Professional Documents
Culture Documents
BLM
BLM FELSEFES
BLM FELSEFES
1. Bilim Felsefesinin Temel Kavram ve Sorunlar
1.1. Bilgi, Bilim ve Felsefe
1.2. Bilimin Yaps, levi ve Trleri
1.3. Bilimsel Sre
1.3.1. Bulusal veya Sezgisel Balam
1.3.2. Olguya Gitme
1.3.3. Bilimsel Aklama
1.3.4. Yasa, Hipotez ve Teori Kurma
1.4. Farkl Bilim Anlaylar
1.4.1. Dorulamaclk veya Mantk Pozitivizm
1.4.2. Yanllamaclk veya K. Popper
14.3. Bilimsel Devrim veya T. Kuhn
1.4.4. Ana Hatlaryla Bilimsellik veya Snr izme Sorunu
1.5. Bilimin Deeri
2 Bilimin Doas ve remi
atein yaktn, yamurun slattn bilir. Yine gnlk bilgiler sayesinde herkes
neyin yiyip iilmesi gerektiini, scaktan ve souktan nasl korunacan bilir. Bu
bilgiler gnlk tecrbeler neticesinde kazanlm olduklarndan, episteme seviye-
sinde bir kesinlik tamazlar. Dolaysyla gndelik bilgi bilinli, planl bir etkinli-
in sonucu kazanlmad gibi gvenilir de deildir. Bilinli ve dzenli yntemler
kullanarak gndelik bilginin snrlarn aan iki bilgi tr bilimsel ve felsefi bilgidir.
Aadaki blmlerde arlkl olarak inceleyeceimiz bilimsel bilgi, gndelik
bilgiden farkl olarak, bilimsel yntem dhilinde gerekelendirilmesi ve dorulan-
mas mmkn olan, kesin, gvenilir bir bilgidir. evremiz, hatta dnya ve dn-
yadaki eyler hakknda gzlem ve deneye dayal olarak kazanlan bilimsel bilgi,
evrensel (genel-geer) bir nitelie sahiptir. Olgulara dayal olduu ve deney yn-
temiyle elde edildii iin, olaylar arasndaki neden-sonu ilikisini bize gsterir ve
gerektiinde olgulara dnlerek test edilebilir.
Felsefi bilgi akla, logosa dayal bilgidir. Felsefe, insann yz yze kald g-
lkler karsnda, kendisi, evresi ve dnyaya dair soru ve endielerini giderecek
bilgileri elde etme uradr. nceleri bir takm hikye ve mitlerle cevaplandrl-
maya allan insan ve evrenin kaderine dair bu sorular felsefe ile birlikte akla
yahut daha doru bir tanmlamayla insani yetilere bal olarak anlalmaya ve
aklanmaya baland.
En genel bilgi ubelerini gz nnde bulundurduumuzda aadaki gibi bir
snflandrma yapabiliriz: Buna gre, insan, hayat ve varlk zerine:
sradan gnlk tecrbelerimize dayal bir bilgi edindiimizde buna gn-
delik bilgi;
hayal gcne veya geleneksel halk inanlar ile masalms hikayelere da-
yal bir bilgi edindiimizde buna mitsel bilgi;
vahye dayal bir bilgi edindiimizde buna dini bilgi;
akla, tefekkre dayal bir bilgi edindiimizde buna felsefi bilgi;
gzlem, tecrbe ve lmeye dayal bir bilgi edindiimizde buna bilimsel
bilgi diyoruz.
