You are on page 1of 313

OCTJEGA.

Zecharia Sitchin (1920-2010), Dnya Tarihesi adl on kitaplk serisiyle


byk yank uyandrm Azeri asll bilimadam ve smerologdur. ivi
yazs dnda hi bilinmeyen l diller konusundaki almalaryla da
akademik dzeyde kendine nemli bir yer edinmitir.
Eski Smer ve Akat kil tabletleri yorumlayabilen birka bilimada
mndan biri olan Zecharia Sitchin, en popler kitab olan 12. Gezegen'de
eski Yakndou uygarlklarna ait metinleri esas almtr. Youn bir ilgi
ve eletiri alan insanln kkeni Anunnaki ile ilgili olan tartmal ku
ramlar yirmiden fazla dile evrilmi, televizyon ve radyo programla
rnda yaynlanmtr.
1. bask: Omega Yaynlan, 2014

n.

lmeyi Reddeden Kral / Zecharia Sitchin

zgn ad: The King Who Refused to Die

2013 the Estate of Zecharia Sitchin


Bu edisyon, ABD'de, lnner Traditions lntemational'n bir kuruluu olan
Bear&Company Books tarafndan baslmhr.
Bu edisyon, Inner Traditions Intemctional ile yaplan anlama sonucu
baslmhr.

Trke yayn haklar Akcal Ajans araclyla Omega Yaynlan


Bu eserin tm haklar sakldr. Yaynevinden yazl izin alnmakszn
ksmen veya tamamen alnh yaplamaz, hibir ekilde kopyalanamaz,
oalhlamaz ve yaymlanamaz.

ISBN 978-605-02-0352-3
Sertifika no: 10962

ngilizceden eviren: pek Yeins


Yayn koordinatr: Levent eviker
Sayfa dzeni: Tlay Malko
Kapak tasarm: Artemis ren

Bask:
Lord Matbaaclk ve Katlk
Topkap-stanbul
Tel.:(0212) 674 93 54
Sertifika no: 22858

Omega Yaynlan
Ankara Cad. 22/12 TR-34110 Sirkeci-stanbul
Telefon: O 212 - 512 21 58 Faks: O 212 - 512 50 80
www.omegayayincilik.com e-posta: omega@omegayayincilik.com
www.facebook.com/sayyayinlari www.twitter.com/sayyayinlari

Genel Datm: Say Dahm Ltd. ti.


Ankara Cad. 22/4 TR-34110 Sirkeci-stanbul
Telefon: O 212 - 528 17 54 Faks: O 212 - 512 50 80
nternet sah: www.saykitap.com e-posta: dagitim@saykitap.com
LMEY REDDEDEN KRAL

ZECHARIA SITCHIN

ngilizceden eviren:

pek Yeins

"
zel sergi iin mi, Hanmefendi?"

O
Astra, bu soruyla irkildi. Mzeye daha nce defalar
ca gelmiti; ancak hi bu kadar ge bir saatte deil.
Bu kez demir kaplarn nnde, mzenin amber rengi spot
larla ykanan stunlu cephesi karsnda, huu iinde durdu.
evredeki hafif pus, ortama belirsiz, gizemli bir hava kalyor
du; sanki o devasa stunlarn ardnda gizlenen, o amber rengi
klar kadar alhn bir sr varm gibi. Manzaradan bylenen
Astra, bu tekinsiz grnmn, mzedeki eserlerin birou
nun eski mezar yerlerinden gelmi olmasyla bir ilgisi olup
olmadn dnd.
"zel sergi iin mi, Hanmefendi?", kulbesinden puslu
havann iine doru adm atan beki, sorusunu yineledi.
"Ah, evet," diye yantlad Astra.
"Davetiyenizi grmem gerekiyor," dedi adam, Astra'nn
nn keserek.
"Ah evet, davetiye," diye sylendi Astra.
Beki onu, geni antasn beceriksizce kanhrrken izle-
di. Sarya alan kahverengi yamurluk apkasnn alhndan,
kare eklini andran enesini ve kk, dolgun dudakl azn
seebiliyordu. Ayn renk trenkotunu belinden skca saran
kemer, biimli vcudunu ortaya karyordu.
"te, burada," diye beyaz karh, kendisine posta ile iletilen
zarftan ekerek kard Astra.

5
lmeyi Reddeden Kral

"Buyurun," dedi beki, karl incelemeye bile gerek gr


meden. "Aslnda ge kaldnz. Eer abuk davranmazsanz
arap ve altrmalklarn tm bitmi olacak."
Avluyu geerken davetiyeyi tekrar el antasna koymas
gerektiini anmsayp dalgnlaan Astra onu hala elinde, s
kca tutuyordu. Davet metnindeki her szc, arlk ezbere
biliyordu: "British Museum Mtevelli Heyeti, zel Glgam
Sergisi aln onurlandrmanzdan mutluluk duyar," di
yordu, tarihi ve saati de belirterek. Oysa imdi mzenin n
kaplarna doru giden on iki basamakl geni merdiveni lr
manrken bile Astra, neden davet edildiini ya da adn ve
adresini bilenin kim olduunu anlayamyordu.
Gvenlik grevlilerinden biti el antasn aramak iin onu
durdurduunda, hala tm bu olanlarn ne denli tuhaf olduu
nu dnyordu ve davetiyeyi tekrar antasna yerletirmek
ancak o anda aklna gelebildi. antasnda silah ya da patlay
c olmadna ikna olan grevli, onu mzenin bal kanadna
ynlendirdi. Kadn, apkasn ve trenkotunu kontrol ettikten
sonra kalabaln arasna karl.
Mzenin kafeteryas, al nedeniyle iecek ve minik
gen sandvi ikram yaplan bir resepsiyon holne dnt
rlmt. Resepsiyona giden yol, Yunan heykellerinin sra
land koridor grnml galeri alanlarndan ve kalabal
galerilere datan merdivenlerden geiyordu. Bara yaklama
ya alan Astra, izdihamn ortasnda skp kalverdi. Her
yne itilip srklendikten sonra, nihayet skkln daha az
olduu, duvara yakn bir noktaya ynelmeyi baard.
Bulunduu konumdan yararlanarak evresini incelemeye
koyuldu. Mzenin normal kapan saati, oktan gemiti; her
gnn sradan turist kalabal, yerini tamamen farkl bir top
lulua brakmt. Grup, yalnzca birka erkek siyah kravat
takt, ondan daha da az sayda kadn uzun tuvalet giydii

6
Zecharia Sitchin

halde k ve sofistike grnyordu. Astra evresinde gelien


sohbetlere kulak misafiri olduka, kendini tamamyla bulun
duu yere yabanclam hissetti. Acaba bu, yalnzca onun
kuruntusu muydu; yoksa rtbeleri sklm ve sanki ona
dar gelmeye balayan eski havayolu hostesi niformasnn
iinde, gerekten de ona m bakyorlard? Oraya ait olmad
n, orada olmasnn bir hata, daha da kts, tatsz bir aka
olduunu biliyorlar myd?
Baklar, merdivenin tepesinde duran uzun, ince, gen bir
adamnkilerle bulutu. Kadehini kaldran adam Astra'ya g
lmsedi ve gzlerini ondan ayrmadan, kalabaln arasndan
ona doru ilerlemeye balad.
"Merhaba," dedi ona ulahnda. "Seni bir insan denizi
nin ortasndaki orak bir adada yapayalnz, elinde bir iki
bile yokken grnce, kurtarmaya geldim ... Burada yalnz nu
sn?"
"Yalnz ve kafas karm," dedi Astra. "Sadece ikim ol
masa, yine iyi; buraya nasl geldiimi bile bilmiyorum."
"Buraya nasl geldiini bilmiyor musun?" diye neeyle yi
neledi adam. "Baylhlarak ve sihirli bir halnn iine sarlp
tanarak, tabii ki!"
Kadn gld. "Hayr; demek istediim, neden davet
edildiimi ya da beni kimin davet ettiini bilmiyorum. Sen
biliyor musun?" diye sordu, adamn gzlerinin iine baka
rak.
"Kimin umrunda?" dedi, "sen burada olduun ve seni daha
yakndan tanyabildiim srece. Ben sizin Henry isimli kurta
rc valyenizim. Siz de adnz baheder misiniz, Leydim?"
"Astra."
"Ne kadar harikulade, ne kadar kutsal... Size bir iki al
mam ister misiniz, benim byleyici Leydim?" derken, ona
doru eilen adamn yz, kadnnkine yaklamh.

7
lmeyi Reddeden Kral

Kadn, dudaklarnn birlemesini engellemek iin ban


geriye ekti.
"Ah, evet, Henry; bir iki ok houma gider; hemen imdi,
ltfen."
"Kprdama," dedi, "Gz ap kapayncaya kadar dne
rim."
Dnd ve kafeteryaya giden merdivenleri brmanmaya
balad. Ayn anda Astra kendini tam ters yne, kalabaln
iine atb.
Davetli gruhu imdi Yunan heykellerinin bulunduu
galeriyi ve giriten bu galeriye kadar olan blm tamamen
doldurmutu. Basky azaltmak ve heykellerin hasar grme
sini nlemek iin hizmetliler, mzenin Asur blmne giden
yolu kapatan halat bariyerleri kaldryorlard. Bu yeni alan
alana bir kalabalk dalgas ynelince, Astra da orada kendine
bir yer buldu.
Bu blmn giriinin iki yannda, ilahi mertebelerini ele
veren boynuzlu balklar giymi, insan boyunda, koruyucu
tanr heykelleri duruyordu. Gnmz ziyaretilerini karla
mak iin girie yerletirilmilerdi; bpk eski Asur'da kendile
rine tapanlar karladklar gibi. Aralarndan geerek mze
nin daha nce birok kez geldii blmne varan Astra'nn
huzursuzluu biraz azald. Onunla birlikte ieriye akn eden
insanlarn byk blm sola dnd; bir zamanlar Asur kra
lnn tahtn koruyan, kartal kanatlarna ve koruyucu bir tan
rnn insans bana sahip boalardan oluan bir ift mitolojik
yarab betimleyen devasa heykellerin grnts, onlar cezp
etmiti. Astra ise M 1. binyldan kalma bir sra Asur steli
ne doru saa sapb; bu ta stunlar, byk Asur tanrlarnn
kutsal simgeleri tarafndan korunan kral temsil ediyordu. Bu
be simge her stelde yineleniyordu ve blmn duvarna yer
letirilen pano, ziyaretilere bilgi veriyordu.

8
Zecharia Sitchin

Astra szckleri kendi kendine syleyerek, aklamay


okudu: "Boynuzlu balk, Gklerin Tanrs Anu'yu temsil
ediyordu. Kanatl Disk, olu Aur'un, Asur tanrlar sistemi
liderinin kutsal simgesiydi. Hilal, Ay Tanrs Sin'in sembo
lyd. atall yldrm, Adad' temsil ediyordu. Sekiz keli
yldz, Romallarn Vens diye adlandrd, sava ve ak tan
ras tar'n simgesiydi."
Astra aklamay okuduktan sonra bir stelden dierine
doru yrd ve her birindeki simgeleri tek tek inceledi. Eli
ni kutsal simgelere doru kaldran ve baparmayla tar'n
simgesini gsteren Kral Aurbanipal'in stelinde, duraklad.
evresindekileri grmezden gelerek, simgeye dokunmak iin
elini uzath; parmaklar eski oymay okarken, nabz hzland.
Baklar kraln azna odakland, tatan dudaklara dokundu
ve fsldad, "Ey eski dudaklar, lmsz mesajnz yeniden
syleyin!"
Gzlerini kapad ve evresindeki grltye karn, fsldanan
szckleri aka duyabildi: "Bak, Astra; kader yldzna bak... "
Elini geriye eken Astra, gzlerini at. Aniden dnd.
Henry, elinde onun iin ald ikiyle tam arkasnda duruyor
du. Glmsyordu.
"Az nce benimle mi konuuyordun?" dedi kadn.
"Tatl szlerim henz dudaklarmdan dklmedi," dedi
adam. "Aslnda seninkilere bastrlacak canl dudaklar varken
neden donmu dudaklar okadn sormak zereydim."
"Bana bir eyler sylendi," dedi Astra. "Kulaa tuhaf ge
lebilir; ama daha nce de bu heykelden szcklerin geldiini
bir kez duymutum."
"Ne kadar ilgin," dedi Henry. "Devam et." Kadehi ona
uzatt.
"Bu simgeler bir ekilde bendeki bir yere dokunuyor," sim
gelere yeniden bakmak iin dnen Astra, devam etti. "Mesa-

9
lmeyi Reddeden Kral

iden sonra mmkn olduunca onlara bakmaya geliyorum ...


Bir sr, gizli bir mesaj saklyor gibiler."
"Ve sonra ta sana mesaj fsldyor, yle mi?"
"Deli deilim; konuulan szckler duydum, imdi ve
daha nce," diye yantlad Astra, kadehini heykelin erefine
kaldrarak.
Arkasn dnd. Kalabalk tarafndan srklenen Henry,
imdi ondan birka metre tedeydi.
"Bana kltn hakknda daha ok ey anlatmalsn," diye
ona seslendi, kadehini kaldrrken.
Astra onu duymazdan gelerek kalabaln, aralarna daha
ok mesafe koymasna izin verdi. imdi sanki herkes mzenin
bu blmndeydi. Eski, kanati boalarn arasna yerletiril
mi kk bir platformun zerine kan bir adam, kalabal
susturmaya alyordu. Birok denemenin sonunda, takibata
balad.
"Bayanlar ve Baylar," dedi, sert bir ses tonuyla, "benim
adm James Higgins ve mzenin Bah Asya Eserleri kratr
ym. British Museum Mtevelli Heyeti adna zel Glgam
Sergisi alna ho geldiniz demekten memnuniyet duya
rm."
Tepkileri almak iin bir an durup, ardndan devam etti.
"zel Glgam Sergisi, bir tr yznc yldnmn kutlamak
iin dzenlendi. On dokuzuncu yzylda Mezopotamya'da
gerekletirilen byk arkeolojik keiflerden biri de, Asur
Kral Aurbanipal'in Ninova'da bulunan, yazl kil tabletler
den oluan geni kapsaml ktphanesidir. ou zarar gr
m ya da paralara ayrlm olan tabletler, British Museum'a
getirilmiti. Burada, bu binann bodrum katnda, ahap kutu
lar iinde gelen on binlerce yazl kil parasn ayklama, e
letirme ve snflandrma grevi, George Smith'indi. Bir gn,
gzne, byk bir selden bahsediyor gibi grnen bir par-

10
Zecharia Sitchin

a iliti; anlad ki, ncil'de anlahlan Tufan'n Mezopotamya


uyarlamasna rastlamh!"
"Mzenin mtevelli heyeti, ok hakl bir heyecanla Geor
ge Smith'i daha fazla para bulmas iin Mezopotamya'daki
arkeolojik alana gnderdi. ans ondan yanayd; orijinal metni
yeniden oluturup 1876' da Tufann Mezopotamya Mitolojisinde
Anlatm adyla yaymlayabilmesine yetecek kadar para bul
may baard."
Kalabalktan fikir birliine iaret eden homurtular yksel
di ve kratr devam etti, "Ancak, Smith'in de sonucuna var
d ve ek buluntularn da gnmz itibariyle kesin olarak
saptad gibi, Aurbanipal'in ktphanesinde bulunan ma
sal, Tufan konusuyla yalnzca ksmen ilgiliydi. On iki tablete
yazlm, ok uzun bir ykyd. Orijinal bal, al sahr
larndan karld zere O, Her eyi Grm Olan, idi. im
di bu metni Glgam Destan olarak anyoruz; nk huzur
suz, maceraperest ve hem insanlara, hem tanrlara meydan
okuyan, bu isimde bir kraln yksn anlatr. Ksmen tanr
olduunu ve lmszle hakk olduunu iddia eder. Tm
lmllerin kaderinden kamann yolunu yle bir arar ki, b
yl olan Tanrlarn ni Blgesi'ne, ardndan Mutlular Adas
adl gizli lkeye gider. Orada, hala hayatta olan ok eski bir
atasn bulur. Sonradan anlarz ki bu kii, ncil'de Nuh ady
la anlan Tufan kahramandr. Glgam'a unutulmaz Byk
Tufan felaketini de, o anlatacaktr.
"Ksacas ncil'in Yaratl ykleri, tam bir yzyl nce eski
Asur ve Babil ilmine balanmhr. Ayn zamanda geen yz
ylda tm bu yazlarn daha da eski ortak bir kaynaktan, oriji
nal Smer yaztlarndan geldiini rendik; Smerliler, bilinen
ilk uygarl Gney Mezopotamya'da yaratan gizemli halkhr.
"Glgam'n tarihi bir figr olduunu yalnzca bu eski
Asur ve Babil masallar deil dier epik destanlar ve bize ula-

11
lmeyi Reddeden Kral

an kral listeleri de doruluyor. Glgam, ncil'de Erek adyla


geen Smer kenti Uruk'un beinci hkmdaryd. Yaklak
be bin yl nce hkm srd. Babas, Yksek Rahip; anne
si, Glgam' te iki tanr yapan Ninsun adl bir tanray
d. Arkeolog krei bu kenti, sokaklar, evleri, rhhmlar ve
Ninsun'a adanan tapnaklaryla gn na karana dein
Erek, ncil'de ad geen, bilinmez, kukulu grnen mitolojik
bir yerin adyd. Fakat ncil, Erek ve dier tm kent adlarn
doru vermise ve bahsettii birok Asur ve Babil hkmda
r konusunda da haklysa, tufan, Nuh'u, Babil Kulesi'ni ve
Cennet Bahesi'ni anlatan dier ykler de eskiye ait, gerek
yazl kaytlar olabilir miydi?"
Kratr durdu. "Sanrm kendimi fazla kaphrdm," dedi,
zr diler gibi bir hareketle. "En iyisi burada duraym. Geen
yzyln ve daha yakn dnemin keiflerinin karmlar ne
olursa olsun, Tufann Mezopotamya Mitolojisinde Anlatm'nn
yaymlanmasyla, bilgi ve anlaymzda bir dnm noktasna
ulald kukusuz. Mze, bu zel sekiyi bu olayn yznc
yldnmn kutlamak amacyla dzenledi. imdi farkl l
kelerdeki birok mzede muhafaza edilen buluntu ve eserleri
bir araya getirdi; ancak serginin ekirdeini, George Smith'in
birletirdii ve olduka uzun sredir sergilenmeyen tabletler
oluturuyor."
Kratr eliyle iaret edince hizmetliler, kalabaln zel
blme geiini engelleyen halatlar kaldrd. "Sizi, zel Gl
gam Sergisi'nin aln yapmaya davet ediyorum," dedi, ka
labaln grltsnde duyulmu olduunu umduu yksek
ve heyecanl bir ses tonuyla. Aslnda kimse onun szlerini bi
tirmesini beklemedi; kalabalk, halatlar kaldrlr kaldrlmaz
kendiliinden ilerlemeye balad.
Kratr konumaya baladnda arkada kalan Astra, zel
sergi alanna girebilmek iin imdi sra beklemek zorunday-

12
Zecharia Sitchin

d. Orada, merkezde, George Smith'in birletirdii orijinal


paralar pleksiglas bir hcrenin iinde duruyordu. Baka bir
pleksiglas baln alhnda, Glgam destanyla ilgili silindir
mhrler sergileniyordu. Bunlar yar deerli talardan kesil
mi ve zerine destann blmleri ters olarak oyulmu kk
silindirlerdi; bylece silindir nemli kilin zerinde gezdirildi
inde, istenen resim dz olarak elde edilebiliyordu. Yalnzca
Mezopotamya'dan deil, eski dnyann drt bir yanndan,
M.. ikinci ve birinci binyllara tarihlenen mhrler vard.
Mhrler zerinde en ok gsterilen sahne, Glgam'n as
lanlarla gretii sahneydi. Dierleri onu, kral giysisi iinde
betimliyordu; yolda Enkidu'yu, genelde bir arada byd
vahi hayvanlarla birlikte gsterenler de vard.

O, her eyi grm olan,


O lke'ye giden;
O, her eyi yaad,
dnd her eyi ...
Gizli eyler grerek,
buldu nsan'dan sakl olan;
Hatta getirdi mjdeler
Tufan ncesi zamandan.
Hem de kt o yorucu
ve zorluklarla dolu uzun yolculua.
Geri dnd, ve bir ta stun zerine
kazd tm uralarnn yksn.

Astra omzuna dokunulduunu hissettiinde, metnin geri


kalann okumak iin halen eilmi durumdayd. Arkasna
dnd. Henry'ydi.
"Beni hahrladn m?" dedi, "zrhsz valyeyi? Korkarm ki
son grtmzde dncesizce konutum. zgnm."

13
lmeyi Reddeden Kral

"Bover," diye yantlad Astra. "Buraya gerekten sergi


iin geldim."
"Demek ki tm o lmszlk araylarna ramen, uzun
zaman nce lm olan Glgam daha ilgin," dedi Henry.
"Gen kalabilmek iin geceleri Erek sokaklarnda gezindiini
ve dn kutlamalar aradn biliyor muydun? Gre tut
mak iin damada meydan okuyordu ve hep kazanyordu. Ar
dndan dl olarak, bakire gelinle ilk yatacak kii olma hak
kn talep ediyordu."
"Gerekten mi?" dedi Astra. "Peki ya o gece birden fazla
dn olursa?" Kadn, kkrdad.
"Burada diyor ki," dedi Henry, ilk tableti iaret ederek,
"Tanr Enki tarafndan yarahln:u bir tr yapay insan olan En
kidu, hi ara vermeden alt gn ve yedi gece boyunca bir fahi
eyle sevimi. Ayn derecede erkeksi olan Glgam, tanra
nanna ile bir gecede elli kez performans gsterdii, ylda bir
kez dzenlenen bir Kutsal Evlilik ayininden sa km... Bu,
sorunun yanh oldu mu?"
Astra, imdi Henry'ye daha yakndan bakyordu. Ondan
daha genti; belki otuz yandayd. illi yz ve ak kahve
rengi salaryla, yakkl olmaktan uzakt. Ancak, glmse
mesinin taze ve davetkar bir kstahl vard...
"ok ey biliyor gibi grnyorsun," dedi kadn. "ret
men filan msn?"
"Aslnda yleyim. Asur Bilimi okutmanym. Ya sen?"
"Gemite," Astra omuz silkti. "ok iyi bir kabin grev
lisiydim; imdiyse daha olgun ve tombul olarak, kabin ekibi
bilgilendirme odasn ynetiyorum."
"Ben kvrml, demeyi yelerim," dedi Henry, ona farkl
bir adan bakmaya alr gibi ban eerek. "Daha ok tar
olarak bilinen nanna'dan farkl deil dorusu. plak gzel
liiyle vnrd; bu nedenle, birok tasviri onu plak ya da
ii grnen giysilerle gsterir."

14
Zecharia Sitchin

Astra'nn elini tuttu ve onu tablet sergisinden uzaklat


rarak silindir mhrlerin olduu hcreye doru gtrd.
"Burada," dedi, bir grup mhr iaret ederek, "o tasvirlerin
bazlarn grebilirsin."
"Neden yapt bunu?"
"O, ak tanrasyd. Sanrm anna yakr ekilde ya
amas gerekiyordu... Glgam Des tan nn altnc tableti,
'

Glgam' plak gren nanna'nn onu nasl kendisiyle


sevimeye davet ettiini anlatr. Tarih tekerrr edecek mi,
Astra?" Kadnn gzlerinin iine bakt, elini daha da sk tu
tarak.
"Glgam daveti kabul etti mi?"
"ey... Eski ykye gre, kabul etmedi. Daha nce insan
sevgililerini ldrd durumlardan dem vurarak, onu red
detti. Ama ben, ansm denerdim!"
"Bu, ilgin bir teklif: binlerce yl nce olmu bir karlama
y yeniden canlandrmak ve farkl sonulanp sonulanmaya
can grmek," dedi Astra, elini adamnkinden ekerken.
"Fakat nasl burada olduumu hala renmek istiyorum.
Biliyor musun?"
"Biliyorum," dedi yannda bir ses. Astra, konumacya
doru dnd. Ellili yalarnda, uzun boylu, geni omuzlu,
sk salar akaklarnda krlaan bir adamd. Gzleri mavimsi
griydi ve ona yle bir younlukla bakyorlard ki Astra, ada
mn dier zelliklerini grmek iin baklarn kprdatam
yordu.
"Siz? Ama neden?" diyiverdi Astra birden.
"Bu, olduka zel," diye yantlad yabanc. Elini uzatt.
"Benimle gelir misiniz, ltfen?" Hala kadnn gzlerinin iine
bakyordu.
"Bir dakika," dedi Henry. "Bu gen hanm benimle bir
likte!"

15
lmeyi Reddeden Kral

"Samalk," dedi yabanc. "Sizi onu tavlamaya alrken,


hatta eski antlarla ba hissettiinde onunla alay ederken iz
ledim... O nedenle, ltfen Bayan Kouri'yi bir sreliine dn
almam hogrn."
kisinin de daha fazla itiraz etmesine frsat vermeden
Astra'y kolundan tuttu ve onu iti kak iindeki kalabaln
arasndan alp gtrd.
Astra aniden durduunda ve kolunu adamn elinden kur
tardnda, zel sergi alannn dndaydlar. "Adm biliyor
sunuz?" dedi.
"Evet. Siz Bayan Astra Kouri'siniz; yle deil mi?"
Astra, yzne hcum eden kan hissedebiliyordu. Kalbi
arpmaya balad.
"Nasl?"
Yabana, glmsedi. "Daveti kabul edebildiiniz iin mem
nunum," dedi.
"Siz kimsiniz?"
"Arkadalarm bana Eli, der; ama bu benim soyadm olan
Helios'un ksaltmasdr. Adam Helios; bu, benim tam adm...
imdi yantnz aldnz; deil mi?"
Astra, bayla onaylad.
"yleyse, gelin benimle." Onu yeniden kolundan tutup
Asur sergisinin giriine doru gtrerek, Aurbanipal'in ste
linin nnde durdu.
"Bak, Astra, kader yldzna bak. .." diye fsldad.
"Sen!" diye haykrd Astra. "Benden ne istiyorsun?"
Baklarn kadnnkilerden ayrmadan, onun elini tuttu ve
kendi parmaklarn belli belirsiz, yumrulu bir yara izinin ol
duu yana kaydrd. Sonra onun botaki elini ald ve kadnn
parmaklarn kendi elinin yannda gezdirdi, ta ki Astra ben
zer, yumrulu yara izini o elde de hissedene kadar.
"Aman Tanrm!" dedi kadn.

16
Zecharia Sitchin

"Evet; benim de ocukken ameliyatla karlan, alhnc bir


parmam vard," dedi adam. "Sana yaplan da buydu, yle
deil mi?"
"Bu, inanlmaz," dedi Astra. "Tamamen kafa karhrc...
Bunu nereden biliyordun? Adm nereden biliyordun?"
"Kadere inanr msn, Astra?" diye fsldad, ellerini kad
nn beline koyarak. "Yldzlarn iaret verebildiine, talarn
konuabildiine inanr msn?"
Astra, adamn onu kavrayna direndi. "Tanr akna,
hakkmda ne biliyorsun?"
Adam, kadnn belini brakh. "Senin kendin hakknda bu
gne kadar bildiinden fazlasn," dedi. "Benimle gel ve sana
her eyi anlataym."
Artk kadna deil, ant zerindeki kutsal simgelere bak
yordu.
"Ben, gerekten dnyorum da..." diye konumaya ba
lad Astra; ancak adamn eli yeniden uzanp, kendi yara izini
onunkine bashrdnda, sustu.
"Biz esiziz," dedi. "Alhnc bir parmak, benzersizce bahe
dildi bize... Kaderimizin bizi ardn duyamyor musun?"
Baklar, yine kadnnkilere kilitlenmiti; talepkar ve buyur
gand. Astra, bir eyler sylemek istedi; yapamad.
"Gel," dedi adam ve onu kolundan tuttu. Astra ona elik
etti.
"Yaknda oturuyorum," diye ekledi Eli, mzenin k
na giden merdivenlere ulatklarnda. Baheyi ve Museum
Soka'na kan Great Russell Soka'n getiler. Museum
Soka, bir zamanlar zengin evlerinin bulunduu, ancak
imdi Asya ve by konularnda uzmanlam yaynclar
ve kitaplar arlayan eski binalarla evrili, dar bir sokakt.
Eli Astra'nn kolunu tutmay srdrrken, sessizce yrd
ler.

17
lmeyi Reddeden Kral

nce daha dar bir sokaa dnp, sonra bir geide girdiler.
Astra, birka dakika nce nnden getikleri binalarn arka
snda bir yerlerde olduklarn tahmin etti; ancak, emin olama
d. Geitte sokak lambas yoktu; Eli karanlkta, sonradan kap
olduu anlalan bir eyin nnde durdu. Astra'nn kolunu
ilk kez brakarak, kilidi ustalkla ah. Kapy alnda ieride
clz, mavimsi bir k yand ve yukarya kan, dar, dik bir
merdiven grnd.
"Ltfen," dedi adam.
Adam, Astra ieriye girer girmez kapy arkalarndan kilit
ledi. "Ben, yolu gstereyim," diye devam etti ve merdivenleri
hrmanmaya balad.
Kat aralarnda, Astra'nn kaynan belirleyemedii clz,
mavimsi kta zar zor seilen, grnmeyen odalara alan
beklenmedik kaplara ulahran sahanlklar vard. Eli, Astra'ya
iki tam kat gibi gelen bir mesafeyi hrmandktan sonra bir ka
py ab ve onu mavimsi n daha canl olduu, orta b
yklkte bir odaya buyur etti. Astra odann, alannn byk
blmn kaplayan ve tavana kadar ykselen kitap raflary
la, bir oturma odas gibi dendiini grebiliyordu. Odada
bir koku vard; byleyici bir koku. Astra uu gnlerinden
kalma bir alkanlkla, marijuana, haha ve benzerlerinin ko
kusunu bir nefeste tanrd; fakat u anda koklad, bunlarn
hibiri deildi.
"Rahahna bak," dedi Eli, geni, konforlu bir koltuu iaret
ederek. Astra, el antasn yanna skhrd.
"Kahretsin," dedi. "Trenkotumu ve apkam mzede b
rakhm!"
"Kayglanma," dedi Eli. "Sen onlar gidip alana kadar,
orada gvende olacaklar. eri?"
ki kadehi, kk bir ke sehpasnn zerinde duran s
rahiden, yant bile beklemeden doldurdu. Bir kadehi kadna

18
Zecharia Sitchin

uzath ve Astra onu almak iin elini kaldrd; fakat adam, ka


dehi bir sre daha brakmad. "Sen gerekten gzelsin," dedi,
brakrken.
Oday dolduran tatl ve byleyici kokunun yuttuu du
yularna ramen Astra, bu yorumun geip gitmesine izin ver
medi.
"Bu, senin her zamanki al cmlen mi?" diye sordu.
Adam, kadehini kaldrd. "Sihirli bir akama ielim. Sana
her eyi anlatacama sz veriyorum ve anlatacam. Daveti
yeden balamama izin ver," dedi, karsndaki koltua yerle
irken. "Bunu anlatmak, bu akam yapacaklarmn en kolay.
Aslnda mzede alyorum. im, Yakndou eserlerini s
nflandrmak ve restore etmek. Seni bir yldan uzun bir sre
nce mzede fark ettim ve sonraki ziyaretlerinde de grdm.
Seni fark ettim, nk bana birini hatrlatyordun." erisini
yudumlamak iin szlerine ara verdi.
"Kimi?" diye sordu Astra.
"Onunla yaknda tanacaksn," diye yantlad adam. "Bir
sre sonra mzeye belirli gnlerde, belirli saatlerde geldiini
anladm ve seni orada beklemeye baladm. Genellikle hayal
krklna uramyordum. Belli eserlerin nnde defalarca
durman izledim; bu akam da yaptn gibi. Evet; seni izli
yordum. Baz stellere ve duvar kabartmalarna dokunacak
tn; onlarn zerine kaznm kutsal simgelere. Parmaklarn
zerilerinde gezdirecektin; zellikle bir tanesinin zerinde...
Seni, elini izledim... Sen farkna varmadan, birka kez yann
da durdum... Ardndan, bir gn kutsal simgelere dokunmak
iin elini kaldrdnda, grdm onu!"
"Grdn neydi?"
"Srr aa vuran yara izini; karlmadan nce altnc par
mann bulunduu yerdeki yara izini!" diye yantlad, sesi
heyecanla dolarak "ve seni bulmamn, beklediim kehanet

19
lmeyi Reddeden Kral

olduunu arhk biliyordum ... " durdu ve sakinlemek iin e


risini yudumlad. "Geri kalan kolayd. Seni takip ettim, ne
rede yaadn ve altn rendim; adn buldum. Sonra
mze, Glgam sergisini hazrlaynca ve al iin seilen
tarihi grnce, arhk kaderin nceden belirlenmi olduunu
biliyordum... Bir sonraki kanlmaz adm atmamn zaman
nn geldiini biliyordum. Bylece bir davetiye aldm ve sana
gnderdim."
"Tm, altnc parmam iin mi?" diye sordu Astra, eri
sinden bir yudum alarak. "Yoksa vcudumun geri kalanyla
da bir ilgisi var myd?"
"Tpk onun gibi," dedi Eli. "Sivri dilli, abuk fkelenen...
ncil'i ne kadar iyi biliyorsun,.Astra?"
"Bydm yerde Pazar okulumuz yoktu," dedi. "Soru
ma yant vermedin."
"ncil'in aklamasna izin vereceim," diye cevap verdi.
Ayaa kalkh; kitap raflarndan birine gidip bir kitap ald ve
koltuuna geri dnd. Yaknndaki bir ke sehpasnda duran
lambay yakarak, aradn bulana dein kitabn sayfalar ara
snda gezindi. "ncil'de Musa'nn Kenan'a, srailolu kavimle
rinin nnden gnderdii casuslarn yksn bilir misin?"
"Aslnda hayr," diye yantlad Astra.
"Saylar Kitab'nn on nc blmnde anlatlyor. Necef
l zerinden Sina Da'nn krlarndan ayrldlar ve devler
diye anlan, Anak'n soyundan olan devin, Ahiman, eay
ve Talmay'n nl evi El Halil kentine ulatlar... " Durdu ve
ncil'i yeniden kartrd. "Bu Anakolu'ndan yeniden sz
ediliyor: Bir kez daha Yeu Kitab'nda ve yeniden Hebron'un
Yahuda kavmi tarafndan ele geirildiini bildiren Hakimler
Kitab'nda. Her seferinde Ahiman, eay ve Talmay ls,
adlaryla saylyor ... eay adnn ne anlama geldiini biliyor
musun?"

20
Zecharia Sitchin

"Hi fikrim yok."


"O, alhdan olan!"
"Alh parmak?" diye tahminde bulundu Astra.
"Yaamn zerine bahse girebilirsin," diye yantlad Eli.
"Eski alarda Kenan'n gneyinin Sina Yarmadas'yla snr
izen tm o blm, esiz zellii alhnc bir parmak olan insa
nst varlklar soyunun yaad yer olarak bilinirdi. Be yz
yl sonra, ayn yerde Kral Davut Filistinliler ile savarken, o
insanst varlklarn soyuyla karlat. Gat ehrinde onlar
dan drt tane vard. Burada, sana kinci Samuel Kitab'ndan
bir blm okuyaym: "Bir baka sava da Gat'ta vard ve bir
baka dev de burada ortaya kh; Refaim soyundan geldii
iin her bir elinde ve ayanda alh, toplam yirmi drt parma
vard."
"ncil yklerindeki devlerle ortak bir yanmz olduunu
mu sylemeye alyorsun?"
"Elbette," dedi Eli. "Elin ya da ayan yannda byyen
fazladan kk bir parman olduu bu durum, modern tp
ta polidaktili adyla bilinir. Bu byme, kuaktan kuaa ge
en sra d, genetik bir zelliktir kukusuz. ocuklarda bu
garipliin yeniden ortaya kabilmesi iin tm benzer sra
d zellikler gibi, kararsz genin hem anne hem de baba
tarafndan tanmas gerekir... Yani gen, bazen kuaklar bo
yunca grnmeden, aa kavumadan kalp, doru iftle
me gerekletiinde kendini yeniden gsterebilir. Bylece,
bizim durumumuzda ocukta alt parmak olarak ortaya
kar."
"Belli insan gruplarna zg bu tr genetik kusurlar hak
knda bir eyler okumutum," dedi Astra. "Kalhmsal oldu
unu iddia ediyorlar."
"Tam olarak yle," dedi Eli. "Ancak, bizim garip zellii
miz bir kusur deil; hem de hi deil..."

21
lmeyi Reddeden Kral

Cmlesini bitirmedi. Ayaa kalkh ve eri kadehlerini ye


niden doldurdu. Astra'ya kadehini verdi ve ayakta durdu.
Lambann adamn arkasnda, odann mavimsi renginde
onun siluetini vurgulayan bir parlt, aydnlanm bir arka
plan oluturdu. Astra onun szlerini sessizce bekliyordu.
"Bizim, yani senin ve benim," dedi, kadnn gzlerinin ii
ne bakarak, "ortak bir genimiz var; ayn atalardan geliyoruz...
ncil zamannda zaten 'eskiye ait' olan, ok eski zamanlarn
insanlarndan... "
"Ama az nce bunun bir kusur olmadn sylyordun,"
diye araya girdi Astra.
"Tam tersine," dedi Eli. "Bu, lmszlk iin uygun oldu-
umuzu gsteriyor!"
"lmszlk m? aka yapyor olmalsn."
"Kesinlikle hayr," dedi Eli. "lmne ciddiyim."
"Yalnzca alhnc bir parmakla doduumuz iin mi?"
"Baka eylerin yan sra, Refaim'in soyundan geldiimiz
iin ... Bu kutsal kitap szcnn anlamn biliyor musun?"
"Hayr."
"Gerek anlam 'yiletiriciler'. ncil'de onlara, Kutsal
Topraklar'n baz yerlerinin eski zamanlardaki olaanst
sakinleri olarak birok kez deinilir. Dier eski insanlarn
bilgilerine gre Refaimler, iyiletirmenin srlarn bilen kutsal
varlklard. .. "
"Bamelek Rafael gibi mi?"
"Doru; bu, adnn tam karl. 'Tanr'nn yiletirici
si', daha birebir evirisiyle, 'El adl tanrnn yiletiricisi'...
Kenan'a ait eski bir ykye gre Keret adl bir kral, tanr olan
El'in ocuuydu ve yar tanryd. Kzdrd bir tanra ona
lmcl bir hastalkla eziyet etti. Ancak o lrken, El onu
kurtarmak iin iyiletirici tanray gnderdi ve o, Keret'i ya
ama dndrd."

22
Zecharia Sitchin

erisinden bir yudum ald. "Sonra Refaim soyundan gel


dii net olarak belirlenen Danel'in yine Kenan'dan gelen y
ks var. brani atas brahim gibi, karsndan olma erkek mi
rass yoktu. brahim gibi Necef'te otururken, iftin gekin
yana ramen ona karsndan bir erkek ocuu sz veren
kutsal varlklar tarafndan ziyaret edildi. Bunu oldurabilmek
iin Danel'e, onu genletiren ve canlandran 'Yaam Soluu'
adl bir iksir verdiler."
"e yarad m?" diye sordu Astra.
"Ah, evet. Gerekten de bir erkek ocuu dnyaya geldi.
Byyp gen bir adam olduunda, Kenanca'da Anat olarak
anlan sava ve ak tanras, onu arzulad. Belli koullar d
nda bir tanrayla sevimenin sonularn bilen adam, onu
reddetti. Bylece Anat, gen adam ikna etmek iin onu lm
szletireceine sz verdi."
"Genletirme yoluyla lmszlk. Sonsuz genlik. Bu
mu?"
"Evet," dedi Eli. Refaim'in kutsal zellii, alhnc parmak
iaretiyle ortaya karak, onun soyundan gelenlere genetik
olarak geti."
"Daha fazlasn anlat," dedi Astra. "Bilinebilecek her
eyi."
Adam ona yaklah ve eliyle enesini kaldrarak gzlerinin
iine bakh. "Bu, gemie doru uzun bir yolculuk," dedi, "k
kenlerimize kadar giden."
"Beni geriye gtr," diye mrldand. "Her eyi bilmeli
yim."
Gzlerini kapatmak istedi; ancak adamn baklar, bunu
yapmas iin fazla deliciydi. enesini tutmay srdrerek ka
dna doru eildiinde Astra, pleceini biliyordu. Vcu
dundan yldrm gibi bir rperti geti. Ama o, kadn yalnzca
alnndan usulca pt ve sonra onu brakt.
"Gayet iyi," dedi. "Gemie yolculuumuza balayalm."

23
1

li,
E
sehpa lambasnn yanndaki yerine dnd. Lamba
nn gl , Astra'nn gzlerinin arhk alh ve oda
y yutan mavimsi kta Eli'yi rktc bir parlaklkla
ykyor ve geni glgesini kar duvara dryordu.
"Bizimle ilgili olaylar uzun zaman nce oldu," diye bala
d Eli, ar ar konuarak "ve kkleri en sisli gemiin per
deleriyle glgelendi..." ncil'i eline ald ve havaya kaldrd.
"Balanglar burada kaytl; ama yalnzca ksack bir baka
yetecek kadar. ncil, giri noktas; koridor, mitoloji dediimiz
sisli gemiin ykleri. Hazine odas ise aslnda Yeryz Ta
rihi olan, Smerlilerin tarih ncesi ykleri."
"Glgam'n yks gibi mi?" diye araya girdi Astra.
"Ondan ok, ok daha eski zamanlardan; ama Glgam'n
yks, senin dndnden daha yerinde. Birincisi, Glga
n'n kendisine sahibiz. lmszlk hakkn talep etti; n
k te iki tanryd. Annesi Ninsun bir tanrayd ve babas,
ama adl tanrnn soyundan geliyordu. Sonra ncil'de Nuh,
Smer metinlerinde Ziusudra diye anlan, Tufan'n kahraman
vard. Glgam onu bulmaya gitti; nk tanrlar, Ziusudra'ya
lmszlk vermiti. ncil, Nuh'u saf soydan gelen olarak be
timledi. Smer kaytlan ise daha belirli; bize Ziusudra'nn ba
basnn bir tanrnn, ama'n olu olduunu sylyor."
"Tanrlara uzanan bir soy, kutsal bir gen: lmsz olma
nn srr bu mu?" diye sordu Astra.

25
lmeyi Reddeden Kral

"Soy, kaltm, kutsal kkler, belli bir gen... Ona istediin


ad ver."
"Tanrlarn ocuklarnn soyundan geldii iin baz lm
llerde de olan bir ey mi?" Astra konuurken, koltuunda
rahatszca kprdand. "Ve szde tanrlarn insanlarla evlen
diine dair Smer savn destekleyecek ne var?"
"ncil!" dedi Eli, kitab sallayarak. "Onun her szc
ne inanyorum, gerek anlamyla... Burada, Yaratl Blm
Alt'da, Tufan'dan nce Yeryz'ndeki durum yle anlat
lyor:

Ve yle oldu ki,


Dnyallar sayca artmaya balad
Yeryz'nn zerinde ve kz ocuklar domaya balad onlara,
nsan'n kzlarn grd tanrlarn oullar, uygun olduklarn,
Ve e seip aldlar kendilerine onlar...
Nefilimler o gnlerde Yeryz'ndeydi ve sonrasnda da,
Dnyallarn kzlaryla birlikte yaarken Tanrlarn oullar,
Ve olurken onlardan ocuklar.
Onlar Sonsuzluun muazzam olanlar, Sam'n Halk."

ncil'i elinden brakt. "te, burada," dedi. Genellikle 'Dev


ler, o gnlerde Yeryz'ndeydi' diye evrilen dizede, orijinal
branice terimi, Nefilim'i okudum. 'Gkten Yeryz'ne nmi
Olanlar' anlamna gelir. Onlar, tanrlarn oullaryd ve dii
insanlarla evlendiler. ocuklar, muazzam olanlard; sonsuz
luun halkyd: lmszlk ayrcalna sahip olanlard!"
Sa kolu tuhaf ekilde kasld ve adam, onu sol eliyle tuttu.
"Bir sorun mu var?" diye sordu Astra.
"Hayr, hayr," dedi adam. "Bizi gemiimize, kklerimize
balayan kutsal szckleri okuyunca kontrol edilemez duy
gulara kapldm."

26
Zecharia Sitchin

"Dinle," dedi Astra, "belki de baka bir zaman devam et


meliyiz. Ge oldu ve ben yarn ite olmak zorundaym. Git
sem iyi olacak." Ayaa kalkh.
"Hayr!" dedi Eli, en vurgulu biimde. "Kalmalsn! Bu
gece devam etmek zorundayz!"
"Bu gecenin ne zellii var? Glgam sergisi mi?"
"Serginin zamanlamas," dedi Eli. Kolu yine kaslmaya
balad ve onu yine tuttu. "Sana sylyorum; buna nceden
karar verilmi ... Ltfen, kalmak zorundasn!"
Sesinde gizem ve sabrszlk vard. Astra duraksad.
"Ltfen, otur," dedi, kolunun kaslmas ve sesinin tonu
dinginleen adam. "Sana birka slayt gstermeme izin ver."
Kadn oturdu ve Eli, onun oturduu yerin karsndaki
duvara giderek kk, beyaz bir ekran kard. Sehpa lam
basn sndrerek oday mavimsi loluuna geri dndrd
ve odann Astra'nn arkasndaki bir kesine gitti. Orada bir
slayt projektrn altrd. Henz gsterecek slayt olmayan
projektrn n aldnda, bir an iin odada kr edici bir
k olutu. Hemen ardndan ekrana bir slayt yansd: alt adet
korunmu stunu gsteren, eski bir harabenin fotoraf.
"Baalbek!" diye haykrd Astra.
"Evet; Lbnan'n dalarnda, Sedir Orman'ndaki Baalbek.
Bu, senin geldiin yer deil mi?"
"Evet! Eski harabelerin yaknndaki kentte dodum. Ai
lem hep orada yaad... "
Eli ekrana baka bir slayt yansth.
"Bu, blgenin havadan ekilmi bir fotoraf. imdi gr
len kalntlar, Roma tapnaklarna ait; Roma' da ina edilenler
den bile byk. Tapnaklar, Byk skender ibadet edebilsin
diye, daha nceki Yunan tapnak kalnhlarnn zerine yapl
mt. Ondan da nce, orada Fenike tapnaklar ykseliyordu.
Kral Sleyman, konuu Saba Melikesi iin alan geniletmi-

27
lmeyi Reddeden Kral

ti; daha Kuds'te krallar bile yokken, orada tapnaklar vard.


Ancak tapnaklar tapnaklarn yerini aldka, deimeyen tek
bir ey vard: tm bu tapnaklarn ina edildii geni plat
form. Devasa talardan yaplm yaklak drt yz altm be
bin metrekarelik bir platform ve kelerinden birinde, dnya
da ei ve benzeri olmayan kocaman bir podyum!"
"Harabelere gitmemize izin verilmiyordu," dedi Astra,
yumuak bir ses tonuyla. "Annem, babam, bykanne ve ba
balarm burann kutsal olduunu sylerlerdi. Maruni rahibi
miz ise Dm Meleklerin Evi olduunu anlatrd. Bu yerin,
Tufan ncesinde devler tarafndan yapldna dair efsaneler
duymutum."
"Yani kalntlara hi gitmedin; geni platformun zerine
kmadn?"
"Bir kez; yalnzca bir kez. Lbnan'dan ayrlp ngiltere'ye
gitmeden nceydi. imde, beni onlara gbek ba gibi eken
bir ey vard... Bylece uyarlara ramen oraya gittim. Da
trmandm ve platformun zerinde yrdm; sonra da pod
yumun zerine ktm. Orada uzun bir sre kaldm. Kuzey,
bat ve gney ufuk izgilerine kadar uza grebiliyordum.
Rzgar sam havalandryordu ve beni ykseklere kara
cakm, uuracakm gibi hissediyordum, nereye olduunu
bilmeden... Ve o an biliyordum; biliyordum ki, bir havayo
lu kabin grevlisi olarak tm uularmda gvende olacak
tm."
"Trilithon'u grdn m?" diye sordu Eli, podyumun taba
nndaki katmanlardan birini oluturan muazzam ta blo
un grld yeni bir slayt ekrana getirirken. "Her birinin
arl, bin tondan fazla!"
"u kocaman ta blok mu? Evet, daha nce ok kez gr
dm, mthi byklkte bakalarn da," dedi Astra. "o
cukken dan eteklerine szardk ve belli bir uzaklktan dev

28
Zecharia Sitchin

talar izlerdik... Ama gidip vadide, hala eski taocanda ya


tan dier ta bloun zerine hrmanmtk."
"Ah, evet," dedi Eli. "Bir sonraki slaytmda." Ekrana, bir
blm topraa gmlm, yanlamasna yatan dev bir ta
bloun fotorafn yansth. zerinde oturan adam ince, uzun
bir buz ktlesinin zerinde dinlenen bir sinei andryordu.
"Bu dev ta bloklarn, vadideki taocandan dan tepe
sine kadar nasl gtrldklerini zen biri oldu mu?" diye
sordu Astra.
"Hayr," dedi Eli. "Bin tonu, hatta birok podyum tann
arl olan be yz tonu kaldrabilen donanm, gnmzde
bile yok. Yine de eski alarda birileri, bir ekilde, olanaksz
baard."
"Hristiyan efsanelerindeki devler mi?"
"Ve Musevi efsanelerindeki ve Yunan efsanelerindeki...
ncil'de harfi harfine 'Aaya nenler' diye adlandrlan o dev
ler. Smerliler onlara Anunnaki diyordu. Ayn anlama geliyor:
'Gkten Yeryz'ne Gelenler'."
"Glgam, Anunnaki'nin gizli bir tneline girmeye al
mam myd?" diye sordu Astra. "Onlar aslnda kimlerdi?"
"Tanrlar," dedi Eli. "Smerlilerin ve tm eski insanlarn
tanrlar. Smerlilerin bildirdiine gre Yeryz'ne, trmz
henz maymunsuyken inmilerdi. nen ilk grubun liderinin
ad Enki, anlam 'Yeryz'nn Lordu' idi. O, parlak bir bilima
damyd. Ardndan vey kardei Enlil indi Yeryz'ne. Ad
'gcn efendisi' anlamna geliyordu; nk Anunnaki'nin
Yeryz Misyonu'nun bana getirilmiti. Ardndan, vey
kz kardeleri Ninharsag, tbbi ba grevli olarak aralarna
katld. Farkl annelerden ancak ayn babadan, asl gezegenle
rinin hkmdar Nibiru'dan olmulard."
"Bunlar yalnzca efsane," dedi Astra. "Mitoloji... Zeus'un,
tanrlar ve Titanlar arasndaki gkyz savalarnn anlatld
Yunan ykleri gibi."

29
lmeyi Reddeden Kral

"Hayr; gerek!" diye Eli iddia etti hemen. "ncil Nefilimle


rin, branicede basite Anunnaki anlamna gelen Anakim diye
de bilindiini defalarca belirtiyor. Aynca Nakimlerin belli
bir grubunun Zuzim, yani Zu'nun soyundan gelenler olarak
bilindiini sylyor. Smerlilerin Zu masaln hi duydun
mu?"
"Hayr," dedi Astra.
"Zu'nun tam ad Anzu'ydu ve 'Gkleri Bilen' anlamna
geliyordu: bir astronom, bir uzay bilimcisi. Anunnaki nfu
su Yeryz'nde alh yz, yrngedeki platformlar ve uzay
mekiklerinde yz olmak zere Dnya'ya iyice yerletik
lerinde gnderilmiti. Zu, Enki'nin nerisiyle Enlil'in grev
komuta merkezine atand. Orada Enlil, ilahi bir parlaklk ve
srekli bir uulht tarafndan yuhtlmu en ierideki blmede,
Kader Tabletleri'ni hthtyordu. Bizim bilgisayar bellek disk
lerine benzeyen, ancak kukusuz onlardan ok daha geli
mi olan tabletler, Dur-an-ki ya da 'Balant-Gk-Yeryz'
diye tanmlanan ey iin zorunluydu; nk bunlar, tm gk
hareketlerini kaydediyordu ve Nibiru ile Dnya arasndaki
trafie rehberlik ediyordu. Sonra bir gn Zu kontrol ele ge
irmek arayyla, Kader Tabletleri'ni ald ve onlarla bir yere
uup sakland. Onlarn yer deitirmesi, her eyi durma nok
tasna getirdi... Sonunda Zu'nun ve Enlil'in en nemli olu
Ninurta'run arasnda geen gkyz savalarnn ardndan
tabletler geri alnd. Zu, Sina Yarmadas'nn zerinde bir mi
sille indirildi."
"Ne ykym ama," dedi Astra. "Uzay istasyonlar, par
layan ve uuldayan gizli bir blme, deli bir bilimadam, gk
yz savalar... Alt bin yl ncesine ait bilimkurgu!"
"O kadar uzun zaman ncesinden bilimkurgu olsayd bile
hayret verici olurdu," dedi Eli. "Ama tm bunlar gerekten
oldu!"

30
Zecharia Sitchin

"Bu, fazla inanlmaz," diye steledi Astra. "lkel zaman


larda, uzay a bellek diski olan Kader Tabletleri... "

"Peki yleyse!" dedi Eli. "Buna ne diyorsun?"


Slaytlar deitirdi. Ekrana yuvarlak bir cismin; izgiler,
oklar, genler ve baka ekillerin de aralarnda olduu de
iik geometrik biimlerin, ivi yazs sembolleriyle birlikte
zerine kaznm olduu bir diskin fotorafn yansth.
"Nedir bu?" diye sordu Astra.
"Bir Kader Tableti; daha dorusu bir replika. Varlna
kukuyla yaklahn nesnenin ta kendisi. Kodlanm bir disk,
bir gk rotas haritas. lmszln anahtar. Hahrlyor
musun, Astra?"
"Hahrlamak m? Byle bir nesneyi neden hahrlamal
ym?"
Eli kadnn yanna gelip, ona bakarak durdu. "Tableti ha
trlamalsn," dedi. "En nemlisi bu."
Astra omuz silkti.
"Enlil, Enki, Ninharsag ... Hibiri sana bir ey hatrlatmyor
mu?"
"Ne demek istediini anladmdan emin deilim," diye
yantlad Astra.
Eli, konumakszn kitap raflarnn sraland duvarlar
dan birine yneldi. Grnmeyen bir dmeye basarak, pa
nellerden birinin yana hareket etmesini salad. Boluktan bir
mlek kard ve eri ile kadehlerin durduu kk sehpaya
doru yryerek, mlekten iki kk kadehe altns bir sv
y dikkatle doldurdu. Astra'ya doru yrd ve kadehlerden
birini ona uzath.
"Bu bir nektar," dedi, "belli otlar ve ieklerden yaplm,
Asur tapnak ayinlerine kadar uzandna inanlan, ailemden
elen bir tarif... Yudumla onu... Yudumla ve arkana yaslan...
Rahatla... Dncelerinin zgrce szlmesine izin ver."

31
lmeyi Reddeden Kral

Kadn kadehi ald ve adama bakh. Adam beklenmeyen


ekilde eildi ve kadn alnndan pt. Dudaklar lkh; all
mam derecede lk. Dokunular, kadnn zihnine scaak bir
his iletti.
"Bu, bir tr ak zehri mi?" diye sordu.
Adam glmsedi. "Sevgili Astram," dedi, tatl bir ses to
nuyla. "Biz uzun zamandr birbirimize az... Nektar, hahr
lamana yardmc olacak."
Adam, nektardan bir yudum ald. Kadn, akn gzlerle
bakyordu ona.
"Bana kim olduunu sylemenin zaman geldi," dedi.
"Nektar yudumla; syleyeceim," dedi adam.
Kadn, nektardan bir yudum ald. Bal ve nar karmna
benzer bir tad vard ve yasemin kokuyordu. Ho, yumuak
bir tatt; ama yutar yutmaz, iinden i parlakl gibi bir scak
ln ykseldiini hissetti. Eli'ye glmsedi.
"Tad gzel," dedi. "Devam et."
"Ben bir Asurluyum," dedi. "Bugnk Lbnan'n kom
usu olan lkeden bir Suriyeli deil; mzede stellerini
hayranlkla izlediin ve okadn gl krallarn, Kuzey
Mezopotamyal Asurlularn soyundan gelen biriyim ...
Asurlular, tanrlarnn rzasyla kendilerini Drt Blge'nin
hkmdar ilan ettiler. mparatorluk statlerini merula
trmak iin, egemenliklerini eski Smer' e kadar geniletme
leri ve Smer krallarnn soyundan, zellikle soyu yar tanr
olanlarn ocuklarndan gelenlerle evlenmeleri gerekiyor
du... Kzlarn, kutsal soyu yalnzca aile kaytlarndan deil,
o tek, esiz ve srr aa vuran iaret olan altnc parmaktan
anlalan, Erek ve Ur'un krallarnn soyundan gelenlerle ev
lendirdiler."
Elini havaya kaldrd ve srrn aa vuran yara izini ye
niden gsterdi. "Geen binyllara, kurulan ve yklan impara-

32
Zecharia Sitchin

torluklara, savalara, cinayetlere ve dalmalara karn, eski


Asurlularn soyundan gelenlerin bir ekirdei, ailevi ve ge
netik balar krlmadan kald. Her zaman, alhnc parmakla
doan bir bebein ortaya kard kutsal geni tayan ailenin
evresinde toplandlar."
"Bu, uzak gemite bir yerlerde akraba olduumuz anla
mna m geliyor?"
"Evet," dedi Eli. "Sen ve ben... Kaderlerimiz gemite bir
lemiti. imdi kader bizi yeniden bir araya getirdi!"
Her ikisi de nektar yudumladlar. scakl kadn yeni
den iine ekti ve oda shlmad halde, alnnda ter boncuk
lar belirdi.
"Scak geldi," dedi, ayaa kalkp ceketini karrken. Ha
reketleri, bluzunu dolgun, yuvarlak gslerine bastrd ve
Astra, Eli'nin bakndaki ani lty yakalad. Adamn sa
kolu kasld ve nektarn neredeyse dkyordu; Astra ona do
kunmak iin ani bir drtye kapld.
Adama doru ilerledi; seiren kolunu kavrad ve spazm
geene kadar onu nazike okad. Her ikisi de tek kelime et
medi. Yara izini adamnkinin karsna getirdi ve gzlerinin
iine bakh.
"Gerekten kim olduumu bana syleyecek misin?" diye
yumuaka sordu.
Adam onu kendine yaklatrd ve kadnn bedeni kendi
bedeni karsnda gerildi. Kadn, gzlerini kapad. Dudaklar
araland. Adam onu alnndan usulca pt.
"Daha fazlasn hahrlamalsn," diye fsldad, "ancak o za
man..." Cmlesini bitirmeden, kadn koltuuna nazike geri
gtrd.
"Sana, kendinle ilgili bugne dein hayal ettiinden ok
daha fazlasn anlatacama sz verdim," dedi, "ama bunu
adm adm yapmalyz ... Oraya birlikte varmalyz."

33
lmeyi Reddeden Kral

"Nereye?" diye sordu Astra.


Kadehini eline ald. "Nektar iip bitirelim," dedi. "lm
szle!"
Kadn da kadehini ald. "lmszle!" diye yineledi ve
tmn iip bitirdi.
Adam slayt projektrne geri dnd ve ekrana Kanatl
Disk'in gksel simgesini yanstt.
"ykmz," dedi, "uzak Gklerde balyor. Sonsuzluk
lar kadar nce, gne sistemimiz henz genken, orada uzay
boluundan gelen byk bir gk kresi, patlam baka bir
yldz sisteminden bir mlteci belirdi. Neden olduu ykm ve
arpmalarn sonucunda, bizim gezegenimiz Dnya, gkta
kua ve uydular olutu. galcinin kendisi Gne evresinde
yrngeye oturdu ve gne sistemimizin on ikinci yesi haline
geldi. Geni yrngesi onu uzayda ok uzaklara gtryor ve
sonra her bin alt yz ylda bir yaknmza getiriyor."
"Nibiru mu?"
"Evet; Anunnak.i gezegeni. Her bin alt yz ylda bir
kendi gezegenleri ve Dnya arasnda gidip gelebiliyorlard.
Yaklak drt yz elli bin yl nce altn aramak iin buraya
indiler. Kendi gezegenlerinde atmosfer amyordu. Bilima
damlar stratosfere altn paracklar asarak, grkemli geze
genlerindeki yaam ve kendilerini koruyabileceklerini ke
fettiler."
Astra, koltuunda kprdand. "Enki ... Enlil..." diye fsl
dad.
"Evet; Nibiru'dan gelenlerin liderleriydi," dedi Eli. "sim
ler bir eyler artryor mu?"
"Emin deilim," dedi Astra. "imde bir ey kprdan
yor..."
Adam kk sehpaya gitti ve kadehlerini yeniden nektar
la doldurdu.

34
Zecharia Sitchin

"Al; biraz daha yudumla," dedi, Astra'ya kadehini verir


ken ve kendi kadehinden bir yudum alrken.
"Durma... Daha fazlasn anlat," dedi Astra ve bir yudum
ald. "Kendimi yukar kaldrlyormu gibi hissediyorum: s
zlyormu gibi..."
Adam, zerine eildi ve onu bir kez daha alnndan pt.
"Rahatla... Rahatla... Hahrla!" diye mrldand.
Birka dakika boyunca sessizliini korudu, ancak Ast
ra sessizleince, yksne kald yerden devam etti. "Ni
bi ru 'nun yrngesi yolculuumuzun yaamsal bir yn,
Astra. Nibiru'nun kendi gnei evresindeki bir yrngesi,
orada yaayanlar iin bir yl ifade eder. Nibiru'daki bir yl
Dnya'daki bin alt yz yla eittir ... Yine de evrende hibir
ey lmsz deildir, Astra: yldzlar bile doar ve lr. Bu,
Anunnaki, yani eski alarn tanrlar iin de geerlidir. Onlara
l a pan insanlar iin Anunnaki, Nibiru'nun geni yrngesin
den kaynaklanan uzun yaam dngleri nedeniyle lmsz
gibi grnyorlard. Ne kadar ok insan nesli geerse gesin,
Anunnaki hep oradaydlar ve yalanmyorlard. Ama aslnda
yalanyorlard, Astra; ve sonunda lyorlard."
"Ne kazar zc," dedi Astra, "tanrlarn lmek zorunda
1 nas."
"Eer bir Dnyal, lml bir insan, Anunnaki'nin bir y
l n elde edebilseydi; insan leinde sonsuz saylabilecek
lin alt yz yl boyunca yaayacakt. On Anunnaki yl, Dn
y. zerinde otuz alt bin yllk bir yaam anlamna geliyor
du ... Dnsene!"
"Glgam'n peinde olduu da buydu," dedi Astra.
"Evet," diye yantlad Eli. "Nektar yudumlamaya devam

ikisi de birka yudum ald ve Eli ekrana, pilotlarnkine


l lnzer bir kask giymi, gsleri ve gbei plak bir kadnn
n snini yansth.

35
lmeyi Reddeden Kral

Astra'nn kadehi tutan eli titredi. "tar," dedi. "Gzel,


byleyici tar... Kendi gk kresinde, gklerde geziniyor
du."
"Hatrlayabiliyor musun?" diye sordu Eli; ancak Astra,
sessiz kald.
"Smercede ad, 'Sevin Veren' anlamna gelen rnina'yd.
kiz erkek kardei, Smer zamannda Utu, "Parlak Olan"
diye bilinen ama't. Byk Enlil'in torunlarydlar. Babalar
Nannar, Dnya'da domu ilk Anunnaki'ydi. kizlerin dou
mu byk nee uyandrmt; ancak, korkun gerek ortaya
kt. Nibiru'dan gelmi olanlar orann yaam dngsnn
keyfini karmay srdrrken, Dnya'da domu olan Nan
nar daha hzl olgunlat; onuh ocuklar ise daha da hzl ya
lanyordu. Dnya'nn yrnge sresi ve yaam dngsnn,
Nibiru'nun yaam dngsnn genetik mirasn etkisizletir
dii ortadayd."
"Utu umay severdi," dedi Astra, aniden. "Kartallar'n
lideri oldu."
Eli, ona bakmak iin yanna geldi. Gzleri kapalyd ve g
lmsyordu.
Eildi ve onu alnndan nazike pt. "Geriye szl, za
manda geriye," dedi. "Daha fazlasn hatrla!"
Kadn, gzlerini at. "Devam et, durma," dedi. "Byle
yici bir yk bu."
Eli slayt projektrne dnd ve ekrana, miferinde iki ift
kanat ve iki ift boynuz olan gen bir tanry resmeden bir
duvar kabartmas getirdi. Sa bileinde, gnmzde saat ta
kar gibi taklm yuvarlak bir cisim ile ve sol elinde sarl bir
lm kablosu tutarken gsterilmiti.
"Uzay tesislerinde bulunan Anunnaki, niformalar ka
natlarla donatld iin gerekten de 'Kartallar' lakabyla an
lrd. Utu zamanla onlarn komutan oldu."

36
Zecharia Sitchin

"Abgal," dedi Astra. rperdi ve daha birok kelime syle


di ama anlalmazd.
"Abgal kimdi?" diye sordu Eli. "Onu hatrlyorsun."
"Abgal Gk Gemileri'nin kaptanyd. Herkes bilir bunu,"
dedi Astra, kkrdayarak.
"Ah, evet," diye onaylad Eli. "Bir uzay gemisi pilotu. Utu,
onun komutanyd; yle deil mi?"
"Bana umay o retti ... Ve baka eyleri de," dedi Astra,
kkr kkr glerek.
"Sina Yanmadas'nda bir uzay liman vard; kstl blge...
O zamanlar ad Tilmun'du, Roket Gemileri Blgesi... Anlat
bana, Astra."
Kadn, sandalyesinde kprdand. "ni Blgesi, Sedir Da'n
dayd," dedi yavaa.
Eli zellikle bir slayt arad ve bulunca ekrana yanstt.
geni bacakl, kre biiminde bir cismi gsteriyordu. Alt ks
mndan soan andran bir knt sarkyordu ve diyaframn
da gze benzeyen aklklar sralanmt.
"rdn Nehri'nin dou kysndaki bir arkeolojik bl
geden, yedi bin yllk bir duvar resmi," dedi. "Bir gk kre,
bir gk gemisi. Dnya'nn gklerinde gezinmek iin. ni
Ulgesi'ne gitmek iin."
Duraklad; ama Astra, sessizdi. "Glgam," diye devam
etti Eli. "ni Blgesi'ne gitti. tar, onu orada grd ... Bir tab
let vard..."
"Abgal bir Gir'e kumanda ediyordu," diye vurgulad Astra.
"Ama elbette," diye yantlad Eli. Kuyruundan dalgalar
halinde alevler ykselen bir roket gemisinin izimlerini ek
randa gstererek slayt deitirdi. rneklerin birinde roket
gemisi, ana gvdesine eklenmi sivri bir st blmle resme
dilmiti. Dierinde st modl ayrlm ve roket gemisinden
uzaklar biimde gsterilmiti.

37
lmeyi Reddeden Kral

"te; gir, burada," dedi. "Dnya'ya inmeye ve yrnge


deki uzay gemisiyle yeniden birlemek zere kalkmaya yara
yan bir mekik grevi gryordu... Abgal seni bir Gir'in iinde
yukarya gtrd, deil mi?"
"Nibiru gz alc bir yldz gibi grnyordu," dedi Astra.
"Tablet," diye konumay ynlendirdi Eli. "Tableti hahrl
yor musun?"
Astra inledi. Eli, ona bakmaya gitti. Gzleri ak olsa bile
baklar botu. Adam onu alnndan pt.
"Kader Tabletleri, Astra," dedi tatl bir ses tonuyla. "Sana
bunu blm blm gstereceim. Hatrlayacaksn! Hatrlamak
zorundasn! Yaammz buna bal!"
Slayt projektrne geri dnd ve daha nce gsterdii,
diske benzer cismin fotorafn yeniden ekrana yanstt.
"Kader Tableti," dedi. "Hatrlamak zorundasn!"
Kadn, yerinde rahatszca kprdand. "Bu, farkl," dedi so
nunda. "Ayn grnmyor."
"Aman Tanrm!" Eli haykrd. "Hatrlyorsun!" Slaytlar
deitirerek, cismin zerindeki geometrik biimleri ve ivi
yazsn netletiren bir izim ekrana getirdi.
"Ynler," dedi Eli. "Ynleri tanyor musun?"
"Bu, Gk Yazs deil," dedi Astra. "Bu, dnyevi."
"Ama elbette," dedi Eli ona. "Ne kadar da haklsn ... Sana
gsterdiim cisim kilden yaplm; arkeologlarn bulduu bir
replika. u anda British Museum'da tutuluyor. Yaz, replikay
reten tarafndan eski Ereke ivi yazsna dntrlm ...
Gk Yazs deil; ama talimatlar okuyabilmeyi olanakl kl
m... Burada; daha fazlasn gstereyim sana."
Ekrana tabletin, yannda yedi nokta bulunan al bir
izgiyle birletirilmi iki gen i!-ili bir blmnn yakn
plann yanstt. kinci genin kenarnda drt nokta daha
vard.

38
Zecharia Sitchin

"Tanr Enlil gezegenlerden geti," dedi Eli. "izgi boyun


ca sralanan yedi noktann altndaki yaz byle sylyor...
' Nibiru'dan Dnya'ya uzanan rotadaki yedi gezegen.' nce
l 'lton'la karlald; ardndan Neptn ve Urans ikilisi; son
ra dev Satrn ve Jpiter. Nibiru'dan gelirken Mars, alhncyd.
Ve Dnya, yedinciydi. tede Ay, Vens ve Merkr uzanyor
du; son olarak Gne... Nibiru'nun on ikinci yesi olduu bir
gne sisteminde."
Astra tepki vermedi.
"Blmn alt kenar boyunca yazlanlar," diye devam
l'tti Eli, "Smerce 'Roket, Roket, Karaya Oturma, Da, Da'
ve eimli kenar boyunca 'Yksek, Yksek, Yksek, Yksek,
Buhar-Bulutu, Buhar-Bulutu Yok'... Eimli ember boyunca
' !\.yarla' talimat alt kez yineleniyor ve gkcisimlerinin adlar
veriliyor; ancak orada tablet, bu blmn okunmasn engel
llyecek ekilde zarar grm... Bu talimatlar neydi, Astra?
l l atrlayabiliyor musun?"
"Enlil Nibiru'dan geldi," diye ryadaym gibi yantlad
i\.stra. "Oras Anu'nun yetki alanyd."
"Evet! Evet!" dedi Eli. Sesinde heyecan vard. "Bunlarn
hepsini biliyoruz. Sen tablete odaklan. Hahrlamak zorunda
s n!" Kolu seyirdi ve onu sabitlemek iin dier eliyle tuttu.
Terlemeye balad. Ekrana, tabletin baka bir blmnn ya
kn plann getirdi.
"Buna odaklan, Astra," dedi. "Bu, tabletin sekiz blm
n n ikincisinin yakn plan. Kt ekilde anmsa da 'Al',
' Frlat' ve 'Tamamland' szckleri okunabiliyor."
Astra sessiz kald. Adam slayt deitirdi. "Tuhaf ekillerin
ve oklu izginin olduu bu blmde, 'Rehberlik Eden Jpi
l l'r Gezegeni' yazs var. ki takmyldznn ad da yazlm:
' 1 kizler ve Boa'. Bunun ne anlama geldiini tabii ki hahrla
Y abilirsin, Astra!"

39
lmeyi Reddeden Kral

Kadn anlamszca homurdand. Eli, ekrana baka bir slayt


yansth.
"Jpiter'e sabitlenen bir rotadan ve Mars'ta bir manevra
dan sonra, Nibiru'dan gelen uzay adamlar Dnya'run ini
koridoruna ulahlar. 'Imz' ve 'Deiim' szckleri, inen
izgi boyunca yineleniyor. 'Yolu ve Yksek Zemini Gzlemle'
diye bir talimat var. Yatay sahr boyunca 'Roket, Roket, Roket,
Yksel, Motorsuz U' szckleri var ve onlar bir seri numara
takip ediyor. ki izginin karlat yerde, 'Dz Zemin' sz
ckleri yazl. Bu blmn dz ksmndaki geometrik form
lar, ikisi yksek, biri daha alak, adet gen biimli tepeyi
resmediyor..."
"Piramitler!" diye haykrdi Astra. "Byk dalar. Enki'nin
eseri."
"Devam et," dedi Eli, kadn durunca. Anlalamayan bir
ka szck daha syledi, vcudunu dndrd, ellerini rph
ve sessizlie brnd.
"Evet," dedi Eli, "piramitler Anunnaki tarafndan, Sina'daki
uzay limanna giden yolu gsterecek ekilde, ini iaretleri ola
rak ina edildi." Slayt deitirdi. "Kt ekilde anm olsa da,
bu blm olduka bilgi verici. Aaya inen izgide 'Merkez
Dzlk' yazs var ve yz says alh kez yineleniyor. Birleen
izgiler 'Pist izgisi', 'Hzl Hcum' ve 'Biti' diyor. 'Gir, in
mitir!"'
"Enlil babasn ziyaret etmek iin geri dnd," dedi Astra
birdenbire.
"Evet," dedi Eli. "Kader Tabletleri'nin son blm, ger
ekten de Nibiru'ya dn iin nemli talimatlar veriyordu.
Akamn tm konusu da bu, Astra... '
Ekrana kesien izgiler, oklu bir merkezi izgi ve yazl
m szcklerin olduu bir blm getirdi. "Burada, kenarda,
g gsteren okun olduu yerde," dedi, "Smerce 'Dn'

40
Zecharia Sitchin

szc net olarak okunabiliyor... Geri dnmenin bir yolu


var, Astra; ve biz bu yola kabiliriz!"
"Yalnzca yedi blm gsterdin," diye belirtti Astra.
"Evet, yle," dedi Eli, duraksayarak. "nc blm at
ladm. ok kt anm."
"Bana her eyi anlatacana sz verdin: her eyi!" Astra,
grnr ekilde sinirliydi.
"Evet, evet," dedi Eli. Bir slayt arad ve bulduunda, bir
ncekini kard. Yeni slayh yerine koyarken parlak n, oda
y bir an iin aydnlath.
"imek akh!" Astra koltuundan frlayarak bard.
Adam aceleyle yanna gitti ve kolunu omuzlarna dolad.
Kadn ona kocaman alm gzlerle bakh.
"imek akh!" dedi yeniden ve zangrdad. "Bu bir keha
net!"
Eli onu alnndan pt ve bedenini onunkine yaklahrd.
Kadnn titremesi durdu.
"Evet," dedi tatllkla, kadn okayarak. "Anu'dan, Nibi
'
ru dan bir kehanetti... Ekrana bak."
Yakn plan yanstlan blmn st yans, fena halde hasara
uram grnyordu. Ksmen grlebilir kalm geometrik bir
form, iirde birok kk genin bulunduu bir elips izimi
ne benziyordu. st yardaki ve eimli kenardaki yaz okunam
yordu; ancak, yatay izgi zerindeki yazlar bozulmarnh.
"Syle bana... Kehanetin szcklerini oku," diye fsldad
Astra.
"Bunlar, kutsal szckler," dedi Eli. "Zarar grmemi b
lmde kalan szckler yle, 'Kutsal Anu'nun Temsilcisi ...
Kutsal tar'a, Anu'nun Kutsal Akna." Adam kollarn ah
ve Astra geriye doru adm ath.
"Aman Tanrm!" diye bard, "Anu'dan bir davet! Nibi
ru'ya dnmek iin bir davetti; yle deil mi?"

