You are on page 1of 363

ERF

MARDN
TRK
MODERNLEMES

Makaleler 4

letiim Yaynlan
letiim Yaynclk A. Btn Eserleri 6 ISBN 975-470-057-5 (TK. NO.)
ISBN 975-470-144-X (4. CLT)
I. BASKI letiim Yaynlan, st. 1991

KAPAK RESM Recaizade M ahm ud E kram in Araba Sevdas rom annn tefrika
edildii Servet-i Fnn dergisinin 28 ubat 1987 tarihli 260.
saysndaki rom an iin izilm i bir desen.
DZG M araton Dizgievi
DZELT Sezar Atm aca - Fatih M. ztan
KAPAK BASKISI Ayhan M atbaas
BASKI ve CLT efik M atbaas

letiim Yaynlar
Klodfarer Cad. letiim Han No.7 Caalolu-STANBUL Tel: 516 22 60-61-62
ERF MARDN

Trk Modernlemesi
Makaleler IV
letiim Yaynclk A.. Btn Eserleri 6 ISBN 975-470-057-5 (TK. NO.)
ISBN 975-470-144-X (4. CLT)

1. BASKI letiim Yaynlan , st. 1991

KAPAK RESM R ecaizade M ahm ud E kram in Araba Sevdas rom annn tefrika
edildii Servet-i Fnn dergisinin 28 ubat 1987 tarihli 260.
saysndaki rom an iin izilm i bir desen.
DZG M araton Dizgievi
DZELT S ezar Atm aca - Fatih M. ztan
KAPAK BASKISI Ayhan M atbaas
BASKI ve CLT efik M atbaas

letiim Yaynlar
Klodfarer Cad. letiim Han No.7 Caallu-STANBUL Tel: 516 22 60-61-62
ERF MARDN

Trk Modernlemesi
Makaleler IV
NDEKLER

TRK MODERNLEMES

Batclk 11
Batcln lk Devresi 11
II. Mahmut Dnemi ve Tanzimatn lan 13
1856 Islahat Ferman 16
II. Abdlhamit Dnemi 17
II. Merutiyet Dnemi 18
Atatrk ve Batclk 19
Atatrkn lmnden Sonra Batcla Kar Tepkiler 21

Tanzimattan Sonra Ar Batllama 23


Sonu 78

XIX. Yzylda Dnce Akmlar ve Osmanl Devleti 82


Kameralizmin Etkisi 84
"Hrriyet" Kavramnn Gelimesi 85
Yeni Osmanllar Hareketi 87
slmcln Ortaya k 92
II. Abdlhamid Devrinde Milliyetilik 95
Jn Trkler 98
ttihat ve Terakki 99

Osmanl Bak Asndan Hrriyet 103


1. Giri 103
2. Osmanl "Zmn" Szlemesi 108
'Mecellemin Kaynaklar zerine Aklayc Notlar 123
I. Ticaret Mahkemeleri 124
II. Ceza Kanunu ' 130
III. "Mecelle" 134

Trkiyede letiimin Modernlemesinin


Erken Bir Safhas zerine Baz Notlar 142

Trkiyede Muhalefet ve Kontrol 176


Trk Tarihi ve Siyaset 178
Kk Gelenek 185
Kurumlama ve Muhalefet 189

Trkiye: Bir Ekonomik Kodun Dnm 194


Gelir Dalm Kalplarnn Karlatnlabilirlii 196
Frsat Alan 205
Geleneksel Osmanl Ekonomisi 206
Cumhuriyetin Deneyimi 223
Eitim 229

Trk Dncesinde Bat Sorunu 238


Batmn "Hunharl" 239
Yapsal Nedenler 242
Sorumlu Av 243
Deiiklik Kavram 245
Faydal Fakat Yetersiz 246
BAIMSIZ MAKALELER

Trkiyede Genlik ve iddet 251


Geleneksel Kltrn Yapsal Kalntlar 261
Kk Kltrn Unsurlarnn Ortadan Kaldrlmas 272
Geleneksel Sekin Eitiminin Yeniden Kurulamamas 278
Altst Olmu Bir Kltr 284

Trk Tarih Yazmnda Son Eilimler 291

Kltr ve Ktle 297

Ktle ve Demokrasi Eitimi 303

stikbalimizdeki Ktle Problemleri Hakknda 308

Politikann nan Muhtevas 314

Devrimizde Amme Felsefesi 320

Yeni Bir topya 328

Trkiyede Orta Snflarn Devri 335

Nasl Bir Toplum stiyoruz? 341

Trkiyede Irklk 347

Grkemli Yaplar - Kk Yaplar 356


"Devlet Mitosu" 357
Aldatclk Nerede? 358
Plan, Sendikalar ve Eitim 359
Ya Aile? ' 361
Trk
M odernlem esi
Batclk *

Osmanl mparatorluunda balayp Cumhuriyet Trki


yesizde yeni boyutlar kazanan, Bat Avrupann toplumsal
ve fikirsel bileimini eriilmesi gereken bir hedef olarak g
ren yaklam. Bu gr bazen lml bir biimde ortaya k
m, bazen ok kktenci -geleneksel kltr elerimizi eleti
ren ve karsna kan- boyutlar kazanmtr. Ancak, szc
n kendisi daha ok Baty her hususta rnek almak iste
yenlerin yaklamn adlandrmak iin kullanlmtr.

Batcln tik Devresi

Osmanl mparatorluu, Bat uygarl adn verebilece-

O Cumhuriyet Dnemi TrkiyeAnsiklopedisi, Cilt 1, (stanbul, letiim Yaynla


r, 1983), s. 245-250.

11
imiz kltr btnyle hibir zaman ilikisini kesmemitir.
Ne var ki, mparatorluun ykselme devrinde, Osmanllar,
kendi uygarlklarn Batnnkinden stn saymlar, Bata
nn bir "model" olarak izlenmesi bir sorun olarak ortaya k
mamtr. mparatorluun gerilemeye balamasyla, niin
geriledii sorusu, nce devlet ynetiminin bozulduu ileri s
rlerek, daha sonra belki de yzeyleen bir tutumla Batnn
asker stnl gsterilerek cevaplandrlmtr. Bugn,
yaplan aratrmalardan bu tr aramalarn Osmanl sivil b
rokrasisinde ("kalemi'ye) ekillenmi olduunu anlamaya
balyoruz. Bylece, daha XVIII. yzyl balarnda, Batnn
askeri kuramlarnn ve silah gcnn imparatorlua nasl
getirilebilecei nemli bir devlet sorunu olmutur. Bu dn
celer, III. Ahmet zamannda (1703-1730), bilhassa 1720ler-
den sonra, Sadrazam Nevehirli brahim Paanm (1718-
1730) desteiyle tevik grmtr. Batcln bu ilk devre
sinde Batnn asker teknolojisinin savataki rol ve savan
sonucunu ksmen Tanrya brakma eklindeki kkl inan
tartlmtr. Zamanla (1780'!erde) bunun karsnda, sava
ta en ok teknolojinin sonu verecei gr belirecekti. Ge
rilemeyi M din btnl'nn yitirilmesine balayan biraz
farkl grlerse bir ksm ulema arasnda ortaya kmtr.
lk T ep k iler: III. Ahmet devrinde Batdan gelen bir
mlteci, brahim Mteferrika, basn sanatn Osmanl mpa
ratorluuna getirmi, Batnn askeri eitimi ve teknolojisi
konusundaki bilgilere imparatorlukta nem verilmeye ba
lanmtr (Mteferrika, Usl l-Hikem fi Nizam l-men,
1731) . Gene bu yllarda Yirmisekiz Mehmet elebi, Nili
Mehmet Aa gibi devlet katnda grevli kimseler Avrupann
Mahvali"ni renmeye eitli bakentlere eli olarak gnderil
milerdir. te yandan, Bat uygarlnn kiinin refahna y
nelik deerleri Osmanl idareci snfna szmtr (Lale Dev

12
ri). Bu yaay tarzn bir st kesitin imtiyaz ve ayn zaman
da mahalli kltrn ksteklenmesi olarak alglayan
stanbul'un alt ve orta snflan, devletin bu srada ortaya
kan zaaf karsnda yenierilerle ve sadrazamn dmanla
ryla birleerek ayaklanmlardr (Patrona isyan). Bat'yla
kurulan ilikileri halkn yararlannn unutulmas olarak de
erlendiren, Osmanl toplumunun iinden kaynaklanan bu
iti cumhuriyet devrine kadar srecek olan Batllama ile
birlikte gelen bir etki-tepki mekanizmasnn ilk rneini te
kil eder. [Dier rnekleri: Kabak syan (1807), ksmen bir
Nakibendi eyhinin tevikiyle ekillenen Kuleli Vak'as
(1859) ve 31 Mart (13 Nisan) 1909 Hareketi.]
Bat'nn asker kurulularndan rnek alma abalar I.
Mahmut (1730-1754), I. Abdlhamit (1774-1789) ve zellikle
III. Selim zamannda (1789-1807) hzlanm fakat geleneksel
Osmanl kltrnn tepkisi ve geimleri tehlikeye girenlerin
birleen akmlaryla bir daha sekteye uratlmtr. Batda
srekli Osmanl eliliklerinin kurulmas bu devreye rastlar.
Avrupa'yla ilgili ilk sistematik deerlendirmeler, devaml
diplomatik ilikilerin bir rn olarak Bat'da grevlendiri
len Osmanl hariciye memurlarndan gelmitir. Osmanl m
paratorluu iin Bat'mn genel bir "model" olarak kullanl
masna dayanan "dzeltme* (tanzimat) teklifleri de buradan
kaynaklanmtr.

II, Mahmut Dnemi ve Tanzimatn lan

II. Mahmut (1808-1839) kendinden nce gelen reformcu


larn kt tecrbelerini gz nnde tutarak askeri yenilikle
re kar bir odak noktas oluturan yenierileri topa tutmu,
bu piyade kuruluunu lavetmi ve III. Selim zamannda or

13
taya kan ada asker birlikleri ordunun esas birimleri
haline getirmitir. Batnm yalnz asker kurulular sayesin
de ykselemedii, bunlar ayakta tutan mali kaynaklarn ve
vergi toplama sisteminin de imparatorlukta yaratlmas ge
rektii III. Selim zamanndan beri biliniyordu. II. Mahmut
devrinin sonlarna doru Batida grevli bulunan Osmanl el
ileri Batann yeni bir zelliini kefettiler. XVIII. yzyl Av
rupasnda baz krallar tebann verimliliini artracak bir
koruyucu tedbirler btnn devletin olaan bir politikas
haline getirmilerdi. Kral otoritenin bir temsilciler meclisiy
le paylaamad lkelerde bile mill devlet kurmak isteyen
hkmdarlar tebanm mlkiyet haklarnn garanti altna
alnmasnn zorunluluunu anlamlar, eitimi halka yay
mann kendilerine getirecei fayday alglamlard. Mill
devletlerin kurulmasna ve orta snflarn g kazanmasna
paralel yryen bu politika, ayn zamanda mill btnlk
kurmay ve feodalizmden kalan imtiyaz "ceplerini temizle
meyi amalyordu. Bu idare sistemine sonradan "aydn des
potizmi" denmitir. O zamanlar Avrupada yeni gelimekte
olan devlet bilimlerinde ise bu elere "kameralizm" ad veri
liyordu. "Tanzimat" olarak bildiimiz, 1839da Glhane Hatt-
Hmayununun ilanyla balad kabul edilen yenilik hare
keti, byk apta "kameralizm"den esinlenmitir. Kamera-
lizmin uygulanmasn grerek Batnn zn burada ara
yanlar arasnda Avusturya Bykelisi Sadk Rfat Paay
ve Tanzimatn miman Londra eliliinde, dileri bakanl
ve sadrazamlkta bulunan Mustafa Reit Paay saymak ge
rekir. Kameralizmin bu devlet adamlarna belki en cazip ge
len taraf, Osmanl mparatorluu gibi dank bir lkeyi bir
letirici bir grnt getirmesiydi. Osmanl devlet adamlar
mill apta idari, hukuksal ve iktisadi tedbirlerle Osmanl
mparatorluunda yksek sayda yer alan kltr birimlerini

14
"eritebileceklerini bir "Osmanllk" uuru yaratabilecekleri
ni sanyorlard. Uzun vadede bu ama gerekleemedi, fakat
Batl mill devletin birok kurumu bazen zn yitirmi ola
rak - imparatorlua yerleti (rnein yeni bir milli eitim sis
temi, yeni bir yarg mekanizmas, yeni bir idari sistem). Tan
zimat Trkiyesinde Batya kar bir tepkinin ortaya kma
s, Avrupa devletlerinin d politikasnn ok zaman Osmanl
mparatorluunu smrd ya da kendi menfaatleri iin
bir ara olarak kulland algsnn dourduu hayal krkl
na balanabilir. Gerekten de Tanzimat balatanlarn ok
iyi anlamadklar bir husus eitli devletlerin birbirleriyle ti
caret alannda amansz bir savaa girmi olduklar ve XIX.
yzyl ilerledike "emperyalizm" adn verdiimiz kapsayc
politikay da -bu ad kullanmadan- daha ok benimseyecekle
riydi. Osmanllann 1838den itibaren eitli devletlerle imza
ladklar ticaret anlamalarnda olduu kadar tarm ve en
dstri politikalarnda kendi karlarn koruyamamalar
Batya olan tepkilerinin bir ynn oluturur.
Tanzimatn, Mustafa Reit Paa (ve onu izleyen li Paa
ve Fuat Paa) gibi kurucular. Batnn asker ve idari yaps
n Osmanl mparatorluuma aktarrken Batnn gnlk
kltr de ikinci defa etkin bir biimde imparatorlua gir
miti. Giyim, ev eyas, parann kullanl, evlerin stili, in
sanlar aras ilikiler "Avrupai" olmutu. Osmanl tutucu ta
rihisi Cevdet Paa, bu hayat deiikliinin eski Osmanl de
erlerini nasl ksteklediini anlatr. lk ve ikinci kuak Tan
zimatlara kar sistematik eletirilerse ancak 1860larda
balad. Namk Kemal ve Ziya Paa nderliindeki bu eleti
riciler grubuna "Yeni Osmanllar" ad verilmitir. Yeni Os-
manllar, Tanzimatlarm smr olayn anlamadklarn,
bir "st tabaka" meydana getirdiklerini, kendi kltrlerini
ksteklediklerini (eriat unuttuklar) ve ancak yzeysel an

15
lamda "Batl" olduklarn ileri srdler. Tanzimatlarn -
Yeni Osmanllara gre Batnn "ruhunu oluturan- hrri
yeti ve parlamenter eilimleri anlamadklar da yzlerine
vuruluyordu. Bu yllarda Bat hakkndaki bilginin artmas
ye yaylmas, Yeni Osmanllar'n nemli bir rol oynadklar,
Osmanl gazetecilii yoluyla olmutur. 1862de brahim i-
nasi tarafndan kurulan ve daha sonra Namk Kemal ve Ye
ni Osmanllarn devraldklar Tasvir-i Efkr Osmanl aydn
lar arasnda siyasi bilincin genilemesinde birinci derecede
bir rol oynamtr.

1856 Islahat Ferman

1860'larda ekillenen bu eletirilerin ortaya kmasnda


belki en etkili gelime, Islahat Ferman adn verdiimiz or
ganik (anayasal) belgenin ilanyd. Tanzimat' balatan Gl-
hane Hatt- Hmayunu'nun ikinci bir aamas grnmnde
olan Islahat Ferman (1856), devletin gtt politikaya kar
nemli tepkiler yaratt. Islahat Ferman, o zamana kadar
"millet-i hkime" olan Mslmanlardan bu imtiyazl durumu
alyor, din fark gzetmeksizin bir "Osmanl" vatandal
kurmaya alyordu. Mslman tebann tepkisine paralel
olarak onlardan sonra "birinci" sray igal eden Rumlar da
bu sray kaybettiklerine zldler. Fakat bunun yannda,
az sonra Islahat Fermannda yzeyde amalanan "beraberli
in" tersine evrildii, gayr mslimlerle yabanclarn kendi
lerine salanan hukuksal imknlan (mal kaynaklar, organi
zasyon bilgileri ve Bat diplomatik destei sayesinde) Msl
man tebay ok geride brakr ekilde kullandklar grld.
Bundan sonraki Trk dnrlerinin ou bu iktisadi geli
me farkn Batya verilmi dnlerin sonucu saymlardr.

16
Yeni Osmanllar, ayn zamanda, li Paa gibi Tanzimatla
rn, eriatn alann klten uygulamalarn yermiler, par-
lamentarizm iin fkh "tkenmez ve ihmali hibir surette
caiz olmayan bir kaynak" olarak gstermilerdir (Tanpnar,
1956, 123). Bu tepki, geleneksel sistemi savunan Cevdet Pa
a gibi kiilerde daha sistematik bir biim almtr. Bu yllar
da anlatlann tamamen aksine giden bir akm da grlebi
lir: 1870lerden sonra, Batlln para para alnmas mm
kn olmayan bir btn olduu fikri Saffet Paa gibi devlet
adamlarnca ak olarak ifade edilmitir.
Tpk Lale Devrinde olduu gibi, 1860lardan sonra Bat
ll bir felsefe ve iktisat sistemi olarak grmeyip onu daha
ok yzeysel ynleri, adab muaeret usulleri ve Batda h
kim olan modalar asndan deerlendirenler ve kullananlar
olmutur. Bu tipler zamann yazarlarnca devaml olarak
eletirilmitir. Ahmet Mithatn "Felatun Bey"leri, Recaiza-
denin "Bihruz"lan, mer Seyfettinin "Efruz"lar Tanzimat
(ve hatta XX. yzyl) edebiyatnn ana karakterlerinden biri
ni oluturmulardr.

II. Abdlhamit Dnemi

Bat fikirlerinin iyice anlalmaya baland bir devre


Sultan II. Abdlhamit (1876-1909) devridir. Bunun sebebi,
yeni kurulan okullarda okuyanlarn ve yabanc dil bilenlerin
artmas olduu kadar, padiahn kendisinin Baty bir bak
ma "model" olarak alm olmasdr. II. Abdlhamit, "Batcl
" Batnn tekniini, idari sistemini ve bilhassa askeri te
kilatn ve eitimini alma eklinde anlyor; bunun yannda
Mslmanl tebas arasnda glendirmeye alyordu.
Bu amala, Harbiye, Mlkiye ve Asker Tbbiyenin program

17
lan gelitirilmi, okullarda bilgili bir kuak yetimitir. Her
kuruluun rencileri ders programlar icab XIX. yzyl
msbet bilimlerinin Batnn esas g kaynan oluturdu
unu gryorlard. Bylece Baty, Batda gelitirilen ms
bet bilimle bir tutan bir kuak yetiti. Bu kuak Baty ayn
zamanda gl olmaya prim veren bir uygarlk olarak gr
meye balad. Batcln gllkle bir saylmas eski dinsel
deerlerin ancak milli gc artrdklar oranda nemli olduk
lar kansn yerletirdi. Bu fikirler padiaha kar muhalefe
ti Avrupada srdren Jn Trkler arasnda etkili olduu
iin, "hrriyetin ilanndan sonra da (1908) Jn Trklerin
politikasnda izini srdrd. II. Abdlhamite kar koyarak
uzun zaman Avrupada bulunmu jn Trklerden Ahmet R
za Bey ve Abdullah Cevdet, Avrupada geirdikleri yllar bo
yunca artan birekilde bu dncenin etkisinde kalmlar
dr. Batllk ile "glln" bir tutulmasnda bizzat Bat
akmlarnn etkisini de grmek gerekir. Jn Trklerin fikir
lerinin ekillendii 1890larn Fransasnda 1880lerin siyasal
skandallar demokrasiye kar olan gveni sarsm, bir md
detten beri Taine ve Renann etkisinde gelien sekincilik
palazlanmt. Ancak Dr. Abdullah Cevdetin Balkan Harbi-
nin Osmanllar arasnda yaratt krgnlk karsnda bile
tutumu aktr: "Bir ikinci medeniyet yoktur. Medeniyet, A v
rupa m ed en iy etid ir(Haniolu, 1981, 359).

II. Merutiyet Dnemi

kinci Merutiyet Dnemi almadan nce, 1905 ylnda,


Japonlarn Ruslar yenilgiye uratmalar, geleneksel deer
lerin modem bir medeniyette saklanlabilirlii konusunu ge
ne n plana itmiti. Acaba Osmanllar, Japonlarn yapt gi

18
bi, Batnn tekniiyle yetinip kendi deerlerini sakl tutabi
lir miydiler? slamc air Mehmet Akif, bu tezleri 1908den
sonra ortaya atan belirgin kiiler arasnda yer alr. Bylece
1908-1918 yllan arasnda Baty "taklit" etmeye kar ko
yan slamc bir akm gryoruz.
kinci Merutiyetin hkim siyasal kuruluu ttihat ve
Terakki Partisinin dncesinde Batinn "gllk ile bir
tutulmas devam etmitir. Ancak bu eilimin kart adn
verebileceimiz bir dier eilim de ttihat ve Terakki tarafn
dan korunmutur. Bu da Ziya Gkalpin Batinn toplumsal
zelliklerini aratran, bu zelliklerden hangi oranda yarar
lanlabileceini arayan tutumudur. Trkiyede Batinn, mev
hum da olsa, "insanc" zihniyetini ciddiye alarak anlamaya
alm olan kimseler ok azdr. Aralarnda en bata air
Tevfik Fikreti saymak gerekir. Batinn sanat anlaynn
devaml bir ekseni olan "sanat sanat iindir" anlay da, ge
nel olarak o devirlerin -ve bu devirlerin- Trkiyesinde ra
bet grmemitir. Konu gerektii gibi aratrlmadndan
imdiden bu konuda kesin hkmler vermek yanl olur. An
cak, bildiklerimizden Osmanllarn Batiy bir "seme" yapa
rak algladklar baz ynlerini vurgulayp bazlarn arka
plana ittikleri sylenebilir.

Atatrk ve Batclk

Bat ile temasta olan Osmanllarn Bat uygarl fikirle


rini "kudret m bir boyutu, toplumun ekillenmesinin bir y
n olarak grm olmalar bir tesadf eseri deildir. Bunu,
eninde sonunda, Osmanllarda hkim devlet geleneiyle izah
etmek mmkndr. Atatrkn dnceleri bu gibi gelenek
lerin bir ahsiyetin zel katksyla birletii bir odak noktas

19
olarak grlebilir.
Atatrk, Batann en nemli katksn toplumun eklinde ,
ve bu topluma hkim olduuna inand msbet bilimlerde
grmtr:
Efendiler, milletimizin hedefi, milletimizin mefkuresi, b
tn cihanda tam manasiyle medeni bir hey'et-i itimaiye ol
maktr. Bilirsiniz ki, dnyada her kavmin mevcudiyeti, ky
meti, hakk- hrriyet ve istiklli, malik olduu ve yapaca
medeni eserlerle mtenasiptir... Medeniyet yolunda muvaffa
kiyet teceddde vebestedir. timai hayatta, iktisadi hayatta,
ilim ve fen sahasnda muvaffak olmak iin yegne tekalm ve
terakki yolu budur.. (30 Austos 1924 Syl. ve D. 1952, II,
183.)
Atatrkn kendi devrinde parlamenterizme kar bizzat
Batda ekillenen tepkiye ve faizmin ve komnizmin geli
mesine ramen, sistematik bir sekincilik veya "halk dikta-
trlunden kanan bir toplum anlayna sahip olmas
dikkate deer. Bu noktada Atatrkn orijinal bir vurgusunu
bulmak mmkndr. O da Atatrkn temel optimizmi ve
onun arkasnda yatan "kii onuru" kavramdr. Kiinin kendi
bana, toplumdan ayr bir meruiyet kayna oluturabile
cei Jn Trklerde arka plana atlm yabanc bir zlem ola
rak grlr. ttihat ve Terakkinin aydnlk devri fikirlerin
den kesinlikle ayrlan yn burada belirir. Atatrkteki derin
yapsal vurgu, kiinin kii olarak bir toplumsal meruiyet
kayna oluturduu eklinde formelletirilmi bir inantr.
Atatrkn bazen (smet nn ile bir ahs mlakattan) "-
zel giriimci" olarak nitelendirilmesinin nedeni bu eilimdir.
Konuyu bir baka adan ele alarak slam medeniyetinde, ki
i onuru, ilahi varln karsnda, ya da devlet ve cemaat
karsnda davran merulatrcs olarak deerini yitirir.
Batmn XVIII. yzyl dncesinin en genel izgisinde byle

20
bir yitirilme sz konusu deildir. Kii egemendir. Atatrk
bu adan Batnn temel deerlerinin bu kiisel "onur" anla
yyla ne kadar kkl bir ekilde balantl olduunu sezen,
Batll bu anlamda da "ilerleme" sayan orijinal bir d
nr olarak grebiliriz.

Atatrkn lmnden Sonra Batcla Kar Tepkiler

Atatrk zamannda cumhuriyetin bir umdesi haline ge


len "Garpllama" lmnden bir mddet sonra gene eletiri
lere uram, Batcln bir Bat taklidinden ileri gidemedii
"sa'da ve "sol"da bir daha ifade edilmitir ("Gardrop Ata
trkl). Daha 1940iarm sonunda Trk Mslman kl
trne cumhuriyette ihanet edildii teziyle ortaya kan bu
eletirilerin "soFdan gelen rneklerine daha ok 1960'lardan
sonra rastlanr. Bu iki adan oluturulan makale ve kitapla
rn says muhtemelen 1960-80 yllarnn kltr konusunun
en zengin alann oluturur. Bu eletirilerin bir kaynan
Atatrk devrinde yetien bir kuan hzla de en 1950 ve
60larn ortamnda dnyay alglama sistemlerinin krlm
olmasna balayabiliriz. Batya kar ortaya kan tepkinin
ikibuuk asr kadar kisve deitirerek srebilmi olmas il
gin bir toplumsal aratrma konusu olarak karmza kar.
Bu sre iinde devaml olarak ileri srlen tezlerden Bat
nn Trkiyeye en yaltkan ve yzeysel biimleriyle yerletii
dorudur. Ancak, bunun nedeni, "taklit" eiliminde deil,
Mslman-Osmanl-Trk kltrnn bir yap unsurunda
aranmaldr.
KAYNAKA

evket Sreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam , 1967.


Niyazi Berkes, Trkiye'de adalama, 1978. /
Yahya Kemal Beyatl, ocukluum, Genliim, Siyasi ve Edebi Hatra
larm, 1973.
C.Emest Dawn, From Ottomanism toArabism, 1973.
H.kr Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Dr. Abdullah Cevdet ve
Dnemi, 1981.
Ahmet Bedevi Kuran, nklap Tarihimiz ve Jn Trkler, 1945.
Ahmet Bedevi Kuran, nklap Tarihimiz ve ttihat ve Terakki, 1945.
Bemard Lewis, The Emergence o f Modern Turkey, 2. bask, 1968.
erif Mardin, The Genesis ofYoung Ottoman Thought, 1962.
erif Mardin, Jn Trklerin Siyasi Fikirleri, 1964.
M.Orhan Okay, lk Trk Pozitivist ve Natralisti: Beir Fuad.
hsan Sreyya Srma, XIX. Yzyl Osmanl Siyasetinde Byk Rol Oy
nayan Tarikatlara Dair Bir Vesika, Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi,
1978.
hsan Sungu, Ahmet IlI'e Verilen Bir slahat Takriri, Tarih Vesikalar
I, s.107-121,1941.
Ahmet Hamdi Tan pnar, XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihi, 2. bask,
1956.
Tark Zafer Tunaya, Trkiye'nin Siyasi Hayatnda Batllama Hare
ketleri, 1960.
Hilmi Ziya lken, Trkiye'de ada Dnce Tarihi, 2. bask, 1979.

22
Tanzimattan Sonra A n Batllama *

Han- yama... ol taama denir ki seltin d


nlerinde ve sair baz kibar ve krema piir-
dp cmleye slay m ederler, her kim olursa
gelp tenavl ederler.
Burhan- Kat*
Gnleve sa. J demand d glas a la pe.
Enlevez a. Je demande de la glace a la peche.
Bihruz Bey

Bu yaz, son yllarda sosyal bilimlerde gelitirilmi olan


baz nemli kavramlar Trk toplumunun erevesine yerle
tirmeyi denemektedir. Bahis konusu kavramlar kltr, "b
yk" ve "kk" kltrel gelenek, ideoloji, modernleme, ye
niden letirme ve karlkllk, toplumsal seferberlik ve ev
renselliktir.
Toplumlann eitim, teknoloji, siyaset, hukuk, iktisat, sa
nat veya dine ilikin sorunlarn zdkleri kendilerine zg
yola, o toplumun kltr denir.1

(*) Trkiye: Corafi ve Sosyal Aratrmalar, derleyen E. Tmertekin, (stanbul,


1971), ss. 411-458.
(1) Kltr zerinde yazlar aralarnda bir seim yapmay olanaksz klacak ka
dar oktur. Yararl bir balang, "kltr- teriminin incelendii u kaynak ola
bilir: Encyclopedia of Social Sciences, 11. bask, (der. Edvvin R.A. Selig-
man), (New York, 1954), (lk bask 1930-1935), c:IV, 621-645. Kltr ze
rindeki almalaryla tannan Bronislavv Malinovvsky'nin bu makalesi hl

23
Trkiye'de kltr deyimi genellikle yaamn eitim ve
sanat ynleri iin kullanlr. KltrM n sosyal bilimlerdeki
kullanl bu deildir. Sosyal bilimlerde, kltr sosyal yaa
mn renmeye dayanan btn ynleri ile ilgilidir. Burada
en az iki vurgu vardr.2 Baz sosyal bilimciler, kltrden sz
ettikleri zaman, sosyal mevkiler diye adlandrabileceimiz
birimlerin aralarndaki ilikilere gzlerini evirirler: kimin
kimin zerinde otoritesi var, ailede kimin neyi yapmas gere
kiyor, kim ne tip i yapyor, kim en iyi dlleri alyor. Bu
sosyal bilimciler iin kltr, sosyal yap anlamna gelir. Ba
ka sosyal bilimciler iin kltr sosyal yapy srdren sre
tir. Onlara gre, kltr, iletiimler aracyla srdrld
iin bu iletiimler ve semboller sisteminin tm iin kullanl
maldr.
"Byk ve "kk kltrel gelenek bizim kabaca "halk"
- "divan" edebiyat ikilii olarak bildiimiz olayn daha genel
ve bilimsel bir ifadesidir. Bu konuda, 1940lard, kltr ze
rinde alan bir antropolog, Robert Redfield, yeni saylama
yacak fakat imdiye dek bu kadar aka ortaya konmam
bir gr ileri srd.2a Bu gre gre kltr iki ana kola ay
rlabilirdi: biri krsal bir hayat yaayan ve tarmla geinen
insanlarn kltr, dieri de ehirde yaayan zellikle yne
tici snfn insanlarnn kltr. Redfield bunlardan birine
"kk gelenek", dierine "byk gelenek" adn verdi. Red-

ok ilgi ekicidir. Bundan sonra, aada ad geen eserdeki "Culture" adil


makale okunabilir: International Encyclopedia of Sodai Sciences, der. Da-
vid L.Sills, (New York, 1967), c: III, 527 vd. Bunda deerli ek bibliyografya
lar da vardr.
(2) Metindeki aklama, Miltor Singerin International Encyclopedia of Social
Sciences'aW\ (Bundan sonra IESS olarak geecektir) "The Concept of
Culture," (c: V, 527 vd, zellikle 528 vd.) adl makalesine dayanmaktadr ve
kltr zerinde toplanan iki ayr gre ilikindir.
(2a) Bkz, "Redfield", IESS, XIII, 350 vd, ve "Community-Society Continua,"
IESS, III, 174-180.

24
feldin gr Meksikada ve Guatemalada yapt aratr
malara dayanyordu. Redfeldin Meksikada gezdii kylerdfe
bir yanda eski Maya kltrn bir yandan da Mayalar orta-,
dan kaldrp, onlarn yerini alan istilc spanyol kltrn
farkl oranlarda fakat daima birlikte, birbirine girmi bir ka-
neva halinde bulmutu.
Orta Amerika gibi fethedilmi lkelerde izlenen kltrn
bu ayr yn arasndaki srekli elikiler dnyann fetih gr
memi kelerinde de grlr. kiliin asl nemi bundandr.
Her toplumda, bir dereceye kadar, bir tarafta dnyann ka
bucak olduunu bilen ehirlilerin, kar tarafta halkn klt
r grlr. Bu ayrl Ziya Gkalp kendi toplumumuz iin
yle ifade etmitir:

"Her milletin iki medeniyeti var: resm medeniyet, halk mede


niyeti... Baka kavimlerde resm medeniyetle halk medeniyeti o
kadar ak bir suretle ayrdeailmez. Trklerde ise bu ayrlk ilk
bakta gze arpar. Trklerde resm lisandan, resm edebiyat
tan, resm ahlktan, resm hukuktan, resm iktisadiyattan, res
m tekilttan bsbtn baka bir halk lisan, halk edebiyat,
halk ahlk, halk hukuku, halk iktisadiyat, halk tekilt var
dr. Bu hdisenin sebebi Trklerin kendi messeselerini yk
seltmek suretiyle bir medeniyet ibda etmek yolunda gitmeyip
yabanc milletlerin messeselerini itinam ve onlardan yapma
bir medeniyet terkib etmeleridir.3

(3) Gkalp, "Halk Medeniyeti, Halka Doru, I, (1329, No. 14), s. 107. Kk
ve byk kltr arasndaki snrn ne kadar kat olduu zerindeki tartra
lar srmektedir. phesiz ki, sosyal snflandrma sistemi bu konuda srar
etmitir. Bu, insanlar "Asker ve "Reaya" (Bkz. "Asker" Encydopedia of
slam , I, Yeni bask.) gibi iki ayr kategoriye ve "avam" ve 'havas" gibi iki
ayr kltrel kategoriye ayrmakla yaplmt. Sistemin ideolojisi bu ayrmn
zerinde nemle duruyordu. Agh Srr Levendin "Halk ve Tasavvufi Halk
Edebiyat," Trk Dili, XIX, (Aralk, 1968), 171-185, yazsnda gsterdii gibi,
gerek buna uymuyordu. Eski snflandrmalara kendisi de yeni bir boyut
getirir: derviler ve din dzen (a.g.e., 173). Levend e gre bunlar nc

25
Redfieldin Gkalpten daha evrensel plndaki katklarn
dan biri her medeniyette iki kltr trnn birbirine hi ol
mazsa ksmen girmesini salayan kltr ara kurumlarna ve
kltr araclarna dikkati ekmesiydi. Redfield bylece kl
trn bir btn olarak almasn izah ediyordu: Gkalpn
ifadesini bu adan, bir ara kurumlar gdkl hakknda
verilmi bir yarg olarak deerlendirebiliriz.
deoloji: deoloji var olan bir sosyal yapy devam ettirme
ye veya yenisini yaratmaya yarayan bir fikir yapsdr. Sos
yolog Mannheim f,ideolojinyi yalnz birinci anlamda kullan
m, sistem deitirmeye ynelen ideolojilere "topya" adn
vermitir. Fakat burada tanm basitletiriyorum.4
leride grlecei zere, esnafn ktisad srece ilikin fi
kirleri "devam ettirici" bir ideolojidir. Esnaf tresinde, ideolo
jisinde beliren ktisad deerlerin arlk noktas, servetin
sosyal bir fonksiyon olduu inancnda toplanyordu. Osmanl
st tabakalarnda ise servet siyas mevkiin bir uzanm ola
rak grlyordu. Bylece bu iki ayr ideoloji de "muhafaza
kr" bir ynde alm, kapitalizmle gelen servetin kendi ba
na bir ama olduu fikrinin karsna kmtr.
deoloji tam bir gerek deildir. Esnafn hakiki davran
n esnaf tresinden karmak safdillik olur. Siyasal davran
iin ayn durum varittir. nsanlarn veya bir grup insatm
ideal olarak benimsedikleri sistemden gerek davranlar
karlamaz. Fakat ideolojilerin -deerler toplam olarak- in-

bir kltrel kategoriyi olutururlar. Bizim buradaki amacmz iin ise, tm


kltrn bir unsuru olarak ideoloji, "gerek yap kadar nemlidir. Ayrca,
ilerde gsterilecei gibi, "kk ve "byk gelenekler arasndaki ayrlk
salt politik ve kltrel deil, ayn zamanda iktisadidir de. O zaman, bln
meyi olduundan daha kat olarak gstermesine ramen Ziya Gkalp, "yu
muak snrlardan sz edenlere gre daha inandrc oluyor.
(4) Harry M. Johnson, Sociology: A Systematic Introduction, (London, 1961),
58 vd.

26
sanlarn tutumlarn -dolaysyla davranlarn- etkileyen
bir yn vardr.
deolojiler yalnz ilerin nasl olmas gerektii noktasn
da ortaya kmaz. Bazan bir olayn tanm bile ideolojik ola
bilir. rnein tahrif edilmi bir sosyal gerein tanm. By-
lece, Cevdet Paa gibi bir tarihi, Tanzimat devrindeki "rezil"
harcamalara dikkatimizi ekerse bu, ona kendi bak asn
dan tr "rezil" gelmi olabilir. Cevdet Paa bireysel ms
rifliklere alkn deildir.
Osmanl toplumunun iki gruba blnm grnts de
ksmen gereklere dayanan bir ideolojidir. Byle bir blnme
Osmanl toplumu yneticilerinin karlarn destekliyor, bu
yneticilere ynetilenlerden ayrlmalarn salayan kesin ay
rcalklar tanyordu. Fakat ideoloji de yaadka blnmenin
alt izilmiti. deoloji gerei destekliyordu.
Bazan ideolojiler kapan olarak alr. kili imgeye kanan
Osmanl idarecileri, imparatorluun bat devrinde alt snf
larn dnce ve yaaylarna -st snfn snrlarn geni
letmek alt snflan mterek bir mill hayata katmak anla
mnda- gereken nemi vermediler. Bu ise Osmanl mpara
torluunun son iki yzylda karsnda bulduu lkelerin
sosyal sistemlerinde yava yava oluan modernleme*nin en
nemli yapsal zelliklerinden biriydi. Bu anlamda Osmanl
yneticileri bat yllarnda kendilerini modernlikten ayn
tutmulard.
Modernleme, toplumlarn ayn zamanda gittike farkl
latklar ve merkeziletikleri bir sretir.5 Bat Avrupa'da

(5) Modernleme kavram in bkz. S.N. Eisenstadt, Modernization: Protest and


Change, (Englevvood Cliffs, N.J., 1966); bu yazda kullanlan kavramlarn
byk bir ksm bu esere dayanr. Ayrca, Modernization," IESS, X, 386-
408; Modernization: The Dynamics o f Growth, (der. Myron Weiner), (New
York, . 1966); Poiitical Clture and Poiitical Development, (Derleyenler Lu-
cian Pye ve Sidney Verba), (Princeton, 1965); Poiitical Modernization in Ja-

27
feodalizmin k ile balayan bu sre, burjuvazinin geli
mesi, sanayileme ve siyas haklarn nfusun daha byk
kesimlerine yaylmas gibi unsurlar da kapsar. Bu gelime
esnasnda, toplumun baz fonksiyonlar merkezde toplanr
ken, te yandan yeni gruplar doar, toplumun fonksiyonlar -
birbirinden ayrlr. Fakat belki en nemlisi, bu ayrlmann
dourduu kopukluklar da dolduracak yeni yaplar geliir.
Vatandalk kavram, mill kltr gibi yaplar merkezin ve
yeni ortaya km olan sosyal ve ktisad yap paralarnn
birbirine balanmasn salar.. Osmanl mparatorluu mo
dernlemenin bilhassa bu blmnde, tm ortaya karan
balayc yaplar kurma noktasnda sknt ekmitir. Oysa
bu balant olmadan toplumsal seferberlik oluamaz.
lk defa Kari Deutscb tarafndan kullanlan "toplumsal
seferberlik0 deyimi modernleme ncesi birbirine girift olan
sosyal yaplarn farkllatktan sonra yeni aralarla toplan
mas ve bir btn olarak harekete geirilmesi anlamn tar.
Bu, iki yoldan olur. Birincisi modernleme ile ulam ve ha
berleme dzeni de geliir. Yeni yollar yaplr, posta ve telg
raf dzeni kurulur. Bylece insanlar haberleebilme ortam
na kavuurlar; oysa modernlemeden nce lkenin bu ekil
de btnlemesi gz konusu deildir. Haberleme tarafndan
oluturulan bu ortak alma potansiyeli muhtelif beceri e
killerinin birbirlerini tamamlamasyla, insanlarn beraber
almay renmesiyle gerekleir. Bir blge kendi ihtiyac
olan btn yiyecei, giyecei ve tarm malzemelerini reti-

pan und Turkey, (Derleyenler Robert E. Ward ve Dankwart A. Rustovv,


Princeton, 1964).
(6) Toplumsal Seferberlik iin bkz. Kari Deutsch, Nationalism and Social Com-
municaiion, (Cambridge, Mass., 1953), ayrca ayn yazarn Social Mobili-
zation and Political Development," American Political Science Reviev/, LV,
(1961), 493-514, ve Old Socieies and New States, (Der. Cifford Geertz),
(New York, 1963), 57-104 zellikle 65 vd.

23 //
yorsa, bu ok verimsiz bir sistem olur. Bir topluluk, ihtiya
larnn bir ksmn retmekte uzmanlar ve dierleri iin l
kenin baka ksmlarna balanrsa, o zaman grevlerin bir
birini tamamlamas gerekleir. Toplumun bireyleri arasn
da hem haberleme hem de ktisad yapr asndan bir ba
mlama (karlkl bamllk) varsa, o zaman toplumsal
seferberlik de oluur. Bazan bunlardan biri dierine gre da
ha fazla geliebilir ve bir dengesizlik doar. XIX. yzylda
Osmanl mparatorluunda ekonominin haberlemeden geri
kalmas byle bir olaydr.
Bu devirde Bat tipi haberleme, yani, kitaplar, gazete
ler, telgraf, Osmanl mparatorluunda ounlukla ynetici
snflarn hizmetinde idi. Zamanla haberler, daha az olmakla
birlikte, dier snflara da ulamaya balad. Fakat en kkl
deimeler st snflarn dnce ve yaaylarnda gcuild.
Ne alt ne de st snflar yeni bir ktisad dzen iinde jtn -
lemediler. Osmanl mparatorluumun ekonomisi, Msl
man halkn toplumsal seferberliini gelitirecek ynde dei
medi. Bylece ynetici gruplar yeni bir ktisad dzen iinde
btnlemeden, tketim hakknda yeni grler ve fikirler
edindiler.
Haberleme kanallarnn bir lde gelitirilmesinden
tr byk ve kk gelenek arasndaki ayrcalkta bir de
ime oldu. Bu kltrler arasndaki snr bir bakma "kat
lat", bir bakma da "yumuad." Katlat, nk zaman
getike Bat kltrn alanlar eskiye gre kendilerini halk
tan daha da ayrdlar. Yumuad, nk snf duvarlarn
muhafaza etmek haberleme imknlarnn gittike gelitii
bir ortamda zorlat. almamzn bir ksm bu elime ile
beliren duruma ilikindir.
Modernleme esnasnda toplumsal seferberliin hzndan
tatmin olmayan baz kiiler belirir. Bunun zerine bu kiiler
toplumsal seferberlii hzlandrmaya alrlar. Bunlara top
lum hareketlendiricileri deriz. rnein Namk Kemal yazla
ryla bunu yapyordu.
zetle; Osmanl mparatorluu, XIX. yzyln banda
kltr bakmndan "kk" ve "byk" geleneklerin btn
lemedikleri bir durumdayd. Ayn zamanda, mparatorluk,
Batnm geirmi olduu ve sosyal yapsn yeniden youran
"yanlk" inklb, pazar inklb ve sanayi inklb gibi
nemli tarihsel gelimelerden uzak kalmt. "yanlk inkl
b" dediim, Avrupada "etats" veya daha sonraki ifadesiyle
"corps constitues ad verilen eraf birliklerinin hakimiyeti
dir. Fransz ihtillini bunlar balatmtr. "Pazar inklb"
modern devletin Batda lke geniliinde pazarlar yaratma
abasdr. Sanayi inklb ise makine kullanma ile balayan
fakat en nemli sonulan toplumsal olan bir evredir. Sanayi
leme, asl, sanayi inklbndan nce mevcut insan kmele
mesini deitirdii iin nemlidir. Bunlardan biri sanayi pro
letaryasnn ortaya kmasdr. Osmanl mparatorluumda
her biri bir sosyal yap yourmas getiren bu hareketlerden
biri, -yanlk- son derece gdk kalm, dierleri grlme
mitir.
Yukarda anlattm tarihsel hadiselere servetin fonksi
yonlarnn deimesi bakmndan bakld zaman, kullan
lan bir kavram "kapitalizm"dir. Bu kavramla anlatlan, bu
hadiselerin sonucunda nceleri toplum iinde karmak fonk
siyonlar olan servetin imdi kendi bana bir ama olarak
belirmeye balamasdr. Eskiden zenginlik -daha nce ze
rinde durduumuz gibi- sosyal ve siyas fonksiyonlara bal
iken zaman getike kendi bana bir deer tamaya bala
mtr. Oysa, Osmanl dzeninde servet, sosyal ve siyasal
hizmetler grr. rnein, servet tketim ve yatrm iin kul
lanlmasnn yannda nertli bir oranda siyas destek sala-

30
mak iin etrafna taraftar toplamak veya bata bulunup
cami yaptrarak toplumda yer edinmek iin bir aratr.
Servetin geleneksel kullanlma yollarndan biri de eitler
aras hediyelemedir. rnein bugn bile bir oranda Trk
toplumunda mahalle hayat mahalle sakinlerinin birbirleri
ne olan karlkl yardm balan ile kenetlenmitir. Bunun
Osmanl siyasal snfndaki grnts rvettir. Ksacas,
geleneksel bir toplum iin ktisad bakmdan modernleme
servetin bu pazar d fonksiyonlarnn azalmasdr.
Servetin kapitalist d toplumlarda nemli sosyal ve si
yas fonksiyonlar olduunu grp ayn zamanda bunu ta
nmlayan ilk sosyal bilimci, iktisat tarihisi Kari Polanyi-
dir.7 Polanyi servetin ekilde ie yarayabileceini syl
yordu. Birincisine pazar adn verdi. Bu, servetin modern an
lamdaki kullanmdr. Deiim para denmesiyle belirlenir
ve ona dayanr. Servet, ayrca, yeniden datm sisteminin
bir paras olarak da grlebilir. rnein, modern dnyada
merkez otorite gelir vergisi yoluyla retileni bir merkezde
toplar ve isterse yeniden datr. Son olarak, servet bir kar
lkllk sistemi iinde dolam yapar. Bu, eitlerin hediyele-
mesidir. Bu yaz, kk kltrn ve tutucu Osmanl devlet
adamlarnn lklerinin deimemesi sonunda, Bat toplu
munda normal karlanan tketim tarzn Tanzimat boyunca
yadrgaylarn ortaya karmay denemektedir.
Bu almada kullandmz kavramlardan biri de evren
selliktir. Bu kavram, Talcott Parsons tarafndan gelitiril
mitir.8 Parsons her toplumun kltrnn ya daha yerel
(7) "Polanyi; IESS, XII, 172-174.
(8) Talcott Parsons, The Social System, (Glencoe, 1951), 58-67; ayrca ayn
yazarn "Some Comments on the General Theory of Action," American So-
ciologicai Review, XVIII, (1953), 623 ve "Pattern Variabies Revisited: A
Response to Robert Dubin," American Sociological Review, XXV, (1960),
yeniden basks Talcott Parsons, Sociological Theory and Modern Society,
(New York, 1967), 192-219.

31
(particularistic) ya da daha evrensel bir yn olduunu sy
ler. Modernlikle beraber gelen bir unsur evrenselliin top
lum ilikilerinde gittike yer etmesidir.
rnein, bir insan dnyay "ynetenler" ve "ynetilenler"
diye ikiye ayrlm gryorsa ve eer onun dnyaya kar tu
tumu bu gruplardan birine dahil olmasna dayanyorsa, bu
"yerel" bir tavrdr. Fakat bir insan kendisini "insanln" bir
paras olarak gryorsa bu evrensel bir tavrdr. Hibir kl
tr, yneliminde, yalnz evrensel veya yerel deildir, fakat
evrenselliin modernleme ile birlikte gelme eilimi vardr.
Osmanl mparatorluunda sekinler kltr halk kltr
ne gre daha evrenseldi. Fakat yerellik, ynetici snflarn
ayrl gibi konularda, Osmanl kltrnde kendini kuvvet
le hissettiriyordu. Tanzimat ve yapsal deiikliklerle birlik
te sisteme evrensel deerler daha kesif bir ekilde girmeye
balad, rnein, reaya gibi tamamen yneticiye ball ifa
de eden terim, yerini teb a gibi btn Osmanl yurttalarn
kapsayan bir kavrama brakt. Bylece, alafranga yaam, bu
adan kiinin dncesini deitirmesini gerektirir. Bu a
lmada incelenen soru, davranlar bir kere bu ekilde de
imeye balaynca, bakalarn da peinden srkleyip s-
rklemeyeceidir. Btn toplumlarn ortak bir yn sosyal
denetim veya "yoldan km kiileri, bu davranlarn yay
malarna veya onlar merulatrmalarna engel olmak iin
lekelemek ve tecrit etmektir.9 Bunun, Tanzimat srasnda,
ar-Batllam kimselere nasl uygulandn inceleyece
iz.
Osmanl roman, Trk modernlemesini incelemek iin
az yararlanlm bir kaynaktr, oysa birok roman yazldkla
r zamana ait stanbul sekin evrelerinin durumu hakknda
bize nemli bilgiler verir. Bu kaynaklar, ayrca, Osmanl ay-

(9) Johnson, Socioiogy s. 585.

32
dnlarmm sosyal deimenin getirdii sorunlara nasl yak
latklarn da belgeler. Trk edebiyatn inceleyen bir kii
nin daha nce de gsterdii zere, ilk Osmanl romanlarnn
byk ounluu toplumsal ve siyasal deimenin yaratt
sorunlar inceleyen tezli romanlardr. %
Trk kltrn konu alan tarihilerin belirttii gibi, bu
yazarlar en ok iki sorunun zerinde durdular; kadnn top
lumdaki yeri ve st snf erkeklerin Batllamas. Bu iki
k noktasnn seilmi olmas yukarda ad geen sosyal bi-
limcilerce zerinde durulacak zel bir davran olarak nite
lendirilmitir. Oysa, phesiz, bu iki alan, Osmanl kltr
ne gre en "yce", gizil deer yapsna gre ise en duyarl
olanlardr ve bundan dolay XIX. yzyl yazarlarmzca -
bilinli veya bilinsiz- tercih edilmitir.
Osmanl sekinleri arasnda, modernleme hareketinin
ilk zamanlarndan beri kadnlarn zgrle kavumalarn
konu alan yaynlar grlr.101Tanzimat Fermannn yrr
le girmesinden yirmi sene sonra, inasi air Evlenmesi
adl eserinde, nceden dzenlenmi evliliklerle alay etmeye
balamt bile.11 Modern anlamda ilk ve en nemli Trk an
siklopedisi ve roman yazar olan Ahmed Midhat Efendi bu
iki sorunun, 1870 ve sonras modernleme hareketi ile ciddi
yetle ilgilenen bir Osmanl yazan iin tad nemi yans

(10) Trk kadnlarnn sorunlarn Trk edebiyatnda ilk arayanlardan biri*Emel


Snmezdir: "Turkish Women in Turkish Literatre of the 19th Century," Ha
cettepe Bulletin of the Soda! Sciences and Humanities , II, (Haz. 1970), 17-
47.
"Romans a theses" iin bkz. Pertev Naili Boratav, "lk Romanlarmz," Folk
lor ve Edebiyat, II, (Ankara, 1945), 130-152, zellikle s. 143. Kadnlarve er
kekler iin ayn eser s. 144-146. Boratav bunun Bat edebiyatnda da temel
konulardan biri olduunu anlatyor. Ancak, Bat edebiyatnda bu temann
dnda deiik temalar baaryla ilenir. Bizde ise bu konu, zellikle baarl
bir ekilde ele alnmtr.
(11) Hikmet Dizdarolu, inasi: Hayat, Sanat, Eserleri, (stanbul, 1954), 30, 33.

33
tr. Kadnlara kar taknlan tavr asndan Ahmed Mid-
hatn katklar ok kii tarafndan bilinir. Bir yazar bu ilgiyi
yle anlatyor:

"Ana tema olarak eitimde kadnlarn eitliini inceleyen bir


romanda Midhatn hayal gc zamannn en cesur spekls
yonlarn bile ayordu ve kadnlarn bir gn gelip her meslee
girebileceklerini nceden haber veriyordu. Sk sk iledii konu
lar, kadnlarn dk sosyal statlerine, erkeklerle eit haklara
sahip olmadklar iin ektikleri skntlara ve talihsizliklere
ilikin sorunlardr. Midhat, koullarn fuhua zorlad kadnla
r savunacak kadar ileri gitti ve onlarn gnahkr olduu fikri
ni ve verilen ar cezalan iddetle eletirdi. Bizim grevimiz,
dedi, bu kadnlan dknlkten kurtarmaya uramaktr, bu
da ancak biz kadnlara bir mal veya bir kle gibi davranmaktan
vazgeer ve kendi kaderlerini tayin etme hrriyetini tanrsak
gerekleir. Dolaysiyle onlan ebediyen lekeliyeceimize, yar
dm elimizi uzatp, dmleri kaldrmalyz.
Midhat kadnlar konusunu eitli romanlannda iledi. Kadmla-
nn bamszla kavuturulmalar en fazla zerinde durduu
konulardan biriydi. lk defa olarak, modern koullar altnda ai
le yaamnn en nemli sorununu yaratan Mslman evliliin
bir ynn eletirdi, -deil birbirleri iin sevgi beslemek- daha
grmemi olan kiilerin evlendirilmesi adeti/12

Feltun Bey ile Rakm Efendi (1876)13 romannda Ahmed


Midhatn kadn kahraman -nceleri bir cariye olan- Canan,
zamanla Trke okuyup yazmay reniyor, daha sonra da
Franszca ve piyanosunu gelitiriyor. phesiz ki, hikyele
rinden birinin ad olan "Diplomal Kz", Midhatn kadnlk
lksnn bir ynn temsil eder.

(12) Niyazi Berkes, The Development of Secufarism in Turkey, (Montreal,


1964), 283-284.
(13) Ahmed Midhat, Feltun Bey ile Rktm Efendi, (stanbul, tarihi yok) eserinin
yeni basks.

34
Kadnlarn sosyal durumuna kar benzer bir ilgi, cariye
lik kurumu ile birlikte, XIX. yzyln baka bir nemli roma
nnda, Samipaazde Sezinin Sergzetinde (1889) (yeni
bask, stanbul, 1967) grlr. Kle olan bir kzn bu yal
gzl hikyesinde Osmanl mparatorluunun bir i sorunu
hedef alnarak Tom Amcann Kulbesinin hitabettii hisle
re hitabedilir. Kitabn Trk aydnlan zerinde H.B. Stowe-
un etkisine benzer bir etki uyandrmas bir yana, ayrca Ab-
dlhamidin sansr tarafndan toplattrlmak gibi bir maz
hariyete sahip olmutu.141 5Cariyelerin durumlarna ve cari>e
aklanna ilikin bu gr deiiklikleri, daha nceki yllarda
Namk Kemal'in ntibah (1876) adl romannda da grlr.
Bu romann kahraman olan Ali Bey'e annesi, vaktini geir
mesi iin kendisine Avrupa tarznda eitilmi -alafranga- bir
cariye bulduunu syler. Fakat Ali Beyin karl nefret do
ludur. Bu, aslnda, onun baka birisine ak olmasndan t
rdr, fakat cariyelik kurumuna kar olan honutsuzluu
da aktr.10
Romantik sevginin yegne sevgi olabilecei Osmanl ger
ekilii nclerinden Nabizde Nzmm nemle iledii bir
konudur. Zehra (1894-1895) adl eserinde, bir kadnh koca
snn zaafndan -ve bu zaaf gelitiren sosyal koullardan-
doan mutsuzluunu iler.16 Hseyin Rahminin ffeti de
(1896) bir aile trajedisinin en nemli kiisi olan bir kadnn
yksdr. Bir sonraki neslin en nemli yazar olan Halit Zi
ya Uaklgilin Sefilesi (1885) ise, hakszla urayan bir k
zn romandr. Btn bu eserlerde, daha nce Ahmed Midhat
tarafndan ilenen konular ayn yakla tarz ile yeniden ele

(14) Boratav, lk Romanlarmz, "149.


(15) Namk Kemal, ntibah, (Yeni basks, stanbul, 1969), 68 vd.
(16) Rauf Mutluay, 100 Soruda 19. Yzyl Edebiyat, (stanbul, 1970), 131-132.
Zehra'n n yeni basks (Ankara, 1960) Aziz B. Serengil tarafndan derlen
mitir.

35
alnmtr.
Bu tutuma kout olarak, Osmanl toplumunda st snf
kadnlan zamanla zgrleti. Bu gelime, ilk nemli Osman-
l kadn yazar olan Halide Edibin otobiyografisinden izlene
bilir.17 Halide Edibin Bat fikirlerine akl, Jn Trklein
oluturduu yeniliklerden deil de, kinci Abdlhamid (1876-
1909) zamannda geen yetime andan tr olmas dik
kat ekicidir. Kadn haklannn bir Osmanl kadn tarafn
dan ilk defa savunulmas 1891 yllanna kadar uzanr: Fatma
Aliyenin Nisvn- slm*, (stanbul, 1891). 18 Fatma Aliye-
nin, kendisince an Batllama olarak adlandnlan olay
yeriini ileride inceleyeceimiz, Cevdet Paanm kz olmas
daha da dikkat ekici bir olaydr. Bamszla kavumann
st snf ailelerindeki hzn, F. Scott Fitzgeralda parmak
srtacak ilk Osmanl bamsz femme fataleinin Trk toplu
munda belirdii tarihten karabilirsiniz. Yakup Kadrinin
Kiralk Konak*inin bu kahraman, Birinci Dnya Savan
hemen takip eden yllarda yaatlmtr. Sonu olarak, diye
biliriz ki, Osmanl st snfnda kadnlarn zgrl konu
sunda dikkat ekici bir gr birlii vard.
Kadmlann Batllamasn bu kadar savunan Ahmed
Midhat, st snf erkeklerde an-Batllama olarak nitelen
dirdii durum karsnda, aksine, son derece msamahasz-
d. Bylece, Feltun Bey ile Rakm Efendi*nin ana konusu,
yazarn destekledii ve alay ettii iki tip Batllama arasn
daki farktr.19 Rkm Efendi, kendisini okula yollayabilmek
iin gndelie giden zenci "Bac snn bytt bir yetim
dir. Rkm Efendi, Osmanl eitim kurumlann iyi bir derece
ile bitirip, Franszcasn gelitiren, daha sonra bilgi hazine-

(17) Halide Edib Advar, Mor Salkml Ev, (stanbul, 1967), passim.
(18) Berkes, The Development, 287, not 30.
(19) 1876 da baslmtr. Bkz. Sacit Erkann yeni derlemesi, (stanbul, tarihsiz), 2.

36
sini hukuk, iir ve tpla genileten ciddiyet ve alkanl bo
ucu bir ukallkta beliren bir gentir. Danma, tercme ve
zel retmenlikle bu eitimin masraflarn karmtr. Ha
yattaki ana amac almak ve "makul" bir refah seviyesine
ulamaktr. Rkm Efendinin deerleri, baarya ulatktan
sonra bile arasnda yaad orta snfn grleri ve Bat
kltrnn bir kanmmdan meydana gelir.
Feltun Bey ise Rkm'n tam tersidir. Plato adn Os-
manl Feltun'a tercih ettii maroken ciltli kitaplarnn ze
rinde "A.P." harflerini koydurur. Zengin bir mirasn varisi
olarak btn zamann bakentin Avrupa yakasndaki mo
dem yerlerde kumar ve kadn arasnda geirir. Her karla
malarnda arkada Rkm Efendi Feltun'a ne kadar yzey
de kaldn kendisine belirtir. Bir Ingiliz kznn ak ile gl
gelenen Rkm Efendi'nin baars, ksa zamanda yine eski
durumuna dner. Mahvolan Feltun Bey ise, bir adada mu
tasarrflk kabul etmek zorunda kalr.
Burada ilk defa olarak bir tipler ikiliinin, reym halin
de balangcn gryoruz. Bu tiplerden biri, klsik ifadesini
Recaizde Ekrem'in Araba Sevdas*nda bulur. 1896'da bas
lan bu romann kahraman olan Bihruz Bey rnek bir Batl
lam zppedir.20 Roman 1870'lerde geer. Bu eserde, ar
Batllam Osmanlnn arkasnda gizlenen sosyal gerilimle-
ri farketmeye balarz. Araba Sevdas 1839'da Tanzimat Fer-
man'nm ilnndan sonra Trkiye'de baz yeni snflarn ta
knd yzeysel Batllama tavrn yerer. Tanzimat soylula
r olan bu snf, kendilerini geleneksel brokrasinin klelik
zincirlerinden kurtararak, modernleme hareketinin dizgin
lerini ellerine almlard. nsan boynunun "kldan ince" oldu
u devrin gemesi ve memurlarn zel mlkiyetinin kanun

(20) Recaizde Ekrem, Araba Sevdas, (der. Mustafa N. zn), (stanbul, 1940)
ve Fazl Yenisey'in yeni derlemesi (stanbul, 1963).

37
lar tarafndan korunmas, Tanzimat reformlarnn getirdii
ve bir Osmanl st brokrat iin tamamen yeni olan olaylar
d. 1870'lerde nne geilemez bir ey oldu: bu yeni snfn
ikinci nesli, zerinde sz gtrmez bir egemenlik srdrdk
leri ehir yaantsnn koruyucu ve yumuak ynne yenik
dt. Asrlarca nce Marip'li tarihi bni Haldun, ehirsel
yerlemeyi hanedanlarn dnemli hareketlerinin kilit nokta
s olarak belirtmiti. lden gelip, yumuam ehir halkn
yenen "kurtlar" bir sre sonra yeni gelen kurtlar alt eder.21
phesiz ki, bu, Avrupa'y gzel arabalara sahip olmak ve
yeni grg kurallar renmek olarak deerlendiren bu nes
lin yumuayn aklar. Daha ileride, Bihruz Bey kliesinin
kkenini aydnlatabilecek olan "evre" ile ehir halk arasn
daki dinamizme deineceim. Fakat imdilik, Bihruz Bey'in
kendisini biraz daha iyi tanmamz gerekir.
Recaizde'nin roman, Bihruz Bey'i tembel, yzeyde, s
rekli aptallklar yapan biri olarak tantr. Bihruz Bey'in ba
bas "kudema-i vzera'dandr ve yetkisini kullanarak daha
hayatta iken olunu bir hkmet memurluuna yerletirir.
Paa, oluna, genellikle gayrmenkullerden oluan, Bihruz
Bey'i ve annesini stanbul'un Avrupa yakasnda yaatabile
cek kadar rahat bir gelir brakmtr.
Baba, Osmanl edebiyatnda olduka bilgi sahibidir. Ge
ni bir ktphanesi vardr. Olu ise, Osmanl iirinden anla
yamad iin bu ktphane onun en byk bahtszl olur.
Romann kilit noktalarndan biri, anlamn kavramad iin,
sevdii sann kadna esmer birini ven bir drtlk yollaya
rak yapt gln yanltr. Babas, Bihruz'un Arapa'y,
Farsa'y ve memuriyette daha iyi mevkilere geebilmek iin
gerekli olan Franszca'y renmesini istemitir. Fakat baba

c ) Aada kullanacam merkez-"evre" kavram gibi bu imgeyi de Ernest


Gellnerden aldm: Saints o fth e Atlas, (Londra, 1969), 6.

38
s tembelliini hibir zaman kontrol edemedii iin Biliniz
kltr asndan iki arada kalmtr. nsan kavuran Osman-
l klsik eitiminden gemedii gibi, Bat beer ilimlerinden
de bir ey anlamamaktadr. Bihruz Beyin en dikkat ekici
yan Bat uygarlnn madd yanma olan ar tutkunluu
dur. Atl arabalara babasnn servetini feda eder. Evinde zel
salle a mangersi, Franszca profesr ve "Monsieur est servi"
diyerek yemein hazr olduunu bildiren bir Rum valet de
chambre\ vardr. Elbiselerini ehrin en pahal terzisinde dik
tirir ve ehre yalnz elbise veya gmlek almak veya sa tra
olmak iin iner. Bu vesilelerle ayrca iine de urar.
"Barbarca" olarak nitelendirdii eski Trk greneklerini
kmser. Klsik Trk iiri zerindeki gr ise ksaca u-
&\r:'Quelle betise9quel scandale que tout a!" alvarl, yelek-
li ve peeli halk grd zaman hayrete der: "Quest-ce
que c est que a? Est-ce que le carnaval est deja arrive? n
k Bihruz Bey ehrin "halk" kesiminde yaamaz. amlcada
Avrupa modeli yeni bir park yaplacan ve bunun ehrin en
gzde kesi olacan duyunca hemen onun yaknnda bir
kke tanr. Tm yaam ilerde bu parkta yapaca gezinti
lere hazrlktr. Aynca kesin aristokratik tavrlar taknr. Bir
lndo ve onun Kadky civarnda oturduklarn duyduu sa
hipleri hakknda yle dnr:

"Lndoyu Kadkyne yaktramyordu; nk pek alafranga


beylerle ihtilt sayesinde peydah etmi olduu baz garaib-i
efkr cmlesinden olmak zere, Bihruz Bey stanbul ile mul-
haktndaki mevki ve mahallt -birincisi kendisi gibi noblese
yani erbb- aslet ve itibardan olan sivilize kibara, kincisi
burjuva snfna yani efkr- medeniyeden o kadar behresi
olmayan kaba tabiatl orta halli halka, ncs esnaf tak
mna mahsus olmak zere snfa ayrm ve Kadkyn
birinciye geirmek lzm gelirken her naslsa ikinci smfa ithal

39
etmi idi.

Daha nce belirtildii gibi Bihruz Bey konumasn Fran


szca szcklerle ssler. "Diable, par hasard serai-je amou-
reux." "Dommage voila une beaute mal placee," "Quel esprit,
uelle finesse." Bu, insana hemen Rus toplumunu hatrlatr
ve birok nitelikleri bakmndan Bihruz Bey bir Trk Oblo-
mov'u saylabilir.2
23 kisinde de uygarlk hastalnn ayn e
2
idi grlr: kk ve kimlik yoksunluu. Arada baka kout
luklar da bulunabilir; tutucularn Bihruz Bey'e kar olan
tepkileri Slavofillerin Batclara kar gsterdikleri tepkiyi
hatrlatr. Bylece Bihruz Bey sendromu kltrler aras bir
boyut kazanyor. Bunun erevesini ise geleneksel kltrle
rin dalmas izer.
Bir kere bu benzerlikler ortaya konduktan sonra, artk
ayrlklar gze arpmaya balar. Rusya'da "Avrupa ve "Eski
Rus" kltr arasnda grlen ayrlk smanl mparatorlu
umdaki "Avrupa" ve "Eski Trk" kltr arasndaki uu
rumdan daha munisdir. Osmanl mparatorluumdaki klt
rel arpmann ekolojik yn bu farka ilikindir. stanbul'da
kltrel ayrm corafdir. Bir tarafta, Frenkler, Lvantenler,
ta binalar, yabanc treler, gnah ve iretle dolu olan Be
yolu, dier tarafta, mahalle sathnda beraberliin yaygn ol
duu ve sk bir cemaatin oluturduu ehrin Mslman ke
simi. Bu hayat yle anlatlr:

"Din, toplum hayatna hkimdir. Padiah btn Mslmanla


rn halifesi olduundan, slm lkelerindeki camilerde hutbe oku
nurken onun ad anlr.
"Sank ve cbbe din klktr. Medresede mderris, camide kr-

(22) Ekrem, Araba Sevdas, (1940), 19.


(23) Milton Ehre, "The Fiction of Ivan Goncharov", (Kolombiya niversitesi ya
ymlanmam doktora tezi, 1969), 151 vdve 172.

40
s hocasyla vz, imam, mezzin ve kayyum, okulda hoca ile
kalfa, bu klkta dini ve bilimi temsil ederler. Sarkla cbbe yal
nz bunlara zg deildir. Talebe-i ulm ad verilen medrese
rencileriyle, cer bocalan ve mollalar da bu kl tarlar.
Hatt din ve bilimle uzaktan yakndan ilgisi olmayan kiiler bi
le, isterlerse bu kla brnebilirler. Dinin ve tarikatn temsil
cisi olduklan iin hocalarla eyhlerin toplumdaki itiban byk
tr." Mahallede kendi kendine kurulmu, gelenee dayanan s
k bir dzen hkm srer. mam, mahallenin sz en ok geen
bydr. Her ey ondan sorulur. Camide be vakit namaz
kldran, lleri ykayan, mazbatalara birinci mhr basan,
mahallenin resm ve zel btn ilerine karan, basknlarda
kafilenin nne den hep imamdr. Muhtar ile ihtiyar heyeti
ondan sonra gelir. Her ite imama danlr; onun dncesiyle
hareket edilir. Kadnlar balan sknca gidip imamdan t
alrlar. Bylece dertlerine teselli ve ifa ararlar.
"Beki, mahallenin vekilharcdr. Dnlerde, cenazelerde zel
grev alr. Saka da, mahallenin gediklisi olarak bekiye yardm
eder...
"Mahalle kahvesi gen ve yal btn mahallelinin topland
bir eit kulptr. Gndzleri pek ilemez. Yats namazndan
sonra mahalleli birer ikier buraya gelir. Genler iskambil oy
nar; yallar babaa verip gnn dedikodulanyla vakit geirir
ler. Bu kahvelerde arasra karagz ve kukla oynand, med-
dahlann hikye syledii de olur.
"eyhlerin ve dervilerin kazand itibar, biroklarna kar yo
lu olmutur. Kendilerine eyh ve dervi ss veren bir takm
akgzler, zellikle saf kadnlarn inanlarn smrrler...
"Gnein batmma gre tertiplenmi olan ezan saat yrrlk
tedir. ve dinlenme vakitleri buna gre ayarlanmtr...
"Evlilik hayatnda eitliin sz bile olamaz. Erkek nikhla
drt kadn alabilir; bunlan bir evde banndrabilir; paras varsa
her birine ayn ev de tutar. Varlkl olanlarn aynca cariyeleri,
odalklar, gzdeleri, kapatma metresleri de vardr. Zenginler,
bu hale katlanabilmesi iin nikhl kadnlarn daha ok kimse
siz ve grgsz ailelerden seerler...

41
"Aile arasnda da ka-g vardr. Gen kadn, kocasnn erkek
kardeinin yanna kmak yle dursun, yzn bile gster
mez...
"Sabah namaznda evinden kan memur ve esnaf, akam eza
nna doru iinden dnnce, stn deitirip srtna entarisi
ni, ayana terliini geirir; fesini ve sangn kanp takkesini
giyer. Namaz kldktan sonra ailesiyle sofraya oturur. Sofra,
odann ortasna konulmu genie bir sinidir. evresine serilen
yer minderlerinin zerine herkes bada kurup oturur; elle ye
mek yer. Masa nnde sandalyeye oturmak, yemeklerde atal
bak kullanmak henz orta halli ailelerde yeni balamtr."24

Bylece, Osmanl mparatorluumda yaamn blnmesi


"millet" tabanna oturunca, kltrel atmann cemaati
(communitarian) erevesi de belirlenir. Yukarda anlatlan
ekilde yaayan eski stanbulun Mslman halk, Haliin
kar yakasnda gittike gelien ve onlara kendinden emin
kiilerin kstahlyla bakan Beyolundan hem nefret eder,
hem de korkar.
Her yerde var olan bu eski ve yeni arasndaki ztln
bakentin Mslman ve Avrupal kesimlerindeki ekli, Ah-
med Midhat Efendinin bir hikyesinin kahraman olan Su
run Efendinin dncelerinde yansr: Beyolunda Cafe
Couronneda kahvesini yudumlarken Sururnin aklndan
unlar geer:

"Efendim, hayat diye buna derler. Mesel yemekten sonra bir


kahve ieceksiniz. imdi gidip de ttn dumanndan ocak baca
s halini bulmu kahve oca yannda yanan bir kr kandil ile
tavana aslm bulunan pis mumdar bir lmbann tenvirinden
ciz bulunmu olduu o bizim eski kahvehanelerde enfiyeli he
rifin elinden kahve alarak ve afyon tiryakilerinin ksrklerini
dinleyerek imekte ne zevk olabilir? Bak ite bu da bir kahve

(24) Agh Srr Levend, AhmedRasim, (Ankara, 1965), 13-17.

42
hane! u tarafla on tane peripeyker Alman kzlan alg alyor
lar. Birka tane afeti cihan Fransz ivebazlan ark aryor -
lar. Koca salon krk elli gaz ile tenvir edilmi. Hizmeti diye a
rdn zat herkesin nazan rabetini kazanabilecek bir mah-
bubedir. Ne de ekerhandelerle gelir, emre intizar eder. Bir
kahve istedin mi, ekeri baka, kahvesi baka, fincan taba
temiz, gzel bir tepsiye yerletirilmi, bir ie suyu, bir su ka
dehi beraber, hasl her ciheti itihay tahrik edecek surette ge
lir. Verecein topu topu altm para!25

Temelde benzer olan Rusyadaki ve Osmanl mparator


luundaki geleneksel deerlere yabanclamadaki ikinci ay
rlk ise, Trk edebiyatnda Bihruz Bey gibi alay konusu olan
tiplerin ortaya kma derecesidir. Denebilir ki bu tipler, b
tn XIX. yzyl boyunca ve XX. yzyl edebiyatmzda beliren
yegne somut karakterlerdir. Bu karakterler tekrar tekrar
gerek komik gerek trajik olarak kltrlerine ihanet euen ve
kanlmas gereken tipler olarak ortaya kyorlar. Bylece,
Bihruz Beyin birka kardei de oluyor. Bunlarn iinden ilk
ortaya kanlardan biri Ahmed Midhat Efendinin Feltun
Beyidir. Baka bir rnek ise Hseyin Rahmi Grpnarn
k26 romannn kahraman, atrolu hrettir. Bunlarn
en baarl bir eidi de ayn yazarn psevdi'sinde grlr.
Baka bir eit de Nabizde Nzmm Zehrasndaki Suphi
dir. Daha sonra ortaya kan Efruz Bey ise, ister eitim me
todu ister aristokratik sekincilik olsun, en son entellektel
megaleye kendisini itenlikle adayan bir kiidir. Kenan
Bey, mer Seyfettinin bir roman taslandaki ayn tipin tra
jik simgesidir.27
phesiz ki, Avrupallamay yalnz sosyal davranlar

(25) Ahmed Midhat, "Bekrlk sultanlk m dedin?" Zikreden Mustafa N. zn,


Trkede Roman Hakknda Bir Deneme, (stanbul, tarihsiz), 232-233.
(26) Hseyin Rahmi Grpnar, k, (yeni basks stanbul, 1968).
(27) TahirAlangu, mer Seyfettin, (stanbul, 1968), 186 vd.

43
taklit etmek olarak alan birok Jn Trk vard ve bu adan
yaplan hicivler yerindedir. Fakat burada aklmza iki soru
geliyor: birincisi, Osmanl mparatorluumda bu tarz all
mam yzeyde taklit olay gerekten olaanst bir sklkla
m beliriyordu? kincisi, an-Batllamlan yermek iin ele
almak Trk kltrnde derin kkleri olan bir ey midir?
Birinci soruya ilk verdiimiz cevap -ki bu aka spekl-
tiftir- olumludur. Bu yaklam, imparatorluun temel politik
yapsnn ikiye blnm olduu varsaymna dayanr. Bir
tarafta statye, kuvvete ve ynetmeye (herrschaft) en nde
deer veren ynetici grup vardr, dier tarafta ise ynetilen
ler. Bu durum karsnda pazar kuvvetleri hibir zaman Bat
Avrupadaki gibi zerklie, kuvvet temeline ve merutiyete
kavuamadlar. Bylece, Batda meden toplum" (civil so-
ciety) adn alabilecek olan toplum kat Osmanl mparator
luunda domamtr. Bu deyimi burada, kapitalizmin yayl
masyla doan kuvvet zerklii ve onunla beraber gelien t
zel yaplar (corporate structures) anlamnda kullanyorum.28
Osmanl mparatorluumda "meden toplum un yerine ba
lar din rgtlenme olan ve zerinde devletin (veya Osmanl
Devletine balln) etki yapt cemaat bir yapnn varl
ndan sz edilebilir.
Montesquieu,nun ok doru olarak tespit ettii gibi.dev-
le&Jbdreyin arasna giren yaplarn eksiklii "Dou despotiz
m in in kaynadr. Osmanl mparatorluumdaki durum
Montesguieunun belirttii kadar kesin deildir. nk_ce-
maat yaps, kii ile devlet arasna giren yap olduu oranda
bir "yan-meden toplum" (quasi civil society) meydana getiri
yor ve aslnda meden toplumun grevlerinin byk ksmn
zerine alyordu. Fakat bireyin bir yandan devletin, te yan

(28) erif Mardin, "Power, Civil Society, and Culture in the Ottoman E ritire,"
Comperative Studies in Society and History, (Haziran, 1969), 186 vd. \

44
dan toplumun geleneklerine gre sosyallemesi (toplumun
deerlerini edinmesi) bunlarn ikisinde de otoriter, kapsa
mnda hem sk hem rahat olmas; meru, arac, zerk kuv
vet yaplar olmay meden toplumun zerk yaplar zerin
de kurulmu bir uygarla Osmanl toplumu karsnda yk
c bir etkinlik verdi. Bu unsur, Tanzimat genlerinin can s
kntsna, yzeyselliine ve Bat uygarln Paris modas
olarak yorumlamalarna k tutar.
Soruna yeniden Rus erevesinden bakarsak, Bat uygar
lnn Osmanl mparatorluumda yaratt huzursuzluu
orada da grrz. Bu, orada da ayn ikiye blnmenin oldu
u anlamna gelmez, fakat orada da meden toplum iin ge
rekli n artlarn olumadn ortaya kor. Kiisel olmayan
bir ilikiler btn olarak meden toplumun yaratt ok
Batda bile duyulmutu. Bunun iin Polanyinin The Great
Transformation*n,29 Blakein "Karanlk eytan atlyelerimi
ve Bat Avrupa'daki cemaat iin genel "aram ay30 hatrla
mak yeterlidir. Burada nemli olan, Bat kltrnn szmas
karsnda Osmanl mparatorluumda kltrel ynszln
daha belirgin ve srekli olmasdr.
kinci soruya cevap olarak varsayabiliriz ki, XIX. yzyl
Trk edebiyatnda Bihruz Bey tiplerinin ok grlmesi ve bu
rnek edeb vastann ustalkla kullanlmas, bir bakma bir
sosyal denetim aracdr: evrene uy veya bir yabanc olarak
snflandrlmaya raz ol. Bir sre sonra ismi duyulmaya ba
lanan Yakup Kadri'nin yaknmalar bu adan ilgi ekicidir.
Bir Huysuzun Defterinden adl eserinde (1913-1914)' yle
yazar:
I

(29) Kari Polanyi, The Great Transformation, (Boston, 1957).


(30) Robert Nispet'in iki almas: Community and Power, (New York, 1962),
(daha nce yazd The Quest for Community, Oxford, 1953 nin karton ka
pak basks) ve The Sociological Tradition, (New York, 1966), 72vd.

45
MBu Huysuz bana pek yakndr, benimle beraber, benim evimde
oturur; aile arasnda onun ismi sadece Zprdr. Zpr nedir? Bi
lirsiniz a... biraz garip, biraz hoppa, biraz herkes gibi olmayan
kimselere bizde Zpr denir. Bu kelimenin btn mnas ahen-
gindedir. Biraz amiyne bir kelime ama ok beli..."31

Yakup Kadri, neden kendisini Bhruz Bey gibi bir


uyumsuzla zde tuttuunu baka bir yazsnda aklyor: O,
Osmanl kk gelenek ve kltrnden nefret eder:

"Zerrat hibir musiki ile titremedii bu her gn teneffs ettii


miz durgun havada, meydanlarnn hibir hayalle sslenmedi
i, bu hej gn tozlarnda ve amurlarnda bocaladmz sokak
larda, geceleri kahvehanelerde "iftetelli" namesi kusan gra-
mafon borular karsnda renkli basma entarileriyle bada
kuran, gzleri her trl nefasete, kul aklan her trl zerafete
mesdud insanlann ehresinde ben bu illetin tohumlann bulu
yorum."32

Burada "illet szc ile Yakup Kadri Trk yazarlarn


daki yaratc gcn yokluunu kastediyor.
Baka yazlarnda, Yakup Kadri, Osmanl kitlelerinin ve
orta snflarnn dar grlln, otoriter denetimlerini ve
rahata dknlklerini ortaya karr. rnein, hikyeleri
nin birinde, evreye ba kaldrma anlamnda apka giyen ve
mahalle kabadaylar tarafndan dvlen bir gen Trk' an
latr. Yakup Kadri'nin hikyelerinden anlalr ki, baka ya
zarlarda ar Batllamann eletirisi gibi grlen, aslnda
cemaat normlarna uymayanlara uygulanan sosyal deneti
min bir yndr. Bu durum, Trkiye'de sk sk yapld gibi,
kltrel atmay dindar ve lik gruplar arasnda geen bir

(31) Haan li Ycel, Edebiyat Tarihimizden, (Ankara, 1957), 133, ve karlatr


Niyazi Ak, Yakup Kadri Karaosmanolu, (stanbul, 1960), 40-43.
(32) A.g.e., 90. !

46
olaym gibi gstermeye almaktan tamamen farkl bir ey
dir.33 Bu nokta ortaya ktktan sonra daha derinlere inmek
ve denetim mekanizmasn aklamak gerekir.
Batllam zppeler serimizde birinci olan Feltun
Beyin yaratcsnn Ahmed Midhat Efendi olmas muhtemel
bir rastlant deildir. Ahmed Midhat Efendi esnaf kkenli
olup, Bat uygarl ile olan kiisel balarndan tr Sa-
muel Smilesin Self-help (Kendi Kendine Yardm) adl eseri
nin temalarn, Sevda-y Sy- Amel adndaki eserinde pek
mkemmel bir ekilde yanstyordu 34 Midhat teki eserle
rinde de hesapllk, kanaatkrlk, alkanlk temalarn sk
sk iler. Ahmed Midhat Efendiye gre Tanzimat soylular
snfnn gelimesinde bir sakatlk vard. Bu snfn benimse
dii deerleri o da reddediyordu. Aslnda, bir yerde belirttii
gibi ounluu (yani kk gelenei) aydnlatmak ve onlarn
zdraplarn dile getirmek istiyordu.35 Saf edebiyat yapmay,
alara meyve vermeye e tutacan syledii zaman okuyup
yazma bilmeyenlerin ok yaygn olduu bir devirde, sanat
iin sanat yapmann bir lks olacan kastediyordu. Onun
deerleri Osmanl esnaf snfnnki ile ayn idi. Hesapllk,
gsterii tketimden kanmak, namuslu olmak. Bu (serma
yeyi gelitirebilecek herhangi bir mahall olanaktan yoksun
luk bir yana) protestan ahlkna olduka benziyordu. nemli
olan, Tanzimat kavramna bir zamanlar bir memur olarak
katlan Ahmed Midhatn, biroklarnn aksine Avrupa ile
Fransz Kan K anm zde tutmam olmasdr.36 Ahmed

(33) Bu Berkes'ir The Development o f Secuiarism adl kitabnn ana temasdr.


(34) Ahmed Midhat, Sevda i Sy- Amel, (stanbul, 1296).
(35) Kmil Yazg, Ahmed Mithat Efendi: Hayat ve Hatralar, (stanbul, 1940),
24.
(36) Ahmed Midhat Efendi hayata bir tccarn yannda rak olarak atld. rakl
12 yana kadar yannda alt tccardan bir eyler renebilme gaye
siyle srdrd. raklndan sonra Vidinde ilkokula gitti. 1862de Ni'de

47
Midhatfn dncesinin ok yakn bir benzeri cemaati pri-
tan Ali Suavide grlr.37 Ali Suavi de Ahmed Midhatfla ay
n sosyal evreden gelir. Ali Suavi Yeni Osmanllar admda
anayasac bir grupla alan muhalif bir sarklyd. Ali Suavi
ile ayr kkenden gelmelerine ramen, Yeni Osmanllar ad
n verdiimiz fikir grubunda, 1860larda, Bihruz Bey temas
nn politik alandaki benzerini iledi. Yeni Osmanllar Tanzi
matlar yeni soylular yaratmakla ve sokaktaki insan
unutmakla suladlar.
Ahmed Midhatfn deerlerine bu kadar aykr gelen un
surun ne olduunu sorduumuz zaman cemaati pritanizm
diye adlandrdmz eyin eleri biraz daha aydnlk kaza
nr. Feltun Bey ile Rakm Efendi*deki baz rastgele deyimler
incelememizi biraz daha ileri gtrmemize yardmc olur.
Ahmed Midhatfn bir deyii yle: "Alafranga, yani rahat
yaamak.38 O zaman, alaturka yaamak rahatsz yaamak
oluyor. Tketimi ahlk d bir kltrel su sayma eilimi
nadir deildir. Buna, birok geleneksel kaynakta rastlanr.

rtiyeyi bitirdi. O sralarda Niin valisi Midhat Paann dikkatini ekti. Mid-
hat Paa, Ahmed Midhat Franszca renmeye ve iftiharla mezuniyetin
den sonra hkmette grev almaya tevik etti. (1864). Bu bilgi Hakk Tark
Usun derledii Ahmed Midhat Anyoruz, (stanbul, 1955) adl eserdeki kro
nolojiye dayanmaktadr: s. 14-15. Bu bilgiyle hsan Sungunun ayn ciltte
29-30. sayfalarda anlattklar arasnda baz farklar vardr. Midhat Efendi,
1871e kadar hkmetteki grevinde kald. Bundan sonra zaman zaman
devlet dairesinde grev almakla beraber, kendini gazetecilik mesleine
vakfetmitir.
(37) erif Mardin, The Gepsis of Young Ottoman Thought, (Princeton, 1962),
366vd. /
(38) Ahmed Midhat, Feftun Bey, s. 10, zikreden zn, Trkede Roman, (ilk
basks), Mustafa Nihat, Ahmed Midhatn anti-Bihruz tutumunun, onun Bat
llamann yerli bir temel zerine kurulmas gerektii inancna bal olduu
nu ifade ediyor, a.g.e., fakat nemli olan udur ki bu yerli ereve OsmanlI
mparatorluumdaki daha az imtiyazl snflarn erevesi olduu intiban
uyandrmaktadr.

48
Fakat, Cevdet Paann, Feltun Bey ve onun yaam tarznn
Osmanl sahnesinde ilk beliriini anlat, Bat anlamnda
bir rahatla kavumann Osmanl sekinleri iin de ok ya
ratc olduunu gstermektedir.
Krm savann hemen ardndan Osmanl bakentinde
ortaya kan atafatl ticar canlla ve lkse ynelmi haya
ta Cevdet Paann kar k, Ahmed Midhatn rahat hak-
kndaki yargsn genelletiriyordu; Cevdet Paaya gre mo
dernleme taraftar olan Sadrazam Reit Paa ve onu izle
yenler, kendilerini ar vergisinin bol kazanlar ile zengin
letirdikten sonra, serbeste para harcayabilmek iin yeni
bir r amlard.39 Bu, stanbulda tketim mallan piya
sasn canlandrm ve "esnaf gruhunu zenginletirmiti.
Fakat btn bu gelimeler iinde en zendirici olan stan
bula akan Trk kkenli Msr paalarnn durumuydu. 1857
ile 1866 arasnda "Nile nzr Altn Madeni eri nden40 tahmin
edilemeyecek kadar ok kr edilmiti. Trk-Msrl ynetici
snf ise bundan en ok kr salayanlar arasnda idi. Bu pa
alarn tutumu bakentteki Trklerinkinden daha deiik
idi, nk, hem ok paralan vard, hem de bunu hi ekin
meden harcayabiliyorlard. Trk pritenliinin kklerinden
uzak olarak yetitikleri ve biraz daha fazla Avrupallam
olduklan iin lks yaam normal haklan sayyorlard. Cev
det Paann anlatt gibi:*

"Bir aralk Mehmed Ali Paa hnedanndan pek ok paalar ve


beyler ve hanmlar Msrdan savuup stanbula dkldler ve
klliyetli akeler getirip bol bol hare ederek stanbul sufahs-
na s-i emsal gsterdiler. Sefhat vdisinde yeni rlar at
lar. Hele Msrl hanmlar alafranga melbust ve ir tecemm-
lta rabet edip stanbul hanmlan ve alel-husus sarayllar da

(39) Cevdet Paa, Tezkir, 1-12, (derleyen Cavid Baysun), (Ankara, 1953), 20.
(40) David Landes, Bankers and Pashas, (London, 1958), 69vd.

49
hi anlara taklid eder oldular ve Msrllarn ekseri gaali bahalar
ile hne ve sahil-hne ve akart- ire aldlar. Bu cihetle Der-
sadette emlkin kymeti fevkalde terakki buldu ve stanbul'
da bir servet-i kzibe peyda oldu. Hlbuki emr-i ticarete idha-
lt ve ihractn muvazenesi bozuldu. Aled devam Avrupaya
nukd- klliye gider oldu. Lkin memurin ay banda mala-
nn alp ho geinir ve esnaf ve tccar dahi kesret-i ahz- t ile
meglig-i klliye kazanr olduundan iin sonunu dnmezler
idi. Alel-husus eyym- sayfde Boazii ve ir seyr- tem
mahalleleri eshb- saf ile leb leb olarak htra keder ve zih
ne kudret getirecek mtalalardan herkes ictinb ederdi. Der-
sadet sahiben nmune-nmay-i Cennet ve her gesi bir gna
caygh-i saf ve meserret idi."41

Msriflere kar duyulan honutsuzluk burada aka be


liriyor. Ama bu honutsuzluk neden bu kadar ac? Ahmed
Midhattan alnan baka bir paragraf bize bir ipucu veriyor.
Ahmed Midhat Efendinin, Feltun Beyin yaam ile ilgili
olarak zerinde durduu bir nokta, babasnn Trk kesimin
den Beyolu evresinde bir yere tanmasna ilikindir. Bu
nun zerine, diyor Ahmed Midhat Efendi, Feltun Beyin
kzkardei, geleneksel Osmanl kadn becerileri olan nak ve
rgy bilme gereini yitirdi.42 Satlan maml eyalar bu
nitelikleri gereksiz kld. Artk san bile taramasna gerek
kalmamt, bu ii de berberi zerine almt. Fakat aslnda
aile zengindir ve Avrupa kesimine yakn bir yerde yerleme
lerine olanak hazrlayan da budur. Ahmed MidhatVn eletir
dii, Feltun Beyin kz kardeinin alafranga yaama ve
onun tketim zelliklerine dnmesidir.
Halit Ziya IJaklgil, 1880lerde, zmirde, buna benzer
bir Batllamaya kar koyma olayn anlatyor. O zamanlar

(41) Cevdet Paa Tezkir, 20.


(42) Ahmed Midhat, Fettun Bey, 17.

