You are on page 1of 110

AFA-Deneme: 10

AFA-Yaynlar: 73

ubat 1989

AFA Yaynclk A..,1988

Bu kitabn tm haklar
AFA Yaynclk A..'ye aittir.

Dizgi: AFA Yaynclk A..


Bask: Glen Ofset
Kapak: Rcyo Basmevi

AFA

Yaynclk

Caalolu-ST.
:::: 526 39 80

A..,

Babali

Cad.

Shhiye

Ap.

19/8

JORGE LUIS BORGES

Borges ve Ben
evi:n:
Celal Uster

AFA
YAYINLARI

indekiler

An Introduction to Borges

12

Bir zyaamyks Denemesi

16

Borges ve Ben

94

Yaratan

96

teki

100

Ne benim iin hibir anlam tamayarl sekin bir aznlk iin


yazyorum ne de "kitleler" diye tapnlan o platonik varlk
iin. Demagogun gznde ok deerli olan bu iki soyutlama
ya da hi inanmyorum. Ben kendim ve dostlarm iin yaz
yorum, bir de zamann gemesini kolaylatrmak iin.

Jorge Luis Borges


(Kum Kitab'na Yazarn Notu'ndan)

24 Austos 1899'da Arjantin'in bakenti Buenos Aires'te


doan Jorge Luis Borges'in ocukluu, baz yaptlarnda da
anlatt yoksul Palermo mahallesinde geti. Arjantin tari
hinde nemli bir yeri olan ngiliz kkenli bir aileden geldii
iin ngilizceyi spanyolcadan nce renen Borges, daha
dokuz yandayken Oscar Wilde'n Mutlu Prens 'ini spanyol
caya evirdi. Edebiyatla ilk tankl, kltrl bir insan olan
babasnn kitaplnda bulunan ngilizce kitaplar araclyla
oldu. ok kk yalarda H. G. Wells'in yaptlarn, Binbir
Gece Masallar'n, Mark Twain'in Huckleberry Finn'i ni,

Cervantes'in Don Quixote'sini okuma olana buldu.


1914'de, Birinci Dnya Sava patlak vermeden hemen
nce ailesiyle birlikte svire'nin Cenevre kentine giden Bor
ges, orada kald be yl boyunca Franszca ve Almanca
endi ve College de Geneve'i bitirdi. 1919'da yine ailesiyle
birlikte Mayorka'ya, ardndan da spanya'ya gitti, spanya'da
Ultraismo akmn benimseyen gen yazarlara katld. Ultra
ismo yanllar, k iinde olduunu dndkleri 98 kua
n tannm yazarlarna kar kyorlard.
192l'de Buenos Aires'e dndnde doduu kenti ye
niden kefeden Borges, bu dnemde yazmaya balad ilk
iirlerinde kentin yaad gnleri ve gemiini yeniden ya
ratt. 1923-1929 yllar arasnda yazd benzetmelerle ykl
iir kitab1 Buenos Aires Tutkusu, Yolun tesindeki Ay ve
San Martin Defteri, Borges'in kentiyle olan ilikisini, kendi
i dnyasyla dndaki kent arasnda kurduu karmak
iletiimi aa vurdu. Bu dneminde,,sonradan kar kaca
Ultraismo akmnn Gney Amerika'da yaylmasna nc
lk eden Borges, iir kitaplarnn yansra edebiyat dergi
si kard, denemeler yazd, 1930'da Evaristo Carriego adl
bir yaamyks yaynlad.
1930'dan EOnra deneme, iir, eletirin ksa yk trle
rini birletirerek oluturaca kendine zg ve libir edebi
yat trne sokulamayan biimin ilk deemelerine giriti.

10
1935'de yaynlad ve bu tr ksa ykler, kssalar, eviriler
ve uyarlamalardan oluan Rezaletin Evrensel Tarihi'nde,
ad ktye km kiilerin yaamlarn anlatmay denedi. O
sralar felsefi ve eletirel denemelerini "kurgu"lanndan ayr
makta olan Borges, bu tr denemelerden oluan Sorgulama
lar, Umudumun Boyutlar ve Sonsuzluun Tarihi'ni yaynla
d.
1938'de babas len Borges, ayn yl, bandaki bir yara
nn iltihaplanmas sonucu ar bir hastalk geirdi ve bir sre
konuma yetisini yitirdi. Bir sre sonra, geimini salayabil
mek iin ailesinden birinin adn tayan bir Buenos Aires
ktphanesinde st dzeyde bir grevde almaya balayan
Borges'in oradaki dokuz yl mutsuzluk iinde geti. Ancak
Borges, 1938'i izleyen yllarda edebiyat trleri arasndaki
snrlar zorlayan yeni tarznn baarl rnlerini verdi.
1944'de yaynlanan Kurgular dizisinde ve 1949'da baslan El
Aleph adl kitabnda, Katkams bir dnyay betimleyen me
tafizik yklerden gerekte olmayan kitaplann eletirilerine
kadar her tr yazy denedi. Borges, yine ayn dnemde,
Adolfo Bioy Casares'le birlikte, her ikisinin atalarnn adla
rndan oluturulmu H. Bustos Domecq takma adyla de
dektif ykleri yazd. ykler, 1942'de Don Isidro Parodi
in Alt Sorun adyla yaynland. Borges, d. dnyasn ilk
kez bu yaptlarnda sergiledi.
Jorge Luis Borges, Juan Peron 1946'da iktidara geldi
inde, daha nce kinci Dnya Sava srasnda Mttefikler'
den yana olduunu aklam olduundan ktphanedeki
grevinden alnd. 1946-1955 yllan arasnda hayatn ka
zanmak iin yaynclk yapt, konferanslar verdi, kitaplarnn
geliriyle geinmeye alt. 1955'te Juan Peron'un devrilmesi
zerine lnusal Ktphane'nin mdrlne getirilen Bor
ges, tam o sralar, ailesinden gelen bir hastalk sonucu tm
den kr oldu. Ayn zamanda Buenos Aires niversitesi ngi
liz ve Amerikan Edebiyat profesr olan Borges'in yaptlar
nn yazlmasn annesi, sekreterleri ve arkadalan stlendi.

11
Borges, 1955'i izleyen yllarda, artk kendine zg bir
tre dnen tarznda, fantastik eleri gittike ar basan
kitaplar yaynlamay srdrd. Bu dnemde yaynlanan D
Kaplanlar (1960), Dsel Varlklar Kitab (1967) ve Brodie'
nin Raporu (1970) gibi kitaplarnda dzyazyla iir arasnda
ki snn neredeyse tmyle kaldrd. Brodie'nin Raporu'nda
ve Kum Kitab'nda (1975), okurlara, i dnyasnn derinlik
lerindeki labirentleri kefeden bir bireyin karmak imgele
mi ile yaln bir masal dilini birletiren alegorik ykler sun
du.
Borges'in yk ve iirleri, Samuel Beckett ile illuslara
ras Yaynclar dl'n paylat 196l'den sonra yirminci
yzyl edebiyatnn klasikleri arasnda anlmaya ve gittike
artan bir hayranlk kazanmaya balad. Giderek gnmz
edebiyatnn en sekin yazarlar arasnda yerini alan Borges,
Latin amerika edebiyatnn akademik bir okur evresinin
snrlarn ap dnya apnda da geni bir aydn kitlesine
ulamasnda ada yazarlara oranla daha byk bir rol
oynad.
Borges, 14 Haziran 1986'da svire'nin Cenevre kentin
de ld.

Kaynaklar:
AnaBritannica Genel Kltr Ansiklopedisi, Ana Yaynclk

A.. ve Encyclopaedia Britannica, ine., Cilt 4, S. 442-43.


Trk ve Dnya nlleri Ansikloped,isi, Anadolu Yaynclk,
Cilt 2, ss. 1019-20.

An Introduction

to Borges

Okurlara Borges ve Ben adyla ulaan bu kitapla birlikte


Jorge Luis Borges'in Trkeye drt kitab evrilmi oluyor.
Anmsayacanz gibi, lm ve Pusula 1982'de Tomris
Uyar'n evirisiyle, Yollar atallanan Bahe 1985'de Fatih
zgven'in evirisiyle ve ngiliz Edebiyatna Giri 1987'de
benim evirimle yaynlanmt.
Yalnz elinizdeki bu kit.ahn ilgin bir zellii var. Bor
ges ve Ben adyla yaynladmz bu kitabn ana metnini
oluturan Bir zyaamyks Denemesi'yle birlikte Borges
Trkeye ilk kez "aslndan" evrilmi oluyor. nk ilk kez
New Yorker dergisinde yaynlanan Bir zyaamyks De
nemesi'ni Borges dorudan ngilizce yazm! Hi kukusuz,
ngilizce, spanyolca kadar yakn bir dil Borges'e. Atalar
arasnda epey ngiliz bulunduunu, daha dokuz yandayken
ngilizceden spanyolcaya eviri yaptn, hi de yabana atl
mayacak bir ngilizsever olduunu dnecek olursak, Bor
ges'in ngilizceye en azndan spanyolca kadar vakf olduu
kendiliinden ortaya kar. Nitekim, iki yl nce yitirdiimiz
bu byk yazarn, spanyolca kaleme ald birok yaptn,
ayn zamanda dostu olan evirmenleriyle birlikte ngilizceye
evirdiini de biliyoruz.
Bir kitab rasgele bir yerinden ya da diledii bir bl
mnden okumaya balayan bir okur deil de, sayfa numara
larn izleyerek okuyan bir okursanz, en bata sunduumuz
"kuru" yaamyksnden sonra Borges'in, birok yaptnn
anahtarn ieren, stelik zaman zaman neredeyse "kurgu"
niteliinde zgn bir edebiyat metni gibi de okunabilen Bir
zyaamyks Denemesi'ni okumaya hazrlann.
Ancak biz kk bir mdahalede bulunduk ve Borges'in
1970 ylnda yazd bu zyaamyks denemesinin ardn-

13
dan de ksa metnini sunduk. Biri 1956'da, biri 1958'de,
biri de 1975'de yazlm olan bu metinlerin de zyaamyk
sel nitelikte bir kitaba hi de azmsanamayacak katklan
olabileceini dndk.
1956'da yazlm olan Borges ve Ben, uzun yazlardan
giderek romandan hi holanmayan Borges'in belki de en
ksa ve en younlatrlm metinlerinden biri. Borges, bu
yaptnda ok bilinen "Dr. Jekyll ile Bay Hyde" izleine kendi
kiisel yorumunu getirdiini sylyor. "Ama bir farkla," diye
ekliyor hemen ardndan, "Jekyll ile Hyde'da kartlk iyiyle
kt arasndadr. Benim yorumumdaysa, kartlk, izleyenle
izlenen, seyredenle seyredilen arasnda. Mutluluk ya da
mutsuzluk gibi arlklar yaarken, bir an, bana olmakta
olann benden bamsz bir biimde baka birine olmakta
olduunu duyumsarm. Hint felsefe okullarndan birine g
re, ben (ego), kendini srekli bakmakta olduu insanla z
deletiren bir seyirciden baka bir ey deildir. Yazlarm
yazarken kimi zelliklerimi ortaya dkp kimi zelliklerimi
dlayn, Borges'i dsel bir yaratk olarak dnmeye y
ne tti beni. Ama aslnda, kimliin, kimi zaman da kimliin
uyumsuzluunun, ifte kiiliin ele alnna birok yaptm
da rastlayabilirsiniz."
1958'de yazlm olan Yaratan' daysa, yzyllar ncesinin
"kr ozan" Homeros'un krlemesiyle ozanlamas arasnda
ki bant, yine Borges'in trlertesi denilebilecek kendine
zg biemiyle anlatlyor. Gerekten de, yzyllarn tesin
den gnmze ulaabilmi bilgi ve kaynaklarn ou, lyada
ve Odysseia destanlarnn ozan Homeros'un kr olduunu
sylyor. Borges'in de, yava yava gzlerinin bozulduunu
ve 1955 ylnda tmden kr olduunu biliyoruz. Yaratan'
okurken de, Borges'in kendisiyle Homeros arasnda ortak bir
yazg yakaladn grmemek neredeyse olanaksz. Ama Bor
ges, Yaratan adl metnine yine kendine zg bir ironiyle
yaklayor:
"Bu ykmn zyaamyksel olduu dnlebilir.

14
Homeros benim bir yceltiliim, Homeros'un krl benim
krlm, Homeros'un karanl benimseyii benim karan
l benimseyiim olarak alnabilir. Oysa bu ykde okuru
bir zyaamyks okuduunu dnmekten caydracak
arpclkta eler de var, krlk bana karanln ar ar
bastrmas biiminde geldi, gkten inen esinlenmeler bii
minde deil. Beni bekleyen ne bir llyada vard ne de bir
Odysseia. Bu yky ilk tasarladm sralar, bir sre Ho
meros'la Milton arasnda bir seim yapamadm. Oysa Milton
amza ok yakn bir dnemde yaam bir ozand. Bat
uygarl kadar eski olan Homeros'sa bir sylenceydi ve bu
yzden de bir baka sylenceye kolaylkla dntrlebilir
di..."
Evet, belki de Homeros'la Borges arasndaki ortak yaz
g krlk deil de baka bir ey. nk bu kitapta okuyaca
nz Borges ve Ben 'de yle diyor Borges: "[Borges'in] die
dokunur bir eyler yazmay becerdiini kabul etmek benim
iin o kadar g deil, ama o yazdklar beni kurtaramaz,
belki de iyi olan artk hi kimsenin, hatta tekinin de olma
d, sz ve gelenein olduu iin .. ."
1975'de yaynlanan Kum Kitab 'ndan aldmz teki
adl ykye gelince, aslnda edebiyat tarihinde rnekleri hi
de az olmayan, Robert Louis Stevenson'dan Dostoyevski'ye
birok yazarda rastlayabileceimiz "ikinci kiilik", "ifte kii
lik", "benzeri" ya da "teki" izlei szkonusu olan. Bu izler,
teki adl ykde Borges ile genlii biiminde karmza
kyor. Ama Borges'e bakarsanz, bu hortlaks grnt ay
nalardan, sudaki yansmalardan ya da dorudan doruya
insann belleinden kaynaklanyor ve insan hem izleyici,
hem oyuncu klyor. "Bu ykude," diyor Borges, ''birbiriyle
konuan iki kiinin, hem birbirinden yeterince farkl iki kii
hem de birbirine yeterince benzeyen iki kii olmasn sala
maya altm."
Sanrz, Borges de, tpk T. S. Eliot ve Ezra Pound gibi,
ideolojik nyarglarla yaklaldnda insan fena halde yanl-

15

tan yazarlardan. Ama belki de, kendimizi o kadar skmayp


zgrce okumann keyfine brakrsak, Borges'in yazdklarn
dan umulmadk tatlar alabiliriz. yleyse, bir kahve piirin
kendinize, yakn sigaranz, srtnz koltuunuza rahata
dayayp balayn okumaya. imdi, bu satrlar okuyunca,
"peki, sigara imeyenler ne yapacak?" diye sorabilirsiniz.
Onlar bilmiyorum, ama Hilmi Yavuz'un ne yapacan bili
yorum. Kahvesini piirecek, koltuuna oturacak, filtresini
dileriyle koparp att, parmaklarnn arasndan eksik et
medii, ama ne zamandr hi yakmad sigarasnn olmayan
kln silkerek balayacak okumaya.
Celal ster
Ekim 1988

Bir zyaamyks Denemesi

Ailem ve ocukluum
lk anlarm, durgun bulank akan Rio de la Plata'nn
dou yakasna m, bat yakasna m, amcam Francisco
Haedo'nun kknde uzun, aylak tatiller geirdiimiz
Montevideo'ya m, yoksa Buenos Aires'e mi uzanyor,
kestiremiyorum. 1899 ylnda, Buenos Aires'de, ken
tin tam gbeinde, Suipacha'yla Esmeralda arasnda
ki Tucuman Soka'nda, annemin ailesinin kk,
gsterisiz evinde domuum. O gnlerin ou evinde
olduu gibi, annemlerin evinin de dz bir dam, zagu
an denilen uzun, kemerli bir sahanl, su ektiimz
bir sarnc, iki de verandas vard. ok gemeden kent
dna, Palermo'ya tanm olsak gerek, nk yine
ift verandal, koca bir yeldeirmeni tulumbasnn
bulunduu bir bahesi, bahenin br yannda da bo
bir arsas olan baka bir evi anmsyorum hemen. O
zamanlarn Palermo'su - bizim oturduumuz Paler
mo, Serrano ve Guatemala- kentin ykk dkk ku
zey varolarndayd. Biroklar orada oturduklarn
sylemeye utanr, kuzeyde oturuyoruz derlerdi belli

17

belirsiz. Oturduumuz ev bizim sokaktaki iki katl


birka evden biriydi. Mahallenin gerisi dzayak evler
ve arsalarla doluydu. Bu yreden sk sk kenar mahal
le diye szetmiimdir, ama pek Amerikallarn anlad
anlamda deil, Palermo' da yokul, sevecen insanla
rn yansra, pek o kadar sevimli saylamayacak insan
lar da yaard Sonra bir de, bak dvleriyle n
salm compadrito'larn, kabadaylarn Palermo'su
vard. Ama bu Palermo, belleime ancak ok sonrala
r gelip yerleecekti. nk o zamanlar o mahalleyi
yok saymak iin mthi bir aba gsterirdik. Oysa,
hemen orackta byk edebiyat zenginliklerinin yat
tn ilk kefeden Arjantinli air, komumuz Evaristo
Carriego hi de yle yapmazd. Bana gelince, evden
neredeyse hi kmadmdan compadrito'Iarn varl
ndan bile haberim yoktu.
Babam Jorge Guillermo Borges avukatt. Felsefe
olarak anarizme inanyordu. Spencer'n izinden gi
denlerdendi. Bir yandan da, Modern Diller ret
men Okulu'nda ruhbilim dersleri veriyordu. Dersleri
ni ngilizce verir, ders kitab olarak da William Ja
mes'in ruhbilim kitabn okuturdu. ngilizcesini, an
nesi Frances Haslam'n Northumbria'l bir anababa

dan Staffordshire'da domu olmasna borluydu.


Umulmadk koullar babaannemi Gney Amerika'ya
srklemiti. Fanny Haslam'n ablas, Jorge Suarez
adnda talyan Yahudisi bir mhendisle evlenmi. Bu
Jorge Suarez, Arjantin'e atl tramvay getiren adam
m. Suarez'le kars Arjantin'e yerleince, Fanny'yi

18

de yanlarna armlar. Hi unutmam, bu servenle


ilgili bir de yk anlatrlard. Suarez, General Urgu
iza'nn Entre Rios'daki "saray"na konuk gitmi bir
gn. Gel gr ki, eyaletin bu acmasz diktatryle,
adam boazlamakta kimsenin eline su dkemedii
General Urquiza'yla kumar masasna oturduklarnda,
Suarez bo bulunup ilk eli alvermi. Oyun bittikten
sonra dehete kaplan teki konuklar Suarez'in ev
resini almlar, o eyalette tramvaylarnn almas iin
gerekli belgeyi almak istiyorsa her gece oyunda bir
miktar altn kaybetmesi gerektiini sylemiler. Ama
Urquiza o kadar kt bir oyuncuymu ki, kararlatr
lan altnlar kaybedebilmek iin baya aba harcamak
zorunda kalm Suarez.
Fanny Haslam, Albay Francisco Borges'le Entre
Rios'un merkez kenti Parana' da tanm. Yl ya 1870
ya 187 1. Kent, Ricardo Lopez Jordan'n montonero'
lar ya dagoo milislerince kuatld srada olmu bu
i. Borges, atnn srtnda, alaynn banda, kenti sa
vunan askerlere komuta ediyormu. Fanny Haslam,
evinin dz damndan grm onu. O gece, hkmetin
takviye birliklerinin geliini kutlamak amacyla bir
balo dzenlenmi. Fanny ile albay ite o baloda tan
mlar, dans etmiler, birbirlerine ak olmular, en
sonunda da evlenmiler.
Babam, ailenin kk oluydu. Entre Rios'da
domutu ama, saygdeer bir ngiliz hanmefendisi
olan bykanneme ikide bir aslnda Entre Rios'lu
olmadn anlatmaya alr, "ben pampa'larn ocu-

19

uyum," derdi. Bykannemse, su katlmadk bir n


giliz kaytszlyla, "dorusu, ne demek istediini hi
anlamyorum," diye karlk verirdi. Aslna baklrsa,
babam hakl saylrd. nk bykbabam 1870'lerin
balarnda Buenos Aires eyaletinin kuzey ve bat snr
blgelerinde bakomutanlk yapmt. ocukluum
da, Fanny Haslam'dan, o gnlerin snr blgesi yaa
myla ilgili epey hikaye dinlemiimdir. Bunlardan bi
rini, Sava ile-Tutsagn yks'nde anlatmtm.
Anmsadm kadaryla, Simon Coliqueo, Catriel, Pin
cen ve Namuncura gibi tuhaf adlar olan birok yerli
kabile reisi tanmt bykannem. Bykbabam Al
bay Borges, 1874'de, bizim o i savalardan birinde
ruhunu teslim etmi. Krkbir yandaym ldn
de. La Yerde savanda urad bozgundan dolay
ba beladaym. Srtnda beyaz pano 'su, ardnda
on - oniki askeri, atn ar ar dman hatlarna sr
m ve iki Remington kurunu yemi. O sralar, Re
mington tfekleri Arjantin'de ilk kez kullanlyor
mu. Her sabah kullandm tra makinesinin marka
syla, bykbabam ldren tfein markasnn ayn
olduunu ne zaman dnsem, hafife rperirim.
Fanny Haslam, habire kitap okurdu. Artk sekse
nini geride brakt gnlerde, houna gitsin diye,
gnmzde Dickens'n ve Thackeray'in eline su d
kecek yazar kalmadn syle:.-lerdi ona. Bykan
nemse, "ben Arnold Bennett, Galsworthy ve Wells'i
tercih ederim," diye karlk verirdi. 1935'de ldn
de doksan yandayd. lmeden az nce bizleri yanna

20

ard ve ngilizce olarak (geri spanyolcas dzgn


d, ama ok iyi deildi), "ben ok, ama ok ar len
ihtiyar bir kadnm," dedi duyulur duyulmaz bir ses
le. "Bunda hibir fevkaladelik yok stelik." Bu yz
den, lmnn ev halkm altst etmesi iin hibir
neden gremiyordu. lmesi ok uzun srd iin
bizlerden zr diledi.
Babam ok anlayl ve btn anlayl insanlar
gibi de ok sevecen bir adamd. Bir keresinde askerle
re, niformalara, klalara, bayraklara, kiliselere, ra
hiplere ve kasap dkkanlarna iyi bakmam sylemi
ti bana. nk bunlarn hepsi de yok olup gitmek
zereydi, ocuklarma btn bunlar gerekten gr
dm syleyebilmeliydim. Ne yazk ki, bu kehane
ti doru kmad.
O kadar alakgnll bir adamd ki babam, kaza
ra grnmez olsa bundan byk keyif alabilirdi. ngi
liz atalarndan vn duymasna karn bu konuda
aka yapmay ok sever, yapmack bir kmsemeyle,
"ngilizler de kimmi canm," derdi, "Alman renber
srs ite!" Shelley'e, Keats'e ve Swinburne'e tapar
d neredeyse. Okur olarak iki konuya ilgi duyard.
Biri, metafizik ve ruhbilim stne kitaplar (Berke
ley, Hume, Royce ve William James). Biri de, Dou;
yla ilgili edebiyat ve kitaplar (Lane, Burton ve Pay
ne). Bana, iirin gcn, szcklerin yalnzca bir ile
tiim arac deil, ayn zaII1:finda byl simgeler ve
mzik olduunu reten o olmutur. Bugn ngilizce
iir okumaya kalktmda, annem, sesimin babamn

21

sesine brndn syler.


