You are on page 1of 86

Henri BERGSON (1859-1941), Fransz filozof.

1927 ylnda Nobel Edebi


yat dln kazand. Sre, sezgi ve bellek gibi sorunlar hakknda sunduu
yeni fikirlerle XX. yzyl dncesi zerinde son derece etkili oldu. Berg
son'un felsefesi, ayru zamanda sinema, edebiyat ve psikoloji alanlarnda da
ilgi grd. En nemli eserlerinden bazlar; Bilincin Dolaysz Verileri zerine
Deneme, Madde ve Bellek, Glme, Ahlak ve Dinin ki Kayna, Yaratc Ev
rim.

Burag Garen EKTALIYAN, 1990 ylnda stanbul'da dodu. zel


Feriky Ermeni lkretim Okulu, zel Getronagan Ermeni Lisesi ve Ga
latasaray niversitesi Felsefe Blm mezunudur. Halen ayn niversitede.
yksek lisans eitimine devam etmektedir.
PiNHAN YAYINCILIK
Litros Yolu, Fatih San. Sitesi Na: 12/214-215
Topkap/Zeytinburnu stanbul
Tel: (0212) 259 27 60 Faks: (0212) 565 16 74
www.pinhanyayincilik.com
info@pinhanyayincilik.com
Sertifika No: 20913

Pinhan Yaynclk, Ekim, 2014

Genel Yayn Ynetmeni: Mahmut Sever

Birinci Basm: Ekim, 2014


Editr: Adem Beyaz
Dizgi: Glizar . etinkaya
Kapak Grseli: Eugene Ivanov

Teknik Hazrlk, Bask ve Cilt:


Yaylack Matbaaclk San. T ic. Ltd. ti.
Litros Yolu Fatih San. Sitesi Na: 12/197-203
Topkap-stanbul Tel: (0212) 567 80 03
Sertifika Na: 11931

Kataloglama Bilgisi:
1. Felsefe 2. Metafizik

Pinhan Yaynclk: 70 Felsefe Dizisi: 1 9


ISBN: 978-605-5302-50-4
METAFZK DERSLER
Uzay-Zaman-Madde

Henri Bergson

Franszca Aslndan eviren:


B. Garen Beiktalyan

pinhan
NDEKLER

FELSEFE DERSLERNE GENEL BR GR


I. Ders: Bilim ................................................................ 9
il. Ders: Bilimlerin Tasnifi .......................................... 13
111. Ders: Bilim Felsefesi zerine ................................. 19
IV. Ders: Felsefe ve Konusu ........................................... 25

METAFZK DERSLER
I. Ders: Uzay .............................................................. 33
il. Ders: Zaman ........................................................... 49
ili. Ders: Madde ........................................................... 55
NOTLAR ....................................................................... 79
FELSEFE DERSLERNE
GENEL BR GR
CLERMONT-FERRAND LSES
1887-1888

IVDERS
I. Ders

BLM

Bilmek [savoir] kelimesi gndelik anlamda kullanlr. Gece ve


gndzn art arda geldii, dnyann aa yukar kre eklinde
olduu, 2 ile 3'n toplamnn 5 ettii bilinir. Bununla birlikte
renmi olmayp da bildiimiz hatr saylr ey vardr. rnek
olarak fiziki olgular, yani belirli bir dzeni olan olgular ele
alalm. Herkes suyun belli bir sre boyunca stldnda bu
harlatn ya da suya atlan buzun batmayp suyun stnde
kaldn gzlemleyebilir.
Bununla birlikte bu eitli olgularn bilgisinin [connaissance]
bir bilim [.rcience] tekil ettii sylenemez. Herkesin kabul ede
cei gibi, bir bilime aina olmak iin mrekkep yalam olmak
gerekir ve en yetenekli ocuk bile okul sralarnda dirsek rt
meden bilim adam olamaz. O halde saf ve yaln bilgi ile zel
anlamyla bilim arasnda bir ayrm bulunur ve herkes bu ayrm
az ok net bir ekilde yapar.
Bu ayrmn aslnda neye dayandn demin yukarda veri
len iki rnee, yani suyun buharlamas ve donmasna bakarak
anlatalm. Yaygn kanya gre, bu iki fenomenin varl bilinip
defalarca ama defalarca tespit edilmi olsa da, her zaman iin bu
iki fenomen birbiriyle alakasz ve birbirinden ayr olarak mla
haza edilir. Bunlar gzlemleriz, not ederiz, sralarz fakat bi
limsel muhakemeye almam bir kiinin aklna bu ikisini bir-

9
METAFZK DERSLER

birine yaklatrmak veya bunlar birletirmek gelmez. Bilimin


grev edindii ey de budur zaten. Bilimin konusu, ilk bakta
birbirlerinden radikal bir ekilde ayrlr gibi grnen olgular
veya fenomenleri ya da daha genel olarak nesneleri birbirleri
ne vaki.atrmak, onlar hakknda sahip olduumuz devasa bilgi
okluunu az saydaki formllere 1 indirgemek ve bylelikle sa
hip olduumuz bu bilgiyi basitletirmektir.
,
Peki, bilim bu hususta nasl hareket eder ve bu indirgeme
neye dayanr? Bunu bilmek iin bilimin, yukarda bahsedilen du
rumda nasl ilediini tetkik etmek gerekir. Bir fiziki, kaynama
safhasna geen suyu mlahaza edince, bu suyun ilk b ata gaz
kabarcklar ihtiva ettiini, bu 1--aharcklarn s etkisiyle genleti
ini ve sonu olarak bu genlemeyle beraber gaz younluunda
bir azalma olduunu kesin deneylerle tesis eder. Dier rnek iin,
yani suyun stnde yzen buz rnei iin ise unu syl eyebiliiz:
Suyun donarak buz haline gemesine sebebiyet veren s d,
ilk bataki suyun miktarn artrmtr, miktardaki bu art yo
urluk bakmndan bir azalmay beraberinde getirmitir ve buzu
suyun stnde yzdren de bir s deiimi tarafndan meydana
gelen younluk b akalamdr, peki bu nasl iler?
te ilk bakta birbirinden son derece farkl grnen, yaygn
kanyla mlahaza edildiinde birbirinden radikal bir ekilde ayr
duran, belirgin eitlilie ramen, iki durumda da bir ve ayn for
mle indirgenebilecek iki fenomen. ki dunmda da mterek
olan ey, s deiimi ile belirlenen bir younluk deiimidir.
ki fenomende mterek olan, iki fenomeni de bir formlde
kucaklamaya ve kaynatrmaya izin veren eyin, ortak bir neden
olduunu fark etmek, yukarda sylenenleri zetlemeye kafidir.
Bu iki fenomenin ayn nedenlerle, yani s deiimi sebebiyle be
lirlendii kabul grdnden dolay bu iki fenomenin saf ve ya
ln sralau, bu nedenin basit beyannn yerine ikame edilmh;tir.
O halde bilimlerin pek ou iin bir ncekinden daha net
olan u tanm verilebilir: Bilim, nederlerin tespitinden ya da
kefinden elde edilen tek bir formlde mmkn olabilecek en
ok miktarda zel ol guyu kucaklamay grev edinir.

10
HENR BERGSON

Bu yeni tanm, bilim ve popler bilgi arasnda daha derin bir


uurum yaratr. Mesela bilmek [connaitre], kelimenin yaygn anla
myla, bir eyin vuku bulduunu bilmektir. Buna mukabil bilimsel
[scientifiquement] olarak bilmek [connaitre], bu eyin niin mey
dana geldiini bilmek [savoir], nedenleri anlamaktr ve nitekim
nedenleri ve zeminleri [raisons] bilmenin basit arzusu ite tam da
bilimsel bir zihniyetin izidir. Hayvanlar bu arzuyu hibir zaman
tecrbe etmez. Onlar, evrelerinde cereyan eden eylere bakmakla
yetinirler. nsan, nedenlere nfuz etmek iin youn bir arzu duy
duka ve anlamak. iin daha fazla aradka, daha kltrl bir varlk
olarak ve tad isme daha layk bir varlk olarak deerlendirile
bilir. Bilimle uraan dahi kiiler de ou zaman, nceden ne ke
fedecek bir neden, ne de aranacak. bir zemin yokmu gibi griinr
ken, neden ve zemin bulma ihtiyacn duyan kiilerdir.
rnein, arlk ve yerekimi yasalarnn kefinden nce
ar bir cismin yere dmesi ok doal bir ey olarak grl
yordu. O zamanlarda aklanacak bir eyin olduu fark edilme
miti. Bu fenomenin nedenlerinin arand zamanlarda ise bu
nedenler kefedilmemi olmalarna ramen, bilimsel zihniyetin
varl bylece kantlanm oldu.
Bilimin bu ikinci tanm baka bir ekilde de ifade edilebilir:
Bilim, sahip olduumuz ok sayda bilgiyi aklayarak, bunlar
az sayda formlde kucaklayarak, indirgeme yapmay hedefler.
Bu formller, tam da birok zel duruma tatbik edildiinden
dolay genel formller, ya da basite sylersek, yasalar olarak
adlandrlr. Mesela, bir nceki rnekte olduu gibi, eer ayrt
edilecek fenomenlerin says indirgenebilecek kadarsa ya da
daha ziyade iki fenomen bir tek formlde ihtiva edilebilecekse,
bunun sebebi bu formln genel bir forml olmasdr. Yani s
caklk, cisimlerin hacmini bakalatrr, tadil eder diyecek olur
sam, sonsuz derecede genel bir nerme beyan etmi olurum,
o kadar ki bu nerme yalnzca su ve buza deil ayn zamanda
tm mmkn cisimlere uygulanr. Baz fenomenleri beraberce
gruplamak. ya da basit bir formlle onlar aklamak istedii
mizde bu forml, daha sonra gstereceimiz gibi, ou zaman
ilk bata dnmediimiz bir sr olguyu zetler ve ihtiva eder.

11
METAFZK DERSLER

Bilimin bu son tanm zel olgulardan genel olgulara ge


meye dayanr.
Bilimin faydasn ve varlk sebebini anlamak iin bu tannu
derinletirmek ve bu tanmdan sonular karmak kafidir.
Evvela, eer sadece olgular bilebilseydik ve bu olgularn ne
denlerine asla nfuz edemeseydik, doa zerindeki her trl ta
hakkmden [empire] vazgemekzorunda kalrdk. in dorusu
doaya hkmetmek, baz fenomenlerin retimini kendi bana
belirleyebilmek demektir. Peki ya nedenleri bilinmeden bu fe
nomenler nasl retilebilir? Buharn younlamasna ilikin a
lmas Watt' 2 buhar makinesini icat etmeye sevk etti. Derste
ayrntl olarak ileyeceimiz zere, icatlar ou zaman tesadf
eseri gibi grnse de her zaman nedenler zerine yaplan al
malar ve bilimsel aratrmalarla hazrlanmtr.
Fakat bilimin baka bir yaran daha vardr. Bilini.lecin nihai
amacnn makineler icat etmek veya sanayiyi gelitirmek olduu
zannedilmemeli. Bunlar phesiz pratik olarak yararldr. nsann
maddi ihtiyalar bu bakmdan kolaylkla tatmin olur, fakat insa
nn entelektel ve ahlaki arzular da vardr. nsanda, onu sadece
bilmi olmak iin bilmeye, anladn ve bildiini syleyebilme-
nin verdii basit zevki tatmaya iten bir igd vardr.
Bilim ite zellikle bu ihtiyaca cevap verir. Bu ihtiyac ak
lamaya ve tahlil etmeye yeltendiimiz zaman, psikoloji dersle
rinde 3 greceimiz gibi, son tahlilde bu ihtiya genelletirme
ve basitletirme arzusuna, insan akln karakterize eden arzuya
dnr. Bilimin ortadan kalktn varsaydmzda olgularn
veya fenomenlerin nmzde belirsizce cereyan ettiini g r
rz. Laf almken syleyelim: Hafzamz onlar bize bir ka
talog gibi, kuru bir sralama gibi sunar, fakat aralarnda hibir
balant bulunmazd. te bilim bunlar gruplara ayrr, bir yasa
veya basit bir formlle, her bir grupta ihtiva edilen devasa ok
luktaki ol guyu aklar ve bylece hafzann gayreti son derece
azaltlm olur. Olgularn belirsiz serisine baz yasalar ikame
edilmi olur ve denilebilir ki basitletirme ihtiyac ya da zihni
yeti, en ala bilimsel zihniyettir.

12
il. Ders

BLMLERN TASNF

Bilimin genel bir tanmn verdikten ve konuyu kolaylatr


mak adna fizik biliminden bir rnek verdikten sonra, sradaki
iimiz bilimler ve felsefe arasnda bulunmas gereken banty
aramaktr.
Bunun iin ufkumuzu geniletip tm bilimleri ayn anda m
lahaza etmeliyiz. Hepsini toptan sralamak kolay bir i deildir
ve bilimlerin net bir tasnifini yapmak hemen hemen imkanszdr.
Aslnda, bilinecek eyleri metodik ve net bir ekilde gruplamak
iin, her eyi bilmek, evrensel bilime sahip olmak gerekir.
Bununla birlikte Antikadan beri tasnif teebbsleri olmu
tur. Platon ve ardndan Aristoteles4 bilimleri eitli kategorilere
ayrmlardr. Aristoteles'in tasnifi eit bilimden sz eder:
-Poetik Bilimler
-Pratik Bilimler
-Speklatif Bilimler
Bunl ardan ilk ikisi retken, yani bir eye hayat veren bilim
lerdir, sz gelimi bir elbiseye, bir eve, iyi bir davrana. Fakat
yine de poetik ve pratik bilimler arasnda bir fark bulunur.
Poetik bilimlerin rettii eser retici failden koparlabilir.
rnein mimari poetik bir bilim olarak adlandrlabilir, zira bir

13
yapnn ina edilmesiyle neticelenir ki bu yap da mimardan ba
msz olarak kabul edilebilir. Bir evi tam ve yeterli bir ekilde
bilmek iin onu yapann kim olduunu bilmemiz gerekmez. Ev
kendi bana baki kalr, kendisini yaratan kiiden kopar. Mzik
de ayn ekilde poetik bir bilimdir zira senfoni yaratcsndan,
yani kompozitrden kopuk bir ek.ilde varolur. Ayn ekilde,
bir elbise de onu reten terziden bartsz olarak varolur. te
bu eitli nesnelerin retii ile ilikili olan bilimlere, eski Yu
nancada yapmak anlamna gelen 1tOW() fiilinden yola klarak
poetik bilimler denir.
Beri yandan, retici failden koparlamayan eserler de vardr,
rnein iyi bir davrann, faWnden lmpuk bir varl yoktur.
O halde ahlak pratik bir bilimdir denilebilir. Yani retimle so
nulanan ama bununla birlikte failinden kopuk dnleme
yen bilimlere, eski Yunancada harekete gemek anlamna gel <;:n
xpacrcrro fiilinden yola klarak pratik bilimler denir.
Geriye speklatif bilimler, yani Aristoteles'e 5 gre en ala bi
limler kalyor. Bu bilimler retimi deil, ancak zel anlamda bil
ginin kendisini hedefler. Amac akl aydnlatmak olan bu bilimler
saf temaa yoluyla, hakikat zerine kar gzetmeyen aratrma
yoluyla kendini gsterir. Bu balamda matematik speklatif bir
bilimdir, zira matematiki hesaplamayla megul olur ve yzeyler,
saylar, izgiler arasnda bulunan bannlar bilmenin verdii zevk
iin figrler oluturur. Matematiki bunu bir nesnenin retimi
amacyla yapmaz, sadece ve sadece olan eyin basit temaas iin
yapar, nitekim specu!ari kelimesi Latincede gzlemlemek, temaa
etmek anlamna gelir. Teorik fizik iin de ayn durum sz konu
sudur, aslnda bir mucit olmayan fiziki sanayiye veya insanlarn
refahna ynelik yararl uygulamalar yapmay amalamaz, sadece
genel doa yasalarn bilmeyi amalar. Hasl felsefe, Aristoteks'e
gre, hayli hayli speklatif bir bilimdir6.
Bu tasnif nemlidir zira ilk sistematik gruplama teebbs
lerinden biridir. Aristoteles'in, bilimleri onlar inceleyen kiinin
grev edindii gaye veya amaca (yararllk veya temaa) gre
ayrm olmas da dikkat ekicidir.
Bunda n dolay yapt tasnif itirazlara maruz kalr ve onun
poeti.k ve pratik olarak adlandrd bilimlerin tam a nlamyla
bilim olmad savunulabilir.
Eer gerekte n de bilim, hakikatin kar gzetmeyen bilgi
sini ve zel olarak da doa yasalarnn ve dncenin bilgisini
kendine grev ediniyorsa, amac sadece retmek olan yararl
bilgiler btnnn bir bilim kurduu nasl savunulabilir ? Ni
tekim moder nler de bu ikinci kategorideki bilgileri nitelemek
iin zel bir isim kullandlar - bunlara arts dediler. r nek ola
rak mimari, pratik ahlak gibi bir arttr. Aslnda art kelimesi bir
eserle neticelenen bilgiler sistemini tarif eder. Demek ki byle
kabul gren bilimler speklatif bilimlerdir. Hasl, bilim ismine
layk olan bu bilimler Aristoteles tarafndan tasnif edilmemitir.
Modern zamanlarda, bilimlerin byk yenileyicisi olmak
gibi biraz abartl bir unvana 7 sahip olan ngiliz flozof Fra n
cis Bacon bir tasnifli sunmutur. Bacon bilimleri, insan zihninin
[esprit] melekelerine (facu!tes] gre kategoriye ayrr:

- Hafza [memoire] bilimleri: rnein tarih;


- mgelem [imagination] bilimleri: rnein iir;
- Akl [raison] ya da mdrike [entendement] bilimleri: r-
nein fizik, teoloji vs.

Bu tasnif, Aristoteles'in yapt tas nifle ayn itirazlara tabi


olabilir, zira bu tas nif de bilimlerin arasna bilimler kadar de
erli f aka t esasen farkllk gsteren insan zihninin megalelerini
yerletirir, rnein iir. Dahas Bacon, ruhun [dme] melekeleri
nin beraberce mdahalede bulunmadn, sz gelimi tarihinin
akla deil de sadece hafzaya bavurduunu dnmek konu
sunda hakszdr.
Modem tasnifler arasnda kesinlikle en iyisi, hem flozof hem
fiziki olan Ampere'inkidir 9 Bu tasnif eksiksiz ve pek de felsefi
olmamakla birlikte bugn kurulmu bulunan tm bilimleri ihtiva
etmenin verdii nadir erefe nail olmutur. Ampere, bilimleri iki
kategoriye ayrr: kozmolojik. bilimler ya da madde [matiere] bi
limleri ve noolojik bilimler ya da zihin [esprit] bilimleri.
Kozmolojik. bilimler maddeyi ve onun zelliklerini inceler.
Bunlar g ruba ayrlabilir:
1- Sadece maddenin genel zelliklerini inceleyen maddenin
soyut bilimleri, rnein say veya aritmetik, uzam veya geometri,
herhangi bir form altnda ifade edilen nicelik veya cebir. Bunlar
ayn zamanda matematiksel bilimler olarak da adlandrlr.
2- Maddenin daha karmak ve dorudan hesaplanamayan
zelliklerini yaltlm olarak deil de daha ziyade gruplar ha
linde inceleyen maddenin somut bilimleri. Bunlar fizik, kimya,
doa tarihi, fizyolnji ve yaygn olarak fizik ve doa bilimleri ola
rak tabir edilen bilimlerdir.
3- Kark [mixte] bilimler zira bunlann konusu fizik bilimle
rinin konusu kadar basit deildir ve bu bilimlerin metotlar, dier
iki kategorideki bilimlerin kulland admlan ihtiva eder. rnein
hem hesap hem de gzlem bilimi olan astronomi, mekanik, vs.
Noolojik. bilimler maddeyi deil de zihni, eyleri deil de
akll varlk olmas bakmndan insan inceler.
nsan akl farkl bak alar ile mlahaza edilebilir. Eer
akl, bizatihi kendi operasyonlar, kendi ileyii iinde incele
nirse, bu inceleme psikolojiyle ve akln ilavesi [appendice] olan
mantkla neticelenir. Eer alar boyunca sahip olduu yans
malar iinde incelenirse, yeni bir bilim grubu, sz gelimi tarih
bilimleri [sciences historiques] olarak tabir edilen bilimler elde
edilmi olur. Zira tarih phesiz ki askeri ve politik olaylar an
latmay grev e dinir, fakat bunu sadece, bu olaylarn bize evrimi
ortaya karmas bakmndan, sz gelimi kurumlarn ve fikirle
rin ilerleyii ve geliimi bakmndan yapar.
nsan akl yalnzca karar vermeyle deil ayn zamanda dil
yetisi [langage] yoluyla da kendini gsterir. Bu yeni bilim grubu,
flolojik bilimleri veya dil bilimlerini, bu bilimlere raptedilen
her eyle birlikte ihtiva eder.
Nihayet drdnc grup ise genellikle ahlaki bilimler olarak
adlandrlr: hukuk, ekonomi politika, sosyoloji, vs. Bu bilimler
de insan zihnini inceler_ fakat bunlarn dierlerinden fark, in
san zihnini toplum halinde yaam yoluyla tadil edilebilir ya da
mkemmelletirilebilir olnas bakmndan incelemeleridir.
O halde bu tasnif bilim adamnn grev edindii gayelerin
deil de onun tarafndan incelenen konularn mlahazasnn
zerinde durur. Netice itibaryla bir bilimin kozmolojik veya
noolojik olduunu o bilimin konusunun madde ya da zihin ol
mas belirler.
Demek ki bu tasnif gayet mantkldr, bununla birlikte buna
bir itirazda bulunulabilir. Bu tasnif aslnda madde ve zihin bi
limleri arasnda baya net bir ayrm, baya tartlr bir ayrm
tesis eder. Bu iki tr bilim genelde birbirine ok yakndan temas
eder, birinin her an dierine ihtiyac vardr ve madde bilimle
.rinin mi yoksa zihin bilimlerinin mi hakikati sylediine karar
vermek zordur. Yine de bilimlere dair her tasnif net ve keskin
ayrmlar yapmak iin vardr.

