Professional Documents
Culture Documents
bilim
akir KOCABA
Giri
67
DVAN
1996/1
akir KOCABA
Beinci yaklam, Mslmanlarn bilime katklarnn slam'la ilgisi olmadn ve Mslman bilim adamlarnn 8-12. yzyllarda yapm olduklar baarl almalar slam d, laik bir anlay iinde gerekletirmi olduklarn,
ve dolaysyla gelecekte de bilim alannda ancak bu ekilde baarl olabileceklerini ne sren yaklamdr.4 Bu yaklam savunanlar ayrca, Bat'da
zellikle Rnesans ve sonrasnda ortaya kan din (Hristiyanlk) ve bilim
ayrmn, ve bu zorunlu ayrm ile birlikte ortaya kan tartmalar gerekliin dini (=dnu'l-hakk) olan slam dini zerine yanstarak geersiz bir slam ve bilim ayrm yapmak eilimindedir.
Bizim yaklammz ise bu be snfta toplanan yaklamlardan bazlaryla
ortak noktalar tamakla beraber, temelden farkl ve konuya yeni bir zmleme de getiren bir yaklam olacaktr. Bunu aada ayrntl bir ekilde aklamaya alacaz. Fakat nce yukarda zetle sraladmz yaklamlar biraz daha yakndan inceleyelim.
Birinci yaklamdaki grler bu gn bilim tarihiyle biraz uram olan
insanlar arasnda geerliliini kaybetmi grlerdir. Ancak hala kesin tarafl
ve gerekleri grmek istemeyen kiilerce savunulabilmektedir. Bu grn
neden yanl olduunu aada rneklerle gstereceiz. kinci yaklam ise,
belki iyi niyetli fakat zararl bir saflkla, baz Mslman yazarlar tarafndan
hala savunulmaktadr, ki bunlar savunduklar eyin slam'da bilgi (=ilm)
kavram ile elitiinin farknda olmayan kiilerdir. nc yaklam, bilimsel motivasyonla sosyal, hukuk, siyas ve iktisad artlar arasndaki balar
yanl deerlendirmekten kaynaklanan sistematik bir hatay iermektedir. Biz
bu yazmzda drdnc yaklamn eksik brakt noktadan hareketle meselenin temeline, yani slam tarihinin klasik dnemi saylan 7-11. yzyllarda
renme, aratrma ve sonunda bir bilimsel aratrma gelenei oluturma
dneminden sonra neler olduuna eileceiz. Ancak buna gemeden nce
beinci yaklamn neden yanl bir balangtan kaynaklandn belirtmemiz gerekiyor.
Klasik dnemde Mslmanlarn bilime katksnda slam'n rol olmad,
bunun laik bir anlay iinde ortaya kt iddiasnn gerekleri ne derece
yansttn incelerken u hususlar gz nnde bulundurmamz gerekiyor:
Ortaa Avrupasnn, Kilisenin dnya ve gereklik hakkndaki grlerinden
uzaklatklar oranda bilimsel aratrmaya yneldikleri bilinmektedir. Halbuki, slam'dan nce bilimle hemen hi alakas olmayan Arap ve Trk topluluklarnn bilim ve felsefe alanndaki almalarnn slam' kabul ettikten
sonra ortaya ktn gryoruz. O halde, bu dnemde Mslmanlarn bilim ve felsefe alannda byle bir atlm slam'n getirdii bir dnce yaps
iinde gerekletirmi olabileceini dnmemiz neden yerinde olmasn?
68
DVAN
1996/1
Bu dnemdeki Mslmanlara bilim ve felsefe konusunda, kendi alarndaki dier toplumlarla karlatrdklarnda byle gl bir motivasyon kazandran eyin slam olduunu syleyebilmemiz iin, slam dininin onlarda
ne gibi bir kavramsal deiiklik meydana getirmi olduunu anlamamz ge4. Pervez Hoodbhoy, slam ve Bilim, Cep Kitaplar, stanbul 1992.
slam ve Bilim
rekiyor. Bu insanlarn slamdan nce tabiat ve gereklik hakkndaki kavramlar nelerdi ve bu kavramlar nasl bir dnme urad? Benzer bir soruyu
Ortaan Hristiyan Avrupa's iin de sorabiliriz. Avrupa'da Ortaa sonunda, zellikle 12. yzyldan sonra nasl bir kavramsal dnm meydana
geldi? 16. yzyldan itibaren Avrupa'da gze arpan bilimsel gelimenin temelinde nasl bir kavramsal dnm yatmaktadr? Ve bu dnm nasl
olumutur?