Bana ilk felsefe derslerini veren de babam ol
mutu. Hem de hi sezdirmeden. ok gentim; bir
satran tahtas stnde Zenon kmazlarn, Akhille
us ve kaplumbaay, okun kmltsz uuunu, devini
min olanakszln gstermiti bana. Daha sonralar,
Berkeley'in adn bile anmakszn, idealizmin temel
ilkelerini retmek iin akla hayale gelmedik yollar
denedi.
Annem, Leonor Acevedo de Borges, eski Arjantin
ve Uruguay soyundan. Doksandrdnde olmasna
karn hala sapasalam ve dini btn bir Katolik.
Benim yetime amda din, kadnlarn ve ocukla
rnd. Buenos Aires'deki erkeklerin ou dinsel konu
larda zgr dnen insanlard, ama soracak olsanz
Katolik olduklarn sylerlerdi. Sanrm, herkesin iyi
liini isteme ve arkada canls olma gibi zelliklerimi
annemden almm. Her zaman ak kafal olmutur
annem. Babamdan ngilizce rendikten sonra, o
unlukla bu dilde kitap okumaya balam. Ama baba
mn lmnden sonra bakm ki hibir kitab doru
drst okuyamyor, hep kafas dalyor, kendini zor
lamak iin oturmu William Sar oyan 'm nsanlk Ko
medyas'n evirmeye koyulm9. stelik evirisi ba
slmakla kalmam, Saroyan evirisinden tr Bue
nos Aires'deki bir Ermeni derneinin dln de al
m. Daha sonralar Hawthorne'un baz yklerini ve
Herbert Read'in sanat stne kitaplarn evirdi. Ba
na yaktrlan Melville, Virginia Woolf ve Faulkner

22

evirilerinden bazlar da onundur. Annem, zellikle


daha ilerki yllarda, kr olduumda, benim iin her
zaman bir yolda, anlayl ve balayc bir dost ol
mutur. Uzun yllar, yakn zamanlara kadar, sekre
terliimi stlendi, gelen mektuplar yantlad, bana
kitap okudu, sylediklerimi kada dkt, birok kez
benimle birlikte yurtii ve yurtd yolculuklarna
kt. Geri o sralar aklmn ucundan bile gemiyor
du, oysa aslnda beni yazarla sessizce, ama kar
konulmaz bir biimde zendiren oydu.
Annemin bykbabas Albay sidoro Suarez, 1824
ylnda Perulu ve Kolombiyal suvarilerin Peru'daki
Junin savann-akn deitiren saldrsna komuta
ettiinde yirmidrt yandaym. Gney Amerika Ba
mszlk Sava'nn sondan bir nceki arpmasy
m bu. Suarez, 1835'den 1852'ye kadar Arjantin'i
diktatrlkle yneten Juan Manuel de Rosas'la kar
de torunu olmasna karn, Montevideo'da srgnde
ve yoksulluk iinde yaamay, Buenos Aires'de zorba
lk altnda yaamaya ye tutmu. Bu arada, toprakla
rna el koymular ve erkek kardelerinden birini idam
etmiler.
Annemin ailesinin baka bir yesi de Francisco
de Laprida. De Laprida 1816 ylnda Tucuman'daki
kongreye bakanlk yapm, Arjantin Konfederasyo
nu'n un bamszln ilan etmi ve 1829'da bir i
savata ldrlm. Annemin babas sidoro Acevedo
da sivil olmasna sivilmi ama, 1860'larda ve 1880'lerde i savalardaki arpmalara katlm. Diyeceim,

23

ailemin ik tarafndan da askerler var atalarm arasn


da. Tanrlarn byle kahramanca bir yazgy benden
esirgemi olmalarna ne kadar yerinsem az, ama tan
rlarn bu konuda akllca davrandklar da kesin.
ocukluumun byk bir blmnn evlerde
getiini daha nce sylemitim. Kzkardeimle ben,
hi arkadamz olmadndan, her nedense Quilos ve
Yeldeirmeni adlarn verdiimiz iki dsel dost ya
ratmtk. (Sonunda onlardan bktmzda da, ldk
lerini sylemitik annemize.) Kklmden beri
hep ar miyoptum, gzlk takyordum. Dorusu, bi
raz da tkrldm saylrdm. Hem ailemizde ok as
ker bulunduundan (amcam bile deniz subaYyd),
hem de hibir zaman asker olamayacam bildiim
den, kk yalardan beri bir eylem adam deil de
kitabi biri olmaktan utanrdm. ocukluum boyun
ca, sevilmenin bir hakszlk olduunu dndm
hep. En kk bir sevgiye bile layk olmadma ina
nyordum. Hi unutmam, doumgnlerimde beni ar
maanlara boduklarnda, onlar hak edecek hibir ey
yapmadm, sahtekarn teki olduumu dnr,
mthi utanrdm. Bu duyguyu otuzumdan sonra alt
edebildim.
Evimizde hem ngilizce hm spanyolca konuu
lurdu. Hayatmdaki en nemli eyin ne olduunu sor
salar, babamn ktphanesi derim. Aslnda, bazen
dnyorum da, sanki o ktphaneden hi kma
mm gibi geliyor. Hala gzmn nnde. Ayr bir
odadayd ktphane; camekanl raflarnda birka bin

24

kitap vard herhalde. Ar miyop olduumdan o d


nemin yzlerinin ounu unuttum (belki de byk
babam Acevedo'yu dndmde aslnda onun fo
torafn dnyorum), oysa Chambers's Encyclopae
dia ve Britannica'daki metal gravrleri olduu gibi
anmsyorum. Batan sona okuduum ilk roman,
Huckleberry Finn 'di. Ardndan Gezip Tozmak ve Kali
forniya'nn Bereketli Gnleri geldi. Kaptan Marryat'n
kitaplarn; Wells'in Aydaki lk nsanlar' n, Poe'yu,
tek ciltlik bir Longfellow basmn, Defne Adas'n,
Dickens', Don Quixote 'yi, Tom Brown'n Okul Gn
leri ni Grimm Kardeler'in Masallar'n, Lewis
Carroll', Bay Verdant Green'in Servenleri'ni (artk
oktan unutulmu bir kitap), Burton'n Binbir Gece
Masallar'n da okudum. Burton'n kitab, o zamanlar
mstehcen saylan eylerle dolu olduu iin yasakt.
Ben de tavanarasnda gizli gizli okumak zorunda kal
mtm. Ama kitaptaki byye kendimi ylesine kap
trmtm ki, masallarn baka hibir yanyla ilgilen
mediimden mstehcen denilen yerlerin farkna bile
varmamtm. Bu saydm kitaplarn hepsini ngiliz
ce okumutum. Sonradan Don Quixote'yi aslndan
okuduumda, kt bir eviri gibi geldi bana. Garnier
basmnn, o altn yaldzl harfleriyle krmz ciltlerini
hala anmsarm. Bir sre sonra babamn ktphanesi
dald ve Don Quixote'yi baka bir basmndan oku
duumda onun gerek Don Quixote olmad duygu
suna kapldm. ok sonralar, bir dostum, o bildik
metal gravrleri, dipnotlar ve ayn dizgi yanllaryla
'

25

Garnier basmn bulup getirdi bana. Btn bu say


dklarm, benim gzmde, kitabn ayrlmaz birer par
asyd. Benim iin gerek Don Quixote o Garnier
basmdr.
spanyolcadan, Eduardo Gutierrez'in Arjantinli
haydut ve soyguncular anlatan birok kitabn da
okudum. En bata da Juan Moreira 'y. Sonra, Albay
Borges'in lmn de ok etkileyici bir dille anlatan
Siluetas militares'i. Annem, Matin Fierro'yu oku
mam yasaklamt, nk yalnzca serserilerin ve
okul ocuklarnn okuyaca bir kitapt; hem zaten
gerek goo'lar da anlatmyordu. Sonunda Martin
Fierro'yu da gizli gizli okumak zorunda kaldm. An
nem, Hernandez'in Rosas' destekledii, dolaysyla
da Birlik'ten yana km atalarmzn dman oldu
u kansndayd. Sarmiento'nun Facundo'sunu, Grek
mitologyas, daha sonralar skandinav mitologyas
zerine kitaplar da okudum. iirle ngilizce tantm;
Shelley, Keats, Fitzgerald ve Swinburne, babamn sk
sk ezbere okuduu o muhteem gzdeleri!
Babamn ailesinde eskiden beri sregelen bir
edebiyat gelenei vard. Byk amcas Juan Crisosto
mo Lafinur ilk Arjantinli airlerden biriydi, 1820'de
arkada General Manuel Belgrap.o'nun lm zeri
ne bir kaside yazmt. Babamn karde ocuklarn
dan, ocukluumdan tandmAlvaro Melian Lafinur
da nde gelen minr airlerden biriydi, sonradan Ar
jantin Edebiyat Akademisi'ne girmeyi baarmt. Ba
bamn annesinin babas Edward Young Haslam, Ar-

26

jantin'de ilk ngilizce kitaplardan birini, Southern


Cross'u (Gney Kava) yaynlamt. Heidelberg
niversitesi'nden, imdi tam anmsayamyorum ama,
ya felsefe ya edebiyat doktoras vard. Haslam, Oxford
ya da Cambridge'de okuyacak paray ktramad
ndan, Almanya'ya gitmi, orada btn dersleri La
tince okuyarak bitirmiti niversiteyi. En sonunda
Parana'da lmt.
Babamn bir de roman vard. 1921 ylnda Ma
yorka'da yaynlad bu roman, Entre Rios'un tari
hiyle ilgiliydi. Caudillo'ydu romann ad. Sonradan
yrtp att bir deneme kitab yazd ve Fitzgerald'n
mer Hayy am nn ayn vezinle yaplm bir evirisi
ni yaynlad. Yrtp attklar arasnda, Arabistan Ge
celeri tarznda yazlm bir Dou ykleri kitab ve bir
adamn oluna ilikin dkrkln konu alan Hacia
la da (Hilie Doru) adl bir oyun da vard. Arjantin
'

li air Enrique Banchs'n biemiyle kaleme ald baz


gzel soneler yaynlad.
Babam kr olduunda ocuktum daha. Ama daha
o sralar, hayatn babamdan esirgedii yazar olma
yazgsn benim stlenmek zorunda kalacam nere
deyse anlalmt. Ailemizde herkes, benim yazar
olacama kesin gzyle bakyordu (zaten byle ey
ler, aka sylenen eylerden daha nemlidir). Ben
den yazar olmam bekleniyordu.
lk yazmaya baladmda alt yedi yalarnday
dm. Klasik spanyol yazarlarna yknmeye al
yordum. rnein, Miguel de Cervantes'e. Berbat bir

27

ngilizceyle Grek mitologyas stne bir elkitab yaz


mtm; tabii Lempriere'den armayd. Sanrm, ede
biyat alanndaki ilk giriimim de buydu. lk ykm
ise, Cervantes biemiyle yazlm abuk sabuk bir ey
oldu: La visera fatal (Uursuz Tolga) adl modas
gemi bir romans. Bunlar ok temiz ve dzgn bir
biimde defterlere yazyordum. Babam hi karmaz
d. Btn yanllarm kendim greyim isterdi. Nite
kim, bir gn bana, "anne ve babalar ocuklarn deil,
ocuklar anne ve babalarn eitir," dediini anmsyo
rum. Galiba dokuz yandaydm, Oscar Wilde'n Mutlu
Prens'ini spanyolcaya evirdim; eviri Buenos Aires
gazetelerinden birinde. El Pais 'de yaynland. Altnda
yalnzca "Jorge Borges" imzas bulunduundan, her
kes eviriyi babamn yaptn sand tabii.
Okula ilk gittiim gnleri anmsamaktan dorusu
hi holanmyorum. Sylemekte yarar var, dokuz ya
na kadar okula gitmedim. Babam, anarist olduu
iin devlete bal hibir kuruma gvenmiyordu. Gz
lk taktm, okula kolal gmlek ve kravatla gittiim
iin kabadayla zenen okul arkadalarm benimle
dalga geerler, itip kakarlard. Okulun adn anmsa
yamyorum imdi, ama sanrm Thames Soka'nday
d. Babam, artk din dersinin yerini Arjantin tarihinin
aldn, bu yzden Arjantin'le ilgili her eye tapma
mzn beklendiini sylerdi. Szgelimi, Arjantin tari
hi, Arjantin'in douunu etkileyen lkeler ve alar
konusunda hibir ey retilmeksizin okutulurdu. s
panyolca kompozisyon dersinde tumturakl bir slup-

28

la yazmay retirlerdi: "Aquellos que lucharon por


una patria libre, independiente, gloriosa " (Hr,
...

mstakil ve anl bir vatan uruna kanlarn dken


ler . . . ) Sonradan, Cenevre'de, byle eyler yazmann
ne kadar anlamsz olduunu, her eye kendi gzlem
lerimle bakmam gerektiini renecektim. 190 1 do
umlu olan kzkardeim Norah, ayr bir kzlar
okuluna gidiyordu.
O Yllarda yazlarmz daha ok Buenos Aires'in
onbe yirmi kilometre gneyindeki Adrogue'de gei
rirdik. Kendi yerimiz vard orada: Tek katl, baheli
bir ev, iki kameriye, bir yeldeirmeni ve uzun tyl
kahverengi bir oban kpei. O zamanlar Adrogue,
ta kapl, demir parmaklklarla evrili yazlk evlerin,
_
parklarn, meydanlardan drt bir yana dalan sokak
larn bulunduu, okalipts aalarnn kokusunun
her yan sard sessiz ve dingin bir sayfiye yeriydi.
Yllarca gittik Adrogue'ye.
Pampalarla ilk kez, sanrm 1909 ylnda yz yze
geldim. Buenos Aires'in kuzeybatsnda, San Nicolas
yaknlarnda akrabalarn oturduu bir yere gidiyor
duk. Hi unutmam, en yakn ev ufukta bir leke gibi
duruyordu. Anladm ki, uzanp giden bu sonsuzlua
pampalar diyorlar. ok gemeden, tpk Eduardo Gu
tierrez'in kahramanlar gibi birer goo olduklarn
rendiimde, iftlikte alanlar byl bir ekicilik
kazandlar gzmde. Zaten gerek hayatta olup bi
tenlerin farkna hep kitaplarda okuduktan sonra var
mmdr. Bir keresinde, sabahn ilk saatleriydi, sr-

29

lar rmak boyuna gtryorlard, at srtnda onlarla


birlikte gitmeme izin verilmiti. Ufak tefek, kara ku
ru adamlard; bolca, torba gibi birer pantolon, bom
bacha giymilerdi. Yzme bilip bilmediklerini sor
dum, "suya srlar girer," diye karlk verdiler.
Annem, iftlik kahyasnn kzna, byk bir mu
kavva kutu iinde bir oyuncak bebek armaan etmi
ti. Ertesi yl oraya yeniden gittiimizde kk kz
sorduk. "Bilemezsiniz, bebek ne kadar houna gitti!"
dediler. Sonra bir de baktk, bebei kutusundan bile
karmadan bir tasvir gibi duvara asmlar. Anlalan,
kirlenmesin ya da krlmasn diye kzcazn yalnzca
bakmasna izin vermiler, el srdrmemilerdi. Du
varda, kimsenin uzanamayaca bir yerde duruyor,
uzaktan tapnlyordu. Lugones, daha dergilerin falan
gelmedii gnlerde Cordoba'da birok kez iskambil
katlarnn resim gibi kullanldn, goo'larn is
kambil katlarn kulbelerinin duvarlarna astkla
rn grdn yazmtr. En gzde kat da, kk
aslan ve iki kulesiyle kupa drtlsym. Sanrm
Cenevre'ye gitmeden nceydi, air Ascasubi'nin etki
siyle olsa gerek goo'lar zerine bir iir yazmaya kal
kmtm. iirimde goo'lardan duyduum szckle
ri elden geldiince kullanmayaaltm anmsyo
rum, ama teknik glkler beni ayordu. Birka
drtlkten fazla yazamadm.

Avrupa

19.... .,.dnda Avrupa'ya tandk. Babamn gzleri iyi


den iyiye zayflamt. ''Yahu, okuyamadm evran
altna nasl imza atarm!" dediini anmsyorum. Er
ken emekliye ayrlmak zor.unda kalan babam, tam on
gn iinde yola kmamz salad. O zamanlar dnya
bugnk kadar kukulu deildi; pasaport gerekmi
yordu, bir sr brokratik ilem yoktu. nce birka
hafta Paris'te kaldk. Her akl banda Arjantinliye
ekici gelen bu kent o gnlerde de, daha sonralar da
pek ekmemitir beni. Kimbilir, belki de pek farknda
olmakszn her zaman biraz ngilizdim ben. Nitekim,
Waterloo'yu hep bir .?:afer olarak grmmdr. Yol
culuun amac, kzkardeimle beni Cenevre'de okula
yazdrmakt. Arjantin'den bizimle birlikte gelen an
neannemle oturacaktk, babam da nl bir svireli
gz doktoru tarafndan tedavi edilecekti. Ne var ki,
anneannemin mr yetmedi, annemle babam Avru
pa'y gezerlerken o, Cenevre' de ld. O sralar Avru
pa Buenos Aires'den ucuzdu, Arjantin parasnn bir
deeri vard. Gelgelelim, tarih bilgisinden o kadar
yoksunduk ki, austos aynda Birinci Dnya Sava'
nn patlak vereceini aklmzn ucundan bile geirmi
yorduk. Sava ktnda annemle babam Almanya'
daydlar, ama Cenevre'ye, yanmza dnmeyi baard
lar. Bir iki yl sonra, sava sryor olmasna karn

31
Alpler zerinden talya'ya gidebilecektik. Verona ve
Venedik'le ilgili anlarm hala belleimdeki canll
n koruyor. Verona'daki koskocaman ve bombo amf
tiyatronun ortasnda Ascasubi'den goo dizeleri oku
mutum yksek sesle ve yreklilikle.
O ilk gz -1914- John Calvin'in kurduu Ce
nevre Koleji'nde okumaya baladm. Okul yatl deil
di. Bizim snfta krk kii kadardk, aa yukar yars
yabancyd. Temel ders Latinceydi; ok gemeden,
Latincem iyi gittii srece teki dersleri az ok sav
saklayabileceimi kavradm. Ama teki derslerin
hepsi de - cebir, kimya, fizik, mineraloji, botanik,
zooloji- Franszca okutuluyordu. O yl btn snavla
r baaryla verdim, bir tek Franszcadan kaldm. S
nf arkadalarm, bana hi sezdirmeden, hep birlikte
imzaladklar bir dileke gndermiler mdre. Bir
yn dersi Franszca okumak zorunda olmama kar
n daha Franszcay doru drst bilmediimi anlat
mlar. Mdrden, bu durumu gz nne almasn rica
etmiler. O da byk bir incelikle kabul etmi ricala
rn. nce, retmenlerin beni ardn anlamazdm
bile. nk hepsi de adm Franszmm gibi tek
heceli sylyorlard (yani Borges'i Franszcadaki "for
ge" szc gibi okuyorlard), oysa bizim dilimizde
adm iki heceli okunuyor, "g" harfi de skolarn sert
"h"si gibi syleniyordu. Ne zaman adm okunsa, ya
nmdakiler beni drtklemek zorunda kalrlard.
Kentin gney ya da eski yakasnda bir apartman
dairesinde oturuyorduk. Bugn hala, Cenevre'yi Bu-

32

enos Aires'den ok daha iyi bilirim. Nedeni de ok


basit: Cenevre' de hibir keba birbirine benzemez,
her birini abucak renirsniz. Her gn, yeil ve buzlu
nehir boyunca, birbirine hi benzemeyen yedi kpr
nn altndan akarak kentin tam ortasndan geen
Rhone Nehri boyunca yrrdm. svireliler biraz
kendini beenmi ve souk olurlar. En yakn iki arka
dam da Polonya Yahudisiydi: Simon Jichlinski ve
Maurice Abramowicz. Sonradan biri hekim oldu, b
r avukat. Onlara truco oynamasn retmitim, ama
o kadar abuk ve iyi rendiler ki daha ilk oyunun.
sonunda cebimdeki btn paray aldlar.
Latincede epey ustalamtm, yine de ders dn
da okuduum kitaplarn ou ngilizceydi. Evde s
panyolca konuuluyordu, ama kzkardeim ok ge
rrieden 'Franszcay o kadar iyi rendi ki dlerini

bile Franszca grmeye balad. Hi unutmuyorum,


bir gn annem eve geldiinde, Norah' krmz kadife
perdenin arkasna saklanm, "une mouche, une mo
uche!" diye haykrrken buldu. Anlalan, kzkarde
im, Franszlarn sineklerin tehlikeli olduuna ilikin
inancn baya benimsemiti. "k bakaym oradan!"
diye bard annem hi de vatansever saylmayacak
bir sesle. "Sen sinekler arasnda doup bydn!"
talya gezisini ve svire iindeki yolculuklar saymaz
sak, sava yznden bir yere gittiimiz yoktu. Bir
sre sonra, yalnzca drt be yolcuyla birlikte Alman
denizaltlarna meydan okuyan ngiliz bykannem
de bize katld.

