You are on page 1of 209

1%7 ylnda Buenos Aircs'de

El li/ro de los seres imaginarios

adyla yaymlanan bu yaptn evirisi,


yazannn denetimi ve yardmyla
Norman Thomas di Giovanni'nin yapt ve
The Book of lmagitry Beings
adyla yaymlanan (1%9, ABD), lngilizce basksnn
1974 Penguin Books basmndan yaplmtr.

Yayn Ynetmeni: Mustafa Kpolu


Dizgi ve Ofset Hazrlk: TEM Yapm
Kapak Basks: Ayhan Matbaas
Bask: M-KA Ofset
ISBN 975-7468-14-2
MiTOS YAYINLARI
Bir TEM Yapm Yaynclk Ltd. t. kuruluudur
Oba Sokak. 9/1 Cihangir / lstanbul
Tel: 249 87 37 - 38 Fax: 249 02 18

JORGE LUIS BORGES


ve
Margarita Guerrero

DSEL VARLIKLAR
KTABI
eviren
Bora Komez
Zeylname
Hulki Ak tun
iir evirileri
Gven Turan

evirmenin Notu ve Teekkr


Bu kitapta, Yunan ve Roma mitolojileriyle ilgili szckle
rin yazmnda Azra Erhat'n Mitoloji Szln (Remzi Kita
bevi, 1989) temel aldm. Metinleraras alverii kolaylatrmak
amacyla, Trke'ye evrilmi olan kitaplardan yaplan alntla
r aada listesini verdiim Trke basklarndan aktardm.
Kendilerine hem okuyucu hem de evirmen olarak teker teker
teekkr ederim.
Bir Savan Tasviri, Franz Kalka (eviren: Kamuran ipal,
Cem Yaynlar); Ermi Antomus ve eytan, Gustav Raubert
(eviren: Sabahattin Eybolu, Cem Yaynlan, tarihsiz); Frt
na, William Shakespeare (eviren: Can Ycel, Adam Yaynla
n, 1992); tierodot Tarihi (eviren: Mntekim kmen, 1969);
Ziyada ve Odysseia, Homeros (Trkesi Azra Erhat - A Kadir;
Can Yaynlan 1984); Konfyus, Derleyen: Hayrullah rs
(Remzi Kitabevi, 1964); Odradek, Franz Kalka (Trkesi End
er Grol; Modem Dnya Edebiyat Antolojisi, Dnemli Yayn
clk 1988); Romeo ve Juliet, William Shakespeare (eviren:
zdemir Nutku, Remzi Kitabevi, 1991)

indekiler
nsz, 9
1967 Basksna nsz, 10
1957 Basksna nsz, 11
A Bao AQu, 15
ABD Faunas, 17
Abtu ve Anet, 19
Adamotu, 20
Alt Bacakl Antilop, 23
Amphisbaena, 24
Anka Kuu, 25
Annam Kaplanlar, 28
Ate Kralyla Kheylan, 29
Ay Tavan, 31
Aynalardaki Hayvanlar Alemi, 33
Bahamut, 35
Baldanders, 37
Banshee, 38
Barometz, 39
Basilisk, 40
Bat Ejderi, 42
Bayan Jane Lead'in 1694'de Londra'da rendiklerine,
Grdklerine ve Karlatklarna Dair Deneysel
Bir Anlat, 45
Behemoth, 46
Bir Leviathan Yavrusu, 48
Browny'ler, 49
Buddha'nn Doaca Kehanetinde Bulunan Fil, 50
Burak, 51
Canavar Akheron, 52
Carbuncle, 54
Cheshire Kedisi ve Kilkenny Kedileri, 56
Cinler, 57
Crocotta ve Leucrocotta, 59
C.S. Lewis'in Dsel Hayvan, 60
C.S. Lewis'in Dsel Yarat, 62
in Ankas, 63
in Ejderi, 64
n Faunas, 66
in Tilkisi, 68
inli Tekboynuz, 70
Dt>niz At, 72
Dogu E)deri, 74

Double, 76
Dzleyici, 78
Elf'ler, 79
Eloi'ler ve Morlock'lar, 80
Fastitocalan, 81
Garuda, 83
Gnorne'ler, 84
Golern, 85
Gksel Geyik, 88
Gksel Horoz, 89
Griffon, 90
Haniel, Kafziel, Azriel ve Aniel , 92
Haokah, Yldrm Tanrs, 94
Harpya'lar, 95
Hippogriff, 96
Hochigan, 98
Hokka Maymunu, 99
Hurnbaba, 100
lchthyokentaur'lar, 101
ls Varlklar, 102
iki Metafizik Varlk, 103
Kafka'nn Dsel Hayvan, 105
Karni, 106
Kaplumbaalarn Anas, 107
Katoblepas, 109
Kentaur'lar, 110
Kerberos, 113
Khirnaira, 115
Kraken, 116
Kronos ya da Herakles, 118
Kujata, 119
Kresel Hayvanlar, 120
La Ferte-Bernard'l Kll Hayvan, 122
Larnia'lar, 123
Laudatores Ternporis Acti, 125
Lernur'lar, 126
Lerna'l Hydra, 127
Lilith, 128
Manticore, 129
Melezleme, 130
Merrnecolion, 133
Minotauros, 134
Naga'lar, 135

Nasna'lar, 137
Norn'lar, 138
Nympha'lar, 139
Odradek, 140
Okeanos, 142
Otuzalt Wufnik, 144
l Yiyicisi, 145
Panter, 147
Pelikan, 149
Periler, 151
Peryton, 153
Pigmeler, 155
Poe'nun Dsel Hayvan, 156
Remora, 158
Rukh, 160
Salamander, 162
Satyr'ler, 165
Skylla, 166
Sekiz atal Dilli Ylan, 167
Sfenks, 168
Simurgh, 169
Sirenler, 171
Squonk, 173
Swedenborg'un Melekleri, 174
Swedenborg'un eytanlar, 176
Sylph'ler, 177
ili Faunas, 178
Talos, 181
T'ao T'ieh, 183
Tekboynuz, 184
Tek Gzller, 186
Troll'lar, 189
Bacakl Eek, 190
Valkr'ler, 191
Yamur Kuu, 192
Yahudi ifritleri, 193
Youwarkee, 194
Yzbal, 195
Zaratan, 1%
Zincir Koumlu Dii Domuz ve Dier Arjantin Hayvanlar, 199

Borges'in "Dsel Varlklar Kitab" na Birinci Zeyl, 201

nsz
Hepimiz biliriz ya, insan yararsz ve kuytuda kalm zel
bilgiler edinmekten miskince bir zevk alr. Bu kitabn der
lenmesi ve evirisi de ite bize byle, bir hayli zevk verdi;
umarz, yllanm yazarlarn ve bilmecemsi gndermelerin
ardna dp, dostlarmzn kitaplklarn ve Milli Ktpha
ne'nin labirent benzeri mahzenlerini didik didik ederken al
dmz keyfe okuyucu da ortak olur. Elimizden geldiince,
alntladmz btn malzemeyi ana kaynana kadar izle
yip, ana dilinden -Ortaa Latincesi, Franszca, Almanca,
talyanca ve spanyolca- evirmeye altk. Lempriere ve
Loeb-Bohn koleksiyonlar, her zaman olduu gibi, Eski Yu
nan ve Roma yaptlarnda en byk yardmcmz oldu. te
yandan, Dou dillerine ilikin kara cahilliimiz de, Giles,
Burton, Lane, Waley ve Scholem gibi insanlarn almalar
na kretmemize neden oluyor.
Bu kitabn seksen iki para ieren birinci basks 1957 y
lnda Meksika'da yaynland. Kitabn o zamanki ad Manual
de zoologia fantistica (Fantastik Zooloji El Kitab) idi. Kitabn
otuz drt para daha eklenmi ikinci basks, 1967'de, El !ibra
de los seres imaginarios adyla Buenos Aires'de yaynland.
Sonradan, kitabn elinizdeki bu ngilizce basks iin, dzelt
me, ekleme ya da gzden geirme yoluyla eski paralarn o
unda deiiklik yapp, birka tane de gcr gcr para ekle
dik. Bu son baskda 120 para bulunmaktadr.
Yardmlarndan tr E. P. Dutton'dan Marian Sked
gell'e ve Arjantin Milli Ktphanesi'nin Mdr Yardmcs
Jose Edmundo Clemente'ye iten teekkrlerimizi iletiriz.

Buenos Aires, 23 Mays 1969

J.L.B.

N.T. di G.

1967 Basksna

nsz

Bu kitabn ad Prens Hamlet'in, noktann, izginin, yze


yin, n-boyutlu ar dzlemlerin ve ar oylumlarn, tm
soysal terimlerin, belki de her birimizin ve tanrsal olann,
szn ksas, tm eylerin toplamnn, yani evrenin ierilme
sini hakl karacaktr. Fakat biz yine de kitabmz 'dsel
varlklar' sznn ilk anda arbrdklanyla snrlandrdk;
zaman ve mekan iinde, insan imgeleminin dourduu tu
haf yarabklara ilikin bir el kitab derledik.
Evrenin anlamna degin cahilliimiz, kendisini ejderha
nn

anlamnda da aynen gsteriyor; ancak ejderha imgesin

de insann d gcne yatkn bir yan var ve bu da ejderha


nn farkl yerlerde ve zamanlarda boy gstermesini anlalr
klyor.
Bu tr kitaplar ister istemez eksik kalr, her yeni bask ge
lecekteki basklara temel oluturacak ve onlar da bylece
srgit geliip serpilecektir.
Kolombiyal ve Paraguayl okuyucular, blgelerindeki
canavarlarn adlarn, doru betimlemelerini ve en gze ar
pan zelliklerini yazp bize gndermeye davet ediyoruz.
Trl konularn ele alnd kitaplar ve Robert Burton,
Frazer ya da Plinius'un tkenmez ciltleri gibi, Dsel Varlk
lar Kitab da bandan sonuna kadar bir solukta okunsun di
ye yazlm deildir; biz daha ok, okurun, aynen bir iek
drbnnn habire deien desenleriyle oynayan biri gibi,
bu sayfalar arasnda rastgele gezinmesini yeleriz.
Bu derleme ok eitli kaynaklara dayanmaktadr; kay
nak ad her parada verilmitir. Gzden kaan atlamalar ol
musa af fola.
Mart{nez, Eyll 1967

J.L.B. M.G

10

1957 Basksna nsz


ocuun teki hayatnda ilk kez bir hayvanat bahesine
gtrlsn. Bu ocuk iimizden biri olabilir, ya da yle di
yelim, bizdik bu ocuk ve unuttuk. ocuk, bu meydanlarda
-bu dehetli meydanlarda- daha nce gzne bile ilime
mi canl hayvanlar seyreder; jaguarlar, akbabalar, bizon
lar ve -<!aha da tuhaf- zrafalar grr. ilk kez hayvan

lar aleminin artc zenginliiyle karlar ve kendisini


rktp korkutabilecek bu manzaradan keyif alr. Bu yle
bir keyiftir ki, hayvanat bahesine gitmek ocukluun en
ho elencelerinden biridir, ya da yle olduu dnlr.
Peki bu sradan ama yine de gizemli olay nasl aklayabili
riz?
Kukusuz buna kar da kabiliriz. Palas pandras hay
vanat bahesine gtrlen ocuklarn zamanla sinir hastas
kesileceini ileri srebiliriz; dorusu, hayvanat bahesine
gitmemi ocuklarn says binde birdir ve hemen her yeti
kinin de sinir hastas olduu sylenebilir. Her ocuun, do
as gerei, bir aratrnaa olduu ve deveyi kefetmenin as
lnda aynay ya da suyu ya da merdiveni kefetmekten hi
de daha tuhaf olmad da

ileri

srlebilir. Ayrca, ocuun

onu hayvanlarla dolu bu yere getiren ana babasna gvendi


i de sylenebilir. stelik oyncak kaplan ya da ansiklope
dilerde grd kaplan resimleri dolaysyla kanl canl kap
lana korkmadan bakmay da bir ekilde renmi olabilir.
Plato (eer byle bir tartmaya davet edilseydi), bize, nce
ki ilk rnekler dnyasnda ocuun kaplan zaten grm
olduunu ve imdi kaplanla karlatnda onu tandn
sylerdi. Schopenhauer ise (daha da artarak), ocuk kap
lana korkmadan bakar, nk kendisinin kaplan, kaplann
da kendisi olduunun, ya da daha dorusu, kendisinin de
kaplann da o tek tzn, lrade'nin, biimlerinden baka bir

11

ey olmadnn ayrdndadr, derdi.


imdi, gerek hayvanat bahesinden mitolojik hayvanat
bahesine, arslanlarn deil, griffon'larn, sfenks'lerin ve ken
taur'larn ikamet ettii hayvanat bahesine geelim. Bu ikinci
hayvanat bahesinin nfusu, imdiye kadar birincininkini
am olmal; nk bir canavar, gerek varlklarn parala
rndan oluan bir bileimden baka bir ey deildir ve bu
nun permtasyon olaslklar da sonsuzun yamacndadr.
Kentaur'da at ve insan, Minotauros'da ise boa ve insan kay
namhr. (Dante Minotauros'u insan yzl, boa bedenli bir
varlk olarak imgelemitir); ve byle bQyle, sonsuz eitlilik
te, sabrmzn ve midemizin kaldrd lde, balklarn,
kularn ve kertenkelelerin bileiminden oluan bir sr ca
navar yaratabiliriz gibi grnyor. Gelgelelim, bu gerekle
miyor; bizim canavarlarmz, neyse ki, l doacakh. Flau
bert, Ermi Antonius ve eytan'n
son sayfalarnda baz
ortaa ve klasik dnem canavarlarn bir araya toplam ve
-yazarn yorumcularna baklrsa- birka tane de kendisi
uydurmaya kalkmtr; ancak, btnne bakldnda, bu a
bann pek etkileyici bir yan yoktur ve ancak birka tanesi
gerek anlamda d gcmz harekete geirir. Bu elkitab
na gzatan biri, dsel h ayvanlarn Yarahc'nn hayvanlar
yannda ksr m ksr kaldn hemen anlayacakhr.
Evrenin anlamna degin cahilliimiz, kendisini ejderha
nn anlamnda da aynen gsteriyor; ancak ejderha imgesin
de insann d gcne yatkn bir yan var ve ite bu yzden
bambaka yer ve zamanlarda ejderhayla karlayoruz. Yani
ejderha, bir anlamda varl kanlnaz bir canavardr,
bal Khimaira ya da Katoblepas gibi gelip geici ya da rast
lantsal deildir.
Kukusuz, belki de trnn ilk rnei olan bu kitabn
dsel hayvanlarn tmn kapsamadn gayet iyi biliyo
ruz. Eski Yunan, Roma ve Dou edebiyatlarnn altndan gi
rip stnden ktk, ama yine de konumuzun slrgit genile
diini de hissetmiyor deiliz.

12

Hayvan biimine dnen insanlara (lobis6n, kurtadam


vb.) ilikin bir sr efsaneyi bu kitaba bilerek katmadk.
Yardmlarndan tr Leonor Guerrero de Coppola, AI
berto D'Aversa ve Rafael Lpez Pellegri'ye teekkr ederiz.

MarUnez, 29 Ocak 1957

J.L.B. M.G.

13

A Bao AQu
Dnyann e11 nefis manzarasn seyretmek istiyorsanz,
Chitor'daki Zafer Kulesi'nin tepesine kmalsnz. Oraya,
kulenin yusyuvarlak terasna ktnzda, btn ufuk epe
evre ayaklarnzn altnda kalr. Terasa sarmal bir merdi
venle klr, ama yalnzca efsaneye inanmayanlar bu merdi
veni kmaya cesaret eder. yksne gelince:
Zamann ta bandan beri, Zafer Kulesi'nin merdiveninde
insan ruhunun en ince tonlarna duyarl bir yaratk yaard
ve A Bao A Qu adyla tannrd. Genellikle merdivenin ilk
basamanda hareketsiz yatar, ta ki biri yaklap da iindeki
o gizli yaam uyanana ve yaratn derinliklerindeki i k
parlayana dek. Odakka, bedeni ve neredeyse yar effaf deri
si kprdanmaya balar. Ama biri gelir de, bu dne dne
ykselen merdiveni trmanmaya koyulursa, ite ancak o za
man, A Bao A Qu kendine gelir ve ziyaretinin hemen ard
na geip, kvrlan basamaklarn nesillerce hacnn admlary
la iyiden iyiye ypranm olan d tarafn tutard. -1ieL
basamakta yaratn rengi daha bir koyular, biimi m
kemmele yaklar ve sat mavimsi k gittike parlaklar.
Ama yaratk gerek biimine ancak en st basamakta kavu
ur, o zaman trmanan kii Nirvana'ya ermi demektir ve
hareketleri kesinlikle glge yaratmaz. Aksi takdirde, A Bao
A Qu kulenin tepesine varamadan bocalar, fel olmutur
sanki, bedeni eksik, mavilii gitgide daha soluk ve tit
rektir. Yaratk btn olamad zaman ac eker ve zar zor
iitilen, ipek hrtsna benzer bir sesle inler. mr ksadr,
gezgin kuleden iner inmez A Bao A Qu tekerlenip merdive
nin dibine kadar yuvarlanr ve orada, bitkin, neredeyse bi
imsiz halde, sonraki ziyaretiyi bekler. Sylenenlere baklr
sa, ancak merdivenin ortasna vardnda yaratn
dokunalan grnmeye balar. Ayrca yaratn btn bede
ni yle grebildii ve dokunulduunda, derisinin eftali kabu-

15

u hissi uyandrd sylenir.


A Bao A

Qu yzyllardr terasa yalnzca bir defa ulam

tr.
Bu efsane, C. C. Iturvuru tarafndan, artk bir klasik ol
mu Malaya Bycl zerine (1937) adl incelemesinin
ekinde kaleme alnmtr.

16

ABD Faunas
Wisconsin ve Minnesota'nn kereste kamplarnda anlab
lan masallarda ve abes hikayelerde baz garabet yarabklar
dan sz edilir; elbette, bunlara kimsenin inand olmam
tr.
Szgelimi, hep bir eylerin arkasna saklanan Hidebehind
vardr. insan ne kadar dnerse dnsn, nereye bakarsa bak
sn, o hep arkasndadr ve ite bu yzden bir sr oduncu
yu ldrp yediine inanlmasna ramen tanmlanabilmi
deildir.
Sonra bir de Roperite var. Bu hayvan aa yukar bir mi
dilli byklndedir. ip eklindeki gagasyla en ayana
tez tavanlar bile yakalar.

Teakettler, adn yapb grltlere, fokurdayan aydanl


andran sesine borludur. Azndan duman bulutlar
kar, geri geri yrr. ok ender grlmtr.

Axehandle Hound 'un el baltas eklinde kafas, sap gibi v


cudu, ksa ve kaln ayaklar vardr. Kuzey Ormanlarnn bu
bodur kpei yalnzca balta sap yiyerek beslenir.
Bu blgenin balklan arasnda Upland Trout'a rastlyoruz.
!!unlar aaO;rda yuva kurarlar, iyi uarlar fakat sudan kor
karlar.
Bir baka balk da Goofang'dir; gzlerini sudan korumak
iin geri geri yzer. ''Yaklak aybal boyutlarnda, ama
ok daha byk" eklinde tanmlanr.
Yuvasn ba aa kuran ve geri geri uan Goofus Ku
u 'nu da unutmamak gerek; onun iin nereye gittii deil,
nerede olnu olduu nemlidir.

Gillygaloo, Paul Bunyan'n nl Pyramid Forty bayrlarn


da yuva kurard; bayr aa yuvarlanp krlmasnlar diye
yumurtalarn kare biiminde yumurtlard. Oduncular bu
yumurtalar bulup, talaana kadar kaynattktan sonra zar

17

niyetine kullanrlard.
-- Ve, son olarak, bir de tek kanatl Pinnacle Grouse var. Tek
kanadyla hep bir ynde uar, konik bir tepenin zirvesinde
daireler izip dururdu. Tylerinin rengi, mevsime ve gz
lemcinin durumuna gre deiirdi.

18

Ab tu ve Anet
Btn Msrllarn bildii gibi, Abtu ve Anet gerek bo
yutlarda, b irbirine e ve kutsal iki balkt; gne tanrsnn
gemisinin pruvas nnde tehlikelere kar pr dikkat y
zerlerdi. Rotalarnn snn yoktu; gemi, gndzleri gky
znde doudan batya, gn doumundan gn batmna yel
ken aar ve geceleri gerisin geri, yeraltna doru yola
koyulurdu.

19

Adamo tu
Barometz gibi, Adamotu diye bilinen bitki de hayvanlar
krallna kap komudur, nk topraktan ekip karld
nda lk atar; bu lk, iitenleri deli edebilir. Shakespea
re'in

Romeo ve fuliet'inde (IV, ili) u dizeleri

okuyoruz:

Ya duyarsam topraktan sklen adamotlarnn


lklarn,
ldrrm bu lklar duyan lmller ...
Pythagoras, bu bitkiyi insans buluyordu; Romal tarm
uzman Lucius Columella ise onu yar insan olarak nitelen
diriyordu; Albertus Magnus da, Adamotunun, cinsiyetine
varncaya kadar insana benzediini yazd. Evvelden, Plini
us, beyaz Adamotunun erkek, siyahmm ise dii olduunu
sylemiti. Ayrca, insanlar Adamotunu koparmadan nce,
topraa klla daire izip batya bakarlarm; yapraklar
kokusu yle keskinmi ki, insam konuma yeteneinden
etmesi iten deilmi. Adamotunu koparmak, korkun fela

nn

ketleri gze almak demekti. Flavius Josephus, Yahudi Sava


/an Tarihi adl kitabnn son cildinde, bu i iin eitimli bir
kpek kullanmamz tlyor; bitki skldnde kpek
lr; ama bitkinin yapraklar uyuturucu ve mshil olarak
ya da by ilerinde faydaldr.
Adamotunun szm ona insan biimi, onun daraac di
binde yetitii eklinde bir bo inan dourdu. Sir Thomas
Browne

(Pseudodoxii Epidemica, 1646),

aslm insanlardan

kan yadan sz eder; bir zamanlarm popler Alman yazar


Hanns Heinz Ewers ise aslm bir adamn spermlerinin bir
fahieye enjekte edilmesi ve bu dllenmeden gzel bir cad
domas dncesi etrafnda dnen bir roman (Alraune,
'
1913) yazd. Almanca'da Alraune szc "adamotu' anla20

rnna gelir; bu szcn daha nceki hali Alruna'dr, kk


"fslt" ya da "vzlt" anlamndaki "rune"den gelir. Bu yz
den (Skeat'e gre), "bir gizem, ... bir yaz" anlamna geli
yordu, "nk yazl harfler aznln anlad bir gizem ola
rak kabul edilirdi." Belki de, daha akas, bir ses yerine
geen grnr bir iaret dncesi skandinav kafasn bu
landryor ve gizemin kayna burada yatyordu.
Tekvin'de (XXX: 14-17) Adarnotunun retme gcne ili
kin tuhaf bir hikaye vardr:
Ve Ruben buday hasat zaman tarlasna gitti ve
tarlada adarnotlarrna rastlad ve onlar toplayp anas
Lea'ya gtrd. Ve Rahe! Lea'ya dedi: N'olur, bana
olunun adarnotlarndan ver.
Ve Lea dedi: Kocam aldn yetmiyor mu? Olu
mun adarnotlarn da m alacaksn? Ve Rahe! dedi:
yleyse olunun adarnotlarrna karlk bu gece senin
le yatacak.
Ve Yakub akamleyin tarladan dnd ve Lea onu
kar lamaya kp, dedi: Benim yanma geleceksin;
nk seni olumun adarnotlarrna karlk

kirala

dm. Ve Yakub o gece onunla yatt.


Ve Allah Lea'y iitti ve Lea gebe kalp Yakub'a be
inci bir oul dourdu.
Onikinci yzylda, Talrnud tefsircisi bir Alman Yahudisi
unlar yazd:
Topran iindeki bir kkten, sicim gibi bir ey uza
nr, kabak ya da kavun gibi kordona gbeinden bal
hayvan

yadu'a

diye bilinir; oysa

yadu'a

her bakmdan

-yz, bedeni, elleri ve ayaklar- insana benzer.


Kordonunun menziline giren evresindeki her eyi s
ker, yok eder. Kordon bir okla kesilmelidir, hayvan
ancak

zaman lr.

21

Hekim Dioscorides (l.S. ikinci yzyl), Adamotunu, circea


ile yani Kirke otuyla zdeletirdi; Odysseia'nn onuncu bl
mnde onun hakknda unlar okuyoruz:
iei stbeyazd, kk kapkara, ona Mol d erler
di Tanrlar arasnda, koparamazd onu hibir lml
insan, ama yeterdi her eye Tanrlarn gc.

22

Al t Bacakl Antilop
Odin'in atma, karada, havada ve Cehennemin derinlerine
koturduu kr donlu Sleipnir'e sekiz bacak ihsan edildii
(ya da bunlarla ksteklendii) sylenir; bir Sibirya efsanesi,
ilk Antiloplara alt bacak yaktrr. Bu tanr vergisi zellikle
ri yznden onlar yakalamak gtr, g ne kelime, ola
nakszdr. Tanrsal avc Tunk-poj, bir kpein havlayarak
kendisine gsterdii, habire gcrdayp duran kutsal bir
aatan zel patenler yapar. Patenler de gcrdyor ve ok h
zyla uuyordur; rotay tutturmak ve patenlerin hzn kes
mek iin bir baka sihirli aacn tahtasndan yonttuu k
tkleri patenlere mhlamay gerekli grr. Sonra ava kar,
cennetin her yerinde Antilobu kovalar. Hayvan tk nefes
topraa der ve Tunk-poj da en arkadaki iki bacan kesip
koparverir.
"nsanlar," der Tunk-poj, "her geen gn biraz daha k
lyor, biraz daha kuvvetten dyor. Ben bile yakalayn
caya kadar akla karay setim, onlar nasl avlasnlar bu alt
bacakl Antiloplar."
O gn bugndr, Antiloplar drt bacakldr.

23

Amphisbae na
Pharsalia'da (IX, 701-28), Cato'nun askerlerinin Afrika
ln geerken yaptklar bunaltc yry srasnda kar
latklar gerek ya da dsel srngenlerin dkm yer
alr. Bunlarn arasnda "kendisine kuyruuyla yol aabilen"
(ya da bir onyedinci yzyl spanyol ozannn deyiiyle "ka
zk gibi dimdik yryen") Pareas; aalardan mzrak gibi
frlayan Jaculi ve "iki 'ba zerinde hareket eden tehlikeli
Amphisbaena" vardr. Plinius da (VIII, 23) Amphisbaena'y
tanmlarken aa yukar ayn szleri ediyor, "Bir azndan
aktt zehiriyle yeterince zarar vermiyormu gibi" diye ek
leyerek. Brunetto Latini'nin Tesoro'su -Cehennemin yedin
ci dairesinde Latini'nin eski mridine (Dante .N.) nerdii
ansiklopedi- daha az veciz ve daha ak seiktir: "Amphis
baena, biri normal yerinde, teki kuyruunda iki baa sahip
bir ylandr; ikisiyle de srabilir, kvrak m kvraktr, gzleri
mum alevi gibi parlar." Sir Thomas Browne, Kaba Yanllar
(1646) adl yaptnda, dnya yznde alt, st, n, arkas,
sa, solu olmayan hibir canl trnn yaamadn belirtir
ve Amphisbaena'nn varolduuna kar karak, "iki ucunda
da duyu organlar bulunduundan yaratn iki n vardr,
ki bu olanakszdr... Ve dolaysyla, bu, kt tasarlanm bir
kandrmacadr ... " der. Amphisbaena, Eski Yunanca'da, 'iki
yana giden' anlamna gelir. Antiller'de ve Amerikann baz
yrelerinde halk arasnda doble andadora (iki yne giden) 'iki
bal ylan' ve 'karncalarn anas' diye tannan bir srnge
ne Amphisbaena ad taklmtr. Bu hayvan karncalarn
besledii sylenir. Bir de, yaratk ikiye blndnde, ko
pan paralar birleirmi yeniden.
Plinius, Amphisbaena'nn ifa verici zelliklerinden v
gyle sz eder.

24

Anka Kuu
Msrllar ant heykellerde, ta ehramlarda ve deerli tut
tuklar mumyalarda lmszl aradlar. Bu yzden, dn
gsel ve lmsz bir ku mitinin, her ne kadar sonradan Yu
nan ve Roma tarafndan gelitirilmi olsa da, onlarn
memleketinden domas normaldir. Adolf Erman, Heliopo
lis mitolojisinde Anka Kuu'nun (benu) dnemlerin ya da
uzun zaman devirlerinin tanrs olduunu yazyor. Herodo
tos, kitabndaki nl bir paragrafta (II, 73), srarl bir kuku
culukla, efsanenin eski bir yorumundan sz eder:
Bir baka kutsal ku daha vardr; Anka Kuu denir
ona. Ben ahsen hi grmedim, sadece resimlerinden
tanrm; nk bu ku ok seyrek urar Msr'a, Helio
polis halknn dediine gre, be yz ylda bir. Anka
kuu, sylenenlere baklrsa, babas ldnde gelir
mi. Eer resim gerek bykln ve grnn
yanshyorsa, tyleri ksmen alhn sars, ksmen krm
z. Biim ve byklk olarak kartala ok benziyor. M
srllar bu kuun marifetleriyle ilgili ve benim inanma
dm, bir masal anlamlar. Derler ki, babasn mr
iine kapatarak, Arabistan'dan Gne Tapna'na ge
tirir ve oraya gmermi. Babasn getirii de yle: l
knce, tayabilecei arlkta bir mr yumurtas d
ker, yle bir kaldrp tayabileceine kani olduktan
sonra, yumurtay deler ve babasn iine yerletirip bi
raz daha mr koyarak lnn yath oyuun stn
kapahr; bylece Anka Kuu, babasn iine kapatt
ve arl deimeyen yumurtay Msr'daki Gne
tapnana tar. te byledir bu kuun masal.
Be yz yl kadar sonra, Tacitus ve Plinius bu harika ma25

sal tekrar ele aldlar; Tacitus, hakl olarak, antikan karan


lkta kaldn, gelgelelim Anka Kuu'nun 1461 ylda bir zi
yaret ettiine dair bir inann var olduunu belirtti. (Annals,
VI, 28). Plinius da (X, 2) Anka Kuu'nun kronolojisini inceler
ve Manilius'a gre kuun mrnn Platon ylyla ya da di
er adyla Byk Yl ile aktn belirtir. Bir Platon yl,
gnein, ayn ve be gezegenin bir tur atp yeniden balan
g konumuna dnme sresidir; Tacitus, Dialogus de Oratori
bus adl yaptnda, bu srenin 12.994 normal yl olduunu
syler. Antikler, dnya tarihinin, bu astronomik devir ta
mamlandktan sonra, gezegenlerin yinelenen etkisi altnda,
en ince ayrntsna kadar kendini yineleyeceine inanyorlar
d; Anka Kuu da bu srecin bir aynas ya da bir simgesi ha
line gelecekti. Kozmos ve Anka Kuu arasnda daha yakn
bir benzerlik kurmak iin hatrlatmak gerekir ki, Stoaclara
gre, evren atete lp atete dirilir ve bu dngnn ne ba
ne de sonu vardr.
Zaman, Anka Kuu'nun reme yntemini yalnlatrd.
Herotodos bir yumurtadan ve Plinius da bir srfeden sze
der, ama air Claudian, drdnc yzyln sonunda, kendi
kllerinden doan, kendi kendisinin varisi ve yzyllarn ta
n bir lmsz kua alk tutar.
ok az mit Anka Kuu'nunki kadar yaygnlk kazand.
Yukarda ad geen yazarlara unlar ekleyebiliriz: Ovidius

(Bakalamlar, XV), Dante (Cehennem, XXIV), Pellicer (Anka


Kuu ve Doa Tarihi), Quevedo (/spanyol Parnassus, VI) ve
Milton (Samson Agonistes, in fine).
Shakespeare, VIII.
Henry'nin (V, iv) kapannda u gzel dizeleri dktrr:
Ama ldnde bu mucize ku,
Bu kzolankz anka kuu,
Kllerinden baka bir varis doar,
Onun kadar hayran olunas ...
Ayrca Lactantius'un yazdna yorulan Latin iiri 'De Ar-

26

te Phoenice'y ve bunun sekizinci yzyldan kalma bir Ang


lo-Sakson taklidini de ekleyebiliriz. Tertulius, St. Ambrose
ve Kudsl Cyrillus Anka Kuu'nu bedenin diriliine dair
bir kant olarak kullandlar. Plinius, Anka Kuu'nun yuva
sndan ve kllerinden terkip edilmi haplar yazan hekimler
le dalga geer.

27

Annat!J Kaplanlar
Annamllara gre, kaplanlar ya da kaplanlarn iinde ya
ayan ruhlar, uzayn drt bir kesine hkmederler. Krmz
Kaplan Gney'in hakimidir (haritalarn tepesine yerletiri
lir); yaz ve ate ondan sorulur. Siyah Kaplan Kuzey'in haki
midir; k ve su ondan sorulur. Mavi Kaplan Dou'nun haki
midir; bahar ve bitkiler ona aittir. Beyaz Kaplan Bat'nn
hakimidir; sonbahar ve madenler ondan sorulur.
Bu Asal Kaplanlarn stnde bir beinci kaplan, Sar Kap
lan vardr; nasl mparator in'in ortasnda ve in de dnya
nn ortasndaysa, o da ortada durup dierlerine hkmeder.
(te bu yzden ona Orta Krallk denir; ite bu yzden, Me
sih Cemiyeti'nden Rahip Dicci'nin onaltna yzyln sonun
da inlilerin eitimi amaayla izdii haritann ortasnda yer
alr.)
Lao-tzu, Be Kaplan eytanlara kar savamakla memur
kld. Louis Cho Chod'un Franszca'ya evirdii bir Armam
duas, yardm iin Be Gksel Kaplana yakarr. Bu bo inan
in kaynakldr; Sinologlar, uzaklardaki bat yldzlar blge
sinde bir Beyaz Kaplann hkm srdnden sz ederler.
inliler Gneye bir Krmz Ku; Douya bir Mavi Ejder ve
Kuzeye de bir Siyah Kaplumbaa yerletirirler. Grd
mz gibi, Annamllar renkleri aynen koruyup hayvanlar tek
cinse indirgemilerdir.
Orta Hindistan'da yaayan Bhil halk, Kaplanlar iin ce
hennemler olduuna inanrlar; Malayallar, ormann gbe
inde, Kaplanlarn kurduu ve yaad, kirileri insan ke
miklerinden, duvarlar insan derisinden ve saaklar insan
sandan yaplm bir ehirden sz ederler.

28

A te Kralyla Kheyla n
Herakleitos retisi bize ana enin, ya da kkenin, ate
olduunu syler, gelgelelim, bunu ateten, alevlerin dei
ken tznden oyulmu varlklarn varolduu anlamna yor
mak kolay i deil.. Bu handiyse akla smaz fantezi, Yery
z Cenneti (1868-70) adl divanndaki 'Vens'e Verilen
Yzk' yksnde William Morris tarafndan tasarlanm
tr:
Kudretli bir krald sanki,
Ta giymi, asa alm, krallar gibi;
Beyaz bir alev misali parlar surat,
Tatan bir yz gibi przsz, keskin hatlar;
Oysa etten deil, alevdendi;
Yznde trl trl ifade belirirdi,
Cokun arzu ve ac ve korku,
Halknn baklarna benziyordu,
Ama ok daha katmerlisi: tesi de vard,
Efendiyi harika bir kheylan tard,
Tarife smaz soyu hamuru
Ne at, ne hippogriff ne de ejderdi bu.
Hem hepsi, hem deil,
Dalgalanr durur
Bir kabusun hayaletleri gibi. ...
Belki de, yukardaki dizelerde Yitik Cennet'teki (II, 666-73)
inadna bulank lm kiiletirmesi yanklanyor:
teki varlk,
Bir varlk denebilirse bu elsiz, kolsuz, ayaksz eye,
Asl olmayan bir glge denir belki bu grnme,
Biri tekine benziyordu, gece kadar kara durulu,

29

On

fke meleinden daha kzgn, cehennem kadar


rkn,
Sallamaktayd korkun bir kargy; kafas olan
yerde

Bir kral tac benzeri durmaktayd.

30

Ay Tava n
ngilizler, ayn zerindeki lekelerde bir insan sureti g
rndne inanrlar; Bir Yaz Gecesi Ryas 'nda "aydaki in
san"a iki defa gnderme yaplr. Shakespeare, diken ya
da al ynndan sz eder; daha nce Dante de, Cehen
nem 'in XX. Kanto'sunun son dizelerinde, Kabil'den ve bu di
kenlerden sz etmiti. Tommaso Casini yaph yorumda,
Tann'nn Kabil'i aya srerek, ebediyen bir diken als ta
maya mahkum ettii Toskana masaln aktarr. Kimisi de,
ayda Kutsal Aile'yi grmtr; Leopoldo Lugones, Lunario
sentimental'de yle yazar:
Y esta todo: la Virgen con el nifio; al flanco,
San Jose (algunos tienen la buena fortuna
De ver su vara); y el buen burrito blanco
Trota que trota los campos de la !una.
[Ve herkes oradayd; Kutsal Bakire ve Olu sa; Ba
kire'nin yannda Aziz Yusuf (kimi ansl kiiler asasn
da grmler); ve ay.topraklarnda koturup duran iyi
yrekli, kk, beyaz eek.]
inliler bir Ay Tavan'ndan sz ederler. Buddha, nceki
yaamlarndan birinde, alk ekmi; bir Tavan onu besle
mek iin srayp kendini atee ahverrni. Buddha da, min
nettar kalp, Tavann ruhunu aya gndermi. Tavan, ora
da, bir akasya aacnn altnda, ab hayat karmm
oluturan ifal otlar sihirli bir havanda dvermi. Baz il
lerde halk, bu tavan Hekim ya da Kymetli Tavan ya da
Yeim Tavan diye adlandrr.
Bildiimiz sradan Tavann bin yl yaadna ve kocad
nda beyazlahna inanlr.
31

Yeri gelmiken, Shakespeare, Frtna'da (il, ii), bir mevta


ay aysndan sz eder. Yorumlara gre, bu yarahk, dnya
ayn etkisindeyken domu ucubik bir canavardr.