Baz Avrupal medeniyet tarihileri bu sorulara cevap vermeden, Bat'nn
bilimsel dnceyi Eski Yunanllardan aldn tekrarlam ve bylece slam'n Avrupa'da Rnesans ve Reform ile bunlar izleyen bilimsel atlm
zerindeki etkilerini unutturmaya almlardr. Bu dnemde Bat'nn bilimsel dnce ve felsefe geleneini Eski Yunanllardan ald iddias karsnda u sorunun sorulmas gerekirdi: Eer bu iddia doru ise, Avrupallar
Eski Yunanllarn5 eserlerini bin yldan fazla bir sre ellerinde tuttuklar halde Rnesans neden ok daha nce balatamadlar? Neden Bat uygarl bilimsel gelime iin 1200 yl daha beklemek zorunda kald? Bu sorularn cevab u olabilir: Batllar bu sre iinde ya Eski Yunanl dnrlerin eserlerini anlayamadlar ve bunlar bni Rd gibi Mslman dnrlerin eserlerini okuduktan sonra anlamaya baladlar, veya bu eserler byle bir bilimsel
gelimeyi balatabilecek kavramsal yapya sahip deildi. Bu iki ihtimalin de
iyice aratrlmaya deer hususlar olduunu syleyebiliriz.
slam dnce tarihi incelendiinde bilim ve felsefe alannda 12. yzyla
kadar Mslmanlarn, klasik bilimlerin her alannda (matematik, fizik, astronomi, kimya, biyoloji ve tp) ve felsefede geni apta ve ok ynl bir aratrma abas iinde olduunu gryoruz. Mslmanlar bu sre iinde bir
yandan Eski Yunan ve Hintli dnrlerin eserlerini dikkatle incelerken, dier yandan da bunlardan tamamen farkl yaklam ve metodlar gelitirmilerdir. Bu hususu aada rneklerle aklayacaz.
Bu farkl yaklam ve metodlarn gelitirilmesi belli bir zihinsel yaratclk
yeteneini gerektirmektedir. Bilimsel yaratcln motivasyonla ve bunun da
kavramsal yap ile ilgisi son yllarda zerinde altmz bir konudur.6 slam dininin Klasik Devir'de Mslmanlar zerinde ne gibi bir kavramsal dnm meydana getirmi olabileceini aratrmak zere slam'da ve zellikle Kuran'daki baz temel kavramlar ve bunlarn oluturduu kavramsal yapya bir gz atalm.
5 Bilim tarihileri genel olarak Yunan medeniyetini, yon ve Helen medeniyeti olarak iki
ayr dnemde ele alrlar. Birincisinin balang noktas Milet olmak zere teki merkezleri Atina ve Sirakza, ikincisinin merkezi olarak da skenderiye gsterilmektedir.
Her iki dnemde de Eski Msr medeniyetinin etkisi grlmektedir.
6 Bu konudaki almalarmz hem yapay zeka, hem de Kuran'daki kavramlarn dile
yansmas ile ilgili olarak felsef alanda devam ettiriyoruz. Yapay zeka alannda konu
ile ilgili yaynlarmzdan biri udur: Elements of Scientific Creativity, AAAI
Spring Symposium Series, 23-25 Mart1993, Stanford niversitesi, A.B.D. Bildiriler, s. 39-46.
69
DVAN
1996/1
akir KOCABA
slam'da lm Kavram
slam'da ilm (=bilgi) kavram konusunda slam tarihi boyunca gerek
Mslman ve gerekse Mslman-olamayan yazarlar tarafndan ok eyler
sylenmitir.7 Bunlar ayrntlar ile incelemek imdiki almamzn dnda
kalmaktadr. Ayrca byle bir aratrma iin zellikle Kuran'da ilm kavram
ve ilgili dier kavramlar zerinde dikkatli bir alma yapm olmak gerekmektedir. Kuran'da ilm kavram zerine 1986 ylna yaptmz almadan
elde ettiimiz bilgileri yle zetleyebiliriz:
1) Her eyden nce, Kuran'daki ilm (=bilgi) kavram yine Kitap'taki hakk
(=gereklik) kavramna dayanmaktadr. Gerekliin btn olmas, bilgiyi de
blnmez bir btnlk arzeden bir kavram olarak karmza karmaktadr.