17
111. Ders

BLM FELSEFES ZERNE

Bilimlerin tasnifinde sz ettiimiz pek ok ayrm olsa da, her


bir bilimin karmak bir btn oluturduu ve kayda deer sa
y da alt blme ayrld ve bu alt blmlerin bir tanesinin bile
bir insann tm mrn megul edecei gz nne alnrsa bu
ayrmlar aslnda hibir ey ifade etmez.
Mesela geometri, matematiin kck bir paras olsa da
birok alt blm ihtiva eder: rnein, Eukleides geometrisi
veya temel geometri; rnein basit ve saf hesap vastasyla in
celenen ve geometrik yerler olarak mlahaza edilen figrlerin
bulunduu a nalitik geometri; rnein sonsuzca kk mlaha
zalarn sz konusu olduu yksek geometri [geometrie superieu
re] . Fizik de arlk, s, ses, k, elektrik vs. gibi incelemeler
ihtiva eder.
Ayn ekilde doa bilimleri de sonsuzca alt dallara ayrlr.
Botanik, jeoloji, zooloji, fizyoloji vs. gibi her biri kendi iinde
bir sr alt blmler ihtiva eder. Tarih de kendi alannda, insan
zihninin geliimine ve insanln ilerlemesine dair bizi aydnla
tacak trden her eyi ihtiva eder.
ok doal olmakla birlikte tuhaf olan bir ey de vardr : Bi
limler ne kadar ilerleme kaydedip alt blmlere ayrlrsa, bir o
kadar yeni bilimler kurulur, eyleri ne denli incelersek, karma
klklarn da o denli fark ederiz.

19
METAFZK DERSLER

Fakat bilimlerin oalmaya oan bu temaylleri, aklmzn


gdlerinden birine zt bir durum tekil eer. ira ersi ba
nda da grdmz gibi insan akl eylep bastletrmey he-
defler.
Bilimlerin bir sr alt blme ayrlmaya meyilli olmas
na karn ilerinden birinin hakil<,ati basitletirmeyi, mmkn
mertebe younlatrmay, ok az sayda formlle kucaklamay
hedeflemesi doaldr. Her bilimde zel bir balk bulunabilir ve
bulunur da, bu balk da bu bilimin felsefesidir. Bilim felsefesi
nin konusu, ilk admda, edinilen tm sonular merkeze almak,
ikinci admda ise onu meydana getiren sonsuz sayda unsuru
bir araya tuplamaktr. Mesela doa bilimleri mineralleri, bit
kileri, hayvanlar inceler fakat bu alt blmlerin her biri kendi
iinde sonsuz derecede karmaktr. Tek bir familyann veya tek
bir trn incelenmesi bile bir bilim adanunn mrn almaya
yeter. imdi doa bilimcilerin tamamlam olduklar tm al
malardan, edinilen tm neticelerin basitletirilmi bir ifadesi
olabilecek bir ya da birok genel hakikat ortaya atlamaz m? Ve
bylelikle de ortaya salm birok para raptedilmi olmaz m?
Darwin'in fikirlerinden ilham alan evrimci okul, tam da buna
benzer bir teebbste bulunur0 Bu okul, en basit bir bitkinin
bile inorganik minerallerin kombinasyonundan nasl domu
olabileceini, gzmzn nnde duran deiik trlerin, git
gide komplike hale gelen bitkilerden nasl gelmi olabileceini,
en basit hayvanlarn ayn yntemle nasl domu olabileceini,
ardk komplikasyonlarla tedrici olarak, her bir trn zinciri
hi bozmadan bir alt trden treyerek en mkemmel hayvan
yani insan olmaya nasl klm olabileceini gstermeye a
lr. Darvinciliin bu teorisi eletiri oklarnn hedefi olmaktan
kurtulamasa da bir doa bilimi felsefesidir, ayrca, ham olsa da,
mineralleri, bitkileri, hayvanlar birbirlerinden treten ve bir
birlerine rapteden bir teebbstr.
Fizikte de kayda deer sayda balk bulunur. Elektrik, k,
ses, s, arlk, vs. ayr ayr ve kendi balarna incelenir. a
da fizikiler, Darvinciliin doa bilimlerinde yaptklarn yap
ma teebbsnde bulundular, yani bilimin ilk admda blmek

20
HENR BERGSON

ve dallara ayrmak zorunda olduu eyi raptedip birletirdiler.


M esela Hirn ve Mayer1 1 gibi fizikiler snn, cisimdeki mole
kllerin titreiminden baka bir ey olmadn almalaryla
gsterdiler. Huygens, Young ve Fresnel12 n, eter ad verilen
bir akkann molekllerinin titreim hareketine dayandn
gstermilerdi. Fizik incelemelerinden bell<i de en ilerlemi
olan yani ses zerine yaplan incelemeler bize sesin, havann
titreimine dayandn gsterir.
Dolaysyla fiziin derinlemi eitli balklar bizi ayn so
nuca sevk eder gibi grnyor: fiziki fenomenler, grnleri
ne ramen, molekl veya atomlarn hareketlerine dayanr. Bu
mi.iterek hareketleri merkeze alan bilim, fizik felsefesidir. Bu
felsefe, daha byme andadr, fakat fiziin her bir bal ne
kadar derinleirse o da o kadar ilerleme kaydetmeye yazgldr.
Tarih bilimlerinin de bir felsefesi vardr. Tarih bell<i de bi
limlerin en karmak olandr. Tarihsel bir olay olarak adlandr
maya alageldiimiz ey, rnein bir iktidarn el deitirmesi,
bu olayda emei geen ok sayda insan tarafndan kavranan
ve tamamlanan sonsuz sayda dnceyi ve eylemi ihtiva eder.
Sz gelimi Fransz Devrimi'ni tam anlamyla anlamak iin,
1789 ylnn ncesi gz ard edilmeden, tm Franszlarn ahla
ki durumunun bilimsel olarak analiz edilmesi gerekir. phesiz
bu alma insan aar, imkanszdr, fakat bu olmakszn tarih
bir kestirim [approximati on] biliminden baka bir ey olmaz.
Bununla birlikte tarihsel olgular doalar gerei her ne kadar
hi(;bir zaman tam olarak bilinememeye mahkum olsalar da, bu
olgular btnnden her zaman ve her yerde genel ve tatbik edi
lebilir yasalar veya formller ortaya atlamaz m? yle ki bu
yasalar vastasyla tarihteki olaylar geometri teoremleri gibi bir
birine raptedilsin ve tpk teoremler gibi birbirlerinden karm
yoluyla elde edilsin.
Bossuet, Evrensel Tarih zerine Konuma [Discours sur !'his
toire universelle] adl eserinde bu teebbste bulunur. Kendisi bu
eserde uzak tarihteki olaylar, imparatorluklarn kurulularn,
devrimleri ve savalar, Hristiyanln ortaya k ve yayl-

21
METAFZK DERSLER

n n plana ekerek gstermeye al.r. Hristiyanlk, geri kalan


he;- eyin ayn n oktada buluaca merkez, tarihin birliini tesis
eden eydir. yleyse evrensel tarih zerin konuma, bir ta rih
felsefesi teebbsdr. rnein Homeros'u 13 hakir gren tal
yan Vico, tarih felsefesinin kurallarn vermi ve bunun bir bili
mini yapmaya teebbs eden ilk kii olmutur 14. rnein M on
tesquieu'nn eserleri, zellikle Kanunlarn Ruhu ve Romallarn
k ve Ykseliinin Nedenleri zerine Mlahazalar gibi eser
leri de felsefi yazlardr, fakat bu, Bossuet 'nin felsefesinden daha
az iddial bir felsefedir. Montes quieu, Bossuet'nin yapt gibi
tm tarihsel hakikatleri tek bir hakikate getirme teebbsn
de bulunmad , fakat yine de belli sayda genel forml dikkate
ald. Foustel de Coulanges, Ant"i'- Site [La cite antique] s adl
eserinde btn kuruml ar ecdat kltnden karm yoluyla elde
etmeyi deneyerek tarih felsefesi yap t. M. Guizot ise Fransa ve
Avrupa'da Medeniyet Tarihi [Histoire de la civilisation en France
et en Europe] 6 adl eserinde, ada olan dier tarihiler gibi,
tarih felsefesi yapar.
Carnot 7 ve ondan nce de d'Alembert 1 8, bir matematik fel
sefesi teebbsnde bulundular. Bu felsefe matematiin eitli
dallar arasnda mterek noktalar aramakla itigal _ eder. Haki
katen de ok zor bir almadr.
nceki mlahazalara bakarak, felsefi zihniyetin neye dayan
d az ok belirlenebilir. Birlie indirgeme temaylnn oldu
u ve sonsuz sayda ol gunun, nesnenin, fikrin az say da formiU
le ifade edilme arzusunun ortaya kt her yerde bu zihniyet
kendini gsterir.
Dolaysyla felsefi zihniyetin ou zaman bilimsel zihniyetle
kartrld olur ve biri dierinden ayrlyorsa bunun nedeni
bilimin, zellikle de modern dnemde, balklar tek bir tare
ye indirgemek yerine oaltmaya, birletirmek yerine blmeye
mecbur kalm olmasdr.
Aslnda burada, her bilimin kendisini adamas gereken bir
alma sz konusudur. zel olgularn net bir ekilde incelen
mesiyle balang yaplmaldr. ou zaman birok bilim adam

22
HENR BERGSON

bu noktadan ileriye gitmez ve elde ettikleri bir sr ayrnt ha


kikatle yetinirler. te bu temayle analitik zihniyet denir, fel
sefi. veya sentetik zihniyet ise bunun zdd olan temayle, yani
gruplamaya , basitletirmeye, birletirmeye ve genelletirmeye
dayanr ki bu en ala bilimsel zihniyettir 19

23
IV. Ders

FELSEFE VE KONUSU

Grldi.j. gibi, bilimler i ki byk kategoriye ayrlr: madde


bilimleri ve zihin bilimleri . Bu iki kategorinin her biri kendi
iinde birok alt blm ihtiva eder. Beri yandan bu gruplara
giren eitli bilimler, onlar zerine yaplabilecek felsefi incele
meler sayesinde basitletirilmeye elverilidirler. Ayrca bir bili
min felsefesi, o bilimin ihtiva ettii hakikatleri mmkn olduu
kadar gl bir sentezle birlie getirme abasdr.
O halde kanlmaz olarak yle bir soru ortaya kyor : Bi
lim felsefesinin her bir bilim iin yapmaya gayret gsterdii
eyin aynsn zilin ya da madde bilimlerinin tamam iin yap
m.ya teebbs edilemez mi? Zihinle ilikili tm hakikatlerin
ya da maddeyle ilikili tm bilgilerin sentezi olabilecek sonsuz
derecede genel yasalar aranamaz m?
Bir bilimin felsefesi o bilim iin ne ise, bu tarz bir alma
da bilimlerin btn iin odur. Nasl ki bir bilimin felsefesi, o
bilimin bilinen hakikatlerinin sentezini yapyorsa, ayn ekilde
bu st felsefe [ph i losoph i e superi eure] de madde ya da zihin ba
kmndan sylenebilecek ve bilinebilecek her eyi birka basit
formlle ifade eder. te bu en st bilim metafiziktir, ya da do
ann tesinde olan, en st felsefi bilimdir, tm bilimlerin ba
tacclu. Janet 'nin 20 dedii gibi, kelimenin tam anlamyla felsefe,
sk skya birlemi psikoloji ve metafiziktir.

25
METAFZK DERSLER

Metafizik iki temel soruyu cevaplamay grev edinir: 1)


M ;dde nedir? 2) Zihin nedir? Zira fizikinin, doa bilimcinin,
tarihinin, flologun bu iki nesnenin dosnn tam olarak ne
olduunu bilmekle megul olduklar zannedilmemelidir.
Mesela fiziki, maddenin zelliklerini inceler, fakat bizatihi
maddenin kendisinin neye dayand sprusunu sormaz. rne
in k gibi snn da molekllerin ya da atomlarn bir hareketi
olduunu syler. Peki ya hareket nedir? Atom nedir? Bu fe
nomenler kendi balarna mlahaza edildiklerinde, gzmzn
nndeki mevcut tezahrlerinden soyutlandklarnda, neye da
yanrlar? te bu sorular fiziin alanna girmez.
Doa bilimci ise mikroskopt, canl dokular tetkik eder, ya
ayan maddeyi tasvir eder, bu maddenin rgtlenmesinin yasa
larn arar. Peki ya yaam nedir? Saf ve basit hareketten hangi
noktalarda farkllk gsterir? Yansmalarndan soyutlannu ola
rak, bizatihi kendi bana mlahaza edilince nedir? te bir me
tafizik sorusu! Doa bilimci, yaam mikroskobunun camnda
hibir zaman kefetmemitir ve hibir zaman da kefedemeye
cektir, orada sadece ve sadece yaamn yansmalarn grecektir.
Daha da ileriye gidelim, saf ve basit yaamn alanndan d
ncenin alanna geelim. Burada yine zihnin yansmalarn ya
da retimlerini inceleyen bilim felsefelerinin ve zel bilimlerin
bulunduunu grrz. rnein felsefe dil yetisini, tarihi, ku
rumlar inceler. Peki ya dnce nedir? Zihin neye dayanr ve
z nedir? Yani zihni zel olarak kuran nedir? Dnce yaa
mn ilkesinden, maddeden ayrlr m? te tm bu sorular me
tafiziin alanna girer.
Aslnda hibir zel bilim, tezahr, fenomeni, zuhur edeni
amaz. te, metafiziin de konusu fenomeni amak, fenomenin
arkasnda olan aramaktr. Demek ki fenomenin arkasnda, me
tafiziin beyhude hayallerin peinden komadn ispatlamak
iin gsterilmesi nem arz eden bir ey vardr.
Haydi maddi bir nesneyi, bir ahap parasn ele alalm. Ona
dokunduumuz ve onu grdmz iin bu ahap parasn
bildiimizi zannederiz. Bununla birlikte tefekkr ve tahlil o-

26
HENR BERGSON

luyla ahap parasnn sadece tezahrlerini bildiimizi de ive


dilikle anlayveririz.
mdi ilk olarak, renkli olduu iin onu gr yoruz. Fakat fi
zik bize zaten rengin ya da bu zuhur eden eyin, eter ad verilen
bir akkana ilenen bir titreimden baka bir ey olmadn
sylyor. Demek ki rengin renk olarak zuhur etmesinin tek ne
deni bizim gzmzn belli bir ekilde intiba edinmi olmas
dr. Nesne bizzat kendi bana , yani bizim gzmzn dnda
mlahaza edildiinde renksizdir.
kinci olarak , bu nesneye dokunabileceimizi sylyoruz.
Buradan bu nesnenin bize belli bir diren gsterdii anlalmaz
m? Fa.kat direncin bizim iin bir duyumdan baka bir ey ol
madn greceiz. Cismin direnli olmasnn nedeninin sinir
sistemimizin ve zel olarak dokunsal sinirlerin belli bir ekilde
intiba edinmesi olduunu sylyoruz. Bizden farkl bir ekilde
kurulmu ve farkl bir ekilde ileyen bir sinir sistemine sahip
olan bir varlk iin bu nesne ar tk direnli deildir. Bununla
birlikte bu nesnenin tm ardk zellikleri modern bilimin
nda sralanarak ibu zelliklerin nesneden ziyade bizde ol
duu ve bunlarn tezahrlere indirgendii ispatlanabilir. Peki,
eer bunlar tezahrler ise bu aldanmalara [illusion] hayat veren
nesne nedir ? Bu eitli niteliklerin ardnda ne vardr? Hatta bir
ey var mdr bile? Bu ahap paras renginden, sertliinden,
scaklndan ve sadece organlarmz zerindeki intibalar yani
saf tezahrler olan bir yn zellikten soyutlandnda ne olur?
Byle bir sorunun ortaya kmas ve zel bir bilimin, sz gelimi
saf muhakeme biliminin bu sorular soruyor oluu gayet anla
lr bir durumdur.
Demek ki metafiziin son derece belirli bir konusu vardr,
bu da eylerin nihai znn [essence dern i ere ] bilgisidir. Aris
toteles ite bu balamda ilk nedenler ve ilk ilkelerin bilimini
tanmlayabilmitr21 Madde ve zihnin ne olduu sorularn ya
ntlayabilecek kiinin zaten artk renecei bir ey kalmam
demektir. Bu kii, tm insan bilgisinin anahtarn tam olur.
Bu kii, bu iki tanmdan yola karak eylerin btnne dair

27
METAFZK DERSLER

tm yasalar ve tm genel nermeleri tpk bir geometricinin


inceledii figrn zelliklerine dair tm teoremleri ortaya koy
duu tanmdan elde edebilecei gibi elde etmi olur.
te bu balamdadr ki eer metafizik eksiksiz bir ekilde
kurulursa, evrensel bilim adn alabilir. En bandan beri felsefe
nin iddias da buydu. lk filozoflar felsefeyi eylerin mutlak bil
gisiyle bir tuttular. F ilozof ayn zamanda fiziki, astronom, vs.
idi. Fakat modem felsefe o kadar iddial deildir. Hibir insan
tm zel bilimlere sahip olduunu da iddia edemez. Bununla
birlikte her bilimin inceledii iki nemli konu olan maddenin
ve zihnin zne bizi nfuz ettirebilecek, ok basit olmakla be
raber ok genel baz formllere ulamak mmkn mdr? te
felsefenin temel problemi, ite metafizik problem budur.
Lakin metafizik, balang (preliminaire] incelemeleri olma
dan kurulamaz zira bir eyin asli ilkelerine ilk hamlede , nfuz
edilemez, evvela bu eyin zelliklerini incelemek gerekir. rne
in; "madde nedir?" "zihnin nedir?" sorularn sormadan nce,
bu ikisinin zelliklerine dair bilimsel ve zel bir incelemeye
kendini adam olmak gerekir.
Bu iki incelemeden biri, yani akl ve genel olarak zihin ince
lemesi , dierinden daha nemlidir. Eer hakikaten de ou za
man tezahrler tarafndan aldatlyorsak., eer zerimizde kalan
intiba eylerin nitelii olarak mlahaza ediyorsak, zihnimizin
gereklie ne kattn, zihnimizin zannn, aslnda eylerde bu
lunmayp da bulunuyormu gibi grnenin ne olduunu syle
yebilmek iin zihnin ileyiini bilmek gerekmez mi?
Ahap parasna aitmi gibi grnen bir yn niteliin ger
ekte ona ait olmadn ivedilikle syleriz. Eer akln meka
nizmasn analiz ettikten sonra ruhumuzun bilme vastas olan
admlar belirlemi olsaydk, ivedilikle ve fizie bavurmadan,
aklmzn , eylerdeki bir yn unsuru alglamas gerektiini ve
bu unsurlarn da sadece akln kendisinde bulunan unsurlar ol
duunu syleyebilirdik. rnein mavi renkte camlar olan bir
gzlkle bir manzaraya bakyorum. Btn nesneler bana mavi
renkte gzkecektir ve bu renk de nesnelere aitmi gibi gz-