33

Okul dnda kendi bama Almanca renmeye


giritim. Aslnda bu Almanca servenine, beni hem
byleyen hem de artan Carlyle'n Sartor Resar
tus 'u yznden srklendim. Carlyle'm kahraman
Diogenes Devil'sdung, idealizmi savunan bir Alman
profesrdr. Alman edebiyatnda Tacitus'a benzer
Germen bir e aryordum, ama bunu ancak daha
sonralar Eski ngilizcede ve Eski Norveede bula
caktm. Alman edebiyat, romantik ve marazi kt.
nce Kant'n Mutlak Akln Eletirisi'ni denedim,
ama Almanlarn ou dahil birok insan gibi bozguna
uradm. Sonra, ksa ve zl olduu iin iir daha
kolay gelebilir diye dndm. Gittim, Heine'nin ilk
iirlerini, Lyrisches Intermezzo'yu ve bir de Alman
ca-ngilizce szlk edindim. Heine'nin yaln sz da
arcyla yava yava bu ii szlksz becerebilecei
mi farkettim. ok gemeden Alman dilinin gzellii
ni kavramtm bile. Ardndan, Meyrink'in roman
Der Golem'i okumay baardm. (1969'da srail'e gitti
imde, Bohemya sylencesi Golem'i, tannm bir Ya
hudi gizemcilii uzman olan Gershom Scholem'le
tartacaktm. Bir iirimde de, Scholem'in adn, Go
lem'le uyak yapan tek szck olduu iin iki kez
kullanacaktm.) 1917 ylyd, Carlyle ve De Quincey
uruna Jean-Paul Richter'le ilgilenmeye altm,
ama ksa bir sre sonra Richter okumaktan ok skl
dm anladm. Carlyle ve De Quincey gibi iki ngiliz
savunucusuna karlk Richter laf ok fazla uzatan,
belki de. tutkusuz bir yazar gibi gelmiti bana. Buna

34

karlk, Alman davurumculuu ok ilgimi ekmiti.


Alman davurumculuunu bugn hala imgecilik, k
bizm, gelecekilik (ftrizm), gerekstclk, vb.
gibi teki ada akmlarn tesinde bir okul olarak
grrm. Birka yl sonra Madrid'de, birtakm da
vurumcu airleri ilk ve belki de son kez sanyolcaya
evirmeye kalkacaktm.
svire'deyken bir ara Schopenhauer okumaya
baladm. Bugn bana, "tek bir dnr se kendine,"
deseler, Schopenhauer'i seerim. Eer dnyann giz
leri szcklerle dile getirilebilseydi, o szckler san
rm Schopenhauer'in yazlarnda yer alrd. Schopen
hauer'i birok kez, tekrar tekrar okudum; hem Al
mancasndan hem de babamla yakn dostu Macedo
nio Fernandez'in evirilerinden. Bugn hala Alman
cann ok gzel bir dil olduu kansndaym, belki de
yaratt edebiyattan daha gzel bir dil. Kimbilir, bel
ki olmayacak bir aykrlk ama, okullara ve akmlara
dknlne karn Franszcann ok gzel bir ede
biyat var, oysa dilin kendisi ok irkin. Franszca
sylenilen bir ey, insana nemsiz gelir. Aslnda s
panyol dilindeki szcklerin ok uzun ve hantal ol
malarna karn spanyolcann bile Franszcadan g
zel olduunu dnyorum. Arjantinli bir yazar ola
rak spanyolcayla cebellemek zorundaym, onun iin
de spanyolcann eksikliklerinin fazlasyla farknda
ym. Goethe'nin, dnyann en kt diliyle, Almancay
la boumak zorunda olduunu yazdn anmsyo
rum da, sanrm birok yazar uramak zorunda oldu-

35

u dil konusunda be aa be yukar byle dn

yor. talyancaya gelince lahi Komedya'y bir dzine


yi akn deiik basmndan tekrar tekrar okudum.
Ariosto'yu, Tasso'yu, Croce'yi, Gentile"yi de okudum.
Ama ne talyanca konuabilirim ne de talyanca bir
oyun ya da film izleyebilirim.
Walt Whitman'la Cenevre'de Johannes Schlafm
Almanca evirisi araclyla (''Als ich in Alabama me

inen Morgengang machte" - "As I have walk'd in


Al.abama my morning walk") tantm. Hi kukusuz,

Amerikal bir airi Almanca okumak o zaman ok


sama gelmiti ve hemen Londra'dan bir imen Yap
raklar istetmitim. Gnderilen kitab hala anmsyo
rum, yeil ciltliydi. Whitman' bir sre yalnzca byk
bir air olarak deil, tek air olarak grdm. Daha
dorusu, 1855'e kadar dnyann btn airlerinin
eninde sonunda Whitman'a vardn, ona yknme
menin cahillikten baka bir ey olmadn dn
yordum. Byle bir sanya, daha nceleri de, imdi
artk hi katlanamadm Carlyle'n dzyazs ve
Swinburne'n iiri karsnda kaplmtm. inden
getiim evrelerdi bunlar. Daha sonralar da, belli bir

yazardan mthi etkilendiim benzer denyimler ya


ayacaktm.
1919 ylna kadar svire' de kaldk. svire' de n
ce drt yl Cenevre'de, sonra da bir yl Lugano'da
oturduk. Artk diplomam almtm ve kendimi bt

nyle yazmaya vereceim anlalmt. Yazdklarm


babama gstermek istediimde, babam insanlara t

36

vermeye inanmadn, kendi yolumda kendi abamla


deneye yanla yrmem gerektiini syledi. ngilizce
ve Franszca soneler yazyordum. ngilizce sonelerim,
kt birer Wordsworth yknmesiydi, Franszcalarsa
tatsz tutsuz birer simgeci iir yknmesi. Franszca
sone denemelerimden bir dize hala belleimde: "Petite
boite noire pour le violon casse." iirin adysa, "Poeme
pour etre recite avec un accent russe" idi. Bir yabanc
nn Franszcasyla yazdm bildiimden, Rus aksan
nn Arjantin aksanndan daha iyi olacan dn
mtm. ngilizce sone denemelerimdeyse, "over" ye
rine "o'er" demek ve l kolayl asndan "sings"
yerine "doth sing" demek gibi baz onsekizinci yzyl
manyerizmleri kullanmtm. Ama kanlmaz yazg
mn spanyolca olduunu biliyordum.
Artk yurda dnmeye karar vermitik, ama dn
meden nce bir yl da spanya'da kalalm dedik. O
sralar Arjantinliler spanya'y yeni yeni kefediyor
lard. O zamana kadar, Leopoldo Lugones ve Ricardo
Giraldes gibi sekin yazarlar bile Avrupa gezilerinde
spanya'ya uramaktan kanmlard. Bir kapris de
ildi bu. Buenos Aires'de spanyollar hep uaklk,
garsonluk ya da iilik gibi hizmet ilerinde alm
lar ya da esnaflkla uramlard. Biz Arjantinliler
kendimizi hibir zaman spanyol saymamtk. Aslna
baklrsa, 1816'da spanya'nn egemenliinden kurtu
lup bamszlmz kazandmzda vazgemitik s
panyolluktan. ocukluumda Prescott'un Peru'nun
Fethi adl kitabn okuduumda, fetihileri romantik

37

bir yaklamla betimlediini grmek beni artmt.


Ben bu fetihilerin soyundandm ve belki de bu yz
den benim gzmde hibir ilginlikleri yoktu. Ne var
ki, Fransz gzyle bakan Latin Amerikallar, span
yollar renkli ve albenili kiiler olarak grmler, on
lar Garcia Lorca szlyle canlandrmlard gzle
rinde: ingeneler, boa greleri ve Magrip mimarisi.
Ama benim ailem, dilimizin syanyolca olmasna ve
ounlukla spanyol ve Portekiz soylarndan gelme
mize karn spanya gezimizi hibir zaman yzyl
lk bir aradan sonra spanya'ya dn olarak grme
miti.
Mayorka'ya gittik. nk oras hem ucuz hem
de gzeldi, stelik neredeyse bizden baka turist yok
tu. Mayorka'da kaldmz yaklak bir yl boyunca
Palma kentinde ve bir da ky olan Valldemosa'da
oturduk. Latince renimimi orada da srdrdm.
Ama bu kez retmenim bir rahipti; Tanr'nn kitab
btn gereksinimlerini karlad iin roman oku
maya hi kalkmadn syleyen bir rahip. Bugn
hala ok sevdiim Vergilius'u inceledik birikte.
Mayorka'nn yerlilerinin iyi yzmemi aknlkla
karlamalarn hi unutmam. Oysa ben yzmeyi
Uruguay ve Rhone gibi hzl akm nehirlerde ren
mitim, Mayorkallarsa durgun, akntsz bir denize
alkndlar.
Babam, 1870'lerde memleketi Entre Rios'da
meydana gelen Sava'n eski gnlerini and ro
mann yazmaktayd. Babama, Alman davurumcula-

38

rmdan kaptm berbat metaforlar nerdiimi, onun


da bunlar kar koymadan kullandn anmsyo
rum. Kitabn be yz kadar bastird ve Buenos Aires'
e gtrerek dostlarna datt. Kitapta "Parana" - ba
bamn doduu kasba - szcn gren dizgiciler
yanl yazld sonucuna varmlar ve btn "Para
na"lar "Panama" diye deitirmilerdi. Babam da, hem
dizgicilerin iini gletirmemek amacyla hem de
byle daha gln olacan dnerek sesini kar
mamt. Genlik cokusuyla babamn kitabna o ka
dar karm olmamdan pimanlk duyuyorum imdi.
Aradan onyedi yl gemiti, lmeden nce beni yanna
ard, btn o ssl psl blmleri atarak roman
n yaln bir dille yeniden yazarsam ok sevineceini
syledi. O gnlerde ben de bir kurt-insanla ilgili bir
yk yazm, yky Madrid'de ok okunan bir dergi
ye, La Esferaya gndermitim. Bereket, dergi yne
ticileri aklllk edip yky geri evirdiler.
1919-20 kn Sevilla'da geirdik. lk iirim de
Sevilla'da yaynland. ''Denize vg" adl iirim, Gre
cia dergisinin 3 1 Aralk 1919 tarihli saysnda kt.
iirde, Walt Whitman olabilmek iin elimden geleni
ardma koymuyordum:
Ey deniz! Ey mitos! Ey gne! Ey sonsuz dinginlik!
Biliyorum neden sevdiimi seni. kimiz de ok yalyz
yzyllardr tanyoruz birbirimizi...
Ey Proteus, senden domuum benkimiz de zincire vurulmu, yollara dmz,

39
yldzlarn zlemindeyiz ikimiz de,
ikimiz de umut ve d krkl yklyz.. .!

Bugn artk deniz neredeyse aklma bile gelmiyor,


yldzlarn zlemini ektiimi dnemiyorum bile.
Yllar sonra, Arnold Bennett'n "nc snf muhte
em" deyimini grdmde, ne demek istediini he
men anlayacaktm tabii. Yaynladm tek iir bu ol
duundan, birka ay sonra Madrid'e gittiimde orada
herke<; bir deniz airi gzyle bakt bana.
Sevilla'da, Grecia dergisi evresinde kmeleen
edebiyatlara takldm. Bu topluluun kendilerine
arlar adn veren yeleri, zerre kadar bilmedikleri
bir sanat dal olan edebiyat yenileyeceklerini ne
sryorlard. lerinden biri, Kutsal Kitap, Cervan
tes, Dario ve ustann, yani Rafael Cansinos-Assens'in
bir iki kitabndan baka bir ey okumadn syle
miti bir gn bana. Franszca bilmediklerini, ngiliz
edebiyatndan habersiz olduklarn renmek, benim
Arjantinli kafam allak bullak etmiti. Daha da ilgin
ci, kendisinden "hmanist" diye szedilen nl biriy
le tantrldm ve ok gemeden adamcazn Latin
cesinin benimkinden ok geri olduunu kefettim.
Grecia dergisine gelince, yaynynetmeni Isaac del
Vando Viller btn iirlerini yardmclarna yazdr
yordu. Bir gn yardmclarndan birinin bana, "ok
megulm, Isaac iir yazyor," dediini anmsyorum.
Daha sonra Madrid'e gittik. Orada benim iin en
byk olay, Rafael Cansinos-Assens'le tanmam ol-

40
du. Kendimi onun izdei olarak dnmek bugn bile
houma gider. Madrid'e, rahiplik renimi grd
Sevilla'dan gelmiti. Sevilla'da Engizisyon arivlerin
de Cansinos adna rastlaynca, kendisinin Yahudi ol
duuna karar vermi, bu da onu branice renmeye
yneltmi, sonradan snnet bile olmutu. Beni onun
la Endlsl edebiyat dostlarm tantrd. Denizle
ilgili bir iirinden dolay biraz da rkeke kutladm
kendisini. 'lfa, evet," dedi, "lmeden bir grebilsem u
denizi!" Kastilya'yla ilgili her eye Endlsllere zg
bir kmsemeyle bakan uzun boylu bir adamd.
Cansinos'un insan en hayran brakan yan, paraya ve
ne metelik vermeden yalnz edebiyat iin yaama
syd. yi bir airdi. Aslnda erotik olan bir Mezmurlar
Kitab yazd. El candelabro de los siete brazos adl bu
kitap 1914'de yaynland. Romanlar, ykler ve de
nemeler de yazyordu. Tantmz sralar, bir edebi
yat evresine nderlik ediyordu.
Her cumartesi Cafe Colonial'e giderdim. Orada
geceyars toplanr, sabaha kadar sohbet ederdik. Ba
zen yirmi otuz kii olurduk. Sohbetlere katlanlar,
spanya'nn yerel zelliklerini tmden kmserler
di; cante jongo'yu, boa grelerini falan. Amerikan
cazna hayrandlar, spanyol olmaktan ok Avrupal
olma meraklsydlar. Cansinos bir konu atard orta
ya. Metafor, serbest vezin, iirin geleneksel biimleri,
anlatsal iir, sfat ya da fiil olabilirdi bu. O sessiz
sakin haliyle aslnda tam bir diktatrd Cansinos;
ada yazarlara dmanca laf dokundurulmasna asla

41

izin vermez, sohbetlerin dzeyini drmemeye zen


gsterirdi.
Korkun kitap okurdu. De Quincey'in Afyonke'
ini, Yunancadan M arcus Aurelius'un Dnmeler'ini,
Barbusse'n romanlarn, Schwob'un Vies imaginai
res 'ini evirmiti. Sonralar, Goethe ve Dostoyevski'
nin btn yaptlarnn evirisine de giriecekti. Bir
de,Arabistan Geceleri nin spanyolcadaki ilk yorumu
nu gerekletirdi. stelik bence, Cansinos'un yoru
mu, Burton ya da Lane'in yorumlarna gre ok zgr
saylabilecek, onlardan daha keyifli bir yorumdur.
Bir keresinde, Cansinos'a uradmda beni k
tphanesine buyur etti. Ama aslnda Cansinos'un b
tn bir evinin bir ktphane olduunu sylemek da
ha doru olacak. Bir ormann iinden gemek gibi bir
eydi Cansinos'un evinde dolamak. Raf yaptracak
kadar bile paras olmadndap, kitaplar yerden tava
na kadar st ste ylmt. Kitaplardan oluan dik
stunlarn arasndan gemeniz gerekiyordu. Cansi
nos, geride brakmakta olduum Avrupa'nn btn
bir gemii, Bat'yla Dou'nun btn bir kltrnn
simgesi gibi grnmt bana. Ama nde gelen a
dalaryla uzlamasn engelleyen bir terslii vard.
Szgelimi, o sralar Ortega y Gasset nnn doru
undayd, ama Cansinos onun kt bir dnr ve
yeteneksiz bir yazar olduu kansndayd. Gerekte,
benim onda yakaladm, keyifli edebiyat sohbetleriy
di. Nitekim, beni ok eitli kitaplar okumaya zendi
ren de Cansinos oldu. Bir sre sonra yazarken ona
'

42

yknmeye baladm. Cansinos, spanyolcann tad


deil de, doyumsuz bir branice tad tayan uzun ve
akc tmcelerle yazyordu.
Tuhaftr, 1919'da "arlk" (ultraizm) deyimini
bulan da Cansinos oldu. spanyol edebiyatnn her
zaman an gerisinde kald kansndayd. Juan Las
takma adn kullanarak baz veciz metinler yazyor
du. imdi anlyorum, aslnda ierey elenmek iin
yaplyordu. Ama biz yeniyetmeler btn bunlar ok
ciddiye alyorduk. Cansinos'un en iten hayranlarn
dan biri de, o ilkbahar Madrid'de tantm ve dokuz
yl sonra kzkardeim Norah'la evlenecek olan Guil
lermo de Torre'ydi.
O gnlerde Madrid'de Ramon Gomez de la Ser
na'nn evresinde toplanm bir grup daha vard. Top
landklar yere bir kez gittim, ama davranlarndan
hi holanmadm. lerinde, ngrakl bir bilezik ta
kan bir soytar vard. Adam biriyle el skrken bile
ziindeki ngrak nlyor, Gomez de la Serna da her
seferinde, "nerede bu ylan yahu?" diyordu. Komiklik
yaptklarn sanyorlard. O kadar ki, bir keresinde
Gomez de la Serna iinerek bana dnp, "Buenos
Aires'de byle eyler grmemisindir herhalde, " de
di. ok kr grmedim, diye dndm kendi ken
dime.
spanya'da iki kitap yazdm. lki, bir deneme ki
tabyd. imdi dnyorum da, ad kimbilir niin
Los naipes del tahur ( Katnn Katlar) idi? Pio
Baroja'dan etkilenerek yazdm edebi ve politik de-

43

nemeler vard kitapta (o sralar hala anarizmden, din


konusunda ak kafallktan ve pasifizmden yanay
dm). Bu denemelerin keskin ve acmasz olmalarn
amalamtm, ama aslnda son derece zararszdlar.
"Budalalar", "orospular", "yalanclar" gibi szckler
kullanmaya merak sarmtm. Kitab} basacak yaync
bulamaynca, Buenos Aires'e dndmde metni
tmden yok ettim. kinci kitabn ad Kzl Mezmurlar
ya da Kzl Vezinler'di. Yirmi kadar iirden; Rus Dev
rimi'ni, insanlarn kardeliini ve pasifizmi ven, ser
best vezinle yazlm iirlerden oluan bir kitapt bu.
Birka ("Bolevik Destan", "Siperler", "Rusya") dergi
lerde bile kt. Bu kitab da spanya'dan ayrlmadan
hemen nce yok ettim. Artk yurda dnmeye hazr
dm.

Buenos Aires

Buenos Aires'e 1921 Martnn sonlarna doru Reina


Victoria Eugenia gemisiyle dndk. Bir.ok Avrupa
kentinde gezip tozduktan, Cenevre, Zrih, Nimes,
Cordoba ve -Lizbon gibi kentlerde onca an edindikten
sonra, doduum kenti bym bulmak, artk dz
daml alak yaplaryla batya doru, corafyaclarn
ve edebiyatlarn deyiiyle pampalara doru uzanan,
ok byk, dallanp budaklanm, neredeyse usuz
bucaksz bir kente dnm olduunu grmek bana
artc geldi. Yurda dnmekten te bir eydi bu,
yeniden kefetmek gibi bir eydi. Belki de uzun za
mandr uzak kaldm iin, Buenos Aires'e merak ve
cokuyla bakabiliyordum. Hi ayrlmam olsam, o
anda bende yaratt o tuhaf aknlk ve heyecanla
grebilir miydim Buenos Aires'i acaba? Kent, ama
btn kent deil tabii, kentin gzmde duygusal bir
nem kazanan birka yeri, yaynlanan ilk kitabm
Feruor de Buenos Aires 'deki iirlerin esin kayna
olacakt.
Bu szn ettiim iirleri 1921 ve 1922 yllarnda
yazdm, kitap da 1923 balarnda yaynland. Topu
topu be gnde basld kitap. Avrupa'ya dnmek zo
runda olduumuzdan bir an nce baslmas gereki
yordu. (Babam, gzleri iin Cenevreli doktoruna g
rnmek istemiti.) Basmeviyle altmdrt sayfa ze-

45

rinden anlamtm, ama daha fazla tutunca son daki


kada be iiri karmak zorunda kaldm. imdi, buna
da kr, diyorum tabii. O iirlerden hibir ey kal
mam aklmda. Kitap ok acemice baslmt. Hi
dzeltme yaplmam, indekiler sayfas konmam,
sayfa numaralar unutulmutu. Kapak desenini kz
kardeimin yapt kitap 300 basld. O gnlerde kitap
yaynlamak yrek isteyen bir iti. Kitabm kitabev
lerine ya da dergilere gndermek aklma bile gelme
di. ounu ee dosta dattm. Ama kullandm da
tm yntemlerinden birini hi unutamyorum. Nosot
ros, o dnemin eski ve kkl edebiyat dergilerinden
biriydi. Nosotros 'un brosuna gidenlerin paltolarn
braktklar bir vestiyer olduunu biliyordum. Altm
yetmi kadar kitab yanma aldm, derginin yayn y
netmenlerinden Alfredo Bianchi'ye gittim. Bianchi,
aknlkla bakarak, "bu kitaplar senin iin satmam
beklemiyorsun herhalde," dedi.
"Hayr," diye karlk verdim. "Bu iirleri ben yaz
dm ama, o kadar da deli deilim. Ben yalnzca bu
kitaplar urada asl duran paltolarn ceplerine b
rakmanz rica edecektim sizden." Bianchi, ricam
memnunlukla yerine getirdi. Bir yl sonra Buenos
Aires'e dndmde, paltolarn sahiplerinden bazla
rnn kitabm okuduklarn rendim; hatta birka
kitapla ilgili yaz bile yazmt. Dorusu, air olarak
kk bir n bile salamtm.
Kitap, elimsiz bir slupla yazlmt, veciz meta
forlarla doluydu, ama temelde romantikti. Gnbatm-

46

!arndan, ssz yerlerden, bilinmedik kelerden sz


ayor, Berkeley'ci metafizie ve aile tarihine dalyor,
ilk aklar dile getiriyordu. Kitapta bir yandan da
onyedinci yzyl spanyolcasna yknyor, nszde
Sir Thomas Browne'n Religio Medici sine deiniyor
dum. Korkarm, krk ambara evirmitim kitab, ya
mal bohaya benzetmitim. Ama yine de, bugn d
np geriye ,baktmda, o kitaptan hi ayrlmadm
gryorum. Daha sonra yazdm her eyin, ilk kez o
kitapta ele aldm izleklerin gelitirilmi biimlerin
den baka bir ey olmadn duyumsuyorum. O gn
bugndr, o kitab durmadan yeniden yazdm d
nrm.
Fervor de Buenos Aires deki iirler, ultraist iir
ler miydi? 192 l'de Avrupa'dan dndmde, ultraiz
min bayraktarlarndandm. Nitekim, edebiyat tarihi
leri hala "Arjantin ultraizminin babas" diye bilirler
beni. O zaman Eduardo Gonzalez Lanuza, Norah
Lange, Francisco Pinero, kuzenim Guillermo Juan
(Borges) ve Roberto Ortelli gibi airlerle bu sorunlar
tarttmzda, spanyol ultraizminin - ftrizm gi
bi - yenilik ve aygtlarla fazla dolu olduu sonucuna
varmtk. Oysa bizler trenlerden, pervanelerden,
uaklardan, vantilatrlerden p_ek etkilenmemitik.
Geri manifestolarmzda hala metaforun nceliini ve
geilerin ve ssl sfatlarn bir yana braklmasn
savunuyorduk, ama asl yazmak istediimiz gerek
iirdi, gncelliklerin tesinde, yerel renklerden ve
gnde koullardan uzak iirlerdi. Sanrm, "Yalnlk"
'

'

47

adl iir, o sralar neyi aradm yeterince ortaya ko


yuyor:
Bahenin demir parmaklkl kaps,
ok okunmu bir kitabn
sayfalar kadar kolay alyor,
ieri girdiimizde, gzlerimizin,
belleimizde oktan yer etmi
nesnelere taklmas gerekmiyor.
Burada, btn ailelerin yaratt
alkanlklar, anlaylar ve zel dil
bildik eyler benim gzmde.

