aklam ak m m kn m dr? H ristiyanlk in an an d a, sanki, her do
um , yasak m eyveyi yiyerek ilk gnah ilem eyi ve bu gnahtan dolay da cen
netten karlm ay yinelenm i gibidir gibi bir sonu karm ak m m kn m dr?
N itekim ilk insan gnahkr olduu iin dnyaya indirilm itir. Bu noktada dinsel
inanla desteklenm i olan m itik hafzann uzun sre H ristiyanlar arasnda canl
kaldna hkm etm em iz doru olabilir m i? Acaba Orta a Avrupasnn kadn
eytan ve cinlerle e deer bir varlk olarak grm esini de dem 'in yasak m eyve
yi yem esine neden olan ve eytana ilk uyan Havva faktryle birlikte dnm ek
m m kn m dr? Ayrca, bu tutum da dem 'in ou llan arasnda yaanan ilk
kavgaya ve ilk cinayetin (H bil ile K bil olaynn Sm er m itolojisinde yer alan en
eski versiyonu "D um uzi ile Enkim du M itosu " iin bkz. H ooke 2002: 43-44) ilen
mesine neden olan merkezinde kadnn bulunduu kskanln ("K ur'an"a gre,
kskanln nedeni, Tanr'nm H bil'in kurbann kabul edip K bil'inkini kabul
etmem esidir. Son olarak acaba M slm anlar, neden her cinsel ilikiden sonra
m utlaka ykanm a gereini duyarlar? Bunu sadece slm 'n yle buyurm asyla
aklam ak m m kn m dr? Yoksa, yine ilk gnaha, "batan karan" H avva'ya,
cinsellik zerine ilenen ilk cinayete ve zellikle d e cinsel iliki ile ilk gnahkr
insann yeryzne indiriliini tekrarlam ak anlam na gelebilecek bir ocuun
dnyaya getirilm esine neden olm a gibi bir dnceye mi gitm ek gerekecektir?
varlk hline dntrlmtr.8 Ayrca, her daim Tanr'nm yannda
olan ve Tann'y grebilen insan, hem almak zorunda braklm,
hem ykml klnm, hem de Tanr'nm yannda olamama ve onu g
rememe cezasna arptrlmtr. Kuday (Tanr), insanlara yle hitap
etmitir: "Bundan sonra size yemek vermeyeceim. Kendinizi kendi
gcnzle kazanarak besleyiniz. Sizinle konumayacam. Size May-
tere'yi gndereceim".9
Eje ile Trngey'in eitli haklardan mahrum kalmalar ve dnyaya
gnderilmeleri/drlmeleri geicidir. ayet, gnderildikleri dnya
da iyi kullar olarak hayat srerler ve Erlik'in hilelerine aldanp yoldan
kmazlarda tekrar Tanr katma kp mahrum kaldklar tanrsal zel
liklere sahip olabileceklerdir. Erlik ise balangta geici bir ekilde

8 Deerli aratrc Bahaeddin gel, yasak m eyvenin bir sem bolden ibaret olduunu
ve cennetten karlm a ile insann lm sz bir varlktan lm l bir varlk hline
dntne dikkat ekm ektedir: "Yasak olan veya olm ayan meyvalar, tamam
ile sem bolik idi. Bunlar daha ziyade, iyi ile kt hareketi birbirinden ayrt edip,
iradesini kullanarak kt eyleri yapm am as iin verilen b ir tem bihten baka bir
ey deillerdir. lm sz olarak cennette yaayan insanlk, yere inince lm l bir
varlk olmutur. Tm e baz A ltay ve Yakut T rklerine ait yaratl destanlannda
Tanr, ilk insann am urdan eklini yapm ve ona lm sz bir ruh aram aya git
m iti. Fakat eytann gelip de, bu ekilleri m uhafazaya m em ur edilen kpei
kandrarak bunlar kirletm esi zerine Tanr ok kzm t. Tanr yaratt bu ilk in
sanlara birer ruh verm iti am a; ne ileri varsa grsnler diye de onlar yeryz
ne salm t. Bu yzden de insanlk, hastalk ve lm den kurtulam am t." (gel
1989:475) nsann hastalkl, zayf bir varlk olm as hususu, bata Sm er ve Babil
yaratl mitleri olm ak zere 'T ev rat", "n cil" ve "K u 'an "d a da yer almtr. Sm er
yaratl m itinde insann hastalkl, elim siz ve zavall bir varlk olm as hususu,
H ooke tarafndan u ekilde aktanlm aktadr: "Enki insann yaratlm asn kutla
m ak iin bir ziyafet verir. Enki ve N inm ah ok arap iip sarho olurlar. Ninm ah
"d erin sularn zerin d eki" balktan biraz alp, birinin k sr kadn, tekisinin
hadm erkek olm as dnda ne olduklar belirsiz alt farkl insan yaratr. Enki ha
dm n yazgsnn kraln nnde [hizmete] durm ak olduunu bildirir. M itos, En-
kinin ise daha baka eyler yaratt eylem lerini betim leyen szlerle srer. A kl
ca ve bedence elim siz bir insan yaratr ve N inm ah'tan bu acnacak yaratn du
rum unu iyiletirecek bir ey yapm asn ister; ancak N inm ah hibir ey yapam az
ve byle bir varlk yaratt iin Enki'yi lanetler. "n san " anlam na gelen bran
szcklerinden bir "en o " olup, "zay f" ya da "h asta" anlam na gelen bir szck
kkdr. nsann bu yn, bran iirinde sk sk vurgulanr; insanm tanrsal
am acn evrende kendisine verm eyi dnd yeri dolduram ay yolundaki
bran insan anlaynn altnda, Sm er m itolojisinde grdm z bu ilgin ge
yatsa gerek." (H ooke 2002: 37)
9 (nan 198 6 :1 6 )
yerin altna, yani, karanlklar lkesine atlmtr. Fakat, ileride Tan-
n'run affna m azhar olan Erlik, daha sonra davasn srdrd iin
sonsuza dek karanlk dnyaya gnderilecektir. Bu ifadelerden de anla
laca zere, Tanr, Erlik'i ebediyen karanla, ilk insanlar ise geici
olarak srgn, hapis hayat ("dknlk") yaamaya mahkm etmi
tir. Eer, srgn ya da bir baka deyile hapis hayat iyi bir ekilde ge
irilirse srgn ya da hapis hayat sona erecek, gerek mekna (Tanr
kat, cennet) geri dnlebilecektir. Yaanan "d", srgn ya da ha
pis hayat, nefsin cezalandrlmas, terbiye edilmesi anlamna gelmek
tedir. Nitekim, gnmzde de yasalara ve toplumsal normlara kar
gelenler, han ya da devlet bakannn temsilcisi olduu szl ve yazl
yasalar tarafndan eitli haklardan mahrum edilerek aile ocandan,
toplumdan, gnlk hayattan soyutlanarak cezalandrlmaktadrlar.
Yaratl efsanesindeki cezalandrmay, dorudan "d", "lm ",
"m ahrum iyet", "hapis", "srgn", "gurbet" ve "kayp cennet" kav
ramlar ile birlikte yorumlamak gerekmektedir. nsan, iledii bir kaba
hatten dolay Trk inan sisteminde gn yedinci ya da dokuzuncu
katnda olduuna inanlan Tanr katndan (cennet) yere indirilmi ya
da drlm, geici bir sreliine lmszlk vasfn ve cennetini
yitirmi bir ekilde gurbete salnm, Tanr katndaki haklardan mah
rum kalma anlamna gelen bir hapis hayatna mahkm edilmitir. Bun
dan dolaydr ki, kiiolu daha dnya zerine indii ilk gnden itiba
ren yeniden lmszlk peinde komu, tekrar Tanr katma karak
lmsz ve tanrsal bir varlk olabilmek uruna, gurbet ya da hapis
hayatnn iyi bir ekilde gemesi iin aba sarf etmitir.10 Onun iindir

10 Dnya m itolojilerinde yeniden lm szl yakalam a abalarnda "abhayat"


nem li b ir yer igal etmitir. Trk m itolojisinde de "U ral B atr" destan, tpk,
Sm erlerden Babilonya'ya gem i olan "G lgam " destan gibi, btnyle
lm szl salayan "tiri h v " (hayat pnar, dirilik suyu, abhayat) aram a
zerine kurulm utur ("U ral B atr" iin bkz. Ergun-brahim ov 1996). Sm erler
den B abilonya'ya geen "G lg am "ta G lgam 'm lm szl yakalam olan
U tnapitim vastasyla denizin dibine dalarak kard yeniden genletirm e
zelliine sahip olan bitki, bir ylan tarafndan karlr. Bitkiyi alp kaan ylan,
giderken derisini deitirip gerisinde brakr. G lgam 'm lm szl yeniden
yakalam a giriim leri, dier pek ok m etinde olduu gibi, bu nedenle baarsz
lkla biter (H ooke 2002: 67). "G lgam " destan vastasyla, yasak m eyvenin ye
nilm esini salayarak ilk insann lm sz bir varlktan lm l bir varlk hline
g elm esin e neden olan hileci ylan b ir kez daha ay n ilevi yerine g etirir bir
ekilde grebilm ekteyiz. Y lan, "G lg am "ta, insann yeniden lm szl ya
kalam asn engeller b ir konum da grlmektedir.
ki lm, tasavvuf ve Budizm'de11 ekilen aclarn son bulmas, gerek
vatana dn, bedene ve dnyaya hapsedilen ruhun tahliyesi, yeniden
sonsuzluu yakalay, dnya zerinde yaanan lmden sonra gerek
anlamda "dirili" olarak nitelendirilmitir.
Dier yandan amanizm'de aman adaylar karanlk bir mekna
hapsedip kendilerini ala, karanla mahkm ederek sembolik l
m yaamlardr. Bu uygulama, gnll bir uygulamadr ve tasavvuf
taki "ile" ile rtmektedir. aman aday, eitli rahatszlklar yaad
ve kendisini toplumdan soyutlayp inzivaya ekildii dnemlerde
ya da kendinden getii anlarda (Sara nbetleri, baylmalar vs.) ruhlar
tarafndan bedeni paralanmakta, i organlar karlmakta ve daha
sonra tekrar birletirilerek diriltilmektedir. Deerli aratrc Mircea
Eliade, amanizm adl almasnda, amanla geite adayn sembo
lik olarak lp dirildiine ve ancak bu lp dirilme neticesinde Tanr
ya da lm byk amanlarn ruhlar tarafndan seilen adayn a-
manlk vasfna sahip olabildiine dikkat ekmitir. Ayrca, bir ya gru
bundan tekine geebilmek, gizli cemiyetlere ve kabile yeliine dhil
olabilmek iin de lp dirilme riteli n plna karlm; fakat, bura
daki lp dirilmeler, bedenin ruhlar tarafndan paralara ayrlarak ye
niden birletirilip diriltilmesinden ziyade, mezarlklarda yatma ya da
l gibi hibir ey yiyip imeden kapal bir meknda gnlerce bekle
mekten ibarettir. Aday, llerin bulunduu bir meknda geceler boyu
kalmakta ve lm sembolik anlamda yaamaktadr. Snav baaryla
geen aday, yine sembolik olarak dirilmekte, eski kiiliini yitirip n
ceki hayatna son vererek yeni bir kiilikle gizli cemiyete ya da kabile
yeliine dhil olabilmektedir. Eliade, bu hususu u ekilde akla
maktadr: "Gerekten de, bir ya grubundan tekine geme ya da bir
"gizli dernee" kabul edilme gibi olaylar vesilesiyle yaplan trenler
de, basite "adayn lp dirilmesi" formlyle zetlenebilecek bir rit
eli gerekli klar. En sk rastlananlan hatrlatalm: a) Krda veya orman
da (simgesel olarak te-dnyada) insanlardan kopuk ve ller gibi
"lrva hlinde" yaama dnemi: llerden saylmalar dolaysyla
adaylara uygulanan eitli yasaklar, (l kimi yemekleri yiyemez, par
maklarn kullanamaz vb.) b) Hayaletlere zg souk beyaz benzi ve
teni elde etmek iin yzn ve vcudun klle veya baz alkali madde
lerle boyanmas; cenaze maskeleri, c) Tapnakta veya feti evinde sim

11 Budizm ve zellikle d e "N irvan a" hakknda bkz. C am pbell 1993: 253-525; Eli-
ade-C ouliano 1997: 53-71; H anerliolu 1993: 9 0 -9 1 ,1 0 5 ,1 9 6 ,2 2 8 , 295, 367.
gesel olarak gmlme, d) Simgesel olarak yer alt dnyasna ini, e)
Hipnotik uyku; adaya bilincini yitirten iecekler, f) G snavlar: So
payla dvlme, kzartlmak zere ayaklarn atee tutulmas, havada
asl braklma, parmaklarn kesilmesi ve buna benzer baka ac verici
ilemler."12
amanla geite, tpk bir ya grubundan dierine gei ya da
gizli bir cemiyete giri uygulamalarnda olduu gibi, "oru"un nemli
bir yer igal ettii grlmektedir. Kuzey Amerika Kzlderilileri arasn
da oru, hayal grebilmenin en nemli dayanaklarndan birisidir: "On
iki, on yalarndaki erkek ocuk babas tarafndan ssz bir yere b
raklr. Hayvanlar uzak tutmas iin kk bir ate vardr ve ocuk
orada oru tutarak dua eder. Oru ruhsal ziyareti gelene kadar ve
ya daha fazla gn srer ve insan veya hayvan biiminde grnen ziya
reti onunla konuarak ona g verir. ocuun daha sonraki yaam
bu hayalle belirlenecektir; ona gelen ruh aman olarak insanlar saalt
ma gc verebilir, hayvanlar yakalayp avlama gc verebilir veya sa
valk yetenei vermi olabilir. Eer kazanlan yetenekler gencin ar
zularn tatmin etmezse, tekrar, istedii kadar, oru tutabilir."13
Campbell'in aktard bilgilerden de anlalaca zere, "oru",
nefsi terbiye etmek ve dikkati d dnyadan i dnyaya younlatr
mann yam sra, "balang"ta inenen yeme yasan srdrmek, ye
me yasann hi ama hi ihll edilmediini bireyin hafzasna kazmak
anlamna da gelmektedir. "Balang"taki tanrsall ya da ebedlii
ortadan kaldran ey, yasaklanan eyi yemek ya da nefse hkim olama
mak olduuna gre, ilenen hatay hi yaanmam gibi sayarak yeme
yasan srdrmek tanrsall ya da ebedlii srdrmek ya da yeni
den kazanmak anlamna gelecektir. Nitekim, sradan bir insan ziyaret
edip de eitli gler verm eyen ruhsal ziyareti, ancak kutsalln
inziva ve orula yeniden kazanan aman adaym ziyaret etmekte, ona
eitli gler bahetmektedir. nziva ve oru, Tanr'ya yakn olmay,
ona yaklamay salamaktadr ve bylece yeniden kutsallaan kul (a
man aday) ile kutsall baheden Tanr arasndaki diyalog yeniden
balamaktadr.
"Balang" ya da "yaratl aamasnda" Tann tarafndan verilen
mahrumiyet ve hapis cezas, tasavvufta da tekrar Tanr ile bir olma ad

12 (Eliade 1999: 89-90)


13 (Cam pbell 1992: 247-248)
na, tpk amanizm'de olduu gibi, gnll mahrumiyete dnm
tr. Tasavvufta adaylar (halvete girecek derviler) "ile"14 kavram er
evesinde gnll bir ekilde nefsi terbiye etme, yok etme srecinden
geirilmilerdir. Bu da, arzu ve ihtirasn, dnyev arzularn ldrlme
si, Tanr yoluna btn dnyev arzulardan arnarak girilmesi anlamna
gelmektedir. zellikle de bir ey yiyip imemek, d dnyayla irtibat
kesmek, konumamak gibi kurallar, kiinin lmeden diri diri mezara
girmesi anlamna gelmektedir. Nitekim, mezar hayat yaayan dervi,
krk gnn sonunda "ilehane"den kmakta, bu k da arnm bir
ekilde yeniden douu ifade etmektedir. Burada aslolan, bireyin yeme
yasan ihll edilerek kaybettii tanrsalln gnll bir ekilde ye
meyerek kazanmaya almas olsa gerektir. Geici bir sreliine hapis
hayat yaanm, ile doldurulduktan sonra slah olan birey, tekrar
dnya zerine karlmtr. "ile''deki yeme ime yasa ya da kstla
masn, cennetten karlmaya ve insan Tanr'dan uzaklatrarak

14 Farsa "k rk gnlk s re" anlam na gelen "ih le" kelim esinden gelen "ile" ya
da " ille ", genelde "ileh an e" ad verilen bir yere ekilm ek, ibadet iin dnyev
ilikileri asgarye indirerek zam an zam an m escitlerde bulunm ak anlam na gel
m ektedir: "U m um iyetle tekkenin odalarndan birinde (ilehane) olur. eyh, hal
vete girecek dervii bu odaya dua ve Fatiha ile sokar ve oradan ayrlr. Hcrede
seccade, dayanak ve Kur"an'dan baka bir ey yoktur. G ndzleri orula geiri
lir. ftar ettikleri yiyecek derece derece, taham m llerine gre, azaltlarak kendi
lerine getirilir. Dervi zaruret olm adka darya km az ve kim se ile konum az.
G ece ve gndzleri ibadet, zikir ve tefekkrle geirir. G eceleri yatarak deil otu
rarak ve bir eye dayanarak uyur. K rknc gn eyh dervii ile'den karr. O
gn kurban kesilir. Dervi ykanarak, am ar deitirir. K urbann cierinden
yer veya etinin suyu ile yaplan orbay ier. eyh lzum grrse dervi st s
te birka defa ile'ye girer. M evlevlikte ile, rza kelim esinin ebced hesabndaki
tu tan olan "bin bir g n " srer. Dervi bu sre iinde zellikle m utfak hizm etle
ri grr, az konuur, sem a, ney alar, m esnevi okur. Bu m ddetin bitim inde
gn hcrede kapal olarak kalr ve "d ed e" unvanm alrd. Bektalikte de ile
hizm etlidir. Yalnz m uayyen bir zam anla snrl deildir. ileyi tam am lam aya
"ile karm ak" (veya ekm ek), tam am layana "ilek e" (ile eken), tam am la
m adan brakm aya "ile k rm ak", brakana "ile krgn" veya ile-iken denirdi.
ilekran pim an olu p dergha dnse ileye yeniden balam ak zorundayd. i
le krm ak ok byk bir su kabul edilm itir. ileyi krann m anev bir felkete
urayaca um um inantr. Bekta geleneine gre dier tarikatlarda grlen
ile "ile-i zenn" (kadm lann ilesi)dr. M enkabeye gre bu nu H ac Bekta Vel
sylem itir. K endisi "ile-i m erdan" (erkeklerin ilesi) tercih etmitir. Buna g
re Kilis yakm lannda D avut Peygam ber m akam nda her gn bir sr yiyip su i
m eden ve abdest bozm adan krk gn ibadet ed ip ile ekm itir." (Kom isyon
1997: 148).
lml bir varlk hline getirmeye neden olan "yasak meyve"nin ye
nilmesinden dolay duyulan pimanlkla da aklamak mmkndr.
Sanki, insan, yeme arzusu nedeniyle cennetten karldna inanm,
bundan dolay da belirli bir sre kendisine yemeyi yasaklam gibidir.
Nitekim, dinlerde ve kltrlerdeki orucu, sadece nefsi terbiye etmek,
yiyecein kymetini bilmek, alarn hlinden anlamak ve yasla akla
mak yerine, "balang" taki yasaklanm meyveyi yemekten dolay
duyulan pimanln ifadesi, yemeye dayal gnahn hi ilenmemi
gibi kabul edilmesi biiminde de deerlendirmek mmkndr. Birey,
tutulan orula, sanki "Bak ben kendimi yemekten men ettim ve aslmda o
yasaklanm olan meyveyi hi yemedim" demeye alyor, bylece
sonsuzluuna son veren yeme ile ilgili davrann hafzalardan silerek
yeniden sonsuzluk ya da lmszl yakalamay, yeniden cennete
ya da Tanr meknna vasl olmay amalyor gibidir. Nitekim, tasav
vufta dervi, tanrsallama yolunda ilk admn "ile" ve ile srasnda
ki yeme ime yasa ile atmaktadr. Bu sreci tamamlayabildii taktir
de lmszl yeniden yakalama ve yeniden tanrsallaabilme yolu
na girebilmektedir. Dervi, "ile" ile bu dnyadaki "lm "e ya da st
raba bir son vermekte, ile sonrasnda yeniden hayata ("gerek ve son
suz hayat"), yani, Tanr katndaki yaama kavumaktadr. Yani, "l"
ya da "lm l" bir varlk aamasndan lmsz, tanrsal bir varlk aa
masna gemektedir. Aday, krk gnlk bir sembolik lmle, gurbet, ha
pis anlamna gelen dnya hayatn, yani, lm srecini tamamlamak
ta, yeniden dirilerek Tanr meknna doru adm adm ilerlemektedir.
Bir baka deyile, cennetten karlma ve dnyaya drlme sreci,
sembolik lmle tamamlanmakta, verilen ceza ekilip bitirilmekte ve
sonuta birey cezasn tamamlam ve "balang" taki gnah bir daha
ilememek zere nefsini terbiye etmi bir ekilde Tanr'ya doru yk
selmektedir.
Orhan Hanerliolu, "ile"nin "ilkel"lerde de yaygn bir ekilde
grldn ifade etmektedir. Hanerliolu, Avustralya "lker'lerin
de genlerin dinsel yaama girebilmek iin ormanlara ekildiklerini,
oru tuttuklarn ve hi kimseyle konumadklarn bildirmektedir.15
Bu ifadeler, bizi dorudan tasavvuftaki "ile"ye gtrmektedir.
ilecilii (Fr. Ascetisme), bedeni kmsemeyi renme yoluyla
ruhu yceltme diye tanmlayan Hanerliolu, konu hakknda unlar
yazmaktadr: "Bu anlamda her trl eitim de ile" nitelii tar. rne
in, "Buda", eski Hint geleneklerine uyarak bylesine bir ileyle ken-
dini eitmitir. Hristiyanlkta ilecilik, Adem'in elma hrszlndan
tr soyaekim yoluyla aalanm insann kendini cezalandrmas
n dile getirir. Manastrlarn kuruluundan nce ller, "trik-i dnya"
(dnyay brakmlar) ad verilen ilecilerle doluydu. Manastrlar, bu
bireysel ilecilikleri bir disipline sokmak amacyla kurulmutur. slm
ln btn tasavvuf tarikatlarnda ile ekmek, bilgiye ermenin (er
miliin) ilk basamadr. slm inanlarna gre, bilgisizlerin ilecilii
tanrdan gayri her eyden "vazgemek"tir. Hint inanlarnda ayn erek
"nirvana"lamakla elde edilir. Antika Yunanllarnda Stoaclar ve Ki
nikler, kendilerini bylesine ilelerle eitirlerdi.16
Hanerliolu'nun ifadelerinden de anlalaca zere, aslnda dn
yadan gei ve btnyle teki dnyaya yneli anlamna gelen Hris-
tiyanlktaki ileciliin kkeni, Adem'in "elma hrszl"na, yani, insa
nn nefsine sahip olamamas, zellikle de "eytann kaps" olarak ni
telendirilen "dii"ye uymas dncesine dayanmaktadr.17 Nefsine
hkim olamayan, "dii"ye ve dolaysyla eytana uyan insann cennet
ten karlmasna ve lml-hastalkl bir varlk hline dnmesine
neden olan ilk gnahtan dolay kendisini cezalandrmas ve hatta aa
lamas anlamna gelen manastra kapanma ya da inzivaya ekilmede
cinsel ilikinin, evliliin yasaklanmas hayli dikkat ekicidir. ilecilik
ya da inzivaya ekilmeyi sadece inanm Hristiyan'n kendisini gnl
l olarak aalamak, cezalandrmak, dnya ve hayattan mahrum b
rakmak istemesiyle aklamak kanaatimizce yeterli olmayacaktr. Bu
davranla "balang" taki menfur olayla ilgili hafzann sfrlanmaya
alld, olayn hi yaanmam ve gereklememi gibi kabul edil
mek istendii gzlemlenmektedir. Ksacas, "d"n getirdii ac
unutulmaya, hatta "d" hafzalardan karlmaya allmaktadr.

(H anerliolu 1 9 9 3:105)
17 "D ii" ya da "k ad n "n eytanla sk bir iliki ierisinde olduu inan, Lebed
Tatarlar arasndan d erlenen yaratl m itinde de kendisini gsterm ektedir. Bu
m etne gre, erkein yaratl Tanr'ya braklrken "d ii" ya da "k ad n "n yara
tl eytana braklm tr. M etind e ay rca, bran m itolo jisin d e old u u gibi,
diinin erkein kaburga kem iinden yaratld inanna da yer verilm itir: "...
Tann nce yeryznde tek bana yaayan insan yaratt. Bu insan erkek idi. Bir
gn Tanr'nm yaratt erkek uyurken eytan onun gsne bast. Bunun zerine
erkein kaburgalarndan b ir kem ik ayrlarak yere dt. Bu kem ik biraz daha
uzaynca, bundan kadn m eydana g eld i." (Ta 2002: 85)
Buraya kadar verilen bilgilerden de anlalaca zere, "d",
"m ahrumiyet" ve "hapis", "balang"ta kiiolunun istei dnda ya
anrken amanizm, tasavvuf, Budizm ve Hristiyanlk'taki "d",
"m ahrum iyet" ve "hapis" birey tarafndan gnll bir ekilde yaan
maktadr. "Balang"taki, "d", "m ahrumiyet" ve "hapis", bireyin
tabuyu inemesi zerine cezalandrma arac olarak karmza kar
ken amanizm, tasavvuf ve dier dinlerdeki "d", "mahrumiyet"
ve "hapis", bireyin nefsini cezalandrmas ve terbiye etmesinin bir ara
c olmann yan sra, yeniden tanrsallaabilmesi ya da kutsallaabilme
sinin temel aralar olarak grlmtr. Aada ksaca ele alacamz
devlet sistemleriyle baz inan sistemlerindeki (Alevlik-Bektalik)
"m ahrum iyet", "d" ve "hapis" de tpk "balang"taki gibi, tabu
ya da yasalar ineyen bireyi kendi iradesinin dnda cezalandrmay,
olgunlatrmay, su ilemekten uzak tutmay ve en nemlisi de suu
ileyeni zarar gren kurum ya da birey adna cezalandrmay amala
maktadr. "Balang"ta bireyi dren, mahrum brakan, kendi katn
dan dnya zerine dren g bizzat Tanr iken, devlet ve inan sis
temlerinde bu ii yapan, meruiyetini ister dinden, ister demokrasiden
ve isterse baka bir kaynaktan alsn bizzat devlet ya da hkmetle di
n liderin (pir, dede) bizzat kendisidir.
Alevlik ve Bektalikte en byk din ceza, su ileyen bireyin
"dkn" iln edilmesidir. Dknlk, toplum dna atlmak anlam
na gelmektedir ve bu uygulama ile birey, iinde yaad toplumdan
uzaklatrlmakta, haklarndan mahrum edilmektedir (Dkn olanlar
cem trenlerine katlamazlar, kurban yiyemez ve yediremezler, top
lumdan dlanrlar. Ailesi bile o kiiyi bu yanl davranndan dolay
koruyamaz. nk yanl yapan kiiye sahip kan da dkn iln edi
lir vs.). Bir nevi hapis hayat anlamna gelen "dknlk" uygulamas,
Yahudilikten Hristiyanla gemi olan "aforoz"u akla getirmektedir.18

18 "D in dna karm a... L netlem e anlam m da kapsayan aforoz, Yahudiliin


ortaya att dinsel b ir cezalandrm adr. A foroz (Yu. Aphorizein) szcnden
bozularak aforoz biim inde yaygnlaan bu deyim , Tevrat'a gre byk gnah
larda uygulanan dinsel bir lnetlem e ve topluluk dna karm a ilem ini dile
getirir. Yahudilik lem iyle ilikilerin tm yle kesilm esine brnice Herem (
karm a), sadece ailesi dm dakilerle ilikinin kesilm esine Nidui uygulam alar bir
hayli eitlenmitir. Cezalandrlan kiiyi sadece kimi karlarndan yoksun bra
kan kk aforoz, papalk kararyla gerekleen latae sententiae aforoz, yarg
lanm ay gerektiren ve yarg sonunda verilen terendae sententiae aforoz vb. gibi
aforoz eitleri Protestanlkta daha da genilem itir. G nah karm a hakkndan
Deerli aratrc Orhan Trkdoan'm Alev Bekta Kimlii-Sosyo-Ant
ropolojik Aratrma adl almasnda yer alan "dknlk" hakkmdaki
u bilgiler, konunun anlalmas bakmndan hayli nemlidir: "D
knlk, suun eidine gre kategorileir. Cem'e alnmazlar, ilikilerde
dlarlar. Benzeri tre Bektalerde de vardr. Bektalikte ar su denilen
Byk Gnah ilemi olanlar (ayinlere) alnmazlar. Bunlar, daha ziya
de; cinayet, zina, livata, hrszlk ve herhangi bir suu olmadan kars
n boamak gibi fiillerdir. Bu sulardan birini ileyen kimse (ikrarn
bozmu) kabul edilir. Yani yoldan km olur. Dkn olanlar, cezal
olduklar sre iinde ayin ve erknlara alnmazlar. Kimse kendileriyle
konumaz, yanna varmaz. Kimseyi de yanma yaklatrmaz. Bulac
hastalktan kalr ve korunur gibi bir muamele yaplr. Bu bir manev
cezalandrma eklidir. Dknlk cezas affedilen veya sona erenler,
aynen eskisi gibi ve hibir ey olmamasna, normal hayata balarlar.
Dknlkleri sona erenler tekrar ikrar verir ve yola girerler. Ksacas
dknlk, bir eit toplumsal aforoz anlamn tar. Alev cemaatinin
sakllk/gizlilik kimliini glendiren, da almasn engelleyen
nemli bir toplumsal kontrol mekanizmasdr. Mrebbi Ali Ta'a gre:
"Dkn, eliyle hrszlk yapan, diliyle kt syleyen ve beline gve
nilmeyen kimsedir. Yani edepten yoksun kiidir. Bunlar alev erkn
dlar..."19
"Alamutlular iin, ister kendi iinden, isterse dtan evlenme t
rnden olsun- Allah'n emri ve Peygamberin kavli olmadan-yaplan
evlenmelerde kiiler dkn olurlar. Daha nce Ortaca Alevlerinde
gzlediimiz zre, kiiler katklar vakit de toplum d saylrlar. Bu
gibilerle ilikiler kesilir, yn-i Cem'e sokulmaz, kurban eti yiyemez,
kurban kesse bile etini kimse kabul etmez. Kurban da zaten kurban sa
ylmaz. Kz karldktan sonra, dknlkten kurtarlmas iin pirin
gelmesini beklemesi gerekir. O hlde, dknlk olgusu, stat bak
mndan en yksek noktay igal eden kimse tarafndan ancak kaldr-

bir yl yoksun brakm a, evlenm e ayininden yoksun brakm a, kilise defterinden


silinm e gibi Protestan aforozlar sadece dinsel alanla snrlandrlm tr; Katolik
aforozlarnda olduu gibi, yurttalk haklarndan da yoksun brakmay kapsamaz.
Kendileriyle grlm esi kesinlikle yasaklanan aforozlulara Ltince vitandi,
kendileriyle grlebilen aforozlulara tolerati denir. Kilise, yaayan insanlara
uygulad bu cezalandrm ay, lm den sonra gerekleecek olan dinsel af ve
ba kurum laryla elikisini dnm eksizin, tanr adna uygular.'' (Hanerli-
olu 1993:14-15)
labilmektedir.20 Mrebbi, baba veya dede gibi "piri" takip eden temsil
ciler tarafndan bu grev uygulanamyor. Ayrca, iki taraf da kurbanla
rn getirmek zorundadr. Bir taraf Snn de olsa kurban art. Kurban
kesmek, dknln kaldrlmasnda nemli bir basama tekil
eder. Yalnz, namus, iffet ve benzeri sulardan kurtulmas iin kiinin
yedi yl beklemesi gerekir."21
"Dknlk baz hllerde yedi yl srer. 7 yl sonra cezas biter. Eer
pimanlk duyar, af dilerse dedeyle beraber bir kurban keser ve herkese
datr. Bylece cezas biter. Ama yine de cemaate tam karamaz."22
Yeryznde insanlarn bir araya gelerek meydana getirdikleri en
basitinden en gelimiine btn devlet sistemlerinde dzenin salana
bilmesi, ayn kan ve soydan geliyor olsalar bile insanlarm huzur ve ba
r ortamnda bir arada yaayabilmelerinin salanabilmesi adna, ister

