You are on page 1of 307

AKDENZ NVERSTES

SOSYAL BLMLER ENSTTS

kran GLBAI

TSADIN SYLEMLER ARACILIIYLA


TOPLUMU NA GRMLERNN 24 OCAK KARARLARI
VE ZLEYEN SRE BALAMINDA ELETREL BR NCELEMES

Danman
Prof. Dr. Fulya Sarvan

letme Anabilim Dal


Doktora Tezi

Antalya, 2007

Sosyal Bilimler Enstits Mdrlne,

Bu alma, jrimiz tarafndan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


. . . . .......... . . . Anabilim Dalnda DOKTORA TEZ OLARAK kabul edilmitir.
mza

Bakan: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ye (Danman): . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ye: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ye: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ye: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Onay: Yukardaki imzalarn, ad geen retim yelerine ait olduunu onaylarm.

.../.../....
mza

................ ..........
..
Mdr

i
NDEKLER

Sayfa
EKLLER LSTES

vii

TABLOLAR LSTES

viii

KISALTMALAR LSTES

ix

ZET

xii

ABSTRACT

xv

TEEKKR

xviii
1

GR

YERLEK EYLEYEN KLEM VE

11

KURUMSAL GRMCLK

BRNC BLM
YERLEKLN MAKRO KAYNAKLARI

12

OLARAK ULUSAL SSTEM

1.1. rgt-evre Bamll Kavramlatrmalar

14

1.2. Ulusal Kurumlarn Ekonomik rgtlenme zerinde Belirleyicilii

15

1.2.1. Sanayilemeye Giri Zamannn Ekonomik rgtlenme


zerinde Etkisi

17

1.2.2. Tarihsel Gemiin Kurumlar Ekonomik rgtlenme zerinde


Etkisi

18

1.3. Devletin Ulusal Kurumlar zerinde Belirleyicilii

19

1.3.1. Kapitalist Sistemde Devletin Rol

19

1.3.2. Devlet ve Finansal Sistemin rgtlenme Tarz

20

1.3.3. Devletin kar Dernekleri Politikalar

21

1.3.4. Dier Toplumsal Kurumlarn Biimleyicisi Olarak Devlet

22

1.4. Trk Sisteminin Temel zellikleri

ii
23

1.4.1. Trk Devlet Gelenei

24

1.4.2. Trkiye'de Burjuvazinin Devlete Baml Konumu

25

1.4.3. D Etkilere Ak Yap

26

1.4.4. Burjuvazinin Devletten Bamszlama abalar

27

1.4.5. Trkiyede kar Grubu Politikalar ve TSAD

29

1.5. Ulusal Sistemlerinin Karlkl Bamllnn Artmas

32

KNC BLM
YERLEKLN MAKRO KAYNAKLARI

37

OLARAK DNYA SSTEM


2.1. II. Dnya Sava Sonras Dnya Sisteminin rgtlenmesi

37

2.1.1. Uluslararas Ekonomik blm

38

2.1.2. 1945 Sonras Uluslararas Kurumsal Yaplama

40

2.1.3.Yeni Bamllk Dzeninin Kavramsal nas

41

2.1.4. Az Gelimi lkelerdeki Deiimin Projelendirilmesi: Gelime


Yazn

42

2.1.5. Batl Olmayan Toplumlarn Geliim ve Deiimlerinin Kontrol


Altna Alnmas: Modernleme Kuram

44

2.1.6. Hegemonik Bir Proje ve deoloji Olarak Modernleme

45

2.1.7. Bat D Toplumlarn Kurumsal nas

46

2.1.8. 1945 Sonras Dnya Sisteminde Devletin Rol

48

2.1.9. Trkiyede Kamu Sisteminin Yeni Dnya Sistemine Uyarlanmas

48

2.2. 1980 Sonras Dnya Sisteminin Yaplamas

51

2.2.1. Mevcut Kurumlamann Bozulmas

51

2.2.2. 1980 Sonras Uluslararas Blm

53

2.2.3. Uluslararas Kurumsal Yaplamann Derinletirilmesi ve


Geniletilmesi

54

2.2.4. Yeni-Liberal Dzenin Kavramsal nas

56

2.2.4.1. Keynesyen Modelin Devlet Anlaynn Sorunsallatrlmas

56

2.2.4.2.Yeni-Liberal Sylemin Kuramsal Temelleri

58

2.2.4.2.1. Parasalc Gr

58

2.2.4.2.2. Arz Ynl Ekonomi

59

2.2.4.2.3. Kamu Tercihi Kuram

60

2.2.5. 1980 Sonras Dnya Sisteminde Devletin Yeri Ve Rol

62

iii

2.3.Yapsal Uyarlama Sreci

63

2.3.1. Dnya Devletlerinin Yapsal Uyarlama Politikalaryla


Biimlendirilmesi

63

2.3.2. Yapsal Uyarlama Srecinin Nitelii

65

2.3.3. Yapsal Uyarlama Srecinin Aktrleri ve Srecin leyii

66

NC BLM
YERLEK EYLEYEN VE KURUMSAL GRMCLK
3.1. Kurumsal Kuramda Yerleik Eyleyen Paradoksu

70

70

3.1.1. Bourdieunun Habitus Kuram

72

3.1.2. Giddens'in Yaplama Kuram

73

3.1.3. Gerekliin Toplumsal Olarak Kurulmas

74

3.1.4. evrenin Toplumsal nac Kavramlatrmas

76

3.1.5. Benson'n Diyalektik Yaklam

77

3.2. Kurumsal Giriimcilik ve Praksis

78

3.2.1. Kurumsal Giriimci Kavram

78

3.2.2. Kurumsal elikiler ve Praksis Kavram

80

3.3. Kurumsal Giriimcilii Olanakl Klan Koullar

81

3.3.1. Verimlilikle elien Kurumsal Meruiyet

82

3.3.2. Kurumsal Dzenlemelerin Kapasitesi

83

3.3.3. ok Sayda Kurumsal Mantn Bir Arada Olmas

85

3.3.4. Aktrn A indeki Konumu

87

3.3.5. D ok ya da Krizler

90

3.4. Kurumsal Deiim Sreci

93

3.4.1. Kaynaklar Harekete Geirmek

93

3.4.2. Sylemsel Strateji Gelitirmek

94

3.4.3. Mttefikleri Harekete Geirerek Meruiyet Alann Geniletmek

96

3.4.4. Balamn Olanaklarndan Yararlanmak

97

3.4.5. Kurumsallama

98

iv

TSADIN SYLEMLER ARACILIIYLA

100

TOPLUMU NA GRMLERNN ELETREL BR NCELEMES

DRDNC BLM

101

DEM SORUNUNA NTEL BR YAKLAIM


ELETREL SYLEM ANALZ

4.1. Paradigma ve Metodoloji Tartmalar

101

4.1.1. Sosyal Aratrmalarn ok Paradigmal Doas

102

4.1.2. allacak Fenomenin Doasna Uygun Aratrma Metodunun


Seilmesi

103

4.2. Aratrmacnn Paradigma Tercihi

104

4.2.1. Aratrmacnn Ontolojik Duruu

106

4.2.2. Aratrmacnn Epistemolojik Duruu

107

4.2.3. Aratrmacnn nsann Doas Hakknda Varsaymlar

107

4.2.4. Aratrmacnn Metodolojik Yaklam

108

4.2.5. Aratrmacnn Toplumun Doas Hakknda Varsaymlar

108

4.3. Aratrmann Amac, nemi, Yntemi

109

4.3.1. Aratrmann Konusu

109

4.3.2. Aratrma Sorunsal

110

4.3.3. Aratrmann Amac, Sorular ve Snrll

111

4.3.4. Aratrmann Kuramsal Balam ve Modeli

113

4.3.5. Aratrmann nemi

115

4.3.6. Aratrmann Yntemi

117

4.3.7. Eletirel Sylem Analizinin Tercih Nedeni

119

4.3.8. Veri Kaynaklar

120

4.3.9. Verilerin Analizi

122

4.2.10. Aratrmann Geerlii ve Gvenirlii

123

v
BENC BLM
24 OCAK KARARLARI BALAMINDA

127

TSAD'IN DEVLET NA GRMLERNN ANALZ


5.1. 24 Ocak ncesi Srete Siyasal ktidara Mdahale Hamleleri

127

5.1.1. Ecevit Hkmetinin Dmesinin Ardndan Deerlendirmeler

128

5.1.2. evrelerinin Yeni Hkmeti Ynlendirme abalar

129

5.1.3. 24 Ocak Kararlar ile lgili Deerlendirmeler

129

5.2. TSAD'n Devlette Yeniden Yaplanma Talep Eden ncl Sylemleri

131

5.2.1. 1974 yl TUSAD sylemleri

131

5.2.2. 1977 yl TUSAD sylemleri

132

5.2.3. 1978 yl TUSAD sylemleri

132

5.2.4. 1979 yl TUSAD sylemleri

134

5.2.5. 1980 Yl Ba TUSAD sylemleri

135

5.3. TSAD Sylemleri, zal'n Sylemleri ve 24 Ocak Kararlarnn


Karlatrlmas

136

5.3.1. Devlette Karar Btnl

136

5.3.2. Kamu Kurulular

139

5.3.3. Devletin Para ve Maliye Politikalar

140

5.4. TSADn Kurumsal Giriimci Olarak Ortaya k

143

5.4.1. Deiimi Tetikleyen lke Koullar

143

5.4.2. Deiimi Tetikleyen Dsal Dinamikler

146

5.4.3. Deiimi Olanakl Klan Koullar Asndan TSADn


Konumu

148

5.5. TSADn Kurumsal Giriimcilik Sreci

158

5.5.1. TSADn Deiimi Kavramlatran Sylemsel Stratejisi

158

5.5.2. Yerleik Kurumsal Mant Krma Giriimi Olarak TSAD'n


Sylemsel Stratejisi

159

5.5.3. TSAD'n Kendi Deiim Projesini Merulatrma abalar

163

5.5.4. Mttefikleri Harekete Geirme Balamnda TSAD'n


Sylemsel Stratejisi

165

5.5.5. TSADn Gndem Belirleme Gc

168

5.5.6. TSAD'n Deiim Projesinin Merulatrlmas ve


Yaygnlatrlmas
5.5.7. TSAD'n Kurumsal Giriimciliinin Nitelii

170
172

5.6. TSADn Sylemsel Stratejisinin Kuramsal Temelleri

174

5.7. TSAD Yeni Liberal Dnm Kendi inde Nasl Merulatrmtr?

178

5.8. Byk Burjuvazinin deolojik Duruu, likileri ve Balam Algs

vi
183

5.8.1. TSADn Sylemsel Stratejisinin deolojik Analizi

183

5.8.2. TSADn Sylemsel Stratejisinin likisel Analizi

185

5.8.3. TSADn Sylemsel Stratejisinin Balamsal Analizi

187

5.8.4. TSADn Sylemsel Stratejisinin nandrcl

188

5.9. Devletin ktisat Politikas Aralarna Mdahale Edilmesi

188

5.9.1. Devletin ktisat Politikas Amalar ve Mdahale Aralar

189

5.9.2. TSAD'n ve Uluslararas evrelerin Devletin ktisat Politikas


Aralarna Mdahaleleri

191

5.10. Yapsal Dnmler ve Bunlarn Nasl Gerekletirildikleri

197

5.10.1. 24 Ocak Kararlarnn Hedefi

198

5.10.2. Nasl Bir Strateji zlenmitir

199

5.10.3. Paralel Brokrasi ile Brokratik Yapnn levsizletirilmesi

200

5.10.3.1. Yabanc Sermaye Dairesi

201

5.10.3.2. Koordinasyon Kurulu

202

5.10.3.3. Para ve Kredi Kurulu

202

5.10.3.4. Tevik ve Uygulama Dairesi

203

5.10.3.5. Fiyat Kontrol Komitesi

203

5.10.3.6. Merkez Bankas

204

5.10.3.7. Hazine ve D Ticaret Mstearl

207

5.10.3.8. Bamsz Dzenleyici Kurullar

207

5.10.4. Fon Sistemi ile Devlet Btesinin levsizletirilmesi

210

5.10.5. Ekonominin daresinin Merkeziletirilmesi ve Kiiselletirilmesi

212

5.10.6. Devletin Dorudan retim Alanndan Uzaklatrlmas

218

5.10.7. Devletin Sosyal Hizmet Alanndan Uzaklatrlmas

221

5.10.7.1. Salk Hizmetlerinin zelletirilmesi

221

5.10.7.2. Sosyal Gvenlik Hizmetlerinin zelletirilmesi

222

5.10.7.3. Eitim Hizmetlerinin zelletirilmesi

223

SONU

225

KAYNAKA

245

EKLER

269

ZGEM

287

vii
EKLLER

ekil 1.1. TSADn iinde yerleik olduu sosyal doku

13

ekil 4.1 Metin olarak sylem, etkileim ve balam

117

ekil 5.1. TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasn

157

olanakl klan koullar

viii

TABLOLAR

Tablo 5.1.

Devlette Karar Btnl Konusunda Sylemin Karlatrlmas

138

Tablo 5.2.

KTlerle lgili Sylemin Karlatrlmas

140

Tablo 5.3.

Devletin Para ve Maliye Politikalar le lgili Olarak Sylemin


Karlatrlmas

141

Tablo 5.4.

Mevcut Kurumsal Dzenlemelerin Baarszlklarnn Gsterilmesi

160

Tablo 5.5.

Sorumlularn ve Onlarn Zihniyetinin Sergilenmesi

162

Tablo 5.6.

Tkanm Grnen Sorunlara zm neren Daha stn Bir ereve


Sunulmas

164

Tablo 5.7.

Dier nsanlar Kendi karlaryla Ayn Hizaya Getirme Stratejisi

166

Tablo 5.8.

Mttefiklerle elikileri rtmek, Muhaliflerle elikileri Derinletirmek 167

Tablo 5.9.

Yeni Liberal Paradigmada ve TSADn Sylemlerinde Mevcut


Ekonomik Sistemin Eletirisi

174

Tablo 5.10.

Yeni Liberal Paradigmada ve TSADn Sylemlerinde Yeni


Ekonomik Sistem nerisi

175

Tablo 5.11. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn Devlet Anlay

175

Tablo 5.12. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn sizlik Sorununu Ele Allar 175
Tablo 5.13.

Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn Sosyal Adalet, Blm ve


Vergi Konusuna Yaklamlar

176

Tablo 5.14.

Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn Demokrasi ve Temel Hak ve


Hrriyetlerle Ekonomik Sistemi Eletiren Yaklamlar

176

Tablo 5.15. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn Enflasyona Yaklamlar

176

Tablo 5.16. D Ticaret Ve Dviz Politikalar

192

Tablo 5.17. retim Politikalar

193

Tablo 5.18. Kamusal Yatrm Politikalar ve ncelikler

194

Tablo 5.19. Mali ve Parasal Politikalar

195

ix

KISALTMALAR LSTES

AB

Avrupa Birlii

AP

Adalet Partisi

ABD

Amerika Birleik Devletleri

AFF

Akaryakt Fiyat stikrar Fonu

AG

Az Gelimi lkeler

ANAP

Anavatan Partisi

ATF

Akaryakt Tketim Vergisi Fonu

ATT

Asya Tipi retim Tarz

BDK

Bamsz Dzenleyici Kurumlar

BKK

Bakanlar Kurulu Karar

BM

Birlemi Milletler

BSB

Bamsz Sosyal Bilimciler

CHP

Cumhuriyet Halk Partisi

CIA

Central Intelligence Agency

DB

Dnya Bankas (World Bank)

DM

Dvize evrilebilir Mevduat

DFF

Destekleme ve Fiyat istikrar Fonu

DE

Devlet statistik Enstits

DPT

Devlet Planlama Tekilat

DSP

Demokratik Sol Parti

DT

Dnya Ticaret rgt (World Trade Organization-WTO)

EBK

Et Balk Kurumu

EYKK

Ekonomik ler Yksek Koordinasyon Kurulu

ESA

Eletirel Sylem Analizi (Critical Discourse Analysis CDA)

ESF

Eitim Salk Fonu

FBI

Federal Bureau International

GATT

General Agreements on Tariffs and Trade (Tarifeler ve Ticaret Genel


Anlamas)

GATS
GDF

The General Agreement on Trade in Services (Hizmet Ticareti Genel


Anlamas)
Gelitirme ve Destekleme Fonu

GGF

Gelir idaresini Gelitirme Fonu

GSMH

Gayri Safi Milli Hasla

GSYH

Gayri Safi Yurtii Hasla

ILO

International Labor Organization

IMF

International Monetary Fund (Uluslararas Para Fonu)

MKB

stanbul Menkul Kymetler Borsas

SO

stanbul Sanayi Odas

KDV

Katma Deer Vergisi

KHK

Kanun Hkmnde Kararname

KT

Kamu ktisadi Teekklleri

KKDF

Kaynak Kullanm Destekleme Fonu

KOB

Kk ve Orta Byklkte letmeler

KOF

Kamu Ortakl Fonu

MDST

Modern Dnya Sistemi Teorisi

MESS

Trkiye Metal Sanayicileri Sendikas

MHP

Milliyeti Hareket Partisi

MSP

Milli Selamet Partisi

MPM

Milli Prodktive Merkezi

NATO

North Atlantic Treaty Organisation (Kuzey Atlantik Antlamas


rgt)

OECD

Organisation for Economic Co-operation and Development

OEEC

Organisation for European Economic Co-operation

PAF

Petrol Arama Fonu

Petkim

Petro Kimya

PTT

Posta, Telefon, Telgraf

PUMA

Public Management Service

RG

Resmi Gazete

SAD

Sanayici adamlar Dernei

SSDF

Savunma Sanayi ve Destekleme Fonu

SAL

Strategic Adjustment Loan

SECAL

Sectoral Adjustment Loan

SEKA

Trkiye Selloz ve Kat Fabrikalar

SHGF

Salk Hizmetlerini Gelitirme Fonu

SSK

Sosyal Sigortalar Kurumu

STK

Sivil Toplum Kurulular

xi

MB

Merkez Bankas

TCDD

Trkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollar

TCMB

Trkiye Cumhuriyeti Merkez Bankas

TSK

Trkiye veren Sendikalar Konfederasyonu

TKF

Toplu Konut Fonu

TMO

Toprak Mahsulleri Ofisi

TODAE

Trkiye Ortadou Amme Sevk ve daresi

TOBB

Trkiye Odalar ve Borsalar Birlii

TRIM

Trade-Related Investment Measures

TGAD

Trk Gen Adamlar Dernei

TPRA

Trkiye Petrol Rafinerisi Anonim irketi

TSAD

Trk Sanayicileri ve Adamlar Dernei

ILO

Uluslararas alma rgt

YUP

Yapsal Uyarlama Program

xii
ZET

Bu aratrmada, TSADn sylemleri araclyla devletin iktisat politikas aralarn


neden ve nasl dntrdnn 24 Ocak kararlar ve izleyen sre balamnda eletirel bir
incelemesinin yaplmas amalanmtr. Ekonomik eylemlerin, bata kendi faaliyet
evreleri olmak zere, ulusal i sistemi ve dnya sistemi olarak adlandrdmz i ie
gemi kurumlar ve ilikiler andan oluan bir sosyal doku iinde yerleik olduu
bilinmektedir.

almann ilk blmnde bu yerleikliin ulusal kaynaklar olarak, her lkenin


kendine zg bir kurumsal mantk, bir otorite ilikileri modeli, bir ulusal i sistemi
yaratmasna neden olan tarihsel gemiinin, kltrnn ve sanayilemeye giri zamannn
belirleyici olduu kurumsal yaps incelenmitir. kinci blmde Dnya Sisteminin
rgtlenmesi incelenmitir. Dnya Sisteminde iki rgtlenme dnemi ve bu dnemlerde
Trkiyenin Dnya sistemine nasl ve hangi koullarda eklemlendii ve bu rgtlenme
tarzlarnda devletin yeniden hangi aralarla ve nasl biimlendirildii srasyla ele
alnmtr. Kendini kuatan bu kurumlar a iinden TSADn nasl syrlp da iinde
yerleik olduu ve varlnn temeli olan devleti yeniden ina giriiminde bulunabildii,
almann

nc

blmnde

kurumsal

giriimcilik

kavramna

bavurularak

incelenmeye allmtr.

Bu almada, Radikal Hmanist Paradigmann kuram oluturma yaklam ve bu


paradigma iinde Eletirel Kuram, soruturma yaklam olarak tercih edilmitir. Yntem
olarak, eletirel kuramn temel varsaymlaryla uyumlu ve onun metodolojisi olan Eletirel
Sylem Analizi (ESA) esas alnmtr. ESAnin ayrntl dilbilgisel analizleri ok sayda
metin zerinden almada zorluk yaratmakla birlikte metin, etkileim ve balam birlikte
analiz etmesi asndan, daha etrafl sonu almada isabetli bir seim olmutur. Aratrma
modeli olarak ise Seo ve Creedin kurumsal kurama uyarlad Bensonun diyalektik
yaklam kullanlmtr. Modelin kuramsal erevesi, uygulamada gl aktrlerin
balatt deiimi kapsayacak ekilde deneysel olarak geniletilmitir. Analiz iki aamal
olarak yrtlmtr. Analizin ilk blmnde TSADn sylemleri araclyla devleti
yeniden ina giriimleri TSAD metinleri zerinden incelenmitir. kinci aamada ise
dnem yazn ve basn derlemeleri zerinden, TSADn sylemindeki nerilerin pratikte
bir yapsal dnmle sonulanpsonulanmad incelenmitir.

xiii
Analizin sonular, TSADn sylemleriyle devletin iktisat politikas aralarnn
dnmnde nclk ettiini, stelik iktisat politikalarn da aan hayli kapsaml bir
kurumsal giriimcilik rnei sergilediini gstermitir. Aratrma bulgular, TSADn bu
sreci tek bana ynetmedii, siyasi, askeri, entelektel ve uluslararas evrelerle ibirlii
yaptn gstermitir. TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasnda, kendi
konumu, lke koullar ve uluslararas koullardan kaynaklanan pek ok i ve d etmenin
etkili olduu grlmtr. TSADn mevcut kurumsal dzenlemeler iinde karlarnn
zedelenmesi ve maruz kald eitli kurumlar aras elikiler, byle bir giriime
kalkmasna neden olmu ve kurumsal ve sosyal stats ise deiimi olanakl klmada
kendisine yardmc olmutur.

Mevcut sosyal sistem iinde yerleik, karlar kurumsal yap tarafndan fazlasyla
karlanan TSADn uzun sre maruz kald elikiler, dier aktrler karsnda egemen
konumunun

anmasna

neden

olmutur.

Bu

durum,

diyalektik

yaklamn

kavramlatrmasyla kurbanlaan TSADn, iinde yerleik olduu yap ile arasna


mesafe koyarak mevcut kurumlara eletirel bakmasna neden olmutur. Uluslararas
kurumsal yap ile ulusal kurumlar ve byk burjuvazi arasndaki karlkl bamllklarn
gc, bu kurumlarn birbirinden bamsz alternatif reeteleri uygulamalarn ve dereceli
bir deiimi mmkn klmamtr. Dnya sisteminin ezamanl krizi, ok etkisi yaratarak
ierde yaanan krizi derinletirmi ve TSADn yerleik yaplardan kolektif bir kalk
yaratmasna yardmc olmutur. Maruz kald kurumsal elikileri kendi karlar lehine
kullanan TSAD, bylece radikal bir deiim iin dier aktrleri ve kaynaklar harekete
geirebilmitir.

TSADn ulusal ve uluslararas farkl kurumsal yaplar arasnda snr kprs


konumunda olmas, kendisine deiim iin gerekli olan alternatif ereveyi salamada
yardmc olmutur. Kurumsal a iindeki gl konumu ise ok eitli kaynaklar harekete
geirmesini ve uluslararas ve

yerel pek

ok aktrn desteini kazanmasn

kolaylatrmtr. Aratrma sonular, seilen modelin uygulamada kullanl bir ereve


saladn ve modelin erevesinin gl aktrlerin balatt deiimi de aklamak zere
geniletilebileceini gstermitir.

xiv
TSADn sylemsel stratejisinde sorunsallatrlan alanlarn, bu kurgusal ereveye
hayli uygun olarak yeni kurumlar ve kurallar olarak somutlat grlmtr. Yeni
ynetim yapsnn kurumlar, devletin piyasa aktrleriyle eit koullarda iktidar paylat
st kurullar olarak ortaya kmtr. Ynetim merkezilemi ve kiiselletirilmi, kurumlar
parlamenter denetimin dna karlm ve devletin iktisat politikas aralarnn
kontrolnn piyasaya getii bulgulanmtr.
Anahtar Kelimeler: Gerekliin Toplumsal Olarak Kuruluu, Dnya Sistemi, Ulusal
Sistemleri, Yerleik Eyleyen, Kurumsal Giriimcilik, Eletirel Sylem Analizi

xv
ABSTRACT

This PhD Dissertation critically examines TSADs attempts to reconstruct economic


policy instruments of state through its discourse within the context of 24th January
Decisions and the following period. As it is known, economic activities are embedded in a
social texture, which is composed of the task environment of the economic activity, the
national business system and the interlocking institutions and network relations of the
world system.

In the first chapter of this study, the institutional structure of countries, which generates
its own institutional logic, its historical patterns of authority and its national business
systems are examined. The second part of this study examines the two restructuring
periods in the World System and how Turkey was attached to that system and how the
states were reconstructed in each period. The concept of institutional entrepreneurship
was adopted to explain how TUSAD attempted to reconstruct the state by breaking
embedded institutional logic. Institutional entrepreneurship concept here is used in the
sense of an actor who uses its resources to change embedded institutional arrangements
when its interest is in contradiction with actual arrangements.

In this study, Critical Theory of the Radical Humanist Paradigm was adopted as the
investigation approach. Critical Discourse Analysis of Fairclough, which matched best
with the basic assumptions of this study, is employed as the method of data analysis. As
the research model, Bensons dialectical perspective was adopted. The perspective was
adapted into institutional theory as an investigation frame by Seo and Creed for
overcoming embedded agency paradox. This theoretical frame was tested in practice and
was enlarged in away to include the change which was initiated by powerful actors.

The results of the first part of the analysis showed that the discourse strategy of
TUSAD has been successful. It satisfies the pre-requisites of the concept of institutional
entrepreneurship. It was evident that TSAD, through its discourses, led to transformation
of states economic policy instruments in Turkey. In the emergence of TSAD as an
institutional entrepreneur, it seems that its own position and various internal and external
factors played a significant role. When the existing institutional arrangements were in
contradiction with its interest, TSAD resorted to such an attempt, with its institutional

xvi
and social status helping it in materializing the change. TUSAD did not manage this
process alone. It was sort of a joint project with the political, military and international
actors. The overlapping discourses of these actors support these findings. TSAD also
gained liberal intellectuals round in this attempt.
TSAD is a powerful actor embedded deeply in certain institutional arrangements and
whose interest is aligned with existing rules, structures and practices. When it is exposed to
various institutional contradictions, its hegemonic position is eroded in relation to other
actors. Dialectic perspective proposes that actors with prestigious positions also may have
been victimized under certain conditions. Continuous institutional contradictions triggered
disengagement of TUSAD from highly institutionalized norms and gave rise to its critical
evaluations of current praksis and institutional arrangements.
Strong institutional arrangements and tight coupling relations between international and
national institutional structures and big bourgeoisie neither permitted gradual change nor
enabled them to implement their own prescriptions. The burst of the crisis of world system
deepened this crisis and triggered the collective action necessary for the change. TSAD
used the institutional contradictions exploitatively to mobilize the other actors and
resources for change. The position of TSAD in networks helped it in adopting the
alternative institutional frame from heterogeneous contexts which was necessary for
change, and in gaining supports of various actors.
The results of the analysis of the second part showed that the issues appointed as
problematical in TSADs discourses have materialized as the new institutions and rules.
The institutions of the new administrative structure wereIndependent Regulatory
Agencies where the state shared power with market actors. In this way governance was
centralized and personalized, the regulatory bodies were kept out of parliamentary control
and the auditing of the state economic policy was handed over to the market mechanism.
Keywords: Social Constructions of Reality, World System, National Business System,
Embedded Agency, Institutional Entrepreneurship

xvii
TEEKKR
Bu almann ana fikri, ok deerli hocam Prof.Dr. Fulya Sarvandan kt. Balangta
sylemin, gcn yeniden dalm zerinde nasl bir etkisi olacan merak ederek yola
kmtk, fakat kurumlarin g mcadelelerinin, arivlenen belgelerine yansmadn
grmek, incelenecek kurumun seimi konusunda ok zorlanmama neden oldu. Bir seim
yapabilmek iin, bir sre kurumlar izlemeye karar verdim. Hangi kurumlar ok
konuuyor, ok konuuluyordu? Hangileri, resmi yazmalar dnda konumalarnn
arivini tutuyordu? Tabii, byle bir gzlem srecinin sonucunda ortaya TSADn
kmas kanlmazd.
Aratrlacak kurum TSAD olunca, pek tabii alma konusu da ekonomik iktidarsiyasal iktidar ilikisi olacakt. te bu ilikiyi hangi dnemler balamnda ve nasl ilemem
gerektii konusunda deerli hocam Prof. Dr. Aye Buradan yardm aldm. ok skk
bir annda, hayli zaman ayrarak alma dnemimi sememde yardmc olduu iin
kendisine ok teekkr ediyorum. Prof. Dr. Edibe Szen hocamla ise, Faircloughn
eletirel sylem analizi ynteminin byle bir konuyu incelemede uygun olup olmayacan
tartmak istemitim. Kendisi, TSAD neden toplum mhendislii balamnda
ilemediimi, sormakla almamn temasn da belirlemi oldu. ok severek yaptm bu
almann konusunu belirlememde katklar iin kendisine teekkr borluyum.
Tez danmanm sevgili Prof.Dr. Fulya Sarvan hocam, almann daha en banda yurt
iinde temin edemediim en temel kaynaklar salayarak, tkandm dnemlerde ve
almamn her annda hep yanmda olarak, defalarca bkmadan usanmadan almann
taslaklarn okuyarak ve dzelterek bu almann ortaya kmasnda en az benim kadar
ok emek verdi, yoruldu, kendisine minnettarm. En g dnemlerimizde, yalnzca benim
deil tm arkadalarmn her zaman yannda olmaya zen gsteren, sevgili Fulya hocama,
buradan bir teekkrn ok az kalacan, yaammda ok zel bir yeri olduunu bildirmek
istiyorum.
alma konum ilk belli olduunda, deerli hocam Prof. Dr. Selami Sargutun verdii
okuma listesine, sevgili Do. Dr. kr zen hocamn listesi de eklenince, benim bu
okumalarn altndan kalkmam iki ylm ald. Tezimin erevesini snrlamamda ve rgt
kuramna katksn nasl belirginletireceim konusunda katklarnn yansra, okuma
nerileriyle ciddi bir entelektel birikim yapmamda yardmc olduklar ve beni olduum

xviii
noktadan ok farkl bir yere tadklar iin kendilerine ok ey borluyum; ne kadar
teekkr etsem az olduunu dnyorum.
ok deerli Prof.Dr. Aye Kuruzm hocama, sadece tez yazm srecinde deil,
doktora eitimim srecinde de destekleri ve her zaman gler yzyle en ok zorlandm
dersleri sevmeme ve kavramama katklar iin ok ey borluyum, ok teekkr ediyorum.
Prof. Dr. Hasan Aslan hocama bilime, bilgiye ve ynteme ilikin tartmalaryla sosyal
bilimlere bakmda farkl bir perspektif kazanmama yardmc olduu ve tez yazm
srecimde gsterdii ilgi iin ok teekkr ediyorum. Bu balamda, Bilim Felsefesini
zorunlu ders olarak retim programna sokarak, sosyal bilimcilerin bir perspektifi olmas
gerektiini ve bunun nemini kavramamza neden olduu iin Prof. Dr. Fulya Sarvan
hocama bir kez daha teekkr ediyorum. Dnya sistemi ve gelime yazn konusundaki
okumalarm Do.Dr. Metin zuurlu hocamn nerilerine borluyum. Nitel aratrma
yntemleri konusunda bir para yetkinleebilmisem Metin hocam sayesindedir. Kendisine
katklar iin ok teekkr ediyorum.
TSADn hangi belgeleri zerinde alabileceim konusundaki tereddtlerimi
gidermemde, TSAD Brksel temsilcisi sayn Dr.Bahadr Kaleaas yardmc oldu.
Sayn gazeteci-yazar Mustafa Snmez ise, deerli zamann ayrarak, TSADn
dnemdeki rol ve dnemin kritik belgeleri hakknda nemli bilgiler edinmemi salad.
Cmert yardmlar ve gsterdikleri duyarllk iin kendilerine teekkr bor biliyorum.
TSAD stanbul ofisinden Burcu Orhana ise, aradm belgeleri bulmamda gsterdii
aba ve salad kolaylklar iin ayrca teekkr ediyorum.
almann taslak ktlarn zaman ayrp okuyan, ne zaman bir kitap, bir dergi
bulmakta sknt yaasam yardmma koan kymetli dostum kr Argna, Antalyada
bulamadm kaynaklar hemen bulup gnderen deerli arkadam lker zdemire, her ne
zaman sksam yardmma koan Yard.Do.Dr. Murat zcan hocam ve sevgili arkadam
Koray etine, onlar gibi dostlara sahip olduum iin ok ansl olduumu sylemek
istiyorum. Bu sre zarfnda btn skntlarm eken, bana hep destek olan aileme ve
oluma, her trl kaprisime katlanan ve sabr gsteren sevgili eime minnettarm, buradan
bir teekkrle onlara olan borcumu biraz hafifletebileceimi umuyorum.

GR

Bu aratrmada, karlar mevcut kurumsal yap tarafndan fazlasyla karlanan


TSADn, iinde hayli yerleik olduu devleti neden ve nasl deitirme giriiminde
bulunduunun, 24 Ocak kararlar ve izleyen sre balamnda incelenmesi amalanmtr.
Aratrmann kapsam, TSADn devletin iktisat politikas aralarn dntrme
abalarnn incelenmesi ile snrlandrlmtr.

Aratrmada farkl kuramsal ereveden yararlanlmtr. lke koullarndan


kaynaklanan dinamikler, ulusal i sistemleri, sosyal sistem ve otorite yaklam olmak
zere makro kurumsal kuramn yaklam erevesinde birinci blmde incelenmitir.
Dnya sisteminden kaynaklanan dinamikler ise ikinci blmde modernleme kuram,
kreselleme kuram ve kalknma kuramlar erevesinde incelenmitir. almada, bir
ekonomik kar rgtnn, bu youn yaplama ve ideolojik kuatma iinden nasl syrlp
da deiim eyleyeni olarak ortaya kabildii ise nc blmde irdelenmitir. Bu
blmde, TSADn devleti dntrme ynnde praksisi kurumsal kuramn yerleik
eyleyen ve kurumsal giriimci kavramlarna bavurularak anlalmaya allmtr.

Ekonomik faaliyetler, dier tm eylemler gibi, sosyal olarak yaplanmlardr ve daha


geni politik dzenlemelerin ve kltrel anlamlandrma sistemlerinin iinde yerleik
kurumlar vastasyla rgtlenmilerdir. rgtleri evreleyen kurumlarn oluturduu bu
sosyal doku, matruka bebekler gibi ayr dzeyde birbirinin iinde yerleik durumdadr.
Ekonomik faaliyetleri birinci derecede evreleyen yaplama, i rgtlerinin grev alann
evreleyen kurumlar adr. rgtlerin tedarikileri, mterileri, finans kurulular ve
benzeri kurumlarla gnlk faaliyetlerini yrtrken kurduklar ilikilerle oluan bu a,
zamanla rgtlerin eylem alann daraltan bir yaplamaya dnmektedir. Ekonomik
faaliyetlerin gerekletii rgtsel alan olarak adlandrdmz bu kurumlar a, daha geni
bir sosyal doku iinde yerleiktir. Bu doku, tarihi ve kltrel unsurlarn belirledii ve
politik dzenlemelerle evrili ulusal alandr. Gnmzde ulusal ekonomiler, bir takm
bamsz ekonomilerin toplamndan oluan bir fenomen gibi incelenemeyeceine gre,
ulusal i sistemlerini de dnya sisteminin bir paras olarak incelemekteyiz. Yani,
ekonomik eylem ve ulusal kurumlar, bir takm

uluslararas kurumlar ve kurallarla

evrelenmi haldedir ve dier ulusal sistemlerle birlikte dnya sistemi iinde yerleiktir.

Her lkenin tarihi gemii, kltr ve kurumsal yaps, kendine zg bir kurumsal
mantk, bir otorite ilikileri modeli, bir ulusal i sistemi yaratmasna neden olmaktadr.
Makro kurumsal kuram ad altnda incelediimiz yaklamlar, kurumsallam bir ilikiler
a iinde hareket eden rgtlerin, yerleik olduklar ulusal yapya bal olarak farkl
ekonomik, politik ve toplumsal kurumlar tarafndan biimlendirildiini aklamaktadr.
Otorite yaklam, bu kurumlar iinde devlete, sosyal, ekonomik ve politik kurumlar
etkileme kapasitesinden dolay zel bir nem atfetmektedir. Gemiten gelen baz modeller
ve kltrel deerlerle biimlenen devlet politikalar ve kurumsal mantk ve onlara gre
biimlenen i sistemleri, aktrlerin stratejik tercihlerine daha geni yer aabilecei gibi,
kimi zaman bamllklarn daha da arttrabilmektedir. Bu anlamda birinci blmde
incelenen ulusal evre, baz unsurlaryla kurumsal giriimcilii olanakl klarken, baz
unsurlar ile onun iin kst oluturabilmektedir. Trkiyenin ge sanayilemesi ve otoriter
devlet yaps, bu lkede devlete baml bir i sistemi ortaya kmasna neden olmutur. Bu
sistemin ekonomik aktre en az stratejik seim ans ve eylem alan brakan sistem olduu
bilinmektedir. Yeterli birikim salanana kadar devletin ekonomik faaliyetleri bizzat
yrtmesi, ekonomik kar rgtlerinin devletten zerk davranamamasna neden olurken,
Trk burjuvazisinin ve Trkiyenin Dnya sistemindeki yerini de tayin edici olmutur.

Be blmden oluan almann, kuramsal tartmalara ayrlan blmnden


ikincisinde Dnya sisteminin ileyii ve II. Dnya Sava sonras ve 1980li yllardan
itibaren iki byk rgtlenme dnemi incelenmitir. Dnya sisteminin bugnk temel
kurumlar, II. Dnya Sava sonras rgtlenme dneminde kurulmulardr. lkelerin
kurulan yeni sistemle uyumlu ileyebilmesi iin, biimlendirilmeleri bu kurumlar eliyle
salanmtr. Bu lkelerin kurumsal yaplarnn yeniden biimlendirilmesi, grece gelimi
lkelerde modernleme kuram ile, az gelimi lkelerde ise gelime yazn ile
merulatrlmtr. Kolonyal tip smrgeciliin devrinin kapanmas nedeniyle, bu yeniden
ina ile yeni bir tr bamllk ilikisinin kurulmas ve srdrlmesinin koullar yaratlm
ve lkelerin yeni sisteme nasl katlaca, uluslararas ekonomik iblm ile tayin
edilmitir. Bu ina srasnda, eskiden smrgeci lkelerin stlenmi olduu zel sektr iin
gerekli altyapnn hazrlanmas, krsz alanlarda dorudan retim yaplmas ve benzeri pek
ok ilevi, bu lkelerin devletlerinin stlenmesi salanmtr. Zamanla bu lkelerin
glenip Merkez lkelerle eit haklar talep etmesiyle bu oydama bozulmu ve 1970lerin
ikinci yars sistem tartmalaryla gemitir.

1980den itibaren dnya sisteminin yeniden rgtlendiine tank olunmutur. Bu kez


byyen devletin kltlmesi, altyapsn oluturduu byk sanayi kurulularnn
zelletirme ile zel sektre devredilmesi hedeflenmitir. Devletin sosyal hizmet verdii
eitim, salk, gvenlik gibi alanlardan uzaklatrlarak sermayenin den kr marjn
arttrabilmesi iin yeni alanlar almas ve btn lkelerin koruma duvarlarnn indirilerek
sermayenin dnya apnda serbeste dolaabilmesinin nnn almas kararlatrlmtr.
Devlet sadece kltlmekle kalmayacak, idari ve siyasi btnl paralanarak ve
ynetimdeki yetkileri, ynetiim formlyle bir tr konsorsiyuma devredilerek piyasa
aktrleriyle edeer konuma getirilecektir. Devlet kart bu yeni liberal paradigmay
yerletirmek amacyla, kreselleme sylemi ie koulmutur. ok karmak srelerin
iletilmesiyle, ok eitli uluslararas kurumlarn katlmyla sren yeniden inada,
ideolojik srelerin ok baskn olduu belirtilmektedir. Deiim srecinin smrgeci
yannn, yepyeni kavramlar ina edilerek ve eski kavramlara yepyeni anlamlar atanarak ve
bu kavramlar zgrlk, katlm ve demokrasi gibi zlem duyulan kavramlarla
ilintilendirilerek maskelenmeye alld ifade edilmektedir. Birinci ina dneminde
Marshall yardmlarnn kullanld gibi, bu dnemde de, IMF ve DBnn kredi koullaryla
lkeler kriz ortamna srklenmi ve kendi kurumlarn kendilerinin ykmalar
salanmtr.

Gelimi lkeler deiim ve dnmlerini, kendi toplumlarndan gelen bir talep ve


ivme ile kendi burjuvazileri nclnde gerekletirirken, az gelimi lkelerin zayf
burjuvazisinin byle bir deiimi tek bana gerekletirecek gce sahip olmad ileri
srlmektedir. Bu lkelerin burjuvazisinin, sadece birtakm tarihi ve ulusal nedenlerle
deil, lkesinin uluslararas sistemdeki yerini kendisinin zgrce tayin edememesinin bir
sonucu olarak da, daha fazla bamllk iinde olduu belirtilmektedir. Bu bamllk
zincirinin nasl krlp da deiimin nnn alabilecei, kurumsal kuramn yerleik
eyleyen ikilemi ve kurumsal giriimcilik kavramlarna bavurularak nc blmde
aklanmaya allmtr.

Toplumsal inac gr, esasnda ekonomik eylemi evreleyen bu yaplamann, doal


bir srecin sonucu olmayp, sradan insanlar tarafndan ya da ayrcalkl konumunu
srdrmek isteyen sekinlerin gcyle, toplumsal olarak ina edildiini savunmaktadr.
Onlara gre, kurum ve kurallarn yaplamasyla oluan rgtlerin evresini, bu kurum ve
kurallarn yapcs olan eyleyenden ayr bir ontolojik varlkm gibi kavramlatrmak

hataldr. Bu tr bir anlay, deiimi olanakl klabilecek eyleyenleri, kurumlarn


deimezlii iine hapsetmek demektir. Toplumsal inac gre gre, kurumlarn belirli
kar mcadeleleri sonucu insanlar tarafndan oluturulmu olmas, onlarn donmu
kurumsal mantk ve yaplar olarak ele alnamayacan gstermektedir. Yaplar her zaman
kararsz bir denge iindedir ve ok olgun alanlarda bile istikrarn geici olduu ifade
edilmektedir. Egemen konumdaki aktrlerin mevcut dzenin srmesinde karlar olduu
srece, belirli bir oydama ile kurulmu dzen devam edebilmektedir.

Peki oydama bozulduunda ne olacaktr? Bu hayli kurumlam yap iinde yerleik


durumda olan aktr, nasl olup da bylesine iinde yerleik olduu yap ile arasna mesafe
koyup, deiim eyleyeni olarak ortaya kabilecektir? Kurumsal kuramclar iten deiimi
aklamada kurumsal giriimci kavramna bavurmaktadrlar. Kurumsal giriimcilerin
deiim eyleyeni olarak

sahneye kabilmeleri, eitli koullarn olanakl klmasyla

mmkndr. Bu koullar aktrn konumundan, toplumdan ya da dnya sisteminden


kaynaklanabilmektedir. nc blmde srasyla, yerleik eyleyen ikileminin nasl
alabilecei konusunda yol gsteren kuramlar, kurumsal giriimci olarak ortaya kmay
olanakl klan koullar ve deiim sreci ele alnmtr.

almann drdnc blm paradigma ve yntem tartmalarna ayrlmtr. Bu


almada Radikal Hmanist Paradigmann kuram oluturma yaklam ve bu paradigma
iinden Eletirel Kuram soruturma yaklam olarak tercih edilmitir. Aratrmac, konuya
yaklamnn, konuyu sorgulay tarznn ve insan ve toplum varsaymlarnn ve incelemek
zere setii konunun en iyi Radikal Hmanist Paradigmann varsaymlar ile rttn
dnmektedir. Eletirel Kuramclar, gerekliin bir toplumsal kurgu olduunu
savunmaktadrlar. Onlar, hem bu gerekliin nasl ina edildii ve srdrldn
anlamaya alrlarken, hem de onu oluturan sreleri eletiriye tabi tutmaktadrlar. Sosyal
gerekliin baka trl deil de niin yle ina edildii, yle olmasnn kimin karlarna
hizmet ettii konularyla ilgilenmektedirler. Bu kuramda, sosyal dnyann greceli
doasnn, ancak aratrlan etkinlie dorudan katlan aratrmacnn bak asyla
anlalabileceini vurgulayan anti-pozitivist epistemoloji benimsenmektedir. Bu kuram,
sosyal bilimcinin tarafsz olamayacan savunmaktadr. Bu durumda, aratrmacnn taraf
olduunu ve tarafn batan belirtmesinde fayda olduu ileri srlmektedir. Radikal
hmanistler, sosyal dnyay znel deneyimle kavranan bir ey olarak ele alan ve sosyal
gerekliin

yaratlmasnda

bu

deneyime

nem

veren

ideografik

metodolojiyi

benimsemektedirler. Bu paradigmann, topluma bakta referans erevesi ise, mevcut


sosyal dzenlemelerin snrlarn amann ya da ykmann nemini vurgulamaktadr. Bu
paradigmann temelindeki fikirlerin en nemlisi, insan bilincinin etkileimde bulunduu
ideolojik yap tarafndan belirlenmesinin, insann kendini gerekletirmesine engel olduu
(yabanclama) nermesidir.
Yntem olarak, eletirel kuramn temel varsaymlaryla uyumlu ve onun metodolojisi
olan Faircloughn Eletirel Sylem Analizi (ESA) esas alnmtr. ESA, sylemsel
pratiklerle, olaylar, metinler ve daha geni sosyal ve kltrel yaplar, ilikiler ve sreler
arasnda effaf olmayan ilikileri aa karmay; bu tr pratiklerin ve metinlerin g
ilikileri ile ideolojik olarak biimlendiini ve sylemle toplum arasndaki effaf olmayan
ilikilerin gc ve hegemonyay korumaya hizmet ettiini gstermeyi amalayan bir
yntemdir. ESA, aamal bir analizdir. Bu aamalar; metin, etkileim ve balam analizi
olarak adlandrlmaktadr. Birinci aama sylemin kendisinin analizi, ikinci aama
sylemin dier sylemlerle etkileiminin analizi, nc aama ise sylemin nasl bir
balam iinden kt, kendini hangi balama yerletirdii, hangi daha geni balamlarla
ilgili olduunun analizidir.