50
yaymlad bir edeb dergide "Tuvalet Masas" ad altnda
bir seri eviriye yer verdi. Bu yazlar, temizlik ve sslenmeye
ilikin birtakm tler veriyordu: Hangi sngeri tercih et
meli, hangi taraklar salar daha shhatli tutar. Bu seri b
tn zmirde, zellikle meslektalar arasnda, bir alay konu
su oldu. Halit Ziyaya gre "Evde bir tuvalet masas deil, bir
tarakla bir fra bulundurulmas grlmeyen bir zamanda"
byle bir kaj koyma beklenirdi.43
Ynetici sekinlerin gsterii tketime kapld syle
nen bir lkede Ahmed Midhatm tketime kar k garip-
senebilir. Aslnda, Trk tarihini incelediimiz zaman, gste
rii tketimin zel bir ekil aldn grrz. Osmanl soylu
lar arasnda gsterii tketimin en nemli ekseni yani a
ltrdklar insanlara, izleyicilerine, kullarna, maiyetlerine,
silhl muhafzlarna kar ak elli olmaktr. XIX. yzylda,
bir yabancnn belirttii gibi, yoldan geenlere datlan ka
zanlar dolusu pilv imparatorluk iindeki derebeylerin, yar-
feodal unsurlarn yaam zelliidir.44 Bunun tesinde, ok
fazla sayda odalklar sadrazamn lmne, ok fazla mcev
herat, sahibinin devlet erknndan bir st kademedeki mes
lektann veya cemaatn gazabn zerine ekmesine sebep
olabilirdi. Bu, Osmanl mparatorluu tarihinin sayl zen
ginlerinden Nasuh Paann bana gelendir 45 Yksek me
murlarn ailelerinden herkesin, hatt ocuklarn bile mcev
her taktna dikkat eden Moltke, bunun bir gsterii tke

(43) Halit Ziya Uaklgil, Krk Yl, (stanbul, 1969), 124-125.


(44) Adolphus Slade, Turkey and he Crimean War, (London, 1867), 32. Sabri
F. lgener, ktisad nhitat Tarihimizin Ahlk ve Zihniyet Meseleleri, (stan
bul, 1951), 109. Burada gsteri iin yaplan tketimden bahsediliyor, fakat
lgener'in tezi gelitike bunun politik sembolizmle ilgili olduu daha ak
ortaya kyor.
(45) ahabeddin Akaln, "Nasuh Paann hayatna ve servetine dair," stanbul
niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi, VIII, No. 11-12, (1955), 201-
208.

51
tim saylmayp, "Dou despotizmi nde kolayca bagsteren
felketlere kar bir sigorta ekli olduundan sz etmitir.46
mparatorluk dahilinde ok az kii huzur dolu bir lks
hayat yaard. Fazla zenginleen hkmet memurlarnn
servetine el konurdu. Ekyalar boldu ve cemaat fazla mref
feh grnen herkese dman kesilmeye hazrd. Osmanl tipi
zenginlik, koruma iin kalabalk bir maiyetin toplanmasna,
fakat kiisel fazlalk konusunda belirli snrlara dayanrd.
Zenginleme olanaklar en ok olan memurlarn hibir za
man fazla mallar birikemezdi, nk bunlar -prensip itiba
riyle- mcevherleri ile birlikte, sahipleri ld zaman dev
lete kalrd. Gayr menkul alabilirlerdi, fakat bunlar da yat
rm yapmaktan ok, kira salamak iin kullanyorlard, bu
da krn dmesine sebep oluyordu.474 8
Gsterii ekilde hediye vermeler btn Osmanl tarihi
boyunca grlr; bu devirlerdeki altnlarn, krklerin, m
cevherlerin hikyesi nefes kesicidir. Fakat bu lks eyalar,
ayn zamanda, bir vezirin atanmas srasnda yaplan mera
simlerin snrnda kalr; aslnda bu veriler veya karlkl
yollanan hediyeler hem sembolik bir mahiyet tar, hem de
rvetin en yakn edeerleridir.46
Saray -halkn llerine gre- kendisini zevk ve sefaya
biraz fazla kaptrd zaman, Ahmed Midhatn tutumunu
hatrlatan homurtular, hatt isyanlar balard.49 Bylece,
zellikle gerileme devrinde, akll sultanlar gsterii israf
denetim altna almaya altlar. Bu, genellikle st snflarn

(46) Halmuth von Moltke, Trkiye Mektuplar, (eviren Hayrullah rs), (stanbul,
1969), 47. x
(47) H.A.R. Gibb ve HarolKBovven, Islamic Society and the West I. cilt, 2. b
lm, (Londra, 1957), 29.
(48) Joseph von Hammer, Geschichte des Osmanischen Reiches, (yeni basks,
derleyen Herbert W. Duda), (Graz, 1963), VII. c., 52-58.
(49) A.g.e., VII, 73.

52
denetlenmesi demek oluyordu, nk mcevherat ve krkler
kitlelerin benimseyemeyecekleri bir stat sembol idi, fakat
ileri grl baz sultanlar bu denetimi memurlara da uygu
ladlar.50 Bu adan, 1830lar ile 1850ler arasnda sultann
zel btesinin binden, yirmi bin keseye kmas Cevdet Pa
ann yapt gibi salt msriflie balanamaz.51 Daha
muhtemel olan, kinci Mahmud (1807-1839) zamanndaki
Osmanl saraynn masraflarnn, Bat saraylarnn lleri
ne gre daha az eitli veya daha az masraf gerektiren pre-
kapitalist kalemlerden olutuudur. Art gerektiren kendi
bana modernleme ve onun sonucu olan tketim dzeni ol
mutur.
XIX. yzyl Kan kan gruplarnn dnda kalan zengin
Mslmanlarn yaants ise olduka gsterisizdi. 1870ler-
de, stanbulda byk bir kona ve ok sayda hizmetlileri
olan zengin bir tccar, Halit Ziya UaklgiVin babas, tiyatro
ya gitmek iin uzun bir mesafe yryordu. Halit Ziya ilve
ediyor: 0 zaman araba pek seyrek bulunan sslerdendi."52
Toplu ilikilerinde zenginlik akn bir kusur olarak g
ren deerleri, Yakup Kadri, Birinci Dnya Sava srasnda
speklsyon sayesinde zenginleen bir tccar ailesini anla
trken akla kavuturuyor:
"Sungurlu Zadeler Ankarann muteber bir ailesidir. Geri ok
eski bir aile deildir. Sungurlu Zade ad iitileli olsa olsa onbe
yirmi yl olmutur. Hele i leminde n almalarnn tarihesi
bundan ok daha yenidir.
"Byk Kavgann iptidalarnda kardeten biri, Veysel Efen
di, bir tccarn yannda alnyor; br, mer Efendi, kyler
arasnda gezginci manifaturaclk yapyor; ncs, Hseyin
de Dereboyunda tabaklk ediyordu. Ankarallar arasnda hi

(50) A.g.e., VIII, 52-53.


(51) Cevdet Paa, Tezkir, 13-20, (derleyen Cavit Baysun), (Ankara, 1960), 8.
(52) Uaklgil, Krk Yl, 34.

53
kimse, bunlarn adn sann bilmedii iin Byk Kavgann
ikinci yl, birdenbire ne gibi ilerle zengin oluverdiklerini ha
trlamaz...
"Geri, piyasamn bu an itibarn kazanmak iin Sungurlu Za
deler' hibir gsterite bulunmadlar. Hibir reklm yapmad
lar. Eski hayatlar, eski maiet tarzlar, hatt eski kyafetleri
ne idiyse gene onu muhafaza ettiler. mer Efendi, elifiye biimi
alvarla bir nevi klot arasndaki pantolonunu gene paalar
tiftilmi ve dizkapaklan yamal olarak giyiveriyordu. Veysel
Efendi, rengi atm zibidi Cer .Mollas niformasn hl srtn
da tayordu. Tabak Hseyin ise, hl tabakhane kokuyor ve el
lerinin sarmtrak boyasn bir Mekke knas gibi iftiharla gs
teriyordu. Etlik'te, Keiren'de, ankaya'da edindikleri balara
gidip gelmek iin bir tek eekten sra ile istifade ediyorlard.
Lkin, bizce Sungurlu Zadelerin itibarn temin eden sebepler
den biri asl bu tarz hareketleri olmutu."53

Bu davrann Trk tarihinde iki ayr, fakat birbiriyle il


gili, kk vardr. lk evrede, Seluklulardan nceki devirlere
gidersek, grrz ki, nemli yeniden-leim uygulamalar
Trkleri komularndan ayrmakta ve politik kurumlarna
zellik kazandrmaktadr.54 lk zamanlardan beri, her fetih
ten sonra, ehirlere yerlemek sorunu ile kar karya geti
rildiler; efler ehirlerde yerletiler ve her defasnda bu yeni
den-leim kurumu tehlikeye girdi. ehirlerde yerlemek b
rokratik bir ileyii ve dzenli bir orduyu gerektirir. Zaman

(53) Yakup Kadri Karaosmanolu, Ankara, (Ankara, 1934), 20-21.


(54) Halil nalck, "Kutadgu Biligde Trk ve ran siyaset nazariye ve gelenekle
ri," Reid Rahmeti Arat iin , (Ankara, 1966), 269-271; Abdlkadir nan,
"Han- yama deyiminin kkeni," Makaleler ve ncelemeler, (Ankara, 1969).
645-48. Ayrca Burhan-t Kat'dan alnan blm iin bkz. ba sayfa.
HjrfcJistandaki yeniden datm iin bkz: Walter C. Neale, "Reciprocity and
Redistribution in the Indian Village," Trade and Market in the Early Empi-
res, (der. Kari Polanyi, Conrad M. Arensberg ve Harry W. Pearson), (New
York, 1957), 218-236).

54
la, yeniden-leim mekanizmas yerini bir eit ters-yeniden-
leim olan vergiye brakt.
Osmanl gazi savalarnn yerlemelerinin eitli evre
lerinde ayn durum tekrarland. Zamanla gaza ekonomisi de
iti. Eski ekonomik trelerin deitiini gren bata gelen
savalar yeni brokrasinin kurulmasndan honut kalma
dlar. Btn paray ehirsel yreye aktan ehirli eli-
abuklara kar duyulan bu gvensizlik ve kar koyma en
eski Osmanl tarihilerinin eserlerinde izlenebilir.50 Yakn
baka bir kk, gsterii tketime kar halkn gsterdii
honutsuzluk, ekonomik uygulamada ve "hirfet 'erbabnn
(esnaf) ideolojisinde kendisini gsterdi. Son zamanlarda, or
taya kan itirazlara ramen Trk esnaf loncalar ile tarikat
larn esnafn ekonomik ideolojisini etkilemi olmas hl
zerinde durulacak bir ihtimaldir.5 56 te yandan, tarikatla
5
rn ekonomik tresinin nelerden olutuu bilinmektedir.
Kisslingin belirttii gibi:

"Dervilerin zellii saylan ve temelde diergm (zgecil, alt-


ruist) olan eilimleri hi phesiz ki belirgin deeri olan ahlk
bir niteliktir. Bu, btn kiisel karlardan vazgeme olarak
kendini gsterir. Derviler hibir eye sahip olamazlar ve btn
uralar iyilik etrafnda kalmaldr. Fakat kuramda gayet ah
lk olan bu ileyi, uygulamada ktle dnebilir ve dn
t de. nk bir insann hibir eye sahip olmasna izin veril
memesi ilkesi ile, bakalannn da bir eye sahip olmalarna izin

(55) MyiMzamanlarn tasviri iin bkz. Akpaaolu Tarihi, (derleyen Nihal Atsz),
(stanbul, 1970), 138-139. Kanunlara aykr olan ve kabul edilmeyen teklif
iin bkz. s. 217-218. Datm aleyhtar sisteme kar olan tepkiler iin bkz. s.
218-219.
(56) Gabriel Baer, "The Administraive, Economic and Social Functions of the
Turkish Guilds," International Journal of Middle East Studies, I, (Ocak,
1970), 48.

55
vermemek arasnda yalnz bir adm vardr ve Osmanl mpara
torluu tarihi boyunca sregelen tekkelerin isyankr eilimleri
nin itici gc olarak bunu grrsek pek de yanlm saylmayz.
Buna bal olan dier bir konu da, kiisel ilerlemenin nlenme
sinin uygulamada bakalarnn da ilerlemesine engel olmaya
dnmesidir.57

Kisslingin anlatt "halk veya kendi ifadesiyle "dervi"


deerlerinin Trk tarihi zerinde etkisi oktur. Osmanl* m
paratorluunun ilk zamanlarnda merkez kuvvetlere kar
ba gsteren ayaklanmalar bir bakma bu "halk",deerlen
enin sekinler tabakasna kar savunulmasdr. Fakat bu de
erlerin sekinlere kar karlmasnda bir sreklilik vardr
ki, bu da onlarn modern devirlere kadar ulamasn salad.
Batllamaya kar, olarak nitelendirilen btn ayaklanma
lar bu halk yan tar. Bu zellikleri, Patrona syannda
(1730)58 ve III. Selimin reformlarna kar balayan Kabak
isyannda (1807)59 grrz. Patrona isyannn bir yan p
hesiz ki Osmanl mparatorluumdaki iktisad bozukluktu,
fakat bu objektif unsur toplum katlarnn dibinde yatan baz
deerler sayesinde bir yn alyordu. Bunun gstergesi Patro
na isyannda ilk defa olarak, Batllama taraftan olan Da
mat brahim Paaya yneltilen Bihruz aleyhtan tutuma
rastlamamzdr. Bu tavr, beraberinde, kadmlann zgrle
mesinin Tanry kzdrd fikrini de getirir. Bu, daha sonra
lar Batllamaya kar halk ayaklanmalannda rastlanan

(57) Kissling, T h e Educational Role...", 23.


(58) Mnir Aktepe, Patrona syan: 1730, (stanbul, 1958).
(59) Bernard Lewis, The Emergence of Modem Turkey, (2. bask, Londra, Ox-
ford, New York, 1968), 70; lgener, ktisad nhitat Tarihimizin Ahlk ve
Zihniyet Meseleleri, 116-117. lgener burada siyasi gcn bata geldii bir
toplmsal sistemde "altn kudrettir" grnn geni lde benimsendiini
gsteriyor, ayrca, bu artlarda altnn rolnden sz ediyor, (s. 119).

56
bir tutumdur.
Eski devirlerin yeniden-leim eklinin yava yava yok
olmasna ramen, ona zelliini veren ekonomik uygulama
lar imparatorluun ekonomik tresini hl etkiliyordu. Bu
nun nda, rnein, idarecilik hl bir anlamda geni bir
maiyeti beslemek ve devletten alnan geliri zel masraflar
dan ok bu yolda harcamak demek oluyordu. Aslnda, gelirin
kiiye deil de mevkiye ait olduu dncesi btn sisteme
uygun dyordu.
mparatorluun kurumlama devrinde servetin iktidar
ilikilerini dzenlemekle ilgili olduu daha belirgin bir ekil
de ortaya kt. Bu da szn ettiimiz ikinci unsurdur. Te
mel forml yle verilebilir: (a) Fazla tketim politik mev
kiin ayrcal ve kuvvetin zelliidir, (b) Bu mevkilerdeki ki
iler, bir yeniden-leim eklini amalayan ve daha nceden
belirlenmi sonulara ulaabilmek iin bu tarz bir tketimin
iine girmek zorundadrlar. ("Aalk vermekle olur.")60
Bu bir idealdir ve sreklilii salanamaz, fakat bu deer
ler hem yneticilerin hem de ynetilenlerin sosyal rollerinin
gereidir. Bu deerler, kk ve byk gelenek arasnda na
diren beliren kprlerden birini tekil eder. Bu normlarn d
na kmakla, Tanzimat msrifleri, toplumlannm hem gele
neksel st hem de alt tabakalarna yabanclatlar. Bylece,
Yeni Osmanllar rahatlkla Bihruzun karsnda yer aldlar.
Ekonomik sistemde ehir hayatnn nem kazanmas ile
bagsteren deiikliklerin bir de kltrel yan vardr ki, bu
nu da imdi inceleyeceiz. Gazi sisteminin ortadan kalkmas
nn ve brokratlamasnn sonucunda iki tip yaant billr
lat. Biri sultann ve sarayn etrafnda toplananlann hayat,

(60) Peter Benedict, "Ula: An Anatolian Town. The Decline of a Mediating en


ter", Yaynlanmam Doktora Tezi, University of Chicago, 1970, s. 261.

57
dieri de "evre'nin hayat.61 Burada "evre" kelimesi airet
kalntlarn, kylleri ve hatt stanbuldaki alt snflar bile
kapsayabilecek bir genilikte kullanlmtr. Bu ikili grubun
en belli bal zellii, birinin vergi toplayclarndan, dieri
nin de vergi deyicilerinden meydana gelmesidir. Bu temel
ktisad fark nedeniyle metropolle evrenin kltr birbirle
rinden ayr olarak belirginleti. Bir yanda sarayn ve yneti
ci sekinlerin kltr, te yanda "evre nin, yani kitlenin
kltr. Sarayn kltr, asker ve brokratik grevlilerden
oluan dar bir evreye kstlanmt. nemli din adamlar da,
biraz ayr olmalarna ramen, bu gruba dahildiler. Ynetici
lerin kltrne dahil olan bu iki grup da, Arapa ve Fars
adan serbeste yararlanan "Osmanl" dilini kullanyorlard.
"evre'nin dili ise sade Trke idi.62
Bylece Osmanl kltrel yaps ok zayf balarla birbi
rine bal ve semboller alannda birbirinden kesinlikle ayrl
m iki gruptan oluuyordu. Balant kuramlarndan biri
tekkelerdi. kincisi de, st tabaka ocuklarnn kltrel ha
yata halk edebiyatnn yaygnlam hikyelerini okuyarak
girmeleriydi. Kitleler ise, halk kltrn kmseyen insan
lar tarafndan ynetildiklerinin farkndaydlar. Kitleler, y
neticilerin kmsemesine, onlarla alay ederek karlk ver
diler. Onlar, bu iki kltr arasndaki farktan yararlanarak
bilgilik taslayan, alt snflar aldatmaya alan kimseler

(61) "Ottoman Turkish Literatre/ Encyclopedia o f slam, (birinci bask), 4 (2), s.


967 ve 983 vd.
(62) Sir Charles Eliot, Turkey in Europe, (2, bask, Londra, 1965), 104-107. Bi
zim ele aldmz tarihlerde, yani XIX. yzyln sonlarnda yazld iin bunu
kaynak olarak kullandm. Genel bir kaynak olarak bkz. Levend, "Halk ve ta
savvuf? halk edebiyat," 178.
st snflarn alt snflar reddetmesini Osmanl sanat ve ticaret snflarnn
"Esnaf- suk ve sair erazil ve esafil-i nas," olarak tasvir edilmesinde aka
gorebilirz. Bkz. Sabri lgener, ktisad nhitat Tarihimizin Ahlk ve Zihniyet
Meseleleri, 151.

58
olarak gsterdiler. Trk glge oyununda bu arlatanlar Ha
civat canlandrr. Onun karsnda ise sokaktaki adam tem
sil eden Karagz vardr. Hacivat, aslnda, kendisini ynetici
snftan biri olarak gsterebilmek iin aprak ve anlalmaz
bir dil kullanr. Bu adan, Bihruz Bey sadece yeni bir Haci
vattr.
Karlatrma yaplabilirse, burada grlen kltrel ay
rlk "burjuva" ile "gentilhomme" arasndakinden daha fazla
dr. nk burjuva-gentilhommem kltrel sembolleri be
nimsemesi majinaldir. Hacivat iin ise bu ok daha nemli
dir. phesiz ki, matbaann Osmanl mparatorluuma ge
girmesi ve buna bal olan haberleme kstlamalar, bu ayr
ln, XVII. yzylda Osmanl mparatorluumda Fransaya
gre daha belirgin olmasnn arkasnda yatan unsurlardan
biridir. Bihruz Beyin halk kltrnn kabalna dayana-
mad hatrlanacak olursa, ona kar yaplan saldrlarn,
Osmanl sekinler kltrne yneltilmi bir halk tepkisine
dayandrlarak imal edildii daha iyi anlalr.
Bu durumda, Recaizde gibi edeb inceliiyle tannm
bir yazarn nasl olup da Bihruz karakterini bu denli zevkle
ele aldn anlamak zor oluyor. Recaizde Ekremin genli
inde, 1860larda Bihruz Beyin benzeri tipler ile alay eden
Yeni Osmanllarla yaknl hatrlanrsa, durum biraz daha
aydnla kavuur.63
Yeni Osmanllarm Tanzimat sisteminden kendilerini ay
r tutmalarnn nedeni karktr. Tanzimatn nimetlerinden
istedikleri lde yararlanamamlard. Grup olarak idare
nin alt kademelerinde tutulmulard. Sonra, Tanzimat birin
ci kuak sekinlerine nisbetle Bat kltrne daha hakimdi
ler. Nihayet, Mehmet Kaplanm gstermi olduu gibi, Os-
manl mparatorluumun dalma devresinde hkm srme

(63) Mardin, Genesis, 123.

59
ye balam olan "snepelie karydlar.64 Bunun sosyal bi
lim terminolojisi ile anlatm, birer "sosyal seferberci" olmu
olduklardr. Bu rolleri asndan "halka dnk" bir eletiri
nin sosyal politikalarnn ve siyasal sancaklarnn ardnda
halk kitlelerini toplamak iin birinci derecede etkin olacan
biliyorlard.
Yeni Osmanllar, bundan dolay, Batllamaya kar
Bihruz Bey tiplerinin eletirisini st brokrasiye kar ver
dikleri mcadelede kullandlar, fakat Ahmed Midhat Efendi
nin Bihruz Beye kar koymas sosyal kkeni dolaysiyle, Ye
ni Osmanllarnkine nazaran ok daha tabi olabiliyordu.
Midhat, modernleme taraftan olmasna ramen, devlet
adamlarnn, teknolojisi ve madd avantajlar ile birlikte Ba
tinn deerlerini de benimsemeye hazr tutumlarn lzu
mundan fazla Batllamac sayyor ve buna kar kyordu.
Ahmed Midhata gre Batinn teknolojisi alnabilirdi, hatt
ok almak gibi baz deerleri de alnabilirdi, ama i, aske
r kahramanlk ve onun tersi olan "zppelik" gibi Osmanl
toplumunun can damarlarna gelince, orada duruyordu. Da
ha sonralar belirttii gibi: "mmet sulh zamannda eli yata
annda olan halis Trkler, mbarek Mslmanlardr.
Buchnerin karileri, Bourgetnin tbileri deil."65 Sonu ola
rak diyebiliriz ki, Bihruz Beye kar olan bu tutum, modern
leme kervannn peine taklm olan alt snf kkenli in
sanlardan, sekinler tabakasnn yabanclam bireylerin
den ve -dikkatlerinin ekildii lde- alt snftan gelenlerin
oluturduu gl bir ittifakt.Gruplarn deiik kkenler
den gelmesi nedeniyle bu ittifak olduka zayft. Yeni
Osmanllarm politik ideolojisine bir bakmak ve bunu Ahmed

(64) Mehmet Kaplan, "Nbi ve Orta nsan tipi," stanbul niversitesi Edebiyat
Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat/ Dergisi, XI, (Aralk, 1961), 2)-44.
(65) Mustafa Nihat zn, "Trk roman zerine," Trk Dili, (Roman zel Says),
III, (Temmuz, 1964), 585.

60
Midhat ve Ali Suavinin fikirleriyle karlatrmak, aradaki
fark gstermek iin yeterlidir.
Namk Kemalin ve Yeni Osmanllarm merkez grubu
nun liberal merutiyeti ve temsil demokrasiyi destekledikle
ri sylenebilir.66 Yeni Osmanllarla dorudan doruya te
masta bulunan Ali Suavi ve bunlarla ilikileri daha silik
olan Ahmed Midhat, bir zamanlar, bu grupla ayn politik g
re sahiptiler. Fakat ne Suavinin ne de Midhatn bu grup
tan kopmalar tesadf eseridir. Ali Suavi, sert fakat koruyu
cu bir padiahn himayesinde ileyecek olan, halk, vastasz
demokrasiyi benimsedi. Ahmed Midhat da halkln ansik-
lopedistlie ve Samuel Smiles ideolojisine kanalize etti. Ayn
zamanda da Abdlhamid taraftan oldu. Daha sonra ikisi de
Yeni Osmanllar tarafndan yanl yola srklenmek isten
diklerini bildirdiler.67
Midhatla Yeni Osmanllar arasnda kan anlamazlk
byk ve kk gelenein ilk defa olarak politik ortamda a
tmas idi. Btn modernleme hareketi sresince uzlama
abalanna ramen bu atma devam edecektir. Ele ald
mz durum uzlamann bir dereceye kadar baarld bir an
tespit etmektedir. Fakat "byk" ve "kk" gelenein bu

(66) Mardin, Genesis, 283-336.


(67) MenfafdaW\ tepkilerine (stanbul, 1293: 1876),sf: 77 vd. Ahmed Midhat ile
Jn Trkler arasnda entellektel benzerlik olmad yolundaki Sabri Esat
SiyavugiPin gr iin bkz. kendisinin "Ahmet Mithat Efendi," slm An
siklopedisi, 185. lhan Sungunun Ahmet Mithat Anyoruz'undaki biyograf-
yada (s. 40-47), onun nceleri eitim sisteminin gelimesi ve dilin basitleti
rilmesi ile meydana gelecek sosyal mobilite (hareketlilik) ile ilgilendiini ve
baz konularda Jn Trklerin grlerine yakn dncelere sahip olduunu
aka gryoruz. Ali Suavinin, dnce ve fikir ynnden Jn Trklere
benzeyen Midhat Paann tutum ve hareketlerine muhalefet ettii belirtil
mektedir. Bkz. Clician Vassf, Son Altesse Midhat Pacha Grand Vizir, (Pa
ris, 1909), 132-133. Ali Suavinin Padiah V. Murat yeniden tahta geirmek
iin yaplan bir halk hareketi srasnda ldrmesi ilgintir.

61
lutuu noktalar bu bulumada etken olan kimsenin sosyal
kkenine gre deiiyordu. Fakat, gene de bu sralarda Na
mk Kemal gibi Yeni Osmanllar, Ahmed Midhat gibi kimse
ler ve Osmanl orta ve alt orta tabakalar iin cemaati tre
ile kendini zde tutma yollan belirmiti.
Bu yaklamay -alt ile st tabakalar arasndaki btn
kltr farklarna ramen- mmkn klan unsurlar vardr:
st snflar, her ne kadar alt snflarn deerlerini benimse
miyor idiyseler de bu deerlerden az ok haberliydiler. Bu
nun yannda sekinlerin alt tabakalara yaklamasn mm
kn klan unsur st snflarda Namk Kemal gibi kimseler
iin geleneksel st snf deerlerinin bir ksmnn cazipliini
kaybetme siydi.
Geleneksel lklerin geride braklmas ve onlarn yerini
yeni lklerin almasn -rnein eitimin halka geni bir e
kilde yaylmas fikrinin yerlemesini- Ahmed Midhat Efen
dinin bandan geen ilgin bir olayla rneklendirebiliriz.
1869 ylnda, Badatta, o zamann valisi olan Midhat Paa-
nn emrinde alan Ahmed Midhat Efendi, Osmanl Gzel
Sanatlar Okulunun mstakbel kurucusu Osman Hamdi Bey
ile tant. Bir Osmanl aydn olarak baarsyla vnp,
ona divan edebiyat kalplarna gre yazlm iirlerini
gsterdi.Fransadan yeni dnm olan Hamdi Beyin tepkisi
ise kesindi: "Etre poete c'est mettre un nom de plus a la site
de tous ces noms d'imbecilesfigr ant dans le Tezkere-i Chu-
ara."68 Bunun zerine, Ahmed Midhat Efendi, hayatn, ede
biyata almaktan daha derin bir anlam olduunu kavrad
ve kendisini byk bir ansiklopedist ve geni anlamda halk
eitimcisi yapacak olan kaynaklar demeye balad.69

(68) "air olmak, Tezkere-i uera'da adlar geen salaklarn adlarna bir yenisini
eklemekten ibarettir. Bir Jbilenin ntibalar: Ahmet Mithat' Anyoruz, (der.
Hakk Tark Us), (stanbul, 1955), 36.
(69) A .^ e ., 37.
/
62
Daha nceki bir kitabmda Namk Kemal'in teorilerinin
nasl gelenee uygun olarak eriat etrafnda toplandn
gstermeye almtm. Bugn, bence, bu, Osmanl dnya
snda tabi hukukun edeerini bulma abasyd: Osmanllar
arasnda yaygn olan bir inancn zerinde kurulabilecek bir
edeer. Namk Kemal'in toplumsal seferberlie yakla
buydu. Genlik alarna kadar sefalet ekmi olan Ahmed
Midhat Efendi iin ise, Bihruz Bey aleyhtarln benimseyip
ktisad yanlarnn zerinde durmak daha kolayd. Bu tavr
seerken, en byk desteini halk deerlerinden alyordu.
Ksacas, Ahmed Midhat'n Bihruz Bey konusunu ilemesi
ile, Yeni Osmanllar'n zppelerle alay edii arasnda nitelik
sel bir farkllk olduu gibi, ii benimseme derecesi de deii
yordu. Namk Kemal iin bu bir dereceye kadar bir arat.
Fakat Ahmed Midhat bunu itenlikle hissediyordu. Ayrca
Namk Kemal iin Bihruz Bey tipleri yalnz davranlar ile
seferberlie engel olduklar iin eletirilmeye deerdi. Birok
yazlarnda ortaya koyduu alafranga rahatlklara yaknl
Bihruz Bey'inkine yaklar. Ahmed Midhat iin ise ihanetin
zel ekli -ktisad trenin inkr- daha nemli idi. Cevdet
Paa geleneksel topluma nasl yukardan balarla bal idiy
se, Ahmed Midhat da ona aadan bal idi.
Modernleme koullan altnda bile, kitle kk kltrn
deerlerini ancak sosyal karklklar vesilesiyle dile getire
biliyordu. Toplum hareketlendiricileri ise bu deerleri kul
lanmakta daha stn aralara sahiptiler. Hareketlendiricile
rin bu stnl XIX. yzyl boyunca Osmanl "entelejensi-
ya'snn yava yava Osmanl "udeb" (literati) kozasndan
kmasyla ilgilidir.70 Entelejensiyann birer yesi olarak

(70) Aydnlar ve Udeba arasndaki fark iin bkz. Robert Redfield ve Milton B.
Singer, "The Cultural Role of the Cities," Economic Development and Cul-
turalChange, MI. (Ekim, 1954), 57, 60-61.

63
Midhat ve Kemal'in tutumu burada birbirine yaklar.
Eer, "sosyal ilikilerin stne kmak"71 entelejensiya-
nn en belirgin zellii ise, o zaman Osmanl mparatorlu
umda entelejensiya olduka ge ortaya kt. Bu grup, XIX.
yzyla kadar hkmet makinesinin bir paras olarak orta
da kald. Geimini ksmen -birou iin tamamen- gazeteci
likten salayan bir grubun zerklik tavrlar taknmasnn
ilk iareti Yeni Osmanllar'n bakaldrmasyd. Hareketlen
diricileri birletiren ve Ahmed Midhat' Namk Kemal'e ba
layan, entelejensiyann bu yan-zerk niteliidir. Bundan
sonra bu zerklik ok yava geliecekti, nk entelejensiya-
mn byk bir ksm XX. yzyln balarnda bile, hkmet
memurluuna dayanyordu, fakat bu sre iinde gazetecile
rin zerklii olduka erken ekillendi. Ahmed Midhat ve Na
mk Kemal gibi gerekten ayr grleri olan kiilerin, bir
mddet iin, ayn davay desteklediklerini dnmelerine yol
aan, entelejensiyadaki bu ortak yelik idi.
Bu grubu oluturmakta drt deiken rol oynuyordu. Bi
rincisi, yelerin, hareketlendirici olarak ortak nitelikleri.
kincisi, yelerin geni halk kitlelerine hitap ettiklerine
inanmalar -aslnda beyle olmasa bile. ncs, geleneksel
sistem iinde, daha nceki zamanlarda yaygn olan "udeb"
(literati) olma emelleri. Drdncs ise, entellektel bavur
ma erevelerinin evrensel ierii. Bence bu, en iyi ekilde,
nderleri inasi'nin Victor Hugo'dan ald bir cmle ile r
neklenir: "Milletim nev-i beerdir, vatanm ry- zemin."
Baka bir yazda belirttiim gibi, Yeni Osmanllar inas'ye
gre daha dar grl idiler, fakat bu da etkin bir hareket
lendiriciye yklenen zorunluluklarn bir paras idi. Namk
Kemal'in, arkadalarnn ve Ahmed Midhat'n kitlelere hita-

(71) Kari Mannheim, Ideofogy and Utopia, (London, 1936, 1952), 137. Alfred
VVeberin gelitirdii terminoloji kullanlmaktadr.

64
bedebilecek konularla ilgilenmelerini gerektiren de bu idi.
Yeni Osmanllar kk kltr mekanizmasnn ileyiini
kavrayabilmi ve onu kendi amalar iin kullanmsalar bu,
gelenein lklerini bilmelerinden ileri gelmitir. Zincirin
birletirici halkas, halk edebiyatnn geleneksel kahraman
lan ve hikyeleri kendisine konu olarak semesiydi. XIX.
yzyln birok Trk yazan, okuma tiryakiliklerini ocukluk -
lannda bu kaynaklardan edindiklerini anlattlar.72 Trk
halk edebiyatnn bu kaynaklan, ayn zamanda, zenaatkr-
lann, esnafn ve kk ticaret erbabnn da balca kltr
kayna idi. Bir ksmnn mistik bir retisi vard. Ama o
unluun kltr Ak Garib, Tahir ile Zhre gibi eserlerden
ve kahramanlk hikyelerinden oluuyordu.
O zaman, sekinler arasnda kltr, iki tabakadan mey
dana geliyor saylabilir: alt snf yetikinlerine alanan de
erlere e deerlerin verildii ocukluk devresi ve daha sonra
"hikmeti devlet" ve divan edebiyat. Diyebiliriz ki, st snf
lar, kitlelerin kltrnden uzak kalmakla beraber ona tama
men yabanc deillerdi.
XIX. yzyln ilk balarnn zellii, Ahmed Midhat Efen
di gibi kiilerin bu iki akm birletirmeye almasdr. Bo-
ratav, bu almann iki kltr arasnda nasl bir kpr olu
turduunu anlatr.73 Fakat zamanla otodidaktn ortadan
kalkmas ve Batdan etkilenmi eitim kurumlarnn geli
mesi ile kk ve byk kltr arasndaki uurum geniledi.
Yeni entelejensiyann Bihruz Bey tiplerine ve kadnlarn
zgrlemesine kar duyduu ilginin hatlarn oluturan on

(72) evket Sreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam, (stanbul, 1965), 25; Ahmet
Bedev Kuran, Harbiye Mektebinde Hrriyet Mcadelesi, (stanbul, tarihsiz),
7. Bu iki kitab, yazarlardan birinin babas bahvan dierininki ise eraftan
biri olduu halde ocukluklarnda ayn tip kaynaklar okuduklarn gsterdii
iin aldm.
(73) Boratav, Folklor ve Edebiyat II, 138.

65
larn evrensel erevesi idi. lkinde Bihruz Beyin yzeysel
likleri, kincisinde ise kadnlarn eitimden yoksun olular
yznden ilericilik engelleniyordu. Fakat kadnlara kar
tutumda hareketlendiricilerin gr halkn deerlerine ters
dyordu. Bihruz-vri davranlara kar halk kitleleri ile
kurulan birlik, konu kadnlarn bamszl olunca bozulu
yordu.
Tekrar zetleyecek olursak, Osmanl toplumu, asker
kahramanlk ve yeniden-leim dzeni zerinde kurulmu
tu. Bunun deimesi, alt snflardan gelen kuvvetli protesto
larla karlanmt. Daha sonra, servet mevkiin bir sembol
olarak kabul edildi. Bu gr de, eskisi gibi, kapitalizm nce
si deerler etrafnda dmleniyordu. XIX. yzylda, gele
neklere bal olanlar, Bat tipi tketimi sisteme yabanc gr
dler ve Batllamada geleneksel karlkllk mekanizmas
nn ve onun getirdii sosyal denetimin yklna tank oldu
lar. Tanzimatn byk ehir merkezleri ekonomisinin ola
naklarn hazrlad tarzda gsterii tketim, kiiyi hovar
dala gtren bireysel sonularn yannda, ekonomik taba
nn inkr, onun ili dl karlkl ilikilerinden ka olarak
belirdi. Feltun Beyin kz kardei nak ilemeyi braknca,
herkesin nak iledii toplantlar dzenlemekten de vazge
mi olmal.74 Hseyin Rahmi Grpnarn Meftun Beyi bah
vanna konuklarn "Meftun Bey nest pas visible pour
vous'nun75 Trke karl ile karlatnca iki tepki gelir:

(74) Ahmed Midhat Efendi kadn hrriyetleri ile ilgilenmitir, ancak mill gelenek
lerin bozulmamas fikrindedir. Feltun Bey, 17-18de evlenme konusundaki
gelenekleri kabul etmeyen Feltun Beyin kz kardeleri ile alay eder. Bu
davranyla Batllamay kabul etmesi arasndaki eliki btn Bat tekno
lojisini, kltrn almakszn uygulamak taraftar olanlarda grlmektedir.
Ya da farkl bir yorum ekliyle, Ahmed Midhat kendi doru sayd modern
leme eklini halka cazip gstermek iin halkn deer verdii kavramlar
kullanyordu. Ancak bunlardan ilk gr daha doru gzkmektedir.
(75) Hseyin RahbiGrpnar, psevdi, (ye ni basks, stanbul, 1965), 47.

66
Konuklar Meftun Beyin nasl olup da yalnz onlar iin g
rnmez olduunu merak ederler. Peki, kime grnr? Ayr
ca, daha nemlisi, alnrlar ve Meftun Bey bylelikle kendisi
ne dman yaratm olur. Meftun Beyin konuklarn, gecelik
ve 'misafirlik krkleri -ok daha pratik fakat uygar deil-
yerine gndz elbiseleri giymeye zorlamay denemesi cemaat
balarn sarsar. Meftun Beyin gayretleri ise yumuak, yay
gn cemaati yapda onun denetiminden kurtulmasn sala
yacak yeni snrlar izer.
Bu, aile balar iin de geerlidir. Bir sini etrafnda ba
da kurup, kakla yemek yemek geleneinin yerini atal ve
taban almasna almak, btn aileyi huzursuz eder. A,
drt tabak yerine birok tabak ykamak zorunda kald iin
sinirlenir. Yemek saatleri artk zevkle beklenen bir ey ol
maktan kp, hemen geip gitmesi arzulanan bir ikence
olur. zerinde "Potage aux pointes d'asperges -Homard a La
Bordelaise - Volaille demideuil ve Boeuf Froid en Gelee" ya
zan bir liste ile cemaati beraberlii salamak mmkn de
ildir.
Toplum hareketlendiricileri alt snflarn bu yeni deerle
re kar duyduklar honutsuzluu kendi amalar iin kul
landlar. Bazlar iin bu alet etme ynnn tamamen bilin
cinde deildiler; rnein, bu saldrya yn verenlerden Ah-
med Midhat ve Ali Suavi. Ahmed Midhatm ve Ali Suavinin
deerlerinin esasn cemaatte merkezleen Osmanl prita-
nizmi olutururdu. Fakat bu grler -ister tutucu, ister mo
dernleme taraftar olsun- st snflar tarafndan onanyor
du. Osmanl ufuklarnda zorlu sorunlar geliiyordu. Ne sa
vunmann, ekonominin ve modernlemenin acil sorunlar ile
ilgilenen ilericiler iin, ne de mevcudu muhafaza etmek iste
yen tutucular iin, Bihruzlann bir yardm dokunmuyordu.
Szn ettiimiz sosyal denetim srecinin soyut grnme

67
mesi ve halk, belli bir kltrn ar basan st yapsal ynle
rinde izgiye sokmak dorultusunda bir aba sanlmms
iin, zellikle alt snflar iin bu basklarn gayet gereki bir
ereve iinde altn bir kere daha belirtelim. Osmanl
toplumu birok hizmetin olduka "ucuz"a temin edildii bir
toplumdu. "Kk kltrn Batllamaya kar gsterdii
tepkinin bir ksm da bu sistemin yklmasndan gelmekte
dir. Geleneksel okullarda, ayn mahallede yaayan zengin
veya fakir herkes bu okula gidebilirdi* nk, mahalle hoca
sna para denmezdi, fakat karlkl olarak her renci bir
eyler getirirdi: rencinin evinde dikilmi bir kat i ama
r, tatl, eitli para demeleri. Son yllarda htralarn ya-
zan bir retmen, Bursa civarnda XX. yzyln balarnda
bile, bu uygulamann nasl devam ettiini anlatyor.76 Daha
yakn zamanlarda Ulada yaplan bir aratrma gstermitir
ki, artk ocuunu.okula takunya ile gndermeyip, yeni yeni
giyinme llerine uymas gerei esnaf snfnn omuzuna ilk
defa olarak ml bir yk bindirmitm77
Hem bu, hem de eski kuvvet ilikisinin evresinde topla
nan olumsuz tepkiler bir balk altnda toplanabilir: eski Os-
manl "demokratik" lklerine ihanet. Bihruz Bey, getirdii
ktisad ve toplumsal deerler yeniden-leim emberini kr
d iin, ihanet etmi saylyor. Onun yerletirmeye alt
kurumlar ise sokaktaki adamn yaamn zorlatraca iin
ihanettir.
Bu konuda sylenecek baka bir sz de, kk kltrn
zellii olarak aldmz tketim deerlerinin salt Osmanl
olan bir balam olmaddr. Bu, ayrca kapitalizm ncesi
devrenin de zelliklerini tar. XIX. yzyl Osmanl toplu-
munda, kapitalizm ncesi tketim deerleri, sanayi devrimi-

(76) S. Edip Balkr, Eski Bir retmenin Anlan, 1908-1940, (stanbul, 1968), 2.
(77) Benedict, "Ula: An Anatolian Town"...

68
nin getirdiklerinden etkilenemedi ve Polanyinin The Great
Transformatior78 adl eserinde, szn ettii sosyal-yeniden-
kmelenme olumad. Bylece, sanayi devriminden nce
Avrupada da ok yaygn olan deerler79 Osmanl toplumun-
da ok daha belirgin oluyordu, nk Osmanl mparatorlu
u daha kapitalizm-ncesi evreyi tamamlamamt.
Bununla belirtmek istediim udur: nalckn80 kantla
d gibi, kapital birikimi XVI. yzylda yava yava bala
m olmakla birlikte, Orta Avrupadaki gibi srecin canda
nlar olan baz yaplar tretmemiti. Bylece, ehirlerin poli
tik ayrcalk ve zerklik kazanmalarnn edeerleri Osmanl
toplumunda grlmedi. Osmanl mparatorluunda tarmsal
arazinin yaygn ticaretini ve toprak geniletme hareketlerini
de grmeyiz. Kendilerine imtiyaz belgeleri verilen kylere ve
nesiller boyu topraklarn geniletip, bunu toplumsal hare
ketlilik iin kullanan zengin kyllere rastland daha bel
gelenmemitir. Avrupann XIV. yzyl siyas sisteminin te
melini "eraf1belirler, bu gelime Osmanl mparatorluun-
da ok daha snrldr.
Bylece, Osmanl mparatorluu bazan ok kkl olan
kapitalizmin davransal sonularndan yoksun kald. Ah-
med Midhat Efendinin kkeni olan esnaf snf ne bujuva
ne de proleter idi. lgenerin gsterdii gibi bu, farkllama

(78) Kari Polanyi, The Great Transformatior, (Boston, 1957).


(79) lgener, ktisad Tarihimizin Ahlk ve Zihniyet Meseleleri, 209. Bizim erafa
ilikin olarak sylediklerimiz paraya kar byk bir hrs olan eraf tabakas
nn olmad anlamna gelmez. lgener bunun aksini gstermitir. (A.g.e.,
111-112). Fakat, bu hrs tabiatiyle pre-kapitalistti. Bu da komularn sorun
laryla ilgilenmek ve herkesin asgari kr seviyesine gelmesini istemek anla-
, m ma geliyordu.
(80) Halil nalck, "Capital Formation in the Ottoman Em pire," The Journal of
Economic History, XXIX, (Mart, 1969), 97-140. Sabri F. lgener, "14. Asr
dan beri esnaf ahlk ve ikyeti mucip baz haller," stanbul niversitesi k
tisat Fakltesi Mecmuas, (1949-1950), 388-396.

69
m ve snrl ufku olan bir zenaatkr-tccar-kk yapmc
snf idi. Bunun sonucu olarak eski, hatt Osmanllar-ncesi
devirlerden kalma sosyal yaplar ve deerler devam etti.
Ayrca, Osmanl kapitalizm-ncesi trelerinin iki ayr k
keni olduunu hatrlamamz gerekir. Yeniden- letirmenin
ok eski bir zelliine sahip tr ve serveti siyas kuvvetin bir
sembol olarak kullanan ve daha yakn zamanlara ait olan
tr.
Kadnlarn toplumdaki yeri zerinde kurulmu olan
Trk cemaati tutuculuu, ar-Batllama eletiricileri ile
birlikte geliiyordu. Yukarda belirttiim gibi, bu ilk defa
olarak Damat brahim Paa'nn reformlar (1720ler) srasn
da ortaya kt. Balca abas Osmanl devlet yapsn mo
dernletirmek olan brahim Paa, ileri grl bir devlet
adam idi.81 Osmanl mparatorluumda matbaann yerle
mesi iin ok uramtr. Patrona Halil isyannn ilgi ekici
yan, kkleri stanbul'daki esnaf loncalarna dayanan ve b
rahim Paann reformlarna son veren bu hareketin ideoloji
si bu yenilikleri brahim Paa'nn Hali'te yeni bir Versay
kurma abas eklinde ele almasdr.82 Burada, gene Bihruz
Bey sendromunun blmn buluyoruz: Batllama a
bas, Bat uygarlnn madd ynlerine tutkunluk ve bu ha
reketleri kt ve gnahkr olarak damgalayan bir halk hare
keti. rnein, aadaki para, brahim Paa devrinin buna
kar olan bir kii tarafndan anlatmdr:

"...Bu vezir miras-yedi merebdir gice ve gndz zevk u srr


cad eder ve kendnn mtealliktnn sefsna kanaat etme-

(81) "Nevehirli brahim Paa," slm Ansiklopedisi, IX, (1964), 234-239.


(82) Aktepe, Patrona syan, 1730, 41-47. Aktepe Patrona isyanndaki ekonomik
ve siyas faktrlerin eskiden beri mevcut olduunu gstermekle beraber ilgi
ekici nokta udur ki, hareketin ideolojik yn daha ok ahlk kavramlar
kapsamaktadr.

70
yp halka aldatacak ey lzmdr dey ydlerde At-meydan ve
Sultan Ahmet ve Beyazd avlular ve Yeni Bae ve Yedikule ve
Bayram Paa ve Eyb ve Kasm-Paa ve Tophne ve Sad-bd
ve Dolma-bae ve Bebek ve Gksu ve ubuklu ve Beykoz ve
skdarda Harmanlk nm mahallerde dolaplar ve beikler ve
atlkarncalar ve salncaklar kurdurup ricl nis mahlut ve
kadncklar salncaa binp inerken hubbaz yiidler kadnlar
kucana alup salncaa koyup karup kadnlarn salncakda
ukurlar meydanda ho sad ile arklar arttnda naksa-
tl-akl nisvan tifesi mil olup kimi zevcinden izin, kimi izin
siz, izn-i mdr diyerek seyrna gidp ve cebren seyr akesi
alup olmaz ise talk taleb eder... tatlik avratlarn yedinde gibi
olup ehl-i rz diyecek her mahallede be hatun kalmad... halkn
nizamnda olan ezvcn ve taam ve libaslarn batan kar
d...'83

Bu parada grebileceimiz gibi, kadnlarn Osmanl top-


lumundaki yeri insann zannettii kadar silik deildir. Fakat
sisteme ihanet kadnlarn davranndaki bir yenilie bala-
nyor.
Halkn ahlk knty Batllama ile bir tutmas da
bir rastlant deildir. Osmanl mparatorluumda, XIX. yz
ylda ve XX. yzyln balarndaki yenilie kar hareketlerin
hepsinde bu ideolojiyi grrz.
Bazen st snflar bile bu gr paylamaktan kana-
myordu. rnein, Osmanl mparatorluunun cidd bir teh
like ile kar karya olduu ortaya knca, ttihat ve Terak
ki Komitesinin kadnlara ilikin btn ilerici eilimleri dur
du. Enver Paa, kzlarn Boazda gnelenirken grd
bir kumandan, anakkalede, yerinden ald ve 1917de h
kmetin tekil ettii bir komite kadn eteklerinin uygun bo
yu zerinde cidd bir tartmaya girdi.84

(83) A.g.e., 44.


(84) Falih RfkAtay, Bat Yllar, (stanbul, 1963), 100.

71
1931deki Menemen Olaynda da ayn ideoloji ortaya
kar: kadnlarn peesi kalkt, dnyann sonu geldi. Bu dizi
nin sonlarnda, 1968 Konya ayaklanmasnda, ayn unsurlar
grrz: kk tccarlar ve zenaatkrlar, muhtemelen kti
sad zorluklarn etkisi ile, greneklerdeki ar Batllamay
protesto ediyorlar. deolojilerine gre protestolarnn nedeni
ahlk dknlktr. 1968 isyannda, kadnlara kar olan
unsur, ksa kollu elbiseyi protesto eklinde belirdi.85
Burada tekrar sorabileceimiz soru, alt snflarn klt
rnde kadnlara kar olan tutumun neden bu kadar kkl
olduu ve Cumhuriyet kuramlarnn btn atlmn a ra
men, neden bu kadar yava deitiidir. kincisi, ynetici
sekinlerin bu noktada nasl olup da -"tehlikeli" olarak gr
len kozmopolitleme konusuna oranla- halk grnden da
ha kolay kopabildikleridir. Ve nc olarak, bu ereve iin
de Ahmed Midhat Efendinin yeri neresidir?
Halk grn aklamak pek o kadar zor deildir. Os-
manl mparatorluumun temellerine geri dnersek, fetihi
gazilerin ok zel bir yap iinde rgtlendiklerini grrz.
Bu yap, "erkek dernekleri" (Mnnerbunde) olarak tanmlan
mtr. Kissling bunlarn "dnyann her tarafnda var olduk
larn, fakat ekillerinin ve amalarnn deitiini" syler.
"nemleri yeterince kuvvetle belirtilemez. Hatt hi olmazsa
Douda bunlarn devletlerin veya imparatorluklarn bile e
kirdekleri olduklarn iddia edebilecek kadar ileri gidebili
rim."86
Osmanl toplumunun birok deerlerinin bu savalar
topluluunun trelerine balanmas gerekir. Bu gruplarn
kadnlara kar olan tutumu, kadnlarla serbest ilikilerin
gizli olarak savamann zerinde ykc bir etkisi olduu p

(85) Ulus, 16 Haziran, 1968.


(86) Kissling, "The Educational Role...", 23.

72
hesine dayanr. Bylece, ilk zamanlarda yenierilerin evlen
meleri yasaklanmt. ster alt snflar arasnda, ister mahal
l nl kiiler arasnda olsun, bu tutum eitli snflar ara
snda uzun zamanlar yaad. Fakat Feltun Bey sz konusu
olduunda, ahlklna alt snf kkeni ile yaklaan Ahmed
Midhat Efendi, alt snflarn kadnlara kar olan tutumunu
benimsemiyordu. Burada, alt snflarla olan ittifak bozulu
yordu. Kadn taraftar bu tutumda iki yn ayrdetmek gere
kir. Birincisi, Ahmed Midhat Efendi kadnlar iin belli bir
tr bamszlamann gerekli olduuna inanyordu. nerile
ri, eitim ve kadnlara kar insanca davran etrafnda top
lanyordu. Kendisinin iki kars vard ve ikisi ile de gayet
mutluydu. kincisi, Ahmed Midhat Efendi kadnlarn haklar
sorununa tipik bir duygululuk iinde yaklayordu. Duygulu
luk derken Samipaazde Sezainin yal gzl tutumu ka
dar Namk Kemal ve sonraki yazarlarn, rnein Hseyin
Rahminin kadnlarn zerk olmadklar durumlarda onlarla
ilikilere kar gsterdii hain honutsuzluu da kastediyo
rum. lgi ekici olan, Ahmed Midhatla, baka sosyal kken
den gelen, kadn haklarn yazlar ile savunan kiiler ara
sndaki ortak noktann bu duygusal yaklam oluudur. Bu
rada, spekltif olarak diyebiliriz ki, kadnlarla olan iliki
lerde duygululuk, geleneksel tavrlarn zayflamasnn ilk
rnlerinden biridir. Baka bir deyile, Batnm fikirleri ile
olan iliki, kiiyi baz tavrlardan ayrr. Bunda rol oynayan
eyleri tespit etmek ok zordur. Belki buradaki etken evren
sel kavramlarda M nsan"m, kadnlarn erkeklerle eit mua
mele grmesini isteyen bir bilgisel denge srecidir. zet ola
rak diyebiliriz ki, modernleme taraftarlarnn Batllamaya
kar olan tutumlarnda snf kkeni bamsz deiken ola
rak nem kazanr, memur kkeni insanlar "devleti kurtar-
ma"ya yneltir, alt snf kkeni de bir eit cemaati popliz

73
mi harekete geirir. Fakat modernleme taraftarlarnn ka
dnlara kar olan tutumlarndaki etken, bir dnce kalb
olan modernlemenin "evrensellik'* gereidir. Bu noktada
yaptmz elbetteki salt speklsyondur.
Snf kkeni zerinde yaptmz speklsyonu kuvetlen-
dirici bir nokta, 1890larda, Servet-i Fnun akmn yaratan
larn kkenidir.87 Bu grubun yeleri, genellikle resm kiile
rin veya Tanzimat srasnda ortaya kan yeni gruplardan
kiilerin oullardr. Tezleri arasnda, halk edebiyatn kaba
diye nitelendiren eletiri aktr. Halit Ziya Uaklgilin Mai
ve Siyahnn kahraman Ahmed Cemil, Bihruzun bir eidir.
O, Baty anlayan ok daha cidd bir Bihruzdur, fakat artk,
Ahmed Cemilin evresine kar duyduu nefret de ciddiye
alnmaktadr. Kitlelerin anlayszlna hiddetlenmesine
ramen, bu tutumu okuyucuya sempati ile sunulur. Bu ho
nutsuzluk zamann Fransz edeb rneklerinden esinlenmi
tir, fakat bunun kkleri Bihruzun kitlelere kar besledii
nefrete kadar dayanr. Ahmed Cemilin ve yaratcsnn, kit
lelerin kurallarna uymak zorunda olmaktan holanmayala
rndan iin zellii beliriyordu. Ahmed Midhat Efendinin
btn bu akm "dekadan" (rm) olarak nitelendirmesi
nin88 nedenlerini burada aramalyz.
Ahmed Cemili sempati ile sunmak, Trk edebiyatnn
yalnz geici bir zelliidir ve bunu yapanlar hibir zaman
balanmamlardr. Bu adm atmaya cret ederi akm da

(87) Bu hareket iin bkz. Halid Ziya Uaklgil, Krk Yl, 10vd. zn, "Trk roman
zerine," Trk Dili, 584-586. Ayrca David Kushner, "Expressions of Natio
nal Sentiment during the Time of Sultan Abdulhamit II, 1876-1908, yayn
lanmam doktora tezi, Los Angeleste California niversitesi, (1968), 124.
(88) Ahmed Midhat'n "dekedanlk" sulamasnn bir yn de bu okul tarafndan
kullanlan dilin onun eserlerini kitleler tarafndan anlalmaz klmasdr. Bkz.
Kushner, "Expressions", 124-126. Ahmed Midhat'n "Dekedanlk" yazs
1897'de kmtr.

74
ha sonra yeteneksiz ve kksz olarak nitelendirilmitir ve
bu, onlarn geleneksel alt ve st snflarn toplum tiplerine
(sociotypes) ihanet edilerine uygun der. Bu konuda yumu
ak davranan baka bir edeb grup da Yakup Kadrinin gen
yalarnda katlm olduu gruptur. Bu sralar, Yakup Kad
rinin rahata kitleleri biimsiz ve ilkel grd devirler
dir.89 XX. yzyln balarnda, Yakup Kadrinin kadnlarn
bamszl sorununa yakla, alt snf deerlerinin kadn
lk zerinde kurduu bask asndandr. Bu, bir bakma, st
snf edebiyatnda, Osmanl sessiz ounluunun deerlerini
merulatrmaya alan Ahmed Midhat Efendi gibi insanla
ra kar, st snf kltrnn uygulayclarnn intikam al
dr. Artk durum deimitir ve eletirilen Ahmed Midhat-
n evresidir.
Aka kar halkn taknd tavrdan Yakup Kacrinin
duyduu honutsuzluk, en iyi "Baskn adl hikyesinde beli
rir.90 Bunda, biraraya gelen mahalle gruhunun bir dulu,
evinde, salt sohbet amac dnda ziyaret edebilmeye cesaret
etmi olan bir mahall memuru nasl lin ettii anlatlr. Bu
hikyenin yaymlanmasndan elli yl sonra, Yakup Kadri h
l ayn konu zerinde yazyordu. 1957 ylnda Ulus gazete
sinde yaymlanan bir makalesinde91 alt snflar arasnda
sevgililere yaplan bu tarz muameleyi Cumhuriyetin bast-
ramadma iaret ediyordu. Her gn gazetelerde okuduu
rnekler sonucunda, sevgililerin bulumasna kar taknlan
tavnn, kendi ocukluundakinden bile daha geri olduunu
sylyordu. Ayn derecede garipsedii bir ey de, gazetede
okuduu olaylarn, muhabirlerin sessiz onayn alm olmas
idi.

(89) Ycel, Edebiyat Tarihimizden, 64; Ak, Yakup Kadri, 40-43.


(90) A.g.e., 103. Bkz. Yakup Kadri Karaosmanolu, Bir Serencam, (stanbul,
1330).
(91) Ycel, Edebiyat Tarihimizden, 113-114; Ulustan 30 Mays 1957.

75
Yakup Kadrinin baka bir hikyesi de ayn konuyu ele
alr. Hikyenin konusu, mahall bir nl kiinin dostlarna
bandan geen bir olay naklediidir.92 Genliinde bu ahs,
evindeki cariyelerden birine byk bir ihtirasla ak olmu
tur. O ara, gen bir akrabas bir mddet misafir kalmak ze
re evine gelir ve bu iki gencin gittike birbirine ekildiini
grr. Bir gn, cariye, arkadalar iin oynarken bu nl kii
artk kskanlna hkim olamaz. Kza biraz yanma gelme
sini syler, kulana baz buyruklar fsldarken, yavaa g
sne tabancasn dayar ve kz vurur, gazetelerimizi srekli
olarak okuyan herkesin bilecei gibi, bu, tamamen hayal
rn olan bir olay deildir. Bu, sava erkein kadna kar
olan tavndr. Fakat, Trk halknn kadna kar taknd
yegne tavr budur da demek istemiyoruz. Babann, anne
nin, kz evldn ve kz kardein deiik rolleri ve balam ba
kmndan durum ok karktr, fakat bu unsur eskiden ve
hl da, kadnlarn -Bat tipinde- bamszlamalarna kar
halkn taknd tavrda kesin bir rol oynar.
Yakup Kadrinin halkn karsnda yer al uzun srme
di. Trk stikll Savann balamas ile derhal durum de
iti ve Batclarla halka kar olanlarn durumu eski savu
nucular arasnda bile sarsld. "Kozmopolit" bir kere daha
kfr olarak kullanlmaya baland. Aslnda kar koymann
balamas Balkan Savana dek uzanr. Bu deiiklii geti
ren, Baty dman olarak grme gerei idi; kincisi, toplum
sal ve asker seferberlik iin bir kez daha halkn kklerine
bavurmak gerei; ncs ise Jn Trklein tara "evre"
kkeni idi.
Birinci tavrn bir rnei, 1895de siyas muhalefeti ora
dan srdrebilmek amacyla, Avrupaya kaan Jn

(92) A.g.e., 148.

76
Trklerin duyduu byk akmlktr.93 Jn Trkler zgr
lk zerine olan yksek fikirlerinin derhal byk devletleri
kendi yanlarna getireceini dnyorlard. Fakat duru
mun bundan ok daha kark olduunu grdler. O ana ka
dar isyan iin bir ideoloji aray yaygnd. Bu durum kar
snda Jn Trkler gittike kendi ilerine kapandlar. Kendi
leriyle beraber ie dnmeyen kiileri gitgide kltrel bir iha
net iinde gibi gsterme eilimine kaydlar. Balkan Savaan
dan hemen sonra bu dmanlk unsuru en yksek dzeyler2
kt.
Son Bihruz tiplerinden birinin gemiini oluturan du
rum budur. Bu, mer Seyfettinin bir kahraman olan Pri-
modur.9 94 Primo da Osmanl kltrn kaba olarak km
3
semi ve arkadalarn ncelikle tatl su frenkleri arasndan
semitir. Fakat sonunda onlarn Trk olan her eye besle
dikleri dmanl grr ve kendi kklerinden kopmakla b
yk bir yanllk yaptn anlar.
Bu koullar altnda Bihruz Bey tiplerine yer yoktu. Son
zamanlara rastlayanlar, ayrca gittike g kazanan toplum
sal seferberlik hareketine, ok etkisiz kalyorlard. Jn Trk-
lerin yeni sekinleri Tanzimat soylular snfndan -hi ol
mazsa resm kiilerden- deil, taradan geliyorlard. Kadn
larla ilgili olan konularda durum ayn deildi. Kadnlarn s
regelen koullan modernlemenin gereksinmelerine uymu
yordu. Cahil anneler yetitirdikleri ocuklarna Trk toplum
hareketlendiricilerinin kendilerinden bekledikleri ahlk ni
telii veremiyorlard. Balkan Sava ve Trklerin bunda u
radklar yenilgiden kan bir sonu bu idi. Bylece, kadnla
rn zgrle kavumas ilkesi yeni kktencilerin onayn al
d ve XIX. yzyl boyunca, halktan kopmu st snf evrele

(93) Mardin, Jn Trklerin Siyas Fikirleri, (Ankara, 1965).


(94) Bkz. yukarda not 27.
rinde hibir engelle karlamadan ilerledi. Fakat denge ga
yet hassast ve sorunlarn artt devirlerde Jn Trkler, ka
dnlara ilikin tara deerlerine geri ekilebiliyorlard.

Sonu

Modernleme yolunda karlalan engeller iki ayr ba


lk altnda toplanabilir: birincisi, yolu kesinlikle kapad
apak olan engeller. kincisi, kimsenin aleyhinde konuma
ya cesaret edemeyecei, fakat genellikle direniin esas olan
gizli yaplardr.
Burada gstermeye altm, modernlemeye engel olan
ve "din" olarak adlandrlan etkenlerin bazan tamamen din
olmayan ve dinin arkasna gizlenen yapsal etkenler olarak
ortaya ktdr. Osmanl sosyal yapsndaki sava grupla
rn deerleri, toplumun merkezi olarak mahalle, yeniden
letirici ahlk ve siyas snfn servet zerindeki ksm teke
li, bu durumda, tutuculuun kaynadr.
Bihruz Bey sendromu bu son yapy hatrlamamza yol
ayor. Sendromun tarihsel boyutu, Osmanl toplumunun ye
niden letirmeci yan ve Osmanl kltrnn ikiye bln
m yapsdr. Bu yapy birletiren temel, gazilerin saval
eylemleridir. Osmanl alt snflarnn detleri, toplumun kar
lkl ilikiler dzeni, alt snflarn yaantsnn sosyal dene
timi btn bunlarla birlikte bir a oluturur. Hepsi Bihruza
kar ynelmitir. Alt snflarn yaamndaki cemaat duygu
su, bir mozayii oluturan paracklarn tmdr. Alt snf
kltr, pazara dayanan bir ekonomiyi ve bireysel tketimi
geleneksel yapya byk bir tehdit sayal ve byle saymakta
hakl da grlebilir. Alt snf kltr kadnlarn bamszla
masna ayn nedenlerle kar koydu.

78
Modernleme taraftan olan yazarlar, halk kltrnn
Bihruz Beye katr olmasndan etkilenmilerdi. Bu bize, gele
neksel kltrde st ve alt snf kltrlerinin ortak yannn
Bihruza kar olan ideoloji olduunu gsterir. Baka bir de
yile, dncelerinde fazla iine dnk, tketiminde fazla
lkse dnk kiilerden kurtulmak. Bu kiiler iyi sava ola
mazlar. Osmanl deerlerinin bu toplumsal denetim ynne,
gelime alarnda Trkiye dnda bulunan ve bylece top
lumu yeni dnce kalplaryla inceleyebilecek kadar kendi
toplumlarna yabanclam yazarlar, rnein Yakup Kadri,
tarafndan dikkatler ekildi. Fakat Yakup Kadri bile, zaman
la, Bihruz-taraftar tutumundan vazgeti ve halk kltrne
kar daha yumuak davrand. Eletirileri yok olmad, fakat
stikll Sava boyunca kitleleri anlamaya abalad.
Kadnlarn bamszlamas konusunda XIX. yzyl st
snf yazarlar ok daha rahattlar. Kadnlarn bamszla
mas, saldrganlk gibi eski deerlere ve yeni sorunlar
zmlemekte yararl olabilecek btn kimselerin enerjilerini
harekete geirme iine zarar vermeden baarlabilirdi. By
lece, her eyi hesaba katsak da kadnn modem rolnn ka
bul, sekinler dzeyinde byk ilerlemeler gsterilen bir
deer deiiklii idi. Fakat dn olduu gibi bugn de, Trki
yede "kozmopolit" havalan taknabilmek iin cesaret sahibi
olmak gerekir. Bunun sekinlikle veya ideolojik yelpaze ile
ilgisi yoktur.
Bir sorunun hl cevaplandrlmas gerekir. Bihruza
kar olan tutum, aslnda ne lde modernlemeye de kar
dr? Bu sorunun cevabn, Bihruz aleyhtan tutumun iki ayn
seviyede belirdiini hatrda tutmak suretiyle verebiliriz.
Bunlardan biri cemaat seviyesi, dieri aralar seviyesidir.
Cemaat seviyesinde Bihruz Bey sendromu, tutucu ve modern
aleyhtandr. Bunun iki sebebi olduunu grdk; bir kere de

79
erleri modern deerlere karttr, sonra modernleme ce
maate gerek, elle tutulur klfetler ykler.
Gene biliyoruz ki, Osmanl mparatorluumda, cemaat,
devletin yapmad birok grevleri yerine getirdii iin ola
anst bir nem tar. mparatorluun ktisad durumunun
ktlemesiyle cemaat daha da nem kazand. Tek tutanak
bu noktadayd.
Sekinler tabakasnn dna kmak istedikleri oranda,
sosyal seferberlikiler Bihruz kart deerleri bir lde kul
lanmak zorundaydlar. Burada deerler ara olarak kullan
lr.
Zamanla, sosyal seferberlik bir dereceye kadar baarl
olmusa sosyal seferberlikilerin hitabettikleri tutucu taba
kalarn bir ksmnn modernleme srecine ekilmesiyle so
nulanmtr. En geni ekliyle, bu, bir aznln yeni eitim
kuramlarndan faydalanmas eklinde grlr. Fakat bu ge
ni ekliyle modernlemeye katlmayanlar modernlemenin
tamamen dnda kalmazlar, snrl bir ekilde katlrlar,
teknoloji hayatlarn etkiler, fakat deerlerini diri brakr.
Bu snrl modernleme Osmanl mparatorluumda gelenek
sel yaplarn Batdaki kadar sert bir ekilde yrtlmamasn-
dan ileri gelmitir. Bylece snrl ekilde seferber edilenler
kendi deerleri erevesi iinde, tutuculuk iin seferber edil
milerdir.
imdi de seferberlikilerin istediklerinden daha karma
k sonularla karlatklar bir devreye gelmi oluyoruz.
Seferberlikilerle tutucular arasnda bir atma balamtr.
Bu tip gelimelerde grlen son bir evre, modernletiriciler-
den gittike artan bir saynn modernlie cemaat deerlerini
tayarak girmeleridir. Bu, cemaat deerlerinin yava yava
deimekte olmasndan tr mmkndr. Cemaati davra
n imdi ncesine oranla daha az arpc zellikler tar. Ka

80
tlma gittike nemli bir hale geldiinden halk deerleriyle
bu tanklk nemli siyas sermaye olabilir.
te modernlemede Bihrz Bey sendromunu byle bir
adan deerlendirmemiz gerekir. Osmanl mparatorluu
nun modernlemesinin ilk evrelerinde Bihruz Bey aleyhtar
tutum kuru cemaati eklinde ortaya kt. Damat brahim
Paa'nn lm ve III. Selim'in katli gibi gelimeler buraya
balanabilir. Bu halk deerleri dolaysyladr ki, ktisad ve
siyas temelleri olan, saray ve sekinlerce kotarlm entrika
lar, halk ayaklanmalar eklini alabiliyordu.
Sonradan, Yeni Osmanllar Bihruz Bey aleyhtarln
sosyal seferberlik iin kullandlar. Fakat Abdlhamid zama
nnda ayn deerler, "dekadanlara kar ate pskrenlerin
tutumunda tutucu seferberlik olarak belirdi. Gene insanc
Tevfik Fikret'e kar kan tepki ayn kkenlidir. Daha dei
mi ekliyle Bihruz aleyhtar tutum, 1960'lara kadar Trki
ye'de sosyalizm aleyhtarlnda gzkr.
Son olarak unu da unutmamak gerekir ki, modernleti -
riciler hibir zaman Bihruz sendromunu salt ara olarak kul
lanmazlar ve farkna varmadan ondan etkilenirler. Bylece,
Trk milliyetiliinin bir kkn de burada aramak gerekir.
Bugnk Bat aleyhtar ovenizmimizi de burada aramal
mz.
En son olarak, Bihruz Bey sendrom un un tamamen olum
lu ynleri olduunu da syleyebiliriz. Trkiye mill bamsz
ln ona dayanarak elde etmitir. Fakat bu unsurun ada
ncesi kkeni Trk sosyal tarihi ile uraanlar artmaya
, devam edecektir.

81
X IX . Yzylda Dnce A k m lan
ve Osmanl Devleti *

Siyasal dnce akmlan konusunda Batda gelitirilen


yaklamlara kendi dnce tarihimiz asndan baktmz
zaman ortaya kan portre nedir?
nce Osmanl mparatorluumdan balayarak Platon ve
Aristoteles'in bir oranda imparatorluun fikir hayatnda da
bir yer kapsam olduklarn syleyebiliriz. Farab, el-Medi-
netl-Fzla (Faziletli ehir) adndaki yaptnda ak olarak
Platonun dncesini slm dncesiyle denkletirmeye
almt. Platonun dncesi, bu ve dier kaynaklardan
gelerek iki ynyle Osmanl mparatorluuna gemie ben
zer. Bunlardan biri, toplumun, tabii olarak reticiler, asker
ler, devlet adamlar eklinde l (ya da drtl) bir grupla
madan teekkl ettii ve bunlarn bana bir "bilge hkm

(*) Tanzimattan Cumhuriyete Trkiye Ansiklopedisi, Cilt I, (stanbul: letiim


Yaynlar, 1985), ss. 342-351.

82
dar" gerektii fikridir. Dieri, hkmranln znn "ada
let olduudur. Yalnz, adalet, burada, Kuranda geen re
ti ile bir tutuluyor. Dier taraftan (ve bu bir tesadf olabilir),
Osmanllara Orta Asyadan intikal eden "Kuranm tek hu
kuk kayna olduu" savna ters kan "yasa" kavram da Os
manlIlarn slm medeniyetine getirdikleri orijinal bir katk
dr. Bu gr bize Platonun orta yalarnda gelitirdii "ka
nunlarn stnl" kavramn -o da bir dereceye kadar- ha
trlatyor. Platondan gelsin ya da gelmesin, nemli olan hu
sus, Platonvr speklasyonlarn Osmanllar arasnda ok s
nrl tutulduu, daha ok bir kalp olarak alglanddr. Os
manlIlarn hkmdarlara t (mirat- adalet) tipine giren
eserlerinin bir kayna da kukusuz Yunan dncesidir.
Bunun yannda, Osmanl siyas hayatnda, bugn adna "ra
por" ya da devlet dzeniyle ilgili aratrma adn verebilece
imiz belgeler, Osmanl siyasetinde ok daha geni bir yer
tutuyor. nc bir eser tipinin, siyasete salt slm dininin
gerekleri asndan yaklaan eserlerin de nisbeten snrl bir
yetkiye sahip olduu sylenebilir. Osmanllar arasnda siya
set konusuna din ilkeler asndan yaklaan eserler, rnein
Maverdinin el-Ahkams-Sultaniye adndaki yapt "mirat"
ve "rapor" tipi eserlerden daha az nem tamtr. OsmanlI
lar din ve devleti "tevem" (ikiz) saymlardr; fakat yaplan
aratrmalar bu ikizlerden "devlet"in Osmanllar arasnda
hibir slm devlette kazanmad bir nem kazandn gs
termektedir. Daha ok Arap kltrnn hkim olduu lke
lerde geerli olan zaman zaman Osmanllarm "gerek" sl
m devleti ortadan kaldrdklar, bir tr "Mool" idaresi ge
tirdikleri eklindeki sulamalar, Osmanllarm bu siyasal
zelliinden kaynaklanmaktadr.

83
Kameralizmin Etkisi

Bat siyasal dncesinin Osmanl maparatorluuna gi


rii de balangta Batnn "byk" siyasal dnrlerinin
eserleri yoluyla deil, fakat Batda fizyokratlar olarak bili
nen bir kamu idaresi kuramclarnn uzants saylan "karne-'
ralizm" yoluyla girmitir. Kameralizm, Batda "aydn despo
tizmi" ad verilen siyasal grn siyasal teorisini oluturu
yordu. Aydn despotizmi ise Avusturya mparatoru II. Jo-
seph ve Prusya Kral Byk Friedrich gibi merkeziyeti dev
let kurucularnn o zamanlar iin kotarlm "gelime" politi-
kasyd. Bu hkmdarlar, tpk Aydnlanma devri filozoflar
gibi, Ortaa kalntlarna kar cephe almlard. Fakat filo
zoflarn Ortaa kart tutumu, "hrriyet" ve "kii" ile ilgi
liydi. Hkmdarlar ise tekellerinde toplamak istedikleri g
c paralayan Ortaa kuramlarn ortadan kaldrmak isti-,
yorlard. Bunlarn arasna loncalar, ehirlerin zel imtiyazla
r, ksaca blk prk bir idare sistemini oluturan, ege
menlii paralayc btn kuramlar giriyordu. Aydn despo
tizminin istedii, bunlarn yerine merkezden idare edilen,
btn birimleri birbirinin ei bir devlet yaps kurmakt. Bu
adan, aydn despotizminin en son halkasnn bu amac ger
ekletirmi olan Fransz ihtilliyle gerekletii sylenebi
lir. Kameralizm, aydn despotizminin kuram haline getiril
mi dncesiydi. Kameralistlere gre gl bir devlet, ayn
zamanda gl ve problemsiz bir orta snfa dayanan bir dev
letti. Devletin bu adan grevi tebaya eitim ve ticareti ko
laylatrmak, onlar koruyarak birer "retici" haline getir
mek ve bu yolla elde edilen vergilerden yeni tipte bir orduyu,
brokrasiyi ve genel olarak devlet kuramlarn glendir-
mekti. Avrupaya dzenli bir ekilde giden ilk Osmanl diplo
matlar (1795) devlet sistemlerini incelemeye baladklarm-

84
da, Kta Avrupaszda byle bir sistemle karlamlard.
Osmanl devlet adamlarna gre Osmanl mparatorlu
unun gerilemesinin esas sebebi, devletin toplumun dizgin
lerini -ve bu arada vergi kaynaklarn- elinden karm ol
masyd. Bu gibi dizginlerin nasl tekrar devletin kontrolne
girebileceini anlatan bir kuram, pek tabii ki Osmanl devlet
adamlar iin aradklarnn tam cevabn veriyordu. Bat si
yasal dncesini (Osmanl yksek memurlarna ynelik bir
ekilde) sistematik olarak deerlendiren ilk Osmanl d
nr olan bykeli Sadk Rfat PaaZm devlete gnderdii
raporlar bu gibi bir ereve iinde anlam kazanr. Mustafa
Reid PaaZn fikirlerini ve balatt Tanzimat adn verdi
imiz politikalar dizisini byle bir adan deerlendirmek ge
rekir.

H rriyet" Kavramnn Gelimesi

lgin olan nokta, bylesine "pratik bir dorultuda bala


m olan Bat ile bir fikr alveriin daha sonra birdenbire
eni deitirerek daha "hrriyeti" bir kisve ile ortaya k
m olmasdr. Bu da inasiZin (1826-1871) fikirlerinde geli
ir. inasi, Bat dncesinin derinliklerini anlayabilmi ve
o dncenin "laik"liini kavrayabilmi ilk dnr olarak
karmza kar. Bu beklenmedik "nfuz etme" kabiliyeti,
inasiZin kiisel bir zelliine, bir karakter yapsna balan
maldr. Fakat bu baarnn dier bir yn, BatZn "hrri-
' yet" kavramn ekillendirmi olan somut bir gelime, iletii
min matbaann icadndan sonra ald yeni ekildir. Matbaa
nn icadndan sonra, kitap, eskiden hkim olan "ahstan
ahsa geen bilgi" srecinin yerine kaim olduu oranda, "ten-
kid", kurallarn otoritenin yerine "sebep vererek anlatma"

85
kltrn yerletirmitir. inasinin fikirlerine baktmz
zaman, onun "ahslara bal" olmay yerdii, okur yazar kit
lesine ynelik bu "sebepli" medeniyete inand grlr. Bu
dnce biimi Aydnlanma devri filozoflarnn yarattklar
"fikir iklimi"nin sonucu olduu kadar, bu M iklim"in kendisini
yaratan kitap kltrnn de sonucudur. Konu bu ekilde or
taya konduunda, inasinin Trkiyede aydnlara ynelik
ilk kitle iletiimi arac olan Tasvir-i Efkr gazetesini kurmu
olmasnn bir tesadf eseri olmad grlr.
Aydnlanma devri dncelerinin kiisel "hrriyetle ilgi
li olduundan phe edilmez. inasinin de, "hrriyet" konu
sundaki dncelerini Fransada geirdii devrede Aydnlan
ma devri yaynlarndan ve kiiye zellikle nem tanyan ro
mantizmden aldn tahmin edebiliyoruz. Fakat bundan te
de inasinin kavrad, Bat medeniyetinin zamanndaki
eklinin beraberinde bir "gayrahs" ilikiler btn getirdi
i idi.
Geleneksel Osmanl kltr peder-evlt, hoca-talebe, pr-
mrid, padiah-kul gibi bir kiiye ballkta toplanan iliki
ler zerine kuruluydu. Bu tip ilikiler Batda matbaa, kitap
ve gazetenin yaygnlk kazanmasyla zayflamaya balam
t. Batda, "metin" olarak varln srdrebilen, fakat ayn
zamanda tahlil edilebilen, mzakere aan, gcn bir ano
nim okurlar kitlesinden alan "kitap", yerlemi tek kitap
olan ncili de ayn esnek kalplarn iine soktuundan, dini
bile otoritesinin ispatlanmas gereken ilkeler arasna sok
mutu. Zamanla, devletin merkezleme eilimleri karsn
da, kitabn etkisi, iletiim dinamiinden temel bir deiiklik
meydana getirdi. "Gerek, artk bir "hoca'nn irfanndan de
il, soyut kuramlarn kendi i yapsndan karlmaya al
lyordu. Otoritenin -"babann bu eitli grntleri seviye
sinde- baltalanmas, onun yerine seme olanann -yani

86
"hrriyet m getirilmesi, "kitap'm marifetidir. inaside hr
riyeti eilimlerin bu temelinin anlaldn gryoruz.
Trkiye'de "hrriyet m tarihi, bir ynden, gayrahsi ilikile
rin gelimesiyle ilintilidir. Daha sonra inasinin bir izleyici
si sayabileceimiz Ebzziya Tevfk, XIX. yzyl ortalarndan
bahsederken o zamanki Osmanllan "edebiyatsz" bir millet
olarak tanmlayacakt. Gerekten, "kitap" ne kadar "hrri
yet" yaratcs olmusa, "edebiyat"n da Osmanl mparator
luumda mill bir "btn" fikrini getirmi bir toplumsal ge
olduunu gryoruz.
inasinin zamannda iletiimin bir dier mahsul olan
"kalem"lerin -bugnk deyiimizle "bro"larn- devlet yaps
iinde belirmesi, inasinin oluum halindeki fikrine bir sos
yal destek salamtr. Kalemlerde alanlar, yani Osmanl
"brokratsan, Osmanl geleneksel yapsnda bir yama gibi
duruyorlard. Ne saraya, ne medreseye ve ne de orduya men
sup olan kimseler olarak kendilerine bir "kimlik" yaratabil-
milerdi. Bu da, "iki cami arasnda binamaz", "marjinal" in
san ynlerini ortaya kanyordu. inasinin izinden yryen
Yeni Osmanllarda bu sosyal "kimlik" eksiklii vurgusunu
artrm, dncelerine zel bir damga basmtr. Yeni
Osmanllarm inasiye oranla daha srarl bir ekilde kendi
kltr kklerini aram olmalarn ve ayn zamanda Tanzi
mat "byklerine kar ynelmi olmalarn bu kimlik ek
sikliine balayabiliriz.

Yeni Osmanllar Hareketi

1865e doru ekillenen Yeni Osmanllar hareketi, esas


itibariyle Tanzimat'n Reid Paadan sonraki uygulayclar
Ali ve Fuad Paalara kar bir bakaldrma olarak belirmi

87
tir. Bu bakaldrmann ayr ekseni vardr.
li ve Fuad Paalar, gerekten, Tanzimat hareketinin
yrtcleri olarak slahat Reid Paa'nn balatt ekil
de, kameralizmin bir uzants olarak uygulamlard. Teb'a-
ya "an" bir hrriyet vermek sz konusu olamazd, zira ana
hedef "devleti kurtarmakt. Yeni Osmanllar bu tutuma kar
koyarak "hrriyet" istiyor ve bunun anayasaya dayal bir
parlamento ile salanacan dnyorlard.
Islahat Ferman (1856), Tanzimat'n uygulanmasnn
nemli bir kademesini oluturmutu. Bu kademede gayri
mslim teb'aya o zamana kadar zel statleri dolaysyla ba-
Nlanan imtiyazlar, onlara Osmanl teb'asnn tmnn sa
hip olduklar stat tannmak artyla, ortadan kaldnlyor-
du. Hristiyan unsurlar, XIX. yzyln bandan beri birer "u-
lus haline gelme yoluna girm eye balamlard. Bylece
aznlklar Osmanl mparatorluundan ayrlmak iin aba
sarfeden gruplar olduklar oranda kendilerinin Osmanl m
paratorluunu paralayan, onu "arkadan vuracak" unsurlar
olarak altklar korkusu yaylmt. Aznlklar ada ol
maya alan bir devlette bu yeni haklarn yaratt tepkinin
ikinci bir boyutu, cemaat liderlerinin kendilerine verilmi
nderlik imtiyazlarn kaybetmeleriydi. Buna benzer bir tep
ki de, Mslmanlarn doal grdkleri "Millet-i Hkime"
statsnn ortadan kalkmasyd. Fakat fermann gndeme
getirdii nc bir konu, aznlklarn yabanclarla olan ili
kilerinden kaynaklanyordu. Aznlklarn Bat iktisadi giri
imcileri ile olan balan onlar yeni ekillenmekte olan
Bat'nn iktisadi emperyalizminin yardaklan durumuna
getirmiti. Yeni Osmanllar'm gr, Islahat Ferman'nn
ktisad emperyalizmi pekitiren bir belge olduu merkezin-
deydi. Onlara gre, li ve Fuad Paalar, Osmanl Msl-
manlann Avrupa'nn byk devletlerine siyas bakmdan

88
peke ekmekle kalmam, mal politikalar dolaysyla Av
rupann esiri olmulard. Son olarak, Yeni Osmanllar li ve
Fuad Paalarn Avrupay kltr konularnda taklit etmele
rine kar kyorlard. Onlara gre Tanzimat, bir kltr tak
litilii olduu iin, kltr plannda ksr kalm, Mslman
topluluunu temelinden sarsmt. Bundan dolay, Yeni Os-
manllar demokratik anlaylarn eriatten alacaklar ilke
ler zerine kurmak istemilerdir. Bu tutum, daha sonraki
yllarda tekrar sahneye kacak olan bir yaklamn ilk siste
matik ifadesiydi. Yeni Osmanllara gre Tanzimatn dayan
d bir temel felsefe, ahlaki deerlerin kkn oluturacak
bir zemin yoktu. Yeni Osmanllar bu boluu doldurmak iin
slm felsefesinden yararlanmay teklif ediyorlard. Onlara
gre, slmda siyasal demokrasinin esaslarn bulmak da
mmknd. Gerek Batya kar tutumla ilgili grlerinde,
gerek aznlklar ve deerler konusundaki dncelerinde Ye
ni Osmanllarm bir noktann altn izdikleri grlebiliyor;
Osmanllarm bir kitle olarak harekete geirilmesi zorunlulu
unun ortaya kt anlatlmak isteniyordu. Bu adan, Os-
manllann Bat dncesi iine ve ayn zamanda slm kl
tre vatandalarn siyas srece bir kitle olarak katlmalar
zorunluluu yoluyla ekildiklerini gryoruz. Adna "toplum
sal" diyebileceimiz bu zorunluluk, tarihimiz stne salt k
tisad adan yaplacak deerlendirmelerin ne kadar gdk
kalacann iaretlerinden biridir.
XIX. yzylda bu zorunluluklarn bir sonucu olarak din,
Osmanl mparatorluunda eski kisvesini kaybederek bir
"ideolojik" eksen kazand ve kitlelerin katlmasyla ilgili y
n her zamankinden daha nemli olmaya balad.
Namk Kemal, Ziya Paa, Ali Suavi gibi kimselere gre
Osmanllar, o zamana kadar, Tanzimat yllarnda, Avrupa
byk devletlerinin politikasna pasif bir ekilde, "miskin

89
lik"le kar koymulard. Bunun stesinden gelerek lke
tebasn ve bilhassa kendilerine itimat edilebilecek olan
Mslman halk, bir diren hareketine sokmak gerekiyordu.
Siyasal fikirlerde bu "seferberlik istei, ada milliyetili
in yalnz Osmanl mparatorluumda deil, hemen hemen
gzkt her yerde kard bir davran trdr. Bunun
sebebini sosyolog Ernest Gellner anlatmtr. Gellnere gre,
ada merkeziyeti devletin bu merkeziyetilii salamaya
almasnn yollarndan biri, mahall kltrlerin yerine
"mill" kltrler gelitirme istei olmutur. Bu da ok zaman
yeni bir mill eitim ve onunla paralel alan bir kltr sis
teminin ortaya karlmasyla salanmaya allmtr. Da
ha sonra zerinde duracamz gibi, II. Abdlhamidin, b
tn "gerici" eilimlerine ramen, modernliin, bu seferber
lik" ynn anlam olmas, ona balamamz gereken bir
zelliktir.
Yeni Osmanllar hareketi genellikle bir btn olarak in
celenir. Oysa hareketin iinde en aa ayr eksen bulmak
mmkndr. inasfnin komplekssiz .Batcl, Namk Ke
mal gibi en geni oranda parlamentolu bir idareden fayda
lanmak isteyenler ve parlamenter demokrasiyi bir eit in
san tabiatna aykr "oyun" olarak deerlendiren Ali Suavi
gibi kiiler. Bu tutumun da zamanmza kadar devam ettii
ni syleyebiliriz.
Yeni Osmanllarn "hrriyet" konusundaki bu ayrlkla
r, "terakki" konusundaki fikir birlikleri dolaysyla ok za
man ortaya konmamtr. Zira hem Namk Kemal hem de
Suavi, Osmanl mparatorluumun Batnm madd gcn
elde etmesi gerektii konusunda birleiyorlard. OsmanlIlar
da iktidar, g, "bastrma" ilkelerinin aile hayatndan bala
yan bir zincirle devlet idaresine kadar uzanan halkalar her
iki grubu da ok zel bir anlamda "terakki" taraftar yapm

90
t. ki grup da "terakkiyi, bir retim - fabrika - iktisadi g -
askeri g - Baty (btn lkeleri) "bastrma sreci olarak
deerlendirmilerdi. Her iki grup da, Batnn endstri mede
niyetinin "bastnc" bir g olmas dnda, zerk, ona hkim
olunmamas prensibine dayal bir "sivil toplum"u da yarat
m olduunun nisbeten ok az farkndayd. Oysa Bat, "hr
riyet" kavramnn gelimesi, geni oranda "kamu" ile "zel"in
aynlmas, "kamunun yannda insanlara hareket serbestisi-
ni artran bir "mahfuz blge" yaratmas ve kamunun Allaha
dayandnlan otoritesinin bu kkten arnmasyla ilgiliydi.
Parlamenter demokrasiyi yerenler arasnda, ideali "tatl"
bir padiah olan, insanlarn esasta okumu tabakalarn, elit
lerin idaresinde olmas gereini savunan Ali Suavi bata ge
liyordu. Ali Suavinin Yeni Osmanllardan ayrldktan sonra
daha ak olarak beliren bu fikirlerinde ada siyaset bilim
lerinde "dorudan demokrasi" adn verdiimiz, daha ok
idare edene dorudan doruya halkn arzularn aksettirme
ye ynelik bir sistemin aray belirir. Bu da, Ali Suaviye g
re, idarecilerin halkn dertlerini dinlemeleriyle ortaya ka
cakt. Bu anlay da lkemizde modern demokrasinin deer
lendirilmelerinden birini oluturmaya devam etmitir.
Yeni Osmanllar dnemi, Osmanl mparatorluunda il
gin bir fikr gelime devri olmutur. Hrriyet, bret gibi ga
zeteler, okumular iin Batya yeni bir pencere am, dnya
politikasnn izlenmesi bu tabakada yerlemeye balamtr.
Bunlar Tanzimatn 1840lardan beri kamu idaresinde ve ei
timde yapt deimelere katld zaman, Yeni Osmanllar-
n izleyicilerinden Sleyman Hsn Paa (l. 1892) gibi bir
kimsenin nasl o srada yetiebilmi olaca anlalyor. S
leyman Hsn Paanm hayatn adad hedef, Osmanl su
bay eitiminin yeniden tekiltlanmasyd. Bylece Paa, da
ha sonra II. Abdlhamid devrinde kurulan asker eitim sis

91
teminin temellerini att. Sleyman Paa, 1876da Abdlaziz-
in tahttan indirilmesinde Harbiye rencilerinin bu harekete
katlmasn salamt. Sleyman Hsn Paann Hiss-i
nkilb'mn giri paragraf, bir devlet memurunun devlet
iinde bulduu bilgisizlie isyan etmesinin gzel bir rneini
veriyor.

tslmcln Ortaya k

Yeni Osmanllarm daldklar, fakat yayn yoluyla bir


sre, etkinliklerini devam ettirebildikleri 1870-76 yllarnda,
Yeni Osmanllarn liberal ideolojisine nisbetle ok daha e
kilsiz, fakat uzun vadede, arl inkr edilemeyecek olan
bir fikir hareketi stanbul da ve genellikle Osmanl mpara-
torluunda ekilleniyordu. Tunayaya gre bu harekete s-
lmclk" demek yerinde olur. nderleri arasnda tarihi ve
devlet adam Cevdet Paay ve irvanizade Rd Paay
saymak mmkndr.
Hareket, 1840lardan beri genel bir "Mslmanca" tepki
olarak, ekilsiz, fakat srarl bir "arka plan unsuru olarak
ortaya kyordu. Hareketin "kuramclarnn olduunu sy
lemek mmkn deildir. lk iaretlerinden biri Nakibendi
eyhinin padiah aleyhinde bir komplo olarak hazrlad ve
ncln yapt bir kar koyma hareketidir (1859 Kuleli
Vakas). Ali Paann 1871de lmnden sonra bu eilimin
devlet katlan iinde etkisi grlmeye baland. Yaklamn
sistematik ideolojisi son derece yava gelimitir ve bir asr
sonra bile akla kavutuu sylenemez.
slmclarn fikirlerinin odak noktas, Osmanllann Tan
zimatla birlikte kltr benliklerini kaybetmeye baladkla-
nyd. Bunun karsna gemekte en uygun yol, Tanzimatn

92
gizli olarak inkr ettii "eriatin deerler'ni tekrar Osmanl
toplumuna getirmekti. II. Abdlhamid devrini bu gelimeler
asndan deerlendirmek gerekir.
1876da Abdlazizin tahttan indirilmesiyle Osmanl m
paratorluunda ilk defa bir anayasann yazlmas ve bir par-
lamentolu rejimin kurulmas iin almalara baland. Ana
yasann hazrlamnda "Namk Kemal versiyonu" ve "Midhat
Paa versiyonu" gibi iki ayr akm olduu sanlmaktadr.
Parlamento 19 Mart 1877de ald ve 13 ubat 1878de II.
Abdlhamid tarafndan datld. Birok yazar bundan son
raki yllan "istibdat" szc ile nitelendirmekle yetinmitir.
Aksine, II. Abdlhamid devri, 1839dan beri yaplan deiik
liklerin bir odak noktasnda topland bir devirdir. ada
Trk edebiyatnn temelleri o devirde atlmtr ve Jn Trk-
ler her ne kadar Abdlhamide kar bakaldrmlar a da
Bat hakkndaki fikirlerini Tanzimatn devam olan Osmanl
topluluunda kazanmlardr. Padiah, Sleyman Paann
asker okullar konusundaki almalarn devam ettirmi ve
1880den itibaren bu konuda Alman asker mavirlerini
kullanmtr. Zamannda asker rtiyeler (ortaokullar) yat
l hale getirilmi, buna asker idadiler (liseler) ilave edilmi,
Harb Okulunun program gelitirilmitir.
II. Abdlhamid zamannda kurumlan slah politikasnm-
yamnda Panislmizm ad verilen, fakat ok zaman yanl bir
ekilde deerlendirilen bir politikann gelitirildiini gryo
ruz. II. Abdlhamid, kendi devrinden nce ekillenmeye ba
layan "slmclk" hareketlerini hem i ve hem de d politi
kasnda kullanmtr. Bu politikann bandan beri baz dev
letler tarafndan desteklendiini gsteren iaretler vardr.
rnein, Orta Asya Mslmanlarnn Rusya karsndaki
durumunu devaml olarak inceleyen Basiret gazetesinde bu
eiliminin Almanya tarafndan tevik edildiini gsteren

93
ipular vardr.
Darwin,in 1865'de yaymlad The Origin o f Species
(Trlerin Kkeni) adndaki kitab Batnn fikir tarihinde bir
hadise yaratmt. Hayat kavgasnda baz trlerin dierleri
ni ortadan kaldrm olduklar anlay, bu fikirleri siyaset
sahasnda kullanmak isteyenlere yol gstermiti. Bu yeni
yaklama gre, hayat mcadelesinde stte kalm olan rk
lar, medeniyeti ileri gtrecek olan rklard. Bu tip rk Dar-
vvinizmin uzantlarndan biri, 1870'den sonra Avrupa'da
kristallemeye balayan "Pan" milliyetilikleriydi. Pan hare
ketlerinin k noktas, o zamana kadar paralar yeryzne
dalm saylan, Slavlar ve Almanlar gibi, "kalc bir mille
tin paralarnn yeni bir devlet halinde birletirilmesinin ta
bii ve karsna geilmez bir eilim olduu idi. 1848'de Prag'
da Frantisek Placky'nin bakanlk ettii ilk Panslav kongre
si, Avusturya snrlar iinde yaayan Slavlar birletirmeyi
amalamt. Rusya'nn Krm Harbi'nde (1853-56) yenilgisi,
Panslavizm'in bir Rus ideali olarak gelimesine yol at. R.
A. Fadeyev, bu ideolojiyi Slavlar Avusturya ve Osmanl ida
resinden kurtarmak olarak yeniledi. 1877-78 Osmanl-Rus
harbinin kmasnda Panslav gr nemli derecede etkili
olmutu. II. Abdlhamidin Panislmizm'ini daha nce> Avru
pada beliren Pan ideolojilerine kar bir tepki olarak kabul
edebiliriz. Padiah, lkesindeki baz dnrler arasnda s-
lmiyetin yeniden rabet kazandn zaten biliyordu. Yapt
, bu eilimi kullanmak oldu.
Padiah, emperyalizmin g kazand bir devirde, byle
bir savunma yolu bulmutu. Aslnda, Abdlhamid devri Pan
islmizm'inin iki ekseni vardr. Bunlardan biri, Osmanl
Mslman teb'asm "slm bayra altnda toplama abas
dr. Bir dier eksen, d lke Mslmanlarnn Halifelik ma
kam etrafnda toplanmasyd. Bu iki ynden birincisi, bir

94
dereceye kadar baarl oldu: Anadolu'nun blk prk, bir
lik duygusundan yoksun kyls, Abdlhamid devrinin so
nuna doru, Mslmanln aync nitelikleri zerine kurulu
bir bilin balangcna sahip olmutu. Padiahn stratejisi bir
taraftan eyh Eblhuda gibi tarikat nderlerini din ideoloji
yi yaymak iin kullanmaya dayanyor, bunun yannda Gaz-
zali gibi Snni Mslman akidesinin "orta'sn temsil eden
kimselerin eserlerini tercme ettiriyordu (rnein hya-i
Ulumiid-din tercmesi). slmn bu resm kisvesinin yann
da yardm grmeyen, fakat gene de nemli etkileri olan cere
yanlar mevcuttu. Bunlarn iinde canlandrlm bir tasavvuf
akm (Melmilik); resm slmlk kadar etkili olabiliyordu.
Daha sonra ttihat ve Terakki Cemiyetinin nemli simalar
arasnda ad yapan Bursal Tahir Bey ve 1908den sonra ku
rulan partilerden Hrriyet ve tilaf Partisi Bakan Miralay
Sadk Bey bu etkilerle yorulmulard.
Yasaklara ramen ,,milliyetilikMadn yerdiimiz akmn
balanglar da II. Abdlhamid devrinde ortaya kmtr.
Padiahn her trl milliyetiliin aleyhtar olduu eklinde
ki fikir doru deildir. Bu byle olsayd 1890larda kdam ga
zetesi etrafnda toplanarak "Kltr Trklu'n geliti
ren grup oluamazd.