Ne gerei var baka biri g bi


konumann ya da davranmann ?
Btn ev halk tanyor beni,
kayglarm ve dknlm biliyorlar.
Olup olacan en iyisi
Cennet'in belki bize bahedecei:
sorup soruturulmadan, hibir baar beklenmeden,
yadsnmaz gerekliin bir paras olarak,
tpk yoldaki talar, aalar gibi ylece
kabul edilmek.

Bana sorarsanz, bu iirimle, tramvay. "tfi om


zunda bir adama, gndoumunu bir la benzetti
im, batan gnei de batda armha geriliyormu
gibi grdm daha nceki spanyol ultraist deneme
lerimin rkek arlklar arasnda dalar kadar fark
vardr Sonradan, kendisine bu tr zrvalarim okudu-

48

um akl banda bir dostum, "evet, anlyorum," de


miti, "iirin balca amacnn artmak olduu gr
n savunuyorsun sen!" Fervor'daki iirlerimin ult
raist olup olmadna gelince, bence bu sorunun yan
tn arkadam ve Franszca evirmenim Nestor Ibar
ra vermitir: "Borges, yazd ilk ultraist iirle ultraist
bir air olmaktan kmtr." O ilk ultraist denemele
rime bugn artk yazklanmaktan baka bir ey gel
miyor elimden. Aradan neredeyse yarm yzyl geti,
bugn bakyorum da, hayatmn o zor dnemini hala
unutmaya altm gryorum.
Buenos Aires'e dnmn belki de en byk
olay Macedonio Fernandez'di. Tandm insanlarn
- ki gerekten baz olaanst insanlar tandm
hibiri beni Macedonio kadar derinden ve kalc bir
biimde etkilememitir. Gemiden indiimizde, Dar
sena Norte'de, siyah melon apkal, ufak tefek bir
adam bizi bekliyordu. Babamn dostuydu Macedonio.
kisi de 1874 doumluydu. Macedonio aslnda sohbe
tine doyulmaz bir adam olmasna karn tuhaftr,
kimi zaman uzun suskunluklara dalar, azn bak
amazd. Cumartesi akamlar Plaza del nce' de bir
kahvede, Perla'da buluurduk onunla. Sabahlara ka
dar konuurduk, tabii sohbeti ekip eviren her za
man Macedonio olurdu. Benim iin Madrid'de btn
bilgiyi Cansinos temsil etmiti, imdi de Buenos Ai
res'de btn dnceyi Macedonio temsil ediyordu. O
sralar ok fazla okuyor, ok az geziyordum (hemen
her akam yemek yenir yenmez doruca gidip yata-

49

ma uzanyor, kitap okuyordum), ama Macedonio'yla


buluup konuacam cumartesi gnlerini btn bir
hafta iple ekiyordum. Aslnda bize ok yakn oturu
yordu, istediim zaman grebilirdim onu, ama neden
se byle bir ayrcal haketmediimi, Macedonio'yla
geireceim cumartesinin tadn karabilmem iin
hafta boyunca onu grmekten kanmam gerektiini
dnyordum. Szn ettiim bulumalarda Mace
donio topu topu drt kez konuurdu. Sakin sakin
birka gzlemde bulunur, onu da yalnzca en yaknn
da oturana sylyormuasna sylerdi. Hi dayat
mazd sylediklerini. Son derece nazik ve tatl dilliy
di. Szgelimi, "ee, sanrm siz de farkndasnzdr,"
diye lafa girer, ardndan arpc, ok zgn bir dn
ce atverirdi ortaya. Ama her seferinde, sylediklerini
karsndakine mal ederdi.
Klrengi salar ve byyla Mark Twain'i and
ran, zayf, yal bir adamd. Mark Twain'e benzetil
mek houna giderdi, ama ayn zamanda Paul Valery'
ye de benzedii anmsabld m baya ierlerdi. Fran
szlardan pek holanmazd. O siyah melon apkasn
bandan hi karmazd; bana kalrsa, yatarken bile
karmyordu. Hep giysisiyle yatar ve dii arr kor
'
kusuyla cereyandan korunmak iin bana havlu sa
rard. Bu grnyle Araplara benzerdi. Tuhaflkla
r bu kadarla da bitmezdi Macedonio'nun. Kendine
zg bir milliyetilii vard, seimle greve gelen her
Arjantin devlet bakanna hayrand. Arjant_inli se
menlerin asla yanlmayacana olan inanc, bu hay-

50
ranlk iin yeterli bir nedendi Macedonio'nun gzn
de. Diiye gitmekten o kadar korkard ki, diinin
kerpeteninden kurtulmak iin diini herkesin orta
snda kendi eliyle ektii bile olurdu. Bir de, arada
srada sokak kadnlarna srlsklam ak olmak gibi
bir huyu vard.
Macedonio bir yazar olarak birok olaand ki
tap yaynlad. Yazlarysa, leli neredeyse yirmi yl
olacak, hala derleniyor. 1928'de yaynlanan ilk kita
bnn ad No toda es vigilia la de los ojos abiertos
(Gzlerimiz Akken lle de Uyank Deilizdir) idi.
Sanrm, gerekliin karmakln yanstabilmesi
iin bile bile karmak ve belirsiz bir biemle yazl
m, idealizm stne uzun bir denemeydi. Ertesi yl
yazlarndan bir gldeste yaynland: Papeles de Reci
envenido (Yeni Gelenin Katlar). Bu kitabn blm
lerinin derlenip dzenlenmesinde benim de paym
oldu. Bir tr i ie gemi nkteler derlemesiydi.
Roman ve iir de yazyordu Macedonio, geri
hepsi de artcyd, ama pek okunacak gibi deildi
ler. Yirmi blmden oluan bir romanna ellialt ayr
ndeyi yazmt. Btn parlaklna karn bana ka
lrsa, Macedonio'yu yazlarnda aramak yanltr. Ger
ek Macedonio'yu sohbetlerinde aramak gerekir.
Macedonio pansiyonlarda gsterisiz bir biimde
yaard, ama grdm kadaryla kald pansiyonlar
sk sk deitiriyordu. Nedeni de, kiray demekte
her zaman glk ekmesiydi. Her tannda arka
snda ynla msvedde brakrd. Bir keresinde, dost-

51

lar btn o yaptlarn yitip gitmesinin utan verici


bir ey olduunu syleyerek onu paylamlard. Mace
donio da, "gerekten de, benim herhangi bir eyi yiti
recek kadar zengin olduumu mu sanyorsunuz?" de
miti.
Hume ve Schopenhauer okurlar Macedonio'da
yeni bir ey bulamayabilirler, ama asl artc olan
vard sonulara kendi bana varm olmasdr. Son
radan Hume, Schopenhauer, Berkeley ve William Ja
mes'i gerekten okudu. Ama bana yle geliyor ki,
okuduklar yalnzca bunlard, hep ayn yazarlardan
alnt yapyordu nk. Belki de srf bir ocukluk
hevesinden kurtulamadndan, Sir Walter Scott'u en
byk romanc sayard. Bir zamanlar William James'
le yazm ve mektuplar ngilizce, Almanca, Fran
szca karm bir dille yazmt. Bunu da, "o dilleri o
kadar az biliyordum ki, durmadan dil deitirmek
zorunda kalyordum," diye aklyordu.
Macedonio'nun, bir iki sayfa okuduktan sonra
dncelere dalp gidii geliyor gzmn nne. Salt
dlerden dokunmu birer kuma olduumuzu ne
srmekle kalmaz, hepimizin gerekten bir d dn
yasnda yaadna inanrd. Gerein dile getirilebi
leceinden kuku duyard. Kimi di,inrlerin gerei
bulduu, ama btnyle dile getiremedii kansn, dayd. Ama ayn zamanda gerei bulmann ok kolay
olduuna da inanyordu. Eer dnyay, kendini ve
kendi servenini unutarak pampalarn stne uzana
bilse, gerein anszn karsna kabileceini syle-

..,,

52

miti bana. Tabii, o apansz bilgelii szcklere dk


menin pek mmkn olmayacan eklemekten de ge
ri kalmamt.
Macedonio, zeki insanlarn sylediklerini bir def
terde toplamaya meraklyd. Bunlar arasnda, tand
mz ok ho bir hanmn, Quica Gonzalez Acha de
Tomkinson Alvear'n adna rastladmda ok ar
mtm. Azm bir kar ak kalm, nedense Quica'
nn Hume ve Schopenhauer'le bir tutulamayacan
dnmtm. Bunun zerine, "dnrler evreni
aklamaya almak zorunda kalmlardr, Quia ise
evreni yalnzca duyumsar ve anlar," demiti Macedo
nio.
Quica'ya dnp, "Quica, varlk nedir?" diye sorar
d. Quica da, "ne demek stediini anlamyorum, Ma
cedonio," diye karlk verirdi. O zaman Macedonio
bana dner, "grdn m?" derdi, "o kadar iyi anlyor
ki, bizim aknlmz kavrayamyor bile!" Quica'nn
ok zeki bir kadn olduunu byle kantlyordu. Son
radan, ona, bir ocuk ya da kedi iin de ayn eyi
syleyebileceini belirttiimde, Macedonio bana fena
halde ierlemiti.
Macedonio'yla tanana kadar safdil bir okur
dum. Onun bana verdii en deerli armaan, kukuy
la okumay retmek oldu. lk balarda, kendimi tp
k onun gibi yazmaktan, onun belli slup oyunlarn
olduu gibi kullanmaktan alamadm. Sonralar bun
dan epey pimanlk duyacaktm. Ama imdi oturup
Macedonio'yu dndmde, Cennet Bahesi'nde

53
kendinden gemi bir Adem olarak gryorum onu.
Dehas yazdklarnn yalnz birka sayfasnda kald,
ama etkisi Sokrates'in etkisi gibi bir etkiydi. Gerek
ten sevmitim onu, hatta belki de bir putperest gibi.
1921'den 1930'a kadar uzanan bu dnem ok ve
rimli geti, ama yazdklarmn ou bir bakma perva
sz, dahas amasz eylerdi. O dnemde yedi kitap
yaynladm. Bunlardan drd deneme, iir kita
byd. Ayrca dergi kardm ve aralarnda La Pren
sa, Nosostros, Inicial, Criterio ve Sintesis 'in de bu
lunduu neredeyse bir dzine sreli yayna sk sk
katkda bulundum. Oysa bugn artk hem o dnem
deki verimliliimi dndke aryorum hem de o
yllarn rnlerine zerre kadar yaknlk duymuyo
rum. Drt deneme kitabmdan - adlarn hi anmsa
masak daha iyi - nn yeniden baslmasna bir da

ha hi izin vermedim. Aslna bakarsanz, imdiki ya


yncm - Emece - 1953 ylnda "btn yazlar"m ya
ynlamay nerdiinde, kabul etmemin tek nedeni, o
samasapan kitaplarn ortadan kalkacan dn
memdi. Aklma Mark Twain'in bir sz geliyor. De

mi ki Mark Twain, iyi bir kitaplk oluturmaya ancak


Jane Austen'n kitaplar dlanarak balanabilir; hatta
kitaplkta baka hibir kitap olmasa bile, srf Jane
Austen'n kitaplar alnmad iin o kitapln iyi bir
kitaplk olduu sylenebilir.
Bu pervasz kitaplarn ilkinde, Sir Thomas Browne

stne olduka kt bir deneihe yer alyordu.


Belki de spanyolcada Sir Thomas Browne stne

54

yazlmaya kalklm ilk denemeydi bu. Baka bir


denemede, ritm ve mzik gibi baz iirsel eler ra
hatlkla gzard edilebilirmiesine, metaforlar snf
landrmaya alyordum. Benlik'in varolmad st
ne, ya Bradley ya Buda ya da Macedonio Fernandez'
den arma, uzun bir deneme vard. Bu denemeleri
yazdm sralar, Sir Thomas Browne'n "Urne-Buri
all"daki anlatmn spanyolcada kendi kuru ve yavan
sluplaryla temsil eden iki spanyol Barok onyedinci
yzyl yazarna, Quevedo'yla Saavedra Fajardo'ya
maymun gibi yknmeye alyordum. spanyolcann
arasnda bol bol Latince de kullanmak iin elimden
geleni ardma koymuyordum, tabii kitap da karmak
tmcelerle tumturakl anlatmlarn dayanlmaz ar
l altnda kveriyordu. Daha sonraki baarszl
m, bir tr tepkiden kaynakland. Bu kez de teki
uca savrularak elden geldiince Arjantinli olmay de
nedim. Segovia'nm Arjantin deyimleri szln ele
geirdim ve o kadar ok yerel szck kullanmaya
baladm ki, kendi yurttalarmn ou bile yazdkla
rm anlayamaz oldu. Segovia'nn szln yitirdi
im iin o kitab bugn artk sanrm ben de anlaya
mam, bu yzden o kitaptan umudu tmden kestim.
Adn bile anmak istemediim kitaplarn ncs,
bir bakma kefaret demek gibi bir eydi. kinci ki
tapta kullandm sluptan emekleye emekleye syr
lyor, yava yava akln yoluna geri dnyor, mantkl
yazmaya ve ssl psl yazlarla gz kamatrmak
tansa okurun iini kolaylatrmaya abalyordum. Bu

55
tr deeri su gtrr deneylerimden biri de "Homb
res plearon"du (nsanlar Savat). Buenos Aires'in ku
zey yresinin mitologyasna ilk atlmd bu. Tepeden
trnaa Arjantinli bir yky Arjantililere zg bir
biimde anlatmaya alyordum. O gn bugndr
ufak tefek deiikliklerle syleyedurduum bir yk
dr bu. Nedensiz ya da gerekesiz dellonun, cesaret
iin cesaretin yksdr. O yky yazdm sralar,
biz Arjantinlilerin dil anlay bakmndan spanyol
lardan farkl olduumuzda d\fetiyordum. Oysa imdi,
spanyollarla olan dilsel yakfklarmz vurgulamaya
almamz gerektiine inanyorum. O sralar geri
biraz daha lmlydm ama, yine de spanyollar beni
anlamasn diye yazyordum. Anlalmamak iin yazd
m bile sylenebilirdi. Bilinirciler (gnostikler), bir
gnahtan kanmann tek yolunun o gnah ileyip
ondan kurtulmak olduunu ileri srerlerdi. imdi
bakyorum da, o yllarda yaynlanan kitaplarmda
bellibal edebiyat gnahlarnn ounu ilemiim; bu
gnahlardan bazlarn bugn hala hayranlk duydu
um byk yazar Leopoldo Lugones'in etkisi altnda
ilediimi anmsyorum. Ne miydi bu gnahlar? A
dal anlatm, yerel renkler, umulmadk olan aramak
ve onyedinci yzyl slubu. Artk bu arlklardan
sululuk duymuyorum, o kitaplar baka biri yazm
t. Birka yl ncesine kadar, ok pahal olmasalard
hepsini kitaplardan satn alp yakardm.
O dnemin iirlerine gelince, belki de ikinci kita
bm Luna de enfrente'yi (Yolun Karsndaki Ay) de

56
yoketmem gerekirdi. 1925'de yaynladm bu kitap
bir eit yapmack yerel renkler cmbdr. Yapt
m ahmaklklar arasnda, ilk adm ilililerin ondo
kuzuncu yzylda yaptklar gibi "Jorje" diye yazmam
(sesil yazm dorultusunda gnlsz bir abayd bu);
spanyolcada "ve" anlamna gelen "y"yi "i" diye yazmam
(en byk yazarmz Sarmiento, spanyolluktan elden
geldiince uzaklamaya altndan ayn eyi yap
mt); "autorida" ve "ciuda" gibi szcklerin sonunda
ki "d"leri atma saylabilir. Daha sonraki basmlarda
en kt iirleri attm, tuhaflklar budadm, giderek
her yeni basmda iirleri yeniden gzden geirerek
yalnlatrdm. O dnem yaynlanan nc iir kita
bm Cuaderno San Martin'de (kitabn adnn, ulusal
kahramanmzla uzak yakn bir ilikisi yoktu, iirleri
yazdm eski not defterinin markasyd yalnzca) hi
de kt saylmayacak birka iir vardr. Adn Robert
Fitzgerald'n arpc bir biimde "Deathwatch on the
Southside" (Gney Yakasndaki damlk Gardiyan)
diye evirdii "La noche que en el Sur lo velaron" ve
"Muertes de Buenos Aires" (Buenos Aires lmleri)
gibi. ki iir de, Buenos Aires'in gbeindeki iki byk
gmtlkle ilgiliydi. Bu kitapta yer alan iirlerden
"Buenos Aires'in Destans Kuruluu" (ben pek sev
mem aslnda), sonradan her naslsa Arjantin iirinin
minr klasiklerinden biri oldu kt. Bu kitab o za
mandan bu yana durmadan budayp gzden geirdim,
dzeltip arndrdm.
1929 ylnda nc deneme kitabmla bin pe-

57

soluk kinci Belediye dl'n aldm. O gnlerde


epey ykl bir parayd bin peso. Hemen gittim,
Encyclopaedia Britannica 'nn onbirinci basmnn el
den dme bir takmn edindim. Sonra, bir yl al
madan yaamay gvence altna almtm, btnyle
Arjantin'e zg bir konuda uzunca bir kitap yazmaya
karar verdim. Annem, gerekten yazmaya deecek
airden - Ascasubi, Almafuerte ve Lugones - birini
ele almam istiyordu. imdi, keke annemin szn
dinleseydim diye dnyorum. Oysa ben, neredeyse
gizli bir popler airi, Evaristo Carriego'yu setim.
Annemle babam, Carriego'nun iirlerinin kt oldu
unu sylediklerinde, "ama bizim komumuz ve dos
tumuzdu o," diye yantlamtm onlar. Onlar da, "eh,
madem onu bir kitaba konu olmaya deer gryor
sun, durma yleyse," demilerdi. Carriego kentin iz
be, khne varolarnn, ocukluumun Palermo'su
nun edebiyata tand olanaklar ortaya karan
adamd. Yazarl, tangoyla ayn gelimeyi izlemiti:
Balangta keyifli, gzpek ve atak, sonra giderek
ili ve duygusal. Carriego 1912 ylnda yirmidokuz
yanda ldnde, ardnda tek bir kitap brakt. Car
riego'nun babama imzalayp verdii kitabn Cenevre'
ye giderken yanmza aldmz kitaplardan biri oldu
unu ve onu Cenevre'de birka kez okuduumu
anmsyorum.
Sanrm 1909 ylyd, Carriego bir iirini anneme
adamt. Daha dorusu, iirini annemin hatra defte
rine yazmt. Benden szediyordu: 'Ve olunuz esin

58

perisinin gvenli kanatlar altnda usun, yeni bir


bildirinin rnn versin, alml zmlerden ark1
nn arabn karsn... " Ama kitab yazmaya koyuldu
umda, Byk Friedrich adl yaptn yazarken Carly
le'n bana gelen benim de bama geldi. Yazdka,
kahramanm daha az umursuyordum. Balangta,
dzgn bir yaamyks yazmak vard kafamda, ama
zamanla Bnenos Aires'in eski dnemleriyle gittike
daha ok ilgilenmeye baladm. Tabii sonunda okurlar
kitabn, adyla, Evaristo Carriego'yla pek bir ilgisi
olmadn anlamakta gecikmediler ve iki seksen yat
t kitap. Yirmibe yl sonra, 1955'de "btn" yaptlar
mn drdnc cildi olarak ikinci basm yapldnda
birka yeni blm ekledim. Bunlardan biri de "Tango
nun Tarihi"ydi. Sanrm, eklediim blmlerle Eva
risto Carriego daha bir btnsellik kazand.
192 1 ylnda kmaya balayan ve topu topu iki
say kan Prisma (Prizma), yayn ynetmenliini
ustlendiim dergilerin ilkiydi. Kk ultraist grubu
muz kendi dergisini karmak iin yanp tutuuyor
du, ama olanaklarmz gerek bir. dergi karmaya
elverili deildi. ilan tahtalarndaki reklam afileri
aklma geldi birden; biz de tpk yle bir "duvar dergi
si" basabilir, kentin eitli semtlerindeki yaplarn du
varlarna kendi elimizle yaptrabilirdik. Dergi tek
bir geni yapraktan oluuyordu ve her sayda bir ma
nifesto, genie bir beyaz boluun ortasnda yedi
sekiz ksa ve zl iir, bir de kzkardeimin tahta
kalpla baslm bir deseni yer alyordu. Geceleri Gon-

59

zalez Lanuza, Pinero, kuzenim ve ben, annemden


aldmz kola kab ve frayla yollara dklyor, dur
durak bilmeden kilometrelerce yryerek dergileri
Santa Fe, Callao, Entre Rios ve Mexico sokaklarnn
duvarlarna yaptryorduk. Ne var ki, el emei gz
nuru dergilerimizin byk bir ounluu ok geme
den aknla kaplan okurlar tarafndan yrtlyor
du. Bereket, Nosotros dergisi yayn ynetmeni Alfre
do Bianchi duvarlara yaptrdmz dergilerden biri
ni grd de, kendi gerek dergisinde bir ultraist gl
deste yaynlamamz istedi bizden. Prisma'dan sonra
alt sayfalk bir derginin hazrlna giritik. Aslnda
dergi, her iki yzne de yaz baslan ve iki kez katla
nan tek bir yapraktan oluuyordu. te ilk Proa (Pru
va) byle yaynland ve say kt. ki yl sonra, yani
1924'de de ikinci Proa kacakt.
Cordoba'l gen bir air, Brandan Caraffa, bir gn
leden sonra, ikinci Avrupa gezimizden sonra kal
makta olduumuz Garden Hotel'e beni grmeye gel
di. Brandan'a baklrsa, Ricardo Giraldes ve Pablo
Rojas Paz yeni edebiyat kuan temsil edecek bir
dergi karmaya karar vermilerdi ve herkes byle bir
derginin bensiz kamayaca kansndayd. Kuku
suz, houma gitmiti. O gece Gildares'in kald
Phoenix Hotel'e gittiimde, Giraldes beni u szler
le karlad: "Brandan, nceki gece gen yazarlarn yer
alaca bir dergi karmak zere toplandnz ve
herkesin byle bir derginin bensiz kamayaca kan
snda olduunu syledi!. . . " Tam o srada Rojas Paz
ieri dald ve cokuyla, "beni martyorsunuz!" dedi.