ESAnin, sylemle balam birlikte analiz etmesi, dier sylem analizlerine gre onun
gl yandr, fakat uygulamada yaratt zorluk asndan, ayn zamanda yntemin zayf
yann oluturmaktadr. Sylemle balamn ayn metot iinde aratrlmas, farkl veri
setleri zerinde almay gerektirdiinden, aratrmacnn rnekleme girecek metinleri
semesinde zorlanmasna neden olmutur ve balam analizinde aratrmacy ESAnin
ayrntl dilsel srelerini gzard etmek zorunda brakmtr. almada, aratrmann
yntemi ile ilgili yaanan en byk sorun, yntemin ayrntl szck seimi ve dilbilgisel
srelerinin ok sayda metine uygulanmasnn yaratt glk olmutur. Ayrca, ESAnin
sylemin makro yaplar ile ilgili analizinin, tek metin zerinden allaca ve medya
gibi sunum tekniklerinin nem kazand aralarca sunulaca varsaylarak tasarlanm
olduu dnlmektedir. zel sunum teknikleri kullanmayan metinler zerinden analiz
yapldnda, makro analizlerin verileri ok fazla ey sylememekte, birden fazla metinin
makro yaplar birbiriyle uyumlu sonular vermeyebilmektedir.

almann beinci blm TSADn devleti dntrme giriimlerinin ESA yntemi


ve Seo ve Creedin (2002) kurumsal kurama uyarlad Bensonun (1977) diyalektik
yaklamnn model olarak kullanlmasyla incelenmesine ayrlmtr. Trkiyede devlet,

ekonomide sadece egdmleyici bir aktr olarak deil, retici, tketici ve temel kaynak
salayc olarak yer almaktadr. Bu anlamda Trkiye, gerek risk paylamnda gerekse
ekonomik faaliyetlere katlma dzeyi anlamnda, aktre en az stratejik seim ans ve
eylem alan brakan devlete baml i sistemleri kategorisinde deerlendirilmektedir.
Trkiyede devletin, byk sermaye gruplarnn ortaya kmas ve glenmesinde en
nemli kaldra rol oynad bilinmektedir. Bu zellikler nedeniyle sermaye birikimini
uzun yllar devletin yaratt olanaklarla srdren zel sektr, ekonomik faaliyetler
zerinde bamsz bir kontrole sahip olamamtr. Trkiyenin sanayilemeye giri zaman,
otoriter toplum yaps, Osmanl devlet gelenei ve Dnya sistemine zayf bir konumda
balanmas gibi birtakm tarihi nedenlerin Trk burjuvazisinin biimlenmesinde belirleyici
olduu ifade edilmektedir. Osmanldan miras alnan devlet geleneinin, Trkiyede kurum
ve kurallaryla kapitalizmin gelimesini ve devlet dnda bir sosyal ve siyasal aktrn
ortaya kmasn nledii ileri srlmektedir. Trk byk burjuvazisinin bu devlet iindeki
hayli yerleik konumu, onun devleti yeniden ina etmek zere bir giriimi neden ve nasl
olup balatabildiini sorunlu hale getirmektedir.
Aratrma u sorular erevesinde yrtlmtr: TSAD iinde yerleik olduu ve
varlk nedeni olan devleti neden ve nasl deitirme giriiminde bulunmutur? TSADn
kurumsal giriimci olarak ortaya kmasnda i ve d koullarn nasl bir etkisi olmutur?
TSADn kurumsal ve sosyal stats, deiimi olanakl klmada kendisine nasl
yardmc olmutur? TSAD bu srete hangi yerel ve uluslararas aktrlerle sylem
birlii yapmtr? TSAD bu dnm kendi iinde nasl merulatrmtr? Aratrma
sorularnn gsterdii gibi, incelenmek zere seilen kurum TSADdr. Aratrma iki
aamal planlanmtr. Birinci aamada TSADn sylemleriyle nasl olup da devleti
dntrme

giriiminde

bulunabildii,

TSADn

kendi

sylemleri

zerinden

soruturulmutur. Birinci aamann veri kaynaklarn, 1974 tarihinden 1980 tarihine kadar
olan TSADn periyodik olarak yaynlad raporlar, TSAD Ynetim Kurulu ve
Yksek stiare Kurulu bakanlarnn konumalar, TSAD basn bildirileri, TSAD
raporlarnn basna sunumunda ve baka toplantlarda bakan ve ynetim kurulu yeleri
tarafndan yaplan konumalarn metinleri oluturmutur. Dorulayc ve/veya yanllayc
ek kaynaklar iin dier sermaye gruplarnn ve gazetecilerin deme ve deerlendirmelerine
bavurulmutur. TSADn balamla ilikileri ve balamn koullarn ortaya karmak
iin IMF standby anlamalar, Niyet Mektuplar Dnya Bankas-Trkiye bor anlamalar,
OECD dzenleyici reform raporlar incelenmitir .

Aratrmann ikinci aamasnda farkl veri kaynaklar kullanlarak almann geerlilii


arttrlmak istenmitir. Analizin bu aamasnda TSADn kurumsal giriimci olarak yeni
devlet kurgusunun somut kurum ve kurallar biiminde ne lde hayata geirildii
sorgulanmtr. 24 Ocak 1980den itibaren gnmze kadar olan sre ilgili dnemleri
inceleyen literatr ve basn derlemeleri eletirel okumaya tabi tutularak pratikte ilgili
kurum ve kurallarla ilgili atlan admlar, kaldrlan kurallar, kapatlan ya da yeni amaca
uygun

olarak

dntrlen

kurumlar

ortaya

karlmaya

allmtr.

Yapsal

dnmlerin sre bilgisi de verilerek TSADn ve dier aktrlerin bu srece nasl


dahil olduklar ve rolleri gsterilmeye allmtr.

Diyalektik model, aratrmada ele alnan TSADn kurumsal giriimciliini


aklamada ve uygulamada aratrmacya ok nemli kuramsal aralar salamtr. Seo ve
Creedin diyalektik yaklam uyarlayarak oluturduu kuramsal ereve, gl ve mevcut
kurumsal dzenlemeler iinde avantajl konumda olan ya da dardan aktrlerin balatt
kurumsal deiimleri dlayan bir modeldir. Gerek TSADn gl bir aktr olmas
gerekse deiimin dier nemli orta olan uluslararas aktrlerin gl aktrler olmas,
rnek olaymz modelin erevesinin dna karmaktadr. rnek olaymzda modelin
gl bir aktrn balatt deiimde test edilmesi, bir anlamda modelin erevesinin
snrlarn geniletme giriimidir. Esasnda, diyalektik yaklam, kurbanlama kavramyla
byle bir geniletmenin nasl olacann ipularn da vermektedir. TSAD gl bir
aktr olmasna karn, uzun sreli kurumlar aras elikilere maruz braklarak ve dnemin
siyasal iktidarnn ekonomi politikalar nedeniyle dezavantajl konuma drlmtr. Bu
durum dier aktrlere kar hegemonyasnn anmasna neden olmutur. TSADn bu
dnmde en nemli ortaklarndan olan uluslararas evreler ise, modele gre dardan
gl aktrler olarak tanmlanmaktadr ve bu durumda modelin erevesi dnda
kalmaktadrlar. Burada iddiamz I. ve II. Petrol krizlerinin, uluslararas aktrleri tam da
yapsal bir krizin ortasnda yakalayp madur etmi olduudur. Bu durumda i ve d
koullar nedeniyle deiimin iki nemli aktr olan TSAD ve uluslararas aktrlerin
statko iindeki avantajl konumlarnn uzunca bir sredir gerilediini yani gl
aktrlerimizin kurbanlatklarn iddia edebiliriz. Bu durumda karlar zedelendii iin,
zayf bir aktr gibi sistemin bu ekilde varln srdrmesinde bir avantajlar kalmamtr
ve bu durum konumlarn deitirmek zere harekete gemelerini salamtr.

Mevcut kurumsal manta meydan okumayan yzeysel ve dereceli evrimci deiimler


de bu modelin ana ilgi alanna girmemektedir. Model, kurumsal yerleikliin ortasnda
deiim iin politik eylemin nasl ortaya ktna odaklanmtr. rnek olaymz, radikal
bir deiim olmakla ve yerleik aktrn praksisini incelemekle bu iki ereveye
uymaktadr ve TSADn praksisini aklamakta bu erevenin pratikte hayli kullanl
olduu grlmtr. Aratrma modeli, heterojen kurumsal evreden kurumsal mantk ve
kaynaklar harekete geirmede ve bylece deiim abalarn merulatrma ve
desteklemede aktrn yetenek ve becerilerinin rolne nem vermektedir. rnek
olaymzda, uluslararas evreden deiimin kurumsal erevesi iin ald yeni kurumsal
mant, yerleik kalplar iine yerletirmede ve bu amala yetenek ve becerilerini ie
komada TSADn hayli baarl olduu grlmektedir. Yeni kurumsal yap ve kurallar
yerletirmede ve yerel aktrleri baarl bir ekilde harekete geirebilmede TSADn a
iindeki konumunun kendisine hayli yardmc olduu grlmtr. Modelde rgtsel
yaplarn, eitli ekonomik basklar, kltrel kaymalar ve politik mcadeleler dahil olmak
zere isel ve dsal glerin bir rn olduu ileri srlmektedir. Bu durum, aratrma
konusunda ve analizde ok belirgin olarak ortaya kmaktadr. Seilen aratrma modeli,
rnek olaymza baarl bir ekilde uygulanabilen kuramsal bir ereve salamtr. Model,
kurumsal deiim sreci hakknda fazla bir ey sylemedii iin srecin ileyii ve sosyal
beceriler konusunda almada dier kuramclarn almlarndan yararlanlmtr.

TSADn Trkiyede inasna nclk ettii yeni liberal dzen, uluslararas


platformda 1970lerin ikinci yarsndan itibaren, eitli sylemlerin yarmas ve Merkez
lkelerinin giritikleri g mcadelelerinin sonucu kararlatrlmtr. Yeni dzeni
nesnelletirmeye doru giden, eitli sylemlerin yart ve nemli g mcadelelerinin
yapld srecin ne TSAD ne de Trkiye bir parasdr. Bu durum uluslararas
balamn, aratrmaya deimez ve nesnel bir gereklikmi gibi yansmasna neden
olmutur. Bunun nedeni, yeni dzen oluturulurken uluslararas platformda yaplan g
mcadelelerinin deil, bunlarn sonucu ortaya kan kurumsal dzenin Trkiyenin sosyal
dokusu iine yerletirilmesi iin yaplan g mcadelelerinin, bu aratrmann bir paras
olmasdr. Bunun bir baka sonucu, bu sylemin taycs olan uluslar aras kurumlarn ve
TSADn aratrmada, tmyle zerk ve kendi iradeleriyle davranan aktrler gibi
grnmesine neden olmutur. Aslnda ok aktrl olan bu srecin hibir aktr tmyle
zerk olmamakla birlikte, her biri bu dnmn kendi karlarn ierecek biimde
kurumlamas iin aba gstermektedirler.

TSAD, yeni bir anlamlandrma sistemine erimek iin ulusal aktrlerle de bir sylem
yarna/oydama abas iine girmemitir, bunun yerine devletin zorlayc aygtlarndan
yararlanarak dier sylemleri susturmutur. Bu durumda Trkiyede yeni bir kurumsal
sistem yerletirilirken yaplan, alternatif mantklar aras bir yartan ok, tek bir kurumsal
mantn/ve onun syleminin eitli kar evreleri tarafndan/arasnda srekli bir yeniden
kavramlatrma ile halka kanksatlmasdr. Bunun byle olmasnn nedeni, bu toplumun
aktrleri ve eitli dinamikleri arasnda g mcadeleleri sonucu onay alnmas gereken
yeni toplumsal/kurumsal dzenin, eitli sosyal snflar ve aktrler arasnda etkileim
imkan kesilerek d dinamiklerce oluturulmu bir sistemin ithal edilmi olmasdr. Bir
baka deyile, toplum yepyeni kurum ve kurallar eliinde yeniden ina edilirken, bu
karlkl muhalif sylemlerin yarmas suretiyle deil, egemen olan snfn sylemsel
(hegemonik) srelerden ok devletin bask aygtlarn harekete geirmesi ile olmutur.
Dolaysyla ESAnin odakland sylemler aras yarn nasl bir sosyal ina ile
sonulanaca soruturmas da burada saparak, hazr ina edilmi bir kurumsal mantn,
baz kar durulara ramen, ulusal kurumlar a iine nasl yerletirilmi olduuna
kaymtr. Trkiyenin 24 Ocak kararlarn izleyen nemli dnmleri, kendi kurumlar
arasnda bir anlamlandrma sistemleri mcadelesinden ok bir merulatrma mcadelesi
grnm arzetmitir. Dolaysyla aratrmann ekseni ister istemez TSADn bu ithal
sylemi kendi iinde ve dier aktrlere kar nasl merulatrd, mevcut kurumsal desen
iine nasl yerletirdiini gstermeye kaymtr.

TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasnda, kendi konumu, lke ve


uluslararas evreden kaynaklanan pek ok i ve d koullarn etkisi olduu belirlenmitir.
TSADn devleti deitirme giriiminde bulunma nedenlerinin balcalar olarak;
karlarnn zedelenmi olmas, dier sermaye gruplar karsnda egemen konumunun
anmas, d ticarette yaamaya balad snr uyumsuzluu ve kresel sermaye ile bir an
nce btnleme arzusu ne kmaktadr. TSADn bu deiimde kurumsal giriimci
olarak gze arpmas, onun her eyi bilen rasyonel aktr olduu anlamnda
yorumlanmamaldr. Srecin belirleyicisi olan oklu g ilikileri iindeki yerel rol ve
dier aktrlere gre yerelde grnrl daha ar basan nemli bir aktr olmas, onun
srecin dier aktrlerine gre ne kmasna ve eitli aktrler arasnda ilikiyi kuran aktr
olmasna neden olmutur. Dier sermaye gruplarna kyasla TSADn kurumsal ve
sosyal stats, eitli kaynaklara erimede ve deiimi olanakl klmada kendisine hayli
yardmc olmutur. TSADn giriimciliinde uluslararas aktrler ve yerel siyasi ve

10

askeri sekinlerle ibirlii yapt, meruiyeti salamada medyann ve liberal aydnlarn


nemli desteini ald grlmtr.

Aratrmada, TSADn devletin iktisat politikas aralarna odaklanan kurumsal


giriimciliinin, yeni bir toplumsal kimlik kurgusu da dahil olmak zere esasnda giderek
geniledii ve ok kapsaml olduu grlmtr. TSADn bu dnm srecinde
sylemlerinin, yeni kurumlamay ncesinde biimlendirmede ve toplumda yatknlk
yaratmada, sonrasnda ise yaygnlatrp merulatrmada nemli bir ilev stlenmi olduu
anlalmaktadr. Bu srete, eitli kurumlarn stlendii deiim eyleminin alann temiz
tutmak, muhalefeti etkisiz klmak, bylece yeni kurumsal mantn yerletirilmesini
salamada askeri ynetimin nemli grevler stlendii grlmektedir.

TSADn sylemleri ile uluslararas aktrlerin sylemlerinin ayn kuramsal/yeni


liberal temeller zerine oturduu bulgulanmtr. Bu TSADn devleti dntrme
giriiminin, uluslararas mali evrelerin e zamanl olarak dnya lkelerini dntrme
giriimleriyle ayn kuramsal temeli paylatn gstermitir. Bu alma bu anlamda, yeni
liberal politikalar erevesinde uluslar aras kurulular eliyle giriilen dnya apnda bir
yeniden inann Trkiye rnei olarak dnlebilir. Uluslar aras kurumlar bu deiim
srecinde kredi koullar ile daha ok zorlayc sreleri iletirken, TSADn daha ok
ideolojik sreleri ilettii grlmektedir. Askerler ise devletin zorlayc aygtlaryla,
muhalif sylemleri basklayarak farkl kurumsal mantklarn sreci engellemesini nleme
ilevini stlenmitir. TSADn yeni liberal politikalar yerletirirken bir yandan da eski
kurumsal dzenin tevik ve desteklerini savunduu, eski yaplarn karlarna hizmet eden
unsurlarndan bir trl vazgemek istemedii, bu konuda kendi iinde sk sk eliki
yaad bulgulanmtr. TSADn sylemsel stratejisinde sorunsallatrlan alanlarn,
yerletirmeye alt kurumsal manta hayli uygun olarak, yeni kurumlar ve kurallar
olarak somutlat grlmtr. Yeni ynetim yapsnn kurumlar, devletin piyasa
aktrleriyle eit koullarda iktidar paylat st kurullar olarak belirmitir. Ynetimin
merkeziletirilmi ve kiiselletirilmi, kurumlarn parlamenter denetimin dna karlm
olduu

ve

devletin

bulgulanmtr.

iktisat

politikas

aralarnn

kontrolnn

piyasaya

getii

11

YERLEK EYLEYEN KLEM


VE KURUMSAL GRMCLK

12

I. BLM
YERLEKLN MAKRO KAYNAKLARI
OLARAK ULUSAL SSTEM

Ekonomik faaliyetler, daha geni politik dzenlemelerin ve kltrel anlamlandrma


sistemlerinin iinde yerleik kurumlar vastasyla rgtlenmilerdir (Dacin ve vd., 1999).
Dacin, rgtleri evreleyen kurumlar ann iki dzeyde incelenebileceini nermektedir.
Birincisi rgtlerin tedarikileri, mterileri, finans kurulular ve benzeri kurumlarla
gnlk faaliyetlerini yrtrken kurduklar ilikilerin zamanla ksta dnmesiyle oluan
rgtsel alan dediimiz dzeydeki yaplamadr (Fligstein, 1996; DiMaggio ve Powell,
1983). kincisi rgtsel alann da iinde yerleik olduu tarihi ve kltrel unsurlarn
belirledii, daha geni politik dzenlemelerle evrili ulusal alandr (Hamilton ve Biggart,
1998; Whitley,1994). Gnmzde youn bir biimde kresel dzeyde cereyan eden
ekonomik faaliyetlerin uluslar arasnda eitli ekonomik, sosyal ve siyasal ilikiler ayla
da bal olduu bilinmektedir. Ekonomik faaliyetlerin bu dzeyde yerleiklii, birinci
ve ikinci blmlerde ele alnmtr. nc blmde ise kurumsal giriimcinin iinde hayli
yerleik olduu bu yapya meydan okuyarak deiim eyleyeni olarak ortaya k ve
deiim konusu ele alnmaktadr.
Bir kurum olarak TSAD ve ekonomik rgtler olarak yelerinin iinde yerleik
olarak faaliyetlerini srdrdkleri sosyal doku, ekil 1.1de gsterildii gibi, bata byk
burjuvazinin kendi faaliyet evreleri olmak zere, ulusal i sistemi ve dnya sistemi olarak
adlandrdmz i ie gemi kurumlar ve ilikiler andan olumaktadr.

13

DNYA SSTEM
ULUSAL SSTEM
RGTSEL ALAN
TSAD

ekil. 1.1 TSADn iinde yerleiklik olduu sosyal doku


ekilde grld gibi, TSAD birinci derecede evreleyen yaplama, i
rgtlerinin faaliyet alann evreleyen kurumlar adr. rgtlerin tedarikileri,
mterileri, finans kurulular ve benzeri kurumlarla gnlk faaliyetlerini yrtrken
kurduklar ilikilerle oluan bu yaplama, rgtsel alan dediimiz bu dzeyde kurulan
ilikilerin zamanla ksta dnmesine neden olabilmektedir.

Bu rgtsel alan dediimiz kurumlar a, daha geni bir sosyal doku iinde yerleiktir.
Bu doku, ekil 1.1de rgtsel alann da iine oturduu ulusal sistem olarak
gsterilmitir. Her ulusun, kltrnn, tarihi gemiinin (Hamilton ve Biggart, 1988) ve
sanayilemeye giri zamannn (Fligstein ve Feeland, 1995) zerinde belirleyici olduu
ulusal kurumlar, o ulusa zg bir ulusal i sistemi (Whitley, 2000), bir kurumsal mantk
(Maurice vd., 1980) ve bir otorite ilikileri modeli (Hamilton ve Biggart, 1988)
yaratmaktadr. sisteminin niteliini ve ekonomik aktrn doasn belirleyen bu
kurumlar tarih iinde ilikilerle dokunduu iin kolayca deitirilemeyen grece istikrarl
bir yap arz etmektedir (Whitley, 1991).

Bu blmde, rgt dzeyi, rgtler aras ve rgtsel alan dzeyinde rgt-evre


ilikilerini ele alan kuramlar ksaca gzden geirildikten sonra, kurumsal giriimcinin
iinde yerleik olduu makro yap olarak ulusal i sisteminin sosyal ve siyasal kurumlar
incelenecektir. zleyen balklar altnda ise Trk i sisteminin zellikleri ve bu sistemin

14

devlete hayli baml yapsnn kar derneklerinin ve burjuvazinin zerklii zerindeki


rol ve az gelimi bir ekonomide bamlln eitli kaynaklar gzden geirilecektir.
1.1. rgt-evre Bamll Kavramlatrmalar
evre, rgtlerin gereksinim duyduu kaynaklara sahip olmas ve hzla deien ve
karmaklaan yapsyla belirsizlik ve istikrarszlk yaratmas anlamnda rgtler iin hep
bir tehdit unsurunu iinde barndrmaktadr. letmelerin evre ile bamllklarnn eitli
boyutlarn inceleyen kuramlar, analiz dzeyleri, temel varsaymlar, odaklandklar
evresel unsurlar asndan birbirlerinden farkllamalarna ramen genel olarak, evredeki
deikenlie karn rgtlerin varln nasl srdrecei konusuna odaklanmlardr. rgt
kuramclarnn almalarnda rgt yap ve stratejileri, kaynak ak gibi konular ne
karken sosyolojik kavramlatrmalarn temel unsurlar ise g, devlet, kaynak bamll
ve kurumlarn inas kavramlardr (Fligstein ve Feeland, 1995).

Modernist rgt kuramlarnda evre, rgte gre dsal olan ve onu etkileme potansiyeli
olan ya da gerekten etkileyen tm fenomenlere gnderme yapacak biimde
kavramlatrlmtr. Sembolik-Etkileimciler1 ise evrenin ayr ontolojik bir varlkm gibi
kavramlatrlmasn sorunlu bulurlar ve evresel koullarn onlarn nasl alglandndan
ayr olarak kavranamayacan iddia ederler. Onlara gre evre, inanlar tarafndan
biimlendirilen, kavramsal olarak ina edilen bir eydir (Hall, 1991; Hatch, 1997:63).
evre ile ilgili tm yaklamlarn birletii ortak nokta, rgt iinde eitli aktrler
arasnda ve rgt dnda dier rgtlerle ve toplumla bu karlkl bamllklarn etkinlii
ve bymeyi emin klacak ekilde nasl ynetileceidir (Fligstein ve Feeland, 1995).

rgt-evre ilikisinin kavramlatrlmasnda odaklanlan konular asndan 1950-1960


aras ve 1970den sonras olmak zere iki farkl dnemden sz edilebilmektedir (Hatch,
1997:76-7, 81). 1970li yllarn ortalarna kadar olan kuramlar, daha ok evrenin
tanmlanmas/kavramlatrlmas ve nemine dikkat ekmitir. 1970lerin sonlarndan
itibaren ise almalar, karlkl etkileimin nasl ilediine odaklanmtr. Koul1

Amerikada davranla bir tepki olarak gelien sembolik etkileimcilie gre; insanlar semboller
yaratarak, semboller yoluyla bir kltr yaratarak tarihi kendilerinden sonraki kuaklara iletirler. Sembolik
etkileimcilik, insanlarn bedenlerine, duygularna, iinde bulunduklar durumlara, yaamlarnn iinde
getii sosyal dnyalara nasl anlam verdiklerini aratrr. Sosyal dnya dinamik ve diyalektik bir ebeke
olup, durumlar her zaman deiken sonularla karlar; kiisel hayatlar ve yaam tarihleri her daim bir olu
ve deime sreci iinde bulunur. Dikkatler deimez ve kat yaplara deil de, srelere, ak halindeki
etkinliklere yneltilmelidir. Sembolik etkileimcilik, toplumsal yaamn temel formlarn belirlemek iin bu
srelerin, sembollerin ve etkilemelerin gerisine bakar (Cevizci, 2002;929; Marshall, 1994)

15

bamllk ve poplasyon ekolojisi kuramlar, evredeki teknolojik ve ekonomik


etmenlerin rgt zerindeki etkilerine odaklanmlardr. Koul-bamllk kuramna gre
rgtlerin varln srdrmesi ancak evredeki deiimlere uyum salamalar ile
mmkndr. Poplasyon ekolojisi kuram, rgtlerin hayatta kalmalarn kendi
inisiyatifleri dnda evresel koullar tarafndan seilip seilmemelerine balamaktadr.

Bu iki kuram, evresel unsurlarn rgtler zerinde belirleyiciliini kabul etmekle yapeyleyen ikileminde yapya ncelik tanmaktadr (Astley ve Van de Ven, 1983). Kaynak
bamll kuram (Pfeffer ve Salancik, 2003) teknolojik ve ekonomik koullarn nemini
yadsmamakla birlikte, bunlara ek olarak evredeki kaynaklar iin politik mcadeleye ve
aktr kapasitesine dikkat ekmitir. Bu kurama gre rgtler iin hayati olan, kaynak
aknn srekliliini salamak iin evreyi etkileme mcadelesinde baarya ulamaktr.
Kaynak bamll kuram evre/yap karsnda insana snrl da olsa eylem alan amakla
dier iki kuramdan farkllamaktadr (Reed, 2003). lem maliyetleri kuram ise rgtn
dndaki evreden ok, iktisadi ilemlere odaklanmtr.

Etkinlik ve verimlilie hayati nem atfetmeleri nedeniyle ortodoks kuramlarn uzun


yllar gznden kaan sosyal, politik ve kltrel evrenin rgt zerindeki etkileri, 1970
sonrasnda yeni kurumsal kuram ile birlikte rgtlerin esas aratrma konular arasna
girmitir (Scott, 1998:131). Yeni kurumsal kuram, rgtlerin sosyal olarak ina edilmi
kurum ve kurallarla evrelenmi bir dnyada varolduklar, sosyal kurallara uyarak
salayacaklar meruiyetin varlklarn srdrmede hayati bir rol oynayabilecei teziyle
ortaya kmtr. Yeni kurumsal kuram, yap-eyleyen ikilisi arasnda karlkl etkileim
olduunu varsaymaktadr (DiMaggio ve Powell, 1991). Aratrma konusu asndan
vurgulamak gerekirse, baskn toplumsal sylemi sorgulamaktansa uzlamann, atma ve
deiimdense kurulu dzeni srdrme eiliminin anlan kuramsal yaklamlarn ortak
paydasn oluturduu ifade edilmektedir (Sargut ve zen, 2007:21).
1.2. Ulusal Kurumlarn Ekonomik rgtlenme zerinde Belirleyicilii

lkelerin egemen ekonomik aktrnn ve i sisteminin biimlenmesinde belirleyici


olan kurumlar arasnda Fligstein ve Feeland (1995), sanayilemeye giri zamanna,
kurumlama srecine ve ulusal sekinlerin sosyal organizasyonuna; Whitley (1994)
devletin ekonomideki grnrl ve finansal sisteminin zelliine; Hamilton ve Biggart
(1998) otorite yaps, devlet ve tarihi gemie; sosyal etki anlay (Sorge, 1991) ise eitim

16

sisteminin niteliine ve endstriyel ilikilere zel bir nem atfetmektedirler. Bunlarn yan
sra, risk ve gven gibi kltrel unsurlarn (Whitley, 2000) ve i derneklerinin gcnn
(Whitley, 1998: 457) egemen aktrn biimlenmesinde belirleyici olabilecei ifade
edilmektedir. Her lkenin tarihi ve kltrel deerlerinin biimlendirdii kurumsal yaps, o
lkeye zg bir kurumsal mantk (Maurice ve dierleri, 1980), bir otorite ilikileri modeli
(Hamilton ve Biggart, 1988) ve ulusal i sistemi (Whitley, 2000) yaratmasna neden
olmaktadr.

Gemiten gelen baz modeller ve kltrel deerlerle biimlenen devlet politikalar,


kurumsal mantk ve onlara gre biimlenen i sistemleri, aktrlerin stratejik tercihlerine
daha geni yer aabilecei gibi, kimi zaman bamllklarn daha da arttrabilmektedir. Bu
anlamda ulusal evrenin hangi unsurlaryla kurumsal giriimcilii olanakl kldnn,
hangi unsurlar ile bir kst oluturduunun incelenmesi yararl olabilir. Sorge, makro
kurumsal yaklamn, aktrlerin iinde bulunduklar sosyal evrenin srdrlmesine
hizmet ettikleri gibi onu ykabileceklerini de kabul ettiini belirtmektedir (Sorgedan akt.
Gken, 2007). Makro kurumsal kuram, ulusal dzeyde etkin kurumlar inceleme konusu
yapmakla bir nceki balk altnda incelediimiz kuramlardan ayrlmaktadr. Bu balk
altnda, Gkenin sistematize tarz izlenerek (2007) farkl lkeden kaynaklanan benzer
savlardan hareket eden tez incelenmitir. Bu yaklamlardan ilki Fransada doan
sosyal etki yaklamdr (Maurice, 1979). Bu yaklama gre rgt bir kurumdur ve dier
kurumlar gibi toplumsal evrenin bir parasdr ve bir kurum olarak dier tm kurumlar
etkileme potansiyeline sahiptir (Rose, 1985). Aktrler deiim yaparken, iinde
bulunduklar ve iselletirmi olduklar sosyal evreye tmyle aykr hareket edemezler,
bir deiiklik yaratabilirlerse, bu genellikle gemilerinin izini tar (Maurice vd., 1980).

Makro kurumsal yaklamlardan ikincisi olan otorite yaklam, rgtleri insanlar


arasndaki ilikileri dzenleyen otorite yaplar olarak tanmlamaktadr (Hamilton ve
Biggart, 1988). Amerika kkenli bu yaklamda, bir

lkenin gemiteki sanayileme

ncesine kadar uzanan dnemlerde sahip olduu otorite yapsnn ve tarihsel gemiinin,
gnn kurumsal erevesine uyarlanarak etkisini srdrd savunulmaktadr.
ngilterede ortaya kan ulusal i sistemleri yaklam savunucusu Whitley (1994, 1991,
1999), kurumlarla rgtsel formun eitli boyutlar arasndaki etkileimi inceleyerek belirli
zelliklere sahip deiik i sistemi modelleri tanmlamtr. Whitley (1991), her lkenin

17

kurumlarnn biimlendirdii, o lkeye zg ekonomik rgtlenme tarzn ulusal i


sistemleri2 olarak adlandrmtr. Her i sistemi, kendine zg ekonomik aktr
yaratmaktadr. Bunlar, rnein Trkiyede holdinglerdir (Bura, 1997). Whitley (1991), bir
lkede sanayileme srecinin erken aamalarnda biimlenen i sisteminin ve egemen
aktrn zelliklerinin, evredeki kurumsal deimelere karn nemli zelliklerini
srdrmeye devam edeceini belirtilmitir. Toplumlar kurumsal dzenlemelerini, kendi
ulusal deer sistemleri ve ideolojileri dorultusunda yarattklar iin (Lewin, Long ve
Carroll, 1999) kurumsal deiimlerin, o lkeye zg tarihi bir yrnge izleyecei (Whitley,
1999; Dacin, 1999) ifade edilmektedir. Whitleye gre (1994) kurumsal evreye aykr bir
deiiklik uzun erimli olamaz. Kurumsal evredeki bir deiim, tm sistemi etkileyen,
byk bir ykma yol aan bir olaydr, kolayca gerekletirilebilecek bir ey deildir.
Aktrlerin eylem alan ve eylem kabiliyeti, o lkenin kurumlarnn zelliklerine bal
olarak deiebilmektedir. Whitley (2000) kurumsal zelliklerine gre gruplad i
sistemlerinden devlete baml i sistemlerini, kurumsal adan zerklik alan en az sistem
olarak tanmlamtr.

Makro kurumsal kuram ad altnda incelediimiz bu yaklam; kurumsallam bir


ilikiler a iinde hareket eden rgtlerin, yap, ynetim tarz ve stratejilerinin birbirinden
farkl olmasn, farkl ekonomik, politik ve toplumsal kurumlar tarafndan biimlendirilmi
olmalaryla aklamaktadr. Otorite yaklam, bu kurumlar iinde devlete, sosyal,
ekonomik ve politik kurumlar etkileme kapasitesinden dolay zel bir nem atfetmektedir.
Gken (2007: 358-9) makro kurumsal yaklam kuramclarnn; aktrlere stratejik
tercihler yapabilecekleri hareket alan brakmadklar, kar gruplarnn bir lkenin rgtsel
formunu biimlendirmedeki roln yok saydklar, tm lkeleri ayn ekilde etkileyen
lkeleraras benzerlikleri salayabilecek faktrleri dikkate almadklar ve deiim
konusunu yeterince incelemedikleri konularnda eletirildiklerini belirtmektedir.

1.2.1. Sanayilemeye Giri Zamannn Ekonomik rgtlenme zerinde Etkisi

Makro kurumsal kuramn otorite yaklam (Hamilton ve Biggart, 1988) ve ulusal i


sistemleri yaklam (Whitley, 2000) ve dier baz almalar (Fligstein ve Feeland, 1995)
sanayilemeye giri zamannn, bir lkedeki ekonomik rgtlenmenin nasl biimlenecei
konusunda nemine dikkat ekmilerdir. Ge sanayileme, bir lkede yeterli birikim
2

Ulusal Sistemi, belirli bir ulusal balamda, tarihsel sre iinde grece baarl olmu ve kurumsallam,
piyasaya, rgtleraras ilikilere ve rgt tipine dair dzenlemeler olarak tanmlanmtr (Whitley, 1994).

18

salanana kadar devletin ekonomik faaliyetleri bizzat yrtmesine, finans sistemini bizzat
kurup ynetmesine, ekonomik kar rgtlerinin devletten zerk davranamamasna neden
olmaktadr. Kongarn ifadesiyle (1979) bunlarn sonucunda, ite devlete baml bir yap
ortaya karken, teknolojik olarak geri kalmlk, lkenin d lkelere ve mali merkezlere
de baml bir hale gelmesine neden olmaktadr. Bu ge sanayilemekten kaynaklanan
bamllk ilikileri almann ikinci blmnde eitli boyutlaryla ilenmektedir.

Latin Amerika ve baz Asya lkeleriyle birlikte, Trkiye de ge sanayileen lkeler


arasnda saylmaktadr. 19. yzyldan itibaren kapitalist ekonomik sisteme gemeye alan
Osmanl Devletinin sanayileme abalar, onu Avrupa pazar iin hammadde reten evre
lkesi olmaktan teye tayamamtr (Bulut, 2003:142). Kapitalizmin oktan Batnn
hakim sistemi haline gelmi olduunu ve kapitalist sistem tarafndan oktan kuatlm
olduunu gren Osmanl Devleti, reformlarla siyasal sistemini Batya benzetmeye alm
(Bulut, 2003:148; Kongar, 1979: 349,379) ve uluslar aras iblm ile kapitalist sisteme
eklemlenerek (Glalp, 1987) yoluna devam etmitir. Bu durum, retici ile saray brokrasisi
arasndaki ilikiyi deitirmedii iin retim tarz ayn kalmaya devam etmitir (Bulut,
2003:143). Bir kez da baml hale geldikten sonra sreenlik kazanan bu durum,
Trkiyede devletin sanayi sermayesi roln stlenmesine, zel giriimin ve sermaye
birikiminin yetersizliinden kaynaklanan, serbest giriimcilerin devlet himayesinde
yetitirilmelerini amalayan bir tr devletiliin domasna neden olmutur (Altan, 2006:
57; Kongar, 1979: 389).

1.2.2. Tarihsel Gemiin Kurumlar zerinde Etkisi

Makro kurumsal yaklam, tarihsel ve politik olaylarn lkelerin ekonomik rgtlenme


tarzlarnda nemli bir ayrt edici unsur olarak ortaya ktn belirtmektedir (Orru ve
dierleri, 1991; Hamilton ve Biggart, 1988). Benzer kltrlerden gelen Dou Asya
lkelerindeki rgtlenme tarzlarnn farkll, bu lkelerin birbirinden farkl tarihi
gemileri ve politik rgtlenme tarzlaryla aklanmaktadr.

Trkiyedeki ekonomik rgtlenmenin temel zelliklerinden bahsederken sk sk


tarihten gelen koullara ve Osmanl Devlet ve ynetim geleneine gnderme yaplmas
(Heper, 1985; Bura, 1997; Sunar, 2004; Altan, 2006; Mardin, 1991), bu iki etkinin
Trkiyede de belirleyici olduunu gstermektedir. Osmanldan miras alnan devlet

19

geleneinin Trkiyede kurum ve kurallaryla kapitalizmin gelimesini ve devlet dnda


bir sosyal ve siyasal aktrn ortaya kmasn nledii ifade edilmektedir.

1.3. Devletin Ulusal Kurumlar zerinde Belirleyicilii

1.3.1. Kapitalist Sistemde Devletin Rol


Ekonomik sistemleri dorudan etkileyen kurumlar iinde en nemlisi, dier tm
kurumlarn da genel erevesini belirleyen devlettir. Devlet, retimin srmesi iin verili
toplumsal ilikilerin dzenlenmesi ve yeniden retimini salamakla ykmldr. Bunu
yle de ifade edebiliriz; sermaye birikiminin koullar siyasal alann gzetimi altnda
salanmaktadr (Ercan, 2001: 99, 105-6; Glalp, 1993:76). Bu balamda devlet, kapitalizm
iin gerekli zel mlkiyeti, toplumsal ilikiler iinde meru klmak iin gereken bir dizi
dzenlemeyi yapmakla ykmldr. Sermaye birikiminin farkl gelime aamalarnda
devletin ilevleri deimektedir. Her birikim biimi farkl retim ilikileri btnne denk
dtnden, bir ekonomik rgtlenme biiminden bir bakasna gei ona uygun sosyal
ve siyasal kurumlar btnnn de deimesini beraberinde getirmektedir. Ekonominin
rgtlenme biimleri arasndaki geiler ayn zamanda siyasal geilerdir ve iktidarblounun yeniden yaplanmasn iermektedirler. Buna bal olarak toplumsal snflarn
konumu, yani egemen konuma geen ve egemenlik altna alnan toplumsal snflar
deimektedir. Hangi snfn egemen olduuna bakmakszn devlet retimin devamlln
salamaya devam ederek birikim stratejileri ile rejimler arasnda balant roln
srdrmekle ykmldr (Ercan, 2001; Eroul, 2002; Glalp, 1993). Devletin ekonomik
olaylara mdahil olma derecesi, bamsz toplumsal rgtlenmelere izin verme derecesi ve
risk paylama derecesi farkl birikim rejimlerinde deimekte ve bu, devletin i rgtleriyle
ilikilerini de deitirmektedir (Whitley, 2000:49), fakat her durumda devletin
retimin/sermaye birikiminin devamn salayacak koullar yaratma, koruma ve srdrme
grevi sreklilik gstermektedir (Amin, 1993: 203; Eroul, 2002; Glalp, 1993: 76;
Thompson ve McHugh, 1995: 81).

Bir ekonomik rgtlenme biiminden dierine gei, eski egemen ittifaklarn datlp
yeni birikim koullarna uygun ittifaklar kurulmasn gerektirdiinden genellikle kriz ve
bunalm koullarnda olmaktadr (Glalp, 1993: 43-4, 67-8; Kongar, 1979). Bu tr krizler,
hkmetleri, siyasal ve ideolojik yaklamlarna aykr grnen politikalar benimsemeye
zorlamaktadr. Demokrasinin salad zgrlkler ortamnda gei dnemi politikalarn

20

yerletirmek iin gereken istikrarl ortam salamak gtr. bandaki hkmetin yeniden
yaplanmay gerekletiremeyii, yalnzca hkmet deiiklii ile kalmamakta, bazen
siyasal rejim deiiklii biimini alan radikal bir kopula sonulanabilmektedir. Bu
nedenle genelde ekonomik krizleri siyasal krizlerin izledii grlmektedir. Trkiyede
askeri mdahalelerin, aamalar arasndaki bu kriz ve gei dnemlerine rastlamas bir
tesadf deildir. Yani, siyasal rejimlerde kopular yaratan darbeler, ekonomi politikalarnn
kesintiye uramasna neden olmamaktadr. Tam tersine, nceki hkmetin balatt geii
tamamlayp bu politikalarn srekliliini salamann yollarn oluturmaktadr. Bu durum,
ekonomi politikalar ve hkmetler ya da siyasal rejimlerin deimesine karn, devletin
sermaye birikimi srecine ilikin rolnde bir sreklilik olduunu gstermektedir. Bu
incelemelerden hareketle Glalp (1993:29), Trkiye'de devletin snflar st deil,
kalknma aamasna bal olarak sermaye birikimi yasalarna uygun hareket ettiini ifade
etmektedir.

Poluntzasa gre (Milliband, Poulantzas ve Laclau, 1977: 21-3, 211) uluslar aras
ekonomik iblmndeki yeri, devlete ek devler yklemektedir. Devletin baml olup
olmad bu zincirdeki yeri tarafndan belirlenmektedir. Poluntzas, lkedeki snfsal ve
siyasal yapdan ok devletin bu zincir iindeki yeri zerinde durmaktadr. Azgelimi
lkelerin bu zincirdeki baat olmayan konumu, metropol burjuvazisinin lke iinde yerli
burjuvazi ile ittifak ederek iktidar blouna katlmasyla kendisini gstermektedir (Kongar,
1979: 404). zet olarak, devlet ile burjuvazi arasndaki ilikinin nitelii, egemen ekonomik
rgtlenme biiminin ve onun gerekliliklerinin araclyla kurulan nesnel bir ilikidir.
Devletin rol ise, ekonomik ve siyasal alandaki deiiklikler ne ynde olursa olsun
retimin ve toplumun dzeninin devamlln salamaktr.

1.3.2. Devlet ve Finansal Sistemin rgtlenme Tarz

Whitley (2000:49,53), finansal sistemin rgtlenme tarznn, ekonomik sistemin


biimlenmesinde

ve

sermaye

birikimi

salanabilmesinde

nemli

olduunu

vurgulamaktadr. ki baat tip rgtlenme tarzndan birisi krediye dayal finans sistemi,
dieri ise sermaye

piyasasna dayal finans sistemidir. Birincisi, yatrm fonlarnn

hareketlilii ve akkanlnn tam olmad, uzun dnem kredi veren bankalarn genellikle
devlet tarafndan koordine edildii bir sistemdir. Bu sistemde, zellikle byme
dnemlerindeki sermaye sknts nedeniyle finansal kaynaklar ncelikli olarak belirli

21

sektrlere ynlendirecek dzenlemeleri yapmak ve ekonomik gelimeyi desteklemek


amacyla devletin sk kontrol, firmalarn kaderini devlet ve devletin kontrolndeki birka
kreditre baml hale getirmektedir. Devletin gelimeyi koordine ettii piyasalarda piyasa
dzenlemeleri en st dzeydedir. Tipik ge sanayileen ekonomi modelinde, sermaye
piyasas yerine krediye dayal finans sisteminin tercih edilmesinin birinci nedeni,
sermayenin kt olmas nedeniyle banka sistemi vastasyla kaynaklarn daha kolay harekete
geirilebilmesi, ikinci neden devletin ekonomik gelimeyi destekledii bankalar vastasyla
etkilemesinin daha kolay olmasdr. Gelimi kapitalist ekonomilerde ise, finansal sistemin
rgtlenme tarz, sermaye piyasasna dayal kredi sistemi biimindedir. Bu sistemde, alc
ve satclar piyasaya ve araclara eit mesafede olduundan, rgtler karar ve stratejilerinde
zerk davranabilmekte, devlet sisteme mdahale edememektedir.

Azgelimi lkeler yetersiz mali rgtlenmeleri ve zayf sermaye birikimleri nedeniyle


genellikle krediye dayal finans sistemine sahiptirler. Trkiyede de krediye dayal finans
sistemi 1980li yllara kadar varln srdrmtr. 1980den itibaren holdinglerin kendi
bankalarn kurmalar ve 1986da stanbul Menkul Kymetler Borsasnn (MKB)
kurulmasyla finansal sistemde kamu egemenliinin azalmas beklenirken tam tersine
burjuvazinin devletle olan finansal bamlln bu dnemde de bir tercih biiminde
srdrd gzlenmitir (ni, 1991: 32-3).

1.3.3. Devletin kar Dernekleri Politikas

Devlet, demokrasi ve kapitalizm birbiriyle oklu ilikiler iinde ve her biri kendi
tarznca kar gruplarnn politikalarnn yaplamasna katkda bulunurlar. kar
gruplarnn rolleri, artk sadece toplumun taleplerini politik srece yanstmann tesinde,
vatandalar sosyalletirmek, oydama salamak, politika yapmaya katk ve yasalarn
uygulanmas

olarak

alglanmaktadr (Heper,

1991:3).

kar gruplarnn,

sektr

sekinlerinin ve eitli rgtl derneklerin, kapitalizmin biimlenmesi zerindeki etkisi


ou zaman grmezden gelinmitir (Whitley, 1994). Yksek dzeyde piyasa rgtlenmesi,
gl

arac

gruplarn

ortaya

kmasna

neden

olurken,

ekonomik

gelimenin

koordinasyonunda devletin rolnn nemli olduu toplumlarda ise gl arac derneklerin


gelimesi beklenmemektedir. Gl ve zel sektrle riski paylaan devlet, devletle toplum
arasnda arac derneklerin varlna kardr, onlar devlet hegemonyasna tehdit olarak
grmektedir. Bu tip toplumlarda, iveren dernekleri ve ii sendikalar genellikle zayftr.

22

Ne tr bir kar grubu rgtlenme sisteminin egemen olaca ve ekonomik aktrler iin
konulacak oyun kurallarnn erevesi, devletin kar gruplar politikalaryla ilgilidir.
Ekonomik rgtlenme sistemi, belirli bir politik sistemde, kaynaklar zerinde kontrol,
yetki ve meruiyet kurmak isteyen belirli tip kar grubu biimlenmesi ve atmalaryla
yakndan balantldr (Whitley, 1994; 2000:10, 48, 53, 57; Heper, 1991: 4).

kar grubu politikalarnn egemen modeli, gemiteki devlet toplum ilikilerinin belirli
konumuna gre biimlenmekte ve srmektedir (Heper, 1991: 6, 8). Belirli kar grubu
politikalar belirli devlet ya da hkmet tipleriyle yakndan alakaldr. Trkiyede kar
grubu politikalar, devlet korporatizmi3 ve oulculuk arasnda kararsz gidip gelen bir
seyir izlemitir. Trkiyenin gl devlet gelenei, ne korporatist eitlenmelere ne de
oulculua verimli bir zemin sunmaktadr. Siyasal yetkililerin, piyasadan kaynaklanan
g odaklarna kar hogrsz ve souk tavr, Trkiyede aileyle devlet arasndaki ara
rgtlerin gelimesini engellemitir. Bu alan 1971de TSAD kurulana kadar koporatist
tarz rgtlenmelerle sadece devletin gdmnde olmutur (Bianchi, 1984; Heper, 1992;
Bura, 1997:52).

1.3.4. Dier Toplumsal Kurumlarn Biimleyicisi Olarak Devlet

Bamsz sendikalarn gc ve emek pazarlnn merkezileme derecesi, eitim ve


beceri gelitirme dzeni, profesyonel uzmanlk ve sertifikalandrma dzenini hangi
kurumlarn salad ekonominin rgtlenme tarz zerinde belirleyicidir. Eitimin, devlet,
mesleki dernekler, iveren ve sendikalarca ortaklaa m yapld ya da hangisi tarafndan
dzenlendii, dzenleyici kurumlarn emek piyasasndaki belirleyiciliklerini arttrmas
anlamnda nemlidir (Whitley, 2000: 49).

Eitimin nemi, retim faaliyetlerinin srdrlebilmesini salamann yan sra,


toplumun (kurulu dzenin) ideolojik olarak da yeniden retimini salamasndan
kaynaklanmaktadr. Kapitalist toplumlarda burslar, snavlar vb. sistemlerle gvence altna
alnd sylenen eitim eitlii, aslnda eitsiz ilikilerin srmesine hizmet eden frsat
eitliinden ibarettir (Amin, 1992:198-9). Amine gre kapitalizmde sekinlerin eitimi ile
3

Korporatist tarz rgtlenmede, karlar devlet tarafndan ayrcalklarla donatlm kar rgtleri tarafndan
temsil edilirler ve bu temsil, sosyal kontrol boyutunu da tayan uzlatrma eklinde gerekleir. Devlet kar
rgtlerinin bazlarna yapsal ve fiili ayrcalklar tanyarak koruyup gzetmekte, bunun karlnda da bu
rgtlerin ilev alann, temsil edecei karlar, yelerin niteliini, rgtn yapsn, faaliyetlerini, liderliin
nasl ve kimlerden oluacan denetlemektedir (Akkaya, 2003)

23

vasfl iilerin eitimi ayrlmtr. Sekinlerin eitimi, kapitalist iblmne paralel bir
biimde, toplumsal dzenle ilgili enformasyonun ideolojik gvdesini iermeye devam
ederken vasfl iilerin eitimi pratik alma deneyimine yneliktir. Sermayenin giderek
merkezilemesi, ynetici snfn eitiminin de karakterini dntrmtr. Az gelimi
lkelerin dnya sistemiyle btnlemesiyle birlikte bu lkelerdeki ynetici eitimi artk
bilim adam yetitirmek iin tasarlanm olmaktan kmtr (Amin, 1992:204, 206-7).

Hukuk sistemi, devletin dzenlemelerini, yani eitsiz ilikileri teminat altna almak
grevini stlenmi olmakla ve devletle birlikte ekonomik gcn toplum iindeki dalmn
dorudan etkilemesiyle (Ercan, 2001:102-3), ekonominin rgtlenmesi zerinde temel
belirleyenlerden bir dieri olarak ortaya kmaktadr. Ekonomik sistemlerin rgtlenmesi
ile dorudan ilgili grlmeyen kltrel deerler ise, i ortaklar, ii ve iveren arasndaki
ilikileri biimlendirdii iin nemlidir. Gven ve otorite ilikilerini yneten normlar ve
deerler, tm ekonomik sistemlerin rgtlenmesini biimleyen ve sanayilemenin, pazar
ekonomisinin geliiminin altyapsn oluturan kurumlardr. Devlete balln fazla olduu
durumlarda ilikileri yneten kurumlara, kiilere ve derneklere gven azdr ve otorite
paternalist zellikler gsterir (Whitley, 2000:49,57).
1.4. Trk Sisteminin Temel zellikleri

Whitleye gre (2000; 1994) btn piyasa ekonomilerinde, ekonomik kaynaklar


zerinde kontrol hakk zel mlkiyet sahiplerine devredilmitir. Ekonomik gcn zel
sektre devredilme derecesi yani ekonomik faaliyetlerin devlet kontrolnden ne lde
bamsz olduu ve zel mlkiyetin rgtlenme tarz, eitli ekonomiler arasnda
farkllamaktadr. Bu farkllamaya neden olarak ne kan faktrler; ekonomik gcn zel
sektre devredilme derecesi, ekonomik faaliyetlerin ynetiminin firma sahiplerinden uzak
olma derecesi, ekonomik aktrlerin kendi kendine yeterlilik derecesi ve lider firmalarn
kaynaklar kontrol etme ve ekonomik faaliyetleri eitlendirme derecesidir.