41
O/meyi lfrldeden Kral

" Evet," dedi Eli. "Olduu ey tam da buydu ... Hala oldu
u ey de bu."
"Hata m?"
"Keke Gkten gnderilen orijinal Kader Tabletleri'ni bu
labilseydik!"
"Biz?"
"Evet; sen ve ben... Yaplabilir; ama yalnz gitmek istemi
yorum. Birlikte dnmeliyiz!"
Astra bir adm daha geriledi. "Kimsin sen?" diye sordu.
Sesinde hm vard.
"Otursan iyi olur," dedi adam. "Yantlamadan nce nek
tardan biraz daha yudumlamalyz."
Koltuuna oturdu. Adam, kadehleri yeniden nektarla dol
durdu ve kendininkinden bir yudum ald. Bata isteksiz dav
ranan Astra, ardndan uyumlulukla izledi onu. Adam slayt
projektrnn yanna dnd ve diski andran tabletin foto
rafn ekrana yeniden yanstt.
"Bu, bir replika," diye anlatt, "eski zamanlarda yaplm.
Orijinal Gk Yazs, bakalarnn da, tanr olmayanlarn da
okuyabilmesi iin ivi yazs simgelerle deitirilmiti... Ori
jinal tablet, Nibiru'ya yaplacak bir uzay yolculuu iin tali
matlarla kodlanm bir diskti. Onu bulan bendim."
"Sen mi?"
"Yldzl bir gecede, Yeni Yl Festivali'nin son gnnde,
Erek gklerinden indi ... Bir uzay kapslnn iindeydi... Onu
bulup aldm ... Onu senden sakladm ... "
Ryadaym gibi konuuyordu ve szleri tkendi...
"Devam et!" diye steledi Astra.
"Ailem, Elios ismini binyllar boyunca tuttu. Gne tanr
s ama'n Yunanca ad olan Helios'un yanl telaffuzundan
baka bir ey deil... Bu, ama'n soyundan gelen ailemde,
babadan ola geen gizli bir gelenek oldu."

42
Zecharia Sitchin

Projektr kapatt ve kadnn yanna gelip durdu.


"Smer kral listeleri Glgam'n, babas araclyla a
na soyundan geldiini aka belirtiyor... tar ve ama,
ikizdiler; her ikisinde de kutsal altnc parmak geni vard.
Clgam'ta da yle ... "
Eildi ve kadm dudaklarndan pt. "Oh, akm benim,"
diye fsldad.
"Beni hahrlamyor musun? Ben Glgam'hm!"
Kadn, ona aknlkla bakt. Adam, tam gzlerinin iine
bakyordu.
"yleyse kimim ben; kimdim ben?" diye usulca sordu.
"Gzlerini kapa ... Geriye doru szl; bylece anlayacak
sn!"
Gzlerini kapad. Bir sre sessizlik oldu. Sonra Eli'nin du
daklarm alnnda hissetti. Adam, kadnn koltuunu eviri
yordu.
"imdi bakabilirsin," dedi.

43
8

A
stra gzlerini atnda, nerede olduunu ya da ne
den orada olduunu bile hatrlamadan nce, aniden
dier kadn grd.
Duvarn iindeki bir aklkta duruyordu: belki bir kap
aralyd; belki de deildi. Arkasndaki koyu fonda onu ne
karan sar, altns bir n parlaklyla ykanmt. Ast
ra ilk bata kadnn plak olduunu dnd; ancak sonra
gslerini vurgulayan, dar ve effaf bir tr elbise giydii
ni grd. Boynu ve gs, st sralarndaki talar daha k
k, alt sralarndaki talar daha byk, ok sral bir kolye
ile kaplyd. Kadn, enesine doru sklaan kolyeyle birlikte
sanki ban gergin, dik bir konumda tutmaya zorlayan iki tu
haf omuz vatkas takmt.
rl salarnn bir blm, giydii son derece sra d
miferin altndan darya kyordu. Havaclarn giydii, de
riyle kaplanm eski moda kasklar andryordu. Kulaklarnn
zerinde soans kntlar gibi balayp kvrlan ve alnnn
zerinde, miferin ortasnda birleen iki boynuz tarafndan
skca banda tutuluyordu.
Kadn kprdamadan durdu. Narin yznn hafif kalkk
elmack kemikleri ve geni, belirgin bir enesi vard. Dudak
larn neredeyse glmseme denebilecek biimde bzmt.
Astra kadnn bumunu seemedi; ancak karanlk, derin gz
lerini grebiliyordu. Ar, kaln duvarl bir vazoyu, ikramda

45
()/1111i /{ciicit' Kral

b u l u nacakm gibi ksmen Astra'ya doru eilmi halde, elle


rinin arasnda tutuyordu.
"Kimsin sen?" diye haykrd Astra.
Kadn, yant vermedi. Kprdamadan durdu.
"Kimsin sen?!" diye bard Astra, korku ve fkeyle. An
cak kadn, glmser gibi ifadesi yznde donmu olarak, ha
reketsiz durmay srdrd.
"Onu tanmadn m?" dedi bir ses ve Astra bir anda Eli'yi
hatrlad.
Adam sehpa lambasn yakt ve imdi Astra onu, akamn
balangcnda oturduu yerde otururken grebiliyordu.
"O kim? Bu dier kadn ne yapyor burada?"
"Onu tanmadn m?" diye yineledi Eli.
Astra, davetsiz misafire bir daha bakmak iin dnd. Ka
dn, dudaklarnda belli belirsiz bir glmsemeyle hala orada
duruyordu ve koyu gzleri dosdoru Astra'ya bakyordu.
Astra'nn baklar, dolgun dudaklarn, belirgin elmack ke
miklerinin ve keli enenin zerinde gezindi. Gzlerini ka
pad ve titredi.
"Tanrm," dedi. "Bu, benim!"
Tekrar titredi ve koltua ylverdi.
Eli oturduu yerden frlad ve aceleyle Astra'nn yanna
geldi. Elleriyle kadnn souk ellerini kavrad ve stmak iin
ovdu. Yanaklarn hafife tokatlad.
"Her ey yolunda," dedi, "her ey yolunda. Bu, yalnzca
bir heykel."
Astra gzlerini at. "Bir heykel mi?"
Adam, kadnn ayaa kalkmasna yardm etti ve onu ay
dnlanm akla gtrd. Astra burasnn, aydnlanmadan
nce kitap raflarnn arasnda fark etmedii bir girinti oldu
unu anlad. Figr, gerekten bir heykeldi ve boyu, kendisi
ninkiyle tpatp aynyd.

46
Zecharia Sitchin

"O kim? O kimdi?" diye sordu.


"tar," dedi Eli, zerine basarak. "Byk tanra nanna;
l :;tar ya da Astarte diye de bilinir ... "
"Aman Tanrm... Aman Tanrm... " diye fsldad Astra.
Yzn evirdi ve ha kard. Eli, onu ksa bir sreliine
kendisiyle ba baa brakh.
"Buna inanamyorum... Bu, olanaksz!" dedi Astra, topar
landnda. "Bana ne kadar ok benziyor; benziyormu..."
"Tam tersini de syleyebilirsin," dedi Eli, "Senin ona ne
kadar ok benzediini!"
Astra elini uzatt ve nce donuk yze, sonra yuvarlak g
slere dokundu. "Ne kadar da benim gibi... Ne kadar da
onun gibiyim," dedi usulca.
"Ve ayn zamanda onun adn tayorsun," dedi Eli. "Ast
ra, Gksel Olan. Astarte... tar!"
"Ne kadar sahici grnyor," dedi Astra.
"Evet," dedi Eli. "Frat Nehri'nin kysnda, eski bir ba
kent olan Mari' de bulundu. Onu bulan arkeologlar yannda
fotoraf ektirdiklerinde, yaayan adamlarla tatan tanra
. rasndaki fark hi kimse gremedi..."
Astra'nn heykelin arkasn grebilmesi iin, onu kaidesi
iizerinde dndrd.
imdi, boynuzlarn nde kvrlmak zere iinden kt
knhlarn, kulakla benzer aygtlar olduu aka grlebi
l iyordu. Miferin arkasnda kareye benzer bir kutu, bir erit
yardmyla yerine sabitlenmiti. Birok blmden yaplm
bir hortum, neredeyse tm heykel boyunca kutunun alhndan
.:;aya iniyordu. Geni omuz vatkalaryla desteklenmeleri
ne ve hem gsnden, hem srhndan apraz olarak geen iki
:;erit tarafndan sabitlenmelerine baklrsa, tanrann takh
.ygtlar olduka ar olmalyd.
"Uan Tanra," dedi Astra. Paralar parmaklaryla yokla
d ; sonra, onlarla yz yze gelebilmek iin heykeli dndrd.

47
O/meyi lfrddcden Kral

"Neden?" dedi. "Heykel ne iin?"


"Seni ikna etmek iin."
"Ve altnc parmak: onda var myd?"
"Doumundan sonraki sekizinci gnde, ameliyatla ka
rld: sekiz gnlk erkek bebeklere uygulanan Musevi sn
netini hatrlatan bir yntem ... Ancak burada heykeltran
geree sadk kalarak, altnc parmaklarn daha nce olduu
yerlerde srr aa vuran yara izlerini braktn grebilir
sin."
Astra noktalara dokundu.
"Anlyorum," dedi. "Benim gibiydi ... Ben de onun gibi
yim." Eli'yle yz yze gelmek iin dnd. "Onun kadar...
Onun bir zamanlar olduu kadar gzel miyim?"
Adam onu kalalarndan kavrad ve kendine doru ekti.
"ylesin!" diye yantlad ve onu dudaklarndan uzun uzun,
tutkuyla pt.
"Hazrm," diye fsldad kadn. "Geriye gitmeye haz-
rm... "
"yleyse gel, sevgili kraliem," dedi adam, onu kendi be
denine skca bastrrken. "Birlikte yolculuk etmeliyiz ... Ge
mie!"
Kadn, adamn azna uzand ve onu tutkuyla pt. "Ben
hazrm," dedi. "Bir zamanlar tar'dm ... Yeniden tar olmak
istiyorum."
"Bana tamamen gvenmen gerekecek," dedi Eli. "Ne olur
sa olsun sana zarar gelmeyeceine itenlikle, tm duyulannla
inanmak zorundasn."
"Sana gveniyorum, akm... Glgam'm!"
"te bu gece, o gece," dedi adam, onu okarken. "Kutsal
Evlilik ayinlerinin gecesi, kutsal birlemeyi gerekletirmek
iin... Bitmek bilmeyen sevimenin gecesi; tar ve Glgam'n
tek vcut olduu gece ... "

48
Zecharia Sitchin

"Beni geriye gtr," dedi kadn, tatl bir sesle. "Tableti bul
mal ve Anu'nun arsna yant vermeliyim ... "
"Birlikte dneceiz," dedi adam. "Geriye birlikte gitmek
zorundayz ... Erek'e, den yldzlarn gecesine... Ruhen ve
bedenen birlemi olarak!"
Eli, onu heykelin durduu akla doru gtrd ve Ast
ra bunun, kaps ya da koruyucu kafesi olmayan eski moda,
kk bir asansr olduunu fark etti.
Onlara yolcu olarak elik eden heykel ile birlikte, kii-
1 ik asansre skhlar. Eli, bir dmeye bash ve yava yava
iist kata khlar. Daha nce asansrn iinde heykeli ykayan
sar ve altns n ayns tarafndan yutulmu, geni, lo bir
odaya adm athlar. Odaya girer girmez Astra, heykele bir kez
daha gz atmak iin ban evirdi ve yine, onu ilk grd
. ndaki gibi, ne denli gereki olduuna armaktan kendini
. lamad.
Odann byk bir blmn kaplayan geni, rtl bir
ya tak, Astra'ya Eli'nin yatak odasnda olduklarn dndr
d . Eer yleyse bu, olabilecek en sra d yatak odasyd;
l er bo alanda ya da duvarda, eski sanat eserleri duruyordu:
ler boyutta heykeller, heykelcikler, duvar kabartmalar, kil,
lronz, hatta alhn nesneler. Dikkatini zellikle eski bir lir ek
i i; onun resmini ve benzerini British Museum'da birok kez
rdnden, ona tandk geldi. Her iki sap, bir ses kutusun
dan hafif bir ayla kyor ve tepede, enine uzanan bir ubuk-
1. balanyorlard. Ses kutusunun n kvrlarak, alhndan
ya plm, boynuzlu bir boa ba yontusuna dnyordu.
Teller, tepedeki enine ubuktan ses kutusunun alhna kadar
uzanyordu ve Astra telleri hafife ektii halde, enstrmann
i i re ttii mziin derinliine hayret etti.
"Tabii ki bu bir replika," dedi Eli. "Sir Leonard Woolley ta
r. fndan Ur'un kraliyet mezarlarnda bulunan, neredeyse be

49
lmeyi Reddeden Kral

bin yllk orijinalinin bir replikas. .. Smerli kralie Puabi'ye


aitti."
Astra, telleri yeniden ekti. "Ne kadar nefis bir ses," diye
mrldand.
"Arkeologlar, yalnzca sonradan tekrar birletirip tel ba
ladk.lan lirler ve arplar deil, Smer mzik notalar da buldu
lar," diye anlatb ona Eli. "Eski mzik notalar deifre edildikten
sonra, Kaliforniyal bir grup profesr tarafndan alnd. .. Ayn
zamanda kaydedildi; ite, burada." Grnmeyen bir dmeye
dokundu ve oda, Astra'nn hi de tuhaf ya da itici bulmad,
baka bir zamandan ve baka bir yerden gelen, gizemli, aklda
kaha bir ezgiyle doldu.
Astra, kendini evreleyen bir oda dolusu esere yeniden
bakb. Bunlarn da replika m, yoksa orijinal arkeolojik bu
luntular nu olduunu merak etti. Eli, onun gezici baklarn
yakalad.
"Mzede alyorum," dedi, "restorasyon ve replika ya
pyorum... " Elini eser koleksiyonuna doru sallad. "Biricik
Erek'imizin bilindik nesnelerinin ortasnda geriye gidebilmek
iin, eski Smer'in ruh halini, evresini yeniden yaratmam ge
rekiyordu."
"Ezgi ... " dedi Astra. "Anlar uyandryor... "
"Lir mzii, Anu ve tar'n en sevdiklerindendi," dedi
Eli. "Anu iin Yeryz' ne son gelilerinde Anunnaki, Erek'in
mjdecisi olan bir dinlenme yeri ina ettiler. Zevki iin oraya
muhteem bir lir yerletirdiler. Gittiinde yeri tar'a, biricik
rnina'sna miras brakt. O da lir almay ok seviyordu; hat
ta mziin ounu kendisi besteledi."
Astra'nn ba dnmeye balad ve etrafa bakmaya son
verdi. Ezgi yakasn brakmyordu. Lirin tellerine her bir do
kunu, kalbindeki bir tnda yanklanyordu. Kendini Eli'ye
yaklatrd ve bedenini onunkine dayayarak, sessizce durdu.

50
Zecharia Sitchin

Adam onu alnndan usulca pt. "Nektar, mzik... Bunlar


seni geriye gtryor ... Gemite szlyorsun ... "
"Bam dnyor," diyiveren Astra, birdenbire srtn rt
l yataa yaslayarak yere oturdu. Eli onu rahat brakb. Kadn
l i rin ezgisini mrldanmaya balad; nce neredeyse fsldaya
rak, sonra daha yksek, sonra da yumuack bir sesle ark
sylemeye balad:

Uyku, ey uyku, gel biraz oluma,


Huzursuz gzlerini daldr uykuya.
Ey yeni ay, parla, parla,
Ktlk dolu acy uzaklara kovala.
Ey Enlil, Yerzy'nde koru onu,
Ey Anu, Gkler'de koru onu.
Ey, Yaam Tanras, dost ol ona;
Nice mutlu gnleri olsun yaamnda...

"Gzelmi," dedi Eli, yannda yere otururken. Kadn, onu


l .ha nce grmemi gibi bakb. "Sen misin, ama?" diye sor
l u . "Annem, sana hep bu ninniyi sylerdi. Aryan kemikle
rin yznden hep kayglanrd. Neden byle hzl byd
i.ize anlam veremezdi... Habrlyor musun, ama?"
Adam, elini onun omzunun evresine koydu. "Ben Glga
w/ m; ama deilim," diye nazike dzeltti onu.
"Yalnzca yz Yeryz yln bebek beziyle geirdiimiz
.-i bizimle alay ederdi," diye srdrd Astra, ryadaym
;ibi. "Hepsi, olgun olduumuzu kabullenmeyi reddetti ... Hep
l .kalar yokken dans etmek zorundaydk. Sen ilk bata her
.nan baka biriymi gibi davranrdn ... Neden?"
"Bylesi daha elenceliydi," dedi Eli.
"Benimle yeniden dans et, ama," dedi Astra. "Sana ne
k . d a r ok ihtiyacm var!"

51
lmeyi Reddeden Kral

"Evet," dedi Eli ve onu alnndan pt. "Haydi; dans ede


lim!"
Ayaa kalkb ve kadn da yukarya ekti. Onu bedenine
bastrp smsk tutarak ve eski mziin ritmine uyum sa
layarak, her ikisini de ileri geri sallamaya balad; ileri, geri,
ileri geri, yerinde sabit, ayaklar hareket ettirmeden.
"Yeniden birlikteyiz," dedi adam, usulca.
"Yeniden birlikteyiz," diye onun szlerini tekrarlad
Astra.
"te bu gece, o gece," dedi adam.
"Bu gece... Gerekten, o gece mi?" diye sordu kadn.
"Evet, kraliem," dedi adam. Bu gece, Erek'te sevime ge-
cesi."
"abuk ol; beni oraya gtr!" dedi Astra, sesinde buyur-
ganlkla.
"Birlikte. Geriye birlikte gitmeliyiz," diye steledi Eli.
"Birlikte... Birlikte gidelim," dedi Astra.
Eli onu serbest brakarak, ancak vcutlarn birbirlerinin
scakln hissedecek kadar yakn tutarak, kadn soymaya
balad. Astra onun ne yaphn anlamh; ancak, hem b
ylenmi hem de istekli olduundan, onu durdurmaya a
lmad. Tamamen plak kaldnda, adam onu bir dolaba
doru gtrd ve iinden effaf, ii gsteren bir giysi kard;
Astra'nn giyinmesine yardmc oldu.
Dolap kapann iinde bir boy aynas vard ve Eli onu
yle bir konumlandrd ki, Astra kendine bakarken arkasn
daki asansrde duran heykeli de grebiliyordu. Astra ben
zerlik karsnda donakald ve hayal ile gereklik arasndaki
kark ruh haliyle, bir an iin kimin kim olduunu dnd;
hangisinin canl olan kendi, hangisinin yalnzca gereki g
rnen heykel olduunu ... Astra gerek miydi; yoksa gerek,
lmsz gerek, arkasnda duran o ebediyen donmu tanra

52
Zecharia Sitchin

myd? Ellerini vcudunda, nce sk gslerinden aaya


inerek yuvarlak kalalarnda, ardndan yeniden yukar ka
rak omuzlar, boynu ve yznde, en son kaln, koyu renk sa
larnda gezdirdi.
"Ben, tar'm!" diye haykrd. "Ben, oyum!"
Eli arkasnda belirdiinde, hala aynada kendini ve heykeli
izliyordu. Adam plakt ve giyinik vcudunun ele verdiin
den daha yapl ve atletikti. Ona doru dnmek iin frsat bu
lamadan, adam onu gslerinden serte, neredeyse iddetle
kavrad.
"Oh, akm," dedi soluk solua. "Benzerlik seni ilk kez
grdmde arpt beni ... O zaman anladm ki, kader seni
benim iin buldu. O zamandan itibaren bu akam, onun her
bir ann planladm... "
Adamn bedenini kendisininkine bastrdn hissederken,
beklenen bir zevkle glmsedi.
"Sevi benimle, ama," dedi, "ama tohumunu darda
tut!"
Eli onu yeniden dzeltmekle uramad; ancak, onu yz
yze gelecek ekilde dndrerek cokuyla pt.
"Oyalanmayalm," diye fsldad Astra. "Bana ak ret,
ama ... abuk ol!"
"Evet, evet, sevgili tar," diye yantlad Eli. "Ama kral
senin stndeki yerini alana kadar, Uan Yatak'ta uzanma
lsn."
Adam onu rtl yataa doru gtrd ve vcudunun
yars yatan kenarnda darda kalacak ve bkt ayak
lar yere deecek ekilde srtst uzanmasna nazike yardm
etti. Yatan zerine yaylm bir hamak vard; Eli onu tavana
asl makaralar yardmyla yukar ekerek, Astra'y havaya
kaldrd.
"Beni uuruyorsun," dedi Astra, ryadaym gibi.

53
lmeyi Reddeden Kral

"Uan Yatak'tasn," dedi Eli, "Yatana bir adam gelmeden,


1 tercih ettiin gibi zevkini tadabil diye zanaatkarlarn efinin ta
sarlad yatakta... Ama pek yaknda verilen sre dolacak ve
ben, kral, Kutsal Evlilik iin senin zerine geleceim!"
"Acele et, acele et, sevime oyununu oyna!" dedi kadn,
sabrszlkla.
Adam bir dmeye uzand ve tavanda dnen bir k, kr
mz ve mavi arasnda deien renkler samaya balad. Ka
dnn effaf giysisini ortadan ikiye ayrd ve gslerini pt.
Dnen tavan klarna bakan kadn glmsediyse de hare
ketsiz kald. Adam, kadnn bacaklarn, haman birer kena
rna yaslayarak ayrd. Sonra hama, kendine yaklaacak ve
kendinden uzaklaacak ekilde ileri geri sallamaya balad;
her yaklahrc sallanhda, kadnn iine defalarca girerek.
"Bir kez daha birlikteyiz," dedi. "Yatana gireceim ve
kutsal ayinlerin emrettii gibi sana zevk verip yeniden kral
olacam ana kadar birlikte yolculuk edebilelim diye, seni
iinden okuyorum."
"Oh, ama," dedi kadn. "yle houma gidiyor ki ... "
Adam, haman her yukarya doru sallannda kadnn
iine girmeye devam ederek, onu sallamay srdrd.
"Mutluluk, mutluluk. .. " Astra zevkle inledi. "Annem, ev
lenmek iin ok gen olduumu syledi... Sensiz ne yapar
dm, bilmiyorum!"
"Tanrm, ne kadar olgunsun!" dedi Eli usulca, kadnn,
kendinin tar'n ikizi ama olduu fikrine boyun eerek.
"Sakaln daha yeni kmaya balad ve tek dndn
uzay gemileri," dedi Astra, fkeyle. Ardndan kkrdad. "Sana
umay reten pilot bana da bir iki ey retti ..."
"Herkes senin gzelliine hayran ... "
"Annemiz kaygl, ama ... Bykbaba Enlil, babamla be
nim hakkmda konumu. Sylentileri duydun mu? ki tara-

54
Zecharia Sitchin

fn birleecei bir evlilik ayarlyorlar... Dediklerine gre bar


glendirmek iin... "
"Evlilik," dedi Eli. "Kutsal Evlilik."
Astra sessiz kald. Eli hama sallamay brakt. Ksa sre
sonra Astra huzursuzca titremeye ve kprdanmaya balad.
Eli hibir ey sylemeden okad onu.
"Dokunuun kutsal, sevgili Dumuzi'm," dedi Astra ya
vaa. "Mzik, byleyici ... Sen bana gelirken, brak da m
zisyenler almaya devam etsin... "
"Mzisyenler alyor," dedi Eli, onu yine farkl bir adla
armasndan rahatsz olmam grnerek ve kadn oka
yarak.
"Oh, utanga olma, sevgili Dumuzi'm", dedi kadn. "Yal
nzca nianl olmamz akn benden saknman iin neden de
i 1 . . . Haydi, haydi; beni sallamaya devam et!"
Eli, hama ileri geri sallamaya ve ksa sre sonra kad
nn iine yeniden girmeye balad. "Yeniden birletik. .. Bir
olduk," dedi.
Astra mrldanmaya balad. "Mzisyenlere daha yksek
sesle almalarn syle," diye yalvard. "Nianmn vgs
nn arksn sylemek istiyorum ... " Ve beklemeden, melodik
bir arkya bouldu:

Damat yan bamda; bu ne sevin!


Vahi kz Dumuzi yan bamda; sevin!
antzler sylyor bir ark;
tar'n onun iin besteledii bir ark.

Ben nadasa braklm bir tarla gibi,


Yanmda boynuzuyla vahi kz, tarlay srmeye hazr.
Balanm halatlardan cennet gibi bir gemideyiz,
Tutkumuz artyor, ayn yeni hilali gibi.

55
lmeyi Reddeden Kral

Gslerim tmsekler gibi,


Butlarm inili yokulu bir tarla gibi.
V cudum slak toprak gibi;
Tarlalarm srmeye gelecek kz nerede?
Lordum Dumuzi; benim tarlalarm o srecek.
Sevgilim, o bana gelecek.
Ey Efendim Dumuzi,
Benimle syle akmzn arksn!

Kadn ark sylerken Eli, hama sallamaya ve onun iine


ritmik bir hareketle girmeye devam etti. Birka dakikalna
ikisi de sessizdi. Sonra Astra haman iinde dnmeye bala
d ve Eli durmak zorunda katd.
"Sorun nedir, sevgilim?" diye sordu.
Astra alamaya balad. "Vah bana!" diye haykrd, hkra
rak. "Yarubamda uyuyan oban alp gtrdler! Kt kalpli
olan, onu kapp karmalarn salad... Benim vahi kzm,
benim sevgili Dumuzi'm artk yaamyor!"
"Anu sana, hkmedesin diye Erek'i verdi," dedi Eli, onu
okayarak. "Mziinde huzur bul diye sana kendi kutsal li
rini verdi."
Astra'run alamas hkra dnt. Kvranmas ise ke
sildi. Adam onu okamay srdrd.
"Mzisyenler alyor," diye konutu Astra. "arkclar ne
den sessiz?"
"Senin bykln ven bir ark besteledim," dedi Eli.
nce usulca, sonra yava yava ykselen bir sesle, arky
sylemeye balad:

"arkm tar'a sylyorum, muhteem kadna.


Ey evketli kadn, ey grkemli olan.
Gn geti, gne uykuya dald.

56
Zecharia Sitchin

Muhteem kadn, keyif yatanda.


Zevk ve akla giyindi,
Cazibe ve dirilikle rtnd.
Gzleri l l, endam ekici.
Dudaklarnda tatllk, aznda Hayat var.
Kralln yatanda tar."

Astra'run yzne bir glmseme yayld. "Beni byle y


celten de kim?"
"Kral, sizin hizmetkarnz," dedi Eli. "Kral, kutsal yatan
za geldi; kutsal kucanza uzanmaya, hayah olabilsin diye."
"ark, ho," diye ryadaym gibi yantlad Astra.
Eli eildi ve Astra'y dudaklarndan pt. "Yine birlikte
yiz," dedi, "sonsuzlua yolculuk iin bir aradayz!"
Astra yatakta doru drst uzanana kadar, hama aa
ya indirdi.
"Kraliem," diye fsldad, "kutsal yatak hazrland ve te
mizlendi."
"Hi kimse benim yatama geldikten sonra yaayamaz,"
dedi Astra, sa elini kaldrarak.
"Bu gece, o gece," dedi Eli, kadnn elini kendi eline alarak.
"Kutsal Evlilik' in gecesi bu; tatl nianmzn gecesi."
"Benimle yalnzca kral nianlanabilir!" dedi kadn. "Ken
dine gel, kendine gel, lml adam!"
"Kral benim," dedi Eli. Yatan yannda diz kerek, Astra'nn
ayaklarn pt. "Kral, huzurunuzda; ayaklarnza kapanyor...
Ben Erek kral, Ninsun olu, ama dl Glgam'm ..."
"Glgam, kral olan?" dedi Astra. "Geliinin zamanlamas
iyi!" Elini uzatt. "Gel; yatam bal gibi tatl kl; bana zevk
ver!"
"Sizinle birlemeye geldim, byk tar," dedi, ayakta
duran Eli. "Sonu gelmeyen genliin bana balanmas iin;
lmszlk iin."

57
lmeyi Reddeden Kral

"Tatl Glgam'm," dedi Astra, iki elini de uzatarak. "Za


man boa harcamayalm ... Bana hemen, imdi gel!"
"Yaam veren muhteem kadn," dedi Eli. "Ayinin gerek
lerini mkemmellikle yerine getireceim!"
plak bedenini kadnnkinin zerinde yavaa konum
landrmaya balad, onu pp okayarak ilerlerken. "Gksel
kadn, kutsal tar," dedi usulca, "kral kutsal yatanza geldi,
kutsal kucanza uzanmak. .. birlemek, geriye birlikte yolcu
luk etmek iin ... "
"Sessiz ol!" dedi kadn, sknhyla. "Sarl bana, bana sevin
ver, Glgam!"
Kadn onu kavrad ve ellerini adamn arkasnda kilitledi.
Eli, bnyesinde kalan son kuvetle kadnn iine girdi.
"Birletik!" diye haykrd adam. "Birlikte gemie yolcu
luk ediyoruz!"
"Benim kymetli sevgilim," dedi Astra, inleyerek. "Doyur
beni, doyur beni... Ahenkle, emredilen elli kereyi tamamla!"
Haman kstlayc halatlarndan kurtulup, kafesinden
salnm vahi bir aslan gibi kvrlp kprdad. Adam pt,
srd, hrnaklanyla yrth; tm sre boyunca, sanki en gl
mknahslarla bir arada tutuluyorlarm gibi ona skca tutun
du. Cokunluu arthka, Eli'ye zaman zaman Glgam, za
man zaman ama ya da Dumuzi diye seslenerek, anlalmaz
szckler ve cmleler barmaya balad.
"Oh, kraliem," diye mrldand Eli, ieriye girme skl
arthka. "Birlikte Erek'e geri dnyoruz. Yeni Yl zaman,
Kutsal Evlilik gecesi... Siz bana yaam verebilesiniz diye gk
sel yataruzdayz ... "
Tohumlarn kadnn iine brakh. Sonra rperdi ve kad
nn yanna uzanmak iin dndnde, hareketsizdi.
Astra inledi. "Baardn," diye fsldad; sonra o da sessiz
lie brnd.

58
T
amamen tkenmiliine ramen, uykuya daldktan
ksa bir sre sonra huzursuz, perian halde uyand.
Tanray uyandrmaya ekinerek, dncelere da
lp bir sre kprdamadan yatt. Gemite bu kutsal cokun
luk gecesi onu dinginletirmi ve ona geici de olsa isel bir
huzur vermiti. Bu kez yle olmamt; ancak, bunda kendi
suu olmadn dnyordu. Bir yl daha gemi olmasna
karn, istenen elli kereyi mkemmel ekilde yerine getirmiti
dorusu!
Tanrann deliksiz uyuduundan emin olduktan sonra,
n ihayet huzursuzluunu iine atamayarak, rtl yataktan
d arya kayd. Gecenin serinlii ona plak olduunu hatr
latt. Kyafetini buldu ve kuan balamadan zerine geir
di; ama grlts kadn uyandrmasn diye sandaletlerini
elinde tuttu.
Odann giriinde duraklayp istenmeyen seslere kulak
kabarttysa da, her yer sessizdi. Mzisyenler ve arkclar
oktan gitmiti; katlmc rahip ve rahibeler kendi kelerine
ekilmiti ve yla su saatinin zamann gsteren sonsuz
a tein banda duran tek rahip, yerinde uyuyakalmt. enlik
Salonu'ndan abuk ama sessiz admlarla geti; baz yiyecek
ve iecek hizmetkarlarnn uyumak iin kalm olabilecekleri
yemek salonlarna alan kapsz alanlarn nnden geerken,
daha da sessiz olmaya zen gsterdi.

59
lmeyi Reddeden Kral

O gece tar'n gece zevklerine ait adr Gipar, emirleri


dorultusunda Bahe Avlusu'na, Kutsal Blge'nin duvarn
daki kk bir yan geidin yaknna ina edildii iin min
net duydu. Bu, setii sevgililerin geli gidilerini kolayla
trmak iin tanrann tasarlad bir elverililikti; geceden
sa kmak isteyen sevgililer, tanray hamanda sallaya
rak onunla ayakta ilikiye girmek zorundaydlar. imdi ge
idin zellikle gizli konumu, ana tapnaklarn platform ve
surlarnda duran rahiplere gzkmeden oraya ulamasn
salayacakt.
Sandaletlerini giydi ve kyafetinin kuan serinlie kar
skca balad. Neredeyse dolunaya dnen Ay, ara sra
geen bulutlarn glgeledii gm rengi yla Kutsal
Blge'yi ykyordu. Karanlk bir aral kollamak iin glgede
bekledi, ardndan hzlca kk yan geide gitti. Orada n
bet tutan rahiplerin de uyuyakaldn umuyordu. Birbirini
izleyen aydnlk ve karanlkta, onlardan ikisini seebiliyordu;
oturmu ve srtlarn duvara dayamlard. Ancak onlara yak
latnda, ayak seslerini duyup ellerinde mzraklaryla yer
lerinden sradlar.
"Kim var orada?" diye bard nbeti rahiplerden biri.
"Benim, Glgam, kral," diye yantlad.
"Kral, tanrann adrnda, onunla birlikte," dedi nbeti
lerden biri. Glgam, onlara doru yaklat.
"Gksel tanra bir sre yalnz uyumak istedi; ben de biraz
temiz havaya hasret kaldm," dedi.
Nbetiler imdi onu tanmt. Aralarndan biri, "Hava
gerekten de souk," dedi.
"ehir sakin mi; halk uyuyor mu?" diye sordu Glgam,
iaret parmayla geidin tesini gstererek.
"Tam olarak yle," dedi gen olan dier nbeti. "On gn
lk kayg ve tvbenin ardndan herkes bitkin."

60
Zecharia Sitchin

"Yeni Yl festivali ayinleri gerekten olduka zahmetli,"


dedi Glgam, "sradan insanlar iin bile yle; kraldan sz
etmeye gerek yok."
"Korkudan, tanrlarn korkusundan," dedi yal nbeti.
"Tanrlar her yl Akitu Tapna'ndan geri gelmi olsalar da,
bir gn Kutsal Blge'den gidip asla dnmeyeceklerine dair
bir korku, insanlarn yreindedir her zaman."
"O zaman Yksek Rahip, orucu bir gnden en az bir hafta
ya karr," dedi Glgaru. Sesinde gizli bir alayclk vard.
"Oru tutmak ve tvbe etmek, bizi gnahlarmzdan arn
drr," dedi yal nbeti. "Yln geri kalan, zevklerine boyun
emeleri iin insanlara aittir."
"Her neyse," diye yantlad Glgam. tesindeki sokaa
gz atmak ister gibi, admlaryla geide yaklat. "Sokaklar
dier gecelerde hi bu kadar sessiz olmuyor." lerleyii, n
betilerin birbirlerine yaklap geii bedenleriyle kapatmala
rna neden oldu.
"Hi kimse gne domadan Kutsal Blge' den kamaz,"
dedi yal olan. Mzra her iki eliyle kavrayarak, Glgam' a
bakt. "Kral bile!"
Glgam da rahibe bakt ve baklar uzun bir sre birbir
lerine kilitlendi. Sonra geri ekildi.
"Yalnzca temiz hava almak iin ktm," dedi. "Bahe
Avlusu'nda ksa bir gezinti iin... Bu, benim Kutsal Blge'yi,
Efendi ama'n parlak gn nda deil, Efendi Sin'in h
km srd geceleyin grmek iin ylda bir kez gelen tek
ansm."
"Majesteleri," dedi arkasndan bir ses. "Tanra uyanabi
lir."
Glgam arkasna dnd. Soua kar kahverengi enta
risine sarnm ve yz kukuletasnn ardna gizlenmi bir
rahip, az tede duvara kar duruyordu. Onlara gizlice yak-

61
lmeyi Reddeden Kral

lamh; geldiini ne gren ne de duyan olmutu. "adra


dnmelisiniz," dedi rahip, Glgam'a.
"Gipar'n nbetilerinden biri," dedi yal nbeti rahip.
"Hepsi bu kahverengi entarileri giyer."
Gipar rahibi, kral adra ynlendirdi. "Tanra uyanabi
lir," diye yineledi.
"Uyar iin gerekten iyi bir zamanlama," diye yantlad
Glgam. Geide yeniden bakh. Mzraklar skca tutan iki
nbeti rahip, onu hala bedenleriyle kapahyorlard. "Ancak,
byk atam Sin' in nlarnn dokunduu muhteem tapnak
lara bakhktan sonra."
Dnd ve yeniden Gipar' Byk Tapnak' tan ayran Bah
e Avlusu'nun ortasna dotu yrd. Dnyada ei, benze
ri olmayan, ok renkli kil ilemelerle bezeli, yksek, devasa
stunlaryla tar' a adanm grkemli yapya dalp bir sre
durdu. Gndzleri muazzam stunlar, iyi gelimeler iin
kretmek zere tar' a adak sunmaya ya da kt olaylar
uzaklahrmak amacyla tanraya dua etmeye gelen inanan
lar glgede brakrd. Ancak imdi, ortalkta kimsecikler yok
ken, stunlarn mozaikleri ayn nlarn, cesaretlerinin yerini
hareketsizliin ald devler gibi yanshyordu.
"Majesteleri..." diye konutu arkadan bir ses.
Glgam, bakmak iin dnd. Yine Gipar' dan gelen ra
hipti. Glgam ona eliyle uzaklamasn iaret etti. "Henz
deil," dedi.
Dnd ve baklarn Eanna'ya, Anu'nun birbiri zerinde
klen katmanlar halinde ykselen yapay bir platformun te
pesine ina edilmi olan Evi' ne yneltti. Yalnzca yksekliiy
le deil, giriinin iki yann ssleyen ve her biri birer ift halka
tayan bir seri direkle dier tm katlardan ayrlan en st kat,
tar'n kiisel alan olarak hizmet veriyordu. Tanrlarn ken
dileri hari kimse kesin olarak bilmese de tar'n, bu ift hal-

62
Zecharia Sitchin

kalar araclyla Nippur'da Enlil'in ve Nippur'dan bile uzak


la olan Sippar'da ama'n fsldad szckleri duyabildii
syleniyordu. tar'n kaderini Erek'in egemen tanras ola
rak dorulamak amaayla toplanan tanrlarn direklere ilitir
dii renkli flamalar, imdi rzgarda dalgalanyordu. Her bir
1, ift flama, kendi tanrsnn rengini tayordu; her bir tanrnn,
ltar'n egemenliini tandnn bir simgesiydi. ok karan
l kh ve giri, Glgam'n flamalarn renklerini ayrt edebilme
si iin fazla uzaktayd; ancak gn nda, annesi Ninsun' a
.1it olanlar ayrt edebileceini biliyordu.
"Ey, annem," dedi Glgarn yavaa, sanki dalgalanan
flamalarn arasndan onu duyabilecekmi gibi. "Seni boyun
qmi halde grmek bana ne kadar aa veriyor... "
"Majesteleri," dedi serte, arkasndan bir ses; imdi Gipar
rahibi, eliyle onun omzuna dokunuyordu.
Glgam, aniden ona doru dnd. "Krala hangi cretle
dokunursun!" dedi fkeyle.
"Majesteleri. Ben Niglugal'n hizmetkarlarndan biriyim,"
d iye fsldad rahip.
"Mabeyincimin hizmetkarlarndan biri mi? Bir rahip kya
fetinin iinde mi?"
"Grmeyen gzler, duymayan kulaklar," dedi rahip, ba
n hafife eerek. "Kraln gvenlii iin ... "
"Fikrim yoktu," dedi Glgam. Elini, Eanna zigguratnn
iitesinde grlebilen byk bir yapya doru kaldrd. "B
yk tanrlarn evlad olan annemin, tar'n anne ve babas
Nannar ve Ningal'a, bykanne ve babas Enlil ve Ninlil'e,
trkek kardei ama' a, Erek'e ait daha nemsiz on tanrya ve
bir grup rahip konutuna adanm ibadet odalar ve tapnaklar
ynnda, rigal'da kalmaya zorlanmas yetmedi mi?" Yz
n rahibe dnd. "Btn bunlar yetmezmi gibi, Kutsal Evli-
1 ik grevlerimi yerine getirmeye baladmda, tanra... "

63
lmeyi Reddeden Kral

Cmlenin ortasnda birden durdu ve havadaki eli yanna


dt.
"Efendim Glgam; yokluunuzu daha fazla uzatmayn,"
dedi rahip. "Gn doarken tanrann yannda olmalsnz;
yoksa ertesi gn, talandrlmak yerine lrsnz."
"Evet, ertesi gn," dedi Glgam. Kutsal Blge'nin, bir te
penin zerinde gmi kta parldayan beyaz bir yapnn
bulunduu bah kesini iaret etti. "Orada, zamann balang
cndan beri duran Beyaz Tapnak' ta, kaderimi belirleyecekler."
Glmeye benzer bir ses kard. "Tanra ve Yksek Rahip ... "
Rahibe dnd. "Ey sadk hizmetkar, beni onlarn elinden nasl
bir kaderin beklediini biliyor musun?"
"Hayr, Efendim," dedi rahip usulca.
"Bover," dedi Glgam.
Baklarn yeniden yan geide evirdi ve birka dakika bo
yunca onu ve onu koruyan nbetileri inceledi. Geit imdi ki
litliydi ve nbetiler, nnde birlikte duruyordu. Glgam ye
niden Anu'nun Beyaz Tapnak'na bakh ve omuzlarn silkti.
"En iyisi ieriye gireyim," dedi.
***

Tam gne doarken tar'n oda hizmetisi Ninsubar, kra


l uyandrmak ve darya gtrmek iin tar'n yatak odas
Gigunu'ya girdi. Bunu, tar'n rahatsz olmadan uyumaya
devam etmesine izin vererek, nazike yaph.
Odann dnda bir grup rahip bekliyordu. Glgam' ana
tapnaa, kutsal gece iin hazrland blmlere gtrdler.
Onu soydular, ykadlar ve ona beyaz bir giysi giydirdiler.
"Sen Gklerin Kraliesi'ne vakfedildin," dedi barahip,
eski yazt dilinin makamyla, "ama henz yeniden kral olma
dn."
Sonra nnde ve arkasnda birer rahip kafilesi eliinde,
Kutsal Blge'nin ana kapsna doru uygun adm yrtld.

64
Zecharia Sitchin

l l u srada barahip yedi kez duyuru yaph: "Git ve geri gel, ey


k ral olmas gereken yolda."
Kraln mabeyincisi Niglugal, saray memurlar ve silahl
.ahramanlardan oluan bir heyetle Byk Kap'da bekliyor
l u. Glgam, kollarn onunkilerle kavuturdu. Niglugal'n
)!,zlerinde sorulmam bir soru vard.
Glgam glmsedi ve yalnzca bir kelime syledi, "M
kemmellik!"
Niglugal'n gzlerindeki gerginlik yok oldu. "Kral baar
d ! " diye kraliyet heyetine duyuru yaph. "Bu yl iin karara
balanan kaderler iyilikseverlikle dolu olacak!"
O konutuktan hemen sonra tm grup kahkahalara ve al
klara bouldu; sonra da kral yeniden sarayna gtrmek
iin kafile dzenine geti.
Geleneksel yol, ehre tepeden bakan ykseltilmi bir plat
formun zerine yerlemi Kutsal Blge'den balayp, Byk
Kap'dan geerek Trenler Caddesi'nden, ehrin nl rhhm
larna komu birok dar sokakta gelien ticaret ve sanayinin
olduu blmlere iniyordu. Sonra daha geni olan Kraliyet
Caddesi zerinden ehrin kuzey blmnde yer alan ve Kra-
1 iyet Saray'nn bulunduu Saray Tepesi'ne trmanyordu.
Cemi yllarda olduu gibi ehir sakinleri, bu erken saatte
bile leden sonra yaplacak trenleri daha iyi izleyebilmek
iin, Kutsal Blge'ye erken giri beklentisiyle Byk Kap'da
toplanmaya balamh. Ancak nceki yllardan farkl olarak,
Niglugal'n da gznden kamayan fakat dncelere dalm
olan Glgam'n farkna varmad durum, kraln kapda be
l irdiinde daha az selamlanmasyd.
"Daha ksa gzergah kullanalm," dedi Glgam Niglugal'a.
"Seninle acilen zel olarak konumam gerekiyor."
"Nasl isterseniz, Majesteleri," dedi Niglugal ve gerekli
yry emirlerini verdi.

65
lmeyi Reddeden Kral

Ksa yol, Glgam'n geceleyin ziyaret ettii geitten gee


rek Kutsal Blge'nin gneydou duvar ve kuzeydou geni
lii boyunca ilerliyordu. Oradan, gemi krallarn doal bir
dereyi derinletirip genileterek yarathklar Kuzey Kanal' a
doru bir sokak iniyordu. Kraliyet Tepesi'ne ksa bir hrman
n ardndan da sarayn ana giriine ulalyordu. Beklenenden
erken vardklarndan, genellikle bu frsatlar deerlendirip
kral selamlamak iin toplanan saray grevlileri, askerler ve
hizmetkarlarn oluturduu kalabalk, orada deildi. Siperler
deki nbetilerin uyardklar, koarak kapya geldiler ve Gl
gam kapdan geerken geleneksel dualarn, "ok Yaa!" ve
"Bereket!" diye bardlar. Adam el sallayarak onlar selamla
d; bir yandan da ayn dualari gerektii gibi onlara mrldand.
Ancak u ya da bu saray grevlisinin tek tek selamn almak
iin durmad ve hzl admlarla, canllkla, sarayn zel odala
rna doru yrd. Onu yalnzca Niglugal takip etti.
"Sorun nedir, Efendim?" diye sordu Niglugal.
"Tanra!" dedi Glgam, giysisini karrken. "Gereken
duay sylemedi; ben mkemmel performans gsterdiim
halde!"
"Duyulmam ey bu," dedi Niglugal. "nanlmaz!"
"nansan iyi edersin," dedi Glgam. "Ve trenler sra
snda olabilecek en tuhaf ekilde davrand. Ancak 'Acayip'
szc bunu betimleyebilir! Bana yaam sz vermesi iin
yalvarlarm grmezden geldi; gemi aklar ve birleme
lerine dair anlarna dnp durdu. Bir an partnerinin, ocuk
luk yllarndaki kardei ama olduunu hayal etti. Sonra ni
anls Dumuzi, ya da hatta yce efendi Anu'nun ta kendisi!
Kkrdad, kmldand, alad ve acyla bard. Sua hakaret
eklemek iin de, ben istenen elli kereyi mkemmel olarak ye
rine getirdikten sonra, kutsal bi.rlemeyi onaylayan gelenek
sel szckleri sonunda sylemedi!"

66
Zecharia Sitchin

"Buna inanamyorum," dedi Niglugal. "Bu, yce efendiler


Anu ve Enlil'in kanunu. Tanra nceden buyrulmu duay,
'Geliin Hayathr, Yatama girmen Berekettir, Seninle Uzan
mak byk Sevintir, sen Yoldasn ve Kralsn!' duasn sy
lemek zorunda."
"Szckler doru ama tanra onlar dile getirmedi. Ayr
ca, te iki kutsallmdan tr bir lmlnn sonunu yaa
mamam gerektiiyle ilgili olarak ona tm sylediklerimi de
duymazdan geldi."
"Olabilecek en sra d davran. Ve ok kafa karhrc,"
dedi Niglugal.
"Tm bunlarn arkasnda Enkullab'n, vey kardeim ola
cak o entrikacnn olduundan kukulanyorum," diye yant
lad Glgam, kendi giysilerinden birini giyerken.
"Ben de Yksek Rahip'in neler karhrdn renmeye
alyordum dorusu," dedi Niglugal, Kutsal Blge'nin ol
d uu yn iaret ederek.
"Ah, evet," dedi kral. "Geceleyin senin casuslarndan bi
riyle karlahm... O, iyi bir adam ... zel geitten zorla kma
ma engel oldu..."
"Niglugal'in gzlerinde aknlk vard. "Majesteleri?"
"Olaylarn kontroln kendi ellerime almak zereydim,
Niglugal," dedi Glgam. Duvarn dibindeki uzun masaya
doru yrd. "Kraliyet evinde arap m bitti?" diye sordu
fkeyle.
"Affedin beni, Efendim," diye aceleyle konutu Niglugal.
"Hizmetkarlar oyalanm olmal." Ellerini rph ve bir grev
li ortaya knca ona bir eyler fsldad. Bir an sonra ieriye
arap getirildi ve Glgam, bir kadeh dolusu arab midesine
indirdi.
"Casuslarn araclyla baka eyler de rendin mi?"
diye sordu.

67
lmeyi Reddeden Kral

"Enkullab, tanrayla birok resmi grme yapyormu,"


diye yantlad Niglugal, "ancak gizlice ne konutuklarn
kimse bilmiyor. te yandan ehirde neler olup bittiini bili
yoruz... Rahipler, halk size kar serbeste konuma ynnde
cesaretlendiriyorlar... "

"Pi!" dedi Glgam. "Beinci gnde kraln kraliyet sim


gelerinin elinden alnmas yalnzca sembolik bir hareket
olduu halde, rahipler tacm, asam ve kutsal topuzumu,
olabilecek en ciddi kararllkla alp gtrdler. Ayrca ben
gnah karmak iin nnde diz kmken, Enkullab y
zme tokat att ve duygusuyla kulaklarm ekti! Gz
lerinde yanan kskanl grebiliyordum; sanki tanrayla
kutsal geceyi o geirmek istiyormu gibi. Ne diyorsun, Nig
lugal?"
"Bundan fazlas da var," dedi Niglugal. "nsanlar size
dman oldu."
"Bana m? Bu, doru mu?"
"Gerei bilmek istiyorsanz, Majesteleri, bu doru... e
hir, tecavze uram gelinlerle ve evliliklerini tamamlamay
reddeden kocalarla dolu. Yeni evli damatlarla yaptnz ve
dln gelinin bekareti olduu gre karlamalar, gen
lerin Erek'ten ayrlmalarna neden oluyor. Nannat'a tapmak
iin Ur'a, ya da daha kts, daha gneye, Enki'nin Evi'nin
hkm srd Eridu'ya gidiyorlar. Gndz greleriniz,
arkasnda krlm kap kirileri ve paralanm at arabalar
brakyor. nsanlar, 'Glgam, Enmerkar ve Lugalbanda'ya
layk bir evlat deil,' diyorlar."
"Belki de tahtta baka bir evlat grmek istiyorlar; mesela
Veliaht Prensi?"
"Efendim Glgam," diye balad sze Niglugal. "Kraln
gazabn uyandrmadan konuabilir miyim?"
"Geree tahamml edebilirim."

68
Zecharia Sitchin

"Size ballm ve adanmlmla konuuyorum," dedi


Niglugal, szcklerini tartarak. "Zamann balangcnda,
:rek' e krallk bahedildiinde atanz Meskiaggaer, Kullab' da

Yksek Rahip'ti ve tanrlar onu ayn zamanda kral yaptlar.


Tek adam hem Yksek Rahip, hem de krald. .. Olu Enmer
kar ve Enmenkar'n olu Lugalbanda, uzak diyarlarda bilgi,
.afer ve lmsz hret arayan savalar ve kaiflerdi. Ra
hiplik grevleri her gn orada olmalarn gerektirdiinden,
nlar yalnzca krald ve yksek rahiplik, erkek kardelerine
verilmiti. imdi Enkullab, iki ilevi yeniden birletirmenin
.a mannn geldiini syleyip duruyor."
"Ve beni, kral, Yksek Rahip yapmak iin mi?" dedi Gl
gam, grleyen kahkahalara boularak. "Ve tm bakireleri
unutup kahramanlarla gre tutmay brakmam iin mi?"
"Hayr, Meskiaggaer'in rneinden yola karak, Yksek
lfohip'i kral yapmak iin."
Glgam, kendine yeniden arap doldururken, bir an iin
llk kelime etmedi.
"Enkullab, soyumuzu unutuyor. Meskiaggaer, byk
,nr Utu'nun, Sippar'n ba rahibesiyle birlemesinden do
an oullarndan biriydi ve altnc parmak iareti tayordu...
l : nmerkar'n kutsal iareti vard, Lugalbanda'nn da; benim
de var!" Sanki mabeyinciye hatrlatlmas gerekliymi gibi
l'l lerini kaldrp, srr aa vuran yara izini Niglugal'a gs
terdi.
"Evet, tanra Ninsun'un olu olduum ve Utu'nun so
yundan geldiim iin iarete sahibim; dolaysyla te iki
tanrym. Ancak Enkullab, babamn olu olsa bile lml bir
.nneden dnyaya geldi. Bu nedenle Enkullab, Yksek Rahip
konumunu babamzdan miras ald; ancak, kralln meru
olu bendim. Tm bunlar unutmu mu?"
"Gnahlarnzn, yetkinizi elinizden aldn sylyor."

69
lmeyi Reddeden Kral

"Zekice bir entrika," dedi Glgam. "Bunu nasl baara


cak?"
Niglugal, omuzlarn silkti.
Glgam, oday arnlamaya balad. "Yksek Rahip,"
dedi, "Kutsallarn Kutsal'na yalnz bana girer. Orada bir
sandk var; babamn anlathna gre oraya ben ocukken,
bin yl nce, Anu'nun ziyareti zamannda yerletirilmi. Al
tn kaplamal akasya aacndan yaplm ve zerinde kanat
lar birbirine deen, dkme altndan kanatl imgeler varm.
Kimse nasl olduunu bilmese de, ylda bir kez bu Kaderlerin
Belirlenmesi gnnde, sandktan Anu'nun, Yksek Rahip'e
kehaneti bildiren sesi duyulurmu. Yalnzca o, kutsal sz
ckleri duymak iin oradadr. Sonra darya gelir ve Gksel
Baba'nn mesajn ilan eder."
"Evet, orada bunun olduunu anlatmlard," dedi Niglu
gal.
"Grmyor musun? Yksek Rahip orada tamamen yal
nz!" Glgam, Niglugal'la yz yze gelmek iin durdu. "Ta
mamen yalnz! Yani darya kabilir ve ne isterse onu sy
leyebilir!"
"Bu gerekten bir tehlike," dedi Niglugal, "fakat Enkullab
bile Anu'nun kutsal szcklerini deitirmeye cesaret ede
mez; nk Gksel Baba, onu arpp ldrr!"
"Tanraya benim hakkmda birtakm eyler sylemi ol
mal oktan duay atlamasna neden olacak kadar kt ey
ler," dedi Glgam, yumruuyla masaya vururken. "Srada
ne olduunu merak ediyorum!"
"Fazla kayglanmayn," dedi Niglugal. "Tanrsal haklar
nz znde kalc ve Enkullab'n tanrsal altnc parma yok.
Tanrlar onun kralln asla onaylamaz."
"Szlerin rahatlatc, Niglugal," dedi Glgam, mabeyin
cisini kucaklayarak. "yi bir dostsun ... Dost demiken. Yolda
m Enkidu nerede?"

70
Zecharia Sitchin

"Gne doarken tapnaa gittiimden, onu henz gr


medim."
"Her neyse; bu leden sonra tapnak ayinlerinde buluna
cakhr."
"Efendi Enki tarafndan yarahlm olduu iin lmllerin
kaderinden muaf" dedi Niglugal, "ama kendisini aramal ve
.rzunuzu ona iletmeliyim." Yere eildi ve kapya doru geri
.dm ath. "imdi en iyisi oktan hak ettiiniz gibi dinlenin,
Efendim; leden sonraki ayinler uzun ve yorucu olacak." Bu
szlerle oradan ayrld.
***

Salgigti, iki katl evinde gece sonras etkinlikleri denetli


yordu. Ayn anda tatl reklerin piirilmesini denetleyen
ve ayrlan mterilerin brakh sikkeleri sayan orta boylu,
kuzgun sal ve geni gsl kadn, kzlarna barp emir
ler yadryordu.
"Gn ksa; abuk abuk!" diye kzlara barp duruyordu.
" Festival kyafetlerimizi giymeliyiz ve Kutsal Blge'ye erken
gi tmeliyiz!"
Telan yahmas zaman ald. Frnn yanna, yere hasr
minderle serilmiti ve iki gen kadn, buradan ince yuvarlak
1,rekleri ustalkla karp geni, kilden bir tabaa yyordu.
Avlunun ortasndaki kuyuda dier iki gen kadn, byk bir
testiyi serin su ile dolduruyordu. Baka bir gen kadn, evden
bir sepet dolusu kurutulmu hurma ve incir getirdi.
"Tiranna nerede?" diye bard Salgigti.
"Hala u Batl ile odada," dedi dierlerinden biri.
"Lanetleneceim!" diye bard Salgigti. "Uyandr unlar!
O gemici doymak nedir bilmez!"
"Gerek yok," diye ikinci kattan gelen bir erkek sesi du
yuldu. "Kalktm ve gidiyorum; kargaa ve barmalar iin
teekkrler!"

71
lmeyi Reddeden Kral

"Gitme zamann gelmiti, Adadel," diye bararak yantla


d Salgigti, "Senin gibi bir nankrn gitme zaman!"
Adam aaya inip deri kyafetini kuanarak avluya kt,
"Neden buralarda bir adamn biraz huzur ve sessizlii olam
yor?" diye sordu, isyan ederek.
"Bugn on birinci gn, Yalama Gn," dedi Salgigti.
"Kraln elinden alnan krallk mertebesini yeniden kazand
gn... Geceden sa ktysa." Kadn kkrdad ve dier kadn
lar kahkahalara bouldu.
"Baard m?" diye sordu Adadel, sikke keseciini bulmak
iin kyafetinin iini yoklarken.
"ok pratik yapt kesin," dedi Salgigti, kahkahayla gr
lerken.
"Yeni Yl geleneklerinizi hala anlayabilmi deilim," dedi
Adadel. "Kutsal simgesi gne olan ama' a tapan Sedir
lkesi'nde, on birinci gnn gndoumunda festival sona
erer. Burada ayinleriniz, tanra ve artk bir kral olmayan kral
arasndaki Kutsal Evlilik ile devam ediyor. Sonra kral yeni
den tahta karmak iin bir gn daha geiriyorsunuz."
Salgigti'ye gm bir sikke uzatt. Kadn, onu hala ak
duran avucunda tuttu. "Tiranna sana iyi davrand," dedi ada
ma. "yi bir ev sahibesi deil miydim?"
Adam, kadna bakt ve glmsedi. "te, burada," dedi,
ona bir sikke daha verirken. "Bu sonsuz festival ne zaman bi
tiyor?"
"Gkteki karl ay olan Sin'in lkesindeyiz," diye ya
ntlad Salgigti. "Bizim gnlerimiz ancak gnbatmnda ba
lar. Kral yeniden tahta getikten ve gne battktan sonra, on
ikinci gn balar. Kaderlerin Belirlenmesi zamandr. Yksek
Rahip tarafndan Anu'nun szlerini aktaran, kraln ve halkn
gelecek ylki kaderini belirleyen bir kehanet duyurulur... "
"Ve sonra kaplar m alr?"

72
Zecharia Sitchin

"Ertesi gn. Toplanhya gelen tanrlar o zaman ayrlrlar.


ehrin kaplar alr."
"On ikinci gn," dedi Adadel. "Kutsal say."
"Fakat sen, imdi gitmelisin, canm!" dedi Salgigti ve k
kapsna doru yrd. "Bu gece grecek miyiz seni?"
"Kukuluyum," dedi kapda Adadel. "Burada yeterince
saplanp kaldk. Sabah denize almak zere hazrlk yapsam
iyi olur."
"Tanrlar seninle olsun," diye yantlad Salgigti, Adadel'i
uurlayp kapy ardndan kilitlerken.
"imdi, kzlar," dedi avluya dnp, "yemek yiyelim, giyi
nelim ve tapnaklardaki kalabaln nne geelim."
***

Yeni Yl festivalinin kapan trenleri akamzeri, gne bat


madan bir saat nce balayacakt. Ancak Salgigti ve kzlar
oraya vardklarnda, Kutsal Blge'nin Byk Kaps' na alan
Trenler Caddesi ve ona kan sokaklar oktan insanlarla ha
reketlenmi ve grltlyd. Belli ki baka birok kii, yal
nzca tren yerine olabildiince yakn konumlanabilmek iin
deil, farkl katlmclar geldiinde orada olabilmek iin de
istekliydi.
Hanmlar grubu tapnak alanna yaklatka, kalabalk
younlat; tm kahlmclar gelene kadar halk kapda, geri
de tutuluyordu. Kutsal alann snrnda gerek askerler, gerek
nbeti rahipler ruhani liderlere ve krala atklar yolu koru
yabilmek iin kalabal itip duruyorlard. Trenler Caddesi
Salgigti ve yanndakilerin gr alanna girecek kadar yakla
tklarnda, daha fazla ilerleyemediler.
Trenler iin gelmeye ilk balayanlar htiyarlard: hepsi
soylu, birou saray ya da tapnak grevinden emekli olmu,
altm kii. Hepsi yallara uygun ekilde sakallyd, ancak
istedikleri giysiyi, balk dahil, zevklerine gre seip giyebi-

73
lmeyi Reddeden Kral

liyorlard. Kapya ulap kendilerini tanthka, Kutsal Tren'i


balatma zamanlan gelene kadar toplanmalar iin Byk
Tapnak'n avlusuna ynlendiriliyorlard.
Ardndan kral ve yksek saray memurlaryla kahraman
lardan seilmi gvenlik grevlilerinin oluturduu, yine
toplamda altm kiilik kraliyet heyeti geldi. Kral, tacn ve
kraliyet elbisesini giymiti; fakat asas ve topuzu, nnde y
ryen mabeyincisi Niglugal tarafndan altn bir tepside ta
nyordu. Rahipler bu kraliyet grubunu, avlunun htiyarlar'n
karsndaki tarafna ynlendirdiler.
Sonra, gnein batmasna tam bir saat kala, on ikinci gn
balarken, borazanlar tt, davullara vuruldu ve Kutsal T
ren Alay Eanna ynnden avluya vard. Alaya, elinde ahap
bir denek tutan Yksek Rahip liderlik ediyordu. Kafatas
biiminde bir balk, kpkrmz bir toga ve sihirli talardan
oluan bir zrh giymiti. Onu, dier on bir barahip takip edi
yordu; bilek uzunluundaki beyaz rtleri kpkrmz saak
larla sslenmiti.
"Gklerin Kraliesi aranza geldi!" diye bildirdi Yksek
Rahip, grup byk avluya girmeye balarken. "On ki Tanr
aranza geldi!"
htiyarlar, kraliyet grubu ve beklemekte olan tm rahipler
bildiriyi duymu olan dardaki kalabalkla birlikte balarn
eerek diz kerken, aralarnda tar ve Ninsun'un da olduu
On ki tanry tahtrevanlar zerinde tayan tayc rahipler,
avlunun ortasna doru ilerlediler.
Yksek Rahip gr bir sesle duyuru yapana kadar balar
eik halde beklediler: "Kaderlerin Belirlenmesi Gn tren
leri, balasn!" Ve bu iaretle birlikte kalabalklarn Byk
Kap' dan girmelerine izin verildi. Trenlere bir an nce tank
olmaya balamak iin, onlar byk tren avlusunun dnda
tutmak amacyla tasarlanan bariyerlere doru hzla atldlar.

74
Zecharia Sitchin

Yksek Rahip, ayini balatmak ve kutlu sonucunu gvence


alhna almak iin nceden emredilen szckleri yedi kez syle
di ve kalabalktan yarut olarak yedi kez hurra sesleri ykseldi.
Sonra Kutsal Tren Alay, Anu'nun Beyaz Tapna'na doru
davul vurularna uygun adm, ar yryne balad.
Balar tra edilmi ve nar rengi togalar giymi rahip
ler, tts sallayarak alaya liderlik ediyorlard. htiyarlar
hemen arkalarndan geliyordu. Heybetli merdivenleri ar
ar trmandlar ve tepenin zerindeki platforma varnca,
yzlerini podyuma dnerek platformun kenarnda durdu
lar. Sonradan her biri, zerine o leden sonraki olaylarn
kaznaca tableti, Erek halkn temsilen tank olarak imza
layacakt.
Kutsal Tren Alay'run kraliyet blm, onlar merdiven
de yakndan takip ediyordu. Bu ikinci grup da platformun
Beyaz Tapnak'a bakan yannda yerini alr almaz, Yksek
Rahip'in ve dier on iki rahibin liderlik ettii ruhani grup,
trmanna balad.
En tepede tanrlar tahhrevanlarndan indiler ve zerinde
ltar'n aslan biimindeki tahtnda oturduu podyumun mer
divenlerini trmandlar. Onunkinin yannda daha kk ve
daha az ssl bir taht, bo duruyordu. Dier on bir tanrnn
oturma yerleri yarm daire biiminde dizilmiti. Tanrlar n
ceden belirlenmi bir srayla yerlerini aldlar.
Sessizliin iinde tm gzler tar' n zerindeydi. Sonra
sa elini havaya kaldrd. Buyurgan bir ses tonuyla "Trenler
balasn," dedi.
Mabeyinci Niglugal, podyumla yz yze gelmek iin ne
kt ve altn tepsiyi yukarda tutarak, "Ey Gklerin byk
Kraliesi, Yeryznn Kraliesi! Kral, Kutsal Evlilik'in dama
d, aramzda," dedi. ne doru adm att ve tepsiyi tar'n
ayaklarnn dibine brakarak geriye ekildi.

75
lmeyi Reddeden Kral

"Ad Glgam olan, ne ksn," diye buyurdu tar.


Glgam ne doru adm att ve podyuma varnca ban
edi. "Ben, kral Glgam'm," dedi, "Krallm ayaklarnza
seriyorum, ey Gklerin ve Yeryznn Kraliesi!" dedi ve
bandaki tac karp, ayaklarnn dibine brakt.
"Bu gnn gecesinde benimle dnya evine girdin," dedi
tanra, "tm kurallara uygun ve mkemmel biimde." Son
szlerini sylerken glmsedi. "Kutsal Dumuzi, benim sev
gili yoldam, hem eim hem oban kral olmuh. Bu tek gn
dnda hibir lml, her ikisi birden olamaz... Glgam
yalansn!" Sesi, ohrduu yerden yalnzca platformdan de
il, Kutsal Blge' deki tm avlulardan duyuluyordu.
"Yksek Rahip, devam et!" diye buyurdu tar ve tm
gzler, Beyaz Tapnak'a ve onun duvar boyunca dizilmi
rahip grubuna evrildi. imdi tapnan giriinin ve giriin
ortasnda allmadk ekilde byyen aacn nn amak
iin ekilmilerdi. Anu'nun buray ziyareti srasnda diktii
bir fidandan byyen bir hurma aacyd. Suyunu, yamur
lu k mevsiminde yamur suyunun topland ve platfor
mun tala deli zemininin altnda gizlenen sarnlardan
alyordu. Tapnan tepesinde gzlerden gizlenen ve tap
nan atsna den yamur suyunu depolayan mhrl
bir sarn daha vard. O gn, yln tek gnnde, aacn iki
yannda bir eme su kemerleri oluhrabilsin diye o sarn
cn kapaklar almt.
Platformun zerindeki herkes, biri byk bir baln de
risini giymi, teki bir kartaln kanatlarn takm ve gagal
ban yzne maske yapm iki rahibin tapnan kapsndan
kmasn saygyla izledi.
"Efendi Enki gibi olan, tanklk etsin," diye duyurdu Yk
sek Rahip, "o ki sularn iinde gelen, Yeryz'ne ayan ilk
basan, bilgeliin efendisi, yaratc!"

76
Zecharia Sitchin

Balk kostml rahip ne kt ve aacn sa tarafnda


durdu.
"Efendi Enlil gibi olan tanklk etsin; o ki Anunnaki'nin
efendisi; onun, insanolunun babasnn szyle hkmeder
Kartallar, Gklerin Gemileri'ne!" diye seslendi Yksek Ra
hip.
Kartal gibi giyinmi rahip ne kt ve aacn sol tarafn
da durdu. Balk-adam rahip gibi, bir kova tayordu. Yksek
Rahip'in iaretiyle, her ikisi de kovalarn, alayan gibi d
klen sularla doldurdu.
"Bunun, Hayat Suyu olmasna izin ver!" diye hep bir az
dan seslendiler. Sonra her biri, hurma tohumlarndan bir ko
zalak kopard.
"Bunun, Hayat Meyvesi olmasna izin ver!" dediler hep
bir azdan.
Orada olan herkes, tanrlar ve insanlar, bard, "yle ol
sun!"
Kostml iki rahip, bir ellerinde hurma kozalaklarn, di
er ellerinde su dolu kovalar tutarak, aacn yannda bir
sre daha yz yze durdu. Platformun tepesindeki ruha
ni liderler ve aadaki byk kalabalk, iki byk tanry
temsil eden rahiplerin grntsnden ve lmllere uzun
yaam, tanrlara da lmszlk veren Hayat Suyu ile Hayat
Meyvesi'nin sunulmasndan korkmu halde, kprdamadan
sessizce durdu.
"Glgam yalansn!" diye buyurdu tar.
Kostml iki rahip podyuma yaklat ve oraya ulanca
tar' balaryla selamladlar. Sonra dizleri zerindeki Gl
gam'n iki yannda durdular.
tar ayaa kalkt ve podyumun kenarna yrd. Balk
rahip suyla dolu kovasn havaya kaldrd. tar iine elini
soktu ve suyu Glgam'n tasz bana serpti.

77
lmeyi Reddeden Kral

"Efendi Enki adna kutsan!" diye yedi kez yineledi, her se


ferinde suyu Glgam'n zerine serperek. "Su, senin hayaln
olsun!"
Sonra kartal-rahip hurma kozalan havaya kaldrd ve
tar onu ald.
"Efendi Enlil adna kutsan," diye yedi kez yineledi, her
seferinde Glgam' a kozalakla dokunarak. "Bereket, her gn
ekmein olsun!"
Sonra herkes grsn diye tac havaya kaldrd ve Glga
m' n bana koydu. "Yeryz' nn hakimi Efendi Enlil ad
na, sana kralln balyorum!" diye duyurdu.
Elini Glgam' a uzahp onu ayaa kaldrd.
"Erek'in Hanmefendisi oiarak, sana kraliyet yetkilerini
balyorum!" diye seslendi, krallk asasn ve kutsal topu
zu Glgam' a uzatarak. "imdi," dedi ona, "hem yolda hem
de kralsn. Kaderler belirlenene kadar gel ve benim yanmda
taht payla!"
Geriye dnd ve tahtna oturdu. Glgam yanndan geer
ken annesinin baklarn yakalayarak podyumun merdiven
lerini hrmand; bak, cesaretlendirici ve efkat dolu saysz
sz syledi ona. Ardndan, bir sreliine kutsallar arasnda
kutsal, tanrlar arasnda tanr olmak iin tanrann yanndaki
daha kk tahta oturdu.
"Tanrlar konutu!" diye bard Niglugal. "Glgam, ye
niden kral!"
htiyarlarn tarafna bakh; ancak, sessizliklerini korudular.
"Surdaki bekiler," diye platformun kenarnda duran ra
hiplere doru bard Yksek Rahip. "ama'n diski gklerin
kenarna dedi mi?"
Bahda, Frat Nehri'nin yanardner eridinin tesinde g
ne, ufukta krmz bir diskti. Platformun stnde ve aada
ki kalabalkta herkes sessizdi. Sonra, beklendii halde irkilten

78
Zecharia Sitchin

bir anilikle, rahibin barhs geldi: "Gne gn kenarna


dedi!"
Platformun kenarndaki rahipler mealeleri yakhlar.
"Yksek Rahip; Kaderlerin Belirlenmesi, balasn!" diye
seslendi tar.
Yksek Rahip, tar'n huzuruna geldi ve onu bayla selam
lad. "Yce Hanmefendi tar'n emriyle, toplanm on iki tan
rnn rzasyla, Kutsallarn Kutsal'na giriyorum," dedi. "Anu
ne derse, onu tekrarlayacam." zerini dzeltti ve tal zrh
her iki eliyle darya ekti.
tar, deneiyle ona dokundu. "Nibiru'nun talar senin
koruyucundur," dedi. "Hibir lmlnn giremeyecei yere
gir; hibir lmlnn duyamayacan duy!"
Tam gnein diski ufkun alhnda kaybolduu o anda Yk
sek Rahip, yalnz bana tapnaa girdi. Hafif bir esinti mea
lelerin aleviyle oynuyordu.
nde gelen rahiplerin olduu grup, bazlarnn dediine
gre Anu'un bizzat orada durduu zamanlardan, alar n
cesinden gelen ezgiler sylemeye balad.
Tapnan iinden ani bir ses duyuldu. "Anu konutu!"
ark aniden kesildi. Tm gzler tapnan kapsndayd.
Sonra Yksek Rahip belirdi. "Anu konutu!" diye yineledi.
Yannda kostml iki rahibin bulunduu kutsal aacn
nnde durmak zere, yavaa ilerledi. "Efendi Enki gibi olan
tanklk etsin; Efendi Enlil gibi olan tanklk etsin," diye mono
ton bir sesle syledi Yksek Rahip ve durdu.
Dayanlmaz, salt sessizlikte, tar'n szleri aniden patlay
verdi: "Yksek Rahip; Efendilerin Efendisi Anu'nun szlerini
bildir!"
Enkullab ban eerek podyuma yaklat. "Yce Hanme
fendi, gksel kralie," dedi, onun da sesi gk grlts gibi
patlayarak, "Arndm; saf keten giydim. Byl szleri sy-

79
lmeyi Reddeden Kral

ledim. rty kaldrdm. Efendilerin Efendisi'nin szlerini


istedim."
Ba eik, kald; szleri bitmiti.
Toplanan ruhani liderler birbirlerine aknlkla bakhlar.
Glgam ve annesinin baklar bulutu.
"Yksek Rahip; Anu'nun szlerini bildir!" dedi tar, sa
brszlkla.
"Ayaklarnn dibinde ancak dk olabileceim iyiliksever
hanmefendim," dedi Yksek Rahip, "ehir iin bir kader bil
dirildi; fakat, kral iin bildirilmedi."
Sonra Glgam'n vey kardei Yksek Rahip Enkullab,
mkemmel alakgnllln ve ona olan itaatini gster
mek iin tar' n nnde yere serildi.
lkin bir ok sessizlii, ardndan htiyarlar arasnda ho
murtularla kraliyet grubunda aknlk ve itiraz uultular
duyuldu. Glgam, eliyle tehditkar biimde Yksek Rahip'i
iaret ederek tahhndan kalkmaya balad; bu arada tar da
ayaa kalkmt.
"Sessizlik!" diye bard ve her ey sessizlie brnd.
"Yksek Rahip," dedi fkeyle. "Anu konutuysa, onun sz
lerini bize ver!"
"yle olsun," dedi Yksek Rahip, ayaa kalkarken. Ba
klarn bir topluluktan dierine kaydrarak etrafn incele
di. Sonra baklar Glgam'n zerinde durduunda, gzleri
bulutu. "Bunlar Anu'nun, Efendilerin Efendisi'nin szleri
dir," dedi Enkullab.