60

Bunun zerine artk ben de dayanamadm ve "nceki


gece mz toplandk, yeni yazarlarn yer alaca bir
derginin sensiz kamayacana karar verdik," dedim.
te bu masum kumpas sonunda Proa dergisi dodu.
Her birimiz elli peso koyduk. Bu para, her saysnn
iyi kada, ama dzeltisi yaplmadan beyz kadar
baslmasna yetiyordu. Bir buuk ylda kan onbe
saydan sonra dergiyi abone ve ilan yetersizliinden
kapamak zorunda kalacaktk.
O yllar, birok dostluu dourup beslediinden
ok mutlu yllard. Norah Lange'nin, Macedonio'nun,
Pinero'nun ve babamn dostluklar. Yazdklarmzn
ardnda bir itenlik yatyordu; hem dzyazy hem de
iiri yeniletirdiimizi dnyorduk. Elbette, btn
gen insanlar gibi ben de elimden geldiince mutsuz
olmaya alyordum; Hamlet'le Raskolnikov aras bi
ri olmaya abalyordum, sizin anlayacanz. Geri or
taya koyduumuz rnler olduka kt saylrd, ama
dostluklarmz dayankl kt.
1924'de iki ayr edebiyat evresine girdim. Bun
.
lardan biri, hala keyifle anmsadm Ricardo Giral
des'in evresiydi. Giraldes, Don Segundo Sombra'y
yazmamt daha. Bana kar o denli eliakt ki, ona
kytrk bir iir gtrdmde, dizelerde grnmeye
ni bulup ortaya karr, sylemeye alp da becerik
sizliimden syleyemediim eyi sezinlerdi. Sonra da
iiri yanndakilere anlatmaya balar, ama onlar iirde
Giraldes'in anlattklarnn hibi ini bulamadklarn
dan akn akn birbirlerine bac1rlard. teki ev-

61

reyse, imdi yerinerek anmsadm Martin Fierro


dergisinin evresiydi. Martin Fierro'nun savunucusu
olduu grten pek holanmyordum dorusu. Ede
biyatn durmadan yenilendiini ya da Adem'in her
sabah yeniden doduunu savunan, Franszlara zg
bir grt bu. stelik, Martin Fierro evresindeki
ler, "madem ki Paris'teki edebiyat klikleri ortal
velveleye veriyor ve durmadan birbiriyle kapyor,
bizim de modaya uymamz ve onlar gibi yapmamz
gerekir," diye dnyorlard. Nitekim, bu dnce
den yola klarak, Buenos Aires'de Florida'yla Boedo
arasnda dzmece bir edebiyat kavgas yaratlmt.
Florida kent merkezini, Boedo'ysa proletaryay tem
sil ediyordu. Eski kuzey yresini, yoksul mahalleleri
ni, hzn ve gnbatmlarn yazdm iin benim Bo
edo grubunu semem gerekirdi. Ama ok gemeden,
iki elebandan - Florida grubundan Ernesto Palacio
ve Boedo grubundan Roberto Mariani - Florida sa
valar arasnda oktan yerimi aldm, saf deitir
mek iin ok ge kaldm renecektim. Tam bir
dankl dvt yaplan. Kimi yazarlar, szgelimi
Roberto Arlt ve Nicolas Olivari iki gruba birden ba
lydlar. Bu dzmece edebiyat kavgas, gnmzde
baz ''safdil niversiteler" taraf.dan baya ciddiye
alnyor. Oysa biraz reklam, biraz da ocuksu bir
oyundan baka bir ey deildi.
O dnemin adlar arasnda Silvina ve Victoria
Ocampo, air Carlos Mastronardi, Eduardo Mallea ve
hi kukusuz Alejandro Xul-Solar var. Gizemci, air

62

ve ressam Xul'un bizim William Blake'imiz olduu


pekala sylene bilir. Anmsyorum, bunaltc bir akam
styd; o boucu gnde ne yaptn sormutum
Xul'a. "Hi," diye karlk vermiti. "le yemeinden
sonra bir dzine din kurdum, o kadar!" Ayn zaman da
filozof da olan Xul iki de dil yaratmt. Bunlardan
biri John Wilkins'den esinlenen bir felsefe diliydi,
bryse ngilizce, Almanca ve Yunanca szcklerin
de katldslah edilmi bir spanyolca. Xul, Baltk ve
talyan kkenliydi. "Xul"u "Schulz"dan, "Solar" da
"Solari"den kendisi uydurmutu. O sralar Alfonso
Reyes'le de tantm. Reyes, Meksika'nn Arjantin
bykelisiydi, beni her pazar elilie yemee a
rrd. Bence, Reyes, yzylmzda spanyol dzyazsn
en iyi kullanan yazardr. Yalnlk ve aklk konusun
da ondan ok ey rendiimi gizleyemem.
Hayatmn bu dnemine baktmda, okbilmi,
dahas banaz bir gen adam gryorum. Ve doru
sunu isterseniz, bugn bu gen adama kendimi hi de
yakn bulmuyorum. Ama szn ettiim o dostlar
bugn hala ok canl ve bana ok yakn. Gerekte
artk benim deerli birer param onlar. Dnyorum
da, dostluk, Arjantinlilere zg gzel bir tutku gali
ba.

Olgunluk

Hayatm boyunca kendimi neredeyse btnyle ki


taplara vermeme karn, pek az roman okumuum
dur. Okuduklarmda da eer son sayfaya kadar gele
bilmisem, bunda ou zaman. yalnzca grev duygu
sunun etkisi olmutur. Buna karlk, iyi bir ksa yk
okuru olduum sylenebilir, birok yky tekrar
tekrar okumuumdur. Kendimi bildim bileli, Steven
son, Kipling, James, Conrad, Poe, Chesterton, Lane' in
Arabistan Geceleri 'ndeki masallar, Hawthorne'un ba
z ykleri bir tiryakilik olmutur benim iin. Don
Quixote ve Huckleberry Finn gibi byk romanlarn
neredeyse biimden yoksun olduu kans, ksa yk
lerden aldm tad daha da pekitirmitir. Ksa yk
nn vazgeilmez iki zellii vardr: Biri tutumluluu,
tekiyse ak seik bir ba, ortas ve sonu olmas. Ne
ki, ksa yknn yazar olarak gcm ve yeteneimi
atn dndm yllarca. Gerekten yk yazma
ya, ancak uzun yllarm alan bir yn rkek anlat
deneyinden sonra baladm.
Kendimle ok fazla uratgm "Hombres pelea
ron" adl iziktirmemden, ilk gerek ksa ykm olan
"Hombre de la esquina rosada"ya (Sokan Kesin
deki Adam) gemem, 1927'den 1933'e alt yln1 ald.
Kuzey yresinin eski politikac ve profesyonel ku
marbazlarndan, dostum Don Nicolas Paredes lm-

64
t. Onun sesini, anlatt fkralar, o kendine zg
syleyiini kada dkmek istedim. yknn her say
fasnda kl krk yaryor, her tmceyi yksek sesle
okuyor, Nicolas Paredes'in ses tonuna denk decek
anlatm yakalamaya alyordum. O sralar Adrogue'
de oturuyorduk. ykmn konusuna annemin id
detle kar kacan bildiimden, aylarca gizli gizli
yazdm. lk balarda ad "Hombres de las orillas" (Ke
nar Mahalledekiler) olan ykm, yaygarac bir gaze
tede, Critica'da benim yaynladm cumartesi ekin
de kt. Ama utangalktan, belki biraz da yky
kendime pek yaktramadmdan takma ad kullan
dm; byk dedelerimden Francisco Bustos'un adyla
yaynladm yky. Geri yk insann yzn k
zartacak kadar poplerlik kazand (bugn yknn
kendisini abartl ve yapmack, kiilerini yapay bulu
yorum), ama onu hibir zaman bir balang noktas
olarak grmedim. Bir hilkat garibesi gibi yle duruyor
hala.
Gerek ykclm, 1933 ve 1934 yllarnda
Critica stunlarnda yaynlanan Historia universal de
la infamia (Rezilliin Evrensel Tarihi) adl diziyle
balar. in tuhaf, "Sokan Kesindeki Adam"n
gerek bir yk olmasna karn, beni yava yava
doru dzgn yklere ynelten bu skelerin ve daha
sonra gelen anlatsal metinlerin birer deneme oyunu
nitelii tamasyd. Rezilligin Evrensel Tarihi 'ni ya
zarken, Marcel Schwob'un Dsel Hayatlar adl kita
bnda yaptn tekrarlamak istemedim. Kendileriyle

65
ilgili yazl pek az ey bulunan ya da hibir yazl bilgi
bulunmayan gerek insanlarn yaamyklerini uy
durmutu Schwob. Bense, nce bilinen kiilerin ha
yatlarna ilikin ne varsa okudum, sonra da onlar
kafama gre deitirip arpttm. Szgelimi, Herbert
Ashbury'nin New York eteleri ni okuduktan sonra,
oturdum, Yahudi gangster Monk Eastman' aslna
zerre kadar aldrmakszn, alabildiine zgrce yeni
den yazdm. Solak Silahr Billy the Kidd-, John Mur
rell (hatta onu Lazarus Morell adyla yeniden vaftiz
etmitim), Horasan'n Peeli Bilicisi, Tichborne Cla
imat ve daha pek oklarnda da ayn eyi yaptm.
Dorusu, kitap olarak yaynlamay aklmn ucundan
geirmiyordum. Critica okurlar iin kaleme alnm
yazlard bunlar; zellikle pitoresktiler. imdi d
'

nyorum da, yazmaktan aldm byk keyfi bir yana


brakrsak, bu skelerin gizli deeri sanrm birer an
lat altrmas olmalarndayd.
Daha sonraki ykm, 1935'de yazdm "El Muta
sm'a Yaklam" hem bir tr elenme hem de bir
deneme oyunudur. yk, ilk azda, yl nce Bom
bay' da yaynlanm bir kitabn eletirisi gibi gr
nr. Kitap szmona ikinci basmn yapmtr ve bu
ikinci basma gerek bir yaync olan Victor Gollancz
ve yine gerek bir yazar olan Dorothy L. Sers'n
nsz yaktrlmtr. Ama kitabn kendisi ve yazar
tmden benim uydurmamd. Kipling'den aktararak
ve onikinci yzylda yaam ranl tasavvufu Feri
dddin Attar' da araya katarak baz blmlerin ko-

66
nusunu ve ayrntlarn vermi, sonra da enine boyu
na eksikliklerini belirtmitim. yk, ertesi yl, Histo
ria de la eternidad (Sonsuzluun Tarihi) adl deneme
kitabmda "Svme Sanat" adl yazmla birlikte nere
deyse kitabn sonuna gizlenmi olarak yaynland. Ne
var ki, "El Mutasm'a Yaklam" okuyanlar beni fena
halde ciddiye alacaklard. O kadar ki, bir arkadam
kitab geti;tmek iin Londra'ya sipari verecekti. "El
Mutasm'a Yaklam" bir ksa yk olarak ilk kez
1942'de Eljardin de senderos que se bifurcan (Yollar
atallanan Bahe) adl ilk yk kitabmda yaynla
dm. Kimbilir, bu ykye hakszlk etmitim belki de.
imdi dnyorum da, bu yk, beni sonradan bir
ykc olarak nlendirecek masallar mutuluyor,
temelini atyordu sanki.
Sanrm 1937 ylyd; hayatmda ilk kez tam gn
alacam dzenli bir ie girdim. Daha nce ufak
tefek yayn ynetmenlikleri yapmtm. Critica 'nn
cicili bicili, ssl psl resimlerle dolu magazin ekini
karmtm. ok okunan haftalk sosyete dergisi El
Hogar'a, ayda iki kez yabanc kitap ve yazarlar ele
alan edebiyat sayfalar hazrlamtm. Sinemalarda
gsterilen haber filmlerinin metinleri.ni yazm, as
lnda Buenos Aires'deki zel bir metro irketinin rek
lam yajn olan Urbe adl szmona bilimsel bir der
ginin yayn ynetmenliini yapmtm. Bunlarn hep
si de az paral ilerdi. Oysa evimizin giderlerine kat
kda bulunmaya balamam gereken ya oktan geride
brakmtm. imdi, baz dostlarn araya girmesiyle

67

pek de nemli saylmayacak bir i bulmu, kentin


gneybatsna den i karartc yrelerinden birin
deki l Ktphanesi'nin Miguel Cane blmnde ba
yardmcla getirilmitim. Altmda ikinci ve nc
yardmclar, stdeyse bir mdrle birinci, ikinci ve
nc grevliler vard. Balangta ayda 210 peso
alyordum, daha sonra aylm 240 pesoya ykseldi.
Bu para o zamanlar aa yukar yetmi seksen Ame
rikan dolar ediyordu.
Ktphanede pek bir ey yaptmz yoktu. On
be kiinin rahatlkla stesinden gelecei bir ite ner
deyse elli kii alyordu. Benim asl iim, onbe-yir
mi kiiyle birlikte, ktphanenin o gne kadar kata
loglanmam kitaplarn snflandrmak ve katalogla
makt. Ama ktphanede o kadar az kitap vard ki,
hangi kitab arasanz herhangi bir sisteme gerek duy
madan elinizle koymu gibi bulabiliyordunuz, bu yz
den kl krk yararcasna hazrlanm olan sistem
hibir zaman kullanlmyordu. lk gn namusumla
altm. Ertesi gn i arkadalarm beni bir kenara
ekip byle alrsam kendi aylaklklarnn gze ba
tacan sylediler. "Kald ki," dediler, ''bu kataloglama
iinin biz bo oturmayalm diye icat edildiini sen de
biliyorsun. imizden mi etmek isttyorsun bizi?" Ben
de, onlarn kard yz kitap adna karlk drtyz
kitap ad snflandrdm syledim. "Kutlarz seni,"
dediler, "bu hzla gidersen sonunda efin tepesi ata
cak, hepimizi sepetleyecek buradan!" Artk biraz ger
eki olmam, bir gn doksan, ertesi gn doksan,

68

br gn yzdrt kitap snflandrmam istiyorlard.


Neredeyse dokuz yl akli. kaldm o ktphane
de. Dokuz mutsuz yl. saatlerinde tekilerin tek
yapt, at yar ve futbol konumak, ak sak hika
yeler anlatmakt. Bir keresinde, ktphaneye kitap
okumaya gelen bir kadnn tuvalete giderken rzna
geildi. Olur byle eyler dediler, hem zaten erkekler
tuvaletiyle kadnlarnki yanyana deil miydi? Bir gn
alml ve iyi niyetli iki arkadam - sosyeteden iki
hanm - ktphaneye beni grmeye geldiler. Birka
gn sonra da telefon edip " yle bir yerde almak.
houna gidiyor olabilir," dediler, "ama sen yine de ay
bana kadar hi deilse 900 pesoluk bir i bulacana
sz ver bize!" Ben de sz verdim. in tuhaf, o sralar
baya tannm bir yazardm. Ktphane dnda ta
bii! nk, ktphanede alanlardan birinin bana
bir ansiklopedide Jorge Luis Borges adn gsterdii
ni anmsyorum; hem admzn hem de doum tarihi
mizin ayn oluuna ok armt. O yllarda beledi
yede alanlara arada srada kiloluk pak.etlerde Para
guay a armaan ederlerdi. Baz akamlar on blok
tedeki tramvay durana yrrken glerim dolard.
Tepedekilerden gelen byle kk armaanlar kar
snda hep kk drlm, aalanm hisseder
dim kendimi.
Her gn bir iki saatim yolda geiyordu. Tramvay
la ie gidip gelirken, John Aitken'n dzyaz eviri
sinden lahi Komedya'ya dalyor, "Araf'a kadar ilerli
yor, sonra yolun geri kalan blmne kendi bama

69
devam ediyordum. Ktphanedeki btn ilerimi bir
saatte bitiriyor, sonra kitaplarn bulunduu bodruma
szlp artakalan be saati okuyup yazarak geiriyor
dum. Gibbon'n alt ciltlik Gerileme ve k 'n ve
Vicente Fidel Lopez'in Arjantin Cumhuriyeti Tarihi'
ni orada okuduumu anmsyorum. Leon Bloy, Clau
del, Groussac ve Bernard Shaw da okuyordum. Tatil
gnleri aulkner ve Virginia Woolf eviriyordum. ok
gemeden kolaylkla insann ban. dndrebilecek
bir mevkiye ykseltildi nc Grevli'ydin artk.
Bir sabah annem telefon etti, hemen eve gitmemi
istiyordu. Babamn lmne tam vaktinde yetitim.
Uzun sre ac ekmiti, lmek iin sabrszlanyordu.
1938'in Noel arifesinde :... babam da o yl lm
t - ar bir kaza geirdim. Merdivenden hzla kar
ken kafa derimin syrlverdiini hissettim. Kafam,
yeni boyand iin ak duran pencerenin kanadna
arpmtm. Geri hemen pansuman yaptlar ama,
yara yine de iltihap kapt, bir hafta uyku uyuyama
dm, sabahlara kadar ateler iinde yanarak karaba
sanlar grdm. Bir akam bir de baktlar konuam
yorum. Hemen hastaneye yetitirip ameliyata aldlar.
Kanm zehirlenmiti. Bir ay, kendimi bilmeksizin,
hayatla lm arasnda gidip geldim (ok sonralar, bu
olaydan "Gney" adl ykmde szedecektim.) Artk
iyilemeye balamtm ki, bu kez de, acaba akim tam
olarak yerinde mi diye bir korkuya kapldm. O sralar
anneme yeni bir kitap aldrmtm, C.S. Lewis'in Ses
siz Gezegenin D nda 'sn. Annem kitab bana oku-

70

mak istiyordu. ki gece atlattm onu, ama en so


nunda annem baskn kt ve kitab okumaya balad.
Daha bir iki sayfa okumutu ki, gzyalarna boul
dum. Annem niin aladm sorunca, "alyorum,
nk okuduklarn anlyorum," dedim. Bir sre son
ra, yeniden yazp yazamayacam merak etmeye ba
ladm. O gne kadar birka iir, birka da ksa eletiri
yazmtm. Bir eletiri yazmaya kalkar da beceremez
sem iimin bitik olacan, ama daha nce hi dene
mediim bir ey yazmaya kalkp baaramazsam bunun
o kadar kt olmayacan, dahas beni kt sona
hazrlayacan dndm. Sonunda bir yk yazma
y denemeye karar verdim. Bylece ortaya Quixote
Yazar Pierre Menard" kt.
"Pierre Menard" da, ondan nceki "El Mutasm'a
Yaklam" gibi, denemeyle gerek yk arasnda bir
yerdeydi. Ama, baktm beceriyorum, yreklendim.
Hemen ardndan daha iddial bir ey denedim: "Tln,
Uqbar, Orbis Tertius"; en sonunda bugnk dnya
mzn yerini alan yeni bir dnyann bulunuuyla ilgili

bir ykyd bu. kisi de, Victoria Ocampo'nun Sur


adl dergisinde yaynland. Ktphanede yazyor
dum. Ktphanedeki arkadalarm onlarn her gnk
amatalarna katlmadm iin bana bir hain gzyle
bakyorlard, bense bodrum katnda, hava scak oldu
u zamanlar da dz atda yazp duruyordum. Kafka
esintileri tayan "Babil Kitapl" adl ykm o bele
diye ktphanesinin karabasanl bir yorumu ya da bir
tr abartl olarak dnmtm. Metinde geen

71

baz ayrntlarn zel bir anlam tad falan yoktu.