Ancak balangta bilimsel bilgi ile felsefi bilgi ayn anlama geliyordu. lkin
sophos (bilge) vard, sophia (bilgelik) vard. Tm bilgileri kendi atsnda top-
layan bir etkinlikti bilgelik. Bilgelik bu balamda, insann hayatta karlaaca
problemleri aacak yetenekte olmas; el sanatlarnda, siyasi ve toplumsal faaliyet-
lerde zeki ve becerikli olmas demekti. Sophosun yahut sonralar philo-sophosun
(bilge-sever) elde etmeye alt bilgi bilimsel bilgidir; insan ve olaylar hakkn-
da en gvenilir bilgidir. Bir bilgi tr olarak felsefe kendini her zaman bir bi-
4 Bilimin Doas ve remi
Felsefi bilgi akla dayal olduu iin onun doruluunun test edilmesi de an-
cak akla ve manta uygunlukla olur. Daha dorusu burada nemli olan dnce
tarznn tutarlldr, sonulardan ok sonulara varma biimidir. Byle bir bilgi-
nin eletirel, sorgulayc, gerekelendirilmi bir tarzda kazanlm olmas gerek-
mektedir.
Felsefe, grdmz, tecrbe ettiimiz eyleri sorgulayarak, farkl perspek-
tiflerden deerlendirmeye tabi tutarak kavramaya alr. Kendimizle, evreyle ve
dnyayla ilgili farkl tecrbeler bilginin konusu yaplr. Her dnem ve toplumda
felsefi sorulara yenileri eklenir ve onlara da filozoflarca farkl cevaplar verilir. Her
bir yeni cevap ve neri yeni problem ve sorular dourarak entelektel etkinlik de-
vam eder. Bu soru sorma, insan aratrmaya, renmeye ve bilgi edinmeye ynel-
ten temel felsefi tavrdr. Verilen cevaplar ve zm nerileri felsefi grler veya
kuramlar olarak ortaya konulurlar. Her bir yntem veya kuram, insan, varlk ve
deerler hakknda bize rasyonel ve evrensel bir bilgi sunar. Bylece felsefe, insann
insana, doaya, mutlak varla, iyiye, gzele, adalete, zgrle ve gerek bilgiye
ynelttii sorular ve bu sorulara aranan cevaplardan oluan srekli bir entelektel
uratr (ilingir 2007: 15). Felsefe hem bilmeyi (kuramsal veya bilimsel felsefe)
hem de yaamay (pratik felsefe veya etik) gerektiren bir etkinliktir. Bylece felsefi
bilgi ile donanan insan bata kendi yarg ve eylemleri olmak zere, evresinde olup
biten eyleri eletirel bir tarzda deerlendirmesini bilir; bakalarnca kolayca yn-
lendirilmekten ve yanltlmaktan kurtulur; kendini zgr bir ekilde belirlemeyi
ve rasyonel ilkelere dayal bir yaam srmeyi baarr.
nan eyler olarak kabul etmektedir. Szgelimi elektronlar. Bunlar dorudan gz-
lemlenebilen eyler deildirler. Fakat bilim, farkl maddeler zerinde yaptmz
gzlemler sonucunda dolayl yoldan ulatmz eylerdir. Bu adan bakldnda
bilimsel abada iki tr olgudan sz edilmektedir: Algsal olgular ve karmsal
olgular. Bu ikincisine hipotetik olgular da denebilmektedir (zlem 2003: 53).
ster birinci ister ikinci tr olgulara gitme olsun, olguya gitme srecinde gz-
lem ve deney olmak zere birbirini tamamlayan iki yolun olduu grlmektedir.
Gzlem, empirist tavra gre, olgu toplama ilemi ya da sreci olarak anlalmak-
tadr. Fakat gzlemi sadece bir olgu toplama sreci deil daha ok hipotezi do-
rulama iin olgular arama sreci olarak anlamak bilimsel sre iin daha doru
bir yaklamdr. Deneyim/deneyleme ise bir gzlem biimidir. Deneyimde olgular
aratrmak iin yapay bir ortam hazrlanr ve bu yapay ortam bize olgular tekrar
tekrar gzlemleme olana salamaktadr. Deneyim ve gzlem vastasyla elde edi-
len verileri saysal deerleriyle ifade etmeye ise lme denir (zlem 2003: 56). An-
cak sosyal ve tarihi bilimler sz konusu olduunda deneyim ve lme imknlar
ok snrldr.