"Szlerim yazldr,
Mesajm gklerdendir.
Kaplar almaldr.
Oradan geip gelen, Yaam'a sahip olmaldr.
lke unutulmamaldr,
Halk terk edilmemelidir."
80
Zecharia Sitchin

Platform zerinde toplananlardan ve aadaki kalabalk


tan yeniden bir grlt ykseldi. Glgam serseme dnm,
anlam veremez halde oturuyordu. Podyumdaki tanrlar bile
birbirlerine, akna dnen Ninsun da oluna bakh.
"Sylediim gibi, hanmefendim, tm byk tanrlar,"
dedi Yksek Rahip, tar ve dier tanrlara selam vererek ko
numa frsatn yakalayp. "lke ve halk iin bir kader vardr;
ancak, kral iin yoktur."
"Bu, fazla ileriye gitti!" diye bararak ayaa frlad Gl
gam. Kraliyet grubunun nnde duran Niglugal, klcn
ekti.
"Sessizlik!" diye bard tar, elindeki denei havaya kal
drarak. Ayn anda yldrm gibi parlak bir n, denekten yu
karya frlad ve elik eden patlama uzaklara yaylarak gm
brdedi. Platforma ve aadaki avlulara sessizlik kt.
"Kehanet bir btndr," dedi. "Mesajm gklerdendir nk
yce Anu'dan, en yksek Gklerden gelir. Szlerim yazldr
nk Yaamn Kitab'nda yazldr. Kaplar almaldr, tm
drst olanlar iin. Oradan geip gelen, yani Anu'nun, Enlil'in,
Nannar'n ve tar'n tapnaklarnn sadk mritleri, Yaam'a
sahip olmaldr. Bylece lke unutulmamaldr, halk terk edilme
melidir. Herkes iin bar, bereket ve nee olmaldr!"
Onaylayc mrldanmalar duyuldu. tar dorudan Yk
sek Rahip' e bakh, onun akn grnn sert bir bakla
yantlayarak.
"Kehanetin anlam bu," dedi. "lke, halk ve kral iin belir
lenen kaderler bunlar. Anu, bereket emretti!"
Kutsal szleri dile getirir getirmez, belli belirsiz bulutlan
m gkyznden bir imek parlamas, ardndan uursuz,
gmbrtl bir gk grlts geldi.
"Anu konutu!" diye bard rahiplerden biri, dizlerinin
zerine derek. Dierleri onu ve kararan gkyzn izler-

81
lmeyi Reddeden Kral

ken, Gkleri para para dilimleyen bir imek daha akh.


Gk, gkler kadar byk bir davul, en yksek aa kadar b
yk bir tokmakla vurulmuasna grledi.
"Anu konutu!" diye bard dier rahipler de, diz ke
rek; htiyarlar da ayn ekilde bararak onlar gibi yaphlar.
Oturan tanrlar aknlkla birbirlerine baktlar. Kendi
aknln gizleyen tar, merdivenlerden inmeye balad.
Rahipler aceleyle ayaa kalkp, onu zerinde evine gtr
meleri gereken tahtrevan srkleyerek, arkasndan hzlca
gittiler. Dier tanrlar da tahtrevanlarn grmezden gelerek
aceleyle aaya inmeye baladlar. Tanrlarn gittiini ve
rahiplerin kargaa iinde onlarn arkasndan koturduunu
gren htiyarlar da merdivenlerden inmeye koyuldular; bir
yandan Yksek Rahip'in tuhaf davran karsndaki a
knlklarn birbirlerine homurdanarak anlatyor ve gizemli
kehanetle ayinlerin gksel kesintisinin anlamn merak edi
yorlard.
Ksa sre iinde platformda Glgam ve kraliyet grubu d
nda kimse kalmamh. Aniden yksek bir ses nlad, "Gl
gam! Glgam!"
nce genel bir kargaa oldu; sonra herkes, podyumda du
ran yalnz kiiyi grd: Glgam kadar geni omuzlu ve nere
deyse onun kadar uzun bir adam. Kpkrmz kyafeti, mea
lelerin titrek nda krmz kan gibi prl prld. Bu, Yksek
Rahip Enkullab' d.
Glgam podyuma doru ilerledi. "Dilini bulabildin mi,
kardeim?"
Enkullab, podyumun zerinde asasn havaya kaldrd.
"Duy beni, Glgam, adalet iin yemin eden kral!" Yksek
Rahip'in sesi tm platformda ve aadaki avlularda duyu
lacak ekilde nlad. "Bir zamanlar lkede iki adam vard;
bunlardan biri birok srs olan bir obanken, dierinin bir

82
Zecharia Sitchin

tane kuzudan baka bir eyi yoktu. Gl obann can frn


da et yemei ekince, kendini tatmin etmek iin fakir adamn
kuzusunu ald. .. Ey Enlil'in kanunlarn srdrmeye yemin
eden kral; bu adam nasl hkm giyer?"
"Yaplan ktlk ok byk olduundan, en ar cezay
alr," diye yantlad Glgam. "Kim bu adam?"
"Bu adam sensin," diye Kutsal Blge'de patlad Yksek
Rahip'in sesi. "Sen koyunlarn deil, insanlarn obansn ve
onun deerli mlk kuzusu deil, kars. Sen bir gnahkarsn
Glganu ve en ar ekilde cezalandrlmalsn!"
"Kralm ben!" diye bararak yantlad Glgam. "te iki
tanrym! Benim bakirelerin zerine gelmem bir gnah deil,
onurdur!"
"Anu senin iin bir kader belirlemekten kand, Glga
n," dedi Enkullab sakince. "Senin kaderin hala terazide,
kralln hala bilanoda; gnlerin sayl!"
Glgam ileriye kh ve tam gzlerinin iine bakarak vey
kardeinin nnde durdu. "zerime Hayat Suyu serpildi!"
diye bard, imdi kendi sesi de kkreyerek. "Dourtkanlk
kozala, asama ve topuzuma dedirildi! Hayat Aac'nda
kutsandm. Ben kralm ve kral olmalym, Enkullab!"
"Anu'nun aac, doruyu bilmenin aacdr, Glganu,"
dedi Enkullab, elindeki asay havaya kaldrarak. "Kutsal sz
ckler arphlamaz. Kehanet gereklemeli!"
Bunlar syledikten sonra, dnd ve merdivenlerden aa
ya indi.
Niglugal geldi ve sessizlik iindeki Glganu'n yannda
durdu. "Sizin krallnzn peinde, Efendim," dedi, "gnah
iddialar ortaya atarak hile yapyor."
Glgam elini Niglugal'n omzuna koydu. "Benim sadk
mabeyincim," dedi, sesi hznle dolu. "Kahinler, kehanet
ler . . Acaba Gklerin szleri mi, yoksa insanlarn m? Tm
.

bunlar ne anlama geliyor, Niglugal? Ne yapacam ben?"

83
gece Glgam'n, Erek sokaklarnda gezinmeye ni

O yeti yoktu. Ancak geen gnn ve gecenin olaylar


kral ok zm ve artm, uykusu tamamen ka
mh. Yolda Enkidu, onunla konumas ve rahatlatc sz
ler sylemesi iin sarayn hibir yerinde yoktu. Bu yzden
Glgam'n dnceleri annesine, tanra Ninsun'a yneldi.
lmll konusunda tar' a bask yapmasn tleyen
oydu ve imdi tm umutlar yklyor gibi grnrken, tan
rlarn uzun mrllyle balanhsn salayan ve kutsal
kehanetleri yorumlayabilecek tek kii, annesiydi.
Erek' te oturan birisi olarak gece ktnde, dardan
gelen dier tanrlarn yapmak zorunda olduu gibi gn
n beklemeden Kutsal Blge' den ayrlabiliyordu. Kutsal
Blge' de mi kalmh; yoksa, ehirde en sevdii yere gidebil
me ayrcaln m kullanmt? Glgam bilmiyordu.
Basit bir kyafet giyip silah olarak yalnzca bir haner
kuanarak, gecenin orta yerinde odasndan ayrld ve sara
yn kaplarna doru canllkla ilerledi. Bu gece kraln izne
ayrlmasn beklemeyen nbetilerin kaplar amalar, her
zamankinden uzun srd. Glgam, aknlklarn fark
etti.
"Gklerde ancak belki bir bulut varken, imek ve gk g
rlts vard," dedi onlara. "Uyuyamadm; bu yl yamurlar
gelecek mi, merak ediyorum ... Gkler ne diyor?"

85
lmeyi Reddeden Kral

"Herkes ayn soruyu soruyor, Majesteleri," diye yantlad


nbetilerden biri. "Hepimiz bol yamurla ilgili bir kehanet
olduunu umuyoruz; ancak gkyz, bulutsuz."
"Ama kayan yldzlarla dolu bir gece oluyor," dedi baka
bir nbeti, kapy ekip amasna yardm ederken.
"Nasl yani?" diye sordu Glgam.
"Tam da yle," dedi dier nbeti. Birbiri ardna kayan
yldzlar grdk gkyznde. Kehanetlerle dolu bir gece,
Efendi Glgam."
Yukarya, gkyzne bakhlar ve Glgam da onlara elik
etti. Gkyz bulutsuzdu ve hemen hemen dolunaya dn
m olan ay, prl prl parlyordu.
"Orada!" diye aniden bard bir nbeti. "te bir tane
daha!"
Gkyznde bir noktay iaret etti ve Glgam ile dier
nbetiler o ynde yukarya bakhlar. Gerekten de prldayan
yldzlarn oluturduu arka plann nnde, bir tanesi hareket
eder, Gksel Daire boyunca bir yay izer gibi grnyordu.
Bir andan dierine daha byk bir karalh halini ald ve yak
lahka krmzms bir kuyruk sergiledi. Nbetiler, igd
sel olarak ellerini gzlerine siper yaphlar. Yalnzca Glgam,
parlak krmzms yldzn Yeryz'ne dmesini izleyerek
kprdamadan durdu.
"Sarayn zerine dyor!" diye bard nbetilerden biri
ve hepsi kendilerini yere athlar.
Glgam bir an iin dorudan kendi zerine geldiini
dnd ve yzn korumak iin savunma amacyla elini
kaldrd. Ancak bir an sonra, akaryldz Kutsal Blge'ye de
cekmi gibi grnyordu. Sonra saray duvarlarnn ardnda,
kuzeye yakn bir yerde gzden kayboldu.
"Bu bir kehanet; Gklerden bir iaret, benim iin!" diye
haykrd Glgam. Nbetiler ayaa kalkp krala kendisine

86
Zecharia Sitchin

elik etmelerini isteyip istemediini sormaya frsat bulama


dan, kapdan aceleyle kt Glgam.
Yan koarak, yan hzl yryerek, rotasn kayan yldzn
gzden kaybolduu yne doru evirdi. Saraydan aaya inen
sokak botu ve sarayn ters tarafnda bulunan evlerden ses gel
miyordu; buras, saray grevlilerinin, katiplerin, hakimlerin
ve ehrin dier soylularyla nde gelenlerinin oturduu bir
mahalleydi. Saray Soka ve gneye, liman alanyla Pazar yer
lerinin bulunduu yere gtren Tccarlar Soka'nn kesitii
noktaya ulat; ancak Glgam kuzeye, Garnizon Mahallesi'ne
yneldi. Burada, yazn kurusa da kn onu kanala balayan
bent kapaklan alnca suyla dolan bir derenin zerindeki ksa
kpry gemek gerekiyordu.
Kprye yaklatnda baz heyecanl sesler duyabiliyor
du. Dereye yaklatnda ise kprye doru hzla ilerleyen
insanlar grebildi. Onlarn da akaryldz grdklerini d
nd.
Bazlar kpry gemi, bazlar da dier taraftan gel
miti. Glgam akaryldzn yere inmi grnd noktaya
vardnda, derenin her iki yannda da, kprnn stnde
de kk birer kalabalk vard. Kalabalklar kral tanynca,
derenin kenarna yaklamasna izin vermek iin iki yana al
dlar.
"Orada! Orada!" diye bardlar, kyda yarya kadar gml
m, krmzms bir nesneyi iaret ederek. Ancak Glgarn'n
tek fark edebildii, nesnenin ince uzun biimiydi; zaman iler
ledike kararyor gibi grnyordu.
Sokaklarda devriye gezen baz piyadeler kalabalk art
tka, olay yerine geldi ve konumlanma amal iti kak
younlanca, kraln ezilmemesi ya da dereye itilmemesi
iin askerler evresinde bir koruma emberi oluturdular.
Byyen kargaa, Garnizon Mahallesi'nden bir yzbann

87
lmeyi Reddeden Kral

kumandasndaki mfrezeyi ksa srede oraya ekti. Kala


baln grltsnn uyandrd ve ilgisini ektii birka
soylu da meydana kt.
Yzba, kraln talimatlar dorultusunda baz askerlere
derenin kysna inip, bu arada parlak siyah renge brnm
olan nesneye daha yakndan bakmalarn emretti. Bazlar ona
itaat etse de, nesneden uzak durdular. Kalabalktan onu nasl
tutacaklar ya da ekeceklerine dair tler ve akaryldzn
kutsal (gerekten yleyse) eserine dokunmaya cret etmeme
leri iin uyarlar ykseldi.
Sonunda kargaadan irenen Glgam, askerlere kalaba
l derenin kenarndan uzaklatrmalarn emretti. Birok ce
sur soylunun eliinde, kpruden derenin kysna, dm
nesneye doru aaya indi.
Daha nce hi buna benzer bir ey grmedii akt. imdi
tamamen siyah renkte olan parlak bir malzemeden yaplmt
ve topraktan kan blm mantara benziyordu: tepesinde
daha geni, daha dz, yuvarlak bir apkann olduu kaln,
dairesel, ince uzun bir gvde. Gzlemlenebilen blmnden
kan kanatlar da olan nesne, kutsal bir bala benzetilebilir
di. Nesnenin silindir biimli gvdesi yle geni aplyd ki,
tek kii onu kollaryla kucaklayamazd.
Soylulardan biri nesneye klcyla cesurca dokundu ve
hibir ey olmaynca ona vurdu. eriden bouk, kof bir ses
geldi; ancak, metalin metale arptnda kard gibi bir n
lama yoktu. Cesaretlenen bir dier soylu, nesneye eliyle do
kundu. Scakt.
"inde hayat var!" diye bard, geriye srarken. Ama
nesne, hareketsiz ve sessiz duruunu srdrd.
Glgam tarafndan harekete geirilen soylular, nesne
yi tutup karmaya altlar. Ancak denedike, tutmak iin
fazla kaygan olduu ortaya kt. Onu ittirmeyi denemek iin

88
Zecharia Sitchin

omuz verdilerse de topraa yle salam girmiti ki, kmlda


myordu. Pes eden soylular, przszlne dokunarak ve
parlak yzeyini hayranlkla izleyerek, nesnenin evresinde
toplanp ayakta durdular. Nesnenin biimi ve gksel kke
ninden akna dnm halde, anlamn ve amacn tartma
ya koyuldular.
"Anu'nun eseri bu," diye noktay koydu bir tanesi ve nes
ne gerekten Anu'nun evinden, Gklerden geldii iin, hepsi
ona abucak hak verdi. Bunun farkna varan soylular dizle
rinin zerine kp yere eilerek, nesneyi pmeye giritiler.
Bazlar dua mrldanrken ve sayg gsterilerinin cokusu
byrken soylular, kutsal nesneden birer birer uzaklamaya
baladlar.
O srada bir grup rahip, Kutsal Blge'den gelerek oraya
ulamh. Kalabalk, neler olduunun ve nesnenin yerinin
bilgisini onlara bartlaryla vererek, onlara yol vermek iin
ald.
"Gklerden bir kehanet bu," dedi barahip, derenin ky
sndan aaya bakarak. "Yeni Yl festivali bitmek zereyken
Anu tarafndan gnderilen bir kehanet."
Kalabalktan amin lklar ykseldi. "Daha nce benzeri
hi grlmemi bir kehanet bu," diye devam etti rahip. "Bu
gerekten Anu'nun, yalnzca byk tanrlarn dokunmas ve
kabul etmesi iin yaratt eseri... Onun kutsalln ineyen
adama yazklar olsun... Bu yl iinde lecei kesin!"
nsanlar kalplerine alanan korkuyla birbirlerini itip ka
karak geriye doru uzaklatlar. Soylular da aceleyle yuka
rya ve uzaa trmandlar, nesneye hi dokunmam olmay
dileyerek. Derenin kysnda yalnzca rahipler ve gksel ke
hanete tanklk eden Glgam kald.
"Byk kral," dedi barahip, "Anu'nun eserinden uzakla
n! Bu kehanet tanrlar iin; lmller iin deil!"

89
lmeyi Reddeden Kral

"Ben sade bir lml deilim," diye serte yantlad Glga


m. "Benim te ikim tanr! Kaderler Kehaneti'nde sylenen
bu. Bu kehanet, benim iin!"
Glgam, rahibin yantn beklemeden dm nesneye
yeniden yaklat. nce onu elleriyle temkinlice hissetti. Sou
mutu; ayet yaam vardysa, belli ki artk onu terk etmiti.
Kulan onun przsz yzeyine dayad ve dinledi; tuhafbir
uultu duyabiliyordu. Hanerini kullanarak nesneye nazike
vurmaya balad; herhangi bir etkisi olmua benzemiyordu.
Daha sert vurduunda, ok bira iildikten sonra gbee vu
runca kana benzeyen sessiz bir gmleme oldu. Nesnenin
orasna, burasna haneriyle vurarak evresinde dolat, iin
de yaam varsa irkiltebilmek umuduyla. Sonra bir noktaya
vurduunda aniden bir tslama sesi oldu.
"Bir ylan, kutsal bir ylan!" diye bard Glgam ve geri
ye ekildi. Sonra topraa giren nesne hareketsiz kalrken, st
blmesinin dnerek ar ar ykseliini mthi bir aknlk
la izledi. Ardndan tslama sesinin durmasyla birlikte, o da
durdu.
Glgam, bir sre sessiz nesneyi izleyerek kprdamadan
durdu. Sonra cesaretini yeniden toplayp ona doru adm att
ve havaya kalkm st blmeyi kavrad. Onu yalnzca ince
lemek istiyordu; ancak ekme hareketi, st blmn gmk
gvdeden ayrlmasna neden oldu.
Bunun olmasn beklemeyen Glgam, blmeyi elinden b
rakt; ruhsuz bir pat sesiyle yere dt. Hala topraa skm
halde duran blmdeki bir aklk imdi grnr olmutu ve
Glgam, bir gz atmak iin temkinlice eildi. Yuvarlak ak
lk bir adamn geebilecei kadar geni olmakla birlikte, ie
rideki ayrntlar grebilmesi iin fazla karanlkt. Ancak bir
prlama sesi duyabiliyordu ve ban ieriye sokup elleriyle
yoklaynca, sesin kaynann nesnenin bir kol uzunluu ka-

90
Zecharia Sitchin

dar iinde top biiminde bir uzanb olduunu saptad. Topu


kavrayp ekmek iin her iki elini ieriye soktu.
Uzanby ekip, eip, kmldatmaya uratnda ilk bata
hibir ey olmad. Sonra aniden bir k patlamas oldu; el
lerini atee sokmuasna kavrulmu hissetti ve tm bedeni
sarsld. Ancak kavrad her ne ise, imdi geveyip gelmiti
ve Glgam, arkasndaki bir eyin kalkan olan bir tr kapa
kaldrabileceini fark etti. Kapa yere brakt ve yeniden
ieriye bakt. Prlama sesi daha glyd ve kayna donuk,
altns bir k yayan bir nesneydi. Mekanizmann tama
m gibi, bu nesne de Glgam'n daha nce grd, hatta
eski masallarda betimlenen hibir eye benzemiyordu. Ama
Anu'nun kendisine ynelik bir kehaneti olduuna emindi ve
bu dnce, bilinmeyen riske girmeyi srdrmesi iin ona
cesaret veriyordu.
"Ne buldunuz, Efendi Glgam?" diye sordu barahip,
aada, derede neler olduunu renmeye can atarak. Gl
gam'n ilk seferinde duymam olabilecei ihtimaline kar
soruyu bararak yineledi.
"Bu, gerekten de bir yap-boz," diye yantlad Glgam.
Her iki elini de ieriye soktu ve Anu'ya bir dua syleye
rek, prlayan ve parlayan nesneyi kavrad. ok artc e
kilde kolaylkla kaldrlabiliyordu. Metalik bir his uyandrsa
da, ok hafif grnyordu. Ancak onu kaldrd anda, par
lakl kayboldu ve prlama sesi kesildi. Onu darya kard;
ayn nda, tepesi dz, alt ksm hafif dbkey, przsz
bir disk tuttuunu grebiliyordu. Diski aceleyle kyafetinin i
cebine yerletirdi.
Bunu yapar yapmaz arkasndan ayak sesleri geldi. Dnd
ve rahipleri grd. Sonunda meraklarna yenilerek aaya
inmek ve daha yakndan bakmak iin cesaretlerini toplam
lard.

91
lmeyi Reddeden Kral

"Bu, harikalarn harikas," diye haykrd Glgam. "Ger


ekten Anu'nun eseri!"
Rahipler, zeri alm gvdeye bakt ve yerde duran par
alar grd.
"Bu, bir akln iindeki baka bir aklk," dedi Glga
m. "Ancak ii bo. Ellerimle aratrdm ve orada hibir ey
yok."
Ellerini, avular yukarya dnk ekilde at; rahipler,
hibir ey tutmadn grebilsinler diye. Sa eli istemsizce
titredi.
"Bu bir kehanet ve Anu' dan bir kehanet," dedi barahip.
"Eer bir kehanet varsa, ben grmyorum," diye yantlad
Glgam. "Belki de kilidini bit rahibin amas gereken bir sr
dr ... Haydi, arayn onu."
Rahibe yaklamas iin iaret verdi ve kendisi geri ekildi.
Barahip meydan okumay kabul etti ve nesnenin evresi bir
an iinde bir grup rahip tarafndan sarlmt. Rahiplerin gr
mezden geldii Glgam, derenin kysndan yukarya doru
trmand.
Askerler tarafndan artk geride tutulmayan ve rahiple
rin ne kefedeceini grmeye hevesli kalabalk, kprde ve
kylar boyunca ilerledi. Herkes aada neler olup bittiiyle
ilgilenirken kalabaln fark etmedii Glgam, geriye gitti.
Sonra admlarn hzlandrd ve grlmeden olay yerini terk
etti.
Kvrlan soka takip ederek saray alanndan ve yann
daki zengin mahalleden aceleyle uzaklat. Darack sokaklar
ve geitlerin arasndan rzgar gibi ilerleyerek ve yaklaan
ayak seslerini duyduunda glgelere saklanmak iin dura
rak, Zanaatkarlar Mahallesi'ne ulat; buras, ehrin birok
zanaatkarnn ve ustasnn yaad, alt ve mallarn
satt blgeydi. Ninsun'un tanra olarak Kutsal Blge'nin

92
Zecharia Sitchi

iindeki rigal Tapna'nda kendine ait bir mabedi ve yaam


alan vard.
Ancak son ei ve Glgam'n babas olan Yksek Rahip
ldkten sonra, en sevdii alma yerinde, geceleri de dahil
olmak zere giderek daha uzun zaman geirmeye balad:
Zanaatkarlar Mahallesi'ndeki Diriltme Evi. ifaclardan biri
olarak kendini, Tufan' dan sonra Tufan'n kirlettii sular y
znden Dnyallar arasnda yaylan hastalklar nlemeye
ve bceklerle srngenlerin oalmasna son vermeye yar
dmc olmaya adamt. Glgam, imdi aceleyle Diriltme
Evi'ne doru gidiyordu. Oraya vardnda ana kapy kul
lanmaktan kand. Onun yerine bir keyi dnerek yan so
kana girdi. Duvarda belli bir noktaya ulatnda zellikle
bir tulay arad ve onu hareket ettirdi. Duvarn bir blm
sihirli bir ekilde kendiliinden ald ve alak bir akl
ortaya kard.
Buras Ninsun'un, avluyu her zaman, gece gndz doldu
ran kalabalk tarafndan saldrya uramadan gelip gidebil
mesini salayan gizli bir giriti. Glgam eilip ieriye girdi
ve getikten sonra hlay yeniden hareket ettirdi. Duvar, bir
anda tulalaryla birlikte kapand ve aklktan hi eser kal
mad.
Kompleksin duvarlar, byk blm iyilemek iin ge
lenlerin kamp kurup tedavi sras bekledii geni bir avluya
ayrlm dikdrtgen bir alan evreliyordu. Birok odaya b
lnm geni bir ev, hastane ve klinik ilevi gryordu. Daha
kk birok bina, tahl, su ve bira depolar olarak, bir tanesi
de llerin hazrlanmas iin kullanlyordu. Diriltme Evi'nin
alanlarnn yaad iki kk ev vard. Bir de daha salam
yaplm ve zenle beyaza boyanm bir ev, iinde Ninsun'un
tehis ve tedavi iin kulland sihirli aletlerini tuttuu yer
olan mstakil evi vard.

93
lmeyi Reddeden Kral

Bir hizmeti, kaprun eiinde bir minderin zerinde uyu


yordu ve onu uyandrmadan ieriye girmenin yolu yoktu.
Glgam barmasn engellemek iin elini azna koyarak,
onu drterek uyandrd. Kadn, korkusu getiinde onu ta
nd.
"Tanra, annem, burada m?" diye fsldad.
Kadn, bayla onaylad.
"Uyandr onu," dedi. "Bu, ok acil bir konu!" diye ekledi,
hizmetinin duraksadm grnce.
Kadn onu ieriye ald ve dorudan tanray uyandrma
ya gitti.
Ninsun yatak odasnn kap eiinde belirene kadar, bir
ka dakika geti. Glgam onu tavandaki aralklardan parla
yan ayn nda grr grmez ileriye atld; diz kt ve an
nesinin elini pt. Altnc parma doumdan ksa sre sonra
ameliyatla alnan ellerdendi.
"Sevgili oul," dedi Ninsun, "Gecenin bu saatinde seni
buraya hangi rzgar ath?"
"Bir lm kalm meselesi," diye yantlad Glgam.
Ninsun, ayaa kalkabileceini belirtmek iin onun elini ek
ti. Hizmetiye eliyle kmasru iaret etti. Sonra kendisi en sev
dii koltuuna otururken Glgam' bir divana ynlendirdi.
Glgam, annesine bakt. "Ey annem," dedi, "ne kadar
gen ve gzel grnyorsun! Benim kk kz kardeim gibi;
annem gibi deil!"
Ninsun elini uzatt ve Glgam'n yanana dokundu.
"Grnm aldatcdr, olum," dedi. "Yalnzca Dn
yallara gen grnyorum. Yeryz'nde doduum iin,
Nibiru' da doanlardan daha hzl yalandm. Nibiru'ya tan
ma tedavisi nerildi... Ama tar sana sonsuz genlii bala
mak iin glerini kullanmadan Dnya' dan ayrlmayacam.
Bunu onunla konutun mu?"

94
Zecharia Sitchin

"Elbette konutum; tm gerdek gecesi boyunca. Ama ya-


karlarm duymazdan geldi."
"Seni bu gece buraya getiren lm kalm meselesi bu mu?"
"Hayr; ok daha byk bir mesele."
"Enkullab'n kehanet szleri mi?"
"Beni bir gnahkarn lmyle tehdit etti..."
"Gerekten de yle," diye yantlad Ninsun. "Kt szleri
ni herkes duydu. Kutsal szler daha yksek duyulduu iin
onlar podyumdan sylemi olmal. Onun szlerini dikkate
alma, Glgam. Kutsal tar kendi yorumunu belirtti ve bir
sonraki Yeni Yl festivaline kadar tek nemi olan, bu."
"O deil, anneciim," dedi Glgam. "Bu, Anu'nun bana
gnderdii kehanetle ilgili!"
Ninsun'un akl karm grnyordu. "Anu sana bir ke
hanet mi gnderdi?"
"Burada," dedi Glgam ve kyafetinin cebinden gksel
nesneden skp ald diski kard. Sa eli titrerken, onu an
nesinin ayaklarnn dibine brakt.
Kadn nce onun titreyen eline, sonra da diske bakt. "B
yk Anunnaki!" diye haykrd. "Bu kutsal tablete nerede rast
ladn?"
"Anneciim," dedi Glgam, "Geceleyin huzurum kan
ca sarayn dnda dolamaya ktm. Kehanetler gece Gkler
de ortaya kt. Gkteki bir yldz giderek byd. Anu'nun
eseri bana doru indi!"
Nesnenin dt yere nasl aceleyle gittiini, kalabal,
kargaay ve gksel nesnenin skp kald yere dere kenar
boyunca nasl indiini anlatrken Glgam, annesine onu na
sl gevetip amaya altndan da sz etti.
"Onu kaldrmaya altysam da benim iin ok ard.
Onu sallamaya gayret ettim; ama ne kprdatabildim ne de
yerden ykseltebildim... "

95
lmeyi Reddeden Kral

Sonra annesine, mantara benzeyen blmn nasl ayrld


nn, yok edici bir atee benzeyen k patlamas olana kadar
iini nasl aratrdnn mucizevi yksn anlath. "Ellerimi
derinlerde gezdirdim ... Sonra hareketli diskini kaldrp sana
getirdim." yksn bitirirken eli yeniden titredi.
"Ah, olum," dedi Ninsun. "Elin kutsal atee demi! te
iki tanr olmasaydn ruhun imdiye buharlam olurdu."
Kadn diski yere koydu ve olunun elini inceledi. Herhan
gi bir yara izi ya da olay belli eden baka bir iaret yoktu.
"Yapabileceim hibir ey yok," dedi ona. "Yara kendi kendi
ne iyilemeli." ne eildi ve onu alnndan pt.
"Anneciim," dedi Glgam, "Mesele aryan elim deil.
lm kalm meselesi olan, Anu'nun kehaneti!"
"Nasl yani?" diye sordu kadn.
"Gklerden gelen kehanet, kutsal kerametin gereklemesi
demek deil mi?" diye, sesi heyecanla titreyerek sordu Glga
m. '"Szlerim yazldr; mesajm gklerdendir; kaplar al
maldr; oradan geip gelen, Yaam'a sahip olmaldr'; szck
ler, bunlar deil miydi?"
"Evet; Yksek Rahip' in ilettii szler, bunlard."
"yleyse grmyor musun? Kehanet gerek oldu! Anu'nun
yazl mesaj: 'Gklerin kaplar ak; gelen, Yaam'n sahibi ol
mal.' Davet edildim, anneciim; Nibiru'ya, lmszlk alma
ya davet edildim; bir tanr gibi!"
ok fazla bilgiye boulan Ninsun, olunun heyecanl sz
lerini dikkatle dinledi. Bir sre, sessizce dnd.
"Getirip ayaklarma koyduun ey, gerekten de bir Ka
der Tableti," dedi sonunda, "gizli bilgiler, sessiz emirler, hat
ta belki de Gklerin yollaryla ilgili izimler tayan bir disk.
Ancak bunlarn hepsi, yalnzca tanrlar iindir, Glgam;
Anunnaki olanlar iindir. lml adam Yeryz'ne zincir
lenmitir, olum."

96
Zecharia Sitchin

"te iki tanrym!" diye bard Glgam. "Ve Gkler


benim gibi ksmen lml olanlarn bazlarn ald. Enki'nin
olu Adapa, ilk rahip Emneduranki ve eski zaman kral Eta
na... Ve imdi sra bende!"
Eli titredi. Kadn, grnmeyen aay dindirmek iin ona do
kundu. "Onlar lml anelerden domutu; ancak, hepsinin
babalar tanryd," diye anlath ona. "Senin baban lml bir
adamd..." Duraklad, ama Glgam'n elini okamay srdr
d. "Yine de tablette hangi mesajn olduuna bir bakalm."
"Disk, przsz; zerinde yaz yok," dedi Glgam. "O,
kendi bana bir keramet."
"Gklerin yazs, bir katibin kil tablet zerindeki yazs
gibi grnemez," dedi Ninsun ona. "Benimle gel de sana gs
tereyim."
Glgam' ierideki odalara gtrd. Sonuncusuna gir
diklerinde, kemerindeki haneri fark etti.
"Onu kar ve ardnda brak; nk, metal," dedi.
Eikten getiklerinde karanlk oda, grnmeyen bir kay
naktan gelen mavimsi bir aydnlanma ile parlad. Odann
ortasnda tatan bir sunak vard ve tepesi oyulmutu. Nin
sun diskin dbkey tabann oyuk bolua yerletirdi ve
bir prlama sesinin balamasna neden oldu. Disk abucak,
Glgam'n onu ilk kefettii zaman grd gibi, altns bir
parlaklk yaymaya balad.
"Gksel tablete bak," dedi ona.
Glgam yaklah ve diske bakt. "Disk parlyor," dedi, "ve
tuhaf iaretleri grebiliyorum."
Ninsun sunakta bir noktaya dokundu ve kaymaktan
a ndran ancak bir im ba kadar ince, beyaz bir ta, suna
n bir kenarndan belirerek tepesini rtmek zere ar ar
hareket etti. Diskteki tasarm imdi beyaz yzeyde ok daha
byk ve net biimde grlebiliyordu.

97
lmeyi Reddeden Kral

"Simgeler hhaf. Daha nce bylelerini hi grmemitim,"


dedi Glgam. "Bu, Gklerin Yazs m?"
Ninsun simgeleri inceledi. "Evet, Nibiru'nun yazs," dedi,
"ve tablet gerekten de bir Kader Tableti."
Eline sunan yannda duran, fildiinden yaplm ksa bir
denei ald ve bir gsterge olarak kulland.
"Sana gizli mesaj anlatmalym," dedi ona. "Tabletin
sekiz blm var. Nibiru' dan Dnya' ya gidip gelmek iin
gerekli tm talimatlar ieriyor. lk blm en uzak Gkleri,
Nibiru' dan Yeryz' ne olan rotay tarif ediyor; 'Enlil'in Yedi
Gezegen Boyunca Yolculuu' adn tayor. Tabletin gster
diine gre, uzay gemisinin Enlil Yolu diye anlan blgeye,
Yeryz'nn kuzeyindeki gklere ulamas gerekiyor. Snr
izgisi, Yeryz'nn evresini yapay dan ykseldii
yerden dolaan izgi." Konuurken, piramidi iaret etti.
"Her blmde, pistli uzay limanna ini iin pilotlara reh
berlik eden teknik talimatlar var. Buras, gigi'nin oturduu
ve Nibiru'ya yolculuun ilk baca olan yrnge platform
larna ulasn diye ge frlatlan Roket Gemileri Blgesi."
"Yalnzca teknik talimatlar m?" diye sordu Glgam.
"Mesaj ya da kutsal szckler yok mu?"
"Havalanmayla ilgili olan son blm, bir emir ieriyor...
'Geri dn!' diyor."
"Biliyordum, biliyordum!" diye bard Glgam ve anne
sini kucaklad.
"Bu, gerekten de benim kehanetim; Anu'nun ars!"
Kadn, onu alnndan pt. "Kutsal konularda dikkatli
olmak gerekir," dedi. "Tablet ve anlam dikkatle dnl
meli."
"Bekleyemem!" diye isyan etti Glgam. "tar bana d
man oldu. imdi kehanet, Efendilerin Efendisi Anu' dan geli
yor. Roket Gemileri Blgesi' ne gitmeliyim; hemen!"

98
Zecharia Sitchin

Eli yeniden titredi ve Ninsun onu rahatlatmak iin elini


yrniden zerine koydu.
"Sevgili olum," dedi, "gerekten Anu'dan bir ar bu;
.ncak, ne yazk ki senin iin deil."
rperdi. "Benim iin deil mi? yleyse kimin iin?"
"Hanmefendi tar iin. Burada aka belirtilmi." Fildii
denei, tabletin zerindeki yere tuttu. "Anu'nun ard,
ltar."
"Yce efendiler!" diye haykrd Glgam. "Tanra iin gn
derilen bir tableti alp gtrdm!" Dizlerinin zerine kt.
"Ey anem, ne yapmalym? Bu gece kehaneti alp gtrdm;
bir gece nce gne domadan tar'n yatan terk ettim... Ya
am yerine lm buldum!"
"Kutsal Evlilik gecesinde tar'n yatan m terk ettin?
Akln m kardn?!"
"Yakarlarmn hibirini umursamad. O gece kendisi de
delirmiti; beni eski sevgililerinin yerine koyup durdu ... Ka
mak istedim ... Ama o uyanmadan nce yanna dndm."
Ayrldn gren oldu mu?"
"Yan geitteki nbeti rahipler... "
Ban kucana ekti ve kvrck salarn okad. "Olum,"
dedi usulca, "hlalinin haberinin tar' a ulaaca kesin; table
tin gksel misilden eksildii de ortaya kacak. "Bu, gerekten
bir lm kalm meselesi."
"Ne yapmalym, bilge annem?"
"Bir an iin dnd. " Erek'ten ayrlmak, tar'n idare
sinden ve fkesinden kamak zorundasn," dedi. "Ur'da
Nannar'n himayesine gir; ya da annemin hanmefendi oldu
u uruppak' a git."
"Ve gnlerimi srgnde tketip, duvarn dibine gmle
cek bir ceset olaym, yle mi?" dedi Glgam fkeyle ayaa
kalkarak. "Kutsal annem; ben senin olunum ve yce Efen
di ama' n soyundan geliyorum! Gklere ykselemezsem,

99
lmeyi Reddeden Kral

brak da kendi hanerimin elinden, kral tahtmda otururken


leyim!"
"Yalnzca dncesizler kadere kendi elleriyle kar gelir
ler," dedi Ninsun.
"yleyse Roket Gemileri Blgesi'ne gitmeme ve kutsal
topraklarda kaderimle yzlememe izin ver!"
Ninsun, olunu szd. "Glgam, oras uzak; Anunnaki'nin
ok uzaktaki yasak blgesinde. Oraya insan gidemez ... Ancak,
ni Blgesi diye baka bir yer daha var. Sedir Dalan'nda. Eer
Utu seni oraya gtrrse, Anunnaki seni nakledebilir."
"Ne o yeri biliyorum ne de bykbabam ama' a, Sippar' a
giden yolu," dedi Glgam ona.
"Burada; sana gstereyim," dedi kadn. Sunaktaki bir nok
taya dokundu ve tatan n cephe, yerin iinde kayboldu. e
ride raflar ve raflarn zerinde birok disk saklanmt. "Bun
lar, tm bilgiyi tutan Me tabletleri. Efendi Enki, bilgeliin
efendisi, bunlarn yaplmasn salad."
Kader Tableti'ni sunan zerinden ald ve onu baka bir
diskle yer deitirerek raflardan birinin iine koydu. Bir nok
taya dokundu ve sunak, iinin bo olduuna dair hibir ipucu
brakmadan yeniden eski konumuna geldi. Sonra beyaz lev
hay yeniden ortaya kard.
"Bir gz at," dedi oluna.
Bu, bir harita izimiydi.
"Bu, Nehirlerin Arasndaki lke," dedi "ve tesindeki,
Yukar Deniz' in balad yerde biten Bat lke. Bunlar, Efen
di Adad'n dalk topraklarnda balayan ve Aa Deniz'e
dklen iki byk nehir olan Dicle ve Frat. Sippar, burada;
iki nehrin birbirine en yakn olduu, neredeyse dedii yer
de." Yeri, fildii denekle iaret etti. "Buras Edin'in, tanrsal
bereket yerinin balad blm, ta Aa Deniz'e kadar."
"Peki, Erek nerede? Biz neredeyiz?"

100
Zecharia Sitchin

"Burada," dedi, fildii denekle iaret ederek, "Frat


Neh-ri'nin hemen yannda. Gneyde Larsa ve Ur, onlarn
tesindeyse Efendi Enki'nin Yeryz'ne ilk iniinden itiba
ren evi olan Eridu uzanyor. Kuzeyde, ehirlerin olmad
uzun bir nehir yata var; nk l, nehri igal ediyor. Fa
kat sonra urada Borsippa, Babil ve Ki, ardndan da Sippar
uzanyor."
"Borsippa, Efendi Nabu'ya; Babil, babas Marduk'a ta
par," dedi Glgam, "Ve krallk atalarma devredildiinden
beri Ki, Erek'le savar... Riskli bir yol. Peki ya ni Blgesi?
O nerede?"
"Bah lke' de. Tccarlarn kervanlar, Frat Nehri'ni nere
deyse doduu yere kadar takip eder; sonra, birbirine bakan
iki da srasndan akan bir nehre gelene kadar ssz bir yol
dan geerler. En yksek sedir aalar burada yetiir ve Sedir
Orman'n oluturur. Tufan'n ncesinden kalma bir yer olan
ni Blgesi, bunun iindedir."
"Dalar saysz fersah boyunca uzanyor," dedi Glgam,
haritay inceleyerek. "Bu yer tam olarak nerede?"
"Buras, sakl bir yer," dedi kadn, "Kartal olan Anunnaki
dnda kimsenin bilmedii. Fakat Utu, ya da dier bilinen
adyla ama, onlarn kumandan. Sippar' a ulaabilirsen ve
ricam ona iletirsen... " Cmlenin ortasnda durdu.
"N' oldu, anneciim?"
"tar," dedi Ninsun. "Onun sevgili ikiz kardei. fke iin
de, senin zerine Utu'dan gelecek her tr yardm engelleyen
bir lanet yollayabilir."
Glgam diz kt ve annesinin elini tuttu. "Erek'in ha
nmefendisinin fkesini zaten uyandrdm," dedi. "Ezike
kaderimi mi beklemeliyim, yoksa kaderimi aramak zere ce
surca riskli yolu mu semeliyim? Eer leceksem, yldzlara
uzanrken ldmn hahrlanmasn sala!"

101
lmeyi Reddeden Kral

Kadn onun kvrak salarn okad, sonra da onu alnn


dan pt.
"Git," dedi, "ben de byk Anunnaki'ye senin gvenliin
iin yalvaraym."
Boynundan, ucunda gbek ban kesmek iin ebelerin
kulland kesicilerin biimini andran, yeil-siyah bir nesne
sarkan bir sicim kard. Onu, Glgam'n boynuna takh.
"Bu, fsldayan bir ta," dedi. "Onu ba aa evir, ov ve
bylece senin szlerini bana tasn... Ancak onu tutumlu kul
lan, olum; yalnzca gerek tehlike durumunda."
Kadnn elini pt ve ayaa kalkh.
"Kader Tableti'ni hlsm olarak yanma almama izin ver;
benim kehanetim olduununkant olarak."
"Hayr," dedi Ninsun. "Yazsn okuyabilen herkes onu
tar' dan aldn renir. Onu sen sa salim dnene kadar
burada gzelce saklayp tutmama izin ver."
" yle olsun," dedi Glgam. Annesine doru ban edi,
sonra ayrlmak iin dnd, ancak durdu ve yeniden arkasna
dnd.
"Sippar'a nasl gitmeliyim, anne?" diye sordu. "Hi bu
denli uzun ve uzak bir yolculua kmamhm."
"Enkidu'yu yanna al," dedi Ninsun. "O sana rehberlik
edecektir."
"Enkidu mu?"
"Elbette. Yaratcs Efendi Enki, onu yalnzca muazzam
glerle deil, birok gizemin bilgisiyle de donath. Yoldan,
koruyucun ve yol gsterenin olmasna izin ver."
"Enkidu'yu bulup yanma almalym," dedi Glgam. ne
doru adm att ve annesini kucaklad. "Seni yeniden grebi
lecek miyim, annem?" diye sordu. "Erek'in tahtnda bir kez
daha oturabilecek miyim?" Gzlerinde yalar vard.
"Git, olum," dedi usulca, "byk tanrlar seninle olacak."

102
8

1
eriye girmek iin kulland gizli duvar aklndan
kan Glgam, limana doru aceleyle yrd. Buras
ehrin, yakn ve uzaklardan kervanlarn mallarn boalt
t, Frat Nehri ve tesindeki denizlerde durmadan ileyen
gemilerin ehrin rhbmlarna yanah, ehrin uluslararas
mahallesiydi. Her yerinde hanlarn ve genelevlerin bulun
duu, gece gndz tccarlarn, kervanclarn ve gemicilerin
doldurduu bu yer, kentin nispeten faal blmyd.
Glgam, tm ehrin topografyasnn d hatlarn ku
caklayan birok genie sokaktan ve daha dar sokaklarla
pasajlardan geti. Yalnzca karanlk kelerde pusuya yatan
serserileri deil, onu tanyp sonradan yerini bildirmelerine
kar piyade devriyelerini de atlatmak iin dikkatlice, hzl
hzl yrd. Neredeyse koarcasna hzlanan Glgam, so
nunda arad evi bulma sorunu yaamad dar bir sokaa
girdi. Bu blgedeki nadir iki katl evlerdendi ve kap dikmesi
krmzya boyanmt. Ancak kraln buray tanmak iin bu
iaretlere gereksinimi yoktu; nk buraya daha nce birden
ok kez, yeni evlileri aramak iin ehre yaph basknlar sra
snda gerdee girecek gelin bulamadnda gelmiti.
Glgam fazla grlt karmamaya alarak kapya ha
fife vurdu; ancak yant alamaynca, daha sert bklad. Sonun
da kapnn arkasndan bir kadnn sesi duyuldu.
"Gidin; yarn gelin! Btn kzlar derin uykuda imdi."

103
lmeyi Reddeden Kral

Glgam, gecenin sessizliinde kulaa uursuz gelen, dar


sokaa yaklaan admlar duyuyordu.
"A kapy be kadn!" diye sabrszlkla emretti. "Enkidu'yu
aryorum!"
"Herkes uyuyor . . . " demeye balad kapnn arkasndaki
kadn.
"abuk a. Acele et! Kralm ben!"
imdi itaatkard. Glgam kapy ap ittiinde, ar sr
gy kaldrmay anca bitirmiti. eriye dald ve arkasndan
kapy kapad. Kadn, bir ya lambas tutuyordu. Kral tan
ynca, yere eilip selam verdi.
"Enkidu burada m?" diye renmek istedi Glgam. "Sa
rayda ya da baka bir yerde gzkmediine gre, burada ol
mal... "
Kadn ayaa kalkb fakat bedeni hala yar eilmi konum
dayd. Gzel yznde geni bir glmseme vard.
"Salgigti, seni cad!" dedi Glgam, kahkaha atarak. "Onun
la bozkrda tanp bir kadnn rahminin tadna bakbrdndan
bu yana, bu yere eviymi gibi geri geldi. O doyumsuz, bu
rada m?"
"Yukarda," diye yantlad Salgigti.
Bu da birok iki katl ev gibi, kare biiminde bir orta av
luya alan birok odaya blnmt; zemin kat odalar ev
ilevlerine, st kat odalar ise uyumaya ya da hizmetisiz
gnlk ilere ayrlmb.
st kata, st odalarn i evresi boyunca ilerleyen ahap
bir balkona kan merdivenlerle eriiliyordu. Palmiye dalla
ryla rtl at, balkonu glgelemeye yetecek kadar knb
yapyordu; orta avlu, gkyzne akb.
Glgam, ya lambasn Salgigti' den ald ve merdivenleri
hzla trmand. st katn kap eikleri asl boncuk dizileriyle
blnmt ve Glgam, odalarn yanndan geerken ieriye

104
Zecharia Sitchin

gz atmak iin bunlar kenara itti. lk odalarda uyuyan ka


dnlar, ancak daha geni olan ke odada, geni bir iltede
iki gen kadnn arasnda uyuyan Enkidu'yu grd. Gece iin
arkada olarak setii iki ar ve iri kadnn arasnda, ksa,
tknaz bedeni gln grnyordu. Sann uzun bukleleri
yznn yarsn gizlerken derin uykudayd.
"Uyan, Enkidu," dedi Glgam, arkadana dokunarak.
Enkidu bir anda uyand ve Glgam' tand. Arka st
uzanmak iin dnd ve elini selamlama amacyla kaldrd.
Cokusuyla iki kadn uyandrd; ama onlar kollaryla skca
sard ve hareket edemediler.
"Bu, eitimimin bir paras," dedi glerek. "ehrin hti
yarlar, fahielerle uyumamn iimdeki insan glendirece
ini dnyor ... "
"akalamak iin zaman deil," dedi Glgam. "Konu
mamz gereken konular var."
Enkidu, kadnlar brakh. "Kaybolun," dedi ve onlar da
aceleyle darya ktlar. Dorularak oturdu. "Gecenin bu sa
atinde buraya gelmen fena iaret," dedi.
"Gerekten de yle. Erek' ten ayrlmalyz; hemen!"
"Erek'ten ayrlmak m? Gecenin ortasnda m? Anlamyo
rum... "
"Bu, bir lm kalm meselesi," dedi Glgam ve yolda
iin son olaylar hzlca zetledi. "Annem Ninsun, 'Sippar' a
git ve Enkidu'yu yanna al,' dedi. 'tar'n eriiminin dnda,
Utu'nun himayesini talep et,' dedi, 've bykbabandan Sedir
Orman'ndaki ni Blgesi' ne erimek iin yardm iste!"' diye
bitirdi szlerini Glgam.
Uzun bukleleri canl dalgalar gibi hareket eden Enkidu,
ban kukuyla sallad. "Tm bunlar gerek bir olaydan ok
kt bir rya gibi geliyor kulaa", dedi, "Erek' ten kamak da
en iyi zm deil. 'Sippar' a git,' demi hanmefendi! Refa-

105
lmeyi Reddeden Kral

kati olmadan yolculuk etmek, ar riskli bir serven; hele


Sedir Orman' na girmek, kesin bir lm, Glgam!"
Ayaa kalkh ve ar kolunu kraln omzuna koydu. "Kal
bindeki korku mu alp gtrd seni? Gel; sana tepenin ba
na, tapnaa kadar elik edeyim; ne de olsa gn domak ze
re. Kutsal tar'n, Gklerin Kraliesi'nin kap eiinde dur.
Kader Tableti'ni ona kurban olarak sun; dua et ve zr dile.
Onun deil, Yedi Yarg'n hkmn talep et. Ve inan bana;
hayatn balanacak!"
"lml olmadndan, kalbimdekini anlamyorsun," dedi
Glgam. "Kaderimin ars geldi ve bu arya yant vermek
zorundaym! Zar ahld, Enkidu. Gklere ulamak ya da bunu
denerken lmek, tek seenek bu ... Benimle geliyor musun, yok
sa bir korkak gibi arkada m kalmay yeliyorsun?"
"Glgam," dedi Enkidu. "Gayet iyi biliyorsun ki lm
llerin lmnden korkmuyorum. Beni yaratan Efendi Enki,
beni grnte insan, dayankllkta tanr yaph. Kemiklerim
bronz, kirilerim bakr gibi ve kanm yok. Boyum ksa da olsa
on adamn gcndeyim! Elimle kap dikmelerini paralyo
rum; ayamla duvarlar deviriyorum; dizimle boaya boyun
ediriyorum. Hayr, Glgam; kendim iin korkmuyorum;
senin iin korkuyorum! nk baarabileceklerin kukulu;
ancak kaybedeceklerin kesinlikle belli!"
"Saygdeer bir konuma," diye yantlad Glgam, "ama
sonusuz. Benimle geliyor musun; yoksa yalnz bama m
yolculuk etmeliyim?"
Enkidu, ban kukuyla sallayarak arkada kral szd.
"Kader seni gerekten de alt etmi," dedi "ve seni ikna etme
nin yolu yok. .. Seninle gelmeliyim, doshm."
"Sana gvenebileceimi biliyordum!" dedi Glgam ve
yoldan kucaklad. "imdi, istikametimize giden yol nedir
ve oraya nasl varacaz?"

106
Zecharia Sitchin

"Yolu ben biliyorum; oraya nasl varacamz bulmal


yz," dedi Enkidu.
"Gel; hazrlklarmza balayalm."
Yoldalar, dier kadnlar uyandrmamaya zen gstererek
avluya indiler. Enkidu onu aramadan, Salgigti orada belirdi.
"Salgigti," dedi, "Son birka gndr uzaklardan gelip se
nin zevk kzlarn ziyaret eden yabanclar oldu mu?"
"Evet," dedi Salgigti. "nmzdeki sabaha kadar festival
gnlerinde yola kmas mmkn olmayanlardan, burada za
man ve para harcayan ok oldu."
"Gzel, gzel," dedi Enkidu. "Hepsi gemici miydi; yoksa
eek srcs myd; ya da aralarnda tccar veya kervana
var myd?"
"Bazlar yleydi, bazlar deildi... Biz soru sormayz."
"Oh, bu kadar erdemli olma, Salgigti," dedi Enkidu ve k
krdayarak arkasna bir aplak indirdi. "Olur ya, dierlerin
den daha iyi deme yapan oldu mu?"
"En savurganlar, Amorlu tccar Adadel oldu. Erek'te Bat
lke' den gelen bal ve hurma arab satt; Mari'ye dnerken
yn ve tahl gtryor."
"Bu, bir kervan m?"
"Hayr; yelkenli bir geminin kaptan; kzlara bbrleni
yordu ... Gerekten de son derece cmert bir mteri oldu!"
dedi Salgigti, biraz da zntyle. "Yarn yola kyor."
"Mkemmel bir istikametr' diye fsldad Enkidu, Glga
m' a. Gz, gece elikisi olmu iki kadnn, glgelerin ara
sndan konumay duymaya abalayan grntsn seti.
"Benimle olan iki kadn, suyla dolu iki deri matara hazrla
snlar," dedi Salgigti'ye, "ayrca ekmek, peynir ve tatl olarak
hurma ile dolu iki tane bez anta."
Salgigti, kadnlara eli ile iaret etti ve yaklatklarnda
Enkidu'nun isteklerini yerine getirmeleri iin talimat verdi.

107
lmeyi Reddeden Kral

"Atlm kyafetleri nerede tutuyorsun?" diye Salgigti'ye


sordu Enkidu. "Erkeklerin unutup arkalarnda brakt giy
sileri?"
Kadn, bu tr giysilerin bir keye yld zemin kat oda
larndan birine gtrd onlar.
"stmz bunlarn bazlaryla deitirelim," dedi Enki
du Glgam' a.
"Ama bunlar ypranm ve kirli!" diye isyan etti Glgam.
"Bu yzden de uygunluklar mkemmel," diye serte
yantlad Enkidu ve soyunmaya balad. Durumu kavrayan
Glgam, her zaman yannda tad haneri yeni kyafetine
geirmeyi unutmadan onu taklit etti.
"Adadel'in gemisi nasl g-nyor?" diye Salgigti'ye sor
du Enkidu.
Yelkenleri olduunu yinelemek dnda fazla bilgi suna
mad.
"Bulacaz onu," dedi Enkidu, Glgam' a sz vererek.
Enkidu kyafetini deitirirken, tuttuu bir sikke kesesin
den bir gm ekel karp Salgigti'ye uzatt. Parlak metalin,
havada tuttuu ya lambasnn nda ldadn grebili
yordu; ban minnetle edi.
"Kraln hizmetindeyim," dedi.
"Unutmadan," dedi Enkidu, "lkbahar Festivali'ne kadar
dnmezsek giysilerimizi satabilirsin. Ama o zamana kadar
sen ya da kadnlarn bu konularda tek kelime etmeyeceksi
niz; yoksa yaratcm Efendi Enki, hepinizi arpar; her nerede
olursanz olun!"
Salgigti, bayla onaylad. "yle olsun, Efendi Enkidu."
Adam, onu kucaklad ve geni azndan pt. "Kadnla
rma iyi bak!" dedi ona. Sonra ikinci kez dnnce, gidip
dier iki kadn da kucaklad. "Geri dndmde ikiniz iin
de birer gm ekel olacak!" diye sz verdi.

108
Zecharia Sitchin

"Haydi gel; gidelim," dedi Glgam, sabrszlkla. "Hala


Niglugal'la konumam ve olumla vedalamam gerekiyor ... "
"Ve gitmeye hazr olduunda btn ehri uyandrm ol
duundan emin olman m?" diye sylendi Enkidu. "Saraya
dnersen bir daha asla ayrlamazsn; nk, o zamana kadar
Anu'nun eseriyle ilgili feryat oktan yaylm olur!"
"Adadel, gne doduktan ksa bir sre sonra yola k
yor," dedi Salgigti onlara, ban eerek.
Glgam, evresine bakh. Gecenin karanl gerekten
de yerini igalci gndoumuna brakmak zereydi. Enkidu,
yolluklarn durduu antalar tutuyordu. Salgigti, ba hala
hafife ne eik, sessizce duruyordu. Yolluklara yardm eden
iki kadnn, avlunun bir kesinde aceleyle giyindiklerini g
rebiliyordu. Ban kaldrp st kata bakh. Ksa sre iinde di
er kadnlarn uyanacan ve bu yerin dedikoducu diilerle
dolup taacan biliyordu.
Sinirli bir kahkaha patlath. "Bu bir aka; hayatmn en g
ln ve en ac akas!" dedi. "Burada, bir genelevde, kararm
vermem istenirken gece hrsz gibi duruyorum . . . Ksmet bu
muydu, Enkidu?"
Enkidu yant vermedi.
"A kapy, zevk kadn," dedi Glgam Salgigti'ye, "ve
kaderimle yzlememe izin ver."
***

Yksek Rahip Enkullab, yatak odasnda hizmeti rahip tara


fndan huzursuz ve ryalarla dolu bir uykudan uyandrlm
t. rkntyle uyand ve fkeliydi.
"Nbeti rahiplerin ba sizinle hemen konumak zorunda,"
dedi hizmeti. "En acil konulardan biri olduunu syledi."
"afaa kadar bekleyemez miydi?"
"Yksek Rahip' in hemen bilgilendirilmesi gerektiini sy
ledi."

109
lmeyi Reddeden Kral

"Bana kyafetimi ver ve onu ieri al yleyse," dedi En


kullab.
Ksa sre sonra byk bir y lambas tutan hizmeti,
uzun boylu ve iriyar bir adam olan ve giysisi onu saran deri
kemerden ayrt edilen nbeti rahiplerin ban ieriye ge
tirdi.
"Beni kymetli uykumdan mahrum etmeye deer grd
n ey, nedir?" diye serte ama fkesizce sordu Enkullab.
"Kutsal Baba," dedi nbeti rahiplerin ba, "Gklerden
aaya bir kehanet, Anu'un eseri geldi..." Konumas bitince
ban edi.
"Evet, evet; devam et!" diye bard Enkullab.
"Den bir yldz gibi, aydinlk yayarak gklerde belirdi.
Uzun, siyah bir nesne; gvdesi ylan gibi przsz, ba yz
geli bir baln ba gibi, hslamas iri bir ylannki gibi ... "
"Anu'nun eseri mi?"
"Gklerden geldi ve bir lmlnn elinden kma deil,
Kutsal Baba."
"Tanrlara krler olsun!" diye haykrd Enkullab. "Dua
larm yant buldu! Daha fazlasn, hepsini anlat!"
"Sylediim gibi, den bir yldz edasyla belirdi... Yer
yz'ne yaklatnda, Kutsal Blge'ye ynelmi gibi grn
d. Ama sonra ... Sonra kraln sarayna doru gider gibiydi."
"Bir kehanet iin dua eden, bendim!" diye bard Enkul
lab.
"Kutsal Baba, Anu'nun eseri Yeryz'ne kuzeyde, eski ka
naln kysnda gmlerek dedi."
"Devam et," dedi Enkullab ona.
"Aaya hzla inii, blgenin surlarndaki rahipler tara
fndan grld. Bir grup, dt yere aceleyle gitti. Vardk
larnda, bir kalabalk, askerler... Ve kral zaten oradayd."

110
Zecharia Sitchin

"Kral Glgam zaten orada nuyd?"


"Evet, Kutsal Baba. Anu'nun eseri, gksel bir ylan gibi
tslayp dnerek renk deitiriyordu. Yalnzca kralda, Glga
m' ta, ona dokunacak ve onunla greecek cesaret vard.
Sonra kutsal koruma iin uygun ilahileri syleyen rahipler,
kanaln kysna indiler ve nesneyi devraldlar. Derin bir a
mura gml halde ve u an cansz; nk kral onunlayken,
ba koptu."
"Onunlayken derken?"
"Rahipler gksel nesnenin etrafn sardklarnda, git
miti."
Enkullab ayaa kalkh ve oday arnlamaya balad. "Gk
lerden bir kehanet, Anu'nun eseri, mthi esiz ve kutsal bir
nesne, vey kardeim kral tarafndan kirletildi... Tanrlarn
gazab uyanm olmal!"
"Bu, tanrlarn iradesi!" dedi nbeti rahiplerin ba. "Kut
sal baba giyinir ve benimle blgeye gelir mi?"
"Evet, tabii ki . Blge, Gklerin Yeryz'ne dedii bir
..

yer olarak kutsanmal!" dedi Enkullab. "imdi bana nesnenin


dn anlat. lk bata Kutsal Blge' ye, sonra saraya yne
lir gibi mi grnyordu?"
"Tam olarak yle."
"Ya indii yer tam olarak nerede?"
"Sarayn kuzeyinde."
"Peki kral gittiinde, askerler de onunla m gittiler?"
"Hayr; bir mfreze arkada kald."
"yleyse zaman kaybehneyelim," dedi Yksek Rahip.
"htiyacn olacak sayda rahip ve bir yk arabas al, sonra da
kerameti Kutsal Blge'ye ekerek olabildiince abuk getir!"
"Aynsn kraln adamlar yapmasn diye mi?"
"Konuyu anladn. imdi git; acele et! Hemen giyinip ar
kandan geleceim."

111
lmeyi Reddeden Kral

"Peki ya askerler kar karlarsa?"


"Tanrlarn gazabn ar . . . Sen bir rahipsin, yle deil
mi?"
***

Yaklaan gndoumu, bazlar ykl eekleri sren tccarlar


gelmeye baladnda iyi mevzilenmi olmak isteyen her tr
sokak ocuunu, limana kan sokaklara ekmiti. Bu sokak
ocuklarndan bazlar, yaklamakta olan Enkidu ve krala ya
namaya alhlar; ksa boyuna kanarak zellikle Enkidu'yu
hedef aldlar. Ancak elinin aplayla ya da ayann tekme
siyle, onlar frl frl dndrerek bir an nce savuturdu. Yeni
Yl festivali sresince ehirden ayrlmaya izin verilen ilk ann,
yaklamakta olan gndoumunun yelkenlilerin aceleyle yola
kn tetikleyeceini ok iyi bilen iki arkada, admlarn
hzlandrd.
Limann Frat Kanal'na giden kuzey ucuna varr varmaz,
Adadel'in gemisinin yerini hzlca arahrdlar; uzun bir yel
ken ve dizi dizi kreklerle donahlm byk bir yk gemisine
ynlendirildiler. Geminin bal olduu rhhmda hummal bir
hareketlilik vard; gemideki herkes uyanm ve megule ben
ziyordu.
Yoldalar, durumu izlediler. "Geminin kaptanna, bizi g
vertenin alhna, mallarn arasna saklamas iin para teklif ede
biliriz," dedi Glgam.
"Saklanmak, ihaneti davet eder," diye yantlad Enkidu.
"Onun yerine kendimizi gemici olarak ie aldracaz."
"Grnen o ki gereksinimi olan sayda yardm eline zaten
sahip ve yaknda demir alacak," dedi Glgam.
"Burada bekle; konuyu halledeceim," dedi Enkidu ona.
Enkidu, endamna gre arho derecede geni birka adm
atarak rhhmn kenarna vard. Gemiye malzeme yklemekle
megul olan adamlardan birine yaklah; bir an iinde adam

112
Zecharia Sitchin

yere dt ve Enkidu onu kenara srkledi. Gemiyi nhhma


balayan halatlar zen baka bir adam daha vard; Enkidu'yla
ksa bir karlamann ardndan o da sessizce uzaa srklen
di. Sonra Enkidu iaret verince Glganu, aceleyle yanna gitti;
her ikisi de gverteye kp kaptan Adadel'i sordular.
Koyu renk salarnn ou bandaki rtyle gizlenmi;
sakallar Batl stilinde, sivri kesilmi; kaznm koyun deri
sinden bir kyafet giyen, orta yal bir adamd.
"Baka adama ihtiyacm yok," dedi Adadel. "Gemimden
inin; yola kmak zereyiz."
"Hi de yle deil," dedi Enkidu. "ki tanesi ortadan kay
bolduu iin iki adama ihtiyacn var." Adadel, aknlkla
ona bakt. Rhtmda gz gezdirdiyse de iki adamn gre
medi. Onlara adlaryla seslendi; ama yant alamad. Sonra
Enkidu'nun ksa boyuna kafa yorarak ve olayn iyzn
merak ederek, hrpani giyimli Enkidu ve Glgam'a daha
dikkatlice bakh..
"Yeteneklerimizden kuku mu duyuyorsun?" diye sordu
Enkidu. Gemiyi rhh.ma balayan halatlara gitti ve bir kez
ekmesi, kopmalarna yetti.
"Anlyorum," dedi Adadel. "Peki ya yoldan?"
Glgam tek kelime etmeden geminin kenarna gitti ve
onu bacayla rhhmdan uzaa itti.
Adadel, onlar szd. "deme, Mari ehrine vardmzda
iki ekel," diye bilgilendirdi onlar. "Ba tayfa size grevleri
nizi verecek."
"Ya gnlk yemekleri?" diye sordu Enkidu.
"Ve gnlk yemeklerinizi," diye onaylad Adadel.
Demirlerinden ayrlm olan gemi, rhbmdan uzaa srk-
lenmeye balad. Liman alanndan Kutsal Blge'ye h.rmanan
sokaklarn olduu ynden gelen kargaa sesleri vard. Glga
m, yznde kaygl bir ifadeyle Enkidu'ya bakh.

1 13
lmeyi Reddeden Kral

"e alndmza gre kaptana ekelinin karln vere


lim," dedi Enkidu, kreklerden birini kaparak. Onunla ge
miyi, dier demirli gemilerden oluan labirentin arasndan
ittirdi. Bir krek kapan Glgam, ayn eyi geminin dier
yannda yaph. Gemi, ksa sre iinde geni liman kanalnn
ortasndayd.
"Kreklerin bana! " diye bard batayfa.
Dier adamlar da aceleyle krek oturaklarna getiler ve
krekleri kavradlar. Krekilere bara ara emirler veren
ve Enkidu'yla Glgam'n geminin her iki yannda yardm
c olduu Adadel, deniz trafiinin iinde gemisini ustalkla
ynlendirdi; herkes ayn anda yola kyor gibiydi. Kaptanla
rn arasnda barma ve kfr takas yaplyor ve yumruklar
fkeyle havaya kaldrlyordu. Ancak bu, bir rutinin para
syd ve bir aksilik olmad srece hi kimse bu szcklerle
hareketleri ciddiye almyordu.
Bylece gemi, manevra yaparak liman alann terk etti;
Erek limann byk nehre, dier su yollarna ve tesindeki
tm dnyaya balayan, insan yapm su yolu, Frat Kanal' na
giri yaph. imdi ehrin dou duvar sa, eit eit mahalle
leri ise sol taraflarnda kalyordu. Trafiin ou gidenlerden
olusa da, gelen birka gemiyle sal da vard ve Enkidu, uzun
kreiyle onlar uzaa ittirerek gcn ve yeteneini ortaya
koyuyordu. imdi kanaln ehir duvaryla bulutuu yeri ko
ruyan savaklara yaklayorlard. Hayati bir askeri pusu nok
tas olduundan, burada srekli bir nbet yeri bulunurdu.
Glgam, geminin kenarn abucak terk etti ve krekilerin
arasna oturdu.
Ani hareketi, Adadel'in gznden kamad. Enkidu'ya
bakt ve onun Glgam ile yaklaan nbet yeri arasnda gidip
gelen baklarn yakalad.
"Nereye?" diye gemiye bard ba nbeti.

1 14
Zecharia Sitchin

"Mari'ye," diye yantlad Adadel.


"Tanrlar sizinle olsun," diye baran ba nbeti, gemiye
el sallad.
ki yannda birer gzetleme kulesi bulunan kemerli duvar
aklndan getiler. Burada kanal geniliyordu. Arhk ak
krsal alandaydlar.
Enkidu geldi ve Glgam'n arkasna oturdu. "ehirden
sa salim ktk," diye fsldad.
Geni, grkemli nehre ulahklarnda gne, gn dou
sunda ykselmiti. Gz esintisi vard ve Adadel yelkenlerin
diree ekilmesi emrini verdi. ok gemeden hem tayfalarn
tempolu krek ekiinin hem de rzgarn ittii gemi kuzey
ynnde, aknhya kar hzla ve tatl tatl ilerliyordu.
Glgam, arkasn dnp Enkidu'ya bakh. "tar'n hidde
ti arkamda," diye fsldad. "lmszl bulma yolunda
ym!"
"Yolculuumuz daha yeni balad; ahlacamz tehlikeler
de yle," diye fslhyla yantlad Enkidu.
Tayfa gvertesinin stndeki gverteden, ikiliyi izliyordu
Adadel. "Bunlar, iki sradan gemici deiller," diye homur
dand ba tayfaya. "Geceleyin daha fazlasn renmeliyiz . . . "

115
7

insun, Glgam onu brakhktan sonra huzur bula

N mad. Uzanp biraz uyumaya all; ancak uyku,


ondan kayordu. Koltuunda bir sre oturup uzun
uzun dnd. Kraln gidii ortaya khnda ve gksel mek
tubun haberi tar' a ulahnda, kzlca kyamet kopacana
kuku yoktu. Peki, gazab serbest kalan tar ne yapacakh?
Ya Enkullab?
Ninsun, dnceleri onu ele geirdiinde sk sk yapt
gibi yukarya, evin dz atsna kh. Kuzeybahda, zerinde
Kutsal Blge'nin durduu geni platformu oluturmak zere
doldurulmu ve dzletirilmi dalk bumu, blgeyi evre
leyen devasa duvarn belirginletirdii ufuk izgisinin ze
rinde ykselen Eanna zigguratn grebiliyordu. Baklarn
douya kaydrdnda, zerinde kraln saraynn bulunduu
daha kk dalk bumu seebiliyordu. Evet, diye dnd,
tapnan ve sarayn bir olduu, daha kibirli olsa bile Anunnaki'nin,
ayn zamanda insanlar zerinde daha az zorba olduu, daha mutlu
bir a vard.
Ta tede, sarayn gr izgisinin tesinde, annesinin evi
uruppak uzanyordu. Ninsun, Fsldayan Ta' alp ovmak
ve sesini annesine duyurmak iin elini dalgnlkla ve alkan
lkla boazna gtrd. Ancak plak boazna dokunduun
da, ta oluna vermi olduunu hahrlad. Yine de yzn
uruppak' a doru dnd ve dncelerini dile getirdi. Ey

117
lmeyi Reddeden Kral

anneciim, Glgam'a doru tavsiyede bulundum mu? Gerekten


Erek'ten ayrlacak m? Ne zaman ? Nasl? Ve tar'n gazabyla na
sl baa kmalym ?
Yant alamad. Glgam oradayken gmi nlarn oda
larna dolduran ay, bal ynnde yitip gitmiti. Gecenin so
nuyla yaklaan tan arasndaki zaman, o saatte nbeti olan
herkes iin kt bir zaman dolduran trde bir karanlk, ev
reye egemendi. Serin esinti tatszd. Aaya indi ve hizmet
isini ard.
"Grevlileri uyandr; gne domadan ykanp giyinmek
ve gitmek istiyorum," dedi. "Kutsal Blge'ye geri dnyo
rum."
"Evet, yce hanmefendi," dedi hizmeti. "Arabaclar ya
da meale tayclarn uyarmal mym?"
"Hibirini uyarma," dedi Ninsun. "Gze arpmadan git
mek istiyorum. Eee bineceim. imdi saraya ko ve mabe
yinciye bana gelmesini syle."
Ninsun, gizli yan kapy kullanarak eei bir ip yardmyla
ynlendiren bir grevli ve arkasndan hzl hzl yryen iki
grevli eliinde Diriltme Evi'nden ayrldnda, gn do
mak zereydi. Onlara, Kutsal Blge'ye Gipar'n yan kapsn
dan erimeleri talimahn verdi. "tar'n bu kez geceyi orada
geirdiini dnmyorum," dedi, sesinde kinayeyle.
Nbeti rahipler, armakla birlikte onu tandlar ve ie
riye aldlar. Grevlileri gnderip rigal'a, kutsal evlerin bu
lunduu Byk Tapnak'a doru hzl hzl yrd. Grev
li rahipler misafir tanrlarn ayrlna hazrlandklarndan,
tapnan nndeki geni avluda dikkate deer bir kargaa
vard. ki tekerlekli arabalar darya karlyor ve tren iin
diziliyordu; grev iin zel olarak yetitirilmi eeklere ko
um giydiriliyordu. Sre boyunca ok fazla barma ve
anrma oluyordu. Tm bu kargaada Ninsun'un yayan gelii,

118
Zecharia Sitchin

pek fark edilmemiti. rigal'n iine aceleyle girdi ve konutu


na ilerledi.
Hemen ardndan, her biri en sevdikleri renkleri ve konik,
boynuzlu kutsal balklarn giyen misafir tanrlar, tapnaktan
ayrlmaya ve kendilerine tahsis edilen arabalar aydnlatmaya
baladlar. Aslnda Nibiru' dan gelen Eski Tanrlarn nc
ve drdnc kua olarak hepsi genti ve neeli halleri, z
grce gezinebildikleri kk tara konutlarna gitmek zere
Kutsal Blge'nin disiplinli, trensel snrlarn terk etmek iin
duyduklar sabrszl belli ediyordu.
Ancak akalamalar, avluda bir barma ykselip hay
krlar, "Yce hanmefendi, tar geliyor!" diye yinelenince,
aniden sessizlie gmld.
Gelii mjdelenen tar, Erek' in Hanmefendisi, kendi al
tn ilemeli arabas iinde avluya giri yapt. Arabasna ko
umlu iki vahi aslann dizginlerini tutarak ayakta duruyor
du. ki leoparn postundan oluan av kostmn giymiti;
uzun bir yay ve omzuna eritle balanm bir ok klfnn
iindeki oklarla silahlanmt. Grevli rahipler, arabann
nne abucak geliyorlard; dierleri, onun arkasndan ko
uyorlard.
"Yce hanmefendi, trene liderlik yaparak misafir tan
rlara ehrin kaplarna kadar elik edecek!" diye duyurdu,
heyetindeki barahip.
"Arabalar uygun ekilde hazrlayacam," diye yantlad
arabalarn ba. Sonra yardmclarndan birine dnerek ho
murdand, "Zavall ehir halk . . . tar, av havasnda . . . Dalk
burundan aaya hzla inecek; nne panik tohumlar eke
rek, ardnda ykm brakarak, Erek sokaklarn sprecek...
Sonra ceylanlar, ya da ans varsa daha vahi hayvanlar
avlamak zere, arabasn ehrin dndaki bozkra doru, bir
yldrm gibi srecek."