28
HENR BERGSON

kecektir. Eer mavi renkte camlar olan bir gzlk taktm


bilmesem, bu rengin bizatihi nesnelere ait olduunu sylerdim,
halbuki iin dorusu bu renk sadece gzlme aittir.
Maddi veya gayri-maddi eyleri de akl adn verdiimiz bu
prizma vastasyla alglyoruz. Derste ilerleyen zamanlarda g
receimiz gibi aklmz, eyleri mlahaza ederken onlar baka
latrr ve deforme eder. Aklmza ne kadar gvenebileceimizi
ve onu ne lde tanyabileceimizi ancak ve ancak onun me
ka nizmasn inceledikten ve ileyiini rendikten sonra bile
biliriz.
Demek ki akl ve ruha dair genel inceleme her metafizik
in celeme iin bir hazrlktr [prelude] . Bu bilimin de zel bir ad
vardr : psikoloji . Psikoloji ve metafizik, felsefenin iki esas bal
dr. Dorusunu sylemek gerekirse psikoloji , gayesi metafizik
olan felsefe iin bir vastadan baka bir ey deildir. Eer felsefe
saf speklatif, hibir pratik yarar gzetmeyen bir bilim haline
getirilseydi, bu kadaryla yetilinebilirdi.
Ne var ki noolojik bilimler grubuna giren ve psikolojiye
bal iki bilimi, yani ahlak ve mant psikolojiye raptetme ko
nusunda alkanlk ar basmtr. Psikolojide ruhun farkl
bak asyla, duyulurluk [sensibilite], akl [intelligence] ve ira
de [volontl] olarak mlahaza edildiini greceiz. mdi bu
melekenin doas ve ileyi ekilleri bilinince, bunlardan fayda
lanmann en iyi yollarn aramak da gayet doaldr. Mantn
amac bize akln kullanm iin zel kurallar temin etmektir.
Yntemlere dair yapt analizlerle bize muhakeme yapmay
retir. Dier iki melekeye, yani duyulurluk ve iradeye gelince,
greceimiz gibi bu ikisi arasnda muhafazas bize bal olan
doal bir bant vardr ve duyulurluk iradeye itaat etmediin
de, infial [passion] ar bastnda, bu hep akln zararna olur. O
halde duyulurluk ve irade arasnda bulunmas ve devam etmesi
gereken bu bantlar net bir ekilde tesis edecek zel bir bili
nin mdahale etmesi d oaldr, bunun ad da ahlak veya dev
bil imidir. Mantk ve ahlak, psikolojiye sk skya bal ve ahlaki
bilimler arasndaki iki nemli bilimdir.

29
METAFZK DERSLER

O halde geri kalan her eyin anahtar ve felsefenin temel


ks olan psikoloji ile balayacaz ve felsefenin nihai amac
olan metafizikle bitireceiz, bu bilimlerin :,rasna da mantk ve
ahlak koyacaz.

30
METAFZK DERSLER
HENR IV LSES
1893

111 DERS
I. Ders

UZAY

Uzay [espace] meselesinde, biri psikolojik ve dieri metafizik


olmak zere iki problem ortaya kar.
Bu ikisi birbirinden bamsz deildir ve bizi daha zel ola
rak ilgilendiren ikincisini zmek iin en azndan ilkini ele al
ma k gerekir.
1) PSKOLOJK PROBLEM2: Uzay fikri nedir? Cisim
leri orada konumlandrdmzdan dolay uzay biliyoruz. Peki,
nasl biliyoruz? Burada sz konusu olan, bir deneyimden gelen
bir veri midir? Ya da uzay her deneyimden bamsz olarak m
bilinir? Baka bir deyile, uzay a priori olarak m yoksa a poste
riori olarak nu bilinir?
Birinci hipotez aklmza gelen ilk hipotezdir, fakat bu ive
dilikle darda braklmaldr. Uzayn bize her zaman grme,
dokunma veya kas duyumlar ile verildiine dikkat ekmek
gerekir. Renkli bir uzam [ttendue] gryoruz, dokunarak sert
[rejistant] olduunu alglyoruz ve kaslarmzla da eitli yn
lere hareket ettiriyoruz. Yani uzayn bize bu duyumlarla ve bu
duyumlarda verildiini; grme, dokunma veya kas duyusu ile
ya da ayn anda bu ile birlikte ifa olduunu dnebiliriz.
Lakin bu hipotez dikkatli bir ekilde incelenmelidir. Aslnda
uzayn ve d al gnn fperception exttrieure] dolaymsz verileri

33
METAF1Zi K DERSLER

arasndaki fark o kadar derindir ki bu ikisinin ayn admlar ve


ayn usulle bilindii ne varsaylabilir ne de varsaylmaldr.
Bu farklar sralayalm:
a) Duyumlar [sensations] heterojendir ve nitelik bakmn
dan farkllk gsterir: ki renk veya ayn renge dair iki nans iki
farkl niteliktir. Buna karlk uzay homojendir. eitli paralan
nitelik bakmndan birbirinden ayrlmaz ve iin dorusu bunla
rn hibir nitelii yoktur. Uzay niceliktir, byklktr ve orada
karlatmz yegane farklar byklk ve form farklardr.
b) Nitelik bakmndan farkllk gsterdiklerinden dolay du
yumlar kesintilidir [discontinu] . Baka bir deyile bir nanstan
dierine, bir renkten tekine ani bir sramayla geilir. Eer iki
verili renk arasna dnce yoluyla ara renkler eklenecek olursa,
bunlar a priori olarak tahmin edilemezdir, saylar da snrsz
deildir. Buna karlk uzay kesintisizdir [continu] , mukayese ve
mlahaza edilen uzay miktar ne olursa olsun, bu iki uzay aras
na istenildii kadar ara uzay eklenebilir.
c) Bir duyum, duyum olmas bakmndan kendi kendine
(par elle-meme] 3 varolur, fakat dier duyumlarla mukayese etme
art ile uzayda konumlandrlr.
Mesela gz kamamas gibi, uzayda konumlandrlamayan
bir k algsn ele alalm. Fakat eer uzayda parlak bir nokta
gibi bir grsel duyum konumlandrabiliyorsak, bunun sebebi
bu tr baka duyumlara sahip olmamzdr. Zira her konum
landrma izafidir ve konumlandrlan unsurlardan birinin dier
unsurlarla arasndaki mukayeseye dayanr.
Yani uzay bize sadece bir duyumla verilmi olamaz, daivu
bir duyum oulluu gerektirir, o sebeple bir bantdan dal1a
az bir eydir.
d) Her duyum, duyum olmas bakmndan blnemezdir.
Bu, ruhun [dme] yaln bir halidir. Tam da bu nedenden dolay
duyum llemez. Buna karlk uzay snrsz sayda hatta son
suzca blnebilir. Bir anlamda uzay, onun karakteristik zellik
lerinden bri olan bu sonsuz blnebilirlik ile tanmlanabilir.

34
HENR BERGSON

e) una da iaret etmek 4 gerekir ki tecrbe edilen btn


duyumlar muhayyilenin [imagination] bir abasyla ortadan
kaldrmak mmkn olsa da uzay ortadan kaldrlamaz. Uzay
dolduran her eyi yani grme, dokunma ve kas duyumlarn or
tadan kaldrmay deneyelim: Uzay renksiz, sabit fakat ebedi bir
ortam [milieu] olarak baki kalr.
Hibir soyutlama ya da muhayyile abas onu darda brak
may baaramaz. Uzay dolduran hibir ey bize zorunlu olarak
varolmalym gibi grnmezken uzayn varl bize ama hakl
ama haksz zorunlu grnr.
O halde eer uzay, aralarnda bantlar tesis etmek iin du
yumlarmz gruplandrdmz ve dzenlediimiz ortam ise, bu
crtarn dolduran eyden ziyade bu ortamn kendisine, ve ara
larnda bant tesis edilen unsurlardan ziyade bu bantnn
kendisine daha ok nem veririz.
Uzay yalnzca homojenlii bakmndan deil, ayn zamanda
belirgin zorunluluu bakmndan da duyumdan ayrlr.
f ) Netice itibaryla, konusunu uzay doldura n eylerin olu
turduu bilimlerin olumsal [contingent] bir karaktere sahip ol
duu sylenebilir. Buna karlk bizatihi uzayn kendisini konu
alan bilimler zorunluluun damgas olarak grdkleri hakikat
lere parmak basarlar.
Fizik, kimya, biyoloji gibi bilimlerin yasalarn zorunlu ya
salar olarak g rmeyiz, halihazrda olduklarndan baka trl d.e
olmu olabileceklerinin mmkn olduunu tahayyl edebiliriz,
fakat baka bir geometri ya da baka bir matematik t ahayyl
edilebilir mi?
g) Hasl, una da iaret edilmelidir ki grme ile alglanan
uzam [etendue perue], dokunma ile alglanan uzam ile ayn
formu sunmaktan ok uzaktr. Doutan kr birisi nesnelere
dokunarak formlarn ayrt edebilir, sonrada n gzleri alrsa
dokunarak tand nesnelerin gzlerinde brakt intiba ta n
yamaz. Fakat u da bir gerek ki grsel uzam [etendue 'Visuelle]
temel olarak dokunsal uzamdan [itendue tactile] farkl olsa da,

35
METAFZK DERSLER

doutan kr birinin geometrisi ile bizim geometrimiz ayn


dr. Yani uzun lafn ksas , biri grme dieri de dokunma ile
alglanan bu iki tr uzamn tesinde ikisi ii.n de mterek bir
ey vardr ki bu ne grme ne de dokunmayla alglanr. Bu ey,
homojen ve bo uzaydr. Bir kanavie nasl iki farkl naktan
olumu ise , bu bo ve homojen uzay da grsel ve dokunsal
uzamdan mteekkildir. '

Eer uzay algda ve algyla verilseydi, nasl iki uzam varsa,


biri grsel biri dokunsal iki uzay olurdu. Fakat byle bir du
rum sz konusu deildir. Biz uzay trnn tek rnei olan bir
ortam gibi kavrarz; hem renk hem de direnle doldurulabilir,
ama hep ayn kalan ortam.
O halde uzay ya her grsel veya dokunsal algnn dnda
bilinir, ya da bu iki tr alg zerine icra edilen bir operasyonla
bilinir, fakat ne olursa olsun alglanamaz.
Filozoflar da 5 uzay dolduran eyi deil de bizatihi uzayn
kendisini mlahaza etme konusunda mutabktrlar. Uzayn, du
yum veya algnn dolaymsz bir verisi olduunu iddia edecek
psikolog da bulunmaz. Yani birinci hipotez darda kalmtr.
O halde uzay fikrinin menei sorusu nasl sorulabilir?
Eer uzay fikri algda dolaymsz olarak verilmi deilse,
iki muhtemel hipotez sz konusudur. Bu fikir ya doutan zi
hindedir ya da zihin tarafndan sonradan kurulur. lk durumda
uzay a priori bilinir, ikinci durumda ise dolaymsz alg yoluyla
deil de alglar arasndaki belirli bir dzenleme yoluyla temin
edilen aposteriori bir fikir olur.
Birinci teori doutanc [nativiste], ikincisi ise ampirist diye
bilinir.

1) Doutanc Te:z:!': Bu teoriyi benimseyen psikolog ve fizyo


loglarn hepsi az ok bilinli olarak Kant'tan ilham alrlar.
Kant 'n Transandantal Etetilli byk lde uzayn, algla
ma melekemizin ya da Kant' n deyiiyle "duyma melekemizin r

36
HENR BERGSON

[sensibilite] a priori formu olduunun ispatlanmasna ayrlm


tr. Baka bir deyile, yan yana koyduumuz duyu verilerinin
bulunduu snrsz bir uzaya dair bir grmz [intuition] vardr.
Bu grii, tm duyulur deneyimi zorunlu olarak nceler, zira o
olmadan duyulur deneyim olmaz.
Geometrik nermelerin zorunluluu, yani uzayn yasalar,
Kant'a gre zaten uzayn a priori olarak verili olduunu kant
lar. Zira algda verili ve a posteriori olarak bilinen her hakikat
olumsaldr.
imdilik bu teori hakknda Kant'n verdii ve tartlr olan
kantlarla yaplan argmantasyonu bir kenara brakalm.
Bununla birlikte her alg sonlu iken uzay snrsz bir ortam
dr, her duyum basit iken uzay snrszca blnebilirdir, kendi
bana ele alnan her duyum bir duyumdan baka bir ey deil
ken uzay e zamanl duyumlarn dzenidir. O halde uzay a pri
ori .:>larak bilinir gibi gzkyor. Baka bir ifadeyle syleyecek
olursak tm insanlarn zihninde duyumlar ayrtrma [distin
guer] ve yan yana koyma [iuxtaposer] temayl vardr.
Ayrtrma ve yan yana koyma iki igdsel operasyondur ki
bu da unu demeye gelir: bu ayrtrma ve yan yana koymann
ilkesi olan uzay, apriori olarak verilidir.
Peki ya bu, iin kolayna kaan bir hipotez deil midir? n
san zihni tarafndan sonradan kurulan bir uzay fikri hipotezi
tercih edilemez mi? te bu ampirist tezdir.

II) Ampirist Tez8: ngiliz psikologlar ve ada alman fz


yolojistler, uzay mefhumuna ampirik bir mene atfetme ko
nusunda mutabk olmakla birlikte, bu konuyu ayn ekilde ele
almazlar.
ki kesimde de kimileri uzay mefhumunu baka bir eye in
dirgenebilir olarak grr. Bunlar bu mefhumu oluturduklarn
[engendrer] iddia ederler ve bu yzden de ampiristik teoriler
ayn zamanda oluum [genitique] teorileri olarak da adlandr-

37
METAFiZK DERSLER

lr. Fakat bu oluum [genese] iki doktrinde de ayn ekilde icra


edilmekten ok uzaktr.
ngiliz teori/er'9 - Bain ve Spencer'a gre uzay fikrini, dzen
leri deiebilen ardk duyumlarla kurarz.
Baka bir deyile ne uzam mefhumuna ne de uzay fikrine
sahip, fakat deneyime yani ardk duyumlara ahit olan bir zih -
ni ele alalm.
ki durum sz konusu olabilir. Birinci durumda bu duyum
lar deitirilemez ve belirli bir dzende art arda gelir, yani bu
duyumlar basite art arda gelmi olur ve bize uzamlym gibi
zuhur etmezler. Uzay fikri henz mteekkil (formi] deildi r.
rnein bir melodinin ardk sesleri sadece ardktr, onlar
yan yana koyamayz, uzaya da koyamayz ya da yerletiremeyiz,
onlarn dzenini deitiremeyiz.
Bun a mukabil bazen de ardk duyumlar kendilerini bize
yle bir dzende sunarlar ki bu dzeni gnlmzce ters dz
e debiliriz. rnein bakm srasyla bir izgi ya da yzey f
tnde bulunan A-B-C-D-E noktalar zerinde gezdirirsem,
ayn eyi tersten de gnlmce yapabilirim. yleyse bu duyum
larn ardk olduunu deil de yan yana durduunu, zamanda
deil de uzayda bulunduunu sylerim. Uzayda yan yana koy
ma fikri srede [drie] bulunan dndrlebilir [reversible] bir
ardklk dzeni fikrinden baka bir ey deildir ve uzay fikri
zorunlu olarak duyumlarn art arda geldii bir zihin tarafnda n
kurulmu olac aktr, yle ki bu duyumlardan bazlar bir dzen
de ya da onun tersi dzende ayn ekilde tecrbe edilebilsin.
Grdmz gibi bu ekoln iddias, uzay zamanla kur
maktr. Zaman, duyumlarn ard kl, uzam ise dndrlebilir
bir ardklk olur. Kanmzca bu teoride tam bir kendi kendini
kantlayan nerme [petition deprincipes] bulunur. Dndrleb i
lir bir ardklk fikrinin, uzay fikrine halih azrda sahip olmayan
bir zihin tarafndan asla tekil edilemeyeceini grmek kolay
dr. imdi byle bir zihni ele alalm: mademki bu zihin hipotez
gerei sadece ardklklar aglyor, o halde A -B-C-D-E nok
talarn da ardk olarak alglar. Ardndan E-D-C-B-A serisini

38
HENR BERGSON

algladnda bu seri oha tamamen yeni ve ilkiyle bantszm


gibi gelecektir. Bu ikinci serinin, birinci serinin dndrlm
hali olduunu anlamas iin A-B-C-D-E noktalannn ansn
[souvenir] ardk olarak deil de yan yana yerletirilmi ola
rak saklam olnas gerekir. Buradan u denilebilir : Bu zihin,
terimleri yan yana yerletirme yeterliine sahiptir ve yan yana
yerletirme fikrini, yani uzay fikrini, zaten ardklk fikrine ka
tyordur.
Alman teorileri10 (Helmholtz, Lotze... ) - Bu ikinci hipotezde,
yani yerel iaretler [signes locaux] hipotezinde uzam, zihin tara
fndan kurulmu bir yap olarak mlahaza edilir ve bu yapnn
m alzemeleri de nitelik bakmndan birbirlerinden ayr ya grsel
ya da dokunsal duyumlardr. Bu doktrinlerin esas fikri udur:
Eer koku veya tat duyumlar uzayda bizim tarafmzdan yan
yana yerletirilmemise bunun nedeni bu duyumlarn bize mut
lak olarak birbirlerinden ayr ve bamsz olarak verilmi olma
sdr. Bazen bize e zamanl olarak verilidirler fakat o zaman da
birbirlerine sarl [enveloppes] vaziyettedirler.
Eer e zamanl grsel duyumlarn (ayrca e zamanl do
kunsal duyumlarn da) zorunlu olarak birbirlerinden ayr ol
duu gsterilebilseydi, bu durum uzam mefhumunun ampirik
bir menei olduunu tesis etmeye kafi gelirdi. in dorusu gr
meyle alglanan e zamanl ve birbirlerinden ayr olan unsurlar
bize zorunlu olarak yan yana yerletirilmi ve dolaysyla uzaml
vaziyette zuhur etmelidir, ayns dokunsal duyumlar iin de sz
konusudur. mdi bunun byle olduunu kantlamak iin bu psi
ko-fzyolojistler, grme ile ilgili olan eyleri ele alrlar : rnein
retinann her bir noktasnn kendine has [sui generis] bir duyum
ilettiini ve bu duyumun bir sonraki nokta tarafndan iletilen
duyumla ayn olmadn gstermek iin aba sarf ederler. O
halde bir ve ayn g rsel al gda verili bulunan e zamanl duyum
lar arasnda niteliksel bir ayrm [distinction] vardr. Ayn ekil
de, bir cismin yzeyindeki her bir noktann yerel iareti vardr,
yle ki e zamanl dokunsal duyumlar farkl doalara sahip du
yumlardr. Eer bu hakikaten de byleyse ve yerel iaretler tezi
doruysa, Lotze'a gre buradan uzam mefhumunun ancak ve

39
METAFZK DERSLER

ancak deneyimden tretildii sonucu kar.


zet olarak sylemek gerekirse deneyim sadece e zamanl
olarak verili bulunan unsurlar yan yana yerletirme zorunlulu
unu aklayabilir, fakat bu terimler yle bir verilmi olsunlar
ki bunlar birbirleri iinde eritmek, kendi i farklarndan dolay
bizim iin imkansz olsun. ,.
ngiliz psikologlarn hipotezi gibi bu hipotez de tam bir k
sr dng barndrr gibi duruyor;
Aslnda yerel iaretler hipotezi deneyime uygundur, fakat
buradan asla uzayn ampirik olarak bilinebildii sonucu k
maz. Akas, ayr unsurlar ve farkl nitelikler bize e zamanl
olarak verili olsa da, bunlardan bir uzam oluturabilmemiz iin
bunlar yan yana yerletirmemiz gerekir.
Bu yan yana yerletirmenin doal olarak zihin tarafndan ta
mamlandn syleriz. Fakat eer ortada doal bir tamamlama
varsa, tamamlamak iin doal bir temaylmz var demektir.
mdi doutanclar da zaten bunu sylerler. Uzayn grsne
sahip olduumuzu sylemek ( Kant, SafAkln Eletirisi), doal
olarak zihnin e zamanl olarak verili baz duyumlar, baz un
surlar yan yana yerletirdiini ne srmek ve tespit etmek de.,.
mektir.
Uzaya dair hibir kavray, hibir grs olmayan bir zihin
varsayalm: bu zihin kendisine e zamanl olarak verili duyum
lar sadece ve sadece bunlar birletirme, rgtleme, birbirleriyle
eritme artyla alglayabilir, mesela sesler iin yaptmz gibi,
fakat bunlardan bir uzam tekil edemez. Uzam denince uzatma
ve yan yana yerletirme gc anlalr.
Daha yakndan baknca, bu eitli teorilerin, sz gelimi bir
yandan Spencer ve beri yandan Lotze'un teorilerinin ayn iddi
ay tad grlr, yan yana yerletirme fikrini baka bir fikir
ile oluturma iddias. Bu fikir Spencer iin ardklk ve Lotze
iin ise niteliksel ayrmdr. Fakat Lotze niteliksel ayrma e za
manll katmaya, Spencer ise ardklk fikrini dndrlebilir
lik fikrinden koparmaya mecburdur gibi grnr.