Trk i sisteminin ve kurumsal yapsnn devlete baml i sistemleri grubunda yer alan
Gney Kore ile nemli benzerlikler gsterdii ifade edilmektedir (Gken ve sdiken,
2001; Bura, 1997). Trkiyede devlet, ekonomide klasik egdmleyici ve kontrol eden
bir aktr olarak deil, retici, tketici ve temel kaynak salayc olarak yer almaktadr. Bu
anlamda Trkiye, gerek risk paylamnda gerekse ekonomik faaliyetlere katlma dzeyi

24

anlamnda devlete baml i sistemleri grubunda deerlendirilmektedir (Bura, 1990;


Bura, 1997). Sistemlerin zellikleri incelendiinde aktre en az stratejik seim ans ve
eylem alan brakan sistemin de bu olduu anlalmaktadr.

1.4.1. Trk Devlet Gelenei

Batda Burjuvazi nce ticaret ve sanayi devrimini gerekletirirken, Trkiyenin


modern

toplumlarn

oluturamamasnn

deiim

nedeni

olarak,

gcn

oluturan

Osmanldan

miras

sanayilemenin
alnan

devlet

artlarn
gelenei

gsterilmektedir (Heper, 1985; Sunar, 1974; Bura, 1997; Altan, 2006; Bulut, 2003: 133).
Yazarlar, Osmanl ekonomik sistemi ve bu sistemin dayand ilkelerin, Batya gre olduka farkl bir yap arz ettiini ifade etmektedirler. Bu farkllk, Osmanl toplumunda neden modern burjuvazinin boy vermediini ve sistemin neden kapitalist srece girmediini
de aklyordu. Ekonomik zihniyetin Batya gre farkll nedeniyle Osmanl, ekonomik
gelimeyi balangta ve uzun bir sre ciddi bir hedef haline getirememitir. Devletin
ekonomik yaam zerindeki sk kontrolyl, toplumda ekonomik gc ele geiren
bamsz bir snfn olumasn nlemitir. Bu nedenle Osmanl toplumunun rgtleni
biimi, sermayenin giriimci snf yerine ynetici-brokrat snf elinde birikmesine neden
olmutur. 1000 yllk devlet geleneinde hakim olan unsurlar, askerler, brokratlar ve
ulemadr, ilerinde halk yoktur. Zenginliin retken olmayan snf elinde birikmesi ve bu
snfn mevcut statkosunu koruma abas, bugnk toplumlarn gelimiler ve
gelimemiler diye ayrlmasnn balangcn oluturan sanayi devriminin karlmasna yol
at gibi, bugn bile Trkiyenin kendi i dinamikleriyle toplumsal dnmn
salayamamasnn ve kalknmasnn finansmann salayacak yeterli i kaynaklara sahip
olamamasnn nedeni olduu ifade edilmektedir.

zet olarak Osmanl toprak sistemi ve ticaret anlay, temelde sistemin snrlarn
zorlayacak bir burjuva snfnn olumasn engeller bir yap arz etmektedir (Altan,
2006:10). Osmanllar, kapitalizmin temel deerlerinden birisi olan "rekabet ve atma"
yerine, "ibirlii ve dayanma" (Mardin, 1991:179-80) deerlerine ncelik vermiler ve
sistemlerini buna gre kurup korumulardr. Osmanl Devletinin hakim vasf olan ynetici
snf, sistem iinde kendini denetleyecek ve snrlandracak glerin ortaya kmasna
hibir dnemde izin vermemitir (Heper,1974:116-9; Kongar,1979:384; Mardin,
1991:179).

25

1.4.2. Trkiyede Burjuvazinin Devlete Baml Konumu

Trkiyede 1950ye kadar olan dnemin, siyasal iktidar ve ekonomik iktidar ilikisi
asndan en nemli zellii, ekonomik iktidar eline geirerek bu yolla siyasete damgasn
vurabilecek yetkin bir burjuva snfnn bulunmaydr. Bamsz bir burjuva snf
geliemeyiinin temel nedeni, Osmanldan devralnan statkoyu koruyucu rgtlenme
tarznn Cumhuriyet dneminde de aynen varln srdrmesidir (Bulut, 2003:152).
Osmanlnn can sklnca verilen haklar geri alma alkanl (Altan, 2006:10),
korporatist rgtlenme tarznn verdii imkanlarla Cumhuriyet dneminde de nksetmi,
ekonomik aktrler TOBB eliyle iktidarlarn iki duda arasna bakar hale gelmitir (Bura,
1997). Bu durumun zal dneminde de farkl bir biimde srd belirtilmektedir
(Snmez, 1992a:176).

Seilmi ailelere, KTler kanalyla ucuz girdi, KT ortaklklaryla sermaye, devlet


harcamalar ve ihaleleriyle pazar olanaklar sunan devlet, byk sermaye gruplarnn
ortaya kmas ve glenmesinde en nemli kaldra rol oynamtr (Snmez, 1992a:123,
127; Snmez, 1992b: 112-5). Bu zellikler nedeniyle, sermaye birikimini uzun yllar
devletin yaratt olanaklarla srdren zel sektrn, ekonomik faaliyetler zerinde
bamsz bir kontrole sahip olamad ileri srlmektedir. Bunlarn yan sra Trkiyede
dorudan yatrmlarn byk bir nem tamamasnn da, devletle iadam arasndaki
balarn gl kalmasn srdrmede etken olduu ifade edilmektedir (Bura,1997: 53).

Byk lde gayrimslim tccar, banker ve araclardan oluan Osmanl burjuvazisinin


nemli bir ksmnn, ttihat ve Terakkinin milli burjuvazi yaratma politikalar nedeniyle
lkeyi terk etmek zorunda kalmas, bu lkede bir burjuva snfnn gelimesindeki
gecikmenin bir dier nemli nedeni olarak gsterilmektedir (Bulut, 2003:153; Bura,
1997: 71,81; Keyder, 1993). Milli burjuvazi yaratma abalar Cumhuriyet dneminde de
devam ederek, varlk vergisi gibi bilinli izlenen politikalarla servetin aznlklardan
mslman tccarlara el deitirmesini salama abalar, bu konuda belli bir bilgi ve
deneyim birikiminin yok olmasna ve sil batan balamasna neden olmutur. Hal byle
olunca devlet, seici olarak uygulad dllendirme ve cezalandrma mekanizmalar ile
zel kesimde sermaye birikiminin oluumuna Cumhuriyet dneminde de katkda
bulunmaya devam etmitir (Bura, 1997: 81,99; Kongar, 1979: 380). dllendirme ve
cezalandrma tarznda tevik politikalar 1980 sonras yeni liberal politikalarn hayata

26

geirilmesinden sonra da devam etmitir (Boratav, 2005:95-6). Bu durum, Trkiyenin ge


sanayileen lke olmas ve dier tarihi koullarn da eklediimizde Trkiyedeki
ekonomik aktrlerin davranlar zerinde belirleyici olmutur. hayatnda temel baar
faktr, retim ya da teknolojik yenilik yaparak giriimcilik yerine devletle iyi geinmek,
devletin salad frsatlar kollayarak ticaret yapmak ya da politika deiikliklerinden
mali kazan salamak zerine kurulmutur ((Boratav, 2005:100; Bura, 1997:97). Devlet
eliyle oluturulan giriimci snf, devlet desteine olan nemli mali bamll nedeniyle
brokrasiyle hi bir zaman siyasi ve kltrel atmaya girmemitir (Snmez, 1992a;
Keyder, 1993:117). Bu durumun 1970li yllara kadar srdn ifade edebiliriz.

1.4.3. D Etkilere Ak Yap

Frbel ve dierlerine gre (Frbel ve dierleri, 1982:17), yetmili yllarn ortasnda


dnya ekonomisini yorumlamaya kalkan hi kimse, bir yanda sanayi lkelerini te yanda
da gelimekte olan lkeleri alp, bunlar birbirlerinden soyut veya kopuk olarak
incelemekle yetinemez. Dnya ekonomisi, birbirleriyle ilikileri ancak d ticaret
dzeyinde kalan bir takm bamsz ekonomilerin toplamndan meydana gelen bir fenomen
deildir. Ulusal ekonomiler kapitalist dnya ekonomisi denen genel sistemin eleridir.
Kapitalist dnya ekonomi sistemi erevesinde tek tek ulusal ekonomilerde meydana gelen
yapsal deiiklikler aslnda hep birbirine bamldr.

Teknolojik olarak geri toplumlarn, ileri toplumlarla youn bir etkileim iinde birlikte
yaamalar, bu toplumlarn yaplarnn biimlenmesinde ve yazglarnn belirlenmesinde
d dinamiklerin etkisini, ileri toplumlara oranla daha fazla hissetmelerine neden
olmaktadr (Kongar, 1979: 402-405). Kongar, teknolojik olarak geri ve d borca baml
ekonomik yaps nedeniyle isel dinamikler asndan zayf braktrlm Trkiyenin d
etkilere fazlasyla ak olduunu ifade etmektedir. Bu lkelerin d mali merkezlerle olan
ar bor ilikisi, onlar eitli biimlerde d dinamiklerin etkisine ak hale getirmektedir.
Bamlln bir sonucu bu lkelerin, uluslararas ittifaklar bakmndan yeterince seim
serbestliine sahip olmamalarna neden olmaktadr. kinci sonucu, bu toplumlarn dardan
teknoloji alrken kendi retmedikleri ideolojilerin kontrolne maruz kalmalarna, nc
sonucu ise bu toplumlarn i dinamiklerini belirleyecek olan teknolojik gelimeyi ve
sermaye birikimini gerekletirecek kaynaklarn eitsiz mbadele sonucu darya
akmasna ve i dinamiklerinin nesnel olarak gszlemesine neden olmaktadr. Bylece

27

deimenin dinamiinde isel koullarn nemi azalmakta, dsal eler belirleyicilik


kazanmaktadr. Bu yaklama gre, Trkiye gibi ekonomisi da baml lkelerde
deiimi, lkenin uluslar aras iblmndeki konumu ve isel dinamiklerinin etkileimi
balamnda zmleyebiliriz. Bu balamda merkeze i blm ile baml konumdaki bir
ekonominin anlalmas kendini biimlendiren uluslararas hareketin zmlenmesiyle
mmkndr (Glalp, 1987; Snmez, 1986: 82-85). Byle bir zmleme giriimi,
kurumsal ve kavramsal erevesi asndan ikinci blmde yaplrken, uygulama asndan
ise Trkiye rnei zerinden aratrmann analiz blmnde yaplmaktadr.

1.4.4. Burjuvazinin Devletten Bamszlama abalar

II. Dnya sava srasnda kayda deer bir birikim salayan burjuvazi ile bundan
yararlanarak gelirlerini olaanst vergiler yoluyla artrmak isteyen devletin ittifak
zlme eilimine girmitir (Bulut, 2003:158-9; Glalp, 1993:32-3; Keyder, 1993:
154,164,173). Yazarlara gre, devletin desteiyle yeterli birikimi salayan burjuvazi, bu
dnemde d koullarn da uygunluundan yararlanarak, kendisini ideolojik olarak
brokrasiden kopacak gte bulmu, piyasa liberalizminin ilkelerine ynelmitir.
Brokrasi-burjuvazi ittifaknn bozulmas, devletten ideolojik kopu ve bunlara birtakm
dsal faktrlerin de eklenmesi, Trkiye'de brokrasinin vesayeti altndaki kapitalizmden,
pazar mekanizmasna dayanan bir kapitalizme geilmesine zemin hazrlamtr.

1950'lerin ikinci yansndan itibaren Trk burjuvazisi, bir yanda kk sermaye ve


ticaret burjuvazisi, te yanda ise sanayi burjuvazisi olmak zere iki paral hale gelmitir
(Keyder, 1993:196-7). Devletin kimi zaman kk sermayeden kimi zaman da byk
sermayeden yana tavr koymas, burjuvazinin i ekimelerinin devlet zerinden
yrmesine ve burjuvazinin siyasal iktidar etkileme abalarna neden olmutur (Bura,
1997:192). 1960l ve 1970li yllar boyunca devletle devam eden ittifak (Boratav, 2005:
89) srecinde byk i evreleri kendilerini zel sektrn dier kesimlerinin de iinde
bulunduu kurululardan ayrarak 1971 ylnda TSIAD kurmulardr (Bura, 1997:
202). Artk bir snf bilincine ulaan burjuvazi, TSADn kurulmasyla birlikte, devleti
tekil karlarnn bekisi olarak grmekten vazgeerek, devletten uzun dnemli ve ortak
karlarnn gzetilmesini talep etmeye balamtr (Snmez, 1992a: 176; Bura, 1997:
202).

28

1970lerin bandan 1980lerin ortalarna kadar geen srede da kapal, korumac bir
ekonomik dzenden, daha liberal bir ekonomik yapya gei srecinde nemli bir rol
oynayan byk burjuvazinin (ni ve Turem, 2001) artk devletin koruyucu kucana
eskisi kadar ihtiyac kalmam grnmektedir. yle ki TSAD nclnde zaman
zaman devletten bamsz, hatta devletin karsnda politikalar izleyebilecektir. Bu durum
ok uzun srmemi, zaln geleneksel brokrasiyi atlayarak ve kar gruplarndan
bamsz olarak iktisat politikalarn tek bana tayin eden yaklam (Heper, 1990)
iadamlarna eit mesafede duramayan, belirli iadamlarn bariz kayran tavr
(Snmez,1992a: 176) karsnda byk burjuvazi, devletin tevik ve ihalelerinden
yararlanabilmek iin yine siyasal otoritelerle kiisel iliki kurma tarzna dnecektir (zen,
2002).

Esasnda 1980 sonras da dahil, hibir dnemde ne devlet iadamlarn kollamaktan


vazgeebilmi ne de iadamlarmz dier liberal ekonomilerde olduu gibi risk ve
sorumluluu tek bana stlenmeye raz olmu grnmektedir. 24 Ocak kararlarnn hemen
ertesinde TSADn Sheraton Otelinde yapt Trk Ekonomisi zerine toplantda,
iadamlar bir yandan ekonominin liberallemesi iin alnan bu ok cesur kararlar az
birlii iinde desteklerken bir yandan da liberal bir ekonomide sz konusu bile olmayacak
olan devletten taleplerini yle dile getiriyorlard. Ali Koman: retimi arttrmak iin her
trl zendirme yaplmaldr. ...Uluslar aras rekabetin mevcudiyetini hesapl yaplm
devlet destei ile kapatmay... dnmeliyiz. (TSAD 1980 Ylna Girerken Trk
Ekonomisi zerine Grler: 3,6). mer Dinkk: zel kesim kamunun tevikiyle
gelimi ve belirli bir dzeye gelmitir. Ama ocuk yrmeyi rendi diye elini
brakmamalyz, ... (TSAD 1980 Ylna Girerken Trk Ekonomisi zerine
Grler:24). Liberal ekonomiye geile birlikte, baz korumac tedbirler ve kredi
tahsislerine dnk rantlar kaldrlrken bir yandan da yeni ve ok daha byk rakamlara
ulaan teviklere bal rantlar yaratlmtr (Boratav, 2005:95-6). Ne devletin ne de
iadamlarnn eski alkanlklarndan vazgemek gibi bir niyeti olmad anlalmaktadr.
rnein 1980den itibaren holdinglerin kendi bankalarn kurmalar ve 1986da stanbul
Menkul Kymetler Borsasnn (MKB) kurulmasyla finansal sistemde kamu egemenliinin
azalmas beklenirken, tam tersine kamu katlarnn el deitirme orannn %90 civarnda
(ni, 1991: 32-3) olmasn, zen (2002) geleneksel giriimci davrann devam ettiinin
bir gstergesi olarak deerlendirmektedir.

29

1.4.5. Trkiyede kar Grubu Politikalar ve TSAD

Trkiyede kar grubu politikalarnn, Osmanldan bu yana abartlan i ve d


glerin ykmasndan devleti korumak temas zerine oturduu ifade edilmektedir (Heper,
1991:12). Bu nedenle, sivil toplumdan gelen her trden kar temsili dmanlkla
karlanmtr. Lonca sisteminden beri sregelen bu korporatist gelenek Cumhuriyet
dneminde de odalar biiminde yaplanma ile srdrlmtr (Akkaya, 2004). TSAD
kurulana kadar i dnyasnn rgtlenmesi odalar eklindedir. Odalara yelik zorunludur
ve devletin sk kontrol altndadr (Bianchi, 1984). O zamana kadar, TSAD dnda tm
ekonomik kar gruplar devlet tarafndan ya da devlet desteiyle kurulmutur. Odalar
hkmetin ileri bir kolu gibi almaktadr (Heper, 1991: 15-7).

TSADn askeri darbeden hemen sonra kurulmasnn nedenleri arasnda, muhtemelen


devlet kanadndaki muhataplarda ani deiikliklerin yaratt bulankln rol oynam
olabilecei dnlebilir. Brokratik sekinlerle ilerini birebir yrtmeye alk olan
iadamlar, 1971de birden karlarnda muhatap olarak askerleri bulmulardr. Bir
almada (Glfidan, 1993), byk burjuvazinin odalar tarznda rgtlenmeden
bamszlama arzusunda; TOBBun ounluunu ticaret sermayesi ve kk iletmelerin
oluturduu mevcut yaps iinde byk iadamlarnn karlarn yeterince savunamamas,
TOBBun ynetimi zerinde devletin gzetimi, ekonominin giderek tkanmas ve devletin
tutarllktan uzak ekonomi politikalarnn istikrarsz bir ortam yaratmas ve ykselen sol
muhalefetin iadamlarn kayglandrmas gibi eitli etmenlerin etkili olduu ifade
edilmektedir. Kanmzca, Trkiyede 1950lerde kurulan Amerikan tarz sendikaclktan
farkl bir sendikal anlayn bu dnemde g kazanm olmasnn snf ilikilerini
keskinletirmesi de bu nedenlere eklenebilir.

Gnll ekonomik kar dernei olarak kurulan TSADn, temsil ettii grubun
karlarn, ulusal karlara referansla savunmas dikkatleri ekmektedir (Esmer, 1991:
133-4). Bir TSAD yetkilisi bu tavrn nedenini; bu lkede bizim felsefemiz her zaman
devlet baba ycedir, onunla mcadeleye girmekten kanrz, ekonomik politikalar ona
ramen deil onunla birlikte kovalarz (Heper, 1985:103) biiminde aklarken,
dierlerinden ok farkl bir kar grubu politikalar izlemeyeceklerini de belli etmi
oluyordu. Esasen odalar vastasyla zel sektrn faaliyetlerini, genel ekonomik
politikalarla atmayacak biimde ynlendiregelen devletin Trkiyede kar gruplarna

30

izin vermesinin nedeninin oulculuu tevik etmek deil, onlar politik kontrol altnda
tutabilmek olduunun bilinmesinin, kar gruplarnn tavr zerinde de belirleyici olduu
ifade edilmektedir (Bianchi, 1984).

Byk burjuvazi, bir yandan TSAD ats altnda rgtlenerek korporatist tarz
yaplanmadan bamszlamaya alrken, bir yandan da daha en batan devletin kar
dernekleri konusundaki politikasnn bilinen tarzna kar durmayaca szn verme
gerei duymutur. Pek tabii gemiin izlerini yeni kurumsal yapya tayan bu tavrn,
birinci blmde tartld gibi tarihi ve kltrel bir takm nedenleri vardr. Esmere gre
(1991: 121) bu nedenlerden biri de, Trkiyede brokratik sekinlerin burjuvaziye tepeden
bakan ve yaptklar iin meruiyetini sk sk tartmaya aan tavrdr. Esmerin yeni liberal
politikalar hayata geirilmeye balandktan yl sonra stabbul Sanayi Odas ve basn
zerinden yrtt bir aratrmann sonularna gre, devlet hala devlet babadr, kar
grubu terimi hala aalayc bir terimdir ve iadam hala her eyi devletten beklemektedir.
Heperin de (1991: 169) vurgulad gibi, burjuvazi hala genel karlara gnderme
yapmadan kendi karlarn ortaya koyamamaktadr. TSADn meruiyet sorunu ise
balangta dier gruplara gre katmerlidir. Sadece byk iadamlarn bnyesinde
toplayan TSADn i dnyasnn karlarn temsil edemeyecei TOBB evresinde de
tartlmaktadr, nk TSADn savunular, ticaret sermayesi ve Anadolu sermayesinin
karlarna ters dmektedir (Arat, 1991:135-6).

TSAD, devletten bamsz politikalar gelitirememe tavrn, dnemin hkmetinin


sa solu belli olmayan politikalarna balayarak aklasa da, zbudun (1991: 41-2) bunun
dnemsel olmadn, Trkiyede devletin kar gruplar konusunda hibir zaman liberal ve
oulcu politikalar izlemediini ve devletin kendi baarsn onlar sk denetim altnda
tutmakta grdn ifade etmektedir. zen (2002), TSADn 1970lerin ikinci
yarsndan itibaren oulcu anlamda snfsal karlarn korumaya alan bir politika
izleme abas gsterdiini fakat dnemin koullarnn tekrar yeni-korporatist ve yanamac
ilikileri ne kardn ifade etmektedir. TSAD devletle ilikilerinde tutarl bir kar
grubu politikas izlemek yerine, iinde bulunduu dnemin zelliklerine gre tarzn
belirlemektedir (Glfidan, 1993: 107-10).

Liberal politikalar devlette nasl ki bir rpda zihniyet deiikliine yol amamsa
iadamlarnda da snf bilincinin gelimesi iin kuak deiikliini beklemek gerekmitir.

31

TSADda ikinci hatta nc kuan ynetime gelmesiyle dorudan kar temsili


biiminde taleplerin dile getirilmesi, buna alk olmayan devlet kanadyla ilikileri
restlemeye dntrmtr (Heper, 1991: 170). Aslnda yeni kuan bu dorudan temsil
tarznn arkasnda, snf bilincinde bir sramadan ok, zaln ayrcalkl kld iadamlar
ve brokratik bir i grupla ileri yrtyor olmas ve dier iadamlarnn kendisine
erimekte, sorunlarn iletmekte zorlanyor olmas ve kaynaklarn datmnda ayrcalkl
davranmasnn (Boratav, 2005:98-100) olmas daha muhtemel grnmektedir.

TSADn siyasi iktidar karsndaki ilk baars, TSADn kuruluundan ok ksa


bir sre sonra Erim Hkmetini datmasdr. Onbirler olay olarak bilinen onbir kabine
yesinin birden istifas ile sonulanan bu olaydan ksa bir sre nce TSAD hkmetle
bir toplant yapt ve D Ekonomik likiler Bakan ve dier baz bakanlar ekilmeye
zorlad bilinmektedir. TSADla siyasi iktidar arasndaki ilk ciddi kavga ise, 2-3 Nisan
1974de Tarabya Oteli 230 Nolu odada hkmete kar ortak tavr gelitirmek zere
yaplan toplantlarn ardndan CHP zmir milletvekili Yksel akmurun savcla
haklarnda su duyurusunda bulunmasdr (Basnda TSAD, 1974).

Belki de gemite hkmet drm olmann verdii cesaretle TSAD, 1979 ylnda
Ecevit hkmetine kar gazete ilanlaryla bir kampanya balatmtr (Arat, 1991: 141;
Akar, 2006; Ahmad, 2005). Yazarlara gre TSADn bu ilanlar verme nedeni, bir
sredir tkanma belirtileri gsteren ithal ikameci sanayileme modelinin bir an nce
deimesi iin hkmeti radikal kararlar almaya zorlamaktr. Demokratik koullardan
sapmadan bunu gerekletirmeye alan Ecevit, zaman kaybna neden olmaktadr ve bu
zaman kayb, burjuvazinin zararn bytmektedir. TSAD, bu dnemde hkmete kar
lobicilik yapm, 1979da hazrlatt ilanlar, gazete ve dergilerde tam sayfa olarak
yaynlatp dnemin hkmetinin dne zemin hazrlamtr. Byle bir giriim
TSADn ilk denemesi olmamakla birlikte, Arata gre devletle ilk aktan
restlemesidir. Bundan ncekiler gizli yaplmaya allp, sonradan aa km
hareketlerdir. 1970lerin sonlarnda Trkiyenin devlet merkezli geleneinde, rgtl kar
gruplarnn kamuoyu nnde hkmete bask yapmas gibi bir gelenek yoktur, fakat
dnemin koullar TSAD destekliyor grnmektedir. rnein, 1980de askeri
darbeden sonra tm dernek ve sendikalarn kapatlmasna ramen TSADa
dokunulmamtr. Kendisi de nemli bir ekonomik aktr olan askerlerle, TSADn yakn
balarnn olduu ifade edilmektedir (Arat, 1991: 141-2; ni ve Turem, 2001). Nitekim

32

1982 darbe Anayasasyla tm dernek ve sendikalara siyaset yapma yasa getirilirken,


TSADa ise yasaklamak bir yana, kamuya yararl dernek stats verilerek ayrcalk
salanmtr (Arat, 1991; Snmez, 1992b: 152). TSADn bu ayrcal iyi kullanarak,
bu dnemde ieride ve darda youn bir ekilde ekonomiden ok siyasal srelerle
ilgilendii ifade edilmektedir.

Darbeden 10 gn sonra, Amerikaya ziyaret yapan TSAD heyetinin darbe lehine lobi
yapt ngrs (Akar, 2006) askeri sekinlerle arasndaki ban karlkl niteliine
vurgu yapmaktadr. Esasnda askeri ynetimin babakan yardmcs, eski bir TSAD
yesidir. Gerek Hkmet iinde kalmas gerekse ekonomiyi tek elden yrtmesi
TSADn ve uluslar aras evrelerin youn abalaryla salanmtr (Snmez,
1992a:131; laan, 1984:120; Doan, 1985:15-6, 403). Balangta iyi yryen ilikiler
zaln kaynak dalmnda kayrmacl yznden bozulduunda Boyner, zal dnemini
hrszlk rejimi (kleptokrasi) olarak nitelemitir. Eski bakanlardan Erkut Ycaolu ise
TSAD Kbe, yani siyasetilerin meruiyet arad yer olarak gstermitir. On yl nce
kendi meruiyetini aramak zere yola kan TSAD, bu sre zarfnda ok ey deimi
olmal ki artk meruiyet kayna olduunu ileri srmektedir. Siyasi parti liderlerinin seim
ncesi TSAD ziyaret etmesi ve TSADn onlar sorgulamas, 1980lerin ikinci
yarsnda kamuoyunda adeta doal bir ey olarak karlanmaktadr. Ycaolu 1999da
kendilerini ziyarete gelen bir lidere Biz lider aramyoruz demitir, Liderler bize gelir
vize alr(Akar, 2006).

Grld gibi 1970lerin ikinci yarsndan itibaren, Trkiyede kar grubu


politikalarnda devletten bamszlama, mevcut ynetim zihniyetini sorgulama eilimi
ar basmaya balamtr. Bu dnemde gerek kar grubu stratejilerindeki devletten
bamszlama eilimlerinde gerekse lke ekonomisinin rgtlenmesindeki kkl
deiikliklerin hayata geirilmesindeki rolnde, phesiz TSADn dnyada ykselen
kreselleme ideolojisini Trkiyede hayata geirme abasnda askerlerden ve uluslararas
aktrlerden ald destek ve siyasal iktidar zal vastasyla kontrol etmesi etkili olmutur.

33

1.5. Ulusal Sistemlerin Karlkl Bamllnn Artmas

Pazar sistemi 1980 ncesi, dnyann her yerinde, kamu denetim ve dzenlemelerine,
kltrel ve simgesel snrlamalara tbi olarak, ksmen toplumsal/siyasal yap iine
yerlemi biimde alyordu (nsel, 2001; Kazgan, 1995: 30). nselin belirttii gibi,
devlet ve dier ulusal kurumlar, kapitalizmin her trl toplumsal ve siyasal denetim ve
snrlamalardan kanarak salt kendi gerekleri dorultusunda alma eilimini bir lde
snrlyordu. 1970lerin ikinci yarsndan itibaren kreselleme ile birlikte, kapitalist
sermaye birikiminin, toplumsal ve siyasal denetlemelerden neredeyse btnyle syrlarak,
bunlar kendi birikim dinamiine tbi klmaya balamasyla (Kazgan,1995; Doan, 2002),
ulusal kurumlarn nemli lde belirleyicisi olan ulus-devletin de gelecei tartmaya
almtr (Bulut 2003: 115). Bretton Woodsla balayan uluslarn karlkl kresel
ekonomik bamll, zamanla kresel ekonomiyi btnletirmeye alan kresel
kurumlar ana dnmtr (Lewin ve dierleri, 1999; Barber, 2003: 131, 261). Andre
Gorzun (akt. nsel, 2004: 139) sermayenin uluslarst devleti olarak adlandrd bu
yap 1980lerden itibaren bir yandan kresel dzenin ileyi tarzn deitirme, bir yandan
da dnyann her kesine girebilmek iin tek tek ulusal kurumlar dntrme abas iine
girmitir. Bu dntrme abas, onlar ulus-devletin egemenlik sahasndan karp uluslar
st kurumlarn denetimine balamak biiminde belirdii gibi, tamamen piyasann
denetiminde yepyeni kurumlar oluturmak, tm kurallar sermaye birikiminin gereklerine
uygun olarak deitirmek vb. biimde uzayp gidiyor. Wallersteine (1983: 88) baklrsa
kapitalizm, zaten daha en bandan itibaren ulus devletlere deil, dnya sistemine dair bir
meseleydi. Eer Whitleyin iddia ettii gibi, ulusal kurumlarn i rgtleri zerinde
dntrc etkisinin kresel kurumlardan daha fazla etkili olduu (Whitley, 2000)
savndan hareket edersek, belki de tartmaya, kresel glerin basklaryla hayli
farkllam olan ulusal kurumlarn artk ne kadar ulusal saylabilecei ile balamak
gerekebilir. Gnmzde deiim ve dnmn bu kadar hzlanm olmasn aklamakta
zorlanan kltr ve kurum esasl tezlere karlk, deiimi kresel etkilerle aklamaya
alan tezler arlk kazanmaya balam grnmektedir.

Whitleyin sk sistem anlay, tek tek lkelerdeki deiimi biimleyen etmenleri


aklamakla birlikte; gnmzde youn ikili ve oklu anlamalara taraf olan ve uluslar
aras iblm ile dnya sisteminin bir paras haline gelen lkeler arasndaki etkileimi ve
deiimi aklamakta yetersiz kald ynnde eletirilmektedir (Mueller, 1994).

34

Whitleyin ba ektii raksama gr temsilcileri (Whitley 1994; Whitley 1999;


Whitley, 1998; Hofstede, 1981:98; Maurice, 1981: 53; Kuty, Aiken ve Bacharach, 1981;
Child ve Kieser, 1981; Clark, 1981: Orru, Hamilton, ve Biggart, 1991: 387), kreselleme
olgusuna

ramen,

uluslar

aras

farkllklarn

anlaml

bir

biimde

sreceini

savunmaktadrlar.

Avrupa Birliine ye, aday, aday aday vb. statde lkelerin ekonomik kurumlarnn
AB ats altnda standartlamas, Merkez lkelerin evre lkeler zerinde dzenleyici rol,
II. Dnya Sava sonras kurulan uluslararas kurumlarn gelimekte olan ekonomileri
ynlendirici gc ve ok uluslu irketlerin ulusal snr tanmayan faaliyetleri gibi faktrler,
kurumsal ve rgtsel deiim yaznnda kreselleme olgusuna vurgu yapan yaklamlarn
tartlmasna ve ilgili aratrmalarda analiz dzeyinin giderek kresel dzeye tanmasna
neden olmu grnmektedir.

Kurumsal ve rgtsel deiim yaznnda, ulusal kurumlarn belirleyiciliine ar vurgu


yapan raksama grlerinin yan sra, kresellemenin uluslar arasnda karlkl
bamll artran etkisini ne karan yaknsama yaklam ve bu iki tezin de tek bana
belirleyici olamayacan savunan btnletirici yaklamlar olmak zere farkl grn
varlndan sz edilmektedir (Smith ve Meiskensden akt. Thompson ve McHugh, 1995:
100).

Yaknsama gr yanllar, ulusal ekonomiler arasndaki karlkl bamll artran


kresellemenin, kresel bir kapitalist sistem yaratacan ve tm ulusal sistemlerin
kendini bu sistemin gerekliliklerine uyarlayacan savunmaktadrlar (Ohmae, 1990;
Lewin, Long ve Carroll, 1999). Kltrden bamsz yaknsama tezlerinin kkeni Weberin
rasyonalist kuramna dayanmaktadr (Maurice, 1981: 43). Kltrel ve tarihi belirleyicilii
reddeden kresellemeyi rasyonelletiren yaknsama tezleri (Child ve Kieser, 1981: 251)
bu anlamda modernleme tezleriyle ayn izgide grnmektedir.

Bu iki tezin de tek bana belirleyici olamayacan savunan btnletirici yaklamlar


ise (Smith ve Meiskens akt. Thompson ve McHugh, 1995: 100; Maurice, 1981: 53) hem
teknolojinin

benzetirici

hem

de

kltrlerin

farkllatrc

etkilerini

bir

arada

deerlendirmek gerektiini ifade etmektedirler. Kltrel ve kltr d faktrlerin birlikte


belirleyiciliini savunan Mauricenin (1981: 413) btnletirici grlerini destekleyen bir

35

takm gzlemlerini kabul eden Whitley (1994; 2000), ulusal i sistemleri arasnda
benzemeye doru bir yneli olsa bile bunun yava ve tarihsel gemii yanstacak biimde
yrnge baml olacan ileri srmektedir. Gelimekte olan alt lkede 1967- 1973 yllar
arasnda yrtt aratrma sonularnn kendisini yaknsama tezini savunmaya
zorladn ifade eden Negandhiye gre (1981: 332), ynetimin ve teknolojinin mant,
pratikleri giderek tek ve ortak bir yola srklemekte ve bu mantn basks kltrlerin ve
uluslarn birbirine benzeikliini arttrmaktadr.

Lewin, Long ve Carroll, (1999) kresel ekonomik dalgalanmalarn ve ekonomideki


genileme ve daralma devrelerinin, ulusal ekonomilerin kurumlarnda da dnme yol
atn belirtmektedirler. Gelimekte olan lkelerde deiimin ortaya kmasn, hzl
ekonomik gelimeden kaynaklanan istikrarszlatrma srecine ve uluslar aras ticaretin
uzmanlamasna ve daha az gelimi lkelerden gelimi lkelere kaynak aktarmna
dayandrmaktadrlar. Yazarlarn yapt incelemeler, ulus devlet balamnda ortaya kan
politik atma ve toplumsal rahatszlklarn ounun ekonomi ile balantl olduunu
gstermektedir.

Aratrmann konu ald 1980 sonras deiim srecinin Trkiye rnei zerinden
incelenmesinde her tezin savunularn da dorulayan bulgular olduu grlmektedir.
rnein, Trkiyenin sanayilemeye giri zaman dier azgelimilerle benzer zellikler
sergilemesine neden olurken, siyasal gemii ve devlet gelenei, dier azgelimilerden
farkl bir yrnge izlemesine neden olmu grnmektedir. D borca baml yaps, uluslar
aras iblmndeki konumu, Batl lkelerle girmi olduu eitsiz ticari ilikiler ise
kresel bamlln ve ulus-devlet dzeyinde yaad ekonomik-politik bir ok sorunun
bu bamllk gzard edilerek deerlendirilemeyeceini gstermektedir. kinci blmde bu
tr belirleyiciliklerin temeli olarak dnya sistemi ve rgtlenmesi ve kresel kurumlama
ele alnmtr. Uluslararas iblm deitike, dnya devletlerinin yeni yapya nasl
uyarland ve devletin rol ve ilevinin ne ynde deitii incelenmitir.

zetle, i rgtlerinin ulusal kurumsal yap iindeki konumunun incelendii bu


blmde, Trk i sisteminin devlete baml yapsnn Trkiyede burjuvazinin grece
bamsz bir snf olarak ortaya kmasn geciktirdii grlmektedir. Bu gecikme
burjuvaziyi devlete baml klarken Trkiyeyi de deiim ve dnmlerinde nemli bir
isel ivmeden yoksun brakmtr. Bu durumun, Trkiyenin Dnya sistemindeki yerini

36

kendisinin zgrce tayin edememesine, deiim ve dnmlerini Merkez lkelerinin


patronaj altnda gerekletirmek zorunda kalmasna neden olduu ileri srlmektedir.
Toplumdan yeterli destei alamayan bu deiim ve dnmlerin otoriter ynetimlerle
oturtulmaya allmas, deiimlere halkn diren gstermesine neden olmutur. ster isel
dinamiklerle ister dsal zorlamalarla olumu olsun, Berger ve Luckmanna atfla (1976)
toplumsal inac yaklama gre ekonomik eylemlerin evresini saran bu yaplama doal
bir srecin sonucu olmayp toplumsal olarak ina edilmektedir. Bu gre gre, tarihsel ve
sosyal srelerin bir sonucu olarak belli bir oydama ile kurulan bu yap, deiim
unsurlarn da kendi iinde barndrmaktadr. Yani, yaplar bir kez kurulduktan sonra
ilelebet devam etmemekte, yapsal unsurlar, aktrlerin bamllklarn arttrabildii gibi,
onlarn stratejik tercihlerine yer aacak olanaklar da sunabilmektedir.

1980

sonras

Dnya

sistemindeki

yaplamann

artmas,

gnmzde

ulusal

ekonomilerin bir takm bamsz ekonomilerin toplamndan oluan bir fenomen olarak
incelenemeyeceini gstermitir. Ulusal ekonomiler, uluslar aras iblm ile ve tek ya da
ok tarafl bir ok anlama ile kresel sistemle balantldr. Aslnda grece az gelimi
lkeler iin bu balantlar bir eit baml olma durumu yaratmaktadr. Yani ulusal
sistemlerin ekil 1.1de gsterildii gibi Dnya sistemi iinde yerleik konumu,
uluslararas kurumlarn ulusal kurumlar zerinde etkili olmasna neden olmaktadr. II.
Blmde Dnya sisteminin rgtlenmesinde belirleyici olan g ilikileri ve tek tek ulusal
sistemlerin dnya sistemi ile karlkl baml konumu ele alnmtr.

37

II. BLM
YERLEKLN MAKRO KAYNAKLARI
OLARAK DNYA SSTEM

Bu blmde kurumsal giriimcinin iinde yerleik olduu ulusal i sisteminin kresel i


sistemi ile eitli dzeyde bamllklar yani yerleikliin makro kaynaklar olarak
uluslararas kurumlar incelenmektedir. lk balkta 1945 sonras dnya sisteminin
yaplamas ve tek yanl Merkez lkelerin karna olan bu yapy merulatran sylem
olarak gelime yazn ve modernleme kuram srasyla incelenecektir. Sonra az gelimi
lkelerin kurum ve kurallarnn dntrlmesi iin uluslararas kurumlarn ve
modernlemenin ie koulmas, devletin bu deiimler karsnda yeni rol ve ilevi ve en
son olarak Trk devlet yapsnn, uluslararas iblmndeki konumu uyarnca
dntrlmesi ele alnacaktr. Blmn ikinci bal olarak 1980 sonras yapsal
uyarlanma dnemi irdelenecektir. nce Dnya sisteminin dnemi tanmlayan genel
zelliklerine baklacaktr. Bu zellikler, dnem iinde gelitirilen yeniden yaplanma
yaklamlarnn

maddi

temelini

sunmaktadr.

kinci

olarak,

yeniden

yaplanma

yaklamlarnn meruiyetlerini salayan ve dnsel temellerini oluturan kuramlar ve


azgelimi lkelerde uygulamaya konulan stratejiler ilenecektir. Bu dnemde devletin
konumu ve servet birikimindeki rol son konu olarak ele alnacaktr. Trkiyede devletin
dnm sreci ise bu almann ana konularndan biri olarak bu blmde ele alnmak
yerine beinci blmde ayrca analiz edilecektir.

2.1. II. Dnya Sava Sonras Dnya Sisteminin rgtlenmesi

Mevcut aratrmann, 1980 sonras Trkiyede devletin dntrlmesini ilemesi


nedeniyle, almann bu blmnn 1980 sonras Dnya Sistemindeki deiikliklerle
balamas beklenir, fakat bugnk dnya dzeninin temelleri II. Dnya sava sonrasnda
atld, bugnk kresel ileyiin kurum ve kurallarnn bu dnemde kurulduu ve
bugnk dzenin bu kurumlar eliyle oluturulduu gz nne alnarak inceleme 1945den
itibaren balatlmtr.

38

1980 sonras Dnya Sistemindeki deiiklikleri merulatran kreselleme syleminin,


II.Dnya Sava sonras oluturulan dnya dzeninin sylemi olan modernleme
syleminin uyarlanmasyla oluturulmu bir sylem olduu ynnde yaygn bir grn
varl bilinmektedir (Erba, 1999; Altun, 2005:157; Giddens, 2000). Bu durumda,
modernleme sylemini ve bu sylemin ardndaki plan ve kurguyu bilmeden,
kreselleme sylemini kavramann, 1945de oluturulan dnya sisteminin kurumsal
yapsn tanmadan ise 1980 sonras oturtulan dzeni kavramann g olabilecei
dnlmtr. Altunun (2005:v) ifadesiyle 1945 sonrasnda toplumlararas ilikilerin
kazand yeni biim gz nnde bulundurulmakszn kreselleme kavram eliinde
zmlenmeye balanan gnmz dnyasnn hkim siyasi, iktisadi, toplumsal ve kltrel
kodlar deifre edilemez.
2.1.1. Uluslararas Ekonomik blm

Kapitalist gelimenin, sermayenin deerlenme ve birikimi asndan, dnya apndaki


koullarda bireysel sermayeye en byk kr brakacak deiik biimlerin bileimi halinde
bir gelime olduu ifade edilmektedir (Frbel, Heinrichs ve Kreye, 1982: 45). Sistemin
pazarlarn dnya leinde geniletme zorunluluu, uluslararasnda dzenli bir
iblmnn olumasyla sonulanmtr. Dnyann eitli blgeleri, daha en batan
deiik retim biimleri ve igc rgtlenmeleriyle dnya ekonomisine katlmlardr
(Glalp, 1987: 17; Frbel, 1983: 21).

19. Yzyln balarndan itibaren sanayi devrimi ile birlikte dnya sahnesi dramatik bir
kutuplamaya tank olmutur (Amin, 2000: 81; Bakaya, 2005a: 34; Glalp, 1987: 17). Bu
tarihten itibaren sanayi devrimini gerekletirmi lkeler Merkez, gerekletirmemi
lkeler evre terimleriyle anlmaya balanmtr (Amin, 2000: 81). Bu iblmyle
Merkez lkeler, snai rnlerin retici ve ihracats, evre lkeler ise snai rnlerin
pazar ve ucuz hammadde ve yiyecek maddelerinin sunucusu konumuna girmilerdir
(Glalp, 1987:17). Deiik lkelerin dnya sistemine katlmalarn salayan ihra
rnlerinin, lke iinde de kaynaklarn dalmnda belirleyici olduu, rnler dzeyinde
tanmlanan iblmnn, toplumsal yaplar dzeyinde de farkllamay beraberinde
getirdii belirtilmektedir. Glalpe gre uluslararas iblmnn bir paras olmak
azgelimi ekonomilere snai gelime yolunun kapanmasyla sonulanmtr. Bu zelliklere
sahip uluslararas iblm, 1929 Byk Bunalmna kadar srm, kinci Dnya

39

Savandan kldnda, kapitalizm uluslararas planda yeniden rgtlenmeye gitmitir.


1945 sonras kurulan yap, 1929 bunalmnn yaratt ykma zm araylar sonucu
oluturulan, Keynesci devlet mdahalecilii, Fordist retim ve birikim rejimi, BrettonWoods para sistemi, gelimi lkelerde Refah Devleti ve az gelimi lkelerde ulusal
kalknmaclk yoluyla modernizasyon sacayaklarna dayanmaktayd (Doan, 2002: 7).

Uluslararas iblmnn deimesi, bir yandan uluslar arasnda yeni ittifaklara, bir
yandan da her lkenin isel yaplarnda, iblmnde yer allarna uygun dnmlere
neden olmutur. Bu nedenle, her bir lkenin isel yaplarnn geirdii deiimlerin,
uluslararas iblmnde igal ettikleri konumdan ve kapitalist iblmnn tarih boyunca
geirdii aamalardan yani bal olduu btnden bamsz olarak deerlendirilemeyecei
ifade edilmektedir (Glalp, 1987: 17; Snmez, 1986: 82-5). Ulusal ekonomiler, kapitalist
dnya ekonomisi olarak adlandrlan genel sistemin eleridir. Kapitalist dnya ekonomi
sistemi erevesinde, tek tek ulusal ekonomilerde meydana gelen yapsal deiiklikler
aslnda hep birbirine bamldr (Frbel, Heinrichs ve Kreye, 1982: 17). Sermaye birikimi
yasalar, merkez lkelerinin yasalar konumuna gelmekle, giderek kapitalist dnya
ekonomisi araclyla evre lkelerine yansmtr. Kapitalist sisteme dahil lkelerdeki
isel dinamiklerin etkinliinin, baat dsal glerin yrngesinde gerekletii
belirtilmektedir. Bu balamda, uluslararas i blm ile merkeze baml konumdaki bir
ekonominin anlalmasnn, kendisini biimlendiren uluslararas hareketin zmlenmesiyle mmkn olaca belirtilmektedir (Glalp, 1987; Snmez, 1986: 66-7).

Tanzimattan bu yana dnya sistemine eklemlenmi olan Trkiyeye, uluslararas


iblmnde nerilen yer, dier azgelimi lkelere nerilenle ayndr. Bu dnemde, bu
lkelere yaplan Marshall yardmlar, ekonomi politikas nerilerinin gereklemesi artna
balanmtr. Ekonomi politikalarnn belirlenmesinde ise ABD, Uluslararas Para Fonu
(International Monetary Fund: IMF), Dnya Bankas (DB) ve Ekonomik birlii ve
Gelime rgt (Organisation for Economic Co-operation and Development: OECD, o
zamanki adyla OEEC) birlikte hareket etmilerdir. Trkiyenin bu seimde herhangi bir
pazarlk imkan olmamtr (Kepenek ve Yentrk, 1995: 84-5). neri, korunan i pazar,
sabit dviz kuru, dk faiz hadleri ile ara girdiler ve yatrm mallar asndan gelimi
lkelere baml dayankl-dayanksz tketim mallar retmeye dayanmaktadr. KTlere
ise, sanayiye dk fiyatl girdi salama rol verilmitir (Glalp, 1987: 46; Snmez, 1982 :
41). Glalpe gre Trkiyeden istenen, sanayiye ynelmeyip tarmsal rnleri ileyen

40

kk iletmeleri gelitirmesi, devletin de altyap yatrmlarn stlenerek zel giriimcileri


desteklemesidir. Snmezin ifadesiyle, bu kalknma modeli ithalata

baml olmas,

ihracat gz ard etmesi ve dviz kurunun sabit tutulmas nedeniyle, her yl artan oranlarda
d ak verecei kolayca ngrlebilecek bir modeldir. Nitekim bu birikim modeli, srekli
d borlanma eliinde srdrlebilmitir. IMFle en fazla stand-by dzenlemesini bu
dnemde yapan Trkiye, 1970li yllarn ikinci yarsndan itibaren ite ve dta birtakm
gelimelerin de eklenmesiyle bor batana saplanarak yeni liberal politikalarn hayata
geirilebilmesi iin uygun zemin haline gelmitir.