ykde szn ettiim kitap ve raf numaralar, orada
elimin altndaki numaralard. ok zeki eletirmenler
o ifreler zerinde kafa patlattlar ve byk bir c
mertlikle onlara gizemsel anlamlar yaktrdlar. "Ba
bil'de Lotarya", "lm ve Pusula" ve "Dolambal Y
kntlar" adl yklerimi de, neredeyse btnyle, iten
aldm zamanlarda yazdm. Daha bakalarjla bir
likte bu ykler, Yollan atallanan Bahe adl kitap
ta topland. 1944'deyse, Yollar atallanan Bahe'yi
genilettim, adn da Ficciones (Anlatlar) diye dei
tirdim. Kanmca, iki ana kitabm, Ficciones ve ikinci
yk sekim El Aleph'dir (1949 ve 1952).
1946'da adn anmsamak istemediim bir devlet
bakan baa geti. ok gemeden rendim ki, k
tphanedeki grevimden alnp pazar yerlerinde k
mes hayvanlar ve tavan mfettiliine "terfi" etti
rilmiim. Neler dndn anlamak iin Belediye
Kona'na gittim. "Bakn," dedim, "ktphanede o ka
dar adam dururken bu yeni greve benim deer g
rlmem biraz tuhaf deil mi?" "Niye tuhaf olsun," diye
yantlad masann banda oturan memur, "sen Mt
tefikler'den yana deil miydin, ne bekliyordun ba
ka?" Byle aklamaya ne denilebilirdi ki! Ertesi gn
istifam yolladm. stifam verdiimi duyunca ktp
hanedeki dostlarm hemen evremi alp bir veda ye
mei dzenlemeyi nerdiler. Veda yemei iin bir de
konuma hazrladm, ama kendim okuyamayacak ka
dar sklgan olduumu bildiimden, dostum Pedro

72

Henriquez Urena'dan benim yerime okumasn iste


dim.
Artk isizdim. Aylar nce yal bir ngiliz kadn
ay falma bakm, pek yaknda yolculua kacam,
konferanslar vereceimi ve. bu iten epey para kaza
nacam sylemiti. Faldan anneme sz atmda
ikimiz de kahkahalarla glmtk. Benim gibi bir
adamn insanlarn nne kp konuma yapmas ola
cak i deildi. te tam o sralar dostlarmdan biri
imdada yetiti de onun yardmyla Arjantin - ngiliz
Kltr Dernei'nde ngiliz edebiyat retmenliine
getirildim. Colegio Libre de Estudios Superiores' de
de Amerikan edebiyat okutmam istiyorlard. ki
neri de derslerin balama tarihinden ay nce
geldii iin korkusuzca kabul etmitim. Ama derslerin
balama gn yaklatka beni bir korkudur ald.
Ders programmda srasyla Hawthorne, Poe, Tho
reau, Emerson, Melville, Whitman, Twain, Henry Ja
mes ve Veblen vard. lk dersi yazdm. Ama ikincisini
yazacak kadar vaktim yoktu. Kald ki, ilk ders benim
iin Kyamet Gn olacakt, ardndan da ebediyete
intikal edecektim nasl olsa. Oysa bir mucize oldu, ilk
ders baya iyi gitti. kinci dersten iki gece nce,
annemi de alp Adrogue'nin oralarda uzun bir yr
ye ktm. Konumamn provasn yaparken, saat
tutmasn istedim annemden. Bitirdiimde, annem
konumam uzun butduunu syledi. "yleyse," de
dim, "paay kurtardk!" nk asl korkum, konu
mamn ksa kalmasyd. Szn ksas, bir de baktm,

73

krkyedi yandaym ve nmde yepyeni, heyecan ve


rici bir hayat duruyor. Arjantin ve Uruguay'da o kent
senin bu kent benim dolayor, Swedenborg, Blake,
ranl ve inli gizemciler, Budizm, Goo iiri, Martin
Buber, Kabala'lar, Arabistan Geceleri, T. E. Lawren
ce, ortaa Cermen iiri, zlanda destanlar, Heine,
Dante, Davurumculuk ve Cervantes stne konfe
ranslar veriyordum. Hi grmediim kentlere gidi
yor, bir daha hi grmeyeceim otellerde kalyor
dum. Kimi zaman annem ya da bir arkadam da
geliyordu benimle. En sonunda, ktphanede alr
ken kazandmdan ok daha fazla para kazanmakla
kalmadm, hem bu iten holandm hem de benim
iin biilmi kaftan olduu kansna vardm.
O yllarn, belki de hayatmn en nemli olayla
rndan biri de Adolfo Bioy - Casares'le dostluumun
balamasydr. Ya 1930'da ya da 193 1'de tantk Bioy'
la. O onyedisinde faland, bense otuzumu henz geri
de brakmtm. Byle durumlarda hep yal olann
usta, gen olannsa rak olduu dnlr. Belki ba
langta gerekten de byleydi durum, ama yllar son
ra birlikte almaya baladmzda Bioy gerekten
ve gizliden ustayd artk. Birlikte birok deiik ede
biyat servenine atldk. Arjantin iiri, dlemsel y
kler, polisiye ykler gldesteleri derledik, makale
ler ve nszler yazdk, Sir Thomas Browne' ve Graci
an' aklayc notlarla yorumladk, Beerbohm, Kip

ling, Wells ve Lord Dunsany gibi yazarlardan ksa


ykler evirdik, say karabildiimiz

Destiempo

74
adl bir dergi yaynladk, hepsi de geri evrilen film
ykleri yazdk. Benim dokunakl, tumturakl anlat
ma yatknlm eletiren Bioy, dingin ve ll anla
tmn ok daha albenili olduunu kavramam salad.
Szn z, yava yava klasisizme yneltti beni Bioy.
Krklarn balaryd, Bioy'la birlikte yazmaya ba
ladk. O gne kadar, byle bir eyin mmkn olabile
cei aklmn ucundan bile gememiti. Polisiye bir
ykye ok iyi gideceini sandmz bir konu bul
mutum. Yamurlu bir sabah, Bioy, "hadi bakalm,
bir deneyelim n'olacak," dedi. nce gnlszce raz
oldum, ama ok gemeden bir mucize oldu. Sonunda
ortaya nc bir adam, Honorio Bustos Domecq k
t ve her eyi ekip evirmeye balad. Ksa bir sre
sonra, Bustos Domecq bizi elinde krba ynetir ol
mutu artk. nceleri houmuza gitti, ama bir sre
sonra rkmeye baladk; kendine zg nkteleri,
kendine zg kelime oyunlar, kendine zg kl krk
yaran slubuyla, ikimizden de tmden farkl biri olup
kmt Bustos Domecq. Domecq, Bioy'un bykde
delerinden birinin, Bustos da benim Cordoba'l b
ykdedelerimden birinin adyd. Bustos Domecq'in ilk
kitabnn ad Don Isidro Parodi in Alt Problem'di
( 1942). Kitabn yazl srasnda tepemizden hi eksik
olmad Bustos Domecq. Max Carrados kr bir hafiye
yaratmay denemiti, Bioy ve ben daha da ileri gittik
ve hafiyemizi bir hapishane hcresine kapattk. Kitap
ayn zamanda Arjantin stne bir talamayd. Bustos
Domecq'in ifte kimlii yllarca aa kmad. Ama en

75
sonunda iin asl renildiinde, herkes, Bustos bir
akadan baka bir ey olmadna gre Bustos'un yaz
dklarnn asla ciddiye alnamayaca kansna vard.
Bioy'la birlikte yazdmz ikinci kitap, Bir lm
Modeli adl bir polisiyeydi yine. Ne var ki, bu kitap o
kadar kiiseldi ve ylesine zel esprilerle doluydu ki,
yalnzca sata karlmayan bir basmyla yetindik.
Yazarnn adn da B. Suarez Lynch koyduk. "B" her
halde Bioy . ve Borges'den geliyordu. "Suarez" ile
"Lynch" de yine bykdedelerimizin adlaryd. Bustos
Domecq, 1946 ylnda baka bir zel basmda, bu kez
iki ykden oluan ki Unutulmaz Dlem' de yeniden
ortaya kt. Bustos, uzun bir aradan sonra yeniden
kalemine sarlacak ve 1967 ylnda, ar modern bir
eletirmenin dsel ve ar modern sanatlar (mi
marlar, yontucular, ressamlar, orkestra efleri, air
ler, romanclar, terziler) zerine yazd yazlardan
oluan Gnlemler'ini yaynlayacakt. Hem eletir
men hem de konu ald sanatlar birer budalayd ve
kimin kimi uyuttuu belirsizdi. " unutulmu by
e; Picasso, Joyce ve Le Corbusier'ye" adanmt ki
tap. Kullanlan slubun kendisi bir parodiydi. Bustos,
uyduruk szcklerle, Latinceyi andran szlerle, bas
makalp laflarla, karmakark metaforlarla, ilgisiz so
nular ve abartmalarla dolu bir gazeteci az kullan
mt.
Birlikte yazmann nasl mmkn olduunu bana
ok sormulardr. Bence, birlikte yazma, iki insann
benliklerinden, gururlarndan ve belki de birbirlerine

76
habire kibarlk gstermekten vazgemelerini gerekti
rir. Birlikte yazarken kendinizi unutacak, yalnzca
yapt dneceksiniz. Dorusu, imdi biri kalkp
hangi esprinin benden, hangi tanmn Bioy'dan kt
n sorsa, kolay kolay yant veremem. Aslnda baka
arkadalarla da denedim birlikte yazmay. stelik ba
zlar ok yakn dostlarmd. Ama hem akyrekli
olamadklar h em de vurdumduymaz davrandklar
iin beceremedik birlikte yazmay. Bustos Domecq'in
Gn lem leri ne gelince, bence bu kitap, kendi admla
yaynladklarmn hepsinden iyi olduugibi, neredeyse
Bioy'un kendi adyla yaynladklarnn hepsi kadar da
iyidir.
1 950 ylnda, Sociedad Argentina de Escritores'in
(Arjantin Yazarlar Dernei) bakanlna seildim.
Arjantin Cumhuriyeti imdi olduu gibi o zaman da
korumasz bir lkeydi ve Arjantin Yazarlar Dernei
diktatrle kar birka kaleden biriydi. Bu o kadar
akt ki, birok tannm edebiyat devrim oluncaya
kadar dernein kapsndan ieri admn bile atma
mt. Diktatrln garip bir zellii vard; diktatr
'

l aktan aa savunanlar bile aslnda hkmeti


ciddiye almadklarn, kiisel karlarn savundukla
rn sylemekten ekinmiyorlard. Bu da anlayla
karlanyor ve balanyordu. Bilirsiniz, yurttalar
mn ot ahlaksal olmaktan ok dnsel bir vicdan
tar. Peron ve karsyla ilgili hemen btn ak sak
fkralar, ayplarn bakalar yzle.,.ne vurmasn diye,
Peron' cularm kendileri tarafndar, uydurulmutu. En

77

sonunda Arjantin Yazarlar Dernei kapatld. Dernek


te yapmama izin verilen son konumay anmsyo
rum. Pek de fazla olmayan dinleyiciler arasnda bir de
akn polis vard. ran tasavvufu stne anlattklar
m glkle not almaya abalyordu. O sralar yetmi
lerinde olan annem, bu karanlk ve umutsuz dnem
boyunca ev hapsinde tutuldu. Kzkardeim ve yeen
lerimden biri birer ay hapis yattlar. Benim de peime
bir hafiye takmlard; uzun, rasgele yrylere
kp ardmda dolatrp durduum bu adamla en so
nunda dost olduk. Sylediine baklrsa, kendisi de
nefret ediyordu Peron'dan, ama ne de olsa emir ku
luydu. Ernesto Palacio beni hazretle tantrmak iste
di, ama kabul etmedim. El skmak bile istemediim
bir adamla neden tanacaktm ki?
Nicedir beklenen devrim 1955 Eyll'nde gerek
leti. Uykusuz, kaygl bir geceden sonra neredeyse
btn halk sokaa dkld. lklar atarak devrimi
kutluyorlar, "Cordoba, Cordoba!" diye haykryorlard;
arpmalarn byk bir blm Cordoba'da olmutu.
ylesine kendimizden gemitik ki, yamurdan ilik
lerimize kadar slandmzn neden sonra farkna va
rabildik. Ama o kadar mutluyduk ki, devrik diktatre
kar azmzdan tek bir sz bile kmad. Peron n
celeri bir yerlerde gizlendi, sonra da lkeyi terketme
sine izin verildi. Yannda ne kadar para gtrdn
bilen yok.
ok sevdiim iki dostum, Esther Zemborain de
Torres'le Victoria Ocampo, Ulusal Ktphane m-

78

drlne atanabilecei.mi dlyorlard. Bense byle


bir eyi aklmn ucundan bile geirmiyor, olsa olsa
kentin gneyinde kk bir ktphaneye mdr ya
parlar diye dnyordum. Oysa Sur dergisi (imza
Victoria Ocampo), yeniden alan Arjantin Yazarlar
Dernei (imza Carlos Alberto Erro ), Arjantin - ngiliz
Kltr Dernei (imza Carlos del Campillo) ve Colegio
Libre de Estudios Superiores (imza Luis Reissig) he
men bir araya gelip ortak bir dileke hazrladlar.
Dileke Eitim Bakan'nm masasna brakld ve ben
deniz en sonunda Devlet Bakanl grevini vekale
ten yrten General Eduardo Lonardi tarafndan
mdrle atandm. Atanmdan birka gn ncey
di; geceleyin annemle birlikte ktphaneye kadar bir
yrye kmtk; binay yle bir grmek istemi
tim. Ama uursuz saydmdan, ieri girmeye yana
mamtm. "Greve atanncaya kadar admm at
mam," demitim. O hafta grevi devralmak zere K
tphane'ye arldm. Bizimkiler de geldi benimle;
orada alanlara bir konuma yaptm, inanlmaz gibi
grnse de resmen mdr olduumu syledim. Bir
ka yl nce Emece'nin kitaplarm yaynlamasn sa
lam olan Jose Edmundo Clemente de mdr yar
dmclna getirildi. Btn bunlardan hi kukusuz
byk vn duyuyordum, ama ay be kuru para
alamadk. Aslna bakarsanz, benden nceki Peroncu
mdrn resmen grevden alndn hi sanmyo
rum. Bir daha Ktphane'ye uramad, hepsi o ka
dar. Beni greve atamlar, ama onu grevden almaya

79
zahmet etmemilerdi.
Ertesi yl bir baka zevki daha tadacak, Buenos
Aires niversitesi ngiliz ve Amerikan Edebiyat pro
fesrlne getirilecektim. teki adaylar o gne ka
dar yaptklar evirilerin, sunduklar bildirilerin ve
verdikleri konferanslarn, daha baka baarlarnn
eksiksiz birer listesini gndermilerdi niversiteye.
Bense yalnzca, "btn hayatm boyunca hi farknda
olmadan bu greve deer kldm kendimi," demekle
yetinmitim. Akszllm ie yarad, grevi bana
verdiler. niversitede on yl kadar mutlu bir hayat
yaadm.
Krlm, ocukluumdan beri adm adm yak
layordu. Ar ar inen bir yaz alacakaranlyd san
ki. stelik hibir dokunakl ya da ackl yan yoktu bu
iin. Aslnda 1927'den balayarak tam sekiz gz ame
liyat geirdim, ama "Armaanlar iiri"ni yazdm
1950'lerin sonlarndan bu yana okuma ve yazma a
sndan kr saylabileceimi syleyebilirim. Krlk
ailemden geliyor; Londra' da yaynlanan Lancet adl
tp dergisinde, bykdedem Edward Young Haslam'a
yaplan bir gz ameliyatyla ilgili bir yaz kmt.
Ama, yle grnyor ki, krlk Ulusal Ktphane
mdrleri arasnda da kol gezmi. Benden nceki iki
sekin mdr, Jose Marmol ve Paul Groussac da ayn
yazgy paylamt. Bir iirimde, bana ayn anda hem
sekizyzbin kitab hem de karanl baheden Tanr'
nn bu olaanst ironisine deinmeden edememi
tim.

80

Krlmn ilgin sonularndan biri de, yava


yava serbest vezni benimsemem oldu. Aslnda, kr
ln, yeniden iir yazmaya balamama yol at da
sylenebilir. Karalama yapma olanandan yoksun
kaldm iin bellee dayanmak zorundaydm. iiri
aklda tutmak dzyazy aklda tutmaktan kukusuz
daha kolaydr; tpk, kurallara dayal iir biimlerini
aklda tutmann serbest vezinle yazlm iirleri akl
da tutmaktan daha kolay olduu gibi. Yolda yrrken
ya da metroda giderken bir soneyi kafanzda olutu
rabilir, stnde oynayabilirsiniz, nk uyak ve l
bellee yardmc olur. O yllarda, onbir heceli drt
lklerden oluan dzinelerle sone ve uzun iir yaz
dm. Kendime Lugones'i usta semitim, ama sonra
dan arkadalarm iirlerimin ne yazk ki Lugones'in
iirlerine hi benzemediini sylediler. Daha sonraki
iirlerimdeyse anlatsal bir izgiye rastlanr hep. Do
rusunu isterseniz, iirler iin konu bile dnrm.
Belki de Lugones'le aramdaki temel ayrm, onun
kendisine Fransz edebiyatn rnek almas, dnsel
adan Fransz dnyasnda yaamas, benimse ngiliz
edebiyatna yaslanmamdr. Bu yeni iir uramda
eskiden hep yaptm gibi iirler arasnda bir ardk
lk kurmay hi dnmedim, daha ok her iire ken
di bana nem verdim. Bylece, Emerson ve arap,
Snorri Sturluson ve kum saati, dedemin lm ve
Birinci Charles'n kellesinin uurulmas gibi birbirin
den ok farkl konularda iirler kt ortaya. Tabii bu
arada Poe, Swedenborg, Whitman, Heine, Camoes,

81
Jonathan Erwards ve Cervantes gibi edebiyat kahra
manlarm da es gemedim. Kukusuz, aynalara, Mi
notauros'a ve baklara hrmette de kusur etmedim.
Metaforlar bana oldum olas ekici gelmitir. Bu
eilimim yznden de, yaln Sakson metaforlaryla
karmak skandinav metaforlarm incelemiimdir.
Daha 1932 ylnda, Sakson ve skandinav metaforlar
stne bir deneme bile yazmtm. D osdoru adlar
.
yerine elden geldiince metaforlar kullanmak gibi
garip bir dnce, stelik bu metaforlarn hem gele
neksel hem de kafama uygun olmas, beni artm
ve ekmitir hep. Sonralar, bu metaforlarn kullanl
masndaki amacn yalnzca bileik szcklerdeki gr
kem ve gsteriin verdii keyif deil, ayn zamanda
ses yinelemelerini gerektirmesi olduunun farkna
varacaktm. Metaforlarn, kendi balarna alndkla
rnda, yle byk bir zekay gerektirdikleri pek sy
lenemez. Gemi.ye "deniz aygr", ak denize de "balina
yolu" demek, dorusu byk bir beceri saylmasa ge
rek. Eski skandinav halk ozanlar biraz daha ileri
giderek denize "deniz aygr yolu" demiler, bylece
balangta bir imge olan ey etin bir denkleme d
nm. Metaforlar stne aratrmalarm, sonunda
Eski ngilizceyi ve Eski skandinav dillerini incele
meye yneltti beni. Ama dorusunu sylemek gere
kirse, beni bu uraa ynelten baka bir etken de
atalarm oldu. Geri duygusal bir boinantan baka
bir ey olmayabilir, ama Haslam'larn Northumbria ve
Mercia'da -ya da bugnk adlaryla Northumberland

82

ve Midlands'de (ngiltere'nin i blgeleri) - yaam


olmalarnn beni Sakson, belki de Danimarkal bir
gemie gtrd kansndaym. (Geri, bylesine
Kuzeyli bir gemiten keyif alm, benden daha mil
liyeti olan ve beni ngiliz sayan kimi yurttalarm.ca
knand, ama ngilizlere zg birok eyin, szgelimi
ayn, Krallk ailesinin, "erkek" sporlarnn ve savruk
Shakespene'in kaleminden km her dizeye tapma
nn bana tmden ters geldiini bilmem sylememe
gerek var m?)
niversitedeki ders dnemlerinden birinin biti
minde, rencilerimden bazlar Ktphane'ye beni
grmeye geldiler. Drt ay gibi ksa bir sre iinde
Beowulfdan Bernard Shaw'a kadar koca ngiliz ede
biyatn yutuvermitik. Artk bu kez ciddi bir i yapa
lm diye dnyordum. ocuklara en batan bala
may nerdim, onlar da kabul ettiler. Evde, kitapl
mn en st rafnda bir yerde Sweet'in Anglo - Saxon
Reader' ileAnglo -Saxon Chronicle'n durduunu bi
liyordum. renciler ertesi cumartesi sabahtan gel
diklerinde bu iki kitab okumaya baladk. Dilbilgisini
elden geldiince bolayarak szckleri Almanca gibi
okuyorduk. Anszn, iinde Roma (Romeburh) szc
geen bir cmleye vuruluverdik. Attk kendimizi Peru
Soka'na ve aklmz bamzdanalan bu szckleri
haykrarak komaya baladk. Uzun bir servene atl
mtk artk. Geri ngiliz edebiyatn hep dnyann
en zengin edebiyat olarak grmtm, ama imdi bu
edebiyatn kapsnn eiinde gizli bir blmeyi bulup

83

ortaya karmann umulmadk keyfini sryordum.