119
lmeyi Reddeden Kral

Blgenin ana giriinde bir karklk olduunda ve orada


tuhaf bir kafile belirdiinde arabalar sraya girmiti ve yola
kacak tanrlar kendilerine tahsis edilen arabalar hareket et
tirmeye balamlard. ki rahip, boann ektii bir yk araba
sna nderlik ediyordu; onlar Yksek Rahip, arkasnda birok
rahiple arkadan takip ediyordu. Avlunun ortasna geldiler ve
durdular. Siyah renkli, byk, silindir biimli bir nesne, yk
arabasnn zerindeydi.
"Tm bunlar ne demek oluyor?" diye sordu tar.
Yksek Rahip, ne kh. "Yce Hanmefendi, Gklerin Kra
liesi, Yeryznn Kraliesi," dedi, yere eilerek, "Gklerden
bir iaret geldi."
"Sadede gel!" diye emretti tar. "Arabadaki o nesne ne?"
"Yce Hanmefendi, yce tanrlar," dedi Enkullab, "Anu
'nun elleriyle yaph eser, Gklerden Yeryz'ne geldi. Kud
retinize layk, kutsal bir iaret! "
Tanrann nne yzkoyun yath. Dier rahipler dizle
rinin zerine ktler. tar, dizginleri eitimli iki grevliye
verip arabasndan indi ve eliyle onlara arabay gtrmelerini
iaret etti. Sonra tuhaf nesneye bir gz atmak iin yk araba
sna doru yrd. lk nce nesneyi tm yanlardan grmek
iin yk arabasnn evresini dolah; ardndan ona dokundu.
Nesnenin ana gvdesinden ayrlm olan diske benzer st b
lm de yk arabasnn iindeydi. Silindirik blmdeki aralk
kalm akl grebiliyordu ve elini ieriye soktuysa da hi
bir ey hissedemedi.
"Bana her eyi anlat," dedi Enkullab' a.
Ayaa kalkh ve dier tanrlarla byk avluda toplanan
dier herkes duyabilsin diye, bildiklerini yksek sesle anlatt
ona. Surlarda konumlanan baz rahiplerin, kayan yldzlarn
gkleri izgilerle boyadklarn nasl grdklerini; aralarn
dan bir tanesinin Yeryz'ne yaklatka nasl bydn;

120
Zecharia Sitchin

Kutsal Blge'ye dmek zereyken oray nasl kardn ve


kuzeye dtn; bir grup rahibin nasl aceleyle blgeye
gittiini ve kral, nesneyi incelerken bulduunu; krala geri
ekilmesini emredip grevi nasl devraldklarn; gecenin or
tasnda bu mucizevi olaydan haberdar edilince kendisinin,
Yksek Rahip'in, gksel nesnenin kanaln yatandan kar
larak boal yk arabas iinde Kutsal Blge'ye getirilmesi ve
tar'a, Gklerin ve Yeryz'nn Kraliesi'ne sunulmas iin
nasl emir verdiini.
"Bu, kehaneti yerine getiren bir keramet," diye szlerini
tamamlad Enkullab. "Byk olaylar geliyor! Ktlk sona
ermeli ve doruluk galip gelmeli, Anu'nun szyle!"
"Keramet, lmller iin deil; tanrlar iin," dedi tar.
"Eer bir mesaj tayorsa bu, yalnzca tanrlarn anlamas iin
dir. imdi syle bana; kral nerede?" Blgede olan rahipler,
nesneyle megul olduklarndan kral gzden kaybettiklerini
ve yerini bilmediklerini itiraf ettiler.
"Saraya geri dnm olmal," diye fikir verdi Enkullab.
"Anu'nun eserini tapnama getir ve kral ar!" diye
emretti tar.
Ninsun, Byk Tapnak rigal'daki bir pencereden, ba
kalar tarafndan grlmeden olaylar gzlemliyor ve onlara
kulak misafiri oluyordu. tar'n szleri zerine ln zapt
etmek iin, ellerini azna gtrd; nk, o anda Niglugal'n
ana kapdan avluya girdiini grebiliyordu. Byk avluda
kimlerin bulunduunu fark edince aniden durup admlarn
geriye doru atmasndan, orada bulduu kalabal bekleme
dii anlalyordu. Ancak, Enkullab tarafndan oktan fark
edilmiti.
"Ah, kraln mabeyincisi bize kahlmaya gelmi!" dedi En
kullab, yksek sesle. "tar'n emirleri sarayda duyulmu ol
mal."

121
lmeyi Reddeden Kral

Niglugal dizlerinin zerine kt ve yere eildi. "Yce


Hanmefendi, yce tanrlar," dedi. "nnzde saygyla eili
yorum. Ben, Niglugal; hizmetkarnz."
"Kraln Kutsal blge' de ne ii var?" diye sordu Enkullab.
Niglugal yzkoyun durmay srdrd.
"Ayaa kalk ve konu!" diye emretti tar.
"Yce Hanmefendi Ninsun ile konumaya geldim," dedi,
ayaa kalkarak.
"Seni mi ard? Hangi amala?"
"Kral ile ilgili," diye konumaya balad Niglugal. Durdu
ve evresine huzursuzlukla bakh. "Kral, gecenin ortasnda
saray terk etti ve geri dnmedi."
"Rahipler, Anu'nun eserirtin dt yerde grmler
kral," dedi tar, kamsyla arabadaki nesneyi iaret ederek.
Niglugal, iaret ettii yne bakh ve dizlerinin zerine k
t. "Anu, kutlu olsun," dedi. "Kerametiyle hepimiz kutsana
lm."
"Gklerden bir iaret bu!" diye bard Enkullab. "Kraln
kaderi belirlenmi!"
"eneni tut!" dedi tar, fkeyle. "Mabeyinciyi biraz daha
dinleyelim . . . imdi, bize kraldan sz et."
"Den yldzn olduu yere aceleyle giden askerler, ger
ekten de kral orada grmler," dedi Niglugal, "ancak hi
biri, daha sonra onu grmemi. Yce Hanmefendi Ninsun'un
hemen buraya gelmemi sylediini rendiimde saray n
betileri, tm ehirde bir arama balatmak zereydiler ... "
"Bunu duydunuz mu?" diye bard tar, toplanan tanr
lara doru.
"Kral ortadan kayboldu ve Ninsun'un bundan haberi var!
Anne, oluyla birlikte entrikann iinde! "
"En ktsnden korkuyorum, ey Gklerin Kraliesi," dedi
Niglugal. "Askerlerimin ehirde kral aramasna izin verin... "

122
Zecharia Sitchin

"Kral bulunamazsa en kts, henz gelmemi olacak! "


diye serte yantlad tar.
"Git ve ehri ara; her bir kesini ara ve akam olmadan
Glgam' bana getir; l ya da diri!"
"Siz merhametlisinizdir, Yce Hanmefendi," dedi Nig
Iugal, ayaa kalkarak. Dier tanrlara doru eilerek geriye
doru adm att ve onu izleyen muhafzlaryla birlikte hzlca
yola kt.
"Kehanet gerek oluyor! Glgam' a yeni bir yl bahedil
medi! " dedi Yksek Rahip, ne doru atlp tar'n nnde
dizlerinin zerine kerken. "Ey Erek' in Hanmefendisi, onun
krallnn bugn bittiini duyurun! " Allak bullak olmu tan
rlara doru elini sallad. "Kutsal tanklarn hepsi burada!"
tar, toplanan tanrlar szd. "Ninsun'u grmyorum.
Onsuz on iki, tamamlanmyor... "
"Gnahkarn krallna son verin," diye yalvard Enkul
lab. "Yce Anu'nun arzusu bu!" Tanrlarn arasnda rza m
rltlar oldu, ancak hibiri konumad.
"imdi unu dinleyin! " dedi tar, hem tanrlar hem de ra
hipler onu duyabilsin diye sesini ykselterek. "Akama kadar
beklemeliyiz. Eer kral bulunamazsa ya da lmse, kralln
efendisi Efendi Enlil'in rzasyla, Erek'in tahtna yeni bir kral
kmal!"
"Peki, bu kim olmal?" diye sordu Enkullab, sesinde mah
cubiyet ile.
"Bizimle olan tanrlar, odalarnda beklesinler," dedi tar.
"Yeni bir kral ta giyecekse, seimimi sizlerle konumal
ym."
Enkullab'a dnd. "Ninsun'u tapnama ar. Olunun
entrikacl konusunda daha fazlasn renmek istiyorum."
"Annesine bak da olunu al," dedi Enkullab. "Onu bulup
size getireceim."

123
lmeyi Reddeden Kral

Tanrlar ve yere eilmi rahipler, dalmaya balamak iin


tar'n avluyu terk etmesini beklediler. Ancak tar daha yz
adm teye gitmemiti ki, tepeden bir ses nlad.
"Kral, yayor! Kehanetler, kutsanmadr! Glgam, kral
dr!"
Yksek sesle sylenenler herkesi akna evirdi. Ani ol
malar, bir an iin nereden geldiklerini belirsizletirdi. An
cak ksa sre sonra Anu'nun kutsal tepesinin olduu yn
den geldikleri anlald. Hepsi yukarya, Beyaz Tapnak'a
doru baktklarnda, giydii boynuzlu balktan tannan
tanra siluetini aka grebildiler. Podyumun tepesinde
duruyordu.
tar, bir an iinde kim olduunu anlad.
"Yce Anu adna! " diye haykrd. "Ninsun bu . . . Tren
yokken, yce Anu arlmazken, kutsal tepeye kmaya nasl
cret eder!" Yayn omzundan ekti ve eline okluktan bir ok
ald. fkeyle, Beyaz Tapnak'n bozulmam bir grntsn
alabilecei bir noktaya, geriye kotu. Oku, yayna yerletirdi
ve siluete doru nian ald.
"Hayr!" diye bard, yaknnda duran tanrlardan biri.
"Onu ldrrsen canl canl gmlrsn; Marduk' a yapld
gibi! "
Bir an iin duraksayan tar, niann indirdi ve yeri vur
du. Ok, byk bir pat sesi ile arpt ve topran iinde yars
kayboldu.
"Kutsalla saygszl ele almann baka yollar var,"
dedi tar, yay yeniden omzuna koyarken. "imdi gidin: em
redildii gibi, gidin!" diye bard avludaki herkese.
Yksek Rahip kprdamad. "Hem kutsalla saygszlk,
hem de vatana ihanet," dedi, ba nnde.
"Vatana ihanet mi?" diye onun szlerini yineledi tar. "Evet,
krmm. Gksel ember'de yerine getiim bu Ninharsag' n

124
Zecharia Sitchin

kz, Erek'in tanras olarak yerime gemek iin entrika eviri


yormu! Anu adna, haklsn, Enkullab."
"O ve olu; vey erkek kardeim . . . " diye ekledi Enkul
lab.
"Szm olsun ki, Enkullab," dedi tar, yksek bir sesle,
"eer bir kral seilecekse, o sen olmalsn!"
Adam minnet dolu szlerini edemeden kadn, hzl adm
larla Eanna'ya doru ayrld.
Grevli rahipler ve rahibeler, Zigurrahn merdivenlerini
trmanrken ona ayak uydurmakta zorlandlar. kinci kade
mede bir tulay ekti ve bir duvar dnerek geni bir akl
ortaya kard.
"Gk gemimi darya getirin! abuk olun!" diye emretti.
Nbeti rahipler, zerinde top biimi verilmi ve uzun
bacakla desteklenmi byk bir nesnenin durduu ahap bir
platformu darya ektiler. Bir rahibe tar'a pilot kaskn
getirdi ve tanra onu aceleyle giydi. Ardndan uzun bacak
lardan birindeki manivelay eken tar, kre yzeyinin bir
blmnn almasna neden oldu ve bu kapdan aaya
doru bir merdiven, grltszce uzamaya balad. tar
temkinle hareket ederek merdivenleri hrmand ve kreye
girdi. Bir an iinde merdiven, kre tarafndan yutulmu gibi
geriye ekildi. Kap kapand ve krenin yzeyi daha nceki
kadar przszleti; ifaclarn iyiletirdii ve iz brakmayan
bir yara gibi.
Grnmeyen bir kaynaktan bir prlama sesi duyulmaya;
krenin tabannda, uzatlm bacaklarn arasnda bulunan
soan biimli bir uzanh, parlamaya balad. Kreyi iki sra
halinde embere alan parlak, beyazms klar belirdi. Bir an
dan dierine parlaklklar arth; sonra st sra krmz, alt sra
mavi k yayarak renk deitirdiler. Krenin st blmn
de byk gzlere benzeyen iki lomboz ald. Rahipler hzla

125
lmeyi Reddeden Kral

uzaklarken tar'n kreye benzeyen gk gemisi, platform


dan ykseldi. Uzanh bacaklar geriye ekilirken ve krenin
iinde kaybolurken, ksa bir sre duraklad. Sonra havalanan
gk gemisi ykseklerdeydi ve gitmiti.
***

ltar avludan ayrlr ayrlmaz Yksek Rahip, tar'n Glgam


yerine kendisini kral yapacana dair szn dier rahiplere
yineledi. Kutsal Blge' de haberler nce fslhyla, sonra evre
de sylenerek, ardndan surlarda rahipten rahibe barlarak,
yazn ortasndaki bir al yangn gibi yayld. Ksa srede
tm blge "Enkullab kral yaplmal!" diye barr olmutu
sanki.
Bartlar, yksek oturma yerindeki Ninsun'a ulayordu.
Uursuz haberler nce bir ynden, sonra baka bir ynden
duyuluyordu, "Enkullab kral yaplmal! Enkullab kral yapl
mal!"
Kutsal Blge'yi szerek aaya bakh. tar' gremiyor
du; dier tanrlarn hibirini gremiyordu. Tek grebildii,
kt eflerinin hizmetinde onu yemek zere olan iren ke
mirgenler gibi etrafta kouturan, eitli kyafetler iindeki
rahiplerdi.
evresine bakh. Bir gn nce toplanan geni kalabaln
yokluunda sessizlik iindeki yer, daha da mthi grn
yordu. Beyaz Tapnak, grevli rahipler ve korku uyandran
kostmleri olmadan, dinginliiyle muhteemdi. Rzgar slk
alyordu ve hava akmlar, tapnan birok ak.nca ya
kalanyordu. Ninsun gzlerini kapadnda, disk disk.le ileti
im kurduunda Kader Tabletleri'nin kard fsltlar gibi,
kutsal bir ezgi duyduunu hayal etti.
Trenler srasnda yle gerekmedike, hi kimse Beyaz
Tapnak' a girmezdi. Ancak Ninsun imdi, bykbabas Efen-

126
Zecharia Sitchin

di Anu'nun Yeryz' n ve onun insanlarm kutsad bu tak


dis edilmi topraklarda tamamen yalnzken, davet edilmi
hissetti ...
Tapnaa, kutsal aacn arkasndaki kapdan girdi. Tavan
boluklarndan gelen gne nlan, yere ve duvarlara tuhaf
desenler dryordu. ki d odann arasndan getikten
sonra byk, ince uzun bir n salona ulah. Bah ucuna doru
Anu'nun koltuu, tahta benzeyen tatan bir yap duruyordu.
Ninsun ona doru yrd ve tahta eriince, dizlerinin zeri
ne kerek bam kere edi. Ardndan ayaa kalkp eliy
le ta koltua dokundu. Bin Yeryz yl nce Yce Efendi
Anu'nun gerekten bu tahtta oturduu dncesi, ondan bir
scaklk, isel bir ma yayld hissi uyandrd.
Taht, ince uzun salonun te ikilik n blmyle te
birlik arka blmn ayran bir blme grevi gryordu.
Arka blm, oda ve odacklarla evrili mkemmel bir kare
oluturuyordu. En uzaktaki duvarda bir aklk tapnan a
tsna, yldz gzlemlemek iin salanm bir noktaya erien
merdivenlere kyordu. Ninsun, sa yannda esiz bir malze
meden yaplm ve tavandan yere kadar sarkarak Kutsallarn
Kutsal'na giden akl tamamen rten Kutsal rt'y g
rebiliyordu. Uzun, ahap ktkler zerine glgelik gibi seril
mi ko derisi katmanlarndan oluan ah kaplamas dnda,
tavan olmayan bir odayd ve ge akh.
Kutsal i odaya yalnzca Yksek Rahip'in ylda bir kez
girme izni vard. Gelenee gre barndrd tek nesne, bura
ya Anu'nun ziyareti zamannda yerletirilmi olan ahap ve
altndan bir sandkt. Bu, Kaderlerin Belirlenmesi gnnde
Yksek Rahip tarafndan duyulan gizemli kehanetin kayna
, Kutsal Konumac'yd. Buras, Yksek Rahip'in girip l
meden kabildii yerdi; nk yalnzca o, koruma salayan
gksel talarla ssl zrh giyebiliyordu. Ve imdi Ninsun

127
lmeyi Reddeden Kral

orada, Kutsal Konumac' dan gizemli bir rtyle ayrlm


olarak duruyordu. Tabuyu krp, ricasn Efendilerin Efendisi'ne
sylemek zere ieriye girmeli miydi, diye sordu kendi kendine
ve bilinmeyen sonularla m, yoksa bunu yapmazsa olunun bana
kesinlikle geleceklerle mi yzlemeliydi?
Tm cesaretini toplayan Ninsun, rty kenara itti. Eli
titredi. eride mutlak karanlk vard. Kutsal i odaya doru
bir adm ath; sonra bir tane daha. leride, yukarda bir parlh
belirdi. Snk de olsa, eski tayclar oktan gitmi olan bir
tahhrevarun zerinde duran kutsal sand grmesi iin ye
terliydi.
Ninsun, dizlerinin zerine kt ve kez eildi. Ardn
dan sanda yaklah. Yanlarndan, kanatl boynuzlara benze
yen iki kvrml uzanh ykseliyordu; kanatlar neredeyse u
uca, ancak birbirlerine demeden, sandn zerinde birlei
yorlard. Parlhrun kayna, kanatlarn ulan arasndaki alan
d. Ninsun bir yldrm tarafndan arplmak ya da Anu'nun
szlerini duymak gibi bir eyler olmasn bekleyerek, sandn
nnde diz kt; fakat salt sessizlik vard. Duygulan akar
ken, yzn elleriyle rtt. Kutsallarn Kutsal'na girmiti ve
hala hayattayd! Ve hissediyordu ki bu, dualarnn kabul g
receinin bir iaretiydi.
Ellerini uzahp ah ve kararl bir sesle, duasn syledi:

"Yce Anu, Gklerin ve Yeryz'ndeki her eyin Efendisi,


Soyundan gelenin duasn duy,
strapl bir annenin!
Olum iin sana dua ediyorum,
Kral iin, yiit Glgam,
te ikisi kutsal olan.
Ey Anu, yce efendi, her eyin hakimi!
Neden bana oul diye Glgam' verirken,

128
Zecharia Sitchin

Ona huzursuz bir yrek bahettin ?


Hayat ararken, kt uzak bir yola,
Utu'ya, Kartallarn Efendisi'nedir yolculuu;
bilinmez bir yolda gitmeye, yce kapy bulmaya!
Onu bu yolculukta koru, ey ceddim;
Ktl onun yolundan ek, Efendilerin Efendisi;
Ona yaam ve sa salim dn nasip et! "

Duasru bitiren Ninsun, sessizlie gmld; etrafnda tam


bir sessizlik vard. Duas duyulmu muydu; saysz fersah
ap Anu'nun gksel evine iletilmi miydi? Onun yakarn
kabul edecek miydi? Yant verecek miydi?
Heyecanna yenilerek dizlerinin zerinde bir sre kald;
gzlerinde yalar vard. Ayaa kalkt ve kyafetinin kenaryla
gzyalarn silip, defalarca yere eilerek arkaya doru yr
d. rtye ulap iinden getiinde sandn zerindeki pa
rlt, snm gibiydi. Anu'yla konumutu ve arplmamt!
Cesaretlenen Ninsun, tar'n frtnasyla karlamaya ha
zrd. Tapnan geni blmne dnd ve Anu'nun tahtna
o turdu. Zarlar atlmt! Kadere meydan okunmutu!
Ninsun bylece oturur oturmaz tar, gk gemisi iinde
darya gelmiti. Hava tat, geni platformun zerine zarif
bir hareketle indi.
Gk gemisi aaya doru sallanrken, krenin baca
darya uzand. Soanms uzant, krmzms n yitir
meye balad. Hava tat yere deer demez, kapak ald
ve merdivenler aaya doru kemer yapt. Bedenindeki dar
giysi ve ban rten pilot kaskyla tar, merdivenlerden aa
ya aceleyle indi. Elinde ksa, kaln bir ubuu, muhteem
Parlaklk Silah'n tutuyordu.
Ninsun'un zerinde kkrtc szlerini syledii pod
yum, botu. tar, platformu eviklikle inceledi; ama Nin-

129
lmeyi Reddeden Kral

sun grnrlerde yoktu. Gk gemisinin geldiini grnce


aceleyle tepeden aaya m indi acaba, diye dnd tar.
Hzla tren merdiveninin tepesine kt ve aaya bakt. Te
penin eteklerinde rahipler toplanmt. tar, bararak onla
ra dant; bararak yantladlar ve Ninsun'u grmedikleri
ni sylediler.
Sonra tar, tepenin arkasnda, devasa merdiven ina edil
meden nceki zamanlardan beri var olan dar bir merdiven ol
duunu anmsad. Aceleyle oraya gitti. Olanlardan habersiz,
yalnz bir rahip, merdivenlerden yukarya kyordu.
"Hanmefendi Ninsun'u grdn m?" diye seslendi ona
tar.
Yce tanrayla olan ani karlamayla kafas karan ra
hip, yant vermedi. Onun yerine, arkasn dnp merdiven
lerden aaya doru komaya balad.
Tepesi atan tar, silahn ona dorulttu. Parlak, ani bir k
oldu ve rahip hibir iz brakmadan buharlaarak, bir anda
kayboldu.
Ninsun tapnan iine mi girdi? diye dnd tar. Silahn
havada tutarak tapnan giriine doru hzla yneldi. eriye
girdiinde neredeyse kouyordu; ancak ierideyken, bu ye
rin sszl, sessizlik ve yksek aklklarn trpan gibi bitii
gne nlar dnda her taraf saran karanlk karsnda, he
men durdu.
Ninsun, giriin aydnlnda tar'n siluetini grd. -tar'n,
sa elinde silahn uursuzca tuttuunu da fark etti. imdi tar,
ieriye adm atmt; temkinli admlarla ilerleyerek etraf inceli
yordu. Gnein aydnlatt bir noktaya varana dein yavaa
ilerledi. Ninsun, o anda konumaya balad.
"Seni bekliyordum, yce hanmefendi; Erek'in Hanme
fendisi!" dedi.
Sakince syledii szler bo tapnakta yankland.

130
Zecharia Sitchin

Yaplan konumann anilii tar' akna evirdi. Uzun


admlar dondu ve silahl eli ne doru kasld. Tapnan
iindeki lolua henz almam gzleri, konumacnn yeri
ni ayrt edemiyordu. Sonra, ayn anilikle, konuann Ninsun
olduunu ve hemen orackta, kutsal tahtta oturduunu fark
etti.
tar'n nutku bir an iin tutuldu. Sonra fkesi geri geldi.
Silah Ninsun'a dorulttu ve bard: " Anu'nun kutsal koltu
unu kirlettin! Bu yzden lmelisin!"
Ninsun ise ayaa kalkb. "Anu'nun, yce babamzn ka
nad albndaym," diye duyurdu. "Bana zarar verirsen, canl
gmlmesi gereken kesinlikle sen olacaksn!"
"Hayr; ihaneti yznden kazktan sallandrlmas gere
ken sensin!" diye geri seslendi tar. "Entrikalarndan habe
rim var, Ninharsag'n kz! Erek'in Hanmefendisi olarak ye
rime gemek amacndasn! "
"Sulama, ilgin olduu kadar da temelsiz," diye serte
yantlad Ninsun. "Ben bir ehre hkmetme arzusu tama
yan ifaclardan biriyim."
"yle mi? Yeni ehir, Eski Tanrlarn torunlarndan biri
ne balanaca zaman nasl olduunu unuttum mu sanki?
Enki onu torunu Nabu iin isterken Enlil beni tayin etti ve
senin annen, ah, ne denli barl, ne denli aklldr, dedi ki:
'Bar iin, kzm Ninsun'un ona sahip olmasna izin verin!"'
"Karar verildi ve Erek, Enlil'in Hanedan'na baland,"
dedi Ninsun.
"Yine de Marduk'un ilk ocuu Nabu'nun hak iddiasn
destekleyenler var!" dedi tar.
"Marduk, Enlil'in hanedanndan olan bizler iin lanetli
dir," diye yantlad Ninsun.
"Evet, evet," dedi tar, sesinde alayclkla. "Peki, Nin
harsag'n kz, ya sen Enlil'in Hanedan'ndan msn? Yoksa se-

131
lmeyi Reddeden Kral

nin baban, yal tilki Enki mi? Senin annenin rakip erkek kar
delere kur yaphna dair ykler sr deil!"
"Bunlar, arlatan dillerin yayd kt niyetli szler!" diye
haykrd Ninsun. "vey kz kardeleri araclyla yasal bir
miras arayan iki erkek karde, gerekten de onun ak iin
yartlar... Ancak bunu nasl arphrsan arpt; Efendilerin
Efendisi Anu'nun torunuyum ben!"
"Ve Marduk da onun torunu ... Eer sylenti doruysa, se
nin vey erkek kardein!"
"Seni memnun etmek iin annemin srrna ihanet etme
yeceim," dedi Ninsun. "Ama ne bana ne de oluma zarar
verebilirsin."
"Evet, atalarn sayesinde silahmdan korunuyorsun," diye
yantlad tar, silahn indirerek. "Ama Yedi Yarg, ceza ek
meni emredebilirler... Ve sulama, ihanet olur!"
"Tekrar ediyorum; sulama, aslsz," diye yantlad Nin
sun ve tar' a doru adm atarak indi. "Annemin yreinde
sana kar duygusu yok; nk tm dier eski tanrlar gibi,
evine geri dnmeyi bekliyor. Bana gelirsek; benim mesleim,
iyiletirmek. Seni Erek' in Hanmefendisi olarak tanyorum,
yce hanmefendi."
Ninsun, bu szlerle tar'a yaklah. Ban edi; sonra da
tar'n omzuna dokunmak iin elini uzath. tar, temas nle
mek iin geriye doru adm ath.
"Rahatlahc szler; ama yalnzca szler," dedi tar. "Syle
bana; onurlu olun nerede ve onun ktlk dolu planlar ne
dir?" Silahn, tehditkar bir edayla sallad. "Uyaryorum; eer
suluysa lm benim, kendi elimden olacaktr!"
"Sakin ol," dedi Ninsun, tar'n sallad Parlaklk Silah'n
izleyerek. "Olum Glgam, senin ltfunla Erek'in kral, ne
bir entrikaa ne de bir sulu. Sen onun dualarn grmezden
geldiin, hatta hakk olan kutsanmay esirgediin iin lm
szlk aramaya gitti!"

1 32
Zecharia Sitchin

tar, silahn indirdi. "Doru," dedi. "Yaam iin yalvar


dnda tek istediim, ak yapmann cokusuydu. Fakat ben
kendim de hep yaam peindeydim; Anu' dan, beni sram gel
meden yukarya almasn istiyordum. Beni dierlerinden daha
abuk yalandran Yeryz'nn laneti, zerimde..." sesi azala
rak yok oldu ve ksa bir sessizlik oldu.
"Ben de ayn kaderi paylayorum," dedi Ninsun usulca,
"ben de bu gezegende domu olduum iin."
"Ama Nibiru' dan gelen anne ve babayla!" diye yantlad
ltar, fkesi geri gelerek. "Benimkiler, bizzat bu Yeryz'nn
ocuklar. Benim yalanmam, Nibiru'nun uzun mrll
nden iki kat daha uzak!"
"Erkek kardein Utu, senin ikizin ve Kartallarn Kuman
dan olduu halde, Yeryz'ne ve onun halkna sadk kalaca
n, yaamn onlarn esenliine adayacan aklad," dedi
Ninsun.
"Erek' in ileriyle erkek kardeimin ne ilgisi var?"
"Glgam'a, onu kutsamas iin Utu'ya gitmesini syle
dim."
"Sonsuz mr'... lmszl bulmas iin mi?"
"Tam da yle ... Utu onu Sedir Da'na, ni Blgesi'ne yn
lendirebilsin diye. Glgam'n kt yolculuk, bu."
"Aptal!" diye haykrd tar. "Oras, Enlil'in yerletirdii
kuatma gemisi korkun Humbaba tarafndan korunuyor.
Hibir lml, Sedir Ormaru'na girip hayatta kalamaz! Bu
aksilii rtbas etmesi iin Utu'ya haber gndereceim!"
"Hayr!" dedi Ninsun. "Zarlar atld; kaderden dn
yok!"
"Glgam' dn olmayan bir yolculua gnderdin,"
dedi tar. "Yaam yerine lmle karlaacak!"
Ninsun, tar'a sorgulayan gzlerle bakt. "Ne de olsa onu
seviyorsun," diye mrldand.

133
lmeyi Reddeden Kral

"Ama bana kar komplo kurduysa, hayr!"


Ninsun, elini ltar'n omzuna koydu ve ltar, jesti geri e
virmedi.
"Glganu, seninle Kutsal Evlilik yoluyla evlendi," dedi Nin
sun. "Tren yapld. Kral, bu bir yl iin onda kalmal! Yl
bitene ya da hamur gibi bedeni Erek'e dnene dein tahta kim
senin kmasna izin verme." Elini geri ekti ve ban edi.
"yle olsun," dedi ltar. "Glgam, kaderine doru yol
culuunu yapsn... Onu ne durduracak ne de cesaretlendire
ceim. Ama ykseklerden, gk gemimden izini sreceim ve
bana gelenleri gzlemleyeceim."
Tanralar, antlamalarn mhrlemek iin kollarn ka
vuturdular. Sonra ltar dnd ve dardaki gn kar
snda silueti belirerek, geldii yoldan gitti. Ninsun onu g
mi gk gemisi iinde kalkarken grmek iin takip etti.
***

Rahip mertebesi Byk Tapnak'n rahip kanadnda toplan


mh ve Yksek Rahip' in, ltar'la nceden planlanmam g
rmesinden dnmesini bekliyordu.
Tam da o sabah, gksel kehanetten, kraln ortadan kaybol
masndan ve ltar'n Enkullab' kraln halefi olarak seme ni
yetini ilan etmesinden tr sevinten comu bir hava iin
deydiler. imdiyse havalan kasvetliydi; nk ltar, Ninsun'la
Beyaz Tapnak'taki karlamasndan sonra, misafir tanrlara
kalmalar gerekmedii bilgisini vermiti. Ardndan da Yksek
Rahip'i acil bir grmeye armh.
Her biri Kutsal Blge' de, rahiplik kurumunda belli grev
lerden sorumlu blmlerin bandaki on bir barahip, Yksek
Rahip toplanh salonundan ieriye girdiinde hala son olayla
rn anlam zerine speklasyon yapyorlard. Dm yz,
hayra alamet deildi. Grubun bandaki koltuuna oturdu ve
toplanm mertebeyi szd.

134
Zecharia Sitchin

"Tanra fikrini deitirdi," dedi sonunda. "Krallk, yl bo


yunca Glgam'ta kalacak. .. Daha nce lm olarak bulun
mas durumu hari."
Takip eden akn sessizlik, anlalmayan fke mnlhlary
la krld. Enkullab, sessizlik iin elini kaldrd. "Tek tek konu
un," dedi "ve ltfen yerinde konuun."
"Glgam nerede?" diye sordu barahiplerden biri.
"Bana bu konuda bilgi verilmedi," diye yantlad Enkul
lab. "Bana sylenen tek ey tar'n Hanmefendi Ninsun'a,
ld daha nce saptanmad srece, kayp Glgam' yl
boyunca kral kabul edeceine dair sz verdii."
"Tanralarn kendileri de onun yerini bilmiyorlar anla
lan," dedi, baka bir barahip.
"Her ne anlama geliyorsa gelsin, son derece kk d
rc," dedi Enkullab. "Ertesi gn kral olacama inand
rldm. Tanrlara, kalmalar sylenmiti. htiyarlara bile ha
zr olmalar iin acilen haber vermitim... Ve imdi, ellerim
bombo, aklsz grnmmle, rezil olmu halde duruyo
rum!"
"Hepimiz rezil olduk," dedi dierlerinden biri.
"Soruna odaklanmak yerine, yaklamalar reddedilmi
gen delikanllar gibi konuuyoruz," dedi bir bakas. "Glga
m' n bana ne geldiini bilmeliyiz. Niglugal doruyu
syledi mi? Belki de kral, Anu'nun eserine dokunduu iin
hasta bir bedenle ya da kark bir aklla sarayda saklanyor
dur?"
"Efendilerim; benim, bir yanlm var," dedi, o srada ieri
ye giren daha gen bir rahip.
Ona bakblar. "Konu," dedi Enkullab.
"Ben, Mega; kefaret ayinlerini yapan rahiplerden biriyim.
Ksa sre nce, sunaklar avlusunda gen bir kadn bana gel
di ve ciddi bir gnahn telafi etmek iin bir koyun gerektii

135
Reddeden Kral

halde yalnzca bir gvercin sunabildiinden tr af diliyor


du. Byk gnahnn ne olduunu sorduumda, kralla ilgili
kt bir srr tutmas iin iradesi dnda yemin ettirildiin
den sz etti."
"Devam et," dedi Yksek Rahip. "Konuyla ilgili tm ger
ei sylemedii srece affedilmesinin mmkn olmadn
syledim ona. Bunun zerine bana, kraln dostu Enkidu'nun
ve bazen de kraln sk sk gittii bir genelevdeki zevk kz
larndan biri olduunu anlatt. O son gece kral, Enkidu'yla
uyurlarken ortaya km ve Enkidu'yu uyandrarak toplant
yapm. Sonra ikisi kyafetlerini atmlar ve eski psk k
yafetler giyip yanlarna erzak almlar. Ardndan kadnn
patroniesi tarafndan, Adadel adnda bir tccarn gn do
unca yola kmaya hazrlanan gemisine ynlendirilmiler.
ki adam, kral ve Enkidu ayrldktan sonra patroniesi, ona
ve fahielerden bir bakasna, tm olay sr olarak tutmalar
iin yemin ettirmi."
"Tm syledii bu mu?" diye sordu Enkullab.
"Hayr, yce efendim," diye devam etti rahip. "Daha son
ra, sabahn ortasnda, kraln askerleri gelmi. Evin patronie
sini, Salgigti adl kadn yanlarna almlar ve tm gen ka
dnlar sessiz olmalar iin tehdit etmiler. Ve kz biliyordu ki
kt eyler yaplyordu; yemini, bir gnaht. Bylece kefaret
aramak iin aceleyle tapnaa geldi."
"Geminin nereye yolculuk ettiini biliyor muydu?"
"Mari'ye. Adadel adl sahibi, fahielerleyken sylemi."
"Eer kraln adamlar, patroniesinin yantlarn almak
iin Zevk Evi'ne gelmilerse, Glgam sarayda deil demek
tir," dedi barahiplerden biri. "Enkidu'yla planladklar eyi
yapm ve Adadel'in gemisinde yola km olmal."
"Neden Mari'ye gitsin; stelik bu kadar ani?" diye dn
d baka bir barahip.

136
Zecharia Sitchin

"Nbetilerin barahibi," dedi Enkullab, ona dnerek.


"Bunu renmek, senin grevin."
"reneceiz," dedi, nbeti rahiplerin ba. "Ancak olan
buysa, Glgam hayattadr ve iyidir; yerine bir bakas tahta
gemeyecektir!"
Enkullab, ona bakh. "Szlerinde hayal krklndan faz
lasn duyuyorum," dedi. "Glganu gemiyle yola ktysa,"
diye devam etti Enkullab, "Mzraklarmzn menzilinde de
ildir artk. Git; ne renebiliyorsan ren; aalanmamzla
ilgili meseleyi konumak iin yeniden toplanacaz."
***

O leden sonrann devamnda, sabahleyin Adadel'in, gemi


sinin gvertesinde iki yabancyla yola kh ve iki sradan
gemicinin rhhmda baygn durumda bulunduu belirlendik
ten sonra, Enkullab'n zel konutunda beklenmedik bir ko
nuu vard.
Uyuma alann odann geri kalanndan ayran perdenin
arkasnda hareket fark ettiinde, yatak odasnda perian ve
fkeli bir halde yalnzd.
"Kim o? Gster kendini!" diye telala bard Yksek Rahip.
Rahip kyafetli bir adam, ne doru adm ath. "Ben, bu
day evinden sorumlu Anubani'yim," dedi.
Enkullab onu tand. En st mertebeden olmasa da belli
bir nem tayan bu rahip gemite, sada solda Enkullab'n
dikkatini eken szler ederek Yksek Rahip' in ilgisini ekme
ye almh. Enkullab aratrdnda kendisine, Anubani'nin
Erek'e ve onun tapnaklarna bol erzak salayan tccarlarla
uramakta zellikle usta olduu sylenmiti.
"Niin buraya davet edilmeden, bir hrsz gibi geldin?"
diye renmek istedi Enkullab.
"Size bir ey sylemeye, efendim," diye alak bir sesle ya
ntlad Anubani.

137
lmeyi Reddeden Kral

"Bir sr."
"Bir sr m? nemsiz konular iin fazla perianm. Depo
efiyle konu."
"Kralla, Glgam'la ilgili."
"Gemiyle yola kh; ulaamayacamz yerlere gitti," diye
yantlad Enkullab.
"Eer efendi dinlerse, aslnda ulalabilir bir yerde."
"Gemiyle bir tam gn boyunca yol ald. Bir insan ona ne
bir hayvanla ne de bir gemiyle yetiebilir."
"nsan yetiemez gerekten. . . Ama tanrlar yetiebilir!"
Enkullab ona bakh. "Konu; srrn syle!"
"Bir gk gemisi," diye yantlad Anubani. "Bir gk gemisi
ona yetiebilir ve ortadan kaldrlmasn garanti edebilir!"
"Bir gk gemisi!" dedi Enkullab, glerek. "Onlara yalnzca
tanrlar sahip ve tar, bir yl boyunca beklemek zere Han
mefendi Ninsun'la bir antlama yapm!"
"Tam olarak yle," dedi ona Anubani, evresine kaypaka
baknarak. "Erek'te yardm bulamazsnz. Ama Efendi Mar
duk'un egemenlik blgesinden, ah; o, baka mesele!"
"Hanmefendimizin einin lmne onun kendi kutsal ta
pnanda sebep olan dmannn adn hangi cretle syler
sin!" diye bard Enkullab.
"Efendim," dedi Anubani, ban eerek. "Efendi Marduk
eski gelenekleri takip ederek, krallkla rahiplii sizin elleri
nizde birletirebilir."
"Peki, sen bu kadar ok eyi nereden biliyorsun?"
"Efendi, En Yksek Rahip," dedi Anubani. "Ben, Efendi
Marduk'un bir casusuyum ve yce Efendi Enki'ye tapan bi
riyim."
Enkullab, onu szd. "Bunun iin infaz edilebilirsin,"
dedi.
Anubani ban aaya edi ve ellerini, teslimiyet ifade
edercesine ah.

138
Zecharia Sitchin

"Konu; seni dinleyeceim," diye yantlad Enkullab.


"Frat Nehri zerinde yol alan bir gemi, riskli bir yolculu
a girimitir," dedi Anubani. " gn boyunca vahi doa,
ln yamaclarna ak olarak uzanan nehrin kenarlarna
sokulur. Sonra bir yerleim yerine varlr ve oras, Efendi
Nabu'ya adanan bir ehir olan Borsippa' dr... "
"Enlilcilerin tarafnda bir diken," diye araya girdi Enkullab.
"Bu durumda ho karlanan bir diken... nk Erek'in
gneyinde, hzl bir eek srh yolculuuyla yarndan sonraki
gn eriilebilecek olan Eridu, Efendi Enki'nin hakimiyet alan
uzanr."
"Devam et."
"Mesaj Eridu'ya ulahnldnda, Marduk'un gemileri yk
selebilir. Geminin yolu kesilebilir; Borsippa'ya haber verilebi
lir. Kim, bir kaa hangi kaderin beklediini nceden syleye
bilir?" Anubani, gzlerini kaldrd. "Byle riskli yolculuklarda
birok kii ortadan kayboldu... "
Bir sre sessizlik oldu.
"lgin bir olaslk," dedi sonunda Enkullab. "Peki, Mar
duk'tan niye yardm gelsin?"
"Bir yanl dzeltmek iin. tar iin uzak diyarlardaki
Aratta dnlmt; Erek deil. Fakat o, Efendi Anu'nun
nne uzand; gslerini ah; onu batan kard. Erek,
Marduk'un olu Nabu iin dnlmt!"
"Anlyorum," dedi Enkullab. "Glgam' ortadan kaldr
mak, tar' ortadan kaldrmak iin bir adm."
"Siz, Efendi Anu'nun, adaleti korumak iin ant imi bir
rahibisiniz. Glgam ise bir gnahkar, bir gelin tecavzc
s. Anu'nun kehaneti size yol gstermeli!" Anubani, Yksek
Rahip'i szerek duraklad. "Sylediim gibi Efendi Marduk,
krall sizin ellerinize vermeli."
"Ya bedeli?" diye merakla sordu Enkullab.

139
lmeyi Reddeden Kral

"Yalnzca bir mesaj; Eridu ehrine sizden gidecek bir mesaj,"


diye yantlad Anubani. Kyafetinin iinden, tazeliini koruma
s iin nemli beze sarlm, kilden bir tablet kard. "Hepsi bu
rada yazyor," dedi, tableti Enkullab'a verirken. "Glgam'n
ve gnahlarnn yks; sizin haleflik hakknz ve mdahale
etmeleri iin tanrlara bavuru."
Enkullab, tableti ald. Daha iyi grebilmek iin mealeye
yaklaarak, yazy okudu. Tabletin kili hala slakt.
"Evet," dedi. "Hepsi burada ve doru."
"Mhrnzle onu mhrleyin ve Eridu'ya geri gitsin,"
diye yantlad Anubani.
Enkullab, konuunu inceledi. "Sylediin kii olduunu
nereden bileceim?"
"nemli bir soru," dedi Anubani. Giysisinin i ceplerinin
birinden kk, deri bir kese ve onun iinden silindir bir m
hr kard. Onu, tabletin arka yznde yuvarlad. Bask, tan
r Marduk'u, amblemi olan ko kafal asay ve Yeryz'nn
amblemi olan yedi noktay nnde tutarken gsteriyordu.
"Anubani, Meru Halef yce Marduk'un hizmetkar" szck
leri yazlyd.
"Kader ayrm yapmaz," dedi Enkullab, dnceli bir eday
la. "Tanrlarn arasnda bile biri iin bir doru, dieri iin bir
yanltr."
"Tableti kendi mhrnzle mhrleyin; Erek'in krall,
sizin olsun!"
"yle olsun," dedi Enkullab. Boynunda deri bir eritte as
l duran mhre uzand ve onu tabletin yzeyinde yuvarlad.
"Kaderimi, senin tanrlarnn eline verdim," dedi, tableti
Anubani'ye geri uzatrken. "Hakl iddialarmda beni destek
lemeleri iin."
"yle de olacak, Rahiplerin Rahibi," dedi Anubani ve ba
n edi.

140
A
dadel'in byk Frat Nehri'nde kuzeye doru yol
alan gemisi, Erek'ten ayrldktan sonraki o ilk sa
bah, iyi ilerleme kaydetmiti.
Sert rzgar uzun saatler boyunca devam etti ve Yeni Yl festi
vali gnlerinde zoraki olarak dinlenen gemiciler, eve gitme d
ncesiyle kuvvetli ve cokulu biimde krek ekiyorlard. G
verteye yeni gelen ikili, Enkidu ve Glgam, bir sre ilgi oda
oldular; ancak kendi paylarna den krekilii hakkyla yap
hklanndan, ksa zamanda mrettebabn bir paras olarak ka
bul grdler. Fakat kukulan dinmeyen tccar-kaptan Adadel,
onlara sorgulaya baklar frlatmay srdrd. Ancak sonra,
gn ortasnda rzgar dinip krekiler yorulduunda Adadel'in
dikkati, sorunlara yneldi; gemi, nehrin daha dar bir blmne
varmh ve su yolu, baka gemilerle paylalmak zorundayd.
Akama doru, nehrin nehre deil, byk bir gle ben
zeyecek kadar geni bir blmne vardlar. Adadel bol bol
kfretse de tatmin olmam deildi. Mrettebat iyi almh
ve gece iin demir ahlacak noktaya karar verildiinde, yemek
yiyip dinlenmelerinin zaman gelmiti. Nehrin kenarna ba
lanmak, gemiyi gece yamaclar riskine ak hale getirecekti;
nehrin ortasna demir atmak, karanlkta geen dier gemile
rin arpmas riskini douruyordu.
"u anda nehir trafii youn," dedi batayfa. "Kyya m
balansak?"

141
lmeyi Reddeden Kral

"Hayr," dedi Adadel. "Nehrin ortasna balanacaz."


Ban, Glgam ve Enkidu' dan yana sallad. "Onlardan kur
tulmamz gerekirse ... "
Uygun bir yer setikten sonra Adadel, mrettebata gece
iin paydos verdi. Bazlar yzmek iin serin suya atlad.
Uzun saatler boyunca krek ekmekten yorgun den Gl
gam, deri balyalarnn ve buday dolu toprak mleklerin
arasnda bir yer buldu ve abucak uykuya dald. Hi yorgun
olmayan Enkidu, olan biteni dikkatle izledi. Sonra, dierleri
gece iin yalnca, Glgam'n yanna uzanmaya geldi. Dier
tayfalar kraln yanna uzandklar ve bedenleriyle onu ev
reledikleri iin, kendisine yer olmadn umutsuzca grd.
Yapabilecei en iyi ey, yaknlarda srhn mleklerden birine
dayayp oturabilecei uygun bir yer bulmakh. Bir sre yol
dana gz kulak olarak, yar kapal gzlerle oturdu. Gecenin
sakinlii, zaman zaman geip giden dier gemilerden gelen
barmalarla kesiliyordu. Onun dnda her ey huzurluydu.
Ve saatler getike Enkidu, uykuya dald.
Ellerinin arkasna ekildiini ve iple balandn fark
ettiinde, irkilerek uyand. Birok tayfa tarafndan yere ahl
mh ve zapt ediliyordu; hanerlerini boazna dayamlard.
Glgam'n da zapt edildiini grebiliyordu.
Adadel saldry denetleyerek ikisinin arasnda duruyor
du. Bir elinde bir haner, dierinde bir kam tutuyordu.
Enkidu'yu iaret etti. "Arayn onu!" diye emir verdi.
Gm ekellerin olduu gizli keseyi abucak buldular.
"Kimsin sen?" diye bard Adadel, Enkidu'ya. "Arkada
n kim?"
Ve Enkidu yant vermeyince, Adadel ona kamyla defa
larca vurdu. "Byk olan arayn!" diye emretti.
Kaslarn kasan Enkidu, ellerini balayan ipleri kopard
ve kendisini zaptedenleri kenara itti. Adadel'in zerine ahld

142
Zecharia Sitchin

ve Adadel hanerini ona saplayarak Enkidu'nun kolunu kes


ti. Enkidu, Adadel'e saldrp onu yere yaphrd. Glgam'
tutan adamlardan biri haneriyle ona doru gelince Enkidu
onu havaya kaldrarak, onu bir gerilme hareketiyle gverte
den darya frlath.
"Bizden uzak durun; yoksa hepinizi gverteden atarm!"
diye bard Enkidu.
Beklenmeyen gcnden korkmu olarak, geri ekildiler.
Enkidu, Glgam' balayan ipleri bir ekme hareketiyle ko
pard.
Glgam, ayaa kalkh."Bize niin saldrdnz?" diye sordu.
"Zarar vermek istemedik," dedi Adadel. "steseydik, sizi
yalnzca ldrm olurduk. Ancak, belli ki sizler sradan ge
miciler deilsiniz. O yzden merak ettik."
"Demek yle," dedi Glgam. "Merakl olmak yaygn bir
tabiathr. Yeterince bilgi aldnz m; yoksa daha fazlasn m
istiyorsunuz?"
"Yolculua huzur iinde devam edelim," diye yantlad
Adadel. Sa elini, avucu Glgam'la yzleecek ekilde ha
vaya kaldrd.
"yle olsun," dedi Glgam. Sa elini havaya kaldrd ve
Adadel' inkine akt.
"Hangi adlarla biliniyorsunuz?" diye sordu ona Adadel.
"Ben Kiagda'ym; arkadamn ad ise Ursag," dedi Glga
m. "Dilimizde anlamlar 'Kiag'n ocuu' ve 'kahraman' ."
"Benim adm da Adadel," dedi kaptan, "anlam 'Adad
benim tanrm' . . . imdi, hepimiz gece istirahati edelim; n
k tan ve krek ekme, pek yaknda geri dnecekler." On
lar brakt ve batayfann onu bekledii oturma yerine geri
dnd.
"Onu grdn m?" diye fsldad Adadel ona. "Ksa boy
lu olann kolunu hanerimle kestim ve kanamyordu bile!"

143
lmeyi Reddeden Kral

"Sylediiniz gibi, efendim; bu ikisi, sradan gemiciler


deiller," diye yantlad batayfa. "Kim olduklarn ve neden
bize kahldklann kefetmek iin baka yollar bulmalyz."
***

Nehirde yolculuk e tmenin, baka bir gemiyle neredeyse ar


pmak, yelkenin direini tepeleyen ani bir rzgar, saz ve al
ynna taklan bir krek, kuzgunlarn kapp kah yeni tu
tulmu balk gibi zorluk.lan ve tehlikeleri dnda ikinci g
nn yolculuu, olayszd. lk gn gr ve uzun olan kreki
arklar imdi daha aralklyd ve herkes, onarlan yelkenin
krekilerin iini grebilmesini umuyordu. Glgam ve En
kidu, onlarla ksaca konuan kaptanla ba baa kalmlar
d. Ursag diye bilinen Enkidu'nun kolundaki kesiin neden
kanamad ya da ilgi gerektirmedii konusu hala genel bir
aknlk yaratyordu; ancak kimse, bunun hakknda yksek
sesle konumuyordu.
kinci gece demir athlar ve srayla nbet tutarak nehrin
dou kysna balandlar; ama gece sakin geti.
Yelkenli yolculuun nc gnnde, leden sonrann
ge saatlerinde, gkyznde tuhaf eyler oluyordu. Bulutlar,
gne na izin verip sonra nehrin ve yolcularn zerine
kasvetli bir grilik drerek geri dndler. Ardndan, gkte
gney ynnden gelen ve savrulan oklar gibi grnp, b
ykl yaklahnda artan koyu renk noktalar belirdi. Ge
mideki herkes ilerini yapmay brakh ve onun yerine, all
madk gksel grnty aknlkla izlemeye koyuldu. Sonra
koyu noktalar ayntlar ve bir tanesi, neredeyse su yzeyine
deecek ekilde, nehre doru sessizce dal yaph.
"Bu, tanrlarn bir gk gemisi!" diye haykrd Glgam.
Nesne, geminin zerinde slk gibi bir ses alarak gider
ken hafife ykseldi ve zarif bir yay izerek havalanp, bulut
lardaki dier iki koyu noktayla birleti. Bir an iin nokta,

144
Zecharia Sitchin

gzden kayboldu. Sonra yeniden ortaya khlar ve izgisel


bir dzene geerek, nehir yatan takip etmek zere aa
ya geldiler. imdi her nn de tanr gk gemileri olduklar
grlebiliyordu. Adadel'in gemisine vardklarnda bir sre
duraklayp oyalanm gibi grndler. Ardndan neredeyse
dikey biimde ykselerek, gzden kayboldular.
"Bu, tanrlardan bir kehanet!" diye bard batayfa ve
kendini geminin demesine uzath. Tayfann geri kalan da
ayn eyi yaph.
"Gk gemilerini duymutum ama daha nce hi grme
mitim!" diye aniden bard Adadel. "Bu, olaylar bizi bul
madan gerekten de anlamn renmemiz gereken bir ke
hanet. Kalkn ve krek ekmeye balayn! nmzde Efendi
Nabu'nun ehri Borsippa uzanyor. Orada durmal ve tap
naklarna adak adamalyz!"
Glgam, yznde kaygl bir ifadeyle Enkidu'nun kolu
nu tuttu.
"Dncelerini okuyorum, dostum," dedi Enkidu. "Siyah
renkli gk gemileri, Enki'nin tarafna, Marduk ve Nabu'ya ait."
"Sippar' a ulamalyz," dedi Glgam.
"Ve dmanmzn yuvas Borsippa'da demirlememeli
yiz," dedi Enkidu.
Tayfalarn bir ksm krek ekmeye devam ederken, bir
ksm da batayfann denetimi alhnda krk yelken direini
onarmaya ve yelkeni yeniden ykseltmeye alyordu. Enki
du, dierleri yelken direinin krk paralarn bir araya getir
mek iin ipleri kullanrken paralar bir arada tutmay nerdi.
Ancak kaln ktkler Enkidu'nun elinden defalarca kayd ve
kendilerini bir arada tutan ipleri kopard. Birok denemeden
sonra, batayfa pes etti.
"Nehri yalnzca krek ekerek hrmanrnamz gerekecek,"
dedi.

145
lmeyi Reddeden Kral

Fakat krek ekmek onlar fazla ilerletmiyordu; nk


hava, daha frtnal bir hal alnut ve souk rzgar, akntya
kar gitmeyi ok zorlatran dalgalar retiyordu. Gnn so
nunda bulutlu gkyz, karanln daha erken kmesine
neden oldu.
"Bu gece iin dursak ve nehrin kenarnda gvenli bir li
man bulsak iyi olur," dedi batayfa.
"Evet, gece kmeden Borsippa'ya ulama ans yok," diye
ona hak verdi Adadel. Ama gndz dou kys boyunca ker
/1

vanlar, hatta eeklere binmi gruplar grdm. Kim bilir nasl


hainlikler barndryorlar? Yine nehrin ortasna demir atalm."
"Peki ya orakln balad bat kys?" diye sordu ba
tayfa.
"O daha da kt olabilir. Uzun bacakl, arkasnda bir kam
buru olan komik grnml hayvana binen yamaclar, a
gazlar duymadn m?"
Nehrin ortasna demir attlar.
Kaln bulutlar dolunay gizlediinden, karanlk bir gecey
di; yine de olayszd. Gndoumu yaklatnda oluan g
rece gvenli ortamda, son nbettekiler bile uzand ve uyku
ya dald. lk kla birlikte gemidekilerin bazlar uyanmaya
baladklarnda her ey, hala sessizdi; tam bu srada, geminin
bir ekilde demirinden koptuu ve bat kyya doru srk
lendii fark edildi.
Uyanan Adadel, demirin iplerini kontrol etti. Kopmam
lard: Kesilmilerdi!
Adadel gemideki herkesi uyandrmak iin bir alarm ald
nda, yksek sesli bir bart oldu ve geminin knn arka
snda, suda saklanan yabanclar, gverteye trmandlar; genel
bir mcadele balad.
Gemi artk nehrin kumlu kysna vurmutu ve bat ky
nn kumul tepelerinin arkasndan baka saldrganlar da, ge-

146
Zecharia Sitchin

miye doru hzla ilerliyorlard. Batan ayaa hanerlerle ve


kllarla donanm ve geminin mrettebahndan sayca fazla
olmalarna karn kimseyi ldrmek niyetinde olmadklar,
ksa srede ortaya kh; esirleri canl zapt etmeyi yeliyor
lard.
Srekli atei salayan ya lambas kargaa srasnda ters
dnd ve gemiye bir yangn yaylmaya balad.
"Suya; abuk!" diye bard Enkidu Glgam' a, kral bu
naltan iki yamacy yere sererek.
Enkidu, Glgam'n yant vermesini beklemeksizin onu
kavrad ve onunla birlikte nehre atlad. Fark edilmelerini
nlemek iin suyun alhndan yzerek, her ikisini de gl
kulalarla gemiden uzaklahrd. Kendisi havaya gereksinim
duymasa da, Glgam soluk alabilsin diye kraln ban ara
sra havada tutuyordu. Sonra kendisi de bir gz ath. Yan
makta olan gemiden iyice uzaklamlard. Hala duyulabilen
barhlar, imdi nehrin kysndan geliyordu; gemiden deil.
Nehirde evresine baknan Enkidu, sudan darya uzanarak
byyen bir saz grd. Enkidu, Glgam' a skca tutunarak
botaki eliyle kendini o yne ekti. Saz ynna vardnda
Enkidu bunun, nehrin ortasnda ykselen kk bir ada, bir
kum bariyeri olduunu grd. Onun uzak yanna yzd ve
sazlarn arasna uzanmas iin bitkin Glgam' a yardm ede
rek onu sudan darya ekti; bu srada kendisi, yalnzca ba
n suyun dnda tutarak yeniden adann n tarafna yzd.
Enkidu, bu saklanma yerinden geminin esirlerini seebi
liyordu. Elleri balyd ve alnp gtrlyorlard. Yamac
lar, geminin kargo blmn yangnla yarr gibi lgnca
boalhyorlard ve kurtarabildiklerini, kum tepelerinin arka
sndan nehir kysna ynlendirilen develere yklyorlard.
Enkidu'nun tanyamad bir dilde barmalar duyuluyor
du ve geminin efendisi Adadel'in nehrin kenarna geri gt-

147
lmeyi Reddeden Kral

rldn grd. Kumandan olduu belli olan biri gemiyi


iaret ederek Adadel' e tokat atyor ve baryordu. Baz ya
maclar arama yapmak iin nehrin kenarna dalmlard.
Enkidu kum bariyerinin arkasna yzd ve kendini tama
men suya batrd.
Bir sre geip ban sudan kardnda, her ey sakin-
di. Yanaclar ve esirleri gitmiti. Haberleri aktarmak iin
Glgarn'n yanna dnd.
"N'oldu?" diye sordu Glgarn, kendine gelmi olarak.
"agaz," dedi Enkidu. "Gebe olduklarndan, kleler i
lerine yaramaz; bu nedenle genellikle herkesi ldrr ve esir
almazlar. Yalnzca ganimet peindedirler. Ancak bu kez, her
kesi canl olarak istediler.
"Neden?"
"yi bir soru. Belki yant gemide buluruz."
Orada kimsenin olmadndan emin olmak iin biraz daha
beklediler ve tekrar gemiye yzdler. Suyun iinde yar bat
m, yangndan kt ekilde hasar grm olarak yatyordu.
Krk toprak mlek paralar etrafa salmt; salam olan
tm balya ve mlek kargosu, yamaclar tarafndan alnp
gtrlmt.
Berrak sulara dalan Enkidu, zarar grmemi mataralar,
slak unla dolu bir kese ve bir gn nce katledilip kzartlan
kuzunun leini buldu; kemiklerin zerinde biraz et kalmt.
Bulduklarn sudan darya srkledi. Gvertede enkazn
iinde birok haner buldu; saldrganlara m yoksa mrette
bata m ait olduklarn sylemek zordu.
"Yiyeceimiz ve silahlarmz var," dedi Enkidu. "Yemek
yiyebilecein ve dinlenebilecein gizli bir yer bulalm. ka
camz yola daha sonra karar veririz."
Nehrin kys boyunca yrdler. Gne artk olduka
glyd ve Glgam, gzlerine siper yapmak iin elini yu-

148
Zecharia Sitchin

karda tutuyordu. Av kular, itici rtlaryla gkte daireler


iziyorlard. Nehrin yanndaki kum tepelerinin arasnda gl
geli bir nokta vard ve orada durdular.
"Am," dedi Glgam.
"Kral ziyafetini hazrladm bile," diye yantlad Enkidu.
Yrtk bir yelken parasndan yapt paketi at ve iindekile
ri Glgam'n nne serdi. "Bana tek gereken, su," dedi Enki
du. "Yemei sen ye." Lei havaya kaldrd. "Etin bir blm
hata iyi."
Cmlesini bitiremeden av kularndan biri, belki de dev
bir kartal, onlara doru pike yapt ve lei kavrad.
Enkidu yksee srayp lei inanlmaz bir eviklikle ya
kalad.
Devasa ku, bir an iin lee tutunarak ve Enkidu'yu da
onunla tayarak uacak oldu. Sonra Enkidu korkun bir
lk a tt ve ku, avn serbest brakt. Enkidu, ellerindeki le ile
birlikte, byk bir grltyle yere dt.
Glgam, Enkidu'nun dt yere doru kotu. Bir in
sann byle ezici bir dten sa kamayacan biliyordu.
Fakat oraya vardnda, Enkidu'nun ayakta durmu, lei tut
tuunu grd ve kraln yzndeki korkuyu gren Enkidu,
kkrercesine kahkahaya bouldu.
Kutsal Evlilik gecesinden bu yana ilk kez, Glgam da
kontrol edilemez bir kahkahaya tutuldu.
"imdi ziyafet ekmelisin," dedi Enkidu. Islak unu kese
den kard ve onu ince, yuvarlak kekler ekline sokarak yap
t hamuru bir kayann zerine yayd. "Gne bizim frn
mz olacak," dedi krala. Arpa kekleri pierken, nehre indi ve
lei iyice ykad. Sonra eti, ekmei ve bir mataray, yelkenin
yrtk parasnn zerine yayd.
"te, burada," dedi, kendinden memnun bir ekilde.
"Peki, imdi," dedi Glgam, aln bastrrken. "Nehrin

149
lmeyi Reddeden Kral

karsna yzp bir kervana m kahlmal; yoksa gece dinlen


mek iin bir ky m bulmalyz?"
"Borsippa'ya fazla yaknz," diye yantlad Enkidu, "ve
olaylarn grnts houma gitmiyor... agazlar tuhaf dav
rand ve saldrlar, siyah gk gemilerinin ardndan geldi. Bu,
Marduk'un ve Nabu'nun gk gemilerinin rengi."
"Yani beni arayan, tar deildi. Buna ne dersin?"
"Gk gemilerinin gemiyi denetlemesi ve agazlann tuhaf
saldrs arasnda bir balanh kokusu alyorum," dedi Enkidu.
"Srekli seyahat eden gebeler olarak, esir almazlar. Buna
ramen bu kez ilgilerini eken tek ey buydu. Ve Adadel'i
nasl sorguya ektiklerini, hala kayp olan birini nasl aradk
larn grdn. Bizim peimizdeydiler; sana syleyeyim!"
"Seni anlayabiliyorum; ama mant yok," dedi Glga
m. "Neden tar ya da ama deil de, Borsippa' dan Efendi
Nabu arasn bizi?"
"Bilmiyorum. Ancak Borsippa'nn egemenliindeki kar
tarafa gemenin ok riskli olduunu dnyorum. Sippar'n
hakimiyet alan karmza kana kadar, bir iki gn daha bu
ssz tarafta devam edelim."
Enkidu mataralar yeniden suyla doldururken Glgam,
kt malzemelerinin kalann yelken bezine sard ve iki yolda,
kuzeye doru yrye getiler.
Enkidu'nun sraryla, nehirden gzkmemek iin kum
tepelerinin arkasndan yrdler. Fakat Glgam, zerinde
yrdkleri yumuak kum nedeniyle yolu usandrc buldu
ve iki saat gemeden sandaletleri yrhld. imdi scak kum
ayaklarn yakyordu ve Enkidu'nun gerisinde kalmaya ba
lad. Dinlenmeleri iin Enkidu'ya seslendi; ancak Enkidu, de
vam etmeleri gerektiini syledi.
leden sonra bulutlar g karartmaya balad. Ksa s
rede yldrmlar Gkleri yard ve imekler Yeryz'n sallad.

150
Zecharia Sitchin

nce hafif, sonra ar bir yamur geldi ardndan. ki yolda,


baz anm kaya paralarnn arasna sndlar. Gz frtnas
getiinde iliklerine kadar slanmlard ve kt malzemele
rinin tm vok vck olmutu. Islak kum amurlamh ve
yeniden yola ktklarnda ayaklar, her admda daha derine
batyordu.
Kayglarna karn Enkidu, topran daha sert ve prz
sz olduu nehir kysndan yrmeyi denemeyi kabul etti.
Glgam, orada bile zar zor yryordu.
"Sanrm ayaklarm kanyor," dedi.
Yere oturdular ve Enkidu, yoldann ayaklarndaki s
lak kumu kard. imilerdi; kzarmlard ve kanyorlard.
Glgam'n nehre gitmesine yardm etti ve ayaklarn serin,
ferahlatc suyla slatmasn syledi.
"yi geliyor," dedi Glgam. "Ama ben yorgunum ve uy
kum var."
" yleyse kum tepeciklerine gidelim ve orada dinlenelim,"
diye nerdi Enkidu.
Kum tepeciklerine neredeyse yaklamlard ki Enkidu, Gl
gam' aniden kavrad ve onu yere ath; sonra her ikisini de
kumla lgnca rtmeye balad.
"N'oluyor sana?" diye bard Glgam.
"Orada; siyah gk gemileri geri dnd!" dedi Enkidu he
yecanla, onlar iaret ederek.
Gk gemileri aaya defalarca hcum edip yeniden yk
selerek, daha nce yaptklar gibi nehrin yukarsna doru
ilerleyerek, kesinlikle nehir boyunca keif yapyorlard.
"Bizi grdler mi?" diye dnd Glgam.
"Eer grmedilerse, aramay srdrmek iin geri dne
cekler," dedi Enkidu. "abuk olmalyz."
"Yapabileceimi sanmyorum," dedi Glgam.
"Seni tayacam," dedi Enkidu.

151
lmeyi Reddeden Kral

"Ben yardm armadan deil," diye yantlad Glgam.


Boynunun evresindeki ipi kard ve ona takl olan ta,
Enkidu'ya gsterdi. "Bu, Fsldayan Ta," diye aklad, "an
nemden bir armaan. Gerekten yardma ihtiyacm olduun
da kullanmam gerekiyor."
Yeil-siyah hlsm ba aa evirdi; sonra onu, elleriyle
ovdu. Onu azna yakn tutarak, bard, "Ey, annem! Gemi
miz saldrya urad ve yand; yemeimiz gitti; yabanda kay
bolduk. Yardm et anne; yardm et!"
Enkidu, ta kavrad ve elleriyle ovdu. "Ben Enkidu; bu
rada Glgam'n, Erek kralnn yanndaym," diye bard.
"Nehrin ssz tarafnda, Borsippa yaknndayz ve Sippar' a
doru yryoruz. Koyu renkli gk gemileri bizi aryor. Yar
dma ihtiyacmz var; bir an nce, bir an nce!"
Ta Glgam' a geri verdi. "imdi, bir taa konutuktan
sonra," dedi, "kendi cesaretime gvenmek zorundaym."
"Glgam'n kalkmasna yardmc oldu ve onu omuzlar
na ald.
"Seni tayabildiim kadar tayacam," dedi, "ve iyi tan
rlar, bizimle olsun."
***

O gn karanlk ktnde iki yolda, snak salayabilecek


kayalar buldular. Bitkin Glgam, ba yoldann omzuna
dayanm halde, uykuya dalan ilk kii oldu. Ondan ksa sre
sonra, Enkidu da uykuya dald.
Uyku Glgam' terk ettiinde, neredeyse gece yarsyd.
rkilerek uyanp, yoldan ekitirdi.
"Beni niin uyandrdn?" diye Enkidu'ya sordu.
"Ben, kendim uyurken ve imdi senin tarafndan uyandrl
mken, seni nasl uyandrabilirim?"
"Beni sen kaldrmadysan, kim kaldrd?" diye sordu Gl
gam. "Admn seslenildiini duyduuma eminim."

152
Zecharia Sitchin

"Rya olmal," dedi Enkidu. "Uykuya geri dn."


Glgam, iki saat kadar sonra yeniden uyand. Enkidu'yu
uyandrmak iin, onu sarst.
"imdi ne var?" diye sordu Enkidu.
"lk ryamn dnda baka bir rya daha grdm," diye
anlath ona Glgam. "kinci ryamda, bir kaya tepetaklak yu
varlanarak geldi. Sonra durduunda, darya bacaklar kt.
Bir rzgar, yzme dokundu; adm seslenildi!"
Yoldann yksn dinleyen Enkidu, eliyle aniden onun
azn kapad.
"t!" diye fsldad Glgam' a. "Grdn, bir rya de
ildi!"
Karanlkta zar zor seilebilen, nehrin kysnn yaknnda
uzanm bacaklar zerinde biraz tede duran, iri bir nesneyi
iaret etti. Bacaklarn arasndaki ampule benzeyen eklentiden
belirli aralklarla yaylan krmzms parlaklk, kimliinin bir
gk gemisi, siyah bir gk gemisi olduunu ortaya karyordu.
Donakalan ikili, gk gemilerinden birinin gzlerinin ani
den aydnlanmasn izledi. Bir anda gl bir n, evredeki
tm araziyi taramaya balad. ki sinmi yolda, birbirlerine
ve kayaya yapmt. Ama tarayc n, onlar buldu. Parlt
s dayanlmazd ve korkudan hareketsizlemi ikili, gzlerini
korumak iin ellerini kaldrdlar.
In zayfladysa da snmedi. Gemide bir kapak ald. e
rideki n nnde siluetleen, vcuduna oturan bir kyafet
giymi; ancak, kask giymemi bir adamn biimini grebili
yorlard. Onlara doru bakarak elini kaldrd ve iaret etti.
"Glgam!" Kraln ad seslenilmiti; fakat bu arnn gr
dkleri adamdan m geldiinden, yoksa gk gemisinden mi
yayldndan emin olamadlar.
Enkidu, elini yoldann azna bastrd. "Yant verme!"
dedi.