IL Abdlhamid Devrinde Milliyetilik

II. Abdlhamid devri, yasaklarna ramen, "milliyetilik"


adn verdiimiz akmn Trkiyede ekillenmeye balad
bir devirdir. Bat Avrupada XIX. yzyln bandan itibaren
gelimeye balayan Bat milliyetiliinin kuramclar, her
"millet m kendi "devlet'me sahip olmas gerektii fikriyle ta
raftar toplamaya almlard. Muhtelif etnik, dil ve din

95
gruplarndan teekkl ettii iin Osmanl mparatorluu
nun bu ideale yaklamas sz konusu olamazd. Namk Ke
mal, Osmanl mparatorluumu oluturan karmn devam
etmesini ve her grubun ayr bir devleti olamayacana gre
hepsinin Osmanl devletine balanmas fikrine dayanan "Os
manllk idealini ortaya atmt. Hatta Osmanl devletinin
kurtarlmasn ve yceltilmesini salayacak bir Osmanl
patriyotluunu kendine rehber etmiti. "Vatan, onun iin
Osmanl camiasyd. Fakat Trk, Arap, Arnavut, Ulah ve
Rum, Mslman, Gregoryen, Katolik ve Yahudi'den teekkl
eden, her dil ve dialekt'in geerli olduu Osmanl mparator
luumda bu idealin biraz da suni olduu zamanla ortaya
kacakt. 1877-78 Osmanl-Rus Savamdan sonra Rumeli'de
ki Osmanl topraklarnn ok azalmasyla ilk defa olarak
Arap ve Mslman unsur eskisine nazaran daha ok arlk
kazanyordu. Milliyet bann yerine Mslmanln geebi
lecei fikri o zaman g kazanmaya balamtr.
ok milletli imparatorlukta "Trk", o zamanlar, pek de
itibar gren bir kelime deildi. Daha ok "geri kalm ya da
"gebe anlamnda kullanlyordu. Namk Kemal, yazlarn
da bazen Osmanl kelimesini, bazen de onunla eanlaml
olarak Trk kullanmtr, fakat Trklerin en eski tarih
lerden beri medeniyete katklar olduunun ilk defa altn i
zen, Abdlazizin asker okullar nzn Sleyman Paa idi.
Sleyman Paa'nm asker okullarda okutulmak iin hazrla
d tarih Trklerin Orta Asya tarihinden balyordu.
Gerek Namk Kemal'in gerek Sleyman Paa'nn fikirle
ri, Mustafa Celaleddin Paa adn alan bir Polonyal mlteci
nin Les Turcs Anciens yet Modernes adyla stanbul'da 1869'-
da bastrd bir kitaba dayanyordu. Onun da kayna, Irk'
lann Eitsizlii yazar A. de Gobineau idi.
letiim aralarnn gelimesi, II. Abdlhamid devrinde

96
Osmanl mparatorluuma yansmt. Hatta daha nce,
1860larda bile, gazete, vilyet merkezlerinde vatandalar
arasnda birlik kurmak zere devlet tarafndan kullanlm
t. 1860larda stanbulda gazete, artk karsna kolayca
klamayacak bir ihtiya haline gelmiti. inasinin, gazete
sinde balatt ak, veciz Trke, gazete tiryakisi olan kii
lerin saysn artrmt. Padiah, bir edeb "audience n bu
tabii oluumunun uzun vadede, dilin kimlik oluturucu rol
n n plana alacan kestirememiti. Bundan dolay, kendi
sini "Trk sayd halde, ayn zamanda imparatorluu kur
tarmak iin, bir zamanlar Arapay resm dil haline getirme
yi dndn biliyoruz. Edebiyatn, daha geni bir oku
mular kitlesini etkiler duruma getiren edebi dilin bu ekilde
olumas, bir sreden beri bakentte tartlan "Trklk ko
nusunu tabii olarak gndeme getirdi. Bundan dolay 1890-
lardan itibaren bu konuda baz gelimelerin belirmesini
srpriz saymamak gerekir. Bu gelimelerden biri, 1894te
kurulan kdam gazetesinde Trk kltryle ilgili olarak k
maya balayan makalelerdi. Bu gazetede nve halinde beli
ren bir grupta, bu yllarda emseddin Sami, Veled elebi (z-
budak), Fuad (Kseraif), Bursal Tahir Bey gibi isimler gr
meye balyoruz.
Kltr Trkln dtan gelen baz etkenler de pe
kitirmiti. Rusyada 1870lerde Volga Tatarlar arasnda ge
lien bir hareket, slm dininin reformu ve Tatarlarn z kl
trlerinin korunmas ve anlalmas eklini almt. 1883ten
itibaren Krmda, Bahesarayda kard Tercman gazete
sinde Gaspral smail Bey bu eilime yeni bir boyut kazan
drmt. Gaspral, Rusya Mslmanlarnn ve Trklerin
birlemesi fikrini "dilde, fikirde, ite birlik" sloganyla ilan
ediyordu. Gaspral bu uurda slmi balarn bir har ola
rak kullanlabileceine kani idi. Bu fikirlerin Osmanl mpa

97
ratorluuna intikalinde nemli bir ahsiyet de Hseyinzade
Ali Turandr (1864-1942). Hseyinzade, Ali, Bakda do
mu ve St. Petersburg niversitesini bitirdikten sonra
1890da stanbulda Asker Tbbiyeye girmiti. Burada tti
hat ve Terakki Cemiyetinin kuruluunda nemli bir rol oy
nad belirtilir. Hseyinzadenin, Jn Trk taraftan Ubey-
dullah Efendiye, Rusyada "halka doru" fikrini ihtillcilikle
birletiren narodniklerin fikirlerini intikal ettirdii de kesin
gibi gzkyor. Gaspralfnn dier etkilerinden birinin ms-
bet bilimleri eitime hkim klma isteinde grnd syle
nebilir.

Jn Trkler

1890lardan itibaren ekillenmeye balayan Osmanl ede


bi hayatnn Jn Trk hareketiyle ilikili olduu phe g
trmez. Abdlhamidin "istibdatM , bu konuda* bizde gsteril
mek istendii kadar etkin olmamtr. Genler, u veya bu
yoldan ecnebi basnda gzkenleri okuyor, Trk gazeteleri
her zamanki gibi fikirlerini Avrupa basnnn paralelinde y
rtyor ve geni bir ecnebi kolonosi Beyolunu Frenk diyar
nn kk bir nmunesi haline getiriyordu. Bu artlar altn
da Batda olup bitenleri anlamak ve bilmek doald. Ne var
ki, bu srada Avrupada da genel eilim, "hrriyet" lehinde
deildi. Fransada 1890larda, bilhassa, 1870den beri, n
c Cumhuriyette ortaya kan skandallar birok dnr
parlamenter demokrasiden soutmutu. ttihat ve Terakki
Cemiyetini kuranlarn da Avrupadaki bu gelimeler hak
knda genel bir bilgiye sahip olduklarn varsayabiliriz. tti
hat ve Terakki Cemiyetini ortaya karan dier etkenler, bu
genel kltrn bir ikincil sonucu olarak deerlendirilebilir.

98
Bunlardan biri, kukusuz, Asker Tbbiyede ve Harbiyede
okuyan genlerin mesleklerini ibanda olanlardan daha iyi
bildikleri kanyd. Bunun yannda, bir dier etken, sarayn
geleneksel Pederahi, usta-rak, Pr-Mrid, Yal-Gen,
Padiah-Kul eksenlerini bir dnya gr olarak srdrme
siydi. Gen doktorlar bu ilikileri "ad" buluyorlard. Bu-
artlar iinde Ermeni ihtill komitelerinin devleti datmaya
ramak kald eklinde bir inan, genleri harekete geirme
ye yeterli oldu.

ttihat ve Terakki

ttihat ve Terakki Cemiyeti, nce ttihad- Osman adyla


Mays 1889da Asker Tbbiyede kuruldu. 1894te ttihat ve
Terakki adn almtr. O yl cemiyet yelerinin bir ksm Av
rupaya gemeyi hzlandrmlardr. Cemiyet, 1908 devrimin-
den bir sre sonra siyas parti olarak hayatn srdrm
tr. ttihat ve Terakki zaman zaman deiik ideolojilerle ve
personelle karmza kmaktadr, fakat btn bu ideolojile
rin arkasnda Osmanl devletini kurtarma fikri yatmaktadr.
1905e kadar cemiyet, kendini Namk Kemalin "hrriyet" fi
kirlerinin vrisi olarak gsterirken olduka dzensiz bir a
lma yapm, Avrupaya kaan idarecilerinin bir ksmnn
1897 ylnda padiahla ibirliini kabul etmesi rgt ok za
yflatmtr. Cemiyet, 1905ten sonra ok daha disiplinli bir
ekilde alan ve Dr. Bahaeddin akir ve Dr. Nzmn h
kim olduklar bir grup haline gelmitir.
Cemiyetin fikr kkleri arandnda Asker Tbbiyede
XIX. yzyl biyolojik materyalizminin etkisini grrz. Aske
r Tbbiye rencileri, kendilerine okutulan derslerin icab
olarak, hayat, Allahn iradesinin bir rn olmaktan ok

99
biyolojik ve fizyolojik srelerin bir sonucu olarak gryor
lard. Bu arada, XIX. yzylda tbb tecrb bir bilim haline
getirmekte en bata gelen bilim adamlarndan Claude
Bemardn fikirleri kendi rencisi ve Asker Tbbiye hocas
olan akir Paa yoluyla intikal etmiti. Bu materyalist fikr
temelin cemiyetin kurucularn etkilemi olduu, bu yolla bir
nevi "kinat srrTna vkf olabileceklerine ve bunun kendile
rine, daha nceki kuaklarn elinde olmayan bir gc temin
edeceine inanmalar muhtemeldir. Bu adan, ayn paralel
de giderek Pariste pozitivizmin gene kendisine tlsml bir
kalknma anahtar temin ettiine inanan Ahmed Rza Beyin
ttihat ve Terakkinin ilk liderlerinden biri olmas bir tesadf
eseri saylamaz. Zamanla bu yaklam iki yerde engellerle
karlacak; ttihat ve Terakki kurucularn, kendilerinden
daha etkin bir g kaynana sahip olduklarn dnen a-
kir-Nzm grubunun gerisinde brakacakt. Bu engellerden
biri bizzat cemiyetin iinde olup din dnya grlerini b
rakmayan kimselerle ibirlii yapmann yaratt sorunlard.
kinci engel, daha topa bir ekilde rgtlenmi olan Ermeni
ihtill komitelerinin ve dier aznlk ihtill gruplarnn ayr
c eilimleriydi. Bu eilimler abartlm olsun olmasn, kuru
cu gruplarda bir tedirginlik yaratmt. Zamanla, bu grupla
ra gcn veren tlsmn, "madde" olmayan fakat gene bilim
den kaynaklanan toplum ekillenmesiyle ilgili bir ge olduu
anlalmaya baland. Aka grlyor ki Batklarn baar
larnn sebebi organizasyon, disiplin ve kimliklerini belirte
cek bir ideolojik odak noktasnn varl idi. Bundan dolay
dr ki, 1906dan sonra ttihat ve Terakki iinde ekillenen
akir-Nzm grubu Trkle, parti rgtlenmesine ve as
ker rgtlere daha ok nem yermeye balad. rgtlenme
zorunluu, gerekten de XIX. yzyl sonu Avrupasnda ya
va yava liberal demokrasinin yerine gemeye balayan bir

100
ideoloji idi. Bu dorultuda Ahmed Rza Bey "asker"!!! nasl
tabii bir lider olma vasfna sahip bulunduunu anlatan bro
rler karrken, Bahaeddin akir ve Nzm Beyler ok da
ha sk bir parti rgt kurmaya baladlar. 1908 baarsnn
fiili mimarlar olan, zaten Rumelide gzlemledikleri devletin
batndan tedirgin olmu subaylarn gruba katlmalar bu
ekilde temin edildi.
Jn Trkler, II. Abdlhamid aleyhindeki almalarna
"hrriyet"i kurtarmakta olduklarn syleyerek balamlar
d. Oysa ttihat ve Terakkinin 1876 Anayasasn yeniden
yrrle koymann tesinde bir "hrriyet" kuram yoktu. II.
Abdlhamid aleyhindeki giriimlerde bir "hrriyet" teorisine
sahip olan, bir dereceye kadar Prens Sabahaddindir. Prens
Sabahaddin, ttihat ve Terakkinin kurucular gibi, Osmanl
mparatorluumu kurtarma noktasndan hareket ediyordu;
fakat ona gre imparatorluun zaafn meydana getiren, bir
tr "hrriyetsizlikti. Her eyin devlete bal olarak, devletin
izniyle ya da devletin basksyla yapld bir lkede kiilerin
kiisel yeteneklerini gstermesi mmkn deildi. Hatta, o
lkedeki eitli birimlerin, gruplarn da lkeye balanmas
mmkn deildi. Yaplmas gereken, Trkleri memuriyet
tutkusundan kurtarmak, kabiliyetlerinin gelimesini sala
mak ve imparatorluun iindeki alt-din ve kltr gruplarna
kendi kimliklerini gelitirecek siyasi imknlar tanmakt.
Bu liberal teori batan itibaren akir-Nzm grubuna tehli
keli ve sorumsuz gzkt. Aslnda, o sralarda padiah aley
hinde alan gruplarn tmnn kuram, ancak dolaysyla
bir "hrriyet" kuram, esasta ise bir "kalknma" kuram ol
mutur.
Ahmed Rza Beye gre bu kalknma insanlarn dnce
lerinin "bilimselletirilmesi'yle imkn dahiline girecekti.
Prens Sabahaddine gre bu sonu, brokratik idareye bir

101
son vermekle salanacakt. Prens Sabahaddinin bir dereceye
kadar "hrriyeti saylabilecek dnceleri dnda, Jn
Trklerin fikirleri milletin "uyandrlmas yla ilgilidir. Bu
rada, Avrupa'da o sralarda rabet bulan kitleleri "mobilize"
etme zaruretini ileri sren fikirlerin yanklarn grmek ge
rekir. Cumhuriyet devrindeki fikirler bu vurguyu devam et
tirmitir. Cumhuriyetin de ana siyasal kuram devleti para
lanmaktan kurtarmak ve "kalknmak" olmutur.

102
Osm anl Bak Asndan Hrriyet *

eviren: Fahri UNAN

ilgasyla ehl-i Islmn kuvve-i


asabiyesine zaaf geldi.
(Yenieri Ocaklarnn kbeti hakknda)
Cevdet Paa'nm sz

1. Giri

Trk yazar ve Trkiyede ilk mertiyeti hareketin lide


ri Nmk Keml, 1840da dodu. 1868e kadar o, hrriyet
hakknda XIX. yzyln grm olduu en ateli nesirlerden
birkan yazyordu. Osmanl kltrnn temel gr dn
da olumu yabanc bir akm olarak ortaya kan bir dn
ceden haberdar olma hususundaki bu kbiliyette esrarengiz
bir yn vardr. Kemlin hrriyeti tutumu ile ilgili yn, Ba
t Avrupada ortaya kan ve 1850 ile 1860larda yava yava
stanbula szan fikirlerin etkisine gre izlenebilir. Fakat bu
gn, Bat Avrupa liberalizminin bir biimine gre onun te-
mylnn aklanmasnda bunun yetersiz olduu grl-

O "Freedom in an Ottoman Perspective" in M.Heper ve A.Evin (ed.), State,


Democracy and the Military Turkey in the 1980's, (New York, 1988).

103
yor. Kkleri XIX. yzyldan ok daha gerilere giden ve son
derece karmaklk gstermesine ramen daha sde illiyet
zincirine bel balayan bu tutumun bir izahn sunabilecei
me inanyorum. Bu yzden, bu ksmn hl ayrntl olarak
zerinde durulmam geni bir sahada bir aratrma egzersi
zi, bir ilk "aba" olarak dnlmesi gerekir.
zahm, siyas "hrriyet/serbestlik" kavramlaryla ilgili
iki gre dayanmaktadr. lki, esas (essentialist) bir hrri
yet anlay terk edilmeli ve yerine konan hrriyet tarih bir
gelime olarak grlmelidir. Bu tarih srete iki temel un
sur bulunur. lki, "yekpre" (seamless) bir toplum zlemi de
nilebilecek bir eydir. Byle bir zlemin, eitli dnemlerde
ve birok farkl toplumda ortaya kan ve srekli tekerrr
eden bir fenomen olduu grlyor. Mesel, modern Msl
man kktencilerin bir nizm- slm (slm dzen) aray
lar, bunu aka gsterir. Victor Turner, siyas ilikilerin bir
ynn oluturan sosyal ilikilerin bu boyutunu yle tasvir
etmektedir:

"Fenn ve beer ilimlerdeki sha tecrbesi ve genel okuma, be


ni, "sosyalin "sosyal-yap sal" ile aym ey olmad sonucuna
gtrd. Sosyal ilikilerin baka ekilleri vardr... cemaat so
mut, tarih, zel ahslar arasnda bir ilikidir. Bu ahslar,
Martin Buberin "Ben ve Senlindeki gibi, birbiri eriyle kar kar
ya gelmeleri dnda, henz rollere ve statlere ayrlmam
lardr. Beer kimliklerin bu direkt, samim ve toplu halde kar
karya olulanna ramen, burada homojen ve yaplanmam
bir cemaate benzer bir toplum modeline doru gitme temyl
vardr. 1

Toplumun bu boyutunun genel etkisi (thrust), "millena-1

(1) Victor Turner, The Ritual Process: Structure and anti-Structure (Chicago,
Aidine, 1969).

104
rism"in(*) etkisi ile ayndr. Marshall Hodgson, Mslmann
XV. yzyldaki "yekpre" (seamless) toplum arayn, slm
bir kontekst ierisinde yle ifde eder:

"Bir anlamda... (iilik) asker glerin (yani devletin) aleyhinde


ve onun zerinde, evrensel bir tasavvuf! hiyerariden fzla,
onun Sf politik nosyonunu kabul etti; fakat Mslman vicda
nnn istedii halk eitlik, adlet, ihtiyacn pratikte tatmin
etmedii iin Erken Ortaa Snni sentezinin siyas neticesini
reddetti... Bu... iilii, ounlukla btn ve daha ziyade kozmo-
zu (kinat) ve iindeki insanolunu anlamak iin gnostik tip bir
yaklamn unsurlarm tayan ezoterik bir doktrine balad:
Dorunun ve gzelin gizli bulunduu bir kinatta, felaket ve
hatdan gizli niha gerein btn bilgisi ile ancak sekin ruh
(soul) kurtulabilirdi."2

Hodgsonun "btn bilgisi", geleneksel bir hrriyet kav


ramnn temeliydi. Bunun siyas neticelerinin iki yn bulu
nuyor: lki, btn bilgiyi arayan ve evliya topluluunu (evli
ya, geleneksel slup iinde hem cennette ve hem de yery
znde aktb olarak adlandrlrd), ideal toplumun unsurlar
olarak gren bir ruh kavramnda gze arpar. Bu ruh, onu
yoldan karma veya ele geirmeye ynelik btn teebbsle
re kar kor, en fazla mukvemeti de resm evreye (sphere)
kardr. kincisi, btn bilgiyi arayanlarn bazlar, en so
nunda, yeryznde Allhn Hkimiyetini (Kingdom of God)
yerletirmeye almasyd. Modern zamanlarda, tam bir ni-
zm- slm*nin en sistematik savunucularnn hemen hep
sinin Sf bir gemileri bulunmas tesdf deildir. Bu d
ncenin izleri Osmanl kltr ierisinde bulunmaktadr.

(*) Tm insanlarn mutlu olaca bir tarihsel dnemin geleceine olan inan
(.n.).
(2) Marshall* Hodgson, The Venture of slam, vol. II (Chicago, Univ. of Chicago
Press, 1977).

105
Bat Avrupa'da hrriyet trihi, "millenariagnostic" zlemler
ile "hrriyetsin anlamlarndan birinin ortaya k arasnda
benzer bir ba bulunduunu gsterir. Trih bir gelimenin
rn olarak hrriyet kavramnn ikinci boyutu, sosyal
gruplar arasndaki kar karya gelilerin sonucu olarak or
taya kan "hrriyetin muhtevsn deimez mtlaa etme
mecburiyetine baldr. Hrriyetin anlamn tayin etme hu
susunda drt tip kar karya geli grlyor.
1) Ortaa ncesi Batl Hristiyan "ahlk ekonomisi" fik
ri, yani, insann bencilliinin, toplumun mterek iyiliini
salayan ve ayn zamanda toplumun karlarn mstebitle
rin mdhalelerinden koruyan Allah'n yce knunlar ile
kontrol edildii ideal bir toplum modeli.
2) Kilise ve mparatorluk arasndaki mcadelelerden do
an hrriyetle ilgili kavramlar: IV. Innocent (1239-1245) ve
II. Frederick arasndaki mcadeleler, yaklamm aklaya
cak olan dnm noktalardr.
3) Batl feodaller ile monari arasndaki mcadeleler so
nucu kan hrriyetle ilgili gr: Magna Carta ve onun da
ha sonraki siyaset yazarlar tarafndan yaplan yorumu ha
reket noktamzdr.
4) Bujuvazi ile mutlakiyet olarak grlen eyin muhtelif
biimleri arasndaki atmalardan doan hrriyet fikri.
Bana yle geliyor ki, genellikle siyas hrriyet kavram
ile ifade edilmeye allan ey, bu farkl tabakalardan k
m bulunan fikirlerin bir muhassalasndan ibarettir. slm
toplumlannn medenlemelerinin ili ekici bir yn, bu ta
bakalardan ilk nn slm "mudilleri" denilebilecek kar
lklarnn bulunmasdr. Halbuki, Bat toplumlar zerinde
iz brakan feodal atmalar ve bujuvazi mcadelelerinin s
lm dnyasnda benzerleri yoktu. Bu sebeple, Mslmanla
rn, daha fazla bir "hrriyet" geleneine sahip olduklarn id

106
dia etmeleri ksmen -fakat sadece ksmen- dorudur. Halbu
ki, Magna Carta ile ok nemli bir deiiklik ortaya km
olmas dolaysyla hakszdrlar: Magna Carta ile, erken d
nem Hristiyan fikirlerinde grlen kollektif gye ortadan
kalkar ve yerini, Mslman siyaset yazarlarnn genellikle
karc bir egoizm olarak grdkleri "servetin kontrol" ile il
gili konular alr.
Hrriyetin kollektivist tanmndan uzak ikinci bir kade
mesi, bujuvazinin kendi grlerini empoze etmesi aama
snda kazanlr: Ferdiyetilik, artk zaruri olarak siyas hr
riyetle birletirilir. Bu iki kademeye slm toplumlarmda te
sadf edilemiyor; bunlarla ilgili hrriyet kavramlar modern
Mslmanlar tarafndan sistemli bir ekilde ktlenir. Er
ken dnem Batl kavram katmanlarnn slm dnyasndaki
paralelleri unlardr: a) Marshall Hodgsonun yukarda d yo
rumunda belirtildii gibi, benzeri bir millenarian gr; b)
birbirine tpatp benzeyen bir "ahlk ekonomisi" kavram; c)
din bir tabaka olarak siys hkimiyetin meriyetini sorgu
layan ulemnn rol. Bu rol, Kiliseninkinden daha az belir
gindir ve nadiren yerine getirilir; fakat potansiyel olarak
kullanma hazrdr. bn Teymiye gibi bir takm ilhiyatla
rn modern slm uyan zerinde nemli etkileri olmutur.3
Bu katmanlar, Osmanl mparatorluunda da tehis edi
lebilir. Mesel Nmk Keml rneinde, tasavvufun, onun
hrriyet fikrini ekillendiren kaynaklardan biri olduunu bi
liyoruz. Baka bir yerde, Osmanl kltrnn bu boyutunun
nemini, "yekpre" (seamless) toplum zlemini, vurgulamaya
almtm.4 Bu noktann aratrlmaya muhta bir alan ol
duuna inanyorum; nk, konu daha modern ifde ekille-

(3) Fazlur Rahman, slam (Garden City, N.Y. Doubleday, 1968), s. 89; ilk bas
ks 1966.
(4) erif Mardin, "A Note on the Transformation of Religious Symbols in Tur-
key", Turcica 16 (1984), s. 115 ve 127.

107
rinin d grnnn daha derinlerinde yatan hrriyete y
nelik modem Trk tavrnn bir unsuru gibi grlyor. Kez,
baka bir yerde de bu konuyu eriat tarafndan konulan s
nrlar (ulem tarafndan savunulan snrlar) iinde vermeye
altm;hemen hemen sivil toplum un OsmanlIlardaki kar
l olarak nitelendirilebilecek bir saha karsndayz.5 Fa
kat ok daha ilgi ekici olan, hibir sistemli moral destei ol
mamasna ramen, bugne kadar sdece" isyanlar olarak
tasvir edilen olaylarn arka-plannda zmn bir sosyal szle
me kavramna rastlanlabilinmesidir. Burada ele almak iste
diim konu budur. Bu, bana ayn zamanda ok nemli bir
noktay ortaya koyma imkn verecektir; o da udur: Osman-
l sosyal szlemesinin korunmasna katlan sosyal snflar
arasndaki ittifaklar, zamanla kkl bir ekilde deitii hal
de, bunun yrtlmesinde askeriyenin konumu ayn kald.

2. Osmanl f,Zmn" Szlemesi

Mays 1876da bir grup Osmanl paas, 1861den beri


saltanat sren Sultan Abdlazizi tahttan indirdi; bylelikle,
Osmanl i ve d politikasnda bir tereddt ve aknlk d
nemi sona ermi oldu. Paalar, Osmanl mparatorluuna
kalc bir ynetim biimi kazandrmak niyetindeydiler; onla
rn bu mdhalesinden 1876 ilk Osmanl anayasas dodu.
Sultann kaba bir ekilde tahttan indirilii mnferit bir olay
deildi: Bunun Osmanl kontekstinde uzun bir trihi bulu
nan, gzden dm sultanlar aleyhindeki ayaklanmalar
zincirinin bir halkas olduu gyet aktr. Bu sebeple, Tr
kiye'nin modernlemesinde anahtar bir trih olan 1876 yl,

(5) erif Mardin, "Le Concept de Socit Civil en Tant Oelements dApp-
roche de la Socite Turque", Les Temps Modemes, 39 (1984), ss. 53-65.

108
Osmanl trihinin uzun gemiinde merkez bir dnm nok
tasn, yni Osmanl siyas sistemini destekleyen meriyeti
ve bu sistem iinde bile sezilebilen kurumlam protesto
glerini akla getirir.
Osmanl trihi boyunca gzlemlenen isyanlar, elbette, ye
nieri ayaklanmalar, erfin kendi nfuzlarn artrma giri
imleri, muhteris ehzdeler veya onlarn anneleri tarafn
dan ynetilen saray entrikalarnn bir arada harman edildii
bir uvaldan ibrettir. Fakat, anari ile, ok hakl olarak
"halk isyanlar" diye isimlendirilen hdiseler arasnda bir
ayrm yapmak zorundayz. Burada, hakl bir sebebe daya
nan Osmanl isyanlar ile, mer bir ayaklanma teorisinin
zmn destei ile ortaya kan ayanlanmalarn Osmanl tri
hi iindeki seyrini ele almamz ve bugne kadar bu hususa
kimsenin vermedii nemi vermemiz iin yeterli sayda se
bep vardr. Gemie baktmzda, balangcndan bugne
kadar Bat Avrupa demokrasi trihinin de bir dizi birbirle-
riyle ilgisiz iddet ve entrika servenlerini andrd unutul
mamaldr.
Zikretmi olduum kendini hakl gsterme tutumunu
aka ortaya koyan Osmanl halk ayaklanmalarnn dinami
i, ileyi ekli zamanla deimekle birlikte, yzyllar boyun
ca temel zelliini korudu. Ordu, yenieriler ve daha sonra
generaller rneinde, Trkiye'de bu Osmanl siyas dengesi
nin korunmasnda rol oynad. Bununla berber "kamuoyu"
denklemin br yn; halk ayaklanmas dediim eyin z
idi.
Modern Trk demokrasisinin gelimesinde nisb bir vas
ta (facility) olarak kabul edebileceimiz halk hareketleri iin,
ancak bu tr uzun sreli bir meriyet kalbnn (pattem)
gcne -hem bu meriyetin sreklilii ve hem de kalbn e
kil deitirmesi asndan- bavurulabilir. nk, gerekten,

109
dier Ortadou lkelerinden daha fazla kurumlama gste
ren ve bu lkenin bir dizi kendi kendisini snamadan baa
ryla kmasna imkan veren Trk trihinde halk, eitliki,
demokratik bir nesil srekli var olmutur. Trk halknn b
tn kesimlerinin politikay kendilerine ait bir saha olarak
grmeyi srdrm olmalarndaki srar, bu demokrasinin
muhtevasnn sadece bir yndr. Halkn demokrasi taleple
rinin vsatinin hkmdarlar uyarm ve daha dikkatli y
rmee zorlam bulunmas, madalyonun dier yzdr.
Bununla birlikte, Trkiye'nin 1876dan beri mruz kald
bir dizi asker mdhalenin, imdiye kadar srekli bir as
ker rejimin olumasyla sonulanmamas dikkate deer. S
rekli olarak gidip gelen, tekrarlanan bu mdhalelerin, so
nunda yine sivil rejimlere yerini brakmas, bir sr, Trk top-
lumundaki gzle grlmeyen bir gcn eseridir; fakat sul
tanlarn, kendilerini sokakta oluan isyanlarn temsilcilerine
teslim etmeleri ile ilgili boyun eme hikyelerini hatrlayan
kiiler, ayn sistemin geleneksel dnemlerde de iledii yo
lunda iretler bulacaklardr. Zamanmzda bu "kollektif
temsillerin (represantations) hl baz nemli kalntlar
bulunmaktadr. Akas, bu olduka detayl bir ekilde ince
lemee deecek trih bir kalp (pattern)tr. Byle bir al
mann hareket noktas, bildiimiz gibi Osmanl memurlar
tarafndan yazlan veya Osmanl memurlarnn yazdklar
kronikleri kullanan kiiler tarafndan yazlan Osmanl tri
hinin gerek mahiyetini tespit etmek olacaktr. Bylece, me
murlarn "anari olarak grdkleri eylerin, onlarn zikret
medikleri veya zikretmekten kandklar gerek sebepleri
bulunduu ortaya kar. Osmanl toplumunu anlamak iin
ayn zamanda, armlarndan dolay kullanmakta tered
dt ettiim bir ibre olan "Osmanl sivil toplumu'nun meka
nizmas denilebilecek eyi, tekrar yakalamaya almamz

110
gerekir.
Bu mekanizmalarn nasl altn anlamaya 1839da
Glhne Hatt- Hmyunu olarak bilinen beratn ilanyla
balayan Batllama reformlarnn balang dnemine te-
kaddm eden Osmanl kadm rejimini, toplumunu ve devle
tini tasvir ederek balayabiliriz. Osmanl devletinin temelin
de, zengin bir din gruplar mozayiini, airet birliklerini, et
nik unsurlar ve mreffeh (veya yar mreffeh) ehirleri yek-
pre bir at altnda tekilatlandrmaya muvaffak olan bir
merkez bulunmaktadr. Osmanl memurlar, OsmanlIlardan
nce yaam olan Mslman imparatorluklarn baarama
dklar bu sentezi baarm olmakla iftihar ederlerdi. Bu gu
rur, devletin Mslman nitelii kadar, Osmanl devletinin
karakteristik bir zellii olan merkez mekanizmadan kay
naklanyordu. Devletteki bu karakteristik gurur (azamet),
birbirinden olduka farkl iki eilim sergileyen karmak bir
eitim sistemi ile de dorulanmak tayd: Din eitim sistemi
ve Enderuna ve buradan da asker ve idri grevlere gelme
yi salayan sistem. Bu balamda, klasik Osmanl siyas teo
risinde din ve devletin birbirinin ikizleri olarak tasvir edildi
i, ancak phesiz bunlardan devletin daha fazla eit olduu
grlebilir. Bu durum, ayn zamanda adl sistem, ml sis
temle btnlemi asker mobilizasyon sistemi, piyde ve s-
vrilerden oluan dim ordu, sicil ve muhsebe sistemi ve
gayri mslimlerle ilikileri dzenleyen adem-i merkeziyeti
bir sistemle de destekleniyordu.
Bu siyas dzenlemelerin en ilgi ekici ynlerinden biri,
tara erf ve airet reislerine kar benimsenen tavrd. Bu
tavr, sz konusu nderlerin mahall nfuzlarn, hayatn bir
gerei, bir veri olarak onaylamt; fakat her ne zaman fr
sat bulduysa, merkezden atanan memurlarla onlarn nfuz
larn krmaya almt. Timar sistemi, imparatorluun ge

lil
nileme dneminde, merkezin tara zerindeki bu tr bir de
netimine imkn verdi. Ne var ki, timar sistemi kt za
man bile, eskiden uysal olan sipahiler veya onlarn halefleri,
kendileri iin merkezdeki memurlarn devredemeyecei ei
grlmemi imtiyazlar ve yetkiler istemeye baladlar.
Ksaca, Osmanl memurlar devlet mekanizmas ile b
tnlemeyen gler tarafndan ele geirilen herhangi bir im
tiyaza kar, sadece phe ve hakaretle doluydular. Onlar,
devletin zaafndan faydalanarak ele geirilen imtiyazlar sk
sk geersiz hle getirdiler. 1808de ordularyla birlikte Os
manlI bakentine zorla giren Osmanl tara ynnn zirvede
kald yllarn sadece on yl srmesi anlamldr. En genel
anlamyla Osmanl devleti, krallk mlkleri, eyaletler, imti
yazl ehirler ve topluluklar, niversiteler ve yksek rtbeli
memur gruplan gibi Batda var olan hkm gruplann geli
mesine katiyyen izin vermedi. Bu yzden, Bat Avrupa sos
yal yapsnn bir blm Osmanl devletinde bulunmamak
tayd. Montesquieu, bu tr "ara gruplar'n bulunmayn,
szde Dou despotizmini karakterize eden bir ey olarak ifa
de etmekteydi. Fakat Montesquieu, yabanc siyas sistemle
rin ileyiini daha ok kendi siys sisteminin birimlerine
gre gren birisiydi ve bu yzden, o birimlerin yabanc lke
lerde bulunmayanlanna dikkat etmekteydi. Bu yaklam,
balang iin phesiz faydal bir mukyese olabilir; fakat
yabanc bir sistemin iten nasl yaplandn anlamann yo
lu deildir ve kesin olarak Osmanl mparatorluunun asl
sosyal zembereini renmenin yolunu gstermez.
Konuya sultanla balayalm. Sultan devlet mekanizmas
nn zirvesi idi; memurlarla ilikisi ataerkil-patrimonyaldi.
Sultan iin Osmanl lkesi, byk bir oikos, zerinde lh
yetki ile hkm srd bir aile kurumu idi. Oysa bu, tablo
nun sadece bir yz idi; nk, gemie baktmzda, ulta-

112
nn meruiyetinin kendi kiiliinden deil, aksine hnednm
sembolik jgcnden kaynaklandn grebiliriz. Sultanlar,
ahs olarak olduka savunmasz idiler ve ou kez gayri
memnun zmreler tarafndan tahttan indirilmekteydiler.
ununla beraber, bu topluluklar, hnednm biztihi kendi
sini korumada titizdiler.
Trk ve Batl trihiler tarafndan ortaya konulan pers
pektife gre, burada ele aldm isyanlarn, saray hizipleri
veya Osmanl tahtna kendi oullarn kartmak isteyen
muhteris anneler tarafndan plnlanp organize edilen ayak
lanmalardan hi de az olmad anlalyor. Fakat, bu olayla
rn ikinci bir defa okunmas, bize, onlarca yerine getirilen
fonksiyonlarla ilgili farkl bir gr salayabilir; Osmanl te
baasna koruyucu bir kalkan salayan ve uyulmas mecburi
olan Osmanl toplumundaki mevcut sosyo-ekonomik dzen
lemelerle ilgili bir kavram, yani Osmanl toplumunun ahlk
ekonomisi denilebilecek bir dnceyi ortaya karabilir. Bu
toplum gr, sultann uyruklaryla zmn bir szlemeyi,
eer tahtn korumak istiyorsa, uymak zorunda olaca bir
szleme fikrini ihtiva etmekteydi.
Ortadou zerine uygulanabilecek bir zmn sosyal sz
leme fikri, Edmund Burke III tarafndan yaplan Ortadou
toplumlar incelemelerine anahtar bir katkdr. Bunu anla
mak iin, slm bir kavramdan ilhamn alan Osmanl top
lumunun bir zelliine geri dnmek zorunda kalacaz. Bu
grn temelini, btn toplumu, iyilii emir ve ktl
menetmekle grevlendiren bir Kurn yetinden alnm ta
savvur oluturuyordu. Hkmde belirtildii gibi, bu temel
bir din ykmllktr. "Ktlk", slmn koyduu normla
ra uymama olarak tanmlanr; ne var ki, slm toplumu, ay
n zamanda siyas bir topluluk olarak da tanmland iin
iyilii "gzetme" ilkesi, siyas alanda da geerliydi. "yilii

113
gzetme ilkesi nin bir uygulama sahas, hisbe kurumunda
grlebilir. Osmanl imparatorluumda ktisap Aas memu
riyeti eklinde karmza kan bu slm kurumun sorumlu
su muhtesibdi.

"Suba tarafndan atanan ve kadnn kontrolnde i ticaret ve


arlardan sorumlu olan bir memur, her byklkteki ehirde
bulunurdu. ilk nceleri sdece skun efi olarak bilinirdi. Son
radan hisbeden sorumlu memur anlainnda daha din bir terim
olan muhtesib unvan kullanld. Bu memur, teoride kamu ah
lkyla, kadnlarn ve gayri mslimlerin tavrlar, din ykm
llklere ve meslek ahlk kurallaryla ilgili her meseleye m
dhalede bulunarak iyilii emretmek ve ktlkten nehyet-
mekle grevliydi. "e

Osmanl halk isyanlar boyunca, isyanclar tarafndan


ileri srlen iddialarn, devletin, iyilii emretme mkellefi
yetini yerine getirmedii zaman, Islm cemaatini eski duru
muna dndrme gibi grevlerin muhtesibe it olduunu vur
gulayan iddilar olduu grlr.
Bu sadece hkmdarla halk arasndaki zmn szleme
anlayna mahsus bir ipucudur. Bu ipucunu pekitiren daha
nemli bir argman, Osmanl halk isyanlarnn izlemi oldu
u deimez rntdr. Bu tr bir isyann ilk evresini, sul
tan ve memurlarn ktlklerinin konuulduu dedi-kodu
fasl oluturur. Ayn devrede, sz konusu kampanya camiler
de verilen vaazlarda sosyal kntnn genel durumu ine
lemeler yoluyla iddetlendirilir. Uyarlar, bazan olduka do
rudan bir biim kazanabiliyordu. 1730 Patrona isyanna te-
kaddm eden yl iinde sarayn duvarlar iki gn boyunca -6

(6) Claude Cahen, Economy, Society and lnstitutions, The Cambridge His-
tory of Islm, vol. 213, Islamic Society and Civilization, ed. P.M.Hold, vd.,
(Cambridge, Cambridge University Press, 1977), s. 529.

114
failleri tutuklanmakszn- ta yamuruna tutulmutu. sya
nn nc evresini, silahl kuvvetlerin ibirliine ekilmele
ri olutururdu. Bu noktada, yenieriler devreye girerdi. sya
nn taraftarlarn oaltmann allagelmi bir yolu, ar-
pazar kkrtmakt. Bu kkrtmann, yenieriler veya ulem
tarafndan yrrle konmas mmknd. ou kez, ilmiye
talebeleri de onlara katlrd. Btn bu evrelerde, isyanlar
adna ileri srlm gerekeler vard ve bu gerekeler, yne
tici snfn kendi szlerini tutmama kusurunu ilemesine da
yanak oluturan iddilar olarak zetlenebilir.
Kayda deer olan yn, isyan, kendilerince kararlatrl
m szlemenin yeniden kurulmas hedefini atnda ve ye-
njjerilerin veya s nderlerin tek ynl talepleri biimini al
dnda, ar-pazar esnf ile ulemnn "sivil kesimleri nin,
sistemi dengede tutmak ve taknlklara mdhale etmek
amacyla, kar harekete girimeleridir. IV. Murad (1624-
l^ ym saltanatnn ilk yllarnda eyaletlerden gelen isyanc
askerlerin, stanbulu igl etmeleri srasnda veya Patrona
isyn (1730) esnsnda, ya da yenierilerin 1826 ylnda im-
h edilmelerinden nceki olaylarda grlen durum budur.
Ayaklanmalarnrgtlenmesini mmkn klan ey> yeni
erilerin kendilerinin bir paras olan "ar" ahlisini ie ka
rtrmalarndan baka, onlarn -modem zamanlarda olduu
gibi- klalarnda hapsedilmemi olmalardr. O zaman, isya
nn biri asker, dieri sivil iki boyutu olduu ve her ikisinin
birbirinin pei sra almasnn gerekli olduu fark edilir.
Gerekten, burada tasvir edildii ekliyle "halk isyanla
r", yenierilerin giderek artan miktarda -XIX. yzyl bala
rndaki en enteresan slahat tekliflerinin yazarlarndan biri
olan Koca Sekbanbanm canl anlatmyla- pazar yerindeki
"manav, bakkal ve frnclarn"7 mesleklerine el atmalar y-

(7) Koca Sekbanba Risalesi, haz. Abdullah Uman (stanbul, Tercman 1001
Temel Eser, tarihsiz), s.32.

115
znden, zayflam gibi grnyordu.
Yenieri Oa'nn 1826 sonra, halk is
yanlar taleplerini destekleyecek g temelinden mahrum
kalmt. 1839da balayan Batc reformlar, ynetim merke
zinin dorudan doruya idresi altnda olan, daha iyi disipli
ne sokulmu ve askerlerle sivillerin birbirleriyle kaynama-
lrn izin vermeyen yeni tip asker hayatn ats altnda tu
tulan yeni bir orduyu meydana kard. Ancak, yine de eski
Osmanl kar koyma ve isyan geleneinin ksa srede yeni
bir biim altnda nmze kmas dikkate deer. Sz konu
su olay, faillerinin eitli cezlarla mahkm edilmeleriyle so
nulanan ynetime kar bir komplo giriimi olan, 1859 Ku
leli Vakasdr. O, toplu olarak Gen Osmanllar diye bilinen
Nmk Keml ve arkadalarnn temsil idresine ynelik is
tekleri andran bir hareket olarak dnlmtr. Eylemin
yaps, bizim amzdan son derece ilgi ekicidir. Kuleli
Vakasmn iki elebasndan birinin ilmiye snf yesi oldu
u meydana kmtr. Yeterince ilgi uyandracak bir ekilde
ad geen kiinin, Aydnlanmann fikirlerine kazandrlm
olmasndan deil, fakat aksine Tanzimat reformlarn bala
tan Batclarn, geleneksel Osmanl hrriyetlerini inedikle
rine inanm Nakibendi tarikati yesi kktenci bir Msl
man olmasndan dolay, daha liberal bir siyas rejimi hedef
leyen bu harekete katlmadn gryoruz.
Durum imdi ayn (1859) hareketin bir Osmanl paas
olan ve 1848 yl Avrupasnn fikirlerini kendince yaymaya
niyetlenmi ikinci liderinin Polonyal bir srgn olmasndan
dolay, biraz daha belirsizlik gstermektedir. Burada grd
mz, geleneksel Osmanl hrriyet gr ve halka zg
meruiyet kalb ile farkl kklerden gelen daha yeni bir d
ncenin yava yava bulumalardr.
Ulem ile XIX. yzyl liberalizmini temsil eden kiiler

116
arasndaki ittifak, Osmanl Trklerinin daha gen bir kua
nn anayasac hareketin nderliini ele geirmeleriyle, de
vam etti. Bu adamlar; 1865 yllan civarnda grlerini yay
maya balayan Gen Osmanllar, bir yandan Hriciye Nez
retinin Tercme Odasinda yetimi gen brokratlardan,
yani Batiya ynelmi laik memurlardan, dier taraftan da
gazeteci - medreseli Ali Suavi ve ayn duygulan paylaan ki
mi ulemdan ibaret bir nderlik konumuna sahiptiler. Asln
da, hareket iinde asker yeler sadece kk bir aznl
oluturuyordu; fakat Hseyin Vasfi Paa gibi hrriyet zeri
ne ateli makaleler yaymlamayan ama sultann kayna
arpp batrmay ngren bir plan hazrlayan asker ahsla
rn en sekinlerinin katks zerinde durulmaya deer bir
noktadr. O, neriyat dnyasna admn atar atmaz Cenev
rede, Paris Komnmn fikirlerinin propagandasnn yapl
d en radikal Yeni Osmanl gazetelerini yaymlad. Ayn za
manda, skenderin Dmn en sonunda kesip atacak as
ker bir cunta da oluacakt.
u halde, Osmanl geleneini srdren model, tek idi. Si
viller ikyet eder (imdi gazete makaleleri vastasyla), din
adamlar onlarn protestolarna hakllk salarlar ve cmi-
lerde cuma vaazlaryla honutsuzluu yayarlar ve askeriler
de rejimi devirmek iin gerekli gc elde ederlerdi. Gerek
ten de, Kemlin Osmanl zmn szlemesini yrten mek-
nizmanm farknda olduunu biliyoruz. Hrriyetteki makale
lerinden birinde yle diyordu:

'nsanlar Vaka-i Hayriyeden beri dncelerini aklamaktan


alkoyan, Halite binlerce yenierinin ryen cesetlerinin g
rn tsyd; nk yenieriler devlet adamlarnn basksna bir
kar g oluturuyordu."8

(8) Namk Kemal, "Usl- Meveret Hakknda Mektuplar*, Hrriyet, 14 Eyll


1868, s.6.

117
Bununla birlikte, bir bakmdan tcirler, esnaf ileri gelen
leri, ulem ve askeriyenin ittifaknn istenilen noktaya ne
zamana kadar ulaaca hakknda bir atlak ortaya kacak
t. 1860'larda Yeni Osmanllar birden bire, kendileri ile o
denli yakn alan dierlerinden hatr saylr lde farkl
grlere sahip, ilk ideolojik gazeteyi, Muhbir*i, karan ate
li bir slm tahrikiyi, Ali Suaviyi, kefettiler. Yeni Osman-
llarn liderlerinden hem Namk Kemal ve hem de Ali Suavi,
parlamenter ynetim ve osmanl anayasas iin eriat*in fel
sefi bir temel saladna inanyorlard. Ne var ki, bununla
birlikte onlarn fikirleri birbirlerinden tamamen farklyd.
Nmk Keml, evrensel oy hakknn deitirilmi bir biimi
ni benimsiyordu. Ali Suavi byle deildi ve Avrupa'da "ka
saplara oy hakk verildiini fark ettii zaman sarslmt.
Nmk Keml, halkn temsilcileriyle doldurulan "meclislere
inanyordu. Ali Suavinin demokrasi tablosu, mee aacnn
dibine oturup, tebasmn ikyetlerini dinleyen bir sultandan
teye gemiyordu. Ksacas, daha eski bir ittifakn dayand
meruiyet temeli anmaya balamt. Keml ile Suavi ara
sndaki fikir ayrl, mert bir sistemde slmn oynaya
ca role dir farkllklardan deil, topluma deiik alardan
bakmaktan kaynaklanyordu.
eriat zerinde stn-kr bir ekilde uyumakla birlik
te, Nmk Keml ve Ali Suav, daha derin bir dzeyde birbir
lerinden ayrlyorlard. Her ikisi de Osmanl mparatorluu-
nu kuvvetlendirmek iin Bat teknolojisinin benimsenmesin
den yana idiler. Ancak, Keml, sosyal ilikilere anlam ver
mede yeni bir takm kavramlar kullanyordu. Ali Suavi, e-
riatin belirli bir felsef "masumiyet" olarak tasvir edilebile
cek bir eyle bir arada kabul ettii bir dizi uygulamalar, de
erleri ve alkn olunan trden ereveleri (mee aacnn
altnda oturan sultan imaj, bunu olduka net bir ekilde

118
gsterir) beraberinde getirdiini grmt. Nmk Keml
iin, siyas ilikilerin yeni bir yaps istenilir bir ey olmutu
ve eriat, onun tarafndan teklif ettii siyas projeye felsef
temel salamak amacyla -deyim yerindeyse- "kullanlmt."
Nmk Kemlin tavn, Bat dnyasyla balantl, yeni
bir snfn, kelimenin en geni anlamyla "bilgi snf" ad ve
rilen snfn ykseliinin karakteristiklerinden biri olarak
tasvir edilebilir. Bu snf, meriyetini belirli bir bilgi tr
nn kendilerince tercih edilmi yaklam olmasndan alan
bir topluluk olarak dnlebilir. Toplumun dinamiini be
nimsenmi sosyal dzenin grnen yznn gerisinde bul
maya kalkm bir yntem, bu bilgi tarzyla bir arada gel
mitir. O kadar ki, Namk Keml, benimsemi olduu bu tu
tumla eriatin "tesinde" daha yksek bir tabi hukukun bu
lunduunu grmt. Ali Suavi iin hakik model, Osmanl
devletinin altn a idi. 1890h yllarda Hamd sistem altn
da en iyi eitimi alm kiiler, kendilerinin "bilgi snf"n
oluturduklarn sezmeye balayan askerlerdi. Jn Trkler,
bu yzden Abdlhamide kar, gizli tertiplere giritiler.
1890lardaki yeni bir gelimenin sonucu olarak, ayn zaman
da toplumla ilgili eski zmn szleme anlaynn tamam
deimi oldu. Takip edilmesi gereken artk iyilie dir din
ideal deil, bilim araclyla toplumun korunmasna ynelik
laik ilke idi. Atatrk, sonradan bu meriyet fikrini devral
mt. Bu noktada ikinci bir atlak ortaya kt: arnn
idealleri, ikinci kuak muhaliflerin, Jn Trklerin, idealle
riyle taban tabana zt bir duruma geldi. Laik bir entelejensi-
ya -ki o sralar asker mekteplerde ekillenmiti- ile ulem
arasnda 1860 yllan gibi erken bir tarihte ortaya kan itti
fakn ayns 1890l yllarda daha byk bir gle yeniden
domutu. Osmanl mer protesto geleneine Yeni Osman-
llar ve Jn Trklerin kar klan asndan baktmz

119
taktirde, bundan byle artan bir nem tayan bir gelenein
dnmnn balangcna iret ettiini grrz. Iemalist
Trkiye, bu tr bir meruiyet temeli zerinde kuruldu ve ik
tidar bu "bilen'lere emanet edildi.
Sultanca ynetilenler arasndaki zmn sosyal szleme
kurumunun Osmanl mparatorluumda yle kesintisiz bir
tarihi olmutur ki, silinmez izler brakm ve bu szlemenin
gzle grnmeyen syas mrekkebi XX. yzyl Trkiye'sinin
liderlerinin ve onlarn taraftarlarnn tavrlar -ve ayrca si
yas yetenekleri- zerine damgasn vurmu olduundan
emin olabiliriz.
Bu gizli deerlerin evvelce nasl altklarna dair XIX.
yzyldan iki rnein zikredilmesi gerekir. Cevdet Paa, ilk
defa "kamuoyu ile zdeletirdii bir sosyal ilikiler evresi
nin nasl farkna vardn bizlere aktarr. 1870 ylnda o
unluun "Allahsz" olarak bildikleri Sadrazam Ali Paamn
cenaze treninde cemaatten merhumun gnahlarnn aff
iin du etmeleri istenildiinde, hi kimsenin azndan tek
kelime kmamt. Cevdet Paa, stanbul halknn umulma
dk bir ekilde "sessizlii seme' leri karsnda afallamt.
Gelenek, toplumun daha alt snflarnda meramn anlatacak
vastalar bulurken, sultan dzeyde de anlatma ship ol
mutu. Sultan Abdlhamidin Bambeyincisi Tahsin Paa,
vaktiyle Byk Britanya sefirini kstahlndan dolay, sul
tann tokatlamak iin iddetli bir arzu duyduunu ve onun
bir memur olduunu hatrlamasndan dolay kendini tuttu
unu kendisine sylediini aktaryor. Kulland "memur"
kelimesi, genellikle daha gsterisiz armlar akla geti
rirdi. Abdlhamid, bir memura ilikin bu tr hrriyetleri ka
bul edemeyeceine Tahsin Paa'y inandrmt.
Ulemnn yeni toplum kavramlarna uyum gstermele
rindeki yetersizliklerinden dolay, Trk hrriyet tarihi gide

120
rek artan bir lde, laik entelektellerin ilevi olmutu.
Trk ktlelerinin uzun tarih tecrbelerini "n" -veya "ikinci
dereceden demokratik" kuramlarla glgeledii iin, bu bir t-
lihsizlik olmutur. Sadece bu tecrbeden kaynaklanan gr
nmn yardmyla, ok partili siyasetin daha ge bir zaman
da ortaya ktn grebiliyoruz. Halk tecrbesinin, ahs
haklarn korunmasna ynelik bir hrriyetin evresinde de
il, ama toplumun ileyiinin istenilen tarzda tutulmasyla
ilgili kollektivistik bir hrriyet anlay etrafnda odaklat-
rldnn bir kez daha vurgulanmas gerekiyor.
Trkiyede demokrasinin derece derece kurulmasyla ilgi
li Mustafa Kemalin fikir kkenleri hakknda ok ey sylen
mitir. Mustafa Kemal olarak Trkiyeyi ynetecek olan kii
neler okumutu? Grlerini nereden almt? Bir paa, kar
mak siyas speklasyonlar byle berrak bir ekilde kavra
yacak duruma nasl ulamt?
Bu sorulara cevap olarak, onun Montesquieu ve Rous-
seauyu okuduu -ki dorudur- veya iyi bilgi aktaran Trk ve
yabanc basn okuma frsat bulduu, yahut bir Osmanlnn
alabilecei en iyi eitimi ald -ki o da dorudur- sylenilebi
lir. Oysa, bir Franszn, kamu ilerine shici bir katlm sis
temi ve demokrasi uruna mcdelesi (M.Kemalin) diye ad
landrd eye en salam bak asnn Osmanl sosyal sz
leme geleneinde olduu grlmektedir. Bu gelenein, belir
siz ve dank olduu dorudur. Zaman iinde deiime ura
tld da dorudur. Ama, o Trklerin gndelik hayatlarnn,
yaayan, hareketli, yank uyandran bir esidir. Modern de
mokratik kuramlara dair fikirlerle birlikte, Trk toplumu-
nun gl, ekillendirici bir unsurudur.
Atatrkte, halka seslenmede bir kolaylk, demokrasiyi
destekleyen delilleri gelitirmede bir yetenek, demokratik
srelere duyulan gerekten benzersiz bir ballk grd

121
mz halde, yle ok youn bir siyaset teorisi karmza k
maz. Kemalizmin sahip olmas gereken bireyci ve kollekti-
vistik cephelerinin izah zor deildir. Bireycilik, Bat hakkn
da bilgi edinmekten ve onun giderek artan bir lde nfuz
ettii bir dnyada yaamaktan kaynaklanyordu; kollekti-
vizm ise, bir Osmanl miras idi.
ok partili demokrasi, geleneksel ekillendirici eilimle
rin baka birini harekete geirmi oldu: Sz konusu olan ule
m ile halk gleri arasndaki ibirliine geri dnlmesi idi.
Tpk Atatrk rneinde olduu gibi, Osmanl arka-planna
bavurmakszn, onun sivil hrriyetler ve halk katlm siste
mine ilikin incelikli fikirlerini izah edemeyiz; bu sebeple "si
vil hrriyetlerin korunmas ve siyas katlmaya dair istekle
rini merulatran halkn hissettii bir gelenein yardm ol
makszn, 1946dan sonra Trkiyede ok partili demokrasi
nin berraklamasn da anlayamayz.
Trkiyede tara ahalisinin, Mill Mcdele boyunca bir
denbire ortaya kan siyas tekilatlara dayanarak dikkat e
kecek derecede ileriye gtrlm olmasnn bir belirtisi,
Milli hareket balad zaman, yabanc igaline kar muka
vemeti rgtlemek amacyla -ou durumda mahall ulem
nn nderliinde- kendiliinden oluan komite yaplarnn
Trkiyenin drt bir yannda gzkmesidir. Modern parti r
gtnn ok daha ge bir zamanda gcn kazanmas, ayn
esastan ileri gelir. Trkiyenin siyas kutbunda ortaya kan
u veya bu deiim hakknda ne dnebilirsek dnelim,
Trkiyede hrriyet meselesi ve onun geleceine dair yapabi
leceimiz analiz, bu birbirinden ayn, fakat ayn zamanda
birleen eilimler zerinedir.

122
"M ecellenin Kaynaklar zerine
Aklayc N otlar *

eviren: Yusuf BAYRAKTUTAN

M ecelle adyla bilinen XIX. yzyl Osmanl hukuk tedvi


ni, Osmanl mparatorluumun bu yzyldaki adl evriminin
bir rn olarak gsterilir. Makul grnen bu aklama ke
sin hkm vermenin zorluunu da im eder. Bu aklama
basit ve makul olmakla birlikte, Mecelle'nin hukukun yeni
den sistemletirilmesi ihtiyacn karlamak zere hazrlan
d ve bu ihtiyacn yeni domakla birlikte Tanzimat boyun
ca (1839-1878) tedricen kurulan Trk mahkemelerini dour
duunu da ihtiva etmektedir.
Grlebilecei gibi Osmanl adl evrimini basitletiren bu
yaklam, Tanzimat boyunca Osmanl adl geliimini ve Me
cellenin ortaya kmasndan nce birbirinden ayrlmas gere
ken nemli unsurlar gizlemektedir.

O Bu makale, The Mslim World [Vol.51, No.3, (July 1961) s. 189-196 ve


Vol.51, No.4 (October 1961), s.274-279]da "Some Explanatory Notes on
the Origins of the Mecelle" adyla yaymlanmtr.

123
Trk adl modernizasyonunun byk unsuru unlar
dr: 1) Osmanl ticaret mahkemelerinin douuna yol aan
etkilerin belirlilii, 2) Yeni ceza hukuku sistemini hedefleyen
farkl gler, 3) Mecellemin ortaya karlmas ile sonulanan
eilim.
Habercisi "karma mahkemeler" olan Osmanl ticaret
mahkemeleri, ksmen deien ticaret dnyasnn Osmanl
toplumuna yansmas, ksmen de bakentteki Avrupal diplo
matlarn basklar sonucu kuruldu. Mecelle yabanc mdaha
lesi, yerli reformist eilimler ve Osmanl muhafazakr reak
siyonu arasndaki atmann rn iken, ceza kanunu ya
banc basklarn ok daha dolayl ve dahil reformlarn niha
sonucuydu. O ayn zamanda sz konusu gler arasndaki
uzlamann da bir ifadesiydi.
Bir lde birbirine karan bu eilim, genel olarak
Osmanl kanun ve adl reform almalarn, zel olarak da
Mecelle ile dzeltilebilecek ayr ayr zorluklar temsil etmi
lerdir.
Osmanl mparatorluumda hukuk evriminin ve yeni ka
nunlar kabulnn gerek mans, ancak yukarda tasvir edi
len zorluklarn ayr balklar altnda incelenmesiyle kavra
nabilir.

I. Ticaret Mahkemeleri

T anzim at adyla bilinen Trk reform dneminin, 1839-


da balamasndan ok nce eriatn slm toplumlarmda bile
hayatn btn ihtiyalarn karlayamadna dair iaretler
vard. darenin yarg yetkisinin, giderek genileyen llerde
yarg organlarnn stne karld akt: Bu durum eria-
tin hakim olduu sahalarda mevcut olan karma mahkemeler

124
kmesinin yetki snrlarn belirlerken karlalan bulank
lkta da grnyordu. XVIII. yzylda Osmanl mparatorlu
unda eriatin bekileri olan ulema zmresinin k ile
birlikte, durum arlamt. Bununla birlikte XIX. yzylda
Osmanl mparatorluumun ticar ilikilerinin yapsnda
meydana gelen deimede grlecei zere, imparatorluk
ekonomisinde yava fakat istikrarl bir dnm gerekle
tirme yoluyla eriatin kabuunu atlatacak bir dizi baskdan
birincisi harekete geirilmi oldu. Avrupa ile ticaretin artma
syla yerlemeye balayan ticar tartmalar eriat haricinde
zmeyi amalayan metodlar ortaya kt.
Avrupa ile ticaret, ilk zamanlardan beri zel lisanslara
sahip olanlarla snrlandrlm bir faaliyetti. nceleri bu li
sanslar sadece AvrupalIlara veriliyordu. Bu tccarlar Avru
pa tccar olarak biliniyordu. Sonralar bu imtiyazlar, gayri
mslim Osmanllara ve nihayet Mslman Osmanlk.ra da
verildi (1810-1225).1
Bylece yeni bir isim bulunarak, Mslman tccarlar
Hayriye tccar olarak anlmaya baland. Her kategori de
beratl, mektup panenti hamilleri olarak bilinmeye balad
lar. Bunlarn hepsi, ticar davalarda eri mahkemelerin yar
glama yetkisinden muaftlar.1 2
rnein bir beratta, tacirlerin hangi kategoriden olursa
olsun Osmanl Ticaret Bakanlnn bir grevlisi tarafndan
bakanla veya anlamazlklar zmleyecek ticaret mahke

(1) Osman Nuri (Ergin), Mecelle-i Umr-u Belediye, (stanbul, Matbaa-i Osma
niye, 1338:1922), s.680.
(2) Ayn milliyete mensup veya farkl milliyetlere mensup iki yabanc veya bir
Osmanl ve bir yabanc arasnda doan ceza sularla ilgili er yarglama,
yabanc gler ve Osmanl mparatorluu arasnda akdedilen antlamalarn
hkmlerine gre belirleniyordu. Bu antlamalarn detay iin bkz. Halil Ce-
maleddin, Ecaribin Memalik-i Osmaniyede Haiz Olduklar Imtiyazat- Adli
ye, (stanbul, Hukuk Matbaas, 1330-1332: 1911-1912, 1912-1914), s. 348,
395, 430.

125
melerine arlabilecei belirtiliyor, davada hapsedilmesine
karar verilmesi durumunda ceza, bahsi geen bakanlka in
faz ediliyordu. Bir tacirin, dier kategoriden bir tacirle olan
anlamazlklarnda ise yeleri bakanlka seilen ve ehben
der, ehbender yardmcs ve aralarnda anlamazlk kan
gruplardan seilecek yelerden teekkl eden bir mahkeme
tesis edilerek davay zme balayacakt. Beratlarda, ayn
zamanda bu zel mahkemelerde kullanlacak olan kanunun
Kaide-i Tccar kanunu olduu da belirtilmiti. Gruplarn r
zasyla gerek duyulduunda anlamazlk, Ticaret Bakanl
nda mahkemeyi elinde bulunduran Umr- Nafa Mft
s n e gtrlyordu. Bavuru mercii ise eyhlislm*d.3
Bu tr bir kaza prosedr, mahkemelerde uygulanan rf
ve dier kanunlarn eriat nazarnda geerlilii olmamasna
ve birok noktada farkllk bulunmasna ramen yasaklan
myordu.
Yeri gelmiken, yukarda tasvir edilen beratta grld
ne benzer ekilde Ticaret Bakanhnca tanzim edilen tica
ri yarglama hususunda bir aklamada bulunalm. 1830lar-
da balayan reformist eilimlerin iddetlenmesi 1838de Os-
manl Ticaret ve Ziraat Meclisi4 (Meclis-i Ticaret ve Ziraat)-

(3) Ergin, Mecelle..., s. 683. Bu, 1839da Ticaret Bakanlnn kurulmasndan


sonra takip edilen uygulamayd. Mamafih bir yazara gre karma yapdaki
organlar tarafndan ticar uygulamalarn mnakaa edilmesi, yani mslim
ve gayri mslim OsmanlIlar ve yabanc milliyetten olanlar ihtiva eden idare
heyetleri 1800-1801 (Hicri 1215)den beri mevcut olmutu. Ancak, bunlar
istisna durumlarda kullanlyordu. Bu gayri resm komisyonlar Gmrk
Emininin bakanl altnda toplanyordu. Bir yazar bu meclislerde Avrupa
Ticaret Kanunu nun uygulandn ifade ediyor. Bkz. Cemaleddin, Ecani-
bin..., s. 75. Beratl Kanelaryas ismi. Onlarn (Bir mslim bakan, iki gayri
mslim ye) kompozisyonundaki mahkemeler iin kullanlrd. Bkz.: A.Heid-
born, Manuel de Droit Public et Administiratif de l'Empire Ottoman, (Leip-
zig, Stern. 1908), v.l, ss. 217-218. "ehbenderin mans iin Ergin, Mecel
le, s. 682.
(4) Ltf, Tarih, V, s. 128, VI, s. 28.

126
nin kurulmasna yol at. Bir sre sonra meclisin ad Umur-
Nafia Meclisi olarak deitirildi. 1839 baharnda tekilat, Ti
caret Bakanl olarak yeniden dzenlendi ve Umur- Nafia
Meclisi9 bakanlk iinde bir bro olarak muhafaza edildi.
1840da bir Ticaret Meclisi, Bablde, Ticaret Bakanlnn
bnyesi iinde bulunuyordu ve bankerler5 bile tccarlar gibi
bu meclisin muhakeme selahiyeti altnda yer alyordu.6
Bylece oktan beri kurumlam bir uygulamaya, resm
damga vurulmu oldu. Byle bir sistemin mevcudiyetini gs
teren ilk belge, 13 Muharrem 1256 (17 Mart 1840) tarihinde
bakanlka yabanc lke temsilciliklerine gnderilen bir ge
nelgedir.7
1841'de Ticaret Bakanl, imparatorluk gmryle bir
letirildii zaman, Ticaret Meclisi artk Gmrk Mdrl
mn brosunda toplanmaya balad. Avrupa ile ticaret iz
ni alm Mslman olmayan Osmanl tacirleri, ticar senet
alp satanlar ve yabanc tacirler arasnda kan ihtilaflar bu
mahkemede grld.8
Mahkeme yeleri mslim ve gayri mslim Osmanllar ve

(5) Bunlar kurulan ticar karar organlar uygulamasnn artan bir geerlilik ka
zanmasyla anlamazlklar er olmayan mahkemelere gtrmeye kar
kmlard. lerinin Darphanede grlmesiyle mcadeleyi kazanmlard.
1840n EylPnde (Receb 1256) bu Darphanede bulunan-organlar, Maliye
Bakanl iinde bulunan Meclis-i Muhasebe ye devredildi. Muhtemelen Ti
caret Bakanl na devredilmeden nce ksa bir sre bu organn nezareti al
tnda almtr. Bkz.: Cemaleddin, Ecanibin..., s. 76.
(6) Tarih farkl yazarlar tarafndan deiik verilir: Bkz.: de Testa, Recueil de
Trates de la Porte Ottomane, (Paris, Leroux, Vol. VIII, s. 371, 1894); MLes
tribunals mixtes de commerce crees en 1839"; Heidborn, Manuel..., s.218,
tarih olarak 1840 verir.
(7) G. Noradounghian, Recueil d'Actes lnternationaux de IEm pire Ottoman,
(Paris, 1897-1903), II, 299.
(8) Ticaret Direktrl Brosunun ad Gmrk Emaneti idi. Tarih Cemaled
din, Ecanibin..., ss. 76-77de Zilkade 1257 (Aralk 1841: Ocak 1942) olarak
verilir.

127
yabanc tacirlerden mteekkildi. Bu grup, bakentteki eh
benderin bakanl altnda ve Ticaret Bakanlndan st
dzey bir temsilcinin gzetimi altnda toplanrd. nemli da
valarda, bakanla bal bir danma organ olan "Kamu Is
lahat Komisyonu" yeleri de hazr bulunurdu. Taraflar eria-
te mracaat talep ettikleri takdirde konu, Kamu Menfaati
Meclisinin mftsne gnderilirdi.9
Ayn yl ticaret kanununun iln tartld. Sadrazam Re-
id Paa tarafndan hazrlanan kanun tasla, bu taslan
laik yapsna itiraz eden ulemann sert protestolar karsn
da reddedildi.101
1840larda ve 1850lerde iki yeni gelime oldu: lk olarak,
hakimlerin tayin edilmesinde yeni bir usuln uygulanmasy
la, ticaret mahkemelerinin statleri deitirildi. 25 Rebila-
hir 1263 tarihli bir yazda,11 bakanlk ticaret mahkemeleri
nin karmak kompozisyonunu ilk kez resmen onaylad. He
men sonra bakanlk 5 mslim 5 gayr mslim hakimden olu
an bir jri tekil etti. Bu srada, bakanlkta temsil olunan
yabanc temsilcilikler, yabanc milliyetli 10 tacirin seimini
dzenlediler. Bunlarn en az drd veya bei yeni ticaret
mahkemesinin, ticaret bakan bakanlndaki toplantsnda
hazr bulunacakt... 1949-50de balayan ikinci gelime, dahi

(9) Cemaleddin, Ecanibin..., s.77. Bu meclis tarafndan verilen kararlar, talyan


fonetiine uygun olarak transkripti yaplan "sentenza" adyla anlrd.
1257de mparatorluk Gmrklerinin Ticaret Bakanl ile birlemesinden
sonra 1258de (1842-43) Darphaneye dnld. Bamsz bir tzel kiilik
olarak yeniden douu 1261 (1845)de oldu.
(10) Bkz. H. Temperley, England and the Near East: The Crimea (London:
Longmans Green and Co., 1936) s. 163. Benzer admlar ayn anda anaya
sal ve ceza hukuku alannda Reid Paa tarafndan atld. Bkz.: s. 10.
(11) George Voung, Corps de Droit Ottoman (Oxford, Clarendon Press, 1905/1,
248-249. Cemaleddin, Ecanibin , s. 77. Mahkemelerin statleri hakknda ye
ni dzenlemelerden biri genelge tarihinde ilan edilmiti. Dieri 12 Safer
1264de (19 Ocak 1848) ilan edildi.

128
l reform asndan ok daha nemliydi: Osmanl vatandala
rnn kendi aralarnda veya yabanc lke vatandalar ara
snda kacak anlamazlklar zmlemek amacyla, impa
ratorluun birok yerinde tedric olarak zel komisyonlar ku
ruldu. Bu mahkemeler, karma mahkemelerde oktandr uy
gulanan geleneksel Avrupa ticaret kanununu uygulayacak
lard. Bu mahkemelerde grev alan hakimlerin byk oun
luu, Ticaret Bakanlnda alanlar gibi, en yksek amirin
bakanlk ettii devlet memurlaryd. Bu gibi davalarda ba
kanlk kendiliinden temyiz mahkemeleri gibi alacakt.
eyhlislm*a mracaat, yalnzca Mslmanlar ilgilendiren
davalarda ve o da taraflarn nceden davann er esaslara
gre grlmesini kabul ettikleri durumlarda sz konusu olu
yordu ve karar Umr- Nafia mftsnn verdii gibi veri
yordu.12
Laik ticaret mahkemeleri sisteminin sahasnn belirlen
mesi, serat d mahkemelerin merutiyetinin tayin edilme
si bakmndan son derece nemliydi. Bakanlk, 1840 tarihli
belgesinde olduu gibi, oktandr varolan bir uygulamay
tasvip etmiyor, fakat ayn zamanda yeni mahkeme sistemi
nin kurumlann oluturmaya teebbs ediyor, bylece geici
dzenlemeler kl altnda teebbslerine sreklilik kazan
dryordu. Bu icraat, yabanc basklara kar haysiyet kurta
rc bir zm tarznda yapld.
20 Mays 1850de, stanbul Liman Reislii bnyesinde
karma bir deniz ticaret mahkemesi kuruldu; ve nihayet 28
Temmuz 1850de Osmanl Ticaret Kanunu ilan edildi. Bu ka
nun, Fransz Ticaret Kanununun I. ve III. blmlerinin bir
tercmesi ve adaptasyonuydu. Bu hareket, zel konularn
hukukun hangi alanna girdii konusunda, hakimlerin kendi
aralarnda kan srekli atmalarla tevik edilmiti. Dier

(12) Testa, Recueil, VII, 425.

129
taraftan, bu nemli kararn gsterdii fikr liberalleme, eer
btn nemi ile kavranmak isteniyorsa, Tanzimat boyunca
gerekletirilen Trk reformlarnn genel evrimi erevesin
de incelenmelidir. Bu en son erevesi iinde kanun, Sultan
III. Selimin saltanatna kadar geri giden, devlete yeni bir bi
im vermeyi amalayan bir dizi nlemin, bir halkas olarak
domutur.

II. Ceza Kanunu

Osmanl mparatorluunda reform abalarnn en temel


zellii, yenieriler, ynlar (mahall paalar) ve ulem gibi
gruplar ve iktidar merkezlerinin zararna devletin merkez
gcnn artrlmas olmutu. II. Mahmut dneminde (1808-
1839) bu merkeziyetilik en iyi ifadesini "LEtat, cest moi"
diyen sultann kendisinde buldu. Monarinin, fiil olarak gi
derek merkezilemesi ynndeki uygulamalar teorik daya
nan, sultann kanun yapma yetkisini ifade eden rf teori
de buldu. Hanedan olmann ayrcalndan doan rf teori
nin, gerek st kapal, gerekse aikr olarak kullanlmas II.
Mahmud dneminde gerekletirilen slahat hareketlerinin
en temel zelliklerinden biriydi. Bu kullanm hukuk dnya
snda fermanlarn, iradelerin, oalmasyla kendini aa
vurdu. Sultann istei zerine hkmdara itaati emreden 25
hadisin derlenmesi, II. Mahmudun siyaset teorisine tek ama
ok nemli bir katks olarak grnyordu.13
Sultan Mahmud dneminde kabul edilen eriat-d yasa
lardan bazlar, ordunun yeniden rgtlenmesini konu alan,
karantina benzeri yeni sosyal kurumlann almasn dzen

(13) Bkz.: Yasinci Zade Abdlvehhab, ter., Hulasat el-Burhan fi itaat el-Sultan
(stanbul, 1247: 1831-32)

130
leyen ynetmelikler gibi, devlet mekanizmasnn yenilenme
siyle ilgili dzenlemelerdi. Sultan Mahmud dneminin son
yllarnda, ayn biimde (1254: 1838-1839) ulemnn kamu
grevlisi sfatyla ceza sorumluluklarn dzenleyen ve zel
likle rvet gibi uygulamalar nlemeyi hedefleyen "Tarik-i
lmiyeye Dair Ceza Kanunnamesit, ve devlet memurlaryla il
gili Memurin Ceza Kanunu isimleriyle iki kanun kaleme
alnd.14
Daha sonra bu yeni askeri ve idari dzenlemeler, kamu
hukukunun rseym halindeki vcudu iinde gelimeye ba
lad. Halbuki gemite kamu ve zel hukukun bir btn te
kil etmesi, hukukularn ok aziz tuttuklar kurgulardan biri
olmutu; vatandan gnlk hayatnda kabul edilen "orga
nik statler, onlar rahatsz etmeye balad.15
"LEtat", yaad srece II. Mahmuddan ibaret idiyse,
lmnden sonra da devletin dizginleri, "Aydnlanmann Ve
ziri" Mustafa Reid Paa liderliindeki Babl brokratlar
tarafndan tevars edildi.
Bu brokratlar, II. Mahmud dneminde balayan yasa
ma faaliyetlerini bir adm daha ileri gtrdler. Reid Paa,
Glhane Hatt- Hmayunu*nun kaleme alnmasnda oynad
aktif rolle, Osmanl kamu hukukunvu atlama ta oldu.
Siyaset teorisi asndan olduu kadar, meruiyet noktasn
dan da 3 Kasm 1839da yar-anayasal cartamn ilan, rf
hukukun zaferini tekil ediyordu. Ferman'n Mukaddime'sin-

(14) Bak.: Hfz Veidet, "Kanunlatrma Hareketleri ve Tanzimat", Tanzimat I:


Yznc Yldnm Mnasebetiyle, (stanbul: Maarif Matbaas, 1940), s.
170.
(15) Organik statlerdeki ykseliin balangc Selim llln saltanatna kadar geri
gtrlebilir. Onun hkmdarl srasnda yeni hukukun bir corpusunu ya
ynlamak iin ilk teebbs yaplmt. Bkz.: Mahmoud Rayf (Mahmud Raif)
Efendi, Tableau des Nouveaux Reglements de l Empire Ottoman, (Cons-
tantinople; Nouvelle Imprimerie du Gnie, 1798).

131
de eriate sadece, ekl bir balln tesinde, belge, eriat-
ten tamamiyle bamsz kanun yapma normlaryla olutu
rulmutu. Bu durum belgenin kendisinde, u pasajda grle
cei gibi ok ak bir ekilde ifade edilmiti: "Byle dzenleyi
ci kurallarla hkmedilmedii srece ne evkete ne de ikble
ulalamaz.''16
Yeni kanun yapma eklinin, rf kanunlatrmadan bile
farkl olan uml, Glhane Fermannn, mahall bir uygu
lamann, slmdaki bir uygulamann veya imparatorluk ira
desinin mer ifadesinin onaylanmas olmad, devlet me
kanizmas tarafndan yeni kamu hukuku prensiplerinin ka
nunlatrlmas olduu hatrlanrsa, durumun nemi daha
iyi anlalr. Reid Paa, daha Hattn ilanndan iki yl nce,
1837de ahsilikten uzak bir kanun yapma biriminin olutu
rulmas iin uramt. Sultan, yeni dar ve hukuk dzen
lemelerin hazrlanmasyla grevli bir st meclisin, Meclis-i
Vl-y Ahkm- Adliyenin kurulmas iin ikna etmiti.
Hattm hkmlerinin eriatin dnda olmas, ulemann
ayaklarn yerden kestii tek yn deildi. Bunlardan birisi,
Hattm ilanyla kadlarn mahall idari yetkilerinden tedri
cen mahrum braklmalaryd.17 kinci olarak, Hattn ilann
dan sonra, o zamana kadar mevcut olmayan gl kurumsal
yaplar zerine bina edilen bir gelime ortaya kt. Bu geli
me, ceza davalarnda eriat dnda yer alan mahkemelerden
oluan adl bir tekilatn kurulmasyd. Son olarak da, all
mam yeni bir iaret ortaya kt; henz mulak olsa da,
devletin temel desteni tekil etme erefi iin eriatle reka
bet eden "halk" kavram laik bir grnm kazand.
Glhane Hatt- Hmayunu*nda, btn tebaann "hayat,
mlkiyet ye eref' haklarnn dokunulmazlmn saland,

(16) Belin, "Charte des Turcs, "Journal Asiatique, Series 3: IX January 1840.
(17) Ergin, Mecelle; s. 273.

132
resmen iln edilmiti. Bu sz, sz konusu haklarn korunma
snn nasl baarlacan gsteren bir yasann kaleme aln
masna yol at. Hattm ilanndan 6 ay sonra, (3 Mays 1840,
I Rebilevvel 1258) bir ceza kanunu ilan edildi. Ceza kanu
nunun sonu blmnde, sadece Osmanl devletinin kamu
grevlilerine deil, hukukun genellik ilkesi uyarnca, btn
bireylere tatbik edilecei bildiriliyordu.18
Ceza kanununun kaleme alnmasna yol aan gelimeler
kanunla birlikte dnldnde, kanunun, en az Osmanl
devlet kuramlarnn dnm kadar nemli olan organik
kanunlar serisinin bir paras olmaktan ok ileri anlamlar
tad grlr. Buna ilave olarak, ceza kanununun ilanyla
birlikte yksek meclisin fonksiyonlarna, ceza davalarnda
temyiz mercii grevi yapmas fonksiyonunun eklenmesiyle
slm hukukunda olmayan bir kavram, "temyiz de hukuk
dnyasna kazandrlm oluyordu.
Ceza kanununun provizyonlarnda ksas gibi er pren
siplere gndermede bulunuluyordu. Ancak gndermede bulu
nulan ceza durumlarn Osmanl mparatorluumda imdi
cari olan prosedrde, provizyonda garanti edilen yarglama
ya gre ceza olaylar mahall meclislere, yan laik otoritelere
gnderiliyordu. Btn bunlarn yannda rseym halinde ceza
mahkemelerinin kurulmas yolunda atlan admlar, yenilik
getirici admlard.19

(18) Kanun metni iin bkz.: Ahmed Ltfi, Mirt-t Adalet, (stanbul, Nian Berber-
yan 1304:1888, ss. 127-146. Bu cmle 1830 Fransz Charterinin son cm
lesinin, hemen hemen aynen tekrardr. Bkz.: Annuarie Hisorique Universal
pour 1840 (Paris, 1842), s. 541. Ayn yl sultan, kendi kendini snrlamaya
sz verdi, ibid. s. 452.
(19) 1262de Zabtiye Nezareti kuruldu. 12 Safer 1262de (9 ubat 1846) Zabtiye
Meclisi adyla stanbulda bir mahkeme kuruldu. Bu mahkeme bir bakan,
bir mft ve yelerden ibaretti. Bkz.: Ergin, Mecelle...s. 937; Takvim-i Vek-
y 22 Rebilevvel 1262. Bir sre sonra bu tekilat dald; yerine Divan-t
Zabtiye ve Meclis-i Tahkik adlaryla iki yeni mahkeme kuruldu. Bu iki mah-

133
m . "M ecelle"

Devletin kanun ve adl konularda giderek artan yetkile


rinin ulema ile bir atmaya yol amasn nlemek iin Re-
id Paa, ulem ile Babl arasnda bir uzlama zemini olu
turmaya karar verdi. 1262 (1855-56)de, reformlarn uygu
lanmas iin yaplan dzenlemelerle megulken, eyhlis
lmlk makamndan kendisine zek, bilgili ve liberal eilimli
gen bir alimin gnderilmesini rica etti. Bu yolla Reid Paa,
eyhlislmlk makam ve Babl arasnda srekli bir irti
bat kurmay tasarlyordu. Ona gnderilen gen adamn ad
Ahmet Cevdetdi. Ahmet Cevdet Efendi, Reid Paann yaz
l hukukla er hukuk arasndaki uzlatrma arzusunu yeri
ne getirecektir.20
Bu arada, Avrupa hukuku esas alnarak yeni hukuk ku
rallar kabul ediliyordu. Bunun mans, modernleme yolun
da bir adm daha ileri gitmekti. Bunlar arasnda Osmanl Ti
caret Kanunu eki de yer almaktayd (9 evval 1271-7 Tem
muz 1855). 1851de ceza kanunuda yeniden dzenlendi (15
Ramazan 1267-14 Temmuz 1851). "ttifak- r" ile kabul
edildii belirtilen kanunun giriine, eriate dayal olsa da g
venlik, mlkiyet hakk ve erefin korunmas gibi kii hakla-

kemenin 1840 tarihli Ceza Kanununu uygulamak zere kurulduu sylene


bilir. Divan- Zabtiye kk sular iin kurulmu bir mahkemeydi. Bir ba
kan, drt mslim ve drt gayri mslim yeden meydana geliyordu ve h
km vermeye yetkiliydi. Medis-i Tahkik daha cidd sulara bakyordu. Bir
bakan, be mslim ve Hristiyan OsmanlIdan teekkl ediyordu. Her iki
mahkemede de bir ye ulemdand. Ceza Usl Kanununun hazrlanmasn
da ortaya kan gecikme bu kurumlarn oluturulmasna dair fermanda ima
edilmitir. Ergin, Mecelle..., s. 936; 1270 tarihli (1854) fermanla, Meclis-i
Tahkikin kaza grevleri teyid edilmitir. Bkz.: Cemaleddin, Ecanibin...,
s.401, Cf. Heidborn, Manuel.... I, s. 224.
(20) Ebul'l Mardin, Meden Hukuk Cephesinden Ahmet Cevdet Paa, 1822-
1895, (stanbul: Cumhuriyet Matbaas, 1946), s. 28

134
rnn yeniden dzenlenebilecei kayd kondu.21
Bu ilerlemeler gerekleirken, Trk adl sisteminin Avru
palIlar arasnda, ulema arasnda olduundan daha cidd ve
ar biimde eletirildiini gsteren gelimeler meydana gel
di. Bu durum, zellikle Meclis-i Vl-y Ahkm- Adliyenin
devam olan Meclis-i Ali-i Tanzimat (Kurulu: 1855) zerin
de basklarda bulunmak eklinde kendini gsterdi.
Yukarda ifade ettiimiz gibi ilk balarda reform kanun
larn hazrlama kapasitesinde fonksiyonlar younlamt,
fakat adalet mahkemelerinde olduu gibi vergilendirme oto
riteleri ile zel ahslar arasnda bagsteren anlamazlkla
ra el atmaya baladlar.22
Yeni organizasyon, Meclis-i Val-y Ahkm- Adliye*hin,
sadece yasama ile ilgili faaliyetlerini devralmt. Bu mecli
sin kurulmasnn asl maksad, reformlarn daha byk et
kinlikle uygulanabilmesini salamakt. Bu meclisin kurul
mas ile ilgili planlar 1854e kadar geri gider.23
Knm Harbindeki mttefiklerden gelen basklarla, Yeni
Meclis, reformlar yerine Hristiyan tebaann taleplerinin
karlanmasna ve imparatorluk snrlar iindeki yabanc
larla ilgili kaytlamalarn yumuatlmasna ncelik verdi.
Mahkemelerde gayri mslimlerin ahitliklerinin kabul edile
cei sz, 18 ubat 1856da ilan edilen Hatt- Hmayunca.
yerine getirildi.24 Avrupal glerin taleplerini karlamak
zere, din hukukun muamelta dair hkmlerini sistemati-
ze ederek bir kitapta toplamak zere bir komite kuruldu.
Bunun nasl gelitiini, Tarihi ve Hukuku Cevdet Paa

(21) Bkz.: Hfz Veldet, "Kanunlatrma Hareketi ve Tanzimat", Tanzimat, s. 170.