Bu adan bu gk Mslmanlarn ilm kavram ile Kuran'daki kavram
arasnda kesin bir ayrlk grlmektedir.
2) Kuran'daki ilm (= bilgi) kavram btn ilimleri kapsamaktadr ki buna hangi soyutluk dzeyinde olursa olsun gereklii yanstan btn bilimler
de dahildir.
3) Kuran'da ilm kelimesi, gereklikle balantl olduundan doru bilgiyanl bilgi nitelemesine yer vermemekte, buna karlk bilgisi var veya
bilgisi yok anlamnda kullanlabilmektedir (Baknz ayetler: Enm
6/108, 119)
4) Kuran'daki ilm kelimesinin kullanm belli bir anda insanlarn bilgisinin snrlarndan bahsetmeye imkan vermektedir. lgili ayetlerde insanlarn
baz gerekleri bir ilm ile kavrayabilecek yetenekte olduklar halde bunlar
kavrayamadklarndan bahsedilmektedir. (Neml 27/84).
5) Kuran'da Allah'n her eyi bir bilgi ile evrelemi veya kuatm (=vesia) olduu belirtilmektedir, ki bu, bilginin btn bir uzaya dalm olduu anlamna gelebilir. (Enm 6/80)
6) Kuran'da ayrca Allah katndan bir ilm ifadesi de gemektedir ve
bunun, btn uzaya dalm olan bilgiden ayr bir bilgi olduu anlalmaktadr. (Kehf 18/65)
7) Allah'n her eye gcnn yeter olduu insanlar tarafndan bilinebilir.
(Talk 65/12)
8) Bilmek (=alime) fiili hem tek tek insanlar hem de bilen bir ulus ifadesi iinde insan topluluklar iin kullanlabilmektedir (Bakara 2/230;
Enm 6/97; Arf 7/32).
9) Bilenlerle bilmeyenler bir deildir. Zmer 39/9)
70
DVAN
1996/1
zet olarak aldmz bu kavramsal yap, Kuran'da daha geni bir kavramsal yapnn bir parasn oluturmaktadr. Mslmanlar iin bilginin nemi ve gereklilii, insan olmann bir gerei olarak karmza kmaktadr.
slam ve Bilim
71
DVAN
1996/1
akir KOCABA
72
DVAN
1996/1
slam ve Bilim
te Kind (y. 796-872) ve yine fizikte optik alanndaki aratrmalar ile bilinen
bni Heysem (y. 965-1051); Matematikte Harezm (y 780-850) ve Sbit
bin Kurr (y. 834-901); zoolojide Chiz (y. 776-869); astronomide bni
Heysem (y. 965-1051), Beyrn (y 973-1051), Zerkal (1029-1087) ve bni tr (l. 1375); tpta Rz (y. 864-925) ve bni Sn (y. 980-1037); ve
tp, fizik ve felsefede bni Rd (1126-1198) gibi Mslman bilginleri bu
dnemin nde gelen isimleri arasnda sayabiliriz.11 Bu dnemde Mslmanlarn kimya, fizik ve matematik alanndaki nemli katklarna ksaca bir
gz atalm.
Kimya biliminin gelimesine Mslmanlarn katks birka bakmdan
nemlidir. Birincisi, ilk defa Cbir bin Hayyn'n eserlerinde grld gibi, Mslmanlar kimyasal cisimlerin, bir dizi temel zelliin belli oranlarda
birleiminden meydana geldiini, ve eski Yunanllarn bu konudaki dncelerinin aksine, bu temel zelliklerin ayrtrlarak belli oranlarda tekrar birletirilebileceini ve bylelikle yeni cisimler meydana getirilebileceini dnmlerdir.12 Bu ise kimyaya hem analitik, hem de sentetik bir aratrma
metodu getirmektedir. kincisi, cisimlerde bu zelliklerin belli bir denge
(=mzn) ierisinde bulunduunu ne srm olmalardr.13 ncs, ve
belki de en nemlisi, yaptklar deneylerin anlatmlarnda modern bir kimya
deneyinin btn unsurlarn grmek mmkndr. Mesela Mecrit'nin civann oksitlenmesi zerine yapt deneyde, klasik bir kimyasal reaksiyonda olmas gereken hemen her ey bulunmaktadr,14 ki bunlar u ekilde sralayabiliriz: a) reaksiyona giren maddeler, b) miktarlar, c) reaksiyon artlar, d)
reaksiyon sonunda elde edilen maddeler, ve e) miktarlar. Bunun kimya biliminin gelimesinde ok nemli bir aama olduunu kabul etmek gerekiyor.