32

Ayna lardaki Hayvan lar Alemi


Onsekizinci yzyln ilk yarsnda Paris'te yaynlanan

Lettres edifiantes et curieuses ciltlerinden birinde, Mesih Cemi


yetinden Peder Fonteochio, Kanton halknn bo inanlarna
ve yanl bilgilerine ilikin bir almann planlarn kartr.
Taslak niyetine yazd yazda Balk'n kimselerin yakalaya
mad, ama ou kiinin aynalarn derinliklerinde yle bir
grdn syledii, oynak ve parlak bir yarahk olduunu
belirtir. Ancak Peder Fonteochio 1736'da vefat eder ve onun
kalemiyle balayan bu alma tamamlanmadan kalr; 150
yl kadar sonra, yarm kalan bu ii Herbert Ailen Giles stle
nir. Giles'a kalrsa, Balk'a duyulan inan, efsanevi Sar m
parator dnemine kadar dayanan daha byk bir mitin par
asdr.
O zamanlar aynalar dnyasyla insanlarn dnyas imdi
olduu gibi birbirinden kopuk deildi. stelik olduka fark
lyd da; ne varlklar ne renkler ne de biimler aynyd. ki
krallk, ayna krall ve insan krall, uyum iinde yaarlar
d, aynalardan ieri girip klabilirdi. Bir gece, ayna halk
yeryzn istila etti. Glydler, ne var ki, Sar mparato
run sihir marifetleri baskn kh. stilaclar geri pskrtp
aynalarna kapath; onlar, sanki bir rya alemindeymicesi
ne, insanlarn tm hareketlerini tekrarlama iiyle memur kl
d. Bu yaratklar kendi glerinden ve biimlerinden yok
sun brakp sadece kle yansmalar durumuna soktu.
Gelgelelim gn gelecek, tlsm bozulacaktr.
lk nce Balk uyanacakhr. Aynann derinliklerinde, so
luk mu soluk bir izgi greceiz; bu izginin rengi baka hi
bir renge benzemeyecek. Sonra dier biimler kmldanacak.
Yava yava bizden farkllaacak; yava yava bizi taklit et
meyi brakacaklar. Ayna ve metal engelleri aacaklar, stelik
bu kez yenilmeyecekler. Su yaratklar da ayna yaratklar33

run

safnda bu savaa katlacaklar.

Yunnan ilinde ise Balk' tan deil, Ayna Kaplanndan sz


edilir. Kimisi de istiladan nce aynalarn derinliklerinden si
lah sesleri duyacamza inanr.

34

Baham ut
Behemoth'un hreti Arabistan'n kra topraklarna ka
dar yayld ve oradaki insanlar onun grnmn deiti
rip abarttlar. Bu hayvan su aygr ya da fil olmaktan ka
rp, dipsiz bir denizde yzen bir bala evirdiler; baln
stne bir boa, boann stne bir yakut da; dan st
ne bir melek; melein stne alt cehennem; cehennemlerin
stne yeryz ve yeryznn stne de yedi gkyz
koydular. Bir Mslman inancna gre:
Allah yeryzn yaratt, ama yeryznn temeli
yoktu, yeryznn altna bir melek koydu. Ama mele
in temeli yoktu, melein ayaklar altna bir yakut ka
yas koydu. Ama kayann temeli yoktu, kayann altna
drt bin gz, kula, burun delii, az, dili ve aya
olan bir boa koydu. Ama boann temeli yoktu, bo
ann altna Bahamut adnda bir balk koydu ve bal
n altna su, suyun altna karanlk koydu ve bunun
tesine insan akl ermedi.
Kimisine gre de, yeryznn temeli su stnde; su,
sarp bir kayaln stnde; kayalk, boann alnnda; boa,
bir kum yatanda; kum, Bahamut'un stnde; Bahamut bo
ucu bir rzgarn stnde; boucu rzgar da bir sis stn
dedir. Sisin altnda ne yatyor, oras bilinmez.
Bahamut yle kocaman, yle gz kamahrcdr ki, ona
bakmak insan gznn harc deildir. Dnyann btn de
nizleri baln burun deliklerinden birine aktlsa, le atl
m bir hardal tohumu kadar kalr. Binbir Gece Masal/ar'nn
496. gecesinde ise !sa'ya (Mesih) Bahamut'u grme izni veril
dii ve bu ltfun ihsan edilmesiyle lsa'nn dp bayld,
gn, gece kendine gelemedii anlatlr. Masala gre,

35

usuz bucaksz baln altnda deniz; denizin altnda depde


rin bir hava boluu; havann altnda ate; atein altnda Fa
lak adnda, aznn iinde alt cehennem bulunan bir ylan
vardr.
Kayaln altnda boa, boann altnda Bahamut, Baha
mut'un altnda baka bir eyin durduu dncesi, Tanr'nn
varlnn kozmolojik kantn gsteren bir tablo gibidir. Bu
dnceye gre, her neden bir n nedeni gerektirir, bu yz
den, bolua dmemek iin bir ilk neden olmas zorunlu
dur.

36

Baldanders
Nmberg'li kundura ustas Hans Sachs (1494-1576), Bal
danders'i (p-diye-deien ya da
biliriz)

Odysseia'daki,

Her-an-bir-baka diye

evire

Menelaos'un aslan, ylan, panter, az

man yabani domuz, aa ve akarsu klna giriveren Msr


tanrs Proteus'u kovalad blmden esinlendi. Sachs'n
lmnden doksan yl kadar sonra, Baldenders, Grimmel
hausen'in yazd Servenci Simplicissimus (1669) adl pika
resk, fantastik romann son cildinde yeniden peyda olur. Ro
mann kahraman, bir ormann ortasnda ta bir heykele
rastlar, bunun eski bir Germen tapnandan kalma bir put
olduunu dnr. Elini dedirmesiyle heykelin dile gelme
si bir olur, kendisinin Baldanders olduunu syler ve bunu
der demez insan, mee aac, dii domuz, tombul salam,
yonca tarlas, gbre, iek, iee durmu dal, dut als,
ipek goblen, daha trl trl biimlere girer ve sonra yeni
den insan klna brnr. Gya Simplicissimus'a "masa,
sandalye, kapkacak gibi doas gerei dilsiz olan eylerle
konuabilme sanat"n retir; kendi de bir katip klna gi
rip Aziz Yahya'nn Vahyi'nden alnma u szleri yazar: "Ben

ilk ve sonum"; bu szler, Simplicissimus'a verdii talimatla


rn yazl olduu ifreli belgenin anahtardr. Baldanders,
simgesinin (Trklerinki gibi, ama onlardan daha ok hak
ederek) deiken ay olduunu ekler.
Baldanders ardk bir canavardr, her dnemin canavar
dr. Grimmelhausen'in romannn birinci basksndaki kapak
resmi de bu espriyi yanstr. Kapakta satir kafal, insan gv
deli, alm ku kanatl ve balk kuyruklu bir yaratn oy
ma bask resmi bulunur; yaratk, kei baca ve akbaba pen
eleriyle ard arda brnd klklar simgeleyen bir yn
maskenin zerine basmaktadr. Kemerinde bir kl vardr
ve elinde tuttuu ak kitapda ise ta, yelkenli gemi, kadeh,
kule, ocuk, bir ift zar, ngrakl soytar bal ve bir sava
aletinin resimleri bulunur.

37

Banshee
Bilindii kadaryla, bu 'peri kadm'n imdiye kadar hi
gren olmam. Aslnda Banshee, bir biimden te, rlanda
gecelerinde ve (Sir Walter Scott'un fritbilim ve Byclk'te
yazdna gre) skoya dalarnda dolanan yank bir hayk
rhr. Penceresi altnda durduu evden yaknda bir l ka
cak demektir. Kesinlikle Latin, Sakson ya da Danimarka ka
rm olmayan saf Kelt kannn simgesi olarak grlr.
Banshee'nin l Galler ve Britanya'da da duyulurdu.
Onun feryad, at kabul edilir.

38

Barometz
Barometz, Lycopodium barometz ve in kurdaya diye de
adlandrlan Tatar Kuzusu sebzesi, postu altn sars bir ku
zu ya benzeyen bir bitkidir. Drt be sap kk zerinde du
rur. Thomas Browne, Pseudodoxia
bnda onu yle tammlar:

Epidemica (1646)

Barometz'in, u tuhaf bitki-hayvann ya da

adl kita

Tatar

Kuzusu sebzesinin kerametlerine akl sr ermiyor; ku


zuya benzediinden Kurtlar tadna deli olur. Koparl
dnda kanl bir sv salglar; etrafndaki bitkiler telef
olup lrken, o bana msn demez.
teki canavarlar eitli hayvan trlerinin bileiminden
yarahlr; oysa Barometz'de hayvanlar ve bitkiler alemi tek
vcutta bulumutur.
Bu yarahk, topraktan koparldnda insan gibi haykran
adamotunu; Cehennem'in dairelerinden birindeki (VII. Daire
.N.) krk aa dallarndan hem kan, hem sz dklen inti
harclar ormann; Chesterton'n dledii, dallarnda yuva
kuran kular yiyen ve bahar geldiinde yaprak yerine ty
aan u aac akla getiriyor.

39

Basilisk
Bugnlere gelinceye, artk unutulup gidinceye kadar,
yzlerce yl Basilisk'in (nam dier Cockatrice) irkinliine
irkinlik, korkunluuna korkunluk katlr. Basilisk ad Yu
nanca'dan gelir, 'kk kral' anlamndadr. Byk Plinius'a
gre (VIII, 21) kafasmm zerinde ta eklinde beyaz leke bu
lunan bir ylandr. Ortaadan sonra, ibikli, tyleri sar, ka
natlar geni ve dikenli, drt bacakl bir horoz klna br
nr,' bir de ucu engel ya da horoz kafas biiminde,
kertenkeleninkine benzer bir kuyruu vardr. Grnmn
deki bu deiiklik adna da yansr. Chaucer, 'Vaizin Masal'
adl yaptnda, basilikok'dan sz eder (''basilikok baknn
zehiriyle arpar adam"). Aldrovandi'nin Ylanlarn ve Ejder

lerin Doal Tarihi adl kitabn ssleyen resimlerden birinde,


Basilisk tyl deil, pullu ve sekiz bacakldr. (Dzyaz Ed
da'ya gre, Odin'in at Sleipnir'in de sekiz baca vardr.)
Basilisk'in deimeyen tek yan, baknn ve zehirinin l
drc etkisidir. Gorgon'larn gzleri canllar taa evtrirdi;
Lucan, Libya'nn tm ylanlarnn -asp, amphisbaena, am
modyte ve Basilisk- Gorgon'lardan birinin kanndan geldi
ini sylyor. Pharsalia'nn IX. Blm'nden bire bir evril
mi iki paragraf aktaryoruz:
Tehlikeli doa ilk bu bedende [Medusa'nn bede
ninde] gsterdi ldrc cibilliyetini; enelerinin ara
sndan, dillerini titretip tslayarak kan ylanlar, bir
kadn sa gibi geriye dalgalanp, zevk iindeki Medu
sa'nn boynunun etrafnda kvrlp duruyorlard, taral
salarndan engerek zehiri salyordu.
Bedbaht Murrus kargsn savurup Basilisk'e sapla
sa ne fayda? Ok gibi srayan zehir, mzra tutan ele
yapr ve o dakka Murrus klcn ektii gibi eline in-

40

dirip koparverir kolundan; dikilmi, canna kasteden


korkun eye bakar, kendisi sapasalamdr, oysa ko
puk eli rmektedir.
Basilisk lde yaard ya da, daha dorusu, l yaratan
oydu. Kular topraa dp canverirdi ayaklarnn dibinde;
toprakta biten her ey kararp rrd; hararetini dindirdii
akarsular yzlerce yl zehirli kalrd. Bir bakyla kayalar
atlatt ve ayr imeni yakt Plinius tarafndan da doru
land. Tm hayvanlar iinde bir gelincik etkilenmezdi bu ca
navardan, stelik grr grmez saldrrd da; ayrca Basi
lisk'in horoz tn duyar duymaz tabanlar yaladna
inanlrd. Deneyimli seyyahlar, bilinmeyen diyarlara doru
yola koyulurken, yanlarna kafes iinde bir gelincik ya da
horoz almay ihmal etmezlerdi. Bir dier etkili silah da ay
nayd; Basilisk kendi grnts karsnda arplr lrd.
Sevilla'l lsidoro ve

Speculum Triplex'i

(l Ayna) derle

yenler, Lucan'n masallarna inanmayp Basilisk'in kkenine


dair mantkl bir aklama aradlar. (Varln tamamen yad
syamyorlard, nk Vulgata evirisinde, zehirli bir srn
genin ad olan branice

Tsepha

szc 'cockatrice' olarak

evrilmiti). Olduka yanda toplayan bir kurama gre, Basi


lisk, bir horozun yumurtlad ve bir ylann ya da karakur
baasnn zerine kuluka yatt yamuk yumuk bir yumur
tadan olmadr. Onyedinci yzylda, Sir Thomas Browne,
canavar gibi, bu aklamay da inandrc bulmad. Aa yu
kar ayn tarihlerde, Quevedo'nun yazm olduu 'Basilisk'
adl

romansta u szlerle karlayoruz:


Si esta vivo quien te vio,
Toda su historia es mentira,
Pues si no muri6, te ignora,
Y si muri6 no lo afirma.

[Seni grp de yaayan varsa, desene tm hikayen


bir yalan; lmediyse seni grm olamaz, ldyse na
sl sylesin ne grdn.]

41

Ba t Ejderi
Peneleri ve kanatlar olan, boylu boslu, hantal bir ylan
tanun, belki de Ejderhaya en uygun denidir. Siyah olabi
lir, ama ayn zamanda parlak olmas esastr; ayn derecede
esas olan bir dier ey de, ate ve duman pskrtnesidir. El
bette, yukardaki tanmlama onun gnmzdeki imgesine
dairdir. Grne baklrsa, Yunanllar ise csseli her srn
gene Ejderha adn yaktrrlard. Plinius'dan rendiimiz
kadaryla, Ejderha yazlar olduka souk olan fil kam iin
deli olur. ite o zaman aniden bir file ullanr, ona dolanp
dilerini geirir. Kan ekilen fil yerde debelenip lr; ve
kurbannn arl altnda ezilen Ejderha da onunla birlikte
can verir. Ayrca Habe Ejderhalarnn daha iyi otlaklar bul
mak iin, dzenli olarak Kzl Denizi geip Arabistan'a g
tklerini okuyoruz. Denizi aarken, drt be Ejderha, kafala
r suyun stnde kalacak ekilde birbirlerine dolanp
tekneye benzer bir biime girerler. Plinius'un kitabnda Ej
derha'dan elde edilen ilalara ayrln bir blm de vardr.
Burada, kurutulup balla kartrln ejderha gzlerinin, ka
buslara kar etkili bir ila olduu yazl. Bir ceylan derisi
iinde ve bir erkek geyiin sirirleriyle kola balanan Ejderha
yreinin ya mahkemelerdeki davalarda baar getirir; yi
ne bedene balanan Ejderha dileri efendilerin hogrl,
krallarn merhametli olnasru salar. Plinius, biraz kukuyla
da olsa, insanlar grnmez klan bir reeteyi aktarr. Aslan
posh, aslan ilii, daha yeni yar kazanm bir attan alnm
kpk, kpek trna ve Ejderha kuyruu ve kafasnn kar
trlnasyla elde edilir.

lyada'nn

onbirinci blmnde, Agamemnon'un kalkan

zerinde bal, mavi bir Ejderha olduunu okuru; yz


lerce yl sonra, skandinav korsanlar kalkanlarnn zerine
Ejderha resimleri yaptlar ve uzun gemilerinin pruvalarna

42

Ejderha kafalar oydular. Romallar arasnda, Ejderha piya


de taburunun, kartal da lejyonun nianyd; gnmz ejder
lerinin kayna budur. ngiltere'deki Sakson krallarnn san
caklarnda da Ejderha resimleri vard; bu tr resimlerin
amac, dman saflarna korku salmakt. Athis baladnda u
dizeleri okuyoruz:
Ce souloient Romains porter,
Ce nous fait moult a redouter.
[Buydu Romallarn tad ey; budur bizi byle
korkutan.]
Batda, Ejderhaya hep kt gzle baklmtr. Bir ejderi
tepeleyip ldrmek, kahramanlarn (Herakles, Sigurd, St.
Michael, St. George) beylik kahramanlklarndan biriydi.
Germen mitinde, Ejderhalar deerli eylere bekilik ederler
di. Yedinci ya da sekizinci yzylda, ngiltere'de yazlm
olan Beowulfda da bir hazineye yz yl kadar gzclk
etmi bir Ejderha vardr. Firar etmi bir kle ejderin inine
saklanr ve bir kupa alar. Ejderha uyannca hrszl anlar
ve hrsz ldrmeye karar verir, fakat kupay baka bir yere
koymu olmayaym diye dnerek, emin olmak iin, ikide
bir geri dner. (airin, bylesine insana zg bir kuruntuyu
canavarna yaktrmas ne kadar da tuhaf.) Ejderha, krall
n altn stne getirmeye balar; Beowulf onu arayp bu
lur, bouur ve ldrr; ve Ejderhann dilerinin at ld
rc bir yara yznden ok gemeden kendisi de lr.
insanlar, Ejderha gereine inanrlard. Onaltnc yzyln
ortalarnda, Conrad Gesner'in bilimsel nitelikli almas
Historia Animalium'da Ejderhadan sz edilir.
Zaman, Ejderhann itibarn baya sarsmtr. Aslann
gerekliine ve simgeselliine inanrz; Minotauros'un artk
gerekliine olmasa da simgeselliine inanyoruz. Ejderha,
fantastik hayvanlar iinde en tannan, gelgelelirn ayn za43

manda en talihsizidir. Bize ocuka gelir ve genellikle iinde


grnd hikayelerin tadn karr. Yine de habrlatmak da
fayda var, belki de peri masallarndaki Ejderha bolluundan
tr, ada bir nyargyla kar karyayz. Yahya Pey

gamber Vahiyler Kitab'nda, Ejderha'dan iki kez sz eder.


"eytan ve blis denilen o koca ejder ... " Aziz Augustine de,
ayn ruhla, eytan "aslan ve ejderdir; hiddetiyle aslan, kur
nazlyla ejder" diye yazyor. Jung, Ejderha'nn iinde s
rngen ve kuun -topran ve havann eleri- bir arada
bulunduunu ileri srer.

44

Bayan Jane Lead 'in 1 694 'de Londra 'da


rendiklerine, Grdklerine ve Karla
tklarna Dair Deneysel Bir Anlat
Yazara deneysel olarak malum olduu zere, Tanr 'nn kendi
sini Sekiz Dnya 'da gsteren Kerametleri (Londra, 1965), kr

ngiliz mistik Jane Lead'in (ya da Leade'nin) yazd sryle


yaz arasnda yer alr. O sralar, Bayan Lead'in hreti Hol
landa ve Almanya'y sardndan, bu almas, hevesli gen
bir renci olan H. van Ameyden van Duym tarafndan Hol
landaca'ya evrildi. Gelgelelim, daha sonra, Lead'in mez
lerinin kskanl tutunca, baz elyazmalarnn doruluu
tartma konusu oldu ve van Duyrn versiyonlarnn yeniden
ngilizce'ye evrilmesi gerekti. Sekiz Dnya'nm 340. sayfasn
da (10 B), unlar okuyoruz:
Salamanderlerin mekan Atete; Sylph'lerin Hava
da; Nyrnpha'larn akan Sularda ve Gnome'lerin Top
rak Oyuklarndadr, oysa tz Coku olan yaratk iin
her yer onun yuvasdr. Tm sesler, Arslanlarn kkre
mesi, gece Baykularnn keskin lklar, Cehenneme
kapatlmlarn feryatlar ve inlemeleri bile, kulana
tatl bir name gibi gelir. Tm kokular, en le rme
kokusu bile, ona gller ve zambaklar kadar ho gelir.
Tm tatlar, putperest kltrdeki Harpy'lerin len sof
ralar bile, ona tatl somun ve balli rek gibi gelir.
Dnyann llerinde gnein altnda dolarken, ken
disini melek grubunun oluturduu sayvan altnda se
rinliyor gibi hisseder. Gerekten arayan, onu bu dn
yann ya da dier yedi dnyann, ne kadar lo, ne
kadar sefil olursa olsun, Her yerinde onu bulacaktr.
Ona keskin bir kl saplasanz, kl ona llahi ve Saf
bir haz kayna gibi gelecektir. Bu gzler, Deiim so
nucu, onu tanmam iin bana verildi; Bilgelikle kendi
ni gsteren bu yetenek bazen ocu a da bahedilir.
45

Behemoth
Hristiyanlktan drt yz yl nce, Behemoth, boyutlar
abartlm bir fil ya da su aygn ya da bu hayvanlarn yanl
ve velveleci bir yorumuydu. Oysa imdi Behemoth, kesinlik
le, Tevrat'n Eyb blmnde (XL: 1 5-24) onu tanmlayan
nl on dize ve bu dizelerin canlandl'd devasa yaratktr.
Gerisi fasa fiso, laf kalabal.
'Behemoth' szc ouldur; bilginler, branice 'hay
van' anlamna gelen b 'hemah szcnn vurgulu oul hali
olduunu sylyorlar. Fray Luis de Leon'un Exposicion del
Libro de fob adl kitabnda yle yazyor: "Behemoth, 'hayvan
lar' anlamna gelen bir branice szcktr; alimlerin genel
kabul grm yargsna gre, fil anlamna gelir, bu ad abar
tl cssesinden almbr, dolaysyla, tek hayvan olmasna
karn oul saylr."
Aynca, orjinal metinde, Tekvin'in birinci dizesinde, bra
nice Tanr szc Elohim'in de oul bir isim olduu, oysa
tekil yklem ald gerei de anmsatlyor -Bereshit bara
Elohlm et hashamiim veet hairetz.

Bu arada, Teslisiler de sz konusu aykrl, tanrsal ola


nn Birde olduu kavramn desteklemede malzeme ola
rak kullandlar.
Papaz Knox'un Latince Vulgata'dan yapt evirinin Be
hemoth'u tanmlayan on dizesine (XL: 10-19) bir bakalm:
te bak bu Behemoth, senin gibi o da benim ese
rim, o da sr gibi ot yer; ama bak u belindeki kuvve
te, u karn adalelerindeki kudrete. Kuyruu sedir
aac gibi sert mi sert; kasklarndaki sinirler smsk
rlm, kemikleri sanki tntan birer boru, kkrdak
lar elikten zrh! Hibir tanr kulu onunla boy le
mez, hibir silah, yaratcsnn elinde onun kadar g46

l deildir; akarsuyun kysndaki stlkte, byk


dallarn glge yapt sk sazlklarn rts ardnda
yatarken tm yamalar, hayvan dostlarnn o oyun
bahesini, haraca keser. Irmak tasa, tnmaz, suyunu
ier; Erden Irma bile bu koca aza korku veremez.
Sivri kazklar burun deliklerini paralasa da, onun g
zne krdan gibi grnr.

47

Bir Leviathan Yavrusu


Onnc yzylda, Dominiken rahibi Jacobus de Vora
gine'nin yazd, azizlerin yaamlarn ksa ve z anlatan,
Ortaada insanlarn tekrar tekrar okuduklar

Altn Efsane

adl kitaptan ok tuhaf bilgiler ediniyoruz. Bu kitap, bir ok


bask yapt ve trl trl dillere evrildi; bunlardan bir tane
si de William Caxton'un bast ngilizce evirisidir. Chau
cer'in 'kinci Rahibenin Masal'run kayna

Legenda aurera da
'

yatar; Longfellow da Jacabos'un yaptndan esinlenmi ve

Christus

lemesindeki bir kitabn adn

Altn Efsane'den

al

mtr.
Jacobus'un ortaa Latincesiyle yazd kitaptan, Aziz
Martha'ya ilikin blmdeki bir pasaj (CV, (100]) yle evir
dik:

O zamanlar, Ren'in yukarsnda, Arles ve Avignon


arasndaki aalk bir blgede, yan canavar, yar balk,
kzden byk, attan uzun bir ejderha yaard. Klca
benzeyen ve boynuz gibi sipsivri dar km bir ift
dile silahlanm bir halde rmakta pusuda bekler, ge
len geeni ldrr, sandallar batrrd. Oysa Kk
Asya'daki Galata denizinden gelmiti buralara; tm su
ylanlarnn en dehetlisi Leviathan ile bu kylarn ge
diklisi Vahi Eek'in dlyd . . . .

48

Browny 'ler
Browny'ler ufak tefek, esmer, yardmsever insanlardr;
adlarn renklerinden alrlar. Geceleri lskoya'daki iftlik ev
lerine urayp, millet "uyurken ev ilerini yapmay huy edin
milerdir. Grirnrn Kardeler'in masallarndan biri de ayn
konuyu iler.
nl yazar Robert Louis Stevenson, kendi Browny'lerini
edebiyat zanaatnda yetitirdiini sylyor. Bu yaratklar,
geceleri ryalarna girip ona birbirinden gzel masallar an
labrlarm; szgelimi, Dr. Jekyll'n eytani Mr. Hyde'a d
nmesi ve kkl bir spanyol ailenin son ferdinin tutup kz
kardeinin elini srd u Olalla episodu.

49

Buddha 'nn Doaca Kehanetinde


Bulunan Fil
Hristiyanlktan be yz yl nce, Nepal'de, Kralie Maya
ryasnda bedenine, Altn Da'nda yaayan bir beyaz filin
girdiini grr. Bu dsel hayvann kazma gibi dar kk
alt dii var d. Kraln kahinleri, Kralie'nin bir oul dnyaya
getirecei ve ocuun ya dnyann hakimi ya da insanln
kurtarcs olaca kehanetinde bulundular. Bildiimiz gibi,
ikincisi gerekleti.
Hindistan'da fil evcil bir hayvandr. Beyaz alak gnll
ln simgesidir; alt says ise kutsaldr, uzayn alt boyutu

nu gsterir: Yukar, aa, ileri, geri, sol ve sa.

50

Burak
George Sale'in evirisinde (1 734} Kuran'n XVII . Suresi

(sra Suresi .N.) u szlerle balar: "Bir gece kendisine de


lillerinizden bir blmn gsterelim diye kulunu Mek
ke'deki kutsal ibadethaneden, uzaktaki Kuds ibadethanesi
ne gtrene hamd olsun . . . " Tefsirciler, hamd olunann
Allah, kulunun Muhammed, kutsal ibadethanenin Mescid-i
Haram, uzaktaki ibadethanenin Mescid-i Aksa olduunu ve
Peygamberin Kuds'ten yedi kat ge ykseldiini syl
yorlar. Efsanenin en eski yorumlarnda, Muhammed'e bir in
.san ya da bir melek klavuzluk eder; daha sonraki tarihlerde
ortaya kan yorumlarda ise Peygamberin tanrsal bir k
heylan vardr, eekten byk, katrdan kktr. Bu khey
lan Burak'tr, "nur saan" anlamna gelir. Binbir Gece Masal
lar'nn
evirmeni
Richard
Burton'a
gre,
Hintli
Mslmanlar, genellikle, Burak' insan yzl, eek kulakl,
at bedenli, tavus kuu kanatl ve kuyruklu olarak resmeder
ler.
slam efsanelerinden birinde, Burak yerden ge doru
kanatlanrken bir su testisini devirir. Peygamber gn ye
dinci katna gtrlr, yol boyunca, her gk katnda mola
verip, orada yaayan eski peygamberler ve meleklerle soh
bet eder; Ar' geer ve Rab elini omzuna koyduunda yre
ini titreten bir soukluk duyar. nsann zamanyla Allah'n
zaman ayn deildir; Peygamber geri dndnde testiyi
kaldrr, daha bir damla bile su dklmemitir.
Yirmitci yzylda yaam spanyol Oryantalist Miguel
Asin Palacios, 1 200'l yllarda yaam Murcia'l bir mistik
ten sz eder; bu adam, Alicenap Hazretlerine Gece Yolculuu
adl bir alegorisinde, Burak' Allah sevgisinin bir simgesi
olarak grr. Bir baka metinde de, "altn kalpli Burak" diye
SZ edilir.

51

Canavar Akheron
Sadece bir kii, o da bir kere grd Canavar Akheron'u;
onikind yzylda rlanda'nn Cork kasabasnda. Bu yk
nn Gal dilinde yazlm orjinali artk kayplara karmtr;
ancak, Regensburg'lu (Ratisbon) bir Benedikten keii bu y
ky Latince'ye evirdi; ve masal bu eviri sayesinde svece
ve spanyolca da dahil dilden dile geti. Latince evirisinden
gnmze temelde bir biriyle uyuan elli ksur el yazmas
kalmhr.

yknn

ad

Visio Tundal'dr

(Tundal'n Ryas)

ve Dante'nin iirinin kaynaklarndan biri olduu dnl


mtr.
nce 'Akheron' szcyle balayalm ie. Odysseia'in
onuncu blmnde, cehennemin rmaklarndan biridir,

Aene
is 'de Lucan'n Pharsalia'snda ve Ovidius'un Bakalam
lar'nda yanklanr durur. Dante onu bir dizesine nakeder:
Su la trista riviera d 'Acheronte ("Akheron'un hznl kyla

meskun dnyann bah snrlarnda bir yerde akar. Ad


,

rnda").
Efsanenin birinde Akheron, eziyet eken bir Titandr; da
ha eskiye ait bir bakasnda ise, Gney Kutbu'nun yaknna,
antipodes takm yldzlarnn aasna bir yere yerletirilir.
Etrsklerin kahinlii reten 'kader kitaplar' ve bedensel
lmden sonra ruhun hallerini reten 'Akheron kitaplar'
vard. Zamanla, Akheron cehennemi temsil eder oldu.
Tunda! bir rlanda beyefendisiydi, terbiyeli ve cesurdu,
ama alkanlklar pek kusursuz saylmazd. Bir defasnda,
bir hanm arkadann evindeyken anszn ha.staland;
gn gece l gibi yatt, tek canllk belirtisi yreinin s
tndeki hafif scaklkb. Kendine geldiinde, koruyucu mele
inin ona bu dnyann tesindeki topraklar gsterdiini
syledi. Grd harika eyler arasnda bizi burada ilgilen
diren canavar Akheron'dur.

52

Hibir da onun kadar byk deildir. Gzleri akmak


akmaktr; az yle byktr ki, iine dokuz bin kii girebi
lir. Bu az iki lanetli insan, stun ya da atlas gibi destekle
yip ak tutar; birisi ayaklanrun, dieri kafasnn stnde
durur. boaz iner ieriye ve srekli alev pskrtrler.
Hayvann midesinin derinlerinden, yuttuu saysz yitik ru
hun dinmeyen feryatlar ykselir. eytanlar, Tundal'e bu ca
navarn Akheron olduunu sylerler. Koruyucu melei onu
terkeder ve o da dierleriyle birlikte ieriye srklenir. Ora
da gzyalarnn, karanln, di gcrtlarnn, atein, cayr
cayr yananlarn, dondurucu souun, kpeklerin , aylarn,
aslanlarn ve ylanlarn arasnda buluverir kendini. Bu efsa
nede, cehennem, iinde baka hayvanlarn bulunduu bir
hayvandr.

1 758 ylnda, Emanuel Swedenborg yle yazar: "Bana


Cehennemin genel biimini alglama yetenei bahedilmedi,
ama bana Cennet nasl bir insan biimindeyse, Cehennemin
de bir eytan biiminde olduu sylendi."

53

Carbuncle
'Kk ta paras' anlamna gelen Latince carbuncu
lus ' tan tretilen carbuncle, mineralbilimde bir yakuttur; an
tikan insanlar iin, carbuncle'nin bir grena olduu syle
nir.
Onaltnc yzyl Gney Amerika'snda, spanyol fatihler,
bu ad gizemli bir hayvana takarlar - gizemlidir, nk hi
bir Allahn kulu, bu hayvan bir ku mu yoksa bir memeli
mi, tyl m yoksa postlu mu olduunu seebilecek kadar
iyi grememitir. Bu yarah Paraguay'da grdn iddia
eden air-papaz Martin del Barco Centenera, Arjantin (1 602)
adl kitabnda, onu, ''banda ldayan bir ta andran, pa
rldayan bir ayna bulunan ufaka bir hayvan" diye tanml
yor. Bir baka spanyol fatihi, Gonzalo Fernandez del Ovie
do, karanln iinden parldayan bu aynay ya da Macellan Boaz'nda bunlardan iki tane gzne arpmhr
ejderhalarn beyinlerinde sakladklar dnlen kymetli
tala zdeletirir. Oviedo bu bilgiyi Sevilla'l sidoro' run

Etimolojiler adl kitabndan edinmitir:


Ejderhann beyninden karlr. Ne var ki, kafa canl
hayvandan kesilip koparlmadka sertleip kymetli
taa dnmez; bycler, ite bu yzden, uyuyan ej
derhalarn kafalarn keserler. Ejderha inine girmeyi
gze alan babayiitler, etrafa bu hayvanlar uyuhnak
iin hazrlanm tohumlar serperler; ejderler uykuya
daldklarnda, kafalarn kesip deerli talar karrlar.
Bu arada, aklmza Shakespeare'nin karakurbaas geli
yor (As You Like It ,I l ,i): "irkin mi irkin, feci bir ey, gel gr
ki, kafasnda kymetli bir mcevher . . ."
Carbuncle mcevheri, sahibine ans getirir, ksmetini

54

aard. Barco Centenera bu ele gemez yarab yakalamak


iin Paraguay'n rmaklarn ve ormanlarn kar kar arar
ken bana gelmedik kalmam, yine de onu bulamam. Bu
gne kadar, bu hayvana ve kafasndaki gizli kafatana dair
baka bir ey renebilmi deiliz.

55

Cheshire Kedisi ve Kilkenny Kedileri


'Cheshire kedisi gibi srtmak' deyimini herkes bilir, pis
pis srtmak anlamna gelir. Kkenine dair bir sr yorum
yapld. Bunlardan birine gre, Cheshire'da peynirler srtan
kedi yz eklinde yaplrm. Bir baka ak.lama da, Ches
hire'n bir Palatin yani Kontluk blgesi olduu ve bu soylu
luk nianesinin Cheshire'da yaayan kedilerin neesini ber
devam kld eklindedir. Yine bir bakasna gre,
111.Richard zamannda, Caterling adnda bir avlak bekisi
varm ve bu adam ne zaman yasak avfananlarla tartsa, bir
den pis pis srtmaya balarm.
l865'de yaynlanan Alice Harikalar Diyarnda'da Lewis Car
roll, Cheshire Kedisine, yalnzca srt -disiz ve azsz
kalnca ya kadar yava yava yk olma yeteneini balad.
Kilkenny Kedilerine gelince, bunlarn azgn kavgalara tutu-.
tuk.lar ve geride sadece kuyruklar kalncaya kadar birbirle
rini yedikleri sylenir. Bu yknn mazisi, onsekizind yz
yla kadar uzanyor.

56

Cinler
Mslman inanna gre, Allah akl melekesine sahip
tr varlk yaratt: Nurdan yaratlm Melekler; ateten yara
tlm Cinler (tekil hali 'Jinnee' ya da 'Genie') ve topr aktan
yar atlm nsanlar. Cinler, Adem'den binlerce yl nce, si
yah, dumansz bir ateten yar atldlar; be snfa ayrlrlar.
Bunlarn arasnda iyi ve kt Cinler ile erkek ve dii Cinler 'i
gryoruz. Evrenbilimci El-Kasvini, "cinler effaf bedenli
hava hayvanlardr, klktan kla girebilirler" diyor. Kendi
lerini ilk nce bulut ya da kocaman stunlar olarak gstere
bilirler; ama biimler i younlatnda, belki bir insan, bir
akal, bir kurt, bir aslan, bir akrep ya da bir ylan biiminde
grnr olurlar. Bazlar gerek mmin, dierleriyse s a pkn
ya da dinsizdirler. ngiliz oryantalist Edward William Lane,
Cinler insan klna girdiklerinde, bazen korkun devasa
boyutlara ularlar ve "eer iyi huyluysalar, genellikle gzle
ri kamatracak denli yakkl; kt huyluysalar mthi ir
kindirler," diye yazyor. stelik istedikler i zaman, "onlar
oluturan paracklarn abucak dalmas ya da seyrelme
siyle" grnmez olabildikleri syleniyor; o zaman, havaya
ya da topraa karabilir ya da beton bir duvardan geip
gzden kaybolabilirler .
Cinler sk sk gkyznn alt katlarna varp; orada me
leklerin gelecek olaylara ilikin konumalarna kulak kabar
trlar. Bu, onlarn byclere ve mneccimlere yardm etme
lerini salar. Baz bilginler, Piramitleri ya da, Sleyman'n
buyruuyla, muhteem Kuds Tapna'n onlarn yaptn
dnr .
Khne evler, su sarnlar, rmaklar, kuyular, yol balar
ve pazar yerleri Cinlerin allm mekanlardr . Msrllar,
llerde ykselen stun benzeri kum hortumlarna tabanlar
yalayan kt bir cinin neden olduunu sylerler. Bir de,

57

dediklerine gre, gktalar, Allah'n kt Cinlere frlatt


oklardr. Bu muzr yaratklarn insanlara yaptklar ktlk
lerin en geleneksel olanlar unlardr: Sokaktan geenlere a
tdan ve pencereden kiremit frlatmak, gzel kadnlar kar
mak, metruk bir evde barnmaya alan birine eziyet etmek
ve teberi almak. Gelgelelim, Balayc, Merhametli Al
lah'n adrun anlmas, insan btn ktlklere kar koru
maya yeterlidir.
Mezarlklara musallat olan ve cesetlerle beslenen gulya
bani, alt snftan bir cin olarak grlr. blis, Cinlerin babas
ve efidir.

1828 ylnda, gen Victor Hugo, bu varlklarn toplantsn


anlatan 'Les Djinnns' adnda, on be stanzalk tantanal bir
iir yazd. Her yeni stanzayla Cinlerin says arttka, dizeler
gitgide uzar, ta ki sekizinci stanzada, Cinler tam takm topla
nanncaya kadar. Bu noktadan sonra, Cinler yava yava da
lrlar ve iirin sonunda tamamen yok olurlar.
Burton ve Noah Webster, 'Cin' (jihn) szcyle 'vcuda
getirmek' anlamna gelen 'beget' fiilinden tremi olan 'ge
nius' szc arasnda balant kurarlar.

