You are on page 1of 355

JORGE LUIS BORGES (24Auslos 1899 .

BuenosAires/Arjantin-14Haziran1986,
Cenevre/lsvire),Arjantin tarihinde nemli yeri olan lngiliz asll bir aileden geli
yordu. l. Dnya Sava'nn hemen ncesinde (1914) ailesiyle Cenevre'ye gt.
191 9 'da buradan ayrlarak Mayorka ve lspanya'da birer yl kald.192l'de Buenos
Aires'e dndkten sonra doduu ehri bir anlamda yeniden kefetti. l938'de dokuz
yl boyunca alaca ktphane memurluuna balad. Ayn yl babas ld. Ar
dndan bandaki bir yarann iltihaplanmas sonucu geirdii kan zehirlenmesiyle
konuma yeteneini geici olarak kaybetti ve lmn eiine geldi. Uzunca bir sre
akit dengesini yitirecegi korkusuyla yaad. Hastaln izleyen sekiz yl iinde
Kurgular dizisi ve Alef adl kitabnda toplanan hikayelerini kaleme ald. Yine bu
dnemde, H. Bustos Domecq takma adyla dedektif hikayeleri yazd (Don Isidro
Parodi lin Alt Sorun - 1942). 1946'daJuari Peron'un iktidara geliiyle, ktpha
nedeki iinden atld. 1955 'de Peron devrilinceArjantin Ulusal Ktphanesi M
drlg'ne getirildi.Ayn sralarda Buenos Aires niversitesi'nde lngiliz ve Ameri
kan edebiyat profesrlne balad. Kaltmdan gelen bir hastalk nedeniyle
l 920'den beri grme bozukluu eken Borges bu yllarda grme yeteneini bt
nyle kaybetti. l 961'de Samuel Beckett'le birlikte Formentor dl'n kazannca
dnya edebiyat evrelerinin dikkatini ekti. Bu zamana kadar BuenosAires'in yazar
evreleri dnda pek tannan bir isim deildi. Borges'in, kurgularndaki karabasanl
dnyann anlatmnda gnlk dili zgn .ve kalc bir araca dntrerek kullanmas
ve olaanst zekas, onu amzn ndegelen edebiyatlarndan biri yapmtr.

iletiim Yaynlar 171 ada Dnya Edebiyat 30


lSBN 975-470-245-4

1. BASKl lletiim Yaynclk A. . Mart 1 992


2. BASK! Iletiim YaynclkA. . Agustos 1992

KAPAK mit Kvan


KAPAK FOTOCRAFI Mnir H. Gle
DIZGI Maraton Dizgievi

DZELT/ Ahmet Abbas - Mustafa ahin


KAPAK BASKISI Sena Ofset
l BASKI ve CiLT efik Matbaas

letiim Yaynlan
Klodfarer Cad. iletiim Han No. 7 344()(1 Cagaloglu lstanbul
Tel. 5162260-61-62

F ax: 51612 58

JORGE LUIS BORGES

Glgeye

vg

Elogio de la sombra
EVIREN Mnir H.

Gle

'

indekiler

EVRENN NS Z 7
ALAKLIGIN EVRENSEL TARH (1935) 13
Korkun Kurtarc Lazarus Morell15 /nanlmaz Sahtekar Tom Castro 24 /
Dul Ching, Korsan31 / Hakszlk stencisi Monk Eastman38 /

lgisiz Katil Bill Harrigan45 /Kaba Tren Yneticisi Kotsuke No Suke50 /


Maskeli Kuma Boyacs Mervli Hakim 56 /
Pembe Evin Kesindeki Adam63 /Mrekkep Ayna7 2

SONSUZLUGUN TARH (1936) n


El-Mu'tasm'a Yaklam79

KURGULARI YOLLARI ATALLANAN BAHE (1941) 87


Dngsel Tapna/Jn Kalntlar89 / Babil Kent Piyangosu96 /
Herbert Quain'in Yaptlarnn ncelenmesi 104

KURGULAR/ HLELER ( 1944) 109


Funes ve Sonsuz Bellek111 / Yahuda'nn Degikesi1 20 /Son1 27 /
Anka Mezhebi131 /Gney135

ALEF (1949) 143


l145 / Tanrbilimciler15 2 I
Tadeo [sidoro Cruz'un Biyografisi (1829 - 1874)16 2 /
Asterion'un Evi 166 /teki l 169 /Deutsches Requiem177 /
Eikteki Adam185 /Alef191

YARATICI (1960) 207


Yaratc 209 /D Kaplanlar 21 2 /Bir Diyalog zerine Diyalog 214 /
Trnaklar 215 /rtl Aynalar 216 I Argumentum Ornithologicum 218 I
Tutsak 219 /Gstermelik 2 21 /Delia Elena San Marco 2 23 /
llerin DiyalolJu 2 25 / r 2 28 /Bir Problem 2 29 /Sar Bir Gl 231 /
Tank 233 /Martin Fierro 235 I Dnmler 237 !
Cervantes ve Quijote Meseli 239 /Cennet, XXXI, 108 240 /Saray Meseli 24 2 /
Herkes ve Kimse 244 / Ragnark 247 /Cehennem, 1, 32 249 /
Borges ve Ben 251

GLGEYE VG (1969) 253


Etnograf 255 / Pedro Salvadores 258 /S:Ylence 261 /Bir Dua 26 2 /
Sonu ve Ba 264

KAPLANLARIN ALTINI (1972)267


Sz 269 /aknlk 271 /Drt evrim 273 /
Pedro Henriquez Urena'nn D 275 /Saray 277 /
Hengist Adam Aryor 278

DEMR SKKE (1976)281


M.S. 991 283 /Dman Olay 286

GECENN YKS (1977)289


Biri 291 /Kaplan 29 2 /Bir Not 293 /Hkml 294 /At 296

RAKAM(1981)297
Kitabn Eylemi 299 / Uykusuzlugun ki Biimi300 /
Dsel Bir yk in Not30 2 /Andres Armoa303 /
Bir D305 / Nihon 306

SHAKESPEARE BELLEG (1984) 309


25Agustos 1983311 /Mavi Kaplanlar317 /
Paracelsus'un Gl 329 /Shakespeare Belleifi334

KOMPLOCULAR (1985) 345


Agt347 /Abramowicz349 / 1867 Ylnda Edmund Bishop'un
zdif Bir Kil Tabletten Paralar351 /Biri Dlyor353 /
Biri Dleyecek355 / Sylencedeki plik356 /
Dne Kavuma357 / Edimburg'da Dlenen D358 /
Servi Yapraklar360 /Baka Bir Uydurma Para363 /
Uzun Aray365 / 1982 367 /Juan Lopez ve John Ward368

BBLYOGRAFYA 369
TRKE'DE BORGES 373

EVRENN NSZ

Yalnz krlerin grd karanlklara bakmak


W. Shakespeare

Bu KTAP, Borges'in setii bir balk, Glgeye vg (Elo


gio de la Sombra) ad altnda, ilk yky kaleme ald 1935
ylndan, 1986'da lmne dek yazd btn oykleri Trk
eye kazandrma amacn tayor. spanyolca aslndan, b
tn eserlerinin topland Obras Completas I (Emece Edito
res, Bue nos Aires, 1974) ve II (Emece Editores, Bue nos Aires,
1989)'ye bal kalnarak hazrland. Tomris Uyar'n evirisi
lm ve Pusula ile Fatih zgven'in evirisi Yollar atalla
na n Bahe'nin, Kurgular ve Ale fe ait ykleri ve benim Kum
Kitab ile Brodie Raporu almalanm dndaki btn yk
ler bu kitabn kapsamna alnd.
Jorge Luis Borges adnn kaplad edebi dnyaya girme
nin en etkin yolu, belki de ncelikle iie girmi birok yazn
dan olutuunu kabullenmektir. Borges bu tanm birok Ba
tl yaratc iin kullanmtr (Joyce, Dante, Goethe, Queve
do, Shakespeare), kendini de bu listeye katarsak, sanrm
pek yanlgya dm olmayz. Gerekte ada Arjantin ve
Latin Amerika edebiyatnn bir blm veya bir bal veya
7

bir eilimi deildir; lirikten metafizik masala, ultraist dne


minden son zamanlarndaki arkeolojik dleme, serbest na
zmdan son iirlerinin neoklasikliine, kendisi balbana
bir edebiyat oluturur. Bu edebiyatn kendi retorii ve bi
embilimi, ilk bakta blk prk grnen bir yapt tutarl
bir btne dntren birletirici metafizii, uydurma alnt
lara dek uzanan benzersiz bir slubu vardr. Tm eitlilii
ne karn bu edebiyat, yaratcs ve gizli izlei olan kiinin,
Borges'in btnln aa karr.
Latin Amerika'nn en iyi yazarlar arasnda, Borges'i
yadsmak iin yazanlarn (Sabato, Marechal) veya onu a
mak iin yazanlarn (Marquez, Cortazar) says oktur. Ama
bir anlamda, hepsinin varl yalnzca ondan itibaren geerli
lik kazanr.
"Bir gelenek taklit etmemelidir, aksine srmeli ve verim
li olmaldr, canl ve kesiksiz bir deiim iinde olmaldr ve
bu deiimle zenginlemelidir."
Her ne kadar edebi anlaynda bir evrim grlyorsa da,
yazar tanmada ilk ykleri son ilediklerinden daha az
nemli deildir. nk, ilk ve son dnem eserlerinde byk
bir fark gzlenmez. Borges'de izlekler, yazsn oluturan ko
nular ve kavramlar pek deimezler: insan varlnn sanrl
nitelii; somut dnyann aldatc doas; tm mantkl d
ncenin kanlmaz grelii; sonsuzluk ve sonsuz olaslk;
en kk olgunun tm evreni ierdii dncesi; aklmzdan
geen her eyin gerekten yaand veya yaanmasnn
mmkn olduu dncesi; her insann bir bakas, hatta
tm bakalar olduu inanc; baka bir yanlsama olarak Za
man; "dngsel zaman" ve "ebedi tekrar" -insan deneyimleri
nin saysnn engin de olsa snrl olduu ve olaylarn gele
cekte yeniden yaanabilecei- gerei oalttklar iin ayna
lara duyulan kin, anlk mistik igrler ve kavraylar ve en
anlamls, hi eksik olmayan labirent simgesi.
8

Borges okurunun ileyebilecei yanlglarn banda, kur


gularn arkn sktkten sonra ilginin tkenecei inancna
saplanmak gelir.
Borges'in kulland dsel edebiyat, gereklerden ka
mak iin deil, gerein aaha karmak bir biimini akla
mak iin kullanlr. Bu kurgularn zdeinde, grnte ni
hilist bir ileti alglyoruz: mantkla ynetilen, tresel ve zi
hinsel dzeyde deimez grnen ve bizim iinde yaadm
z sandmz dnya gerek deildir. Sama, karmakark ve
hepimizin yalnzca dlerde grd ve dlerimizin direten
kargaas sayesinde varolan dnyann nne gemeye al
an bir insan icaddr.
Gerein grnm bir maskedir ve Borges bu maske
araclyla ok daha kayg uyandrc bir karabasan esinler.
Bu nedenle, Borges metinlerini szc szcne okuyup,
nihilizmini yaptnn son aamas olarak grmek yanltr.
Kurgularnn ortaya koyduu evren, kaostan olumaz, olum
suz bak yalnzca grnmler dnyas iin geerlidir. Oku
yucu, kabuun altnda, gizli ve derin geree ulama yetisine
sahipse, kukusuz farkl bir gr edinecektir. Borges'in
amac basit grnmlerden daha gerek bir eyi aa kar
maktr. Bir putu, gereklii ka,bul edilmi bir e:yi ykp, yeri
ne bir bakasn dikmek ona gre deildir.
Borges'in ykleri, bizi yalnzca saymaca olabilecek kesin
bir geree ulatrmaya almazlar, aksine kurgunun iinde
bizi, dnyayla ilikimizi oluturan zden farkl olmayan ve
onsuz gerek diye bir szcn varolamayaca yanlgya s
rklerler. Gerek ol.an tek btnlk, bizi btnyle yanlsa
maya drendir.
Yllar boyunca, adm adm, Borges dev ve hassas, esiz ve
garip yaptn iler. Eserlerinde binlerce yllk gemile yep
yeni izlenimler karrlar, Bat ve Dou ruhlarn birletirir,
gerek ve uydurma tm edebiyatlar ve tm felsefeleri bilen

usta ve kurnaz deha, grnmlerle ve sezilen gereklerle oy


nayarak, n tan skmyle, gerek imgenin aynadaki yan
ssyla kart basit olaslklardan oluan bir evren yaratr.
Tm yeryz yalnzca bir simgeler oyunudur ve her ey
bir bakas anlamna gelir. Hibir yapt, gizemi her zaman
pek yakn ve eriilmez olan bu birletirici grn derin ve
dehete drc gereini onun kadar iyi betimleyemez.
armak, sama bir ekilde, bu dnyaya yabanc den ey
leri grn sanmaktr, oysa hibir ey olaanst deil
dir, nk evrenin kendi iinde elikiye dmesini engelle
mek bizim olanaklarmzn dndadr. Elimizden gelen tek
ey armak ve aknlmzn yeryznde yeri olmadn
bilmektir. Borges'in eserleri bu tuhafl abartarak yceltir
ve oaltr ... ve gizlice rtr.
"Uzun bir d gibi tasarlanm bir yaam, belki de d
grenin olmad bir d, kendi kendini dleyen bir d, z
nesiz bir d."
Bu metinlere dikkatle baknca, yklerin dnyasyla ya
ratcs arasndaki ortak kimlii sezeriz. Gerein Borges iin
bir karabasan olduu, bu yklerin de sanrl bir gerei, ya
zarnn gereini aktardklar duygusuna kaplrz. Bir yaza
rn btn yapabilecei dsel bir dnya yaratmaktr ve bu
dnyann yazarn kendinden baka snr yoktur.
Borges, dnyadan bir eyi yanstmaya kalkrsa, yalnz
ca kendini yanstarak bunu baarabileceinin bilincindedir.
Bundan sonra, kendi arayna kaplacak ve yalnzca kendi
kendini amaya zorlayan srekli devinimi yaama hkmn
giymeyi kabullenecektir. Sanki yalnzca sonsuz bir aray,
dnyann eksikliini bize fazlasyla hissettirdii btnlk al
dann salayabilirmi gibi. Bu gl sonsuzluu edimsel
klmann tek yolu imge iinde imgedir. nk gerekte imge,
aynalar ya da alef gibi, gizemli ve olanaksz her eyle birlikte
olas bir evren ierir.
10

Bu yklerin eretilemelerinin altnda, sonuta idealist


bir gerek kavray, insan olarak yazarn saplantl dene
yimlerine derinlemesine kk salm bir metafizik sakldr.
Maskelerin okluu, burada bir tek varln, yazarn btn
lne kar. Ama bu btnlk ardnda yine birok eyler
gizlidir. Bu yklerde, bitimsiz gecelerin, karabasan veya es
rime aralklarnda uykuuzluun sanrl berraklnn, sezgi
nin younlamasnn, alglamann ac dolu keskinliinin, en
belirgin eylerin birbirine kart ve snrlarn. birdenbire
yok olduu anlarn rneklerine rastlayabiliriz.
Krlnn gitgide stne kapatt duvarlar arasna s
kan bu yalnz adam, kapal, fiziksel adan kstl, buna
karn, gerek boyutlarn asla renemeyeceimiz bir baka
dnyay tek bana yaratabilecek kadar zengin bir evrende
yayordu.
"nsanlar gemii severler ve bu sevgiye kar benim
elimden bir ey gelmez, ne benim, ne de cellatlanmn; ama
bir gn benimle ayn eyleri duyan bir adam gelecek ve bu
adam benim duvarm ykacak, benim kitaplar yokettiim
gibi ve benim anm silecek ve benim glgem ve aynam ola
cak ve kimse olmayacak."
M nir H. Gle
evirilerin ithafedilmesi pek allm bir uygulama degi yine de yllar
sren bir zdeleme gerektiren ve bu nc kitapla sona eren Borges
almam, yazdklarm okuyamayan en sevgili okuyucuma, Silvia'ya
ve Lena Dima'ya sunmanun hogrlece!Jini umuyorum.

11

A1lmlkl11!Jm
JEvrcamacal
T ?ErJilliJi

Historia Universal de la Infamia

1935

KORKUN KURTARICI LAZARUS MORELL

Uzak ne den

1 517'DE Peder Bartolome de las Casas, And'lann zahmetli,

cehennemi altn madenlerinde canlan kan yerlilerin haline


ok acd. mparator Carlos V'e, onlarn yerine And'lann zah
metli cehennemi altn madenlerinde canlar kacak zencileri
ithal etmeyi nerdi. Bir insanseverin yapt bu ilgin dei
tirime saysz olay borluyuz: Handy'nin "blues'1arm, Uru
guayl ressam Don Pedro Figari'nin Paris'te elde ettii baa
ry, yine Uruguayl Don Vicente Rassi'nin buruk dzyazs. nn gzelliini, Abraham Lincoln'un mitlere yarar ycelii
ni, Kuzey-Gney savann be yz bin lsn, askeri de
neklere harcanan milyar be yz milyon, dsel Falucho'
nun heykelini, "Li nchar" (lin etmek) fiilinin spanyol D
Kurumu szlnn on nc basksna alnmasn, coku
lu "Hallelujah" filmini, Carrito'da "Pardos Y More nos" (Es
merler ve Karalar)'un nderi Solere'in ynettii sngl
amansz saldry, bilmemne hanmn ban, Martin Fier15

ro'nun ldrd zenciyi, iler acs rumba "El Manisero "yu,


Toussaint Louverture'n tutuklanp zincire vurulan Napol
yonculuunu, Haiti'deki ha ve ylan "papaloi" bayla bo
azlanan keilerin kann, tangonun anas "habanera " ve
"candombe "yi.
Aynca: korkun kurtarc Lazarus Morell'in sulu ve gz
kamatrc varln.

Yer

Sularn babas, dnyann en uzun nehri, Misissippi bu ben


zersiz rezile yarar bir sahne oldu (Misissippi'yi Alvarez de
Pineda kefetti, ama ilk inceleyen eski Peru fatihi Kaptan
Hernando de Soto idi, nka efi Atahualpa'nn tutsaklk gn
lerini satran oynamay reterek ekilir hale getirmiti, g
mt nehrin sular oldu).
Misissippi geni omuzlu bir nehirdir, Parana'nn, Uru
guay'n, Amazon'un, Orinoco'nun karanlk ve engin kardei
dir. Melez sular olan bir nehirdir, denize kavutuu Meksi
ka Krfezi'ne ylda boaltt drt yz milyon ton amurla
hakaret eder. Bunca eskil ve kutsal bir artk yn, srekli
erimekte olan bir ktann kalntlarndan beslenen dev ba
taklk servilerinin amur labirentlerinin, l balklarn ve
sazlarn snrlar geri ektii ve barn bu mide bulandrc
imparatorluun saad bir delta oluturdu. Daha kuzeyde,
Arkansas ve Ohio arasnda uzanan dz arazilerde yksek
ateli hastalklarn tuzanda, derisi kemiine yapm, sol
gun sar benizli, kendilerinde kum, tahta ve amurlu sudan
baka ey bulunmadndan, talara ve demire agzllkle
bakan bir insan rk yaar.
16

Adamlar
19. yzyl balarnda (bizi bu zaman kesiti ilgilendiriyor),
Misissippi kylarndaki byk pamuk tarlalarnda zenciler
sabahtan akama kadar alrlard. Tahta kulbelerde, p
lak toprak zerinde uyurlard. Ana-oul ilikisi dnda, ak
rabalk balar saymaca ve belirsizdi. Adlar vard, ama so
yadsz idare edebiliyorlard. Okumay bilmezlerdi. Yumuak
tiz sesleri, ar nl bir ngilizce ile arklar mrldanrlard.
Sraya girmi, kahyann krbac altnda iki bklm alr
lard, kamaya kalktklarnda, uzun sakall adamlar gzel
atlara biner, korkun kpekleriyle izlerini srerdi.
Kutsal Kitap'm szcklerini, hayvansal umutlarn ve Af
rika'dan kalma korkularnn kkeni zerine eklemilerdi; ya
ni inanlar sa'nnkiydi. Kitle halinde ve yreklerinin derin
liinden ark sylerlerdi: "Go do wn Moses". Onlar iin Mi
sissippi iren rdn nehrinin gzkamatrc imgesiydi.
Bu zahmetli topraklarn ve zenci srlerinin sahipleri,
uzun ve prl prl sal, isiz gsz ve agzl soylu kiiler
di. Nehre bakan ve beyaz amdan Grek taklidi stunlu girii
olan koca evlerde otururlard. yi bir klenin maliyeti bin do
lard ve uzun zaman dayanamazd. Kimisi hastalanmak ve
lmek gibi bir nankrlk yapard. Yaam bir gnlk bu ya
ratklardan olabildiince yarar salamak gerekiyordu. Bu
yzden tanskmnden gnbatmna kadar altrrlard.
Bu yzden ekimliklerden yllk ttn veya pamuk veya e
karkam rn isterlerdi. Sabrsz ekim nedeniyle altst
edilip tkenen toprak, birka yl iinde ksrlaverirdi. a
murlu ve allarla kaplanm l ekimlikleri kaplard. evre
deki terkedilmi iftliklerde, sk ekerkam saplar arasn
da, kokumu balklarn ortasnda, "poo r whites", beyaz
ayaktakm yaard. Balk, frsat dtnde avc, sr
17

hrsz, zencilerden alnt yiyecek art dilencisi bu adamla


r dknlklerinde ayakta tutan gururdu: katksz, safkan
olma gururu. Lazarus Morell bu beyazlardan
iydi.

Adam
Amerikan dergilerinin yaymlad Morell fotoraflar gerek
deildir. Bylesine nl ve unutulmaz bir adamn gerek bir
portresinin bulunmamas raslant olamaz. Morell'in nce iz
brakmamak amacyla, ayrca gizemini krkleyebilmek iin
gm levhadan kandn ileri srmemizde saknca yok.
Yaradltan kayrlm olmadn ve birbirine ok yakn
gzlerinin, ince dudaklarnn daha gen yata bile lehine a
lmadn da biliyoruz. Sonradan, yllar ona salar krla
an rezillerde, felein emberinden gemi ve cezasz kal
m sulularda grlen, bir eit hamet vermiti. Sefil o
cukluuna ve yaamn hakaretlerine karn, ne de olsa eski
bir gney soylusuydu. Kutsal Yaz'y bilmez deildi ve ei
grlmemi bir inanla vaaz verirdi. "Ben grdm onu, La
zarus Morell'i kerevetin zerinde" diye belirtiyor Baton
Rouge'un, Louisiana'daki oyun salonlarndan birinin iletici
si, "rnek szlerini dinledim_ ve gzlerine yalarn dolduunu
grdm. Zina yaptn, zenci hrsz olduunu, Tanr nnde
katil olduunu biliyordum, yine de benim gzlerim de yalar
la doldu".
Bu kutsal idkmelerin bir baka deerli tankl da Mo
rell'in kendidir: "Rasgele ncil'i atm, karma St. Paul'n
son derece uygun bir ayeti kt ve bir saat yirmi dakika vaaz
verdim. Crenshaw ve arkadalar da zaman kaybetmediler ve
dinleyicilerin btn atlarn gtrdler; kendime ayrdm
kzl renkli kprdak biri dnda hepsini Arkansas eyaletinde

18

sattk. Crenshaw'n da houna gidiyordu, ama onun hibir


iine yaramayacan kantlamay becerdim."

Yntem
Bir eyalette alnp bakasna satlan atlar, Morell'in sulu
meslek yaamnda basit bir araszden fazla deildir, yine de
imdi Alakln Evrensel Tarihi'nde gzel bir yeri olmasn
salayan yntemin nbeirtisidir. Yntemin esizlii yalnz
belirleyici "sui generis" koullarndan deil, ayn zamanda
gerekli aalk lsnden, trajik umut smrsnden, ka. rabasann korkun evrimine benzer gelimesinden de kay
naklanr. Al Capone ve Bugs Moran, byk bir kentte, dev
sermayeler zerinde uysal makinal tfeklerle etkinlik gs
terdi, giriimleri yaygn, sradand. Tekel iin ekitiler, o
kadar. Morell'in elinde, saylar bine varan, hepsi andimi
adam vard. ki yz tanesi Yce Divan' oluturup emirleri
duyururken, teki sekiz yz kii uygulamay stleniyordu.
Tehlike astlarn payna dyordu. Bakaldr halinde, poli
se teslim ediliyor veya ayaklarna salam bir ta bal, sular
ar, gl nehre atlyorlard. Genellikle melezdi bunlar.
eytanca grevleri yleydi:
Sayg uyandrmak amacyla, geici gsterili yzklerle
donanm, gneyin geni ekinliklerini katederlerdi. Gariban
bir zenciyi gzlerine kestirip, zgrln salamay nerir,
kamasn ve uzakta baka bir iftlie satlmay kabullenme
sini tlerlerdi. Sonra sat fiyatndan bir yzde verip, yeni
den kamasn salayacak, ardndan da zgr bir eyalete
uurlayacaklard szmona. Para ve zgrlk, il il dolar
larla zgrlk, bundan daha iyi kkrtma olabilir miydi? K
le Ik kan tehlikesini gze alrd.
19

Doal yol nehirdi. Bir sandal, bir vapurun ambar, byk


bir kayk, yksek bez tenteli veya bir kesinde kk bir
kulbe bulunan gkyz kadar geni bir sal, yerin nemi
yoktu, nemli olan yorulmak bilmez nehrin zerinde devinim
halinde ve gvencede olduunu duymakt. Baka bir ekimli
e satlrd. Yeniden saz ormanlarna ve akarsu yataklarna
doru kaard. O zaman, korkun yardmseverler (kle sa
knmaya balamtr bile) belirsiz masraflar bahane edip,
son bir kez daha satlmas gerektiini aklard. Karlnda
her iki satn yzdesini ve zgrln vereceklerdi. Adam
satlmaya raz olur, bir sre altktan sonra son defa polis
kpeklerinin ve krbacn tehlikesini hie sayard. Kan iinde,
ter iinde, umutsuzluk ve dlerle dolu geri dnerdi.

Son zgrlk
Geriye olgular hukuki adan incelemek kalyor: Morell'in
kiralk katilleri, zenciyi sata sunmadan nce, ilk sahibinin
kan ihbar edip, bana dl koymasn beklerdi. O zaman
herhangi birinin yararlanmas mmknd, bylece sat
hrszlk deil, gveni ktye kullanmakt. Medeni adalet yo
luyla hak aramak gereksiz bir harcamayd, nk zararn
bedeli asla denmezdi.
Btn bunlar, geici olsa bile, rahatlatcyd. Ama zenci
konuabilirdi; zenci, saf minnetinden veya aptallndan, ko
numa yetisine sahipti. Eline vermeleri iin hibir nedeni ol
mayan gzelim pesolar savurmak iin gittii El Cairo Illi
nois genelevinde birka kadeh avdar whisky'sinden sonra
kpeolusu kle evladna giz miz vz gelir trs giderdi. Kle
lie kar bir partinin kuzeyi alkalad dnemdi, bir grup
zrdeli mlkiyet hakkn yadsyp, zencilerin zgrln ya20

yyor ve onlar kamaya kkrtyordu. Morell anaristlerle


kartrlmak niyetinde deildi. O yankee deildi, gneyli bir
beyazd, beyazlarn olu ve torunuydu; bir gn ilerden elini
ekip, soylu biri gibi yaamay, fersah fersah pamuk tarlala
rna ve dizi dizi iki bklm klelere sahip olmay umuyordu.
Bunca deneyimden sonra, gereksiz risklere atlmayaca
akt.
.
Kaak zgrln beklerdi. O zaman Lazarus Morell'in
karanlk melezleri bazen basit bir iareti amayan bir emir
iletir ve zenciyi grmeden, duymadan, dokunmadan, gnden,
rezillikten, zamandan, yardmseverlikten, balamadan, ha
vadan, kpeklerden, evrenden, umuttan, terden ve kendin
den kurtarrlard. Bir kurun, kallee bir bak darbesi, bir
tekne ve tek tanklar Misissippi'nin kaplumbaa ve turnaba
lklar olurdu.

Ykm

Gvenilir adamlarn elinde i ancak byyp geliebilirdi.


1834 banda, altm kadar zenci Morell tarafndan "bam
szlatrlmt "; ve bakalar bu talihli ncleri izlemeye ha
zrlanyordu. Etkinlik alan genilemiti ve yeni yeleri silah
altna alma gerei ortaya kmt. Andienler arasnda, Ar
kansas'tan bir delikanl, Virgil Stewart, ksa zamanda ac
maszlyla kendini gstermiti. Bu gen ok kle kaybetmi
bir soylunun yeeniydi. 1934 Austos'unda yeminini bozup
Morell ve tekileri ihbar etti. Morell'in New Orleans'taki evi
polis tarfndan kuatld. Morell ya dikkatsizlikten ya kar
hatrna, kamay baard.
gn geti. Bu sre boyunca Morell Toulouse sokan
da, avlusu sarmak ve heykellerle dolu eski bir evde saklan-

21

d. Anlald kadaryla, ok az yemek yedi ve dncelere


dalp birbiri stne puro tttrerek, durmadan yorulmadan
plk ayakla' byk lo odalar arnlad. Evin klesiyle biri
Natchez'e, teki Red Rivere'e iki mektup gnderdi. Drdnc
gn, adam eve gelip tan aarncaya kadar onunla syleti
ler. Beinci gn, Morell akamst kalkt, ustura istedi,
zenle tra oldu. Giyindi ve dar kt. Dingin bir arlkla
kuzey mahallelerini geti. Krlara varnca, Misissippi dz
lklerinde daha hzl admlarla ilerledi.
Tasarsnda sarho gzpeklii vard. Kendine boyun e
me borcu olan son birka adam kullanacakt: gneyin yar
dmsever zencileri. Arkadalarnn katn grmlerdi,
ama dndn grmemilerdi. yleyse, zgr olduklarn
dnyorlard. Morell'in tasars genel bir zenci bakaldr
sn, New Odeans'n zaptedilip, igalini ngryordu. Taht
tan indirilmi ve ihanetten tr neredeyse aman dilemeye
dm Morell, kta boyutunda bir karlk vermeyi kuruyor
du, cinayeti Kurtulu ve Tarih'e dntrecek bir karlk.
Durumunun en salam olduu yere, Natchez'e bu amala y
neldi. Bu yolculukla ilgili anlatsn aynen iletiyorum:
"Bir at bulmadan nce drt gn yrdm. Beinci gn,
suyla dirilip, biraz kestirmek iin bir dere kenarnda mola
verdim. Bir aa gvdesine oturmu katettiim yola bakar
ken, gzel, siyah bir ata binmi birinin yaklatn grdm.
Hemen o anda atna el koymaya karar verdim. Kalktm ve
gzel yivli bir tabancay zerine dorultup yere ayak basma
sn buyurdum; boyun edi; ben sol elimle dizginleri yakala
dm, adama dereyi gsterip ilerlemesi emrini verdim. ki yz
kar kadar yrd, sonra durdu. Soyunmasn buyurdum,
"Madem beni ldrmekte kararlsnz brakn da nce dua
edeyim" dedi. Duasn dinlemeye zamanm olmad karl
n verdim. Dizleri stne kt ve ensesine bir kurun sk
tm. Bir darbede karnn yardm, barsaklarn skp dere22

nin dibine salladm. Sonra ceplerini kartrdm ve 400


dolar 37 sent ve bakmakla zaman kaybetmediim bir sr
kat buldum. izmeleri gcr gcrd ve ayama
uyuyordu; benim haat olmu izmeleri de derenin dibine
gnderdim.
Natchez'e girmem iin gerekli at ite byle elde
ettim."

Kesinti
Kendini asmay dleyen zenci bakaldrlarnn nderi
Mo rell; Morell nderlik etmeyi dledii zenci ordular
tarafn dan aslm - Misissippi Tarihi'nin bu
gzkamatrc frsat larnn hibirini alkoymadn
itiraf ettiime kzyorum. Btn iirsel adaletin (veya
iirsel simetrinin) tersine, cina yetlerinin nehri, kendi
mezar bile olmad. 2 Ocak 1835'te Lazarus Morell, Silas
Buckley adyla yatrld Natchez has tanesinde akcier
kanamasndan ld. Bir yatakhane arka da onu tand.
2 ve 4 Ocak'ta, birok ekimliin kleleri, ok kan
dklmeden bastrlan bir bakaldr giriiminde bulun
dlar.

2
3

NANILMAZ SAHTEKAR ToM CASTRO

NA BU ad veriyorum, nk 1850'lerde Talcahuano San


tiago ve Valparaiso sokak ve evlerinde bu adla tannyordu;
yeniden adm stlendii de doru, imdilerde basit bir haya
let veya cumartesi elencesi sfatyla da olsa bu yreye dn
d.1 Wapping nfus kt, adnn Arthur Orton olduunu
belirtiyor ve 7 Temmuz 1834 tarihine kaydediyor. Bir kasa
bn olu olduunu, ocukluunun Londra kenar mahalleleri
nin i karartc yoksulluunu iyi tandm ve denizin ar
sn duyduunu biliyoruz. Olgunun tuhaf bir yam yok. "Run
away to sea ", denize doru kamak, baba yetkesinden kop
mann geleneksel ngiliz yntemi, bir kahramanlk trenidir.
Corafyann d bu, hatta Kutsal Kitap'n da (Mezmurlar,
CVII): "Gemilerle denize inenler, by k sularda alanlar,
ite onlar Tanr 'n m eserlerini ve dipsiz derinli klerin o rtasn
da ki hari kalarn grdler. "
(1)

24

Bu eretileme, okuyucuya bu alak yaam yklerinin bir akam gazetesi


nin haftalk cumartesi ekinde yaymlandn anmsatma olanan salyor
bana.

Orton, iler acs kurum pembesi mahallesinden kat ve


bir gemiyle denize indi, allm d krklyla Gneyha
yldzlarm seyretti ve Valparaiso limannda firar etti. Tehli
kesiz bir aptald. Aklc bir bakla srtmas, sonsuz uysall
, Castro denen bir ailenin sevgisini ekti, adm da onlardan
ald. Bu Gney Amerika blmnden iz kalmad hayatnda,
ama minnetinin azalmadn 186 1'de Avustralya'da hala
Tom Castro adyla ortaya kmasndan anlyoruz. Sydney'de
Bogle ile tant, zenci bir uak. Bogle'de, pek yakkl olma
sa da, yllarla, kilolarla ve zsaygyla ykl zencilerde gr
len, dingin ve antsal bir hava, kap gibi bir salamlk vard.
Etnografya el kitaplarnn onun rknda varolduunu kabul'
etmedii bir baka nitelii de vard: deha esini. Daha ileride
kantn greceiz. yi ahlakl, doru drst, geleneklerin ve
Kalvinizmin ktye kullanm sayesinde eskil Afrika heves
leri gzelce yontulmu, bilgili bir adamd. Tanr'nn arada
bir ziyaretini saymazsak (buna sonra deineceiz) btnyle
normaldi; kavaklarda durdurup, onu doudan, batdan, ku
zeyden, gneyden gelen ve yaamna son verecek zalim tat
tan kuku duymaya iten inat ve edepli korkusu dnda bir
zellii de yoktu.
Orton, bir akam Sydney'in yknt sokaklarndan birinin
kesinde onu farkettiinde, imgesel bir lm raslantsna
kar durmak iin cesaret topluyordu. Bir sre izledikten
sonra koluna girdi ve beraberce, ikisi de aknlk iinde,
tehlikesiz caddeyi katettiler. Gemie karan bir akamn o
anndan sonra, yarma ve kendine pek az gvenen zenci, i
ko Wapping'li akl ksay kanatlan altna ald. 1865 eylln
de, ikisi de yerel bir gazetede zn dolu bir ilan okudular.

25

Taparcasna sevilen l adam


1854 Nisannn son gnlerinde (Orton'un, ilililerin patio'la
r kadar engin konukseverlik gsterilerini kkrtt bir sra
da), Me rmaid vapuru, Rio de Janeiro'dan gelip Liverpool'a
doru yolalrken, Atlas Okyanusu sularnda batt. Kayplar
arasnda, ngiliz subay, Fransa'da yetimi, ngiltere'nin en
byk Katolik ailelerinden birinin byk olu, Roger Char
les Tichborne da bulunuyordu. nanlmaz grnse de, ngiliz
ce'yi en saf Paris vurgusuyla konuan ve yalnz Fransz ze
kas, incelii ve bilgiliinin bakalarnda uyandrd kz
gnl kkrtan, bu Fransz'lam delikanlnn lm, onu
asla grmemi Orton'un alnyazsnda temel bir dngy
oluturdu. Lady Tichborne, Roger'in dehete dm anas,
lmne inanmay reddedip, en geni datm olan gazete
lerde avunmaz bildiriler yaymlyordu. Bu bildirilerden biri
Bogle'nin yumuak ve kasvetli ellerine dnce, dahice d
nce ortaya kt.

Benzemezliin erdemleri
Tichborne ince, ssl, keskin izgili, esmer tenli, siyah dz
sal, parlak gzl, rahatsz edici keskinlikte konumas olan.
bir beyefendiydi; Orton bngl bngl, koca gbekli, sonsuz be
lirsiz hatlar olan, kzl tenli, kvrck kumral sal, uyuuk
bakl, bo veya sama sapan konuan kaba bir adamd.
Bogle, Orton'un grevinin, Avrupa'ya giden ilk vapura bin
mek ve Lady Tichborrte'a olu olduunu aklayarak umutla
rn doyurmak olduunu bulgulad. Tasar saduyuya aykr
ustalktayd. Kolay bir karlatrma aryorum. Sahtekarn
26

biri, 1914'te Almanya imparatoru diye gemeye kalksayd,


ilk taklit edecei engel byklar, sarkk kollar, dik kalar,
gri pelerin, madalya dolu gs ve sivri ulu mifer olurdu.
Bogle biraz daha kurnazd, onun tantaca, tral, askeri,
simgelerden ve onursal kartallardan yoksun ve solkolu tutan
bir kaiser olurdu. Koutluu belirtmeyelim; dilediince gev
ek, tatl tatl aptalca srtan, kumral sal ve Franszca dili
konusunda ylmaz cehalette bir Tichborne sunduunu bilme
miz yeterli. Bogle zlemle beklenen Roger Charles Tichbor
ne'un tpatp bir kopyasn salama olanakszlnn bilincin
deydi. Ayrca, elde edilebilecek tm benzerliklerin, kanl-.
maz farklar daha da vurgulamaya yarayacan biliyordu.
Bylece, btn benzeimlerden vazgeti. Savn kendini bil
mezliinin bile, bir sahtekarlk olmadi konusunda inandr
c bir kant olacan anlad, nk bakas olsa bunca kar, tla bylesine kolaylkla boveremezdi. Zamann etkili i
birliini de unutmamak gerekir: Gney Yanmkre'de geen
on drt yl ve talihin insan deitirebilecei gereini.
Bir baka temel neden: Lady Tichborne'un bitimsiz ve
mantksz arlar Roger Charles'n lmediine kesinlikle
inandnn ve tanmak isteminin belirtisiydi.

Karlama
Tom Castro, hep uyarolu, oturup Lady Tichborne'a yazd.
Kimliini kantlamak ansna yarar iki beni ileri srd, ha
ni sol memesinin altnda, ocukluundaki ac, ite bu yzden
de unutulmaz olaydan, bir kovan dolusu arnn saldrsna
uradi gnden kalma iki ben. Mektup ksayd, ve Tom
Castro ile Bogle kiiliine uygun, dilbilgisi ayrntsyla ken
dini skntya sokmayan bir mektuptu. Paris'te bir otelin gr27

kemli yalnzlnda, hanmefendi mektubu, gzlerinde ya


larla defalarca okudu ve bir-iki gn iinde olu tarafndan is
tenen anlar buldu.
16 Ocak 1867'de, Roger Charles Tichborne, ayn otelde,
geldiini bildirdi. Saygl ua, Ebenezer Bogle ncelik edi
yordu. ok gneli bir k gnyd. Lady Tichborne'un yor
gun gzleri yalarla buuluydu. Zenci pencereleri ardna ka
dar at. Aydnlk maske roln stlendi: anne savurgan o
lunu tand ve onu barna bast. Artk yanma dndne
gre, gnle ve Brezilya'dan yollad mektuplara bovere
bilirdi: on drt yas yl boyunca yalnzln besleyen basit,
sevgili yanslar. Marur, geri veriyordu bunlar: bir tanesi
eksik deildi.
Bogle, kendi kendine glmsedi: Sonunda Roger Charles'
n sessiz hayaletini belgelerle donatma olanana kavumu
tu.

Ad majorem dei gloriam


Bu mutlu kabullenme -tam klasik trajedi geleneklerine uy
gun- mutluluu kesinletirerek veya en azndan olas k
larak bu yky talandrmalyd: gerek annenin, dzmece
ve uysal olun, dalaveresinin beklenmedik utkusuyla dlle
nen entrikacnn. Yazg (karmak binlerce nedenin sonsuz ve
kesintisiz bileimine bu ad veriyoruz) baka trl uygun gr
d. Lady Tichborne 1870'te ld ve akrabalar medeni hale te
cavz gerekesiyle Arthur Orton'a dava atlar. Gzya ve
yalnzlk tanmam ama agzl akrabalar, bu iko ve he
men hemen kr cahil, ok yersiz bir zamanda Avustralya'da
ortaya kan savurgan oula hi kanmamlard. Orton, para
larn elde edebilmek iin Tichborne olduuna karar vermi
28

birok alacaklnn desteinden yardm umuyordu.


Aynca, aile avukat Edward Hopkins'in ve antikac Fran
cis J. Baigent'in dostluuna bel balyordu. Her eye karn,
bu yeterli deildi. Bogle karlamay kazanabilmek iin,
halkn gl desteini salamak gerektiini dnd. Yk
sek apkasn ve kibar emsiyesini alp, Londra'nnnamuslu
sokaklarnda esin aramaya kt. Akamd; Bogle bal rengi
bir ay, halka ak emelerin drtke sularnda ikiye bl
nnceye dek dolat. Tanr ona yardm elini uzatt. Bogle bir
arabaya seslendi ve antikac Baigent'e yolland. Antikac, Ti
mes gazetesine uzun bir mektup yazarak szm ona Tichbor
. ne'un yzsz bir sahtekar olduunu doruluyordu. Mektlp
sa Topluluk'undan Peder Goudron'un imzasn tayordu.
Baka ihbarlar bunu izledi, hepsi Papa'clardand. Etkisi
annda grld: drust kiiler Sir Roger Charles'in Cizvit'le
rin iren bir oyununa kurban gittiini kestirmekte gecikme
diler.

Araba
Dava yz doksan gn srd. Yze yakn tank, sann Tich
borne olduuna ant iti - aralarnda altnc Dragonlar Ala
y'ndan drt silah arkada da vard. Yandalar sahtekar ol
_madn, olsayd rneinin genlik resimlerine benzemeye
abalayacan tekrarlayp duruyordu. Bunun yansra, Lady
Tichborne onu tanmt ve bir annenin yanlmayacan her
kes bilirdi. Her ey, aa yukar her ey tknnda gidiyordu,
Orton'un eski bir sevgilisi tank blmesine arlncaya ka
dar. Bogle, "akrabalarn" bu kallee oyunu karsnda so
ukkanlln kaybetmedi; apka ve emsiyesini isteyip
Londra'nn namuslu sokaklarnda bir nc esin aramaya
29

kt. Buldu mu asla renemeyeceiz. Primrose Hill'e var


madan az nce, alarn karanlndan beri peini brakma
yan korkun tat onu yakalad. Bogle geldiini grd, hay
krd, ama engel olamad. iddetle kaldrma frlatld. Beygi
rin badndrc nallar kafasn ezdi.

Hortlak
Tom Castro, Tichborne'un hayaletiydi, ama Bogle'un dehas
nn yaatt zavall bir hayaletti. lmn haber alnca, y1kld. Yalan sylemeyi srdrd, ama cokusuz ve sama e
likilerle. Sonu kestirmek kolayd.
27 ubat 1874'te, Arthur Orton (namdier) Tom Castro,
on drt yl ar hapis cezasna arptrld. Tutukevinde, her
kesin sevgisini kazand, meslei buydu. rnek davran, ona
drt yl indirim salad. Bu son konukseverlik' de tutukevininki- bitince, Birleik Krallk'n kylerini ve balca
merkezlerini gezerek masumluunu aklayan veya suunu
dorulayan kk sylevler verdi. Alakgnlll ve bee
nilme arzusu ylesine itendi ki, birok kez savunmayla ba
layp, itirafla bitirdi, halkn eilimleri tek kaygsyd.
2 Nisan 1898'de ld.

30

DUL CHING, KORSAN

KADIN korsan terimi, hafif rahatsz edici anlar uyandrma

riskini tayor: eski renksiz moda dergilerinin, ev kadn ol


duklar su gtrmez birilerinin, besbelli kartondan denizler
zerinde korsanclk oynamasnn ansn. Buna karn, ka
dn korsanlar vard: gemilerinin dmenini tutma, yontulma
m tayfalara komuta etme, yksek bordal gemilere rampa
edip saldrma yetenei olan kadnlar. Bunlardan biri Mary
Read idi, bir keresinde korsanlk mesleinin herkesin becere
bilecei bir i olmadn, ve yakr biimde yapabilmek iin,
onun gibi, yrekli bir adam olmak gerektiini bildirmiti.
Meslek yaamnn iddetli balangcnda, daha kaptan deil
ken, aklarndan biri geminin kabadaysnn hakaretine u
ram. Mary adam delloya arp, onunla iki elni birden
kullanarak dvm, Karaip Denizi adalarna zg eskil
usulle, sol elinde derin ve kukulu tabanca, sa elinde sadk
kl. Tabanca ate almam, ama kl sz dinlemi... 1720
ylna doru, Santiago de la Vega (Jamaika)'da bir spanyol
daraac Mary Read'in tehlikeli yaamna son vermi.
31

Ayn denizlerin bir baka korsan kadn da Anne Bonney


idi, dik gsl dank sal nefis bir rlandal, borda borda
ya birok saldrda, vcudunu tehlikeye att. Mary Read'in
silah arkadayd, sonunda daraac orta da oldu. Sevgilisi,
kaptan John Rackam da bu gsteride, yal halatn kuand.
Anne, aalayarak, Aye'nin Bahadr' knamasnn u etin
deikesini buldu: "Eer erkek gibi dvseydin, kpek gibi
aslmazdn".
Daha talihli ve uzun yaayan bir bakas, Asya sularn,
San Deniz'den Annam snrndaki kylara kadar kasp ka
vuran kadn korsand. Pek sava} Dul Ching'den szediyo
rum.

raklk yllar
1797'ye doru bu denizin birok korsan filosunun pay sahip
. }eri bir konsorsiyum kurup, bana Ching adl, adalet dk
n ve kendini kantlam bir adam amiral atadlar. Kylar
talan etmekte ylesine sert ve rnek davrand ki, oturanlar
dehete dp, armaan ve gzyalaryla, imparatorluktan
yardm dilediler. e dokunan dilekeleri yantsz kalmad:
kylerini yakmalar, balklk iini unutmalar ve ieri top
raklara gedip, tarm denen bilinmedik bir bilimi renme
leri buyuruldu. yle de yaptlar ve yoksun kalan istilaclar
ssz kylardan baka ey bulamadlar. Sonuta kendilerini
gemi saldrlarna vermek zorunda kaldlar: ncekinden da
ha zararl bir yamaclk, nk ticarete ciddi lde ket vu
ruyordu. mparatorluk ynetimi duraksamad, ve eski balk
lara saban ve boyunduruu brakp, alara ve kreklere
dnme emrini verdi. Bunlar, eski korkularna sadk kalarak
bakaldrdlar, ve yetkililer yntem deitirme kararna var32

d: amiral Ching'i mparatorluk Ahrlan'na ef atadlar. Az


kalsn ayartlmay kabulleniyordu. Pay sahipleri zamannda
haber aldlar ve erdemli fkeleri, kendini pilav garnitrl ze
hirli yaprak sebze taba eklinde gsterdi. Oburluk ldr
c oldu: eski amiral ve mparatorluk Ahrlar acemi efi ru
hunu deniz tanrlarna teslim etti. Dul kans, bu ifte iha
netten ehre deitirmi halde, korsanlar toplantya ard,
bu bulank olay aa vurdu ve hem imparatorun sahte g
nl yceliini hem de kazanlar olan al pay sahiplerinin
nankr hizmetlerini reddetmeleri iin sktrd. Kendi he
saplarna bordalamalarn ve yeni bir amiral semelerini
nerdi. Seilen kendi oldu. ri kemikli, feri kam gzleri ve
rk bir glmsemesi olan bir kadnd. Kara ve yal sala
r gzlerinden daha prltlyd.
Sakin emirleriyle, gemiler tehlikeye ve ak denize atld
lar.

Komut
Yntemli serven dolu on yl geti. Donanma alt filodan
oluuyordu, herbirinde ayr renk bir bayrak dalgalanyordu:
krmz, san, yeil, siyah, mor ve ylanl olan amiral gemi
nindi. eflerin adlan Ku ve Ta, Da Suyunun Cezas, Tay
fann ncisi, Balk Dolu Dalga ve Yks'ek Gne idi. Dul
Ching'in kendi eliyle kaleme ald tzk aman vermez bir
sertlikteydi; ve ksa ve z biemi, daha sonra birka ackl r
neini vereceimiz in resmi biimini aldatc bir grkemle
ssleyen retoriin solgun ieklerine boveriyordu. Birka
maddeyi kopye ediyorum:
"Dman gemisinden alman btn ganimet depoya ko
nulacak ve kaydedilecektir. Sonradan, her korsana kiisel
33

ganimetinin bete biri verilecektir; bakiye depoda kalacaktr.


Bu emrin ihlali imle cezalandrlacaktr.
[zel izin almadan yerini terkeden korsann kulaklar
herkesin nnde delinecektir. Ayn suu bir daha ilerse
lmle cezalandrlacaktr.]
Kylerden karlan kadnlarla her trl oynama gver
tede yasaktr; gemi muhasebecisinden izin almak ve anbar
lardan kmamak gerekir. Bu emrin ihlali lmle cezaland
rlacaktr."
Tutsaklarn salad bilgiler, bu korsanlarn gnlk ye
meklerinin balca peksimet, besili iko fareler ve halan
m pirinten olutuunu, ve arpma ncesi ikilerine barut
kattklarn kesinliyor. Hileli iskambil ve zarlar fantan kade
hi ve drtgeni, dl afyon piposu ve ufak fener bo saatlerde
onlar oyalyordu. Ayn zamanda kullanlan iki kl en ok
sevdikleri silahlard. Rampalamadan nce, yzlerine ve b
tn gvdelerine, top saldrlarna birebir gelen tlsm, sarm
sak demlemesini serperlerdi.
Tayfalar karlarn beraberlerinde getirirlerdi, kaptann
haremi vard, zaferlerin yeniledii be-alt kadndan oluur
du.

Gen imparator Kia-King'in szleri


1809 ylnda, bir imparatorluk ferman karld, ilk ve son
blmlerini eviriyorum. ok kii biemini eletirdi:
"Zavall ve zararl insanlar, ekmei ayaklar altnda i
neyen insanlar, vergi tahsildarlarnn ve kszlerin haykr
larna kulak asmayan insanlar, ejderha ve anka resimli i
amar giyen insanlar, basl kitaplardaki gerei yadsyan
insanlar, gzyalarn kuzeye dnk aktan insanlar, nehirle34

rimizin mutluluunu ve denizlerimizin eskil gvenini bulan


dryor. Kt durumdaki krlgan tekneleriyle, gece ve gn
dz, frtnaya kar duruyorlar. Amalan iyiniyetli deil: ger
ek gemicinin dostu deil bunlar, asla da olmayacaklar. Ona
yardm elini uzatmaktan ok, kyc bir srayla baskn ya
pyor ve ykma, sakatlamaya veya lme srklyorlar.
Bylece Evren'in doal yasalarn bozuyorlar ve bu yzden
nehirler tayor, kylar kayboluyor, oullar babalarna kar
kyor, ve yalk ve kuruluk yasalar karyor... Bu neden
den dolaydr ki, seni cezaya ykmlendiriyorum Amiral
Kvo-Lang gnl yceliinin bir imparatorluk ayrcal oldu
unu ve bir uyruun buna hak iddia etmesinin kendini be
enmilik olduunu sakn unutma. Acmasz ol, adaletli ol,
uysal ol, utkulu ol."
Laf arasnda gemilerin kt durumuna gnderme, doal
olarak dzmeceydi. Kvo-Lang'n adamlarna cesaret verme
amacn gdyordu. Doksan gn sonra Dul Ching'in kuvvet
leri Orta mparatorluk'unkilerle arpt. Bin kadar gemi sa
bahtan akama savatlar. an, davul, top, kfr, gong ve
kehanet sesleriyle kark bir koro eyleme elik etti. mpara
torluk ordusu yenilgiye urad. Ne balama yasa ne salk
verilen acmaszlk kendini gsterme frsat bulabildi. Kvo
Lang, bugnk yenilen generallerimizin unutmay setikleri
bir treni izledi: intihar.

Dehete kaplan kylar


Bylece, anl Dul'un alt yz sava yelkenlisi ve krk bin ut
kulu korsan, yangnlar, iren enlikleri, iskele ve sancakta
kszleri birbiri ardna dizerek, Si-Kiang halicini trmand
lar. Baz kyler kknden kaznd. Bir tek yerde, tutsaklarn
35

says bini at. Yakn kam ve eltik tarlalarnn kark s


nana saklanan yz yirmi kadn, bir ocuun bastramad
alamas ile aa kt, ve Macao'da satld. Ne kadar
uzaksa da bu talandan kaynaklanan iler acs gzyalar ve
yas, Tanr'nm olu, Kia-King'in kulana alnd. Baz tarih
iler, bu haberin ona cezalandrma seferinin baarszln
dan daha az dokunduunu iddia ediyorlar. Her neyse, san
caklar, denizciler, askerler, sava gereleri, erzaklar, kahin
ler ve mneccimlerle donanm bir ikinci sefer dzenledi.
Buyruk bu kez Ting-Kvei'ye dt. Bu ar gemi topluluu
Si-Kiang deltasn kt ve korsan filosunun yolunu kesti.
Dul savaa hazrland. G, ok g, hatta umuts+z olduu
nun bilincindeydi; geceler ve aylar boyu sren yama ve e
lence adamlarn gevetmiti. Sava bir trl balamyordu.
Durmadan yorulmadan, gne titrek sazlar arasnda dou
yor ve batyordu. Adamlar ve silahlar uyank kalyordu.
lenler etin, le sonralar bitimsizdi.

Ejderha ve dii tilki


Buna karn, imparatorluk filosu gemilerinden her akam
hafif ejderhalarn uyuuk uular ykseliyor ve dman su
larna ve gvertelerine kibarca konuyordu. Kattan ve saz
dan yaplma hava mekanizmalaryd, uurtmay andryor ve
krmz veya gm renkli yzeyleri hep ayn imgeyi tayor
du. Dul kaygyla bu dzenli gktalarn inceledi ve zerle
rinde, tekrarl nankrlkforine ve devaml uularna ra
men, dii tilkiyi korumay srdren ejderhann yava ve ka
rk masaln okudu. Ay inceldi, kattan ve sazdan imgeler
her akam ayn yky, alglanmas g deikelerle getirdi
ler. Dul zntyle dnceye dalyordu. Gkyznde ve kzl
36

suda yeniden dolunay belirdiinde, yk sonuna varma


benziyordu. Kimse bunun sonsuz bir balama m, yoksa di
i tilkinin zerine yklacak snrsz bir ceza m olduunu
kestiremiyordu, ama kanlmaz son yaknd. Dul anlamt.
ki klcn nehire att ve bir kaya diz kp amiral gemiye
gtrlmeyi buyurdu.
Gn batmyd: gkyz, bu kez san, ejderhalarla doluy
du. Dul bir cmle mrldanyordu; "Dii tilki ejderha kanad
n aryor" dedi gemi bordasna karken de.

Kutsama
Tarih yazarlar, dii tilkinin balandn ve uzun yall
n afyon kaakl yaparak geirdiini aktaryorlar. Dul ol
maktan da vazgeti; karl 'Gerek reti Prlts' olan bir
ad ald.
"O zamandan sonra (diye yazyor bir tarihi) tekneler hu
zura kavutu. Drt deniz ve saysz nehirler gvenli ve bar
l yollara dnt.
Kyller kllar satp, tarlalarn srmek iin kz ala
bildiler. Kurbanlar kestiler, dalarn tepesinde dualar yakar
dlar ve gn boyunca paravann ardnda arklar syleyerek
neelendiler."

37

HAKSIZLIK STENCS MONK EASTMAN

Bu Amerika'dakiler

MAV duvarlar ve engin gkyz nnde aka seilen, dar

kara elbiselere brnm, kadn ayakkablar giymi iki ser


seri dans ederler, ciddiyetle, eit uzunlukta iki ban dansn;
karanfil bir kulaktan dnceye, adamlardan birine bak sap
lanp, yatay lmyle mziksiz dans kapatncaya dek. Yazgs
na boyun een teki, geni kenarl apkasn bana yerletirir
ve yalln bu esiz dellonun anlaJmna adar. Bizim ayak
takmnn ayrntl yksnn tamam bu kadardr. New York
kavgaclarnnki ok daha badndrc ve kabadr.
teki Amerika'dakiler

New York eteleri tarihinde (1928'de Herbert Asbury tara


fndan sekiz yapraklk 400 sayfadan oluan hatr saylr cilt38

te ortaya karlmtr) barbar kozmogonisindeki ayn kar


maklk ve kan dkcle raslanr, dev budalalklara da:
ucuz zenci konutlarna dntrlm eski birahane mah
zenleri; katl harap bir New York; irkefler labirentini so
yan Bataklk Melekleri (Swamp Angels) gibi hergele eteleri;
on-on bir yanda yeni yetme katilleri ie alan Daybreak
Boys (Tan ocuklar) gibi hergele eteleri; ynle doldurul
mu yksek kat apkalaryla, ve kenar mahalle yelleriyle
dalgalanan gmleklerinin geni etekleriyle sonradan gelenle
ri inanlmaz derecede gldren, ama ellerinde coplar ve de
rin tabancalar il e gezinen Kibirli Dayaklr (Plug Uglies) gi
bi yalnz ve gzpek devler; kavgaya bir sopann ucuna l
bir tavan sallandrarak giden l Tavanlar (Dead Rabbits)
gibi hergele eteleri; alnndan sarkan iyice yalanm pere
mi, maymun kafal bastonlar, baparmann stnde sak
layp, hasmlarnn gzlerini oymakta kulland bakrdan
zarif aletiyle nl Zppe Johnny Dolan gibi adamlar; tek di
darbesiyle canl bir fareyi paralayan Kit Burns gibi adam
lar; onun iin gururla alan orospunun pezevengi, koca
l gzl sarn delikanl Kr Danny Lyons gibi adamlar;
New England'l yedi kz kardein Noel gecesi gelirini hayr
ilerine ayrd ev gibi krmz fenerli evlerle dolu sokaklar;
lgna dnm farelerin ve kpeklerin kaptrld yerler;
in kumarhaneleri; Gophers etesini yneten btn erkekle
rin gzbebei ve tutkusu srekli dul Kzl N orah gibi kadn
lar; Danny Lyons haklandnda yas tutan ve onunla eski a
k l kr adam yznden dalaan Tatl Maggie'nin boazla
d Kumru Lizzie gibi kadnlar; hrszlarn yz yapy atee
verip, ii kenti ele geirme noktasna vardrd 1863 vahi
haftas gibi ayaklanmalar; denizde kaybolur gibi, adamn
lmne,ayaklar altnda ezildii sokak kavgalar; Zenci Yos
ke gibi at hrsz ve zehircileri -bunlarn hepsi bu dank ta
rihi dokur. En nl kahraman Edward Delaney, namdier
39

William Delaney, namdier Joseph Marvin, namdier Jo


seph Morris, namdier Monk Eastman'dr, bin iki yz ada
mn efi.
Kahraman

Bu aamal kimlikler (kimin kim olduunu bilmediimiz bir


maske oyunu gibi dayanlmaz) gerek adn unutturuyor - o
kadar ki dnyada byle adlandrlabilecek bir eyin varoldu
u dncesini gze alyoruz. Her neyse, Brooklyn, Williams
burg Nfus Dairesi ktnde Edward Ostermann ad altn
da kaytl, sonradan Eatman diye Amerikanlatrlm. in
garip yan, bu frtnal alan Yahudi olmasdr. Kosher de
nen ve haham sakall adamlarn, kurallara gre kam aktla
rak boazlanm1 ve kez ykanm danalarn etini tehlike
sizce sindirdikleri bir lokanta sahibinin oluydu. On dokuz
yanda, 1892'ye doru, babasnn yardmyla bir kuu dk
kan at. Hayvanlarn yaamn izlemek, kk kararlarna
ve akl almaz masumluklarna tank olmak, sonuna dek ona
elik eden bir tutkuya dnt. Yllar sonraki grkemli d
nemlerinde, Tammany'nin illi Sachemlarnn sunduu Ha
vana purolarn horgryle geri evirirken veya gondolun pi
kardeini andran erken bir otomobille en iyi genelevleri tur
larken, satlk olmayan yz cins kediyi ve drt yzden fazla
gvercini barndran, ikinci ve sahte bir dkkan daha at.
Herbirini ayr ayr severdi, sk sk, seilen kedi kucanda,
ve kskanlkla izleyen tekiler ardnda, yurtluunda yr
ye kard.
Ypranm, antsal bir adamd. Boynu boa gibi ksa, g
s kar konulmaz, kollar kavgac ve uzun, bumu krk, y
z yara izleriyle kuanmsa da gvdeden daha az dikkat e40

kici, bacaklar svari veya denizci gibi arpkt. Gmlekten


de, ceketten de vazgeebilirdi, ama koskoca kafas zerine
yerl etirdii yamal, yksek, ufak apkadan asla. nsanlar
ansn hala saklyorlar. Bedensel olarak, flmlerdeki all
m gangsterler, prsk ve anlalmaz Capone'nin deil,
onun solgun karikatrdr. Sylediine gre, Wolheim'n
Hollywood'da ie alnmasnn nedeni, bedensel yapsnn,
rhmetli Monk Eastman' dorudan antrmasyd. Monk
Eastman, omuzunda mavi tyl bir gvercinle hergeleler im
paratorluunu dolamay severmi, srtnda akrak kuu ta
yan boa gibi.
1894'te, New York, dans salonlarndan geilmiyordu.
Eaotman bunlardan birinde dzeni salamakla grevlendi
rildi. Efsanenin anlattna gre, patron onu ie almak iste
meyince, Monk o zaman grevde olan bir ift yarmann b
yk grlt patrtyla pestilini karp yete.neklerini kantla
m. 1899'a kadar, korku saarak ve tek bana ii stlendi.
Yattrd her ateli iin, kaba topuzuna bakla bir
entik atyordu. Bir akam, bira bardana eilmi frlayan
dazlak bir kelle dikkatini ekti, ve bir cop darbesiyle yere
serdi. "Elliye bir entik kalmt" diye bard sonra.

Sipari
1899'dan sonra, Eastman yalnzca nl deildi. nemli bir
kazann seim grevlisiydi, krmz fenerli evlerden, kumar
hanelerden, kaldrm gediklilerinden ve uursuz batakhane
hrszlarndan ykl para yardm topluyordu. Kurullar, k
t oyunlar dzenlerken _ona danyordu, bireyler de. cret
leri yleydi : kulak koparmak 15 dolar, bacak krmak 19 do
lar, kalaya bir kurun 25 dolar, baklama 25 dolar, iin ta41

mam iin 100 dolar. Arada bir, hamlamamak iin, Eastman


siparii kendi elleriyle hazrlyordu.
Bir snr sorunu (sonradan uluslararas kanunun ertele
dii tekiler gibi ince ayrntl ve iinden klmas g) onu,
yine ok nl baka bir ete reisi Paul Kelly ile kar karya
getirdi. Kurunlar ve devriyelerle dalamalar bir snr belir
lemiti. Bir sabah Eastman bu snr at ve be adamn sal
drsna urad . Badndrc maymun kollar ve topuzuyla
n yere ykt , ama karnna iki kurun yerletirdiler ve
l diye brakp gittiler. Eastman scak yarasn ba ve iaret
parma arasna sktrp sarho admlarla h astanenin yolu
nu tuttu. Yaam, yksek ate ve lm birka pafta boyunca
onu tarttlar, ama dudaklar kimseyi ele verme alaklna
dmedi. Taburcu olduunda, sava ortadayd ve 19 Austos
1903'e kadar aralksz silah sesleriyle serpildi.

Rivington sava
Dosyalarda solan fotoraflardan belli belirsiz farkl yz ka
dar kahraman, dumana, ttne ve alkole doymu yz kadar
kahraman, hasr apkalarna canl renkli kurdeleler sarm
yz kadar kahraman , aa yukar hepsi belsoukluuna tu
tulmu, dileri rm, solunum veya bbrek bozukluklar
olan yz kadar kahraman, Troya veya Junin savalarndaki
ler kadar anlamsz veya grkemli yz kadar kahraman, Ele
vated'in tonozlarnn glgesinde, bu kara savaa kendilerini
kaptrdlar. Nedeni, Kelly'nin silahlarnn, Monk Eastman
'n dostu bir kumarhane sahibini hara vermeye zorlamasy
d. Adamlardan biri ldrld ve olay izleyen yaylm ate
ksa zamanda saysz tabancann oluturduu bir kavga bo
yutuna vard. Sinekkayd tral adamlar yksek direklerin
42

ardna snm sessizce ate ediyorlard; sabrsz takviye,


Colt coplaryla tka basa ykl rktc kiralk arabalar uf
kunun merkeziydiler. Bu savan ncleri ne hissettiler? lk
olarak (sanrm) yz tabancann delice grltsnn onlar
orackta yokedecei ani kan sn ; ikinci olarak (sanrm) ilk
yaylm ateten haklanmadiklarna gre silah ilemez olduk
lar aldatc gvenini. Kesin olan bir ey varsa, demirin ve
gecenin arkasnda sipere yatm, gzleri dnm savatkla
rdr. Polis iki kere karmaya alt, iki kere geri pskrtl
d. Gnn ilk klaryla birlikte , kavga kesildi, sanki edebe
aykr ve hortlaksalm gibi. naatn koca kemerlerinin al
tnda yedi ar yaral, drt ceset ve bir l gvercin brakld.

atrtlar
Monk Eastman'n hizmet verdii mahalli politikaclar, hala
kamuoyu nnde bylesine etelerin varln yadsyor veya
yalnzca basit elence topluluklarnn szkonusu olduundan
dem vuruyorlard. Patavatsz Rivington sava onlar kayg
ya drd. Ate kesin gereklilii konusunda ikna etmek
amacyla iki efi karlarna ektiler. Kelly (politikaclarn,
polise kar onlar dnyadaki btn Colt'lardan daha iyi ko
ruyabileceinin bilinciyle) annda kabullendi ; Eastman (koca
kaba gvdesinin btn hametiyl e) daha ok patlama ve kav
ga arzu ediyordu. Reddetmeye kalknca, hapisle tehdit et
mek zorunda kaldlar. Sonunda, iki nl haydut bir barda,
Havana purolar azlarnda sa elleri tabancalarnda ve
klyutmaz bir gangster kmesi evrelerinde, karlatlar.
Tam Amerikal'lara zg bir karara vardlar: bir boks ma
sonucu belirleyecekti . Kelly birinci snf boksrd. Dv bir
hangarda gerekleti ve lgncayd. Yamru yumru yksek
43

apkal serserilerden, hassas antsal sa tuvaletli kadnlar


dan oluan yz krk izleyici katld. ki saat srd ve her iki
sinin de bitkin dmesiyle son buldu. Birka gn sonra, ta
banca sesleri yeniden yanklanyordu. Monk, yedinci kez tu
tukland. Koruyucular rahatlayarak ilgilerini kestiler; yar
g, adaletle, on yl hapis cezasna arptrd.

Eastman Almanya ya kar


Hala aknlktan kurtulmayan Monk, Sing Sing'den kt
nda, etesindeki bin iki yz haydut dalmt. Toparlama
y baaramad ve kendi hesabna almak zorunda kald. 8
Eyll 19 17'de caddede kargaa kard. 9'unda baka bir kar
gaaya katld ve bir piyade alayna yazld.
Birok askeri baarsn biliyoruz. Esir almay tutkuyla
knadn, ve bir keresinde (yalnz tfeinin dipiiyle) bu
iren uygulamay nlediini bjliyoruz. Hastaneden kamay
becerdiini ve yeniden siperlere dndn biliyoruz. Mont
faucon savalarnda sivrildiini biliyoruz. Sonradan, Bo
wery'deki birok kk salonun, Avrupa savandan daha
tehlikeli olduunu akladn biliyoruz.

Gizemli, mantkl son


25 Aralk 1920 sabah, Monk Eastman'n cesedi, New York
'un ana caddelerinden birinde bulundu. Be kurun yemiti.
lden habersiz talihli, ok sradan bir kedi, bir eit akn
lkla, evresinde dolanyordu.

44

LGSZ KATL B ILL HARRIGAN

ARzONA topraklarnn imgesi, btn teki imgelerden nce:


Arizona ve New Mexico topraklarnn imgesi, alt grkemli altn
ve gmle dolu topraklar, badndrc ve gkdolu topraklar,
engin ve tatl renkli yksek yayla topraklan, kularn temizle
dii iskeletlerin gzalc beyazlnn parldad topraklar. Bu
topraklar zerinde bir baka imge, Billy the Kid'in imgesi: at
na aklm svari, tabanca sesleriyle l sar eden delikanl,
by gibi uzaktan ldren grnmez kurunlar atyor.
Maden damarl, kurak ve parltl L Yirmi yanda
lrken, insanlarn adaletine "Meksikal'lar saylmazsa" yir
mi bir l borlu olan ocuk denecek haydut.