40
HENR BERGSON

Bu iki ak kapdan ieriye uzay fikri gizlice giriverir, eer


zaten yan yana koymay kavrayamyorsak, dndrlebilir bir
seri fikrini tekil edemeyiz. Dahas e zamanl unsurlar birbir
lerinden ayrmak iin yan yana koymay bilmek gerekir.
Dolaysyla her halkarda dndmz yer doutanclktr.
O halde psikolojik problemi bitirirken, uzay fikrinin a prio
rihir fikir olarak mlahaza edilmesi gerektii zira onun baka
hibir fikir ile yaratlamayaca sylenebilir. Uzay fikri cinsi ba
kmndan basit ve esizdir.
Uzay fikrinin insana has ve insan aklnn bir karakteristii
olduunu da ekleyelim. Kukusuz hayvanlar da kendi dnda
bulunan ve uzanan nesneler bulunduunu alglar, fakat onlar
kendilerinden bizim yaptmz kadar net bir ekilde ayramaz
lar. Hayvanlar bir tr ryada yaarlar ve maddi nesnelerin duru
munun bantlar onlarda bizde olduu kadar geometrik netlik
ve kesinlik tamaz.
Yani hayvanlar uzam bulank bir ekilde alglar ve uzaya
dair ak bir mefhum elde edemezler.
Uzay grs zihnin geometrik ve soyut yaants ile balar.
Bilime malzeme ya da zemin salayan her ey, sz gelimi
form, say, byklk, vs. uzayla ortaya kar.

2) METAFZK PROBLEM 11 : Uzayn ne olduunu sor


mutuk ve uzayn a priori olarak bilindii sonucuna varmtk.
Geriye uzayn bizatihi kendisinin ne olduunu bilmek ka
lyor.
Uzay, kendisini temsil eden zihinden bamsz bir gereklie
sahip midir? Eer bu a priori bir gr ise, sz konusu olan sa
dece alglama melekemizin bir formu deil mi? Ya da bu gr,
akln dnda ve kendi bana varolan, ayn zamanda akln onu
dnmekten kendini alkoyamad bir eye mi cevap veriyor?
Bu hususta da iki tez mevcuttur. Birincisi realist tez diye

41
METAFZK DERSLER
anlr ve Descartes'a aittir, dieri ise idealist tez diye anlr ve
Kant 'a aittir.
I) Realist tez 12: Descartes'a gre uzam mefhumu, zihin tar n
fndan her deneyimden nce bilinen ak [clair] ve seik [distin
ct] idealardan ya da basit doalardan 13 biridir.
Uzam ideas doutan gelen bir ideadr 14 ve uzay ideas
uzam ideasnn 15 soyutlanrriasdr.
Fakat ak ve seik idealar eylerde 16 cereyan eder zira Tanr
nn varlnn ispat bize ak ve seik dncenin eylerle olan
uyumunu garanti eder. Buradan da uzamn yalnzca cisimlerde
bulunan gerek bir ey olmad , ayn zamanda onlardaki en
gerek ey olduu sonucu kar. Descartes'a gre uzam, madde
nin zdr 17 ve uzay ise ci simlerden bamsz olmasa da zihin
den bamsz bir gerekliktir.
Descartes'n bavurduu nedenler ya teolojik ya da bilim
seldir. lahi hakikat [veracite] bize uzamn gerekliini 1 8 ve ar
dndan uzayn gerekliini garanti eder. Beri yandan, eer uz a-
m bir gereklik hatta maddenin z olarak temsil etmez isek,
Descartes'n anlad ekilde bilim imkansz hale gelir. Eer
madde son tahlilde uzam ve hareket olarak ifade edilemez is e,
dardaki eyleri nasl olur da hesaplamaya tabi klabiliriz? De
neysel bilim ilerleme kaydettike, doa yasalarnn duraanl,
fenomenlerin uzama ve harekete indirgenebilir olmalarna da ir
balantl fikir, yani fiziin mekanie indirgenebilirlii fikri de
neysel olarak teyit edilmi olur. Bu balamda uzaya dair realist
teorinin bilimsel, bilimin gayretlerini cesaretlendirmeye zg
ve bilimden gitgide parlayan bir teyit alan bir teori olduu sy
lenebilir.
Buna mukabil, Transandantal Esteti k ve Transandantal Di
yalektik blmlerinde Kant tarafndan formle edilen ar iti
razlarn da hedefi olmutur.

II) dealist Tez19 : Kant 'a gre uzayn mutlak gerekliini or


taya koyma teebbsnde bulunursak karmza muhakkak. an -

42
HENR BERGSON

tinomiler, yani savunulamaz ve elikili nermeler serisi kar2 .


Eer uzay gerek ise ne sonlu ne sonsuz, ne sonsuza kadar
blnebilir ne de basit paralar.dan olumu olabilir.
En gze arpan antinomi olan ikinci antinomiyi zetlemek
iin unu sylemek kafidir: Eer uzay paralardan meydana ge
liyorsa, bu paralar zorunlu olarak blnrdr zira bu paralar
hala uzaydr. Beri yandan eer uzay sonsuzca blnebilir ise
paralardan mteekkil olmas gerekir, zira aksi takdirde her
hangi bir eyden mteekkil olmaz.
Dahas, Kant'a gre geometrik nermelerin zorunluluu,
geometrinin konusu olan uzayn a priori bir gr olduunu ve
her a priori bilginin zihnimizle ilikili olduunu kantlar. As
lnda uzay hipotez gerei bizim zihnimizdedir ve dolaysyla
zihnimiz bu for mu eylere dayatr, o zaman bu formu eylere
koymak yararszdr. Bu da, eyler ve zihin arasnda nedensiz bir
nceden tesis edilmi ahenk tahayyl eden kolaya kaan bir hi
potez olur21
Eer uzay a priori olarak biliniyor ise, eer nesneleri sadece
ve sadece uzayda ekillendirme [developper] suretiyle kavrayabi
liyorsak, o halde eylere zihnimizin bir formunu ilemi oluruz
ve eylerin kendileri [choses en soi] bu formdan kayor demektir.
Yani bir yandan sadece bizim zihnimiz iin bir uzayn bulundu
unu, beri yandan ise eylerin kendilerinin uzamdan pay alma
dn ne srm bulunuyoruz.
eylerin kendisine dair bildiimiz tek ey uzayda onlarla
yaptmz ekillendirme ilemidir.
Bu teorinin bir nceki teoriye gre bir avantaj, uzay mese
lesinin metafizikte her zaman ortaya kard zorluklar kal
drmasdr.
Uzay sonlu mudur sonsuz mudur? Snrszca blnebilir
midir ya da basit paralardan m meydana gelmitir? Nitelii
olmad halde bir ey midir ? Beri yandan, byklkten pay al
masna ve bilimin konusu olmasna ramen hibir ey olmad
sylenebilir mi? Aslna baklrsa uzay, kendi bana mlahaza

43
METAFZK DERSLER

edildiinde sonsuz olduundan daha fazla sonlu deildir. Zira


kendi bana mlahaza edilirse ortadan kaybolur. Uzay sadece
bizim iin neyse odur ve her zaman onu ullanma eklimize
indirgenir. Ayn ekilde uzay hilik de deildir, zira alglama
melekemizin bir formudur, fakat . bir nesne de deildir zira bir
nesne uzayda tarafmzca icra edilen bir sentezdir.
'
Bununla birlikte Kant 'n teorisi baz zorluklar ortadan kal
drsa da yeni birtakm zorluklara sebebiyet verir22. Alglarm
zn ieriine/maddesine [matiere] uzay formunu dayattmz
sylemek kafi gelmez. Eer bu ieriin/maddenin uzayla hibir
alakas yoksa uzaya nasl girebilir ki? -Eer eyin kendisi uzama
dair hibir ey tamyorsa, bu seyin kendisinin insan aklnda
ki tezahrleri bu kadar kolay bir ekilde nasl olur da geomet
ri yasalarna ve uzayn formlarnn tatbikine elverili olabilir?
Yasalar matematiksel forma sahip bir doa bilimi, daha sonra
ve beklenmedik ekilde yaplacak deneylerle her zama teyit
edilebilecek, gelecekte de geerli olabilecek bir bilim nasl ku
rulabilir?
O halde bizatihi eyin kendisinde, uzaydan baka bir yer
de mmkn olamayacak bir geometrik dzen bulunur. Kant 'n
eletirisinin btn ispatlad ey, eer gerek bir uzay varsa, bu
hibir adan grsne sahip olduumuz uzay ile ayn deildir,
ya da daha ziyade eer eylerin kendileri varsa, grsel ya da do
kunsal uzama dair bir ey tamazlar.
Fakat eylerin kendilerinin bizatihi kendi aralarnda benzer
bantlar, belki de geometrik bantlarla ayn trden bant
lar idame ettirmeleri mmkn olabilir. Onlar uzamn zne,
yani imgelemden ziyade mdrike tarafndan uzama dair bilinen
eye sahiptir. Kendilerini saylarn ve hesabn kapsamna sokan
kendilerine has zellikleri vardr, aksi takdirde ne bilimin im
kan ne de eylerin kendilerinin zihnimizin formunun tatbikine
nasl elverili olduklar aklanabilir.

Sonuf3- Artk gerek uzay kavraymz formle edebiliriz,


bununla birlikte uzay dolduran eyin doas zerine bir hipo-

44
HENR BERGSON

tez kurmadan bunu yapamayacamz da aikardr. Zira uzay


teorisi cevher [substance] ve uzama dair bir kavraytan ayr
dnlemez. Leibniz'in aydnlatt ve tartma gtrmeyen
bL husus da vardr24: Uzam snrszca blnebilirdir25 fakat bu
bulank [confus] bir algdr ve bir yerde, sz gelimi blnemez
lerde durmak gerekir. Kukusuz Leibniz'in ortaya koymad
eyi, yani uzayn sonsuzca blnebilir olduunu kabul ediyoruz,
fakat belki de bunun nedeni grsne sahip olduumuz uzayn
zihnimizle ilikili alnas ve dahas her entelektel operasyonu
karakterize eden snrszla katlmasdr. Uzayn blnmesine
dair snrszca operasyon yapabildiimiz iin bu imkan aklar
ken uzayn snrszca blnebilir olduunu sylyoruz. Fakat
mevzu bahis eyler olunca akas i baka bir vaziyet alr. Eer
bu nlar gereklik iseler basit unsurlardan meydana gelmilerdir.
O halde Leibniz ile beraber, eylerin gerek unsurlar uzamsz
olarak, grsel ve dokunsal uzama ve uzaya yabanc olarak kav
ranabilir. eylerin bu gerek unsurlar, tpk bir buluta ierden
bakldnda kesintili ve renksiz damlalardan meydana gelni
olduunun grld gibi, form ve renge benzer kabataslak
temsiller gibidir.
Kayda deer bir ikinci husus daha vardr. Kesin olarak bil
diimiz bir ey varsa o da kendi varlmzdr. Burada algla
nan. ile alglayan zdetir ve dolaysyla araya koyulan bir ortam
ya da korkulmas gereken bir bilgi deformasyonu yoktur. mdi
kendi kendimizi, bilin yoluyla, uzanan varlklar olarak deil
de psiik organizmalar olarak alglarz. Benimizin [notre moi]
ardk fenomenleri ya da halleri, varlmzdaki ve sremizdeki
en ak ey olan devamll tekil eder.
Baka bir varl sadece ve sadece benzerlik yoluyla kavra
yabiliriz, bu yzden maddenin nihai unsurlarnn bilinle ben
zerlik iinde varsayabiliriz. in dorusu bunlar zayf veya daha
yava bilinlerdir fakat bununla birlikte devamlla ve basitlie
sahiptirler. Netice olarak denebilir ki eer maddenin algmzn
dnda bir gereklii varsa bunun, kelimenin yaygn anlamyla
uzaml olmayan dinamik unsurlardan meydana gelmi olmas
gerekir. Peki ya uzam ile tamamen alakasz mdrlar? Leibniz

45
METAFZK DERSLER

bunun byle olduunu 26 ayrca bu unsurlarn veya monadla m


kendi a ralarnda 27 bir bant olmadn dnyordu. Nitekim
dersin ilerleyen zamanlarnda Leibniz'in :ceden tesis edilmi
ahenk28 hipotezine nasl yneldiini greceiz.
Akas o kadar da uzaa gitmek zorunda deiliz, ayrca
grsel ya da dokunsal uzama sahip olm,ayan unsurlarla madde
meydana getirildii zaman, bu unsurlarin kendi aralarnda ak
lmzca geometrik olarak kavranabilen bantlar olduu varsa
ylabilir.
Eer eylerin kendileri uzama sahip deil ise, kendileri ni
yaylm vaziyette gstermeleri ve kendi yansmalarnda bize
geometri ve mekanik yasalara tab: lrai gibi zuhur etmeleri i in
her eye sahiptirler. nsanlar n akllar arasnda sregelen ba
ntlarda, eylerin kendilerinin arasnda sregelen trden ba
ntlarn bir imgesini bulmak zor deildir.
Her insa nn kendine has bir i ants vardr.
Her insann kendi dnen bilincinin i geliimi dier in
sanlarnkinden fa rkldr. Her znel intiba kiisel ve zgndr,
bununla birlikte tm bu eitli bilinlerdeki eitli intibalar bir
ve ayn kelime ile ifade edilebilir. Dil de tm bilinler iin m
terek bir ala n kurar. Dolaysyla bu kiisel intibalarda, mterek
bir dilde anlatlabilmeleri ve bu dilin mantk v e dilbilgisi kural
larna t abi olmalar iin gereken her ey bulunur.
Yani eylerin kendileri her eyden nce kendileri iin vardr.
Bunlar henz ham olan kuvvet ve bilinlerdir, bununla birlikte
uzam olarak aktarlmalar iin her eye sahiptirler. Bu noktadn
hareketle, uzayda al glanan ba ntlarn gerek bantlar, ama
baka bir doaya ait olan, cevherler veya eylerin kendileri ar a
snda bulunan gerek bantlar aktard savunulabilir.
ki nesnenin arasndaki uzaklk, cevherlerin ya da gerek
unsurlarn birbirleri zerindeki tesirlerinde en byk veya en
kk zorluu ya da bu kuvvetlerin birbirleri zerinde tesir
de bulunmalar iin amala: gereken en az ya da en ok engel
saysn aktarmaktan baka bir ey yapmaz. Uzun laf n ksa:=:,

46
HENR BERGSON

bizim dmzda cereyan eden tesirde bulunmalar ve saknmlar,


imkanlar ve imkanszlklar vardr.
Uzay bu ilikileri kendince ve mdrikemizin en iyi anlayaca
dil olan hesaplama diliyle aktarr. O halde uzay bir anlamda
mutlak surette gerektir ve bir anlamda da zihnimize baldr.
Zihnimize bal olan, kesintisiz ve homojen bir ortam olarak
tasarlanan uzaydr. Gerek olarak varolan ey, eylerin kendi
aralarnda sregelen ilikilerde uzaklkla, konum deiimiyle ya
da ksaca uzayda bulunan hareket ve konum bantlar ile ifade
edilebilen zelliidir.

KAYNAKA

KANT, lmmanuel, Transandantal Estetik


-Gelecekteki Her Metafizie Prologomena1-9
Leibniz ve Clarke arasndaki Mektuplamalar
LIARD, PozitifBilim ve Metafizik1

47
il. Ders

ZAMAN
ou filozof zaman ve uzay beraber ele almlar, bu iki mef
huma ayn psikolojik menei ve ayru metafizik deeri atfetmi
lerdir. Mesela Leibniz, uzam birlikte varolma dzeni olarak,
sreyi [duree] ise bir ardklk 31 dzeni olarak tanmlamtr.
Beri yandan Kant, zaman da uzay gibi duyma melekemizin bir
apriori saf formu olarak tanmlar.
Sre ise eyin kendisine uzamdan daha fazla ait olmayacak
tr. Bununla birlikte bu iki sorunun karlkl ilikisi aikar ol
maktan ok uzaktr. Her halkarda sre mefhumu kendi bana
incelenmelidir. Sadece bu fikrin analizi ve bu fikrin deerinin
incelenmesi iki problemi bir araya getirmeye ve ayn zm
kabul etmeye yarayacaktr.
lk bakta zamann, tpk uzay gibi snrsz, bo ve homojen
bh ortam olduu dnlebilir32
Zaman hakikaten de uzay gibi snrszca artmaya elverili
deil midir? Uzay gibi zaman da hakikaten kendisini dolduran
eye kaytsz deil midir? Yine zaman, hakikaten de uzay gibi
her zaman kendisine zde deil midir?
Gayet tabii olarak uzayn temel karakterleriyle zuhur eden
bii homojen zaman v ardr, nitekim bu husus filozoflarn bu iki
soruyu bir araya getirmelerine ve bir birlik iine sokmalarna
imkan verir.