58

Crocotta ve Leucrocotta
l.. drdnc yzylda, Artaxerxes Mnemon'a hekimlik
eden Ctesias, Pers kaynaklarndan yararlanarak Hindistan
zerine bir derleme hazrlad; bu, Artaxerxes Mnemon'un
krallnda Perslerin Hindistan' nasl hayal ettiklerini me
rak edenlerimiz iin paha biilmez bir almadr. Ctesias,
kitabn 32.Blmnde, cpnolycus'u, kpek-kurt'u anlatr;
anlalan, Plinius Crocotta'sn bu yaratktan esinlenmitir.
Plinius (VIII, 21 ) Crocotta iin unlar yazyor: "Kurtla kpe
in iftlemesinden domu bir hayvan, dileriyle her eyi
paralayabiliyqr_ye_)'!J@r yutmaz midesinde sindiriveriyor . .
. " Sonra, bir baka Hint hayvann, Leucrocotta'y tanmlaya
rak unlar yazar:
son derece evik vahi bir hayvan, yabani Eek byk
lnde; Geyik ayakl; boynu, kuyruu ve br As
lana ekmi; Porsuk bal; atal trnakl; az kulaklar
na kadar ve di yerine tek para bir kemik; ayrca, bu
hayvann insan sesini taklit edebildii syleniyor.
Daha sonraki otoritelere, Plinius'un Leucrocotta's, Hint
antilobuyla srtlann kaba bir karm gibi grnr. Plinius
btn bu hayvanlar Habeistan krlklarna yaktrd ve
buraya bir de kullanl ve hareketli boynuzlar, akmak ta
kadar sert postu ve tersine dnk kllar olan vahi bir boa
yerletirdi.

59

C.S. Lewis 'in Dsel Hayvan


imdi ses iyiden iyiye artm, allar sklamb, bir
metre tesini bile gremiyordu, derken mzik anszn
kesildi. Bir hrb, al rp atrbs duydu, hemen o
yne seirtti, ama hibir ey bulamad. Tam pes edip
aramaya son verecekken, ark yeniden balad, ses bi
raz tesinden geliyordu. Yine ardna dt ve yaratk
yine arksn kesip kah. Araynn meyvesini alana
kadar, belki byle bir saat saklamba oynad.
Mziin en yksek namelerinden birinde usul
usul yaklah ve nihayet iekli dallarn arasndan si
yah bir ey grd. Yarahk sustuunda put gibi durup,
yeniden arksna baladnda byk bir dikkatle iler
leyerek yaklak on dakika sinsi sinsi izledi. ite imdi
tam karsnda duruyordu, gzlendiinden habersiz
arksn sylyordu. Siyah, dz ve parlak tyleriyle
bir kpek gibi art ayaklar zerinde dikilmiti; omuzla
r Ransom'un kafasndan yukardayd, omuzlarn s
tun gibi destekleyen n ayaklar gen birer aa gv
desine benziyordu, geni ve yumuak tabanlar ise bir
deveninki kadar yayvand. Kocaman, yuvarlak karn
beyazd, omuzlarnn ok yukarsnda kalan boynu
ahnkini andryordu. Ransom'un durduu yerden
hayvann ba yandan grnyordu; bouk titretme
lerle arksn sylerken az cokuyla ardna kadar
alyor ve handiyse namelerin parlak grtlandan
dalgalanarak ykseldii grlyordu. Ransom hayva
nn o koca koca gzlerine ve titreyen, duyarl burun
deliklerine hayran bakakald. Derken yaratk susuver
di, onu grr grmez yerinden ok gibi frlad ve sonra,
birka adm tede durdu, drt aya zerinde, uzun,
tyl kuyruunu sallyordu, bir fil yavrusundan hi
60

de aa kalr byklkte deildi. Perelandra'da in


sandan korkuyormu gibi grnen ilk yaratkt bu.
Oysa onunkisi korku deildi. Ransom seslenince so
kuldu. Kadife bumunu avucuna koydu ve dokunma
sna ses karmad; ama neredeyse ayn anda geri e
kildi, uzun boynunu eerek kafasn tabanlarnn
arasna ald. Ransom daha ileri gidemedi ve sonunda
yaratk uzaklap gzden kaybolunca onu takip de et
medi. Yoksa onu izlemek hayvann tayans rkeklii
ne, aalarn birbirine iyice sokulduu bu kimsesiz or
mann gbeinde hep bir ses, yalnzca bir ses olarak
kalmak istediini aka dile getiren o uysal ve yumu
ak bakna hakszlk olurdu. Ransom yoluna devam
etti, birka saniye sonra, ark yine ykseliverdi, nce
kinden daha gr, daha itendi; sanki tekrar kavutuu
mahremiyetinin sevinciyle bir kran trks yak
yordu.
"Bu tr hayvanlar [dedi Perelandra) st vermezler,
dourduklar yavrular hep baka bir hayvan trnn
diisi tarafndan emzirilir. Dii byk, gzel ve dilsiz
dir; gen arkc emmeyi brakana kadar onun yavru
laryla byr, ona baldr. Ama bydnde hay
vanlarn en tatls, en grkemlisi olur kar ve diiden
ayrlr. St anne ise, onun tutturduu arky duyunca
aakalr."
C.S. LEWlS: Perelandra

61

C.S. Lewis 'in Dsel Yarat


Usul usul, sarsakca, anormal ve insana uymayan
hareketlerle srnen, atein yla kzla brnm
bir insan sureti kt maarann zeminine. Besbelli,
Gayn-insan'd bu: alt enesi bir lnnki gibi sarkyor
du, krk bacan sryerek ayakta durabilecek ekil
de doruldu. Ve sonra, onun hemen ardndan, baka
bir ey kt oyuktan. nce aa dallarna benzeyen bir
ey belirdi, sonra, bir takmyldz gibi dzensiz grup
lam yedi sekiz k topu. Derken, sanki cilalym gi
bi atein kzlln yanstan borumsu bir ktle. Dalla
rn anszn birbirinden ayrlp uzun, tel tel duyargalara
dnmesi, k beneklerinin kabuk miferli bir kafa
nn gzleri haline gelip onu izleyen ktlenin de byk,
aa yukar silindirik bir beden olduunun ortaya k
masyla yrei azna geldi. Sonra dehetli eyler izle
di birbirini - keli, eklem eklem bir sr bacak ve
hemen ardndan yaratn btn bedenini grdn
sand anda, ikinci bir beden, sonra bir ncs. Bu
ey parayd, sadece yaban arsnnkine benzeyen
incecik bir belle bir arada duruyorlard -bu para
sanki ayn hizada durmuyor ve bu yzden de zerine
baslm gibi grnyordu- koskocaman, sryle
aya olan titrek hilkat garibesi Gayri-insan'm arkasn
da duruyordu, bylece; ikisinin korkun glgesi, arka
larndaki ta duvarda tek vcut halde ve mthi "bir
gzda vererek dans ediyordu.

C.S. LEWIS: Pere/andra

62

in Ankas
inlilerin kutsal kitaplar, Incil'den altmz o doku
nakl havadan yoksun olduklarndan hayal krkl yarata
bilir. Ama zaman zaman, o ll anlatm iinde birdenbire
beliren, bir itenlie kaplveririz. Szgelimi, Konfyus'ten
Seme Paralar'm (Waley evirisi) VII. Kitap'ndaki u szler:
stad dedi ki: "Her ey ne kadar da ktye gitti.
Ka zaman oldu Chou Dkasn ryamda grmeyeli."
Ya da IX.Kitabndaki u szler:
stad dedi ki: "Anka kuu gelmiyor; rman da
bir izim verdii yok. Ben bittim artk!"
Szkonusu izim ya da iaret (diyor tefsirciler), sihirli bir
kaplumbaann srtndaki bir yazta gnderme yapar. Anka
kuuna gelince, tyleri rengarenk, slnden ve tavustan
farksz bir kutur. Tarih ncesi zamanlarda, gksel tevecc
hn somut nianesi olarak, erdemli imparatorlarn bahele
rine ve saraylarna konard. Erkei (Feng) ayaklyd ve
gnete yaard. Diisi Huang'tr; ikisi lmsz ak simge
ler.
(S) 1. yzylda, gzpek dinsiz Wang Ch'ung, Anka'nn
deimez bir tr olduunu yadsd. Dedi ki, nasl ylan bal
a, fare kaplumbaaya dnyorsa, bolluk yllarnda da
geyik tek boynuz ve kaz da anka kuu biimine girer. Bu d
nmleri, l.. 2356 ylnda, Yao'nun -rnek imparatorlar
dan biriydi- saray bahesindeki imenlerin krmz krmz
bitmesini salayan "o nl sv"yla aklad. Grld gi
bi, verdii bilgi yetersiz, dahas, abartldr.
Cehennem Diyarlar'nda, Anka Kulesi diye bilinen dsel
bir yap vardr.
63

in Ejderi
in kozmogonisine gre, On Bin Varlk ya da ilk rnek
ler (dnya), iki btnleyici lmsz ilkenin, yin ve yang'n
ritmik birlemesinden domutur. Yin younlama, karan
lk, edilgenlik, tam saylar ve soukla; yang ise serpilme, k,
etkenlik, ksurlu saylar ve scakla zdetir. Yin'in simgeleri
kadnlar, yeryz, portakal rengi, vadiler, rmak yataklar ve
kaplan; yang'nkiler ise erkekler, gkyz, mavi, dalar, s
tunlar ve ejderdir.
in Ejderi lung, drt sihirli hayvandan biridir. (Dierleri
tekboynuz, anka kuu ve kaplumbaadr.) Bab Ejderi, en iyi
ihtimal, korku salar; en kt ihtimalde ise insanlarn elen
cesidir. Oysa in mitosunun lung'u tanrsaldr ve ayn za
manda btr aslan olan melee benzer. Ssu-ma Ch'ien'in Tarih
sel Kayzt 'nda Konfyus'un ariv memuru ya da
ktphaneci Lao-tzu'ya danmaya gittiini okuyoruz, bu zi
yaretinden sonra yle der:
Kular uar, balklar yzer, hayvanlar koar. Koan
hayvan tuzakla, yzen hayvan ala ve uan hayvan
okla avlanabilir. Ama bir de Ejder var; nasl biner rz
garn srtna, nasl kar gkyzne hi bilmiyorum.
Bugn Lao-tzu ile bulutum, Ejder grdm syle
yebilirim.
Bir Ejder ya da bir Ejder At't bu, yang ve yin'in karlkl
etkileimini simgeleyen nl dairesel diyagram bir impara
tora gstermek iin Sar Irmak'tan kp geldi. Kraln biri
ahrlarnda Ejderlere eer vurdurup orduya alrd; r impa
rator da Ejderlerle beslenirdi ve krall kalknd. Unl bir
air, byk olnarun risklerini belirtmek iin yle yazm:
"Tek boynuzdan olsa olsa salam sucuk dilimi kar; oysa ej-

64

der etli bree benzer."

1 Ching ya da Deiimler Kitab 'nda, Ejder bilgeliin ifade


sidir. Yzlerce yl, imparatorluun armas olmutur. mpa
ratorun tahtna Ejder Taht, yzne de Ejder Yz denirdi.
mparatorun lm duyurulurken Ejderin srtnda ge
ykseldii sylenirdi.
Halkn d gc, Ejder ile bulutlar, iftilerin ihtiya
duyduu yamur ve byk rmaklar arasnda balant ku
rar. "Toprak ejderle birleti" sz, yamur iin kullanlan
yaygn bir deyitir. Yaklak altnc yzylda, Chang Seng
yu, bir duvara drt Ejder resmi yapt. Resme bakanlar ressa
mn gzleri yapmadndan ikayeti oldular. Can sklan
Chang fralarn tekrar alr ve arptlm resimlerden ikisi
ni tamamlar. Derken "gk gmbrdedi, imek akd ve du
var atlad, Ejderler ge ykseldi. Ama gzsz olan dier
iki Ejder olduklar yerde kaldlar. "
in Ejderi boynuzlu, peneli ve pulludur, omurgas di
ken dikendir. Genellikle bir inciyle birlikte resmedilir, onu
yutar ya da kusar. Kudreti bu incide sakldr; incisi alnd
nda, Ejder kuzu kesilir.
Chuang Tzu, inat bir adamn nankr yl abaladk
tan sonra Ejder ldrme sanatnda ustalatndan sz eder;
ama mrnn geri kalan gnlerinde eline bu sanatn icra et
mesi iin tek bir frsat verilmemitir.

65

in Faunas
Aadaki tuhaf hayvanlar listesi, 978'de tamamlanan ve
981 'de baslan T'ai P'ing Kuang Chi (Bar ve Dirlik Dnemin
de Tutulmu Kapsaml Kaytlar) adl kitaptan alnmtr:

Gksel At; kara bal beyaz bir kpee benzer. Etten


kanatlar vardr, uabilir.
Chiang-liang; kaplan kafal, insan yzl, uzun ba
cakl, drt toynakldr; dilerinin arasnda bir ylan
vardr.
Kzl Su'yun batsna uzanan blgede, Ch 'ou-t'i diye
bilinen bir hayvan yaar; hem nnde hem de arkasn
da kafas vardr.
Ch'uan-T'ou sakinleri insan bal, yarasa kanatl ve
ku gagaldr. Yalnzca i balkla E_eslenirler.
Uzun Kollar lkesi'nde yaayanlarn kollar yerlere
kadar uzanr. Deniz kysnda balk avlayarak yaarlar.

Hsiao; baykua benzer, ama insan yzl, maynun


bedenli ve kpek kuyrukludur. Ortaya kmas, uzun
srecek bir kurakln iaretidir.
Hsing-hsing; ' maynuna benzer. Beyaz suratl, sivri
kulakldr. nsan gibi ayaklar zerinde yrr ve aa
lara trmanr.

Hsing-t 'ien; tanrlara kar geldi diye boynu vurul


mu bir varlktr; o gnden beri temelli basz kalm
tr. Gzleri gsndedir, gbei azdr. Meydanlarda
ve dier ak alallarda hoplayp zplar ve bir kalkanla
balta savurup durur.
Hua-bal, ya da uan ylanbal; bala benzer,
66

ama ku gibi kanatlan vardr. Hua-balrun grnme


si, kuraklk bagstereceinin habercisidir.

Hui da; insan bal bir kpee benzer.Usta bir at


laycdr, ok hzyla hareket eder, ite bu yzden, onun
varl kasrgalarn kopacana yorulur. Bir insan gr
dnde, Hui alayc alayc gler.
Mzik Ylan; ylan bal, drt kanatldr. Mzik Ta
'nnkine benzer sesler karr.
Okyanus lnsanlan; balan ve kollan insannkine, be
deni ve kuyruu balnkine benzer. Frhnal havalar
da su stne karlar.
Ping-feng; Sihirli Su lkesinde yaar; her iki ucunda
kafas olan siyah bir domuza benzer.
Garip Kol blgesinin halk tek kollu, gzldr.
ok beceriklidirler; uan arabalar yapp rzgarlarn
zerinde seyahat ederler.

Ti-chiang; Gk Dalar'nda yaayan doast bir


kutur. Rengi parlak krmzdr, alt ayakl, drt kanat
ldr, fakat yz gz yoktur.

67

in Tilkisi
Bildiimiz zoolojide, in Tilkisinin dier Tilkilerden pek
bir fark yoktur, fakat fantastik zoolojide durpm hi de byle
deildir. statistikiler, bu hayvana sekiz yz ile bin yl ara
snda bir mr biiyorlar. Bu hayvan felaket tellal olarak g
rlr; anatomisinin her paras zel bir yetenee sahiptir.
Kuyruunu topraa yle bir vurmas yeterlidir ate yakma
s iin; gelecei grebilir; klktan kla girebilir, ihtiyar er
kekler, gen kadnlar ve bilginler tercihidir. Kurnaz, temkinli
ve kukucudur; eek akalarndan ve eziyet etmekten hola
nrr. len insanlarn ruhlar bir Tilkinin bedenine girebilir.
Mezarlklara yakn yerleri mekan seer. Onunla ilgili binler
ce hikaye ve efsane vardrr; imdi, mizahtan yoksun olduu
nu sylemeyeceimiz birini, dokuzuncu yzylda yaam
air Niu Chico'nun anlatt bir masah aktaralm:
Wang, arka ayaklar zerinde duran, srtlarn aaca da
yam iki Tilki grd. Birisinin elinde bir kat vard, birlikte
sanki komik bjr eye glyorlard. Wang onlar korkutup
karmaya alt, ama oral bile olnadlar; o da kad tutan
tilkiye ate etti. Tilki gznden vuruldu. Wang kad alp
gitti. Hana geldiinde, bandan geenleri dier konuklara
anlatt. Hikayesinin ortasna geldiinde, ieriye gz bandl
bir adam girdi. Wang' can kulayla dinledi ve kad gste
rip gsteremeyeceini sordu. Wang tam kad uzatrken,
hanc bu yeni konuun kuyruklu olduunu fark etti. "Bu bir
Tilki!" diye barrmasyla, adam o dakka Tilki olup kaver
di. Tilkiler, kimsenin skemedii yazlarla dolu bu kad
ele geirmeye alp durdular, ama her seferinde bu abalar
suya dt. Wang sonunda eve dnmeye karar verdi. Yolda
ailesiyle karlat, cmbr cemaat bakente gidiyorlard;
onun talimat zerine bu yolculua ktklarn sylediler;
annesi, "ne var ne yok her eyi satp ehire, yanma gelin"

68

diye yazan mektubu gsterdi. Wang mektuba baktnda,


kadn bombo olduunu grd. Balarn sokacaklar bir
evleri yoktu artk, yine de "Geri dnelim" dedi.
Gnlerden bir gn, artk herkesin ld diye umudu kesti
i en kk karde kageldi. Balarna ne geldiini sordu
unda Wang olan biteni anlatt. Wang'n hikayesi Tilkiler
blmne geldiinde, "te," dedi kk karde, "tm kt
lklerin tohumu hurda yatyor." Wang ona mektubu gster
di. Kk karde mektubu Wang'n elinden kapp cebine
soktu ve "sonunda istediimi aldm" dedi. Ve hemen Tilki
olup kirii krd.

69

inli Tekboynuz
k'i-lin,

inli Tekboynuz,
hayra alamet drt hayvandan bi
ridir; dierleri ejderha, anka kuu ve kaplumbaadr. Tek
boynuz, karada yaayan 360 yaratn en nde gelenidir. Ge

yik gvdesine, kz kuyruuna ve at toynaklarna sahiptir.


Alnndan kan ksa boynuzu ettendir; srt be renkli, kam
_ise kahverengi ya da sardr.
lesine yufka yreklidir ki,
yrrken en minik yaratklarn bile zerine basmamaya

zen gsterir ve hatta canl deil, yalnzca l otlarla besle


.

l)r.

Ortaya kmas, drst bir hkmdarn doacana de

lalettir. inli Tekboynuzu yaralamak ya da lsyle kar


lamak ansszlk getirir. Bu hayvann doal mr bin yldr.
Annesi Konfyus'u rahminde tarken, be gezegenin
ruhlar ona 'inek eklinde, ejderha pullarna sahip, ahunda
boynuz bulunan' bir hayvan getirdiler. Soothill, kutsal do
um mjdesini ite byle verir; Wilhelm'in yapt bunun
farkl bir yorumunda ise, hayvan tek bana grnr ve bir
yeim tableti tkrr, zerinde unlar yazldr:
Kristal dann [ya da su znn] olu,

hanedanlk

ktnde, sen hkm sreceksin tasz kral olarak.

k'i-lin

Yetmi yl sonra, bir grup avc bir


ldrd; Kon
fyus'un annesinin balad bir kurdela paras hala hay
vann boynuzuna

sarl

duruyordu. Konfyus/Tekboynuzu

grmeye gitti ve gzyalarn tutamad, nk bu zararsz ve


gizemli hayvann lmnn neye delalet ettiini hisseder ve
rk bu kurdelada gemii yatyordur.
Onnc yzylda, Hindistan' ele geirmeyi kafasna
koymu olan imparator Cengiz Han'n bir keif kolu, lde
'geyie benzeyen, '!t kafal, alnnda tek boynuzu olan ve

be

deni yeil kllarla kapl' bir yaratkla karlarlar; hayvan

70

onlara seslenerek, "Artk efendinizin kendi lkesine dnme


sinin zamandr" der. Kendisine danlan Cengiz Han'n

inli nazrlarndan biri, imparatora, bu hayvann bir k'i-lin


eiti, bir chio-tuon olduunu syler. "Drt senedir koca or
du bab diyarlarnda savap duruyor" der. "Kan dklme
sinden nefret eden Gk,Chio-tuan ' gndererek bizi uyar

yor. Tanr ak iin, kymayn imparatorlua; insaf, engin


mutluluk getirir." Bunun zerine imparator sava planlan
yapmaktan vazgeer.
Hristiyan

andan yirmiiki

yzyl nce, imparator

Shun'un yarglarndan birinin 'tek boynuzlu bir keisi' var


d, haksz yere sulanana saldrmaz, sulu olana tos atard.

Margoulies'in Anthologie raisonee de la litterature chinoise


adl yapbnda, bir dokuzuncu yzyl nesir yazarnn

(1948)

rn olan u gizemli, tatl dilli alegori yer alyor:


Tek boynuzun doast ve hayra alamet bir varlk
olduunu cmle alem bilir; byle sylenir kasidelerde,
vakayinameforde, deerli ahsiyetlerin biyografilerin
de ve itibar su gtrmez dier metinlerde. Kyl ka
dnlar ve ocuklar bile bilir tek boynuzun bir uur ia
reti olduunu. Ama bu hayvan iftlik hayvanlar
arasnda yer almaz, onunla karlamak hi de kolay
deildir, herhangi bir hayvan snfna da ginnez. Ne
ata benzer ne boaya, ne kurda ne geyie. Bazen yle
olur ki, onunia yz yze geliriz an yine de acaba de
riz. Abn yeleli ve boann boynuzlu bir hayvan oldu
unu biliyoruz. Gelgelelim, tek boynuzun ne menem
bir ey olduunu bilmiyoruz.

71

Deniz At
Deniz At, dier imgesel hayvanlarn oundan farkl ola
rak, kanna bir yatatk deildir; denizi mekan tutan ve ancak
rzgarn esintisiyle burnuna ksrak kokusu geldii mehtap
sz gecelerde kyya kan vahi bir attan baka bir ey deil
dir. Bilinmeyen bir adada -Borneo olabilir- srtrnalar,
kraln ky boyundaki en sekin hayvanlarnn ayaklarn
balarlar ve kendileri de yeraltna gizlenirler. Sinbad, ite
burada denizden bir aygrn kp diinin zerine atladn
grr ve ln duyar.

Binbir Gece Masallar'nn en gvenilir basks, Burton'a

re, onnc yzyldan kalmadr; yine bu yzylda yaam


olan evrenbilirnci Zekeriya El-Kazvini

Acaib-l Mahlukat adl

incelemesinde yle yazm: "Deniz at, kara atna benzer;


ne var ki yelesi ve kuyruu daha uzun, rengi daha parlak ve
toynaklar yabani kznkiler gibi ift trnakldr; boyu ise
kara atnnkinden kk deildir ve eeinkinden birazck
daha uzundur." Deniz ve kara trleri arasndaki iftleme

nin ok gzel bir dl verdiini syler ve buna rnek olarak


da "gm paralan gibi beyaz benekleri olan" siyah bir mi
dilliyi gsterir.
Onsekizinci yzylda yaam inli bir seyyah Wang Tai
hai, yle yazyor:
Deniz at, genellikle ky boyunda, bir ksrak pein
deyken grlr; bazen yakaland da olur. Derisi si
yah ve parlaktr, uzun kuyruu yerleri sprr. Kuru
toprakta dier atlar gibi yrr, ok uysaldr, bir gnde
yzlerce kilometre yol alabilir. Ama onu rmaa sok
mak akllca olmaz, nk suyu grr grmez eski do
asna dner ve yzerek uzaklar.

72

Budunbilimciler, bu slam masalnn kaynan rzgarn


ksraklar dlledii Greko-Romen masalnda aradlar. Ver
gilius, Georgica'mn nc kitabnda, bu inanc iire dker.
Plinius'un aklamas (VIII, 42) ise daha titizdir.
Portekiz'de, Lizbon yaknlarndaki Lusitania'da ve
Tagus rma boyunda ksraklarn, rzgar bahdan esti
inde, rzgara doru durduklar ve soluyarak gebe
kaldklar bilinir; bylece bir tay dnyaya gelir, ok
hzl koan atlar elde edilir, ne var ki bunlar yldan
fazla yaamazlar.
Tarihi Justinus, ok hzl atlar iin kullanlan 'rzgarn
ocuklar' abarhnasnn bu masal dourduunu ileri srd.

73

Dou Ejderi
Ejderha biimden biime girme becerisine sahiptir, gelge
lelim, bunlara akl sr ermez. Genellikle, atnkine benzer bir
kafas, ylanvari kuyruu, (varsa) yanlarnda kanatlan ve
her birinin ucunda drt kvrk trnak bulunan drt peneli
bir hayvan eklinde dlenir. Ayrca, dokuz benzerlik daha
gsterdiini okuyoruz: Boynuzlar geyiinkilerden farksz
dr, deve kafal, eytan gzl, ylan boyunlu, istiridye karn
l, balk gibi pullu, kartal peneli, kz kulakldr ve ayak iz
leri

kaplarunkilerle

ayndr.

Kulak.lan

olmayp

da

boynuzlaryla iiten Ejderha trleri de vardr. Ejderhalar


boyunlarndan sarkan ve gnei simgeleyen bir inciyle re
simlemek adettendir. Ejderhann kudreti bu incide yatar. n
cisi alndnda, hayvan aresiz kalr.
Tarih, ilk imparatorlarn izini Ejderhalara kadar sryor.
Dilerinin, kemiklerinin ve sal yasnn her biri ifa verici
zelliklere sahiptir. Ejderha, istedii zaman grnr, istedii
zaman grnmez olur. Bahar geldiinde gklere kar; son
baharda ise denizlerin derinlerine dalar. Baz Ejderhalarn
kanatlar yoktur, ama kendi hzlaryla uarlar. Bilim onlar
birka tre ayrr. Gksel Ejderha, srtnda tamlarn sarayla
rn tar; byle olmasa, saraylarn yeryzne dp, insan
larn ehirlerini yerle bir etmesi iten bile deildir. Tanrsal
Ejderha, insanln yararna rzgar estirir, yamur yadrr;
Kara Ejderhas, akarsularn ve rmaklarn ynn belirler;
Yeralt Ejderhas, insanlara yasaklarm hazinelere bekilik
eder. Budistler, Ejderhalarn saysnn, bir sr ortak mer
kezli denizde yaayan balklardan hi de aa kalmadn
ileri sryorlar; orlarn kesin saysn veren gizli ifre, evre
nin bir yerinde sakldr. inliler, Ejderhalara dier ilahlar
dan daha ok inanrlar, nk Ejderhalar deien bulut k
melerinde sk sk grlrler. "Bazen ejderhaya benzeyen bir

74

bulut grrz" diyen Shakespeare de ayn eye dikkat eker.


Ejderha dalarda hkm srer, falla balantldr, mezar
larn yaknn mesken tutar; Konfyus kltyle balantl
dr, denizlerin Neptn'dr ve ayrca karada da grnd
olur.
Deniz-Ejderhas Krallar grkemli sualt saraylarnda ya
arlar; opal ve inciyle beslenirler. Bu Krallar be tanedir: ba
Kral ortadadr, dier drd ise kuzeye, gneye, douya ve
batya denk der. Her biri drt mil uzunluundadr; yer
deitirdiklerinde dalar devrilir. Gvdeleri, sar sar pullar
la kapl bir zrhn iindedir; az-burun blmleri kllarla
kapldr; alrlar, alev pskren gzlerinin zerinde knt
yapar; kulaklar kk ve kalndr, azlar ardna kadar
aktr; dilleri uzun, dileri keskindir. Soluklaryla tm balk
srlerini halar, kavururlar. Bu Deniz Ejderhalar su yz
ne ktklarnda girdaplar yaratr, tayfurlar karrlar; ge
ykselirken kopardklar frtnalar, btn ehirlerdeki evle
rin atlarn uurur, tarlalar su basar. Ejderha Krallar
lmszdr, szcklere snmadan, aralarndaki uzaklk ne
olursa olsun, birbirleriyle iletiim kurabilirler. Gklere yllk
raporlarn nc ay iinde verirler.

75

Double
Aynalardaki ve sudaki yansmalarn ve ikizlerin akla ge
tirdii ya da krkledii Double kavram, ou lkenin tan
k olduu bir drcedir. Pythagoras'm Dost insann ikinci
benidir ya da Platon'un Kendini Bil gibi szleri, muhtemelen
bu dnceden esinlenmitir. Alrnanya'da Double'a Dop
pelgiinger, yani 'double yaya' derler. skoya'da ise fetch var
dr, gelir bir insan alp lmne gtrr; yine skoca wra
ith szc vardr, bu da bir insann lmeden hemen nce
grd dnlen tpatp kendi suretindeki bir hayalettir.
Bu yzden, insann kendisiyle karlamas ktye iarettir.
Robert Louis Stevenson'n 'Ticonderoga' adl trajik balad,
bu temaya dayanan bir efsaneyi anlatr. Bir de Rosetti'nin
yapt, bir ormann alacakaranlnda kendileriyle karla
an iki sevgiliyi gsteren tuhaf bir tablo ('Kendileriyle Nasl
Karlatklarna Dair') vardr. Hawthome ('Howe'un Mas
keli Balosu'), Dostoyevski, Alfred de Musset, James
('Muhteem Ke'), Kleist, Chesterton ('Delilerin Aynas') ve
Heam (Baz in Hayaletleri) rnek gsterilebilir.
Eski MsrWar, Double'n, ka'nn, yrynden elbisesi
ne kadar bir insann tpatp ei olduuna inanrlard. Yalnz
ca insanlarn deil, tanrlarn ve hayvanlarn, talarn ve
aalarn, sandalyelerin ve baklarn da ka's vard; ve ka
tanrlarn Double'larn grebilen ve ayn zamanda tanrlarn
gemiteki ve gelecekteki eyleri bilme yetenei bahettii
belli rahipler dnda kimseye grnmezdi.
Yahudilere gre ise, insann Double'nn grnmesi, ya
kn gelecekteki bir lmn habercisi deildi. Tersine, o kii
nin kahince gler kazandnn kantyd. Bu, Gershom
Scholem'in aklamas. Talmud'ta yazl bir efsanede, Tan
r'y ararken kendisini bulan bir adamn yks anlatlr.
Poe'nun 'William Wilson' adl yksnde, Double, kah76

rarnarun vicdandr. Onu ldrnce kendisi de lr. Ayn e


kilde, Wilde'm romanndaki Dorian Gray, portresini bakla
ynca kendi canndan olur. Yeats'in iirlerinde, Double bizim
dier yanmz, kartmzdr, bizi btnleyen, olmadmz
ve asla olamayacamz eydir.
Plutarkhos, Yunanllarn kraln elisini
landrdklarn yazar.

77

teki ben diye ad

Dzleyici

1840-1864 yllar arasnda, Ik 'fanrs (biz buna i Ses de


diyebiliriz), Bavyeral mziki ve retmen Jakop Lorber'a
gne sistemimizin gksel cisimlerindeki insanlara, bitkilere
ve hayvanlara ilikin bir dizi kesintisiz ve gvenilir vahiy
bahetti. Bu vahiyler sayesinde rendiimiz evcil hayvan
lar arasnda, Dzleyici ya da Toprak Dzleyicisine de (Bo
dendrcker) rastlyoruz; bu yaratk, Lorber'in en son editrle
rinin Neptn'la zdeletirdii Miron gezegeninde saysz
hizmette bulunur.
Dzleyici'nin kolan genilii, arpc bir benzerlik gster
dii filinkinin on kahdr. Gvdesi bodur mu bodur, fil dii
gibi kk dileri ise uzun ve dmdzdr; derisinin rengi
uuk yeildir. Piramit eklindeki ayaklar taban ksmnda
muazzam geniler, bu piramitlerin ular gvdeye ineyle
tutturulmu gibidir. Bu mehur dztaban, inaat ve duvar
clardan nce, engebeli antiye sahasna sokulur ve orada ta
banlarn, gvdesini ve dilerini kullanarak topra dzleti
rip bastrmaya koyulur.
Dzleyici, kkler ve otlarla beslenir; bir iki bcek tr d
nda hi dman yoktur.

78

Elf'ler

Elf'ler skandinav kkenlidir. Ufak ve fesat olmalar dn


da neye benzediklerine dair ok az ey bilinir. Sr ve ocuk
karrlar, ayrca ufak tefek eytanlklar yapmaktan da keyif
duyarlar. lngiltere'de, dolam saa 'elf peremi' denirdi,
nk bunun Elf'lerin bir oyunu olduu dnlrd. Bildi
imiz kadaryla, putperestlie kadar yolu olan bir Anglo
sakson bys, Elf'lere uzaktan, derinin altna iz brakma
dan giren minik demir oklar atmak gibi muzr bir huy ka
zandrr; ani, iddetli sanclar da bunlarn eseridir. Dzyaz
Edda'da Parlak Elf'ler ve Esmer Elfler eklinde bir ayrm ya
plr: "Parlak Elf'ler gne ndan daha parlak, Esmer Elf
ler ise ziftten daha karadrlar." Almanca'da kabus szc
nn karl Alp'dir; etimoloji, szcn kkenini 'elfe
kadar izliyor; nk ortaada, Elflerin uyuyanlarn gs
Jerine reklenip on!ara korkulu ryalar grdrdklerine
inanlrd.

79

Eloi 'ler ve Morlock 'lar


Gen yazar Herbert George Wells'in 1 895'de yaynlad

Zaman Makinesi adl romannn kahraman, bir makineyle


akl sr ermez bir gelecee yolculuk eder. Orada insanln
iki tre ayrldn grr; has bahelerde yaayp aalann
meyveleriyle beslenen zayf ve savunmasz Eloi'ler; seneler
ce, yeraltmda, karanlkta almaktan gzleri kr olmu,
ama yine de, gemiin drtsyle, paslanm ve hibir ey
retmeyen tuhaf makinelerin banda almay srdren
proleter Morlock'lar. Dner merdivenli kuyular balar bu
iki dnyay birbirine. Morlock'lar mehtapsz gecelerde, ma
aralarndan yukar kp Eloi'leri yerler.
Morlock'larn peine dt adsz kahraman kap bu
gne geri dner. Bandan geenlerin yegane delili olarak
beraberinde garip bir iek getirir; toza dnen iek yer
yznde ancak milyonlarca yl sonra aacakhr.

80

Fastitocalon
Ortaa, Kutsal Ruh'u iki kitabn yazar olarak grrd.
Birincisi, iyi bilindii zere, ncil; ikincisi ise, ilerinde ahlaki
retiler sakl yaratklaryla, tm dnyayd. Bu retileri
aklamak amacyla kularn, hayvanlarn ve balklarn ale
gorilerle ssl yklerinin yer ald Fizyolojiler ya da Hay
vannameler derlendi. Aadaki metni, R.K. Gordon'un e
virdii bir Anglo-Sakson hayvannamesinden aktaryoruz:
imdi de, nktedanlm ie koup, bir iir, bir ar
k halinde, bir balk trnden, kudretli balinadan sze
deceim. Ne yazk ki, btn denizciler onu tehlikeli ve
azgn bir hayvan olarak grdler. Ora Fastitocalon,
okyanus amandras ad verilir. Biimsiz bir kayaya
benzer; sanki kumsallarla evrelenmi deniz yosunla
rnn en kocaman, suyun kysnda bir ykselip bir al
alyordur; bu yzden denizciler, grdkleri eyin bir
ada olduunu sanrlar; ve halat atarak yksek pruval
gemilerini bu sahte karaya yanatrr, deniz kheylan
larn kyya balar ve sonra da korkusuzca adaya
karlar. Suyun evreledii gemiler sahilde bal brak
lr. Derken, bitkin denizciler kamp kurarlar, tehlike
var m yok mu bakmak akllarndan gemez. Adada
ate yakarlar, byk, kocaman bir ate; yorgun, din
lenmeye hasret denizcilerin keyifleri yerindedir. O, ha
inlikte usta okyanus yarat, deniz gezginlerinin artk
srtna iyice yerletiklerini, kamp kurd uklarru, temiz
havayla kendilerinden getiklerini hisseder hissetmez,
anszn kurbanlaryla birlikte tuzlu sulara dalar, derin
leri arnlar ve sonra gemileri ve denizcileri lm salo
nunda boulmaya terk eder.

81

Onun, azametli deniz gezgininin baka, stelik da


ha da arto bir numaras vardr. Okyanusta midesi
kaznmaya baladnda . . . bu okyanus bekisi azn
aar, ardna kadar. Darya ho bir koku yaylr, bu
kokuya aldanan dier balklar koturarak bu gzel ko
kunun yayld yere gelirler. Dncesizce itie kak
a ieri girerler, ta ki o koca az tka basa dolana ka
dar. Sonra, birdenbire, o mthi eneler kenetleniverir,
ganimeti i ederek. te bu hep byledir . . . kendini
ho bir kokuya, bo arzulara kaptran her insan gr
kemli Kral'a kar gnah ilemi olur.
Ayn yk Binbir Gece Masallar 'nda, St. Brendan efsane
sinde ve Milton'n "Kuzey denizlerinde pinekleyen" balina
dan sz eden Yitik Cennet'inde de anlatlr. Profesr Gor
don'n sylediklerine baklrsa, bu yaratk daha nceki
yorumlarda, Aspidochelone adnda bir kaplumbaayd. Za
manla ad deiime urad ve kaplumbaann yerini balina
ald.

82

Garuda
Hindu panteonunda hkm sren lnn ikinci tanrs
Vinu, denizleri kaplayan ylann ya da Garuda'nn srtna
biner. Vinu, mavi ve drt kollu olarak resmedilir, her bir
elinde sopa, kabuk, kre ve nilfer tutar. Garuda yan akba
ba, yar insandr; kanatlarn, gagasn, penelerini birinden,
gvdesini ve ayaklarn tekinden almtr. Yz beyaz, ka
natlar parlak krmz, gvdesi altn sarsdr. Hint tapnakla
rnda, bronzdan ya da tatan yaplm Garuda heykelleiine
taplr. Bunlardan biri Gwalior'dadr, Hristiyanln dou
undan yz ksr yl nce, Vinu'nun mridi olmu, Helio
doros adnda bir Yunanl tarafndan dikilmitir.
Garuda Purana'da -Hindu kltrnn birok Pura
na'sndan ya da efsanesinden biri- Garuda evrenin balan
gcn, Vinu'nun solar zn, Vinu kltnn ayinlerini,
gnein ve ayn soyundan gelen krallarn soyaalanru, Ra
mayana'nn yksn ve ayrca iir sanat, gramer ve ila ya
pm gibi daha nemsiz eitli konular uzun uzadya anlatr.
Bir kraln yazd dnlen Ylanlarn enlii adl bir on
yedind yzyl tiyatro oyununda, Garuda her gn bir ylan
(muhtemelen kobra) ldrp yutar, ta ki Budist bir prens
ona nefse hakln olmann erdemini retinceye kadar. Oyu
nun son perdesinde, tvbekar Garuda yemi olduu nesiller
ce ylann kemiklerine yeniden hayat verir. Eggeling, bu ki
tabn Budizm zerine bir Brahman talamas olabileceini
ileri sryor.
Hangi tarihlerde yaad bilinmeyen Nimbarka adnda
bir mistik, Garuda'nn bir ruh, tac, kpeleri ve flt gibi
sonsuza dek esirgenmi bir ruh olduunu yazm.