Kurtuk dnemi
1859'da n ve iddetiyle Billy the Kid olacak adam , New
York'un bir yeralt yoksullar klasnda dodu. Yorgun bir r45

landa rahminin dnyaya getirdii, ama zenciler arasnda b


yd syleniyor. Bu pis koku ve su kaosunda, illerinin
ve kzl yelesinin salad stnlkten yararland. Beyaz ol
ma gururunu kullanyordu; ayrca clz, rkek ve kabayd.
On iki yanda, irkef tanr sallar, Swamp Angels (Bataklk
Melekleri) etesinde boy gsterdi.
Yank sis kokan geceler, mide bulandrc labirentten y
zeye szlr, bir Alman denizcinin peine taklr, krk ie
lerle haklar, i amarlarna kadar soyar, ve yeniden teki
lama dnerlerdi . Balarnda, sa krlamaya yz tutmu,
Gas Houser Jonas adl, atlan zehirlemesiyle de tannan bir
zenci vard.
Bazen, su kenarndaki kambur bir evin tavanarasndan,
bir kadn, geen birinin kafasndan aa bir kova kl dker
di . Adam debelenir, boulurdu. Ayn anda Bataklk Melekle
ri evresine r, soyup soana evirmek iin, hava deli
inden mahzene tkarlard.
Bunlar, Billy Harrigan'n, gelecekte Billy the Kid'in
raklk yllar oldu. Tiyatro e serlerini de kmsemezdi; zel
likle (alnyazsnn harfleri ve simgeleri olduunu pek sezme
den) kovboy melodramlar seyretmekten hol:nrd.

Go west!
Bowery halk tiyatrolar (perdenin almas az gecikse, gedik
liler "Kaldrn u aputu" diye barp armaya balarlar
d) bu atl ve tabanca sesli melodramlarla dolup tayorduy
sa, en yaln aklamas, Amerika'nn o zamanlar Bat'nn e
kiciliine kaplm olmasyd. Gn batmnn tesinde, Neva
da ve Kalifomiya'nn altn vard. Gn batmnn tesinde,
daselvilerini ykan balta vard, bizonun koca Babil kafas ,
46

Brigham Young'un yksek apkas ve bir sr yata, kzl


derilinin trenleri ve fkesi, llerin zgr havas, snrsz a
yr, yaklanca deniz gibi yrek arptran z toprak vard.
Bat'nn arsyd. Uyumlu kesintisiz bir uultu bu yllar
doldurdu: Bat'ya doru ilerleyen binlerce Amerikal.
1872'de, aralarnda drtke bir hcreden kaan, hala tehli
keli Bill Harrigan' gryoruz.

Bir Meksikal'nn ykm


Tarih (bazen bir sinema ynetmeni gibi kesik kesik ayrmlar
la alr), imdi bize, ak deniz gibi etkili lde dikilmi tehli
keli bir meyhaneyi neriyor. Zaman, 1873'n ateli bir gecesi;
belirgin yer, Llano Estacado (New Mexico). Toprak neredeyse
olaanst dzlkte, ama bulutlar ylm, frtna va ayn
yrtmnda gkyz, kazlan kuyularla ve dalarla kapl. Yer
de, bir inek kafatas var, akaln ciyaklamas ve gzleri glge
de, zarif binek atlan ve meyhaneden yaylan k. eride, tek
tezgaha dayanm, bezgin ve salam yapl adamlar kavgac
ikiler iiyor ve zerinde kartal ve ylan resmi bulunan gm
paralan ldatyorlar. Sarhoun biri soukkanllkla ark
sylyor. Bir ksm, ok "s'1i bir dil konuuyor, bunlara aa
layarak bakldna gre, spanyolca olsa gerek. Bill Harrigan,
yoksullar klasnn kzl faresi, ienlerin arasnda imdiden
iki kadeh ate suyunu devirmi, daha i stemeyi dnyor, ne
deni de cebinde be kuruu kalmamas. Bu l adamlar onu
serseme eviriyor. Onlar korkun, frtnal, , mutlu, ve buruk
tarm ve yksek atlan idare etmekte son derece yetenekli bu
luyor. Bir anda yalnz ark syleyen sarhoun farkna var
mad, bir lm sessizlii kyor. eri, yal yerli suratl,
dev gibi bir Meksikal girdi. Kstah bir apka ve iki yann47

dan sarkan tabancalarla gz kamatryor. Kulak trmalayan


bir ngilizce ile, btn Gringo'lan , kafay eken kanck evlat
larn selamlyor. Kimse meydan okumaya karlk vermiyor.
Bill gelenin kim olduunu soruyor, korkuyla Dago-el Diego ihuahua'l Belisario Villagran olduunu fsldyorlar. Bir
patlama annda bu yant izliyor.
Kendinden uzun boylu bir sra adamn ardna gizlenen
Bill davetsiz misafire ate etti. Villagran'n elinden bardak
dyor, ardndan adam boylu boyunca uzanyor. Baka bir
kuruna gerek yok. Bu sekin lye bakma ltfunda bulun
madan, Bill konumay balyor: "yle mi?" diye yuvarlyor
aznda kelimeleri.1 "Ben de New York'tan Bill Harrigan".
Sarh o, anlamszca ark sylemeyi srdryor.
Yceltme kestiriliyor. Bill uzatlan elleri skyor, kutla
malar kabul ediyor, yaalar, viskiler. Biri tabancasnda en
tik olmadn gzlyor ve Villagran'n lm ansna oyma
sn neriyor. Billy the Kid, bu birinin ban tutuyor ve
"Meksikal'lar iin izmeye demez" diyor. Btn bunlar, bel
ki, yetmiyor. Bill, ayn gece, rtsn cesedin yanbana se
riyor ve deliksiz bir uyku ekiyor herkesin gz nnde.

Laf olsun diye lm


Bu talihli patlamadan (on drt yanda) Kahraman Billy the
Kid dodu ve bylece kaak Bill Harrigan ld. irkeflerin ve
knk ielerin veleti, nder saflarna ykseldi. Ata binmesini
rendi; Oregon veya Kaliforniya biimi geri kayklarak deil,
Wyoming veya Teksas tarz, eerde dimdik durmasni rendi.
Asla tam anlamyla efsaneye benzemedi, ama olduka yaklat.
( 1 ) Is that so?, he drawled.

48

Kovboyda her zaman New York serserisinden bir eyler


kald; eskiden zencilere adad kinini Meksikal'lara ynelt
ti, ama szckleri spanyolca kfrl er oldu. Srtmalarn
gebe , bana buyruk sanatn rendi. tekini, daha g
olan, insanlar gtme sana\n rendi ; her ikisi de iftlikle
ri bir gzel yama etmesine yardmc doldu. Arada bir, gitar
lar ve genelevler onu batan kard .
Uykusuzluun korkun berrakl ile, drt gn drt gece
sren kalabalk alemler dzenlerdi. Sonunda, tiltsinti duyup,
hesab kurunlarla derdi. Tetii ekecek parma olduu s
rece, snrn en rktc (ayrca en bilinmez ve en yalnz)
adam oldu. Daha sonra onu ldrecek dostu, erif Garrett,
bir keresinde, "Silah kullanmasn manda ldrerek ren
dim" dedi. "Ben , daha ok insan ldrerek" yantn ald tatl
lkla. Ayrntlar kayp, ama "Meksikal'lar saylmaz sa" yirmi
bir cinayetten sorumlu olduunu biliyoruz. Yedi tehlikelerle
dolu y1l boyunca kendine u atafat ikram etti; Yreklilik.
25 Austos 1880 gecesi, Billy the Kid kr atyla, Fort
Sumner'in ana veya tek sokan drt nala geti. Scak daya
nlmazd ve lambalar yanmamt ; Bir aralkta sallanan is
kemlesinde oturan komiser Garret, tabancasn ekip karn
na bir kurun skt. Kr at yoluna devam etti ; adam toprak
yola dt. Garret ikinci bir kurun yollad. Ky (yaralnn
Billy the Kid olduunu bilerek) kap ve pencerelerin ardna
ekildi. Can ekime, svglerle dolu ve uzun srd. Yanna
yaklap, silahn almaya cesaret edildiinde gne tepeye
varmt bile; adam lmt. Cesetlerde grlen kukla hava
s dikkat ekti.
Tra edilip, hazr elbiseler giydirilip halkn alaylar ve
deheti arasnda, en iyi dkkann camekannda sergilendi.
nsanlar, atlarla veya arabalarla, her yandan akn akn
geldiler. nc gn makyaj yapmak gerekti. Drdnc gn,
byk sevin gsterileri arasnda gmld.
49

KABA TREN YNETicisi KoTsunt No Sunt

Bu BLMN ala kaba tren yneticisi Kotsuke No Su


ke'dir, Ako Kulesi efendisinin aalanmasnn ve lmnn
nedeni ve hakl intikam buyurulduun da gerek bir soylu gi
bi, kendini yoketmek istemeyen uursuz devlet memuru. Bu
na karn, bu adam btn insanlarn minnetini hakediyor,
nk deerli doruluklar dourmay bildi ve lmsz bir gi
riimin karanlk ve gerekli k noktas oldu. Yz kadar ro
man, monografi, doktora tezi ve opera bu olguyu anyor damarl ve lake porselenlerle lacivert talarnn sevgi dolu
tanklndan ise hi szetmeyelim. Oynak selloite kadar
her ey onu kutsuyor, gerekten 47 Hizmetli'ni n gretici Ta
rihi -ad bu- Japon sinemasnn en srekli esin kaynaklarn
dan biridir. Bu ateli sayg gsterilerinin dorulad titiz
vn ise fazlasyla yerinde: annda herkes iin en dorusu.
A. B. Mitford'un, yerel rengin sunduu kesiksiz sslemeleri
bir yana brakp, nl olgunun devinimini vurgulamay yele
yen anlatsn izliyorum. Bu talihli "dou zevki" eksiklii, bana
metnin dorudan Japonca aslndan evirildii izlenimi veriyor.
50

zlen ba
1702 ylnn baygn baharnda, Ako Kalesi'nin anl efendisi,
bir imparatorluk elisini arlamak ve scak davranmak zo
runda kald. ki bin yz yllk kibarlk, karlama trenini
bunaltc denecek kadar gletiriyordu. Eli, imparatoru
temsil ediyordu, ama yalnz antrma ve simge olarak:
abartmak kadar, nemsememek de o denli yersizdi. Kolaylk
la ldrc yanlglar nlemek amacyla , Yedo saray erka
nndan bir memur, tren yneticisi sfatyla eliden nce ge
lirdi. Sarayn rahatlndan uzak, kendine srgn gibi gr
nen dalk sayfiyeye hkml, Kira Kotsuke No Suke, yner
gelerini saygszca bildiriyordu. :azen buyurgan davrann
kstahla vardryordu. rencisi, Ako Kalesi efendisi, bu
incitmeleri grmezden gelmeye alyordu. Karlk vermeyi
bilmiyordu ve disiplin her trl iddeti yasaklyordu. Bir sa
bah, ustann ayakkab ba zld, o da balamasn istedi.
Soylu kii alakgnlllkle, ama fkesini iine atarak syle
neni yapt. Kaba tren yneticisi ona, gerekten yola gelmez
olduunu ve yalnzca bir beceriksizin byle aptalca balaya
bileceini syledi.
Kale efendisi klcn ekip, ona doru savurdu. teki ka
t, hafife izilmi alnndan inceCik kan szyordu. Birka gn
Konra, askeri mahkeme saldrgan aleyhinde karara varyor ve
intihar cezas veriyordu. Ako Kalesi merkez avlusunda, krm
z keeden bir kerevet dikildi, hkml stnde belirdi, eline
nltndan ve deerli talarla ssl bir haner verildi, herkesin
nnde suunu itiraf etti, beline kadar yavaa soyundu, gele
neksel iki yarayla karnn at ve gerek bir samuray gibi l
d, uzaktaki seyirciler kan grmediler, nk kee krmzy
d. Kr sal bir adam zenli bir kl darbesiyle ban gvde
Kinden ayrd: danman Kuranosuke, isim babas.
51

Alaklk taslayan

Takumi No Kami'nin Kule'sine el kondu, hizmetlileri datl


d, ailesi her eyini yitirdi ve erefi lekelendi, ad lanete has
redildi. Bir sylenti, canna kyd gece, hizmetlilerden krk
yedi sinin bir dan tepesinde toplanp, bir yl sonra olacakla
r en ince ayrnt sna dek tasarladklarn anlatyor. Doru
su, zorunlu gecikmelerle hareket ettikleri, ve birden ok top
lantnn, dan dik yamacnda deil, bir ormann derinliin
de , iinde aynalar bulunan drtke bir kutudan baka ss
olmayan beyaz, ahaptan, sradan kk bir evde yapld
dr. ce susamlard ve onlara ulalmaz grnyordu.
Kira Kotsuke No Suke, herkesin kin besledii tren yne
ticisi, evini berkimlemiti ve bir oku ve kl yn tahtre
vann evreliyordu. Namuslu, kesin ve gizli casuslar vard.
Kimseyi intikamclarn eleba kabul ettikleri kadar gzlemi
yorlard: Kuranosuke, danman. O da rastlant sonucu far
kna vard ve plann buna gre kurdu.
Gz renkleri asndan, imparatorlukta benzeri olmayan
kente, Kyoto'ya doru yola kt. Kendini kerhanelere, ku
marhanelere ve meyhanelere kaptrd. Ak salarna karn,
orospularla, ozanlarla, hatta daha beter cinsten kiilerle ya
knlk kurdu. Bir keresinde, bir meyhaneden kovdular ve er
tesi sabah, kafas kusmuk birikintisin e dm, eikte uyur
buldular.
Satsumal bir adam onu tand, znt ve fkeyle : "Asa
na Takumi No Kami'nin lmne yardm eden danman de
gil mi uradaki? Efendisinin cn alacagna, kendini sefa
hata ve utanca m veriyor? Ey Samuray adna yakmayan
seni"
Uyuyann suratna tkrp , stnden geti. Casuslar bu
edilgenlii aktardnda Kotsuke No Suke'nin ii rahat etti.
52

Olaylar bununla bitmedi. Dan man karsn ve en kk


olunu kovdu ve genelevden bir kz satn ald; bu grlmedik
alaklk, dmann yreini enlendirdi ve saknml gzeti
mi gevetmesini salad. Sonunda, muh afzlarnn yarsn
iten kard.
1703 ylnn korkun k gecelerinden birinde, krk yedi
hmetli Yedo blge sinde , bir kpr ile iskambil fabrikasnn
hemen yaknndaki terkedilmi bir bahede bulutular. Efen
dilerinin bayran tayorlard. Saldrdan nce, komular
uyarp, suikast deil, kesin adaletli bir askeri darbe olduu
nu akladlar.

Yara izi
ki grup, Kira Kotsuke No. Suke'nin sarayna saldrd . n ka
pya saldran ilkine danman nderlik ediyordu; ikincisinin
banda ise, dah a on sekiz yan bitirmemi ve ayn gece
len byk olu vard. Tarih, son derece bilinli bu karabasa
nn birok ann biliyor: halat merdivenlerden tehlikeli sar
ka inii, davul sesleriyle saldn, kuatlanlarn aknl,
damlara yerlemi okular, insann dirimsel organlarna
doru oklarn amansz uuu, kanla sulanan porselenler, k
sa zamanda buz tutan ateli lm ; lmn utanmazl ve
kargaas. Dokuz hizmetli can verdi; savunucular daha az
ylmaz deildi ve teslim olmay reddettiler. Gece yarsndan
az sonra tm direni kesildi.
Kira Kotsuke No Suke , bu ballklarn yz kzartc ne
deni, ortalkta grnmedi. Altst olmu sarayn h er kesin
de onu aradlar, ve danman, yatandaki araflarn hala
lk olduunun farkna vardnda, bulmaktan umut kesmek
zereydiler. Yeniden aramaya koyuldular ve bronzdan bir
53

aynann ardna gizlenmi dar bir pencere buldular. Aada,


karanlk kk bir avluda, beyazlar giyinmi bir adam onla
ra bakyordu. Titreyen bir kl sa elindeydi. ndiklerinde,
adam kar koymadan teslim oldu. Bir yara izi alnn iziyor
du: Takumi No Kami'nin eliinin eski izimi.
te o zaman , kanl hizmetliler, bu tiksin adamn ayak
larna kapandlar, aalanmas ve lmnden sulu olduu
Kule efendisinin subay olduklarn sylediler ve gerek bir
sam uray gibi intihar etmesi iin yalvardlar.
Onun kle ruhuna bu onuru sunmalar bounayd. Onura
erimesi g bir adamd; tan skerken ban vurmak zorun
d$. kaldlar.

Tanklk
lerini duyurmu (ama fkesiz, yaygarasz ve acmasz),
hizmetliler efendilerinin kalntsn barndran tapnaa y
neldiler.
Kk bir kazann iinde, Kira Kotsuke No Suke'nin ina
nlmaz kafasn tayor ve elden ele geiriyorlard Gnn i
ten nda tarlalar ve tara kylerini atlar. nsanlar, on
lar kutsadlar ve gzya dktler. Sendai prensi onlara ko
nukseverliini sundu, ama onlar da efendilerinin iki yla ya
kn zamandr bekledii karl verdiler. Alacakaranlkta
vardlar ve dmann ban sundular.
Yce Divan, tutuklanmalarn buyurdu. Bekledikleri ol
du: intihar etmeleri ayrcal tannd. Kimi ateli bir dingin
likle, hepsi boyun ediler, hepsi efendilerinin yanbanda
yatyor. nsanlar, oluk ocuk bu ballk rnei adamlarn
mezarna gelip dua eder.
54

Satsuma'l adam

Bu kutsal yolcularn arasnda, bitkinliinden ve stnde


ki tozdan uzaktan geldii belli olan bir delikanl vard. Da
nman Oii Kuranosuke'nin gmt nnde saygyla eilir
ve yksek sesle: "Seni Kyoto'daki genelevin kaps nnde ya
tarken grdm ve efendinin cn almay tasarladgn d
nmedim; seni erefsiz bir asker sandm ve yzne tkr
dm. Senden zr dilemeye geldim " der ve harakiri yapar.
Yreklilii barahibe dokunur ve onu da hizmetlilerin
yatt yere gmerler.
Krk yedi drst adamn yksnn sonudur bu - sonu
varsa eer, nk drst olmayan, ama bir gn olma umu
dunu yitirmeyen bizler, teki insanlar, en azndan szckle
rimizle onlar kutlamay srdreceiz.

55

MAs KEL KUMA BOYACISI MERV'L HAKiM

Angelica Ocampo'ya

YANILMIYORSAM, Horasan'l El Mukanna, Peeli Pey


gamber (daha dorusu, Maskeli) zerine bilgi kaynaklar
drde indirgeniyor:
a) Baladhuri'nin koruduu "Halifeler Tarihi"n den kesin
tiler,
b) Abbasiler'in resmi tarihisi bn Abi Tahir Tarfur'un
"Dev El Kitab" veya "Aklama ve Dzeltme Kitab ",
c) Peygamber'in dine uygun kitab olan, "Karanlk Gl"
veya "Gizli Gl"deki iren sapknlklar rten "Gl'n
Yadsmas " balkl Arap el yazmas,
d) Mhendis Andrussov'un Hazar Demiryollar yapm a
lmalar srasnda kazlarda bulgulad, zerinde insan res
mi bulunmayan madeni paralar. Bu paralar, Tahran Sikke
ler Hcresi'nde saklanmaktadr ve "Yadsma"nn baz para
larn zetleyen veya elien Acemce beyitler tarlar. Gerek
"Gl" kayptr; 1899'da bulunan ve "Morgenldndisches Arc
hiv" tarafndan biraz hafife alnarak yaynlanan el yazmas
n nce Horn, sonra Sir Percy Sykes uydurma ilan etmitir.
56

Peygamber, Bat'daki nn Moore'un, rlandal bir ent


rikacnn sknt ve i ekmeleri ile ykl, geveze bir iirine
borludur.

Krmz lal rengi


Hicret'in 120, Ha'n 736. ylnda, o zaman ve yer insanlar
nn sonradan Peeli diyecekleri, Hakim adnda biri Trkis
tan'da dodu. Vatan, balarnn bahelerinin ve imenleri
nin zntyle le ald eski Merv kenti oldu; orada, in
sanlain soluunu kesen ve kara salkmlar zerinde beya
zms ince bir katman brakan toz bulutu karartmazsa, le
ler gzkamatrc beyazlktadr.
Hakim bu yorgun kentte byd. Bir amcasnn ona ku
ma boyacl mesleini rettiini biliyoruz: dinsizlerin,
kalpazanlarn ve dengesizlerin sanat, ona savurgan yaam
nn ilk aforozunu esinledi. "Yzm altndan:' (diye belirtiyor,
'Yadsma "nn nl bir sayfasnda) "ama lale batrdm ve
ikinci gece taranmam yne daldrdm ve nc gece hazr
lanm yne doyurdum ve ada imparatorlar bu kanl fistan
tartyorlar hala. te bylesine gnah iledim genlik ylla
rmda ve varlklarn gerek renklerini degitirdim. Melek ba
na kuzularn kaplan renginde olmadgn sylyordu, eytan
Tanr'nn byle istedigini ve benim hnerimi ve lalm kul
landgn sylyordu. Artk Melek'in de, eytan'n da dogru
olmadgn ve btn renklerin tiksin oldugunu biliyorum. "
Hicret'in 146. ylnda, Hakim vatanndan kayboldu. Kap
ve kazanlarnn yansra bir iraz yataan ile bronzdan bir
aynay da paralanm halde buldular.

57

Boa
158 ylnn aban ay sonunda, lde hava berrakt ve insan

lar, gzleri gnbatmnda, itidal ve oru getiren Ramazan


aynn beklentisi iindeydiler. Bunlar kleler, dilenciler, da
lavereciler, deve hrszlar ve kasaplard. Merv yolu zerin
deki bir kervan konann sundurmas altnda, sessizce yere
km, iareti bekliyorlard. Gnbatmna bakyorlard, ve
gnbatm kum rengindeydi.
Badndrc ln (gnein ate, ayn sayklama verdi
i) derinliinden, onlara son derece yksek grnen ka
raltnn geldiini grdler: insan karaltsndan ortadaki
nin ba boa biimindeydi. Daha yaknlatklarnda bunun
bir maske, teki ikisinin de kr olduunu anladlar.
Biri (1001 Gece Masallar'ndaki gibi) bu tansn nedeni
ni sordu. "Kr onlar" diye aklad maskeli adam, "nk y
zm grdler".

Leopar
Abbasiler'in tarihisi, ldeki adamn (sesinde garip bir yu
muaklk vard veya maskenin hayvansallndan yle geli
yordu) onlara tvbe ay iin iaret bekliyorlarsa, kendinin
daha iyi bir iaretin habercisi olduunu sylediini aktar
yor: tvbe dolu bir yaamn ve lekeli bir lmn. Onlara Os
man olu Hakim olduunu, Hicret'in 146. ylnda evine bir
adam girdiini, abdes alp duasn ettikten sonra, bir yata
an darbesiyle kafasn uurduunu ve yanma alp cennete
gtrdn syledi. Adamn sa kolu (Melek Cebrail'di) ba
n Tanr'ya sunmutu, o zaman Tanr ona peygamberlik g58

revi verdi, ylesine eskil szckler anlad ki, tekrarlanmas


azlan yakyor ve lml gzlerin dayanamad grkemli
bir parlt sayordu. Maskelinin aklamas byleydi. Yery
zndeki btn insanlara yeni inanc retirken, ehre onlar
dan gizli olacak ve meleklerin tapt gibi, onlar da tehlike
sizce tapabileceklerdi. letisini h aykrdktan sonra, Hakim
onlan kutsal savaa - "cihad"- ve yerinde bir ehitlie ard.
Kleler, dilenciler, dalavereciler, deve hrszlar ve kasap
lar ona inanmay reddettiler. Bir ses "byc", bir bakas
"sahtekar" diye bard.
lerinden birinin yannda bir leopar -Pers hkmdarl
bakclarnn av iin eittikleri ince yapl ve kan dkc cin
sin bir rnei belki- vard. Kesin olan zindanna son verdiiy
di. Peygamber ve iki yama dnda, herkes il yavrusu gibi
dald. Kaanlar geri geldiinde, hayvan kr etmiti. Parla
yan l gzlerin nnde, adamlar Hakim'e taptlar ve olaa
nst etkisini yakardlar.

Peeli peygamber
Abbasiler'in resmi tarih isi, pek cokuya kaplmadan, Peeli
Hakim'in Horasan'da ykseliini anlatyor. Bu yre -en nl
yol gstericisinin ykm ve armha gerilmesinden ok etki
lenmi- umutsuzluk ateiyle Iltl ehre'nin retisi kucak
lam ve nne kann ve altnn sermiti . (0 zaman, Hakim
hayvan maskesinin yerine, mcevherlerle ilenmi drt kat
beyaz ipekten bir pee takmt. ) Banu Abbaslar'n simgesel
rengi siyaht ; Hakim Koruyucu Peesi, bayraklar ve sarkla
r iin beyaz seti -en kart olan-) Kampanya iyi balad.
"Aklama Kitab "na gre, Halife'nin bayraklarnn her yerde
utkulu olduu doru, ama bu utkularn en sk raslanan so59

nucu generalleri tahttan indirmek ve ele geirilmez kalelerin


dmesi olduundan, uyank okuyucu neye dayanacan bi
liyor, 161 ylnn Recep aynda, dillere destan Niabur kenti
bronz kaplarn Maskeli'ye at; 162 ylnn banda, sra As
tarabad'a gelmiti: Hakim'in asker'i yntemi (daha talihli bir
baka peygamber gibi), arpmalarn en heyecanl annda,
kzl devenin hrgc zerinden, Tann'ya dek ykseldii
yadsnamayacak bir tenor sesiyle dua okumaya indirgenebi
lirdi, evresinde vzldayan oklar, duasna dokunmuyordu.
Tehlikeyi arar gibiydi: korkun czzamhlarn saraynn etra
fnda aylak aylak dolat bir gece, onlar huzuruna ard,
pt ve gmler, altnlar verdi.
Ynetim sorunlarn alt yedi yandaa devretmiti. Derin
dnceler ve huzur aray iindeydi: yz on drt kr kadn
dan oluan bir harem, ilahi gvdesinin gereklerini dindir
mekle grevliydi.

iren aynalar
Ne kadar patavatsz ve korkutucu olursa olsun, slam, Tanr
srdalarnn ortaya kmasna kar hogrldr, szckle
ri ile inan geleneini geersiz klmamalar kouluyla. Anla
ld kadaryla, peygamberin kendisi, bu horgrnn say
gnln, horgrmedi ama yandalar, utkular ve Halife'nin
-Muhammed el Mehdi- genel fkesi onu sapknla zorlad.
Bu anlamazlk ykmna neden oldu, ama ncesinde, tari
hncesi gnostik inanlarn belirgin szntlaryla dolu, kiisel
bir dinin maddelerini tanmlamasn salad.
Hakim'in kozmogoni ilkesinde, hayaletimsi bir Tanr var
dr. Bu Tanr tm grkemiyle, ad ve ehresi gibi, kklerine
de aldrmaz. Deimez bir Tanr'dr, ama imgesi, yaratlma60

ya ltfettikten sonra, ilk cenneti eyizleyip, bakeye yerle


en dokuz glgeyi yanstr. Bu ilk epitken ta bir bakasn
dourdu, kendi melekleri, gleri ve tahtlar, ilkinin simetrik
ei olan, daha alak, ikinci bir cenneti kurdu. Bu ikinci mec
lis, kendi bir drdncde yansyan bir ncye yansd ve
999'a dek bylece sregeldi yneten Tanr, en dipteki cennet
tekidir -glgelerin glgelerinin glgesi- ve Tanrsallk kesiri
sfra yakndr.
Yaadmz yeryz bir yanlg, kaba bir yanslamadr.
Ayn alar ve babalk irentir, nk bu yanlgy onaylar ve
oaltrlar. Bulant temel erdemdir. Bizi oraya iki reti g
trebilir (peygamber seme hakk tanyor): Yoksunluk veya
arlk; ehvet veya iffet.
Hakim'in cennet ve cehennemi de az umutsuz deildir.
"Szck yadsyanlara Mcevherli Pee'yi ve ehre'yi yadsyan
lara (diyor "Gizli Gl"n saklanan bir bedduas) olalJanst bir
cehennem ayrdm ben, nk her lanetli, 999 ate imparatorlu
gunda hkm srecek, her imparatorlukta 999 ate dag, her
dalJn stnde 999 ate kulesi, her kulede 999 ate kat, her kat
ta 999 ate yatalJ, her yatakta 999 ate biimi (ehresi ve sesi
olan) ona sonsuza dek ikence yapacak". Baka bir yerde: "Bu
yaamda bir tek gvdede ac ekiyorsunuz; lmde ve Hesapla
ma'da saysz gvdeden ekeceksiniz. " Cennet daha az somut
tur. "Orada hep gece hkm srer, orada ta havuzlar vardr ve
orada hkm sren mutluluk vedalamalarn, el etek ekmele
rin ve uyudugunu bilenlerin zgn mutlulugudur. "

ehre
Hicret'in 163'nc ve Iltl ehre'nin beinci ylnda, Hali
fe'nin ordusu, Sanam'da Hakim'i kuatt. Yiyecek ve ehitler
61

eksik deildi, ve ktan melekler alaynn imdada yetimesi


her an bekleniyordu. Korkun bir dedikodu saraya yayld
srada, durum byleydi. Haremde, zina ileyen bir kadnn
haremaalarnca boulduu anda, peygamberin sa elinin
yzk parmann olmadn ve teki btn parmaklarnn
da trnaksz olduunu haykrd anlatlyordu. Sylenti,
yandalarn kulana ulat. Yksek bir balkonun stnde,
gnein altnda, Hakim utku veya yakn Tanr'nn bir iare
tini diliyordu. Sessizce, balar ne eik -yamura kar ko
ar gibi- iki subay mcevherlerle ilenmi Pee'yi skp att
lar.
Byk bir sarsnt oldu. Havari'nin adanm ehresi, gk
lere kan ehre gerekten beyazd, ama bu irinli czzamn
belirgin beyazlyd. ylesine imiti ve inanlmazd ki
maskeyi andryordu. Ka yoktu, sa gzn alt kapa buru
uk yanaa sarkmt, ar bir kabart salkm dudaklar yi
yordu, insana benzer yan kalmam yass burun, aslan man
tarna benziyordu.
Hakim'in sesi son bir kurnazla bavurdu. "gren g
nahlarnz, gz kamatrclgn alglamaya engel. . . " diye
balad.
Dinlemediler ve mzraklaryla delik deik ettiler.

62

PEMBE EVN KESNDEK ADAM

Bu KADAR adam varken, kalkp ebediyete gm Francis

co Real'i bana sormanz ilgin. Evet, tanmtm, geri evre


mahallerinden deildi kendisi, daha ok kuzeyde, Guadalupe
ve eski topu klas taraflarnda srterdi. Toplasanz kez
konutuk, ve her de ayn gece, ama ne unutulmaz gecey
di o, ite o gece Lujanera yatmaya benim eve geldi -can yle
ekmiti- ve Rosendo Juarez bir daha dnmemek zere Arro
yo'yu terketti. Bu adn sizler iin pek anlam tamamas do
al, ama Bkn (el Pedagor) Rosendo Juarez, Villa Santra
Rita'da iyi tannrd . Bak kullanmakta ok yetenekliydi, bu
sayede don Nicolas Peredes'in adamlarndan biriydi, o da
Morel'in adamlarndan biriydi. ki dirh m bir ekirdek, ko
umlarnn tamam gmten, siyah atna binmi geneleve
bir gelii vard ki, adamlar ve kpekler sayg duyard, kadn
lar da; vicdannda iki l olduunu herkes bilirdi; yal sa
larn stne ince kenarl yksek bir apka takard; talih y
zne glerdi, yle derler ya. Biz Villa'nn genleri tkrmesi
ne kadar her eyini taklit ederdik. Buna karn, bir gece Ro63

sendo'nun gerek kimliini gzler nne serdi.


Masala benziyor, ama bu benzersiz gecenin yks, tula
ocaklar ve ukurlar arasndan, tozlu toprak yollardan, dara
ck sokaklardan sarslarak gelen azna kadar adam dolu ve
parlak krmz tekerlekli kaba faytonda balad; stnde si
yahlar giyinmi iki kii gitarlaryla kyameti koparyor, ara
bac kamsn atlarn ayaklarna dolanan babo kpeklere
aklatyordu; ortada ponchosuna sarnm sessizce oturan
bir adam, ite bu adam dillere destan Tongac (el Corralero)
idi, dvmeye ve ldrmeye gidiyordu. Gecenin serin olmas
byk bir anst ; atklar krn zerine oturmu iki kii,
bu yalnzln ortasnda, enlikte geit treni yapar gibiydi
ler. Birok olayn balangc buydu, ama h enz farknda de
ildik. Genler, erkenden Julia'nn salonuna yollanmtk;
Gauna ve Maldonado arasndaki yol stnde oluklu teneke
levhalardan yaplma bir h angard. Darda asl krmz se
fih fener ve amata sayesinde ta uzaktan seilirdi. Julia bi
raz fazla esmerdi, ama iini iyi bilir, zen ve ciddiyetle ya
pard, ayrca algclar, iyi ikiler ve dansa dayankl eler de
hi eksik olmazd. Ama Luj anera, Rosendo'nun kadn hepsi
ni glgede brakrd. imdi ld, baym, hatta yllar var ki
dnmedim bile, ama zamannda grmeliydiniz onu, o gz
lerini. Bir bak adamn uykusunu karrd.
eker kam ikisi, milonga, avratlar, benim dostluk be
lirtisi diye kabullenmeye altm, Rosendo'dan gelen aa
layc bir kfr veya srta inen bir aplak: ksacas en mut
lu bendim. ok iyi uyum salayan, sanki admlarm nceden
kestiren bir ee dmtm. Tango bizi eline geirmiti, bizi
itiyordu ve ayryordu ve datyordu ve yeniden birletiri
yordu. Erkekler kendilerinden gemilerdi, dte gibiydiler.
Birden mzik sesinin artt duygusuna kapldm, aslnda
gitgide daha iyi duyulan faytonun gitarlarna karmasndan
ileri geliyordu. Sonra esinti yn deitirdi, duyulmaz oldular,
64

yeniden gvdemle, eimin gvdesiyle ve tangonun akmlary


la ilgilenmeye baladm. Uzunca bir sre sonra, dandan
kapya vuruldu ve bir ses 'duyuldu. Bir anda sessizlik kt,
kapya bir omuz darbesi ve adam ierideydi. Adam sese ben
ziyordu.
Bizler iin henz Francisco Real deildi, ama uzun boyl4,
iri kym, tepeden trnaa siyahlara brnm, omuzuna do
:U renkli bir chalina atm bir adamd. Bak gibi, yerliyi an
dran profilini anmsyorum.
Kapnn kanad alrken bana arpmt. Yar sersemle
mi halde yeni gelenin stne atldm ve sol elimi suratnn
ortasna savurdum, bir yandan da sa elimle yeleimin sol
)wltukaltndan ksa keskin ba ekiyordum. time ksa
srd. Adam dengesini bulmak iin kollarn gerdi ve ayak
altnda duran bir eyay kenara eker gibi, beni yana savur
du. Elim hal:l ie yaramaz silahn stnde, arkasnda yere
yaptm. Hibir ey olmam gibi, ilerlemeyi srdrd. Yo
lundan ekilenlerden bir ba yukarda ve hi grmez gibi
ilerliyordu. ndekiler -yalnzca talyan aylaklar- korkuyla
yelpaze gibi daldlar. Ama uzun srmedi. Sonraki grupta
ngiliz vard, bekliyordu ve yabancnn elini, daha omuzuna
demesine frsat brakmadan, yass bir bak darbesiyle
uyuturmutu. Darbenin hemen ardndan, herkes mthi bir
fkeye kapld. Salon olduka uzundu, adam dirseklerle dr
terek, slklar ve tkrklerle bir ucundan teki ucuna s
rklediler. nce yumrukladlar, sonra darbeleri savuturma
ya bile yanamadn grnce, ii resmen tokada dktler
veya chalinalarn zararsz psklleriyle sanki dalga gemek
ister gibi, biraz da kede duvara dayanm ses karmadan
dikilen Rosendo'ya ayrmak ister gibi vuruyorlard. Sonra
dan aka grecekleri mizi bilirmi gibi, sinirli sinirli cigara
sn ekitiriyordu. Tongac, zrlayan ayak takm yelinin
ititirmesiyle, soukkanl ve kan iinde, nne geldi. Islk65

lanm, tokatlanm, tkrklenmi bir h alde Rosendo ile


kar karya gelince gzlerini dikip, kolunun tersiyle yz
n sildi ve ilk kez konutu:
- Adm Francisco Real, kuzeyden geliyorum. Francisco
Real benim, Tongac dedikleri. Bu garibanlarn bana el kal
drmalarna izin verdim, nk benim aradm, gerek bir
erkek. Baz soytarlar, buralarda bak kullanmas, ve ac
maszl ile nl, ad Bkn'a km birini anlatyorlar.
Karlamak isterim, benim gibi bir hie yreklilik, ustalk
nasl olur retsin diye.
Btn bunlar sylerken, gzlerini stnden hi ayrma
d. O ana dek yeninde saklad bir bak sa elinde parlama
ya balad. titirenler, yava yava evresinden uzaklatrl
d, ve hepimiz byk bir sessizlikle ikisine bakyorduk. Ke
man alan melez bile, suratm o yana dnmt.
te o zaman, arkamda ayak sesleri duyup dndmde,
kapnn pervaznda Tongac'nn etesinden alt yedi adam
grdm. Yank tenli, krl bykl kylye benzeyen en yal
lar birka adm atp durdu, btn bu avratlardan, klar
dan gzleri kamam gibiydi, saygyla apkasn kard.
tekiler, iler ktye giderse baklan ekmeye hazr, frsat
kolluyorlard.
Ya Rosendo'nun nesi vard, u st bozuu tekme tokat ka
p dar etmek iin ne bekliyordu? Gzleri yerde, ses karm
yordu. Cigaras, tkrm myd yoksa azndan m dm
t bilmiyorum. Sonunda, azndan birka szck dkld, ama
ylesine alak sesle sylenmiti ki, odann te ucunda dikilen
bizler, ne dediinden bir ey anlamadk. Francisco Real ikinci
kez meydan okudu, o yine alttan ald. te o zaman, kuzeylile
rin en genci slk ald. Lujanera delikanlya kyc bir bak
frlatt, salar beline dklmt, kaynamann ve kzlarn
arasnda kendine yolap, doru erkeine gitti, elini gsm:
gtrd, ve knndan haneri kard , ona uzatrken:
66

- Sanrm, ihtiyacn olacak Rosendo, dedi.


.
Tepede, tavana yakn bir yerde, dereye bakan uzunlama
sna bir eit pencere vard. Rosendo, ba iki eliyle sk s
kya tutmu, tanmaz gibi bo bo bakyordu. Birden gerildi,
bak havay yararak utu, pencereyi ap darda, Maldona
do'da kayboldu. Bir rperti duydum.
- Midemi daha az bulandrsaydn, barsaklarn deer
dim senin, dedi teki, ve vurmak i in elini kaldrd. O zaman
Lujanera vcudunu adama yaptrp, kollarn boynuna do
lad, ve o gzlerini yzne dikip fkeli bir sesle:
- Brak unu, bizi erkek olduuna inandran gariban.
Francisco Real bir an duraksad, sonra tutkuyla kadn
kollarna ald ve algclara tangolar, mi longalar almalarn,
bize de kprdayp dansa girimememizi buyurdu. Milonga
bir batan br baa alev gibi sard. Real arbal bir havay
la dansediyordu, ama ikisinin arasnda k szacak yer b
rakmyordu, ona sahip olmutu bile. Kapya yaklanca ba
rd:
- Yol an beyler, hazr maymken alp gtreyim!
Byle dedi ve yanak yanaa, tangonun alkantsnda gi
bi, tangoda yitmi gibi dar ktlar.
Utantan kzarm olmalydm. Kzlardan biriyle iki
kez daha dndm, sonra kabaca braktm. Sca va skkl
bahane edip, duvar boyunca ilerleyip dar ktm. Gzel
bir geceydi, ama kimin iin? Sokan kesinde fayton duru
yordu, oturulacak yerde iki gitar insan gibi dikiliyordu. Bu
kadar dikkatsizlik edilmesini irkin buldum, sanki eski gi
tarlar araklanmaya demezmicesine. Be para etmediimiz
duygusuna kaplmam, tepemi attrd. Kulamn ardndaki
karanfili bir fiskede su birikintisine frlattm, ve bir sre y
lece bo bo baktm, artk hibir ey dnmemek ister gibi.
Bir an nce ertesi gnn gelmesi i n, bu geceden kurtulmak
iin ok ey vermeye hazrdm. Bunun stne bir dirsek dar-

67

besi yedim, neredeyse sevinecektim. Rosendo idi, tek bana


svyordu.
- Sersem herif, hep ayak altnda olman art m? diye ho
murdand, sakinlemek iin ve alkanlktan, bilemiyordum.
En karanlk sokaa, Maldonado'ya giderie sapt. Onu bir da
ha hi grmedim.
Orada durup, yaam boyu grlen eylere baktm - yeter
dedirtecek kadar gkyz. tek bana ayakta direnen dere,
uyuklayan bir at, plak topraktan ara sokak, tula ocaklar;
ve hindiba iekleri ile kuru kemikler arasnda yeeren bir
tutam ottan fazla etmediimi kurdum. Bu plkten bizim
gibi az bol laf yapan , skda kalnca geveyen, safi kuru g
rlt adamlardan baka ne kabilirdi ki? Sonra, kendi ken
dime hayr dedim, mahalle ne kadar periansa, biz o kadar
uyank olmalydk. plk m? Milonga yle bir amata ko
paryordu, evlerden yle bir grlt geliyordu ki, ayrca yel
de hanmeli kokusu getiriyordu. Bouna gzel bir geceydi.
stste ylm, baktka insann ban dndren yldzlar
vard. Kendimi, bu iin beni ilgilendirmediine inandrmaya
alyordum, ama Rosendo'nun tabanszl ve yabancnn
dayanlmaz yreklilii iime oturmutu. Bu gece iin bir ka
dn bile tavlamt uzun boylu adam. Bu gece ve sonraki ge
celer, belki de btn geceler diye iimden ge irdim, nk
Lujanera ile durum ciddiydi. Hangi yne gittiklerini Tanr
bilir. Pek uzaklam olamazlard. Belki de, karlarna
kan ilk hendekte i tutmaktaydlar.
Geri dnmeye karar verdiimde, dans hibir ey olmam
gibi sryordu.
Olabildiince ufalp tekilerin arasna szdm, ve bizimki
lerden yalnzca birinin kirii krdn, kuzeylilerin de teki
lele tangoladklarn grdm. Ne dirsek darbeleri, ne itime,
daha ok kuku ve incelik. Mzik uyukluyordu, kuzeylilerle
danseden kzlar da canlandrmaya yanamyordu.
68

Ben bir eyler bekliyordum, ama ne olacan kestireme


mitim.
Darda bir kadnn alad duyuldu, sonra tandk bir
sesin, dinginlik dolu, hatta artk bir insana ait deilmi gibi
bir dinginlikle dolu:
- Gir ieri kzm, dedii duyuldu. Baka hkrk sesleri
geldi, ses sabrszlanmaya balar gibiydi.
- A diyorum sanal Asana orospu, kaltak, a kanck!
Bunun zerine kap titreyerek ald ve Lujanera ieri
girdi, tek bana. Arkadan biri itmie benziyordu.,
- Hayalet gnderiyor, dedi ngiliz.
- Bir l, dostum, dedi o zaman Tongac.
Yz ayya andryordu. eri girdi, az nceki gibi nn
de alan bolukta sendeleyerek birka adm att ve direk gi
bi ?evrildi. Onunla gelenlerden biri srtst dndrp, ba
nn altna bir pancho yerletirdi. Bu nlemler adam kanla
lekeledi. O zaman gsnde derin bir yara grnd. Kan
oluk oluk akyor ve chalinann altnda kaldndan o ana ka
dar grmediim lal rengi bir fular karartyordu. lk bakm
iin, kadnlardan biri atesuyu ve yank bezler getirdi Adam
aklama yapacak durumda deildi. Lujanera, kollan iki ya
nna sarkm, dalgn baklarla onu szyordu. Hepimiz ka
gz hareketleriyle soruturuyorduk, sonunda anlatt. Bera
ber dar ktktan sonra kk bir tarlaya gittiklerini, bir
ara yanlarna bir yabancnn gelip, kendinden gemiesine
Tongac'y kavgaya kkrttn, sonra da ban saplad
n syledi; kim olduunu bilmediine, ama Rosendo olmad
na yemin etti. Kim inanrd ki?
Ayaklarmzn dibindeki adam lmekteydi. Onu bylesine
dzeltenin eli bile titrememi, diye dnyordum. Buna
karn , o adam mein gibiydi. Dtnde Julia mate hazr
lamaktayd ve lmeden nce mate salonun turunu atp yeni
den bana ulamt. "Yzm rtn" dedi sonun geldiini
69

hissedince. Gururundan baka eyi kalmamt ve can eki


irken yzn seyretmemize izin vermeyecekti. Biri, siyah,
yksek apkay bann zerine yerletirdi. Yumuak apka
nn altnda ld, szlanmadan. Geni gs artk inip kalk
madnda, stn amaya karar verdiler. llerde grlen
yorgun bir havas vard; o zamanlar topu klasndan g
ney' e en gzpek adamlardan biriydi; cansz ve szsz ora
ckta yatar grnce, kinim gemiti.
-' lmek iin canl olmak yeterli, dedi kzlardan biri. Bir
bakas, o da dnceli dnceli:
- Bu kadar kibirli adam, alt st sinekler sn diyey
mi, dedi.
te o srada, kuzeyliler aralarnda bir eyler fsldatlar,
sonra ikisi yksek sesle tekrarlad:
- Kadn ldrd.
Biri karsnda dikilip suratna haykrd ve hep beraber
evresini sardlar. Aniden, dikkat etmem gerektiini unutup,
yldrm gibi ortalarna daldm. Heyecandan neredeyse ba
ekiyordum. ounun, hatta hepsinin gzlerini bana evirdi
ini hissettim: Alayc bir sesle:
- Bakn u kadnn ellerine. Byle bir bak darbesini ba
trmaya gcnn ve midesinin dayanacam aklnz kesiyor
mu? dedim, ve gerek bir etin ceviz edasyla, tiksinti dolu
bir sesle ekledim:
- Sylendii kadaryla, mahallesinde tam bir eleba olan
lnn iinin byle irkin bir ekilde biteceini kim bilebilir
di? Hele buras gibi, dardan gelip te bizi oyalayan, sonra
da sprntden baka ie yaramayan kimseler olmasa, s
kntdan patlayacamz u cra kede.
Kimse sineye ekmek istemedi.
O anda, sessizlikte atl sesleri ykseldi. Gelen polisti. He
men hemen herkesin, bu karlamadan kanmak iin ne
denleri var gibiydi, nk elbirliiyle cesedi dereye atmakta
70

karar kldlar. Ban yldrm gibi getii uzun pencereyi


anmsyorsunuz kukusuz. Karal adam da ayn yolu i:<dedi.
Birou elbiselerine yapt ve stndeki btn bozukluk ve
ufak tefek ykn de ayn eller h afifletti ; hatta biri yz
n arakl amak iin bir parman kesti. Vurguncu herifler,
baym, kendinden daha erkek bir adam iini bitirdikten son
ra, savunmasz kalan z avall bir lye saldrmay yrei kal
drana baka ne denir? yice bir yklendiler, gerisini hzla
akan su halletti. Yzeye kmasrn diye barsaklarn skt
ler mi bilmiyorum, bakmam ay yeledim. Krl bykl yal
gzlerini benden ayrmyordu. Lujanera gitmek iin karma
adan yararland.
Kanun adamlar gzatmaya geldiklerinde, enlik yeniden
hararetlenmi saylrd. Kr kemanc yle habaneras alard
ki, artk duyulmuyor onlar. Darda, gn aarmaya yz tut
mutu. Bayrdaki tahta kazklar kimsesiz gibiydiler, sk tel
kafesi farketmek i in dah a ok erkendi.
Sakince yalnz birka sokak tedeki rancho'ma dndm.
Pencereden hafif bir k szyordu, ama hemencecik snd.
Kavradmda, bir an nce varmak iin elimi abuk tuttum.
te o zaman, Borges, yeleimin sol koltuk altndaki ksa ve
keskin ba kardm ve yeniden gzden geirdim, yavaa,
yepyeni gibiydi, masum, tek bir kan damlas kalmamt.

71

MREKKEP AYNA

TARH, Sudan'n en acmasz hkmdarnn Kasvetli Ya


kup olduunu, lkesini Msrl Vergicilerin adaletsizliklerine
teslim ettiini ve 1842 ylnn Bermahat aynn 14'nde sa
ray odalarnn birinde ldn biliyor. Kimileri onu sihir
baz Abdurrahman Masmudi'nin (adn "Yarglaycnn Ua
" diye evirmek mmkn) haner ya da zehirle ldrd
n iddia ediyorlar, ama Kasvetli dendiine de baklrsa, do
al bir lm daha gereki grnyor. Bununla beraber yz
ba Richard Francis Burton 1853 ylnda sihirbazla konu
mu ve unlar anlatm:
- Kardeim brahim'in sonradan kendisini ele veren Kor
dofan'l zenci eflerin kallee ve bo yardmlaryla hazrlad
gizli komplonun sonucunda, Kasvetli Yakub'un zindanla
rnda tutsak yattm doru. Kardeim, adaletin kanl derisi
zerinde can verdi, sra bana geldiinde, Kasvetli'nin iren
ayaklarna kapanp sihirbaz olduumu syledim ve beni ba
larsa ona Fanusi Jiyal'dekilerden (sihirli lamba) ok daha
muhteem biimler ve grntler anlayacama sz ver72

dim. Tiran hemen bir gsteri yapmam buyurdu. Sazdan bir


kalem, makas, byk bir kat, mrekkep dolu bir hokka, bir
maltz, kini tohumlar ve bir para da aselbent istedim.
Kad alt erit kesip, ilk beinin zerine tlsmlar ve yaka
nlar, altncya da Cennetlik Kuran'da bulunan u szleri
yazdm: "Peeni syrdk ve gzlerinin bak iimize iledi".
Sonra, Yakub'un sa elinin ayasna sihirli . bir drtgen iz
dim , avucunu h afife kapatmasn isteyip, drtgenin ortasna
bir damla mrekkep srdm. Kendi yan ssn avucunda
aka alglayabiliyor mu diye sordum; yant olumluydu.
Gzlerini yummasn syledim. Aselbentle kinii yakp, ya
kanlar maltzda kl ettim. Yakub'tan belirmesini istedii
ekli sylemesini istedim. Biraz dnd ve ln snrnda
ki ayrlarda otlayan yaban atlarnn en gzelinde karar kl
d. Baktnda yeil ve sessiz krlar grd, ardndan bir at
yaklat, leopar gibi evik, alnnn ortasnda beyaz yldz be
nek. Benden ilki kadar mkemmel bir at srs istedi ve
ufuktaki byk toz bulutunu, hemen sonra da at srsn
grd. Yaammn kurtulmu olduunu anladm.
Gn aarrken, iki asker hcreme girip beni Kasvetli'nin
odasna gtrdler. Tts, maltz ve mrekkep beni bekli
yordu. Bylece o buyurdu, ben de dnyann btn grntle
rini gsterdim. lm insanlarn grm olduu, yaayanla
rn grmeyi srdrd her ey, bu iren lnn elinden
geti: yeryzn blen kentler, iklimler, krallklar, merke
zindeki gizli hazineler, denizleri aan gemiler, savalarda
kullanlan gereler, mzik ve cerrahlk, ekici kadnlar, du
raan yldzlar ve gezegenler, zndklann iren tablolarn
boyamakta kulland renkler, ierdikleri tm erdem ve giz
lerle mineraller ve bitkiler, Tanr'y vp krederek besle
nen gm melekler, okullarda datlan dller, piramitle
rin yreindeki ku ve hkmdar yontulan, dnyay tayan
boann ve boann altndaki b aln yanstt glge, ba73

layc Tanr'nn lleri. Gaz lambasyla aydnlatlm sokak


lar, insan ln duyunca len balina gibi anlatlmas ola
n aksz eyler grd. Bir keresinde bana Avrupa denen kenti
gstermemi buyurdu. Ben de caddelerinin en byn gs
terdim ve ou gzlkl ve hepsi siyahlara brnm bu en
gin insan nehrinde sanrm ilk kez Peeli Adam' grd.
Bu kii, bazen Sudan elbisesi, bazen niforma giymi,
ama her zaman yz rtl, bundan byle grntlerde ye
ralmaya balad. Adam artk hi eksik olmuyordu, ama kim
liini kestirmemiz mmkn deildi. Ayrca, mrekkep ayna
nn; balangta geici ve donuk olan yanslar, gitgide daha
karmak oluyordu. Benim buyruklarm yerine getiriyorlar
d ve tiran her eyi aklkla seebiliyordu. Kukusuz her se
ferinde bitip tkeniyorduk. Baz sahnelerin tyler rpertici
ieriinde de bir baka yorgunluk kayna yatyordu; iken
celer, idamlar, sakatlamalar, cellatn ve zalimin sevinleri.
Bylece Bermahat aynn 14'nde tan skmn.e vardk.
Mrekkep damlas Yakub'un a\rucundayd , aselbent maltzn
iindeydi ve yakarlar kl olmutu. kimiz yalnzdk. Kasvet
li bana, geri dn olmayan ve hakl olarak verilmi bir ce
za gstermemi buyurdu, nk o gn can bir l grmek is
tiyordu. Ona davullu askerleri, yere serilmi dana derisini,
seyretmekten honut kalabal ve adalet klcn elinde tu
tan cellat gsterdim. Cellat tanmaktan honut, bana "Bak
Abukir bu, Kardein brahim'in ban o vurdu, bu ekilleri
senin yardmn olmadan arabilme ilmine eritiimde se
nin de kaderini o noktalayacak" dedi. Sonra fikmlnn g
rnmesini istedi. Getirdiklerinde sustu, nk karsndaki
yz rtl garip adamd. ldrlmesinden nce, peenin
karlmasn emretti. Ayaklarna kapanp "Ey Zaman'n, mad
denin ve btn yzyllarn kral, bu ekil tekiler gibi deil,
ne adn ne atalarn, ne ::Iini ne yurdunu biliyoruz, gnn bi
rin de hesap vermek zorunda kalacam bir gnah ilemek.
74

ten korkarm" dedim. Kasvetli glmeye balad, eer bir g


nah varsa, kendi zerine alacana anditi. Klcnn ve Ku
ran'n zerine yemin etti. O zaman, hkmlnn gmleinin
karlmasn, dana derisine yatrlp balanmasn, sonra da
peesinin almasn emrettim. yle de yapld. Yakub'un
kork-u dolu gzleri sonunda bu yz grd -kendi yzyd.
Korkunun tutsa olup, lgna dnd. Titremeyen elimle
onunctitreyen elini kavradm ve kendi lm trenini izlemeyi
srdrmesini buyurdum. Aynadan gzlerini alamyordu.
Gzlerini evirmeyi ya da mrekkebi dkmeyi denemedi bile.
Grntde, kl sulunun bana indiinde, beni duygulan
drmayan bir inlemeyle, can sz yere ykld.
"Mutluluk, hayatta kalp, snrsz Balama ve sonsuz
Ceza'nn iki anahtarn elinde tutan kii ile beraber olsun."

75

S@mmJlmtnm
T rnriihii
Historia de la Eternidad

1936

E L-MU'TASIM'A YAKLAIM

P HILIP Guadella, Bombayl avukat Mir Bahadur Ali'nin ro

man The Approach to El-Mu 'tasm'n, "evireninde byk il


gi uyandran u alegorik slam iirleri ile kanlmaz olarak
John H. Watson'u aan ve insan yaamnn igrenligini daha
da ilerleterek, Brighton'n en kusursuz barnaklarna kadar
vardran u polis rmanlarnn olduka rahatsz edici bir
bagdam (a rather uncomfortable combination)" olduunu
yazyor. Daha ncesinde, Mr. Cecil Roberts, Bahadur'un ki
tabn daki "Wilkie Collins ve XII. yzyln nl Acemi Feri
dddin Attar'n ifte ve inanlmaz vasiyetini" aa vurmu
tu. Guadella, bu kendi h alinde gzlemi, pek bir ey katma
dan, ama fkeli bir anlatmla dile getiriyor. Temelde, iki ya
zarn birletii bir nokta var: her ikisi de eserin polisiye me
kanizmasn ve undercurrent mistikliini vurguluyor. Bu ka
rm aklmza Chesterton'la bir yaknlk getirebilirse de, hi
balants bulunmadn saptayacaz.
El-Mu'tasm'a Yaklam'n ilk basks, 1932 yl sonuna
doru, Bombay'da yaymland. Kad gazete kadna benzi79

yordu; Kapak, Bombay City doumlu birinin ilk polisiye ro


man olduu konusunda okuru uyaryordu. Birka ay iinde
halk biner adetlik drt basky tketti. Bombay Quarterly
Review, Bombay Gazette, Calcutta Review , Allahabad Hin
dustan Review ve Calcutta Englishman kitab gklere kar
dlar. O zaman Bahadur, The Conversation with the Man
Called el-Mu'tasm (el-Mu'tasm Adl Adamla Oyun) adn
verdii ve A Game with Shifting Mirrors (Devinimli Ayna}ar
Oyunu) altbalkl, gzelim resimlerle sslenmi bir bask
yaymlad. Victor Gollancz'n Londra'da, nsz Dorothy L.
Sayers'e emanet edip, resimleri kartarak -herhalde acd
iin- bir daha yaymlad bask da bu ite. Elimde de ayn
bask var; 1934 basksyla temel farklar gsteren, okudu
um bir ek blm sayesinde ok daha stn olduunu sezdi
im ilk basky bir trl ele geiremedim. Bu ayrlklar ince
leyip, tartmadan nce, eserin genel akn abucak belirte
ceim. Grnrdeki kahraman -ad bize asla ak1anmyor
Bombayl bir hukuk rencisidir. Atalarnn slam inancn
yadsr ve ona hakaret eder, ama Muharrem aynn ikinci ge
cesi, kendini birden Mslman ve Hindular arasndaki ba
bozuk bir kargaann yreinde bulur. Davullar ve yakarlar
gecesidir bu; dman kalabal arasndan, Mslman tren
alaynn kocaman kattan sancaklar yol aar. Bir Hindu
damndan bir tula uar; biri bir haneri bir karna saplar;
biri, Mslman veya Hindu, ayaklar altnda inenerek can
verir. bin adam kapr; sopaya kar tabanca, kfre
kar beddua, blnmez Tanr'ya kar Tanrlar. aknlk
tan donakalm, zgr dnceli renci ayaklanmaya bula
r. Umudunu yitirmi elleri bir Hindu'yu ldrr (veya l
drdn sanr). Gkgrlts gibi, uyku sersemi, atl ir
kar polisi, yansz krba darbeleriyle devreye girer. renci,
neredeyse at nallar altndan kamay baarr. En cra ke
nar mahallelere ular. ki demiryolu veya ayn demiryolunu
'

80

. iki kez aar. Dibinde dngsel bir kule bulunan dzensiz bir
bahenin duvarndan atlar. Kara gl aalarnn arasndan,
ay renkli bir kpek srs (a lean and euil mob of moonco
loured hounds) ortaya kar. d patlayan renci, kuleye s
nmaya abalar. Birka basama eksik demirden bir mer
diven trmanr ve bir kuyunun bulunduu balkonda, ay
nda melmi, vargcyle ieyen derisi kemiine yapm
bir adam grr. Bu adam ona, mesl inin Parslarn kuleye
getirip braktklar beyaz giysili cesetlerin altn dilerini
araklamak olduunu aklar. Baka irkin eyler de syler
ve ondrt gecedir manda gbre siyle antlmadm belirtir.
Gzle grlr bir kinle, Guceratl baz at hrszlarndan "k
pek ve kertenkele yiyicisi, sonuta ikimiz kadar rezil herif
ler" diye szeder. Gn doarken, havada be sili akbabalarn
alaktan utuu gzlenir. Bitkin den renci uykuya dalar;
gne hala tepedeyken uyandnda, hrsz kaybolmutur.
Bir ift Trikiropolis purosu ile birka bozukluk rupi de kay
bolmutur. Bir gece ncesinin tehlikeleri karsnda, renci
Hindistan'n derinliklerine dalp, yolnu yitirmekte karar k
lar. Bir putatapar ldrebileceini kantladm, ama Ms
lmann putatapardan daha hakl olduunu ke sinlikle re
nemediini dnr. Ne Gucerat ad, ne de Palampur'da otu
ran, ceset soyanlar iin hakaret ve kin saymasyla yelenen
malka-sansi (ekyalar kast kadn) ad hi aklndan kmaz.
Bylesine inceden inceye aalk bir adama duyulan hncn
vgye deer olduunu savunur. Pek umut beslemeden, onu
aramaya karar verir. Dua eder ve emniyetli yavalkla, uzun
yola koyulur. Eserin ikinci blm burada biter.
Bunu izleyen on dokuz blmn olaylarn dile getirmek
olanaksz. nsan trnn devinimlerini (alaklktan mate
matik kurgularna kadar uzanan) tketir gibi grnen bir bi
yografiden ve engin Hindistan corafyasn kapsayan gergin
likten dem vurmamak iin, ba dndrc bir dramatis per-

81

sonae kaynamas olduunu syleyelim. Bombay'da balayan


yk, Palampur'un dzlklerinde srer, bir akam ve bir ge
ce boyunca Bikanir'in ta kaps nnde oyalanr, Benares
lamlarnda kr bir gkbilimcinin lmn anlatr, Kat
mandu'nun okbiimli saraynda bir dzene katlr, Kalkta' nn Machua Bazar'mn i bulandrc kokusun da dua eder ve
zina iler, Madras'ta bir noterin yazhanesinin pencerelerin
den denizin zerinde gn doumuna bakar, Travancor devle
tinin yksek bir balkonundan denizin zerinde akamn l
mne bakar, ndrapur'da duraksar ve ldrr, fersahlar ve
yllar yrngesini ayn Bombay'da, ay renkli kpeklerin bu
lunduu bahenin az tesinde tamamlar. te konusu: bir
adam, tandmz inansz ve kaak renci, en beter ei
dinden insanlarn arasna der ve bir tr rezillik yarnda
onl ara denk olmaya urar. Aniden -Robinson'un kum ze
rindeki insan ayak izi nnde duyduu mucizeye benzer deh
etle- bu aalkta bir yumuama alglar: bu nefretlik adam
lardan birinde bir sevecenlik, bir cokunluk, bir sessizlik.
"Sanki diyaloga, daha karmak bir nc kii katlm gi
biydi." Onunla konuan aalk adamn bu anlk onura layk
olad kesin: kukusuz o an bir dostu veya bir dostun dostu
nu yanstmtr. Sorunu yeni batan ele alan renci, gizemli
bir kanya varr: Yeryznn herhangi bir yerinde, bu duru
lugun kaynag olan bir adam var; yeryznde herhangi bir
,yerde bu durulugun ei bir adam var. Yaamn bu adam
bulmaya adamaya karar verir.
Genel konu sezinleniyor: bir ruhu baka ruhlar stnde
brakt duyarl yanslar arasnda, doyumsuzca aray : nce
bir glmseme veya bir szcn belli belirsiz izi; sona do
ru zihnin, imgelemin ve huzurun deiken ve gitgide artan
grkemi. Sorgulanan adamlar el-Mu'tasm' daha yakndan
tandka, Tanrsallk oranlan da byr; buna karn, yalnz
ca birer ayna olduklar anlalr. Matematiksel terimlerle,
82

Bahadur'un youn roman, son zm "el-Mu'tasm adl


adam" olan, artarak ykselen bir dizidir. El-Mu'tasm'dan
hemen nce, incelik ve mutluluun yce niteliklerinde yaa
yan bir Acem kitap vardr; ondan tam nce de bir aziz ...
Uzun yllardan sonra, renci "dibinde bir kap ve rgsne
birok renkli inci ilenmi ucuz bir hasrdan ve ardndan bir
ma gelen" bir galeriye ular. renci elleriyle bir iki kez
kapya vurur ve el-Mu'tasm' sorar. Bir erkek sesi -el
Mu'tasm'n inanlmaz sesi- girmesini rica eder. renci per
deyi aralayp ilerler. Roman bu noktada son bulur. . .
Yanlmyorsam, bylesine bir giriimi iyi uygulamak, ya
zara iki eyi zorunlu klar: lki, bol ve eitli kahince ayrnt
lar icat etmek, teki, bu izgiler ardnda belirlenen kahrama
nn basit bir ekil, bir hayalet olmamas kaygs gtmek. Ba
hadur, birinciyi baaryla yerine getiriyor; ikincisininse ne
lde yeterli olduunu bilemiyorum. Baka bir deyi le, asla
duyulmayan ve grlmeyen el-Mu'tasm'n yavan bir abart
malar karmaas deil, gerek bir ki ilik izlenimini brakma
s gerekirdi bizde. 1932 deikesinde, doast imler seyrek;
"el-Mu'tasm adl adam"n simgesel yan var, ama kiisel tep
kileri ve zel izgileri eksik deil. Ne yazk ki bu gzel edebi
tutum ksa srm. Elinin altnda bulunan 1934 deikesin
de, roman alegoriye gmlyor: el-Mu'tasm Tanr'nm belir
gesi ve kahramannn izledii kesin yol , bir anlamda ruhun
gizemli ykseliini aktaryor. nemsiz koullar znt veri
ci: el-Mu'tasm'dan szeden Koinli Zenci bir Musevi, koyu
tenli olduunu sylyor; bir Hristiyan, onu bir kulenin tepe
sinde, kollar iki yana ak betimliyor; kzl bir lama, otur
mu "Tailhunpo manastrnda yak tereyandan yaptm
ve taptm imgeye benzediini" anmsyor. Bu tanklar in
sanlarn eitsizliklerini dzenleme yeteneine sahip birleti
rici bir Tanr kavramn alamay amalyorlar. Pek uyarc
bir dnce deil bana gre. teki iin ayn eyi sylemeye-

83

ceim: Tanr'nn kendinin Biri'nin araynda olduu ve bu


daha yce Biri'nin (en azndan ayn deerde, ama vazgeil
mez) baka Biri'nin araynda olduu ve bylece Zaman'n
Sonu'na -daha da iyisi Sonsuzu'na- dek veya evrimsel biim
de srp gittii sans. El-Mu'tasm (sekiz sava kazanan, se
kiz erkek ve sekiz kz ocuk dlleyen, sekiz bin kle brakan
ve sekiz yl, sekiz ay ve sekiz gn hkm sren sekizinci Ab
basi'nin ad) etimolojik olarak Destek Arayan anlamna gelir.
1932 deikesinde, Hac yolculuu ereinin kendisinin bir h a
c olmas, gerei bulmaktaki gl uygun bir ekilde h ak
l gsteriyordu; 1934'tekindeyse, yerini bahsettiim sama
Tanrbilim'e brakyor. Bu sayede, Mir Bahadur Ali'nin sana
tn en baya ekiciliine, dahi olma arzusuna kar koyama
dn gryoruz. Yazdklarm gzden geirirken, yaptn
olumlu niteliklerini yeterince vurgulamadm kaygsna d
yorum. Eserde olduka medeni noktalar buluyorum; rne
in el-Mu'tasm'a yaklaldnn sezildii on dokuzuncu b
lmde, hasmnn safsatalarn, "zafer dolu bir ekilde hakl
kmamak iin" rtmeyen bir tartmacnn konumas.
Gncel bir kitabn, bir eskisinden tremesi onurludur;
kimse (Johnson'un dediine gre) adalarna borlu olmak
tan holanmaz. Joyce'un Ulysses'iyle Homeros'un Odysseia's
arasndaki durmadan yinelenen, ama anlamsz iliki, eleti
rinin yeltek beenisini -neden.dir bilinmez- dinlemeyi srd
ryor; Bahadur'un romanyla Feridddin Attar'n kutsal
Mantku't-Tayr' (Kularn Konumas) arasndaki balant
lar, yalnzca Londra'nn deil, Allahabad ve Kalkta'nn da
anlalmaz alklarn topluyorlar. Baka saptrmalar da ek
sik deil. Bir aratrc ortaya kp kitabn ilk sahnesiyle
Kipling'in On the City Wall (ehir Duvarnn zerinde) yk
s arasndaki benzerlikleri sralad; Bahadur andrmalar
kabul ediyor, ama Muharrem aynn onuncu gecesini betim
leyen iki resmin ortak noktalar iermemesinin son derece
84

anormal olacan ileri suruyor . . . Eliot, daha hakl olarak,


ba oyuncu Gloriana'nn bir tek kez bile grnmedii, yarm
kalm alegori The Faerie Q ueene in yetmi ezgisini anms
yor (Richard William Church'n sert bir makalesinin belirtti
i gibi). Tm alakgnllmle, ben bile olas ve uzak bir
haberciyi imleyebilirim: bir ata veya bir ustann ruhunun,
rahatlatmak veya retmek amacyla bir zavalln1n ruhuna
girebilecei, dncesini savunup yaymaya alan 16. yz
yldaki Kudsl Kabalac Isaac Luria. Ruhun bu ekilde gv
1
de deitirmesine Ibbur ad verilir.(*)
'

(*) Bu yazda, Niabur'un yerle bir edildii srada, Cengiz Han' n olu Tuluy ta

rafndan ldrlen Acem mistii Feridddin Abu Talib Muhammed bin bra
him Attar'n Mantku't- Tayr (Kularn Konumas)' ndan szettim. iiri zet
lemek san r m ilgi ekecektir. Dillere destan kular kral , Simurg, in'in mer
kezine gzkamatrc bir ty drr; kular kadim anariye son verebil
mek iin ty aramaya karar verirler. Saraynn, yeryzn evreleyen dn
gsel Kat danda olduunu bilirler. Hemen hemen sonsuz bu servene
atl rlar; yedi vadi veya yedi deniz aarlar ; sandan bir ncekinin ad Bad n
mesi, sonuncusununki ise Yokolma'dr. Birok gezgin ka p gider, bakalar
telef olur. leriyle ar nm yalnz otuz tanesi, Simurg'un dana ayak bas
may baar r. Sonunda gzlerini kaldrrlar, kendilerinin Simurg olduunu,
Si nurg'un onlardan her biri ve hepsi olduunu bulgularlar. (Plotirio da Eneadas , V, 8, 4- kimlik ilkesinin buna benzer cennetsel bir uzant sna de
iniyor: Kavranan gkyznde her ey, her yerdedir. Herhangi bir ey, b
tn her eydir. Gne btn yldzlardr ve her yldz btn yldzlar ve g
netir.) Mantku't- Tayr Franszca'ya Garcin de Tassy, ngilizce'ye Edward
FitzGerald tarafndan evrildi; bu yaz iin Burton evirisi 1 00 1 Gece Masal
lar ve Margaret Smith'in monografisi The Persian Mystic: A ttar ( 1 932)'a
bavurdum.
Bu iirle Mir Bahadur'un roman aras ndaki ilikiler ar deildir. Yirminci
blmde, bir Acem kitapnn el-Mu'tasln 'a ait olduunu ne srd baz
szckler, kahramann azndan kan baka s zcklerin abartmas dr bel
ki; bu and r ve buna benzer bakalar, arayan \/e arayann kimliini bildire
bilir, ayn zamanda birinin teki zerindeki etkisini aktarabilirler. Bir baka
blm el-Mu'tas m'n, rencisini n ldrdn sand "Hindu" olabilecei
ni esinliyor.