20 A levlik ve Bektalikteki "dknlkten kurtulm a" kavram , zellikle de d


knlkten kurtulm ada en yksek din otoritenin devreye girm esi nedeniyle
H ristiyanlktaki "b a " sistem ini akla getirm ektedir. H anerliolu'nun Hristi-
yanlktaki "ba" sistem i hakknda verdii bilgiler arasnda yer alan u ifadeler,
H ristiyanlardaki "ilk gn ah" psikolojisini ok gzel bir ekilde aklam aktadr:
"...ba (Os. nyet, L. Gratia) tem elde, insann douundan bozuk ve gnah
larla k irlenm i old u u dogm asna dayanr. Bu douund an g n ahkrlk da
insann atas saylan dem 'in elm a hrszlndan trdr. G nahkr doan
insan ne etse bu gnahn lekesinden kurtulam az; onu ancak tanrnn ba kur
tarabilir. zellikle H ristiyanlm "Jansen izm " ve "K ayraclk" (Os. nyet-i Rab
baniye m eslei, Fr. Providentialism e) retilerine gre insann yapabilecei tek
ey, Tann 'ya balanm ak ve oturup Tanr'm n ban beklem ektir. K atolik inan
larna gre Tann, insanlarn kimini balar ve kim ini balam az, neden ba
lad ve neden balam ad da bilinem ez. nk bu ba, yaam sresinde
olabildii gibi genellikle dom adan nce gereklem i de olabilir. Kim i insanlar
balanm olarak doarlar, zengin ve m utlu olanlar byleleridir. Yoksul ve
m utsuzlarsa balanm adan dom u olanlardr. H ristiyan felsefesinin patristik
ve skolastik dnem lerinde hem en btn kilise dnrleri bu usa aykrla
k a n d n a bir gereke bulm aya alm lardr. nceleri tanrlk bir yetki olan ve
insann dom adan nceki - dem 'in elm a hrszlndan soya ekim le geen-
gnahna ynelen ba, daha sonra Katolik kilisesince insann yaam srasmda
iledii gnahlara ve yaam sresinde ekecei cezalara yaylm ve Papalar
tarafndan uygulanm aya balanm tr. Tanrlk ba yetkisini ellerine geiren
Papalar bu yetkiyi K ardinallere ve Piskoposlara da verebilirler. Papann ba
para karlnda olur, dem ek ki bu batan da zenginler yararlanabilirler..."
(H anerliolu 1993: 73-74)
21 (Trkdoan 1995: 120)
22 (Trkdoan 1995: 510)
egemen bir g tarafndan konulsun, isterse toplumu oluturan birey
lerin altna imza attklar ya da onayladklar szlemeler sonucunda
meydana getirilsin, her zaman bir kurallar sistemi tesis edilmitir. ster
"tebaa", ister "ulus" diye nitelendirilsinler, bir devlet ats altnda
yaayan bireyler, hem birbirlerine hem de devlete kar eitli sorum
luluklar yklenmilerdir. Yukarda da ifade edildii zere, bireye yk
lenen sorumluluklar, devletin "tebaa"sm ya da "ulus"unu oluturan
bireylerin kaostan uzak tutularak temelleri neye dayanrsa dayansn
"dzen" ve "nizam" ierisinde tutulmasn amalamtr. Bu noktada,
kurallar ortaya koyan ve denetleyen, yarglama ve cezalandrma yet
kilerini elinde toplayan "devlet", meruiyetini hangi ideoloji ya da d
nsel sistemden alrsa alsn, kurallara uym ayan birey hakknda h
km verme ve cezalandrma hakkn kendisinde grmtr. Devletin
ynetme erkine dayanarak iln ettii ya da bireylerin uzlamalar sonu
cunda iln edilen kurallar ineyenler (ldrenler, alanlar, kargaa
karanlar, huzuru bozanlar, yasalar ineyenler, devlete ba kaldran
lar vs.), yarglama ve hkm verme yetkisine sahip "g" tarafndan
eitli cezalara arptrlmtr. Yarglama ve hkm verme yetkisini
kendisinde toplayan devlet ya da hkmetin tavr, devlet ne kadar
liberal bir renk tarsa tasn, "balang" ta ortaya konulan modelin
tekrar anlamna gelmektedir. Yani, "balang"taki Tanr'nm yerini
devlet bakan, yasama ve yrtme organlar alm, verilen kararlar
dnya zerindeki hayat dzenlemeye ynelik kararlar olarak grl
mtr. Din ya da treleri esas alan devlet yaplanmalarnda devlet
bakam, ynetme erkini dorudan Tanr'dan alan seilmi bir kii ola
rak tasavvur edilmi ve verecei kararlarla Tanrsal nizamn bir benze
rini yeryznde kurmakla ykml tutulmutur. Din ve trelerin ye
rine demokrasiyi esas alan "ideal" devlet biimlerinde ise devlet ba
kam, meruiyetini ulus ya da halk oluturan bireylerden almtr ve
karar verme aamasnda halkn kendisine verdii yetkiyi, halk adna
kullanmtr. Fakat, ynetme ve karar verme yetkisini ister Tanr'dan
alsm, isterse halktan alsm, btn yneticilerin tpk "balang"taki
Tanr gibi yasalara kar gelen bireyleri hapsettiini, en temel haklarn
dan mahrum braktn, toplum dna ittiini ve hatta ldrebildii-
ni grmekteyiz. Bu noktada "hapis" i, devleti ynetenler tarafndan ve
rilen bir kararla bireyin kendi iradesinin dnda yaad d ve
mahrumiyet olarak nitelendirmek gerekmektedir. Tpk "balang"ta
ki gibi, devlet bakan da bireyi geici bir sreliine ya da mr boyu
hapsetme yetkisine sahiptir. Dnya zerindeki "hapis" de bir d,
mahrumiyeti ifade etmektedir. Nitekim "balang" ta da insan, Tann
tarafndan geici bir sreliine drlm, eitli haklardan mahrum
braklmtr. Devlet de bireyi hapse drerek eitli haklardan mah
rum brakmaktadr. Dilimizde yer alan "hapse dmek", "hapsi boyla
mak", "delie tklmak" gibi ifadelerle hapis hayatnn yaand yer
anlamna gelen "delik", "ukur" ve "zindan" kelimeleri, "balang"taki
"d" akla getirmektedir. Bu ifadelerden de anlalaca zere, yer
yzndeki insanlar ve sistemler, cezalandrmak konusundaki tavrla
ryla, ne kadar gelimi ve deimi olursa olsunlar, "balang" taki
"model eylem"i tekrarlar bir konumda karmza kmaktadrlar. Yer
yznde su ileyip de bir sreliine delie tklan, ukura ve zindana
atlan, hapsi boylayan birey haklarndan mahrum braklmakta, aile
ocandan uzaklatrlmakta, nefsi ve beden terbiyeye maruz tutul
makta, yani, yeryzndeki cennetten bir sreliine mahrum brakl
makta, cezay tamamlayp ukur, delik, zindan ve hapisten ktktan
sonra da yeniden yeryz cennetine dnebilmektedir.
Buraya kadar yazdklarmzdan karlabilecek sonular maddeler
hlinde sralamak gerekirse unlar sylemek mmkndr:
1. Yaratl mitlerinde anlatlan ve "balang" ta meydana gelen
"ilk su" ve "ilk ceza", yeryzne drlp de zorunlu bir gurbet ya
da hapis hayat srmek zorunda kalan kiiolu iin yeryzndeki ha
yatta bir "m odel"i ya da "davran biimi"ni oluturmutur.
2. "Balang"taki "ilk su", "ilk ceza", "d", zorunlu "mahru
miyet" ve "hapis" dnya zerindeki hayatta amanizm, Budizm, Mu
sevilik, Hristiyanlk, slm ve tasavvuf gibi dinler ve felsef sistemler
erevesinde, lmszl ve tanrsall yeniden kazanmak adna,
gnll bir mahrumiyet ve hapis hayatna dntrlmtr. Bu g
nll d ve mahrumiyet, bireyin kendisini cezalandrmak, nefsini
terbiye etmek istemesinin yan sra "balang"ta yaanan "d"n
hi yaanmadn kabul etme arzusuyla birlikte ele alnmaldr. "Ba
lan gtak i "d"n getirdii pimanlk ve ac, bireyin bilinaltnda
daima canl bir ekilde kalm, birey, hissettii pimanlk ve aalan-
mlktan "balang"taki "d"e neden olan olaylar tersine evirerek
kurtulmaya almtr. Bireyin bilinaltnda yaata geldii "piman
lk" ve "aalanmlk" hissi, onu zaman zaman dnya ile irtibat ta
mamen kesmeye yneltmi, zerinde yaanlan dnyann anlamszl
ve nemsizlii konusunda tehlikeli u noktalara kadar gitmesine ne
den olmutur. Hlbuki, mit, hayata ve dolaysyla insana anlam ve
nem kazandrmak istemitir.
3. Alevlik-Bektalik ve dnya zerindeki devlet sistemlerinde g
rld zere, "balang"taki "ilk su" ve "ilk ceza" modeli, zorunlu
bir d (dknlk, hapis, mr Irumiyet) biiminde devam ettirilmi
tir. "Balang"taki Tann'nn yerini, dnya zerinde en yksek din
otorite ile devlet bakan almtr.
4. Yaratl mitlerinde anlatlan "ilk su", ilk ceza" ve "d"
dnya zerindeki toplum ve devlet sistemlerindeki "su", "ceza" ve
"d" arasndaki balant, kiiolunun mutlak bir "dzen" (koz
mos) tesis etme ve bu "dzen"e tbi olma drt ya da arzusunu orta
ya koymas bakmndan nemlidir.

Kaynaklar
Campbell, Joseph (1992), lkel Mitoloji -Tanrnn Maskeleri-, ev. Kudret Emi-
rolu, Ankara: mge Kitabevi.
Eliade, Mircea (1993), Mitlerin zellikleri, ev. Sema Rifat, stanbul: Simavi
Yaynlan.
Eliade, Mircea (1994), Edeb Dn Mitosu, ev. mit Altu, Ankara: mge
Kitabevi.
Eliade, Mircea (1999), amanizm, ev. smet Birkan, Ankara: mge Kitabevi.
Eliade, Mircea (2003), Dinsel nanlar ve Dnceler Tarihi -Ta Devrinden Ele-
usis Mysteria'larra-, ev. Ali Berktay, 1. c., stanbul: Kabalc.
Eliade, Mircea-Ioan P. Couliano (1997), Dinler Tarihi Szl, ev. Ali Erba,
stanbul: nsan Yaynlar.
Ergun, Metin-Gaynslm brahimov (1996), Bakurt Halk Destan Ural Batr,
Ankara: Trksoy Yaynlan.
Hanerliolu, Orhan (1993), Dnya nanlar Szl Dinler, Mezhepler, Tari-
katler, Efsaneler, 2. bask, stanbul: Remzi Kitabevi.
Hooke, Samuel Henry (2002), Ortadou Mitolojisi Mezopotamya-Msr-Hitit-
Musevi-Hristiyan Mitoslar, ev. Aleddin enel, 4. bask, Ankara: mge
Kitabevi.
nan, Abdlkadir (1986), Tarihte ve Bugn amanizm Materyaller ve Aratr
malar, 3. bask, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlan.
Komisyon (1997), "ile", Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, 2. c., stan
bul: Dergah Yaynlan, s. 148.
gel, Bahaeddin (1989), Trk Mitolojisi, 1. c., Ankara: Trk Tarih Kurumu
Yaynlar.
Ta, smail (2002), Trk Dncesinde Kozmogoni-Kozmoloji, Konya: Kmen
Yaynlar.
Trkdoan, Orhan (1995), Alev Bekta Kimlii -Sosyo-Antropolojik Aratr
ma-, stanbul: Uma Yaynlan.
Niyaz-i M sn de Srgn ve Zindan

Bill Kemikli *

Zindan-name
Klsik Trk iirinde, srgn ve mahkmiyet hayatn, srgne
gnderilen yeri ve hapishaneyi konu alan pek fazla eser yazlm de
ildir. Ahmet Paann Kerem Kasidesi ve Keecizade zzet Molla'mn
Mihnet-i Kean'ndaki gibi, bir ceza biimi olarak srgn hdisesini tahlil
eden ve yce makamlardan af dileyen eserlere ska rastlanmaz. Dola
ysyla bizde bir zindan-name, hapsiyye, srgn-name veya esaret-name
olarak isimlendirilecek tarzda edeb bir tr olumamtr.1 Keza bildi
imiz kadaryla Baf Kadsnn anlarndan baka, o dnem iin ska
yaanmas mmkn olan esaret hlini ele alan manzum ve mensur
eserler de yazlm deildir.2 Bununla birlikte suf evrelerden gelen a
irler, bizzat gereklik dzleminde bir zindan olgusu ve mahkmiyet
tecrbesinden bahsetmemekle beraber, bizatihi yaanlan hayat srgn,
bedeni ve dnyay zindan olarak tasavvur eden iirler yazmlardr. Bu
tarz iirlerde, hayattan, iinde yaanlan dnyadan ve dnya nimetle
rinden ikyetler ne kar. Birer ekvaiyye olarak nitelenmesi de mm
kn olan bu iirlerde ele alman konular, baz divan airlerine ilham
kayna oluturduu gibi k tarz iirde de kullanlmtr.

Do. Dr. Bill Kem ikli, Sleym an Dem irel niversitesi lhiyat Fakltesi, sparta.
1 Bu konularda Fars edebiyatnda habsiyye ve ekvaiyye adlaryla m anzum eser
lerin yazld hakknda bkz. N im et Y ld n m , "F ars Edebiyatnda H absiyye ve
ekv aiy y e", N sha, 111/10, 2003, s. 19-38.
2 B a f ta kad olarak grev yaparken M altallara esir den M acuncu-zade M ustafa
Efendinin anlan C em il ifti tarafndan sadeletirilerek yaym lanm tr ("B af
Kadsnn Esaret A n la n ", Yedi klim , 23, A ustos 1992; 24, Eyll, 1992, s. 56-61).
Niyaz: M alatya'dan Lim ni'ye
Bu teblide Niyaz-i Msr rneinden yola klarak tasavvuf iirin
de, srgn ve zindan metaforlar balamnda hayat ve dnya tasavvu
ru zerinde durulacaktr. Anadolu'da ruh bulan suf dncenin, ha
yat ve dnyaya ykledii anlam ortaya koymak iin, Yunus Emre,
Kaygusuz Abdal ve Gayb gibi airleri de dikkate almak gerekirdi. Bu
sebepten konu etrafnda, tasavvuf iirin nde gelen temsilcilerinin
eserleri tetkik edilmi ise de, bu ifade, slp ve anlat itibariyle farkl
lklarna ramen hayat ve dnyay alglay biimlerinde bariz bir ay
nilik tespit edilmitir. Bununla birlikte Msr'deki vurgu, dierlerine
nispetle daha ak ve daha zengindir. Zira Msr hayat sadece misal le
m inde bir srgn olarak grmemi, bizatihi ilki Rodos'a ve dierleri
Limni'ye olmak zere defa gereklik dzleminde srgn yaam
tr.3 Bu da ona hayat anlamlandrmasnda nemli bir fenomen olan
srgnlk dncesini ayne'l-yakn bilme imkm vermitir.
Bilindii gibi Msr, dnemin sadrazam Kprl Fazl Ahmet
Paann daveti zerine Bursa'dan Edirne'ye gitmiti. Burada Edime
Ulu Camii'nde halk iratla vakit geirmekteydi. Ne var ki, dnemin
idarecilerini ve yaplan yolsuzluklar eletiren baz szleri dolaysyla
1673 (1083)'te Rodos'a srgne gnderildi; dokuz ay sonra affedilerek
Bursa'ya dnd. Bursa'da tasavvuf faaliyetlerini srdrrken, baz
dnceleri ve konumalar dolaysyla yeniden srgn cezasna arp
trld (1677) (1088). Bu seferki srgn adresi Limni'dir. ki yl sonra af
fedilmi olmasna ramen, Bursa'ya dnmemi ve Limni'de takriben
on be yl kadar kalmtr. Bu srede tasavvuf dnce ve anlayn
neretmitir. Daha sonra II. Ahmet dneminde Bursa'ya dnmtr.
Bilhare Avusturya seferine katlmak maksadyla halk cihada arm,
bylece yanma yz kiilik bir dervi grubunu da alarak tekrar Edir
ne'ye gelmitir. Burada gelien baz hdiseler sebebiyle 1693 (1104)'te
tekrar Limni'ye srlmtr. Bu son srgnde bir hayli yalanm olan
air, M art 1694 (1105) ylnda vefat etmitir. Trbesi Limni'dedir.4

3 M uham m ed Nur, "Yakun yalnl klhan atun firengi tem reni" (175/1) m sra ile
balayan gazeli airin Lim ni'ye srgn olarak gnderilm esiyle ilikilendirerek
anlatm aktadr. Bkz. Seyyid M uham m ed Nur, M sr N iyazi Divan erhi, hzl. M.
Sadettin Bilginer, stanbul ?, s. 100.
4 Son yllarda Niyaz-i M sr ve eserleri etrafnda nem li alm alar yaym lanm
tr. Bu sebepten hayat ve eserleri hakknda burada ayrntl bilgi verilm emitir.
airin biyografisi ve eserleri iin bkz. A bdlbk G lpm arl, "N iy az", A, IX, s.
Niyaz aslen Malatyaldr. lm-i cifr bata olmak zere baz inisiyatik
bilgileri renmek iin bir mddet Msr'da ikamet etmesi dolaysyla
Msr mahlasyla tannmtr. Rodos'a srgn olmasna, baz kaynaklar
cifr hesaplaryla bir ksm kehanetlerde bulunmasnn sebep olduunu
sylemektedirler. Bu tr inisiyatik mtalalar, nbvvet hakknda
Snn slm'n ortaya koyduu dncelerin dna kmasna sebep
olmu; Risale-i Hasaneyn isimli eserinde Peygamberin torunlar olan
Haan ve Hseyin'in peygamberliklerini ileri srmtr. Bu ve benze
ri btm yorumlan dolaysyla Limni'ye srld de ileri srlmek
tedir. Hatta Niyaz Divan arihi Seyyid Muhammed Nur, airin Risale-
i Hasaneyn dolaysyla elli gn kadar evinde gzaltnda tutulduunu
sylemektedir. Tarih kaynaklarla tevsik edemediim bu husus, mer
humun rivayetine gre, dnemin nl mritlerinden olan Aziz Mah-
mud- Hday'nin ihbar neticesinde olmutur.5 Hday'nin ihbar
zerine, airin cezalandrlmas iin fermanlar gnderilmi ve elli gn
evden kmama cezas verilmitir.6 Muhammed Nur, airin "bana" re-
difli gazelinin ilk beyitlerini bu adan izah etmektedir (5/1-2).**

Dnya: M ihnet-hane
Hayatnn byk bir blmn memleketinden uzakta geiren a
ir, defa srgn cezasna arptrlm, ksa sreli de olsa bir defa evin
de mahede altnda bulundurulmutur. Bu durum, onun psikolojik
yapsn ne derece etkilemitir? Bunu tahlil etme imknmz yok. An
cak o bu cezalara arptrlm olmasayd, yine de dnyadan ve hayat
tan ikyet edecek, kendini yaad evrende her zaman garip grecek,
hibir zaman kendisini kmilen hr addetmeyecek ve sonunda da bu
srgn hayatnn bir an nce bitmesini talep edecekti. Niin byle d
nyoruz? Bu sorunun cevab sufnin hayat, dnya, sla ve vatan ta-

305-307; a.g.y., "N iyaz-i M sr", arkiyat M ecm uas, VII, stanbul 1972, s. 183-226;
Baha D oram ac, N iyaz-i M sr H ayat ve Eserleri, Ankara 1988; M ustafa K ara, N i
yaz-i M sr, A nkara 1994; Kenan Erdoan, N iyaz-i M sr D ivan, Ankara 1998;
M ustafa Akar, N iyaz-i M sr ve Tasavvuf Anlay, A nkara 1998.
5 airin "K asap elinde koyunum ya o beni ya ben on u " (174/1) m sra' ile balayan
iiri, A ziz M ahm ud- H day'nin bu davran dolaysyla kalem e ald d
nlm ektedir. Bkz. M uham m ed Nur, 101.
6 M uham m ed Nur, 26.
Bu teblide K enan E rdoan'n doktora tezi olarak hazrlad N iyaz-i M sr D iva
n (A ka Yaynlar, A nkara 1998, CX CVI+262) esas alnm tr. M etinde gsteri
len ilk rakam iiri ve kincisi de beyit/bent num arasn gstermektedir.
savvurlarmn ierisinde gizlidir. Dier bir ifade ile tasavvufun varlk
ve varlk kategorileri ile lem /evren algs, bir sfi olan airin muhay
yilesinde srgn imajn besleyecek ve bylece o, yoklua mahkm
olan dnya ve dnya nimetlerinin zgrlk alann kstladnn far
kna varacakt. u hlde Niyazi'de srgn ve zindan olgusu, yaanan
bir hdiseden ok, entelektel anlamda hissedilen bir olgudur.
Burada anahtar kavram dnyadr. Daha dorusu airin dnya
hakkndaki kanaatleri, onda bir srgn ve zindan fikrinin domasna
sebebiyet vermitir. Peki dnya nedir? Dnya, kelime olarak, "yakn
olmak" anlamna gelen Arapa dnv kelimesinden tremi, "en ya
kn" anlamnda kullanlan edna kelimesinin mennesidir. Daha ok
ahiret ve ahiret hayatnn karl olarak "yakn hayat" anlamnda kul
lanlmaktadr. Baz dilciler kelimenin "alaklk, ktlk" anlamndaki
dem et kknden trediini ileri srmektedirler. Her iki hlde de dn
ya, kozmik varlk olarak deerlendirilmekten ok, hayat ve hayat tarz
olarak anlam kazanmaktadr. Bu bakmdan dnya daha ok sfattr.
Ancak yeryz ile burada yaanan hayat arasnda yakn bir iliki bu
lunduundan zamanla dnya kelimesi, sfat olma zelliinden ok, ay
alt varlk alan, bu lem, gne sistemindeki gezegenlerden biri ve yer
krenin ad olarak, isim eklinde de kullanlmtr.7 Hlihazrda gn
delik dilde, daha ok bu son anlamyla, yerkrenin ad olarak dnyay
kullanmaktayz.
Niyaz, dnyay, yerkre anlamnda kullanmaz. Yerkre, onun
kavramsal dnyasnda cihan (1 6 9 /1 ), lem ve "bu il" (2 2 /1 ) kelime ve
mefhumlar ile zikredilmektedir. Dnya, ona gre, bizatihi yaanlan
hayat ve bu hayat sreci ierisinde karlalan nimet ve klfetlerdir.
Bu bakmdan dnya "oyun ve elence yeri",8 inam Hak'tan al koyan
(8 /1 -2 ) yedi bal bir ejder (1 6 6 /2 ); nice ahlar mevki ve makamna
doyamadan mat eden bir ah-baz (166/3); bazar- kesret (1 8 7 /9 ); gam
ve kederden baka bir ey sunmayan (20/6), hi rahat vermeyen arh-
dn (7 /1 ); gaddar (8 /1 ), dndrlmesi g ar bir dolap (1 2 /2 ); dert
meyhanesi (12/8)'dir. Btn bu tanmlamalarda ne kan husus, iinde
yaanlan "yakn hayat" olarak dnyann faniliidir; fena glzan

^ K elim enin tanm ve slm dncesinde kazand anlam grm ek iin bkz. S
leym an U luda, "D n y a ", D A, X, s. 22-25.
8 Bu nitelem e "Bu dnya oyun ve elenceden baka bir ey deildir." (Ankebt,
64) ve "y i biliniz ki; bu dnya hayat oyun ve elenceden baka bir ey deil-
dir."(H add, 20) ayetlerinden mlhem dir.
(1 7 9 /2 ) olan bu dnyann glleri solmaya, blblleri susmaya mah
kmdur (1 6 6 /1). Keza fena mlkdr; sunduu mevki makam, i g,
gayrimenkul ve menkul variyet ve benzeri ltuf ve kahrlarn hepsi bi
rer hayalden ibarettir. Zira dnyadaki her izzet sonludur, yok olmaya
mahkmdur (106/1, 1 03/2). Ontolojik erevede olaya bakmak gere
kirse, ne dnya ne de dnyada var olan eyler birer zorunlu varlk
deillerdir; mmkn varlklardr. Bu itibarla da hadis ve zaman ve me
kn snr ile kuatlmlardr. u hlde snrl bir varlklar btn olan
dnya, insana gerek hrriyeti ve gerek huzuru nasl sunabilir? Dn
yann zevki anlktr. Bu itibarla hayat, kukla ve glge oyunundan iba
rettir; oradaki karakterler bizleri, figrler davran ve tutumlarmz ve
oyunun yanstld perde bu dnyay tasvir ediyor.
Anlk zevklerden baka bir ey olmayan dnya, ne yazk ki, kukla
oyununu gerek sanan znden uzaklaarak yabanclam insanlar
iin bamllk yaratr. Niyazi bunu sanem istiaresiyle izah etmeye a
lmaktadr. Hece lsyle yazd bir gazelinde dnyaya "ey sanem"
diyerek hitap etmektedir. Bilindii gibi sanem, puttur; Allah'tan baka
kendisine taplan eydir.9 Kendisine ulhiyyet atfedilerek sayg duyu
lan sanem, iirde bilhassa sevgili, edal ve cilveli gzel iin kullanl
maktadr.10 Bu bakmdan;

Ey sanem n'oldun cana kasdun var


Barum deldn kana kasdun var (4 8 /1 )

beytindeki sanem istiaresindeki dnya, sanem kelimesindeki tevriye


dolaysyla, hem insan gerek mabut olan Hakk'a tevecchten alko
yan put anlamna geldii gibi, hem de kendisine taplacak kadar gzel
ve mtemadiyen gnl alan bir afte olarak da anlam kazanmakta
dr. Bu hliyle dnya, insan irke ve oul sevdalara duar etmektedir.
Bu yaklam biiminde, hemen menf bir tutum gze arpsa da dnyann
gzelliinin ne kartlmas bakmndan ierisinde takdir de bulun
maktadr. Dnya sevilmeye deer bir gzeldir. Lkin bu gzel hilebaz
dr, sevgisine gvenilmez; onun gsterdii sevgi insan kendi karanl
nda boan bir tuzaktr, bu tuzaa den hi kimse ihya olmamtr

9 K elim enin sem antik tahlili iin bkz. F. Krenkow, "S an em ", A, X, s. 191-192.
10 K elim enin bu ekilde kullanm iin bkz. Dr. H arun Tolasa, A hm et Paann iir
D nyas, kinci Bask, A nkara, 2001, s. 149, 280.
(48/1-7). Bu sebepten air dnyann kendisini sarartp soldurduun
dan ikyetidir.