49
METAFZK DERSLER

Peki, bu homojen zaman sre midir? Yoksa daha ziyade


onun uzaydaki temsili midir?
urnya da dikkat etmek gerekir ki eer zaman uzay gibi bir
ortam olsayd, uzay gibi bir rpda verili olurdu ve ite tam da
bu nedenden dolay srmesi, yani zamanda olmas kesilirdi.
eylerin art arda geldii bir ortamn z bu eylerin ardklk
larna zemin [substrat] ilevi grmektir.
Yani eyler bu ortamda art arda gelirken o, bu eylerin ard -
klna katlmaz . Byle bir ortam sreden ileri geliyor olamaz
zira srenin z ardklktr. kinci olarak, eer hakiki sre uzay
gibi homojen ve kesi ntisiz olsayd, tpk uzay gibi snrszca b
lnebilir olurdu ve uzayda oldugu gibi matematiksel noktalar,
sonsuz kk anlar kavrardk.
Ancak uzayda bir nokta kavranabilir olmasna ramen srede
bir nokta her trl kavraytan kaar zira sadece hafza sahibi bir
bilin iin sre vardr ve sre sadece imdiden gemie bir mu
kayeseyle, sz gelimi bir an deil de bir sre igal eden bir eyle
balar. Baka bir deyile uzamda blnemez bir nokta kavran
labilirken srede sadece birok an kavranabilir, tabi eer anlarn
olduu varsaylrsa, zira esiz bir an hibir ey olmayacaktr.
u an iin tartmalar ve analizleri bir tarafa koyalm, ol
gular mlahaza edelim ve sreyi aikar olarak alglayan bilince
bunu nasl yaptn soralm 33
Biz sadece kendi sremizi al glarz, zira eer d fenomen
lerin ardklna ahitlik edersek, bu fenomenler sadece bizim
tarafmzdan alglanr olmalar bakmndan varolurlar ve bu al
glar psikolojik hal miktarnca olur. yleyse ardklklara dair
bildiimiz ey sadece bilin hallerinin ardkldr.
mdi bilin hallerinin ardkl ne demektir? Bu hallerin
bo ve homojen bir ortamda yan yana koyulmas mdr? Yan
yana koymak [iuxtaposition] demek ardklk deil e zaman
ll k demektir. Yan yana koymak sadece uzayda sz konusu
olabilir ve sre ardklk olduundan dolay bu baka bir ey
ol maldr. Dorusunu sylemek gerekirse bu ardklk, hafza

50
HENR BERGSON

tarafndan birbiri iine konan hallerin devamlldr, her halin


baka bir hal iine kendini deforme etmesi suretiyle bir sre
tarafndan sokulup bu hal iinde korunmasdr.
Bu, halkalarnn ne birbirleri iinde ne de dnda olduu bir
zincirdir. erisi ve dars sadece uzayda anlam kazanr. Haller,
bilinte birbirleri iine girmi vaziyette bulunur ve uzay terim
leriyle bir metafor kullanacak olursak sre, uzanan dz bir izgi
deil de genileyen bir emberdir, ayn kalan ama yine de baka
bir eye dnen bir ember.
yleyse sre ardkln operasyona urad bir ortam de
il, bizatihi ardkln kendisidir, sonsuz deildir. Her birimiz
iin, onu durduran ana kadar varln srdrr. Snrsz oldu
un'J syleyebiliriz fakat sonsuz ve snrsz kavramlar burada
uygun dmez zira sre byklkten pay almaz, ayrca homojen
bir ey de deildir. Tarih tekerrr etmez, varlmzn tamamen
zde iki an yoktur. Bu anlamda sre her birimize nasl zuhur
ediyorsa yledir, herkesin sresi sadece kendisinedir. Bilincim
kendi sresinin duygusuna sahiptir ve benimkinden baka bir
sre tanmam, lakin buradan da tek srenin benimkisi olduu
neticesi kmaz. Evreni kendi bilincime indirgemek, bizim
rteceimiz fakat an idealistlerin houna gidecek bir hipotez
dir. Benimkinden baka bilinler de olduunu kabul etmeliyiz.
Her bir bilincin, kendisinin evriminden ve kendi hikayesinin
geliiminden baka bir ey olmayan bir sresi vardr.
Dahas, insan bilinci muhtemelen tek bilin deildir. Mad
deye dair inceleme34 bizi sonsuz sayda cevher varsaymaya sevk
edecektir ki bunlar Leibniz'in dedii gibi kk aptaki [en rac
courci] ruhlardr35 , yani gelimemi ve bulank bilinlerdir. Cev
herler yelpazesinde aa doru inildike her biri daha yavaa
yaar. Sre, az saydaki ayrk halin ardklndan baka bir ey
deildir, fakat onun varl bu evrimden, bu sreden ald bu
lank duygu ile rtr.
Greceimiz zere, bu cevherler birbirleri zerinde tesirde
bulunur ve birbirlerinin tesirlerine maruz kalrlar ve bu hususta
Leibniz ile yollarmz ayrmal yz. Btn cevherlerce ayn de-

51
METAFZK DERSLER

recede katlm olmasa da bu tesir ve aksitesirlerde istikrar bulu


nur. Her halkarda bu cevherlerin hayat tamamen isel olarak,
psikolojik olarak kavranabilir. Ne kadar basit cevher varsa o ka
dar da sre vardr.
Peki, o halde homojen zaman 36 nedir? Zaman, ardk hal
lerimizin sralanarak yan yana koyulapilecei bir izgi gibi nasl
zuhur edebilir?
Zaman bir byklk gibi lmemiz nereden gelir? Bu
problemin zm, az nce yaptmz uyarda bulunur, yani
sadece bir tek sre vardr, fakat ne kadar evrimleen bilin varsa
o kadar da sre vardr. Bununla birlikte paralel olarak gelien bu
sreler mterek bir noktaya sc h:ptlr, zira eer eitli cevherler
birbirleri zerinde tesirde bulunuyorsa bunun nedeni bamsz
srelerde mterek a nlarn, mterek e zamanllklarn bulun
masdr.
yleyse bu e zamanllklar, her bilincin srasyla kendi ev
riminde e zamanl olarak katettii bir izgi boyunca sralanm
olarak tasavvur etmek zordur. Homojen zaman olarak adlan
drdmz ey ideal bir ortam, tm ardklklarn sahnesi, tm
kiisel srelerde mterek olaru aklayan gayri ahsi bir sredir.
Bakasna ait olmad kadar bize de ait olmayan, ayn za
manda kendisinde bu hallerin olmad kadar u hallerin de art
arda gelmedii bir bilinci tasavvur ediyoruz.
Bu bilin gayri ahsi olmaldr zira bylece tm bilinler
onda kendilerini gelitirmi olurlar ve bu bilinci dolduran ol gu
larn, dier tm bilinleri dolduran olgulara yerlerini brakabil
meleri iin niteliksiz olmalar gerekir.
Bu gayri ahsi bilin, homojen zamandr, yani srenin ifa
desi olarak seilen uzay, yani gitgide uzaklaarak sralanan nok
talarn sembolik olarak srenin paralarn temsil ettii uzay.
yleyse homojen zaman sadece bir izgidir ya da daha ziyade
gerek sreye sembol ilevi gren uzaydr. Nasl ki uzay sde
ce cevherler aras baz dinamik bantlarn ifadesi ve aktarm
olarak grdk, ayn ekilde kesintisiz ve homojen zaman da

52
HENR BERGSON

tm srelerde mterek olan unsurun aktarmndan baka bir


ey deildir.
Eer uzay oklu cevherin tesir ve aksitesirinin bizim iin
kuand form ise, homojen ve snrsz zaman da her bir basit
cevherin heterojen, bireysel, farkl geliimlerinin altnda tasav
vur edildii mterek formdur.

KAYNAKA
Uzay ksmyla ilgili olan okumalarn ayns37
COURNOT (A.-A.), Les donnt!sfimdamentales de la science [Bili
min Temel Verileri] 38

53
111. Ders

MADDE

1. MADDENN VARLI GINA DAR: DEALZM VE


REALZM - Madde, uzanr vaziyette algmza zuhur eden
eydir. yleyse sz konusu olan, uzaydan daha fazla bir ey, yani
dolu, ve paralarnda farkllk gsteren uzaydr.
Maddenin ne olduunu aratrmadan nce, varolup olma
dn aratrmak gerekir. Gerek olaca durumda, ona hangi
derecede gereklik atfedebiliriz? Aslna baklrsa bu soru zaten
ksmi olarak zlmtr, zira bu maddenin belirdii yer olan
uzayn, dncemizden bamsz bir gereklii olduunu tesis
etmi olduumuza inanyoruz. Fa kat bu ispatlama kafi gelmez
zira ispatlamay yapmak iin maddeye dair belli bir kavraya,
belli bir cevher teorisine srtmz yaslyoruz. O halde u proble - .
mi karmza alma zaman geldi: zihnin dnda uzam olan bir
gereklik var mdr? Ya da maddi dnya, ona dair sahip olduu
muz fikre indirgenir mi?
dealizmin 39 , psikolojik trden mlahazalara yaslanarak
maddenin varln nasl inkar ettiini birka kelimeyle hatr
layalm. Bir cismin sadece algladmz kadarn biliriz, yani
niteliklerini, zelliklerini, rengini, sertliini, arln, sesini vs.
Beri yandan bu nitelikler sadece tarafmzca tecrbe edilen du
yumlar olarak bilinebilir. Bu duyumlar Benimizin sadece biz
de bulunan halleridir. Bir toplu ine batmasnn verdii acdan

55
METAFZK DERSLER

yine bu inenin sertliinin duyumuna gei, duyulur olmayan


derecelerle olmaz m? Bu duyum niin acdan daha fazla nes
nel gereklie sahip olur? D dnyann bi:z:e sunduu ve onun
hakknda bildiimiz tek ey olan duyumlar, hafifletilmi zevk ve
aclardr ve her halkarda znel hallerdir.
Eer maddi nesneye dair bildi iz ey sadece tecrbe etti
imiz duyumlar ise, bu nesneyi bir duyumlar koleksiyonu ola-
rak tanmlayabilmeliyiz. Ancak bu tanmlamaya yle bir itiraz
gelebilir: Bu nesne onu alglamadmz zaman bile varolma
ya devam eder mi? Bunu kabul edip etmemek size kalm der
idealizm. Fakat alglamadmz zaman bile nesne varolmaya
devam eder dendiinde bu ifadeden, ayn ekilde gruplanm
ayn duyumlarn, yer deitirme duyumu ya da uzayda hare
ket duyumu olarak adlandrlabilecek ara duyumlardan geerek
tekrardan temin edilebilecei anlalr. Eer istersek bu tanma
bir eyler ekleyebiliriz. rnein cismin veya maddi nesnenin,
sadece mevcut duyumlarn deil ayn zamanda mmkn du
yumlarn da bir kmelenmesi olduunu syleyelim: yine ayn
ey olacaktr, zira yine duyumdan kmam, yine kendimizden
kmam oluruz. Maddi dnyann btn, ona dair sahip ol
duumuz duyumla harmanlanr.
Duyumlar tecrbe ederiz, bu duyumlar gruplar halinde d
zenlenmi bulunurlar ve bu gruplar duraandr ve ayn zamanda
kendilerini eskiden olduu gibi tekrardan sunmaya kabildirler.
Duyumlarn bu duraan gruplar cisimlerdir ve bunlarn b
tn de maddi dnyadr.
Nitekim bu S. Mill'in anlad idealizmdir ve u ekilde
zetlenmitir: Bir cisim mmkn ya da mevcut duyumlar k
melenmesine indirgenen eydir.
Bu idealizm ayn zamanda Berkeley'in idealizmidir. Nite
kim kendisi, cisimlerin varolmadn, ancak idealarnn varol
duunu40 sylemi, ayrca maddi dnyann varlnn da ona
dair sahip olduumuz algya indirgendiini "esse est percipi41"
szyle ifade etmitir. D dnya tarafmzca bir ryadaymz
gibi alglanr, bu rya her akl iin mterektir ve bu nedenle

56
HENR BERGSON

insanlar, arasnda yaadklarn dndkleri maddi eylerden


bahsedince birbirlerini anlarlar.
Bu idealizm42 hakknda ne dnmeli? Berkeley'in bu ide
alizm yorumu ele alnrsa ivedilikle u fark edilir: dealizm,
Berkeley'e ramen, zihnin dnda bulunan, zihinden bamsz
olan ve idealizmin grmezden gelir gibi yapt madde iin bir
yer amaya mecburdur. Zira eer cisimler, onlara dair olan alg
mzdan ayrmaz iseler, bu algnn her zaman iin tm akllara
mterek olmas, eitli akllar anlamak iin bu algdan bah
settiklerinde bu algnn her zaman mevcut olmas bir mesele
olarak kalr.
mdi bu mtereklik; dsallk, bamsz olarak varolma, ger
ek olarak varolma diye adlandrdmz eyin baka trl bir
ifadesi deil midir?
Tamamen znel bir hali nitelendiren ey, bir kiiye hastr,
yalnzca bu ekilde her kiiye mterek olur ya da yalnzca bu
ekilde belirli koullarda mterek hale gelip, znel hallerin ara
snda kendi bana bir kategori tekil edebilir. Daha ileri gidilip
bu mterekliin nesnellie, bamsz varolmaya dair bir iz ol
duu sylenebilir.
Zira eer her akla, her dnen cevhere tamamen kiisel,
keadiliinden, isel bir evrim atfedilirse, ayn duyum gruplar
nn ve bu gruplar arasndaki ayn bantlarn algs sz konusu
olduunda bu akllar arasndaki anlamann sebebi ne olabilir?
Beklenebilecei gibi Berkeley metafizik bir hipoteze bavurma
ya mecburdur.
Berkeley'e gre, cisimlerin idealarn43 her bir zihne veren ve
ayn evrenin temsilini eitli akllara damgalayan Tanrdr.
Peki, bylelikle d dnyann gereklii baka bir ad altn
da daha da kesin bir ekilde tekrar tesis edilmi olmaz m? Bu
imgenin tm zihinlere Tanr tarafndan damgalandn syle
mek44, bizatihi Tanrnn kendisinin bu imgeyi tasavvur ettii ve
sonu olarak maddi dnyann ebedi bir varlkta temsil edildi
ini sylemektir.

57
METAFZK DERSLER

Eer bu ekilde dnlrse maddi dnya, aklselimin ona


atfettii gereklikten ok daha fazla bir ey, sz gelimi ebediyet
kazanm olmaz m? Berkeley'in yorumuna _gre idealizm, d
dnyann gerekliini onun yerine baka bir ey ikame etmeden
yadsyamaz, sz gelimi tm insanlardaki belli alglarn ve idea
larn mtereklii ve bu ayn imgelerin Tanrdaki temsili. Oysa
burada sz konusu olan, herkesin dndnden daha dura -
an, daha kesin bir gerekliktir. dealizm aslna baklrsa ayn
evreni tasavvur eden eitli akllarn ve birok bilincin varln
ortaya koyduu zaman zaten sonusuz kalr. Bir idealist iin
bilinlerin gerekliini varsaymak, dman sava meydanna
buyur etmekle ayn eydir.
in dorusu, eer her gereklik ona dair sahip olduum du
yum ya da algyla rtyorsa , benim zihnim dndaki dier
zihinlerin varln hangi nedenlerle ve hangi hakla ne srebi
lirim ? Dier tm insanlara dair bildil.4erim onlarn cisimleridi
ve bu cisimler bana ait olan duyum gruplarnn herhangi maddi
nesnelerinden baka bir ey deildir. Sadece bendedirler, sadece
bende hareket ederler, sadece bende konuur ve sadece bende
tesirde bulunurlar. Dnyada sadece tek bir varlk vardr ki bu
da benim dncemdir. Geri kalan her ey sadece benim d
ncemdedir ve temsil halinde bulunur.
Btn evrenin askya alnm olmas bu dncededir, bu
dncenin son bulmasyla evren de son bulur.
Bu dncenin hazr bulunduu ve belki de bu dncenin
kendi kendisine verdii ryada dnceden bamszm gibi
yaad ve ondan bamszm gibi tesirde bulunduu grle r
varlklar vuku bulur, fakat btn bunlar dncenin haricinde
bir hitir. te kendi kendisiyle, mutlak ve tam idealizmle neti
celenen idealizmin geldii nokta budur.
yleyse onu bu haliyle 45 ele alalm ve bu haliyle bile maddi
eylerde bulunduunu reddettii nesnellik ve ds all baka bir
ad altnda tekrar tesis etmeye mecbur olup olmadn soralm.
Temsillerin beraberce varolduu ve art arda geldii bir akld a,
bu temsiller keyfi olarak ne zuhur eder ne de kaybolur. Art arda

58
HENR BERGSON

gelen alglar da alelade bir dzende birbirlerini takip etmez .


Bu temsiller btnnde duraan bir dzen bulunur, yle
ki bu zihin kendisinde zuhur eden ve kaybolan fenomenleri
kesin ve sabit yasalara tabi klabilir. Bu yasalara doa yasalar
deriz. Zihin, bu yasalarn yardmyla tm gemiini zetleye
bilir ve gelecei grebilir. Bununla birlikte bu yasalar alelade
yasalar deildir, kendi aralarnda bantlar vardr ve ksmen
de olsa biri dierine indirgenebilir. yle ki bu zihin cisimlere
dair sahip olduu temsillerinin toplamn btn yasalarn onda
zetlenebilecei evrensel bir yasann, byk bir teoremin ma
tematiksel geliimi olarak mlahaza edebilir. Bu matematiksel
dzen, temsiller arasndaki bu duraan ilikiler, bizatihi temsil-
1,-rin kendisinden ayr bir ey deil midir ?
Her bir fiziki fenomenin bizde sadece temsil h alinde bulun
duunu kabul edelim. Bu fenomenin tezahrnn zorunlulu
u, fizik yasalar ile ifade edilen bu zorunluluk, bizden bamsz
ve sonu itibaryla bizim dmzda bir ey deil midir?
Dsallk aslnda bamszlk demektir, yani zihnimizin d
nda bulunan ey zihnimiz olmadan varolan ya da varolabile
cek olandr. mdi eer fiziki fenomenler ve her biri kendi ba
na mlahaza edilen maddenin halleri tpk bir idealistin hayal
ettii gibi sadece kiiliimin znel halleri ise, bu fenomenlerin
belirli dzeni ve zamann belirli bir annda bu fenomenlerin her
birinin meydana gelmesinin kanlmaz zorunluluu, tamamen
yabancs olduum ve tamamen benden bamsz bir ey deil
midir? "Eer alglarmz sadece bir ryadan ibaretse bile bu, ok
byk ustalkla rlm bir ryadr46". unu da ilave etmek ge
rekir ki bu rg nesnelliin zdr, zira bu rg kendini bize
dayatr ve hibir ekilde ona tesirde bulunma imkanmz yok
tur. imdi de maddi evrenin btnn dnebilecek esiz bir
akla dair hipotezi ele alalm.
Maddi evren bu temsile indirgendiinden dolay bu akl,
bazs olumsal bazs zorunlu, bazs ngrlmeyen ve hi p
hesiz ki ngrlemeyen, bazs da duraan ve akldan bamsz
yasalara bal hallerden geecektir.

59
METAFZK DERSLER

Bu haller a rasnda radikal bir fark tesis etmemek olmaz.


zel olarak konuacak olursak birincilere znel haller denir.
Tezahr belirli ve bu anlamda nceden belir.li olanlarla onlar
"alglayan akldan bamsz ve zorunlu yasalarn sonucu olanlara
ise nesnel, dsal haller denmelidir, zira bu durumda sz konu
su olan ve akln tezahrn belirleyen ey bu akln dnda bir
nedendir.
Hepsi bu deil!
Fenomenlerin dzeni yani formu (Kant) bir kenara koyul
sa da ve sadece al gmzn ieriini/maddesini mlahaza etsek
de, kendi iine kapal vaziyette kalacak bir aklda maddi dn
ya temsilinin retilip retilen,y..;cei sonlabilir. Bu durumda
dnya algs byk bir ryaya benzetilmi olur. Fakat bir rya
da sadece zerinde d etkenlerin icra edildii bir akl iin
mmkn olabilir.
Hiten hibir ey kmaz ve zihnimizdeki yepyeni bir idea,
yepyeni bir hal bile anlalamaz olurdu eer yalnzca bu zihin
varolsayd. Bir farkllama sadece bir eyin baka bir ey zerin
deki tesirinden doabilir.
Bu tesiri ortadan kaldrdnzda bir ey sonsuza kadar oldu
u gibi kalr. Mesela bir geometri teoremini ele aln, eer bunu
dier teoremlerle bir araya getirmezseniz, bu teoremden hibir
ey elde edemezsiniz. Bir akl ele aln, bu akl yalnzca tesir et
tii ve tesirlerine maruz kald dier akllarla veya cevherlerle
bants olmas kouluyla geliebilir, yani deiebilir.
Rya gren birisi, ryasnn yanstt bin bir eit d tesire
maruz kalma kskacndadr ve algnn iyi bir ekilde rlm bir
rya olduunu sylemektense, ryann kt bir ekilde rlm
bir alg olduunu syleyebiliriz. D alglarmzn dzeni bizden
sadece bamsz olmakla kalmaz, ayu zamanda bu alglarn her
biri bizden bamsz bir d tesir tarafndan retilmi olmaldr.
Uzun lafn ksas, ar idealizm hakknda kabaca iki itiraz
mz bulunuyor:
I) Bu idealizm, algmzn formunu yani fizik yasalarnn du-

60
HENR BERGSON

ra;tnln ve doann aknn kurallln aklayamyor.