83

Gnome 'ler
Gnome'ler kendi adlarndan daha yaldrlar; bu ad Yu
nanca'dr Yunanca olmasna, ama antikler tarafndan bilin
mezdi; nk onaltnc yzyldan kalmadr. Etimologlar
isim babas olarak svireli simyac Paracelsus'u gsteriyor
lar. Gnomeler ilk kez onun yazlarnda peyda olurlar.
Onlar topran ve tepelerin cinleridir. Halkn d gc,
onlar kaba saba ve grotesk zellikleri olan sakall cceler
eklinde resimler; keilerinkine benzeyen kaponlu kahve
rengi giysiler giyerler. Yunanistan'n ve Dou'nun griffonla
r ve Germen kltrnn ejderleri gibi, Gnome'ler de gizli
hazineye gz kulak olurlar.
Gnosis Yunanca'da bilgi anlamna gelir; belki de Paracel
sus'un onlar Gnome'ler diye adlandrmasnn nedeni, ky
metli madenlerin tam olarak nerede bulunacan bilmeleri
dir.

84

Golem
Sonsuz bilgelikten esinlenip yazlm bir kitapta hibir
ey ansa braklamaz, hatta"\indeki szcklerin says ya dg
harflerin sras bile; ite Kabalistler byle dnyorlard ve
Tanr'nn srlarna ermek arzusunun ateiyle kendilerini Kut
sal Kitap'taki harflerin saylmas, birletirilmesi ve permtas
yonu ilerine adadlar. Dante, lncil'deki her pasajn drt an-_
lam -birebir, alegorik, ahlaki ve tinsel anlam- olduunu
belirtti. Zaten, tanrsallk kavramna daha yakn olan Johan
nes Scotus Erigena da Kutsal Kitap'n anlamlarnn bir tavus
kuunun kuyruundaki tonlar kadar snrsz olduunu sy
lemiti. Kabalistler bu gr onaylayacaklard; lncil'de orta
ya karmak istedikleri srlardan biri de nasl canl varlk ya
ratlabilecei idi. Cinlerin deve gibi byk ve hantal
varlklar yaratabildiklerinden sz ediliyordu, ama narin ya
da ince bir ey yaratmaktan acizdiler ve Haham Eliezer arpa
tohumundan daha kk bir ey yaratma becerisini de esir
gedi onlardan. 'Golem' harflerin birletirilmesiyle yaratlm
insana verilen add; szck birebir olarak ekilsiz ya da can
sz amur anlamna geliyor.
Talmud'da (Sanhedrin, 65b) unlar okuyoruz:
Eer dinibtn insanlar bir dnya yaratmak istese
ler, bunu gerekletirebilirler. Raba, Tanr'run tarifsiz
adlarn oluturan harfleri farkl ekillerde birletirme
yi deneyerek bir insan yaratmay baard ve onu Ha
ham Zera'ya gnderdi. Haham Zera yarata bir eyler
syledi, ama herhangi bir yant alamaynca "Sen sihir
rnsn; tozdan geldin toza dn" dedi.
iki alim, Haham Hanina ve Haham Oshaia, her
Sebt arifesini Yaratl Kitab'ru inceleyerek geirirdi;
bundan yola karak yanda bir buza yarattlar
85

ve sonra ondan yiyecek olarak yararlandlar.


Schopenhauer

Doada irade adl

kitabnda (Blm 7) y

le yazyor: "Horst, Zauberbibliothek [Sihirli Kitaplk] adl ki


tabnn birinci cildinin 325. sayfasnda ngiliz mistik Jane Le
ad'in retilerini yle zetliyor: 'Her kim sihirli gce
sahipse, istediinde maden, bitki ve hayvan krallklanna sz
geirebilir ve bunlar deitirebilir; dolaysyla, ibirlii iin
de alan birka sihirbaz dnyamzLCennete evirebilir.' "
Golem, Bat'daki hretini Avusturya'l yazar Gustav
Meyrink'in yaptna borludur;

Golem (1915)

adl

romannn beinci blmnde unlar yazl:


Bu yknn kaynann onyedinci yzyla kadar
dayand sylenir. Bir haham (Judah Loew ben Beza
bel], kayp Kabala formllerine gre yapma bir insan
-yukarda sz edilen Golem- yaratp onu zango
lua ve sinagogun ayak ilerine kotu.
Tam anlamyla bir insan deildi ve donuk, yar
bilinli, bitkisel bir varla sahipti. pilinin altna yer
letirilen ve evrenin serbest yldz enerjilerini eken
bir sihirli tabletin gcyle bu varln gndz saatleri
boyuncu srdrrd.
Bir gece, haham akam duasndan nce tableti Go
lem'in azndan almay unuttu ve yaratk cinnet gei
rip dar frlad, gettonun karanlk ve dar sokaklarn
da nne kan devirerek kotu, ta ki haham ona
yetiip tableti azndan karncaya dek.
Yaratk odakka cansz ylverdi. Ondan geriye ka
lan tek ey, bugn Yeni Sinagog'a gittiinizde grece
iniz eci bc, amurdan bir figrdr.
Kurtlarn Eleazar, bir Golem yaratmann gizli formln
saklad. Sz konusu ilemler yirmi folyo stunu tutuyor
ve Golem'in organlarnn her biri zerinde okunmas gere-

86

ken '221 kapnn abecesini' bilmeyi gerektiriyor. Yaratn al


nna 'Hakikat' anlamna gelen Emet szc yazlmaldr;
yarat yok etmek iin ilk harfi silinmelidir, bylece geriye
'lm' anlamna gelen

met szc kalacaktr.

87

Gksel Geyik
Gksel Geyik'in grnne ilikin hibir ey bilmiyoruz
(belki de ona alc gzyle bakmak hi kimseye nasip olma
dndan), ama bildiimiz bir ey varsa, o da, bu trajik hay
vanlarn yerin altnda, madenlerde yaadklar ve tek arzula
rnn gn na il<.mak olduudur. Konuma yetenekleri
vardr, yeryzne kmalarna yardmc olsunlar diye ma
dencilere yalvarr dururlar. lk nce, bir Gksel Geyik rvet
niyetine, iilere gizli gm ve altn damarlarm gsterme
ye sz verir; bu numara tutmaynca hayvan hrnlar ve
madenciler onu yakalayp galerilerden birine kapatr ve s
tne duvar rerler. Ayrca, madencilerin sayca fazla olan
Gksel Geyikler tarafndan ikence edilerek ldrld de
sylentiler arasndadr.
Efsaneye gre, Gksel Geyik bir yolunu bulup ak hava
ya karsa, pis kokulu bir svya dnr, etrafa lm ve
hastalk saar.
in kaynakl bu masal, G. Willoughby-Meade'nn

Gulyabanileri ve Cinleri adl

kitabnda yazldr.

88

in

Gksel Horoz
inlilere gre, Gksel Horoz tyleri albn sars bir kmes
kuudur; gnde kez ter: Birincisi, gne denizin ufkun
da sabah banyosunu alrken, ikincisi gne en yksek nokta
ya khnda ve son olarak gne bathnda. lk tyle
gkleri sarsp insanolunu uykusundan uyandmr. Evrenin
eril ilkesi, yang, Gksel Horoz'un yavrularndan biridir. Ho
roz ayakldr, gnein doduu topraklarda yetien ve
ykseklii binlerce metreyi bulan

fu-sang

aacna tner.

Gksel Horoz'un t grdr, duruunda soyluluk yatar.


Yumurtalarndan krmz ibikli civcivler kar ve her sabah
onun arksna yant verirler. Yeryzndeki btn horozlar
Gksel Horoz'un, dier adyla, afak Kuu'nun soyundan
gelmedir.

89

Griffon
Herodotos, Griffon'lardan kanatl canavarlar d iye sz
ediyor, onlarn Arimaspian'larla yaptklar bitmez tkenmez
savalar anlatrken; Plinius, onlarn uzun kulaklarndan ve
kanca gagalarndan bahsediyor, ama yine de "sadece hayal
rn" olduklar yargsna varyor (X, 49). Griffon'a dair
belki de en ayrntl tanmlama Sir John Mandeville'nin n
l

Seyahat/ar kitabnn 85.

Blm'nde yer alr:

Adamlar buradan, kt insanlarn ve zalimlerin kol


gezdii Bactry lkesine gidecekler; o diyarda aalar
koyunlar gibi ynldr, bunlardan elbise yaparlar. Bu
blgede, bazen karada bazen suda yaayan, yar insan
yar at, ypotanlar [hipopotarnlar] vardr; insan dnda
hibir ey yemezler. Burada hibir yerde olmad ka
dar ok griffon yaar; kimileri gvdelerinin n ksm
nn Kartala, arkasnn Arslana benzediini syler; fa
kat Griffon VIII Arslandan daha byk bir gvdeye
sahiptir ve yz Kartala bedeldir. Bir at ve bir insan
srtlad ya da sabana koulmu bir ift kz kapt
gibi uarak yuvasna tar; nk onda kz boy
nuzu gibi trnak vardr; bu trnaklardan kadeh, kabur
galarndan da yay yaplr.
Bir baka nl seyyah, Marko Polo, Madagaskar'da
rukh'dan szedildiini duyar ve bunu ilk nce

ne'ye,

Griffon kuuna
me olarak yorumlar.

(Seyahat/ar, III, 36)

ucce/lo grifo

yaplan bir gnder

Ortaadaki Griffon simgesi elikilidir. Bir talyan hay


vannamesi onun eytan' simgelediini syler; genellikle
lsa'nn simgesidir, Sevilla'l Isidore

Etimolojiler adl

kitabnda

bunu yle aklyor: "sa aslandr, nk hkmedendir ve

90

kudretlidir; ve bir kartaldr, nk Yeniden Dou'tan sonra


ge ykselmitir."
Dante, Arafn XXlX. Kanto'sunda, bir Griffon tarafndan
ekilen bir zafer arabas (Kilise) grr; kartal ksm altn san
s, aslan ksmysa -yorumlara baklrsa- sa'nn insan yan
n gstermek iin krmzyla kark beyazdr. (Hafif krmz
katlm beyaz, insan teninin rengini verir.) Yorumcular, S

leyman'n arks'ndaki sevgilinin tanmn anmsyorlar (V:

10-11): "Sevgilim all beyazldr . . . Ba en has alhn sars . . ."

Kimisine gre de, Dante hem papaz hem de kral olan Pa


pa'y simgelemek istiyordu. Didron

chretienne (1 845)

Manuel d 'iconographie

adl kitabnda yle yazyor: "Piskopos ya

da kartal olarak Papa yukarlara, Tanr'nn tahtna tanr,


onun buyruklarn almak iin; ve yeryznde de bir aslan ya
da kral gibi yrr, gl ve kudretli."

91

Han iel, Kafziel, Azriel ve Aniel


Babil'de, peygamber Ezekiel, ryasnda drt hayvan ya
da melek grd, "Her birin.inin drt surat, drt kanad var
d" ve "Suratlarnn neye benzediine gelince, drdnn de
sanda, bir insan ve bir aslan surat; drdnn de solunda
bir kz surat, ayrca bir kartal surat vard." Ruhun onlar
tad yere giderlerdi, "her biri dosdoru ileri" ya da ilk s
panyol ncili'nin (1569) yazd gibi, cada

recho de su rostro,

uno caminaua ende

("her biri suratnn bakt yne giderdi"),

ki bu, kukusuz insan rpertecek denli akl almaz bir ey


dir. Meleklerin beraberinde "dehet verici ykseklikte" drt
tekerlek ya da halka gidiyordu ve "gzlerle donatlmlard
epeevre . . . "
Aziz Yahya, Vahiylerin drdnc babnda, hayvanlardan
sz ederken kafasnda herhalde Ezekiel'in sesi nlyordu:
Ve tahtn nnde billura benzer camdan bir deniz

vard:

ve tahtn ortasnda ve etrafnda, n arkas gz

lerle dolu drt hayvan vard.


Ve birinci hayvan aslana benziyordu, ikincisi dana
ya, ncsnn yz insan yz gibiydi ve drdn
c hayvan uan bir kartala benziyordu.
Ve drt hayvann her birinin alt kanad vard ve

bunlarn
gndz

etraf ve ii gzlerle doluydu ve gece demez


demez

durup

dinlenmeden

"Kuddus,

kuddus, kuddus, var olmu ve var olan ve var olacak,


Her eye Kadir Rab Allah" derlerdi.
Kabalist eserlerin en nemlisi olan Zohar'da ya da

kemli Kitap 'da

Gr

bu drt hayvana Haniel, Kafziel, Azriel ve

Aniel adlarnn verildiini ve yzlerinin douya, kuzeye,


gneye ve batya baktn okuyoruz. Stevenson, eer Cen-

92

nette byle yaratklar varsa, artk varn Cehennemi dnn


yorumunda bulundu.
Her yan gzlerle dolu bir hayvan yeterince dehet verici,
ama Chesterton 'kinci ocukluk' adl iirinde ii daha da
ileri gtrd:
Ama mrm vefa etmeyecek
Dehetli geceyi grmeye,
Bir bulut dnyadan byk
Bir canavar, safi gz.
Ezekiel'in melek drtlsne Hayoth ya da Canl Varlklar
ad verilir; bir baka Kabalist kitap Sefer Yeirah'a gre, bun
lar Tanr'nn dnyay yaratmak iin alfabenin yirmi iki har
fiyle birlikte kulland on saydr; Zohar'a gre ise, bunlar
Cennetten harflerle talanm olarak inmilerdi.
Drt ncil yazar, simgelerini Hayoth'un drt suratndan
aldlar: Matta'ya, bazen sakall, insan yz; Markos'a aslan
yz; Luka'ya dana yz ve Yahya'ya kartal yz der.
Aziz Hieronmyus, peygamber Ezekiel'e ilikin yorumunda,
bu zelliklere mantkl bir aklama getirmeye alt. sa'nn
insanclln vurgulad iin Matta'ya insan yz; sa'nn
kral yann yanstt iin Markos'a aslan yz; kurban sim
gesi olduu iin Luka'ya dana yz ve sa'nn ykselen ruhu
iin de Yuhanna'ya kartal yz verildi.
Bir Alman alimi, Dr. Richard Hennig, bu simgelerin de
rinlerdeki kklerini birbirinden doksan derece uzaklkta du
ran drt burcun iaretlerinde arar. Aslan ve dana sorun ya
ratmyor; insan ise insan yzl Kova burcu ile
ilikilendirildi; Kartal da besbelli Akrep'tir, felaket habercisi
olduu dnldnden deitirilmitir. Nicholas de Vo
re, Astroloji A n sikloped is i 'nde ayn hipotezi srdrr ve bu
drt figrn insan bal, boa bedenli, aslan peneli ve kuy
ruklu, kartal kanatl sfenkste bir araya geldiini syler.
93

Haokah, Yldrm Tanrs


Dakota Siu'lar arasnda, Haokah, rzgar sopa gibi kulla
np yldrm davulunu alard.Boynuzlu kafas ayn zaman
da bir avc tanr olduunun gstergesiydi. Mutlu yken alar,
zgnken glerdi; scakta titrer, soukta terlerdi.

94

Harpya 'lar
Harpya'lar, Hesiodos'un 11eogon ia ' snda, uzun salar
omuzlarna den, kanatl tanrsal varlklardr, kulardan ve
rzgarlardan daha hzldrlar;

Aeneis'de (III. Kitap)

ise kadn

yzl, sivri, kvrk peneli ve altlar pislik iinde akbabalar


dr, bir trl bashrarnadklar bir alkla kvranrlar. Dalar
dan aa skn edip len iin kurulmu masalar yama
larlar. Balarna hibir ey gelmez, iren bir koku yaylr
stlerinden; ne grseler mideye indirirler, durmadan crtlak
lklar ahp her eyi pislikleriyle mundar ederler. Servius,
Vergilius'a ilikin yorumlarnda, nasl Hekate Cehennemde
Proserpina, yeryznde Diana ve cennette de Luna'ysa ve
l tanra diye adlandrlyorsa; Harpya'lar da cehennem
de Furia'lar, yeryznde Harpya'lar ve cennette de Dirae (ya
da fritler) olarak geerler diye yazar. Bunlar ayrca Parka'lar
ya da Fata'larla karhrlrlar.
Tanrlardan buyruk alan Harpya'lar, lmllere gelecei
gsteren ya da gzleri karlnda uzun bir yaam satn al
m ve krl seerek nimetlerini aalad iin gne ta
rafndan cezalandrlm bir Trakya kralna tebelle olurlar.
Kraln tm saray erkanna verdii bir lende Harpya'lar
uagelir, tabaklar boalhp pisliklerini brakrlar. Argona
ut'lar imdada yetiip Harpya'lar kovalarlar, Williarn Morris

<lason'un Yaam

ve lm) ve Rodoslu Apollonios bu fantas


Fu rioso 'nun XXXIII . Kan

tik yky anlatrlar. Ariosto,

to'sunda, Trakya kraln Habelerin efsanevi imparatoru


Prester John'a dntrr.
Harpya szc, Y.unanca h rpazein'den gelir, kapp ka
mak dernektir. Harpya'lar nceleri, Veda mitinin Marut'lar
gibi, altndan silahlar (imek) kullanan ve bulutlar saan

rzgar tanralarydlar.

95

Hippogriff
Vergilius, olanakszl ya da badamazl belirtmek
iin atlarn griffon'larla iftletirilmesi ifadesini kullanrd.
Drt yz yl sonra, Vergilius'un yorumcusu Servius, griffon,
bedeninin st yan kartal ve alt yan ise arslan biiminde bir
hayvandr aklamasnda bulundu. Metnini glendirmek
iin de, bu havyanlarn atlardan nefret ettiklerini ekledi. z.a
manla, fungentur jam grypes equis ('Griffon'lar atlarla iftle
tirmek') sz bir darbmesel haline geldi; onaltnc yzyln
banda Ludovico Ariosto, deyii anmsayarak Hippogriff'i
uydurdu. Antiklerin griffon'unda kartal ve aslan, Arios
to'nunkindeyse at ve griffon tek vcutta birleir, bu yzden
onunkisi ikinci kuak bir canavar ya da uydurmadr. Pietro
Micheli, onun kanatl at Pegasus'tan daha uyumlu bir yara
tk olduunu belirtir.
Hippogriff'in sanki bir fantastik zooloji el kitab iin ya
zlmcasna ayrntl tanm

18):

Orlando Furioso'da veriliyor OV,

Bu at hayal rn deil, gerektir; onun babas ks


rakla birleen bir Griffon'du; tyleri, kanatlar, n
ayaklar, ba ve gagas babasna, btn dier taraflar
ise annesine ekmiti, Hippogriff diye adlandrlrd;
bunlar, seyrek de olsa, Rhiphaean Dalar'ndan, buzla
kapl denizlerin ta telerinden gelirler.
Bu tuhaf hayvann ilk bahsinde yanlhc ekilde rasgele
bir hava vardr

(il, 37):

Ren kysnda, silahlar kuanm bir adama rastla


dm, kocaman kanatl bir ata binmiti.

96

Dier stanzalarda bu uan yarabn kerameti anlablr.


Aadaki sabrlar (IV, 4) gayet iyi bilinir:
E vede l'oste e tutta la famiglia,
E ehi a finestre e ehi fuor ne la via,
Tener levati al del gli occhi e le ciglia,
Come l'Ecdisse o la Cometa sia.
Vede la Donna un'alta maraviglia,
Che di leggier creduta non saria:
Vede passar un gran destriero alato,
Che porta in aria un cavalliero arrnato.
[Ve aayla ev halkn grd, kimi pencerede, kimi
sokakta, gzler ve kalar ge dikilmi, sanki bir G
ne Tutulmas olmu ya da Kuyrukluyldz geiyordu.
Hanmefendi, ykseklerdeki, inanmas zor bir mucize
ye tank oldu: Srbnda silahl bir valyeyle koca ka
natl bir at geiyordu gkyznden.]
Astolpho, son kantolardan birinde, eeri zp gemi
kartr ve Hippogriff'i serbest brakr.

97

Hochigan
ok eskiden, Hochigan adnda Gney Afrika'l bir yerli
hayvanlardan nefret ederdi; o zamanlar hayvanlarn konu
ma yetenei vard. Gnn birinde, Hochigan onlarn bu
Tanr vergisi yeteneini alp srra kadem bast. O gn bu
gndr, hayvanlar bir daha konuamaz oldu.

Descartes der ki: "Maymunlar isteseler pekala konuabi


lirler, ne var ki, altrlmak ilerine gelmediinden sessiz
kalmay yeliyorlar." 1907'de Arjantinli yazar Lugones, ko
numa dersi verilen ve fazla zorland iin len bir empan
zenin yksn yaynlad.

98

Hokka Maymunu
Kuzeyde yaygn olan bu hayvan alt yedi santim
uzunluundadr; gzleri kzl, krk simsiyah, ipeksi
ve yasbk gibi yumuacktr. Tuhaf bir eilimi vardr:
Hint mrekkebine baylr. Biri oturup yaz yazmaya
balamasn, maymun hemen yakna bir yere kp
bada kurar ve n ayaklarn kavuturarak mrekke
bin ii bitinceye kadar bekler. Sonra mrekkepten arta
kalam iip, sessiz ve halinden memnun bir ekilde sr
tst yatar.
WANG TAI-HAI (1791)

99

Humbaba
Tablet tablet bir araya getirilmi, belki de insanolunun
yazd ilk iir olan Asur epii

Glgam'daki

dev Humbaba,

o sedir orman bekisi neyin nesiydi? Bu destan yeniden


kurmaya alan George

Burckhardt'n

1 952'de

Wiesba

den'de yaynlanan Almanca versiyonundaki bir paragraf


aktaryoruz.
Enkidu baltasn sallayp devirdi sedirlerden birini.
Derken hiddetli bir ses nlad: Kim o ormanma girip
sedirirni kesen? Sonra Humbaba'nn geldiini g rd
ler: Ayaklar arslannkiler gibiydi ve gvdesi boynuz
lu pullarla kaplyd; ayaklarnda akbaba peneleri, ka
fasnda vahi boa boynuzlar; hem kuyruunun hem
de erk eklik organnn ucu ylan ba biimindeydi.

Glgam'n

daha sonraki kantolarmdan birisinde, nsan

Akrepler denilen yaratklarla karlayoruz. "kiz Doruklar

[N. K. Sandars'n ngilizce versiyonunda], gk duvar kadar


yksektir; kizlerin taban ise yeraltna kadar uzanr." Gne
geceleyin bu dan arkasnda kaybolur ve afak vakti yine
buradan ortaya kar. nsan-Akrep'in bedeninin st ksm in
san biimindedir, alt ksm ise bir akrep kuyruuyla sonla
nr.

100

Ichthyokentaur 'Zar
Lycophron, Claudian ve Bizansl gramer uzman John
Tzetzes, de, bir ekilde, khthyokentaur'dan sz etmi
lerdir; klasik eserlerde baka hibir anbrma yoktur. kht
hyokentaur szcn 'Kentaur-Balk' diye evirebiliriz. Bu
szck, mitoloji uzmanlarnn Kentaur-Triton'lar diye de ad
landrdklar varlklar iin kullanlr. Yunan ve Roma heykel
lerinde sk sk boy gsterirler. Bellerine kadar insan biimin
dedirler, yunus kuyruuna ve at ya da aslann n ayaklarna
sahiptirler. Okyanus tanrlar arasnda, deniz atlarna yakn
bir mevkidedirler.

101

Is Varlklar
Mistik ve teosofist Rudolf Steiner'a (1861-1 925), bu geze
genin, bugn yeterince bildiimiz haliyle yeryz olmadan
nce, bir gne aamasndan ve ondan nce de bir Satrn
aamasndan getii gsterildi. Gnmz insan fiziksel bir
bedenden, ruhsal bir bedenden astral bir bedenden ve bir
egodan oluur; oysa Satrn dneminin banda, insan yal
nzca bir fizik bedendi. Bu beden ne grlr ne dokunulur
bir eydi, nkti o zamanlar dnya yznde ne kahlar ne s
vlar ne de gazlar vard. Yalnzca snn halleri, s formlar
vard, kozmik u zayda dzenli ve dzensiz figrler olutu
ran. Steiner'n ahitliine baklrsa, Satrn dneminde, in
sanolu, snn ve souun blnm hallerinden oluan
ler, sar ve duyarsz bir ynd. "Aratrmaclar iin, s
gazdan bile daha hissedilir bir maddedir" diye okuyoruz
Steiner'n

Die Geheimwissenschaft im Umriss

(Oklt Bilimin

Ana Hatlar) adl kitabnn bir sayfasnda. Gne aamasn


dan nce, ate ruhlar, ya da ba melekler, bu 'insanlarn' be
denlerine hayat verirlerdi ve onlar da bylece parlamaya ve
k samaya balarlard.
Steiner bu eyleri ryasnda m grd? Yoksa onlar yz
yllar nce var olduklar iin mi ryasnda grd? Bilinmez.
Tartlmaz olan bir ey varsa, bunlarn dier kozrnogonile
rin derniorgos'larndan, ylanlarndan ve boalarndan ok
daha tuhaf olduklardr.

102

iki. Metafizik Varlk


Bilginin kkenine ilikin gizem, imgesel zoolojiye bir ift
tuhaf yaratk kazandrmtr. Bunlardan biri, onsekizinci
yzyln ortalarna doru, dieri de yzyl sonra gelitirildi.
Birincisi, Condillac'n duyarl heykelidir. Descartes, ak
a Platoncu ikin bilgi kuramn savunuyordu; Etienne Bon
not de Condillac, bu gr rtmek amacyla, insan bii
minde olan ve iinde daha nce hi alglamam ya da
dnmemi bir ruhun barnd bir mermer heykel tasarm
lad. Condillac, ilk nce tek bir duyu -belki de tm duyula
rn en az karmak olann- koku duyusunu bahederek ie
koyulur. Heykelin biyografisi bir yasemin esintisiyle balar;
bir an iin, tm evrende bu kokudan baka hibir ey yoktur
- ya da daha dorusu, bu kokudur evren ve biraz sonra bir
gl ve derken bir karanfil kokusu olacaktr. Bir koku oldu
unda heykelin bilincinde "dikkat'' oluur; drt kesilip ko
ku etkisini srdrdnde ''bellek" oluur; bugne ve ge
mie
dair izlenimler heykelin
dikkatini
ektiinde
"karlatrma" yetenei oluur; heykel, benzer ve benzemez
olan algladnda "yarg" oluur; karlatrma yetenei ve
yarg ikinci kez harekete getiinde "dnce" oluur; ho
bir an, ho olnayan bir izlenimden daha canl kaldnda
"imgelem" oluur. Anlama yetenei doduunda, irade ye
tenei doacaktr: Sevgi ve nefret (yaknlk duyma ve tiksin
me), umut ve korku. Heykelin birok zihin durumundan
gemi olduunun bilincine varmas, soyut say kavramn;
imdi karanfil kokusu olduu ve eskiden ise yasemin koku
su olmu olduu bilinci "Ben" kavramn kazandracaktr.
Daha sonra, yazar, varsaymsal insanna iitme, tatma,
grme ve en sonunda dokunma duyularn baheder. Bu son
duyu, ona mekann var olduunu ve kendisinin de bu me
kan iinde bir bedende var olduunu gsterecektir; sesler,
103

kokular ve renkler, bu evreden nce onun sadece bilincinde


ki eitlenmeler ya da deiikliklerdi.
Demin aktardmz alegori, Traite des sensations diye ad
landrlr ve 1 754 tarihlidir; biz bu zet iin Brehier'in Histoi
re de la philosophie adl yaptnn ikinci cildinden yararlandk.
Bilin sorununun dourduu dier yaratk, Rudolf Her
mann Lotze'un "varsaymsal hayvan"dr. Gl koklayan ve
sonunda insanlaan heykelden daha yalnz olan bu varln
derisinde yalnzca bir tane hareketli ve duyarl nokta -bir
antenin ucu- vardr. Besbelli yaps gerei, bir defada bir
den fazla algya kapaldr. Lotze, bu, neredeyse her eyden
yoksun hayvann, duyarl antenini uzatma ve geri ekme ye
teneiyle, d dnyay kefedeceini -Kant zaman ve
uzay kategorilerinin yardm olmakszn- ve sabit bir nes
neyi hareketli olandan ayrt edeceini ileri srer. Bu kurma
ca iin, Hans Vaihinger'in vgsn kazanm olan Medizi
nische Psychologie (1852) adl kitaba baklabilir.

104

Kafka. 'nn Dsel Hayvan


Byk, metrelerce uzunluunda, tilkininkine ben
zer kabark kuyruklu bir hayvan. Bazen, nasl da o
kuyrua dokunasm gelir, ama ne mmkn, hayvan
kpr kpr, kuyruunu bir oraya bir buraya savurup
durur. Kanguruya benzer, ama yz deil, yz, nere
deyse insan yz gibi, yass, kk ve deirmi; yalnz
ca, grnsn grnmesin, dilerinde duygu ifadesi
var. Kimi zaman hayvan beni evcilletirmeye alyor
mu duygusuna kaplyorum. Yoksa, neden kapmaya
altmda kuyruunu eksin ve sonra, tekrar kkr
tana kadar, sakin sakin bekleyip yine srayp kaver
sin?

FRANZ KAFKA: Sevgili Babacm

105

Karni
Seneca'nn kaleminden kma bir pasajda, Milet'li Tha
les'in retisine gre, yeryznn epeevre bir denizde ge
mi gibi yzd ve depremlerin de frbnalarn alkaland
rp nne katt bu sularn marifeti olduu yazyor.
Sekizinci yzyl Japonya'snn tarihileri ya da mitoloji uz
manlar ise karmza hayli farkl bir sismolojik sistem getiri
yorlar. Kutsal Kitap'ta yle yazyor:
Ve Verimli-Sazlk-Ovalar-Diyar'nn albnda, koca
man bir yayn bal biimindeki Karni yatar; yeryz
onun hareketiyle sarslr, ta ki Ulu Geyik-Adas Tanr
s klcn topran derinine batrp Kami'nin kafasn
mhlayana kadar. Bu yzden, kt Karni huysuzland
nda, elini uzatp kabzann zerine koyar ve Karni sa
kinleene kadar bekler.
Bu klcn granitden oyulmu kabzas, Kashima trbesi
nin yannda, topraktan bir metre kadar kar. Onyedinci
yzylda, bir derebeyi topra alt gn kazm da bir trl
klcn ucuna ulaamam.
Halk inanna gre, /inshin-Uwo ya da Deprem Bal,
srtnda Japonya'y tayan, yedi yz mil uzunluunda bir
ylan baldr. Kuzeyden gneye uzanr, ba Kyoto'nun,
kuyruu Awomori'nin albnda yatar. Baz mantk dnrle
ri bu dzenin tersini savuhuyorlar, nk Japonya'nn gne
yinde daha sk deprem olur ve bunu baln kuyruunu sa
vurmasna yormak daha uygundur. Bu hayvan, Mslman
inannn
Bahamut'undan
ya
Migarsormr'undan farkl deildir.

da

Edda'lann

Baz blgelerde Deprem Bal'nn yerini, grnrde pek


az stnle sahip, Deprem Knkanatls (/inshin-Mushi)
alr. Ejderha kafasna, on tane rmcek ayana ve pullu bir
bedene sahiptir. Denizalt deil, bir yeralt yaratdr.

106

Kaplumbaalarn Anas
Hristiyanln douundan yirmi iki yzyl nce, hayrl
imparator Byk Y, Dokuz Da, Dokuz Irmak ve Dokuz
Bataklk gezip arnlad ve lkeyi nimetlerine ve tanna uy
gunluuna gre Dokuz Eyalete bld. Bylece, Sular zapte
derek Gkyzn ve Yeryzn sel tehlikesinden korudu
ve bize de yapt Bayndrlk leriyle ilgili u raporu (Legge
evirisi) brakt:
Drt nakil aracmla donandm (at arabalar, sandal
lar, kzaklar ve ivili ayakkablar) ve tepelerin yama
lar boyunca aalar bir bir devirdim ve ayn zaman
da, Yi ile birlikte, halka yiyecei eti nasl edineceini
gsterdim. Dokuz eyaletin her yannda su yollan a
tm, akarsular denize kavusun diye. Kanallar derin
letirip akarsulara baladm, ayn zamanda, Chi ile
birlikte tohum ekerek, halka, hayvan etirin yansra,
topraktan nasl yiyecek elde edeceklerini gsterdim.
Tarihiler, Byk Y'nun, lkesini bu ekilde eyaletlere
ayrma dncesini, bir rmak yatandan km doast
ya da kutsal bir kaplumbaadan esinlendiini ileri sryor
lar. Bu iki yaayl yaratn tm kaplumbaalarn anas ol
duunu, sudan ve ateten yaratldn syleyenler de var
dr; kimisi de, ona, daha ender rastlanr bir tz, Yay
burcunun n yaktrr. Kaplumbaann kabuu stn
de, Hong Fan (Evrensel Kural) denilen bir kozmik yaz ya da
bu yaznn Dokuz Altblrnnn siyahl beyazl lekelerin
den oluan bir diyagram bulunuyordu.
inlilere, gre gkler yarkresel, yeryz drtgendir ve
bu yzden de, st kabuu kavisli, alt dz olan Kaplumba
ay dunyann simgesi ya da modeli olarak grrler. Dahas,

107

kaplumbaalar kozmik uzun mre sahiptirler ve dolaysy


la (tekboynuz, ejderha, anka kuu ve kaplanla birlikte) kut
sallk bahedilmi yaratklar arasnda saylmas ve kabukla
rnn
eklinden
mneccimlerin
gelecei
okumalar
normaldir.
Hong Fan' imparatora vahiy yoluyla gsteren yaratn
ad Than-Qui (Kaplumbaa-Ruh) idi.

108

Katoblepas
Habeistan snrnda bir yerde, Nil Irma'nn kayna ya
knlarnda, diyor Plinius (VIII, 21)
Katoblepas adnda vahi bir hayvan yaar; normal
byklktedir, oysa hareketleri hantal m hantal, kafa
s ar m ardr, yle ki, binbir glkle tad kafa
s hep yere eiktir. Zaten byle olmasayd, insan soyu
nun kk kaznrd; nk kim onun gzlerine baksa,
o an dp lverir.
Katoblepas, Yunanca 'aa bakan' anlamna gelir. Fran
sz doabilimci Cuvier, antika insanlarnn Katoblepas'
(basilisk ve gorgon'larn kt huylarn da katarak) gnu'dan
esinlendikleri varsaymnda bulundu. Flaubert, Enni Anto
nius ve eytan adl kitabnn sonlarna doru, onu yle ta
nmlar ve konuturur:
Yabani kara manda, yere kadar den ba bir do
muz badr, ve omuzlarna bo barsak gibi gevek,
ince uzun bir boyunla takldr.
amura abanr yzkoyun; ayaklan, yzn kap
layan koca yelesinin sert kllar arasnda kaybolur.
"Ya balam, mahzun, hrn, hep amurun scak
ln karnmda duyarak yaarm. Kellem o kadar ar
ki gcm yermiyor tamaya. Yuvarlarm evremde
onu, ar ar ve yar ap enemi, dilimle koparrm
zehirli otlar, soluumla suluyarak. Bir gn kemirdim
bir ayam farkna varmadan.
"Kimseler, Antonius, kimseler gzlerimi grmemi
tir, daha dorusu grenler lvermitir hemen. Gz
kapaklarm bir kaldrsam, pembe ve ikin gzkapak
larm, ldn gndr."
1 09

Kentaur 'lar
Kentaur, fantastik.zoolojinin en uyumlu yaratdr. Ovi
dius'un Bakalamlar'nda, ondan "iki biimli" diye z edi
lir, ama bu heterojen karakteri kolayca grmezlikten gelinir,
yle ki, kendimizi Platon'un idealar dnyasnda, at ve insan
gibi, Kentaur'un da bir ilkmei bulunduu dncesine
kaptrveririz. Bu ilkmein kefi yzyllar ald: erken d
nem arkaik antlarda, beline ireti bir ekilde bir atn bedeni
ve arka blm taklm bir plak insan grlr. Oly
mpos 'daki Zeus Tapna'nn bat cephesinde, Kentaur'lar
hali hazrda at ayaklar zerinde dikilmektedirler ve hayva
nn boynunun bulunmas gereken yerde bir inn gvdesi
grlmektedir.
Kentaur'lar, Tiiessalia kral ksion ile Zeus'un Hera (ya da
uno) klna soktuu bir buluttan dornaydlar; efsanenin
baka bir yorumunda, onlarn Apollon'un olu olan Kentau
rus ile Stilbia'nn dlleri olduu ileri srlr; bir nc yo
rum ise, Kentaururus ile Magnesiurn'lu ksraklarn birleme
sinin

meyvesi

olduklar

eklindeydi.