85

Ficciones

1944

y@[[iirJJ.

!il1t111ll111m111m
IB31111hca
El Jardin de Senderos Que se Bifurcan

194 1

DNGSEL TAPINAGIN KALINTILARI

And if he left off dreaming about you. . *


.

Through the Looking-Glass, IV

SAKiN

gecede kyya ayak bastn kimse grmemiti,


bambudan sandaln kutsal batakla daldn kimse grme
miti, ama birka gne kalmadan, suskun adamn Gney'
den geldiini ve vatannn, Greke'yle bozulmam Zend dili
nin konuulduu ve czzamn pek rastlanmad, yukarda,
dan rktc yamacndaki saysz kyden biri olduunu da
bilmeyen kalmamt. Kesin olan birey varsa, o da krl
adamn amuru pt, derisini paralayan sazlar aralama
ya yanamadan (belki de hissetmeden) kyya trmand ve
sersemlemi, kan iinde, bir zamanlar ate, imdi ise kl
renginde tatan bir kaplan veya atn talandrd yuvarlak
alana doru srnm olduuydu. Bu alan eski yangnlarn
kavurduu, bataklk bitkilerinin saygszlna uram,
Tanr'nn artk insan tapnmalarn kabul etmedii bir tap
nakt. Yabanc yontunun ayana uzand. Ykselen gne
onu uyandrd. Pek armadan yaralarnn kabuk balad(*)

Ya seni dlemekten vazgeerse . . . L. Carroll - Aynann inden, iV.

89

n farketti; feri kam gzlerini kapatp yeniden uykuya dal


d, gvdesinin zayflndan deil, isteminin gc ile. Bu ta
pnan kar konmaz amac iin gerekli yer olduunu bili
yordu; geit vermez aalarn, rman daha aasnda, yine
tanrlar yaklm ve lm, amacna uygun baka bir tapna
n kalntlarn rtemediini biliyordu; kendisine den ilk
grevin uyumak olduunu biliyordu. Gece yarsna doru bir
kuun avuntu bulmaz t ile uyand. plak ayak izleri, in
cirler ve bir testi, yre insanlarnn saygyla uykusunu gzle
dikleri ve kendisinden koruma diledikleri veya bysnden
ekindikleri konusunda onu uyard. Korkunun soukluunu
duydu ve harap olmu duvarda gmte benzer bir kovuk ara
np, vcudunu bilmedii yapraklarla sarmalad.
Gtt ama, doast olmasna karn, olanaksz de
ildi. Bir insan dlemek istiyordu: onu en ince ayrntsna
kadar dlemek ve gerei benimsetmek istiyordu. Bu by
sel tasar, tm benliini ele geirmiti; biri kalkp kendi ad
n veya gemiinden bir ey sorsa, ne y nt vereceini bile
mezdi. Issz ykk tapnak iine geliyordu, nk evresinde
gzle grlebilir ok az ey vard; kyllerin yaknl da
iyiydi, hi olmazsa en basit gereksinimlerini stlenebilirler
di. Kabilenin pirin ve meyveleri, yalnzca uyumaya ve d
grmeye adad gvdesi iin yeterli besinlerdi.
Balangta, dler karmakarkt; ok gemeden eti
imsel bir nitelik kazandlar. Yabanc kendini, bir anlamda
yanm tapnak olan, dngsel bir amftiyatronun ortasnda
dlyordu: bir yn sessiz renci, basamaklar dolduruyor
du; en uzaktakilerin ehreleri yzyllarn tesinde, yldzla
rn yksekliinde gibiydi ama hatlar belirgindi. Adam onla
ra anatomi, kozmografya ve by dersleri veriyordu; yzler
akgzllkle dinliyor ve akll yantlar vermeye abalyor
du, sanki aralarndan birini bu bouna grnt durumundan
kurtarp, gerek dnyaya katacak bu snavn emini kavrar
90

gibiydiler. Adam, dnde ve uyanklnda hayaletlerinin


yantlarn tartyor, dzmecilerin oyununa kanmyor, baz
aknlklarda gelien bir zekann varln kefediyordu. Ev
rene katlmay hak eden bir ruh aryordu.
Dokuz veya on gecenin sonunda, biraz znt duyarak,
edilgenlikle kendi reti sini kabul eden rencilerden ok,
arada bir mantkl bir elikiye deinmeyi gze alanlara
umut balayabileceini anlad. Sevgi ve efkate deer olsalar
da, edilgenler asla bireylik konumuna eriemeyeceklerdi;
tekiler varolmaya biraz daha yakndlar. Bir akam (artk
akamlarn da uykuya adyordu, yalnzca tan skmnde
birka saat uyank kalyordu) bu geni i mgesel renci toplu
luunu btnyle uzaklatrp, bir tek renciyle babaa
kald. Az konuan, abuk fkeye kaplan, bazen bakaldran,
dleyicisine benzer sar . yzl sert hatl bir delikanlyd bu.
Okul arkadalarnn birden yokedilmesinin keyfini karma
s uzun srmedi; birka zel dersten sonra, gelimesi ustas
n bile artmay baard. Buna karn, felaket bagsterdi.
Bir gn, adam vck vck lden kar gibi dten uyand, n
ce akamn solgun n, tan kzll ile kartrd ve d
grmemi olduunu kavrad. Btn gece ve btn gn, uy
kusuzluun dayanlmaz berrakl stne yld. Bitkin d
mek amacyla orman ara trmak istedi, baldran otlarnn
arasnda clz, kaamak, ilkel grntlerle birka d an ya
kalad: hibiri ie yaramazd. Okulunu evresinde toplamak
istedi, azndan birka ar szc kmt ki, okul bozu
lup silindi. Neredeyse ke sintisiz uyanklnda, ihtiyar gzle
ri fke gzyalaryla yanyordu.
Dleri oluturan tutarsz ve badndrc maddeyi yo
urmann, en st ve alt dzeydeki bilmeceleri zebilen biri
iiri bile olsa, insann giriebilecei en etin eylem olduunu
anlad: kumdan halat rmekten, rzgarn varolmayan yz
n paraya basmaktan daha gt. Baarszl nlemenin
91

en bata kanlmaz olduunu kavrad. Balangta ona y


nn artan dev sanry unutmaya anditi ve yeni bir al
ma yntemi aramaya koyuldu. Denemeye kalkmadan nce,
bir ayn sayrln tkettii gcn toparlamaya adad. D
beklentilerinden btnyle vazgeti ve hemen annda gnn
nemli bir blmn uyuyarak geirmeyi baard. Bu d
nemde grd seyrek dlere de dikkat etmedi. Yeniden ie
koyulmak iin, tam dolunay bekledi. Akam, kendini rma
n sularnda arndrd, gezegen tanrlarna yakard, gl
bir adn sylenmesine izin verilen hecelerini syledi ve uyu
du. Hemen annda, dnde arp n bir yrek grd.
Bu yrek gl, scak, gizemli, skl bir yumruk byk
lnde, nar krmzs idi, yz ve cinsiyeti daha bilinmeyen
bir insan gvdesinin yar glgesindeydi; on drt berrak gece
boyunca, zenli bir sevgiyle onu dledi. Her gece daha b
yk bir tedirginlikle alglyordu. Dokunmuyordu: gereklii
ne tanklk etmekle, izlemekle, bazen de onu bakyla d
zeltmekle yetiniyordu. Alglyor, birok uzaklk ve ann de
rinliinden yayordu. On drdnc gece, iaret parmayla
nce ahdamanna, sonra dardan ieriye, yrein her yan
na hafife dokundu. Sonutan honut kald. Bilinli olarak,
bir gece d grmedi: sonra yeniden yrei ald, bir gezege
nin adn yakard ve bir baka temel organ grmeye alt.
Bir yl gemeden, iskelete, gz kapaklarna vard. Saysz sa
tellerini dnmek belki de iin en g yanyd. Btn bir
adam, gen bir adam- dledi, ama bu delikanl ne dorulabi
liyor, ne konuabiliyor, ne de gzlerini aabiliyordu. Geceler
boyunca, adam onu uyurken dledi.
Gnostiklerin kozmogonisinde, demiurgoslar, ayakta dur
may beceremeyen kzl renkli bir Adem yoururlar; byc
nn gecelerinde yaplan bu Adem, bu tozdan Adem kadar ye
teneksiz ve kaba ve ilkeldi. Bir akamst, adam az kalsn
btn yaptn ykyordu, ama pimanlk duydu. (Yksayd
92

onun iin daha iyi olurdu.) Yer ve rmak tanrlarna yakan


lar tkettikten sonra, belki kaplan, belki at olan yontunun
nne kapaklanp, bilinmedik bir yardm dilendi. Alacaka
ranlkta heykelin dn grd. Canlyd, kprdyordu d
nde : artk kaplanla at aras korkun bir melez deil, ayn
zamanda h em bu iki ateli yaratk hem de boa, gl ve frt
na idi. Bu oul Tanr, ona yeryzndeki adnn Ate olduu
nu, bu dngsel tapnakta (ve benzeri bakalarnda) ona
kurbanla sunulduunu ve tapmldn ve byyle dlenen
hayaleti canlandracan ve Ate'in ken di ve dleyen dn
da btn yaratklarn onu etten ve kemikten bir insan sana
caklarn amlad. Trenleri rettikten sonra, onu rman
aa sndaki piramitleri ayakta kalan teki tapnaa gnder
mesini buyurdu, bu ssz yapda adn yceltecek bir ses bu
lunmalyd. D gren adamn dnde, dlenen uyand.
Byc buyruklar yerine getirdi. D ocuuna evrenin
gizemlerini ve ate trenini gstermek iin biraz zaman ayr
d (sonuta bu sre iki yl buldu). Ondan ayrlmaktan derin
bir i acs duyuyordu. Eitim gereklerini bahane ederek, uy
kuya ayrlan saatleri her gn daha da uzatyordu. Belki bi
raz kusurlu grnen sa omuzu da yeniden yapt. Btn
bunlar daha nce de yaad duygusu arada bir onu kayg
landryordu ... Genelde, mutlu giinler geiriyordu; gzlerini
kaparken "imdi oglumla birlikte olacagm " diye dnyor
du. Veya, daha seyrek: "Yarattgm ogul beni bekliyor, eger
ona gitmezsem varolamaz".
Aamal olarak delikanly geree altryordu. Bir ke
resinde ona, uzak bir tepeye bir bayrak dikmesini buyurdu.
Erte si gn , bayrak dorukta dalgalanyordu. Her seferinde
daha yrekli, benzeri deneyimler yapt. Biraz ii szlayarak,
ocuunun domaya hazr olduunu -belki de sabrszland
?n- anlad. O gece onu ilk kez pt ve rman aasnda,
k orman ve batakln fersah fersah tesinde, beyazlaan
93

kalntlar seilen teki tapnaa gnderdi. Ama nce (asla


bir h ayalet olduunu bilmesin ve kendini tekiler gibi bir in
san sansn diye) btn raklk yllarn belleinden sildi.
Utku ve erincini sknt glgeliyordu. Akamn ve tan s
kmnn alacakaranlnda, gerekd olunun, rman
aasnda, teki dngsel tapnak kalntsnda benzer ayin
ler uygulad inancyla, tatan imgenin nnde diz kyor
du; geceleri d grmyordu artk, ya da grd btn d
ler dier insanlardan farkl deildi. Evrenin ses ve biimleri
ni gitgide daha silik alglyordu: uaktaki oul, ruhunun ek
silmesiyle besleniyordu. Yaamnn baka amac kalmamt;
adam bir eit srekli esrime halindeydi. yksn aktaran
larn kiminin yllarla, kiminin beyllarla hesaplamay seti
i bir sre sonra, bir geceyars iki kreki tarafndan uyan
drld: yzlerini gremedi, ama ona Kuzey tapnanda,
atete yryp de yanmayan bir bycden szettiklerini
duydu. Byc birden Tanr'nn szlerini anmsad. Yery
zndeki btn yaratklar iinde, olunun hayalet olduunu
yalnz atein bildiini anmsad. Bu an, nce onu rahatlat
tysa da, sonradan iini kemirmeye balad. Olunun bu
anormal ayrcalk zerine kafa yoracandan ve bir ekilde
bo bir grntden te olmadn bulgulayacandan ekini
yordu. nsan olmamak, baka bir insann dnn yanss
olmak, ne benzersiz aalanma, ne byk aknlk! Her ba
ba, saf karmaada veya mutluluk annda dnyaya getirdii
(veya can verdii) ocuklar ile ilgilenir; bycnn rgen r
gen, izgi izgi binbir gizli gecede tasarlad bu oulun gele
cei iin kayg duymas doald.
Bu dncelerin sonu birden geldi; ama nceden baz be
lirtiler vard. nce (uzun bir kurakln ardndan), uzak bir
tepenin zerinde ku kadar hafif bir bulut; sonra Gney' de
leoparlarn dieti pembesinde gkyz; sonra gecelerin ma
den siliini paslan dran dumanlar; son olarak da panie ka94

plm h ayvanlarn kamas. Yzyllar nce olan ey yinele


niyordu. Ate tanrsnn tapnann kalntlarn ate yoke
diyordu. Kularn kaybolduu bir tan skmnde, yangnn
duvarlar sardn grd. Bir an sulara snmak geti ak
lndan, ama o an lmn yalln talandrmaya ve abala
nn dindirmeye geldiini kavrad . Alevlere doru yrd.
Yalmlar etini dalamadlar, derisini yakmadan, okar gibi
sarmaladlar gvdesini. Dinginlikle, alalm ayl a, korkuyla,
kendinin de bir grnt olduunu, bir bakasnn onu dle
diini anlad.

95

BABL KENT PiYANGOSU

BABL kentindeki btn insanlar gibi, konsl oldum; hepsi

gibi, kle oldum ; onlar gibi salt erki, utanc, zindanlar tan
dm. Bakn: sa elimin iaret parma eksik. Bakn: palto
mun yrtndan midemin stndeki kzl dvme grnyor:
kinci simge bu, Beth. Dolunay geceleri, bu harf bana Ghimel
imli adamlar zerinde yetke salar, buna karn, beni Alefli
lere baml klar, onlar da aysz gecelerde Ghimel'lilere bo
yun emek zorundadrlar. Tan alacakaranlnda, bir maa
rada, kara bir ta nnde kutsal boalar kurban ettim. Bir
ay yl boyunca, grnmez ilan edildim: h aykrdm, yant gel
medi, hrszlk yaptm, elim kesilmedi. Grekler'in bilmediini
rendim: belirsizlik. Bronzdan bir odada, celladn sessiz
mendili nnde umut, zevkler rmanda da korku yanmdan
ayrlmad. Heraclides Ponticus aknlkla, Pythagoras'n
Pyrrhus, ondan nce Euphorbus, ondan ne de bir baka
lml olduunu anmsadn anlatyor; buna benzer di
iklikleri anmsamak iin, lme, hatta sahtekarla bavur
maya gerek duymuyorum.
96

Korkun denebilecek bu eitli lii, baka devletlerin bil


medii veya yalnzca kusurlu ve gizli bir yntemle uygula
, dklar bir kuruma orluyum : piyango. Tarihini dikkatle in
celemedim; byclerin bu konuda gr ayrlklar olduu
nu biliyorum; bu gl tasarlardan benim bildiim, kendini
astrolojiye adamam bir adamn ay hakknda bil dii kadar
dr. Piyangonun gerein temel paralarndan biri olduu,
badndrc bir lkeden geliyorum: bugne dek o lkeyi,
zlmez tanrlarnn davran veya kendi yreim kadar az
dndm. Bugn , Babil'den ve onun sevgili geleneklerin
den uzakta, piyangoyu ve peeli adamlarn gnbatmnda
mrldandklar hakaret dolu sanlar biraz aknlkla ka
famda canl andryorum.
Babam, bir zamanlar -yzyllar veya yllar nce- piyango
nun Babil kentinde halka zg nitelikte bir oyun olduunu
. sylerdi. Berberlerin birka sikke karlnda, kemikten
drtgenler veya simgelerle ssl parmenler sattklarn
anlatrd (doru mu bilmem). ekili gndz ortalk yerde
yaplrd : talihliler, rastlantnn bakaca bir destei .olmaks
zn, gm sikkeler kazanrlard. Grdnz gibi, ilem ba
sitti.
Doal olarak bu "piyangolar" baarszla urad. Mane
vi deerleri sfrd. nsan yetenekl erinin tamamna ynelik
deildi: yalnz umudu hedefliyordu. Halkn ilgisizlii kar
snda, bu karc piyangolar dzenleyen tccarlar para kay
betmeye balad. Kimileri bir dzeltim denediler: kazanan
numaralar arasna az sayda ters talih katma. Bu dzeltim
den sonra, numaral drtgen alclarnn belirli bir miktar
para kazanma, bazen de hatr saylr bir ceza deme ansla
r iki katna kyordu. Bu haff tehlike (otuz kazanan numa
ra arasnda bir tane de uursuz vard) doal olarak halkn il
gi sini uyandrd. Babil halk oyuna kapld. Talihini deneme
yen ekingenlikle, dleklikle sulanyordu. Zamanla, bu hak97

l horgr ikiye ayrld . Oynamayan aalanyordu, an'ia ce


zay eken ve yenilenler de aalanyordu. irket (o zaman
byle anlmaya baland), cezalarn hemen hemen tamam
kasaya girmeden dllerine dokunamayan kazanllarn
karlarn korumay stlen di. Kaybedenlere dava at : yarg
hem cezay, hem de mahkeme harcn demeleri, yoksa bir
ka gn tutukevine gnderilmeleri hkmn verdi. irket'i
batrmak iin, hepsi hapis yatmay setiler. Bir avu insann
gsterdii yalanc kahramanlktan, irket'in salt erki, din sel
ve metafizik gc ortaya kt.
ok gemeden, para cezalan listelerden kayboldu; her
uursuz numaraya kar gelen tutuklanma gn say s ak
lanmakla yetinildi. nceleri pek dikkat edilmeyen bu ksa ve
zl tutum iin en nemli noktas oldu. Bu, piyangoda para
dl; gelerin ilk grnmesiydi. Baar bykt. Oyuncularn
basksyla, irket ters talih saysn artrmak zorunda kald.
Babil halknn manta, hatta simetriye ok dkn oldu
unu bilmeyen yoktur. Talihin : uvarlak sikkelerle, talihsizli
in de hapiste gn ve gecelerle saylmas tutarsz grnd.
Birka trebilimci, para sahibi olmann her zaman mutlulu
u belirlemeyecei ve sevin kaynann belki de daha dolay
sz baka biimler alabilecei zerine akl yrtt.
Kenar mahallelerde bir baka kayg yaylyordu. Rahip
ler kurulu bahisleri oaltyor ve korku ile umudun btn
deiimlerinin tadn karyordu; yoksullar (h akl veya ka
nlmaz bir kskanlkla) aka tadna doyum olmayan bu
gitgelden dlanmann acsn ekiyorlard. Zengin yoksul
herkesin piyangoya eit derecede ulaabilmesine ynelik
hakl heves, yllarn ansn silikletirmedii fke dolu bir ka
rkla neden oldu. Baz dikkafallar yeni bir dzenin, zo
runlu bir tarihi evrenin szkonusu olduunu anlamadlar
(veya anlamaz grndler). Klenin biri mor diziden bir bilet
yrtt, ekilie gre bu numara sahibinin dili yaklacakt.
98

Yasa ayn cezay bilet hrszlarna da veriyordu. Baz Babilli


ler adamn kzgn demirle dalanmay hrszlndan tr
hak ettiini ileri srdler; gnl yce bakalar, celladn ce
zay, yalnzca rastlantnn kararlarna uymak iin uygula
mas gerektiini belirttiler. Kargaalar oldu, kanlar dkld;
ama sonuta Babil halk, zenginlerin kar koymasna ra
men, kesinlikle i stemini kabul ettirdi . Halk yrekli istekleri
ne fazlasyla kavutu. lk aamada, irket'in toplumsal g
cn tamamn stlenmesini salad. (Yeni ilemlerin enginli
i ve karmakl gznne alnrsa, bu birletirme gerekliy
di.) kinci olarak, piyangosunun gizli , bedelsiz ve genel olma
sn elde etti . Talihin para karl sat yrrlken kald
rld. Gne tanrs Baal'in gizemlerini renmeye balam
her zgr insan doal olarak, altm gecede bir, tanrlarn la
birentlerinde yaplan ve bir sonrakine kadar yazgsn belir
leyen kutsal ekili lere katlyordu. Sonular he saba s
mazd. Mutlu bir oyun, onu mneccimler kuruluna ykselte
bilir veya bir dmann (nl veya zel) zindana atlmasn
salayabilir veya odann dingin karnnlnda, bizi kayglan
drmaya balayan veya bir daha grmekten mit kestiimiz
bir kadnla buluturabilirdi ; mutsuz bir oyun sakatlanmay ,
eitli rezillikleri , lm zerine ekebilirdi. Bazen bir tek
olay -C'nin herkesin iinde cinayeti, B'nin gizemli ululatrl
mas- otuz krk ekiliin dahice zmyd. Oyunlar dzen
lemek gt; ama irket yelerinin sonsuz erke sahip ve kur
nazlk dolu olduklarn (hala da yleler) anmsamak gereki
yor. Birok olayda, baz sevinlerin rastlant eseri olduu
inanc erdemlerini azaltt ; bu terslii savuturmak amacyla,
irket grevlileri telkin ve byye bavuruyorlard. Yntem
leri ve dalavereleri gizli kalyordu. Her kiinin en derin
umutlarn ve en derin korkularn renmek iin, astrolog
lar ve casuslardan yararlanyorlard. Birka tatan aslan
vard, Qaphqa adl kutsal bir ayakyolu vard, genel kanya
99

gre tozlu bir sukemerinde irket'e bakan atlaklar vard;


kt veya iyi niyetli kiiler ihbarlarn buralara brakyorlar
d. Alfabetik bir ariv bu az' ok gvenilir bilgileri derleyip
topluyordu. .
in inanlmaz yan, dedikodu)ann eksik olmamasyd.
irket; kendine zg arballyla, dorudan karlk ver
medi. Bir maske fabrikasnn yknt duvarlar stne, artk
kutsal yazlar arasnda yerini alan ksa bir aklama: karala
may yeledi. Bu reti paras, piyangonun rastlantnn
dnya dzenine sokulmas olduunu, hatalar kabullenme
nin rastlantya kar kmak olmadn, tersine desteklemek
olduunu gzlemliyordu. Bunun yansra, bu aslanlarn ve
kutsal kabn, (onlara danma hakkn reddetmeyen) irket
tarafndan yadsnmasa da, resmi bir gvence olmadn da
belirtiyordu.
Bu aklama, toplumdaki huzursuzluu dindirdi. Aynca,
beki yazarnn bile ngrmedii baka sonular da dourdu.
irket'in genel eilim ve ilemlerini derin bir deiiklie u
ratt. Pek zamanm kalmad; geminin demir almak zere ol
duunu iaret ediyorlar bize; abucak aklamaya alaca
m.
Her ne kadar tuhaf grnse de, o gne dek kimse ortaya
genel bir oyunlar kuram atmay denememiti. Babilliler faz
la dnp tanmazlar. Rastlantnn kararlarn kabullenir
ler, yaam, umut ve korkularn ona teslim ederler, ama
onun labirente benzer yasalarn sorgulamay akllarndan
geirmezler, ve onu aa vuran dolambal yollar meraklar
n uyandrmaz. Buna karn, szn ettiim bu yar resmi
aklama tzel-matematiksel nitelikte birok tartma e sin
ledi. Bunlarn bazlarndan karak u tahmin yrtld:
eer piyango rastlantnn younlatrlmas, kozmosa dnem
sel bir kaos aktma ise, rastlantnn ekiliin yalnz bir deil,
btn aamalarnda devreye girmesi daha uygun dmez
100

miydi? Rastlantnn birinin lmn buyurmas, ama bu l


mn koullarnn da -kalabaln ortasnda veya gzden rak,
bir saatlik veya bir yzyllk sre- ayn rastlantya balan
mamas sama deil miydi? Bylesine hakl kuruntular, so
nunda h atr saylr bir reforma yolatlar ki, bunun da (yz
yllk uygulamayla arlaan) karmakl belki yalnzca
birka uzmana anlalr geliyordu; yine de, simgesel de olsa
bir zet yapmaya alacam.
Bir adamn lmn buyuran birinci ekilii canlandra
lm kafamzda. Kararn uygulanmas iin, (diyelim) dokuz
grevliyi ieren bir ikinci ekilie bavurulur. Bu grevliler
den drd cellatn adn belirleyecek bir nc ekilie kal
kabilir, ikisi ters talihi mutlu bir yargyla deitirebilir (di
yelim bir h azinenin bulgulanmas), bir bakas lm cezasn
arlatrabilir, (iyice rezilletirerek veya i kencelerle ssle
yerek), geri kalanlar da cezay yerine getirmekten kanabi

lirler. Simgesel et a budur. GBrekte ekililerin says son


suzdur. Hibir karar son olamaz, hepsi bakalaryla dallanp
budaklanr. Cahiller sonsuz ekililerin sonsuz zaman gerek
tirdiini sanrlar; aslnda zamann sonsuz sayda blnebil
mesi yeterlidir, nl kaplumbaa meselinin rettii gibi.
Bu sonsuzluk, ayet gzel bir ekilde, Rastlant'nn dolam
bal tanrlar ve Platoncu'larn bayld Piyango'nun Gksel
Arketipi ile uzlar. Galiba geleneklerimizin biimsiz bir yan
ks Tiber'e kadar yaylm: Aelius Lampridius, Antoninus
Heliogabalus'un Yaam adl eserinde, bu imparatorun misa
firlerine kacak ksmeti deniz kabuklar zerine yazdn
anlatr, yle ki aralarndan biri on libre altn kazanrken bir
bakas on sinek, on kstebek, on ay alyormu. Bu noktada
Heliogabalus'un Orta Asya'da, kavime adn veren tanrnn
rahipleri arasnda yetitiini belirtmekte yarar var.
Aynca, kiisiz, amac belirsiz ekililer de vardr: biri F
rat nehrine bir Taprobana safiri atmay buyurur; bir bakas
101

bir kulenin tepesinden bir ku salvermeyi; bir bakas her


yzylda kumsaldaki saysz kum taneciklerinden birini al
may (veya eklemeyi) karara balar. Bazen sonular korkuntur.
irket'in iyiliksever etkisiyle , geleneklerimiz rastlantya
doymutur. Bir dzine am arab testisi alan kii, birinin
iinden bir tlsm veya engerek ylan kmasna armaya
caktr; bir anlamay kaleme alan n oter, hemen hemen asla
hatal bir ayrnty katmadan edemez; ben kendim, bu acele
ci aklamada kimi grkemli, kimi korkun eyleri saptrdm;
belki baz gizemli tekdzelikleri de ... Yerkrenin en anlay
llar olan tarihilerimiz bu geleneksel yanllar saptamak
ve rastlanty dzeltmek iin bir yntem bulgulamlardr;
aratrmalarnn sonularnn (genelde) gvenilir olduu iyi
bilinir; ama doal olarak, bu yntemin uygulamalar bir par
a saptrmaya uramadan yaymlanamaz. Bunun dnda,
irket'e bulaan uydurmann byk ksm kendi tarihinden
kaynaklananlardr... Bir tapnaktaki kazlarda kartlan es
ki bir yazl belge, dnk ekiliin olduu kadar, yzyl nce
sinin sonucu da olabilir. Her rneinde birka fark olmayan
bir tek kitap yaynlanmam tr. Yazclar ekleme, karma,
deitirme yapacaklarna gizlice ant ierler. Dolayl yalan da
ayrca kullanlr.
irket, yce bir alakgnlllkle, her eit reklamdan
kanr. Grevlileri, doal olarak gizlidir: srekli (belki de
bitmek tkenmek bilmeyen) emirleri, sahtekarlarn savun
duklarndan farkl deildir. stelik kim kusursuz bir sahteci
olmakla vnebilir? Birden sama bir buyruk doalayan ay
ya, anszn dnden uyanp yannda yatan kadn elleriyle
boan adam, belki irket'in gizli bir kararn uyguluyor ola
mazlar m? Tanr'nnki ile karlatrlabilecek bu sessiz ile
yi, her eit sany dourur. Bunlardan biri tiksindirecek bir
biimde, irket'in yzyllardr varolmadn ve yaamlarm

102

zn kutsal dzensizliinin yalnzca kaltmsal, geleneksel ol


duunu ileri srer; bir bakas tam tersine, irket'in sonsuz
olduunu dnr ve dnyann , son tanrnn eliyle yokolaca
son geceye dek srecei reti sini yayar. Yin e bir bakas,
irket'in gcnn snrsz olduunu, ama yalnz kck
feylere etki edebildiini savlar: bir ku t, pas ve tozun
fark, afak vaktinin yar dleri. Bakas, m askeli sapkn
mezhep kurucularnn azn dan, onun asla varolmadgn ve
asla varolmayacagn bildirir. Daha az rezil olmayan bir ba
kas; karanlk kuruluun gereini kabullenmenin veya red
detmenin anlamsz katn , nk Babil kentinin sonsuz
bir rastlantlar oyunundan te bir ey olmadn dile getirir:

103

HERBERT

HERBERT

QUAIN'N YAPITLARININ NCELENMES

Quain Roscommon'da ld; Times'n Edebiyat


Eki'nin ona, iinde nne bir zarf getirilerek dzeltilmemi
(veya ciddi bir ekilde paylanmam) bir tek vc sfatn bu
lunmad, ancak yarm stunu kapsayan saygl bir lm
ilan ayrmasna pek armadm. Spectator ise anlaml say
snda ondan kukusuz daha ok ve daha saygl bir ekilde
szediyor, ama Quain'in ilk kitabn -The God of the Laby
rinth- Mrs. Agatha Christie'nin, tekileri de Gertrude Stein'
inkilerle karlatryor: kimsenin kanlmaz diyemeyecei
ve ebediyete genin pek houna gitmeyecek artrmalar.
Ayrca, zaten kendinin bir dahi olduuna asla inanmamt;
basn oktan pesettirmi adamn hi sektirmeden Monsieur
Teste veya Dr. Samuel Johnson'u oynad Aristotelesi ede
bi sylei gecelerinde bile. . . Tam bir berraklkla, kitaplarnn
deneysel nitelikte olduunun bilincindeydi: bazen zgnlk
leri ve bir eit drst szsel tutumluluklaryla beeniye de
er bulunsalar da, tutku denen erdemden yoksundular. Ben,
Cowley'in odlar gibiyim, diye yazyordu bana 6 Mart
104

1939'da Longford'dan. Sanata degil yalnzca sanat tarihine


aidim. Ona gre, tarihten aa bir bilim kolu yoktu.
Herbert Quain'in alakgnll bir zelliini aktardm;
doal olarak bu alakgnlllk dncesini tketmiyor.
Flaubert ve Henry James bizi, sanat eserlerinin seyrek rast
land ve ok emek vererek gerekletirildii varsaymna
altrdlar; 16. yzyl (Parnassos Yolculugu'nu ve Shakes
peare'in yazgsn anmsayalm) bu zc kany paylam
yordu. Herbert Quain de. Ona gre, iyi edebiyat.ol duka sra
dand ve hemen hemen sokaktaki laflamayla ayn deerqey
di. Ayrca, estetik olgunun artclk esinden vazgeeme
yecein'e ve bellek yznden aknla dmenin g olaca
na inanrd. Gleryzl bir itenlikle, gemiin kitaplarn
"klece ve inatla koruma"ya acrd. Engin kuram h akl bulu
nabilir mi bilmiyorum ; ama bildiim, kitaplar ar bir a
rtma amac gdyorlar.
lk yaymlad kitab, bir daha geri gelmemek zere bir
bayana dn verdiime yanyorum . Bunun, The God of the
Labyrinth adl bir polisiye roman olduunu sylemitim; ya
ynevinin kitab 1933 Kasm'nn son gnlerinde piyasaya
srdn de ekleyebilirim. Aralk aynn ilk gnlerinde
Siamese Twin Mystery'nin ho ve etin kvrmlar, Londra ve
New York'u uratryordu; dostumuzun romannn baar
szln bu ykc rastlantya maletmeyi tercih ederim. Ayr
ca (btnyle iten olmak istiyorum) bu, romann zayf ku
ruluuna ve baz deniz betimlemelerinin gereksiz ve souk
atafatna balanabilir. Yedi yln sonunda, olayn ayrntla
rn yeniden kurmam olanaksz ; unutmann bir k srlatrd
(bir artt) biimiyle ite plan: Bataki sayfalarda zl
mez bir cinayet, ortalarda ar bir tartma, sonlarda da bir
zm var. Gizem aydnlandktan sonra, u cmleyi ieren,
gemie ynelik uzun bir paragraf var: Herkes iki satran
oyuncusunun karlamasnn rastlant sonucu oldugunu
105

sand. Bu cmle, zmn yanl olduunu st kapal belir


tiyor. Okuyucu, kaygl, usayatkn blmlere yeni batan gz
gezdiriyor ve teki zm bulguluyor, gerek olan. Bu ben
zersiz kitabn okuru, hafiyesinden daha zekidir.
Daha da aykrs , nc (ve tek) blm 1936'da yaz
lan, "regresif, dal budak sarm roman" April March dr. Bu
roman yarglayan hi kimse bir oyun olduunu sylemekten
kanmyor; yazarn da baka bir deerlendirmede bulunma
dn hatrlatmak yerinde olur. Bu yapt iin, her oyunda g
rlen ana hatlar ileri sryorum: simetri, keyfi yasalar, s
knt, dediini duydum. Balk bile zayf bir calembour'dur:
Nisan Mar deil, kelimesi kelimesine Nisan Mart anlamn
tar. Biri bu sayfalarda Dunne'un retilerinin bir yanksn
alglad; Quain'in nsz, lmn doumdan, kabuk bala
mann yaradan, yarann darbeden nce geldii, Bradley'in
ters dnyasn artrmay yeler (Appearance and Reality,
1897, sayfa 2 15[*]).
'

(*)

Herbert Ouain'in zavall derin bilgisi, 1 897'deki bir kitabn zavall 2 1 5. sayfa
s. Platon'un Politika'snda konuanlardan biri benzeri bir regresyonu betim
lemiti: Kozmosun ters dnmesinin etkisine tabi tutulan Yeryz ocuklar
veya Yerliler, yallktan ergenlie, ergenlikten ocuklua, ocukluktan hili
e ve yoklua geerler. Theopompius da, Phillipicus'unda, kuzey yarkre
de, yiyenlerde ayn geriye doru uzant yaratan baz meyvelerden dem vu
rur. Zamanda yer deitirmeyi tasarlamak daha ilgin olur: Gelecei anm
sayabileceimiz ve gemiten btnyle habersiz olaca mz veya bir par
ack sezebileceimiz bir durum. Bkz. kahinliin presbitlikle karlatrld
fnferno'nun X. blm, 97- 1 02 dizeleri.
Aprif March'n nerdii dnyalar regresif deildir; regresif olan ykleme
biimidir. Daha nce dediim gibi, regresif ve dal budak sarm. Eser on
blmden oluur. Birinci blm, bir iskelede, kimlii bilinmeyn birka kii
nin anlam belirsiz diyalounu aktarr. kinci, ilkinden nceki gnn olaylar
n aktar r. nc, yine geriye dnk, ilkinden nceki bir baka olas gnn
olaylarn aktarr; drdnc, bir bakasnnkileri. (Birbirlerini kesinlikle dla
yan.) Her bir nceki gn, ok farkl zelliklerde ayr nceki gne blnr.
Yani, eserin btn dokuz ayr roman ; her roman da uzun blm ie
rir. (lk blm, doal olarak btn romanlarda ortaktr. ) Bu romanlardan biri
simgesel niteliktedir, bir bakas gerekst ; bir bakas polisiye; bir baka-

106

s ruhbilimsel; bir bakas komnist; bir bakas antikomnist vs_ Belki bir
ema yapy anlamaya yardmc olur.

Y1

Y2

X1
) X2
1.. X3

f X4

"\ X5
1.. X6

X7

Y3

fl xa
X9

Bu yap zerine, Schopenhauer'in, on iki Kant kategorisi konusunda sy


lediklerini tekrarlamak uygun der: her eyi simetri doymazl uruna kur
ban ediyor. ngrlebilecei gibi, dokuz anlatdan biri, Quain'e yaramyor;
en iyisi ilk tasarlad X4 deil, fantastik nitelikte olan X9'dur. tekiler, uza
yp giden nemsiz noktalar ve gereksiz yalanc ayrntlar yznden bozul
mutur. Kronolojik srayla okuyanlar (rnein X3, Y 1 , Z) bu tuhaf kitabn z
gn tadn kaybederler. ki anlatda -X7 ve X8- bireysel deer eksiktir; yan
yana konmalar etkinliklerini salar. .. April March' n yaymlanmasnn ardn
dan, Quain'in l dzenden pimanl k duyduunu ve onu taklit edecek i n
sanlarn ikili birimi

Y1
z

Y2

X1

X3

\. X2
\. X4

ve demiurgoslar ile tanrlarn, sonsuza dek dallan p budaklana n sonsuz y


kleri yeleyeceklerini ne srdn anmsatmama gerek var m bilmiyo
rum.
ok farkl, ama yine gemie ynelik olan bir yapt da /he Secret Mirror
adl iki perdelik kahramanlk komedyasdr. zetini verdiimiz eserlerde, bi
imsel karmaklk yazarn imgelemini kreltmiti; burada, evrimi daha z
grdr. lk perde (daha zengin olan) Melton Mowbray yaknlarnda, C.l . E.
General Thrale'in kr evinde geer. rnn grnmeyen merkezi, generalin
byk kz , Miss Ulrica Thrale'dir. Bir konuma srasnda, onun bir "ama
zon" ve kendini beenmi biri olduunu kestiriyoruz; edebiyatla ilgilenmedi
inden kukulan yoruz; gazeteler Rutland dkyle nianladn ilan ediyor,

107

gazeteler bu nian yalanlyor. Bir tiyatro yazar, Wilfred Quarles,. onu ycel
tiyor. Bir keresinde kaamak bir pck vermi. Kiiler ok zengin ve kkl ;
duygular ateli olmasna kar n soylu ; diyalog Bulwer-Lytton'un saf a z ka
labalyla Wilde'n ya da Mr. Philip Guedella'nn epigramlar arasnda du
raksar gibi grnyor. Bir blbl ve bir gece var: bir terasta gizli bir dello
var (hepsi kolay ayrt edilemeyen baz garip elikiler ve iren ayrntlar
var). Birinci perdedeki kiiler, baka adlarla ikincide de ortaya kyorlar.
"Tiyatro yazar" Wilfred Quarles, asl ad John William Quigley, Liverpoollu
bir simsar oluyor; Miss Thrale gerekten yayor; Quigley asla grmemi ol
sa da, sapka onun Tat/er veya Sketch'teki resimlerini biriktiriyor. Birinci
perdenin yazar Quigley'dir. nanlmaz veya olanaksz "kr evi", gzelletirip,
vd, iinde yaad bir rlanda Yahudisinin pansiyonudur. . . Perdelerin
rs paraleldir, ama ikincide her ey hafiften korkun, her ey deimi,
y kma uram tr. The Secret Mirror'un ilk temsilinde, eletirmenler Freud
ve Julien Green'in adlarn andlar. Birinciyi anman n bana gre hi de hakl
gsterilecek yan yok.
The Secret Mirror'un Freud'e zg bir komedi olduu iyice yayld ; bu uy
gun (ve aldatc) yorum ne kavumasn salad. Ne yazk ki, Quain krkna
varm bulunuyordu ; kendini baarszla altrm t , dzen deiikliine
tatl lkla boyun emiyordu. cn almaya karar verdi. 1 939 sonunda, Sta
temeRts'i yay mlad ; belki de kitaplarn nen zgn, kukusuz en az vle
ni ve en gizemlisiydi. Quain, okurlarn neslinin tkendiini iddia etme al
kanl edinmiti. Edimde veya eylemde bir yazar olmayan tek bir Avrupal
yoktur, diye usavuruyordu. Ayrca, edebiyatn salayabilecei eitli mutlu
luklar iinde en ycesinin imgeleme gc olduunu belirtiyordu. Herkeste
bu mutlulua yetenek olmadndan, birok kii gstermeliklerle yetinmek
zorundayd. te bu bir alay "kusurlu yazar" iin Statements kitabnn sekiz
yksn kaleme ald Quain. Her biri, yazarn istemiyle bozduu iyi bir
zn belirtisini veya umudunu tar. lerinden bir tanesi -en iyisi deil- iki
z ierir. Okur, kibir ve dalgnlkla, bunlar kendinin yarattn sanr. n
csnden, The Rose of Yesterday'dan, Yollar atallanan Bahe adl kita
bn yklerinden birini, Dngsel Tapnan Ka/ntlar'n tretmek saflnda
bulundum.

108

Ficciones

1944

Artificios

1944

FUNES VE S ONSUZ B ELLEK

NU elinde koyu renk bir arkfelek iei ile anmsyo:_m

(bu kutsal fiili azma almaya h akkm yok; bu hakk yery


znde bir tek kii elde etti ve o adam da artk yaamyor),
hi kimsenin tan skmnn alacakaranlndan, gn bat
mnn alacakaranlna dek, h atta btn bir yaam boyu
baksa, asla gremeyecei iek ile. Cigarasnn ardn da, tu
haf bir ekilde uzak, ask, Kzlderili suratn anmsyorum.
Kaba rgc ellerini (sanrm) anmsyorum. Ellerinin yan
banda, Uruguay armasn tayan bir mate kadehini anm
syorum ; evinin penceresinde geni bir gl manzarasn be
timleyen hasn anmsyorum. Sesini ak seik anmsyorum ;
kenar mahallelerin e ski sakinlerinin, imdiki talyan vzlda
masn tamayan ar, kskn ve genizden gelen sesi. Top
lam kereden fazla grmedim ; sonuncusu 1887'de . . . Onu
tanyan herkesin hakknda bir eyler yazmak isteme tasars
ok houma gidiyor; benim tanklm belki en ksas, kuku
suz en zayf olacak, ama yaynlayacanz cildin en yansz
olmayacak. Acnas Arjantinli konumum ditirambas'a ba111

vurmama engel olacak -lilkeden biri szkonusu olduunda


.
Uruguay'da zorunlu tr- Mrekkep yalam, ahmak aldatan,
Buenos Aires zppesi; Funes hakaret dolu bu szckleri kul
lanmad, ama onun gznde bu bahtszlklar simgelediimi
gayet iyi biliyQrum. Pedro Leandro lpuche, Funes'in stn
in sanlarn ncs "yabanl ve yerli bir Zerdt" ol duunu
yazd; bu konuda tartmaya girmiyorum, ama baz onulmaz
snrlar olan Fray Bentos'lu bir delikanl olduunu da unut
mamak gerekiyor.
Fun es zerine ilk anm ok belirgin. Onu 1884 Mart veya
ubat'nda bir akamst gzmn nne getirebiliyorum.
O yl, babam yaz geirmek iin beni Fray Bentos'a gtr
mt. Kuzenim Bernardo Haedo ile San Fransisco'daki es
tanciadan dnyordum. Atlara binmi, ark syleyerek yola
lyorduk; ve bu gezinti keyfimin tek nedeni deildi. Boucu
bir gnden sonra, kayaanta renginde koca bulutlar gky
zn rtmt. Gney yeli frtnay kkrtyordu; aalar
azmlard bile; ilk yamurun bizi yedi yabann dznde bas
trmasndan ekiniyordum (bun u umuyordum). Frtnayla
bir eit yara girdik. Tuladan, ok yksek iki kaldrmn
arasna gmlm bir sokaa saptk. Hava aniden kararm
t ; bamn stnde abuk ve neredeyse gizli admlar duy
dum; gzlerimi kaldrnca, dar ve ukurlu kaldrmda, dar ve
ukurlu bir duvar zerinde ilerler gibi koan bir ocuk gr
dm. Kabark goo pantolonunu, taban ipten pabularn
anmsyorum; sert yznde, sonsuz gibi grnen dev buluta
iaret eden cgarasn anmsyorum. Bernardo beklenmedik
bir ekilde ona seslendi: Saat ka Ireneo? Gkyzne bakma
dan , hzn kesmeden teki yantlad : Drt dakika iinde,
saat sekiz olacak, sayn Bernardo Juan Francisco. Ses tiz ve
alaycyd .
ylesine dalgnmdr ki, eer kuzenim, tekinin yreye
zg bir gururun neden olduu (sanrm) blml yant

1 12

na ilgisiz grnmek arzusuyla stelemeseydi, az nce aktar


dm konuma dikkatimi ekmeyecekti.
Sokakta karlatmz olann, kimselere taklmamak
ve bir saat gibi hep zaman bilmek gibi gariplikleriyle nl
Ireneo Funes olduunu syledi. Kydeki tc kadnn , Ma
ria Clementin a Funes'in oludur, diye ekledi ; ki mine gre
' babas tuzlama fabrikasnn doktoru ngiliz O'Connor imi,
bakalarna gre ise Salto bucann at terbiyecisi veya reh
beriymi. Laureles iftliinin hemen tesinde, annesiyle bir
likte yaarm.
1885 ve 1886 yllarnda, yaz Mon tevideo'da geirdik.
1887'de Fray Bentos'a dndm. Doal olarak, btn tarndk
lann haberlerini sordum, sonunda da "kronometre Funes"e
geldim. San Francisco estanciasmda yabani bir atn onu sr
tndan attm ve iyilemez biimde sakat kaldm anlatt
lar bana. Bu haberi bende uyandrd ra hatsz edici by
izlenimini anmsyorum: onu bir tek kere gcrm tm , o za
man San Francisco'dan atla geliyorduk, o da yksek bir yer
de yryordu; kuzenim Bernardo'nun azndan dinlediim
olgu, gemiteki elerle kotarlm bir d andryordu.
Gzleri arkadaki incir aacna veya rmcek ama dikili, d
einden hi kmadm sylediler. Akamlan kendisini
pencereye yaklatrmalarna izin veriyormu. Kendini yld
nm arpma dndren darbe salna iyi gelmi gibi davra
nacak kadar ileri gtryordu gururunu . . . Sonsuz tutsaklk
durumunu dah a da serte belirgin klan demir parmakln
ardnda onu iki kez grdm : bir keresinde gzleri kapal, de
vinimsiz; bir baka sefer de yine devinimsiz, kokulu bir ak
pelin filizine dalp kendinden gemi.
O dnemde, biraz kendini beenmilikle, titiz bir Latince
incelemesine girimitim. Bavulumda Lhomond'un De uiris
illustribus'u, Quich erat'mn Thesa urus'u, Julius Sezar'n yo
rumlan ve Plinius'un Naturalis Historia sm n takmndan
'

113

rastgele bir cilt vard ki bu da benim alakgnll Latince


bilgimi ayordu (hala da ayor). Kk bir kyde h er ey
kolayca duyulur: Ireneo, kenar mahalledeki evinden, bu ku
ralda kitaplarn geliini renmekte gecikmedi. Ssl ve
yapmackl bir dille bana bir mektup yazd, mektubunda "7
ubat 84"de ne yazk ki ayakst karlamamz anmsat
yor, ayn yl len amcam Don Gregoria Haedo'nun "Ituzain
go'daki kah ramanlk gnnde, her ikimizin vatanna verdi
i" an eref dolu hizmetleri vyor ve kitaplarmdan birini,
bir szlkle birlikte, "zgn metnin iyice anlalabilmesi iin,
nk henz Latince bilmiyorum" kendisine dn vermemi
rica ediyordu. Hibir zarara uratmadan hemen hemen ertesi
gn iade etmeye de sz veriyordu. Yaz kusursuz ve incelikli ,
imla Andres Bello'nun salk verdii biimdeydi: y yerine i, g
yerine j. Balangta, doal olarak bir aka olmasndan ekin
dim. Kuzenlerim ciddiyeti zerine gvence verdiler, bunlar
Ireneo'nun garipliklerindendi. etin Latince'nin bir szlkten
baka ara istemedii dncesini yzszle mi, cahillie
mi, yoksa aptalla m vermem gerektiini kestiremedim; onu
btnyle yanlgdan kurtarmak amacyla, Quicherat'nn
Gradus ad Parnassum'u ile Plinius'un eserini yolladm.
14 ubat'ta, Buenos Aires'ten bir telgraf acele dnmemi
buyurdu, nk babam "hi de iyi deildi". Tanr beni ba
lasn, acele bir telgrafn h edefledii kii olmann bana sala
d saygnlk btn Fray Bentos'a haberin olumsuz biimi
nin ve zarfn kesinliinin elikisini duyurma arzusu, erkek
e bir arballk taslayarak acm abartma eilimi beni her
eit ac olaslndan uzaklatrm olmalyd. Bavulumu
hazrlarken, Gradus ile Naturalis Historia'nn ilk cildinin
eksikliinin farkna vardm. "Saturno" ertesi sabah demir
alyordu; ayn akam, yemekten sonra, Funes'in evine yol
landm. Gecenin, gndzden daha az boucu olmadn g
rnce ardm.
1 14

Dzenli Kk saygn evin kapsn .b ana Funes'in ann esi


at.

Bana Ireneo'rm en dipteki odada olduunu ve onu ka


ranlkta bulursam e:'<rmamfim, nk Ireneo'nun l saat
leri genelde mum yakmadan geirebildiini syledi. Ta d
eli avluyu, kk dehlizi ap, iki nci avluya vardm. Bir as
ma vard; bana kapkaranlk grnm olmas mmkn. An
'szn, Ireneo'nun tiz ve alayc sesini duydum. Bu ses Latince
konuuyordu; (karanlktan gelen) bu ses cansz ve tekdze
bir zevkle, bir sylev, bir dua veya bir by sylyordu. Ro
mal heceler toprak avluda yankland ; korkumdan onlar
anlalmaz, bitimsiz sandm; sonradan , o geceki olaanst
sylei srasnda, Naturalis Historia'nn yedinci kitabnn
yirmi drdnc blmnn ilk paragrafn oluturduklarn
rendim . Blmn konusu bellekti ; son szckleri ut nihil
non iisdem verbis redderetur auditum idi.
Sesini hi dei tirmeden , Ireneo ieri girmemi syledi.
Yatanda cgara iiyordu. Sanrm yzn tan skmnden
nce grmedim; cgarasnn bir an yanp snmesini anmsar
gibiyim. Oda belli belirsiz rutubet kokuyordu. Oturdum ; telg
rafn ve babamn hastalnn yksn anlattm.
imdi anlatmn en zor noktasna geliyorum. Bu da (oku
run artk bilmesi yerinde olur) yarm yzyl nceki bir diya
logdan te bir konu deildir. Artk yeniden sylenmesi mm
kn olmayan szckleri yanslamay denemeyeceim. Ire
neo'nun bana syledii birok eyi geree uyarak zetlemeyi
yeliyorum. Dolambal slup uzak ve zayf; yknn etki si
ni kurban ettiimin bilincindeyim; o gece beni bunaltp bit
kin dren kesik kesik aamalar dlemeyi okurlarma b
rakyorum.
Ireneo, Latince ve spanyolca olarak, Naturalis Historia'
nn kaydettii inanlmaz bellek olaylarn sralamakla bala
d: ordularndaki askerlerin her birini adyla aran Pers
1 15

krah Krezs; imparatorlurunun yirmi iki dilinde adaleti sa


layan Mithridates Eupator; mnemotekniin bulucusu Simo
nides; bir kere duyulan eyi aslna uygun olarak tekrarlama
sanatn reten Metrodorus. ten bir hayretle, byle olayla
rn aknlk yaratmasna ardn syledi, Kr-doru atrn
onu srtndan att yamurlu le sonrasndan nce btin
Hristiyanlar gibi bir kr, bir sar, bir beyinsiz, bir unutkan
olduunu syledi bana. (Ona zaman tam alglamasn, zel
adlar aklnda tutmasn anmsatmaya altm; beni dinle
medi.) On dokuz yl boyunca, bir dte gibi yaamt; grme
den bakyordu, duymadan duyuyordu, h er eyi, hemen h e
men her eyi unutuyordu. Derken baylmt; kendine gel
diinde, imdiki zaman da, en eski ve en sama arn1ar de,
zenginlik ve berraklklar yznden dayanlmaz hale gelmi
lerdi. A:z sonra sakat kaldnn farkrna varmt . Bu olgu
onu pek ilgilendirmemiti. Devinimsizliin yalnzca ufak bir
bedel olduunu dnmt (hissetmiti). Alglar ve belle!,
artk yanlgya dmyordu.
Biz, bir bakta, masann zerinde bardak alglayabili
riz; Funes ise, bir asmay oluturan btn yapraklar, sal
kmlan ve meyveleri. 30 Nisan 1882 gnnn tan skmn
de gneyden gelen bulutlarn biimlerini biliyor ve onlar
yalnzca bir kez bakt spanyol ii ciltlenmi kitabn ze
rindeki lekeli damarlar ve Quebracho saldrsndan nce Riu
Negro'da bir krein kaldrd kpk ile karlatrabiliyor
du. Bu anlar basit deildi ; h er grsel imge, kaslar, s vs. gi
bi duyumlara balyd. Btn dleri, btn yar-dleri yf:
niden kurabiliyordu. ki- kez btn bir gn yeniden kur
mutu; asla duraksamamt, ama her keresinde bu kurma
lar btn bir gnn almt. Tek bana benim anlar m .
dnya dnya oldugundan beri tm insanlarn sahip olabile

demiti bana, ayrca: Benim dle


uyanklgnz gibidir. Sabaha kar da: Benim bel

ceklerinden daha oktur,


rim, sizin

1 16

Kara tahtada bir daire,


dik al bir gen, ekenar drtgen bizim tam olarak kavra
dmz biimlerdir; Ireneo i se; bir tayn dank yelesini, ba
yrdaki birka srn kafasn, deiken atei ve saysz kl
lerini, banda sabahlanan lnn oul yzlerini ayn ekil
de alglyordu. Gkyznde ka tane yldz grdn bilmi
yorum .
te bana syledikleri; ne o zaman , ne de bugne dek do
ruluklarndan kuku duydum . O dnemde, sinematograf da
yoktu, fonograf da; buna karn, kimsenin Funes ile deneyim
yapmam olmas tuhaf, hatta olanaksz. Kesin olan bir ey
varsa, o da ertelenebilecek her eyi, ertesi gne brakmamz
dr; belki de derinden derine lmsz olduumuzu ve er ya
da ge her insann her eyi bileceini ve her eyi yapacan
biliyoruz.
Funes'in sesi, karanln iinden konumay srdryor
du.
1886'da zgn bir numaralama sistemi bulduunu ve bir
ka gn iinde yirmi drt bini atn syledi. Yazya dkme
miti, nk tek bir kere aklna gelen, bir daha belleinden
silinemiyordu. Sanrm ilk gdlenmesi , Uruguayl Otuz
goonun bir tek szck ve bir tek tmce yerine, iki szck ve
iki simge buyurmasndan duyduu honutsuzluktu. Bu zrva
ilkeyi teki saylara da uygulad. Yedi bin on yerine (rne
in) Maximo Perez diyordu; yedi bin on drt yerine de Demir
yolu; baka saylar Luis Melian Lafinur, Olimar, k krt, se
mer, balina, gaz, kazan, Napoleon, Augustin de Vedia idiler.
Be yz yerine dokuz diyordu. Her saynn zel bir iareti,
bir eit iini vard; sonuncular ok karmakt. Bu blk pr
k szckler rapsodisinin, bir numaralama sisteminin tam
kart olduunu aklamaya abaladm. 365 demenin,
yzlk, alt onluk, be birim demek olduunu syledim: bu
zmleme Zenci Timoteo veya et rts "saylar"nda yaplalegim, baym, bir p ygn gibidir.

117

mazd. Funes beni anlamad ya da anlamak istemedi.


Locke, 1 7 . yzylda, tek tek her eyin, her tan, her ku
un, her daln zel bir ad olmasn ngren olanaksz bir dili
ileri srd (ve reddetti); Funes bir keresinde benzeri bir dili
tasarlad, ama ona ar genelleme, ar anlam belirsizlii
gibi grnd iin vazgeti. Gerekte, Funes yalnzca her
ormann her aacnn her yapran hatrlamakla kalmyor,
ayn zamanda grd veya dledii h er kereyi de anms
yordu. Geen her gnn, sonradan saylarla tanmlayaca
yetmi bin kadar anya in dirgeme kararna vard. ki dn
ce onu caydrd; iin bitimsizliinin bilinci ve iin, gereksizli
inin bilinci. lm saatinde ocukluk anlarm snflandr
may bitirmemi olacan dnd.
Bahsettiim iki tasar (saylarn doal dizisi yerine son
suz bir sz daarc , belleindeki btn simgelerin gereksiz
bir zihinsel katalou) sama, ama yarm yamalak bir byk
l aa vuruyor. Funes'in badndrc dnyasnn kap
larn hafife aralyorlar. Unutmayalm ki, genel, Platoncu
dnceler Funes'in elinden gelmiyordu. Kpek cinsil simge
sinin farkl boy ve biimde birbirine benzemeyen bir sr ya
rat kapsamasn anlamasnn glnn yansra; saat
on drtte (profilden) grd kpein, eyrek gee
(cepheden) grd kpekle ayn ad tamas onu rahatsz
ediyordu. Aynada kendi yz, kendi elleri her seferinde onu
artyordu. Swift, Lilliput imparatorunun saat akrebinin
ve yelkovannn devinimini ayrt ettiini anlatr; Funes s
rekli olarak yiyeceklerin bozulmasnn, di rmesinin, yor
gunluun sakin ilerleyiini ayrt ediyordu. lmn, nemin
gelimesini saptyordu. ok biimli, bir anlk ve neredeyse
dayanlmaz kesinlikte bir dnyann yalnz ve uyank seyirci
siydi. Bahil, Londra ve New York insanlarn imgelemini ky
c bir grkemle bunaltmtr, oralarn kalabalk kulelerinde
veya kpr kpr caddelerinde kimse, gn ve gecenin zerimi
1 18

ze kmesi gibi yorulmak bilmeyen bir gerekliin scakl


ve basksn, Gney Amerika'da yoksul kenar mahallesinde
ki talihsiz Ireneo gibi duymuyordu. Uyumak ona ok g ge
liyordu. Uyumak, d dnyadan kopmak demekti; glgede
yatana uzanan Funes, kendisini evreleyen evlerin her at
lan, her silmesini kafasnda canlandryordu. (Tekrar edi
yorum, onun en nemsiz ans, bizim fiziksel bir zevk veya
azaptan algladmzdan daha titiz ve daha canlyd.) Dou
da, henz bir ev ynnn olumad bir blgede yeni, Fu
nes'in tanmad irkin yaplar vard. Funes onlar kara s
kk, trde karartlardan yaplm diye hayal ediyordu;
uyumak iin ban o yne eviriyordu. Bir n ehrin dibinde,
akntnn beiinde sallanp yokolduunu kurma alkanl
da vard. Pek zorlanmadan ngilizce, Franszca, Portekizce,
Latince renmiti. Buna karn, dnme yeteneine sahip
olduundan phe ediyorum. Dnmek ayrlklar unutmak
demektir, genellemek, soyutlamak demektir. Funes'in ar
ykl dnyasnda, yalnzca anlk ayrntlar vard.
Tan skmnn ekingen aydnl toprak avludan ieri
girdi.
te o zaman btn gece konuan sesin yzn grdm.
Ireneo on dokuz yandayd; 1868 ylnda domutu; bana
bronz gibi antsal, Msr'dan e ski, kehan etlerin ve piramitle
rin ncesinden kalma grnd. Szcklerimin her birinin
(davranlarmn her birinin) dinmez belleinde yerettiini
dndm; gereksiz hareketleri oaltmaktan ekinerek
uyutum.
Ireneo Funes 1889 ylnda, akcier kanamasndan ld.

1 19

YAHUDA'NIN D E(;KES

There seemed a certainty in degradation


T.E. LAWRENCE
Seven Pillars of Wisdom, CHJ.

M iLAT'TAN

sonra ikinci yzylda, Basilides kosmosun , ye


tersiz meleklerin gzpek ya da kt niyet1i bir doalamas
olduunu haykmrken, Orta Asya veya skenderiye'de yaam
olsa, Nils Runeberg benzersiz bir zihinsel tutkuyla, kk
gnostik manastrlardan birini ynetirdi. Belki Dante ona ate
ten bir gmt bile ayrrd ; ad Satornilus ve Carpocrates'in
yansra, nemsiz sapknlar katalogunu iirirdi; vazlarnr
baz paralar, Kilisenin tanmad, hakaretlerle bezeli Liber
adversus omnes haereses'de kalr veya Syntagma'rn son rre
ini yutan bir manastr kitapl yangnnda eriyip yokolurdu.
Bunun yerine, Tanr ona 20. yzyl ve niversite kenti Lund
'u ayrd. 1904'de Kristus och Judas n ilk basksn, 1909'da
da baeseri Den hemlige Fr. lsare n'i de ite orada yay1mlad1.
(kinci kitabn, l9 12'de Emil Schering tarafndan yaplm bir
Almanca evirisi vardr; bal Der heimliche Heiland'dr).
'

(*)

"Aalanmada bir kesi nlik vard sanki"

T. E . Lawrence

Bilgeliin Yedi Stunu, C l l l

120

Sz geen almalarn incelenmesine girimeden nce,


Ulusal ncil Birlii yesi olan Nils Runeberg'in son derece
dindar olduunu tekrarlamak gerekiyor. Paris'in hatta Bue
nos Aires'in entelektel evrelerinde, merakl okuyucu Rune
berg'in savlarn rahatlkla bulgulayabilir; bu savlar, bu top
luluklardan birinde ne srlse, gereksiz, hafif savsaklama
ve kfr altrmalar saylrd. Runeberg iinse, tanrbilimin
temel gizemlerinden birinin zmn salayan bir anahtar
ve derin dnce ve incelemelere, tarih] ve filolojik din sel
tartmalara, grkeme, sevince ve dehete ynelten gereler
oldular. Yaamn h akl karp, m ahvettiler. Bu makaleyi
okuyacaklarn dikkat etmesi gereken baka bir konu da, yal
nzca Runeberg'in kard sonular kaydettii, diyalektik
ve kantlarna deinmediidir. Kukusuz kimileri sonularn
"kamtlar"dan nce geldiini gzlemleyecek. nan mad ya
da vazlarna aldr etmedii bir konunun kantlarm ara
maya kim katlanabilir?
Kristus och Judas'n ilk basks, Nils Runeberg'in yllar
sonra anlamn ar geniletecei u ak epigraf tar: Gele
negin Yahuda iskariyot 'a malettigi eylerin yalnz biri degil

(De Quincey, 1857). Bir Alman'n izinden gi


den De Quincey, Yahuda'nn sa'y, onu Tanr olduunu ak
lamaya zorlamak ve Roma boyunduruuna kar geni bir
bakald1ry kkrtmak amacyla ele verdiini kurmutu;
Runeberg metafizik nitelikte bir yeniden saygnla kavu
turma sreci nerir. Uzlukla, Yahuda'nn eyleminin gerek
sizliini vurgulamakla ie balar. Her gn Havra'da vaaz ve
ren ve binlerce insandan oluan kalabaln nnde mucize
ler gerekletiren bir ustann kimliini saptamak iin, bir
Havari'nin ihanetine gerek olmadn belirtir (Robertson gi
bi). Buna karn, olay byle geti. Kutsal Kitap'ta bir yanl
olduunu varsaymak kabul edilemez; dnya tarihinin en de
erli olaynda rastlant pay olduunu varsaymak da bir o

,hepsi sahtedir

121

kadar kabul edilemez. Ergo, Yahuda'nn ihaneti rastlantsal


deildir; insanln kurtuluunda gizemli bir yeri olan, nce
den saptanm bir olgudur. Runeberg srdrr: Tanr vcu
da gelince, heryerdelikten alana, sonsuzluktan tarihe, snr
sz mutluluktan deiime ve lme geti; bylesine bir ve
riye uygun dmek iin, btn insanlar temsil eden bir in
sann kurbanl haketme si gerekiyordu. Yahuda skariyot
bu adamd. Havariler iinde bir tek Yahuda, sa'nn gizli tan
rsalln ve korkun yazgsn sezdi. Tanr lml olma al
akgnllln gstermiti; Tann'nn ra Yahuda bir
jurnalci (alakln kalduabilecei en berbat sutur) ve ce
hennemin snmeyen atelerinin konuu olacak denli alala
bilirdi. Alt dzen yce dzenin aynasdr; yeryz biimleri
gkyz biimlerine benzerler; derideki lekeler bozulmaz ta
kmyldzlarn haritasdr; bir anlamda Yahuda sa'y yans
tr. Otuz dinar ve pck bu yzdendir ; Tann'nn gnahkan
reddetmesi iin gnll lm bu yzdendir. Bylece Nils Ru
neberg Yahuda bilmecesini aydnla kavuturdu.
Btn mezheplerin tanrbilimcileri bu sav rttler.
Lars Peter Engstrm onu Tanr, Ruh'l-Kuds knumunu
bilmemekle veya grmezden gelmekle sulad; Axel Borelius,
sa'nn insanln reddeden Docetist sapknln geri getir
mekle; Lund'un kuralc Piskoposu da Luka'ya Gre ncil'in
yirmi ikinci Bap'nn nc ayetinin tersini sylemekle.
Bu eit aforozlar Runeberg'i etkiledi, knanan kitabn bir
ksmn yeniden yazd ve retisini deitirdi. Tannbilimsel
alan hasmlarna brakt ve dolayl ahlaki nedenler nerdi .
"Her eye kadir Tann'nn sunduu hatr saylr kaynaklardan
yararlanan" sa'nn btn insanlar kurtaracak bir adama ge
reksinim duymadm kabullendi. Sonra, anlalmaz hain
hakknda hibir ey bilmediimizi iddia edenleri boa kar
d; Havarilerden biri olduunu, gklerin melekutunun yakn
da geldiini, hastalar iyi etmeyi, czzamllar artmay, l-

122

leri kyam ettirmeyi ve cinleri karmay vazetmek iin sei


lenlerden olduunu biliyoruz, dedi (Matta 10:7, Luka 9: 1).
Kurtarc tarafndan byle seilmi bir adam, eylemleri, nin daha soylu bir yorumunu yapmamz hakediyordu. Suu
nu agzllne balamak (Yuhanna 12:6'y dayanak gste
ren kimilerinin yapt gibi), en baya gdlere boyun e
mekti . Nils Runeberg kart nedeni nerdi : snrsza varan,
hatta abartmal bir ilecilik. ileci, Tann'nn en yce vnc
olma uruna, gvdesini kk drp kreltir; Yahuda ru
huyla ayn eyi yapt. Saygnlktan , ahlaktan , erinten, cen
netten , vazgeti, tpk bakalarnn daha az yiite, zevkten
vazgetikleri gibi.*
Korkun bir berraklkla, gnahlarn nceden tasarlad.
Genelde, zinada sevecenlik ve zverinin , cinayette yreklili
in , kutsal kavramlara saygszlk ve h akarette eytanln
prltsnn pay vardr. Yahuda hibir erdemin asla ilimedi
i sulan seti: gveni ktye kullanma (Yuhanna 12:6) ve
jurnalcilik. Akl almaz bir alakgnlllkle h areket etti ;
kendinin iyi olmaya yaramadna inand . Pavlus yazyor:
vnen Rab ile vnsn (Korintoslulara Birinci Mektup
1:3 1); Yahuda Ceh ennem'in aray ndayd, nk Tann'nn
mutluluu ona yetiyordu. Ahlak gibi mutluluun da tanrsal
bir ayrcalk olduunu ve insanlarn haksz yere elde etme
meleri gerektiini dnd.**
(*)

Borelius aka yollu sorar: "Neden vazgemekten vazgemedi? Vazgemekten vazgememek niye?"
(**) Euclides de Cunha, Runeberg'in bilmedii bir kitabnda, Canudoslu sapkn
Antonio Conselheiro'ya gre erdemin "dinsizlik saylabileceini" belirtiyor.
Arjantinli okur Almafuerte'nin eserlerindeki benzeri blmleri anmsayacak
t. Runeberg simgesel Sju insege/ gazetesinde, Gizli Su adl zenle betim
leye dayanan bir iir yaymlad; ilk balamalar grltl bir gnn olaylarn ;
sonuncular ise buz tutmu bir glcn bulunuunu anlatr; air, b u suyun
sessiz direniinin yararsz fkemizi dzenlediini ve bir anlamda varolmas
na izin verip, baladn esinlemektedir. iir yle sona erer: Ormandaki
su mutludur; biz ise sapkn ve denli olabiliriz.

123

Birok kii, post factum Runeberg'in savurgan sonunun .


savunma kaldnr balangcnda varolduunu ve Den hemlige
Friilsaren'in, Kristus och Judas n dpedz saptrlmas r
da younlatnlmas olduunu bulguladlar. 1907 yl so
n un da, Runeberg elyazmas metni bitirdi ve gzden geirdi :
baskya vermeden nce iki yla yakn bir sre geti . 19()q
Ekiminde, kitap, D animarkal branice uzman Erik Erfjord
'un (bilmece saylacak kadar lml) nsz ve sinsi bir epig
rafla -Dnyada idi ve dnya onun ile oldu ve dnya onu biL
medi (Yuhanna 1: 10)- yaymland. Genel uslamlama karma
k deil, ama kartlan sonu iren. Tanr, insanln kur
tuluu iin in san olmaya kltt kendini, diye mantk y
rtyor. Runeberg; gsterdii zverinin kusursuz olduu.
herh angi bir eksik yznden geersiz kalmad veya gcn
yitirmedii tahminini yrtebiliriz. Can ekiirken ekti i
acy armhta bir geceyle snrlandrmak hakaret saylr. '
nsan olduunu ve gnah ilemekten aciz olduunu savl a
mak bir eliki ieriyor: impeccabilitas ve h manitas n itelik
leri birbirleriyle badamazlar. Kemnitz Kurtarc'nn yor
gunluu, meyi, aknl, al ve susuzluu renmi
olabileceini kabul ediyor; gnah ilemi ve kt yola sapm
olabileceini de kabul etmemizde bir saknca yok. nl me
tin Fkracak bir kk gibi susam topraktan; ne grnmi
'

ho olacak, ne de gzel; aaglanm ve insanlarn sonuncu


\ * ) Maurice Abramowicz yle gzlemliyor: "Jesus. d'apres ce Scandinave.

i'

toujours le beau rle; ses deboires. grace a la science des typographes


jouissent d'une reputation polyglotte; sa residence de trente-trois ans parrr;:
fes humains ne fut, en somme, du'une villegiature_ " Erfjord, Christelig'
Dogmtikin nc ekinde bu blm yalanlyor. Tanr 'nn armh'a geril

mesinin asla son bulmadn , nk zaman iinde bir kez varolmann , du


rup dinlenmeden sonsuzlukta tekrarlandn belirtiyor. Yahuda, imdi gli
m sikkeleri almay srdryor; hala isa'ya pck veriyor; paralarn tap
naa savurmay srdryor: kanl krlarda bir halata dm atmaya devarr
ediyor. (Bu gre arka kmak amacyla, Jaromir Hladik"in Sonsuzluu.
Savunmas adl eserinin ilk cildinin son blmn anmsatyor.)