Beni gr n oldum sarartp soldum


Vasi umarken hicrane kasdun var (48/3)

Vatan- asl: Sla ve gurbet


Buraya kadar anlattm z erevede airin dnya olgusuna kar
mesafeli durduu gze arpmaktadr. Hatta dnyay pek de olumlu
bir perspektifle alglanmaya deer bulmad da ileri srlebilir. Bu
trden bir algya imkn veren zihinsel zemin zerinde biraz durmakta
fayda vardr. Bu cmleyi soru formuna dntrp sesli olarak ifade
lendirelim ; acaba airi -ki esasen bu ekilde alg sadece airim izle de
snrl olmayp onun iinden geldii tasavvuf dnce de benzer tasav
vura sahiptir-11 bylesi bir dnya tasavvuruna iten amiller nelerdir?
Bu yneltilen soru, N iyazi'nin dncelerini bir btn olarak zih
nimizde toparlamamza imkn veriyor. Onun bu tasavvurunda, yuka
rda ifade ettiimiz gibi, ontolojik olarak dnyann hakik varlk olm a
d dncesinin katks vardr. Yani hakik varlk olmayp sadece bir
hayalden ibaret olan dnya ve hayata kar mesafeli durmay ve onu
gerek varla ait sfatlarla tavsif etmemeyi telkin ediyor. Fakat bu tek
bana yeterli bir izah olmuyor. nk o dnya kelimesinin zdd ola
rak "vahdet ili"(2/3, 6), "l-m ekn"( 178/2) ve "dost ili" (20/14) gibi
mefhumlar kullanmaktadr. Bu m efhumlarn konteksinde, umum
olarak bilindii gibi dnyann kart olan ahiret (ukba) kastedilme-
mektedir. Didaktik ve telkin edici bir slpla kalem e ald bir iirinde
insana hitap eden air,

Gel ey gurbet diyarnda esir olup kalan insan


Gel ey dnya harabnda yatup gafil olan insan (129/1)

demektedir. Burada iki husus ne kyor; ilkin dnya gurbet diyardr,


harap bir yerdir. Bu husus dnya karsndaki tutumunu bildiimiz a
irin nitelemelerinden biri olarak kabul edilebilir. Lkin bu beyitte ele

11 Tasavvuf literatrnn tem el unsurlarndan olan zhd dncesi, sfinin dn


ya karsndaki tutum undan kaynaklanm aktadr. Bu dnce ve dnya algsna
katks bakm ndan bkz. A hm et Yldrm , K u ran ve Snnet Inda Zhd ve Zhd
Edebiyat, Yaym lanm am alm a, sparta, 2003, s. 23-39.
alnan ikinci husus ok nemlidir; esir kalan ve gafil yatan insan! Bu
rada sadece insann bu gurbet diyarndaki esaretine vurgu yaplmyor,
bu harabede gafilce bir mr geirmesine de atfta bulunuluyor. Bura
da akla u sorular geliyor; insan iin bu dnya gurbet diyar ise, asl
vatan neresidir? nsan esir ise, bu esaret hlinden kurtulmas nasl ger
ekleecektir? kinci msrada insann dnya ile olan ilikisi gafillik it
hamyla tehzil edildiine gre, bu acnacak hlle nasl baa klacak
tr? Benzeri m ahiyetteki sorular artrm ak mmkndr. Ancak tebli
snrlan dhilinde bu sorularla kifayet edelim.
Evvel airin asl vatann tespit etmeye alalm. Vatan, en genel
anlam yla, bir kimsenin yerleip yurt edindii yerdir. Kelime fiil olarak
yerlem ek ve ikamet etmek anlamndadr. Yurt, belde ve lke kelime
lerinin mradifi olarak da kullanlmaktadr. slm dncesinde, asl
vatan, ikamet vatan ve skna vatan olm ak zere vatan vardr. Buna
gre asl vatan, doup bydmz yer; ikamet vatan, asl vatandan
ayrlp dest-i m aiet bahanesiyle yaadm z yer; skna vatan ise,
yolculukta on be gnden az kaldmz yerdir.12 u hlde aire gre,
dnya, asl vatan deil, skna vatandr. nk diyar- gurbettir. Oysa
biz biliyoruz ki air bu iinde yaadm z dnyada domu, yetimi
ve buraya yerlemitir. Fakat o bizim bu bilgimizi teyit etmiyor; ste
lik dnyann yurt edinilecek bir yer olmadn; oraya belirli bir sre
iin zorunlu olarak gelip yerletiini ileri sryor. Bu nereden kaynak
lanyor? Bu tasavvuftaki zuhur dncesinden kaynaklanmaktadr.
Tasavvuf kozmogoni olarak ifade edilmesi mmkn olan zuhur
dncesi, teolojideki yaratl ve tekvin nazariyelerini karlamakta
dr. En basit anlatm yla, mkevvenatm, M utlak Hsnn tecellisinden
ibaret olduu fikrine dayanmaktadr.13 M utlak Hsn, Cell ve Cemal
sahibi olan Tanr, "o l" (kn fe-yekn) emrini verdiinde akl- evvel
(Nur- M uhammedi, Logos) olmu, ondan da dier ruhlar ve belirli
m ertebelerle (m eratib'l-vcud) devam eden srete nihayet insan
vcut bulmutur. Ruhun beden formuna girmeden nceki dnemi, ta
savvuf lem tasavvurunda, lem-i melekt olarak ifade edilen ruhlar

12 Vatan daha ok hukuk ierii olan bir kavram dr. K elim enin bu erevede ka
zand anlam a dair ayrntl bir tahlil iin bkz. H am di Dndren, "V atan",
m il slm Ansiklopedisi, VI, s. 318-321.
13 Bu konuyu kr. Rene G uenon, slm M aneviyat ve Taoculua Toplu Bak, ev. M.
K ank, stanbul 1989, s. 77-85; Ttus Burckhardt, slm Tasavvuf Doktrinine Giri,
ev. F. A rslan, stanbul 1982, s. 73-77.
leminde birlik (vahidiyyet) hlindeydi. te bu birlik hli, asl vatandr.
Klsik iirimizde "bezm -i elest" mefhumu ile de telmih edilen hdise
burada yaanmtr(29/3).
Asl vatan olarak dnlen ruhlar lem i, zam an ve m eknla
m ukayyet deildir. Zaten air de bu vatan "vahdet ili" (2/3, 6), "l-
m ekn" (178/2) ve "dost ili" (20/14) gibi mefhum larla ifade etm ekte
dir. M efhum- muhalifinden hareket edecek olursak, bu dnya kesret,
zaman ve mekn setti ile kuatlm bir diyar- gurbet, ayar ili (29/ 6),
dndrlmesi g ve ar bir dolaptr (12/2). Ruhun beden zindanna
hapsi ve nesnellemesi anlamna gelen doum (29/2), sladan gurbete
zorunlu bir intikal olarak telkki edildiinden hayat srgn istiaresiy
le tanmlanmaktadr. Dolaysyla o bu hayattan mtekidir. D iyor ki;

Vahdet ilinde sennle yr idm n'old bana


Kesret ire bend-i ayar olmam ya Rab meded (29/6)

Tasavvuf iirinde D evriye-i feriyye14 trnde yazlm iirlerde,


zuhur dncesi ele alnmaktadr. air de bu trden bir iirinde, dn
yaya gelii "ayrlk olarak" nitelendirmekte; bu sebepten de gznden
nice yalar akttna iaret etm ektedir (153/1). nk niansz, renk
siz ve form suz olarak Mutlak Hsn ile vuslat hlinde daima didar sey
rederken, yani b-m ekn iken, "kevn m ekn"n iine dm tr
(153/2). Kevn mekn u iinde yaadmz dnyadr, hayattr. Bu
d birdenbire olmamtr; nice gelip nice gitm i, nice doup nice l
m, nice alp nice solmu (153/3); kh bir bulut olup ge am,
kh yamur olup yere yam, gne olup yeri ve g aydnlatm
(153 / 4), nebat olup bir dnem bu hl zere devretmi, sonra hayvan
olmu ve insan suretini giymitir.
air "ahval- serencam m " hikye ettii bir iirinde (165/1-9), m a
nev seyrini anlatrken, tevhide ulamasn, yani insann kendi zn

14 air devriyye tarznda eser yazd gibi bu konuyu m ufassal olarak da bir risa
le kalem e almtr. Bkz: A bdurrahm an Gzel, "N iyaz M sr'nin G zden Kaan
Bir Eseri, Risale-i D ev riyye", T. K. A ., X V II-X X I/ l-2, Ankara 1979-83, s. 121-139;
M ustafa Tatc, "N iyaz-i M sr'nin D evriyyeleri ve D evir A n lay ", Edebiyattan
eri, A nkara 1997, s. 234-271. Ayrca devir nazariyesi ve bu konuda yaplan a
lm alar iin bkz. Bilal Kem ikli, "T rk Tasavvuf Edebiyatnda D evriyye ve
Su n'ullh- G ayb'nin D evriyyesi", slm A ratrm alar, XIII (2), A nkara, 2000, s.
217-226.
ve zgrln idrak etmesine dair bilgiler verirken, "n can ile bir
idk ebdan ile talduk" (165/7) demektedir. Can ile birliktelik, can
kuunun ten kafesine girmesinden nceki demlere iaret etmektedir.
"Bedenler ile dalm ak", bu dnya hayatna, kesrete ve ayrl ifade
etmektedir. Dolaysyla onun bu hayatta olmaya pek de istekli olmad
; bilkis hayatn birlik dnyasndan srgn, beden ve bu dnyann
da bu srgnn gerekletii birer zindan ve gurbet diyar olduu fik
ri ok aktr.

Can m irac: Ten kafesin d en ka


N iyazi'nin bu anlamdaki srgn vurgusu, dier suf airlerde de
grlen bir durumdur. Bu konuda ilk akla gelen M evln'nm M esne
visinde ki ney metaforudur. Ruh, asl vatannda ikilik dzlem ine tank
olmamt. Koparlp belirli bir srele ney hline dnmeden nce
kam, kamlktaki dier kamlardan biriydi; ne ekil, ne yap ve ne
de fonksiyon itibariyle farklyd. Oysa o ney hline tebadl ve tekml
ettirildike asl zne yabanclat; kam lfz da neye dnt. Bunun
gibi insan da beden formuna dnmeden nce, ruh olarak, ruhlar le
minde dier ruhlardan biriydi. Beden donu, bu birliktelii oullatr
d; beni, seni ve onu, bizi ve tekini dourdu.
Niyaz, insann bu yabanclamasndan, dne dne, devrede dev
rede kurtulacana vurgu yapar (112/12-14,6). Zira dnya bir dn
yeridir. Bu dnerek kurtulm ak devriye-i ariyye manzumelerinde ele
alnmaktadr. Bu iirlerden rendiim iz kadaryla air bu kurtulu
srecini can mirac (ruh mira) kavramyla ifade etmektedir. Onun se-
rencamn hikye ettii iir (165/1-9) bu ruh ycelii ihtiva etmektedir.
Bilindii gibi, merdiven, yukar km ak ve ykselmek anlamna gelen
mira, bilhassa Peygam berin Sidre-i M ntehaya kmas hdisesini ifa
de etmektedir.15 Tasavvuf dncesinde, salikin kendi mana ve haki
katini idrak ederek tezkiye-i nefis ve ruh arnma ile vahdet uuruna
ulam as da mira kelim esiyle ifade edilmektedir.16 air bu anlamda
bir ykselii yaadn ve bylece bir mihnethane olan dnyann
znt ve kederinden em in olduunu ifade eder (165/5). Bu tasavvuf

15 Bu m ucizenin edeb hayatm za yansm as hakknda bkz: M etin Akar, Trk Ede
biyatnda M anzum M iracnam eler, Ankara 1987.
16 Bu konuda ayrntl bilgi iin bkz: M uslihddin Valjy, M ircul-B eyan M iracn
Tasavvufi Boyutu, hzl. M. Tatc-C. Kurnaz, Ankara, 2000; Bill Kemikli, Sun'ullh-
C ay b Divan ncelem e-M etin, stanbul, 2000, s. 155-158.
dncesinde fark hlidir. Kelim e olarak bakalk almeti, ayrm ak ve
seilmek gibi anlamlara gelen fark, herhangi bir karlkl engellem e ol
madan kesrette birlii, birlikte kesreti grmektir.17 Bu hl, ztlarda bir
ahenk grme biimidir. Nitekim air de bu hle gelen k iin dnya
nn da ukbanm da bir anlam ifade etm ediine iaret eder (165/9).
air can miracn gerekletirerek farka ulaan kiinin sla zleminin
biteceine iaret eder. O bu hli "sem m e vechullah"18 lfz iktibasyla
ifade ederek, "eyada zn ynsz olarak gsterm i olan" Mutlak
Hsn ve M utlak Varlk olan Tanr'nn bulunm as ve "daim a ak olan
yznn" grlm esinden bahsetm ektedir(102/l-7, 103/1-5, 118/3).
Bu bak, bizim kesret lem inde yitirdiimiz, ama izini srerek tan
mak ve yeniden grmek zere kodlanm olduumuz bizi her dem g
ren yz seyretmeye imkn verecektir (102/1,103/ 4,116/ 3-4). nsan,
ilh! srlar, yaz k, geceyi gndz, iki lemi, har- neri, cennet ce
hennemi velhasl akl ve idrak snrlar dhilindeki btn ztlar ve
zenginlikleri kendinde bulacaktr (102/3-4,116/5).
Can mirac insann kendi kendine ynelmesidir. Srgn, gurbeti,
zindan, elemi ve kederi velhasl dnyay tarada aramayan, her eyin
mikro kosmozda, yani kendi ierisinde drldnn farknda olan
air (82/1, 91/1-2, 120/17-18), bylece hrriyeti de kendi iinde ara
maktadr. Bir bakm a sevgiliye vuslat ve esaretten kurtulu olan can
mirac lmdr. Zaten gzellik vergisi olarak "yr ilinde can alurlar"
(23 7 5). Buradaki lm, bu dnyadaki hayat sonlandran tabi lm
deildir; ihtiyar lmdr. htiyar lm, insann fiil ve davranlar
nn, bireysel ve toplum sal olarak sahiplendii hususiyetlerin, vcudun
ve im knlarn gerek sahibi olm ad bilincidir (92/2). Dier bir ifa
deyle, her eyin yegne m alikinin Tanr olduu fikrine ulamaktr. Bu
bakm dan ihtiyar lm, tam amen zihinsel ve entelektel dnm
ifade eder.

Sonu: G afletten kurtulm ak


Grld gibi, airin muhayyilesinde "hapis" kelimesine ykle
nen anlam, zahir anlamdan ok metafizik dzlemdedir. O bir sufdir;
hayat srgn ve dnyay zindan olarak tasavvur etmesi, ruh arnma

17 Ethem Cebeciolu, Tasavvuf Terimleri ve D eyim leri Szl, A nkara 1997, s. 264.
18 Vahdet-i Vcd dncesinin tem el referanslarndan biri olan bu lfz "N ereye
dnerseniz A llah oradadr." (Bakara, 115) ayetinden iktibastr.
srecinde yce amalarn gerekletirmesi iin kendisini bir mcade
le ortam nda grmesini saladndan nemlidir. Eer o hayata ve
dnyaya bu anlatld erevede bir anlam yklemeseydi, ile hayat
n tam amlayarak i aydnlanmasn gerekletirebilir miydi? Bu soru
nemli bir tartma konusudur. Ancak bir hususa zellikle iaret etmek
istiyorum; mahkm, btn bir mahkmiyet sreci ierisinde kendisini
bir konuya odaklandrr; o da zgrlktr. Suf de eyaya, sradan ili
kilere ve basit deer yarglarna balanp kalmak yerine entelektel an
lamda zgrlne kavumaya alan kiidir; o zindan da zgrl
de iinde arar.
Tasavvuf dncesinin temel kavramlarndan olan tasfiye-i kalb,
zihn ve akl gleri tek bir konu zerinde younlatrmak anlamna
gelir; o da iteki zgrlk alanna kavumaktr. Bu sebepten onun su
ve gnah telkkisi de farkllk gsterir. Zahiren su, irtikap edilmesi
hlinde ceza kapsamna girer. Oysa hl ehli, sadece irtikap ettii su
tan dolay deil, o suu dnce seviyesinde zihninde tasarlad an
dan itibaren de m anev cezay hak etmi olur. Dolaysyla o ncelikle
dncesini saflatrmak durumundadr. Bu sebepten yaad evrende
deta hapis hayat ierisinde olduu bilinci ile, doru olan dnmek ve
yapmakla kendisini snrlayacaktr. Onun iin bir hapisten ibaret olan bu
hayatta karlat fakr, zillet, dert ve mihnet izzet vesilesidir.

Hamdlillh habs-i zindan ehl-i hlin hirfeti


Fakr u zillet derd mihnet ol gruhun izzeti (193/4)

Sonu olarak srgn yeri olarak nitelendirilen dnya, insana asl


vatann unutturmaktadr. Bu bakm dan gaflete sebebiyet vermektedir.
Peki bu gafletten kurtulm ak iin ne yaplacaktr? Fek ok iirinde gaf
leti uyku hliyle ifade eden air, bu uykudan uyanmann yollarm ta-
savvuf dncenin temel kavramlaryla birlikte izah etmektedir. Ona
gre, gafletten uyanmak zgrle kavumak olduundan, bunu insa
nn kendi bana gerekletirmesi pek de mmkn deildir. Bunun iin
tek are, asl vatandaki hatraya ynelmek, ona snmak ve ondan yar
dm talebinde bulunmaktr. Seher vaktinde, yrekteki acy gzyana
tebdil ederek, sabr ve kararllkla onun yce kapsnda srarl bir ekil
de kalarak ona iltica etm ektir (156/1-2). nk gller seher vaktinde
alr, blbl de bu vakitte ah u zar eder (155/3). Yce ltuf kaplan se
herlerde alr (155/5-6). Bu alan kaplarla mahkmiyet sona erer, can
kuu zgrlne kavumu olur.
Halk Edebiyat
Trk Halk iirinde Hapishane

Ali Duymaz *

Giri
Halk edebiyat sahasnda alanlar arasnda 'halk iiri' kavramn
dan anlalan her zaman ayn ey deildir. k Edebiyat, saz iiri,
anonim halk iiri, tekke-tasavvuf edebiyat, tasavvuf halk edebiyat gi
bi kavramlar dolayl veya dorudan konuyu ilgilendiren terimler ola
rak ou zaman seyyal, hatta biraz da kaypak bir anlam erevesi iz
mektedir. Trk edebiyat tarihinin kurucusu M. Fuad Kprl ok cilt
li eserinin adnda olduu gibi "saz iiri" kavramn, syleyeni belli
olan halk iiri rnleri iin kullanmtr. Onun rencilerinden Pertev
Naili Bora tav ise ferd rnler iin "k edebiyat" kavramn kullanr
ken "halk iiri" kavramndan anonim rnleri anlam ve bu rnleri
oluturan trler arasnda tekerleme, trk ve mniyi saymtr.1 Konu
yu tartan isimlerden birisi de Saim Sakaolu'dur. Sakaolu Trk Dili
dergisinin "Trk iiri zel Says III (Halk iiri)"nde yazd blmn
adn "Trk Saz iiri" olarak koymu ve saz ald bilinen airlerin ya
n sra bir tek heceli iiriyle hret bulan Bayburtlu Zihni gibi airleri de
tartmaya ak olmakla birlikte saz iiri iine aldn ifade etmitir.2
Din-tasavvufi halk iiri ise ayr bir kolda gelimi, halk iiri iinde ka
bul grmekle beraber tema ve biim asndan olduka ayran nitelik
leriyle farkl bir konuma ulamtr. Ancak genel kabule ve pedagojik

Prof. Dr. A li Duym az, B alkesir niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve
Edebiyata Blm , Balkesir
1 (Boratav 2000: 134)
2 (Sakaolu 1989: 105)
yaklama gre halk iiri e ayrlmaktadr: Anonim halk iiri, k ede
biyat ve tekke-tasavvuf edebiyat. Bu tavrn Hikm et Dizdar-olu'nun
Halk iirinde Trler adl eserinde de zmnen kabul grdn izliyoruz.3
k edebiyat ile tekke-tasavvuf edebiyatn halk edebiyatnn dnda
ele alm ak gerektii grlerinin tartld bir ortamda konuyu daha
fazla irdelemeye gerek grmeden, 'halk iiri' kavramndan anladm
z belirtm ek istiyoruz. Burada biz yukardaki konulardaki kiisel fikir
leri ve kendi grlerim izi dikkate alm adan geleneksel izgide heceli
trlerle sylenm i olan, temas ne olursa olsun, btn ferd ve anonim
rnleri halk iiri iinde deerlendireceiz. Yani halk iiri kavramn
en geni kullanm alannda kabul edeceiz.
Hapishane temal iirler, halk iiri iinde bal bana bir tr tekil
edecek kadar ok deildir. Tasniflerde hapishane konusunun ele aln
d iki tr ne kmaktadr. Bunlardan birisi manzum destanlar, die
ri ise trklerdir. Tabi iirin tmnde olmasa bile birok halk iiri m et
ninde de hapishanenin bir m otif olarak kullanld gereini gzden
uzak tutmamak gerekir.
Halk iiri trlerinden manzum destanlar iinde "hapishane des
tanlar" yer almtr. Hapishane temal destan metinleri ounlukla
"D ier D estanlar", "D eiik Konulu D estanlar" gibi balklar altnda
ele alnmtr. Hapishane destanlarna tasnifinde mstakil bir yer ay
ran aratrm aclarn banda Fuat zdemir gelir. Fuat zdemir, Ahmet
kr Esen'in derledii, Pertev Naili Boratav'm yayma hazrlad
Anadolu Destanlarna yazd "Anadolu Destanlarnn Biim leri ve e
itli Tem alar" balkl giri yazsnda yapt tasnifin ikinci blmn
"H apishane le lgili D estanlar"a ayrmtr.4 Bunun balca sebebi
A nadolu'nun deiik yrelerinde hkim ve savc olarak grev yapan
Ahmet kr Esen'in cnklerinde yer alan ve hapishane hayatn konu
alan destanlardr.5 Bu tasnifi zkul obanolu da isabetli grr ve
k tn d i tasnifinde "Sosyal Hayatla lgili D estanlar" st bal altnda
"H apishane Hayatyla lgili D estanlar"a da yer verir. obanolu, hapis
haneleri ve hapishane hayatn konu edinen bu destanlarn mahkmlar
veya mahkm olmad hlde bu hayatm ibret dolu hlini anlatmak
iin hapis olmayanlarn azndan yazldn ifade etmitir.6 Yukarda

3 (Dizdarolu 1969)
4 (Esen 1991: 33, 59-63)
5 (obanolu 2000: 49-50)
6 (obanolu 2000: 56-58)
ismi geen Esen ve obanolu'nun eserleri ile Trker Acarolu-Ftrat
O zan'n hazrlad Trk Halk Ozanlar ve Destanlar Kaynakas nda do
rudan hapishane konulu on civarnda destan metni yer almaktadr.7
Ayrca birok destanda da hapishane ve zindan kavramlar, motif ola
rak yer almaktadr. Bunlar da yeri dtke meklenecektir.
Ayn ekilde pek ok aratrmac trkler arasnda da hapishane
/mahpushane trkleri balkl bir blm almas gerei duymular
dr. Biz bu aratrmaclarn tasniflerine ayrntl olarak yer vermek ye
rine M ehm et zbek'in tasnifinden ksaca sz etm ek istiyoruz. M ehmet
zbek, trkleri konularna gre tasnif ederken "Lirik Trkler" ba
l altnda "G urbet Trkleri"ne de yer verm i ve "G urbet Trkleri"
iinde bir alt balk olarak "M apushane Trkleri"ni de saym ve alt
trk metni yaymlam tr8 Ahm et kr Esen'in eserinde de be tr
k metni hapishanelerle ilgili m otif ve konular ilemektedir.9 Ayrca
gnacz Kunos10 ve Ahmet Caferolu'nun derlemeleri arasnda da ha
pishane trkleri yer almaktadr.11

7 Bu destanlarn adlar ve yaym landklar yerler u ekildedir: 1. G alip Canseven,


Feci H apishane D estan, yayn yeri ve basm evi yok, 1955.2. M etin G am sz, Sebep
siz Firar, Lleburgaz, A r M atbaas, 1960. 3. D ursun K o, Karde Yznden Kendi
ni Sehpaya karan Kalnl Bekir'in D estan, Sivas, E snaf M atbaas, 1963.4. A li Nur-
deren, A k Gr D estan, Eskiehir, N u r M atbaas, 1961. 5. k Sleym an O r
han, M apusane D estan, K ayseri, Yeni M atbaa, 1955. (obanolu'nda k Sley
m an ve Sleym an O rhan adna iki ay n yerde ayn destana rastlanm aktadr. Ad,
yaym tarihi v e yeri ayn olan bu destan A carolu-O zan'da Sleym an Orhan ad
na kaytl ve tektir. obanolu'nun ilk kaynakta ad olarak ald k airin ad
deil, m esleinden dolay ald lkap olsa gerektir, bu an soyad da Orhan
olmaldr. D olaysyla k Sleym an O rhan'n M apusane Destan bir tane olm a
ldr.) 6. H asbi Tun, M apus D estan, Am asya (Caferolu 1994a: 174). 7) Hasbi
Tun, H am am [H apishane H am am ] D estan, A m asya, (Caferolu 1994a: 175-176).
8) m er K esen Dedeolu, H apishane D estan, Trabzon, (Caferolu 1994b: 141-
142). 9) Niyazi, "[H apishane D estan]" (Esen 1991:218-220). Ayrca Hsn adnda
birisi tarafndan hapishanede yazld tahm in edilen 54 ve 55 no'lu destanlarda
da hapishane havas sezilm ektedir (Esen 1991: 204-211).
M ehm et zbek'in m etnini verdii trkler unlardr: M apushanelerde (Kara
m an), M apushane H avas (U rfa), H apishane T rks (iekda-K rehir), H a
pishane inde (A fyonkarahisar), G ardiyan (Kakla Ky-Yozgat), O sm an'n
Trks (Konya) ( zbek 1994: 316-319). ( zbek 1994: 85)
9 (Esen 1986: 8 4 ,1 1 8 ,1 2 7 , 225, 228-229)
10 (Kunos 1998: 93)
11 (Caferolu 1994b: 21-23, 39-40)
Destan ve trkler bata olm ak zere halk iiri kavram iinde yer
alabilecek metinlerde hapishane unsurlar nce tematik olarak ele al
nacaktr. "H alk iirinde m ekn olarak hapishanenin ilen ii" bal
altnda "H apishanelerin som ut artlar ve unsurlar" ile "H apishanele
rin insann duygu dnyasna yansm alarTm deerlendireceiz. Daha
sonra ise "H alk iirinde model alman hapislik ve zindan tipleri"ni in
celem eye alacaz.

H alk iirin de m ekn olarak hapishanenin ilen ii


Genel anlamda bir cezalandrma mekn olan hapishane, halk i
irinde de ayn biim de yer alr. Bu meknn ad genel olarak Farsa
"y er alt hapishanesi" ve "karanlk yer" anlamndaki zindan szdr,
ancak daha yeni metinlerde, zellikle trk ve destanlarda dam, mah
pus, mapushane, hapishane gibi szlerin de kullanld dikkati eker. r
nek olarak bir trknn "Ben gzm e almm / Hemi dam hem mah
pusu"12 eklindeki msralarnda "dam " ve "m ahpus" szleri birlikte
gemektedir.
A. H ap ishanelerin som ut artlar ve unsurlar
1. Yer altnda olma
Farsa zindan sznn anlam dnyasndaki en bata gelen unsur
larndan birisi zindanlarn yer altnda olmasdr. Bu, klsik edebiyat
mza da aynen yansmtr. Bu bakmdan divan edebiyat rnlerinde
bahsi geen zindanlar yer altndadr ve sk sk kuyu ile birlikte zikredi
lirler. Ayrca bu durum, sevgilinin ene ukuru ile zindan arasnda bir
tebihin gelim esine de zemin hazrlamtr. Divan edebiyat sahasnda
en kapsam l tem atik tahlili yapm olan H arun Tolasa, bu tebihin
mnasebetinin zindan veya kuyu ile ene ukuru arasndaki ekil ben
zerlii ve eskiye dayanan bir det olduunu belirterek eskiden her e
it sulunun mahpus tutulduklar yerin kuyu gibi topran derinlikle
rinde veya toprak altnda bulunduunu vurgulamaktadr.13 Zindann
yer altnda bulunm asnn mitolojik adan da bir anlam vardr. l
mekn prensibine gre Erlik, yani eytann mekn yer altndadr ve
"eytana uyan" yani su ileyen insanlarm atldklar yer de eytann
yan olmaldr.

12 (Esen 1986:118)
13 (Tolasa 1 9 7 3 :8 8 -8 9 ,2 7 0 -2 7 1 )
zellikle tekke-tasavvuf iiri metinlerinde, klsik edebiyatn da et
kisiyle Yusuf kssasndan telmih olarak kullanlan "kuyu" ve "ah"
kavramlar da yer altn iaret etmektedir. Pir Sultan Abdal, "Y usuf u
kurtard kuyudan lden / Biri sabr biri kr biri dua" demektedir.14
2. Karanlk
Zindann en belirgin nitelii karanlk olmasdr. Karanlk ayn za
manda penceresizlik demektir. Bir mnide bunu grrz.

Bu benum gzelluum,
Ne yrekler yakacak;
Mapusa pencere yok,
Yarim nerden bakacak15

Hapisten kmak da bu manada gzleri kamatran bir aydnlkla


karlamaktr. Bu anlamda bir trkmzde "Mahpustan ktm gzm
kam ar"16 denmektedir.
Zindann karanlk olmas m ecazlaarak deyim lem i17 ve "cihan /
dnyay gzm e / bam a zindan etm ek" eklinde de halk iirinin sz
hzinesine girmitir. Bu deyimi tek bana bir gelenek oluturmu olan
Karacaolan'n sz hzinesinde de gryoruz.

Bugn yrimden ayr deli


H er gnm bir yla dnd gidiyor
Gene zindan oldu dnya bama
Sinem atelere yand gidiyor18

Ah yr melil mahzun bakma yzme


Bir od dt yanar tatl zme
Dnya zindan grnyor gzm e
Nazlm senden gem esi g oldu19

^ (Glpnarl-Boratav 1991: 374)


(Elin 1990: 59)
16 (Esen 1986: 225)
17 Zindan sz, "D nya bana zindan old u ", "D nya gzne zindan kesildi",
Dnya zindan old u ", "D nyay bana zindan etti" ve "D nya (gzne, ona)
zindan olm ak (grnm ek, kesilm ek)" eklinde deyimlere girmitir. Bu deyimlerin
anlam byk bir karam sarlk ve um utsuzluk iine dm ektir ve benzer deyim
ler olarak "D nya bana d ar olm ak ", "D nya bana yklm ak" deyim leriyle
ayn anlam dnyasn paylam aktadr (Bkz. Aksoy: 739; Tlbenti 1977:198-200)
Birbirinin varyant saylabilecek aadaki mnide sevgilisinin
szne inanmam as k iin "cihan zindan gzm e" szleriyle tanm
lanmaktadr.
Zindan cihan gzm e
Ah inanmaz szme
ldme yanmazdm
Bir gn gle yzme20

Cihan zindan gzm e


Yr inanmaz szme
Ayrldma yanmam
Uydu eller szne21

Hi inanmaz szme
Cihan zindan gzm e
ldme yanmazdm
Bir gn glse yzme22

Bu sz Gevher! gibi divan iiri etkisindeki bir airde ise

Reddedelden beri ey yz mahm


Zindandr bama bu arh- felek23

eklinde kullanlmtr.
Ayn deyim i manzum destanlarda da grrz. Araplarn 1832-
1833 yllarnda A ntep'i igal etmeleri zerine sylenmi Sefil Ali veya
Seyran'ye ait olduu tartmal olan G aziantep'in Savunma Destan ile
Krm Destan'nda zindandaki gibi zor ve kt durumlara dm ek an
lamnda kullanlmaktadr.

eyhbekir'de mahsus kaldk iki gn


N eler yapar imi bu arh- gerdun

18 (Karaer: 266)
19 (Karaer: 286)
20 (O ktrk 1985: 514)
21 (Oktrk 1985: 235)
22 (O ktrk 1985: 328)
23 (Elin 1987: 41)
imden geri gman olmamz memnun
Cihan gzlere zindan ettiler24

Rusyal der ki aldn da deryay


Kuds-i erif iin ettim kavgay
Ben neden istedim Ayasofyay
Cihan bama zindan etti25

Bir trkmzde ise faydasz gzele meyil balamak, insann ken


disini zindana atm asna benzer saylmaktadr.

Faydasz gzele mehil balayan


Kendini zindana atma benzer26

k m er de sevgilisi olm adan cihana bakmak istemez ve lemin


zevk ve sefasnn bu durumda kendisi iin zindan saylacan ifade
eder.

stemez bu gzlerim sensiz cihana bakma


lemin zevk sefas bana zindan oldu gel27

Gzlere cihan zindan etmenin bir baka ekli ise fizik olarak kr
olmadr. Nitekim k Veysel iek hastalndan kr olunca "gnm
zindan, gecelerim zar oldu28 msrasn sylemitir.
3. Darlk ve kapallk
Zindan kapal ve dar bir yerdir. Seyran'nin bir iirinde bunu grrz.

Kimi gz gzne ka kana


Benzemezse tuzun katma ama
Bir gn u cihan eder bana
Esir zindanndan daha dar gibi29

24 (G encosm an 1972: 232)


25 (G encosm an 1972: 253)
26 (Esen 1 9 86:127)
27 ( k m er Divan 1963: 31)
28 (Bakiler 1989:115)
29 (Yksel 1987: 68)
Bir trkde sylendii gibi zindan, gem ek iin kprs, am ak
iin kaps olmayan bir yerdir.

Kprs yoktur geeyim


Kanadm yoktur uaym
Kaps yoktur aaym30

Gonca ile zindan, kapallk ilgisinden dolay divan edebiyatnda


tebih unsuru olarak kullanlmtr.31
4. Zindan ara gereleri (kelepe, ba, zincir, pranga, yafta, dem
parmaklk)
Zindanlarda balayc ara gereler, yani zincir, ba, pranga gibi
aletler bulunur. Bunlar klsik edebiyatmzda bend, kemend, zencir, hal
ka, silsile, resen, risman gibi adlarla anlrlar ve hep zindanla tenasp
olutururlar. Ayrca sevgilinin sa ile (hem balayc, hem de kurtarc
unsur olarak) tebih olutururlar.32 Bend sz ayrca bir cezalandrma
ve tedbir usul olarak da kullanlr. Zararl kimseler veya deliler ba
lanmaktadr. Bend, sevgilinin sayla tebih oluturmann yan sra
gam ve hicran unsurlar ile de tebih hlindedir. Bendin demir olanna
da tavk veya lle denir ki bugnk pranga karl saylabilir. Divan
edebiyatnda grdmz bir baka denklik de kul (kle-esir) ile k
denkliidir. Zincir veya ip ile balanmak, birbirine bend edilmek, b
lk blk sevk edilmek, zindana atlmak gibi kavramlar k iin de
kullanlr.33
a) Ba
Divan edebiyatnda grdmz bend ile sevgilinin sa arasnda
ki benzerlik mazmunu, halk iirinde de karmza kmaktadr.