(22) Heidborn, Manuet..., ss. 151-52, not 28.
(23) F. Eichmann, Die Refrmen des Osmanischen Reich, (Berlin; 1858) s. 225.
Engelhardt, La Turquie et le Tanzimat (Paris, Cotillon, 1880-82), II, 18-
20'de kurulu tarihi olarak 1854 verir.
(24) Testa, RecueiL., v. V, ss. 132-137.

135
yle aktan r:25

"Gnden gne Avrupallann Memalik-i Mahruseye tevard


ziyadeleip, alelhusus Krm Muharebesi mnasebetiyle fevka
lade oald ve bu cihetle daire-i ahz ita vsat buldu. Ruz-
merre zuhure gelen devai-i ticareti bir mahkeme-i ticaret idare
etmez oldu. Ecnebiler mehakim-i eriyeye gitmek istemez,
mslim aleyhine gayri mslimin ve zmm aleyhine mstemi-
nin ehadeti eran istima olunmamak meselesi ise Avrupalla-
nn nazarna pek ziyade arpar olduundan, hristiyanlann
mehakim-i eriyede muhakemelerine itiraz eder oldular... Bu
nun zerine ilm-i khn muamelt ksmna dair Trke "Metn-i
Metin" namiyle ve herkesin anlayabilecei ibarat- vzha ile
bir kitap yaplmasna beynelvkel karar verilerek..."

Komite, henz kurulu gayelerini baarma yolunda uzun


mesafe katedememiti. 186l de bir mahkeme olarak ilev g
ren ana ksm ve Meclis-i Al-i Tanzimat, Meclis-i Vl ady
la yeniden birletirildi.26 Yabanclarn ikyetleri devam edi
yordu.
1866da Osmanl imparatorluu cidd bir krizle sarsld.
Girit adasnda bir isyan patlak verdi ve Osmanl ordusunun
mdahalesine ramen isyan bastrlamad. Osmanl yneti
minin bu tip mahall ayaklanmalarla bile baa kamad
gerei, Balkanlardaki snrlara yakn nfusun asayiini
bozdu, ve tekrar mparatorluun kaderini tayin eden bir me
sele haline geldi. mparatorluun hayatiyetiyle samim ola
rak alkadar olan veya onun kemiklerini bir an nce gmme
ye alan byk devletler benzer tavsiyelerle zerine ullan
dlar. Talepleri, 1856 Islahat Ferman ile Hristiyan tebaaya

(25) Cevdet Paann yaymlanmam hatralarndan nakleden Veldet, Kanunla


trma Hareketleri...", Tanzimat, s. 187.
(26) Cevdet Paa, "Maruzat", XCI: 226, TOEM, 1 Haziran 1927, Yeniden orga
nizasyon tarihi iin bkz.: Heidborn, Manuel..., V I, s. 152, not 28.

136
verilen haklarn imdi hayata geirilmesiydi.
Sadrazam Al Paa, 1867 ylnda durumu tefti etmek
zere bir heyetle birlikte Girite gnderildi. Dnnde, padi
aha imparatorluun hayatn teminat altna almak iin hal
ledilmesi gereken problemleri anlatan bir layiha sundu. Al
Paa konuyu drst birekilde ele almt; yabanc devletle
rin srarl basklarn tesirsiz klmak iin, hukuk reformlar
nn meselelere radikal zmler getireceini savunuyordu.272 8

"Bir de balca ikyet bizim mahkemeler olduundan ol bab da


dahi bir yol aranmak ve Msrda yaplmakta olduu gibi bizde
dahi Code Civil dedikleri kanunname tercme ettirilip, devai-i
muhtelite, mehakim-i muhtelitede ve o kanunnameye tatbiken
ryet ettirilmek emr-i zarur grnyor. Bunun dahi ahkm-
celile-i er-i erife kafa dokunmayarak sair nizam- mehakim
misll tanzimi kabil olunur zannolunur. Elhasl bilcmle te
baann din ve mezhepten baka mevadda yekdierine meze ve
tahliti ve beyinlerinde olan muhasede ve rekabetin klliyen il
gas meydanda olan mehliki imhaya ve esas- devleti tahkime
ilac- mnferid add ve mar klnr."
3 aban 1284: 30 Kasm 1867

Al Paanm teklifleri, yabanc basksna hakkn veriyor


du, Cevdet Paann tekrarlamay sevdii crm, Al Paa-
nn reform programn tatbik etmeye balad zamandan bir
mddet sonra Fransz elisinin Bablye verdii bir raporda
grlen, memnuniyet izhar eden ifadelerle tahakkuk etmi
........................ O fl
gorunuyor.

(27) Bkz.: Ali Fuad, Rical-i Mhimme-i Siyasiye, (stanbul; 1327: 1909), (Kitabn
bask tarihi 1928dir.n.) s. 127.
(28) Bourree to Moustier, (stanbul, 10 Mart 1868: 16 Zilkde 1284), Testa Re-
cueil..., v. VII, s. 511.

137
"Yksek dare ve Adalet uras, halen Halep valisi olan Cevdet
Paa tarafndan Yksek Adalet Diva,nna dntrld. Ali ve
Fuad Paalar, Cevdet Paay ok sekin, liberal anlayl bir
Osmanl hukukusu olarak grrler ve onun Trk ve Avrupa
kanunianmn kaynamasyla ortaya kacak yeni mevzuatn y
rtlmesi bakmndan abalarna itimat gsterirler.
"Bu mevzuda ekselansnza bildirmekten derin bir memnuniyet
duyarm ki, Code Civil hazrlamakla grevli komisyonun bir
hayli ilerleme kaydettiini size bildirmekten mutluluk duyuyo
rum. Kendine tevdi edilen 1500-1600 maddelik Code CiviVi ha
zrlamakla grevli komisyon, bir hayli mesafe katetmitir.
"ura-y DevlePin ihdas ilkesi de kabul edilmitir."

Al Paann bu kadar memnuniyet yaratan icraat: 1867


yaznda (Girit seyahatinden nce) Tuna vilayeti iin btn
dar seviyelerde mahkemeler kurulmasn ngren bir kanu
nu geirmesiyle balamt.29 Bu sistemin ilk iaretleri, 1864
tarihli Vilayetlerin Dzenlenmesi hakkmdaki kanunda bulu
nabilir.30
Laik mahkemelerle irtibatl bu dzenlemeler, ayn yl
iinde tara ynetimi hukukuna da sokuldu.31 Al Paa Gi
rimden dner dnmez, zaman geirilmeden Fransz Meden
Kanununu, Arapa tercmesinden (bu tercme Msrda ha
zrlanmt) Trkeye evrilmesini emretti. Tercme grevi,
daha sonra sadrazam olacak olan, yardmclarndan Saide
(Kk'Said Paa) verildi.32
Al Paann ikinci adm, Meclis-i Vlnn yeniden orga

(29) Bkz.: Loi Constitutive du Departement ou Vilayet du Danube (Temmuz


1867: Rebilevvel 1284), Testa, Recueil..., VII, s. 469-484.
(30) Arkada Fuad Paann Sadrazaml zamannda geti. 7 Kasm 1864;
Heidborn. I, s. 233; Dstur; I, s. 608.
(31) Bkz.; Loi des Vilayets (1867; 1284), Testa, Recueil... VII, ss. 484-494.
(32) Bkz.: (Said Paa), Said Paa'mn Hatrat, I, (stanbul, Sabah, 1328/1910),
s.6.

138
nizesi oldu. nce meclisdeki yasama fonksiyonunu yarg
fonksiyonundan daha fazla ayrd. Onun yerini doldurmak
zere iki kurum oluturdu. Bunlardan biri Divan- Ahkm-
Adliye, dieri de ray Devlet adlarn tayordu.33
Divan- Ahkm- Adliye temyiz mahkemesi olup, birisi
meden dieri ceza davalarna bakan iki ubeden meydana
geliyordu. Bu divann adnn, daha sonra Adliye Nezareti ola
rak deitirilmesinden (Mays 1868) de anlalaca zere,
bu kurum bandan sonuna laik gelimeyi temsil etmitir.
Bir sre sonra Nezaret, ticar ve ceza kanunlardan doan
anlamazlklarn mracaat mercii haline geldi.
Dier taraftan ura-y Devlet dar hukukla ilgili davala
rn yeniden grld bir temyiz mahkemesi ve kanun tasla
hazrlama greviyle grevlendirildi. Ahmet Cevdet Paa
yeni adliye sisteminin bana getirildi.
Cevdet Paa greve balar balamaz iki problemle kar
karya geldi: Bunlardan biri laik bir adliyenin mevcu< iyeti
ne gereke bulmakt. kincisi ise, pratikte ok basit ve kat
olduu grlen 1850 tarihli ticaret kanunu yerine yeni bir
kanunun ihdasyd.
Cevdet Paa, laik mahkemelerin varln merulatr
mak iin pek fazla tereddt etmedi. slm Mezlim mahke
meleri kurumundan ald nazar destekle bunun stesinden
geldi. Bunu yaparken, XV. yzyl liberal slm hukukusu ve
dnr Celaleddin-i Devvaninin Mezlim mahkemeleriyle
ilgili bir risalesini referans gsterdi.
Sra, ticaret kanununun ele alnmasna geldii zaman
Cevdet Paa bir adm geri atlmas taraftaryd. leriye doru
adm, yani kanunun tamamlanmas, bu kanuna ilave olarak

(33) Bkz.: Rescrit imperial pour !e rglement organique de la Haute Cour de


Justice, en date l'er avril 1868 (8 Zilhicce 1284) Testa, Recueil...r v. VII. ss.
514-16 ve Reglement Organique sur le Conseil dEtat, en date du Jer mai
1868 (8 Muharrem 1285), ibid., ss. 518-521.

139
Fransz Meden Kanunumdaki szleme ve mkellefiyetlerle
ilgili ksmlarn da iktibas edilmesi mansna geliyordu.34
Cevdet Paa bu tr temel hkmlerin alnmasyla Osmanl
hukukunun ruhunun deiebileceinden endie etmi ve d
ncelerini yle anlatmtr:35

"Gerek Divan- Ahkm- Adliyede ve gerek tekili musammen


olan istinaf ve bidayet mehakim-i nizamiyesinde ve ticaret
mahkemelerinde mamulnbih olacak kavanin ve nizamat yapl
mak lzm gelip, halbuki her devlette kavanin ve nizamatm
esas (Code Civil) yani hukuk kanunnamesi olup Devlet-i liye
eri erif zere messes olduundan kavanin ve nizamatma
kavanin-i eriye esas olmak fikri tedenberi efkr- sahiha er
bab indinde arzu olunmaktayd. Bu cihetle efkr- vkel bu
bapda ikiye mnkasm olmutu. Bir ksm ilm-i fkhn muame
lat ksmndan icabat- zamaneye muvafk olan mesail-i eriye
cem olunarak ehl-i slma gre ahkm- eriye olup ve tebaa-i
gayr mslimeye gre dahi kanun itibar olunmak zere bir ki
tap telif olunmak reyinde idiler... Dier ksm dahi Fransz Ka
nunnamesini (Code Civil .n.) tercme ile Mehakim-i Nizami-
yede dsturul amel tutulmas fikrinde idi..."

Cevdet Paa birinci grubun saflarnda yer ald ve galip


kt. Ayn yl (1867) bakanlar kurulu tarafndan, Mecelle
Komisyonu adyla yeni bir kurul oluturuldu ve Cevdet Paa
bakanla getirildi. Bu komisyon bakanlara bir yl iinde bir
Giri ile Mecellenin ilk blmn takdim etti. 1285'in 17.
Muharreminde (29 Nisan 1869), komisyon yesi ulemann
almalarna devam etmesi ve "Hanefi Fkh'na bal kaln
masn amir bir irade kt.36
Cevdet Paann orta yolcu tutumu bile durumu kolayla-

(34) Testa, RecueiL., v. VII, s. 469.


(35) Mardin, Cevdet Paa, s. 63.
(36) bid., ss. 66-67.

140
tnlyordu. Onun laik mahkemeler hakkndaki merulatr
ma abas eyhlislm Haan Fehmi Efendi tarafndan "is
tenmeyen kii olarak nitelenmesine yol aarken, "Batc" ba
kanlar (Cevdet Paann deyimiyle "mteferricn") tarafndan
da, Babl ile ilikilerinde ie yaramaz bir pozisyonda tutu
luyordu. Mecellenin son kitab ancak bir on yl sonra (26 a
ban 1293: 17 Eyll 1876) da kabul edildi; bu gecikme Cevdet
Paanm ekile rs arasndaymasna Ulem ve Batclar
tarafndan yneltilen eletiriler arasnda kalmasnn netice-
siydi.
Onun sentezinden daha nemli olan ey, karmza "za
mann icaplar" ifadesiyle kan yndr. Mecelle, modern
medeniyetin aklc glerinin eriate kar grlmedik bask
lar uygulad bir devirde ortaya km bir "tour-de-force-
dir. Mecellenin tamamlanmasndan sonra komisyon, bir
usl kanunu kaleme alarak ura-y Devlete onaylanmak
zere sunmutu. Bu kanun Fransz kanunlarndan alman
birok karlklarla slah edildi.
Gariptir ki, Mecelle Komisyonu, devlet tekilat dnda
alan kurumlara gvenmeyen muhafazakr Abdlhamid
tarafndan datld (28 Cemaziylevvel 1306/ubat 1889).

141
Trkiyede letiim in
M odernlem esinin Erken Bir
Safhas zerine Baz N otlar *

eviren: Gkhan ETNSAYA

Milliyetiliin genel bir teorisini kesin ve ak olarak be


lirtmek iin yaplan en son giriimlerden biri Deutschun ko
nuya yaklamdr. Bu yaklam, sosyal iletiim srecindeki
deimeler ile mill bilin arasnda karlkl bir iliki oldu
unu gstermeyi amalyor.1 Milliyetiliin anlalmas g
"mahiyeti'ni tespit etmedeki katksn, bir miktar dorulukla
da olsa, deerlendirmeden nce, milliyetilie bu tr bir yak
lama dayanan bir hayli sayda alma yaplmaldr. Bu
arada, bunun yararlln vurgulamakta kullanlabilecek de
neme kabilinden bir teebbs, yazarn rnekleri arasna al
mad birka lkede sosyal iletiimin geirdii evrim sreci
ne bu modeli oturtmaya girimek olacaktr.

O "Some Notes on an Early Phase in the Modernzation of Communications


in Turkey", Comparative Studies in Society and History, Vol.3, No.3,
(1960), s. 250-271.
(1) Kari Deutsch, Nationalism and Sodaf Communications (New York, 1953).

142
rnein Osmanl mparatorluunda, sosyal iletiimdeki
deimeler, modernleme srecinde ve buna elik eden bir
mill bilin (nce Osmanl, sonra Trk) hissinin gelimesinde
nemli bir rol oynad. Aadaki satrlar Osmanl mparator
luundaki sosyal iletiimin kk ama nemli bir alannda
ki deime zincirini XVIII. yzyln balangcndan XIX. yz
yln ortalarna kadar anlatmaya ynelik bir giriimdir. Bu
deimeler Deutschun teziyle ilgili olmasna ramen, bu de
neme Deutsch tarafndan belirtilen ikili sreten sadece biri
nin izini srmeyi amalyor. Bu alma, mill iletiimdeki
gelimeyle mill bilincin ykselii arasndaki karlkl iliki
yi kurmaya da girimiyor. yle olsa bile, bu ikinci ynn ana
hatlan da, bu almann ncelikli olarak dile ilikin odak
noktasnn nda anlalabilir. Bu denemenin ana konusu
Trk dilinin sadeletirilmesi hareketinin kayna, geliimi
ve dallanp budaklandr.
artc bir ekilde "sadeletirme" hareketleri Deutsch-
un almasnda byle ele alnmyor. Bu meseleyle en yakn
dan ilgilenii, "eitilmi bir aznlk iin standartlatrlm
diller ve bunun altnda bir grup farkllam dialektler"2 ara
sndaki ilikinin allmasnda br yarar olabilecei nerisi
dir. Nitekim dile ilikin sadeletirme hareketleri, Deutschun
"daha youn bir iletiim iin bireylerin mobilizasyonu"3 ola
rak adlandrd eyde nemli bir rol oynar. Malherbenin ya
zl Franszca'nn temeli Parisin kmr tayclarnn dili ol
maldr nerisinden Osmanl Vakanvisi Esad Efendinin s-
lb "kolayca hazmedilebilir"4 olmaldr ifadesine kadar -"ha
rekete geirilmi" bu lkelerde bu srecin btn ve paras
olan- szcklere ve slba kar tutumlarn geni bir spekt-

(2) Deutsch, op. cit., s. 125.


(3) Deutsch, op. cit., s. 200?.
(4) Bkz. aada s.260, dn. 42.

143
rumu uzanr.
Daha zel bir balamda, Trk dil hareketleri, reform ve
mill bilincin douu arasndaki iliki uzun zamandr bilin
mekte olmasna ramen, Trkiyenin modernlemesinin sos
yal iletiimin evrimi asndan allmam olmas dikkat
ekicidir. rnein,' yine bununla ilikili olarak, XVIII. yzy
ln ortalarndan itibaren eitli dnemlerde, yazmalarn, ba
sl kitaplarn ve gazetelerin datmna kyasla szl olarak
nakledilmi "bilgi" zerine bir alma mevcut deildir. Bir
dier ihtimal olarak, bu trlerin ald eitli "biimler"; Os
manlI edebiyatlarnn sembolik ve imagistik kaynaklar; ve
modernlemeye5 elik eden tasvirdeki dekimeler hakknda
da bir alma yrtlmedi.
Bugne kadar Osmanl mparatorluunda sosyal iletii
min evrimi zerine yaplan incelemeler ya edeb-tarih oldu
ya da Trk dncesinde Batl fikirlerin etkisi zerinde
younlat.6 Doru, Trkiyedeki modernleme zerine yap
lan almalarda, bu yaklamlar bile ancak son zamanlarda
kullanlmaya baland; bu nedenle gelecekteki "Douya kar
Bat" trnden aratrmalar daha uzun bir mddet gerekli
bilgileri vermeye devam edecekler. Bu balamda ortaya
kan soru, Osmanl mparatorluunda Batnn etkisinin bir
"Dou kltr" zerindeki kabuu kran Batl fikirler eklin
deki bu basit kavramla en doru bir ekilde deerlendirilip
deerlendirilemeyeceidir. Basit bir neden-sonu ilikisiymi
gibi ortaya koyulan ve bilardo oyunundaki gibi topa vurma
ve dierlerini yerinden etme gibi kaba bir benzetmeden kay

(5) iirdeki tema deiiklikleri iin bkz. Ahmet Hamdi Tanpnar, XIX . Asr Trk
Edebiyat Tarihi, 2. Bask, (stanbul, 1955) s.40-47, 300.
(6) Birinci yaklamn bir rnei iin bkz: Agah Srr Levend, Trk Dilinde Geli
me ve Sadeleme Safhalar (Ankara, 1949); kincisi iin; Uriel Heyd, Foun-
dations of Turkish Nationalism (London, 1950).

144
naklanan byle bir aklama, asl gcn Batl fikirlere
borlu olmayan fikirler tarihindeki 'yerli gelimeleri tama
myla aklamaz. D basklardan bamsz ileyen bu "yerli"
deime mekanizmalar Trk entellektel modernleme s
recini elinde tutar. Burada incelemekte olduumuz sre bu
noktay olduka iyi gsterir.
Osmanl mparatorluunda dilde sadeletirmenin tarihi
birbirini takip eden ve iie gemi aamaya blnebilir.
"Avrupai etkiler" bu aamalarn herbirinde ilemez ve etkili
olmaya baladklar noktay bulup karmak ok basit bir i
deildir.
Bu aamadan en nce meydana gelen ilki, devlet bro
larndaki iletiim boluklarnn doldurulmasna bir are bul
mak iin el yordamyla yaplan giriimler, yani 18. yy. szlk
ve gramer hareketleri ve buna elik eden, slam klasiklerin
den yaplan evirilerin iekleniidir.
Bu sreteki ikinci aama, ayn hastalklar tedavi iin
Sultan II. Mahmud'un (1808-1839) son yllarnda alnan ted
birlerden oluur. Bu aamada, hem dorudan hem de dolayl
batl etkiler ortaya kar. Dilde sadeletirmede nc ve
son aama konuma Trke'sine olduka yakn olan standart
bir yaz Trke'sini kurmakta baarl olan Trk gazetecilik
hareketiydi. Bununla birlikte bu aamann hepsi de, ayn
devamlln paralardr; hepsi de XVIII. yzylda da Os-
manl mparatorluumda ykselen bir iletiim krizini z
mek iin yaplan abalarn eitli cepheleridir.
Bu krizi analiz etmeye balamadan nce, Osmanl mpa-
ratorluu'ndaki en nemli iletiim kanallarnn durumunu
anlatmak iin burada birka sz edilecektir.
Osmanl mparatorluunda iki farkl kltrel dnya bir-
biriyle fazla ilikisi olmadan yanyana yayordu. Bunlardan
biri, ksmen szl olarak nakledilmi edeb geleneklerin dn

145
yas, folk-kltr dnyas, hikyeler, epikler ve yaygnca oku
nan popler iirdi. kincisi, "yksek" kltr dnyas, ilkin
den hemen hemen in eddiyle ayrlmt. Divan edebiyat
diye adlandrlan bu kincisinin kalitesi ykseltilmi atmos
ferinde, iletiim aralar, ulemann nisbeten ufak bir grubu,
merkez idarenin "blmlerinin" yksek kademeli memurlar
(Hacegan) ve birka tane de hibir yere bal olmayan "hom-
mes de lettres" tarafndan kontrol edildi. Genellikle mnev
verlerin byk bir ksm birtakm hkmet mevkilerini elle
rinde tutuyorlard. Bylece iletiimin stratejik hatlan hk
met mekanizmasnda topland ve btn pratik amalarna
ramen, "iletiim" devlet memurlarnn kendi edeb rnle
riyle birbirlerini memnun etmek imkn ve dar ve adl bilgi
akn devam ettirmek anlamna geldi.
XVII. yzylda Osmanl mparatorluunda mevcut ve bir
sreden beri birikmekte olan, nemli bir iletiim krizi, ule
mann dk standartlar ve azalan saysna dair o dnemde
yaplan ikayetlerden anlalabilir. Bu ikyetler yukarda
szn ettiimiz mnevverler arasnda ortaya kt. ada
Trk aratrmaclar genellikle bu standartlarn dmesini
"ulemann ku'ne atfettiler. Gerekte, bu ok genel ta
nmlama, farkl balklar altnda allabilecek ve hepsi dik
kate deer birka gelimeyi kapsar.
Eitimin gerilemesinden bahseden en azndan ikyet
tr bulunup ortaya konabilir. lki, olduka erken balayan
karlkl yaknmann en genel eidi olarak, ulema "tama
men yazma becerilerinden yoksundu, bu mnda pek ok du
rumda ulema merdan ayrlamaz"7 idi. Bu, dierleriyle bir
likte, XVII. yzyln ikinci yansnda yaam bir lim olan
Hezarfen Hseyin Efendi tarafndan dile getirilmi bir ele-

(7) Robert Anhegger, "Hezarfen Hseyin Efendinin Osmanl Devlet Tekilatna


dair mlhazalar", Trkiyat Mecmuas, X (1953), 392.

146
tindir. Osmanl mparatorluunun bir ''tabakas", ki, impa
ratorluktaki eitim kurumlarnn8 byk ounluunu kont
rol ediyor ve retim programlarn dzenliyordu, iindeki bu
yetersizliin artnn sebepleri genellikle ulema ailelerinin
deimezliine atfedilegelmitir. Bu sre Trk edebiyat
hakknda ilk kapsaml Batl almann yazan olan talyan
Toderini tarafndan aadaki szlerle ifade edildi:

"Hukuk adamlan nce Trk akademilerinde bir alma sre


cinden gemedike hibir greve eriemezler. Mderrislik ma
kamm doldurduktan... o zaman Naiblik, Mollalik ya da Kad
lk... bu nceden dzenlenmi prosedrle yargnn eitli basa-
maklanm baanyla kabilir... sonunda en yksek mftlk
rtbesine ular.
Fakat bir nevi kaltmsal olan grevler sk sk bahsettiimiz
yarg derecelerini kendilerine ihsan olunmu olan ahs iltimas
lar yoluyla baanyla atlayan Drrizade, Pirizade, Dmdzade
ve dier bir oklan gibi soylu ve zengin ulema aileleri arasnda
datld. Onlar yine de kendilerinin btn aamalan baanyla
getiklerine dair diplomalar edinmek mecburiyetindeydiler. Bir
sre nce uygulanmaya balayan bu yolsuzluk yetenekli insan-
lan fakirlik iinde evksiz ve tembellik iinde dalkavuk yapa
rak Trk Edebiyatnn en byk nyargsn oluturuyor."9

Bundan biraz farkl bir ikyet de byk Osmanl edebi


yat adam ve ktibi Katip elebi tarafndan dile getirildi. Bir
devlet "dairesinin" eski bir alan olan Katip elebi duru
ma farkl bir adan bakt. Daha 1656 kadar erken bir tarih

(8) Ulemann da grev ald ancak saray tarafndan kontrol edilen Enderun
Mektebinde salanan eitim hari tutulursa.
(9) [J.B.] Toderini, De la Litterature des Turcs, ev. Cournand (Paris, 1789), II,
s.?. Yukardaki anlatmn doruluu iin kr. Joseph von Hammer-Purgstall,
Des Osmanischen Reichs Saatsverfassung und Staatsverv/altung (Vienna,
1815?), II, ss. 403-4.

147
te, Mizan al-hakk fi ihtiyar al-ahakkinda101Katip elebi, dar
fikirliliin sebebi ve Osmanl edebiyatlarnn kne yol
ac olarak grd, ulema tarafndan salanmakta olan
eitim sistemine saldrd.
Sonunda almaz iletiim glklerine yol aan bu sosyal
srecin bir nc ifadesi, Trk tarihisi Cevdet Paa tara
fndan verilir.11 Kendisinin daha nceki eletirilerin hem bir
tasfiyesi hem de bir sentezi olan bak as, u bulgusuna
dayanr: balangta ulema ve merkez hkmet alanlar
tarafndan eite paylalan idari ve siyas ilerin bilgisi
XVIII. yzyla gelinceye kadar, merkez hkmet alanlar
nn tekeline geti.12
"Kalem adamlarnn" bu greli avantajnn, ulema stan
dardndaki gittike byyen zlme yznden mi olduu
yoksa devlet ilerinin idaresinin giderek artan bir ekilde ye
ni beceriler gerektirdiinden mi, zira bunlar ulemann ar
lkl din eitim programyla verilemezdi ve bylece ulema
nn kar salayamad "ierde eitim"i zorunlu kld, oldu
u pek ak deil. Olduka ak olan bir ey ise, XVII. yzy
ln sonu ile XVIII. yzyl balarnn imparatorluun13 "ana
yasal hukukunda" bir karklk, fermanlarda ve devlet bel
gelerinde hzl bir oalma ve "devlet kalemleri" ve brolar
nn saylarnda bir art getirdiidir.
Devlet belgelerini kaleme alabilen kiilerin kazand ar
tan nem hakknda bir fikir, tarihi Hammer tarafndan Va-

(10) Bkz. Katip elebi, The Balance o f Truth, ev. ve notlandran G. L. Lewis
(London, 1957), s.26; Orhan Saik Gkyay, "Katip elebi: Hayat, ahsiyeti,
Eserleri", Katip elebi: Hayat ve Eserleri Hakknda ncelemeler, der. Trk
Tarih Kurumu (Ankara, 1957), s. 89, 182-83.
(11) Cevdet, Tarih, 2. bask (stanbul, 1309/1893), V, s. 107-108.
(12) Hammer, Staatsverfassung ..., II, ss.102-175.
(13) bid., I, ss. 3 1 ,7 3 -7 4 . Gibb and Bowen, slam ic Society and the West, ksm
l, cilt I, s. 197. smail Hakk Uzunarl, Osmanh Devtetinin Merkez ve Bah
riye Tekilat (Ankara, 1948), s.48.

148
kanvis Vasf Efendi'nin BabIli'nin brolarndan birinin ba
na aday gsterilmesi anlatlrken verilir:

M0 [Vasf] Rusuk'dan Sumnya vard zaman, onu hemen g


ze arpan kabiliyetini kolay ve zarif bir slbla birletirecek bi
ri olarak gren Muhsinzade [Sadrazam Muhsinzade] onu Di-
van- Hmayuna Hace olarak atad. Bu atama belgesini ona
verirken, Divan'daki efendilerin her eyden ziyade aslen hattat
lar- kalem kullanmann ustalar olduklarna iaret ederek, usu
le gre kendisine "bu vesile ile Hoca atandn" demeyip "seni bir
hattat atadk" diye konutu."14

Yine nl, fakat tembel szlk, Smblzade Vehbi Di-


van- Hmayun'daki iinin gereklerine dayanamayp 1740'-
larda ulema arasna katld zaman, nemli devlet belgeleri
nin kaleme alnmasnda kendilerine yardm etmesi iin yal
varan hkmet adamlar tarafndan pei braklmad. Reis
l-kttab smail Raif Bey en sonunda kendisini Divan'daki
eski iine dnmesi iin ikna etmeyi baarabildi.15
yleyse zetle, eldeki eitim olanaklarnn, yetkin kalem
adamlarnn artan taleplerini karlamakta yetersiz kald
nn birdenbire farkedilmi olduu grlyor.
Yksek brokratik mevkileri skntya sokan hadiseler
den biri de edeb Trke'de ustalamann son derece zor ol
masyd. Bu, ikisi de Trke'den daha zengin diller olan
Farsa ve Arapa tarafndan sunulan ekici imknlarn se
bep olduu bir zellik, yazl dilin karmak tabiat yzn-
dendi. deal bir model salayc olarak Arap edebiyatna bak

(14) Hammer, Historie de l Empire Ottoman..., (Paris, 1835-1843), XIV, s.305.


Hammer'in Haceyi yukardaki manada "chef de bureau" olarak tercmesi
iin bkz. Hammer, Staatsverfassung..., II, III. Divann bir tarifi iin, ibid., II,
ss.412 vd.
(15) Ali Canib Yntmen, "Smblzade Vehbi", Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve
Edebiyat Dergisi, I (1946-47), s.83.

149
tmzda u sonuca varyoruz: 'onlar iin [XVII. ve XVIII.
yzyl Trk yazarlar] Trke belagat iin bir tecrbe saha
sndan baka bir ey deildi.16
Bu taklit eiliminin yapsal bir sonucu, ayn zamanda
edeb Trkenin hantallatrlmasna da katks olan zel
bir slbun yaygn kullanmyd. Bu Arapada nceleri vur
gu yaratmak iin kullanlan fakat daha sonralar "ince nes
rin bir iareti haline gelmi seci (Arapada adj)17 diye ad
landrlan metotdur. Bu, bir cmle iindeki duraklarn, nok
talama iaretlerinin yokluunda, kafiyelenmi szckler ile
gsterilmesiyle oluuyordu. XVIII. yzyla varncaya kadar,
mn, sk sk kulaa ho gelen kafiyenin uruna terkedile-
rek, secinin kullanm Osmanl slbunda bir zorunluluk ha
line geldi.
lgin olan nokta, bu tip bir ar titizliin iirden daha
ok nesirde yaygn olmasdr. Bylece Ali ve Naima gibi Os-
manl Vakanvisleri kendi rivayetlerinde basit bir dil kul
lanmalarna ramen zarif bir deyim yapabildiklerini en azn
dan nszlerinde gstermek arzusuna dayanamazlar.18 Di
van edebiyatnn ilk olarak resm evrelerde retilmesinden
sonra, kitabet-i resmiye diye bilinen ve resm yazmalarda
kullanlan Trke de, en azndan edeb Trkenin tumtu
rakl ve dolambal szleri kadar, bunun tarafndan kuatl
d.
Resm slbun gl nedeniyle, genel olarak resm
evrelerde tutulan gr, hibir zel edeb becerisi olmayan
gen bir katip zellikle parlak bir gelecek bekleyemezken,
edeb kabiliyetli gen bir adamn nemli bir mevki verilmesi

(16) Ahmet Hamdi Tanpnar, XIX'uncu Asr Trk Edebiyat Tarihi, \, s.XVIII.
(17) F. Krenkow, "Sadj", Encyclopedia o f slam, IV, ss.43-44.
(18) smail Habib (Sevk], Edebiyat Bilgileri (Istanbul, 1943), s. 289 vd.

150
iin ek bir eitime ihtiyac olmadyd.19
Eer sz dizimi (sentaks/nahiv) kurallaryla ilgili glk
resm tarzda ustalamay zor kldysa, szckler de kitabet-i
resmiyede ustalamay arzulayanlar iin nemli bir engel
oluturdu. Resm yazmalarda kullanlan Arapa ve Farsa
szcklerin says nedeniyle, szlkler byk bir neme sa
hipti. Ama saylar da ok azd. Bu durum Trke olmayan
kelimelerin yanl kullanlmasyla sonuland. Bu szckle
rin kullanld anlamlar ok kere her yazarn kendi hayal
gcnn rnyd.20 Modern Trkenin devrald nisbeten
snrl Arapa szcklerin ou, bu mirasn damgasn tar.
Dnme brahim Mteferrikann bir matbaa kurmak iin
izin istedii dilekesinde, ki bu tip bir messesenin ilk ms-
lman sahibiydi, iyi bir Trke-Arapa szle ok geni ih
tiya olduunu delil gstermesi ,ve byle bir kitabn baslma
snn imparatorluktaki eitimi canlandrma meselesine en
iyi zm getirebileceini belirtmesi yukardaki bilgilerin
altnda srpriz saylmaz.21
Mteferrikamn bavurusu kabul edildi ve szlk layky-
la basld. Bu szln piyasaya kmasnn eitimdeki dar
boazlarn almasndaki katks, bu szln el yazmas
nshas 350 kurutan satlrken, yeni basm nshann sade
ce 25 kurua malolmas gereinden karlabilir.22

(19) Mustafa Nihat [zn] Trkede Roman Hakknda Bir Deneme (stanbul,
[1939]), s.66.
(20) Tanpnar, XIXuncu Asr...,s.XV\\\.
(21) Selim Nzhet [Gerek], Trk Matbaacla stanbul, 1928), s.40vd.
(22) Szlk Vanl Mehmet B.Mustafa (.1591)nn Ebubekir el Razinin (. 1003)
Shh- Cevherisin in bir zetiydi. Bu zamanda elde edilebilecek dier iki
szlk Ahter (XVI. yzyl) ve Ferheng-i ur (XVII. yzyl ortalar) idi.
Vani'nin szlnn (yazarnn isminden dolay Van Kulu adyla bilinir) ya
ymlanmasndan ksa bir sre sonra 1723de eyhlislam Esad Mehmed
Efendi, Trke-Arapa ve Farsa, Lehe tl Lugat'n tamamlad. Bkz.
Agh Srr Leved, Trk Dilinde Gelime ve Sadeleme Safhalar, (Ankara,

151
Fakat, "yksek" Osmanl edebiyatnn son bir temel esi
de analiz edilmedike, imparatorlukta yaanlan iletiim
glklerinin yukardaki ifadesi bile dilde sadeletirme ve
modernleme arasndaki nazik ilikiyi gstermek iin yeterli
deildir. Hem Divan Edebiyat hem de Kitabet-i Resmiye'nin
bu en nemli unsuru esoteric (batini/gizli) gelenekti.
Geri edeb fantezilerin katksz bir modas da kendi ken
dine belli bir edeb esoterizm retebilirdi, fakat dili sslemek
tutkusuyla sadece dolayl olarak ilikide olan dier pek ok
unsur da, bu belli bir zmreye ait olutaki o kaln kabuun-
yaratlmasna yardmc oldu. Bu unsurlardan biri yazma faa
liyetinin kutsallkla kuatlm doas biimindeki slm d
nce ise,23 dieri de renmeye kar olan yar-sihirli (semi-
hermetic) tutumdur; baka bir ifadeylp Osmanl ncesi dne
me kadar giden, hattatlar arasndaki bir gelenek.24
Bu artlar altnda, Hz. M uham m edi atfedilen "ilim in'
de bile olsa araynz" hadisinin renmeye ynelik slm ve
Osmanl tutumlarn belirledii eklindeki ortak inancn bir
tadilat gerektirdii grlmektedir. rnein peygamberin ha
disini tekzip eden kmazlardan bir tanesi slam felsefecisi
al-Farabide (Hicri X. yzyl) bulunabilir. Al-Farabi "Platon-
un Kanunlarna (Laws) yazd zetinin (Summary) giri
ksmnda ilimleri halka gstermedii ve aklamad iin
Platonu ver. Buna karlk o da, bilgiyi alakasz kiilerden
saklamak iin muamma ve kinaye metodunu kullanmt."25
Bu tr snrlandrmalarn edeb sonucu halihazrda ince
lemekte olduumuz ssleme modasyd. Bu durum, fonetik
iaretleri ok ak yazabilmek iin apak bir aba gsteril-

1949), s. 173; F.Babinger, Stambuler Buchwesen im XVIII Jahrhundert


(Leipzig, 1916), s. 11.
(23) C.Huart, "Kalem", slam Ansiklopedisi, VI, s .127.
(24) F.Krenkovv, "Katib", slam Ansiklopedisi, VI, s.431.
(25) Rosenthal, Political Thoughin Medieval slam {London, 1958), s. 130.

152
mi bir mektup alan katibin fkelenii hakkndaki iyi bilinen
mesel de arpc bir biimde gsterilmitir. Geni bilgili katip
bunu zeksna kar bir hakaret olarak kabul etmiti.26
Ancak bu gln edeb sonularn arkasnda daha az g
ln ve daha adamakll sosyal ve siyas oluumlar pusuda
bekliyorlard. En azndan XIX. yzyl ortalar Trk reform
cularndan biri de, ki kendisi aada greceimiz gibi ayn
zamanda resm slbun da bir eletiricisiydi, resm yazma
larda kullanlan Trkenin gln "avanfn dnemin
Hanmlaryla ilgilenir hale gelmelerini nlemek arzusuna
balad.27 Gerekten de, hem ulema hem de kalem erbab
arasnda kitlelerin anlaylar dnda kalan konulara bu
runlarn sokabilecekleri gibi bir korku olduu dorudur.28
XVII.yzylda ngiliz diplomat Rycaut, bu tutumla impa
ratorluktaki matbaann durumu arasndaki ilikiyi olduka
akll bir biimde kurmutu.

Basm sanat... onlar arasnda kesinlikle yasaktr nk bu on


larn... hkmetleri iin aykr olduu kadar tehlikeli de olan
ilim renmenin inceliklerini elde etmede bir balang olabi
lir...29

Gerekten de, ilk Trk matbaas kurulduu zaman kar


lat muhalefet, nahiv (sentaks), tarih ve asker manevra
gibi laik bilimler zerine kitaplar baslaca gereinden da
ha ok, kitap dolamndaki arta ulemann itirazlar yzn-
dendi.30
(26) Krenkow, "Katib", s.431.
(27) Ziya Paa, iir ve nsan", Hrriyet, 7 Eyll 1868.
(28) Katip elebi, The Balance o f Truth, s. 12. Babinger, Stambuler Buchwe -
sen..., s.23, n.1.
(29) Sir Paul Rycaut, The Present State ofth e Ottoman Empire (London, 1686),
s.32.
(30) Gerek, Trk Matbaacl,s.?. Server skit, Trkiye'de Neriyat Hareketleri
(stanbul, 1939), s.7.

153
Hatta XIX. yzyln banda, nl hattat Mustafa Rakm
Efendi Divan- Hmayunda bir kariyer arzulayan genleri
eitmek iin basitletirilmi yeni bir metod gelitirdii za
man, bu yenilik bir skandal yaratmt. Dier geri kalan hat
tatlar kendisine kar ayaklandlar. ans eseri olarak, dne
min hkmdar Sultan II. Mahmudun kendisi de bir hattat
ve basitletirmenin bir destekisiydi. Yaznn gzelliinden
de bylenerek Rakm Efendiye arka kt.31
Bu balamda sadeletirme srecindeki son bir boyutu,
yani sadeletirmenin geimlerini bozduu insanlarn bencil
karlarn, nemsememezlik edemeyiz. Ancak en azndan
matbaaya muhalefet hadisesinde, konu zerindeki otoriteler,
muhalefetin byk bir ksmnda "dardakileri" yaznn en-
tellektel dnyasna sokmamak iin sk bir kararllk oldu
u noktasnda anlamaktadrlar.32 Trk dilindeki sadeletir
menin hareket kazanmasndan epey sonra, 1880lerde bile,
Vakanvis Lutfi Efendi, Trk eitim kurumlarnn tarihi
zerine almasnda, 1870de bir Osmanl niversitesi ku
rulmas iin yaplan yarm kalm teebbse kendisinin en
byk itiraznn derslerin aynm gzetilmeksizin herkese
ak olmas olduunu belirtiyordu.33
O zaman bu esoterizm karsnda Kitabet-i Resmiyenin
kabuunu krmak iin yaplan her teebbs kendiliinden
radikal-modemist bir admd. Ve gerekten de Osmanl m
paratorluunda, en bandan beri, reformist politikalar, res

(31) Rakm Efendi ve reformist Reislkttab Ebubekir Ratp Efendi arasndaki


ilikiler iin bkz. bnlemin Mahmud Kemal nal, Son Hattatlar (stanbul,
1955), I.269. Divan-Hmayun Kalemi iin Hammer, Staatsvferfassung
s s .1 1 ,109. Rakm Efendi tarafndan yaratlan skandal iin: Ebuzziya Tevfik,
"Rical-i Mensiye", mecmua-i Ebuzziya, XXI (1317/1899), s. 438.
(32) Kun, "brahim Mteferrika", slam Ansiklopedisi, V (1951), s. 898.
(33) Ahmed Lutfi, "Trkiyede Maarif Tekilat 1267-1287", T.T.E.M., XVI (1927),
s.305.

154
m iletiim akn daha serbest klma yolundaki girimlerle
birlemitir.
Mnevver devlet adam Dmd brahim Paann sadra
zaml srasnda imparatorlukta teebbs edilen modernle
menin ilk nemli safhasnda, bu mnda brahim Paa tara
fndan yaplan en nemli hareket, Mteferrikaya verdii ve
matbaann kurulmasyla sonulanan destek oldu. Bu gayrete
paralel olan dier bir ey, ssl bir slp kullanmaktan ka
nmalarna dair brahim Paanm zamann Vakanvislerine
verdii talimatlard.343
5Yine ayn trden bir ey de, Trkesi
bulunmayan slam klasiklerinin tercmeleri iin oluturulan
bir programa brahim Paann himayesidir. brahim Paa,
daha matbaann kurulmas srasnda gsterdii tipik bir
dorudan yaklamla, kendilerine eldeki bir yazmann tm
deil de sadece blmleri tahsis edilmi alimlerden oluan
bir tercme komisyonu toplad. Paralar zamanla birletiril
di ve yaygn bir datm iin hazr hale getirildi.30
Trk edebiyatnn geliimi zerine yaplan almalarn
u anki durumunda, Rnesans Avrupasnn tipik bir zellii
olan benzer tercme hareketleriyle yukardaki faaliyetler
arasnda herhangi bir balant kurmaya almak iin ok
erken olur, ama benzerlikler gelecekteki karlatrmal a
lmalarn baars iin bir teminat olabilir. Her halkrda,
XIX. yzyl boyunca sadeletirme hareketiyle btnleen bu
iki mesele, yani sadeletirme ve daha yaygn bir okura eri
me giriimi, brahim Paann lmne kadar zaten grlebi
lir haldedir.
brahim Paamn bu abalar kendisinin de ldrld
gerici ayaklanmalar sonras aksi bir sonuca ulatysa da, dili
sadeletirme hareketi, slam klasiklerini daha yaygn bulu

(34) smail Habib [Sevk], Edebiyat Bilgileri, s.289 vd.


(35) E.J.VV.Gibb, A History o f Ottoman Poetry (London, 1900-09), IV, s. 13.

155
nabilir klma teebbsleri ve artan sayda insana edeb bece
riler kazandrma hamlesi buradan itibaren giderek artan bir
hz kazanacakt.
Matbaa brahim Paann lmnden sonra yaklak ola
rak 10 yllk bir sre (1742) kapal kald. 1784e kadar da
faaliyetsiz kald ama bu tarihte tekrar ilemeye balad za
man ilk rnlerinden birisi bir nahiv (sentaks/sozdizimi) a-
lmasyd.36
Birka yl sonra da matbaadan nemli bir szlk kt pi
yasaya.37 Bu 1723 ile 1732 tarihleri arasnda oluturulmu
olan ve nihayet 1799da baslan bir almayd. Yazan da es
ki bir eyhlislam olan Esad Mehmed Efendiydi. XVIII. yz
yln ge dnemlerindeki bu szlk hastal, XIX. yzyln
ilk eyreinde 23 baskya ulaan Smblzade Vehbinin
nl Farsa-Trke ve Arapa-Trke szlklerinin yazlma
syla doruuna eriti.38 Bylece 1729 ile 1830 arasnda Tr
kiyede baslan almalarn yzde yirmisinin szlkler, gra
mer kitaplan ve nahiv almalarndan ibaret olmas glk
le bir tesadf eseri olarak grlebilir.39
Yine bu sralarda Vakanvis Asm Burhan-i, Kati isimli
Farsa szl bir Trke-Farsa szle, Firuzabadinin
Kamusunu da bir Trke-Arapa szle dntrd ve by
lece en nl szlk oldu.40 Asmn almasnn buna ilve
edilebilecek bir sonucu da, baz uzun zamandr unutulmu
Trke terimleri bulup kartmasyd; bunlar kullanmak zo-

(36) bn ai-Hadjibin Kafiya's (Trke'de Kafiye). Babinger, Stambuler Buchwe-


sen..., s.22
(37) Lehcetul Lgat. Babinger, Stambuler Buchwe$en..., s.24.
(38) Bunlar Nuhbe-i Vehbi ve Tuhfe-i Vehbi olarak bilinirdi. Yntmen, "Smbl-
zade Vehbi", s. 102. eitli basklar iin: Fehmi Edhem Karatay, stanbul
niversitesi Trke Basmalar Alfabe Katalou (stanbul, 1956), II, ss. 849-
60.
(39) Hammer, Historie ..., XIV, ss. 492-507.
(40) Bkz. M.akir lktar, "Mtercim Asm", Trk Dili, I (1951), ss. 34-35.

156
runda kald zira o zaman kullanmda olan Trke kelime
haznesi tanmlamakta olduu Arapa szcklerin btn
nanslann vermekte yeterli deildi.
Bylece Mteferrikamn Osmanl kltrnde neyin yan
l olduunu 'aklamadaki yn deitirici giriimleriyle, Os
manlIlar Bat kltrnn rnleriyle ilgilenir hale getirme
abalan sadece sinirli bir ilgiyle karlarken;41 ve ge
XVIII. yzylda bile Reislkttab Atf Efendi "kolayca anla
lr szckler ve deyimler"42 ibaresinde ifadesini bulan hor
lanm fikirlerin bir szcsyken, edeb becerilerin daha ge
ni bir dalmna yol aacak olan itici gler, brahim Paa-
nn gayretleri sayesinde, harekete geirilmilerdi.
Matbaann bu ikinci faaliyet dneminde dikkati eken di
er bir husus da, slam klasiklerinden yaplan tercmelerde
ki canlanmayd. XIX. yzyln ilk on yllan boyunca ed sbiyat
ve felsefe alanlanndaki bu tercmelerde gerek bir ieklen
me vard.
Yine bu sralarda (erken XIX. yzyl)dr ki, dili sadele
tirmek iin yaplan ahs gayretlerle devlet politikas arasn
da tekrar bir irtibat salanmas baanld. Bu birleme iin
uygun frsat propaganda amacyla oluturulan ilk Osmanlca
metnin baslmas oldu. Tebaasnn hibir ekilde yararna ol
mayan yenierileri ykmak iin birletirici faaliyetlerle u
ramaya mecbur kalan Sultan II. Mahmud, hkmdarlnn
olduka erken dnemlerinde, reformlarn savunacak yayn
lar yoluyla mmkn olduu kadar fazla sayda tebaasna
dorudan yardm isteinde bulunmaya karar vermi grn
yor. Bylece dnemin seyyah Mac Farlaneden reniyoruz

(41) Toderini, De la Litterature des Turcs, III, 105.


(42) Bemard Levvis, "The Impact of the French Revolution on Turkey : Some No-
tes on the Transmlssion of ideas", Journal o f World History, I (1953), s.
121.

157
ki Vakanvis Esad Efendi tarafndan verilen yenierilerin
ortadan kaldrlmasna ilikin izahat, Uss-u Zafer4*, "genel
datm iin planlanmt"4 44 ve reformlara kar gzel duygu
3
lar tevik etmeye niyetliydi. Bylece kitabn dili kasten sa
deletirildi. "Tam olarak alt durumda olmayp ancak orta s
nf diye isimlendirmemiz gereken baz Terklerin"45 arasnda
soruturmada bulunan Mac Farlane "hl ok yksek bir s-
lpda ya da fazlaca yksek brokrasinin tarznda yazlma
s..." nedeniyle "bunlar [Trkler] arasnda bunu [Uss-u Za
fe ri] anlayabilen bir kiiyi zorlukla" bulmaktan dolay a
kndr.46
II. Mahmudun kendisi de birletirici faaliyetlerinin yo
lunda bulunduu daha aikr faaliyetlere olduu kadar bu
ex-officio dile de tahammlsz hale gelebildiini gsterdi. Ni
tekim, 1829da Rus ordular Edirne ehrini tehdit ettii za
man, Ruslara kar alnan tedbirleri sultana bildirmek iin
ar ve ar titiz bir slb tasarlamak iin zaman harcayan
devlet grevlilerini serte paylamtr. Bu durum zerine
yazd rade-i Seniyyede Mahmud syle ihtar ediyordu:47

"Bu surette ktibane elfaz ile yle tedbir olundu, byle oluna
cak denilip de vakit geecek olursa, mazallah ilerin pek irkin
suretlere varaca aikrdr."

ayet II. Mahmud, brahim Paa tarafndan harekete ge


irilen politikaya devam ediyorduysa, resm tarihisi Esad
da sadeletirme hareketine kendi katklarn gerekletiri-

(43) Mehmed Esad, Uss-u Zafer, 1.bask (stanbul, 1243), 25 Temmuz 1827'de
balad.
(44) Charles Mac Farlane, Constantinople in 1828..., (London, 1829), II, s.23.
(45) Loc. cit.
(46) Loc. cit.
(47) Sevk, Edebiyat Bilgileri, p.291.

158
yordu. Esad Efendinin nl bir Arapa edebiyat el k ita b
nn48 tercmesine yazd nsz, edeb sadeletirme teorisi
nin ilk ifadesi olarak ortaya kar. Bu nszde Esad Efendi,
kapal deyimlerin kullanmn hazmsz yiyeceklerle kyas
eder; sadece "salam mideli" bir aznlk dnda, geride ka
lanlarn bundan bir yarar salamadklarn belirterek, bu
nun yerine ou Arapa ve Farsa terimlerin karlmasna,
"daha az fakat daha anlaml ifadelerle"49 yerlerinin deiti
rilmesine katld ve slbun da benzer endieler tarafndan
ynlendirilmesi gerektiini tledi.
Bu srada, azck bir gramer ve nahiv eitimiyle devlet
brolarna hergn artan sayda alan salama problemi
hl vahimdi. Sultan Mahmudun bu problemle urat yol
sadeletirmeye yaklamlarn nasl ve ne kadar yetersiz kal
m olduunu da gsteriyor.
Sultan, bekleyebileceimizin tersine, eitilmi insan ek
sikliinin stesinden gelmeye yarayacak yeni ders kitaplar
nn yazlmas iin talimat vermeyip, X. yzyln Semer-
kantl limi Ali Kuunun nahiv denemesinin evrilmesi ve
baslmas iin tlimat verdi. Bunda da metnin ulemaya bile
yabanc olmas sebebiyle bir hayli muhalefetle karlat.50
Bylece sadeletirme hareketi ve klasiklerin neredilme
si gibi iki gelime, ki iletiimi kolaylatrmak iin zorunlu
olarak el yordamyla yaplan teebbslerdi, bazen kullansz
"garibe"ler yaratmak iin birleebiliyorlard ve bir kmaz so
kakta bitirilebiliyordu. II. Mahmudun reformlaryla, ondan
sonra gelen takipisi Abdlmecid dnemi boyunca yrtlen

(48) Al-bshihi'nin al-Mustatraf fi kull Fann mustazraf. Bkz. C.van Arendonk, Mal
bshihi", Encyclopedia of slam, II, s.443; Esdn nsz iin: Kprlzade
Mehmed Fuad, Mill Edebiyat Cereyanlarnn ilk Mbessirleri ve Divan-
Trki-i Basit (stanbul, 1928), s.32.
(49) Kprlzade, op.cit., s.32.
(50) Ahmed Lutfi, Tarih, IV, s.84.

159
ler arasndaki tipik bir farkllk, 1850lerde, aada hakkn
da ok ey sylenecek olan, yeni kurulmu Osmanl limler
Akademisi (1850) iin sonunda Fuad Paa ve Cevdet Paa ta
rafndan tam ve basit bir modern gramer kitabnn yazlma-
syd.
Esad Efendi kendi Uss-u Zaferinde bile vm olduu o
sadelii baaramamt ama, slbunda daha basit inalarn
ve dilin belirmeye balad bir dier ada edebiyat vard
o srada. Bu, Osmanl air ve Sadrazam Akif Paayd. E.J.
W.Gibbin belirttii gibi:

"Herhangi bir Bat dilinden ne bir kelime bilen ne de merak


eden eski klasik hocalarn bu inanl talebesi... Osmanl nesrini
skca sarm ve elini kolunu zincirlemi olan eski hantal ifade
tarzndan kurtulmak ve kendisi iin hemen, deer biilemez bir
miras gibi takipilerine brakt, daha serbest, daha basit ve
daha doal bir slp yaratmaya doru ynelecekti."515 2

Akif Paa ile ilgili aklda tutulmas gereken dier bir


nokta da, bu sadeliin hemen hemen tamamen kendisinin de
iinde olduu bir diplomatik olay -o nl- hikye ediiyle s
nrl olmasdr. Bu Akif Paann Tabsrasidir.32 Baka bir
deyile, yle grnyor ki Akif Paann tabiiliinde, onu s
lbunu aklatrmaya iten ey, kendi resm kapasitesindeki
bir olay aklkla izah etmek gerekliliiydi.
Akif Paadan sonra, iletiim problemi bir kere daha Tan
zimat reformlarnn mimar Sadrazam Mustafa Reid Paa
tarafndan ele alnd. imdi devlet ilerindeki kolayca izlene
bilir bir artla birlikte, Reid Paa, XVIII.yzylda mevcut
olmu olan durumun daha iddetlenmi bir haliyle kar kar

(51) E. J. Gibb, A History of Ottoman Poetry (London, 1900-1009), V (1905),


s.328.
(52) Bkz. [Akif Paa], Tabsira-i A kif Paa (stanbul, 1300/1883).

160
ya geldi. O, problemi, her ikisi de tamamen orijinal olmasa
bile nemli katklar olan iki yoldan halletti; bir yandan res
m dili sadeletirmeye giriti ve dier yandan hkmet al
anlarnn eitimi iin yeni eitim kurumlan meydana getir
di. Reid tarafndan devlet adaml iin yetitirilen insan
lardan biri olan tarihi Cevdet Paann (1822-1895), Reid-
den bahsederken anlatt gibi:53

"Vadi-i inada yeni bir r at. Kttbn ou onu taklid eyle


di. Hariciye Nazn Ali Efendi ile Divan- Hmyn tercmanl
ndan amed olan Fuad Efendi onlar dahi bu yolda Reid Pa-
ann eserine iktiza ile akran ve emsallerine faik olmular idi.
Ben de bu yolu beendim ve bu tarz zere ina-yi kelma heves
ettim.

Bu sre tamamen skntsz deildi; rnein Ali Paa


sz konusu olduunda, Reid Paa onun dilsel gsteriilii
ni, henz gen bir memurken, mhrne kaztt zarif iiri
sildirterek ezmek zorunda kalmt.54
Hkmet memurlarnn eitimlerini kolaylatrmak ve
onlan gerekli dilsel gerelerle donatmak iin Reid Paa, di
er zel okullar yannda, Mekteb-i Maarif-i Adliyye ve Mek-
teb-i rfar\ (veya Mekteb-i Ulum-u Edebiye) kurdu. ki ku
rumda da normal bir Fransz lise programnn uyarlamas
yrtld. Ancak iki kurum da ksa zaman iersinde durak
lad.55
Reid Paa ayrca katipler arasnda kendilerini frsattan
yararlandrmak isteyen kimseler iin BabIlide parasz

(53) Cevdet Paann yaynlanmam Tezakirinden aktaran, Ahmed Hamdi Tan-


pnar, X!Xuncu Asr Trk Edebiyat..., s. 111.
(54) Said Paa, Gazeteci Lisan (stanbul, 1328/1910), s.24.
(55) Bkz. hsan Sungu, "Mekteb-i Maarif-i Adliyyenin Tesisi'*, Tarih Vesikalar, I
(1941), ss. 212-213. Okul 1839 ubatnda kuruldu.

161
Arapa ve Farsa dersleri de koydurttu. 1830lar ve 1840lar-
da hl daha byle bir eitim iin iddetli bir ihtiya vard.
Yazma becerileriyle ilgili ortaya kan ve phesiz daha er
ken dnemlerde daha sk meydana gelen tipik bir durum da,
dil sahnesinin yetkili bir gzlemcisi olan Said Paa tarafn
dan aadaki gibi anlatlr:56
"Bir tarihte onunla (akir Paayla) sarayda mnakid bir
encmen-i hususi-i vkelya dahil olmutum. Mevzu bahis
olan mesele hakknda reyler ihtilaf etti. akir Paa muhalif
reyde idi. Esbabn syledi. Bad mazbataya gemek iin o
esbab keml-i sratle kaleme ald. Yazd kdn muhtevi
yat hem elfazen hem efkren gzel idi. Fakat cmleler birbi
rine muttasl deil idi. Bu sebeple encmen beenmedi. Maz
bataya nakle salih deil, mealinde bir szle tashih et diye k
d amedci efendiye verdi. Tashih tabiri bu mahalde sahih
ise o da yle yapt. Ama, birok fkralarn gayr taammden
hfz etti."
Said Paa devamla unlar belirtti: mademki bir dierine
rast gelen cmle kurmak iin sadece snrl bir sayda biim
vard; yleyse bu tr geri dndrlemez bozmalar olduka
yaygnd.
Aka "d etkiler" olarak adlandrlacak eylere rastla
nlmas Reid Paalann dnemindedir. Said Paaya gre,
Reidin dilin durumunu salamlatrmak iin sarfettii s
rarl abalar Fener Rumlar Aydnlanma fikrinin ilk muha
taplar olmu olan imparatorluk tebaas- konseyleri yzn-
dendir.57
Kendisinin dil meselelerindeki beklentilerini en parlak
bir ekilde gerekletiren kii Reid Paann bir yardmcs
olan Cevdet Paa idi. Hem sistemli dil sadeletirmesini hem

(56) Said Paa, Gazeteci Lisan, s.50.


(57) Said Paa, Gazeteci Lisan, s. 106-107.

162
de poplarizasyonu tevik eden ilk resm belge de Cevdetin
kaleminden kmadr. Bu Encmen-i Dniin (1850) (Os-
manl Bilimler Akademisi) nizamnamesine yazd giritir.
Yine burada da bir akademi fikri Avrupa kkenliydi. Akade
minin yakn sonularndan birisi de Reid Pann koullar
ne vakit kuruluuna izin verebilirse kurulacak olan bir Os-
manl niversitesinde kullanmay umduu, inceden inceye
ilenmi ve zen gsterilmi metinler olacakt. Gerekte bun
dan daha da ilerisi kastedildi: Bunun asl olarak Osmanl di
lini sadeletirme ve bilgi yaymay amalayan bir harekete
dntrmek iin tasarland, akademinin nizamnamesin
deki girite olduka aktr. Bu nizamnamede ifade edilene
gre, gemite:

ok iyi bilindii gibi btn medeniyetin yararl hedefine bilgi


nin farkl trlerinin yaylmas ile ulalabilir. Sonu olarak; bir
yandan zevk sahibi kiileri elendirmeyi amalayan saf edeb
almalarn yaplmas tevik edilirken, bu vesile ile eitimini
tamamlayan ve genileten vastalar salamas iin, popler ze
knn ihtiyalarna uyan ve basit bir slpla yazlm teknolo
jik ve bilimsel kitaplar zerinde de srar edilecektir.
Bylece Allaha krler olsun ki, taht- hmayuna getii gn
den beri en yce ve en gl olan efendimiz dikkatini impara
torluun btn vilayetlerinde kltre yneltmi... ve zellikle
medeniyeti popler snflar arasnda yaymak iini deruhte et
mitir.58

Byle bir kuruluun ilk sonularndan birisi, Batdan


Jean Baptiste Sayin Catechisme dEconomie Politiquei59 gi
bi baz nemli tercmelerin yaynlanmasyd.
Kendisi grev dnda kald zamanlarda devlet adamla-

(58) E. dEschavannes, "Academie des Sciences de Constantinople", Revue de


i'O rie n lM (1852), ss.361-372.
(59) lm-i Tedbir-i Menzil (stanbul, 1268/181-52).

163
n iin "arpalk" olarak kullanlan Encmen-i Dni, bu se
beplerle Reid Paann beklentilerini yerine getiremedi.
Halbuki 1860larda Mnif Paa gibi kiilerce ahs olarak ele
alman tercme programlar ve ansiklopedist hareket Reid
Paann devlet destekli kurumundan daha fazla baarlyd.
Bu arada dil zerindeki ustal kolaylatrmay amala
yan yeni kitaplar yaynland. Bunlardan biri, bir Arapa gra
mer kitabn kendisine model olarak alma geleneini ykan
ilk Trke gramer kitabyd.
Daha nceki dnemlerde, Trk dilinin Arapa kurallar
tarafndan salanan kalba iyice oturduu varsayldndan,
hibir Trke gramer kitab yoktu. rnein Bishop Southga-
te 1836da Trkiye'ye yapt seyahat zerine izlenimlerinde
Trke iin mevcut bir sistematik eitim olmadn hayretle
ifade etmitir:

stanbulda profesyonel Trke hocalarnn ou, ve ancak bir


ka tanedir, bu niteliktedir, yani Hristiyandrlar. Trkler nadi
ren ticaretle megul olurlar ve gerekten aba da gstermez
ler... nk... hibir sistematik bilgiye sahip deildirler. Trk
dilinin simetrisi gibi takdire ayanl, yapsnn tek tipliii gi
bi mkemmellii, dzenlilii, kural dlklardan annml ve
formlar gibi felseflii, bugne kadar bir gramer olmadan oriji
nal halinde deimeden kalmtr. ntizm ve gzellii nazar
bir kaza olarak grnyor. Bir Trk, dilini ocukluunda ren
dii kadaryla bilir.60

Bylece bir Trke gramer kitab yazlmas Trk dilinin


modernlemesindeki temel bir hadiseyi oluturur. Bu al
ma, Harbiyeden bir profesr tarafndan oluturuldu; zira as
ker emirlerin kaleme alnmas ii, Osmanl Trkesinin

(60) Horatio Southgate, Narrative of a Journey through Armenia... (New York,


1840).

164
Arapa ilhaml karklklarna kendini brakamazd. Byle-
ce ,fkaba Trkeye oturacak yeni gramer kurallar icat edil
meliydi.61
Daha sonra tercme brosunun bir Trk yesi de Trk-
ler iin ilk Franszca gramer kitabn yazd.62
O dnemde ortaya kan en gze arpc gramer kitab
Fuad Paa ile Cevdet Paa tarafndan oluturuldu. Bu basit,
ksa ve kolay metin XIX. yzyl boyunca bir baskdan dieri
ne ulat ve II. Mahmud tarafndan kurulan 8 yllk Rdiye-
lerde standart bir ders kitabyd.63
1850lerin sonunda Cevdet ve Fuad Paalar ayrca Elif,
Vav ve Ye harflerinin telaffuzunun basitletirilmesi iin yeni
bir sistem zerinde altlar. Bu sistem daha sonra Salna
melerin basmnda kullanlmtr.64
Genellikle Fuad ve li Paalar Reid Paanm faaliyetle
rine devam etmeye giritiler. Ancak bazen eski slbun can
lanmasn nlemekte de acizdiler. rnein bu, XIX. yzyl or
talarnda oluturulan tbb szckler rneinde olduka ge-
erlidir. O zaman tp okulunda eitim Trke yrtlmeye
baland.
Bat tp almalarn tercme edecek bir komisyon ku

(61) Osman Ergin, Trkiye Maarif Tarihi (stanbul, 1939-1943), s.301. Bu asker
okul iin gramer ders kitab yazma gelenei Abdullah Ramiz Pann
EmsUe-i Trktsi ve "lecture expliqiee" bir metnin Osmanl mparatorluun-
daki ilk rnei olan Sleyman Hsn Paann Mebani ul-na's ile devam
ettirildi; Sleyman Paa, Reid F-aann ksa mrl yeni "fakltelerinden
birinin mezunudur. Bkz. Sleyman Paa Mahkemesi, der. Sleyman paa
zade Sami (stanbul, 1911-1912), s.24 vd.
(62) Yusuf Halis Efendinin Miftah ul-Lisan'. Bkz. Karatay, Trke Basmalar, I,
s.266; Hayreddin, Vesaik-i Tarihiye ve Siyasiye (stanbul, 1326/1909), II,
s.65.
(63) Karatay, Trke Basmalar, I, ss. 130-131. 1851 ile 1893-94 yllar arasnda
13 bask yapt.
(64) Bianchi, "Bibliographie Ottomane", Journal Asiatique, seri V, XVI (1860),
s.336.

165
ruldu. Fuad Paa tercmede kullanlan dilin iyice basit ola-
bilmesini kesinletirmek iin yeni tercmelerin Babili tara
fndan kontrol edilmesi gerektiine dair talimatlar verdi. Fa
kat verdii talimatlar yerine getirilemeden nce ld ve yeni
tp terimleri de Arapayla dolduruldu.65
Burada sorun yeni bir bilimsel terminoloji hazrlamak
sorunuydu- bugnn Trkiyesinde bile zlememi bir me
sele... Zaten 1847de ngiliz seyyah Mac Farlane, aada
ifade ettii gibi, bu glklere dikkat ekmiti:

Bilimsel terimlere karlk bulmak iin ya yeni kelimeler bul


mak ya da yeni bir biime veya anlama soktuklar baz Arapa
kelimeleri ortaya koymak zorundalar. Bilimsel amalar iin
gerekten hemen hemen tamamen yeni bir dil oluturacaklard;
ve bu yapld zaman, rencilere anlalmaz geldii farkedildi.
Bana sylendiine gre, gen bir adam bu yeni bilim Trke
sini edinmek iin kendisine gerekli olan sreden birazck daha
fazla alarak bilimsel kitaplar orijinalinden okuyacak kadar
Franszcay renebilir. Bu sefer, yine insanlar, bi yeni dilin
ne tamam ne de sabit olmayndan; ou fikrin, veya basit ey
lerin bile, bununla ifade edilemeyiinden; tercme edenlerin sk
sk Franszca veya Latince terimlere karlk bulmak zorunda
kaldndan; yeni kelime retenlerin tek tip bir sistemi ya da il
keyi izlemediklerinden; ve birinin terminolojisinin dierininkin-
den farkl olmasndan yakndlar. Geni bilgili katipler, Arap
ann yardmyla matematiin ve kanaatimce belli bir lde
kimyann stesinden gelebilirlerdi; ama bu sefer de rencile
rin Arapay renmeleri gerekiyordu. Bilimlerin tmnde kar
lalan glk ziyadesiyle fazlayd."66

Avrupa terimlerinin giriinin byle etkili bir ekilde en


gellenmesinin sebebi, bir tr dile ilikin muhafazakrlk y

(65) Leverd, Trk Dilinde Gelime ..., s. 121 vd.


(66) Charles Mac Farlane, Turkey and Its Destiny (London, 1850), s.272.

166
znden, Avypa szcklerini Osmanlca resm yazma sl
buna sokmann cretkr ve kararl bir reformcu kiilik ge-
rektirmesiydi. te III. Selimin danman Tatarck Abdullah
Mollann resm bir belgede Trk harfleriyle Avrupai bir sz
ck kullanmasna imkn veren bu eit bir cesarettir. Bu
belge 1789daki ban grmeleri srasnda kaleme alnd ve
kullanlan kelime status quoyd\. Said Paaya gre bundan
sonra resm Trkeye sokulan dier iki Avrupai kelimenin-
politique ve diplomatie- Babl slbular tarafndan kabul
edilmesi 40 yl almtr.67
Sadeletirme iin resm abalar hl iletiim sorunlaryla
uramaya alrken ve her zaman yeni sorunlarla karla
rken, daha Reid Paa zamannda Osmanl mparatorlu
umda Trk dilinin sadeletirilmesi iin en nemli kanal
salayacak bir gelime meydana gelmiti. Bu Trk gazeteci
liinin douudur.
Osmanl mparatorluumda baslan ilk gazete geleneksel
mnevverlerden daha geni bir evreyi bilgilendirmeyi ama
lam olan yazlarn zorunlu olarak sade ve ak olmak zo
runda olduu, Takvim-i Vekayi idi. 1840larda Churchill
isimli bir ngilizin sahibi olduu ilk zel Osmanl gazetesi
ortaya kt. Bu, Ceride-i Havadis*di. Yaz kurulu Takvim-i
Vekayi*nin eski alanlar tarafndan oluturuldu. Balan
gta ok baarl olmayan Ceridenin yldz ancak, stanbul
halk gazeteyi, Knm Sava boyunca Churchillin cepheden
yollad sava yazlar iin almaya balad zaman parlay
a geti. Ceride aynca okuyucularn Victor Hugonun Sefil
ler*inin tercmesi gibi sanat keleriyle cezbetti. Ceridenin
tarz tamamen bir yenilikti. Ve yaz kurulunun Ali Ali ve
Hafz Mfik gibi yeleri olduka geni bir okuyucu kesimiy
le iletiimde baarl olmu ilk kiiler kabul edilirler. air i-

(67) Said Paa, Gazeteci Lisan, s. 41 vd., s.45.

167
nasi gibi Trke slbun daha tannm sadeletiricilerinin
bir habercisi kabul edilen eski diplomat Mustafa Samide
Ceridenin kadrosunda alt.68
Fakat Trk dilinin sadeletirilmesine en byk katky
gerekletiren inasinin kendisidir.
brahim inasi Efendi 1824de dodu. Erken bir yata
Tophane Kalemindeki kariyerine balad. Bu vazifedeyken
Mslman olmu bir Fransz topu subayndan Franszca
rendi. Tophane Miri Fethi Ahmed Paa tarafndan te
vik edilerek, Avrupaya gnderilmek iin Seraskere bavur
du. stei kabul edildi ve inasi Kamu Mliyesi ve Edebiyat
alarak 1854e kadar Parisde kald. Dnnde ksa bir
sre iin, giderek eitimi ulemann elinden almakta olan ve
1846da Reid Paa tarafndan kurulmu olan eitim komite
sinde yani Meclis-i M aarif de alt. Bundan az sonra, dar
kariyerlerinin ilk basamaklarnda olan muhtemel rakipleri
nin yerlerini tayin etmekte ustalam olan Ali Paa, bir ba
hane bulur bulmaz onu grevinden uzaklatrd. imdi ina
si kendini yayncla adamtr. Bir meslekta, Agh Efen-
diyle birlikte 1860? gznde yaynlanmaya balayan yeni
bir Trke gazeteyi ksa bir zaman iin ynetti. Bu Tercii-
man- Ahvidi. 1862de yeniden kamu hizmetine alnnca, bu
sefer kendi bana, Osmanl bakentinde 1830dan beri k
makta olan 4. gazeteyi, Tasvir-i Efkr\ yaynlamaya balad.
Kendisinden ncekilerinin nc abalar ve zellikle Ceride-i
Havadisin katks olmu olan sanat sayfas ve d haberler
gibi kelerin azlarda brakt tadn da yardmyla, Tas-
vir-i Efkr abucak siyas fikirler kadar yeni edeb ifadeler

(68) Mehmet Kaplan, Namk Keml (stanbul, 1948), s .135, kendisi hakknda bil
gi iin bkz. bnulemin Mahmud Kemal nal, Son Asr Trk airleri (stanbul,
1930-1942), s. 1646-1648.

168
iin de bir forum haline geldi.69
Herkese kabul gren "idee recue"nin gelimesine gre,
inasinin katksnn yenilii hakknda hibir ey Tasvir-i
Efkrn bir koleksiyonunu incelemekten daha artc ola
maz. Bu stunlardaki hibir ey siyas ya da dilsel bir radi
kal tavr belli belirsizce bile olsun akla getirmez. nsanlara
hitap eden nesrin katksz kullanmyla, kendisinin de gaze
tenin ilk saysnn Sunucunda belirttii gibi, inasinin gaze
tecilik slbu Divan Edebiyatnn geleneksel esoterizmiyle
dorudan doruya tezat tekil eder. Devrimci olan nokta,
kendisinin realizmi olarak adlandrabileceimiz siyas ve
sosyal olaylar yazmaya olan ilgisidir. Bu yeni slb ter
tibin katksz kullanmyla inasi, Osmanl edeb evrelerin
de -bugn anlalmas g olan- bir kzgnlk yaratt. inasi-
nin getirdii bu yenilik Tasvir-i Efkrn kndan 40 yl
sonra Osmanl okurlar tarafndan unutulmutu bile. Ebuz-
ziya Tevfk -Trk gazeteciliinin kahramanlk gnlerinden
geriye kalanlardan birisi- 1911de kendi okurlarna, genli
inde dnyada neler olup bittiini renmeye istekli kendisi
gibileri iin bulunabilen pek fazla bir ey olmadn, hatr
latmak zorunda kalmt. Genel datmda olan almalar
sadece ak maceralar (Romances) idi-gelenein debdebesiyle
hemen hemen ayn biimler haline sokulmu ak maceralar.
Ebuzziya, slbta kiiliklerin hadmlatrlmas yznden
hikayelerin tpatp birbirinin ayns olduunu da anmsama
dan edememitir; yle ki, Akif Paamn bir kayk gezintisini
anlatt bir mektubu, anlatmndaki greli tazelik nedeniyle

(69) "Bu sadece Trkiyedeki ilk resm olmayan gazete deil [bu doru deil zira
Tasvir-i Efkr, kendisinden ncekilerin snrl poplaritesi gznne alnd
nda, ilk gazete de olabilirdi], modern okulun ilk ifadesidir... Burada ilk de
fa, bir byk Avrupa dilini iyi bilen ve dahas takdir eden bir Osmanl edebi
yat adam, Trke edeb slbun tm yapsn ilk temellerinden balayarak
yeni batan ina etmeye koyuldu." Gibb, Otoman Poetry , V, s.26.

169
baslmaya deer grlmt.70
inasinin kalem oynatt dnemde, kendisinin slba
ait yenilikleri hl siyas imalara sahipti; burada sadeletir
me ve poplarize etme, imparatorluu etkileyecek kararlarn
sadece yksek hkmet evrelerinde tartlmas gerektii
fikrine dolayl bir saldn anlamna geliyordu. Bu li ve Fuad
Paalarn, Reid Paann "yeni tarz'na gsterdikleri tevik
lere ramen, tamamen bal olduklar bir fikirdir.71
te bu edeb tartmalarn tad siyas imalardan t
rdr ki Tasvir-i Efkr, "eskiler ve yeniler arasndaki kav-
ga nn edeeri bir dil mnakaasnn sonucu olarak en b
yk satna ulat. Bu tartmada inasi klasik Trkenin
taraftarlanna kar drt ba mamur bir mcadele ile me
guld.72
Tasvir-i Efkrin okunabilmesindeki kolaylk ve revata
ki ilgilerinin tad zellikler bir hayli baanya sebep oldu.
Fakat daha nemlisi, sahneye inasinin kmasyla birlikte,
o gne kadar sadece resm iletiimden olumu olan ya da
mnevverlerin seilmi kesimleriyle snrlanm olan iletiim
sreci, birdenbire inasinin kendisinin de hitabettii "mil-
let"e ald. Bylece de tamamen farkl bir dnyaya -iinde
inasi tarafndan bytlen ideolog gazetecilerin epey bir
g kullanmaya kalktklar bir dnyaya- geii gsteren bir
akclk ve bir evrensellik kazanld. inasinin kendisinin po
litikaya girmesi, li Paaya kar bir entrikaya bulaarak

(70) Ebuzziya Tevfik, "Rical-i Mensiye", Mecmua-i Ebuzziya , XIX (1317/1899-


1900), s.339; Ebuzziya Tevfik, "Sleyman Nazif Beyefendiye", Mecmua-i
Ebuzziya, (1329/1911), s.579.
(71) Cevdet Paann Tezakifinden aktaran, Ebulula Mardin, Medeni Hukuk
Cephesinden Ahmet Cevdet Paa (stanbul, 1946), s. 10, n.8.
(72) Bu tartma kk bir kitapk olarak basld: bkz. brahim inasi, Muntaha-
bat-i Tasvir-i Efkar: Mesele-yi Mebhuset-u Anha , der. Ebuzziya Tevfik, 1.
bask (stanbul, 1303/1885).

170
srlmesi; hepsi gazete okuyuculuunu epeyce artran son
bir gelimenin paralaryd. Bu aama 1860'larm Anayasac-
lk ve Temsili Hkmet meselelerini n srada tutarak ilgili
bir okuyucu yaratmaya yardmc olmu olan 1860'larm z
grlk cokusuydu. Bu meseleler Trk gazetelerinde tart
lamazd ama inasi'nin talebesi Namk Keml tarafndan
ynetilen ve yaz verilen "gmen Trk basnnn ana tema
larn oluturdular. Bu tr gazeteler Trkiye'de geni ve gizli
bir datma sahipti.
Ziya Paa ve Namk Keml'in ban ektii Yeni Osman-
llar diye adlandrlan bu yeni grubun nemli yelerinin hep
si kendi fikirleri iin en iyi ara olarak bulduklar basit, ak
ve nfuz eden bir Trke'yle yazyorlard. Aralarndaki nde
gelen kiilerin tm siyas, eletirileri yannda edeb Trke-
yi eletirmek iin de zaman buldular. Namk Keml'in eleti
risi bunun "halk" cehalet iinde tutmas iken,73 Ziya Paa
bunu bir ynetici "kliin"74 arac olarak eletirdi, Ali Suavi
ise buna dalkavukluk ederek alaltc olduu iin saldrd.70
Gnlk dildeki zengin bir edebiyatn yararnn gl mill
balar yaratmas olduu fikrinin ilk defa ortaya k Na
mk Keml'in yazlanndadr.76
Gen Osmanllarn yayn organ olan Hrriyet'te dile ge
tirilen btn bu eletiriler Osmanl nesrinin sadeletirilmesi
fikrini popler hale getirdi. Dier yandan Gen Osmanllar
tarafndan kullanlan slp da hemen popler oldu.
Dil reformunun teknik ynleri sz konusu olduunda,
Gen Osmanl faaliyetinin de balangcna rastlayan, erken
1860'lar, Mnif Paa tarafndan ynetilen Cemiyet-i lmiye'-

(73) Mehmet Kaplan, Namk Keml (stanbul, 1948), s. 136.


(74) Ziya Paa, "iir ve na", Hrriyet, 7 Eyll 1868, s.4.
(75) Ali Suavi, bir okuyucuya cevap, Muhbir, 27 Zilhicce 1283-2 Mays 1867,
s.1.
(76) Mehmet Kaplan, Namk Keml (stanbul, 1948), s. 136.

171
yi Osmaniye gibi yeni oluturulmu lim topluluklarnda dil
reformunun bu daha spesifik ynlerinin de tartlmas nede
niyle gze arpar. Bu toplulukta Osmanlcann sadeletiril-
mesiyle ilgili yer alan en erken tartmalar KafkasyalI Ms
lman yazar Feth-Ali Ahundzadenin bir nerisinin sonula
ryd. Feth-Ali Rus kltrel etkilerinden nasibini alm biri
olarak daha 1857 kadar erken bir tarihte Arap alfabesinin
bir reforma ihtiya gsterdiini ortaya atmt. Cemiyet-i l-
miye-yi Osmaniye'deki tartmalar boyunca, Ahundzade
Arap alfabesinin terkedilmesi ve yerine Latin alfabesinin ge
tirilmesini nerecek kadar ileri gitti.77 Bu neriler reddedildi
ama Cemiyet, Ahundzadenin fikirlerini sunmasna imkn
salad iin de vgye layk grld.
1869da Arap alfabesinin brklmas meselesi yeniden
alevlendii zaman, dil reformunun bu daha teknik ynne
Namk Keml tarafndan da dikkat gsterildi. Keml, Arap
alfabesinin reformu gibi daha lml bir eyi tercih ederek,
aka bu zme kar kt.78 Bylece resm slbun kar
makl hakkmdaki eletirilerine ramen Yeni Osmanllar,
sadeletirme iin kendi nerileri dahilindeki sabit bir nokta
dan teye geemeyen kltrel muhafazakrlklaryla geride
kaldlar.79
Yaygnca kullanlan ve anlalan bir gazetecilik slbu
nun katksz kuruluunun tesine alan yolu gstermek, ye

(77) Mirza Bala, Feth-Ali", slam Ansiklopedisi, IV (1947), ss.577-80.


(78) F.A. Tansel, "Arap Harflerinin Islh v Deitirilmesi Hakknda lk Teeb
bsler ve Neticeleri", Belleten, XVII (1953), s.234-37.
(79) 1860 larda kendi basit yaz yollarm bir standart olarak yerletiren gazete
ciler sadeletirme hareketinin ncln de hkmetin elinden aldlar.
Bylece Kitabet-i Resmiye bertaraf edildi ve gereksiz kelimelerden oluan
kokumu havuzun amurlarna terkedildi. Bu bertaraf ediin bir sonucu,
Atatrk dneminde zoia yrtlen dil reformundan seneler sonra, bugn
bile, resm nesrin olduka kat kaldr. zellikle Dileri Bakanlnda, bir
virgln bir noktal virgl yaplmas hl mstearlarn dikkatini gerektirir.

172
niliki bir dilci olmasna ramen, siyas olarak muhafazakr
bir kiinin ayrcalyd. Bu Trk devlet adam ve edebiyat
s Ahmed Vefik Paadnr. 1860larda ve 7Qlerde, Ahmed Ve-
fk Paa konuulan Trkenin en erken ve en "saf' biimle
riyle ilgilenmeye balad. Bylece Trkenin aatay dialek-
tini aratrmaya balad. O zaman yazd bir szlkte, Vefik
Paa Trke kelimelerin kklerini aataycada aramaya te
ebbs etti.80 Bir adan bu gelime dilde sadeletirme hare
ketinin mantk sonucuydu. Fakat Batl almalar bolca
okuyan Vefik Paanm dillerin orijinleri hakknda o gnn
Avrupasnda yaygn olan benzer bir ilgiye yakaland hak
knda da ok az phe vardr.
Vefik Paann aatay Trkesini yazl dile dntr
me giriimleri, Namk Kemlin alayc yorumunu da cezbede-
cei gibi,81 ok da baarl deildi. Baarszlnn bir sebebi,
bilgili bir Osmanl olarak ayn zamanda Arapa ibareler haz
nesini de gstermekten holanmasyd. slbu sonuta, kla
sik Osmanlca, basit Trke ve aatayca szcklerin bir ka
rmyd. Fakat Orta Asyadaki Trklerin saygya deer ata
lar olduklar hissi de bununla birlikte geerli hale geliyordu.
Vefik Paanm kendisi, onlarn baarlarna cidd bir ilgi gs
teren ve Trklerin erken tarihleri zerine bir metin hazrla
yan ilk Osmanldr. Osmanl kavramndan Trke doru olan
bu deime sadece Vefik Paa ile snrl deildir, imparator
luktaki btn milliyetlere hitabedebilecek bir Osmanlclk
ideali yaratmadaki baarszlk yava yava hissedilmeye
balyordu. Rzgrn esmekte olduu ynn bir gstergesi,
1875de yaynlanan Cevdet Paa gramerinin gzden geiril

(80) Bu szlk, Lehce-i Osmani, iin bkz. Ahmet Hamdi Tanpnar, "Ahmed Vefik
Paa", slam Ansiklopedisi, I (1941), s.209.
(81) Namk Kemlin Vefik Paann bu faaliyetleriyle dalga geen bir mektubu
iin bkz. Mehmed Zeki Pakaln, Ahmed Vefik Paa (stanbul, 1942), s. 135.

173
mi yeni basksnn artk Kavaid-i Osmaniye diye deil de
Kavaid-i Trkiye diye adlandrlmas gerei idi.82
Dille ilgilenen btn gruplar arasnda en gze arpan
katk kesinlikle gazetecilerinkidir. Onlarn abalar nedeniy
le, II. Abdlhamid dnemine kadar, Namk Keml'in yarat
may arzu ettii yani Osmanllar arasnda bir birlik ba sa
layabilecek olan gnlk dildeki zengin ve etkin bir edebiyat
iin temeller hazrlanmt. "Gnlk Trkedeki bu edebi
yat XX. yzyln ikinci on ylna kadar kesin bir biim alma
d. Bylece Kemlin hayal etmi olduundan biraz daha dar
sonulara hizmet edecekti ama, ideallerin bir birletiricisi ve
mill gcn balarndan biri olarak o zaman 60 yl nce yeri
ne getirilememi bT rol oynad.
Yukarda anlatlanlarn geliiminden grlebilir ki,
Deutschun argmannn ilk aamas, yani "bir halkn birlii
nin gerekli vasf... bireyler arasndaki iletiimin greli yeter
liliidir",83 Osmanl iin olduka doru grnyor. Maalesef
Deutsch, teorisinin bu blmn birka zel ve ayrntl r
nekle byk lde gelitirmiyor. Burada, uzun zaman Avru
padaki entellektel geliimin ak dnda kalm bir lke
deki edeb-dilsel evrim sreciyle ilgili olarak tam da bunu
yapmak iin bir giriimde bulunuldu.
Genel olarak, edeb-dilsel aratrmaya adanm birka
almann yazl ve mill birliin inasndaki bu erken saf
hann dier safhalar, milliyetilik ile ilgili daha kapsaml ve
karlatrmal almalarn kurduu kat kat daha sk te
meller zerine yerletirilebilir. Gerekten de, bu ilk noktann
doal sonucuna, yani "mill asimilasyon ve farkllamaca,
Deutschun yapt gibi, vanlabilmezden nce bu tr youn

(82) Bkz. Karatay, Trke Basmalar...,,, I,s .13 1 . Ziya Paa'nn slam ncesi d
nemin "bozulmam" Trkesine dn d iin, bkz. smail Hikmet Er-
taylan, Ziya Paa (stanbul, 1932), s .150.
(83) Deutsch, op. c it, s.162.

174
aratrmalar yrtlmelidir.84
Deutschun modelinin zn oluturan bu sonuncusu,
imdiye kadar kendisinin en ok dikkatini verdii fikirdir.
Ancak bunun ne lde bir milliyetilik almas iin uygu
lanabilir olduu daha erken dnemlerle ilgili mevcut bilgi bi
rikimine baldr.
Trkiye burda gzel bir rnek salar.
"Asimilasyon kavramnn Trkiye'ye uygulanabilirlii
ile ilgili ayrntl bir aratrma bu almann snrlan dn
da kalmasna ramen, Trkler arasndaki mill birliin kat
inasnn, dilsel azmlklann bir dilsel ounluk tarafndan
asimilasyonu ile bir ilikisi bulunmadn bir sonsz olarak
belirtebiliriz. Ancak Deutschun almasnn btnnn ia
ret ettii husus, asimilasyon srecinin evrenselliini kantla
yacaktr.
Deutschun "hzl bir Batllama sreci'ne atfettii birlik
konusunda Trkiyeyi bir istisna olarak gsterdii doru
dur.85 Fakat gereklerden olduka ayr olarak, hatal bir e
kilde, Trk Milliyetiliinin douunu Atatrk dneminden
itibaren tarihlendiriyor ve "status quonun zne86 bal
"milliyetilik ncesi snf* gibi yanl bir gre dayanyor,
"hzl bir Batllama sreci" ifadesi de meseleye cevap bul
maktan ok onu mazur gstermenin bir yolu olarak gzk
yor- stelik herhangi bir 'asimilasyonun" ortaya kanlama-
d rneklerden birisinde.

(84) Ibid.
(85) Ibid, s.77.
(86) bid.

175
Trkiyede M uhalefet ve Kontrol

Vatan muhabbeti btn kavimlerde yaygndr...


fakat Trkler arasnda bilhassa kuvvetlidir ve
ortak benzerlik ve miza tecansnden dolay
onlar arasnda daha bir kymete sahiptir.
El Cahiz (IX. Yzyl)

eviren: Fahri UNAN

Trkiye, kelimenin mutad anlamyla gelimekte olan bir


lke deildir; O, birka asrdr bnyesinin zelliklerini sr
dren bir devlettir. Sonu olarak, siyas kltr tarih iinde
olduka gerilere giden eleri ekillendirmitir. Devlete hiz
metin hem ethos ve eidosuna ve yzlerce yldr siyas klt
r iinde toplanm deerlerin tatbikiyle grevlendirilen b
rokratik bir cihaza sahiptir. Devletin yaps ran'dan bir par
a daha gevektir, fakat durum halkn nemsiz ve siyas ge
lenein clz olmas zelliiyle temayz eden Arap devletle
rinden veya devlet teekklnn yeni olutuu Pakistan'dan
hissedilir derecede farkldr. Trkiye rneinde ve daha az
bir oranda ran da, gelimekte olan lkelerin hayat baz me
seleleri -ki bu meseleler pek ok Arap devletinde iddetlidir,

O "Opposition and Control in Turkey", Government and Opposition, Vol.1,


No.3, (April 1966), ss. 375-387.