H) Algmzn ieriini/maddesini yani bizce d dnyay
meydana getiren biri dierinden farkl fenomenlerin ardkl
n aklayamyor.
te, Kant kendi eletirisi ile birinci itiraza, Fichte ise kendi
idealizmi ile ikinci itiraza cevap verdiini iddia eder.
Kant47, d dnyaya dair olan algmzn ieriinin/madde
sinin bize verili olduunu kabul eder48 Kant'a gre eylerin
kendileri vardr ve bunlarn bilinmez ya da bilinemez tesirleri,
henz fenomenlerin okluu olmayan bir oklukla, bir eitli
likle bize aktarlr. Zihnimiz bu eitlilie nce uzay ve zaman
formlarn, ardndan da mdrikenin kategorilerini tatbik ederek
deneyimi yani nedenler ve sonularla rlm, uzay ve zaman
da cereyan eden bir sistemi, duraan yasalara tabi bir doay
meydana getirir.
yleyse Kant'a gre doann aknn kuralll, fenomen
lerin periyodiklii, fizik yasalarnn duraanl bizim eserimiz
olmu olur. Deneyimi yaratan biziz, ya da en azndan deneyi
mimizin formudur, bunu da zihnin yasalarn bize temin edilen
ierie/maddeye dayatarak yapar. Brakn d dnyann mutlak
gerekliine tanklk etme meselesini, doann aknn kurall
l ve nedensel bantnn zorunluluu bile ancak mdrikenin
eseri olabilir49 .
uraya da dikkat ekmek gerekir ki Kant, idealizmi an so
nularna kadar zorlamaktan ok uzaktr.
Brakn zihinden bamsz bir gerekliin varln reddet
meyi, zaten byle bir eyin varln srekli olarak varsayar zira
eer eyin kendisi olmasayd tezahr de olmazd der. Kant'n
reddettii ey, fenomenlerin aa vurduu gerekler ne olursa
olsun bunlar bilme ya da tasdik etme imkandr.
Fakat uzay konuurken sylediimiz gibi eer eylerin ken
dilerinin algladmz eyle hibir bants yok ise, eer eyle
rin kendileri, kendi aralarnda kategorilerimizin ve formlarm
zn ifade ettii ilikilerden hibirini srdrmyor ise o halde bu

61
METAFZK DERSLER

formlar ve bu kategoriler grmzn ieriine/maddesine yani


eyin kendisinden bize gelen eye nasl tatbik edilebilir?
Ne uzayla ne zamanla bantl olmayacak, yasalar belirleme
tarzmza hibir ekilde benzemeyecek bir gereklik, kati suret
le uzay ve zamann dayatmna tabi olmaz. Grnn bulank ve
tutarsz doasyla dzgn bir sistem ve <4:raan yasalara tabi bir
doa tekil edebilmek iin grnn bu ieriinin/maddesini.o
bu akla dair bir eyler, SZ gelimi uzay, zaman, nedensellik, VS.
ilikileriyle aktarlabilecek bir eyler tamas gerekir.
Buradan unu demeye geliyoruz: sadece eylerin kendileri
yoktur ve onlara dair bir eyler de rie srlebilir. eylerin ken
dilerinin, insan aklna tesirde bulunarak birbirine balanmaya
kabil etkiler verecek ve kesintisiz bir zincir olan deneyimi tekil
edecek mahiyette olduunu ne srebiliriz.
O halde zihinden herhangi bir lde bamsz bir gerek
liin varl kabul edildii andan itibaren ona dair bir eyler
bildiimizi sylemek zordur.
Daha nce olduu gibi burada da idealizme dair dikkatli bir
inceleme, idealizmden realistlii karr, zira realizm maddeyi
olduu haliyle bildiimizi sylemekten ibaret deildir. Realizm,
alglarmzn bizden bamsz olan ve alglamamza sebebiyet
veren bir gereklie karlk geldiini, bu gerekliin muhteme
len alglarmza benzememekle beraber alglarmzdaki asli ve
zellikle de anlalr olan taraf barndrdn ne srer.
Artk idealizm iin alnacak tek bir pozisyon kalr5, bu da
kendi hipotezini gittii yere kadar gtrmek ve Bene yalnzca
form dayatmn deil ayn zamanda d dnyann maddesinin
yaratmn atfetmektir. te bu Fichte'nin51 idealizmidir.
Fichte'ye gre Ben, biri bilinli dieri bilinsiz olmak ze
re ideal olarak ikiye blnebilir52 Benin bilinli ksm, form ve
kategorileri grnn eitliliine tatbik eden ksmdr. Dier
ksm yani bilinsiz ksm ise grnn eitliliini yani bilinli
akln icra ettii maddeyi yaratan ksmdr.
Yani doa ve dnce bir ve ayn varln, bir ve ayn Benin

62
HENR BERGSON

iki vehesidir sadece. Bu Ben, kendini gelitirmesi bakmndan


grnn ieriini/maddesini yaratr. Bizatihi kendi bilgisini
edinmesi yani formlara ve kategorilere girmesi bakmndan de
neyimi yaratp d dnya algsn ortaya karr.
Burada, daha nce de yaptmz gibi yle cevap verebiliriz:
Ben tarafndan grnn ieriiyle/maddesiyle yaplan bu yara
tm anlalr deildir [inintelligible], zira fenomenlerin eitlili
i sadece cevherlerin birbirleri zerindeki karlkl tesirleriyle
aklanabilir.
Ben verilir. Ya btn mevcut ya da mmkn (futur] duyum
lar onunla beraber verilidir ki bu durumda Ben bu duyumlar
yaratmaz, ya da bu duyumlar onunla beraber verili deildir. Peki
() halde bu duyumlar nasl olur da Benden ex nihilo [hi;ten] bir
yaratm haricinde elde edilebilir? Verili bir mefhumdan bizatihi
bu mefhumun dnda baka hibir ey karlamaz. Bu mef
humdan baka herhangi bir eyi karmla elde etmek [diduire]
zaten onu baka bir ey ile kombine etmek demektir, zira her
karm [deduction] bir sentezdir. Eer Benin saf ideas veri
lirse, bundan sadece Benin ideasn karmla elde edebilirim.
Bu yaratm anlalr deildir [inintelligihle]. Bu yaratm, Benin
haricinde bir deiim ilkesi, Benin iinde olamayacak bir ilke
varsayar. O zaman da Ben verebilecei her eyi bir rpda ver
mi olurdu ve beklemek iin de hibir neden kalmazd. O halde
mutlak idealizm kendi kendisini rtr ve ne yaplrsa yaplsn
u sonuca varlr: Bende meydana gelen ardk hallerin Benin
dnda bulunan bir deiim ilkesi vardr, nitekim realizmin de
tek istedii budur. Geriye de bu ilkenin neyde bulunduunu ve
bunun ne derece bilinebileceini renmek kalr.
2. MADDENN ZNE DAR,3: MEKANZM VE
DNAMZM - Bir d dnya olduunu, yani duyma meleke
mizin zerine tesirde bulunarak ve mdrikemizce yorumlana
rak, bizim iin d dnya, doa, deneyim haline gelebilecek bir
neden ya da nedenler sistemi olduunu varsayalm .
B u neden ya da nedenlerin ne ya d a neler olduunu soralm.
dealizme dair yaptmz analiz ve eletiri bizi, deneyimimizde

63
METAFZK DERSLER

form ve maddeyi ayrmaya sevk etmiti.


Form, doann aknn dzenliliidir, yasalarn duraanl
ve onlarn matematiksel form alabilme temayldr. Uzun la
fn ksas bu deneyimin formu determinizmdir, ierii/maddesi
ise tarafmzca koordine edilen, kendi balarna, ve yaltlm
olarak mlahaza edildiklerinde akllan pay almyor gibi grn
meyen fenomenlerdir. Aklile bilimin onlara ilave ettii eyden
ayklanarak ele alnmalar kouluyla bu ilenmemi fenomenler
duyumlarmz, renk, tat, ses vs.dir.
dealizmin kendini konumlandrd bak asn takiben,
idealizmin, en byk nemi ve gereklii ite bu forma ya da
maddeye atfettiini grdk
Aslnda bir yand:n unu ne srebiliriz : D dnyadaki en
gerek ey, belirli koullar altndaki belirli fenomenlerin tezah
rnn zorunluluudur ; bir fenomenin uzayn belirli bir noktas
ve zamann belirli bir anndaki zorunluluudur; fenomenlerin
art arda geldii ve yan yana dizildii bir sabit dzen, dhatlar
sonradan ka nlmaz olarak izilen bir resimdir. O halde tabir
caizse bu resim, renk pahasna en fazla gereklii kazanan do
ann resmidir. te bu mekanizmin tezidir.
Bazen de tam aksine deneyimin ieriine/maddesine for
mundan daha fazla gereklik ve nem atfedilir. Bu takdirde -d
dnyada bulunacak olan daha gerek ey; fenomenlerin ya da
deiimlerin sabit dzeni deil, bizatihi bu deiimlerin kendisi
olacaktr.
Aslnda her fenomen bize bir duyumda verilidir ve bu du
yum ex nihilo bir yaratm olamayacandan dolay phesiz ki
bir cevherin zihnimiz zerindeki tesirini, yani zerimizde icra
edilen bir kuvveti ifade eder.
Bu ikinci hipotezde resim renge feda edilir. Resim artk iki
rengi ayran imgesel, ideal bir limit ya da bir arazdr ve kesinlikle
z deildir. Gerek olan, fenomenlerin dzeni deil, onlarn ahsi
doasdr ve onlarn dzeninin srr da doalarnda barnr.
te bu kavray dinamist kavraytr.

64
HENR BERGSON

Mekanist, doann geometrik yzyle megul olur, bu bir


nicelik felsefesidir.
Dinamizm ise daha ziyade seyirlik fpittoresque] yzyle,
yani duyum ksmyla megul olur, bu ise bir nitelik felsefesidir.
Nitekim mekanizm ve dinamizm, hem idealizm hem de
realizmdir. Zira maddenin zne dair her kavray, maddeye
zihinden bamsz bir varlk atfetmesi bakmndan realisttir;
algdan gelen eyi bize bal, znel, aldatc olarak feda etmesi
bakmndan ise idealisttir. Bahsi geen konular; eer mekanist
hipotezin iindeysek nitelik, dinamist hipotezin iindeysek de
duyumlarn koordinasyonudur.
Mekanizmin mkemmel formunu yani radikal mekanizm
olarak adlandrlabilecek eyi her tarihi mlahazann haricinde
ve a priori olarak belirlemeye alalm.
. Bu sistemin z, algmzn ieriini/maddesini algmzn
formuna feda etmek, bununla beraber fenomenlerin dzenine
ve sralanmasna onlarn niteliklerinden daha fazla nem ver
mek ve daha fazla gereklik atfetmektir.
Bu takdirde bu nitelikler bize bal ve znel olurdu.
Yalnzca dzen ve sralama bamsz bir gereklie sahiptir.
Bu hipotezden yola karak, cismi seyirlik ve duyulur nite-
liklerden yani ona atfettiimiz niteliklerden, sz gelimi renk,
tat, koku, seslilik, sertlik gibi sadece alglayan bir zne iin ger
eklik ve varla sahip, sadece duyum olarak deer gren her
eyden ayklayacaz.
Herhangi bir ekilde uzaya yaydmz tm nitelikleri kesip
atarak ilerledike kendimizi en sonunda saf uzayda, niteliksiz
uzamda buluruz. Bu andan itibaren duyularmz tarafndan ci
simlerin nitelikleri arasnda alglanan farklarn, duyularmz ta
rafindan cisimlerde alglanan deiimlerin, nesnel olarak uzam
farklarna ve uzaydaki iliki deiimlerine indirgenmeleri gerekir.
Peki ya uzam fark ne demektir?

65
METAFZK DERSLER

Mademki uzam, hipotez gerei her trl duyulur nitelikt(:n


aykland, o halde bu uzamn paralar artk sadece formlar ve
byklkleri bakmndan farkllk gstereblir.
Beri yandan uzaydaki ilikilerin deiimleri sadece konum
deiimleri, yani hareketler olabilir.
te maddenin nihai unsurlar arasooaki her fark form ve
byklk fark olarak mlahaza eden mekanizm; maddenin
iinde tamamlanan her hareketi, temel unsurlarca icra edilen
bir hareket gibi mlahaza eden mekanizm budur.
Sadece formlardan, uzayda kesilmi ve birbirine yaknlatp
uzaklaan, biriken ve dalan birok ve eitli hareket icra edrn
figrlerden meydana gelmi bir maddi evren tasavvur edelim .
Beri yandan da bu figrlerin ve bunlardaki kombinasyon
eitliliinin zihnimize bir nitelikler eitlilii formu altna
aktarldn, bunlarn konuma dair olan izafi hareketlerinin ve
deiimlerinin ise zihnimize nitelik dnmlerince aktarld
n varsayalm. Srekli teekkl h alindeki bir evreni bizim iin
meydana getiren bin bir nansl duyumlarmzn ardnda; du
yulur nitelikler den yoksun sabit unsurlarn seyirsel ve deiken,
sadece geometrik fark sunan ve sadece konum deitiren, anck
bilinlerimiz zerinde bu geometrik farklarn ve bu mekanik
yer deitirmelerin nitelik farklar ve deiimleriyle ifade edile
cei e kilde tesirde bulunan bu doann ardnda, mekanizmin
yeterince net bir formlne ularz.
Bu, atomcu aklama ve ayn zamanda kartezyen aklama
dr.Demokritos'un Epikros'unkinden ve zellikle modernle
rinkinden daha saf olan atomculuu, tek zellii form, konum
ve ynelme olan ve bir cevher olarak dnlen atomu, madde
nin nihai unsuru haline getirir. O halde Descartes'n da diye
cei gibi Demokritos'un atomlar yalnzca uzam parselleridir54.
Descartes ise cisimleri, muhtelif figrl uzam parselleriy
le meydana getirir, ayrca fiziki fenomenleri ve deiimleri bu
uzama damgalad hareketle oluturur.
O halde geometrik mekanizm ile atomcu mekanizrnin

66
HENR BERGSON

(Descartes-Demokritos) ayrlmas pek hakl bir durum deil


dir. phesiz ki Descartes atomlardan sz etmez ve bu parseller
de blnmez deildir. Her neyse! Demokritos'ta olduu gibi
Descartes'ta da ayn form altnda ayn fikri, yani mekanizmin
temel fikrini, bir baka deyile her gerek farkn geometrik bir
fark olduu v e h er gerek deiimin uzaydaki bir h areket oldu
u fikrini buluyoruz .
te bu sz konusu olan fikir, saf mekanizmdir. Peki, bu ra
dikal mekanizm midir? Bu hipotez daha da ileriye gtrlemez
mi ? Mekanizmin esas, her duyulur nitelii ya da kartezyen ifa
deyle syleyecek olursak her imgeyi aldatc ya da en azndan
znel olarak ele almaktr. Duyular bize yalnzca imgeleri, idea
hn, yani aslnda bantlarn temsillerini verirler.
mdi, uzam parseli anlamnda idrak edilen form ideas da
bir imge deil midir ve duyular tarafndan verilmemi midir?
Mesela bir ember: bu emberi iki ekilde, yani ya imge olarak
ya da idea olarak tasavvur edebilirim.
Eer imge olarak tasavvur edersem, yuvarlak bir figr g
rrm. Peki, onu her eit renkten yoksun sayarsam yine de bir
figr grebilir miyim?Yani yle bir imgeleme gayreti gstere
yim ki sahip olduu renk ortadan kalksn : Fakat bu durumda
yine ayn ey olur, yine bir renk imgelemi olurum. Eer renk
ortadan kaldrlrsa, onun yerine sertlik ikam e edilmelidir, fakat
yine de yuvarlak form, saf form tek bana imgelenemez.
mdi mademki mekanistler, hipotez gerei her duyulur ni
telii elediler, o halde maddenin nihai unsurlarna atfettikleri
form , imgelemimiz tarafndan kabaca tasavvur edilen grsel
form olamaz. Sz konusu form idrak edilen, kavranan form
olabilir ama imgelenen form olamaz. mdi eer her imgeyi bir
kenara koyarsak, emberin formu nedir?
emberin formu, bu formu reten belli bir yasaya tabi ha
reketten baka bir ey olamaz. Sabit bir noktadan her daim eit
uzaklkta kalacak ekilde ha reket etmek zorunda olan bir nokta

67
METAFZK DERSLER

tasavvur edelln: ite emberin zorunlu olarak grsel olan imgesi


ni deil de ideasn mlahaza ettiimizde geriye kalan ey budur.
Bu andan itibaren mekanizm artk hareketli figrlerden
bahsetmek zorunda kalmayacaktr, zira _bu figrler mekanizmin
elemek iin gzettii duyulur niteliklerden bir eyler muhafaza
ederler. Daha da uzaa gidip evren! bizatihi kendileri hareket
olan paralarn hareketleri .tarafndan., tabir caizse hareketlerin
hareketi tarafndan kurulmu olarak ve kendi deiimleriyle ta
savvur etmek gerekir, ite daha ileriye gtrlm, fakat henz
en u noktaya ulamanu olan mekanizm budur.
Hareketin hala grsel bir imge olup olmad, mevzu bahis
hareketin, hem gnlk dilcle hem de bilimlerin dilinde, renk
li bir noktann uzayda yer deitirince brakt ve imgelemin
gzleriyle zorunlu olarak grlen, zorunlu olarak renkli olan bir
izik [trace] olup olmad sorulabilir.
Bu imgeyi, bu rengi soyutladnzda geriye ne kalr? Bir ya
sayla ya da daha ziyade bir cebir formlyle aklanabilen bir
yer deitirme sistemi kalr. Duyulur vehesi elendiinde hare
ketten geriye deiim yasas ve hareket eitlii kalr.
Nihayet radikal mekanizmin formlne ulayoruz.
Bir yandan cebirsel eitlikleri yani birbirleriyle kombine
olan bir saysal bantlar sistemi, ifade edilebilir bir matema
tiksel bantlar kompleksi ya da kendi sonularndan bir tre
timi kendisi ileyen snrsz sonulu bir teorem tasavvur ede
lim. Beri yandan ise bu tretimin anlarn duyulur, e zamanl
veya ardk nitelikler formu altnda alglayan bilinci tasavvur
edelim. te, ilkesini sonuna kadar takip ettiimizde mekaniz
min geldii nokta budur. te, ona gre znel ve aldatc olan
bu duyulur niteliklerin elenmesini sonuna kadar takip edince
mekanizmin ald hal budur.
Mekanizm hakknda ne dnmeli? lk bakta u cevap
verilebilir: Evrenin daima matematiksel bir yasalar sistemine
indirgenebileceini ima edn mekanizm deneyim tarafndan
dorulanmaz.