2.1.2. 1945 Sonras Uluslararas Kurumsal Yaplama

II. Dnya Sava sonras, dnyada politik ve corafi anlamda ciddi deiiklikler
olmutur. Savatan galip kan lkeler, ABD ve SSCBdir. Bu durum, Sovyet sisteminin
dnya leinde yaylmasn nlemek iin, kapitalist lkeleri baz sosyoekonomik kararlar
almaya zorlamtr (Kazgan, 2005a:95). evreleme liberalizmi denilen stratejiyle
komnist yaylmay kontrol altna alma yoluna gidilmitir. Bu stratejinin Batya
yansmas, byk sermaye, byk ii rgtleri ve devlet arasnda ittifak ve refah devleti
uygulamalar biiminde olurken, III. Dnya lkelerindeyse kalknma retorii ne
karlmtr. Eski kolonyalist tarz smrge dzeninde sanayi iin gereken alt yap
yatrmlarn (ulam, enerji, iletiim, bankaclk vb.) kolonyal lkeler yapyordu. Yeni
dnemde, muazzam harcamalar gerektiren bu yatrmlar ABDnin yapmak istememesi
nedeniyle, III. Dnya lkelerinin devlet eliyle kontroll kalknmalarnn desteklenmesine
karar verilmitir (Bakaya, 2005a:39, 107; Ylmaz, 1999). Sosyal devlet uygulamalar ve
kalknma iin gerekli altyap gerekleriyle, halktan daha yksek vergiler toplatp bu
yatrmlar ilgili devletlere yaptrarak daha sonra zelletirme ad altnda bu yatrmlara el
koymann ok daha karl olaca ngrlmtr (Ylmaz, 1999). Asgari altyap
yatrmlarn bu lkelerin devletlerine yaptrmak iin kalknmalarnn kontrol altna
alnmas ve egdmlenmesi iin bir takm rgtler kurulmas gerekmitir (Kazgan,
1995:31-2; Boratav, 2003:19). lk olarak kurulan rgt Birlemi Milletlerdir (BM), onu
IMF, DB ve Tarifeler ve Ticaret Genel Anlamas (General Agreements on Tariffs and
Trade:GATT) izledi. Eski kurum Avrupa Ekonomik birlii rgt (Organisation for
European Economic Co-operation: OECC) dntrlerek OECD ortaya kt. Bu
kurumlar, Merkezin tam kontrolnde, bakanlar ABDli ya da Bat Avrupalyd . Bundan
byle dnya ekonomisini ynlendirecek olan bu kurumlarn kurulmas ve demokratik

41

olmayan yaplanma tarzlar sonucu, bu kurumlarda Merkez d lkelerin kendilerini temsil


etme ve seslerini duyurma imkanlar neredeyse hi kalmamtr.

Ksacas rgtlenmeye giriilen yeni ekonomik-politik yap, eski smrge sisteminin


maliyetlerinden kurtulmu yeni bir tr bamllk ilikisi kurmay amalamtr. deolojik
bloklama, gelimi ve gelimekte olan lkeleri birlikte kapsamtr. ki bloklu dnyada her
iki blok da egemenlik alann geni tutmak iin, az gelimi lkelerin kalknmasn
destekliyor grnmtr (Kazgan, 1995:46; Kazgan, 2005a:93; Doan, 2002:7). Bretton
Woods anlamasyla yeniden yaplandrlan dnya dzeninin ve kurumlarnn esas amac,
egemen bloklardan birini temsil eden ABDnin dnya pazarlarna serbeste girip
kabilmesi ve dolarn bir engelle karlamadan dnya apnda dolaabilmesini garantilemektir (Diebolt, 2002). Bu dnemde kurulan kurumlarn ileyiini kolaylatracak, yeni
gereklere gre yeni durumlar kontrol altna alacak bir ok yeni kurum eklenerek, sistem
Merkezin hegemonyasn arttracak bir biimde gnmze kadar ileyegelmitir. Bu
ileyite Kazgana gre (1995) birtakm ideolojik aygtlarn Merkezin kontrolnde olmas,
sistemin srdrlmesi asndan nemli bir faktr olmutur.
2.1.2. Yeni Bamllk Dzeninin Kavramsal nas

Savatan hemen sonra Bat'y temsilen ortaya kan ABD'nin rgtledii dnya siyaseti,
Bat d toplumlarn deiim sreleri ile ilgilenmeye balamtr (Altun, 2005:v; Amin,
1993). Altuna gre bu ilginin grnen amac yardmlarla bu lkelerin kalknmalarna
destek olmaktr. te bu noktada, ABD evrenselci bir ideoloji retmeye soyunmutur.
Birbirlerine indirgenmesi olanaksz farkl toplumlarn, tarihsel gzergahlarn belirleyen
kltrel deimezler bulunduunu varsayan ve dier toplumlarn ancak Batnn
yrngesini izleyerek bir deiim ve gelime gsterebileceini ne sren bu ideolojinin
retimi modernleme kuramnca gerekletirilmitir. Mevcut dnya dzeni, Amerikan tarz
bir evrenselcilik4 ideolojisinin rndr. Amine gre Batclk, kapitalist dnyann kltr
ve ideolojisinin yalnzca bir boyutunu oluturan dpedz bir kltrclktr. Tutaln da
katld gibi, gnmzde Batnn teki toplumlarla ilikisinin niteliini doru kavrayabilmek, Modernleme Kuramn anlamakla (Amin, 1993: 27; Tutal, 2005: 81) yani
modernleme ad altnda onlarn dier toplumlar nasl tekiletirdiini bilmekle
4
Evrenselcilik, hibir tikel kltr ile badatrlmamas gereken, somut tarihi bir toplumla zdeletirilmemesi
gereken bir ilke olarak dnlmelidir. Dolaysyla evrensellik ilkesi somut bir proje olarak gerekletirilemez
(Tutal, 2005:93). Bu durumda azgelimilere Batl lkelerin ve ABDnin geliim izgisinin dayatlmas, iddia
edildii gibi evrenselci bir ideoloji olamaz, tam tersi kltrcdr.

42

mmkn olabilir. Az gelimi lkeleri dntrme

projesinin yaptalar denirken,

nclleri olan Marksn Asya Tipi retim Tarz(ATT), Weberin Rasyonel Toplum,
Smithin Uluslar aras blm, Ricardonun Karlatrmal stnlkler ve
Rostowun Aamal Modernleme kuramlarndan, Batl olmayan lkelerin yeniden
inasn rasyonelletirmede temel kuramsal dayanaklar olarak yararlanlmtr (Ercan,
2001: 192-3, 210-20). na edilmek istenen yeni dzeni merulatrmak iin bu kuramlar
nemli veri ve dayanaklar salamtr. Bat d lkelerin farkllklarnn gz ard edilmesi,
yerel inisiyatiflere zerklik alan braklmamas, yerel potansiyellerin devreden karlmas
ve bu lkelerin gelimesi ve deimesi iin illa dsal bir ivme gerektiinin kafalara
kaznmas ve eitsiz dzenin rasyonelletirilmesinde bu kuramlarn nemli rol oynad
grlmtr.

2.1.4. Az Gelimi lkelerdeki Deiimin Projelendirilmesi: Gelime Yazn

AGlerin kalknma sorunlarna katkda bulunulurken, bir yandan da bu lkelerdeki


aydn kesimin dn dnyas kontrol altna alnarak, kurulmaya allan dzenin devamll salanmaya allmtr (Altun, 2005:8). Bu nedenle, Avrupann eletirel sosyal
bilimleri yerine, pratik reeteler neren Amerikan tarz yeni bir sosyal bilimler anlay
yerletirilmek istenmitir. II. Dnya savann hemen sonrasnda gelime konusunu
tartmaya balayan sosyal bilimcilerin iki sorunu vardr (Smelser, 1992: 381; Altun, 2005:
8): Birincisi yklan Avrupann yeniden yaplanmas, ikincisi ise az gelimi blgelerin
dnya sistemine sorunsuz katlmalarnn salanmasdr. Bat d dnyann toplumsal
deiimine duyulan kuramsal ilginin giderek dnsel bir projeye dnmesiyle gelime
yazn ortaya kmtr.

Gelime yaznnn dnce biimi, Derridann tanmlamasyla szmerkezcidir


(logocentric). Yani her hangi bir durumu dier duruma gre tanmlayan ikili kartlklar
zerine ina edilmitir. Ge gelien toplumlarda deiimi kavramaya alan gelime
yazn, bu ikili kavramlardan tanmlayc kavramlar Batnn zelliklerine bahederken,
tanmlanan kavramlar da tarihsel olarak geri olduunu varsayd geleneksel toplumlarn
zellikleri ile eletirmitir. leri-geri, akl-akld, nesnel-znel, modern-ilkel gibi bu ikili
kavramlardan birincileri olumlanan kavramlar olarak hep Batya ait olana gnderme
yapacak ekilde kullanlrken, bu ikiliklerin karsna yerletirilen, birincisine olan
ilikisine gre tretilen ve olumsuz gndermeleri olan ikinciler (geri, irrasyonel, tarihi

43

olmayan gibi) geleneksel toplumlar tanmlamada kullanlmtr. Bu ikili kavramlarn,


sadece bir kavramsal kartlk olarak dnlemeyecei, olumlu olann olumsuz zerinde,
ileri olann geri zerinde, rasyonel olann irrasyonel zerinde hiyerarik bir stnl, bir
belirleyicilii olduu ifade edilmektedir (Ercan, 2001:206-7; Yldrm, 2002:167).

Altuna gre (2005) bu anlamda kullanlan kavramsal yaplarn, referans aldklar


ontolojik temelleri ve g ilikilerini yanstmas gz nne alndnda, gelime yazn
daha en batan ideolojiktir. Dnmenin ikili yaps, bilgilenme ve gelimenin hiyerarik
biimini yaratmtr. Sonuta gelime yazn, g merkezinin gr asndan retilmitir.
Kapitalizmin gelime yolu kuramlatrlarak/ideolojiletirilerek, teki toplumlar bu
yrngeye tabi klnmtr (Amin, 1993; Ercan, 2001a:207-8; Hardt ve Negri, 2001:295-6;
Altun, 2005). Yani geleneksel toplumlara reete sunan bilim, Batnn bak asndan ve
kendi gereklerine gre bu reeteyi dzenlemitir. teki toplumlara nerilen reetelerin
kurgulanma biiminin, gnmzde hala ayn manta sahip olduu ifade edilmektedir. Bir
dizi deer ykl tanmlamalar srerken, deien sadece kavramlardr. rnein,
modernleme kavramnn kreselleme kavram ile yer deitirmesi gibi. Farkl isimler
altnda (yeni dnya dzeni, postmodernizm, bilgi a vb.) ve farkl bir paradigma gibi
kendisini sunan kreselleme yaklamna da, esasnda modernleme okulu ile ayn
paradigmay benimseyen grlerin egemen olduu bilinmektedir (Altun, 2000; Altun,
2005). Weber bu dnme biimini yntemsel bir ereveye oturtup sistemletirerek, bu
yaklamn yaygnlamasn ve kalclamasn salamakla (Kongar, 1979; Ercan,
2001a:207-9), belki de bilmeden azgelimi lkelere en byk ktl yapmtr. Gelime
yazn ile Batl olmayan lkelerin sorunlar ve zm nerileri Batl sosyal bilimciler
tarafndan saptanp tektipletirilip etiketlenirken bu lkelerdeki gelime ve deiimin
kontrol altna alnmas da modernleme kuramyla baarlmak istenmitir. Bylece bu
lkelerin kendi sorunlarn dile getirme imkan ellerinden alnrken, etiketleme ilemiyle
ardndan eylem alanlar da kendilerine kapatlmtr. Modernleme kuramnn, Batnn
kontrol arac ve ideolojisi olarak AGlere iletmecilik eitimi ile, ynetim yazn ile ve
kendi entelektelleri eliyle sokulduu ifade edilmektedir (Kazgan, 1995:23-4).

44

2.1.5. Batl Olmayan Toplumlarn Geliim ve Deiimlerinin Kontrol Altna


Alnmas: Modernleme Kuram

Bat dnda kalan toplumlarn deiim srelerini aklamak amacyla gelitirilen


Modernleme Kuram, kinci Dnya Sava sonrasnda Amerikan sosyal bilim evrelerinde
ortaya

kan,

Batnn

model

alnmas

suretiyle

tm

dnya

toplumlarnn

modernleebileceini varsayan bir toplumsal deime yaklamdr. Bu yaklam, Batnn


toplumsal-siyasal rgtlenme tarzn, tm dnyann kanlmaz olarak eriecei ideal
toplum

mertebesine

kartmtr.

ABDni

modernliin

temsilcisi

olarak

sunan

modernleme kuram, dier lkelerin modernlemesinin ancak ABDnin ngrd dnya


dzeni ierisinde ve gzergaha aina Batnn nderliinde ve yrngesinde mmkn
olabileceini savunmutur. Batl olann stnlne yaplan ak vurgu ve evrensel
olann Bat ile zdeletirilmesi, Bat dnda kalanlarn geri olduklar varsaym temelinde
rgtlenen dnya siyasetine hizmet etmitir. Modernleme kuram, Batl olmayan
toplumlarn kltr ve geleneklerini, onlarn gelime srecine engel olduu gerekesiyle
yok etmek istemitir (Kker, 1993:14; Kker, 1992:152-3; Kongar,1979:247; Altun,
2005:13; Amin, 1993:27).

Modernleme kuram, dnya toplumlarn Weberci anlamda modern toplumlar ve


geleneksel toplumlar olarak snflam ve bu iki toplum tipine uygun den modeller ve bu
modelleri niteleyen zellikler saptamtr (Altun, 2005: 153-5;

Kker, 1992: 151-3).

Yazarlarn aktardna gre, Modern toplum, kentlemenin, endstrilemenin, medyatik


iletiimin, yksek okuma yazma orannn, sekler bir sistemin, demokratik ideallerin,
evrensel insani deerlerin grnr olduu toplumun ad olarak anlrken, Geleneksel
toplum ise Modern toplumdan hareketle btn bu zelliklerden yoksun olan toplumu
niteleyen kavram olarak tanmlanmtr. Modernleme kuram, modernleme srelerinin
nnn almas iin geleneksel toplumlardaki geleneksel-kltrel unsurlarn tasfiye
edilmesi gerektiini savunmutur. Modernleme kuramna gre, Bat d toplumlarn
modernleme amacna ulaabilmeleri, sistemli bir biimde isel tasfiye ve dsal mdahale
srelerinin iletilmesine baldr. Modernliin nn tkayan geleneksel unsurlar (bu
lkelerin kltrleri), toplumsal alandan ve tarihsel hafzadan kaznmaldr. Batl olmayan
toplumlar, eer modernlemek istiyorlarsa, bu balamda dsal mdahale mekanizmalar
oluturulmal ve uluslararas bir temelde rgtlenen bu mekanizmalar (IMF, DB vb.
kurumlar), ABDnin tasarlad dnya dzeni ierisinde teki toplumlara yardmc

45

olmaldr.

Sz konusu siyasal dzenlemelerin yannda, Bat d toplumlarda, yerli modernletirici


sekinlerin yetitirilmesine ve toplumda etkinlik kurmalarna imkan tannmaldr
Modernleme kuramclarnn and bu sekinler; ilgili lkenin ekonomik, sosyal, siyasal
ve askeri sekinleridir. Bu sekinler Batl uzmanlarca yetitirilmeli, Batl deerleri
zmsemi toplumsal aktrler olarak ne kan bu sekinlere, modernleme srelerinin
ynlendirilmesi anlamnda geni bir manevra alan almaldr. Bu erevede modernleme
kuramyla, gelimekte olan lkelerde, aydnlar ve ordu gibi eitli toplumsal nderlerin,
deiimci ve yeniliki aktrlerin, tarihin nn ama misyonunu ne derece yerine
getirebilecekleri, toplumlararas kurumlarn mdahale alanlarnn nasl salkl bir biimde
ina edilebilecei gibi konular etrafnda teorik bir at oluturulmaya allmtr
(Eisenstadt, 1992: 414-6; Altun, 2005: 155). Bu balamda, Kkerin ifadesiyle (1992: 1513) gei evresindeki toplumlarda ortaya kan ilerici askeri diktatrlkler veya tek parti
rejimleri bu lkeleri modernleinceye kadar demokrasiden vazgemek durumuyla kar
karya brakmtr. Altuna gre (2005: 155) Modernliin tarihsel temelleri oturtulmaya
allrken, bunun yannda Batl olmayan dnyann tarihi de yeniden kurgulanmtr.
2.1.6. Hegemonik Bir Proje ve deoloji Olarak Modernleme

Modernleme kuram, iinden kt toplumsal gereklii, bu toplumsal-siyasal pratik


iinde varolan hegemonya biimini ve hegemonyann tepesinde yer alanlarn konumlarn
hakllatrma (Kker, 1992:152) ve teki dnya toplumlarnn gereklii olarak merulatrma abasndadr. Siyasi evrelerin bu uurda aktt paraya (Mayor, 1997:154) ve
iktidarn youn mdahalelerine baklarak, Modernleme kuramnn, siyasal bir projenin
ideolojisi olarak oluturulduu ifade edilmektedir (Altun, 2005:30,156-7; Gler, 2005a:334).
Sosyal bilimlerin bu srete, ulusal ve uluslararas sorunlarn almasnda grevler
stlenen, iyi finanse edilmi bilgi retim mekanizmalarna dnt belirtilmektedir. Bu
dnemde, CIA ve FBI gibi istihbarat kurumlar, akademik bilgi retimini fiilen
ynlendirmek zere ie koulurken bir takm vakflar da bu yndeki almalar genel
hkmet politikalar dorultusunda finanse etmilerdir. Truman doktrini erevesinde
Marshall yardmlar, dier lkelere ideoloji ihra etmenin bir yolu olarak kullanlrken bir
yandan da bu dorultuda yetimi uzmanlar, yardmlarla fonlanan lke kurumlarn

46

ideolojik dorultuda eiterek ie komulardr. Bu vakflardan en bilinenleri olan Ford


Vakf, Rockefeller Vakf ve Carnegie Vakf, saladklar destekler araclyla,
akademisyenleri, aratrma merkezlerini ve danmanlk hizmeti veren kurulular,
Amerikan

karlar

uyarnca

hassas

konulara

ilgi

gstermeleri

konusunda

ynlendirmilerdir (Altun, 2005:30-1). Ynlendiremedikleri noktada Adornoda (Hardt,


1999:32) ve Millsde (Parenti, 1996:181) olduu gibi fonlamalarn kesmilerdir.

Modernleme kuram, bu ynyle 1980lerin ikinci yarsndan itibaren trmana geen


kresellemeci

kuramlarn

hazrlaycs

niteliindedir.

Modernleme

kuramnda,

modernleme kavram neye karlk geliyorsa, kresellemeci kuramlarda da kreselleme


kavramnn ayn eye karlk geldii ifade edilmektedir (Erba, 1999; Altun, 2005:157;
Giddens, 2000). Modernleme kuram, bilgi retiminin iktidarn hizmetine nasl
koulacan gstermesi ve uzunca bir dnem Merkezin projelerinin yaylmasna ve
merulatrlmasna hizmet etmesi anlamnda tahakkm altna alc projelerin baarsna bir
rnek olarak gsterilmektedir. II. Dnya sava sonras Amerikann dnya lkeleri
zerinde askeri ve ekonomik kontrol salamak zere kurmu olduu uluslararas sosyal ve
siyasal yaplar pekitirmek ve meruiyetlerini salamada nemli bir ilev stlendii kabul
edilmektedir (Altun, 2005:157).
2.1.7. Bat D Toplumlarn Kurumsal nas

Bu dnemde, az gelimi lkelerin geliim ve deiim srelerine, Merkez lkelerin ve


onlarn kontrolndeki uluslar aras kurumlarn sk sk mdahale etmesine tank olmaktayz.
Modernleme kuramnn inasyla bu mdahalelerin gerekli meru bilimsel altyaps,
uluslar aras kurumlarn inasyla da zorlayc aygtlar oluturulmu durumdadr. Parenti
(1996: 46-7) mdahalelerin grnr bahaneleri olarak, insani nedenlerin vitrine karlarak
merulatrlmaya alldn, mdahalelerin esas nedeninin ise, ilgili lkelerin ulusal
karlaryla herhangi bir ilgisi olmadn belirtmektedir. Az gelimi lkelerin geliim
srecine mdahalelerin esas nedeninin, gelimi kapitalist lkelerin bir pazar olarak
grdkleri bu lkelerin, kendi ulusal karlar dorultusunda herhangi bir ulusal dzenleme
yapmasna izin vermeyerek snrlarn sermaye hareketlerine srekli ak tutmak olduu
ifade edilmektedir.

47

te burada bir sorun vardr. Bu lkelerin azgelimi ve Bat brokrasisinden farkl


kurallara gre ileyen devlet yaplar, sermaye ihrac nnde byk bir engel
oluturmaktadr (Gler, 2005a: 39). Glere gre bu engeli amak iin devletlerin Bat tipi
rasyonel brokrasilere kavuturulmas gerekmektedir, fakat klasik dnemin ak askeri
igal ynteminin artk uygulanabilir olmaktan km olmas, bu lkelere mdahale iin
yeni kanal araylarn gndeme getirmitir. Bu lkelerde bir kanal olabilecek gte zel
sektr ya yoktur ya da ok gszdr, geriye kalan tek seenek bu lke devletleriyle iliki
kurulmasdr. Devletler bir ekilde buna ikna edilmelidir. kna metodu olarak, bu lkelere
d yardmlar sokmann bir kanaln bulmak gerekmektedir. Bulunan forml, bu lkelerin
kalknmas iin gerekli ada bir idarenin kurulabilmesi amacyla, idari reform yardm
gereinin kendilerine kabul ettirilmesidir. Bu balamda bir ok lkede, Truman Doktrini
ve Marshall Yardm Plannn devreye sokulduu grlmektedir (Altan, 1986: 87-8; Altun,
2005: 30-1). Borlandrma stratejisinin tutmad lkelerde ise, siyasi, askeri ve ticari
mdahalelerin eksik olmad ifade edilmektedir (Parenti, 1996: 47).

lkelere kabul ettirilen modernleme projesi, yardm programlarnn bir alt bal
biiminde dzenlenerek eitli uluslar aras kurulular eliyle uygulamaya sokulmutur. Bu
rasyonelletirmenin ardndan, ABDli ya da ABDnin ynlendirdii uluslararas uzmanlar
bu lkelere yaplarn incelemek ve inalarn biimlendirmek zere gnderilmitir. eitli
vakflar eliyle ynlendirilen bu srecin ynetimini, Birlemi Milletler, DB ve IMFin yan
sra tek tek gelimi kapitalist lkeler yardm ve kalknma program adl kamu ynetimi
modernizasyonu iin yardm giriimleriyle desteklemilerdir. Bu lkelere yardm, eitli
aralar ile gerekletirilmitir: Elkitaplar ve ders kitaplar hazrlanarak yaygn ekilde
datlm, eitli burslarla genlerin yurtdnda eitilmeleri salanm, niversitelerinde
"Amme daresi Krsleri" kurulmutur. 1950-55 yllar arasnda dnyann belirli blgesel
merkezlerinde birbirinin ayns tzklere ve yaplara sahip bir ok "Amme daresi
Enstitleri" kurulduuna tank olunmutur. Bu dnemde, nc Dnya lkelerine
nerilen kamu reformu, sermaye ihracnn srdrlebilmesi ve olas risklerden korunmas
amacna ynelik olmutur. Bu durum, 1980 ylnda yapsal uyarlama politikalaryla
yinelenen, gelimi kapitalist lkelerin, azgelimi lkelerin idarelerini dntrmekle/
modernletirmekle yakn ilgisinin, o lkenin menfaatleriyle herhangi bir ilgisi olmadn
gstermektedir (Gler, 2005a: 35-6).

48

2.1.8. 1945 Sonras Kurulan Dnya Sisteminde Devletin Rol


Bu dnemde uygulanmakta olan, ie dnk ulusal kalknma stratejisinin bir gerei
olarak, devletin ilevlerinde genileme ve eitlenme, buna bal olarak konumunda
glenmeye tank olmaktayz. Uygulanan Keynesyen modelin en belirgin zellii, devletin
ekonomik ve sosyal yaamn dzenleyicisi roln stlenmesidir. lkelerin gelimilik
dzeyine gre, devletin rol ve ekonomi politikalar farkllklar gstermitir. Savan galibi
lkelerde devlet, ekonomi politikalaryla yeniden imar, ina ve yeni pazarlarn
yaratlmasn dzenlerken, azgelimi lkelerde ise, kapitalist sistemle btnlemeyi
hedefleyen dzenlemeleri stlenmitir (Temiz, 2004: 69; Jessop, 2000). Bu balamda
devletin, ekonomide zel sektr iin gerekli altyapnn hazr edilmesi, baz karsz alanlarda
dorudan retim yaplmas, sermaye birikiminin ve gelir dalmnn dzenlenmesi ve
sosyal gvenlik harcamalarnn idaresi gibi bir ok ilev stlendii grlmtr
(Mftolu, 2003:18; Temiz, 2004: 69).

Bu dnem devletin kamu harcamalarnda ve kamu mlkiyetinde nemli dzeyde artla


sonulanmtr. talebe ve tketime dnk kalknma stratejisinin bir gerei olarak
cretlerin sadece maliyet unsuru deil, bir talep unsuru olarak grlmesi, i talebi arttrc
blm politikalar izlenmesine ve refah artna neden olmutur (Jessop, 2000; Hirst,
Thompson, 1995: 422-3; Temiz, 2004:70-1,77; Mftolu, 2003:18). Bunun sonucu
olarak, bu dnem emein rgtllnn de glendii, ekonomik ve sosyal hak ve
zgrlklere de nem verildii bir dnem olmutur. Yaanan hzl ekonomik byme
sosyal devletin maddi gcn attrmtr. Yine bu sre iinde piyasa ekonomisinin
kurumsallarken, eitli kayglarla devletin mdahale ve denetim alanna girdii ifade
edilmektedir. Devletin bu dnemde piyasaya mdahalesinin, ekonomide etkinliin
salanmas hedefine ynelik olduu belirtilmektedir.

2.1.9. Trkiyede Kamu Sisteminin Yeni Dnya Sistemine Uyarlanmas

Bu dnem, Merkez lkelerin ve uluslararas mali merkezlerin, Trkiyenin


brokrasisine ve devlet ynetim zihniyetine mdahalesinin ardnda yatan nedenin, hem
lkenin doal kaynaklarndan yararlanabilmek, hem de buralarda yatrm yapabilmek
iin gerekli altyapnn devlet eliyle oluturulmasn salamak ve bu yatrmlarn
srekliliini koruyacak modern brokratik aygt oluturmak olduu ifade edilmektedir
(Gler, 2005a:80). Trkiye'de 1945 sonras idari reform dnemi, yabanc heyet ya da

49
5

uzmanlarca hazrlanan raporlarla balatlmtr. Gler, Neumark dnda bu raporlar


hazrlayanlarn tmnn, uluslararas mali merkezler tarafndan grevlendirilmi heyet
ya da uzmanlar olduunu belirtmektedir (Kepenek ve Yentrk, 1995:84; Gler,
2005a:67).

Dnya Bankasndan durum analizi yapmak zere arlan uzman heyetin raporlar
dorultusunda, Truman doktrininin bir paras olarak, lkedeki ynetim anlayn
deitirme abasyla yksekretimde birtakm dzenlemelere gidilmitir. Barker
Raporu diye anlan bu heyetin inceleme raporlar dorultusunda, 1951 ylnda
Ankarada dnyadaki benzerleri ile ayn ad ve yaplanma tarznda Trkiye Ortadou
Amme Sevk ve daresi (TODAE), stanbulda ise letme ktisad Enstits
kurulmutur. TODAEni BM, stanbul letme ktisad Enstitsn ise Ford
Foundation finanse etmitir. Bu program erevesinde, niversite ynetici ve
reticileri belirli srelerle personel ynetimi konusunda eitilmek zere ABDne
gtrlmtr. Bu eitim amal heyet gtrmeler, yllarca devam etmi ve ABDde
eitilen akademisyenler kanalyla Trkiyeye yeni bir endstriyel ilikiler anlay
sokulmutur. Bu yeni sylem, makro bir problem olan ii-iveren sorunlarna mikro
planda zmler neren nsan likileri Okulunun sylemidir ve tepkiyle
karlanmtr (sdiken ve Wasti, 2002; sdiken, 2003).

Daha sonra Marshall Plan erevesinde, Trk sendikaclna ABDnin uluslararas


karlarna ters dmeyecek biimde yn verebilmek amacyla Trk- ile
ilgilenilmitir (Ikl, 1990: 309-327). Trk-in anti-komnist ve milliyeti temelde
rgtlenmesinde, ABD Bykelilii ve i Sendikalar Federasyonunun nemli rol
stlendii belirtilmektedir. ABD dzenli parasal yardmlarn yan sra, 1960l yllar
boyunca pek ok ABDli sendika temsilcisini rgtlenme almalarn ynlendirmek
zere Trkiyeye gnderirken, Trk sendika temsilcilerini de dzenli aralklarla
ABDde eitime almtr (Akkaya, 2002:164-5). Bu yardmlarn beraberinde, Trk
sendikaclna Avrupa sendikaclndan farkl bir doktrin, belli bir dnya gr ve
sendikal eylem biimi getirilmitir. 1967den itibaren inceleme gezileri ad altnda
dzenli aralklarla ABDne gtrlen sendika liderlerine, ii eitimi ad altnda
5

1949 ylnda "Devlet Daire ve Messeselerinde Rasyonel alma Hakknda Rapor" adl Neumark Raporu
ile balatlan srecin, ayn yl Trkiye'nin mali politikasn ve idari mekanizmasn inceleyen Dnya Bankas
heyetinin hazrlad Barker Raporu, 1950 ylnda mali ynetim yapsn inceleyen Martin-Cush Raporu,
1952 ylnda Leimgruber raporu, 1953 ylnda Maurice Chailloux-Dantel Raporu ile ilerletildii
belirtilmektedir (Gler, 2005a:67).

50

ABDnin dnya apnda uygulad politikalarla uyuan bir program izletildii, baz
Trk-li liderler tarafndan da dorulanmtr. Trk-in birinci kongresinden
itibaren ABD etkisine girmesiyle birlikte alma Bakanl araclyla sendikalara
yaplan

yardmdan

dier

sendikalar

mahrum

brakld,

sadece

Trk-in

yararlandrld grlmtr (Akkaya, 1986: 255-6; Ikl, 1990:309-327).

Uyarlama politikalarnn bir baka boyutu ise, Thornburg raporu ile Trkiyeye
sanayileme amacndan vazgemesi telkin edilirken, mevcut sanayilerinin de
tasfiyesinin talep edilmesidir (Deer, 1993: 358-69; Kazgan, 2005a:99; Kepenek ve
Yentrk,

1995:175-6,183).

Rapora

gre,

Trkiye

demiryollarndan

vazgeip

karayollarna, sanayiden vazgeip tarma dnmelidir. ABDnin yardm yapp yapmama


karar almak iin Trkiyeye yollad, Max Thornburgun grlerinin ounun,
dnemin hakim snflar tarafndan dzenlenen 1948 ktisat Kongresinde aynen dile
getirildii grlmtr. Benzer grlerin, 1950de DBnn hazrlad Barker
raporunda yinelendii belirtilmektedir (Kazgan, 2005a:98-9). Bu dnemde, ngiltere,
Hollanda, Brezilya gibi lkelerde reform almalarnda grevlendirilmek zere,
ABDdeki Hoover Komisyonlarna benzer komisyonlarn kurulduuna tank
olunmutur. Bu komisyonlarla yrtlen d yardm ve yabanc yatrm politikalarnn
esas amac, bu lkelerde zel sermaye ihrac iin gerekli altyapy oluturmak ve
yatrm yapan yabanc irketlere gerekli bilgi ve finansman kaynaklarn salamaktr.
Bu politikalarla korunan irketlerin, 1970'li yllar geldiinde ulusar tekellere
dnt ve bu srete koruyuculuklarn stlenmi olan devleti tehdit eden ve yeni
bir dnya sistemi talep eden gler haline geldii belirtilmektedir (Gler, 2005a: 84).
okuluslu irketler azgelimi lkelerde karlarna ters den hkmetleri
devirmeye giriebildikleri gibi, kendi hkmetlerinin d ekonomik ve siyasal
politikasn da ynlendirme gcne erimi olduklar ITT rneinde somutlanmtr
(Sampson, 1974). Ulusar irketlerin herhangi bir devletin snrlarn aan
byklklere ulamalar, himayesinde bydkleri devlet ile ilikilerinin kkl bir
ekilde deimesine neden olmutur. lkemizde ulusal kalknma ve modernleme
sylemleri eliinde ulusal bir programm gibi yrtlen bu reform almalarnn ve
otuz yldan fazla sren bu dnemin sonucu olarak, Trkiyenin ve dier bir ok d
yardm alcs lkelerin daha derin bir bamllk sergiledikleri grlmtr.
Modernleme adyla pazarlanan kalknma programlarnn iflas ettii, iflastan geriye

51

kalan tek mirasn, 1980 sonras yaplanmada kendisi de sorunsallatrlacak olan


modern devlet aygt olduu ifade edilmektedir (Gler, 2005a: 41, 48, 53).

2.2. 1980 Sonras Dnya Sisteminin Yaplamas

2.2.1. Mevcut Kurumlamann Bozulmas

1960l yllarn sonuna gelindiinde, kalknma ve modernleme sylemlerinin vaatleri


ile gerekleenler arasnda uyumsuzluk ortaya kmtr (Smelser, 1992: 393). D yardm
alcs lkeler arasnda, modernleme yaklamn hakl gsterecek rnek yoktur.
Modernletirilen ve kalknmasna yardm edilen lkelerin, yoksulluk, isizlik, alk ve
doa tahribatyla ba baa brakld grlmtr. Siyasal iktidarla ilikileri aa kan
modernleme kuramnn meruiyetini tartan, mevcut kurumlamay ve kuramsal
temellerini sorgulayan yeni kuramlar ve az gelimi lkelerin kendi kaderlerini tayin etme
talepleriyle yarattklar fiili bir durum ortaya kmtr. Birlemi Milletler iinde balatlan
balantszlar hareketinin yz aan lkeyi kapsayacak derecede bymesi (Trkiye de
bu hareketin iindedir), hareketin gelimi lkeler tarafndan ciddiye alnmasn
salamtr. Balantszlar hareketinin, petrol fiyatlarndaki artla birlikte bir siyasal g
gsterisine dnmesi, Merkez tarafndan kendisine bakaldr olarak alglanmtr. Bu
lkelerde belli bir sanayi ve pazar altyaps olusun diye, Merkezin izin ve destek verdii
ithal-ikameci model, varlan noktada ayak ba haline gelmitir. Bu lkelerin uygulad
korumaclk tedbirleri, artk btn dnya pazarna yaylma ihtiyacnda olan ok uluslu
irketlerin eylem alann daraltmaya balamtr (Kazgan, 1995:37-8).

Btn bunlar Merkezin Gney zerinde egemenliini yeniden kurabilmek iin frsat
kollamasna neden olmutur. Aranan frsat, petrol kriziyle sarslan bir dizi Gney lkeleri
ve Trkiye'nin, Merkez tarafndan uluslararas bankalardan denetimsiz borlanmaya tevik
edilmesiyle ele geirilmitir (Kazgan, 1995:48, 53; Toussaint, 2002:250-1). Toussaint, bu
srete, evre lkelerinin ekonomilerinin dalmasnda ve bamllklarn arttran bor
batana srklenmelerinde, IMF ve DBnn sistematik politikalaryla rol oynadklarn ve
evre lkelerdeki egemen snflarn da bu srece ortak edildiini ifade etmektedir. Bu
lkelerin youn bir ekilde borlandrlmasnn ardndan, Amerikann para politikasnda
ani bir dn yaparak faiz oranlarn arttrmasyla bu lkeler (Trkiye dahil) borlarn
deyemez duruma drlmtr (Bakaya, 2005a:153). Bunun zerine, ar borlu

52

AGin dnya finans sisteminin yaayabilirliini tehdit ettii bahane edilerek denetime
alnmalar gerektii kararlatrlmtr. Bunu, Merkezin bor yaps ve koullarn
deitiren bir dizi yeni yntemi devreye sokmas izlemitir. Bylece Batl lkeler iine
dm olduklar krizi, AGi devreye sokarak amaya almlardr (Kazgan, 1995).

Krizler, belli bir dneme zg ekonomik rgtlenme modelinin tkandnn ya da


uluslararas iblmnn snrlarna ulatnn gstergesi olarak kabul edilirler (Glalp,
1987). Bir bunalmla kendini gsteren bu durum, bir yandan lke iindeki mevcut
kurumsal yap erevesinde sermaye birikiminin srdrlmesinin, dier yandan da
uluslararasndaki geerli iblm erevesinde sz konusu lke ile dnya sistemi
arasndaki ilikiler ann tehdit altnda olduunun gstergesidir. Kriz, retim sisteminin
sosyal yaplar ile bu yaplarn gelimesi ve yeniden retilmesini destekleyen ekonomik
rgtlenme biimleri arasndaki ilikinin bozulmas anlamna gelmektedir.
Glalpe gre (1993:40) ekonomik faaliyetlerin farkl bir ekilde yeniden rgtlenmesi,
ayn toplumsal koullar altnda gereklememektedir. retimin rgtlenmesi deiirken,
toplumsal ilikiler, yaplar ve kurumlar da yeniden biimlenmektedir. Arnn (1985:104-5)
belirttii gibi, bu hibir zaman kendi kendine ileyen otomatik bir sre deildir. Bu
dnm, nceki kurumsal yaplarn datlmasn ngrr ve Whitleye gre, kaynaklar
zerinde kontrol, yetki ve meruiyet kurmak isteyen belirli tip kar grubu formasyonu ve
atmalaryla yakndan balantldr. Aslnda kar gruplar arasnda, ulusal kurumsal
arenada cereyan eden bu rekabet, ulusal dzeyden uluslar aras dzeye karsa, o zaman
ekonomik faaliyetlerin de uluslar aras dzeyde farkl bir ekilde rgtlenmesi beklenir. Bu
durum, yerleik ulusal yapnn gl kar koymasna ve kanlmaz olarak g
mcadelelerine sahne olmas nedeniyle politik uzantlar da olan bir sretir (Whitley,
2000: 19-22). Yeniden yaplanma, hem yerel ekonominin eitli kesimleri arasnda yeni bir
ilikiler ann hem de dnya iblm ile yeni bir btnleme biiminin kurulmasyla
sonulanr (Glalp, 1993: 40).
Krize giren dnya ekonomik sisteminin ve eski dzen belirleyiciliinde ekillenen
toplumsal formasyonlarnn yeniden yaplandrlmasna duyulan gereksinim, 1970'lerin
ikinci yarsndan itibaren, ekonomi evrelerinde iyice tartlmaya balanmtr. Yeni
ngrlen dzen, eski Keynesyen rgtlenmenin kurumlarn, almas gereken bir engel
olarak grmtr. Siyasal bir destee ihtiya duyan yeniden yaplanma, 1980'li yllarn

53

banda ABDde Reagann iktidara gelmesiyle uygulanma frsatn ele geirmitir (Doan,
2002:20; Kazgan, 1995:50; Bakaya, 1997:120-1).
2.2.2. 1980 Sonras Uluslararas blm

1980den itibaren kriz, yerini uluslararas yeni bir ekonomik rgtlenme ve ona uygun
uluslararas hukuki ve siyasi dzenlemelere brakmtr (Glalp, 1987). Gelinen aamada,
gelimi lkelerle dier lkeler arasndaki birbirini tamamlayc ban artk bir nemi
kalmamtr. Ne kaynaklar ne de tarm rnleri olarak geri braktrlm lkeler artk
Merkeze bir avantaj sunmaktadr. Sosyalist bloun kmesiyle birlikte, siyasi g dengesi
olarak da AGin varlklarna ihtiya kalmamtr. Bu lkeler, gelimi lkeler asndan
artk sadece bir pazar olarak ve ucuz igc sunmalar anlamnda bir deer tamaktadr.
te yeni uluslararas i blmnde, dnya ekonomisi dzeyinde sermaye birikimi yasalar
ele alnrken bu koullar belirleyici olmutur (Kazgan, 1995:36-7).

Her bir lke, yeni uluslararas iblmne eklemlenme biimine gre lkedeki baat
retim tarzn dntrm, toplumun dier kurumlar da baat retim sistemine uygun
olarak dntrlmtr. Bugn AGin pek ounda yapsal uyum program (YUP) ile
(ni, 1991) kabul ettirilen dnya pazarna ynelik sanayileme Frbel vd. gre, yle bir
takm hkmetlerin ya da firmalarn verdikleri kararlarn sonucu olmamtr. Dnya
sisteminin yeniden rgtlendii her dnemde, uygulanan politikalar kapitalizmin
gereksinmelerine gre ekillenmi ve uygulanmtr. Kimi zaman birikimin devamll
ulusal apta yeniden retilir gibi grnyorsa da, bu aslnda ulusal hkmetlerin aldklar
bir kararla olmayp, sermayenin deerlenme ve birikimini o an iin orada (ulusal dzeyde)
en krl bulduu iin yle olmaktadr (Frbel, Heinrichs ve Kreye, 1982:22, 45).
Azgelimi lkelerin, gelimi kapitalist lkelerle ilikilerinde aldklar konumun z
deimezken, konumuna gre biimde deiiklikler olabilmektedir. Kapitalist sistem
iinde yerini alan lkelerden biri olan Trkiyede de farkl bir sre izlenmemitir. Hatta
Trkiye bir ok politikann ilk uygulama alanlarndan biri olmutur (ni, 1991; Aytekin,
2001:5).

1976 ylnda Herald Tribunede kan OECD nmzdeki kapitalist yolun


sertlemesini ngryor isimli makalede kapitalist toplumlar srekli bymenin rayna
yeniden oturtabilmek iin nmzdeki be yl iinde gerekli olabilecek kkl deiiklikler

54

ngrlerek 1980 ylndan itibaren uygulamaya sokulan deiimin ipular verilmitir.


Makalenin 1980e doru bymenin senaryosu adn tayan zel ekinde, yeni bir
ekonomik model nerilmektedir. Yani, 1980 sonras retimin kresel apta yeniden
rgtlenmesi konusunda yeni model nerisi, en byk 24 sanayi lkesinin ekonomik
gzlem merkezi olan OECDden gelmitir (Frbel, Heinrichs ve Kreye, 1982: 11,22-4, 45).
Yeni modelde, sadece hizmet sektr gibi emek-youn retimin deil, hammadde, enerji
ve evre-kirlilii asndan sermaye-youn retimlerin de, daha ucuz-igcyle alan
evre lkelere kaydrlmas nerilmektedir. Bu transferin nedeni, retimin, igcnn ok
daha ucuz ve disiplinli, retim rgtlenmesinin zayf ve hukuk sisteminin gevek olduu
evre lkelere kaydrlarak krn azamiletirilmesidir.

Glere gre (2005a:91) yeni dnemin zellii, yerli ortaklklarla bir yandan riskleri ve
maliyeti yerli devlete yklemenin, bir yandan da yabanc sermaye olmann kstlarn ve
eitli ulusal engelleri amann bir yolunun bulunmu olmasdr. Geriye tek bir engel
kalmtr. Bu engel, azgelimi lkelerin kr oran yksek sektrlerinde varolan yaygn
devlet tekeli ve sermayenin babo dolamasn snrlayan ulusal kurum ve kurallarn
varldr

Trkiye'nin de bu dnemde dnya sistemine eklemlenmesi, ie dnk sermaye birikim


srecinden vazgeerek, yerli tarmsal girdilere dayal ihracata dnk sanayileme srecine
gemesi biiminde olmutur (Glalp, 1987; Snmez, 2002:105-6). thale baml sektrler
yerine, gda, tekstil gibi sektrler ve turizme arlk verilmesi ve sabit kurdan vazgeilmesi
kararlatrlmtr.

Ekonomi

politikasnn

temelini,

byk

sanayinin

teviki

ve

tekellemenin desteklenmesi oluturmutur. Byk sanayiye kaynak aktarmann iki temel


mekanizmas olarak tarmdaki taban fiyatlarnn ve sanayide ii cretlerinin drlmesi
ve sabit tutulmas kabul edilmitir. Ekonomi politikasnda kkl deiiklikler yapma
gerei, toplumsal yapnn da tmyle deitirilmesini ve devletin de batan aa yeniden
rgtlenmesini beraberinde getirmitir.

2.2.3. Uluslararas Kurumsal Yaplamann Derinletirilmesi ve Geniletilmesi

retim teknolojisinde ve sermayenin yapsndaki deime, uluslar aras kurumlarn rol


ve konumlarn da etkilemitir. 1980li yllarda yeni birikim modeline uygun sosyal ve
siyasal yaplarn oluturulmas ok zor olmamtr. Uluslar aras kurumsal rgtlenme,

55

II.Dnya Sava sonras neredeyse tamamlanm olduu iin, bu kez mevcut kurumlarn
ortak tavr alacak biimde rgtlendiine ve balangtaki misyonlarnn deitirildiine
tank olunmutur. Mevcut kurumlara, yaptrm gc olan daha ok siyasi nitelikte yeni
kurumlarn eklenmesi 1990l yllar boyunca da srdrlmtr. 1970'li yllarn son
eyreine kadar, IMF, DB, uluslararas bankalar gibi balca uluslararas finans
kurumlarnn birbirlerinden bamsz karar aldklar, ayrca aralarnda belirgin bir iblm
olduu, uluslararas bankalarn da bamsz hareket ettikleri ve verdikleri kredilerde lke
ve firma riskini kendilerinin belirledii grlmektedir (Toussaint, 2002; Doan, 2002:20;
Kazgan, 1995:32-3, 70, 75).

1970'lerin son eyreinden itibaren IMF, Dnya Bankas ve uluslararas ticari bankalar,
finans piyasasnda sk ibirliine girmilerdir. Bylece, rekabet ortadan kaldrlarak ortak
finansman sz konusu olmutur. Bunu IMF ve Dnya Bankasnn misyon ve grev
genilemesi ve politika deiiklii izlemitir. Bir sre sonra bu rgtlenme zincirine
uluslararas ticari bankalar da katlarak bor vermeyi IMF'nin yeil na baladklarn
bildirmiler ve aralarnda rgtlenerek borlu lkelerin karsnda bir alacakl cephesi oluturmulardr. Bylece, resmi finansman kurumlaryla ticari finansman kurumlarnn
gttkleri politikalar birbirlerinden bamsz olmaktan karlmtr. Daha sonra bu
kervana, Uluslararas demeler Bankas erevesinde kurulan denetleme mekanizmasnn,
Dnya Ticaret rgtnn ve 1990'l yllarda BMin de katlmasyla birlikte, evre
lkelerinin seslerini duyurabilecekleri hibir kurum kalmamtr (Kazgan, 2005a:146-7).
Bu yaplanmalarn yan sra, eski sistemin zorunlu bir sonucu olan da baml yapnn
biriktirdii borlarn detilmesi iin, lkelerin ve onlarn irketlerinin risklerinin ciddi
biimde izlenmesi ve bir derecelendirilmeye balanmas kararlatrlmtr. Bu amala bir
dizi Derecelendirme Kuruluu tremitir. 1970lerdeki bor krizlerinin ardndan,
uluslararas para sisteminde bir uyar sistemi gelitirilmesi fikri, bu derecelendirme
kurulularnn evre lkelerinin gznde merulatrlmasna hizmet etmitir. Bu
kurumlar, verdikleri notlarla, riskli lkelere yatrm yapmak veya kredi vermek isteyen
kurululara yn gstermeye balamlar, kredi veren kurulular da bu derecelendirmeye
bakarak bylece yeni ve daha ar yaptrmlar ne srebilmilerdir (Kazgan, 2005a:226).
Bylece, uluslararas yaplama yeterince derinletirilmi, geniletilmi ve rgtl hale
getirilmitir.

56

Sra, evre lkelerinin kurumlarna eki dzen vermeye gelmitir. Glere (2005a: 93,
142, 145) gre gerek 1945den itibaren kurulan kurumlarn, gerekse 1980 sonras bu
yaplamann derinletirilmesinin mimar olan Merkez lkeler artk geri ekilebilirdi. Bu
yaplamay salayacak rgtler ne de olsa II. Dnya Sava sonras yaplanmada yeterli
deneyim kazanmt. Nitekim bu kez dnya lkelerinin rgtlenmesinde yrtme masas
grevini DB stlenmi ve dier kurumlarn grev dalmn kredi metinleriyle
dzenlemitir. Bu dnemde DB, az gelimi lkelerin bor geri demelerinin gvencesini
salamak amacyla, dnya apnda yapsal uyarlama operasyonlarnn mimarln
stlenmitir. evre lkelerin ekonomik, siyasal ve sosyal yaplarnn serbestletirilmesi, bu
lkelere DB tarafndan bor koulu olarak dayatlmtr. Bor isteyen lkeler, serbestlii
artrc ynde ekonomi politikalar tavsiye eden IMF ve DBnn ikisini birlikte egdm
halinde karsnda bulmutur.

2.2.4. Yeni-Liberal Dzenin Kavramsal inas

2.2.4.1. Keynesyen Modelin Devlet Anlaynn Sorunsallatrlmas


rgtlenen yeni ekonomik sistem, paralar, mallar ve hizmetler ve mali piyasalarn
serbestliine dayanmaktayd (Bakaya, 2005a:42, 108; Doan, 2002:14, 16). Bu durumda,
ulusal birikime ve korunmu i piyasalara dayanan eski sistem, artk geerliliini
kaybetmitir. nceki dnemin baarl olan kurumsal yaplar, yeni liberal politikalar
desteklemedii iin baarszlkla sulanmtr. Yeni dzende ayak ba olaca dnlen
ulusal yasalar ve dzenlemelerden kurtulmak istenilmektedir (Temiz, 2004:74). Yeni
durum, emek-sermaye ilikilerini yeniden dzenlemeyi, yeni bir devlet anlayn ve yeni
ideolojik merulatrma aralarn zorunlu klmaktadr (Bakaya, 2005a:166). 1980lerde
kurumsal ekonomi politikasna dntrlen yeni dzen, 1990'l yllarda kreselleme
sylemiyle tm dnyaya yaylarak, yaplacak olan yapsal uyarlamalar iin gerekli zihinsel
hazrlk salanmtr (Bakaya, 2005a: 42, 108; Doan, 2002:14,16).