(Kentaur'un

gandharoa'dan tretildii sylenir; Veda mitosunda, Gand


haroa'lar gnein atlarn sren ikinci derece tanrsal varlk
lardr.) Bir varsayma gre, Horneros zamannn Yunanllar
ata binmeyi bilmediklerinden, ilk karlatklar skit atlsn,
atla birlikte tek bir yaratk sandlar; ayrca Portekiz ve span
yol svarilerinin de Amerikan yerlilerine Kentaur gibi g
rnd ileri srld. Presscott'un alnt yapt bir metin
de yle deniyor:
Svarilerden biri atndan dt; o ana kadar atn
ve svarinin bir btn olduunu sanan Kzlderililer,
hayvann iki paraya ayrldn grnce ne yapacak
larn arp gerisin geri katlar; ortal velveleye ve-

1 10

rip arkadalarna hayvann ikiye blndn syle


diler: Bu olayda Tanr'nn gizli parman hissedebili
riz; nk eer byle olmasayd, yerliler tm Hristi
yanlarn kkn kurutabilirlerdi.
Ne var ki, Yunanllar, Kzlderililerin aksine, ata yabanc
deillerdi; bu yzden, Kentaur'un cahillikten doan bir kar
klk deil, kastl bir uydurma olmas daha muhtemeldir.
Kentaur masallarnn en bilineni, bir dn leninde
kan bir kavgann ardndan Lapith'lerle yaptklar savatr.
Kentaur'lar arapla yeni tanyorlard; lenin tam ortasn
da, kafay ekmi bir Kentaur geline sarkntlk eder ve ma
salar devirerek nl Centauromachy'i, nl heykeltra Phi
dias'n ya da bir rencisinin Pantheon'a kabartmasn
yapaca, Ovidius'un Bakalamlar'n XII. Kitap'nda anaca
ve Rubens'e esin kayna olacak olan nl Kentaur-Lapith
savan balatr. Lapith'lere yenilen Kentaur'lar, Thesselai'y
terk etmek zorunda kaldlar. Herakles, onlarla ikinci kar
lamasnda, oklaryla neredeyse btn Kentaur soyunu orta
dan kaldrd.
Kentaur, fkenin ve saf barbarln simgesidir, gelgelelim
Kheiron, "Kentaur'larn en drst"

(llyada, XI, 832),

Akhil

leus ve Asklepios'un hocasyd; onlara mzik, avclk ve sa


va sanatlarnn yan sra ila yapm ve cerrahlk da retti.
Kheiron, Cehennem'in "Kentaur'lar Kantosu" diye bilinen
XII. Kantosunda n plana kar. Momigliono'nun 1945 bask
s Commedia'sndaki keskin gzlemleri de merakllarn ilgisi
ni ekecektir.
Plinius (VII, 3), Claudius'un krall dneminde, M
sr"dan Roma'ya getirilmi olan balla mumyalanm bir Hip
pokentaur grdn sylyor.
'Yedi Bilgeler Bayram'nda, Plutarkhos'un mizahi anlat

na gre, Korinthos'lu tiran Periandros'un obanlarndan

bir tanesi, efendisine deri bir kese iinde, yeni domu bir
yaratk getirdi; bir ksraktan doma bu yaratn yz, boy-

111

nu ve kollar insannkilere, gvdesi ise a tnkine benziyord u .


Bebek gibi alyordu ve herkes bunun ktye alamet oldu
unu dnd. Bilge Thales yarat inceledi ve kkr kkr
glerek Periandros'a obanlarnn da vrann gerekten de
tasvip ede'lleyeceini syled i.
Lucretius,

De rerum natura

adl iirinin V. Blmnde,

Kentaur'un olanakszln belirtir; nk at soyu insandan


abuk ergenlie ular; bu yzden, yandaki bir Kentaur
hem yetikin bir at hem de bir agu bebek olacaktr. Bu yz
cl>n at insandan elli yl nce lecektir.

1 12

Kerberos
Cehennem bir konak, Hades'in konaysa, o halde bu ko
nan bir beki kpei olmas doaldr; bu kpein korkutu
cu olmas da doaldr. Hesiodos'un Theogonia's ona elli ba
yaktrr; ancak plastik sanatlarn iini kolaylatrmak iin
bu say drld, artk Kerberos'un bal olduu tescil
edilmitir. Vergilius grtla ve Ovidius ayr havlamas
olduundan sz eder; Butler ise Cennetin kapcs Pope'un
katl tacn, Cehennemin kapcln yapan kpein
kafasyla karlahrr (Hudibras, IV, ii). Dante, bu

hayvana

insansal nitelikler katarak onu daha da zebaniletirir: Pislik


iinde bir kara sakal, kamlayan yamur alhnda lanetlilerin
ruhlann paralayan peneli eller. Kerberos snr, havlar ve
dilerini gsterir.
Herakles'in en son baard i Kerboros'u yeryzne
karrnakh. ("Tutup kard Kerboros'u, cehennemin itini" der
Chaucer Vaiz'in Masal'nda.) Onsekizinci yzylda yaam

olan bir ngiliz yazar, Zachary Grey, Hudibras 'a ilikin yaz

snda bu olay yle yorumlar.


Bu bal kpek gemii, imdiyi ve gelecei sim

geler; her eyi iine alr, tabiri caizse, yutar. Herakles


onu alt eder ve bu da kahramanca Eylemlerin daima
Zaman yendiini gsterir, nk bunlar Gelecek Ne
sillerin Belleinde var olacaklardr.
En eski metinlere baklrsa, Kerberos, Cehennemin kap
sndan girenleri kuyruuyla (kuyruu bir ylandr) selamlar
ve kamaya kalkanlan parampara edermi. Sonradan or
taya kan bir efsanede de yeni gelenleri srd sylenir;
gnln ho tutmak iin lnn tabutuna ball rek koyar
larm.

113

lskandinav mi tolojisinde, ller konan kan dken k


pek Garmr bekler; sonra cehennemin kurtlar ay ve gnei
yerlerken, tanrlara kar savaacaktr. Kimileri bu kpee
drt gz yaktrr; Brahmanizmin lm

tanrs olan Ya

ma'n11 kpekleri de drt gzldr.


Hem Brahmanizm hem de Budizm'in cehennemleri k
peklerle doludur; bu kpekler, Dante'nin Kerberos'u gibi,
ruhlara ikence ederler.

1 14

Khimaira
Khimaira bahsine ilkin llyada run VI. kitabnda rastlyo
ruz. Homeros onun tanr soyundan geldiini, n ksmnn
aslan, ortasnn kei, arkasnn ylan biiminde olduunu,
azndan alev pskrttn syler; lm tanrlarn iaret
lerini izleyen Glaukos olu yakkl Bellerophontes'in elin
den olur. Homeros'un aslan ba, kei gvdesi ve ylan kuy
ruu eklindeki szleri onu olduka ak seik betimler,
fakat Hesiodos'un Thegonia's Khimaira'y bal olarak ta
nmlar ve beinci yzyldan kalma nl bronz Arezzo hey
kelinde de bu ekilde gsterilir. Hayvann bir ucu ylan kafa
s, teki arslan kafas eklindedir ve srtnn orta yerinden bir
kei kafas kar.
Khimaira, Aeneis'in altnc blmnde, "yalmla silahlan
m" olarak yeniden ortaya kar. Vergilius yorumcusu Ser
vius Honoratus, btn otoritelere gre, canavarn Lykia'l ol
duunu belirtti, orada canavarn adn tayan bir yanarda
vard. Bu dan taban ylan kaynyordu, daha yukardaki
yamalarda ayrlar ve keiler vard; alevler pskren ssz
zirvesinin yaknlar aslan yatayd. Khimaira, adeta tepeye
dair bir metafordu. Daha nceden de Plutarkhos, Khimai
ra'nn, gemisini aslan, kei ve ylan ekilleriyle ssleyen bir
korsan kaptann ad olduunu ne srmt.
Bu olmadk varsaymlar, Khimaira'run insanlarn ban
artmaya baladnn kanhdr. Onu baka bir eye dn
trmek, kafada canlandrmaktan daha kolayd. Bir hayvan
olarak olduka karmayd, aslan, kei ve ylann (baz metin
lerde ejderha) tek bir hayvan meydana getirmesi yle kolay
olmuyor. Zamanla Khimaira 'chimerical'a dnt; Rabela
is'in nl esprisi ("Bolukta sallanan bir kllimaira ard niyet
leri yutabilir mi?") bu geii aka gsterir. Bu yamal imge
kayboldu, ama geriye olanaksz belirten szck kald. imdi
szlklerde, Khimaira'nn tanm olarak bo ya da aptalca
kuruntu szleriyle karlayoruz.
'

115

Kraken
Kraken, Zaratan'n ve Araplarn deniz ejderinin, ya da

deniz ylannn, skandinav eitlemesidir.

1752-54 yllar arasnda, Bergen Piskoposu Danimarkal

Erik Pontoppidan, Noroe 'in Doa Tarihi adnda, ak gr


ll ya da safdilliiyle nl bir kitap yaynlad. Bu kitap
tan Kraken'in srtnn bir buuk mil geniliinde olduunu
ve kollarylagemilerin en kocamann bile sarabildiini oku
yoruz. Koca srt, suyun yzeyinde bir ada gibi knt ya
parm. Piskopos yle bir yarg ya varr: "Yzen adalar Kra
ken'lerden baka bir ey deildir." Ayrca Kraken'in,
salglad bir svyla denizi boz bulank hale getirdiini ya
z yor. Bu ifade, Kraken'in dev boyutlu bir ahtapot olduu
varsaymn dourdu.
Tennyson'n genlik yaptlar arasnda, bu tuhaf yarata
ilikin u iire rastlyoruz:

Kraken
Grleyip duran denizlerin ok derinlerinde,
Dipsiz uurumlarn ok ok altnda,
Uyurdu ok eski, dsz, kesintisiz uykusunu
Kraken; en solgun gn klar kayard
Glgeli brnn evresinde; stnde kabarrd
Devasa sngerler bin yldr byyen ve uzayan;
Ve yukarlardaki o hastalkl a doru,
Pek ok muhteem
deniz maarasndan

hcreden
Saysz ve kocaman ahtapotlar

ve gizli

Dev kollaryla savururdu uyuklayan yeili.


alar boyu yatmaktayd orada, ve yatacakt
Uykusunda beslenerek koskoca deniz solucanlaryl ,

116

Derinlikleri stncaya kadar son ate;


Bir kez daha grlmek zere insanlar ve meleklerce,
Kkreyerek dorulacak ve lecek suyun stnde.

117

Kronos ya da Herakles
Yeni-Platoncu Damascius'un (yaklak S 480 doumlu)
yazd lk lkelerin Zorluklar ve zmleri adl incelemesin
de, Orfik thegonia ve kozmogonisinin tuhaf bir yorumu yer
alr ve burada Kronos ya da Herakles bir canavar olarak ge
er.
Hieronymus ve Helanicus'a (eer ikisi ayn kii de
ilse) gre, Orfik reti, nce su ve amurun olduu
nu ve topran bu amurdan ekillendirildiini belle
tir. Bu ikisi, su ve toprak, ilk ilke olarak kabul edilirdi.
Bunlardan bir nc ilke, kanatl ejder dodu; nn
de boa ba, arkasnda arslan ba ve ortasnda da bir
tanrnn yz vard; bu ejdere Yalanmayan Kronos ve
ayrca Herakles ad verildi. Onunla birlikte, Kanlmaz
diye de bilinen Zorunluluk dodu ve Evrenin drt bir
yanna yayld. . . . Ejder Kronos kendisinden bir l
tohum kard: nemli Aither, snrsz Khaos ve puslu
Erebos. Bunlarn altna bir yumurta koydu, dnya bu
yumurtadan kacakt. Son ilke, hem dii hem erkek
bir tanryd; srtnda altn kanatlar, yanlarnda boa
balar bulunan ve kafas trl trl hayvan anmsa
tan bir ejder. . . .
Belki de ar canavar yaradll eyler, Yunanistan'dan
ok Dou'ya uygun dtnden, Walter Kranz bu fantezi
lerin Dou kaynakl olduunu ileri srer.

118

Kujata
Kujata, Mslman kozmolojisinde, drt bin gz, kula,
burun delii, az ve aya olan azman bir boadr. Bir kula
ndan tekine ya da bir gznden dierine ulamak en faz
la be yz yl srer. Kujata, balk Bahamut'un srtndadr; bo
ann srtnda kocaman bir yakut kayas, kayann stnde
bir melek ve melein stnde de bizim yeryz durur. Bal
n altnda engin bir deniz, denizin alhnda depderin bir ha
va boluu, havann alhnda ate ve atein altnda kocaman
bir ylan, yle ki, Allah'tan korkmasa, bu yaratk tm evreni
yutabilirdi.

119

Kresel Hayvanlar

Kre, kah nesnelerin en birkarar oland u, nk yzeyin


deki her nokta merkezden ei t uzaklktadu. Bu nedenle ve
sabit bir noktadan sapmakszn bir eksen zerinde dnebil
me yeteneindeu dolay, Plato (Timae us, 33) dnyaya kre
sel bir biim veren olduu yargsna varan Derniurge'nin d
ncesine kahlyordu . Plato d nyay canl bir varlk olarak
gryordu ve Yasa/ar'nda (898) gezegenlerin ve yldzlarn
da canl olduklarn belirtti. Bylece, Plato, fantastik zooloji
ye bir sr kresel hayvanla eni kath ve gksel cisimlerin
dairesel yrngelerinin istemli olduunu anlamakta inat
eden kaln kafal gkbilimcilere amur att.
Be yz yl akn bir sre sonra, skenderiye'de, Kilise
Babalar'ndan Origen, ku tsanrnlarn kreler biiminde ya
ama dnecekleri ve yuvarlana yuvarlana Ge girecekleri
retisini yayd.
Rnesans dneminde, Gk'n bir hayvan olduu d n
cesi bu sefer Lucilio Vanini'de ortaya kh; Yeni-Platoncu
Marsilio Ficino, yeryznn salar, dileri ve kemikleri ol
duundan sz ediyordu; Giordano Bruno gezegenlerin ko
caman, yumuak bal, scakkanl, belli alkanlklara sahip,
akl bahedilmi hayvanlar olduklarna inanyord u. Onye
dinci yzyln banda, Alnan gkbilgini Johannes Kepler
ile ngiliz mistik Robert Fludd, yeryznn bir canl cana
var, "uykuda ya da uyank olmasna gre deien balinarns
soluuyla gelgit yaratan bir canavar" olduunu ilk nce
hangimiz bulduk tarhrnasna girdiler. Kepler, bu canavarn
anatomisini, beslenme alkanlklarn, rengini, belleini, ya
rahc ve biimlendirici yeteneklerini canla bala arahrd.
Ondokuzuncu yzylda, Alman psikolog Gustav Theo
dor Fechner (Williarn Jarnes oulcu Evren adl kitabnda on
dan vgyle sz eder), eski grleri tam bir ocuk itenli120

iyle gzden geirir. Yeryznn, anamzn, bir organizma


-bitkilerden, hayvanlardan ve insanlardan stn bir orga
nizma- olduu eklindeki varsaymna glp gemeyen
herkes, Fechner'in Zend-Avesta'snn dindar sayfalarna gz
atabilir. Szgelimi, bu kitapta, "yeryznn kresel biimi,
bedenimizin en soylu organ olan gznkine benzer" eklin
de bir ifadeye rastlyoruz. Bir de, "eer gkyz gerekten
meleklerin yurduysa, besbelli bu melekler yldz olmal, n
k yldzlar gn yegane sakinleridir" yazl.

121

La Ferte-Bernard 'iz Kll Hayvan


Ortaada, dier her bakmdan sakin bir akarsu olan Hu

isne'nin kylarnda, Kll Hayvan (La

velue) diye tannmaya

balayan bir yaratk gezinirdi. Bu hayvan, Nuh'un gemisine


alnmamasna karn, her naslsa Tufan'dan kurtulmay

ba

armt. Bir kz byklndeydi; kafas ylan biimin

deydi ve uzun kll yeil krknn altnda gml bedeni

yusyuvarlakt. Krk inelerle kaplyd, ld rc yaralar


aard bunlarla. Yaratn toynaklar ayn kaplumbaann

ayaklar gibi geni mi geniti ve ylan biimindeki kuyru

uyla insan sr tanmaz ldrrd. Kll Hayvan tepesi at

tnda, alev pskrr, ekinleri kavururdu. iftiler peine

dp yakalamaya kalktklarnda, yaratk Huisne'nin sular


na saklanr ve bylece rmak yatandan tap millerce ge
nilikteki vadiyi sular altnda brakrd.

Kll Hayvan, zellikle masum yaratklara dknd,

gen kzlar ve ocuklar yutard. Gen kadnlarn en saf ola


nn, yani bir Kk Kuzu

(L 'agnelle) seerdi. Bir gn, byle

bir Kk Kuzu'nun yolunu kesti, kan revan iinde kalan


kurbann srkleyerek rmak yatandaki inine gtrd.

Kzn yavuklusu canavarn peine dt ve klcn Kll

Hayvan'n tek zayf noktasna, kuyruuna indirdii gibi iki


ye bld. Yaratk odakka can verdi. Hayvan mumyaland ve

lm, danslarla, davullar zurnalarla kutland.

122

Lamia 'lar
Yunanllara ve Romallara baklrsa, Lamia'lar Afrika'da
yayorlard. Belden yukarlar gzel bir kadn, belden aa
lar ise ylan biimindeyd i. Bu konuda sz sahibi kiilerin o
u onlar byc, kimisi de kt canavar olarak gryordu.
Konuma yeteneinden yoksundular, ama kulaa mzik gi
bi gelen slks bir ses karrlar ve ssz yerlerden geen in
sanlar ayartp mideye indirirlerdi. Onlarn kklerinin deri
ninde

tanrsallk

yatard;

biriydiler. Robert Burton

psevdi Zeus'un dllerinden

Melankolinin Anatomisi (1621) adl ki

tabnn akn kudretini konu edinen blmnde yle yaz


yor:

Philostratus'un de vita Apollonii adl Drdnc Ki


tap'nda, bu trden, sz etmeden geemeyeceim, anl
maya deer bir rnek vardr; 25 yanda gen bir
adam,

Menippus Lycius, Kenkhreai ve Korinthos arasnda

yolculuk yaparken gzel bir hanm klnda bir haya


letle karlat; kadn elinden tutup onu Korinthos'un
d mahallelerindeki evine gtrd ve aslen Fenikeli ol
duunu, kend isiyle kalacak olursa onun iin ark syle

yip alg alacan ve onun kimsenin iemedii kadar arap


ieceini ve hi kimsenin ona sataamayacan syler; ne
var ki, kendisi ekici ve zarif olduundan, gze ekici ve za
rif gelen biriyle birlikte yaayp lecekti. Bir Feylesof ve as
lnda arbal ve tedbirli olan, tutkularna gem vura
bilen bu gen adam, akndan olmasa da, onunla kalp
keyfince yaad ve sonunda evlendiler; dndeki di
er konuklar arasnda Apollonios da vard, bir takm
akla yatkn varsaymlarla, kadnn bir ylan, bir Lamia
olduunu ve btn eyalarnn da, Homeros'un anlatt
Tantalos'un altn gibi, cismi falan olmayan, yanlsa-

1 23

madan ibaret eyler olduunu anlayverdi. Foyasnn

meydana ktn gren Lamia alamaya balad ve


kimseye sylemesin diye Apollonios'a yalvard; ne var
ki Apollonios tnmayacakt, bunun zerine kadn, tabak
anak, ev ve iindeki her ey gz ap kapay ncaya ka

dar yok oluverdi: Bu olaydan binlerce kiinin haberi oldu,


nk Yunanistan 'r gbeinde meydana gelmiti.
Burton'n kitabn okuyup etkilenen Keats, lmnden

ksa bir sre nce, 'Lamia' adl uzun iirini yazd.

1 24

Laudatores Temporis Acti


Onyedinci yzylda yaam olan Portekizli kaptan Luiz

da Silveira, De Gentibus et Moribus Asiae (Lizbon, 1 669) adl


kitabnda, biraz dolambal ekilde, Dou'daki -Hindistan

m in mi sylenmiyor- bir mezhepten sz eder ve Latince


bir deyi kullanp kendince Laudatores Temporis Acti adn ve
rir bu mezhebe. Bu erdemli kaptan metafiziki ya da teolog
falan deildir, ama yine de Tapnanlar'n gemi zamana ne
gzle baktklarn baya iyi anlatr. Gemi, bizim iin, bir
zamanlar imdi olan ve bugn bellein ya da tarihin yard
myla aa yukar anmsanan bir zaman dilimi ya da zaman
dilimleri silsilesidir. Kukusuz, bellek ve tarih bu zaman di
limlerini imdinin paras klar. Oysa Tapnanlar'a gre ge
mi mu tlaktr; ne imdisi olmutur ne de anmsanabilir, hat
ta tahmin bile edilg_mez. Ona ne teklik ne de okluk
atfedilebilir, nk bunlar imdiki zamann zellikleridir.
mite ikamet edenlerin -oul kullanmamzn bir sakn
cas yoksa- rengi, boyu, arl, biimi vb. iin de ayn ey
sylenebilir. HibirZamanlar'da yaam varlklara ilikin bir
eyi ne onaylamak ne de reddetmek mmkndr.Kaptan Silveira, bu mezhebin tam bir aresizlik iinde ol
duundan sz eder; bu haliyle Gemi, bu tapnmaya dair
en u fak bir fikir veremiyor ve mezhebin sadk inananlarn
ne rahatlatabilir, ne de teselli edebilirdi. Kaptan, bu tuhaf ce
maatin zgn adn sylemi ya da baka bir ipucu vermi
olsayd, aratrmay ilerletmemiz kolaylard. Bildiimiz, ne
tapnaklarnn ne de ku tsal kitaplarnn olduudur. Acaba
halen Tapnanlar var mdr - yoksa o belirsiz inanlaryla
gemie mi aitler?

1 25

Lemur 'lar
Antik dnyada, lmden sonra insanlarn ruhlar
nn dnyann her yerinde dolandklarna ve yeryz
sakinlerinin huzurunu kardklarna inanlrd. "iyi
ruhlara Lares familiares denirdi, ktleriyse Laroae ya
da Lemur'lar adyla tannrd. yileri canlarndan bezdi
rirler ve ktlere ve inanszlara srekli kabus olurlar

d. Romallar, her Mays, onlarn onuruna Lemuria ya


da Lemuralia denilen trenler dzenlemeyi adet edin

milerdi. Bu gelenek, kardei Remus'un hayaletini ya


ttrmak isteyen Romulus'un n ayak olduu Remuria

trenleriyle balad ve bu ad zamanla deiime ura


yarak Lemuria oldu. Bu dinsel trenler gece srerdi

ve bu sre boyunca tanrlarn tapnaklar kapatlr, ev


lilikler askya alnrd. nsanlar mezarlarn stne kara
bakla atarlar ya da yakarlard, nk kan kokunun

llere dayanlmaz gelecei dnlrd. Ayrca si


hirli szler mrldanrlar ve tencerelere,. davullara vu

rurlard; bylece hayaletlerin kaacana ve bir daha

da gelip yeryzndeki akrabalarn korkutmayacakla


rna inanrlard.
LEMPRIERE:

126

Klasik Szlk

Lerna 'l Hydra


Lema'l Hydra, Typhon (Tartaros ve Terra'nn azman o
lu) ve yars gzel bir kadn, yars ylan olan Ekhidna'nn
dlyd. Lempriere, "Diodorus'a gre 100 bal; Simonides'e
gre elli ve daha kabul gren Apollodoros, Hyginus ve ba
kalarnn grne gre ise dokuz baldr," diyor. Yarab
daha da korkun klan ey, balarndan bir tanesi kesildi mi,
yerine iki tane bitmesiydi. Balarnn insannkine benzedii
ve ortadakinin lmsz olduu sylenirdi. Hydra'nn solu
u sular zehirler, ekinleri kararbp kuruturdu. Uyurken bile,
etrafndaki zehirli hava insan ldrebilirdi. uno Herakles'i
gzden drmek iin Hydra'y bizzat kendisi yetitirdi.
Bu canavarn kaderine lmszlk biilmiti sanki. ni,
Lema glnn yaknlarndaki bataklklar iindeydi. Herak
les ve lolaos Hydra'mn peine dtler; Herakles canavarn
balarn kopartrken lolaos da kanayan yaralar kzgn de
mirle dalad; nk yeni balarn kmasn yalmzca ate
engelleyecekti. Herakles, son ba, lmsz olann, koca bir
kayann altna gmd; ba halen orada gmld yerde
dir, nefreti ve ryalaryla.
Herakles, sonraki ilerinde, boutuu
Hydra'nm safrasna bulad oklarla ldrd.

hayvanlar

Herakles yz bal canavarla bouurken Hydra'nm dos


tu bir aanozun zerine basnca topuunu ksbrd. iuno a
anozu gkyzne yerletirdi; o imdi gkyznde bir yl
dz ve Yenge burcunun iaretidir.

127

Lilitl
Eski bir branice metinde, "nk Havva'dan nce Lilith

vard" szne rastlyoruz. Bu efsane, ngiliz air Dante Cab

riel Rossetti'yi (1828-82) 'Eden Bower' iirini yazmaya ynelt


ti. Lilith bir yland; Adem'in ilk karsyd ve ona

Ormanlarda ve sularda sarmalanm biimler,


Parlak oullar, gz al c kzlar verdi.
Tanr Havva'y daha sonra yaratt; Adem'in insan karsn

dan almak isteyen Lilith, Havva'y yasak meyveyi yeme

e ve Habil'in aabeyi ve katili Kabil'e gebe kalmaya kkrt

t. te Rossetti'nin esinlend ii ve eki dzen verdii efsane


ilknce byleydi. Ortaa boyunca, branice 'gece' anlamna
gelen layil szcnn etkisi efsaneye yeni bir yn verdi. Li
lith artk bir ylan deil, gece hayaletidir. Kimi zaman insan

soyuna sz geiren bir melek, kimi zaman da tek bana

uyuyanlara ya da ssz yollarda dolaanlara saldran bir ib


listir. Halkn kafasndaysa, siyah ve uzun salarn sal ver
mi uzun boylu sessiz bir kadndr.

128

Manticore
Artaxerxes M nemon'un Yunanl hekimi Ctesias'a gre, di
ye yazyor Plinius (VIII, 21), Habeler arasnda,
kendisinin Manticore diye adlandrd bir hayvan
vardr; dileri sradr, az kapandnda taraklarn
dileri gibi i ie geerler; gzleri gk mavisi, yz ve
kulaklar insana ekmi; aslan gvdeli; rengi kan kr
mzs; kuyruunun ucunda akrebink.ine benzer bir i
ne. Sesi flt ve borozan karmna benzer; evik mi e
viktir ve zellikle insan etine dkndr.
Flaubert bu tanm biraz daha gelitirir; Ermi Antonius ve
eytan adl kitabnn son sayfalarnda unlar okuyoruz:
MANTICORE, devsi krmz arslan, insan yzl,
dileri sra.
'Kzl postumun hareleri byk kumluklarn parl
tsna karr. Burun deliklerimden kan soluk, ssz
lklarn dehetidir. Azmdan veba salarm. Korkma
dan le gelen ordular yerim.
'Trnaklarm burgular gibi kvr kvr, dilerim tes
tere gibidir; ve sapan gibi dnen kuyruum diken di
kendir oklarla, atarm onlar saa sola, yukar aa.
Bak!'
Manticore kuyruundaki dikenleri frlatr, drt bir
yana gider dikenler oklar gibi parldayarak. Kan dam
lalar yaar yapraklarn stne pr pr.

1 29

Melezleme
Acayip bir hayvanm var, yar kedi, yar kuzu. br e
yalarla babamdan miras kald. Ama geliip serpilmesi be
nim zamanmda oldu. Eskiden bir kediden ok kuzuya ben
ziyordu, imdi her ikisini de eit lde andryor. Ba ve
peneleriyle bir kedi, irilii ve gvde biimiyle kuzu, akp
snen vahi gzleri, yumuak ve gergin postu, hem hopla
may, hem srnmeyi andran devinimleriyle kedi ve kuzu.
Pencere pervaznda gne altnda kvrlp mr mra balyor,
ayr imende ise lgncasna koup duruyor; yle ki, yaka
layabilene akolsun! Kediden kayor, kuzu grd m de
saldrmaya kalkyor. Mehtapl gecelerde a tlarn yamur
oluklarmda gezsin, can atyor. Miyavlad yok, farelerden
tiksinti duyuyor. Tavuk kmesinin banda pusuya yatp sa
atlerce bekliyor; gelgelelim, nne kan frsatlardan yarar
lanarak haklad bir tavuk olmad imdiye kadar.
Kendisini ekerli stle besliyorum; bir iyi geliyor ki! iri iri
yudumlarla yrtc hayvan dileri arasnda emip alyor st.
ocuklar iin kukusuz byk bir elence kayna. Pazarlar
leden nce ziyaret saati. Ben hayvanc kucamda tutu
yorum, btn komu ocuklar da evremde dikiliyor.
Derken hi kimsenin cevaplandramayaca en akla gel
medik sorular soruyorlar bana: Ne diye byle bir hayvan
varm, ne diye bakasnn deil de benimmi bu hayvan,
daha nce de byle bir hayvan yaam mym, peki lnce
ne olacakm, kendini yalnz hissediyor muymu, neden
yavrular yokmu, ad neymi ve benzeri sorular.
Cevap vereceim diye hi zahmete sokmuyorum kendi
mi, bakaca bir aklamaya bavurmadan kucamdaki hay
van gstermekle yetiniyorum. Bazen ocuklar yanlarnda
kedi getiriyor; hatta birinde iki kuzu getirdiler. Ama um
duklar kmad, bir kavga d sahnesi yaayamadlar.

1 30

Hayvanlar, hayvans gzlerle sessiz sakin birbirlerini szd


ve anlalan birbirlerinin varlklann bir tanrsal olgu olarak
benimsedi .
Kucamda n e korku biliyor hayvan, n e d e onu bunu izle
me hevesine kaplyor. iyice bana sokulup, her yerdekinden
rahat hissediyor kendini. Kendisini bakp bytm aileye
bal. Bu da sanrm olaanst bir sadakat deil, dnyada
dnrlk yoluyla saysz akrabalar bulunmasna karn,
kan yoluyla belki tek akrabas olmayan, dolaysyla bizim
yanmzda kavutuu sevecerlii kutsal bir gzle bakan bir
hayvann amaz igds.
Bazen beni koklayp bacaklanmn arasndan kvrlarak
gemeye kalkt da, benden bir trl ayrlmaya yanamad
m, glmeden duramyorum. Kuzu ve kedilii yetmezmi
gibi, stelik baya kpek gibi davranmak istiyor. Bir gn,
herkesin bazen bana gelebilecei gibi, ilerim ters gitmi,
bir kar yol bulmaz olmutum; her eyimin yok olup gitne
sine aldrmamak istiyor ve byle bir ruh durumu iinde ev
de, kucamda hayvan, bir salncakl sandalyeye oturuyor
dum ki, naslsa bir ara gzm yere iliti; baktm, hayvann o
devcileyin byklanndan yalar damlyor. Benim mi, yoksa
onun gzyalar myd acaba? Kuzu ruhlu bu kedide bir de
insan duygular m vard ne? Babamdan bana ok bir ey
kalmad, ama bu kalta da diyecek yok dorusu. Hani birbir
leriyle hi ilgisi bulunmamasna karn, hayvann iinde iki
trl tedirginlik var; bir kedinin ve bir kuzunun tedirginlii.
Onun iin de kendisine dar geliyor postu. Kimi srayp ya
nmdaki koltua k yor, n ayaklarn omuzlanma dayayp
azn kulama yaklatryor, bana bir eyler sylyor san
ki. Ve gerekten ne doru eiliyor ardndan, szlerinin ze
rimdeki etkisini gzlemek ister gibi yzme bakyor. Hatn
ho olsun diye sylediklerini anlamm gibi yapyor, bam
sallyorum. Bunun zerine srayp yere iniyor, oras senin,
buras benim hop hop dolamaya balyor.
Belki bu hayvan iin kasabn ba bir kurtulu saylrd;

131

ama bir miras ite, byle bir kurtuluu ondan esirgeme\.. zo


rundaym. Dolaysyla, akllca bir ie aran o akll insan
gzleriyle bazen beni ne kadar szerse szsn, kendiliin

den soluksuz kalana dek beklemesi gerekiyor.


FRANZ KAFKA:

132

Bir Savan Tasviri

Mermecolion
Mermecolion, Flaubert'in "nden arslan, arkadan karnca
ve cinsel organlar tersine dnk" diye tarurnlad akl al
maz bir hayvandr. Bu canavarn tarihi de ilgin. Kutsal Ki
tap'tan (Eyb iV: il), ''Yiyecek yokluundan telef olur ihtiyar
aslan" szn okuyoruz. branice metinde aslan iin layish
szc kullanlm; aslan iin pek ender kullanlan bu sz
ck, ayn ender nitelikte bir eviri dourmua benziyor. Eski
Ahit'in Yunanca versiyonu, Aelian ve Strabo'nun bir Arabis
tan arslanndan mynnex diye sz ettiklerini anmsayarak,
Mermecolian szcn uydurdu. Yzyllarca sonra, bu
szcn kayna unutulup gitti. Mynnex, Yunanca'da ka
rnca anlamna gelir; ''Yiyecek yokluundan telef olur karn
ca-arslan" eklindeki bilmecemsi szden, ortaa masallar
nn bire bin kataca bir fantezi douverir (T.H.White
evirisi):
Physiologus der ki: Yz (ya da n ksm) arslan,
arkas karncadr. Babas etle, annesi otla beslenir. Bu
ikisinin iftlemesinden karnca-aslan doar; iki yara
dll bir ey; yle ki, ne et yiyebilir annesine ektiin
den, ne de ot babas gibi. Bu yzden de alktan lve
rir.

133

Minotauros
ine girenin kaybolaca bir ev yapma dncesi, belki
de boa kafal bir insandan daha tuhaftr, ama bu iki dn
ce birbiriyle ok iyi uyuur ve labirent ile Minotauros uyum
lu bir ikili oluturur. stelik bu korkun evin ortasnda kor
kun bir ev sahibi olmas da ayn ekilde uygun der.
Yar boa yan insan Minotauros, Girit Kraliesi Pasipha
e'nin, Neptn'n denizden getirdii beyaz bir boaya duy
duu lgnca tutkunun meyvesiydi. Yapt icatla Kralie
nin bu anormal tutkusunu doyuma ulatran Daedalus,
onun canavar olunun kapatlp sakl tutulaca bir labirent
ina etti. Minotauros insan etiyle beslenirdi; bu yzden Girit
Kral, Atinallara her yl canavara yedi delikanl, yedi gen
kz kurban etmelerini buyurdu. Theseus, Minotauros'un a
lna kurban edilme piyangosu kendisine vurunca, lkesini
bu ykten kurtarmaya karar verdi. Kraln kz Ariadne, labi
rentin dolambal koridorlarndan dar kabilsin diye ona
bir yumak ip verdi; kahraman, Minotauros'u ldrp labi
retten kmay baard.
Ovidius, zekasn gsterdii bir dizesinde,

virum, semivirumque bovem,

Semibavemque

"yar boa insan, yar insan bo

a" dan sz eder. Eski Yunan ve Roma yaptlaryla har ne


ir olan, gelgelelim onlarn paralarn ya da antlarn pek iyi
bilmeyen Dante, Minotauros'u insan bal ve boa bedenli
olarak betimler. (Cehennem , XII, 1-30).
Boaya ve iki bal baltaya (bunun ad

labrys

idi;

labirent

szcnn kk olabilir) tapnma, kutsal boa greleri


dzenleyen Helen-ncesi dinlerin tipik zelliiydi. Duvar
resimlerinden anlald kadaryla, Girit ifritbilirninde boa
kafal insan biimleri boy gsterirdi. Eski Yunanllarn Mino
tauros hikayesi, byk olaslkla ok daha eski mitlerin ge
ve kaba saba bir yorumu, ok daha dehetli baka dlerin
kalntsdr.

134

Naga 'lar
Naga'lar Hint mitolojisindendir. Ylandrlar, ama sk sk
insan klna girerler.
Mahabharata'nn blmlerinden birinde, bir Naga kralnn
kz olan Ulupi, Arjuna'y elde etmeye alr ve Arjuna srar
la, ama kibarl elden brakmadan kendisinin bekaret yemi
nini hatrlatmak zorunda kalr; gen kz ise onun asl grevi
nin mutsuzlar avutmak olduunu syler. Kahramanmz da
ona bir gece baheder. Buddha, bir incir aac altnda medi
tasyon yaparken rzgarn ve yamurun hmna urar; ii
,szlayan bir Naga, Buddha'y yedi kat sarp sarmalar ve yedi
kafasn bir emsiye gibi aar Buddha'run ba stnde.
Buddha onu mana dndrr .
., Kem,

Hint Budizmi El Kitab

adl yaptnda, Naga'lardan

bulutumsu ylanlar diye sz eder. Onlar yeraltnn derinle


rindeki saraylarda yaarlar. Byk Araa'ya inananlar Budd
ha'nn insanoluna ve tanrlara birer yasa vaaz ettiini ve
ikincisinin -gizli yasann- gklerde ve ylanlarn sarayla
rnda saklandn ve yzlerce yl sonra ylanlar tarafndan
kei Nagarguna'ya gsterildiini sylerler.

Beinci yzyln balarnda irli hac Fa-hsien'in yazya

dkt bir Hint efsanesi de yle:


Kral Asoka, kysnda yksek bir pagoda bulunan
bir gle geldi. Pagoday ykp yerine daha ykseini
yapmay dnyordu. Bir Brahman rahibi onu kule
ye davet etti ve ieri girdiklerinde unlar syledi:
"Bakmayn insan biiminde olduuma, bu bir g
rnt yalnzca. Ben aslnda bir Naga, bir ejderhaym.
ilediim gnahlar soktu beni bu korkun bedene,
ama ben Buddha'nm vaaz ettii yasaya boyun eiyor
ve bylece gnahlarmn kefaretini deyeceimi umu-

135

yorum. Daha iyisini yapabileceine inanyorsan, bu


mabedi ykabilirsin."
Naga ona sunan kaselerini gsterdi. Kral onlara
baknca aakald, nk bunlar kul yaps olanlardan
hayli farklyd ve bu yzden o da pagoday ykmaktan
vazgeti.

136

Nasna 'lar
Ermi Antonius ve eytan'daki canavar yaratklar arasnda
"tek gzl, tek yanakl, tek bacakl, yarm gvdeli, ve yarm
yrekli" Nasna'lar vardr. Bir yorumcu, Jean-Claude Margo
lin, bu hayvann F1aubert'in uydurmas olduunu ileri srer;
ama Lane'nin,

Arap Geceleri'nin (1839)

birinci cildinde syle

diklerine baklrsa, Nasna'run, boylamasna ikiye blnm


bir eytani yaratk olan Shikk ile bir insann dl olduuna
inanlr. Lane'ye gre, Nasna'lar (Lane, hayvann adn
Nesna olarak veriyor) "yarm bir insan gibidirler, yarm ka
fal, yarm bedenli, tek kollu ve tek bacakldrlar ve bu tek
bacakla srar sekerler evik mi evik hareketlerle . . . ." Koru
larda ve Yemen ile Hadhramout llerinde yaarlar ve ko
numa yeteneine sahiptirler. Bu yarahn bir soyunda, yz,
bleymi'lerde olduu gibi, gsn zerindedir ve kuyruklar
koyununkine benzer. Eti lezzetlidir, olduka rabet grr.
Nasna'larm bir baka tr de, yarasa kanatl olarlar, in de
nizlerinin kysndaki Raij adasnda (belki Bomeo) yaar.
"Ama," diye ekliyor kukucu otorite, "yine de her eyi bil
mek Tanr'ya kadirdir."