176
mesel bir ulus kimlii gelitirmek, ahs ballklar orta
dan kaldrmak, kendilerini sanayilemenin take off merhale
sine erimeye adamak gibi- zme yolunda iyi bir yerdedir
ler. u durumda, "Ortadou bal altnda modernleme
basamann farkl safhalarnda birka lkeyle kar kar-
yayz. Btn Ortadou lkelerini, tek bir balk altnda snf
landrmaya kalkmak, kendiliinden ifrata dmeye yetecek
tir.
Bununla birlikte Ortadou lkeleri arasnda bir mukaye
senin unsurlarn belirlemeyi zorlatran ikinci bir anlam
vardr ki, bunun bir sonucu olarak byle bir mukayeseye gi
rimek, metodolojik olarak ihtiyatszlk olacaktr. Bir yan
dan sosyal yaplan Orta Asyal unsurlarn izlerini tayan,
idare etmeye yatkn, snrl muhayyilelerinde amel ve Ro
mal olan Trklerle, dier yandan dillerinin incelikleriyle b
ylenmi ve -artk gzden dm bir nitelendirmeyi kulla
nrsak- dnek Araplarla zaten ok ak bir ikilemin elerine
sahibiz. Eer buna akgz ve siyas olarak uysal ranllar
da eklersek, onlann Batl olmayan karakterinin yol at
aldatc benzerliklere ramen, farkl dnyalar yanstan
siyas kltrle kar karyayz.1
u halde Ortadou trde deildir. Fakat, bununla bir
likte Trkiyenin yeni uluslar arasnda saylmasn hakl gs
teren bir taraf vardr. Trkiyenin kendini resmen modern
leme ve Batllamaya adad tarihten bugne yzotuz yl

(1) Siyas kltrn en kavrayl ve faydal kavramlarnn yaratcs olan birinin


editrln yapt ve katkda bulunanlarn yksek lm seviyesinin gze
arpt, yakn zamanda yaynlanm bir kitapta, Ortadou hakkndaki b
lm, Ortadou siyas sis-temlerini homojen bir ktle olarak ele almakta ve
bu kavramn elverdii analiz imknlarndan faydalanmamakta; bylelikle
Ortadou sistemlerinin yeterli bir mukayeseli incelemesini yapma frsatn
karmaktadr. Bkz. The Politics of Developing Areas, Ed. Gabriel A.AI-
mond, James S.Coleman, Princeton, 1960.

177
gemesine ramen, sre beklenilenden ok daha yava ile
mitir. Trkiye, "gelimekte olan lkelere" zg kimi siyas
iaretleri hl tamaktadr.

Trk Tarihi ve Siyaset

Trkiyede muhalefetin skntlarna dair bir tartma,


bu yavaln baz ana bileenlerinin tecridine yeni bir yak
lam salar. "Muhalefet" fikrinin analizi, bir lkenin siyas
kltrndeki, en azndan kimi belirgin unsurlarn nceden
tecridini ve alann snrlarnn gznnde tutulmasn gerek
tireceinden, burada kendimi Trkiyede muhalefet mesele
sinin tartlmasyla snrlandracam. Fakat ran ve Arap
lkelerinde de benzer bir erevede tekrarlanan ayn tecr
be, hi phesiz Ortadou muhalefetinin karlatrmal bir
incelemesini srdrmemize izin verebilecek her bir lkedeki
ilgili siyas dzenlemelerin bir tablosunu bize verebilir.
Birsiyas "muhalefet^ e^er^ a) jnutlak gc snrlama, b)
gerek siyasa alternatifleri nerme ilevlerine sahip bir me
kanizma olarak belirlenirse, o zaman byle bir sevin Osman-
lj^mparatrluunda^varolmad sylenebilir. Sultann^ ve
ynetiminin teorik olarak uymak zorunda olduklar deerle
rin davet edilmesi yoluyla belirli lde (aj fonksiyonunu ye
rine getire_haziJIlkmaiLalar vard. Bunlarn en nemlisi,
fikirleri kolaylkla bir keye atlmayan ve din deerlerin hi
mayesini stlenen ulem zmresivdi. Ulem, bununla birlik
te, siyas otoriteyle atma ihtimalinin olduu meselelere.
istemeden kartrlmas iin dikkatli davranyordu. Mutla-
kiyetiliin arlklar, gerekte, sultan, yenieriler, ulema
ve kalemiyye -brokratlar- arasndaki zorlu g dengesiyle
dizginlenmiti. Kalemiyye XVIII. ve XIX. yzyllarda, gide

178
rek artan bir nem kazand. XIX. yzyln balangcnda, sul
tan yenieri ordusunu ilgaya zorlayan ve sonra sultann
kendisiyle giritikleri g mcadelesinden zaferle kan Os-
manl brokrasisi, ulemaya itibar etmeyecek kadar glenip
modernleme program zerinde almaya balad. Her eye
ramen, brokratlarn egemenliini hedef alan mer bir
tepki sz konusu,deildi. lk.merut hareket, Osmanl mpa
ratorluumda bu artlar altnda balatld.
Brokrasinin bir parasyla ittifak kuran, yeni bir tarz
iinde teekkl etmi entelejensiya, 1876 ylnda anayasal
bir ynetim kurmay baarabilmiti. Kanun-i Esas, daha iki
yl gemeden, Meclisi Mebusandaki eletiriler yznden, II.
Abdlhamid tarafndan yrrlkten kaldrld. Bylece clz
bir muhalefet, daha tomurcuk halindeyken bastrlm oldu.
Bununla birlikte arpc olan, sultan anayasay ilana zorla
yan Midhat Paann -dnceleri gzden geirildii zaman-
muhalefete Abdlhamidin bakt gzle bakmasyd.
Osmanl Kanun-i Esassi, Jn Trk devrimiyle 1908de
yeniden yrrle kondu. Komitac bir cemiyet olarak hare
kete gecen Jn Trkler. Osmanl Meclis-i Mebusan ikinci
kez yldktan hemen sonra rgtlerini siyas bir partiye d
ntrdler. Bu frka, diktatoryal eilimler sergilemeye ba
laynca. Trkiyede ilk muhalif partinin (Fedakran- Millet
Frkas) meydan okumasna maruz kald. ttihat ve Terakki
Frkasnn tenkisi bir hogrszlk rneiydi. Muhalif fr
ka, devlete ihanetle sulanmt. Sonralar, sanklar temize
karldklar zaman, bunun, sucu muhalefete yklemek iin
ttihat ve Terakkinin giritii bir komplo olduu aa k-
m^t^Bu grnt, dier muhalefet partilerine kar da tek
rarlanmt. ttihat ve Terakki1sonunda skynetim ilanyla
ve seimleri yenilemeyi reddetmekle, kendi diktatrln
kyrms oldu.

179
Muhalefet hareketleri cumhuriyet dneminde daha ans
l deildi. Cumhuriyetin kurulusuyla 1932 yllar arasndaki
muhalefet, ilkinde bir lde vahi, kincisinde daha nazik
bir ekilde olmak zere iki kere bastrld, ilkinde muhalif
parti, Terakkiperver Frka idi. Dou vilayetlerinde "milletin
istiklalini tehlikeye sokan Krt iayanndar^ resmen sorum
lu tutularak kapatlmt. kincisinde madur, dikkate deer
bir il^i ve taraftar topluluuna mazhar olan Serbest Frka
jdi.
kinci Dnya Savasndan sonra, ok parti temeli zerin
de bir siyas havai kurmak yn1y1n| muhalofofkaVramp
zmmen merulatrmay amalayan ilk giriimler, daha ba
arl delildiler. Szde veni nart.ilprp -hkmetin kerkisin
den mi, yoksa asn gayretke mamurlardan m kaynakland
pek belli olmayan- rahat yerdiril m p.di ve vatana ihanete es
eilimleri srekli ima veya telkin edildi. Zamann cumhur
bakannn ok parti ilkesini zendirmeye ynelik jesti, by
lelikle bir sre iin baaryla saptrlm oldu.
1950 seimlerinde durum mevcut hkmetin aleyhine
dndnde, iktidara gelen Demokrat Parti M devr-i sabk ya-
ratlmayaca" gvencesinde bulunmu ve bir sre bu siyasa
uygulanmt. Bununla birlikte, ok gemeden eskinin tek
partisi CHPnin muhalif faaliyetleriyle milleti "blme'ye a
lt ithamlaryla canndan bezdirildii grld. Maraz bir
hiddetle savrulan blclk sulamas, kiiyi bir an, Trki
yede muhalif eylemlerin meruiyetinin, tm meselenin ru
hunu oluturup oluturmad konusunda tereddte dre
cektir.
Modern Trk siyasetinin tarihi^ n celenen muhalefet h a
reketlerinin tamamnn, ayn ithamla sulandklarn gste
rir. Bu makalenin kaleme alnd gnlerde, dnyada eine
az rastlanr ekilde, Trk flazetplprinin manetleri, sivasetei-

180
lerin^evtan^ertiplerle Trk milletim "blme*Ve altklar
n duyurarak, bu davran kalbna katkda bulunuyorlard.
Dier yandan, elli yl kadar nce, ittihat ve Terakki, ayn
sulamalar rakiplerine kar yneltmiti. Cumhuriyet dev
rinde, Terakkiperver Frka vatana ihanete giden eylemlerin
hamisi olmakla sulandnda, iddianame benzer biimde ha
zrlanmt. Atatrk'n isteiyle kurulan Serbest Frka, ben
zeri saldrlarn hedefi klnnca, siyas hayattan silinmiti.
imdi, benzer durumlara pek ok azgelimi lkede rast
lanabilecei de bir gerektir. Ne zaman ynetimdeki partinin
lkeyi modernletirme abalarn muhalefetin engellediine
inanlsa, ayn sulamalar gndeme getirilmitir. Mr. Nkru-
mah\n tavn, ilk anda byle bir duruma uygun bir rnei ha
tra getirir. Mr. Nyerere daha ince bir tarzda temel ncl
Mr. Nkrumah'dan farkl olmayan bir sistemi vatandalarna
telkin eder. Her iki rnekte de esas mesele, Afrika'da hl
gze arpan siyasetin kabilev yaps, ad geen nderlerin
uluslarnn onarlamaz bir ekilde paralara blnecei kor
kusunu da aklar. Fakat Trk sosyal yapsnn, Afrika'nn
szkonusu liderlerinin korktuklar trden bir blcle yol
aan "objektif* unsurlan aa karmad, "mill birlik "in
Trkiyenin kendi meselelerinin oluturduu listenin ok alt
sralarnda yer almas gerei; dinamik gcn "harici" eko
lojik unsurlardan ziyade "dahil" toplumsal-yapsal unsurlar
dan alan bir davransal-rnt olan sbjektif bir faktrle
kar karya bulunduumuz phesine yol ayor. Dolaysy
la, blclk ve fesada kar ileri srlen rasyonel grler
le, faraz bir "blc g* un varlna kar olan fikrin mer
kezinde bulunan akldln zn birbirinden ayrdetme-
nin gerekli olduu grlyor.
"Blclk" endiesi olarak isimlendirebileceimiz duru
mun yukarda zikredilen rnekleri mantktan yoksun olduu

181
lde, onlarn, ayn balamda dile getirilmi, akla yatkn
bir geerlilii olan benzer iddialardan farkl bir ekilde ele
alnmas gerekir. rnein, Jn Trkler zamannda, impara
torluun iki ana unsurunun, Arap ve Arnavutlarn nderleri
nin, Osmanl devletini blmeye ynelik ayrlk faaliyetlerle
itigal ettikleri bir gerektir. Jn Trkler, ayrlk faaliyetle
rin kendilerini etkilemesinden evvel, yine de muhalefet aley
hinde sulamalara girimilerdi. Muhalefetin vatana ihanet
le sulanmalar, jttihat ve Terakki Frkasnm basmlar
olan bu kiilerin, frkann otoritesini M genel irade"nin tart
lmaz bir ifadesi olarak onaylamamalar viizndenfo.
Eer rasyonaliteyi, "sz konusu hedef veri kabul edildii
ve gerek dnyada varolduu ekliyle ele alndnda hedefe
maksimum lde ulaabilmek iin tasarlanm"2 eylem ola
rak tanmlarsak, tarih aratrmann bir sonucu olarak mil
leti "paralayc" olarak damgalanm faaliyetlerin, Trk si
yas rejimlerinin herhangi bir zamanda kendileri iin olu
turduklar ak siyas hedeflere gre, gerekte ilevsiz olma
dklarna dikkat edeceiz. "Blclk un, her frsatta, muha
lefeti tasfiye amacyla, insanlara gvensizliin kulpu olarak
ileri srlm bir gereke olduu sylenebilir; fakat ayn ka
nallar ileten ve ayn sulamalar defalarca kullanan bir ki
nizm, zellikle icat edilmitir ve bizim incelediimiz kinizmle
snrl bir rntnn anlamdr.
Yukarda iaret edilen hususlardan, Trk siyas klt
rnde muhalefet kavramna son derece dman bir enin
varolduu sonucunu kartabiliriz. Bu "dmanlk" imdiye
kadar izlenimci terimler iinde tasvir edilmiti. Acaba, bilei
minde yer alan dier elere dair ne gibi ipularna sahibiz.
Her eyden nce dikkatimizi Osmanl geleneine evire

(2) Robert A. Dahi ve C. E.Lindblom, Politics, Economics and VVelfare, New


York, 1953, s.38.

182
biliriz. Halihazrda resmedilen tablo, Osmanl mparatorlu
umda siyas aznlk haklar kavramnn bulunmadn ak
bir ekilde ortaya koyar. Sz konusu haklar, Avrupa dn
cesi tesirindeki aydnlar tarafndan arada bir gndeme geti
rilmek istendiyse de sonu mitsizdi. Genel olarak, gcnn
zirvesinde bulunduu devirde Osmanl mparatorluumun
siyas sistemi, Wittfogelin "Dou Despotizmi"ne uygun bir
ekilde tanmlanabilir. Ortodoksiden en kk bir sapmay
hogrmeyen bir devletin yrtt slm, sadece tek bir ha
kikatin bulunduu fikrini pekitirmiti.
Dier taraftan din aznlklar, Osmanl sosyal yapsnn
dahil bir parasyd. Bunlar millet adn almlar ve kendi
din* nderlerinin ynetimi altnda, iilerinde mstakil ce
maatler olarak tannmlard. Bylelikle Osmanl mparator
luumda slfr milletiyle yanyana bir Ortodoks milleti, bir
Yahudi milleti, bir katolik milleti ve bir protestan milleti
vard. Bununla birlikte, arpc olan yn, sz konusu cemaat
lerin her birinin, Osmanl sosyal strktrnn iine alndik-
lan ve onunla btnletirilmi olduklar halde, ayn zaman
da deiikliklere kar Osmanl devleti tarafndan korunmu
olmalaryd. Bu yzden, katolik misyonerler, Ermeni ve Orto
doks topluluklarnn yelerini kendi mezheplerine kazandr
maya baladklarnda Osmanl devletinin duruma el koydu
unu grrz. rnein halktan birileri, o vakitler "muayyen
kitaplarn metinlerinde deiiklik yapmak ve elden geiril
mi nshalarn basp Ermeniler arasnda datarak fitneye
sebep olmak"3 yznden tutuklanmt. Bir yazarn belirttii
gibi Osmanl devleti, pratik bir siyasay akima koymutu:
"Osmanl gcnn ulaamayaca bir yerde, reisiyle birlikte
bir milletin varolmasn zendirmemiti",4 fakat asker ve

(3) Geoffrey Levvis, Turkey, 3 .bask, London, 1965,s.28.


(4) bid.

183
dar pratiklerin benimsenmesine muhalif, Osmanl gelenek
sel ricalince sunulan iddialardan.biri olarak ou kez kar
mza kan yeni, acaip, ayn zamanda deersiz fikir ve gre-
nekler'e gsterilen hogrszlk, katolik misyonerlerine
ynelik Osmanl tutumuna katkda bulunmua benzer.
Bu iddialar, Trk sosyal tarihi konusunda bugnk ara
trmalarda, faraziye olarak dikkate alnmazlar. Fakat ne var
ki, bunlar, imdi zerinde duracamz modem Trk davra
nlar kalplaryla yeniden geerlilik kazanmlardr.
ncelikle, Trkiye yakn zamanlara kadar Marksist fi
kirlerin kk salamadklan ve Marksist partilerin kprba
oluturamadklar bir lke olarak tannyordu. Trk Mark-
sizminin teorisyenleri, muhtemelen tm dnyadaki Marksist
teoriye katkda bulunanlarn en yetersizleriydiler. Bu kavra
y eksikliinin, endstriyel alt yap yokluuyla hibir iliii
yokmu gibi grnyor. Yzyln baslarnda, mrlerinin on-
be ylndan fazlasn Londra^Paris ve Cenevre'de Abdlha-
mide muhalefetle geiren Jn Trklerin hibiri, ister yayn
larnda, isterse bilinen mektuplamalarnda olsun, bir kere
bile Marxsa atfta bulunmaylar, Trk sivas dnce tari
hinin arpc bir g^llifridir Bununla birlikte, Marksn byle-
si bir ihmali, I. Dnya Sava ncesinde Avrupada bulun
mu Japon ya da in entellektellerinin bir karakteristii
deildi. Marksizmin Trklere bylesine tatsz gelmesinin se
beplerine dair bir ipucu, Trkiyede komnizmin aforoz e d il
dii dnemlerde, Kemalist ynetimin ileri srd gerekce-
lerde bulunabilir. Saldrnn dayand ana fikir, Marksizmin
snf atmas teorisine dayanan zararl bir doktrin olduuy
du. Uzel mlkiyetin tasfiyesi veya retim aralarnn kamu
latrlmas, ok daha az nemli saylmt. Gnmzde te
laffuz edilmeye balanan Marksist tezlere cevap olarak, ou
kez: a) sosyal snflar mevcut deildir ve b) Toplumdaki "b-

184
lnmelerM i hareket noktas alan herhangi bir doktrin ipso
facto (fiilen, srf bu nedenle) zararldr, denilmektedir. Trk-
lerin komnizme ynelik duygularnn, olduka kolay bir e-
kilde tahrik edilmesi, blc11 doktrinlere duyulan derin ve
vavppn nefret kadar. Trkiye ve Rusya arasndaki ilikilerin
tarihinden ger.

Kk Gelenek

Bu antipatinin aksi tarafnda, Trklerin organik devlet


ve toplum teorilerine gsterdikleri rabet yer alr. Jn
Trklerin btn nemli simalar, bu yzden, Sosyal Darvi-
nizmin kimi izlerini tarlar. Ayn durum, baka lkelerde
eserlerinin ktphanelerin tozlu raflarna terkedildii Leon
Duguitin grlerinin olaand bir inatla savunulmasnda
gze arpar. Ayn eilimin baka bir rnei solidarizmin,
Trkiye Cumhuriyetinin siyas ve ktisad grnn ince
likli bir anlatmn salayan nemli bir akm olmasyd. Da
has, Trk milliyetilii, ou durumda milletin blnebilece-
i korkusunun ifadesi olmutu. 1961 Anayasasfnm kaleme
alnmasyla grevli komitedeki bir grup profesrn, anayasa
ya korporatist eleri sokma teebbsnn ise daha gncel
bir nemi vardr. 1960 ihtilali patlak verdiinde siyas ikti
dara el koyan Mill Birlik Komitesi ilk radyo duyurusunda,
milleti paralara blm olan "karde kavgas'na mdahale
ettiini bildirmesi, kayda deer, son fakat nemsiz olmayan
bir rnektir. Bu noktada Gemeinschaft dnya grn kuv
vetle hatrlatan bir unsur vardr. Biz, onu, ister yukardaki
terimle, ister "kapal" toplum kavramyla tanmlayalm, ti
pik zelliklerin eyaya farkl aclardan bakmann bastnlma-
s olduu grlebilir.

185
Bu nokta zerine sylenilen szler, byk lde, siyas
davranlar ve sekinlerin siyas alt-kltryle ilgilidir. Ger
ekten, eer sekinler ve kitle, veya "byk gelenek" ile "k
k gelenek" arasnda yakn bir ikilii andrr bir ey varsa,
onu hibir sosyal yap, Osmanl mparatorluundakinden
daha iyi yanstamaz. Ssl dil ve deerleriyle "ynetici snf',
dier tarafta tarann halka mahsus kltr ve beraberinde
gelen duygulu ve canl bir dile sahibiz. Gerekten, modem
Trkiyenin geirdii dnm, kabaca "kk gelenek'
oluturan elerin, daha fazla oranda "byk gelenek'e n-
fz etmesi eklinde tanmlanabilir.
Trk "kk gelenek"inde daha hogrl bir tavr adna
bulabileceimiz ne kadar gsterge vardr? ok deil gibi g
rnyor. Trk siyas fikir tarihinden alacamz baz deliller
le sze balayabiliriz. Siyas grlerini, aa yukar, "k
k toplum"un snk siyas ideallerini aa karma girii
mi olarak zetleyebileceimiz ilk Trk "poplistlerinden" bi
ri, Yeni Osmanllarn yol arkadalarndan olan sarkl Ali
Suavidir. Ali Suavi iin demokrasi, en iyi ekilde "demokra
tik merkeziyetilik" diye adlandrabileceimiz eyden ibaret
ti: "Hakikat"i bulma iin halkla istiare, ama "genel irade"-
nin tezahrne kar da tam bir itaat. Kendi asndan ku
rumlam bir muhalefete tahammln temelleri yoktu ve
kuvvetler ayrl prensibini hibir ekilde anlayamazd. Bu-
ekilde "kk toplum un ve kltrnn belirli bir seviye
sinde karmza, gemeinschaftlich toplum gryle, norm
lardan sapmalara kar hogr yokluu kmaktadr. Bu
husus, mesel Boranm0 Trk ky tasvirinde ve "toplumsal
gerekilik"e dayal Trk edebiyatnda grlecei zere,
Trk ky hakknda yaplm pek ok modern aratrmada
izlenebilir. Bu balk altnda rastlanabilen arpc bir rnek,5

(5) Dr. Behice Sadk Boran, Toplumsal Yap Aratrmalar, Ankara, 1945.

186
Trkiye'nin gneyinde yaplm yeni bir incelemede de gze
arpyor. Antalya yaknjanndaki bir kyn sakinleri, ky d
ndan birinin kyden toprak satn almasna hibir itirazlar
olamayacan, ancak ncelikle "mahall adetleri renmele
ri artyla topra ilemelerine izin verebileceklerini srarla
dile getirmilerdir.6
1962 ylnda Frederic Frey ve arkadalarnn gerekle
tirdikleri Trk kyleri aratrmasnda, kyller arasnda
sapmaya kar dk olan hogrnn varl arpc bulun
mutur. Bu deikenle birarada dier bir ge, "yaygn kont
rol" esi iie gemitir. yle ki, kyller cemaat tarafn
dan hizaya sokulurlar; ancak bu ky ihtiyar heyetince bili
nen ve uygulanan ak-seik normlarn zorlamasyla deil,
kulaktan kulaa yaylan "fslt gazetesi'nin ilemesiyle olur.
Trk ky kanununun kendisine brakt kyn sosyal iliki
leri alannda, bu heyet gerekte yapacak ok az ey bulmu
tu. Kyllerin davrannn "ayn anda her yerde hzr nzr
bulunan tedirgin edici bir hava" tarafndan denetlenmesin
den dolay, farazi glere nadiren ihtiya duyulmas, yukar
da anlatlan durumun sebebini aklar.
Konu hakknda daha byk bir gvenle konumamz
salayabilecek hibir alma yaplmamasna ramen, dene
timin yaygnl Trk toplumunun genel bir zelliiymi gibi
grnyor. Deerler ve kesin talimatlara uyulmaya matuf
sert buyruklar ne Trk idare tarznn bir parasdr ve ne de
Trk hayat eklinin bir zelliidir. Bu makam igal eden ye
tersiz bir memurun grevden alnmasnn olduka g oldu
u lkelerden birinin Trkiye olmas, tesadfi deildir.
Sert cezalar, Trk tarihinde varolagelmitir; fakat ceza
larn varl, tekrarlanan uygunsuz davranlarn "cezaya

(6) John F.Kolars, Season and Change in a Turkish Viiage, Chicago, 1963,
s.97.

187
uramakszn yaplmas -byle olmasnn sebebi, toplum d
zeninin denetimini yeteri kadar yapamamasdr- karsnda,
yaygn denetim alarn elinden karanlarn becerisiyle ba
lants varm gibi grnyor. Bu sebeple, olduka parlak bir
zek veya dz bir yetenek, Trk toplumunda rahatszlk ya
ratmtr. Denetim yaygnlnn rnekleri, gnlk hayatn
en sk rastlanan olaylarnda karmza kar. malar, nasi
hatler, hafif yollu sitemler, kiiyi canndan bezdiren yalvar
malar, barda taracak son damlaya gelmeden nce, Trk
usul bir ey yapma gereinin ifadeleridir. Bu yaygn kontrol
mekanizmalar, aklanan toplumsal hedeflerdeki dk z
gllk dzeyinin zerine kendini koymak iin gelir.
Mill bir "blnme korkusunun, genellikle sapmalara
kar hogr ktlnn zel bir durumu olduu ve hem ky
ve hem de ulus apnda bu mekanizma ile yaygn denetim
sistemi arasnda fonksiyonel bir btnle sahip bulunduu
muz varsaym, incelenmeye lyktr.
Sz konusu faktrleri Osmanl tarihi iinde aratrd
mzda ilgi ekici izgiler bulabiliriz. Osmanlda Dou despo
tizminin zelliklerine rastlanmasna ramen, idari dzenle
meler adem-i merkeziyetiydi. Bylece, yaygn kontrol idari
dzeyde yanstlyordu. Bununla birlikte meselenin br ta
rafnda, siyas ortodoksiden eh kk bir sapmay bile fitne
saymak yer alr; fitne ihtimaline kar srekli bir kuku Os-
manl devlet adamlnn tipik vasflanndandr. Bu artlar
altnda dahi Osmanl mparatorluunun k, ilk Osman-
l nizamlarndan sapmalara atfedilmi ve slahat abalar
onlar saf hallerine (kanun-u kadime .n.) dndrmeyi ama
lamt.
Yakn dnemlerde modernletirici elit tarafndan demok
ratik teorinin z olarak seilen ey, slm siyas dncesi
ne uygun olmann avantajna sahip, topluluun genel uyumu

188
kavramyd. Sekinler bylelikle, onlar ister 'byk isterse
"kk" gelenee mensup olsunlar, grlerin tek bir form
halinde topluma mal ettirilmesi gcn kendilerine veren
bir fikri semilerdi.

Kurumlama ve Muhalefet

Bu noktada, ayet "muhalefet" elitlerin ya da kitlelerin


gznde bir meruiyete sahip deilseTyakn dnem Trk ta
rihinde muhalefet partileri ortava ktm zaman, nasl olup
da kendilerine taraftar ektikleri sorulabilir. Bu, zellikle
DMOlann sonlanndaTDemokrat Parti etrafnda toplanan y
nlar iin dorudur. Sorunun cevab, Trkiye'deki geni kit
leler asndan bu partilerin ve zellikle Demokrat Partinin
"muhalefet" partileri olmad: bu partilerin asrlardr krsal
alanlarn ryalarn tekil eden, brokrasinin ve "byk ge-
lenek"in temsilcilerine kars verilen mcadelenin motor g
cn oluturacak ideal bir ynetimin canl bir rnei olmala
rndan ileri geliyor gibidir. Bu ideal, daha nceki zamanlar
da, kanda topluluklarn karar alma srelerinin merulat-
rlmas ve kurumlatrlmasn da iine almaktadr. Bu top
luluklarda meydan herkese akt, ama bir kez karar alnd
zaman herkes o kararla bal olurdu. Krlk alanlar temsil
eden bir parti g kazand zaman, muhalif zmrelere ta
knd kkl tahammlszlk daha da netleir. Demokrat
Partinin muhalefete ynelik tahammlszl, sekin kl
trden farkl olmakla beraber, Trk krsal nfusunun daha
msamahal olmadn gsterir.
Daha nceleri Avrupaya da hakim olmua benzeyen, yu
karda tasvir edilen durumun, niin orada deime ansna
sahip olduu, buna karlk Trk toplumunda daha uzunca

189
bir sre katlanlmak zorunda kalman bir hususiyet olduu,
bu almann snrlarnm aan bir meseledir. Akla gelen bir
aklama; anlatlan zellikleriyle devletin topran tek sahibi
oluu gibi, hukuk dzenlemelerin birleiminin, Osmanl m
paratorluunda Bat Avrupadan daha dayankl bir sistemi
ortaya karmasdr. Sistem o kadar katyd ki, alternatif sis
temler oluturmaya dnk yaratclk, izgi dna kan bir
davran olarak ykselme ans bulamad.
Bu durum, siyas muhalefete ilikin nemli bir noktay
akla getirir: Yukarda sz edilenlerin nda bir siyas mu
halefet, gerek siyas seeneklerin retilebilmesi amacyla
daha genel bir toplum mekanizmasnn, zellemi bir rnei
olarak ortaya kar. Dier taraftan Trkive^e muhalefetin,
srekli boaznn sklmasnn yol at en nemli kayp,
sosyal ve ktisad yaratcln engellenmesi olmutur.
Neticede bir topluluun belirgin zelliklerine uygulanan
sapmaya kar tahammlszlk" deyiminin, tahmin edilen
den daha derinlere uzandnn anlalmas mmkndr. Bu
davransal grnn ardnda Trklerin gizli epistemolo-
jik nclleri"nin aratrlmasnn nemi kavranabilir. Ho
gr azl'nn, gerekte bilisel sertlik'm baz ekillerinden
ibaret olduu veya bilginin teekklndeki bir rntnn
parasnda bulunabilmesi mmkndr. Gerekliin varolu
un byk zincirine zde,1bir kapal yap iinde, her birinin
yerli yerine, ayr birimlerden meydana geldii duygusu,
Trkler arasnda mevcutmu gibi gzkyor. Levi-Strauss,
aratrmaclarn gelecekte bu alanlardaki bilgilerini daha bir
yetkinlikle ilerletebilmelerini temin edecek, okur-yazarlk
ncesi epistemoloji konusunda nlerini yeterince am bulu
nuyor. Osmanl mparatorluunun kendini resmen modern
lemeye hasrettii tarih olan 1839dan beri Trkiyenin ya
va gelime gstermesinin izahn verecek olan byle bir er-

190
evedir.
Yzyze bulunduumuz en yakn mesele, sosyal dei
kenlerin, 1960 Anayasasnn kurumlatrp, merulatrd
demokratik denge tipi iinde btnletirilememelerinin s
rp gitmesine yol aan kltrel tortularn bulunduu bir
toplum iinde ne yaplacadr. Trk toplumunun ktisad
altyapsnn deiimi ve deiiminin sonularnn Trkiye'
nin gndelik hayatnn daha geni bir alanna yaylmasnn,
burada nemli bir rol oynamas beklenebilir.
Modern sanayi toplumunun maksimum bymesi uru
na demokratik merkeziyetilik klf altnda "gerek" eletiri
yi meydana karmaya ynelik Sovyet teebbslerinin gs
terdii gibi, eytann avukatln yapmak lzumlu grn
yor. Tek parti Trkiyesinde bile, snrl grevi erevesinde,
bir "bamsz grup un parti iinde oluturulmas iin teeb
bslerde bulunulmutu. Trk toplumunun bu dorultuda b
yk admlar att sylenemez.7 Muhalefetin, 1960 devrimi-
nin bir sonucu olarak, yeni Trk Anayasas (madde 56) ve

(7) Trk rencilerinin dierlerine gre ferdiyeti eilimlerinin eksikliinin dere


cesi, Trk toplumunun sapmaya kar tahammlsz oluunu yanstan bir
husus gibi grnmektedir. Bundan birka yl nce Robert College ve Anka
ra Siyasal Bilgiler Fakltesinde gerekletirilen bir aratrmada, aadaki
sonular bulunmutur.

RENCLERN URUNDA EN BYK FEDAKARLIKLARI


YAPMAYA KARARLI OLDUKLARI AMA

Robert College Siyasal Bilgiler


Gayr Mslim/ Msiim

AHS DEALLER 21 11 3
MLLETN MUTLULUU 21 38 45

Bkz. H.Hyman, A.Payaslolu ve F.Frey, "Values of Trkish College YouthT,


Public Opinion Ouarterly, XXII, 1958, s .289.

191
yeni siyas partiler kanunu ile kurumlatrld dorudur.
Ne var ki, muhalif eylemcileri, neredeyse milleti "blm ekle
sulamak, hl btn partilerin gzde kliesidir.
Benzeri yollarla, mesel ana muhalefet partisi CHFnin
iinde sola doru eilimin dizginlenmesi amacyla, yaknlar
da bir teebbste bulunulmutu. Dier taraftan, ne zaman
"irtica faaliyetlerinden sz alsa CHP kendini, sebepsiz ye
re "blclk edebiyatna kaptrr. Yaknlarda olduu gibi,
CHFnin oy kaybetmesi pahasna yaplan byle teebbsler,
tehlikeli biimde' siyas tansiyonun ykselmesine yol aabi
lir.
Siyas dzeyde gerek bir ahenge ulamann art, sosyal
deikenlerin, kurumlardaki deiimlerle e zamanl tutul
masna bal grnyor. Muhalefetin hem halk ounluu
nun ve hem de sekinlerin gznde meruiyet kazanabilme
sinin art, hogrnn Trk toplumunun fonksiyonel bir b
tn olmasna baldr. Trk siyasetinde "apraz basklar"n
artyla, zaman iinde bunun mekanik bir biimde salana
ca umulabilir. Ancak, olduka tatminkr bir "organik"
zm, dank toplum basksnn yerine ahs sorumlulua
dair deerlerin cisimlendirilmesi olacaktr. Cumhuriyet dev
ri boyunca getirilen adalamann resm normlaryla kay
nam sz konusu deerlerin tecessm, muhalefetin faali
yetlerinin meruiyet temelini oluturan davransal rnt-
y dourabilecektir.
ahs sorumluluk, baarya sayg gibi normlarn sosyali
zasyon srecine girii, zaten uzunca bir sredir kullanlan
svire Meden Kanunu (1926 ylnda benimsenmiti)nun
yerletirdii toplumsal deerlerle birlikte, cumhuriyet devri
nin bandan beri ilk defa adalamann organik bir sosyal
matriksini yaratabilir. Btn alanlarda, organik bir modern
leme iin gerek artlar meydana getirecek olan, bu trden

192
bileimlerdir. Okul kitaplar, buyurgan bir ekilde belirli
gerekleri -mill, toplumsal, lm- tekrar edip durmaktan vaz
gemek zorunda kalacaklardr. Trk sosyal hayatnn vazge
ilmez harlarndan olan sayg ve nezaketin bir keye atl
mas, zorunlu olabilir.
Gelimekte olan lkelerde muhalefetin kurumlamas
nn, bu gr asndan, Bat medeniyetinin gelimesiyle ilgi
li deer, rol ve davran kalplarnn kurumlamasndan ayr
dnlemeyecei anlalyor. Aksine Wittfogefin "Dou
Despotizmi" olarak tasvir ettii eyin, sadece "hidrolik" kont
rol ve toprak sahiplii rntlerine dair belirli hukuk d
zenlemeleri deil, fakat ayn zamanda iinde sapmaya kar
tahammlszlk ve yaygn sosyal kontrol gibi dier katego
rilerin de nemli bir yer tuttuu bir matriksi iermesi neri
lebilir.

193
Trkiye: B ir Ekonom ik Kodun
Donuum u *

eviren: Levent KKER

Her insann, insan olma nitelii bakmndan dier bir in


sanla eit olduu fikri, yzyllar boyunca ve birok farkl uy
garlkta savunulmutur. Bireylerin maddi gereksinimlerinin
karlanmasn talep etme haklarna sahip olduklar anlay
nn kkeni ise biraz daha yenidir ve bu tr hedeflere ula
mak iin toplumun planl bir aba gstermesi gerektii fikri
ise daha da yakn bir dneme aittir. Modern alarda, geli
mi ve azgelimi lkeleri kapsayan geni bir yelpaze iinde
ki toplumlarn en merkez ilgileri yurttalarnn bu gereksi
nimlerini karlamak olmutur. Toplumlar boyunca gelirin
eitsiz dalmnn varolan kalplan, bu adan dikkat ekici
bir zellik kazanmaktadr: Gelirin yeniden bltrlmesi
merkez bir sorun haline gelmektedir. nk baz kiiler

(*) "Turkey: The Transformation of an Economic ode", in E. zbudun and A.


Ulusan (ed.), The Political Economy of Jncome Distribution in Turkey, (New
York: Holmes and Meier, 1980), ss. 23-53.

194
kendi maddi gereksinimlerini daha iyi karlamakta, buna
karlk dierleri ise ancak asgari gereksinimlerini karla
yabilmekte ve hatta bazen bu bile olamamaktadr.
Ekonomik kaynaklarn yeniden bltrlmesinin, bir
mesele olarak, bu balang nermesinin iaret ettiinden
daha karmak olduu aktr: Bir kere, gelir dalmnn biri
"gereksinimce, dieri ise "insan onuru" ile ilgili iki yn var
dr. Baz slm bilginlerinin inanc, slm toplumlannm ge
reksinimi karlamak bakmndan pek retken olmadklar
ancak insan onurunun paylamnn slm toplumlannda
Bat toplumlarna gre hep daha iyi olduu biimindeydi.1
Bu tezin baz yanklarn modern Trk dncesinde de bul
mak mmkndr: Osmanl ve modern Trk toplumunun, o
u kez, Bat toplumuna gre "daha eit" olduu dnlm
tr.1
2 kincisi, gereksinim kavramnn kendisi zamanmza
doru ilerlediimizde daha fazla n plana kmaktadr.
ncs de, Trkiye'de, yakn zamanlara kadar, toplumsal
ve ekonomik ayrcalklarn sadece gelir farkllklarndan iba
ret bir konu olmamasdr. Orta ve st dzeylerdeki brokrat
lara, kamu ktisad teebbslerinin rnlerinin fiyatlarnda
indirim yaplmas ve en iyi olanaklarla donatlm yerlerde
yaz tatili yapmak gibi bir dizi yar-gelir trnden karlar
salanmtr. Brokratlar, buna ek olarak, iktidarda olmala
rnn sonucunda dolayl ve "paraya evrilebilir" karlar da
elde etmilerdir. Bunlarn tm gelir-dalm hesaplamala-

(1) slm toplumlarnda sosyal adalete ilikin fikirler hakknda bkz. Fazlur Rah
man, "Islm and the Problem of Economic Justice," Pakistan Economist (A-
ustos 24, 1974): 14-21. 1919 ylndaki bir Trke deerlendirme iin bkz.
Zafer Toprak, "Trkiye Sosyalist Frkasnn Bir Risalesi: sosyalistlik nedir?"
Toplum ve Bilim (Bahar 1977): 124 vd., burada $.125.
(2) Geleneksel Osmanl toplumu ve bu toplumda geerli olan sosyal adalet
kavramlar hakknda bkz. Halil nalck, The Ottoman Empire: The Classical
Age 1300-1600 (New York, 1972).

195
nna dolayszca dahil edilmemektedir.

Gelir Dalm Kalplarnn K arlatnlabilirlii

te, gelir dalm hakkndaki incelemelerimiz daha ge


ni leklere doruyayldmda giderek nemi artan bir soru,
gelir dalm kavramnn farkl kltrlere uygulanabilirlii
sorusu olmaktadr. Yukardaki ifadelerden, geliri bltr
menin tarihin ak iinde ve tarih tarafndan oluturulmu
deiimlerin dnda incelenebilecek bir hedef olmad ak
a bellidir. Ancak, gelir dalm gibi birsiyasa hedefi, ayn
zamanda, bu hedefin iinde formle edilmi olduu zgl
sosyo-ekonomik baklamla da ilikilidir. Ksacas, gelir dal
m deyiminin kendisi sosyal adalete zel bir yaklam a
rtrmaktadr ki, bu yaklam, sadece "modern" zamanlara
zg olmakla kalmayp aynca, modernlemenin incelenmesi
ne ynelik bir paradigma ilevini grm olan zgl bir
sosyo-ekonomik rgtlenme kalbn da, yani Bat Avrupa
nn "kapitalist", ekonomik bakmdan byk lde farklla
m toplumlann da akla getirmektedir.
Bu blmde oluturmaya alacam sav, daha genel
olarak "denkserlik" [equity] kavramnn kltrler aras ge
erliliinin bulunabilecei, buna karlk gelir dalm, yeni
den blm ve eitlenme kavramlarnn bu tr bir geerlili
e sahip bulunmadklar ve Osmanl kltrnde bu kavram
larn, bu kltrdeki adalet kavramyla daha esasl bir biim
de birlemi olan dier srelere ve kavramlara gre daha
kenarda kaldklardr. Bugnk baz Trk aydnlarnn Tr
kiye Cumhuriyetinin kurucularn, bir eitlikilik cephesi ve
retorii ortaya koymu olmakla birlikte, el altndan, giderek
artan bir biimde eitsiz gelir dalmn desteklemi olmak

196
la sularken haksz olduklarn ileri sreceim. Bu politika
lar, ikiyzllk veya Machiavellicilikle aklanamazlar; bu
radaki davran, daha ak bir biimde bir toplum trnden
dierine geiin neden olduu kanlmaz bir kavramsal or
taya dek uzatlmtr. Bu, Kemalizm ad verilen sosyo
ekonomik "bricolage"n arka plandr.
Merkezi deerin en etkili -ve byk bir istekle peinden
koulan- toplumsal kaldracn siyasal iktidar olduu bir top
lum -siyasal iktidarn ekonomiyi, sadece devletin piyasa me
kanizmasn denetim altnda tutmas yoluyla dorudan deil
fakat, ayn zamanda, ilenebilir topraklarn ok byk bir
blmnn devlet denetimi altnda bulunduu bir sistem-
dnn. Batl "kapitalist" toplumlarda olduunun aksine
statnn gelirin ilk belirleyicisi olduu, "prebendal" dlle*
rin zenginliin ana kaynaklarndan biri olduu ancak, bu tip
bir zenginliin sadece devletin tanmas halinde meru oldu
u bir toplum dnn. Byle bir toplumda zel mlkiyeti
kabalatracak tzel kiilik gibi mekanizmalar son derece
snrldr; hukuk, piyasa ilikilerinin yardmcs olarak deil,
esasta ceza hukukundan karak gelimitir; memurlar ola
anst yksek cretler almaktadrlar ama yaamlar bo
yunca elde ettikleri kazanmlar lmlerinden sonra msade
re edilmektedir.
Nihayet, bu toplumun iki ana snftan -Platoncu "koruyu
cular" grubu ile "sradan" yurttalar grubundan- olutuunu
ve toplum ideal olarak bir meritokratik esasa gre ilediin
den hi kimsenin bu blnmeyi sorgulamadn dnn.
Bu toplum, koruyucular hari, herkes iin "deimez pasta"
ilkesini ne karmaktadr nk ekonomik rnn byme
si, koruyucunun hegemonyasna kar kacak ve toplumun
mevcut dengesini bozacak bir yeni snfn ortaya kn des
tekleme sorumluluu altndadr. Bu deimez-pasta toplu-

197
munda gelir dalmyla ilgili konular byme ekonomilerin
de ortaya kanlarla ayn deildir. Adalet, toplum iindeki
konumlann, geleneksel olarak kendilerine datlm payla
rn ekonomiden almalar halinde gerekletirilmi olmakta
dr. Toplumsal piramidin biimi sorgulanmamaktadr.
Sistemin payandas sadece koruyucunun ekonomiye kar
tutumu deildir. Bunun yannda ekonominin kendi zel ni
telikleri de sistemin payandas olmaktadrlar. Burada, Mon-
tesquieu,nn de tehis etmi olduu gibi, Dou Despotluu
tipindeki geleneksel bir toplumun "merkez"inin, egemen ile
uyruklar arasnda herhangi bir zerk arac gvdenin geli
mesini durdurma yetenei ok nemlidir.3 Bu sonucu elde et
meye ynelik olarak, Osmanl devlet adamlar tarafndan
kullanlm olan stratejilerden biri, bir lonca yesinin ok
zenginlemesi halinde zenaatkr zmresinden kp tacir ol
mak zorunda kalmasyd.4 Buna karlk, tccarn zenginlii
daha parasallamt ve bylelikle devlet tarafndan daha
kolay denetlenebiliyordu.5 XIX. yzylda, Osmanl devlet
adamlar bu konudaki tavrlarn tersine evirmilerdi; bu
devlet adamlar bu tr bir "ara toplumsal snfn gl bir
devlet iin gerekli olduu konusunda ikna olmulard, ama
byle bir ii baarabilmek iin biraz snfsal zerkliin gerek
li olduunu farkedip etmedikleri ak deildir. Byyen bir
ekonomik pasta'nn istenilir olduu yolundaki Batl tavsiye
sonunda kabul edilmi ve bu yeni ekonomik byme fikrin
den, bir Trk mteebbis snfndan salanacak faydalar d

(3) Dou despotizminin zellikleri hakknda bkz. Bryan S. Turner, Weber and
slam: A CriticalStudy ( London: Routledge, 1974), s.73 vd.
(4) Bkz. Engin Akarl, "From Bazaar to market Economy," "19. Yzyl rannda
ve Osmanl mparatorluumda Devlet, Toplum ve Ekonomi" konferansna
sunulmu balang bildirisi, Babolsar, ran, Haziran 17-21, 1978, s.8.
(5) Bkz. Halil nalck, "Imtiyazat, the Ottoman Empire," Encyclopedia of slam,
3(1970).

198
ncesi tretilmiti.
Trkiye Cumhuriyetinin kurucular, giderek artan bir
biimde devlet gcn ekonomik kalknma yolunda harekete
geirmeye ynelmilerdi. Bu kurucular, XIX. yzyln ortala
rnda meruluk kazanm olan eyi uygulamaya koymular
d. Yine onlar, ayrca bir Trk mteebbis snfnn gelime
sini tevik etmilerdi. Bu snf belli snrlar iinde tutacan
dndkleri nlemler almlard; siyasal iktidarn hl ko
ruyucularn tekelinde tutulabileceine inanyorlard. Bu bek
lentiler teyid edilmi gibi grnmemektedir ama, Trk top
lumsal deimesinin niha rn bugn hl arka plannda
bir "Osmanl" esine sahip bulunmaktadr. Bugnn ekono
mik sistemini, bu sistem kapitalizmin zelliklerini giderek
artan llerde iermekle birlikte, kapitalizmden ok ge ye
ni -patrimonyalizm6 olarak tanmlamak daha yerinde ola
caktr.
Birok gelir dalm aratrmasnda da ortaya kt gi
bi, iktisatlar tarafndan yaplan ekonomi incelemeleri gelir
dalm kalbyla iktidar arasndaki balanty vurgulama-
maktadrlar. Buna karlk iktidar, genellikle duraan anlk
gelir dalm manzarasn belirleyen toplumsal recin mer
kezinde yer almaktadr nk, gelir dalmn incelediimiz
de, sadece gelir kategorileri bakmndan kimlerin ayrcalkl,
olduunu bilmenin yansra gelir dalm kalbn belirleyen
mekanizmay da bilmemiz gereklidir. ktisatlar bu meka
nizmay ekonomik terimler iinde dnmeyi tercih etmekte
dirler. Jan Pene gre gelir piramidi iinde kiinin yeri o kii
nin ekonomiye yapt majinal katk tarafndan belirlen

(6) Yeni-patrimonyalizm hakknda bkz. S.N.Eisenstadt, Traditionaf Patrimonia-


lism and Modem Neopatrimonialism, Sage research Papers in the Social
Sciences, Studies in Comparative modernization Series, Vol.1 (Beverly
Hillsve Londra: 1973).

199
mektedir.7 6 u tezin zayfl, bu marjinal katknn bir kii ya
da grubun yrtt veya igal ettii statnn yok olduu
bir ikinci-dzey soyutlama biiminde sunulmu olmasdr.
Kullanabildiimiz eyler, insan gc piramidinde verili bir
konumun neden daha fazla gelire egemen olduu hakknda
bize hibir ey sylemeyen "sektr" gibi kmesel veri soyutla
malardr. Aslnda, gelirdeki farkllklar toplum iindeki z
gl konumlarn egemen veya tbi statlerinin rn olarak
grlebilir. Bu Marksist grtr ve bize ancak marjinal-
verimlilik kuram kadar ikna edici bir aklama sunmakta
dr. Bu ikinci aklamada, en azndan, bu tr egemen top
lumsal konumlar ile devlet politikalar arasndaki ilikiyi bu
konumlan igal eden kiiler kmesi karsnda tespit etme
ye, politikalarn devletin kendisi tarafndan m oluturuldu
unu yoksa bask gruplannm isteklerine bir yant m olduk
larn belirlemeye alabiliriz. Fiil politikalar sektrlere de
il de bu tr gruplara yneltilmektedir ve bu statlere gn
derme yaparak gelir dalm kalbnn gerisinde yatan karar
almay veya karardan kanmay yeniden kavrayabiliriz.
"Egemenlik" ve "iktidarm toplumsal piramit iindeki g
rev mevkilerinin ykmllklerinden treyen aralar bu
blmn kavramsal kategorilerinden biridir ve burada Tr
kiyedeki gelir dalmnn bugnk kalbnn tarihsel ortam
ina etmeye ynelik bir giriimde bulunulmaktadr. Egemen
durumdaki konumlarn bir toplam olarak kavram veya "ege
men" grup, ayrca bu blmn tm boyunca kullanlmakta
dr. Ancak sistem sadece bu konumlardan daha fazla eyi
iermektedir. Sistem, ekonomik retimden ok iktidarn
merkez deere sahip olduu bir rekbet tipini iermektedir.
Dolaysyla kaynaklar iin rekbet eden veya kaynaklan de
netleyen atma gruplan, basite mlk sahiplii veya re

(7) Bkz. Jan Pen, Income Distribution (Baltimore: Penguin, 1 9 7 i), s.50.

200
tim aralarn kontrol etme konumlarna uymaktan ok ikti
dar kuatmaya ynelik stratejilerden yararlanmaktadrlar.
Nihayet, burada kullanlan nc yaklam "sosyo
ekonomik erevedir. Sosyo-ekonomik ereve ile kastedilen
udur: herhangi bir toplumdaki gelir dalm kalb, sadece
egemen bir grubun konumunun bir rn olarak deil fakat,
grubun kendi iktidarn uygulamak iin gerekli olan abas
na araclk eden siyasal, toplumsal ve ekonomik -yani ileti
imsek balantlarn rn olarak da kavramsallatrlabi
lir. Weberin kavrayn uzatarak, bunlan, Weberin ima et
mi olduu "alter" mekanizmalar gibi dnebiliriz. Piyasa
ebekelerine, kiisel deerlere ek olarak, bir kimseye bu de
erleri gerekletirme olanan veren toplumdaki eylem
aralar ve siyasal olanaklar, sonuta toplumdaki btnsel
ekonomik, toplumsal ve siyasal ilemlerin en gl belirleyi
cisi olarak biriken byk bir iletiimin bir ksm olarak kav
ramsallatrlabilir. "Modern" toplumu niteleyen de, bir piya
sann veya planl ekonominin mahiyetinden ok, bu ilem
aralarnn btncl toplamdr. Calvinizmin kapitalizmin
gelimesine katks ksm bir rnek olarak verilebilir. Calvi-
nizm sadece bir reti olmayp, bir takm tarikatlar, yani ce
maat olarak ileyen gruplar boyunca alan bir eydi. Bun
larn yeni katksnn, Max Weber,in incelemelerinden bildii
mize gre, yeni bir "fkir"de, yani "arma" kavramnda yer
ald dorudur. Bu gre gre, "bir zamanlar ruh iin tehli
keli grlen... i yaam yeni bir kutsallk kazanmaktadr.
Emek sadece ekonomik bir ara deil, tinsel bir amatr."8
Ancak, i yaamnn kutsallna ilikin bu ahlk bir dizi
baka kolaylatrc zelliin zerine eklenmitir: bunlardan
biri Bat Avrupada piyasa mekanizmasnn o tarihteki hali

(8) Max Weber, The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism (New York:
Scribner, 1958), "Introduction" [Giri], R.H.Tawney, s.2-3.

201
hazr kurumsallamlk derecesiydi. Bir dier zellik de Cal-
vinist cemaatlar iinde ilerin yrtl biimiydi. Bu nokta,
birka yl nce, Calvinist cemaatlere zg rgtlenme, yani
iletiim kanallarn vurgulayan M. Walzer tarafndan ortaya
atlmtr. Revoluton o f the Saints9 adl yaptnda Walzer
priten ahlknn "anlamalar10 ideolojisi, yelerin biimsel
eitlii, inananlarn rgtlenmi faaliyetleri, "insan ilikile
rinin emasnn etkin bir biimde insann almas tarafn
dan belirlendii"11 ve toplumsal ilikilerin "yoldalarnn an
lamalar"12 ve szlemeler biiminde balad gerei gibi
rgtlenmeye ilikin zellikler tarafndan biimlendirildiini
ortaya karmt. Bunlarn tm, yani yeni bir i ahlk, r
gtsel yenilik ve varolan piyasa ebekesi, rasyonal kapitaliz
min zerk mekanizmasnn srekliliini yerletirmek ynn
de alan st ste ylm iletiim aralar olarak grlebi
lir. Tac'n kent zerkliinin gelimesi karsnda izledii
olumlu politika da burada bir rol oynamtr. Burjuvazinin
ykc gc, ksmen onlarn bu iletiim ebekesi iindeki mer
kez konumlarndan kaynaklanmtr.
Bunun aksine olarak, Trkiye'de, emalatrdm ilem
ler ebekesi cumhuriyet zamannda bile (1923) kurulmu de
ildi. En geni anlamyla iletiimdeki bu azgelimiliin et
kilerinin bir rnei, Trkiye'nin dnya ekonomisiyle btn
lemesindeki etkisinde grlebilir: demiryollar orta Anadolu
yaylasna ulamay salayncaya kadar bu balant kurul
mamt.13 XIX. yzyln sonunda balayan demir yolu yap-

(9) M.VValzer, Revolution of the Saints (New York: Atheneum, 1970).


(10) bid., s.203.
(11) bid., s.213.
(12) bid., s.214.
(13) Bkz. Donald Quaetart, "An lnquiry Concerning the Commercialization of
Agriculture in Ottoman Turkey, 1800-1914", "Ondokuzuncu Yzyl rannda
ve Osmanl mparatorluunda Devimet, Toplum ve Ekonomi" konferans,
Babolsar, Haziran 17-21, 1978, s.3.

202
m burada deiiminin son anahtaryd. Benzer nitelikteki
bir dier etken de, Osmanl mparatorluunun, "XIX. yzy
ln neredeyse sonlarna kadar gelime aleyhindeki devlete
gelir-retici tarife engelleri" ni14 korumu olmasyd. Ancak,
1923 ile 1960'larn ba arasnda ulusal bir piyasa ebekesi
nin gelimesi ve lke dnda ek ekonomik balar sayesinde
Trkiye nihayet dnya ekonomisiyle "btnleti." Ancak hu
kuksal dzenlemeler 1920lerin banda yeni ticar ilem ka-
nallaryarattmda piyasa ebekesi belli bir nem kazanma
ya balad. Yine, Osmanl mparatorluu ile birlikte toplum
sal yapda bu tr deiimlerin izledii oluumlar zinciri Bat
Avrupa'da olmu olandan farklyd ve bu deiimler, ou
kez, baz Trklerin Trk kapitalizmini Batl muadillerinden
daha az smrc olduuna inanmalarn ksmen hakl gs
terir bir biimde daha ksa bir zaman dilimine sdrlmt.
zellikle kent "sakinlerinin merkezdeki siyasal glerle "it
tifak" kurmas daha sonra ortaya kt; 1950 bu zel gelii
min Trkiye'deki balanglar iin iyi bir iaret noktas ol
maktadr.
Modern iletiim sistemlerinin belirli toplumsal etkileim
tipleri iin olanaklar salad gereinden olduka ayn ola
rak, bu sistemler, ayrca, bir toplumda deimelerin hangi
yollarla gerekletirilecei zerinde dnme yollarn da-
salamaktadrlar. Dolaysyla gelimi bir piyasa sistemi ge
liri yeniden bltrmeye ynelik aralar ve aynca bug
nn toplumsal mhendislerine veya politika yapclarna,
ekonomik deikenleri, toplumsal sistem iinde deiiklik
dourucu sonular almak zere kullanma terimleriyle d
nme olanan da salamaktadr. Bu durum, piyasa meka
nizmasnn bugnk kadar genellemi olmad toplumlar-
da yaam olan politika yapmclar iin bu denli ak deil

(14) bid.

203
di. Ekonomi biliminin gelimesi piyasa sisteminin geliimi ve
artan karmakl ile ilikili olmutur ve tedrici olarak, bu
artan karmaklkla birlikte, ekonomik deiimi gerekletir
mek iin kullanlabilir kaldra tipleri de deimitir. Ksa
cas, gelirin ekonomik sistem iindeki karmak mdahale
tipleriyle ynlendirilebilecei fikri hem yenidir ve hem de, pi
yasa sisteminin balarndan bir tanesini oluturduu mo
dem toplumsal iletiim sisteminin karmaklnn artma
syla da ilikilidir. Daha az karmak iletiim sistemlerine
sahip daha nceki toplumlarda, daha adil klnabilir bir sis
tem iin aba gstermek isteyen devlet adamlar, ilgilerini
ekonomik deikenlerdeki deiim terimleriyle dnmeye
ynlendirmekten ok stat konumlarndan aaya indir
mek, daha yksek bir statye karmak veya mlkiyetin m
saderesi gibi daha kaba mdahale terimleri iinde dn
mlerdir. Dier yandan, Osmanl ekonomik sisteminin b
lmlenii, insan bu sistem iindeki gelir dalmnn sekt-
rel kalplarnn terimleriyle dnmeye zorlamaktadr.
Brokrasinin uzunca bir sre daha yksek bir stat ko
numunu igal ettii ve aada anlatacam zere, bir dizi
grevdeki personelin aznlklardan devirildii bir toplumda
meslek piramidinin ok zel bir yaps olmutur. Trkler bu
piramitteki tm alanlara kolayca ulamamlardr. En genel
anlamnda, ilerideki sayfalarda kullandm 'frsat alan"
kavram, toplum iinde, meslek piramidindeki mevkilerin
boaltlmas veya toplumsal farkllama ve hareketlilik yo
luyla yenilerinin yaratlmas yahut da insan gc yapsnda
elde edilebilir mevkilere oranla nfusun azalmas yoluyla ye
ni frsatlarn elde edilebilir hale geldii alanlarn btnl
n ifade etmektedir.

204
Frsat Alan

Bir kimsenin kendi ekonomik statsn gelitirmek veya


ykseltmek iin kullanabilecei alanlarn btnl olarak
"firsat alan" kavram burada kullanlmtr nk, Bat Av
rupa'da "ak" olan birok ekonomik alan, Osmanl mpara
torluumda "kapal"dr. Mlkiyet ilikilerinden bir rnek ve
rilebilir. Osmanl mparatorluumda zel mlkiyet birok
yollardan denetim altndayd ve snrlandrlmt. Batl hu
kuk dzenlemelerinde grlen trden tam mlkiyet hakk
nn tannmas Trklere btnyle yeni bir ekonomik ilem
ler alann amtr. Yeni frsatlarn bu genilemesi, gelir da
lm kalb deimemi olmakla birlikte, XIX. yzylla ba
layan bir dizi ekonomik alanda gereklemitir. Bu genile
me gerekletiinde, genilemenin kendisi, baz ekonomik
tabakalar, ekonomik olarak tbi nitelikteki durumlarndan
kendileri iin alm olan yepyeni frsatlara doru evirmek
gibi olumlu bir hareket olmutur. Trk reformculuunun b
yk bir blmne bu tr frsat alanlarnn almas elik et
mitir ve Trk krsal ve kentli kitlelerinde, olduka boucu
gelir dalmna ramen yrrlkte olan inat iyimserlik
modern Trk tarihinin bu zelliinin rndr.
Trk rneinde, yine, gelir dalm kalbnn tarihsel or
tam hakknda bir bilgi gereklidir nk Trkiye ekonomik
gelime tarihinde olduka zel bir rnei temsil etmektedir.
Devletin ekonomik sreteki merkezilii, Trkiye'nin dnya
ekonomisiyle grece yakn dnemdeki btnlemesi, otari
nin beklenmedik sonucu gibi Trkiye tarihinin imparator
luktan bir ulus-devlete geildii son yzyldaki baz ynleri
bir gelir dalm incelemesiyle ilgilidir. Bugn Trkiye, geli
ri dar bir toplumsal sektrde younlatran ve cretliler ile
rgtlenmemi emein gelirini dilim dilim dorayan uzun

205
sreli bir enflasyon dalgasnn sanclarn yaamaktadr.
Muhtemelen bu durum, dengeyi yarta geride kalm olan
lar lehine yeniden oluturmaya girimi olan dnemsel b
rokratik bakaldrlarn bir tanesine daha yol aabilir. Bu
nunla birlikte, bugnk durumun katl, Trkiyenin see
neklerinin genel bir azgelimilik ya da bamllk modelin
den deil de Osmanl ve Trk tarihinin zgllklerini hesaba
katan bir modelden tretilmesi gerektii gereini gizlemek
tedir.
Siyasal iktidar etrafnda yaplanm ve dinsel-etnik bi
rimlerden olumu bir sistemden retimin ve ilevsel i bl
mnn eski yap iinde yerletirildii bir sisteme gei, Tr
kiyenin "modernleme tarihinde mutlaka merkez bir konu
ma sahiptir. Bu boyutu ihmal edenler geite ierilen siste
matik deiimi anlayamazlar.

G eleneksel O sm anl E k on om isi

Osmanl devletini niteleyecek kestirme bir terim "mal


devlet" olabilir; bununla ifade edilmek istenen, balca eko
nomik politikann krsal ekonomiden vergi alimini azamile
tirme abasndan olutuu bir devlettir.15 Ekonomik gelime,
ancak zamanla Trk siyasasnn ciddi bir hedefi haline gel
mitir. Bu, rnein, ngilterede olduu gibi, zenginliini s
rekli gelien ve aklclaan bir tarmdan elde eden bir tara
gentrysine destek vermenin Osmanl devletindeki yokluunu
vurgulamas lsnde nemlidir. XVIII. yzylda, Trki
yeyle snr komusu olan blgelerde tahl talebinin artmas

(15) Bkz. Bent Hansen, "An Economic Model for Ottoman Egypt or the Econo-
mics of Collective Tax Responsibility," (Berkeley, Calif.: Institute of Interna
tional Studies, 1973).

206
OsmanlIdaki ayanlar hububat retimiyle uramaya tevik
etmiti. Bu tevik de, Osmanl merkezinin denetimindeki bir
azalmaya tesadf etmiti. Ancak, hububat ekiminin ekicili
i Osmanl ayanlarnn ok fazla ilerlemesini salamad.
Devlet, Batda yapt gibi bataklklar kurutma, yol yapma,
otoyollar gelitirme, bir posta sistemi kurma ve ilk ve orta
retimi yaygnlatrmak ilerine girimedi. Devlet Bat Av
rupa tipinde bir "merkantilist" evreye geemedi; ekonomik
mhendislii ieren bir "kameralist" evre de yaamad. Bu
nun devletin varlna ynelik muadili ise daha az etkileyici
olmamakla birlikte nitelik bakmndan farklyd: ban sa
layc kadastro kaytlarndan, mal denetilerden, resm ola
rak kabul edilmi ortodoks slm biimini yaymak zere ye
titirilmi devlet gzetimindeki eiticilerden ve kk bir
kayt-tutucu merkez brokrasiden oluan bir adalet siste
mi.16 Buna ek olarak devlet retilen mallarn nitelik ve nice
liini, bunlarn dalmn ve d ticaretin baz ynlerini
kontrol ettii gibi fiyatlar da denetlemekteydi. Devletin eko
nomideki bu arl ortalama bir denetim mekanizmas de
ildi ama, yine Batda ortaya km olan ekonomiyi byt
me mekanizmas da deildi. Nicolai Todorov, bu tr bir eko
nomiyi bytme ilevinin, XIX. yzylda Bulgaristan'daki
pamuk retimi rneinde ne denli nemli olduunu gster
mitir.17 Bulgaristan, dokuma alannda byle bir teviki elde
ettikten sonra zenginlemeye balamtr.
1830lara gelindiinde, Osmanl blgesel ayanlarnn do
u halindeki siyasal gleri devlet tarafndan krlmt. Bu
nunla birlikte, bu gruplar, XIX. yzyl boyunca yerel kaynak

(16) Bkz. nalck, The Otoman Empire.


(17) Bkz. Nicolai Todorov, "19'uncu Yzyln lk Yarsnda Bulgaristaa Esnaf
Tekiltnda Baz Karakter Deimeleri/* stanbul niversitesi ktisat Fakl
tesi Mecmuas 27 (Ekim 1967-Mart 1968): 1-36.

207
lan denetimleri altnda tutmay srdrdler ve bunlardan
bazlan blge kentlerinde bir tr iadam snf oluturdu.
Yine de, manzarann tm, daha eskiye ait Batl karl
ile karlatnlabilir olmaktan uzakt: daha yaltlm blge
lerin ounda, iltizam ayncalklarna yatrm yapmak, hl
hububat ticareti veya tanm gelitirme ile ilgilenmekten da
ha krlyd. Kyllerin kendileri, "se rf olmamakla birlikte,
vergi "sktrmas nn ileyi biimi nedeniyleyeomen ifti
leri haline gelemediler. Nakliyat glkleri ve temel toplum
sal kurumlardaki farkllklar nedeniyle, Avrupa'nn ham
madde talebinden yararlananlar Balkan blgeleriyle sahil
yreleriydi.18 "Feodaller", Osmanl ordusunun artan erzak
taleplerinin ve demiryollar gibi gelien yeni nakliyat ebeke
lerinin avantajndan yararlanmaya balamalaryla, tahl ti
caretini XIX. yzylda bir kez daha ellerine aldlar, ama bu,
zenginliin oluturulmasna ynelik kk bir atakt. Trki
ye'nin Asya ksm, d ticaret balantlar olan Levanten
aznlklar ile baz Osmanl nfuzlularnn ekonomik bakm
dan gelimi olduu limanlara ulama olanana sahip k
k bir blge ile yerel i olanaklarnn yetersiz olduu ok

(18) Osmanlt mparatorluumdaki yiyecek maddeleri ticareti hakknda bkz. Ltfi


Ger, "XVI-XVIII inci asrlarda Osmanl mparatorluumda Hububat mese
lesi ve Hububattan Alnan Vergiler" (stanbul, 1964) ve N. Heyd, Histoire du
commerce du Levan (Leipzig, 1936). Osmanl mparatorluumun XIX. yz
yldaki iktisat tarihi hakknda bkz. Vedat E dem, Osmanl mparatorluumun
ktisad artlan Hakknda Bir Tetkik (Ankara: Bankas, 1970); Charles Is-
sawi, der.,. The Economic History of the Middfe East 1800-1914 (Chicago:
University of Chicago Press, 1966); O. Kurmu, Emperyalizmin Trkiye'ye
Girii (stanbul: Bilim Yaynclk, 1974); Charles Morawitz, Les Finances de
la Turquie (Paris: Guillaumin, 1902); Gndz kn, "XIX. Yzyln kinci
Yarsnda malt Sanayi (Alannda verilen Ruhsat ve mtiyazlarn Ana izgi
leri)"; F.Rodkey, "Ottoman Concem about VVestern Economic Penetration
in the Levant 1849-1856," s.348-353; J.L. Farley, The Resources o f Turkey
(London, 1863); A. du Velay, Essai sur l histoire tinan dere de la Turquie
(Paris: Arthur Rousseau, 1903).

208
daha geni bir blge arasnda blnmt.19 Ne ngiliz gen-
try'siyle, ne de burgerthum ile kyaslanabilir nitelikte bir s
nf yaratamayacak olan bu durum, mlkiyetin gvensiz bir
konumda oluu, ticarete gre oluturulmu hukuk kurallar
nn yokluu ve eitim, polis, nakliyat veya ekonomik hizmet
ler veren "nfuz edici bir devletin bulunmay gibi baz
zellikler tarafndan keskinletirilmiti. XIX. yzyl Osmanl
mparatorluundaki reformlarn byk bir blm, ekono
mik byme iin bu "sivil toplum" altyapsn oluturmay
amalamt. Ancak, bu altyap, kurulduu yerlerde d tica
retle uraanlarn ve Levanten "kompradorlarn iine yara
mt.
XIX. yzylda iltizam ksmen devlet kontrol altna aln
mt ama bundan salanacak yararlar bile, Batl devletler
den oluan ve Dyun-u Umumiye diye bilinen bir konsorsi
yumun, tarmdaki en fazla gelir yaratma umudu olan kay
naklarn kontroln eline geirmesiyle sfrlanmt.20
Osmanl devletinin ekonomiyle olan ilikisi konusunda
ortaya kan ey, devletin bir kontrol konumuna sahip olma
sndan ok, Osmanl toplumunda, iktidar ile ilgilenmenin pi
yasa ilemlerinden daha merkez olduu yolundaki gizli ol
guydu. ktidar, zenginlikten daha deerli bir "meta'yd ve ik
tidar "ticareti" Osmanl sisteminin ayrdedici bir zelliiy
di.21 ktidarn bu stnlne kout olarak, Batl kapita

(19) XIX. yzylda kk bir cemaatin i faaliyetleri hakkndaki tipik bir betimle
me iin bkz. Oaetart, "An fnquiry."
(20) Donald C.Blaisdell, European Financial Control in the Ottoman Empire: A
Study o f te- Establishment, Activities and Significance o f the Administra-
tion of the Ottoman Public Debt (New York: Columbia University Press,
1929).
(21) erif Mardin, "Super-Westernization in Urban Life in the Ottoman Empire:
in the last Ouarter of the Nineteenth century," Turkey: Geographic and So-
cial Perspectives, der. Peter Benedict, Erol Tmertekin ve Fatma Mansur
(Leiden: 1974).

209
lizmden farkl bir ekonomik ahlk ve sembolizm de vard.
Devlet tarafndan toplanan vergiler, bir kamu grevlisine,
kendi makamnn ilerliini salamak iin gerek duyduu
kaynaklan salamak iin kullanlacakt: asker ve sivil bir
kadro ve siyasal makamn kaftan, zengin giysiler ve mcev
herler gibi simgeleri. Dolaysyla para, ekonomik olduu ka
dar siyasal bir arat da.22
Geleneksel Osmanl ekonomik sistemiyle uyumlu ekono
mik ahlk, "denkserlik"ti. Bu, toplumsal hiyerarinin ka
nlmaz ve hakl olarak kabul ediliini ieriyordu. Yine bu, ay-
nca, toplum iindeki verili bir konumun kendi "dil dller
i n i de beraberinde getirecei beklentisi anlamna geliyordu.
Aa snflar iin bunun anlam, toplum iindeki konumlar
na uygun den asgari yaama biimiydi. Yine de, u noktay
ihmal etmememiz gerekmektedir: "burjuva smrsu'nn
hibir biimde merulatrlmad bir ereve iine yerleti
rilmi olan denkserlik bir patlayc potansiyeline sahipti.
Gen Trklerin, sonradan, smrc yabanclar tarafndan
yanltldklar duygusundan olduka ayr olarak, engellen
memi bir liberalizme kar kmalarn salayacak olan da
bu potansieldir. Bu duygu, gen Trklerin dayanmacla
sempatik bakmalarna neden olmu, onlarn Rus poplizmi
ni anlamalarna olanak salam ve daha sonra da Cumhuri
yet Halk Partisinin temel ilkeleri arasna halklk ilkesinin
dahil edilmesiyle sonulanmtr. Yine bu potansiyel, Cum
huriyet Halk Partisinin son yllardaki yeniden blmc
amalarnn besleyicisi olmutur. Yine, Trk memurlarnn
kyleri sktran insanlardan "efendimiz kylnn savu
nucular olan insanlara doru grece hzl bir biimde dn
melerini -ki, 1860 ile 1920 arasnda gereklemi bir dn
mdr- aklamak iin devletin kyllere ve ekicilere yne

(22) bid.

210
lik koruyucu tavr biimindeki bu Osmanl geleneine bak
mamz gerektiine inanyorum. Kylnn korunmas gerek
tii yolundaki Osmanl devletinin tavn, eylemde gzetilmek
ten ok yersizlik olarak grlm, ama Osmanlnn k s
recindeki olaylar boyunca bir ideal olarak varln srdr
mtr.
Osmanl mparatorluumda kylnn stats, Osmanl
ekonomisinin zgllklerinin nemli bir parasyd. Osmanl
kyls hibir zaman, Batldaki karlnn maliknenin ka
t hukuksal erevesi ile senyre kar kiisel ykmllkler
iine sokulmamt. Bu durum, memurlar snfnn, kyl ile
devlet arasnda kurumsallam herhangi bir arac snfn ol
mamas gerektii yolundaki ok zgl politikasnn rny
d. Yine bu durum, ayn zamanda, Batda olduu gibi, feo
dal haklarn hiyerari iinde stten asta devredilmesini
mmkn klan hukuk erevesinin btnyle olmayndan
da kaynaklanmaktadr. Dolaysyla, iktidar sahibi olmu ve
bir "hanedan" oluturmu bir ayan hukuksal bakmdan ko
runmadan yoksundur. Bunun istisnas ise ok zel durumlar
ve halefinin dikkate almakla ykml olmad padiah fer
manlardr.
Ramseyin 1880lerde Trk kylerinde bulduu ve Stir-
linin 1950lerde Sakaltutanda yerelletirdii denkserlik
duygular, geleneksel ekonominin btn bu ynlerinin dam
tlm zdr.23 Bunun nemi, 1950den sonra Trk siyaseti
nin "krsallamasndan sonra, bu eitlik duygusunun Trk
siyasal gelimesinin bir blm haline gelmesi gereinde
yatmaktadr.24

(23) VVilliam Ramsey, Impressions of Turkey (London: 1897); Paul Stirling, Tur-
kish VHiage (New York: 1965).
(24) Trk siyasetinin krsallamas hakknda bkz. Frank Tachau ve Mary
D.Good, "The Anatomy of Political and Social Change: Turkish Parties,
Parliaments and Elections," Comparaive Politics (Temmuz 1973): 551.

211
Osmanl ekonomisinin daha nce anlattm istikrarsz
dengesi, merkezin gc ile balant iinde, denkserlik duygu
su olarak betimlediim eye daha bir anlam kazandrmakta
dr. nk, ekonomik yap iinde hibir ey istikrarl deil
dir. Zenginlik, memurlar bakmndan geicidir nk, zengin
bireyin lmnde bu zenginlik devlet tarafndan msadere
edilebilir. Zenginlik, her trden speklatr iin de geicidir
nk, genel ekonomik denge bir an iinde deitirilebilir.
Zenginlik herkes iin geicidir nk, kiisel mallarn gven
lii ulusal bir jandarma gc tarafndan salam temeller
zerine ina edilmemitir. ou kez yceltilmi haydutlar
dan baka bir ey olmayan yerel "hanedan" yaratclar, her
hangi bir anda ykselebilirler ve ounlukla, entrika dnda
kendileriyle baka biimde ba etme olanana sahip bulun
mayan bir devletin tahammlne ister istemez uyum salar
lar. Yoksulluk da, snrl bir lde geicidir nk, asann
bir dokunuu ile, blge yneticisinin akll ev hizmetisi,
onun maiyetine bal bir blgesel kamu grevlisi statsne
frlayabilir.
Geleneksel Osmanl ekonomisinin bir dier nemli zelli
i de "etnik i blm"dr. Osmanl mparatorluu, bir dizi
dilsel, dinsel ve etnik cep"ten, kendi alt kltrleri ve kural
lar olan cemaatlerden olumu olmas anlamnda, byk l
de "blmlenmi" bir topluluktu. Bu blmlenmenin tarih
sel kkeni, birok halk gn (volkervuanderungen) yaam
bir gei blgesi, Doulu veya Batl yneticilerin saysz isti
llarna uram bir sahne ve birok uygarln beii niteli
indeki Anadolunun mozaik tarihinde bulunacaktr. Osman
lIlar bu blmlenmeyi aklc bir kavramsal ereve iine yer
letirmeye altlar: Eski bir Ortadou yntemini kullana
rak, Osmanl mparatorluunun teba nfusunu dinsel inan
kategorilerine uygun olarak tasnif ettiler. Devlet balantla-

212
nn, nemli lde zerklik tannm olan dinsel cemaatlerin
liderleriyle kurumsallatrmt. rnein her grubun kendi
yurttalk yasalar vard. "Millet" denilen bu gruplar, idari
amalar iin geni kategorileri meydana getirmilerdi. Ger
ekte bu blmlenme ok daha incelmiti nk, dinsel idari
birimler iinde yer alan eitli kk cemaatler, tarikatlar ve
sapkn gruplar daha da kk gruplar oluturuyordu. Bu
blmlenme, ayn zamanda, ba eken millet olan Msl
man milleti iin de doruydu. Bu yapnn ekonomiyi, XX.
yzyl iinde bile nasl etkilediini Sussnitzki yle anlat
maktadr:

... Trkiyedeki meslek yaps, birok bakmlardan rksal farkl


lamaya denk dmektedir. Bylece belirlenmi olan toplumsal
tabakalama, ulusal yapmn ok ynl dereceleniinde izlenebi
lir. Her bir etnik cemaat, imparatorluun genel ekonomik ebe
kesi iinde bir gz gibidir ve bunun ortadan kaldrlmas, genel
ekonomik yaamda yeri hemen doldurulamayacak bir boluk
oluturmaktadr.25

Ayn yazar konuyu meklendirmeyi yle srdrmekte


dir:

Topran ilenmesinde bile, eitli etnik gruplar nemli farkl


lklar gstermektedirler. Nitekim Trkler, kendilerini, esas ola
rak tahl ekimine ve kk lekli bahecilie -en yaygn olarak
da iek yetitiriciliine ve bu arada bacla da- adamlardr.
Ancak yava yava, eskiden beri kurumsallam bulunan ken
di tketimleri iin gerektii lde ekim yapma alkanlndan
kurtulabileceklerdir. Dolaysyla da, Avrupann ok ihtiya

(25) A.J. Sussnitzki, MZur Gliederung VVirtschaftlicher Arbeit nach Nationalitten


in der Turkei," Archiv tr VVissenschaftforschung im Orient II (1917): 382-
407; The Economic History o f the Middle East 1800-1914, Charles lssawi,
iinde s. 15.

213
duyduu pein para karl satlan mahsulleri yetitirmemi-
lerdir. Ve, srekli eilip dorulmak gerektiren alma biimle
rine ancak gbel uyum salayabilmektedirler ve bu yzden
de apalama gerektiren ekin ve bitkilere kar ekingen bir ta
vr iinde olmaktadrlar.26

Sanayi ile ilgili olarak da yazar unlar belirtmektedir:

Genel olarak, el zenaatkrlannn, kendi cemaatleri iinden ge


len tketicileri tercih ettikleri gzlemi yaplabilir. Ve dolaysy
la, bir blgede bir mill grubun younlamasnn ve saysnn
fazla olmas lsnde, bu grubun yelerinin sna ilerdeki sa
ylan da artmaktadr.
Trkler, debba, sara, ayakkabc, tornac, doramac, mlek
i, ynl ve ipekli dokumac, boyac, sabuncu, demirci, bakrc
ve silh gibi sanatsal nitelii olmayan ileri tercih etmekte ve
bunlarda daha ok beceri gstermektedirler.27

Osmanl mparatorluunda, her zaman, etnik sistemin


yumuak kenetlenii etnik cemaatler arasndaki bara bal
olmutur. Kanuni Sultan Sleyman dneminde, en azndan
inaat sanatnda bu tr bir barn hkm srd, Bar
kann Sleymaniye Camiinin inasna ilikin incelemesin
den karlabilir.28 Ancak, sistemin dengesi daha temel bir
dzeyde olduka nazikti. Herhangi bir dnemde, bir uzman
lama alannn ekonomi iinde daha byk bir ilevsel nem
kazanmaya balamas halinde, etnik bir grubun kendiliin
den farkllam bir biimde kaynlmas sz konusudur. Bu,
Osmanl ticaretinin kne bakmann bir biimidir. Tica
ret, kayrdan bir faaliyet deildi. Bugne gelinceye dek, bu
i

(26) Ibid., s.116.


(27) Ibid., s .118.
(28) mer Ltf Barkan, Sleymaniye Camii ve mareti naat (1500-1557),
Cilt.1.

214
sre tersinden bir dzenleme iinde sunulmutur: yabanc
lar zel ticar ayrcalklar elde etmilerdir, Trkiyedeki ile
rin yrtlmesi iin yerel Hristiyanlara gerek duyulmutur
ve bu iki kesim yeni ayrcalklardan kazan elde etmilerdir.
Ancak, bunun tersine bir aklama da, yani yerel Hristiyan-
lar ekonomi iinde yukarlara frlatlmlardr nk bunla
rn uzmanlatklar -ticaret ve bankaclk gibi- iler, XVII.
yzyldan sonraki Osmanl ekonomisinde, d etkenlerin so
nucu olmakla birlikte, yeni bir merkezilik kazanmtr yollu
bir aklama da pekl ayn biimde ikna edici olabilir.
blmnn etnik olmas nedeniyle, bir grubun by
mesine gsterilen tepki de etnikti: Osmanl Mslmanlar,
bir grup olarak kendi talihsizliklerinin farkna varmlard
ve Osmanl imparatorluk ynetimi de, daha nceden beri, ye
ni gelimelerin tehlikelerini biliyordu. Osmanl ynetiminin
bu duyarll, XIX. yzyln banda, bir Osmanl sanayi esa
sn gelitirmeye ynelik baarsz bir giriime yol amt.29
Bizim amalarmz asndan, etnik iblmnn asl
nemli yan, Trk-Mslman etnik grubun dn ilevsel
farkllamasdr. Farkllamamlk konumundan balayan
ekonomik ncelik yan, sonradan etnik rekbetilik biimini
almtr. Mslman-Osmanl grup, bir dizi ekonomik dene
tim mevkiini Yunanllarn ve Levantenlerin elinden skp
almak iin mcadele etme gereini duymulardr. kinci ola
rak, farkllamamlk durumu ve bu durumun modern dn
yada gzlenen siyasal gszl, Mslman-Trk grubun
nderleri asndan, ilk hedeflerinin byle bir ilevsel farkl
lamay salamak olduunu ortaya koymaktayd. Bu, Jn
Trklerden sosyolog Ziya Gkalpin ana teziydi.30 Bu hedef,

(29) E.C. Clark, "The Ottoman Industrial Revolution," International Journal of


Middle East Studies 5 (1974).
(30) Ziya Gkalp, Trklemek, slamlamak, Muasrlamak (stanbul, t.y.), s.9.

215
sekinler arasnda, uzunca bir sre, Trkiyede gelirin yeni*
den bltrlmesi konusuna baskn km ve onu glgede
brakmtr.
Anahatlarn verdiim geleneksel Osmanl sisteminin
zellikle, XIX. yzylda, bir deiim iinde olmakla birlikte,
bunlara ilikin ynlendirmeler son derece yavat. Nitekim,
Osmanl manzarasnn dikkatli bir gzlemcisi olan Ubicini,
XIX. yzyln ortasndaki yazlarnda, eski Osmanl yaplar
nn kalntlarnn ne denli canl olduklarn betimlemekte
dir.31 ltizam, hl zenginlik elde etmenin nemli bir aracy-

(31) 1850lerde, M.A. Ubicini, Letters on Turkey, Cilt 1 (London: 1856), s.282, 6
numaral notta u tespitte bulunmutur:
Birka yl nce, B ehrindeki Gmrkten 600.000 kuruun dar kna
izin verilmiti; ancak, ithalat tedricen yle bir ykseli gsterdi ki, bu tesli
mat dzenli bir biimde 1.500.000 kurua kt. Bir nceki yl teslimat bu fi
yattan alm olan alc gmrk, 1.000.000 kuruluk net bir kr salam ol
duunu itiraf etmitir. Bu yl ise, ayn teslimat iin 2.500.000 kuru taahh
dnde bulunma yetkisi alc gmre verilmiti.
Hkmet memurlarndan biri, bu teslimat ihalesinin 1.700.000 kurua onda
kalmasn salamt. Bu memurun ad, allanm adm vermek suretiyle kendi
sini gizleyen bir cevap vermi olan hizmetkrlardan biri olarak fermnda
grnmemektedir.
Bu memur, hemen bir kr salamak istei dorultusunda baz Ermeni ban
kerleriyle iliki kurmu ve btn riskleri onun adna kendilerinin stlenmesi
kouluyla, 2.500.000 kurua onlarla pazarlk etmiti.
Dolaysyla burada hkmetin cebinden km olarak deerlendirilebilecek
8.000.000 kuru olduunu grmekteyiz. Bu speklatrlerin en kk ajan
nn bile bir ylda servet sahibi olduunu eklersem, kendi zimmetlerine giren
krn ne denli dev toplamlara ulat hakknda bir fikriniz olacaktr.
Tarmda ortaya kan (Anadolunun klsik dnemlerine kyasla grlen)
ke ilikin olarak, Ubicini unlar sylemiti:
1incisi. Tarmclarn bilgi eksiklii: Saysz yararl keif ve icatlarmza ra
men, bizde hl ok geri olan tarm bilimi,rTrkiyede hibir ynyle bilinmi
yordu. Alkanlklar ve adetler tarmsal ilemleri ynlendiriyordu ve hasat
zamannda ortaya kan bolluk tmyle topran bereketliliine bal bulu
nuyordu. retimi artrmaya veya topran tkeniiyle ilgilenmeye ynelik
hibir ara kullanlmyordu. Topran srlmesi, tmyle aatan yaplma

216
d, tarmsal teknoloji son derece geriydi ve tara kentlerinde
ki istihdam olanaklarnn yokluu, isiz kylleri byk
kentlere itiyordu.C?)
Mslman Trkler yararna deiimler Jn Trkler d
neminde (1908-1918) balad ama, XIX. yzyl sonlarndaki
manzara, esasl nitelikleri bakmndan deimemiti.32
XIX. yzylda, zel baz mevkilere bal g ve ayrcalk
lar silinmi ve hkmet komiteleri ve nezaretler gibi daha
geni resm kurulularn ve rgtlerin gc haline dn-

bir sabanla yerin kazlmasndan ibaretti.


2ncisi. gc eksiklii: ... tarmda eksik olan sadece bilimden ibaret olma
yp, gerek bir igc eksiklii de vard. Trkiyede tarmn durumu zerinde
sknt verici bir etki yapan bu olgu, sadece topran geniliine oranla nfu
sun az oluundan kaynaklanmamakta olup, bundan da teye, bu nfus az
ln etkisizletirmenin ba engeli olan iki nedenle de balant iindeydi.
Bunlardan ilki, ehirlerin kr zerinde yaratt ekimin Trkiyede her yerde-
kinden daha ok olmas ve bunun sonucunda da kyllerin anslarn i
blgelerdeki byk yerleim merkezlerinde denemek iin krsal iftliklerdeki
tarm ilerini terketmeye ynelmeleriydi. ehrin yaratm olduu bu ekim,
stanbulda varolan, hizmeti kalabalndan szedilmese bile, deiken n
fusun byk bir blmn meydana getiren Bekiarlar snfn,ehir iin ger
ek bir musibet olan bu snfn oluumuna neden olmutur... Onlarn pein
den gittikleri kayklar, kapclar, seyyar satclar veya eriler gibi sanayi
dallarna gelince, bunlarn yerini doldurabilecek bol miktarda aylak insan
bakentte bulunuyordu.
(32) XIX. yzyl sonlarnda, Bat Anadoluda 20 yl sreyle gezmi bulunan bir
arkeolog, unlar belirtmiti:
Bir Trk'n bir kulbeden daha iyi biimde ina edilmi bir evde yaamas
sz konusu olduunda bunun her zaman bir Rum tarafndan yaplm oldu
unu grdm. Bir Trk kynn, su kemerine sahip bir emeye gerek
duymas halinde, bunu ina etmek iin bir Rum ii kullanlrd... Hemen tm
ticaretin Hristiyanlarn elinde bulunduunu sylemeye gerek yoktur: ou
kez katrclar, her zaman da deveciler Trk veya Trkmendi ama mallarn
ve hayvanlarn sahibi bir Hristiyand. Trk, alt zaman,... oduncu veya
sucuydu... Sadece, balangc bilinmeyen zamanlardan beri biraz imaltn
yapld belirli blgelerde Trklerin bu ile uratn grrsnz.
Bkz. Ramsey, Impressions of Turkey, s.21-22.

217
mt. Bylelikle, tek bir resm makam igal etmenin top
lam smrc potansiyeli ortadan kalkmt ama, bir grup
olarak memurlar hl refah iindeydiler. "Tepel haklar sis
temindeki deiimler nedeniyle ve artk memurlarn boyun
larn vurmak sz konusu olmadndan, devlet memurlarn
gayrimenkul varlklarn lmlerinde msadere etmekten
vazgetii iin, mlkiyet, o ana dek olduundan ok daha g
venlikli hale gelmiti. Memur ailelerinde bir sermaye biriki
mi olmadysa, bunun ilk nedeni, memur hanelerinin patri-
monyal zelliklerinin devam etmesiydi ki bu hanelerde, aile
nin yakn yeleri, akrabalar, sekreter trnden kiisel hiz
metkrlar ve eitli trden yanamalar iie gemi bir bi
imde yaamakta ve devasa bir tketici grubunu oluturmu
bulunmaktaydlar.
Geni ailenin kendisi kalabalkt ve tpk bu ailenin ba
ndaki kiinin kendi payn devletin salad avantajdan
elde etmesi gibi, geni aile de bu kiiden yararlanyordu. Ai
lelerde sermaye birikimi, ksmen Trk toplumun n XIX.
yzyldaki bu zellii yznden engellenmiti. Hanenin me
murun kiisel hizmetkrlarnn kayna olmas biimindeki
bu eski Osmanl deti, deimi bir biim iinde devam etmi
ve trevsel nitelikte sosyal veya siyasal ilevleri bulunan ve
selmlk evresinde aylaklk eden gereksiz kiilerin beslen
mesi bir yk haline gelmiti.
XIX. yzylda bile, Osmanl ekonomisinin altyapsn
meydana getiren toplumsal kurumlar, hibir zaman "muzaf
fer kapitalizm i destekleyenler kadar gelimi olmad. Os-
manl hukuk sisteminden bir rnek verilebilir. zel gayri
menkul mlkiyeti statsnn 1868de kan bir yasayla
nemli lde serbestletirilmi bulunduu bir dneme denk
den 1904 kadar ge bir tarihte, Padel ve Steeg, devletten
baka hibir tzel kiilii kabul etmemi olan bir hukuk sis

218
teminin sakatlndan ikyetiydiler.33
Bu manzaray, Osmanl zenaatlarnn -esas olarak da do
kuma tezghlarnn- kn ve uluslararas ticareti yr
ten Trklerin ortadan siliniini ekleyerek tamamlamak ge
rekmektedir. Esnaf ve zenaatkrlaT, XIX. yzyl boyunca en
fazla ken snft. retim azalm, kurumlar klm ve
snfn kendisi daha yoksullamt. Bunun aksine olarak,
1870e kadar Osmanlya bal olan Bulgaristanda, ynl ku
ma reten esnaf, oluum halindeki bir kapitalist snf re-
tebilmitir nk, yeni Bulgar devletinin korumasn sala
yabilmilerdi.343 5
Dolaysyla, XIX. yzyln sonuna gelindiinde, Osmanl
devletindeki gelir dalm kalb yle zetlenebilir: memur
lar snfnn yeleri, bu snf iinde yer alan -asker, brokra
tik, din- alt gruplardan sivil brokratlar artk ba ekmekle
birlikte, hl en ok kayrlan mevkileri igal ediyorlard.
Ayanlar, byk iftliklerin sahipleri olarak, tara blgelerin
de bir zenginlik tabann ancak yava yava gelitiriyorlard.
Bununla birlikte, kk bir yeni nfuzlular grubu iin dn
para verme de, taradaki bir zenginlik kaynayd. Trklerin
sahip olduu sanayi asgari dzeydeydi. 1913 iin yaplm
bir ilk aratrma, stanbul ve Anadoludaki 239 kurulutan
22sinin devlete, byk bir ounluunun da yabanclara ve
yerel gayri mslimlere ait olduunu gstermektedir.30 Baz
Trkler ticaretle urayorlard ama ticaretin daha kazanl
olan ucu, yine, yabanc firmalarn denetimindeydi.36
Yzyln sonuna doru, stanbul, tccar, vurguncu, imti

(33) W . Padel ve L.Steeg, De fa legislation fonciere Ottomane (Paris, 1904),


s.64.
(34) Bkz. 17. not.
(35) Bkz. Yahya Sezai Tezel, "Turkish Economic Development, 1923-1950: Po-
licy and Achievements," Doktora Tezi, Cambridge University, 1975, s.77.
(36) bid., s.72.