Yeni durumun merulatrlabilmesi iin 1945den beri geerli olan ie dnk


sanayileme modeli gzden drlmtr. Bu nedenle, 1970lerin sonundan balayarak
uluslararas sermayenin kresel karlarna uygun teorik modeller ve ideolojik merulatrma aralarn oluturmak zere iktisatlar ie koularak parasalclk/monetarizm,
arz-ynl iktisat, anayasal iktisat ve kamu tercihi gibi teorik yaklamlar, yeni
dnemin ekonomik tercihlerini merulatrmada kuramsal ara olarak kullanlmtr. 19.

57

yzyl liberalizminin grlerinin yeniden ba tac edilmeleri, Bakayaya gre yeni


hakikatler

kefetmelerinden

kaynaklanmyordu.

leri

srlen

grler,

mevcut

konjonktrde okuluslu irketlerin karlarna uygun dt iin nemli hale gelmiti.


Yeni liberalizm, anti-devletilik zerine ina edilmitir. Bu teze gre yirminci yzylda
devlet ar bym, bireysel ve toplumsal zgrlklerin kstlaycs haline gelmitir
(Bakaya, 2005a:166-9). te bu nedenle ulusal Keynesiliin dzenleyici kurallarnn
ardndaki kabuller, normlar ve uzlamalar tartma konusu yaplm ve Keynesyen
politikalar hayata geiren refah devleti krize neden gsterilerek hedef tahtas haline
getirilmitir (Ercan,1996). Sava sonras dnemden bu yana uygulanan Keynesyen modelin
en belirgin zellii olan, devletin ekonomik ve sosyal yaamda stlendii dzenleyici rol
ve ekonomik dzenlemelerde igal ettii alan, yeni liberal politikalar nnde en nemli
engeli tekil etmitir.

Esasnda krizin, gsterilmek istendii gibi devletle ilgisi yoktur, kapitalist ekonomik
yapnn z ile ilgilidir. Krizin almas, sermayenin zgrlemesiyle, bir baka ifade ile en
abuk ve en kolay kazanaca her alana rahata girip kabilme olanaklarnn
yaratlmasyla mmkn olabilecektir. Bu anlamda sorunun zm, sermayenin girdii
lkede hibir snrlama ve denetimle karlamamasna baldr. Bu serbestinin
gereklemesi de, lke ekonomisinden siyasal yapya kadar her alanda yeni kurallar ve
kurumsal dzenlemeleri gerektirmitir. Yeni birikim rejimine gre, sermayenin tm
dnyay kendisi iin piyasa olarak grmesi, Keynesyen ekonomik politikalarla
uyumamaktadr. Sosyal devlet, kresel lekte sermaye birikimi nnde, en byk engel
olarak grlmtr. Ulustesi iletmeler ve mali kurulular, tm dnyada yerel
ekonomilere nfuz etmek ve kendi hareketlerine kar getirilen her trl kstlamay
kaldrmak, bylece retim faktrlerini devlet mdahalesi olmadan en avantajl ekilde
kullanmak istemilerdir. Bu nedenle kresel ekonomi, siyasetin kstlamalarndan
kurtarlarak, devletin bu faaliyetleri korumak dnda hibir grevinin olmad bir ortam
oluturulmak istenmitir (Hirst ve Thompson, 2003: 210; Temiz, 2004: 72-3, 77). Bylece
sermayenin dnya piyasasnda karn maksimum seviyelere karmasn salayacak bir
yap gerekletirilecektir (Kazgan, 2005: 33). Btn bunlarn sonucu olarak, ortal
kaynak yutan devlet tezleri ve brokratik yolsuzluklarn ne karld youn bir ideolojik
kampanya kaplamtr (Bakaya, 2005a: 101, 168). Bu tezler kreselleme sylemi ile,
hkmetler, ok uluslular, sivil toplum kurulular, think-thanklar arasnda devr-i daim
ettirilip dururken, retimin orijinal koullar gzlerden uzaklatrlm, uluslarst

58

ekonomik g ilikileri doal gerekliliklermi gibi gsterilmitir (Erdoan ve Alemdar,


2002: 512; Fairclough ve Thomas, 2004: 384).
Gerekte ykde yeni bir ey olmad ifade edilmektedir. Anlay, modernleme
yaklamnn aynsdr. Kavramlar, kalknma kuramlarnn ideolojik ierikleri boaltlarak
ntrletirilmi kavramlardr. Modernleme dnemi ulusal kalknma kavram ile
merulatrlrken, kreselleme dnemi demokratikletirme kavram ile yerel aydnlar
kendine ekmitir. Modernleme dneminde olduu gibi, yine yerel sekinlerle ittifak
edilerek iselletirme gerekletirilmitir. Ekonomik tercihler, siyasal sonular rtbas
edilerek teknik gerekliliklermi gibi sunulmutur (Gler, 2005a: 100, 106).

2.2.4.2. Yeni-Liberal Sylemin Kuramsal Temelleri

Devletin kltlmesi dncesinin zihinsel temelleri yeni-liberal iktisat okullarnn


retileriyle atlmtr. Liberal dncenin yeniden ykselmesinde rol oynayan Chicago,
Avusturya, Virginia ve Freiburg iktisat okullarnca gelitirilen retilerde devletin
kltlmesi dncesi savunulmaktadr (Aktan, 1994: 23). 18. yzylda burjuvazinin
dnya gr olarak ortaya kt iddia edilen liberalizm; kiiyi biricik varlk, zgrl
nihai ama ve serbest piyasay ekonomik rgtlenme metodu olarak kabul etmektedir.
Liberalizm, bireysel zgrlk, bireysel haklar, adalet, zel mlkiyete ballk, serbest
piyasalar, snrl devlet, anayasaclk ve hukuk devleti gibi ilke ve kurumlardan
olumaktadr (Erdoan, 1997: 61).

2.2.4.2.1. Parasalc Gr

Bakayann ifadesiyle kkleri ok eskilere dayanan parasalclk (monetarizm) tektip bir


teorik dnce deildir. Deiik biimleri iinde 1980 sonras yeniden popler olan,
Milton Friedman ve Frederick August Hayek'in monetarizmidir. Parasalc iktisatlar,
Adam Smithin serbeste ileyen piyasada, bireyin kendi karn salamaya alrken
dolaysyla toplumun karlarn en iyi ekilde gerekletirecei iddiasna dayanan
savunularn iki yz yl sonra yepyeni bir zm getiriyormu gibi yeniden gndeme
getirmilerdir. Monetarist iktisatlar 1970li yllarn ikinci yarsndan itibaren kendini
hissettiren kriz durumunu, Keynesi politikalarn ve uygulamalarn sonucu olarak
grmektedirler. Bu grte, pazarn en iyi dzenleyici olduu, piyasann normal ileyiine

59

terk

edilirse, ekonomik dalgalanmalarn ortadan kalkaca ve ekonominin salkl

ileyiine yeniden kavuaca iddia edilmektedir (2005c: 206, 209).

Liberallere gre isizlik, emek piyasasndaki uyum noksanlndan ve emek piyasasnn


salkl ileyiini engelleyen sendikalarn faaliyetlerinden kaynaklanmaktadr. Uzun
dnemde enflasyonla isizlik arasnda herhangi bir iliki yoktur. Keynesi devlet ve onun
tam istihdam zerinde odaklaan politikalar sonucunda, parasal kkenli bir enflasyon
ortaya kmaktadr. Enflasyon ancak kstl para politikalaryla zlebilir (Andersen,
1971; Bakaya, 2005c: 206). Konjonktrden bamsz basit bir para politikasnn
uygulanmas ve para otoritesinin (Merkez Bankas) siyasal iktidardan bamsz olmas
sonucunda, parasal kkenli enflasyonun nlenecei, beklenti ve kararlarn gerek beklenti
ve kararlara dnecei, retimin artaca, istihdam seviyesinin ykselecei ve fiyat
istikrarnn salanaca ileri srlmektedir (Bakaya, 2005c: 208; Gler, 2003d: 105).

Liberal dnrler, sosyal adalet kavramna, eitliki politika ve uygulamalara da kar


kmaktadrlar. Onlara gre devletin sosyal adaleti salama gibi bir ilevi stlenmesi doru
deildir (Al, 2002:108; Peterson, 1999). Eitliki politikalar, rnein gelir dalm
dengesizliini snrlamaya ynelik blmc politikalar, piyasann salkl ileyiini
bozmakta, gelir dalmndaki deiiklik yznden piyasa ekonomisindeki sinyal cihaz
almamaktadr. Friedman ve Hayek'in ortak gr, devletin ekonomiden, politikann da
toplumdan uzaklatrlmasdr (Bakaya, 2005c: 208). Ekonomik g ve siyasal g ayr
ellerde tutulmaldr. Kapitalizmin zayf bir devlete ihtiya duyduu anlamndaki yaygn
kannn tam tersine, liberallerin kk ama gl devlet taraftar olduu ifade edilmektedir
(Al, 2002:108; Bakaya, 2005c:208).

2.2.4.2.2. Arz-Ynl Ekonomi

Arz-ynl iktisat kuramclar, parasalclar ve yeni klasik iktisatlarn savunularnn


ortak paydas, Keynesi devlete ve onun ekonomik politika nerilerine kar olmalardr.
Arzc iktisatlar, Keynesi talep artrc politikalarn neden olduu krize talebi artrarak
deil, arz artrarak bir zm bulunabileceini ileri srmektedirler. Arz-ynl kuramclara
gre, pazar kendi haline braklrsa, retim, cret, kr ve rant biiminde gelirlerin
domasna neden olur. Bu gelirler harcandnda da pazarda arz-talep eitlii salanr.

60

Arz-Ynl Ekonomi kuramclarnn yaklamnda asl nemli olan giriimcilerin


zerindeki vergilerin azaltlmasdr. Giriimcilerin dedikleri vergilerin azaltlmasnn,
daha fazla yatrlabilir fon yarataca iin ekonomik faaliyet hacmini geniletecei ve
dolaysyla vergi matrahn bytecei ileri srlmektedir. Yksek vergilerin, yatrm ve
retimleri drecei, bunun sonucunda vergi gelirlerini azaltaca iddia edilmektedir.
Arz-ynl iktisatlara gre, yoksul ve orta snflara yardm etmenin yolu, zenginlerin
dedikleri vergilerin azaltlmasdr. Ksaca, dar gelirli toplum kesimleri aleyhine
gerekleen yeniden blmn, yani sosyal amal devlet harcamalarnn, eitim, salk,
isizlik ve aile yardm vb. yardm ve sbvansiyonlardan vazgeilmesinin son tahlilde dar
gelirlilerin lehine olduu iddia edilmektedir. Zengin kesimlerden daha az vergi
alnmasnn, daha ok tasarruf, daha ok yatrm, daha ok istihdam, daha yksek cret
anlamna gelecei savunulmaktadr (Bakaya, 2005c: 212-3; Gler, 2003d: 108-9).

Tedavldeki para hacminin kstlanp, vergilerin drlmesiyle hem enflasyonun aa


ekileceini hem de retim artnn gerekleeceini ileri srmektedirler. Dier kesimler
asndan bakldnda, ar vergilerin, vergilenen mallarn tketimini drd, vergi
kaakln tevik ettii ve istihdam edilme isteini azaltt ileri srlmektedir. Vergi
oranlarnn

drlmesinin,

yeralt

ekonomisine

akan

kaynaklar

da

azaltaca

ngrlmektedir. Grld gibi arz-ynl iktisat kuramclar, retim art zerinde


durmakta ve blm sorununun ise kendiliinden zmleneceini savunmaktadrlar. Sz
konusu kuramclara gre, gelirin yeniden blm ekonomi zerinde olumsuz etki
yaratmakta, zenginliin her yeniden dalm onun yeniden yaratlmasn engellemektedir
(Bakaya, 2005c: 213, 215).

2.2.4.2.3. Kamu Tercihi Kuram


zellikle Virginia politik iktisat okulunun gelitirdii Kamu Tercihi ve Anayasal ktisat
yaklam, kamu kesiminin bymesinin nedenlerini, sonularn ve kamu kesiminin nasl
kltlebileceini incelemektedir. Kamu tercihi, yeni kamu ynetimi yaklamn
etkileyen en nemli kuramlardan biridir (Erdoan, 1997: 61). Kamu tercihi kuram, kamu
sektrnde karar alma mekanizmasnn, karar alma srecinde rol oynayan brokrat,
semen, kar gruplar ve politikaclar gibi gruplar arasnda bir politik mbadeleden baka
bir ey olmadn ileri srmektedir. Anayasal iktisat ise devletin gc ve yetkilerinin nasl
snrlandrlabilecei konularn incelemektedir (Gler, 2003d: 25).

61

Kamu tercihi kuramna gre, Refah Devleti anlaynn kamuya ykledii grev ve
ilevlerin artmas, kamunun mdahale alann geniletmi, btenin ak vermesine, kamu
borlarnn artmasna ve hkmetin para basma aracn sk sk kullanmasna neden
olmutur. Bu gelimeler, ekonominin politize olmasna ve ekonomik istikrarn siyasi
iktidar tarafndan bozulmasna neden olmutur. Yeni Sa, kamu faaliyet alannn
kltlmesini ve kltlen kamu faaliyet alannn da zel kesim ynetim anlay
dorultusunda yeniden yaplandrlmasn savunmaktadr (Al, 2002:119). Devletin ar
sorumluluk ald, dolaysyla bunlar etkili ve verimli bir ekilde yrtmeye gc
yetmedii belirtilmekte, sekin ve ayrcalkl gruplarn devletin sunduu frsatlar istismar
ettii dile getirilmektedir .

Kamu tercihi kuramclarna gre, kamu kurulular sanld gibi toplumun iyiliini
azamiletirmeye alan birimler deildir, kendi karlarn n planda tutarlar. Ksa vadede
sonu alacak ve ortalama semeni tatmin edecek politikalar uygularlar. Semenler ise
kamu tercihi yaparken genellikle bilgisizdir. Bu yzden, bu hizmetleri kullananlarn
karlarnn gzetilecei mekanizmalarn glendirilmesi gerekir. Piyasa sisteminin
yokluunun, kamu kesiminde etkinsizlie ve verimsizlie yol at ileri srlmektedir.
Pazar mekanizmasnn sadece ekonomide deil, ynetim sisteminde de retkenlii ve
verimi artraca savunulmaktadr. Devletin etkin kaynak dalmn gerekletirmede
baarsz kald iddia edilmektedir. Siyasal iktidarlarn, toplumun refah seviyesini
korumaya devam ederken, bunu vergileri ve harcamalar dk tutarak baarmak zorunda
olduu ileri srlmektedir (Al, 2002:111-3; Gler, 2003d: 29, 32-3, 40).

Ekonomik

srecin

balca

istikrarszlklar

ve

belirsizliklerinin,

hkmetlerin

tutumundan kaynaklanmakta olduu ileri srlerek, zm olarak serbest piyasa ekonomisi


(hr teebbs) nerilmektedir. Enflasyon, isizlik, kaynaklarn israf edilmesi ve bir ok
durumda zgrlklerin ortadan kaldrlmasnn temelinde, devlet uygulamalarnn olduu
ileri srlmektedir (Sava, 1986:215; Bakaya, 2005c:206). Liberal dncede,
snrlandrlmam ve kurallara balanmam bir devletin insann haklarna ve zgrlne
ynelik en byk tehdit olduu savunulmaktadr (Gler, 2003d: 9-10). Liberallere gre
piyasa, zgrlkler iin olmazsa olmaz kouldur. Piyasa ekonomisi ortadan kaldrldnda,
btn zgrlkler ve haklar ortadan kalkaca, zgrl yaratann, kanunlar ve anayasalar
deil piyasa ekonomisi olduu ileri srlmektedir (Al, 2002: 104; Gler, 2003d: 9-10).

62

Friedman'a gre, devletin balca ilevi; vatandalarn zgrln hem d dmanlara


hem de dier yurttalara kar korumak, adalet ve dzenin srekliliini salamak, mlkiyet
hakk ve szleme hakkn korumak ve rekabeti piyasalar glendirmek, kimi zaman tek
tek bireylerce yapldnda daha pahal olabilecek ileri gerekletirmektir. Liberalizmde
devlet, dzgn oyun alann salayan ve oyunun kurallarn belirleyen ve kararlatrlan
kurallarn uygulanmasn salayan bir hakem olarak dnlmektedir. Kamunun
gnmzde stlendii birok ilevi terk etmesi gerektii ileri srlmektedir. rnein tarm
iin taban destek fiyatlar program, ithal tarifeleri ve ihracat kstlamalar, kira kontrol,
faiz oranlarnn yasal taban veya en ok faiz oran, yasal asgari cret dzeyleri ya da yasal
azami fiyatlar, yallk ve emeklilik programlar, kamu toplu konut yapm ve yardm
program, zorunlu askerlik hizmetleri, ulusal parklar, posta hizmetleri, paral yollarn kamu
mlkiyetinde olmas ve iletilmesi gibi hizmetleri devletin zel sektre brakmas gerektii
iddia edilmektedir (Al, 2002: 107).

2.2.5. 1980 Sonras Dnya Sisteminde Devletin Yeri ve Rol

Bu dnemde bir ok faaliyetin ulus-devlet mekanlar dnda cereyan etmesi, kresel


dzeyde rgtlenmi kurulular ve ekonominin kresel dzeyde yeniden rgtlenmesini
zorunlu hale getirmitir (Giddens, 2000:93). nceki dnemin Keynesyen devlet
rgtlenmesinin yeni ekonomik rgtlemeyi desteklememesi, yeni ekonomik yapyla
devlet yaps arasnda bir gerilime neden olmutur. Bu durum, devletin ilevlerinin de
yeniden tanmlanmasn gndeme getirmitir (Gler, 2005a:27-9). Devletin ilevlerinde
ikinci Dnya Sava sonrasnda ortaya kan genilemenin daraltlmas ve kapitalist
devletin topyekn biim deitirmesini hedefleyen politikalar ortaya atlmtr.

Bu dnemde Batl kapitalist devletlerden balayarak tm dnya devletlerine dayatlan


reformlar, sadece devletin kltlmesini deil, iletme tipi bir devlet aygt yaratlmasn
amalamtr (Gler, 2005a:130). Bu anlamda, devletin bir yandan dorudan retimden
ekilirken bir yandan da sosyal devlet gerei salad hizmetleri zel sektre brakmas,
nerilmitir. Devletin, zaten nemli bir ksmn uluslarst kurumlara devrettii ekonomiyi
ynlendirme ve dzenleme yetkilerinin, geri kalann da st kurullar olarak adlandrlan
yerel birimlere devrederek geleneksel rol olan savunma ve gvenlik dnda ilevinin
kalmamas istenmektedir (Drucker, 1994: 21-2).

63

Uluslarst aktrler ve kreselleen piyasa ekonomisinin, devletlerin zerkliini,


ekonomik ve siyasal etkinliini hem ite hem dta snrlamasna ramen, baz yazarlar
devletlerin ite ve dta nemli oyuncu olmay srdrdklerini ifade etmektedir (Hirst ve
Thompson, 2003: 215; Koray, 2001). Koray zellikle gelimekte olan lkelerde ulusal
devletlerin, ulus tesi kurumlarn veya kresel irketlerin isteklerine uygun almasn,
sermayenin artan talepleriyle ilikilendirmektedir. Baz kresellemecilerin devletin
egemenliinin nemli lde andn iddia etmelerine karn, Wallerstein (2003: 86-7,
78) sermayenin her zaman gl devletten yana olduunu, nk gl bir devletin
sunabilecei imkanlar, baka trl elde etmenin ok maliyetli olduunu ifade etmektedir.
Devletlerin egemenlii, kapitalist dnya ekonomisinin temel direklerinden biridir. Ona
gre liberal devlet, sadece g kullanma miktarnn azald, buna karlk aldatma ve
dnlerin artt devlettir. evre lke devletlerinin ise, dn olarak databilecei art
deer snrl olduu iin, bu lkelerin ekonomileri liberalletike siyasetlerinin
totaliterletiini ifade etmektedir.

Poulantzas (akt. Ylmaz, 2003:63, 75-6) ise sermaye ile devlet arasndaki ilikiyi bir
dsallk ilikisi olarak gren anlaylar eletirmektedir. Poulantzas, uluslararas sermaye
devleri karsnda, ulus devletlerin gcn kaybedip kaybetmedii sorusunun kendisine
kar kmaktadr; ona gre kurumlarn kendilerinden menkul olarak sahip olduklar bir
iktidarlar yoktur, onlar snf iktidarn kristalletirirler. Ona gre, ulus devletler hala
uluslararaslama srecinin dm noktalardr, kendi toplumsal oluumlarnda bizzat
yeniden retilmekte olan sermayenin uluslararaslamasn idare edebilmek iin nemli
lde deiikliklerden gemek zorunda kalsalar da, bu sre onlarn sermaye
birikimindeki belirleyici roln azaltmamakta aksine artrmaktadr.

2.3. Yapsal Uyarlama Sreci

2.3.1. Dnya Devletlerinin Yapsal Uyarlama Politikalaryla Biimlendirilmesi


Yeni liberal paradigmaya gre, kresel dzeyde yeniden rgtlenen ekonominin ilerlik
kazanmas iin, dnyann her yerinde lkelerin kurumlarnn liberal politikalara uygun
olarak yeniden yaplanmas gerekmektedir. Oysa hibir lke halknn byle bir talebi
yoktur. Byle bir talep kreselleme ideolojisiyle yaratlrken gerekli yapsal dnmler
ise uluslar aras kurumlar eliyle gerekletirilecektir (Aydoanolu, 2006; Kazgan, 1995:
79, 89; Temiz, 2004: 77; Boratav, 2003:11). Nitekim, bata OECD, IMF, DB, DT, AB ve

64

BM gibi kurumlar, kapitalist sistemin yeniden yaplanmasna dnya apnda geerlik


kazandrmak amacyla, yeni liberal politikalar Avrupadan balayarak dnyann bir ok
yerinde uygulamaya koymulardr. Bu rgtler dier lkelerin yaplarn dntrmede,
ara olarak ok tarafl anlamalar, ikili anlamalar, raporlar, kredi notlarn, danman
grlerini, krediler eliinde yapsal uyum dayatmalarn, ilerleme raporlarn ve
benzerlerini, sonuta ayn amaca hizmet eden bir dizi balayc ve tek tarafl sonu
douran metinleri, kafa karklna yol aacak ekilde bir arada kullanmlardr (Gler,
2003b: 70-1: Gler, 2005b: 165-8).

Yapsal uyum politikalar olarak adlandrlan bu politikalar, 1970lerden itibaren


kapitalizmin iine girdii bunalmdan kurtulmas iin, sermayenin dnya leinde
yeniden yaplanma ihtiyacna tekil lkelerin uydurulmas amacn tayan politikalardr.
Bylece, 1980'li yllarn bandan itibaren gelimi Bat toplumlar ile Orta ve Latin
Amerika lkeleri, Uzakdou ve Gneydou Asya lkeleri, Ortadou ve baz Kuzey Afrika
lkeleri ile Trkiye bu srece dahil edilmitir (Temiz, 2004: 76-7). 1970'li yllarda eitli
nedenlerle dnya ticaretindeki paylarnn hzla daralmas sonucu borlarn deyemez hale
gelen azgelimi lkelerin, ithalata baml ekonomik yaplar nedeniyle borlanmaya
devam etmelerini frsat bilen mali merkezler, borlanmann yapsn deitirmi ve bu
lkelerin ekonomik krizden kabilmeleri iin ihtiyac olan kredileri vermeyi, uyarlama
politikalarn kabul etmeleri artna balamlardr (Temiz, 2004: 77; Aytekin, 2001:36;
Ercan, 1998:50; Gler, 2005a: 85, 86). Bylece lkeler, kendi i dinamikleri ve kaynaklar
ile kalknma yerine, dnya pazarlarna dahil olarak kalknma anlaynn hakim olduu
politikalar uygulamak zorunda braklmlardr (Aytekin, 2001:5). Yapsal uyum
politikalarnn kuralszlatrma, esneklik ve zelletirme uygulamalaryla, uluslararas
piyasalarn geliebilmesi iin ulusal piyasalar feda edilmitir (Temiz, 2004: 78-9).

Azgelimi lkelerde piyasa ekonomisinin nndeki balca engel olarak grlen kamu
ekonomisi ve korumac duvarlarn koruyucusu devlet, yeni liberal ideolojinin hedef tahtas
yaplm, bylece azgelimi dnyada devletin yeniden yaplanmas 1945den sonra bir kez
daha gndeme gelmitir (Gler, 2005a: 84-5). Ancak bu kez istenen 1945de nerilenin
tam tersidir. Devlet aygtn geniletmek, ona zel giriimi gelitirmede nc misyonu
yklemek yerine, devlet aygtn kltmek, ilevlerinden ounu zel sektre devrederek
geri bir konuma yerletirmek hedeflenmitir. Glere gre, bu kez dayatlan yeniden
yaplanma ynteminin bir ncekinden fark, devletin dzenleyici asli unsurlarndan birinin

65

dorudan sermayenin kendisi olmasdr.

2.3.2. Yapsal Uyarlama Srecinin Nitelii

Bu politikalarn dnyada nasl hayata geirildii, Dnya Bankas adna gerekletirilmi


bir aratrmada yle ifade edilmektedir: Karar verme yetkisi, rutin brokratik
srelerden, yasamadan, kar gruplarnn basklarndan, yrtme organnn basklarndan
soyutlanm birimlere devredilmitir. Kimi lkelerde eski politikalarla btnlemi olan
brokrasiler bir rpda devre d braklmtr. (Haggarddan akt. Gler, 2005a: 113).
Aratrmadan tm lkelerde benzer srelerin izlendii anlalmaktadr. Bakanlklarn
politika oluturma ve ynlendirme ilevleriyle uygulamac ilevleri birbirinden ayrlm,
uygulamac birimler bamszlatrlarak uygulamac ajanslar olarak adlandrlan bu
birimler vastasyla uyarlama operasyonlar yrtlmtr. OECDnin web zerinde her
lke adna alm puma adreslerinden uygulamalarn bir rneklii ve yapsal uyarlama
politikalarnn demokratik birimlerin nasl bertaraf edilerek uyguland takip edilebilir.
Gler, DBnn 1993 tarihli bir raporuna atfla, uyarlama operasyonlarnn kriz koullarnda
yapldnn, normal demokratik srelerin iletilmesinin hedefe varmay sekteye uratt
iddiasnn altn izmektedir. Nitekim bir ok lkede uygulamann, kriz koullarnda
balatld ve olaanst ynetimlerle srecin iletildii grlmektedir Gler, 2003b:71).
rnein Avustralya'da reform hareketinin 1980'li yllarn banda lke ciddi bir ekonomik
skntnn iine girdii srada uygulanmaya baland, Portekizdeki uygulamalarn darbe
koullarnda greve getirilen Salazarn kontrolnde yapld puma adresindeki lke
bilgilerinden anlalmaktadr. Trkiyede de DB ile anlamaya varldktan bir sre sonra
askeri darbe olmas ve generallerin ilk demecinin uluslar aras mali evrelere gvence
vermesi, ayn srecin Trkiyede de aynen iletildiini gstermektedir. Trkiyenin de
dahil olduu dier olaanst uygulama rnekleri iin OECD web adresine6 tek tek lke
adlar girilerek incelenebilir.

Kreselleme olgusu, uluslar aras kurumlar tarafndan her ne kadar eitli lkelerde
benzer

politikalarla

hayata

geirilse

de,

her

lke

pratiinde

kendine

zg

biimlenmektedir. Ayn ekilde, kreselleme ile ulusal ekonomiler arasndaki iliki de,
olduka ok ve farkl teorik kaynaklardan beslenen aklamalarla izah edilmeye

http//:www.oecd.org

66
7

allmaktadr. Ercan (2005:4-5) bu farkl yaklamlar, gnmzde Samir Amin ve


Antony Giddens gibi bilinen isimlerin ban ektii nc Dnyac ve nc
Yolcular olarak iki grupta zetlemektedir. Ulusalc-Kalknmac ve Neo-Keynesyen
yaklamlarn olduu nc dnyac tezler, kresellemeyi dardan ieriye olumsuz bir
mdahale, yani ulus devlete ve ulusal ekonomiye tehdit olarak izah etmektedir. Bu
mdahalenin kaynanda IMF, DB ve DT gibi kresel gler ve ABD ve ABnin dier
lkelere ynelik hiyerarik-dsal belirlemeleri olduunu ifade etmektedirler. Merkez
Solcular ya da nc Yolcular olarak adlandrdmz ikinci gruptakilere gre ise
kreselleme olgusu bir gerekliktir. Bu gerekliin hem olumlu yanlar hem de
ynetilmesi gereken olumsuz sonular olduunu ileri srmektedirler.

Ercana gre (2005:10-1), ge sanayileen lkelerin son yirmi-otuz ylda geirdii


dnmden sonra, tek ynl determinist dil aklaycln yitirmitir. Bu lkelerde
sermaye birikiminin tarihsel geliimiyle belirginleen oul bir iliki an hesaba katmak
gerekmektedir. Kreselleme olgusunun yeni olan zellii, bu oul ilikidir ve ge
sanayileen lke sermayelerinin dnya leinde ileyen bu birikim mekanizmasna girme
istek ve zorunluluunu duymalardr. Kreselleme orada, darda bir yerde bir olgu
deildir, dinamizmini dnya leinde retme istei duyan ge sanayileen lke
sermayelerinden almaktadr. Ercan, eitsizlikleri retmeye devam eden kapitalist sistemin,
yeni oklu g ilikilerinin doasn Sayere (2004:262 akt. Ercan, 2005:10) atfla ifte
olumsallk kavram ile aklamaktadr. Bu kavrama gre, kresel gler karsnda eitsiz
de olsa bir etkiye sahip olan ge sanayileen lkenin sermaye kesiminin, ilgili lkelerin
deiim ve dnmlerinde temel belirleyici olduu sylenebilmektedir.
2.3.3. Yapsal Uyarlama Srecinin Aktrleri ve Srecinin leyii

Yapsal uyarlama sreci, Chossudovskye gre (1999:60-64) ulus-devletleri hem


ieriden hem dardan bask altna alarak yeniden biimlendirme yoluyla iletilmektedir.
Bu srete birinci aama, ulus-devleti bir bor sarmal iine sokmaktr. Bor sarmal iine
sokma srecinin nasl iletildii ayrntlaryla Bakayann (2003:19) kitabnda
anlatlmaktadr. Kredi koullar nedeniyle, zaten lkeler bir sre sonra kendiliinden bu
sarmaln iine girmektedirler. Bu sre iinde, yeniden takvimlendirme, yeniden
yaplandrma, bor deitirme gibi ilemlere bavurularak, lkenin durumunun daha
7

Fuat Ercann bu makalesi daha sonra C.Grkan, .Tatan ve O.Trel (Der.) Kresellemeye Gneyden
Tepkiler adl derleme kitapta 2006da Dipnot Yaynclk tarafndan yaynlanmtr.

67

ktye gitmesinin hzlandrld ifade edilmektedir. Zamanla bor demeleri akmnn,


yeni sermaye giriini amaya balamas lkenin artk bor veren lkelere sermaye ihra
eder konuma girmesine neden olmaktadr. Chossudovsky (1999:59) bu durumu, yoksul
lkelerden zengin lkelere Marshall yardm olarak nitelemektedir. Bu aamada genel
ileyi, bir bor ynetimi dzeni IMF ve DBnn devreye girerek, lkenin eklenen yeni
koullar kabul etmesi artyla, bor geri deme takviminin yeniden belirlenmesini kabul
edebileceklerini bildirmeleridir. Yapsal uyum program, IMF'nin yeil k yakmas iin
IMF reetelerinin de benimsenmesini art komaktadr. lke IMF'nin dayatt politika
nlemlerini kabul etmekten kanrsa, mali skntlarnn giderilmesi konusunda ok ciddi
zorluklarla kar karya braklmaktadr. rnein bor geri deme takviminde bir
deiiklik yaplmamakta, yeni kredi verilmemekte, ksa vadeli kredileri bloke edilmekte ve
lke yalnz braklarak, daha da zor koullara terk edilmektedir.

Btn bunlar, ulus devletin her seferinde ekonomik alandaki yetkilerinin bir ksmn
daha, uluslarst kurumlara devretmek zorunda kalmas anlamna gelmektedir. Bor
anlamalarnn hibir zaman lkelerin yatrm ya da kalknma programlar ile ilgili
olmad, esas hedefin mevcut borlarn geri denmesinin garanti altna alnmas olduu
ieriden biri olarak Stiglitzin kamuoyu nnde IMF ve DBna ynelttii ar eletirilerden
sonra artk genel kabul gren bir gerektir. Chossudovsky (1999:60-64) uyum kredilerinin,
kaynaklar ulusal ekonomiden uzaklatrdn, lkeyi zengin lkelerden ithalat yapmaya
ynlendirdiini, sonu olarak demeler bilanosu dengesizliinin kroniklemesine ve bor
yknn artmasna neden olduunu belirtmektedir.

Yazar, 1980li yllarda verilen kredilerin tek hedefinin, borlu lkeye dayatlan yeni
liberal politika deiikliklerinin kabul ettirilmesi olduunu ifade etmektedir. Sz konusu
politika deiiklikleri, IMF ve DB tarafndan sk bir ekilde gzetim altnda tutulmakta ve
srekli deerlendirilmektedir. Anlama koullarna uymad takdirde, demeler derhal
durdurularak ilgili lke uluslararas kredi kurulularnn kara listesine alnmaktadr. Bu iki
rgt (DB ve IMF) arasnda, uygulanacak politikalarla ilgili olarak net bir i blm
vardr. IMF dviz kuru ve bte ayla ilgili mdahalelerde bulunurken Dnya Bankas
reform srecine mdahale etmektedir. Dnya Bankas, bunu borlanan lke dzeyindeki
temsilcilii ve ok saydaki teknik kurulu araclyla yapmakta; borlu lkede pek ok
Bakanlkta temsil edilmektedir. 1980'lerin sonlarndan itibaren, Kamu Harcamalarnn
Gzden Geirilmesi balyla, borlu lkelerdeki kamu iletmelerinin zelletirilmesi,

68

kamu yatrmlar ve kamu harcamalarn kendi denetimine alm bulunmaktadr.

Yapsal uyum iki ayr aamadan olumaktadr. Birinci aama, ksa dnemli
makroekonomik istikrar nlemleri, rnein devalasyon, fiyatlarn serbest braklmas ve
bte

disiplininin

salanmasn

gibi

tedbirleri

iermektedir

(Aytekin,

2001:36;

Chossudovsky 1999: 65). IMF bu sreci, tek tek lkelerle anlama zerinden yryen niyet
mektuplar ve stand-by anlamalaryla yrtmektedir (Gler, 2003b:71; Aydoanolu,
2006). kinci aama, eitli derecelerde uygulanan kuralszlatrma, zelletirme, kamu
brokrasilerinin

tasfiyesi

gibi

nlemlerle,

ekonomik

yaplarn

ve

kurumlarn

dntrlmesini ieren yapsal reform aamasdr (Aytekin, 2001:37; Chossudovsky


1999:53-64) Bu aamay Dnya Bankas yapsal uyarlama kredisi ad verilen SAL
sistemiyle ynetmektedir (Aydoanolu, 2006; ni, 1998:151). OECD lkeler hakknda
hazrlad lke raporlaryla ve danman grleriyle srece dahil olmaktadr. OECD,
zellikle 1990'l yllardan itibaren puma (public management) adn tayan birimi eliyle
devlet rgtlenmesini yaratmay bizzat stlenmi bulunmaktadr (Gler, 2003b:71). Dnya
Ticaret rgt ise, drt ok tarafl anlamayla bu srece dorudan katlmaktadr
(Aydoanolu, 2006; Gler, 2003b:71): Bunlar, mal liberalizasyonunu salayan GATT,
hizmet liberalizasyonunu salayan GATS, fikri-snai mlkiyet haklarn gelimi lkeler
adna korumaya alan

TRPS,

yabanc

yatrmclarn haklarn

koruyan TRIM

anlamalardr.

Bu drt rgt, ilgili lkeyi farkl aralarla kuatarak birbirleriyle sk bir egdm iinde
almaktadr. rnein Dnya Bankas, kamu hizmetlerinin dnya ticaretine almasn
salamay hedefleyen GATS hkmlerinin gerekletirilmesini kredi vermek iin art
koarken, IMF ve Dnya Bankas tarafndan belirlenen reform politikalarn yrtecek
kamu brokrasisinin inasn ise OECD stlenmektedir. OECD, reglasyon reformu ad
altnda devlet rgtlenmesini piyasa temeline yerletirmeye aba gsterirken Birlemi
Milletler ise ok tarafl anlamalar ya da ikili anlamalarla sreci merulatrmay
stlenmektedir. Avrupa Birlii, aday lkeler asndan Katlm Ortakl Belgesi ve
lerleme Raporlar ile srece katlmaktadr. Mktesabata uyum kavram araclyla,
ulusal yasa ve yrtme kararlarnn tercme usulyle deitirilmesini salayarak ulusal
kamu iktidarn mevzuat zerinden dorudan kuatmaktadr (Gler, 2003b: 71).
Uluslararas alma rgt (ILO) ise AB ile aday devletlerin i yasalarn esnekletirme
konusunda ibirlii yaparak Avrupada kamu hizmetlerinin tasfiyesi srecini hzlandrc

69

bir rol ile srece katlmaktadr (Aydoanolu, 2006). Azgelimi lkeleri saran kamunun
yeniden yaplandrlmasn dorudan ynlendiren bu kurumsal kuatmann yrtme
organl grevini ise Dnya Bankas stlenmi bulunmaktadr (Gler, 2003b: 71). Trkiye
asndan, Avrupa Birlii'nin 2001 Katlm Ortakl Belgesi'ni kabul etmesiyle birlikte,
uluslar aras aktrler kamu reformunu, bir konsorsiyum ynetimi olarak grmeye balam
ve konsorsiyum liderliini AB organlarna brakmay uygun grmlerdir (Gler,
2005a:13).

Grld gibi uluslar aras aktrler eitli lkelerdeki devletin yeniden inas srecine
kredi koullar ile dahil olmaktadrlar. Uluslararas aktrlerin bir konsorsiyum gibi
glerini birletirerek ok sk bir ibirlii halinde, g durumdaki lkeleri ok sayda
anlama ile kuattklar, yar yolda nasl bir ie girdiini anlayp vazgememesi iin,
lkelerin durumunu ksa srede daha da ktletirerek programn devamn saladklar
grlmektedir. Yaananlar Trkiyede 27 yllk bir sre olduu iin orta yataki bir ok
insan bu YUP iletme srecini okuduunda bir ok ey tandk gelecektir. Nitekim Ecevit
hkmetine bor verilmeyip byle bir tuzan iine ekildii, yerli yaznda ayrntl olarak
anlatlmaktadr. rnein Ahmad (1996) bu sreci en ayrntl anlatan siyaset bilimcilerden
biridir. na srecinin uluslar aras aktrlerini ve stratejilerini de bylece tandktan sonra
TSADn kurumsal giriimciliinde Trkiyede devletin yeniden ina srecinde ne
lde i ve d kurumsal belirleyicilerin ve ne lde byk burjuvazinin iradesinin etkili
olduunu beinci blmde inceleyeceiz.

70

III. BLM
YERLEK EYLEYEN VE KURUMSAL GRMCLK

Bu blmde mevcut kurumsal yap iinde hayli yerleik konumdaki bir aktrn, iinde
yerleik olduu kurumsal dzenlemeleri neden deitirme giriiminde bulunduu ve bunu
nasl baard kurumsal giriimcilik kavramna bavurularak incelenmeye allmtr.
Srasyla yerleik eyleyen paradoksunu amaya alan eitli kuramclarn almlar,
aktrn iinde yerleik olduu kurumsal dzenlemelerle uyumsuzlua dtnde, bu
kurumlarla arasna nasl mesafe koyup stratejik davranabildii, onlar deitirmek iin
kaynaklarn ve dier aktrleri nasl harekete geirebildii, deiim eyleyeni olarak
sahneye kabilmesini olanakl klan eitli koullar ve deiim srecinin ileyii ele
alnacaktr.

3.1. Kurumsal Kuramda Yerleik Eyleyen Paradoksu

Eer kurumlar sk skya sorgulanmakszn kabul edilen kurallar, normlar ve rutinler


tarafndan belirleniyorsa ve bu kurumlar ok glyse bireyler ve rgtler otomatik olarak
onlara uyma eilimindedirler, o zaman nasl yeni kurumlar yaratlabilmekte ya da mevcut
olanlar zamanla nasl deiebilmektedir (DiMaggio ve Powell, 1991)? Yeni kurumsal
kuramda bir ok kuramc eitli yaklamlardan yararlanarak yerleik eyleyen olarak
adlandrlan bu kuramsal ikilemi zmeye almlardr.

Sosyal bilimlerde yap-eyleyen tartmalar, aratrmacnn kendisini ait hissettii felsefi


gelenekle, insan doas ve toplumun doas hakkndaki kavramlatrmalaryla, dnyay
nasl kavrad ve bunu dier insanlara nasl ilettiiyle ilgili varsaymlarla yakndan
ilgilidir (Burrell ve Morgan, 1979; Astley ve Van de Ven, 1983). Bu tartmalar, stratejik
seime karlk evresel belirleyicilik, istenlilie karlk belirlenimcilik, duruma kar
birey gibi deiik kavramlatrmalarla srmtr (Battilana, 2006). Battilanaya gre,
sosyal bilimlerde, insan doas hakknda varsaymlar, merkezi nemdedir, nk insan
hayat aratrmann hem znesini hem de nesnesini oluturmaktadr.

71

Yeni Kurumsal kuramclar, kurumlar insan eylemlilii zerinde dsal kstlar olarak
grm, rgtlerin yap ve eylemlerini kurumsal mekanizmalarn nasl kstlad zerinde
durmutur. Bu almalar, rgt yap ve faaliyetlerinin kurumlar tarafndan snrlandn
vurgulamakla, bireylerin davranlarnn, kurumsal evrelerinde meru olma ihtiyac
tarafndan belirlendiini ve benzer kurumsal evrede faaliyet gsteren rgtlerin yap ve
pratiklerinin zamanla birbirine benzeeceini ileri srmlerdir. Bu kuramda, kurumsal
basklara maruz kalan bireylerin ve rgtlerin aka olmasa bile her zaman kurumsal
evrelerine

uyum

saladklar

varsaylmtr.

Bilgi

ve

eylemin

kanksanm

(sorgulanmakszn kabul edilen) zelliine dikkat ekilerek bu kurumlam biim ve


uygulamalar benimseyen yelerin, rgtleri duraan ve deiime direnli hale getirdii
vurgulanmtr (Battilana, 2004). Kurumsallamann deimez ve duraan boyutuna
fazlaca vurgu yapmak, kurumsal dzenlemelerin kkeni, gelimesi ve yok olmasn
aklamasz brakmtr (DiMaggio 1988den akt. Seo ve Creed, 2002:239). te yandan
sadece eyleyen ve karlara odaklanmak ise, kurumsal arenann, aktrlerin ama ve
aralarn biimlendiren kurumsal yerleiklik tarafndan etkilenmeyen, atomize ve frsat
aktrlerin sonu gelmez mcadelelerine sahne olduunu ileri srmek anlamna gelmektedir
(Seo ve Creed, 2002:239).

Olivere gre (1991) kurumsal kuramclar, alkanlklar, gelenekler, rahatlklar ya da


sosyal zorunluluklarn, aktrn karlaryla elien bir gsterge olmadka seilmemi
davranlarn ortaya kmasna ve srmesine yol atn gstermeyi amalamlardr.
Aslnda erken dnem almalarnda yeni kurumsalclar, kurumsal deiim fenomenine bir
aklama getirmek zorunda kalana kadar, insan ya da rgtsel eyleyeni alma konusu
yapmamlardr. Erken kurumsal kuram almalar, karlar ve eyleyenin roln ve
sonuta yerleik eyleyen paradoksunu grmezden gelmilerdir. 1980in sonlarndan
itibaren kurumsal deiimde rgtler ve bireylerin oynad rol, yeni kurumsal
kuramclarn dikkatini ekmi ve aktrn eylemliliini sorgulamaya balamlardr
(Battilana, 2004). Bunun sonucu olarak bir ok alma, deiimi aklamada aktif
eyleyenin ve karlarn roln ie katan kurumsal giriimcilik kavramnn rolne
odaklanmtr (Beckert, 1999; Maguire vd., 2004; Fligstein, 1997; Holm, 1995; Rao,
1998). Yeni Kurumsal Kurama deiimi aklayabilmek iin dahil edilen bu kavram,
kuramn temel varsaymlaryla teorik bir paradoks oluturmutur. Eer rgtler ya da
bireylerin davranlar, eylemleri, niyetleri ve mantklar, tmyle deitirmeyi arzu
ettikleri yap tarafndan belirleniyorsa (Friedland ve Alford 1991; Brint ve Karabel,1991;

72

Scott, 1987), aktrler nasl olup da bu kurumlar deitirebilmektedir (Holm, 1995)?


Kurumsal belirleyicilik ile eyleyen arasndaki bu teorik paradoks yerleik eyleyen
paradoksu olarak adlandrlmtr (Beckert, 1999; Holm, 1995; Seo ve Creed, 2002).

Bir eylem kuramna sahip olmamas nedeniyle kurumsal kuram, deiimi aklamaya
kalktnda, kurumlar yaratma, yayma ve sabitlemede aktrn ve eyleminin roln
akla kavuturamamaktadr. Kurumsal giriimcilik hakknda mevcut almalar, yerleik
eyleyen paradoksunu gzard etmitir, oysa kurumsal basklara ramen kurumsal
giriimcilerin nasl ortaya ktn aklayarak bu paradoksun stesinden gelmek gerekir
(Battilana, 2006). Bu paradoksu zmede kurumsal kuramclar eitli kuramlarn
yaklamlarndan yararlanmay denemilerdir. rnein Battilana (2006), Bourdeieunun
(2006) yatknlklar/habitus kuramna, Barley ve Tolbert (1997), Giddensin (1999)
yaplama kuramna, Seo ve Creed (2002), Bensonun (1977) diyalektik yaklamna
bavurmulardr. Berger ve Luchmann (1976), sosyal dnyalarn nesnel deil,
nesnelletirilmi gereklik olduuna dikkati ekmekle, kurumlarn onlar srekli yeniden
ina eden insan eyleyenden ayr dnlemeyeceini, kurumlarn donmu yaplar
olmadn gstermeye almlardr. Weick (1979), bu ina srecinin ayn zamanda
bilinli ve seimli bir deitirme sreci olduunu ifade ederek, aktrn stratejik
davranna dikkat ekmitir.

3.1.1. Bourdieunun Habitus Kuram

Baz yeni-kurumsal kuramclar, birey ve baml olduu kurumsal balam


kuramlatrrken,

Bourdieunun

habitus

kavramn

kullanmay

nermilerdir.

Bourdieunun almalarnda habitus ve field (alan) kavramlar merkezi bir neme


sahiptir (Battilana, 2006). Bourdieu, habitus szcn, kiinin ya da kiiler kmesinin
gemi deneyimlerinin iinde btnletii kalc yatknlklar (dispositions) btnne
gnderim yapacak ekilde kullanmaktadr (Bourdieu, 2006: 15, 41-2).

Battilana (2006) kurumsal basklara karn, bireyin sosyal konumunun, onun nasl
kurumsal giriimci gibi davranmasn mmkn kldn aklamak iin Bourdieunun
alan kavramn nermektedir. Bu modelde kurumsal giriimcileri eylemlilie ynelten
balamsal faktrler ve aktrn gemi ve imdiki konumu bir arada ele alnmtr.
Bourdieuya gre alan, iinde kaynaklar, karlar ve onlara eriim iin mcadele edilen,

73

sosyal konumlarn yaplam (structured) bir sistemidir. O bireyleri, toplumsal olarak ina
edilmi aktif eyleyenler olarak ele almaktadr. Bourdieuya gre belli bir evre ile iliki
vastasyla yatknlklar kazanlmaktadr. Sosyal yaplar, bireyin kafas ve bedenine
yatknlklar vastasyla kaznmaktadr. Yatknlk kavram, bireysel eylemlerin sosyal olarak
belirlendiine vurgu yapmak iin kullanlmaktadr. Kavram, DiMaggio (akt. Battilana,
2006) tarafndan belirsizlikle ve dier baz kuramclar tarafndan eyleyene, dolaysyla
deiime neredeyse hi yer brakmamakla eletirilmitir. Bireysel tarihin tm boyutlaryla
sosyal olarak belirlendii iddia ediliyorsa, bu kuramda eyleyenin yeri yok demektir
(Battilana, 2004). Sewell (1992) bu kavramsal ereveyle yerleik eyleyen paradoksunun
stesinden gelinemeyeceini iddia etmekte, buna karlk Giddensin sre ynelimli
yaplama kuramn nermektedir.