124

su; aclarn adam, derin h zn bilen ( aya 53 :2-3) birok


lar i in armh'a gerilenin lm saatinin erken bir grnt
adr; kimileri iin (rnein, Hans Lassen Martensen) hal
kn oybirliiyle sa'ya malettii gzelliin rtlmesidir;
Runeberg i inse, vcuda gelen Tanr'nm belirli bir annn de
il, btn korkun geleceinin, zamanda ve son suzlukta, a
maz kehanetidir. Tanr kendini btnyle insan yapt, ama
alaklna kadar, lanetlenme ve ykmna kadar insan. Bizi
kurtarmak iin, tarihin akn an ren yazglardan her
hangi birini seebilirdi ; skender veya Pythagoras veya Ru
rik veya sa olabilirdi ; ufack bir yazg seti: Yahuda oldu.
Stockh olm ve Lund'daki kitaplarn bu anlamay ner
mesi boa kt. nanszlar bunu, a priori yavan ve zahmetli
' bir tannbilim oyunu diye ele aldlar; tanrbilimci}er ise h or
grdler. Runeberg btn kiliseleri kapsayan bu bilgisizlik
le, mucizeye benzer bir dorulama grd. Bu ilgisizlii buyu
ran Tanr idi ; Tanr korkun gizinin yeryzne yaylmasn
istemiyordu. Runeberg zamann henz gelmediini kavrad.
Kadim tanrsal lanetlerin zerine evrildiini hissetti. Dan
tepesinde Tanr'y grmemek iin yzlerini rten lyas ile
Musa'y anmsad ; gzleri grkemi yeryzn kaplayan gr
d iin iflah kesilen aya'y ; am yolunda gzleri kr
olan Saul'; Cennet'i grdkten sonra len hamam Simeon
ben Azai'yi ; lem'i grebildikten sonra ldran nl byc
Juan de Viterbo'yu; Shem Hamephorash', Tann'nn Gizli
Ad'n azlarna alan tanrtanmazlardan tiksinen Aramiler
'i anmsad. Belki de kendi de bu karanlk sutan sorumlu
deil miydi? Balanmayacak olan, Ruh'a kar kfr (Mat
ta 12:3 1) deil miydi bu? Valetius Soranus, Roma'nn gizli
ndm aa vurduu iin canndan oldu ; Tanr'nn korkun
adn bulgulayp, ifa ettii iin kendini hangi sonsuz ceza
bekliyordu?
Uykusuzluk ve badndrc diyalektikten sarho, Nil s

125

Runeberg, Kurtarc ile Cehennem'i paylama ltfunun ken


dine balanmasn haykrp yalvararak, Malm sokaklarn
da babo gezindi.
1 Mart 19 12'de anevrizmadan ld. Belki sapknl ince
leyenler anmsarlar; tkenmi grnen Oul kavramna, k
tln ve bahtszln apraklklarn eklemiti.

126

SON

RECABARREN, srtst uzand yerde, gzlerini aralad


ve eik sazdan tavan grd. teki odadan, bir gitar tngrt
s geliyordu, sonsuza dek dolanan ve yaylan bir eit zavall
labirent... Yava yava, artk hibir eylere deimeyecei
gndelik gerekleri anmsad. Merhamet duymadan, ie ya
ramayan koca gvdesine ve bacaklarn sarmalayan sradan
.
yn ponosuna bakt. Darda, pencere parmaklklarnn ar
dnda ayrlar ve akam uzanyordu; uyumutu, ama gky
z hala aydnlkt. Sol kolunu uzatp, yer yatann ayak
ucunda duran bronzdan ngraa dokununcaya kadar el yor
damyla arand. Bir iki kez nlatt. Kapnn te yannda, ba
sit ezgi yanklanmay srdryordu. alan, bir gece arkc
olma iddiasyla ortaya kan ve uzun bir beste dosuna giri
mek iin bir baka yabancya meydan okuyan bir Zenciydi.
Yenildikten sonra, sanki birini bekler gibi dkkana sk sk
uruyordu. Gitar alarak zaman geiriyordu, ama bir daha
asla ark sylememiti, belki yenilgi keyfini karmt . n
sanlar bu zararsz adama almlard bile. Recabarren, bak127

kaln sahibi, bu beste yarmasn kolay kolay unutamazd ;


ertesi gn, mate testileri n i toplarken, gvdesinin sa yan
aniden felce uram ve dili tutulmutu. Romanlardaki kah
ramanlarn dertlerine acya acya, sonunda kendi dertlerimi
ze ar yanmaya balyoruz; tam tersine sabrl Recabarren
felci, Amerika'nn ekilmezlik ve yalnzlklarn kabul eder
gibi kabullenmiti. Hayvanlar gibi imdiki zamanda yaama
ya alkn, imdi gkyzne bakyor ve ayn kzl halesinin
yamura i aret olduunu dnyordu.
Yerli grnml bir ocuk (belki olu) kapy aralad. Re
cabarren gzleriyle mteri var m diye sordu. ocuk, sus
kun, i aretle olmadn belirtti: Zenci saylmazd. Uzanan
adam yalnz kald; sol eli gcn gstermek istercesine, bir
an ngrakla oynad.
Gnein bu nlarnda ova soyut duruyordu, dte biT
grnt gibi. Ufukta bir n okta k{prdand ve bu, eve gelen
veya gelir grnen bir atl oluncaya kadar byd. Recabar
ren geni kenarl apkay , koyu renk ponoyu ve kara at
grd, ama drtnala giden atnn dizginleri.ne aslp trsta
yaklaan adamn yzn seemedi. ki yz adm kadar te
de, yn deitirdi. Recabarren onu bir daha grmedi., ama ko
nutuunu, atndan indiini, atn kaza baladn ve ka
rarl admlarla dkkana girdiini duydu. Bir eyler arar g
rnen Zenci, gzlerini algsndan kaldrmadan, tatl bir ses
le konutu:
- Size gvenebileceimden emindim baym.
teki sert bir sesle karlk verdi:
- Ben de sana esmer. Birka gn beklettim, ama geldim
i te.
Bir an sessizlik oldu. Sonunda Zenci yeniden sze girdi:
- Beklemeye alknm. Yedi yl bekledim.
teki acele etmeden yantlad:
- Ben ocuklarm grmeyeli yedi yl at. Onlarla bug>

1 28

bulutum ve elinde bak gezinen bir adama benzememeye


al tm.
- Anlyorum, dedi Zenci. Umarm salklar yerindedir.
Tezgahn stnde oturan yabanc , iten bir kahkaha att.
Bir kadeh ate 'suyu istedi ve tadna vararak yudum yudum
iti.
- Onlara gzel tler verdim, diye aklad, fazla sayl
maz, bir zarar da dokunmaz. nsann insan kan dkmemesi
gerektiini de laf arasnda sylemeyi unutmadm.
Zencinin yantndan nce ar bir gitar ezgisi duyuldu.
- yi etmisiniz. Bylece bize benzemeyecekler
- Hi olmazsa bana, dedi yabanc ve yksek sesle dnr gibi ekledi: Yazgm beni ldrmeye zorlad ve imdi yeni
den elime ilitiriyor ba.
Zenci duymam gibi , gzlemde bulundu:
- Gz gelince gnler ksalmaya balyor
- Kalan k bana yeter, dedi, teki ayaa kalkarken.
Zencinin tam nnde durdu ve bkm gibi konutu:
- Brak u gitar, bugn seni baka bir beste bekliyor.
kisi beraber kapya yneldiler. karken Zenci mrldand:

- Belki bu kez de talihim ilki gibi ters gider


teki ciddiyetle yantlad :
- lkinden ucuz kurtuldun. kinciye varabilmek iin ok
istekliydin.
Yan yana yryerek, evlerden biraz uzaklatlar. ayr
da bir yer tekine eitti ve ay ldyordu. Birden gz gze
geldiler, durdular ve yabanc mahmuzlarn kard. Zenci
konutuunda ponolann n kollarna atmlard bile:
- Balamadan nce sizden bir ey rica etmek isterim.
Bu dte btn cesaret ve ustalnz gsterin, yedi yl n
ce , aabeyimi ldrdnz gn olduu gibi.
Konumalarnn bandan beri, belki de ilk kez Martin

129

Fierro bu sesteki nefreti duydu. Kan dolamnn uyarldn


hissetti. Kavgaya giritiler ve ince uzun bak Zencinin yz
n yaralad.
Akamlan, ayrn bir eyler sylemeye hazrland bir
saat vardr; asla sylemez, belki de alabildiince syler d(
biz duymayz, ya da duyarz da mzik gibi dile gelmez ... Yer
yatandan, Recabarren sonu grd. Bir saldr ve Zenci geri
ledi, ne yapacan ard, hasmnn yzne doru ban
savurdu ve derin bir darbe indirmek iin gerildi ve karna
saplad. Ardndan, dkkan sahibinin iyice seemedii bir
darbe izledi ve Fierro ayaa kalkamad. Zenci hi kmlda
madan, ac can ekimeyi izliyordu. Kanl ban otlarda
sildi ve ar ar, arkasna bakmadan eve dnd. alma g
revini yerine getirmiti, artk kimse deildi. Daha dorusu,
artk tekiydi: yeryznde gelecei yoktu ve bir adam ldr
mt.

1 30

ANKA MEZHEB

ANKA mezhebinin kkeninin Heliopolis olduunu ve re


formcu . Amenophis IVn lmn izleyen dinsel canlandr
madan trediini yazanlar, H erodotos'un Tacitus'un metinle
rini ve Msr antlarn dayanak olarak gsteriyorlar, ama
Anka adnn Hrabanus Maurus'dan nce gelmediini ve en
eski kaynaklarn (rnein Flavius Josephus'un Saturnales'i)
yalnzca Adet Mensuplar ya da Sr Men suplar'ndan szetti
ini bilmiyorlar veya bilmezden geliyorlar. Gregorovius, Fer
rara'daki gizli ayinlerde, konuma dilinde Anka'nn ok sey
rek anldn belirtmitir; C enevre'de syletiim zanaat
lara Anka adamlar olup olmadklarn sorunca beni anlama
dlar, ama Sr Mensubu olduklarn hemen kabul ettiler.
Eer yanlmyorsam , ayn ey Budistler iin de geerlidir;
kendi sylemledikleri ad, dnyann onlara verdii ile ayn
deildir.
Miklosich , an nl bir sayfasnda, mezhep yelerini
ingenelerle karlatrmtr. ili'de ve Macaristan'da, h em
ingeneler, h em de mezhep yeleri vardr; bylesine heryer13 1

delik dnda, her ikisinin ortak ynleri ok azdr. ingeneler


at cambaz, bakrc , demirci ve falcdrlar; mezhep yeleri ise
genellikle serbest mesleklerde baarldrlar. ingeneler be
lirli bir fiziksel tip olutururlar ve gizli bir dil konuurlar,
veya konuurlard; mezhep yeleri teki in sanlarn arasna
karmtr, hi kyma uramam olmalar da bunun kant
dr. ingeneler renkli kiiliklerdir ve kt airlere esin verir
ler; mezhep yeleri romanslar, tabasmalarn, ve bolerolar
es geerler. . . Martin Buber, Museviler'in zde . dokunakl ol
duklarn aklar; mezhep yelerinin tm dokunakl deil
dir, hatta kimileri bundan tiksinirler; h erkesin bildii bu
gerek, Anka'nn srail'in bir trevi olduu yollu yaygn ya
nlgy (ki bu sav sama bir ekilde Urmann desteklemiti)
rtmeye yeterlidir. n sanlar aa yukar yle dnr
ler: Urmann duyarl bir adamd; Urmann Musevi idi; Ur
mann Prag'n Yahudi mahallesinde mezhep yeleriyle ska
beraber oldu; Urmann'n hissettii yaknlk, olgunun gerek
liini kantlar. tenlikle syleyeyim, bu gr kabul ede
mem. Mezhep yelerinin Musevi ortamnda Museviler'e ben
zemesi hibir eyi kantlamaz; yadsnamayacak gerek, Haz
litt'in sonsuz Shakespeare'i gibi, dnyadaki btn insanlara
benzedikleridir. Havari gibi, herkes iin her eydirler; daha
geenlerde, Paysandu'lu doktor Juan Francisco Amaro, bu
lundukl ar yere ne byk kolaylkla uyum saladklarndan
beeniyle szetmitir.
Mezhep tarihinin kymlar kaydetmediini sylemitim.
Buras doru, ama Anka yandalarn barn drmayan insan
topluluu olmadna gre, kurban edilmedikleri veya can al
madklar kym ya da iddetin de bulunmad ayn oranda
kesindir. Bat savalarnda olsun, Asya'nn cra kelerinde
ki arpmalarda olsun, yzyllardan beri dman sancaklar
altnda kan dkmlerdir; yerkrenin btn uluslaryla z
demeleri pek ilerine yaramaz.
132

Kutsal l\.itap'n srail'i biraraya getirmesi gibi onlar bir4.etiren kutsal bir kitaptan yoksun, ortak bir andan yoksun,
bir baka an olan dilden yoksun, yeryznn drt bir yan
na dalm, renk ve izgilerinde farkl olarak bir tek ey
Gizem- onlar birbirlerine balar ve .zamanm sonuna kadar
da balamay srdrecektir. Bir zamanlar, Gizem'in yans
ra, bir efsane (belki de kozmogonik bir mit) vard, ama An
ka'nn yzeysel insanlar bunu unuttular, bugn yalnzca bir
cezann karanlk geleneini saklyorlar. Ceza, antlama veya
ayrcalk; yorumlar farkllk gsteriyor ve bir Tann'nn yar
gsna yle bir gzatmamza izin veriyor yalnzca: bu Tanr,
bir rkn insanlarna, kuaktan kuaa bir treni uygulamak
kouluyla sonsuzluu kesin klyor. Gezginlerin raporlarna
bavurdum, patriklerle ve tanrbilimcilerle konutum; tre
nin yerine getirilmesinin mezhep yelerinde grlen tek din
sel uygulama olduunu dorulai'abilirim. Tren Gizem'i
oluturur. Belirttiim gibi, bu kuaktan kuaa iletilir, ama
gelenekler, annelerin ocuklarna retmesine de, din adam
larnn aklamasna da kardr; gizeme kabul treni en aa
lk kiilerin grevidir. Bir kle, bir czzaml veya bir dilen
ci giz reticisidir. Aynca, bir ocuk da bir baka ocua bilgi
verebilir. Kendi bana eylem basit ve anlktr, betimleme ge
rektirmez. Kullanlan gereler mantar, balmumu ve Arap
zamkndan oluur. (Ayin kitab balktan da szeder; bu da
ayrca kullanlr.) zellikle bu ayinin yaplmasna adanm
tapnaklar yoktur, ama bir yknt, bir mahzen veya bir deh
liz uygun yerler olarak benimsenmitir. Gizem kutsaldr,
ama biraz gln olduu da dorudur; uygulama kaamak,
hatta treddr ve yandalar bunun szn etmezler. Ad
landrmak iin nazik szckler yoktur, ama btn szckle
rin onu gsterdii, veya daha dogrusu, kanlmaz olarak ona
gnderme yapt st kapal anlatlr; bu nedenle, bir syle
ide azmdan kan sradan bir eye, mezhep yandalar g133

lmsediler veya rahatsz oldular, nk Gizem'e dokunduu


mu sezdiler. Cermen edebiyatnda, mezhep yeleri tarafn
dan yazlm iirler vardr, ad geen konu deniz veya akam
alacakaranldr; bunlarn bir anlamda Gizem'in simgeleri
olduunu tekrarlamay gerekli gryorum. Du Cange'n
Glossaire'ine kaydettii uydurma bir atasz Orbis terrarum
est speculum Ludi der. Bir eit kutsal korku, kimi inanlla
rn bu basit treni uygulamasna engel olur; tekiler bunlar
aalarlar, ama daha ok kendi kendierini aalarlar. Bu
na karn, bilinli olarak Tren'den el ekip, Tanr ile doru
dan alverie girmeye hak kazananlar, byk bir saygnlk
kazanrlar; bu alverii aa vurmak amacyla ayin kitapla
rndaki resimlere bavururlar, bu yzden John of the Rood
yle yazmtr:
Bilsi n yedi kat g kkubbe Ta nr'n n
Ma ntar ve Bal k gibi lezzetli oldugu nu

ktada, birok Anka sofusunun dostluuna hak kazan


dm; balangta Gizem'in onlara anlamsz, zahmetli, baya
ve (iin en garip yan) inanlmaz geldiini biliyorum. Atalar
nn bylesine oyunlara yzverdiklerini kabullenmek istemi
yorlard. Gizem'in ta eskilerde kaybolmam olmas tuhaftr;
yerkrenin deikenliklerine karn, savalara ve glere
karn, korkun bir ekilde, inanllara ulayor. Biri, artk
igdsel olduunu ileri srerken duraksamad bile.

134

(tNEY

l sn'DE Buenos Aires'e ayak basan adamm ad Johannes

pahlmann'd ve Protestan kilisesinin papazyd; 1939'da, to


runlarndan biri, Juan Dahlmann, Cordoba Caddesindeki bir
belediye kitaplnda grevliydi ve kendini ta derinden Ar
jantinli hissediyordu. Ana tarafndan dedesi, Buenos Aires
snrnda, Catriel Yerlilerinin mzraklarna hedef olarak can
veren, savunma hatt ikinci bl piyadesi Francisco Flo
res'tiydi; Juan Dahlmann, bu iki uyumaz soy arasnda (bel
ki de kanndaki Cermenlik yznden) bu romantik ata
nn, ya da romantik lmn seti. Donuk yzl ve sakall
bir adamn daguerrotip portresi, eski bir kl, baz nakarat
larn ekicilii ve yreklilii, Martin Fierro'nun balamlar
nn alkanl, yllar, ilgisizlik ve yalnzlk, onda biraz bi
linli, ama kesinlikle gsterici olmayan bir Yerli zellii ya
ratt. Kendini kimi eylerden yoksun brakmak pahasna,
Dahlmann bir zamanlar Flores'e ait olan, Gney'deki bir es
tanciann evini ve iki kar topran kurtarmay baarmt.
Belleinin alkanlklarndan biri mis kokulu okalipts aa135

lanyla eskiden kpkrmz olan pembe uzun konutun imge


siydi. leri, belki de tembelliiydi onu kentte tutan. Her yaz,
yaylann belirli bir yerinde onu bekleyen bir evin sahibi olma
gvencesi gibi soyut bir dnceyle yetiniyordu. 1939 yl u
bat aynn son gnlerinde, bandan bir olay geti.
Yanlglara kar kr olan yazg ufack dalgnlklara kar
acmasz olabilir. O akamst Dahlmann, Weil'in 1001
Gece Masallar'nn eksik bir cildini satn almt; buluunu
inceleme agzllyle, asansrn inmesini beklemedi ve
aceleyle merdivenleri kmaya balad; karanlkta bir ey al
nn syrd. Yarasa myd? Bir ku mu? Kapy aan kadnn
yzne dehetin yayldn grd ve alnn svazlayan eli
kan krmzsna boyand. Yeni boyanm ve birinin kapamay
unuttuu kepengin sivri kesiydi bu yarann sorumlusu.
Dahlmann uyumay baard, ama gn aarrken uyand ve o
saatten sonra her eyin tad berbat gelmeye balad. Yksek
ate kasp kavurdu ve 1001 Gece Masallar'nn resimleri ka
rabasanlarn sslemeye yarad. Dostlar ve akrabalar ziya
retine geliyor ve abartmal bir glmsemeyle onu iyi grdk
lerini tekrarlyorlard. Dahlmann onlar bitkin bir uyuuk
luk iinde duyuyor ve cehennemde olduundan habersiz ol
malar karsnda hayretlere dyordu. Sekiz yzyl kadar
uzun sekiz gn geti. Bir akam, doktoru baka bir doktorla
gelip onu Ecuador Sokandaki bir klinie gtrdler, nk
rntgen ekmeleri gerekiyordu. Meydanda evirdikleri taksi
nin iinde Dahlmann , kendi odasnn dnda bir odada niha
yet uyuyabileceini dnd. Kendini mutlu ve laflama iste
iyle dolu hissetti ; klinie varnca onu soydular, kafasn t
ra ettiler, bir sedyeye baladl ar ve gzlerini kamatrp ba
n dndrecek kadar aydnlattlar, dinlediler ve maskeli bir
adam koluna ine batrd. Biraz kuyuya benzeyen bir hcre
de, mide bulantsyla sarglar iinde uyand ve ameliyat izle
yen gnler ve geceler boyunca, o gne kadar yalnzca cehen-

136

nemin bir kenar mahallesinde olduunu kavrad. Buz azn


da serinlikten iz brakmyordu. O gnlerde Dahlmann ince' den inceye kendinden nefret etti ; kimliinden, gvdesinin ge
reksinimlerinden, kk dmekten, yzn diken diken
eden sakaldan nefret etti. ok ac veren tedaviye umursa
mazlkla gs gerdi ; ama operatr az kalsn septisemiden
lmek zere olduunu sylediinde, Dahlmann kendi yazg
sndan duygulanp alamaya balad. Bedensel aclar ve kt
gecelerin bitmez tkenmez beklentisi lm kadar soyut bir
'
eyi dnmekten alakoymutu onu. Bir baka gn, operatr
iyiye gittiini ve ksa zamanda nekahet dnemini geirmek
iin estancia'sna gidebileceini syledi. nanlmaz bir ekil
de, vaadedilen gn geldi.
Simetriler ve hafif anakronizmalar gerein houna gi
der; Dahlmann klinie taksiyle gelmiti ve imdi yine bir
taksi onu Constituci6n garna gtryordu. Yazn bunaltcl
ndan sonra gzn ilk serinlii, lmn ve yksek atein
elinden kurtard yazgsnn doal bir simgesi gibiydi. Saba
hn yedisinde kent, gecenin verdii eski ev havasn yitirme-
miti; sokaklar geni dalanlar, meydanlar avlu gibiydi . Dahl
mann mutlulukla ve belli belirsiz bir ba dnmesiyle hepsini
tanyordu; gzlerinin alglamasndan birka saniye nce so
kak kelerini, ilan tahtalarn, Buenos Aires'in nemsiz
zelliklerini anmsyordu. Yeni gnn sar nda, her eye
yeniden kavuuyordu.
Gney'in Rivadavia Caddesinin te yakasnda balad
n bilmeyen yoktur. Dahlmann'n, bunun kendiliinden be
nimsenmi bir ey olmadn, caddeyi aan kiinin daha es
ki ve daha kat bir dnyaya girdiini tekrarlama alkanl
vard. Arabann penceresinden, yeni yaplar arasnda demir
parmakl pencereyi, kap tokman, kemerli kapy, dalan,
bildik avluyu aryordu. stasyonun hall'nde yarm saat er
ken geldiini farketti. Birden, Brasil Sokandaki bir kahve137

hanede (Yrigojen'in evinden birka adm tede), aldrsz


tanrsal bir varlk gibi, mterilerin okamalarna ses kar
mayan kocaman kediyi anmsad. eri girdiinde kedi ora
dyd, mayk. Dahlmann bir fincan kahve istedi, iine ar
ar eker dkt, tadna bakt (klinikte bu zevk yasakt) ve
kara tyleri yalazlanrken, bu temasn aldatc oldulnu, ke
dinin bir camla kendinden ayrlm gibi olduunu dnd,
nk in san zamanda, sreklilikte yaar, bysel hayvansa
imdide, ann sonsuzluunda.
Tren sondan bir nceki peronda bekliyordu. Dahlmann
vagonlar batan baa dolat ve en bo olanna yerleti. Ba
vulunu fileye koydu; h areket edince de, biraz duraksadktan
sonra, ap 1001 Gece Masa llar nn ilk cildini kard. Talih
sizliinin yksne bu kadar sk skya bal bu kitapla yol
culuk etmek, bu talihsizliin artk yok olduunun dorulan
mas ve ktnn dknklna uram glerine n eeli ve
gizli bir meydan okumayd.
Trenin iki yannda, kent kenar mahallelere dnyor
du; bu grnty izleyen baheler ve villalar okumaya ko
yulmasn geciktirdi. Dorusu, Dahlmann az okudu; mkna
tsl da ve kurtarcsn ldrmeye and imi cinin sihirli ol
duklar su gtrmezdi, ama sabah ve en basit ekliyle
varolmann da aa kalr yan yoktu. Mutluluk onu ehra
zat'tan ve yersiz mucizelerinden uzaklatryordu; Dahlmann
kitab kapatt ve kendini saflkla yaamaya brakt.
le yemei (parlak madeni kaplarda sunulan etsuyu
orbas, imdi ok eskilerde kalan ocukluundaki tatil gn
leri gibiydi) sakin bir zevkti ve onu minnettar etti.
Yann estanciada uyanaca!Jm, diye dnd; sanki iki
adam ayn anda varolur gibiydi : bir sonbahar gn yurdu
nun corafyasnda yolculuk edenle klinie kapatlp, yntem
li klelie tabi tutulan. Svasz, uzun ve dik a yapacak e
kilde ina edilmi ve srekli trenlerin geiini seyreden tula
'

138

evler grd; tozlu yollarda ilerleyen atllar grd; hendekler


ve su birikintileri ve iftlikler grd; mermerden yaplm gi
bi duran parlak bulutlar grd ve btn bunlar, oyadaki
dler gibi, rastlantsal grnd ona. Adn bilemedii aala
n ve ekinleri tandn sand. nk somut ky yaam dene
yimi, zlemlerle dolu ve edebi bilgilerinden ok daha azd.
Bir keresinde uykuya dald ve trenin sallants dlerini
kaplad. lenin dayanlmaz beyaz gnei, alacakaranla
ncelik eden san gnee dnmt bile ve krmz olmakta
gecikmeyecekti. Vagon da deimiti; Constitucion'un pero
nundaki deili: ova ve saatler iine ilemi, deitirip gzel
letirmiti. Darda, vagonun oynak glgesi ufka kadar uza
nyordu. Ne kyler, ne de baka insan izleri ilksel topra bu
landryordu. Her ey engin, ayn zamanda yakn, bir anlam
da gizemliydi. Geni krlarda, bazen bir boadan baka ey
yoktu. Yalnzlk kusursuz, belki de dmancayd ve Dahl
mann yalnzca Gney'e doru deil, ayn zamanda gemie
doru da yol aldn varsayd. Onu bu olaanst sandan
ekip karan deneti, biletine bakarak, trenin her zamanki
istasyon yerine, Dahlmann'n hayal meyal anmsad bir n. cekinde duraca konusunda uyard. (stelik adam bir ak
lama da ekledi, ama Dahlmann anlamad, hatta dinlemedi
bile, nk olaylarn ileyii onu ilgilendirmiyordu.)
Tren krlarn ortasnda bir yerde glkle durdu. Rayla
nn te yannda bir peron ve sundurmadan oluan gar bulu
nuyordu. Ortalkta araba yoktu, ama istasyon efi, on oniki
sokak tedeki bir dkkandan araba kiralayabilecei dn
cesinde olduunu belirtti.
Dahlmann bu zorunlu gezintiyi kk bir serven olarak
ald. Gne batmt, ama son bir aydnlk, gecenin silecei
diri ve sessiz ovay yceltiyotdu. Yorulmay engellemekten
ok, yolu uzatmak amacyla, Dahlmann yava ytyordu,
ciddi bir mutlulukla yonca kokusunu iine ekerek.
139

Dkkan bir zamanlar cart krmz idi, bereket versin yl


lar bu an rengi yumuatmt . Yoksul mimarisinde bir ey,
yolcuya demir zerine yaplm bir oymay hatrlatt, Paul et
Virginie'in eski bir basksyd galiba. Duvardaki kaza bir
ok at balanmt. Dahlmann, ieri girdikten sonra dkkan
sahibini tand izlenimine kapld; Sonradan, klinikteki ha
demelerden biriyle olan benzerliinden tr kartrdn
anlad. Konuyu renen dkkan sahibi, arabaya hayvan ko
turacan bildirdi. Gne yeni bir olgu eklemek ve zaman ge
irmek amacyla, Dahlmann yemei dkkanda yemekte ka
rar kld.
Bir masada bir grup adam grltyle yiyip iiyorlard,
Dahlmann bata onlara dikkat etmedi. Yerde, srtn tezgaha
dayam yal bir adam melmi, hi kmldamadan duru
yordu. Uzun yllar onu kltm ve perdahlamt, sularn
bir ta ve kuaklarn bir zdeyii perdahlad, gibi. Gne
ten yanmt, ksa boylu, bir deri bir kemikti, zamann dn
da, bir eit son suzlukta gibi duruyordu. Dahlmann honut
lukla, uval bezinden ponosunu, geni apkasn mahmuzlu
izmelerini, vinasn gzlemleyerek, bylesine goolarn ar
tk yalnzca Gney'de yaadklar zerine , Kuzeylilerle ve
Entre Rioslularla yapt yersiz tartmalar anmsad.
Dahlmann pencere ken arna yerleti. Krlar imdi bt
nyle karanla gmlmt, ama kokusu ve sesleri demir
parmaklklar aarak ona kadar ulayordu. Dkkan sahibi
sardalya, sonra da. zgara et getirdi. Dahlmann hepsini bir
ka bardak krmz arapla mideye indirdi. Hibir ey dn
meden, buruk tadna varyor ve biraz uykulu gzlerini odada
aylak aylak dolatryordu. Gaz lambas, kalaslardan birin
den sarkyordu; teki masadaki mteriler kiiydiler: ikisi
iftlik srtmalanna benziyordu; teki, Yerliye benzer sert
hatl olani, apkasn karmadan iiyordu.
Anszn , Dahlmann bir eyin yzn syrdn hissetti.

140

Kirli, kaln caml bardan yannda, masa rtsnn izgile


rinden birinin stnde, bir ekmek ii topa vard. Hepsi
buydu, ama biri atmt.
teki masadakiler aldrmaz grnyorlard. Dahlmann
akn , hibir ey olmadna karar verdi ve gerei bastr
mak ister gibi 1 001 Gece Masallan cildini at. Bir baka to
pak, birka dakika sonra on a arpt ve bu kez de glme
ye baladlar. Dahlmann kendi kendine korkmadn syledi
ama nekahet devresinde biri iin, tanmad kieler tarafn
dan sonucu belirsiz bir dve srklenmek sama olurdu.
kmaya karar verdi. Dkkan sahibi yaklap kaygl bir ses
le konutuunda ayaa kalkm t bile.
- Sen or Dahlmann, bu heriflere bakmayn siz, kafay bul
dular biraz.
Dahlmann tekinin imdi onu tanmasna amad, ama
bu uzlatrc szlerin aslnda durumu ktletirdiini sezdi.
nceden, srtmalarn kkrtmas rasgele bir yze ynel
tilmiti, daha dorusu kimseye; oysa imdi ona, onun adna
sesleniyordu ve komular renecekti. Dahlmann dkkancy
bir yana itti, srtmalarn karsna geti ve bir ey mi
arandklarn sordu.
Yerli suratl kabaday sendeleyerek ayaa kalkt. Juan
Dahlmann'n iki adm tesinde, haykrarak kfretti, sanki
ok uzaktaym gibi. Sarholuunu abartr gibi yapyordu ve
bu abartma hem svg, hem alayd. Kfrler ve h akaretler
arasnda, uzun bir haner karp havaya att, gzleriyle izle
yip yakalad ve Dahlmann' kavgaya davet etti. Dkkanc tit
rek bir sesle Dahlmann'n silahsz olduunu ne srerek kar
kt. Bu noktada beklenmedik bir ey oldu.
Dahlmann'n kiiliinde Gney'in simgesini (kendi G
ney'inin) grd, esrik yal goo, bulunduu keden ona
doru plak azl bir haner savurdu, haner ayaklarnn
dibine dt, sanki Gn ey, Dahlmann'n delloyu kabul et141

mesine karar vermiti. Dahlmann haneri almak iin eildi


inde iki eyin bilincine vard. Birincisi, bu igdsel hare
ketle kavgaya giritii, ikincisi de sakar elindeki silahn ken
dini korumaya dejl, ldrlmesini hakl karmaya yaraya
cayd. Btn erkekler gibi, o da bakla oynamt, ama
eskrim bilgisi, darbelerin aadan yukar doru savrulmas
ve kesici ucun dar bakmas gerektiinden te deildi. Kli
nikte olsam, ,byle eylerin bama gelmesine izin vermezlerdi,
diye dnd.
- Hadi kalm, dedi teki.
D ar ktlar; Dahlmann'n iinde umut yoktu, ama kor
ku da yoktu. Eii geerken, bir bak dellosunda, ak ha
vada ve hasmna saldrarak lmenin, onun iin zgrle ka
vuma, bir mutluluk ve bir enlik olacan hissetti. Klinikte
ilk gece, etine ine batrlrken, o zaman lmn seebilsey
di veya dleyebil seydi, seecei veya dleyecei lmn
byle olacan duyumsad.
Dahlmann kararllkla, nasl kullanacan kukusuz bil
medii ba kavrad ve dzle kt.

142

El Aleph

' 1949

i B uENOS Aires'in kenar mahallelerinden bir adam, yiitlik


taslamann verdii bir kendini beenmilikten baka zellii
!')lmayan bir kabaday, Brezilya snrndaki atl llere dalsn
j' ve kaaklarn elebas olsun, ite ilk bakta olanaksz bir
:teY Bu dncede olanlara, Balvanera Mahallesinde kuku
uz hibir an brakmayan ve Rio Grande do Sul snrlarnda
endine yarar bir lmle, bir tabanca kurunuyla can veren Benjamin Otalora'nn yazgsn anlatmak istiyorum. Se
j rveninin ayrntlarn bilmiyorum; bana amlandka bu
t ayfalan dzeltip gelitireceim. imdilik, bu zet yararl
:' Olabilir.
Benjamin Otalora 189 1 ylnda on dokuz yandadr. Dar
talnl, itenlik dolu ak renk gzl, bir Bask gibi kanl canl
uzun boylu bir delikanldr; talihli bir bak darbesi ne denli
f )'rekli bir adam olduunu ortaya karmtr; hasmnn l
: m de, annda yurdunu terketmek zorunda kalmas da onu
. pek kayglandrmaz. Bucan efi eline Uruguay'da Azevedo
' Bandeira adl bir adama yazlm bir mektup tututurur.

'r.

145

Otalora gemiye biner, deniz yolculuu frtnal geer, gemi


gcrdar durur; ertesi gn, Montevideo sokaklarnda, kendine
itiraf edemedii, belki de farkna bile varmad bir znty
le aylak aylak dolar. 4zev.edo Bandeira'in izine rastlamaz,
geceyarsna doru, Paso del Molino'da bir dkkanda, oban
lar arasnda bir kapmaya tank olur. Bir bak parldar;
Otalora kimin hakl olduunu bilmez, ama saf tehlikenin ta
d onu eker, bakalarnn kumar ya da mzikten etkilendii
gibi. Kargaann gbeinde, bir srtman koyu renk apka
l ve ponolu bir adama savurduu bir bak darbesini savu
turur. Adamn Azevedo Bandeira olduu ortaya kar. (Ota
lora bunu renince mektubu yrtar, nk her eyi kendine
borlu olmay yelemektedir.) Salam yapl olma.sna kar
n, Azevedo Bandeira nedense bir sahtelik ilenimi verir;
hep yakn duran yznde Yahudi, Zenci ve Kzlderililerden,
hareketlerinde de maymundan 've kaplandan izler vardr.
ehresini kesen yara izi de, diken diken kara by gibi, faz
la kaan bir sse benzemektedir.
Alkoln sonucu ya da yanlg, dalama balad kadar
abuk son bulur. Otalora obanlarla birlikte ier, sonra felek
ten bir gece alar ye gne ykseldiinde onlarn eliinde
Eski ehir'deki bir yapya varr. Son 'avluda, adamlar uyu
mak iin eyalarn plak topaa yayarlar. Otalora bulank
bir ekilde o geceyi bir ncekiyle karlatrr, artk dost in
sanlar arasnda ayan salam yere basmaktadr. Bir ey
den, Buenos Aires'i zlememekten pimanlk duyduu iin
tasalanmaktadr. Sarho bir ekilde, Bandeira'ya saldran
adamn onu uyandrd ikindi duasna kadar uyur. (Otalora
bu adamn da teilerle birlikte geceleyin grltl patrtl
ve en akrak saatler geirdiini ve Bandeira'nn onu sana
oturtup imeyi srdrmeye zorladn anmsar:) Adam pat
ronun onu arttn syler. Evin giriine alan (Otalora
kanatlar yana alan bir giri kaps hi grmemitir) bir e146

. . it alma odasnda, Azevedo Bandeira ve yannda km


seyerek bakan, ak tenli ve kzl sal bir kadn, onu bekle
mektedirler. Bandeira onu vgye boar, bir kadeh cana su
nar, yrekli bir adam izlenimi uyandrdn tekrarlar ve te
kilerle birlikte Kuzey'e gidip bir at srs getirmesini ister.
Otalora kabullenir; afak skmeye balarken Tacuaremb6
ynne doru yola koyulmulardr.
Bylece Otalora iin farkl bir yaam balar, engin gn
batmlar, ev, at kokulu gnlerle dolu bir yaam. Onun iin
yepyenidir bu yaam, bazen de korkun: artk kanna ile
mitir, baka uluslarn insanlar nasl denizi ululayp sezer
se, biz de (bu simgeleri dokuyan adam dahil) nallarn altnda
nlayan sonsuz dzlkte yaamaya can atarz cokuyla.
Otalora, g duruma den tatlarn yard_mna koan ara
baclarn, atllarn mahallesinde yetimitir; bir yl geme
den goo olur. At evcilletirmeyi, atlar sr halinde yaat
may, bir hayvan paralara blmeyi, boynu skan kemendi
ve yere ykan tokmaklar kullanmay., uykuya, frtnalara,
dona ve gnee kar koymay, slklarla ve haykrlarla
hayvan srmeyi renir.
Bu raklk dnemi boyunca yalnz bir kez grr Azevedo
Bandeira'y, ama imgesi belleinden hi silinmez, nk
Bandeira'nn adam olmak demek, saylmak ve ekinilmek
demektir, te yandan, herhangi bir yiitlik gsterisi karsn
da, goolar Bandeira'nn daha gl olduunu sylerler. Biri,
Bandeira'nn Cuareim'in te yakasnda, Rio Grande.do Sul'
pa doduunu ileri srer; onu gzden drmesi gereken bu
ayrnt, kaynaan cengellerin, bataklklarn, zmleneme
yen sonsuz gibi uzaklklarn gizemli saygnln salar ada
ma. Yava yava, Otalora, Bandeira'nn ilerinin eitli oldu
unu, en bata gelenin de kaaklk olduunu anlar. At ba
kcl kleliktir; Otalora kaaklk mertebesine kmak
iin ortaya atlr. Bir gece, arkadalarndan ikisi bir miktar

147

ekerkam getirmek iin snr aarlar. Otalora birini k


krtr, adam yaralar ve yerini alr. Hrs ve anlalmaz bir
ballkla srklenmitir. Bir bama btn Uruguayllar
dan daha agr bastgm rensin u adam, diye dnr.
Otalora Montevideo'ya bir yldan nce dnmez. Arkada
laryla birlikte kenar mahalleleri, kenti (Otalora'ya ok b
yk grnr) arnlarlar; patronun evine gelirler; eyalarn
son avluya serer adamlar. Gnler geer ve Otalora Bandei
ra'y gremez. ekinilerek hasta olduu sylenir; bir Zenci,
odasna mate ve ibrik karmakla grevlendirilmitir. Bir ak
am, bu i Otalora'ya emanet edilir. O kendini hafiftn aa
lanm hisseder, bir yandan da honuttur.
Oda harap ve lotur. Batya bakan bir balkon, zerinde
krbalar, fieklikler, ateli silahlar ve kllar, baklar olan
gsterili bir dzensizlik iinde uzun bir masa vardr; uzakta
kararm bir ayna vardr. Bandeira srtst uzanm, sayk
layp inlemektedir; can ekien bir gnein son nlarna
benzer. Geni beyaz yatak onu ufaltr, bir glgeye dnt
rr gibidir; Otalora beyaz salar, bezginlii, zayfl ve yl
larn at yarklar farkeder. Bu moruun ef olmas ona
tiksinti verir. Hakkndan gelmek iin bir darbenin yeteceini
dnr. Tam bu srada, aynadan, ieri birinin girdiini g
rr. Kzl sal kadndr; yar plak, yalnayaktr ve onu so
uk bir merakla izler. Bandeira deinde dorulur; krsal
yaamla ilgili eylerden bahsedip, mate stne mate yuvar
larken, parmaklar kadnn sa rgsyle oynamaktadr. So
nunda Otalora'ya ekilmesi iin izin verir.
Birka gn sonra, Kuzey'e doru hareket etmeleri emri ge
lir. Sonsuz dzln herhangi bir yerinde olabilecek kayp bir
estanciaya varrlar. Ne aalar, ne dere, hibir ey dzl i
ac klamaz; gnein ilk ve son nlaryla arplr. Uzun boy
nuzlu ve alktan derisi kemiine yapm davarlar iin ta
tan allar vardr. Oflama' dr bu iler acs iftliin ad.
148

Otalora, srtmalardan Bandeira'nn yaknda Montevi


deo'ya geleceini renir. Nedenini sorar; biri, goo yaamn
benimseyen bir yabancnn buyurmaya fazlasyla merakl ol
duunu aklar. Otalora laf akaya yorar, ama byle bir a
kann yaplabilmesi gururunu okar. Daha sonra, Bandeira'
nn blgenin politik liderlerinden biriyle arasnn aldn
ve adam desteklemekten vazgetiini renir. Bu habere se
vinir.
Kasalar dolusu tfek gelir; kadnn odas iin gmten
bir su testisi ve leen gelir; karmak desenli perdeler gelir;
gazel bir sabah, dalardan gr sakall, bir ponoya sarnm
i karartc bir atl gelir. Ad Ulpiano Suarez'dir ve Azevedo
Bandeira'nn capanga s ya da zel muhafzdr. ok az ve
Brezilya azyla konuur. Otalora saknmnn dmanlktan
m, yoksa kmsemeden mi geldiini kestiremez, belki yal
nzca hdk herifin tekidir. Btn bildii, tezgahlad plan
iin, dostluunu kazanmas gerektiidir. Ardndan, Benja
min Otalora'nn yazgsna Gney'den Azevedo Bandeira'y
getiren ve gmle sslenmi koumlar, kaplan postundan
pskll eer altn sergileyen kara ayakl doru at girer. Bu
debdebeli at patronun yetkesini simgeler ve bu yzden onu
elde etmek isteyen delikanly kskandrr, kin dolu bir ar
zuyla, alev sal kadn da arzulamas gibi. Kadn, koumlar
ve doru at, ykmak istedii adama aittir.
Bi noktada yk karmaklar ve derinleir. Azevedo
Bandeira, yar aka yar ciddi, yava yava yldrma sanatn
da, karsndakini adm adm kk . drmeye dayanan
eytanca dalaverede ustadr; Otalora stlendii g i iin bu
anlalmaz yntemi uygulamaya karar verir. Ar ar Aze
vedo Bandeira'nn ayan kaydrmaya karar verir. Payla
lan tehlikelerle dolu gnler boyunca, Suarez'in dostluunu
kazanmay baarr. Tasarsn ona aar; Suarez yardm et
meye sz verir. Sonra aralarnda benim yalnzca ufack bir
149

ksmn bildiim birok ey geer. Otalora Bandeira'ya bo


yun emez; buyruklar unutmaya, dzeltmeye, deitirmeye
zen gsterir. Evren onunla elbirlii eder grnr ve olayla
rn akn hzlandrr. Bir gn, le saati, Tacuarembo krla
rnda Rio Grandeli adamlarla silahl bir atma olur; Otalo
ra Bandeira'nn yerini alr ve Uruguayllarn bana geer.
Bir kurun omzunu deler, ama o akam Oflama'ya efin d_oru
at stnde dner ve o akam kanyla kaplan posturiu lekeler
ve o gece alev sal kadnla yatar. Baka anlatlar olaylarn
srasn deitiriyor ve hepsinin ayn gn getiini yadsyor.
Buna karn, Bandeira szde ef olmay srdrr. Yerine
getirilmeyen emirler verir; Benjamin Otalora, bir eit al
kanlk ve merhamet karmyla adamn kendisine ilimez.
yknn son sahnesi 1894 ylnn son gecesinin kark
lna rastlar. O gece, Oflama'nm adamlar taze et yer, k
krtc alkol ierler; biri hi durmakszn, gitarla zahmetli bir
milonga alar. Masan'n ba kesinde, sarho Otalora sevin
stne sevin, nee stne nee kurar: bu ba dndrc ku
le, kar konulmaz yazgsnn simgesidir. Bandeira, hayk
ranlar arasnda suskun, amatal gecenin akp gitmesine ka
rmaz. Geceyars, saat tam on ikiyi alarken, bir ey yap
mas gerektiini anmsam gibi ayaa kalkar. Kalkar ve ha
fife kadnn kapsn tkrdatr. Kadn, sanki bu ary bek
ler gibi annda kapy aar. Yan plak ve yalnayak dar
kar. Kadns ve cansz bir ses kullanarak ef ona buyurur:
- Madem sen ve Buenos Airesli adam birbirinizi bu kadar
seviyorsunuz, hemen urackta, herkesin nnde onu pe
ceksin.
Kaba bir ayrnt da ekler. Kadn kar koymak ister, ama
iki adam kollarndan tutup Otalora'nm stne frlatrlar
onu. Gzyalaryla srlsklam, yzn ve gsn per. Ul
piano Suarez tabancay kavramtr. Otalora lmeden nce,
ta batan beri ihanete uradn, lme mahkum edildiini,
150

.sevmesine, ef olmasna, zafer kazanmasna izin verildiini,


nk oktan lm gzyle bakldn, Bandeira iin ok
tan lm olduunu anlar.
Suarez, neredeyse kmsemeyle ate eder.

151

TANRIBLMCLER

BAHEY yakp yktktan, kutsal

anak ve sunaklar kir


lettikten sonra, Hunlar manastrn kitaplna atla girdiler,
anlalmaz kitaplar yrttlar yaktlar ve onlara svdler vP
belki harflerin demir bir yataan olan kendi Tanr'lanna k
frler kapsamasndan ekiniyorlard. Palimpsestler ve elyaz
mas kitaplar yanp kl oldular, ama odun ynnn yrein
de, kllerin ortasnda, Platon'un yzyllarn sonunda her e
yin eski durumuna dneceini ve kendisinin yine Atina'd
ayn dinleyicilerin huzurunda, yeniden ayn retinin dersini
vereceini anlatan Civitas Dei'nin on ikinci kitab hemen he
men el dememi olarak kald. Yalazlarn ilimedii metin
zel bir hayranlk kazand ve bu uzak blgede onu okuyanlar
ve yeniden ele alanlar, yazarn bu retiyi daha iyi rtebil
mek amacyla sergilediini unuttular. Bir yzyl sonra, Aki
lea piskopos yardmcs Au:relien, Tuna nehri kylarnda ye
ni kurulan Monotonlar (Halkamslar da denirdi) mezhebinin
tarihin bir dng olduu, bir zamanlar varolmayp da, bi r
gn yeniden varolmayacak hibir ey bulunmad retisini
152

yaydklarn rendi. Dalarda ark ve Ylan, Ha' yerinden


etmiti . Herkes korkuyordu, ama Tanr'nn yedinci simgesi
zerine bir kitapla sekinleen Pannonyal Jan'n bylesine
iren bir sapknla kar kt sylentisi ile biraz rahatla
dlar.
Aurelien bu haberlere, zellikle de sonuncusuna zld.
Tanrbilim konusunda, tehlikesiz yeniliin bulunmadn bi
liyordu; sonra kendi kendine, dngsel bir zaman savnn,
tehlikeyi ciddiye alamayacak kadar tutarsz ve benzersiz ol
duunu syledi. (Korkmamz gereken sapknlklar ortodoks
lukla kartrlabilecek olanlardr. ) Pannonyah Jan'n devre
ye girmesine -burnunu sokmasna- can daha ok sklmt.
ki yl nce, az kalabalk De Septima Affectione Dei sive de
Aeternitate'si ile Aurelien'in uzmanlk konusunu gaspetmiti;
imdi de sanki zaman konusu kendine aitmi gibi, belki de
Procustos kantlarn kullanarak, Ylan'dan daha korkun
tiryaklarn yardmyla Halkamslar' doru yola getirmeye
yelteniyordu... O gece, Aurelien Plutarkhos'un frtnalarn
nlenmesi
hakkndaki eski diyalogunun metnini okudu; yir...
mi dokuzuncu paragrafta, sonsuz sayda gneler, aylar,
Apollonlar, Dianalar, Poseidonlar ile dolu, sonsuz bir dnya
lar evriminin varln savunan Stoac kart bir aka oku
du. Bu keif ona mutlu bir kehanet gibi grnd; Pannonyal
Jan'dan nce davranp, ark'n sapknlarn boa karmakta
karar kld.
Bir kadnn akn elde etmeye alan insanlar vardr,
onu unutabilmek, bir daha dnmemek iin ; ayn ekilde
Aurelien de Pannonyal Jan'a stn gelmek istiyordu, ona
ktlk etmek iin deil, uyandrd tiksintiyi nlemek iin.
almann, tasmlar yaratmann, svg araynn, negolar
ve autemler ve nequaquamlar yardmyla sakinleip, bu tik
sintiyi unuttu. zensizliin ve dilbilgisi hatalarnn km
seme biimlerini andrd , ara ara anlalmaz, neredeyse

153

iinden klmaz sralamalar kurdu. Kakafoniyi algya d


ntrd. Jan'n Halkamslar'a peygamberce bir ciddiyetle
yldrmlar saacan ngrd; onunla rastlamamak iin
alaya bavurdu. Augustin, sa'nn, iinde dinsizlerin aylak
aylak gezindii dngsel labirentten bizi kurtaran doru yol
olduunu yazmt; onlar zrvalatrmak iin byk bir aba
harcayan Aurelien bunlar ksion'la, Prometheus'un cieriy
le, Sisyphos'la, iki gne gren Thebaili kralla, kekemelikle,
papaanlarla, aynalarla, yanklarla, bostan dolab katrlary
la ve tuhaf tasmlarla karlatrd. (Burada ssleme grevi
ne indirgenmi Pagan sylenceleri varlklarn srdryor
lard.) Bir kitapla sahip herkes gibi, Aurelien derinlemesi
ne bilmemekten sululuk duyuyordu; bu ekime sayesinde,
bu savsaklamay yzne vuran birok kitab okuma olana
buldu. Bylece yazsna, Origenes'in De Principiis'inden, Ya
hudi skariyot'un sa'y yeniden satacan ve Kuds'te Pet
rus'un stefanos'.un ehit olmasna bir daha tank olacan
yadsyan bir blm ve iero'nun Academia Priora'sndan,
yazarn kendi Lukullus ile syleirken bakalarnn, sonsuz
sayda baka Lukulluslar ve ierolar'n, sonsuz sayda z
de dnyalarda ayn eyleri aynen sylediklerini dleyenle
ri alaya ald bir blm sktrabildi. Ayrca Monotonlar'a
kar Plutarkhos'un metnini kulland ve lumen naturaenin
bir putatapara, Tanr sznn onlara olduundan daha ya
rarl gelmesi olgusunun yaratt rezaleti ifa etti. Bu al
ma dokuz gnn ald; onuncu gn Pannonyal Jan'n rt
mesinin bir kopyas eline geti.
Neredeyse gln denecek kadar ksayd; Aurelien k
msemeyle bakt ve korkuyla okudu. lk blm, sa'nn
dnyann kuruluundan beri ok kereler deil, yalnzca im
di devirlerin sonuna kadar bir defa kurban edildiinin sy
lendii branilere Mektup'un dokuzuncu hapnn son ayetle
rini yorumluyordu. kinci blm kafirlerin bouna yineleme154

leri hakkndaki ncil'deki dinsel buyruklar (Matta 6:7) ve


. engin evrnde birbirine benzeyen iki yzn bulunmadn
vurgulayan Plinius'un yedinci kitabndaki blm dayanak
gsteriyordu. Pannonyal Jan birbirine benzeyen iki ruhun
da bulunmad ve en sefil gnahkarn, sa'nn onun iin
dkt kan kadar deerli olduunu aklyordu. Bir tek in
sann eyleminin, gkkubbenin yedi katndan daha ar bast
.n ve bunun kaybolup yeniden grnebileceini dlemenin
gsterili bir hoppalk olduunu iddia ediyordu. Kaybettii
mizi zaman onaramaz; ahiret bunu hamdetme iin, ayrca
ate iin saklar. nceleme duru, evrenseldi; somut bir kiinin
deil, herhangi bir insann, belki de btn insanlarn elinden
'kma benziyordu.
Aurelien neredeyse bedensel saylabilecek bir utan duy
du: Kendi almasn yoketmeyi veya dzeltmeyi dnd;
sonra hn dolu bir drstlkle, bir tek szcn deitir
meden Roma'ya yollad. Birka ay sonra, Pergamum konsili
toplandnda, Monotonlarn yanlglarn rtmekle y
k.ml tanrbilimci (ngrlebilecei gibi) Pannonyal Jan ol
du; onun bilgin ve ll konumas sapkn Euphorbus'un
yanarak idam hkmn giymesine yetti. Bu gemite oldu ve
gelecekte de olmay srdrecek, dedi Euphorbus. Bir odun y
ln degil, bir ate labirenti yakyorsunuz. Yandgm btn
1

odun ygnlar birletirilseydi yeryzre sgmazd ve melekle


ri kr ederdi. Sk sk syledim bun u ben. Ardndan bir lk

att, nk yalazlar ona ulamt.


ark, Ha'n nnde dttj.,1 ama Aurelien ve Jan gizli
ekimelerini srdrdler. Her ikisi de ayn saflarda yerald
lar, ayn dle can attlar, ayn Dman'a kar savatlar,
ama Aurelien, itiraf edilmese de, Jan' altetmeye yeltenme
yen tek bir szck yazmad. atmalar grnmezdi, says
( 1) Eski Cermen ve skandinav halarnda, bu iki dman simge, iie varolmay srdrr.

155

kabark dizinler beni yanltmyorsa, tekinin ad Migne'nin


Patrologia'snn derledii Aurelien'in birok cildinde bir kere
bile gemiyor. (Jan'n eserlerinden geriye yalnzca yirmi keli
me kald.) Her ikisi de Konstantinopolis'teki ikinci konsilin
aforozlarn knadlar; her ikisi de Oul'un soyunun sonsuz
luunu yadsyan Arrianclar'a saldrdlar, her ikisi de yery
znn Yahudiler'in kutsal sand sakladklar adr gibi
drt ke olduu retisini kapsayan Cosmas'n Topographia
Christiana snn ilkelere uygunluuna tanklk ettiler. Ne ya
zk ki, yeryznn drt bir yanma baka bir frtnal sapkn
lk yayld. Msr ya da Asya kkenli (tanklklar birbiriylP
elikiye dyor ve Bousset, Harnack'n nedenlerini kabule
yanamyor), dou blgelerini talan etti ve Makedonya'da,
Kartaca'da ve Treves'de tapnaklar kurdu. Her yerde gibiydi;
Britanya piskoposluun da armhlarn baaa konduu ve
Kayseri'de bir aynann sa'nn imgesinin yerini ald syle
niyordu. Ayna ve obolus, yeni sapknlarn simgesiydi.
Tarih onlar birok ad altnda tanr (Aynamslar, Dipsiz
ler, Kabilciler) ama en yaygn olan Aurelien'in onlara takt
ve yzszce benimsedikleri kiyzller idi. Frigya'da ve Dar
danya'da onlara Hayaletler denirdi, aml Yahya Biimler
adn verdi; bunun Erfjord tarafndan reddedildiini belirt
mekte yarar var. Zrva geleneklerini hayrete dmeden akta
ran sapknlk bilimcisi yok. kiyzller'in ou ilecilii
rettiler; kimileri Origenes gibi kendilerini sakatladlar; kimi
leri yer altnda, lamlarda yaadlar; bakalar gzlerini oy
dular; bakalar (Nitrial Nabucodonosorlar) "kzler gibi ot
luyor ve kllar kartal ty gibi uzuyordu". Sk sk nefsi k
reltmekten, sertlikten sua getiler; baz tarikatlar hrszl
hogryle karlyorlard; bakalar cinayeti; daha bakalar
olancl, aile ii cinsel ilikiyi, hayvanlarla birlemeyi .
Hepsi dine karyd; yalnz Hristiyanlk Tanrs'n lanetle
mekle kalmyor, kendi z tapnaklarnn gizli tanrlarn da
'

156

\;

arglyorlard. kiyzller, bilginlerin kaybolmalarna

I U.Zld kutsal kitaplar oluturdular. 1658'de Sir Thomas


yle yazd: "Zaman, iddial kiyzl ncilleri'ni yoama Dinsizlik'lerini eletirmekte kullanlan Kfrler'e
1ketti,
dokunmad".
Erfjord bu "Kfrler"in (bir Yunan kodksinin
!
f)Jizledii) kayp kutsal kitaplar olduunu ileri srd. lkiyz
IJler'in
acunbilimini tanmyorsak bu anlalmaz grnebilir.
'
Hermesi kitaplarda, aada olann yukarda olanla, yu
:kanda olann da aada olanla zde olduu yazar; Zohar'da
ie aa dnyann yukandakinin bir yanss olduu. kiyz
'ller, retilerini bu dncenin bir saptnm zerine kur
;mulardr. Yeryznn gkyzne etki ettiini tantlamak
!tin Matta 6: 12'ye ("Ve bize borlu olanlara baladmz gi
1 bi, bizim borlarmz bize bala") ve Matta 11:12'ye ("gk
yznn melekfrtu zorlanyor") ve grdmz her eyin
, ahte olduunu tantlamak iin Korintoslulara Birinci Mek
tup, 13:12'ye ("imdi ayna ile muammal surette gryoruz")
bavurdular. Belki de Monotonlar'dan bulam olacak, her
tnsann iki insan olduunu ve asli olann teki, gkyznde
,ki olduunu dndler. Aynca, eylemlerimizin ters yansdIJ' n,
yani biz ayaktaysak tekinin uyuduunu, biz iftleirtekinin iffetli kaldn, biz istifilik edersek tekinin
' tek
Javurganlk yaptn kurdular. lmmzden sonra bu te
ljti ile birleeceiz ve o olacaz (bu retilerin bir yanks
fLeon Bloy'da kalmtr). Baka kiyzller olanaklarn says
lkendiinde, dnyann son bulacan uslamladlar; nk
ltkrarlar
olanakszdr, namuslu kii en rezilce eylemleri ele(ilemek) zorundadr ki bunlar gelecei lekelemesin ve
11'nek
a'nn Cenneti'ne gelii abuklatrsn. Bu konu, dnya tari
hinin her insanda gereklemesi gerektii grn destek
eyen baka mezhepler tarafndan reddedildi. Pythagoras gi
ltti
ounluu, zgrlklerine kavuabilmek iin birok gvde
en gvdeye getmeliydiler; bazlar, Proteuscular, her kal-

Browne

157

ba girenler "bir tek yaam boyunca aslanlar, ejderhalar, ya


bandomuzlan, su, bir aa olurlar." Demosthenes, Orpheus
gizemlerine balayanlarn tabi tutulduklar amurla arnma
trenlerini anlatyor, benzer biimde her kalba girenler k
tlkle arnma arayndaydlar. Karpokrates gibi, son pulu
da deyinceye kadar, kimsenin hapisten kmayacan (Lu
ka 12:59) anladlar ve tvbekarlar u teki ayetle kandrma
adetini edindiler: "Ben onlarda hayat olsun, ok hayat olsun
diye geldim" (Yuhanna 10: 10). Ayrca kt bJ.r adam olma
mann,. eytanca bir kibir olduunu sylediler. kiyzller
ok sayda ve farkl mitolojiler gelitirdiler; kimileri ilecilik,
kimileri babozukluk vaaz ediyordu. Hepsi de kark eyler
vaaz veriyordu. Berenice'li kiyzl Theopompus, btn sy
lenceleri reddetti; her insann, yeryzn duyumsamak iin
Tann'nn uzatt bir organ olduunu syledi.
Aurelien'in piskoposluundaki sapknlar, her eylemin
gkyzne yansdn iddia edenler deil, zamann tekrar
lardan zarar grmediini ne srenlerdendi. Bu durum ga
ripti; Romal yetkililere yazd bir raporda, Aurelien bu ko
nuya deindi. Raporu almas gereken papaz, imparatorie'
nin gnah kancsyd; bu titizlik isteyen grevin, onu naza
ri tanrbilimin z zevklerinden alakoyduunu bilmeyen yok
tu. Yazcs -Pannonyal Jan'n eski i arkada, imdi aralar
akt- btn heterodoksinin en kat engizisyoncusu olma
onuruna erimiti; Aure1ien, kiyzllk sapknlnn Gen
na ve Akileia gizli toplantlarnda gelitirildii ekliyle, bir
aklamasn da ekledi. Birka paragraf kaleme ald, birbiri
ne eit iki an olmadna ilikin korkun tezi yazmak istedi
inde, kalemi durdu. Nasl ifade edeceini bilemedi; bu yen
retinin tleri (nsan gzlerinin grmediini grmek ister
misin? Aya bak. Kulan iitmediini iitmek ister misin?
Ku tn dinle. Hibir elin dokunmadna dokunmak is
ter misin? Topraa dokun. Gerekte Tanr'nn dnyay yarat
158

mak zere olduunu sylyorum) yazya dklemeyecek ka


dar yapmackl ve eretileme yklyd. Anszn, yirmi keli
melik bir cmle geldi aklna. Nee iinde yazd; hemen ardn
dan cmlenin kendine ait olmad kukusuyla kvrand. Er
tesi gn, bunu yllarca nce, Pannonyal J an'n yazd Ad
versus Annulares'de okumu olduunu anmsad. Alnty
aratrd; yerli yerindeydi. Kararszlk iini kemirdi. Bu sz
ckleri deitirmek veya karmak anlatm zayflatmakt;
yerinde brakmak, nefret ettii bir adamdan armakt; kay
nan belirtmek ise onu ele vermekti. Tanr'nn yardmn
yakard. kinci tan skmnn banda, koruyucu melei
kulana uzlatrc bir zm fsldad. Aurelien szckleri
korudu, ama bana u uyary ekledi: Sapknlarn inanc ka

ntrmak iin havladklarn, bizim agmzn ok bilgin bir


kiisi su ilemek amacyla degil, yle laf olsun diye syleyi
vermiti. Ardndan korkulan, umutla beklenen ve kanlmaz

olan geldi. Aurelien bu adamn kimliini aa vurmak zo


runda brakld; Pannonyal Jan sapkn grler yaymakla
suland.
Drt ay sonra, kiyzllerin yalanlarna kanan Aventi
nuslu bir demirci, ifti uabilsin diye kk olunun omuzla
rna demirden koca bir kre yerletirdi. ocuk ld; bu cina
:yetin yarattl dehet, Jan'n yarglarn amansz bir katl
a zorlad. Jan szn geri almaya yanamad; cmlesini
yadsmasnn Monotonlar'n pis kokulu sapknlna alet ol
mak anlam tadn tekrarlad. Monotonlar'dan szetme
nin oktan unutulmu bir eyden bahsetmek olduunu anla
mad (anlamak istemedi). Biraz bunaka bir bekinmeyle, es
ki kalem kavgalarnn en parlak dnemlerini sap savurdu;
yarglar baka zamanlarda onlar coturan bu szlere kulak
bile asmadlar. Kendini kiyzllk'n en ufak lekesini bile
stne sratmamak yerine, suland nazari davann ke
sinlikle ilkelere uygun olduunu tantlamaya urat. Yazg159

sna karar verecek jri yeleriyle tartt ve bu ii zeka ve


alay badatrarak yapmak gibi byk bir acemilikte bulun
du. 26 Ekim gn, gn gece sren tartmalardan son
ra, yaklarak idam hkmn giydi.
Aurelien infaz seyretti, aksi halde sululuunu itiraf et
mi olurdu. dam yeri, yeil doruunda, topraa derinlemesi
ne bir kazk aklm ve kazn evresine bol al rp yer
letirilmi bir tepeydi. Bir papaz mahkemenin kararn oku
du. le gneinin altnda, Pannonyal J an yz tozlarn
iinde, hayvanlar gibi brerek yatyordu. Trnaklarn top
raa geirmiti; ama cellatlar sktler, elbiselerini kardlar
ve kaza baladlar. Bann zerine kkrte bulanm sa
manlardan bir ta yerletirdiler; yanna da tiksin Adversus
Annulares'in bir rneini. nceki gece yamur yamt ve
odunlar kt yanyordu. Pannonyal Jan nce Greke, sonra
da bilinmeyen bir dilde dua etti. Aurelien gzlerini kaldrma
cesaretini bulduunda odun yn onu yutmak zereydi.
Ateten burgalar donup kaldlar; Aurelien ilk ve son kez
nefret ettii adamn yzn grd. Bu yz ona birini hatr
latt, ama kim olduunu kartamad. Sonra, alevler onu sar
maladlar; ardndan bir lk att, sanki bir yangn haykr
m gibi oldu.
Plutarkhos, Sezar'n Pompey'in lmne aladn anla
tr; Aurelien Jan'nkine gzya dkmedi, yaamnn bir par
as haline gelen aresiz bir hastalktan kurtulan bir adamn
hissedeceklerini hissetti. Akileia'da, Efes'te, Makedonya'da
yllarn gemesini bekledi. Yalnzln yazgsn anlamaya
yardmc olabilmesi iin mparatorluk'un iddetli snrlarn,
bunaltc bataklklarn ve dnceye dalmaya uygun lleri
ni arad. Moritanya'da bir hcrede, aslanlarn kaplad ge
cede, Pannonyal Jan'a yneltilen karmak sulamay d
nd yeniden ve kimbilir kanc kere karar hakl buldu.
Kendi dolambal ihbarn hakl karmak daha ok zaman160

ald. Rusadir'de Cehennemligin etinde yaklan klarn


konulu anakronik vaazn verdi. Hibemia'da, cengelin
kuatt bir manastrn saman sapyla rtl kulbelerin
den birinde, bir gece tan aarmadan az nce, yamurun
uultusundan akna dnd. Bu incecik uultudan akna
dnd, Roma'daki bir baka geceyi anmsad. leyin, bir
yldrm aalar tututurdu ve Aurelien tpk Jan'n ld
gibi ld.
yknn sonu yalnzca eretilemelerle anlatlabilir, n
k zamann varolmad Cennet'te geer. Belki Aurelien'in
Tanr ile grt ve Tanr din konusundaki uyumazlk
larla son derece ilgisiz olduu iin, onu Pannonyal Jan san
d sylenebilir. Ama bu tannsal tinde bir karmaklk oldu
tu inancn dourabilir. Aurelien'in Cennet'te, akl ermez
Tanr'nn gznde kendisinde ve Pannonyal Jan'n (ortodoks
ve sapkn, nefret eden ve edilen, sulayan ve kurban) ayn
kii olduunu rendiini belirtmek daha uygun der.
n

f/1

161

TADEO lSIDORO CRUZ'UN BYOGRAFS (1829- 1874)

I'm looking for the face I hal


Before the world was madr
YEATS, The Winding Sta '

6 UBAT 1829 gn, Lavalle'in hrpalad gerillalar, Lo


pez'in tmenlerine katlmak iin Gney'e doru yolalrker,
Pergamino yaknlarnda adn bilmedikleri bir estanciad;
mola verdiler; tan skmne doru, adamlardan biri inat
bir karabasan grd: barnan yar glgesinde boaznda
kopan belirsiz lk yannda yatan kadn uyandrd. N(
dlediini kimse bilmiyor, ama ertesi gn saat drtte, geri 1
lalar Suarez'in svarileri tarafndan bozguna uratld ve ko
valap.a hznl buday tarlalarna kadar dokuz fersab s
d. Adam bir ukurda can verdi, kafatas Peru ve Brezily:
savalarndan kalma bir klla yark. Kadnn ad Isidor;
Cruz idi; dnyaya getirdii oul Tadeo Isidoro adn ald.
Amacm yksn tekrarlamak deil. Yaamn olutu
ran gn ve gecelerden yalnz bir gece beni ilgilendiriyor; bu
dan te, o geceyi anlamak iin gerekli olan eylerin dm
(*)

162

Yzm Aryorum,
Dnya Yaratlmadan nce Benim Olan
Yeats, Dner Merdiven

kmayacam. Serven nl bir kitapta yazl; yani konusu


herkes iin her r;,ey olabilecek bir kitap (Korintoslulara Birin
ci Mektup, IX, 22), nk neredeyse tkenmez yinelemelere,
deikelere, saptrmalara elverili. Onun yksn yorumla
yan ok kii, ovann Tadeo Isidoro'nun yetimesi zerindeki
etkisini belirtiyorlar, ama onunla zde birok gaucho Para
na'nn yabanl kylarnda ve Uruguay dalarnda doup l
dler. Tekdze, kaba bir dnyada yaam olduu doru.
1874 ylnda kara iek hastalndan ldnde ne bir da,
ne bir sokak feneri, ne de bir deirmen grmt. Ne de bir
kent. 1849'da Francisco Xavier Acevedo'nun harasndan bir
at srsyle Buenos Aires'e gitmiti; obanlar fiekliklerini
boaltmak iin kente girmilerdi; Cruz ise, gvensiz, itlerin
bitiiindeki bir handa bpal kalmt. Suskun, yerde uyu
yarak, stste mate yuvarlayarak, tan skmnde kalkp
akam duasyla birlikte yatarak birka gn geirmiti orada.
Kentin ona yabanc olduunu (szcklerin ve usavurmann
tesinde) anlad. Srtmalardan biri, sarho olup onunla
alay etti. Cruz karlk vermedi, ama teki geceleri dnd
nde, ocak banda akalar arttnyordu, o zaman Cruz (o
ana kadar hibir fke, ne de sabrszlk belirtisi gsterme
miti) bir bak darbesiyle iini bitirdi adamn. Kaak, bir
batakla snmak zorunda kald; birka gece sonra, bir cha
ja l polisin etrafn evirdiini haber verdi. Bam bir
tutam ot zerinde denedi; gs gse kavgada rahatsz ol
mamak iin mahmuzlarn kard. Teslim olmaktansa d
Vmeyi yeledi. Kolundan, omuzundan, sol elinden yaralan
d; grubun en azllarn ar yaralad; parmaklarnn arasn
dan kan szlmeye balaynca, her zamankinden daha b
yk bir yreklilikle kapt; tan skmne doru kan kayb
ban dndrd, silahn aldlar. O dnemde ordu ceza ile
vini stleniyordu: Cruz, Kuzey snrndaki bir tabyaya gn
derildi. Asker olarak i savalara katld; bazen doduu yer
163

iin, bazen de ona kar savat. 23 Ocak 1856 gn Lagunas


de Cardoso'da, baavu Eusebio Laprida'nn komutas altn
da iki yz yerliyle arpan otuz Hristiyan'dan biri oldu.
Kargaada bir mzrak darbesiyle yaraland.
Karanlk ve cesur yaamndaki kopukluklar oktur. 1868
ylna doru, yeniden Pergamino'da olduunu biliyoruz: evli
ya da nikahsz, bir olan babas, arazi sahibi. 1869'da yerel
polis avuluuna getirildi. Islah olmutu; o dnemde kendi
ni mutlu hissediyordu herhalde, ta derinlerde yle olmasa
da. (Gelecekte gizli, bekliyordu, berrak, temel bir geceyi: so
nunda kendi yzn grd gece, sonunda kendi adn duy
duu geceyi. yi anlalsn, bu gece yaamnn zne erime
sini salar; daha dorusu bu gecenin bir tek an, bu gecenin
bir tek eylemi; nk eylemlerdir bizim simgemiz.) Ne kadar
uzun ve karmaksa da, her yazg gerekte bir tek an ierir:
insann kim olduunu anlad an. Makedonyal skender'in
demirden geleceini Akhilleus'un masals varlnda, sveli
Charles XII'nin de skender'de yansdn grd sylenir.
Okumas olmayan Tadeo Isidoro'ya gelince, bu bilgi ona bir
kitap araclyla amlanmad; kendini bir kapmada ve bir
adamda grd. Olaylar yle geliti:
1870 ylnn Haziran aynn son gnlerinde, adalet nn
de iki cinayetten sorumlu bir kanundy tutuklama emri al
d. Gney snrnda albay Benito Machado komutasndaki
birliklerden firar eden biriydi; bir iki alemi srasnda, bir
kerhanede zencinin tekini ldrmt; ve benzeri baka bir
olayda da Rojas kazas sakinlerinden birini; rapor Laguna
Colorado'dan geldiini ekliyordu. Krk yl nce ayn yerde,
gerillalar cesetlerini akbabalara ve kpeklere teslim eder
lmcl servene atlmak iin toplanmlard; davullar fk('
dolu ln bastrmak iin glerken Victoria meydannda
idam edilen Manuel Mesa buradan geliyordu; Cruz'u dlle
yen ve kafatas Peru ve Brezilya savalarndan kalma niL
164

yarlarak bir ukurda can veren isimsiz de aym yerden geli


yordu. Cruz bu ad unutmutu; hafif aina anla1lmaz bir kay
gyla ammsad. .. Askerler tarafndan hrpalanan katil, atyla
ileri geri giderek uzun bir labirent dokuyordu; buna karn
12 Temmuz gecesi adam kstrdlar. Bozkrda otlarn aras
na saklanmt. Karanl delmek hemen hemen olanakszd;
Cruz ve adamlar, pusuya yatm kaan yol kollad ya da
uyuduu sk allarda saknmh ad1mlarla ilerlediler. Bir
chaja lk att; Tadeo Isidoro Cruz, bu am daha nce yaa
m olduu izlenimine kapld. Katil kapmak iin snan
dan kt. Cruz adam yle bir grd, korkuntu; uzun sala
n ve krl sakal yzn paralar gibiydi. Belli nedenden
tr kavgay anlatmaya yanamyorum. Firarinin Cruz'un
birok adamm ar yaraladm veya ldrdn ammsat
makla yetiniyorum. Cruz karanlkta dvrken (gvdesi ka
ranlkta dvrken) kavramaya balad. Bir yazgnn te
kinden stn olmadm, ama her insann iinde tadna
sayg gstermesi gerektiini anlad. Artk apoletlerin de, ni
formann da rahatszlk verdiini anlad. En iten yazgsnn
sr kpeinin deil, kurdun yazgs olduunu anlad; teki
nin kendi olduunu anlad. Bitimsiz dzlkte gn douyordu.
Cruz kepini yere savurdu, bir yiidin ldrlmesine gzyum
mayacan, bunun bir cinayet olduunu haykrd ve askerle
re kar vurumaya balad, Martin Fierro'nun yansra.