Bahe sana da bana


zm sana ba bana
Zincir artk kr etmez
Zlfn teki ba bana34

30 (Esen 1986: 84)


31 (Tolasa 1973: 510-511)
32 (Tolasa 1973: 270-271)
33 (Tolasa 1973: 88-89)
34 (Oktrk 1985: 222)
Ba bana
Bahe sana ba bana
Deme zincir kr etmez
. Zlfn teli ba bana35
Ay senin srma zlfn
H er bada verme zlfn
Kemend et tak boynuma
u senin burma zlfn36
b) Pranga
Hapishane ve zindanlarda kullanlan dier bir gere ise prangadr.
M ustafa Bey D estan'nda pranga u ekilde gemektedir.

M r Paa emreylemi tutulsun


Yedi sene prangaya konulsun
Cmle mal mezat olsun satlsn
Dklp meydana mallar grnd37

Urfa'dan derlenmi "M apusane H avas" adl bir trkde pranga


kelim esi yanllkla "firengi" olarak kaydedilmitir.

Akam olur firengiler vurdur


Gardiyanlar nmze kurulur
Anam beni ziyaretten yorulur
M apushane seni yapan kr olsun
Kr olsun da iki elleri krlsn38

c) Kelepe-Zincir
Bir baka destanda da "Vurduunuz demirler boynumu e d i"39
szleri gemektedir. Burada boyun eme szndeki tevriyeli kullanm
dikkati ekmektedir. Ayrca kelepe ve zincir de u destan drtln
de ilenmektedir:

35 (Bilge 1996: 45)


36 (Bilge 1 9 96:135)
37 (G encosm an 1972: 433-435)
3 (zbek 1994: 316-317)
39 (Caferolu 1994a: 175-176)
Elimde kelepik ayakta zincir
Yafta boazmda gnlm incinir40

d) Yafta
Yafta, sulularn, zellikle idam mahkm larnn boyunlarna asl
olan ve sularyla mahkmiyetlerine ait bilgileri ieren kttr.

Elimde kelepik ayakta zincir


Yafta boazmda gnlm incinir41

e) Demir parmaklk
Zindanlarn fizik artlarndan biri de demir parmaklklardr. Kon
ya'dan derlenen O sm an'n Trks'nde hem parmaklktan bakmak,
hem de firar etme dncesi ifade edilmektedir.

kar kar parmaklktan bakarm


Konya seni atelere yakarm
Bir gn olur ben buradan kaarm
Sprn hanlar Osman geliyor
Dalarn serdar aslan geliyor42

Karaman'dan derlenen Hapishanelerde balkl bir trknn ise ka-


vutamda demir parmaklklardan bakp bakp alama sz konusudur.

Yanarm yanarm, akma yanarm,


Demir parmaklktan bakar alarm43

Ayn durum bir Afyonkarahisar trksnn kavutama da yan


smtr.

Dtm ben bir zindana yanar dner alarm


Demir parmaklklardan boyun bker alarm 44

40 (Esen 1991: 6 0 ,2 1 9 )
41 (Esen 1991: 6 0 ,2 1 9 )
42 ( zbek 1994: 319)
43 ( zbek 1994: 316)
44 ( zbek 1994: 318)
5. Gardiyan
Halk iiri metinlerinde geen gardiyan tiplemesi, ou zaman "za
lim ", "yrei haym ", "dem ir barl" bir kii olarak alglanr. Mesel
mahpus bir kadnn azndan sylenmi u mahpushane trksnde
gardiyann hainliinden sz edilmektedir.

M apushana iinde
Vardur elma direi
Ne kayndr ne hayn
Gardiyann yrei45

Bir trkmzde ise gardiyann bar ile zindandaki pranga, par


maklk, zincir gibi dem ir ara-gereler arasnda bir benzerlik kuruldu
u sezilmektedir.

Hapishane balk amur


Gardiyann bar demir
M evlm bize versin mr46

Bir trkye ise gardiyan darltmamak, gcendirmemek konusun


daki titizlik sz konusu edilir.

Hapishanenin suyu iinden akar,


Arkadalar gelm i kapdan bakar,
Gardiyan darlr canm yakar.*7

Yozgat'n Kakla kynden derlenmi olan aadaki trk ise


tm yle gardiyana hitaben sylenmitir. M ahkm veya mahpus der
dini gardiyana dkm ekte, onunla dertlemektedir.

Karakoyun at gitti dalara,


gzel de im di indi balara .. .oy
len ld selam syle salara,
H i yanma gelenim yok gardiyan.

45 (Caferolu 1994b: 21-23)


46 (Esen 1986: 84)
47 (zbek 1994: 318)
Dald deli gnl firgata dald,
Yazld cezamz evraklar d oldu ...oy
Slada nazl yrmz gald,
Nazl yrdan hi haber yok gardiyan.

Akam olur firengiler vurulur,


Gardiyanlar ba ucuma g u ru lu r.. .oy
Anam babam ok ricada bulunur,
Acep ben de kar mym gardiyan.

Ne zor olur hapishane stmas,


Kyda kede garip yatm as...oy
Krpe kuzularn gze ttmesi,
Guzulardan hi haber yok gardiyan.

Hapishanelerde sam yeli esti,


Eler dostlar hep umudun kesti...oy
ok arkada vardr iyi gn dostu,
A kapy gelenim yok gardiyan,48

6. Ceza ekli ve sresi


Cezalandrma biim i din ve mitolojide bu dnyaya veya yer altna
eytann yanna atlma, toplum dan soyutlama, belirli srelerle veya
sresiz olarak zindana atm a, krek gibi zor iler grdrme, balama
gibi eitlilik gsterir. Halk iiri rnlerinde cezann ekli ve sresi ko
nusunda pek fazla bilgi yer almamaktadr. Ancak idam, krek cezas,
on be, yz bir sene gibi baz cezalardan sz edilmektedir.

Hapishane iinde bir yeil direk


Kimimiz on be sene kimimiz krek
dam cezasna dayanmaz yrek
Validem bayramn mbarek olsun49

M apushanelerde grmedim direk,


Kimimiz on beli, kimimiz krek.
dam cezalya dayanmaz yrek.50

48 ( zbek 1994: 318-319)


49 (Esen 1986: 228-229)
50 ( zbek 1994: 316)
Ne zalim dir mapushane havas
ocuklar alyor, ister babas
Admza verdiler idam cezas51

Hapishane iinde bir mermer direk,


Kimimiz yz birli, kimimiz krek,
dam cezallarna dayanmaz yrek.
Dtm ben bir zindana yanar dner alarm
Demir parmaklklardan boyun bker alarm52

7. Dier artlar
Hapishanelerdeki zor artlarla ilgili baz baka som ut unsurlar da
vardr, insanlar hapishanelerde ou zaman amur, ya zem inlerde ya
tp kalkmak zorunda kalmlardr. ok seyrek olarak da zerinde otu
rup yatm ak iin kullanlmak zere "yarm hasr" bulabilmilerdir.

Altmzda yarm hasr


imizde yoktur kusur
Hapishanede kaldk yesir

Altmzda amur yatan


Yatyorum kara dten
Anam haberimi alsn
Gkyznde uan kutan53

H apishane balk amur


Gardiyann bar demir
M evlm bize versin mr54

B. H apishanelerin insann duygu dnyasna yansm alar


1. Gurbet-ayrlk duygusu
Hapishaneye dm ek bir gurbet unsuru olarak da deerlendiril
mektedir. Nitekim M ehmet zbek, "H apishane Trkleri"ni st balk

51 (zbek 1994: 316-317)


52 (zbek 1994: 318)
53 (Esen 1986: 84)
54 (Esen 1986: 84)
olarak "G urbet Trkleri" iinde deerlendirmitir.55 Sladan, sevenle
rinden ayr dmek gurbet ile hapislii birbirine benzetirmektedir.
Fuat zdem ir de hapishane ve hapislik kavramlarn gurbet olaynn
daha dramatik bir blm olarak ele alm akta, ancak fiziksel ve psiko
lojik sonulan itibariyle ok daha ypratc ve zoraki bir gurbet olarak ni
telemektedir.56 Krolu, zindanda iken en ok yiitlerini ve amlbel'i
zler, onlara hitaben iir syler ve iirini gh name gh seher yeliyle am-
lbel'deki yiitlerine ulatrmay arzular. Krolu'ndan rnekleri ilgili
ksma brakp manzum destanlanmzdan rnekler verelim:

Garip blbl ne gezersin l ovada


Yavrularm mell mahzun yuvada
Kendim hapishanede gnlm slada
Bilin beni arzularm slay57

Hapishane iinde bir eme akar


erim ierim de barm yakar
O bare validem yollara bakar
htimaldir kavuuruz birader5^

M ahpus, darda kutlanan bayram larda bir baka duygulanr.

Garip blbl gl dalnda zikreder


Hapishane iinde hi gitmez keder
Bizsiz bayram ettiniz mi birader
Birader bayramn mbarek olsun59

Anne, baba, sevgili, ocuklar, dostlar gibi sevenlerinden ayr d


me, hapisliin dolayl straplarmdandr. M apushane Havas adl Urfa
trksnde;

N e zalim dir mahpushane havas


ocuklar alyor, ister babas

55 ( zbek 1994: 85)


56 (Esen 1991:59)
57 (Esen 1986: 228-229)
58 (Esen 1986: 53)
59 (Esen 1986: 228-229)
Admza verdiler idam cezas
M ahpushane seni yapan kr olsun
Kr olsun da iki elleri krlsn60
denmektedir.
Krehir'in iekda'ndan derlenmi bir hapishane trksnde

Aamadm u dalarn karndan,


Yatamadm sevdiimin zarndan.
Kesseler kellemi gemem yrimden,
Divane gnlm elesin zindan.61
denmektedir.
Ayrca bir iftiraya uradn dnen hapishanedeki annenin a
zndan sylenmi ninni evldndan ayrl u szlerle anlatr:

Gen idim murad almadm,


Bir kuzu bytp yrtemedim,
N enni deyip nenniliyemedim,
Nenni suzanm nenni!

Seni bytmedim ellere verdim,


Senden hevestik alamadm,
Nennileyip bytemedim,
Ala beiklere beleyemedim,

Seni emenlere yrtemedim.


Nenni yavrum nenni,
Anasz kzm nenni!
Alt senedir beni unuttun,

Allah kavumay nasip etsin,


Gen idim murad almadm,
Hevesliime ermedim,
Gn grp sallanp gezmedim,
Gen mrm mapusta ryor,
Allah da iftiradan saklasn!62

60 ( zbek 1994: 316-317)


61 ( zbek 1994: 317)
62 (elebiolu 1982: 91)
2. Haberleme-ziyaret arzusu
M ahpusun en ok arzulad dardaki hayatla, sevdikleriyle ba
lantdr. Bu balant iki yolla kurulmaktadr: M ektup ve ziyareti.
M ektubunun veya ziyaretisinin gelmemesi mahpusu ok etkiler:

Ellerin mektubu geldi okundu


Galiba bizimkisi intizar oldu63

Bazen haberleme imknszlarsa kulardan medet umulur:

Gemiler yan direk


Suyu nerden indirek
Glar dil bilmiyor
Anneme mektup gnderek64

Anam haberimi alsn


Gkyznde uan kutan65

Ziyareti konusu da anonim rnlerde ok ilenmitir. Urfa'dan


derlenmi "M apusane H avas" adl bir trkde hapishane ziyareti u
szlerle anlatlr:

Akam olur firengiler vurulur


Gardiyanlar nmze kurulur
Anam beni ziyaretten yorulur66

Destan nitelikte eserlerde ise tutsak den ve zindanda kalan K-


rolu'nun name (mektup) ve seher yeliyle yiitlerine haber yolladn
grmekteyiz.
3. Hastalk ve lm endiesi
Hapishane ortam her trl hastalk iin uygun bir ortamdr. Kara-
caolan, bir drtlnde zindanda kullarn melil melil yattndan ve
imlediinden bahsetmektedir.

63 (Esen 1986: 75)


64 (Caferolu 1994b: 21-23)
65 (Esen 1986: 84)
66 ( zbek 1994: 316-317)
Er isen meydanda otur
leri gel cevap yetr
M elil melil olmu yatur
Zindanda kullar iniler67

Hasta mecaz oldum her yerim sancr


Tahamml edemez insan olanlar68

En ok karlalan hastalklardan birisi stmadr.

N e zor olur hapishane stmas,


Kyda kede garip y atm as...oy69

Hapishane artlar baz durumlarda lmlere yol aar, bu sam ye


line benzetilir:
Hapishanelerde sam yeli esti,
Eler dostlar hep umudun kesti...oy 70

4. D ve hayal zenginlii
Kapal ve dar bir alana hapsolma, kiinin d ve duygu dnyasn
zenginletirmektedir.

Hapishane iinde ten kular,


H ayrdr inallah grdm dler,
Herkes sevdiine canlar balar.

Ancak korku ve endienin besledii bu dler ou zaman kara


d, yani kbusa dnmektedir.

Altmzda amur yatan


Yatyorum kara dten
Anam haberimi alsn
Gkyznde uan kutan72

67 (Karaer: 354)
68 (Esen 1991: 6 0 ,2 1 9 )
69 ( zbek 1994: 318-319)
70 ( zbek 1994: 318-319)
71 ( zbek 1994: 318)
72 (Esen 1986: 84)
5. Vefaszlktan ikyet ve yalnzlk duygusu
Hapse denlerin en ok ikyet ettikleri hususlarn banda ei
dostu tarafndan terk edildii duygusu gelmektedir. Bunun iki boyutu
vardr. Birincisi m ahpusun psikolojisinden kaynaklanan yalnz brakl
d duygusudur. Dieri de gerekten denin dostunun olmam as ve
ya iyi gn dostlarnn ortadan kaybolmasdr. Birok destan ve trk
de bu duyguyu izleriz:

M apushanelere serdim postumu,


ok aradm bulamadm dostumu.
Azizim ahbaplar bana kst m?73

Hapishaneye attm postumu,


Yeni bildim dmanm dostumu.
Yousa nazl yr bana kst m?
Divane gnlm elesin zindan.74

ok arkada vardr iyi gn dostu,


A kapy gelenim yok gardiyan.75

6. Zorluklara tahamm l ve ile


Hapishane artlarnn arln ifade etmek iin bir destanda "m a-
pusta yatanlar ahrette yanm az"76 sz kullanlmakta ve cehennem ile
zindan arasnda bir benzerlik kurulmaktadr.

M apus mapus derler kalbim inanmaz


M apusta yatanlar ahrette yanmaz
Byle mapuslua canlar dayanmaz
Kaderim byledir yandk ne are77

Hapse den bir kadn, trksnde hapse deli hep aladn


sylemektedir.

73 ( zbek 1994: 316)


74 ( zbek 1994: 317)
75 ( zbek 1994: 318-319)
76 (Caferolu 1994b: 141-142)
77 (Caferolu 1994b: 141-142)
Ateim var klm yok
Blbl oldum dilim yok
M apusa deli
Alamadk gnm yok78

7. Hapishane yapanlara beddua


ki trkmzn balam a msralar hapishane yapan ve icat eden
lere bedduadan meydana gelmektedir:

Tez gel aam tez gel olma muhannet


M apusu icat edenler grmesin cennet79

M apushane seni yapan kr olsun


Kr olsun da iki elleri krlsn80

H alk iirinde m odel alnan h ap islik ve zindan tipleri


H apislik teminin simgesel alann tayin eden belli bal modeller
vardr. Su-ceza ikileminde hapishane bir cezalandrma yeri ve biimi
olarak karmza kmaktadr. Burada cezann yeri ve ceza biimi dnda
etkili olan dier unsurlar, cezay verenin ve suu ileyen yani cezaya
m uhatap olann kimlii, cezann m eruiyet kayna yani hukuk boyu
tu, cezann sonucu gibi deiken unsurlardr. Biz bu noktalarda hapis
hane teminin modelini ksaca (nk bunlar ayr alma konusu
tekil edecek boyuttadr) ele alp halk iiri m etinlerinden rneklerle pe
kitirm eye alacaz:
1. Din-tasavvuf model
Din-tasavvuf m odeli iki boyutta ele alm ak gerekir. lki ilk insanm
iledii ilk su sonucu cezalandrlmasn ileyen ve mukaddes kitap
larda da yer alan Hz. dem ile H avva'nn cennetten kovulmas kssa
sdr. kinci model ise Yusuf kssasdr.
a) Cennetten kovulma kssas
Hapsetme veya zindana atma, aslnda bir cezalandrma biimidir.
Bu cezalandrmann ilk modeli dinde Tanr tarafndan gerekletiril
mitir. Srasyla eytam n birtakm hayvanlar vastasyla Hz. Havva'y,

78 (Caferolu 1994b: 21-23)


79 (Esen 1986: 225)
80 ( zbek 1994: 316-317)
onun da Hz. Adem 'i kandrmasyla yasak meyveyi yemek, yani su sa
ylan bir eylemi gerekletirmek bu dnyaya, yani zindana atlmay
salayan sutur. nsan akl hangi meyvenin ve neden yasak olduunu
tarta dursun ilk defa eytana uyan ilk insanlar bu dnyaya yani,
cezann ekilecei yere, tasavvuftaki tabiriyle dnya zindanna atl
mlardr. Tasavvuf da buradan hareketle dnyann bir ceza, srgn
veya en hafifinden gurbet mekn olduu temel grne yaslanmtr.
Belirttiimiz gibi tasavvuf anlayna gre dnya, hapishane veya
zindan olarak kabul edilmitir. nsan ise bu zindanda bir mahpustur. Ta
savvuf iirinin en nemli temsilcisi Yunus Emre bunu yle ifade eder:

ol senn mmin kullarn dnya zindan onlarn


Bu dnyada mmin olan hurrem oluban ad deil81

M utasavvflar bir mahpus gibi "haps iinde" lmemek iin birka


ey yerler. Yunus bunu yle ifade eder:

Gzm ap grdm zindan ii


Nefs heva pr dolu eytan ii
Haps iinde lmeyeyim diye a
M sml u murdar yedim bir iki ka82

Zindandan kurtulu ise ancak lmle gerekleebilecektir. Yunus


Emre daha da ileri giderek Tanr'sma kavumadktan sonra iki lemin
de zindan saylacan ifade etm ekten ekinmemitir.

Sensiz iki cihan benim zindan grnr gzm e


Senin aknla bilien gerek hass'l-hastan ola83

Yunus, eer Tanrsna kavuursa iki cihan zindan olsa bile onlar
bostan sayacan sylemektedir:

ki cihan zindan ise gerek bana bostan ola


Artk bana ne gam gussa n inayet dosttan ola84

81 (Glpnarl 1976: 66)


82 (G lpnarl 1976: 360)
83 (G lpnarl 1976: 131)
84 (G lpnarl 1976: 131)
Yunus'a gre Tanr klar, boynu zincirli tutsaklardr ve azatlk
istemezler:

Akn zemzemesirder k boynu zincirli


Azadlk istemezler yle kaldlar tutsak85

Yunus, aka yalan syleyenin br dnyada yerinin zindan olaca


n da ifade etmektedir:

Yalanclk eylemegil aka yalan sylemegil


Bunda yalan syleyenin orda yeri zindandadr86

Bu balam da ele alabileceimiz bir baka benzetm e ise dnya s


zne yklenen tama kavramyla ilgilidir. Tasavvufta dnya arzuyu,
nefsi, ihtiras ifade ettii iin Yunus Emre, Risalet'n-Nushiyye'sinde bu
dnya ihtiraslarna karlk tama szn kullanr ve tamay, denle
rin iinden kam ayacaklar bir hapse, zindana benzetir. Bu msralar
yledir.
Tama habsine ddm kamazn
Kat berkdr divan ykamazn

Key erenler durur zindan bekler


Bahdurlar demr yrekl erler

Bin er donl durur tama erisi


M barizdr bahdur her birisi

Ele gireni zindana ururlar


Ayana da demr buyururlar87

b) Yusuf kssas veya peygamber olma ilesi


Devlete hkim olanlarn veya gc elinde bulunduranlarn bir ce
zalandrm a yntemi olarak uyguladklar zindan, toplumsal ve dar
deil ama din bir meruiyete yaslanan Hz. Yusuf gibiler iin bir ceza
deil, mkfata dnmekte, bir cezalandrma yeri olm aktan te bir

(Glpnarl 1976: 115)


86 (Glpnarl 1976:134)
87 (Tat 1 9 9 1 :9 ,3 6 -3 7 )
sabr ve tahamml testi zellii tamakta, yedi yllk bir ilenin ve sab
rn sonunda da M sr vezirlii ve Zleyha'ya kavuma gibi mkfata
dnebilmektedir. Burada zindan, ile kavramn artrm aktadr ki
bu tasavvufta da nemli bir kavramdr. Niyaz M sr bu ile kavramn
hapisle birletirdii bir beytinde yle der:

Habsm bu gn krk erbain old temam Deccal lin


Kld beni Rabbm emin ya sen beni ya ben seni88

Zindan kavramnn din anlamda telmih olarak kullanld en


yaygn alan hi phesiz ki bu Yusuf kssasndan kaynaklanan alandr.
Ardanulu Efkr Hz. Yusuf ile zindan ilikisini bir iirinde yle anlatr:

Aah Yusuf i zindandan haran sensin


Oni M sr tahtna sultan edensin89

XIV. asrn mutasavvf airlerinden Eflk Dede;

Dr- beldur cihan rene ile genci nihan


Yusuf a zindan tk-dr- sel eyledi90 demektedir.

Fatih'in hocas Akemseddin, Yusuf ile gnl arasnda bir paralel


lik kurmutur:

Yusuf- M sr gnldr sen an habs eyledn


ksan gel ber sultan- huban iste bul9'1

k m er de Yusuf ve zindan telm ihini kullanan airlerim iz-


dendir.

Gnl Yusuf gibi aha


Dp zindana yaslanm92

88 (Erdoan 1998: 218)


89 (Raym an 1998: 322)
90 (Gzel 1989:366)
91 (Gzel 1989:386)
92 (Kprl 1962: 291)
2. Destan model
a) M itolojik model
Dinlerle ayn alan paylaan m itolojilerde, yani kinatn ve insan
larn yaradllarn ele alan kozmogonik metinlerde de din yaklam
lara benzerlikler sz konusudur. Yalnz burada cezann mekn deiik
lii boyutu yannda Tanr'dan, handan veya toplumdan soyutlanma
boyutunu da dikkate alm ak gerekir. nk tasavvufta Tanr'dan ayr
dm ek bir cezadr ve bu cezann ekilecei mekn dnyadr, daha n
ce rneklediimiz beyte gre Yunus, Tanr'dan ayr kaldktan sonra
br dnyann da bir zindan olduunu "Sensiz iki cihan benim zindan
grnr gzm e"93 szleriyle dile getirmektedir.
M itolojide ise l bir mekn anlay vardr. Buna gre gkyz
Tann'm n, yer alt eytan'm , yer yz insann mekndr. nsan tavr ve
davranlarna gre yer altna ya da gkyzne lyk olabilmektedir.
Bu l mekn prensibine gre eytanm, ya da Trk mitolojisindeki
adyla Erlik'in mekn yer altdr. Su ileyen insanlarn da mekn Er-
lik'in yandr. Bu Yunus'ta yle tezahr eder:

Gzm ap grdm zindan ii


Nefs heva pr dolu eytan ii94

M itolojik adan bir baka husus ise kaos-kozmos dengesidir. M i


tolojik metinlerde kaos kozmosu hazrlayc zelliiyle de dikkati e
ker. Kaos, eytandir, dolaysyla karanlktr. Karanlk olan, yer alfanda
bulunan eyler bu adan kaos saylm, ancak kozmos da bu kaosun
iinden zuhur edecek ekilde tasarlanmtr. Nitekim anne karn ile
zindan arasmda da bu bakm dan bir yaknlk kurulagelmitir. Bu mo
tifi Sm m an'de de grmekteyiz.

Felek slb pederimden ayrd bir kana katt


Dokuz ay gn mddet ile bam zindana att95

b) Tarih-menkabev model veya alp olmann tersi


Tarih-menkabev destanlarda ve m itolojide ise asl unsur toplum
olduu iin ayr dlen unsur da toplumdur. Destanlarda kahraman

93 (Glpm arh 1976: 131)


94 (Glpm arh 1976: 360)
95 (Raym an 1997: 324)
veya alp olm ak iin topluma katlma nasl bir varl ispat meselesi ise
toplum dan ayrm da ayn biim de kuvvetli bir cezalandrm a yntem i
dir. Bu cezann bir versiyonu saylabilecek olan "dknlk", bugn
dahi Alev-Bekta topluluklarnda yaamaktadr. Alev-Bekta inan
larnda toplum dna itilmenin zindan saylmasa bile en az zindan ka
dar etkili bir uygulam as bu "dknlk" messesidir.96 Kanaatimce
toplum dan soyutlanma tarznda cezalandrma ve zindana atlma, top
luma katlma trenlerinin ya da baka bir ifadeyle alpla geiin tersi
bir durumdur. Kiilerin bu cezay hak etmesi iin treyi veya treyi
temsil eden han rahatsz edici bir duruma sebebiyet verm esi gerekir.
3. Tarih model / siyas-ideolojik model
Ayn sosyal hayat ve konumu paylaan insanlarn farkl meruiyet
zem inlerine yaslanmalar atm ay dourmu, bu atmada gc ve
iktidar elinde bulunduranlar dierlerini cezalandrma yolunu tercih
etmilerdir. Bunlar ideolojik farkllklar olarak da deerlendirilebilir.
Osmanl tarihinde bu tr atm alar yaanm ve edebiyata da yans
mtr. Osmanlnn im paratorluk olma srecinde din anlam daki Matu-
rid izgiyi terk etm esi nce rind-zahid atm asna, daha sonra ise
Alev-Snn krlmasna zem in hazrlamtr. Bunlarn phesiz siyas,
din-mezheb veya ekonomik sebeplerle desteklendiini de unutm a
mak gerekir. Rind-zahid atmasna rnek olarak Niyaz M sr'yi, Ale

96 D knlk" A lev-Bekta topluluklarnda belirli sularn cezas olarak toplum


dna itilm enin kurum sal addr. En ok ba vurulan ceza yoludur. Kii, d
knlk sresince ayin-i cem e katlam az ve A levlik yolundan karlm saylr.
Dknlk iki trldr: Srekli dknlk ve geici sreli dknlk. Srekli
dknlk m r boyu alm an dknlk cezasdr. G eici sreli dknlk ise,
belirli bir sre ile snrldr. "S rekli d knlk" douran hller unlardr:
Adam ldrm ek, zina yapm ak, m usahibin nam usuna dolanm ak, talibi ile evlen
m ek, yoldan dnm ek, ihanet ve ispiyonculuk etmek. Verili m akam na gre de
dknlk ikiye ayrlr. Direkt dknlk hlinde, olaydan sonra herhangi bir
yarglam aya gerek olm akszn sank, kendisi toplum dna kar, oray terk
eder, ikinci hlde ise, yarglam a yaplr ve yarglam a sonunda sulu kii, dkn
addedilir. D knlk alan kiiye, genel olarak u yaptrm lar uygulanr: D
knle kim se konumaz, selam verip almaz. Kimse malm srye katmaz, yaymaz.
Evine gidilmez, m isafir edilm ez, suyu iilmez, yem ei yenmez. Dnne gidil
m ez, bayram lalm az. htiyalar karlanm az, ara gere alnp verilm ez. H asta
s sorulm az, yardm na gidilm ez. lsne gidilir, krk kana kadar konuulur,
sonra tekrar ilikiler kesilir. lm se, cenaze treni yaplm az. Irgat gidilm ez,
im eceye anlm az. Kz istenm ez; oluna kz verilm ez. (Daha geni bilgi iin
bkz. Yrkn 2002: 81-85)
v-Snn krlmasna rnek olarak ise Pir Sultan A bdal' rneklemek
mmkndr. Bu atm alar O sm anl toplum dokusunun tm ar ve
zeam et sistem iyle snflamas srecinde ise Sasan-Gktrk mcade
lesinin kllenmi kahraman Krolu'nu yeni ve anti-kahraman bir
tiple ortaya karmtr. Osmanlnm son yzylndaki iskn hareketle
rine kar gelien tepki ise Dadalolu tipinde makes bulmutur.
Halkn veya onun temsilcisi mertebesinde olan airlerin devlet veya
lkeye hkim olanlarla eitli balamlarda ayr dmeleri hapishane
teminin metinlere girmesini salayan nemli bir unsurdur. Daha reel
hayatn ve devletin kurumlat toplumlarda ise cezann meruiyeti
problemi olay farkl konuma itmektedir. Bu durum meruiyet kaynak
larnn farkllamas ve atmas durumlarnda sz konusu olabilmek
tedir. Ayn durum tarihim izde Krolu, Pir Sultan Abdal, Kaygusuz
Abdal gibi m uhalif olan ya da bir baka ifadeyle meruiyetlerini dev
letten veya toplum dan deil de inan ve grlerinden alan tipler iin
de geerlidir.
a) Rind-zahid atmas ve N iyazi Msr
Osmanlnm XVII. yzyl, Kadzadeliler hareketi, Ibn-i Kemal ve
Ebussuud Efendi gibi eyhlislm larn fetvalar zerine tasavvufa, do
laysyla zikir ve devrana yasak yaklam , idam, srgn gibi ok sert
cezalar ngrmtr. N iyazi M sr de bu durum dan nasibini alm mu
tasavvf airlerden biridir. Yunus takipisi olan N iyaz M sr, saray ev
resindeki sekin evrenin din ve tasavvuf anlayna uymaynca defa
larca hapsedilip srgne gnderilmitir. Hatta Rodos srgnnde ta
nt Krm Han Selim G iray'la dostluk kurmu, Osmanly zalim
olarak nitelemi, Osmanl tahtna Krm hanlarndan birinin gemesini
dahi istemitir.97 Bu durum M sr'nin iirlerine de yansmtr. XVII.
yzyln nemli tasavvuf airlerinden Niyaz M sr, dier m utasavvf
lar gibi dnyay bir zindan olarak grmektedir. lm ise zindandan
kurtulma olarak alglamaktadr:

Gel tende koma canun alya k bul knun


Lyk mdur insana kim yiri ola zindan kamu98

Bir baka beytinde ise dnyay ttnin kafesine benzetip bu kafes


te ttye skker verilmesine ramen kafeste karar etmediini, ama in-

97 Daha geni bilgi iin bkz. Erdoan 1998.


98 (Erdoan 1998:187)
sanm dnya zindannda karar ettiini belirterek bu durumu tenkit
eder:
Kafesde ttye skker virrler hi karar itmez
Acep nit karar ider bu zindana giren in san "

Habsm bu gn krk erbain old temam Deccal lin


Kld beni Rabbm emin ya sen beni ya ben seni100

Kimine meydan iden bu lemn her kesin


M sry e ucdan uca her kesin zindan idenm

b) Alev-Snn krlmas ve Pir Sultan Abdal


Osm anl topraklarnda yaam asna ramen tevriyeli ah sevgisi
dolaysyla hem Osmanlmn din-mezheb izgisine m uhalif olarak
ah- M erdan Hz. Ali'yi hem de rakip devlet Safev ah ah smail Ha-
tay'yi ven Pir Sultan A bdal' Hzr Paa adnda bir Osm anl Paas
nn Sivas'ta Toprakkale Zindanna attrd ve iinde ah gem eyen bir
iir sylerse affedeceini syledii, sonunda Pir Sultan'm "aha gide
lim " ayakl bir iir syleyince astrd menkbelerinde dile getirilen bir
husustur.102 Pir Sultan Abdal, bu iirinde "Zincir boynum skt hlim
yam andr" demektedir.