3.1.2. Giddensin Yaplama Kuram

Giddensin (1999) yaplama kuramna (structuration theory) gre, sosyal yaam


rasgele bireysel eylemlerden ibaret olmad gibi sadece sosyal glerle de aklanamaz,
aktr ve sosyal yap birbirleriyle iliki halindedir. Aktrler tekrarlayan eylemleriyle yapy
yeniden retirler. Bu, gelenekleri, kurumlar, rolleri, ideolojileri, ahlaki kodlar ve
yerlemi i grme usulleriyle bir makro yapnn varolduu, ayn zamanda bu makro
yapnn insanlarn eylemiyle deiip, farkl bir biimde yeniden retilebilecei anlamna
gelmektedir. Yap kavram, sosyal aktrn eylemlerini biimlendiren kurumlar ya da
normlar iine yerlemitir. Aktrn eylemleriyle kurduu ve yeniden rettii yap, eylemi
bir yandan mmkn klarken bir yandan da kstlar. Yaplama Kuram yap ya da
eyleyenin birbiri zerinde belirleyiciliinden kanmay amalamtr.

Giddense gre eyleyenlerin ve yaplarn oluumu, birbirinden bamsz olarak verilmi


iki grng kmesini deil, bir ikilii yanstr. Giddensin yapnn ikilii olarak ifade
ettii kavrama gre, toplum dizgelerinin yapsal zellikleri, yinelenir biimde
dzenledikleri pratiklerin hem arac hem de sonucudurlar. Yap bireylere dsal deildir,
kst ile eitlenmemelidir; o her zaman hem kstlayc hem de olanak vericidir. nsanlk
tarihini yaratan istendik etkinliklerdir, ancak tarihin kendisi istendik bir tasar deildir;
kendisini bilinli olarak ynlendirme abalarna da srekli kar koyar.

74

Barley ve Tolbert (1997), Giddensin yaplama kuramna dayanarak bu ikilemi


zmeye alan bir model gelitirmilerdir. Aktrn hi sorgulamakszn kanksanm
eylem/davran kalplarn gerekletirmesinden, bu kalplarn ardndaki kurumsal
prensipleri deifre etmeye ve davran kalplar zerinde dnerek gzden geirmeye
balama ve nihayet tiplemi bu davran kalplarn yinelemeyi reddetmeye varan
kurumsallamann yineleyen sre modeli olarak adlandrdklar bu model, aslnda hayli
kapsaml ve aklaycdr. Barley ve Tolbert (1997) kurumsal deiimi aklamada,
yerlemi kalplarn sosyal olarak yeniden retiminden ok yanl kalk iin, nce kritik
sayda aktrn toplu ve bilinli seim yapmas gerektiinden bahsetmektedir. Aktrn
byle bir ortaklaa seiminden nce, belki de daha byk bir balamsal deiimin
(teknolojik, ekonomik ok vb.) gerekli olabileceini nermektedirler. Seo ve Creede gre
(2002), Barley ve Tolbertin modeli, yerleik eyleyen ikilemini yine de u iki noktada
zmsz brakmaktadr. Birincisi, kendi davranlar ve dnceleri srekli olarak mevcut
kurumsal sistem tarafndan belirlenirken, aktrn ne zaman ve nasl davransal kalplar
gzden geirmeye karar verdii, yani yerleik aktrlerin ne zaman ve nasl bireysel ya da
toplu olarak bilinli seim noktasna geldii sorusunu ve ikincisi balamsal deiimin
nereden (yapsal zelliklerden/doasndan, isel ya da dsal glerden mi) kaynakland
sorusunu yantsz brakmaktadr.

3.1.3. Gerekliin Toplumsal Olarak Kurulmas

Berger ve Luckmann (1976) Toplumsal Kurmaclk Kuram ile, sosyal fenomenin nasl
yaratldn, kurumsallatn ve gelenee dntrldn, bireylerin ve gruplarn
algladklar gerekliin yaratlmasna nasl katldklarn, kurumsal giriimcilerin
balattklar deiimi nasl merulatrdklarn kavramlatrmlardr. Berger ve Luckmann
toplum kuramlarnda, toplumsal yap ve eylem kuramlarnn zelliklerini birletirmilerdir.
Bu kurama gre, toplumsal dnya, sonradan onu reten toplumsal gruplarn zerinde ve
tesinde bir nesnellik kazanan tipletirme8 sreleriyle kurulmutur. Berger ve Luckmana
gre (1976:57) rgtlerin dier rgtlerle, insanlarn dier insanlarla etkileimlerinin
srekli tekrar kolektif inanlar ve ortak bilisel sistemleri yaratr. Bu etkileim srasnda

Schutza gre insanlar sosyal sistem iinde etkileirler, birbirlerinin eylemlerinin tipletirilmesi ya da
zihinsel temsilleri, zamanla aktrlerin birbirine kar oynad rollerde alkanlk haline gelir. Bu karlkl
roller, toplumun dier giren ve kan yelerine salandnda, tipikletirilmi karlkl etkileimler
kurumsallam olur. Bu kurumsallama srecinde, anlam snrlanr ve bireylerin ve toplumun iinde
kurumsallar. Bilgi ve insanlarn gerei kavramlatrmas toplumun kurumsal doku ve yaps iinde
snrlanr, bu nedenle sosyal gerekliin toplumsal olarak ina edildii sylenir (Marshall, 1999:242)

75

ideal tiplerin ve snflamalarn gelimesi, paylalan inanlarn ve bilisel sistemlerin


nesnellemesine ve sosyal gereklii tanmlayan dsal yaplar haline gelmesine yol
amaktadr. Scottun da belirttii gibi, bu sosyal gerekliin ina edildii sretir.
Kendimiz

ve

dierleri

tarafndan

benzer

biimde

anlamlandrlan

eylemlerin

tekrarlanmasyla oluan bu sre kurumsallama olarak adlandrlmaktadr (1991).


Devletin ve dier dzenleyici aktrlerin devreye girmesiyle sosyal olarak kurgulanm
gereklik zorlayc ve kural koyucu aktrlerin basksyla yaylmakta ve merulamakta ve
kendini srekli olarak yeniden retmektedir (Greenwood, Suddaby ve Hinings, 2002).

Berger ve Luckmannn (1976) yaklamnda, toplumun insanlar tarafndan aktif ve


yaratc abalarla retildii fikri ne kmakta; verili olan veya sorgulanmadan kabul
edilen bir dnya yerine, oluturulmu ya da icat edilmi bir dnya portresi izilmektedir.
Toplumsal dnya, bireylerin ve gruplarn ortaklaa dokuduklar yorumlayc alardr,
sosyal olarak nesnelletirilmi (objectified) bir gerekliktir. Bu nesnelletirilen gereklik,
toplumun yelerinin inanlarn da iinde barndran sosyo-kltrel bir balamda, srekli
yeniden ina edilen bir sembolik-yorumlayc sretir. Bu srekli yeniden ina etme sreci,
bilinli bir deitirme sreci olarak ilemektedir.
Toplumsal kurmac pozisyon, bir kez evreyi eyletirdikten9 (reified) sonra artk ona
objektif bir gereklikmi gibi davranmaktadr. na edilen gereklik bir kez
nesnelletirildiinde ayr ontolojik bir varlk, nesnel bir ey gibi ele alnmaktadr. nsan
tarafndan nesnelletirilmeden ve daha objektif bir gereklik olarak deneyimlenmeden
nce, kurumlar insan tarafndan retilmektedir. Bu pozisyon organizasyonlar anlamada
dilin nemini aka vurgulamaktadr. Toplumsal kurmac pozisyon dili, objektif anlamda
doal bir ey olarak deil toplumun sahip olduu inanlarn bir rn olarak
kavramaktadr. Dnyay kavramada kullandmz dilin terimlerinin anlamlarn insanlarn
icat ettii ve srdrd, hibir terimin objelere karlk gelen birebir nesnel bir anlam

Reification: eyleme, toplum kuram literatrnde deiik biimlerde anlalmtr. Bu deiik kullanmlar
arasnda, terimin genel olarak karakteristik anlam ayrt edilebilir. Bunlardan birisi, toplumsal ilikilere
kiisel nitelikler yklenmesi anlamndadr. Ska kullanlan dier bir anlam, toplumsal grnglerin gerekte
olduklarnn tersine, eye-benzer zellikler gsterir duruma geldikleri koullara gnderme yapan anlamdr.
Deiim deerinde, kiiler arasndaki toplumsal balant, eyler arasndaki bir ilikiye dnmtr. Son
olarak eyleme, zaman zaman kavramlar sanki gnderme yaptklar nesneler kendi zelliklerini bu
kavramlara aktaryorlarm gibi, nesnelerin kendileri diye deerlendiren toplum kuramlarnn temel
niteliklerini belirlemek iin kullanlmaktadr. "eylemi biim", toplum dizgelerinin zelliklerinin, doa
yasalarnn tadklar varsaylan deimezlikleri tadnn dnld bir sylem biimi ya da tarz olarak
grlmelidir (Giddens, 1999).

76

olmayacan kabul etmektedir. Bu durumda dil iletiimi salayan ntr bir ey deildir,
merulatrma ve kurumsallatrmada nemli bir ileve sahiptir.
Gerekliin, her ne ekilde olursa olsun, nesnel deil nesnelletirilmi olmas bir eit
kararszlk ve deime potansiyelini de iinde barndrmaktadr. rgtler bir sosyal
kurmaca ise onu srekli yeniden kurarz ve bu srecin bilincindeysek yeniden ina ederken
onu deitiririz. zleyen balkta tartlan Weickin kuram (1979), bu ina srecinin
geriye dnk (retrospective) ve algya dayanan zelliini ele alarak hibir sosyal inann
tarafsz, doal bir ina olamayacan gstermitir.
3.1.4. evrenin Toplumsal nac Kavramlatrmas

evrenin toplumsal olarak ina edildii iddias, evre koullarndan ve o koullarn nasl
alglandndan ayr dnlemez. rgtn evresindeki olaylar kendilerini apak
tanmlayarak, yorumlayarak bize sunmazlar, onlara anlamlarn biz veririz (Pfeffer ve
Salancik, 2003:72; Hatch, 1997:63). Weickin (1979:164) kavramlatrd enacted evre,
alglanan evre ile e anlaml deildir. Enactment kavram, evrenin ina edilirken
yeniden dzenlenmesi, bir ok unsurunun ayklanmas ya da ortadan kaldrlmas anlamna
gelmektedir. Burada enact etme, bir eyi sylemlerle ve eylemlerle yeniden yaratma,
tanmlama ve mevcut gereklii sahneye koymak gibi bir temsil anlamnda
kullanlmaktadr. eyletirme dediimiz bu srete dil, ina edilen gereklii somutlamada
nemli bir rol oynamaktadr. Weick (1979:243) bu anlamlandrma srecini, evrenin
yeniden yaratlmas olarak adlandrmtr. Yani rgtler evrelerindeki olaylara sadece
tepki vermekle yetinmemekte, uyum salayaca evreyi kendisi semekte ve
yaratmaktadr.

Klasik rgt kuramndaki rasyonel kavramn, Weick rasyonellemi ile deitirir.


Weick, Ya nceden bir amacmz, niyetimiz yoksa?, Ya bir karar verdikten, bir eyi
yaptktan sonra davranmz rasyonelletirecek bir aklama ina ediyorsak? sorularn
sorarak,

bir

davranta

bulunduktan

sonra

zerinde

dndmz

ve

anlamlandrdmz, yani anlamlandrmann geriye dnk (retrospective) bir sre


olduunu ifade etmektedir. Bu sre, ina edici bir yorumlamadr. Bir karkl zme,
zerinde uzun uzadya dnmek, semek, maniple etmek ve anlamn dntrmek
suretiyle bir durumu yorumlamaktr (Daniels ve dierleri, 1997:52). Bu anlamlandrma

77

srecinde dikkat, iinde bulunulan zamann belli bir anndan geriye doru yneltildiinden,
u anda meydana gelen ne varsa, bu geriye doru bakta kefedileni etkileyecektir (Weick,
2001:179; Weick, 1979:65). Yani anlam geriye dnk olarak oluur, ileriye dnk
eylemler ve karmlar hep nceki deneyimler zerine kurulur. rgtler kendi ina ettikleri
ve anlamlandrdklar evreye gre eylemlerini dzenliyorsa, belli bir rgtten bamsz
olarak evreden bahsetmek ok da anlaml olmayacaktr (Pfeffer ve Salancik, 2003:73).

Berger ve Luckmanna (1976) gre enactment gerekliin sosyal olarak ina


edilmesiyle rten bir sretir. rtk anlamalar ve bireyler aras mzakerelerle varlan
bu srecin ardnda, belli miktarda sosyal uzlama ve ibirlii, paylalan tarih ve
deneyimler vardr. Sosyal dzenin srmesini salayan bu alg ve anlamlandrmalar da en
azndan ksmi bir oydamadr. evrenin talepleri okunurken kar gruplar ve her birinin
arlklar iyi hesaplanmaldr. evrenin yaratlmasnda, karlkl bamllklar ve talepler
yanl okunduunda, gemie ballk ve taleplerin atmas gibi problemler yaanabilir.
(Pfeffer ve Salancik, 2003). Useem (1983) bir almasnda, Amerika ve ngilterede irket
sekinlerinin,

yaygn

ve kapsayc

bir ekilde ekonomik

ve

sosyal

ilikileri

yaplandrdna ilikin ipular sunmaktadr. Useem, tek tek firmalarn hkmetlerle


etkileimlerinde kendileri iin gerekli politikalar destekleyerek, iinde faaliyette
bulunduklar evreyi srekli olarak kastl veya kastsz maniple ettiklerini bulgulamtr.

3.1.5. Bensonun Diyalektik Yaklam

Bensonun (1977:4), diyalektik analizi drt temel prensibe dayanmaktadr, bunlar;


toplumsal kurmaca, btnlk (totality), kartlk ve elikiler ve praksisdir10. Toplumsal
kurmaca prensibi, dzenli, tahmin edilebilir ilikilerin retildii ve yeniden retildii,
insanlarn g ve karlarnn ynlendirdii dier insanlarla etkileimi vastasyla giderek
sosyal kalplarn ina edildii ve nihayetinde kurumsal dzenlemeler kmesinin
10

Praksis kavram, tarihi sistem iinde yerleik kurumsal dzenlemelerle bantl fakat onlarla uyumsuz
olan politik eyleme gnderme yapmak zere kullanlmaktadr. Praksis kurumsal kuramn, kurumsal
yerleiklik ve dntrc eyleyen olarak elikili grnen iki zelliini uzlatran temel kavramdr.
Kurumsal elikiler ve kurumsal deiim arasnda araclk eden mekanizmadr. Praksis, herhangi bir sosyal
dzenlemenin, o sosyal yapnn sahipleri tarafndan deitirildii, sosyal yeniden ina srecinin temelidir.
Kurumsal yerleiklik, elikiler, aktrler ve kurumsal deiim arasndaki dinamik ilikiyi anlamada praksis
temel kavramdr.
Hegelyan-Marksist gelenekte praksis kavram u bileeni iermektedir: (1) inde ihtiyalarnn ve
karlarnn karlanmad mevcut sosyal koullarn eletirel kavranmas anlamnda aktrn kendi
farkndal, (2) Aktrn sosyal koullar kolektif kavramasnn sebep olduu hareketlilii, (3) Aktrn
mevcut sosyal dzenlemeleri ve kendini yeniden ina etmek iin, kolektif ya da ok ynl eylemi. Bu
tanmlamalar, mevcut sosyal kalplar eletirmek, alternatif aramak ve kolektif eylem iin praksisin gerekli
olduunu gstermektedir (Benson, 1977).

78

yerleikleerek srekli yeniden retildii srece gnderme yapmaktadr. Btnlk prensibi,


bu ina edilen sosyal kalplarn birbiriyle balantl olduunu ifade etmektedir. Herhangi
bir belirli sosyal yap, daha byk btnn birbirinin iine ilemi yaplarndan olumu
bir parasdr. Bileenler arasndaki balantlar ne tamamlanm ne de birbirine uyumludur.
Btn oluturan sosyal yapnn bileenleri, gevek balanmtr ve az-ok zerktir. Bu
durum, bir btn olarak karlkl balantl daha byk btn iinden raksak deiimi
mmkn klmaktadr. Kendi kendini srekli yeniden reten sosyal yap, iinde kartlklar
ve elikileri barndrd iin, srekli olarak kendi iinde ve dier sosyal yaplarla arasnda
gerginlik dourmaktadr. Bu durum baz koullarda, aktrn mevcut yapy deitirme
eylemini ve bilinliliini biimlendirmektedir. Sonuta mevcut sosyal formlarn limitleri
ve potansiyellerinin eletirel analizini yapan insanlar, baz koullar altnda kendi sosyal
ilikilerinin yeniden kurgusunu yapan (praksis) aktif eyleyenler haline gelebilmektedirler
(Benson, 1977:4-6).

Seo ve Creed (2002:225), bu drt diyalektik prensibi alp, kurumsal srelerin analizine
uygulamak zere bir ereve gelitirmilerdir. Seo ve Creed kurumlar, sosyal etkileimle
srekli retilen ve yeniden retilen eitli dzeylerde sosyal dzenlemeler olarak ele
almlardr. Bu sre, birbiriyle karlkl ilikili, fakat ayn zamanda aralarnda eliki ve
uyumsuzluklar da yaratan bir dizi sosyal dzenlemeleri (totality) retmektedir. Bu
elikilerin srp gitmesi, kurumlarn sakinlerinin bilincini yeniden biimlemekte ve baz
koullarda aktrler mevcut sosyal dzenlemeleri kkten dntrmeye kalkmaktadrlar.
Bu diyalektik yaklam, hem aktrn kurumsal deiimde kritik roln (praksis)
belirlemesi, hem de eyleyenin bilinci ve eylemlerinin sadece mevcut kurumsal
dzenlemeler tarafndan deil ayn zamanda kurumlarn kanlmaz yan rnleri olan
elikiler tarafndan belirlendiini gstermesiyle, yerleik eyleyen ikilemini zmede dier
kuramlarn ak brakt sorular da cevaplayabilen bir ereve sunmaktadr.

3.2. Kurumsal Giriimcilik ve Praksis

3.2.1. Kurumsal Giriimci Kavram

Olivere gre (1991), rgtler her zaman pasif deildir, kurumsal basklara, kendi
kaynak bamllklarna gre karlk verirler. 1990dan itibaren yeni kurumsalclarn
almalarnn, rgtlerin ve bireylerin stratejik davranna ve deiime odakland

79

grlmektedir (Greenwood ve Hinings, 1996; Leblebici vd., 1991; Kondra ve Hinings,


1998). Kurumsal kuramda, aktif insan eyleyeni ele alan eitli kuramsal aklamalar iinde
en byk etkiyi (Battilana, 2004) kurumsal giriimcilik kavramn neren DiMaggio
(1988den akt. Beckert, 1999) ile onu bir kuram olarak gelitiren Fligsteinin (1997)
yapt ifade edilmektedir. Kurumsal giriimci kavram, yerleik kurumsal dzenlemelerle
uyumsuzlua derek sonuta onlar deitiren bireye ya da rgte gnderme yapacak
anlamda kullanlmaktadr. Bu konudaki almalarn ou, DiMaggionun tanmn esas
almtr, bu tanma gre: Elverili kaynaklara sahip rgtl aktrler, onlar karlarn
gerekletirmede hayli deerli bir frsat olarak grdnde, yeni kurumlarn douuna
nclk ederler (Di Maggio 1988den akt. Beckert, 1999). Daha sonra ieriden kurumsal
deiimi aklamada kullanlan bu kavram gelitiren eitli tanmlar yaplmtr
(Lawrence,1999; Zilber, 2002). Kurumsal giriimciler, belirli kurumsal dzenlemelerde
kar olan, bunu gerekletirmek iin yeterli kaynaa sahip olan ve bu kaynaklar yeni bir
kurum yaratmak ya da mevcut olanlar dntrmek zere harekete geiren aktrlerdir.

Bu kavram, baz aktrlerin onlar kurumsal giriimci yapacak sosyal beceri ve


kaynaklara sahip olduunu varsaymakta, fakat kurumsal deiim projesi gelitirmesi ve
uygulamas iin bu kaynaklar kullanmay nasl becereceini sylememektedir (Battilana,
2004). Battilanaya gre (2006) yerleik eyleyen paradoksunun stesinden gelmek iin,
ncelikle kaynaklara sahip olmakla, kurumsal giriimci olma eylemini biribirinden ayrt
etmek gerekir. Kaynaklara her sahip olan, kurumsal giriimci olmadna gre, neden
bazlar olurken bazlar olmaz? Bu durumda, hangi koullarda aktrn kurumsal giriimci
olarak hareket edebildiini aklayabilmek gerekir. Kavram bu anlamda, yenikurumsalclar arasnda tartmaldr.
Tartmalar, u sorular evresinde dnmektedir: Sosyal yap iinde yerleik olduu
varsaylan aktr, bu bask ile arasna nasl mesafe koyup stratejik davranabilmektedir?
Kurumsal yaplar deitirmeye niin ve nasl motive olmaktadr? Kimler giriimci olarak
nitelenebilir (Leca, Battilana ve Boxenbaum, 2006; Battilana, 2006; Seo ve Creed, 2002)?
Hangi koullarda, sosyal olarak yerleik, sorgulamayan aktr, iinde karlarnn
karlanmad sosyal dzenlemelere kar bilinlenmekte ve deiim iin kolektif hareket
balatabilmektedir? Yani praksis nasl mmkn olabilmektedir? Sosyal aktr bir kere
eletirel aktif deiim eyleyeni haline geldiinde, nasl dier aktrleri ve gerekli kaynaklar
sosyal deiimi yapmak iin harekete geirebilmektedir? Deiime temel alnan alternatif

80

mantk ve ereve nereden gelmekte ya da hangi koullarda politik eylemin kayna


olabilmektedir (Seo ve Creed, 2002)? Kurumsal krizin nedeni nedir? Kurumsal kriz,
kurumsal deiimi nasl kolaylatrmaktadr (Hoffman, 1999)? Kurumsal giriimcilik ve
yerleik eyleyen konusundaki mevcut almalar, alan aratrmalar ile bu sorulara yant
aramlardr.

3.2.2. Kurumsal elikiler ve Praksis Kavram

Yerleik eyleyen ikilemini zmede kurumsal elikilerin, kurumsal deiim iin temel
itici g olduu eitli kuramclar tarafndan teslim edilmektedir (DiMaggio ve Powell,
1991; Friedland ve Alford, 1991; Sewell,1992). Jeppersona gre (1991) kurumlarn
evreleri ve dier kurumlarla aralarnda gelien elikiler, sosyal sistemin yeniden
retilmesini bloke ederek kurumsal deiimi zorlamaktadr. Seo ve Creed (2002:226-9)
deiimi tetikleyen drt nemli eliki kayna olduunu ileri srmektedirler. Bu eliki
kaynaklar, kurumsal giriimcilii olanakl klc dier koullarla birlikte izleyen balk
altnda ayrntl olarak incelenmitir. Seo ve Creed kurumsal dzenlemelerin, sosyal sistem
iinde ve sosyal sistemler arasnda nasl eitli uyumsuzluklar ve tansiyon yarattnn; bu
elikilerin, yerleik sosyal aktrleri nasl deiim eyleyenine dntrdnn; ve bu
elikilerin deiim srelerini nasl olanakl kldnn ve tevik ettiinin, somut
mekanizmalarn tanmlamaya almlardr. Seo ve Creed, bu erevenin zellikle farkl
yaplar barndran ve paralanm kurumsal evrelerde, insan eyleyeni evreleyen tarihi,
dinamik ve kompleks srelerin ve kurumsal deiimin anlalmasnda gerekli temeli
salayacana inanmaktadr. Seo ve Creede gre bu sreler, kurumsal deiimi aklama
abasnda olan eitli almalarda yeteri kadar aklanamamtr. Kurumsal elikilerin ve
insan praksisinin tarihi geliimini, kurumsal yerleiklik ve kurumsal deiimi birbirine
balayan anahtar nemdeki aralayc mekanizmalar olarak ele alan diyalektik ereve,
dier kuramlarn yerleik eyleyen ikilemini amada ak brakt sorulara k tutmaktadr.

Diyalektik perspektif, kurumsal elikileri kurumsal deiim iin temel zorlayc g


olarak grmekle birlikte, bu elikilerin dorudan deiime yol atn varsaymamaktadr.
Belli kurumsal eliki biimlerinin, hangi koullarda, hangi mekanizmalar vastasyla
praksisin bir bileeni olmaya yol at aklanmaya muhtatr. Seo ve Creed (2002)
burada, Bensonun (1977) sosyal dnyann elikilerini kendi lehine kullanan ksmen

81

zerk aktr,11 praksisin temel kavram olarak ele almasn hatrlatmaktadr. Kuramsal
kuramda karlara va eyleyene zerklik ve eylem alan brakmak amacyla kullanlan
gevek

balanm

iftler

(loose

coupling)

(Powell,

1991),

tamamlanmam

kurumsallama, i iie gemi sistemler (nested systems) (Holm, 1995) ve deikenlik


(mutability) (Clemens ve Cook, 1999) kavramlarnn hepsi, Bensonunkine benzer bir
aktr yaklamn tanmlamak amacyla kullanlmakla birlikte praksisin nasl mmkn
olabildiini aklamakta yetersiz kalmlardr (Seo ve Creed, 2002). Jeppersonun (1991)
bu konudaki aklamas, insan davran ile insan eyleminin birbirinden ayrlmas gerektii
ynndedir. Jeppersona gre, nsan davran otomatik olarak kurumsal dzenlemeleri
yeniden retirken, insan eylemi yerleik sosyal kalplardan bilinli ve amal bir kalktr.

Benson praksisin amacnn, sosyal dzenlemelerin zgr ve yaratc olarak yeniden


inas olduunu ifade etmektedir (1977:5). Sosyal elikilerin gelimesi, praksis iin
gerekli zorlayc gtr. nk elikiler, ksmen zerk aktrn kollektif bilincinde pasifsorgulamayan tarzdan aktif-eletiren tarza kaymay mmkn klmaktadr. Aktr sosyal
elikileri, kendi karlar lehine aktif olarak kullanarak dier gruplar ve kaynaklar
harekete geirebilmektedir (Seo ve Creed, 2002). Praksis, sadece mevcut sosyal
dzenlemelerin eletirel kritiini deil, ayn zamanda sosyal dzenlemelerin yeniden
inasnda, daha geni heterojen sosyal dnyada bulunan anlam sistemleri ve eylemin
alternatif kurumsal mantklar vastasyla, kurum sakinlerini deiim ynnde harekete
geirebilmeyi de iermektedir (Benson,1977).

3.3. Kurumsal Giriimcilii Olanakl Klan Koullar

Kurumsal giriimcilerin ounlukla koullarn olanakl klnmasyla deiim eyleyeni


olarak sahneye ktn gsteren ok sayda alma vardr (Strang ve Sine, 2002:507).
Koullar, balamla ya da aktrn konumu ile ilgili olabilir. Aadaki balklar altnda
incelenen rgtler aras ve rgt ii elikiler, birden fazla kurumsal mantn bir arada
olduu durumlar, kurumsal dzenlemelerin kapasitesi, iftlerin balanma derecesi
(tight/loose coupling), fonksiyonel verimlilikle elien kurumsal meruiyet ve eitli dsal
bozucular, deiimi tetikleyen ve bylece kurumsal giriimciliin nn aan koullar
olarak anlmaktadr. Herhangi bir kurumsal deiimde bunlarn biri ya da birkann bir
arada olabilecei, ounlukla bir ok durumda i ie gemi ve birbirini besleyen vaziyette
11

Aktrn bilincinin, iinde bulunduu balamdan ksmen zerk olduu ifade edilir (Benson,1977).

82

ortaya ktklar belirtilmektedir. Bu koullarn kurumsal giriimcinin harekete gemesine


ve dier aktrleri ve kaynaklar harekete geirmesine ve deiimi gerekletirecek
praksisin ortaya kmasna nasl yardmc olduu, izleyen balklar altnda ayrntl olarak
gsterilmeye allmtr.

3.3.1. Verimlilikle elien Kurumsal Meruiyet

Kurumsal kuram rgtlerin baarsn, teknik verimlilikten ok kurumsal evreleriyle


benzeerek kazanacaklar meruiyetle ve bylece ihtiyalar olan kaynaklara daha kolay
eriebilmeleriyle ilgilendirmektedir (DiMaggio ve Powell, 1983; Meyer ve Rowan, 1977).
Dzenlemelerin kesin ve genel nitelii, teknik faaliyetlerin mteriye gre farkllaan
zmleriyle uyumad iin, gerek hayatta kurumsal dzenlemelere uyum ounlukla
teknik verimlilikle elimektedir (Meyer ve Rowan, 1977). rgtlerin kurumsal
evrelerine uyumlar onlara, teknik verimlilik pahasna n, eitli dller, kaynaklara
eriim ve hayatta kalma ans kazandrmaktadr (Scott ve Meyer, 1991).

Kurumsal meruiyetle teknik verimlilik arsndaki eliki, aktrde praksis iin gerekli
olan eletirel dnm tetiklemektedir. Verimlilik ann devam etmesi, kurum
sakinlerinin bilincinde yava yava bir kaymaya ve zamanla kurumlamann zlmesine
neden olmaktadr (Seo ve Creed, 2002). Bu durum kurum sakinlerinin, gemi davran
kalplarndan kopmasn ve dnmeksizin mevcut sosyal kalplar yeniden retmemesine
neden olan eletirel bir anlay gelitirmelerini salamaktadr. Yerleik davran
kalplarndan bu kopma bireysel ya da kolektif olabilir (Benson, 1977; Emirbayer ve
Mische, 1998). Bir olas sonu, bu srecin meruiyet ve kurumlam pratiklerin yava
yava anmasna (deinstitualization) yani kurumlamann zlmesine neden olmasdr
(Oliver, 1992). Kurumlam pratiklerle, etkinlik ve verimliliin ekonomik kriterlerinin
elimesinin zmsz kalmas karsnda aktr, bir yandan mevcut pratiklerin ve
kurumsal dzenlemelerin eletirel deerlendirmesini yaparken bir yandan da alternatif
arayna girmektedir (Oliver, 1991; Robert ve Greenwood, 1997).

evresel belirsizliklerin, verimlilik a zerinde bytc etki yapt ifade


edilmektedir (Meyer ve Rowan, 1977). Bu durumda ikinci olaslk, daha az uygun
kurumsal dzenlemelere uyumun srdrlmesi halinde verimlilik ann da birikerek
uzun vadede kurumsal krize neden olmasdr. Verimsizliin tehdit edici boyutlara

83

ulamasn nlemede, biimsel yapy teknik ileyiten ayrmak (decoupling) bir yol olsa
da, bu sayede elde edilen verimliliin uzun vadede ne olaca tartmaldr. Kurumsal
kaynakl verimsizlik belli bir noktaya ulatnda ise, teknik ileyii kurumsal yapdan
ayrmak, muhtemel bir kurumsal krizi nlemede uygun ve uygulanabilir zm olmaktan
kmaktadr. Byle bir kriz, kurumsal dzenlemelerle birbirlerine ok sk balanm
rgtleri ya da aktrleri tek tek etkilemek yerine aniden tm aktrleri sarsan ve tehlikeye
atan sistemik bir felaket olarak ortaya kabilmektedir. Bu durum ortak bilinte ani bir
kaymaya neden olarak, aktr mevcut sosyal kalplar yeniden reten katlmcdan, aktif
bir deiim eyleyenine dntrebilmektedir. Byle bir durumda artk yava yava bir
deiimden ok radikal bir deiim szkonusudur (Seo ve Creed, 2002).

3.3.2. Kurumsal Dzenlemelerin Kapasitesi

Kurumsal kuramda, kurumsal dzenlemelerin aktrn inanlarn, anlayn ve


davranlarn biimlendirme gcn ya da psikolojik ve ekonomik bamlln
karlayan eitli kavramlar vardr (Seo ve Creed, 2002:233): Kurumsal dzenlemelerin
kapasitesi (Clemens ve Cook, 1999), iftlerin sk balanma derecesi (Greenwood ve
Hinings,

1996), ya da yerleikliin derecesi (Uzzi, 1997) kavramlarn, kurumsal

dzenlemelerin derinde yerleik ve skca birbirine bal olduu, kurumsal dzenlemelerin


gl olduu balamlara gndermede bulunmak zere kullanmaktayz. Kurumsal
dzenlemelerin

kapasitesi bal altnda topladmz, bu durumun dourduu

uyumsuzluk ve adapte olamamay (nonadaptabilty) arttran kurumsal elikiler, kurumsal


krizle yakndan ilgilidir.

Aktrn kurumsal dzenlemeler iinde iyice yerleik olduu (deeply embedded),


kurumlarn skca birbirine bal (tightly coupled) olduu durumlarda, kolektif bilinte
dnml kaymann yollarndan biri olan bilincin kurum iinden kaynaklanan. yava
yava deimesi mmkn olmamaktadr. Kurumsal dzenlemelerin aktrn gr ve
davranlarn snrlama kapasitesi gl olduunda (strong nonadaptability), kurumsal
deiimi gerekletirmede kurumsal krizin rol kritik hale gelmektedir. Bu durum ksa
vadede, kurum sakinlerinin mevcut dzenin reeteleri dnda davranmasn engellemekte,
yani sorgulanmakszn kabul edilen kurallar, reeteler dna kan bir zmn
tasavvurunu imkanszlatrmaktadr (Seo ve Creed, 2002). Aktrn gr ve davranlarn
snrlayan gl kurumsal dzenlemeler, kurum sakinlerini snrlarn tesindeki kritik

84

bilgilerden soyutlad (Uzzi, 1997) ya da aktif olarak tepki verme motivasyonlarn


azaltt iin, uzun vadede kurumsal dzenlemelerin d oklara ve dardan tetiklenen
devrimci deiimlere kar krlganln arttrmaktadr. Bylece kurumsal dzenlemelerin
gl olmas, daha geni ekonomik sistemin yz yze geldii biriken verimsizliklerin
tahmin edilebilen sonularn ve dier gl kurumlarla olan biriken uyumsuzluklar
ktletirdii iin sonu olarak kurumsal krizi getirmektedir (Seo ve Creed, 2002).

iftlerin karlkl balanma derecesinin aktrleri yaygn manta hapsederek deiim


imkanlarna kar krletirebilecei gibi, kimi durumlarda Greenwood ve Suddabyn
(2006) almasnda olduu gibi, alternatiflerin farknda olmay keskinletirebildii de
ifade edilmektedir. Greenwood ve Suddabye gre a iinde merkezi konuma sahip
aktrler, rgtsel alanda kpr rol oynadklar iin kart mantklarla balant halinde
olmalar daha muhtemeldir. Dahas zorlayc ve normatif srelere baklk
kazanmlardr, nk alan dzeyindeki dzenlemelerin tesine geen yetki alanna sirayet
eden faaliyetlerde bulunmaktadrlar. Snr kprs ve snr uyumazlklar olarak
adlandrdmz bu sreler, merkezi konumdaki aktrlerin uyumazlklara maruz
kalmalarna ve kurumsal bamllklarnn azalmasna neden olmaktadr. Bu durum
deiim drtsyle birletiinde, merkezi konumdaki aktrlerin kurumsal giriimci olarak
ortaya kmasna neden olmaktadr.

Kurumlam unsurlar, a iinde birbirine baml konuma geldiinde unsurlardan birini


kprdatmak, birbiriyle ilikili dier tm unsurlarn yerinden oynamasna neden olaca iin
direnle karlamaktadr (Zucker, 1991:105). Paylalan beklentileri deitirme abas,
bireylerin gvenlik duygusunu sarst, enformasyon srecinin maliyetini arttrd ve
alkanlklar bozmak istedii iin direnle karlamaktadr (Powell, 1991: 194). Powella
gre direncin bir nedeni de karlkl ekonomik bamllktr. nemli miktarda kaynaklar
mevcut duruma yatrld iin, rgtler optimal olmasa da allm pratik ve prosedrleri
terk etmek istememektedir. Yeni teknik yatrmlarn kolayca finanse edilememesi diren
gsterilmesine neden olmaktadr.

Beckert (1999) stratejik eylemin greceli olarak daha fazla kurumlam ortamda ortaya
kma ihtimalinin fazla olduunu nermektedir. Olgun rgtsel alan diyebileceimiz bu
ortam istikrarldr, etkileimler rutinlemitir, rgt formlar kanksanan kalplar
erevesinde giderek ebiimlenmitir ve alann olgunlamas sonucu, nlenen sekin

85

firmalarn sivrilmesiyle hiyerari artmtr (Greenwood ve Suddaby, 2006). Olgun


ortamlarda aktrlerin, belirsizlik, gvenlik ve istikrar gibi sorunlarla uramak zorunda
kalmayacaklarndan stratejik eylemliliinin artaca ifade edilmektedir (Oliver, 1992;
Beckert, 1999). Dorado (2005) salam bir kurumlamann, asgari ya da ar bir
kurumlamaya gre stratejik eyleme, dolaysyla kurumsal giriimcilie daha fazla yer
atn ifade etmektedir. Baz aratrmaclar ise (Fligstein, 1997; Philips, 2000) bunun
aksine, kurumlamann dk, belirsizliin yksek olduu alanlarda stratejik eylemin daha
fazla olacan iddia etmektedirler. Grgl almalarn ou da yeni kurumlaan ve
belirsizliin yksek olduu alanlar konu almtr ve aratrma sonularnn grlerini
destekleyen ynde olduu grlmektedir (Maguire vd., 2004; Lawrence ve Phillips, 2004;
Garud vd., 2002).

3.3.3. ok Sayda Kurumsal Mantn Bir Arada Olmas

Toplumdaki tm kurumlar birbirine kark ilikilerle baldr. Toplumlar oluturan


temel kurumlar, belli lde birbirinden zerk, gevek balarla birbirine bal ve birbiriyle
elikili bir btnlk oluturmaktadr. Kurumlam sektrlerde artan farkllama, sektrler
aras artan yapsal fonksiyonel ballk ve bu sektrlerin toplum dzeyinde kontrol ve
koordinasyonunun zorlamas, kurumlar aras elikileri ada toplum hayatnn bir
paras haline getirmektedir. rgtler, srekli sosyal olarak yeniden ina edilen birbirine
bal kurumlarn, eitli elien kurumsal mantklar12 ve reetelerine maruz kalmaktadr.
Belli kurumsal dzenlemelere uymak, toplumun farkl sektr ve farkl dzeylerindeki dier
kurumsal dzenlemelerle eliebilmektedir (Friedland ve Alford, 1991:256).

Kurumsal dzenlemelerde eitliliin fazla olduu alanlarda kurumsal elikiler


domas daha muhtemeldir. ou alanlar, birden fazla kurumsal mantk iermekle birlikte
(Friedland ve Alford, 1991; Seo ve Creed, 2002) genellikle kurumsal mantklardan biri
alanda hakim olma eilimindedir. Bu olmadnda kurumsal dzenlerde eitlilik ve
alternatifler aktrn ayn anda birden fazla birbiriyle elien reete ve dzenlemelere
maruz kalmasna ve bunun sonucu olarak praksise frsat salamaktadr (DAunno ve
dierleri, 2000; Seo ve Creed, 2002; Reay ve Hinings, 2005). Seo ve Creed (2002)
birbiriyle elien kurumsal dzenlemelerin, ortaklaa bilinte bir kaymaya yol aarak
aktr mevcut kurumsal yeniden retimde, pasif katlmcdan kurumsal giriimciye
12

Kurumsal mantk, alandaki aktrlerin davranlarn ynlendiren kanksanm sosyal reetelerdir. Hangi
amalarn nasl baarlaca konusunda alann paylalan anlaylarn temsil ederler (Battilana, 2006)

86

dntrdn belirtmektedir.

Clemens ve Cook (1999) ok sayda kurumlamadan birinin dominant olmamasnn,


aktrn bilincinde yava yava kaymay kolaylatrdn belirtmilerdir. Oliver (1992)
gnlk yaamlarn anlamlandrma ve yorumlama konusunda sosyal aktrler arasnda
konsenss yokluunun bilinli olarak fark edilmesinin, bundan pheye dlmesinin ve
aktrn normatif paralanmlk deneyiminin belli kurumsal dzenlemelerin krlganln
arttrdn ifade etmektedir. Zayf uyumsuzluk koullarnda, verimlilik a ve kurumlar
aras uyumsuzluk, yava yava kurumsal dzenlemelerin kanlmazl algsnn altn
oyarak kurumsal deiim iin praksisi mmkn klmaktadr. Sosyal elikilerin gelimesi,
praksis iin gerekli zorlayc gtr. nk elikiler, ksmen zerk aktrn kolektif
bilincinde pasif sorgulamayan tarzdan aktif eletiren tarza kaymay mmkn klar. Yine de
kolektif bilinteki bu kayma, praksis iin sadece bir gerekli unsurdur. Praksis kuram
hala, sosyal aktrn bir kere eletirel aktif deiim eyleyeni haline geldiinde, nasl dier
aktrleri ve gerekli kaynaklar sosyal deiimi yapmak iin harekete geirdii sorusunu
aklamaya muhtatr. Bu soruyu diyalektik yaklam, sosyal aktrn, sosyal elikileri
kendi karlar iin aktif olarak kullanmasyla aklamaktadr. Praksis, sadece mevcut
sosyal dzenlemelerin eletirel kritiini deil, ayn zamanda onlarn yeniden inasnda,
daha geni heterojen sosyal dnyada bulunan anlam sistemleri ve eylemin alternatif
kurumsal mantklar vastasyla dier aktrleri de aktif olarak harekete geirmeyi
iermektedir (Benson,1977).

Kurumlarn eylemin ara ve amalarn snrlamasna ramen, insanlar farkl kurumsal


mantklar yaratc bir ekilde kendi amalar iin kullanarak, dier insanlar harekete
geirebilmektedirler. Bu elien kurumlar ve kurumsal mantklar arasnda uygun ilikiler
kurmak, kurumsal deiim asndan baktmzda politik bir sretir (Friedland ve Alford,
1991). Whittingtona gre (1992) insan eyleyen, toplumdaki farkl yapsal prensipler ve
kurallar arasndaki gerginlik ve elikileri kendi lehine kullanarak, deiim iin insanlar
harekete geirmede hayli yaratc yollar bulabilmektedir.

Btn bunlar birlikte dndmzde, kurumsal elikilerin, aktrn kolektif


bilincinde kaymaya yol amakla kalmadn, ayn zamanda eylemin alternatif mantn
da salayarak psikolojik ve fiziksel kaynaklar harekete geirdiini, onlarn uygunluunu
ve kurumsal deiim srecinde yer deitirmesini saladn ifade edebiliriz. Bu alternatif

87

mantk ve erevenin nereden geldiini ya da hangi koullarda politik eylemin kayna


olabildiini aklamada ou kuramcnn, alternatif mantk ve ereveleri, verili zamanda
tesadfen uygun olan, dsal

ve kullanmaya hazr deikenler olarak ele aldn

grmekteyiz. Diyalektik yaklama gre, bu alternatif mantk ve erevelerin kendileri de,


kurumsal dzenlemelerin eitli kesimleri ve dzeyleri iinde ve arasnda, srekli ve
kanlmaz olarak retilen ve yeniden retilen, kurumlar aras elikilerin tarihi bir
rndr. Bu yaklamn, kurumsal deiimi anlamada salad iki nemli karmdan
birincisi, heterojen evrenin aktre alternatif ereve iin takm antas salad ve
praksisi kolaylatrd ise, ikincisi alternatif erevelerden birinin harekete gemesini
salayan potansiyel kurumlar aras elikilerin doasn gstermesidir (Seo ve Creed,
2002).
3.3.4. Aktrn A indeki Konumu

Alan yaznda, kurumsal giriimcilikte aktrn konumunun nemini konu alan


aratrmalarn okluu dikkat ekmektedir (Garud vd., 2002; Dorado, 2005; Leblebici vd.,
1991; Levy ve Egan, 2003; Haveman, Rao 1997; Rao vd., 2000). Bourdieu (2006:27)
eyleyicinin sosyal konumunun, onun kurumsal evresi hakkndaki grlerini ve algsn,
bylece statkoyu srdrme ya da dntrme ve kaynaklara erime mcadelesinde nasl
yer alacan belirlediini ifade etmektedir. rgtsel alan, Battilanaya gre (2006)
Bourdieunun fields kavramna benzer ekilde, eitli sosyal konumlarn yaplam bir
sistemi olarak, alann yeniden retim mekanizmas zerinde tekel kurmaya alan egemen
ve kontrol altndaki eyleyenlerin tmn bir arada kapsayan Brint ve Karabele atfla
(1991) politik bir arena olarak dnlebilir. Aktrn konumu, evreyi algsnda (Dorado,
2005) ve kaynaklara eriiminde (Lawrence, 1999), sonu olarak kurumsal kalplar
krabilmesinde belirleyici rol oynamaktadr.

Verili alanda, yerleik kurallar ve pratiklerin varl ve herhangi bir rgtn egemen
konumda olmas, alan iinde temel nemdeki kaynaklara farkl eriim ans ve mcadelesi
ve bu kaynaklar zerinde farkl kontrol kurma gc anlamna gelmektedir. Bu nedenle,
mevcut kurumsal dzenlemeler, ait olunan sosyal gruplara ve rgtlere bal olarak, veri
rgtsel alanda bazlar iin g kayna iken bazlar iin tersi olabilmektedir (Batilana,
2006). Diyalektik yaklam, kurumsal dzenlemeleri, fakl karlar ve eitsiz gleri olan
taraflar arasnda mcadelenin bir sonucu olarak grmektedir. Dzenlemeler bu mcadelede

88

gl olan tarafn koyduu kurallardr ve bunlardan yarar olanlarn abalaryla bu


pratikler ve yaplar srdrlmektedir (Benson,1977). Bir baka deyile, kurumsal
dzenlemelerin olumas ve yeniden retimi tm farkl karlar bir arada kapsamamakta,
en zayf olanlarn karlar en az tatmin edilmektedir. karlar ve fikirleri, mevcut
kurumsal dzenlemelerde yeterince karlanmayanlar, mevcut dzeni deitirmek
isteyebilecek potansiyel deiim eyleyeni olarak deerlendirilmektedir (Seo ve Creed,
2002).

Deiimi balatma konusunda, statkonun olanaklarn sonuna kadar kullanan mevcut


kurumsal yap iinde yerleik merkezi konumdaki rgtlerden gelen eyleyenlerin mi,
yoksa herhangi bir deiimde kaybedecek ok eyleri olmayan, statkonun nimetlerinden
en az yararlanan rgtlerin mensuplarnn m nc olduklar tartmasna, deiimle ilgili
yaznn farkl aklamalar getirdii grlmektedir. Bu konudaki almalarn ou,
kurumsal giriimcilerin, daha ok alann snrlarndaki (Leblebici vd., 1991; Haveman ve
Rao 1997; Palmer ve Barber, 2001; Garud vd., 2002) ya da farkl rgtsel alanlarn kesiim
noktasndaki aktrlerden (Phillips vd., 2000; Rao vd., 2000) ktn gstermektedir.

A konumu kuram, merkezi ve evresel rgtsel oyuncular ayrmakta ve


evredekilerin nedenle kurumlam pratiklerden kurtulmalarnn daha muhtemel
olduunu ifade etmektedir. Birincisi normlarn renildii dier rgtlerle balantlarnn
daha az olmas, ikincisi alan dzeyi srelerle balantlarnn daha zayf olmas nedeniyle
kurumsal beklentilerin daha az farknda olmalardr. ncs, evre rgtlerin yaygn
kurumsal dzenlemelerden ounlukla kar salayamadklar ve sosyal sapma sonucu
kaybedecek eylerinin daha az olmas nedeniyle deiimden yarar salamak iin srece
katlanmak isteyebilecekleridir. Bu nedenle, kurumsal giriimciliin evre rgtlerden
kmasnn daha olas olduu dnlmektedir (Galaskiewicz, 1989). Seo ve Creed de
(2002:50) modellerinde gsz ve dlanm, karlar mevcut kurumsal dzenlemelerce
karlanmayan aktrleri potansiyel deiim eyleyeni olarak grmekle birlikte, gl
aktrlerin de baz koullarda kurbanlaabileceklerini ifade etmektedirler.