165

AsTERiON'UN Evi

Ve kralie bir gn Asterion adl bir ola.la can verdi.


Apollodoros, Biblioteca Ill, I

KENDN beenmilikle, belki yabanilikle, belki de delilikle


sulandm biliyorum. Bylesine sulamalar (yeri gelince
cezalandracam) gln kayor. Evden hi kmadm
doru; ama evimin kaplarnn (ki sonsuz saydalar*) gece ve
gndz insanlara ve hayvanlara ak olduu da daha az do
ru deil. Can isteyen girebilir. Giren, anlamsz kadnca ss
lemeler veya atolarn garip gsterii yerine sessizlik ve yal
nzlk bulacak. Ayrca yeryznde bir ei olmayan bir evle
karlaacak. (Bir benzerinin Msr'da bulunduunu iddia
edenler yalan sylyorlar.) ftiraclar da dahil herkes evde
bir tek eya olmadn kabul ediyorlar. Gln bir baka uy
durmaya gre, ben, Asterion, tutsakmm. Hibir kapnn
kapal olmadn yinelememe gerek var m? Hibir kilit bu
lunmadn sylememe gerek var m? stelik, bir gn ikin
dide sokaa da ktm; gece bastrmadan dndysem, kalaba
lktaki insanlarn bende uyandrd korku yzndendir,
(* )

166

Metnin asl on drt diyor, ama birok neden bu saynn Asterion'un aznda
sonsuz anlamn tadn dndryor.

': \

'r1nksiz ve dmdz suratlar, avucumun ii gibi. Gne batnit, ama bir ocuun aresiz alamas ve srnn aptalca
yalvarmalar tanndmn gstergesiydi. nsanlar yakaryor
' lar, kayorlar, diz kyorlard; kimileri Baltalar tapna
nn bineine trmanyorlard, bakalar ellerine ta alyorlar
d. Geenlerden biri galiba denizin iine sakland. Annemin
bir kralie olmas bouna deil. Alakgnlllmn arzu
lad gibi, halkn arasna karamam.
Kimselere benzemediim gerek. Bir insann baka in
sanlarla kurabilecei iletiim beni ilgilendirmiyor; flozof gi
bi, hibir eyin yaz sanat yoluyla aktarlamayacan d
nyorum. Can skc ve kaba hibir ayrntnn, engin ve yce
eylere yarar aklmda yeri yok; asla iki harf arasndaki far
k ayrt edemedim. Yce gnll bir sabrszlk okuma ren
meme engel oldu. Arada bir pimanlk duyuyorum, nk ge
celer ve gnler ok uzun.
Elencelerin eksik olmad ak. Saldrya geen ko gi
bi, bam dnp, yerlere serilene dek tatan dehlizlerde ko
arm. Takip edildiimi kurarak, bir sarncn glgesine ya da
bir geitin kvrmna saklanrm. Kan iinde kalana dek ze
rinden yere atladm balkonlar var. Her saatte, gzler kapa, l ve gl soluk alarak, uykuya dalm numaras yapann.
' (Bazen gerekten uyuduum oldu, bazen de gzlerimi at
timda gnn rengi deimiti.) Ama, bu kadar oyun arasn
da en sevdiim teki Asterion'dur. Bir gn beni ziyarete gel
diini ve ona evi gsterdiimi kurarm. Byk sayg gsteri
leriyle ona yle derim: imdi ilk kesime noktasna dnyo
ruz veya imdi teki avluya kyoruz veya Su yolunu bege
'
necegini sylemitim sana veya imdi kumun rttf1 bir
sarn greceksin veya Mahzenin nasl atallandgn gr
yorsun. Bazen arrm ve ikimiz birden yrekten gleriz.
Bu oyunlar bulmakla yetinmedim, ev hakknda da d
nceye daldm. Evin her blm ok saydadr, her yer bir
167

baka yerdir. Tek kuyu, tek avlu, tek yalak, tek yemlik yok
tur; yemlikler, yalaklar, avlular, kuyular on drt tanedir
(sonsuzdurlar). Ev dnya boyundadr, daha dorusu dnya
dr. Buna karn, kuyulu avlulardan ve gri tal tozlu dehliz
leri arnlamaktan usanp, sokaa kmay gze aldm ve
Baltalar tapna ile denizi grdm. Bunu nce anlamadm,
ta ki bir gece grnts denizlerin ve tapnaklarn da on
drt tane (sonsuz) olduunu anlayncaya kadar. Her ey
ok saydadr, on drt tanedir, ama dnyada iki ey yalnz
bir tane gibi grnyor: yukarda dolambal gne, aada
Asterion. Belki yldzlar, gnei ve koca evi ben yarattm,
ama anmsamyorum.
Her dokuz ylda bir, dokuz insan onlar aclardan kurtar
mam iin eve girerler. Admlarn ve seslerini tatan dehliz
lerin derinliinden duyar, neeyle onlar karlamaya koa
rm. Art arda derler, ellerim kanla lekelenmeden. Dtk
leri yerde kalrlar ve cesetleri dehlizleri birbirinden ayrma
ma yardmc olur. Kim oldul}larn bilmem, ama ilerinden
biri lmeden nce, bir gn kurtarcmn geleceini bildirdi. O
gnden beri yalnzlk bana ac vermiyor, nk kurtancmn
varolduunu ve sonunda tozlardan kp karma dikilecein i
biliyorum. Yeryznn btn uultularn duyabilsem, onun
ayak seslerini se.,:t:'bilirdim. Yeter ki beni daha az dehlizli v
daha az kapl bir eve gtrsn. Kurtarcm nasl olacak, di
ye sorarm kendime. Bir boa m, yoksa bir insan m? nsan
bal bir boa m? Yoksa benim gibi mi?
Sabah gnei, son kan damlasndan da arnm bronz k
lta ldyordu.
- nanr msn Ariadne? dedi Teseus, Minotauros kendini
savunmaya kalkmad bile.
Marta Mosquera Eastman'a
168

..

TEK L

Ki yl kadar nce (mektubu kaybettim), Gannon, Guale


guaych.i'dan yazd ve Ralph Waldo Emerson'un iiri The
Past'n belki de ilk spanyolca evirisine giritiini bildirdii
mektuba ekledii bir dipnotta, az da olsa anmsamam gere
ken don Pedro Damian'n birka gn nce bir akcier kana
masndan ldn belirtiyordu. Yksek ateten iflah kesi
len adam sayklamasnda kanl Masoller gnn yeniden ya
amt; bu haber beni artmad, hatta doal karladm,
nk don Pedro on dokuz-yirmi yalarnda Aparicio Sara
via'nn sanca altnda hizmet vermiti. 1904 devrimi onu
Rio Negro ya da Paysandu'da srtma olarak alt bir
estancia'da bastrmt; Pedro Damian, Entre Rios'tan, Gua
leguay'dan geliyordu, ama dostlarnn peinden gitti, onlar
kadar yrekli ve cahildi. Bir kapmaya ve son arpmaya
katld; 1905'te yurduna dnp, alakgnll bir direnle
kendini yeniden krsal grevlere verdi. Bildiim kadaryla,
bir daha da tarasndan ayrlmad. Son otuz yln Nancay
yaknlarnda, olduka ssz bir yerde geirdi; 1942'de bir ak169

amst ite bu inzivasnda syletim onunla (sylemeye


altm). Ask suratl ve az bilgili bir adamd. Masoller ar
pmasnn grlts ve fkesi yaamnn yksn tketi
yordu; bu nedenle lm srasnda, ayn anlar yeniden ya
am olmas beni artmad. Bir daha Damian' grmeyece
imi anlayp, hatrlamay denedim; grsel belleim ylesine
ktdr ki yalnzca Gannon'un ektii bir fotoraf anmsa
yabildim. Adam yalnz bir kez, resmi ise sk sk grdm
dnrsek, bu olgunun hi de ilgin bir yan yok. Fotoraf
bana Gannon gndermi ti ; kaybettim, aramaktan da vazge
tim. Bulmak kayglandrrd beni.
kinci olay birka ay sonra Montevideo'da geti. Entre
Rioslu adamn atei ve can ekimesi bana Masoller bozgunu
zerine fantastik bir yk esinledi; bu konuyu atm Emir
Rodriguez Monegol, savaa katlan Albay Dionisio Tabares'e
iki satr yazd. Albay beni akam yemeinden sonra kabul et
ti. Bir avluya yerletirdii sallanan koltuun dan, geliigzel
ve sevgiyle gemi gnleri and. Gelmeyen cephanelerden,
yorgunluktan can km at srlerinden, dolambal yr
ylerden bitkin dm uyuuk ve toz toprak iinde adam
lardan , Montevideo'ya girebilecekken uzaklaan Saravia'
dan, "nk goo kentten rker" bir bak darbesiyle kafas
uurulmu adamlardan , bana iki ordunun vurumasndan
ok, bir haydutun d gibi grnen bir i savatan szetti.
Illescas'dan, Tupambae'den, Masoller'den szetti. Bunu o ka
dar iyi kurulmu blmlerle yapt ki, ayn eyleri ok sk an
lattn kavradm ve bu szcklerin hemen hemen anlar
dan yoksun olduunu dndm . Ksa bir aradan yararla
np, Damian'n adn sylemeyi baardm .
- Damian m? Pedro Madian ha? dedi, albay. Bu ahs be
nim emrim altndayd . ocuklarn Dayman dedii Yerli hatl,
ksa boylu bir adam. Albay grltyle kahkahalar atmaya ba
lad, sonra aniden yapmack veya iten bir utanmayla sustu.
170

Baka bir ses tonuyla savan da, kadn gibi erkekleri s


nadn ve dmeye balamadan nce, kimsenin ne oldu
unu bilmediini ekledi. Kendini korkak. sanan yrekli, y
rekli sanan da korkak kard, ayn ey zavall Damian'n da
bana geldi, pulperialarda beyaz madalyonuyla yiitlik tas
lard, sonradan Masoller'de tabanlar yalad. Zumacolarla
silahlan atelerken erkeke davrand, ama ordular yz yze
gelip, toplar grlemeye balaynca ve her adam be bin ada
mn kendisini ldrmek zere birletiini hissedince durum
'bambaka oldu. Zavall melez, yaamn kuzular ykamakla
geirm.iti ve birdenbire kendini vatansever bir heves pein
de srklenir buldu ...
Sama, ama Tabares'in deikesi canm skt. Olaylarn
byle gememi olmasn tercih ederdim. Yllar nce bir ak
amst yle bir grdm yal Damian' farkna var
madan bir eit puta dntrmtm; Tabares'in deike
siyse bunu parampara ediyordu. Anszn Damian'n inziva
ya ekilmesini ve yalnzlkta direnmesini kavradm; alak
gnlllkten deil, utantan tryd. Bir korkaklk eyle
minin vicdan azabyla kvranap bir adamn, sadece yrekli
bir adamdan daha karmak ve daha ilgin olduunu bo
yere yineleyip durdum kendi kendime. Gaucho [Goo] Martin
Fierro, Lord Jim'den veya Razumov'dan daha az anlma
ya deer, diye dndm. Evet, ama Damian bir goo ola
rak Martin Fierro olmakla ykmlyd -zellikle Uruguayl
goolarn gznde. Tabares der demez, artiguizm diye bili
nen krsal tad algladm: Uruguay'n bizim lkeden daha
ilksel, dolaysyla da daha yabanl olduunun (kar konul
maz) bilinci... O gece, abartmal sevgi gsterileriyle vedala
tmz anmsyorum.
K gelince, fantastik ykm tamamlamak iin bir iki
ayrnt eksik kaldndan (aksi gibi, biimlendiremiyordum
bir trl), Albay Tabares'in evine uradm. Onu yal bir
17 1

baka adamla birlikte buldum: Paysandu'dan Dr. Juan Fran


cisco Amaro, o da Saravia devriminde vurumutu. Kestirile
bilecei zere, sylei sonunda Masoller'e vard. Amaro bir
ka olay anlatt, sonra yksek sesle dnr gibi, ar ar
ekledi.
- Santa !rene gecesini geirdik, anmsyorum ve birka
adam bize katld. Aralarnda, arpmalardan bir gn nce
len bir Fransz veteriner ve Entre Rioslu bir koyun krkc,
Pedro Damian adnda biri vard.
Terslikle szn kestim:
- Biliyorum, dedim. Kurunlarn nnde pes eden Arjan
tinli.
Sustum; ikisi birden aknlkla bana bakyordu.
- Yanlyorsunuz baym, dedi, Amaro sonunda. Pedro Da
mian her erkein arzu ettii gibi ld. leden sonra saat
drde geliyordu. Kzl piyade alay dan tepesinde sipere
yatmt; bizimkilere snglerle saldmya getiler; Damian
en bata, haykryordu ve bir kurun tam gsne sapland .
zengilerinde dikildi, ln tamamlad, yere yuvarland
ve atnn nallar arasnda kald. lmt ve Masoller'in son
saldms gvdesinin stnden geti. Yiit bir delikanlyd ve
yirmi yana basmamt.
Kukusuz baka bir Damian'dan szediyordu, ama iim
den bir ey melezin ne haykrdn sormaya itti beni.
- Kfrler, dedi albay, btn saldrlarda olduu gibi.
- Doru, dedi Amaro, ama "Yaasn Urquiza" diye de bard.
Bir sre ses karmadk. Sonunda albay mrldand:
- Sanki Masoller'de deil, Cagancha'da veya India Muer
ta'da savam gibi, yzyl kadar nce.
ten bir aknlkla ekledi:
- Bu birlikler benim komutam altndayd, yine de Da
mian diye birinin adn hi duymadma yemin edebilirim.
172

Anmsamasn salayamadk.
Buenos Aires'te unutkanlnn bende yaratt hayret yi
nelendi. Bir gn leden sonra, ngiliz kitaps Mitchell'n
bodrum katnda, Emerson'un yaptlarnn on bir nefis cildi
nnde Patricio Gannon'la karlatm. The Past evirisi ze
rine sorular sordum. evirmeye niyeti olmad karln
verdi ve spanyolca edebiyatn mthi skc olduu iin
Emerson'u gereksiz kldn syledi. Bu eviriyi bana Da
mian'n lmn bildirdii mektupta vaadettiini hatrlat
tm. Damian'n kim olduunu sordu. Aklamaya uratm,
ama bouna. rkmeye balayarak beni tuhaf bir duyguyla
dinlediini farkettim ve talihsiz Poe'dan daha karmak, da
ha yetenekli ve kukusuz daha benzersiz air Emerson'u e
kitirenler hakknda bir edebi syleiye snmaya abala
dm.
Birka olguyu daha kaydetmek gerekiyor. Nisan'da Al
bay Dionisio Tabares'ten bir mektup aldm; bellei nceki gi
bi kr deildi ve imdi Masoller saldrsnda ba eken ve
ayn akam adamlar tarafndan dan eteine gmlen ufak
tefek Entre Riosluyu gayet iyi anmsyordu. Temmuz aynda,
yolum Gualeguaychti'dan geti; kimsenin adn iitmedii
Damian'n kulbesini yerinde bulamadm. lrken yanba
nda bulunan hayvan yetitiricisi Diego Abaroa'y sorutur
dum; ktan nce vefat etmiti. Damian'n hatlarn kafamda
canlandrmaya altm; aylar sonra, albmleri kartrrken
artrdn esmer yzn Othello rolndeki nl tenor
Tamberlick'e ait olduunun farkna vardm.
imdi tahminlere geiyorum. En kolay, ayn zamanda en
az tatmin edici olan iki Damian'n varln nerir: 1946'da
Entre Rios tarasnda len korkak, 1904'te Masoller'de len
yrekli. Yetersizlii, gerekte en gizemli ksm aklamama
snda yatar: Albay Tabares'in belleindeki garip gitgeller, bu
denli ksa bir zamanda savatan sa kmann imgesini, hat173

ta adn bile silen unutu (daha basit bir tahmini, benim ilki
ni dlediim sansn kabul etmiyorum, kabul etmek istemi
yorum). Ulrike von Khlmann'm kurduu doast tahmin
daha da tuhaftr. Pedro Damian, diyordu Ulrike, arpmada
can verdi ve lm annda Tanr'ya Entre Rios'a dnmesine
izin vermesi iin yakard. Tanr bu ltl!fta bulunmadan nce
bir an duraksad, istekte bulunan bu arada lmt ve bir
ka adam onu derken grmt. Gemii deil, gemiin
imgelerini deitirebilen Tanr, lmn imgesini bir kaypla
deitirdi ve Entre Rioslu adamn glgesi, doduu yere geri
dnd. Dnd dnmesine, ama glge durumunu anmsamal
yz. Yalnzla gml, kadnsz, dostsuz yaad; her eyi
sevdi, her eye sahip oldu, ama uzaktan, camn te yannda
gibi; "ld" ve krlgan imgesi dald, suyun suda kaybolma
s gibi. Bu tahmin yanl, ama bende hem daha basit, hem de
daha olaand olan gerek sany (bugn gerek olduuna
inandm sany) esinleme si gerekirdi. Neredeyse bysel
bir biimde bulguladm bunu, Pier Damiani'nin De Omnipo
tentia adl eserinde; bu yaptn incelenmesine de tam tamna
bir kimlik sorununu ortaya atan Cennet in XXI. blmnn
iki dizesinden varmtm. Yaptnn beinci blmnde Pi er
Damiani, Aristoteles ve Fredegaire de Tours'a kar karak,
Tanr'nn bir kere olann bir daha tekrarlanmamasn sala
yabileceini ileri srer. Bu eski tanrbilimsel tartmalar
okudum ve don Pedro Damian'n trajik yksn anlamaya
baladm. yle dnyorum: Damian, Masoller'de sava alannda
bir korkak gibi davrand ve yaamn bu utan dolu zaaf d
zeltmeye adad. Entre Rios'a dnd; kimseye el kaldrmad,
kimsede iz brakmad, yrekliliiyle vnmeye kalkmad,
ama Nancay dzlklerinde allarda ve hayvanlar arasnda
dolaarak dayankllk kazand. Yava yava, kukusuz bil
meden, mucizeyi hazrlad. Yreinin ta derinliinde kendi
'

174

kendine "Yazg bana bir sava daha balarsa, hak etmeyi


bileceim" dedi. Krk yl boyunca, karanlk bir umutla bekle
di ve sonunda yazg ona bu hakk tand, lm saati alar
ken. Sayklama eklinde verdi ona, ama daha Grekler zama
nnda bizim bir dn glgeleri olduumuz bilinir. Can eki
irken, arpmay yeniden yaad, bir erkek gibi davrand,
son saldrda ba ekti ve bir kurun tam gsne sapland.
Bylece 1946'da, uzun bir strabn eseri olark, Pedro Da
mian 1904 k ile ilkyaz arasnda geen Masoller bozgunun
da can verdi.
Tanrbilim zet Kitab'nda Tanr'nn gemiin varolmas
n salayabilecei yadsnr, ama enginlii ve kiisellii saye
sinde, imdiyi geersiz klmadan ve anlamsz olmak kouluy
la ilerinden bir tek uzak olgunun kukusuz bozulabilecei
karmakark neden-sonu balantsndan sz edilmiyor.
Gemii deitirmek, bir tek olguyu deitirmek deildir; bi
timsiz olma eilimindeki sonularn geersiz klmaktr. Ba
ka bir deyile, iki evrensel tarih yaratmaktr. lkinde (diye
lim) Pedro Damian 1946 ylnda Entre Rios'ta ld; ikincisin
deyse 1904'te Masoller'de. imdi yaadmz da budur, ama
ilkinin yok edilmesi annda gereklemedi ve aktardm tu
tarszlklar dourdu. Albay Dionisio Tabares'te eitli evre
ler yerine geldi: bata Damian'n bir korkak gibi davrand
n anmsad; ardndan onu btnyle unuttu; sonunda da g
zpek lmn hatrlad. Hayvan yetitiricisi Abaroa'nn du
rumu daha az anlaml deildir; sanrm onun lm nedeni,
don Pedro Damian hakknda ar ans olmasyd.
Bana gelince, benzeri bir tehlikeye atlmak istemiyorum.
nsanlarn eriemedii bir gelimeyi, mantn bir 9eit al
akln kestirdim ve kaydettim; ama baz koullar bu kor
kun ayrcal hafifletiyor. imdilik, gerei yazdmdan
emin deilim. Anlatmda sahte anlar olduundan phe edi
yorum. Pedro Damian'n (eer yaadysa) adnn Pedro Da175

mian olduundan ve ona bu ad, g;n birinde yksn ba


na Pier Damiani'nin yaptnn esinlediine inanmak isteye
ceim iin verdiimden phe ediyorum. Buna benzer bir ey
ilk paragrafta bahsedilen ve gemiin geri dnlmezliini ya
yan iir iin de geerli. 1951'e doru fantastik bir yk kale
me aldma inanacak ve gerek bir olay betimlemi olaca
m; iki bin yl nce iyi yrekli Vergilius da bir adamn dn
yaya geliini haber verdiini sanrken, bir Tanr'nn douu
nu mjdeliyordu .
. Zavall Damian! lm onu yirmi yanda unutulmu bir
savata ve bouna bir arpmada ald, ama o can att eyi
elde etti ve elde etmek iin uzun zaman urat, bundan b
yk mutluluk yoktur belki de.

176

DEUTSCHES REQUIEM

Beni ldrse bile, inanacam ona.


Eyp 13:15

AnM Otto Dietrich Zur Linde. Atalarmdan biri, Christoph

Zur Linde, Zorndorf zaferinin yazgsn belirleyen atl saldr


snda can verdi. Anne tarafndan byk dedem, Ulrich For
kel, 1870 ylnn son gnlerinde Marchenoir ormannda,
Fransz babozuklarn elinden katledildi; babam, yzba
Dietrich Zur Linde 1914 Namur kuatmasnda ve iki yl son
ra da Tuna'y geerken yararlk gsterdi.* Bana gelince, i
kenceci ve katil sfatyla kuruna dizileceim. Mahkeme d
rst hareket etti; ta bandan beri sululuumu kabul ettim.
Yarn, tutukevinin saati dokuzu alarken, lm lkesine gir
mi olacam; byklerimi dnmem ok doal, onlarn gl
gesine ylesine yaknm ki, bir anlamda ben onlarm.
Dava (bereket versin ksa srd) sresince hi konuma(*) Anlatan n , en nl atas n , Hegel diyalektiini Kristoloj i'ye uygulayan ve kili
senin tan mad baz kitaplarn aslna uygun evirisiyle Hengstenberg san
srnn y ldrmlarn zerine eken ve Thilo ve Geseniusun onay n kaza
nan tanr bilimci ve branice uzman Johannes Forkel'i ( 1 799-1 846) es ge
mesi olduka anlam l . (Yaync n n notu .)

177

d1m; o zaman kendimi aklamaya kalksam karar geciktirir,


stelik korkakm izlenimi uyandrrdm. imdi her ey de
iti; idammdan nceki gece ekinmeden konuabilirim.
Sulu olmadmdan balanma araynda deilim, ama
anlalmak istiyorum. Beni dinlemeyi bilenler, Almanya'nn
tarihini ve dnya tarihinin geleceini anlayacaklar. Bugn
olaanst ve artc grnen benimki gibi vakalarn ok
gemeden sradan olacan biliyorum. Yarn leceim, ama
ben gelecek kuaklarn bir simgesiyim.
1908 ylnda Marienburg'da dodum. Bugn hemen he
men unutulan iki tutku, birok uursuz yla yreklilikle,
hatta mutlulukla kar koyma olana tand bana: mzik
metafizik. Bana iyilik edenlerin hepsini sayp dkmem mm
kn deil, ama sessizce geitirmeye katlanamayacam iki
ad var: Brahms ve Schopenhauer. iir zerine de biraz al
tn; bu adlara bir baka dev Cermenik ad eklemek istiyo
rum: William Shakespeare. Bir zamanlar tanrbiliri ilgimi
ekmiti, ama ,Schopenhauer, laf dolatrmayan fikir yrt
meleri ile beni bu masals yntemden (ve Hristiyan inancn
dan) kopard, Shakespeare ve Brahms ise dnyalarnn son
suz eitlilii ile. Hayranlkla, sevgi ve minnetle bu yazgnn
kayrd gzdelerin eserlerinin herhangi bir noktasnda du
ralayan kii, benim, o iren adamn da oralarda duralam
olduumu bilsin.
1927'ye doru, yaamma Nietzsche ve Spengler girdiler
Bir 18. yzyl yazar, kimsenin adalarna borlu durum:
dmek istemediini syler; ben de, eziciliini sezdiim b
etkiden kurtulabilmek amacyla, Abrechnung m i t Spenglc
balm tayan ve yazarn Faust'a benzer dedii izgiler..
en su gtrmez antn, Goethe'nin* kark dram deil, yi r
v<

(*) teki uluslar safl kla yayorlar, kendi ilerinde ve kendileri iin, madeni"'
ve gktalar gibi ; Almanya hepsini ieren evrensel ayna, dnyan n bilinc
dir (das Weltbewusstsein). Goethe Hristiyan aleminin bu anlaynn proto

178

mi yzyl nce kaleme alnm bir iir, De Rerum Natura ol


duunu belirttiim bir makale yazdm. Tarih filozofunun i
tenliinin, kkten Alman (kerndeutsch) ve askeri dncesi
nin de hakkn teslim ettim. 1929'da Parti'ye yazldm.
raklk yllarm hakknda sylenebilecek pek bir ey
yok. Benim iin, biroklarnkinden daha g oldu dorusu,
cesaretten yoksun olmasam da, iddete eilimim yoktur. Bu
na karn, yeni bir an snrinda olduumuzu ve slamiyet
'\n ya da Hristiyanlk'n ilk dnemleriyle bir tutulabilecek
bu an, yeni insanlar gerektirdiini kavradm. Bireysel a
dan, arkadalarmdan tiksiniyordum; onlar bizi birletiren
yce emel iin, bireyliimizden vazgememiz gerektiine
inandrmak iin bo yere uratm durdum.
Tanrbilimciler, Tanr'nn dikkati bir an olsun kalem tu
tan u elimden uzaklasa, bu elin ksz bir atele arplm
gibi yokolacan iddia ediyorlar. Bence, gerekesi olmadan
kimse varolamaz, kimse bir bardak suyu dudaklarna gt
remez ya da bir para ekmei sramaz. Bu gereke her insan
iin farkldr; ben, inancmzn dayanklln lr:ecek aman
sz sava bekliyordum. Bu savan arpmalarnda bir as
ker olacam bilmek bana yetiyordu. Zaman zaman ngilte
re ve Rusya'nn dlekliinin bizi yoksun brakmasndan e
kindim. Rastlant ya da yazg geleceimi baka ekilde rd:
1 Mart 1939 gn, gn batmnda Tilsit'te gazetelerin bah
setmedii ayaklanmalar oldu; Havra'nn arka sokanda, iki
kurun bacam delip geti, kesmek gerekti.* Birka gn
sonra, ordularmz Bohemya'ya giriyordu; sirenler bu olay
haber verdiinde, sakin bir hastanede yataa aklm, ken
dimi Schopenhauer'n kitaplarnda kaybedip, unutmaya a(*)

tipidir. Onu knamyorum, ama Spengler savunun Faust'a benzer adam n


onda grmyorum.
Baca n kesilmesinin son ularnn ok ciddi olduu fs ldanyor. (Yayncnn
notu .)

179

hyordum. Bo yazgnn simgesi olan koca ve mayk bir


kedi pencere kenarnda uyukluyordu.
Parerga und Paralipomena'nn birinci cildinde, doum
anndan lmne bir insann bana gelebilecek olaylarn ta
mamnn kendi tarafndan nceden belirlendiini yeniden
okudum. Demek ki, her savsaklama nceden dnlm,
her rastlantsal karlama bir szleme, her kk dme
bir tvbe, her baarszlk gizli bir zafer, her lm bir intihar
idi. Felaketlerimizi kendimizin setii dncesi kadar kur
naz bir avuntu yoktur; bu bireysel erekbilim bize gizli bir d
zeni amlar ve bizi olaanst bir ekilde Tanr ile kartrr.
Hangi karanlk niyet bana bu gn batmn, bu kurunlar ve
bu kesik . baca aratt? (diye sordum kendi kendime.) Sava
korkusu olmadn bili'yordum; daha derin bir eydi. Sonunda
kavradm. Bir din iin lmek, onu btnyle yaamaktan da
ha basitti; Efes'de vahi hayvanlarla kapmak (binlerce adsz
ehit byle yapt) sa'nn klesi Petrus olmaktan daha az zor
du; bir eylem insann btn saatlerinden daha az nem ta
yordu. Sava ve zafer kolaylklard; Raskolnikov'un giriimi,
Napolyon'unkinden daha etindi. 7 ubat 194l'de, Tarnowitz
toplama kamp mdr yardmclna atandm.
Bu grevin uygulanmas benim iin pek ho olmad, ama
asla savsaklama gnahn ilemedim. dlek, kllarn arasn
da snanr; balayan, acyan insan snavn tutukevlerinde ve
bakasnn acsnda verir. Temelde, nazizm ahlaki bir eylemdir,
yozlam insanln yeni deriye kavumak iin eski deriyi de
itirmesidir. Sava srecinde, subaylarn lklar ve bar
malar arasnda, bu dnme sk rastlanr; sinsi, yanltc mer
hametin asrhk sevecenliklerle aklmz elmeye alt i ka
rartc zindanda durum ayn deildir. Bu szleri bo yere kul
lanrnyonim; Zerdt'n st insan iin acma en byk g
nahtr. Breslau'dan nl air David Jerusalem'i bize gnder
diklerinde az kalsn (itiraf ederim) bu gnaha giriyordum.
180

Elli yalarnda bir adamd. Bu dnyann mallarndan


yoksul, hrpalanm, yadsnm, ayplanmt, dehasn Mut' luluu vmeye adamt. Anmsadm kadaryla, Albert
Soergel Dichtung der Zeit adl yaptnda onu Whitman ile
karlatryor. Bu benzetme pek yerinde deil. Whitman, ev
reni nsel, genel, hemen hemen aldrmaz bir ekilde ulular;
, Jerusalem ise titiz kl krk yaran bir akla her eyden sevin
duyar. Asla saym dkme, kataloglamaya girimez. Kaplan
Ressam Tse Yang balkl, kaplanlar gibi izgili, enlemesine
ve sessiz kaplanlarla ar ykl ve delik deik o derin iirin
birok alt ll dizesini ezberden tekrarlayabilirim. lm
saati aldnda, bo yere yanllarn balatmaya alan,
yaamnn asl gizli aklanmasnn mterilerinden birine
(yalnz bir kere grd ve anmsamad biri) Shylock kii1liini esinlemek olduundan habersiz, 16. yzylda yaam
Londral bir tefecinin kendi kendine mrldann konu edi
nen Rosencrantz Melekle Konuuyor'u da unutamam. Akl
dan kmayan gzleri olan, sar tenli, hemen hemen kapkara
sakall David Jerusalem, her ne kadar aslnda yoldan km
ve nefretle anlan Ekenaz1ar'dan olsa da Sefarad Yahudile
ri'nin tam bir prototipiydi. Ona kar kat davrandm; ne ac
mann, ne de nnn beni yumuatmasna izin vermedim.
Olas bir cehennemin tohumunu tamayan hibir eyin va
rolmadn epeydir biliyordum; bir yz, bir szck, bir pusu
la, bir cgara reklam onlar unutmay beceremeyen birini de
li edebilirdi. Macaristan haritasn aklndan karamayan ki
i deli olmaz myd? Bu ilkeyi kampmzn disiplinli yneti
mine uygulamaya karar verdim ve ... * 1942 sonunda Jerusa
lem akln yitirdi; 1 Mart 1943'te intihar etmeyi baard.**
(*)

Burada birka satr karmak ka nlmazd. (Yayncnn notu.)

(..) Jerusalem ad ne arivlerde, ne de Soergel'in eserlerinde yeralyor. Alman

Edebiyat kitaplarnda da ad gemiyor. Buna karsn, bir kurgu kahraman


olduunu da sanmyorum. Ona Dietrich Zur Linde'nin emri zerine, Tarno-

181

Onu yokettiysem, bunu acma duygumu yoketmek iin


yaptm Jerusalem anlad m bilmiyorum. Benim gzmde
bir insan, hatta bir Yahudi bile deildi; ruhumun nefret edi
len bir blgesinin simgesine dnmt. Onunla birlikte
can ekitim, onunla birlikte ldm, onunla birlikte kendimi
bir anlamda yitirdim; ite bu nedenle acmasz oldum.
Bu srada, mutlu bir savan byk gnleri ve byk ge
celeriyle couyorduk. Soluk aldmz havada aka benzer bir
duygu vard. Denizi yanbanda hissetmi gibi, kanda bir
, heyecan ve bir taknlk vard. Bu yllar boyunca, her ey
farklyd; uykunun tadna kadar. (Belki ben hibir zaman
tam anlamyla mutlu olamadm, ama bilindii gibi mutsuz
luk kayp cennetler gerektirir.) Btnlk iin, yani bir insa
nn uluabilecei deneyimlerin tamam iin can atmayan bir
tek insan yoktur; bu sonsuz kaltn herhangi bir yerinden
yoksun kalmaktan korkmayan bir tek insan da yoktur. Ama
benim kuam her eye sahip oldu, nk nce zafer ba
land, sonra da bozgun .
1942 ylnn ekim ya da kasmnda, aabeyim Friedrich
Msr'n kum llerinde, ikinci El Alameyn arpmasnda l
drld; birka ay sonra, bir hava bombardmannda dodu
um ev yerle bir oldu; 1943 haziran sonunda da, bir bakas
laboratuvarm yoketti. Byk anakaralann hrpalad
nc Reich can veriyordu, eli herkese kar kalkmt,
herkesin eli de ona kar. te o zaman benzersiz bir ey ol
du, ancak bugn anladm sanyorum. fkenin kadehini
tketebileceime inanyordum, ama son damlaya vardmda
beklenmedik bir tat beni durdurdu, gizemli ve neredeyse
korkun mutluluun tad. Birok aklamay denedim; hibiwitZ'de birok Musevi ayd n ikenceye tabi tutuldu, rnein piyanist Emma
Rosenzweig. "David Jerusalem" belki birok kiinin simgesidir. 1 Mart
1 943"te ld syleniyor burada; anlatan 1 Mart 1 939"da Tilsit'te yaralan
m t. (Yayncn n notu .)

182

'ri yeterli grnmedi. Bozgundan honut um, nk gizliden


glzliye sulu oldugumu biliyorum ve beni yalnz ceza bagla
tabilir, diye dndm. Bozgundan honutum, nk sona
;vardm ve ok yorgunum, diye dndm. Bozgundan honu
um, nk gerekleti, nk geri dndrlemeyecek biimde
gemi, imdiki ve gelecek olaylarla birleiyor, nk bir tek
gerek olguyu knamak veya ondan znt duymak btn ev
, rene hakaret etmektir, diye dndm. Kendi kendime bu ne

, denleri gsteriyordum, ta ki dorusunu bulana dek.


nsanlarn ya Aristotelesci, ya da Platoncu doduklar
sylenir. Bunun anlam, Aristoteles ve Platon arasnda bir
kalem kavgasna konu olmayan soyut nitelikte hibir tart
mann bulunmaddr; yzyllar ve iklimler boyunca adlar,
leheler, yzler deiir, ama ebedi hasmlar asla. Toplumla
nn tarihi de gizli bir sreklilik ierir. Arminius bir bataklk
ta Varus'un tmenlerini kltan geirdiinde, Alman mpa
ratorluu'nun bir mjdecisi olduunu bilmiyordu. ncil evir
meni Luther, yaptnn ncil'i sonsuza dek geersiz klacak
bir toplum yaratmak olduundan kukulanmyordu bile;
1758'de bir Moskova kurunuyla ldrlen Christoph Zur
Linde bir anlamda 1914 zaferlerini hazrlad; Bitler bir tek
lke iin savatn sand, aslnda herkes iin, hatta saldr
ganlnn ve nefretinin kurbanlar iin savat. Kendi beni
nin bilmemesinin nemi yok; kan ve istemi biliyordu. Dnya
Yahudilik'ten ve Yahudilik'in hastal olan sa inancndan
lyordu. Bu kl bizi ldryor ve bizler bir labirent ren
ve gnlerinin sonuna dek iinde gezinmeye hkm giyen b
ycye veya bilmedii birini yarglayp lme mahkum eden,
ardndan da "Bu adam sensin " anlamasn duyan Davud'a
benziyorduk. Yeni dzenin kurulmas iin birok eyin ykl
mas gerekiyordu; Almany'nn bunlardan biri olduunu rendik imdi. Yaammzdan biraz daha fazla bir ey verdik,
anayurdumuzun yazgsn. Kimileri lanetlesin, kimileri ala

11

183

sn; ben yazgmzn evrimsel ve kusursuz olmasndan sevin


duyuyorum.
imdi amansz bir a dnya zerinde szlyor. Bu a
biz yarattk, bundan byle kurban olan bizler. ngiltere'nin
eki, bizim ise rs olmamzn ne nemi var? nemli olan,
kle ruhlu Hristiyan psnklar yerine iddetin hkm sr
mesi. Eer iddet ve hakszlk ve mutluluk Almanya iin de
ilse, varsn teki uluslar iin olsun. Yeter ki Cennet varol
sun, bizim yerimiz Cehennem bile olsa.
Yzm aynada seyrediyorum, kim olduumu, birka
saat iinde sonla yzyze geldiimde nasl davranacam
renmek iin. Bedenim korku duyabilir, ben asla.

184

EiKTEK ADAM

BNY Casares Londra'dan gelirken, gen azl ve sap H


biimi tuhaf bir haner getirdi; British Council'den dostumuz
Christopher Dewey, buna benzer silahlarn Hindistan'da sk
kullanldn syledi. Bu savdan cesaret alp iki sava ara
snda bu lkede-grev yaptn da ekledi ( Ultra Auroram et
Gangem , dediini anmsyorum Latince, Juvenales'den kay
pak bir alnt yaparak). O gece anlatt btn ykler ara
sndan, aadakini kurmaya cesaret ettim. Yazdm metin
aslna uygun olacak: Tanr beni koullara bal ksa yk
darbeleri eklemekten ve Kipling'in katt paralarla, yk
nn egzotik ileyiini arlatrmaktan kurtarsn. te yan
dan, belki 1001 Gece Masallar gibi, Kipling'in kadim ve saf
tadn kaybetmek de yazk olabilir.
"Aktaracam olaylarn corafi kesinliinin pek nemi
yok. Ayrca, Amritsar ya da Udh adlarnn Buenos Aires'te
yarataca kesinlik ne olabilir? O zamanlar, bir Mslman
kentinde kargaa ktn ve merkezi hkmetin dzeni
salamak amacyla gl bir adam atadn sylemem ye185

terli. Bu adam skoyal, savalyla dillere destan bir ka


biledendi ve kannda iddet gelenei tayordu. Onu bir kez
grdm, ama kapkara salarn, kk elmack kemiklerini,
agzl burun ve azn, geni omuzlarn, bir Vikinge zg
iriyan gvdesini kolay kolay unutmam mmkn deil. Bu
akamki ykmde, ona David Alexander adn vereceim; bu
iki isim ona yakyor, nk zorbalkla hkm sren iki
kraln adlanydlar eskiden. David Alexander Glencairn (bu
ismi kullanmaya almalym) korkarm rktc bir adam
d; yalnzca gelecei haberi kenti yattrmaya yetti. Bu, e
itli etkin nlemler almasn engellemedi. Birka yl geti.
Kent ve kazada bar hkm sryordu; Sihler ve Msl
manlar eski geimsizliklerinden vazgemilerdi ki birdenbire
Glencaim ortadan kayboldu. Doal olarak, karld ya da
ldrld dedikodusunun ard arkas kesilmedi.
Bunlar efimden rendim, nk sansr ok katyd ve
gazeteler Glencairn'in kayboluunu yorumlamadlar (hatta
yanlmyorsam, kayda bile gemediler). Bir atasz Hindis
tan'n dnyadan daha byk olduunu syler; bir kararna
menin alt kesindeki imzann ona verdii kentte kukusuz
salt erke sahip Glencaim, mparatorluk ynetiminin arkn
da basit bir rakamdan te deildi. Yerel polisin aratrmalar
btnyle yararsz kt; efim bir hafiyenin daha az gven
sizlik uyandracan ve daha ok baar kazanacan d
nd. drt gn sonra (Hindistan'da mesafeler olduka
nemlidir), bir adam yutan karanlk kentin sokaklarnda
pek umutlanmadan dolayordum.
Neredeyse annda, Glencairn'in yazgsn gizlemek amac
gden bir komplonun varln hissettim. Bu kentte gizi bil
meyen ve saklamaya and imemi bir tek kii yok, dedim ken
di kendime. Sorguya ektiim kiilerin ou snrsz bir bilgi
sizlik grnmne brnyorlard; Glencairn'in kim oldu
undan haberleri yoktu, asla grmemilerdi, adn hi duy186

mamlard. Buna karn, bakalar onbe dakika nce Bil


' memkim'le konuurken grmlerdi onu, hatta ikisinin bir
,likte ieri girdikleri eve kadar bana elik ediyorlard, ama ya
evde kimse bir ey bilmiyordu ya da az nce ktklar syleni
yordu. Bu kuyruklu yalanclardan birinin suratna bir yum
. ruk patlattm bile oldu. Tanklar beni rahatlatan bu davra
n onayladlar ve hemencecik baka dalavereler uydurdular.
Sylediklerine inanmadm, ama hesaba katmama yanlgsna
da dmedim. Bir gn leden sonra, elime bir zarf tututur
dular, zarfta stnde bir adres yazl bir kat vard.
Oraya vardmda gne alalmaya balamt. Mahalle
kalabalk ve yoksuldu; ev ok alak damlyd; kaldrmdan
plak topraktan bir dizi avluyu ve en dipteki aydinl see
bildim. Son avluda, ne olduunu bilmediim bir Mslman
enlii vard, elinde kzl tahtadan bir ut tayan bir kr gir
di ieri.
Ayaklarmn dibinde, bir eya kadar devinimsiz, ok yal
bir adam bada kurmu oturuyordu. Onu betimleyeceim,
nk bu yknn temel talarndan birini oluturuyor. Yl
lar onu kltm ve perdahlamt, sularn bir taa, kuak
larnsa bir zdeyie yapt gibi. Ytk prtk paavralarla
rtnmt ya da bana yle grnd; bana dolad sark
da bir kuma parasyd. Alacakaranlkta, esmer yzn ve
bembayaz sakaln bana doru kaldrd. Dorudan ona David
Alexander Glencairn'den szettim, nk btn umutlarm
yitirmitim artk. Beni anlamad (belki de duymad) ve Glen
cairn'in yarg olduunu ve benim de onu aradm akla
mak zorunda kaldm. Bu szler azmdan dklrken, imdi
den belirsiz bir uultudan baka bir anlam tamadklarn,
bu baka bir an adamn sorguya ekmenin ne denli g
ln katn hissettim. Bu adam syan'dan ya da Ekber'den
haberler verebilir, diye dndm, ama Glencairn'den asla.
Bana syledii de phelerimi dorulad.
187

- Bir hakim ha! diye vurgulad hafif bir aknlkla. De


mek bir hakim kayboldu da aranyor. Bu hadise ben veletken
oldu. Tarihini bilmem, fakat Nikal Seyn (Nicholson) henz
Delhi surlar nnde lmemiti. Akp giden vakit hafzada
kalr; o devirde neler olduunu hatrlamaktan aciz deilim
elbette. Allah kzp, insanlarn ahlaknn bozulmasna m
saade etmiti; lanet, sahtekarlk ve hrszlk azlardan ek
sik olmuyordu. Yine de ahlakszlk herkese bulamamt ve
kralie bu memlekette ngiltere kanunlarn tatbik edecek
bir adam yollayacan ilan ettiinde, en az yozlam olan
lar sevindiler, nk kanunun nizamszlktan iyi olduunu
anlamlard. Hristiyan geldi ve ok gemeden rvet alma
ya, zulmetmeye, en iren crmlerin stn rtmeye ve h
kmleri satmaya balad. Balangta, onu itham etmedik;
tatbik ettii ngiliz hakkaniyetini kimse bilmiyordu ve yeni
hakimin idrak edilen suistimalleri belki meru ve esrarl se
beplere tabiydi. Her eyin kitabnda bir mazereti vardr, diye
itimat etmek istiyorduk, fakat alemin kt hakimlerini hat
ra getiriyordu hep ve nihayet sadece bir haydut olduunu
kabul ettik. Bamza tiran kesildi ve zavall insanlar (besle
dikleri yalan midin intikamn almak iin) onu hapse tkp,
mahkemeye karma fikrini hesaplamaya baladlar. Laflar
kafi gelmedi, niyetten fiile gemek zorunda kaldlar. ok saf
larn ve yeniyetmelerin haricinde kimse bu cretkar niyetin
tatbik edilebileceine iman getirmiyordu; fakat binlerce Sih
ve Mslman szlerini tuttular ve bir gn, her birine imkan
sz grneni, bir trl inanmayarak tatbik ettiler. Hakimi ya
kaladlar ve cra bir kenar mahalledeki bir iftlie hapsetti
ler. Sonra, zulmettii ahslarla veya (bazen) yetim ve dullar
la btn bu yllarda celladn klc bo durmamt - hahaa
verip muhakeme ettiler. Nihayet -iin en zor taraf bu oldu
hakime hkmedecek bir hakim aradlar ve tayin ettiler.
Bu noktada, eve girmekte olan kadnlar szn kestiler.
188

Sonra, ar ar srdrd:
- Her nesilde gizlice kainat himaye eden ve Hak huzu
nda mazur gsteren drt drst adamn mevcut olduu
sylenir: bunlardan biri en mkemmel hakim olacakt. smi
mehul alemi dolayorlarsa, rastgelince tannmyorlarsa ve
kendileri mesul olduklar asil vazifeden haberdar deillerse,
nasl yapmal da bulmal onlar? O vakit biri, kader bize fera
setlileri yasaklyorsa, delileri aramamz zarureti bulunduu
nu mdafaa etti. Bu fikir ikna etti. Kur'an'n mritleri, kanun
bilginleri, aslan isimli ve bir Tanr'ya tapnan Sihler, kalaba
lk tanrlara tapnan Hindular, kainatn eklinin bacaklar
ak bir adama benzediini reten Mahavira rahipleri, atee
tapanlar, Zenci Yahudiler mahkemeyi meydana getirdiler,
fakat nihai karar bir delinin hakemliine emanet edildi.
Bu noktada, enlikten ayrlan insanlar szn kestiler.
- Bir delinin hakemlii, diye yineledi, Tanr'nn ferasetinin
onun azmdan dile gelmesi ve insanlarn azametini hicapla
. kaplamas iin. smi ha.fzalardan silindi ya da hi iitilmedi,
fakat yollarda plak ya da paavralarla rtl, baparmay
la parmaklarn hesaplayarak ve aalarla elenerek yrrd.
Saduyum bakaldrd. Yargy bir deliye emanet etme
nin, davay geersiz k.Jmak olduunu syledim.
- Maznun hakimi kabul etti, oldu yant. Belki, eer ser
best kalrsa fesatlarn kendilerini bekleyen tehlikelerden
haberdar olduklarn bildiinden, sadece bir deliden lm ka
, rar vermemesi beklenebilirdi. Hakimin hviyetini iittiin
de gdld{ duydum. ahitlerin okluundan dolay,
ahkeme gnler, geceler mddetince uzad.
Sustu. Bir ey onu kayglandryordu. Laf olsun diye ka
gn diye sordum.
- En az on dokuz, diye karlk verdi.
enlikten ayrlan bakalar yine szn kestiler; arap
Mslmanlara yasaktr, ama yzler ve sesler sarholarnki189

ni andryordu. Aralarndan biri geerken yal adama bir


eyler seslendi.
- Tam on dokuz gn, diye dzeltti. mansz kpek karar
dinledi ve bak hiddetle boazn kesti.
Neeli bir yrtclkla knuuyordu. yky baka bir
tonda bitirdi:
- Korkmadan ld; en rezillerinde bir eit cesaret vardr.
- Nerede geti bu anlattn? diye sordum. iftlikte mi?
lk kez gzlerimin iine bakt. Sonra, szcklerini tarta
rak konutu:
- Bir iftlikte hapsedildiini syledim, hkmedildiini de
il. Mahkemesi bu ehirde yapld: alelade bir hanede, ha i
te uradaki gibi. Bir hare baka bir haneden farkl deildir:
mhim olan Cennet'te mi, Cehennem'de mi ina edildiini
bilmektir.
Komplocularn bana ne geldiini sordum.
- Bilmiyorum, dedi sabrla. Bunlar vukubulal ve hafza
lardan silineli uzun seneler geti. Belki insanlar onlar mah
kum etti. Tanr deil.
Bunu syledikten sonra ayaa kalkt. Bu szlerle benden
ayrldn ve o andan sonra, onun iin artk varolmadm
hissettim. Pencap'n btn uluslarnn erkek ve kadnlarn
dan oluan bir kalabalk yakararak ve trk syleyerek s
tmze boald, neredeyse bizi bouyorlard: uzun giriler
den azck daha geni olan, bunca dar avlulardan bu kadar
ok insann ktn grnce rktm. Komu evlerden ba
kalar kyordu; tahta perdelerin stnden atladklarna
kuku yoktu.. Dirseklerle drterek ve kfrederek kendime
yol atm. Son avluda plak, ba sar ieklerden bir tala
ssl, herkesin kuaklayp kutlad ve elinde bir kl tutan
bir adamla karlatm. Kl kana bulanmt, cesedini dip
teki avlulardan birinde bulduum G1encaim'in ban gvde
. sinden ayrmt.
190

ALEF

O God, 1 could be bounded in a nutshell and


count myself a king of infinite space.(*)

Hamlet, il, 2

But they will teach u s that Eternity is the stan


ding stili of the Present Time, a Nunc-stans (as the
Scholls cali it); which neither they, nar any else un
derstand, no more than they would a Hic-stans far an
lnfinite greatne sse of Place.(**)

Leviathan, iV, 46

BEATRIZ Viterbo'nun kendini bir an iin bile duygusalla


ya da korkuya kaptrmad o zorlu can ekimeden sonra l
d yakc ubat sabah, Constitucein Meydannn ilan
tahtalarndan birinde bilmem ne sigarasnn reklamnn asl
m olduunu grdm; bu durum beni zd, sonsuz ve engin
evrenin bundan byle ondan uzaklatn ve bu deiimin
belirsiz bir dizinin ilki olduunu anladm. "Evren deiecek,
ama ben asla," diye dndm, hznl bir gururla; biliyo
rum, bouna tutkum zaman zaman onu ileden karmt;
lmnden sonra kendimi ansna adayabilirdim, umutsuzca
ama kk dmeden. Otuz Nisann yagn olduu gz
Tanrm ! Bir fnd k kabuuna sp, gene de kendimi hudutsuz lkelerin h
kmdar sayabilirdim .
Hamlet, i l , 2
(**) Ama bize ebediyetin , imdiki zaman n durmas, (Skolasti klerin dedii gibi)
bir Nunc-skans (imdi olma) demek olduunu reteceklerdir; bunu ne on
lar ne de bakalar anlar. Mekan n sonsuz bykln, bir Hic-stans' da
(buraC:a olma) anlamadklar gibi.

(*)

Leviathan, i V , 46

19 1

nne alnrsa, bu gnlerde Garay Sokandaki eve urayp,


babas ve kuzeni Carlos Argentino Daneri'yi selamlamak na
zik ve yerinde, belki de zorunlu bir davrant. Bylece, tk
lm tklm eyalarla dolu kk salonun yar kuytuluunda
yeniden bekleyebilir, yeniden birok portresinin ayrntlarn
inceleyebilirdim. Beatriz Viterbo, profilden, renkli, Beatriz
1921 karnavalnda, maskeli; Beatriz'in ilk kudas ayini; Beat
riz, Roberto Alessandri ile evlendii gn; Beatriz boandk
tan hemen sonra, Binicilik Kulb yemeinde; Beatriz Quil
mes'de, Dalia San Marco Porcel ve Carlos Argentino ile;
Beatris Villegas Haedo'nun armaan ss kpeiyle; Beatriz
nden, yandan, glmserken, eli enesinde ... Daha nceleri
olduu gibi, orada bulunmam hakl gsterecek kk arma
anlar, kitaplar gerekmeyecek; aylar sonra hala dokunulma
m olduklarn grmemek iin, sonunda sayfalarn nceden
ama alkanl edindiim kitaplar.
Beatriz Viterbo 1929'da ld; o zamandan beri hibir
Otuz Nisan evine uramadan geirmedim. Genellikle eyrek
gee gelip, yirmibe dakika kadar kalyordum, her yl biraz
daha ge grnp, biraz daha ok oyalanyordum. 1933'te
bardaktan boanrcasna yaan yamur ie yarad; akam
yemeine kalmam sylendi. Doal olarak bu ilk frsat sav
saklamadm; 1934'te saat sekizi gee, elimde Santa Fe'de bir
pastaneden aldm bir pastayla geldim; byk bir doallkla
yemee kaldm. Bylece hi de erotik olmayan hznl ya
gnlerinde, yava yava Carlos Argentino Daneri'nin gizleri
ne ortak olmaya baladm.
Beatriz uzun boylu, nazik, hafife kambur duruluydu;
yrynde (oximoron'a izin varsa) bir eit sevimli 1s<kar
lk, bir esrime balangc vard; Car1os Argentino ise pembe
yzl, iriyar, beyaz sal, sert izgileri olan biri. Gney ma
hallelerindeki sradan bir ktphanede bilmem ne memurlu
u grevinde bulunuyor; dedii dedik, ama etkisiz bir adam,
192

ksa zaman ncesine kadar eve kapanmak iin geceleri ve ta


til gnlerini frsat bilirdi. ki kuak gemesine karn, tal
yanlarn s'leri ve ta1yanlara zg takn el hareketleri onda
varlklarn srdryor. Zihninin almas srekli, tutkun,
deiken ve anlamszdr. e yaramaz benzeimler ve gerek
siz kuruntularla dolup taar. Elleri (Beatriz gibi) ince, uzun' dur. Aylar boyu Paul Fort'a sapland kald, saplants onun
baladlarndan ok, tartlmaz bir n fikrinden kaynaklan
yordu. "Franszlarn ba airi" diye kendini beenmilikle yi
neleyip duruyordu. "Kar kman bouna, oklarnn en ze
hirlisi bile ona ulaamayacak."
Otuz Nisan 1941'de, getirdiklerime yre konyaklarndan
bir ie eklemekte saknca grmedim. Carlos Argentino tad
na bakt, iyi buldu, birka kadehten sonra da, ada insann
savunmasn stlendi.
- Onu kafamda canlandryorum, dedi anlalmaz bir can
llkla, alma odasnda, sanki bir kentin gzetleme kulesin
de gibi; telefonlarla, telgraflarla, fonograflarla, radyo, s1ne
ma aletleriyle, sihirli lambalarla, szlklerle, saat izelgele
riyle, elkitaplar ve dergilerle donanm.
Bylesine bir insan iin gezi eyleminin gereksiz olduunu
ekledi: 20. yzylmz Hz. Muhammed ve da efsanesini dei
tirdi, imdi dalar modern Muhammed'in ayana geliyorlar.
f dnceler bana ylesine budalaca, konumas ylesi
ne grkemli ve bo grnd ki, ister istemez bunlarla edebi
yat arasnda bir balant kurdum; szlerini neden yazya
dkmediini sordum. Tahmin edilebilecei gibi, bu ie oktan
balam olduu yantn verdi: bu dnceler ve daha az ye
ni olmayan bakalar, uzun zamandr reklama bavurmadan,
sessiz sedasz alma ve yalnzlk adndaki iki .destee daya
narak, zerinde alt iirin Giri Trks, ya da daha sa
de bir deyile Balang Trks blmnde bulunuyordu.
nce im6elerinin musluklarn ayor, sonra da eeyi eline
193

alyordu. iir Yeryz aqn tayordu, gezegenin betimleme


sini konu ahyordu ve kukusuz iinde ne konu d ekici ay
rntlar, ne de ince ynenmeler eksikti ..
Bana ksa bir blm okumasn rica ettim. alma ma
sasnn bir ekmecesini ap, Juan Crisstomo Lafinur K
tphanesi antetini tayan koca bir tomar kat kard ve
cafcafhbir honutlukla okudu.
Grdm, Yunanl gibi, insanlarn kentlerini
leri, deiken renkli gnleri, al,
Olaylar deitirmiyorum, adlar bozmuyorum,
Ama anlattm yolculuk ... autour de ma chambre
- Her andan ilgin bir balam, diye aklad. lk dize
profesrn, akademi yesinin, Helenist'in, hi deilse ka
muoyunun hatr saylr blm oluturan bilgin geinenle
rin alklarn derliyor, ikinci Homeros'tan Hesiodos'a gei
yor (yepyeni yapnn almacndan, retici iirin babasna r
tk bir sayg), ayn zamanda da kkeni yazda, saymda, k
mede, ymda bulunan yntemi genletirerek; nc dize
-artk barok mu, karamsar sanat m, artlm tapn ve bii
min banazl m?- bir ift ikiz yarm dizeden oluuyor; ak
a iki dilli olan drdnc, aklabanln patavatsz kkrtma
sna duyarl olan her kiinin eksiksiz onamas konusunda ba
na gven veriyor. Az bulunan uya ve drt dizede otuz yzy
ln youn edebiyatn kucaklayarak akll antrmay ger
ekletiren bilgece sanat zerine hibir ey sylemeyeceim.
Bu antrmalarn ilki Odysseia ya ikincisi ler ve Gnler'e,
nc ise bize Savoielnn kaleminin elencelerini kazand
ran lmsz samaha.. Bir kez daha arlyorum ki modern
sanatn en ok gerektirdii eylerden biri de glmenin merhe
mi, yani aka. Kukusuz, Goldoni'nin sz geiyor burada!
Kendi kendine onaylayp, uzun uzadya aklad birok
baka balam daha okudu. Hibirinde aklda kalc bir ey

'

1 94

, yoktu; bunlarm bir ncekine oranla .gzle grlr ekilde daha


kt olduu yargsna bile varamadm; kaleme alnmalarnda
zen, boyun eme ve rastlant ibirlii etmiti; Daneri'nin at
fettii erdemler ise sonradan eklenmiti.,abasnn iirin iin
de deil, iiri ekici klmak iin uydurulan gdlerde olduu
nu anladm; doal olarak, bu iir sonras alma, eseri kendi
gznde deitiriyordu, ama bakalar iin ayn kalyordu.
Daneri'nin syleme biimi dengesizdi; ldeki ,tutukluu, bir
iki kere dnda, bu dengesizlii iire iletmesini engellemiti.1
Michael Drayton'un ngiltere'nin dikeyini, biteyini, su
varln, askeri ve dinsel tarihini yazd corafi destan Pol
yolbion'un onbe biri aleksandrenini inceleme olanan yal
nz bir kez buldum; bu snrl ama hatr saylr yaptm bile
Carlos Argentino'nun benzeri enginlikteki giriiminden daha
az usan verici olduundan kukum yok. Carlos Argentino
btn gezegeni koua evirmeyi ama edinmiti; 1941'de,
Queensland Eyaleti'nin birka dnm, Ob'un akntsnn
bir kilometreden fazlas, Veracruz'un kuzeyindeki havagaz
deposu, Concepci6n'daki kiliseye bal irketler, Belgrano'da
11 Setiembre Sokandaki Mariana Cambaceras de Alvear'n
kona, Brighton'un . tannm Deniz Mzesi yaknndaki
Trk hamamlar ile ilgili paralar tamamlanmt bile. ii
rin Avustralya ile ilgili blmnden skc kesitler okudu; bu
uzun ve biimsiz dizel,er giriin greli canllndan yoksun
du. Birini aynen aktaryorurri:
(1 )

Buna kar n , kt airleri eletirdii bir talaman n u dizelerini an msy? rum:


u ozan savasc l bir zrh veriyor iirine
Bilginin zrh , digeri ise bol ss ve grker]l
kisi oe bouna rpyor, gln kanatlarn
Unuttular, garibanlar, GZELLK etkenini!
( Bana dediine gre) Yalnzca amansz ve gl bir dman ordusunu kar
sna alma kaygs, iiri kaygszca yaymlamaktan caydrm t onu. (Yaza
rn notu.)