219
yaz avcs ve yabanc iletme yneticilerinden oluan kozmo
polit bir nfusun faaliyetlerinin merkezi haline gelmiti ki
bu durum, M Osmanl mparatorluumun yar smrge stat
sn simgeliyordu. Dok ve rhtmlardan demiryollarna, ...
elektrik, gaz ve su kaynaklarndan tramvaylara, bunlarn
tm yabanclarn mlkiyetindeydi ve onlar tarafndan s
mrlyordu.37
Ayrca, XIX. yzyln sonlarnda imparatorluk ifls et
miti. Bu ifls ksmen, Batda devletin kapitalizme katks
olarak yukarda deindiim fizik altyap trne devletin ya
banc olmasnn sonucuydu. XIX. yzyl, Osmanl mparator
luumun yeni ekonomik donanmlar edinmek iin bu altyap
y ina etme abasna tanklk etti. Bu riskli giriim ksmen
baarl oldu ama, Osmanl devleti, bu giriimin gerektirdii
demeleri yapmak iin gereken kaynaklan bulabilmek ama
cyla byk bir bor altna girdi ve 1881de, vergi kaynaklar
zorla uluslararas kontrol altna alnd.38
Sultan II. Abdlhamit zamannda (1876-1909), bu ekono
mik yenilginin alc yannn tutumu -yani, hkmetin gr
- her eyden nce, imparatorluun btnsel bir mal k
e kar korunmas gerektiiydi; krediler sayesinde memur
larn cretleri yine de denebiliyordu. Ancak, dier devlet
adamlar ve mnevverler, XIX. yzyln banda, en iyi ola
rak "ekonomik ulusalclk ve "otari diye adlandrlabilecek
olan terimlerle dnmeye balam bulnuyorlard. Bu n
clden hareketle de, bir Trk tccar ve sanayici snfnn ge
rekli olduunu grmeye hazrdlar. Bu, XIX. yzylda, her
tr yaam biimi iinde bulunan Mslman Osmanllarn gi
derek artan saylarda benimsedikleri bir grt.39 Bu tezin

(37) b id .s .5 9 .
(38) lbfd.s.106.
(39) Bkz. Gkalp, Trklemek, s AO.

220
uygulamaya konulmasna gelince, burada birka deiik yol
vard. Sultan II. Abdlhamit iin bunun -patrimonyal Os-
manl mirasnca glgelenmi bulunan- yolu, memurlarn, Av
rupalI imtiyaz avclarndan ve irket temsilcilerinden rvet
veya komisyon aldklarnda, ne yaptklarn grmezlikten ge
lerek zenginlemelerine izin vermekti. Onu tahtndan eden
Jn Trkler iin ise bu, memurlara, zellikle de I. Dnya Sa
vaanda sava zengini olarak beliren gruba frsat salamak
ve onlarn birer giriimci konumuna gelmelerini kolaylatr
makt.40 Trkiye Cumhuriyetinin politikalar, bu bakmdan
Jn Trklerinkilere gre daha az kaba idiyse de, Trkiye
ekonomisini inceleyenler, yerli bir kapitalist snfn olutu
rulmas sorununa yaklamlar bakmndan Jn Trkler ile
cumhuriyet arasnda arpc bir devamllk grmlerdir. G
receimiz gibi, cumhuriyet rneinde, elde edilen sonucun
bir blm, bir tccar, sonra da sanayiciler snfnn aama
aama ortaya kdr. Gelir dalm bakmndan, ekonomik
artktan yabanclarn ve aznlk gruplarnn aslan payn al
dklarn bir durumu Trklerin yararna yeniden biimlen
dirme ynndeki bu giriim, kuaklar boyunca srm ve
bugn, brokrasinin yabanc ekonomik yatrma kar takn
d olumsuz tutumlarn bazlar iinde varln korumakta
dr.
Bu gelimeler olurken, ekonomik eitlie ilikin bir ta
km fikirler Osmanl mnevverleri arasnda tartlmaktay
d. Bunlardan biri, Osmanl mparatorluunda kaltsal bir
aristokrasinin bulunmadyd. Bu kurama bir ek de, "saf bi
imi" ile Osmanl toplumsal sisteminin, yetenekli olanlann
yukarya ykselme hareketliliine ak olduu fikriydi. Bu
nermenin daha ileri bir dier sonucu da, slam toplumunun
bireyleri her zaman eit olarak grd ve dolaysyla slam

(40) Bkz. Ahmet Emin, Turkeyin the Worid War (New Haven).

221
toplumlannda kat kapitalist smr biimine benzer bir e
yin olmadn ekliyordu. Bu savlarn tm, slam toplumla-
nnn -ve zellikle de Osmanl toplumunun- kapitalist sm
rnn etkilerini zayflatacak eitliki bT felsefeye sahip bu
lunduu teziyle sonulanyordu. Bat Avrupada grld
biimiyle kapitalizm, Osmanl mparatorluunda gelimeye
cekti.
ki tez de -yani, Trkiyenin yeni bir ekonomik snfa ihti
ya duyduu ve eitliki bir toplumun zelliklerine sahip
olduu- karlkl olarak eliiyordu. kisi de, ticari faaliyetin
yabanclarn elinden alnp Trklere verilebilir olsa da, kapi
talizmde grlen snf smrsnn Trkiyede ortaya k
mayaca anlamnda yorumlanabilirdi.41 Bu kuram, ayrca,
devletin bireylerin maddi gereksinimlerini karlamaktan so
rumlu olduu yolundaki yeni ortaya kan fikrin, modernle
tirilmi bir Trk ekonomisi iinde ele alnacan da ima edi
yordu. Trkiye Cumhuriyetinin kalknma politikalar, top
lumsal yapda bir farkllamaya yol amalar lsnde, bir
yeniden blmc bir atlma sahip olmusa da, zaman bu
inanc btnyle teyit etmemitir. Ziya Gkalp, XX. yzyl
banda, Trklerin grld iki meslein memur snf ile
iftiler olduunu belirtmektedir. Bu manzara abartlm
olabilirse de, ze ilikin niteliklerinde dorudur. nsangc
piramidinde avukatlara, doktorlara, tezghtarlara ve yete
nekli esnaflara yer amak ve cumhuriyet dneminde yapld
gibi, fabrika iileri yaratmak, frsatlarn genilemesi an
lamna gelmektedir.
Dahas, yeniden blmc atlmn iledii kanal, cum
huriyetin ekonomik politikalar olmamtr. Halk-eitliki
atlmn birinci rn, Trkiyede ortaya kan zel demok
rasi trne yol aan siyaset alannda grlmtr. Bu yeni

(41) Bkz. Tezel, "Turkish Economic Development," s.71.

222
siyasal glerin ne lde bir ekonomik yeniden blm ya
ratm olduu, izleyen baz blmlerde sorgulanmaktadr.
Aksoy'un yazd 13. blm bir rnektir. Ama, Aksoy bile,
Trk iisinin grece tatminkr konumunun, sendikalar si
yasal hedeflerdeki isabetinden kaynakland konusunda ay
n fikirdedir. Osmanl zamanlarndan kalan ey, merkez
tm-toplumsal "yaplanma'nm siyasal yaplanma olduudur.

Cumhuriyetin Deneyimi

Trkiye, Osmanl mparatorluunun sahip olduu alan


larn sadece bir blmn temsil eden bir toprak paras
zerinde, I. Dnya Sava ve Anadolu'nun Yunanllar tara
fndan igaline kar yrtlm olan Trk Kurtulu Sava
sonucunda ortaya kt. Nfus, Trkiye Cumhuriyetinin s
nrlan iinde bile, 1913de 15.7 milyonken 1927de 13.6 mil
yona dmt.42 En byk iki ithalt-ihracat liman olan
stanbul ve zmir'in nfuslar, 1913 ile 1927 arasnda yzde
krklk bir dme gstermiti. 1927 kadar ge bir tarihte, "l
kede, 1.187.000 aatan yaplma sabana karlk 211.000 de
mir saban bulunuyordu."43 Cumhuriyeti kuranlarn amala
r, ksmen bu iddetli ypranma ve azgelimilik dzeyi tara
fndan belirlenmiti. Yine bu amalar, ayn zamanda, kendi
lerini nceleyen Jn Trkler'den devraldklar, Trk ekono
misini ulusallatrmakla ilgili kuramlar tarafndan da biim
lendirilmiti.
alan nfus iinde tarmn pay, 1927'de yzde 81'ken
1950'de yzde 78'e dm, buna karlk sanayinin pay
yzde 9'dan 10a, hizmetler sektornnki ise yzde 10'dan

(42) bid., s.73.


(43) bid., s.75.

223
12ye ykselmitir.44 Gayrisaf mill hslann kompozisyo
nundaki deiiklikler ise yledir: tanmn pay, ayn yllar
da, yzde 49dan 43e dm, sanayininki yzde 14ten 18e,
nakliyat ve iletiimin pay ise yzde 4ten 5e kmtr.45 Bu
istatistiklerin gsterdii ey ise, 1925 ile 1950 arasnda Tr
kiye ekonomisinin makro erevesinin az deitiidir; bu
nunla birlikte, istatistiklerin gerisinde gizli olan ey ise, top
lumsal yapdaki deiimler ve etkisini ancak 1950den sonra
gsterecek olan bir ekonominin "tohumlarnn atlmas"dr.
Ekonomiyle ilgili olarak, yeni kurulan cumhuriyet yne
timinin ilk ve en nde gelen sorunu, ekonomiyi iletmek ve
toplumun urad tahribat onarmakt. Ekonomi iin bir alt
yap ina etme zorunluluuyla ilgili olandan ayn olarak, y
netimin Trkiyenin toplumsal yapsna ilikin tutumu, da
yanmaclnn etkisinin bir rnyd. Bu reti, Jn Trk
nderliinde gl bir etkiye sahipti. I. Dnya Savann so
nuna doru, Almanyada ortaya km olan trden bir devlet
sosyalizmi, Trk ktisad dncesinde eitli etkiler yapm
t ama, aslolan dayanmacln damgasyd. Jn Trklerin
toplum kuramcs Ziya Gkalp, dayanmacl savunuyor
du.46 Kendisinin saygnl ve muhtemelen Trk nderleri-

(44) 1948 fiyatlarna gre endekslenmi olan GSMH yle deimitir (Tezel,
"Turkish Economic Development," s.84):

1923-1925 1946-1950

Tarm 68 166
Sanayi 64 239
Nakliyat ve iletiim 69 263
Hkmet hizmeti 75 216
Kii bana den retim 77 130

(45) Tezel, "Turkish Economic Development," s.86.


(46) Dayanmaclk hakknda bkz. Zafer Toprak, "2. Merutiyette solidarist d
nce: Halklk," Toplum ve Bilim, Say 1 (Bahar 1977).

224
nin dayanmacla kar duyduklar bir "semeci eilim",
ofun grlerinin Osmanl monarisinden cumhuriyete
uzanmasna neden olmutur. Bu bakmdan, dayanmaclk
ta en ok arlk tar gibi grnen ey, bunun snf atma
snn kanlmazln yadsyan bir toplumsal "uzlama" ku
ram olmasyd. Mustafa Kemal, Jn Trk kuramclarnn
izinden giderek, unu belirtecekti: "Trkiye Cumhuriyeti
halkn farkl snflardan meydana gelmi olarak deil de,
meslek grubu yeleri arasnda blnm bir topluluk olarak
dnmek temel ilkelerimizden biridir." Bu gr, tek parti
nin temel ilkelerine 1935te eklenmiti. Halklk, ynetim
mekanizmasnn "halk"n yaran iin ilemesini salama a
bas olarak kavramsallatrlmt.
Ancak, ksa dnemde, Kurtulu Savan izleyen birka
yl iinde, yeni cumhuriyet ynetiminin, yerel bir bujuvaziy-
le ortaklk kurmak ve ekonomi iin esasl bir altyap kurmak
gibi ekonomik politikalann belirleyen deikenler arasnda
hibiri, u ana dek belirtilmemi olan biri, yani Anadoludaki
aznlklarn lkeyi terketmeleri kadar hayat olmamt.
Keyder u noktaya iaret etmektedir: "Tarmsal nitelikte
olmayan mesleklerin arlkta oluuna ramen, darya g
edenler tarafndan terkedilen topran miktar nemli olma
ldr... Nfus mbadelesi srasnda, Trk ynetimi, Rumlar-
dan geriye kalan mlklere el koymu ve bunu hemen satm
tr. 1923 zmir ktisat Kongresinde terkedilmi mlklerin
kyllere datlmasn ifade eden daha radikal bir tasar su
nulmutur. ifti delegelerinin itirazlar karsnda tasan
reddedilmitir... Rumlann sahip olduklar mlklerin, ortala
ma olarak, Trk iftilerininkiyle ayn byklkte olduu
yolundaki muhafazakr varsaym kabul edilse bile, Bat
Anadoludaki ekilebilir alann yaklak yzde 15i, danya

225
giden Rumlar tarafndan terkedilmitir.47 Buna, Anadolu
topraklarnn besledii nfusun, Justin McCarthynin hesap
lamalarna gre, 1914 ile 1923 arasnda yzde 20 azaldn
da eklememiz gerekmektedir.
Benzer bir biimde, insangc piramidinde yer alan ve
dar g edenlerce boaltlm olan zenaatkr mevkileri, e
hirlerdeki Trk nfusun "frsat alan n geniletmiti. Bu
beklenmedik armaan, daha nce dan g etmi usta bir
marangozun igal ettii yere bir dolu ehliyetsiz marangozun
dolumasna imkn salamt. Bu olgu, XIX. yzyl sonun
da, Anadoludaki kk ehirlerin bymesi ve zmir gibi
kentlerin esasl biimde genilemesi karsnda zel bir nem
kazanmaktadr.48 Bu ekilde yaratlm olan frsat alanna
ek olarak, gelime, krsal yredeki Trklerin, gemite i
gal etmedikleri yeni mevkilere getirilmesine katkda bulun
mutur. Bunlardan biri, daha salam bir biimde kalabalk
bir zengin kyl grubu ortaya kmt. Son olarak da, eiti
min yaygnlatrlmas ve 1930lardaki sanayileme politika
snda aa kt zere, devletin Trkiyeyi modernletir
meye ynelik atlm, insangc piramidinde ve hizmetler
sektrnde, yeni bir orta ve alt brokratik mevkiler katman
yaratmt.
Keyder, bu gelimelerin 1920lerde tarmdaki yapsal de
iimlerle ilgili olan boyutlarn yle anlatmaktadr:

MBat Anadoluya ek olarak, Rum iftilerinin topland bir yer


olan Karadenizdeki Trabzon blgesi ve zengin Ermeni iftile
rin srgn edildii Kilikya ovalan da benzer manzaralar arzet-
mi olmalydlar. Bununla birlikte, kendi mlklerini genilet

(47) alar Keyder, "The Definition of a Peripheral Economy: Turkey 1923-


1929," Doktora Tezi, The University of California, Berkeley, s.30-31.
(48) Bkz. Donald Ouaetert, "An lnquiry," s.2.

226
mek ve pekitirmek iin bo arazinin tapularn alan gl ye
rel nfuz sahipleri hakkndaki hesaplar dnda, terkedilmi
topraklarn sonraki dalm hakknda hibir veri bulunma
maktadr... Sava sonrasndaki Anadolu-yu niteleyen yksek
toprak/emek orannn koullan altnda, topran denk bir bi
imde datlmasna ynelik hibir basknn olmad ve terke
dilmi ve yeniden tanma alm topraklann mlklerin youn
lamasn hzlandrmakta balca etken olduu ihtimal dahilin
dedir.49

Bu biraz duraan tablo, hkmetin mdahaleleriyle de


iti. 1920lerle 1930lardaki hkmet politikalar, ekonomi
deki tarm sektrnn ok daha yaygn bir biimde piyasaya
almasyla sonuland: bu politikalar, hkmetin traktr
almlarm desteklemesi, demiryolu politikas ve aarn kald
rlmasyd.50 Bu politika iki ana grubun lehineydi: Mevcut
tara tccarna yeni bir teebbs gc vermekle kalmayp
ayn zamanda, yeni bir "orta ifti grubunu piyasa ekti.
Bylece, daha nceki bir tarihte bu ebekeye dahil olan
byk lekli iftilere ek olarak nakit para ebekesi iine
alnan kyllk kesimi "esas olarak tahl retiminde bulu
nan i blgelerdeki kk iletmelerde yerlemi" bulunuyor
du.51 Hkmetin 1930lardaki buday politikasn dayandr
d kyllk tabakas buydu. Byk bunalm ticar amala
retim yapan iftilerin ihracat retimini tahrip etmise de,
(bu yllarda) hkmet tarafndan izlenen otarik politika, en
gl olumlu etkisini 1920lerde piyasaya marjinal olarak
girmi bulunan "orta iftiler" zerinde yapmt. Bir tara
tccar snfnn 1920lerdeki bymesi, Keyder tarafndan
byk lde belgelenmi bulunmaktadr. Ancak, bu genile

(49) Keyder, "The Definition," s.32.


(50) bid., s.57-58
(51) bid.

227
me, dnya ekonomik bunalm ile engellenmiti. Genel ola
rak, Trkiyenin dnya ekonomisiyle btnlemesi, byk
bunalm ile birlikte durulmutu. "Dnyadaki ticaret koulla
r ve mal ve para hareketleriyle ilgili yeni hkmet snrla
malar, ayn zamanda, tccar sermayesi ve ticaret sermayesi
tarafndan el konulan artk paynda bir dmeye neden ol
mutu... O halde, 1930larda, evre devlet ve tccar sermaye
sinin egemenlii, yerini, halihazrda zayflam olan tccar
sermayesinin temellerini sarsan ve sanayi sermayesi lehinde
politikalar devreye sokan devletilie brakmt."52
Ancak, Keyderin iaret etmedii nokta, bu deiim ann
dan sonraki "sanayi sermayesinin, esas olarak, devletin yer
li bir Trk sanayi taban kurmak amacyla yatrmda bulun
duu sermaye olduudur. ok kaba hatlanyla, 1938e gelin
diinde, Trkiyedeki imalt sektrnn yzde 50den fazla
snn kamu sektrnde bulunduunu syleyebiliriz. Bugn
bu rakam hl yzde 40n zerindedir. Bu atallanm yap
nn etkisi, dorudan doruya yeniden blmc olmam,
ama yine, frsat alannn genilemesinin dolayl bir rn ol
mutur. Bunun nasl byle olduu hakknda Tezel bize bir
ipucu vermektedir:

"Kamusal sanayi yatrmlan, 1948in fiyatlaryla, 1927-1931


arasndaki 10 milyon TLden 1939da 200 milyon TLye km
tr. Bunun sonucu olarak, lOSOlann sonunda, devlete ait ima
lt ve maden iletmeleri 70.000in zerinde ii istihdam etme
ye balamtr. Yaklak 100.000 kamu grevlisi ve yaklak
30.000 emekli kamu grevlisi ile kamu sektr, 200.000 cret,
maa ve emekli ayl alan kiiyi kapsamna almtr."53

(52) bid.
(53) Tezel, "Turkish Economic Development."

228
Tezelin zikretmedii yeni brokratik mevkilerin yaratl
mas, ksmen, devletin eitim yatrmnn genilemesine ba
lyd. Tezelin anlatt toplam genilemenin sonucu ok yn
lyd. Devlete ait sanayi iletmelerindeki baz alanlar
iin sanayideki bu yeni mevkiler, muhtemelen krsal istih
dam alanlarndan sna alanna kayma frsatn salamt.
retmen olmu kiiler iin bu, ayn zamanda, kyden uzak
lamak iin bir frsat anlamna gelmekteydi. Zenginliin ye
niden bltrlmesi yerine bu tr bir firsat genilemesi, h
l Trkiyede en yaygn olarak kullanlan politika manevra
larndan biridir. Ancak, bugn, 1950lerde ve 1960larda da
uygulanmaya devam edilen bu stratejinin etkisi, kamu-
sektrnde istihdam yaratma olabilir ki, bir ek yk deilse
bile, verimliliin artyla ilgili balants azdr ve dolaysyla
da enflasyonun yukarya doru trmanna katkda bulun
maktadr. Buna karlk, yeni bir "tccar ve zel sanayiciler
snf, hi bo durmakszn zenginlii kendi ellerinde youn
latrmaktadrlar.

Eitim

Bu noktada, frsat alannn genilemesinde eitime ili


kin baz ayrntlar ortaya koymamz gerekmektedir. nk
lplarn zihninde eitimin yerini akla kavuturarak
balayacaz.
Koruyucularn "sradan yurttalar'dan gl bir biimde
snrlan belirlenmi bir toplumsal snr sistemi ile ayrld
Osmanl sistemi gibi iki katl bir sistemde eitimin zel bir
yeri vardr. Bu iki katl toplumsal sistemde, eitim de iki
katldr. Koruyucular iin bir eitim ( basamakl eitim) ve
nfusun geri kalan kesimi iin bir baka eitim (bir basa

229
makl veya "ilk" eitim) vardr. Avrupada, orta eitim kent
lerin geliimine bir ilaveydi. Dolaysyla, Trkiye orta eiti
min balatlmas, ayn etkileri yaratacak temel toplumsal
yap deiimini gerektirecekti.
Gerekte ise, olaylarn sralan tersine olmutur. Trki
yede eitim kurumlan, gl bir burjuvazinin, ebeveynleri
nin defter tutmay ve mektup yazmay reterek ailenin i
yaamna katlmalarn salamak istedikleri oullarnn ge
reksinimini karlamak zere kurulmamlardr. Trkiyede,
XIX. yzyl ortalarndan itibaren, Osmanl brolannn kur
tarlm temelleri zerine ina edilmekte olan nezaretlerdeki
idari mevkileri doldurmak amacyla Batl okullardan kopya
edilen eitim kurumlan kurulmutur. Balangta sistem ol
duka iyi iliyor gibiydi. Yeni orta okullann (rdiye) bir me
zunu, XIX. yzyl ile XX. yzyl Trkiyesinde nemli bir sta
tye sahipti.54 Daha sonralar liseler benzer bir rol oynad
lar. Cumhuriyet dneminde, orta eitim alanna giren kii
says nemli lde artt. Brokratik piramidin altndaki
brokratik mevkiler fazlalatka, btn havas deiti. Y
rtme niteliindeki makamlann hemen altnda egemen olan,
gvenli ve temkinli, Georges Courteline tarafndan Fransz
nc Cumhuriyeti iin parlak bir biimde anlatlm bulu
nan "bujuva" dnya gr, o zamandan beri artan yaygn
memnuniyetsizlik duygularna yol at.
Trk hkmetleri, hibir zaman, resm diploma imalt
haneleri kurma ve bununla birlikte ynetimde ve kamu kti
sad teebbslerinde yeni iler yaratma politikasnn kendi
lerini nereye gtreceini hesaplamadlar. Bu, krsal nfusu
kentsel uygarlk merkezlerine dndrmenin bir yolu olduu
kadar, istatistik bakmdan isizler kategorisine dahil olan

(54) Andreas M.Kazamias, Education and the Ques for Modemity in Turkey
(Chicago: University of Chicago Press, 1967), s.271 vd.

230
kiileri bu kategoriden dan atmann da bir yoluydu. Ancak,
bu politikann Trkiye bakmndan yaratt sonu, "radikal
likleri", her eye ramen, Trkiye'de faaliyette bulunan gele
neksel Marksist-devrimci donanmlar btnyle ifsad etme
ye yetecek lde kendine zg olan bir "radikal" devlet g
revlileri tabakasnn yaratlmas olmutur.
Yukardaki sayfalardan olduka ak biimde ortaya k
maktadr ki, 1920'lerde birikimin balamas, Trk hkme
tinin kendilerini kayran politikalar sayesinde zenginlik sa
hibi olan yeni bir tara "snfnn oluum halindeki geliimi
ne yol ayordu. Kentlerde de, yeni giriimci ve dier tabaka
lar ayryordu. Yine de, bu yeni "smflar", arlklarn de
erlendirebilmek iin, benim btnsel "sosyo-ekonomik er
eve" dediim ey iine yerletirmek gerekmektedir. Bat'da
hem giriimci gruplan merkeze balam ve hem de onlar
"snflar" diye damgalam bu btncl iletiim yaps, 1920-
lerin, 1930'larm veya 1940'larn Trkiye'sinde yoktu. Resm
snf, yeni melez nitelikli daha alt resm grup ile birlikte bu
iletiim yapsna ait ne varsa onu kontrol ediyorlard ve bu
da onlara ak bir iktidar stnl salyordu. Yirmi yl
sonra, manzara daha byk bir karmaklk kazand. Bu, pe
kl, sosyo-ekonomik erevenin kontrolnden dlanm bu
lunan btn herkesin, yani kyller ile yerel nfuz sahiple
rinin -ve baz alt dzeydeki memurlarn- 1940'larn sonunda,
resm merkez ile Trkiye'ye ok partili demokrasiyi getirecek
olan bir siyasal mcadele iinde birlemelerinin nedeni olabi
lir. Bunlarn tmnn birden dlanm olmalar, kyllerin
aksine, nfuz sahiplerinin artk yresel ekonomik gce sahip
bulunmalar gereini glgelemitir. "Yeniden blm me
selesi, "dlanma" meselesinin glgesi altnda kalmt.
nceki sayfalarda, Osmanl mparatorluundan Anado
lu'ya aktarlm bulunan denkserlik ile ilgili fikirlerin, eko

231
nomik olmaktan ok arlkl siyasal sonularnn bulundu
unu belirtmitim. Trkiye'de tek-partiden ok-partili siste
me geile sonulanan 1940 ve 1950 arasndaki olaylar, bu
nerme iin anlaml bir odak noktas oluturur gibidir. Bu
nunla birlikte, sre son derece karmak ve kendine zg
dr ve dinamiini yeniden kavramak hl biraz zaman ge
rektirebilir. Burada sunduum ise, bilmece paralarnn ye
niden inasna ilikin bir deneme niteliindedir. nemli e
lerden biri, kyller ile devlet ve yerel nfuzlularla devlet
arasnda, yanama niteliindeki ilikilerin srmekte oluu
dur. Benzer bir durum, Mouzelis tarafndan yle anlatlm
tr:

"Yunan kyllerinin, siyasal incelmilikleri, siyasal iddia ve


tartma hevesleri bakmndan adlan ktye kmt ve halen
de byledir. Parti siyasetine bu denli gl biimde kanm ol
mak, ou kez, Yunan "ulusal karakteri nin ayrdedici bir zel
lii olarak sunulmutur. Bu, daha eskiye ait olan, ky cemaati
nin devlete bamllyla ilikilendirilecek olunursa, ok daha
basit bir biimde aklanabilir sannm. Ky cemaatinin devlete
bamll, patronaj siyasetine karmay ve bir siyasal koruyu
cunun gvenliini, yaam srdrmek ve ilerlemek iin hayat
klmaktadr."55

kinci bir faktr de, devletin, yeni yeni ortaya kan ticar
ve -ksmen- giriimci gruplara zerklik vermeye kar diren
mesidir. nc bir, deiken de, kyllerin cumhuriyetin
"efendileri olarak kullanlmalardr.
II. Dnya Sava, Trkiye'nin tara kentlerindeki ticar
gruplan farkl biimde etkilemitir. Byk ehirler ile or

(55) Nicos Mouzelis, "Greek and Bulgarian Peasants: Aspects of Their Sociopo-
litical Situation During the Intervvar Peri od," Comparative Studies in Society
andHistory 18 (1976): 85-105, burada s.101.

232
dunun tarm rnlerine olan talepleri nedeniyle, bu sava,
Anadolu ehirlerinde eskiden beri bulunan tacir ve spekla
trleri daha da yaygnlatrd. Bununla birlikte, 1940lara
gelindiinde, ehirler, cumhuriyet ynetimi tarafndan geli
tirilmi yeni bir iletiim a ile merkeze balanmlard. Bu
bir toplumsal ilem ebekesiydi. Sylemek istediim, cumhu
riyetin bu ehirlerde yeni, ilevsel bakmdan daha gelimi
bir meslek erevesinin geliimini olanakl klddr. Bu e
hirlerde yerlemi ve muamele meguliyetleri giderek artan
ilere sahip bulunan ve ehir sisteminin ileyiinde vazgeil
mez bir para haline gelen avukatlar bu gelimenin bir rne
ini vermektedir. Birou devlet hastanelerinde olmak ze
re, tara doktorlar da ayn gelimenin bir dier yndr.
Cumhuriyet dneminde, merkezde alnan kararlarn tayc
kay olarak beliren ehir, bylelikle, aamal bir biimde,
merkeze balanm oluyordu. Bunun nasl olduu, i yne
tim, tarm ve tp gz nne alnarak yeniden canlandrlabi
lir. Bu alanlarn tmnde devlet, kendi grevlilerinin i gr
d rnein devlet hastaneleri ve tarmsal genileme hiz
metleri gibi idari ebekeleri yaygnlatrmak yoluyla, altya
pya ilikin girdilere sahiptir. Bu kk memurlardan ve
meslek mensuplarndan bazlar iin, baz yerel nfuz sahip
leri ve tccar ile glerini birletirerek, tayc kayn yn
n tersine evirecek muazzam bir ittifak oluturulacan
grmek kolayd. Bu yeni grubun, devletin hl snrlayc
olan devleti ekonomik politikalarna kar oluturulmu bu
lunan beklentileri, onlarn devlet aygtn kuatma altna al
may nasl kurguladklarn da kabaca aklamaktadr. Gele
neksel ideolojinin buradaki yeri, avukatlarn, doktorlarn ve
yerel nfuz sahiplerinin kendilerini "halktan" veya "halk"
bir nderler grubuna uygun olarak grebilmeleridir. Bu itti
faka engel olacak snf ideolojileri ise ortada yoktu. Bu grup,

233
halihazrda, kyllerle yanamac [clientelistic] ilikilere sa
hip bulunmaktayd ve kyller de devletin II. Dnya Sava
andaki politikasndan honutsuzdu. Onlar, 1939dan beri
gerekleen ticaret ve tarm koullarndaki genel iyileme
den zarar gren kiiler olarak ortaya kmlard. Bu aama
da, ehirliler ve nfuzlulardan oluan ilk grup ile kyller
arasndaki ittifak, kylnn "efendimiz" olduunu ileri sr
m olan cumhuriyet ideolojisine mracaat edilerek pekiti
rilebilirdi. Cumhuriyet rejimi, sz olarak ifa ettiini bu ba
kmdan iyiletirmek iin olumlu admlar hibir zaman at
mam olmakla sulanyordu.
Hem kyllerin ve taradaki kkl bykl nfuz sa
hiplerinin devlete bamllnn devam etmesi, hem de bu
gruplarn sosyo-ekonomik erevenin denetiminden dlan
m olmalar, bu gruplarn 1940larda, cumhuriyeti kuranla
rn tek partisinin rolne meydan okuyan bir krsal g ittifa
k olarak ortaya kmalarnn nedeniydi. Dlanma, siyaset
sahnesinde mahrumiyete yol amt.
Bu ittifak, seimleri Demokrat Partinin kazanmasyla,
1950lerde iktidara gelmiti. Ve bu partinin yandalar ks
men parasz kyllerden olutuu iin, Demokrat Parti, bu
yanamalara yeni yararlar salamak iin aba gstermiti.
Gemie bakarak ele alndnda, Trkiye ekonomisi,
S.N. Eisenstadtn "bir geleneksel kodun dnm" diye ad
landrd eyin tipik bir rneini sergiliyor gibidir. Devletin
ekonomideki yerini aln: Osmanl Trkiye'sinde siyasal ikti
dar nce geliyor, piyasa bu iktidarn hizmetisi oluyordu; bu,
Trkiye Cumhuriyetine, 1930larda devletin sanayileme
inisiyatifini kendi eline alma konusundaki istei ve bunu be
cerebilmesi biiminde aktarlmt. Ancak, devletin ite bu
zorlamas, ayn zamanda, tam da Osmanlfya zg olan ve -
elikili bir biimde- 1950lerden sonra Trk yeni-

234
kapitalizminin geliimiyle sonulanan snrllklar da sergi
lemiti.
Bu gelime, Osmanl devletinin rgtsel zayflnn, "n
fuz edici gten yoksun oluunun, btnsel iletiim ereve
sini yaratma yetisinin olmaynn bir rnyd. Bu, Bat
Avrupada ok erken bir dnemde yaratlmaya balanan ve
yaratlnda devletin ve kentlilerin birlikte rol aldklar bir
rgtlenme ebekesiydi. Adam Ferguson ve Kari Marx, Tr
kiyenin bu zelliini, "sivil toplumun yokluu olarak adlan
drrlard.
Trkiye, cumhuriyetten sonra bile, patrimonyal bir dev
leti niteleyen zellikleri sergiliyordu: Feodalizm sonrasnda
Bat Avrupada, merkez ile evre arasnda gelien zengin ili
kiler a, cumhuriyetin balarnda yoktu ve bundan sonra
gelimeye balad.
zgl bir rnek 1930lardan verilebilir. Birinci Trk Ta
rm Kongresinde, kyllerin tefecilere olan ve srekli kendi
kendini reten borlar, hkmet kaynaklan tarafndan, "y
kc sonular olan bir ey olarak anlatlyordu. O tarihte ta
rm kooperatifleri, kylnn durumunu biraz olsun iyiletir
mek iin bir ara olarak zikredilmiti ama, bu kooperatifle
rin devlet tarafndan gelitirilip tevik edilmeleri son derece
yavat. Trk devletinin ekonomiyle ilgili bu tavr, hl gz
ler nndedir.
Modern Trk devleti, yasak koymakta uzmandr ama,
yeni rgtler araclyla toplum zerinde denetim kurma
yetenei bakmndan parlak bir durumda deildir. Devletin
Trkiyedeki yeni zenginlik younlamasn kontrol etmesi
ne, belirtilen amac bu olmasna ramen, izin vermeyen de
bu rgtsel zayflktr. Bu bakmdan, "muhafazakr" AP ile
"ilerici CHPnin politikalar arasnda ok az bir fark var gi
bidir.

235
Bununla birlikte, Trkiyenin toplumsal gelimesindeki
bir ikinci evre balam gibidir; burada, Osmanl balamnda
betimlediim eitliki deerler kmesi yeni bir yer oluturu
yor gibi grnmektedir. Bu gelime, bu tr eitliki tutumlar
ile bymesini 1920lerden balattm bir toprak sahipleri
ve tara tccar snf arasndaki birlemenin Trkiyede ok-
partili ynetimi kurmakta baarl olduu 1950lere dek uza
tlabilir. Onlar, Trkiyede 1923ten beri egemen olan yneti
ci brokratik sekinlere kar ortak bir cephe kurmulard.
Kurulduu tarihten itibaren de, Trkiyedeki ok-partili de
mokrasi, bu eitliki idealleri her zaman gsterili bir biim
de ne karmt. Ancak bu, basit bir aldatmaca deildi.
Trkiyenin toplumsal gelimesinde yeni bir evre balam
olabilirdi.
Buradaki atlm, nfus deiiminden kkenleniyor gibi
grnmektedir. 1950lerin bandan itibaren, yzde 3lk bir
ekonomik byme hzna elik eden yzde 2.9luk nfus art
hz ile, Trkiyenin toplumsal yapsnda mthi deiimler
gereklemitir. Trkiye, ky ile kent arasnda ok sayda or
ta byklkteki ehirlere sahip birok Avrupa lkesine ben
zememektedir. Bu byme kalbna elik eden krsal kesim
deki hareketlenme, bylelikle, birok eski kyly byk
kentlerdeki gecekondulara frlatp atmtr. Gecekondu sa
kinleri, Trkiyedeki toplumsal lein tabannda grnebi
lirlerse de, "gecekondunun kendisi, politikaclarn oy elde
etmek iin gsterdikleri abalarn bir oda haline gelmitir.
Politikaclar, ou kez, seim kampanyalarn gecekondular
da ve evresinde srdrmek ve seimden sonra da buralar
unutmakla sulanmlardr. Ancak bu, ar bir basitletir
medir: kitlesel, tehdit edici, kent yaamna szlen, sakinle
rini sanayi kesimlerine gnderen ve ksmen de gl sendi
kalar iinde rgtlenen bir yer olarak gecekondu, politikac-

236
lan, kamu hizmetleri, eitim ve geni halk kitlelerine yne
lik trden bir refah zerinde dnmeye zorlamtr. Enflas
yon milyonerler yaratabilir ama, eski brokratik ve beyaz
yakal snflar, yava yava, daha yaygn bir lee sahip alt-
orta snf iine ekilmektedir. Politikalarn bu kitle yararna
ynlendirmek yolunda, politikaclarn duyduu ihtiya ve yi
ne politikaclann, Atatrk devriminin rn olan brokratik
snf ile orta snf deitirmekteki baarszlklan, ileri sr
yorum ki, tesadfi deildir.
Trkiye, geleneksel dnemlerde, ancak ok snrl ve zel
bir yapya sahip, -ou lonca yelerinden oluan- Avrupal
burjuvazi ile kyaslanamayacak bir orta snfa sahip olmu
tur.
Cumhuriyetin ilk gnlerinin bujuva olma yolundaki b
rokratnn ypranmas, herhangi bir meruluu veya etkisi
bulunan "ara snflar hakkndaki geleneksel kukunun ald
yeni bir biimdir. Kapitalist giriimcilerin oluturduu
buzdann tepesi, Trkiyenin nde gelen sanayici ve ia
damlarnn birka, sistem iinde boy gsterme olanana ka
vuturulmulardr nk bunlar, tpk geleneksel sistemdeki
faizciler kadar kolay bir biimde denetim altnda tutulabil
mektedirler. Bununla birlikte, piramidin geri kalan btn
blm, grece "eit insanlardan meydana gelmelidir. Bu,
muhtemelen Osmanl mparatorluunun temel ekonomik
kodudur ve imdi de modern Trkiyede, bir biimde, yeniden
retilmektedir. Byle bir sistemin yaayabilir olup olmad
ise bir baka sorudur.

237
Trk Dncesinde Bat Sorunu *

Trkiyenin Bat ile karlamasnn tarihi kolay yazlan


bir tarih deildir: malzemenin dankl, ayrntlarda eri
meden bir sentez yapmann zorluklar, sreci bir mesafeden
grerek deerlendirmenin gerektirdii bilimsel nitelikler bu
gibi yaptlardan belirli bir seviyeye erienleri saysal olarak
snrlandrm, lkemizde Bat sorununu inceleyen eserler
arasnda bir hevesin rn olanlar, ya da ortaya srlmek
istenen bir tezi tarihten karlm kantlarla bezendirmeye
alanlar, ounluu oluturmutur. Niyazi Berkesin Trk
Dncesinde Bat Sorunu bunlardan deil. Burada bilimsel
bir birikimin zldn ve bir biimle karmza ktn
gryoruz. Anlatlanlar her ne kadar ("vignette" biiminde)
dar bir kapsama sdrlmsa da, yeni ve nemli deerlen
dirmeler yaplarak hazrlanm.

(*) Politika, 18.1.1976.

238
Trk Dncesinde Bat Sorununun okunduktan sonra
belleimizde brakt genel bir izlenimden balayaym. Bu
genel izlenim yaptta kesin ve ak olarak sralanan anlatm
lara ramen kitabn bir yerinde bir boluk, bir eksiklik gs
terdiidir. Geri Berkesin yapt btnlemitir, bunun bir
nemli yan da anlatmn ktisad analizlere dayandrlmas
dr. Fakat kitabn bu genel anlamda btnln yapan, bu
ktisad tarih temelinden ok, her satrnda grlen serzeni
havasdr. Tarihsel gelimelerin ise serzenile sentezletirile-
bileceine inanmyorum.
Eserin leitmotivi olan serzeniin iki yn var; biri Os-
manl mparatorluumun ve Trkiyenin maruz kald em
peryalist basklarla ilgili, dieri de Osmanllarn "beceriksiz-
likleri"yle ilikili Bat-Emperyalizmden nce ve sonra "hun
har ve "kstah" Batdr. Trkiyeyi idare edenler ve aydn
lar ise Bat karsnda devaml olarak yanl karar vermi ve
tedbir alm kimseler.

Batnn 'Hunharl*'

Bir kez Batnm "hunharlnm gerilemeye balayan bir


medeniyetin karsndakini yalnz kendi asndan deerlen
dirmesinin greli sonucu olabileceini hatrdan karmaya
lm. Osmanl mparatorluu geniledii zamanlar da Batk
lar Osmanllara "hunhar"lk yklemilerdir. Fakat daha de
rine giderek Berkesin Trkiyenin son iki yz yl iindeki
adalama abalarna ilikin olarak sunduu simgeyi ha
trlayalm. Batnm gsterdii yeni gc, daha ok harpte
malubiyetlerle anlayan Osmanllar Batnn stnln
aramaya koyulurlar. Bunu da uzun zaman Batklarn bir ne
vi "tlsm"a sahip olmalanna balarlar. Bu "tlsm", Bat me

239
deniyetinin "'st yaps" ve frenke yaamdr. Bylece "sebep"
yerine "netice" zerinde durulmu oluyor. Trkiye, bundan
dolay Batnn siyasi ve iktisadi uydusu haline geliyor. Libe
ralizm ve liberalizmin politikas, Batnm Osmanl mpara
torluunda ktisad emellerini gerekletirmesini mmkn
klyor. Osmanl mparatorluu ktisad bakmdan gerileme
ye devam ediyor. Borlanma dnemi balyor. Bu borlar, k
tisad amalara kullanlacana car masraflar karlamaya
kullanlyor. Bunlarn iinde "car masraf adn haketmeye-
cek kadar hafifleri yar, bir ksm "ulufe olarak datlyor.
Sonunda Osmanl mparatorluu Duyunu Umumiyenin ik
tisadi esiri oluyor. Atatrk bu bajnhl ortadan kaldrmay
baaryor fakat Menderes devrinde balatlan bir iktisadi ba
mllk eski sreci yeniden canlandryor.
Bu simgenin nicelik bakmndan Berkesin eserinde bera
berinde getirdii vurgu Batnm "doymak bilmemesi" ve libe
ralizmi Osmanl mparatorluumu soymak iin bir alet ola
rak kullanmas. Oysa bu ok mekanik simgenin abartlm
bir taraf olduuna phe yok. Berkesin bu srecin banda
grd Urquhart Trklere liberalizmi salk verirken du
daklarn yalayan bir tefeci olarak deil fakat liberalizmden
faydalanamamanm imknsz olduuna samimi olarak inan
m birisi olarak hareket etmiti. Urquhart,m bu ekilde al
an liberalizm inanc da aynca belki onu salt alet olarak kul
lanan birisinin liberalizmine nisbetle daha ypratc, nk o
zaman bir dizgenin bilmeden belirli bir yne alan paras
oluyor. Fakat Berkes iki yaklamdan birincisini tercih edi
yor. Berkesin dizge yerine kast.ilemesinin genel bir d
nce zellii olduunu ilerde gstermeye alacam. im
dilik unu hatrlataym ki Marxn bu sre karsndaki
yaklam kasttan daha ok dizgeye dayanyor. Marxn d
ncelerini hatrlayalm: "Ama kk burjuvazinin sadece

240
bencil snf karlar elde etmek iin yola koyulduu gibi bir
gre varlmamaldr. Bu snf daha ok kendi kurtuluu
nun zelkoullarmn modem toplumun kurtarlabilecei ko
ullar olduuna inanmaktadr. (Kari Marx, Louis Bonapar-
te'in 18'nci Brumaire'i, stanbul, 1975.1.477)
Konuyu baka bir adan ele alalm. Berkes, OsmanlIla
rn iki yz sene srm olan kmlatif 'beceriksizliklerinin
bir tesadf eseri olduuna m inanyor? Bir diyalog olarak
byle bir grte olmas beklenmez. Trklerin - Berkese g
re ktisad grten yoksun olmalar zaten bu konuda bize
verilmi bir ipucu. Bu ipucunun beraberinde getirdii som
da u: "Niin devaml olarak iktisadi grten yoksun? Bu
acaba Trklerin iinde yaadklar toplumun sorunlarn
kendine gre vazetmesinin (problemstellung'unun) bir sonu
cu olamaz m? Baka bir ifade ile iktisadi konularda "umur
samazlk acaba bir toplum yaps unsurunun sorun koyma
dzeyinde grlen bir sonucu deil midir? Kald ki Berkesin
"ktisadi konular anlayamama" esi kendi anlatmlarnda
pek o kadar devaml olmama benziyor. Osmanl devlet
adamlar da endstrileme giriimlerinde bulunmular ve
bunlar baarszla uraynca bu konuda srar etmekten
vazgemiler. Vazgeme ekilleri de kendi bana ilgin: n
ce ancak devletin yapabileceini sandklan bir iin imdi de
ancak aznlklarca baarlabileceine inanyorlar. Berkesin
"beceriksizlik" izahna karn bu girimeyi daha yapsal bir
ekilde izah eden bir anlatm yle olabilir: Osmanllar, He-
gelin ve Marx>n "Sivil toplum" olarak tanmladklan bir ya
pdan yoksun olduklar iin iktisadi gelimenin "m otoru pek
tabii ki sivil toplum olamaz; ya bizzat devlet veya kapital
evreleri ile iliki kurmu aznlklar olabilirdi. ktisadi geli
meyi zerine alabilecek bir yapnn eksiklii sorunu yalnz
bu adan deil, daha sonra cumhuriyet devri iktisadiyat ba

241
kmndan nemlidir. Berkesin istihza ile anlatt baz Trk
aydnlarnn Trk', bir Rum gibi banker, bir Ermeni gibi
tccar, bir Avrupal gibi her alanda ie girien bir kii yap
ma abalar cumhuriyette de nemini devam ettirmitir. Ve
Berkes'in ima ettii ekilde sonulanmamtr. Zira OsmanlI
larn genel yaklamna kar koyduu iin vd Atatrk
bu konuda pek de sylendii kadar bir Rum gibi banker ya
ratma karsnda deildi. smet nn ile yaptm eitli ko
numalardan en ak olarak hatrladm udur: nn'ye g
re, Atatrk - Trklere mnhasr kalmas art ile - Trkiye'
de iktisadiyat gelitirecek bir grubun palazlamasna taraf
tard. nn ise kendini daha devleti" bir uta gryordu.

Yapsal Nedenler

Ksaca Osmanl toplumunun Bat'nm karsnda Yumu


akln beceriksizlikle deil fakat galiba daha yapsal bir
inceleme ile aklamamz gerekiyor. Bu sonuca, gene Ber-
kes'in bir dier sav asndan varyoruz. Berkes'e gre Os-
manl mparatorluunda en tehlikeli gericilik unsuru kar
gruplarndan ve bunlarn arasnda toprak aalndan gelen
gericiliktir. Fakat Berkes anlatmnda buna deinmiyor, ak
sine en tehlikeli gericilerin brokrat kkenli aydnlar oldu
u anlalyor. (rnein Hamdullah Suphi) Bu da tabiidir.
Zira Trkiye'nin Bat ile karlamasn anlatt devirlerde
imparatorlua bunlar hakimdir. Bundan dolay Osmanl m-
paratorluu'nda olagelenleri bir kuramn salk verdii gruba
deil, iktidar elinde tutan brokratlara ykmak, daha an
laml sonular verir. Osmanl mparatorluu'nda brokrasi
nin otonom bir rol olduunu ileri srmekte teori bakmn
dan o kadar temelsiz bir gr deil, nihayet; Marx'da bunu

242
yapm!
lgin olan taraf, Berkesin kitabnn bazen daha anlaml
bir cevaba yaklaan paragraflar iermesidir. Fakat bunlar
Berkes tarafndan nemsenmemi. rnein, s.204deki u il
gin satrlar:
"Trklerde geleneksel olarak rk, din, kan, seere, hatta
dil birlii, toplumsal birlik temeli olmamtr. Trkler bunla
rn hepsinde tekilii deil, okuluu kabul ettiinden top
lumsal birliklerinin temeli ya zenaat birlii ya da devlet bir
lii olmu; Trk, tarihte en ok bu iki kavramla var olmu
tur. Trkler hibir zaman teokrasi, aristokrasi, rklk re
jimleri kuramamlardr. Devlet birlii kuramadklar za
manlar ounlukla, hayvanclk, iftilik, zenaatlk, birim
leri ve kardelikleri halinde yaamlar, devlet kurduklar
zaman da ne rk, prensibine, ne de kan ya da din prensibine
yer vermilerdir."
"Bu adan Trkler, gerekten dikkate deer insancl top
lumlar oluturan insanlar olmakla beraber, bu zellikleri on
lar iki olay karsnda kritik bir duruma drr, ekonomik
yaamlar sarsld, ya da devletleri sarsld zamanlar.
Ekonomileri ya da devletleri ykld m dank, ynsz bir
hale gelirler."

Sorumlu Av

Berkesin bize bu ipularn vermesine ramen bunlan i


leyeceine, bir "sorumlu" aramas ilgin. Trkiye'de uzun za
mandan beri sosyal bilimlerin en temel elerinden birini
tekil eden "sorumlu" av da bir tesadf eseri deildir. Ve ya
psal unsurlarla izah edilebilir.
Ksaca diyelim ki, "sorumlu" av bir patrimonyal brok

243
rasinin dnya grnn temel elerinden biri. Bu yakla
mn ana hatlarn hl ada Trk toplum biliminde gr
mek mmkndr. Berkes de, bir bakma, Batnn toplum
anlayn daha eski bir toplum bilim anlay zerine ayr
bir arkeolojik tabaka gibi yarak, ikisini birden fakat birbi
rinden tamamen farkl zellikleriyle devam ettiren bu tr
toplum bilimin bir zel biimini kullanyor.
Bat'y biimsel adan yanstan fakat gerekte iki ayr ve
uyumam kattan oluan ve ada Trk toplumsal bilimi
nin olumasnda nemli bir rol oynayan, bu sendromun ay
rntlarna girdiimiz zaman zelliinin ayr fakat birbi-
riyle bantl eden olutuunu anlarz. Butlardan birinci
si toplum bilimlerimizde ayrntl yaplar zerinde durulma-
ydr. kincisi toplumsal olaylan zerk bir i dinamie sa
hip mekanizmalar olarak dnmemektir. nc, bu zelli
in yani yeni toplumsal yap retici olabilecei hatrlama
maktadr. imdi bunlar ele alalm:
Toplum, hangi kesitten grlrse grlsn grlmemi
bir olay deildir. Alglanmas ve kavramlatrlmas birtakm
alt birimlerden giderek yaplr. Fakat bunun, "brokratas"-
da var. Batcas da. Brokratas, brokratn kaygulannn
zellii dolayjs ile daha ok iktidar ilikileri etrafnda topla
nyor, Osmanl patrimonyal brokrasinin grlerini bibasit-
letirerek onun toplum kuramn "iki paral" tanmlayabili
riz. Toplum zemberei, iki eden olumutr; iktidar sahip
leri ve bunun dnda kalanlar, bylece toplum iinde en
nemli olarak vurgulanan sreler unlardr:
a) ktidar sahiplerinin iktidar merulatrma mekaniz
masn deitirmeye ynelen olaylar.
b) ktidarda olmayanlarn "hadlerini amalaryla yani ik
tidar d yerlerinden oynamalaryla sonulanacak sreler.
Toplum srelerimiz bu kavramlatrmas olduka ilkel bir

244
siyaset kuram oluturuyor. Toplumu birbiri ile ilintili, "feed-
back" mekanizmalaryla bantl, ok daha ayrntl, apra
k, girift bir mekanizma olarak grmek de mmkndr. Bu
da Montesquieuden itibaren Batnn sosyolojik yaklamn
yanstan bir toplum mekanizmalarn alglama biimidir.
Montesquieu da, Hegel de, Marx da, Comte da, Spencer de
Durkheim de, Weber de bu "ayrntl yap" gelenei iinden
gelen kimselerdir. Byk bir ihtimalle de kendi toplum bili
miyle Bat toplum bilimi arasndaki temel farkllk burada
toplanr. Bizim toplum bilimimiz, ayn kavramlar kullanma
ya almasna ramen baka bir gelenee dayanmaktadr.
dare eden, edilen kavramlatrmas gelenei. Denebilir ki
bunun tek istisnas Ziya Gkalpdir.
"Montesquieu tipi" diyeceimiz sosyolojide sorun, toplum
iindeki mikrodizgelerin (a) ile (b) arasndaki dengeyi nasl
biimlendirdii, patrimonyal brokratik kavramlatrmada
sorun had"ini armamak ve bakalarna, artmamaktr.
Bundan dolay da patrimonyal brokratik toplum bilimi ki
min had"inin atn bulma ve defetme abasdr, bir eit
cad avdr.

Deiiklik Kavram

Geleneksel toplum kavramlatrma eklimizin bir dier


yn toplumun kendi iinde yenilik karc mekanizmalar
sakladn anlayamamadr. Deiiklik tabi olarak kabul
edilen bir ey deildir. nk statik bir idealden ayrlmadr.
Bu deime tehlikeli bir itir, durdurulmas ve eski duruma
dnlmesi gerekir. Zaten, deiiklie kt niyetli kimseler
sebep olmutur. Batda ise Rnesanstan sonra deime ko
nusunda bundan tamamen farkl yaklamlar geliti.

245
Orta zamanlarda hakim kainat gr evren dzeninin
her an Allah tarafndan bozulabilecei inancna dayanyor
du. O, bu dzene her an kanmasa bile, "yeni ancak onun
iradesiyle varolabilirdi. Newton fizii bunu deitirdi. Bu an
laya gre Allah "En byk saati" olarak grlyordu. Kai
nat kurmu, iine tabiat kanunlarn koymu, onu kendin
den yenilik yaratmaya brakmt. Tabiata bylece bir zerk
lik balanyordu. Bat, sosyolojisinin toplum yaplarna
bakt zaman toplum mekanizmasn bu biimde zerk bir
mekanizma olarak ele alr. Bu gibi kavramlatrmada dtan
etki yapan bir "sorumlu" yoktur.
imdi de kendi dncemizde Bat ile karlatrldn
da eksik olduu grlen nc eye geliyorum. zerk top
lum mekanizmas bir zaman boyutuna kavutuunda "tarih"
olur. Minervann baykuu utuktan sonra ne olduu anla
lan tarih, Hegelin tarihi ve bir oranda Marxn tarihi. Patri-
monyal brokratik anlayta yenilik yaratan yap kavram
olmad iin Hegel anlamndaki tarih de yoktur. Yani kat
kat ve katlar arasnda nitelik bakmndan farklar olan tarih
yoktur. Dairevi bir ktden iyiye ve iyiden tekrar ktye git
me, Osmanl tarihinin Hegelci tarihe en ok yaklat nok
tada fakat bu noktada bile ikisinin arasnda dalar kadar
fark var.
Sanrm artk iki olay aydnlatma olana artk elimize
gemi oluyor. 1) Osmanllann esrarengiz "beceriksizlii" 2)
Niyazi Berkes'in serzeni temas.

Faydal Fakat Yetersiz

Toplum ve toplum iin ilikiler bir kudret ve iktidar m


cadelesi olarak alglamak kendi bana faydasz bir dnya

246
gr deildir. Fakat bu gibi "gzlklerle i ve d politika
ya bakanlar pek tabii ki iktisadi srelerin otonomisini alg
layamayacaklardr. "Enflasyon" ve arkasnda narha riayet
etmeyen mahalle bakkaln grecekler, buna tedbir olarak da
kulaklarn mhlayacaklardr, "iktisadi grler mahrum"
olacaklardr, Osmanl st tabakasnn Bat medeniyetinin
"eya"lanna kar olan hayranln gene ayn adan deer
lendirebiliriz. Batann kurumlann almak isteyen toplumsal
srelerin otonomisi kavramyla bu ie yaklamazsa kuru
mun dinamii ile ilgilenmeyecektir. D grn taklit ede
cektir. Bu yalnz birinci aamadr. kinci aamada baarsz
la urayan sekin, iine dt derin ve kemirici phede
"fetiizm"e ynelecek Batmn eyalarn bir "afyon" olarak
kullanacaktr.
Tarihin yaratcln grememe ayn kiinin kendini o
zamann zel artlan iine yerletirememesiyle XVIII. yzyl
Batisnn, XVI. yzyl Batsndan nasl aynldn grmeme
siyle sonulanacaktr.
Niyazi Berkese gelince serzenii ve sulu aramas asln
da Osmanllarda bulunduundan ikayet ettii .bir zelliin
kendi eserlerine yansmas galiba. Tarihe, otonomi bala
mayan, tabii olarak Osmanl mparatorluunun i yapsal
zaaflann aramaya ynelmeyen kii, bir sulu arayacaktr.
Bylece en ok cumhuriyet aydn olmaya altmz za
manlar halen ne kadar Osmanl olduumuz ortaya kyor...

247
Bam sz
M akaleler
Trkiyede Genlik ve iddet *

Kabileyi bir kahraman kurar. Kabile, kurucu


nun kahramanca tarz stne kurulur. Kabileyi
temsil eden, temel bir kahraman kiilik vardr.
Bu kahraman kiilikle balantl geleneklerle
ilgili temel bir dstur (code) vardr. Ve bu kah
ramanlk tresinin dili yerel meknlarda hali
hazrda yaamaktadr.
Michael Meeker

eviren: Mustafa ERDOAN

Trkiyede gnlk gazete Milliyet, 23 Eyll 1977 tarihli


nshasnda,** geen yirmi drt saat iinde meydana gelen
iddet olaylar hakknda okuyucularna u envanteri sun
maktadr:
1. Diyarbakr lkretmen Lisesinde "devrimci ve "lk
c gruplar arasnda kan kavgada, bir renci gsnden
biri de kamndan yaraland. kisi de hastaneye kaldrld.
atma, Okulun Mdr Yardmcsnn "sa ve sakarlan
yznden iki renciyi tokatlamas zerine balad. renci
ler buna kar ktlar ve "lkc"1 gruba mensup renciler

O "Youth and Violence in Turkey", International S odaI Sdence Journal, Vol.


29, No.2, (1977), ss.229-254.
(**) Bu, haber gerekte ad geen gazetenin 22 Eyll 1977 tarihli nshasnda
yaymlanmtr(evirenin notu).
(1) "lkc": Milliyeti Hareket Partisi taraftarlarnn kendilerine verdikleri isim.
A. Trkein lideri olduu bu partinin siyasal izgisi onu milliyeti-sosyalist

251
baklarla saldrya getiler.
2. Ankara-Tuzluayrda "kart grl" gruplar sopa ve-
talarla att. Bir kii gzaltna alnd.
3. Devaml silh sesleri duyulmas zerine polis tabanca
tayan bir renciyi yakalad.
4. Cumhuriyet Lisesinde bir grup, sac rencilere kar
"Kahrolsun Faistler!" diye bararak "havaya ate etmeye"
baladlar.
5. retmenler Dernei (TB-DER) Genel Sekreteri, n
ceki gn ldrlen bir rencinin cenazesinde polisin taban
cayla ate ettiini ve aynca Demein Gnen ubesinin se
bepsiz yere kapatldn ileri srd.
6. GD (lerici Genlik Demei)2 Genel Sekreteri, "Mao-
cu" bir grubun Dernein skenderun ubesini zorla igal etti
ini syledi.
7. Terminal Otelinde bir kii odasnda koma halinde bu
lundu.
8. Bir kiiyi kovalayan bir grubun yolu stndeki 13 ya
ndaki bir ocuk kurun yamuruna hedef oldu. ocuk has
taneye kaldrld.
9. Bir ay bahesinde "ayanlar lmez!" diye gsteri ya
pan bir grup renci gzaltna alnd.3
10. hsan Mermerci Lisesinde bir renci Milliyeti Hare
ket Partisinin iki yesi tarafndan tabanca kabzalaryla d
vld. Saldrganlar daha sonra havaya ate ederek katlar.

kesime yerletirmektedir. Bu partinin amalan hakknda bkz. Trke 1975;


Landau 1974, 12, 76, 205-210,221-232.
(2) GD, Devrimci ii Sendikalar Konfederasyonunun (DSK) destekledii bir
rgttr.
(3) Mahir ayan 1971 ylnda arkadalaryla birlikte sakland yerde polisle
aralarnda kan silhl bir atmada ldrlen, ar solcu renci liderle
rinden biriydi. Mahir ayan'n Trk Hak Kurtulu Cephesinin lideri oluuyla
ilgili olarak bkz. Landau 1 974,42.

252
Bu olaylar, bir dizinin paralarn tekil ettiklerini ima
eder tarzda, ayn stunda ve ayn pantolarla bir araya getiri
lerek sralanmlardr.
23 Eylle ait sunduum bu zet, Eyll 1977 tarihli Milli
yet gazetesinden rastgele seilmitir. 23 Eyllde bildirilen
atmalarn ou yksek retim kuramlarndaki renci
lerle ilgilidir; bu okullarn ou ise o tarihte tatil nedeniyle
hl kapal olduklar iin, bu nisbeten skin bir ayd. Bu ba
kmdan, k standartlaryla dnldnde, bu listenin,
iddet olaylarnda bir soluk alma dnemini iaret ettii bile
dnlebilir. Fakat, 23 eyll raporu, Eyll aynn iddet
olaylarnn daha ok sayda ve daha kanl olduu dier gn
leriyle karlatrldnda da hafif kalmaktayd.
Bundan dolay, yabanc gzlemcilerin meru otoriteye
son derece saygl bir lke olarak tanmladklar Trkiye, son
zamanlarda, bir ksm vatandann toplumsal davrani tar
znda beklenmedik bir deimeyi yaamaktadr. Bu deime,
aa-yukar son on ylda meydana gelmi olup, ncelikle
rencilerle ilgilidir. Trk niversiteleri 1965ten bu yana
rencilerin iddet gsterilerine sahne olmutur; altmlarn
sonlarndan itibaren ise tabanca ve dinamit kmpslerin bir
paras haline gelmitir. Nihayet yetmilerde iddet sonucu
lmler, niversite rencilerinin gnlk hayatlarnda yer
tutan bir gndem maddesi durumunda bulunmaktadr.
Trkiyede 1973 sonbaharyla 1977 yaz arasnda bu gibi
renci atmalarnda 477 kii ldrlmtr. Seimlerin
yenilenmesine karar verildii 5 Nisan 1977 tarihi ile seim
lerin yapld 5 Haziran 1977 tarihi arasnda ise 70 kii l
drld, 797 kii de yaraland.4

(4) Gnaydn, 6 Austos 1977. Burada kullanlan kaynak bir gazetedir ve ola
andr ki olaylar kimin snflandrdnve hangi ltlerin kullanldn bilmi
yoruz; ama bu dkm bir ilk tahmin olarak kullanlmaktadr.

253
Cumhuriyet dneminde (1923 sonrasnda) renci hare
ketleri olduka yaygn olmutur. Rejimin kaderini gelecek
kuaklara emanet eden K. Atatrk, bylece, otomatik olarak
rencileri cumhuriyetin meseleleriyle ilgilendirmi; cumhu
riyet hkmetleri ise tersine, niversite genliini kendi
amalan yle gerektirdii zaman seferber etmilerdir.
renci hareketleri zaman zaman kontrolden km olmakla
beraber, 1960lann sonlarna kadar bu hareketlerde iddet
dzeyi nispeten dk seyretmitir. renci gruplan 1950-
lerde daha da zerkleti ve 1960lann balarnda "emperya
lizm Me kar renci protestosu geliti (Taylak 1969 passim).
Bir grup renci 1968-69da gerilla taktikleri kullanmaya
balad ve Pandorann iddet kutusu ald. 1968den nce
"sof'daki renciler "sa'dakilerden ok daha aktif idi (Lan-
dau 1974, 43, 214-216).
Bu yllarda sa ve sol renci gruplar atmaya balad,
ama bu yllarda en nemli renci hareketleri, sol kanat
rencilerin hkmet aleyhtan gsterileriydi. 1969-70 dne
minde iddetin trmanmas zerine 1971 Martmda Trk or
dusu harekete geti. Bu mdahalenin ilk sebebi, bir grup sol
cu terrist rencinin yol at iddet idi (Landau 1974,43).
Skynetim iln edildi, zgrln anayasal gvenceleri as
kya alnd veya tadil edildi. "Anarist" renciler kouturu-
larak tutukland veya ldrld. 1973n baharnda normal
anayasal ynetime dnld. Bunun sonucunda, renci hare
keti niversite dndaki yksek retim kurumlanyla lisele
re srad ve gitgide eitim kurumlan dnda kalan ret
men dernekleriyle bunlarn sempatizanlarn da iine ald.
iddetin eitim arenasnn dnda kalan alanlara yayl
mas, daha kapsaml uzantlar olan bir fenomenin bir para
s olarak grlmelidir. 1960lardan bu yana Trk toplumu,
bir btn olarak, daha kavgac (birbiriyle ihtilfh) hale gele-

254
rek daha fazla silhland ve iddete bavurma daha da yay
gnlat. atmalar ncelikle siyasal sorunlar etrafnda ve
siyasal parti ekimelerinin birer sonucu olarak ortaya kt.
Bu daha genel gelimelerin aksine, renci hareketleri ilgi
ekti ve renci hayatyla "gerek" hayat arasndaki farkla
ilikili olan sebepler bakmndan sahte bir rahatlk yaratt.
"Gerek" hayattaki ihtilflar, taraflarn ortak karlaryla
trplenir; halbuki niversite hayat, btnletirici yaps
nn bir lde gevek oluu ve genlerin inanl ballklar
yznden, byle bir etkiye sahip deildir.
renci iddeti, genellikle, baka rencilere yneliktir.
iddete karan gruplarn saldn, misilleme, intikam ve sal
drya kar koyma tarz; dzenlilii, simetrisi ve kanlmaz
l bakmndan kan davasnn mekanizmasn andrmakta
dr. Bu makale, renci iddetinin ncelikle bu ynyle ilgili
dir.
renci gruplannn fiilen birbirleriyle atmakta olma-
lan ve bu atmalann farkl ideolojik grlere sahip olan
lar arasnda meydana gelmekte olmas, Ankara ve stanbul
gibi byk ehirlerin gnlk hayatndaki yeni zelliklerdir.
Bu kutuplama, 1950den nce bilinmiyordu. Cumhuriyetin
ilk yllarnda ve 1950lere kadar, renim grm Trklerin
ounluu Kemalizmin ister-istemez taraftaryd; onlara g
re "dman" din "obscurantism" idi. Bundan dolay, renim
grm tabaka iinde gzle grlr bir ideolojik fark sz ko
nusu deildi. Nve halinde bir "sa" ve "sol" daima var ol
mutur; ama nemli olan, sa ve solun 1950lerden sonra bi
rer taraftar kitlesi bulmu olmas ve bunlar arasnda nde
gelen grubu genlerin oluturmasdr. Vardm sonularn
bir ksmn nceden belirterek eklemeliyim ki; Trkiye'de
sosyal hareketlilik ve bu arada, eskiden atl durumdaki kr
sal ve taral kltrn birer mensubu olan kimselerin 1950'-

255
den bu yana ulusal sahneye kmalar; renim grm, faz
lasyla motive olmu ve toplumsal olarak hareketli gen in
sanlar iin, etraflarn kuatan toplumsal ortamn tmyle
deimekte olduu bir zamanda, Kemalizmin psikolojik bir
snak salamaktaki yetersizliini gstermitir. Bu kapsam
l deime, beraberinde, halk kltrnden ve modem ideolo
jilerden devirilmi deerlerin, pek tutarl olmamakla bera
ber artc denecek derecede pratik bir kolaj" (tertip) da
beraberinde getirmitir.
Trk rencilerin iddete bavurmalaryla ilgili olarak,
ncelikle Trk basn tarafndan ortaya atlan ve olduka
yaygn bir kabul gren bir aklama vardr. Hem sa hem de
sol-kanat gazeteciler siyasal iddetin trmanna dikkat e
kerek, renci iddeti ile siyasal partilerin eylemci ncleri
nin eitim kurumlarma szmalar arasnda balant kurmu
lardr.5 Bu aklama tarz iddetin hemen gze batan (proxi-
mal) sebeplerine sarlmakta ve dolaysyla bir lde yzey
sel kalmaktadr. Bununla birlikte sz konusu aklama, yu
karda Milliyet gazetesinden aktarlan olay dizileri gibi gn
lk iddet haberlerine uygunluu lsnde, ciddi bir dikka
ti hak etmektedir. O ayn zamanda, Trk siyasetinin yakn
tarihi iine yerletirildii zaman, daha fazla ikna edici bir
aklama durumundadr.
1950 ile 1960 arasnda Trk toplumundaki temel siyasal
blnme, Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Partiyi ay
ran blnme idi. Konuyla ilgili literatrden karlabilecek
olan manzara udur: CHP Atatrk'n partisiydi, cumhuriye
ti kurmu olan partiydi. O bunun iin cumhuriyet dzeninin
-hkmet, brokrasi ve ordunun- partisiydi. Parti kendisini,

(5) 1970ten nce eitim kurumlarma "solcu" akmlar szmlard. Bu bilginin


altnda, retmenlik mesleinin "batanbaa" politize edilmesinden sz
etmek belki de daha yararldr.

256
Atatrkn liklik politikalarnn stlenicisi olarak gryor
du. ktisadi teorisi ise etatizmden, bir tr devlet kapitaliz
minden ibaretti. Partinin ktisad politikalarndan en ok
hatrlanan, kinci Dnya Sava srasnda krsal nfusa
ykledii ktisad klfet idi.
1946 ylnda kurulan Demokrat Parti ise, kapitalizme ve
aynca sorumlu parlamenter hkmet biimine daha ak bir
toplum isteyenlerin eilimlerini temsil ediyordu. Bu partinin
amalarndan biri, geen yirmi yln liklik politikalarn de
iiklie uratmakt. Oyunun kurallar, CHPnin 1950de
serbest seimlerin yaplabilmesini salamak konusundaki is
tekliliinin bir eseriydi. Trkiyeyi parlamentoda ounluu
elinde bulundurarak ynettii 1950-1960 dneminde Demok
rat Parti, Trk memur snfna -siyasetiler karsnda onu
geri plana iten politikas ve hayat standartlarn dren ik
tisat politikalar yoluyla, ayrca genel olarak bu snfn say
gnln azaltarak- adamakll yabanclat. Partiyi balan
gta tutanlarn birou da onun mphem demokrasi tan
mndan memnun deildi; bu, iktidarn halka verilmesini sa
vunmakla beraber, temel haklarn veya gler ayrlnn
anayasal gvencelere balanmas gibi demokratik kuramla
ra yer vermeyen bir grtr. Demokrat Parti 1960ta asker
bir darbeyle devrildi. Darbeyi hazrlayan olaylar iinde yera-
lan gruplar arasnda renciler bata geliyordu ve sonradan
siyasal "cazip devler" olarak bir miktar n kazandlar (Lan-
dau 1974, vd.).
Orduyu ekonomiyle ve iktidarla (gle) ilgili deikenler
harekete geirirken, iktidara el koyan cuntann yar-
sosyalist eilimli idealist subaylardan olumu olmasnda
gerek bir eliki yoktur. Bunlarn, gemite tehlikeli olduk
lar dnlen konular hakknda tartma balatmaktaki is
teklilikleri ile, baz sosyal reformlar gerekletirme giriimi

257
ne hazr olmalar, 1960dan sonra Trkiyede tamamen yeni-
bir entellektel ortam yaratt. Sonunda ok partili hkmet
sistemine dnld ve 1961de seimler yapld. Demokrat
Partinin programnn yeni bir versiyonunu devam ettiren
Adalet Partisi 1965 ylnda hkmeti kurdu. Bu noktada,
CHFnin 1950dekine benzer bir yenilgiyi tekrar yaayaca
ndan korkan partinin daha gen politikac kua, partinin
imajn -zellikle rakibinin krsal kesimdeki taraftarlarnn
vurguladklar sekinci zelliklerinden arndrmak suretiy
le- yenilemeye alt. Bylece partinin kyl desteinin arta
can mit ediyorlard. Balangta Atatrkn partisi olan
CHP artk aka yoksullarn (dezavantajllarn) savunucusu
sfatyla ve kltrel ve hiyerarik sekinciliin dman ola
rak ortaya kyordu. Cumhuriyetin kurucularnn sekincili-
i gerekten de ksmen M kltrelM di: Onlar Avrupann kl
tr, edebiyat ve felsefesinin geleneksel Osmanl kltrnden
stn olduunu dnyor ve zaman iinde bu geleneksel
kltrn mzeye kaldrlacana dair mitlerini saklamyor
lard. Bu gr imdi, onu ortaya atm olan ayn parti tara
fndan eletirilerek, onu ama yolunda bir giriimde bulunu
luyordu.
1960larda mevcut partilerin "saanda ve "sofunda yeni
oluumlar ortaya kt. Yeni "sol" eitli Marksist gruplardan
oluuyordu; bu gruplardan biri iyi rgtlenmi bir siyasal
parti -Trkiye i Partisi- kurmay baard. (Landau 1974,
16). Komnist partinin kurulmas hukuken yasakt. Yeni sa
kanat ise iki ayn akmdan oluuyordu: lki, nasyonal sosya
lizmin birok zelliini tayan milliyeti grup, kincisi de s
lm dirili akmyd. Yeni sol, ulusal dzeyde rgtlenen ilk
gruptu. Solun iletiim aralarn baaryla kullanmas, bu
yolla yaratt tahrik havasnn daha sonra niversitelere si
rayet etmesini kolaylatrd. Sol hareket ksa sre sonra hi

258
ziplere blnd ve bunlardan bazlar* Trkiye'nin toplumsal
sisteminin ancak iddete dayanan bir devrimle deitirilebi
leceine inandlar. Bu gruplar 1969-1970 yllarnda, sonula
rn anlattmz eyleme getiler. 1973'te yeniden olaan par
lamenter hkmet uygulamasna dnlmesinden sonra,
renci olaylan yeniden su yzne kt ve bu defa, gittike ar
tan bir biimde, sa ve sol renci gruplan arasnda bir a
tma biimini ald.
rencilerin iddete bavurmalannn -Trk basnnda
yaygn olarak kabul edilen, yukarda belirttiim- ilk izlenime
dayal aklamas; renci olaylanndaki ve iddete bavur
madaki art, rencilerin, gerici hkmetler tarafndan
desteklenen "gerici" bir eitim sisteminin temelden "r
m" olmasnn bilincinde olmalarna balyordu. Bu, kesin
likle, bir aklama deil, daha ziyade bir siyas slogandr.
kinci aklama tarz ise, siyasal aktivizmin nasl olup da
niversitelerde iddetin trmanmasna yol at stnde
durmaktadr. Siyasal "sa", sa-kanat sempatizan olduklar
bilinen rencilerin baz fakltelerden zorla karldklarn
ve snavlara girmelerini nlemek iin iddete bavurulduu
nu belirtmektedir. Bugn gerekten, Ankara ve stanbul'da
ki eitli faklteler sac veya solcu gruplarn igali altnda
dr. Son olarak, Trkiye'nin milliyeti sosyalist partisi MHP'-
nin, "komandolar" denen paramiliter gruplarnn yksek
retim kurumlan ile liselerde sistemli olarak denetim kurma
ya altklan da dorudur.
slmclar deil ama milliyeti sosyalist sa, kendi para
militer glerini 1960'larda rgtledi. Solun kalesi niversi
telerin baz faklteleri idiyse, Milli Eitim Bakanl ile Yk
sek retmen Okullan da milliyeti sosyalizmin kalesiydi.
1973ten sonra san bu kesimindeki balca gelime; milli
yeti sosyalist gruba mensup partizanlarla "komandolarn

259
kamu idaresindeki anahtar mevkilere ve okullara szmalar
olmutur. Devlet kurumlannm bu ekilde parsellenmesini,
balangta mmkn klann, 1973'ten bu yana sa-kanat
koalisyonunun ortaklar arasndaki siyasal ganimet payla
m olduu dorudur. Buna benzer gelimeler, eitli niver
sitelere bal baz fakltelerde de meydana gelmitir.
iddetin ilk izlenime dayanan sebepleri stnde duran
aklamalar, ancak ksmen yararldrlar. lk olarak, bu ak
lamalar bize, 1950'lerde derin ideolojik blnmeler gsterme
yen renci hareketinin, 1960'larda -renci iddetinin de
kendini gsterdii bir zamanda- niin birdenbire byle bir
yapya brndn sylemez. kinci olarak, nde gelen sol
cularn, sol-kanat rencileri "sakinletirme abalarnn
karlk grmeyiini izleyen herhangi bir kimse, bu uyanlara
ramen birbirleriyle dvmeye devam eden rencilerin
kltrel evreniyle ilgili baka deikenler aramaya ynelir
(ehir gerilla gruplarn bu incelemenin dnda tutuyorum).
Burada, daha doyurucu cevaplar verebilecek iki yakla
mdan sz edilebilir. Bunlardan biri, global bir aklama
salamaya ynelik olup, meru otoritenin zayflamas, top
lumda brokratiklemenin artmas, eskiden durgun olan kit
lelerin siyasal ve toplumsal hareketlilii, ,ve kimlik belirle
meye dnk dnya gr aray... gibi kavramlan kullanr.
Bunlar, renci hareketleri hakknda Trkiye'ye olduu ka
dar Japonya veya Almanya'ya da uyabilen aklamalardr.
Baka bir yaklam, Trkiye'deki sosyal ve kltrel deime
nin ayrtedici zelliklerini bulmaktr ve burada yapmaya a
ltm da budur.
Bu gr asndan Trkiye'de renci iddeti, iddete
bavuranlar bilhassa etkilemi olan byk bir kltr ko
pukluunun sonucu olarak aklanabilir. Bu kopukluu, ge
leneksel kltrn yapsal kalntlar, farkl deimelerle bir-

260
leerek yaratmtr. Bir yandan, aile iindeki sosyalleme,, ai
le iinde domu gl saldrgan eilimleri mevcut her aile
d gruba yanstmaya devam etmitir. te yandan, "kk"
gelenein dier unsurlar, "byk" gelenein unsurlarn, ye
ni bir terkip iinde yeniden btnlemeksizin, devre d b
rakmtr. Geleneksel sekin eitimini, Osmanlnn para
lanm toplumunun yerine, organik btnlemeye dayanan
bir toplum kurma amacna dnk bir projenin ihtiyalarna
gre yeniden dzenlemeye imkn yoktu. Geleneksel toplu
mun barndan kan kollektif semboller, yerlerine baarl
bir sivil (uygar) din terkibi konmadan amdnld. Bunlar,
sz konusu renci olaylarnn ortaya kyla ilgili bir ince
lemenin zerinde odaklamas gereken unsurlardr.

Geleneksel Kltrn Yapsal Kalntlar

Milliyet gazetesindeki haberin ieriinin zelliklerinden


birka, "evre nin (periphery) kltr dnyas iinde olduu
muz hususunda ve anlatlan olaylarn, yzyllarca memurla
rn -Merkezin- dnyasndan kesin bir blme izgisiyle ayrl
m olan Trk toplumsal aysberginin su altnda kalan para
sna (Mardin 1972, passim) uygun dtkleri konusunda bizi
uyarmaktadr. Sz konusu evreyi oluturan toplumsal or
tamda silh, kiinin ahsiyetinin bir uzants (devam)dr.
Bu arenada "havaya ate eden tabancalar" -Milliyet1teki ha
berin tekrarlanan temalarndan biri- durmak iin ortak bir
uyardr.
Bundan baka, rencileri "sa ve sakal"lan yznden
azarlamak da, temizliin standartlarn srdrmekle deil;
fakat belli bir biimdeki "sa ve sakal"n, evrenin kltr
dnyasnda sembolik bir "yk" (Charge) tekil etmesiyle ilgi

261
lidir. Sakal ve byn belli bir biimi, bir kimsenin Alev ve
ya anarist olduunun bir iareti olmak gibi, birok eyi ifa
de edebilir. Trk toplumunda sembollerin her zaman kapsa
yc bir gc olmutur. S. N. Eisenstadt, patrimonyal rejim
lerde, merkezin gcn yrtmesinde sembollerin zel ile
vinden szetmitir (Eisenstadt 1973, 132-133). Sembolik yk
Trkiyede toplumsal etkileimler alannda ok daha fazla
dzeylerde ortaya kmakta ve bu alanda neyin son derece
gl bir yank yaptn gstermektedir. Eisenstadtm, orga
nizasyon yaplarnn zayf olduu veya zlme srecini ya
adklar zaman bunlarn takviyesi iin veya adeta onlarn
yerine geecek ekilde sembollerin kullanlabildii yolundaki
aklamas, burada yapmakta olduumuz sosyal deime in
celemesiyle yakndan ilgilidir. Semboller hakknda son bir
nokta daha: Erikson (1950, 254), Batl kltrlerde sembolle
rin zellikle genler ynnden dikkat ektiini, nk bunla
rn kimlik sma roln yerine getirdiklerini belirtmekte
dir. Bununla birlikte, bizim toplumumuz bakmndan dene
bilir ki; Trkiyede halihazrdaki genlik a artlarnn,
psikolojik olgunlamann iyi tanmlanm bir evresi olarak
grlmemesi gerekir ama, Trk genliinin gsterdii bu
uyum bozukluu kltrel zlme ve anominin sonucudur.
Trk toplumunda sembollerin yank bulmasnn iki yapsal
temeli daha, toplumun daha zgl baz karakteristikleriyle
balantldr: Bunlardan biri, Trk genlii hakknda son yl
larda yaplm olan baz aratrmalarda tespit edilen kalp
yarglar ve yanstma kmesidir (Volkan 1973,7; Ccelolu ve
Slobin 1976, 1; Katba 1970, 1972, passim; Erikson
1950, 140). Bu ayn noktalar Trk kylerinin siyasal klt
ryle de balantldr (Ozankaya 1966). Fakat Trk toplu
munda "ksaltma" (Condensation) sembolyle toplumsal ey
lem arasnda, ok daha dolaysz olan baka bir balant var

262
dr: Modem Trk toplumunda sembollerin gc, Osmanl
toplumunun "oulcu terkibiyle ve Trkiye Cumhuriyetinin
bu hususta devralm bulunduu toplumsal etkileim kaln
tlaryla da balantldr (Kuper 1974, 70). Osmanl mpara
torluunun bu zelliini cumhuriyetin ideolojisi sistemli ola
rak bulanklatrlm (karartlm) olmakla beraber, modern
Trkiyenin trde olduu mitinin tevik edilmesi Trk top-
lumunu anlamamz kolaylatrmamtr. Milliyetilik ve
Trklke balln cumhuriyetin ideologlarnn yegne tu
tama olmas; eskiden etnik, din ve mezhebi gruplarn top
lamndan ibaret olan bir lkeyi birlie gtrebil(ir)di. Bu
gruplarn herbirinin kendi snrlan, alt kltrleri ve kimlik
oluturma mekanizmalar vard. Cumhuriyet, gruplann bu
zengin eitliliini tmyle deil, fakat yalnzca bir lde
deimi biimiyle devrald. Bununla birlikte, her Jakoben
rejim gibi, cumhuriyet de bu paralarn etkisinin devam ede
cei kukusunu tayordu. Bu bakmdan, cumhuriyet dne
minde geleneksel giysilerin yasaklanmas ksmen, zel kim
liklere karlk gelen geleneksel klk-kyafet eitliliinin ya
saklanmas olarak grlmelidir. Yapnn devralnmasndan
daha nemli olan; oulcu yaplarla birlikte gelen ve bugn
renci davrann fiilen etkilediini grdmz sembol
oyununun kurallarn cumhuriyetin tevars etme biimiydi.
Trkiye Cumhuriyetinin kurulmasndan sonra "Yeni
Trkler" -zellikle renim grm olanlar- arasnda ulusal
devlet, bayrak, ulusal mar vb. yeni semboller tutuldu. Ne
var ki, bayrak ve ulusal marn gndelik hayatta byk bir
kullanm alan yokt. Kendini "Laz" olarak gren bir Kara
denizli, bankalardan daha kolayca, ehirlerdeki hemerileri
arasnda yardm ve kredi bulabiliyordu. Bir kimsenin etkin
liini devam ettirmesi hl, gnll kurululardan ok birin
cil ebekelere dayand iin; kiinin kendi birincil grubunun

263
etnik veya mezhepi sembolleri, yararn modem zamanlar
da da korumaktadr.6
Grup ballyla ilgili semboller kendi yararlarn koru
makla kalmadlar, ayn zamanda kanunla yasaklanm olan
tarikat gibi baz din gruplarn gizlilie bavurmak zorunda
kalmalar da bunlarn nemini gsteriyordu. Resmen yasak
lanm olan sembollerin kullanlmaya devam etmesi, merkez
brokrasisini, ulusal devlet dndaki bir ittifak temsil eden
sembollere kar uyank tutmutur. Bu gizlilik ve uyanklk,
geleneksel sembolleri kullananlarla brokrasinin, kiinin
"rengini belli etmesi" -yani kendi tarafn pheye mahal b
rakmayacak ekilde aklamas- gerektii stnde srar et
melerine yol amtr. Gerekte bu esrar havas yeni olma
yp, kkleri Osmanl tarihine uzanyordu: Bu hususta kuku
lu olan brokratlarn uzun sre devam eden gelenei, birok
Trk -ve zellikle heterodoks gruplara mensup olanlan-
kimliini saklama sanatnda gemiin ustalar haline getir
miti. Bu oyun cumhuriyet dneminde de devam etti.
Bir davaya idealiste ballklar nedeniyle, geleneksel
saklamba oyununu oynamaya isteksiz olan renciler ara
snda bunun iki sonucu ortaya kt. Bir yandan, eskinin
sembolik evreninin salam bir biimde yerleik olduu alan
lardan gelen renciler ile modern kitle iletiimi ortamna
yeni yeni giren kimseler, "i" durumlarnn (yani, dnya g
rlerinin) "d" iaretlerle zdetii bir ortama srklendi
ler. Bylece, bir kimse giydii giysilerle {parka gzde bir "sol"
semboldr), tad (fakat genellikle okunmayan) gazete ve
kitapla veya sa stiliyle (tercihan ksa sa muhafazakrlarn
iaretidir) "damgalanr" hale gelmitir. Fakat kendi bana
bu durum gruplarn daha kolay kristalize olmasna ve ku-

(6) Bu kimliklerde son zamanlarda meydana gelen deime sreci hakknda


bkz. Dubetsky 1977, 360-371.

264
tuplamasma yaramtr. Gruplar bir kere byleine kesin
bir biimde belli olunca, atmann iki kutuplu olma ihtima
li byk lde artar (Kuper 1974, 70).
Konu hakknda yaplm olan almalar, renci at
malarna katlanlarm "evrenin kltrne mensup oldukla
rn bir lde dorulamaktadr. Bunlarn en azndan birinde
(Levine, kacak), niversiteli eylemcilerin ayn krsal ve k
k kasaba kkeninden geldikleri, ancak "sol" ve "sa kanat
eylemcileri arasnda aile bykl bakmndan nemli fark
bulunduu tespit edilmitir. Bu atmalarda len renciler
hakkndaki bir inceleme, rencilerin ky ve kk kasaba
kkenine dikkat ekmektedir (Akam 1977, passim). Bunun
la birlikte, iddetin aklanmasnda katlanlarm kkeni ok
da nemli deildir; bu daha ok, evrenin kltrnden kay
naklanmakla beraber, byk gelenekte yanklanma imkn
lar bulabilen bir dnya grnn da vurmasn ve benim
senmesini ifade etmektedir. Fakat, bu "evrenin dnyasna
baktmzda, renci iddetinin st belirleniminde bir dnya
grnn yalnzca bir parametre olduu gitgide daha ak
hale gelmektedir. renci iddeti, ayn dorultuda ileyen
unsurlarn st ste eklenmesinin kmlatif bir sonucu ola
rak grlmelidir.
iddetin gelimesinde "evre kltrnden gelen bu gibi
unsurlarn etkileme biiminin iyi bir rnei, Paul Stirlingin
bir almasnda bulunabilir: A Death and a Youth Club:
feuding in a Turkish village" [Bir lm ve Bir Genlik Kl-
b: Bir Trk Kynde Kan Gtme] (Stirling 1960) balkl
makalesinde Stirling, kydeki uzlatrma ve hakemlik ilevi
gren kurumlann ortadan kalkmasnn, kan davalarn dur
durmada kyn nasl yeteneksizlemesine yol atn gs
termektedir. Fakat gerekte Stirlingin makalesi, iddetin
ayn dzeyde yeniden ortaya kan bir dinamiinin altn iz

265
mektedir. Bu dzeylerden birincisi uzlatncln anma
syla, kincisi grup kimlii mekanizmalaryla ve ncs de
yetikin "temel kiiliiyle ilgilidir. Stirling, kydeki uzlatr
ma mekanizmalarnda ortaya kan gediin yaratt sonu
lar hakknda unlan yazyor:

"Cumhuriyetin balatt adalamayla birlikte yerel nderle


rin gc ve nemi elbette kesin olarak azalmtr. Szgelii,
Karakayada meydana gelen bir hrszlk olaynda hibir tedbir
alnmad vakit, yallardan biri, eskiden byle olaylarda k
yn yallarnn hrsz, mal alnan kiiye maln deerinin iki
katn demeye zorladklarn sylemiti. Aynca halk birok de
fa, kydeki bir uyumazln zmnde muhtar ve yallarn
yerini artk mahkemelerde dava almasnn aldn sylemi
lerdir ki, bunu benim gzlemlerim de dorulamaktadr."
(Stirling 1960,172-173).

Stirling ekliyor:

"Geleneksel olarak silhlanan, aalanmaya kar tezcanl


olan bir halk arasnda, en azndan bunlarn bir ksm iin, kav
ga [husumet], onlan bir arada tutmaya ve hatta soylarnn say
gnln srdrmeye hizmet edebilir; bu da hatr saylr lde
bir iddete yol aar."
(Stirling 1960, 192).

Stirling'in, hkmetin, otoritesini ky makamlaryla pay


lamakta isteksiz olduu yolundaki bulgusu, gayet dorudur.
Gerekten Trk hukuku, ky yallar kurumunu [htiyar
Heyeti-M.E.] sadece kk uyumazlklar bakmndan tan
maktadr. te yandan, parti hkmetine geildiinden bu
yana, polis ve jandarmann, hukukun uygulanmasnda yerel
parti grevlilerince engellenmesi bir problem oluturmutur.
Bundan dolay, OsmanlInn k dneminin bir zellii, ya

266
ni gvenlik glerinin ve mahkemelerin bavuru sahiplerin
den uzak durmas, varln korumutur. Cumhuriyetin dine
kar teyakkuz halinde bulunan liklik yanls memurlar,
bu btnletirici kuramlarla yakndan balantl olan din
kurumlan sahnenin dna itmilerdir (Tezcan 1972, 107).
Bunun iin, Trk toplumunda kii gvenlii bir yan-glge
iindedir ve tehlike sz konusu olduunda, cepteki bir taban
ca polisin mdahalesinden daha iyi bir gvenlik garantisi sa
ylr.
Stirlingin argmannn bu ksm; ky kuramlarnn
zlmesine etki eden ve bir dereceye kadar safa bir likleme
abasyla birleen toplumsal hareketliliin, parti politikasy
la birlikte, Trk toplumunun iaret ettiimiz "kvgaclk'n-
da (contentiousness) genel bir arta yol aabilmi olmasn
nemli lde aydnlatmaktadr.
Stirling, zmledii kan davas rneinde, olaa ky
toplumsal adetlerinin serbeste seyreden iddet yzanden
nasl engellendiini ve zellikle evlenmekte glk eken ky
genlerini (pekok kii kendini kan davasnn zaten egemen
olduu bir ortamda bulmaktadr), nasl koruyucu kanatlan
altnda artk evlenme trenlerinin yaplabildii bir Genlik
Kulb kurmaya sevkettiini tanmlamaya devam etmekte
dir. Gerekten, bu gibi genlik rgtlenmeleri Osmanl kyle
rinde uzun sre varln korumu ve Osmanl dneminde
genlerin evlenme trenlerinde merkez bir yer tutmulard
(Oral 1959). Bundan baka, burada kesin olan bir ey, kyde
ki faaliyetleri btnletiren bir mekanizmann, yerine bir
ey konmadan tahrip edilmi olmasdr. Stirlingin, genlik
kulbnn ileyii hakkndaki anlatm, bu mekanizmalarn
galiba zaman zaman canlandklarn, fakat bu gibi rgtlerin
hkmete tevik edilmediklerini gstermektedir. Bununla
birlikte, Stirlingin argmannn baka bir yan uzlatrma

267
mekanizmalarnn zmlenmesinden daha derine gitmekte
ve iddet temasnn kklerinin grup kimlii mekanizmalarn
da bulunduunu gstermektedir:

"Kyde soy [slle], yelerini savunmak iin vardr [...] Fakat


soyun varl, aym zamanda, yelerini kendilerine kar savu
naca dmanlan bulunmasna da baldr; nk onun toplu
luk adna yapabilecei baka hibir eylem szkonusu deildir.
Komulanyla ban iindeki bir slle, varlnn temel dayana
m yitirecektir."
(Stirling 1960, 172-173).