Kendi payma, bunun bitimsiz bir serven olabilece
ini ve Eski ngilizceyi incelemeyi hayatm boyunca
srdreceimi biliyordum. Gerek amacm, bu alanda
ustalap caka satmak deil, incelemenin tadm
karmak oldu hep; u son oniki yldr da bu konuda hi
dkrklna uramadm. Son zamanlarda Eski Nor
veeye ilgi duymama elince, Eski Norveeyle eski
ngilizce arasnda yakn bir ba szkonusu, hem sonra
Eski Norvee btn bir Ortaa Cermen edebiyat
nn doruu saylr, dolaysyla bir ncekinden sonra
atlm akla uygun bir admdan baka bir ey deil
bu. Eski ngilizcede yaptm gezintiler btnyle
kiiseldi, onun iin birok iirime de girdiler Bir gn,
retim yesi dostlarmdan biri beni bir kenara ekip
"baksana," dedi tela iinde. "Anglosakson Dilbilgisini
ncelemeye Balarken adl bir iir yaynlamakla ne
yapmak istiyorsun?" Ona, Anglosakson dilinin benim
iin gnbatmn seyretmek ya da ak olmak kadar
iten bir yaant olduunu anlatmaya altm.
1954'deydi galiba, kk dzyazlar yazmaya ba
ladm, ksa iziktirmeler ve alegorik yklerdi bun
lar. Bir gn, Emece Yaynevi'nin yneticisi, dostum
Carlos Frias, "Btn Yaptlar" adl altnda kan dizi
iin benden yeni bir kitap istediini syledi. Elimde
ona verebileceim hazr bir kitap bulunmadn sy
ledimse de, "her yazarn. bir kitab vardr, yeter ki
arayp bulsun," diyerek diretti. Evde aylak aylak do
landm bir pazar sabah, ekmeceleri kartrrken,

84

yaynlanmam birtakm iirlerime ve bazlar ta Cri


tica'daki gnlerden kalma dzyazlarma rastladm.
Ayklayp dzene koyduum bu krntlar, 1960'da El
hacedor (Yaratan) adyla yaynland. Gariptir, yaz
maktan ok biriktirmi olduum bu kitabn bence en
kiisel almam ve kendi beenime gre belki de en
iyi yaptm olduunu syleyebilirim. Kolayca akla
yabilirim: El hacedor'un tek bir sayfasnda bile iir
me yoktur. Her yaz kendi iin ve bir i gereksinim
sonucu yazlmtr. Bu kitap btnlenip ortaya kt
nda, iyi yazmann bir yanlg, hem de gsteriten
doan bir yanlg olduunu kavradm. Gerekten do
ru drst yazmak istiyorsanz, iyi yazacam diye
kendinizi zorlamamalsnz.
Kitabn son sayfasnda, evrenin resmini yapmaya
kalkan bir adamdan szediyordum. Uzun yllar al
p bo duvar gemi, kule, at, silah ve insan imgeleriy
le donatyor, ama tam lecei srada aslnda kendi
yznn suretini yapm olduunu farkediyordu.
Dorusunu isterseniz, adamn bana gelen, btn
kitaplar iin de geerli olabilir. El hacedor adl kitabm
iin geerli olduu ise kesin.

Kalabalk Yllar

n bana, tpk krlm gibi, yava yava geldi. n


hi beklemedim, hi ardnda komadm onun. Bana
ilk el uzatan, yazdklarm 1950'lerin balarnda y
reklilikle Franszcaya eviren Nestor barra ve Roger
Caillois oldu. 196 1'de Formenter dl'n Samuel
Beckett'la paylamam salayan da, sanrm onlarn
bu gzpek giriimleri oldu, nk Franszcaya evri
linceye kadar yalnzca darda deil, Buenos Aires'de
de pek tannmyordum. Formentor dl'nden sonra
btn Bat dnyasnda mantar gibi bitti kitaplarm.
Ayn yl,. Edward Larocque Tinker'm nerisiyle,
Teksas niversitesi'ne konuk profesr olarak arl
dm. Amerika'y ilk kez grecektim. Geri okuduum
kitaplar araclyla bir bakma hep orada olmutum,
ama yine de Austin'de niversite kampsnde p.en
dek kazan iilerin, o gne kadar o snftan insanlara
hi yaktrmadm bir dil, ngilizce konutuklarn
grnce ok ardm. Dahas, Amerika kafamda yle
sine destans boyutlar kazanmt ki, her yerde rast
lanan yabanotlar, amur, su birikihtileri, kirli yollar,
sinekler ve sokak kpekleri gibi eylerle orada da
karlanca inann afalladm. Geri zaman zaman
yurt zlemi dmyor deildi yreimize, ama bana
elik eden annemle birlikte giderek Teksas' sevdii
mizi de anlyorum imdi. Dnn, bizim Uzunboy-

86
nuzlar komu okulun Aylar'n yendiklerinde fut
boldan nefret eden annem bile zaferimize sevinmiti.
niversitede, Arjantin edebiyat okuttuum snfla
dersim biter bitmez doruca Dr. Rudolph Willard'n
Sakson iiri dersine giriyordum. Gn boyu hi bo
vaktim olmuyordu. Amerikal renciler, Arjantin' de
ki ou rencinin tersine, derslerin konularyla ala
caklar notlardan ok daha fazla ilgileniyorllard. On
larn Ascasubi'ye ve Lugones'e ilgi duymalarn sala
m.aya alyordum, ama onlar bana kendi yazdklarm
konusunda soru yadrmakta diretiyorlard. Zaman
mn ounu Ramon Martinez Lopez'le geirmeye
zen gsteriyordum; bir filolog olarak, etimolojilere
olan tutkumu paylaan ve bana ok ey reten Ra
mon Martinez Lopez'le. ABD'de kaldmz o alt ay
boyunca gitmediimiz yer kalmad. lkenin bir ucun
dan br ucuna birok niversitede ders verdim. New
Mexico'ya, San Francisco'ya, New York'a, New Eng
land'a, Washington'a gittim. Amerika, gittiim btn
lkeler iinde en dost, en hogrl ve en cmert
lke oldu benim iin. Biz Gney Amerikallar rahat
mz dnrz daha ok, oysa ABD'deki insanlar her
eye ahlak asndan bakyorlar. Ben - amatr bir
Protestan olarak - en ok buna hayran kaldm. in bu
yan, gkdelenleri, kesekatlarn, televizyonu, nay
lonlar ve o korkun aygtlar cangln pek ciddiye
almamam bile salad.
Amerika'ya ikinci kez 1967 ylnda gittim. Har
ward'daki Charles Eliot Norton iir Krss'nn ba-

87

na getirilmitim. Beni olanca iyi niyetleriyle dinle


yen insanlara, "u iir Sanat" stne nutuklar ek
tim. Cambridge'de kaldm yedi ay boyunca Arjan
tinli yazarlar stne dersler de verdim ve Amerika'ya,
dahas Bat'ya zg birok eyin anayurdu gibi gr
nen N ew England' batan baa gezdim. Baz yazarla
rn mekanna yz srdm: Hawthorne'un Salem'ine,
Emerson'n Concord'una, Mellville'in New Bedford'
una, Emily Dickenson'n Amherst'ne ve tabii otur
duum evin kar kesindeki Longfellow'un meske
nine. Cambridge'deki dostlarmn says durmadan
artyordu: Jorge Guillen, John Murchison, Juan Ma
richal, Raimup.do Lida, Hector ngrao ve kresel za
man stne pek anlayamadm, ama bir gn kendi
minmi gibi yaynlamay dndm bir kuram ge
litiren ranl fiziki Ferid Hufar. Robert Fitzgerald,
John Updike ve artk hayatta olmayan Dudley Fitts
gibi yazarlarla da tantm. lkenin yeni yrelerini
grme olana buldum: lkemin pampalarna rastla
dm Iowa; insann aklna Carl Sandburg' dren
Chicago; sonra Missouri, Maryland, Virginia. lkeme
dnmeme yakn, New York'daki YMHA iir Merkezi'
nde iirlerimin okunmasndan byk onur duydum.
evirmenlerim iirlerimi okurkn, dinleyiciler ara
snda airler de vard.
ABD'ye nc gidiimi Oklahoma niversitesi'
nden, bana byk iyilikleri dokunan Lowell Dunham
ve Ivar Ivask'a borluyum. Dunham'la Ivask, 1969
Kasm'nda beni konumalar yapmam iin niversite-

88
ye armakla kalmadlar, yaptlarm yorumlayp de
erlendirmeleri iin baz uzmanlar da bir araya getir
diler. Ivask, sanki ocukluumun Palermo'sunun ge
leneini hi anmsatmyormu gibi, balk biiminde
bir Fin kamas armaan etti bana.
u son on yla bakyorum da, baya gezip tozmu
um. 1963'de, Buenos Aires'deki ngiliz Kltr He
yeti'nden Neill MacKay araclyla ngiltere ve s
koya'ya gitme olana buldum. Oralarda da, annemle
birlikte, kutsal yerlere uramaktan geri kalmadm:
Edebiyat anlarndan geilmeyen Londra; Lichfield ve
Dr. Johnson; Manchester ve De Quincey; Rye ve
Henry James; Lake Country; Edinburgh. Arnold Ben
nett'n memleketi Be Kasaba'dan biri olan Hanley'
deki bykannemin doum yerine de gittim. skoya
ve Yorkshire bence yeryznn en gzel yerleri ara
snda saylmal. skoya'nn dalar ve koyaklarnda,
daha nceden tandm yabans bir yalnzlk ve sk
clkla yeniden karlatm. Bir sre sonra da bu duy
gu beni ald, ta uzaklardaki Patagonya'mn ssz yre
lerine gtrd. Birka yl sonra, bu kez Maria Esther
Vazquez'le, bir Avrupa gezisine daha ktm. ngilte
re'de, artk yaamayan Herbert Read'in krdaki o g
zel, kocaman evinde kaldk. Herbert Read bizi York
minster'a gtrd, orada bize mzenin Viking Yorks
hire salonunda duran eski Danimarka kllarn gs
terdi. Ben de sonradan o kllardan biri iin bir sone
yazdm. Sir Herbert, lmnden ksa bir sre nce,
soneye verdiim ad dzeltti. ''York'daki Bir 1'1.lca"y

89
''Yorkminster'daki Bir Klca" diye deitirmemi ner
di.
Daha sonra, sve'teki yayncm Bonnier ve Ar
jantin Bykelisinin arlar zerine Stockholm'e
gittik. Stockholm ve Kopenhag', tpk San Francisco,
New York, Edinburgh, Santiago de Compostela ve
Cenevre gibi, grdm en unutulmaz kentler ara
snda sayarm.
1969 balarnda, srail hkmetinin arls ola
rak Tel Aviv ve Kuds'te coku dolu on gn geir
dim. Arjantin'e dndmde, dnyann hem en yal
hem de en gen lkesinde on gn yaadm, ok
canl ve uyank bir lkeden yeryznn uyuruyank
bir kesine geri geldiimi dnyordum. Cenevre'
de oturduum gnlerden beri Yahudi kltryle hep
ilgilenmi, Yahudi kltrn u bizim Bat uygarl
mzn ayrlmaz bir paras olarak grmtm.
imdi, bunca yl sonra, ayak basmadm bir sr
yeri dnyorum hala; daha nce gittiim, ama yine
gitmek istediim yerleri de elbet. Hala, ocukluum
da Mark Twain'in Roughing It'inden ve Sherlock
Holmes kitaplarnn ilki olan Kzl stne Bir ncele
me 'den tandm Mormonlarn Utah'n bir gn gr
meyi umuyorum. Baka bir hayali.m de bir gn zlan
da'ya bir kutsal yolculuk yapmak; tabii bir de Texas
ve skoya'ya bir kez daha gidebilmek.
Yetmibir yandaym ama hala ok alyorum,
kafamda bir yn tasar var. Geen yl Elogio de la
Sombra (Karanla Vg) adl yeni bir iir kitab yaz-

90

dm. Elogio, 1960 ylndan bu yana yaynladm t


myle yeni ilk kitabmd. Ayrca, bu kitaptaki iirler,
1929'dan bu yana batan sona bir kitap olarak d
nerek yazdm ilk iirlerdi. Kitapta yer alan birok
iirde gze arpan balca kaygm, en kk bir dinsel
ya da kar insel eilim tamayan ahlaksal nitelikte
bir kayg. Kitabn adndaki "Karanlk", hem krl,
hem lm temsil ediyor. Elogio'yu bitirebilmek iin
her sabah Ulusal Ktphane'de altm, iirleri yaz
drdm. Bitirdiimde, artk rahat bir alma dzeni
kurmutum. O kadar rahat bir alma dzeniydi ki,
hi ara vermedim ve bu kez masallar yazmaya bala
dm. 1953'den bu yana yazdm ilk yklerdi bunlar.
Bu yl yaynladm. Kitabn ad, El informe de Brodie
(Dr. Brodie'nin Raporu). Son be yldr dilimden d
rmediim bu kitaptaki yklerin, dorudan yk
anlatma stne bir dizi alakgnll deney olduu
sylenebilir. Son gnlerde, Los otros (tekiler) adyla
gsterilecek bir filmin senaryosunu bitirdim. Konu
benim; yazma iiniyse Adolfo-Bioy Casares ve Arjan
tinli gen ynetmen Hugo Santiago'yla birlikte, ger
ekletirdik. Bir sredir leden sonralarm uzun
sreli ve olaanst bif tasarya ayryorum; aslnda
yaklak yldr ok talihli saylrm, nk evir
menim yanbamda. Onunla birlikte yaptlarmn on
oniki cildini ngilizceye, bir trl beceremediim,
ama kimbilir ka kez keke anadilim olsayd dediim
; ngilizceye aktaryoruz.
Bugnlerde yeni bir kitaba balamay dnyo-

91

rum. Dante, Ariosto ve Kuzeyin ortaa konular s


tne denemelerden oluacak bir kitap. Ama bilimsel
deil kiisel denemeler olacak bunlar. Bir de, kendi
kendine konuurcasna yazlm, iten izlenimlerden,
olur olmaz isteklerden, dlemlerden ve allma
aykr kiisel dncelerden oluan bir kitaba giri
mek istiyorum. Daha sonrasn ben de bilemiyorum.
Anlatmak istediim bir dizi yk var daha. Bakala
rndan dinlediim ya da kendi uydurduum ykler.
u sra "Kongre" adl uzun bir yky bitirmek ze
reyim. Kafka'y artran adna aldrmayn, daha ok
Chesterton tarz bir yk olacan sanyorum. Arjan
tin' de ve Uruguay'da geiyor. Konusunu yirmi yldr
anlata anlata en sonunda dostlarm usandrdm. Son
ra bir de baktm, artk daha fazla gelitirmeye gerek
kalmam. Bu arada, daha da uzun zamandr bekleyen
bir tasarm daha var. Babamn roman Caudillo 'yu
gzden geirmeyi, belki de yeniden yazmay dn
yorum, Babam bunu benden yllar nce istemiti. Ki
taptaki sorunlarn birounu tartmtk bile. Doru
su, bu almann, babamla tartmamzn bir devam,
gerek bir ibirlii olmasn istiyorum.
Bugne kadar insanlar bana inanlmaz lde iyi
davrandlar. Hi dmanm yok.' Bazlar dmanm
m gibi grnmeye altlarsa da bana ac veremeye
cek kadar iyi niyetli davrandlar. Ne zaman bana kar
yazlm bir yaz okusam, yalnzca o yazdaki d
nceyi paylamakla kalmam, ayn zamanda o yazy
ben ok daha iyi yazabilirdim duygusuna kaplrm.

92

Kimbilir, o szde dmanlarma, hangi yazlarma f


kelendiklerini nceden bana sylemelerini salk ver
meliyim belki de. Onlara bu konuda her trl yardm
ve destei salayacamdan en kk bir kukular
olmasn. Kendime kar takma adla acmasz bir tirad
yazmann zlemini bile gizliden gizliye duymuum
dur. Ah, yreimde barndrdm yaldzsz gerek
ler!
Benim yamda biri, snrlarnn farknda olmal.
Snrlarnn farknda olursa mutluluun yolunu tuta
bilir. Genliimde edebiyat hner gerektiren art
c bir eitlemeler oyunu olarak grrdm. Oysa ar
tk, kendi sesimi bulduumdan olsa gerek, yazdklar
mn san solunu onarmann, kurcalayp dzeltmeye
almann byk bir yararnn da, byk bir zarar
nn da dokunmad kansndaym. Bu, hi kukusuz,
yzylmz edebiyatnn ana eilimlerinden birine
kar, Joyce gibi bir adamn gsteri olsun diye "Olu
makta Olan Yapt" bal altnda lks yazlar yayn
lamasna yol aan ince slup cakasna kar ilenmi
bir gnahtr. Sanrm, artk en iyi yaptlarm yazm
bulunuyorum. Bu da bana dingin bir doygunluk ve
huzur veriyor. Ama yine de iimde yle bir duygu var
ki, kendimi yeterince yazya dkm deilim sanki.
Sanki genlik, bugn bana genliimde olduundan
daha yakn. Artk mutluluu eriilmez bir ey olarak
grmyorum. Oysa bir zamanlar, uzun bir zaman n
ce mutluluu ulalmaz bir ey olarak grmtm.
Bugn, mutluluun her an karmda belirebileceini,

93

ama asla peinde koulmamas gerektiini biliyorum


artk. Baarszlk ya da ne gelince, benim iin ok
nemsiz, hi dert edinmediim eyler. Artk benim
aradm, dinginlik, dnmenin ve dostluun tad ve
biraz fazla iddial gelebilir ama, bir sevme ve sevilme
duygusu.
1970

Borges ve Ben

Her ey tekinin, Borges'in bandan geiyor. Bu


enos Aires sokaklarnda yryorum, arada bir durup
belki de alkanlkla eski bir geidin kemerine ya da
demir parmaklkl bir kapya bakyorum. Borges'den
mektuplardan haber alyorum, bazen de ad bir profe
srler kurulundaki adlar arasnda ya da bir yaam
ykleri szlnde gzme iliiyor. Ben kum saatle
rinden, haritalardan, onsekizinci yzyl bask sana
tndan, szcklerin kklerinden, kahve kokusundan
ve Stevenson'n dzyazsndan keyif alyorum; teki
de ayn eylerden keyj.f alyor, ama roln abarlarak
oynayan bir oyuncu gibi gsterili bir biimde. Aram
zn bozuk olduunu sylemek ii biraz fazla byt
mek olur; ben yayorum, kendimi yaama brakyo
rum ki, Borges masallarn ve iirlerini yazabilsin. Ve
o masallarla iirler beni doruluyor. Die dokunur bir
eyler yazmay becerdiini kabul etmek benim iin o
kadar g deil, ama o yazdklar beni kurtaramaz;
belki de iyi olan artk hi kimsenin, hatta tekinin de
olmad, sz ve gelenein olduu iin. Kald ki, ben
tmden yok olup gitmeye yazglym, yalnzca belli bir
an'm tekinde varln srdrecek. Her eyi arpt
mak ve abartmak gibi inat bir alkanl olduunu
ok iyi bilmeme karn, artk yava yava her eyi ona

95

brakyorum. Spinoza, her eyin kendisi olmay sr


drmeye altn ileri srmt; tan ta olmak
istediini, kaplannsa kaplan. Ben, kendimde deil
Borges'de kalacam (eer ben biriysem tabii), ama
kendimi onun kitaplarndan ok, bakalarnn kitap
larnda ya da bir gitarn kl krk yararcasna akort
ediliinde tanyabiliyorum. Yllar nce ondan kurtul
maya kalktm ve kent dndaki gecekondu mahalle-
lerinin syfencelerini brakp zaman ve sonsuzlukla
oyunlara yneldim. Ama o oyunlar da eninde sonunda
Borges'in bir paras oldu kt, ben imdi baka ey
lere ynelmek zorundaym. Anlayacanz, benim ya
amm srekli bir ka; ben her eyi yitiriyorum ve
her ey ya unutulup gidiyor ya da tekine kalyor.
Bu satrlar hangimiz yazyor, ben mi, o mu, bil
myorum.
1956

Yaratan

O gne kadar bellein keyfini hi srmemiti. zle


nimler, yanmasyla snmesi bir olan canl izlenimler
belleinden hep akp gitmiti. Bir mlekinin uuk
krmz motifi; ayri zamanda birer tanr olan yldzla
rn asl durduu gkyz; iinden bir aslann dt
ay; mermerin, stnde dolaan parmakulann altn
daki przszl; hzl hzl srarak bir syrta
. midesine indirmeyi sevdii yaban domuzu etinin ta
d; Fenikece bir szck; bir kargnn sar kumun s- tne den kara glgesi; denizin ya da kadnlarn
yaknl; koyuluunu kesmek iin balla kard a
rap: Bunlardan herhangi biri aklnn erimini tmyle
kaplayabilirdi. fkenin ve gzpekliin olduu kadar
korkunun da yabancs saylmazd; bir keresinde d
man surlarna merdiveni dayayp ilk trmanan o ol
mutu. stekle, merakla, hi duraksamadan, her ey
den keyif alp sonra da her eyi unutma yasasndan
baka hibir yasaya balanmakszn, denizin her iki
yakasnda birok lkeyi gezmi, insanlarn kentlerini
ve saraylarn seyretmiti. Bir kouturmadr giden
pazar yerlerinde ya da gizli doruu belki de yars
insan yars kei ksnl tanrlara snaklk etmi bir
dan eteinde dolambal ykler dinlemiti. Bu y
kleri, gerek mi yoksa d m olduklarn renme-

97

ye kalkmakszn, tpk gereklii kabul ettii gibi


kabul etmiti.
Gzelim dnya yava yava ondan ayrlmaya ba
lad; bir daha hi kalkmayacak bir pus elinin izgileri
ni silip yoketti, gece o yzlerce yldzn yitirdi, ayak
larnn altndaki toprak belirsizleti. Her ey gittike
uzaklat ve bulanklat. Krlemeye baladn an
ladnda haykrd; Stoac dayankllk o zamanlar da
ha kefedilmemiti, Hektor da Akhilleus'dan onuru
krlmadan kaabiliyordu. Bundan byle gkyzne,
gkyznn destans grkemine de, yllarn durma
dan deitirecei bu yze de bakamayacam (diye
geirdi iinden). Gvdesinde duyduu bu korkularn
stnden gnler geceler geti ve bir sabah uyandn
da evresindeki eylere (artk armakszn) bakt,
tpk insann bir ezgiyi ya da bir sesi tanmas gibi
aklayamad bir duyguya kapld: Btn bunlar da
ha nce olmutu ve btn bunlar hem korkuyla hem
de sevin, umut ve merakla karlamt. Sonra ge
miinin dipsiz grnen derinliklerine indi ve o ba
dndrc ukurun iinden yitik bellei ekip kar
may baard; belki de daha nce bir d dnda hi
anmsamam olduu iin, imdiki yamurun altnda
,
bir sikke gibi parldayan yitik bellei.
Bellekti bu. Olann biri tarafndan itilip kakl
mt, bunun zerine babasna koup olan biteni an
latmt. O anlatrken, babas dinlemiyormu ya da
anlamyormu gibi yle durmu, sonra da duvarda
asl duran bir tun kamay alp indirmiti; ocuun