Fizik alannda bni Heysem'in parabolik ve kresel aynalar, mercekler ve
n krlmas konusundaki aratrmalar daha sonralar klasik fizikte optiin
temellerini oluturmutur. bni Heysem n az youn ortamdan ok youn ortama geerken krlmasn incelemi ve n krlma kanununu bulmutur.15 Bu ise Arimet'ten sonra fizikte bulunan ilk kanundur.
11 Bu konularda u kaynaklara bavurulabilir:
G. Sarton, Introduction to History of Science, Williams ad Wilkins, Baltimore
1927-48.
S. H. Nasr, Islamic Science, nsan Yaynlar, stanbul 1989.
. Den, Mslman lim ncleri Ansiklopedisi I-II, stanbul Yeni Asya Yaynlar, stanbul 1992.
M. Bayradar, slam'da Bilim ve Teknoloji Tarihi, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
Ankara 1987.
T. E. Huff, The Rise of Early Modern Science, Cambridge University Press,
Cambridge 1993.
. Akn ve M. Desay, Be Byk Cebir Bilgini, MEB Yaynlar, Ankara 1993.
12 H. M. Leicester, The Historical Background of Chemistry, Dover, New York
1971, s. 66.
13 A.g.e., sayfa 66.
14 A.g.e., sayfa 71.
15 H. G. Topdemir, bnl Heysem'in Optik Aratrmalar, Bilim, Felsefe, Tarih, Sy.
1, 1991, s. 187-190.
73
DVAN
1996/1
akir KOCABA
74
DVAN
1996/1
slam ve Bilim
75
DVAN
1996/1
akir KOCABA
jektif bir aratrma ile anlalabilir. 2) Byle bir aratrmada deneysel bir metodoloji kullanlmaldr. 3) Tabiatn ileyiini aratran aratrc metodik ve
ihtiyatl bir yaklam iinde olmaldr. 4) Aratrc, aratrma konusunda otoritelerin grlerine deil, verilerin rasyonel sonularna itibar etmelidir. 5)
Bilim adam sistematik bir phe ile olaylar incelemeli ve gerektiinde hkmn geciktirebilmelidir. Ortaa slam dnyasnda Kelamclarn savunduu grler tabiattaki dzenlilii en azndan belirsiz hale getirdii iin, yukarda prensipleri ifade edilen bir bilimsel aratrmay anlamsz hale getiriyordu.
Son olarak, Huff'a gre Ortaa slam dnyasnda bilim adamlarnn faaliyetlerini destekleyecek sosyal ve hukuk kurumlar gelimedi. Medreseler
balangta baz bilim alanlarnda (mesela tpta) faaliyet gsteriyorlard, ancak daha sonra bunlarda fkh, tefsir, mantk ve kelam gibi formel bilimler
dnda eitim yaplamaz hale geldi. Medreselerin eitim sistemi de faklte
organizasyonundan ok ferdi sisteme dayanyordu. Avrupa'da 12. yzyldan
sonra niversitelerin kendi hukukunu yapp, kendi eitim programlarn belirleme ve uygulayabilme zerkliine karlk, medreselerin eitim programlar genel olarak bunlarn bal olduu vakf tarafndan belirleniyordu. Vakflar da slam d saylan bilimlere itibar etmedii iin, bir mddet sonra bilim almalar sosyal ve hukuk destekten mahrum ferd almalara kald.
Grld gibi Huff, Mslmanlarn parlak bir balangtan sonra bilimsel almalarn devam ettirmemelerini, arlkl olarak onlarn sosyal kurumlama ve hukuk zerklik alanndaki baarszlklarna dayandrmaktadr. Biz
ise sosyal ve hukuk sebeplerin de gerisinde, 11. yzylda Mslmanlarn temel kavram sisteminde meydana gelen bozulmalarn bu gelimeye engel olduunu sylyoruz.
76
DVAN
1996/1
slam bilim tarihinde meydana gelen bu kadar nemli bir deiimin yalnzca siyas, sosyal ve ekonomik sebeplerle aklanmas tedenberi bizi pek
tatmin etmiyordu. Bu kadar byk bir dnmn daha temel sebepleri olmas gerektiini dnyor, fakat bunlarn neler olabileceini bilmiyorduk.