Aklclk (rasyonalizm), bilgi edinmede esas rol oynayan enin insan akl ol-
duunu; akln duyu verilerinden bamsz olarak bilgiyi salayabildiini; nk
doutan bizde baz bilgilerin mevcut olduunu savunan felsefi grtr. Rasyo-
nalistlere (aklclar) gre insan akl karmlar yoluyla en salam ve en kesin bilgiyi
elde edebilmektedir. Akl, evrene ilikin d gzlemin veremeyecei dorular bize
verebilir gr rasyonalistlerin temel iddiasdr (Arslan 2007: 41). Bu grn
savunucular olarak Platon, Farabi ve Descartes gibi filozoflar gsterilebilir.
Deneycilik (empirizm) ise bilginin yegne kaynann tecrbe yani deney ve
gzlem olduunu savunur. Onlara gre aklclarn iddia ettikleri gibi a priori ola-
rak (deneyden nce veya doutan) edindiimiz kesin bilgilerimiz yoktur. nk
algsal gzlemler olmadan bilgi edinme srecinin balamas imknszdr. Locke,
Berkeley ve Hume gibi deneyci filozoflarn dncelerine bakarsak, duyumlama-
nn, alglamann ve tecrbenin bilgi iin ne kadar nemli olduunu grebiliriz.
Berkeley, alglanm olmak var olmaktr derken; Hume, tecrbeden gelmeyen
hibir fikrimiz yoktur, en karmak ve hi ilikisi yokmu gibi grnen fikirlerimi-
zin bile (Tanr fikri gibi) temelinde tecrbe vardr derken, Empirist tutumun bilgi
edinmedeki nemini vurgulamak istemektedirler (Arslan 2007: 40).
Dikkatli bakldnda burada birbirinden ayr iki dnce tarznn birletii
ortak bir nokta kendini bize gstermektedir. Her iki grte gvenilir bilginin is-
patnn, ister akln karmlar yoluyla olsun ister insann tecrbe etmesiyle olsun
fark etmez, bir tr dorulama ilkesiyle mmkn olacan dnmektedirler.
Dorulama ilkesi, bir nermenin anlaml olabilmesi iin ya analitik ya da
deneyimsel olarak dorulanabilir olmasn gerektiini ifade eden bir ilkedir. Bir
nermenin doru olup olmadn belirleme imkan yoksa, bu nermenin anlam
yoktur. Eer nerme gereklikle uyuuyor ise dorudur, bilimseldir ve bu yzden
de anlamldr. Dorulama ilkesini savunan ve bu dnceyi temellendiren man-
tk pozitivistlerdir. Mantk pozitivizm deyimi, Viyana evresi adyla alnan bir
grup dnrn grlerini ifade etmek zere kullanlr. Fiziki Mortiz Schlick,
felsefeci R. Carnap, hukuku F. Kaufmann, fiziki V. Kraft, matematiki K. Gdel,
nemli bir dnr K. Popper (daha sonra Mantk Pozitivistleri eletirecek) ve
yine byk bir dnr olan Wittgenstein bu evreyle ilikili saylabilir (Demir
2000: 39; Bal 2004: 11).
Mantk pozitivistlere gre iki tr bilgi vardr: Bilimsel olan ve bilimsel olma-
yan. Yukarda ifade ettiimiz gibi eer bir nerme anlamlysa bilimseldir ve eer
dorulanabiliyorsa anlamldr. Ve yine eer bir nerme fizik evrenle uyuuyorsa
dorulanabilirdir. Anlaml olmayan, dorulanamayan veya fizik evrenle uyuma-
yan nemeler metafizikseldirler yani bilimsel deildirler. Mantk pozitivistlere
14 Bilimin Doas ve remi
gre felsefe metafizik problemlere uraacak bir saha olmadan karlmal ve onun
tek ve yegne grevi bilimsel kavramlarn aklanmas ve mantksal karmla-
rn analizi olmaldr. Aristo iin bilimlerin bilimi olan felsefe artk bilimin bir
hizmetkr olmutur. Sonuta mantk pozitivistler gerek bilimi gerek felsefeyi
dar kalplar ierisine sokmular yani ksrlatrmlardr.