H er nereye gitsem yolum dumandr


Bizi byle klan ahd am andr
Zincir boynum skt hlim yam andr
Aln kaplar aha gidelim 103

Ayn Pir Sultan Abdal bir baka iirinde ise yle der:

Bize de Banaz'da Pir Sultan derler


Bizi kem kii de bellemesinler
Paa badem ine tenbih eylesin
Kolum ekip elim balamasnlar104

99 (Erdoan 1998: 158)


100 (Erdoan 1998: 218)
101 (Erdoan 1998:157)
102 (G lpm arl-Boratav 1991: 42-43)
103 (Boratav-Frath 2000: 64)
104 (Boratav-Fratl 2000: 65)
c) Snflama sreci ve Krolu
Osm anl devlet dzeni oturmaya, yerleik hayat yaps salam la
maya ve bunun doal sonucu olarak toplum sal katmanlar olumaya
baladnda bir tepki geliir. Bu tepki, tarih adyla Celllerde, destan
-hikye kahraman ve k-ekya tiplemesiyle Krolu'nda simgeleir.
Krolu, dorudan padiaha ve devlete deil, ama derebeyi diyebile
ceimiz Bolu Beyine amanszca kar kar ve bunun sonucunda gerek
kendisi, gerekse arkadalar devlet yneticileri tarafndan takibe alnr,
zaman zaman da zindanlara derler.
M esel Bolu Beyi kolunda Krolu, klk deitirerek gittii Bo-
lu'da Bolu Beyinin hileleriyle yakalanp padiaha gtrlr. Padiah
da onu 40 gn sonra idam etmek zere zindana attrr. Krolu, stan
bul zindannda yatarken, zindann kapsna gelen ve kendilerini gs
term eyen Dne ile sa Bal'ya arkadalarn sayyor ve kimleri yannda
grm ek istediini anlatyor:

Koaklarm amlbel'den
Yrseler sadan soldan
Zindanda ektiim hlden
Hatrm sorusalar

Krolu'm zindanda skld can


A yvaz grmesem olurum deli
ini hezaranl desti cidali
Gzel sa B alm yanmda gerek105

Demirciolu kolunda ise Demirciolu, Cevher Paann kzn kar


m ak zere Erzurum 'a yollanr. k klnda saraya girer, kz karr.
Fakat arkasndan gelen Cevher Paann adamlaryla tek bana harbe
girince at lr, kendisi de yaral olarak ele geirilir. Zindana atlr ve
aslaca gn Krolu tarafndan kurtarlr. Demirciolu, zindanda el
leri ayaklar bal iken "am an am an" ayakl bir iir syler. Bu iirin
nc hanesindeki "yeil adr" szn Boratav, yle yorumlar: "Ye
il, yas alameti olan renktir. lm e mahkm edilen Dem irciolu'nu
yeil adra hapsediyorlar.
Altmzdan Arap at vurdular
stmzde yeil adr kurdular
Dmanlarm kem gnm e geldiler
Ylr seyrime il aman am an106

Krolu mahpus olduu zindandan zledii am lbel'e ve yiitle


rine iirle mektup gnderir, seher yelini haberci yapar.107
Krolu'nun G rcistan'da, Acem seferinde tutsak olup zindanlara
dt hikyelerde yer alan dier unsurlardr. Ayrca zindanda ken
disini ziyarete gelen G dm en'le karlkl iir syleirler.108
) skn problemi ve Dadalolu
M uhalif airlerden birisi XIX. yzyln Trkmen airi Dadalo-
lu'dur. Avar aireti ve onlarn temsilcisi Dadalolu iskn meselesi y
znden devletle ters dm, devletin yerel temsilcisi olan Frka-i sla
hiye kumandan Dervi Paann da adn and iirinin son drtln
de yle demitir:

Dadalolu'm syler size adn


imdiden yok bilsin hasm kendini
Balasalar paralarm bendimi
Yatacam bilsem bile zindanda109

u Feke'nin hanmlar
Kara bilmez alnlar
Kr olasn Dervi Paa
Hep dul kodun gelinleri110

H apishanelerle ilgili zel isimler


1. Zindan adlan
H apishanelerle ilgili iirlerde hapishane isimleri bata olm ak ze
re birtakm zel isim ler de yer almaktadr. Osmanl devrinde "tom ruk
dairesi", "m ehterhane" gibi adlarla anlan zindanlarn en nlleri ola

106 (Boratav-Fratl 2000: 201-202)


107 ( ztelli 1997: 73- 75)
108 ( ztelli 1997: 76-78)
109 (Sakaolu 1 9 8 6 :1 0 3 ; ztelli 1997: 203)
110 ( ztelli 1 9 97:193, 202)
rak Cibali'deki Anemas Kalesi, Zindankaps veya Babacafer Zindan,
Banbul ve Yedikule ile Paakaps Tomruu zindanlar saylabilir.111 Bu
tarih bilgilerle k mer'in "stanbul D estan"ndaki u drtlklerde
yer alan zindan ve hapishanelerle ilgili bilgiler uyumaktadr.

Cibali'de itim akn dolusunu


Batan baa seyreyledim yalsn
Tfekiler zabteylemi delisin
Unkapan gibi mizanmz var

Ayazmakapusu'nda dayandm durdum


Odunkapusu'nun darln grdm
Borcu olanlara H ak ede yardm
Zalimlere engel urganmz var

Zindankapusu aikr olunur


Borcu olanlarn bar delinr
H er ne millet ister isen bulunur
Baba Cafer gibi rindanmz varu

Elin'in kaydettii stanbul Destan'ran son m sras "Baba Cafer gi


bi rindanm z var" deil de bir nokta farkyla "Baba Cafer gibi zinda
nmz var" eklinde de okunabilir. nk stanbul'da Hali surlar
iindeki bir kuleden ibaret olan Babacafer Zindan mehur bir hapisha
nedir. Hrszlk ve zina gibi crmleri ileyen kadnlar ile borlularn
Babacafer Zindan'na hapsedildii, borlularn zindann pencerelerin
den insanlara borlarn demeleri ve kendilerini kurtarmalar iin yal
vard, Babacafer'den bir borlu kurtarmann halk tarafndan byk
bir sevap olarak bilindii kaynaklarda yazlmaktadr. Zindann bu ad
alm asnn sebebi ise Abbasi halifesi Harun Reit'in stanbul'a gnder
dii eli Seyyid Cafer'in bu zindana atlp lmesi eklinde rivayet edilir.
Kaynaklar Baba Cafer'in bir kii olarak stanbul'da medfun ilk sahabe
lerden veya "sadt- H seyniye"den olduunu da kaydetmektedir.
Ancak zindann bulunduu yerde bir yatrn ve Alev-Bekta O ca113

111 (Pakaln 1993-III: 663)


112 (Elin 1999: 49)
113 Baba Cafer, Z indankaps'nda bir yatrn da addr. H ristiyanlar da buray ziya
ret eder ve adaklar adarlarm . nl bestekrlar H ac A rif Bey ile onun olu
bulunduu bilgilerini de eklersek iirde geen "rind an" sznn de
gz ard edilmemesi gerektii sonucuna ulaabiliriz.114 Alev-Bekta
inanlarnda mam Cafer-i Sadk'la da benzetirilmesi veya kartrl
m as Baba Cafer'i bir klt hline getirmitir. Bir yanda zindan ad, di
er yanda yatr ad olan Cafer Baba, ninnilere de gemitir.

Bada gezer bac baba


Arkasnda yeil aba
Himmet etsin uyusun
Zindandaki Cafer Baban5

2. Kii adlan
a) ktidar elde bulunduran kiiler
Hapislik veya cezalandrmaya, mahpusun, m ahkm un as dn
da baklrsa cezalandrann kimlii konusu gndeme gelecektir. Ba
langtan bu yana cezalandrm ann meruiyet kayna veya genel an
lamda hukuk ad altnda toplayacamz kaynaklar unlardr: lh
kaynak yani din, m itolojik kaynak yani tre ve son olarak da resmi
kaynak yani hukuk gibi kuramlardr. phesiz ki bunlarn hepsinde
de toplum sal dzeni koruma ilkesi sz konusudur. Cezalandrm ay
uygulayanlar ise Tanr, Hakan ve Devlet olarak sralanabilir. Bizim
toplumumuzda hapse dmeyi kader olarak grmenin arka plnnda
bu sralam a olsa gerektir. Pek ok rneini bulabileceim iz bu tavra bir
trkde geen u m sralar rnek vermekle yetinelim.

Zeki A rif A taergin'in "Sad t- H seyniye"d en kabul edilen bu zatn soyundan


olduu bilinm ektedir (Yrkn 2002: 262, 482). Bekri M ustafa'nn m ezar da
kaytlara gre E m inn'nde, Baba C afer'in m ezar yaknndaym . Eskiden bu
rada m eyhaneler varm , m ezar da m eyhaneler arasndaym . Yaramaz ocuk
larn uslansnlar diye, B abacafe'e getirip tesbihden geirten kadnlar urarm
bu m ezara. Babacafe'in m ezar bugn Zindan handa, Bekri M ustafa da ona bir
iki adm lk uzaklktaym . Bu yatrdan M ehm et A kif Ersoy da S afahat'm da sz
eder:
Byle avare dnceyle yaanm az heyhat
M iiltek fkhnzn nam , usuln M ir a t
Yaanr zannediyorsan Baba Caferliksin,
N efes ettir, abucak kendine, olsun bitsin! (Ersoy 1987: 349)

Babacafer, bir yer ad olarak N azm H ikm et'in Kuvay M illiye Deston'nda ken
d ine yer bulabilm itir (N. Hikm et 1998: 75).
114 (Pakaln 1993-III: 663; Byk Larousse: 1160)
115 (elebiolu 1982: 47)
Bir zaman sefa ile yaarken
Gtrdn zindana drdn felekU6

Baka bir adan ele alndnda "zindana atm a" iradesi ayn za
manda bir iktidar ve g belirtisi olarak da kullanlmaktadr. k Ali
tarafndan sylenen ve M sr'da istiklalini iln eden Kavalal M ehm et
Ali Paann olu brahim Paayla Osmanl kom utan Hafz Paann
karlkl diyalogu hlindeki bir destanda Hafz Paann dilinden "A ta
rm mahpusa zindan benim dir" szleri kmaktadr.117
Ancak devletin ve hukukun tartlmaya balanmas, gc elinde
bulunduranlarn hukuku keyf olarak deitirip uygulayabildikleri iz
lenim ini dourmutur. Bu durumda ise zindan, bir zulm ve hakszlk
sonucu dlen yer saylmtr. Bu durum da halk iiri rnlerinde yer
almtr. Sm m an'de zindan sznn Nem rut kavramyla birlikte kul
lanld dikkati eker.

O Nemrutlar geldiim i duyarlar


Kemend takarlar zindanlara koyarlar
Sa adamn derisini soyarlar
Onlar kast irin cana dptr118

Pir Sultan Abdal' zindana attran ve sonunda idam ettiren Hzr


Paa gibi XIX. yzyln nemli klarndan Dadalolu'nun bir iirinde
de Dervi Paa adl birinden bahsedilir. Bu kii iskn gerekletiren bir
paadr ve tabi devletin temsilcisidir. skna direnen Avar airetinin
airi Dadalolu, bu paaya meydan okumakta ve zindanla korkutm a
ya kar kmaktadr.

Dervi Paa gayr kna yaknsn


Bbr bbr drt bir yana baknsn
Amma bizden gece gndz saknsn
c alrz ilk frsat bulanda

Dadalolu m syler size adn


imdiden yok bilsin hasm kendini

116 (Esen 1991: 204)


117 (Gencosm an 1972: 217)
118 (Raym an 1997: 155)
Balasalar paralarm bendimi
Yatacam bilsem bile zindandam

Ayn Dervi Paa mdr bilinm ez, ancak zincire vuran bir Dervi
Paadan da bir m nide sz edilmektedir:

Da banda pencere
El uzattm incire
Dervi Paa duyarsa
Vurur sizi zincire120

Bir destanda ise Hac Emir Efendi adl bir yerel ahsiyetin kanun
lar deitirdiinden bahsedilir:

Hac'Emir Efendi bilmem ne kfir


Kanun icra etti dman olanlar121

Baz durumlarda devleti ynetenler kendi aralarnda problem ya


amlar ve ne yazk ki yasa d yollara sapmlardr. el'in M ut ilesi
Sarkavak beldesi kurulduu zaman ilk gelen bucak mdr Mustafa
Bey iin sylenmi destanda 1856 ylnda gerekletii sanlan bir olay
anlatlmaktadr. Buna gre Sarkavak derebeyi Hac Kadir Aa, bucak
mdr M ustafa Beyle anlaam am, onu Silifke'nin Yada bucana
srdrmtr. Buna ramen Kadir Aa, M ustafa Beyin peini brak
mam, adamlar Krsaf Boaz denen yerde pusu kurup M ustafa Beyi
vurup kamlardr. Destandaki sarlar bu cinayetin faillerinin yakala
np zindana atlmas em rini de iermektedir.

Ehl-i sancak cmle tan kldlar


ok zaptiye azap geldiler
ok gnahszlar zindanda kaldlar
Kan alyor gzleri eller grnd

M r Paa emreylemi tutulsun


Yedi sene prangaya konulsun

119 (Sakaolu 1986: 103)


120 (O ktrk 1985: 267)
121 (Esen 1991: 62)
Cmle mal mezat olsun satlsn
Dklp meydana mallar grnd122

b) Cezalandrlanlar/ m ahpuslar
Cezalandrlann kim liine bakarsak sre iinde eytana uyup ilk
gnah ileyen ilk insan ve ilk peygam ber karmza kar. Hz.
Adem 'deki dnya zindanna atlmadan Hz. Y usuf taki dnyadaki zin
dan atlma sreci, tarih kahramanlarda da grlmektedir. an art
laryla ters den Yunus'un dnyay zindan olarak telkki etmesi, y
neticilerle ters den Pir Sultan Abdal, Dadalolu, Krolu gibilerin
hapsedilm eleri cezalandrlan m ahpusun kimliini de belirleyen un
surlardr. Ancak insan yaps gerei sulam alar ya bir eytana uyma,
ya da iftira olarak kabul etmitir.

Gn grp sallanp gezmedim,


Gen mrm mapusta ryor,
Allah da iftiradan saklasn!123

Bazs da sulu olduunu kabul etm ek durumunda kalmtr.

stanbul'u cevil ceylan eyledim


Ayar ile ben crmm syledim
Cahil idim ok kabahat eyledim
Validem bayramn mbarek olsun124

Sonu
Sonu olarak hapishane ve zindan konusu, halk iiri metinlerinde
gerek yaanm bir gerek olay olarak, gerekse bu gerekten hareketle
yeni anlam alanlar kazanm, simgesel ve mecaz yklemelerle zengin
letirilmi bir unsur olarak yeterince ilenm i bir konudur. Konunun,
manzum destan ve trk metinlerinde daha reel ve tarih unsurlarla i
lenmesi ne karken tekke-tasavvuf iiri metinlerinde daha simgesel
ve mecaz bir anlam dnyas iinde ele alndn grrz. Bu metinler
deerlendirildiinde Trk toplum unun zaman ve mekna bal dei
imlere paralel olarak hangi kltrel etkilere ak olduunu izlem ek de

122 (Gencosm an 1972: 433-435)


(elebiolu 1982: 91)
124 (Esen 1986: 228-229)
mmkn grnyor. M esel M ool istilsnn ypratc etkisiyle Yu
nus'ta zirveye ulaan tasavvuf, dnyay bir zindan olarak deerlendi-
ririlken; siyas, din-mezheb ve ekonomik snrlarn alp sosyal krl
malarn gerekletii artlarda devlet ile fert arasndaki atm ann
sonucunda gc ve iktidar elinde tutanlarn bir cezalandrma arac
olarak ilendiini grmekteyiz.

Kaynaklar
Acarolu, Trker-Ozan, Ftrat (1978). "Trk Halk Ozanlar ve Destanlar
Kaynakas", Folklora Doru, IV (47-48-49), zel Say, stanbul.
Aksoy, mer Asm. Ataszleri ve Deyimler Szl II Deyimler Szl, s
tanbul, t.y., nklp Kitabevi.
k mer Divan (1963). Sahibi ve Nairi: Naci Kasm, stanbul, Maarif Ki-
taphanesi ve Matbaas.
Bakiler, Yavuz Blent (1989). k Veysel, Ankara, Kltr Bakanl Yaynlan.
Boratav, Pertev Naili (2000). Trk Halkbilimi 1 100 Soruda Trk Halk Edebiya
t, stanbul, Gerek Yaynevi.
Boratav, Pertev Naili-Fratl, Halil Vedat (2000). zahl Halk iiri Antolojisi,
(hzl. Metin Turan), stanbul, Tarih Vakf Yaynlar.
Byk Larousse Szlk ve Ansiklopedisi, 3. Cilt, stanbul 1986, Milliyet Gaze
tecilik A..
Caferolu, Ahmet (1994a). Anadolu Azlarndan Toplamalar Kastamonu, an
kr, orum, Amasya, Nide lbaylklar Azlan, Kalaya Argosu ve Geygel-
li Yrklerinin Gizli Dili, Ankara, 2. bask, Trk Dil Kurumu Yaynlan.
Caferolu, Ahmet (1994b). Kuzeydou llerimiz Azlarndan Toplamalar Or
du, Giresun, Trabzon, Rize ve Yresi Azlar, Ankara (2. bask), Trk Dil
Kurumu Yaynlar.
elebiolu, mil (1982). Trk Ninniler Hzinesi, stanbul, lker Yaynevi.
Dizdarolu, Hikmet (1969). Halk iirinde Trler, Ankara, TDK Yayn.
Elin, kr (1987). Gevheri, Ankara, Kltr Bakanl Yaynlan.
Elin, kr (1990). Trkiye Trkesinde Mniler, Ankara, Trk Kltrn
Aratrma Enstits Yaynlan.
Elin, kr (1999). k mer, Ankara, Kltr Bakanl Yaynlar.
Erdoan, Kenan (1998). Niyaz-i M sr Hayat, Edebi Kiilii, Eserleri ve Diva
n (Tenkitli Metin), Ankara, Aka Yaynevi.
Esen Ahmet kr (1986). (hzl. Pertev Naili Boratav - Fuat zdemir), Ana
dolu Trkleri, Ankara, Trkiye Bankas Kltr Yaynlan.
Esen, Ahmet kr (1991). (hzl. Pertev Naili Boratav), Anadolu Destanlar,
Ankara, Kltr Bakanl Yaynlan.
Gencosman, Kemal Zeki (1972). Trk Destanlar, stanbul, Hrriyet Yaynlan.
Glpnarl, Abdlbaki (1976). Yunus Emre Hayat ve Btn iirleri, [stan
bul], Altn Kitaplar, 4. bask.
Glpnarl, Abdlbaki-Boratav, Pertev Naili (1991). Pir Sultan Abdal, stan
bul, Der Yaynlan.
Gzel, Abdurrahman (1989). "Tekke iiri", Trk Dili Trk iiri zel Says
III (Halk iiri), 445-450, Ocak-Haziran 1989, s. 251-454.
Karaer, Mustafa Necati. Karacaolan Hayat Sanat iirleri, stanbul t.y., (Ter
cman 1001 Temel Eser).
Kprl, Fuad (1962). Trk Saz airleri, Ankara, Milli Kltr Yaynlar.
Kunos, gnacz (1998). Trk Halk Trkleri, (hzl. Ali Osman ztrk), stan
bul, Trkiye Bankas Kltr Yaynlan.
Nazm Hikmet (1975). Kuvayi Milliye, iirler 3, stanbul, 15. bask, Adam
Yaynlar.
Oktrk, erif (1985). Trk Mniler Antolojisi Gldeste, stanbul, Kasta A..
Yaynlar.
zbek, Mehmet (1994). Folklor ve Trklerimiz, stanbul, tken Yaynevi.
ztelli, Cahit (1997). Krolu Dadalolu Kulolu, stanbul, zgr Yaynlar.
Pakalm, Mehmet Zeki (1993). Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl
III, stanbul, Milli Eitim Bakanl Yaynlar.
Rayman, Hayrettin (1997). k Smmn Hayat Edebi ahsiyeti iirleri ve i
irlerinin Tahlili, Ankara, Kariyer Matbaaclk Ltd. ti.
Rayman, Hayrettin (1998). Ardanulu k Efkar, Erzincan, Atatrk niver
sitesi Erzincan Eitim Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm.
Sakaolu, Saim (1986). Dadalolu, Ankara, Kltr ve Turizm Bakanl Ya
ynlar.
Sakaolu, Saim (1989). 'T rk Saz iiri", Trk Dili Trk iiri zel Says III
(Halk iiri), 445-450, Ocak-Haziran 1989, s. 105-250.
Tat, Mustafa (1991). Yunus Emre Divan Risaletiln-Nushiyye Tenkitli Metin
III, Ankara, Kltr Bakanl Yaynlar.
Tolasa, Harun (1973). Ahmet Paann iir Dnyas, Ankara, Atatrk niver
sitesi Yaynlar.
Tlbenti, Feridun Fazl (1977). Trk Ataszleri ve Deyimleri, stanbul, 2. bas
k, nklp ve Aka Kitabevleri Koli. ti.
Yrkn, Yusuf Ziya (2002). Anadolu'da Aleviler ve Tahtaclar, (Eklerle Yay
na Hazrlayan: Turhan Yrkn), Ankara, 2. bask., Kltr Bakanl
Yaynlan.
Yksel, Haan Avni (1987). k Seyrn, Ankara, Kltr ve Turizm Bakan
l Yaynlar.
Hapishane Trkleri

C engiz zkan'

Hapishane trklerinde hapishaneye, mapusane, mapushane, ma-


pusene, dam, kodes, kale, gale kelimeleriyle de atfta bulunulur. Bu
trklerde hapishane ortamn artran kelimeler olarak: Pranga,
kelepe, zincir, volta, hcre, zindan, kilit, ranza, yoklama, sa kesme;
idam, idamlk, mebbet, krek, onbelik, yedi yl; gardiyan, mustantik,
demir parmaklk, volta atmak, volta vurmak, tabanca, su, ceza, af ke
lim eleri geer.
Hkml m ahkm ozan, ne sebeple hapse girdiini anlatmaz. Bir
trkde suunun saz almak olduunu syler, dier bir trkde taban
casndan sz eder, yani mahkmun hayatnda bir tabanca vardr. Yine
bu trklerde mahkmun darya kmasna engel koyan yegne
merci gardiyandr. Bu sebeple de gardiyan zalimdir.
Hapishane trkleri sosyal ortam olarak ancak hapishane iinde
dinlendii iin sayca da snrldr.

M apushane G urbet Ele Benzem ez


Sz - Mzik: M uhlis Akarsu

Kapattlar kaplar yzme


M apushane gurbet ele benzemez
Benden selm edin dertli sazma
M apushane gurbet ele benzemez

C engiz zkan, TRT stanbul Radyosu.


Ne karaym alnmdaki yazlar
Ah ettike cierlerim szlar
Arkamdan alyor krpe kuzular
M apushane gurbet ele benzemez

Akarsu'yum coar ise sel olur


Dolanr sahray durgun gl olur
Dost diyenler yava yava bell'olur
M apushane gurbet ele benzemez

M apushane em esi
Sz - Mzik: Anonim; Yre: Kastamonu;
Trknn kayna: hsan Ozanolu

M apushane emesi
Yandan akyor yandan
M ahpusluk bir ey deil
Ayrlk var bir yandan
Ben verem oldum yr yoluna

Duvar deleyim mi
Yanna geleyim mi
A kapy gardiyan
Be altn vereyim mi
Ben verem oldum yr yoluna

Oy m ustantik mustantik
Tabancam ver bana
Tabancamn kirinden
On yl verdiler bana
Ben verem oldum yr yoluna

M apushane em esi
(knyesiz bir varyant)

M apushane em esi glm yandan akyor


Hasret bir ince sz cierimi yakyor
M apushane avlusunda ihtiyar bir gl
Bir dal pencerem de biri sana bakyor
M apushane duvarnda bir ift gvercin
Bugn efkrl yrim e haber verin
M apushane kaps glm bir elvan geit
Gelene alr gidene kilit
M apushane duvarnda bir ift gvercin
Bugn efkrl yrim e haber verin

Erir im
Sz: Leyl ahin, Mzik: Ltf Gltekin

Baba kerpi evden aldm zulam


Gurbet mi buras yoksa sla m
Yitirdim yollarda gek balam
Erir iim usul usul kan gider

Dmm ardna gnler boyunca


Sylerim sevdam diller boyunca
Elim de kelepe kollar boyunca
M apuslarda yata yata gn gider

Giderim giderim yolum yokutur


Bir yanm hasret bir yanm atetir
Gen iken lene lm zor itir
Erir iim usul usul kan gider

M apushane ind e A ttm Postum u


Sz - M zik: Anonim, Yre: Orta Anadolu;
Kaynak kii: Ahm et Yamac

M apushane iinde attm postumu (oy oy)


im di bildim dman ile dostumu
Aziz arkadalar bize kst m (oy oy)

Yanarm yanarm derdime yanarm


Dem ir parmaklklardan boynum bker ala

M apushane iinde yanyor gazlar (oy oy)


Oturm u m apuslar alnr sazlar
(Bayramdan bayram a alnr sazlar)
dama gidenin cieri szlar (oy oy)
Yanarm yanarm derdime yanarm
Dem ir parmaklklardan boynum bker alarm

zlemiim Yavrular
Sz - Mzik: Ak Ali Nuran!

zlem iim yavrular


Gelse olum kzm n'olur
Vardr verin kt kalem
Yre mektup yazam n'olur

N 'olur n'olur n'olur n'olur


Kara bahtm ak m olur
N 'olur n'olur n'olur n'olur
Byle kt baht m olur

Yem ettiler kua kurda


im di esir kaldm burda
Dtm bilinmez bir yerde
M ezarm kazn n'olur

N urani'yem bktm canda


Tat almadm u cihanda
N esim 'ye dndm anda
Derisini yzn n'olur

M apusun iind e
Sz - Mzik: Anonim

Mapusun iinde aa incir


Elim de kelepe boynumda zincir
Oy zulum zulum, bam da zulum
Uzak git lm

Zincir sallandka her yanm sancr


Dtm bir orm ana yol belli deil
Oy zulum zulum , bam da zulum
Uzak git lm
M apusun iinde m ermerden direk
Kim im iz on belik kimimiz krek
Oy zulum zulum, bamda zulum
Uzak git lm

nsann zulm ne dayanmaz yrek


Yatarm yatarm gn belli deil
Oy zulum zulum, bamda zulum
Uzak git lm

M apusun iinde bir ulu nar


Krlsn zincirler yklsn duvar
Oy zulum zulum, bam da zulum
Uzak git lm

Tezikmi ku bile yuvaya dner


Dtm bir ormana yol belli deil
Oy zulum zulum, bamda zulum
Uzak git lm

M apushane iin d e U Aa ncir


Sz - Mzik: Anonim; Yre: Safranbolu;
Trknn kayna: ah Baba

M apushane iinde aa incir


Ellerim kelepe boynumda zincir
Zincirin yerleri durmadan sancr

Osmanm Osmanm zeybek Osmanm


Osman olduuma ben de pimanm

An kaplar Osman geliyor


Kratn stnde aslan geliyor
Salm saln yosmam geliyor

Osmanm Osmanm zeybek Osmanm


Osman olduuma ben de pimanm

M apushane iinde yanyor gazlar


Akamdan akama alnr sazlar
ok klar rdk gelm edi yazlar
Osm anm Osm anm zeybek Osmanm
Osm an olduuma ben de pimanm

M kellef
Sz - M zik: Anonim; Yre: Tavanl;
Kaynak kii: Sadk Akcan; Derleyen: sm ail Erek

M kellef iln oldu gelin dediler


Cehennem deliine girin dediler
Yeni de kartm elim e verdiler

Aman da beyim vay efendim bu nasl emir


Kapand kaplar srld demir
Aman da beyim vay efendim knyem yazld
let m ezarlna kabrim kazld

M kellef nne astlar bayrak


Ankara'ya gitti gelm edi evrak
Elli binlii veren srgnden rak

Aman da beyim vay efendim bu nasl emir


Kapand kaplar srld demir
Aman da beyim vay efendim knyem yazld
let mezarlna kabrim kazld

M kellef onunde yerli de kanatlar


Anafora dadanm gvur m uhtarlar
M kelleften kaan srgn yaparlar

Aman da beyim vay efendim bu nasl em ir


Kapand kaplar srld demir
Aman da beyim vay efendim knyem yazld
let mezarlna kabrim kazld

M apushane inde M ermerden


Sz - Mzik: Anonim

M apushane iinde mermerden direk (uy aman)


Kim im iz on belik -a canm am an - kimimiz krek
dam cezalarna dayanmaz yrek (uy aman)
Byle de dtm zindana bakar bakar alarm
M apushane iinde yanar dner alarm
M apushane iinde yanyor gazlar (uy aman)
Akamdan akama -a canm aman - alnr sazlar
Kimine anas alar kimine kzlar (uy aman)
Byle de dtm zindana bakar bakar alarm
Dem ir de parmaklktan -a canm - bakar bakar alarm
Yandm mapushane yandm -aman- senin elinden
Nasl da etsem bir kurtulsam gardiyann dilinden

H apishanelere G ne D om uyor
Sz - Mzik: Neet Erta

Hapishanelere gne domuyor


Geiyor bu mrm de gnm dolmuyor
Eim dostum hi yanma gelm iyor
Yok mu hapishane beni arayan
Bu zindanda lecem gardiyan

Birer birer yoklamay yaparlar


Akam olur kaplar kaparlar
Bitmiyor geceler olmaz sabahlar
Yok mu hapishane beni arayan
Bu zindanda lecem gardiyan

Anamdan doal garip kalmm


Ac hapishane daha gen yam
Benim zindanlarda neyidi iim
Yok mu hapishane beni arayan
Bu zindanda lecem gardiyan

B ir Frtna Tuttu B izi


Sz - Mzik: Anonim; Blge: Yunanistan, Selanik;
Kaynak kii: Fatma il; Derleyen: Ycel Pamak

Bir frtna tuttu bizi deryaya kard


O bizim kavumalarmz mahere kald

M apushane yata yata yanlarm rd


Pencereden baka baka el gzler szld
A K apy G ardiyan
Sz - M zik: Anonim;
Trknn kayna: Erkan Ocakl

Hapishane iinde
Volta vuramyorum
A kapy gardiyan
Burda duramyorum

Hapishane iinde kara kara gnlerim


N e oldu bana dostlar
N iye byle inlerim

Gryorsun gardiyan
Dertlerim bini at
A kapy gardiyan
lm vakti yaklat

Brakn u dnyada
Seven seveni alsn
Elveda kardelerim
Dnya sizlere kalsn

Ne Zalim dir M apushane Havas


Sz - Mzik: Anonim; Yre: Urfa;
Kaynak kii: Hamza enses

Ne zalim dir mapushane havas


ocuklar alyor ister babasn
Admza verdiler idam cezas

M apushane seni yapan kr olsun


Kr olsun da iki elleri kinisin

Akam olur prangiler vurulur


Gardiyanlar nm ze kurulur
Anam beni ziyaretten yorulur

M apushane seni yapan kr olsun


Kr olsun da iki elleri krlsn
Bir Seni Bir de M emleketimi

Yine hasret dum an dum an gnlmde


Bir seni zledim bir de memleketimi
Azmda cigaram yreim de sen
Bir seni zledim bir de memleketimi