195

Bilin ki, allagelen yol direklerinin sa kanadnda


(Kuzey kuzeybatdan gelirken tabii)
Bir iskelet sklyor -Rengi mi?-Gksel beyaz
ayrdaki kuzulara kemik yn havas veriyor.
- ki cesaret rnei, diye haykrd sevinle, baardan g
z dnm! Kabul ediyorum. Biri "allagelen" sfat, hakl
olarak krsal ve tarmla ilgili ilerin kar konulmaz sknt
sn dile getiriyor, bu sknty ne Georgia ne de bizim nl
Don Segundo bylesine sylemeye cesaret edebilirdi. teki
etkili bir iirsizlik .(prozaizm), "bir iskelet sklyor" kasnt
okuyucu tiksintiyle dlamak isteyecek, ama erkeke beeni
nin eletirisine ister istemez baylacak. Bunun yansra dize
nin tamam an ilgi ekici. kinci yarm dize okuyucuyla
cokulu bir iletiim salyor; uyank merakn geride brak
yor, dudaklarna bir soru yerletirmiken, yantn veriyor...
annda. Ya u bulua ne diyorsu.n : "Gksel beyaz." Bu ekici
anlatm Avustralya grnmnde son derece nemli bir et
ken olan gkyzn esinliyor. Bu artrma olmasa, tasla
n renkleri ok koyu olacak ve okuyucu kitab kapatmaya
yeltenecekti, nk ruhu, ta en derininde, onulmaz, kapkara
bir melankoliye tutsak decekti.
Geceyarsna doru ayrldm
ki pazar sonra, Daneri bana telefon etti, sanrm ilk kez.
Saat drtte buluup, "Zunino ve Zungri'nin -ev sahiplerim,
anmsadn m?- ileri grleri sayesinde sokak kesinde
alm olan salon-barda karlkl bir bardak st ime" ne
risinde bulundu; "bu ekerci dkkann ille de renmeli"y
dim. Cokudan ok, boyun emeyle kabul ettim. Zar zor bir
masa bulduk; son derece modern salon-bar beklediim kadar
berbat deildi, komu masalarda insanlar heyecanla Zunino
ve Zungri'nin pazarlk bile yapmadan sarfettii paralardan
dem vuruyordu. Carlos Argentino klandrmada bilmem ne
196

ayrntlarn beenir grnp (daha nce rendiinden ku


kum yok), yaln olarak bana:
- Burann Flores'in en sekin yerleriyle karlatrlabile
ceini kabul etmek zorundasn.
Ardndan, iirinin drt be sayfasn yeniden okudu. Bu
blmler kt bir szsel grkem ilkesine uygun olarak dzel
tilmiti: nce krmz yazd yerde, Kzl'1 ar, krmzms'lar,
hatta almtrak'lar bile oaltyordu. Stl szc ona yete
rince irkin gelmiyordu ki bir yn ykama havuzunun takn
btnlemesinde stms, stlce, stel ve sts'y yeliyor
du... Eletirmenlere ac ac svd; sonra iyi yreklilikle onlar
"ne deerli madenlerine ne de para basmaya yarayan buharl
skaa, yaprak makinesine, slfrik asite sahip olan, ama ba
kalarna definenin yerini gstermeye kalkan" insanlara ben
zetti. Hemen ardndan "Ekeler Prensi Quijote'un elenceli n
sznde alaya ald "ndeyi dknlgn" eletirdi. Buna
karn, yeni bir yaptn bana parlak bir ndeyiin, keskin ve
gl bir yazarn imzasn tayan bir kutsamann uygun d
tn kabul etti. Ayrca iirin ilk blmlerini yaymlamay
dndn de ekledi. te o zaman bu tuhaf telefon ars
nn nedenini anladm; adam benden bu ukalaca bir yn sa
mala nsz yazmam isteyecekti. Korkum yersizdi. Carlos
Argentino somurtkan bir beeniyle, Alvaro Melian Lafmur'un
btn evrelerde elde ettii saygnl salam diye deerlendi
rirken yanlmadn belirtti, biraz stelersem iirine nsz
yazmaya seve seve raz olacakt. Baarlarn en balanmaz
n nlemek amacyla, iki su gtrmez deerin habercilii bana
dyordu: biimin eitsizlii ve bilimsel kesinlik, "nk bu
engin balamlar, betiler, ara:ameler bahesi, kat gerei
dorulamayan bir tek ayrnt bile iermiyor." Beatriz'in Alvaro
ile beraber hoa zaman geirmi olduklarn da ekledi.
Uzun uzadya onayladm. Daha gerek grnsn diye,
pazartesi Alvaro'yla gremeyeceimi, ama perembe gn
197

Ya.z arlar Kulb toplants iin verilen akam yemeinde sz


edeceimi belirttim (aslnda yemek falan yenmiyordu, ama
toplantlarn perembe gn olduu su gtrmezdi, Carlos
Argentino Daneri'nin bunu gazetelerden dorulayabilecek ol
mas, cmleye daha bir gerek havas veriyordu). steklerini
kestirip ayn zamanda kavrayarak, nszden sz etmeden
nce, yaptn ilgin plann izeceimi syledim. Ayrldk;
Berna'rdo de Irigoyen Caddesinin kesini dndkten sonra,
kar karya kald bak alarn yanszca gzden geir
dim: a) Alvaro'yla konuup, Beatriz'in kuzeninin (bu ak rt
mece, adn anmamam .salyordu) kakm ve kargaa ola
naklarn sonsuza eker grnen bir iir yazm olduunu
sylemek b) Alvaro'yla konumamak. Tam bir zihinsel ber
raklk iinde boverip, b'yi semeyi ngrdm .
. Cuma gnnn ilk saatinden itibaren telefon beni huzur
suz etti. Birka kere bana Beatriz'in artk yok olan sesini du
yurmu olan bu aletin, atlattm Carlos Argentino Daneri'
nin gereksiz yaknmalarn, belki de fkesini iletec:: ek kadar
alalabilecei dncesi beni tiksindiriyordu. Allahtan ,bir
ey olmad -bana tehlikeli bir tutumu zorla kabullendirip,
sonra da unutan bu adamn bende uyandrd kanlmaz
hntan baka.
Telefonun verdii rknt geti, ama Ekim sonunda Car
los Argentino'yla telefonda konutum. ok skntlyd; nce
. sesini tanyamadm. znt ve fkeyle kekeleyere.k u gz
doymaz Zunino ve Zungri'nin, koca ekercilerini daha da b
ytme bahanesiyle, evini ykacaklarrp syledi.
- Ailemin evi, benimevim, Garay Sokandaki eski ev! di
ye tekrarlad, belki <le acsn cmlenin ezgisinde unutarak.
skntsn paylamam pek g olmad. Krkm getik
ten sonra, her deiiklik geen zamann iren bir simgesi
dir; ayrc sz konusu olan, bana Beatriz'i anmsatp duran
evdi. Bu ok hassas nitelii vurgulamak istedim, karmdaki
198

beni duymad. Zunino ve Zungri sama amalarnda diretir


!erse, avukat doktor Zunni tazminat olarak yzbin pesos
demelerini isteyecekti.
Zunni'nin ad beni etkiledi; Caseros ve Tecuari'deki yaz
hanesinin arball dillere destand. Davay stlenip st
lenmediini sordum, Daneri o gn leden sonra grecei
yantn verdi. Duraksad, birine ok _zel bir eyi aarken
kullandmz donuk ve kiiliksiz sesle, iirini bitirmesi iin
evin gerekli olduunu, mahzenin bir kesinde bir Alef bu
lunduunu syledi. Alefin, uzay noktalarndan biri olup, b
tn noktalar ierdiini belirtti.
- Yemek odasnn altnda, diye aklad, skntdan laflar
aznda daha da yuvarlayarak. Benim , benim o, kkken,
daha okula gitmeden nce buldum onu. Mahzenin merdiveni
diktir, daylarm inmemi yasaklamt, ama biri btn dn
yann orada olduunu syledi. Daha sonra rendim ki sz
ettii bir sandkt, benim anladm btn dnyann orada
olduuydu. Gizlice mahzene indim, yasak merdivenden yu
varlanp dtm. Gzlerimi atmda Alefi grdm.
- Alefmi? diye yineledim.
- Evet, evrenin tm noktalarnn, tm alarndan grnp, birbirine karmadan bulunduklar yer. Buluumu kim
seye amadm, ama tekrar tekrar dnp geldim. ocuk bu,
ayrcaln ona bir gn adam iiri ilesin diye tanndn an
layamazd. Zunino ve Zungri beni soyamayacaklar, hayr,
binlerce kez hayr. Doktor Zunni elde yasa, Alefimin elimden
alnamayacan ispatlayacaktr.
i saduyuya vurmaya altm.
- Peki, mahzen ok karanlk deil mi?
- Gerek, kaln kafalnn kafasna dank eder mi hi. Eer
yeryznn tm noktalar Alefin iindeyse, btn_ lambalar,
btn k kaynaklar da orada olacaktr.
- Hemen gelip greceim.
199

zin vermediini sylemesine frsat brakmadan kapat


tm. Bir gerein renilmesi, o ana kadar kukulanlmayan,
dorulayc birka benz.er ayrntnn alglanmasna yeterli
dir; imdiye kadar Carlos Argentino'nun deli olduunu anla
mam olmama ardm. Btn Viterbolar da zaten ... Beat
riz (kendi kendime sk sk tekrarlyorum) neredeyse dinmez
bir ngrye sahip bir kadn, bir ocuktu; ama belki de ih
malkarlklar, dalgnlklar, hogrs, sahici acmaszl
patolojik bir aklama gerektiriyordu. Carlos Argentino'nun
delilii beni sapknbir mutlulua bodu; iten ie hep birbi
rimizden tiksinmitik.
Garay Sokana vardm, hizmeti beklememi rica etti.
Beyefendi, her zamanki gibi, mahzende fotoraf basmakla
urayordu. El srlmeyen bir piya:onun stnde, ieksiz
bir vazonun yaknnda Beatriz'in acemice resmedilmi byk
bir portresi, gerekdndan ok ad, glmsyordu. Bizi
kimse gremezdi, umutsuz bir sevgi atlmyla portreye yak
lap:
- Beatriz, Beatriz Elena, Beatriz Elena Viterbo, sevgili
Beatriz, sonsuza dek kaybettiim Beatriz, benim, Borges, de
dim.
Az sonra Carlos geldi. Souk souk konutu; Alefinin
kaybndan baka bir ey dnecek durumda olmadn an
ladm.
- Kk bir kadeh yalanc konyak, diye duyurdu, sonra
mahzene dalacaksn. Srtst yatman kesinlikle art. Ayrca
karanlk devinimsizlik, gznn almas da gerekli. De
meye yatp, kmldamadan merdivenin ondokuzuncu basa
mana basacaksn. Ben kp kapa kapatacam, sen yal
nz kalacaksn. Birka dakika sonra Alefi greceksin. Simya
clarn, Kabalaclarn cam kresi, bizim dillere destan, ger
ek dostumuz, multum in parvo!
Yemek odasna geince ekledi.
200

- Doal olarak, eer gremezsen, beceriksizliin benim


tanklm geersiz klmaz... n aa, az sonra Beatriz'in
btn grntleriyle sylemeye balayacaksn.
abuk abuk indim, bu bo szlerden iyice bkmtm.
Merdivenden pek geni olmayan mahzen, bir kuyuyu andr
yordu. Bouna Carlos Argentino'nun szettii sand aran
dm. ie dolu kasalar ve bez torbalar bir keyi kaplyordu.
Carlos bir torba ald, katlad ve belirli bir yere yerletirdi.
- Yastk tam yerinde, diye aklad; bir santim oynatr
san, hibir ey gremez, sklm pklm kalrsn. Yatr koca
gvdeni yere ve ondokuz basamak say.
Gln ynergelerine uydum, sonunda gitti. Taban kapa
n dikkatle kapatt; sonradan seebileceim bir yara ra
men, btnyle karanlktaym izlenimine kapldm. O anda
iinde bulunduum tehlikeyi anladm: zehiri imi, sonra da
delinin tekinin beni gmmesine izin vermitim. Carlos'un
meydan okumalar dehetin geliini grmemi engellemiti.
Carlos, kendini kaybetmesini savunmak, deliliini renme
mek iin, beni ldrmek zorundayd. Uyuturucunun devini
minden ok, katlndan kaynaklandn sandm, belirsiz
bir rahatszlk duydum. Gzlerimi kapadm, atm. O zaman
Alefi grdm.
imdi geliyorum anlatmn zne, dile smazlna ve
burada balyor yazarlk umutsuzluum. Her anlatm bir
simgeler dizisidir, kullanm kiilerin paylatklar ortak bir
gemii gerektirir; rkek belleimin ancak benimseyebildii
sonsuz Alefi bakalarna nasl aktarmal? Gizemciler, benzer
bir durumda, bol bol belirge kullanrlar: bir Pers Tanrsall
dile getirmek iin bir anlamda btn kular olan bir kutan;
Alanus de Insulis merkezi her yerde, evresi hibir yerde
olan bir kreden, Ezekiel ayn anda Dou'ya ve Bat'ya, Ku
zey'e ve Gney'e ynelen drt yzl bir melekten sz ediyor.
(Bu kavranlmaz benzeimleri boa saymyorum. Alefle ilgi

201

leri var.) Belki Tanrlar edeer bir imge bulmama kar k


mayacaklar, ama anlatm edebiyatla, yanllarla bozulmu
olacak. Ayrca, temel sorun zlemez : sonsuz bir btnn
ksmen de olsa sralanmas. Bu usa smaz anda harika ya
da korkun milyonlarca eylem grdm, hibiri hepsinin a
kmadan, saydamlamadan ayn noktada bulunmalar ka
dar artmad beni. Gzlerimin grd eyler ezamanly
d, yazacaklarm art arda gelecek, dil bylesine snrl. Her
eye karn, syleyeceklerim var.
Basaman altnda, saa doru, sat parlt neredeyse
dayanlmaz olan, renkli kk bir kre grdm. Bata dn
dn sandm; sonradan bu devinimin iindeki ba dnd
rc grnmlerin oluturduu bir yanlsama olduunu kav
radm. Alefin ap olsa olsa iki santimdi, ama evrensel
boluk oradayd, oylumu eksilmeksizin. Her ey (rnein ay
nann yz) sonsuz sayda eye denkti, nk her noktasn
dan aka gryordum. Kabark denizi, tan skmn ve
gnbatmn, Amerika'daki kitleleri, siyah bir piramidin
merkezindeki rmcek an, yklm bir piramidi (Londra'y
d) grdm, sanki aynada gibi bende kendilerini izleyen ok
yakn bitimsiz gzler grdm, gezegendeki btn aynalar
grdm ve hibiri beni yan stmad . Soler Sokann arka av
lusunda otuz yl nce Fray Benton'daki bir evin giriinde
grm olduum demelerin aynlarn grdm, salkmlar,
kar, ttn, maden damarlar, su buhar grdm, ekvatoral
llerdeki tmsekleri ve kum tanelerinin her birini grdm.
Inverness'te unutmayacam bir .kadn grdm, yaman sa
larn, kibirli vcudunu, gsndeki kanseri grdm, kaldr
mn birinde daha nce yerinde aa olan, kurumu, bir top
rak paras grdm, Adrogue kklerinden birinde Plinius'
un, Philemon Holland'n ilk ngilizce evirisinin ilk rn eini
grdm, ayn zamanda her sayfann her harfini grdm (o
cukken kapal bir cildin h arflerinin gece karp kaybolma-

202

masna a,rdm), zamanda geceyi ve gn, Queretaro'da


Bengal'deki bir gln rengini yan strm gzken bir gnba
tmn, kimsesiz yatak odam grdm . Alkmaar'da bir yaz
hanede, bulunduu iki ayna arasnda sonsuza dek oalan
yeryz yuvarn grdm, gnbatmnda Hazar Denizi kum
sallarnda sk yeleli atlar, bir elin narin kemik yapsn, bir
savata sa kalanlarn gnderdikleri posta kartlarn gr
dm, Mirzapur'da bir camekanda spanyol iskambil katla
rn grdm, bir serann toprana den eik ereltiotu gl
geleri, kaplanlar, pitonlar, bizonlar, kitleler ve ordular gr
dm, yeryznde varolan btn karncalar, bir Acem ustur
lab grdm, alma masasnn ekmecesinde (elyazs beni
sarst) Beatriz'in Carlos Argentino'ya gnderdii edepsiz,
inanlmaz, tek tek okunan mektuplar grdm , Chacarita'da
ok sevilen bir ant, bir zamanlar nefis Beatriz Viterbo ola
nn kalntlarn, koyu kanmn dolamn, akin birleimini
ve lmn dnmn grdm, her adan Alefi ve Alefin
zerinde yeryzn, yeryznn zerinde yeniden Alefi ve
Alefin zerinde yeryzn grdm , yzm ve i organlar
m grdm, senin yzn grdm, ba dnmesine tutuldum
ve aladm, nk gzlerim insanlarn ismini haksz yere
kulland, ama kimsenin bakmam olduu u gizemli ve sa
nya dayanan nesneyi, kavranlmaz evreni grmt.
Sonsuz bir hayranlk, sonsuz bir acma duydum.
- arlmadn yerde alk alk baknmaktan iyice ak
na dnm olmalsn, dedi, nefret ettiim neeli ses. Ne ka
dar kafa patlatrsan patlat, bu anlamann karln bana
yzylda deyemezsin. Ne akl almaz bir gzetleme kulesi,
deil mi, Sevgili Borges?
Carlos Argentino'nun ayaklar en st basamaktayd.
Anszn beliren yar glgede, yerimden kalkmay baarp,
dilim dolanarak:
- Akl almaz. Evet, gerekten olaanst, diyebildim.

203

Sesimin duyarszl beni artt. Carlos Argentino biraz


kaygyla steliyordu:
- Her eyi grdn m, hem de renkli?
O anda intikamm nasl alacam kavradm. Bodru
mundaki konukseverlii iin Carlos Argentino Daneri'ye iyi
niyetli, kendine acdm aka belli eden, biraz sinirli ve
kaamak bir teekkr ettim, sonra da kimseyi, inann kimse
yi esirgemeyen bu zararl kentten uzaklamak iin evin y
klmasn frsat bilmesi gerektii konusunda steledim. Sa
kin bir kesinlikle, Aleften szetmeyi reddettim; ayrlrken de
kucaklayp, ky yaamnn ve sessizliin en iyi iki hekim ol
duunu yineledim.
Yolda, Constituci6n'daki merdivenlerde, metroda, btn
ehreler bana tandk grnyordu. Beni artabilecek bir
tek ey kalmamasndan ekindim, baka bir yerden gelmi
olma duygusunun beni asla terketmeyeceinden ekindim .
Neyse ki, uykusuz geen birka geceden sonra, unutkanlk
beni yeniden ele geirdi.
Post-scriptum: 1 Mart 1 953 Garay Sokandaki evin y
klmasndan alt ay sonra, iirin uzunluundan ylmayan
Procusto Yaynevi "Arjantin Metinleri"nin bir derlemesini pi
yasaya srd. Sonrasnda neler olduunu yinelemeye hi ge
rek yok. Carlos Argentino Daneri Ulusal Edebiyat yarmas
ikincilik dln ald.2 Birinci dl Dr. Aita'ya, nc dl
-

(2) Acyla kark kutlamalar aldm, diye yazyordu bana, imdi kskanl kla tir tir
titriyorsundur, iler acs dostum benim, ama bu kez balm tylerin en k
zlnn talandrd n, sar m halifelere yarar bir yakutun sslediini itiraf
etmelisin (soluksuz kalma pahas na bile olsa).
ki aklama daha eklemek istiyoru m : biri Alef'in doas, tekisiyse ad
zerine. Bilindii gibi, Kutsal Dil'in ilk harfidir. ykmle olan ilikisi pek rast
lantsal grnmyor. Kabala'ya gre, bu harf E n Soph, yani sonsuz ve kat
ksz Tanrsallk anlamna gelir, ayrca aa dnyann yukardakinin aynas
ve haritas olduunu simgeleyen, g ve yeri gsteren bir insan biiminde
olduu syleniyor; Mengenlehreye greyse btnn, paralardan birinden

204

Dr. Mario Bonfanti'ye verildi; inanlmaz ama benim eserim


"Hilebazn Kartlar" bir tek oy bile alamad. Bir kere daha
anlayszln ve kskanln zaferi oldu bu! Daneri'yi uzun
zamandr grmyorum, gazetelerin dediine baklrsa, yeni
bir kitabn hazrlklarn yapyormu. ansl kalemini (artk
Alefin krletmedii), Dr. Acevedo Diaz'in szlerini koua
dkmeye adam.

daha byk olmad sonsuztesi saylar simgesidir. Bilmek istediim Car


los Argentino'nun bu ad kendinin mi setii yoksa bir yerde mi okuduu,
yoksa teki btn noktalar ieren bir nokta olduu anlamn evindeki Alef'
in saysz metinlerinden birinin mi anlad. Ne kadar inanlmaz grnse
de, baka bir Alef'in var oldu una (ya da varol mu olduuna) ve Garay So
ka ndaki Alef'in sahte bir Alet oldu una inanyorum .
Kendime gre nedenlerim var. 1 867 y llarnda yzba Burton, Brezilya'
da ngi liz Konsolosluu grevinde bulundu ; 1 942 Temmuzunda, Pedro
Henriquez Urena, Santos'ta bir ktphanede, iinde Doulularn skender
Zlkarneyn veya Alexandre Bicornis'e malettikleri bir aynadan szettii el
yazmasn buldu. Aynan n kristali tm evreni yanstyormu. Burton buna
benzer bakalarn da ekliyordu : Keyhsrev'in yedi katl kupas, Tark bin Zi
yad'n bir kulede bulduu ayna ( Binbir Gece Masallar, 272) Lukianos de
Samosata'nn [Samsatl] ayn stnde inceledii ayna ( Historia Verdadera,
1, 26), Capella'nn Satirikon'unun ilk cildinde Jpiter'e atfedilen yanstc
m zrak, camdan bir dnyay anstan, yuvarlak ve oyuk, Merlin'in evrensel
aynas ( The Faerie Queene, 1 1 1 , 2, 1 9) . ayrca u garip szleri ekliyordu : "A
ma bu nesneler (varolmamalarnn dnda) yaln zca optik aralardr. Kahi
re'de Amr Camiinde toplanan dini btnler, evrenin orta avluyu evreleyen
stunlardan birinin iinde olduunu ok iyi bilirler. Doal olarak, kimse bunu
gremez, ama kulan stuna dayayanlar, ksa bir sre sonra, hummal bir
uultu algladklarn sylerler. Cami 7. yzyldan kalmadr; stunlar slami
yet ncesinin baka tapnaklarndan gelmedir, bn Haldun'un yazdna g
re "gebe kavimlerin kurduu her devlette, yabanc etkisi esastr, zellikle
duvarclk konusunda."

Bu Alet bir tan yreinde m i ? Her eyi grdmde onu da grdm,


sonra da unuttum mu? Unutkanlk karsnda belleklerimiz delik deik; ben
de, yllarn ac andrma etkisi altnda, arptyorum , unutuyorum Beatriz'in
'
izgilerini.
Estela Canto'ya

205

El Hacedor

1 960

YARATICI

AsLA bellek zevkleriyle oyalanmamt, anlk ve canl izle

nimler zerinden kayp gitmiti. mlekinin nar krmzs,


her biri tanr olan yldzlarla kapl gkkubbe, duyarl parma
kularnn altndaki przsz mermer, beyaz di darbeleriy
le paralamay sevdii yabandomuzu etinin tad, bir Fenike
szc, sar kum zerine bir mzran yanstt kara glge,
denizin veya kadnlarn yaknl, bal katarak koyuluunu
kestii arap ruhunun snrlarn btnyle doldurabilirdi.
fke ve yreklilik kadar korkuyu da tanyordu, bir keresinde
dman surlarna ilk trmanan o olmutu. Agzllk, me
rak, rastlant gdleriyle, anlk zevk ve ilgisizlikten baka
kural tanmakszn, diyar diyar dolam denizin her iki ya
kasnda, insanlarn kentlerini, saraylarn seyretmiti. Kala
balk pazaryerlerinde veya satirlerin yaayabilecei doruu
belirsiz bir dan eteinde, doruluunu renmeye kalk
madan, gerei kabullendii gibi kabul ettii dolambal y
kler dinlemiti.
Yava yava, gzelim evren ondan uzaklayordu; inat
209

bir sis elinin izgilerini sildi, gece yldzlardan yoksun kald.


ayaklarnn altnda toprak daha gvensiz hale geldi. Her ey
uzaklayor, karyordu. Krlemeye baladn anladn
da bir lk att. Stoac utanma daha icat edilmemiti v
Hektor kk dmeden kaabilirdi. Bir daha asla gremeye
cegim (diye duyumsad) ne mitolojik bir korkuyla dolu gk) il
zn, ne yllarn degitirecegi u ehreyi. Gvdesinin umut
suzluu iinde gnler, geceler geti, ama bir sabah uyand
nda, kendisini evreleyen karmak eylere (artk dehet<'
dmeden) bakabildi ve anlalmaz bir ekilde, bir ezgiyi ve
ya bir sesi tanr gibi, btn bunlarn daha nce bana geldi
ini, rkerek, ama nee, umut ve merakla kar koymu ol
duunu kavrad. te o zaman, sonsuz gibi grnen bellei
nin derinliklerine dald ve belki dleri dnda asla dnp
bakmadndan, imdi yamur altnda bir sikke gibi parlda
yan yitik any, bu ba dndrc dipsiz kuyudan ekip
karmay baard.
An yleydi. Baka bir olann hakaretine uramt
babasna koup olay anlatmt. Babas, dinle!11 ez veya anla
mazm gibi, konumasna ses karmam, sonra duvarda
asl duran, ocuun gizlice gz diktii, gzel ve g ykl
bronzdan haneri indirmiti. imdi artk ellerindeydi ve sa
hip olmann aknl urad hakareti unutturmutu, ama
babann sesi "Senin erkek oldugunu biri anlasn" diyordu v<'
seste bir buyurganlk vard. Gece yollar krletirmiti; b
yl bir g duyumsatan haneri smsk kavrayp, evi evre
leyen dik yamac inmi ve Aias ve Perseus'u dleyerek, tuz
la nemlenmi karanl yaralar ve savalarla doldurarak, de
niz kysna dek komutu. O ann keskin tad, imdi arad
yd. Gerisinin nemi yoktu: meydan okumann svgleri,
yz kzartc kavga, az kanl hanerle eve dn.
Bu andan, iinde yine bir gece ve bir serven beklentisi
bulunan bir baka an filizlendi. Bir kadn, tanrlarn gn
w

210

derdii ilk kadn, bir yeralt kemerinin glgesinde beklemiti


onu, o da tatan alara benzeyen geitler ve karanla gm
len dehlizler boyunca kadn aramt. Neden geri geliyordu,
bu anlar, neden imdinin basit bir nbelirtisi gibi, hi zn
t vermeden geri geliyorlard?
Kayg dolu bir aknlkla anlad. ine inmekte olduu
lml gzlerinin gecesinde, onu ak ve sava, Ares ve Afro
dit de bekliyordu, nk imdiden, tanrlarn kurtaramaya
ca bir tapna savunan insanlarn ve sevgili adann aray
nda denizler aan kara gemiler sylentisini kestiriyordu
(nk evresini sarmt); yazgs lyadalann ve Odysseiala
nn trksn sylemek ve insanln oyuk belleinde yank
lamakt. Btn bunlar biliyoruz, ama en son glgeye iner
ken duyduklarn asla renemeyeceiz.

211

D KAPLANLARI

oCUKLUGUMDA, cokuyla kaplana tapnrdm: Parana


Adalan ve Amazon kargaasnn benekli kaplanma deil,
yalnzca bir filin stne dikilmi tabyann tepesinden, sava
larn kar durabildii izgili, Asya ah kaplanna. Sk sk
Hayvanat Bahesi'ndeki kafeslerden birinin nnde saatler
ce oyalanrdm; koca ansiklopedileri ve doabilim kitaplarn,
barndrdklar kaplanlarn grkemi uruna beeniyle kar
tnrdm (bir kadnn ehresini ve glmsemesini bile bozma
dan anmsayamayan ben, bu imgeleri hala hatrlyorum.) o
cukluk dnemi geride kald, kaplanlar da, onlara olan tut
kum da geerliliini yitirdi, ama dlerimden eksilmediler.
Karanlklara gmlm, karmakark bir dzlemde stP
kmay srdryorlar: Uykuya dalnca, herhangi bir d bP
ni kendine eker ve aniden bunun bir d olduunun farkn:
varrm. O zaman dnmeye koyulurum: Bu grdm, bir
d, istemimin saf bir oyalamas olduuna ve sonsuz bir ge
sahip olduuma gre, bir kaplan aracam.
Ey yetersizlik! Dlerim asla arzulanan yrtc hayva

2 12

yaratmay baaramaz. Kaplan belirir, bu kesin, ama ya par


a para, ya krlgan, veya gln biimsel deiimlerle veya
kabul edilmez bir boyutta veya son derece ksa mrl veya
kpek ya da ku grnmnde.

213

BR D YALOG ZERNE D YALOG

A.- lmszlk hakknda bir tartmaya kaplm, lam


bay yakmadan geceyi etmitik. Yz l erimi zi seemiyorduk .
Cokudan daha inandrc bir aldrmazlk ve yumuaklkla ,
Macedonio Fernandez'in sesi ruhun lmszln tekrarl
yordu. Gvdenin lmnn btnyle anlamsz olduu ko
nusunda bana gven veriyordu. Macedonio'nun bayla oy
nuyordum o srada; ap kapyordum. Bir komu akordeonu.
eskiliine inandrldklar iin birok insann sevdii u
znl samal, la Cumparsita'y alyordu ... Sakince ko
nuabilmek iin intihar etmeyi nerdim Macedonio'ya.
Z. (alayc)- Sonuta bir karara varamadnzdan kuku
lamyorum.
A. (oktan dalp gitmi)- Dorusu, o gece intihar ettik m
anmsamyorum .

2 14

TIRNAKLAR

UYSAL oraplar gn boyunca okarlar, ivili ksele pabu


lar glerini artrr, ama ayak parmaklarm bunlara aldr
etmezler. Hibir ey onlar ilgilendirmez, trnak uzatmaktan
baka: boynuzsu, yar saydam ve esnek ince tabakalar; ko
runmak iin, peki kimden? Parmaklarm son derece aptal ve
rkek, bir saniye bile bu hafif silahlanmadan vazgemezler.
Evreni ve esrimeyi bir yana itip, aniden hzl Solingen maka
s darbelerinin abucak budad ve budamaya devam ettii
u anlamsz kntlar hazrlamay durup dinlenmeden sr
drrler. Doum ncesi kapanmann alacakaranlk doksan
gnnden sonra, bu esiz zenaat iletmeye baladlar. Reco
leta Mezarlnda, kuru iek ve tlsmlarla donatlm kl
rengi bir evde tutulduumda, saplantl eylemlerini srdre
cekler, ta ki rme onlar sakinletirinceye kadar. Onlar ve
yzmdeki sakal.

215

RTL AYNALAR

l sLAMYET, Kyamet gnnde, bir canlnn imgesini res

meden her kiinin eserleriyle birlikte dirileceini, onlar can


landrmasnn buyurulacam, baaramazsa da onlarla bera
ber cehennem ateine atlacan ne srer. ocukken, gere
i hayalet gibi yineleyen ve oaltan bu deheti tandm, ama
bu duygu aynalar karsndayd. Yanlmaz ve srekli ileyi-
leri, devinimlerini izleme biimleri, kozmik pantomimleri, ge
ce bastrdnda olaanst grnrd o zamanlar. Tann'ya
ve koruyucu meleime srarl yakarlarmdan biri, aynalar
dme sokmamalaryd. Onlar kaygyla kolladm biliyo
rum. Kimi zaman, aniden gerekten kopacaklarndan, kimi
zaman da, yzmn iren talihsizliklerle irkinlemesinden
ekiniyordum. Bu korkunun, yeryznde inanlmaz lde va
rolduunu da rendim. Tarih olduka basit ve tatszdr.
1927 ylnda, karamsar bir kz tandm: nce telefonda
(Julia balangta adsz ve ehresiz bir sesti); sonra bir ak
am, sokan kesinde. Byklnden tr kayg verici
gzleri, kmr gibi simsiyah dz salar, gergin bir vcudu
2 16

vard. Birleikler'in torunu ve torun ocuuydu, benim Bir


likiler'in olduum gibi; ve kanlarmzn bu kadim geimsiz
lii, aramzda vatan daha iyi sahiplenme gibi bir ba olutu
ruyordu. Ailesiyle birlikte ok yksek tavanl, harap bir ev
de, drst bir yoksulluun krgnl ve sknts iinde yaAkamstleri -arada bir de geceleri- onun mahallesin
. yordu.
de, Balvanera'da yrye kardk. Demiryolu duvar bo
yunca ilerlerdik; bir keresinde Sarmiento Caddesinden, Yz
yl Park'nn bayrna varmtk. Aramzda ne ak, ne de ak
kurmacas geti: onda ksnl bir yan olmayan ve beni rk
ten bir younluk seziyordum. Yaknlklarn kazanmak ama
cyla, kadnlara ocukluun gerek veya uydurulmu izgilerle
anlatlmasna sk rastlanr; bir keresinde ona aynalarn yk
sn anlatm olmalym; 1928'de bunu yaparken, 1931 yln
da serpilecek bir sanrnn tohumunu atm oluyordum. Daha
yeni, akln kardn ve yatak odasndaki aynalarn zerle
rinin rtl olduunu, yoksa kendininkine tecavz eden be
nim yansm grdn ve titreyip sustuunu ve bysel ola
rak onun peini brakmadm sylediini rendim.
Yzmn, bir zamanki yzlerimqen birinin uursuz y
kmll. Yz izgilerimin bu tiksin yazgs, beni de tik
sin klmal, ama artk aldrmyorum.

217

ARGUMENTUM RNITHOLOGICUM

GZLERM kapyorum ve kularn uuunu goruyorum.


Grnt bir saniye sryor, belki de daha ksa; ka ku gr
dm bilmiyorum. Saylan belirli mi, belirsiz miydi? So
run, Tanr'nn varl sorununu gizliyor. Eer Tanr varsa,
saylan belirlidir. nk Tanr ka ku grdm bilir.
Eer Tanr yoksa, saylan belirsizdir, nk kimse sayma
mtr. Bu durumda, birka ku grdm, (diyelim ki) ondan
az, birden ok, ama dokuz, sekiz, yedi, alt, be, drt, veya
iki ku grmedim. Onla bir arasnda bir sayda grdm ki bu
ne dokuz, ne sekiz, ne yedi, ne alt, ne be vs. Bu tam say
kavranlamaz; yleyse, Tanr vardr.

218

TUTSAK

Bu YK Junin veya Tapalque'de anlatlr.

Bir Kzlderili
saldrsn dan sonra, bir ocuk ortadan kaybolur; Yerlileri n
kard sylenir. Ana babas bouna aranp dururlar; yllar
sonra, i topraklardan gelen bir asker onlara oullar olabile
cek, mavi gzl bir Yerliden szeder. Sonunda izini bulurlar
(yaz koullan belirtmiyor, ben de bilmediimi uydurmak is
temiyorum) ve tandklarn sanrlar. l ve yabanl yaamn
izlerini tayan adam, artk anadilinin szcklerini anlamaz,
yine de, ilgisiz ve uysal, eve gtrlmesine ses karmaz. Ka
pnn eiinde durur, belki tekiler de durduu iin. Kapya
bakar, anlamaz gibi . Birden ban eer, bir lk atar, koa
rak koridoru ve iki geni avluyu aar ve mutfaa dalar. Hi
duraksamadan, ocan dumandan kararm baca araln a
kolunu sokup, kkken oraya saklad boynuz sapl kk
ba karr. Gzleri sevinle parlar ve ana babas gzyala
rn tutamaz, ocuklarna kavumulardr.
Belki bu any bakalar izlemitir, ama Yerli drt duvar
arasnda yaayamaz ve bir gn lne dner. Gemi ve im-

219

dinin birbirine kant o ba dndrc anda ne hissettiini


bilmek isterdim. Yitik oul bu esrimede doup ld m, yok
sa yeni domu bir bebek veya bir kpek gibi bile olsa, ana
babasn ve evini tanmay baard m bilmek isterdim.

220

GSTERMELK

1952 TEMMUZUNDA bir gn, yal adam Chaco kynde


belirdi. Uzun boylu, ince yapl, Yerli havas tayan, bir bu
dalann veya maskenin donuk yzne sahip bir adamd. n
sanlar ona saygl davranyorlard, kendisi iin deil, si:.nge
ledii veya bir zamanlar olduu kiilik iin. Irmaa yakn bir
rano seti; birka komunun yardmyla, iki destek zerine
bil- tahta atp, zerine iinde sarn bir oyuncak bebek bulu
nan bir karton kutu yerletirdi. Yksek amdanlara drt
mum diktiler ve evresini ieklerle donattlar. nsanlar gel
mekte gecikmedi. Umutlarn yitirmi yal kadnlar, ak
na dnm ocuklar, iftlik yamaklar saygyla mantar ap
kalarn kartp, kutunun nnden geiyorlar, "En i,ten ba
saglg dileklerimle, Generalim" deyip duruyorlard. Adam,
ac dolu bir tavrla, masann yanbanda, ayakta, ellerini ge
be bir kadn gibi kamnn zerinde kavuturmu, dilekleri
kabul ediyordu. Uzatlan elleri skmak iin sa elini \:'eriyor
ve yazgsna boyun een bir kesinlikle yantlyordu: "Kader
byle istiyormu. Elden gelebilecek her ey yapld." Bir kum221

haraya iki pesoluk yardm toplanyordu, bir kez gelmekle ye


tinmeyenlerin says oktu.
Ne cins bir adam bylesine uursuz bir akay tasarlayp
uygulad? (diye soruyorum kendime.) Banaz myd, melan
kolik mi, sanrl m, sahtekar m, utanmaz m? karartc,
szldanan dul numarasn sahneye koyarken kendini Peron
mu sanyordu? Tarih inanlmaz, ama gerektir ve belki de
birok kereler farkl oyuncularla farkl yerlerde yinelenmi
tir. Gerekd bir an kusursuz simgesini oluturur. Bir
dn yanss gibi, Hamlet'te grlen dram iinde dram gibi
belirir. Yas tulan adam Pern deildi, sarn bebek kars
Eva Duarte deildi. Ama Peron da Peron deildi, ne de Eva
Eva idi, yalnzca adsz yabanclard (gizemli adn ve gerek
yzn bilmiyoruz) ve kenar mahallelerin abuk kanan duy
gusallna tiksindirici bir mitoloji rnei oluturdular.

222

DELIA ELENA SAN MARCO

NCE Meydan'nn kelerinden birinde vedalatk.

Kar kaldrmdan bakmak iin dndm; siz de dnm


tnz ve bana el salladnz.
Aramzdan bir tat ve insan rma akyordu; herhangi
bir akamstnn saat beiydi; bu rman almaz, kasvetli
Akheron olduunu nasl bilebilirdim?
Birbirimizi bir daha grmedik ve bir yl sonra, lmtnz.
imdi, o any aryorum ve bakyorum ve bir yanlg oldu
.unu ve basit bir hoakaln ardnda sonsuz ayrlk olduu
nu dnyorum.
Bu gece, yemekten sonra dar kmadm, bu eyleri an
lamak iin Platon'un ustasnn dudaklarna yerletirdii son
retiyi yeniden okudum. Gvdenin ld an ruhun kaabi
leceini okudum.
imdi, gerein sonraki uursuz yorumda m, yoksa ar
hoakalda m bulunduunu bilmiyorum.
Ruhlar lmszse, vedalamalarnda taknlk olmamas
iyidir.
223

Hoakal demek ayrl yadsmaktr, yani: Bugn ayrlr


gibi yapyoruz, ama yarn yeniden grecegiz. nsanlar ve
dalamay icat ettiler, nk bir anlamda lmsz olduklar
nn bilincindeydiler, her ne kadar kendilerini rastlantsal ve
geici sansalar bile.
Delia: bir gn yeniden buluacaz -hangi rman ky
snda?- ve u belirsiz syleiyi srdreceiz ve dzlkte yitip
giden bir kentte, bir zamanlar Borges ve Delia mydk diye
soracaz kendi kendimize.

224

LLERN D YALOGU

ADAM 1877'de bir k gn tan aarrken ngiltere'nin g

neyinden geldi. Al yanakl, kasl ve iman olmasndan tr


hemen hemen herkesin onu ngiliz sanmas kanlmazd ve
John Bull arketipine artc ekilde benzedii de doruydu.
Yksek bir apka takm, ortadan yrtmal ynden garip bir
pelerin giymiti. Bir grup adam, kadn ve ocuk i skntsy
la onu bekliyordu; birounun grtla kzl bir izgiyle ia
retlenmiti, bir ksmnn balar yoktu ve glgede gezinenler
gibi, ekinerek ve kaygyla hareket ediyorlard. Yabancnn
evresini sarmaya baladlar, uzaktaki biri bir kfr savur
du, ama sregelen bir dehet onlar engelliyordu, daha fazla
ileri gitmediler. Yaz tenli ve ate gzl bir asker yanat;
eelemi salar ve kasvetli sakal yzn kemirir gibiydi.
On on iki lmcl yarann izlerini tayordu gvdesinde,
kaplanlarn postundaki izgiler gibi. Adam grnce yabanc
nn benzi att, sonra ileri doru bir adm atp elini uzatt.
- Bylesine kalburst bir savann kallee silahlarla
devrilmi olduunu grmek ne ac! dedi abucak. Ama katil-

225

lerin Victoria Meydanndaki daraacnda kyalarnn cezas


n ekmelerini buyurmu olmak da ne byk kiisel doyum !
- San tos Perez ve Rein afe'lerden sz ediyorsanz, bilin k
onlara teekkr ettim, dedi, kan iindeki adam, yava ve cid
diyetle teki, bir alay ya da gzda beklermi gibi bakt ,
ama Quiroga srdrd:
- Rosas, beni asla anlamadnz. Yazglarmz bylesin"
farklyken a layabilmeyi n asl dnyorsunuz? Avrupa'y :
ynelik ve dnyann e n nllerinden biri olacak bir kent y 1
netmeye arl dnz; ben se, Amerika'nn yaln zlklarmL
yoksul topraklarda yoksul goolarla beraber savamak 1 1
runda kaldm. Mzraklar, uultular, kum ocaklar zerim\!
kaybolmu cra kelerde, neredeyse gizli zaferler zerind
h km srdm. Bellekler iin ne sandr bu? nsanlarn a
larnda yayorsam, uzun yllar da yaamay srdrecekse m
bu Barranca Yaco adl bir yerde, bir faytonun iinde, ata bi
mi, kl kuanm adamlar tarafndan katledilmemden t t
rdr. Bu garip lm armamn size borluyum, o an takd i
etmesini bilemedim, ama sonraki kuaklar unutmak iste m
diler. Birka gzel litografiden v e San Juanl bir vatanda
kaleme ald ilgin yapttan haberiniz vardr kukusuz .
Kstahlna yeniden kavuan Rosas horgryle adan :
bakt.
- Siz romantiin tekisiniz, yargsnda bulundu. Gelecl'i,
kuaklarn vgs, adalarnkinden fazla deer tam;?
hibir ie yaramaz ve birka banknotla satn alnr.
- Ne dndnz biliyorum, diye karlk verdi Qu
roga. 1852'de, sizi tartmak isteyen yce gnll yazg, s z
bir arpmada erkeke bir lm sundu. Bu armaana lay k
olmadnz gterdiniz. nk kan v e dv yrein 1 1
korku salyordu.
- Korku mu? dedi . Rosas, gneyde yabani atlar, sonra d .
btn bir lkeyi terbiye eden ben ha?
226

lk kez, Quiroga glmsedi.


- Biliyorum, dedi yavaa, kahyalarnzn ve srtmala. rnzn yansz tanklklarna inanrsak, at srtnda birden ok
hner gsterdiniz; ama, o dnemde Amerika'da ayn zaman
da at srtnda Chacabuco, Junin, Palma Redonda ve Caseros
adl baka hnerler de gsterildi.
Rosas hi sarslmadan dinledi ve yle yantlad:
- Yrekli olmam gerekmedi. Dediiniz gibi, hnerlerim
den biri, benden daha gzpek adamlarn benim iin savap
lmelerini salamakt. rnein, Santoz Perez'in sonu sizinle
birlikte geldi. Cesaret dayanmaktr; kimi daha ok, kimi da
ha az dayanr, ama er veya ge herkes zayf der.
- Mmkn dedi Quiroga, ama ben yaadm ve ldm ve
bugne dek korku nedir bilmedim. imdi, benim silinme ve
baka yz ve baka bir yazg e_dinme saatim geldi, nk ta
rih iddete bavuranlardan bkt. Kim olacam, beni ne ya
pacaklarn bilmiyorum, ama bildiim onun korku duymaya
cadr.
- Kendim olmak bana yetiyor, dedi Rosas, bakas olmak
da istemiyorum.
- Talar da hep ta olmak isterler, dedi Quiroga ve yz
yllar boyunca yle kalrlar, ta ki toza dnnceye kadar.
lme varncaya kadar ben de sizin gibi dnyordum,
ama burada ok ey rendim. Dikkat edin, ikimiz de deii
yoruz.
Rosas aldrmad bile, yksek sesle dnr gibi konutu:
- Belki de l olmaya alamyorum, bu yerler ve bu tar
tma bana bir d gibi geliyor, hem de benim grdm bir
d deil de, sanki henz domam bir bakasnn d gi
bi.
Konumalar burada sona erdi, nk o anda Biri onlar
ard.
227

KoRKUNLUGU

tam olsun diye, dostlarnn sabrsz


haner darbeleriyle bir heykelin kaidesi nnde k strlan
Sezar, baklar ve yzler arasndan, korumal, belki de
olu olan Marcus Junius Brutus'un ehresini ayrmsar ve
kendini korumay bir yana brakp seslenir: "Sen de mi, og
lum!" Shakespeare ve Quevedo bu l dokunakl diye de
erlendirirler.
Tekrarlar, deikeler, bakmlar yazgnn houna gider;
on dokuz yzyl sonra, Buenos Aires tarasnn gneyinde,
goo'nun biri, baka goo'larn saldrsna urar, derken ,
vaftiz evlatlarndan birini grr ve yumuk bir knama ve
ar bir aknlkla (bu szckleri okumak deil, duymak ge
rek) "Akolsun !" der. Onu ldrrler ve bir sahne yinelensin
diye ldn bilmez.

228

B R PROBLEM

ToLEDO'DA, paleograflarn Cervantes'in Don Quijote'sinin


esin kayna olan Sidi Hamit Benengel1'nin elinden lktm
bildirdikleri Arapa bir metnin bulunduunu dnelim. Bu
metinde, saysz arpmalarn sonunda, kahramann (bilin
dii gibi , mzra ve klcyla spanya yollarm arnlyor ve
nne gelene herhangi bir n eden bularak meydan okuyordu)
bir insan ldrdnn farkna vardm okuyoruz. Bu nok
tada elyazmas son buluyor; problem, Don Quijote'nin tepki
sini kestirmeye, tahmin etmeye dayanr.
Bana gre, olas problem var. lki tamamen olumsuz;
. zel bir ey olmaz, nk Don Quijote'nin sanrl dnyasnda
lm byden daha az bulunan bir ey deildir ve bir insan
ldrm olmak, ejderhalarla ve byclerle savaan, ya da
, savatm sanan birine vz gelir. kincisi dokunakl. Don
Quijote, efsanevi ykler okuyucusu Alonso Quijano'nun
yansmas olduunu asla unutamamamtr; lm grmek,
bir dn ona Kabil'in suunu ilettiini anlamak belki de si
neye ektii lgnlndan uyandrr onu, sonsuza dek.
229

nc zm daha akla yatkn. Adam ldkten sonra, Don


Quijote bu iren eylemin bir taknln sonucu olduunu
kabul edemez; sonucun gereklii onu, nedenin edeer bir
gerekliini varsaymaya srkler ve bylece Don Quijote de
lilikten asla kurtulamayacaktr.
spanyol anlna, hatta Batl anlna bile yabanc, da
ha eski, daha karmak, daha ypranm bir ortam gerekti
ren bir baka san kalyor geriye. Don Quijote -artk Don
Quijote deil, Hindistan kabilelerinden birinin kraldr- has
mnn cesedinin yanbanda, ldrmenin ve dllemenin,
aka insan durumunu aan bysel ya da tanrsal eylemler
olduunu anlar. lmn bir yanlsama olduunu kavrar,
arln elinde duyduu kanl kl, kendisi ve tm gemi
yaam ve engin tanrlar ve evren gibi bir yanlsama.

230

SARI BiR GL

NE O AKAM, ne de ertesi gn ld nl Giambattista Ma


rino, n'n (onun sevdii bir imgeyi kullanrsak) hep ayn
eyi tekrarlayan azlar yeni Homeros'u ve yeni Dante'yi
haykryorlard, ama o anda bana gelen devinimsiz v e ses
siz olay, gerekte yaamndaki en sonuncu olay oldu. Yllara
ve vglere doymu adam, stunlar yontulmu geni bir s
panyol yatanda lyordu. Az tede, gn batmna bakan
sakin balkonu, biraz aada da defneleri ve mermerleri ile
drt ke bir suya merdivenlerini yanstan bir baheyi dle
mek pek g gelmeyecek bize. Bir kadn, bir vazoya sar bir
gl koymutu. Adam, dorusunu sylemek gerekirse, kendini
bile skmaya balayan kanlmaz dizeleri mrldanyordu:
Bahenin moru, ayrn ss
Baharn yakutu, nisann gz

te o anda Tanr esini geldi. Marino, gl, Adem'in cen


net bahesinde grd gibi grd ve cmlelerinde deil,
231

sonsuzluunda varolduunu, adn syleyebileceimizi veya


artrabileceimizi, ama asla dile getiremeyeceimizi, oda
nn bir kesine altn renkli bir glge dren grkemli cilt
lerin (marurca dledii gibi) yeryzni aynas deil, yal
nzca dnyaya eklenen eylerden bir tanesi olduunu anlad.
Marino lmnn hemen ncesinde bu aydnlanmaya
eriti, belki Homeros ile Dante de tandlar bunu.

232

. TANIK

AH IRDA, tatan yeni kilisenin hemen glgesinde, gri yzl

ve gri sakall adam, hayvanlarn kokusunda uzanm, uyku


yu bekler gibi lme kavumaya alyor. Engin, gizemli ya
salara sadk gn, gsterisiz alandaki glgeleri hi durmadan
oynatyor. ve kartryor; darda, srlm topraklar, l
yapraklarn krelttii ta oluk ve ormann balad yerdeki
kara amurda birka kurt izi var. Adam uyuyor ve dlyor,
unutulmu. Akam duas alan anlar onu uyandryor. ngil
tere krallnda an sesi akamn getirdii bir alkanlktr,
ama bu adam ocukluunda Odin'in ehresini, tanrsal korku
yu ve yceltmeyi, aa gvdesine yontulmu ve Roma sikkeleri ile ar elbiselerle yklenmi kaba putu, atlarn, kpeklerin,
tutsaklarn kurban edilmesini grd. Tan skmnden nce
lecek, ve onunla birlikte pagan trenlerinin anlk son imge
leri de yokolacaklar ve bir daha geri dnmeyecekler; dnya
, biraz daha yoksul kalacak bu Sakson ldnde.
Uzay kaplayan ve bir ansan ldnde sonu gelen olgu
lar bizi hayran brakabilir, oysa, bir ey veya sonsuz sayda

233

ey her can ekimede yokolur, eer teosofistlerin ne srd


gibi evrenin de bir bellei yoksa. Zaman sa'y gren son
gzlerin de kapand gn tand; Junin arpmas ve Hele
na'nn ak bir insanla beraber ld. Ben ldmde ne le
cek benimle beraber, dnya hangi dokunakh ve anlams1z
biimi yitirecek? Macedonio Fernandez'in sesi mi, Serrano
ve Charcas arasndaki geni arazideki doru bir atn imgesi
mi, maundan bir yaz masasnn ekmecesindeki kkrt u
buk mu?

234

MARTIN FIERRO

BATA dev gibi grnen, sonradan ann bytmesiyle ger


ekten devleen ordular ite bu kentten ktlar. Yllardan
sonra, askerlerden biri dnd ve sesinde bir yabanc vurgu
suyla ltuzaingo ve Ayacucho adndaki yerlerde bandan ge
en ykleri anlatt. imdi bunlar sanki hi olmam gibi.
Bu lke iki zorbala tank oldu. lkinde, La Plata ar
sndan kan bir at arabasnn tepesindeki adamlar beyaz ve
sar eftali diye haber verdiler; bir ocuk rty kaldrnca,
altnda Birlikiler'in, sakallar kana bulanm kafalarn gr
d. kincisi ok kii iin tutsaklk ve lm, herkes iin bir
huzursuzluk; gndelik ilerden bir lekelenmilik duygusu,
srekli bir aalanma anlamna geldi. imdi bunlar sanki
hi olmam gibi.
Btn szckleri bilen bir adam titiz bir seviyle yeryz
nn bitki ve hayvanlarna bakt ve belki de sonsuza dek, on
lar betimledi ve madeni eretilemelerle hareketli gnbatm
lann ve ayn biimlerini kada dkt. imdi bunlar sa;ki
hi olmam gibi.
235

Yine burada, kuaklar, sanatn zdeini oluturan sra


dan ve bir anlamda sonsuz deiimleri tand. imdi bunlar
sanki hi olmam gibi, ama 1860 ksurda, bir otel odasnda,
adamn biri bir dalamay dledi. Bir goo bann ucunda
bir melezi kaldrp, kemik torbasymasna yere savurur,
can ekiip lmesini seyreder, kat sanlmasn diye uyu
uk uyuuk atn zp eyerler. Bir kez olan, alabildiine yi
nelenir; gzle grlen ordular gider, geriye acnacak bir b
ak dala kalr; bir adamn d herkesin belleinin bir par
as olur.

236

DNMLER

B iR koridorda yn gsteren oku grdm ve bu zararsz sim

genin --eskiden insanlarn ve aslanlarn etlerine saplanan,


Thermopilae'de gnein n kesen ve Harald Sigurdarson'a
sonsuza dek ngiltere toprandan alt arn salayan bir de
mir paras, kanlmaz ve lmcl bir mermi olduunu d
ndm.
Birka gn sonra, bir Macar atlsnn fotorafn gsterdi
ler bana; atnn gmldrne dolanm bir kement vard.
Eskiden havay delip geen ve otlaktaki boalara boyun edi- .
.ren kement, pazar gnleri iin kaba bir ss, bir koumdan
te deildi.
Bat mezarlnda, kzl mermere yontulmu bir skandi
nav ha grdm; bir emberin evreledii kollar eriydi ve
gitgide kalnlayordu. Bu snrlanm ve sklm ha, kollar
zgr bir bakasn betimliyor, o da bir tanrnn ac ektii
ikence aletini, Samosatal [Samsatl] Lukianos'un hakaret
ettii "irkin nesne"yi artryordu.
Ha, kement ve ok, bugn simge olarak aalanm veya

237

yceltilmi eskil insan gereleri; yeryznde unutulmada y]


tip gitmeyen ya da bellein saptrmad ve gelecein hangi
imgeye dntreceini kimsenin bilmedii tek bir ey bu
lunmad dnlrse, neden bylesine hayranlk duyduu
mu bilemiyorum.

238

CERVANTES VE Q UIJOTE MESEL

KRALIN yal askerlerinden biri, yurdu spanya topraklarn


dan bkt ve avuntuyu Aristo'nun engin corafyalarnda, d
lerin boa harcand zamann bulunduu u ay vadisinde,
Montalban'm ald Muhammed'in altndan putunda arad.
Kendiyle tatllkla alay edebilmek iin, okuduu harika
yklerle kafas allak bullak olan, aklndan El Toboso veya
Montiel adl baya yerlerde yiitlik ve by peinde komak
geen saf bir adam yaratt.Gereklie ve spanya'ya yenik
den Don Quijote, 16 14 ylnda doduu kyde ld. Miguel
de Cervantes de pek fazla yaayamad onun ardndan.
Her ikisi iin de, dleyen ve dlenen, btn bu r iki
dnyann tutarszlndayd: valye romanlarnn gerekd
dnyas, 1 7. yzyln gndelik ve sradan dnyas.
Yllarn, sonunda kartl azaltacandan kuku duy
madlar, Mancha'nn ve Montiel'in ve valyenin clz grn
tsnn gelecekte Sinbad'n servenleri ve Aristo'nun engin
corafyalar kadar iirsel olacandan kuku duymadlar.
nk edebiyatn kayna mitostadr, sonu da.

239

CENNET, XXXI ,

108

S CLYALI Diodoros paralara ayrlm ve datlm bir


tanrnn yksn anlatr; bu tanr alacakaranlkta yrr
ken veya gemiindeki bir tarihi belirlerken, sonsuz bir eyin
kaybolduunu hissetmedi asla.
nsanlar bir ehreyi kaybettiler, eksiklii giderilmez bir
ehre, ve hepsi de, Roma'da Veronica'nn mendilini grnce
inanla dolarak "ey sa, Tanr'm benim, gerek Tanr, demek
byleymi yzn senin" diye haykran (gklerde, gln altn
da dlenen) o yabanc olmak istiyordu.
Bir yolda, tatan bir yz ve "Jaen Tanns'nn Kutsal eh
resi'nin Gerek Yz " diyen bir yazt vardr. Bu yzn ger
ekte nasl olduunu bilseydik, bu bizim . iin meselin sonu
olurdu ve marangozun olunun ayn zamanda Tanr'nn da
olu mu olduunu renirdik.
Petrus onu, dili tutulmu duruma dren bir k, Yu
hanna tm gcyle parldayan gne gibi grmtr; Teresa
ise birok kereler sakin bir kla ykanrken grmtr onu,
ama gzlerinin rengini seememitir asla.
240

Yz izgilerini yitirdik, sradan rakamlardan oluan b

yl bir sayy yitirmemiz gibi, kaleidoskopta bir imgeyi son


suza dek yitirmemiz gibi. Bunlar grebiliriz ve grmezden
gelebiliriz. Metroda bir Musevi'nin profili sa'nn ehresi ola
bfr, bir gieden bize bozuk para uzatan eller, belki de bir
gn askerlerin armh'a iviledii ellerin hareketlerini tek
rarlyor olabilir.
armh'a gerilmi bir ehrenin izgisi belki de her ayna
nn ardnda kol geziyordur. Belki ehre lm, silinmitir,
Tanr herkes olsun diye.
Bu gece onu dlerin labirentlerinde grmeyeceimizi ve
yarn unutmu olmayacamz kim bilir?

24 1

SARAy MESEL

GN, Sar mparator aire sarayn gezdirdi. Bir amfiti


yatronun snrlanmas g basamaklar gibi, bir cennete ya
da baheye doru hafif eimle inen batya dnk taraalar
artlarnda braktlar. Madeni aynalar ve ard aalarndan
it rgs bile labirentin habercisiydiler. Balangta, kendi
lerini bir oyuna kaptrr gibi, iinde zevkle kayboldular, son
radan kayg duymaya baladlar, nk dmdz aal yol
lar tatl ama kesiksiz ve gizlice dngsel bir kvrma dn
yordu. Geceyarsna doru, gezegenlerin incelenmesi ve bir
kaplumbaann uygun bir ekilde kurban edilmesi, byl
gibi grnen blgeden uzaklamalarn saladysa da, sonu
na dek onlara elik edecek yitmi olma duygusuna etki etme
di. Sofalar, avlular, kitaplklar, iinde su saati bulunan alt
gen bir oda atlar, bir sabah, bir kulenin tepesinde bir daha
asla grmedikleri tatan bir adam ayrmsadlar. Sanda 1
aacndan kayklar iinde gz kamatrc birok nehri, ya da
ayn nehri birok kere atlar. mparatorluk alay geiyor v
insanlar yerlere kadar eiliyordu, ama gnn birinde bi
242

adamn Gklerin Olu'nu asla grmedii iin yerlere eilme


. dii bir adaya ayak bastlar. Cellat adamn ban vurmak
. . zorunda kald. Gzleri ilgisizlikle kara salar ve kara dans
lar ve altn sars karmak maskeleri seyretti ; gerek, dle
' iieydi, daha dorusu gerek, dn grnmlerinden biriy
di. Yeryznn bahelerden, sulardan, yaplardan ve grke
min biimlerinden baka trl olmas dnceye smyordu.
Her yz admda, bir kule gkyzn yaryordu, gzler iin
renkleri hep aynyd, ama ilki san, sonuncusuysa lal rengiy
di, ylesine inceydi farkllklar, ylesine uzundu dizi.
Sondan bir nceki kulenin eteinde air (tekilerin gzle
rini kamatran grnmlere yabanc kalmay srdryor
du), bugn artk kopmazcasna adna bal ve en zeki tarih
ilerin belirttii gibi, ona lm ve lmszlk salayan ksa
yazy okudu. Metin kayp; birok kii bir tek dizeden, baka
larysa bir tek szckten olutuunu ileri sryorlar. Kesin
ve inanlmaz olan, iirin, btnl ve en ince ayrntsyla,
nl porselenlerinin tamamyla, her porselenin her ssyle,
gnbatmlarnn glge ve klaryla ve bitimsiz gemiten
beri iinde yaayan anl lmller hanedanlarnn, tanrla
rn ve ejderhalarn mutlu ve mutsuz tm anlaryla usuz bu
caksz saray ierdiidir. Herkes sustu, ama mparator hay
krd: "saraym aldn benimi" ve celladn demir klc airin
. yaamn biip yok etti.
Kimileri baka trl anlatyorlar yky. Dnyada birbi
rinin ei iki ey bulunamaz. Sylediklerine gre, sarayn yo
kolmas iin airin dudaklarndan iirin dklmesi yetmi,
son heceyle yldrm arpm gibi yitip gitmi. Benzeri efsa
nelerin edebi kurgudan te olmad ak. air mparator'un
klesiydi ve yle de ld; iiri unutulmay hakettiinden
unutuldu; torunlar aramay srdryorlar, ama bulamaya
caklar, evrenin szcn.
243

HERKES VE KMSE

IiNDE kimse yoktu onun; ehresinin (ki zamannn kt


resimlerinde bile kimselere benzemez) ve bol bol sat, ger
ekd ve cokulu szlerinin ardnda yalnzca biraz souk,
kimsenin grmedii bir d vard. Balangta herkesin ken
di gibi olduunu sand, ama bu boluu amaya kalkt bir
dostunun aknl ona yanlgsn gsterdi ve bylece bir ki
inin cin sinin llerine ters dmemesi gerektiini anlad.
Bir keresinde, derdine areyi kitaplarda bulacan dnd
ve adalarnn bilmesi gerektii kadar Latince ve daha da
az Greke rendi; ardndan, aradn insanln uygulad
ilkel bir trende bulabileceini sand ve uzun bir .haziran
, siestasnda Anne Hathaway'in onu batan karmasna bo
yun edi. Yirmi bir yanda Londra'ya gitti. gdsel olarak,
sanki biriymi gibi grnme alkanl edinmiti, hi kimse
olduu anlalmasn diye; Londra'da aln yazs olan oyuncu
luk mesleini buldu, sahnede baka biriymi gibi yapan, onu
izleyen insan topluluunun da o baka biri olduuna inanr
m gibi grnd oyunculuk. Aktrln grevleri ona ,
244

belki de yaamnda ilk kez, esiz bir zevk verdi; ama son dize
vurgulanp, son l sahneden ekildiinde , gerekdln i
ren tad yeniden saryordu her yann. Ferrex veya Timur
lenk olmaktan kyor, yine hi kimse oluyordu. Bu umutsuz
durumdan kurtulmak iin, baka kahramanlar ve baka ili
masallar uydurmak geldi aklna. Bylece, gvdesi Londra'nn
kerhanelerinde ve meyh anelerinde yazgsnn gereklerini ye
rine getirirken , yakasn brakmayan ruhu, falcnn kehane
tine kulak asmayan Sezar, ve tarlakuunun sesini ekeme
yen Juliet, ve aslnda Parkalar olan cadlarla ovada syleen
Macbeth oldu. Kimse bu adam kadar ok adam olmamtr,
Msrl Proteus gibi o da varolmann btn yzlerini tket
meyi becerdi . Kimi zaman, bir yaptn bir kesine, zmle
nemeyeceinden emin, birka itiraf serpitirdi; Richard yal
nz kendi kiiliinde birok kiinin barndn syler, ve la
go'nun azndan garip bir ekilde "oldu!Jum kii de!Jilim ben"
szleri dklr. Varolmann, dlemenin ve temsil etmenin
temeldeki benzerlii ona nice nl dize esinlemitir.
Yirmi yl diretti bu denetimli sanrlarda, ama bir sabah,
. kltan can veren onca kral , ve birleen , ayrlan ve tatl tath
can ekien onca mutsuz sevgili olmann sknts ve deheti
yapt yakasna. Ayn gn tiyatrosunu satmaya karar verdi.
Hafta bitmeden doduu kye dnd ve orada ocukluunun
aalarn ve rman buldu, onlarla esin perisinin ycelttii
ve mitolojik gndermeler ve Latince szcklerle nl kld
tekiler arasnda bir balant kurmad. Biri olmak zorun day
d; zamannda iyi para yapm, ikraza, davalara ve ufak ap
ta tefecilie tutkulu iten el ekmi bir emprezaryo oldu. Bu
gn bildiimiz ve tm dokunakl ve edebi izgileri kasten
dlad kuru vasiyetnameyi de ite bu ruh haliyle yazdrd.
Dostlarnn Londra'dan kalkp, ekildii kede onu ziyaret
etme alkanlklar vard, o da onlar iin air roln stlenir
di yeniden.

245

Tarih, lmeden nce ya da sonra, Tanr'nn huzuruna k


tn ve ona "Bo yere bunca insan olan ben, yalnz bir tek
kii, kendim olmak istiyorum " dediini yazyor. Bir burga
tan Tanr'nn sesi yantlam: "Ben de kimse delJilim; ben de
dnyay dledim, senin yaptlarn dledilJin gibi, William
Shakespeare, ve dmn grntleri arasnda sen varsn,
benim gibi sen de herkes ve kimsesin. "

246

1RAGNARK

D LERDE Cdiye yazyor 'Coleridge) imgeler, bizim onlarn

neden olduunu sandmz etkileri betimlerler; bir sfenksin


zorbaln dan tr dehet duymayz, duyduumuz deheti
aklamak iin sfenksi dleriz. Bu doruysa, gece grdm
.dn rgsn oluturan aknl, cokuyu, korkular ,
tehlikeyi ve sevinci, yalnzca imgeleri sralamakla iletmem
olas m? Yine de bylesi bir aktarmay deneyeceim; belki
bu dn bir tek sahneden olum as, giriimin temel gl
n siliyor veya h afifletiyor.
Yer Felsefe ve Edebiyat Fakltesi, zaman akamst idi .
Her ey (hep dlerde olduu gibi) aslndan biraz farklyd;
haff bir parlaklk n esneleri deitiriyordu. Yneticileri sei
yorduk; uyankln gerein de yllar nce lm olan Pedro
Henriquez Urena ile konuuyordum. Anszn bir gsteri ya
da olayn yaratt sar edici bir grlt patrt koptu. Ta
Bajo'dan kulaklanmza insan ve h ayvan lklar geliyordu.
Bir ses "te geliyorlar!" diye bard, sonra da "Tanrlar!
Tanrlar!" diye ekledi. Kalabaln iinden syrlan birka ki247

i Aula Magna'nn kerevetine dolutular. Hepimiz alkladk,


gzya dkerek; gelenler birka yzyllk srgnden dnen
Tanrlal'.'d. Kerevete knca daha da bym, balar geri
atlm, gsleri imi, sayg gsterilerimizi kibirle kabul
ettiler. lerinden biri elinde, kukusuz dlerin stnkr
bitkibilimine uygun den bir dal tutuyordu; bir bakasnn
gsterile uzatt el pene eklindeydi; Janus'un yzlerin
den biri ekinerek Thoth'un kivrk gagasna bakyordu.
Hangisi olduunu anmsamadm biri, belki de alklar
mzla heyecana gelip, inanlmaz derecede batc, gargarayla
slk aras zafer dolu bir gurultu yanklad. O andan sonra,
iler deiti.
Her ey, Tanrlar'n konuma bilmedii zerine (belki bi
raz abartmal) bir pheyle balad. Yzyllar sren kaak v
yabani yaam ilerindeki insanl kreltmiti; slamiyet'in
hilaliyle Roma'nn ha bu srgnlere acmasz davranmt
Darack alnlar, sapsar diler, melez ya da yerlilerinki gibi
seyrek byklar, irkin hayvans dudaklar Olympos soyunun
yozlamasn hayknyordu. Giysileri drst ve uygun bir
yoksulluun deil, Bajo'nun batakhane ve kerhanelerinin se
fih atafatnm izlerini tayordu. Bir dme deliinde bir ka
ranfil kanyordu; yamanm bir ceketin altndaki ikinlik b
an varln belli ediyordu. Birden son kozlarn oynadkla
rn, aslnda kocam yrtc hayvanlar gibi sinsi, cahil ve ac
masz olduklarn, korku ya da acmaya kaplp kazanmalar
na izin verirsek, sonunda bizi yokedeceklerini kavradk.
Ar tabancalarmz ektik (anszn tabancalar da girdi
de) ve neeyle Tanrlar' ldrdk.

248

CEHENNEM, I, 32

12.

YZVILIN son yllarnda, bir leopar tan skmnn


alacakaranlndan, gnbatmnn alacakaranhna kadar
birka tahta paras, birka dikey demir parmaklk, yzleri
deien erkek ve kadnlar, bazen de kuru yapraklarla dolu
tatan bir oluk grd. Aka ve acmaszla ve avn parala
mann ateli zevkine ve geyik kokusuyla ykl yele zlem
duyduunu bilmedi, bilemezdi, ama iinde bir eyler daral
yor ve bakaldryordu, ve Tanr dnde ona seslendi: "Bu
zindanda yaayp leceksin, bildigim bir adam sayl kez seni
seyretsin ve unutmasn, eklini ve simgeni evrenin rsnde
belirli bir yer tutan bir iire yerletirsin diye. Tutsaklga kat
lanacaksn, ama iire bir szck katm olacaksn ". Tanr,
dte hayvann kabaln aydnlatt ve hayvan aklanan
nedenleri anlad ve yazgsn kabullendi, uyandnda iinde
anlalmaz bir boyun eme, yrekli bir cehaletten te bir ey
kalmad, nk dnya ark basit bir vahi h ayvann anlay
ndan ok daha karmaktr.
Yllar sonra D ante, btn insanlar kadar yalnz ve ne ie

249

yaradnn bilincine varamadan, Ravenna'da lyordu. Bir


dte, Tanr ona yaamnn ve almasnn gizli amacn
anlad; Dante aknlk iinde sonunda kim olduunu
rendi ve ektii zntlere kretti. Uyandnda, bir daha
asla geri alamayaca, hatta hayal meyal bile gremeyecei
bitimsiz bir eyi ald ve yitirdii duygusuna kapld syle
nir, nk dnya ark basit bir insann anlayndan ok da
ha karmaktr.

250

B ORGES VE B EN

HER EY tekinin, Borges denenin

bana gelir. Ben, Bue


nos Aires'te gezinirim, alkanlkla bir geidin kemerini ya
da bir avlunun demir parmakl kapsn seyretmek iin oya
lannm; postadan Borges'in haberlerini alrm ve adn bir
profesrler kurulunda veya bir biyografi szlnde gr
rm. Kum saatlerini, yerkre haritalarn, 18. yzyl tipogra
fisini, kahvenin tadn ve Stevenson'un dzyazsn severim;
teki de bu seimleri paylar, ama kasntlkla ve oyuncula
ra yarar bir ekilde. likimizin hasmca olduunu ileri sr
mek abartmal olur; ben yayorum, kendimi yaama kaptr
yorum, Borges edebiyatn dokusun ve bu edebiyat benim
varlm geerli klsn diye. Deerli birka sayfa yazdn
seve seve itiraf ederim, ama bu sayfalar beni kurtarmaz,
kukusuz iyi olann kimseye, hatta tekine bile deil, dile ve
ya gelenee ait olmasndandr bu. Zaten ben yokolmaya h
kmlym, sonsuza dek, yalnzca benim birka anm tekin
de yaamay srdrmeyi baaracak. Yava yava her eyi
ona devrediyorum , arptp abartmak gibi sapkn bir alkan25 1

lnn farknda olmama ramen. Spinoza her nesnenin ken


di varln korumaya abaladn kavramt; ta sonsuza
dek ta, kaplan da kaplan olmak ister. Ama ben Borges'te di
retmek zorundaym, kendimde deil (eer ben biriysem). Oy
sa, kendimi onun kitaplarndan ok, bakalarnda ya da bir
gitarn zahmetli tngrtsnda buluyorum. Yllar nce ondan
kurtulmaya altm ve kenar mahalle mitolojilerinden, za
man ve sonsuzluk zerine oyunlara getim, ama bu oyunlar
da artk Borges'e ait, benim de baka bir ey dlemem gere
kecek. Bylece yaamm, her eyi yitirdiim ve h er eyin ya
unutulmaya ya da tekine terkedildii bir kaa dnt.
Bu sayfay ikimizden hangisinin yazdn bilmiyorum.

252

G@lg<ey<e
Ovglfil
Elogio de la Sombra

196 9

E TNOGRAF

Bu YK bana Teksas'ta anlatld,

ama aslnda baka bir


eyalette gemi. Ba oyuncu bir tek kii, her ne kadar btn
yklerde kahramanlar grnenler ve grnmeyenler, ller
ve diriler olmak zere binlerce kiiyse de. Sanrm ad Fred
Murdock't. Genelde Amerikallar gibi uzun boylu, ne sarn
ne esmer, profili yontulmu gibi keskin, az konuan bir
adamd. Dikkate deer hibir zellii yoktu, genlere zg
yapmack davranlar bile. Doal bir ekilde sayglyd, ne
kitaplardan, n e de yazanlardan saknrd . nsann daha kim
olduunu ve rastlantnn nerilerine nerede katlacan bil
medii bir yatayd; Acem gizemcilii ya da Macarcann bi
linmeyen kkeni, savan ya da cebrin sunduu servenler,
.kat ilkecilik ya da sefahat. niversitede ona Yerli dilleri
zerine renim yapmasn tlediler. Bat'daki kimi kabi
lelerde esoterik baz trenler varln srdryordu; yan
ban alm profesr ona gidip bir rezerve yerlemesini,
ayinleri izlemesini ve byclerin raklarna anladklar
gizemi renmesini teklif etti . D nnde kaleme alaca te255

zi, niversite yetkilileri yaymlatacakt. Murdock sabrszlk


la kabul etti. Atalarndan biri snr savalar srasnda l
mt ; rklar arasndaki bu eski anlamazlk artk bir baa
dnmt. Onu bekleyen glkleri ngrmt kuku
suz; kzl adamlarn onu kendilerinden biriymi gibi kabul
lenmelerini salamas gerekiyordu. Uzun bir servene atld.
ki yldan fazla, ayrlarda, kerpi duvarlar arasnda veya
kt hava koullarnda yaad. Tan skmnden nce kalk
yor, gece bastrrken yatyordu, atalarna ait olmayan bir dil
de d grmeyi becerdi. Buruk tatl sarayna alt, tuhaf
giysilere sarnd, dostlarn ve kenti unuttu, mantnn kar
kt bir ekilde dnmeye balad. reniminin ilk ayl a
rnda, sessizce notlar alyordu defterine, bunlar sonradan
yrtt, belki phe ekmemek iin, belki de artk gereksiz ol
duklarndan. Tresel ve bedensel nitelikte baz almalarn
nceden belirlenmi sreci sonunda, rahip ona dlerini
anmsamasn ve gn doarken gelip anlatmasn buyurdu.
Dolunay geceleri bizonlar dlediinin farkna vard. Bu be
kinen dleri hocasna at, o da sonunda gizli retisini
anlad. Bir sabah, kimseye veda etmeden Murdock ekip
gitti.
Kente varnca, ayrda kentin zlemini ektii ilk akam
larn zlemini duydu. Profesrnn alma odasna gidip,
gizemi rendiini ve yaymlamamaya karar verdiini syle
di.
- Ant m itiniz? diye sordu teki.
- Nedeni bu deil, dedi Murdock. Orada syleyemeyeceim bir ey rendim.
- ngilizce mi yetersiz kalyor? diye ekledi teki.
- Hayr efendim. imdi gizemi bildiime gre, yz ayn ve
elikili ekilde dile getirebilirim. Nasl syleyeceimi bilemi
yorum, ama gizem ok deerli, ve imdi bilim, bizim bilimi
miz bana saf bir gereksizlik gibi grnyor.