153
lmeyi Reddeden Kral

imdi ak kapaktan uzamaya balayan, kendini yere do


ru alaltan bir merdiven grebiliyorlard. Yere dediinde,
kapakta ikinci bir figr belirdi ve ikili, aaya inmeye ba
lad.
Glgam, Enkidu'yu kavrad. "Sonum yakn!" diye fsl
dad.
Gk gemisinden, silah tutuyormu gibi uzanm elleriyle
gelen ikili, yoldalarn sakland yere doru yrmeye bala
d. Enkidu, kendini nde konumlandrarak Glgam' arkas
na itti ve kanlmaz karlamaya hazrland. Birdenbire, sanki
yoktan var olmu, maddelemi gibi, baka bir gk gemisi daha
nehrin zerinde beliriverdi. Biimi, dieri gibi kreyi andrm
yordu. Yemek taba gibi ok daha geni ve yassyd; ne sesi, ne
de vard. Varln yalnzca bulutlarn arkasndan szan ay
nlan belli ediyordu. Sonra bir anda, gk gemisinin yuvarlak
evresinde birok renkli gz yand. Dnmeye baladklarnda,
gz kamahnc bir n patlamas oldu. Siyah renkli gk gemi
sinin iki mrettebahnn zerinde durana kadar, araziyi tarad.
Onlara dokunur dokunmaz ikisi de uzun admlarn durdurdu
ve iki cansz heykel gibi, hareketsiz kalakaldlar.
Bu kez mavi olan baka bir n, geni gk gemisinden ya
ylyordu. Gemiden, yeri sarsan bir patlama duyuldu.
"Glgam, Enkidu; kalkn ve ne kn!"
Grntden bylenmi olan ikili, kprdamad. Patlayan
ses, yeri imek gibi sallayarak yeniden ar yaph. Titreim
ler yznden geveyen kk bir kaya, kumlar kaydrarak
zerlerindeki kum tepeciinden aaya yuvarland ve iki
yolda yar yarya kuma gmd.
"Tam ryamda olduu gibi!" diye fsldad Glgam, tit
reyerek.
Mavi n onlara doru yaklah ve inanmayan gzleri nn
de, onun iinden bir adam maddeleiverdi. tar'n uularn-

154
Zecharia Sitchin

da giydiine benzer bir ba giysisi giyiyordu. Bedeni tamamen


parlak, gmi bir maddeyle kaplyd. Onlara yaklanca kas
kn kard ve ak, altn sans salar olduunu grebildiler.
Onlara elini uzatt.
"Gelin," dedi. "Sizi kurtarmak iin buradayz."
"Kimsiniz siz?" diye cretle sordu Enkidu, "ve adlarmz
nasl biliyorsunuz?"
"Korkmayn," diye yantlad Sarn. Kumandanmz b
yk Efendi Utu, yardm arnz duydu. lerleyin; benimle
birlikte mavi nn iine girin."
Kaskn yeniden giydi ve iki yoldan koluna girerek, on
lar kavrad. Bylece bir arada durarak, nn iine adm
attlar. Bir saniye iinde Glgam ve Enkidu, kafataslarndaki
salar dev bir el tarafndan ekiliyormu gibi hissettiler. Gi
derek yukarya, mavi nn kaynana doru kaldrldlar ve
byk gk gemisinin barsaklarna emildiler.
Aniden durdular. Mavi k gitmiti. Vardklar oday,
onun yerine krmzms bir k dolduruyordu. Bir kap, nle
rinde sessizce ald ve hala kollarndan tutan Sarn, onlar
bir koridora, sonra da yine krmzms bir n ykad daha
geni bir odaya gtrd.
Onlara elik edenden daha yal baka bir sarn adam,
tahta benzer bir sandalyede oturuyordu. Ne ahap, ne ta, ne
de metaldendi. Tahtn kendi ekseni etrafnda, oyuunda d
ner kap gibi dnebildiini hayretle grdler.
Onlar selamlamak iin sa elini kaldrd.
"Gemiye ho geldiniz, Erek kral Glgam ve yiit Enki
du," dedi. "Sizi kurtarmaya zamannda geldiimiz iin mem
nunuz. Ben, komutan Abgal."
"Tam doru zamanda," dedi Enkidu. "Minnettarlmz
sonsuz." Konumas iin Glgam' drtt.
"Bu, bir Gksel Gemi mi?" diye sordu Glgam, etrafn
inceleyerek.

155
lmeyi Reddeden Kral

"Tam da yle," diye yantlad komutan.


"Gklerin Efendisi'ne krler olsun!" diye haykrd Gl
gam, dizlerinin zerine derek. "Kehanet gerek oldu! Yu
karya alndm; Kili Etana gibi, Eridulu Adapa gibi!"
Abgal, onlara aknlkla bakh. "Neden sz ediyorsu
nuz?"
"Kehanet gerekleiyor!" dedi Glgam, neredeyse ba
rarak. "Anu, beni Nibiru'ya gtrmesi iin Gksel Gemisini
yollam! Efendilerin Efendisi'ne krler olsun!"
"Glgam," dedi Abgal, "Senin de ismini sylediin bu
Gksel Gemi, yalnzca Yeryz'nn gklerinde gezinenlerden
biri. Bu gezegenin tesine frlayabilecek bir Gir deil. Ve ku
mandanmz Efendi Utu'nun sizi gtrmemizi emrettii yer,
Yksek Gkler deil; gideceiniz yer olan Sedir Orman."
"Fakat, ni Blgesi orada deil mi?" dedi Glgam.
"Bu bilgiyi verme grevi, benim deil," dedi Abgal. "Sizi
Sedir Orman'na indirmemizden nce iyilemeli ve beslenme
lisiniz." plak ayakl Glgam'a bakh. "Ve yeni sandaletler
verilmeli size," diye ekledi.
"Bize geminin harikalarn gsterin!" dedi Enkidu.
"Onun ileyiini, yalnzca onda grevlendirilen Kartal
lar grebilir," diye yantlad Abgal. Sa elini kaldrd. "Yce
efendiler sizinle olsun!"
Onlara elik eden Sarn, onlar darya karmak iin ye
niden kollarna girdi.
"Efendi Utu, ona teekkr edebilmem iin gvertede mi?"
diye sordu Glgam.
Abgal glmsedi. "Gerekten de merakl ve ylmaz bir ru
hunuz olduu sylenmiti bana, Glgam. Minnetiniz, Efen
di Utu'ya iletilecektir.
"Gelin benimle," dedi Sarn, onlar ka ynlendirerek.
"Kutu!" dedi Abgal, aniden.

156
Zecharia Sitchin

Glgam, ban evirdi. "Ayrlk hediyesi mi?"


Mrettebattan biri, onlara yaklah. Kk bir kutu tayor
du. Ondan, yoldalarn gzlerine yneltilmi bir n parlad.
"Az nce grdklerinizin her bir ans, imdi silinmitir,"
dedi onlara.

157
9

1
ni Blgesi'ni havadan grmek her zaman heyecan ve
riciydi. Utu, grkemli grnty bu kez de gururla ve
tahn.inle iine ekti; nk burada doa ve Anunnaki,
Yeryz'ndeki en renkli grntlerden birini yarahn.ak iin
birlemilerdi.
Yeryz, onlarn tam ilerisi dnda tm ynlerde sar
kahverengiydi. Ancak sonra, doudan gelen kumanda gemi
sinin ge yeil bir duvar gibi ykselen iki paralel da srasn
grebildii o an, daima gelirdi. Ve ardndan, dakikalar sonra,
tedeki ufka dokunan engin mavi boluk, Yukar Deniz sei
lebilirdi. Sabahn bu erken saatinde krmzms grnen g
ne nlar, doann el dememi yerlerine, sedir aalarna
ve deniz sularna verdii renkleri abartrd.
Hava gemisi inie balamak iin gneye doru zarif bir
yay izerken, yeil boluun ortasnda devasa, beyaz bir alan
grnd. Bu, yalnzca zamana deil, Tufan'n hasarna da di
renmi devasa deme talarndan yapl, muazzam platform,
ni Blgesi'ydi.
"Ne grnt; ne yer ama!" dedi Utu, hava gemisinin ku
mandanna.
"Gerekten de yle," diye onaylad Abgal.
imdi hava gemisi, kendini iki da srasnn arasndaki
gney-kuzey dorultulu ini pistine hizalamh. Dikdrt
gen kesiti gneyden kuzeye saysz adm boyunca uzanan

159
lmeyi Reddeden Kral

platform, doudaki da srasnn i yamacna ina edilmiti.


Hava gemisi yere demek zere alalrken, ini alannn her
iki tarafnda bulunan podyumun sandan geti. Birbirlerine
mkemmel biimde oturan sralar halinde dzenlenmi ta
bloklarn zerinde duran daha kk, devasa bir platformdu.
zerinde kuak kirili bir yapyla desteklenen, frlahlmaya
hazr bir roket gemisi, dimdik duruyordu.
Hava gemisi, podyumu geerek ini platformunun kuzey
blmne doru havada szld. Kendini dairesel bir iare
tin zerinde kusursuzca konumlandrana kadar havada asl
kald. Ardndan drt bacan uzatarak, indi.
Kumandanlarn selamlamak iin platforma km olan
Kartallar arasnda belirgin bir .sevin vard. Kdemli olanlar,
onunla kucaklah; o da, onlar yeralh operasyon merkezi ve
klalara indirecek olan afta onlarla birlikte girerken, geni
geni glmsedi.
"Hi mesaj var m?" diye sordu Utu, kaskn karrken.
"ki tane," dedi_ kdemli subaylardan biri. "Bir tanesi, Ha
nmefendi tar' dan. 'Ben gelirim; ama beni arayacak olan,
sensin,' diyordu."
"Hi deimedi; her zaman snar seni; sana meydan okur,"
dedi Utu. "Ya dieri?"
"Daha uursuz; Efendi Nabu' dan."
"Bizzat Efendi Nabu'dan m? Bunu duymak istiyorum,"
dedi Utu.
Onu, havadan gelen gk gemileri, uzay liman ve grev
kontrol merkeziyle srekli irtibahn korunduu en iteki ileti
im merkezine, Dirga'ya gtrdler. Dnen disklerin uultu
suyla dolu ve eitli donanmlardan yaylan amber panlbsyla
karm krmzms, lo bir kla ykanan kubbeli oda Utu'ya,
ikiz kardei tar'la birlikte Anu'nun uzay gemisini ziyaret et
mek zere yukarya gtrldkleri zaman anmsatrd hep.

160
Zecharia Sitchin

Utu Dirga'ya girdiinde grevli subay, donanmlarn ba


;anda dikkatle duran Kartallara seslendi.
"Selam, Efendi Utu!" diye bir azdan bard, vcutlarn
saran, gm renkli tulumlar giymi Anunnaki.
"Rahat, rahat!" dedi Utu, sabrszlkla. "Efendi Nabu'nun
mesajn duymama izin verin."
Dnen bir diskten yaylan parlaklk bir anda renk deitir
di ve Nabu'nun sesi, sessizlii krd.
"Yce Efendi Sin'in nl olu, Kartallarn kumandan
Yce Efendi Utu'ya, yce Efendi Marduk'un ilk ocuu ve
Borsippa'nn efendisi, Efendi Nabu' dan selamlar! Hava gemi
lerinizden biri, tahrik unsuru olmakszn devriyelerimden bi
rine mdahale etmi. Babamn topraklarna snr ihlali olmu.
Bu eylemlerinizi aklayn; ya da Byk Konsey, sizi yargla
mak iin toplanacakhr."
Szckler aniden sona erdi ve sessizlik oldu.
"Bundan ne anlyorsun, Uranan?" diye s kumandanna
sordu Utu.
"Ne yaptmz biliyoruz; ama Efendi Nabu, bunu neden
yaphmz bilmiyor. O, Onlarn Glgam' ve Enkidu'yu ne
den yakalamak istediklerini biliyor; biz bilmiyoruz. Bildikleri
mizi bizden ekip karmak iin aklama sunmamz istiyor.
Bundan benim anladklarm byle, Efendim."
"yi syledin," dedi Utu. "u ana kadar rendiklerimiz,
Hanmefendi Ninsun'un Yce Efendi Anu'ya ettii duay ele
geirmemizden ve sonra Glgam'n yardm arsndan iba
ret. Konunun btnnn ne olduu ve Mardukulann neden
mdahale ettiini hala renmemiz gerekiyor."
"Bunun, yarnki frlatmayla bir ekilde ilgisi olabilir mi?"
dedi Uranan ... "Ya da belki ... "
Utu, yoldana bakt. "Odama gel," dedi.

161
lmeyi Reddeden Kral

"Aklndan ne geiyor, Uranan?" diye sordu Utu, yalnz


kaldklarnda.
"Siyah gemiler," dedi Uranan, "l bir grup halinde
uuyorlard. Borsippa' daki kk ini pistinden gelmi ola
mazlar. Daha byk bir hava ssnden gelmi olmallar."
"Marduk'un agaz topraklarndaki pisti gibi mi?"
"Kesinlikle ... Ve eer yleyse Marduk, bir lmlnn yol
culuuyla neden ilgilensin ve bu mesajla size meydan oku
mak iin olu Nabu'yu neden ne srsn?"
"Yce tanrlar arasnda Marduk'un, srgnnn koulla
rn deitirmek iin bask yaphna dair bir konuma geti,
Uranar. Dumuzi'nin kaza sonucu lmnden tr yeterin
ce ceza ektiini iddia ediyor. -imdi, Babil ehrine dnemsel
ziyaretler yapma hakkn alabilmek iin steliyor. Bunun, bu
snr ihlali sulamasyla ilgisi olup olmadn merak ediyo
rum."
"Komuta gemimizin bu blgede zgrce umaya hakk
var," dedi Uranar.
"Gerekten de yle... Ama Marduku gk gemilerinin
mrettebatna fel edici nlarla saldrmaya deil. Nabu'nun
aklama talebi karlanmal, Uranar ... Ancak henz deil.
Hanmefendi tar gelene kadar bekleyelim. Bu bilmecele
re ait bir ipucunun Erek'te bulunabileceine dair bir his var
iimde."
***

Yoldalar uyandnda, gn domutu. Kendilerini kayalarn


serpitirildii engebeli bir arazide buldular. Frat Nehri ve k
ysn evreleyen kum tepecikleri, grnrde yoktu.
"Btn gece yrdk m?" diye sordu Glgam, "siyah
gemilerden kamak iin?"
Enkidu, gld. "Hibir ey anmsamyor musun?"
"Anmsamak m? Neyi?"

162
Zecharia Sitchin

"Kurtarclarmz," dedi Enkidu. "Hava gemilerinde gr


dmz ve duyduumuz her eyi unutalm diye gzmze
bir n sktlar; ama benimki, bir lmlnn bellei deil."
"Neden sz ettiini bilmiyorum," dedi Glgam. " Anm
sadm tek ey, bizi nehrin kysnda yakalamaya gelen o
korkun gk gemisi. imdi nehirden biraz uzakta olmalyz."
"Gerekten de yle. Utu'nun Kartallar tarafndan buraya
braklm olarak, tepe lkesindeyiz."
"Alayclnda doruluk pay olsayd, bitkinliimi de gz
nne alrsak, bir blmn anmsardm," dedi Glgam.
"yleyse ayaklarna bak," dedi ona Enkidu.
Glgam, bakt. Kendi sandaletleri yerine, tuhaf biimli
botlar giyiyordu. Yrme kolayl iin tabanlarnn tm
genellikle dz olan birok dier bottan farkl olarak, botlarn
tabanlar yalnzca nde dzd. Bu botlar, topukta daha iriy
di ve st ksmlar, alldk deri bantlar barndrmak yerine
yekpareydiler; yalnzca aya deil, bacan alt ksmn da r
tyorlard. Botun tepesinden bir eein kulaklarna benzer,
ancak onlardan daha ksa kapakklar kyordu.
Glgam eildi ve botlarn gmi malzemesine dokundu.
Metalik grnse de, yumuak ve bklebilirdi; ama ne deriy
di, ne de bez. Enkidu'ya bakt; o da ayn tr botlar giymiti.
"Tanr akna," dedi Glgam, "bu, ne tr bir ayakkab?"
"Zpla!" diye yantlad Enkidu.
Akl karan Glgam, yoldann nerisini uygulad. Birka
geni adm atp yarm metre tede yere inmeyi hedefleyerek
zplad. Ancak beklenmedik ekilde, daha nce hi sramad
kadar yksee ve metrelerce teye utu. Kendi becerisine
inanmayarak, yeniden zplad. Yine yksee ve uzaa utu,
sonra serte inerek srtst yuvarland.
Enkidu, kkrercesine glyordu. Bir byk sramayla, yol
dann yerden kalkmasna yardm etmek zere yanndayd.

163
lmeyi Reddeden Kral

"Bu botlarda sihir var," dedi. "Gksel Gemi' deki Anun


naki' den bir armaan."
"Neden sz ettiini bilmiyorum," dedi sinirleri bozulan
Glgam.
"yle olsun," dedi Enkidu. "Her eyi unutman gereki
yordu ve unuttun. Syleyebileceim, yardm armz duyan
Efendi Utu'nun mdahale ettii. Sedir Da'nn yaknna ge
tirildik ve hedefimize ulamamza yardm olsun diye bu si
hirli botlar verildi bize."
"Senin tabirinle benim hedefim, ni Blgesi. imdi, ne ta
raftan?"
"Emin olduum, bahda uznd. Ama oraya gitmeli mi
yiz; bundan emin deilim," dedi Enkidu ona. "On bin fersah
boyunca uzanan Sedir Orman'nn iinde gizli. Giriini orada
bize kim gsterecek? Ve dostum, giri, korkun Humbaba ta
rafndan korunuyor."
"Humbaba m?"
"Bir canavar! Efendi Enlil, lmllere dehet versin diye
tayin etti onu. Kkremesi, frtnal sel gibi; az ate sayor;
soluu ise kanlmaz bir lm! Vah, Humbaba'ya meydan
okuyana. Eitsiz bir mcadele olmal; kesin bir lm!"
Glgam, baklarn onlar evreleyen tepelerde gezdi
rerek sessizce durdu. ekiyordu ve gzlerinde yalar be
lirmiti. Sa eli, tuhaf ekilde kasld. "N' oldu?" diye sordu
Enkidu.
"Bir tr hahrlatma," diye yantlad Glgam. Gzyala
rn sildi ve yzn Enkidu'ya evirdi. "Ah, dostum," dedi.
"Gnlerim saylyken Humbaba'dan korkmal mym? Baar
dm her ey, bir tutam rzgardan ibaret..."
"Tedbir iin syledim; seni durdurmak iin deil," dedi
Enkidu.

164
Zecharia Sitchin

"Bana korku szleri syleme, Enkidu," dedi Glgam,


elini yoldann omzuna koyarak. "Onun yerine, azn bana
yle seslensin: 'lerle, Glgam; korkma!' nk hedefime
ulamay baaramasam bile, adm her eye ramen daima
hatrlanacak bir ad yapacam. Gelecek gnlerde, 'Glga
m, azl Humbaba'ya yenik dt. Tm insanlar iinde
yalnzca o, Sedir Da'na trmand,' diyecekler. Dostum,
ben ldkten ok sonra, Glgam iin bunlar sylenmeli.
Ama avantajl duruma gelirsem, Gkler' e trmanacam ke
sin!"
Enkidu, sa elini kaldrd ve ikisi, kollarn kavuturdu.
"yleyse gidelim," dedi Enkidu, "ve Utu bize gz kulak
olmaya devam etsin."
ki yolda, sihirli botlarla yrrken ilk bata gerekten
elendiler. Kk bir adm atarak be admlk mesafeyi kat
edebilmek, ya da kocaman bir adm atp elli boy teye bir yay
izerek umak, nee vericiydi. Glgam ve Enkidu, iki gen
olan, hatta yrmeyi renen kk ocuklar gibi, farkl
admlar atarak, inecekleri yeri nceden belirleyerek, sert in
memeye alarak edindikleri beceriyi test ettiler. Ama tm
abalarna ramen birok kez dp yuvarlandlar ve dinlen
meye karar verdiklerinde Enkidu, on fersah kadar ilerledik
lerini tahmin etti.
"Acktm," dedi Glgam.
"Ben de susadm," diye yantlad Enkidu.
Dinlendikten sonra batya doru ilerlemeyi srdrdler.
Arazinin engebesi artyordu ve allar, yerlerini aalara b
rakyordu. Bir aacn zerine serte inmeden dev admlar at
mak giderek zorlayordu. Payna den ac ve bereyi alan
Glgam, botlar kard.
"Daha az aceleyle plak ayak yrmeyi, devaml dp
kemiklerimi krmaya yelerim," dedi.

165
lmeyi Reddeden Kral

Enkidu, her seferinde durup Glgam'n ona yetimesini


bekleyerek byk admlar atmaya bir sre daha devam etti.
Fakat o da susuzluktan yavalyordu ve yirmi fersah sonra
her ikisi de dinlenmek iin durdular. Enkidu da botlarn
kard.
"Tanrlarn armaan," dedi, "dikenini saklayan bir iek
gibi. Bir ltfun iinde, bir lanet gizli."
"Gerekten de yle," dedi Glgam. "Efendi Utu bizi kur
tarmaya geldiinde, neden bizi saysz fersah teye brakt da
Sedir Orman'na brakmad?"
"Yaratam Efendi Enki, bana unu retti," dedi Enkidu.
"'Tanrlar insanlar kanatlan altna aldklarnda bile, mca
dele edip kazanmalarna ya da teslim olup yenilmelerine ye
tecek kadar engel brakrlar.' Tanrlar, kendi kendilerine yar
dm edenlere yardm ederler, dostum."
"Yorgunum, am ve susadm," dedi Glgam.
"Ben de sv kaybediyorum," dedi Enkidu. "Bir kuyu kaz
malyz."
"Bir dere ya da su kayna grmyorum," dedi Glgam.
"Vadide, allarn sk olduu bir yerde kuyu kazacaz,"
diye yantlad Enkidu, aklndaki yeri iaret ederek.
Oraya vardklarnda Enkidu, aldan bir dal krd ve yeri
yoklamaya balad. "Yamurlar geldiinde ve su tepelerden
aaya inip derecikler oluturduunda," dedi, "daha yumu
ak olan bu toprak, onu emer. Bazen su, yzeyin altndaki
kayalara bal olarak hapis kalr. Yzey kuru olmasna karn
allarn toplat yerlerde su bulunabilir, dostum."
Daln kullanarak uygun bir nokta buldu ve topra daha
derin demeye balad.
"Burada!" diye haber verdi Glgam' a.
ri bir aly, gl bir ekme hareketiyle kknden skt.
Sonra Glgam' a, boluktaki talan ve topra temizlemesi

166
Zecharia Sitchin

iin ona nasl yardm edeceini gsterdi. lerleme onu tatmin


etmeyince Enkidu, alnn dallarn ayklad ve plak gvde
sini, kayalarla topra gevetmek iin bir kama olarak kullan
d; bu srada Glgam, kuyuyu derinletirmek iin onlar hz
lca kaldryordu. Bylece, kklerin uzand en derin yerdeki
nemli topra ilk hisseden, Glgam oldu.
"Aada su var, " diye bard.
Ellerini kullanarak son toprak engelini de kaldrdlar ve
yeralb suyuna eritiler. Enkidu elini slatp dudana dedi
rince, Glgam da aynsn yapb. Ara ara dinlenerek dudak
larn birka kez slatblar ve glerinin yava yava geri gel
diini hissettiler. Ardndan Enkidu, gl ellerini kullanarak
avular dolusu su alabilene kadar kuyuyu derinletirdi. O da,
Glgam da, doya doya itiler.
"Keke biraz yiyeceim olsayd," dedi Glgam. "Efendi
Utu'ya kaytsz, artsz krederdim."
"allarda yetien meyveleri dene," diye yantlad Enkidu.
"Bir, iki tane ye ve tadnn nasl olduunu gr."
Tatlar gzeldi ve Glgam, bkana kadar yemeyi sr
drd. Enkidu'ya bakp glmsedi. "Tanrlar, gerekten de
kendi kendilerine yardm edenlere yardm ediyorlarm,"
dedi.
"Gzel syledin," diye cevap verdi Enkidu. "Szcklerin
anlamn uygulayalm. Hala gn var. Sihirli botlar giye
lim ve Sedir Orman' na doru ilerleyelim!"
Canlanan ve imdi botlarn itici gcn ynetmekte daha
deneyimli olan yoldalar, iyi ilerleme kaydettiler. Babdaki g
nei takip ettike, arazi deiiyordu. Tepeler yerlerini dalara,
allar ise aalara brakyordu. Sada solda orman hayvan
laryla karlatlar ve evredeki ku says artt. Trmanlar
dikleti ve bunun, sihirli botlarn yardm olmadan ne kadar
olanaksz olduunu anladlar.

167
lmeyi Reddeden Kral

Ve ardndan, tepelerden birinin ucuna geldiklerinde, ken


dileriyle batan gne arasnda yeil bir duvar gibi ykselen
Sedir Dalar'n grebiliyorlard.
Bir sre soluksuz, tek kelime etmeden durdular. Sonra
Glgam, aslan kkremesine benzer bir lk atl; zplayp
uarak, bir sonraki tepeye giden yamatan aaya kotu. Co
an Enkidu, onu hemen takip etti.
Tepenin ucuna hzla ktlar. Batya dnk yamacnda ye
il sedir aalar byyordu. Artk yoldalar durmu, bak
larn evrelerinde gezdiriyorlard. Nereye baksalar, her bir
tepeyi, tm da srasn kaplayan sedir aalarnn youn,
derin yeilini gryorlard. Bereketli dallar ve yapraklaryla
dimdik, upuzun aalar, en yksekteki tepeleri sisli bulutlar
arasnda kaybolurken ge ykseliyorlard.
Yalnzca etraflarn inceleyerek, konumadan uzunca bir
sre durdular. Sonra havadaki rpertici souk onlar kendi
lerine getirdi ve aadaki bir vadiye doru giden yamatan
inmeye baladlar. Ertesi gn bir sonraki daa trmanmadan
nce, geceyi burada geireceklerdi.
Dinlenmek iin uzandklarnda, souk hava birbirlerini
kavramalarna neden oldu ve gece ktkten sonra uykunun
bastrmas fazla srmedi. Glgam'n uykusu, geceyars onu
rahatsz eden bir ryayla kat. Rya onu korkuttuundan,
Enkidu'yu uyandrd.
"Dostum," dedi, "bir rya grdm. zerinde uzun aa
lar olan bir da grdm. Uzun aalarn arasnda iki kk
kam byyordu. Sonra yle gl bir frtna geldi ki, da
devirdi. O iki kam dnda her ey, gitmiti."
"Bu, olumlu bir rya," diye aklad ona Enkidu. "Uzun
aalar, Sedir Ormaru'nn aalar. Frtna ise Humbaba, orma
nn gl koruyucusu. Ve iki kam da biz, ikimiziz. Glgam,
ryan iyi bir kehanet: Sedir Orman'na ulamal, Humbaba'y

168
Zecharia Sitchin

yenmeli ve canavarla dvmz sona erdiinde, ikimiz de


zarar grmemi olmalyz."
Enkidu, rya tabirinden memnun olarak uykuya dn
d. Bir sre sonra Glgam da uykuya dald. Sabaha kar
, souk bir saanakla uyand. Ardndan su damlalarnn,
gklerden da arpas dyormu gibi beyaza dnd
n grerek hayrete dt. Grntden rkerek, enesini
dizlerinin arasna soktu ve yzn saklad. Ama beyaz
tanecikler gklerden dmeye devam etti ve ksa srede
kendisi, Enkidu ve evrelerindeki her ey yumuak, beyaz
tylerle kaplanmt. Glgam bu eyi toplamaya altysa
da, ellerine alr almaz suya dnyordu. Bedeninin ze
rindeki beyaz tanecikleri hissetmeyen Enkidu'yu, yeniden
uyandrd.
"Buna kar denir," dedi Enkidu. "Havadaki souk, yamur
damlalarn beyaza evirir."
Glgam, inanmayan gzlerle bakt ona. "Erek' te hi buna
benzer bir ey olmad," dedi.
"Yalnzca yksek dalarn olduu yerlerde olur," diye ce
vap verdi Enkidu. Azna kar koydu ve eridike iti. Glga
m, onu taklit etti.
"Bu kar, gerekten de suya dnyormu," dedi, glm
seyerek. "Ama imdi acktm."
"Gn dounca meyve ararz," dedi Enkidu. "Bu arada ra
hatsz edilmeden biraz daha uyuyabilir miyim?"
***

"Bir gk gemisi yaklayor. Pilot, kendini Hanmefendi tar


olarak tantyor," diye seslendi Utu'nun odasnda, hoparlr
deki ses.
Gne doal iki saatten fazla olmutu bile.
"Zaman geldi!" dedi Utu, Uranan'a. "Gidelim; onunla
platformda grmek istiyorum!"

169
lmeyi Reddeden Kral

Arkasnda onu aceleyle izleyen dier kumandanlarla bir


likte, grup halinde platforma khlar. tar'n gmi kresi
nin, ini noktasna hzla yaklahn grmek iin tam zama
nnda geldiler. Fakat ini yapmadan nce duraksamak zere
hz kesmediini aknlkla grdler. Onun yerine, onlar
kendilerini platforma atmaya zorlayacak ekilde, balarnn
zerinden vn diye geti.
"Kurallar ihlal ediyorsun!" diye bard Platform Direkt
r, kasknn iinde.
Gk gemisi havada sk bir daire izdi ve Utu'nun liderli
indeki grubun zerine doru yeniden vnlad.
"Hanmefendi tar'n, efendim iin bir mesaj var," dedi
Platform Direktr, Utu'ya. "Beni bekleyen, gelsin ve ara
sn."
"Hala aslan yavrusu gibi oyuncu!" diye bard Utu,
gruptakiler soluklanrken. "Kaskn ver bana!" diye Platform
Direktr'ne seslendi. Onu alr almaz, park halindeki gk
gemilerinden birine atlad ve motorunu alhrd. Anlar iin
de gk gemisi havaland ve olduu yerde asl kald. Sonra
bacaklar henz geri ekilmeden, dik bir ayla ykselerek
tar'n utuu yne doru gitti.
Gemisini giderek yksee eviren Utu, gklerde tar'n
gk gemisini arad. Amaana ulaamaynca, kasktaki Fslda
yan Ta'n iine bard, "Selam, kz karde! Selam, kz kar
de! Nerelerdesin, tar?"
Yant yoktu ve kah bulutlara ykselip kah aa tepele
rine inerek gklerde daire izmeyi srdrd. Ardndan kz
kardeinin grleyen kahkahalarn duydu ve gmi kre,
gk gemisinin zerindeki bir yerden aniden vn diye aa
ya indi. Etrafnda daire izdi; sonra bulutlarn arasnda
yeniden kayboldu. Ksack bir an iin, gzlerini hayretle kal
drdnda, kz kardeinin gemisindeki lombardan grnen

170
Zecharia Sitchin

yzn seti ve yeniden byleyici kahkahalar kulaklarn


da grledi.
"Gel; beni yakala, ama!" diye bard, onu takma adyla
ararak.
"Orospu!" diye serte yantlad, gk gemisini onunkinin
ardndan bulutlarn arasna srerek.
Koyu bulutlarn nnde gmi noktay seti ve bir anda
gemisi, onunkinin yanndayd. "Kanat kanada!" diye bard,
zafer edasyla.
Gel de beni yakala!" diye bararak yantlad tar. "Bede
nimde alk var!"
"Aaya gel yleyse," dedi adam, iaret olarak gemisi
nin bacaklarn uzatarak. tar gld ve bir anda, neredeyse
Utu'nun gemisinin bacaklar arasnda asl gibi uacak ekil
de, gk gemisinin konumunu deitirdi.
"Benimle en sevdiimiz gle gel," dedi. "Yine elenelim,
ama, genliimizdeki gibi!"
"O zamanlar sorumluluklarmz yoktu," dedi kasknn
iinden. "imdiyse baaryla yerine getirmemiz gereken bir
grevimiz var." Ve iletiimi keserek, gk gemisini ini plat
formuna ynlendirdi.
O iner inmez, tar da indi. Adam, onu selamlamak iin
durdu ve kadn gk gemisinden darya adm atar atmaz,
ileriye atld; tar tutkusuna zar zor hakim olurken ikili, ku
caklap ptler. "Ykanp dinlenmen iin seni aaya g
treyim," dedi Utu.
Fakat tar, hi yorgun olmadn iddia etti. "Evine gide
lim," diye neride bulundu, adam da onu oraya gtrd.
Yalnz kaldklarnda yeniden birbirlerine sarldlar; tar,
iinde yanan tutkuyu zapt edemiyordu. "Ah, erkek kardeim,
seni ne kadar arzuladm; genlik gnlerimizdeki gibi!" diye
fsldad, defalarca prlerken. Ancak anlad ki ama'n

171
lmeyi Reddeden Kral

tutkusu, onunkine denk deildi. Adam, kz kardeine iyice


bakmak iin ban geriye gtrd.
"Her zamanki gibi gzel!" dedi. Bu yakn adan, onu son
kez grdnden bu yana yalandn grse de, gerekten
yleydi.
O gn grtklerinden beri tar, erkek kardeini ilk kez
szd: cesur, gen tanr, uzay tesislerinin komutan, haval
pilot, doduu gnden beri oyun arkada, sevimenin keyfi
ni birlikte kefedip paylah, yasak Bilgi meyvelerini birlikte
tath partneri.
imdi baktnda farkl bir ama gryordu. Gzlerinde
meydan okuyan bir haylazlk yerine bilgelik, huzurlu bir bil
gelik vard; bir de, uzay boluu kask giymesine gerek olma
dndan beri brakh, uzun sakal. "Oh, ne kadar yalanm! "
diye rpererek dnd tar; ama bundan hi sz etmedi.
Bunun yerine onun kaslarn hissetti ve hafif bir kkrdamayla
"Hala ne denli glsn, cesur erkek kardeim!" dedi.
Ama baklarn yakalam ve iltifatlarn nasl cmleye
dktn fark etmiti; sanki tersi doruymu gibi. Elini tut
tu ve kadn yanna oturttu.
"Yeryz'ndeki doumumuzun laneti zerimizde, kz
kardeim," dedi usulca. "Nibiru'nun z iimizde bile olsa,
Yeryz'nn kaderi mrmz ksalhyor."
Kadn, onun elini botaki dier eliyle okad; ancak, az n
ceki tutkusu gitmiti.
"Bunu kendi bedenimde de fark ettim," diye itirafta bu
lundu. "Yeryz'nde doan babamz, Nibiru'dan gelen ok
daha yal Anunnaki ile ayn yata gsteriyor... Ve biz, Yer
yz'nde doan ikinci kuak, en genleri olduumuz halde
yaknda hepsi kadar yal grneceiz!" Adamn gzlerine
hznle bakt. "Genletirme Projesi'nin iyi gittiini umuyo
rum?"

1 72
Zecharia Sitchin

Gizli projeden bahsetmesi, adam akna evirdi. Parmak


larn dudaklarna gtrd; sonra da onlar saran duvarlar
gstererek, eliyle daire izdi.
"Sr, iyi saklanmad, kardeim," dedi. "Erek'te Yeni Yl
Festivali iin toplanan tm tanrlar, Yeryz'nde dodukla
rndan, bykbaba Enlil'in ilgilendii yeni proje hakknda
konuuyorlard. Sylenen o ki yalnzca denizlerin tesinde
ki yeni diyarlarda yeni alhn kaynaklar aramakla ilgili deil;
yeni bir uzay limannn inasyla da ilgiliymi . . . Yalnzca alh
n Nibiru'ya gndermek iin deil; bazlarmz genletirmek
amacyla Nibiru'ya gndermek iin de!"
"arplacam!" diye haykrd Utu. "Sr olmas gereken
bir ey hakknda bu kadar ok bilgiye kim sahipti?"
"En ok ey bilen Ninsun, Ninharsag'n kz gibi grn
yordu."
"Glgam'n annesi! ni Blgesi'ne giderek lmszlk
aramas iin onu tevik etmesine amamal!"
"Bizim meselemizle Glgam'n ne ilgisi var? Tanrlarn
ileri, yalnzca tanrlarn dikkate almas iindir," dedi tar.
"Ama iin iine Nabu ve Marduk girmediyse!" Kadna en
dieyle bakh. "Kz kardeim, Erek'te ters giden bir ey var
m?"
"Belki ihanet... Ninsun ve olu, bana kar bir oldular."
"Bana her eyi anlat," dedi.
Ona Kaderlerin Belirlenmesi srasnda Anu'nun Beyaz
Tapnak'nda olanlar, Anu'nun gkten Yeryz'ne den
eserini, Glgam'n ortadan kayboluunu ve Ninsun'la olan
karlamasn anlath.
"Ardndan olanlar anlataym," diye yantlad Utu. Kadna
Ninsun'un Anu'ya ettii duay yakalayn, yardm arla
rn duyunca Glgam ve Enkidu'yu kurtarn ve Nabu'dan
gelen tehditkar mesaj anlath. "Tm bunlar iki soru dou-

173
lmeyi Reddeden Kral

ruyor," diye bitirdi. "Mardukular, Glgam'n yerini nere


den biliyorlard ve onu yakalamak iin bu cesur giriimler,
niye?"
"Senin gibi, Ninsun'un yakarlarn yakalam olabilir
ler."
"Belki," dedi. "Resmi aa paralel bir izleme a oluturmak,
gelimekte olan modelin paras olabilir. Ancak Ninsun'un ya
karnda, kraln gidiinin biimi ve zaman belirtilmemiti."
"Haklsn," diye yantlad tar. "Beyaz Tapnak' ta onunla
karlahm zaman bunu bilmiyordu. Yksek Rahip, Glga
m'n Erek'ten gemiyle ayrlp Mari'ye doru yol aldn,
ancak gnn ilerleyen saatlerinde rendi.
"Yksek Rahip mi? Ona neymi?"
"Sanrm bir fahie, tapnaa gelip gnahlarn itiraf et
mi ... "
"Ayrnhlar bana anlatma," diye yantlad Utu, elini kald
rp kz kardeinin konumasn keserek. "Asl merak uyand
ran, sorularn ikincisi. Mardukular niin Glgam'n yerini
saptamaya, onu yakalayp esir almaya alyorlar?"
"Bir teorin var m?"
"Henz deil, kardeim . . . Ama bir eyler dnyor ... Bir
ka olguyu sralamama izin ver. Yeryz Projesi balad
nda, bilimsel deha Efendi Enki, seferin liderliini yrt
yordu, altn madencilii operasyonlarn oluturuyordu ve
kontrol merkeziyle uzay limann, tesisleri planlayp ina
ediyordu. Tufan' dan sonra her eyin yeniden yaplmas ge
rektiinde, piramitleri, uzay limanlarn ve grev kontrol
merkezini planlayp ina eden, yine Enki ve onun oulla
ryd. imdiyse yeni tesislerle Enlil ve byk olu Ninurta
ilgileniyor."
"Onlar tesislerin inaahn yaphlar; onlar kullanp yne
tenler ise Enlilciler," diye altn izdi tar.

174
Zecharia Sitchin

"Ne kadar sre iin? Soru bu," diye devam etti Utu. "Mar
duk, agaz topraklarndaki sade bir ini pistini, kendi gk ge
mileri iin byk bir sse dntrd. Nabu ve misyonerleri,
Bahllar arasndaki dnmeleri askere alyor. Borsippa, tap
naklar, tanecik ambarlar ve surlar ina ediyor. imdi Mar
duk, bizzat Edin'e dorudan yaylabilmek amacyla Babil'e
dorudan giri hakk istiyor. Kz kardeim, sana sylyorum;
byk bir eye hazrlanyor!"
"Bir sava daha m? Piramit Savalar'nda ald rezil ye
nilgi, ona bir ders vermitir sanyordum!"
"Hayr," dedi Utu. "Ylan olduu iin, srnerek ilerleme
yi yeler. Glgam'la olan mesele beni buna ikna ediyor."
"Aklaman gerekecek," dedi tar.
"Senin kendi dnceni, Ninsun ve Glgam'n sana kar
komplo kurduu varsaym ynlendirdi. Peki ya komplo on
lar tarafndan deil de onlara kar kurulmusa: ya Glgam'n
tahttan indirilmesi, btn plann bir parasysa?"
tar, grnr biimde rahatsz olmutu; ayaa kalkh.
"Krall Marduk'un takipilerinden biri iin ele geirmek
amal bir komplo mu?"
"Neden olmasn?" dedi Utu. "Bah kentleri kark. Nabu
baarl olursa, buras ile Drdnc Blge uzay liman arasn
da kalan topraklarda yaayan tm insanlar, Marduk' a tapmak
zere dnerler. Erek ele geirilebilirse, babamzn egemenlik
alan Ur, Erek ve Eridu arasnda skp kalr. Kuzeyde benim
ehrim Sippar, yalnzca Mardukularn Borsippa's ve Babil'i
ile dman ehir Ki tarafndan evrilerek soyutlanr. Erek'i
ellerine geirirlerse tm Edin, savunmasz kalr."
Sessizlie gmld. tar, ban edi; sonra erkek karde
inin gzlerine bakh.
"Ninsun'a olan nefretim beni kr etti ve Glgam' yanl
deerlendirdim," dedi ona.

175
lmeyi Reddeden Kral

"imdi, imdi, "diye yantlad Utu, kadnn elini eline ala


rak. "Bunlar salam karmlar deil; yalnzca Marduk'un
Glgam' neden kovaladn aklayabilecek, olas bir teo
rinin ana hatlar. Erek' e dndnde, gizli bir soruturma
yrt."
"Bunu yapmalym," dedi tar, glmseyerek. "imdi,
tanr gibi olmak isteyen u kralm nerede?"
"Buraya doru ilerliyor; Sedir Orman'nn kenar blge
lerinde. Etmem gerektii kadar yardm ettim ona; belki de
kurallarn el verdiinden bile fazla." tar' a gz krpt. "Ne
de olsa, tanras onu bir para seviyor olmal; yle deil
m" ?. "
tar kkrdad. "Srada ne var?"
"Glgam artk tek bana. Ormana girerse, kazanma ya
da kaybetme mcadelesini vermesi gereken, o. Bizim kar
mamza izin yok."
"Aptal!" diye haykrd tar. "Kaybederse hayatndan ola
cak, yle deil mi?"
"Gizli nlar var, bir de Humbaba ... Ama sen karmama
lsn!"
Erkek kardeinin elini tuttu. "Sevgili erkek kardeim,"
dedi usulca, "Eim Dumuzi'nin zalimce ldrlmesinden bu
yana sahip olduum tm sevgililerin iinde, benim iin Gl
gam kadar deerlisi olmad. Kurallar yapanlar bunu, akl
larnn bir kesinde tutarlar nu?"
Utu, kz kardeinin gzlerine bakt. Hzn ve arzuyla pa
rldyorlard.
"Gerekten," dedi. "Bir hayat arkadana ihtiyacn var ve
yalnzca Kutsal Evlilik gecesinde deil." Elini, kadnn elinin
iinden ald. "Bu arada, Nabu'ya bir yant hazrlamal ve ro
ketin frlatlmasna yetitirmeliyim."
Ona verecein yant, ne olacak?"

1 76
Zecharia Sitchin

"Onun zmesi gereken szckler," dedi Utu, glerek.


"Bazlar buna 'safsata' diyor."

177
10

abah olduunda Enkidu'yu uyandran, yine Glgam

S oldu; ancak bu kez kraln uykusunu blen, bir rya de


il, alkt.
Enkidu azna kar koydu ve eriyen kar iti, sonra yzn
ve ellerini onunla ovuturdu. Glgam da aynsn yapt ve
ferahlam hissetti.
"Gel," dedi Enkidu, "Ormann giriini ararken senin iin
meyve toplayacaz."
Sihirli botlar, youn al ve aalarn arasnda ie yaram
yordu. Glgam doyana kadar meyve toplayarak, bir sonraki
tepeye yava yava trmandlar. Grnt, tm ynlerde nefes
kesiciydi; beyaz renk, sonsuz yeillie esrarengiz bir parlt
katyordu. Byk bir kuun rts dnda skunet, kusur
suzdu.
"Yce tanrlar adna!" demekten kendini alamad Glga
m. "Gerekten de buras, Yeryz'nn Gkler'e dokundu
u yer!"
Sonra aniden bir gmbrt duyuldu; yalnzca havay de
il, ayaklarnn altndaki zemini de dolduran bir ses. Gkler
lk atmaya, Yeryz grlemeye balad! d kopan, neler
olduunu anlamayan iki yolda, birbirlerini kavradlar. Yu
karya ve evrelerine baktlar. Daha nce grmedikleri hay
vanlarn korkuyla uuldadklarn duydular. Ve sonra ileride
uzanan dan tesinden koyu bir bulut, ykselmeye balad.

179
lmeyi Reddeden Kral

Ge ve evreye doru yayld; karanl, gn n geceye


evirerek gnei ksa srede yok etti. Ardndan yoldalarn
daha nce hi grmedii gibi bir k akh; yukardan, gkler
den deil; yerden yukarya doru.
"Yeryz, Gk'e; Gk de Yeryz'ne dnyor olmal!"
diye korkuyla bard Glgam. Gzleri, yoldannkiler gibi
aydnlanan manzaraya sabitlenmiti.
imdi bin tane mealeye denk bir alev, dan ardndan fr
layarak ve koyu bulutu bir devin mzra gibi delerek aniden
yanmh. nat, koyu bulut iti ve daha da ykselen alevi
yuttu. Bir an geti ve alev ile krmz parlhs ortadan kaybol
du; gkler, beyaz tanecikler yerine siyah kller yadrmaya
balad.
"Tanrlar, geliimize kar konutular!" diye haykrd, so
uktan ve korkudan titreyen Glgam. "nceden uyarldk!"
"Sakin ol," diye yantlad Enkidu. "Bu, bir kehanet deil;
hedefimizin bir iaretiydi. Bir Gk Gemisi, yukarya doru
yolculuuna kh. Glgam, ni Blgesi, o dan arkasnda.
Ama o yerin dehetini grdkten sonra, oraya hala gitmek
istiyor musun?"
Glgam, ilk bata inanmakta glk ekti. Ama gkyz
alnca ve skunet geri gelince, zgveni de geri geldi.
"Kesinlikle bir kehanetti; ama, iyi bir tanesiydi," dedi g
ven vererek. "imdi, kalk yapan bir Gk Gemisi'ni kendi
gzlerimle grm oldum; kaderimin bir grsn gsterdi
tanrlar bana . . . Gkler'e kmalym, dostum; bir lmlnn
sonundan kamalym!"
Enkidu, yoldan szd. "u andan itibaren kaderin, ken
di ellerinde," diye cevap verdi.
Roket gemisinin frlahlmas, onlara Sedir Orman'nn u
suz bucakszl iinde ni Blgesi'nin konumunu ak edin
ce iki yolda, fazladan enerjiyle yeniden ilerlemeye balad.

180
Zecharia Sitchin

Den kar yznden zemini kayganlaan sk ormanda y


rdler, kaydlar, emeklediler ve yeniden yrdler. Dan
tepesini geince vadiye iruneye koyuldular; ileride, ardnda
lni Blgesi'nin bulunduu tepe uzanyordu. nite kayp
kendilerini amura buladlar, ama rotalarnn sefaleti, aa
larn arasnda kouturan ceylanlarn grntsyle denge
lendi; boynuzlar sanat eseri gibi kvrlan, kahverengi tenli
hayvanlard.
Yoldalar iki da arasndaki vadiye vardklarnda, hayvan
bolluunun nedenini anladlar; nk orada, olabilecek en
saf su kayna akyordu. Yoldalar ykanp lezzetli sudan i
tiler. Tm evreleri meyve doluydu. Normalden kaln, alhns
kabuklar olan ve ileri suyla dolu baz sra d irilikte mey
veler, ksa aalarn zerinde yetiiyordu.
"lahi bir lezzet!" diye aklad Glgam. "Daha nce hi
byle bir ey yememitim."
Doyduktan sonra Enkidu'yu arad. Yoldan ceylanlarn
arasnda grd. Ondan hi korkmuyorlard. Bazlar yzn
ve ellerini yalyordu, o da boyunlarna sarlyordu.
"Enkidu!" diye seslendi Glgam; ancak Enkidu, ary
dikkate almad. Glgam, "Enkidu!" diye yeniden bard,
yoldana doru koarken.
Enkidu yukarya bakh. "Dostlarm ve oyun arkadalarm,"
dedi, neredeyse zr diler gibi. "Onlar gibiler yaban gnle
rimde tek varlmd ... "
"O gnler geride kald," dedi ona Glgam. Bir dal alp,
onu ceylanlar gtmek iin kulland.
Hayvanlardan biri, ban Enkidu'nun yzne srd.
Boynundan tuttuu ise, elinden kurtuldu. Enkidu Glgam'a
bakt, sonra ban evirdi.
Glgam, dal att ve Enkidu'ya sessizce sarld. "Gel, iler
leyelim," dedi sonunda.

181
lmeyi Reddeden Kral

Yollar, arlk son dan yamacndan yukarya gtryordu


onlar. Ancak manzara, burada deiti. l ceylanlarn leleri
etrafa salml ve daha yukarda, dan yanndaki aalar
dan bazlar yangndan zarar grm gibiydi.
"Mezbaha gibi," diye yorum yapl Glgam, evreye bak
mak iin durduklarnda. Enkidu l bir hayvan, sonra bir
dierini incelemek iin eildi. Sabrszlanan Glgam, lrma
nna yeniden balad. "Gidelim!" diye seslendi Enkidu'ya.
"Zaman kaybetmeyi brak!"
"leriye gitme!" diye geri bard Enkidu. "Buralarda lm
var!"
Glgam, anlamayarak dnd ve Enkidu'ya bakl.
"Bak!" dedi Enkidu, srlerinden ayrlm ve birbirlerini
yamatan yukarya doru kovalayarak oynayan iki ceylan
gstererek. Sonra biri dierinin nnde koarken, aalarn
arasndan yaylan, hayvan ve arkasndaki aalar vuran ani
bir ate topu geldi. Bir anda hava, sunaktaki adak kurbanla
r gibi yanm ahap ve et kokusuyla doldu; oyuncu ceylan,
kt ekilde yanm ve lm halde yalyordu.
"Yce Anu!" diye haykrd Glgam. "Neydi o?"
"ldrc bir n," dedi Enkidu. "Aalarn arasnda
sakl bir dehet silah."
"tar'n toplar vuran silah gibi mi?"
"Onun gibi, evet; ama hedefi gr alanna girdiinde,
onu kendi kendine vuranlardan."
"Kendi kendine mi; yoksa grnmeyen bir tanr tarafn
dan nu?"
"Kim bilir?" dedi Enkidu. "Ancak oraya doru ilerleyeme
yeceimiz, ak. Vadi boyunca dan evresini dolamalyz
ve bir geit aralrmalyz."
"Grnr bir duvar, bir zrh yokken, bir geit nasl olabi
lir?"

182
Zecharia Sitchin

"Duvar," dedi Enkidu, "ta bir duvardan daha gl ve


zrh, grnmez olduu halde geilemez. Ta ya da svadan
olmasa da, geit var. Yarahcm Efendi Enki, bana bir kere
sinde bundan sz etmiti. Buralarda, ormann derinliklerine
girilebilecek bir yer var."
"Onu nereden bulacaz?" diye dnd Glgam.
Enkidu, glmsedi. "Yanm aalarn ve kavrulmu hay
vanlarn yokluundan," dedi ve vadiye dnmek iin Glgam'
elinden ekti.
Glgam kprdamad. l hayvana bakarak durdu. "Yan
m et; yeni ldrlm."
Enkidu'nun anlamas bir an srd. "Fazla riskli," diye ya
ntlad. "Hayvana erimeye alrken yanarak leceksin."
"Gerek yiyecee ihtiyaam var," dedi Glgam.
Enkidu nce yoldana, ardndan l hayvana bakh. "Ya
banda," dedi, "bir hayvan dierini yer. Tanrlarn insana ay
nsn yapmay neden rettiklerini hi aklm almyor... Bir
an iin ceylan benim oyun arkadam; bir an sonra ise senin
yemein!"
"Aslnda hayvan kurbanlar sunmak insann, tanrlarna
kar grevi," dedi Glgam. "Yemek ve alktan lmemek ise
insann kendine kar grevi!"
Yoldan brakp aalarn arkasna korunmak iin sakla
narak, kavrulmu hayvana doru emeklemeye balad. Y
nn tayin etmek iin ban hafife kaldrd; sonra aalarn
arasndan, bann az nce olduu yeri vuran bir ate topu ta
rafndan skalanmasna yetecek abuklukla, gbeinin zeri
ne yatl. Yeri daha da sk kucaklayarak, l hayvana ulaana
kadar emeklemeyi srdrd. Lei arka ayaklarndan kavra
yarak gvenli bir yere doru ekti.
Enkidu, Glgam'n yank eti yalayp yutmasn, arlk yi
yemeyecek hale gelene kadar yemesini seyretti.

183
lmeyi Reddeden Kral

"Yarn iin bir ksmn yanna al," diye neride bulundu


Enkidu. Ayaa kalkh ve birka aa dal koparp, onlar ilkel
bir sepet oluturacak biimde bir arada bkt. "Al; etin bir
ksmn bununla ta," diye ekledi.
Yrylerine yeniden baladklarnda, geidi arayarak
dan evresinde daire izdiler. Ormann, etrafta hayvan le
leri serili olmayan bir blmne geldiklerinde, leden son
rayd. Devam ettiler; ksa bir mesafe tede, yerde yine l
hayvanlar vard.
"O, geitti; bulduk onu!" diye bard Enkidu.
"Bundan nasl emin olabiliriz?" diye dnd Glgam.
"Bundan eminim," dedi Enkidu. leriye doru adm att.
Hibir ey olmad. Bir adm daha ath; sonra bir tane daha ve
bir tane daha. Onu yok etmek iin gelen ate toplar yoktu .
Devam etti; sonra dnp Glgam' a el sallad.
"Haydi," diye bard, "Sedir Orman' na girdik!"
nce duraksayan, ardndan neelenen Glgam, onu ta
kip etti. Aalarn arasnda ellerini rparak, neeyle zplyor
du. Sonra, soluklanmak iin durduunda, "imdi ne tarafa?"
diye sordu.
Enkidu bilmiyordu. "Buray arayalm; belki bir ipucu bu
luruz," diye yantlad.
Bir sre ne aradndan emin olmakszn evresine bakn
d. Ykseklik ve younluu azalan hava, Glgam' etkileme
ye balamh.
"Havada beni sersemleten bir keskinlik var," dedi. "Biraz
dinlenelim." Yorgunluk bedenine yaylrken, yere oturdu. Sa
niyeler iinde uyuyakald.
Arkadan brakan Enkidu, blgeyi kendi bana incele
meye koyuldu. Orada burada gezinirken, aalarn arasn
dan ykselen bir grup kaya knhsn fark etti. Yaklaarak
kayalarn etrafnda daire izdi ve orada maaraya benzer bir

184
Zecharia Sitchin

aklk olduunu grd. Daha yakndan bakmak iin eildi.


eriden sesler geliyordu.
"Gizli tneli buldum!" diye Glgam' a seslendi. "Buraya
gel, abuk!"
Glgam, yant vermedi. O srada Enkidu, havay doldu
ran, kaynan tahmin etmesi zor bir gmbrt duydu. Pani
e kaplan Enkidu, kprdamadan durup dinledi. Sonra ses,
gelmekte olan bir frtna gibi netleti; alla basan birinin
ahrhsna benzeyen bir ses eliinde. Biri, ona doru yakla
yordu!
Enkidu, mmkn olan en az grltyle, Glgam'n uyu
duu yere dnd. Krala dokundu ve onu uyandrmak iin
sarsh. "Dinle!" diye fsldad.
Uursuz ses, yoldalar dehete drerek yaklayordu.
"Nedir bu?" diye sordu Glgam, fsldayarak.
"Ormann muhafz Humbaba olmal," diye fslhyla ya
ntlad Enkidu.
Dalara dklen gl bir nehrin gmbrtsne benze
yen uultu, artk ykselmiti ve kaln sedir aalarnn arala
rna saklanan yoldalar, geidin korkun bekisini gz ucuyla
grebiliyorlard. Aslannki gibi vahi yzyle, devasa boyut
tayd. Canavara benzeyen ban hareket ettirdike sa solu
tarayan iki parlak n yayan gzleri, dolunay kadar bykt.
Az, lmcl bir ate karyordu; frnda yanan kmrler
gibi parldayan dileri, bir ejderhannkiler gibiydi. Diyafram,
yanp snen yuvarlak bir sobay andryordu; omuzlarnn
yerinde, devasa kaplara benzeyen oyuklar vard. Sa elinde,
kendi dileri olan kocaman, klca benzer bir silah; sol elinde,
zerine evirdii her eyi yalayp yutan bir n ynlendir
mesine yarayan, yuvarlak bir ayna tutuyordu. Ayaklar, te
kerlekleri zerinde ilerleyen minik at arabalaryla donahlm
gibi hareket ediyordu ve orman taramak iin durduunda

185
lmeyi Reddeden Kral

boynunun zerindeki ba, merkezi etrafnda dnen bir te


kerlek gibi dnyordu!
"Bu, Humbaba: kuatma makinesi!" diye haykrd Enkidu,
"Efendi Enlil'in yarath bir canavar! Gel; menzilinin dna
koalm!"
Glgam' kyafetinden tutup ektiyse de Glgam, kml
damad.
"Hayr, durmal ve dehetle yzlemeliyim!" dedi Glga
m. '"Glgam, geidi ararken korkak bir tavan gibi geri
kah' denmesine izin veremem!"
"Bu, kesin lm," dedi Enkidu. "Neden kalp Humbaba
ile yzlemek istiyorsun?"
"Canavarn karsnda dqem gerekse bile," diye yant
lad Glgam, "kendim iin bir isim yapm olacam. 'Glga
m vahi Humbaba'ya, Enlil'in dehetine kar durdu,' diye
cekler; ocuklarmn doumundan ok sonra bile. Fakat eer
Humbaba'nn hakkndan gelirsem, lmszlk'e giden yolu
elde etmi olacam!" Elini, yoldann omzuna koydu. "Yani
gryorsun ki, dehete kar durarak ya ben ya da ismim, da
ima hayatta kalacak!"
"Anlyorum," dedi Enkidu ve kral kucaklad. "yleyse
ilerle," dedi. "Korkma; nk ben yannda olacam!"
Canavar, seslerini duymutu; nk dorudan onlara
doru geliyordu. Ban dndrmeyi brakh ve gzlerindeki
nlar, yoldalarn olduu noktaya evrildi. Sol elini kaldrd
ve yanan n, nnde uzanan her eyi kavurdu.
"lerleyip, Humbaba'nn akln karhrmama izin ver!"
diye bard Enkidu. Etrafna bakarak, gen bir sedir aacn
ayrt etti ve kknden skt. Aaa arkasndan srkleyerek,
Humbaba'nn evresinde daire izdi. Grlt zerine alar
ma geen canavarn ba, oyuklarn yakh; gzleri her yne
n samaya balad. Uygun bir an yakalayan Enkidu, aala
Humbaba'nn kasklarna vurup zplayarak kah.

1 86
Zecharia Sitchin

Canavar, sunak zerinde katledilen beyaz boarunki gibi


bir shrap l att. Sa eliyle evresindeki aalara vura
rak, sanki her biri ancak birer alym gibi, onlar yere de
virdi. Sol elini kaldrd ve yuvarlak ayna, evresini yalayp
yutan kavurucu nlar sal. Ba, evrilen bir tekerlek gibi
dnyor, gzlerindeki nlar ise orman taryordu.
Yan yana duran yoldalar, adaletsiz dv iin hazrd.
Glgam, hanerini kard. "Bize yaklarsa Humbaba'run
kalbini baklamalym," dedi.
Enkidu, aac tutmay srdryordu. "Ben de kafatasm
datmalym!"
O srada aa tepelerinin arasndan, havada asl duran iki
gmi gk gemisini grdler.
"Bak!" diye bard Glgam. "Efendi Utu, yardmmza
geldi!"
Gk gemilerinden biri, kendini Humbaba ile sava halin
deki yoldalar arasnda konumlandrarak, aalar el verdi
ince alald. Gk gemisinden aaya doru, nemli topra
girdap halinde havaya kaldran gl bir rzgar esmeye ba
lad. amuru, yapraklar ve akllar iine eken girdap, pisli
i Humbaba'run gzlerine frlatt.
"Aahhoo! Aahhoo!" diye acyla szland canavar, elleriyle
etraf kr krne dverek.
"Canavara saldralm!" diye Enkidu'ya seslendi Glgam.
Saldrya liderlik ederek, ormann kr edilmi muhafznn
zerine ahld. Ona yetien Enkidu, canavara ulah ve aa
gvdesiyle bana vurdu. Ba, dnmeyi durdurdu. O anda
Enkidu, ikinci darbeyi Humbaba'run eline yneltti ve silah,
ykc bir grltyle yere dt.
Glgam, hanerini canavarn kalbine saplad. Metal meta
le vurmu gibi bir nlama duyuldu. Humbaba, ona saldran
lara kar ellerini kr krne sallayarak rpnd. Yoldalar,

187
lmeyi Reddeden Kral

Humbaba yere dene dein ona defalarca vurdular. Glga


m, haneriyle canavarn alnna vurdu ve canavarn rpn
malar bir anda son buldu.
Yaratktan bir tslama sesiyle birlikte krmzms bir buhar
ykseldiinde Enkidu, bir darbe daha indirmeye hazrlan
yordu.
"Humbaba ld!" diye bard Glgam, "Ruhu buhar
lat!"
"Emin olalm," diye yantlad Enkidu. Canavarn diyaf
ramna ar bir darbe daha indirdi. Darbenin etkisi, yarat
ikiye ayrd; uzuvlarru, birok kark metal paras gibi da
tarak.
"Humbaba'nn hakkndan geldim!" diye haykrd Glga
m.
Enkidu, yamulmu metal parasn ayayla drtt. "Evet,
baardn," dedi ciddiyetle. "Efendi Enlil'in eseri, Sedir Or
man'nn Kuatma Makinesi parampara; damdan dp da
lan, kilden bir mlek gibi."
"Neeli olmamz gerekirken neden zgnsn?" diye sor
du Glgam. "Kendimiz iin isim yapmakla kalmadk; ni
Blgesi' ne giden yol da artk tamamen ak!"
"Gerekten de zgnm," diye yantlad Enkidu, "nk
Efendi Enlil'in dalm eserine bakarken, kendimi dnme
den duramyorum: Enki'nin eseri ... Humbaba'nn kaderinde
kendiminkini grmeden edemiyorum."
"Samalk!" dedi Glgam. "Tanrlarn bizimle olduklar
n kendi gzlerinle grdn!"
Szler, onlara gk gemilerini hatrlatt. Yukarya baktlar;
ancak gk gemileri gitmiti; hibir yerde yoktular.
Kayacklar toplayan Glgam, onlar st ste yd. "Efen
di Utu, benim kayam," dedi. "Bu, minnetimin ansna olsun."
Enkidu'ya dnd. "Gel, ni Blgesi'ni bulalm! Tanrlar ama
cma ulamam istiyorlar!"

188
Zecharia Sitchin

"Gerekten de yle," dedi Enkidu. "Canavar zerimize


gelmeden nce, Anunnaki'nin gizli tnelini bulmutum!"
"Beni hemen oraya gtr!" diye heyecanla bard Glga
m.
Enkidu, Glganu'a yolu gstererek onu kaya knhsna g
trd ve maarams akl iaret etti. Kulan zerine daya
yan Glganu da ondan gelen zayf sesleri duyabiliyordu.
"abuk; girii temizleyelim!" diye yoldana srar etti Gl
gam.
Akln zerinde byyen all kknden sken ve
stne ylm talar kaldran ikili, heyecanla alt. Ak
lk temizlendike ieriden gelen, bir demircinin krnnki
gibi sesler, netleti. abalar akln bykln ve bii
mini ortaya kardnda, mkemmel bir daire biiminde ol
duunu ve zgara parmaklkla kapahldru grebildiler.
"Yce tanrlar adna!" diye grledi Glgam. "Bu, Anun
naki'nin eseri! ni Blgesi'nin giriini bulduk!"
"Parmaklklar kaldraym da, tnelin iine girebilelim,"
dedi Enkidu ona.
Parmaklklar kavrad ve tm gcyle ekti; ancak kml
damadlar. Bedenindeki her bir kas altrarak soluk solua,
defalarca asld ve ekti. abas, ellerinin snmasna neden
oldu.
"Ellerimde yanma hissediyorum," dedi Enkidu. "Izgara
nn ayrcalkl bir zellii var."
"Daha sert asl; daha sert!" diye steledi Glgam.
Enkidu, parmaklarn bir kartaln peneleri gibi etraflarna
geirerek parmaklklar bir kez daha kavrad. Cierlerini se
rin, temiz hava ile doldurdu ve bir lk atarak, tm gcyle
asld. Parmaklklar yine kmldamad ama Enkidu brakm
yordu. Ardndan bir kopma sesi duyuldu ve Enkidu, elinde
zgarayla arkaya dt.

189
lmeyi Reddeden Kral

"Baardn!" diye bard Glgam. "Tnele girelim!"


Fakat Enkidu, yatt yerde hareket etmeden kald. Glga
m, aceleyle yanna gitti. Enkidu inledi ve zgaray ath. "Elle
rim!" dedi. "Yandlar. Parmaklarm oynatamyorum!"
Glgam, yoldann ellerini kavrad. imilerdi ve parmak
l.klan kavradklar yerlerde derin kesiklere benzeyen, kpkrm
z eritler vard. Baka ne yapacan bilemeyerek, Enkidu'nun
bir aaca yaslanp oturmasna yardma oldu.
"Girite bir lanet var," dedi Enkidu, "grnmeyen bir ate...
Glgam; tnel, yalnzca tanrlar iin."
"Onu greceiz," dedi Glgam. "imdi ellerine biraz top
rak sreyim mi ya da onlar yapraklarla saraym m?"
"Beni aaya, vadideki kaynaa gtr," dedi Enkidu,
"tm bedenimi sokabileceim saf suda ellerimi ykamam
iin. Lanetin zerimden gitmesi iin dnebildiim tek yol
bu."
Yoldann kalkmasna yardm edip onu destekleyen Gl
gam, sakatlanan Enkidu'yu vadideki kaynaa indirdi. En
kidu'yu yere koyarak, onu soydu, sonra da kendisi soyundu.
Bylece ikisi, yalnzca bellerinde Enkidu'nun kesesinin ve kra
ln hanerinin sarkh kuaklaryla, rlplak suya girdiler.
Enkidu kendini tamamen suya brakrken Glgam, yolda
nn bedenini ykad; zellikle de ellerini.
Enkidu'nun ellerindeki kzarklk yava yava soldu ve
ilikler azald.
"Daha iyi hissediyorum," dedi Enkidu. "Arhk parmaklar
m oynatabiliyorum."
Yoldalar kaynaa geldiinde dalan ceylanlar, yava ya
va geri dnmeye baladlar. Enkidu' da onlar eken bir ey
hissederek, aralarndan bazlar ona yaklahlar. Ellerini yala
malarna izin verdi.

190
Zecharia Sitchin

"Enerjim geri geliyor!" diye seslendi Glgam' a. En yak


nndaki hayvanlar boyunlarndan kavrayarak kendisini su
dan darya ekti ve iki ceylana efkatle sarld.
Glgam, sahneyi sessizce izledi. "Acaba diiler mi?" diye
dnd.
imdi Enkidu, ban ceylanlardan birinin bana srt
yordu. Glgam, ceylann arka bacaklar zerine kalkma
sn ve kalalarn Enkidu'ya bastrmasn hayretler iinde
izledi.
Yoldan fazla iyi tanyan Glgam, Enkidu'nun bir son
raki admda yapacaklarndan korktu.
"Enkidu; yapma!" diye haykrd.
"Uzakla!" diye serte yantlad Enkidu. "Yabann ars,
iimde!"
"Hayr, hayr!" diye bard Glgam. "Salgigti'yi dn;
scack rahmini, ta gibi gslerini! Artk tanrlarn bilgeli
iyle kutsandn, Enkidu. Tm bunlar rzgara feda etme!"
"Ben lml bir insan deilim," dedi Enkidu. "Senin ku
rallarn, benim kurallarm deil."
"Erek'i dn," dedi Glgam. "Zevk kzlarn, dostluu
muzu dn!"
Yoldalar, bir sre yz yze durdular. Kendinden emin
olmayan Enkidu, hayvanlara sard kollarn gevetti. Bir ta
nesi elinden kat. Glgam ile bir kahkaha grlemesi kar
snda arp kaldklarnda, hala dierini tutuyordu. Yukarya
baktlar ve bir gk gemisinin yannda, pilot kyafeti iinde du
ran bir tanra grdler. Kendi tartmalarna daldklarndan,
geldiini ve kaynan yaknna indiini fark etmemilerdi.
"Ne sahne; ne grnt ama!" dedi tanra. "Erek'in kral,
yolda gibi plak ve yolda bir hayvana girmek zere!"
Glgam, sesi tand. "tar!" diye bard. "Gklerin Kra
liesi!"

191
lmeyi Reddeden Kral

Yere dt ve eildi; hafif bir duraksamann ardndan, En


kidu da aynsn yaph.
"Efendilere krler olsun," dedi Glgam, "Humbaba'run
hakkndan gelmemize yardm ettikleri iin."
"Efendi ama'a teekkr et," dedi tar. "kimiz de dv
yukardan izledik; ama muhafzn yzne rzgar fleyen,
oydu. Humbaba'run dnp sizi rahat brakmasn bekliyor
du. Onun yerine siz, Enlil'in eserine saldrdnz ve onu yok
ettiniz! Bylece, yce efendinin gazabn kendi zerinize ek
tiniz!"
Glganu, tanraya daha iyi hitap edebilmek iin ayaa
kalkh.
"Erek'in Yce Hanmefendisi," dedi, "kaderim her ne ise,
onu elde etmek zere yola khm. Eer te iki tanr olmak
bana lmszlk hakk tanyorsa, o zaman ne yaparsam ya
paym, benim kaderim bu olmal."
tar, baklarm Glgam'n zerinde gezdirdi. Onu daha
nce gn nda tamamen plak grmemiti.
"Gel buraya," dedi. "Yakla bana."
Ona yaklaan bedeni, su damlahyordu. tar, onun gzel
liine bir gz ath.
"Gel, Glgam; sevgilim ol!" dedi tutkuyla. "Gel; bana z
n bala!" Ve byle dedikten sonra, seri hareketlerle kendi
giysilerini kard ve gslerini elleriyle tutup davetiye ola
rak yukarya kaldrd.
Birok kadnn sevgilisi Glgam, onun gzellii karsn
da hayretler iinde kald. O da kadm gn nda hi plak
grmemiti.
"Ah tar, kutsal mina," dedi, dizlerinin stne kerek
ve kadnn uzath eli tutarak. "Sana nasl da hasret kaldm;
scack ralunini nasl da arzuladm; lezzetli dudaklarm nasl
da hayal ettim!" Kadnn elini ateli ateli pt.

192
Zecharia Sitchin

"yleyse gel," dedi kadn, "imdi sevgilim ol ve hayalini


elde et!" Gslerini adamn dudaklarna doru indirerek,
eildi.
Tam ikram edilen gs ularn pecekken, kendini tuttu.
"Evlilik gecesi deil," dedi. "Eer seninle imdi seviirsem,
hkmm lm olacak."
"Korkma, Glgam," diye yantlad. "imdi sevgilim ol ki
daima kocam olasn! imdi bana meyvenden bala ve karn
olaym!"
Glgam'n kafas kart. "Sana sunacak neyim var ki ev
lilikten sz ediyorsun?"
"t, gz dolduran Glgam," dedi tar. "Sana olaans
t eyler verecek olan benim ... Sana takdirle getirilecek lapis
ve altndan bir araba, tepelerin ve ovalarn mahsulleri!" Elini
adama uzatt. "Gel, sevgilim; orman yatamz, sedirleri ko
kumuz yapalm!"
Glgam, kaynan kenarnda sessizce duran Enkidu'ya
bir gz ath. Arkada bir ey demedi, yalnzca ban sallad.
"Soukta snen bir mangal gibisin," dedi Glgam
tar' a, elini geri evirerek. "Bir an akla yanyorsun; ardn
dan beni, sahibini vuran bir ayakkab gibi frlatp atacak
sn. Uruna her yl at yaklmasn emrettiin Dumuzi
dnda, sevgililerinden hangisini daima sevdin? Silili'nin
ak olduun olunu lanetledin ve onu kurda evirdin. Ba
bann bahvan ullanu'ya ak oldun. Ona da 'Ah benim
ullanu'm, gcnn tadna bakmama izin ver! Uzat elini;
iffetime dokun' dedin ama sonra onu da cezalandrdn. Ha
yr; eer imdi, Kutsal Evlilik iin belirlenmemi bir gnde
seni sevecek olursam, bugn sonsuz yaam yerine lm
bulurum! "
tar, sinirli bir lk ath. "Bana kar gelme, Glgam!"
dedi. "Kralln, yaamn, ellerimde!"

193
lmeyi Reddeden Kral

Yoldann duraksadn gren Enkidu, ne ahld. "nem


li kararlar iin uygun bir an deil," dedi. "Glgam' yant
iin yarglama; nk o, lmszlk elde etmek zere." Tan
rann nnde eildi.
"Tam da yle," diye konutu Glgam. "Anunnaki'nin
gizli tnelinin giriini bulduk."
"Neden sz ediyorsun?" diye sordu tar.
"Orada, yukarda, Sedir Orman'na giden yolun tesinde
ki kayalarda," dedi Glgam, iaret ederek. "Tnelin girii
gl bir zgara ile kapahlmh ama Enkidu, onu ekip at."
"Aptallar!" diye bard tar. "O, bir Anunnaki tneli de
il; Gklerin Boas'nn maaras!"
"Gklerin Boas m?"
"Pek bir ey bildiin yok, Erek kral?" dedi tar, sesinde
alayalkla. "Gklerin Boas, Yeryz'nde hayatta olan en
yal hayvan. Yce Efendi Anu tarafndan, ziyareti srasnda
getirildi; olu Efendi Enlil' e bir armaan olarak, burlar kua
nda Yeryz'nn yldz istasyonunun sembol olmas iin.
Yeryz'ndeki boalardan fark, yalnzca uzun mr deil.
Dnyevi olanlardan fark, umak iin kanatlara sahip olmas!"
"Nippur' da kanatl bir boa imgesi grmtm," dedi En
kidu, "Enlil'in tapnan koruyordu."
"Gerekten de yle," dedi tar. "Trnn diilerinden
yoksun olan kutsal hayvann bedeni hantallah iin, bir
imge yaplmas gerekiyordu. fkesi hasara neden olmasn
diye, onun iin Sedir Da'nda bir yeralt otla oluturuldu.
Sktnz zgara, havalandrma bacalarndan birini koru
yordu!"
"Aptalca bir ey yaphk, Enkidu," dedi Glgam, kasvetli
bir edayla.
"Aptalca ve muhalif," diye onaylad tar. "Humbaba'y,
Efendi Enlil'in eserini paraladnz. Bana kar geldiinizi

194
Zecharia Sitchin

ifade ettiniz. imdi, Gklerin Boas'nn maarasn krp a


tnz. Tanrlarn fkesini kesinlikle uyandrdnz, Glgam.
imdi gidin ve kahrolun!"
Giysilerini giydi ve gk gemisine geri yrd. Glgam
ve Enkidu da giyinmeye koyuldular. te o anda hepsi, bin
tane demircinin kr gibi korkun bir homurtu ve soluk
duydular. Dan yukarsna baktlar. Geitte yeri tekmeleyen,
devasa, beyaz bir hayvan duruyordu. Ban meydan okurca
sna emiti ve byk gzleriyle uzun sakaln seebiliyorlar
d. Bandan yalnzca iki boa boynuzu deil; ikisinin ortasn
dan, daha ok kancay andran baka bir boynuz kyordu.
Kuyruu fkeyle havaya kalkmt ve ince uzun bedeninden
iki kocaman kanat alyordu.
"Gklerin Boas bu!" diye bard tar, gk gemisine bi
nerken. "Maarasndan km. Yeryz'nn felaketini ser
best braktnz!"
"Yce hanmefendi!" diye bard Glgam; ama gk ge
misi artk aa tepelerinin zerinde olduundan, barts du
yulmuyordu.
"abuk; sihirli botlar giy!" diye haykrd Enkidu.
Titreyen elleriyle yaptlar bunu, Gklerin Boas'nn onla
r fark ettiinden emin olarak; dadan aaya, onlara doru
hzla gelmeye balamt. Hz kazandka kanatlarn at ve
olduklar yne doru havada szld. kili, birbirlerini kav
rayarak korkuyla meldi.
Gklerin Boas, tm hayvanlarn kamasna neden olan,
yeri sarsan muazzam bir gmbrtyle yaknlarna indi. Scak
soluu souk havaya buhar gibi ykselirken, burnundan so
luyarak kendini hcuma hazrlad.
Canavar onlar izlerken Enkidu ve Glgam, bir sre kor
ku iinde, kprdamadan durdular.