Uzandm ranzama boylu boyunca


Gardiyan kapya kilit vurunca
Duvarda asl sazm kalnca
Bir seni zledim bir de memleketimi

Hasretinden benim yreim yank


Bir avu gkyz etraf karanlk
Karm da duruyor zalim karanlk
Bir seni zledim bir de memleketim

M apushane Dedikleri Bir Derin Guyu


Sz - M zik: Anonim; Yre: Afyon;
Kaynak kii: Kara M ehm et

M apushane dedikleri bir derin guyu


Yetmi arn geliyor (ay anam) galenin boyu
Ne gelen var ne giden hem en yat uyu

Dtm ben bir mapusa (ay anam) yanar dner aylerim


Dem ir parmaklktan (ay anam) boyun bker aylerim

M apushane nnde aa selvi


Selvinin dallar (ay aman) gudretten telli
Kimimiz nianl kimimiz evli

Yandm mapushane yandm senin elinden


Gurtulamadm anacm u zalimin dilinden

Durnam G elir Kona Kalka


Sz - M zik: Anonim, Yre: Eskiehir

Durnam gelir kona kalka (Yr aman aman)


Ganedinde gm halka (Dum alar yr aman)
Yrim gelir bu yaz afta (Yr aman aman)
te de geldim gidiyorum (Durnalar yr aman)
Slay terkediyorum (Durnalar yr aman)

Durnamn ganedi aktr (Yr aman aman)


Arasam menendi yoktur (Durnalar yr aman)
rt anam girmesin doktur (Yr aman aman)

te de geldim gidiyorum (Durnalar yr aman)


Slay terkediyorum (Durnalar yr aman)

Durnamn ganedi uzun (Yr aman aman)


G elir yazn gider gzn (Durnalar yr aman)
Slaya da mektup yazm (Yr aman aman)

te de geldim gidiyorum (Durnalar yr aman)


Slay terkediyorum (Durnalar yr aman)

Ilgt Ilgt Esen Seher Yelleri

Ilgt lgt esen seher yelleri


Yazcya bildir hlimiz turnam
Ah telli turnam yr turnam
Bize set eyledi yce belleri
Gurbet ele dt yolumuz turnam
All turnam turnam turnam
Telli turnam turnam turnam

Tutuuben ak oduna yanarm


ark kurdum cmle lem dnerim
Ah telli turnam yr turnam
Hapishane derse barm kanarm
Daim drt duraktr yolumuz turnam
All turnam turnam turnam
Telli turnam turnam turnam

Irmakta uradm -babam- dolap zarna


Seyreyledim erenlerin barna
Eriilmez u felein srrna
Ezelden bkktr belim iz turnam
All turnam turnam turnam
Telli turnam turnam turnam
Akam Olur Kaplar ekilir
Sz - Mzik: Anonim; Yre: Sivas, Divrii;
Kaynak kii: Abdullah Papur

Akam olur kaplar ekilir


Ah ettike gzyalarm dklr
Babasz yavrunun boynu bklr
Yavrudan haber yok syle gardiyan oy
Zalimsin gardiyan oy

Pazar olur da ziyaretiler gelir


Kimsesi olmayan benim gibi kede kalr
Kelepe almaz kolumda kalr
Zincir kollarm skt gardiyan oy
Zalimsin gardiyan oy

Attlar hcreye soranm yoktur


Denin dnyada vay dostu yoktur
Suum saz alm aktr da baka suum yoktur
Kollanm a zincir vurma gardiyan oy
Salarm kesme etme gardiyan oy
Zalimsin gardiyan oy

Kalk Gidek ayhanaya


Sz - Mzik: Anonim; Yre: Kerkk

Kalenin dibinde ta ben olaydm


Gelene geene -- yolda olaydm
Bacs gzele karda olaydm

Kalk gidek ayhanaya ayhanaya ayhana-hana-ya


Baba- gnlm elensin
Yann hakkn divannda -- doru da sylersin

Kalenin dibinde aa incir


Elimde kelepe boynum da zincir
Zincir sallandka her yanm sancr
(Zinciri ok sallama kollarm incir)
Kalk gidek ayhanaya ayhanaya ayhana-hana-ya
Baba- gnlm elensin
Yarn hakkn divannda -- doru da sylensin

Yklas Hapishane D am lan


Sz-Mzik: Anonim; Yre: Rize;
Kaynak kii: Osman Serdengeti

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam
tiim iz gzya, ekm eim iz gam

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

H er yeri kaplam bir kara dum an


Gemiyor, gem iyor u kahpe zaman
Bir af kmazsa da hlimiz yaman

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

Feryadma ses verm ez, duvarlar dilsiz


G eiyor baharlar emensiz, glsz
Ktrm gibiyim ayaksz, elsiz

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

Hep de bize imi felein evri


Dnd gayr dnya, deiti seyri
Bu devir alaklar, korkaklar devri

Yklas hapishane dam lan anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

Herkesin derdi de bandan akn


Her kimi grdmse serseri, akn
Yemeksiz, gmleksiz, perian, dkn
Yklas hapishane damlar anam
Yandm Allah yandm, daha m yanam

Bozulmu dzeni, almyor sazm


Gemiyor, gem iyor kim seye nazm
Ben bir Krolu'yum , nerde Ayvaz'm

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

kar avluda volta vururum


Bu sefil hayat byle srrm
flh etmez, ben bu yerde rrm

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

Dmm yataa hastaym, hasta


Gzlerim kapda, kulam seste
Yastaym kardalar yastaym yasta

Yklas hapishane dam lan anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

Geceler iner de, doar yldzlar


Kym andka yreim szlar
Aklma geliyor gelinler, kzlar

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

Akam olur, kaplar kitlenir


Kim i kumar oynar, kimi bitlenir
Buraya den her derde katlanr

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam
Kimi esrar eker, der dalgaya
Kim i bak eker, girer kavgaya

Yklas hapishane damlar anam


Yandm Allah yandm, daha m yanam

H apishane ind e B ir U lu ncir


Sz - M zik: Anonim; Yre: Rumeli;
Trknn kayna: Hvz Cano

Hapishane kapsnda dtm bayldm


Akam sarho idim imdi ayldm

Ninem ben bir daylere dtm


Yana yana alarm
Ayamda demir prangalar
Eyva da eker alarm

Hapishane iinde bir ulu incir


Elinde halkas boynunda zincir

Ninem ben bir daylere dtm


Yana yana alarm
Ayamda dem ir prangalar
Eyva da eker alarm

u K o n y a'n n M apusuna
Sz - Mzik: Anonim ; Yre: Konya.

u Konya'nn mapusuna
M ayii oldum yapma
Beni dama mahkm ettiler
Kilit vurup kapsna

Yat zilleri almyor


Ser gardiyan darlyor
Darlm ayn gardiyanlar
Can cierden ayrlyor
k abilsem u M apustan
Sz - M zik: Anonim

kabilsem u mapustan saraya


Davaclar dizilm iler sraya
Kim sem yoktur gelse girse araya

Gel sarlalm yoldan geldim yorgunum


Sevdiimin gzlerine vurgunum
kabilsem u dalann bana
Dertlerimi yazabilsem tana
Ben vuruldum nazl yrin kana

Gel sarlalm yoldan geldim yorgunum


Sevdiimin gzlerine vurgunum
Uzun olur uzun yolun selvisi
Ben de bilm em benim yrim hangisi
Orta boylu ne de ince bellisi

Gel sarlalm yoldan geldim yorgunum


Sevdiimin gzlerine vurgunum

kabilsem yavrum kabilsem


Ben o yrin kkne vay
Sen doldur da yavrum sen doldur da
Ben ieyim akna vay

Aba da bir haydi liba da bir geyene


irkin de bir haydi gzel de bir sevene

M apus D am lan
Sz-Mzik: Anonim;
Kaynak kii: Hilmi ahball

M ahpus damlarnda oldum divane


Dostum dmanm bileyim yeter
Her d bir kalk retti bana
Yitirdim kendimi bulaym yeter
M elhem kr etm iyor artk yarama
Yeter ki sen bu gnlmden rama
Beni ister ara ister arama
Salk haberini alaym yeter

ahball'ym yolcu gerek yolunda


Gnl can vermeyi ister kolunda
Hi gzm kalmad dnya malnda
A susuz yannda olaym yeter

D arldm B en Sana
Sz - Mzik: Anonim; Yre: Afin;
Kaynak kii: Ak M ahzun erif

Darldm darldm ben sana canm


Byle mi olacakt
Vuruldum vuruldum baksana kanm
Yerde mi kalacakt

Hapishane iinde
M inderim kana batt
Yahu bu ne hldir
ldm yedi yldr

Gardiyan ekti gitti


Da gibi mrm benim
N e abuk snd gitti

Yoruldum hl bilm ezden


Ya geldi krka kt
Dirildim geri ldm
Dostlar bizi brakt

M ahzun gelir beyler


Bizim yaylada yaylar
Yahu deli miyim
Yok l mym
Parlayan bizi paylar
Alama szlama
Anam benim
Bir gn biter yaralar

M ahk m larn Trks


Kaynak kii: Hilmi ahball

Bitmek tkenmek bilmez


nsanlarn yks
Bu trky sorarsan
M ahkmlarn trks

Islak yorgan altnda


Souk gzyamz var
Canlar urgan altnda
Eilm ez bam z var

Kimi sabrla durur


Kimi dalnda kurur
Hem felek hem kul vurur
Budur iin kts

Bak toprak dam ar damar


nsanlar ksm ksm
Hayat oynad kum ar
Dost bile oldu hasm

Olsun ahball olsun


Adalete akolsun
lrsem bayrak olsun
Tabutumun rts

Hrriyetle esaret
Yayoruz yan yana
Dourmaz olaydm
Uy ana uy uy ana
Aln Zindanlar
Sz - Mzik: Anonim; Yre: Sivas;
Trknn kayna: Pir Sultan Abdal

Hzr Paa bizi berdar eyledi


Kesti kollarm kzak balad
iiten muhipler hep kan alad
Aln zindanlar pire gidelim

Kalenin kaps tatan demirden


Yanlarm rd yatan yamurdan
Bir kimsem de yok ki delll artam
Aln zindanlar pire gidelim

Kalenin kaps tatan klmaz


Penceresi yce aha baklmaz
Bir ben lm eyinen cihan yklmaz
Aln zindanlar pire gidelim

karm bakarm kale bana


M min mslim olan gider iine
Bir ben mi dmm can telna
Aln zindanlar pire gidelim

limi sorarsan kymdr Banaz


Yaklsn yklsn ol kanl Sivas
Bir ben lmeyinen cihan yklmaz
Aln zindanlar pire gidelim

Pir Sultan Abdal'm hey Hzr Paa


Yazlanlar gelir sa olan baa
Hasret koydun beni kavim kardaa
Aln zindanlar pire gidelim

Yedikule Zindanlar
Trknn Kayna: Vangeliz Papazolu

Haber utu devlete de


Be yl yattm hapiste
Yedi dvel zindanndan
Beterdir Yedikule

Nargilem dum an duman


Bayldm aman aman
stanbul gzel ama ah
Zabitleri pek yaman

Be yl bana yarat da
Nargilem buna at
Her gn izdim usturamla
Balamam doldu tat

Sarma cigaram yanar ah


ekerim ar ar
Tekkemiz gzel ama ah
Haber uuranlar var

Nargilemin marpucu da
Gm tendir gmten
Be deil on be yl olsa
Ben vazgem em bu iten

Nargilem dum an duman


Bayldm am an aman
stanbul gzel ama ah
Zabitleri pek yaman
Trk Halk Hikyelerinde Zindan

M ehmet Erol*

Sosyal artlarda zamanla meydana gelen deimelerin kltrel ha


yata yansmas sonucu, kltr rnlerinde de gelimeler ve deimeler
meydana gelir. Trk kltr tarihinin seyrinde karmza kan en belir
gin deiimlerden biri de hi phesiz halk hikyeleri trnde kendini
gsterir. Szn ettiimiz bu deiim kesinlikle bir kopuu ifade etmez.
Destan gelenein domasnda etken olan sosyal ve siyas artlardaki
deiimler sonucunda halk hikyeleri yaratlmaya balanmtr. Destan
devrinden sonra ortaya kan halk hikyeleri tr, kltrn devamll
gz nne alndnda elbette kendinden nceki destan geleneine ait
birtakm unsurlar bnyesinde barndrr. Ancak bu unsurlarn etkisi ye
ni trn karakteristiini etkileyecek dzeyde deildir.1
Halk hikyeleri iledikleri konu bakmndan kahramanlk ve ak
hikyeleri olmak zere temelde iki balk hlinde tasnif edilmitir.2 Bu
edeb trn olay rglerini ise genellikle 9 ile 15 arasnda deien sa
yda epizot oluturur. Bunlar; Kahramanlarn Aileleri, Kahramanlarn
Doumu ve Eitimi, Kahramanlarn k Olmalar ve iir Sylem eye
Balamalar, Sevgilinin stenmesi ve Nianlanma, Sevgililerin Evlen
m esinin Engellenmesi, Kahram ann Gurbete k, Sevgilinin D
nne Son Anda Yetime, M utlu Son vb. gibi epizotlardr.3

Dr. M ehm et Erol, anakkale Onsekiz M art niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi


T rk Dili ve Edebiyat Blm , anakkale.
1 (Boratav 1946: 63-90)
2 (Boratav 1946: 28-30)
3 (Sakaolu-D uym az 1 9 9 6:16-35, K aya 1993: 65-73, A lptekin 1997:85-88, Trkm en
1995 :1 5 -3 0 , D uym az 2001:146-171)
Halk hikyeleri trnde, her hikyenin nem li b ir blm n
engeller oluturur. Engellerin ilendii epizotlar, hikyelerin konu
larna gre eitlilik gsterirler. M esel, ak konulu bir hikye ile
kahram anlk konulu bir hikyede kahramann karsna kan engeller
her zam an ayn deildir. H atta ayn konu zerine kurgulanm fark
l hikyelerde bile bu engeller farkl olabilir. D olaysyla h ikyelerin
en renkli, en hareketli blm de engellerin anlatld blm lerdir,
denebilir.4
Bir anlamda, bu hikyelerin iskeletini oluturan engellerden biri
ise asl konumuz olan, genellikle kahramann, bazen de yaknlarnn
zindana atlmas, hapsedilmesi motifidir. Zindana atlma motifi, zel
likle ak konulu hikyelerin kurgularnda, "k olma, sevgilinin isten
mesi ve evlenm e-lm " aralnda yer alr. Ancak bu m otif btn hi
kyelerin kurgularnda bulunmayabilir.
Anlatmaya dayal trler zerine yaplan almalarn pek oun
da, ki bunlar masal, hikye, efsane gibi trlerdir, epizot ve m otif al
malar yaplmtr. alm alarn ounun hareket noktasn Stith
Thom pson'un M otif ndex o f Folk-Litemture adl eseri oluturur. Harf
sistemine gre tasnif edilm i olan bu katalogda konumuz olan "zinda
na atlm a" motifi, Q 'M kfat ve Cezalar' ile R 'Esirler ve Kaaklar7
balklar alnda yer alr. Q 400 ve Q 499 num aralar 'Cezalarn eitle
ri'ne ayrlmtr. Hapsetme ise, Q 433 num arada "H apsederek Cezalan
drm a" motifi olarak geer. Yine R 0 ve R 99 arasnda "Esirlik" ile ilgi
li m otifler sralanmtr. Burada zellikle R 41'de 'Esirlerin Kapatld
Yerler7 bal altnda, R41.3 (Zindana Hapsetme) ve R 41.3.4 alt num a
ralar (Kuyuya Hapsetme) motiflerine ayrlmtr.5
Bu almada, baz hikyelerde geen "zindana atlm a" m otifinin
kataloglardaki yerleri tespit edilmeyip, zindana atlma olaynn sebep
leri, kahramann zindandaki durumu, kalma sresi ve zindandan kur
tuluu balklar hlinde incelenmi; "zindana atlm a" motifinin belir
gin ekilde ilendii hikyeler tercih edilmitir. Destandan hikyeye
gei dnem inin rn olan Dede Korkut Hikyelerinde geen btn
zindana alma olaylar zerinde bilhassa durulmutur.

4 (Ekici 1995: 137)


5 (A lptekin 1997: 297-384)
Zindana atlm a ve sebepleri
Halk hikyelerinde kahramann karlat engellerden biri olan
zindana atlma, genellikle hikyelerin konusuna gre iki ana sebeple
gerekleir.
1. D m anlk yznden zindana atlm a
Daha ok kahram anlk konulu hikyelerde ve Dede Korkut Hik
yelerinde rastladm z bu ekildeki zindana atlm alar ya bir baskn
sonucunda, ya tedbirsizlik sonucu "kk lm " diye adlandrlan 7
gn veya 9 ay uyum ayla veya dm anla birebir savarken yenilm e
sonucunda karmza kar. zellikle Dede Korkut Hikyelerinde Msl
man olan Ouz beyleri veya yalanlan, Mslman olmayan dier unsur
larla mcadele iindedir. Ouzlarn dmanlan daima "kfirler" olarak
zikredilir. Bu hikyelerin tamamnda Ouz beylerinin veya yaknlannn
tutsak edilerek zindana atlmas sz konusu iken, kfirlerin Ouz beyle
rince tutsak edilip zindana atlmas grlmez. Zindana atlma motifinin
bu ynyle ileniyor olmas da aynca dikkat ekicidir.
Bir baskn sonucu zindana atlma
Hikye kahraman veya onun yalanlan, dmann frsatlan kollayp
aniden ili, obay basmas sonucunda tutsak edilirler ve zindana atlrlar.
Salur Kazan'n Evinin Yamalanmas hikyesinde, Kazan'm ava
gittii bir srada evi, dm an olan kli M elik tarafndan yamalanr.
Olu, kars ve dier maiyeti esir edilir.6
Kam Pre olu Bams Beyrek hikyesinde de benzer bir durum sz
konusudur.
Ban iek ile evlenecei srada dnn basarak Beyrek ve krk
yiidini, Bayburd Hisar Beyi tutsak eder.7

Uykuda, ted birsizlik sonucu zindana atlm a


zellikle destan geleneinde sk karlalan uzun sre uyuma,
destan unsurlar bakm ndan zengin olan Dede Korkut Hikyelerinde,
tedbirsizliin bir sonucu olarak kahraman skntya sokar. Kan Tural
hikyesinde de zikredildii gibi, "O l zamanda Ouz yiitlerine ne ka
za gelse uykudan gelr id i".8

6 (Ergin 1989: 95-115)


7 (Ergin 1989:116-153)
8 (Ergin 1989:193)
Uun Koca Olu Serek hikyesinde bu sebeple zindana atlma h
disesi u ekilde gerekleir: Uun Koca'nn iki olu vardr. Bunlardan
by Erek, Bayndr Hann ve Kazan'n divanna teklifsiz girebil
mektedir. Bir gn yine destursuz girdii Kazan hanm divannda bir
hner gsterm edii iin divandaki beyler tarafndan terslenir. Bunun
zerine yanma ald yz yiitle akma kar. Alnca Kalas'nm ko
ruluunda uykuya dald bir esnada tutsak edilerek zindana atlr.9
Salur Kazan'n tutsak olmasna da yine ayn uyku sebep olur: Ka
zan av esnasnda kaan ahininin peinden Tornann Kalas'na kadar
gelir. Kalenin yaknlarnda "kk lm " denen ve yedi gn sren uy
kuya dalar. Bunu haber alan kfirler, yanndaki yiitleri ldrerek Ka-
zan' esir alrlar ve Tornann Kalas'nda bir kuyuya hapsederler.10
Trk dnyasnn geni bir sahasnda anlatlan Alpam Destan,
Dede Korkut Hikyelerinden Bams Beyrek hikyesinin yaayan en ar
kaik versiyonudur. Bu destanda da kahram ann karlat engellerin
en nemlisi, zindana atlmasdr. Alp-M ana da bu m ehur uykunun
kurban olur: Alp-M ana kutsal kitab okurken Ak-Kaan isimli bir
zalim kaan ve onun henz hi bir erkein grmedii dnyalar gzeli
bir kznn olduunu renir. Hem kz alm ak hem de yiitlerini ld
ren Ak-Kaandan intikam alm ak iin yola kar. Ak-Kaann lkesine
varr varmaz ok yorulduu iin dokuz ay uykuya dalar. Bunu re
nen Ak-Kaan Alp-M ana' ldrtmek ister. Oldrtem eyince de 90
kula uzunluunda bir ukur kazdrr ve A lp-M ana' iine attrtr.11
Bu uykunun uzun sreli olmasa bile, daha yakn devirlerde olu
mu hikyelerde de yer aldn, ayn ekilde kahramann hapse atl
masna sebep olduunu grrz. Srmeli Bey hikyesinde, Toraman
Paann bahesindeki gzellikleri seyrederken uykuya dalan Srmeli
Bey yakalanr ve hapse atlr.12

Sava sonunda yakalanarak zindana atlm a


Bir dier zindana atlma ekli, kahramann yapt sava sonunda
yenilerek esir edilmesiyle zindana atlmasdr.

9 (Ergin 1989: 225-233)


10 (Ergin 1989: 234-239)
11 (Ergun 1998: 61-62)
12 (Kse 1996: 97-99)
Kazan'm olu U ruz'un tutsak olmasn anlatan hikyede olay y
le gerekleir:
Kazan ile olu Uruz birlikte ava karlar. Elence esnasnda kfirin
baskn vermesiyle Kazan, dman zerine saldrr; olu Uruz'u da acemi
olduu iin kenarda tutar. Ancak babasnn szn dinlem eyip Uruz
da dmana saldrr. Uzunca bir mcadeleden sonra krk yolda ehit
olan Uruz, dm an tarafndan tutsak edilir. Trl eziyetler ederek
U ruz'u "kara tonuz tam "na hapsederler.13 U ruz'un b hapse d
biim inde baba szn tutmad iin sanki bir cezalandrma sz ko
nusudur.
Kazlk Koca Olu Yigenek hikyesinde de bir mcadele sonucunda
zindana atlma sz konusudur: Bayndr handan akn dileyerek izin alan
Kazlk Koca, Karadeniz kenanndaki Dzmrd Kalesine gelir. Arun Ko
ca olu Direk Tekr ile vuruarak yenilir ve bu kaleye hapsedilir.14
2. Ak yznden zindana atlma
Destan tesirlerin azalmaya balad devrelerden sonra teekkl
etm i hikyelerde ilenen ana konu, genellikle aktr. "K lsik Halk Hi
kyeleri" olarak da adlandrlan bu tr hikyelerde kahramann zinda
na atlmas sz konusudur. Hikyenin kurgusu iinde nemli bir yer
tekil eden, kahramann karlat engeller arasnda bulunan zinda
na atlmada ana sebep aktr. Kahramanlk konulu hikyelerde sz ko
nusu deilken, ak konulu hikyelerin bazlarnda, zindana atlma ola
ynda birtakm entrikalar sz konusudur. Sebeplerin benzerlii iledir
ki, bu trdeki hdiseler sadece iki balk altnda toplanmtr.
Kahram ann sevdiin i istem esi zerine zindana atlm as
Ak konulu hikyelerde kahraman sevdii kz alm ak isteyince, k
zn babas veya bir yakn bir ekilde bu birlem eye kar kar ve kah
raman zindana atar, yahut attrr. Yalnzca erkek kahramann deil,
kzlarn da hapse atlmalar az da olsa grlr.
Anadolu ve Azerbaycan sahasnn bir hikyesi olan Gl ile Sitemkr
hikyesinde de zindan kavram engeller epizodunun iinde karmza
kar. Padiahn olu Sitem kr ile vezirin kz G l' n akna engel
olm ak isteyen padiah, vezirden kzn srgn etmesini ister. Ancak
vezir kzn srgne gndermeye kyamaz ve bir odaya hapseder. Bu

13 (Ergin 1989: 153-167)


14 (Ergin 1989: 199-206)
hikyede dikkat ekici olan nokta kzn hapsedilmesidir. Dier hikye
lerde arlkl olarak erkek kahramanlarn hapsedildii grlr.15
Tahir ile Zhre hikyesinde Zhre ile grmesi yasaklanan Tahir,
bunda srar edince padiah tarafndan ldrlm ek istenir. Vezirlerin
yalvarmalaryla lmden kurtulan Tahir, M ardin ehrine srlr ve
burada zindana atlr. nceleri kzn Tahir'e verm eye niyetli olan pa
diah, karsnn yaptrd bir by ile Tahir'den soutulmu, kz ver
mekten vazgeirtilm itir.16
Derdiyok ile Zlfisiyah hikyesi, bu trdeki hikyeler arasnda
belki de zindana atlma motifinin en renkli ve uzun olarak yer ald
hikyedir: Derdiyok'a vermemek iin kzn diyar diyar karan Recep,
Kean'a gelir ve buraya yerleebilmek iin Seyyid handan izin istemeye
gider. Bu arada arkalarndan yetien Derdiyok, Zlfisiyah'n adrn
bularak onunla hasret giderm eye balar. Kzn babas adra dnd
nde bunlar birlikte yakalar. Adamn ikyeti olmas zerine Sey
yid Han, Derdiyok'u yakalayarak zindana attrr.17
Dou Anadolu ve Azerbaycan sahasnda yaygn olan ve um um i
yetle Novruz ile Gandep adyla bilinen Nevruz Bey hikyesinde, hikye
kahraman Nevruz, G andep'i babasndan istedii iin zindana atlr.18
Bu hikyede de entrika iinde, verdii sz tutmayan bir padiah sz
konusudur.

Sev d i i k z karm a yznden zindana atlm a


Sevdii kz karma hdisesi, ak arlkl hikyelerde fazla sz
konusu deildir. k sevdiini alabilm ek iin eitli skntlara katla
nr ve sonunda rza ile kz alr. Bu tipteki zindana atlma daha ok son
devir rnleri olan "realistik hikyeler"de grlr.
Hilli ile Seherhan hikyesinde ise biraz fakl bir durum vardr:
Karahan'm olu bebekken bir ahin tarafndan karlr. Bu bebei Tr
kistan ah Selim ah bulur ve onu kendi olu edinerek Hilli (ahin
Bey) adn koyar. Ryasnda grd Seherhan'a ak olur ve babas
nn yanna katt k Polat Hanla birlikte onu aramaya giderler. Bir

15 (Ekici 1 9 95:136)
16 (Trkm en 1983: 224)
17 (Derdiyok: 22-28)
18 (D uym az 1996: 110)
frsatm bulup Seherhan' ve Glfidan ismindeki yardmcsn karr
lar. Karahan, opur isminde birinin kkrtm alar ile Hilli ve Polat
Han zindana atar.19
ou hikyede grlen ve entrikac bir tip olan, genellikle de Ke
lolan, Arap gibi adlarla geen ve sonlar lmle noktalanan ahslar,
kahramann hapse atlma olaynda etkili olurlar. Burada da opur bu
grevi stlenmitir.

Kahramann zindan hayat


Zindana atlma hdisesinden sonra kahramanm zindan hayat ba
lar. Halk hikyelerinde btn ayrntlaryla anlatlmayan bu sre, genel
ifadelerle geitirilir. Bu balk altnda kahramanm atld zindann
zellikleri, kalma sreleri, kahraman ve zindana arasndaki iliki, kah
ramanm darda brakt yaknlarnn duygular deerlendirilmitir:
1. Zindanlarn vasflar
Kahramann atld zindanlarn grn ve nitelii gibi zellik
lerinden pek bahsedilmez. Bunun yannda Dede Korkut Hikyelerinde
zindan tabiri yerine "tonuz tam " kullanlmas ilgi ekicidir.
Uun Koca Olu Serek hikyesinde Erek'in "tonuz tam "nda
hapsedildiini grrz: Aabeyini kurtarmaya gelen Serek, her sefe
rinde uykusundan uyanarak dman krar. Bununla mcadele etmesi
iin Erek'i yollarlar. Erek, dmanla mcadeleye gelenin uyum am a
s gerektiini, dmana esir dp "tonuz tam "na atlmam as gerekti
ini syler.20
K azan'n Olu U ruz'un tutsak olduu hikyede de trl eziyetler
ederek Uruz'u "kara tonuz tam "na hapsedeler.21
Kfirlerin tutsak aldklar kiileri attklar yerlere "tonuz tam "
denm esinde, ele geirilen kiilerin aalanm as dncesi vardr.
Bilindii zere domuz M slmanlarca makbul saylmayan bir hay
vandr. Bir tutsan, zellikle de M slm an bir tutsan domuzlarn
yaad bir yere atlmas, kapatlm as onu tahkir etmek, onurunu kr
mak amal olsa gerektir.

19 (Ekici 1995:145-160)
20 (Ergin 1989:226-232)
21 (Ergin 1989: 153-167)
Hikyelerde kahramanlarn "ku yu " eklindeki zindanlara atld
da grlr. Bilindii gibi zindana atlma hdisesinin Yusuf Peygamber
ile alkal olarak din bir boyutu da vardr. Tevrat (Tekvin, Bap 39) ve
K u 'an'da (12. Yusuf Suresi) geni ekilde anlatlan bu kssa, slmiyet
sonras ortaya kan eserlerde kullanla gelmitir. Kuyuya hapsedilme
hdisesinin hikyelerde yer bulmasnn bu kssa tesiriyle olup olm ad
n kestirmek gtr. Ancak arkaik destan Alp-M ana rneinde de
grlm ektedir ki, Trk kltrnde de kuyu benzeri bir ukura hapset
me motifi mevcuttur:
Alp-M ana uyurken hem en yannda kazlan bir ukura atlr.
Dokuz ay sonra uyanan kahraman elleri kollar balanm hlde bir
ukurda yattn grr. Buradan kmak istese de kamaz.22
Salur Kazan'n tutsak olduu hikyede Kazan, esir alndktan sonra
Tornann Kal'as'nda bir kuyuya hapsedilir, kuyunun az da bir deir
men tayla kapatlr. Yemeini suyunu bu deirmen tann zerindeki
delikten verirler.23
Beyrek'in mahkmiyeti "hisar iine hapsedilm e" eklindedir. Bu
rada mahkmlar hisar iinde ksm en serbest durumdadrlar.
2. Kahramann zindandaki durumu ve kalma sresi
Zindana den btn kahramanlar kederlidirler. Bakmszlktan
klk-kyafetleri periandr. Ak konulu olan hikyelerde kahramanla
rn daha ok alayp szladklar, gece gndz dardaki sevgililerini
dndkleri grlr. Dede Korkut Hikyelerinde kahramann zlemi
pek fazla dile getirilmez.
Uruz'un kendisini kurtarmaya gelen babasina, anasna iletmek
zere syledii szler, btn hikyelerde bir mahkmun hlini en te
ferruatl ekilde anlatan szlerdir:

Grdm senin olun tutsak digil


Kurusundan a elleri balu digil
Kara tonuz tamnda yatur digil
Kl kepenek boyunugun srer digil
A r bukau topuaun dger digil
Yanm arpa etmei ac soan n digil
Menm anam menm in kayurmasun24

22 (Ergun 1998: 61-62)


23 (Ergin 1989: 235)
24 (Ergin 1989:169)
Salur Kazan'n tutsak olup Uruz'un babasn kurtard hikyede
Kazan'm , kfirleri vp, O uz'u yermesi artyla kuyudan karma ka
ran alrlar ve Kazan'dan sz isterler. Kazan, "vallah billah ton yol
grir iken eri yoldan gelm eyeyin" diyerek yem in etm esi zerine
kfirler, "Vallah Kazan ey and idi" deyip ona inanrlar ve kuyudan
karrlar. Ancak, yine de Kazan bunlar mez ve kfirler de Kazan'
alp "tonuz tam nda hapse salarlar".25 Kazan ektii skntlara ra
men, hrriyeti pahasna da olsa gururundan taviz vermez.
Kahram anlann zindanda kalma sreleri farkldr. Bams Beyrek hi
kyesinde Beyrek ve krk yiidi 16 yl zindanda kalrlar. Bu hikyenin
gnm zde yaayan varyant olan Bey Byrekte ise bu sre 7 yldr.
Kazlk Koca 15 yl, Thir 7 yl, Srm eli Bey be gn kalr. Derdi-
yok'un zindanda 10-15 gn kadar kald zikredilir.
Kuyuya hapsedilen kahram ann br dnya ile haberletii de
grlr. Kazan'm tutsak edildii hikyede, onun nasl bir adam oldu
unu merak eden Tekfur'un kars, zindancya kapy atrr ve Kazan'a
sorar: "K azan Big, nedr hln? Dirlign yir altnda m hodur yohsa
yir yzin de mi hodur? Hem imdi ne yirsin, ne iersin ve neye biner
sin?" Kazan cevabnda " llere a virdin vakit ellerinden aluram,
hem llerinzn yorgasna binerem , kahillerin yederem " der. Tek
fu ru n kars Kazandan yedi yanda lm kzma binm emesini ister.
Kazan ise en yorgalar o olduundan hep ona bindiini syler. Bunun
zerine kadn, "Vay senn elnden ne yir yzinde dirimz, ne yir al
tnda lmz kurtulurm u" der.26 Grld gibi Kazan, kuyuda olan
tutsakl srasnda br dnyayla iletiim kurabilmektedir.
3. Zindandaki kahramann dardaki yaknlarnn durumu
Zindana atlma yalnzca kahraman etkilem ekle kalmaz. Onun d
arda brakt yaknlar da bu tutsaklk sebebiyle etkilenirler. Bu etki
ncelikle yaknlarn yas tutmas eklindedir. Ak konulu hikyelerde
ki sevgililer en az ieridekiler kadar kederlidirler.
Dede Korkut'ta tutsak olan bir yaknn kurtarmak iin mcadele
etm emek byk ayptr. Yigenek, babasnn tutsak olduunu Kara G
ne olu Budak'tan ayplanarak renir. Kazan, kendini hapiste brak
masn isteyen oluna, "m enm namusum kanda vara ou l"27 diyerek,
geri dnmeyeceini bildirir ve kfir zerine saldrr.