68
HENR BERGSON

Aslnda fizie dair bilgilerimiz ne lde artarsa, fenomen


lerin tabi olduu yasalar da bize o lde geree yaknsayan
yasalar olarak grnecektir.
Eer mekanizm mutlak hakikat olsayd doa yasalar, daha
iyi bilindike, gitgide geometrik teoremlerin kati formunu al
m,1ya meylederlerdi. Fakat cereyan eden ey tam tersidir.
Brakn matematiin eylerin zemini olmasn, tam aksine
m,tematik bilimlerinin tek rolnn, mdrikemiz hesabna,
fenomenleri ngrmemizi salamak. iin kendisi geometri ol
mayan bir gereklii lmek ve ak bir dile aktarmak. oldu
u grlr. Her zaman iin hesapla gzlem arasnda, formle
edilmi matematiksel yasayla fiziki olarak tesirde bulunan ve
gelien yasa arasnda bir mesafe bulunur. O halde byk olas -
lkla maddenin z, bant ya da matematiksel iliki deildir.
Bu, matematiin lt, fak.at ifade etmedii baka bir eydir.
kinci olarak, z matematiksel ilikilerden mteekkil bir
evrende, ne ilerleme ne evrim, hatta ve hatta ne de sre olurdu,
zira her ey bir rpda verilmi olurdu.
in donsu zaman, matematikte hibir rol oynamaz. Bir
teoremin tretilmesi sadece onu tamamlayan kusurlu matema
tikinin zamanm alr, bizatihi bu tretmenin kendisi enstan
tanedir, anlktr. Bu teoremin tm sonular bu teoremde bu
lunur ve bu teoremle verilidir. O halde tm nitelikler mekanist
hipotezde beraberce verili olur. Oysa bu takdirde niteliksel bir
dnm anlamndaki ilerleme imkansz hale gelirdi.
Balca itirazlar bu ikisi deildir. Mekanizmin reddettii
esas hakikat, dinamizme ilke ilevi gren fakat dinamizmin
sklkla arasna mesafe koyduu hakikattir.
Mekanizmin hatas, ou insan iin asli olan, deneyimin mad
desini ihnal etmekti, algmzn grd kadaryla znel tarafa,
yani duyuma hi nem vermemekti. Mekanizmin hatas evren
den sadece deiim ve ardklklann dzenini ekmek, hilikten
gelemeyecek ve bal gibi de gerek eyler olan bu duyumlarla, ruh
halleriyle, art arda gelen eylerle itigal etmemekti.

69
METAFZK DERSLER

Mekanizme gre uzayda sadece ve sadece hareketler vardr.


Renk ya da ses formu altnda bir hareket alglyorum, peki bu
hareketlere bu formu neden dayatyorum -ye bu form nereden
geliyor?
Mekanizm, evrenden hem nitelii, hem tesiri hem de kuv
veti eler. '-,

Dinamizmin, eyleri yalnz ve yalnz nitelik ve kuvvet ile


kurduunu iddia ettiini biraz ileride greceiz.
Dinamizm - Mekanizm, maddedeki niteliklerin her trl
nesnel varln reddeder ve bu nitelikleri bant ve hareketler
vastasyla retmekle itigal eder. Buna mukabil dinamizm, bu
nitelikleri gerek olarak ele alr ya da en aznda n bu nitelikleri
onlarn sembollerine benzeyen bir gerekliin sembolleri olarak
mlahaza eder. Mekanist hipotez, saf uzayn mevcudiyetinde
bulunmak amacyla maddenin niteliklerini srasyla eler, buna
mukabil eer dinamist tezi gelitirip sonuna kadar zorlars :k,
duyumlarmzda bize verili olan nitelikleri tutup dmza yan
stmal ve onlar nesnel klp bu yeni madde kavrayndan elde
edilen tm sonular ekmeliyiz.
Eer renklerin ve seslerin, sertliin, duyumlarmzda bize
kendini sunan fiziki niteliklerin bir nesnel gereklii varsa o
halde maddi evreni, zerinde niteliklerin yaylm halde . bu
lunduu bir varlk gibi, eitli veheleri bulunan, bin bir renk
li, daima deien, daima dnm yolunda olan bir varlk gibi
kavramalyz.
Peki, bu eitli nitelikler bu evrende art arda nasl gelebilir?
Mademki maddenin zelliklerini duyumlarmzn modeli ze
rinde kavryoruz, bu niteliklerin ardkl ile duyumlarmzn
ardkl ayn cinste olmaldr.
mdi, ne kadar ardk duyumumuz varsa, durmadan ev rim
yolunda ilerleyen kiilik, zihin ya da canl ve organize varlk diye
adlandrdmz varln da o kadar halleri ve modifikasyonlar
vardr. O halde hipotezimi:z gerei btn maddi evrende, orga
nizmas uzay kucaklayan, bizim amzdan evrende gzlemle-

70
HENR BERGSON

nen nitelik ve vehe deiimleri olan dnmlerden, ardk


hallerden geen hakiki bir canl varlk grmemiz gerekecektir.
Dinamizmin bu basit ve kaba yorumu, yonya Okulu fizik
ilerinin ve Stoac fizikilerin dinamizm anlaydr.
Bu dinamizme hilozoizm denir. Aslnda bu doktrin, dnya
y canl bir varlkla, dnyann dnmlerini bir organizmann
dnmleriyle, dnyann ardk niteliklerini de duyumlarla ya
da canl bir varln ardk psiik halleriyle zdeletirir.
Fakat bu dinamizm noksandr ve bir eliki barndrr. Daha
da ile riye gitmek gerekirse, eer maddenin nitelikleri bilin hal
lerine ve bu niteliklerin ardkl bilinli bir varln evrimiy
le zdeletirilmeli ise, uzam maddi evrene atfetmek ve onu
uzayda gelitirmek mmkndr.
Bir bilin hali esas olarak bir basit haldir, yan yana koyulmu
paralara blnemez.
Uzayda uzanan ve uzaya salm [disseminee] bir bilin kav
ray elikilidir. Eer maddenin nitelikleri duyumlara benzer
ise, eer bu niteliklerin ardkl duyumlarmzn sahip olduu
trden bir devamllk ise, o halde zerinde niteliklerin art arda
geldii cevher de uzam olmayan bir cevher, sz gelimi bir ruh,
insan ruhu ile ayn trden bir ruh olmaldr.
te bu noktada madde tanmmz deitirmeliyiz. Meka
nizmin, maddenin z olarak mlahaza ettii uzam, dinamizm
iin byk bir aldanma olacaktr. Uzay artk sadece bir soyutla
ma, uzam sadece bir tezahr ve maddi evren ise sadece uzamsz
bir cevher, zihinsel bir cevher olacaktr.
Fakat, ulam olduumuz bu cevher tek midir oklu mu
dur ? Tek bir cevherden b ahseden hilozoist hipotezi muhafaza
etmeli miyiz yoksa cevher saysn snrszca oaltmal myz?
Cevap zaten bellidir. Dinamizmin esas, bir yandan bilgimizin
maddi evrenden dn ald ayn temel nitelikleri ve beri yan
dan kendi niteliklerinden biri olan unsurlarn okluunu maddi
evrene atfetmektir. O halde bunu nesnel olarak grmek zordur.

71
METAFZK DERSLER

Aslnda hilozoizm bu zellii, maddeyi uzanr ve blnr


varsayarak korudu.
Eer dinamizm uzamdan vazgeiyor ise bu zellii sadece ba
sit cevherlerin okluunu ne srme art i. le muhafaza edebilir.
imdi bir adm daha atalm.
Eer bu cevherler r uhumzca sadce benzerlik yoluyla kav
ranabiliyorsa ve eer ruhumuz esas olarak bilinse, o zaman bu
cevherler bilinlerdir ve onlarda art arda gelen nitelikler bizim
kilere benzer psikolojik hallerdir. Bir bilin bir dierine tesir
edemez zira her mekanik tesir bir itki, yani uzayda bir hareket
tir ve cevherlerimiz uzay igal etmez.
Bu cevherler iletiim kurmaya ve birbirlerine tesir etmeye
kabil deildirler. Eer birbirleriyle uyuurlarsa bu, iki ruhu da
ayn dncelere sahip kldran duygudala [sympathie] l;,en
zer bir tr duygudalk yoluyla olur. Bilinlerin istikrarl ve be
lirgin uyumunu aklamak iin nceden tesis edilmi bir ahenk
ya da evrensel bir duygudalk varsaylmaldr.
Netice itibaryla evreni, her biri kendi iine kapal, birbir
lerine tesirde bulunmaya kabil olmayan ve i haller dizisine ya
da temsillere gz yuman, az ya da ok zengin hakiki bilinli
ruhlardan, uzamsz cevherlerden mteekkil olarak tasavvur
edebiliriz. nceden tesis edilmi bir ahenk sayesinde bu haller,
her bir cevher iin belli bir bak asyla ve belli bir zamanda
dier tm cevherlerde art arda gelen benzer haller temsil etmi
olur. Uzam bir aldanma ve altnda basit cevherlerin okluunun
tasavvur edildii bulank bir form olacaktr. Mekanizm, indir
gene indirgene gitgide bo hale gelen maddi unsurlara ular.
Bu unsurlar o kadar bolardr ki yitip gitmek suretiyle son bu
lurlar. Buna mukabil dinamizm, kendi ilkesinin geliimini daha
uzaa ittii lde maddenin nihai unsurlarn daha fazla zen
ginletirir, tm mmkn ve gerek nitelikleri oraya koyar ve bu
unsurlarn her biriyle bir dnya, Leibni'in dedii gibi btn
evrenin bir temsilini yapar.
Evren, cebirsel bantlarda yitip gitmek yerine Leibniz'in

72
HENR BERGSON
gl bir ekilde vurgulad55 gibi "sonsuza kadar oaltlm"
olur. Dinamizmin bu yorumu, Leibniz'in monadizmidir, yani
dinamizmin hilozoizmden daha mkemmel ve daha tam bir
ekilde ifade bulmu halidir.
Bu madde kavrayn56 eletirmeden nce onu mekanizme
kar konumlandrarak ierdii temaylleri ve ulat sonular
gsterelim.
Cevher yani maddenin nihai unsuru, mekanizmin anlad
kadaryla eylemsizdir [inerte] , pasifliktir (passivite] . Demokri
tos'un atomlar, tpk Descartes'n uzam parselleri gibi kendi
balarna dinginliklerinden [repos] kmaya ya da tekrar din
gin hale girmeye kabil deildirler. Mekaniin salam yasalar
na uygun olarak dier unsurlarn tesirlerine ve aksitesirlerine
[reaction] maruz kalrlar. Baka bir deyile hoturlar, nceden
kendi i niteliklerinden ayklanmlardr ki bunlar olmadan ne
kendiliindenlik [spontanfite] ne de tesir sz konusu olabilir.
Buna mukabil dinamizmin tasavvur ettii cevher evrim ge
iren, eitli hallerin onda art arda geldii bir varlktr. Madem
ki bu haller dardan gelmez, o halde sadece ve sadece cevherin
iindeki verimlilik ile aklanabilirler.
O halde dinamistlerin cevheri her tesirden nce gelir. Ken
disinde bulunan tm gleri ufak ufak gelitirir ve onlar kuvve
halinden alp fiili hale [realite] getirir. Demek ki adndan da
anlalaca gibi dinamizm, kuvvet ve faaliyet doktrinidir, pasif
lii ve eylemsizlii maddenin nihai unsurlarnn en ala zellii
haline getiren mekanizmle atr.
kinci olarak57, mekanizmin zorunluluk doktrini olduu
aikardr. Maddenin nihai unsurlar, her nitelikten ve afortiori
[hayli hayli] her kendiliindenlikten yoksun olduundan do
lay kanlmaz [fatal] yasalara boyun eerler. Mekanizm, tm
fenomenlerin hesaplanabildii, tm yasalarn matematiksel bir
salamla sahip olduu ve tesadfe, belirsizlie, olumsalla
yer olmayan bir evren tasavvur eder.
Demek ki mekanizme gre geometri varln temelidir ve z-

73
METAFZK DERSLER

dr. Buna mukabil, dinamizm kendi cevherinden canl, faal bir


ruh meydana getirir. Bir yandan deneyim, beri yandan da meta
fizik ve ahlaki nedenler dinamizmi, her cevheri geliiminde ar
basacak duraan yasalar izafi olarak varsaymaya sevk eder.
Fakat bu zorunluluk asla mutlak olmayacaktr, zira her cev
herin geliiminde zgrlk ve olums ile alakal bir taraf
olacaktr. Bu hipotezde doa. yasalarnn artk matematiksel bir
karakteri olmayacaktr. Mutlak bir zorunluluu aklamaktan
ziyade doa tarafndan kaynatrlm ve doaya ikin alkan
lklar ve btn alkanlklar gibi dsal olarak bir kuralllk su -
nan, kendi gerek karakterleri hakknda bizi aldatabilecek be
lirgin bir zorunluluk sunan alkanlklar aklayacaklardr.
Velhaslkelam, mekanizm zorunluluk ve dinamizm de
olumsalLk doktrinidir.
Son olarak da58 saf mekanizmin, ereksellii darda brakt
n ekleyelim. Buradan da mekanizmde maddenin dnm
lerinin ve fenomenlerin, mekaniin yasalarnn kr zorunlu
luuyla aklandn anlyoruz. Hibir fikir, atomlarn arp
masna ve hareketlerine ar basmaz. Atomlar hareket eder ve
arpr zira doa yasalarnn zorunluluundan muaf deildirler
[se soustraire] .
Buna mukabil dinamizm, ereksellii olumsalLkla kabul eder.
in dorusu eer cevherlerin gelimesi zorunlu bir gelime de
ilse, eer bu gelimeden baka bir gelime de olabilirse o halde
mevcut durumdaki gelimenin neden varolduu aklanmaldr.
Bununla birlikte bu gelimenin nedeni mekanik trden bir ne
den olamaz zira hipotez gerei mekanizmin dndayz, o halde
bu sadece ahlaki bir neden, gzetilen bir ama olabilir.
Demek ki dinamizm, olumsallk doktrini olmakla birlikte
ayn zamanda ereksellik doktrinidir.
Monadizm anlamndaki dinamizm, yani tam dinamizm,
mhim bir itiraza yol aar: Akladn iddia ettii maddeyi
yararsz klar. Cevherlerin ol.uu da yararszdr, zira eer bir
monad dierine tesir etmez ise, eer bir monad olan zihnimin

74
HENR BERGSON

darya alan bir penceresi yoksa, maddi evrenin tamamn yok


olmu varsaynca her ey benim iin ayn ekilde akmaya devam
edecektir. Ayn evrenin ayn deneyimine sahip olacam. Maddi
dnyaya dair bu aklamaya eden olan ey maddi dnyann
zerimde icra ettii tesirlerdir. te bu tesir yararsz hale gelmi
tir zira evrenin ayrt unsurlar da benim gibi, kendi balarna
darya kmaya kabil deildirler.
Bu zorluun Leibniz'in sisteminde darda brakldn
sylemek gerekir zira bu sistem monadlarn yaratcs olan bir
Tanrya dair iyimser bir fikrin etrafnda dner. Bu Tanr ayn
zamanda mmkn dnyalarn en iyisini 59 ve en zenginini seip
onu fiili kld. Tanrnn, evren tasavvurunu sonsuz defa ve son
suz sayda deiik bak a_syla tekrarlam olmas gerekirdi,
aksi takdirde yapabilecei her eyi yapmam olurdu.
Bu sebepten dolay Leibniz ok net bir biimde realisttir.
Bir monad olan zihnim haricinde sonsuz sayda monad var
dr ve bunlar dnyadr. Burada sz konusu olan Leibniz'ci bir
iyimserliin sonucudur. Eer monadlar doktrinini bizatihi ken
di bana ele alrsak ve eer onu gerektii gibi yani bir madde
teorisi olarak mlahaza edersek byle bir sonuca ihtiya kalmaz.
Bu itiraz derinletirince monadizmin defosunun ve kusu
runun [ vice ] , cevherlerin iletiimine dair olan fikrin ve monad
larn birbirleri zerindeki karlkl tesirleriyle alakal olan fik
rin darda braklmas olduu grlebilir. Eer tesir veya tepki
yoksa, eer evrende yalnz olsaydm, eer btn evren olsaydm
o zaman her ey benim iin ayn ekilde vuku bulurdu.
Radikal dinamizmin ve an mekanizmin esas kusuru ayndr.
Mekanizm maddenin, uzamn, hareketin, mekanik itkilerin yani
basit unsurlarn birbirleri zerinde icra ettii tesirlerin gerek
liini vazettikten sonra hipotezi gerei uzarn, hareketi, itkileri,
bantlara ya da bant deiimlerine yani idealara indirgemeye
alr. Dinamizm ise evrenin ve zellikle de niteliklerin, tesir
lerin, kuvvetlerin gerekliini ne srdkten sonra her cevheri
kendi bana barndrmaya, ona dardan gelecek her tesiri ya
saklamaya ve korkun bir ekilde yok oLnu olsa bile aklmzn

75
METAFiZK DERSLER

alglayamayaca bir maddi evren imgelemeye ynlenmitir. Ba


ka bir.deyile bu evren yararsz hale gelir ve sadece baz metafizik
hipotezleri tatmin etmek iin muhafaza edilir, bu hipotez dnda
kendini dayatan netice ise saf idealizmdir.
Uzun lafn ksas mekanizm ve idealizm, problemi realistler
gibi vazedip idealistler gibi zerler. ,_
Her iltlsi de maddi ve gerek bir evren analiz ederler ve bu
evrenin gereklii yaplan analizde yitip gider. Yani her iki du
r umda da bu gereklik baya uzaa itilmitir, sz gelimi meka
nist ve dinamist hipotez hakikatin bir ksmn barndrrlar ve
beraberce dzenlenmeyi talep ederler, aksi takdirde gerekliin
bir vehesini, bir soyutlamay! d nmekle yetinmek zorunda
kalrdk . Bu soyutlamann analizi ise kendi yetersizliini ifa et
mekten b aka bir ie yaramaz.
Sonu - Sorumuz artk daha net o:taya kyor. Mekanizm
den ne almal, dinamizmden ne muhafaza etmeli? Bu iki siste
mi beraberce nasl vazetmeliyiz?
1) Uzaya ve maddeye dair yaptmz analize gre radikal
dinamizm, uzam reddetme ve uzay kullanarak mutlak ger
eklikten yoksun olan algmzn bir formunu meydana getir
me konusunda hakszdr. Dediimiz gibi hi phesiz, uzam
ve uzayn bizatihi kendileri grndkleri gibi olamazlar fakat
bununla birlikte bir gereklie de sahiptirler. Bu ikisinde, do
kunsal ya da grsel uzayn formu altnda bizim iin aktarlan bir
eyler vardr. O halde maddenin nihai unsurlar geometriden ne
alm olurlarsa olsunlar bu unsurlarn evrimlerinde hesap edi
lebilir bir eyler, matematiksel bantlar ve uzaysal imgelerle
zihnimize aktarlacak bir eyler bulunmaldr.
2) Fakat radikal mekanizm de maddenin nihai unsurlarn
da kendiliindenlik, faaliyet [activite] gibi niteliklerden yoksun
olan eylemsiz cevherler grmek konusunda hakszdr. Eer
fiziki nitelikler, maddenin nihai unsurlarnda belirli bir form
altnda ve belli bir derecede bulunmuyorlar ise o zaman bu ni
telikler sadece tarafmzca tecrbe edilen duyumlardr ve d
dnya yararsz hale gelir. O halde idealizme geri dnm bulu-

76
HENR BERGSON

nuyoruz, ya madde yoktur ya da dnce gibi madde de tesirde


bulunmadr.
Olmak, tesir etmektir- [agir].
Demek ki kendini dayatan bir tek netice vardr: Maddi nes
neyi dinamik unsurlarla birlikte, yani nitelik deitirmeye, tesirde
bulunmaya, tesirlere maruz kalmaya kabil cevherlerle meydana
getirmeliyiz. Deneyimimizde, dolaymsz olarak bildiimiz trde
bir cevher, yani Benimiz bulunduu iin, bu Ben modeli zerinde
maddenin nihai unsurlarn tasavvur etmemiz gerekir.
Bunlar dinamik noktalar, kuvvetler, kuvvet merkezleri ve bi
zimkisi gibi basit cevherlerdir fakat her trl zellik ve deiim
bakmndan daha az zengindirler. Belki de bilindnda deil
lerdir fakat ylesine anlalmaz ve hantal bir bilince aitlerdir ki
bu bilin pratik olarak bilindna60 edeerdir.
. Buraya kadar Leibniz'i takip ettik fakat daha ileriye gitme
yeceiz. Bu cevherler, tam da uzamdan pay aldklarndan ve
uzaya mutlak yabanc olmadklarndan dolay birbirleri zerin
de durmadan tesirde bulunup, birbirlerinin tesirlerine durma
dan maruz kalrlar.
Dinamizmde ve mekanizmde mterek ve temel bir hata
vardr. kisi de tesirde bulunmay yalnzca itki formu altnda
tasavvur eder. Yani mekanistler, evrenin alglanan tm etkilerini
atomlar aras arpmaya indirgerler. Dinamistler ise cevherle
ri uzayn dnda tuttuklarndan ve itkiyi bylelikle imkansz
kldklarndan dolay cevherlerin birbirleri zerinde tesirde bu
lunmadklarn iddia etmek mecburiyetindedirler.
Her iki doktrinde mterek olan bu varsaym, en ok tart
lan ve deneyim bakmndan da gitgide geerliini yitiren bir
varsaymdr zira ne ekim gcnn itkinin aklad kadar fi
ziki fenomeni akladn, ne de temassz bir etkinin mevcut
olciuunu grmyoruz.
ekim gcn itkiye indirgemek beyhudedir. Elektriksel ve
manyetik fenomenler ayn cins olgular aa karmaz.