Marjinal aktrlerin dk bamllna, byk lde karlarnn tatmin olmamasnn


elik etmesi, deiime niin motive olduklarn aklamakla beraber, Seo ve Creede gre
(2002) onlar deiime tetikleyen koullar aklamamaktadr. Bunun aklamas, evredeki
rgtlerin kurumsal dzenlemelere daha az baml, daha az ayrcalkl ve kurumsal

89

elikilere daha ok maruz kalmalar nedeniyle yeni fikirlere ak olmalardr (Greenwood


ve Suddaby, 2006). Merkezi konumdaki rgtler kaynaklarn mevcut kurumsal
dzenlemeleri koruma ynnde harekete geirirken, evredeki rgtlerin yeni kurumlara
karlk gelecek alternatif pratiklere nayak olma ve rgtlemeleri daha makul ve meru
grnmektedir (Greenwood ve Hinings, 1996). Merkezdeki rgtler daha ok enformasyon
alan, srekli sosyalleen, daha avantajl ve bu nedenlerle daha yerleik konumdadrlar.
Yerleik firmalar mevcut bilgiden faydalanrken, yeni firmalar yeni bilgiler kefetme
eilimindedir. Eski rgtlerin bilisel krlnden ve deiikliklere diren gsterdiinden
sz edilmektedir (Greenwood ve Suddaby, 2006). Yine de bu grn tam tersini savunan,
kurumsal giriimcilerin merkezdeki gl rgtlerden ktn ileri sren grler de
vardr (Zilber, 2002; DiMaggio, 1991). DiMaggioya gre (1991) gl aktrler ya da
gl aktrlerce desteklenen aktrler ya da stratejik olarak konumlanm gruplarn insan
kaynaklarna, ideolojik ve finansal kaynaklara eriim olanaklarnn fazlal, onlarn
kurumsal giriimci olmalarn mmkn klan stratejik bir konumdur.

rgtsel alandaki bireyin konumu, bir lde ait olduu sosyal grubun sz konusu
alandaki statsne de baldr. Maguire vdnin (2004) bireyin sosyal konumunun kurumsal
giriimcilii olanakl klmada roln analiz eden almas, hem biimsel-resmi konuma,
hem toplumsal olarak kurulmu meru konuma, hem de a iindeki konuma iaret
etmektedir. znenin konumunun gerekli kprleri kurmada, kaynaklara erimede,
dierlerinin gznde meruiyet kazanmasnda nemini gstermektedir. Greenwood ve
Hiningse gre (1996), yksek statdeki sosyal gruplara ye bireyler ya da rgtler, dk
statl

sosyal

gruplar

zerinde

hakimiyetlerini

pekitiren

yaygn

kurumsal

dzenlemelerden, baka bir deyile alandaki yerleik (incumbent) pozisyonlarndan


ounlukla yarar salamaktadrlar. Dk statl sosyal grup yeleri, yerleik kurumsal
dzenlemelerden daha az yarar saladklar iin onlar deitirme konusunda daha istekli
olduklar dnlmektedir. Problem u ki bu dzenlemelerden daha az yarar saladklar
iin raksak deiim yapmak iin gerekli kaynaklara eriimleri de daha zordur.

Seo ve Creede gre (2002) bu durum kritik bir soruya iaret etmektedir: Mevcut
kurumsal dzenlemeler iinde, nasl olup da daha az gl ya da marjinal aktrler, mevcut
dzenlemelerin stesinden gelecek alternatif mantk ve ereveleri gelitirebilmekte,
uygulayabilmekte, nasl olup da etkili bir ekilde dierlerinin kaynaklarn ve ballklarn
yeni bir kurgu iin harekete geirebilmektedirler? Seo ve Creede gre diyalektik

90

yaklamn kurumsal elikileri kendi karlar lehine kullanan aktr kavram, bu soruyu
cevaplamak iin nemli bir teorik kavray salamaktadr. Bu kavram, kurumsal deiim
eyleyeninin dierlerine yabanc gelebilecek tamamyla yeni ereveler ve eylem mant
icat etmesinin pek mmkn olmadn nermektedir. yle olsayd, dierlerinin desteini
almak, oydama kazanmak ok pahalya malolur ve ok g olurdu. Yepyeni bir ereve
icat etmek yerine, eyleyen, mevcut heterojen yap iinden, eskiden kopuu salayacak
temel bir kalk yapabilecek ve dierlerinin desteini ve kaynaklar harekete geirmek iin
yeterince ses getirecek uygun bir ereve seer. Clemens ve Cooka gre (1999), hibir
kurum tmyle yeniden yaratlmaz, sosyal olarak kabul grm ereve ve modeller iinde
kalnr. Kurumsal giriimcilerin en nemli mcadelesi, deiiklik giriimlerini, toplumda
kabul grm bu ereve ve modeller iine yerletirmektir.
Bu yorum nda, praksisin temel zellii, ellemez kurumsal mantklara kar
politik eylemi harekete geirecek ve merulatracak uygun kurumsal mantn seilerek
benimsenmesi ve uygulanmasdr. Verili zaman ve toplumda bir ok uygun ereve iinden
en ses getireni, en fazla kaynaklar harekete geirici olan semek, karmak ve yaratc
yetenek isteyen bir itir (Seo ve Creed, 2002:37). Burada kurumsal giriimcinin
niteliklerinin, sosyal becerilerinin nemi ortaya kmaktadr (Fligstein, 1997). Kurumsal
giriimcilik, yksek dzeyde dnmsellik, karmaklk ve yaratclk ierdiinden
praksisi sahneye koymada uzman kuramclarn ve entelektel sekinlerin kritik neminden
sz edilmektedir (Benson, 1977; Strong ve Meyer, 1993).
3.3.5. D ok ya da Krizler

eitli almalar (Dorado, 2005; Greenwood ve Hinings, 1996; Seo ve Creed, 2002),
kurumsal giriimcilerin yerleik olduklar evresel balamdan kaynaklanan koullar ve bu
koullarn nasl ve niin eyleme gemeye neden olabildii zerinde durmaktadr. Yeni
kuramsal kuramda, tetikleyici ok ya da krizler (Fligstein, 1997; Greenwood ve dierleri,
2002; Holm, 1995; Jepperson, 1991; Fligstein, 1991), sosyal karklklar, teknolojik
deiim, toplumsal dzenlemelerde yaplan deiiklikler (Meyer ve Rowan, 1977;
Greenwood , Suddaby ve Hinings, 2002), krize dnen akut problemler (Phillips vd.,
2000), rekabeti yapnn srdrlememesi (Greenwood, Suddaby ve Hinings, 2002;
Powell, 1991) gibi sebeplerin, deiiklikleri tetikleyici ok etkisi yaratarak alan

91

dzeyindeki sosyal olarak ina edilmi oydamay bozduu ve yeni fikirlerin ortaya
srlmesine katkda bulunduu ifade edilmitir.

Kurumsal deiimde, dardan radikal bir bozulmann (distrupton), diyalektik


yaklama gre ok daha yaygn bir yol olduu ifade edilmektedir. Kurumsal elikiler ve
kurumsal kriz yznden mevcut sosyal dzenin ani bozulmas, kolektif bilinte kaymay
kolaylatrmaktadr. Baz elikiler, sosyal dzenlemelerin sregiden kendini yeniden
retmesinin altn oyarak kriz yaratmakta, bu da praksis olasln arttrmaktadr (Benson,
1977). Hoffmana gre (1999), bu konudaki almalar d okun deiimde yerini
vurgulamakla beraber, kurumsal krizin neden kaynaklandn ve kurumsal deiimi nasl
kolaylatrdn yantsz brakmaktadr.

Seo ve Creede gre (2002), diyalektik perspektifin her iki soruya yant; kurumsal
krizin yapsal bir durum deil, kurumsal elikilerin sistematik bir sonucu olduu
eklindedir. Kurumsal elikilerin kriz rettii durumlardan birincisi, daha az uygun
kurumsal dzenlemelere uymay srdrmekten kaynaklanan verimlilik ann birikerek
uzun vadede kurumsal kriz yaratmasdr. Kurumsal elikilerin kriz rettii durumlardan
ikincisi, kurumlar aras uyumsuzluklarn kurumsal krize neden olmasdr. Kurumlar
arasndaki snrlarn gevedii dnemlerde, kurumlar aras rtl elikiler, mevcut
kurumsal dzenlemelere kar ak tehdit haline gelmektedir. Kurumsal dzenlemelerin
aktrn gr ve davranlarn snrlama kapasitesi gl olduunda, kurumsal yaplar
yava yava deieceine ani bir krlma ve d oklara kar krlganlklar artmaktadr.

Bir grup sosyal aktr, mevcut kurumsal dzenlemelerin snr ve potansiyeli konusunda
eletirel bir anlaya ulatnda, yeni olanaklar aratrmaya ve dier aktrleri alternatif
sosyal dzenlemeler konusunda harekete geirmeye balamaktadr (Benson, 1977). Yeni
sosyal yaplar yaratma sreci; alternatif sosyal dzenleme modelleri ve eylem mant
gelitirmek, mevcut yapya kar politik eylem iin kaynaklar harekete geirmek ve
yeni dzenlemeleri savunmak ve yerletirmek olarak tanmlanabilir. Alternatif ereveler
ve modeller gelitirmek ve uygulamak baarl bir yeniden sosyal kurguda zellikle
nemlidir. nk aktrler politik eylemleri iin dier insanlar ve kaynaklar harekete
geirebilmek ve amalarn hakl karmak iin bu ereveleri ve modelleri kullanrlar (Seo
ve Creed, 2002:236).

92

Toplumsal deimenin dinamikleri asndan azgelimi lkelerde durumun gelimi


lkelere gre farkllk arz ettii belirtilmektedir (Kongar, 1979: 421-423). Gelimi lkeler
asndan deiimin itici gc burjuvazi iken, ge sanayileen toplumlarda burjuvazinin tek
bana toplumsal deiimi gerekletirecek gte olmamasnn bu toplumlar youn bir
biimde dsal belirlemelere ak hale getirdii ifade edilmektedir. Bu durum, bu
toplumlarda, deiimin d etkilerle nce ynetici zihniyetinde balamasna ve toplumun
dinamikleri bastrlarak tepeden bir hareketle topluma benimsetilmeye allmasna, bu
nedenle genellikle deiimin kriz ve baskc rejimle birlikte gndeme gelmesine neden
olmaktadr

Sosyolojik kuramlar, teknoloji ve ona bal retim tarzndaki deiikliklerin bir lkede
ne tr dnmlere neden olabileceini, o lkenin dnya sisteminde yer al tarzna gre
yorumlamaktadr (Kongar, 1979). Gelime yaznnda ise, grece azgelimi lkelerde
deiimde dsal dinamiklerin isel dinamikler zerinde belirleyicilii konusu, youn
tartmalara konusudur (Ercan, 2001). Marksn ATT kuramna atfla, ge sanayilemi
toplumlarn deiiminde d dinamiklerin belirleyicilii tartmalar halen srmektedir.
Marks ATTda, otoriter devletin kontrol altnda isel dinamikleri bastrlm Asya
toplumlarnn kendi i dinamikleriyle deiemeyeceini iddia etmektedir (Bakaya, 1997:
76, 82; Kongar, 1979). Buna karlk Neo-Marksist yaznda ise, toplumsal i dinamiklerin
deiimde temel belirleyici olduu, sadece dsal dinamiklerle gerekleen deiimin
merkez lkelere bamll arttrmaktan ve yeni bir tr smrgecilii srdrmekten baka
bir ie yaramayaca savunulmaktadr (Amin, 1992:153; Frank, 1995; Mandel, 1995;
Glalp, 1986; Bakaya, 1997: 76, 82).

Lewin, Long ve Carroll (1999) ise, deiimin younlamas ve ortaya kmasn,


gelimekte olan lkelerin uluslar aras iblmndeki yerine, uluslar aras kurumlardan
kaynaklanan istikrarszlatrma srecine tabi tutulmasna, daha az gelimi lkelerden
gelimi lkelere kaynak aktarmna dayandrmaktadrlar.

Bu argmanlar Trkiyede de bir ok kuramc tarafndan paylalmaktadr. Trkiyeye


ilikin eitli deerlendirmelerde, deiimde dsal belirleyicilere vurgunun baskn olduu
dikkat ekmektedir. Daha 1930larda, Kadrocular Trkiyenin iktisadi adan geri
kalmlnn nedenini lke ii yaplarda arama yerine, dsal smrde aramlardr.
Kadro

hareketinin

nemli

ideologlarndan

evket

S.Aydemir,

Trkiyenin

93

sanayilemesinin ancak emperyalist lkelerle en az iktisadi iliki ierisinde olduu zaman


gerekleeceini, ibirliki burjuvazinin ulusal kalknmay engellediini ne srmtr
(Bostanc, 1990). Trkiyenin konumunu Wallersteinin Modern Dnya Sistemi Teorisi
(MDST) ile aklayan kimi yazarlar ise 1838de imzalanan d ticaret anlamasn bu
anlamda dnm noktas saymaktadr (Pamuk, 2001-02:38) Wallerstein ve dierleri
(1983:51) Tanzimat Fermannn ilanyla Osmanlnn dnya ekonomisi ierisindeki
evre konumunun merulatn, Jn Trk Hkmetinin kurulmasyla ise kresel
sistemle kurumsal uyumun tamamlandn ifade etmilerdir. 1960larda ise, Yn Dergisi
evresinin dnrleri ve Doan Avcolu, Trkiyenin kendi i dinamikleri ile
dnmn gerekletirememesinin sebeplerini Osmanlnn retim tarzna zg artlarda
deil, Batnn dnyay smrgeletirici politikalarnda aramlardr. Yn evresi
kuramclar, Osmanl toplumunun yapsnn ibirliki burjuvazi yoluyla Trkiye
Cumhuriyetine tandn belirtmilerdir (Karamerliolu, 2001-2: 87). Bu grler
nda baktmzda Trkiyenin tarihinin nemli dnm dnemlerinde, dsal
tetikleyicilerin, uluslararas aktrlerin ve yerel aktrlerin roln kavramak daha
kolaylamaktadr.

3.4. Kurumsal Deiim Sreci

Kurumsal giriimcilik sreci, aktrn sosyal becerilerini ie kotuu karmak politik ve


kltrel bir sretir (Fligstein, 2001). Bu srete, kurumsal giriimci projesini
gerekletirmek iin, iinde bulunduu evreye uygun olarak sahip olduu farkl varlklar
harekete geirmekte, mttefikleri eyleme ortak etmek iin sylemsel stratejiler gelitirip
ie komakta, bu iie gemi sreleri yneterek deiimi gerekletirmektedir. Aada
bu karmak srecin adm adm nasl ynetildii incelenmektedir (Leca vd., 2006).

3.4.1. Kaynaklar Harekete Geirmek

Kurumsal giriimcilik, aktrn sahip olduu varlklar zerine ina edilir. Bunlarn
balcalar, aktrn meruiyeti, sahip olduu biimsel yetke, alandaki konumu, kt ve kritik
kaynaklara eriim imkan olarak saylabilir. Kurumsal giriimcilik nceden kazanlm
meruiyet ve kimlik zerine ina edilmekte, ona gre ifade edilmektedir. nceden
kazanlm, yerleik meruiyet, kurumsal giriimcinin ciddi olarak kabul grmesini
salamada merkezi nemdedir (Leca vd., 2006). Kurumsal giriimciler tr meruiyeti

94

salamaya alrlar. Birincisi kurumsal giriimcinin projesinin mevcut kurumsal


dzenlemelere gre daha stn olmas gerekir. Bu ona pragmatik-faydac meruiyet salar.
kincisi nerdii yeni yap ve pratikleri meru kurum alaryla balantlandrmak, bu da
moral meruiyet kazandracaktr. ncs yerleik model ve standartlara uyumla
kazanlacak olan bilisel meruiyettir (Suchman,1995).

Biimsel yetke ve liderlik de sahip olunan nemli bir kaynaktr. Biimsel yetke
kurumsal giriimciye hikayeyi erevelemede yardmc olabilecei gibi (Fligstein, 2001)
sylemlerini yaymada, kabuln arttrmada ve dier aktrler tarafndan kullanlmasn
salamada kullanlabilir (Phillips vd., 2004). Alanda merkezi konumda olmak da kurumsal
giriimci iin nemli deerlerden biridir. Yaratlan sylemin kabul ve kullanlmasnda
ayrcalk salar. Fligstein, baarl kurumsal giriimcilerin muhtemelen yksek dzeyde
sosyal sermayeye sahip olduunu ifade etmektedir. Sosyal sermaye, bir kimsenin sosyal
ilikiler andaki konumudur. Bu konum enformasyon ve politik destek salar, farkl
menfaatleri bir araya getirme, kolektif eylemi en iyi sonu alacak ekilde ynetme,
kaynaklara eriimi kontrol etme ve kurumsal deiimi uygulama gc salar. Bunlarn yan
sra sahip olunan nemli eylerden biri de kritik kaynaklarn kontroldr. Kurumsal
giriimci dier aktrler iin gerekli kaynaklar kontrol edebiliyorsa, bunu aktrler zerinde
bask kurmak amacyla, ya da onlar ikna etmeye gerek duymakszn kurumsal deiiklik
yapmak amacyla eitli biimlerde kullanabilir (Fligstein, 1997). Egemen oyuncularn
kontrol altnda olanlara zorla kurallar kabul ettirmesi muhtemeldir (Meyer ve Rowan,
1977). Dorado (2005:389) Amerikada petrol rafinerilerinin ounu ele geiren
Rockfellerin petrol piyasasn istedii gibi ynlendirmesini bu duruma rnek olarak
gstermektedir.

3.4.2. Sylemsel Bir Strateji Gelitirmek

Kurumsal giriimcinin deiimi nasl kurgulayp kavramlatrd ok nemlidir, yle ki


kurumsal giriimciliin esas olarak sylemsel strateji olduu ifade edilmektedir (Phillips
vd., 2004). Deiimin genel kabul grmesi ve benimsenmesi byk lde bu
kavramlatrmann nasl yapldna, nasl sunulduuna baldr (Tolbert ve Zucker, 1996:
183). Kurumsal giriimciler sylemleri vastasyla toplumsal ina srecini etkilemeyi
amalarlar. Kuramlatrma olarak adlandrlan bu aamada sylemsel stratejilerle yeni
kurumlarn temeli oluturulur (Phillips vd., 2004; Munir and Phillips 2005).

95

Kuramlatrma aamasnda nce mevcut baarszlklar belirlenir, sonra mevcut yap


iinde tkanm grnen sorunlara zm nerileri sunan daha stn bir ereve sunulur
(Greenwood vd., 2002). Kuramlatrma zihinlerde meruiyeti salamada nemli bir ileve
sahiptir. Sylem, ittifaklar kurulmasna ve mttefikler arasndaki elikilerin azaltlmasna
hizmet edecek ve muhalifler arasndaki elikileri ise derinletirecek biimde dzenlenir
(Suddaby and Greenwood, 2005; Seo ve Creed, 2002; Fligstein, 1997; Holm, 1995).
Kurumsal giriimci, bir yandan muhalifleri tarafndan desteklenen mevcut kurumsal
dzenlemelerin meruiyetini sorgulayarak gayri meru hale getirirken bir yandan da kendi
projesini merulatrmaya alr (Creed vd., 2002; Greenwood vd., 2002; Suddaby and
Greenwood 2005). Sylemi, daha geni sosyal kesimlerin desteini alacak ekilde formle
etmek gerekir. Yeni yeler kazanmak ve taraftarlar harekete geirmek ve kaynaklara
erimek iin ses getirecek bir ereve gelitirmek gerekir (Seo ve Creed, 2002). elien
gereklilikleri gerekletirebilmek iin bazen kurumsal giriimcilii bir alanla snrlandrlp
dier alanlarda yerleik kurumsal dzenlemelere uyularak, yani decouplng yaplarak
allr (Leca vd., 2006).

Kurumsal giriimciler sratejik ereve hazrlarken, mevcut kurumsal dzenlemelerin


ilevsel, sosyal ve politik baarszlklarn tanmlayp kendi kurumsal projelerinin neden
daha stn olduunu hakl gstermelidirler (Dacin vd., 2002; Greenwood vd., 2002;
Maguire vd., 2004). Bunun iin nceden varolan ereveden daha gelimi bir ereve
gelitirilir (Hardy ve Phillips, 1999). Bu erevenin nitelii bir yandan kurumsal
giriimcinin sahip olduu meruiyetin derecesi ile ilgiliyken, bir yandan da mevcut
kurumsal dzenlemelerin meruiyeti zerine kopan tartma ve gerginliin ivmesiyle
ilgilidir. Gelitirilen ereve, hedeflenen kesimi tatmin etmise ses getirir, kitleleri harekete
geirir (Seo ve Creed, 2002). Bunun iin madur edilmi kesimin yaknma sebepleri tehis
edilmeli, sorumlular tespit edilmeli, zm gsterilmeli ve bu kesimin de karlar
ereveye dahil edilmelidir (Maguire vd., 2004; Dorado, 2005; Rao ve dierleri, 2000;
Fligstein, 1997).

Kurumsal giriimciler, mevcut ereveleri deitirmek iin etkili konuma stratejileri


gelitirirler. Merulatrc aklamalarn, savunduklar davay desteklemek ya da
desteklememenin ne anlama geldiini baarl bir ekilde ereveleyerek sunarlar. Mevcut
kurumsal dzenlemelerin baarszln vurgulamak iin alanda yaygn olan mantn

96

elikilerini ortaya karmak ve vurgulamak niyetiyle yinelenen ifadeler, gndermeler ve


metinlerle kurumsal bir kelime daarc ina ederler (Suddaby ve Greenwood, 2005).
Srdrlebilir koalisyonlar ina etmede kimliklerin dntrlmesi temel neme sahip
olduu iin sylemleriyle dierlerinin kimliklerini yeniden tanmlarlar. Projelerini hakl
karmak ve daha fazla ses getirmesini salamak iin eitli ereveleri birletirirler (Rao
vd., 2000; Creed vd., 2002).
Kurumsal giriimciler dierlerinin ifadelerini tanmlamak, karlarn projelerine dahil
etmek iin empatik ve yaratc olmak zorundadrlar (Fligstein, 1997). Fligsteine gre dier
bir nemli sosyal beceri de gndemi belirleyebilmektir. Bir grup bir kez gndemi
belirleyebilmise dierlerinin tartmalarnn temel parametrelerini ortaya koymu
demektir. Dierlerine tartma terimlerini kabul ettirebilmise tartma zaten yar yarya
kazanlm demektir. Dier tm aktrler temel parametreleri belirlenmi bu ereve iinde
kendi karlarn tanmlamak zorunda kalrlar.

3.4.3. Mttefikleri Harekete Geirerek Meruiyet Alann Geniletmek

Mttefiklerin harekete geirilmesi, yeni pratik ve inanlar yaydklar iin kurumsal


giriimciler iin merkezi nemdedir. Beckerte (1999) gre, projeyi destekleyecek ikinci
dereceden

aktrlerin

harekete

geirilmesi

kurumsal

giriimcilik

stratejisi

iin

vazgeilmezdir. Acaba kurumsal giriimciler, potansiyel mttefiklerle nasl ibirlii


yapmaktadr? Kurumsal giriimciler yeni ibirlii ve birlemelerle aktrler arasnda yeni a
ilikileri yaratarak alanda yeniden konumlanma gerekletirirler. Bylece yerleik
oyuncularn merkezi konumunu andrrlar (Leblebici vd., 2001). Mttefiklerin says
arttka kurumsal deiimi uygulama ans da artar (Lawrence vd., 2002). Sosyo-politik
meruiyetin salanmasnda, yasal otoriteler, hkmet gibi dier gl rgtlerin destei ve
onay nemlidir (Rao, 1994).

Greenwood ve dierlerine gre (2002) kuramlatrma aamasnda devlet, meslek


odalar, profesyonel dernekler vb. dier dzenleyici kurumlarn rol nemlidir. Bu
kurumlarn neminin birinci nedeni, tartlan anlamlandrma sistemlerinden biri lehine
onay vermek ve yaylmasn salamaktr. Bu politik bir sretir. Politik olmasnn birinci
nedeni, dier anlamlandrma sistemlerinin onay verilen anlamlandrma sistemi lehine
uyuma sokulmasn ve bastrlmasn gerektirir. kincisi, uyuma sokulma srecinin
denetleyicisi durumunda olmalarndan kaynaklanmaktadr. Ayrca profesyonel derneklerin

97

hem kendi yelerini yeni durum dorultusunda biimlendirmesi hem de daha geni toplum
kesimleriyle etkileim halinde yeni fikirleri sunmas, uygun pratikleri tanmlamas,
toplumsal inann bir parasdr. Toplumun dier kesimlerinden onay ya da mcadele
biiminde karlk gelmesi, konunun karlkl tartlmasna neden olur ki bu toplumsal
ina srecinin balam olmas demektir.

Mevcut kurumlardan yarar salayan aktrler deiime kar olacaklar iin (Leca vd.,
2006) kurumsal giriimciler deiimi gerekletirebilmek iin g kullanabilirler (Dorado,
2005) veya dier aktrler zerinde hegemonya kurabilirler (Lawrence vd. 2005). Kt ve
kritik kaynaklar kontrol etmeyi baarabilen giriimci, mttefikleri harekete geirmeye
uramaktansa, bu imkan kullanarak dier aktrleri kontrol altna alma yolunu tercih
edebilir (Leca vd., 2006).

Fligsteine gre (2001), aslnda kurumsal giriimci aktrler, ounlukla dierlerini


kendi talepleri dorultusunda ikna etmeye gerek grmezler. Onlara daha yksek amalar
gstererek ya da kendi dar karlar dorultusunda diretirlerse balarna gelebilecekleri
gstererek, onlar kendi karlaryla ayn hizaya getirirler. Sahnede grnmektense sahneyi
hazrlayp geri ekilirler, dier aktrlerin zm retmelerini salayarak, sonra da bu
zmleri bar salamak ya da bir knty nlemek adna dierlerine empoze ederler.
Durum iinde kendilerini tarafsz gstererek, dierlerine kendi dar karlaryla
ilgilenmediklerini, dierlerinin ise durumu tartarak zm retmekten kazanlar
olacan gsterirler. Stratejik aktrn bir baka giriimi de dier aktrlerin ynetecei ve
kendi fikirleri dorultusunda hareket ettiklerini sandklar koullar ayarlamaktr.
Ayarlanm koullar erevesinde darda kalan aktrlerin ibirlii salanr, bunun kendi
fikirleri olduu konusunda onlar inandrlr.

3.4.4. Balamn Olanaklarndan Yararlanmak


inde bulunulan balam, kurumsal giriimcilik iin gerekli yetenekleri (Maguire vd.,
2004) ve seilen stratejileri (Fligstein, 1997) etkiledii iin nemlidir. Grgl
aratrmalarn ou deiim konusunda frsatlar sunan yeni doan alanlarla ilgilidir
(Phillips vd., 2000). Paralanm alanlar da farkl kurumsal mantklarn birlikte varolduu
ve farkl ve kart anlamlandrma erevelerinin yart evreler olmas nedeniyle
kurumsal deiim iin tercih edilen alanlardr (Rao vd., 2000). Aratrmalar, yerleik

98

evrelerdense yeni doan ve paralanm evrelerin kurumsal giriimcilik iin daha


elverili olduunu gstermektedir. Bu nedenle olsa gerek, yaygn mantn yerleik
egemen aktrlerce desteklendii ve kurumsal deiim uygulamann daha zor olduu
hiyerarik/ yerleik evrelerin, kurumsal giriimcilik aratrmalar iin en az tercih edilen
balamlar olduu grlmektedir (Leca vd., 2006).

Yerleik evrelerde, kurumsal deiime diren, muhtemelen dier evrelerden daha


gl olacaktr, nk yerleik kurumlamadan kar olan egemen koalisyon, direnmek
iin kendi kaynaklarn harekete geirecektir (Greenwood vd., 2002). Byle bir durumda
kurumsal giriimcilerin, mesleki dernekler (Greenwood vd., 2002), kredi salayclar
(DiMaggio,1991), siyasi otoriteler (Holm, 1995), sekinler, vb. egemen koalisyon
yelerinin desteinden emin olmalar gerekir. Yerleik bir evrede egemen koalisyona
ramen deiiklik yapmak ok gtr. Levy ve Egan (2003), bu durumla baa kabilmek
iin, egemen koalisyon iinde uyumsuzluk ve gerginlik yaratmak suretiyle paralayarak
deiim iin daha uygun olabilecek paralanm bir evre yaratmaktan sz etmektedir.
Fligstein (2001) ise egemen koalisyona dokunmadan alt evreler yaratarak, alt gruplarn
yerleik deerlere yklenmesini ve dier gl gruplarla tartmaya girmesini salayarak,
deiimi onlar eliyle gtrmekten sz etmektedir.

3.4.5. Kurumsallama

Bylece kurumsallama projesi eitli aktrlerin karlarn btnletiren ortak bir


projeye dnr, karlarn iie gemesinin salanmas yaylmay da kolaylatrr
(Haveman, Rao 1997). Yeni fikir ve uygulamalarn mevcut kurum ve kurallarla uyumas
ya da onlarn iinde gelime imkan bulabilmesi halinde deerler asndan meruiyet
gerekleir (Suchman, 1995; Tolbert ve Zucker, 1996: 183) ya da uygulamalar, ilevsel
stnl konusunda oydama kazanrsa faydac meruiyet salanm olur. Yeni durum
yaygnlatka nesnelleir ve sosyal oydama taban genileyerek eski sosyal gerekliin
yerini almaya balar (Suchman, 1995). Greenwood vd. (2002) hayli yaplam bir ortamda
nasl olup da yeni fikirlerin onay grdnn kritik bir konu olarak tartldn
belirtmektedir. Yeni fikirlerin yerleik kural ve kurumlarla uyumlu halde sunuluyor
olmasnn onayn nn at dnlmektedir (Clemens ve Cook, 1999).

99

Yaylmann younluu ve kabulnn artmas ve bilisel meruyetin salanmasyla


(Suchman, 1995), yeni fikirler doal bir eymi gibi kabul grmeye ve dzenlemeler
iselletirilerek sorgulanmadan kabul edilir (kanksanr) hale gelir. Bu kanksanan inan ve
pratikler eitim sistemiyle, i yerlerinde sosyalizasyonla, meslek odalarnn normlaryla,
hizmet ii eitimle; hizmet szlemeleri, sertifikasyonlar, kutlamalar ve trenlerle
yerletirilir ve yeniden retilir. Meslek odalar, dernekler yeni inan ve uygulamalara
yelerini zorlama ve gnlk rutinler iine yerletirme asndan bu aamada ayr bir neme
sahiptir. Artk tmyle kurumsallaan yeni durum, davranlar tanmlayc hale gelir,
eletirilmeden kabul edilir ve yeni kuaklara aktarlr (Tolbert ve Zucker, 1996:184). Baz
deiimler ise kurumsallaamaz, Abrahamson (1991) bunlar geici yenilikler ya da moda
olarak adlandrmaktadr. Zilbere gre (2002) bir ok aktr kurumlar yorumlama srecine
aktif olarak katlabilecei iin kurumsallama sreci, belirsizliin fazla olduu bir sretir.

100

TSADIN SYLEMLER ARACILIIYLA TOPLUMU NA


GRMLERNN ELETREL BR NCELEMES

101

IV. BLM
DEM SORUNUNA NTEL BR YAKLAIM:
ELETREL SYLEM ANALZ

4.1. Paradigma ve Metodoloji Tartmalar

Sosyal bilimlerdeki metot tartmalarn, nicel-nitel dikotomisi zerinden yrtmek kaba


ve ok basitletirilmi bir ayrmdr. Nitel aratrmalar, belli bir teknikler serisi olmaktan
ok, konular ele al tarzdr ve uygunluu aratrlacak sosyal fenomenin doasndan
gelir. Sosyal bilimlerdeki metot tartmalar, dorudan doruya ontoloji, epistemoloji ve
insan doas hakknda varsaymlarla ilgilidir, bu tartmalar sosyal kavramlatrmalara
temel tekil ettii iin metot tartmalar da bu daha geni balam iinde yrtlmelidir
(Morgan ve Smircich 1980).

Burrell ve Morgann (1979), kavramlatrma almaklarna gre birbirinden farkl


kavraylara sahip drt farkl paradigma tanm rgt literatrnde genel bir kabul grm
ve kullanlmaktadr. Yine bu drt paradigma iinden birbirinden baz konularda ayran
ok sayda rgt kuram ve yaklam km olmasna karn aratrmalarn ya pozitivist
epistemoloji ve nomotetik yntemleri ya da anti-pozitivist epistemoloji ve ideografik
yntemleri tercih eden iki farkl bilim anlayna dayand grlmektedir.

Pozitivizm, insanlk iin tek tr ilerleme ve bilgi retmek iinde tek tr mantk
nermektedir. Son bir yzyldr toplum kuramclarnn gndemini igal eden pozitivist
sosyal bilim eletirileri, pozitivist programn sosyal bilimler iin ngrd yntemleri,
varsaymlar

ve

uygulamalar

sorgulamaktadr.

Ortodoks

paradigmadan

ayrlan

eletirmenler, genel sistem kuramclarn esas olarak atma ve deime gibi konularda
sorunlar zememekle itham etmilerdir (Hassard, 1993: 76). Anti-pozitivist eletirmenler
kampnda yer alan fenomenologlar, eletirel kuramclar ve dierleri sosyal bilimlerin
konusunun doa bilimlerinden temelden farkl olduu iin, kendine zg bir metodolojiyi
gerektirdiini ileri srmektedirler. Anti- pozitivistler sosyal bilimlere uygun bilgi trn,

102

znel yani kltrel ve sosyal olarak belirlenmi bilgi olarak tanmlamaktadrlar (Hekman
1999:19). Her iki bilim anlay da nitel veya nicel soruturma teknikleri kullanabilir, bu
daha ok soruturulacak fenomenin doasyla ilgilidir.

Sosyal bilimler felsefesi, btn tarihi boyunca sosyal bilimler bilimsel midir, ya da
bilimsel olabilir mi? sorusu evresinde dnm durmu; bu durum sosyal bilimcilerin
almalarna doa bilimlerini ve onun yntemini model almak suretiyle bilimsel olma
abas olarak yansmtr (Fay, 2001: 11-20; Hekman, 1999: 66). Ancak tartma belirli bir
bilim anlay asndan yapld iin, bu tartmann yrtlme tarz da yanltr. Oysa
sosyal bilimler iin en uygun ereve pozitivizm deildir, bilimde baka anlaylar da
vardr (Keat ve Urry, 2001: 10). Bugnk sosyal bilimler felsefesinin temel sorusu,
toplumsal aratrmalarn bilimsel olup olmad deil, farkl olanlar (bakalarn)
anlamann mmkn olup olmad ve eer mmknse byle bir anlamann nasl olacana
odaklanmtr. Diyalektik dnce ve etkileimcilik, yeni sosyal bilimler felsefesinin, ok
kltrl bir dnyann gerekliliklerine uygun bir anlay gelitirme abalar olarak gze
arpmaktadr (Fay, 2001: 11-20).

4.1.1. Sosyal Aratrmalarn ok Paradigmal Doas

Paradigma kavramn Kuhn (2000: 21-2), belli bir gelenein ierdii somut ve rnek
problemler, belli bir bilim topluluu tarafndan paylalan btn deerler ve ballklar
olarak tanmlamtr. rgt kuram asndan paradigma kavramn ele aldmzda,
rgtn doas hakknda temel inan ve varsaymlarmz yanstan genel bir perspektif ya
da dnme tarz olarak tanmlayabiliriz. Paradigmamz, kendimizi ve dierlerini nasl
anladmz, olaylara nasl dahil olduumuzu biimler. Ayrca, neyin deerli ve bilimsel
bilgi saylacan ve hangi giriimler ya da projelerin destekleneceini belirler. Belli bir
paradigma evresinde birlemek, daha amal tarzda veri toplanmasn ve bilgilerin
derinlemesini salar. Bir paradigmaya sahip olmak, bilim adamna, hangi tr problemler
zerinde hangi aralarla almalar gerektiini, hangi tr problemlerin gereksiz olduunu
gsterecek kurallar salar. Kuhna gre, insann bir yenilik ya da bulu yapabilmek iin,
kar kacak kadar iyi bildii bir gelenee sahip olmas gerekir.

Bir ok yorumcunun kantlamaya alt gibi sosyal bilimler ok paradigmaldr.


Paradigmalar karlkl birbirini dlayan varsaymlar ve inanlara sahiptirler, farkl

103

dnyalarda yaarlar, farkl kavramlarla konuurlar, her biri rgtsel aratrmalara


tadklar farkl felsefi varsaymlar, amalar ve metotlar anlamnda kendilerini
farkllatrrlar. Bu da aralarnda iletiim ve tartmay imkansz klmaktadr (Burrell ve
Morgan, 1979; Jackson ve Carter, 1991) .

Paradigma farkll ve ellemezlii, klasik yaklamn zorla bir rnekletirmesine


ve tek paradigma hegemonyasna kar kontrol ilevi grmekte, eletirel kuram asndan
daha gvenli bir ortam hazrlamaktadr. Kuhnun ellemezlik tezine gre, bir
paradigmann kulland dil dierlerine ancak tercme edilerek anlalabilir. Bir dildeki
kelime ve szceler, dier dildeki verili kelime ve szcelerin yerine geerler. Parsonsun ve
Marxn yap szcn kullanrken ayn gnderimlere sahip olmad bilinmektedir. Her
bir paradigmada kullanlan dil, ilgili paradigma iinde kendi anlamna ve referanslarna
sahiptir (Weaver, Gioia, 1994).

ou yorumcu gibi Kuhn da sosyal bilimleri ok paradigmal kabul eder; bu kabul rgt
aratrmalarnda ok paradigma kullanmann avantajn savunanlara temel tekil eder.
Yaran paradigmalar rasyonel olarak deerlendirecek dsal bir aracmz yoktur;
deerlendirme kendi inan sistemimizi yanstan prensiplere baldr (Hassard, 1993: 79).
Kuhna gre (2000) kuramdan bamsz olgu olmayaca iin paradigmalar arasnda
objektif bir seim yaplamaz. Bir paradigmay dierine tercih etmek iin iyi bir gereke
olamaz, nk gerekeler de her zaman paradigma bamldr. Bu tartmalar
aratrmaclarn rgtsel gereklii aratrrken, sosyal bilimlerin ve toplumun doas
hakknda farkl varsaymlar kmesine yaslanmalarndan kaynaklanmaktadr.

4.1.2. allacak Fenomenin Doasna Uygun Aratrma Metodunun Seilmesi

Burrell ve Morgana gre (1979: 401-2) rgt kuramclarnn ou, her zaman tmyle
ait olduklar gelenein farknda deildir. Ait olunan gelenein farknda olmak, rgtsel bir
aratrmaya balamadan nce farkl ontolojik ve epistemolojik yaklamlar arasndan kendi
seimimizi yapmak gerektii anlamna gelmektedir (Burrell ve Morgan,1979; Astley ve
Van de Ven, 1983). Her bir paradigma farkl entelektel ve felsefi geleneklerden doduu,
farkl sosyolojik kayglardan, farkl toplum varsaymlarndan (atma-dzen) yola kt
iin aratrmak iin setikleri konular ve ortaya karmak istedikleri rgtsel gereklikler
de birbirinden farkllamaktadr. allacak fenomenin paradigma baml olmas hangi

104

teorik srece mracaat edileceini de snrlamaktadr. Byle bir seim phesiz almaya
baz seenekleri dahil ederken dierlerini de dlamaktadr.

Modern yaklamn kuram gelitirme srecini snrlayan ilevselci paradigmann


varsaymlar baz rgtsel fenomenlerin aratrlmasnda problematik hale gelmektedir.
G, atma ve deiim gibi konular ilevselci paradigmann varsaymlaryla uyumsuzdur.
Bilgi retme, dilsel ve yoruma bal bir sre olduu iin, retilen bilginn de kanlmaz
olarak balangta benimsenen paradigmann varsaymlar ve kavramlaryla uyumlu olmas
gerekmektedir. Retorik, kuram oluturma ve bilgi, znde epistemiktir, yani paradigma
temellidir. Bu, ilevselci kuram oluturma tarznn baz uyarlamalarla her yere
uygulanamayaca anlamna gelmektedir (Gioia ve Pitre, 1990).

Paradigma

oulculuunu

savunanlar,

rgtn

farkl

boyutlarnn,

farkl

paradigmalardan daha iyi kavranabileceini iddia etmektedir. rnein tm paradigmalar


asndan ortak aratrma konusu olabilecek yap konusunun, yorumsamaclarda yaplama,
radikal hmanistlerde (eletirel paradigma) derin yap, radikal yapsalclarda snf yaps ve
ilevselcilerde ise rgtsel yap olarak ele alnd grlmektedir. Her bir paradigma,
verilen alma konusu zerinde, farkl bir perspektif retmekte, rgtsel fenomenin farkl
bir yz ile balant kurarak farkl bir kuramsal gr retmektedir (Gioia ve Pitre, 1990).

Aratrlacak fenomenin doas kadar aratrmacnn dnya gr de bilgi kuram ve


metodoloji seimini etkilemektedir. Farkl varsaymlardan yola kan rgt kuramclar da
almalarnda farkl yntemleri tercih ederler, daha dorusu yaslandklar varsaymlar ve
aratrma konusu seimleri, onlar farkl yntemlere srkler. Kuhnun (2000: 44)
gsterdii gibi, hangi znenin bir fenomeni hangi amala irdelemek iin hangi sorular
sorduu, sonuta edinilen bilgiyi temelinden belirlemektedir. Bu bilgideki nesnelliin,
znenin amalarna ve konumuna gre deiebildiini gstermektedir.

4.2. Aratrmacnn Paradigma Tercihi

Aratrmac bu aratrmada, kuram oluturma yaklam olarak Radikal Hmanist


Paradigmay ve soruturma yaklam olarak, bu paradigma iinde Eletirel Kuram tercih
etmitir. Bu almada eletirel kuramn temel varsaymlar ve ona uygun metodoloji olan
Eletirel Sylem Analizi (ESA) esas alnmtr. Radikal Hmanistler de yorumsamaclar

105

gibi gerekliin bir toplumsal kurgu olduunu savunmakla birlikte onlardan farkl olarak
hem bu gerekliin nasl ina edildii ve srdrldn anlamaya alrken, hem de onu
oluturan sreleri eletiriye tabi tutmulardr (Burrell ve Morgan, 1979: 279). Sosyal
gerekliin baka trl deil de niin yle ina edildii, yle olmasnn kimin karlarna
hizmet ettii konularyla ilgilenmilerdir. Eletirel kurama gre sosyal dnya bir kez ina
edildikten sonra insan zihni dnda bamsz bir varlk olarak deerlendirilmektedir. Bu
kuram, bilimin her hangi bir trden nesnel bilgi retebileceini reddetmektedir (Alvesson
ve Willmott, 1996: 96). Sosyal dnyann greceli doasnn, ancak aratrlan etkinlie
dorudan katlan aratrmacnn bak asyla anlalabileceini vurgulayan anti-pozitivist
epistemolojiyi benimsemektedir. Bu kuram, sosyal bilimcinin tarafsz olamayacan
savunur. Bu durumda aratrmacnn taraf olduunu belirtilmesi ve tarafn batan ortaya
koymasnda fayda olduu ifade edilmektedir (Yldrm, 2007).
Radikal hmanistler, sosyal dnyay znel deneyimle kavranan bir ey olarak ele alan
ve sosyal gerekliin yaratlmasnda bu deneyime nem veren; esiz ve bireye zg olan
ve farkl konulara farkl yollarla yaklaan ideographic metodolojiyi benimsemektedirler.
Bu paradigmann topluma bakta referans erevesi ise, mevcut sosyal dzenlemelerin
snrlarn amann ya da ykmann nemini vurgulamaktadr (Burrell ve Morgan, 1979:
32-3). Bu paradigmann temelindeki fikirlerin en nemlisi, insan bilincinin etkileimde
bulunduu ideolojik yap tarafndan belirlenmesinin insann kendini gerekletirmesine
engel olduu (yabanclama) nermesidir (Burrell ve Morgan, 1979: 279). Radikal
hmanistler daha ok, radikal deiim, hegemonya, zgrleme, yoksunluk, gizilg gibi
konularla ilgilenmilerdir (Burrell ve Morgan, 1979: 32-3). Kuramn amac, mevcut sosyal
yapy

deitirmek

niyetiyle

eletirmek

suretiyle

yapnn

yelerini

hegemonik

kaynaklardan, yabanclamadan, smr ve baskdan bamszlatrmaktr (Gioia ve Pitre,


1990).

Eletirel kuram, radikal hmanist paradigmann kuram oluturma zelliklerini gsteren


tipik bir rnektir. Eletirel kuramclar, iki anlama dzeyine odaklanrlar; grnen dzey ve
altta yatan gereklerin durduu derin dzey. Onlar egemen snfn, sorgusuz kabul edilen
yaplama srecini etkilediine (Giddens, 1999) akln ve bilimin bu snf tarafndan insan
tahakkm altna almak ve dogmalar merulatrmak amacyla kullanlabileceine dikkati
ekmektedirler (Alvesson ve Willmott, 1996: 96). Eletirel kuramclar statko iinde
yerlemi,

insan

faaliyetlerini

etkileyen

derin

yapnn

nesnelletirme

tarzn

106

incelemektedirler (Putnamdan akt. Gioia ve Pitre, 1990). Toplumun ileyiindeki maskeyi


indirerek sosyal deiimin insan zgrlemesine hizmet edecei temelleri kurmay
amalamaktadrlar (Burrell ve Morgan, 1979: 284). Bu paradigmada kuram oluturma
esasen politik bir sretir (Rosenden akt. Gioia ve Pitre, 1990) nk kuramn amac,
iletiimdeki bozulmay aa kararak ve insanlar bu bozulmann nasl olutuu
konusunda uyararak anlam zerinde oluan sosyal oydamann meruiyetini snamaktr
(Sartredan akt. Gioia ve Pitre 1990).

Eletirel perspektifin aratrma sorular ve kuram ina etme sreci ne sorular yerine
neden sorular sorar. Bu paradigmada hipotez testine nadiren bavurulur ve literatr
gzden geirme kuram oluturma srecinin temel bir nitelii deildir. Yeni retilen kuram,
radikal deiime ve zgrlemeye hizmet etmelidir. Cleggin (1975) Power, Rule and
Domination olarak kitaplatrd almas, rgtsel analizde eletirel kuram kullanan
almalarn nemli rneklerinden biri olarak gsterilmektedir.

Aratrmac konusunun, konuya yaklamnn, konuyu sorgulay tarznn ve insan ve


toplum varsaymlarnn en iyi bu paradigma ile rttn dnmektedir. Reform olarak
sunulan aratrlan konu ile ilgili deiimlerin esasnda ne iyiletirme ne de zgrletirme
ile ilgisi olmad ynndeki algs onu altta yatan sreleri de grmeyi salayan bir
yaklam benimsemeye ynlendirmitir.

4.2.1. Aratrmacnn Ontolojik Duruu

Sosyal bilimcilerin karlat temel ontolojik sorular, rgtsel gerekliin doas iin
de geerlidir. Aratrlan rgtsel gerekliin bireyin dnda m, yoksa bireysel bilincin bir
rnn m olduu; gerekliin d dnyada veri olarak bulunan objektif bir doaya m
sahip olduu ya da bireysel kavrayn, insan zihninin bir rn m olduu sorusuna
verdiimiz yantlar bizi farkl felsefi durulara ve farkl aratrma modellerine
ynlendirmektedir (Burrell ve Morgan, 1979:1). Aratrmac toplumsal kurmac pozisyonu
benimsemekle, bireysel idrake dsal olan sosyal dnyann, gerei ina eden isimler,
kavramlar ve etiketlerden baka bir ey olmad, onun ayr bir ontolojik varlk olarak
nesnelletirilmeden nce bireylsel olarak yaratlan bir ey olduu varsaymna
dayanmaktadr (Burrell ve Morgan, 1979: 4; Morgan ve Smircich, 1980).

107

4.2.2. Aratrmacnn Epistemolojik Duruu

Bilimlerin epistemolojik doas hakknda varsaymlar dnyay nasl kavradmz, bunu


dier insanlara bilgi olarak nasl ilettiimizle ilgili varsaymlardr. Ne tr bilgilerin elde
edilecei, neyin gerek, neyin yanl olduunun nasl ayrt edilebilecei ve bilginin elde
edilen bir ey mi yoksa kiisel olarak deneyimlenen bir ey mi olduu sorularnn nasl
yantland iki farkl epistemolojiye iaret etmektedir (Burrell ve Morgan, 1979: 1).
Geleneksel yaklam sosyal dnyay, onu oluturan unsurlar arasndaki nedensel ilikileri
ve dzenlilikleri aratrarak aklamaya alan, bilginin geliimini birikimli bir sre
olarak kabul eden pozitivist epistemolojiye yaslanr. Aratrmac, sosyal meselelerdeki
dzenliliklerin izini srerek kural oluturmaya kar olan anti-pozitivist epistemolojiyi
benimsemektedir. Bu perspektif, sosyal bilimler sz konusu olduunda bilimin her hangi
bir trden objektif bilgi retebileceini reddetmektedir.