Yllar sonra 1986 ylnda Londra'da doktora almas yaptmz srada bir
tartmada bugnk Mslmanlarn akl ve ilm gibi Kuran'da geen
baz kavramlar yerinde kullanp kullanmad sorusu gndeme geldi. Bu
erevede Kuran'da akl kavram zerine yaptmz bir gramer almasnda bu kelimenin bugnk Mslmanlar tarandan Kuran'dakinden olduka farkl bir biimde kullanldn tesbit ettik. Daha sonra Emr Kelime
Grubu adn verdiimiz bir dizi kavram zerinde yaptmz almalar srasnda, Kuran'da fiziksel olaylarn aklamasna temel tekil edecek, ve fakat gnmz Mslmanlarnn dnmeden getii bir dizi kavram bulunduunu ve bunlarn 8. yzyldan 12. yzyla kadarki dnemde, yani Kind'den bni Rd'e kadar birok slam dnrnn eserlerinde deiik ekillerde de olsa nemli yer aldn tesbit ettik. Bu almalar slam dnce
tarihi iinde olumu cidd bir kavramsal bozulmann iaretlerini veriyordu.
slam ve Bilim
Eer Mslmanlar Kuran'da ifadesini bulan ve balangta kazanm olduklar kavram sistemini terketmemi olsalard bilim alanndaki motivasyonlarn kaybetmeyecekler ve bu alandaki almalarn devam ettirmelerini salayacak sosyal kurumlama ve hukuk dzenlemeleri de gerekletirebileceklerdi. Aadaki blmde bu kavramsal bozulma ayrntl olarak ele alnmaktadr.
11. Yzylda Kavramsal Bozulma: lm Kavramnn Blnmesi
slam dnce tarihi iinde en dikkate deer ilk kavramsal bozulma ilm
kavram zerinde gereklemitir diyebiliriz. Yukarda szn ettiimiz
almada ilm kavram zerine yaptmz aratrmada, gerek Kuran'da
gerekse 6 Hadis kitabnda din ilmi (=ilmu'd-dn) diye bir isim tamlamasna rastlayamamtk. Buradan da, slam tarihinde din ilmi-dnya ilmi
eklinde bir kavramsal blnmenin, Hadislerin topland 9. yzyldan sonra ortaya km olduu anlalyordu. Kuran'da hakk (=gereklik) kelimesi ile olan alakas dolaysyla ayetlerde bir btnlk iinde geen ilm
kavramnn iki kavrama dnmesi etkin olarak 11. yzylda gereklemitir
diyebiliriz.
Bu noktada din ilmi-dnya ilmi nitelemesinin ilimlerin snflandrlmas
zorunluluuyla ortaya km olabilecei ileri srlebilir. Biz bu blnmenin ilimlerin snflandrlmas ile ilgili bir ihtiyatan ok, 11. yzyl Kelamclar tarafndan belli amalarla oluturulduunu dnyoruz. Bu amalar,
Mslmanlar yanl dnce ve inanlardan koruma gibi niyetler ihtiva etmi olsa bile, byle bir kavramsal deiiklii -balang noktasndaki yanllklarn ve korkun sonularn gznnde bulundurmadan- yapm olmalarn kendileri asndan affedilebilecek bir durum olarak gremiyoruz.
lmin din ilmi"-dnya ilmi eklinde ikiye blnmesi beraberinde,
dnya ilmi saylan fizik, kimya, astronomi, matematik ve mantk gibi bilimlerin gerekliliinin tartlmasna yol amtr. nceleri bu bilimlerin
din ile olumlu-olumsuz bir ilgisi olmad ne srlm,16 daha sonra ise
bunlarn gereksiz olduu anlay yava yava Mslmanlarn zihnine yerlemeye balamtr. Bu bilimlerle uraan Mslmanlar da, nceleri halk ve
hkmdarlar tarafndan destek grrken, artk toplumdan destek grmemeye, hatta tecrit edilmeye balanmtr.
rnek olarak, 12. yzylda Endls'te ba kad (=eyhlislam) grevi yapan ve ayn zamanda Halife'nin doktoru olan bni Rd'n bilim-felsefe konusundaki eserleri dolays ile, siyas otoritede g sahibi olmaya balam
olan Kelamclar tarafndan idam talebiyle cezalandrlmak istenmesi, kitaplarnn yaklmas, ve ancak daha nceki hizmetlerinden dolay Halife tarafndan idam edilmekten kurtarlarak g bela Kuzey Afrika'ya gnderilmesini
16 Gazal el-Munkiz mined-dall isimli kitabnda felsef bilimlerden saylan mantk ve
matematiin din ile olumlu olumsuz bir ilgisi olmadn ifade etmektedir. Onun iyi
niyetle sylemi olduunu kabul ettiimiz bu sznn kolaylkla yanl anlaamalara yol aabildiini belirtmeliyiz.