98

gizliden gizliye imrendii, ok gzel ve g ykl bir


kamayd bu. Kama ellerinde duruyordu ite ve kama
ya birden sahip oluuyla birlikte, urad hakszlk
silinip gitmiti, ama babasnn sesi, "senin bir erkek
olduunu anlasnlar," diyordu ve bu seste bir buyruk
gizliydi. Gece, yollar krletirdi. Byl bir g ald
kamay smsk kavrad, evi kuatan sarp yamatan
hzla aa indi ve kendini Aias ve Perseus'un yerine
koyarak, karanlk tuzlu havay yaralar ve savalarla
doldurarak deniz kysna kotu. O ann kesin tad,
aslnda imdi aramakta olduu eydi. Gerisi, meydan
okumasna yol aan aalamalar, beceriksizce bir d
v, azndan kan damlayan kamayla eve dn onu
pek az ilgilendiriyordu.
Derken, o annn iinden, yine geceyi ve bir ser
ven beklentisini ieren baka bir an frlad. Bir ka
dn, tanrlarn ona verdii ilk kadn, onu tapnan
temelleri arasndaki yeralt kemerinin karanlnda
beklemiti; kadna, ta duvarlar ve karanla gmlen
yamalar andran geitlerden geerek ulamt. Bu
anlar neden durmadan geri geliyordu? Hem de ol
mak zere olan eyleri nceden haber veriyormua
sna hi ac ektirmeden!
Biraz ararak da olsa anlayverdi. Artk iine
dmekte olduu lml gzlerinin bu gecesinde onu
ak ve tehlike de bekliyordu -Ares ve Aphrodite nk bir sylenti iine domutu artk (nk artk
kulanda nlamt): Alt ayakl dizelerin ve zaferin,
tanrlarn kurtarmaya yanamad bir tapna savu-

99

nan insanlarn, yrek drlm bir adaya eriebil


mek iin denizlerde krek sallayan kara gemilerin,
Odysseia'larn ve lyada'larn arksn sylemek onun
yazgsyd ve btn bunlar insanln bombo belle
inde sonsuza kadar yanklanacakt. Btn bunlar
biliyoruz, ama son karanlna gmldnde neler
duyumsadn bilmiyoruz.
1958

teki

Olay ta 1969 ubat'nda Cambridge'de gemiti. O


sralar olup biteni kada dkmek hi iimden gelme
miti, aklnu karmaktan korktuumdan bir an nce
unutmak istemitim. Ama artk aradan birka yl ge
ti ya, oturup yazarsam hem bakalar bir yk gibi
okurlar diye dnyorum hem de bir gn benim iin
de bir yk olabileceini umuyorum. Bamdan gee
nin sona erinceye kadar rkn olduunu, stelik
daha sonraki uykusuz gecelerde daha da rkn ol
duunu biliyorum. Ama anlatld zaman bakalar
nn da yreine korku salmas gerekmiyor.
Sabah saat on sularyd. Charles Nehri'ne bakan
bir bankta oturuyordum. Drtyz beyz metre kadar
samda adn hibir zaman bilmediim kocaman bir
yap ykseliyordu. Bozbulank suyun stnde yass
buz paralar yzyordu. Nehir, ister istemez, aklma
zaman, Herakleitos'un varln zaman iinde srekli
bir devinim olduu yolundaki retisini dryor
du. yi uyumutum; nceki gn leden sonra verdi
im dersin rencilerimin houna gittii kansnday
dm. Ortalkta hi kimse yoktu.
Anszn, o an' daha nce de yaam olduum
duygusuna kapldm (ruhbilimcilere baklrsa, yor
gunluk belirtisidir bu). Bankn br ucunda biri otu-

101

ruyordu. Dorusu yalnz olmay ye tutardn, ama


yabaninin teki gibi grnmek istemediimden hemen
kalkp gitmeyeyim dedim kendi kendime. teki slk
almaya balamt. O sabahn ilk rktc olay tam
o srada oldu ite. Adamn slkla ald, daha dorusu
almaya alt (hi mzik kulam yoktur), Elias
Regules'in eski bir milonga'snn, "La Tapera"nn ez
gisiydi. Ezgi beni ald, gemie, Buenos Aires' e, artk
yerinde yeller esen bir avluya gtrd; yllar nce
lm olan yeenim Alvaro Melian Lafnur'u anm
satt bana. Ezginin ardndan szckler geldi. Bunlar,
arknn ilk dizesinin szleriydi. Geri ses Alvaro'nun
sesi deildi, ama onun sesine yknen bir sesti. Bunu
farkedince ok ardm.
"Beyim," dedim teki adama dnerek, "Uruguayl
msnz, yoksa Arjantinli mi?"
"Ajantinliyim, ama 19 14'den beri Cenevre'de
oturuyorum," diye karlk verdi.
Uzun bir suskunluk oldu. "Ortodoks kilisesinin
karsnda, Malagnou 17 numarada m?" diye sordum.
Bayla dorulad.
"yleyse," dedim artk dayanamayarak, "adnz
Jorge Luis Borges. Benim adm da Jorge Luis Borges.
1969 ylndayz ve Cambridge kentindeyiz."
"Hayr," dedi adam benimkinden pek az deiik
bir sesle. Bir an sustu, sonra kendini toparlayp diret
ti: "Cenevre'deyim ben, Ron Nehri kysnda bir
bankta oturuyorum. in tuhaf birbirimize ok benzi
yoruz, ama siz benden ok daha yalsnz, sanz

102

aarm."
"Yalan sylemediimi kantlayabilirim," dedim.
"Yabanc birinin kesinlikle bilemeyecei eyler anla
taym dilerseniz. Evde gm bir. mate* fincanmz
var, fincann alt birbirine dolanm ylanlar biimin
de. Byk dedemiz Peru'dan getirmi. Bir de atnn
eyerine asp getirdii gm lavabo var. Odanzdaki
gardropta iki sra kitap duruyor: Lane'in ciltlik

Binbir Gece Masallar,

hani o metal gravrleri ve


blm sonlarndaki kk puntolu notlaryla; Quic
herat'n Latince szl; Tacutis'un Germania'snn
Latincesi ve Gordon'n ngilizce evirisi; Garnier ba
sm bir Don Quixote; Rivera Indarte'nin Tablas de
Sangre 'si, yazarnn imzasyla; Carlyle'n Sartor Re
sartus'u; Amiel'den bir yaamyks; br kitaplarn
arkasna saklanm kaln ciltli bir kitap, Balkanlarda
cinsel alkanlklar stne. Place Dubourg'un ikinci
katndaki o akam da unutmu deilim."
"Dufour," diye dzeltti.
"Tamam, Dufour. Bu kadar yeter mi?"
"Hayr, yetmez. Bu kantlar hibir ey kantla
maz. Diyelim ben sizi dmde gryorum, o zaman
benim bildiklerimi sizin de bilmeniz doal. Bu art
arda saydklarnz hibir ey gstermez."
Kar k yerindeydi. Ben de dedim ki: "Bu sa
bah ve bu karlamamz bir dse, demek ikimiz de
d gryoruz. kimiz de d grdmze inanmak
zorundayz. Grdmz d belki sona erdi, belki
* P arag-uay ay.

103

sryor .. Ama imdilik bu d tpk dnyay, doma


y, grmeyi, soluk almay kabul ettiimiz gibi kabul
etmek zorundayz."
"Peki, ya d srp giderse?" dedi kaygyla.
Onu da, kendimi de yattrmak amacyla, ken
dimden mthi emin grnmeye altm. "Benim
dm yetmi yl srd," dedim. "Hem, tek bir kii
yoktur ki, uyand zaman kendini kendiyle hahaa
bulmasn. Bize de byle oluyor imdi, yalnz biz iki
kiiyiz. Benim gemiimle ilgili, yani sizi bekleyen
gelecekle ilgili bir eyler renmek istemez misiniz?"
Tek bir sz sylemeden boyun edi. Bense, biraz
dalgn, srdrdm szlerimi. "Annemiz Buenos Ai
res'de Charcas ve Maipu'daki evinde oturuyor, sal
iyi. Babamzsa otuz yl kadar nce ld. Kalp yeter
sizliinden. Ama aslnda onun iini bitiren, bir yanma
inen inme oldu. Sa elinin stnde duran sol eli, bir
devin elinin stnde duran bir ocuk eli gibiydi. l
mek iin sabrszlanyordu, hi yaknmad. Bykan
nemiz de o evde lmt. lmeden birka gn nce
hepimizi yanma arm, "ben ok ama ok ar len
ihtiyar bir kadnm. Bunda hibir fevkaladelik yok
stelik, sakn kendinizi harap etmeyin," demiti. Kz
kardeiniz Norah evlendi, iki olu var. Ee, anlatn
bakalm, evdekiler nasl?"
"ok iyiler. Babam her zamanki gibi dinle dalga
gemekten alamyor kendini. Dn gece, sa'nn, ken
dilerini ele vermekten holanmayan goo'lara benze
diini, vaaz verirken meseller anlatmasnn nedeninin
ele bu olduunu syledi." Bir an duraksad, sonra, "ya

104

siz?" dedi.
"Ka kitap yazacaksnz bilmiyorum ama, ok ki
tap yazacanz biliyorum. Size bakalarnn payla
mayaca bir zevk verecek iirler, dlemsel denilebi
lecek ykler yazacaksnz. Babanz ve birok akraba
nz gibi, retmenlik yapacaksnz."
Yazaca kitaplarn baar kazanp kazanmayaca
n sormamas houma gitmiti. Sesimi biraz deiti
rip devam ettim. "Tarihte neler olup bittiine gelin
ce, hemen hemen ayn dmanlar arasnda bir sava
daha patlak verdi. Fransa ok gemeden teslim bayra
.
n ekti; ngiltere'yle Amerika Hitler adnda bir
Alman diktatre kar savatlar; Waterloo'nun tekra
rndan baka bir ey deildi. Sanrm 1946 ylyd,
Buenos Aires, akrabamza olduka benzeyen bir baka
Rosas' dnyay getirdi. Tpk geen yzylda Entre
Rios'un yapt gibi, 1955'de de Cordoba eyaleti imda
dmza yetiti. Bugnlerde gidiat iyi saylmaz. Rusya
dnyaya egemen oluyor; demokrasi hurafesine tak
lan Amerika imparatorluk olup olmama konusunda
bir trl karar veremiyor. lkemiz her geen gn
biraz daha tarallayor; sanki gzleri kapalymas
na biraz daha taral, biraz daha gsteri dkn
oluyor. Okullarmzda okutulan Latince'nin yerini ya
knda Guarani dili alrsa, hi amam." ,
Dorusu beni pek ilgiyle dinledii sylenemezdi.
Olanaksz bir eyin olanakl olduunu grmenin kor
kusu onu dehete drmt. Geri hi ocuum
olmamt ama, bana kendi kanmdan bir ouldan

105

daha yakn olan bu ocukcaza kar bir sevgi dalgas


kabard iimde. Ellerinin arasnda smsk tuttuu
kitabn ne olduunu sordum.
"Feodor Dostoyevski'nin Ecinniler'i, daha doru
su eytanlar'," diye yantlad biraz da bbrlenircesi
ne.
"Belleimden silinip gitmi, nasl bir kitap bu?"
Daha azmdan kar kmaz, sorduum sorunun yz
kzartc olduunu farkettim.
"Rus usta," dedi nutuk ekercesine, "Slav ruhu
nun labirentini herkesten daha iyi grebilmitir."
Byle tumturakl szler etmeye balamas, ken
dini toparladnn kant gibi grnd bana. Ustann
baka hangi kitaplarn okuduunu sordum. ki
kitap daha sayd, aralarnda teki de vard. Sonra,
Dostoyevski okurken Joseph Conrad'da olduu gibi
kiileri ak seik ayrt edip edemediini, Dostoyevs
ki'nin yaptlarn incelemeyi srdrmeyi dnp
dnmediini sordum.
"Sanmyorum," dedi biraz da ararak.
Peki, neler yazyordu? Byk bir. olaslkla Kzl
lahiler adn verecei bir iir kitabn toparlamaya
alyordu. Ama kitaba Kzl Ritmler adn vermeyi
de dnmyor deildi.
"Neden olmasn," dedim. "Sizden ncekileri rnek
gsterebilirsiniz. Ruhen Dario'nun mavi iiri, Verlaine
in gri arks yok mu?"
Bilmezlikten gelerek, kitabnn cokuyla insanla
rn kardeliini anlatacan syledi. Zamanmzn

1 06

ozan ama srt eviremezdi. Bir sre dndm,


sonra kendisini gerekten herkesin kardei olarak
grp grmediini sordum; szgelimi, btn cenaze
levazmatlarnn, btn postaclarn, btn dalgla
rn, ift numaral evlerde oturanlarn, btn ksk
seslilerin falan. Sorumu, kitabnn o byk ezilenler
ve aalananlar ynndan szettiini syleyerek ya
ntlad.
"Sizin ezilenler ve aalananlar ynnz bir so
yutlamadan baka bir ey deil," dedim. "Yalnzca bi
reyler vardr, h erhangi birinin varlndan szedilebi
lirse elbet. 'nsan, dnle bugn ayn insan deildir,'
demi Yunanlnn biri. Kimbilir, Cenevre'de ya da
Cambridge'de u bankn stnde oturan ikimiz bu
nun kantyz belki de. "
Her neyse, tarihin sofu sayfalarn bir yana bra
kacak olursak, unutulmaz olaylar iin ille de unutul
maz laflar etmek gerekmez. lmek zere olan bir
insan, ocukluunda gzne ilimi bir gravr anm
samaya alr; az sonra arpmaya girecek olan as
kerler aralarnda ya her yerin arlamur olduundan
szederler ya da avularn konuurlar. Bizim iinde
bulunduumuz durumsa benzersizdi; itenlikle syle
yeyim, ikimiz de byle bir duruma hazrlkl deildik.
Mukadderat, debiyattan szediyorduk. Korkarm, bu
konuda genellikle gazetecilere sylediklerimden fazla
bir ey sylemiyordum. kinci benliim yepyeni me
taforlarn yaratlmasndan, bulunmasndan yanayd;
bense iten ve ak seik yaknlklara denk den,

107

dgcmzn oktan benimsedii metaforlardan.


Yallk ve gnbatm, dler ve hayat, zamann ak
ve su. Yllar sonra bir kitapta kendisinin ortaya ataca
bu grten szettiimde, sanki kula bende de
ildi. Birden, "eer siz bir zamanlar ben idiyseniz,"
dedi, "o zaman, 1 9 18 ylnda size kendisinin de Borges
olduunu syleyen yal bir beyle tantnz unut
mu olmanz nasl aklyorsunuz?"
Dorusu, byle bir amaza debileceim hi ak
lma gelmemiti. "Belki de o kadar tuhaf bir olayd ki,
unutmay yeledim," dedim hi de inandrc olmayan
bir sesle.
Soruyla karlk verdi. Biraz utanga, "belleiniz
gl mdr?" dedi.
Hakl saylrd; daha yirmisine gelmemi bir o
cuun gznde, yetmiini gekin bir adamn ii bit
mi saylrd. "Geri sk sk unuttuum oluyor," de
din, "ama belleim yine de kendisinden bulmas iste
nileni bulup karyor. Eski ngilizce dersine giriyo
rum, stelik snf sonuncusu da deilim."
Konumamz bir d olmayacak kadar uzamt.
Anszn aklma bir ey geldi. "Beni dnzde grme
diinizi size hemen kantlayabilirim," dedim. "Bugne
kadar hi okumam olduunuza sandm u dizeyi
bir dinleyin bakalm."
nl dizeyi ar ar okudum: "L'hydre-univers
tordant son corps ecaille d 'astres. " Neredeyse korkuyla
rperdiini duyumsadm. O parlak szcklerin tek
tek tadn kararak, dizeyi alak sesle yineledi.

108

"Haklsnz," dedi ikircikli bir sesle. "Hibir zaman


byle bir dize yazamayacam."
Victor Hugo'da birlemitik.
imdi anmsyorum, daha nce Whitman'dan ksa
bir iiri cokuyla okumutu. Hani air deniz kysnda
paylalan ve gerekten mutlu olduu bir geceyi
anmsar, o iiri ite.
"Whitman o geceyi tutkuyla anyorsa," dedim, "o
geceyi gerekten yaadndan deil, o geceyi yaama
y ok istediinden. Gerek bir olayn dile getirilmesi
olarak deil de, gl bir istein anlatm olarak ba
karsak, iir daha byk bir deer kazanr."
Az ak, bana bakt. "Onu tanmyorsunuz!" diye
bard. "Whitman yalan sylemeyi beceremez."
Yarm yzyl bouna geip gidecek deil ya. n
sanlardan, rasgele okuduklarmzdan, farkl beeni
lerimizden szederken, alttan alta, birbirimizi anla
yamadmz farketmitim. Birbirimize hem ok
benziyorduk hem de hi benzemiyorduk. Birbirimizi
anlamay beceremiyorduk, bu da konumay gleti
riyordu. Birbirimizin kt birer taklidiydik. ylesine
olaand bir durumdu ki, fazla uzun sremezdi.
tler vermenin de, tartp durmann da bir yarar
yoktu, nk ister istemez o ben olacakt, bu onun
yazgsyd.
Birden, Coleridge'in dlemlerinden biri geldi
aklma. Adamn biri cennette bir yolculua kar, bu
cennet gezisi srasnda ona bir iek verirler, uyand
nda iek elindedir. Benzer bir oyun dndm ben

109

de. "Bana bakn," dedim. "Cebinizde para var m?"


"Evet," diye karlk verdi. ''Yirmi frank kadar bir
ey var. Simon Jichlinski'yi bu akam yemee davet
ettim de."
"O zaman Simon'a Carouge'da tp okuyacan,
stelik ok baarl olacan syleyin. imdi bana bir
bozukluk verin bakalm."
Cebinden byk gm para, biraz da bo
zukluk kard. Hibir ey anlamamt, bir be
franklk verdi bana. Ben de ona, deerleri ne olursa
olsun boylar hi deimeyen o Amerikan banknotla
rndan birini verdim. Merakla inceledi.
"Olamaz," dedi sesini ykselterek. "stnde 1964
tarihi var. Bu bir mucize, mucizeler korkuntur. La
zarus'un diriliine tank olanlar herhalde dehete kaplmlardr."
Aslnda zerre kadar deimemiiz diye dndm
kendi kendime. Hep o kitabi konumalar. Verdiim
banknotu yrtt, elindeki bozukluklar cebine koydu.
Bense, bana verdii paray nehre atmay dnyor
dum. Gms nehirde yitip gidecek olan iri gm
parann oluturaca halka ykme canl bir imge
salayabilirdi, ama talihim yaver gitmedi. Tui;,tum,
ona, doast eylerin iki kez yinelenirlerF:; korku
tucu olmaktan kacaklarn syledim unra da, iki
zamanda ve iki yerde olan :.
.a ertesi gn bulumamz nerdim. Hi duraksamadan kabul etti ve
saatine bakmadan ge kaldn syledi. Aslnda iki
miz de yalan sylyordu1
;+ iimiz de birbirimi

___ . .

110

zin yalan sylediini biliyorduk. "Biri gelip beni ala


cak," dedim.
"Biri gelip sizi alacak m?"
"Evet. Benim yama geldiinizde neredeyse t
myle kr olacaksnz. Ama yine de sary, klar ve
glgeleri belli belirsiz karabileceksiniz. Korkmayn.
Yava yava gelen krlk ok kt bir ey deildir.
Yazn ar ar inen alacakaranla benzer."
Birbirimize hi dokunmadan vedalatk. Ertesi
gn oraya gitmedim. O da gitmedi.
imdiye kadar kimseye anlatmadm bu kar
lama hep kafam kurcalayp durdu. Ama artk iin
srrn zdme inanyorum. Karlama gerekti;
ama teki benimle konuurken d gryordu, beni
unutabilmesinin nedeni de bu. Bense onunla konu
urken uyanktm, olup bitenin aklmdan kmamas
beni hala tedirgin ediyor.
teki, beni dnde grd, ama tam olarak beni
grmedi dnde. imdi anlyorum, dolarn stnde
ki tarihi grd.
1975

Kum Kitab'ndan

ngiliz Edebiyatna Giri


Jorge Luis Borges

eviren: Celal ster

ngiliz edebiyat tarihine ilikin o koca koca kitaplar durur


ken, usuz bucaksz bir edebiyat bylesine kk bir kitapta
sunmaya kalkmak, Jorge Luis Borges'den baka kimin
aklna gelebilirdi ki! Borges'in aileden gelme "azl" bir ngi
lizsever olmasnn bunda epeyce pay osa gerek.
Ne var ki, elinizdeki kitabn tek zellii, Borges'in dev bir
konuyu kk bir kitapta sunmas deil. Aslnda, bu kitab
gerekten ekici klan, .Borges'in ngiliz edebiyatna kendine
zg yaklamn yanstmas. Denilebilir ki, ngiliz edebiyat
na kafasna gre taklm Borges. Bu ynyle, ngiliz
Borges'in kendini de eleveren bir kitap.

yatna Giri,

Edebi

"Sanrm, artk en iyi yaptlar m yazm bul unuyorum. Bu


da bana dingin bir doygunluk ve huzur veriyor. Ama yine
de iimde yle bir duygu var ki, kend imi yeterince yazya
dkm d eil im sanki. Sanki genl ik, bugn bana
genliimde old uundan daha yakn. Artk mutl uluu
eriil mez bir ey olarak grmyoru m. Oysa bir zamanlar,
uzun bir zaman nce mutl uluu ulal maz bir ey olarak
grmtm. Bugn, mutl uluun her an karmda
bel irebileceini, ama asla peinde koulmamas
gerektii n i bil iyorum art k. Baarsz l k ya da ne geli nce,
benim iin ok nemsiz, hi d e rt edinmediim eyler. Artk
benim arad m, d inginl ik, d nmenin ve dostl u [: u n tad
ve biraz fazla iddial gelebil i r ama, bir sevme ve sev i l m e
d uyg usu."
J org e Lu i s B orges, 1 970
"Elinizdeki bu kitabn ilgin bir zellii var. Borges ve Ben
.d yla yaynladmz bu kitabn ana metnini oluturan Bir
Ozyaamyks Denemesi'yle birlikte Borges Trkeye ilk
kez "aslndan" evrilmi ol.-!yor. nk ilk kez New Yorker
dergisinde yay nlanan Bir Ozyaamyks Denemesi' ni
Borges dorudan ngil izce yazm."
Celal ster

You might also like