195
lmeyi Reddeden Kral

"Ko; hayatn iin ko!" diye bard sonunda Enkidu v


her ikisi de havalandlar; sihirli botlar anlan uurup ok
uzak mesafelere indiriyordu.
Botlar yeniden giymeye alamadklarndan, inileri Sl' l'I

oldu. Gn karanlkla rten geni bir bulut gibi tepelerind


uan Gklerin Boas tam zerlerine geldiinde, ancak aya)'.t.
kalkabilmilerdi. Yoldalarn daha nce durduu yere gf:
l bir gm sesiyle indi; tam zamannda kenara sramlard .
Gklerin Boas arlk daha d a iddetle burnundan soluyord
v e her bir soluk yerde, iinde iki yz adam tutmaya yetecek
byklkte ukurlar ayordu.
Boa, kuatlm yoldalarn evresinde daire izerkt
yoldalar da zplayacak bir nokta aray iinde, boann et
rafn dolat.
"Ohuuuu!" diye aniden bard Enkidu kayp, ukurlar
dan birine dnce.
l duyan Gklerin Boas, ban ukura doru eerek
dnd. O anda Glgam, iinde hala kalm olan tm cesaret
le, havaya srad ve hanerini boann boynuna saplayarak
onun srhna indi.
lgna dnen yaral hayvan, ona saldran bulmak iin ye
niden dnd. Zamandan yararlanan Enkidu ukurdan darya
zplad ve hayvan kuyruundan yakalayp, hareket etmesim
ya da Glgam' zerinden atmasna engel olarak smsk tuttu.
Boann zerindeki Glgam, hanerini onun boynuna defalar
ca saplad. Ardndan Gklerin Boas, lmekte olan bin sava
nnkine denk bir inilti kard ve yanlamasna devrildi. Kalkp
bir sre kprdand; sonra hareketsiz halde yahp kald.
Gk gemisinde havada asl duran tar, srmekte olan
mcadeleyi yukardan izlemiti.
Gklerin Boas katledildiinde tar, acyla haykrd; sesi,
aada zafer kazanan yoldalara kadar grleyerek. "Nasl bir

196
Zecharia Sitchin

zulm yaphruz! Gklerin Boas'n, Enlil'in devrinin ksmeti


ni katlettiniz! imdi yce tanrlarn gazab zerinizde olmal.
Defolun, zalimler! Gidin ve cezanz bekleyin!"
Yoldalar yukarya, frl frl dnen gk gemisine bakhlar.
Glgam, yalvarmak iin ellerini kaldrd ve dizlerinin zeri
ne kt.
"Gidin; nk asla Sedir Orman'na girmemelisiniz! " di
ye onlara doru yeniden grledi ses. tar tam konumu
tu ki gk gemisinden, ormann grnmez geidine doru
parlak, ani bir k yayld. Kayalar paraland ve aalar
dald; nn ormana arpt yerde, yangnlar ve alevler
ykseldi.
"Geri dnp cezanz bekleyin; yoksa parlaklm sizi de
yakp kl eder!" diye gk gemisinden grledi tar'n sesi.
Glgam, gemiye doru yumruunu kaldrarak ayaa di
kildi.
"Humbaba'run ve Gklerin Boas'run hakkndan tanrla
rn iradesiyle geldim!" diye haykrd. "Nibiru' dan gelen ya
rat adil bir dvle katlettim. Artk Nibiru'ya gtrlmeyi
hak ettim!"
"Geit sonsuza dein kapand ve senin kaderin Yedi Yar
g tarafndan belirlenecek!" diye duyurdu tar. "Defolun;
yoksa sizi buhara eviririm!"
Enkidu, yoldan ekitirdi. "Tanrlar kzdrmann anlam
yok," dedi. "Deerin saptand; burada baarlabilecek daha
fazla hibir ey yok. Gel; Erek'e geri dnelim ve adn salam
latrp, zaferini ilan edelim!"
"yle olsun," diye yantlad onu Glgam, "ama nce ga
nimetlerimize sahip kalm."
Gklerin Boas'run boynuzunu haneriyle kesti. Ksa
olan iki tanesini, tamas iin Enkidu'ya verdi. Uzun olan di
er boynuzu kendisi tad.

197
lmeyi Reddeden Kral

***

Sonra Erek'e geri dndler. Sihirli botlarn yardmyla, bir


buuk aylk bir yolculuu en fazla gnde tamamlad
lar. Dnlerinin ve Sedir Orman'nda yaptklarnn haberi,
oraya onlardan nce varmt; insanlar, zplayan yoldalar
grmek ve ganimetlerini takdir etmek iin kylerinden kal
kp geldiler. Erek'in kapsnda ehrin, kraln bamabeyincisi
Nigugal'n liderliindeki elli kahraman tarafndan karlan
dlar. Ancak ihtiyarlar onlar selamlamaya kmad ve sokak
lardaki birok ev, kepenklerini kapad.
Glgam saraya dnnce sanatlar, silahtarlar ve tm
zanaatkarlar, onlara Gklerin Boas'nn boynuzlarn hay
ranlkla izletmek ve boynuzlarn ganimet olarak en iyi koul
larda nasl saklanaca konusundaki nerilerini dinlemek iin
toplantya ard. Herkes konutuktan sonra uzun, orta boy
nuz, Sedir Orman'ndaki kahramanlklarnn srekli bir hatr
latcs olarak kraln tahtnn arkasndaki duvara asld. Dier
iki boynuz, iki parmak kalnlnda altnla kaplanmak ve la
pis boncuklaryla sslenmek iin gtrld. Bu yapldktan
sonra mcevherlerle sslenen boynuzlar, kokulu araplarla
dolduruldu.
Genellikle her bir boynuzu tamak iin iki adam gerekti
i halde Glgam her birini tek tek kendisi kaldrd. lkinden
iip yce efendilere kretti, manevi babas Utu'ya teekkr
etti ve karnnda onu te iki tanr yapan annesine sayglar
n sundu. Dierinden iip, hepsi kral ya da rahip olan baba
tarafndaki atalarna, zellikle de kahraman Lugalbanda'ya
sayglarn sundu.
"Hala tanr olmalym; lmszlk edinmeliyim!" diye ses
lendi. "Sarayda kutlamalar yaplsn!" Ancak Kutsal Blge' de
tar, rahipleri ve rahibeleri toplamt ve Gklerin Boas'nn
katledilii zerine byk bir at dzenliyordu.

198
Zecharia Sitchin

"Ey, Anu, yce baba!" diye haykrarak bir mesaj verdi,"


kutsal boay katledenlerin, senin sevgili rnina'na hakaret
edenlerin, bunu hayatlaryla demelerini sala!"

199
11

E
nkidu, lenden sonraki gece bir rya grd. lk
laryla Glgam' uyandrd. Yataklar yan yanayd
ve Glgam'n, sarayda deil de Enkidu'nun sraryla
lenden sonra gittikleri Salgigti'nin zevk evinde olduklarn
anlamas, biraz zaman ald.
Ellerini saa sola savuran Enkidu, kapya baryordu.
"Ey, kap; seni ben yaptm; seni ben yetitirdim!" diye hayk
ryordu. "Peimden gelenlerin gemesine izin verme; kral da
olsalar, tanr da! Kimsenin senin zerindeki adm silmesine
ve yerine kendi ismini koymasna izin verme!"
Enkidu kap dikmelerini kavrayp skt srada Glga
m, yoldann tuhaf ate pskrmelerine anlam vermeye a
lyordu. Glgam ayaa frlad ve yoldan kavrad. "Neyin
var?" diye nazike sordu. "Akl yerinde olan biri nasl byle
tuhaf eyler syleyebilir?"
"Ah, Glgam," dedi Enkidu, gznde yalarla. "Bir rya
grdm. Ryamda adm, kapnn zerine yazlmt. Parlak
bir varlk, bir kral ya da bir tanr, kapda belirdi. Adm sildi
ve yerine kendi adn koydu ... Kt bir kehanet bu, Glga
m!"
O konuurken, grltye uyanan Salgigti kt ortaya. S
klm kap dikmelerini grd ve feryat etti.
"Enkidu bir karabasan grd," diye aklad Glgam.
"Zararn yarn telafi edeceim."

201
lmeyi Reddeden Kral

Sakinleen kadn, Enkidu'ya yaklah ve ona sarlmak iin


ellerini uzatt. Fakat adam ona tuhaf tuhaf bakh ve onu iterek
uzaklahrd.
"Ryamda seni de grdm," dedi ona. "Yazy sileni kap
ya ynlendiren sendin."
Salgigti, geriye doru adm ath. "Kimseyi ieriye almadm;
yatamda uyuyordum. Tuhaf szlerini anlamyorum."
"Hayr; o sendin!" diye bard Enkidu, ona saldrarak.
"Neler oluyor sana, Enkidu?" diye haykrd Glgam, ar
kadan dizginlemeye alrken. Ama Enkidu, yoldana da
gl bir itmeyle karlk verdi.
"Oydu!" diye fkeyle bard. "Kapma lm getirdi!"
Panie kaplan Salgigti, alakgnlllk gstererek En
kidu'nun nnde yere diz kt. "Affet beni," diye yalvard.
"Beni konuturdular ve yeminimi bozdurdular... "
"Ne diyorsun?" diye bard Glgam. "Ak konu!"
"Rahipler ... Beni, kraliyet muhafzlar sorguya ektikten
sonra yakaladlar ... Senin kyafet deitirdiini ve Adadel'i za
ten biliyorlard; nasl olduunu bilmiyorum. Yksek Rahip'in
nnde yzm tokatladlar; tanrlarn fkesini zerime geti
riyorlard... Bildiklerimi onlara anlathm."
"Ryam doruydu!" diye haykrd Enkidu. "Fahie bize
ihanet etti!" Ona saldrd; onu boazndan yakalad. Mengene
gibi elleriyle bouyordu onu. "Geber, geber!" diye bard.
Glgam, yoldann ellerini kadnn boazndan ekmek
iin ahld. Ancak o anda feryat eden kadn deil, Enkidu'ydu.
"Ellerim!" diye lk ath, Salgigti'nin boazn brakarak.
"Ellerim! Uyuuyorlar!"
Glgam, yoldan Salgigti'den uzaa ekti. "Defol be
kadn," dedi, "tanrlarn gazab gerekten zerinde olmal.
Lanetlenesin; evin de lanetlensin! Arhk gidip kapy a da gi
debilelim!"

202
Zecharia Sitchin

Enkidu'nun ellerini inceledi. Elleri, Sedir Orman'nda ma


arann parmaklklarn skt srada olduu gibi kzarm
t ve imiti.
"Saraya gel, Enkidu," dedi Glgam. "Orada ellerini saf
suyla ykamal ve gcn yerine getirmeliyiz."
"Yaran yok," diye yantlad Enkidu, oturarak. "Ryamn
gerek olduunu artk biliyorum ve geri kalan da gereklee
cek olmal ... Kutsal bir grevli, adm silmek zere yola kt...
Beni adsz kaplardan geerek Dn Olmayan Diyar' a gtre
cek." Halsizliine yenilince elleri, bedeninin iki yanna dt.
Glgam, mthi bir kaygya kapld. "yleyse abucak
annem Ninsun'un Diriltme Evi'ne gidelim," dedi. "Hastal
n her ne ise, iyiletirecektir."
Enkidu'nun kalkmasna yardm etti ve Salgigti'nin evin
den karlarken ona destek oldu. Halsizlik, sokaktayken En
kidu'nun tm vcuduna yayld ve sendelemeye balad. Bir
devriye gren Glgam, askerlere seslendi. Mzraklarn ve
kuaklarn kullanarak, Enkidu'yu Ninsun'un hastanesine ta
mak iin bir sedye yaptlar. artc olan ise, genellik.le gn
domadan toplanan ve kapnn almasn bekleyen kalaba
ln orada olmamasyd. Ancak biraz patrtdan sonra kap,
Glgam iin ald.
"abuk; Hanmefendi Ninsun'u arn!" diye haykrd,
"Enkidu, ciddi olarak hasta!"
Enkidu'yu hastane bahesinin iine tadlar. Ksa sre
sonra, Ninsun'un hizmetisi Ninsubar belirdi.
"Anneniz Hanmefendi Ninsun, burada deil," dedi Glga
m' a. "Yce Efendi Enlil'in isteiyle dzenlenen bir tanrlar
kuruluna katlmak iin Nippur'a arld." Ninsun'un ne za
man geri dneceinin beklendiini bilmiyordu.
Enkidu'yu daha kk binalardan birine tadlar. Yedi
gn ve yedi gece boyunca kprdayamadan, yiyip iemeden,

203
lmeyi Reddeden Kral

zaman zaman sayklayarak ve kt ryalar grerek bir sedi


rin stnde yath. Glgam, yoldann bandan ayrlmad.
Arada srada Enkidu'nun azn nemlendiriyordu ve Enkidu
ancak byle zamanlarda dudaklarn oynahp, grd rya
lar arkadann kulana mrldyordu.
Enkidu yedinci gece, tamamen kendinden gemeden nCL',
Glgam' a en son ryasn anlath.
"Ah, dostum," diye mrldand, mzmzlanarak, "bir rya
grdm. Gkler bard; Yeryz yant verdi. Ben aralarnda
duruyordum. Yz Zu'nunki gibi karanlk, peneleri kartaln
penelerini andran gen bir adam vard. Beni yendi ... Beni
ne olduunu bilmediim bir eyin iine bahrd. Kollarm bir
kuunkilere benzeyecek ekilde dntrd beni. Sonra beni,
giren kimsenin kmad Karanlklar lkesi'ne gtrd.
Orann sakinleri ktan yoksundurlar; onlarn gdas toz, ye
mei kildir ... Muhafzlar ku gibi giyinmitir ve giysi yerine
kanatlar vardr... "
Ardndan sustu ve kendinden geti.
Glgam, bir gn ve gece daha sedirin yannda, bir aa
bir yukar yrd; arkadana dokundu; ellerini ovdu; du
daklarna su verdi. Enkidu ne kprdyor, ne gzlerini ayor
ne de dudaklarn bzyordu; ama lmemiti.
Kral ve yoldayla ilgili son haberleri almak isteyen kala
balk, bahenin dnda topland. ehrin, yoldalar hakkn
da kt kt fsldaan htiyarlar da oradayd. "Gklerin
Boas'n katlettikleri iin yedi yl sren verimsizlik, Erek
topraklarn etkileyecek," diyorlard. Kral ve yoldann k
tl yznden halk iin buday, hayvanlar iin ot olma
yacak."
Ertesi gn Ninsun'un sadk hizmetisi, htiyarlarn szle
rini Glgam'a aktard: "Enkidu lyor. Kral da lyor. Tan
rlarn babas Anu byle emretti."

204
Zecharia Sitchin

Perian ve fkeli Glgam, kapya geldi. Taranmam


sa, kkn yanaklar, akbabann peneleri gibi uzam tr
naklar, uykusuzluk ve alamaktan krmz olmu gzleriy
le kendini gsterdiinde, aknlk ve merhamet lklar
oldu.
Olabildiince yksek sesle "Dinleyin beni, ey Erek'in h
tiyarlar!" dedi, herkes duyabilsin diye. "Benim iin bir kal
kan gibi olan, beyaz pudral dalara benimle trmanan, Sedir
Orman'nda Humbaba'ya ykm getiren ve Gklerin Boas'au
katleden yoldam Enkidu'ya alyorum. Ve imdi onu, sonu
gelmeyen bir uyku ele geirdi. Soluk alyor; ancak kprdaya
myor. Beni duyuyor; ama konuamyor... Yaamyor; fakat
lm de deil... imdi syleyin bana, Erek halk; yoldam
Enkidu'nun zerini bir gelin gibi rtp kalbinin durduunu
mu duyurmalym; yoksa ncekilere hi benzemeyen bir kah
raman, Efendi Enki tarafndan esizce tasarlanan bir yaratk,
yeniden ayaa kalksn ve tanrlarn zaferi onun yaamyla
talansn diye tanrlara m yakarmalym?"
Glgam'n hayflanmas bittiinde, sakin bir sessizlik
oldu. Trajik haber hevesinden utanan insanlar dald ve hti
yarlar evlerine dndler. Biraz ferahlayan Glgam, yolda
nn yatann yanna gitti. Ama Enkidu, nceki gibi hareket
siz yatyordu. Glgam, kalbine dokundu; atmyordu.
Glgam, gelinini rten bir damat gibi titreyen ellerle rt
t yoldan. Sonra giysilerini yrtt ve yas tutmak iin yere
oturdu.
Ayn leden sonra Ninsun, Nippur'dan dnd. Bir haya
let gibi grnen Glgam' yerde otururken; Enkidu'yu sedir
de, lm gibi yatarken buldu.
"Ah, annem!" diye haykrd Glgam, onu grnce. "En
kidu ld ve benim lmm de bekliyor!" Sa elini uzatt;
kontrolszce sarslyordu.

205
lmeyi Reddeden Kral

"Ah, olum, sevgili olum," dedi Ninsun, onun ban


barna basarken. "Doduunda seni bir eref yatanda ya
trdm. Utu, altnc parman alndnda seni kollarnda tut
tu. Sen byrken, seni kraliyet ve kahramanlkla yetitirdim.
Ve imdi, yrein lmllere zg korkularla dolarken, se
nin iin yine de uzun mr elde etmeliyim!"
Elini Enkidu'nun akana koydu. "Enkidu lmemi, Gl
gam," dedi. "Yce tanrlar, Yedi Yarg, baka trl karar
alm."
Sevinten lgna dnen Glgam, cmb yapmak iin
ksa bir sre ayrd ve sonra sordu, "Ya ben?"
"Benimle odama gel; yreini nektarla ferahlat da sana
Nippur' dan ne kokular ktn anlataym," dedi Ninsun ve
olunun elinden tuttu.
"Ama Enkidu ... " diyecek oldu Glganu, yoldan brak
makta duraksayarak.
"Duyularn yeniden kazanacak. imdi gel benimle," de
di.
Ninsun'un odasna girdiklerinde kadn, hizmetisine Gl
gam iin belli bir nektar getirmesini emretti. Dolu kupa ona
getirildiinde, susuzluunu yattrmak iin onu kapt; ancak
Ninsun, nektar yava yava yudumlamas iin uyard onu.
Ksa sre iinde yanaklarna biraz renk geldi ve elinin kasl
malar durdu.
"tar'n feryatlar," diye balad Ninsun, "Anu'ya, Gk
sel Baba' ya ulam. Ona 'Glgam bana hakaretler yadrd'
diye ikayette bulunmu. 'O ve Enkidu, Gklerin Boas'ru
katlettiler; Sedir Orman'nn bekisi Humbaba'y vurdular.'
Sonra Yce Efendi Anu, Efendi Enlil'e haber gndermi. 'Gl
gam ve Enkidu, yaamalar ya da lmeleri iin Yedi Yarg
tarafndan yarglansn.' Bunlar, yce Efendi Anu'nun szleri,
olum."

206
Zecharia Sitchin

"Yaamalar ya da lmeleri mi?" diye bard Glgam.


"Sedir Orman'na ulamamz ilahi yardmla olmad m? lahi
tasarya gre Humbaba ve Gklerin Boas bana, lmsz
lk edinme hakkma meydan okumadlar m?"
"Sakin ol, olum," dedi Ninsun. "te ikin tanr bile olsa,
tanrlarn ilerini bilmekten uzaksn. Sana kutsal kurultay
anlatana kadar sessiz ol."
Kendisi en sevdii koltuuna otururken Glgam, onun
karsndaki alak bir tabureye iliti. Alacakaranlkh ve tavann
kafeslerinden szan gne nlar krmzms, hayal meyald.
"Yeryz'nn Tufan' dan nceki merkezi Nippur, hala g
rlmesi gereken bir yer, Glgam," diye ona anlatmaya koyul
du. "Yedi katl kulesi uzaktan gz alc, yakndan ise mthi.
Her tr iein olduu bir bahe ve her tr meyvenin olduu
bir meyve bahesi evreliyor onu. Aalarda arkular ark
sylyor ve bahelerin patikalarnda tavus kular geziniyor.
Bir kanal, byk nehirlerden demir atma yerine kyor; tm
misafir tanrlarn yelkenli gemilerini almaya yetecek kadar
geni bir havza. Ve grmemize izin verilen ustaca yaplm
bir blmede, Enlil'in Gk Gemisi duruyordu ... "
"Yce Hanmefendi Ninlil, olabilecek en zarif ev sahi
besiydi. Baba Enlil Denizlerin tesindeki Yer' den arln
ca, kurultaya bakanlk yaph. Byk olu Efendi Ninurta,
onunla birlikte geldi. Enkidu'nun yarahcs yce Efendi Enki,
Eridu' dan geldi. Enlil'in solunda oturarak, yanndaki tahhn
bo braklmas konusunda steledi; yokluunda, srgnde
ki Efendi Marduk' a ayrlmas iin... "
"yleyse Yedi Yarg'n yedisi kimlerdi?"
"Bu ; Enlil'in Yeryz'nde doan ilk ocuu Efendi
Sin; batdaki hakimiyet blgelerinden gelmi olan, Enlil'in en
kk olu Efendi Adad; Efendi Utu. Ve daha nce yapt
gibi bar koruyan annem, yce Ninharsag."

207
lmeyi Reddeden Kral

"Ya tar?"
"Nabu gibi, sulayclardan biriydi."
"Nabu gibi mi?"
"Evet; ancak o, uygunsuz kutsal mdahalesinden tr
Utu' dan ikayeti oldu; suu, seni byk nehrin bahsnda
gk gemisiyle kurtarmakm."
"Fakat biz takip edildik; saldrya uradk ve neredeyse
karlyorduk!"
"Ya da yabanda kaybolmu ve kurtarlmak zereydiniz.
Bu, tamamen yky kimin anlathna bal. Ben de kendi
minkini anlathm elbette."
Ban kaldrp kadna bakt; gzlerinde yalar vard.
"N'oldu, anneciim?" diye sordu, telala. "Srada hangi
fenalk var?"
"Glgam," dedi, "Bu kadar uzun zamandr Erek'te olun
ca, nemli olan her ey Erek'te yaanyor gibi geliyordu. An
cak orada, hem eski topraklarda hem de tesinde zaman, ye
rinde saymam. Enlil ve Enki, bir gezegene egemen olmak
iin yola kan cesur kahramanlar, yorgun ve yal. Uruna
gksel tahtn iki varisinin rekabet ettii bir gzellik olan an
nem, artk yal ve ar. Ve Yeryz'nde doanlar, anne ve
babalar gibi yal grnmeye baladlar. Yeryz'nde daha
ne kadar sreyle ve hangi amala kalmalyz? Rahatsz edici
soru, buydu ... "
"Efsaneler," dedi Glgam, "tm bunlar balatan alhn bir
adan sz ediyorlar. Byle deil miydi?"
Ninsun, onun ban barna bast. "Gerekten de ok uzun
zaman nce Anunnaki, alhn iin Yeryz' ne yerleti. Nibiru,
atmosferini, havasn yitiriyordu ve bilimadamlarmz onu,
hava asl duran alhn paraaklaryla muhafaza ediyorlard.
Mthi bir proje hayata gemiti. Altn Yeryz'nden ka
rlyor; sonra belli aralklarla uzay gemileriyle Nibiru'ya ta-

208
Zecharia Sitchin

nmak zere yukarya, yrngedeki platformlara gnderili


yordu. lk bata Aa Deniz'in sularndan, daha sonra Aa
Dnya' dan, yerin derinliklerinden elde ediliyordu. Zamanla
sknh, dayanlmaz hale geldi; cevherleri karan Anunnaki,
isyan etti. te o zaman nsan, ilkel bir ii durumuna getirildi.
Annem ve Efendi Enki, onu bu duruma getirdiler... "
Dncelere dalarak duraklad. "Sonra nsanolu'nun
nfusu artl ve Anunnaki, nsan kzlarn e olarak almaya
balad. Ve Tufan Yeryz'n bomak zereyken Enlil yal
nzca bizim, Anunnaki'nin uzay gemilerimizle havalanarak
ve nsanolu'nu yok olmaya terk ederek kendimizi kurtarabi
leceimize hkmetti. Sular yeniden normal dzeye indiinde
ve Anunnaki Yeryz'ne yeniden inebilecek hale geldiinde
daha nceki her ey sprlmt ve bir amur deryasnn
altna gmlmt. Bu kez Tilmun ad verilen bir toprakta
yeni bir uzay liman yaplmas gerekiyordu. Nippur' <lakinin
yerine yeni bir grev komuta merkezi geldi. Ardndan reka
betler savalar getirince Yeryz blnmek zorunda kald.
Ve imdi Enkidu'yla birlikte Gklerin Boas'n katlederek
her eyi alt st ettiniz!"
"Szlerin, bilmece gibi," dedi Glgam.
"Yeryz'nn Gne'in evresinde yaph byk dn,
On ki Devir'e blnr," diye yantlad Ninsun. "Her biri, bir
Anunnaki bynn onuruna adlandrlmhr. Anu'nun
Enlil'e armaan olan Gklerin Boas, Enlil Devri'ni sim
geler. Katledildii iin karklk, yakndr. Enlil'in a olan
Boa'nn a, lmcl bir yara ald."
"Olamaz!" diye haykrd Glgam. "Efendi Enlil'in hk
m daima srmeli!"
"Zar ahld," dedi Ninsun, zntyle. "Sen kaderin aracsy
dn, Glgam. Enlil'in Devri yenisiyle deimeli; ama kehanet,
iddet ve lm dolu. Ve ardndan hangi Devir gelecek? Adn

209
lmeyi Reddeden Kral

Enlil'in ilk olundan alan Kutsal Oku, sava Ninurta'nn


m; yoksa Enki'nin ilk olu Marduk'un simgesi, Ko Devri mi?
Arhk hibir ey net deil. Glgam; lmszlk araynla,
tanrlar arasnda belirsizlik ve kayg uyandrdn. Yaphklarn,
tanrlarn ileriyle birbirine girdi."
"Ve de hakl olarak! te iki tanr olduumdan, onlardan
biriyim. Alh parmakla domam, tanrsal bir kader yazd al
nma!"
"Evet, kaderin," dedi Ninsun. "Kokusu Nippur' da kan
kaderinden sz etmenin zaman geldi. tar her ikinizin de
lmn talep etti. Adad da onunla hemfikirdi. Utu seni sa
vundu. Enlil, 'Enkidu lsn; Glgam yaasn' dedi. Efendi
Enki, kendi yarahn korudu. Enkidu, Erek'te lml zel
likleri edinene dein katletmeyi bilmezdi,' dedi. 'Erek'i yedi
yllk bir kuraklkla cezalandralm; Enkidu yaasn; Glgam
lsn.' Annem, her ikinizin de hayahnn balanmas iin
yalvard. Ardndan Efendi Ninurta konutu, 'Enkidu yaasn;
ancak sonsuza kadar almak zere alhn madenine srgn
edilsin; Glgam da gnlerini bir lml olarak tamamlasn.'
Ve olum; mahkeme karar, buydu."
"Yaamak, ama yoldam yitirerek; yaamak, ama lm
bekleyerek!" diye bard Glgam. "Bu, lmn kendisin
den de beter bir ceza!"
Eli iddetle kasld ve Ninsun, onu sabitlemek iin kavrad.
"Olum," dedi, "Arneme, Yce ifaa'ya, Kader Tabletle
ri'nin srrn anlathm. Senin iin dnlmemiti; ama senin
kaderini belirledi. Ellerini Anu'nun eserinin iine sokarak g
rnmeyen lme dokundun. Sradan bir lml oktan lm
olurdu."
Elini ekti. "Devam et!" diye haykrd.
"Elinin kaslmas ktye iaret, Glgam. Eer kar ko
nulmazsa hastalk, kemiklerini yiyecek ve kaslarn bzecek.

210
Zecharia Sitchin

Annem bana sihirli bir bitkiden sz etti ... Hayaln kurtara


bilir."
"Anlat bana!"
"Bu, tanrlarn bir srr, Glgam. Bunu duymadan nce,
gcendirdiin tanrlarn gnln almal ve kendini arndr
malsn. Kendin ve Enkidu iin dua et; o uyanana dein gidip
yannda otur. Sonra sana belli bir plandan bahsedeceim."
"Sylediin gibi yapacam, annem," dedi Glgam ve an
nesinin elini pt.
"Zaman yitirme," dedi ona. "Kapy kuatan byk bir
kalabalk var; ifa arayan bir insan kalabal. Yeterince uzak
tutuldular. Ayinlerini akam vakti yap ki, onlar sabahlar ie
riye alabilelim."
***

Zanaatkarlar Glgam iin Gklerin Boas'nn, Efendi Enlil'in


simgesinin altn bir imgesini tasarlamak iin saraya arlm
lard. Zanaatkarlar ve hizmetkarlar kraln talimatlarn uygula
makla megulken, Glgam ykanyor ve arnyordu.
Gn batmadan beyaz, saf ketenden bir giysi giyerek avlu
ya kh. Saraydan getirilen akasya aac masa, avlunun ortas
na yerletirilmiti. zerine altndan yaplm Gklerin boas
ve dier tanrlarn simgeleri dizilmiti: yce Efendi Anu'nun
kanatl Diski, Efendi Sin'in hilali, ama'n n yayan diski
ve tar'n sekiz noktal diski. Ninharsag'n simgesi (ifasnn
srr ortaya kmak zere olan), gbek kordonu keskisi bii
mindeydi.
Glgam, bir akik anak dolusu bal ve bir lapis anak do
lusu lor isteyip, onlar masaya koydu. Sonra oraya, kafesinde
bir gvercin de yerletirildi.
"Ah, sevgili tanrlar," dedi Glgam, "Gnahlarm af
fedin. Size bu st meyvesini sunarken, tanrsal st emmi
dudaklar kuru brakmayn. Size bu bal dolu ana sunar-

211
lmeyi Reddeden Kral

ken, yaammn tadn silip gtrmeyin. Bu imgeyi, Gklerin


boas'nn katli iin tazminat olarak kabul edin."
Yedi kere ban edi; sonra bal ile loru karhrd ve a
naklar, Gklerin Boas imgesinin nne koydu. Ardndan
kafesi ald ve gvercini serbest brakt. "Ey, yce Anu, Gksel
Baba," dedi, "ben bu kuu kanatlandrrken, beni kendi kana
dnn altna al. Beni bir Kartal gibi havaya, gksel konutuna
ta!"
Yeniden yedi kez ban edi. Arkasn dnd ve Enki
du'nun yanna gitti.
***

Enkidu, gn doduunda canlanmaya balad. Ban kaldr


d ve gzlerini ah. Glgam' grp, elini ona uzath.
Ne kadar zamandr uyuyorum?" diye sordu. Glgam,
nce onun bir elini tut;, sonra da dierini. Kzarklk gitmiti
ve ilikler yok olmutu. Enkidu'nun kollarnda g vard.
"Salgigti'nin evindeyken zerine mthi bir halsizlik gel
di,'' dedi Glgam, "Ara vermeden on iki gn ve on iki gece
boyunca uyudun. Halsizliini geirmek iin seni buraya, an
nemin Diriltme Evi' ne getirdim. Artk iyisin!"
Elini tutarak arkadana bakarken, Enkidu'nun gzlerinde
znt vard.
"Uykumla ilgili daha baka eyler var; yle deil mi?" diye
sordu. "Ryamdan biliyorum."
"Kt dncelerin hepsini kov,'' diye yantlad Glgam.
"Dudaklarna saf su vermeme, bedenini ykamama izin ver ki
tamamen iyileesin."
"Ryann bir anlam olmal" dedi Enkidu. "Ryamda iki
grevli grdm. Kyafet yerine kanat giymilerdi. Biri ne
kt; dieri arkada kald. lki beni gtrmek zere kolumdan
tuttu. 'Sakinlerinin ktan yoksun olduu Karanlklar Evi'ne
doru izle beni,' dedi, 'yiyecekleri kildir ve azlarnda toz

212
Zecharia Sitchin

vardr.' Gitmeyi reddederek yerimde durdum. 'Yoldam b


rakmayacam!' diye bardm. Dier grevli, ban sallad.
'Git; nk o da gitmek zorunda,' dedi. Sonra bana baka bir
el dokundu ve uyandm."
"Kt ryalar dnme, Enkidu," dedi Glgam. "G
nahlarmz iin dua ettim ve kurbanlar sundum. Srada hangi
kr talih vard ise, Hanmefendi Ninharsag'n, yce ifac'nn
korumas allna girdik ve annem, hayat kurtarc bir plan yap
h ... imdi abucak ona gideyim ve senin uyandn syleye
yim."
Haberi alan Ninsun, Glgam'la birlikte Enkidu'nun bau
cuna dnd. Enkidu'ya dokundu ve asasn onun bedeninin
zerinde gezdirdi.
"lml olmasan da, ciddi ekilde hastaydn," dedi ona.
"Ama arhk tamamen iyiletin. Bir sre kendini yorma; yal
nzca gezin. Ve yalnzca saf su i."
Glgam' a dnd. "imdi kalabalklar ieriye alabiliriz,"
dedi ona. "Gel ve kahvaltn benimle, odamda yap."
Odasna dndler. Orada hizmeti, onlara buday keki,
hurma ve saf su getirdi. Yalnz kaldklarnda Ninsun, oluna
dnd. Yznde ciddi bir ifade vard.
"Olum," dedi. "Ziusudra'y duydun mu?"
"Uzun zaman nce, Tufan'n Yeryz'n sprd za
manlara ait efsanelerde duymutum."
Kadn, ban sallad. "Binlerce Yeryz yl nce, anne
min kenti uruppak'l bir adamd. Drst tavrlar vard ve
kutsal soydan geliyordu; nk Efendi Utu, onun babasnn
babasyd. Efendi Enki onu ve karsn, sahip olduu her eyle
beraber sel sularndan kurtard."
"Efsaneleri duydum," dedi Glgam. "Fakat bu, ok uzun
zaman nceydi. Hepsi gittiler ve sonsuza dek ldler; yalnz
ca yal adamlarn masallarnda anmsanmak zere."

213
lmeyi Reddeden Kral

"yle deil... Tanrlarn bir srr bu; ama annem, bunu


sana aklamama izin verdi. Ziusudra ve kars, hala yaayan
lar arasnda!"
"Olamaz!" diye haykrd Glgam. "Kars tamamen lm
lyd; kendisinin tanrl da te birden fazla deildi!"
"Sr da bu," dedi Ninsun. "Saysz yl boyunca o ve kans,
Tilmun'da oturarak hayatta kaldlar. Orada, gzlerden uzak
bir yerde saklanyorlar. Orada hayat veren bir bitki yetiiyor,
Glgam. Onun meyvesinden her kim yiyecek olursa srekli
genleiyor; lm srekli erteliyor. Oraya gitmelisin, Glga
m; nk senin hastaln, yalnzca o meyve yenebilir!"
"Peki, o uzak amaca nasl ulaacam, annem?"
"Bir planm var," dedi. "Gel de sana gstereyim."
Disklerin iaretlerinin grntlenebildii, sunan olduu
i odaya gittiler. Ninsun, sunaktaki etkinletirici noktaya bas
hrd ve daha nce de bir kez olduu gibi nndeki ta cephe,
raflar ve depolanm diskleri akta brakarak yerin iinde
kayboldu.
"Geen seferden beri bu sihirli sunan nasl alhn
merak ediyorum," dedi Glgam.
Ninsun kkrdad. "Merakl bir ocuktun ve hi deime
din." Eildi ve disklerden birini seti.
"Benim Kader Tabletim!" diye bard Glgam, sesinde
heyecanla.
"Hayr; gitmen gereken yerin bir haritas ve oraya nasl
gidildii."
"Tabletime yeniden bakalm," dedi Glgam. "Gzlerim,
onun gksel yazlarn bir kez daha seyretsin!"
"Hayr; henz deil," diye serte yantlad Ninsun. Suna
n nn kapad ve setii diski sunaktaki bolua yerle
tirdi. Glgam'n daha nce de bir kez duyduu prlama sesi
yeniden duyuldu ve disk, alhns bir parlh yaymaya balad.

214
Zecharia Sitchin

Ninsun dier etkinletirme noktasna dokunduunda beyaz


levha, sunan kenarndan belirerek diskin yzeyini rtmek
zere yavaa hareket etti. Ve daha nce olduu gibi, zerin
deki iaretler grnr oldu. Bu, bir haritayd.
Ninsun konuurken iaret ubuunu kulland. "Tilmun'un
biimi dile benzer. Yukar Deniz, onun kvrml kuzey kyla
rn oluturur; iki tane su girintisi, onun dou ve bah ky
larn biimlendirir. Dar ucunda, talar bakr ve trkuazca
zengin, dev diler gibi yksek dalar ykselir. Tilmun'un bu
gney blm, deerli madenleri karmak, Yeryz' nn ba
rsaklarnda almak zere dier hkm giymi adamlarla
birlikte Enkidu'nun gidecei yer."
"Mahkeme kararn henz bilmiyor; ama bununla ilgili bir
rya grm," dedi Glgam. "Duam, onu karanlkta toz ye
sin diye mi iyiletirdi? Su olmadan, yok olur!"
"Her seferinde bir adm," diye anlatt Ninsun Glgam' a.
"Yukar Deniz' in kylarnda, Efendi Adad'n topraklarn Ma
gan ile ve dier Enkicilerin topraklaryla birbirine balayan bir
kervan yolu var. Bu yolun gneyinde, bir da zinciri tarafn
dan saklanan gizli bir vadi bulunur. Oras Drdnc Blge'nin
kalbidir ve insanlar iin yasakhr. Hibir lml o blgeye gi
rip sa kamaz; nk Roket Gemileri Blgesi, tam ortasnda
kurulmutur." ubukla, yeri iaret etti. "Ziusudra'nn gizli
konutu da orada, Hayat Bitkisi'nin yetitii yerdedir."
"Oraya nasl eriip gireceim ve sa kalacam?"
"Sadece Anunnaki'nin bildii bir karayolu var. Burada;
onu sana gstereyim. Ad Den Nehir olan bir nehir, Sedir
Da'ndan uzak olmayan gllerde doar. Dalardan aaya
doru bir idenize, Tuz Denizi'ne akar. Denizin balayp bit
tii yerde Tilmun'a giden yollar birletiren kesime noktalar
vardr. Enkidu'nun durumu olmasayd senin izlemen gere
ken yol, ssz da olsa bu yol olacakh."

215
lmeyi Reddeden Kral

Annesine aknlkla bakt.


"Enkidu'ya verilen cezadan tr karayollanndan hibirini
izlememelisin. Onun yerine, hedefine denizden gitmelisin."
"Denizden mi?"
"Kesinlikle. Enkidu'yla yoldalnn hatrna, son yolculu
unda ona elik etmeye karar verdiini bildireceksin. Umuyo
rum ki tar, buna izin vermeye ikna olacaktr. Tilmun'un bat
kysndan yukarya ilerleyen bir Magan gemisi bulacaksn."
Rotay ubukla iaret etti. "Cevher liman, orada. Enkidu'yu
orada indireceksin. Fakat sen geri dnmeyeceksin. Kydan
yukarya doru ilerlemeyi srdreceksin; ta Magan' a kadar
deil ama u noktaya kadar. yi anmsa, Glgam; nk ge
miciler buray bilmez. Orada mrettebatnla vedalaacaksn
ve yalnz devam edeceksin. Onlar ve gemi, senin dnn
orada bekleyecekler; o yzden geminin yeterli erzak bulun
duundan emin ol."
"u ana kadar seni anladm," dedi. "Peki, sonra ne ola
cak?"
"Admlarn kydan douya doru at. Yasak blgeyi evre
leyen da zincirinde bir geit var. Roket Gem.ileri Blgesi'nin
muhafzlar seni durdurana kadar yrmeye devam et. On
lara kim olduunu ve Ziusudra'yla grmek iin geldiini
syle; bylece seni ona gtrrler."
"Peki onlar ve Ziusudra bana inanacaklar m?"
"Onlara bunu gster," dedi. Sunan nn at ve dar
ya iki nesne kard.
"Benim Kader Tabletim ve onun tpatp bir benzeri!" diye
haykrd Glgam.
"Evet; mkemmel replikann farkl olmas dnda. Onda
ki iaretler grnyor ve yazlar, Ziusudra okuyabilsin diye
Edin yazsna evrilmi. Yanna alacan da bu replika. Ger
ek tablet burada, bu sunakta gizli kalmal."

216
Zecharia Sitchin

"Sylediin gibi olsun, anneciim," dedi Glgam ve rep


likay ondan ald.
Ninsun orijinal Kader Tableti'ni gizli yerine koyuyordu
ki, keskin bir grlt onlar rktt. Kapya bakmak zere
dndnde, ortadan kaybolan bir figr gzucuyla gre
bildi.
"zerinde metal olan biri bu!" diye bard. "abuk, Gl
gam; kulak misafirini yakala!"
Glgam bir an iin neler olduunu anlayamad. Sonra
uzun admlarla yandaki odaya eriti. Orada kimse yoktu; ama
d kap akh. Kimi kovaladndan emin olmadan darya
kotu. Dardaki avlu oktan melen, ayakta duran, etrafta
dolaan insanlarla dolmutu: hastalar, yallar, ocuklary
la birlikte anneler. Ninsun'un zel odasna giren her kimse,
imdi kalabalkta yitip gitmiti. Binann girmeye alanlarla
gidenlerin doldurduu ana girii, ardna kadar akh.
Glgam, arkasna bakb. Annesi, kap eiinde duruyordu.
Onun yanna giderek, "Davetsiz misafir her kimse, orta
dan kayboldu," dedi.
"Acaba kimdi," diye yantlad Ninsun, "ve amac ne ol-
mu olabilir, dnyorum."
"Byk olaslkla alacak bir eyler arayan bir dilenciydi."
"zerinde metal olan, bir tanray soyan bir hrsz m?"
"Kim bilir?" dedi Glgam. "Baz insanlar, paay kurtara-
bildikleri srece her eye tenezzl ederler."
"Merak ediyorum, " dedi Ninsun. "Marduk ve Nabu'nun
seni yakalama giriimi, Erek'in de klanlar aras yarta bir
dl olduunu gsterdi, Glgam."
"Nabu'nun ikayetinin nasl zmlendiini anlatmadn,"
dedi.
Yalnzca seni ve Enkidu'yu kurtarmaya altklarn iddia
edince Utu kar iddiada bulunamad ve zr dilemek zorun-

217
lmeyi Reddeden Kral

da kald. Fakat herkes, olayla ilgili grnenden fazlasnn ol


duunu biliyordu. Yolculuunda dikkatli ol, Glgam. Peki
ya sen gittiinde, olun? Benimle kalmas houna gider mi?"
"Gerekten kayglsn, annem," dedi Glgam, elini pe
rek. "Umungal'n Veliaht Prens'e yakr ekilde sarayda kal
mas gerektiini dnyorum. Niglugal ona gz kulak ola
caktr."
"Niglugal... Ona ne denli gvenebilirsin, Glgam?"
"Bana ve benden nce de babama iyi hizmet etti."
"Evet; ancak senin baban, ayn zamanda Enkullab'n baba
syd. Tapnaktaki entrikalar izlerken, saray gzden karma,
Glgam!" Elini uzatt ve olunun kvrck salarn okad.
"imdi gidelim ve Enkidu'nun nasl olduuna bir bakalm."
Enkidu, dinlendii yerde derin bir uykudayd. Dzenli,
ritmik soluklar alyordu.
"Hzla iyileiyor," dedi Ninsun.
"Ona kaderini kim sylemeli?" diye sordu Glgam. "Yer
yz' nn barsaklarnda almas gerektiini?"
"Sen; nk onu oraya gtrecek olan, sensin," diye ya
ntlad Ninsun.

218
11


gn sonra Ninsun, yce Hanmefendi tar'n, Gl-
gam ve Enkidu tarafndan yaplacak deniz yolcu
luuna izin verdii haberini Glgam' a gnderdi ve
bunun zerine saray, eldeki grev iin harekete geti.
Grevliler Magan' a giden, tehlikeli yolculuk iin yeterince
byk ve dayankl bir gemi bulmalar iin Ur ve Eridu'ya
gnderildi. Gemi, kaptanyla pazarln ardndan yelkenle
nehrin yukarsna doru gtrld; ardndan onu ehrin d
ndaki bir kanala ynlendiren Erekli gl adamlar tarafn
dan, halatlarn yardmyla ekildi.
Orada en iyi marangozlar ve ahap iileri, geminin omur
gasn zel olarak seilip uzaklardan getirilen ahaplarla g
lendirdiler. Ona yeni, dzgn aa gvdelerinden direkler
oturttular. Erek'in en iyi terzilerince birbirine dikilen katl
yelkenler, bu direklere takldlar. ehrin demircileri de gemi
nin mrettebah iin gl silahlar tasarlamakla megul oldu
lar ve Glgam iin zel olarak yeni bir balta tasarladlar. Ona,
Kahramanln Gc adn verdi.
Glgam, hazrlklar ilerlerken geminin donahld zel
rhtm sk sk ziyaret ediyordu. Saray muhafzlarndan olu
an askeri mfrezenin eliinde gidiyordu oraya. Onlara ge
nellikle muhafzlarn ba komuta ediyordu; ancak bir gn
Glgam, tm askeri birliklerin kumandan Kaba' dan, ona
elik etmesini istedi.

219
lmeyi Reddeden Kral

Genlikle askerlik genelde ayn anlama gelse de Kaba, bir


istisnayd. ri ve kasl bedeni, yayla eliiyordu. Gemi yl
larnn kanh, yalnzca zenle dzeltilmi ama tamamen krla
m gr sakal ve gneten bronzlam yzndeki birok kn
kh. Glgam henz ocukken onu sava sanatlar konusunda
eiten oydu ve imdi de kraln olu Urnungal' eitiyordu.
"Gzel bir gemi bu," dedi Kaba, rhhma varp geminin et
rafnda dolatktan, ona her adan bakhktan sonra.
"yle olmak zorunda," diye yantlad Glgam. "Onu
uzun ve tehlikeli bir yolculuk bekliyor. Onun iin elli askerlik
bir ekibe gereksinimimiz var, Kaba, nk rotann byk bir
blm, agaz topraklarn saryor. Bu kadar sayda gnll
bulabilir misin?"
"Gnll olacak ilk kii, benim," dedi Kaba.
Glgam, elini birlik komutannn omzuna koydu. "Hayr,
sen deil, Kaba," dedi. "Babama ve bana hizmet ettin ve bir
sonraki krala, olum Urnungal'a hizmet etmen gerekebilir.
Senin yerin, buras!"
"Anlamyorum," diye yant verdi Kaba. "Kral, yalnzca
Enkidu'yu gidecei yere kadar gtrp dnecek; Niglugal,
bir sreliine saltanat vekili olabilir."
"Kader nceden bilinemez ve gelecek, daima srprizlerle
doludur, sadk Kaba'm. Urnungal' hayatn pahasna koru
yacana ve tehlike ona nereden, kimden gelirse gelsin; onu
kollayacana gvenebilir miyim?"
"Hayatm pahasna," dedi Kaba.
Saraya dnen Kaba, birlikleri toplad. Onlara Enkidu'nun
Madenler lkesi'ne yapaca yolculuu anlatp elli gnll
istedi. ne atlan ok olunca, bazlarn geri evirdi. "Henz
adanm bir evi olmayanlar kimlerse, evlerine gitsinler," dedi.
"Dul kalm bir annesi olanlar, anneleriyle olsunlar. Evlenmi
ama henz olu olmayanlar, karlaryla kalsnlar."

220
Zecharia Si tchin

Kaba, o kiiler elenince kalan gnlller arasndan en iyi


adamlar seti. Onlar krala sundu; kral, her birine "Erek'in
Kahraman Evlad" unvann balad. Ardndan silahtarlar
arld. Elli kahramann her birini kurutulmu ve sertleti
rilmi deriden bir zrhla donathlar ve ellerine yeni silahlar
verdiler.
Elli kahraman, her ey hazr olduunda ehirli halk kalaba
lnn eliinde, gemiye binmek zere hareket etti. Yiyecek,
su, eitli arap, piirme ve aydnlatma amal ya erzakyla
ykl araba kervan, onlar takip etti.
Kalabalkta birok insan, zellikle anne, e ya da sevgili
olan birok kadn, sevdiklerini uzun ve tehlikeli bir yolculu
a gitmek zere yrrken grdke alyordu. Fakat ser
veni iple eken, her tr tehlikeyi ve dman yeneceinden,
katiplerin kaydedecei ve ilerleyen gnlerde okul ocuklar
nn ezberden anlataca yiitlikten emin kahramanlar, coku
iindelerdi.
***

Glgam geri dnmeyecei yolculuk hakknda Enkidu'yla


konumaya geldiinde, alacakaranlkh.
ok iyi iyileme gstermesine karn hala tbbi binada,
Ninsun'un bakm altndayd. Glgam onu binann, Nins
un'un zel konutunun arkasndaki kk bahesinde, ahap
bir bankta otururken buldu. Enkidu yaklaan ayak seslerini
duyduunda, yzn batmakta olan gnee dnmt. Yu
karya bakh ve Glgam' grnce glmsedi.
"Glgam, yoldam," dedi usulca, "Seni bekliyordum."
"te buradaym, dostum," dedi Glgam. Ona dokun
mak iin olduu kadar inen iliklerini kontrol etmek iin de,
Enkidu'nun elini tuttu.
"Benim iin mi geldin? Gitme zaman m geldi?" diye sor
du Enkidu.

221
lmeyi Reddeden Kral

Glgam armt. "Ne tr bir konuma bu?"


Enkidu, alayclkla glmsedi. "Yoldam; boaznda d
mlenen szleri benim sylememe izin ver. Bir grye eri
tim ve artk korkmuyorum. Grde tanrnn grevlilerinden
biri, havada parldayan bir imge gzkt bana; orada gerek
ten hi kimse olmad halde, gpegndz hareket ediyor ve
konuuyordu! Sana sylyorum, Glgam; uyuyormuum
ve rya gryormuum gibiydi; ama gece deildi ve ben ta
mamen uyanktm!"
"Byle belirmeleri duymutum. Bir ltuf saylrlar."
"Belki de... Bana Kanatllar ile ilgili ryam aklad;
Yeryz'nn derinliklerinde almamla ilgili akbetimi, bana
aka anlatt. Senin yoldam olacan bana garanti etti. An
cak grnt, ona neden senin de gittiini ve nasl yolculuk
edeceimizi soramadan ortadan kayboldu ve gr, bylece
sona erdi."
Yant bekleyen, hznl gzleriyle Glgam' a bakt.
"Kutsal vahiy, yadsnamaz," dedi Glgam. "Ancak sana e
lik edeceim yolculuk, senin deil; durum, bunun tam tersi."
"Bilmece gibi konuuyorsun," dedi Enkidu arkadana.
"Enkidu; seni belirlenen yere gtrdkten sonra Erek'e
dnmeyeceim. Onun yerine yolculuumu srdreceim.
Amacm Roket Gemileri Blgesi'ne gitmek, Enkidu. ni Bl
gesi'nde elde edemediimizi orada, Tilmun'da elde edece
im!"
Enkidu, inanmazlkla sallad ban. "Gz kara bir yolcu
luk bu. Yaamn bir hi uruna riske atabilirsin," dedi. Yol
dann elini tuttu. "Yoldam; tanrlar insanolunu yarattk
larnda, ona sonu gelmeyen yaam balamadlar. Erek'te
kal; hala payna den birok gn de bir ltuf saylsn! Kalan
her gn bir lene dntr! Neeli ol; karnn doyur; prl
prl sularda ykan; kraliyet giysilerini kuan; elini tutan olu-

222
Zecharia Sitchin

na ilgi gster! lme gelince; onu umursama. O geldiinde,


onu korkusuzca kucakla!"
Glgam' n eli kasld ve Enkidu, yoldana bakh. Glga
m, elini geriye ekti ancak Enkidu, onu skca kavrad.
"Bir sorun var," dedi.
"Sana daha sonra syleyecektim," dedi Glgam, "ama
srrm sana imdi de aklayabilirim. lm cezam balan
m olsa da gnlerim sayl, Enkidu. Kutsal bir nesneye, yce
Efendi Anu'nun eserine dokundum ve lanetlendim byle
ce." Eli, yeniden kasld. "Kemiklerimde lm var, Enkidu.
Tilmun'a olan yolculua bu yzden kyorum. Yce ifac
Hanmefendi Ninharsag, anneme bir sr verdi. Tilmun' da
lmden koruyan bir meyve yetiiyor. Onu elde edebilirsem
gnlerim uzayacak."
Enkidu, yoldan szd. "Bu srrn yznden olmasa, g
z kara yolculuktan vazgemen iin stelerdim," dedi, "Bu
meyveyi daha nce hi duymamhm; fakat Hanmefendi
Ninharsag onu bildiine gre, doru olmal. Yetitii yer ne
redeymi?"
"Annem bana bir haritada gsterdi," dedi Glgam.
"Tanrlarn gizli yerlerinden biri mi?"
"Seni kyya brakacamz yerin ilerisinde."
"Peki, yleyse," dedi Enkidu. "Gitmeden nce, beni iyile
tirdii iin annene teekkr etmeme izin ver."
***

Gne battktan sonra ken karanlkta ikili, hizmeti tara


fndan Ninsun'un huzuruna getirildi. nce koyun ynnden
yaplm bir giysi iinde, en sevdii koltuunda oturuyordu.
Gsn lapis lazuli bir kolye; salarn tac andran fildii bir
tarak sslyordu. Ya lambalar, zerine krmzms-altns
klar ve arkasna glgeler dryordu.
kili, yere eildi.

223
lmeyi Reddeden Kral

"Sizleri bekliyordum," dedi Ninsun ve karsna oturma


lar iin elini sallayarak iaret etti.
"Zaman geldi, kutsal anne," diye mrldand Glgam.
"Yce gksel kralie," dedi Enkidu, "Size teekkrlerimi
sunmaya ve veda etmeye geldim."
"Yce efendilere her ikiniz iin de dua ettim," dedi. "Gk
ler' de olan yce Efendi Anu'ya, Yeryz'n yneten yce
Efendi Enlil'e ve Kartallar'a komuta eden Efendi Utu'ya. im
di, Glgam, gitmeden nce, sunak odasna git ve sen de du
alarn et."
Glgam ayaa kalkh ve i odaya gitti. Sunan zerin
de esrarengiz, sis gibi havada asl, alhns bir parlh vard.
nnde diz kt; ellerini kaldrd ve yavaa, usulca konu
tu. "Ey, yce Anu; gnahlarm affet. Ey, yce Enlil; merha
metini bala bana. Ey, Utu, Kartallarn efendisi; koruyucu
kanatlarn zerime ger. Roket Gemileri Blgesi'ne girmektir
dileim. Mttefikim ol! Roket gemilerinin kalkh yere, ya
am iin adm yaz!"
Ayaa kalkh ve Ninsun'un huzuruna dnd. Kadn eildi
ve onu alnndan pt. Ardndan uzand ve elini Enkidu'nun
bana koydu.
"Seni kutsuyorum, Enkidu," dedi. "Dua etmek senin du
daklarn iin uygun olmasa da benim dualarm senin adn
anmay brakmayacakhr. Belki bir gn Efendi Enki, hkm
n balamann bir yolunu bulur."
Ayaa kalkmalar iin iaret etti. Glgam, annesinin elini
kavrad ve onu pt. Kadn ona sarldktan sonra onu ken
dinden uzaklahrd.
"Hanmefendi tar iin dua etmedin," dedi. "Ama onun
iin gnderilen Kader Tableti konusunda hakszla urattn
onu. Sen gittikten sonra onun gnln almalym."
"Tabletle deil!" diyecek oldu Glgam.

224
Zecharia Sitchin

Ninsun, onu susturmak iin elini kaldrd. "Git ve tanrlar


seninle olsun," dedi, i odaya doru dnerek.
Hkrdn duyabiliyorlard. Glgam, dier odaya do
ru bir adm att ama Enkidu, onu geri ekti.
"Zarlar ahld," dedi. "Gidelim."
***

Sarayda dzenlenen lenlerle karlahrldnda bu son ak


am yemei, arbal ve sadeydi. Byk Salon yerine kraln
zel konutunda gerekleiyordu ve ark sylemenin, arap,
bira imenin ierdii cmbe yer yoktu. Daha ziyade sakin
ce konuuluyor ve yalnzca daha iyi sindirim iin biraz arap
iiliyordu.
Ne sarayn nde gelenleri, kahramanlar, yakndan veya
uzaktan gelen grevliler, ne de farkl konularda uzman bil
ginler elik ediyordu krala. Kanlmaz ayrlktan nceki bu
son akamda yemee kahlan yalnzca drt kii vard: sadece
su ien Glgam ile Enkidu, Niglugal ve kraln tek olu Ur
nungal. Konumalardan ve dei toku edilen baklardan ilgi
merkezinin, aralarndaki ergen delikanl olduu ortadayd.
"Olum," dedi Glgam, yemek sona erdiinde ve hiz
metkarlar gnderildiinde, "yarn gn doarken, uzun ve
tehlikeli bir yolculua kyorum. Bu aceleyle deil; mthi
nemlerle ve hazrlkl klan bir yol. Kutsal hkm tarafn
dan dayatlan bir grevi yerine getirmeliyim. Bu, kardeim
bildiim yoldama, bundan byle Dn Olmayan lke' de
yaayacak olan Enkidu'ya elik etmek iin."
"Bir daha geri dnmeyecek mi?" diye sordu Umungal.
"ok sama!"
"Bu, Gklerin Boas'nn katledilmesi zerine tanrlarn
vard hkm," dedi Glgam.
"Her zaman aklmda olacaksn, Umungal," dedi Enkidu,
kollarn ona doru uzatarak, "ve zihninin gznde beni her

225
lmeyi Reddeden Kral

zaman yannda tutabileceksin. Greimizi anmsa; bozkrda


ki konumalar ve oradaki yarahklar, tanrsal sihir masallar
n ... Tm bunlar anmsayacak msn, Urnungal?"
Olan ayaa kalkh ve Enkidu'ya yaklah. Soylu mevkiini
yalruzca renkli saaklaryla gsteren basit, ksa bir kyafet giy
miti. Siyah salar, bir aslann yelesi gibi grd ve geni yapsy
la omuzlan, babasnnkilere yaklayordu. Kollarn Enkidu'ya
uzath ve ikili, kahramanlar gibi kollarn birbirine kilitledi.
"Enkidu," dedi olan. "Gnlerimin sonuna kadar seninle
ilgili ykler anlatacam!"
"Bu, benim iin yeterince iyi!" dedi Enkidu ve Urnungal'
kucaklad.
"Ve sen, baba; ne zaman dneceksin?" diye sordu Urnun
gal, babasna dnerek.
"nceden sylemesi zor," dedi Glgam, "yolculuk uzun
ve tehlikeli ... " Konuurken eli kasld.
Urnungal, babasnn gerilen elini ald. "Yeni Yl festivali
bittiinden beri var bu illet sende," diye gzlemini belirtti.
"yi misin, babacm?"
"Tabii ki!" dedi Glgam, dierlerini szerek. "Yalnzca
zorlamaktan. imdi, olum; biraz da ciddi konualm." O
luna doru hamle yaph ve olan, ellerini babasnn ellerinin
iine koydu. "Benim gibi te iki tanr olmasan da, damar
larnda tanrlarn kan akyor, Umungal. Doduun gnden
beri kral olmakt kaderin!"
"Umungal, Veliaht Prensi!" diye haykrd Niglugal.
"Bundan fazlas," dedi Glgam, Niglugal' a bakmadan,
onun yerine baklarn Umungal' a odaklayarak. "Olum; ben
ayrldm andan itibaren, yalruzca Veliaht Prensi deil; Meru
Varis olacaksn. Yaa gen de olsan erkek gibi davranmalsn!
Niglugal'n tlerine kulak ver; annem Ninsun'a dan; sonra
yrein sana ne yapman sylerse, onu yap!"
Zecharia Sitchin

"Bilgelik dolu szler," dedi Niglugal. "Keke olan biraz


daha byk olsayd. .. "
"Krallk, onun kannda," diye yantlad Glgam, gzleri
Niglugal'nkileri ararken.
Niglugal kolunu uzath ve Umungal'nkine kenetledi.
"Sana da babana hizmet ettiim sadakatle hizmet edeceim,"
dedi ona.
Umungal'n gzlerinde yalar vard. Glgam, parmakla
rn olunun gr, siyah, kvrck salarnn arasnda gezdirdi.
"Tpk anneninkiler gibi; bir kuzgununkiler gibi simsi
yah," dedi yumuak bir sesle. Sonra yzne bakmak iin
Umungal'i evirdi. "Olum, ben gitmeden bunu duyman
istiyorum. Annen ldnden beri huzursuzum. Yanmdaki
varl olmaynca, birok kadnn kucan paylatm. Ancak
her zaman birou vard, asla bir tanesi deil. Hibiri, kraliyet
koltuunda onun yerini doldurmad; kalbimde de! Baka hi
kimseyle evlenrnedim!"
"Bana bunu sylediin iin teekkr ederim," dedi Umun
gal, babasn yanandan perek.
"imdi odana git ve istediin kadar ge saate dein uyu,"
dedi Glgam.
Dierleri onun gidiini izlerken Umungal, isteksizce ama
itaatkarca gitti. Takip eden sessizlii bozan ilk kii, Niglugal
oldu.
"zc bir veda; ayrlk uzun olacakm gibi... Ne bir ve
kilden sz ettiniz, ne de sizin dnnz ne kadar bekleme
miz gerektiinden, kralm."
Glgam, bir kan havaya kaldrd. "Gelecek Yeni Yl fes
tivali; tar'la zerinde antlatmz, ayrlan sre. O zamana
dein dnmezsem Umungal, tanrann yatanda onunla
birlemeli ve Erek kral olmal."

227
lmeyi Reddeden Kral

Niglugal'n ba geriye doru gerildi. "Olan on sekiz ya


nda olmayacak," dedi.
"Meru Varis o!" diye serte yantlad Glgam. "Aynca,
tar'n becerilerini hafife alyorsun ...
"

Enkidu kahkahay patlatt. Niglugal glmsedi. "Asla faz


la erken deil mi?" diye sordu.
"Geceyi bu neeli aklama ile noktalayalm," dedi Glga
m. "Yatak odama gidiyorum, Enkidu. Nerede istersen uyu
yabilirsin. Sabah gidiyoruz."
Kral ve Niglugal odadan ktnda Enkidu, gzlerinde
bo baklarla oturduu yerde kald. "Alm kanatlaryla
bir kartal gryorum, gkte hareketsiz, ta ufukta," diye f
sldad.
***

Glgam ve Enkidu'nun gidii, sessiz sedasz ele alnan bir


meseleydi. Niglugal, gemiyle birlikte birok koucu gnder
di; bir bir Erek' e dnp, geminin gneye doru ilerleyiiyle
ilgili rapor verdiler. Geminin Eridu' dan ayrldn ve Aa
Deniz'e doru yol aldn bildiren son koucu, yedinci gn
de dnd. O andan itibaren gemi, yolcular ve mrettebatyla
artk tek banayd; Edin' e dnne kadar, ilerleyiiyle ve
talihiyle ilgili haber beklenmiyordu.
Sarayda hava durgun kalmay srdrd. Silah derslerini
atlatan Urnungal, sarayda amaszca dolayordu.
Niglugal, Kaba'y odasna ard. "Kral Glgam tehlikeli
bir yolculua kt," dedi, "arkasnda sabrsz bir halk ve ent
rikaa bir Yksek Rahip brakarak."
"Bunun bilincindeyim," dedi Kaba. "Bu nedenle kral, se
nin sadakatine gveniyor."
"Gzel syledin, Kaba," dedi Niglugal. "Peki ya Yksek
Rahip, onun yokluunda kral tahttan indirmek iin bir ham
le yaparsa?"
228
Zecharia Sitchin

"Bunu yalnzca Hanmefendi tar yapabilir," dedi Kaba.


"Yksek Rahip hafife alnmamal, Kaba. Sylentiler yaya
bilir; tanray etkileyebilir... "
"Glgam' tahttan indirmek, ancak olunu tahta geirir.
Enkullab bunu neden yapsn?"
"Umungal yalnzca bir olan," diye yant verdi Niglugal.
"Olgunluk ve deneyime bavurmak gerekebilir ... "
Kaba, ayaa kalkh. "Kral daha yeni gitti."
"Yalnzca nlemleri dnyorum, Kaba. Dierleri bir
hamle yaparsa hazr olmaya alyorum yalnzca. Ayaklan
malara, tedirginliklere ya da karklklara ihtiyacmz yok;
yle deil mi?"
Kaba, bayla onaylad.
"Bamabeyinci olarak kraliyet meselelerini ynetmenin be
nim grevim ve yetkim olduunu anlyorsun ... " Niglugal du
raklad. "Ancak acil bir durum oluursa niyetim, kendimi, seni
ve olan bir vekalet konseyi olarak atamak. Anlahk nu?"
Kaba, rahatszca kprdand. "Anlatk," diye yantlad so
nunda.
"yi," dedi Niglugal. "imdi ehirdeki ve tapnaktaki ca
suslarnn gzlerini ve kulaklarn drt amalarn sala ki, bir
srprizle karlamayalm... Bu, Ninsun'un Diriltme Evi'ni de
kapsyor."
"Oradaki gzetimi dn kaldrdk. Geminin Eridu'nun te
sine getii haberi ulahktan sonra tanra, Kutsal Blge' deki
konutuna tand."
"Anlyorum," dedi Niglugal. "yleyse adamlarnn gz
orada da onun zerinde olsun."
***

Ertesi gn gen bir rahip, aceleyle Ninsun'un konutuna geldi;


Yksek Rahip, onun abucak gelip st kademedeki bir rahibe
yardm etmesini istiyordu.
229
lmeyi Reddeden Kral

Bu, son derece allmadk bir istekti ve Ninsun, rahibin


Diriltme Evi'ne gtrlmesini nerdi; onu orada, dier has
talar iyiletirirken muayene edebilirdi. Ancak gen rahip,
steliyordu.
"ok tuhaf bir hastalk tarafndan ele geirildi," dedi. "ok
nadir bir veba ... Ona kimse dokunmayacak, yce hanmefen
di; onun meskenine kimse girmeyecek. Veba yaylmadan, a
buk gelin!"
Gen rahibin itenlikli korkusu ve heyecanndan etkilenen
Ninsun, zerine bir al ald ve onu takip etti. Onlarn konu
tundan geerken rahipler dizlerinin zerine ktler ve bala
rn ediler. Yksek Rahip, onunla kk bir salonda bulutu;
gzlerinde kin yerine korku vard. Yere eildi ve Ninsun'un
kyafetinin kenarn pt.
"Bir veba kh; ok allmadk bir veba!" dedi, sesi titreye
rek. "Yce tanrlar Anu ve Enlil'in gazab, burann zerinde!
Kurtar bizi; hepimizi kurtar!"
"Hastalanan rahip nerede?" diye serte sordu, Enkullab'a
belirgin bir kmsemeyle bakarak.
"O, Anubani; orada, kapdan geince... "
Tek n tavann yanndaki bir duvarn tepesinde bulu
nan pencere kafesinden geldii, yar karanlk odaya girdi.
Anubani, ahap bir yatakta srtst, yar plak yatyordu.
Hareketsizdi fakat gzleriyle, onu muayene eden Ninsun'u
izliyordu. Tm bedeninde iri, krmz noktalar vard; elleri
imiti ve taze kan kadar krmzyd.
Kadn, alnna dokunduysa da arhc ekilde atei yoktu.
Trnayla adamn eline dokunduunda, el kasld. Avular
n incelemek iin ellerini evirdi; yanm gibi yara izi olmu
lard ve etlerinin derileri soyulmutu. Anubani'nin gzlerinin
iine bakt; ama sadece ar korku grd.

230
Zecharia Sitchin

"Anubani," dedi, "Beni duyabiliyor musun?" Adam, gz


lerini krph.
"Sana ancak bana doruyu sylersen yardm edebilirim ...
Ellerinle bir nesneyi tadktan sonra m ar yaralandn?"
Gzlerini krph.
"Kutsal bir nesne mi?"
Dudaklar, sessiz bir abayla bkld. Sonra yeniden gz
krph.
"Neydi o?"
Yant vermeden, hareketsiz yahyordu.
"Nerede o? Bana bunu sylemezsen leceksin!" diye ba
rd Ninsun.
Sessizce inledi. Gzlerini, odada bir sandn durduu k
eye doru evirdi.
Ninsun gidip onu ah. Ev eyalar, kil tabletler ve giysilerle
doluydu. Sand ararken hepsini yere ath. Dibinde, eline s
kca sarlm bir paket geldiini hissetti. Onu kard ve ah.
"Yce Tanrlar!" diye haykrd. Kader Tableti'ni tutuyor
du! Tableti, olanlara inanamayarak ellerinde evirdi; dikkat
lice inceledi ve yzeylerine dokundu. Hi kuku yoktu. Bu,
sunakta gizlenen Kader Tableti'ydi.
Anubani'ye dnd ve tableti gzlerinin nnde tuttu, an
cak adam, yant olarak gzlerini kapad.
"Bana bak!" diye emretti. "aldn, adi ellerinin dokun-
duu tablet bu!"
Gzlerini atysa da kprdatmad.
"Onu evimden aldn; kutsal sunan iinden!"
Gzleri daha geni alan adam, inledi.
"Seni, konumana yetecek kadar iyi edeceim," dedi Nin
sun, tableti yeniden bezle sararken.
Dier rahiplerin toplat kapya gitti. "Suya ihtiyacm
var," dedi. "Bana tane tamamen dolu marapa ve temiz

231
lmeyi Reddeden Kral

bez getirin... Ve bu adam Diriltme Evi'ne tamak zere bir


ka askerin gelmesi iin hemen saraya haber verin."
Marapalar ve bez getirildiinde, yatan her iki ya
nna birer marapa koydu ve Anubani'nin ellerini onla
rn iine soktu. Bezi, nc marapann iine daldrd ve
Anubani'nin bedenini sildi. Tedavinin, rahibin zerinde ra
hatlatc bir etkisi olmua benziyordu; gzlerini kapad ve
uykuya dald.
Ninsun bu sreyi, lo oday incelemek iin kulland. Du
varlar her tr dekordan yoksun, plakt. Bir keye kk
bir sunak konmutu ve ite sandk, oradayd. Ninsun, fkeyle
yere savurduu eyalar toplamak iin eildi ve onlar sand
a geri koymaya balad. zerinde yazlar bulunan bir tab
leti ald ve mhr simgesinin tandk geldiini fark etmeden
nce, neredeyse onu da sanda atyordu. Daha yakndan
bakt. Oturan bir tanrann huzurunda, bir sunak masasn
da duran bir rahibi resmediyordu. Yazy okudu, "Enkullab,
Yksek Rahip, kutsal tar'n hizmetkar."
Byle bir tabletin bir rahipte ne ii olduunu merak etti;
ama rahibin eyalarn sanda koymay srdrd. Bir anda
pimi topraktan bir tablet ald eline. Marduk'un ve Nabu'nun
imgelerini tayordu ve Ninsun, donakald!
Dehet iinde Anubani'ye bakt. Gzleri hala kapalyd.
Yazl tableti tela iinde arad ve yeniden bulunca, n
daha iyi olduu tarafa gtrd. Yazl metni okuduunda,
elleri titremeye balamt.
"Hanmefendi tar' arn!" diye kapda toplanm ra
hiplere bard. "Hemen gelsin buraya!"
Ninsun'un emrine hemen tepki verilmedi, ardndan kar
gaa ve fslt sesleri ykseldi. Yksek Rahip, kapda belirdi.
"Bu, olduka sra d," dedi. "Ve Yce ifac; bize Anuba
ni yaayacak m, lecek mi, sylemediniz."

232
Zecharia Sitchin

"Sra d olmas, beni armaktan alkoymad sizi!" dedi


Ninsun, fkeyle. "Hastalk ok ciddi. Eer vebann yaylmas
n istemiyorsanz hemen Hanmefendi tar' arn!"
"yle olsun," dedi Enkullab. Geriye ekildi ve rahiplerden
birine, Ninsun'un arzusunu tanra tar'a iletmesi iin emir
verdi.
tar kapda belirene dein biraz zaman geti. Elinde
n yayan asasyla, pilot kyafetini giymiti. "Niin rahatsz
edildim? Neden bu i karartc yere arldm? yi bir ak
laman olsa fena olmaz, Ninsun!" dedi saldrganca, odaya
giren tar.
Bedeni krmz noktalarla kapl, elleri marapalarda slatl
m, yatanda hareketsiz yatan rahibi grnce, ksa kesti.
"Beni buraya vebay kapaym diye mi ardn?" diye
sordu.
"Kesinlikle sana zarar verebilecek bir ey deil," diye sakin
ce yant verdi Ninsun. tar'n grmesi iin, Kader Tableti'ni
ald. "Anu'nun eserine dokunarak yaralanm."
"Bakaym una!" dedi tar. Tableti alp inceledi. "Bu ger
ekten de bir Kader Tableti," dedi. "Bu rahibin eline nasl ge
mi?"
"Sylemedi; ama bildiimi dnyorum," dedi Ninsun.
"Anu'nun Yeni Yl festivali bittiinde gkten aaya den
eserinin iindeydi."
"Benim rahiplerimden biri neden byle kutsal bir tableti
alsn?"
"Hanmefendi tar'n bir rahibi olup olmad kesin de
il," dedi Ninsun. "Eyalarnn arasnda, oradaki sandn
iinde bunu buldum."
Pimi toprak tableti tar' a uzath.
"Marduk ve Nabu'nun amblemleri!" diye haykrd tar.
"Can dmanlarm!"