137

Norn 'lar
Nom'lar, Ortaa skandinav mitolojisindeki Kader Tan
ralardr. Onnc yzyln banda, dank kuzey mitle
rine bir eki dzen veren Snorri Sturluson, Urth (gemi),
Verthandi (bugn) ve Skuld (gelecek) adnda tane Nom
olduunu sylyor. Dnyann kaderi bu Nom'un elin
deydi; bu Nom'lar her insann doumunda hazr bulunur ve
doan kiiye bir yazg bierlerdi. Nom'larn adlarnn, teolo
jik nitelikte bir inceltme ya da katk olduundan da phe
lenmek mmkn; nk eski Alman kabileleri bu tr soyut
dnme yeteneinden yoksundular. Snorri, Dnya Aa
c'run, Yggdrasil'in dibinde, bir pnarn yanndaki gen
kzdan sz ediyor. Bu kzlar, kar konulmaz bir ekilde,
yazgmz rerler.
Zaman (hamurlarndaki zaman) onlar iyice unutmua
benziyordu; ama Shakespeare'in .1606 dolaylarnda yazd

Macbeth trajedisinin birinci sahnesinde boy gsterdiler. Bun


lar, Banquo ve Macbeth'i bekleyen yazgnn habercisi ca
ddr. Shakespeare onlar Kader Tanrasnn kz diye ad
landrr

(1, iii):

Kader Tanrann kz var


El ele vermi dolarlar.
ne da dinlerler, ne ta, ne deniz ne kara . . .

Wyrd, Anglo-Saksonlar arasnda, tanrlarn ve insanlarn


yazgsn elinde tutan suskun tanrayd.

138

Nympha 'lar
Paracelsus onlarn mekann yalnzca suyla snrlad, oysa
antik insanlar dnyann Nympha'larla dolu olduunu d
nrlerdi. Onlar bulunduklar yerlere gre takbklar adlarla
birbirinden ayrt ederlerdi. Dryad'lar ya da Hamadryad'lar,
grnmeksizin, aalarda yaarlar ve aalaryla birlikte
lrlerdi. Dier Nympha'larn ise lmsz olduklarna ina
nlrd ya da Plutarkhos'un st kapal bir ekilde syledii
gibi, 9720 yldan fazla yaarlard. Bunlar arasnda, denize
egemen Nereus kzlar ve Okeanaus kzlar bulunuyordu.
Naias'lar gllerin ve akarsularn, Oread 'lar dalarn ve ma
aralarn Nympha'larydlar. Bir de vadilerin Napaeae ve
korularn ise Alseid denilen Nympha'lar vard. Nym
pha'larm kesin says bilinmiyor. Hesiodos bin gibi bir ra
kam veriyor. Bunlar drst ve ok gzel gen kzlard; asln
da adlar 'gelinlik kz' anlamna da geliyor olabilir. Onlara
yle bir bakmak krle, hatta plaksalar lme bile neden
olabilirdi. Propertius'un bir dizesi de bunu doruluyor.
Antikler onlara bal, zeytinya ve st adarlard. Nym
pha'lar ikinci derece tanralard, ama yine de onurlarna tek
bir tapmak dikilmedi.

139

Odradek
Kimileri Odradek'in islavca'dan geldiini sylyor, dola

yyla szcn anlamn bu ynden aktamaya alyor.

Bakalan da bunun Almanca'dan kt, slavca'dan sadece

etkilendii grnde. Her iki zmleyite de bir kesinlik

bulunmadndan, h ibirinin de doru olmad sonucuna

varmak herhalde hakszlk olmaz; kald ki, bu aklamalar


dan hibirinin de szce bir anlam kazandrd yok.

Tabii Odradek adnda bir varlk gerekten olmasa, kimse

kalkp da bu trl aratrmalarla uramazd. lkin sanlr

ki, yldz eklinde dz bir iplik makarasdr. Ve gerektende

zerine iplik sarlm gibi; ne var ki bunlar, eitli cins ve


renkte, kopuk, eski dmlerle tutturulmu, ama bir ksm

da arapsa gibi dolak iplik paralar olabilir ancak. Ama

sadece bir m akara deil; yldzn orta yerinden bir apraz

ubukuk kmakta ve sonra bir dik ayla bir ikincisi buna


eklenmektedir.

Bir tarafta bu son ubukuk, br tarafta yldzn kele

rinden biri yardmyla, makara sanki iki a yak zerinde diki

lebiliyor. Hani sanlabilirdi ki, bu nesne eskiden uygun bir


biim tayormu da imdi krlp paralanm; ama hi de

yle grnmyor, en azndan bunun iin bir iaret yok orta


da, bunu gsterecek bir paralanmlk ya da bir krk yeri

bir yerinde fark edilmiyor; tmyle sama bir eymi gibi

grnyor, ama kendine zg bir btnl var. Olaans


t bir. 'eviklikte olup yakalanamad iin bu konuda daha

fazla bir ey sylemek imkansz.

Bazen tavan arasnda, bazen merdivenlerde, bazen kori

dorlarda, bazen de sofada oyalanyor. Kimi zaman da a ylar

ca grnmyor ortalkta; ama bu ara herhalde baka evlere


tanm oluyor; ama derken mu tlaka yine dnyor bizim

eve. Ara sra kapdan kp da onu aada merdiven korku-

140

!uuna yaslarun grnce, onunla konumak hevesine kap


lyor insan. Tabii g sorular yneltilmiyor ona, tersine kckl buna sevk ediyor insan- bir ocuk gibi dav
ranlyor: 'Adn ne bakalm?' diye soruluyor. 'Odradek' diye
cevap veriyor. 'Peki nerede oturuyorsun?' 'Belli bir yerim
yok' diyor ve glmeye balyor; ama sanki cierlerden gel
meyen bir gl bu sadece; hani dklm yapraklardaki h
rty andryor. Bylece yarenlik bitmi oluyor ok vakit.
Hem bu cevaplar olsun insan her vakit alamyor; okluk,
grnmndeki tahta yaplna uyan bir suskunluk iinde
uzun bir sre kalyor yle.
Sonu ne olacak diye bo yere soruyorum kendime. lebi
lir mi hani? len her eyin daha nceden bir eit amac, bir
eit etkinlii olmu, bunlara srtne srtne ypranmtr,
ama Odradek'te yok byle bir ey. Yani ilerde bir gn ocuk
larmn ve torunlarmn ayaklarnn n sra, ardndan iplik
leri srkleyerek, teker meker merdivenleri yuvarlanacak m
aa? phesiz kimseye bir zarar yok; ama bir de beni g
mebilecei aklma geldi mi adeta fena oluyorum.
FRANZ KAFKA: Ceza Smrgesi

[Bu para Die Sorge des Hausvaters (Evin Beyinin Tasas)


adl ykden alnmtr.]

141

Okeanos
Bizim iin okyanus bir deniz ya da denizler sistemidir;
Yunanllar iinse kara ktlesini epeevre saran yuvarlak bir
rmakt o kadar. Tm akarsular ondan doard ve ne bir
k ne de bir kayna vard. Ayn zamanda bir tanr ya da
bir Titan'd, belki de Titan'larn en kadimi, nk ilyada 'nn
XIV. blmnde, Tatl Uyku, tm tanr soylarnn babas di
ye sz eder ondan. Hesiodos'un Theogonia'snda, o, dnya
daki btn rmaklarn - bin tanedir, nde gelerueri Alp
heios ve Nil- babasdr. Irmak-okyanus, genellikle sakal
dalgal bir ihtiyar olarak kiiletirilirdi; yzyllar sonra in
sanlar daha iyi bir simge buldular.
Herakleitos, emberde balangcn ve sonun tek bir nokta
olduunu sylemiti. British Museum'da saklanan bir n
c yzyl Yunan nazar boncuundaki resim, bu bitimsizli
in en gzel ifadesidir: Kendi kuyruunu sran ylan ya da
Arjantinli air Martinez Estrada'nn gzel yaktrmasyla
"kuyruunun sonunda balayan ylan." Bir hikayeye gre,
sko Kraliesi Mary altn bir yze "Balangcm sonum
dadr" szn oydurmu, bu belki de gerek yaamn lm
den sonra balad anlamna geliyordu. Okeanos
('kuyruunu yutan'n Yunancas), Ortaa simyaclarnn
simgesi haline gelen bu yarata mekteplilerin koyduu ad
dr. Merakllar, ayrca, Jung'un Psychologie und Alchemie adl
almasn da okuyabilirler.
skandinav kozmolojisinde de dnyay kuatan bir ylana
rastlanr; ad Migarsormr orta avlu solucan anlamna ge
lir; orta avlu yeryzn simgeler. Dzyaz Edda'da, Snorri
Sturluson, Loki'nin bir kurda ve bir ylan: babalk ettiini
yazd. Bir kahin, bu yaratklarn yeryznn mahvna ne
den olacaklarn syleyerek tanrlar uyard. Kurt, Fenrir, alt
simgesel eyden -bir kedinin ayak sesi, kadn sakal, ta k142

k, ay siniri, balk soluu ve ku salyas- rlm bir si


cimle zapt edildi. Ylan Jormungard, "karay evreleyen de

nize atld ve orada yle serpilip byd ki, yeryzn sar


malayp kendi kuyruunu srd."

Devler lkesi Jotunnheim'da, Utgard-Loki hodri meydan


deyip tanr Thor'u yerden bir kediyi kaldrmaya davet eder;
Thor, btn gcn kullanr, gelgelelirn kedinin ancak bir
bacan, o da zar zor, yerden kaldrr. Kedi aslnda ylandr.
Thor, sihirle oyuna getirilmitir.
Tanrlar-Devler Savanda, ylan dnyay, kurt da gnei
yutacaktr.

143

Otuzalt Wufnik
Yeryznde, dnyay Tanr huzurunda temize karmak
la grevli otuz alt drst insan vardr ve hep de varolmwr
tur. Bunlar Otuzalt Wufnik'tir. Birbirlerini tanmazlar ve
ok fakirdirler. Eer biri kendisinin bir Otuzalt Wufnik ol
duunu renirse, hemen o an can verir ve bir bakas, belki
de dnyann baka bir yerinde, onun yerini alr. Otuzalb
Wufnik, kendileri bilmeseler de, evreni ayakta tutan gizli di
reklerdir. Onlar olmasayd, Tanr kkn kazyverirdi insa
nolunun.

Farknda

olmasalar

da,

onlar

bizim

kurtarcmzdr.
Yahudilerin bu mistik inanna Max Brod'un kitaplarn
da rastlayabilirsiniz. Bu inancn derin kkleri, Tekvin'in on
sekizinci babndaki u szlere kadar uzanyor olabilir: ''Ve
Rab dedi ki: Sodom ehrinde drst elli kii bulursam, an
cak onlarn hatrna balarm bu ehri."
Mslmanlarn Kutb'u da benzer bir kiilik tar.

144

l Yiyici
Ayru anda deiik diyarlarda ve de!ik zamanlarda pey
da olmu tuhaf bir yaznsal tr vardr: Obr Dnya'da lle
re klavuzluk edecek elkitaplar. Swedenborg'un Cennet ve
Cehennem'i, Gnostiklerin yazlan, Tibet'in Bardo Thdol'u
(Evans-Wentz'e gre 'lm Sonras Dzlemdeki Durumay
la Gelen zgrlk' olarak evrilmelidir) ve Msr'n ller
Kitab olas rneklerin birkadr. Son iki kitap arasndaki
benzerlikler ve farkllklar, bu konudaki uzmanlarn dikkati
ni ekmi; bize gelince, yalnzca unu hatrlamakla yetine
lim, Tibet elkitabma gre br Dnya da bu dnya gibi bir
aldatmacadr; oysa Msrllara gre, br Dnya gerek ve
nesnel bir varla sahiptir.
Her iki metinde de, bazs maymun kafal olan ilahlardan
kurulu bir jri huzurunda geen bir Yarg Sahnesi yer alr ve
her ikisinde de iyilikler ve ktlkler sembolik olarak terazi
de tartlr.

ller

Kitab'nda, terazinin bir kefesine yrek, di

erine ty konur, "yrek merhumun davranlarn ya da


vicdann, ty ise drstl ve hakikati simgeler." Bardo
Thdol'da ise, bir kefeye beyaz akl talar, tekine siyah a
kl talar konur. Tibetlilerin lanetlileri cehennem dnyasn
daki arafa gtren zebanileri ya da iblisleri; Msrhlarn ise
gnahkarlara elik eden gaddar bir canavar, bir l Yiyicisi
vardr.
l, hi kimseyi a ak brakmadna, zmediine, kim
seyi ldrmediine ya da ldrtmediine, ller iin ayrl
m yiyeceklere el srmediine, tartda hile yapmadna,
bebelerin azndan st ekip almadna, iftlik hayvanlar
n otlaklarndan kovalamadna, tanrlarn kularna kse
kurmadna yemin eder.
Eer syledikleri yalansa, krk iki yarg onu "timsah ba
l, aslan gvdeli ve arka ksmlarn su aygrndan alm"

145

l Yiyiciye havale eder. Yiyiciye bir baka hayvan, Babai,


yardm eder, ona ilikin bildiimiz tek ey, korkutucu oldu

u ve Plutarkhos'un onu Khimaira'un babas olan Titan'la


bir tuttuudur.

146

Panter
Ortaa hayvannamelerinde, 'panter' szc, gnmz
zoolojisindeki etobur memeliden hayli farkl bir hayvana da
irdir. Aristoteles, bu yaratn dier hayvanlara ekici gelen
ho bir koku yaydn yazmt; Aelian -Latince'ye yele
dii Yunanca'ya mkemmel hakimiyeti nedeniyle ad 'Tatl
Dilli'ye km Romal yazar- bu kokunun insanlara da ho
geldiini ileri srd. (Bu zellii nedeniyle, baz insanlar
Panter'in misk kedisiyle kartrldn ileri sryor.) Plini
us, Panter'in srtnda, ay'la birlikte byyp klen byk
yuvarlak bir leke olduunu belirtti. Bu olaanst gerekle
re, bir de Eski Ahit'in Yunanca versiyonundaki bir dizede
(Hosea, V:14), belki de sa'ya dair kahince bir gnderme ola
rak 'panter' szcnn kullanlmas eklendi: "Efraim'e bir
panter gibi gelirim."
Anglo-Sakson hayvannarnesi Exeter Kitab 'nda, Panter,
dalardaki gizli bir ini kendine yuva edinen, kulaa tatl ge
len sesi ve ho kokulu soluuyla (bir baka yerde yenibahar
kokusuna benzetilir) yumuak bal ve tek bana yaayan
bir hayvandr. Tek dman ejderhadr, onunla srekli dala
r. Tka basa yedikten sonra uyur ve "nc gn uyand
nda, azndan kard muhteem ve tatl bir sesle ortal
nlatr ve arksyla birlikte tm bitkilerden ve ieklerden
daha burcu burcu kokan soluu dalgalar halinde havaya ya
ylr. Bu gzel kokuya ve mzie kendini kaptran ynla
insan ve hayvan tarlalardan, atolardan ve kasabalardan
akn eder. Ejderha ezeli dman, yani eytandr; uykudan
uyan lsa'run diriliidir; ynlar inanl cemaat, Panter ise
!sa Mesihtir."
Saksonlar iin Panter'in vahi bir hayvan deil, herhangi
somut bir grntnn desteklemedii egzotik bir ses oldu
unu hatrlatarak bu alegorinin u yandraca aknl bi-

147

raz olsun hafifletelim. Antikalklar listesine, "kaplan lsa"dan


sz eden Eliot'n ri 'Gerontion' da eklenebilir.
Leonardo da Vinci ise unlar yazar:
Afrika panteri arslana benzer, ama bacaklar daha
uzun, gvdesi daha incedir. Bembeyaz bedeni, rozet
gibi siyah noktalarla benek benektir. Gzelliiyle di
er hayvanlar byler, yle ki panterin korkun bak
olmasa hepsi bana eceklerdir. Bunun farknda
olan panter gzlerini indirir; hayvanlar bu gzellii
doya doya seyrebnek iin yaklatnda, panter en ya
knndakinin stne ullanr.

148

Pelikan
Bildiimiz zoolojideki Pelikan, kanat akl yaklak iki
metreyi bulan, upuzun gagal bir su kuudur, genileyip ke
se haline gelen alt enesi balklar kepe gibi tutar. Masal pe
likan ise daha kktr ve doal olarak gagas da daha ksa
ve sivridir. ismine

(Pelikan

szcnn gerek kkeni Yu

nanca "Bir baltayla yontarm," deyiinde sakldr, koca ga

gas aakakannkiyle kartrlmtr) sadk kalan birincisi


nin

-pelicanus,

beyaz tyl- tyleri beyazdr, oysa dsel

olannkiler sar, bazen de yeildir. Gelgelelim, grnn


den de tuhaf hu ylarC:r.
Ana ku, gagas ve peneleriyle yavrularn ylesine ken

dini kapbrarak okar ki, onlar ldrr. gn sonra yuva


ya dnen baba, yavrularnn ls banda kahrolur ve ga
gasyla kendi gsn paralar. Yaralarndan boalan kan

l kulara can verir. Ortaa hayvannamelerinde anlabld


ekliyle hikaye byledir; gelgelelim Aziz Hieronmyus,

1 02. Mezmur'a ilikin bir yorumda ("Ben yabann pelikan,

ben bir l baykuu gibiyim"), yavru kularn lmnden

ylan sorumlu tutar. Pelikann gsn paralayp yavrular


n kendi kanyla beslemesi masaln en yaygn biimidir.
lye can veren kan, Aai Rabbani ayinini ve armh ak
la getiriyor; Paradiso 'daki nl bir dizede de (XXV, 1 1 3),
Hazreti sa, nostro Pellicano, insanolunun Pelikan, olarak
anlr. Imola'l Benvenuto'nun Latince yorumunda bu nokta
biraz daha geniletilir: "sa, pelikan diye anlr, nk yav

rularna gsnden akan kanla can veren pelikan gibi, o da


bizim selametimiz iin brn ab. Pelikan bir Msr Kuu
dur."
Kilise arrnaclnda Pelikan sk sk kullanlr ve gn
m zde de halen ayin kadehlerinin zerine pelikan resmi
oyulmaktadr. Leonardo da Vinci 'nin yazd hayvanname

149

Pelikan yle tanmlyor:


Yavrularna son derece dkndr, onlar yuvada
ylanlar tarafndan ldrlm bulunca, gsn par
alar ve yeniden hayata dnsnler diye kanyla ykar.

150

Periler
Sihirle insan ilerine karrlar; adlar Latince fatum (yaz
g, kader) szcyle balantldr. Sylendiine gre Peri
ler ikinci dereceden doast varlklar iinde sayca en kala
balk, en gzel, en hahrlanmaya deer olanlardr. Belli bir
yer ya da belli bir dnemle snrl deildirler. Eski Yunanl
lar, Eskimolar ve Kzlderililer, hepsi, bu imgesel varlklarn
sevgisini

kazanm

kahramanlarn

yklerini

anlamlar.

Ama gl seven dikenine katlanr; bir Peri, kaprisi tatmin


edildikten sonra, aklarn lme srkleyebilir.
lrlanda ve skoya'da, "Peri halk"nn mekan olarak ye
ralt gsterilir, kardklar ocuklar ve erkekleri buraya
hapsederler. Tarladan kazp kardklar akmak tal ok
balarnn bir zamanlar Perilere ait olduuna inanan rlan
dal iftiler, bu 11esnelere sonsuz sihir gc yakhrrlar. Ye
ats'in ilk masallar, Periler arasnda kaln kyllerin bala
rndan geenlerle doludur. Bu yklerin birinde, bir kyl
kadn ona unlar syler:
Ne cehenneme ne de hortlaklara inanrm. Cehen
nem, rahibin milleti hizada tutmak iin yaratt bir
uydurmacadr; hortlaklarn da istedikleri gibi 'yery
znde cirit atmalar' olacak ey deildir; fakat periler
ve kk ayakkabc cirler, su atlar ve dm melek
ler vardr.
.

Periler, arkdan, mzikten ve yeil renkten holanrlar.


Yeats, "lrlanda'daki bu [minik) insanlar ve periler, bazen bi
zim kadar, bazen bizden uzun ve bazen de, bana sylendii
kadaryla, yaklak bir metre boyundadrlar," diye yazyor.
Onyedinci yzyln sonunda, lskoyal bir kilise adam,
Aberfoyle'li Rahip Robert Kirk, Gizli Cumhuriyet; ya da Altn-

1 51

c Hissi Olanlarca Anlatld ekilde, faunus ya da Periler ya da,


Aa lskolar Arasnda Bilinen Adyla, Lyre Denilen Yeraltnda
Yaayan (ve ounlukla) Grnmez insanlarn Doasna ve Dav
ra nlarna Dair Bir Deneme adl bir kitap yazar. 1 815 ylnda
Sir Walter Scott bu kitab yeniden bashrd. Bay Kirk'e gelin

ce, gizlerini aa vurduu iin Periler tarafndan karld

sylenir.

talya

aklarndaki

sularda,

zellikle

Messina

Boa

z'nda, fata rnorgana demzcileri yanltmak iin seraplar yara


tp gemilerini karaya oturtur.

152

Peryton
Erythreia Sibylla 'snn, Roma ehrinin bir gn Peryton'lar
tarafndan yklaca kehanetinde bulunduu sylenir. S

642 ylnda, Sibylla'nn kehanetlerine ilikin kaytlar, byk


skenderiye yangnnda telef oldu; dokuz cildin ksmen yan
m ve kararm baz ksmlarn tamamlama iini stl enen
gramer uzmanlar, Roma'run yazgsyla ilgili olan kehanete
hi rastlamadlar.
Zamanla, bu hayal meyal anmsanan kehanete daha fazla
k tutacak bir kaynak bulunmasna gerek duyuldu. Bir s
r olan bi tenden sonra, onaltnc yzylda yaam olan
Fez'li bir hahamn (byk olaslkla Jakob Ben Chaim ) , bir
Yunanl erhinin imdi kayp olan ve besbelli mer'in is
kenderiye Ktphanesi'ni yaktrmasndan nce Sibylla ki
taplarndan edinilmi Peryton'lara ilikin baz tarihsel ger
ekleri

ieren

yaptndan alntlara yer

veren

bir

tarih

incelemesi brakm olduu renildi. Bu alim Yunanlrnn


ad bize kadar ulaamad, ama eserinden yaplan alntlar
yle:
Yar geyik, yan ku Peryton'larm asl ikametgalu
Atlantis'teyd i. Geyik kafasna ve bacaklarna sahiptir
ler. Bedenleri ise, kanatlan ve tyleriyle tam bir kua
benzer . . .
En tuhaf zellii de, zerine gne vurduunda,
kendi bedeninin glgesi yerine bir insan glgesi ver
mesidir. Bazlar, bundan hareketle, Peryton'larn,
evinden yurdundan ve tanrlarrnn ilgisinden uzakta
len gezginlerin ruhlar olduklar yargsna varyor . . .
. . . aknlk yaratrd kuru toprak yemeleri . . . s
rler halinde uarlar ve Herakles Stunlar'nn yukar
snda, ba dndrc yksekliklerde grlrlerdi.

1 53

. . . onlar IPeryton'larJ, insan soyunun amansz d


mand rlar; bir insan ldrd klerinde-, kendi bedenle
rinin glgesini verirler ve yeniden tanrlarnn ltfunu
kazanrlar .
. . . Kartaca'y ele geirmek iin Scipio ile denizleri
aanlar, neredeyse baaramayaca klard bu ii; nk
yolculuk srasnda gemilere ullanan bir Peryton sr
s ounu ldrp paralad

Ona kar silahlar

mz para etmiyor, ama neyse ki bu hayvan -eer hay


vansa tabii- a ncak bir insan ldrebiliyor.
. . . kurbanlarnn phtlam kanlar iinde yuvar
landktan sonra gl kanatlaryla ykseklere uup
kaarlar.
. . . son defa grldkleri Ravenna'da, tylerinin
ak mavi olduunun sylenmesi beni akna evirdi,
nk onlar hakknda bilinen tek ey tylerinin koyu
yeil oluudur.
Bu alntlarn yeterince ak olmasna karn, bugne ka
dar Peryton'lara ilikin elimize baka hibir bilgi gememi
olmas znt vericidir. Bu tanmlamay bizim iin saklayan
hahamn incelemesi, son Dnya Sava'na kadar Dresden
niversitesi k tphanesinde duruyordu. Bir bombardmana
m, yoksa Nazilerin daha nceki kitap yakma eylemine mi
kurban gitti, oras bilinmiyor, ama ne yazk ki bu belge de
kayboldu. Dileimiz, gnn birinde bu yaptn baka bir
kopyas bulunsun ve yeniden bir k tphanenin raflarn ss
lesin.

154

Pigmeler
Antiklerin bildii kadaryla, bu cce millet -boylar yak
lak yetmi santim- Hindistan ya da Habeistan'n en cra
surlarnn tesindeki d alarda yaard. Plinius, barakalar
n ku ty, yumurta kabuu ve amur karmndan yap
tklarn belirtir. Aristoteles onlara yeralh maaralarn uy
gun grr. Pigmeler, buday hasatnda, sanki ormana aa
kesmeye gidiyorlarm gibi balta kullanrlard. Rus steple
rinde yuva kuran turna srlerinin hcumuna urarlard
her yl. Pigmeler, kolara ve keilere binip steplere gider ve
d manlarnn yumurtalarn ve yuvalarn talan ederek inti
kam alrlard. Her on iki ayn ay, bu sava seferlerine gi
derdi.
Pigme, ayn zamanda bir Karta:: a tanrsnn adyd; sura
t, dmannn yzne korku salmak iin sava gemilerinin
pruvalarna oyulurdu.

1 55

Poe 'nm Dsel Hayvan


Edgar Allan Poe, 1838 ylnda yaynlanan Nantucket 'l
Arthur Gordon Pym 'in Hikayesi adl kitabnda, baz gney ku
tup adalarna insan hayrete dren, ama yine de inandro
bir fauna yaktrr. xv . blmde unlar okuyoruz:
Ayrca bugn denizden ala benzeyen krmz ye
milerle dolu bir alyla tuhaf bir kara hayvannn lei
ni kardk. Bir metre uzunluunda, ama ykseklii
topu topu oniki-on santim; drt tane ksac k baca
ve ularnda madde olarak mercan andran, uzun,
kpkrmz peneler vard. Vcudu bembeyaz, ipek yu
muaklnda dz tylerle kaplyd. Kuyruu san
kuyruu gibi sivri ve yaklak yarm metre uzunlu
undayd. Ba, kulaklarn saymazsak, kedi ba gi
biydi, kulaklar kpeklerinki gibi sarkkh. Dileri, pen
elerin parlak krmzlndayd.
Gney blgelerinde rastlanan su, tuhaflkta hi de bu
hayvandan aa kalmaz. Poe blmn sonlarna doru y
le yazyor:
Suyun grnnde bir tuhaflk olduundan, ze
hirlidir diye imekten ekindik . . . Bu suyun ne me
nem ey olduunu nasl ak seik aklayacam bile
miyorum, yle birka kelimeyle anlatlacak gibi deil.
Btn eimlerde normal su gibi akyordu akmasna
da, elalede alad zamanlar dnda hi de yle al
lm bir berrakla sahip deildi. Oysa, iin dorusu,
znde, herhangi bir kireta suyu kadar berrakt,
farkllk sadece grnteydi. lk bakta, hele eimin
az olduu yerlerde, normal suya kahlm koyu arap

156

zamk kvamndayd. Fakat dier olaanst zellikle


rinin yannda bunun laf bile edilemezdi. Renksiz de
ildi, ancak yle belli bir rengi de yoktu - bir yanar
dner ipein renkleri gibi, morun akla gelebilecek her
tonunu gzler nne sererek akyordu . . . Bir leeni
doldurup suyun tamamen durulmasn bekledikten
sonra, btn sv ktlesinin her biri farkl tonda ayr
ayr damarlardan olutuunu; bu damarlarn birbirle
riyle kaynamadn; damarlarn kendi ilerindeki
zerreciklerin birbirlerine mkemmel bir ekilde tutun
duklarn; yan damarlarla kenetlenmenin zayf oldu
unu grdk. Damarlarn zerinden aprazlamasna
bir bak geirdiimizde, su, ban at yolu hemen
rtyordu; ba ektiimizde btn izler annda yok
oluverdi. Oysa, tam iki damarn aras bakla yukar
dan aaya doru kesildiinde, kenetlenme gcnn
hemen kapatamad mkemmel bir ayrma salan
yordu.

157

Remora
Remora,

Latince 'geciktirme' ya da 'engelleme' anlamna

gelir. Gemilere sarlp sk sk kavrama gcne sahip oldu

una inanlan emici balk cinsi

Echeneis

iin mecazi olarak

kullanlan szcn tam karldr. Remora, kl renkli bir

balktr; bann stndeki kkrdak diskle vakum yaparak


dier denizalt yaratklarna yapr. Bakn Plinius

zelliklerinden nasl vgyle szediyor (IX,

25):

onun

Genelde kayalk yerlere dadanan kck bir balk


vardr, emici-balk diye bilinir. Gemilere yapp hzla

rn kestiine inanlr, adn da bu marifetinden alm

tr; bu yzden de, gnl balama bys ve mahke

melerdeki davalar engelleyici bir efsun olarak kt

nam salmtr; bu sulamalar, hamile kadnlardaki

dlyata akntlarn kesmek ve doum zamanna ka

dar ocuu tutmak gibi vgye deer zellikleriyle

dengeler. Yine de yenmesine izin verilmez. Kimisi

ayaklar olduuna inanr, gelgelelim Aristoteles buna

kar kar ve hayvana bal uzuvlarn kanata benzedi


ini ekler.

(Plinius, bir mor balk trn, yelkenleri fora etmi gemi

leri olduu yere mhlayan iskerleti, tanmlayarak szlerine

devam eder: " . . . yaklak otuz santim uzunlu unda, on san


tim geniliindedir, gemileri yollarndan alkoyar ve dahas .

. . tuzda bozulmadan korunursa, kuyularn en derinine d


m altn mknats gibi ekip karma zelliine sahiptir.")
Olaanst olan ey, Remora'nm gemileri yolundan etme

dncesinden hareketle nasl olup da davalardaki erteleme


lerle ve daha sonra da geciktirilmi doumlarla zde tutul

duudur. Plinius, Actium Sava'nda bir Remora'nm Markus

158

Antonius'un donanmasn tefti ettii kadrgasn geciktire


rek Roma lmparatorluu'nun yazgsn izdiini ve bir ba
ka Remora'nm da drt yz krekinin abalamasna karn
Caligula'nn gemisini durdurduunu syler. "Rzgar, frtna
bir kyamet," der Plinius, "ama Remora'ya vz gelir onlarn
fkesi, yapverir gemilere, en ar apalarn, en kaim pala
marlarn beceremeyecei ii becerir."
Usta spanyol yazar Diego de Saavedra Fajardo da, "En
gl bazen baskn kmayabilir. Kck bir remora kos
koca bir gemiyi yolundan edebilir," der Siyasal Semboller

(1 640) adl yaptnda.

1 59

Rukl
Rukh, (ya da bazen yazld ekliyle

roc),

hayli abartl

boyutlarda bir kartal ya da akbabadr; kimileri de, Araplarn


bu hayvan Hint Okyanusu ya da in denizlerinde rzgara
kaplarak yolunu arm bir akbabadan esinlendiklerini
dnyordu. Lane bu dnceye kar kar ve ele ald
mz eyin aslnda "efsanevi bir soyun tr" ya da Persli Si
murg'un anlamda olduunu d nyor. Batllar, Rukh'u

Binbir Gece Masallar

sayesinde tanr. Okuyucu, Sinbad'n

(ikinci yolculuunda) gemici arkadalar tarafndan brakl


d bir adada neyle karlatn anmsayacaktr:
Koskocaman, beyaz bir kubbe, evresi geni mi ge
ni. epeevre etrafn dolandm, ama ieri girebilece
im bir kap bulamadm, stelik yzeyi ar przsz
ve kaygan olduundan g ya da eviklik de para et
m i yordu. Sonra durduum noktay iaretledim ve
kubbenin evresini lmek iin etrafnda bir tur attm;
tam elli admd.
ok gemeden koca bir bulut gnei kapatr ve
kafam kaldrnca . . . bulutun dev gvdeli, kanatla
r kocaman, azman bir kutan baka bir ey olmadn
grdm . . .
Bu ku bir Rukh'du ve elbette beyaz kubbe de yumurta
syd. Sinbad, kendisini trbanyla kuun ayana balar ve
ertesi sabah, Rukh'un dikkatini ekmeden, onunla birlikte
havalanr; bir dan tepesine konarlar. Arla tc, Rukh'un,
"bir lokmada midesine bir fil indirebilecek" denli byk y
larlarla beslendiini ekler.

160

Marko Polo'nun Seyehatname'sinde (III, 36) unlar okuyo


ruz:
Ada [Madagaskar] halk, yln belli bir mevsimin
de, gneyden, kendilerinin Rukh diye adlandrdklar
bir kuun peyda olduundan sz ediyorlar. Sylenen
lere baklrsa grn kartala benzer, ama onunla
karlatrlamayacak denli byktr; yle gl, yle
kocamandr ki, peneleriyle bir fili tuttuu gibi hava
lanr ve ykseldikten soma koyverir, yere dp l
sn de leini paralayaym diye. Bu kuu grm
olanlar, kanat aklnn, bir ucundan tekine, on alb
adm geldiini ve tylerinin alt adm uzunluunda ve
buna uygun kalnlkta olduunu ileri sryorlar.
Marko Polo, in'den gelen baz sefirlerin dnte Byk
Han'a bir Rukh ty gtrdklerini de ekler. Lane'in kita
bndaki bir Pers resminde Rukh'un gagasnda ve penelerin
de fil tad grlr; Burton'un deyiiyle, "Rukh ve fil
ler arasndaki orant, ahin ve
kadardr."

161

tarla faresi arasndaki

Salamander
Yalnzca atete yaayan kk bir ejder deil ayn zaman
da (bir szle gre), "koyu siyah przsz ve sar benekli
bir deriye sahip bir bcekil kurba adr ." Bu iki kimlikten

daha i yi tannan dsel olandr, dolaysyla, Salamander'in


bu kitaba dahil edilmesi kimseyi artmayacaktr.
Plinius Doga Tarih i 'nin X. Kitap'nda, "Salamander tpk

buz gibi, bir dokunuuyla atei sndrecek denli souktur,"

diye yazar; daha sonra, bu konu zerine y eniden kafa yorar

ve eer sihirbazlarn Salamander hakknda syledikleri do

ruysa, o zaman yangnlar sndrmek iin ondan yararlanr


lard gibisinden kukucu bir dnceye kaplr. XI. Kitap'da,
Kbns'n bakr eritme frnlarnda yaayan ve atein gbein
den [uarak] kan drt ayakl ve kanatl 'pyrallis' ya da
'pyrausta' diye bilinen bir bcekten sz eder; ateten kp
havada ksa bir sre utuktan sonra hemen lverirmi. nsa
nn belleindeki Salamander'de, arlk unutulmu olan bu
hayvandan da bir eyler vardr.
Tannbilimciler, Anka Kuu'nu bedenin diriliine, Sala
mander'i de bedenin atede yaayabileceine kant olarak.
kullanrlard. St. Augustine'nin

Tanr Devleti nin XXI.


'

tap'nda Bir dnyevi bedenin atee dayanp dayanmayacana


adl bir blm vardr; ve u zlerle balar:

Ki

dair

O zaman, lmn ve atein gc karsnda fizik.sel


ve canl bir bedenin bozulmadan dayanabileceini ka
ntlamak iin kafirlere ne syleyeceim? Onlar, bunu
Tanr'nn kudretine yormamza izin vermeyecek ve bir
rnek gstermemiz iin srar edeceklerdir. Biz de onla
ra lml olduklar iin ryebilen ama ayn zaman
da atein ortasnda etkilenmeksizin yaayan baz yara
bklar olduu eklinde yant vereceiz.
airler de retorik vurgu arac olarak grdkleri iin, Sala
mander ve Anka Kuu'na dadanrlar. Quevedo, "akn ve g-

162

zelliin kerametlerine alk tuttuu" Spanish Parnassus adl


yaptnn drdnc blmndeki sonelerde yle yazar:
Hago verdad la Fenix en la ardiente
Llama, en que renaciendo me renuevo;
Y la virilidad del fuego pruebo,
Y que es padre y que tiene descendiente.
La Salamandra fria, que desmiente
Noticia docta, a defender me atrevo,
Cuando en incendios, que sediento bebo,
Mi coraz6n habita y no los siente.
[Alevler iinde yanan ateteki Anka Kuu gereine
tanklk ediyorum, nk ben de yanyor ve kendimi
yeniliyorum ve bylece atein erkekliini, baba olabile
ceini ve dl vereceini kantlyorum.

Hatta, daha da ileri gidip, bilgili baylarn yalanlad


souk Salamander'i de savunuyorum, nk yre
im kana kana itiim alevler iinde mekan tutmu, yi
ne de ac filan hissetmiyor.]
Onikinci yzyln ortasnda, gya, Prester John'un, krallar
kralnn, Bizans lmparatoru'na gnderdii bir sahte mektup
tm Avrupa'y doland. Bir mucizeler katalou olan bu mek
tup, topraktan altn karan dev kanncalardan, Talar Irma
'ndan, balklann yaad bir Kum Denizi'nden, krallkta
olup biteni yanstan yksek mi yksek bir aynadan, yekpare
zmrtten oyulmu bir asadan ve insan grnmez klan ya
da geceyi aydnlatan akl talanndan sz eder. Mektuptaki
paragraflardan birinde unlar yazldr: "Krallmzda sala
mander diye bilinen bir kurt retilir. Salamander'ler atete
yaar ve koza yaparlar; saray kadnlar da bunu eirip ku
ma ve elbise dokurlar. Ykamak ve temizlemek iin bu ku
malan alevlere atarlar. "

163

Bu atele temizlenen dayankl ketenlerin ya da dokuma


kumalarn bahsi Plinius (XIX, 1) ve Marko Polo'da (1, 39) ge
er. Marko Polo, Salaander'in bir hayvan deil, bir madde
olduunu ileri srer. nce kimse ona inanmad; amyanttan
dokunan ve Salamander derisi diye satlan kumalar, Sala
mander'in varlnn rtlmez kantydlar.
Benvenuta Cellini, Otobiyografi'sinin bir yerinde, "Be ya
ndayken, kertenkeleye benzeyen kk bir hayvann atete
oynadn grdm," diye yazar. Bunu babasna anlattnda,
babas ona bu hayvann bir Salamander olduunu syleyip
temiz bir dayak atar; bylece insana nadiren bahedilen bu
olaanst grnt ocuun belleinden hi mi hi silinmez.
Simyaclara gre Salamander, ate gesinin ruhuydu. Bu
simgede ve Cicero'nun bizim iin

Tanrlarn Doas stne'n in

birinci blmnde koruyup saklad Aristoteles'in bir pole


miinde, insanlarn efsanevi Salamander'e inanmalarnn ne
denini buluyoruz. Sicilyal fiziki Agrigentum'lu Empedok
les, drt 'kk' ya da maddenin geleri nermesini kurdu;
bunlarn Uyumsuzluk ve Sevgi idaresindeki ztl ve ben
zerlii kozmik sreci oluturuyordu. Bu dnceye gre
lm diye bir ey yoktur; yal.zca birbirinden ayrlan ya da
bir araya gelen, Romallarn 'Ogeler' diye adlandrd 'kk
lerin' tanecikleri vardr. Bu geler ate, toprak, hava, ve su
dur. Bunlar lmszdr ve hibiri dierinden daha gl de
ildir.