nasl ulatk. nce bir kuuya sonra bir kuuya daha ve sonrasnda rnein 1000
kuuya bakm olalm. Bakm olduumuz ilk bin kuunun beyaz olmas 1001nci
kuunun beyaz olacan mantksal olarak garanti edemez. Bir baka ifadeyle, bu
durum tecrbelerimizin dnda kalan sahalarda siyah bir kuunun bulunmad-
n garantilemez. Ancak tek bir siyah kuu bulunursa bu genelleme yanllan-
m olur. A. J. Ayer, pratik olarak dorulanabilirlik ile ilke olarak dorulanabilirlik
arasnda ayrm yaparak sorunu amaya alr. Buna gre bir varsaym kesinlikle
dorulanmad lde kesinlikle yanllanamaz da (Demir 2000: 33).
Ksaca, bir kurama dogmatik bir ekilde balanmak ve tmevarmla elde edi-
len nermeleri genellemek dorulamaclarn temel hatalardr. Gerek izafiyet ku-
ramnda gerekse Adlerci psikolojide olsun bir kuramn doruluunu ortaya koyan
nermeler bulmak kolaydr. Oysa esas zor ve nemli olan bir kuramn iddialarn
yanllayabilecek nermeler bulmaktr.
lme gibi eylemsel sreleri anlamaya almaldr o. Bunlara dayal bir faaliyet
olarak olgularn ve olaylarn aklamas ile bulu ve dorulama balamn aratr-
maldr. Ayrca bilimsel yapnn temel kavramlar olan teori (kuram), teori seimi,
olgu-teori ilikisi, bilimsel yasa, hipotez, aksiyom ve postula ile bilimin rasyonel
ve deneysel temelleri zerinde durmaldr. Bundan baka bilimin dier bilgi trleri
veya insan eylemleri ierisindeki yeri, kltr-bilim ve bilim-toplum ilikisi zerine
kafa yormaldr. Keza medeniyet tarihi ierisinde bilimin yeri ve ilevini deerlen-
dirmek zorundadr.
Klasik Antikan yaygn olan bilim anlaynda teki bilgi ubeleri gibi bi-
lim de bilginin oluturulmasn salayan bir ara konumundadr. Buna gre bili-
min deeri bilgiye hizmet etmesinden kaynaklanr. Bilgi ise kendi deerini kendi
iinde tar (Strker 1990: 141). Yeniada bilim teknikle i iedir yahut tekniin
temelini oluturur ayn zamanda. Yani teknik bilimin uygulama alandr. Bu ise
lkan bilgi veya bilim idealiyle elimiyordu. nk Yeniada teknik, bilimin
doay insann kendi karlar iin kullanma yolundaki pratik bir hedefi olarak
grlmtr. Galile ve Newtondan bu yana bilimin parolas olarak kullanlan
doaya hkim olma dncesinde de bilimin hem kuramsal bilgi boyutu (insani
aydnlanma ve bilinlenme balamnda) hem de pratik hedefi (bilgini teknik kul-
lanm) ierilmektedir.