233
lmeyi Reddeden Kral

Ninsun, ban sallad. "Bir hain; Kutsal Blge' de bir ca


sus."
"stelik kendi tanrasna, kendi Yksek Rahip'ine ihanet
eden!"
"Ondan da emin olunamaz," diye yantlad Ninsun. "Bu
nu da sandkta gizlenmi halde buldum ... " Yazl tableti
tar' a uzath. "Bir kelime daha etmeden nce bunu okusan iyi
olur."
tar, Yksek Rahip'in mhrn hemen tand. Yazy okur
ken elleri fkeyle titremeye balad. Ban sallayarak, kapy
iaret eden Ninsun' a bakh; ardndan nesneyi de ona geri
verdi.
"Enkullab ieriye gelsin; hemen!" diye emretti tar.
Yksek Rahip duraksayarak bir anda odaya girdi. Diz
lerinin zerine kt ve tar' bayla selamlad; sonra da
Ninsun' a doru edi ban.
"Yce Hanmefendi, Erek'in Hanmefendisi," dedi. "Kut
sal Blge' de bir veba ba gsterdi. eyle ilgili gnahlardan
olmal... Telafi edilecektir."
"Kim bu rahip ve vebay nasl kapm?" diye renmek
istedi tar, Yksek Rahip'e ayaa kalkmas iin iaret etmek
sizin.
"Ad, Anubani; grevi, erzak ynetimi. Kiisel olarak az ta
ndm, nemsiz bir rahip," dedi Enkullab. "Hastal benim
iin bir gizem, yce hanmefendi. Hanmefendi Ninsun'un
bir tedavisi varsa, kendisi bize bizzat daha fazlasn anlahr
mutlaka?"
"Bize daha fazlasn anlatmaya yetecek kadar iyileecek,"
dedi Ninsun, tar' a bakarak.
"O zamana kadar," dedi tar, "Belki sen bunu aklayabi
lirsin?" Ninsun'un tuttuu levhaya uzand ve onu Enkullab'n
yzne tuttu.

234
Zecharia Sitchin

"Kutsalla saygszlk!" diye bard Enkullab ve gzleri


ni elleriyle rtt.
"Kesinlikle," diye yant verdi tar. "Bu pislik, nasl oldu
da gelip benim Kutsal Blge'mi kirletti?"
"Benim hatam," dedi Enkullab, arabuk. "Anubani'nin
geli, gidilerinin sradan olmadna dair szler gelmiti ku
lama. Ancak rahiplik rtbesini Nippur' daki ruhban oku
lundan almh ve bu nedenle ondan kuku duyulmayaca
kabul ediliyordu."
"Gerekten de," dedi tar. "Peki, yleyse bu ne?" Yazl
tableti alp havaya kaldrd. "Bu, senin mhrn deil mi?"
gdsel olarak boynundaki deri kordondan sallanan
mhre dokunup, "Bu, benim mhrm," diye onaylad.
"Ve tabletteki mesaj sana m ait?"
Tableti adamn eline verdi. Adam, ayaa kalkacakm gibi
kprdand ancak tar, asasn onun omzuna bashrd. "Dizle
rinin stne!" diye emretti.
Dizlerinin stnde kalarak tableti okumaya koyuldu. lk
sabr okuduktan sonra elleri titremeye balad ve alnn ter
boncuklar kaplad.
"Grnd gibi deil," dedi, titrek bir sesle. "Bunu o
yazd. Ona sorun!"
"Mhrn; senin mhrnn sahtesini mi yaph?" diye f
keyle sordu tar.
"Hepsi bir hata!" diye yalvard Enkullab. "Glgam'la il
gili haber gnderen oydu ... Tevkif, onun fikriydi!"
Anubani, yatanda bouk bir inilti kard. Ona bakmak
iin dndler; tam o srada elleri ylesine iddetle kaslyordu
ki marapalardan biri, devrilip iindeki su yere dklrken
parampara oldu. Ninsun onun zerine eildi; sonra ayaa
kalkh.
"Bir daha asla konumayacak," dedi onlara.

235
lmeyi Reddeden Kral

"Bu, bir iaret!" diye haykrd Enkullab. "Ktlk yere y


kld! Size ihanet etmedim, hanmefendim. Yce Efendi Anu
ahidim olsun!"
Kapda bir kargaa oldu. Buna, birok askerle gelen bir sa
ray komutam neden olmutu.
"Hasta bir rahibi tamak iin arldk... " diyecek oldu;
sonra tanralar grd ve dizlerinin zerine kt. "Affedin
beni; bilmiyordum..."
"Hasta rahip ld," dedi tar. "imdi ayaa kalk ve bu
radakini yakala." Asasn Enkullab'a evirdi. "Vefaszlk ve
ihanetten yarglanacak."
"Hayr; yle deil!" diye alad Enkullab, titreyen ellerini
uzatarak. "Ben sizin en sadk hizmetkarnzm... Gnahkar
olan Glgam't; ben deilim!"
"Ben onu buhara dntrmeden, gtrn onu buradan!"
diye bard tar. "Onu Beyaz Tapnak'a gtrn ve rahip
lerle htiyarlar arn. Yce Efendi Anu'nun hkmne a
hitlik etsinler!"
Ayaa frlayan komutan, elini Enkullab'n omzuna daya
d. "Kalk ve bizimle gel," dedi.
Ancak Enkullab kalkmak yerine, yere serildi.
"Ayaa kalk!" diye bard komutan. Ancak Enkullab,
yerde serilmi olarak kald.
Ninsun, Yksek Rahip'in zerine eildi. Ona dokundu, ar
dndan bam kaldrp tar' a bakt.
"Efendi Anu'nun hkm hzl oldu," dedi. "Yksek Ra
hip, lm."
tar, lm olan Enkullab' a inanmayan gzlerle bakt. Ba
klarm Anubani'nin cansz bedenine evirdi. Sonra Ninsun' a,
komutana ve slak yerdeki dank nesnelere bakt.
"Niin bana bakyorsunuz? Neden hepiniz buradasnz?"
diyiverdi aniden, yksek sesle. "Ve bu pis nesneler de ne?"

236
Zecharia Sitchin

zerinde Marduk ve Nabu'nun amblemlerinin olduu


levhay kavrad ve onu yere frlahp ayayla krd. "Defolup
gidin!" diye bard onlara.
Ninsun, ardndaki komutanla birlikte, aceleyle kt. tar,
yazl tableti duvara frlatp onu parampara etti.
"Hainler!" diye fkeyle haykrd. "Gnahkarlar, pislik
ler!"
Kapya doru geri adm ath ve asasndan patlayan prl prl
bir n kh. Bir alevin izledii tok bir gmbrt duyuldu. Bir
anda tm oda tutumutu. tar, alevlerin nce Anubani'nin,
sonra Enkullab'n bedenlerini yutmasn izleyerek geriye do
ru bir adm att. Alevlerin scakln aniden yznde hissede
rek, dnd ve binay hzla terk etti.
Daha nce ieride olan rahipler ve askerler arhk dar
dayd ve gruplar halinde toplanmlard. Ksa srede bina
dan koarak kaan dier rahipler de onlara kahld. Herkes,
Anubani'nin odasnn tavanndaki kafesten ykselen duma
n, sonra da alevleri grebildi.
"Yangn, bu ktlk yuvasn temizlesin!" diye haykrd
tar. "Bu yer, kl olsun!"
Rahipler ve askerler, bu szler karsnda balarn ediler.
tar, geni avluda evresine baknd. Ninsun'u grd ve
onunla yzlemek iin uzun admlarla yanna gitti. tar, sol
elinde Kader Tableti'ni tutuyordu ve Ninsun'un grebilmesi
iin onu havaya kaldrd. Sa elinde Parlaklk Silah'n tutu
yordu ve onu Ninsun' a dorultmutu.
"imdi bana Kader Tableti'nden sz et," dedi.
"Glgam onu, den yldzlar gecesinde Anu'nun eseri
nin iinde bulmu," dedi Ninsun. Szcklerini tartarak, sa
kince konuuyordu. "Anu' dan kendisi iin gnderilen bir
kehanet olduunu sanm. te iki tanr olduundan, yetkisi
vard. .. "

237
lmeyi Reddeden Kral

"Kehanet, onun iin miydi?" diye araya girdi tar.


"Hayr... Senin iin bir mesajd. Glgam sasalim yola
khnda sana verecektim."
"Kulaklarma inanamyorum!" dedi tar, fkeyle. "nce
olun, onun iin olmayan kutsal bir nesneyi kard; sonra da
sen, Anu'nun mesajn benden saklamaya cret mi ettin?"
"Hepsi Glgam'n iyilii iindi," dedi Ninsun, bam ee
rek.
"Sana da, oluna da lanet olsun!" diye haykrd tar, asay
Ninsun' a dorultarak.
"Beni cezalandr ama brak, Glgam yaasn," diye yal
vard Ninsun, tar'la yzlemek iin gzlerini kaldrarak.
tar duraksayp silahn indirdi. "Ceza da bu olsun," dedi.
"Yeryz'nde kalmaya mahkum Glganu' srekli yaam
ararken ve asla bulamazken greceksin!"
Ve byle syledikten sonra dnp, gitti.

238
18

Y
ksek Rahip Enkullab Gklerin Efendisi'nin grn
mez eli tarafndan yere serildii sralarda, kraln ge
misindekilere garip bir grnt belirdi.
Kendini grnte sonsuz olan sularn zerinde, her iki
tarafta kara grmeden bulmann deheti ve yenilii dnda
yelkenli yolculuk, o ana kadar olayszd. Bu, ne Glgam'n,
ne Enkidu'nun ne de onlara elik eden elli kahramann daha
nce karlat bir deneyim ve grntyd. Gemi, Eridu'nun
bataklklarn terk edip tam Aa Deniz' e giri yapt srada
kahramanlar, ark sylemeye koyulmulard; Glgam da
kendi genlik gnlerini anmsayarak onlara katlmt. Sonra,
zaman zaman rzgarlar durulunca ve kahramanlar gemici
lere yardmc olup krek ekmeye destek verince, yolcularn
ve mrettebatn zerine bir tr tekdzelik kmt. Glga
m bunu hafifletmek iin silah antrenmanlar dzenlerken,
genellikle durgun olan ve katlmclk gstermeyen Enkidu,
gre dersleri vermek zorunda kalmt.
Ve bylece geceler gnleri, gnler geceleri kovalarken
gemi, gneye doru gzelce yol almaktayd.
Geminin, kaptan ve seyir subay olarak devam etme
si iin ie alnan eski sahibi Lugulbal, kerterizlerini almak
amacyla gemiyi ara sra sa taraftaki kyya yakn yrt
yordu. nce Aa Deniz' de dudaklarn birletii noktaya
ulaana dein, sonra da Eskilerin Denizi'ne varlana agaz

239
lmeyi Reddeden Kral

topraklarnn evresini kyya paralel olarak takip etmeleri


gerektiini aklamt. Dediine gre bunun ardndan ba
ta yaptklar gibi sollarnda deil, salarnda ykselen g
nele birlikte yol alacaklard. Eskilerin Denizi'nin ucunda
Magan'n uzandn sylyordu. Yolculuklarnn sonuna
doru, Tilmun'un yanndan yol alacaklard. Orada kesin
likle oyalanmamak gerektiine dair onlara uyarlarda bu
lundu ve eer Enkidu'nun orada indirilmesi gerekiyorsa
bu, llerin ruhlarnn ve lanetlenmi tanrlarn iblislerinin
dinlenmeye ekildikleri srada, gne tam doduktan sonra
yaplmalyd.
Kyya yaklatklar bu zamanlardan birinde, tam da Erek' tt
kanlmaz olaylarn yaand srada aniden gkler, gemi
nin zerine karanlk glgeler dren ar bulutlarla doldu.
Kaptann aklamasna baklrsa byle bulutlar genellikle bir
frtnann yaklatn mjdelerdi. Fakat bu kez geminin yel
kenlerini dolduran esintiler bile durmuh ve denizin zerine
tekinsiz bir sessizlik kmt.
"Yce efendiler adna!" dedi Lugulbal. "Daha nce hi
bylesine aykr bir grntyle karlamadm... Gklerde fr
tna bulutlar; sularda ise lm durgunluu." Mrettebata ve
kahramanlara, kreklere aslma emrini verdi. "Karaya yakla
alm. Orada daha gvende olabiliriz."
Ancak krek ektike korkular byd; nk gemi ky
ya yaklatka ar bulutlar, koyu glgeleri gemiyi yutmay
srdrecek ekilde, ayn yne hareket ediyor gibi grnyor
lard. Biraz tede, tm ynlerde, gnein parlak nlarnn
suyla oyununu seebiliyorlard. Ama gemi hareket etse de
karanln altnda kalyordu. Suya girip karken belli belirsiz
bir srama grlts karan kreklerin sesi de hhaft.
"Yce efendiler adna!" dedi Lugulbal. "Bir iblis, sesleri
yuhyor!"

240
Zecharia Sitchin

"Bizi yeniden denizin ortasna gtr," dedi aniden, o ana


dein az konuan Enkidu.
"Neredeyse sahilin yanndayz; demir atalm ve karann g
venliine yakn olalm," dedi Lugulbal, eliyle iaret ederek. Ve
gerekten de dz kynn yaknndaydlar.
"Bir adam gryorum!" diye bard, diree hrmanm
olan gzc.
Onun gsterdii yne baktlar. Karlarnda, sol tarafta,
kynn dzlnden dalk bir burun ykseliyordu ve onun
zerinde bir adamn siluetini seebiliyorlard. Uzun boylu ve
enliydi; kocaman bedeni, siyah bir rtyle sarlmh. Adam,
yaklahka daha da iri grnyordu. Daha nce hibirinin
bir benzerini grmedii, garip biimli bir mifer giymiti; y
znn byk blmn rtyordu.
"Bu, bir dev!" diye bard, kahramanlardan biri.
"Bu, bir iblis!" diye haykrd bir gemici.
"Bu, bir tanr; insan deil," dedi Enkidu.
"Krekleri durdurun! Kyya daha fazla yanamayn!"
diye emir verdi Lugulbal.
Krekleri brakan herkes, tuhaf grnty yakalamak
iin uraarak gverteyi doldurdu. Her taraf durgundu
hala; deniz sakindi; yelkenler, onlar dolduracak bir esinti
den bile yoksun, geveke sallanyorlard. Adam ya da her
kimse, tepenin zerinde bir heykel gibi, hareketsiz duru
yordu.
Gemicilerin bazlar, ilerindeki tanr korkusuyla dizleri
nin stne ktler ve yaamlar iin dua etmeye koyuldular.
"Lanetlendik! Lanetlendik!" diye, haykrmay kesmeleri iin
kaptann verdii emirleri duymazdan gelerek barmaya
baladlar. Kaygyla dolu kahramanlar Glgam'a bakyor ve
onun kendilerine gven vermesini, liderlik etmesini bekliyor
lard.

241
lmeyi Reddeden Kral

"Beni douran annem Ninsun'un hayah adna!" dedi Gl


gam yksek sesle, herkesin duyaca biimde. "Annesinin
dizinde, akna dnm halde oturan bir ocuk mu oldum
ben? Atam Lugalbanda'nn, kahramanlar kahramannn ha
yah adna! Bana silahm verin ve bu adamla dveyim, eer
insansa; ya da bu tanryla, ayet tanrysa!"
Fakat Glgam'n zrh ve silahlar daha getirilemeden,
gzc yeniden haykrd: "Bakn! Bakn! O ... Adam ... " Szck
bulamyordu; ama barhs onlar, gzlerini tepeye evirme
leri iin uyard. Oradaki varlk, bir ift kanadn meydana
kararak rtsn ath. Her iki elinde kulplarndan, yuvarlak
birer nesneyi, tutuyordu. st bedeni plakh; alt ksmysa dar
kesimli bir giysiyle rtlyd. -
Hepsi aakalm halde gvertede dururken, Kanatl
Varlk sa elindeki nesneyi evirdi. Ondan hzla yaylan bir
aydnlk grdler ve bir an iinde gemi, gne gibi bir parl
tyla ykand. Sonra aydnlk hafifledi ve Kanatl Varlk, sol
elindeki nesneyi evirdi. lkine benzer bir aydnlk, gemiyi
yuttu. Sonra hafiflediinde ilk k bir kez daha parlad. ki
aydnlk defalarca birbirlerinin yerini doldururken gemi,
nce yava yava, sonra ba dndrc bir hzla dnmeye
balad.
Halatlar, tertibat, uvallar ve mlekler salmaya bala
dnda gemideki herkes, savrulmamak iin bir yere tutun
mak zorunda kald. Gemiciler ve kahramanlar dp canlar
acdka, korku ve aresizlik haykrlar duyuluyordu. Gemi
hzla ve daha ok hzla dnerken ve dndke kyya daha da
yaklarken bile, birbirlerine ve geminin direklerine tutunan
Glgam ile Enkidu sabit durmak iin abalyorlard.
"Bir hortum bu!" diye Enkidu'ya seslendi Glgam.
"Bir kum hortumu deil; su hortumu!" diye geri seslendi
Enkidu. "Sular ykseliyor!"

242
Zecharia Sitchin

Bir eliyle direi brakt ve denizi iaret etti. Glgam a


knlkla bakt. Su, dnen geminin tm evresinde ykseli
yordu!
"Gemi batyor!" diye bard Enkidu. "Atla! Gemiden
atla!"
Glgam onu anlayabilsin diye Enkidu, ona elleriyle ia
ret gnderdi. Ancak tutunmay brakan Enkidu, artk uzaa
frlam ve annda nesnelerle insanlar ynnn oluturduu
girdaba kaplmt. Glgam da yoldan yakalamaya al
p tutunmay brakt anda hortum tarafndan ele geirildi.
Enkidu'nun onu kolundan yakalayan gl elini hissedene
dein, ellerini amaszca saa sola savurdu. Geminin kena
rndan birka adm tedeydiler ki Enkidu, Glgam' da yan
na ekerek gl bir itmeyle karmakark insan, nesne ve en
kaz ktlesini yolundan uzaklatrd. Enkidu, Glgam' skca
tutmay srdrerek aaya atladnda su, gverte dzeyine
gelmiti bile.
"Yzerek uzakla!" diye bard Enkidu, botaki eliyle
suyu dverek.
"Yapamyorum!" diye geri bard Glgam. "Su beni aa
ya ekiyor!"
Bir an iin her ikisi de yzeyin altndaydlar; ancak En
kidu'nun gl vurular, onlar zar zor soluk alabilecekleri
kadar yukarya ekti. Enkidu tarafndan yukarya ekilerek
defalarca battlar. Ardndan suyun ekimi aniden durdu ve
su, durgunlat.
evrelerine baktlar. Gemi grnrde yoktu. Daldlar
ve onun dibe battn grdler. Berrak suda gemicilerini
ve kahramanlarn, halatlara ve enkazna dolanm halde,
hala hayattaym gibi kocaman alm gzlerle, suda aca
yip durularda szlrken seebiliyorlard. Ancak hepsi
lmt.

243
lmeyi Reddeden Kral

Denizin yzeyine kan Enkidu, Glgam' a asld ve ky


ya doru yzmeye koyuldular. Geminin gvertesinden g
rnd kadar yakn deildi, ama sonunda oraya ulahlar.
Bitkin ve sessiz halde, san kumun zerinde bir sre uzan
dlar. Sonra kendini daha gl hisseden Glgam, yeri ince
lemek iin ayaa kalkh. Sahil, her iki ynde gzn seebilece
i kadar, sonsuz biimde uzanyordu. Deniz sakindi; bulutlar
gitmiti ve tatl bir esinti vard. Kara tarafn incelemek iin
dnd. Kydan biraz tede kum tepecikleri ykseliyordu ve
iblisin durduu tepeyi sol tarafta seebiliyordu.
"Kanatl Varlk, iblis, gitmi," dedi Enkidu'ya.
Enkidu yant vermedi. Glgam, onun yanna gitti. Gl
gam' tan farkl olarak, hala bitkin halde yalyordu. Dudak
lar kprdyordu; ancak konumak yerine, srekli tkryor
du.
"Seni rahatsz eden ne?" diye sordu Glgam.
"Enkidu defalarca tkrd. "Suda tuz vard," diye ho
murdand.
"Tuzlu ve ac; bizim lkemizin sular gibi deil," dedi Gl
gam.
"Benim felaketim, Glgam!" diye inledi Enkidu. "Yara
hcm Efendi Enki, beni uyard. 'Tuza dudaklarnla dokunma;
senin felaketin olur!' dedi!"
"Dudaklarn ykaman iin biraz tatl su bulmaya alaca
m," dedi Glgam, dostuna.
Sahile dnd; ancak batan gemiden kyya hibir ey vur
mamh. Kum tepeciklerine trmandnda grd tek ey,
yaband. Tepeciklerin zerinde yetien, zme benzer mey
veler veren allar vard ve tadna baknca Glgam, onlar
yenebilir ve sulu buldu. Biraz yiyip birazn da Enkidu'ya
gtrd; meyvenin suyunu yoldann aznn iine skmak
iin. Suyu yutmak, Enkidu'yu bir ekilde daha iyi hissettirdi.

244
Zecharia Sitchin

"Bu ktl kim yapm olabilir?" diye dnd Gl


gam.
"Nehirden yukarya doru yol aldmzda bizi izlemi
olan biri," dedi Enkidu. "Erek' ten her ayrldnda, her lm
szlk arayna gittiinde, gemin saldrya uruyor! Geri
dn, Glgam; her insann kaderinde olan kabul et!"
"Yenilgiyi kabullenmeyeceim," dedi Glgam. "Roket
Gemileri Blgesi'ne yolculuk etmeliyim; oraya yrmem ge
rekse bile! Ve sen, Enkidu; oraya benimle birlikte yrmeli
sin!"
Enkidu, kolunu halsizce kaldrd. "Geri dn," dedi, geldik
leri yn iaret ederek. "Bana gelince; kaslarm eriyor; i or
ganlarm yanp kl oluyor; halsizlik, uzuvlarma saldryor...
Bu, benim sonum, Glgam."
Enkidu konuurken ban sallyordu. Bedeni kontrolsz
ce titremeye balad. Glgam, onu kucaklad. Enkidu'nun
gzlerinde korku vard.
"Korkma, Enkidu!" dedi Glgam, "nk Efendi Utu
'nun yardmn aracam!" fsldayan ta karmak iin
elini boynuna gtrd; ancak ipten sarkan hibir ey yoktu.
Glgam, giysilerinin iini ldrm gibi aratrd; ardndan
daha iyi bir arama iin onlar karp att. Bir i cebe gzelce
sokulmu olan Kader Tableti, oradayd; ama fsldayan ta,
yoktu.
"Hortum srasnda kopmu olmal," dedi Glgam.
Enkidu'nun gzleri, lgn aray takip etti. "Efendin
Utu'ya dua edeyim," dedi, "tala ya da tasz." Yzn ge
evirdi. "Ey yce efendi, aydnlk ama, yolculuk edenlerin
koruyucusu. Beni douran bir annem olmad; bana sebep
olan bir babam da. Efendi Enki tarafndan sanatkar gibi, bir
odann iinde yaratldm ... Kaderim beni yiyip bitirmeye gel
diyse, sonumla huzur iinde yzleeceim. Ancak yoldam

245
lmeyi Reddeden Kral

Glgam' a gelince; onu hanmefendi Ninsun dourdu; sen de


atasydn! Ona, hakk olan lmszl ver!"
Glgam, kalbinin skhn hissetti. "Ah, dostum," dedi.
"Benim gerek ve sadk yoldam!"
Fakat Enkidu arhk onu duymuyordu; komaya girmiti.
Titremesi kesildiinde kprdamadan, kaskat yatt. Gzleri
kocaman almh; ikin ve hareketsizdi. lm, onu ieriden
yiyip bitiriyordu.
"Enkidu!" diye haykrd Glgam. "En dehet verici yara
tklar benimle birlikte yendin; dalara trmandn! Seni yiyen
iblise teslim olma! Sava; sava onunla!"
Ama Enkidu kprdamadan yatmay srdrd. Glgam,
yoldann ban kaldrd; geveke geriye dt. Kalbine do
kundu; nabz yoktu. Enkidu lmt.
Glgam, kaderini kabullenmek istemeden yedi gn ve
yedi gece boyunca Enkidu iin yas tuttu. Ancak yoldann
burun deliinden bir solucan dtn grdnde, lm
getiricisi Namtar'n iradesine boyun edi. Talar, akllar top
layp, onlarla Enkidu'nun cansz bedenini rtt.
"Bu, senin mezarn olsun; savata lm bir kahraman iin
bir ant," dedi. Sonra oturdu ve ac ac alad.
"ldmde burun deliklerimde Enkidu'nunki gibi solu
can m olacak?" diye bard; onu yantlayacak kimse yoktu.
***

Glgam, o gn kynn uzanda gezindi. Geceleyin yldz


larla dolu gkyzn seyrederek, uyumadan yatt. Rahiplik
konusunda eitim almadndan, Gklerin usulleriyle ilgili
bilgisi azd. Hangisi Anu'nun yldzyd; ya hangisi tar'n?
Bilmiyordu. Utu'nun babas Sin iin Gklerde duran Ay, tan
d tek gksel tanrsyd gecenin. Bir sre sonra, bunun bile
bir anlam olduunu fark etti Glgam: tar ve onun gece
yldz ile, Utu ve onun gne hkmeden gnei, Sin' in ocuk-
246
Zecharia Sitchin

!aryd ve Sin'in Evi, dualarn kabul edip ona koruma bahe


decekti.
Onlar iin ksa bir dua syledi. "Gklerin ve Yeryz'nn
yce efendileri; orak topraklarda yok olup gitmeme izin ver
meyin. Yolculuumu srdrmem iin bana g verin ve atam
Ziusudra'yla buluabilmem iin, Roket Gemileri Blgesi'nin
yolunu gsterin bana!"
Bu duay ettikten sonra zerine huzurlu bir yorgunluk
kt ve gece boyunca uyudu. Uyandnda gnein yksel
diini ve dounun yerini gsterdiini grd. Glgam, du
alarnn yant bulduunu biliyordu. Gklerde bahya doru
yolculuk eden Utu, az nce ona Tilmun' a giden yolu gster
miti.
Bulabildii en byk aly kknden skp, kendine sa
pndan bir yry denei yapt. Daha ksa bir dal kullana
rak, zm andran meyvenin tayabilecei en fazla sayda
salkmn ash ve omzunda dengeledii baka bir denek
yaph. Enkidu'yla yabanda kh bir nceki yolculuktan edin
dii deneyim, onun iin hayati bir destekti artk. Kuru yatak
larnn altnda yeralt suyu bulabileceini bildiinden, dar
ve derin dereleri takip etti. Her tr meyveden yedi. zellikle
geceleri yaamla dolup taan yaban, bir darbeyle ldrd
ve i etini yedii kemirgenler sunuyordu ona. Gndzleri
iri kaya paralarnn glgesinde dinleniyor; geceleriyse ona
annesinin gsterdii ve Tilmun' a giden karayolu haritasn
srekli zihninde canlandrarak, hedefine doru ilerliyordu.
Arazide ilerledike deniz kenarndaki dalgal kum tepe
ciklerinin biim ve renkleri, yerlerini krmzms kayalara b
rakyordu. Gri ve siyah oluumlu dalara eriip trmand ve
aralarnda, midesi dolana kadar suyunu itii, i ayaklarn
ve kuruyan tenini rahatlatarak iinde ykand tatl su kay
naklar buldu.

247
lmeyi Reddeden Kral

evresindeki yaam da deiiyordu. Kemirgenler, ylan


lar, kertenkeleler ve akreplere ek olarak, imdi tavanlar ve
kk keilerle, onlar avlayarak hayatta kalan kurt ve akal
lara rastlyordu. Yabani geyik, antilop ve ceylanlarla, onlar
avlayarak hayatta kalan yabani leopar ve panterler ve hepsi
ne egemen olan aslanlar da grmeye balamh.
Yrd yollara ayak baslmam; hrmand dalara ad
verilmemiti. Geen gnleri saymay brakh. Sonra bir gn,
belli bir uzaklkta bir deve kervan grp agaz halk olabi
leceklerinden korkarak, onlara grnmemek zere sakland.
Ancak insan yerleim blgelerine yaklamakta olduunu an
lad ve yaban yryerek geme grevi, pek yaknda tamam
lanacakt.
tede bir da geidi grd ve ona doru yneldi. Ama
ona ulamadan aslanlarn kkrediini iitti. Bir kayann ar
dna saklandysa da aslanlar grmt onu; biri erkek, dieri
diiydi. Dii, zerine atlamak iin arka ayaklarnn zerinde
gerilince, kendini savunmak iin hanerini kard, ancak t
kezleyip arkaya doru dtnden, dii aslan onu skala
yarak hemen yannda yere indi. Glgam, hanerini iindeki
tm gle, ayaa kalkmak iin yanlamasna yuvarlanrken
onun kalbine saplad. Hayvan acl bir kkremenin ardndan,
dp ld.
imdi erkek aslan, Glgam'n zerindeydi. Haneri dii
aslana saplanp kaldndan, silahszd. El yordamyla bir kaya
buldu ve onunla aslann gzlerinin arasnda bir darbe indirdi;
sonra tam da Enkidu'nun ona rettii gibi, plak ellerini kul
lanarak hayvanla boutu.
Hayvan onu srp trmalad ama o, ellerini onun boynun
da kenetledi ve ne kadar kvranp bklse de, gihnesine izin
vermedi. Yarahn boynunun evresini, onu boana dek gi
derek daha skca kavrad.

248
Zecharia Sitchin

Ayaa kalkt ve devasa boyuttaki iki l yarata bakt.


Artk vahi doann kralym, dedi kendi kendine. Haneri, l
dii aslandan kard ve derisini yzp, grkemli postundan
kendine bir manto yapt. Kuzgunlar ve dier vahi kular te
pesindeki gkyzn doldurmaya baladnda, yola devam
etmeye karar verdi.
Da geidinde, zerine hilal simgesi oyulmu ta bir stunu
destekleyen bir ta ynna rastlad ve Efendi Sin' in egemenlik
blgesine geldiini anlad. agaz lkesi'ni ve Marduk'un ege
menlik alanlarn gemiti!
Burada geceledi. Uykusunda bir rya grd: Bir kutlama
nn ortasndayd; insanlar ark sylyor, dans ediyor ve ya
amdan keyif alyorlard. Uyandnda, ryann olumlu bir
iaret olduunu biliyordu. Stunu destekleyen ta ynna
bir ta daha ekledi ve Efendi Sin ile Utu'ya sessiz bir dua sy
leyerek, da geidinde ilerlemeye koyuldu.
imdi bulunduu ykseklikten, aadaki kocaman bir ova
y grebiliyordu. Krmz renkli dalar, yeilimsi bir su ktle
sini ilerine almlard. Geni glden ykselen pusun arasn
dan duvarlarla evrili, beyazl uzaktan parlayan bir kentin
grntsn seebiliyordu. Annesinin haritasn anmsaynca,
onu geitler zerinden Tilmun'a gtrecek olan Tuz Denizi'ne
vardn anlad.
ni, beklediinden daha scak ve etindi. Dalar, bata g
rndnden bile daha alakta olan idenize doru, dik bir
eim yapyorlard. Dalarda o denli dikkat eken kular bura
da yoktu ve Glgam, blgenin ku ya da hayvan rhlanyla
kesilmeyen, tekinsiz bir sessizlie gmlm olduunu fark
etti. Sulardan ykselen pus artk buhar gibi youndu ve tam
tepedeki gneten, lmcl bir scaklk vuruyordu bana.
En dipteki dnyaya iniyormu gibi hisseden Glgam'
byk bir korku sard. rkntyle hzlandrd admlarn.

249
lmeyi Reddeden Kral

Dalarn eteklerine, ovann balangana gelmiti. Scak ve


buhar yznden ehri arlk seemiyordu. Fakat ilerleyince,
tek bana duran ve dizi dizi hurma palmiyeleriyle evrelen
mi bir ev grd aniden.
Grnt karsnda mest olan Glgam, admlarn eve y
neltti. Yaklanca, darda bir taburede oturmu kadn fark
etti. Bir tastan yemek yiyor ve bir mlekten bir ey yudum
luyordu. evrede keiler ve domuzlar da vard.
"Hey, kadn!" diye bard Glgam, uzun admlarn bir
kouya dntrrken. "mleinde bira, tasnda yulaf pel
tesi var m?"
Barlan szckleri duyan kadn, arp kald. Yukar
ya baklnda grd eyden korkmutu: elinde uzun bir
sopa tutan, salar vahice uzam, upuzun sakallar birbirine
karm, yz kil gibi koyu, lrnaklar bir kartalnkiler gibi
uzun ve sivri, hayvan giyimli bir adam. Bir korku l ata
rak eve kotu ve kapy ardndan srgledi.
"Hey, kadn!" diye bard Glgam, kapya doru gelir
ken. "Korkma! Uzaklardan gelen bir yolcuyum. Midem srt
ma yapl. Birandan yudumlamama ve yulaf peltenden tat
mama izin ver de yoluma gideyim!"
"Git buradan, hayvan klkl adam!" diye bard kadn,
kapnn arkasndan. "Yabanna geri dn!"
Glgam, ne denli korkun grndnn ancak o zaman
bilincine vard. Aslan postunu karp atl ve sayla sakaln
elleriyle, elinden geldiince dzeltti. Sonra sopasyla kapya
vurdu.
"Kadn!" dedi yksek sesle, "ne bir hayvanm, ne de ya
banda yaayan biriyim. Ben, Erek kral Glgam'm!"
Kapnn ardnda sessizlik oldu ve Glgam, kapya daha
iddetle vurmaya balad. "A; yoksa kapn kracam!" diye
haykrd.

250
Zecharia Sitchin

"Glgam ve Sedir Orman'ndaki servenleriyle ilgili bir


ok yk anlahlyor," diye kilitli kapnn ardndan yantlad
kadn. "Eer Glgam'san ormann bekisinin adn ve katlet
tiin yarahnn trn syle bana!"
"Humbaba'y, ormann bekisini yenen ve Gklerin Bo
as'n katleden, benim. Ben, Glganu'm!"
"yleyse neden avurtlarn km ve yzn gm? Ne
den buradasn?"
11
A kapy ve beni alktan lmekten kurtar," dedi Glga
m, "tabii ykm renmek istiyorsan."
Kadn, kapy dikkatlice ah. Onu yeniden szd; sonra
ieriye girmesine izin verdi. Yzn ykamas iin ellerine su
dkt, ardndan imesi iin kei st verdi. Ona yulaf peltesi
ikram etti ve aln giderdi. Sonra ona bir mlek dolusu ale
verdi; onu bir kam yardmyla yudumlayan adam, susuzlu
unu giderdi.
"Ben Siduri'yim," dedi kadn, "Aleci kadn. Dul kaldm
dan beri burada, tek bama yayorum. imdi ykn anlat
bana."
"Ben, Edin'deki byk bir kent olan Erek'in kral Gl
gam'm. Benim kentimde nsan, lr. 'En uzun boylu nsan
bile Gklere eriemez ve Tanrlar, Yaam' kendilerine sak
lamlardr' diye sylenir. Ancak ben, Glgam, te iki tan
rym. Efendi Utu'nun soyundanm; kutsal Ninsun'un olu
yum."
Dile gelmeyen anlara dalarak, sessizlie brnd.
"Devam et," dedi Siduri. "Bana tm yky anlatacana
sz vermitin."
"Tanrlar bana bir yolda, yrekli bir dost gnderdiler.
Ad Enkidu idi; nk Efendi Enki tarafndan bir sanat gibi
yarahlmh. Ancak o bile insanolunun kaderini yaad! O
ldnden bu yana huzur bulmadm. Bozkrda babo gez-

251
lmeyi Reddeden Kral

dim ve yaban kat ettim." Yeniden duraklad. " Arhk ykm


duyduuna gre, aleci kadn, grnmn nedenini anla
yabilirsin."
"Grnn anlayabilirim; ama baboluunu anlaya
mam," diye ona bakarak yantlad Siduri. "Ne zamandr be
denini ve ban ykamadn; temiz giysiler giymedin... Yata
nda ne zamandr scaklk hissetmedin?"
Glgam, gemisi bathndan bu yana ilk kez kkr kkr
gld. "Yatan paylaacam, Siduri; ama uzun sre iin
deil. Babo gezinmemin bir amac var. Ziusudra diye an
lan bir atay aramak iin geldim bu yolu. Onunla lmszlk
hakknda konumak istiyorum."
"Ziusudra diye adlandrdn bu adam nerede ve ona na
sl ulaacaksn?"
"Tilmun'da," dedi Glgam. "O topraa gemiyle eriecek
tim; ancak bath. O zamandan beri yolumu yryerek kat edi
yorum ... Uzakta bir ehir grdm. Oradaki tccarlarn ker
vanlar olmal?"
"O kentin ad, Ay-ehri. Efendi Sin'e adanmh ancak hal
k, Marduk'un ibadetine dndler. Sin'in Evi'ne sadk kalan
lara, bir seenek tannd: gidin ya da ln! Bu evi kocam ve
ben ina ettik; hurmalarn suyunu aleye dntren tohum
lar burada bysn diye. O ldkten sonra bile burada, bir
kimsesiz olarak burada yaamay srdrdm. Yine de eh
rin insanlar alem iin buraya gelip, karlnda ihtiyalarm
salyorlar."
"Eer halk Marduk'un ibadetine dnmse," dedi Gl
gam, "benim iin bir lanettir onlar. Denizi gemenin ve
tesindeki topraklara ulamann baka bir yolunu bulmal
ym."
"Bunu baarabilen bir lml olmad hi," dedi Siduri. Ka
py at ve parldayan sular iaret etti. "Bu, bir lm Denizi;

252
Zecharia Sitchin

iinde hibir ey hayatta kalamaz. Onu evreleyen dalar da


gndz frn gibidir; gece ise ldrc souklaryla orakhr
lar. Senin getiin yaban, bunlarn yannda verimli bir bah
e gibi kalr." Dnp, adamn yzne bakt. "Neden burada
kalmyorsun, Glgam? Eim ol ve kk bir eyden mutlu
olmama izin ver!"
Glgam'n baklar sessizce denize sabitlenmiti. "Onu
gemenin bir yolu olmal," diye mrldand. "Bir sal..."
Siduri, adamn elini kendi eline ald. "Bir sre burada ka
lrsan sana bir sr veririm."
"Kadn!" diye haykrd Glgam. "bana denizi gemenin
bir yolunu gsterirsen yedi gn seninle kalrm!"
Kadn, adamn elini ald ve barna bashrd. "Bir ocuk;
elimi tutacak kk biri ... Gebe kalabilmeme yetecek kadar
kalacak msn?"
Kadnn barna dokunmak, Glgam'n aylardr unuttu
u bir scakl uyandrd.
Ellerini kadnn beline dolad. "Bana srr syle; arzunu ye
rine getireyim."
"Sular, gerekten de lm sular," dedi "ve hi kimse deni
zin tesinden sa gelmedi... Uranabi hari."
"Uranabi mi?"
"Sonsuza kadar yaayanlarn gemicisi. Yzebilen kayalara
sahip ve suya demeden denizi geebiliyor. Ayda bir kez, ay
tamamen aydnlk olduunda gelir buraya. Bana trkuaz ve
akik boncuklar getirir; ben ona kei st ve ale veririm. O
gelinceye kadar kal benimle, Glgam. Yzn grsn. Seni
severse, karya geirir."
"yle olsun," diye yant verdi Glgam. "imdi gel; sa
m ve sakalm ykayp taramama, hmaklarm kesmeme yar
dmc ol ki, rahmin iin uygun bir e olabileyim."
"Bunun iin soyunman gerekecek," dedi kadn ve kahka
hay patlath.

253
lmeyi Reddeden Kral

***

Uranabi, beklenen gnde geldi. Ksa boylu, geni omuzluy


du ve Glgam' a bir ekilde Enkidu'yu anmsath. Ama elleri,
kasl da olsalar daha ince grnyorlard ve Glgam'n ha
yahnda grd herkesten daha yalyd. Sa ve uzun sakal,
en saf gm gibi tamamen beyazd. Siduri'ye yar saydam
akik ve yeil-mavi trkuaz boncuklar getirmiti; tek kelime
etmedi.
Glgam kapya doru adm atarken "Bu, Glgam; Erek'in
kral," dedi Siduri. Uranabi hibir ey sylemedi.
"Atam Ziusudra'y grmek iin bu yoldan geldim," dedi
Glgam. "Saysz toprakta gezip dolahm; ad olmayan sarp
dalar ahm. Bedenim, tatl bir uykuya hasret kald; kendimi
uyank tutarak yiyip bitirdim. Eklemlerimi strapla doldur
dum. Giysilerim and. Ay, srtlan ve panter ldrdm. Ya
bann rpertici eylerinden yedim; erkek geyik ve da keisi
etinden paym aldm. Sonra aslanlar ldrdm. Etlerini ye
dim ve derilerini, bir manto gibi zerime sardm ... "
"Neden?" diye szn kesti Uranabi.
"nsan, lr," dedi Glgam, "ama Ziusudra lmedi. Onun
la konumak istediim konu bu; nk benim de lmeye niye
tim yok!"
"Tanra Ninsun'un olu o; Efendi Utu, onun atas," diye
araya girdi Siduri, Uranabi sessizliini koruyunca. "te iki
tanr."
"yleyse neden Ziusudra'y aryorsun?" diye sordu Ura
nabi, akl karm halde.
"Benim iin kaderdi bu," diye yantlad Glgam. Giysi
sinin iinden Kader Tableti'ni kard. "Efendilerin Efendisi,
Yce Anu'nun eseri bu," dedi.
kili, ilgin nesneye bakh. "aretler ne anlama geliyor?"
diye sordu Siduri.

254
Zecharia Sitchin

"Gklere giden yolu gsteriyorlar," diye yant verdi Gl


gam.
"yleyse neden Ziusudra'y aryorsun?" diye yeniden
sordu Uranabi.
"Tanrlar tarafndan ge karlmann srrm biliyor,"
dedi Glgam. "Onu tanrm gibi konuuyorsun... "
"Belki de," diye yant verdi Uranabi.
"Eer yleyse yolu gster bana!" diye bard Glgam.
"Ben tanr ocuuyum; sylyorum sana! te; ellerime bak!"
Alhnc parman yara izini grebilmeleri iin, ellerini uzath.
"Yce tanrlar adna!" dedi Siduri, korkuyla. "O, ifaclar
dan biri ve ondan bir ocukla kutsandm!"
Uranabi, kraln uzath elleri inceledi ve bam sallad.
"Zamann ammsandndan bu yana," dedi, "hi kimse
denizi gemeye kalkmad. Yola k yeri, var yeri gibi ze
hirli ve aralarnda lm sular uzanyor. Ama te iki tanr
olduundan, bu geiten sa kman olas. Kyda yzen, en
karanlk gece kadar siyah talar var. Ky ve tekne arasndan
onlara basarak gemelisin. Sonra yolda ben krek ekmeli
yim; sen de uzun sopalarla tekneyi ileriye ihnelisin. Ama elle
rinin suya demediinden emin ol; nk iinde lm var."
"Anlyorum," diye yant verdi Glgam.
"yleyse gel; gidelim," dedi Uranabi.
Siduri, bir anan iine biraz yulaf peltesi, bir mlein
iine de ale koyup Glgam'a verdi. "Geri dnecek misin?"
diye sordu. "ocuunu grecek misin?"
"Kaderimde nereye gihnek varsa, oraya gideceim," dedi
Glgam ve Uranabi'yle birlikte oradan ayrld.

255
lgam yalnzca yzen talara basmaya dikkat ede

G rek, Uranabi'yi tekneye kadar takip etti. Omurgas


hilal biimindeydi ve yalnzca krek eken kii iin,
bir tane oturma yeri vard. Uranabi, teknenin donanmnda
yer alan iki uzun sopay bayla gstererek oturdu ve krek
leri kavrad.
"Tek bama yolculuk ettiimde," dedi Uranabi, "denizi
geip, gece kerken kar kyya varyorum. Fakat krekler,
bir yolcuyla tek bana bunu salamaz. Senin sopalardan bi
riyle tekneyi itmen, dibe deebilmen iin kyya yakn iler
lememiz gerekecek. Hangi srede gittiimiz, senin ne kadar
gl itebileceine bal olacak."
Glgam, sopalar inceledi. Ahaphlar ve allmn te
sinde bir uzunluk ve dzgnle sahiptiler. Teknenin neden
bunlarla donahldn merak etti.
"Senin dnda hi kimsenin sulan gemediini sanyor
dum," dedi.
"Ben yalnzca bir kaykym," diye yantlad Uranabi.
"bizi yle bir it de, yolumuza bakalm."
Kyy takip ederek btn gn yol aldlar. Gne, batana
kadar onlara acmaszca vurdu. Yalnzca arada srada yava
ilerledikleri iin keyfi kahndan yz ekiyen Uranabi,
hep sessizdi.

257
lmeyi Reddeden Kral

"Yalnz bama olsaydm, oktan gemitim karya," dedi


sonunda. "Gece iin burada demirleyeceiz."
Sudan darya uzanan geni bir kaya parasna baland
lar. Uranabi hemen uykuya daldysa da Glgam, gecenin
byk blmnde uyumadan yatt. Uyuduu zaman rya,
baka bir deyile onun iin srada olan olaylarla ilgili iaretler
grmedi.
Sabah yeniden yola koyuldular. Kendi kendine sylenen
Uranabi, zaman zaman ileriyi gzetlemek iin ayaa kalk
yordu. Evsahibinin sabrnn tkenmek zere olduunu an
layan Glgam, sopalar daha gl itmeye koyuldu. Ayn
zamanda, itmeleri yksek sesle sayarak, bunu daha hzl yap
maya abalyordu: "bir ve iki, ve drt, be ve alh ..." Sopa,
yirmi alhnc itite krld.
Uranabi gzlerinde umutsuzlukla, tek kelime etmeden
Glgam' a bakt. Glgam, tam ikinci sopay alaca srada
bir esinti hissedip dalgalar grnce, aklna bir fikir geldi. K
yafetini karp, iki yana alm ellerle bezi havada tuttu ve
bylece ereti bir yelken yarath. Yelkeni doru konuma getir
mek birka dakikasn ald, ama ardndan esinti, bezi doldur
du ve tekne hareket etmeye balad.
Uranabi glmsedi ve tekneyi tam yol denize doru dn
drerek kydan uzaklat. Gece kerken, kar tarafa ula
mlard.
"Karadan bir ay ve on be gn srecekti; eer bunu ger
ekletirebilseydin," dedi Uranabi. "Gece burada kalacaz;
ancak sabahleyin beni brakmalsn."
"Sana ok teekkr ederim," dedi Glgam, "ve tanrlar
seni de kutsayacakhr. imdi syle bana, Uranabi; buradan
ne tarafa gitmeliyim?"
"Batan gnein ynnde ilerle," dedi Uranabi. " gn
lk bir yryten sonra, bazlarnn deyimiyle Gklerin

258
Zecharia Sitchin

Kaplar' na varacaksn. Bir kap gibi dikilmi ta stunlar ola


cak. Oradan bahya gtren bir yol var; tla ehrine ve tesin
deki grkemli denize gider. Sola dn ve kapdan ge; bylece
ayaklarn, seni bir da srasna gtrecektir. Yedi tane zirvesi,
alt tane geidi vardr. Roket gemilerinin inip kalkh ovay
evrelerler. Ama dikkatli ol! Geitler, tanrya benzeyen var
lklar tarafndan korunur. Dehetleri heybetli, baklar lm
cldr. rktc nlaryla dalar tararlar ve nn doku
nuu, lmlleri eritir!"
"lml deilim ben; te iki tanrym," dedi Glgam.
"Ziusudra'y aramaya, Roket Gemileri Blgesi'ne ulamaya
kararlym!"
"Nasl istiyorsan yle yap," dedi Uranabi. "Ben bir sonra
ki dolunayda yeniden yola kacam. Benimle karya dn
mek istersen, burada ol." Bunu syledikten sonra Glgam'
kyda brakp, geceyi geirmek zere yalnz bana tekneye
gitti.
Glgam'n uyuyakalmas uzun srmedi. Geceleyin gk
gemilerinin ve den yldzlarn imgeleriyle dolu ryalar g
rnd ona. Gne doduunda, tamamen dinlenmi olarak
kalkh.
Tekne ve Uranabi, gitmilerdi.
Glgam, gzleriyle onu arad. Parldayan deniz dnda
her ynde salt sszlk vard. Tamamen krlm cesaretiyle yere
oturdu ve gzleri, yalarla doldu. Yal Uranabi tarafndan
kandrlm myd? Ve yle bir dnnce, Uranabi de kim
di; bu yabanda ne ii vard?
Susuzluk ve alk, Glgam' kasvetli dncelerinden s
yrd. Bir ksmn bir baka ne saklayarak ona Siduri'nin
verdii erzaktan yiyip iti. Gne, gkyznde hareket ha
lindeydi ve Glgam, yolu Uranabi'nin gsterdii ekilde
izlemeye karar verdi.

259
lmeyi Reddeden Kral

nc gn Glgam, Gklerin Kaplar'n grd. Yatay


bir st eik tayla birlemi iki stun, gerekten de bir kap
gibi duruyordu. Kapya yaklanca, eik tann zerinde bir
oyma, Kanatl bir Disk' in oymas olduunu fark etti. Tanrla
rn ev gezegeni Nibiru'nun simgesiydi bu.
Ufkun bahsnda gne, gkleri kzartarak bahyordu. Ur
anabi'ye gre tla ehri, o tarafta uzanyordu. Bir ehir! Ev
ler, tapnaklar, insanlar, yemek, hatta iinde uyunabilen bir
yatak! Riskli arayn brakp oraya m gitmeliydi; yoksa ka
derini yabanda aramay srdrmeli miydi? Glgam ne ya
pacan bilmiyordu ve Utu'nun ona bir iaret gndermesini
diliyordu.
Byk bir ta buldu ve gece iin onu yastk yapp, dilsiz,
tatan stunlarn yanna uzand.
Sabahleyin bir kartaln lklar uyandrd onu. Gkte b
yk daireler izerek, grnmeyen bir ee seslenerek uuyor
du. Glgam' ksa srede fark etmi olmalyd; nk aa
ya doru utu ve onun olduu yerin evresinde dnerek,
kapnn tepesine kondu. Bir sre Glgam' inceleyip, bu kez
tam kapnn tesinde ykselen da sralarna doru yeniden
havaland.
Glgam, dev ku gzden kaybolana kadar izledi onu;
sonra bunun Utu' dan, Kartallarn komutanndan bir iaret
olduunu anlad. Dua etmek iin ellerini kaldrd. "Ey Utu,
yce efendi," dedi, "beni koru; kanatlarnn glgesinde y
rmeme izin ver! Beni sa salim Roket Gemileri Blgesi'ne
gtr; Ziusudra'y bulmam sala!"
Sonra admlarn yavaa byk kapdan ieriye yneltti
ve da sralarna doru yrmeye koyuldu.
Ayak baslmam bir yol izleyerek kat ettii arazi giderek
dikleiyor; zemin kum ve akldan, ta ve kayaya dnyor
du. len olduunda gne tam zerindeyken, bir kaya -

260
Zecharia Sitchin

knhsnn alhnda glge buldu ve dinlenmek iin oturdu. Tam


o srada ilerideki dada krmzms k patlamalarn fark
etti. Ayaa kalkh ve grnty aknlkla izledi; nk gr
d, hibir ey tketmeden patlamay srdren bir yangna
benziyordu.
Grnt karsnda dehete den ve heyecanlanan Gl
gam, admlarn ona doru yneltti. Yaklat srada alev
korkun, krmzms bir aydnlkla patlad ve parlakl, Gl
gam' vurdu. Gzlerini korumutu; ancak geici krlk ya
amasn engellemek iin ge kalmh. Aydnlk panlh defa
larca vurdu onu ve her seferinde kr etse de, grme yetisi geri
geldi.
"Ne tr bir yabancsn sen?" diye haykrd bir ses.
"Yakla da seni gzden geirelim!"
Ses, alevle ayn ynden geliyordu. Glgam kayalara hr
manarak oraya doru ilerledi. Yukarya ktka gr alan
na bir tepe girdi. zerinde, merkezlerinden sopa gibi uzanh
lar ve kuyruk gibi sallanan, an uzun kuaklarn kt tuhaf
miferler giymi, iki varlk duruyordu. Bir srn zerine ta
kl, yuvarlak bir aygta binmilerdi.
Varlklardan biri "Sen kimsin ki nlarmz, etini eritemiyor?"
diye Glganu' a bard. "Tanr msn; insan deil misin?"
Onlara doru ilerleyerek "Ben, Erek kral Glgam'm,"
dedi. "Tanra Ninsun'un oluyum. te iki tanrym."
"yle olmalsn; yoksa oktan lm olurdun," diye onay
lad varlklardan biri. "Seni buraya hangi mesele getirdi? Bu
ras, yasak blge; tanrlarn Drdnc Blgesi!"
"Benim hedefim tam da oras," dedi Glgam. "Siz bl
genin muhafzlarysanz, size gstermek iin yanmda yce
Efendi Anu' dan bir iaret getirdim."
Annesinin ona verdii tableti kard ve muhafzlara gs
terdi; onu srayla incelediler.

261
lmeyi Reddeden Kral

"Bir Kader Tableti' ne benziyor; ama deil," dedi bir tanesi.


"nsanlarn yazsyla iaretlenmi ve malzemesi Yeryz'ne
ait; Nibiru'ya deil." Tableti, yuvarlak aygttan zerine bir
n ynlendirerek havaya firlatt. Tablet tek para halinde
yere dt; ancak arhk alazlanmh ve bir yan deforme ol
mutu.
"Kesinlikle," dedi Glgam, tableti geri alrken. "Bu, bana
Anu'nun eserinin iinde gnderilmi ve Gklerden inmi
gerek bir Kader Tableti'nin, tanra olan annem tarafndan
yaplm bir replikas. Etrafta gezdirmek iin fazla kutsal olan
asl, onun gvenli gzetiminde kald."
"yle bile olsa hi kimse, yasak blgeye izinsiz giremez,"
dedi muhafzlardan biri.
"Efendi Utu kutsad beni," dedi Glgam. "Onun soyun
danm; bana kutsal bir alhnc parmak verilmi." Onlara elle
rini gsterdi.
"Bir tanr bile izinsiz giremez," dedi bir muhafz. "Roket
Gemilerinin Blgesi'ne, yalnzca yetkili gk gemileri erie
bilir."
"Atam Ziusudra, orada," dedi Glgam. "Onunla konu
malym. Hayat, memat meselesi! Size yalvaryorum; geme
me izin verin!"
"Ziusudra," dedi muhafzlardan biri, "blgede yayor; ama
Roket Gemileri Blgesi'nde deil. Gzlerden uzak bir vadide
karsyla, tek bana yayor."
"Madem Roket Gemileri Blgesi'nde deil; yleyse Ziu
sudra'nn vadisine gei verin bana!"
"Bu da geitlerinden kimse geemez!" dedi muhafzlar
dan biri, altn izerek.
"Ama bir yol daha var; bir tnel..." diye ekledi dieri.
"Yalnzca kesin lm arayan biri oradan geecektir!" diye
aklad ilki. "Dan iinde on iki fersah boyunca uzanr. Ka-

262
Zecharia Sitchin

ranl youndur; havas ise boucudur. Gemi gnlerden,


isyana Efendi Zu'nun buralarda snacak yer arad za
manlardan kalma bir tneldir."
"Ziusudra'y bulmazsam zaten leceim," dedi Glgam.
"Beni tnele gtrn!"
Muhafz, bayla onaylayan yoldana bakh. "zle beni,"
dedi Glgam' a.
Onu, nlerini kapatan sert bir kayaya varana dein dan
kenar boyunca uzanan bir yolda gtrd. Orada kuandan
bir asa kard ve onu kayaya dorulttu. Kapnn srgleri
grnmeyen bir el tarafndan alyormu gibi, hi grlt
olmadan bir aklk olutu.
Glgam, aknlk ve dehet iinde durdu. "Byle bir si
hir grmemitim hi," dedi onlara.
Muhafz, elini kaldrd. "Yol, merdivenlerle balyor," de-
di. "ok kaygandrlar. Dikkatli bas!"
Ve Glgam ona teekkr edemeden, dnp gitti.
Glgam dar akln duvarlarna tutunarak, merdiven
lerden aaya inmeye koyuldu. Maara gibi bir alana girdi;
giriten gelen n yardmyla, ileride uzanan tneli seebi
liyordu. Tnele doru gitti; ancak ona ulah srada dar
daki aklk, ald sessizlikle kapand ve Glgam, kendini
tamamen karanlkta buldu. Tneli bulana kadar duvarlar
yoklad. ki yana alm elleriyle, her iki duvar hissedebi
lecei genilikteydi; duvarlar ele przsz geliyordu. Zemin
de przszd ama ayaklar, zemin boyunca yrmeyi daha
az kaygan hale getiren yivler hissetti. Tavan onun erimesi
iin fazla yksekti ve tnelin yksekliini bilmesinin olana
yoktu.
Elleriyle duvarlara dokunarak ve ayaklaryla zemini yok
layarak, kr bir adam gibi temkinle yrd. Glgam'n tah
minine gre iki saat sonra, tnelin ikiye ayrld bir kesiim

263
lmeyi Reddeden Kral

noktasna ulat. Hangi yoldan gideceini dnmek iin


durduunda, bir tarafta snmekte olan bir ya lambasnn
kine benzeyen, titrek bir k grd ya da grdn hayal
etti. Tnelin o koluna yneldi ve kendini yine salt karanlkta
buldu. Fakat tnelin kvrlp aaya doru iner gibi olduu
nu hissedebiliyordu. Ona gre hibir yere varmakszn en az
iki saat daha yrd ve onu tnelin giriine geri gtren bir
emberi takip ediyor olup olmadn merak etti ...
Arada srada kayarak ya da tavandan dtn zannet
tii bir kayaya taklarak yrd ve yrd. Beinci iki saat
lik dilimde durumunu enine boyuna dnmek zere, bit
kin halde oturdu. Uyuyakald ve yar bilinli halde, tnelin
duvarlarnda alan ve sihir performanslar sergileyen, tuhaf
giyimli tanrlar ortaya karan gizli kaplar seebildi. Ken
dine gelip gzlerini atndaysa bunlarn hibirini gremedi
ve baz eyler mi grdn, yoksa onlar hayal mi ettiini
anlayamad.
Dinlenmi olarak ayaa kalkt ve temkinli ilerleyiine ye
niden balad. ki saat daha sonra burnuna pis bir koku geldi
ve bir sre sonra ileride, bir aydnlk grd. Koku, aydnla
yaklatka baskn bir hal alyordu; yine de devam etti ve bir
yeralt glnn zerinde tavan oluturacak biimde yumu
ak bir yay izen, kayadan duvarlaryla, kocaman bir maa
raya ulat. Koku ve aydnlk, sarms bir rengi olan sulardan
kyordu. aknlk iindeki Glgam, eliyle suya dokundu;
bir yanma hissine kapld ve elini abucak geriye ekti.
Gln dier yannda, esrarengiz kta bir tnelin deva
mn seebiliyordu ve nasl karya geebileceini dnd.
Gln etrafndan gitmenin bir yolunu aratrd; ancak birok
noktada maarann duvarlar suyun yzeyine ylesine dikti
ki, suyun iine basmadan gitmenin olana yoktu. Kk bir
kaya buldu ve derinlii lmek iin suya att; fakat kayann

264
Zecharia Sitchin

tabana vurduunu duyamaynca, gln ok derin olduu so


nucuna vard.
Gln evresini aratrrken kayalk bir duvarda bir girinti
grdnde, pes etmek zereydi. ine bakt; orada, iinde
tek bir kk krek ile yatan, ahap bir tekne vard. Tekneyi
ekti ve onu suya koydu; ardndan onu ileriye itip iine atlad.
Ne teknenin suya iniinin ne de krek ekiinin ses karma
sna ararak tekneyi, krein yardmyla gln dier taraf
na gtrd. Sanki maara ya da tekinsiz sular, btn sesleri
yutuyordu... Buras tekin olmayan, belki de ayn zamanda la
netli bir yerdi; Glgam dier tarafta tekneden inebildiinde
ok rahatlamt. Tekneyi sudan darya kard ve onu yeni
tnelin balad yerin iine ekti. Artk ar ekilde ksr
mesine neden olan pis kokudan uzaa, tnelin iine aceleyle
girdi.
Gln bu tarafndaki tnel de kvrml ina edilmiti ve
tekinsiz kla gln pis kokusu, bir sre sonra kaybolmutu.
Ancak bu blmn eimi, tnelin daha nceki blmnden
farkl olarak yukarya doruydu. Eim ok kademeli olsa da
artk yorgun, a ve bitkin olan Glgam, gidii fazla zahmetli
buldu. Oturmak, hatta uzanmak iin sk sk duraklad. te
o srada zeminin, duvarlardan farkl olarak artc ekilde
scak olduunu fark etti ve bu scaklk, enerjisini ve gvenini
bir ekilde yerine getirdi. Yoluna devam etti ve tnelin bitti
i bir yere geldi. evresindeki tm duvarlar yoklad; kuku
yoktu: artk ilerlemenin olana yoktu.
Glgam, lgn bir adam gibi duvarlara ve zemine doku
nuyordu. Tavana erimeye abalad. "Ah, Utu!", diye bar
d, "Tm bu yolu bouna m geldim? Benim kaderim bu mu?
Yeryz'nn barsaklarnda yok olmak m?
Nasl olduunu bilmese de, lnn sihirli bir etkisi
oldu. Aniden, yalnzca bir saniye nce salam, kayadan bir

265
lmeyi Reddeden Kral

duvarn olduu ynden serin bir esintinin geldiini duyum


sad.
Temiz havayla canland ve alan duvarn mucizesiyle ce
saretlendi. Tazelenmi enerjiyle ilerledi ve damlayan su sesi
duyabildii bir yere geldi. Damlacklarn tavandan szd
bir yer bulana dein, duvarlar yoklad. Nemli duvar yala
d; hayahnda tadna bakh en tatl suydu bu. Ellerini anak
gibi yapp den damlacklar yakalamaya balad ve doyana
kadar iti, iti. Ardndan dinlenmek iin uzand ve ksa sre
iinde uykuya dald.
Sonunda uyandnda sudan biraz daha iti ve yoluna de
vam etti. imdi tnel kvrlrken aaya doru eim yapyor
du ve birka kez kayd. Ancak ona doru gelen temiz hava,
doru yolda olduunu gsteriyordu ve bu ona, devam etmesi
iin gereken gc ve iradeyi salyordu. Hafif esinti, nihayet
temiz, serin bir hava akna dnt ve ileride bir aydnlk
belirdi. Oraya ulatnda, tnelin tavannda bir baca olduu
nu seebiliyordu.
Yukarya baktnda gkyzn grebiliyordu!
Bacann, bilinli olarak ayak basacak salam yerler sal
yor gibi grnen, kaba kenarlar vard. Glgam yavaa hr
mand ve tepeye eritiinde, kendini darya ekti. Bir dan
kenarndayd. Aada, yuvarlak zirveleri olan dalarla ta
mamen evrili, kk bir vadi grebiliyordu. Gkyz akt
ve gne parlyordu. Bir gn ve bir gece, yirmi drt saat bo
yunca yolculuk etmiti!
Glgam, aadaki vadide bir bahenin evreledii ta bir
ev grd ve aceleyle oraya yneldi. Oraya yaklarken fark
l evcil hayvanlar da grebiliyordu; ama derilerinin renkleri
tuhafh. Baheye vardnda aknlkla durdu. Olabilecek en
gzel aalara, allara ve asmalara sahipti; ancak gerek de
ildiler; yeillikler lapis lazuliden, az sulandrc meyveler

266
Zecharia Sitchin

akikten yontulmutu. Aatan aaca ve aldan alya koar


ken, hepsinin deerli talardan yaplm olduunu anlad.
Hayvanlara bakt; onlar da hareketsizdi ve tatan oyulmu
lard. nanamayarak dokundu onlara.
"Tanrlar bu bahe ve ky sahnesini benim iin yaptlar,"
diye arkasnda aniden bir ses duydu Glgam.
Glgam, konuan grmek iin dnd. Mavi bir kuan
yerinde tuttuu uzun, beyaz bir kyafet giymi uzun boylu,
geni omuzlu bir adamla karlat. Salar da uzun saka
l gibi tamamen beyazd. Yznn ve kollarnn derisi ger
gin ve kahverengiydi. Aln geni, gzleri iri ama kkt. O
Glgam' szerken, Glgam da onu szyordu.
"Kimsin sen ve burada ne yapyorsun?" diye sordu adam.
"Tufan'n Ziusudra'sn aryorum," dedi Glgam.
"Ziusudra, benim," dedi adam, "fakat sonsuz yldr bana
ismimle seslenilmemiti. Tanrlar beni, 'Yaayan' anlamna
gelen Napitim diye arrlar; nk ben yayorum, yayo
rum, yayorum... "
"Ben de Erek' in kral Glgam'm."
"Erek mi? yle bir yer bilmiyorum."
"Surlarn, rhtmn, pazar yerlerinin, sarayn ve ge ka
dar ykselen tapnaklarn olduu Kutsal Blgesi ile muhte
em bir kenttir. Edin topraklarnda, Frat Nehri'nin kenarnda
yer alr."
"Ben bizzat o topraklarn kralydm; ancak Erek adl bir kent
hi duymadm," dedi Ziusudra. Glgam' a kukulu gzlerle
bakt. "Basit bir grnt, geici bir hayal misin?"
"Yal adam," dedi Glgam, skntyla, "Erek adl bir kent
var ve ben onun kralym! Ama Tufan' dan sonra ortaya kt;
senin zamannda deil. Kutsal Blgesi, Efendilerin Efendisi
Anu'nun onuruna kuruldu ve imdi ehrin efendisi, Hanme
fendi tar."

267
lmeyi Reddeden Kral

"O akac tanrann bir hizmetkarsn demek?" diye sor


du Ziusudra, daha dosta bir edayla.
"Ve onun erkek kardeinin soyundan geliyorum! Efendi
Utu, benim atamdr! diye gururla ilan etti Glgam.
"Ben de yleyim," dedi Ziusudra. "Benden nce uruppak' n
kral olan babam Ubartutu'nun babas, Efendi Utu'dur."
"Anem olan Hanmefendi Ninsun' dan duymutum bu
nu. Bu yzden seni aradm; senin gibi ksmen tanrym." Sr
rn ele veren yara izlerini gstererek, ellerini Ziusudra'ya
uzath.
Ziusudra, Glgam'n ileriye doru gerilmi ellerine bakh.
Sonra kendi benzer yara izlerini, esmerlemi ve gergin cildi
ne karn bulup Glgam'nkilere dedirdi. Eve doru dnd
ve seslendi, "Amzara! Efendi Utu'nun soyundan, uzak diyar
lardan bir kral bizi grmeye geldi!"
Bir kadn, onlar selamlamak iin geldi. Uzun, beyaz bir
kyafet giymiti. Ziusudra kadar uzundu; ama ok daha
inceydi. Onun teni de gergin ve kahverengiydi; salar da
saf beyazd. Gzleri, Ziusudra'nnkiler gibi iri ve derindi;
ancak yz, km bile olsa gen bir gzelliin izlerini ko
ruyordu.
Glgam'a "Bu, benim karm; ad Amzara," dedi Ziusud
ra. "Erek adyla anlan yeni bir kentin kral; ismi de Glga
m," diye karsna anlath. "Buraya nasl ve neden geldiini
hi bilmiyorum."
"Seni aradm, Ziusudra; nk, lmszln peinde
yim," dedi Glgam.
Ziusudra "lmszlk dediin eye yeterince doydum,"
dedi kibirle. "imdi eve gel de tazelen; sonra da ykn anlat
bize."
eriye girince Glgam' bir mindere oturtup, ona destek
iin bir yashk verdiler. Adamn kars ona ince buday bis-

268
Zecharia Sitchin

kvileri ve serin su ikram edince, o da yiyip iti. "imdi bize


yolculuunun yksn ve amacn anlat" dedi Ziusudra.
"Evimden gemiyle ayrldm," diye balad Glgam, "an
cak grnmez bir el tarafndan bahrld. Yryerek devam
ettim; yabandan geerek, dalara hrmanarak, vadileri kat
ederek. Meyveler ve kertenkeleler yedim; iy damlalar ve
gizlenmi su itim. Bir ay ve iki aslan ldrdm; onlardan
aldm deriyi manto yapp zerime doladm. Bylece aleci
kadnn yerine vardm. O, beni kayk Uranabi'ye gtrd.
Adam, beni lm Denizi'nden karya geirdi ve hangi yolu
izlemem gerektiini anlath. Blgenin muhafzlar beni nla
ryla vurdularsa da etkilenmedim. te iki tanr olduumu
anlaynca bana Yeryz' nn barsaklarna giden kapy at
lar... Kvrlan tnelde, tamamen karanlkta yirmi drt saat bo
yunca yrdm. Sonra bir lk athm ve k, beni vadinize
getirecek ekilde ald."
"Olas bir yk!" dedi Amzara.
"Benim yaamm asndan bu, bir gerek!" diye fkeyle
belirtti Glgam.
"Peki, btn bu zorluklara katlanp buraya kadar geliin
niye?" diye sordu Ziusudra.
"Efendi Anu'nun, tanrlarn babasnn kehaneti zerine,"
dedi Glgam. Kyafetinin iinden Kader Tableti'ni kar
d. "Bu, bir Kader Tableti. Bu, bana Gklerden gnderildi;
Anu'nun eseri."
Tableti alp incelediler. "Daha nce hi buna benzer bir
tane grmemitim," dedi Ziusudra.
Amzara "Anu'nun eseri kavrulmu ve zarar m grm?"
dedi, sesinde kukuyla.
Glgam, sknhyla yzn ekitti. "Gklerden gelen tablet,
annem Ninsun tarafndan saklanyor; dokunulmak iin fazla
kutsal. Yani bu, onun bir benzeri; zerindeki yazlar dilimize

269
lmeyi Reddeden Kral

evrilerek, grnr hale getirildi. Annemin annesinin, Byk


ifac yce Hanmefendi Ninharsag'n zanaatkarlarndan biri
yapb bunu.
Tableti geri ald srada eli kasld ve onlarn baklarn
ekti.
"Gksel tableti Anu'nun gkyznden inen eserinin iin
den aldmda, bama bir hastalk bela oldu. Kemiklerimin
iinde ve i organlarm tketiyor... lm beni yenmeden
lmszl elde etmek zorunda olmam, bu yzden."
Ziusudra ve kars, birbirlerine baktlar.
"Eer aradn buysa... " diye balad Ziusudra.
"Bize halkna, ehrine, lkeye dair daha ok ey anlat,"
diye araya girdi Amzara. "lkeyi son grmzde bir su
heyelan tarafndan sprlmt."
Glgam yorgunlua kar koymakta zorlansa da onlara
Erek'ten, Nehirlerin Aras'ndaki dier kentlerden, halktan,
tapnaklardan ve orada yaayan tanrlardan sz etti. O anlat
tka daha fazlasn bilmek istediler. "Ne kadar uzun zaman
oldu," diyip duruyorlard. "Bizlere btn bunlar anlatacak
kimse olmad," diye srekli yinelediler.
"Hi kimse mi?" diye merakla sordu Glgam.
"Hibir lml, buralara asla gelemez," dedi Ziusudra.
"Kartallar bize her yeni ay erzak getirirler; ancak bizimle ok
az konuurlar; o da konuurlarsa."
"Ne kadar korkun!" diye yantlad Glgam. "Bura
dan ayrlp bakalarnn yaad yerlere gidebiliyor musu
nuz?"
"Hayr; bu yerle snrlanm durumdayz; nk ekien
Enlil ve Enki arasnda, ortadaydk. .. "
"Bunu duymam gerek!" diye bard Glgam.
Ziusudra, kansna bakt; kadn, ban sallad. Adam, bir
yudum su iti; bir yasta yaslanp rahata yerleti.