77
DVAN
1996/1
akir KOCABA
78
DVAN
1996/1
Sonra onu (g) yedi sem olarak gerekletirdi (=kad) ve her bir semaya (onlarn) emrini vahyetti. (Fussilet 41/12)
Gne, ay ve yldzlar O'nun (Allah'n) emri ile denge durumlarn korurlar (=musahhart). (Arf 7/54; brahhim 14/33; Nahl 16/12; Hac
22/65)
slam ve Bilim
Bu ayetlerde hem tekil hem oul anlamda geen emr kelimesinin gramerinden, emrin uzay iinde dalm, birbiri ile etkileen bir dizi ynerge,
adeta bir kozmik yazlm eklinde anlalabilecei bir kavramsal ereve ortaya kmaktadr. Bu erevede, fiziksel olaylarn uzay iindeki ynergelerin
etkileimi, birleimi ve dalm ile belli bir dzen iinde gereklemekte olduu anlalmaktadr. Ancak bu kozmik dzen hi deitirilemez deildir.
zn kelimesiyle ilgili ayetlerden anlalaca zere, Allah herhangi bir
uzay-zaman alanna mdahale edebilir ve onun zelliklerini yeni emrlerle
(=ynergelerle) deitirebilir. te bu ekilde O, bir uzay-zaman alan iinde
mevcut emrlerin etkileimi ile gerekleemeyecek olan baz olaylar gnderdii emrlerle gerekletirebilmektedir. Ayn ekilde, O, mevcut emrlerle gereklemesi gereken olaylar da gnderdii yeni ynergelerle engelleyebilmektedir. Gerekten de, emr ve izn kelimelerinin getii ayetlerden,
Allah'n periyodik olarak gnderdii yeni emrlerle (=ynergelerle) baz olaylara mdahale ettii aka anlalmaktadr. Bizim mucize adn verdiimiz
olaylar ksmen bu ereve iinde anlalabilir. (Ksmen diyoruz, nk
mevcut emr erevesi iinde hangi olaylarn gerekleip hangilerinin gerekleemeyeceini henz tam olarak bilemiyoruz.)
Gene Kuran'da sahhara kelimesi ilgili ayetlerde Allah'n, gklerde ve
yerde ne varsa insann kullanmna/kontrolona verdii belirtilmektedir:
Allah'n gklerde ve yerde ne varsa sizin kullanmnza verdiini (=sahhara lekum) grmyor musunuz? (Lokman 31/20)
Kuran'da emr kelimesi, izn, sahhhara, sultn, kadr ve kad kelimeleri ok dikkate deer bir kavramsal rg oluturmaktadr. Bu konudaki aratrmamzn sonularn yaknda yaynlamay mit ettiimiz slam'da Bilginin Temelleri isimli kitabmzda ayrntl olarak aklayacaz.
11. yzylda Kelamclar ve Gazali (1058-1111) tarafndan cisimlerin kendilerine has zellikleri olduunun ve fiziksel olaylar arasnda sebep-sonu
ilikisi (=nedensellik) olduunun inkar 12. yzylda, gene bir slam dnr olan bni Rd (1126-1198) tarafndan ayrntl bir ekilde eletirilmitir17 bni Rd ayrca, Kelamclarn din-bilim ayrmnn yanll zerinde
de durmu ve bu konuda Faslu'-makl isimli bir kitap yazarak din ve bilim
arasndaki ayrlmazl sadece bir slam dnr olarak deil, ayn zamanda bir slam hukukusu olarak mantksal bir rg iinde kantlamaya almtr.18 Onun bu konuda mslmanlar cidd bir ekilde uyarm olmasna
ramen eserleri kendinden sonra gelen Mslmanlar tarafndan hala anlalamam ve deerlendirilememitir.