Artk

bu

kavramn

yanl

olduunu

biliyoruz

(bildiimizi sanyoruz); ama bir zamanlar insanlar bunu de


erli buluyorlard; imdiyse bunun, genel olarak ele alnd
nda, faydal olduu dncesi egemen. Theodor Gomperz,
"Dnya'y oluturan ve besleyen ve halen iirde ve

halkn

imgeleminde varln srdren bu drt genin uzun ve anl


bir gemii vardr," diyor. Sistem eitlikten yanayd: toprak
ve su hayvanlar vard, ate hayvanlar da olmalyd. Bilimin
itibar iin Salamander'lerin yaamas artt. Aristoteles ko
ut bir mantkla, hava hayvanlarndan sz eder.
Leonardo da Vinci Salamander'in atele beslendiini ve
derisini bu ekilde yenilediini belirtti.

164

Satyr 'ler
Satyr'ler, onlarn Yunanca adyd; Romallar ise onlara
Faun'lar, Pan'lar, ve Sylvan'lar derlerdi; vcutlarnn belden
aas teke; gvdesi, kollar ve ba insand. Satyr'lerin v
cudu sk tylerle kaplyd; ksa boynuzlar, sivri kulaklar,
fldr fldr gzleri ve kanca gibi burunlar vard. Ukurlar
na ve araba dkndler. Bacchus'un curcunal ve kansz
Hindistan seferine kahldlar. Nympha'lar iin tuzak kurar
lar, dans ehnekten holanrlard ve alglar fltt. Yre hal
k, hasahn ilk meyvelerini onlara adayarak sayg gsterirlerdi. Ayrca onurlarna kuzular kurban edilirdi.
Romallar zamannda Sulla'nn bir grup askeri, numne
olarak, bu yar-tanrlardan bir tanesini Thessalia'da, dadaki
ininde uyurken gafil avlayp generallerinin huzuruna kar
dlar. Satyr abuk sabuk sesler karyor, gzlere ve burunla
ra yle mide bulandrc geliyordu ki Sutla onu derhal geri
sin geri vahi yurduna geri yollard.
Satyr'lerin hahras ortaam eytan imgesinde varln
srdrd. 'Satire' szcnn, Satyr'le hibir alakas yok gi
bi grnyor; etimoloji uzmanlarnn ou satire'nin kkeni
ni kark yemek anlamna gelen satura lanx'a kadar dayan
dryorlar; bundan da, Juvenal'in yazlar gibi kark bir
yaznsal kompozisyon ortaya kar.

165

Skylla
Skylla, bir canavara ve sonra da kayaya dnmeden n
ce, deniz tanrlarndan Glaukos'un gnln kaptrd bir
nympha'yd. Onun kalbini kazanmak isteyen Glaukos, otlara
ve bylere ilikin bilgisiyle n salm Kirke'den yardm is
tedi. Gelgelelim, Kirke, grr grmez Glaukos'a

vuru ldu;

ne

var ki, ona Skylla'y unutturamaymca, rakibini cezalandr


mak iin zehirli otlardan hazrlad bir suyu nympha'nn
girdii pnara dkt. Bundan sonrasn Ovidius (Bakalam

lar, XIV, 59-67) anlatyor:


Skylla gelip beline kadar suya girer; birden kaskla
rnn biim deitirip hrlayan canavarlara dnt
n grr. lknce, bunlarn kendi bedenine ait olduu
na inanamaz, dehete kaplp kaar ve bu basbas
barp hrlayan eylerden kurtulmaya alr. Oysa
kat eyi beraberinde tar; kalalarn ve bacaklar
n yoklaynca, onlarn yerini cehennem kpei Kerbe
ros'unkileri andran, azlar ardna kadar ak kpek
balarnn aldn anlar. Gz dnm kpeklerin s
tnde duruyordur; iren varlklar dolgun kalalarn
ve kamn bir kuak gibi sarmtr.
Derken on iki bacak zerinde durduunu grr; alt kafa
s ve her kafasnda sra di vardr. Bu bakalam yzn
den kapld dehet duygusuyla kendisini talya'y Sicil
ya'dan ayran boazn tepesinden aa atar ve tanrlar onu
kayalara dntrr. Gemiciler, frtnal havalarda kayalarn
girintili kntl oyuklarna dalan dalgalarn korkun gm
brtsnden sz ederler.
Bu efsaneye, Homeros ve Pausanias'n eserlerinde de de
rastlanr.

166

Sekiz atal Dilli Ylan


Koshi'nin Sekiz atal Dilli Ylan, mitsel Japon kozmogo
nisinde mehurdur. Sekiz bal, sekiz kuyrukluydu; gzleri
gveyfeneri gibi krmzyd; srtnda am aalar ve yosun
biterdi, her bir kafasnda kknarlar srgn verirdi. Srnr
ken, bedeni sekiz vadiyi ve sekiz tepeyi kaplard; karn dai
ma kan damlalaryla benek benekti. Bu hayvan, yedi senede,
kraln yedi krpe kzn yemiti; sekizinci sene ise en kk
kzn, Prenses-Tarak-eltik Tarlas'n yemeye niyetliydi. Yi
it-evik-Tezcanl-Erkek adnda bir tanr Prensesi kurtard.
Bu valye, sekiz kapl ve her kapsnda sekiz platform bu
lunan tahtadan yuvarlak bir it yapt. Her platformun st
ne pirin birasyla doldurulmu bir f koydu. Sekiz atal
Dilli Ylan geldi ve her bir fnn iine ka1alarn ayn ayn
daldrp biralar lkr lkr iti ve ok gemeden de derin bir
uykuya dald. Sonra Yiit-evik-Tezcanl-Erkek kafalar te
ker teker kopard. Hayvann boyunlarndan rmak gibi kan
boald. Ylann kuyruunda bulunan bir kl, gnmze
kadar Yce Atsuta Tapna'nda sayg grmtr. Bu olay
lar eskiden Ylan Da, imdiyse Sekiz Bulut Da denilen
yerde geti. Japonya'da, sekiz zel bir saydr ve ok anlaru
na gelir, aynen Elizabeth dnemi lngiltere'sindeki 'krk' gibi
("Alnna krk k dediinde"). Japonlarn kat paras halen
Ylann ldrln yad eder.
Yunan efsanesinde Perseus'un Andromeda'yla evlenmesi
gibi, kurtarlann kurtarcyla evlendiini belirtmeye tabii ki
hacet yok.
Post Wheeler, eski Japon kozrnogonilerinden ve thegoni
a'lanndan ngilizce'ye yapt evirilerde (Kutsal Japon Yaz
lar), bu efsaneyi andran Yunanllarn Hydra, Germenlerin
Fafnfr ve bir tanrnn kan krmz birayla sarho edip insanl
hmndan koruduu Msr tanras Hathor efsaneleri de
yer alr.

167

Sfenks
Msr antlarnn Sfenks'i (Herodotos, Yunan Sfenks'inden
ayrmak iin ona ;ndrofenks, yani insan-sfenks, der) insan
bal, uzanm yatan bir aslandr; tapnaklarn ve mezarlann
yanbanda nbet tutard ve, sylendiine gre, krallk erki
nin simgesiydi. Karnak sokaklanndaki dier Sfenks'ler ko
bana, kutsal hayvan Amon'un bana sahiptirler. Asur ant
larnn Sfenks'i, sakall ve tal bir insan ba tayan kanatl
bir boadr; bu suret, kymetli ran talarnda sk sk gze
arpar. Plinius, Habe hayvanlar listesine Sfenksi de dahil
eder, fakat

"kestane rengi salar ve gsndeki meme

ler"den baka hibir ayrntya yer vermez.


Yunan Sfenks'i, kadn bana ve gslerine; ku kanatla
rna; aslan gvdesine ve ayaklarna sahiptir. Kimisi de, ona
kpek gvdesi ve ylan kuyruu yaktrr. Bilmeceler sorup
(nk insan gibi konuur) cevap veremeyenleri yemek ni
yetine mideye indirdiinden, Thebai yresini krp geirdii
sylenir. Sfenks, okaste'nin olu Oidipus'a sorar: "Drt
ayakl, iki ayakl ve ayakl olan ve ayaklar arttka gc
azalan yaratk nedir?" (Byledir bilmecenin en kadim syle
nii. Zamanla, bundan, insan yaamn tek gne indirgeyen
bir eretileme ortaya kmtr. Artk bu bilmece, "Hangi
hayvan sabah drt aya, len iki aya ve akam da
aya stnde yrr?" diye sorulmaktadr.) Oidipus, "Bu
yaratk insandr, bebekken emekler, bydnde iki aya
stnde durur ve yalannca bastona dayanr" cevabn ve
rir. Bilmece zlnce, Sfenks kendisini sarp bir kayalktan
aa atar.

De Quincey ise, 1849 dolaylarnda, geleneksel olann ta


mamlayan ikinci bir yorum getirdi. Ona gre, bilmecenin z
nesi, insanolundan ziyade, daha doutan ksz ve naar,
delikanllnda yalnz, Antigone'ye yasland yallnda
ise kr ve aresiz Oidipus'un ta kendisidir.

168

Simu rgh
Simurgh, Bilgi Aac'nn dallarna yuva kuran lmsz
bir kutur; Burton, onu, Dzyaz Edda'daki, birok eyin bil
gisine kadir olan ve Dnya Aac Yggdrasill'in d allarna yu
va kuran kartala benzetir.

Thalaba's (1801) hem de Flaubert'in Enni


eytan' (1874) Simorg Anka'dan sz eder; Flau

Hem Southey'in

A ntonius

ve

bert, kuu, Saba Melikesi 'nin hizmetkar konumuna d rr


ve onu parlak pullara benzeyen, turuncu renginde tyleri,
insan yzne sahip kk, gm renkli bir ba, drt kana
d, akbabanmkiler gibi kvrk peneleri, bir de uzun mu
uzun tavus kuyruu olan bir ku olarak tanmlar. En eski
kaynaklarda, Simurgh ok daha nemli bir varlktr. Firdevs,
eski ran efsanelerini derleyip iire dkt

ehname'de, ku

u, iirdeki kahramann babas olan Zal'n babal olarak


gsterir; on nc yzylda Ferideddin-i Attar, Simurgh'u
tanrsalln simgesi haline getirir. Bu konu Mantk al
Tayr da (Kular Mecl isi) geer. 4.500 beyitlik bu alegorinin
'

konusu arpcdr. Kularn gurbet ellerdeki kral Simurgh,


gz kamatrc tylerinden birini in'in ilerinde bir yerde
drr; bunu renen ve iinde bulunduklar karmaadan
bezmi dier kular, onu aramaya karar verirler. Kraln ad
nn 'otuz ku' anlamna geldiini ve atosunun yeryzn
bir halka gibi evreleyen Kaf danda ya da da silsilesinde
bulunduunu biliyorlardr. Balangta, kularn kimisi su
koyveri r: blbl, gle olan akn bahane eder; dudu kuu,
gzelliini mazeret gsterir, bu yzden kafeste yayordur;
keklik, tepelerdeki

yuvasndan, balkl bataklndan ve

bayku da harabesinden ayr kalamaz. Ama, en sonunda, bir


grup ku bu tehlikeli servene atlr; yedi vadi ya da deniz
aarlar, sondan bir ndekinin ad aknlk, sonuncusunun
ie Bozgu n'dur. Hac kularn ou grubu terk eder; yolcu-

1 69

luk da geride kalanlara ar darbe indirir. ektikleri aalarla


eren otuz ku, Simurgh'un ulu doruuna konarlar. Sonunda

grrler onu; ve anlarlar, Simurgh kendileridir, her biri ve


hepsi Simurgh'dur.
Edward Fitzgerald, bu iirin baz blmlerini

frrideddin-i Attar'n Ku Meclisine Bir Ku Bak

bir balkla evirmitir.

Evrenbilimci el-Kazvini,

Ku Meclisi;

gibi esprili

Acaib-l Mahlukat'nda,

Simorg

Anka'nn on yedi yzyl yaadn ve olu reit olduktan

sonra kendisini bir odun ateine attn belirtir. "Bu," diyor


Lane, "anka kuunu akla getiriyor."

170

Sirenler
Siren imgesi zamanla deiiklie uramtr. Sirenlerin
ilk tarihisi Homeros,

Odysseia'nn

onikinci blmnde, ne

ye benzediklerini anlatmaz bize; Ovidius'a gre bunlar gen


kz suratl, tyleri krmzms kulardr; Rodos'lu Apolloni
os'a gre bedenlerinin st kadn, alt ksm denizkuu bii
mindedir; spanyol oyun yazar Tirso de Molina'ya (ve hane
dan armaclarna) gre ise bunlar "yar kadn, yar balktr."
Neyin nesi olduklar da bir o kadar tartmaldr. Lempriere,
klasik szlnde onlara nympa'lar der; Quicherat'a kalrsa
canavar ve Grimal'a gre de cindirler. Batda, Kirke'ninkine
yakn bir adada yaarlar; ama bir tanesinin, Parthenope'nin,
ls Campania'da karaya vurmu olarak bulundu; ve im
di Napoli denilen nl ehre ad oldu. Corafyac Strabo
onun mezarn grm ve ansna belirli zamanlarda dzen
lenen oyunlara tank olmu.

Odysseia'da Sirenlerin denizcilere saldrp onlar gemile


rinden ettikleri ve Odysseus'un da onlarn arksn duymak
ama ayn zamanda hayatta kalmak iin, krekilerin kulak
larn bal mumuyla tkayp kendisini de gemi direine ba
latt yazldr. Sirenler, Odyseus'u kkrtarak, ona bu dn
ya yzndeki her eyin bilgisine erecei vaadinde
bulunurlar:
Hibir vakit bir kara gemi hurdan gemedi
durup dinlemeden azmzdan kan tatl ezgileri,
dinlerler doya doya, daha ok ey renir yle
giderler.
Biliriz biz engin Troya'da olup biten her eyi,
Argoslularla
Troyallara
tanrlarn ne aclar
ektirdiini,
bliriz biz ne olur ne biter bereketli toprak stnde.

1 71

Mitoloji uzmpru Appolodorus'un Bibliotheca'snda aktar


d bir efsanede, Orfeus'un Argonot'lann gemisinde Siren
lerden daha tatl ezgiler syledii ve bu yzden de Sirenle
rin kendilerini kaldrp denize attklar ve her birinin bir
kayaya dnt anlatlr; nk byleri etkisiz kaldn
da lmektir onlarn kaderi. Bilmecesi zldnde, Sfenks
de kendini sarp bir kayalktan aa atmt.
Altnc yzylda, kuzey Galler'de bir Siren yakalanp vaf
tiz edildi; eski takvimlerin kimisinde Murgen adylakendisi
ne bir ermi olarak yer edindi. Bir baka Siren de, 1403 yln
da, bir su bendindeki yarktan ieri girdi ve yaamnn
sonuna kadar Haarlem'de yaad. Kimse sylediklerinden
bir ey anlamyordu, yine de ona dokuma yapmasn retti
ler; bu siren, sanki gdsel olarak haa tapard. Onaltmc
yzylda yaam bir vak'anvis, "o, balk deildi, nk do
kuma yapmasn biliyordu; kadn deildi, nk suda yaa
biliyordu" eklinde akl yrtr.
ngilizcede, klasik Sirenlerle, balk kuyruklu deniz kz
arasnda ayrm yaplr. Deniz kz imgesinde, Poseidon'un
sarayndaki ikinci dereceden tanrsal yaratklar olan Tri
ton'lardan etkilenmi olabilirler.
Platon'un Devlet'inin onuncu kitabnda, ortak merkezli se
kiz gn dnmesinden sekiz Siren sorumludur.
Siren: szm ona bir deniz hayvan, diye okuyoruz ac
masz olacak denli ak szl bir szlkte.

172

Squonk
(Lacrimacorpus d i ssolvens)
Squonk'un yaylma alan olduka snrldr. Pensilvan
ya'da oturanlar dnda, bu antika hayvann adn iit
mi olan ok azdr; onun bu Eyaletteki am ormanlar
nn

mdavimi

old uu

sylenir.

Squonk

ok

ekingend ir, genelli kle alacakaranlkta ve akam ka


ranlnda gezintiye kar. Kendine hi yaktramad
, siillerle ve benlerle kapl postu yznden daima
mutsuzdur. Aslnda, bu konuda salam yargya vara
bilecek en ehli kiilerin d ediklerine baklrsa, hayvan
lar iinde en hastalkl olandr. z srmekte usta avc
lar,

bir

Squonk'

brakt

gz

yana

bulanm

izlerinden takip edebilirler, nk hayvann alamas


hi kesilmez. Keye sktmldmda ve kamas ola
naksz grndnde ya d a ardnda ve korktu
unda bile, i ki gz iki eme alamaya balayabilir.
Squonk avclar, zellikle ayaz geen mehtapl geceler
de baarldrlar, byle havalarda gzyalar usulca
dklr ve hayvan gezinmekten holanmaz; o zaman
karanl k baldran aalarnn dallar altnda alarken
grlebilir. Eski Pensil vanya'da oturan ve imdi Min
nesota, St. Anthony Park'ta yaayan Bay S.P. Went
ling'in bandan Mont Alto yaknlarnda bir squonk'la
ilgili can skc bir olay gemitir. Squonk takliti yapp
kandrarak hayvann bir uvaln iine atlamasn sa
lar; sonra, uval srtlayp evin yolunu tutar, birden
yk hafifler ve alama kesilir. Wentling uval indi
rip iine bakar. uvalda sadece gzya ve su kabar
cklar vard r.
W l LLIAM T. COX
Kereste Ormanlarnn Dehetli Yaratklar,
Birka l ve Da Hayvan

1 73

Swedenborg 'm Melekleri


nl felsefeci ve bilim adam Emanuel Swedenborg

(1688-1772) bir kitap kurdu olarak geirdii mrnn son yir

mi be ylnda Londra'da oturdu. Ne var ki, ngilizler konu


kan olmadklarndan, o da areyi eytanlarla ve meleklerle
sohbet etmekte buldu. Tanr ona te Dnya'y ziyaret etme
ve ora sakinlerinin yaamlarna girme ayrcaln bahetti.
sa, ruhlarn Cennet'e kabul edilmeleri iin drst olmalar
gerektiini sylemiti. Swedenborg, buna, ayn zamanda ze
ki olmalar gerekir eklinde bir eklemede bulundu; daha
sonra, Blake de sanat ve air olmalar gerekir artn koy
du. Swedenborg'un Melekleri, Cennet'i semi ruhlardr.

Szcklere ihtiyac yoktur onlarn; bir Melein, yanna ba


kasn armas iin onu dnmesi yeter. Yeryznde bir

birini sevmi olan iki kii, tek bir Melek olurlar. Onlarn
d nyasna sevgi hakimdir; her Melek bir Cennettir. Biimle
ri, mkemmel bir insann biimidir; Cennetin biimi de ayn
dr. Melekler hangi yne bakarlarsa baksnlar -kuzeye, do
uya, gneye ya da batya- hep Tanr ile yz yzedirler.
Onlar, her eyden nce, din adamdrlar; en byk keyifleri
dua okumak ve dinsel sorunlar zmektir. Dnyevi eyler,

gksel olanlarn simgelerinden baka bir ey deildir. G

ne, tanrsall simgeler. Cennette zaman yoktur; her eyin


grnm ruh durumuna bal olarak deiir. Meleklerin

giysileri, zeka derecesine gre parlar. Zenginlerin ruhu, fa


kirlerin ruhundan daha zengindir, nk onlar refaa alk
trlar. Cennetteki tm nesneler, eyalar ve ehirler dnya

mzdakilerden daha fiziksel ve daha karmak; renkler de


daha eitli ve parlaktr. ngiliz soyundan gelen Melekler po
litikaya; Yahudiler mcevher ticaretine eilim gsterirler;
Almanlar da kaln kaln kitaplar tarlar, bir eye cevap ver
meden nce bunlara danrlar. Mslmanlar, Muhammet'e

174

inandklarndan, Tanr onlara Peygamberin kopyas bir Me

lek yaratr. Cennetin zev J<li, ruh yoksullarndan ve.mnze


vilerden esirgenmitir, nk onlar bunlarn tadm kara
mayacaklardr.

1 75

Swedenborg 'un etj fanlar


Onsekizinci yzylda yaam b u n l sveli mistiin ki
taplarnda, eytanlarn ayr bir tr olmadn, melekler gibi
onlarn da insan soyundan geldiklerini okuruz. eytanlar l
dkten sonra cehennemi seen insanlardr. Orada, o batak
l klar, orak topraklar, arapsa ormanlar, atein dmdz et
tii kasabalar, batakhaneler ve izbe snaklar diyarnda,
yle aman aman bir mutluluk duymazlar, gelgelelim kesin
likle cennette ok daha mutsuz olurlard. Ara sra yksek
lerden tanrsal bir k der stlerine; eytanlara yakc, ka
vurucu gelir bu k, burunlarna ise iren bir koku gibi
ular. Herkes yakkl geinir, oysa ounun surat hayva
na benzer ya da suratlarnn olmas gereken yerde biimsiz,
topak topak etler vardr; kimisinin yz bile yoktur. Her an
iddete bavurmaya hazr bir durumda ve karlkl nefret
iinde yaarlar; bir araya gelseler de, bu, ya birbirlerinin ku
yusunu kazmak ya da yok etmek iindir. Tanr, insanlar ve
melekleri cehennemin haritasn karmaktan men etmitir;
ama biz, nasl Cennetin hatlar meleklerinki gibiyse, Cehen
nemin genel hatlarnn da eytannkine benzed iini biliyo
ruz. En iren ve rezil Cehennemler bat yakasmdakilerdir.

176

Sylph 'ler
Yunanllarn maddeyi bltrdkleri drt kk ya da
enin her birine bir peri yaktrlmtr. Bunlarn isim ba
bas, onaltna yzylda yaam sveli simyaa ve hekim Pa
racelsus'tur: toprak Gnome'leri, su Nympha'lar, ate Sala
mender'leri ve hava Sylph'leri ya da Sylpide'leri. Bu
szcklerin hepsi Yunanca'dan gelmedir. Fransz filologu
Littre, 'syhph' szcnn izini Kelt dillerine kadar srm
tr, ama bu ad koyan Paracelsus'un sz konusu dillere ili
kin bir ey bilmesi pek olas grnmyor.
Arhk kimse Sylph'lere inanmyor, ama szck narin ve
gen kadnlar iin sradan bir iltifat olarak kullanlmaktadr.
Sylph'ler doast varlklarla doal varlklar arasnda bir
yeri igal ederler. Romantik airler ve bale sanah onlar g
zard etmemitir.

1 77

ili Faunas
ili imgeleminin dourduu hayvanlara ilikin ba daya
namnz Julio Vicuna Cifuentes'tir; Mitler ve Boinanlar adl
kitab, szl gelenekten toplanm bir sr efsaneyi bir ara
ya getirir. Aadaki alntlar, biri dnda, bu almadan
alnmtr. Calchona, Zorobabel Rodriguez'in 1875 ylnda
Santiago de Chile'de yaynlanan ili Szl'nde yer alr.

Alicanto, yiyeceini altn ve gm damarlarnda


arayan bir gece kuudur. Altnla beslenen tr, kanat
larn aarak koarken (uamaz da) kanatlarndan ya
ylan altn sars k sayesinde tannabilir; gmle
beslenen Alicanto'yu ise, tahmin edilecei gibi, gm
bir k ele verir.
Kuun uamaynn nedeni kanatlar deildir, n
k onlardan yana bir anormallii yoktur; mesele, ye
dii madeni yiyeceklerle arlaan kursadr. Aken
taz gibi koar; tka basa yedikten sonra ise, komak
bir yana, gbela yrr.
Maden arayclar ya da mhendisleri, anslar ya
ver gider de kendilerine klavuzluk edecek bir Alican
to'ya rastlarlarsa, servete konacaklarna inanrlar, n
k ku onlara gizli maden damarlarn gsterecektir.
Yine de, maden araycsnn ok dikkatli olmas gere
kir; ku takip edildiinden kukulanrsa, n ksp
karanlkta srra kadem basar. stelik, birdenbire yolu
nu deitirip kendisini izleyenleri bir uurumun eii
ne de gtrebilir.
Calchona, krklmam bir kotan daha ynl, sakal
lan bir tekeninkinden daha gr bir tr Newfoundland
kpeidir. Beyaz renkli bu hayvan, da gezginlerinin
178

nne kmak iin gecenin karanln bekler ve yiye


cek sepetlerini kapp, abuk sabuk tehditler mrldanr;
atlar da korkutur, vahi atlar kovalar ve her trl
ktl yapar.

Clwnchn insan kafas biimindedir; kocaman ku


laklarn kanat gibi kullanarak mehtapsz gecelerde
uar. Chonchn'larn btn byclk
sahip

olduklarna

inanlr.

marifetlerine

Sata ldnda

tehlikeli

olurlar, haklarnda bir sr hikaye anlahlr.


Uursuz

tue, tue, tue

sesini kararak havada uan

bu yaratklar d rmenin bir ka yolu vard r; bu ses


onu ele veren yegane iarettir, nk bycler dn
da kimseye grnmezler. Getirilen akllca neriler
unlardr: ok az insann bildii ve bunlarn da etrafa
yaymamakta inat ettii bir duay okumak ya da ark
halinde sylemek; belli bir oniki szc iki defa tek
rarlamak; topraa Sleyman'n mhrn izmek; ve,
son olarak, bir yelek ap yere belli bir ek.ilde yay
mak. Bylece Chonchn yere aklr, kanatlarn lgn
ca rpar, fakat ne yapsa nafiledir, gvdesini yerden
kaldramaz, ta ki bir baka Chonchon yardma gelince
ye dek. Genellikle bu olay byle kapanmaz, er yada
ge, Chonchn kendisine bu oyunu oynayandan c
n alr.
Aadaki yky szne gvenilir grg ahitleri
anlatmtr. Limache'de bir evde, ein dostun topland
bir gece, anszn bir Chonchn'un darda kesik ke
sik lk att duyulur. Biri Sleyman'n mhr iare
tini yapar ve arka baheye ar bir ey der; hindi
byklnde, kafasnda krmz gerdanlar olan bir
kutur bu. Kuun kafasn koparp bir kpee verirler,
gvdesini de atya atarlar. Birden Chonchon'larn ku
la sar eden gmbrts duyulur; bir de bakarlar,
kopein ka m sanki insan yutmucasna imi, davul

179

olmu. Ertesi sabah Chonchon'un gvdesini bouna


ararlar, atdan kaybolmutur. ok gemeden kasaba
nn mezarcs, ayn gn birka yabancnn kendiine
gmmesi iin bir l getirdiklerini syler, adamlar
uzaklatktan sonra tabuta baktnda cesetin kafa
nn kopuk olduunu grr.

Hide denizde yaayan bir ahtapottur, dmdz seril


mi bir inek derisi byklnde ve grnmnde
dir. Kenarlar saysz gzlerle donatlmtr ve kafas
olduu izlenimini veren ksmnda ise daha da byk
drt gz vardr. Ne zaman bir insan ya da hayvan su
ya girecek olsa, kar konulmaz bir gle onlar iine
ekip birka saniyede yutuverir.

Huallepen

hem suda hem karada yaayan bir hay

vandr; vahi, gl ve rkektir, boyu bir metrenin al


tndadr, dana kafal, koyun bedenlidir. Gz ap ka
payncaya kadar koyunlarn ve ineklerin zerine kar,
bu birlemeden olan yavrular anneye ekerler, fakat
kvrk trnaklar ve bazen arpk az yapsyla kendi
lerini ele verirler. Bir Huallepen'le karlaan ya da b
rmesini duyan ya da arka arkaya gece ryasnda
onu gren hamile kadnlar, sakat bir ocuk dnyaya
getirirler. Ayn ey Huallepen'den olma bir hayvan
grdklerinde de geerlidir.

Gl Karakurbaas,

dier

karakurbaalarndan

farkl bir imgesel hayvandr, nk srtnda, kaplum


baannk.ine benzeyen bir kabuk vardr. Bu Karakur
baas, karanfkta atebcei gibi parldar, ylesine da
yankldr ki, onu ldrmenin tek yolu kl haline
getirmektedir. Adn, o mthi bakndan alr; menzili
iindeki her eyi bu bakyla kendine eker ya da kor
kutup karr.

180

Talas
Madenden ya da tatan yaratlm canl varlklar, fantas
tik zoolojinin en dehet verici trlerindendir. Ayaklar ve
boynuzlar pirinten, alevler pskren ve Medeia'nm by
lerinden yardm gren ason'un boyunduruk vurup sabana
srd azgn boalar; Candillac'n duyarl mermerden
psikolojik heykelini; Binbir Gece M asa lla r 'ndaki sandalcy,
nc Kalandar' Mknats Da'ndan kurtaran, "gsnde
tlsmlar ve efsunlar kurun bir tablet tayan pirin adam";
William Blake'nin mitolojisinde bir bycnn, sevgilisinin
keyfi olsun diye ipek alarla yakalad "yumuak gm
ten ya da hrn altndan" kzlar; ve Ares'e bakclk eden
maden kular hatrlayalm.
Bu listeye, bir yk hayvann, evik, yabani domuz Gul
linbursti'yi, "altn kll"y da ekleyebiliriz. Mitoloji uzman
Paul Hermann yle yazyor: "Bu canl madeni para, bece
rikli ccelerin demirci ocandan kmadr; atee domuz de
risi atmlar ve karada, denizde, havada gezebilen altndan
bir yabani domuz karmlardr. Gece ne kadar karanlk
olursa olsun, domuzun yolunda daima yeterli k vardr."
Gullinbursti, skandinavlarn ak, evlilik ve bereket tanras
Freya'nn arabasn ekerdi.
Ve bir de Talos var, Girit adasnn bekisi. Kimine gre,
Vulcanus'un ya da Daidalos'un marifetidir bu dev; Rodos'lu
Appolonios, Argonautica (IV, 1638-48) adl yaptnda ondan
yle sz ediyor:
Ve onlar Dicte limannn iskelesine geldiklerinde,
Talos, tun adam, sarp kayalktan kopartp frlatt
kayalarla karaya halat atmalarn engelledi. Tun r
kndan, dibudak aalarndan doma insanlardand,
tanrlarn ocuklar arasnda sa kalan son tun adam1 81

d; ve Kronos'un olu onu Cirit adasna bekilik etme


si ve gnde iki kez aday tun ayaklan yla epeevre
turlamas iin onu Europe'ye verdi. Tm gvdesi, kol
lar, bacaklar tuntand, hibir silah ilemezdi ona;
ama bileinin altndaki adalede kan krmz bir damar
vard; yaam ve lm zsuyunu ieren bu damar ince
bir deri rtyordu.
Kukusuz, Talos belasn bu korunmasz topuundan
buldu. Medeia, korkun bir bakla onu byledi ve dev bu
lunduu kayalktan aa yeniden koca koca kayalar frlat
maya baladnda "bir kayaya srtnen bilei syrlr ve s
v fkrr erimi kurun gibi; ve bu olaydan sonra, dev, uzun
boylu kalmayacaktr kule gibi dikildii denize knt yapan
kayann tepesinde."
Bu efsanenin bir baka yorumunda, kor gibi bedeniyle,
Talos kollarn insanlara dolayp ldrrd anlan. Bu sefer,
tuntan devin lm, byc Medeia'nm yol gsterdii Kas
tor ve Polluks'un, "Zeus oullar"nn elinden olur.

182

T 'ao T 'ieh
Sanki airler ve mitoloji onu gzard etmi gibi grn
yor, ama, herkes, bir zaman, bir stun balnn kesinde
ya da bir frizin ortasnda, kendi namna bir T'ao T'ieh kefet
mi ve biraz huzursuz olmutur. bal Geryon'un srle
rine obanlk eden kpek iki bal, tek bedenliydi ve, neyse
ki, Herkl tarafndan ldrld. T'ao T'ieh, bu durumu ter
sine evirir ve stelik daha da korkuntur: Koca kafas sa
dan bir bedene, soldan baka bir bedene baldr. Genellikle
alt ayakldr, nk iki beden ndeki iki aya ortaklaa
kullanr. Ejder, kaplan ya da insan suratl olabilir; sanat ta
rihileri suratn bir "ogre mask" (Ogre, peri masallarnda
insan yiyen bir canavardr. .N.) diye adlandrrlar. Hey
keltralar mlekiler ve seramikilerin simetri iblisinden
esinlendikleri biimsel bir canavardr. i sa'dan ondrt yzyl
kadar nce, Shang Hanedanl dneminde, daha o zaman
lar, tuntan yaplma ayin kaplar stnde boy gsteriyordu.

T'ao T'ieh "obur" anlamna gelir; ehvete dknlk ve


agzllk gibi gnahlar simgeler. inliler, tamahkarla
kar uyar amacyla, tabaklarn stne T'ao T'ieh resmi ya
parlar.

1 83

Tekboynuz
ilk Tekboynuz yorumu, e' son yorumla hemen hemen
ayndr. sa'nn doumundan drtyz yl nce, Yunanl ta
rihi ve hekim Ctesias, Hint krallklarnda olduka ayana
tez yabani eekler olduunu syler, derileri beyaz, kafalar
mor, gzleri mavidir ve alnlarnn orta yerinde, taban be
yaz, ucu krmz ve ortas siyah renkte sivri bir boynuz var
dr. Plinius, daha ayrntl yazar (VIII, 3 1 ):
en lurn hayvan Tekboynuz'dur; gvdesini attan;
ban geyikten; ayaklarm filden; kuyruunu domuz
dan almtr; bouk bouk brr; alnnn orta yerin

den, yaklak bir metre uzunluunda siyah bir boynuz


u zanr. Bu hayvan canl yakalamann mmkn olma
dm sylerler.

1892 dolaylarnda, Oryantalist Schrader, Yunanllarn


Tekboynuz'u, boalar profilden tek boynuzlu olarak gste
ren Pers eseri yarm kabartmalarndan esinlenmi olabilecek
leri varsaymnda bulundu.
Sevilla'l lsidore'nin yedinci yzyln banda yazd Eti
molojiler' indeTekboynuz'un bir boynuz darbesiyle bir fili bi

le ldrebileceini okuruz; Sinbad'n ikinci yolculuundaki,


"boynuzuyla koca bir fili tayabilen" gergedann zaferi bel
ki de bunun yansmasdr. (Ayrca burada "gergedann ikiye
yarlm boynuzu"nun bir insana benzediini okuyoruz; el
Kazvini onu at srtnda bir insana benzetir, ve kimisi de ku
ve balk yaktrmasnda bulunmutur. Tekboynuz'un bir di
er dman da arsland; alegori rgs The Faerie Quee
ne'deki bir stanzada aralarndaki dello yle anlatlr:
Tpk bir arslan gibi, nasl onun hkmdar gcne

184

Kar koyarsa gururlu isyanc Tekboynuz,


Vahi dmannn

atlgan saldrlarn ve fkeli

aln
Savuturmak iin eker onu bir aaca doru
Ve koarken daireler izerek evresinde, gzler,
ekilir birden yana, kzgn canavar tam o srada
Dmanlarn avlayan deerli boynuzuyla
Vurur brnden, hibir ey kurtulamaz ondan,
Zengin ziyafet dnr bylece byk bir fatihe.
Bu dizeler

(il. Kitap, V.

Kanto,

X. Stanza) onaltnc

yzyl

dan kalmadr; onsekizinci yzyln banda, ngiltere Krall


'nn sko Krall ile birlemesi, Byk Britanya'nm hane
dan armalarnda ngiliz Leopar ya da

Aslanyla sko

Tekboynuzu'nu bir araya getirdi.


Ortaa hayvannamelerinde, Tekboynuz'un bir gen kz
yoluyla yakalanabilecei sylenirdi; Yunan

Physiologus'unda

yle yazyor: ''Nasl yakalanr? Karsna kzolan kz bir


gzel kartlr, grr grmez kzn kucana atlar; kz onu
sevgiyle kztrr ve krallarn sarayna tar." Pisanello'nun
madalyalarndan biri ve birok nl goblen, alegorik gn
dermeleri aka belli olan bu zaferi gsterir. Leonardo da
Vinci, Tekboynuz'un yakalanmasna, hrnln kaybetme
sine, bir kzn kucana yatmasna ve bylece avclar tarafn
dan yakalanmasna yol aan eyin onun ehvet dknl
olduunu syler. Kutsal Ruh, sa, cva ve ktlk Tekboy
nuz ile simgelenmitir. Jung,

Psychologie und Alchemie (1944)

adl yaptnda, bu simgelerin bir tarihesini ve zmleme


sini verir.
Genellikle, bu imgesel hayvan, n ayaklarn antiloptan,
sakaln tekeden alm ve alnndan uzanan uzun, kvrk bir
boynuzu bulunan kk, beyaz bir at olarak resmedilir.