270
Zecharia Sitchin

"Sana gizli bir konuyu aklayacam, Glgam; tanrlarn


bir srrn," diye sze girdi. "Ben uruppak'ta kral olduum
zamanlarda Gk'te, tanrlarn babas Anu hkm sryordu.
Yeryz'ndeyse Enlil ve Enki, karde bile olsalar birbirlerini
kskanyorlard. uruppak onlarn kz kardeine, senin Nin
harsag diye adlandrdn Sud' a adanmt. Fakat halk, b
lnmt; bazlar Enlil'e, bazlar Enki'ye tapyordu. Ben de
Sud ile birlikte, nsan' yaratan Efendi Enki'ye tapyordum."
Anlarla sarlm halde, duraklad. Gzlerini kapayan Gl
gam, sessizdi.
"lmszl arayan kahramana bak," dedi Amzara.
"Uyku, onu bir sis gibi iine ekti! Onu uyandr da geldii
kapdan geri dnsn!"
Ziusudra "Hayr; brak da uyusun," dedi. Karsnn elini
tuttu. "Onu bize tanrlar gnderdi; gemiin havadisleriyle.
Geleceimiz iin bir iaret olmal!"
Adamn gzlerinin iine bakt ve onaylad. Glgam' min
derin zerine yatrdlar ve yast bann altna koydular.
Amzara "Grn ve yaps sana benzemiyor deil,"
dedi kocasna.
"Saysz yl geti ama grnmz, konumamz benze;
ayn tohumun soyundan geliyoruz!" dedi Ziusudra. "nsa
nolu yeniden geliiyor; eski kentler yeniden ina edilmi ve
yenileri kurulmu. olumuzun ans yaver gitmi ... Zama
n gelmedi mi, sevgili eim?"
Amzara tek kelime etmedi; yalnzca ban sallad.
***

Glgam aknlk iinde uyand. evresine baknca nerede


olduunu anmsad. "Uyuyakalmm; amma da yorulmu
um. Neden gzlerimi kapar kapamaz uyandrdnz beni?"
"Kendiliinden uyandn ve yedi gn, yedi gece boyunca
uyudun!" diye yant verdi Ziusudra. "Karm, senin iin her gn
bir tane taze budayl kek piirdi: Say onlar! Yedi taneler!"
271
lmeyi Reddeden Kral

"Aceleci szlerim iin affet beni," dedi Glgam, utan


la. "Sen ykne baladndan bu yana ancak bir an gemi
gibi ... Bana tanrlarn bir srrn sylemek zereydin?"
"Kekini ye ve biraz su i ki, ykm iin sabrl olasn," diye
yantlad Ziusudra. O srada yanlarnda oturan karsna bir
bak frlatt; ardndan Glgam yemeini yedikten sonra, ya
va yava anlatmaya koyuldu.
"O zamanlar lke bykt ve insanolu oalyordu.
Gklerden Yeryz'ne gelen Anunnaki genellikle erkektiler
ve bir sre sonra nsanolunun kz evlatlarndan holanma
ya baladlar. Utu gibi yce olanlarnn bile Yeryz kadn
larndan ocuklar oldu. nsanolunun yaratcs Enki, tanr
larn ve kendi yaratklarnn birbirlerine karp ocuk sahibi
olabilmesinden memnuniyet duyuyordu. Sud da memnun
du ve kenti uruppak'ta yar tanr biri, kral olarak kutsan
mt. Ancak yce Enlil fkeliydi. Elencenin Anunnaki'yi
grevlerinden uzaklatrmasndan ikayetiydi. Nibiru' dan
olanlarn, Yeryz sakinleriyle ilgili meselelere karmama
s gerektii konusunda srarcyd. Bu, hi de houna gitmi
yordu!"
Ziusudra suyundan bir yudum almak iin duraklad. "Nibi
ru'nun gei zaman yaklabnda Enlil, bir tanr konseyi ar
snda bulundu. 'Nibiru'nun Yeryz'nn yaknndan gemesi,
Yeryz'n sprecek bir met dalgasna neden olabilir. Efen
di Anu, tm Anunnaki'nin uzay gemileriyle Yeryz'nden
ayrlmalarn emretti' diye bildirdi. Enki, 'Ya nsanolu ne
olacak?' diye sordu. Enlil 'Brak da nsanlk yok olsun!' dedi
ve yaklaan felaketi insanlardan saklamalar iin hepsine ye
min ettirdi."
"Dnya' daki tm yaamn sonu!" diye haykrd Glgam.
"Bu, Enlil'in arzusuydu. Ancak bir yeminle eli kolu ba
lanm olduu halde Efendi Enki, beni tapnana ard. Bir

272
Zecharia Sitchin

ekrana hitap ederek, szlerini duyduumdan emin oldu. 'l


dri.ic bir sel yaklayor,' dedi, 'Yeryz'n silip sprecek.
Anunnaki, uzay gemilerine binip kaacaklar. Enlil, srr tuta
lm diye, insanolu yok olsun diye bizlere yemin ettirdi. Fa
kat Sud ve ben, insanlk tohumunu, Yeryz'nde yaayan her
eyin tohumunu koruman iin seni setik. .. Bir gemi ina et,'
dedi. Dalgalarn alhnda da hayatta kalabilsin diye bana lle
rini ve plann, batsa bile yzebilecei ekilde kalafatn verdi.
Sonra acele etmemi ve inaat bittiinde bir iaret beklememi
rica etti. 'Alacakaranlkta Utu bir sarsnh emrettiinde ve bir
yamur patlamas grldnde,' dedi, 'tm soyunla, tm
ailen ve akrabalarnla, inaata yardm eden zanaatkarlarla,
Efendi Enki'nin sana gnderecei bir kaptanla, tm ayr
hayvanlaryla, tm dier yarahk trleriyle gemiye bineceksin
ki, hepiniz yaklaan Tufan' dan sa kabilesiniz.'"
Evin ii scak olmaya balamh ve Ziusudra terini kuru
luyordu. Amzara sessizce oturuyor ve arada srada ban
sallyordu. Glgam, bylenmi halde oturuyordu. "Belirti
len gnde, o unutulmaz gnde afan ilk klaryla birlikte,
gklerin gneyinde kara bir bulut ykseldi. Tepelerin, vadi
lerin zerinde, hareket eden bir frhnann imekleri akmaya
balad. Anunnaki, parltlaryla araziyi l l yaparak, yer
leri mlek gibi sallayarak, istasyonlarnda gemilere bindiler.
Aceleyle gemiye bindik ve kapaklar salama aldk. Kpekler
gibi korkarak geminin duvarlarnn dibine bztk. Frhna,
alt gn ve alt gece boyunca lkeyi silip sprd. Sonra de
niz sakinleti; frhna durmutu. Gemi, suyun zerinde yze
cek ekilde ykseldi. Kapaklardan birini ap darya baktm.
Bir zamanlar kara olan yerde, arlk su vard. Her ey suyla
kaplyd, dz bir at gibi dzd ve daha nce var olan her
ey silinip sprlmt. Tm yaam sona ermi; insanolu
kile dnmt!"

273
lmeyi Reddeden Kral

Anlar, Ziusudra'nn gzlerini yalarla doldurdu ve de


vam ettike sesi titredi. "Nereye baksam yalnzca su gryor
dum. Karay aramalar iin uzaa kular yolladm; ama yok
tu. Gnlerce oturup yas tuttuk. .. Ancak sonra sular ekilmeye
balad ve bir gn, yolladm gvercinlerden bir tanesi geri
dnmedi; anladk ki, bir yerlerde kara vard. Bunun zerine
Enki'nin tayin ettii kaptan Puzuramurri, Efendi Enki'nin
emrettii gibi gemiyi ikiz zirveli Nsr Da'na ynlendirdi.
Geceleyin gemi orada, zangrdayarak durdu. Kuru topraa
vurmutuk!"
"Tufan sona ermiti!" diye bard Glgam.
"Met dalgas, evet; ancak felaket, hayr. Gemidekilerin hep
sini darya kardm ve yan bir kurban sundum. ki zirve
nin tm grkemiyle gzkt srada, gk gemilerinin birbiri
ardna ini yaphru grebiliyorduk. Bir bal mleinin ektii
sinekler gibi itah aa, yan et kokusunu aldlar ve geldiler.
Efendiler Enki ve Enlil de gelene dein, birer birer ini yaph
lar. Enlil bizi grd ve fkeden ldrd. "'Kim yemini bozdu
ve srr Dnyallardan birine aklad?' diye haykrd. .. Bilge
Sud, onun fkesini yahhrd ve kutsal tohumum konusunu
gndeme getirdi. Dierleri de hogr rica ederek konutular.
Sonunda Enki, tanrlarn srrn bana aklam olabileceini
itiraf ederek sz ald. 'Cesur Enlil, kardeim,' dedi, 'topra i
lemek, meyve bahelerini kollamak, koyunlar gtmek ve alhn
madenini karmak iin Dnyallara gereksinim var. nsanolu
olmadan tanrlar kalamaz. Eer Anunnaki Yeryz'nde kala
caksa, onu insanoluyla paylamak zorundalar!"
"Peki Enlil etkilendi mi?" diye sordu Glgam.
Ziusudra bir elini kaldrd ve sznn blnmemesi ge
rektiini gsterdi. "Bilge szlerden ders ald; fakat affedici
deildi. 'Ziusudra'nn soyu oalp yaylsn; ama hastalk
ve lmle kvransn. nsanolu, Yeryz'n Anunnaki'yle

274
Zecharia Sitchin

paylasn; ama blnsn ve blgelere ayrlsn. Bazlar benim


evime, bazlar vey kardeim Enki'nin evine ibadet etsin;
ama ikisi birbirine karmasn... Ve Enki'nin ifa ettiklerine
yalnzca tank olan Ziusudra ile karsna gelince; gelsinler ve
tanrlarn arasnda yaasnlar!' Her birimizin elinden tuttu ve
bizi kendi gk gemisine gtrd. 'Tanrlarn blgelerinden
birinde oturacaksnz,' dedi, 'Nibiru'nun bir sonraki yaknla
masna; roket gemilerinin, gezegenler arasnda yolculuk eden
gemilerle bulumak zere ykselmek durumunda kalmalar
na dein."'
Sesi azalarak yok oldu ve sessizlie brnd. Amzara da
sessizdi.
"O felaket, korkun Tufan, ne kadar zaman nceydi?" diye
sordu Glgam.
"Nibiru, o zamandan beri iki kez gelip gitti bile," diye ya
nt verdi Ziusudra.
"Ama Enlil demiti ki... " diye balad sze Glgam ve
cmlesini bitirmedi.
"Savalar oldu, tanrlar aras savalar," dedi Ziusudra. "Tam
burada, yasak blgenin gklerinde, ilk kesime srasnda kor
kun arpmalar oldu ... Sonra ikincisinde, bizim iin yer yok
tu. Gryorsun, Glgam, bu, tanrlarn gerek srr: onlar bile
yalanp lrler; ancak onlarn yllarnn, bizimkinden farkl bir
hesab vardr... Evet, uzaklardan gelen Glgam: Gklerde ol
duu gibi Yeryz'nde de, her ey ve herkes iin belirlenmi bir
sre vardr. Domak iin olan zaman, lmek iin olan zamann
yoldadr!"
"Ancak sen onca zaman yaadn; tanrlar gibi oldun!"
diye steledi Glgam. "Aydnlatmaya geldiim sr bu, Zi
usudra!"
"Bizi srekli genletiren, kuyumuzun suyudur," dedi Zi
usudra.

275
lmeyi Reddeden Kral

"Annemin dediine gre bu, bir bitkiymi; Hayat Aac'nn


meyvesiymi!" diye kar kh Glgam.
"Sudan," diye vurguyla belirtti Ziusudra. "Gerekten de
bir bitki var ve onun meyvesi, Hayat Meyvesi' dir. Ancak onu
tketseydik, bir daha yetimeyecekti. Bu nedenle tanrlar onu,
asla solmayacaklan kuyunun dibine ektiler. Suyu iip iinde y
kanyoruz; nk o, meyvenin gc sayesinde Hayat Suyu."
"Kuyu nerede?"
"El ii bahede. Anunnaki kazd onu. Suyu, Yeryz'nn
alhnda akan iki nehirden gelen en saf su. Bitki ise bizzat
Nibiru' dan getirildi."
"Bu, gerekten de bir mucize," dedi Glgam. "Bir son ol
madan yaamak ve yaamak; gerekten de kutsal bir ltuf!"
"nzivada yaamak ve yaamak; oullarnn ve torunlar
nn ve onlar izleyen herkesin ldn bilmek... Sen buna
ltuf mu diyorsun?"
"Bunlar, umutsuzluk szckleri," diye yant verdi Gl
gam. "nzivan, mantn allak bullak etmi ... Bana gelirse;
lme karlk her zaman yaam seerim. Beni kuyuya gtr
ki, suyundan pay alaym ve sonsuza dek yaayaym!"
Ziusudra, karsna bakt. Kadn, ban sallad.
"Sonsuza kadar yaamak iin burada sonsuza dein kal
malsn," dedi Glgam' a. "Sudan srekli imelisin; yoksa
etkileri geip gider."
"Kuyuyu gster bana!" diye diretti Glgam.
"Gel benimle," dedi Ziusudra. Glgam' yapay baheye
gtrd ve ona kuyuyu gsterdi. "Derindir; ok derindir,"
dedi. Sonra eve dnd ve Glgam' bahede yalnz brakh.
Glgam kuyunun iine bakh ancak dibini gremedi. K
yafetinin kenarn yrtp ondan eritler yapt ve eritlerin yar
dmyla ayaklarna ar talar balad. Geriye, eve doru bak
t. Ziusudra ve Amzara kapnn eiinde durmu, onu belli

276
Zecharia Sitchin

bir mesafeden izliyorlard. Amzara'nn elini ona veda eder


gibi kaldrdn grd.
Oysa yalnzca dalp meyveyi karacam, diye dnd. Eli
ni onlara doru kaldrp dosta sallad. Ardndan kuyuya
atlad.
Serin su onu bir darbe gibi vurdu. Ar talar onu aaya
ekerken, soluunu tutuyordu. Kuyu derin olsa da su yle
sine safh ki, azndan ieriye giren k aaya kadar nfuz
ediyordu. Dibe eritiinde suda nazike dalgalanan bir bitki
grd; kuyunun dibinde aknhlar vard. Bitkinin uzun, dik
bir gvdesiyle, zerinde yuvarlak meyvelerin yetitii ksa,
kaln dallar vard. Gvdeyi kavrad ve bitkiyi, gl bir ek
me hareketiyle kkleriyle birlikte kard. Bitkiyi sol elinde
tutarak, hanerinin yardmyla ar talar kesmek ve bylece
ayaklarn serbest brakmak iin sa elini kulland.
Elinde biricik dlyle yukarya yzmeyi bekliyordu.
Ancak bitkiyi skt anda su, onu kuyunun dibine mhlan
m halde tutarak girdap yapmaya balad. Cierleri havaya
hasretle patlyor; gzleri bulanyordu. Bilincini yitiriyor; g
rnmeyen eller tarafndan ekiliyor; gl bir az tarafndan
emiliyor gibi hissediyordu. Ancak, tek yaamna tutunan biri
gibi, deerli bitkiye tutunmay srdryordu.

277
E
n eski zamanlarda belirlenen zorunlu trenler ve uy
gulamalarn gerektirdii gibi on iki gnlk Yeni Yl
festivali, tar, Ninsun ve daha dk rtbeli on dier
tanrnn Erek' ten sessizce ayrlmasyla balad: Anunnaki'nin
henz Yeryz'nde olmad zamanlar anan, sembolik bir
eylemdi bu. lk gece gne bathktan sonra, tm halkn ve hay
vanlarnn evlerinin iinde olmalarnn istendii bir zamanda
gerekleiyordu; darda olmak, kesin lm demekti.
Tanrlar, meale tayan rahipler eliinde toplandklar Kut
sal Blge' den sessizce hareket ettiler. Kutsal Rhhm' a vardlar
ve orada, rahiplerle dolu mavnalara bindiler. Frat Nehri'ne
doru Derin Sular Kanal boyunca yol alp, ehrin duvarndaki
Byk Kap' dan getiler.
nceden belirlenmi kyya vardklarnda, gece yars ge
miti. nip, sessizce Bit Akiti bina topluluuna, "Yeryz'nde
Yaam Balar" adl sazdan kulbe grubuna doru yrdler.
Rahipler, mealeleri bina grubunun evresine yerletirdik
ten sonra mavnalara ekildiler ve tanrlar yalnz brakarak
Erek'e dndler. Orada hangi ayinleri yaphklarru, hangi giz
li grmeleri gerekletirdiklerini Yksek Rahip dahil hibir
lml, asla bilmedi.
Sabahleyin tanrlarn ehirden ayrldklarn fark etmi
gibi yapan rahipler, halk uyarmak iin koboynuzundan bo
razanlar aldlar. Tm bolluun, gvenli yaamn ve hayati

279
lmeyi Reddeden Kral

kurallarn kayna tanrlar, insan srlerini terk etmilerdi.


Tapnaklardan gelip sokaklarda koturanlar "Tvbe edin!
Tvbe edin! Her biriniz gnahlarn itiraf etsin ve af dilesin!"
diye baryorlard. Bylece drt gn srecek olan tvbe etme
ve gnah karma balamh; insanlarn bir blm ana ta
pnaklarda, bir blm sokak kelerindeki mabetlerde, ama
birou kendi evlerinin snrlar iinde, sunaklarnda, birbir
lerinden ve tanrlardan af diliyorlar ve gnahlarn itiraf edi
yorlard.
kinci sabah Yksek Rahip, gne domadan iki saat nce
kalkh ve ykanp gerektii ekilde giyindikten sonra, gelenek
sel sabah adaklarn sunmak zere tar'n tapnana gitti;
sanki tanra oradaym gibi yaparak, onun dnn bek
lemiti. Ancak dnmemiti ve takip eden feryat figan, kenti
doldurmutu.
nc sabah Yksek Rahip, tar'n tahhnn nne iki hey
kelcik koydu: biri sedir, dieri selvi aacndand. Her ikisi de
alhnla kaplannh: biri ylan, dieri akrep biimindeydi. Ve bir
rahip kurultaynn huzurunda Yksek Rahip, halkn bu sr
nen yarahklarn elinden ac ekme isteini aklad. Zehirleri,
gnahkarlar ldrecek ve drst itiraflar cezalandracakh;
bylece tanrlarn geri dnmeleri, merhamet gstermeleri, ya
am ve bolluu geri getirmeleri mmkn olacakh.
Sonra rahipler sembolik olarak kentlerin, kylerin, meyve
bahelerinin ve tarlalarn olmad; insann, srnen yaratk
larca srlp sokulduu ve vahi hayvanlara yem olup yaban
da yaad zamanlar anmsayarak, tar'n arabasn ekmek
iin terbiye edilmi aslanlar kafeslerinden darya saldlar.
Hayvanlar nlerine kan herkesi peneleyerek, cesaretlerini
kantlamak adna sokakta, nlerinde koma cretini gsteren
birka adam yaralayarak, ehrin sokaklarnda lgnca ve
aknlk iinde kotular.

280
Zecharia Sitchin

Drdnc gnn sabahnda Yksek Rahip, gne doma


dan tam saat ve yirmi dakika nce, byk ziggurata kh
ve tar'n gezegeni olan Sabah Yldz'nn yerini saptad. Ha
yr dualarn ettikten sonra ellerini kaldrd ve gezegene se
lam durdu. Ardndan ziggurahn tepesinden, toplarun olan
rahiplere talimatlarn duyurdu.
"tar, Gklerde ortaya kh! Gksel kralie, dualarmz
duydu. Kutsal Blge' de yaplabilecek her ey yapld. imdi
sra, tar'n Yeryz'nde ortaya kmas iin kralda ve halkta!
Gidin; haberi iletin; sarayda ve ehirde bilinmesini salayn!"
O gn, festivalin drdnc gnnn leden sonrasnda
Niglugal, sinirli sinirli arnlyordu odasn. Ancak Kaba ie
riye gelince durdu; selamlamak iin kollarn kenetlediler.
Kaba "ehirde huzursuzluk byyor," dedi hemen.
Niglugal "Buradan bile hissedebiliyorum bunu," diye onay
lad.
"Yarn, beinci gn," dedi Kaba, "halkn saraya doru y
ryecei gn... Ve kralmz yok. Urnungal hemen tahta gei
rilmeli!"
"Bu, son derece sra d," dedi Niglugal, "bir kraln, nce
den tanra tarafndan kutsarunadan tahta gemesi."
"Ama Hanmefendi tar ve tm dier tanrlar Bit Aki
ti' deler!"
"Bunu bilmediimi mi sanyorsun?" dedi Niglugal, nere
deyse bararak. "tar ve Ninsun'un, kraln dnmesini ya da
lm halde bulunmasn beklemek zere imdiye kadar var
dklar o lanet antlama ... Onun iin olmasa oktan harekete
gemi olacam dnmyor musun?"
"Harekete gemek mi? Nasl?" diye sordu Kaba, Niglugal' a
bakarak.
"Bover," diye yantlad Niglugal, kumandann bakla
rndan kanarak. "Gerek olan, yarnki trenler iin bir kral

281
lmeyi Reddeden Kral

gerektii ve hi yok. te yandan, gen yan gz ard etsek


bile byk oul, tanra olmadan tahta geirilemez... "
"Yani?"
Niglugal "Yani bir vekil, geici bir kral olmak zorunda,"
dedi, Kaba'yla yzlemek iin dnerek.
"Sen mi?" diye sordu Kaba, eliyle belindeki haneri kav
rayarak.
"Evet; sen baka bir zm bulamazsan ... Bulabilir mi
sin?"
"Bunu dnp tanacam ve dier kumandanlarla tar
hacam," dedi Kaba . "Glgam'a sadakat yemini ettim!"
"Ben de yle," dedi Niglugal. "Ama o gitti ve belli ki artk
yaayanlarn arasnda deil."
Kaba ayrlrken kollarn yeniden kenetlediler ve yalnz kal
dnda, Niglugal'n yznde yayvan bir glmseme vard.
Kaderin ona iyi davrandn dnd.
***

"Kapy an ve beni ieriye aln!" diye bard adam, surlarn


zerindeki muhafzlara.
Aaya bakhlar ve giysileri yrhk prtk, salar vahice uza
m, yanaklar km, sandaletleri kopmu, bitkin bir adam
grdler.
"Git buradan, dilenci!" diye bard askerlerden biri. "Yeni
Yl festivali srasnda ehrin kaplar kapaldr. Bunu dilenci
ler bile bilir!"
"Yeni Yl festivali mi? Bir yl m geti?"
"Mevsimleri tanmyor musun, dilenci?" diye aaya ba
rd asker, mzran kaldrarak. "Defol git; yoksa seni ken
dine getireceim!"
"Dilenci deilim ben!" dedi gezgin. "Ben, kralm!"
Asker, kahkahaya bouldu. "abuk gel ve silahn dikkatle
kaldr," diye seslendi yoldalarna. "Dilencilerin kral, kapda!"
282
Zecharia Si tchin

"Ben, Erek kral Glgam'm!" diye haykrd kapdaki


adam. "An kapy ve beni ieriye aln!"
Bbrlenen dilenciyi grmek iin yoldalar tarafndan
arlan surlardaki askerler, adamn sesindeki otorite ve bu
yurganlk karsnda glmeyi kestiler. Sonunda aralarndan
biri "En iyisi, kumandan armak," dedi.
Olay yerine gelen kumandan "Hey, yal adam," diye
bard. "Kral Glgam oktan gitti ve ld ... Git buradan;
kaplar alana dein, krlarda kalacak bir yer bul; sonra seni
ieriye alacam ve sana sadaka vereceim. imdi git bura
dan!"
"Ben sadakaya ihtiyac olan bir dilenci deilim!" diye geri
seslendi adam. "Ben Glgam' m; giden, ancak geri dnen ve
yaayanlar arasndaym! Kutsal Ninsun'un olu, Urnungal'n
babasym. Yce tanrlar adna; kapy a da ehrime girebile
yim!"
Kumandan, askerlerle bakh. "Szlerinde doruluk bile
olsa, festival bitene dein kaplar alamaz," dedi.
"Niglugal', bamabeyinciyi arn!" diye emretti kapda
ki adam.
Kumandan, kararszlkla evresine baknd. Askerlerden
bir ya da ikisi, omuzlarn silkti. "Gayet iyi," dedi kumandan
sonunda, "Saraya haber vereceiz. Brakalm da bu yabanc
nn feryadyla daha yksek rtbeli birileri ilgilensin."
Niglugal surlarda belirene kadar biraz zaman geti. Orta
ya kt anda kapdaki adam haykrd, "Niglugal; sadk ba
mabeyincim! Ben, kraln Glgam'm! Geri dndm!"
"Bu ses," diye bard Niglugal, "kraln sesi bu! Kapy
an, abuk!"
"Ama festival..." diye kar kmaya balad kumandan.
"Kral bu; seni aptal!" diye bard Niglugal. "Oluna hala
sa bir baba kalmasn istiyor musun?"

283
lmeyi Reddeden Kral

Kumandan kaplarn almas iin bara ara emir ve


rirken Niglugal, surlarn basamaklarndan aaya kotu.
Kapnn almasn ve gezginin oradan geip ieriye girme
sini bekledi.
"Niglugal; sadk bamabeyincim!" diye kollarn aarak
haykrd adam. "Gel de sarlaym sana!"
Niglugal ban edi; sonra adama bakh. ne doru adm
atp kendisine uzanm elleri tutarak, srr ele veren yara izle
rini aramak iin onlar yana evirdi. Oradalard.
Niglugal "Kukularm affedin," dedi, "ama emin olmak
zorundaydm. Sesiniz ve boyunuz dnda o kadar deimi
siniz ki, kralm!"
Glgam, onu kendine doru ekfi ve kucaklad. Gzlerin
de yalarla, birbirlerine sarlnu halde bir sre durdular.
"ldnz sandk," dedi Niglugal. "Denizciler gemi
nizin enkazn buldular ... Ve ite buradasnz; sa salim! Ama
yanaklarnz km; etleriniz ekilmi; cildiniz, hayvan de
risi gibi olmu. Neredeydiniz; nasl hayatta kaldnz?"
Glgam "Gcm ve huzurumu geri kazandktan sonra
sana hepsini anlatacam," dedi. "Beni saraya gtr!"
Askeri bir mfreze eliinde, yava yava yrdler sa
raya. Onlar ilerledike kraln dnnn haberi, kente yayl
d. Ahali "Glgam yayor! Glgam dnd!" diye birbirine
seslenmeye balad. Saraya giden sokaklar kalabalklarla dol
maya balad. Glgam onlara el sallad; bazlar da selamna
karlk verdi.
Glgam "Festivalin kanc gn ki, insanlar sokaklar
da?" diye sordu.
"Beinci."
Glgam, Niglugal' a yzn dnmek iin uzun admla
rn durdurdu. "Beinci gn m? Demek ki tam zamannda
gelmiim!"

284
Zecharia Sitchin

"Gerekten de yle," dedi Niglugal. "Acele etsek iyi olur;


nk birazdan kargaa kacak."
Glgam, onu durdurmak iin elini Niglugal'n omzuna
koydu. "Eer bugn dnmemi olsaydm," dedi, "o zaman
ne olacakh?"
"Anneniz ve Hanmefendi tar'n, tanralarn arasnda
ki antlamaya uygun olarak bir yl beklenmesi gerekiyordu.
Tahta hi kimse geirilmedi."
"Olum, Umungal?"
"yi; ama tahta gemedi."
"Hanmefendi tar baka birini mi destekliyor? Yksek
Rahip Enkullab' m?"
"Enkullab, Anu'nun grnmez eli tarafndan vurularak
ld," dedi Niglugal.
"Anu yce olsun!" diye bard Glgam. "Ne zaman oldu
bu?"
"Siz Eridu'yu geip aa Deniz'e vardnzda."
"Bunun nasl olduunu bana anlatmalsn," dedi Glga
m. "Yksek Rahip kim imdi?"
"tar'n isteiyle, en uzun sre hizmet etmi olan rahip
seildi. Ad, Dinenlil. Nippur'un rahip soyundan geliyor. Ba
bas, Nippur' da yldz yollar akademisinin banda ve Efendi
Enlil'in sadk bir hizmetkar."
"Olum gvende yleyse, deil mi? Tapnan dman
l bitti mi?"
"Evet; tam da yle," diye yantlad Niglugal. "imdi acele
etseniz iyi olur. Ykann ve stnz deitirin; srarl kalaba
lklar pek yaknda sarayda olacaklar."
Admlarn hzlandrdlar. Saraya yaklatka kalabalklar
younlat ve askerler, kral ile bamabeyincisi iin yol amak
amacyla bir yn oluturmak zorunda kaldlar. Saraya yak-

285
lmeyi Reddeden Kral

latklarnda ve gzetleme kulelerinden grlebilir oldukla


rnda bir askeri mfreze, aceleyle yardunlarna kotu. Tm
blklerin kumandan Kaba'nn komutasndaydlar.
ki grup karlatnda adam, "Krala selam olsun!" diye
bard.
Glgam, onunla kahramanlarn yntemiyle kollarn ke
netledi. "Seni grmek gzel, Kaba," dedi.
"Tekrar ho geldiniz, efendim," diye yantlad Kaba, ba-
n eerek. "Hepimiz zledik sizi."
"Peki Umungal nerede?" diye sordu Glgam.
"Kraliyet odalarnda sizi bekliyor," dedi Kaba. "O, iyi."
Glgam, kumandanla gz gze geldi. "Onu grmek iin
sabrszlanyorum," diye yant verdi.
***

Baba ve oul kavutuunda uzun bir kucaklama yaand ve


Glgam'n gzlerinde ya, boaznda bir yumru vard.
"Ne kadar da bymsn!" dedi Glgam sonunda.
"ldn sylediler," dedi Umungal, "ama buna inana
madm... " Yzn, babasnn gsne gmd.
Glgam, olunun gr salarn okad. "Sen, uruna ya
anacak tek eysin," dedi usulca. Sonra olunu geriye itip,
iyice bir bakt ona.
"Byk ve gl; hem de daha olgun!" dedi Glgam, g
lmseyerek. "Varis olmaya layk biri!"
"Artk sen dndne gre, gerekten de olgunlaacak ve
devlet ilerini renecek zamanm var," dedi Umungal, ba
basna bakarak. "ok daha zayf ve esmer tenli olsan da, ayn
eski sensin; ama artk daha da iyisin; yle deil mi?"
Glgam'n akl kart.
"Bykannem Ninsun, bana srrn anlatt, Baba," dedi
Urnungal, glmseyerek. "Kutsal soyunun sana verdii hak
la, Hayat Meyvesi'ni edinmeye gittiini!"
286
Zecharia Sitchin

"yle mi?" dedi Glgam, elini olunun omzuna koya


rak. "Ne yazk ki kaderin benim iin uygun grd, bu de
il... Gel; otur da anlataym sana." Odada meyve ile arap
vard ve Glgam, gcn toplamak iin araptan yudum
luyordu.
"Gemimiz bir iblis tarafndan batrldktan sonra," diye
oluna anlatmaya koyuldu, "yalnzca Enkidu ve ben kur
tulduk. Ancak Enkidu, Enki'nin bir yarats olarak denizin
tuzlu suyuna dayanamad. Gzlerimin nnde solup gitti...
Yaban kendi kendime, yryerek, annemin bana gster
dii haritay anmsayarak kat ettim. ektiklerimi ve ser
venlerimi sonraya saklayacam; nk hepsinin bir katip
tarafndan kaydedilmesini arzu ediyorum. Birok servenin
ardndan, tanrlarn bir kayks olan Uranabi'nin yard
myla suyu lm getiren denizi atm. Kutsal kaplardan
getim; yasak blgenin muhafzlarnn meydan okumalar
na direndim. Bana, bir tnelin iinden, Tufan'n kahraman
Ziusudra'nn karsyla birlikte yaad vadiye kan yolu
gsterdiler. Tm bu saysz yl boyunca hayatta kalmalarn,
dibinde Hayat Meyvesi'nin yetitii bir kuyuya borluydu
lar. Suyunu itike srekli genleiyorlard. .. Kuyuya dal
dm ve Hayat Bitkisi'ni kopardm; onu Erek'e getirip yeni
den ekeyim ve genleeyim diye!"
Umungal "Bu, harika bir haber!" diye bard. "Benim tah
ta karlmam ile ilgili konumalar vard; ama ben kral olmak
istemediimi syledim ... Sen hayattayken, deil!"
Glgam'n eli titredi. "Srrm, bu," dedi. "Kemiklerimde
lm var; gnlerim sayl... Ve kral, sen olacaksn!"
"Ama Hayat Meyvesi; onu aldn sylemitin!"
"Bitkiyi kopardktan ve talar ayamdan kestikten son
ra, gzlerim buland ve cierlerim patlad. Kuyunun dibinde
birleen iki nehrin akntlar, beni bir girdapla kavrad. Bilin-

287
lmeyi Reddeden Kral

cimi yitirdim ve hzl aknhlarla, l bir beden gibi tandm...


Uyandmda, kendimi bilinmeyen bir denizin kysnda,
hala bitkiye tutunurken buldum. Ky boyunca yrdm ve
ne vadiyi ne de onu evreleyen dalar grebildim. Uzun sre
sonra bir balky fark ettim; bana su ve ekmek verdi. Erek'i
bilmiyordu; lkemizi de. Ancak dar denizin kar tarafnda
bir ky bulabileceimi syledi. Beni teknesiyle karya geirdi
ve glge veren aalarla serin sulan olan bir emenin olduu
bir yer gsterdi..."
Glgarru, testiden su imeye yetecek kadar uzun bir sre
durdu. "Zorlu snavm su ile olmu olsa da, bir ekilde susa
mhm ve kurumutum... Giysilerimi karp onu ve bitkiyi
emenin yanna yaydm; sonra, ferahlahc bir yzme iin ha
vuzuna daldm ... "
Eli iddetle kasld ve gzleri yalarla doldu.
"Sonra ne oldu?" diye sordu Umungal.
"Bir ylan... Bir ylan, lmszlm ald!"
"Bir ylan m?"
"Bir ylan, tm yarahklarn en irenci, emenin yannda
brakhm bitkinin kokusunu alm... Kayalarn arasndan
geldi ve bitkiyi alp gtrd! Havuzdan khm srada onu
kayarak giderken grdm. Onu vurmak iin bir ta aldm
ama ben nian alamadan kayalarn arasnda kayboldu; tm
lgn araym, bounayd ... "
"Peki ya bitki, Hayat Meyvesi?" diye haykrd Urnungal.
"Ylanla birlikte yok oldu ... Oturdum ve ac ac aladm,
olum. Gzlerimden saatlerce yalar boand. Sesimi Utu'ya
ykselttim; fkemi ve acm, Efendi Anu'ya bardm. Ve son
ra gldm de gldm... "
"Gldn m?"
"roniyi grmyor musun, Umungal? Bitkiyi kuyudan ko
pararak, sonularn dnmeyerek, Ziusudra'ya ve karsna

288
Zecharia Sitchin

lm getirmitim ... Ve yalnz balkyla beni yanna gtrd


ylan, hzl cezamn aralaryd ... Anladm ki insan, kade
rinden kaamaz. Ne denli yksee hrmanrsak dmz o
denli sert olur!"
Umungal, elini babasnn koluna dayad. "Grlmemi yer
ler grdn;" dedi, "karla kapl dalara trmandn; Humbaba'run
ve Gklerin Boas'run hakkndan geldin... Adn asla unutul
mayacak; ykn, sonsuza dek ezberden anlahlacak!"
"Yolculuklarm ve eylemlerimi, uzaklardaki servenleri
mi ve bugn Erek' e dnm kraliyet katibi Dubar' a anla
tacam ki, hepsini kil tabletlere yazsn. imdi, olum; henz
kral olmay istemiyorsan, yaklaan trenlere hazrlanmama
ve hatta belki ihtiyacm olan uykunun birazn almama izin
ver ... "
Umungal giderken, olunu alnndan pt.
***

Drt gn sren tvbelerin ve kara kara dnmelerin ardn


dan Yeni Yl festivalinin beinci gn, insanlarn bashrlrn
duygularnn boalmas iin frsatlar sunuyordu. le saat
lerinde halk sokaklara uramt ve davullara vurup korna
ttrerek grlt yapmakla meguld. kindide kargaa,
insanlarn sarayda birleen kark bir kafile halinde toplan
masyla beraber dorua kh. Rahipler, tanrlarn dnn
gvence altna almak iin ellerinden geleni yaphlar. Yalnzca
kral, halk adna araclk etmek zere braklmt: onlar iin
gnl almak, kentin ve halknn yeniden arnabilmesi ve by
lece tanrlarn dnne layk olmas iin, gnahlarn gerek
tirdii utanmalar ve cezalar kabul etmek zere.
Kral, bu vesileyle saraydan kraliyet heyetinin muhafzlar
olmakszn, yalnz bana kmak zorundayd. Kutsal Blge' ye
giden kafileye liderlik yaparken insanlar ona hem satayor;
hem de onu tevik ediyorlard.
289
lmeyi Reddeden Kral

"Bu, tamamen nefret ettiim blm," dedi Glgam, sara


yn ana kapsnn surlarnda onunla birlikte duranlara. "Fakat
kral olarak grevimi yerine getireceim... "
Kalabaln barhlan kraln ne kp tvbekar kafileye n
derlik etmesi istekleriyle snrlanncaya kadar, bekledi. Ardn
dan aaya indi ve kapdan kh. Kalabalk, Kutsal Blge'ye
kadar kendilerine liderlik edebilmesi iin ona arkaya doru yol
ah. Ve yrye getiklerinde barhlar, davul vurmalar ve
koma flemeleri yeniden balad. Tm iti kak iinde kala
baln bandaki ehir htiyarlar, kalabal kraln arkasnda,
belli bir mesafede tutuyorlard.
Kutsal Blge'nin kaplarn yapmack bir isteksizlikle
aan rahipler, kalabal ieriye aldlar. Kurbanlar Masas' na
yaklaan kral, ortadan kaybolan tanrlara geleneksel koyun
kurban yerine kraliyet sembollerini sundu. Rahiplerin yar
dmyla nce tacndan ve mantosundan, kutsal olarak verilen
yetkisinin sembollerinden vazgeti; sonra krallnn simgesi
olan asay aldlar elinden; son olarak gcn ve zaferin sim
gesi, Kutsal Topuz'u vermesi gerekti. Bylece, tm gksel
ve Dnyevi yetkilerinden mahrum kalarak Yksek Rahip'in
nnde diz kt. "Gnahlarm ve sularm itiraf etmek
iin buradaym," dedi kral, nk onun Kefaret Gn'yd.
Ve Yksek Rahip tm halkn gz nnde kral, yznn
her iki yanndan tokatlad ve en byk kk drme ia
reti olarak, kulaklarn ekti.
"Gnahlarm ve sularm itiraf etmek iin buradaym,"
diye defalarca yineledi kral, toplamda yedi kez.
Ve ardndan Yksek Rahip, ona yksek sesle yle dedi:
"Tapnaa git; orada affedilmek iin dua et."
Bunu takiben halk, sessizlik iinde gnein bahn, altnc
gnn balangcn bekledi.

290
Zecharia Sitchin

Karanlk ktnde ve Gklerde yldzlar tamamen g


rnr olduunda Yksek Rahip, Eanna'dan kh ve ilahilerle
dualar mrldanarak ve her aamada yerlere arap dkerek,
zigguratn basamaklarn ar ar trmand. Ardndan kala
baln zerine tam bir sessizlik ktnde, her yl yaplan
Y kseklerdeyken adl okumann zaman gelmiti: Yarahl Des
tan, kaderin onaylanmas. lkaa ait gnlerde gne sistemi
nin nasl olutuunun, Gk Kubbe'nin ve Yeryz'nn nasl
yarahldnn, Nibiru'nun gne sistemine nasl kahldnn,
yaamn nasl baladnn ve Anunnaki'nin Yeryz'nde
Tanrlarn Kaps'n nasl ina ettiinin kutsal yks.
Ezberden okunan iirsel yky ocukluundan beri din
lemi olsa da Glgam, yal dizelerin kapsam ve grkemi
karsnda her seferinde altst olurdu:

Y kseklerde Gklerin ad konulmamken daha,


Ve aada Yeryz'nn ad verilmemiken, salam topraa;
Bir hi ancak ezeli olan Apsu, onlarn babas,
Mummu ve onlarn hepsini douran Tiamat'n,
Kart sular birbirine.

Daha olumamt bir saz, bir bataklk kmamt ortaya.


Gksellerin hibiri yaratlmamt henz;
Yoktu ad hibirinin, belirlenmemiti Kaderleri.

Yksek Rahip, salt sessizlikte eski iiri okumay srdrd.


Gezegenleri cokulu bir dille, ezeli varln ardndan iftler
halinde doan canl yarahklar gibi betimleyen iir, Nibiru'nun
Derin'den, iinde yarahld uzay boluundan ortaya kn
anlahyordu:
ekiciydi biimi, gzleri ldyordu canllkla;
Grkemliydi yry, eski zamanlardaki gibi, hkmeden.

291
lmeyi I<eddeden Kral

Tanrlar arasnda fazlasyla yceydi;


Azameti, geerdi hepsininkini.

Uzay boluundaki gezegenlerin yanndan geerken, "du


daklarndan ate fkryordu" ve dier gezegenler, "deh
et verici k patlamalarn onun zerine yadryorlard."
Onu kendi ortalarna zorla ekerek ve meylini oluturarak
Nibiru'nun paralarn kopardlar. Bylece Nibiru'ya bir Ka
der, onu Gklerde Tiamat'la arpmaya gtren bir rota bah
ettiler.
Yksek Rahip gksel arpmay ve Nibiru'nun meylinin
Tiamat' nasl ikiye ayrdn, bir yarsn Gksel Bilezik ve
Parlak Sr'y oluturmak zere parampara edip dier yar
sndan Yeryz'n nasl yarathn anlatan dizeleri okurken,
arada srada hayranlk ve dehet lklar ahlyordu. Grd
eyi beenen gksel tanr, Yeryz' ndeki sulan ve kuru
topra birbirinden ayrd; sularnda ve kuru topraklarnda
yaam yarath ve Anunnaki'yi, Evden Uzak'taki Evleri'ni
Yeryz'nde ina etmeleri ve nsan' kendi imgelerinden ta
sarlamalar iin ynlendirdi.
"te Gk ve Yer byle yarahld," diye bitirdi Yksek Ra
hip, alhna tableti okuyarak.
Kalabalktan byk bir "yaa!" nidas ykseldi ve surlar
la tapnaklarn zerinde duran rahipler aniden mealelerini
yaknca, byk avlu ve kalabalk aydnland. Sonra Yksek
Rahip yedinci tabletten Nibiru'nun altm ismini okumaya
koyuldu; o okuduka kalabalk, her ismi Yksek Rahip' in ar
dndan tekrarlyordu. Ve son isim okunduktan sonra boluk
ve karanlk yok olduundan, sevin lklar ve zil sesleri
ykseldi. Yeryz ve onun insanlar yeniden yaratlmlard
ve insanlara mevsimlerin, yamurlarn ve bereketin gvence
si salanmt.

292
Zecharia Sitchin

Kutsal Blge'nin kapsnda kral, ona saraya kadar elik


etmek zere bir maiyet bekliyordu. Kendi maiyetinin eliin
deki Yksek Rahip, ana tapnaa ekildi. Dalan kalabalk,
ark ve dansla rahatlyordu; arhk tanrlarn kesinlikle dne
ceini biliyorlard.
Ardndan gelen yedinci gn, simgelerin buyruuna gre
tanrlarn dn gnyd. Tanrlar, yedinci gezegen Yeryz
yerine oturmaya baladnda yaphklar gibi, bu yedinci gn
de yeniden Erek' e yerleeceklerdi.
Halk bu vesileyle gelenek olduu zere, tanrlarn gksel
simgelerini tayan kaideler hazrlad: Nibiru'nun ve onun h
kmdar Anu'nun simgesi, n yayan gezegen; Yeryz'nn
Efendisi Enlil'in amblemi olan yedi keli yldz; gksel kar
l ay olan Enlil'in olu Sin'in simgesi, hilal; son olarak,
gksel karl on iki yeli gne sisteminin d snrlarnda
ki konumuyla Yeryz'nn yanndaki gezegen olan tar'n
simgesi, sekiz keli yldz.
Mavnalarnn iinde Kutsal Rhhm' a gelen tanrlar, sevin
ten comu bir kalabalk ve geni bir rahip grubu tarafndan
karlandlar. Rahiplerin, tar'n nderliindeki On ki Tanr
iin binilmeye hazr tahhrevanlar vard. Askeri birlikler, tan
rlara daha yakndan bakmak iin bask yapan kalabal ge
ride ve kutsal kafile iin yolu ak tutuyorlard. Tanrlar, tahh
andran tahhrevanlara sa salim oturduktan sonra, zil ve el
arp alan rahipler, kafileye uygun bir ezgi almaya balad
lar. Tahhrevanlar tayc rahiplerin omuzlarnda ykseldi ve
kafile, Yksek Rahip'in nderliinde Kutsal Blge'ye doru
trmanna balad. Tanrlar ve rahipler rhhmdan ayrlnca
askerler rahatladlar ve kalabalk, kutsal kafilenin ardndan
dalga dalga ilerledi.
Rahipler nceden belirlenen yedi istasyonda durarak,
Anunnaki'nin yedi d gezegenden geerek Yeryz'ne var-

293
lmeyi Reddeden Kral

n anmak zere gerekli bildirileri yaptlar. Ve mzik, enlik


ve tezahrat eliindeki kafile, ana kapdan Kutsal Blge'ye
bylece giri yapt.
Tanrlar tahtrevanlarndan indii srada tar durdu ve
yksek Rahip'i ard.
"Dinenlil," dedi, "ben yokken sarayda bir karara varld
m? Olan bana elik edecek mi; yoksa Niglugal, kendini ha
lef ilan etmek iin cesaretini toplad m?"
Dinenlil "Her ikisi de deil," dedi, yere eilirken. "Glga-
m geri dnd."
"Glgam Erek'e geri mi dnd?"
"Tam da yle, Gklerin Kraliesi," dedi Yksek Rahip.
"Seni daha sonra aracam. -Tm ayrntlarla hazr
ol," dedi tar.
Kutsal konutuna dndnde, ona elik eden rahipler ge
ride kalp sadk hizmetisi Ninsubur onu karladnda tar,
grnr biimde tedirgindi.
Ninsubur "Bir sorun mu var, hanmm?" diye sordu, tar
resmi kyafetini fkeyle yere frlatrken.
"Glgam dnm!" diye haykrd tar. "Buna inanabili
yor musun?"
"Bunun sizi memnun etmesi gerekmez miydi, hanmm?"
dedi Ninsubur. "Bana Dumuzi'nin lmnden bu yana sahip
olduunuz tm erkekler arasnda, Glgam'n en sevdiiniz
olduunu sylemitiniz; yanlyor muyum?"
"Bu yzden ok rahatszm, Ninsubur," dedi tar. "n
k onu lanetledim; dolaysyla annesini de. Lanetim, srekli
yaam aramas ve onu asla bulamamas iindi. Eer yaama
yacaksa neden dnd; duygularm bir hi uruna alevlen
dirmek iin mi?"
"Belki lanetin bir etkisi olmamtr. Ya lmszl bu
lacak olursa?"

294
Zecharia Sitchin

tar glmsedi. "Akllsn, Ninsubur. Beni sakinletirmek


iin her zaman syleyecek sz bulursun... imdi bana yardm
et de Yksek Rahip'le grmek iin hazrlanaym ve ne bil
diini iyice reneyim."
"O ve Urnungal arasnda bir seim yapabilesiniz diye yan
giriten Niglugal' armam ister misiniz?" diye sordu Nin
subur.
tar duraksad. "Hayr. Eer kader Glganu' bu zaman
da Erek' e geri getirdiyse brakalm da kader, elindeki kozu
oynasn."
***

Takip eden iki gn boyunca Glgam, kraliyet konutunda


inzivaya ekilip yaamnn, servenlerinin ve bir lml
nn kaderinden kama araynn yksn, kraliyet katibi
Dubar' a heyecanla dikte etti. Grmek istedii tek kii anne
si Ninsun'du ama o, Yeni Yl festivali sona erene kadar Kut
sal Blge'den kamazd ve Glgam'n oraya girmeye izni
yoktu.
Akam saatlerinde onuncu gn baladnda, akam
yemei iin olunun ona katlmasn istedi. Urnungal ilk
nce babasnn konumasn beklediinden ve Glgam
dncelere daldndan, sessizce yediler. Glgam, an
cak yemekleri bittiinde ve hizmetkarlar gnderdiklerin
de konutu.
"Olum," dedi, "Niglugal ve Kaba ile konutum. Ben
yokken Erek'te olanlardan bahsettiler. Annemin sana ikinci
yolculuumun acil nedenini, Hayat Bitkisi'ni aradm an
lathn sylemitin ... Kutsal Blge' deki lmlerin ve benim
hastalmn nedeni ayn. Anu'nun eserinin iinden kar
dm ve annemin gvenle saklanmas iin tuttuu Kader
Tableti'ne dokunmak."
295
lmeyi Reddeden Kral

"O kadarn tahmin etmitim," diye yant verdi Umungal.


Glgam, ban onay anlamnda sallad. "Asl soru; aca
ba tar bu kadarn tahmin etti mi? Annemin tabletle ilgili
olarak ona hangi aklamay yaphn bilmiyorum. Dolay
syla yarn Kutsal Evlilik ayinleri iin konutuna gittiimde
beni neyin beklediini bilmiyorum. Ne de olsa tablet, Efendi
Anu'nun ona gnderdii bir mesajd."
"te yandan senin dnn onu memnun edebilir, Baba,"
dedi Umungal, "ve belki de iindeki kutsal belaya bir are
gsterebilir."
"Akllca szler, olum; ancak ne yazk ki gerek olmayan
bir umut. ifac annemin bile bendeki bela iin bir tedavisi
yok ve onun annesi, tm ifaclarn lideri, bana are olarak
yalnzca Hayat Bitkisi'ni nerebildi. Hayr, olum; nasl d
nrsek dnelim, ayn sona varyoruz. Tek bilinmeyen,
zamanlama."
Ayaa kalkh ve bir sanda gidip iinden yuvarlak bir tab
let kard. "ektiim zahmetler boyunca bu iki nesneye tutun
dum," dedi Glgam. "Bir tanesi, Kader Tableti'nin, yazs oku
nabilsin diye Hanmefendi Ninharsag'n kutsal zanaatkarlar
tarafndan yaplan bir replikas. Yasak blgenin muhafzlar
onu nlaryla snad; ancak tek yapabildikleri, onu hafife ka
vurmak oldu... " Kavruk kenar Umungal'a gsterdi. "Anu'nun

eseri deil; ama yine de kutsal bir doas var. Yeryz'nde bir
benzeri daha yok ve hem muhafzlar hem de Ziusudra'y da
marlarmdaki tanr kanna inandrmamda iyi i grd. Al onu
ve sakla!"
Niin?" diye sordu Umungal.
"nk beni Kutsal Blge' de neyin beklediini bilmiyo
rum; nedeni, bu. Gryorsun, Umungal; kral bile olsam kral
lm yok. Asam, tacm, krallmn tm emareleri, gelenein
emrettii gibi elimden alndlar. Ancak Kutsal Evlilik ayin-

296
Zecharia Sitchin

lerinden sa karsam onlar geri alabileceim. Ancak o za


man bir halef seimimi aklayabileceim... O zamana kadar
konuma gcm yok ve taht, bu birka gn iin yasal olarak
bo." Elini, olunun kvrck salar arasnda gezdirdi. "tar
ile olan karlamadan sa kmazsam, halefliin sana ema
net edildiinin kant olacak bu."
"Neden yarnki ayinler konusunda bu kadar kukulusun?
Hastalktan tr m, yoksa tar'n gazabndan m?"
Glgam alayl alayl glmsedi. "Olum; yarn gn do
umundan gn batmna kadar oru tutmalym. Rahipler
tapnakta iimi ve dm temizleyecekler; tenimi ovalayacak
lar; sam tarayacaklar ve cinsel organlarm yalayacaklar...
tar'n Gece Keyfi Blgesi olan Gigunu'ya nihayet alndm
da, yedi tr meyve yiyeceiz ve kutsal bir nektardan iece
iz. Yanmzdaki bir odada mzisyenler ve arkalar tatl ak
ezgileri sunacak ve tar da liri alp ark syleyecek. Sonra
Gklerin Kraliesi, beni glgelikli yatana gtrecek. nce
onu dalgalanan halatlardan oluan bir yataa karacam
ve onu ne arkaya sallayarak, elli kez iine gireceim; onun
cokunluunu uyandrmak ve erkekliimi kantlamak iin.
Cokunluu zirveye ktka ona glgelikli yatakta katlmam
iin, sevgili Dumuzi'sinin yapt gibi onun zerine kmam
iin seslenecek bana. Ancak eer elli kere yapamazsam ya da
onun yatana fazla erken girersem, gn n bir daha gr
meyeceim... "
Umungal'n yznde inanmakta glk eken bir ifade
vard. "Riskli meseleye benziyor," diye szlerini bitirdi so
nunda.
"Ve tamamen kutsal," dedi Glgam, gz krparak. Sonra
olunu yaknna ekti, ona sarld ve onu alnndan pt. "Ar
tk beni brak; nk yarnn yorucu ayinleri iin dinlenmeye
ihtiyacm var."

297
lmeyi Reddeden Kral

***

Kral, gne batmadan tanrann huzuruna gelmeyecei


halde, gne doduktan ksa sre sonra uyandrld ve faz
la uzatmadan Kutsal Blge'ye gtrld. Bu onuncu gnde
ne bir ey yemi ne de imiti; Kutsal Evlilik ayinleri onun
temizlenip arnmasn, dnyevi ve kutsanmam her eyden
kurtulmasn gerektiriyordu.
Kutsal Blge'nin kapsndaki rahipler Glgam', ken
disine elik eden ve saray grevlilerinden oluan kk bir
gruptan devraldlar. Bir seri temizlik ilemi iin onu Byk
Tapnak'n zel bir blmne gtrdler: bedeninin en saf
halinde olmasn salayan ovalamalar ve tren banyolar.
Trnaklar kesildi; salar krplp, ykanp tarandktan sonra,
bann arkasnda, ensesinde sarlarak bklm bir yn ile
tutturuldu. Ardndan bedeni, cinsel blgesine zel nem ve
rilerek ho kokulu yalarla batan ayaa yalandktan sonra
basit, beyaz, keten bir bornoza sarld ve uzanp rahatlamas
na izin verildi.
Gne batmadan iki saat nce son hazrlklar balad. Kra
ln bedeni bir kez daha ho kokulu yalarla ovuldu ve grevli
rahipler onu damat kyafetleriyle giydirdiler: nce ilebezi
ni andran beyaz bir cppe, ardndan beyaz psklleri olan
mavi bir kaftan. Kaftan, sa omzunu akta brakacak ekilde
zenle kvrld. Gelinin geleneksel armaan olan rengarenk
bir kuak, kaftann kvrmlarn sabit tutuyordu.
Gn balm yaklahka, evlilik kafilesi hazrlanyordu:
nce mzisyenler ve arkclar, sonra kraln tanraya bir ar
maan olan, iinde yedi tr meyvenin tand altn tablala
r tutan rahipler. Ardndan iki yannda birer kdemli rahiple
birlikte kral geldi ve onlar, kraln Gipar'a, tar'n Rahatlk
Evi' ne gerekten girdiine resmen tanklk etme grevini st
lenen on iki seilmi htiyar izledi.

298
Zecharia Sitchin

Tanraya elik eden rahibeler de onun son hazrlklarn


tamamladlar. Ykanm, kokulu yalarla yalanm ve sa
lar yaplm olan tar, imdi ilk olarak ii gsteren beyaz
elbiseyle, ardndan pskll kutsal kyafetiyle giydiriliyor
du. Hizmetisi Ninsubar son bir dokunula tar'n boynuna
onun en sevdii, ok katmanl lapis lazuli boncuklu kolyesini
takhktan sonra, tar'n bizzat takmay yeledii kutsal boy
nuzlu miferi verdi ona.
Her ey bittiinde Ninsubar, hanmn grmek iin geri
ye doru adm ath. Gnein son nlarnn da gidiiyle oda,
imdi kayna grnmeyen mavimsi bir kla ykanyordu.
Tanrann bedeninden ve sslerinden yansyan gk rengi
kta, Yeryz'nde temsil ettii gksel cismin kendisi gibi
grnyordu.
"Gerekten de tanrsalsnz; Gksel bir Tanra!" dedi Nin
subar. "Kral, ilahi grntnz karsnda bylenecek."
tar "Bana anlatldna gre kral fazlasyla gten d
m," dedi. "Gnahlar, Gk' e yalvaryor!"
"Ama tm erkekler arasnda en ok onu seviyorsunuz!"
"Onu seviyorum; ancak o, beni reddetti ve Anu'nun tab
letini benden ald . .. Onun, Glgam'n zerine bir lanet sal
dm!"
Artk yaklaan mzii ve arklar duyabiliyorlard.
Ninsubar "Onu rahat brakacak msnz?" diye sordu.
"Ninsubar; lanet geri alnamaz. Onu, sonsuza kadar ya-
am aramas ve asla bulamamas iin lanetledim!"
Ninsubar'n akl karmh. "Nasl sonsuza kadar yaama
dan, sonsuza dek arayabilir?"
tar, ban sallad. "Kaderin zmesi gereken bilmece de
tam olarak bu.

299
18

A
stra gzlerini alnda, aklna gelen ilk dnce l
m olduuydu ve bir sonraki dncesi, diri diri
gmldyd.
Buras tamamen karanlk, btnyle sessiz ve souktu.
Ban evirmek istediyse de yapamad; nk ard, ar
yordu ve boynu tutulmutu. Elini oynatmaya all; ama
uzuvlarnda sra d bir bitkinlik ve parmaklarnda bir tu
tukluk, kan dolamnn engellendii durumlarn ardndan
gelene benzeyen bir uyuukluk vard. Srtst yatyordu ve
bu denli duraan hissedince, l m, diri mi, anlayabilmek
amacyla bir kelime sylemek iin dudaklarn oynatmaya
all. Fakat dudaklar kuru ve souktu; tutarl bir ses kara
cak ekle giremediler. Bir tr inleme sesi kard ve o zaman
hayatta olduunu anlad.
Hayatta ... Ama nerede?
Hareket etmeliyim, diye dndyse de yapamyordu. ok
aba gstererek parmaklarn evirmeye balad ve bir sre
sonra dolamn onlara ve kollarna geri dndn duyum
sad. Kollarn zorlanarak, yavaa kaldrd ve eliyle yzne
dokundu. Temas rahatlalc oldu ve yanaklarn ovuturma
ya koyuldu.
Hareketi, yzndeki uyuukluu azaltl ve artk ban da
bir yandan dierine oynatabiliyordu; bu, boynundaki sertli
i hafifletti. Ellerini iki yanna drp etraf hissetti ve bir

301
lmeyi Reddeden Kral

yatakta olduunu fark etti. Bedenini ittirerek yatan dna


kaymaya balad. Ayaklar bklp yere deecek kadar da
rya ktnda, birtakm halatlara, bir tr aa dolanm oldu
unu kefetti. Bir yatakta aptal bir halat ann ne ii olduu
nu merak ederek bir kfr savurdu.
O anda zihninde aniden bir an belirdi: bir hamakta yat
yordu ... Bir adam vard; plak bir adam. Bir ne, bir arkaya,
bir ne, bir arkaya; sallanyordu ... Bedeninde yukarya doru
yaylan bir scaklk vard. .. Bir tr scaklk; iten gelen bir ay
dnlkt ...
Titredi. imdiyse yordu. Ne bir scaklk, ne de iten ge
len bir aydnlk vard. Bir rya myd?
Yataktan darya kayd ve ayakta durdu. Ayaklar, souk
bir zemine dedi. Bedeninden bir rperti geti ve aniden ba
ka bir ey hatrlad. .. Bir oda. Eyalarla dolu bir oda. Bir lir.
Lir mzii vard. ..
Ancak artk salt sessizlik vard. Hareket etmeksizin evre
sine baknd. Bir yerde bir k prlts fark etti ve ona doru
temkinle yaklat. O noktaya vardnda uzath elleri, bir
perdeye dedi. Kararsz bir elle onu kenara ekti. Ar per
denin ardnda bir pencere vard ve k, Astra'nn gzlerine
bir eki darbesi gibi vurdu. Gzlerini kapad ve sersemlemi
halde, sallanmamak iin perdeye tutundu. Sonra gzlerini
birok kez, a almak iin krptrarak ap kapad.
Dnd ve odaya bakt. Bir lir ve baka eyalar vard. Gl
gelikli bir yatak. Yatakta yanlamasna uzanm, yzn bir
yasta bastrm bir adam vard. Eli, diye anmsad kadn.
Beni buraya o kard. Dn gece.
Dn gece mi? gdsel olarak kol saatine bakt. Dokuza
yirmi vard.
O anda anlad ki, ii gsteren, ilebezini andran bir giysi
dnda tamamen plakt. Yataktaki adam da yleydi.

302
Zecharia Sitchin

"Kahretsin!" diye homurdand Astra. "Lanet gecenin ta


mamn yatp kalkarak burada geirmi olmalym. imdi de
ie ge kalacam."
Eli, yant vermedi. Zavall herifin tkenmi olduuna ama
mal, diye dnd Astra. Btn gece yatp kalkm olmal!
Giysilerini yere atlm halde buldu ve aceleyle giyindi.
Buradan nasl karm, diye dnd, Eli'nin hala derin uyku
da olduunu grerek. Artk a altndan ve odann lo
yerlerini bile seebildiinden, asansr ve iindeki kadn fi
grn fark etti. Oraya doru yryp canl gibi bir heykel
grd ve zihninde aniden bir baka an canland. tar, tan
ra ... Eli ona baz eyler anlatyordu; eski eyler ... Tmn,
uykuya daldktan sonra bir ryada grmt ...
Heykelin hatlarna dokundu.
"Hey, Eli!" diye bard adama. "Bil bakalm, ne oldu! R
yamda bu heykel gibi bir tanra olduumu grdm... tar
'dm ve sen de kral Glgam'tn!" Haykrnn Eli'yi uyan
drm olmas gerekirdi; ancak uyandrmad.
Astra artk sinirlenmiti. Kendini asansrn iine, heyke
lin yanna att ve birbiri ardna dmelere bastysa da hibir
ey olmad. e ge kalma olasl onu ldrtyordu ve hap
solma fikri onu bunaltyordu.
Asansrden kt ve yataa doru gitti.
"Haydi, baym," diye bard Eli'ye, ona yaklaarak.
"Kalk borusu zaman! Yalnzca kalk ve beni buradan
kar!"
Adam, yksek sesle sylediklerine aldrmad ya da onlar
duymad ve kadn onu uyandrmak iin elini kavrayp bir
ka kez ekti. Elini braktnda el, yatan stne geveke
dt. Neler oluyor burada, diye dnd Astra, korkuya ka
plarak. Eli'yi birka kez sarst ve bu da ie yaramaynca ne
eilip, adam biraz abayla srtst evirdi.

303
lmeyi Reddeden Kral

Gzleri ak ama cam gibiydi. Az yar ak olduu hal


de soluk almyordu. Penisi ereksiyon halinde olmakla birlikte
maviydi; koyu mavi. Nabzn kontrol etti; nabz yoktu.
Adam lmt.
Astra "Aman tanrm!" diye geriye ekilerek, dehete d
m halde bard.
Bir sre ne yapmas gerektiine karar veremeden, l be
deni szd. kmas gerektiini biliyordu; ama nasl? Odada
bir kez daha lgnca etrafna baknd ve ilk kez duvarlardan
birinde bir kap tokma fark etti. Aceleyle oraya gitti ve ya
kndan baknca, duvar kadnn kapy ayrt edilemez kla
cak biimde yapldn grebildi. Tokma evirdi ve kapy
ekerek atnda aaya inen merdivenler ortaya kt. Tepe
basamaklarn tesi karanlkt ve kadn, zeminde bir kapya
rastlayana dein aaya doru dikkatle ilerledi. Onu ap
iinden geti ve nceki akamdan anmsad oturma odasna
imdi yeniden geldiini grd.
Daha nce oday dolduran mavimsi k, gitmiti; ama ar
perdelerin arkasndan biraz k szyordu ve Astra oraya y
neldi. Ceketiyle el antasn arad ve onlar daha nce oturdu
u koltukta buldu. Ani bir hareketle ona yeniden oturdu.
Gzlerini kapad ve bir akam nce o odada neler olduu
nu anmsamaya alt. imdi lm olan ev sahibi, onunla konu
uyordu ve ona slaytlar gsteriyordu. Ona neler anlatyordu?
..

Baalbek'i, ocukluunu ve altnc parma anmsad. .. Onunla


mzede konuuyordu; kadn, buraya onunla birlikte gelmiti... Bir
nektardan itiler . Gzlerini at. Evet, bardaklar halen oraday
..

d, yandaki sehpada. inin sndn, havada szldn


duyumsamt. Ya sonra? Sonra ne olmutu? Bu anmsamalara
byleyici bir koku elik ediyordu; ancak koku duyusu imdi
ona kf kokusu rapor ediyordu ve yeni koku, anlarnn ze
rindeki sisin dalmasn sekteye uratyordu.

304
Zechari, Sitd i

Yn duygusunu yeniden kazanmaya alarak, odada


evresine bakt. Anlan iin bir dier dayanak noktas olan
slayt projektr, oradayd. Evet, adam ona heykelden bahsetmi
ti... Yukarya ktlar... Kutsal Evlilik gecesiydi. . .
Kf kokusu onu bouyordu v e bir rperti hissetti. Doru
mu anmsyordu; yoksa her ey bir yanlsama myd ? Hepsini r
yasnda m grmt?
Ban sallad; eyalarn ald ve merdivenlere yneldi. Bir
gece nce merdivenleri aydnlatan mavimsi k snmt;
ancak kat aralarndaki dar pencerelerden, yolu bulabilmesi
ne yetecek kadar gn geliyordu. k kapsna vardn
da neredeyse yere serpitirilmi bir tomar kada taklacakt.
Kap kilitliydi; ama mandal el yordamyla buldu ve kilidi
at. Kapy amak iin kolunu evirdiyse de, kmldamad.
Astra onu lgnca itti ve kap, byk aba sonucu ald.
Aydnlkta, takld ynn belli ki kapdaki mektup yar
ndan ieriye atlm mektuplar ve dergilerden olutuunu
grebiliyordu. Kapy ardndan kapatp pasaja admn atnca,
zerindeki "6" rakamn fark etti. Keye geldiinde, sokak ta
belasnn farkna vard: Kpti Geidi'ndeki, Kpti Sra Evleri.
"Pekala; lanetleneceim!" diye homurdand Astra, bunla
rn yalnzca birer rastlant olup olmadn merak ederek.
Hala youn bir sis vard ve Astra, bir gece nce mzede
brakt apkayla trenkotu anmsad. Onlar almaya gitti
inde bir nbeti tarafndan demir kaplarda durduruldu.
"Henz ziyaretilere almad," dedi. "imdi yalnzca
okuyucular giri yapabilir."
"Sadece apkam ve trenkotumu almaya gelmitim. On
lar dn gece burada braktm."
"Pekala," dedi, ona iyice bakarak. "eriye gelin."
Avluyu geerken nceki geceyi dnmeden edemiyor
du; tam da bu avludan, hi tanmad biriyle yrmt.

305
lmeyi Reddeden Kral

Her ikimizi de eski Smer 'e geri gtrecek bir kadere gerekten
inanm myd; yoksa bu, yalnzca beni yatana ekmek iin ma
sumca bir yntem miydi ?
Ban, kendi abuk kanan saflna inanamayarak sallad;
omuzlarn silkti ve merdivenleri hrmand.
Vestiyerde, ona bir nceki akam verilen plastik pusulay
gsterdi.
Grevliye "Sanyorum dn akam apkam ve trenkotumu
burada brakmm," dedi. "Onlar alabilir miyim, ltfen?"
"Elbette, neden olmasn," diye yantlad grevli. Raflara geri
gitti ve bir dakika sonra dnd. "zgnm," dedi, "ancak bu
numarada hibir ey braklmam. Aynca," dedi, ona merakl
gzlerle bakarak, "bu numaradaki tm pusulalar yerli yerinde.
Bunu nereden aldnz?"
"Fakat size syledim ya," dedi Astra. "Dn akam, Glga
m sergisi iin buradayken."
Grevli, Astra'ya kukuyla bakh. "Glgam sergisi mi?
Dn gece burada byle bir sergi yoktu. Baka bir galeriyle ka
nhrmadnza emin misiniz?"
"Haydi," dedi Astra, gergin biimde. "Ben deli deilim;
bilirsiniz ya. apkam ve trenkotumu burada brakhm; sergi
iin onlarn giriini yaphm!"
akna dnen grevli, mze gvenlik grevlilerinden bi
rine seslendi.
"Hey, Charlie," diye bard, "burada, dn gece bir Gl
gam sergisi iin burada olduunu syleyen bir hanm var.
Bununla ilgili bilgin var m?"
Grevli oraya geldi. "BirGlgam sergisi mi?" dedi, Astra'ya
bakarak. "Evet, byle bir sergimiz oldu; ama dn gece deil.
En az bir yl nce olmu olmal!"
"Bir yl nce mi?" diye haykrd Astra. "Dn akamd, bu
rada, bu mzede!"

306
Zecharia S i l d i r

"Evet, haklsn Charlie," dedi grevli. "imdi an msyo


rum bunu. Bir yl nce bu sralardayd. Kahve dkkan nda
iki servisi yapyorlard. .. "
"Delilik bu!" diye infilak etti Astra. "Ya apkam ve tren
kotumu alrm ya da bir yetkiliyle konuurum!"
"Sakin olun, Hanmefendi," dedi grevli, gvenlik grev
lisine bakarak. "Her ne zaman olduysa, apkanz ve tren
kotunuz burada deil; burada eksik olan bir pusula da yok.
imdi pusulanz geri aln ve Bykehir Polisi'ndeki Kayp
ve Buluntu blmn arayn. Fazla uzun sre geride brak
lanlar gnderdiimiz yer, orasdr."
"Tam orada, blmenin arkasnda bir telefon var," diye ek
ledi gvenlik grevlisi, parmayla iaret ederek.
Olan bitene anlam veremeyen Astra, pusulay geri alp
gsterilen yere doru ilerledi. El antasnda bozuk para ara
d; sonra polisi aramak iin bozuk paraya gereksinimi olma
dn anmsad.
"Hangi acil durum iin aryorsunuz?" diye yantlad sant
ral memuru.
"Polis."
Ayn klik sesi duyuldu ve bouk bir erkek sesi, kendini
Bykehir Polisi'nden avu Watson olarak tantl."
"Bir lm bildirmek istiyorum," dedi Astra, sesinde te-
reddtle.
"Saldn sonucu bir lm m?"
"Ah, hayr... len bir adam bu ... "
"Adnz nedir, Hanmefendi?"
"Ad, Eli'ydi... Elios'tu ... "
"Adnza ve adresinize ihtiyacm var. Nereden aryorsu
nuz?"
"Evet... Kpti Sra Evleri, numara alh... l bir adam
var... "

307
Reddeden Kral

"Nasl ld? Ne zaman?"


Astra, yant vermedi.
"Alo, hanmefendi!" diye aceleyle konutu avu. "Ada
mn ne zaman ldn biliyor musunuz? Bugn m? Dn
.. ?"
mu .
"Tam olarak bilmiyorum," diye fsldad Astra. Sesi ani
den zayflarak kayboldu ve telefonu elinden drd. Palto
rafnn orada tandk birini grr gibi oldu. Eli'ydi bu. Onu
grm myd?
Gzlerini kapad ve yeniden ah. Bu srada adam, gitmiti.

308
NOTLAR

1 Stel ya da stela: Genellikle anna amacyla yaplan ve tek par

adan oluan kaide, stun.


2 Klt: nan, tarikat, din. Daha ok eski uygarlklardaki inan

lar tanmlamak iin kullanlr.


3 Ninova: Gnmz Musul ehri yaknlarnda bulunan Asur

bakenti.
4 Orijinal metinde "Chaldean" olarak geen szck,
Mezopotamya' da Smer, Akat, Asur ve Babil mitolojilerini
genellemek iin kullanlr. Yldzbilimci, kahin anlamna da
gelir. Trke karl olan Keldani ise, gnmzde Ortadou
kkenli bir grup Katolik halk tanmlamak iin kullanlr.
5 Orijinal metinde "Orientalia" olarak geiyor; "Asya' dan ge
len, Asya'ya ait, Asya'yla ilgili" anlamna gelir.
6 ngilizcesi Canaan olan terim, Filistin'in Akdeniz ve rdn

Nehri arasnda kalan blgesini ifade eder.


7 lk kez Smer metinlerinde rastlanan szck, branice "gk
lerden gelen" anlamndadr. "Gzcler" olarak da kullanlr
ve zellikle uzayllarla ilgili birok metinde, dnya d var
lklara iaret ettii sav egemendir.
8 Gnmz Habeistan (Etiyopya) veya Yemen' inde olduu sa

nlan Saba Krall'nn hkmdar. Varl tarhmaldr.


9 Yedinci yzylda Sryani Ortodoks Kilisesi'nden ayrlm

bir Katolik kilisesine bal olarak, bata Lbnan olmak zere


ounluu Ortadou'da yaayan toplum.

309
lmeyi Rededen Kral

10 Trilit olarak da bilinen, iki dikey tan tad bir yatay ta

tan oluan yap.


11 Bir uygarlk, tr ve toplum ad olarak, metin boyunca tekil
ahs halinde kullanlmtr.
12 Bir nesnenin ya da rnn birebir taklidi. Mzelerde orijinal

eseri korumak ve onun yerine sergilenmek iin yaygn ola


rak kullanlr.
13 Ziggurat: Tanrda anlamna gelir. Eski Mezopotamya' da
piramite benzeyen, drt keli, ok katmanl teras yaps
gsteren tapnaklara verilen ad.
14 Uzun bir kuman vcuda sarlmasyla oluturulan antik

giysi.
15 Baz Mezopotamya efsanelerinde Anunnaki'ye hizmet eden

daha gen tanrlara verilen ad. Anunnaki ile ayn anlamda


kullanld yerler de vardr.
16 Smer ehir devleti. Bugn Irak snrlan iinde Fara olarak

bilinen yer.
17 Badat'n 30 km gneybahsnda kalan blge.
18 Filistin' de yaayan eski brani kavimlerinden biri.

19 Gnmzde srail' de kullanlan para birimi. Ayn zamanda

Eski Mezopo-tamya'nn para birimleri arasndadr.


20 Humbaba: Akad mitolojisinde sedir ormann koruyan, yz

aslana benzeyen canavar.


21 agaz ya da Sagaz: O dnemde Ortadou' da dehet saan
gebe, yamaa eteler. Mezopotamya yazl belgelerinde
adlan sk sk geer.
22 Babil'in delta ovalarndan oluan blge.

23 Dev ku olarak betimlenen, Enlil'in hizmetkar olduu d

nlen tanr.
24 Nippur'un gneyinde yer alan ve "yileme Yeri" olarak da

bilinen Smer kenti.


25 Baz tahminlere gre Sina Yarmadas.

310
Notlar

26 Smer metinlerinde ad geen, gnmz Umman snrlar

iinde kald dnlen, bakr ve diyorit bakmndan zen


gin blge.
27 Smerce ova anlamndadr.

28 Arpadan yaplan ve meyveye benzer bir tad olan bir tr

bira.
29 Gnmzde Pir mer Gudrun diye bilinen, Irak snrlar

iindeki da.
30 tar' a adanan tapnan ad.

31 Smer kltrnde ana asteroid kuana verilen ad.


32 Smer kltrnde on iki Zodyak takmyldzna verilen ad.

33 Msr'n eski halkna verilen ad. Sonradan Hristiyanlk dini-

ne gemi olan bu etnik-dini grup, Msr' da halen varln


srdrr.

311

You might also like