Daha sonraki yzyllarda kavramsal bozulmann devam etmesi, 12. yzyla kadar gelitirilmi olan aratrma geleneinin terkedilmesine yol amtr.
(Nedenselliin ve cisimlerin kendine has zellikleri olduunun inkar edildi17 bni Rd, Tahafut al Tahafut, ngilizceye ev. Simon van Den Bergh, Luzac,
Londra 1978
18 bni Rd, Kitab Fasl al Maqal, (On the Harmony Between Religion and Philosophy), ngilizceye ev. G. F. Hourani, Luzac, Londra 1976
79
DVAN
1996/1
akir KOCABA
80
DVAN
1996/1
slam ve Bilim
bunun da bilim-felsefe alandaki motivasyonu derinden ve son derece olumsuz etkilediini farkedememilerdir.
Nihayet Sultan 2. Abdlhamid'in geen yzyln sonunda balatt ve zaman zaman da baz Mslmanlarn iddetli tepkisiyle karlaan eitim hamlesi de bu nedenlerle yetersiz kalmtr. Sonunda Osmanl Devleti I. Dnya
Savayla birlikte bilim ve teknoloji stnlne sahip Avrupa devletlerine
yenilerek tarih sahnesinden ekilmitir.
Kavramsal problemlere siyas ve sosyal tedbirlerle zm arama eiliminin
Cumhuriyet dneminde de devam ettiini gryoruz. Cumhuriyetin balang dnemindeki (1923-1933) ynetim biiminin deitirilmesi gibi siyas, klk-kyafet ve alfabenin deitirilmesi gibi kltrel, anayasa ve kanunlarn deitirilmesi gibi sosyal tedbirler, ikinci dnemde (1950-60) sanayileme, nc dnemde (1970-75) ar sanayi hamlesi, ve nihayet yakn dnemdeki (1980-90) liberalleme ve pazar ekonomisi politikalar ayn dorultudaki abalarn devam olarak grlmektedir.
Osmanllardan devralnan kavramsal yap, yzeysel ve zorlayc sosyal, hukuk ve kltrel tedbirlerle deitirilemedii gibi daha da bozularak iinden
klamaz hale getirildii iin imdiye kadarki gelime politikalar Cumhuriyet dneminde de baarl olamamtr. Bu dnemde oluturulan pozitivist
ve slam' bazan resmen bazan da fiil olarak dlayc kltrel politikalarn,
zoraki din-bilim ayrln ortadan kaldracak yerde daha da gerginletirerek bilim konusunda toplumsal motivasyonu daha da olumsuz ynde etkiledii sylenebilir.
Bilim konusunda retilen eitli sloganlara ramen Cumhuriyet dneminde salkl bir bilimsel gelime salanamamasnn sebepleri iyice aratrlmaldr. Cumhuriyetin kurulduu gnden bu yana Trkiye'nin neden hl bir
Bilim ve Teknoloji Bakanl kuramad, ve neden hl bir Bilim ve Teknoloji Politikas oluturamad da dnen insanlarmz tarafndan cidd bir
biimde aratrlmas gereken konulardr.
Cumhuriyet hkmetlerinin niversitelere ve bilim adamlarna bak genel bir gvensizlik arzetmektedir. Bunun sebeplerinin her eyden nce bilim
adamlar tarafndan aratrlmas gerekmektedir, nk onlarn bu lke iindeki resm konumlar, karikatristlerin, gazetecilerin, ve hatta futbol taraftarlarnn durumundan daha aada saylmaktadr. Bilim adamlar da, -Ortaada Mslmanlarn Avrupallara hediye ettii hakikat a (lover of
truth) kavramndan haberleri olmad iin mi bilinmez- baz ortak deerler
zerinde birleip en azndan toplum iindeki genel durumlarn dzeltecek
dayanmalar yerine birbirlerini dlamay tercih etmektedirler. Bilim adam
olmak adeta kendilerine de hibir ey ifade etmemektedir.
Son yllarda baz Mslman yazarlarn Bilimin slamletirilmesi bal altnda yanl bir aba iine girdiini gryoruz. Bu yazarlar, bu gne kadar yaplm bilimsel almalarn ve gelitirilmi bilimsel teorilerin slam adan
(yani kendi bozuk kavram sistemlerine ve anlaylarna gre) szgeten geiril-
81
DVAN
1996/1
akir KOCABA
82
DVAN
1996/1
slam ve Bilim
83
DVAN
1996/1