Stirling'in slle davrannn bir yn olarak tanmlad


ey, Erikson'n Siyu ailesinde kimlik mekanizmalarnn i
leyiini tanmlamasna ok yakndr. (Erikson 1950, 137).
Her iki rnekte de, grubun iindeki sosyalleme alkanlkla
rnn dourduu yksek dzeyde bir dmanlk, bir yanst
ma mekanizmas araclyla, grubun dndaki bir hedefe
yneltilmektedir. Siyu'lar arasnda hedef buffalolardr. Os-
manl mparatorluumda ise hedef kfirler idi Trkiye Cum
huriyeti de bu d hedefi, modern bir Trkiye'nin kurulmas
biiminde, ksmen yeniden tanmlamtr. Ne var ki, darda
kalanlar "dman olarak yeniden hedef haline getirmeye
imkn vermeye yetecek kadar bir belirsizlik de braklmtr.
Hedeflerin bu ekilde konmas, szgelii nc Cumhuri
yetteki rvanizm (revanchisme: -kaybedilen topraklan geri
alma politikas taraftarl) benzeri bir yabanc dmanln
dan farkldr; Trkiye'de bu, aile iindeki sosyalleme meka
nizmasnn askerlerin eitimine ynelik ksmna eklenmi
olarak grnmektedir. Fransz rvan isminde bu zellik yok
tu.
Ky deerleriyle ilgili olarak Stirling'in yapt son bir ta
nmlama yledir:

268
"Ben ky toplumunu daima eitliki olarak tanmlama eilimin-
deyim; bu belki yanltcdr ama, en azndan, insanlara atalan
dolaysyla sayg duyulmaz. Geri saygdeer ailelere mensup
genlerin bu saygy devraldklar aktr; fakat u deil de bu
soydan gelmenin kiiye doal bir stnlk verdii yolunda bir
fikir yoktur. Ben buna daha ziyade 'kavgaya hazr7bir toplum
demeyi tercih ediyorum. Hi kimse bakasnn stnln ka
bul etmeye istekli deildir; meer ki, irsen intikal eden bir oto
rite sz konusu olsun."
(Stirling 1960, 223).

Stirlinin "kavgaya hazr bir toplum olarak tanmlad


ey hemen akla "toplumsal karakterle ilgili konular ve zel
olarak da Adomo ve dierlerinin klsik eseri ile onun devam
olan almalar getirmektedir. Bu eserin tezi yle konmu
tur: "Bir kiinin siyasal, ekonomik ve toplumsal inanlar ok
defa, sanki bir "zihniyet" veya "ruh"la birlikte rlm geni
ve tutarl bir kalp oluturur, ve ... bu kalp onun kiiliinin
derinliklerinde yatan bir eilimin ifadesidir." (Adomo 1950,
1; Erikson 1950, 179). Trk toplumunu, Adornonun kitabna
yneltilen eletirilerin altnda inceleme konusu yapan
yeni bir Trke eser, otoriteryenliin altnda yatt varsay
lan iki boyutu ayrtetmeyi amalamaktadr. Bunlar "nve
halindeki otoriteryenlik" (z otoriteryenlii) ve "deer otori-
teryenlii" idi. Yazar "otoriteryenlik nvesi"nin "genel dog
matik veya hogrz davran eilimi biiminde kavram-
latrl"abilecek, azok ierikten bamsz bir ynnn, top
lumsallamann ilk dnemiyle yakndan ilikili olduunu ve
krsal aileler arasnda hkm srdn tespit etmitir.
(Katba 1970, 444) Ktba, otoriteryenliin bu boyu
tunun, kendisinin "norm" otoriteryenlii dedii, otoriteye ve
vatanseverlie sayg etrafnda toplanan ikinci bir kmeden
ayrlabilecei sonucuna ulamtr. Bu ikinci kme ise, top-

269
lumsallamanm daha sonraki aamasyla ve cumhuriyetin
byk geleneinin normatif etkileriyle yakndan ilikiliydi
(Ktba 1973).
Trk kltr hakknda bildiklerimize dayanarak, "otori-
teryenlik nvesinin daha ince mekanizmalarnn bir ksmn
belirleyebiliriz. Daha nceki bir makalemde (Laswell ve di
erleri, yaknda kacak), kk ve byk gelenek arasnda
ki balantnn, Trk geleneksel kltrnde kahramann ro
lnn benimsenmesi olduunu ileri srmtm. Bireyde
Mgd kalplarnn gelenekle tamamlanmasnn aamalar
(Erikson 1950, 91) bakmndan da benzer bir balanty d
nebiliriz. ocuun Trk tarihinin ulusal kahramanlaryla
srekli olarak zdelemesi araclyla, otoriteryenlik nve
siyle norm otoriteryenlii arasndaki kpry yaratan, des-
tan kahramanlara dayanan bir kltrn bu zel ieriidir.
Bu kahramanlar, hem babann otoritesinin kahramannkine
benzetildii (veya tersi) aile merkezli z otoriteryenliinde,
hem de norm otoriteryenliinin devreye girdii daha sonraki
toplumsallama aamasnda kendilerini gsterirler. Otoriter-
yenliin bu iki beini birbirlerine balayan yalnzca benim
semenin bu yn deildir; aynca, kahraman imajnn kulla
nm da ksaltma sembollerinin kullanmn daha yksek bir
dzeyde pekitirmektedir.
Krsal alanda bu semboller, kylnn bilgi evreninde ol
duu kadar, Trk halk iirinde de merkez bir yeri olan des
tan kahramanlarnn maceralarnn anlatlmas yoluyla o
cua aktarlr, Trkiye Cumhuriyetinin kurucular da ilko
kullarda ayn ereve iinde sunulmaktadrlar. "Sac"
renciler, kendi mitolojilerindeki benzer sembolleri kullanr
lar. Trk "solunun ise kendi destan kahramanlan vardr;
Nazm Hikmet bunlann en belirgin olandr. Byk baanla-
n kahramanlarla birlikte dnmek bylece Trk toplumu-

270
nun srekli bir gzkmeyen (latent) temasdr. Grubun ye
lerinin olduka ak bir biimde geleneksel iman savasyla
-Gazi- kendilerini zdeletirdikleri bir grup solcu renciyle
ilgili anlatmn en azndan bir rnei bulunmaktadr (Akam
1977, 57-58). Bu arka plann nasl eylemcilie sevkeden sal
drgan bir potansiyel yarattn, bir renci lideri olan Ha
run Karadenizin Anlarndan karabiliriz:

"Yl 1954 olmal. Kymzdeyiz. Bizim ky, Giresun ilinin


Alucra ilesinin Armutlu ky. Corafi konum olarak, ebinka
rahisar ile Gmhane arasnda bulunur. Haritada "Saryer"
dalan olarak adlandnlan dalann gney yamalannda kurul
mu bir kydr. Yallann anlattklanna gre kyn kuruluu
, drt yz yl ncelere uzanr.
"Alucra kasabasna bal 80 kadar ky vardr. Tm blgede top
rak verimsizdir ve hemen btn kylerin nfusunun yandan
fazlas k aylannda eitli ehirlere i aramaya giderler. Bu e
hirler arasnda Giresun, Ordu, Samsun ve bu sahildeki ileler
ile stanbulu sayabiliriz. Bizim aile de k aylannda Bulancak
kasabasna gelir ve yaz aylannda kye dnerek tarlalanmzda-
ki rnleri toplardk. Sonbaharda yeniden Bulancaka dner
dik. Ben, 1957 ylnda Bulancak ortaokulunu bitirene dek bu
byle srd gitti. Kymzde ilkokul yoktu. K aylannda Bu
lancaka tanmamz bana ilk ve orta okulu okuma imkn ver
miti.
"Evet, 1954 yl yaz aylan ve biz kydeyiz. Byk aabeyim Ve
teriner Fakltesi son snfta filan olmal, her yaz olduu gibi o
yaz da yanmza geldi. Ben, o yllar ilkokulda bize retilenlerin
tamamna biraz da fazlasyla inanm cokulu bir ocuktum.
Dnya tarihi hemen hemen Trk tarihinden ibaretti benim iin
ve "bir Trk cihana bedef'di. a aan hkmdarlar bizde, As
yay, Anadoluyu, Avrupann bir ksmn fetheden biziz. stedi
imiz an imparatorluklar kyar, kendimiz yeni imparatorluk
lar kurarz. Fakat her naslsa son yllarda bir gaflet anmzda
biraz gerilemiiz. ok nemi de yok bunun nk biz "dnyay

271
titreten Trkz" . Canmz isterse yle bir silkinir ve birka
gavur devletini kltan geirir ve yeni devletler kurarz.

Yazar daha sonra, Rusya ve Trkiyenin glerinin kar


latrlmas konusunda kardeiyle nasl tartmaya girdiini
anlatyor; kardei, Trklerin vatanlarn Rusyaya kar sa
vunabilmi olmalarna ramen, Rusyadan daha gl olma
dn aklamaya almaktadr.

"Biz istersek bu Rusya'y yeneriz ve bu topraklan almz" diye


rek sklm yumruumu havada yle bir salladm. Aabeyim
gayet sakin: "yok o pek kolay olmaz ama, biz kendi vatanmz
koruruz" dedi. Sklm yumruun aabeyime dnd ve yeneriz,
yenemeyiz stne epey attk. O gne dek hi kimseye yle
hn duymadm. Gcm yetseydi aabeyimi bayltncaya dek
dvecektim."
(Karadeniz 1975, 9-10).

Kk Kltrn Unsurlarnn Ortadan Kaldrlm as

Harunun grndeki "z otoriteyenlii" unsurunun,


ders kitab milliyetiliini erge nasl batrmakta olduu;
yalnzcaTrk siyasetinin deil, fakat bir btn olarak Trk
toplumunun krsallamas perspektifi iinde daha ak hale
gelmektedir.7 Bu srecin anlalmasnn balama iareti,
sekin bir Birleik Devletler tarihisinin son zamanlardaki
bir mlkatta kulland bir ifadeden karlabilir. 1946 y
lndan beri Yunan kylerini incelemekte olan bu bilim ada
m, Yunanistandaki gelimelerin aksine, Trkiyede ehirli
lerin kyllemesinin, kyllerin ehirlilemesinden daha
hzl cereyan ettiini iddia ediyordu. Bu, Trkiyeyi inceleyen

(7) Sekinlemeden uzaklama hakknda bkz. Frey 1965, 391.

272
birok kiinin katlaca izlenimci bir deerlendirmedir. n
ce, krsal hareketliliin kapsam hakknda birka sz syle
meliyiz.
Trk hayatnn krsallamas, ksmen, Trkiyenin ka
rarl ktisad gelimesinin ve bylece byk kitlelerin top
lumsal olarak hareketli bir duruma gelmesinin sonucudur.
ktisad byme 1960dan bu yana dzenli olarak ortalama
net yzde lk bir oranda seyretmitir. Bununla birlikte gi
den toplumsal hareketliliin bir gstergesi, krsal kesimden
ehirlere gn bykldr. Bunun sonucunda stanbul,
Ankara ve zmir youn gecekondu alanlaryla evrilmi du
rumdadr. stanbulun nfusunun yzde elli-altm bu kul
be veya kulbevari yerlerde yaamaktadr.
Trkiyedeki toplumsal hareketliliin baka bir nemli
yn, nisbeten baarsz bir farkllama gsteren insan gc
yapsnn, 1950den beri ok daha yksek dzeyde farklla
m hale gelmesidir. Bunu, toplumsal alann halihazr boyut
larndaki bir byme olarak tanmlayabiliriz; bunu anlamak
iin de Osmanl mparatorluumun toplumsal yapsna bak
mamz gerekiyor.
Osmanl mparatorluumda meslek yapsnn, ksmen
Metnik iblm'ne dayand aklanmtr (Issawi 1966).
Bununla anlatlmak istenen; Osmanl mparatorluunu
oluturan eitli etnik gruplarn, kendi gruplarnn uzman
latklar becerilere gre retime katkda bulunduklardr.
Trkiye Cumhuriyetinin nfusu, ncelikle Birinci Dnya
Savann ve 1920lerdeki nfus mbadelesinin sonucu olan
g sebebiyle, imparatorluunkinden daha homojen idi.
Cumhuriyetin devrald insan g yaps, bu daha homojen
hale gelmi etnik kompozisyona uygun olarak, birok uzman
lam meslein boald bir yapyd. Daha btnlemi bir
insan gc yaps, ancak toplumsal hareketliliin balama-

273
smdan, yani 1950den sonra domaya balamtr. Trkiye
de toplumsal hareketlilikle ilgili olarak aklda tutulmas ge
reken; ehirlere gle birlikte, kasabalardaki kk i, ze-
naat ve meslekler dzeyindeki yapnn yeni kiilerce doldu
rulduudur. Bu bak as altnda, toptan sosyal deime,
ehirlemeden kaynaklanandan ok daha byk olmaktadr.
ok boyutlu hareketlilie paralel olarak, zel bir demog
rafik byme rnei de ortaya kmtr: Trkiye 1940ta
17.800.000 nfuslu bir lke iken, 1977de 44.000.000 nfuslu
bir lke haline gelmitir. Nfusun yzde krkdrd 15 yan
altndadr. Keza 16-20 ya grubuna giren genler de Ortaa
da asker birliklerdeki kiilerin saysna nisbetle ok daha
fazladr. Trkiye 'gen bir lkedir (Kongar 1977, 346).
ktisad byme, krsal kesimden ehre g ve toplumsal
alann boyutlarnn deimesinin hareketlilie yaptklar bir
leik etkiye, ilk ve orta dzeydeki eitime son otuz ylda geti
rilen kolaylklarn dikkate deer lde yaygnlamasn da
eklemeliyiz. Bununla birlikte, yeni frsat yaplan pramidi -
meslek ve eitim pramidinin biimi- ak deildir. Frsatlar,
meslek ve eitim yaps taban stnde gelimitir. Bu an
lamda, "frsat alanfnn dikey giri bakmndan hl ok s
nrl olduu hakl olarak iddia edilebilir. Fakat ehir klt
rn krsallatran da ite bu ktle halinde ve dikey olarak
snrl hareketliliktir. Yeni yeni hareketlenen bu ktlelerin
Cumhuriyet Trkiyesinin sosyal, ekonomik ve kltrel alt
yapsna intibak ettirilmeye allmas birtakm gerginlikler
yaratmtr; bu gerginliklerin bir ksm da rencilerin idde
te bavurmalanyla sonulanmtr.
Trkiyenin krsallamasnn son bir yn, Trkiyede
brokratik sekinlerin yapsnda meydana gelen deimeler
le ilgilidir. Burada yine tarih bir perspektif yararl olacaktr.
Osmanl mparatorluumda sosyal blnmenin en etkili iz

274
gileri, sosyal snflar olarak bildiklerimiz arasndakiler deil
dir. Blnme ve atmann izgilerini tayin eden temel top
lumsal gruplar, merkez ve evre olarak daha iyi kavramlat-
rlmaktadr. Burada merkez, Osmanl devletinin bir arada
tutmay baard merkez brokratik aygt olduu kadar,
bu devletin ilemesini mmkn klan meriyetin zn
temsil eder. evre ise, geri kalan toplumsal alanla, merkez
den ayn yaayan ve onunla ancak gevek bir btnleme
iinde olan kurumlara ve coraf alana iaret etmektedir. Bu
durumda merkez, bu iki unsurdan sadece biriydi; onun ol
duka yeknesak bir dnya grne sahip olduu sylenebi
lir. Bu, Osmanl devlet adamlarnn dnya gr ve amel
(operational) kodu idi ve, Osmanl tarihinin gel-gitlerine ve
Osmanl devletinin yapsnda zamanla meydana gelen dei
melere ramen, deimeden varln korumu grnyor.
Bu dnya gr, ksmen, slmln ilk dnemlerine ve in
uygulamalarna kadar geri giden, devlet adam davrannn
unsurlarn iinde toplamtr. zetle bunlar; artlar elverdi
ince her konuda itidal, resm temaslarda soukkanllk ve
kendine hakim olma, saray okullarndaki zel eitimde al
nan ince (refined) ve ksmen gruba zg bir kltr ve niha
yet kitlelere, hatta ortodoks slm hukukularna bile, ak
olmayan lik bir bilimsel bilgi olarak tanmlanabilirler.
Bu dnya gr XIX. yzylda asker okullar ve Mlki
ye Mektebi gibi meslek okullarnn kurulmasyla srekli ha
le getirilerek modernletirildi. XX. yzylda modern Trki
y e li, bu okullarda yetimi ve cumhuriyetin tek partili siya
sal sistemi ile ksmen btnlemi olan asker ve sivil brok
ratik sekinler kurdular. Bu okullarn eseri olan dnya gr
, tutum ve bir lde karmak sekincilik -nk, bu se-
kincilik, sekinlerin halkn ncs olmas gerektii inancn
da ieriyordu- cumhuriyetin sekinlerine geti ve modem

275
Trkiyenin eitim kurumlarmn nc kademesinde de
vam ettirildi.
Klsik Trk lise ve niversitesi, cumhuriyetin ynetici
sekinler tabakasna eleman devirmek zere dzenlenmi
niter bir sistemdi. Liseye ve daha sonra niversiteye giden
kyl, esnaf ve zenaatkr ocuklar, daha lisenin ilk yllarn
da, sahip olduklar ve evrenin kltrne ait olan kltrel
hamlenin (knapsack) unsurlarn kaybetmeye baladlar.
Bunlarn yerine, eitim grm bir Trkn tamas gerekti
i sylenen unsurlar koydular. Bu; milliyetilikle devlet ka
pitalizmine inanc ve cumhuriyetin memurianyla genel ola
rak renim grm olanlarn halkn ncs olduklarna
inanc olduu kadar, "Batl terbiye'yi* bir "komilfo" tavr da
iine alyordu.
Kanaatimce son zamanlarda Trkiyede olan udur: Elit
devirme ve yetitirmeye ilikin bu modelin kmesiyle, e
hirlilerin krsallamas kyllerin ehirlilemesinden daha
hzl seyretmi ve bundan dolay Trk toplumu etkili bir elit-
sizlemeye (de-elitization) uramtr.
Bu, ilk nce Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle ger
eklemitir. Cumhuriyetin kurucusu olan Cumhuriyet Halk
Partisinin poplist ideolojisi, "halk kltrnn derin kay
naklarna inme'yi teorik olarak daima hakl gstermi ve
gerekten de CHP, folklorik bir dirilii desteklemeye kadar
gitmiti. Fakat poplizm 1950den sonra, politikann yeni,
denetlenemez bir biimde krsallamas biiminde ortaya
kmtr. Trk aydnlar hemen, bunun oyunun kurallarna
uygun olmadndan yaknmaya baladlar ama, deimeler
onlarn feryatlarnn stesinden geldi. Tarallk iareti ilk
nce, 1950de yeni seilmi parlamenterlerin tavrlarnda g
rld; ama uzun vadede Trk toplumu tfnyle Anadolula-
trlm hale geldi. Bu, hibir yerde, din adet ve trenlere

276
sekin bir yer verilen byk ehirlerdekinden daha ak de
ildi. Din diriliinin gze arpan bir zellii, kklerinin hal
ka dayanmasyd. slm hukukularnn (ulema) karmak
ve ayrntl (sophisticated) kltr kayboldu.
Demokrat Partinin gaynresm gndeminin nemli bir
maddesi, yelerinin merkezin ve onun kendini beenmi is
tibdad olarak grdkleri uygulamann btn izlerini silmek
ti. Bundan, CHPnin sekinci brokratik tarzn hatrlatan
her eyi tahrip eden bir hkmet siyaseti dodu. Hedef,
CHPnin sekinci yapsl dayanaklar yannda, bu partinin
sekinlerinin (halka) tepeden bakan kltrel tutumu -onlar
kravat balyor, onlar Mozartdan holanyor, onlar Homer-
ve Montaignei liselere sokuyorlard- idi.
CHPde etkili olan Bat kltr hayranln tehir edip
knayan bu yeni poplizm tr Trkiyenin kyl ve kasabal
byk ounluundan hsn kabul grd. Artk yabanc bir
kltr^ kendi mahalli slm kltrlerinin yerini aldn
grdkleri bir kltr onara zorla kabul ettirilmiyordu. Bu
hareketin daha cumhuriyetindik yllarnda bile balam ol
duu sylenebilir; nk cumhuriyetin kltr politikas, ye
rel kltrel kkleri arama abasnn stne bindirilmi ka
rarsz (akn) bir Bat kltr hayranlndan olumaktay
d. zellikle, kadrosunu ounlukla evreden gelen kiilerin
oluturduu normal okullarda bu kkleri arama abasnn
zerinde duruluyordu, ama bu kesinlikle lik bir yneli idi.
Fakat, ister dindar ister lik olsurij Trk aydnjannm dn-
yasu 1950lerde yeniden bu kltrel kk aray kaplad.
Sonunda, kltrde yerlilik taraftarl Trk sanda olduu
kadar Trk solunda da egemen olan en gl kltrel akm
olarak ortaya kt^Marksizm bujuva kart tutumuyla, z
itibariyle Batya kar olarak yorumlanabiliyordu ve ayakta
durabilmesini de buna borluydu. te yandan milliyetilik

277
terimi her ne kadar bir tarafta gittike artan lde slmi
yet br tarafta ise liklik anlamna geliyor idiyse de, herkes
iin ekiciliini koruyordu.
Bunlarn hepsi, Kemalist dnya grnn, en azndan
onun Avrupann XIX. yzyl burjuva kltrne duyduu
ak hayranln anmas demekti. Bylece, ky ve kasaba
kltr ile cumhuriyetin merkez kuruluu arasndaki iki
nemli arac yap kayboldu. Bir yandan, imdi artk ky d
zeyinde bile zlmemi durumdaki ky problemleri ok da
ha geni bir toplumsal alana serbeste yayld; te yandan
elit statsne ykselecek kiileri dnya grlerini olutu
ran Kemalist ideoloji de anmaya urad.

Geleneksel Sekin Eitiminin Yeniden Kurulamamas

Trkiye, geleneksel olarak, yksek dzeyde hiyerarize


olmu bir toplumdu; bu toplum iinde her bireye bir "yer" ta
nnyordu. Hatta modern Trkiyede, bir kiinin konumunun
"snrlarna (hadd) iaret eden ve sosyetenin lgatesine gir
mi olan bir ifade vardr. te yandan baka bir Osmanl ge
lenei ise nsafet (equity) ve bir tr eitlikle ilgiliydi ve buna
ksmen varlk veren de gelimi, zerk ehir kuramlarna sa
hip olan gl bir ehirli snfnn bulunmayyd. Buradaki
eitlik, daha ziyade, bunalm dnemlerinde -sistemin kendisi
deimese de- hkmedenlerin devrilmesine imkn vermi
olan kolaylklarn bir ifadesiydi. Bu istikrarszlk, yle gr
nyor ki, Batda burjuva toplumunun d yzeyini oluturan
ve Hegelle Marxm sivil toplum adn verdikleri hukuk ve
birlikte oluturulmu (associational) kuramlarn yokluu do
laysyla ortaya kmtr.
Geleneksel Trk toplumsal bnyesi keza, ok saydaki

278
bekr genlerin ktisad yapyla btnlemesi bakmndan
byk bir istikrarszlk gsteriyordu. Esnaf ve zenaatkr ku
rulularyla btnlemi durumda olmayan ve byk bir
grup oluturan bu genler, Ortadou toplumlar iin srekli
bir dert ve yneticiler iin de srekli bir endie kayna l
m grnyorlar. Halife Nasr, ehirlerde zarar-ziyana se
bep olan gen ve isiz ayak takmnn nne gemek zere
daimi bir seyyar g ve genlik kulb (Ftvvet) kurmak
biiminde bir zm getirmitir (Ashtor 234). Osmanl mpa
ratorluunda, Yenieri sistemine eleman devirmek iin kul
lanlan yntem de, kurumun bozularak, yalnzca gayri ms-
lim ocuklarnn alnmas usulnn braklmasndan sonra,
ayn problemi zmenin baka bir yolu olmu gibi grnyor.
Ne var ki, zm baarszd. Nitekim, XVIII. yzylda
yenieri ocaklarnn iine girdikleri zlme sreciyle birlik
te, yenieriler sekin bir asker topluluu olmaktan kp, d
rst vatandalara tedhi uygulayan baya mahalle kabada
ylarna dntler. Sultan II. Mahmudun 1826da onlar bir
hamlede ortadan kaldrmasnn -eer balcas deilse- bir
sebebi budur. Yalnzca tayclk veya seyyar satclk gibi
majinal mesleklerde i bulabilen bekr, alt tabakadan gen
lerin istihdam sorunundan, payitahtta cidd problemler ya
ratt eklinde XIX. yzylda hl sz edilmekteydi (Ubicini,
II, 326). Bu problem, sz konusu genlerin payitahtta ikamet
etmeleri dolaysyla zorunlu askerlikten muaf bulunmalar
yznden daha da arlayordu. Zorluun bir ksm, yoksul
kylerden kasaba ve ehirlere, zellikle payitahta kitle ha
linde g edilmesinden kaynaklanyordu.
Btn bunlar; Osmanl mparatorluunda, potansiyel
olarak ykc bir topluluk oluturan gen erkekler problemi
nin stesinden, bunlarn ktisad sistemle btnletirilme-
sinden ok, sava araclyla gelindiini dndrmektedir.

279
1930larda cumhuriyet rejimince bir ktisad altyapnn ku
rulmas programnn balatld modern Trkiyede durum
bir lde farkldr. ktisad gelime 1950lerde daha da b
yk bir hz kazanmtr. Trkiyenin taklit etmekte olduu
model Bat Avrupann modeliydi ama, 1960lar ve 1970lerin
Trk politika yapclar kadar 19301ann siyaset adamlar da
bu modelin ayrdedici bir zelliinin farknda deildiler gibi
grnyor. Onlar, Bat modeline dayanan ktisad byme
nin karlkl olarak birbirini destekleyen -biri eitim alann
da, teki ktisad alanda olmak zere- iki ayr atlm iine
almas gerektiinin farkna varmlard. Bununla birlikte,
onlar, taklit etmekte olduklar sistemi niteleyen iki zellii
ayrdetmede ayn anlaya sahip gibi grnmyorlar. Bu
zelliklerden ilki; Bat Avrupann eitim sisteminin, psikolo
jik olgunlamann belli bir safhasnda, yani delikanllk a
ndaki kiileri ayr tutan bir mekanizma olmasyd. Bat
kltrnde delikanlnn zeks "ocuun rendii ahlkllk
ile yetikinin sahip olmas gereken ahlk arasnda ... esas
itibariyle gei dnemindeki bir zek" idi (Erikson 1950,
254). Batnn eitim kurumlan, bu gei dnemine uygun
den bir biimde iyi dzenlenmi olup, onlarn ilevlerinden
biri, yetikinlerin dnyasnda ilevlerini yerine getirmelerini
mmkn klacak olan deerleri genlere benimsetebilmektir.
Genlik ann bu gei (hazrlk) ynnn, geleneksel Trk
toplumunda bir veri durumunda olmad grlyor; bu,
cumhuriyetin ilk yllarnn toplumsal bnyesi iin de doruy
du. Cumhuriyetin eitim sistemi, beinci snftan itibaren
rencileri kk ukal ideologlar haline getirdii srece (l
de), elbette onun gen insanlar yetikinlie yneltmekle ilgi
li kayglan yoktu.
Fakat Cumhuriyet Trkiyesinde lise andaki renci
lerin durumunu daha da karmak hale getiren baka bir

280
faktr vardr. Geleneksel olarak Trkiye yallarn otoriteri-
sine dayanan bir toplum olmutur. Bugn hl yallara say
g gsterilmekle beraber, onlar artk "doru'nun (hakikatin)
kaynaklan olarak grlmemektedirler.
Kendi ideal toplum grn gelecee yneltmek ve ha
kikatin tayclan olarak yallar yerine genleri grmek su
retiyle, cumhuriyet ideolojisi bu gelimeyi zaten ieriyordu.
Ne var ki, 1930larda bir dilek olan ey, 1977de bir gerek,
ama stesinden gelinmesi zor bir gerek haline geldi. Eer
orta yallar, madd konfor dzeyinin devaml olarak yksel
mesi beklentisi boa ksayd, onlarn ilhamlar -bunlar gitgi
de anlamszlasalar bile- yerine ikame edilecek hibir ku
rumsal yap bulunmu deildir. Kuaklararas anlamazlk
(kopukluk) renci ayaklanmalarnn nemli bir deikeni
olup, iddetin meydana gelmesinde hesaba katlmas gerekir.
Son yirmibe ylda okul sisteminin yaygnlamas, yerini ks
men ya gruplarnn etkisine brakan aile etkilerinin an
mas suretiyle, bu yabanclamaya yapsal temel salamtr.
Bat eitim sisteminin ikinci ayrdedici zellii, okullarda
retilen deerlerin; bir organik dayanma toplumunda ba
layc dokular ile, birbiriyle temas ve toplumsal iliki (etkile
im) kolaylklar salamaya ynelik olmalaryd: bir ulusal
piyasas, merkez ve etkili bir hkmeti ve fakllam bir i
gc yaps olan bir toplum. Daha derinlemesine dnenle
rin bazlar -cumhuriyetin eitim sisteminin ilk balardaki
amalarnn belirlenmesinde etkili olmu olan Trk sosyolo
gu Ziya Gkalp gibi- muhtemelen bu zelliklerin daha ok
farkndaydlar. Bununla birlikte, zamanla Trk eitimcileri
nin ounluu eitim sistemine bir lde farkl bir yn ver
diler. Bu yeni sistemde, organik dayanmann esas olduu
bir toplumda ilerlii olan deerlerin retilmesinin yerini
milliyetilik ald. Dayanmaclk zerindeki bu erken vurgu,

281
grup ii dayanma stnde mekanik bir vurguya yol at.
Bunun gibi, evrensel eitim ideali, uygulamada, Osmanlnn
sekinci eitiminin bir eidini yaratacak ekilde deiiklie
uratld.
Trkiyenin cumhuriyet dnemi kuramlarnn ou
Durkheimm etkisini tamakla beraber, Trk eitim sistemi
kendi kuramlarn Durkheimc bir yolda tutmay baarama
m gibi grnyor. Mmkndr ki; eitimin elitist yapsnn
bylesine gl olduu bir lkede, Durkheimc eitimin nor
matif amac bir yana braklarak, elitist yn yaatlmtr.
Bir norm kazandrma etkinlii olarak eitim cumhuriye
tin ilk dneminde var olmu ve hatta hl devam etmektedir
ama, bu normlar organik btnlemeye dayanan bir toplu
mun balayc dokusunu salamlatracak trde olmaktan
ok, kiinin dmannn -kim olursa olsun- karsna korku
suzca kmasn salamaya dnk milliyeti deerlerdir. Bu
nun iin, Trkiye Cumhuriyetinin eitim cihaz, kopya ettii
kuramlarn sahip olmadklar bir ereve iinde ilemitir.
Mevcut eitim alt yapsnn ok daha byk bir renci
kitlesini iine almak ve artan eitim talebini karlamak zo
runda kald son yllarda, orta dereceli okullarda yurttalk
iin hazrlayan dora bir rehberliin bulunmamas ok daha
belirgin hale gelmitir. Bundan baka, imdilerde Trk okul
larnn mterilerinin kalitesi, tpk miktan kadar, deimi
durumdadr. Modern ortamdaki toplumsal hareketlilik, kr
sal ve taral evrenin unsurlar ok sratli bir ekilde ei
tim sistemine tamtr. Buna karlk retmenler artk
uzun yllar sren bir eitimin rn deildirler. Nihayet,
imdi renciler lise ve niversiteye, geleneksel kltrn ka
lnts olan kkl unsurlarn eskiden olduu kadar hzl bir
biimde dar atlmad bir kltr hamlesiyle birlikte geli
yorlard. Din ise 1930lar ve 1940lara nisbetle merlatnl-

282
mt ama, bu din genellikle toplumsal kuramlarn ilk orta
mndan kmt. Demografik byme ve ktisad kalknma
nn yaratt gerginlikler ite byle bir grntnn zerine
eklenmitir.
Modernlemenin ktisad gelimeyi yaratacana inan
lan eitim sayesinde baarlmasnn beklendii bir lkede,
tanmladmz gibi bir demografik piramit, hemen hemen
tamamen devlete desteklenen bir eitim sistemine ar bir
yk getirmektedir. Bu yk, eitim eitliini bozmak suretiyle
ksmen karlanmtr. Trkiyede, uzak veya gelimemi il
lerdeki liselerde fen derslerinin yetersiz vekil retmenlerle
doldurulduu veya bo getii yaygn bir ikyettir.
Modern Trkiyede bir niversite diplomas kendi bana
bir i garantisi olmayabilir. Bununla birlikte, byle bir diplo
ma kiilerin cazip mevkilere sahip olduklan dnyann anah
tardr. Bu diploma; ilgi duyduklar iin veya kk imalt
ve tacirlerin dnyasyla balantlar bulunmad iin belli
bir hayat stratejisini tercih etmi olanlar iin, hayatta ilerle
menin asgari artdr.
1977 ylnda, 60.000 kiilik kontenjan iin 360.000 ren
ci niversitelere giri yarma snavna katld. Bu durum,
300.000 rencinin; dk cretli, ikinci snf, skc iler d
nda istihdam yapsyla hibir btnletirme arac olmaks
zn, aknt ortasnda braklmas demektir.
Bir diploma elde etmi olanlarn durumu ise, ancak i
idaresi, mhendislik veya tp ve bir dereceye kadar da hukuk
gibi alanlarda gvenlidir. deolojik "istihdam", propaganda
mekanizmasndaki i cretleri, rencilik gnlerinde veya
bir eitim ocanda bulunduu srada bedava yiyecek ve ba
rnma da son derece yararl ve ekici seeneklerdir. An
gruplar byle imknlar salamaktadrlar. Ksaca, cumhuri
yet Trkiyesinin yeni eitim kuramlar, geleneksel btn

283
letirme mekanizmas iinde saf d braklm olan eyi ye
niden mecrasna sokmamtr. zellikle, kendi toplumuna
yabanclamas ok muhtemel olan niversite rencileri ba
kmndan bu zellik hayat bir eksiklik olarak ortaya k
maktadr.
Bugn okullar bilgi verme amacna dnk alann byk
l olarak dnlmektedirler. Onlar vatandalarn eiti
mine dnk yerler deildirler. Vaktiyle, okullarn kapasitesi
nin ar yklenmesinden nce, eitimcilerin bu gibi mesele
ler stne en azndan dnmeye zamanlan vard. Fakat
gemie dnk dirayetli bir bak; eitimcilerin o zaman bile
Durkheimn fikirlerini mi uygulayacaklarn yoksa saltanat
dneminin saray okulunu yeni bir biim altnda tekrar m
kuracaklarna asla karar veremediklerini sylememize im
kn verir. niversiteler, krsal kesimden gelen ve hareketli
lii yksek bir topluma potansiyel olarak yabanc olan birok
kiinin son snaklardr. Ne var ki, onlar burada; bandan
itibaren niversiteye ynelik bulunan eitim sistemini ka-
rakterize eden kiilik dla, can skntsna ve etraf kua
tan etkilere teslimiyete kar koyacak' hibir ey bulamad
lar.

Altst Olmu Bir Kltr

Geleneksel sistemin geerli olduu dnemde sosyalleme


mekanizmas, ksmen btnlemi ve st ste gelen birka
tabakadan meydana geliyordu. Ky otoriteryenliine uzla
trma kurumlan arac oluyor ve bu otoriteryenlik din adet
lerle btnleiyordu. Bu toplumda, elit zmresine geenler;
sekinler dzeyinde, kendilerinin ekillenmemi otoriteryen
lik "nve"sini resm grevlerindeki tutumlanna tam olan,

284
bir "norm" otoriteryenlii buluyorlard. Kemalist sekinlerle
btnleme sreci de bundan ok farkl deildi. Mamafih
nemli bir fark, Kemalizmin baarl bir "uygar din" olarak
ilememi olmasyd (Bellah 1 9 7 5 ,1 0 ,12-13).8
Demokrat Partiyle balayan demokratik siyasal hayat
da 1950lerde ve 1960larda ne bu durumu iyiletirdi ne de
alternatif bir sentez getirdi.
Parti demokrasisi, geleneksel olarak son derece tutumlu
olan bir toplumda tketim tutkusunu tevik etti. Halktan,
sna yatrm amacyla bir altyap kurulmas iin sistemli
olarak fedakrlklar istenmedi. te yandan i adamlar, giri
imciler ve toprak sahipleri arasndan, son derece msrif ye
ni bir snf dodu. adamlar ve giriimciler, yeni otomobil
lerinin saysyla vnyorlard. Geleneksel Trk toplumu-
nun idealleri -cesaret, cmertlik, nasafet, yardmlama- ile
oyunun yeni kurallar -kurnazlk, cimrilik, arpk gelir da
lm- arasndaki tezat; burjuva toplumuna mensup genleri -
tpk Hitlerin iktidara geliinden nceki gnlerde Alman
genlerinin Brgerlichkeitin kibirlileri olduklar gibi- (Erik-
son 1950, 325) bakalarna tepeden bakar hale getirmitir.
Trkiyede din yirmibe yldr bask altndayd. O ancak
son yirmi ylda, kiilii biimlendirmeye ynelik hmanist
giriimlerden ok ihya (revitalization) hareketlerini hatrla
tan baz biimler iinde ortaya kmtr. evrede Kemalizm
bir deer kmesi olarak "aln'myordu ve sekinci yapdaki
desteini yitirmiti. Bylece, ulusal dzeyde "kollektif tem-
sil"in domas, acemice ve biimsiz bir ey olmutur; yle ki,
bunun iinde slmiyet, milliyetilik, sekincilik ve Kema
lizmden para ve krntlar, kurumsal ve sembolik takviye
unsurlaryla birlikte ok daha salam bir biimde yerlemi

(8) Trkiye'yle balantl olarak bu temaya ilikin bir kitap stnde almakta
olan Profesr Donald E. VVebsterin ileri srd bir fikir.

285
bir z otoriteryenliinin ortasnda yzmektedir.
"Yerlemi" z otoriteryenlii fikri biraz mphem grne
bilir. Mamafih bu fikri, destan kahramanlarnn rolnn be
nimsenmesi araclyla daha somut hale getirebilir ve
rencilerin iddete bavurmalarn aklayabiliriz.
Bireysel davrann, bu makalede saydm siyasal, de
mografik ve kltrel belirleyicileri arasnda, destan kahra
manlarnn rolyle zdeleerek onlan benimsemeye nemli
bir yer vermeliyiz. Halihazrdaki devam eden savan derin
bir olumlu anlam tamaya devam ettii bir kltrde, bu rol
abartlr. Bu srelerin baz bireyleri nasl dierlerinden da
ha fazla etkileyecek biimde iledikleri ve kesin olarak hangi
mekanizmann iddete ittii sorular ayr ayr incelenmeli ve
ilgili ampirik kantlar aa karlmaldr. Fakat imdilik,
ou durumda gl ve saldrgan bir sava olan bir kahra
manla zdeleme ile iddete bavurma arasndaki balant
nn ak olduunu sanyorum. Trk kltrel miras iinde
kimlik oluturma malzemesi olarak varln koruyan ey
(Weinstein and Platt 1973, 71), kahraman kltrnden ay
rmtr.
Yabanc dmanlna veya sper milliyetilie dn
m olan eski z otoriteryenlii, imdi, deimenin yaratt
gerilimlerden zellikle etkilenen genler iin bir kimlik s
na mekanizmas olarak ilev grmektedir. Bu ortamda
hem Marksizm hem de nasyonal sosyalizm -bu kincisi, sl
m temalarn ie yaradn son yllarda renmi olarak- or
taya kyor. ki hareket de, bir yandan yeni ve tatminkr bir
kimliin ana hatlarn salarken, te yandan geleneksel kl
trn otoriteryen unsurlarn da kullanmaya hazrdr. Bu se
beple Marksistler bile, kimlik problemiyle ilgili olduklarn
dan dolay, insanlarn etkilenmesinde slmln nemli bir
unsur olduunu anlamaya balyorlar.

286
B B LYO G R A FY A

Abadan, Nermin, "Values and Political Behavior of Turkish Youth"


[Trk Genliinin Deerleri ve Siyasal Davran], Turkish Yearbook o f In
ternational Relations (Ankara 1963).
Adomo, T. W., Else Frankel-Bnnswik, Daniel J. Levinson ve R. Nevitt
Sanford, The Authoritarian Personality [Otoriteryen Kiilik] (New York
1950).
Altu, H, ve di., renci Hareketlerinin Bilimsel Ynden Aratrlmas
(stanbul, Edebiyat Fakltesi Basmevi, 1970).
Altug H. ve di., Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi rencilerinin
Eitim Durumlarna likin Anket (Ankara niversitesi Basmevi 1972).
Ashtor, E., A Social and Economic History of the Near East in the Midd-
le Ages [Ortaalarda Yakn Dounun Sosyal ve ktisad Tarihi] (London
1976).
Baymur, Feriha, Lise ve Dengi Okullara Devam Eden rencilerin
Problemleri (M.E.B. Test ve Aratrma Merkezi, 1961).
Behram, Nihat, brahim Kaypakkaya (stanbul, May Yaynlar, 1977).
Bellah, Robert N., The Broken Covenant [hll Edilen Sz] (New York
1975).
Bteille, Andr, Inequality Among Men [nsanlar Arasndaki Eitsizlik]
(Oxford 1977).
Ccelolu, Doan ve Slobin, Don I., "Effects of the Turkish Language
Reform on Person Perception" [Trk Dil Devriminin Kii drakine Etkileri],
Working Papers o f the Language Behavior Research Laboratory [Dile likin
Tutumlar Aratrma Laboratuarnn alma Raporlar No:47] (Berkeley,
niversity of California, 1976).
Dubetsky, A.R., "Clans and Community in Urban Turkey" [Trk ehir
lerinde Kabileler ve Cemaatler], C.A.O. van Nieuvvenhuijze (ed.), Commo-
ners, Climber and Notables [Avamdan Olanlar, Trmananlar ve Soylular]
(Leiden 1977) iinde.
Eisenstadt, S.N., Tradition, Change and Modernity [Gelenek, Deime
ve Modernlik] (New York, John Wiley, 1973).
Erikson, Erik H., "Reflection on the Dissent of Contemporary Youth"
[ada Genliin Muhalefeti stne Dnme], Daedalus, XCDC (1972),
154-178.
Field, Gary Robert, Political Involvement and Political Orientation of
Turkish Law Students [Trkiyede Hukuk rencilerinin Siyasate lgileri ve
Siyasal Ynelimleri] (1964).
Frey, Frederick, The Turkish Political Elite [Trkiyede Siyasal

287
Sekinler] (Cambridge, Mass., 1965).
Heyd, Uriel, Studies in Old Ottoman Criminal Law [Eski Osmanl Ceza
Hukuku Hakknda ncelemeler] (Oxford, Clarendon Press, 1973).
Issawi, Charles (ed.), The Economic History o f the Middle East 1800-
1914 [1800-1914 Arasnda Ortadounun ktisad Tarihi] (Chicago 1966).
Katba, idem, "Social Norms and Authoritarianism: A Turkish-
American Comparison [Sosyal Normlar ve Otoriteryenlik: Trkiye ile
Amerikann Karlatrlmas], Journal of Personality and Social Psycho-
logy, XVI (1970), 444-451.
Katba, idem, Sosyal Deimenin Psikolojik Boyutlar (Ankara
1972).
Katba, idem, Genlerin Tutumlar: Kltrleraras Bir Karla
trma (Ankara, Orta Dou Teknik niversitesi, 1973).
Karadeniz, Harun, Olayl Yllar ve Genlik (stanbul, May Yaynlan,
1975).
Kazamias, A.M., Education and the Quest for Modemity in Turkey
[Trkiyede Eitim ve Modernlik Aray] (London 1966).
Kknel, zcan, Trk Toplumunda Bugnn Genlii (stanbul 1970).
Kongar, Emre, mparatorluktan Gnmze Trkiye'nin Toplumsal Ya
ps (stanbul 1976).
Krieger, Leonard, "The Idea of Authority in the West" [Batda Otorite
Fikri], American Historical Reviev LXXXII (1977), 249-270.
Kuper, Leo, Race, Class and Power [Irk, Snf ve ktidar] (London
1974).
Landau, Jacob M., Radical Politics in Turkey [Trkiyede Radikal Siya
set] (Leiden 1974).
Laswell, H.D. ve di., Communications and Propoganda in World His-
tory [Dnya Tarihinde Haberleme ve Propaganda], baskda.
Levine, Ned, Study of METU Activists [ODTl Eylemcilerin
ncelenmesi] (hazrlanyor).
Mardin, erif, "Sper Westemization in Urban Life in the Ottoman
Empire in the Last Quarter o f the Nineteenth Century" [XIX. Yzyln Son
eyreinde Osmanl mparatorluunda ehir Hayatnn Ar Batllama
s], Peter Benedict, Erol Tmertekin ve Fatma Mansur (eds.), Turkey: Geog-
raphical and Social Perspectives [Trkiye Hakknda Coraf ve Sosyal Pers
pektifler] (Leiden 1974), iinde.
Mardin, erif, C.A.O. van Nieuwenhuijze (ed.), op. cit. iinde. Nieuwen-
huijze, C.A.O. van (ed.), op. cit.
Oral, M. Zeki, "Anadolu Kylerinde Genler Dernei Yahut Ahiliin De
vam", Trkiye Etnografya Dergisi (1959), 60-66.

288
Ozankaya, zer, niversite rencilerinin Siyasal Eilimleri (Ankara
1966).
Ozankaya, zer, Kyde Toplumsal Yap ve Siyasal Kltr (Ankara
1971).
Ramsay, W.M., Impression of Turkey During Twelve Years Wanderings
[Oniki Yllk Gezi Boyunca Trkiye zlenimleri] (London 1897).
Roos, Leslie L. and J.N.P. Roos, "Students and Politics in Contemporary
Turkey" [ada Trkiyede renciler ve Siyaset], S.M. Lipset and Altbach
(eds.), Students in Revolt [syanc renciler] (Boston 1979), iinde.
emin, Refa, Genlerimizin Psiko-Sosyal Problemleri (stanbul 1968).
Stirling, P.S., "A Death and a Youth Club: feuding in a Turkish village"
[Bir lm ve Bir Genlik Dernei: Bir Trk Kynde Kan Gtme], Anthro-
poligical Quarterly, XXXIII, 51-75. Louise Sweet (ed.), Peoples and Cultures
of the Middle East:An anthropoligical reader, Vol. II: Life in the cities, tovns
and countrysije [Ortadouda Halklar ve Kltrler: Bir Antropoloji Okuma
Kitab C. II: ehirlerde, Kasabalarda ve Krsal Alanda Hayat] (Garden City,
N.Y., Natural History Press, 1970) iinde yeniden basld.
Szyliowicz, J.S., "Students and Politics in Turkey" [Trkiyede renci
ler ve Siyaset], Middle Eastem Studies, VI (1970), 150-162.
Tachau, Frank, "Social Background of Turkish Parliamentarians" [Trk
Parlamenterlerin Toplumsal Kkenleri], C.A.O. van Nieuvvenhujze (ed.), op.
cit. iinde.
Taylak, Muammer, Saltanat, 2. Merutiyet ve Cumhuriyet7de renci
Hareketleri (Ankara 1969).
T.C. Babakanlk Devlet Planlama Tekilat Sosyal Planlama Dairesi,
Yksek renime Bavuran renciler, 1974-1975 (Ankara 1976).
Tezcan, Mahmut, Kan Gtme Olaylar Sosyolojisi (Ankara, Eitim Fa
kltesi, 1972).
Trke, Alparslan, Mill Doktrin: Dokuz k (stanbul 1975).
Ubicini, A.M., Letters on Turkey [Trkiye Hakknda Mektuplar] (Lon
don 1856), 2 cilt.
Volkan, Vamik, "Extemalization Among Cypriot Turks" [Kbrs Trkle-
ri Arasnda Maddiletirme], World Journal of Psychosynthesis, V (1973), 24-
30.
Volkan, Vamik, "A Psycho-Political Laboratory: Cyprus" [Psiko-politik
Bir Laboratuar: Kbrs] (Amerikan Psikanalitik Derneinin Yllk Toplant
snda okunan Tebli, 1974).
Wuthnow, Robert, "Recent Pattems of Secularization: A problem of
generations?", [Yeni Likleme (Dnyevileme) Modelleri: Bir Nesil Proble
mi mi?], A.S.R., XLI (1976), 850-867.

289
Weinstein, Fred and Gerald M. Platt, Psychoanalytic Sociology: An es-
say on the interpretation o f historical data and the phenomena of collective
behaviorK[Psikanalitik Sosyoloji: Tarih Verilerin ve Kollektif Davran Fe
nomeninin Yorumlanmasna likin Bir Deneme] (Baltimore/London 1973).
Trk Tarih Yazm nda
Son Eilim ler *

Bir milletin dnya grn, tarih literatr kadar ok


az ey yanstr. Bu adan baknca, Trk tarih yazm, Trki
yede son 20 yl boyunca ortaya kan siyas felsefedeki dei
meleri gayet iyi aksettirmektedir. Bu eilim, zellikle resm
ynlendirmelerle zenginletirilmi olarak, kkl kltrel
devrimle politikadaki deimelerin btnletirilmesinde g
rlr.
Trkiye Cumhuriyetinin kurulmasnn ilk tesiri negatif
yklemleri olan bir aktivitede grlr: Osmanl kltr ve
Osmanlc ideallerden uzaklama abas. Bu, yeni bir eilim
deildir; XX. yzyln balarnda harekete geen bir eilimin
birikimidir. topik Pan-Trkizmin yanbamda, daha cidd
bir temelde gelien kltrel Trklk Osmanlcla faik

O "Recent Trends in Turkish Historical VViting" (Book Reviews), The Middle


East Journal, Vol.4, No.3t (1950), ss. 356-358.

291
gelmitir. Eski Trk toplumlannm yksek kltrleri ve ben
zersizlikleri zerine giriilen speklasyonlarla gelien Trk
lk, Osmanl mparatorluunun mahut kaderinin belir
ginlemesinden nce, gl bir hareket olarak doabilmek
iin gereken yeterli entellektel gc oluturmutur. Cum
huriyet iktidar, bu harekete, saf kltrel bir hareket olarak
kald srece herhangi bir itirazda bulunmad. Aksine,
Trklk inanc, nlerindeki yeniden yaplanmada halka
verilebilecek bir ideoloji olarak tevik edildi.
Bu tevikler ve bu yoldaki teebbsler, cumhuriyetin ilk
20 ylnda maksimum seviyesine ulat... Bu dnem, Trk
devleti zerindeki mutlak politikalarn Trk halkna nfuz
edebilecekleri bir ideolojiye ok fazla ihtiya duyduklar bir
dnemdir. Birka hamle sonra Osmanl olmayan Trklerin
tarihinin incelenmesi gereine varld; zellikle Turan havza
snn ve onun iinden neet etmi kltrlerin incelenmesi ge
rei vurguland. 1931de Trk Tarih Cemiyeti kuruldu,
1932de ilk Trk Tarih Kongresi topland. 1937ye gelindiin
de Trk tarih literatrnn byk ksm Trklerin eski tari
hiyle ilgilidir. emseddin Gnaltay (1950 seimlerinde ba
bakan olarak yenilmiti.) gibi ilim adamlar, Orta Asyada
Trklerin asl vatanlar olduu farzedilen Turan havzasnda
yaam olan halklarn dnyann en eski medeniyetlerini ya
rattklarna dair bir teoriyi gelitirmeye alyorlard. G
ne Dil Teorisi, bu Turanc tarih grne eklendi. Arkasn
dan ok sayda filolojik-tarih aratrma, "saf* Trklerin ya
psn tanmlamak iin seferber edildi.
Bununla beraber Trk folkloru sahasnda, az miktarda
gerek keiflerin yannda cidd ilim adamlarnn Osmanl ta
rihine ilgilerini kaybetmediklerini belirtmek gerekir. Birka
parlak dilbilimcinin olumlu etkisi, birok basmakalp szn
arkasnda belirsiz bir glge olarak Trk Dil Kurumunun a

292
lmalarnda grlebilir. Fuat Kprlmn (imdiki dileri
bakam*) ilerinde gze arpan bir rnek olduu birka baa
rl yazar, sahip olduklar ahs emniyet ve bamsz pazis-
yonlar sayesinde, parti politikalaryla kendilerini zdele
tirme zorunda kalmadlar.
Bu izahattan sonra Osmanl tarihi zerine incelemelerin
1940lara, Atatrkn lmnden sonraya rastgelmesi daha
kolay anlalr. Bunun ilk gstergeleri XIX. yzyldaki politik
gelimeleri aratran almalarn yaynlanmasdr. Bu tr
kitaplara, bnlemin Mahmut Kemal naln Son Sadrazam
lar% (6 Cilt, stanbul, 1940-45); M. Zeki Pakalmn Son Sad
razamlar ve Bavekilleri, (5 Cilt, 1940-45) ve Tanzimat hak
knda incelemelerin derlemesi Tanzimat, Yznc Yldn
m mnasebetiyle (stanbul, 1940) rnek verebiliriz. Son ki
tap, birincil kaynaklara dayal olarak XIX. yzylda Trk re
form hareketinin ilk evrelerini konu edinmitir. Bu kitap
iinde, Recai Galip Okandanm, "Amme Hukuku Tarihimizde
Birinci Merutiyet Devri ve Karakteristik Vasflan balkl
makale, Trk Anayasaclk Tarihi zerine bilimsel bir incele
me eklinde, Umum Amme Hukukumuza Giri (stanbul,
1948) kitabnda umll hale getirilmitir.
XIX. yzyla dnk bu alkay tamamlayan ttihat ve Te
rakki Cemiyetine yeniden ilgi duyulmas oldu. 1939 ylma
gelindiinde Trkiye o kadar deimiti ki, yakn tarih yeni
nesillere tamamiyle farkl bir dnem olarak grnyordu.
Cemiyetin gcnn artmasyla ilgili tarih materyal se
rinkanllkla deerlendirilme ansna sahip olmutu. Cum
huriyetin kurulmasyla ilim adamlan tarafndan ele alnma
yan konular; herkes tarafndan tannan baz ahslan iine
ald iin uzun soluklu deildi. Bu artlar altnda, bu sahay
aratrmak hem bir mecburiyet hem de bir ihtiyat. Bu ko-

O Makalenin yaynland tarih 1940dir. (.n.)

293
nuda ilgin katklar, lm olmaktan ziyade bilgi verici iki ki
tapta bulunabilir: Ahmet Bedevi Kuran, nklap Tarihimiz
ve Jn Trkler (stanbul, 1945) ve, nklap Tarihimiz ve tti
hat Terakki (stanbul, 1948). Jn Trk hareketi iinde bizzat
bulunmu olan yazarn di biledii kimseler vard; buna ra
men konulan takdim biimi, umulann ok tesindedir. Ah
met Bedevi, Jn Trk yelpazesi iinde Prens Sabahaddinin
temsil ettii aznlk grubun yesiydi. Prens Sabahaddinin
oynad role, Trke yaynlarda nadiren temas edilir; Avru
pada ve Amerikana Trkiye zerine yaynlanan kitaplarda
da bu role hemen hemen hi temas edilmez. Prens Sabahad-
din, Anglo-Sakson modeli anayasal adem-i merkeziyeti g
rlerden ilham alyordu ve Jn Trk hareketi iindeki mer
keziyeti eilimlere kar tek bana sava aan ve kaybeden
adamd. 191 l de srld. Daha sonra, I. Dnya Savaann
bitmesiyle, padiahn kurdurduu hkmette grev ald.
Kurtulu Savaann srd zamanda ald bu grev onun
ahsiyetini glgeledi. Bedevi'nin niyeti, onun ahsiyeti ze
rindeki bu lekeyi silmek ve Jn Trkler arasnda gerekten-
demokratik dncelerin var olduunu gstermektir.
Yakn dnemde Osmanl tarihine kar uyanan alkaya,
Osmanl mparatorluumun ilk dnemlerine duyulan ilgiyi
de ilave edebiliriz. smail Hakk Uzunarlnm Osmanl
Devlet Tekilatna Medhal (stanbul, 1941), Osmanl Devle
tinin Saray Tekilat (Ankara, 1945) isimli kitaplar hemen
hemen hi aratrlmam bir sahada, gerekten ok deerli
bilgiler getiren almalar olarak, son yaynlar arasnda yer
almaktadr. Ayn izgide, smail Hami Danimendin zahl
Osmanl Tarihi Kronolojisi, (stanbul, 1947) isimli kitab da,
Osmanl tarihinin ok az incelenmi dnemleri zerinde yo
unlamaktadr. Bu kitap Osmanllarn ilk ortaya kyla I.
Beyazd'n lm tarihi olan 1403 tarihleri arasn incelemek -

294
tedir. Bu kitap yaynclarn planlad, Trk rencilerin bu
gne kadar ellerinde olmayan Osmanl mparatorluu tari
hini ihtiva eden serinin ilk kitabdr.
30larda ve 40larda Trkiye Cumhuriyetinin kaynakla
rn inceleyen bilimsel tek bir alma kmamtr. Trk
Devrimini Aratrma Enstits, Trk Kurtulu Sava ile il
gili dokman kolleksiyonlan hazrlad ve snrl bir adan
birka monografi yaynlad, ancak bu sahay bir btn ola
rak inceleyen kayda deer bir aratrma yaynlamad.
Atatrkn mehur Altgn Nutku (Nutuk) (A Speech Deli-
vered by Ghazi Mustapha Keml, President of the Turkish
Republic, October 1927) (Leipzig, 1929)da verilen milliyeti
hareketin tarihinin, hl bir rakibi yoktur. Buradaki zorluk,
-politik duygular rencide etmek endiesi kadar- medhiye se
viyesindeki Trkiye Cumhuriyeti tarihi yaynlarnda da yer
almaktadr. Ancak, Samet Aaolu tarafndan yakn zaman
larda kaleme alnan bilgi verici inceleme, Kuvay Milliye Ru
hu (stanbul, 1944), Trk milliyeti hareketinin unutulan ru
hunu okurlara geri getirmitir. Bu ruh, Trk diplomasi tari
hi hakknda daha ilgin bir aratrmada da, belli oranda ser
gilenmitir: Ali Naci Karacan, Lozan Koferans ve smet Paa
(stanbul, 1943). Bu kitap olaylara dayanan bir nakilin tesi
ne geer, Lozan Konferans hakknda belirli kalplar aar ve
mzakereleri takip ederken enteresan olaylar aktanr.
Boazlar meselesi, Lozanda ok nemli bir mesele ola
rak ortaya kmtr. Bu mesele, hem Trke hem de yabanc
kaynaklardan derlenen zengin dokmanlara dayal bir ki
tapta, tarih perspektif iinde yer almaktadr: Cemal Tukin,
Osmanl mparatorluu Devrinde Boazlar Meselesi, (stan
bul, 1947). Bu kitap, ariv malzemelerini yksek bir stan
dartta biraraya getirmekte ve takdim etmektedir; bu durum
okurken referanslar kullanmada kolaylk getirir. Maalesef

295
tarih sahasnda Trkiyede en iyi yaynlarda bile bu mesele
ye yeteri kadar dikkat edildii sylenemez.
Orta Asya Trklerinin tarihini konu alan kapsaml bir
incelemenin son on ylda yaynlanm olmas, ilgintir; Zeki
Velid Togan, Bugnk Trkili (Trkistan) ve Yakn Tarihi
(stanbul, 1942-47). Bu katk resm tevikin rn deildir,
(Yazlmas 1929 ylna rastlar.), tersine 1932 Tarih Kongre
sinin politikasyla uyumayan bir ilim adam tarafndan ka
leme alnmtr. Trkistann en eski tarihi zerine younla
rken, kitap hikayeyi 1929e kadar getirir. Kitabn ana kat
klarndan biri Orta Asya tarihi iinde ok nemli bir proble
mi aratrmasdr: Yerleikler ve gebeler arasndaki iliki
ve yar gebeliin sosyolojik fenomeni zerinde durmasdr.
Dier ilgin bir katks, Orta Asyada ticari yollarn yer de
itirmelerini tartmasdr.
Trk tarih literatrnn yzeysel bir aratrmas da,
faydal bir el kitab olarak iaret edilmeden geilemeyecek
brahim Alaaddin Gvsanm Trk Mehurlar Ansiklopedisi,
(stanbul, 1946) balkl kitabdr. Mehur Trkler hakknda
bu biyografik szlk, Tk tarihinin btn blmlerini iine
alr; randan ve Orta Asyadan olduu kadar mehur Seluk
lu ve Osmanl Trklerinden de bahseder. XIX. ve XX. yzy
ln ahsiyetleri olan biyografiler hacminde, ada Trk ah
siyetleri zerinde de durur. Son olarak Encyclopedia of s
lam'n Trke tercmesinin hl devam ettiine de iaret et
meden gemeyelim. Yetkin bir editr olan Abdlhak Adnan
Advarm ynetiminde, Trklerle ilgili olaylar veya ahsiyet
ler zerine olan maddeler Trk ilim adamlar tarafndan ya
yeniden yazlmakta ya da geniletilmektedir.

296
K ltr ve K tle *

ada tefekkrn bir deime safhasnda bulunduunu,


ve Bat dncesinin bir kriz geirmekte olduunu hergn
iitiyoruz. Mevcudiyetini kimsenin inkr etmedii bu buhra
nn bir safhasn hi phesiz ki byk insan topluluklarnn
tesiri ile yeni bir ekil alm olan kltrn mtefekkirde ya
ratt tepkiler tekil eder. Hakikaten, XIX. asrda liberal is
mini kabul etmi olanlann ne kadar byk mitlerle kltr
halk arasnda yaymaya altklarn bir an gz nne geti
rirsek, zamanmzda bu evkin yerini alm olan bedbinlik
btn plaklyle ortaya kar. Devrimiz, Ahmet Mithat
Efendi gibi her ne pahasna olursa olsun halka her eyi
retmek isteyen, halkn seviyesini ykseltmek isteyen insan
larn rastland bir devir deildir. Ahmet Mithat Efendi ise,
XIX. asrda Avrupada zuhur etmi olan bir tipin timsali idi,

O Forum, cilt: 1, say: 1, (1 Nisan 1954), ss. 17-18.

297
halka doru gitmeyi kendisine bir vazife etmi olan XIX. asr
liberalinin timsali... Mamafih bu mevzuda modem ktmser
lii izah etmek pek de zor deildir. Halk arasnda ilim ve ir
fan yayma teebbsnn pek de beklenen neticeleri verme
yecei fikri o zamanlar bile ileri srlmt, fakat btn
bunlar teorik mahiyette tenkitler olarak kalyordu, bu teeb
bsn sonularnn ne olaca daha belli deildi. Bugn ise;
ktlenin bariz bir ekilde mill kltre tesir etmi olduu
memleketlerde bu sonularn bazan da hi de beklenmedik
ekiller ald mahede edilmektedir. Nazar dikkatimizi bu
nokta zerine ekmeye alan bir grup yazarn neriyat za
manmzn en dikkate deer neriyat arasndadr.
Ortega Y Gasset "Ktlelerin syan" isimli kitabile toplu
luun fikir hayatmz zerindeki tesirinden ilk bahsedenler
den biri olmakla beraber, Anglo - Sakson yazarlarndan Phi
lip Wylie, Dwight MacDonald, T. S. Eliot ve Franszlardan
bilhassa Julien Benda ayn konuyu muhtelif noktalardan ele
almlardr. Bunlarn arasnda, ktle kltrnde bulduu
bayala kar en ac bir ekilde isyan eden phesiz ki
Dvvight MacDonlddr. Amerikal olmasnn, o yzden gn
delik hayatnda taciz edici olaylarla daha sk karlamas
nn bunda herhalde bir rol yok deildir. Bunu Amerikada
radyonun sesinden veya televizyon ekranlarndan uzakla
mak iin ne gibi eytani oyunlara tevessl edilmesi lzm
geldiini bilenler pek iyi anlarlar.
MacDonaldn incelemesine inanrsak, Amerikada XIX.
asrda kendini gsteren hakiki kltr hareketinin ve byk
kltr potansiyelinin yerine bugn, byk halk ktlelerinin
edebi ve artistik hazm kabiliyetini rehber edinen, baya,
cansz bir kltr almtr. Eskiden taptaze bir halk edebiyat
ve bununla muvazi olarak yaayan yksek bir kltr mev
cutken ikisinin de yerine ktle kltr, yani bayaln ve

298
adiliin hkm srd bir kltr gemitir. Robert Burns
gibi halkn zevkini tatmin edebilen airler ve edipler eskiden
de vard; fakat bugn Amerika'da bunlarn yerini, halkn
zevkini istismar edenler almtr. Bunun film senaryolarnda
da bir misalini bulabiliriz. arlonun veya Stroheimin dar
imknlarla meydana getirilen fakat her snftan seyircilere
tesir eden filmleri deil, teknik imknlar sayesinde akcl
temin edilmi, fakat fikT itibarile son derece fakir olan film
ler ekseriyeti tekil etmektedir. Yazar burada dikkatimizi
bir noktaya ekiyor: zamanmzda byk ktleleri tatmin
iin giriilen kltr faaliyetleri hangi ereve dahilinde olur
sa olsun ayn sonulan vermektedir. Bunun iindir ki bam
baka bir sistem erevesi iinde olmakla beraber bugnk
Sovyet kltr de ancak snk, stereotiplere brnm, can
sz ve baya eserler verebilmektedir. Ktle kltr bu iki
memlekette de ahikasna erimitir. Bu yeni ktle k tr
nn en korkun taraflanndan biri kimin tarafndan imal
edildii belirsiz olmasdr. Amerikan edebi hayatnda Wil-
liam Phelps Lyon gibi byk tesirleri olan mnekkitler artk
yok olmutur. Senaryolan on-onbe kii, radyo programlar
n, yazar hey'etleri, edebi eserleri de halkn istediini tespit
etmekle vakit geiren ve bu kstaslar urunda ahsiyetlerini
feda eden insanlar yazmaktadr. "... halbuki sanatta birlik
esastr, sanat bir mtehassslar silsilesinin emeinin netice
si deildir. Filhakika Yunan mabetleri, Gotik kiliseler ve
hatt bu tasnife uyan ilyada gibi kollektif san'at eserleri
mevcuttur. Fakat bunlarn yaratclar eserlerinde bir birli
in temini iin elzem olan an'anelere maliktiler."
MacDonaldm bu gr, ondan ilham aldn syleyen
T. S. Eliotun Notes Towards the Definition of Culture ismin
deki eserinde ileri srlen fikirlere bir hayli yaklamaktadr.
Eliota gre de kltrn nesilden nesile yaylmasn anane

299
salamaktadr ve bu ameliyede arTanenin mhim bir mevki
igal etmesi kltr faaliyetine has bir unsurdan domakta
dr: kltr plnl bir ekilde eriilebilen gayelerden biri de
ildir, ancak birbirine muvazi olarak cereyan eden, fakat bir
birinden habersiz bir ekilde yaplan fikir faaliyetlerinin t
mnden "kltr doabilir.
Neticede her iki yazarda da kltrn mahdut bir zmre
ye mnhasr kalmas, shhatli bir kltrn icaplarndan ola
rak gsterilmektedir. MacDonald mevcut ktle kltrn ele
almakla, Eliot ise "hakiki kltrn ne gibi artlar altnda
geliebileceini aratrmakla bize verilen bu olduka pesi
mist tabloyu tamamlam oluyorlar.
MacDonaldm makalesinin kt dergide, fikirlerine ce
vap veren bir makale, bu yazarn baz mbalalarna hakl
olarak itiraz ediyor. Fransa ve Amerika hakkndaki eserleri-
le tannm olan tarihi ve edip D. W. Brogan ayn konuyu
ele alarak MacDonaldn bedbinliinin biraz da XIX. asr kl
trnde mevcut olmayan elemanlan mevcut olarak grme
sinden doduunu anlatmakla hakikaten mhim bir noktaya
temas ediyor. Zamanmzda topluluun kltr zerindeki te
siri belki de XIX. asrda beklenen neticeleri vermemitir. Es
ki halk kltr yerine ne halk kltrne ne de "yksek kl
tre benzeyen garip bir halita peyda olmusa da, byle d
nmekle eski halk kltrne biraz fazla kymet vermi ol
muyor muyuz?
"Hl halk edebiyatn, zengin mahsulleri ve yksek
standartlan olan bir edebiyat ekli olarak grmekten ve bu
edebiyat eklinin ortadan kalkmasile ktlelerin "yksek kl-
tr"e eriemiyecek bir durumda, muallkta kaldklan fikrin
den vazgeemiyoruz."
Hakikatte ise halk sanat bir kl olarak alnd takdir
de bugnk ticari zihniyet mahsul kltre pekl benzeye

300
bilirdi. Kalk kltrn bir kl olarak gremediimiz iin ona
byle yan idealist bir nazarla bakabiliyoruz.
Bundan maada, Brogana gre, MacDonald, Amerikann
XIX. asrdaki kltrnden bahsederken biraz da bu kltr
balanglannn kymetini mbalal bir ekilde anlatmak
hatasna dmtr. XIX. asr Amerikan kltrnn ciddi
taraf ne kadar Avrupada mevcut kstaslara uymusa da ve
rim bakmndan Avrupadakilere eriememitir. Onun iin
Amerikan kltrnn bugnk eklini Amerika bakmndan
bir kayp saymak doru deildir. Ancak bir kltrn geirdi
i bir safha mevzubahistir.
MacDonalda verilen cevap, bu yazarn mbalal baz
fikirlerine dokunmu olmakla beraber kltrn bir sekinler
zmresi tarafndan meydana getirildii fikrine dokunmu
deildir. T. S. Eliotun pek de sapland bu fikre zannmca,
Avrupada dnrlerin mesuliyetlerini yerine getirmedikle
rini tebarz ettiren btn yazarlar, u veya bu ekilde cevap
vermi saylrlar. Mesele kltr intikali mekanizmasnn
ideal artlar altnda nelerden ibaret olduunu aratrmaktan
ziyade kltrn neden deitiini aratrmaktr. Buna en iyi
bir ekilde cevap vermi olan eserlerden biri Julien Benda-
nn "La trahison des Clercs" ismindeki kitabdr. Bendaya
gre Avrupaya ihanet etmi olan Avrupann kendi entelek
telleridir, kendi kabuklarna ekilmeyi adet edinmi olan ve
kendi kklerini bu surette kesmi olan sekinler zmresi. Bu
arada unu tebarz ettirelim ki Avrupann XX. asrdan son
ra sekinler konusu ile megul olmaya balamas ve bunu bir
konu olarak ellerine alan Pareto, Mosca ve Sorelin neriyat
iimizde bir phe uyandrmyor deil. Sekinlere birdenbire
gsterilen bu alka, bir sekinler zmresi kurma istei ve
sekinler zmresinin teekklne mil olan faktrlerin harl
hani aratrlmas nedendir? Hi phesiz bunda balca

301
mil, mevcut sekinler zmresinin ortadan kalkm olmas
dr. Bu bakmdan ktle kltrn eski kltr kstaslarile
lmemiz bize hi bir netice vermez. Ktle kltrne sosyolo
jik mahiyette bir olay ve birok faktrlerin neticesi olarak
bakmamz lzmdr.
imdilik elimizde bu ekilde kstaslar teekkl etmi de
ildir. Amerikada Lewis Mumford ve ngilterede Kari
Mannheim bir dereceye kadar bu pek zor iin, bu zihniyet
deiikliinin yolunda bir adm atm bulunuyorlar. Fakat
bu mahiyette yeni bir ereve elimizde bulunmadka ve kt
le kltrn Eliot gibi "tradisyoner llere vurmaya devam
ettiimiz takdirde ada ktle kltrnn iimizde bedbin
likten baka bir ey douramayaca muhakkaktr.

Yazda bahsi geen makaleler: (1) "Culture de Masse", Dwight MacDo-


nald, Diogne No. 3, Temmuz 1953; "Haute Cultureet Culture de Masse,
Diogne No. 5, Ekim 1953.

302
K tle ve Dem okrasi Eitim i *

Ortega Y. Gasset, en mehur kitaplarnn bir tanesinde


zamanmzdaki demokrasi buhrann ve totaliterliin men
eini dorudan doruya byk insan ktlelerinin modem
dnyada tesirli bir unsur haline gelmelerine atfetmitir. Fil
vaki "kk adam"a hitab eden veya, herhangi bir kisve al
tnda, tarih arkn harekete geirmekte ktleye byk bir
pay ayrm olan teoriler en aa yz seneden beri fikir pi
yasasna mebzul miktarda arzedilmitir. Fakat Ortegann
orijinalitesi u noktada toplanyor: teorisinde, ktlelerin ha
yatmza messir olular, u veya bu snfa mensup oldukla
rn idrak etmeleri veya snfa baz haklardan mahrum ol
duklarn hissedip tekiltl bir protestohareketine gemele
rinden ileri gelmiyor. Ona gre, bu gibi tekiltl hareketleri
bile, aslnda, daha umum ve esasl bir unsura irca etmek

n Forum, Cilt: 2, Say: 20, (15 Ocak 1955), s.7-8.

303
mmkndr, o da zamanmzda, ve bilhassa Garbn endst
ri merkezlerinde insan kesafetinin artm olmas ve artn
"ktle'yi dourmu olmasdr. Bu tamamile kem teoriye g
re, modern hayatn mmeyyiz vasf bir sr insann yanya-
na yaamaya mecbur edilmi olmalardr. zdiham kelimesi
artk her gn karlatmz ve normal telkki ettiimiz bir
vaziyeti tasvir etmektedir. Sokakta, pljda, lokantalarda ve
sinemalarda dirsek dirsee oturmaya, elenmeye ve yemek
yemeye kendimizi altrmak mecburiyetindeyiz. Sna mer
kezler, insann yaad muhiti ve insanlara verilen imknla
r daha da daraltmtr. Sardalya kutusu misali odalarda ya
ayan, ancak byk messeselerin gayr ahs emirlerine ta
bi olan insan, bu gibi bir vaziyette yava yava ferdiyetini
kaybedip kendini ktlenin bir cz hissetmeye balamakta
dr. Byle bir vaziyetin demokratik ameliyenin selmetle y
rtlmesine msait olmayaca pek tabiidir. Demokratik sis
temin icab ettirdii ar mekanizmada imdiye kadar bir yer
igal etmi ve kendi hesabna dnmeyi adet edinmi olan
ekalliyet bugn Carylein T,bira ve safsata ile mebu ahali"
tabir ettii ktlenin demokratik ameliye zerinde icra ettii
tesiri hayretle karlamaktadr. Zira ahalinin bu erait dahi
linde bulunduu zamanlar, kendi faaliyetine bir mna veren
herhangi cazip bir semboln arkasndan kolaylkla srkle
nebileceim mahede etmektedir.
Ortega gibi, ktlenin demokratik ameliye zerindeki
menf tesirinden bahsedenlerin ehemmiyetli bir noktaya do
kunduklar ve bir hakikati ifade ettiklerine phe yok. Bil
hassa ferdin, kymet llerinden mahrum brakld ve mo
dern hayatn apraklnda yakndan balanabilecei bir
messese bulamad zaman, ahsiyetini kaybedip, "ktle"-
nin bir cz haline gelmesi zamanmzda totaliter rejimlerin
ktle tarafndan nasl desteklendiklerini izah etmeye kf-

304
dir. Ktleler hakknda bu gibi bir mlhazann ortaya atl
mas, biroklarnn iddia ettikleri gibi anti-demokratik bir
zihniyetin tezahr deildir. Anti-demokratik olan, byle bir
mahede karsnda demokratik rejimin tatbiki mmkn
olmayan bir sistem olduuna hkmetmektir. Mesele ktle
nin demokratik ameliye zerinde menfi bir tesiri olduunu
kefettikten sonra bunun slah yolunu bulmaktr. Bunun en
bariz ekli ise kendini ktle iinde kaybetmenin neden bir
ihtiya haline geldiini tesbit etmektir. Sosyal psikoloji ara
trmalarndan kan netice sarihtir: insanlar modern cemi
yette balanacaklar, bir yaknlk hissedebilecekleri merciler
bulamadklar iin, mitsizliklerinden dolay kendilerini to
taliterlik hokkabazlarnn sembol oyununa kaptryorlar. Bu
rada elzem olan fertlerin kendilerine kar duyduklar hr
meti arttracak, imknlarn teminidir. Bundan dolaydr ki
devrimiz demokrasisinin ortaya kard en mhim mesele
lerden biri yeni bir ferdiyetiliin esaslarnn kurulmasdr.
Bunun yegane aresi de bir nevi ktle eitimine mra
caat etmektir. Fakat bu, ondokuzuncu asrda tasavvur edil
dii ekilde bir eitim olmayacaktr. Umum bilgiyi arttrma
ya matuf basit bir poplerletirme faaliyeti ile en yksek
raddesine varm olan bu XIX. asr tecrbesi, ancak Efruz
bey gibi veya Flaubetin Bovard ve Pecuchetsi gibi bilgilik
budalalarnn inkisar hayali veya yan bilgicin msamaha
szl ile neticelenebilir. Burada kasdedilen XIX. asrdan be
ri sosyal psikolojinin bize rettiklerini nazan itibare alacak
ve bilhassa demokrasinin al-veri gibi kendine has unsur -
lanna almay temin edecek bir eitim sistemidir. Bu eiti
min en basit ekli ferde, mensup bulunduu sosyal teekkl
lerden kendisine en yakn bulunan iinde hakikaten mhim
bir yer igal ettiini, byk mekanizmann iinde kendisinin
de mterek gaye uruna giriilen faaliyette mhim bir rol

305
olduunu hissettirmekle balar. Amerikan messeseleri per
sonel idaresi politikalarnda byle bir davrann ne kadar
msbet neticeleri olabileceini son on sene iinde lykile an
lamlardr. Fakat bu kfi deildir, i hayat nihayet cemiyet
hayatnn ancak bir czdr. Demokratik bir cemiyette bu
sistemin btn cemiyet faaliyetlerine temili gerekmektedir.
Bunu yapmann en makul ekillerinden biri, ferdin alkadar
olabilecei ve kendisi iin bir faydas olacak cemiyetlere aza-
lnn teminidir. Amerika ve ngiltere misali bunu aka
gstermektedir. Zira demokrasinin n saflarnda yryen bu
iki milletin karakteristiklerinden biri bnyesinde muhtelif
gayeler gden cemiyetlerin adedi fazlaldr. Son zamanlar
da rabet bulan devletin pluralist teekkl nazariyeleri de
bu gibi bir ballk eksiini telfi etmek zere, ahs iin iti-
mad ettii bir mracaat mercii temin etmek gayesile ortaya
atlmlardr.
Fakat bu gibi cemiyetlerin temin ettii ey, ferde ehem
miyeti haiz bir unsur olduunu hissettirmekle kalmaz. Bun
larn ikinci bir faydas vardr: o da, demokratik usullere al
kanl temin etmeleridir. Bir cemiyete za olmak demokra
tik al-veri usullerini renmeye balamak demektir.
Btn bu mlhazalar memleketimiz iin de caridir. Sa
nayilemi Avrupa memleketlerindeki geni ve babo kt
lelerin tesiri kendini memleketimizde gstermeye balam
deildir, fakat vatandalarmzn eski kymet lleri yerine
yenilerini tesis edememi olduklar da bir hakikattir. De
mokrasi iin byle bir kymet ls kaybnn ne kadar elim
neticeleri olabileceini gstermeye altk. Trk demokrasi
tecrbesinin bu ilk devrelerinde ise, memleketimizde cemi
yetlere ne bir kymet mercii ne de bir demokratik eitim va
stas olarak baklmaktadr. Aksine, Rousseaunun memleke
timize intikal etmi bir gr ile, devlet, herhangi kk bir

306
teekkl umumun menfaatine devlet otoritesine halel geti
rebilecek mahiyette muzir bir teekkl addetmitir. Avrupa
nn fikir mzesinden topladmz baz umum grlerin ise,
iinde yaadmz cemiyete mni olmak derecesine getiril
mesi hem hazin hem de glntr. Lonca tekiltnn dal
d bir lkede iilerin demokratik ameliyeye uurlu bir e
kilde itiraklar ancak salam sendikalarn kurulmasile
mmkndr. Bugn bu gibi teekkller tevik edilmezse ya
rn cemiyetimizde mhim bir unsur olduunu hissetmeyecek
olan ii patlayc bir unsur haline gelebilir. Fakat ii cemi
yetlerinin kurulmas son derece mhim bir mesele olmakla
beraber cemiyetlere itirak keyfiyetinin ancak bir cephesidir.
Daha umum bir mnada ve bir eitim vastas olarak cemi
yet kurma ve cemiyetlere za olma mefhumunun mektep s
ralarndan itibaren hayatmzda bir yer igal etmesi arttr.
Tiyatro demei veya edebiyat dernei gibi kurullarn al
malarna talebelik anda alm olmak, daha sonra parla
menter sisteme intibak edebilmek imknn elde etmek de
mektir.
Hayatlarn fuha hasretmeye icbar edilen baz kadnla
rn son zamanlarda kurulan kadnlar derneine kar gster
dikleri alka, hayat artlar yznden kymet llerini kay
betmi bir zmrenin, insanln kendine ispat edecek, ken
dine kar hrmetini yeniden salayacak kudrette bir cemi
yetin, sosyal nizamda temin edebilecei faydalar bakmndan
bilhassa ayan dikkattir ve memleketimizde cemiyet kurma
faaliyetinin temil edilebilecei sahalar bize iaret etmekte
dir.

307
stikbalim izdeki K tle Problemleri
H akknda*

Siyaset sahasnda, muvaffakiyet, geni lde, yarnn


artlarn bugnden gzmzn nnde canlandrabilmeye
dayanr. Bu fikri ifade etmekle her ne kadar yeni bir keifte
bulunulduu iddia edilemezse de, bahis konusu uzak gr
lln mahiyeti zerinde durark meseleyi mahhasla-
trmaktan byk faydalar elde etmek mmkndr, zira ileri
yi grme hassasna sahip olduklarna kaani olanlarn ou,
iinde yaadklar artlarn ancak kemm deiiklikler neti
cesinde az veya ok tdil edilmi bir eklini tasavvur edebi
lirler. Hakik istikbali grme hassasnn cemiyette vukubula-
cak keyfiyet deiiklikleriyle alkal olduunun farkna va
ramazlar. Mesel Ankara'nn kurulu yllarnda, bu ehre
yerlemi olan bir kimseye bakentin 1957 senesindeki hali
hakknda bir kehanette bulunmas istenmi olsa ve bahis ko
nusu vatandan nisbeten yksek bir kltr seviyesine ula

(*) Forum, Cilt: 7, Say: 81, (1 Austos 1957), ss. 9-10.

308
m bulunduu ve bedbin bir karaktere sahip olduu tasav
vur edilse, bu vatandan yle bir tahminde bulunmu ola
ca beklenebilir; ehir byyecek, binaenaleyh Ankara bele
diyesi gittike aprak mahiyet arzeden problemlerle kar
laacak ve ehrin idaresi son derece zorlaacak... Bu ekilde
sorguya ekilen mnevverlerden ancak yzbinde birinin ge
cekondu meselesini muhtemel bir gelime olarak zikretmesi
beklenebilirdi. Buna karlk 1942 senesinde ayn mahiyette
bir sual sormu olduumuzu tasavvur edersek durumun bir
hayli deimi olaca muhakkaktr, yle ki, 1942 senesinde
akll ve bilgili vatandalarn iinde hakikaten ilerisini gre
ni uzak grl olmayandan ayran husus, bunlardan birin
cisinin, ufukta, her ne kadar silik hatlarla belirmeye bala
m olsa dahi, Ankarann ilerde bir gecekondu problemi ile
karlaacan idrak etmi olacadr. lerisini grdn
zanneden fakat aslnda bugnn artlarnn bir gelimesin
den baka bir durumu tasavvur edemeyen ahs ise, 1942 se
nesinde bile, yalnz bildii mtad problemlerin biraz daha
iddetlilerini nlemeye hazrlanacaktr.
Her memlekette, tarif ettiimiz mndaki "uzak gr
l lerin says mahduttur. Ancak Trkiyenin dnda gerek
Amerikada, gerek Avrupa ve demirperde memleketlerinde
bu durum lykiyle takdir edildiinden, yann ortaya kacak
olan artlarn bugnden tespiti ii tesadfe braklmam,
bir sisteme balanmtr. messeselerinde olduu gibi,
muhtelif devlet dairelerinde, cri usullerin veya politikalarn
tatbikine devam edildii takdirde, bir hafta sonra, ay iin
de, veya be senelik bir devre sonunda ortaya kacak netice
leri hesaplamakla grevlendirilmi memurlar bulunur. Bu
nun yannda da sosyologlar, memleketin ilerde karlamas
muhtemel olan sosyal problemleri bir n evvel aratrma ko
nusu yapmaya alrlar. Bizde bunun muadili kurum ve

309
aratrmalar bulunmad gibi, bahsi geen teekkllerin
yerlemesine mil olan dnce tarz ve umum tutum be-
nimsenmedii iin, uzak grllk bir ahs kabiliyet mese
lesi olarak kalmakta, olu halinde bulunan cemiyetimizin in
ce kabuu altnda kaynayan cereyanlar bilinmemekte ve si
yaset adamlarmz byle bir bilginin verdii "perspektiv" im
knlarndan istifade edememektedirler. Arada srada muay
yen bir meselenin rahatmz karmaya balamasiyle bu me
selenin ilerde halli zor durumlar yarataca anlalmakta,
fakat harekete geilinceye kadar i iten gemektedir. te
bu safhaya intikal etmi bulunan ve yannn Trkiyesi iin
mhim problemler douraca phesiz olan meselelerden
biri de Trkiyede ktle cemiyetinin teekkl meselesidir.
Ktle tbiriyle kastedilen, bir snfla ve bilhassa ii sn
f ile ilgili bir problem deildir. Buradaki "ktle" dorudan
doruya "insan bolluu ve buna muvazi olarak gelien prob
lemlerin tm" kastedilmitir. Bat Avrupa ve Amerika gibi
endstrinin en ilerde olduu blgelerde, "ktle" ve yaratt
sosyolojik, ktisad ve kltrel problemler, uzun zamandan -
beri, bu memleket limlerinin ve siyaset adamlarnn zeri
ne eildikleri bir konudur. Mesel faizmin izah tarzlarndan
biri, faist rejimini ktle cemiyetinin tipik mahsullerinden
biri telkki etmekten ibarettir. Daha mahhas olarak Bat-
da ktle problemi hakknda imdiye kadar sylenmi olanlar
arasnda u mlhazatlar bulmak mmkndr: ktle cemi
yeti dnya nfusunun son yzyl iinde gerek endstriyel in
klbn gerek hfzssha sahasndaki gelimelerin sonucunda
imdiye kadar grlmemi bir hzla artm olmasnn ve bu
na muvazi olarak cerayan eden bz vetirelerin yaratt bir
cemiyet tipidir. Bu cemiyet kendine mahsus zellikler tar.
Mesel ktle cemiyetinin hkim olmaya balad yerlerde
bir ekalliyetin ihtiyalarn gidermeye mtuf klsik iktisat

310
metodlan ortadan kalkar. Mstehlik artk srme dayanma
ya mecburdur, dier taraftan mill ktisad sistemin ayn e
kilde, ktlenin ihtiyacnn giderilmesi iin, ayarlanmas za
rureti hasl olur. Bu netice ekonominin istikrarn temin etti
i gibi, demokrasilerin uzun zamandan beri ulamaya al
tklar bir gayeyi, ounluun refahn, temin eder. Ancak
ktle cemiyetinin bir hususiyeti de hallettii kadar yeni
problem ortaya karmasdr. Zira "byk saylarn tatmini"
prensibinin dier sahalara yaylmas o sahalarda bu kadar
iyi neticeler vermez. Mesel eitim ktle eitimi haline ink-
lb etmek mecburiyetindedir. Bu da eitim standartlarnda
bir dklk husule getirir. Ktle cemiyetinin bellibal
problemlerinden biri bu kalite dklnn ne ekilde gi
derilecei ve kalite ile miktar arasnda ne ekilde bir muva
zene kurulacadr. Bunun yannda ktle cemiyetinin sebebi
yet verdii daha baka ve belki de daha mhim problemler
mevcuttur. Ktleye ynelmi cemiyetlerde, ktlenin ihtiya
larn tatmin yolunda ahs feda edilmektedir. Ktleyi refaha
kavuturma sadedinde alnan tedbirler "global" tedbirler ol
duu iin bunlarda fert kaale alnmamakta, aksine, ferdin
ahsiyeti "ktle'nin ahsiyeti iinde kaybolup gitmektedir.
Mesel ktle cemiyetinde, umumiyetle i artlarnn slah
temin edilmekle beraber, iinin bir otomat haline getirilme
si tehlikesi daim mevcuttur. ahsiyetini byk teekklle
rin mekanizmas iinde kaybeden ii ve memur, bu durum
da kendisini bir makinenin akamndan daha ehemmiyetli
addetmemekte, bir aalk duygusuna dmekte ve kendisi
ni pohpohlayan politikaclarn propagandalarna kolayca
yem olmaktadr. Faizm ile ktle cemiyeti arasnda bz ta
rihi ve sosyologlarn kurmak istedikleri ba, bu esastan ha
reket ederek vazedilmitir.
Bahis konusu "insan bolluu" Trkiyede ne ekilde tecel

311
li etmektedir ve ne gibi problemler yaratmas muhtemeldir?
Bundan birka sene ncesine kadar ve bilhassa 1930lar-
da, Trkiye iin mnakaa kabul etmediine kni olduu
muz bir fikir ortaya atlmt, o da memleketimizin gelimesi
iin daha geni bir nfusa sahip olmas zarureti idi. 18 mil
yonluk bir nfusla ne bu topraklar ekilebilir, ne iktisadiyat
geliir ve ne de memleketin mdafaas salanabilirdi. Bunda
hepimiz mutabkz. Aradan az bir zaman geti, nfusumuz
dnya lkelerinden yalnz Hindistan ve Msrn geebildii-
bir sratle artmaya balad. Bu artn hlen senede yzde
3e bali olduunu dnrsek nfusumuzun 6-7 sene iinde
30 milyonu amas muhtemeldir. Ama nfus deiiklikleri
nin meydana getirdikleri durumun srf kemm bir arttan
ibaret olacan dnmek de safdillik olur. Memleket iktisa
diyatnn bugn iinde bulunduu durumdan syrlp Key-
nesyen usullere gre tedvir edildii, yani i imknlarnn is
tihsalle muvazi olarak inkiaf ettii tasavvur edilse dahi, ge
ne de, bu durumda icra edecei sosyal tesirler dolaysiyle
unutulmamas gereken ktle ve yarataca problemler mev
cuttur.
lerisinin realist bir ekilde canlandrlmas yolunda bi
raz bedbince bir nazarn hibir zaman kt bir usul tekil et
meyecei noktasndan hareket ederek bu "yarn" gzm
zn nnde canlandrmaya ve kaba bir muhasebesini yap
maya alalm.
Bir kere son zamanlarda memleketimizde teekkl etme
ye balam bulunan ve demokratik usullerin yerlemesi yo
lunda byk bir terbiyev kymeti haiz bulunan kulp, der
nek, cemiyet gibi teekkllere daha byk ktle teekklle
rince set ekilecei beklenebilir. Bunun yannda u gelime
ler de akla gelmektedir: Fertlerin, "byk saylarn" davran
nn esirleri haline gelmeleri dolaysiyle ferdiyetlerini kay

312
betmeleri, ahslan zaten "konformizm e srkleyen cemiye
timizde orijinal dnce ve hareket tarznn daha da nadir
bulunan bir matah haline gelmesi. Memleketimizde yeni ye
ni yerlemeye balyan nisb siyas mesuliyet duygusunun
yerine eskisinden daha da tehlikeli bir "neme lzm" cln
yerlemesi, ktle sloganlarnn her sahada salim dncenin
yerini almas. Mesken meselesinin daha vahim.bir hal alma
s, umum bir skklk, bunun neticesinde mektep andaki
ocuklar zerindeki ev-d tesirlerin artmas, zaten yava
yava belirmekte olan ocuk sululuunun had bir safhaya
gelmesi...
Yukarda sraladklarmz bamza gelmesi ancak ihti
mal dahilinde bulunan hdiselerdir, fakat tarif ettiimiz
artlar ne kadar uzak gnrse grnsn zerinde dnmek
zaman gelmitir. Zaten yksek bir kalite seviyesine ula
makta glk ekilen memleketimizde ilerde kemiyet ile
keyfiyet arasndaki muvazene ne ekilde kurulacaktr. Zaten
ktle cemiyetine ihtiya olmadan ahslar bastrabilen bir
cemiyet iinde, ahslarn mesuliyetlerini tam mnasiyle
ifaetmeleri iin ilerde ne gibi tedbirlere tevessl edilecektir.
Btn bunlar dnmek, sanat iin sanat yapmak deil,
ilerinin pratik problemlerini karlamaya hazrlanmak ola
caktr.