185

Tek Gzller
'Monokl' szc, bir optik araca ad olmadan nce, tek
gzl varlklar iin kullanlrd. Gongora, onyedinci yzyln
banda yazd bir sonede Monoculo galan de Galatea
('Galatea'ya tutkun monokl') diyor ve byle derken de, hi
kukusuz, daha nce Fabula de Polifemo adl iirinde konu et
tii Polyphemus'a gnderme yapyordu.
Un monte era de miembros eminente
Este que, de Neptuno hijo fiero,
De un ojo ilustra el orbe de su frente,
Emulo casi del mayor lucero;
Ciclope a quien el pino mas valiente
Baston le obedecaia tan ligero,

Y al grave peso wunco tan delgado,


Que un dfa era baston y otro caiado.
Negro cabello, imitador undoso
De !as oscuras aguas del Leteo,
Al viento que le peina proceloso
Vuela sin orden, pende sin aseo;
Un torrente es su barba impetuoso
Que, adusto hijo de este Pirineo,
Su pecho inunda, o tarde o mal o en vano
Surcada aun de los dedos de su mano.
[Grkemli kol ve bacaklaryla ulu bir doruk gibiydi
Neptn'n bu azman olu, alrurun orta yerinde ner
deyse yldzlarn en kocamanyla ak atacak denli par
lak bir gz; bir Kyklop'du o; en gvdeli am bile hafif
bir kam gibi gelirdi eline ve iri cssesinin yannda in
cecik bir sopa gibi kalrd, kah baston, kah oban de-

186

nei niyetine kulland.


Simsiyah salar, Lethe'nin karanlk sularnn dal
gal taklitisi, frtnalarla taranyor, rzgarda savrulu
yor darmadan ve sarkyor salkm saak; sakal co
mu bir sel gibi kaplyor (bu hain Pyrenee olunun)
gsn, el parmaklaryla oluk gibi yol vermek isti

yor, ama ok ge ya da kt ya da nafile yapyor bu

ii.]
Bu dizeler Aeneid'in nc blmndekilerden (Qintili
an'rn vgsn alr) daha abartl ve daha zayfhr, Aene
id'deki dizeler de Odysseia'nn dokuzuncu blmndeki di
zelerden daha atafatl ve daha zayftr. Bu yaznsal d,
ozann inancndaki de denktir; Vergilius bizi Polyphe
rnos'uyla etkilemek ister, ama kendisi de pek inanmaz ona;
G6ngora ise sadece szcklere ya da sz oyunlarna inanr.
Tek gzl insan rk sadece Kyklop'lar deildi; Plinius

(Vll, 2) Arirnaspes'lerden sz eder,


tek gzl olmalaryla n salm bir millet; gz aln

larnn tam orta yerindedir. Bu rkn, genellikle kanatl


olarak resimlenen bir canavar soyuyla, Griffon'larla
habire savatklar sylenir; Griffon'larn madenlerden
kardklar ve bu vahi hayvanlarn grlnerni bir
agzllkle ellerinde tutup bekilik ettikleri altndr
savan nedeni, Arirnaspes'ler de ayn tutkuyla altna
sahip olnak isterler.
Be yzyl nce, ilk ansiklopedici Halikarnasl Herodotos

yle yazm (ili, 1 1 6):

En byk altn yataklar, yle anlalyor ki, Avru


pa'nm kuzeyinde, ay ynnde bulunmaktadr; ama

187

bu altn nereden geliyor? Buna da kesin bir cevap ve


remem. Ari maspes'ler varm derler, tek gzl olurlar
m, altn bunlar Griffon'lardan koparrlarm. Ama
baka her bakmdan br insanlar gibi olsalar da tek
gzl dosunlar, ben byle bir eye inanmam.

188

Troll 'lar
lngiltere'de, Hristiyanln geliinden sonra, Valkr'ler
(ya da 'l Seiciler') kylere srlm ve orada yozlap
cadlamlardr; skandinav lkelerinde, putperest mitinin
Jotunnheim'da yaayan ve tanr Thor'a kar savaan devle
ri, kyl Troll'lar konumuna drldler. Manzum Ed
da'nn alndaki kozmogonide, Tanrlar-Devler Savanda,
bir kurt ve bir ylanla ittifak kuran devlerin gkkua Bif
rost'a hrmandklarn ve arlklar alhnda krlan gkkua
nn dnyay yok ettiini okuyoruz. Halk arasnda yaygn
boinanca gre, Troll'lar, dalardaki yarklarda ya da virane
kulbelerde yaayan aptal ve kt huylu perilerdir. Sekin
Troll'lar iki ya da bal olabilirler.
Henrik Ibsen'in dramatik iiri

Peer Gynt (1867) onlara

lmszlk kazandrr. Ibsen, Troll'lar, her eyden te, mil


liyeti olarak tannnlar. Mayalama yoluyla yaphklar iren
karmn lezzetli, harap kulbelerinin de saray olduunu
dnrler ya da byle dnmek iin ellerinden geleni ya
parlar. yle ki, Troll'lar, Peer Gynt evresindeki sefillie ve
evlenmek zere olduu prensesin irkinliine tank olnasn
diye gzlerini oymay teklif ederler.

189

Bacakl Eek
Plinius, halen Bombay'l Parsi'lerin iman ettii dinin ku
rucusu olan Zerdt' iki milyon dizenin yazan olarak gs
terir. Arap tarihi El Tabari, Zerdt'n dinibtn hattatlar
tarafndan kaydedilmi btn eserlerinir oniki bin inek deri
si tuttuunu ileri srer. Gayet iyi bilindii zere, Makedon
yal skender bu parmenleri Persepolis'te yaktrmt; an
cak, rahiplerin o zehir gibi bellekleri sayesinde temel
metinler korunabildi ve dokuzuncu yzyldan sonra b!!nlara

Bundahish adl bir ansiklopedik alma eklendi, bu eserin


bir sayfasnd unlar yazl:
bacakl eein okyanusun ortasnda durduu;
toyna, alt gz, dokaz, iki kula ve bir boynu
zu olduu sylenir. Rengi beyazdr, imanla beslenir ve
tepeden trnaa erdemdir. Alt gznn ikisi olmas
gerektii yerde, ikisi kafasnn tepesinde ve dier ikisi
de alnrldadr; bu alt gzn keskinliiyle zaferler ka
zanr, ktleri alt eder.
Dokuz azndan yznde, alnnda ve de
kasklarmdadr . . . Yere bast her toynak, bin koyun
luk bir sr kadar yer kaplar ve her mahmuzunun al
tnda bin svari at koturabilir. Kulaklarna gelince,
Mazanderan'a (kuzey Acem ili) glge yaparlar. Boynu
zu altndan ve ii botur, orasndan burasndan binler
ce dal verir. Ktlerin tm numaralarn bu boynuzla
alaa edip suya drr.
Kehribar, bacakl eein tezei olarak bilinir. Mazdak
mitolojisinde, bu iyi yrekli canavar Yaam, Ik ve Haki
kat'in kayna Ahura Mazda'nn (Hrmz) yardmclarn
dan biridir.

190

Valkr 'ler
Valkr'ler, eski Germen dillerinde "l seici" anlamna
gelir. Alman ve Avusturya halklarnn onlar nasl imgele
diklerini bilmiyoruz; bunlar, skandinav mitolojisinde, silah
tayan sevimli kzlardr. Edda'larda bir dzineden fazla ad
verilmesine karn, genellikle saylar t.
Yaygn efsaneye gre, savata ehit denlerin ruhlarn
tanr Odin'in epik cennetine gtrrlerdi. Orada, tavam al
tndan olan ve lambalarn deil, yaln kllarn yla ay
dnlanan ller Kona Valhalla'da, savalar gn dou
mundan gn batmna kadar drlerdi. Sonra da,
dte lenler yeniden yaama dndrlr ve hep birlikte
tanrsal bir sofray paylarlard, onlara lmsz yaban do
muzu eti ve bitip tkenmeyen, boynuzlar dolusu bal likr
ikram edilirdi. Bu bitmeyen sava, Kelt kaynakl bir fikir gibi
grnyor.
Ani sanclara kar yazlan bir Anglo-Sakson muskas, ad
vermeden Valkr'leri tanmlar; Stopford A. Brooke'un evirdii dizeler yle:

Bir gmbrt, ah! bir gmbrt kopard,


atlaryla topra iner geerken;
Kaskatyd yrekleri, atlaryla tepeleri aarken!
nk kudretli kzolan kzlar toplamlard tm
glerini . . .
Hristiyanln yaylmasnn etkisiyle, Valkr ad yozla
t; ortaa lngiltere'sinde bir yarg, Valkr, yani, byc ol
makla sulanan zavall bir kadn kaza balayp yakmt.

191

Yamur Kuu
Ne zaman yamura muhta kalnsa, inli iftilerin em
rinde -ejderhadan gayr- shang yang adnda bir ku vard r.
Bu ku tek bacakldr. ok eskiden ocuklar tek ayak stn
de sekip kalarm atarak "imek akacak, yamur yaacak;
nk

shang yang yine buraya konacak" tekerlemesini syle

yip dururlarm. Efsaneye gre, ku, gagasyla rmaklarn


suyunu lkr lkr ier, sonra da susuzluktan kavrulmu top
raklarn zerine yamur olarak pskrtrm.
Yal bir sihirbaz evcilletirmi onu; kuu kolunda tar
m hep. Tarihiler, kuun bir keresinde Ch'i Prensinin ma
kamnda, oradan oraya sekip kanat rparak volta attn
sylerler. Buna aakalan Prens, Konfyus'dan akl daru
mak iin banazrru Lu Sarayna gnderir. Bilge, hemen set
ve kanal yaplmazsa

shang yang'n memleketi ve komu bl

geleri toptan sele boaca kehanetinde bulunur. Prens, Bil


ge'rin uyarsna kulak verir ve bylece onun dneminde sa
ysz zarar ve felaketin n alnm olur.

192

Yahudi lfritleri
Yahudi batl inanc, ten dnyasyla ruh dnyas arasnda
meleklerin ve eytanlarn ikamet ettii bir yer yaratt. Bura
nn nfusu aritmetiin snrlarn ok geride brakrd. Yz
yllar boyunca Msrllar, Babilliler ve Persliler bu hnca hn
kalabalk orta dnyay zenginletirdiler. Belki de Hristiyan
etkisiyle (diye ileri sryor Trachtenberg), ifritbilim ya da
eytan retisi melekbilimin ya da melek retisinin glge
sinde kald.
Yine de biz, bunlardan Keteb Mereri'yi, lezarnan'nn
ve Kavurucu Yazlar'n Efendisi'ni es gemeyelim. Okula gi
den bir grup ocuk onunla karlam ve ikisi dnda hepsi
lmtr. Onnc yzyl boyunca, Latin, Fransz ve Al
man istilaclaryla Yahudi ifritbiliminin saflar sklamsa
da, bunlarn hepsi sonunda Talrnud'da yazl yerlilerle b
tnletiler.

1 93

Youwarkee
Saintsbury, Ksa lngiliz Edebiyat Tarihi adl kitabnda,
uan kz Youwarkee'yi onsekizinci yzyl romannn en b
yleyici kadn kahramanlarndan biri olarak grr. Yan ka
dn, yan ku ya da -Browning'in merhum ei Elizabeth Bar
rett'a yakhrd gibi- yan melek, yan ku olan bu yarahk,
kollarn ap kanat haline getirir; vcudu ipeksi, ince ku
tyleriyle kapldr. Gney kutbu denizlerinde yitik bir ada
da yaar ve orada, kazazede bir denizci, Peter Wilkins, tara
fndan kefedilir. Youwarkee bir gawry dir (ya da uan ka
dn) ve glumm 'lar diye bilinen bir uan insanlar
soyundandr. Wilkins onlar Hristiyan yapar ve kansnn
lmnden sonra, bir yolunu bulup ngiltere'ye dnmeyi
baarr.
Bu tuhaf ak yks, Robert Paltock'un Peter Wilkins
0751) adl romanndan okunabilir.
'

194

Yzbal
Yzbal, dier her bakmdan kusursuz gemi bir ya
amda edilmi yz kt szn rn bir balktr. Buddha'ya
ilikin bir in biyografisinde anlatldna gre, Buddha bir
gn denizden a eken balklara rastlar. Binbir zahmetten
sonra, kyya, bir ba maymun, dieri kpek, dieri at, die
ri tilki, dieri domuz, dieri kaplan ve byle eit eit yz
ba olan azman m azman bir balk ekerler. Buddha bala
sordu:
'Sen Kapila msn?'
'Evet, benim,' der Yzbal ve lr.
Sonra Buddha, rencilerine, Kapila'nn nceki yaamn
da bir Brahman olduunu syler; kei olmutur ve kimse
c;_nun kutsal metinlere ilikin bilgisiyle boy lemezmi.
Orenci arkadalar bir szc yanl okuduunda, Kapila
onlara maymun kafal, kpek kafal, falan kafal, filan kafal
dermi. lmnden sonra, bu bir sr hakaretin karmas
arkadalarna layk grd btn kafalarn arl altnda
ezilen bir deniz canavar olarak yeniden domasna neden
olmu.

Kanna, Brahmancla gre insann daha nceki yaamnda


gerekletirdii eylemlerin tmdr ve lmden sonraki ya
aynda ar ba5dcak bir aln yazsdr, .N.

1 95

Zara tan
Tm diyarlara, tm alara yaylm bir hikaye vardr mehum bir adaya kan gemicilerin hikayesi; gemiciler ada
ya karlar ve derken ada sulara gmlr ve gemiciler bou
lur, nk o canl bir yaratkhr. Sinbad'n birinci yolculu
unda ve Ortanda Furioso'nun VI. Kanto, 37. Stanza'snda
(Ch'ella sia una isoletta ci credemo - "Onu (balinay) kk bir
ada sandk"); rlandallarn Aziz Brendan efsanesinde ve s
kenderiye'nin Yunan hayvannamesinde; sveli kilise adam
Olaus Magnus'un Historia Gentibus Septentrionalibus'unda
(Roma, 1555) ve "boylu boyuna uzanm" eytan'n bir bali
naya benzetildii Yitik Cennet'in ilk dizelerinden alntlanan
aadaki dizelerde (203-8) bu hikayeye rastlanr:
Mutlu uyuklarken kpkleri arasnda
denizinln,
Klavuzu gece seferinde kk teknenin

Norve

Bir ada sanarak, okluk, anlattklar gibi


gemicilerin,
st kavklarla rtl derisine salp demiri,
Balanr yanma rzgar alhnda, gece
Kaplamaktayken denizi...
in tuhaf, efsanenin en eski yorumlarndan biri, uydur
maca olduunu kantlamak iin ondan sz eder. Bu yorum,
dokuzuncu yzylda yaam Mslman zoolog el-Cahiz'in
alr. Biz bu szleri, Miguel Asfn Pa

Hayvanlar Kita17(nda yer

lacios'un spanyol yorumundan evirdik:


Zaratan'a gelince, onu bizzat kendi gzleriyle gr
m birine hi rastlamadm.
Baz denizciler, ormanla kapl vadiler ve atlak at
lak kayalar grdkleri baz adalar boyunca seyrettik-

196

ten sonra bir adaya kp byk bir ate yaktklarn


anlatrlar; alevlerin scakl zaratann omurgasna
u latnda, hayvan srtndaki btn denizcilerle ve
zerinde yetien btn bitkilerle suya gmlmeye
balar ve ancak yzerek uzaklaabilenler cann kurta
rr . Bu anlat, en gzpek, en dsel hikayeyi bile yaya
brakr.
imdi de, Arapa yazm olan Persli evrenbilimci el
Kazvini'nin kaleme ald bir onQC yzyl metnini ele
alalm. Acaib-l Mahlukat adl eserinden alnma bu metinde
unlar yazl:
Deniz kaplumbaasna gelince, yle azmandr ki,
gemidekiler onu ada sanrlar. Bir tccar unlar anlatt:
"Denizden ykselen, yeilliklerle kapl bir ada ke
fettik, kyya kp ukurlar kazdk, ate yakp yemek
piirmek iin, ve birden ada hareket etmeye balad,
gemiciler baryorlard: "Gemiye! Bu bir kaplumba
a! Ate onu uyandrd, hepimiz telef olacaz!"
Bu hikaye

St. Brendan'n Deniz Yolculuu'nda da yinele

nir:
Ve sonra denize aldlar, ksa bir sre sonra o kara
ya ulatlar; ama kimi yer s, kimi yerde ise koca koca
kayalar vard , neyse ki sonunda bir adaya ktlar, g
venli bir yere benziyordu, yemek yapmak iin bir ate
yaktlar, ama Aziz Brendon gemiden ayrlmad. Ate
kzlenip et pimeye yz tuttuunda, ada kmldama
ya balad; bunu gren keiler korkudan atei, yeme
i unutup hemen gemiye katlar, adann hareket et
mesi karsnda afallamlard. Ve Aziz Brendon onlar
-.akinletirdi ve bunun, kuyruunu azna sokmak
iin gece gndz didinen fakat cssesi yznden bu
nu baaramayan Jasconye adnda azman bir balk ol-

197

duunu syledi.
Anglo-Sakson hayvannamesi Exeter Kitab'nda tehlikeli
ada, bile bile denizcileri artan, "hainlikte usta" bir balina
dr. Denizde yorgun dm gemiciler dinlenmek iin srt
na kamp kurarlar; ve anszn Okyanusun Konuu sulara g
mlr ve adamlar boulur. Yunan hayvannamesinde ise
balina Sleyman'n Meselleri'ndeki fahieyi simgeler
("Ayaklar lme uzarur; admlar cehennemi sarsar"); Ang
lo-Sakson hayvannamesinde ise eytan ve Kty simgeler.
Bu simgesel deerlerin aynsna, onyzyl sonra yazlm
olan Moby Dick'te de rastlanacakhr.

198

Zincir Koumlu Dii Domuz ve Dier


Arjantin Hayvanlar
Felix Coluccio, Arjantin Folkloru Szl'nn 106. sayfasn
da yle yaznu:
C6rdoba'nm kuzey kesiminde, zellikle de

Quili

nos dolaylarnda, halk, genellikle gece saatlerinde


peyda olan zincir koumlu bir dii domuzdan sz
eder. Tren istasyonuna yakn oturanlar, domuzun ray
lar zerinde kaydn iddia ederler, kimisi de srarla,
domuzun telgraf telleri boyunca koturup 'zincirleriy
le' kulaklar sar eden bir grlt koparmasnn hi
de allmadk bir ey olmadn syler. imdiye ka
dar, bu hayvan yle bir grmek kimseye nasip olma
mtr, nk daha siz onu aramaya yeltenir yelten
mez, akl almaz bir ekilde srra kadem basar.
Teneke Domuz adyla da anlan bu Zincir Koumlu Do
muz (chancho de lata) inana, Buenos Aires Eyaletinde, rmak
kysndaki kenar mahallelerde de yaygndr.
Kurt adama dair iki Arjantin uyarlamas vardr. Bunlar
dan biri, Uruguay ve Gney Brezilya'da da grlen, Io
bis6n 'dur; ne var ki, bu blgelerde kurt murt yaamadn
dan, insanlarn dom uz ya da kpek klna girdiklerine
inanlr. Entre Rios eyaletinin kimi kasabalarnda, kzlar can
l hayvan depolarnn yaknlarnda oturan gen erkeklerden
saknrlar, nk bunlarn cumartesi akamlan yukarda sz
edilen hayvanlara dntkleri sylenir. lkenin orta eya
letlerirde ise tigre capiango ile karlayoruz. Bu hayvan bir
jaguar deil, keyfince jaguar biimine girebilen bir insandr.
Genellikle amac, eek akas yaparak arkadalarm korkut
maktr, gelgelelim ekiyalar da bu lchl:tan yararlanmasn

199

bilirlerdi. Geen yzyldaki i savalar srasnda, General Fa


cundo Quiroga 'nn komutasnda tam bir alay capango bu
lunduuna ilikin yaygn bir inan vard.

200

Borges 'in
"Dsel Varlklar Kitab" na
Birinci Zeyl

Dnya edebiyahnn bildiim en son keii. ok gezmedi;


yoksa dervi diyecektim ona. ok yaz gezdi, ok kitap do
lat; krken de. Bir aya gerekte, bir aya dte yrd;
ve ulat.
Borges'in yaptna buradan, bu lkeden, Avrupa ve Orta
dounun birer ucundan bakmak hem kolay, hem g. Bakt
nz Borges midir, deil midir? Borges ise, Borges'lerden
hangisidir? Borges'in kendisi nasl yantlard bu soruyu? O

ki, bazen

Borges'tir.

Sonra, alfadan m bakyorsunuz, eliften

mi? kisinden de mi?

Bir katolik kei olduu sylenir. Koyu.

yleyse, Katolik

lerin yan sra, inanszlarn, Komnistlerin, Mslmanlarn,


Protestanlarn, Buddha'clarn, Tao'cularn da keii olmay
nasl baard?
Borges, yaamnn bir dneminde Douya gmt.
Glerin, kitlesel aklarn yn, Batya, tarih boyunca.
nsanlar, hayvanlar ve dler ve dnceler, gnein ardn
dan gider. Bir a-ynelim tr bence bu. Bir phototaxi.

boyunca, her urakta yeni renkler edinerek, de

kalka, kendilerinin btn ieriini tar dururlar ve yorul


mazlar.
Dleri yorulmaz.

Ayaklar de batp da yardm aran

dklarnda, gerein kayasna tutunurlar. Elleri hrpalanr,


paralanmaya

balar.

Kendilerini

acyla

braktklarnda,

de batarlar yeniden. Ama, avularnda kalan krk akl,


batp gitmelerini engelleyecektir bu kez. Dn iindeki ger
ek, kurtarcdr. Gerein iindeki d nasl kurtanaysa.

201

Dnceler, dlerin izinden gitti.

Dler yaamn kendiliinden-yorumuydu.


Dnce,

yaam

dlerin

dizginsizliinden

dizgine

alma, yaamn kendisi-iin-yorum retme, tretme abas.


Dnce, varl olamaz her zaman. Erimli deildir her
zaman. Dler olmasa, dnceler hi gelimeyecekti.

Uu
D grmede yksek yetenekli bir kedim vard. Oysa,
gnlk yaam dier kedilerle aynyd. Yedi yandaydm
ona bu garip, kedi adlarn artrmayan ad taktmda.
Uu, adyla bakalaan bu kedi, souk k gecelerinde
ayamn ucunda

yatar ve beni strd. lmne at

yaklan kama kedidir, bilmem;

Kedi Kitabe,

onun iiridir.

(Ek: Sonra, Berna Tremen, Kedi Kitabe'den esinlenerek


Ge Aan Kedi Ba resmini yapt.)
Uu, yaamnn son yllarnda garip bir numara yapmaya
balad: Kahvalt art kara zeytin ekirdeklerini emmek. Bu
konuda ok kskant. Kendisinden gizlenen bir ekirdek,
onu

ldrtmaya

yetiyordu.

Bu

durumda,

btn

hane

halkna ksyor, eski bahede, kimbilir hangi ykntdan


kalm
ahap kaplarn arasna gizleniyor,
grnmyordu. Orada, o kaplar arasnda,

gnlerce
kalbinin

knlmad o eski evlerin giriini aryordu sarunm.


Dnya, kendi dlerini yoranlardan ok bakalarnn
dlerini yoranlarla doludur. Uu'nun dleri, bence bin bir

tr kpekle doluydu. Kayor, bir zeytin aaana trmanyor,


aada olan biteni dehet iinde izliyordu.
Tehlike ikiye kyordu: Kpekler ve aacn ykseklii.
Bir nc tehlike, tuz biber ekti: Uu, dlerinde Uan
Kpekle, Bizans kpeiyle karlat ki, aynca anlatlacaktr.
Ve Uu'nun, yal zeytin aacndan baka koruna yoktu.
2.eytin,

aalarn

ilkidir.

Olea prima

202

est.

Kadky

arsnn bir kesinde kalvermi bu gazi zeytin,


sonuncusu olmalyd. Uu, bu bilge kedi, ekirdei, o
karartlm elipsoidi aslna dndrmek iin, o testeremsi,
ptr ptr ve pespembe diliyle, saatlerce urard. Emdii
ekirdei ara sra karr bakar, ekirdek henz aslna, ahap
sarlna dnmediyse, emmeyi srdrrd.
Kpekli dlerle ekirdekli gerek arasnda bir ba
yaratyordu: Karartlm ekirdein dille snanmas. Kat
aa, ekirdekteydi. Hane halkna fkelenip kat eski
kaplar, mezar da oldu onun. Uu'yu kk bir trerle
gmdm ... O kaplarn durduu yere. Gazi zeytin aacna
gelince: O da sarard. Kesildi. Sobada, en eski yan alev
dillerini kara kara, kl oldu.
(HA., "Grlk", 10.12.1987)

Ne diyordum? Borges kendi Dousuna, Avrupa'ya


gelmiti bir dnem. Ama, okuduu milyorlarca sayfa, onun
Douya gei olmutu zaten. Sylence yaratklarnn,
tanrlarn, Musa'nn ve lsa'nn ve Muhammed'in Allahrun
mekan
tuttuu
Ortadou
gkleri,
Borges'in
de
dsel-dnsel mekanyd.
Dnyann bu grkemli yresindeki okuryazarlar, bir de
Borges ltyle ikiye ayrabilirim:
- Attar' ve Mantk-ut Tayr' Borges'i okumadan nce
bilerler... ile, Borges'i okuduktan sonra renenler. Bu
yaklam, oaltabiliriz: nce Elifi renenler ve nce
Alfay ya da Alefi renerler.
Kimi okuryazarlarmz, yalan ve ekinleri uygunsa,
Attar'
Borges'ten
duymak
gibi
bir
bahtszlktan
kurtulabiliyor.
Evliya elebi'yi bilebiliyorlar, Marco
Polo'dan nce. ahmaran' okumu (tanm?) oluyorlar,
Medusa'dan nce. lbn Tufeyl'i, DeFoe'dan nce.

203

Kimileri, Borges cinlerden sz etmese, imam bli'ye


dnp bakmaz bile. Alefle karlama;a, Hurufilkle
ilgilenmez. Zaten bu fukara tayla, alfay iyi, elifi kt.i
sanmaktadr.
Ben baht aklardanm. ahmaran' dinlediimde
Borges'i okumamtm daha. Borges, eklemem iin ruhsat
veriyor. "Bu tr kitaplar," diyor. "Dsel Varlklar Kitab"
iin, "ister istemez eksik kalr, her yeni bask gelecekteki
basklara temel oluturacak ve onlar da bylece srgit
geliip serpilecektir" ... imdi, "Dsel Varlklar Kitab"ndaki
Lamia 'ya bir zeyl...

ahmaran
Ylanlar (mii.ran) ah. insan bal, ylan gvdeli. Avn
balamay bilir. Kiiolunun szne gvenmek ister ve
yanlr. ahmaran hikayesinin kkeni "Binbir Gece" ...
Hikaye, Binbir Gece'den bamsz olarak da anlatlagelmitir
(Camasbname).
nsann
ihanet
damar,
ahmaran
hikayesiyle dramatik bir tank bulmutur. Bizler, ahmaran'
Trkede yeniden Abdi ile yazmtk 0429). ahmaran'n
hikayesi, 1874'ten bu yana halk kitaplar biiminde oaltld.
Latin
harfleriyle
ilk basmru Sleyman
Tevfilc
zzorluolu'ya borluyuz. Btn insanlarn ada Tomris
Uyar, "Odemeler ve ahmaran Hikayesi"ni 1973'te
yaymlad. Bu satrlarn yazan da, "Bayram Gmlei"
hikayesini 197l'de yazmt. ahmaran, yazarn ocukluk
dneminde hala yaamaktayd; camalt resim ustalarnca
resinediliyordu; bayram yerlerinde amatr halk oyuncular
tarafndan kiiletiriliyordu ("Bayram Gmlei" bir bayram
yeri ahmaran'n anlatr). ahmaran'n yaamdan ve ocuk
dnyasndan kovuluu da 1970'lerdedir. Ka bin yllk
yaam? Hangi yaamdan.
.

204

yle diyordum: Ah, btn nesneler, btn canllar ve


btn dnceler, kendilerine deen dier nesneler, canllar
ve dnceler kadar vardr, var olur. O kadar azdr ve
oktur. likileriyle doar ve lrler.
Tekgz,

Kyklop,

bugn

Yunanistan'da

yaamyorsa,

Tepegz de burada lmektedir . . . Borges, Dede Korkut'u


biliyor muydu? Dede, Tekgz'n ok ilgin bir soydan
anlahyor. . .

Tepegz
Dede Korkut hikayelerinin yazya ilk kez gemesi, XIV.
yzyl (?) dolaylardr. Tepegz, bir peri ile (pnar perisi, su
perisi?) bir obann iftlemesinden doar. Peri kzn
yakalayan ve "tama edip" beceren obana, kz yle der: "Yl
temam olcak, emanetn var, gel al. . . Amma Ouzun
bana zeval getrdn". . . Bir yl sonra, peri obana bir
"yanak" getirir. rkn bir eydir bu. oban, bu eye
sapanla ta atar. Ta dedike, yanak byr. oban
korkup kaar. Sonra, Bayndr Han ve beyleri etenesi
stnde Tepegz'le karlarlar. "Grdler kim bir ibret
nesne yatur, ba gt belirmez. evre aldlar, indi, bir yiit
bunu depdi, depdke byd."
Eski Yunan sylencelerinden farkl bir zuhur.
Yanak byyp yarlr ve iinden bir olan ocuk kar.
Tepesinde bir tek gz vardr. Alr gtrrler, bakp
beslemek isterler. Stanalar bu ocua dayanamaz: lk
emite, memedeki stn hepsini eker; ikinci somuruta
s tanann kann emer; ncde, cann alr. Gnde bir
kazan st imektedir. Oynad ocuklarn, burnunu,
kulan yemeye balar. Toplumdan kovulur. O ara, peri
anasnn armaan ettii yzk sayesinde "ok batmaz, tenini
kl kesmez" olur. Haramilie balar. insan yemeyi
srdr.i r. (Yunan Kyklop'u Polyphemos gibi.) Ordulara bile
kar koyabilmektedir. Sonunda Dede Korkut grr

205

Tepegz'le. Tepegz, yemek iin gnde altm adam ister.


Dede Korkut, bylece kiiolunun tkeneceini ileri srer ve

gnde iki adam ile be koyun nerir. Sonunda, yiit Basat,


Tepegz' ldrmeyi baarr.

ocukluumda, babam, ruhu ad olas Recep, k


gecelerinde
"Ksas-
Enbiya"
okurdu.
Szckler,
dgcnn hem karuh hem gelitiricisi... Herkes kendi

imgeleminde ayr bir kyamet tretirdi. O kyametin


alametlerinden birisi de, Dabbet-l Arz adl dsel yarahkh:

Dabbet-l Arz
60 kula boyu vardr. Ba boa badr; kulaklar, filinki
gibi; ayaklar deve aya. Elleri de olmal insan eli benzeri,
iki el. . . Birinde Musa Yalvacn asas, dierinde Sleyman
Yalvaan mhr bulunacakhr. nanmlarn alnna, Musa'nn
asas ile "mmin" damgas baslacak, kafirlerin alnna da
Sleyman'm mhr ile "kafir" damgas vuracakhr. (Bu
ikincilerin bumunu kraca da sylenir.) Dabbet-l Arz,
Kur'an'da ksaca anlr (el Nemi suresi) . . . Dabbe, hareket
edebilen her tr canldr; arz, yerdir; Dabbet-l arz, yerden
karlacakhr. nsanlarla konuacakhr. Ellerindeki asa ve
mhr, Hadise dayanr. Gezginlerin en grkemlisi, Evliya
elebi, nice bin dikkati arasnda, Dabbet-l Arz ile ilgili bir
gzlemini de iletir. Rveyle kentini geip Nil boyunca be
saat gidilince, Dabbet-l Arz Dana varlr. Dada, o yaln,
beyaz kaya zerinde, Dabbet-l Arz'n sureti grlr:
"Gzel yzldr. Fakat alnnda bir boynuzu var. Salar
periandr. Vcudu kaplan alacas gibi. Kuyruu salkm.
saak. Ayak ularnda hmaklar var. Omuzunda iki kanat,

206

byle bir hayvandr". Ayn dada, Deccal'in Tekgz Eei de


yontuludur. (Evliya elebi Seyahatnamesi, Trkeletiren
Zuhuri Danman, 15 cilt, stanbul 1969-1971; c. 15, s. 200)

Borges, riyasz Evliya'y okuma frsat bulabildi mi?


Evliya elebi, sonsuz bir kaynaktr. Bire bir tanklk
etmekten de pei> holanmaz ve d gcnn enginliini sk
sk gsterir. Szgelirni, Kalmuklarn elinde tutsak kalm
Nogaylardan dinledii Ukab Kular sylencesi, hem
Griffon'a gzel bir gnderme, hem de ustadan "iyi bir
rnek" tir:
Ukab Kular
Bu kularn iki tr vardr: Kara Ukab ve San Ukab.
Gvdeleri iki fil ve iki deve byklndedir. Kanatlan bir
fersah yer tutar. nsafu, bindii atla birlikte kapp kaldrr,
ykselir, sonra brakr. Dp paralanan insan ile atn yer.
Ukab Kularnn bulunduu Aydnlk Dnya yresinde
seyahat edenler, gece olduu gibi gndzn de ate
yakarlar; nk Ukab, ateten korkup kaar. Ayn blgede,
arslan byklnde bir ku tr de yaar. Gcn oraya
zg bir yemiten alr; yle yemi ki, yiyen kiioullar
"karlaryla birlemekten bkp usanrlar". (c. 12, s. 18-19)

Attar'n, Evliya'nn, hatta Hezarfen'in ku ve hayvan


imgeleri biz miskin ve hakir raklarnda yle izler
brakmtr ki, vakt-i evailde bir ku ve bir uan-kpek
tasarlam idik ...

207

Karmaku
lm kuu. Dnyann gelmi gemi, gerek ya da
dsel btn kularnn bir bilekesi olan bilge ku. "Birden
gzlendiimi

hissettim.

O'ydu:

Karmaku.

Eve

nasl

girdiini dnemedim bile. Parlak mahmuzlar gerine


gerine bir adm att ki, Karmaku dncesine yabana
olanlar, bu dev d-ku karsnda korkudan lebilirlerdi.
Ben de korktum; oturduum yere mhlandm. Tehditkar
myd? Belki yle tanmlanabilir: Konumasn yapmadan
nce halk rkn bir bak ve sessizlikle terbiye eden
hatipler vardr ya, o havadayd. Herhangi bir kprtm
canma mal olabilirdi. Karmda suskun duruunun sanrm
krknc dakikasnda, elimi arap iesine uzattm. Uzatmaya
yeltendim

desem

daha

doru.

Bir

adm

daha

att.

Mahmuzlarnda ve gagasnn ucunda yanp snen ltlar


vard ve devinince bu ltlar gzlerimi kr edercesine
artyordu.

Konumaya

balad.

CD

yle

mi?

Kannaku'un sesini siz de duyun isterdim. Dnyann btn


slklar, btn kular ve bizimle ilgili tarihleri, onun
sesinde nlyordu. Dilerse Darwin'in azndan anlatyor, bir
rdek knda bin bitki tohumunun Borneo'dan Galler'e nasl
tandn aklyor; dilerse Hezarfen'in bakyla Hali
gn, Doanclar tepesini betimliyor; Ebrehe ordusuna
attklar tan nasl retildiini sylyor. Olana kartal, kza
kuu olunduu; ylan donunda yznc ge uulduu;
sumru

adyla

arlaca;

bize

kanat

bien

Tutiname'nin nasl

bilgenin

ne

zaman

ve niin anlatlp nasl

yazlmas gerektii; ve Alkonos ve Pegasus ve Anubis ve


Kaknus ve Phe yldzlan; ve mavi kadm hakuran yzyle
ift bal kartaln birbirini yok edii; ve Mantk-ut Tayr'da
mantuk olan; . . . "
Hikayedeki gen adam, polis tarafndan
bulunur.

Ak

pencereden

girmi

208

karga

olarak

vesair

kular

tarafndan ksmen yenip gzleri oyulmutur.


(H.A.,

Bir

Yer

Gstericinin

Hayab-Kanatlar,

Kafes

Hikayesi.)

Uan Kpek (Bizans Kpei)


(Yenileme:)
"Tyszdr; pespembe ve kr kr bir derisi vardr.
Gzleri dumura uramtr; gz oyuklar, k olmayan
maara sularnn balklarndaki gibi, belli belirsiz seilir.
Bizans sarnlarnda ve su yollarnda yaar. Suyolcu Abbas
Menzul Aa, Horhor'dan taa Bentler'e kadar dolatklarn
syler. Bizans kpei, insanlara grnmekten kanr; zorda
kalnca, bir kadem ykselerek uabilir. Tyleri umaktan,
gzleri de karanlktan tr dumura urambr. Ashab-
Kehf
sylencesinde
arulan
Ktrnir'in
soyundandr;
konumay bilir, daha da nemlisi, sonsuz hakikate k
tutacak krk szc de bilir. Dervi Seyyid Hamid Bin
Engeli, Bizans kpeini bulmak ve onunla konumak iin
Tunus'tan Konstantniyye'ye gelmitir. Onu bulur da; ancak,
Bizans kpei, Bin Engeli'nin Yabanlu Bazarna gitmesini
ister.
Dervi,
arad
krk
szcugu
ancak
orada
bulabilecektir." (H.A., "Gnlk", 14.12.1992)

Olan olmad, biten de bitmedi; yaz, eksiktir. llla, insan


yazdan da eksi ktir. Eksiklii de yazyla kosa, kendisini daha
kolay aabilir. Ve fakat ene, elin tuttuu kalemi hele bizim
d unvamzda ok ksteklemitir. Biz yalnzca Evliya
elbi "de, birok "dsel yaratk" izledik. Hepsini buraya

209

almadk ki, merak edile, Evliya arana, bulunamaya, elli


yldr beklenen tam bir basm (eksiksiz, sansrsz bir
basm) himmet ssnca yapla. lte, tammet-t temmet ya da
temmet-t tammet demeden, bir Evliya yarabyla daha
bitirelim sz:

Zlal Kurdu
elebi, Zlal kurdunu 1640 ylnda, Bursa'da grmtr.
Zlal kurdu, nice bin yllk kar iinde bulunan bir
hayvandr. Elbise gvesine benzer; en eski kar tabakalar
kazlrsa bulunabilir. Krk ayakl, srt siyah, haha gibi
benli, mina gzldr. Gvdesi tmyle buzdandr. i
paluze benzeri bir svyla doludur. Bykl, tohumluk
Langa hyar kadardr. Zlal kurdunu yiyen kiide cinsel
g alacak biimde artar; gz de glenir. Evliya, Elbruz
Danda bu kurdun kpek iriliinde bir benzeri yaadn,
Elbruz kurdunun drt aya olduunu aktarr. (c. 3., s. 34)
Ve ben sormaz mym imdi: Arapa'da zlal, "faf iimi
gzel su" demektir; eski argomuzda "sevgilinin duda"dr.
Ne buyrulur?
stanbul, Austos 1992.

H.A.

210

You might also like