77
METAFZK DERSLER

Fiili temasn olabilecei hususu nda emin olunabilir mi?


yle fizik deneyleri vardr ki hakikaten de bunun aksini ispat
lar gibidir ve bu takdirde her te sir uzaktan _cereyan eden bir
tesir olur ve tam anlamyla da bir itki sz konusu olmaz. tki
fikri gndelik ama kstl bir deneyimden alnmtr ve kaba bir
imgeden baka bir ey deildir. Belki de bir cevherin bir die
ri zerindeki her gerek tesiri, bir elektrik akmnn bir dieri
. ,
zerindeki tesiriyle mukayese edilebilir.
Bu durumda kendi cevherimize benzer, basit, sonsuz sayda ,
algmza grsel ve dokunsal uzam formu altnda aktarlabilecek
ekilde dzenlenmi, temassz, itkisiz fakat bir cevherdeki her
hal deiiminin dierlerine de yansmasn manyetik bir etki
gibi gerektiren evrensel bir yasaya icaben durmadan tesirde bu
lunan cevherler imgeleyebiliriz.

Bu, hem uzamdan, hem kuvvetten, hem nitelik ve nicelik


ten ileri gelen maddi evren olacaktr ve cevherlerin karlkl
tesirlerini uzaydan ve dardan inceleyen fizii ve bu cevherleri
ierden, tmevarm deil de benzerlik yoluyla muhakeme edip
arada bizim bilincimizle ve faaliyetimizle mukayese edilebilir
bir eyler bulan metafizii kullanacaktr.

KAYNAKA
LANGE (F.A.), Histoire du mattfrialisme [Materyalizmin Tarihi] ,
1866.
LEIBNIZ (W.G.), Monadoloji, 1714.
EVELLIN (F.), Son ylda Felsefe Dergistnde [Revue phi/osop
hique] dinamizm zerine yaymlanan felsefi metinler6 1

78
NOTLAR

Uyar
Bu notlarda Bergson'un bir dersi alntland zaman sayfa
numaras rencinin defterine gre dzenlenmitir. Notlarn
numarasn takip eden sayfa numaras da yine rencinin def
terine gre dzenlenmitir. Bu numaralandrma metinde keli
parantezlerle belirtilmitir.

Felsefe Derslerine GenelBir Giri Notlar


1) Bu formller doa kanunlardr.
2) James Watt (1736-1819). sko mhendis. Aslen Glasgow niversi
tesi'nde mekanik iisi idi. Ksmen bilimsel bir ilerleme ortam olduundan
dolay Watt keiflerini yapabilmitir. Buhar makinesine son noktay koyabil
mek iin Black bata olmak zere Glasgow'daki hocalarn almalarndan
faydalanmnr.
3) Psikoloji Dersleri daha sonra yaynlanacaktr; 13. Ders: "Hakikat ak
her insana doutan gelir".
4) Platon dikotomileri tercih eder (Philebos 55D, talime ynelik bilgiler
ile meslee ynelik bilgileri ayrr; Devlet Adam, 258E, saf bilgi disiplinlerini
ve faaliyet disiplinlerini birbirine zt grr). Aristoteles bu temay tekrar ele
alr, Nikomakhos'a Etik, VI,2,1139bl-3 ve VI,3,1139b18-24; aynca bkz. Me
tafizik, E, 1 , 1025b22-24 ve H, 6, 1048b18-36.
5) Aristoteles'e gre speklatif bilimler en stn bilimlerdir: Metafizik,
A, 2, 982b8. Speklatif faaliyet insandaki ilahi unsurdur: Metafizik, XII, 7,
1072bl4.
6) Meta.fizik, A, 1, 981b28; Politika, VII, 15. Bu, kesinlikle Felsefi zerine

79
METAFZK DERSLER

adl kayp eserin temasyd. Kr. E.Bignone, L'Aristoteleperduto e lafarmazione


filosefica _di Epicuro, Floransa, 1937.
7) Bata Voltaire olmak zere btn XVIII. yzyl, Madam de Stael ve
C::h. de Remusat, Bacon'a vgler dizer. Auguste Comt,; ise tam aksine ok
sert bir tutuma sahiptir.
8) F. Bacon, 7he two hoks ofFrancis B, On the preficience and advancement
oflearning, divine and human, Londra, 1605.
9) Andre-Marie Ampere (1775.'..1836). Lyon'da domutur, bilim adam
ve flozoftur. Olaslk, diferansiyel ve integral hesab, optik ve elektrik zeri
ne almalar yapmtr. Hayatnn sonuna doru devasa bir almada tm
insan bilgilerinin tasnifini yapmaya giriir: Essai sur la philosophie des sciences,
ou exposition analytique d'une classification naturelle de toutes fes connaissances
humaines [Bilim ftlseftsi zerine bir deneme, ya da tm insan bilgilerinin doal
tasnifinin analitik sunumu] , iki cilt, Pa is, Badelier, 1834, 1843. Bkz. "nsan
Bilgileri Tablosu".
10) Herbert Spencer'in (1 820-1903) kayda deer eserinden sz edildii
aikardr. Kendisi, evrim fikrinin zerine ok geni bir sentez oturtmu,tur.
Dinle ilgili olan alan Bilinemez alan olarak adlndrmtr. "Bilim ksmi ola
rak, felsefe ise tamamen birlemi bilgidir" (llk liluler, 1862, blm 2, balk
1). Darvinci tema, b andan beri doann ve insanln evrensel tarihi zerine
bir dnce gibi kendini sunan Bergsoncu dncede ilk andan beri mevcut
tur.
11) G.A. Hirn (1815-1890) ve J. R. Mayer termodinamiin kaynakla
rndandu. Bavyeral bir doktor olan Mayer (18 14-1878), mekanik enerjinin,
kimyasal enerjinin ve snn edeer olduunu varsayyordu.
12) Christian Huyghens (1629-1695). Ik zerine Deneme adl eserini
1690'da yazmtr. "Tm doal etkileri ya mekanik nedenlerle kavramalyz ya
da fizikteki herhangi bir eyi anlama umudundan vazgemeliyiz" der. Thomas
Young ( 1773-1829) adl ngiliz doktor ve fiziki ise Huygens'in k dalgalan
zerine olan teorisini 1 804 ylnda tek-ar ele alr ve ksal birbirine geme fe
nomenini kefeder. Ona gre k dalgalar ok youn bir akkan olan eter va
stasyla yaylrlar. Augustin Fresnel (1788-1827) ise In Krlmas zerine
Tezler adl eserinde krlma zerine deneyleri oaltarak n dalgalanmas
zerine yaplan bir yorumun kendini dayatr gibi grndn gstermitir.
13) Vico, Homeros'a dair iki ardk yaklam benimser. lk yaklam
1725 tarihli Yeni Bilim adl eserinin 169-171. sayfalar arasnda grlebile
cei gibi gayet iyi niyetlidir. Dier yaklaun ise ayn kitabn 17 44 basksnda
grlebilecei gibi ok eletireldir: "Homeros'taki her etraflca dnlm;
bilgelikten uzak durulmaldr".
14) hal yasas (duyu, imgelem, akl) ile corsi ve ricorsi yasalarn beyan
eden Vico'dur. Vico'nun dnceleri 1719'dan itibaren De Uno (yay. Giuseppe

80
HENR BERGSON

Ferrari, 1835-1837) adl eserinde sistematik bir hal alr. De Uno'da tamamlan
mam halde bulunan ricorsi yasalarnn temas, 1725 tarihli Yeni Bilim'de terk
edilmi, 1744 tarihli Yeni Bilim'de genie gelitirilmitir.
15) N. D. Fustel de Coulanges (1830-1889). Antik Site adl eseri 1864
ylnda Hachette tarafndan yaymlanr. Bu alma, iki byk klasik yzyln
kurumlarnn mukayeseli ve sistematik bir incelemesidir. Ayn zamanda, Eski
Frunsa'nn Politik Kurumlarnn Tarihi adl tamamlanmam bir eseri vardr.
16) Franois Guizot (1787-1874). lerleyen zamanlarda bakan olduun
da, belgelerin yaymlanmasna ncelik vermitir. Fransa Tarihi zerine Dene
me (1 823) adl eserin yazardr. Roma mparatorluu'nun Dnden tibaren
Frtnsa ve Avrupa'da Medeniyet Tarihi (Didier, 1828-1830, 5 cilt) adl eserin
de yazardr.
17) Sonsuz Kfkler Hesab Metafizii (1797).
18) Sonsuz Kfkler Hesab zerine nz (1739); Dinamik zerine Deneme
(1 743).
19) Bkz. Diqnce ve Devingen: "Felsefenin esas, basitlik zihniyetidir".
20) Paul Janet, Ereksel Nedenler (1877) adl eserinin haricinde Psikoloji ve
Metafiziin lkeleri adl eseriyle de tannr.

21) Metafizik, A, 1 ve 2; Kar. 982b8.

Metafizik zerine f Ders Notlar


1) Bu dersler, muhtemelen Bergson'a ait olmayan ve sayfa kenarna ya
zlm nemli notlar ieriyor. Yine de, emin olmasak da, bu notlar karmza
ktka veriyoruz. Bu notlar metafizik zerine derslerin esasn zetler ya da
plan izerler. Eer bunlar Bergson'a ait deilse ya ok akll bir renciye
ya da kendi eserlerinin redaksiyonu iin dersleri tekrar okuyan D. Roustan'a
aittir.
2) -Sayfa kenar: "Birinci problem: uzay fikrinin menei zerine. Uzay
duyumlarda verili olamaz zira duyumlar heterojen, blnmez ve kesintilidir.
Uzay ise homojen, snrszca blnebilir ve kesintisizdir".
3) -Sayfa kenar: "Her duyum kendine kafi gelir ve uzay onlarn arasnda
bir bant tesis eder".
4) -Sayfa kenar: "Duyumlar olunsaldr, uzay ise zorunludur".
5) -Sayfa kenar: "O halde ilci mmkn hipotez vardr; uzay fikri ya do
utan gelir (doutanclk) ya da sonradan kurulur (ampirizm)".
6) Doutanclk. Snrsz, bo, homojen uzay a priori bir grde verilidir.
Bu bir ayrma ve yan yana koyma ilkesidir.

81
METAFZK DERSLER

7) Form tanm, TP, 54; Ak, ili, 50; Pleiade, 1, 782. "Uzay, bti n fe
nomenlerin fonnundan baka bir ey deildir. Baka bir deyile uzay, yalnz
ve yalnz duyma melekesinin altnda mmkn olan bir d grnn znel
kouludur". Ak, ili, 55; Pleiadc, 1, 788. Uzay bir grdr, TP, s. 56; Ak, III,
53; Pleiade, 1, 785.
8) -Sayfa kenar: "Ampirizm".
9) -Sayfa kenar: "ngiliz Teorileri. Uzay f.lcri sadece zamanda dndrle
bilir bir ardklk fkri olabilir. rtme: ncelikle yan yana koyma kRvran
mazsa, dndrlebilirlik kavranmaz".
10) -Sayfa kenar: "Alnan Teorileri. Uzam fkri; ezamanl olmakl a bir
likte nitelik bakmndan ayr olan duyumlar (yerel iaretler) yan yana koy
maya mecbur olan zihin tarafndan zorunlu olarak kurulur. Cevap: Yan yana
koyma sadece kesintisiz ve homojen bir .ortamda mmkndr. O halde bu
ortamn grsne apriori olarak sani omamz gerekir".
1 1) kinci problem . Uzay mutlak olarak var mdr? Deneyimimize mi
baldr?
12) -Sayfa kenar: "Realist tez. (Descartes) Uzam mutlak olarak "ardr.
Uzay ise uzamdan soyutlama suretiyle elde edilir. Bununla birlikte u zayn
uzamdan daha az bir mutlak gereklii yoktur".
13) Akln Ynetimi in Kurallar, kural 12 (AT, X, 421); ilkeler, 1, balk 48
(AT, VIIl-1).
14) nc Meditasyon, AT, cilt Vll, s. 39.
15) lkeler, II, balk 10-16 (AT, VIII-1).
1 6) lkeler, 1, balk 53, A Arnauld, 29 Temmuz 1648, AT, cilt V, s .. 224.
1 7) A.g. e.
1 8) Beinci Meditasyon sonu ve Altnc Meditasyon, AT, VIl, 20.
1 9) -Sayfa kenar: "dealist tez. (Kant) eyin kendisi, duyma melekenizin
bir formundan ibaret olan uzaya yabancdr. Birinci tez, Kant'n kendi anti
nomilerinde zetledii metafzik itirazlara yol aar". Burada sz konusu olan,
nceden bahsedilen realist tezdir. Bkz. yukarda n. 12.
20) Transandantal Diyalektik, kitap il, balk il, blm il, TP, s. 335-357.
21) Kant, Nova dilucidatio (1755); Eberhard'a Ce'l!ap , Ak, VIII, 208 vd;
Pleiade, il, 1335 vd.
22) -Sayfa kenar: "kinci tez, bilimsel itirazlara yol aar: Doa yasalarnn
matematiksel karakteri ve fiziki fenomenlerin mutlak kuralll aklanamaz
kalr".
23) -Sayfa kenar: "Sonu: mgelediimiz haliyle uzay sadece bize bal

82
HENR BERGSON

olarak mevcuttur".
24) Fakat eylerin kendileri ve bu eyler arasnda bantlar bulunur yle
ki bunlar uzayda alglanabilir ve alglanmak zorunda olup geometrik yasalara
tabi klnabilir olsun.
25) 7homasius'a Mektup, 20-30 Nisan 1669, 15.
26) Monadoloji, 3.
27) Monadoloji, 7.
28) Bayle'e Mektup, 1687, yaymlayan Erdmann, 104-106.
29) 1891 ylnda bu eserin yeni bir Franszca tercmesi Hachette Yayn
larndan yeni kmt.
30) Paris, Alcan, 1879.
31) Yeni Denemeler, II, XIII, 1 7 (uzay); II, XIV, 26 (zaman). Clarke'a
nc Mektup, 4 (Gerhardt, cilt VII).
32) -Sayf'a kenar: "Homojen, snrsz ve llebilir zaman gerek, kendi
ne heterojen, sonlu ve llemez sreden ayrmak gerekir".
33) Sre, psiik hayatmzn srekliliinden baka bir ey deildir ve ne
kadar cevher varsa o kadar da sre vardr.
34) -Sayfa kenar: "ngiliz kimyac Crookes'a gre atom, meydana gelir,
evrimleir, zelliklerini deitirir ve bir gn snp gider. O halde atom bu
durumda bir sreye sahip olur". William Crookes 1862'de talyum elementini
kefetmitir. Fizik almak iin organik kimyay brakm ve katot nlar
zerine almtr (1879'da British Association'daki byk konferans). Sonra
mehur olmu ve insanlar Crookes tplerinden dolay kendisine byk hay
ranlk duymulardr.
35) Burada sz konusu olan Leibniz'ci panpsiizmdir. Bkz. Monadoloji,
18, 19 ve 24.
36) -Sayfa kenar: "Bu, birok srenin kesintisiz ve snrsz bir izgiyle
yani uzay bakmndan ifade edilmesinden baka bir ey deildir. Bu zaman
kavray bilimin, dieri ise metafiziinki olmaldr. Bu ikisi birbirine kar
trldndan dolay zaman problemini uzay problemine eklemek gerektiine
inanlr".
37) Bkz. yukarda, s.47.
38) Kabataslak sylenmi bir balk. Sz konusu alma, Bilimlerdeki ve
Tarihteki Temel Fikirler Silsilesi zerine Deneme adl eser olabilir, Paris, 1861.
39) -Sayfa kenar: "Stuart Mill'in idealizmi maddi nesneyi mevcut ya da
mmkn duyumlara, Berkeley'nin idealizmi ise idealara evirir". Bkz. Stuart
Mill, Hami/ton Felsefesi, altnc baln tamam.

83
METAFZK DERSLER

40) insan Bilgisinin ilkeleri zerine Deneme, 38.


41) A.g. e., 3.
42) -Sayfa kenar: "Akllarn oulluu tezi kabul edilebilir mi? Bu tak
dirde uyumlar kendilerinden bamszlar ve bu uyum sebebini Tanrda bul
duu lde yeterli bir gereklik kurar (Nitekim Berkeley de bunu ister)".
43) Trois dialogues entre Hylas et Philonous [Hylas ve Philonous Arasnda f
Dryalog]. ikinci diyalog, Ed. Brykmann, PUF, 1987, cilt 2, s. 88.
44) El yazmasnda yle geiyor: "yani .
45) -Sayfa kenar: "Tam aksine btn akllar tek bir akla, benim aklma
indirgenir mi? Bu radikal idealizmdir. Fakat o zaman 1/ Doaya dair sahip
olduum temsil formu ve fenomenlerin dzeninin zorunluluu, sz gelimi
benden bamsz ve bana kendini dayatan zorunuluk aklanmaz. 2/ Doaya
dair sahip olduum temsilin deikc.n i;criYmaddesi de, kendi iine kapal
bir varln deimesi iin hibir neden olmamas da aklanmaz".
46) Yeni Denemeler, drdnc kitap, balk 1V, 5; GF, s. 345 (Gerhardt,
cilt IV).
47) -Sayfa kenar: "Kant'n idealizmi, deneyimimizin formunu zihnimize
bal olarak mlahaza eder. Peki ya eyin kendisinde bu forma dair hibir ey
yoksa grnn ierii/maddesi bu formun dayatlmasna nasl elverili ola
bilir?"
48) SafAkln Eletirisi, Transandantal Estetik, I, Ak, 111, 9; Pleiade, I,
781.
49) A.g.e., Ak, 111, s.107; Pleiade, I, 851 .
50) -Sayfa kenar: "Fichte'nin idealizmi grnn ieriinin/maddesinin
yaratmn Bene atfeder. Peki ya bir cevherin tedrici farkllamas, bu cevher
den baka bir ey yoksa, nasl mmkn olabilir?"
51) Bilim Doktrininin ilkeleri, nc ksm, 10; SW, 1, 307.
52) Bilim Doktrininin ilkelerine gre, nc ksm, 5; SW, 1, 276-277.
53) Bkz. Donnees immediates de la conscience [Bilincin Dolaymsz Verileri],
s. 93-94.
54) Atomlarn boylar ve formlar geometriktir: Aristoteles, alntlayan
Simplicius, Dk, 68, A, 37.
55) Monadoloji, 57.
56) -Sayfa kenar: "Dinamizm etkinlik doktrinidir... ".
57) -Sayfa kenar: "Olumsalla dair. . . ".
58) -Sayfa kenar: "Ereksellie dair... ".

84
HENR BERGSON

59) 7beodicee, 416; Metafizik zerine Konuma, III, XIII, XXXVI,


vs.
60) "Vel anlna est, vel quiddam animae analogum" [Ya bir ruhtur, ya da
bir ruha benzer bir eydir] (Gerhardt, Philosophische Schriften, iV, 395-396;
47 9 ).
61) Evellin, 1890 ve 1892 arasnda sz konusu makaleleri yaymlamtr:
1/ La pensee et le reel, &vue Philosophique, 1889 (1), cilt XXVII, s.225-250;
2/ De la possibilite d'une methode dans les sciences du reel, 1, Revuephilosop
hiqe, 1889 (2), cilt XXVIII, s. 1-36; 3/ De la possibilite d'une methode dans
les sciences du reel, il: Le second moment de la methode , Revue Philosop
hiqe, 1891 (2), cilt XXXII, s. 33 1-367.

85

You might also like