25 (Ergin 1989: 239)


26 (Ergin 1989: 235)
27 (Ergin 1989: 171)
Uun K oca'm n dier olu Serek byyp aabeyi Erek'in tutsak
olduunu rence anasnn, atasnn ve einin szlerine aldrmadan
onu kurtarmaya gider.28
Bams Beyrek'te gz yal Ban iek ve kz kardeleri ile ozan k
lna girmi Beyrek'in deyimeleri, bir m ahkmun yaknlarnn iinde
bulunduklar ruh hllerini yanstm as bakm ndan nemlidir. Bu ruh
hli Beyrek'in kz kardelerinin szlerinde yle yer bulur:

Kz aydur:...
Karu yatan kara ta sorar olsan
Aam Berren yaylasyidi
Aam Beyrek gideli yaylarum yok
Sovuk sovuk sularn sorar olsan
Aam Beyren iidiyidi
Aam Beyrek gideli ierm yok
Tavla tavla ahbaz atlar sorar olsan
Aam Beyren binitiyidi
Aam beyrek gideri binerm yok
Katar katar develeri sorsan
Aam Beyren yklediyidi
Aam Beyrek gideli ykledm yok
Aaylda aa koyum sorar olsan
Aam Beyren leniyidi
Aam Beyrek gideli lenm yok
Karalu gkl ota sorar olsan
Aam Beyrendr
Aam Beyrek gideki kerm yok29

Kz, ozandan Beyrek ile ilgili bir haber alp alm adn sorar ve ruh
hlini anlatmaya devam eder;

Karu yatan kara tagum yklupdur


Ozan senn habern yok
Klgele kaba aacum kesilpdr
Ozan senn habern yok

28 (Ergin 1989:226-232)
29 (Ergin 1989:139-140)
Dnleyikde bir kardaum alnupdur
Ozan senn habern yok
alma ozan aytma ozan
Karalua men kzun nesine gerek ozan
leynde dn var dne varup tgil30

Ozan Ban iee sorduunda, ondan da benzer cevaplar alr...31

... Bey rek gideli bam bam depe bana kdugum ok


Kargu kibi kara saum yolduum ok
Gz almas kibi al yanaum yrtduum ok
Gelen ile gidenden sorduum ok
Vard gelm ez big yigidm han yigidm
Beyrek diy aladuum ok

Grld gibi hapisteki Beyrek'in akbetinden haberdar olam a


y, yaknlarn kedere bomu, eski dzenlerini bozmutur.
Beyrek'in kendi ilerini bile dnmeden hapisteki arkadalarnn
yardmna komas, mahkm olanlarn kurtarlmasnda bir aciliyet ve
gereklilik olduuna iaret eder. Hemen btn hikyelerde zindandaki
yaknlar kurtarmak, ayn zamanda bir namus meselesidir.
Salur Kazan'n Evinin Yamalanmas hikyesinde, kfirler Ka-
zan'a hayf eylemek iin tutsak olan Burla Hatuna "sarak srdrmek"
isterler. Ancak krk ince belli kz arasndan Burla Hatunu ayrt ede
mezler. Kzlar arasndan Kazan'm eini seebilmek iin hapisteki olu
Uruz'un etinden "kara kavurm a" yaplmas, krk bey kzlarna sunul
mas plnlanr. Bylece Uruz'un etini yemeyenin anas, bir baka ifa
deyle Kazan'm ei Burla Hatun olduu anlalacaktr.32 Zindandaki
Uruz, ekecei eziyetlere ramen anasnn kendi etinden herkesten ok
yemesini, babasnn namusunu korumasn ister.
4. Zindanc ve kahraman ve arasndaki iliki
Gei dnemi hikyelerinde zindanclarla ilgili aklayc fazla bil
gi verilmez. Zindan ve zindancnn getii ak konulu hikyelerde ise
zindanclar ask suratl, acmasz, m erhametsiz tiplerdir. Ancak kahra-

30 (Ergin 1989: 140)


31 (Ergin 1989: 149)
32 (Ergin 1 9 8 9 :1 0 7 )
m anlann balarndan geen trajik olaylar, bu insanlar bile yum uat
makta, sevgiliyle haberlemede, zindandan kurtulmada onlara yardm
etmektedirler.
Hilli ve Polat H an zindanda a kalrlar ve Hilli bebekken koluna
taklan pazubendi satm aya karar verir. Zindanc bunun satlm as ve
Seherhan'dan mektup gelm esi konusunda H ilal'ye yardm eder.
Ele aldmz hikyelerde, zindanc ve kahraman ilikisini en belir
gin ekilde Derdiyok ile Zlfsiyah'ta bulmaktayz. Derdiyok zindan
da 10-15 gn kadar elleri ve ayaklan bal ekilde kaldktan sonra bi
tap der ve zindancya u iiri syler:

Garibim bu yerde benim kimsem yok


Sana hlimi diyem ben zindanc
Yrin ateine yand bu canm
Azrail alsn cam ne gam zindanc
Ayrdlar beni gonca glmden
Annn korkum yok benim lmden
Gnde yz bin kez getim serimden
M mine eziyet haramdr zindanc

nk ben bu akla girdim meydane


Seyyid Han gcendi koydu zindane
Korkarm bu yerde tkendi dne
Ne bilrler, yre varam zindanc
Derdiyok kendini drd dile
Dostlarum alayup dmanum gle
Ne can kalur ne ben cmlemiz le
Ecel erbetini iem zindanc

M erhametsizliiyle tannan zindanc bu deyii duyunca Derdi-


yok'un hline acr, ellerini ayaklarn zerek karnn doyurur ve altna
bir yatak verir. Bylece mahkm ile zindanc arasnda bir yaknlama
balar. Bir gn zindanc Derdiyok'un niin buraya getirildiini sorar.
Bandan geenleri anlatan olann durumuna bir kat daha acyan zin
danc olan teselli eder. Bu yaknlamadan yz bulan Derdiyok bir is
teini u iiriyle dile getirir:

Sana bir name yazaym


Gtr ol yre zindanc
Babas ald da gitti
Kar diyare zindanc
M erhem kabul etmez yarem
Derr ile b-marem zindanc
Diiiip Eyyub gibi derde
Bana bir are zindanc
Derdiyok gem ez yrden
Haberin alsan bir pirden
Gemiem can ile serden
Varamam yre zindanc

Sazn elinden braktktan sonra zindancya, "hem yrdan ayrldm


ve hem lem bana dm an oldu. imdi zindan ekerim " diyerek ala
maya balar. Bu manzara karsnda zindanc da alar. Sonunda zindan
c Derdiyok'a yardm eder. Gidip kzn evini bulur. Ancak Zlfisiyah'n
babas kzn yine karmtr. Kz giderken bir kocakarya Derdiyok'a
verilmek zere mektup brakmtr. Zindanc bunu alarak olana geti
rir ve kzn Keremah ehrine gtrldn syler. Bu haberi alan
Derdiyok iyice kederlenir.

K ahram ann zindandan kurtuluu


Bir anlamda hikye kahram annn bahadrln veya ektii skn
tlarn anlatmn pekitirm ek iin zindana atlan kimseler, kapatldk
lar yerlerden eitli yardmlar ve vesilelerle kurtulmaktadrlar. Herhan
gi bir yere kapatlp da orada kalm hikye kahraman yoktur. Buralar
karlalan bir engel niteliindedir ve bu engeller bir ekilde alr. En
geli amada da mutlaka yardm gerekir.
1. Yaknlarn yardm ile kurtulm a
Kahramann zindandan kmasna oullarn, babalarn veya arka
dalarnn yardm ettikleri grlr. Bu, Dede Korkut Hikyelerinde or
tak bir durumdur.
Yigenek 15 yana geldiinde babasnn tutsak olduunu renir
ve Bayndr handan izin isteyerek babasn kurtarmaya gider. Allah'n
yardmyla Direk Tekr' ldrerek babasn kurtarrken;33 Kazan, o
lu Uruz'u kurtarr.
Kazan, nce olunun savatan korkup kaarak eve geldiini d
nr. Ancak evde onu gremeyince ve karsnn kendisine U ruz'u sor
masyla, Uruz'un savata lm olabileceini dnr. Krk yoldann
cesedi arasnda U ruz'unkini bulamaz ve dmana esir olduunu anlar.
zlerini srerek kfirlere yetiir. Kfirler, Kazan'a kar koyabilmek iin
U ruz'u, ona eli olarak gnderirler. ldrlecei korkusuyla Uruz, ba
bas Kazan' dmana saldrmaktan alkoym ak ister. Kazan, olunun
bu isteini kabul etmez ve karlnda, "m enm namusum kanda va
ra ou l"34 diyerek geri dnmeyeceini bildirir ve kfir zerine saldrr.
Bir m ddet sonra yaralanr. Einin ve dier beylerin de yardmyla
dman basar ve olunu kurtarr. Grlecei zere, zindanda tutsak
olan yaknn kurtarmak bir namus meselesi olarak alglanmaktadr.
Yine ayn kahramanlardan oul Uruz, bir baka hikyede babas
Kazan' kurtaracaktr: Daha bebek iken babas tutsak edilip zindana
atlan Uruz, 15 yama gelince, babasn kurtarmak iin ordusuyla Tek
fura saldrr ve pek ok askerini telef eder. Bunun zerine Tekfur, gelen
dm andan kendilerini kurtarmas ve kurtard taktirde hara vere
cekleri artyla Kazan ile anlam aya varr. Kazan tedbiri elden brak
mayarak kaamak bir sz verir ve anlam aya varrlar. Kazan'a kfir gi
yimleri giydirerek meydana salarlar. Bu arada Kazan, olu Uruz'un
bydn renir. Dier beyleri bir bir yenen Kazan, olu karsna
knca ona el kaldrmaz ve yaralanr. Sonunda aman dileyerek kendi
ni tantr ve Kazan kurtulur.35
Beyrek, nianls Ban iek'in evlendirileceini babas tarafndan
grevlendirilmi bezirgnlar tarafndan renir. Beyrek'e ak olan k
fir beyinin kz, geri dnp kendisini de alm as artyla ona yardm
eder. Hisardan kurtulan Beyrek, at Boz Aygr' aada kendisini bek
lerken bulur. Atma binerek hisar kapsna gelen Beyrek arkadalarna
bir zarar verilmemesi iin oradakileri tehdit eder. Klk deitirerek d
ne yetiir. Daha sonra dnerek hisarda tutsak kalan 39 yoldan
kurtarr. Burada Beyrek'e yardm eden kendisine sevdalanm olan k
firin kzdr. Aralarnda sevgi ba olduu iin bu kurtuluu da buraya
almay uygun grdk.36
Serek aabeyinin tutulduu kale nnde kfirlerin adamlaryla
mcadele eder ve hepsini yener. Kfirler bu yiitle ba edem eyecekle

34 (Ergin 1989:171)
35 (Ergin 1989: 234-243)
36 (Ergin 1989:116-153)
rini anlaynca Erek'i zindandan kararak klk kyafetlerini dzeltir
ler ve kardeinin zerine salarlar. Erek, uyurken bulduu kardeini
uyandrm ak iin saz alar ve uyanmasn ister. Serek, oraya aabeyi
ni kurtarmaya geldiini syleyince birbirlerini tanrlar ve birlikte d
man alt ederler. Bylece Serek kurtulmu olur.37
Yine yukarda getii zere, kfirlerin yaptklar korkun pln ger
eklemeden Kazan yetierek karsn, olunu ve dierlerini kurtarmtr.
2. D ua, H zr-d ervi veya olaanst v a rlk la r yard m y la k u
tulm a
Kahramann zindandan k bazen olaanst bir durumla ger
ekleir. Bu balk altnda verilecek rneklerde de grlecei gibi, Trk
kltrnde slmiyet ncesi yaygn olan doa st glerle gelen yar
dmn yerini, slm iyet'ten sonra dua pr almtr.
Gl ile Sitem kr hikyesinde, Sitemkr'm evri isimli bir kz ile ev
lendirilmesi zerine Gl, kapatld odada Allah'a yalvararak Sitem
kr' m gerdek odasnda zuhur eder. Durumu muhafzlar fark edince
Gl, dua ile tekrar hapsedildii yere dner; durumu renen padiah
kz idam edeceini syler. Kz, babas olan vezirin yalvarmalaryla af
fedilir. Ancak bu defa zincirleyerek hapsederler. Padiah, Sitem k'
yeniden gerdee koyunca Gl, yine dua ile Sitemkr'm odasna gelir.
Sitemkr' evri ile birlikte grnce kendini ldrm ek ister. Sitem
kr' m yalvarmas zerine bundan vazgeer ve bir parman kesip ona
verir. Haps olunduu yerden karlan Gl, daha sonra srgne gn
derilir.38 Tayy-i mekn, tayy-i zaman olarak adlandrlan ve zellikle
din efsanelerde geen durum sayesinde hapsedilen yerden kurtulma
sz konusudur.
Tahir ile Zhre hikyesinde Zhre ile grmesi yasaklanan Tahir,
bunda srar edince padiah tarafndan ldrlm ek istenir. Vezirlerin
yalvarmalaryla lmden kurtulan Tahir, M ardin ehrine srlr ve
burada zindana atlr. Tahir, yatt zindann penceresi altnda konak
layan kervandan Zhre'nin selmn alnca dp baylr. Ayldnda
kervan gitmitir. "Ya Rabbi, ben yetimim . Senden baka kimsem yok.
Beni buradan kurtar. Sen ki Yusuf Peygam beri 7 yl zindanda hapset
tin, sonra kurtarp Msr'a sultan eyledin. lh, sen Yunus Peygamberi
40 gn balk kam nda saklayp, tekrar kurtardn. Onlarn yz suyu

37 (Ergin 1989: 226-232)


38 (Ekici 1995:137-138)
hrmetine bu aciz kuluna ac ve hasretime kavutur"39 diyerek Allah'a
dua eder. Duas kabul olunan Tahir, elinde atyla gelen Hzr tarafn
dan zindandan kurtarlr.
Nevruz Bey zindanda iken Cell ah bir rya grr. Ryada kzl
bir ku evine girer, ierideki m um u sndrr. M um un snm esiyle
ierideki bir kafeste bulunan blbl lr. Blbln lm esiyle de yine
ierideki gl aac sararp solar. Vezirin bulduu bir dervi "M um se
nin olanlarn, kafesteki ku Nevruz, gl kzn Gandep, kzl ku ise
Hakk'm elidir. Hemen Nevruz'u zindandan karp kzn ona vermezsen
olanlarn lecek, tac tahtn tarum ar olacak" diyerek aha ryasn
yorumlar. Buna sinirlenen ah derviin boynunun vurulmasn ister.
Ancak, dervi ortadan kaybolur.
Cell ah bu olaydan sonra korkuya kaplarak "H akk ispatla
d taktirde" N evruz'u zindandan karp kzn vereceini syler.
Zindandan karlan Nevruz gzleri bal olduu hlde, karsndan
geen kzlar arasndan Gandep'i tanyarak kz alr. Bylece zindandan
da kurtulmu olur.40
Alp-M ana, yanna gelen bir kazn kanadna mektup yazarak aile
sine gnderir. Durum u renen ailesi A lp-M ana'm arkada Ak-K-
bn'den oullarn kurtarm alarn ister. ukurun bana gelen Ak-K-
bn kendisine selam gndermedii iin Alp-M ana'a kzar, ukurun
azna bir ta kapatarak onu orada brakr. Bulduu kemikleri de aile
sine gtrerek ldn syler. Niyeti, Alp-M ana'm gen ve gzel
kars ile evlenmektir. Bunun zerine A lp-M ana'n at gk yznden
uup gelerek kahraman kurtarr. Zindandan kurtulan kahraman, za
lim Ak-Kaan ve kzn ldrr.41
3. Z ind ancnn yardm yla kurtulm a
Zindancnn yardmyla kurtulan kahraman nadirdir. Umumiyetle
yaplan yardmlar kurtulmada ikinci derecede etkili olur. Derdiyok hik
yesinde ise durum farkldr. Kz ile Derdiyok'un haberlemesine yardm
eden zindanc Derdiyok'un kederli hline daha fazla dayanamaz. Kzn
mektubunu alarak Seyyid Hana gider ve "Seyyid Han ya bu olan zin
dandan kar ya beni ldr" der. Bunun zerine Seyyid Han em ir vere
rek olam zindandan kartr. hsanlar ederek serbest brakr42

39 (Trkm en 1983: 224-227)


40 (Duym az 1996:113-116)
41 (Ergun 1998: 621-63)
42 (Derdiyok: 22-28)
Halk hikyelerinden bazlarna kaynaklk ettii kabul edilen m es
nevilerde de zindan kavram engeller epizoduna bal olarak karmza
kar. 14. yzyln ak konulu mesnevilerinden Sheyl N evbaha'da
Sheyl ile Nakka, N evbaha'm peinden bezirgn kyafetinden gel
dikleri Yun ehrinin hkmdar tarafndan at zannedilerek zindana
atlmlardr. Zindancya alayarak .yalvarmalar sonucunda zindanc
bunlara acr ve susuz olduklarn ehrin sahibine syleyerek affedil
m elerini salar.43
4. Tesadflere ba l olarak kurtulm a
Hikye kahramannn yukardaki yardm lar dnda, tesadf eseri
kurtulduklar da grlmektedir.
Srmeli Bey sorgu iin hapisten kartlnca Toraman Paann hu
zuruna getirilir. Babasyla arkada kan Paa tarafndan affedilir.44
H ill ile Seherhan hikyesinde Padiah, H ill'nin karnn doyur
mak iin zindancya sattrd pazubendi grnce, bunun kimden aln
dn soruturur. Pazubendin H ill'ye ait olduunu renince, onun
kartal tarafndan karlan olu olduunu anlar. Bunun zerine Hill
Polat Han zindandan kartlrlar.45
Sonu olarak, halk hikyelerinde zindan ve zindana atlma motifi
kahram ann karlat engeller epizodunun nemli bir halkasn
oluturur. Bu motif, gerek gei dnemi eseri olan Dede Korkut Hik
yelerinde, gerekse daha sonralar teekkl eden hikyelerde baz fark
llklarla yer bulmutur. Dnemin artlarna uygun olarak, Dede Kor
kut'taki zindana atlma, dmanlarla yaplan mcadeleler sonucunda,
sonraki dnemlerin hikyelerinde ise sevgiliyi elde etme yolunda ol
maktadr. Kahramann zindanda geirdii sre ile ilgili olarak ayrntya
girilm ezken, zindandan k eitli yardmlarla gereklemektedir.
Hikyelerde geen "zindana atlm a" m otifinin bir tasnif denemesi
ni sunduumuz bu almada yer alabilecek btn balklar elbette bu
kadarla snrl deildir. Konu zerine farkl bak alaryla yaplacak
alm alar ve seilen hikyelerin sayca arttrlmasyla, tasnif daha ge
ni bir hle gelecektir.

43 (Dilin 1991:517-519)
44 (Kse 1996: 97-99)
45 (Ekici 1995:143-160)
Kaynaklar
Alptekin, Ali Berat (1997), Halk Hikyelerinin M otif Yaps, Ankara: Aka
Yaynlar.
Boratav, Pertev Naili (1946), Halk Hikyeleri ve Halk Hikyecilii, Ankara:
MEB. Basmevi.
Derdiyok ile Ziilfisiyah Hikyesi, Trk Dil Kurumu Ktp. Yazma No: A-1055.
Dilin, Cem (1991), Sheyl Nevbahar (nceleme-Metin-Szliik), Ankara:
AKM Yayn.
Duymaz, Ali (1996), Nevruz Bey Hikyesi (nceleme-Metinler), Aydn: Milli
Folklor Yaynlan.
Duymaz, Ali (2001), Kerem le Asl Hikyesi zerinde Mukayeseli Bir Aratr
ma, Ankara: Kltr Bakanl Yaynlan.
Ekici, Metin (1995), Dede Korkut Hikyeleri Tesiri ile Teekkl Eden Halk Hik
yeleri, Ankara: AKM Yayn.
Ergin, Muharrem (1989), Dede Korkut Kitab I, Ankara: TDK Yaynlar.
Ergun, Metin (1998), Al tay Trklerinin Kahramanlk Destan Alp Mana, An
kara: Kltr Bakanl Yayn.
Kaya, Doan (1993), Mahmut le Nigr Hikyesi zerine Karlatrmal Bir
Aratrma, Ankara: Kltr Bakanl Yayn.
Kse, Nerin (1996), Srmeli Bey Hikyesi (nceleme-Metin), Ankara: Milli
Folklor Yaynlan.
Sakaolu, Saim 1996, "Bey Byrek Hikyesinin Bayburt Rivayeti", Trk
Kltr Aratrmalar 1966-1969, s. 159-180.
Sakaolu, Saim-Duymaz, Ali (1996) Hurit ile Mahmihri Hikyesi, Ankara:
Kltr Bakanl Yayn.
Thompson, Stith (1955-58), M otif Index o f Folk-Literature. 6 c., USA: Indiana
Un. Yayn.
Trkmen, Fikret (1983), Tahir ile Ztihre, Ankara: Kltr Bakanl Yayn.
Trkmen, Fikret (1995), k Garip Hikyesi (inceleme-Metin), Ankara: Aka
Yaymlan.
Hapishane Szl
Trkede 'Mahpus' ve 'Hapishane'

zkan ztekten'

Dncelerini oluturan kavramlar diledii gibi yourup, onlar


dilediince ekillendirebilen insan, istedii cmleyi kurabilm e ve dola
ysyla da diledii hkm verm e hakkn kendinde grr ve insan
dncesine ait bu hareketlilik, insann gerek dnyadaki nesneler, ha
reketler ve olaylar arasnda yeni ilikiler, yeni gerekler kefetmesini
salar. Her insann alglamas, tecrbeleri ve bilgileri farkldr. Ayn
nesne, ayn hareket ya da ayn olay farkl ekilde alglanabilir. Bu yz
den de, eitli renme yollaryla, gerek dnyadaki nesneler veya ha
reketlerin kavramlar hlinde kendi dil ve dnce dnyamza mal
edilmi ekilleri olan szlerin, o dilin kullanld toplumda ortak olan
gerek ve mecaz anlamlar yannda, bir de arm alanlar vardr. Bu
arm alanlar, kiilerin alglama, bilgi ve tecrbelerinin farklln
dan doar. Szlerin bu arm alanlar stnde bir ortaklaalk olma
sa da, gerek ya da mecaz anlam larn zenginletiren, canl tutan ve her
kii iin farkl olan onlardr. aret ettikleri nesne ya da hareketle ilgili
alglama, bilgi ve tecrbelerin btn demek olan szlerin kavram ya
plar, snrlar komu kavramlarla karm, net olmayan ve o nesne
veya hareketle ilgili bilgilerim ize gre genileyip daralabilen veya yer
deitiren alanlardr. Bunu salayan ise insamn varl alglayp kendi
dil ve dnce dnyasnda kavramlatrmasnda, yani yeni renm e
lerinde eski bilgilerinin oynad roldr. Her yeni renme, beraberinde
eski renmeleri de getirir, yani yeni bilgiler, eski bilgilerle ilikilendi-

Yard. Do. Dr. zkan ztekten, Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve
Edebiyat Blm , zmir.
rilerek renilir.1 Bu almada da Trk dilinin tarih ve bugnk sz
varlndan rnekler yardmyla, Trk insannn hapis ve mahpus kav
ramlarn ne trden eski ve yeni bilgilerle ilikilendirdii izlenm eye a
llmtr.

'M ahpus' anlam tayan szler


Trke szler
1. bulun
Clauson, szn bul- "bulm ak" fiilinden trediini, ancak anlam
ilikisinin ok yakn olmadn syler.2 Sz, he-Huotu yazt, Mani
metinleri, Divanu Lgati't-Trk, Kutadgu Bilig, Kutb'un Hsrev irin'i,
Nehc'l-Feradis, Kitab'l-drak, Garibname ve Ksas- Enbiyad a yer al
maktadr.3

sanp lrip ogln kiisin bulun klp (H., 5)


sizin men sizinte bulun boltum (Mani., III, 24,10-11)
bulun klp ba yanp (DLT., I, 399)
ol bulunug boatt (DLT., II, 307)
er bulunug yuld (DLT., III, 63)
bulun bolma bolsa znni yulun (KB., 1438)
erig yetg tutgu bulun tutmasa (KB., 2388)

1 G nay K araaa, D il, Tarih ve nsan, A nkara, 2002, 26-27, 29, s. 112.
2 EDPT, s. 343; ay n ca bkz: SravniteVno-istorieskaya gram m atika tyurkskih yazkov-lek-
sika, (E. R. Teniev), M oskva, 1997, s. 576 ve D revnetyurkskiy slovar' (V. M . Nadel-
yev, D. M . Nasilov, E. R. Teniev, A . M . erbak) L eningrad, 1969, s. 123; Saha
Trkesinde bul- fiili "ele geirm ek, tu tm ak ", bult "av ; av clk ", bultag- ise "av la
m ak, yakalam ak" anlam larndadr (Edouard Pekarskiy, Yakut D ili Szl, 1. Cilt,
stanbul 1945, s. 1 3 1 ,1 3 3 .
3 TTS, C. I, Ankara 1963, s. 692; Tanklaryla Tarama Szl'nn bulun m addesi al
tnda Sheyl N e v b a h a /d a getii gsterilen ekil bilri olarak okunm aldr, bu
lun sz m etinlerde dam ak nazalyla hi yazlm am tr. Ayrca yazm adaki hare
keler de bilri okutm ak zere konulm utur:

N itekim Cem D ilin bu ekilde okum utur: bkz. M esud bin A hm ed, Sheyl
N evbahar- ncelem e- M etin-Szlk, hzl. Cem Dilin, Ankara 1991, s. 238.
bu oul kz mal tavarlar bulun bolmasun tep (NF., 7 0 ,6 )
hatunlarnzn oul kzlarnzn bulun klurlar (NF., 82,15
nefsini yenemedi old bultn (GN., 167)
ve dahi bir kabilenin yarsn bu lu n eyledi (KE., 548)
yz bin dahi yigirm i bin kii bu lu n ald (KE., 799)

Derinlem esine olm ayan bir taramayla ayn sz, bugnk Trk
lehe ve ivelerinden yalnzca Bakurt Trkesinde4 bolon ekliyle bulduk.
Bakurt Trkesi szlkte konuma dilinde kullanld gsterilen s
zn Rusa polon sznden alnt olduu belirtilmitir. Ancak Rusa
alntlarn Trk lehe ve ivelerinde genellikle herhangi bir ses deiik
liine uratlmadan, orijinaliyle ayn ekilde kullanld dnlrse,
Trk dilinde bu kadar eski ve yaygn bir kullanm olan szn, Rusa
bir alnt olam ayaca, aksine Rusadaki eklin Trkeden alnt oldu
u ileri srlebilir.
Yukardaki rneklerde de grld gibi bulun sz kl-, bol-, ol-,
eyle-, tut-, al-, boat- ve yul- filleriyle birlikte kullanlmtr. Bunlarn ya
n sra bu szden bulna- ve bulnat- fiilleri de tretilmitir:

er yan bulnad (DLT., III, 301)


bulnar mini ulas kz (DLT., I, 60)
bulnap yana ol kaar (DLT., I, 60)
knl bulnasa bold erksiz kii (KB., 3855)
ol an bulnatt (KB., II, 320)

2. tutgun-tutkun, tutug, tutsak


tut- fiili yazl ilk metinlerden beri "tutm ak, yakalamak, ele geir
m ek" anlam lan iin hep kullanlagelmitir:

on tutuk yurn yaraklg eliin tutd (K., D., 32)


anda yana kirip Trgi kaan buyruk Az tutukug elgin tutd (K.,
D., 38)
az ilteberig tutd (K., Kz., 3)
kaann tutdumuz (T., II, B, 6)
er yagka tutsukd (DLT., II, 227)

4 Bakort Teleneii H zlege, (E. G. Biiev, N. V. Bikbulatov), 1. tom , Meskev, 1993, s.


155.
em in olmaa yaram az kim saatten saate ann vebaliyle d u tu lasn
(KD., 61)
aldayuban er tutmak avrat iidr (DK., 297, 6)

Bu sebeple de bu fiilden tretilmi isim ler "tutuklu, mahpus, esir"


anlam larnda kullanlmtr:

tutgun idildi (DLT., 1 ,194,438)


tutgun bolup ol katar (DLT., I, 205)
tutgun alp kul satar (DLT., II, 219)
yl ay tutgum boldum em gek bile (KB., 373)
havak'a bolu birse tutgun bolur (KB., 3345)
lgli kii bara dke tutug (KB., 1211)
kllg kr er kr kmke tutug (KB., 3047)
boov teydi tutgunlarga (CC., 142)
tutgunlarn sen kutkardn (CC., 144)
buyurd getirn u dutgunlar (SN, 181)
u kimse ola tutguna destgir (FN, 24)
kayurmaz m kendi tutsak ola / u kim tutsaa g degrebile (FN, 24)
Dirse han tutsak old gider (DK, 3 0 ,4 )
kim inn boynn urd kimini tutsak eyledi (DK, 34, 7)
kimin viranelerde kld tutsak (MM, 6)
bildi n kim Seyyid'in dutuldugm / dahi on er bile dutsak oldu-
gm (BG, 118)

Bugnk Trk lehe ve ivelerinde de tutkun ~ tutkn ~ totktn ~ tot-


kon ~ tutmak; tutsak ~ tussag ~ dustag ekilleri yaygn olarak kullanl
maktadr.5

Alnt szler
1. hapis ~mahpus
Arapa habs "tutm a, tkama, kapama; ayrm a" kknn nesne is
mi olan sz. Arapada "hapsedilm i" anlamndan nce "evresinden
tecrit edilmi, ayrlm , kapal" anlamlarn tamaktadr.6 Szler bu

5 Trk d ili alannda bugn kullanlan ekiller iin Kaynaklar blm ndeki lehe
ve ive szlklerine baklm aldr; burada her sz iin ayrca gnderm e yaplm a
yacaktr.
6 Serdar M utal, A rapa-T rke Szlk, stanbul 1995, s. 145-146.
gn de Trk dili alannda hapis ~ hebis ~ hibes; mahbus ~ mahpus ~ meh-
bus ~ mehbs ekilleriyle kullanlmaya devam etmektedir.
2. esir
Arapa eser "kay, erit" ve esaret "balam a, sarma; esirlik, tutkun
luk" kknden treyen sz,7 Trk dili alanmda bugn de "tutuklu,
tutkun" anlamlaryla kullanlmaktadr.
3. mescun
Arapa sicn "kapatm a, kilitlem e" kknn nesne ismi olan sz,
"kapatlm ; hapsedilm i" anlamndadr.8 Trk dilinin bat alanmda
kullanm skl dk bir szdr.