256

Bir sre sonra ekledi:


- Ayrca, gizem beni ona gtren yollar kadar deerli de
il. Bu yollan amak gerek.
Profesr s ouk bir ekilde konutu:
- Kararnz Kurul'a bildireceim. Yerlilerle birlikte yaa
may dnyor musunuz?
Murdock yantlad:
- Hayr. Belki de ayra adm bile atmayacam bundan
byle. Bu adamlarn bana rettikleri her yerde ve her koul
. da geerli.
Temelde btn konuma bu kadard .
Fred evlendi, sonra boand. imdi Yale'de ktphaneci
lik yapyor.

257

PEDRO 8ALVADORES

Juan Murchison'a

YAZININ, belki de

ilk kez, tarihimizin en garip ve en h


znl olgularndan birini saptamasn istiyorum. Anlatya
olabildiince az karmak, dikkat ekici eklemelerden ve teh
likeli sanlardan kanmak bana en uygun aktarma yntem i
gibi grnyor.
Bir erkek, bir kadn ve bir diktatrn dev glgesi balca
kiileri oluturuyor. Erkein ad Pedro Salvadores; bykba
bam Acevedo, Caseros arpmasndan birka gn veya hafta
sonra onu grmt. Pedro Salvadores'in Sradan insanlar
dan pek bir fark yoktu belki, ama yazgs ve yaad yllar
onu esiz kld. Yoksa, dnemindeki birok kii gibi bir beye
fendi olacakt. (Diyelim ki) tarada bir arazisi vard ve Bir
liki'ydi. Kansnn gen kzlk ad Planes'di; ikisi berabere<
Temple Caddesi yaknnda Suipacha Sokanda yayorlard.
Olaylarn, getii ev tekilere benziyordu kukusuz: giri ka
ps, dalan, demir parmaklkl kap, odalar, derinlemesirn
avlu. 1842 ylnda bir gece, gitgide artarak ve bouk bir
kilde, sokakta yeri dven nallarn seslerini ve atllarn viv11
258

ve muera lklarn duydular. Bu kez atlar uzaktan geip


gitmedi. Hayknlan, tekrar tekrar indirilen darbe sesleri iz
ledi, adamlar kapy krarken, Salvadores yemek masasn
oynatp, haly kaldrmay ve mahzene saklanmay baard.
Kadn masay yerine koydu. Mazorca baskn yapm ve Sal
vadores'i gtrmeye gelmiti. Kadn, Montevideo'ya snd
n bildirdi. nanmadlar, kadn krbaladlar, btn mavi
kap kaca krdlar ve evi talan ettiler, ama haly kaldrma
y akl etmediler. Geri geleceklerine yemin ederek geceyans
evi terkettiler.
Pedro Salvadores'in yks gerekte bu noktada bal
yor. Dokuz yl boyunca mahzende yaad. Yllarn gnlerden,
gnlerin de saatlerden olutuunu ve dokuz yln soyut bir
kavram olduunu syleyebiliriz, yine de yk korkun. Gz. lerinin ayrt etmeyi rendii bu glgede, kin ve tehlike dahil
hibir ey dnmediine phem yok. Orada, mahzendeydi.
Ona yasaklanan dnyadan kimi yanklar, karsnn bildik
ayak sesleri, bilezik tana arpan kova, avluya den dolgun
yamur, kulana geliyordu herhalde. Ayrca, h er gn sonun
cu olabilirdi.
Kars yava yava, ihbar edebilecekleri dncesiyle,
btn hizmetilere yol verdi. Btn hsmlarna Salvadores'
in Uruguay'da olduunu syledi. Ordu iin diki dikerek eve
ekmek paras getirmeye balad. Tm bu yllar boyunca, iki
ocuu oldu; yaknlan onlar bir s evgiliye malederek kadn
reddettiler. Tirann dnden sonra ayaklarna kapanp af
dileneceklerdi.
Pedro Salvadores n eydi, kimdi? Korku, ak, Buenos Ai
res'in grnmez varl, son olarak da alkanlk myd ona
tutsaklkta diren veren? Kans, onu terkedip, yalnz brak
masn diye pek kesin olmayan darbe giriimi ve zafer haber
leri veriyordu herhalde. Belki de korkakt ve kans bildikle
rini ondan saklyordu. Kimi zaman bir mumdan ve kitaptan

259

yoksun, mahzeninde dlyorum onu. Glge onu uykuya ta


yor. Balangta, eliin grtla arad korkun geceyi, s
sz sokaklar, ovay dlyor. Sonra yllar geiyor ve artk
kamay dnmyor ve mahzeni dlyor. Balangta ka
ak, tehlikede biriydi; daha sonra, kimbilir, ininde sakin bir
hayvan veya bir cins karanlk tanrs oldu.
Tm bunlar, Rosas'n kat 1852'de bir yaz gnne
,
dek srd. O zaman gizli adam gn na kt; bykba
bam onunla konutu. Tknaz ve imand, yz balmumu
rengindeydi ve yalnz alak sesle konuuyordu. El konan
mallarn asla geri vermediler; bildiim kadaryla yoksulluk
iinde ld.
Bu dnyadaki her ey gibi, Pedro Salvadores'in yazgs
bize anlamak zere olduumuz bir eyin simgesi gibi gr
nyor.

260

SYLENCE

lIABiL ve Kabil, Habil'in lmnden sonra karlatlar.

lde yryorlard ve uzaktan birbirlerini tandlar, nk


ikisi de ok uzun boyluydu. ki karde yere oturdular, bir
ate yaktlar ve yemek yediler. Gnbatmnda yorgun d
m insanlar gibi, sessizlii bozmadlar. Gkyznde, henz
ad konmam birka yldz belirdi. Yalazlann nda, Kabil
Habil'in alnnda tan izini grd ve azna gtrmekte oldu
u ekmei yere frlatp, suunun balanmas iin yalvard.
Habil yantlad:
- Sen mi beni ldrdn, yoksa ben mi seni? Anmsamyo
rum; burada nceki gibi birlikteyiz yine.
- imdi biliyorum beni gerekten baladn, dedi Ka
bil, nk unutmak balamaktr. Ben de unutmaya ala
cam.
Habil yavaa konutu:
- Doru. Pimanlklar srdke, su da srer.

261

BiR DUA

DUDAKLARIM 'Tanr Babamz' duasn, bana yakn olan

her iki dilde de binlerce kez okudu ve okuyacak, ama ben


yalnz bir ksmn anlyorum. Bu sabah, 1 Temmuz 1969, mi
ras olarak almadm kiisel bir duay denemek istiyorum.
Bunun, hemen hemen insanst itenlik gerektiren bir giri
im olduunu biliyorum. nce, bir dilekte bulunmamn ya
sak olduu ortada. Gecenin artk gzlerime dmemesini di
lemek lgnlk olur; gren binlerce insan tanyorum, hibiri
de zellikle mutlu, doru ve bilge deil. Zamann akm bir
neden-sonu rsdr, yle ki herhangi bir kayrada bulun
mak, ne kadar ufak olursa olsun, bu demir rnn bir halka
snn paralanmasn istemektir, kendi kendini paralam
olmasn istemektir. Bylsi bir mucizeyi kimse hak etmez.
Yanlglarmn balanmasn da dileyemem; balama bir
bakasnn eylemidir ve ben yalnz ken.dimi kurtarabilirim.
Balama saldrya urayan artr, saldrgan deil, hatta
onu ilgilendirmez bile. stemimin zgrl belki-de aldatc
dr, ama verebilirim veya verdiimi dleyebilirim. Bende ol262

mayan yreklilii verebilirim; benim hissetmediim umudu


verebilirim; birazck bildiim ya da yalnzca yeni grmeye
baladm renme arzusunu verebilirim. Belleklerde air
den ok, dost olarak kalmay diliyorum; Dunbar'n veya
Frost'un veya geceyars kanayan aac, Ha' gren adamn
ritmini tekrarlayan birinin, bunu ilk kez benim azmdan
duyduunu dnmesini 'diliyorum. Gerisinin benim iin
nemi yok; unutulmann ok bekletmeyeceini umuyorum.
Evrenin tasarmlarn tanmyoruz, ama berraklkla usavur
mann ve dorulukla hareket etmenin, bize anlanmayacak
bu tasralara katks olacan biliyoruz.
Btnyle lmeyi diliyorum; u yol arkadamla, gv
demle birlikte lmeyi diliyorum.

263

SONU VE BAI

CAN ekimesi sona erdikten sonra, yalnz, paralanm,

itilmi, uykuya dald. Uyandnda, gndelik iler ve bildik


yerler onu bekliyordu; kendi kendine nceki gece.xi fazla ka
faya takmamas gerektiini syledi ve bu kararla yreklenip,
acele etmeden giyindi. yerine varnca, grevlerini yle
byle yerine getirdi, yine de ayn eyi daha nce de yapm
olduu yolundaki tatsz ve yorucu izlenimden kurtulamad.
tekilerin gzlerini kardklarn grdn dnd; belki
de ldn oktan renmilerdi. O gece, karabasanlar ye
niden balad; geri gelecekleri kaygsndan baka hibir an
kalmyordu. Sonra bu kayg yayld; kendiyle yazmas gere
ken sayfa veya okumaya abalad kitap arasna girdi. Harf
ler karncalanyor ve kaynayordu; yzler, tandk yzler
yava yava siliniyor; nesneler ve insanlar onu terkediyorlar
d. Anl, yapkan bir sayklamayla bu deiken biimlere
tutunuyordu.
Biraz garip grnse de, iin aslndan hi phelenmemi
ti; birden kafasnda akt. Dlerindeki biimleri, sesleri ve
264

renkleri anmsayamyorsa, biim, renk ve ses olmadndan


d, bunlar da d deildi. Bunlar onun gereiydi, alglama
nn, yleyse bellein tesinde bir gerekti. Bu kavray ona
lm saatinden beri anlamsz imgeler burgacnda srklendii olgusundan daha ok dokundu. Duyduu sesler yanky
d; yzler maskeydi; el parmaklarysa glgeydi, belirsiz ve
zdeksiz, yine de sevilen ve bildik glgeler.
Bir ekilde, grevinin btn bunlar ardnda brakmak
olduunu sezdi; artk u gemisiz ve imdisiz ve geleceksiz
yeni dnyaya aitti. Yava yava, bu dnya evresini sard.
Birok i sknts duydu, znt ve yalnzlk lkeleri at.
Bu geziler korkuntu, nk alglar, anlar ve umutlarla do
lu tm bir yaamn iinden geiyorlard. Btn dehet yenili
inde, grkeminde yatyordu. Balanmaya deer bulun
mutu, lmnden beri Cennet'teydi.

265

Kp1.m.1n.m.
Al1tJJ.mJJ.
El Oro de los Tigros

1 972

Sz

Bu YKY bana Pringles'de doktor Isidro Lozano anlatt.


Bu ii ylesine tutumlu bir ekilde yapt ki, tahmin edilebile
cei gibi, daha nce birok kereler anlattn anladm; her
hangi bir ayrnt eklemek veya deitirmek edebi bir gnah
olurdu.
"Olay 1920 ylnda burada geti. Diplomam alp, Buenos
Aires'ten dnmtm. Bir gece, hastaneden beni almaya gel
diler. Keyifsiz yataktan kalktm, giyinip, ssz meydan ge
tim. Bakm odasnda, doktor Eudoro Ribera, bana seim ka
tillerinden birinin, Clemente Garay'n karnnda bir bak ya
rasyla getirildiini syledi. Muayene ettik; imdi artk ka
arlandm, ama o zaman adamn birini barsaklar deilmi
grmek beni ok sarsmt. Gzleri kapalyd ve glkle ne
fes alyordu.
Doktor Ribera bana:
- Yapacak bir ey yok, gen meslekdam, dedi. Brakalm
bu aalk herifi de gebersin.
cenin ikisinde buraya kadar gelme zahmetine katlan269

dm ve adam kurtarmak iin elimden geleni yapacam


karln verdim. Ribera omuz silkti. Barsaklar ykadm,
yerine yerletirdim ve yaray diktim. Bir tek inilti duyma
dm.
Ertesi gn yine uradm. Adam lmemiti; bana bakt,
elimi skt ve:
- Teekkrlerim size, gm bam da Ribera'ya, dedi.
Garay hastaneden ktnda, Ribera Buenos Aires'e git
miti bile.
O gndm sonra, her yl doum gnmde bir kuzu aldm.
1940'a doru hediyeler kesildi."

270

AKINLIK

MORNLU bir komu u olay anlatt bana:

"Kimse Moritan'la Esmer Rivarola'nn bu denli azgn


dman olduklarn tam bilmez. kisi de Muhafazakar Parti
yesiydi ve galiba kurul toplantsnda tanmlard. Mori
tan' pek anmsamyorum, nk ldnde kck bir o
cuktum. Ailesinin Entre Rioslu olduu sylenir. Esmer ondan
sonra uzun yllar yaad. Kabaday falan deildi, ama tipi ok
uygundu. Ksa boylu ve ard ve esasl giyinirdi. kisi de d
lek deildi, ama Rivarola, ilerde greceimiz gibi, daha akl
bandayd. Uzun zamandr Moritan'dan kurtulmaya yemin
liydi, ama saknml davranmaya da kararlyd. Ona hak veri
yorum; biri birini ldrp de mapusta rmek zorunda ka
lrsa, budalalk etmi olur. Esmer ne yaptn iyi biliyordu.
Bir pazar gn, saat akamst be sularyd. Meydanda
insan kaynyordu. Rivarola her zamanki gibi siyah elbisesine
brnm, yakasna krmz bir karanfil ilitirmi, sakin sa
kin geziniyordu. Kuzeni ona elik ediyordu. Aniden, kz ke
nara itti, topuklar zerine melip, sanki bir horozmu gibi
27 1

kanat rparak gd,aklamaya balad. nsanlar rkp, geri e


kildiler. Esmer gibi doru drst bir adamn byle eyler
yapmas, hem de btn Mor6n'un gz nnde, stelik de bir
pazar gn! Yarm saat sonra, Esmer kanat rpmay ve g
daklamay srdrerek bir soka dnd, Moritan'm evine
girdi. Dalan geti, bir srayta demir parmaklkl kapy
ap, avluya ulat. Kalabalk sokakta itiiyordu. Grlty
duyan Moritan teki uta belirdi. Korkun dmannn ze
rine atldn grnce, odalardan birine svmak istedi, ama
bir kurun ona ulat, sonra bir bakas. Riverola'y polisler
gtrdler. Adam hala gdaklayarak, rpmyordu.
Bir ay sonra yeniden zgrd. Adli tp uzman Rivarola'
nn ani bir cinnetin kurban olduunu aklad. Btn halk,
onu bir horoz gibi hareket ederken grmemi miydi?"

272

DRT EVRM

YKLERN says drttr. Biri, en eski olan, yiit adam


larn kuattklar ve savundukHm kale kentin yksdr.
Savunanlar kentin demire ve atee teslim edileceini ve sa
valarnn yararsz olduunu bilirler; saldrganlarn en nl
s Akhilleus, yazgsnn zaferi gremeden lmek olduunu
bilir. Yzyllar bysel eler eklemitir. Ordularn urunda
can werdikleri Troyal Helena'nn gzel bir bulut, bir glge
o!duu sylenir; Greklerin iine gizlendikleri tahta atn da
bir grnm olduu sylenir. Homeros da bu masal anlatan
ilk ozan deilmi; 16. yzylda biri aklmdan hi kmayan u
dizeleri brakm ardnda: The borgh brittened and brent to
brontes and askes. Dante Gabriel Rossetti, Troya'nn yazgs
nn, Paris'in Helena'ya olan ateli aknn doduu an belir, lendiini dlyordu herhalde; Yeats, Leda'yla aslnda bir
tanr olan kuunun birletii an seecektir.
lkine bal bir bakas, bir dn yolculuunun yks
dr. Tehlikelerle dolu denizlerde babo dolatktan ve b
yl adalarda yolundan alakoyulduktan s!>nra thaka'sna

273

kavuan Odysseus'un yks; yeryznn, ykldktan son


ra, yeil ve berrak, yeniden denizden ktn gren ve i
menlerin ortasnda bir zamanlar oynadklar satran talar
nn kaybolduunu gren Kuzey tanrlarnn yks.
ncs, bir arayn yksdr. Bunda, bir nceki bi
iminin bir deikesini grmemiz mmkn. ason ve Altn
Post; dalar ve denizleri ap, Tanr'nn ehresini, ilerinden
her biri ve hepsi olan Simurg'u gren, Acem'in otuz kuu.
Gemite btn giriimlerin sonu iyiye varyordu. Biri yasak
altn elmalar anyordu; biri sonunda Graal' kazanmay
hak ediyordu. Bugn, aray baarszla uramaya hkm
ldr. Kaptan Achab balinay bulur ve balina onu paralar;
James ve Kafka'nn kahramanlar ykmdan baka ey uma
mazlar. Yreklilik ve inantan ylesine yoksunuz ki, bundan
byle happy-ending bir reklam dalkavukluundan te deil.
Cennet'e inanmamz olanaksz, olsa olsa Cehennem'e belki.
Sonuncusu, bir tanrnn kurban ediliinin yksdr.
Frigya'da Attis kendini sakatlar ve ldrr; Odin Odin'e su
nulmu olarak, Kendi Kendi'ne, dokuz gece boyunca aa
tan sarkar ve mzrak yaralar alr; sa'y insanlar armha
gererler.
yklerin says drttr. Bize kalan zamanda onlar an
latmay srdreceiz, deitirerek.

274

PEDRO H ENRIQUEZ URENA'NIN D

1946 YILININ bir gn tan skerken Pedro Henriquez Ure

na'nn grd dn tuhaf yan, imgelerden deil, ar ar


gelen szcklerden olumasyd. Onlar sylemeyen ses ken
disininki deildi, ama benziyordu. Ses tonuysa, izlein doku
nakl olaslklarna karn, nesnel ve sradand. Ksa sren
bu d srasnda, Pedro odasnda uyuduunun ve kansnn
yannda bulunduunun bilincindeydi. Karanlkta d ona
seslendi:.
Birka gece nce, Cordoba Caddesinin bir kesinde, Bor
ges'le sen simsiz Sevillalnm Ey lm, kendini duyurmadan
bazen okta geldigin gibi gel yakansn tartmtnz. Dize
nin, Latince bir metnin kastl bir yanks olduundan, byle
sine alntlamann edebiyatn ticaretten daha az nem tad
bizim bugnk arma kavramna yabanc bir an al
kanlklarna ters dmediinden phelenmitiniz. Ama
phe duymadnz, phe duyamayacanz, bu diyalogun
kehanet olduuydu. Birka saat sonra, La Plata niversite
si'ndeki dersine yetimek iin, Constitucin'un son peronuna
275

aceleyle gideceksin. Trene bindikten sonra, antan fileye


yerletireceksin ve pencere kenarndaki yerine oturacaksn.
Adn bilmediim, ama yzn setiim biri seninle konu
maya alacak. Karlk vermeyeceksin, nk lm ola
caksn. Bu sabah da, her gnk gibi karndan ve kzlarndan
ayrlacaksn. Bu d anmsamayacaksn, nk olaylarn
gereklemesi iin unutma gereklidir.

276

SARAY

SARAY sonsuz deildir.

Duvarlar, toprak sekiler, baheler, labirentler, basamak


lar, taraalar, korkuluklar, kaplar, dehlizler, yuvarlak veya
drtke avlular, sarnlar, sofalar, odalar, yklkler, kitap
lklar, ambarlar, zmdanlar, k olmayan hcreler ve yeral
t gmtleri, Ganj'n kum tanelerinden az deildir, ama bu
saynn da sonu vardr. Gnbatmna doru, taraalarn te
pesinden, demirhaneleri, marangozhaneleri, ahrlar, tersa
neleri ve klelerin saman kulbelerini ayrmsayan biri hi
eksik olmaz .
. Kimseye sarayn ufack bir parasndan fazlasn katet
mek bahedilmemitir. Biri mahzenden baka ey bilmez.
Biz birka yz, birka ses, birka szck alglayabiliriz, ama
algladmz pek azdr. Hem pek az, hem de pek deerli. e
liin ta zerine kazd ve kilise kitaplarnn kaydettii ta
rih bizim lmmzden sonra gelir; hibir eyin bize dokun
mad zaman lm oluruz, ne bir szck, ne bir arzu, ne bir
an. Ben l olmadm biliyorum .

277

HENGIST ADAM ARIYOR (M.S. 449)

H ENGIST adam aryor.


Kumun usuz bucaksz okyanusta kaybolduu uzaklar
dan, duman tten kulbelerden, yoksul topraklardan, Kt'nn belirsiz zdeinde yatt, kurt dolu derin ormanlardan
gelecekler.
ifti sabann, balk an brakacak.
Kadnlan ve ocuklar brakacaklar, nk adam gecenin
her yerinde bulunabileceklerini ve haklanabileceklerini bili
yor.
Hengist, paral asker, adam aryor.
Onlar, ad daha ngiltere olmayan bir aday fethetmek
iin aryor.
Boyun eerek ve acmaszca onu izleyecekler.
Erkeke savalarda hep ba ektiini biliyorlar.
Bir keresinde calma grevini unuttuunu ve eline yaln
bir kl tututurulduunu ve klla yapacan yaptn bi
liyorlar.
Krek ekerek denizler aacaklar, pusulasz ve direksiz.
278

Kllar ve kalkanlar, yabandomuzu biiminde tolgalar,


: ekini artrmak iin byler, engin: kozmogoniler, Hunlar ve
Gotlar diyarndan masallar getirecekler.
Topra fethedecekler, ama asla Roma'nn terkettii
kentlere ayak basmayacaklar, nk bunlar yaban anlklar
, iin ok karmaktr.
Hengist utku iin, para iin, bedenin batan karlmas
iin ve unutulmak iin aryor onlar.
Hengist en yce imparatorluk kurulsun diye, Shakespea
re ve Whitman trkler sylesin diye, Nelson'un kadrgalar
denizi zaptetsin diye, Adem ve Havva elele ve suskun, yitir
dikleri cennetten uzaklasnlar diye aryor onlar (ama bilmi
yor).
Hengist ben bu edebiyat dktreyim diye aryor onlar
(ama asla bilmeyecek).

279

La Moneda de Hwrro

1976

,Ms. 991

HEMEN hemen herkes savan, u canl ve deiken eyin

onlar amla srklediine inanyordu. Akam on, on iki


kiiydiler. Sabann ve kreklerin ve bildik yorucu, dinmek
bilmeyen toprak ilerinin adamlar, artk asker olmulard.
Ne bakalarnn, ne de kendi etlerinin ektii aclar onlar
iin nem tayordu. Omzuna bir mzrak saplan.an Wulfred
amln birka adm tesinde ld. Kimsenin yrei dosta
yanmad, kimse ban evirmedi. Yapraklarn youn glgesi
ne varnca, hepsi kendilerini yere braktlar, ama kalkan ve
yaylarndan ayrlmadlar. Aidan, oturmu, ar bir ciddiyet
le, yksek sesle dnr gibi konumaya balad.
- Efendimiz olan Byrhtnoth ruhunu teslim etti. imdi en
yal, belki de en glnz benim. Ka k daha sayabilecei
mi bilmiyorum, ama bu sre, beni sabahtan ayran zamandan
daha ksa grnyor bana. anlar beni uyandnrken Wer
ferth uyuyordu. Benimki yallarn hafif uykusudur. Kapdan,
oktan demir atm gemicilerin (Vikinglerin) izgili sancakla
rn farkettim. iftliin atlarn koup, Byrhtnoth'un ardn283

dan gittik. Dman grnnce, silahlar paylatk ve birok


el kalkanlarn ve demirlerin nasl kullanldn rendi.
Nehrin kar yakasna, Vikinglerin bir elisi, altn bilezikler
den hara istedi ve efendimiz eskimi kllarla deyecei
karln verdi. Nehrin kabarkl iki ordu arasndayd.
Savatan ekiniyorduk ve onu arzu ediyorduk, nk ka
nlmazd. Werferth hemen samdayd ve bir Norve okunun
onu bulmasna ramak kald.
Werferth, ekingen, sze kart:
- Oku sen kalkannla paraladn baba.
Aidan srdrd:
- imizden kii kpry korudu. Gemiciler yaylandan
gemelerine izin vermemizi istediler. Byrhtnoth kabul etti.
Sava arzulad iin ve bizim yiitliimize olan inancnn,
paga.nlar rkteceine gvendii iin byle davrand sanrm.
Dmanlar kalkanlarn dorultarak nehri atlar ve kydaki
otlara ayak bastlar. Gs gse arpma geldi ardndan.
nsanlar dikkatle onu izliyordu. Aidan'n sralad olay
Jar anmsyorlard ve sanki yeni anlarm gibi grnyorlar
d, bir ses szcklerle arparken. Gn doduundan beri, n
giltere ve gelecekteki engin imparatorluu iin savamlard
ve bundan haberleri yoktu. Babasn iyi tanyan Werferth,
bu arbal sylevin ardnda bir eylerin gizlendiinden ku
kulanmaya balad.
Aidan srdrd:
- Az sayda kaan oldu, onlar halkn yzkaras olacak.
Burada kalan bizler arasnda, bir Norveli ldrmemi tek
kii yok. Byrhtnoth ldnde, ben yanbandaydm. Tanr'
ya gnahlarn balamas iin yakarmad, nk her insa
nn gnahkar olduunu biliyordu. Ona yeryznde kendine
verdii mutlu gnler iin, zellikle son savatmz gn iin
kretti. Bizlere bir ey kalyor, lmne tankl hak etme
liyiz, bu byk gnn teki lmleri ve kahramanlklar gi284

bi. Bunun iin en uygun yolun hangisi olduunu biliyorum.


Kestirmeden gidip, kye Vikinglerden nce varacaz. Yolun
iki yannda pusuya yatp, onlar oklarla karlayacaz.
Uzun sava bizi bitkin drmt, sizi buraya yorgunluk
atasnz diye getirdim.
Ayaa kalkmt, uzun ve dik Sakson gvdesiyle dikili
yordu.
- Ya sonra ne olacak? diye sordu, grubun en genci.
- Sonra bizi ldrecekler. Efendimizin ardndan sa kalmamz yakk almaz. Bu sabah o komuta ediyordu; imdi de
ben. Aramzda bir korkan olmasn hogremem. Szm bu
kadar.
Adamlar yava yava ayaklandlar. Biri yaknd.
- On kiiyiz, Aidan, dedi en gen olan.
Aidan, her zamanki sesiyle srdrd:
- Dokuz ola'caz. Werferth, olum, imdi sana sesleniyo
rum. Sana buyuracan kolay bir ey deil. Tek bana git
meli, bizi terketmelisin. Bu gnn insanlarn belleklerinde
yaayp gitmesi iin, kavgadan vazgemelisin. Bunu saklaya
bilecek tek kii sensin. Sen ozansn, airsin.
Werferth diz kt. Babas bu szlerle ilk kez konuuyor
du ona. Kesik kesik bir sesle:
- Baba, kaan teki sefiller gibi, oluna da korkak den
mesini ister misin? dedi.
Aidan yantlad:
- Korkak olmadn kantladn. Biz canmz vererek, sen
ansn zaman iinde saklayarak Byrhtnoth'a grevimizi ye
_rine getireceiz.
tekilere dnerek konutu:
- imdi orman geeceiz. Son oku da savurduktan sonra,
kalkanlar dalaa atp, kllar ekeceiz.
Werferth , gnn ve yapraklarn yar glgesinde kaybo
lularn grd, ama dudaklar bir dize bulmutu bile.
285

DMAN LAYI

YILLAR boyu ka, ve bekleyiten sonra dman artk

evimdeydi. Penceremden, g bela etin yamac trmand


n grdm. Bir bastona tutunuyordu, yal ellerinde bir si
lah deil, bir dayanak olabilecek kaba bir baston. Bekledii
mi duyunca kayglandm: kapnn hafif tklamas. zlemle
elyazmalarma, yarm kalan karalamalarma, Greke bil
mediim iin bo yere bende duran Artemidores'in dler
zerine yazd kitaba gz attm. Bir gn daha geti, diye
dndm. Bir sre anahtarla diditim. Adamn yklma
sndan korktum, ama birka kararsz adm att, bir daha
hi grmediim bastonunu brakt ve bitkin , yatamn ze
rine yld. Korkum sk sk imgelemeye almt, ama an
cak o zaman neredeyse bir karde gibi Lincoln'un son port
resine benzediini farkettim. leden sonra saat drde geli
yordu.
Beni duymas iin zerine eildim.
- nsan yllarn yalnz kendini etkilediini sanyor, ama
bakalar iin de geiyor yllar. Sonunda burada kar kar286

ya geliyoruz ve bir zamanlar olanlarn bir anlam kalmad


n gryoruz.
Ben konuurken, paltosunun dmelerini zmt. Sa
eli ceketinin i cebindeydi. Bir ey bana dorulmutu ve bu
nun bir tabanca olduunu sezdim.
Kararl bir sesle bana seslendi:
- Evinize girebilmek iin, acmaya . bavurdum. Artk
elimdesiniz ve ben balayc deilim.
Birka sz etmeyi denedim. Gl bir adam deilim, beni
yalnz szckler kurtarabilirdi.
- Uzun zaman nce bir ocua kt davrandm doru,
ama artk ne siz o ocuksunuz, ne de ben o kak. Ayrca, c
de balama kada'r kurumlu ve glntr, demeyi baar
dm.
- Artk o ocuk olmadm iin sizi ldrmem gerekiyor
zaten, diye karlk verdi. Bu bir c deil, bir adalet eylemi
olacak. Borges, sizin benim sizi ldrmemi nlemek iin uy
durduunuz bahaneler, duyduunuz dehetin yaratt d
zenlerdir. Artk yapacak hibir eyiniz kalmad.
- Bir ey daha yapabilirim, diye yantladm.
- Nedir o? diye sordu.
- Uyanabilirim.
yle de yaptm.

287

Gcececemftm

yJkalfil
Historia de. la Noche

1977

BiRi

BELH, Niapur, skenderiye; adn nemi yok. Bir kapal

ar, bir meyhane, rtl yksek grlklerle evrili bir av


lu, kuaklann ehrelerini yinelemi bir nehir imgeleyebiliriz.
Tozlu bir bahe de imgeleyebiliriz, nk l pek uzakta de
il. Bir daire olumu ve bir adam konuuyor. Byk sar,
cin gibi gzleri, zeytin rengine alan teni ve harikalar srala
yan buruk sesi skmek hakk bize tannmad (krallklar ve
yzyllar oktur). O da bizi grmyor; ar kalabalz. lk
eyh ile ceylann veya takma ad Denizci Sinbad olan u
Odysseus'un yksn anlatyor.
Adam konuuyor ve elini kolunu oynatyor. skender'in
sabahlad geceler oyalanmak iin evresine toplad gece
rapsodlarndan biri olduunu, confabulatores nocturni so
yundan geldiini bilmiyor adm (bakalar bilecek). Bizim
iyilik perimiz olduunu bilmiyor adam (asla da renemeye
cek). Birka kii ve birka sikke iin konutuunu sanyor ve
yitmi bir gemite 1001 Gece Masallar'n dokuyor.
29 1

KAPLAN

SAGLAM parmaklklarn te yannda, zarif ve lmcl, son

suz bir igcyle ykl gidip geliyordu ve biz hepimiz ona


bakyorduk. Bu sabah Palermo'daki kapland ve Dou Kapla
n ve Blake'in ve Hugo'nun kaplan ve Shere Khan idi, imdi
ki ve gelecekteki kaplanlard ve ayn zamanda arketip kap
land, nk onun durumunda, birey btn cinsi yanstr.
Biz kan dkc ve gzel olduunu dnyorduk. Norah,
kk bir kz, "Ak iin yaratlm" dedi.

292

B iR NOT

YiRM yllk alma ve tuhaf servenden sonra, Laerteso


lu Odysseus thaka'sna dner. Demir klla ve yayla hakl
cn alr. Dehet ve hayretler iinde kalan Penelopeia onu
tanma cesareti gsteremez ve snamak iin ikisinin, yalnz
ikisinin paylatklar bir gizeme antrmada bulunur: ilen
dii zeytin aac yere balad iin hibir lmlnn kml
datamad evlilik dekleri. Odysseus'un yirmi nc bl
mnde okuduumuz yk byledir.
Homeros, her eyin dolambal bir ekilde sylenmesi ge
rektiini bilmiyor deildi. Doal dilleri d olan Grekleri de
bilmiyor deillerdi. Aatan evlilik dei masal bir eit e
retilemedir. Kralie yabancnn kral olduunu anlad, onun
gzlerinde kendini grd zaman, aknda Odysseus'un a
k onu bulduu zaman.

293

HKML

AKIAN caddelerden biri Andes veya San Juan veya Ber


mejo olabilir; hepsi bir. Gnbatmnn devinimsizliinde Eze
quiel Tabares bekliyor. Bulunduu sokak kesinden, kim
senin dikkatini ekmeden, sokan ortasnda kalan conuen
tillonun ak kapsn gzleyebilir. Sabrszlk etmiyor, ama
arada bir kaldrm deitiriyor ve hep ayn cretlinin, boa
zn yakmayan ve birka kurua satn ald ard ikisini
sunduu tenha dkkana giriyor. Sonra, yerine dnyor.
Chengo'nun, Matilde'yi elinden alan Chengo'nun kmakta
gecikmeyeceini biliyor. Sa eliyle, kruvaze ceketinin altn
la, kol deliinde tad ban kabartsna hafife dei
yor. Uzun zamandr kadn anmsamyor; yalnz tekini d
nyor. Alak evlerin yoksul varln hissediyor: tel ka
fesli pencereler, balkonlar, deme tal veya toprak avlu
lar. Adam bunlar grmeyi srdryor. Kendi farkna var
madan, Buenos Aires, grltyle aan bir bitki gibi, evre
sini sard. Yeni evleri ve koca kaba otobsleri grmyor grmek ona yasak-. nsanlar iinden geiyorlar ve o bilmi294

: yor. Bir ceza ektiini de bilmiyor. ini kin kaplyor.


Bugn, on haziran bin dokuz yz yetmi yedi gn,
bin sekiz yz. doksan ylnn birka dakikasna hkml l
kabaday Ezequiel Tabares'in sa elinin parmaklan, sonsuz
bir akamda olanaksz bir baa hafife deiyor.

295

AT

BALANGITAN beri bekleyen ova. Son eftali aalarnn


tesinde, sulara yakn, gzleri uykulu byk bir at, sabah
doldurur gibi. Bir ran minyatrndeki gibi boynu bir yay i
ziyor, yelesi ve kuyruu burga burga. Duruu dik ve g
venli, yaps uzun erilerden oluuyor. Chaucer'n tuhaf dize
sini anmsyorum: a uery horsely horse. Hibir eyle karla
trlamaz ve yaknda deil, ama ok uzun boylu olduu belli.
imdiden le olmasndan baka bir ey yok.
At burada ve imdide, ama onda farkl bir ey var, nk
ayn zamanda Makedonyal skender'in dndeki bir at o.

296

La Cifra

198 1

KTABIN EYLEM

KOTPHANENN btn kitaplar iinde, Arapa yazlm,


bir askerin birka kuru karlnda Alcana de Toledo'da sa
tn alm olduu ve Dou dilleri uzmanlarnn tanmadklar
veya yalnzca spanyolca deikesini bildikleri bir kitap var
d. Bu kitap bylyd ve kahince bir slupla bir adamn elli
yandan, 16 14'teki lmne dek yaptklarn ve syledikleri
ni anlatyordu.
Bu kitab bulma ans kimseye tannmayacak, nk al
tnc blmde okunabilecei gibi, askerin kiisel dostlar olan
bir rahip ve bir berberin buyurduklar nl yangnda yitip
gitti.
Adam kitab ellerine ald ve okumad, ama Arab'n dle
dii yazgy titizlikle yerine getirdi ve yapmay srdrecek,
. nk serveni bundan byle toplumlarn uzun belleinin
bir parasna dnt.
Bu dlem gerekte bir Tanr'nn ardna den slami
yet'in alnyazs ilkesinden veya bize o korkun, Cehennem'i
seme gcn tanyan czi iradeden daha da artcdr.
299

UYKUSUZLUGUN Ki BiiM

UYKUSUZLUK nedir?

Soru retorik; yantn da ok iyi biliyorum.


Gecenin yreinde kanlmaz an seslerinden ekinmek
ve onlarn saysn tutmaktr, yersiz bir byyle dzenli so
luk almaya abalamaktr, aniden dnen gvdenin arl
dr, gzkapaklarnn kaslmasdr, kesinlikle uyanklk ol
mayan ve yksek atee benzeyen bir haldir, yllar nce
okunmu paragraflardan paralar sylemlemektir, bakala
r uyurken yalanmaktan tr sululuk duymaktr, uyku
ya dalmak isteyip de uykuya dalamamaktr, varolmann ve
varolmay srdrmenin korkunluudur, gelecei kukulu
gn aarmasdr.
Uzun mrllk nedir?
Yetileri azalan bir insan gvdesinde olmann dehetidir,
elikten akrep ve yelkovanla deil, onluk yllarla llen bir
uykusuzluktur, denizlerin ve piramitlerin, eski kitaplklarn
ve hanedanlarn, A.dem'in grd tan skmlerinin arl
dr, bedenime, tiksindiim sesime, adma, bir anlar alkan300

lna, ilemeyi beceremediim spanyolcaya, bilmediim La


tince zlemine hkml olduumu bilmezden gelmemektir,
lme dalmak isteyip de lme dalamamaktr, varolmak ve
varolmay srdrmektir.

301

DSEL BiR YK iN NOT

WsCONSIN, Teksas veya Alabama'da ocuklar savalk

oynuyorlar ve taraflar Kuzey ve Gney'i temsil ediyorlar. Ye


nilginin, tantanal zaferin haketmedii bir onur gizlediini
biliyorum (herkes biliyor), ama ayn zamanda, yzyldan faz
la sren ve btn bir ktaya yaylan bu oyunun, gnn birin
de zaman geersiz klacan, ya da Pier Damiani'nin dedii
gibi gemii deitireceini de canlandrabilirim,
Bylesine bir ey gerekleirse, oyunun belirsiz aknda
Gney Kuzey'i aalarsa, bugn tm arlyla gemie y
nelecektir ve Lee'nin adamlar 1863 Temmuzu'nun ilk gnle
rinde Gettysburgda galip kacaklardr ve John Donne'm eli
ruhun gleri zerine yazd iiri tamamlayabilecektir ve
yal hidalgo Alonso Quijano, Dulcinea'nn akn tanyacak
tr ve Hastings'in sekiz bin Saksonu, Norvelileri ezdikleri
gibi, Normanlar da ezeceklerdir ve Pythagoras bir zamanlar
Euphorbus'ken kuand kalkan Argos'un kemeraltnda
anmsamayacaktr.

302

ANnR:Es ARMoA

YILLAR ona, frsat ktka kulland, ama zahmeti gze al

madan kolayca eviremedii birka Guaranice szck brakt.


teki askerler onu benimsiyorlar, ama kimileri (hepsi de
il) onda bir eit farkllk hissediyorlar, sanki sapkn ya da
zndkm veya hastalklym gibi.
Bu itilme canm yeni erlerin ilgisinden daha az s1kyor.
kiye an dkn deil, ama her cumartesi gn biraz
sarho oluyor.
Bir anlamda yalnzln dolduran mateye alkn.
Kadnla: artk ondan holanmyor, o da aranmyor pek.
Dolores'de bir olu var. Uzun zamandr hi haber almyor, mektuplamayan btn sradan insanlar gibi.
Byk syleilerin adam deil, yine de hep ayn szck
lerle, Junin'le San Carlos arasndaki uzun yry anlat
maktan zevk alyor. Belki de olaylan unuttuu ve szckleri
ezbere bildii iin hep ayn szckleri kullanyor. Yata yok.
Kafasn eerine yaslayp uyuyor ve karabasann ne oldu
undan haberi yok.
303

Vicdan rahat. Emirleri yerine getirmekle yetiniyor.


eflerinin gveninin tadn karyor.
Boazkesen o.
lde grd gn aarmalarnn hesabn karm.
Boazlarn hesabn karm, ama ilkini ve yabann yzn unutmayacak.
Asla rtbesi ykselmeyecek. Dikkati ekmemesi gerek.
Tarasnda, at terbiyecisiydi. Artk bir yaban atn bile
zaptetmekten aciz, ama atlan seviyor ve anlyor.
Bir Yerlinin dostu o.

304

BiR D

RAN'IN

ssz bir yerinde, alak saylabilecek, kapsz ve


penceresiz tatan bir kule var. Tek odasnda (tabam toprak
tan ve daire biiminde) tahta bir masa ve sra bulunuyor. Bu
dngsel odada bana benzeyen bir adam anlamadm bir
yazyla uzun bir iir yazyor, bir baka dngsel hcrede bir
iir yazan bir adam zerine, bir baka dngsel hcrede bir
iir yazan bir adam zerine, bir baka dngsel hcrede . ..
Srecin sonu yok ve kimse tutsaklarn yazdklarn okumay
baaramayacak.

305

NHON

RuSSELL'IN sayfalar arasnda, son suzluklarnn bitimine

kadar sayarak gitse de lmsz bir adamn eriemeyecei


engin saylar neren ve aratran ve dsel h anedanlarn ra
kam olarak brani alfabesi h arflerini kullandklar btnlk
ler retisini, Mengenlehre'yi ayrmsadm. u naz ik labirenti
kavramama izin verilmedi.
Tanmlar, belitler, nermeler ve gerekeler arasnda, i
lerinde yer ve zamann da bulunduu, bir szc sylemle
diiiz veya dndmz zama , sonsuz ve anlalmaz
dnyalarda sonsuz olgularn ayn anda olumas gibi sonsuz
zniteliklere sahip olan Spinoza'nn son suz tzn ayrmsa
dm. Bu hassas labirenti kavramama izin verilmedi.
Verlaine gibi , ayrm renge yeleyen dalar arasnda,
antrmay ileyip, abartm ay es geen yazda, su ve tan
ottan, daha az nem tamad bahelerde, asla bir kaplan
grmemelerine karn bize neredeyse arketipini verenlerin
boyadklar kaplanlarda, onur yolu bushido'da, kprler, sa
bahlar ve tapnaklar arasnda kllara duyulan zlemde, ne-

306

redeyse sessizlik olan bir musikide, ynlarnn bas seslerin


de yzeyini ayrmsadm senin ey Japonya. Bu hassas labi
renti...
1870 ylna do:., asla bir kap, bronzdan bir kap tok
ma ya da bir pencere grmemi pampa Yerlileri Junin k
lasna geldiler. Manhattan'n bize grnd gibi, onlara da
ok artc gelen bu nesnelere baktlar ve dokundular, son
ra gerisingeri llerine dndler.

307

SThrm.Jkce pce1111rce

J.Bcellcetft

La Memoria de Shakespeare

1 984

25 AGUSTOS 1983

KK istasyonun saatinde gece on biri getiini gr

dm. Otele kadar yryerek gittim. Daha nce de olduu


gibi, ok tandk yerlerin bize esinledii boyun eme ve ya
tma duygusuna kapldm. Geni giri kaps akt; kr
eviyse karanla gmlmt. Dalanda soluk aynalar sa
londaki bitkileri tekrarlyorlard. Garip bir ekilde, patron
beni tanmad ve kayt defterini uzatt. Altla balanm
dolmakalemi elime aldm, bronzdan mrekkep hokkasna
batrdm ve ak defterin zerine eilirken, o gecenin ba
ma getirecei birok beklenmedik olaydan ilki ortaya kt.
Benim adm, Jorge Luis Borges, orada yazlyd ve mrek
kep daha kurumamt.
- Odanza km olduunuzu sanyordum, dedi patron.
Sonra bana iyice bakt ve dzeltti:
- zr dilerim efendim. teki size ylesine benziyor ki,
ama siz ok daha gensiniz.
- Hangi odada kalyor? diye sordum.
- 19 numarada, oldu yant.

311

Korktuum da buydu zaten.


Kalemi braktm ve koarak merdivenleri trmandm . 19
numaral oda ikinci kattayd ve iinde bir trabzanla, anm s
yorum, bir meydan banknn bulunduu ssz, yoksul bir av
luya bakyordu. Otelin en yksek odasyd. Direnci krlan
kapy atm. Avizeyi sndrmemilerdi. Acmasz n al
tnda kendimi grdm . Dar pirin yatakta srtm dnk, da
ha yal, zayf ve ok soluk haliyle ben oradaydm, gzler
yksek aldan silmelerde yitip gitmi. Ses bana geldi. Tam
olarak benimki deildi; sannn anlarmda duymu olduum
sevimsiz ve renksiz sesti.
- Ne tuhaf, dedi, hem ikiyiz, hem de bir. Ama dlerde
hibir ey tuh af deil dir.
- Yani hepsi bir d m? diye sordum rkerek.
- Evet, kukusuz, benim son dm.
Eliyle, n dt masann mermeri stndeki ka
_
pakl bo ieyi gsterdi.
- Yine de bu geceye varabilmek iin dah a ok d grmen
gerekecek. Senin iin hangi tarih bugn?
- Tam bilmiyorum, diye yantladm aknlkla. Ama dn
altm bir yam doldurdum .
,
- Uyankln bu geceye vard zaman, dn seksen drt
yan doldurmu olacaksn. Bugn 25 Austos 1983.
- Bunca yl beklemem gerekecek dah a, diye mrldandm.
- Benim iin pek zaman kalmad artk, dedi aniden.
- Az sonra lebilirim, bilmediimde yitebilirim"ve benzerle dlemeyi srdryorum. Aynalarn ve Stevenson'un bana
verdii ypranm izlek.
Stevenson' artrmann bilgilik taslama deil, bir ve
da olduunu anladm. Ben oydum ve anlyordum. En coku
dolu anlar, Shakespeare olmak ve unutulmaz cmleler yaz
mak iin yeterli deildir.
- Bunun bana geleceini biliyordum, dedim onu oyala-

312

mak iin. Yllar nce yine ayn yerde, aa kattaki odalarn


birinde , bu intiharn yksnn msveddesine balam tk.
- Evet, diye yantlad ar ar, anlarn toparlamak is
termi cesine. Ama balanty kuramyorum. O msveddede
Adrogue'ye yaplan bir yolculuktan szetmitim ve Las Deli
cias otelinde, tekilere en uzak 19 numaral odaya km
tm. Orada da intihar etmitim.
- te bu yzden buradaym ben, dedim.
- Burada m? Hep buradayz biz. Burada, Maipi Sokandaki evde seni dlyorum. Burada bir zamanlar anneye ait
olan odada gidiyorum ben .
- Anneye ait olan, diye yineledim, anlamay iim isteme
yerek. Ben seni avlunun stndeki 19 numaral odada d
lyorum.
- Kim kimi dlyor? Ben seni dlediimi biliyorum,
ama bunun beni dlediini bilmiyorum. Adrogue'deki otel
yllar nce, belki yirmi, hatta otuz yl nce ykld. Kim bilir?
- D gren benim, diye karlk verdim, biraz meydan
okuyarak.
- En nemli iin, d gren bir tek adamn m, yoksa bir
hirlerini d1eyen iki adamn m varo1duunu aa kavu
turmak olduunu anlamyorsun .
- Ben Borges'im, senin adn kayt defterinde grp odaya
kan .
Borges benim ve Maipi Sokanda lm deindeyim.
Bir sessizlik oldu, sonra teki bana:
- Hadi kantlamay deneyelim, dedi. Yaammzn en kor
kun an h;.ngisiydi?
Ona doru eildim ve ikimiz ayn anda konutuk. kimi
zin de yalan sylediini biliyorum.
Zayf bir glmseme yalanm ehreyi aydnlatt. Bu g
lmsemenin bir anlamda benimkini yansttn sezdim.
- Yalan syledik, dedi bana, nk kendimizi tek deil,

313

iki kii duyuyoruz. Gerek olan hem iki, hem de tek olduu
muzdur.
Bu konuma beni kzdryordu. Bunu belirtip, sordum:
- Ya sen, 1983'teki, nmde kalan yllar hakknda bana
bir eyler anlatmayacak msn?
- Ne anlatabilirim sana, zavall Borges? Artk altn
uursuzluklar tekrarlanacak. Bu evde tek bana kalacaksn.
Harfsiz kitaplara ve S\Yedenborg'un ereveli kabartmasna
ve zerinde Birleikler'in Ha bulunan tahta tepsiye doku
nacaksn. Krlk karanlk deil, yalnzln bir biimidir. z
landa'ya yeniden gideceksin.
- Ey zlandaf Ey denizler zlandas!
- Roma'da ad, herkesinki gibi, suya yazl olan Keats'in
dizelerini tekrarlayacaksn .
- Roma'ya hi gitmedim.
- Daha baka eyler de var. En iyi iirimizi yazacaksn,
bir at olacak.
- Onun lmne mi? dedim. Ad syleme yreklilii gsteremedim.
- Hayr. O senden daha ok yaayacak.
Bir sre sessiz kaldk. Sonra srdrd:
- Uzun zaman dlediimiz kitab yazacaksn. 1979 yl
na doru, szde yaptnn bir dizi msveddeden , eitli ms
veddelerden te bir ey olmadn anlayacaksn ve sama ve
boinanlara dayanan dev eserini yazma eiliminden vazge
eceksin. Goethe'nin Faust'unun, Salammb'nun, Ulysses'in
esinledii boinantan sz ediyorum. nanlmaz bir ekilde
bir sr sayfa doldurdum.
- Sonunda da baarszla uradnn farkna vardn.
- Daha da beter. Szcn bunaltc yolunda ustalkl bir
eser olduunu kavradm. yi amalann ilk sayfalardan ileri
gitmiyordu; tekilerdeyse labirentler, baklar, kendine bir
imge yaratan adam, kendine gerek adam yaratan yans, ge3 14

celerin kaplan, kanlarn dkld savalar, kr ve uursuz


Juan Murana, Macedonio'nun sesi, llerin trnaklarndan
yaplma gemi, le sonralarnda tekrar edilen eski ngilizce
vard.
- Bu mze bana pek bildik geliyor, diye belirttim ironiyle.
- Aynca sahte anlar, simgelerin ikili oyunu, uzun sralamalar, yavanln iyi kullanm, eletirmenlerin sevinle bul
guladklan kusurlu simetriler, her zaman uydurma olmayan
alntlar.
- Bu kitab yaynladn m?
- Pek inan duymadan, belki atee atarak yoketmek gibi
iler acs bir amala oyalandm. Madrid'de bir takma ad al
tnda yaymJayarak noktaladm. Etrafta, kusuru Borges ol
mamak ve rneinin yalnz d grnmn yineleyen, Bor
ges'in beceriksiz bir Borges taklidinden szediliyor.
- Bu beni hi artmad, dedim. Her yaz-ar kendinin en
az akll izleyicisi olur kar sonunda.
- Bu kitap, beni bu geceye getiren gezintilerden biriydi.
tekilere gelince ... htiyarln alaltmas, her gn oktan
yaam olma inanc ...
- O kitab yazmayacam, dedim.
- Yazacaksn. u anda imdiki zaman olan benim szcklerim, azmdan kar kmaz bir dn bellei olacaklar.
Kesin tonu beni rahatsz etti, derslerimde kullandmdan
farkl deildi kukusuz. Bylesine birbirimize benzememiz ve
lmn yaknlnn ona salad cezasz kalma frsatn kul
lanmas beni rahatsz etti. Karlk vermek istedim.
- Bu kadar emin misin leceinden?
- Evet, diye yantlad. Asla duymadm bir yumuaklk
ve bir yatma hissediyorum. letebilmem olanaksz. Btn
szler paylalm bir deneyim gerektirir. Sana bir eyler
syledike bu denli rahatsz grnmen niye?
- nk ar derecede birbirimize benziyoruz. Benimki315

nin karikatr olan ehrenden nefret ediyorum, Benimkinin


taklidi olan sesfoden n efret ediyorum, benim olan dokunakl
szdiziminden nefret ediyorum.
- Ben de, dedi teki. te bu yzden areyi intihar etmekte buldum.
Kr evinin damnda bir ku tt.
- Bu sonuncusu, dedi teki.
Bir el hareketiyle beni yanna ard. Eli benimkini ara
d . Geri ektim; ikisinin birbirine karacandan korktum.
- Stoaclar yaamdan yaknmamz gerektiini retirler;
zndann kaps aktr. Hep byle anladm, ama tembellik ve
tabanszlk asla yakam brakmad. Birka gn nce leyin
.
La Plata'da Aeneid'in VI. Kitab zerine bir konuma yapyor
dum. Alt ll bir dizeyi vurgulaya vurgulaya sylerken, yo
lumun h angisi olduunu anladm anszn. Bu karan verdim.
O andan sonra, kendimi yara almaz hissetmeye baladm. Be
nim yazgm senin olacak, Latince ve Vergilius'un orta yerinde
ani anlama gelecek sana da ve o zaman iki ayr zamanda ve
iki ayr yerde geen bu garip kahince syleiyi btnyle
unutmu olacaksn . Uykuna dndnde sen benim yerimde
bulunacaksn ve sen de benim dm olacaksn.
- Unutmayacam ve yarn kada dkeceim.
- Belleinin derinliklerinde, dlerin gelgitinin altnda kalacak. Yazacan zaman da, dsel bir yk rdne inana
caksn. Yarn olmayacak, yine de senin nnde uzun yllar var.
Konumas durdu, lm olduunu anladm.
Bir anlamda, ben de onunla birlikte ldm ; i skntsyla
yastn zerine eildiimde kimse kalmamt bile.
Odadan katm. Darda ne avlu, ne mermer merdiven
ler, ne sessiz byk ev, ne okalipts aalar , ne heykeller,
ne kk meydan , ne emeler, ne de Adrogue kyndeki kr
evinin demir parmaklkl giri kaps vard.
Darda beni baka dler bekliyordu.

316

MAV KAPLANLAR

BLAKE'N nl bir sayfas kaplan ldayan bir ate ve K

t'nn arketipi diye betimler; ben , onu korkun zarifliin bir


simgesi diye tanmlayan Chesterton'un cmlesini yeliyo
rum. Buna karn, kaplann, yzyllardr insan. imgelemini
kurcalayp duran u biimin z olabilecek bir tek szck
yoktur. Kaplan beni her zaman ekmitir. Daha ocukken,
Hayvanat Bahesi'nde yalnz bir kafesin nnde taklp ka
lrdm: tekiler beni hi ilgilendirmezdi. Ansiklopedileri ve
Hayat Bilgisi kitaplarn i erdikleri kaplan resimlerine gre
deerlendirirdim. Jungle Books bana anlandnda, Shere
Khan'n, kaplann, kahramann dman olduunu ren
mek hi de houma gitmedi. O zamandan beri, bu garip sevgi
asla peimi brakmad. elikili avc olma isteimden ve s
radan insanca deiimlerden yara almadan kt. Az zaman
nce -tarih bana uzak gibi geliyor, aslnda deil- Lahor ni
versitesi'ndeki gnlk grevlerimle sakin bir ekilde yaayp
gidiyordum. Bat ve Dou mant profesrym ve pazar
gnlerimi Spinoza'nn eserleri zerine bir seminere adyo-

317

rum. skoyal olduumu eklemeliyim; yani beni Aberdeen'


den Pencap'a kaplan sevgisi getirdi. Yaammn ak ok s
radand, dlerim hep kaplanlarla doluydu. (imdiyse baka
biimlerle dolu.)
Bana bugn ok uzaklarda kalm gibi gelen bu olaylan
birok kereler anlattm, ama itirafmn gerei , bir kez de bu
rada tekrarlyorum.
1904 ylnn sonuna doru, Ganj'n delta blgesinde, cin
sin mavi bir trnn kefedildiini okudum. Daha sonra da
telgraflar, bildik elikiler ve kartlklarla, h aberi dorula
dlar. Eski akm yeniden alevlendi. Renk adlarndaki al
lagelen belirsizlii gznne alarak, bir yanllktan phe
lendim. zlanda dilinde, Etiyopya'nn adnn "Baland" oldu
unu, bunun da hem Mavi Toprak, hem de Kara Toprak an
lam tadn anmsadm. Mavi kaplan pekala kara. panter
olabilirdi. izgilerden ve Londra basnnda kan, besbelli
uydurma, gm eritli mavi kaplan resminden hi sz edil
miyordu. izim bana gerekten ok, bir armay andryordu.
Bir dte, asla grmediim ve anlatacak uygun bir szck
bulamadm bir mavilikte kaplanlar grdm. Hemen hemen
siyah olduklarn biliyorum, ama bu zel durum, tm ayrnt
lar kestirmemiz iin yeterli d eil.
Aylar sonra, bir meslekdam bana, Ganj'n ok uzak bir
kynde, mavi kaplanlardan szedildiini syledi. Bu h aber
beni artmad deil, nk bu yrede kaplanlara az rast
landn biliyorum. Yeniden mavi kaplan dledim, gr
kemli glgesini kumlu topraa yanstarak ilerliyordu. Bu k
ye doru -daha ilerde aydnlatmay deneyeceim nedenler
den tr adn sylemekten kanyorum- bir yolculua gi
rimek iin tatili frsat bildim.
Yamur mevsiminin sonunda oraya vardm. Ky, bana
yksekten ok, geni gibi grnen bir tepenin eteine sn
m t; koyu kahverengi bir cengelle evrilmi ve tehdit edil-

3 18

miti. Servenimdeki bu kk ky Kipling'in sayfalarndan


birinden kmadr kukusuz, nk bu sayfalar btn Hindis
tan' ve bir anlamda da btn dnyay ierirler. Sazdan nazl
kprlerin zerinden at hen dein kulbeleri ancak koru
duunu aktarmam yeterli herhalde. Gneyde bataklklar ve
eltik tarlalar, adn asla renemediim amurlu bir nehrin
akt kk bir arazi, sonra yeniden cengel uzanyordu.
Ahali, Hindu dinindendi. ngrdm bu olgu pek hou
ma gitmedi. Her ne kadar sl amiyet, biliyorum , Yahudilik'
ten kaynaklanan inanlarn en yok suluysa da, Mslman
larla hep daha iyi anlammdr.
Hindistan'n insanlarla kaynadn hissederiz; kyde
hissettiimse ormann kaynad ve neredeyse kulbelerin ta
diplerine kadar girdiiydi. Gn bunaltcyd ve geceler serin
lik getirmiyordu.
Yallar beni ho karladlar ve onlarla belirsiz sayg gs
terilerinden oluan bir syleiye koyuldum. Yerin yoksullu
undan daha nce szettim, ama h er insann, vatannn esiz
bir ey barndrd dncesiyle hareket ettiini de biliyo
rum. Kirli evleri ve bunlardan daha az pis olmayan yiyecekle
ri inceledim ve bu blgenin nnn Lahor'a dek yayldn
syledim. Adamlarn yzleri deiti; o zaman gaf yaptm ve
bunu bir an nce onarmam gerektiini sezdim. Bir yabancyla
asla paylamayacaklar bir gizleri olduunu kavradm. Belki
de Mavi Kaplan' kutlu sayyorlard ve benim atak szlerimin
saygszlk ettii derin bir ballk duyuyorlard.
Ertesi gn bekledim. Pirin tketilip, ay iildikten son
ra konuyu atm yeniden. nceki gnn sakarlna karn,
ne olduunu anlamadm, anlayamadm. Hepsi pana akn
lkla, nerdeyse korkuyla bakyorlard, ama onlara garip post
lu yrtc hayvan yakalamak amacn gttm syleyince,
beni rahatlayarak dinlediler. Biri kaplan cengelin ucunda
grln syledi.
; 1 9

Beni geceyans uyandrdlar. Olann biri, bir keinin


aldan katn ve ardna dnce de, nehrin te yakasnda
mavi kaplan grdn bildirdi. Yeniayn nda renginin
tam olarak seilemeyeceini dndm, ama hepsi anlatla
n doruladlar ve o zamana kadar hi konumayan biri ken
dinin de grdn aklad. Tfeklerle dar ktk ve cen
gelin karanlnda yitip giden koca bir kedi grdm, ya da
grdm sandm. Keiyi bulamadlar, ama onu gtrenin
benim mavi kaplanm olmamas da pekala mmknd. Co
kuyla bana birok izi iaret ettiler, doal olarak bunlar hibir
eyi kantlamyordu.
Byle geen birok geceden sonra, bu uydurma alarmla
rn bir grenek oluturduunu anladm. Daniel Defoe gibi,
bu yerin adamlar duruma uygun izler icat etmekte ok us
taydlar. Kaplan herhangi bir zaman, Gney'deki eltik tar
lalarnda veya Kuzey'deki bataklklarda ortaya kabiliyor
du, ama ok gemeden gzleyicilerin kuku verici bir dzen
iinde sralandklarn farkettim. Benim varm, hi dei
meksizin kaplann tam kat ana denk geliyordu. Her za
man bana bir iaret ve birka tahribat gsteriyorlard, ama
sonuta skl bir insan yumruu bu kaplan izlerinin sahtesi
ni brakabilir. Bazen gerekten l bir kpek grdm. Bir do
lunay gecesi, tuzak yemi olarak bir kei kullandk, ama gn
aarncaya dek bo yere bekledik durduk. Balangta, bu
gnlk masallarn, bana yiyecek sattklar ve baz ev ileri
mi yaptklar iin, kalmamdan honut olan ky sakinlerinin,
bu sreyi uzatmak amacyla dzenledikleri bir plana uydu
unu dndm. Bu varsaym dorulamak iin, onlara kap
lan daha aadaki bir yrede aramaya niyetli olduumu a
tm. Hep bir azdan kararm onaylamalar beni artt. Yi
ne de, ortada bir giz olduu ve hepsinin benden ekindii
inancn srdrdm.
Eteinde kyn kurulu olduu aal tepenin pek yksek

320

olmadn daha nce belirtmi tim; bir yayla budamt onu.


te yanda, Bat ve Kuzey'e doru, cengel srp gidiyordu.
Tepenin yokuu pek dik olmadndan, bir gn leden sonra
trmanmay nerdim. Saf szcklerim onlar byk acya
bodu. lerinden biri, yamacn ok sarp ol duunu h aykrd.
En yallar , byk bir ciddiyetle, tasarmn gereklemesi
nin olanakszln belirtti. Tepenin doruu kutsald, byl
engeller ulam yasaklyorlard. Ayak basma yrekliliini
gsteren lmllerse, kendilerini Tanr'y grme ve deli ya
da kr olma tehlikesine atyorlard.
stelemedim, ama gece herkes uykudayken, kulbeden
dar szdm ve ses karmadan kolay yokuu trmandm.
Yol yoktu ve allar beni engelledi.
Ay ufuktayd . Byk bir dikkatle, sanki gnn nemli,
gnlerimin en nemlisi olacan sezmi gibi, her eyi byk
bir dikkatle gzledim. Sk yapraklarn bazen nerdeyse siya
ha kaan koyu tonlarn hala anmsyorum. Ayn parlakl
solgundu ve ormanlarla evrili bu alanda hibir ku tm
yordu.
Yirmi otuz dakika sren trman tan sonra, yaylann top
rana ayak bastm. Etei ndeki boucu kyden daha serin ol
duunu dlemem hi de g olmad . . Henz dorua deil,
pek geni saylmayacak bir eit taraaya ulatm farket
tim; cengel, dan yamacnda, trmanmay srdryordu.
Kendimi zgr hissettim, kydeki gnlerim tutsaklkm gibi
geliyordu. Ky sakinlerinin beni aldatmak istemelerinin ne
mi yoktu; bir anl amda daha birer ocuk olduklar duygusuna
kapldm.
Kaplana gelince . . . Tm bu yoksunlukl ar merakm ve
inancm krletmiti, ama kurulmu makine gibi izleri ara
may srdryordum.
Yer atlak ve kumluydu. Pek derin olmayan ve baka bir
ok yara blnerek dallanp budakl anan yarklardan birin-

321

de bir renk ayrt ettim. nanlmaz bir ekilde, dlerimdeki


kaplann mavisiydi. Aman Tanrm, keke grmez olaydm.
Dikkatle inceledim. Yark h epsi ayn boyda, yuvarlak, kay
gan ve kk apl akltalaryla doluydu. Dzenlilikleri on
lara yapay bir hava veriyordu, fie benziyorlard.
Eildim, elimi yarktan ieri kaydrdm ve birka tanesi
ni kardm. ok hafif bir titreme duydum. Bir avu ta,
i inde bir makas ve Allahabad haritas bulunan sa cebime
koydum. Hesapta olmayan bu iki nesne ykmde nemli bir
yer tutuyorlar.
Kulbeye dnnce, ceketimi kardm, yataa uzandm
ve kaplan dlemeye baladm . Dmde, yeniden hem kap
lamn, hem de yayla talarnn rengini grdm. Tepedeki
gne yzme vurduunda uyandm. Yataktan kalktm. K
k makas ve harita, yuvarlar almamda glk karyordu.
nce bir avu dolusu kardm ve iki katnn daha geride
kaldn hissettim. Bir eit gdklanma, ok hafif bir kpr
danma elimi terletti. Anca, iinde otuz krk yuvar olduunu
grdm. On taneden az aldma yemin edebilirdim. Elimde
kileri masaya brakp, tekilere uzandm. oaldklarn an
lamak iin saymama gerek kalmad. Heps.ini bir yn h alin
de topladm ve tek tek saymaya kalktm.
Bu basit ilemin olanakszl ortaya kt . Rasgele birini
baparmamla iaretparmam arasna alyor ve gzlerimi
ayrmadan bakyordum ve tek bana kaldnda oalyor
du. Ateim var m diye denetledikten sonra, ayn ie yeniden
birok kez balyordum. Edepsiz mucize tekrarlanyordu.
Ayaklarm ve gbeim yor, dizlerim titriyordu. Ne kadar
zaman getiini bilmiyorum.
Hi bakmadan yuvarlar tek yn h alinde toparladm ve
pencereden d ar savurdum. Tuhaf bir rahatlamayla, sayla
rnn azaldn hi ssettim. Vargcmle kapy kapattm ve
yatan zerine yldm. Tam tamna olaydan nceki duru322

uma dnmeye abalayarak, her eyin bir dten te olmad


ma inandrmaya uratm. Yuvarlar unutabilmek ve za
man herhangi bir ekilde doldurmak amacyla, Etika'nn se
kiz tanmn ve yedi aksiyomunu ar bir kesinlikle ve yk
sek sesle tekrarladm. Bana yardmlar dokundu mu bilmiyo
rum. Anszn bir grlt duyduumda, bu eytan kovmaca
almalarna iyice dalmtm. gdsel olarak, kendi kendi
me konutuumu duymalarndan korktum ve kapy atm.
En yallar, Bagvan Dass'd. Bir saniyede, varl beni
gnlk yaama geri getirir gibi oldu. Dar ktk. Yuvarla
rm kaybolduklar umudunu tayordum, ama haa orada, ye
re salm duruyorlard . Ka taneydiler acaba?
htiyar nce onlara, son ra bana bakt.
- Bu talar buradan deil, yukardan geliyorlar, dedi ken
dininkine benzemeyen bir sesle.
- yle, diye karlk verdim. Biraz meydan okuyarak, ta
lar yaylada bulduumu ekledim, ama hemen ardndan, ak
lamada bulunmaktan utan duydum. Bagvan Dass, bana
pek aldITmadan , bylenmi cesine gzlerini talardan ala
myordu. Toplamasn buyurdum. Kmldamad.
O zaman tabancam ekip, yksek sesle emri tekrarladm itiraf etmek ok canm skyor.
Bagvan Dass kemkm etti :
- Karna kurun , ele mavi tatan iyidir.
- dlein tekisin sen , dedim.
Sanrm ben de az rkm deildim, yine de gzlerimi
kapadm ve sol elimle, bir avu ta topladm. Tabancay tut
may srdrerek, teki ak avuca braktm. Saylar ok da
ha fazlayd.
' Pek farkna varmadan , yava yava bu dnmlere al
mtm. Beni B agvan Dass'n lklarndan dah a az artt
lar.
- oalan ta bunlar. imdi ok saydalar, ama defi-;; l 1 1

lirler. Dolunay biimindeler ve u mavi renk yalnz dlerde


grlr. Babalarmn babalar glerinden sz ederken yalan
sylemiyorlard .
Btn ky halk evremizi sarmt.
Kendimi bu harikalarn bysel sahibi gibi hissettim.
Genel rknt karsnda, yuvarlar topluyor, havaya kald
ryor, yere brakyor, ortala sayor, garip bir ekilde oal
dklarn veya azaldklarn gryordum .
Kalabalk, hayret ve dehetle iitiyordu. Erkekler, karla
rn bu mucizeye bakmaya zorluyorlard . Biri gzlerini koluy
la rtyor, bir bakas gzkapaklarn skyordu. Oyuncak di
ye elleyen mutlu bir ocuun dnda, kimse yuvarlara do
kunma cesaretini gsteremedi. O anda, bu kargaann by
y bozduunu sezdim. Olabildiince yuvar topladm ve ku
lbeye dndm.
Belki de, hala sonu gelmeyen mutsuz bir dizinin ilki olan
o gnn geri kalann unutmay denedim. Kesin olan, anm
samadmdr. Karanlk basarken, zlemle nceki gn d
ndm: zel bir mutluluk duymamtm, nk tekiler gi
bi, o gn de kaplan saplantsyla ykl gemiti. Bu imgenin
ardnda barnmay dilemitim, dn g dolu, bugn anlam
sz. te o zaman, mavi kaplan bana Romalnn, ok geme
den Avustralya'da bulgulanan kara kuusu kadar zararsz
grnd.
Daha nce yazdm notlar gzden geirirken , nemli bir
yanlgya dtm farkettim. Haksz yere ruhbilimsel de
nen iyi, ya da kt edebiyatn verdii alkanlkla yoldan
kp, bJfoumu tarih srasna gre dzenlemeye altm. Yu
varlann korkun nitelii zerinde durmam daha yerinde
olurdu.
Bana ayda tek boynuzlu atlarn yaad sylense, d
ncemi belirtirdim. Buna karn, alt yedi tek boynuzlu atn
ayda ettii sylen se, hemen bunun olanaksz olduunu
324

dorulardm. art birin drt ettiini anlayana, bozuk para


larla veya parmaklarla, satran piyonlaryla veya kalemlerle
kant gerekmez. Anlar, bu da yeterlidir. Baka bir say tasar
lamas mmkn deildir. Kimi m atematikiler art birin
drtle esz olduunu, drt demenin bir baka ekli olduunu
ileri srerler... Yeryzndeki btn insanlar arasnda, insan
mantnn bu temel yasasna aykr den yegane nesneleri
bulgulamak bana, ben Alexander Craigie'ye nasip oldu.
Balangta, delirmekten korkuyordum, zamanla sanrm
ldrmay yelerdim, nk kiisel sanrlarm, l evrenin
balca bileenlerinden birine dntren bu korkun kant
tan daha az nemliydi. veya bir, iki veya ondrt ederse,
mantk lgnlk olur.
Talar dleme alkanl edinmem de bu dneme rast
lar. Her gece d grmyor olmam, bana bir umut prlt s
gibi geliyordu, ama bu da ok gemeden dehete dnt.
D, aa be yukar hep aynyd. Ba korkulu sonunun
habercisiydi. Bir trabzan ve sarmal inen demir basamaklar,
sonra dikine kesilen baka merdivenlere, demirci ocaklarna,
ar asma kilitlere, zndanlara, bataklklara gmlen bir
mahzen veya birok mahzen. zde, her zamanki yarklarn
da talar, ayn anda hem Behemoth, hem Leviathan olan,
Kutsal Kitap'ta Tanr'nn mantkszln simgeleyen hay
vanlard . Titreyerek uyanyordum ve talar ayn yerde, ek
mecenin iinde, deimeye h azr buluyordum.
Ky sakinlerinin bana kar tutumlar deimiti. Mavi
kaplanlar diye adlandrdklar yuvarlardaki tanrsallk biraz
bana da bulamt, ama beni tepenin kutsallna saygsz
lk etmekle de suluyorlard. Gndz ve gece, her an tanrlar
beni cezalandrabilirlerdi. Ne bana saldrmaya, ne de eylemi
mi knamaya cesaret ediyorlard , ama hepsinin tehlikeli bir
ekilde klece davrandklarn farkettim. Yuvarlarla oyna
yan ocuu grmeye gitmedim. Zehirlenmekten veya srtma

bir haner saplanmasndan ekiniyordum. Bir sabah, tan s


kmnden nce, kyden katm. Herkesin beni kolladn
biliyordum ve kam onlar rahatlatacakt. O ilk sabahtan
sonra, bir daha kimse talar grmek istememiti.
Lahor'a dndm. Kesemde bir avu yuvar bulunuyordu.
Kitaplarmn yaratt bildik ortam, aradm yatmay sa
lamad bana. Bu gezegenin stnde kinlendiim bir kyn,
cengelin, yaylayla dikenli eimin, yaylann zerinde kk
yarklarn, yarklarn iinde de talarn varolduunu biliyor
dum. Dlerim birbirine benzemez bu eyleri kartryor ve
oaltyordu. Ky talard, cengel bataklkt, bataklk da cen
gel.
Dostlarmdan kayordum. nsan bilimini temelinden
sarsan bu korkun mucizeyi onlara gsterme drtsne ka
plmaktan ekiniyordum .
eitli deneyimler yaptm. Yuvarlardan birine, ha eklin
de bir entik attm. Bunu tekilerin arasna srdm ve bir iki
dnm sonunda, yuvarlann says artmasna ramen, kay
bettim. Bir ucunu yay biiminde trplediim bir baka yuvar
da ayn ekilde kayboldu. Bir zmbayla, birinin ortasn delip
deneyimi tkrarladm. Bir daha dnmemecesine kayboldu git
ti. Ertesi gn, hala iaretlenmi yuvar, yoktaki yolculuun
dan geri geldi. Talar yutan, sonra da zamanla, birbiri ardna
geri veren, akl ermez yasalara veya insanlkd bir isteme
boyun een uzay, ne mene gizemli bir uzayd acaba?
Matematiin znde de rastlanan ayn dzen arzusuyla,
bu usa aykr dourgan talarn oluturduu m atematiksel
sapnta arandm durdum. nceden kestirilemeyen _deike
lerine bir yasa bulmak istedim. Gnlerimi ve gecelerimi, de
iimlerin bir istatistiini karmaya adadm. Bu almalar
dan, gereksiz bir sr sayyla ykl, birok defter sakladm.
Yntemim yleydi: Gzlerimle taneleri sayp, not ediyor
dum . Sonra ikiye ayrp, m asann zerine yayyordum. O za
326

man da her yndaki taneleri sayyordum, deftere not edip,


ileme yeniden ba lyordum. Dnglerde bir dzen veya her
hangi gizli bir ama aray anlamsz kald. En fazla tane sa
ys 419 kt ; en az ise 3. Bir an geldi, hem yokolmalarn
umuyor, hem de bunun gereklemesinden ekiniyordum. Bu
deneyimlerden az sonra, dierlerinden ayr bir yuvarn oa
lamadn ve kaybolmadn farkettim.
Doal olarak, drt ilem , toplama, karma, arpma ve
blme olanakszd. Talar aritmetie ve olaslk hesaplarna
bakaldryorlard. Krk yuvar blnnce dokuz olabilirdi ;
dokuzu da blnnce yz yapabilirdi. Arlklar ne ka
dard? Bilmiyorum . Hibir tartnn yardmna bavurmadm,
ama arlklarnn ayn ve hafif olduundan emindim. Renk
leri de hep ayn maviydi.
Bu altrmalar, ldrmam nledi. Matematik bilimini
ykan talar kartrrken, birden ok kez, ilk rakamlar olan
ve birok dile "kalkl" szcn brakan Yunanl nn tala
rn dndm. Kendi kendime, matematiin k noktas
nn ve imdi de sonunun talarda bulunduunu syledim .
Eer Pythagoras bunlarla alm olsayd. ..
Bir ayn sonunda, kaosun iinden klmazhn kavra
dm.
Uysallamayan yuvarlar hep oradaydlar, bununla bera
ber onlara dokunma, o gdklanmay yeniden duyma, onlar
savurma, oalmalarn veya azalmalarn grme, tek ve ift
lere gzlerimi dikme arzusu da gemiyordu. Nesnelere, zel
likle onl ar ellemekte direnen parmaklara sayrlk bulatr
malarndan ekinmeye baladm.
Gnler boyunca, kendimi yalnzca talar dnmeye
zorladm, nk unutmann yalnzca anlk olacan ve s
kntm sonradan yeniden bulgulamann dayanlmazlnn
bilincindeydim.
10 ubat gecesini uykusuz geirdim. Beni tan skmne
327

dek getiren uzun bir gezintinin sonunda, Vezir Han Camii' nin kemerlerinin altnda yolumu yitirdim. In renklerini
henz aa vurmad saatti. Avluda kimsecikler yoktu. Ne
denini bilmeksizin, ellerimi sarncn suyuna daldrdm. Ca
miin ortasndaki alana gelince, Tanr ve Allah'n ayn kavra
nlmaz Varlk'n iki ad olduunu dndm ve yksek sesle
beni ykmden kurtarmasn diledim ondan. Hi kprdama
dan bir yant bekledim.
Hi ayak sesi duymadm, ama ok yaknmdan bir ses bana:
- te buradaym, dedi.
Dilenci yanbamdayd. Alacakaranlkta bir sark, feri
kam gzler, zeytin renkli ten ve kr sakal setim. Pek
uzun boylu deildi.
- Sadaka, Yoksullarn Koruyucusu.
Ceplerimi arandm ve karlk verdim.
- Metelik yok zerimde.
- Fazlasyla var, oldu yant.
Talar sa cebimdeydi . Birini karp, avcunun ukuruna
braktm. Hi ses duyulmad.
,
- Hepsini bana verebilirsin, dedi. Hepsini vermeyen, hi
vermemi saylr.
Anladm.
- Sadakamn tehlikeli olabileceini bilesin, dedim.
- Belki de bu sadaka bana balanan tek sadakadr. Gnah iledim ben.
Btn talar avcunun ukuruna braktm. Denizin dibi
ne der gibi, hi ses karmadan dtler.
- Sadakann ne olduunu daha bilmiyorum, dedi bana,
ama benimki tehlikelidir. Seni brakyorum burada, gnler
ve gecelerle, bilgelikle, alkanlklarla, dnyayla.
Kr dilencinin ayak seslerini duymadm, alacakaranlkta
yitip gitmesini de grmedim.
328

PARACELSUS'UN

GL

De Quincey: Writings, XIII,

345

YERALTINDA

iki odadan oluan atelyesinde, Paracelsus


Tanr'sna, belirsiz Tanr'sna, herhangi bir Tanr'ya, kendi
ne bir renci gndermesi iin yakard. Akam oldu. Ocakta,
zayf bir ate eri br glgeler yanstyordu. Demirden
lambay yakmak iin ayaa kalkmak byk bir g harca
may gerektiriyordu. Yorgunluktan dalgn den Paracelsus,
dua etmeyi unuttu. Kapya vurulduunda, gece tozlu imbik
leri ve kazan silmiti. Adam, yar uykulu, kalkt, ksa sar
mal merdiveni trmand ve kap kanatlarndan birini arala
d. eri bir yabanc girdi. O da ok bitkin grnyordu. Pa
racelsus ona bir sra gsterdi; teki oturdu ve bekledi. nce
leri hi ses karmadlar.
lk konuan usta oldu :
- Bat'nn ve D ou'nun yzlerini anmsarm, dedi biraz
abartyla. Seninkini anmsamyorum. Kimsin ve benden ne
istiyorsun?
- Admn nemi yok, diye karlk verdi teki. Evine vara
bilmek iin gn , gece yrdm. rencin olmak istiyo-

329

rum. Btn servetimi yanmda getirdim.