313
Politikann nan M uhtevas *

Geen ay cereyan eden seimlerin neticesinde Demokrat


Partinin mecliste elde ettii "ezici ekseriyetten dolay mem
leket basnnda mspet menf -ekseriyetle menf- mtalalar
ald yrd. Bylece teesss ettii iln edilen "eziciliin"
izalesi yolunda teklif edilen devalar daha ok seim usul
nn deitirilmesine mnhasr kalmakta ve siyas fikir cere
yanlarnn mecliste adil bir ekilde temsil edilmesi yoluna
gitmektedir.
Memlekette her partiye oy verenlerin oylan nisbetinde
temsil edilmeleri herhalde faydadan ari deildir, fakat mec
listeki Demokrat ekseriyetinin yaratt endieyi yalnz
CHFnin veya dier partilerin dil bir ekilde temsil edilme
yilerine atfetmek vaziyete tek bir zaviyeden bakmaktr. Bu
na benzer bir vaziyet Avrupa demokrasilerinin birinde zuhur

O Forum, Cilt: 1, Say: 7, (1 Temmuz 1954), ss. 9-10.

,314
etse, nihayet seilen partinin, muayyen olan programnn
muhalefete maruz kalmakszn geni bir lde tatbik edile-
cei endiesi doabilir. Bizde ise korku, aksine gayn muay
yen bir sahada yaplacak olan tadilt korkusudur. Hkmet
makabline mil kanunlar karacak m, karmayacak jn?
Bir ahsn mktesep haklar kanunca tyin edildii halde
pratikte bu haklara ne gibi tahditler konacaktr? Bahsettii
miz korkunun daha mahhas bir ifadesi olan bu sualler hi
phe yok ki nev-i ahsna mnhasr ve Garbin Demokratik
ananeleri yolunda yryen devletler iin ender mevzubahis
olan suallerdir. Bu devletlerde byle bir vaziyetle karlal
d vakit memleketin bir kriz geirmekte olduu efkr
umumiyece malmdur ve mesele bir memleket meselesi hali
ne gelir. Bizde ise byle bir protesto mevzubahis deildir,
muarzlarn, iktidara getikleri srada ayn eyleri yapmalar
ihtimali daima hesaba katlmaldr. Gnlk politikada,
messir bir unsur olarak yalnz korku mevcuttur: Cemiyeti
mizde uzun zamandan beri tatbik edilen baz politik kymet
llerinin dourduu mutlakiyet korkusu. Bu hissin memle
ketimizde bugn yaratt pek enteresan neticeleri grmek
kolaydr. Mesel, bu korku, memleketimiz kadar gen bir de
mokraside parti meselelerinin sebebiyet verdii amansz m
cadeleyi ve kylnn Demokrat Partiye olan derin sadakati
ni izah etmektedir, zira bu sadakat yalnz buday fiyatlar
nn tutulmas ile aklanamaz. Parti tekiltnn yeni yerle
tii memleketimizde her iki parti iin mevzubahis olan derin
particilik hisleri yalnz maddi menfaatlara atfetmek realite
den uzak bir grtr. Bizde tezahr eden particilii ksmen
de Trk halknn partiyi, asrlarca basks altnda yaad
tahakkme kar bir kalkan olarak kullanmas eklinde izah
etmemiz lzmdr. Fakat bize has olan unsur udur ki, btn
bu tezahrlere ramen hkmetin "istibdat" politikasn ten

315
kit eden dier partilerin iktidara getikleri anda ayni hare
ketlerde bulunmayacaklar hi bir surette temin edilemez.
yle ise dier demokrasilerde iktidarn icraatn tahdid
eden nedir? Bunun tarihi bir zaviyeden izah o kadar da zor
deildir. XVII. asrda ngilterede hkmdarn mutlakiyetini
tahdide kalkanlar yalnz korkudan hareket etmemilerdi,
onlar harekete sevkedenler arasnda mspet bir inan mev
cuttu. Mutlakiyete itiraz edenler pek eski bir gelenei olan
ve Avrupa tarihinin en karanlk gnlerinde bile bir iz brak
m olan bir tabi haklar nazariyesinden hareket ediyorlard.
Felsefi veya din eklinden maada, bu inan, Avrupada bir
takm gelenekler eklinde yayordu. te hkmdarn bu ge
leneklere kar geldii kanaati onla kar tevcih edilen hare
ketin geni bir ktle iinde reva bulmasna sebep olmutur.
Ksaca, Avrupada insan haklarnn bir nazariye olarak kal
mayp cemiyetin derin inanlarna tekabl ettiini gsteren,
iptida dahi olsa, bir mekanizma, ezelden beri mevcuttu.
Bunlarn en pozitiflerinden biri, muhtelif istihalelerden ge
ip ngiliz kaza sisteminin esasn tekil eden ve teri haya
ta ayn derecede tesir etmi olan "The rule of Law" veya "Ka
nunun Hkimiyeti" mefhumudur.
"Kanunun hkimiyeti" nedir? Ksa bir ifade ile baz insan
haklarnn iradesi stnde olduu fikridir. Bundan, yalnz
mevcut kanuni haklara riayet kastedilmez. Anglo-Sakson de
mokrasilerinde kanun hakimiyeti "fanilerin stnde dolaan
ezeli bir mevcudiyet" (an omnipresence brooding in the sky)
eklini alr. Vatanda bir kanun havas iinde byr ve geli
ir. XIII. asrda bile kanuni muamelenin ve amme intizam
nn "dnyann ve kinatn kanun ve nizamlann aksettirdi
i" fikrine rastlamak mmkndr. Bunun iindir ki, ngilte
rede, orta zamanlarda bile mehur hukuku Bracton "Kraln
hkimiyeti hibir ahsa tbi olmamakla beraber Allahn ve

3l6
kanunun hakimiyeti altnda tecelli eder diyebilmitir. Ve
gene bunun iindir ki XVII. asnn ortalarnda teesss eden
ngiliz parlamento hakimiyetine ramen ve ngiltere'de tam
manasiyle bir anayasa mahkemesi mevcut olmad halde
parlamentodan geecei hibir zaman akla gelmeyecek ka
nunlar vardr.
Bizde ise byle bir nazariye veya tatbikat ne Osmanl
devleti zamannda gelmi ne de sonra, insanlar youran de
rin bir inan eklinde teesss edebilmitir. Avrupa hayatna,
grlerine ve siyasi sistemlerine intibak edemeyiimizin ba
nda bu eksiimiz gze arpar. Kanun hakimiyeti mefhumu
nun derin esaslarn anlamadmz iindir ki gayretlerimizi
kusursuz bir adalet mekanizmasna tevcih etmekle cemiyet
te baz normlar tesis edebileceimize inanmzdr. nsan
haklan mefhumunu mezcetmemi olan bir cemiyet hibir za
man svire meden hukukunun tercmesini bm esinde
mezcedemez. nsan haklarnn daha incelmi ve tekml et
mi bir ekli olan siyas ve sosyal nezaketin mevcut olmad
bir cemiyette ne gibi ihtilflarn zuhur ettiini tekrar etmeye
ihtiya yoktur. Bunun bariz misallerini hergn grmekteyiz.
Gene una iaret etmek lzmdr ki Avrupa'da ve Ameri
ka'da mevcut ve zahiren tamamiyle mihaniki bir mahiyeti
haiz olan baz idare aletleri, kuvvetlerini felsef esaslara
medyundurlar. Bunun en bariz misali olarak Amerika ana
yasa mahkemesini ele alabiliriz. Anayasa mahkemesi ancak
ciddiye alnan bir anayasa ile kabili teliftir, anayasann cid
diye alnmas ise bu vesikann baz ezel hakikatlara dayan
d inancndan doar. te Amerikan anayasasnda dei
mez insan haklarna yaplan atflar ve Amerikan kltrnde
bunlann yer alm olmas, pratikte bu vesikann byk bir
kuvvete sahip olmasn salamtr. Buna karlk Trkiye'
de ayn esaslar iinde bir anayasa mahkemesi tasavvur ede

317
meyiz, zira anayasann tefsirini yapacak olan hkimler insa
nn insan olarak kudsiyetine inanmak ve bu inanlarnda ta-
mamiyle deiik gelenekler iinde yetimi bir Millet Meclisi
ile arpmak mecburiyetinde kalacaklardr. Dikkat edilirse
burada mevzubahis olan u veya bu parti deil, hangi parti
iktidarda olursa olsun Millet Meclisinin kendisidir. Bu ba
kmdan bugn Trkiye'de bir anayasa mahkemesinden bah
setmek mevcut ihtilflar artrmaya almaktan baka bir
ey deildir. Umumiyetle insan haklan fikri memleketimizde
cemiyetin kk salm bir itikad olarak yerlemedike teri
mekanizmadan ok daha iyi bir ekilde almasn istemek
hayalperestliktir. Klan ve devlet fikrinin bu kadar uzun bir
sre boyunca hakim olduu bir cemiyette elbette ki bu, kolay
bir i olmayacaktr. Derin bir inan temelinden hareket et
mediimiz halde kanuna ve anayasaya bugn bile gsterilen
hrmet ayan takdirdir. Bu meseleye memleketimizin hali
hazrda ald istikamet bakmndan bakarsak baz tahmin
lerde bulunmak da mmkndr. Modem Trkiye'de byk
bir gayret sarfedilerek ihdas edilen devlet nizamnn kuvve
tini ilelebet politik mrebbiye vazifesini gren bir tip sekin
nderden alaca tasavvur edilemez. Cumhuriyetin ve mo
dern Trkiyenin temellerini atan aydnlarn bilhassa bu ba
kmdan istisna bir aydn tipi olduklarn unutmamak lzm
dr. nklplarmz memleketteki derin sosyal gdlerin ye
titirdikleri bir aydn tipi deildirler. Demokratik idare ekli
gelitike ve geni ktlelerin memleketteki tesiri arttka,
geni ktleler tarafndan bugn tarada tatbik edilen kymet
lleri yalnz tara cemiyetinde deil devlet mekanizmasn
da ve bilhassa terii organda da kendini gsterecektir. Bu
bakmdan nmzdeki yllarda eski "elite" ile yeni "elite
arasnda, ehir aydnlar ile memlekette hakikaten benim
senmi olan kymetlerin tatbikine kalkacak olan geni ktle-

318
lerin temsilcileri arasndaki ihtilflarn artaca muhtemel
dir. Memleketimizde halen mevcut fikir ve kymet buhran
nn politik ehemmiyeti ite bu noktada toplanmaktadr.
_
___ A

Devrimizde Am m e Felsefesi *

insan, milletlerin efkr umumiyesi zerine


dndke hayretler iinde kalyor. En sh
hatli fikirler bile (bu muhitte) altst oluyor.
Saint Just

Devrimizin karakteristik unsurlarndan bir tanesi ktle


hareketlerine atfedilen ehemmiyettir. Hakikaten de ktlenin
davran Avrupa dnrlerinin ancak son zamanlarda kar
latklar bir problem olmutur. Bunun izahn en basit bir
istatistikte bulmak mmkndr. Mesel ylebir vakada:
Bugnk Avrupa tarihinin balad VI. asrdan 1800 senesi
ne kadar Avrupann nfusu 180 milyona eriebilmiti, hl
buki 1800 senesi ile Birinci Cihan Harbinin balangc ara
sndaki senelerde, bir asr kadar ksa bir mddet zarfnda,
Avrupann nfusu 460 milyona ykselmitir. Bu kemm
ykselme cemiyet hayatnda beklenmedik bir keyfi deiik
lik vcuda getirmitir. Bunun tatbikattaki neticeleri bir hay
li mhim olmutur. Mesel temsil hkmet sistemi bu prob
lemin daha ortaya kmad bir anda olgunluk ana girmi

O Forum, cilt: 3, Say: 36, (15 Eyll 1955), ss. 12-13.

320
olduu iin, zamanmzda karlatmz ktle problemleri
bu sistemde kaale alnmam ve yeni artlar iinde ileyip i
lemeyecei bir problem haline gelmitir. Geri, XVIII. asnn
sonunda ve XIX. asnn balangcnda temellerinin mhim bir
ksm atlm olan temsil sistemin nazar esaslann kuran
lar, ktle probleminin ncs saylabilecek baz meselelerle
karlamlard. Fransz ihtilli esnasnda bile, halk hki
miyeti prensibinin tatbik edilmesinde hi de umulmayan zor
luklarla karlalm olmas Fransz ihtillcilerinin bazlar
nn fikirlerini deitirmelerine sebep olmutu. Ktlelerin si
yas hayata itiraklerinden kan problemlere kar gsteri
len karakteristik akslamel ise halkn itirak nisbetini u
veya bu ekilde azaltmaya matuf projeler halinde ortaya k
mtr. Halkn "en mhim" unsurlarnn temsilini temin et
mi olan ve Fransz htillinin son devrelerine rastlayan
"Directoire" anayasas byle bir dncenin mahsul idi. B
tn bunlara ramen, XIX. asr Avrupasnda liberal grleri
temsil edenler arasnda hkm sren umum kanaat, en m
him siyas problemin, temsil esas geniletmek olduu mer-
kezindeydi. Buna mmasil olarak siyas bir problemin z
mnde halkn reyine mracaatla en iyi neticelere varlabile
cei fikri demokratik inancn bir umdesi halini almt. XX.
asr ise byle bir inancn doruluu hakknda phelerin be
lirmeye balad bir asr olarak karmza kmtr. Bir ta
raftan Hitler tipindeki demagoglar halkn bir "kadn ahsiye
tine" sahip olduunu ve hatta vazifesinin halka "doru yolu"
gstermek olduunu iddia ederken, dier taraftan halk kt
lelerinin hareket tarz, bu "sinik" grn hi olmazsa haki
katin mhijn bir cephesini aydnlatt ve temsil messesesi-
nin esasnda baz zaaflar ihtiva ettii fikrinin reva bulmas
na sebebiyet vermitir. Binaenaleyh insan davrann ara
trmak, ktlenin hareket tarznn esaslarn kefetmek, izah

321
etmek, ve bu tip meselelere bir deva bulmak devrimizde g
nn meselesi halini almtr. Bahusus ki karlalan glk
lerin demokrasinin esas kymeti meselesi ile ilgili olduu ba
rizdi. Bilhassa temsil sistemin ve demokrasinin en mmtaz
mmessilleri saylan devletlerde, halkn oyuna kar geleme-
mekten dolay ilenen byk siyas gaflar endie verici ol
mutur: Mesel, Birinci Dnya Harbinin mttefikler tara
fndan kazanlmasnda harbin mukaddes bir gaye olduuna
halk inandrmann byk bir pay olmutu. Topyekn har
bin icadiyle geni halk tabakalarnn harbe itirak ettirilme
leri, mttefiklerin bir an evvel muvaffak olmalarn temin et
miti. Fakat bu telkinin neticelerinden bir tanesi de harpten
sonra siyas bir ihtiya haline gelen Almanya ile ngiltere
arasndaki yaknlamann imknsz klnm olmasyd. Ef
kr umumiye Almanya ile bir yaklama kabul etmedii iin,
yeni yetien Alman neslinin mill heyecan kamlanm ve
bylece Hitlerin iktidara gemesini temin edecek bir zemin
hazrlanmt. Demokratik bir ananesi olan bir memlekette
byk halk ktlelerine tekiltl bir ekilde yaplan bu ilk
mracaat hi de beklenmedik neticeler vermi ve politikac
larn ellerini balamt. Demokratik ananeleri ngiltere ka
dar gelimi olan bir memlekette ktleye mracaat etme
mecburiyetinin yaratt zorluklara mukabil, daha zayf de
mokratik gelenekleri olan memleketlerde plebisit eklinde
yaplan halk yoklamalarnn neticeleri, halk oyu ile demok
rasi arasnda pek bir ba olmadn gsteriyordu. Bu mem
leketlerde ktlelerin siyas hayata itiraki ok daha elim ne
ticeler vermiti. te bu hadiseler XX. asr limlerini bu prob
lemi ele almaya sevketmitir. Bir kerre geni ktlelerin tem
sil sisteme itirkinin neden beklenmedik neticeler verdii
ni bulmak ve bu arada "ktle hareketi'nin esaslarn kefet
mek icabediyordu.

322
Son senelerde bu gibi aratrmalarn ortaya kard
izah tarzlarndan bir tanesi, ktlelerin, evvelce hkm sr
m olan elitelere nazaran, birtakm ahlk inanlardan
mahrum olduklar merkezindedir. Bu izah tarzna gre, kt
le, Avrupa medeniyetinin siyas sahada ncln yapm
ve hmanist kltrn iinde yorulmu olan Avrupa d
nrlerinin bir kl olarak inandklar bir hayat tarznda yal
nz kendi menfaatlerini alkadar eden ksmlar benimsemi,
hareketine mni olan hususlar devirmek istemitir. Oysaki,
Avrupa dnrlerinin hrriyet telkkisi, manialar defet
mek gibi primitif bir inantan ok daha ince ve birok kayd
ihtiraziyi ihtiva eden bir dnya grne dayanyordu. Orte-
* ga Y. Gasset 1930 senesinde nerettii "Ktlelerin syan"
adl eseriyle, kendisinden evvel Pareto, Sorel ve Durkheimin
bu esastan hareket eden fakat "siyaset uzmanlar na hitabe
den grlerini daha geni bir okuyucu kitlesine sunmaya
muvaffak olmutur. Ktlelerin hareket tarzn bu ekilde
izah eden edebiyat o zamandan bu yana bir sel halini alm
tr. En son rnei birka ay evvel sata arzedilen Walter
Lippmanm Amme Felsefesi ismindeki, eserinde grmek
mmkndr. Lippmann espri Amerikan dnrleri ara
snda son zamanlarda reva bulmaya balam olan bir fikr
temayln mahsl olarak stnde durulmay elzem kl
maktadr.
Walter Lippman, gayet kesin bir ifade ile devrimizin si
yas problemlerini tek bir hususa atfetmektedir: Ona gre
bu, ktle davrann hkim klan "tabi hukuk" inancnn
devrimizde kaybolmu olmasdr. Lippmana nazaran, insan
ln imdiye kadar geirdii merhalelerin hepsinde, bir "st
kanun'a kar bir sayg mevcuttu; devrimizde bu sayg artk
mevcut deildir ve yerine "Jakobin dnce" yani dorudan
doruya ktle isteinin ulvilii, kaim olmutur. te, ktlele

323
rin ahlki ve kltrel seviyesi dk ve istekleri hudutsuz
olduu iin, ktleye mracaat fikri, ahlk greneklere gre
hareket eden bir zmre tarafndan kurulan temsil sitemi al
tst etmitir. Buna ilveten eski ahlk kurallar aydnlar ta
rafndan da suale maruz brakld iin, fikr nderlii yapa
cak olanlar eski sistemin yerini alacak insicaml bir inan
sistemi kuramamlardr.
Lippmann tezi, devrimizdeki muhtelif siyas tekiltlan
ma usllerinin pek de parlak neticeler vermediine inanan
aydnlarn bedbinliinin ifadesi olmakla beraber bedbinlii
nin yersiz olmas ve eserindeki muhtelif noktalarn pek ikna
edici olmamas demokratik gelimelerin bize birok imknlar
saladna inananlar iin bilhassa mhimdir. Lippmann
tezinin en mhim noktas ve birka hafta evvel bir radyo ko
numasnda "London School of Economics" retim yelerin
den Profesr Oakeshottun zerinde durduu bir husus, insi
caml bir fikir sisteminin mevcudiyetinin demokrasi ile al
kal olup olmad meselesidir. Demokrasinin bir fikir siste
mine irca edilemeyeceini gren baz melliflerin bundan i
kyet etmeleri ve bu noktadan hareket ederek demokrasinin
felsef bir esas olmad iin lme mahkm olduu fikri ye
ni bir bulu deildir. Ancak bu fikre imdiye kadar daha ok
Avrupallarm eserlerinde rastlanyordu. Derin ahlk temel
lerden hareket eden Berdyaev gibi bir filozof bile demokrasi
ye kar bu itham tevcih etmekten kendini alamamtr. Oy
saki, Ashuda ise Profesr Oakeshottun tebarz ettirdii gibi
demokrasinin meyvelerini pek muhtemel olarak devlet hak
knda ileri srlen u veya bu grn demokrasinin yerle
tii memleketlerde, phe ile karlanm olmasna, bu sis
temlerin birer ncil olarak kabul edilmemi olmalarna med
yunuz. Sovyet Rusya ve Nazi Almanyas gibi muayyen bir
nazariyeyi, insan davrann yneltmek iin kullanan mem

324
leketlerin misalinden, bir ideoloji vahdetinin meydana geti
recei kt neticeleri karmak mmkndr.
Lippmann teklif ettii "Amme Felsefesi"nin ortaya
kard promlemler bundan ibaret deildir. Yazarn "tabi
hukuka atfettii ehemmiyet, bu gelenein hakik mahiyeti
nin tesbiti meselesini ortaya karmaktadr. Zira "tabi hu
kuksan en eski devirlerden beri bahsedilmekle beraber, bu
tabirin muhtelif devirlerde cari inanlar iin kullanlm olan
bir isimden ibaret olmas muhtemeldir. Zira bu mefhum, l
h devletin mevcudiyetini ispat etmek iin kullanld gibi,
St. Thomas dAquin gibi bir ahs tarafndan esaret messe-
sesini tabi bir hadise olarak gstermek iin istimal edilmi
tir. Hakikat udur ki, "tabi hukuk" remzi altnda toplanan
mterek unsurlara ehemmiyet verilmi olmakla beraber bu
semboln muhtelif devirlerde iaret ettii muhtelif mnalara
dikkat edilmemitir. Garbn inan sisteminde iyiye ve daha
yksek kymetlere doru bir ilerleme varsa bile bu ahlk
ilerlemenin takip ettii seyir hakkndaki malmat pek kttr.
Tabi hukuku bir istinat noktas olarak kullanmadan evvel,
Avrupa'nn ahlk gelimesinin tarihini yazmak ve bundan
sonra bu sahada elde edilecek neticeleri gzden geirmek ica-
bedecektir. Dier taraftan, Lippmann teklifine binaen bir
"tabi hukuk" sisteminin ihdas edilmesi ve bunun aydnlar
vastasiyle cemiyete yerletirilmesi esas probleme, ktleler
meselesine, dokunmamaktadr. Zira, aslnda mhim olan ve
aydnlanmas gereken mesele, "tabi hukuk kurallarnn ne
den itibardan dt meselesidir. Bu olayn hakik izahnn
u merkezde olmas pek muhtemeldir: Tabi hukuk, ktlele
rin zuhuruna sebebiyet veren tarihi vetirenin harekete ge
mesinden evvel bir kymet ifade ediyor ve bir nevi muvazene
temin ediyordu; fakat bizzat ktlelerin ortaya k bu inan
manzumesinin ve bunlan tatbik edenlerin oynad rol ky

325
metten drmtr. Buna kendi tarihimizden bir misal ve
rebiliriz. Tarihi Hammer, XIX. arn balangcnda, ilmiyye
snfnn Osmanl camiasnda hkmdarn tahakkmne
kar bir fren olarak ifa ettii rolden sitayile bahsetmekte
dir. Ancak XIX. arn balarndan itibaren, bizde "tabi hu
kuk" kurallarna hrmet edilmesini temin eden "ilmiyye" s
nfnn deitiini, aydnlar miktarnn azaldn ve bir irti
ca unsuru haline geldiini gryoruz. te, ilmiyye snf da,
pek muhtemel olarak, deien, bir taraftan Avrupallaan ve
bir taraftan "avamlaan" bir cemiyetin ihtiyalarn karla
yamadndan dolay nderlik roln kaybetmitir. Burada,
Avrupada "tabi hukuk" ananesine bal olan snfta olduu
gibi tarih bir vetire karsnda eski usulleri tatbik etmekten
yeni artlara intibak edememekten ve inkiaflar orijinal
usullerle karlayamamaktan doan bir zaaf mevcuttur.
Hlsa, ktlelerin ortaya k ile cemiyette kemyi oldu
u kadar keyfi bir deiikliin husule geldiini ve eski inan
larn bu keyf deiiklii karlayamadklar iin ortadan
kaybolduklarn unutmamalyz. Yeni ktle cemiyetinin
problemlerinin halli ancak yeni usullerin tatbiki ile mmkn
olacaktr. Bunlardan en mhimi hi phesiz ki "ktle ada
mna" bir ahsiyet temin etmek meselesidir. Ancak bu ahsi
yet temin edildii takdirde ktle adam ktleden syrlp bir
ahs olarak yaayabilecektir. Modern cemiyetin iindeki
kuvvetlerin ekserisi, ahs temaslar ortadan kaldrd ve
bunlarn yerine insan birtakm muazzam messeseler ile
babaa brakt iin, modern adam kendini aciz telkki et
mektedir. XX. asr ktlelerini ktle halinde hareket etmeye
sevkeden unsurlardan bir tanesi ktisad refahn temini ile
alkal ise de, hareketlerinin en mhim saiklerinden bir ta
nesi de, insanlk imtiyazlarndan bir tanesi olan etrafndaki
dnyaya tesir edebilme imknnn elinden alnm olmasdr.

326
Demokratik sistemin belki felsefi esaslara dayanmayan, fa
kat herhalde ampirik psikolojik bir hakikate istinat eden ta
raflarndan ve ktle probleminin hallinde kullanlacak un
surlardan bir tanesi, ahslara kendi mukadderatlarn sa
lama imknlarn temin etmi olmasdr. te ktle iindeki
ahslara bir ahsiyet temin etmek iin bu unsurdan bugne
kadar kfi derecede istifade edilmemitir. Ancak son seneler
de demokrasinin temin ettii bu kolaylklardan istifadeye gi
dilmitir. Plralizm fikri byle bir dncenin mahsuldr,
mahall idareye ahsn itirakini mmkn klmak gene ayn
esaslara dayanmaktadr.
Derneklerin demokratik bir eitim vastas olarak kulla
nlmas gene ayni tipte bir dncenin mahsuldr. Daha
evvel de Forum'da tebarz ettirdiimiz zere ktle problemi
nin halli yolunda en mhim metodlardan bir tanesi dernek
zihniyetini gelitirmek ve kk gruplarda insicaml bir e
kilde alabilecek, kooperasyon mefhumu zerine kurulmu
yeni bir ahsiyetiliin esaslarn gelitirmek olacaktr. Ar
kadamz Aydn Yaln, "Aydnlarn Ferdiyetilii" ad altn
da, daha evvel Forum'da yazd bir yazda, demokratik bir
cemiyet nizamnda hakik ferdiyetiliin karakteristiklerini
bu zaviyeden tahlil etmiti.

327
Yeni Bir topya *

Bat medeniyeti tarihinde insanlarn toplu halde yaa


malarndan doan problemleri halletmeye alm olanlarn
says pek oktur. Cemiyet iinde rastlanan aksaklklar za
man zaman tahamml edilmez bir raddeye geldike bunlara
bir hal aresi bulunabileceine inanmak ve bu dertleri orta
dan kaldracak ideal sistemler teklif etmek, Bat siyasi dav
rannn zelliklerinden biri olmutur. Bunun iindir ki
Batnn siyasi fikirler tarihi, cemiyetteki aksaklklar orta
dan kaldracaklarn iddia eden bir devalar manzumesi, bir
topyalar silsilesi manzarasn gsterir.
Yunan sitesinin ekil deitirmesiyle peyda olan kark
lklara bir nihayet vermek isteyen, Yunan sitesinin dondu
rulmasn temin edecek ideal sistemi ortaya atan, Efltun-
dan, modern cemiyetin ktisad ve dier her trl zorluu

(*) Forum, Cilt: 5, Say: 51, (1 Mays 1956), ss. 9-11.

328
bertaraf edeceini iddia eden Marxa, kadar byk siyas d
ncelerin hepsi, cemiyet hayatnda, sarslmaz bir dzeni te
min edeceklerini inandklar hal areleri teklif etmilerdir.
Umumiyetle bu hal areleri, ortaya atlm olduklar devirde,
hakikaten cari olan baz vakalar zerinde kurulmulardr.
Bu bakmdan, mevcut problemleri halletmek yolunda za
manla geni bir kabule mazhar olurlar ve ortaya kmalarna
sebep olan dertlerin izalesinde messir olurlar. Ancak bu gi
bi kull hal arelerinin de eksik bir taraf vardr: o da kalp
lama temaylleri yani zamanla deien artlara uymamala
r ve eski hviyetlerini muhafaza etmeleridir. Bir yazarn ta
biriyle, topya eklinden deoloji ekline gemeleridir. Gerek
bu hal arelerinin kalplama temayl, gerekse bunlar tek
lif etmi olan dnlerin dnyay objektif olarak grmeme
leri vakas ancak XX. asrda lm bir ekilde tetkik edilmeye
balanm ve bu gayretler de birka yl nce bilim sosyolojisi
ismi verilen bilim daln meydana getirmitir. Fakat, hadise
leri nisbeten dahi olsa daha objektif bir ekilde tahlil etmeye
yarayan bu usulden, maalesef Bat alemi tam manasile fay
dalanamamtr. Kald ki objektif olmann en yksek zirvesi
ne eritiklerine inanan Marksist bilginler tabiatile bu meto
da hi ehemmiyet vermemilerdir. Hele siyas davrana bu
yeni bilim dal hi messir olmamtr. Btn dnyada en
derin dnen siyaset adamlar bile (Gandi gibi yeni bir g
r ortaya atan bir-iki istisna hari) kalplam, kullanlma
s kolay baz dnce tarzlarn esas ittihaz etmeyi tercih et
milerdir. Tarih aknn gittike hz bulduu devrimizde, ce
miyetlerin eskisine nazaran her gn artan bir suretle dei
tii anda, hal uzun zaman nce ortaya km olan topya
lar rehber olarak kullanlmaktadr. Bu topyalar klsik li
beralizm veya Marksizm'den mlhem olmak zere iki geni
gruba ayrabiliriz.

329
Her iki gr de asgar bir asr nce vazedildikleri iin, o
zamandan beri bir hayli deimi olan dnya artlarn kaale
almaktan acizdirler. Birok hadiseleri tefsir etmekte aciz
kaldklar iin de, bu iki esas grn cevaplandramad
cemiyet meseleleri mtemadiyen artmaktadr. Hi phesiz
ki bu teorilerde de tecric bir gelime olmu ve modem art
lara uydurulmaya allmlardr, fakat sosyalizm ve klsik
liberalizm, deiik ekillerde bile, bize ok uzak olan bir ale
min izlerini tamaktadrlar.
Bir taraftan Marksizm, insanlara mahsus baz insiyaki
hareket tarzlarna ehemmiyet vermedii iin, bu insiyaklarla
ilgili meseleleri "taktik" bal altnda mlhaza etmi, as
lnda bu gibi "kullanc" bir metodla bile insan topluluklarna
tam manasile hkim olunamayacan idrak edememitir.
Neticede bu sisteme dayanarak meydana getirilen messese
erevesi ancak prensip tavizleri verilmek suretile yaatla-
bilmi ve Marksizmin tatbik edildii Sovyet Rusyada dahi
Stalin sonras inflaki ve esir kamplarndaki mukavemet ha
reketleri nlenememitir.
Keza, klsik liberalizm, aslnda dar bir zmrenin cemiyet
grlerini ifade ettii iin, modern cemiyetin iindeki hadi
seleri izah ve halletmeye kfi gelmemitir. Klsik liberaliz
min bu dilemnasn iktisat alannda en bariz bir ifadesini,
ngiliz iktisats Keynesin ittihaz etmek mecburiyetinde
kald hareket hattnda grmek mmkndr. Keynes, mo
dern Bat cemiyetinin ktisad problemlerinin en mhimi
olan konjonktr hareketleri zerine eildii zaman, gayesi,
klsik liberal gr ve tutumu deitirmeden bu krizleri or
tadan kaldracak bir are bulmakt. Zamanla Keynesin d
ncesi bir nevi paradoks manzaras arzetmeye balad zira,
bu iktisat, liberal ekonomik sistemin kurtarlmas iin, kla
sik liberal iktisat teorisinin reddettii plnlama ve kontrol

330
gibi baz usullere mracaat edilmesi lzumunu kabul etmek
mecburiyetinde kald.
Siyaset alannda buna benzer muvaffakiyetsizlikler bul
mak zor deildir. Almanyann Birinci Dnya Harbinden
sonraki siyas gelimesi, klsik siyas liberalizmin hi de um
mad ve cevabn veremedii baz hadiselerle kar karya
kalabileceini ve bu artlar altnda kolayca malbiyete, u-
ratlabileceini gstermitir.
Szn ksas, bugn dnyada insanlarn ekseriyetinin
hareket hattn tayin etmekte rehber olarak kullanlan g
rlerin her ikisi de devrimizdeki baz mhim gelimeleri
kaale alamadklar iin gerek iinde yaadmz dnyay an
lamaya gerekse bir hareket hatt tayin etmekte kifayetsiz
dirler.
Bu kifayetsizliin esas nedir?
Birok emareler, bunun, "ktle davran" ismini verdii
miz bir yeni davran tarznn mstakil bir unsur olarak tet
kik edilmemi olmasndan, ktle davrannn mevcut teori
lerde kaale alnmam olmasndan, ileri geldiini iaret et
mektedir.
Modern dnyada, endstrileme hareketi ve nfus kesa
fetinin art ananev cemiyet erevelerinin erimi olmas,
karmza yeni bir adam, ktle adamn, karmtr. Bu ye
ni tip, eskiden daha az seyyal cemiyetlerde, aile, kabile, ce
maat gibi birliklerin ahs iin temin etmi olduklar gven
lik ve balanma imknlarndan mahrumdur. Ktle adam,
evelce kendisine bir gven hissi veren sosyal erevenin yeri
ni tutacak bir teekkl arad zaman kendisini bir fert ola
rak deil fakat ktlenin bir unsuru olarak kabul eden, sendi
ka veya siyas parti gibi teekkllerle karlamaktadr. ah
siyetini bylece kaybeden ferdin derun huzursuzluu ve dai
ma bir atom olarak hareket etmek mecburiyetinde olduu

331
kefi, onu, eski sosyal erevenin verdii gvenlik hissini
baka bir yerde aramaya sevketmektedir. Ktle adam byle-
ce sahte cana yaknl ile kendisine hitabeden demagoglara,
ve his ve insiyak zerinde kurulmu kan ve toprak gibi s
cakln hissettii, sembollere dayanan faizm gibi rejimle
re, kolayca esir olmaktadr.
Alman siyas liberalizminin muvaffakiyetsizlii, ktle
adamndaki bu balama ihtiyacn karlayamam olmas
eklinde izah edilmelidir. Keza, Keynesin geirdii tecrbe,
klsik ekonominin mhim bir zaafnn ktisad davrann
tahlilinde fertten daha geni birimlere yer vermediinden
ileri geldiini gstermitir. Nihayet, bugn, Bat devletlerin
de, ktle hareketlerinin bizatihi bir problem olarak ele aln
mam olmasndan doan zorluklara rastlamak kolaydr.
Birok Bat memleketlerinde bir hayli byk mill servet ka-
yplarile neticelenen mtemadi grevler bu belirtilerden birini
tekil eder. Bu sahada yaplan aratrmalar cret ihtilflar
nn yalnz bir madd refah temini ile ilgili olmadn ve ii
lerin cret zerindeki srarlarnn iinde bulunduklar ii
ktlesinin yeknesaklndan kendilerini syrma gayreti ek
linde tefsir edilmesi lzm geldiini gstermitir. Kald ki
Bat sendikalarnda sendika liderlerinin emirlerinin dinlen
medii ve iilerin ou zaman liderlerin taktik bakmndan
mahzurlu grdkleri grevleri tasdik ettirmeye muvaffak ol
duklar bir vakadr.
Sovyet Rusyada dahi, rejimin erevesine smayan bu
kabil ktle hareketlerine rastlamak mmkndr. Son za
manlar, Tiflis gibi otuz senedir diktatrln basks altnda
yaam olan bir ehirden kan patlak, ktle hareketlerinin
en gayri msait artlar altnda bile ortaya kabileceklerini
gsterir. Sovyet genliinin, anti-Marksist iln edildii halde
bir trl nne geilemeyen, caz merak ve kendine mahsus

332
"bop-stiFlii, buna benzer hareketlerin dier bir belirtisidir.
Bu bakmdan nazar dikkatimizi ekmesi gereken bir ha
dise de, ktleye dayandn iddia eden ve ktle hareketleri
ne doktrinlerinde yer veren Marksizmin bile bu hareketlerin
ne zaman ortaya kacaklarn ve ne ekilde cereyan edecek
lerini kestirememi olmasdr. Rusyadaki 1905 ihtilli, Rus
komnistlerinin hi de beklemedikleri bir anda husule gel
mitir. Keza 1917de mahall sovyetlerin teekklndeki in
siyaki faktrlerin pay umumiyetle tahmin edildiinden ok
fazladr.
Btn bunlardan u belli bal neticeleri karabiliriz:
Modern ktle, karakteristik bir hareket tarz gsteren haki
k bir birimdir, bir fiksiyon, mcerret bir mefhum deildir,
ktle hareketleri rejimlerle mukayyet deildirler ve rejimler
ve ideolojilerst bir mahiyet tarlar. Bundan dolay ktle
davrann en mhim bir unsur olarak kendi bnyesine
mezcedemeyen bir topya, bir siyas sistem, eksik bir sistem
dir.
Modem demokrasinin halletmesi gereken meselelerden
biri de ktle adamn ktle adam olarak hareket etmekten
kurtarmak, ona ahsiyetini iade etmektir. Bu husus eski ce
miyet erevelerinin yeniden ve suni olarak kurulmasile te
min edilemez zira bizzat byk ktlelerin teekkl vetires
bu erevenin erimesine sebep olmutur. Bu gibi yeni bir
topyann tesisi hi phesiz ki son derece zordur fakat s
tnde uzun zaman dnlmesi gereken bu problemin bir
hal aresinin ferdin cemiyetteki itirak payn artrmak oldu
una phe yoktur. Ktle adamnn iinde yaad cemiyete
ve kymetlerine kar isyan etmemesi iin bu cemiyette bir
tesir pay olduunu grmesi lzmdr. Bu boluu karla
mak zere ktle kompleksleri iinde yaayan bir insana bir
ka senede bir oy sandnn bana gelip oyunu kullanmak

333
frsatn vermek, alktan lmekte olan bir adama simidin
stndeki susam teklif etmeye benzer. Ferdi, iinde yaad
cemiyetin kk birimlerinden itibaren byklerine doru
itirak ettirmek elzemdir. Gene, servet kaynaklarnn herke
sin ayn derecede nimetler temin etmesini salamak, ktlele
ri istikrarl bir cemiyetin salam temeli haline getirmenin en
mhim yollarndan biridir.
Yukardaki mlhazalar yalnz endstrilemi Bat
memleketleri iin cari deildir. Ortadouda da, biroklarnn
farkna varmadklar halde, ktle hareketinin hakim olmaya
balad bir durum hasl olmaktadr. Bilhassa Trkiyede
son otuz sene iinde ananev cemiyet ereveleri eridii gibi
birka seneden beri ziraat sahasnda vuku bulan gelimeler
ve endstrileme hareketleri bu erimeyi hzlandrm ve ok
partili rejime gei, ktleleri bir kuvvet unsuru olarak sah
neye karmtr.
Memleketimizdeki bir ksm aydnlarn Bat demokrasisi
nin daima ardndan komamzdan ikyet ettikleri bu anda
bile demokratik hayatn teori ve pratiine yenilikler getire
bilme frsat daha elimizden kamamtr. Btn problemi
miz, Bat demokrasilerinin kalplam eklinin ksr bir tak
lidi ile iktifa etmeyip, ktle davran problemini ciddiye ala
rak buna samim hal areleri aramaktan ibarettir. Bu ekil
de yalnz Ortadou memleketleri iin deil, hatta belki de
Batya bile demokratik hayat yolunda bir ey retmi ol
mak erefini kazanrz.

334
Trkiyede O rta Snflarn Devri *

Olduka yaygn bir "klie" ye gre, Osmanl mparatorlu


umun sosyal bnyesinin zelliklerinden biri de Batann orta
tabakasna tekabl eden bir snfn eksikliidir. Bat mellif
lerinin ortaya attklar, fakat bizde de benimsenen bu teze
gre, Osmanl Trkleri, cengverlik ve devlet idaresile ilgili
ilerden bakalarn faaliyet sahas olarak kendilerine lyk
grmedikleri iin, enerjilerini ticaret ve sanayinin gelitiril-,
meine sarfetmemiler ve bylece Batda orta snflarn mey
dana gelmesinde pek byk bir rol oynam olan tccar tipi,
Mslman -Trk ahalisi arasnda tam manasiyle teekkl
edememitir. Bu inanca gre, Osmanl mparatorluumda
tccar daha ziyade Hristiyan ve Musev ekalliyetlerine has
bir tiptir. Bylece, gayr mslim tebann ticar ve sina faali
yetleri inhisar altnda bulundurduu fikri, Osmanl mpara-

O Forum , Cilt: 6, Say: 69, (1 ubat 1957), ss. 11-12

335
torluu tarihinin her devresi iin varit bir vaka haline geti
rilmek istenmitir. M odem Trkiye'nin gelimesinin bir cep
hesi gerek sina gerekse ticar birtakm messeselerin, ecne
bilerin, ecnebi uyruklu ekalliyet mensuplarnn, veya doru
dan doruya ekalliyet mensuplarnn elinden kmas ve
Trklere gemesile alakal olduundan yakn tarihimizdeki
gelimelerin zihnimizde brakt umum intiba, byle bir te
zi daha da ikna edici hale getirmeye msaittir. Baka bir ifa
de ile, son yz sene iinde, Trklerde bir orta tabaka olmad
teorisini gerek kendimize gerekse bakalarna kabul etti
rebilecek bir psikolojik iklim Trkiye'de hakim olmutur. As
lnda ise mesele ok daha karktr ve hl tarihinin ve sos-
yoloun neterini beklemektedir. imdilik u kadarn syle
yebiliriz: Osmanl mparatorluumda, XVIII. asrda ve XIX.
asrn ilk senelerinde ticaret ve sanayi ile megul olan orta
halli bir Trk-slam grubunun mevcudiyetine iaret eden
emareler mevcuttur. Belki de, gerek i, gerekse d tesirlere
kar Osmanl mparatorluunun, tarihileri hayrete dr
m olan mukavemet kudretini pek az bilinen bu orta taba
kaya medyunuz. Zira, Osmanl mparatorluumun inkiraz
temposunun abuklamas bu orta tabakann ortadan kalk-
masile balar. Bu da XIX. asnn ilk yansna rastlayan bir h
disedir. 1830'larda, muhtelif Avrupa devletlerinden ve bil
hassa ngiltere'den ithal edilen mallann Trkiyeye daha ko
layca giriini temin etmek maksadile yaplan ticar anlama
lar ve Trk mallannn korunmam olmalan neticesinde, bu
snf o zamana kadar ayakta tutmu olan imknlarn Avru
palIlarn ellerine getiini gryoruz. Osmanl mparatorlu
u orta tabakasnn ksa bir zaman iinde yok olmasna sebe
biyet veren bu gelimeleri en iyi canlandrm olan yazarlar
dan biri de Ziya Paa'dr. Ziya Paa, Hrriyet gazetesine
yazm olduu bir makalede 1830'larda Galata ve Beyolu'-

336
nun hl geni apta Osmanl ticarethanelerile igal edidii-
ni ve fakat o zamandan 1860 senelerine kadar bunlarn
"Rum larn eline gemi olduundan ac ac dert yanarak bu
durumun sebeplerini tahlil etmi ve bu tahlili esnasnda
Trk esnafnn ortadan kalkmasna sebep olan tarihi vetire
yi gayet ak bir ekilde anlatmtr. Ziya Paa'ya gre hdi
se yle cereyan etmitir. Ticaretin AvrupalIlarn eline ge
mesi bu meslee olan rabeti azaltmtr, neticede tccarlar
evltlarn ktip olarak yetitirmeye almlardr. Birden
bire artan ktebamn hi olmazsa bir ksmna i temin ede
bilmek kaygusuyla devlet memur kadrolarn geniletmitir;
fakat bu yeni imknlarn temini vergilerin artrlmas paha
sna olmutur. imdi kylye, eskisine nazaran daha ar
klfetler yklenmektedir. Bu klfetler ziraat elverisiz bir
hale getirdiinden kyl mahsul ekmemi ve devletin en b
yk gelir menba gittike kurumutur. Nihayet devlet haric
istikrazlara bavurmaya mecbur oluyor. Bu arada orta sn
fn inkiraz devam etmektedir. Ziya Paaya gre, stanbullu
orta snf, "babadan kalma gm divitlerini" satmakla g
bel mukavemet etmise de ortadan kalkmaya yz tutmak
tadr. Osmanl orta tabakasnn kaybolmaya yz tuttuu bu
sralarda, imparatorluk, imdiye kadar misline rastlanmyan
muvaffakiyetsizliklere duar oluyor. Bir iki slahat ahsiye
tin abalamalarna ramen devlet ilerinden hi biri rastgit-
miyor. darecilerin o zamanki feryatlarn tetkik ederseniz
bunlar bir noktada toplanyor: iini bilir memur ktl, mu
tavasst elepan yokluu, orta tabaka eksiklii. Bundan dola
ydr ki devlet idare edilmez hale gelmekte ve kemeke her-
gn artmaktadr. Osmanl mparatorluumu bu devirde her
eye ramen tamamile batmaktan kurtaran gelime, gene
orta tabaka meselesiyle ilgilidir. Bu da Tanzimat'n ilnn
dan sonra iyi -kt yeni bir orta tabakann teekkl etmi ol

337
masdr. Bu orta tabaka imdi bir acnr tabakadr.
Memur tabakasn tekil edenler, tccar ailelerinin te
reddisi mahsulleri, tccar olarak yetitirileceklerine ktip
olarak yetitirilen kalem efendileridir. te bu yeni memur
Tanzimat'n ilnndan sonra hakik bir ihtiyac karlamaya
balyor, ve asnn ortalarna doru, mlkiyenin de yetitirici
gayretleri sayesinde kendine eki dzen vermeye balayarak
gvenilir bir idare eleman haline geliyor. Ayn Babli me
muru, her ne kadar mill edebiyatmza kt taraflariyle in
tikal etmise de, bugn salam temeller zerinde oturmu
bulunan birok dar ve siyas messesenin kurulmasna yar
dm etmitir. Fakat teekkl halinde olan ve yava yava bir
nevi meslek gelenek edinen bu snf dahi uzun zaman tutu
namamtr. Trkiye'nin Birinci Dnya Harbi'ne itiraki ve
bu harbin ortaya kard iddetli enflsyon bu snf orta
dan kaldryor.
Deimez gelirli memur, hayat pahalln karlayama
d iin kendini sefaletten kurtarmak yolunu, bir daha aile
yadigr birka paray satmakta buluyor.
Refik Halit mtareke yllar srasnda bu snfn dt
sefaleti yle tasvir ediyor:

"lk uradm akrabam yle hatrlyordum: Kanlca krfezi stnde


ki kzlck ve fstk aalarna gml kocaman baheli bir evde oturur
lard; zannederim ki ayda bu eve onbe liradan fazla girmezdi fakat ne
eksikti ki... Bir kahvalt karrlard ilek reeline kadar mevcut. Deniz
de bir sandallar vard bununla kh bala, kh mehtaba karlar ve
haftada iki gece saz yaparlard... Dudaklar daima mtebessim ve gz
lerinin ii her zaman endiesiz yeni bir beste hazrlamak, oltalan te
mizlemek ve mutfakta mevsime gre en nefis ve seme yemekleri kotar
makla megul olan ev hanmlar... Bu cennetten bir para olan yemyeil
da srtnda ne emin, ne asude yayorlard... Halbuki nerede... U kii
kalmlard, kederli ba, hasta vcut, a..."

Harpten sonra ktisad hayatn bir dzene girmesiyle

338
Trkiye orta tabakasnda bu ikinci zlmeye de are bulun
maya allyor. Eski memur snfnn bir ksm Trkiye
Cumhuriyeti memur kadrolanna aktarlyor. Yeni teesss
eden devleti idarede orta tabaka memurlardan teekkl
edecektir. Bir taraftan ise, Osmanl memur tipinin en byk
noksanlan maiet problemlerinden doduu iin memurlann
artk bu gibi meselelerle uramamas teminat altna aln
yor. Modern Cumhuriyet Trkiyesini yaratma ii bu yeni
orta-memur tabakasna emanet ediliyor.
nklplar bu snfa dayandrm olmann rejimimiz ba
kmndan salam olduu avantajlar bugn kimse inkr
edemez. Cumhuriyetin ilnndan otuz ksur sene sonra ar
kaya baktmz zaman inklplarn Trkiyede yerlemesine
bu orta memur tabakasnn, kaymakamiyle, hocasile, m-
hendisile hkimile, en ok yardm etmi olduunu apak bir
ekilde grrz.
1950den beri memleketimizde giriilen nisb ktisad li
beralizm tecrbesi muhakkak ki bu orta tabaka tekili konu
sunda gayet msbet neticeler verebilirdi. ktisad politika bu
sahada mevcut memur tabakasnn ikinci bir orta halli taba
ka ile, yani vasat i adam tipile desteklenmesini salayabi
lirdi. Ancak netice bu olmad. Memleketi d pazarlara tama-
mile amann bir asr nce tam teekkll, ve enflasyon poli
tikasnn otuz be sene nce teekkl hlinde bulunan birer
orta snf ortadan kaldrdklar unutuldu yani ktisad politi
kann sosyal yapda baz mrim deimeler vcuda getirece
i dnlmedi. Aksine bir taraftan memur, enflasyon dola-
ysile tahamml edilmez yklere maruz braklrken, ve bu
suretle gerek istifa yoluyla gerekse memuriyete rabetin
azalmas dolaysile, memur kadrolar daralr ve yeni eleman
larn kalitesi derken, dier taraftan i hayatnda takip edi
len prensipler mtevazi i adamn yaratacana tek bir

339
"vurgun "la zenginlemeye alan ticar avantryeyi yarat
mtr. Bu vetire halen devam etmektedir.
Orta snflann Bat cemiyeti iinde olduu kadar Batl
lama yolunda olan bizim cemiyetimizde de ne kadar mhim
bir rol oynadklarna iaret etmeye ihtiya yoktur. Memleke
tin Batllama yolundaki faaliyetlerinde olduu gibi gnlk
ilerimizin grlmesinde de ne dereceye kadar memur snf
na dayandmz misllerle gstermek kolaydr. Tarih mi
sller ise Trkiyede orta tabakalarn ortadan kalkmasile en
elim felketlerin elele gittiklerini gstermektedir.
Orta snflarn bugnk durumu bir tehlike iaretidir.
Memleketimizin beks iin hayat ehemmiyeti haiz bu zm
relerin ortadan kalkma vetiresini durdurmak zere en ksa
bir zamanda byle bir gelimeye sebebiyet vermi olan tutu
mun tekrar gzden geirilmesi gerektir.

340
N asl Bir Toplum stiyoruz? *

Ksa vdeli problemlerin zmnden fazla, uzun vadeli


gelimelere ehemmiyet veren bir gr asndan her cemiye
tin temelinde onu ayakta tutan bir ana ilkenin bulunduu
sylenebilir. Bu temel unsur ou zaman bir kltrn tefer-
ruatiyle rtlmtr, mahiyeti o toplumun inkrazndan son
ra anlalr. Mahdut bir tarih evresi iinde hdiseleri izah
etmekte belki de daha kullanl olan, klsik "gelime veya
Marksist tahlillere nisbetle "ilke" metodu bilhassa toplumun
tarihini kymetlendirmekte, ok daha derin ve aydnlatc ne
ticelere varlmasn salar. Osmanl mparatorluumu ele
alrsak bahis konusu ilkenin "gaza" prensibinde toplandn
syleyebiliriz. Trkiye Cumhuriyetimin kuruluu, byk
apta, "gazaya ynelmi, slm umdelerini yaymak prensibi
zerine tesir edilmi bir cemiyetin bu temel "norm"lannn

O Forum, Cilt: 13, Say: 163, (15 Ocak 1961), ss. 8-10.

341
deitirilmesiyle ilgilidir. Bundan, cumhuriyetin ferdin
inanlarna ilitiini kastedmiyorum: Cumhuriyet deylet ve
cemiyet faaliyetlerini yneldii istikameti deitirmitir. Bu
yn deiiklii zaten XIX. arn bandan beri derece derece
meydana gelmiti. Cumhuriyet, Tanzimattan beri hayatm
z yeni ve deiik llere uyarlamak iin giriilen teebbs
lerin neticesi ve olgun mahsulyd. Atatrkn genlie hi
tabesinde kimseden yardm beklemeden mukadderatn t
yin etmesi tavsiyesi ve bu tavsiyenin ifade ettii kuvvetli
"aktivist" (ahs iradenin yaratclna inanan) felsefe Sadk
Rifat Paann lyihalarnda (1838) ilk defa gze arpan ve
Osmanllann kendi kendilerini kalkndrmalar yolunda ya
plan bir telkin zincirinin en son halkasdr. Bu modernleti
rici zikri zincirin en mhim unsuru, Allahn kula bahettii
irade-i cz'iyye sayesinde ferdin birok ileri, kendi iradesini
kullanmakla halledebilecei, bu arada harpte muvaffakiye
tin ilh iradede ilgili olmad, binaenaleyh sava metotlar
nn slh edilmesi gerektii teziydi. Bu fikir Atatrk devrin
de M Trk, n, al, gven" d ile billrlamtr.
Cumhuriyetin ilnndan bu yana kprlerin altndan bir
hayli su akt. Demokrasi buhranlar, messeseleme krizleri,
siyasette baz "oyunun kaidelerinin kabul ettirilmesi yolun
daki mcadele bizi millete uratrd. Bu mcadelenin esa
s, gene Bat medeniyetinin esaslarndan birini tekil eden,
siyas vetireyi bir kontrole tbi tutma, onu insann ve halkn
ekseriyetinin iradesine gre yneltme gayretinin bir netice-
siydi. Fakat, tpk Osmanl medeniyetinde irade-i cziyeye
tannan sahann darl M gaza" ideolojisinin ancak bir para
sn tekil ettii gibi, modern dnyada insan iradesine veri
len kymet tek bana bir mna tamaz. Asl mhim olan bu
iradenin ne gibi bir toplumu elde etmek iin, hangi istika
metlere yneltileceidir.

342
Benimsediimiz Bat sistemlerinin bir ksmnda insan
iradesine verilen kymeti ekillendiren husus onun altnda
yatan bir temel ilkedir. Bu ilkeye "daha isteriz" ilkesi diyebi
liriz. Buna "materyalizm" ismini vermek, ekilsiz bir duygu
olarak yaayan bir istikamete haksz bir felsef meruiyet
balamak olur. Gr daha kesin bir ekilde ortaya kar
mak iin Amerikan ii lideri Samuel Gompersin sosyal fel
sefesini anlatan tek kelimeyi hatrlatmak kfidir: "More" ya
hut "Daha ver".
Bahis konusu ferdi istifade prensibi Bat Avrupa ticareti
nin, endstrisinin ilerlemesini mmkn klm, iktisadi ge
limenin dinamik unsurunu tekil etmitir. Her ne kadar Al
man sosyologu Max Weber sermaye terakmnn sermaye
lerini israf etmekten kendilerini men ve ahs zevklerden
mahrum eden Protestan zmrelerinde meydana geldiini
gstermise de, nemli nokta bu ahslarn gene sermayeyi
kendileri iin altrm olmalardr. Bu bakmdan Calvinist
zmrelerin sosyal ideallerinin dar bir hayrseverliin ere
vesini amad sylenebilir. Endividalist prensip gene h
km srmtr. XIX. asrda endividalizmi baz snrlar
iinde brakan din inanlarn da ortadan kalkmasiyle endi
vidalist prensip bildiimiz ftursuz liberalizmin esasn te
kil etmitir.
i de "daha isteriz" prensibini kabullendii andan itiba
ren, kapital sahibi ile iinin mcadelesinin tasviri, izah ve
bu mcadelede galip gelme arelerinin aranmas sosyal d
ncenin mihrak haline gelmitir. phesiz iinin ktisad
hasltn dil bir payn istemesi pek tabi idi. i mcadele
ye madur olarak girmiti. Fakat hakikat udur ki bir asr
sonra bir hayli messir sosyal silhlarla patronun karsna
kabilen ii, bu uzun mcadelenin nihayet noktasnda pat
ronun esas tutumunu tamamiyle benimsemitir. Onun de

343
ideolojisi "daha isteriz"den ibarettir. Her iki taraf Bat me
deniyetinin esas ilkesinin ender cephesini kabullenmi olma
dan tr bir kmaza girmitir. Durumun Batmn her tara
fnda ayn olduunu syleyemeyiz. Mesel skandinav mem
leketleri Bat medeniyetinin umum hatlan iinde kalmakla
beraber bir "cemiyeti" ideal takip edebilmilerdir. Bahis ko
nusu ettiim vahim kltrel buhrann en ileriye vard
memleket ise Amerika Birleik Devletleredir.
Amerika Birleik Devletlerinin tecrbesi, biroklarm
zn zannettiinin aksine, istihlk ve sosyal adalet problemle
rinin halledilmesiyle bir medeniyetin asla rahata kavuma
dn bariz bir ekilde gstermektedir. Hayat standardnn
yksekliine ramen, temel prensibi "daha isteriz", daha b
yk otomobil, daha ok elbise, daha ok elence isteriz olan
bu cemiyet mhim sarsntlar geirmektedir. Anlalan, ah
s arzularn tatmini noktasndan hareket eden bir grubun
hayatiyeti muayyen bir noktadan sonra yavalyor. Cemiyet
ideali yeni bir frijider almann imknlarn temin etmekten
ibaret olan bir toplumun stne ar bir atalet kyor. Bu
artlar altnda, mesel insanlar haraca kesmek bir geim
vastas deil, derin bir ruh boluu, bir sknty gidermeye
yardm eden bir elence haline geliyor. Amerikan ahalisinin
ekseriyetinde Amerikan sosyologlarnn tehis ettikleri ka
ytszln tamamen zararl olduu sylenemez. XX. asnn
bandan beri insanlarn heyecanlarndan faydalanarak on
lar inim inim inletmi olan ideologlar daha unutmu dei
liz. Fakat durumun ktl, Amerikann, kendi bnyesin
deki hastalklar bu artlar iinde slh etmekte son derece
zorluk ekmesinden ileri gelmektedir. Gittike artan ocuk
sululuunu ve cinayetleri ikinci derecede meseleler addet-
sek bile, Amerikan cemiyetinin modernlemesi ile ilgili prob
lemler ikinci derecede meseleler deildir. Amerikada mo

344
dern bir ktle cemiyetinde lzm olan idari kontrol, sosyal
hizmet, eitim, ehircilik, hfzsshha konularndan hibirin
de lzm olan geni tedbirler alnamamaktadr. Bunlarn
hepsi vergilerin artrlmasna bal teebbsler olduundan,
vatandan kendi keyfni sosyal projelere tercih etmesi, ie
giriilmesine set ekmektedir. Bilhassa son zamanlarda
ehemmiyet kesbeden eitim probleminin nasl halledilebile
ceini kestirmek mmkn deildir. Halbuki bir "ktle cemi
yetinin muhtazam olarak ilemesi, eitim grm elemanla
rnn nispetinin, mesel XIX. asrdaki eitim nispetlerinden
ok daha yksek olmasna baldr. Bu husus yalnz doktor,
mhendis ve ustaba yetitirmek noktai nazarndan deil,
"basit halk" iinde yzd kltrel iptidalikten ekmeye,
onu modern cemiyetin iler bir uzvu haline getirmeye ve n
san potansiyelini ortaya karma bakmndan mhimdir.
Amerika Birleik Devletlerinin, zenginlii dolaysiyle, bir in
kraz arifesinde olduunu sylemek mbala olur, fakat
tam mnasiyle modern bir toplum haline gelme frsatn ka
rmas da ihtimal haricinde deildir.
Bugn biz ne istihsal meselesini, ne de sosyal adalet me
selesini halletmi durumdayz. Bunlan halledeceimiz za
man da uzak olabilir, fakat imdiden her iki meseleyi hallet
mi olmann bile temel bir muvaffakiyete iaret etmeyebile
ceim dnmeliyiz. Aksine, sosyal amalarmz en derin
mnasnda imdiden plnlatnrsak nde gelen iki proble
min de halline yardm etmi oluruz.
Yetersizliine iaret ettiimiz prensibin yerine ne gibi bir
temel ilke geirebiliriz? Geni anlamda buna, istisnasz her
kesin insani potansiyelini ortaya karmaya ynelmi bir ce
miyet diyebiliriz. Grn esas, ktisad ve sosyal politika
nn yannda bir kltr politikasnn gerektiidir.
Burada bahis konusu edilen bir eitim seferberlii deil

345
dir, bundan ok daha geni bir "insann nsan potansiyelini
ortaya karma" teebbsdr. Gene belirteyim, bugn byle
bir cemiyet prensibini hayatmzn her noktasna hkim kla
cak imknlardan mahrum bulunduumuzu biliyorum. Teklif
ettiim bir "pln", bir "politika" deil, yeni kurulacak Trki
ye'nin "cemiyeti" gayelere ynelmesini salayacak sosyal-
felsef ilkelerin memleketimizde temel idealler haline gelme
sini teminden ibarettir.
stediimiz ynelme srf anayasann dibace ksmna veya
"ana haklar" faslna birtakm teorilerin ithal edilmesiyle sa
lanamaz, fakat bunlarn anayasaya girmesi yaplmas gere
ken iin ehemmiyetli bir parasdr: imdiye kadar hrriyet
ten ok bahsedildi, ilerde msavat konusunun tartma mev
zuu olaca anlalyor, biraz da "uhuwet"ten bahsedilsin.
Anayasadan sonra partilerin bu ynelmeyi benimsemele
ri ve tatbik etmeleri noktasna geliyoruz. Burada devleti bir
politikann, dndm temel ynelmeyi temin etmekte ba
z stnlklere sahip olduunu zannediyorum. Devletiliin
ksrl mevzuunda ileri srlen tezler malm. Halk Partisi
devrinde devletiliin brnd "immobiliste - durguncu"
kisve de akllardadr. Fakat bahis konusu ettiim ynelme
nin bizde tek misali olan ky enstitlerinin bir devleti poli
tikann mahsul olduunu da unutmayalm.
Meksika, skandinav memleketleri ve hatt talya'nn
baz blgeleri gibi Bat'nn temel felsefesini kabul etmi ol
makla beraber toplum faaliyetlerinin bir veya birka ynn
"cemiyeti" bir ideale gre dzenlemi olan memleketlerin
geirdikleri tecrbelerden ilham alnarak hazrlanan sosyal
esaslar, uzun vdede, salamln muhafaza edecek yeni bir
Trkiye kurmann en doru yolu gibi grnyor.

346
Trkiyede Irklk *

Trkiyenin btn sosyal sbrunlannda olduu gibi, rk


lk da lkemizde imdiye kadar bir "iyi" -"kt" kutuplama
s iinde deerlendirilmitir. Irklk "kt"dr zira Trkiye
yi d mnasebetleri bakmndan ok nazik ve tehlikeli du
rumlara srkleyebilir. Irklk siyas bakmdan zararldr
zira ok zaman faizmden ayn yaamaz. Irklk fenadr n
k beraberinde aznlklarn bask altnda tutulmasn emre
dici bir tutum getirmektedir. Her kesi imdiye kadar ince
lenmi olan rkln ahlki deerlendirilmesinde varlan so
nular da kabul etmek gerekir. Irkln zararl bir ideoloji
olduuna phe yoktur. Fakat ilgi ekici olan nokta rkla
yaklamda bylesine basit ve stnkr bir deerlendirme
ortamndan 1944 senesinden beri bir adm teye gidemeyii-
mizdir. Tpk bu konuda olduu gibi Trkiyenin dier sosyo

(*) Forum , Cilt: 19, Say: 294, (1 Temmuz 1966), ss. 10-12.

347
ekonomik meselelerinde de bilimsel deerlendirme metotla
rmz genellikle yar ahlk bir dnya grnden syrlama-
maktadr. Bu iptida yalnkatlk btn laiklik iddialarmza
ramen teokratik bir dnya grnn aydnlarmzda b
rakt izden ileri gelmektedir. Geleneksel Osmanl kltr,
bylece, ok ince bir ekilde, biz farkna varmadan kendin
den teye getiklerini sananlarla alay etmektedir. Hegelin
"Tarihin kurnazl" dedii srece daha iyi bir rnek bulmak
zordur.
Irkln "kt" olduunu kabul etmek bu olay anlama
da ilk ve en kolay alan kademedir. Geilmesi ok daha zor
olan bir kademe "niin" sorusuna bir cevap bulmaktr. Niin
Trkiyede cumhuriyetin kuruluunun 40. yldnmn ar
kamzda braktmz bir srada rklk gibi bir dnya gr
hl ortaya kmakta ve kaale alnmas gereken bir unsur
olarak toplumumuzu etkilemektedir. Bu soruya Trkiyenin
dnda yaplan aratrmalardan yararlanarak bir cevap ba
langc temin edebiliriz sanrm.
Trklerin Anadoluya gelmeden nceki yaaylaryla il
gili olarak bilinen bir zellik "Trklk" bilincinin ok eski de
virlere kadar gittiini bize bildiren vesikalarn mevcudiyeti
dir. Gltekin antlarnda Trkle verilen nem, Trklerin
stn niteliklerinden bahsedilmesi bunun rneklerinden bi
rini tekil eder. Ali ir Nevainin XI. asrda Trk dilinden
bahsettii zaman bunu Trkleri birletirmek iin bir vasta
olarak kullanmasndan kvan duyduundan bahsettiini bi
liyoruz. Batda ise bir "Germenlik" ve "ngilizlik" uuruna
XIII. asrdan nce hibir ekilde rastlanmamaktadr.
Trklerin bu bakmdan zel bir durumlar olduu anla
lyor. Btn mesele bu zel durumun ayrntlarna inerek
onun nelerden teekkl ettiini tahlil etmektir. Bu inceleme
yapld zaman burada bu Trklk bilincinin bir Trk mille

348
ti bilinci manasna alnamayaca anlalmaktadr. Trk ta
biri, Orta Asyada, ok elastiki, byyp klebilen, her za
man ayn etnik gruplar iine almayan bir kavramdr. Bu iti
barla bu Trklk uurunda bir "kan" meselesi bahis konusu
deildir. Bu devirlerde "Trk"den, Trklere mahsus olduu
kabul edilen sosyal messeseleri kabul ederek onlara gre ve
beraberlerinde getirdikleri deerlere gre yaamay kabul et
mi olan kii ve gruplar kastedilmektedir. Bu messeselere
gre yaayanlar devlet kurmaya muvaffak olduklar zaman
lar onlara katlanlar artmakta fakat kara gnlerinde de
"Trkler azalmaktadr. Gerek katlanlar gerekse kendileri
ne katllanlar bu alverii kabul ederek yaamaktadrlar.
Gene bahis konusu sosyal messeseler hakknda bir di
er bildiimiz "Trk sosyal messeselerinin kolayca dei
medii, bir hayli istikrarl olduudur. Bunun nedeni sosyal
antropologlarn devrimizde daha zemedikleri sorunlarn
arasnda yer almaktadr. Bu istikrarn ynlerinden biri
Trklerin sosyal messeselerine ok sk bir ekilde bal bu
lunmalardr. Sistemin iine girmeyi kabul edenlerden sosyal
messeseleri tamamen benimseyenler de "Trk" olarak ka
bul edilmektedir. Sosyal strktrn devamlln salayan,
muvazenesini kuran unsurlarn incelenmesiyle uraan
strktrel - fonksiyonel sosyologlar iin burada halledilmesi
gereken bir problem yatmaktadr. Bugne kadar kimse bu
konuyu modem bilimsel metotlarla amaya almamtr.
Bu messeseler istikrarnn yannda "Trk'lerde btn
Altay etnik gruplarnda bulunan bir zellik grmek mm
kndr o da aile strktrnn "agnatik" bir aile strktr,
oluu aile iindeki devamlln en yal erkein furuu ile te
min edildiidir. Orta Asyay incelemi olan bir antropologun
ifadesiyle:

349
"Btn Altay pastoral topluluklarnn mterek vasf sulbn
erkek yoluyla itikali prensibidir. Bu toplumlann esasn birbir
lerine paralel olarak gelien, babann soyuna dayanan soylar
tekil eder. Byle bir toplum babann ahfadna dayanma pren
sibi zerine kurulmutur. Her gebe topluluk geleneksel ola
rak geni aile evrelerinden, bunlann meydana getirdikleri aile
kylerinden, bunlann toplam olan soylardan teekkl eder.
Bunlar da boylar, boy federasyonlan, prenslik ve hanlk haline
gelirler.
(Lawrence Krader, Social Organizatior ofth e
Mongol Turkic Pastoral Nomads).

Byle bir tekiltn beraberinde getirdii bir unsur daha


sonra rklkta ok belirgin bir ekilde ortaya kan bir zel
lik, "soy-sop"a verilen nemdir. Mesel, hkmdarlk mev
kiinde olan bir ailede, bey, prens, babu veya sultannn
lmnde siyas iktidarn kime intikal edecei konusu bu
prensiplere gre halledilir. Ayn prensipler zamanla oymak
lar arasnda bir ncelik srasn ortaya karmtr. Birka
oymak siyasi iktidar ele geirmek iin rekabet halinde ol
duklar zamanlar bile meru varisin bu ncelik srasna gre
tayin edilmesi gerekir. Bundan dolaydr ki Osmanl hkm
darlar bu protokol srasnda en nde gelen Kay oymana
kendilerini dayandrma ihtiyacn hissetmiler ve pek erken
bunu temin edecek ecereyi temin etmilerdir.
Byk Seluklu mparatorluumun kurulmas ve Anado
lu Seluklularnn ortaya kmasyla bu siyas ve sosyal
messeseler Anadoluya intikal etmitir. Fakat bu intikal s
rasnda eskisine nisbetle Seluk siyasi strktrnde bir de
ime olmutur. Eskiden mevcut bir nevi Trk aristokrasisi
nin yerini gittike artan bir hzla yeni bir merkez brokrasi
almtr. Bu brokrasi devletin bekasn temin etmekle g
revlidir. Eski aristokrasi ile yeni aristokrasi arasnda zaman

350
zaman yzeye kan bir mcadele cereyan etmektedir, zira
brokrasinin ideali aristokrasinin tamamen ortadan kalk
masdr. Osmanl mparatorluunun brokrasisi ise bunu
hemen hemen gerekletirmeye muvaffak olmutur. Bu iki
lik bir dier plnda kendini merkez-tara rekabeti eklinde
gstermektedir. Kent ve ky artk birbirinden ayrlmtr.
Osmanl mparatorluumda bu vetire iki ayn alemin yaratl
masyla neticelenmitir. Bir taraftan eski Trk ananelerine
sadk kalan fakat ayn zamanda aristokrasinin bekasn de
vam ettirmeye alt tara. Dier taraftan her etnik grup
tan devirme usulyle toplanarak meydana gelen ve aristok
rasinin devamnda hi fayda grmeyen merkez tekilt. Bu
nu kltrde de izlemek mmkn: bir taraftan halk edebiyat,
Trk dili, Ak Garip, ah smail, Kerem ile Asl, dier taraf
tan divan edebiyat. Bir taraftan kentlilerin 'Trk tabirini
kaba, gebe, "yeni usullere uymayan geri kafallar" mana
snda kullanmalar, dier taraftan bununla vnen kiiler.
Byle bir sosyal strktr iinde kimse tara kltrnde
kmin, gml, (latent) kalan Trk sosyal strktr unsurla
rn resm kltre getirmeye cesaret edememitir. Fakat ta
ra kltrnn ve beraberindeki sosyal strktr zellikleri
nin Osmanl mparatorluumda doup byyen birok in
sanlarn, bilhassa fakir tabakalarn zerinde etkili olmaya
devam ettiine phe yoktur. Bu arada soy - sop meselesi de
nemini muhafaza etmitir.
Bunun yannda gerek merkezin gerekse tarann dini s
lam olduu iin bu mterek inan ki kltrel dnya arasn
daki farkll rtmekte ve kyl ile kentli arasnda uurumu
gizlemektedir. En nemli kltrel ban ve deer kaynann
din olduu devrede bu "kapatc" fonksiyonu din olduka ba
arl bir ekilde yapabilmitir. Zamanla, din, karsnda bir
takm ideolojik rakipler ve yeni deer kaynaklar bulduu

351
zaman arka plnda yatan ayrlklar, uurumlar, farkllklar
tekrar n plana kmtr. Bu yeni inanlardan biri, belki en
nemlisi milliyetiliktir. Milliyetiliin iki kayna olduu
sylenebilir. Bir taraftan Avrupann daha insana dnk g
r ve yeni haberleme vastalar kiileri kendi kiilikleri
hakknda daha bilinli olmaya zorlamakta ve gzlerini kendi
grup hviyetlerine evirmektedir. Yeni iktisadi faaliyet e
killeri bunu artran unsurlardan biridir. Bylece o zamana
kadar kolaylkla yzeye kmayan unsurlar yzeye kmak
tadr. Haberleme vastalarnn tek balarna yapabildikleri
etkiyi gazeteler ok iyi gstermektedir. XVII. asrda olduu
gibi XIX. asrda da Osmanl mparatorluumun baz kesim
lerinde Arapa konuuluyordu. Fakat gazete gibi bir yaym
vastas XIX. asrda bu ikilii ok daha belirgin bir ekilde
ortaya karmakta ve bir "Araplk "Trklk uurunun ya
ratlmasna kendiliinden sebep olabilmektedir. Kald ki bu
deime srece aslnda yukarda tarif edildii tarzda tek
ynl olarak deil fakat birok ynleri birlikte almaktadr.
Bu ynlerden biri de Avrupadan Osmanl mparatorluuna
aktarlan bizzat milliyet ideolojisinin kendisidir.
Tpk yeni yayn vastalar "Arapl" blc bir unsur
olarak ortaya karmaya yardm ettii gibi, daha nce tara
daki kiinin kimliini tanmlamas iin ikinci plnda kullan
d Trk sosyal messeseleri imdi nem kazanmtr. Bu
nun tipik bir misali tara Trkesinin Birinci Merutiyet
parlamentosunda belirmesi ve kendini empoze etmesidir. Bu
durum XIX. arn sonlarna doru daha da belirgin olmakta
dr. Ziya Gkalp gibi birisi genliinde Diyarbakrda yaad
sralarda "ben kimim" gibi bir soruyu ortaya att zaman
artk cevabn, yeni haberleme vastalarnn yzeye kar
dklar tara kltr, ananelerine dayandrmaktadr. Ceva
bm hepimiz biliyoruz "Sen bu messese ve ananelerin yo

352
urduu insansn". Byle bir cevab yalnz ithal yoluyla giren
milliyeti fikirlerin neticesi saymak konuyu olduundan ok
daha basite irca etmek olacaktr.
Fakat Gkalpm milliyetilik akmnn tesiri altnda kal
m olmasnn ok nemli bir yn vardr, o da Gkalpn ul-
ke yi, snrlar olan bir toprak btnn ideolojisine ithal et
mi olmasdr. Gkalpn rk olmayp milliyeti olmas bu
aynma dayanr.
Modern milliyetilik anlayn "lke"ye dayandrma a
bas Yeni Osmanllarca balam olan bir aba idi. Yeni
Osmanllarm telkin etmeye altklar bu kavram ise onla
rn zamannda ve onlardan sonra iki nemli noktada yenilgi
ile karlamtr. Bir kere aznlklar Osmanl mparatorlu
unu "vatan"lar olan bir "lke" saymamlard. Fakat kav
ram ikinci yenilgisiyle tarada karlamtr. Kentli, resm
Osmanl kltrnn dnda kalanlar merkezden gelen bu
fikri hibir zaman benimsememiti. Bunun sebebini merke
zin kendini modem bir hviyetle kylnn ayana gelmek
iin gerekli abay gstermesinde aramak gerekir. Bildiimiz
bir ey varsa tarann, merkeze olan ksknl dolaysiyle
kendi messeselerine sarlmay, grn geniletmeye ter
cih etmi olduudur. Bu benimsemeyiin bir tezahr "slam
milliyetilii" adn verebileceimiz ekli Batl, fakat z
mahall davrantr. Benimsemeyiin ikinci tezahr de rk
lktr. Bu manada rklk bir tara ve "kk adam" ideolo
jisidir. Yapt fonksiyon da kendini ezilmi hisseden kk
insana emin olduu bir kimlik ve iman erevesi temin et
mektir. Irklk, Trkiyede Batnn ideolojik grlerine eri
emeyenlerin, ezildiklerine inananlarn, taa zamanmza ka
dar devam ettii hi phe gtrmeyen bir brokratik aris
tokrasi tarafndan "adam yerine" konmadklarn hissedenle
rin, slama paralel olarak alan, iman kaynadr. Bu ba

353
kmdan Atszn ilk neriyatnda rk gruplarnn kendilerin
den Birinci Dnya Harbinde "sprge tohumlan" ile besle
nerek bym bir nesil olarak bahsetmeleri bir tesadf ese
ri deildir.
Irkln bir kimlik erevesi ve bir mn kayna olarak
almasn nlemenin tek yolu Trkiyede kuvvetli bir m
terek kltr kurmak olacakt. Fakat ne yazk ki derin mana
da, insann gnlk yaayna nfuz eden deerlerin kabul
edilmesi anlamnda Trkiyede ne bundan yirmi yl nce ne
de bugn homojen bir kltrden bahsetmek mmkn deil
dir.
Bu ynden Atatrk devrimleri istenen ekilde alma
mtr. Bunda kentlinin ve cumhuriyet kentlisinin ve dev
rimcisinin kylye yaklamda otoriter bir tutumu olmasnn
ok byk rol vardr (Fakat son paragrafmzda grlecei
zere en derin sorun bu deildir). Kyl-Kenti i ayrmnn
asrlarca bir yara at bir lkede, saduyu, "Kyl efendi-
mizdir" eklindeki sloganlarn tatbik alanna geirilmesini
icabettirirdi. Nitekim, bunu en basit bir ekilde yapmaya a
lm olan siyasi partilerin ne gibi mkfatlar elde ettikleri
gnmzde grlmeye devam etmektedir.
Bu incelememiz kadar ksa bir aratrmada bile rkln
gelecei hakknda zannmca baz kehanetlerde bulunmak
mmkndr. Bir kere Trkiyenin sosyo-ekonomik bnyesi
nin deimesi kendiliinden rkl ortadan kaldracak de
ildir. Halk adam, geleneksel erevede daha scak, kendi
siyle daha yakndan ilgili bir ortam bulduuna kanaat getir
dii lde gene de slamcla veya rkla dnecektir. Salt
bilimin gelimesi de problemi zmleyecek nitelikte deil
dir. nsanlar, bundan iki sene nce Rusyada km olan
bir romancnn kulland bal hatrlatmak gerekirse "Yal
nz ekmekle yaamazlar". deolojilerin ve dinlerin kuvveti bu

354
noktada toplanmaktadr. Hmanistin zaaf byle bir yola
sapmay kabul etmemesidir. Ne var ki, hmanizmin deerle
rini ktlece anlalr bir ekle getirmek karmzda halledil
memi bir problem olarak durmaktadr. Bu iman problemi
halledilmeden de kendini "Batl Aydn" sayanlarn imdiki
biimdeki faaliyetleri ksr kalmaya mahkmdur.
Grkemli Yaplar - Kk Yaplar *

Getiimiz 1977 yl, "yap" sorununun Trkiyenin bal


ca sorunlarndan biri olduunu gsterdi. lkemizdeki ku-
rumlarn almadnn daha da aklkla ortaya kt bu
ylda idari, ktisad ve toplumsal yaplarmzn bozulmas
yaygn bir tartma konusu haline geldi.
Zaman zaman katldm bu tartmalarn ortaya kar
d baz noktalan sunuyorum.
XIX. yzyln sonu, mill devletin zirvesine vard bir
ad. Modern devlet-brokrasi, ordusu, mill eitim sistemi,
mahkemeleri, polisi ve iletiim rgtyle gelmi gemi bir
ok hkmdarn yapamadn gerekletirmiti. Merkezi
yeti olsun olmasn, demokratik geleneklere dayansn ya da
dayanmasn devlet, bir varlk olarak daha kk toplum bi
rimlerini glgelemi, bir blmn ortadan kaldrmt. Y-

O Milliyet, 3 Ocak 1978.

356
resel zellikler, cemaatler, ayr kltr zellikleri tayan
gruplar devletin pek de holanmad varlklard. Zamanla
bunlar ortadan kalkacak, yerlerine "saat gibi alan", tekd
ze bir mekanizma geecektir. Bu gelime "medeniyetin bir
gereiydi. "Medeniyet" daha ok uyum, mahall rf ve detle
rin tra edilmesi farkllklarn ortadan kaldrlmas olarak
grlyordu. Bir Fransz mill eitim bakan, "u saatte b
tn Fransadaki ilkokullarda drdnc snfta neler olduu
nu biliyorum" dedii zaman, bu ilke ve amac dile getiriyor
du.

"Devlet Mitosu"

Eski bir devlet gelenei olan ve kendi iindeki kmeleri


eritmemi olmaktan XIX. yzylda ok zararl kan Osmanl
mparatorluu bu yeknesaklkta kendi kurtulu aresini gr
d, Fransz idare mekanizmasn kendine maletti. Sultan
Hamidin hkmranlnn son yllarnda artk byle bir sis
temin alt yaps, ana hatlanyla da olsa, ortaya kmt. Bun
dan da ok kazanl ktk. Cumhuriyet dneminde gelien
birok kurum, bu temel zerinde biimlendi. Bat brokratik
mekanizmasn andran bir rgtler btn belirdi. Trkiye
yi eskisinden daha geni kapsaml ve farkl bir brokratik -
asker elit ynetmeye balad. Bunun yannda, devlet mitosu
da glendi. Devlet, kamu gibi imgeler kendine zg sayg -
ve korku- yaratmaya ynelik semboller olarak cumhuriyetin
ynetim sisteminde yer ald.
Bu gelimenin de bir bakma faydal olduu aktr. An
cak, yeni kurulan devletin bir zellii iletiim sisteminin,
memurunun, hkiminin, eitiminin eriemedii yerlerde,
hizmetlerinin uzanamad noktalarda salt bu mitostan 'g

357
almasyd. Devlet, bu noktalarda, rgt eksikliini devletin
cssesinin varln ileyerek kapatyordu. Bu yaklamn
Trkiyeye zg olduu sylenemez. Yap olmayan yerde, ya
p yerine sembol kullanmak ok eskiye dayanan bir bulutur.
Fakat Osmanl mazisinden gelen bir itile de pekien yap
yerine sembol kullanma, devlet idaresi konusunda Trkiye
de temel bir yanl anlamaya yol at. Gerek yap ile o yap
y simgeleyen devlet sembolizmi arasndaki fark unutuldu,
hkmet kona kylere kadar inen hizmetle bir sayld. Bu
temel yanl anlama her ne kadar 1950den sonra dzeltil
meye allmsa da, zihinlerde brakt iz ve dnce tr
canl kald. Bundan dolay, bugn 'grkemli" ilerlemeler ko
nusundaki aklamalar, fabrikalarn temel atma merasimleri
birok kimse iin gerek fabrikann yerini alabiliyor. Bunun
yannda, ayn gr arpklndan kaynaklanan ikinci bir
yanlg da, devletin ilevlerine bak asn arptt: Bize
ideal bir devlet yapsyla ve grkemli kurumlarla gnlk bu
nalmlarmzn byk lde zlebileceini dndrd.

Aldatclk Nerede?

Geri artk cumhuriyet dneminde kurulan kuramlarn


almadn herkes gryor. Bunlarn onarlmas ve imdi
kinden ok daha geni boyutlar iinde altrlmas zorunlu
luu ortada... Fakat asl yanlg, retim ve idare soranlar
nn birtakm "grkemli" yaplarn kurulmasyla zleceini
dnmektir. Gerek, ayrntl, gelimi bir iletiim meka
nizmasndan g alan gerek brokratik sistem hibir zaman
kurulamad iin, "grkemlilik topyasnn aldatclna
kolayca kanyoruz. Aka sylenmesi gerekiyorsa, grkemli
lie tapma lkede solun ve san en kardee paylatklar

358
tutumlardan biridir. Kald ki, toplum olarak bu gibi yaplan
kurmann beraberinde getirecei fedakrln anlalmad
muhtemeldir. Devlet mekanizmasn ada bir yapya ka
vuturmak bile byk fedekrlklar gerektirecek bir adm
dr. Geim standardn drme pahasna elde edilecek bir
dzelmenin de kimlerce destekleneceini bilmek ilgin olur
du. Fakat sorunun en can alc noktas gene de bunlar deil,
konumuzun en nemli uzants Fransz mill eitim bakan
nn ifade ettii idealin artk geerli olmaddr. Devlet idare
sindeki son gelimeler, bunun tersine giden gelimelerdir.
Devletle kii arasndaki yaplar, yeniden ilev kazanmtr.
Bunun iki ynl olduu sylenebilir:
Coraf ana niteleri -ile, mahalle- yeniden deer kaza
nrken -toplumsal ara birimleri ve rgtler de- yeniden de
erlenmitir. Bunun, bir yn tabandan gelen itilerin devlet
tarafndan deerlendirilmesi zorunluluundan doduu sy
lenebilir: Mahall politikann bunu nasl biimlendirdiini
Trkiyede de grmek mmkn. Fakat bunun yannda yeni
idare kuram, bu itilerden tamamen ayr olarak, kk top
lum birimlerinden g alarak idareyi kurmay zorunlu say
yor. Sanrm, idare reformunu dndmz zaman en b
yk eksiimiz ve dncemizi ok "XIX. asr" vari yapan
zelliklerden biri bu gelimelere nem vermeyiimizdir.

Plan, S en d ikalar ve Eitim

Sz konusu "olumam" devlet yapsnn bir zelliinin


altn izmek gerekiyor: Bu tip devlet, bir yandan kendi yet
kilerini toplumun ikincil kurulularyla paylamakta ok
kskan davranrken, te yandan, ayn konuda inanlmaz bir
abuklukla "pes" demeye hazrdr. Bu tip idarenin bu ikili bi

359
im zellii, bu iki zt eilimin kendinde birlemesinde topla
nr. Devlet mekanizmamz, her dnem ve her part idaresinde
bu zellikleri gstermitir. Asl sorun devletin dnda kalan
toplum birimlerinin kamu kesimiyle ilikilerinin pekitiril
mesi ve buna dayal yeni biimde btnlemi idare meka
nizmasnn kurulmasdr.
Bunun rneini vermekle, dncemi belki akla
kavuturabilirim.
Bugn Fransann ulusal ktisad planlarnda yresel ku
rululara sz sahibi olma imkn verilmitir. Trkiyede ise,
bu konuda "taviz verilmesi ho karlanmaz. Sonunda, do
layl yollardan birtakm bask gruplan araclyla bu "ta
v izle r gene de plana girer
Sendikalar birok lkelerde yar kamusal bir dzenleme
iinde faaliyet gsterir. Trkiyede sendikalarn statsn
dzenleyen temel yasalarda byle bir olanak aktr. Fakat,
devlet, sendikalar uzun zaman "kural d" saym olduu
iin buna bir tepki olarak lkede sendikalar zerkliklerini
en geni biimde kullanmaya gitmilerdir. Uzun bir dnemin
bu biimdeki birikimi, hi kukusuz, bugnk sendika so
runlarn ortaya karmakta bir hayli etkin olmutur.
nmzdeki yllarn en nemli sorunlar arasnda, b
yk ve aprak bir toplum ve ekonomi mekanizmas iinde
gml olan kiinin bu yap iinde kaybolmaktan doan bu
nalmn zme gelecektir. Eitim bu gibi kimselere, bunal
ma en uygun olduklar bir yata yardmc olabilen bir ku
rumdur.
Trkiyede ise eitimin bu "niteliksel" ekseni hi ilenme
mitir. Eitim kurumu yaratmak, "Bilgi aktarmaya yaraya
cak metrekareyi en yksek dzeye karmak"la bir saylmak
tadr. Bylece eitim kurumlan, dklen beton hacmi bak
mndan ok baarl, "yetime yi yaratan olanaklar asn-

360
d an son d e re ce b a a r s z s a y lm a ld r.

Ya Aile?

Btn bunlarn yannda, 'grkemli'' zmlere herhangi


bir biimde balanmas mmkn olmayan aile kurumunu
hatrlayalm. Bugnk toplumsal dzenleme anlay ailenin
yalnz hukuk statlerle almasn salamak deildir. Aile,
dinamik bir unsur olarak ncelenmekte ve gelimi lkelerde
devlet, aile yaps iinde beliren insanlararas ilikileri ince
lemek iin aratrmalar finanse etmektedir.
amzda "kurum" reformundan sz ald zaman,
devlet katnda biimlenecek zmlerim yannda aileye kadar
giden kk yaplarn devletle sorumluluk ve yetki paylaa
rak almas anlalmaktadr. Genel yaklamn giderek de
olsa, Trkiyede yerlemesi, bizi XIX. yzyldan kanp yz
ylmza getirecek bir adm olacaktr.

361

You might also like