H apishane anlam tayan szler


Trke szler
1. kynlk~knlk
kyn "zahm et, eziyet, sknt; su, ceza" sz ve onun ses deiik
liine uram ekli kn tarih m etinlerde gemektedir:

bu sg ilt tidi kyng knlne ay (T., I, 8)


ebin barkn ylksn yulmadm kyn aydm (U., D., 2)
tirigke adn hi yok erse kyn (KB., 5415)
yalavaka bolm az lm ya kyn (KB., 3818)
dem e kyn virici infial (M., 170-2)
kn kzgut bireyin (U., II, 26-14)
isizke bu kn berge zindan yigi (KB., 893)
halalka sak ol haram ka ma kn (KB., 3547)
isiznin kn birle klkm evr (5548)
az frsatda on onbi kn tartm ad kim tutuld azim knlar tartt
(Ab., 324)
can grser ol azab ol kn (GN., 310)

Bu kkten kyn-a- > kyna- > kna- "eziyet etmek; cezalandrmak;


ayplam ak" filleri de tretilmitir:

tnlglarg knagu bukagu boltum uz erser (TT., IV, 8-61)

7 H ans Wehr, A rabisches W rterbuch, VViesbaden, 1958, s. 14.


8 age., s. 362.
beg an knad (DLT., III, 273)
tenri an knad (DLT., III, 273)
mg zke algl kna yalgang (KB., 5877)
eger knasa sen yaraglg ma men (KB., 3778)
nie ten zindanda mahbus kalgay kynalp (Ab., 325)
suly tutan gerek kim knaya /susz knayan adil olmaya (YZ., 79)
bun hapse bragup knayalm (IN., 200-1)

Yine bu kkten tretilen kynlk ve kinlik szleri de "hapishane"


anlamnda tarih Eski Uygur metinlerinde kullanlmtr:
kynlk (TT., VI); kynlk (TT., IV, 24-109; KP., 37); kmlk (PP., 63-4; 63-6)
Bugn de Trk dili alannda szn kyn ekli "zahm et, eziyet; zor,
etin"; kynlk ekli "zorluk, glk; eziyet" ve kyna- ve kna- ekilleri
de "eziyet etmek; cezalandrmak; ayplam ak" anlamlaryla kullanlm a
ya devam etmektedir.
2. ksg
ks- "skm ak, daraltmak; kapatmak, hapsetm ek"9 kknden treti
len sz "hapishane" anlamnda yalnzca bir kere gemitir:
ol beg ksnda kald (DLT., I, 376)
Bat Trkesinin tarih metinlerinde daha ok "sknt, eziyet" an
lam laryla geen ve bu szn ses deiikliine uram ekli olan ksu
baz m etinlerde "d ar yer, hapis" anlamnda da yorum lanabilecek ekil
de gemektedir:

rahm zindannda ksuda yatur (VN., 37-2)


varup bir yerde durur bir ksuda / giderken yol stinde pusuda
(N 658)

3. tilrme
Tarih m etinlerde bu ekliyle ve "hapishane" anlamnda gemeyen
sz, "sarm ak, drmek, katlam ak, bkmek; toplam ak" anlamndaki
tr-> dr- fiilinden10 tretilm i olm aldr.11 Bugnk Trk lehe ve

9 EDPT., s. 666.
10 EDPT., s. 530-531; 550.
11 Bu szle ilgili u yazya ulaam adk: M artt Rasanen, Russ. tjurmd, tjur'md, "G e-
fngnis"; N euphilologische M itteilungen, 4 7 ,1 9 4 6 , s. 113-114.
ivelerinin hemen tamamnda tiirme ~ trme ~ trm ekilleriyle kulla
nlan sz,12 Rus diline de tyurma ekliyle gemitir.13
4. tnek
Szn tretildii tn "gece" kknden tne- "gecelem ek, geceyi
geirmek; tnem ek", tner- "kararm ak, karanlk olmak; gece olm ak",
tnerik ~ tnerig "karanlk; m ezar" anlam ndaki szler m etinlerde ge
mektedir:

ol mende tnedi (DLT., III., 273)


ol konukug evde tnetti (DLT., II, 312)
kie yatt anda tnedi serip (KB., 489)
ediz kum tneyi tagar ton kecleyi (KB., 6571)
bir kee imam afi' rahm etu'l-lahi aleyhi hidm etinde tnedim (NF.,
198-14)
ol kee alk birle tner bolsa (NF., 300-8)
her kii ne hl zerine dner ise ann zerine uyana (MN., 89)
brahim eyitdi bu gice bunda dneyeliim didi (TE., 159)
el-m evka'at ku kondg ve dnedigi yir (T., 192)
kular ller stine dnedi (AN., 156)
tnerdi yarumaz krgli karak (KB., 374)
kaan yir ilin ol tnermi kne (KB., 5886)
tnermegey erdi yaram kne (KB., 696)
tnerik yir / er tnerikke kirdi (DLT., I, 486)
tnerikte erdim togurd knm (KB., 383)

tne- filinin isim tremesi olan tnek ise m etinlerde "zindan, hapis
hane; banyo, ham am " anlamlaryla gemitir:

tnek: hapishane, zindan. Barsgan dilince (DLT., 1 ,408)


bu dnyag tnek kld erklig idi (KB., 3520)
tnek ol bu dnya ay dnya begi / tnek ire bolm az sakmta ni
(KB., 5185)

12 K azak Trkesinde trm e yi eklinde de kullanlm aktadr.


13 M aks Fasmer, Etim ologieskiy slovar russkogo yazkt, 4. tom , M oskva, 1973, s. 137;
Elizaveta N ikolaevna ipova, Slovar' tyurkizm ov v russkom yazka, Alm a-Ata,
1976, s. 341. N icholas Poppe, T. trm e szn Ar. turba - T. trbe ile ilikilen-
dirm itir; ancak H aan Eren bunu yanl bulm aktadr. Bkz. H aan Eren, Trk D i
linin Etim olojik Szl, A nkara 1999, s. 420.
tnekte sen artuk tileme sevin (KB., 5186)
tnek ol bu dnya mslman ze / tnekte erej kolma knln tze
(KB., 4809)
bir saat tnekke kireyin tak gusl klayn (NF., 167-3)
bir zam andn son esm tnek kapugnga keldi (NF., 167-8)
tnekke kirdi tak gusl kld (NF., 221-13)
reb ibn haysam (ra) tnekinde bir gr kazp turur erdi (NF., 437-15)

5. bastruk
Sz, bugn Tatar ve Bakurt ivelerinde "hapishane, zindan" anla
mnda kullanlmaktadr. Bugnk Kpak ivelerinde "yklerin dal
m am as iin stlerine konan, genellikle aa a rlk" ve "kaplarn
arkasndan geirilen uzun ve kaln aa destek" anlam ndaki bastrk
sz ile "rn ve hayvanlar korum ak zere yaplm st kapal ar
dak, sundurm a" anlamndaki bastrma szyle ilikilenen ve arkaik bir
donuk ekil olan bastruk sz, Rus diline de gem itir14 ve belki de
Rusdaki ostrog "zindan, hapis" sz de bastruk ile ilgilidir. Ancak sz
lkler bu al-verii tersine iaretlemitir.
6. oru
M etinlerde genellikle "ukur, hendek; am bar ukuru" olarak geen
sz, yalnzca bir yerde "zindan" anlamnda yorumlanmtr:
isizig ya ogda oruda kerek (KB., 5549)
7. tam > dam
Genel olarak Trk dilinde "duvar; at; kale" anlam laryla15 kulla
nlan sz, zellikle Bat Trkesi alannda "ah r" anlamnda da kulla
nlmtr.16 Hayvan barna anlamna gelen TTU kodes, kafes; Az. go-
duklug (< goduk "sp a") szleri gibi dam sz de, yine Bat Trkesi ala
nnda argo olarak "hapishane" anlamnda kullanlmaktadr.
8. kamav ~ kamak
kamga- ~ kamra- "sarm ak, etrafn evirmek, kuatmak; kapam ak"
anlam larndaki kklerle ilgili olan kam- ~ kama- "sarm ak, kuatmak;
hapsetm ek" fiilinin isim ekli olan sz, bugn Kazak, zbek ve Kara-
kalpak ivelerinde "hapishane" anlamnda kullanlmaktadr.

14 ipova, age., s. 66.


15 EDPT., s. 502.
16 TTS., II, s. 983.
9. abakt / yapkm / abg
T. "rtm ek, kapam ak" anlam ndaki yap- ~ ap- ~ kapa- fiilleriyle
ilgili olan ab- ~ *aba-'17 kknden tremi olan abakt sz Kazak Trk-
esinde kullanlmaktadr, yap- kknden tremi yapkn sz Tatar
Trkesinde, ap- kknn isimi ekli abg ise Hakas Trkesinde "ka
pal yer, hapis" anlamyla kullanlmaktadr.
Bunlardan baka bugn Trk dili alannda harip, ta kapk, tot-
kondar yort, tim er itlek, tim er reetke, reetke art, tutkmhana, ka-
makhana, dustaghane, tussaghana, tutukevi, ieri, delik gibi szler de
"hapishane" anlamnda kullanlmaktadr.
A lnt szler
1. zindan
Farsa olan sz18 Trk dilinin tarih ivelerinden beri, "hapis, zin
dan" anlamnda kullanlmaktadr:

isizke bu km berge zindan yigi (KB., 893)


zindana urgl bu benm kulum (YZ., 41)
demrden boyunlarna bag eyleyp zindanland (TEb., 210-1)

2. hapis ~ hibes - hebis / mahbes / hapishane ~ hibeshana ~ hebshana /


mahpushane / mahbushana
Arapa habs "tutm a, takama, kapama; ayrm a" kk ve onun tre
mileri olan szler, Farsa hane szyle birlikte "hapishane" anlam n
da kullanlm ve kullanlmaktadr.
3. kodes
Slavca kotec "kafes, km es" sznn Rumcaya, Rumcadan da
Trkeye gem i eklidir.19 Trkiye Trkesi argosunda "hapishane"
anlamnda kullanlmaktadr.
4. arest / kazamat > gazam at
Rusa olan szler, Rusa ile komu yaayan Trk lehe ve ivele
rinde "hapishane" anlamnda kullanlmaktadr.

17 G nay Karaaa, "A b -" ve Trevlerinin A nlam likisi, 4. U luslar Aras Trk
Dili K urultay, 24 Ekim -1 Eyll 2000 em e.
18 F. Steingass, Persiar-English D ictionary, 1977, s. 625.
H aan Eren, age., s. 248.
5. cezahane > ceza evi
Arapa ceza "blm e; karlk; ceza" sz20 ile Farsa hane sznden
oluan birleik sz O sm anl Trkesi sahasnda kullanlm, daha son
ra ikinci unsur Trkeletirilmi ve Trkiye Trkesinde ceza evi olarak
kullanlmaktadr.
6. tevkifhane
Arapa vakf "tutma, durdurma" kknden tremi tevkif sz21 ile
Farsa hane sznden oluan birleik sz, Osmanl Trkesi ve Trkiye
Trkesinde kullanlm, daha sonra tutukevi olarak Trkeletirilmitir.
Hapishane anlamndaki bu szler, et-, eyle-, sal-, koy-, at-, tk-, sok-
, kapat-, kama-, yap-, yabp kuy-, biklep kuy-, oturt utrt-, kar
gar-, boat- ~ bocat- gibi yapma bildiren geili fiiller ve ol- ~ bol- ~
bul-, edil-, kal-, saln-, gir-, atl-, d-, boyla-, tkl-, yabl-, kamal-, otur-
~ utr-, k- ~ k-, yat- ~ cat- gibi olma bildiren geisiz fillerle birlikte
kullanlmaktadr.
Sonu olarak, Trkede kullanlan "hapishane" anlamna gelen 39
sz tespit edebildik. Bunlarn 24' Trke, 15'i ise baka dillerden aln
m szler. Bu szlere bakldnda, zellikle Arapa alntlarda mahpus
ve hapishane kavramlarnn ayrma kavramyla ilikilendirildii grl
mektedir. Bunun sebebi sulunun toplumdan ayr tutulmas olmaldr.
nk bugnk uygarlk artlarnn bulunm ad ya da uygar top-
lum larn bilinen ortak noktalarna sahip olmayan ve dolaysyla ilk ya
da ilkel olarak adlandrlan eski toplumlarda,22 toplumsal kontrol olarak
su ve suun karl olan ceza, bugnk anlaylarndan ok farkl
dr.23 Bu toplum larda, daha ok bire bir karln, yani ksasa ksas
anlaynn hkim olduu bir toplumsal kontrol varken, uygarln ge
limeye balam asyla birlikte sulunun toplum dan dlanm as ya da
tecridine dayal bir hukuk sistem i gelitirilmitir.24

20 Serdar M utal, age., s. 116-118.


21 H. Wehr, age., s. 969-972.
22 M ehm et Tevfik zcan, lkel Toplumlarda Toplumsal Kontrol, stanbul 1998, s. 17-19.
23 age., s. 206-213.
24 "K arlk verm ek, kiiye ve grubuna zarar verenin eit lde bir zarara m aruz
braklm asdr. ldrm eye kar ldrm e; iddete kar id d et... vb. Bu hukuk
d bir m ekanizm adr. H ukukun m evcudiyeti, kiilerin haklarn kendi abala
ryla alm alarn engeller. Bunun sonucu olarak, hukukun m evcudiyeti ve zel
likle, toplum daki uyum azlklar artan llerde kendi alan iinde toplam as,
karlk uygulam asn engeller. H ukukta taraflarn zerinde yer alan yarglam a
Trke szlerin ise genellikle sknt ve tutma, kapama kavram lary
la ilikilendirildii anlalmakta, Arapa da olduu gibi dorudan bir
ayrma, ayr brakma ilikisi Trkede grlmemektedir.

Ksaltm alar ve Kaynaklar


Ab.: Abuka Lgati veya aatay Szl, hzl. Besim Atalay, Ankara, 1970.
Altayca-Trke Szlk, (hzl. E. G. Naskali, M. Duranl), Ankara, 1999.
AN.: Anter-name (TTS/den)
Arabsko-russkiy slovar', (H. K. Baranov), Moskva, 1985.
Bakort Teleneti Hiizlege, (E. G. Biiev, N. V. Bikbulatov), 2 tomda, Meskev,
1993.
BG.: Battal Gazi Destan (TTS.'den)
Bol'oy russko-turkmenskiy slovar', (B. anyarov, S. Altayev), 2 tom, Mosk
va 1986-1987.
Ahmet Caferolu, Uygur Szl, stanbul 1934.
CC.: Codex Cumanicus, Ed.: Gez Kuun, Budapest 1981
uvasko-russkiy slovar', (M. . Ckvortsova), Moskva 1985.
D.: Dou yz
Cem Dilin, Sheyl it Nevbahar- nceleme- Metin-Szlk, Ankara 1991.
DK.: Muharem Ergin, Dede Korkut Kitab-I (Giri-Metin Faksimile), Ankara
1994.
DLT.: Mahmud Kagar, Divan Lgati't-Trk, IV cilt, (Besim Atalay) 3. bas
k, Ankara 1992.
Drevnetyurkskiy slovar', (V. M. Nadelyev, D. M. Nasilov, E. R. Teniev, A. M.
erbak) Leningrad 1969.
EDPT.: Clauson, Sir Gerard, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-
Century, Oxford 1972.
Etimologieskiy slovar tyurkskih yazkov, Obetyurkskie i mejtyurkskie os-
nov na bukv "V ", "G " i "D " (E.V. Sevortyan) Moskva, 1980.
Etimologieskiy slovar' tyurkskih yazkov, Obetyurkskie i mejtyurkskie os-
nov na bukv "C ", "J" i "Y" (L.S. Levitskaya) Moskva 1989.

m akam , karlk verm edeki kar m otifinin yol aabildii adaletsizlikleri engel
ler. H ukuk tarihileri negatif karlkllk nedeniyle zarara kar eylem de bu lun
m asn, lex talionis veya law of retalition kavram laryla ifade ederek, hukuksal
olgu saym lardr. O ysa karlk verm ede sz konusu olan, kiinin kendiliin
den hak alm asdr. Bu m ekanizm a ile hukuk arasndaki benzerlik, ikisinin de
kiiyi, norm u ihllden caydrabilm esinde, yani sosyal kontrol arac olm asnda
dr." age., s. 241-242.
ETY.: Hseyin Namk Orkun, Eski Trk Yaztlar, Ankara 1987.
Maks Fasmer, Etimologieskiy slovar' russkogo yazka, 1-4 tom, Moskva 1964-
1973.
FN.: Ferheng-name-i Sadi tercmesi (TTS.'den)
Gagauzko-nssko-moldavskiy slovar, (A. N. Baskakov), Moskva 1973.
GN.: Garib-rame (TTS.'den)
.C. Hanbikova-F.S. Safiullina,: Sinonmnar Szlege, Kazan 1999.
Haan Eren, Trk Dilinin Etimolojik Szl, Ankara 1999.
IN.: lk-name (TTS.'den)
H.: he-Huotu yazt (ETY.'den)
K.: Kltigin yazt (OA.'dan)
Karaimsko-russko-polskiy slovar', (N. A. Baskakova, A. Zayankovskogo, S.
M. apala), Moskva 1974.
Gnay Karaaa, ""A b-" ve Trevlerinin Anlam likisi", 4. Uluslar aras
Trk Dili Kurultay, 24 Ekim-1 Eyll 2000 eme.
Gnay Karaaa, Dil, Tarih ve nsan, Ankara 2002.
KB.: Reit Rahmeti Arat, Kutadgu Bilig-1, Ankara 1991
KD.: Kelile ve Dimne (TTS.'den)
KE.: Ksas- Enbiya (TTS.'den)
KR: Kuani im Pusar (EDPT.'den)
John R. Kruger, Chuvash Manual, Bloomington 1961.
Kumuka-Rusa Szlk, (Z. Z. Bammatov), Moskva 1969.
Kz.: Kuzey yz
Mani.: Manichaica (EDPT.'den)
MM.: Mihr Mteri (1486) (TTS.'den)
MN.: Maarif-name (TTS.'den)
M.: Melhame-i emsiye (TTS.'den)
Serdar Mutal, Arapa-Trke Szlk, stanbul 1995.
Emir Necipovi Necip,Yeni Uygur Trkesi Szl, ev. klil Kurban, Anka
ra 1995.
NF.: Jnos Eckmann, Nehc'l-Feradis (Metin-Tpkbasm), hzl. S. Tezcan-H.
Zlfikar, Ankara 1995.
Aysu Ata, Nehc'l-Feradis, (Dizin-Szlk), Ankara 1998.
Nogaysko-Russkiy slovar,(N. A. Baskakova), Moskva 1963.
OA.: Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, stanbul 1970.
Orusa-Kazaka szdik, (S.K. Kenesbayev), 2 tom, Almat 1978-1981
Bahaeddin gel, Trk Kltr Tarihine Giri, 1. Cilt, Ankara 1991.
zbek tilining izahli lgati, (Z. M. Marufov), 2 tom, Moskva 1981.
Mehmet Tevfik zcan, lkel Toplumlarda Toplumsal Kontrol, stanbul 1998.
H. Paasonen, uva Szl, stanbul 1950.
Edouard Pekarskiy, Yakut Dili Szl, 1. Cilt, stanbul 1945.
Andrs Rna-Tas, Bevezetes A Csuvas Nyelv Ismeretebe, Budapest 1978.
Russko -azerbaydcanskiy slovar', (E.E. Orucov), 3 tom, Bak 1991.
Russko -hakasskiy slovar', (D. . ankov), Moskva 1961.
Russko -karaayevo-balkarskiy slovar', (H. . Synev, . H. Urusbiyev) Mosk
va 1965.
Russko -karakalpakskiy slovar, (N.A. Baskakov, S. B. Beknazarov, U. N. Ko-
curov), Moskva 1947.
Russko -ktmkskty slovar, (Z. Z. Bammatov) Moskva 1960.
Russko -mongol'skiy slovar, (A. R. Damba-Rinine, G. S. Mupkin), Moskva
1960.
Russko -tatarskiy slovar', (F. A. Ganiyev), Moskva 1984.
Russko -turetskiy s l o v a r (V.G. erbinin), Moskva 1989.
Russko -tuvinskiy slovar', (A. A. Palmbah), Moskva 1953.
Russko -uzbekskiy slovar', (M.K. Koanov), 2 tom, Takent 1983-1984.
SN.: Sheyl Nevbahar (TTS.'den)
Sravnitel'no-istorieskaya grammatika tyurkskih yazkov-leksika, (E.R. Teniev),
Moskva 1997.
F. Steingass, Persian-English Dictionary, 1977.
Elizaveta Nikolaevna ipova, Slovar' tyurkizmov v russkom yazka, Alma-Ata
1976.
N.: eh-name tercmesi (TTS.'den)
U.: ine-Usu yazt (ETY.'den)
T.: Tonyukuk yazt (OA.'dan)
Tatarsko-russkiy slovar', (O.V. Golovkina, M.M. Osmanov, Moskva 1966.
Ufuk Tavkul, Karaay-Malkar Trkesi Szl, Ankara 2000.
TE.: Tezkiretii'l-Evliya (Bayezit kitapl-Nu.3286) (TTS.'den)
TEb.: Tefsir-i Ebilleys Tercmesi (Topkap ns.) (TTS.'den)
Tr.: Terceman (TTS.'den)
TT.: Trkische Turfantexte (EDPT.'den)
TTS.: Tanklaryla Tarama Szl, I-VIII Cilt, TDK, Ankara 1963-1977.
Turetsko-russkiy slovar', (A. N. Baskakov), Moskva 1977.
Tuvinsko-russkiy slovar', (E. R. Teniev), Moskva 1968.
Trke Szlk, TDK. Yaynlan, 2 cilt, Ankara 1998.
Trke-Sahaca (Yakuta) Szlk, (Yuriy Vasiliev), Ankara 1995.
U.: Uigurica, (EDPT.'den)
Uygur tilinin izahtk lgati, 6 tomda, Milletler Neriyat, 1990-1998
VN.: Vahdet-name (TTS.'den)
Hans VVehr, Arabisches Wrterbuch, VViesbaden 1958.
V.G. Yegerov, Etimologieskiy slovar' uvaskogo yazka, eboksar 1964.
YZ.: Yusuf u Zuleyha (TTS.'den)

H apishane H l ekleri G eili Hl ekleri G eisiz fiiller


anlam nda fiiller
kullanlan
szler
ab ak t -ga / -ge, -ka / et- 0 ol- ~ bol-
arest -ke, -a / -e eyle- -ga / -ge, -ka / ~ bul- edil-
b a stru k -n / -ni, - / -i sal- -ke, -a / -e kal-
ceza evi -dan / -den, koy- -n / -ni, - / -i saln-
ab g -tan / -ten at- -da / -de, -ta / kir- - gir-
d elik tk- -te atl-
d u stag h a n e sok- -dan / -den, t- ~ d-
g azam at kapat- -tan / -ten boyla-
g o d u g lu g kam a- tkl-
h ap is yap- - ap- yabl- ~ cabl-
h ap ish a n e yabp kuy- kam al-
h a rip bik lep kuy- otur utr-
h eb is oturt utrt- k k-
h eb sh an a kar- ~ gar- yat- - cat-
h ib es boat- ~ bocat-
h ib esh a n e
ieri
k am ak h an a
k azam at
ksg
k y m lk -k n ll
k o d es
m ah b es
m ah b u sh a n a
m ah p u sh a n e
oru
reetk e art
tam ~ d am
ta k ap m
tev k ifh a n e
tim er itle k
tim er reetk e
to tk o n d a r yort
tu ssag h a n a
tu tk m h an a
Cezaevi Argosu

M ehm et elik*

ar m ak in eli Cezaevinde, karavana olarak karlan kuru fa


sulye ve nohut yemekleri
arpac Yankesici
asansr Tutuklu ve hkmllerin ip kullanarak birbi-
riyle haberleme sistemi
ayak bast paras Koua yeni gelen kiilerden istenen para
aye Keriz
baba Tutuklu ve hkmllere m add ve manev yar
dm salayan, zengin, sz geerli ve himaye
sinde adam lar olan kii
beyaz Eroin
bitirim bitiren, tam cezaevi raconu uygulayan kii
bom ba patlam as Baka bir sutan yeni bir cezann gelmesi
boran lm orucuna giren direnii
boru cinayeti Erkekler arasmda e cinsel iliki
canl Paras ok olan; Abimiz canl.
cb r M anita
cikcik lk defa cezaevine den kii
cu kkas salam Paras ok, cebi dolu
akal Birinin yannda ayak ileri ile uraan tutuklu
ve hkml

M ehm et elik, T.C. A dalet Bakanl C eza ve Tevkifevleri G enel M drl C e


za nfaz K uru m lan ve Tutukevleri Personeli A nkara Eitim M erkezi, Cezaevi II.
M dr, Ankara.
akm ak Silh
araf Esrar sarmada kullanlan sarma kd
ekird ek M ermi
orbac / zindanc Tutuklu ve hkmllerin cezaevi personeline
takt isim
dal Tek
dandik Salam olmayan rk ve basit eya
day Kou veya ksm ynetimini elinde tutan, tu
tuklu ve hkmllere sz geiren hatr saylr
kii
dinozor Gn gem i; Dinozor olmu
erkete Tutuklu ve hkmllerin kumar benzeri yasak
ilerle urarken personelin gzetlenmesi
faa bozm ak Bir kiinin yzn kesici aletle izmek, yarala
mak
fitil Para saklamak iin oluturulan bir yntem
gel gel Rvete altrmak iin verilen n para veya
hediye
gergedan Tutuklu ve hkmllerin infaz ve koruma m e
murlarna takt isim
g ofti Hrszlk
g fti ok yalan syleyen
g zellik yapm ak Para vermek, im kn salamak
hava atm ak Korkutmak ve sindirm ek iin gzda vermek
hava yolu Baheden, baheye top atarak haberlem e
hem o Aralarnda hemehrilik ba olan hkmllerin
birbirlerine hitaplar
heval Dost, arkada
hortum cu Byk vurgun yapan, banka soyan kii; tmden
toplayp gtren, yksek miktarda para dolan
dran
h Grevli memurun geldiini belirtir nlem
kald rm st Hrszlk
kara im ek Zeytin
kaar Yllanm, iyi veya kty nceden fark eden,
kurnaz mahkm
ken e Para
kervan lm orucuna katlan grup
ketenpele Aldatlma, tezgha gelme, oyuna gelme
k rk M eru olm ayan ilerle uraan veya davran
sergileyen
k zl rgt kararll en yksek u kii
k zl boran lm orucunda lme en yakn olan kii
kodes Hcre, slah odas
kolpa yapm ak Szle veya ima yoluyla karsndakine gzda
vermek
kom nc rgt ii yaam biim ini ekillendiren kii
kusm ak Bildiklerini anlatmak
ku/haberci Cezaevine yasak m adde tayan kii
lavuk Aptal, salak
makara Dalga gem e; biriyle elenme
malta Cezaevi blok ana koridoru
m altava Bak
m isafir Grev bandaki nbeti infaz ve koruma me
muru
Nala! 'Ka, git!' anlamnda emir
navsm Kavat; yolsuz ilikilere araclk eden erkek
ot Esrar
pacos Sahte kabaday
papara Azarlama
papik Hap
perat Esrik, ok seri hareket eden, ne yaptn bil
meyen bir nevi uyur gezer
rajon kesm ek Tutuklu ve hkmllerden para toplama, teh
dit etme, gibi her trl kar ilikilerine girmek
sakal alm ak Tutuklu ve hkmllerden zorla haksz ka
zan temin etmek
sak al kesm ek Haksz kazancn sona erdirilmesi
sar bom ba Uyuturucu hap
sipali Para
tabu tluk Terr rgtlerinin, tek kiilik veya oda tipi ola
rak ina edilmi cezaevlerine verdikleri isim
tanju Ecinsel erkek
624 Hapishane Kitab

tektekilik Kantinden alman malzem enin kouta fahi fi


yatla tek tek satlmas
trnaklk Para sayarken bir ksm paranm dolandrlarak
kardaki kiiye eksik verilmesi
top Ecinsel erkek
top etmek Onur ve haysiyetiyle oynamak
toprak Hemehri; ayn yreden olan tutuklu ve h
km llerin birbirlerine hitab
ulanm ak Tutuklu ve hkmllerin para ve yasak olan
maddeleri istemek iin em ir kipinde kullanlan
fiil; Ulan!
volta atmak Belli bir blgede belli hzda, sert bir ekilde ileri
geri yrmek
yol almak Kamak
yolunu bulmak Avanta almak
yksek topuklu Marlboro sigaras
zarf atma Bilgi almak iin sanki biliyormu gibi konumak
zula Yasak olan maddelerin gizlendii yer
zula patlamas Yasak olan maddelerin gizlendii yerin ortaya
karlmas
Hapis ve hapishane konusu ilk alardan bu yana su ve ceza
kavramlar erevesinde, tartmal bir alan olarak varln devam
ettirmektedir. Bu hususta gemiten gnmze kltr, inan ve
corafya ekseninde deiik uygulam alar gze arpmaktadr.
Elinizdeki kitap son olarak lkemizde F tipi cezaevleri erevesinde
gndem e gelen bu konuyu btn y n le riyle ele alm ay
amalamaktadr. Dnyada ve Trkiye'de hapishanelerin tarihsel
geliimi, toplumlardan toplum lara deien ceza anlaylar ve
uygulam alar, tutuklu ve hkm llerin gndelik hayatlar,
hapishanelerde karlalan sorunlar ve zm yollar, hapishane
olgusunun kltrn deiik alanlarna (dil. edebiyat, karikatr vs.)
yansmalar, nl yazar ve sanatlarn hapishane yaamlar gibi
pek ok konu, sahasnn uzman akademisyen ve aratrmaclar
tarafndan ele alnmakta ve bu almayla okuyucuya sunulmaktadr.

KTABEY

You might also like