lkadan beri bir yandan bilimi, bilimsel bilgiyi tek hakiki bilgi kayna g-
renler olduu gibi te yandan bilimden kukulanma, onu zellikle yaam pratii
asndan deersiz hatta zararl sayma eilimi olagelmitir. Bilime kar taknlan
bu olumsuz tavrn arkasnda toplum ve artlara gre farkl nedenler bulunmak-
tadr. Yakn zamanlar gz nnde bulundurulduunda bu olumsuz yaklamn
genelde, a) modern bilim ve teknolojinin varettii korku ve honutsuzluklardan;
Dou kltr ve uygarlnn alternatif dnya grnden ve nihayet Neo-Mark-
sist anlayn besledii eletirel teoriden kaynakland sylenebilir (Demir 2000:
96). Bilim kart bu tavrn ana iddialarn u ekilde dile getirebiliriz:
Bilimin teknolojideki uygulamalarnn yol at sanayileme neticesin-
de evre kirlilii had safhaya varmtr. nsanlar temiz doay, doall
ve sade bir yaam zler olmulardr.
nsanln en byk felaketi olan atom bombas, nkleer silahlar, kta-
lar aras fzeler bilim ve teknolojinin sorumlu olduu bir felakettir. Bu
durum yalnzca insanlarn felaketine sebep olmamakta ayn zamanda
otoriter sistem ve devletlerin glenmesine yol amakta, imkn ve gc
snrl olan toplumlarn maduriyetini perinlemektedir.
20 Bilimin Doas ve remi
Kaynaka
Arslan, Ahmet (2007), Felsefeye Giri, Adres Yaynlar, Ankara.
Bal, Hseyin (2004), Bilginin Felsefesi ve Sosyolojik Boyutlar, Faklte Kitabevi, sparta.
Baudouin, Jean (1993), Karl Popper, B. Gzkan (ev.), letiim Yaynlar, stanbul.
Barnes, Barry (1995), Bilimsel Bilginin Sosyolojisi, H. Arslan (ev.), Vadi Yaynlar, Ankara.
Cevizci, Ahmet (2010), Felsefeye Giri, Nobel Yaynlar, stanbul.
ilingir, Lokman (2007), Niin Felsefe?, Elis Yaynlar, Ankara.
en, A.Kadir (1999), Mantk, Asa Yaynlar, Bursa.
en, A. Kadir (2001), Bilgi Felsefesi, Asa Yaynlar Bursa.
Demir, mer (2000), Bilim Felsefesi, Vadi Yaynlar, Ankara.
Hzr, Nusret (1976), Felsefe Yazlar, ada Yaynlar, stanbul.
Kabaday, Talip (2009), Bilim Felsefesine Giri, Adnan Menderes n. Yaynlar, Aydn.
Kuhn, Thomas S. (1995), Bilimsel Devrimlerin Yaps, N. Ula (ev.), Alan Yaynclk, stanbul.
Lakatos, Imre (1982): Yanllama ve Bilimsel Aratrma Programlarnn Metodolojisi, I.
Lakatos ve A. Musgrave (ed.), Bilginin Geliimi ve Bilginin Geliimiyle lgili Teorilerin Ele-
tirisi, Paradigma Yaynlar, stanbul, ss. 111-242.
Mengolu, Takiyettin (31983), Felsefeye Giri, Remzi Kitabevi, stanbul.
merustaolu, Adnan (2004), Bilgi Kuram. Karl Popperin Eletirel Aklcl zerine, Aratr-
ma Yaynlar, Ankara
zlem, Doan (1991), Mantk, Ara Yaynclk, stanbul.
zlem, Doan (2003), Bilim Felsefesi Ders Notlar, nklap Yaynevi, stanbul.
Platon (1997), Theaitetos, M.E.B. Yaynlar, stanbul.
Popper, Karl (2003), Bilimsel Aratrmann Mant, Y.K.Y. Yaynlar, stanbul.
Reichenbach, Hans (1993), Bilimsel Felsefenin Douu, C. Yldrm (ev.), Bilgi Yaynlar,
stanbul.
Strker, Elisabeth (1990), Bilim Kuramna Giri, Ara Yaynlar, stanbul.
Yldrm, Cemal (2000), Bilim Felsefesi, Remzi Kitabevi, stanbul.