Bir kese kard ve sa eliyle masann stne boaltt.
Sikkeler oktu ve hepsi altndand. Paracelsus, lambay yak
mak iin srtn ona dnmek zorunda kald. Geri dndn
de, sol elinde bir gl grd. Gl onu kayglandrd.
ne eildi, parmaklarnn ucunu birletirdi ve konutu:
- Benim btn cisimleri altna eviren ta yourabilece
imi sanyorsun ve bana altn sunuyorsun. Aradm altn
deil ve altnn senin iin nemi varsa, asla benim rencim
olamazsn .
- Altn beni ilgilendirmiyor, diye yantlad teki. Bu para
lar benim renme arzumun bir kantndan te deil. Bana
Byk Eser'i retmeni istiyorum. Ta'a giden yolda sana e
lik etmek istiyorum.
- Yol, Ta'n kendisidir, dedi Paracelsus ar ar. Ta
k noktasdr. Eer bunu anlamyorsan, henz anlamaya
balamamsn demektir. nk ama admlarnn her birin
dedir.
teki gven duymayan bir edayla bakt. Farkl bir sesle:
- Peki bir ama var m? diye sordu.
Paracelsus glmeye balad.
- S aylan aptallardan az olmayan kovculanm tersini id
dia ediyorlar ve beni bir dzmeci olmakla suluyorlar. On lan
hakl bulmuyorum, ama bunun bir yanlsama olmas da
mmkn . Bildiim, bir Yol'un "varolduudur."
Bir an se ssizlik oldu.
- Yolu seninle birlikte amaya hazmn, dedi teki, uzun
zaman yolculuk etmek zorunda kalsak bile. Brak l ben
geeyim. Yldzlar varmama kar ksalar bile, brak kutsal
topra uzaktan greyim. Ama bu yolculua koyulmadan n
ce, bir kant istiyorum.
- Ne zaman? dedi Paracelsus kaygyla.
- Hemen, diye yantlard renci, ani bir kararllkla.

330

Syleiye Latince balamlard, imdi ise Almanca konu


uyorlard.
Delikanl gl havaya kaldrd .
- Hnerin ve sanatnla bir gl yakabilecein, sonra da
kllerinden diriltecein syleniyor. Bu mucizeye tank olma
ma izin ver yleyse. te senden istediim, sonra yaamm
sana vereceim.
- ok safsn, dedi usta. Safln iime yaramaz ; ben inan
istiyorum.
- Ben saf olmadm iin gln yokoluunu ve diriliini
kendi gzlerimle grmeyi arzu e diyorum, diye steledi teki.
Paracelsus, gl eline almt ve konuurken bir yandan
da oynuyordu.
- Safsn, dedi. Bunu yokedebileceimi mi ileri sryor
sun?
- Onu yoketmeyi kimse baaramaz, dedi renci .
- Yanlyorsun. rnein, herhangi bir eyin hilie gnderilebileceine inanyor musun? lk Adem'in Cennet'te bir tek
iei, bir tek filizi yokedebildiine inanyor musun?
- Biz Cennet'te deiliz, diye diretti delikanl; burada , ayn
altnda, her ey lmldr.
Paracelsus ayaa kalkmt.
- Baka nerede olabiliriz yleyse? Tann'nn Cennet olma
yan bir yer yaratabileceine inanyor musun? D'n Cen
net'te olduumuzun bilincinde olmaktan baka bir ey oldu
una inanyor musun?
- Gl yanabilir, dedi renci, biraz meydan okuyarak.
- Ocakta biraz ate kald, diye yantlad Paracelsus. Bu
gl kzlerin iine atarsan, yalazlarn onu tkettiine ve k
ln gerek olduuna inanacaksn. Ben sana gln son suz ol
duunu ve yalnzca grnmnn deiebileceini sylyo
rum. Benim bir tek szcm, onu yeniden grmen iin ye
terlidir
331

- Bir szck m? dedi aknlkla renci. Kazan kayna


myor: imbikler tozla rtl. Dirilsin diye ne yaparsn?
Paracelsus zlerek ona bakt.
- Kazan kaynamyor ve imbikler tozla rtl, diye tekrar
lad. Uzun gnmn rs boyunca baka gereler de kulla
nyorum.
- Neler olduunu sormaya cesaretim yok, dedi teki mu
ziplik ve alakgnlllkle.
- Yeri ve g ve iinde yaadmz grnmez Cennet'i
yaratmak iin ve bizden ilk gnah saklamak iin tanrsall
kullanandan szediyorum. Kabala'da retilen Szck'ten
sz ediyorum.
renci, souk bir ekilde:
- Alakgnlllkle senden gl kaybetmeni, sonra yeni
den ortaya karman diliyorum, dedi. Tann ile veya imbik
lerle alyor olmann benim iin nemi yok.
Paracelsus dnd. Sonra:
- Eer isteini gerekletirirsem, gzlerinin bysnn
uyandrd bir grnt olduunu syleyeceksin. Mucize, sa
na aradn inanc vermeyecek: yleyse, brak u gl bir ke
nara.
Hala kukulu, gvensiz, delikanl ona bakt. Usta sesini
ykseltti ve ona:
- Aynca, sen kim oluyorsun da ustann evine girip, ondan
bir mucize gerekletirmesini istiyorsun? dedi. Bylesine bir
armaan haketmek iin ne yaptn?
teki titreyerek karlk verdi:
- Hibir ey yapmadm biliyorum. Glgende renim
greceim tm yllar adna bana nce kl, sonra gl gr
meme izin vermeni istiyorum? Baka bir ey istemeyeceim.
Gzlerimin tanklna inanacam.
Ani bir hareketle, Paracelsus'un srann zerine brakt
kiraz pembesi gl ald ve alevlerin iine att. Gln rengi
332

deiti ve ok gemeden geriye yalnzca biraz kl kald. Son


suz bir sre boyunca, szckleri ve mucizeyi bekledi.
Paracelsus donup kalmt. Garip bir yalnlkla:
- Basel'deki btn doktorlar ve eczaclar benim bir dz
meci olduumu iddia ediyorlar. Belki de hakllar. Bir zaman
lar gl olan, bir dah a di olamayacak kller ite orada.
Delikanl utan duydu. Paracelsus bir arlatan veya basit
bir kakt ve kendi de, arsz konuk, kapsn zorlam ve
imdi de onu, nl by sanatnn kof olduunu itiraf etme
ye zorluyordu.
Diz kt.
- Balanmaz biriyim ben, dedi. Tanr'nn inananlardan
istedii ballktan yoksunum. Brak u kle biraz dah a ha.
kaym. Daha gl olduumda geri geleceim, ite o zaman
senin rencin olacam ve Yol'un sonunda gl greceim.
Gerek bir tutkuyla konuuyordu, ama bunca sayg du
yulan , bunca sata lan, bylesine stn nitelikli, sonuta da
bo yal ustann esinledii acmadan te deildi. O, Johan
nes Gri sebach , kim oluyordu da gnahkar bir elle, maskenin
ardnda kimsenin saklanmadn bulguluyordu?
Altn sikkeleri brakmak, sadaka vermek gibi olurdu. D
ar karken yeniden kesesine yerletirdi. Paracelsus, onu
merdivenin dibine kadar geirdi ve kapsnn ona her zaman
ak olduunu syledi. kisi de bir daha asla karlamaya
caklarn biliyorlard.
Paracelsus yalnz kald. Lambasn sndrmeden ve eski
mi koltuuna oturmadan nce, ufak kl ynn ukur av
cuna ald ve bir szck mrldand. Gl birdenbire ortaya k
t.

333

8 HAKESPEARE B ELLEG

GoETHE'NN, Edda'lann ve sonradan ortaya kan trk


Nibelungenlied'in hayranlar vardr; benim yazgmsa Shakes
peare'di. Hala da yle, stelik kimsenin -daha yeni Pretoria'da
len Daniel Thorpe'u saymazsak tabii -nceden sezemeyecei
bir anlamda. Bir de yzn asla grmediim biri var.
Adm Hermann Soergel. Merakl okur, bir zamanlar met
nin iyice anlalmasnda gerekli olduuna inandm ve s
panyolca dahil birok dile evrilen eserim "Shakespeare Kro
nolojisi"ni kar trmtr belki. Ayn zamanda, Theobald'n
1 734'teki eletirel baskya ekledii bir dzeltiyle balayan ve
bugne dek yaptn ayrlmaz bir paras kabul edilen uzunla
masna polemii anmsamas da hi olanaksz deil. Hemen
hemen ineli diyebileceimiz sayfalarn anlatmna aryo
rum bugn. 19 14 ylnda, Yunanca uzman ve oyun yazan
George Chapman'n, farkna bile varmadan, ngilizceyi kke
nine, Anglosakson zne ( Urprung) gtrene dek iledii Ho
meros evirilerinde karlalan bileik szckler zerine de
bir inceleme kaleme aldm, ama yaymlamadm. imdi tns334

n bile unuttuum sesinin gnn birinde benimkine benzeye


cei hi aklmdan gemezdi . . . Admn baharfleriyle imzala
dm bir baka yazyla, sanrm edebi biyografim tamamla
nyor. 1917 ylnda Bat cephesinde can veren kardeim Otto
Julius'un lmn dnp durmaktan kurtulmak iin gi
ritiim baslmam Macbeth evirimi de eklemek uygun d
er mi bilmiyorum . Sonunu getirmedim; ngilizcenin, ans
na, iki ses dzeninden de -Almanca ve Latince- yararland
n anladm, oysa bizim Almancamz, daha uyumlu olmasna
karn, yalnzca tek bir ses dzeniyle snrldr.
Daniel Thorpe'dan sz ettim. Binba Barclay, bir Sha
kespeare kongresinde tantrmt bizi. Ne yeri, ne de tarihi
belirteceim; bylesi aklamalarn gerekte belirsizlik oldu
unu gayet iyi biliyorum.
nemli olan , yar krlmn unutmaya yardmc oldu
u Daniel Thorpe'un ehresinin yayd mutsuzluktu. Ylla
rn sonucunda, insan pek ok eyde olduundan baka trl
grnmeyi baarabilir, ama asla mutluluk taslayamaz. Nere
deyse fiziksel bir biimde, Daniel Thorpe hzn yayyordu
evresine.
Uzun bir toplantdan sonra, gece bizi sradan bir ke
meyhane.sine gtrd. Kendimizi ngiltere'de hissetmek iin
(o srada oradaydk) trenle testiler dolusu lk ve siyah bira
tkettik.
- Pencap'dayken, dedi binba, bir dilenciden sz etmi
lerdi bana. Bir slam inan , kularn dilini anlamay sala
yan bir yz Hazreti Sleyman'a mal edermi. Dilencinin
bu yz elinde tuttuu dillere destanm. ylesine paha
biilmez bir eymi ki, adam kimselere satamam ve Lahor'
da Vezir Han Camii'nin avlularndan birinde lp gitmi.
Chaucer'n de bu h arika yzk masaln ok iyi bildiini
dndm, ama sylersem Barclay'in yksnn keyfi ka
m olacakt.
335

- Yze ne olmu peki? diye sordum.


- Btn byl nesnelerin gelenein de olduu gibi, kayr
bolup gitmi. Kimbilir, belki de hala caminin gizli bir ke
sindedir veya kularn yaamad bir yrede, adamn biri
nin parmandadr.
- Ya da syledikleri seilemeyecek kadar ok kuun bu
lunduu bir yerde, dedim .
- yknz Barclay, biraz meseli andryor.
te bu noktada konumutu Daniel Thorpe. Bunu da ki
iliksiz bir sesle, bize bakmadan yapmt . ngilizceyi garip
bir ekilde sylemliyordu , bunu Dou'da uzun sre kalmas
na yordum.
- Mesel deil ama, diye srdrd, mesel olsa bile gerek .
yle paha biilmez eyler vardr ki satlmalar mmkn de
ildir.
imdi toparlamaya abaladm szckler, onlar syler
ken Daniel Thorpe'un duyduu inantan daha az etkilemiti
beni. Devamn getireceini sanmtk, ama konutuuna
piman olmuasna birden sustu, Barclay bizden ayrld.
kimiz beraberce otele dndk. Saat iyice ge olmutu, yine
de Daniel Thorpe bam. syleiyi odasnda srdrm emizi
nerdi. Bir sre havadan sudan lafladktan sonra, bana:
- Size Hazreti Sleyman'n yzn sunuyorum, dedi.
Bunun bir eretileme olduu su gtrmez, ama bu eretile
menin ierii hi de yzkten aa kalmaz. Size Shakespea
re'in belleini sunuyorum, en ocuksu ve eskil gnlerinden,
1616 Nisan bana dek olan btn gnlerinin belleini.
Dilim tutulmutu. Sanki bana deniz sunulmutu.
- Sahtekar deilim, diye srdrd Thorpe. Deli de dei
lim. Beni sonuna dek dinlemeden bir yargya varmamanz
rica ediyorum. Herhalde binba, askeri doktor olduumu ya
da bir zamanlar bu ii yaptm sylemi tir size. yk bir
ka . szce sdrlabilir. Dou'da, tan skerken, kanl bir

336

hastanede balar. Ke sin tarihinin nemi yok. ki tfek kur


unuyla vurulmu olan bir asker, Adam Claj, lmnden
hemen nce, son n efe siyle ban a deerli bellei sunmutu.
Can ekime ve yksek ate yaratcl artrr; pek gven
duymadan armaan kabul ettim. Ayrca, savata bir ar
pmadan sonra, hibir ey tuh af kamaz. Armaann esiz
koullarn aklamaya yetecek kadar zaman kalmt yal
nzca. B ellei elinde tutann yksek sesle sunmas ve teki
nin de ayn ekilde kabul etmesi gerekiyordu. Veren sonsu
za dek yitiriyordu.
Askerin ad ve hznl sahne bana edebi grnd, szc
kt anlamda kullanyorum.
- Shakespeare'in bellei imdi sizde mi? diye sordum, bi
raz ylm bir sesle.
- imdi iki belleim var, diye karlk verdi Thorpe.
Kendiminki ve ksmen ben olan Shakespeare'inki. Dah a
dorusu ben iki bellein elindeyim. kisinin i ie girdii bir
blge var. Hangi yzyla yerle tireceimi bilemediim bir
kadn ehresi var.
- Shakespeare'in belleiyle neler yaptnz? diye sordum o
zaman .
Bir sessizlik oldu.
- Ele tirmenlerin horgryle karladklar ve Amerika
Birleik Devletleri ve smrgelerde ticari bir baar kazanan
romans bir biyografi yazdm, dedi bir sre sonra. Sanrm
hepsi de bu kadar. Armaanmn bedava olmad konusun
da sizi daha nce uyarmtm. Hala yantnz bekliyorum.
Dn ceye daldm. Garip olduu kadar renksiz yaam
m Shakespeare arayna adamam mydm? Yolculuun
sonunda da onunla karlamam yerinde deil miydi?
- Shakespeare'in belleini kabul ediyorum, dedim ve her
szc vurgulayarak.
Bir ey oldu kukusuz, ama kavrayamadm.
337

Sanki belli bel irsiz bir yorgunluk duydum , belki de be


nim kuruntumdu.
Thorpe'un bana syledikleri ni ak seik anm syorum:
- Bellek bilincin ize yerleti, ama onu bulgul amanz gere
kiyor. Dlerde, uyanklkta, bir kitab n yapraklarn evirir
ken veya bir keyi dnerken bi rdenbi re ortaya kacak. Sa
b rszlanmay n , anl ar uydurmaya kalkmay n . Rastlant ,
gizemli i l eyiine gre o n u d estekleyebi lir veya kstekleyebi
l i r. Ben unuttuka, siz anmsayacaksnz. Kesin bir tarih sz
vereme m .
Gecenin arta kal an ksm n , Shylock'un kiilii zeri n e
tartarak geirdik. Sh akespeare'in Yahudilerle zel ilikisi
nin varl konusunda soruturmaktan k andm. Thorpe'un
onu snam aya kalktm izlenimine kapl masn i stemiyor
dum. Yatarak m, yok sa kaygyla m bilmem, grlerin i n ,
beni mkiler gibi, ok kuralc ve saymaca olduklarn belirttim.
Bir &"ece nce sabah lamama karn , sonraki gece d e gz
m e pek uyku girmedi . D ah a nceleri de birok kez olduu gi
b i , dl ein biri olduumun farkna vard m . D k rkl n a
ugrama korkusuyla, ken di m i u m uda kaptrmyordum. Thor
pe'un a rm aannn aldatc olduunu d nmek i i m e gel i
yordu. Kar konulamayacak ekilde, umut baskn kt. Sh a
k e speare benim ol acakt, k i m se n i n k im seye ait olmad gibi,
ne akta, n e dostl ukta, h a tta n e de n efrette. Bir anl amda,
be Sh akespeare olacakt m . Tragedyal a r , karmak soneleri
yazmay acaktm, ama ayn z a m a n da Park alar da olan cadl a
rn bana a nland an anm sayacaktm , u engin dizelerin
iime doduu an d a :

A n d shake t h e yoke of inauspicious stars


Fron the worldweary flesh
An n e Hath away'i armsayacakt m, yll ar nce, Lbeck'de
bir dairede bana ak rreten , imdi olgunlua erm i kadn

338

an m sadm gibi. (An m s amaya al yorum onu, ama btn


a n m s ayabil diim sar renkte duvar katlar ve pencereden
szlen k. Bu i l k baar s z l k , beni sonraki l ere h azrlama
l yd . )
Ol aanst bell ei n i mgel e ri n i n h er eyden nce grsel
ol aca n ngrmtm. G erek h i de yl e dei l d i . Gn l er
sonra, tra olurken , aynaya doru bana y ab anc gel en ve bir
m e s l ekdamn Ch aucer'n A,B,C'si n e ait ol duunu bel irttii
baz

szckler m r l dandm.

B i r akamst,

Brit i sh

Mu

seum'dan karke n , a s l a duym adm ok basit b i r ezgiyi s


lk l a almaya baladm.
Okuyucu, bu ilk a n l amalarn ortak z e l l i i n i k a H a m
t r h erhalde, ef;rr et i l e rn e l erin grke m i n e kar n , b u bel l e k
grsel den ok, i itse l d i .
De Quin cey, i n san bey n i n i n e lyaz s bir m svedde oldu
unu il eri srer. Her y e n i yaz n cek i n i rter

ve

bir sonraki

taraf n dan rtlr, buna karn crrsz :.;c olan bel l e k , ye


terli uyarn n sal a n mas h al i n de ,

np

k a d a r an l k olursa ol

sun , h erhangi bir i z h n i m i k az p , ;n l d ye rden karn


bilir. Va siyetnames i n e baklrsa .. Shakespeare'in evinde bir
tek kitap yokmu, h atta n ci l bil e , ama l:m vurduu y a p tl ar
b i l m eyen yok. C h aucer, Gower, Spencer, C ! ri stopher M arlo
we. Holi nsh ed'in Tari h Defterl er'i , Florio'nun M o n tai gne'i ,
North'un Plutarkh o s' u. Sh akesp eare'in bell ei bana gizli bir
ekil d e gelmi ti ; bu e ski c i l tl eri okum ak, yani yeni den oku
mak aradm uyar o l abi1irdi . En dolaysz yapt olan son e l e
r i de yeni den okudum. Kimi zaman bir akl a m a veya b i r do
lu aklama geliyordu aklma. yi dizel er, yksek se s l e okun
m ay gerektirir; birka gn ii n d e , fazl a zorl anmadan o n a l
tmc yzyln prtkl r'leri n e ve ak sesl i l e ri n e y e niden k a
vumutum.

Zeitschrift f r germanische Ph i lolog ie d e


'

1 2 7 numara l

srJ n e n i n Yen i lm ez Arm ada'mn urad dill ere destan bozgu-

339

na gnderme yaptn yazdm. 1899 ylnda, Samuel Butler' in bu sav ortaya attn anmsamadm.
Stratford-on-Avon'a yaptm bir gezi, nceden de anla
labilecei gibi, sonusuz kald.
Ardndan dlerim yava yava deiime uramaya ba
lad. Ne De Quincey'de olduu gibi grkemli karabasanlar,
ne de ustas J ean Paul'de olduu gibi sofuca ve alegori dolu
grntler tayorlard. Tanmadm yzler ve odalar dle
rime girmeye balad. lk saptadm ehre Chapman'nkiy
di, Ben Johnson'un ve biyografilerin sz etmedii, ama Sha
kespeare'in sk grt bir komusunun yzleri onu izledi.
Bir ansiklopedi satn alan kii, her satra, her paragrafa,
her sayfaya ve her izime sahip oluyor anlamna gelmez; yal
nzca bu eylerin bir ksmn tanma olanan elde eder. B
lmlerin alfabetik bir ekilde dizilii sayesinde, eer bu, so
mut ve grece basit birey iin geerlilik kazanyorsa, soyut ve
deiken, ondoyant ve diuers bir birey iin, rnein bir l
mn bysel bellei iin neler olmazd?
Btn gemii eksiksiz bir ekilde, bir anda kavrama ay
rcal kimseye balanmamtr. Bildiim kadaryla n e
Shakespeare'e, ne d e yar yarya onun mirass olan bana
balanmt bu yetenek. nsan bellei bir toplam deil dir;
belirsiz bir olanaklar karmaasdr. San Augustin, yanlm
yorsam, bellein saraylarndan ve maaralarndan sz eder.
kinci eretileme daha dorudur. te bu maaralara girdim
ben de.
Bizimki gibi, Shakespeare'in bellei de alanlar, kendi is
temiyle saklad glge alanlan ieriyordu. Biraz utanarak,
Ben Johnson'un ona ezbere Latince ve Greke alt ll di
zeleri okuttuunu ve Shakespeare'in kulann , o benzersiz
kulann, arkadalarnn kahkahalar arasnda birok kez
teklediini anmsadm.
Sradan insan deneyimini aan mutluluk ve karanlk

340

hallerini biliyordum. Farkna bile varmadan, uzun ve zorlu


yalnzhk beni mucizeyi uysallkla karlamaya h azrlamt.
Otuz gn kadar sonra, lnn bellei beni canlandryor
du. Bir haftalk garip mutluluk boyunca, neredeyse Shakes
peare olduuma inanyordum. Yapt benim iin yenileniyor
du. Biliyorum, Shakespeare'e gre ay, Diana kadar ay deildi
ve u karanlk ve yavaa akan szck moon kadar Diana da
deildi . Bir ey dah a bulguladm. Hugo'nun savuncal bir e
kilde sz ettii u absence dans l infi n i l er yani Shakespeare'
in gze batan zensizlikleri bilinli olarak yaplmt. Sahne
ye ynelik syleminin ar artlm ve ssl deil (nicht all
zu glatt und geknstelt), doal ve iten grnmesi iin, Sha
kespeare bunlar hogrm veya metinlere katmt . Yine
ayn neden, onu eretilemelerini karmaya itmiti.
'

'

my way of life
Is fall'n into the sear, the yellow leaf
Bir sabah , belleinin derinliinde bir suu ayrmsadm.
Tanmlamaya uramadm ; Sh akespeare her zaman ayn e
yi yapmt. Bu suun sapklkla hibir ortak zellii olmad
n aklamakla yetineceim.
nsan ruhunun yeti sinin, bellek, kavrama ve istemin,
renime bal kurgular olmadn anladm. Shakespeare'in
bellei, bana Shakespeare'in koullarndan baka bir ey
anlayamazd . Bunlarn da, airin esizliini oluturmad
su gtrmez; nemli olan bu krlgan malzemeyle yaratt
yapttr.
Safdilce, ben de Thorpe gibi , bir biyografi yazmay tasar
lamtm. ok gemeden, bu edebi trn benim sahip olma
dm bir yazarlk yetenei gerektirdiini anladm. Ben an
latmay beceremem. Shakespeare'inkinden de olaanst
olan kendi ykm bile anlatmay beceremem. stelik byle
bir kitap yararsz olurdu. Rastlant ya da yazg, Shakespea-

341

re'e, her in san n ba n a gelen korkun ve baya eyleri ver


m i ti ;

bunl ar

ykncelere,

dnde

grd renk siz

adam dan ok dah a canl ki i l iklere, kuakl ar n di1lerin det1


dmeyecek dzelere, szl m zie dntrmeyi biliyordu.
Neden zm e l i bu

an

rs n , n eden kertm eli bu kuley i ,

n eden Macbeth'in sesini v e fke sin i belgesel b i r biyografi n i n


veya gereki bir romann sn rl boyutlar n a indirgemeli'?
Goeth e, bilin dii gibi, Al m arya'n n resmi saygnl n
oluturur; biraz zlem duymak yayd mz dah a iten bir
saygnlk da Sh akespeare s aygnldr. ( ngi l tere'de, ngiliz
l ere bunca uzak olan Shakespeare resmi sayg n lk i levini
stle n ir; n bri l tere'n i r kitab n ci l 'd i r. )
Servenin i l k admlar n da , Shakespeare olma mutlulu
un u duydum ; son undaysa b a sk ve deh eti n i . Balangta,
iki bt:lle1n su1ar birbirin e karmyordu. Zam an l a , koca
Sh akespeare n eh ri , benim kendi h alinde dereme kar t ve
neredeyse yok etti. rpererek atalarmn dilini unutmaya
baladmn farkn a vardm . n samn k i m l i i bell ee dayan
d n d a n , aklm oynatmaktan korkmaya balad m .
Dostlarm ben i ziyarete geliyorlard; ceh en n emde ol duu
mu a lgl amamalarna ayordu m .
B e n i evreleyen 5n delik eyleri de (die alltagliche Um

welt) k avrayamamaya bal ad m . Bir sabah kendimi koca ta,


tahta ve cam biim ler arasnda yiti rdim . Islklar ve uultu
lar beni sersem e evirmi ti. Bana son suz gibi grnen bir a n ,
Bremen i stasyo n unun lokomotifleri n i ve vago n l a r n tan
m akta glk ektim . Yl l ar getike, h er i n san belleinin
artan y kne katlanmak zorun da kalr. k i s i , kendiminki ve
tek i n inki , kimi zaman kayn a5r gibi ol salar da, iletii msiz
likl eriyle belimi bkmlerdi .
Her n esne k endi varl n d a diretmek i ster, diye yazyor
Spin oz a . Ta ta olmak i ster, k ap l an da k apl an , ben de yeni
den Hermann S oergel olmay arzu ediyordum .

342

Yakam kurtarmaya karar verdiim tarihi an m samyo


rum . En kolay yntem e bavurdum. Telefo n d a geli igze l
numaralar evirdim . ocuk ve k adn ses1eri y a n t veriyordu.
O n l ara saygszlk etme m eyi grev bildim . Sonunda, kltrl
bir erkek sesi telefonu at.
- Sh akespeare'in belleini i ster m i si n i z ? , dedim Size n e
rim s o n derece ci ddi , fark n day m . yice dnn.
- Bu tehlikeyi gze alyoru m , diye k arlk ver,di, pek
i n a n m ayan bir ses. Sh akespeare'in bellei n i k abul ediyorum .
Arm aann koul l arn aklad m . e l i kili bir ekilde,
bir y an dan yazmak zorun da olacam kitabn zlem i n i duyu
yordum, te yandan da m i safiri n, h ortlan beni a sla brakmayacandan korkuyordum .

Telefonun al macn yerine koydum ve bir umut gibi, yaz


g s n a boyun een u szckl eri tekrarl ad m :

Simply the thing 1 an shall make me lfre


Eski bellei uyandrmak iin yntemler kurmutum ; sil
m e k iin bakalar n aram a m gerekti . leri n den biri , S we
denborg'un i syanc ren cisi Wil liam Blake'in mitoloj i si n i n
incelem esiydi . G olmaktan t e , karm ak olduunu kant
l adm kendi kendi m e .
Bu v e bunun gibi b aka yoll arn yararszl ortaya kt :
h epsi beni Sh akespeare'e gtryordu.
Bekleyi boyunca beni oyalayacak tek zm bul dum
sonunda: titiz ve engin mzik : Bach.
P. S.

1924

- imdi tm in sanlar arasn da bir i n sanm.

Uyankl mda, fi dolab n uzm anca ek i p eviren ve uz


m anca bayalklar kaleme alan deerli Profesr Herm ann
Soergel'im, am a kimi zaman tan s kmnde, d greni n
teki olduunu biliyorum. Arada bir, belki d e gerek olan k
ck ve uucu an l ar beni artyor.

Los Conjurados

1985

AGIT

ARTIK

senin oldu, Abramowicz, kimseden esirgenmeyen


lmn esiz tad. Bana da sunulucak, denizin ya bu ya teki
kysnda, sanki daha eski, teki Ren nehri olan Zaman gibi
kanlmaz bir ekilde akan senin Ren nehrinin kylarnda.
Zaman'n dnleri unuttuu ve hibir eyin geri dn olma
d yolundaki kesin bilgi ya da gnlerin hibir eyi yok ede
meyecei ve son suz bir glge yan stmayan tek bir eylem, tek
bir d bulunmad ke sinlii de senin olacak. Cenevre seni
bir yasa adam , bir yarglar ve mahkeme adam diye tanyor
du, oysa szcklerinin her birinde, sessizliklerinin her birin
de sen bir airdin. Belki u anda bile, hep tasarladn, ar
dndan bir kenara ittiin ve yazmadn, bizim gzmzde
seni tantlayan ve bir anlamda varolan ok eitli kitaplar
dan birinin sayfalarn eviriyorsun. Birinci savata in sanlar
birbirlerini ldrrken, biz adlar Laforgue ve Baudelaire
olan iki d grdk seninle. Btn genlerin bulgulad ey
leri bulguladk birlikte : bilisiz ak, alay , Raskolnikov veya
prens Hamlet olma arzusu, szckler ve gnbatmlar. G347

lmseyerek bana 'ok yoruldum. Drt bin yana vardm,'


dediinde srail'in kuaklar senin iindeydi. Bu Yeryz'nde
geti; Gkyz'ndeki yan kestirmeye abalamak anlamsz.
Hala biri misin bilmiyorum; orada beni duyuyor musun
bilmiyorum.
Buenos Aires, 14 Ocak 1984

348

ABRAMOWICZ

Bu GECE, Saint Pierre tepesinin az tesinde, diri ve mut


lu bir Yunan ezgisi bize lmn yaamdan daha inanlmaz
olduunu, yleyse benden kaosa dnt zaman ruhun
sonsuza dek srdn anlad. Bunun anlam Maria Ko
dama'nm, Isabelle Monet'nin ve benim, haksz yere varsay
dmz gibi kii olmadmzdr. Drt kiiyiz, nk sen
de bizimlesin, Maurice. Salna krmz arap itik. Sesin
gerekmiyordu, elinin, belleinin dokunuu gerekmiyordu:
suskun oradaydn, kukusuz kimsenin lememesi gibi bil
dik bir olgunun bizi hala artmas ve hayran brakmas
dncesine glmseyerek. Oradaydn, yanbamzda, ve
ncil'in sayfalarnda okuduumuz, atalaryla birlikte uyu
yanlarn kalabal da seninleydi. Odysseus'dan nce uku
ra ekilenler, Odysseus'un kendisi ve bir zamanlar varolan
ya da varolduklarn kuranlarn glgelerinin kalabal se
ninle beraberdi. Herkes oradayd, benim atalarm da, He
rakleitos da, Yorick de. yleyse nasl lebilir bir kadn veya
bir adam veya bir ocuk, bunca bahar ve bunca yaprak,
349

bunca kitap ve bunca ku, bunca sabah ve bun ca gece olan


lar?
Bu gece erkeke alayabilirim, yanaklarmn zerinden
gzyalarnn szldn hissedebilirim, nk yeryzn
de bir tek eyin lml olmadm ve her birinin glgesini
yansttn biliyorum. Bu gece, szckleri kullanmadan, l
me bir enlie girer gibi girmek gerektiini syledin bana.

350

1867 YILINDA EDMUND BISHOP'UN ZDG


BiR KiL TABLETTEN pARALAR

... GLGESZ saat. lenin doruundan, Tanr Melikertes


Kartaca denizine hkmeder. Annibal Melikertes'in klcdr.
Apuli a'da bozguna urayan alt kere bin Romalnn
uval altn halkas limana geldi.
Gzn salkmlara vurduu zaman son dizeyi de yazdr
m olacam. oul Gkler Tanrs Baal kutlu olsun, Baal'in
ehresi Tanith kutlu olsun , onlar Kartaca'ya zaferi balad
lar ve onlar beni, evrenin dili olacak, harfleri tlsml byk
Kartaca dilinin mirass yaptlar.
arpmalarda kahramanlk gsteren ve topraa vereme
yeceim oullarm gibi savata lmedim, ama geceler boyun
ca, iki savan ve ba dndrc sevincin arksn rdm.
Deniz bizimdir. Romallar denizi ne bilir?
Sarslsn Roma'nn mermerleri; sava fillerinin grlt
sn duydular.
hanete urayan anlamalar ve yalan szlerin sonunda,
kllara dtk.
imdi senin olsun kl Romal; gsne ivili.
351

Anam Tyro'nun kzlnn trksn syledim. Alfabeyi


bulanlarn ve sular srenlerin ilerinin trksn syledim.
Ak Kralienin ateinin trksn syledim. Ckmi direkleri
nin ve kreklerin ve iddetli kasrgalarn trksn syle
dim ...

3 52

BiR DLYOR

HER bugn bir doruk olan Zaman neler dlemedi imdi


ye dek? En gzel yeri dize olan klc dledi. Bilgelik tasla
yabilen zdeyii dledi ve iledi. nanc dledi, korkun
Hal Seferleri'ni dledi . Diyalogu ve kukuyu kefeden
Grekleri dledi . Kartaca'nn ate ve tuzla ykmn dledi.
u kat ve beceriksiz simgeyi, szc dledi. Bir zamanlar
bizim olan veya bugn bir zamanlar bizim olduunu dledi-
imiz mutluluu dledi. Ur'un ilk sabahn dledi. Gizemli
pusula akn dledi. Norvelinin pruvasn ye Portekizlinin
pruvasn dledi. nsanlarn en artcsmn,, bir akam bir
armhta can veren adamn ahlakn ve eretilemelerini d
ledi. Sokrates'in dili zerindeki baldran asnn tadn d
ledi. u tuhaf iki kardei, yanky ve aynay dledi. Bize
hep baka bir ehre anlayan u aynay, kitab dledi.
Francisco L6pez Merino ve imgesinin birbirlerini son kez
grdkleri aynay dledi. Uzay dl edi. Kendini uzaydan
soyutlayabilen mzii dledi. Mzii de ierdii iin , mzik
sanatndan daha aklanmaz sz sanatn dledi. D rdnc
353

boyutu ve iinde yaayan benzersiz direyi dledi. Kumun


saysn dledi. Hesaplayarak ulalmayan sontesi saylar
dledi. Yldrmda Thor'un adn ilk kez iiten adam dle
di. anos'un birbirlerini asla grmeyecek kart iki ehresini
dledi. Ay ve ayn zerinde yryen adamlar dledi. Ku
yu ve sarkac dledi. Spinoza'nn tanrs gibi, btn insan
lar olmaya karar veren Walt Whitman' dledi. Dlendii
ni bilemeyen yasemini dledi. Karnca kuaklar ve kral ku
aklar dledi. Dnyadaki btn rmceklerin rd u
suz bucaksz a dledi. Karasaban ve ekici, yengei ve
gl, uykusuzluun anlarn ve satran oyununu dledi.
Yazarlarn kaotik dedii, ama h er ey gizli balarla birletii
iin, aslnda kozmik olan sralamay dledi. Junin garnizo
nunda, lden bir mzrak atmlk uzaklkta, ncil'ini ve Dic
kens'n okumakta olan ninem Frances Haslam' dledi. Sa
van ortasnda Tatarlarn ark sylediini dledi. Bir dal
gaya dnecek bir izgiyi izen Hokusai'nin elini dledi.
Aldatc Hamlet'in birka szcnde son suza dek yaayan
Yorick'i dledi. Arketipleri dledi. Yazlar boyunca, ya da
tm yazlardan nceki bir gkte bir tek gln varolduunu
dledi. Bugn yalnzca soluk birer fotoraf olan senin lle
rini dledi. Uxmal'deki ilk sabah dledi. Glgenin eylemi
ni dledi. Thebai'nin yz kapsn dledi. Labirentteki
admlan dledi. Roma'nn gerek surlar olan gizli adn
dledi. Aynalarn yaamlarn dledi. Bada kurmu ya
zcnn izecei imleri dledi. Baka yuvarlar kaplayan fil
dii yuvar dledi . Hastann ve ocuun bo zamanlarnda
deerli kaleydoskopu dledi. l dledi. Pusuda bekleyen
tan skmn dledi. Suyun adlan olan Ganj ve Thames'
dledi. Odysseus'un skemeyecei dnya h aritalar dledi.
Makedonyal skender'i dledi. skenderi durduran Cennet' in duvarn dledi . Denizi ve gzyan dledi. Kristali d
ledi. Biri'nin kendini dlediini dledi.
354

BiRi DLEYECEK

zLEMEYEN gelecek ne dleyecek? Alonso Quijano'


nun kyn ve kitaplarn terketmeden Donkiot olabilecei
ni dleyecek. Odysseus'un bir gecesinin, ilerini anlatacak
iirden daha verimli olabileceini dleyecek. Odysseus'un
adm tanmayacak insan kuaklar dleyecek. Bugnn
uyanklndan daha belirgin dler dleyecek. Mucizeler
yaratabileceimizi ama yaratmayacamz, nk imgele
menin daha gerek olacam dleyecek. Kularnn bir teki
. nin tnn bile seni ldrebilecei son derece youn dn
yalar dleyecek. Unutmann ve bellein rastlantnn saldr
ganl veya iyilii deil , istemli eylemler olabileceini dle
yecek. u hassas yuvarlaklarn , gzlerin glgesinde Milton'
un diledii gibi, btn gvdemizle greceimizi dleyecek .
Makinesiz ve ac eken makine olan u gvdesiz bir dnya
dleyecek. Yaam bir d deil, ama de dnebilir, diye
yazyor Novalis.

355

S YLENCEDEK PLK

ARIADNE'NN,

labirente dalsn, merkezine varsn ve boa


bal adam veya Dante'nin istedii gibi insan bal boay
bulsun ve onun cann alsn ve sonunda yiitliini kantla
dktan sonra ta ilmekleri zerek yanna, akna geri dn
sn diye, Theseus'un eline (teki eli klc tutuyordu) ilitir
dii iplik.
Olaylar byle geti. Theseus labirentin te yanndaki te
ki labirentin, zamann labirentinin aldn ve belirli bir ye
rinde Medeia'nn bulunduunu bilemezdi.
plik kayboldu; labirent de kayboldu. imdi, bizi bir labi
rentin mi, gizli bir kozmosun mu, yok sa tehlikeli bir kaosun
mu evrelediini bile bilmiyoruz. Bizim ho grevimiz, bir la
birentin ve bir ipliin varolduunu dlemektir. Asla iplii
ele geiremeyeceiz; gnn birinde bulmamz ve bir inan
eyleminde, bir ezgide, bir dte, felsefe denen szcklerde
veya basit mutlulukta yitirmemiz olas.
Knossos,
356

1984

DNE KAVUMA

KADAR ok ey yitirdim ki, h esabn yapmam olanaksz,


ve imdi bu kayplarn bana ait olan tek ey olduunu biliyo
rum. Sary ve siyah yitirdi1m i biliyorum ve bu olanaksz
renkleri, grenlerin dnmedikleri gibi dnyorum. Ba
bam ld ve yanbamda yaamay srdryor. imden
Swinburne'n birka dizesi:i vurgulamak gelse, onun sesiyle
yaptm sylyorlar. Yalnz len bizimdir, bizim olan yal
nzca yitirdiimizdir. Ilion yitti, ama Ilion ardndan gzya
dken alt ll dizelerde sonsuza dek srp gidiyor. srail
daha eskil bir zlemken iken yitti. Her iir zamanla ata d
nr. Bizi sonunda beklentiye, yani i skntsna ve umu
dun tehlikelerine ve dehetine yabanclam terkedip giden
kadnlar bizimdir. Yitik cennetlerden baka cennet yoktur.

357

E DiNBURG'DAK D

TAN

skmnden hemen nce, soluumu kesen ve burada


dzene sokmay deneyeceim bir d grdm.
Seni atalarn dller. ln te ucunda tozlu odalar veya
tozlu hangarlar vardr ve bu odalarda ya da hangarlarda,
uzunluu fersahlarla veya birok fersahlar fersahlanyla l
len ve zerlerine tebeirle harfler ve rakamlar izilmi, pa
ralel ol arak art arda dizilmi kayaantandan kara tahtalar
vardr. Toplam ka tane tahta olduu bilinmiyor, ama sayla
rnn ok olduu ve kiminin imlerle dolu olduu, kiminin de
hemen hemen bo kald anlalyor. Duvarlann kaplan Ja
ponya'da olduu gibi yivli ve oksitlenmi metalden yaplma.
Yapnn btn dngsel , ama ylesine geni ki, dardan
en ufak bir erilik farkedilmiyor ve yalnzca bir dz izgi ay
nmsanyor. Yan yana sktnlm tahtalar insan boyundan
yksek ve beyaz ya da gri renkli aldan bir tavana kadar
ykseliyorlar. Tahtann sol kenarnda nce szckler, sonra
da rakamlar var. Szckler, bir szlkte olduu gibi yukan
dan aa diziliyorlar. lki Aar, Bem'deki nehir. Ardndan

358

toplam belirsiz olan, ama sonsuz olmayan Arap saylamas


geliyor. Bu saylan bir n ehri tam ka kere greceini, tam
olarak ka kere onu bir haritada buJacan, tam olarak ka
kere onu dleyeceini belirtir. Son szck herhalde Zwingli,
ama ok daha uzakta duruyor. Kocaman bir baka tahtada
neverness yazlm ve bu tuhaf szcn yannda imdi bir
rakam var. Yaamnn btn ak bu imlerde okunuyor.
Bir dizeyi eksiltmeyen tek bir saniye gemiyor.
Zencefilin tadna denk gelen rakam tketip, yaamay
srdreceksin. Kristalin kayganlna kar gelen rakam t
ketip, birka gn daha yaayacaksn. Yrein iin belirlenen
arpmalar tkettiinde, lm olacaksn.

359

S ERV YAPRAKLARI

B R TEK dmanm var. On drt Nisan 1977 gecesi evime


nasl girebildiini asla renemeyeceim. ki kap amas ge
rekiyordu; ar sokak kapsn ve benim kk dairemin ka
psn . I yakt ve beni artk anmsamadm, ama iinde
bir bahenin belirdii karabasandan uyandrd. Sesini yk
seltmeden hemen kalkmam ve giyinmemi buyurdu. ldrl
meme karar verilmiti ve idam edileceim yer biraz uzktay
d . aknlktan dilim tutulmu, boyun edim. Benden daha
ksa boylu, ama sal am yaplyd ve gcn duyduu kinden
alyordu. Yllar onu deitirmemiti; yalnzca koyu salar
nn arasnda birka gm tel. Kara bir keyif ona canllk ve
riyordu. Benden hep nefret etmiti ve imdi de beni ldrme
ye hazrlanyordu. Kedi Beppo kendi sonsuzluunun ta di
binden bize bakyordu, ama beni kurtarmak iin kln kpr
datmad. Odamdaki mavi seramikten yaplma kaplan da,
1001 Gece Masallar'ndaki bycler ve cinler de bir ey
yapmadilar. Bana elik edilmesini arzu ediyordum. Yanma
bir kitap almak iin izin i stedim. Bir ncil sesem fazla belli

360

ederdim. Emerson'un on iki cildi arasndan elim geliigzel


bir tanesini seti. Grlt karmamak iin , merdivenlerden
indik. Tek tek basamaklar sayyordum. zenle bana dokun
maktan kandn farkettim, sanki byle bir deme onu kir
letebilirmi gibi.
Charcas ve Maip'nun kesitii kede, manastrn kar
snda, bizi bir fayton bekliyordu. Bir buyruk hkmndeki
yapmackl bir hareketle, nce beni bindirdi. Arabac gidece
imiz yeri biliyordu ve atlar krbalad. Yolculuk yava ve
ngrlebilecei gibi sessiz geti . Sonu gelmeyecek diye kay
glanyordum (veya .umuyordum). Ayyla aydnlanm, sa
kin, yaprak kmldamayan bir geceydi . Sokaklarda kimsecik
ler yoktu. Arabann iki yannda, birbirinin ei alak evler bir
ift oluturuyorlard. Gneye vardk, diye dndm. Yk
sek glgesinde, bir kulenin saatini grdm ; kl koca kadra
nnda ne say, ne de akrep-yelkovan vard. Bildiim kadary
la, hibir cadde gemedik. Korkmuyordum, korkmaktan da
korkmuyordum, korkmaktan korkmaktan da korkmuyor
dum, Eleacllarn davranlarndaki belirsizlik gibi, ama giri
kaps alp da inmem gerekince, az kald dyordum. Ta
basan.aklar trmandk. Orada son derece dz toprak sahan
lklar ve ok sayda aa vard. Beni aalardan birinin alt
na gtrd ve koll arm kavuturup, srtst otlara uzanma
m buyurdu. Bu konumda, Romal bir dii kurtu semeyi ba
ardm ve n erede olduumuzu anladm. lm aacm bir
serviydi. Farkn a bile varmadan, nl dizeyi tekrarlamaya
koyuldum : Quantum lenta solent inter viburna cupressi.
Lenta szcnn bu balamda e snek bir anlam tad
n anmsadm. Hepsi birbirine benziyordu, kaba ve parlak ve
l bir maddeden. Her birinin zerinde bir ad oluturan
harfler yazlmt. Tiksintiye benzer bir ey ve yatma duy
dum. Beni byk bir abann kurtarabileceini kavradm.
Kamak ve belki de izimi kaybettirmek, nk o, kendini
36 1

nefretine kaptrm, saate ve korkun dallara dikkat etme


miti. Tlsmm yere braktm ve iki elimle smsk yere tu
tundum. lk ve son kez eliin ltsn grdm. Uyandm;
sol elim odamn duvarna deiyordu.
Ne tuhaf bir karabasan, diye dndm ve yeniden uy
kuya dalmakta gecikmedim.
Ertesi gn, kitaplarn durduu rafta bir boluk farket
tim, dte kalan Emerson cildi yerinde yoktu. On gn sonra,
dmanmn bir gn evden ktn, bir daha da geri gelme
diini haber verdiler bana. Bir daha asla dnmeyecek. Kara
basanmdaki, tutsak, asla grmediim ayn altnda, saati kr
kenti, byyemeyen yalanc aalan ve bilmediim baka
eyleri dehetle kefetmeyi srdrecek.

362

BAKA B iR UYDURMA pARA

USTANIN encilerinden biri, onunla yalnz kalp gr

mek ister, ama bir trl cesaret edemez. Usta ona:


- Derdin nedir.syle bana, der.
renci yantlar:
- Cesaretim yok.
Usta:
- Ben cesaret veririm sana, der.
yk ok eski, ama uydurma olmama olasl yksek bir
gelenek, bu adamlarn tan ve ln snrnda konutuklarn
esirgemi.
renci:
- yl nce bir gnah iledim, der. Bakalar bilmiyor,
ama ben biliyorum ve tiksinmeden sa elime bakamaz hale
geldim.
Usta:
- Btn insanlar gnah ilemitir, der. Gnah ilememek
insanlar katnda yazl deildir. Bir bakasna kinle bakan,
yreinde onu ldrm saylr.
363

renci:
- yl nce Samiriye'de bir adam ldrdm, der.
Usta ses karmaz, ama ehresi deiir ve renci fke
sinden ekinmeye balar. Sonunda konuur:
- On dokuz yl .n ce Samiriye'de bir in sana can verdim.
Yaptndan pimanlk duydun bile.
renci:
- Doru, der. Gecelerim yakar ve gzyalaryla dolu. Be
ni balaman istiyorum.
Usta:
- Kimse balayamaz, Yaratan bile, der. Bir insan yap
tklaryla yarglansayd, ne cehennemi ne de cenneti hak
edecek kimse olurdu. Kardeini ldren adam olduundan
emin misin hala?
renci:
- Beni kamay knndan karmaya iten fkeyi anlamyo
rum, der.
Usta:
- Gerek ruhlarn iine ilesin diye mesellerle konumaya
alknm ben , ama seninle bir babann oluyla konutuu
gibi konuacam, der. Ben gnaha giren o adam deilim;
sen o katil deilsin ve onun klesi olmay srdrmek iin ge
erli bir tek nedenin yok. te stne den, her insann yeri
ne getirmesi gereken grevler: hakbilir olmak, mutlu olmak.
Kendini kurtarmalsn. Senin yanln olarak kalan bir ey
varsa, onu ben stme alacam.
Diyalogun gerisi kayp.

364

UZUN ARAYI

ZAMANDAN nce veya zaman dnda (her iki syleyi de

anlamszdr) veya uzaya ait olmayan bir yerde, biz insanla


nn arad ve bizi arayan, grnmez ya da yansaydam bir
hayvan vardr.
Onu lmenin olanaksz olduunu biliyoruz. Onu betim
lemenin olanaksz olduunu biliyoruz, nk onu oluturan
biimler sonsuzdur.
Onu kulardan oluan bir kuta arayanlar oldu; onu bir
szckte ya da o szc oluturan harflerde arayanlar oldu;
onu iinde bulunduu ve Arapadan nce, hatta her eyden
nce yazlm bir kitapta arayanlar oldu ve hala arayanlar
var; onu Ben Ne sem O'y um cmlesinde arayanlar var.
Skolastik felsefenin evrensel biimleri veya Whitehead'in
arketipleri gibi, yalnzca grnmesiyle yitmesi bir olaak e
kilde iner. Aynalarda yaad, kendine bakann ona bakt
sylenir. Onu bir savan mutlu bir ansnda veya her yitik
cennete grenler veya hayal meyal seenler var.'
Kannn senin kannda dolat, her varln ona can
365

verdii ve onun tarafndan canlandrld ve sonsuzluunun


lsn almak iin su saatini ters dndrmenin yetecei sa
nlyor.
Turner'n gnbatnilannda, bir kadnn baknda, alt l
l dizenin eski ahenginde, bilisiz tan kzllnda, ufuktaki
veya eritelemedeki ayda bizi gzlyor.
Saniyeden saniyeye bizden gizleniyor. Romalnn cmle
sinin anlam deiiyor, geceler mermeri kemiriyor.

366

1982

RAFIN dibinde, kitap sralarnn arkasnda bir toz yn

olutu. Gzlerim onu grmyor. Elimin altnda bir rmcek


a var.
Evrensel tarih ya da kozmik sre diye adlandrdmz
rnn ufack bir paras bu. Yldzlar, can ekimelerini,
gleri, deniz yolculuklarn, aylar, atebceklerini, uyku
suzluklar, iskambilleri, rsleri, Kartaca'y ve Shakespeare'i
kapsayan rnn bir paras.
Bir iir olmay baaramayan bu sayfa ve tan skmnde
grp de oktan yitirdiin d de rye katlyor.
rnn bir sonu var m? Schopenhauer, ehreler ve bir
bulutun biiminde grdmz aslanlar gibi, anlamdan yok
sun olduuna inanyordu. rnn bir sonu var m? Bu son
tresel olamaz, nk tre akl ermez tanrlara deil, insan
lara zg bir yanlsamadr.
Belki de toz yn r iin, bir imparatorluu tayan ge
milerden veya kediotu kokusundan daha az yararl deildir.
367

JuAN LOPEZ VE JOHN WARD

ALINLARINA tuhaf bir ada yaamalar yazlmt.


Yeryz, her biri gereklerle, mutlu anlarla, byk ola
salkla kahramanlklarla ykl bir gemile , h aklarla, ya
knmalarla, zgn bir mitolojiyle, bronzdan byk adamlar
la, yldnmleriyle, demagoglarla ve simgelerle donanm e
itli lkelere blnmt.
Lpez kentte, sessiz akan nehrin yanbamda domutu;
Ward ise Peder Brown'un yol ald kentin yaknlarnda.
Donkiot'u okumak iin spanyolca renmiti.
teki, Viamonte sokandaki bir snfta bulup kard
Conrad sevgisini yayyordu.
Dost olabilirlerdi, ama yalnz bir kez, ad dillere destan
adalarda yz yze geldiler ve h er ikisi Kabil ve her ikisi de
Habil oldu.
Onlar birlikte gmdler. Kar ve rme iyi tanr onlar.
Aktardm olay, bizim anlayamayacamz bir zamanda
geti.

368

Jorge Luis Borges

B 1 B L 1 Y O G R A F YA

R
- FERVOR DE BUENOS AIRES, Buenos Aires, 1923
- LUNA DE ENFRENTE, Buenos Aires, 1925
- CUADERNO SAN MARTIN, Buenos Aires, 1929
- POEMAS ( 1922-1943), Buenos Aires, 1943
- POEMAS ( 1923-1958), Bueonos Aires, 1958
- OBRA POETICA ( 1923- 1964), Buenos Aires, 1964
- PARA LAS SEIS CUERDAS (MILONGASJ, Buenos Aires, 1965
- EL OTRO, EL MISMO ( 19:10- 1967), Buenos Aires, 1968
- LA ROSA PROFUNDA, Buenos Aires, 1975
- LA MONEDA DE HERRO, Buenos Aires, 1976
- HISTORIA DE LA NOCHE, Buenos Aires, 1977
- OBRA POETICA ( 1923-1976), Buenos Aires, 1978

R VE DZ\'AZI
- EL HACEDOR, Buenos Aires, 1960
- ELOGIO DE LA SOMBRA, Buenos Aires, 1969
- EL ORO DE LOS TIGROS, Buenos Aires, 1972
- LA ClfRA , Buenos Aires, 198 1
- LOS CONJURADOS, Buenos Aires, l 985

YK
- HISTORIA UNIVERSAL DE LA INFAMIA, Buenos Aires, 1935
- FICCIONES, Buenos Aires, 1944
- EL ALEPH, Buenos Aires, 1949
- EL INFORME DE BRODIE, Buenos Aires, 1970
- EL LIBRO DE ARENA, Buenos Aires, 1975
- LA MEMORIA DE SHAKESPEARE, Buenos Aires , 1982

DENEME
- INQUISICIONES, Buenos Aires, 1925
- EL TAMANO DE MI ESPERANZA, Buenos Aires, 1926
- EL IDIOMA DE LOS ARGENTINOS, Buenos Aires, 1928
- EVARISTO CARRIEGO, Buenos Aires, 1930

- DISCUSION, Buenos Aires, 1932


- LAS KENNIGAR, Buenos Aires, 1933
- HISTORIA DE LA ETERNIDAD, Bueonos Aires, 1936
.
- ACPECTOS DE LA LITERATURA GAUCHESCA, Montevideo, 1950
- OTRAS INQUISICIONES, Buenos Aires, 1952
- MACEDONIO FERNANDEZ, Buenos Aires, 196 1
- AN AUTOBIOGRAPHICAL ESSAY, New York, 1970
- PROLOGOS, CON UN PROLOGO DE PROLOGOS, Buenos Aires,
1 975
- BORGES ORAL, Buenos Aires, 1979
- SIETE NOCHES, Mexico, 1979
,
- NUEVE ENSAYOS DANTESCOS, Buenos Aires, 1982
- ATLAS, Buenos Aires, 1984
- BIBLIOTECA PERSONAL, Madrid, 1988

ORTAK ESERLER
ADOLFO BIOY CASARES ile:
- SEIS PROB LEMAS PARA DON ISIDRO PARODi, Buenos Aires,

1942
- DOS FANTASIAS MEMORABLES, Buenos Aires, 1946
- UN MODELO PARA LA MUERTE, Buenos Aires, 1946
- LOS ORI LLEROS EL PARAISO DE LOS CREYENTES, Buenos Aires, 1955
- CRONICAS DE BUSTOS DOMECQ, Buenos Aires, 1972
BETINA EDE LBERG ile:
- LEOPOLDO LUGONES, Buenos Aires, 1936
MARGARIT A GUERRERO ile:
- EL "MARTIN FIERRO", Buenos Aires, 1953
- MANUAL DE ZOOLOGIA FANTASTICA, Mexico, 1957
- EL LIBRO DE LOS SERES IMAGINARIOS, Buenos Aires, 1978
DELIA INGENIEROS ile:
- ANTI GUAS LITERATURAS GERMANICAS, Mexico, 195 1
ALICIA JURADO ile:
- QUE ES EL BUDISMO, Buenos Aires; 1976

370

LUISA MERCEDES LEVINSON ile:


- LA HERMANA DE ELOISA, Buenos Aires,

1955

MARIA ESTHER VASQUEZ ile:


- LITERATURAS GERMANICAS MEDIAVALES, Buenos Aires,

1965
1 965

- INTRODUCCION A LA LITERATURA I NG LESA, l3uenos Aires,


ESTHER ZEMBORAIN DE TORRES ile:

- INTRODUCCION A LA LITERATURA NORTEAMERICANA, Buenos


Aire s,

1967

MARIA KODAMA ile:


- BREV ANTOLOGIA ANGLOASAJONA, Buenos Aires,

1979

ANTOLOJ
- EL MATRERO, Buenos Aires,

1970

- LIBRO DE SUENOS, Buenos Aires,

1976

ADOLFO BIOY CASARES ile:


- ANTOLOGIA D E LA LITERATURA FANTASTICA, Buenos Aires,

1940
- ANTOLOGIA POETICA ARGENTINA, Buenos Aire s,

1941

- LOS MEJORES CUENTOS POLICIALES 1, Buenos Aires,

1943
1951
- CUENTOS BREVES Y EXTRAORDINARIOS, Buenos Aires, 1955
- LA POESIA GAUCHESCA, Mexico, 1955
- LIBRO DEL CIELO Y DEL INFERNO, Buenos Aires, 1960

- LOS MEJORES CUENTOS POLICIALES l l , Buenos Aires,

SILVINA BULLRICH ile:


- EL COMPADRITO, Buenos Aires,

1945

PEDRO HENRIQUEZ UimNA ile:


- ANTOLOGIA CLASICA D E LA LITERATURA ARGENTINA, Buenos
Aires,

1937

EVR
- ANDRE GiDE, PERSEFONE (PERSEPHONE), Buenos Aires,

1936

- VIRGINIA WOOLF, UN CUARTA PROPIO (A ROOM FOR ONE'S


OWN), Buenos Aires,

1960

- VIRGINIA WOOLF, ORLANDO, Buenos Aire s,

1937

371

- FRANZ KAFKA, LA METAMORFOSIS (DIE VERWANDLUNG), Bue


nos Aires, 1938
- WILLIAM FAULKNER, IAS PALMERAS SALVAJES (THE WILD
PALMS), Buenos Aires, 1940
- HENRI MICHAUX, UN BARBARO EN ASIA (UN BARBARE EN
ASIE), Buenos Aires, 1941
- HERMAN MELVILLE, BARTLEBY, Buenos Aires, 1943
- THOMAS CARLYLE, DE LOS HEROES (ON HEROES)/RALPH
WALDO EMERSON, HOMBRES REPRESENTATIVOS (REPRESENTATI
VE MEN), Buenos Aires, 1949
- WALT WHITMAN, HOJAS DE HIERBA ( LEAVES OF GRASS), Bue
nos Aires, 1969
- SNORRI STURLUSSON, LA ALUCINACION DE GYLFI ( GYLFA
GINNING), Madrid, 1984

372

Trkede Borges

KTAPLAR
LM VE PUSULA- ev. Tomris Uyar, Ada, 1982, yk
YOLLARI ATALLANAN BAHE- ev. Fatih zgven, Can, 1985, yk

NGLZ EDEBYAT/NA GR- ev. Celal ster, Afa, 1987, deneme


KUM KTABl- ev. Mnir H.Gle, letiim, 1988, yk
TILSIMLAR- ev. Glin Dalaman, Armoni, 1988, iir
BORGES VE BEN- ev. Celal ster, Afa, 1989, deneme/yk
BRODIE RAPORU- ev. Mnir H. Gle, letiim, 1990, yk
ALAKLIIN EVRENSEL TARH- ev. Zeynep alayan, Logos,
1990, yk

SONS UZLUUN TARH- ev. Aye Atalay, Dzlem, 1990, deneme


GLGEYE VG- ev. Mnir H.Gle, letiim, 1991, yk

ANTOLOJLER
ADA LATN AMERKA R ANTOLOJS- ev. lk Tamer,
Adam, 1982, iir

Meleklere Benzeyen Evler, Rafael Cansinos Assens'e, Avlu, Mezar Yazt


LATN AMERKA HKAYELER ANTOLOJS- letiim, 1983, yk
lm ve Pusula, ev. Tomris Uyar
Yuvarlak Tapnagn Kalntlar, Borges ve Ben, ev. Fatma Akerson
Dello, ev. Fatih zgven
Tutsak, Bir Sar Gl, Delia Elena San Marco, ev. Yusuf Atlgan
MODERN D NYA EDEBYAT/ ANTOLOJS- Dnemli, 1988, yk
Alef, ev. Fatma Akerson

DERGLER
Shf! kespeare'in Bellegi, ev. Tomris Uyar, Cumhuriyet, 1986, yk
Tehdit Edilen, ev. Mge Grsoy-Nesrin Kasap, Metis eviri, 1988,
iir.

Eikteki Adam, ev. Arzu Etensel ldem, Metis eviri, 1989, yk

373

You might also like