Sosyal dnya, esasnda grecelidir ve ancak aratrlan etkinlie dorudan katlan


bireyin bak asyla anlalabilir (Burrell ve Morgan, 1979: 5). Bu epistemolojiye gre
sosyal olaylar, sosyal davran belirleyen genellenebilir kurallar retmek yoluyla deil, bir
durumun kendine zg boyutlarnn ayrtrlmasyla anlalabilir. Gerek, bilgi ve
dorular, insanlarn oluturulma srecine katldklar sosyal kurgulardr. Pozitivist
paradigmann iddia ettii gibi bilgi kefedilme ve ortaya karlma yerine, yorumlanr ve
oluturulur. Tek bir kuram, nesnel ve evrensel dorular yerine, oklu gereklikler, tikel
dorular ve znel perspektifler vardr. Aratrmac olgularn yorumlanmas srecinde kendi
perspektifini ie komaktadr (Yldrm ve imek, 1999: 9).
4.2.3. Aratrmacnn nsann Doas Hakknda Varsaymlar

Aratrmac insann istenli davranlaryla evresini kendisinin oluturduunu ve


evresi zerinde kontrol yetenei olduunu varsayan isteni (voluntarist) yaklam
(Burrell ve Morgan, 1979:2,6; Morgan ve Smircich 1980) benimsemektedir. rgtsel
aratrmalar, insan ve faaliyetlerinin tamamiyle iinde bulunduu koullar ve evre
tarafndan belirlendiini varsayan belirlenimci (determinist) gr ve bunun kart olan
isteni grten birini ya da her ikisini belli lde gerekli gren eitlemeleri esas alarak
yrtlmektedir. Bu almada benimsenen eletirel yaklam, insann kendi iradesiyle

108

kendi tarihini yaparken daha nce kendi istenli abalaryla oluturduu tarihsel ve yapsal
snrllklar erevesinde hareket edeceini varsaymaktadr.

4.2.4. Aratrmacnn Metodolojik Yaklam

Farkl ontolojiler, epistemolojiler ve insan doas modelleri, sosyal dnyay


sorutururken bizi farkl metotlara ynlendirmektedir. deografik metodoloji, sosyal
gerekliin yaratlmasnda/kavranmasnda bireylerin znel deneyimine nem vermektedir
(Morgan ve Smircich 1980). Bu perspektif, sosyal gerei aklayan ve yneten evrensel
kurallar ve dzenlilikler bulmaktansa, esiz ve bireye zg olana ve farkl konulara farkl
yollarla yaklamaya odaklanmtr. Bu yaklam, doa bilimlerinin bavurduu kurallara
gre bilim d olarak alglanmay gze alarak sosyal dnyann greceli doasna vurgu
yapar. deographic yaklam sosyal dnyann, ancak aratrlan konunun birinci elden
bilgisine ulalarak anlalabileceine dayanan, aratrlacak konunun iine girilmesini,
hikayesinin ortaya karlmasn amalayan bir metottur. Aratrlan konunun arka plan ve
tarihsel gemii nemlidir. Aratrmac kendisi de srecin bir parasdr. Baml ve
bamsz deikenler arasndaki ilikileri incelemek yerine, sorunlarla onlarn aklamalar
arasndaki ilikileri aa karmak yelenir (Marsden ve Townleyden akt. Yldrm, 2002:
171).
4.2.5. Aratrmacnn Toplumun Doas Hakknda Varsaymlar

Aratrmac, Radikal Deime Sosyolojisinin varsaymlarndan hareketle, toplumun


kurum ve kurallarndaki deimeye aklama bulma abasndadr. Grnrdeki toplumsal
dzen ve dayanmann ardndaki derin yapsal atmalar, kartlklar, hegemonya
biimlerini aa karmak dzenleme sosyolojisinin ilgilenmedii konulardr. Benimsenen
sosyoloji doal olarak aratrmalarda neyin ortaya karlmasnn hedeflendiini de
belirlemektedir. Dzen Sosyolojisi, toplumsal btnle ve mevcut dzenin korunmasna
vurgu yaparken, kurulu dzen sanki toplumun tm kesimlerinin oydamasyla baarlm
sorunsuz bir eymi gibi davranmaktadr (Burrell ve Morgan, 1979: 17). Dzen
Sosyolojisi, toplumlarn atmal yapsn, grece dengede grnen yapnn derinlerinde
ileyen g ilikilerini, oydama iin rzas alnanlarn nasl raz edildiini, sylem alannn
dnda tutulmalarnn nasl srdrldn aratrma konusu yapmaz. Aratrmac, insann
zgrlemesini snrlayan ve gelime potansiyelini engelleyen yapnn derinlerinde ileyen

109

g ilikilerini ortaya karmakla mevcut dzenin hegemonik bir kurgu olduunu


gstermekle ilgilidir.

4.3. Aratrmann Amac, nemi ve Yntemi


4.3.1. Aratrmann Konusu

Tezin konusu, TSADn sylemleri araclyla toplumu ina giriimlerinin 24 Ocak


kararlar ve izleyen sre balamnda eletirel bir incelemesidir. Trkiyede byk
burjuvazinin, bir yandan ekonomik ve politik evresini daha ngrlebilir hale getirmeye
abalarken, daha yakndan bakldnda bir yandan da tm toplumsal sistemi kresel
rekabete uygun bir biimde dntrme abalar gze arpmaktadr. Bu deerlendirme
(saptama), TSADn sylemleri zerinden soruturulacak aratrma projesi fikrini
oluturmutur. Bugn TSAD bnyesinde temsil edilen byk burjuvazinin politik bir
vizyonu vardr. TSADn misyonu incelendiinde, arzuladklar politik evre ve lke
iinde kendi konumlar hakknda net tanmlamalar olduu grlmektedir:

TSAD, ... yalnzca asli grevlerine odaklanm etkin bir devletin varolduu Trkiye'de,
... toplumsal yapnn gelimesine ...yardmc olur. Dernek, sanayici ve iadamlarnn Trk
toplumunun nc ve giriimci bir grubu olduu inanc ile bu yndeki uygulamalarn
takipiliini yapar. TSAD, piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal altyapsnn
yerlemesine yardmc olur. (TSAD, bror)

Alntlanan ifadelerden anlalaca zere, dnemin devletinin yap ve ilevleri gz


nne alndnda TSADn devlet tanmnn bundan hayli farkl olduu grlmektedir.
te TSADn politik vizyonu bu noktada ...piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal
altyapsnn yerlemesine yardmc olur. ... ifadesinde kendini gstermektedir. Buradan
hareketle, TSADn politik evresini deitirme stratejisini en belirgin olarak hayata
geirme giriiminde bulunduklar dnemlerden birini alp incelemek fikri domutur.
Gerek aratrlacak dnemi gerekse aratrma dzeyini semede, aratrmacy ynlendiren
TSADn misyonu olmutur. Kritik dnemler olarak, 24 Ocak 1980 ve izleyen sre, 28
ubat 1997 ve AB tam yelik mzakere sreci olarak 17 Aralk 2004 saptanmtr.
TSADn bu dnemlerle ilgili sylemleri incelendiinde, bu dnemlerden 24 Ocak
sreci ne kmtr.
28 ubat sreci, TSADn misyonunda ...demokratik sivil toplum ve laik hukuk
devleti anlaynn yerlemesine ... (TSAD, bror) dorultusunda ifade bulan hedefle

110

ilgili grlmtr. O dnemde TSADn youn medya kullanm ve yine ilanlarla


gsterdii tepki, iktidardaki kurumsal manta bir mdahale gibi grnmekle birlikte,
esasnda ilgili politik zihniyeti iktidara tayan ekonomik gruba ynelik olduu iin, bu
dnem sermaye gruplar arasnda bir hesaplama olarak deerlendirilerek elenmitir. Dier
iki dnemin sylemlerinde, yeni bir zihniyet ve devlet yaplanmas hedefleri daha bariz
olduundan bu dnemler daha derinlemesine incelenmi ve 24 Ocak 1980 dnemi
incelenmek zere seilmitir. Bu seimde, literatrde ve kamuoyunda 24 Ocak kararlarnn
Trkiye iin ok nemli bir dnmn milad olduu ynndeki genel deerlendirmeler
ve iadamlarnn devletten ve yerleik zihniyetten yaknmalarnn bu dnemde ok artm
olmas bu dnemin incelenmek zere seilmesinde belirleyici olmutur.

4.3.2. Aratrmann Sorunsal

Bilindii gibi ekonomik rgtlerin, faaliyetlerini srdrebilmesi iin, sermaye


birikimini destekleyen birtakm sosyal ve siyasal kurumlara ihtiyalar vardr (Glalp,
1987). Ancak bu yaplarn destei olduu srece faaliyetlerini srdrebilmektedirler.
Eroul (2002) devletin ilevini, belli bir retim biiminin varl ve geliimi iin gerekli
olan koullar toplumsal apta salama ura olarak tanmlamaktadr. Eroulun
tanmndan da anlald zere, i rgtlerinin mikro ve makro faaliyet evresi devlet
eliyle dzenlenmektedir. Bir ok almada (Heper, 1974: 118; Sunar, 2004: 126; Bura,
1997) ifade edildii gibi Trkiyede sermayenin zel sektr eliyle birikiminde ve zel
sektrn geliiminde devletin ok nemli bir rol olmutur. Trk zel sektrnn devlete
baml yaps, bir takm tarihsel koullarla ilgilidir. Trkiyede devletin ekonomide sadece
dzenleyici ve egdmleyici bir aktr olarak deil, retici, tketici ve temel kaynak
salayc olarak yer almas nedeniyle Trk i sistemi Devlete baml i sistemleri
arasnda deerlendirilmektedir (Bura ve sdiken, 1995). Bu sistemin, aktre en az
stratejik seim ans ve eylem alan brakan sistem olduu bilinmektedir.

te yandan burjuvaziye, KTler kanalyla ucuz girdi ve KT ortaklklaryla sermaye


salayan, devlet harcamalar ve ihaleleriyle pazar olanaklar salayan devletin, byk
sermaye gruplarnn ortaya kmas ve glenmesinde, en nemli kaldra rol oynad
bilinmektedir (Snmez, 1992:123, 127). Bu zellikler nedeniyle sermaye birikimini uzun
yllar devletin yaratt olanaklarla srdren zel sektrn, ekonomik faaliyetler zerinde
bamsz bir kontrole sahip olamad ifade edilmektedir (Bura,1997:53). Dolaysyla

111

Trk zel sektrnn meruiyeti devlete baldr. Durum byleyken Trk byk
burjuvazisinin rgt TSADn kuruluundan bu yana ana hedefinin devleti kltmek
olmas mevcut konumuyla bir paradoks tekil etmektedir. Sylemlerinde srarla vurgulanan
bu durum TSAD misyonunda da ... yalnzca asli grevlerine odaklanm etkin bir
devlet... ve... piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal altyapsnn yerlemesi eklinde
ifade edilmitir (TSAD bror).

1970li yllarn ikinci yarsndan balayarak Trkiye iin ok nemli bir dnmn
milad olan 24 Ocaka kadar olan dnemde, TSADn ekonomiden ok politik srelerle
ilgilendii, devletten ikayetlerini kamuoyu nnde dillendirmeye balad grlmektedir.
Ecevit kabinesinin drlmesinde de TSADn hkmete kar ilanlarla yrtt
kar propagandann belirleyici olduu pek ok almada teslim edilmektedir (Arat, 1991).
zleyen srete topluma aklanan ve 24 Ocak kararlar diye bilinen ekonomik krizden
k nlemlerinin, ekonomiyi dze karmann tesinde TSADn da dile getirdii
ynde, devlet yapsnda ok kkl deiiklikleri ierdii bilinmektedir. Esasnda
TSADn bir ekonomik kar rgt olarak, devlete ilikin vizyonunu gerekletirecek
meru bir politik konumu yoktur. Peki nedir TSAD iinde yerleik olduu ve
varlnn temeli olan kurumu karsna almaya, dntrmeye iten? Aratrmann amac
ite bu paradoksun stesinden nasl gelindiiyle ilgilidir.

4.3.3. Aratrmann Amac, Sorular ve Snrll

Aratrmann amac, TSADn iinde hayli yerleik olduu ve varlnn ve


geliiminin temeli olan devleti neden ve nasl deitirme giriiminde bulunduunu
soruturmaktr. TSADn 24 Ocak kararlar ve izleyen srete sylemleri araclyla
toplumu yeniden ina giriiminde bulunduu dnlmekte ve neden bunu istemi olduu
merak edilmektedir. 1970lerin ikinci yars, iadamlarnn devletten ikayetlerinin en ok
artt dnem olarak bilinmektedir. ikayetlerin TSADn dnem hkmetine muhtra
nitelii tayan gazete ilanlarnda belirgin bir ekilde formle edildii grlmektedir. Bu
ifadelerde younlaan ana tema, zetle ekonominin, toplumun ve siyasetin tkanma
noktasna geldii ve mevcut kurumlarn ve kurallarn ileyi mantnn deimesi
gerektiidir.

112

TSADn temsil ettii byk burjuvazinin deiimin en ok hangi boyutlaryla ilgili


olduu sorusuna yant oluturacak ekilde aratrma kapsam snrlanmtr. TSADn
ilanlarnda odaklanlan konulardan, deitirilmesi istenen kurum ve kurallarn, arlkl
olarak

devletin

iktisat

politikalarna

mdahale

aralar

zerinde

younlat

grlmektedir. Yani, TSAD devletin iktisat politikas arac olan kurum ve kurallarnn
ve ynetim zihniyetinin deimesi gerektiine inanmaktadr. Aratrma TSADn
devletin iktisat politikas aralarn

neden ve nasl deitirme giriiminde bulunduu

sorusuna odaklanmtr. Dier kurumlardaki deiim talepleri aratrmann snrlar dnda


braklmtr. Bu durumda ana aratrma sorusunu u ekilde ifade edebiliriz:

TSAD iinde yerleik olduu ve varlk nedeni olan devleti neden ve nasl
deitirme giriiminde bulunmutur?

1980li yllarn bandan itibaren Trkiye ile hemen hemen ayn tarihlerde nc
dnya lkelerinin ounun Dnya Bankasnn nerdii k yolu reeteleriyle benzer
deiim ve dnmleri yapmaya zorlandklar grlmektedir. Bu dnemde, 1945lerde
yerleiklemeye balayan uluslararas kurumlarn misyon ve ileyilerinde de nemli
deiiklikler olmutur. Peki deien nedir? Bu deiiklikler Trkiyeyi etkilemi midir? O
tarihlerde Trkiyede mevcut koullar nedir? Bu tarihsel akmalarn Trkiyedeki
deiimde etkisi olmu mudur? rgt kuramna zg kavramlarla ifade etmeye alacak
olursak,

TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasnda i ve d koullarn nasl


bir etkisi olmutur?

Bu anlamda Trkiyenin dnem koullar, TSADn iinde yerleik olduu kurumsal


evrenin zellikleri ve TSADn bu yap iindeki konumu, TSADn ve Trkiyenin
uluslar aras kurumsal evre ile balarnn zelliklerinin de almaya dahil edilmesi
gerekmitir.

TSADn kurumsal ve sosyal stats, deiimi olanakl klmada kendisine nasl


yardmc olmutur?

Babakanlk Mstear TSAD yesi Turgut zaln 24 Ocakta aklad ekonomik


nlemler paketinin, TSADn dnemin hkmetinin dmesine neden olan gazete
ilanlarnn ve Merkezin aktrlerinin (Bakan Reagan, IMF direktr ve Dnya Bankas
Bakan) nc Dnya lkelerine nerdikleri reetelerin hepsinin adnn ekonomik k
yolu olmas ilgintir (Ulagay, 1987: 28). Bu kavram rtmesi, Trkiyede eyrek
yzyldr sren dnmn, kresel olarak bir ok lkede birden hayata geirilen projeyle

113

aktnn bir gstergesi olarak dnlecek olursa, acaba reetelerin ad kadar ierii de
benzer midir?
Bilindii gibi 1980li yllar, Amerikada Reagan, ngilterede Thatcher ve Trkiyede
zalln iktidara gelmesi ile, yeni liberal politikalarn siyasi olarak uygulama zemini
bulduu yllardr. Yeni liberal politikalarn hedefleri ve sylemleri ile zaln sylemleri
benzerlik gstermektedir. Peki TSADn ilanlaryla balayan gereki k yolu
senaryosu ne lde, drlen Ecevit Hkmetine dayatlan IMF ve Dnya bankas
reeteleriyle benzemektedir? Ortada, uluslararas kurulularn bor eliinde nc
dnya lkelerine dayatt politikalar, TSADn k yolu olarak nerdii yeni
kurumsal mantk ve eski TSAD yesi Babakanlk Mstearnn nerdii k yolu
olmak zere ayn ad tayan sylem vardr. Bu sylemlerin ayn dnemde ayn adlarla
ortaya kmalar, seeneksiz olarak topluma dayatlmalarnn birlikte incelenmesinde fayda
vardr. Belki de hayli kurumlam yap iinde yerleik bir rgtn deiim aktr olarak
ortaya kmasnn ve deiimin nasl baarldnn ipularn da verecektir. Acaba
TSADn uluslararas aktrlerle ayn sylemi benimsemesinin ardnda nasl bir sre, ne
tr g ilikileri vardr? TSAD bu sreci kendi iinde nasl iselletirmitir? Bu anlamda
aratrmann yant bulmay hedefledii son iki soruyu da yle ifade edebiliriz:

TSAD bu srete hangi yerel ve uluslar aras aktrlerle sylem birlii yapmtr?

TSAD bu (yeni liberal) dnm kendi iinde nasl merulatrmtr?

4.3.4. Aratrmann Kuramsal Balam ve Modeli

Aratrmada bir ekonomik kar rgtnn deiim eyleyeni olarak ortaya kmasn
aklamak ve bu deiimin neden ve nasln ortaya koymak iin farkl kuramsal
ereveden yararlanlmtr. Deiimin dinamikleri ve deiimi olanakl klan koullar,
iinde bulunulan balamla, deiim eyleyeninin kendi konum ve zellikleriyle ilgili
olabilmektedir. TSADn yelerinin uluslar aras dzeyde faaliyetleri olmas,
sylemlerde iaret edilenin tesinde kresel balamla ilikilerinin biliniyor olmas
nedeniyle, gerek ulusal balam gerekse kresel balam sadece analiz blmnde ele
alnmak yerine kuramsal olarak da incelenmitir. Bu anlamda, deiimi tetikleyici
unsurlarn iinden kt balam olarak Trk i sistemi ve Dnya sisteminin ileyii ve iki
sistemin etkileim noktalar kuramsal ereveye dahil edilmitir. lke koullarndan
kaynaklanan dinamikler yaklam balamnda incelenmitir. Ulusal i sistemleri, sosyal

114

sistem ve otorite yaklamndan yararlanarak byk burjuvazinin iinde yerleik olduu


ulusal kurumlar ele alnmtr. Bu kurumlar, deiim eyleyenine ne tr kstlar oluturduu
ve ne tr imkanlar sunduu balamnda incelenmitir.

Trkiyede devleti yeniden rgtleme giriimlerinin, Dnya sisteminin ekonomik olarak


yeniden rgtlendii bir srada gndeme gelmi olmas deiim kstlarnn ve deiimi
olanakl klan koullarn daha geni balamla ilgisini kurmay gerektirmitir. Bu balamda
kavramsal ereveye Dnya sisteminin rgtlenmesi, uluslar aras iblm, sermaye
birikiminin gereklilikleri de dahil edilmitir. Bu balamda iki rgtlenme dnemi ve bu
dnemlerde Trkiyenin dnya sistemine nasl ve hangi koullarda dahil olduu ve bu
rgtlenme tarzlarnda devlete biilen rol, kalknma iktisad kavramlar, modernleme ve
kreselleme kuramlar erevesinde ele alnmtr. almada, bir ekonomik kar
rgtnn, birinci ve ikinci blmlerde ele alnan youn yaplama ve ideolojik kuatma
iinden nasl syrlp da ortaya deiim eyleyeni olarak kabildii ile ilgili kavramsal
ereve iin ise kurumsal kuramn yerleik eyleyen ve kurumsal giriimci kavramlarna
bavurulmutur.

Aratrmada, yerleik eyleyen ikilemi ile baa kmaya ve kurumsal giriimciliin nasl
mmkn olduunu aklamaya alan eitli kuramlardan yararlanlmakla birlikte,
TSADn kurumsal giriimcilii, Bensonun diyalektik yaklamn (1977) Seo ve
Creedin (2002:49-51) kurumsal kurama uyarlamak suretiyle yaratt modelinden
yararlanlarak aklanmaya allacaktr. Diyalektik model, eitli kurumsal deiimlere
(dereceli ya da radikal deiimlere), farkl dzeyde deiimlere (rgtsel, rgtler aras,
toplumsal), farkl kurumsal balamlara (sk skya biribirine bal kurumlar, gevek
balanm kurumlar) uygulanabilecek genel bir ereve salamaktadr. Model, nceki
kurumsal prensiplerden esasl bir kalk yapan, mevcut kurumsal dzenlemeler iinde
karlar yeterince karlanmayan aktrlerin ynlendirdii praksise odaklanmtr.
Dardan (ve daha gl) aktrlerin balatt kurumsal deiimler ve mevcut prensiplere
meydan okumayan yzeysel, dereceli ve evrimci deiimler bu modelin ana ilgi alanna
girmemektedir.

Diyalektik yaklam, sosyal dzenlemelerin asimetrik gce sahip aktrler arasnda


politik mcadeleler sonucu retildiini ve yeniden retildiini belirtmektedir. Sosyal
dzenlemelerden yarar salayanlarn ise, bu meydan okuyu karsnda mevcut dzeni

115

koruma ve yeniden retme konusunda taraf olduu fikrine kar uyank olunmas
gerektiini tlemektedir. Model, kurumsal yerleikliin ortasnda deiim iin politik
eylemin nasl ortaya ktna odaklanmtr. Byle bir politik eylem tetiklendikten sonra
kurumsal deiimin sonraki aamalar olan deiim sreci hakknda fazla bir ey
sylememektedir. Bu model, kurumsal dzenlemelerin halihazrda kurum sakinlerini
balayacak kadar yerleik olduunu ve bu adamakll yerleik dzenlemeleri deitirmeye
nasl cret edildiini aklama abasndadr. Yani model, yeni doan kurumsal
alanlardansa, yerleik kurumsal alanlarda daha fazla uygulanma ansna sahiptir.

Bu ereve rgtsel yaplarn, eitli ekonomik basklar, kltrel kaymalar ve politik


mcadeleler dahil olmak zere, isel ve dsal glerin bir rn olduunu
varsaymaktadr. Kurumsal norm ve pratikler, gnlk verimlilik/ilevsellik ihtiyalaryla
elitiinde ve deien ekonomik ve kurumsal evrelere yant veremeyerek uyumsuz hale
geldiinde, ya da aktrlerin kar ve fikirlerine hizmet etmemeye baladnda kurumsal
deiimin tohumlar atlmakta ve gelimektedir. Aktrler, bu elikileri kendi karlar
ynnde ve kendi deiim projelerini merulatrmak iin kullanrlar. Diyalektik yaklam,
gsz ve dlanm, karlar mevcut kurumsal dzenlemelerle uyumayan aktrlere
odaklanmakla birlikte, dierlerine gre gvende olan ve rgt iinde prestijli konumda
olan aktrlerin de baz koullarda kurbanlaabildiini kabul etmektedir.

Diyalektik ereve, heterojen kurumsal evreden kurumsal mantk ve kaynaklar


harekete geirmede ve bylece deiim abalarn merulatrma ve desteklemede aktrn
yetenek ve becerilerinin esas rolnn altn izmektedir. Bu i, sadece yksek dzeyde
dnmsellik ve yaratclk gerektirmekle kalmamakta ayn zamanda, tarih iinde
kklemi olandan ve yaplar, politikalar, standartlar, retorik ve pratik iinde yerleik
olandan vazgemeyi ieren ok zor ve mcadele gerektiren bir itir. Bu anlamda, praksis
iin gerekli beceriler, ynetim literatrnn tesine gemektedir.

4.3.5. Aratrmann nemi

24 Ocak 1980, Trkiye tarihinde bir milat olarak kabul edilmektedir. Dnemin ok
eitli boyutlaryla inceleme konusu yaplm olmas, mevcut aratrmann literatre nasl
bir katkda bulunabileceini tayin etmek asndan aratrmacnn iini hem zorlatrm,
hem de dnem zellii itibariyle aratrmacya deerlendirilebilecek nemli frsatlar

116

sunmutur. lgili dnemin devlet-burjuvazi ilikileri asndan bir dnm noktas kabul
edilmesi yerleik eyleyen ikilemine aklama getirmek anlamnda 24 Ocak srecini ok
nemli ve zel bir rnek yapmaktadr.

Aratrma, TSADn kurumsal giriimciliini aklamada, Seo ve Creedin (2002:4951) Bensondan uyarlad kuramsal modelinin hem pratikte test edilmesi hem de modelin
rnek olaymz aklayabilmek iin erevesinin geniletilmesini deneyecektir. Model,
aratrmada ele alnan rnek olay baz nitelikleri itibariyle kapsarken baz nitelikleri ile de
dlamaktadr. Aratrmada, bu modelin erevesinin dnda tuttuu bir aktr/aktrler
tipinin balatt deiim incelenmektedir. Aratrma bu anlamda Seo ve Creedin
modelinde izdii erevenin snrlarn deneysel olarak geniletme giriiminde
bulunmaktadr. ncelenen rnek olayla ilgili ilgin bir nokta, modele gre ekonomik kar
rgtlerinin ilev olarak sistemin devamlln salayan kurumlar olmasna karn,
TSADn burada sistemi deitirmek zere deiim eyleyeni olarak ortaya kmasdr.

Aratrma, Seo ve Creedin modeli erevesinde, TSADn kurumsal giriimciliini


aklama balamnda, u kuramsal sorularn pratikte yantn bulmaya adaydr: Sosyal
olarak yerleik, sorgulamayan aktr, iinde hayli avantajl konumda olduu sosyal
dzenlemeleri neden deitirme giriiminde bulunmutur? Mevcut kurumsal yap ile
arasna nasl mesafe koyup, kanksad i yapma usulleri ve davran kalplarna nasl
eletirel bakabilmitir? Bu eletirel bak balatan nedenler/olaylar nelerdir? Yerleik
kalplardan kopmasna neden olan bilin deiiklii nasl gereklemitir? Sosyal aktr bir
kere eletirel aktif deiim eyleyeni haline geldiinde, dier aktrleri ve deiim iin
gerekli kaynaklar kurumsal deiimi yapmak amacyla nasl harekete geirmitir?
Sorunlarn kurumsal krize dnmesinin nedeni nedir? Kurumsal kriz, kurumsal deiimi
nasl kolaylatrmaktadr? Yerleik kurumsal dzenlemelere karlk nerilen alternatif
mantk ve ereve nereden gelmektedir?

Literatrde kurumsal giriimcilik aratrmalarnn ounun yntem olarak sylem


analizi kulland ifade edilmektedir. Daha nce bu tr aratrmalarda denenmemi olan
Faircloughn eletirel sylem analizi (ESA) ynteminin kullanlmasnn ilgin sonular
verebilecei belirtilmektedir (Leca vd., 2006). alma, analiz yntemi olarak
Faircloughn ESAni kullanmakla, bu konudaki aratrmalarda yeni bir metodun ne gibi
zorluklar yaratacan ya da almlar salayacan gsterebilmeyi mit etmektedir.

117

4.3.6. Aratrmann Yntemi


Veriler eletirel sylem analizi yntemiyle analiz edilmitir (Fairclough, 1989).
Yntem Ek.1de verilmitir. Eletirel sylem analizi, sylemsel pratiklerle, olaylar,
metinler ve daha geni sosyal ve kltrel yaplar, ilikiler ve sreler arasnda effaf
olmayan ilikileri sistematik olarak aa karmay; bu tr pratiklerin, olaylarn ve
metinlerin nasl g ilikileri ve g zerine mcadele ile ideolojik olarak biimlendiini
ve bu sylemle toplum arasndaki effaf olmayan ilikilerin kendisinin bizzat gc ve
hegemonyay korumaya nasl hizmet ettiini gstermeyi amalayan bir yntemdir.

Eletirel sylem analizi aamal bir analizdir. Bu aamalar; metin, etkileim ve


balam analizi olarak adlandrlmaktadr. Birinci aama sylemin kendisinin analizi, ikinci
aama sylemin dier sylemlerle etkileiminin analizi, nc aama ise sylemin nasl
bir balam iinden kt, kendini hangi balama yerletirdii, hangi daha geni
balamlarla ilgili olduunun analizidir.

retimin Sosyal Koullar

retim Sreci
Metin

Yorum Sreci
Etkileim
Yorumun Sosyal Koullar
Balam
ekil. 4.1 . Metin olarak sylem, etkileim ve balam
Kaynak: Fairclough, 1989:25

Yntemin aamal olmas, makro, mezo ve mikro dzeyleri bir arada ve birbirleriyle
etkileimleri asndan incelemesi, yaplacak aratrmann Dnya sistemi, Trk i sistemi
ve bu iki sistem iinde yerleik konumdaki rgt olarak TSADn bir arada ve birbirleri
ile etkileimi asndan incelenmesine olanak salamaktadr.

118

Aratrmann birinci aamas, sylem metninin, szck seimi, kiplik, bala, zamir
kullanmlar gibi dilbilgisel zellikler asndan incelenmesidir. Bu incelemede st
rtlmeye allan, dorudan ifade edilmeyen sylemin gerek niyeti aa karlmaya
allr. Fairclough bu zmlemeyi, deneyimsel deer olarak adlandrmaktadr. Metnin
deneyimsel deerinin ortaya karlmas demek, metnin kt kurumun kendini nasl
konumladrdnn,

sylem

sahibinin

ideolojik

duruunun

ortaya

karlmasdr.

deolojilerin sylemde kendini gsterme yollar, Giddense gre (Daniels vd.,1997)


trldr: (1) sosyal olarak ina edilmi eyleri, doal deitirilemez gereklermi gibi
sunmak, kendi gerekliini tek gereklikmi, baka hibir seenek yokmu gibi sunmak,
(2) elikileri yok saymak ya da stn rtmek, hepimiz eitiz vs. (3) bir grubun kendi
karlarn, herkesin karlarym (evrensel karlarm) gibi sunmak. te Faircloughn
ynteminde bu unsur; szck, kiplik, sylem tr, dilbilgisel tercihler asndan aa
karlmaya allmaktadr.

Fairclough, ikinci aamay metnin etkileimsel deeri olarak adlandrmaktadr.


ilikisel deer sylem metni vastasyla gerekletirilen sosyal ilikilerin ipucu ya da
izinin srlmesidir. Metin hangi aktrlerle sylem birlii yapmakta, hangilerini
dlamaktadr. Sylemler, bal olduklar kendilerinden nceki sylemlerin varsaymlar
zerinden ilemektedir. Bu durumda nceki yorumlar (nelerin sylendii, kastedildii,
nelerin onayland/onaylanmad) bireyin kiisel deneyiminin ve yorumunun bir
parasn oluturmaktadr (Fairclough, 1989:145). Gce sahip olan nvarsaymlar da
belirlemektedir. nvarsaymlar metne ait bir zellik deil, metin reticisinin metinler aras
balam yorumuyla ilgilidir. Metnin bir dizi biimsel zellikleri iinde nvarsaymlarn
ipular bulunabilmektedir.

Faircloughn ifade deeri olarak adlandrd analizin nc aamas; metin


reticisinin ilgili olduu sosyal btnlkle ilikisine, kendini bu btnlk iinde nasl
konumlandrdna yani balama ilikin ipularn verir. Sosyal dzen ve sylemin dzeni,
belirli ideolojiler ve g ilikileriyle ilgilidir. Balamlarn, durumlarn farkl yorumu
(alglanmas) farkl sosyal dzenleri yerletirir (Weick, 1979). Balamn yorumlanmas
kltrden kltre deiebildii gibi ayn kltr iinde farkl ideolojik pozisyonlar arasnda
farkllaabilir yani balam sorgulanmakszn kabul edilebilecek (taken for granted) bir ey
deildir. Ya da tm katlmclar iin apak, paylalan tek yorum deildir. Gl olan
yorumcunun yorumunu dierlerine empoze etmeyeceinden emin olmak gerekir. G ve

119

ideolojik ilikiler altta yatar, sylemlerin yorumunu ve retimini derinden ve yaygn olarak
etkiler (Fairclough, 1989:151).

Fairclough metnin inandrcl, ikna yetenei balamnda makro yaplarn da analize


dahil etmitir. Giri, gelime ve sonu blmlerinin nasl ilendii balamnda metnin
dzeni ve metnin bal, ara balklar, zeti, sonu blm gibi ematik dzenlenii,
nelerin ne karlmak nelerin gz ard edilmek istendiinin ipularn verir. Sylemin bir
konusu olmas, bir modeli olmas genel ve isel tutarlln gsterir. nermeler arasndaki
ilikiler asndan bakarsak, bir nermenin dier nermeleri zgrletirmesi, genellemesi,
rnei ya da kart olma ilevine sahip olmasna da ilevsel yerel tutarllk diyebiliriz. Bu
sezgisel olarak sylemin doru olabileceini hissettirir.
4.3.7. Eletirel Sylem Analizinin Tercih Nedeni
Sylem analizi yapmada kullanlan ok sayda metot olmakla birlikte her metot her tr
almaya uygun deildir. Farkl paradigmalar benimseyen metodolojistler, ilgili
paradigmann temel varsaymlarn benimseyen farkl metotlar konusunda srarc
olmulardr. ok sayda sylem analizi olduundan burada hepsinin tek tek tartmas
yapmak yerine ayn varsaymlar paylaan birka sylem analizi iinden neden ESAnin
seilmi olduunu aklamak daha uygun olacaktr. rnein Derridann yapskm
yntemi (Szen, 1999:48) n kabuller olarak postmodern bir yaklama sahiptir. Barthesn
metin zmleme yntemi (r, 1997:130-4) ise yorumsamac (hermeneutic)
paradigmann n kabullerini paylamaktadr. Seilebilecek sylem analizi yntemlerinden
eletirel paradigmann n kabullerini paylaan Stuart Halln (Szen, 1999:48) medya
almalar ve Teun Van Dijkin (1999) eletirel sylem zmlemelerianalizleri daha
ok medya analizcilerinin kullanmay tercih ettikleri yntemlerdir. nk analiz daha ok
bir metnin medyada sunumuyla ilgili unsurlara odaklanmtr. Bu analizlerde genellikle
metnin sahibi kaybolmutur. Olaylar ve durumlar n plandadr. Metnin syleminden
sorumlu tutulacak bir sahibi ounlukla yoktur, varsa da bu aktaran gazetecidir ve
olaylarn ve durumlarn dorudan taraf deildir. Bu iki analiz iktidarn bilgiyi ve
kanaatleri ynlendirerek zihinler araclyla ilediini gstermesi anlamnda bu alma
iin uygun olmakla birlikte, ilikisel ve balamsal analiz iin yeterli ara sunmamakla ve
zneyi gzard etmekle bu alma iin uygun olmayaca dnlmtr.

120

Eletirel paradigmay benimseyen bir baka analiz de Foucaultnun sylem analizidir


(Foucault, 1999). Foucault sylemin aadan yukarya doru ileyiini incelemitir. O,
bilinmeyen, unutulmu, dlanm ve marjinal sylemlerin tarihlerini yazmaya alm,
oyun d braklm sylemlerin canlandrlmas arsnda bulunmutur. Arkeolojik
yntemde sylemin tarihini, kurucu bilinten bamsz, mevcut ilgi ve karlarn dnda
yeniden yazmaya almaktadr. Soykt (jeneoloji) ynteminde ise, sylemlerin farkl
dnemlerde ve balamdan balama devinirken deiimlerini incelemeyi amalamtr. Bu
yntemlerin her ikisi de bu aratrmann sorunsalna ters dmektedir. nk, jeneoloji
sylemin tarihini, bir toplumun g ya da iktidar yapsnn pratiklerindeki deimelere
balayarak aklarken bu aratrmada yaplmak istenenin tam tersini yapmaktadr. Byle
yapmakla yapya ncelik atfederek yapdan sylem karmaktadr, yani bir anlamda bu
aratrmada yaplmak isteneni ba aa evirmektedir. Foucaultnun ynteminin bu
almann sorunsalna uygun dmemesinin bir nedeni de, Foucaultda egemen sylemden
ok inkar edilen, dolama sokulmayan, marjinalletirilen sylemlerin izinin srlmesidir,
oysa bu almada egemen sylemin dntrme gc zerinde durulmaktadr. Yntem
dnda Foucaultnun felsefi duruu da aratrmann sorunsal ile uyumamaktadr.
Foucault bir anti-hmanisttir. znenin lmn ilan etmitir ve sylemi/metni zneden
tamamen ayrmtr. znenin metne ilikin sorumluluunu kabul etmez. Oysa bu almada
zne ok nemlidir. alma znenin kendisinin de iinde biimlendii hayli yaplam
bir ortam nasl dntrebildii ile ilgilidir. Bu durumda znenin varln yadsyan bir
yntemin kullanlamayaca aktr.

Eletirel paradigmay benimsemi ve benzer n kabullerden yola kan sylem


zmlemeleri iinde Faircloughn eletirel sylem analizinin seilmesinin nedeni, metin
reticisine verdii nemin yansra, sosyal etkileimi ve balam da almaya dahil etmi
olmas bylece bu dzeyin bir arada ve biribirleriyle etkileimleri asndan
incelenmesine olanak vermesidir.

4.3.8. Veri Kaynaklar

Veri kaynaklarn (rneklem) belirlemede aratrma sorularnn ynlendiricilii


belirleyici olmutur. Bu almada incelenecek kurum ve belgeler amal olarak seilmitir.
Aratrma iin seilen kurum TSADdr. Trkiyede ekonomik sekinler temsil ettii
sermaye gruplar asndan farkllam, yar resmi ve zel olmak zere ok sayda rgt

121

tarafndan temsil edilmektedir. Bir g gstergesi olarak ye says ok fazla olan ve tm


sermaye gruplarn bnyesinde toplayan TOBB gibi rgtler varken alma iin
TSADn seilmi olmasnn bir aklamas olmas gerekir. rnek kurum ve incelenecek
verilerin seiminde nitel bir takm veriler n planda tutulmutur. Bu konuda giriimci
derneklerin temsil ettii gruplar ve temsil gc incelenirken tarihi bir takm nedenler
ayrntl olarak ele alnmtr. TOBBun ok geni ye tabanna karn, kurulduundan bu
yana hkmetlerden bamsz politikalar izleyemedii ve kar ortakl asndan
homojen bir grubu temsil etmedii bilinmektedir. Ayrca literatrde maddi adan gl
derneklerin, yelerinin karlarn savunma ve bamsz politikalar hayata geirme
asndan, ye taban geni derneklerden daha gl olduklar ifade edilmektedir. TSAD
toplam GSMHnn % 42,3n tek bana salamakla, Trk byk burjuvazisinin temsil
rgt olmakla, kamuoyunda sylemlerinin belirgin grnrl ile ve tm lkeye yaylan
ok geni bir rgtlenme an ynetmekle sosyal profili ok yksek bir dernektir. Bu
nedenle dnemin incelenmesinde, TSADn sylemlerinin dier sermaye gruplarnn
sylemlerine gre aratrma asndan daha fazla olanak sunaca dnlmtr.

Aratrmann birinci blmnde ilgili dneme ilikin incelenecek TSAD belgeleri;


TSAD Ynetim Kurulu ve Yksek stiare Konseyi bakanlarnn konumalar,
TSADn yllk etkinlik raporlar, ylda iki kez dzenli olarak yaynladklar ekonomik
raporlar, gerek TSAD raporlarnn basna sunumunda gerekse baka toplantlarda bakan
ve ynetim kurulu yeleri tarafndan yaplan konumalardr. Dorulayc ve/veya
yanllayc ek kaynaklara ihtiya duyulacak olursa, dier sermaye gruplarnn ve kanaat
ynlendiricilerinin deme ve deerlendirmelerine bavurulabilecektir. TSADn
sylemsel stratejisini aa karmak iin, 1980 ylndan 6 yl geriye doru gidilerek ilgili
belgeler esas alnmtr.

TSADn dier aktrlerle, balamla ilikileri ve balamn koullarn ortaya karmak


iin incelenecek dkmanlar, ilgili dnemin IMF Standby ve Niyet Mektuplar, Dnya
Bankas-Trkiye (SAL) bor anlamalar, OECD dzenleyici reform raporlardr. Dnya
Bankas ile yaplan anlamalar Resmi Gazetede yaynlad iin eriim kolay olmutur.
IMF Niyet Mektuplar ve Stand-by Anlamalar ise Merkez Bankas ve T.C. Babakanlk
Hazine ve D Ticaret Mstearlnda saklanmaktadr. Bu iki kuruma da mracaat edildii
halde o dnemin belgelerinin Merkez Bankasnda olmad, Hazine ve D Ticaret
Mstearlnda ise eski dkmanlarn eksikleri olduu arivlenmeden elde ne olup-

122

olmadnn bilinmedii bildirilmitir. Daha nce gazeteci Yaln Doann (1985)


mracaatnda ise kendisine ilgili dnem metinlerin bulunamadnn bildirildii ifade
edilmektedir. Bu nedenle bu metinler yaynlanm olduklar ikincil kaynaklardan
derlenmitir.

Aratrmann ikinci blmnde TSADn giriimde bulunduu deiikliklerin yapsal


dnmlerle tamamlanp tamamlanmad incelenmitir. Bu amala, gerek dnemin
Trkiye balam gerekse aratrmann ikinci blm iin ilgili dnem deerlendirmeleri
yapan yakn dnem literatr, basn mensuplarnn derlemeleri ve dnemin gndemini
tutan yazlarndan yararlanlmtr. kinci blmn analizinde 1980 ylndan gnmze
kadar olan sre, ilgili kaynaklar eletirel okumaya tabi tutularak incelenmitir.

4.3.9. Verilerin Analizi

Bu alma iki blmden olumaktadr: Birinci Blmde, 24 Ocak 1980 ve hemen


ncesindeki alt yllk srete TSAD sylemleri, kurumsal giriimcilie nclk etmesi
balamnda incelenmitir. nceleme Eletirel Sylem Analizi yntemiyle yaplm ve
TSADn eski kurumlara ve yeni toplum kurgusuna ilikin argmanlar incelenerek
deiimin sylemsel stratejisini nasl rgtledii balamnda anlalmaya allmtr.
TSADn

sylemleri ayrca, dier aktrlerin sylemleri ile karlatrlarak, varsa

deiim srecindeki ibirlii ya da sylem birlii anlalmaya allmtr. Bu anlamda


siyasi aktrler ve uluslar aras aktrlerin sylemleri incelenmitir.

TSADn sylemleri temel ald kuramsal temelin aa karlmas asndan


incelenmi ve hangi aktrlerle benzer kavramsal ereveyi paylat anlalmaya
allmtr. Deiimi kavramlatran sylemsel stratejinin derli-toplu formlasyonunun
ilan metinlerde yapld grlmtr. Bu anlamda ilan metinleri eskinin eletirisi ve nasl
bir yeni toplum kurgusu nerildii asndan incelenmi ve bu balamda uluslar aras
aktrlerin eletiri ve nerileriyle karlatrlmtr. Bylece TSADn devleti
dntrme giriiminde yerel ve uluslararas olmak zere hangi aktrlerle ibirlii yapt,
gerek ibirlii yapt aktrlerin gerekse dnemin koullarnn ve kendi konumunun bu
deiimi gerekletirmede nasl yardmc olduu ortaya karlmaya allmtr.

123

almann kinci Blm, TSADn giriimciliinde balad iddia edilen byle bir
toplumsal kurgunun aslnda hayata geip gemediinin soruturulmasdr. Yani bir lde,
sylem analizi ile aratrmann birinci blmnde izi srlen iddiann ispat niteliinde bir
soruturma yaplmtr. 24 Ocak kararlarnda ifade bulan deiimlerin, ne lde yapsal
dnmle sonuland dnemin gndemini tutan basn derlemelerinden ve dnem
incelemeleri yapan literatrden eletirel bir okumayla ortaya karlmaya allmtr.
Deiim sreci devam ettii iin gnmze kadar olan yazn incelenmi, devletin iktisat
politikalaryla ilgili dnm srecinin 1980lerin sonunda byk lde tamamland
grlmtr. zelletirmeler ve devletin sosyal politika aralar ve kurumlarndaki
dnmler devam etmekle birlikte devletin dzenleyici yetkilerinin tamamen yeni kurulan
kurum ve st kurullara gemesi nedeniyle bu kurullar incelenmitir. Okumalar gnmze
kadar geniletilip bu alandaki zelletirmelerin ne aamada olduu anlalmaya
allmtr.

4.3.10. Aratrmann Geerlii ve Gvenirlii

Bir aratrmann geerlii, aratrma sonularnn doruluu demektir. D geerlik,


kullanlan veri toplama aralarnn benzer durumlarda benzer sonular vermesi, i geerlik
ise, aratrmann lmek istedii eyi, kulland ara ve yntemle gerekten lp
lemeyeceiyle ilgilidir (Sykes, 1990; Gabriel, 1990). Anlan kaynaklara gre, nitel
aratrmalarda i geerlii salamann yolu olarak; bulgularn kendi iinde tutarl olupolmad, ortaya kan sonucun anlaml bir btn oluturup oluturmad, elde edilen
bulgularn farkl kaynak, veri toplama yntemleri ve analiz stratejileri kullanlarak teyit
edilip edilmedii, bulgularn aratrmaya katlan bireyler tarafndan gereki bulunup
bulunmad gibi tutarllk koullarn aratrmacnn salamas ve bunu nasl saladn
aklamas beklenir.

Bu aratrmada i geerlilik iki farkl analiz ve dokman kmesi kullanlarak


salanmaya allmtr. Birinci blmde TSAD belgeleri zerinden yrtlen
almann bulgular, sylemsel nermelerin yapsal ve kurumsal dnmlere yol apamad balamnda farkl kaynaklardan toplanan belgelerle test edilmitir. Birinci
blmn bulgular, analizin ikinci blmnde karmza gerekten yaplar ve kurumlar
olarak karak teyit edilmi olmaktadr. Uluslar aras metinlerdeki nermelerle,
TSADn nermelerinin izleyen 27 yllk srete adm adm yapsal dnmlerle

124

karmza kt grlmektedir. Elde edilen bulgularn kavramsal ereveyle uyumlu


olduu grlmtr.

D geerlik, genellenebilirlikle ilgili bir kural olup, nitel aratrmalarda genel geer
ilkeler, kurallar olarak deil de benzer durumlarda yararlanlabilecek deneyimler ve
rnekler biiminde dolayl yoldan yaplabilecei ifade edilmektedir (Yldrm ve imek,
1999:78-83). Bu aratrmada d geerlik koullar, dnya siteminin rgtlenme ve ileyi
tarz ve lkelerin kurumlarnn uluslar aras aktrlerin ynlendiriciliinde nasl
yaplandrldna ilikin sreler ayrntl olarak tanmlanarak salanmaya allmtr.
Yine de her lkenin tarihi koullar, sanayilemeye giri zaman, siyasal sisteminin farkl
olmas, deiim dinamikleri olarak farkl unsurlarn ne kmasna neden olabilir. Farkl
kurum ve aktrlerin kurumsal giriimci olmas toplanacak veri setini ve dolaysyla
toplama aralarn da farkllatracaktr. Ayrca benzer yol ve yntemler izleme olana
olsa da lkeye zg koullardan dolay sonu yrnge baml olacaktr. Bu u anlama
gelmektedir. Trkiye rnei, sonu genellemesi salamaktan ok byle bir soruturmann
baka bir balamda nasl iletilebileceine ilikin sre bilgisi salayabilir.

Aratrmalarda gvenirlik ise, lmenin tutarl ve dengeli olmas ve tekrar edilebilirlii


ile ilgilidir. D gvenirlik, aratrma sonularnn, benzer durumlarda ayn ekilde elde
edilip edilemeyeceine; i gvenirlik ise, baka aratrmaclarn ayn verileri kullanp ayn
sonulara ulap-ulamayacana ilikindir (Erdoan, 1998). Nitel aratrmalarda d
gvenirlii salamak iin nce aratrmacnn aratrma srecindeki kendi konumunu
akla kavuturmas gerekmektedir, alnabilecek ikinci nlem veri kayna olan
bireylerin ve verilerin elde edildii sosyal ortamn ak bir biimde tanmlanmasdr.
Ayrca aratrmann kavramsal erevesinin ve

varsaymlarnn tanmlanmas, veri

toplama ve analiz yntemleri ile ilgili ayrntl aklamalar yaplmas gerekmektedir


(Yldrm ve imek, 1999:78-83).

Bu almada d gvenirlii salayacak koullar salamak iin; aratrmann


kavramsal erevesi, varsaymlar ve analiz yntemleri ve yntemin nasl kullanld
ayrntl olarak aklanmaya allmtr. Sosyal olgu ve olaylarda deikenlerin
ounlukla karmak ve i ie gemi olmas ve bunlar arasndaki ilikilerin neden-sonu
ilikilerine indirgenemeyecek oklu doas nedeniyle asl olan yntem deil zerinde
allan durumdur. nk gereklik nesnel deildir. Gereklik her bir durumda ilgili

125

sosyal aktrler tarafndan yeniden yeniden oluturulur. Olay ve olgular yakndan izleyen
aratrmac da bu gerekliin sosyal olarak oluturulmas olgusunun dnda kalamaz,
kurguyu aktarrken kendi deneyimlerini ve farknda olmad n kabulleri ie kotuu iin
kendisi de ortaya karmaya alt kurgunun bir parasdr. Ayrca d gvenirlii
salamann bir baka koulu analizde yararlanlan belgelerin bakalarnn da izleyebilecei
ekilde korunmu olmas koulu da iki trl yerine getirilmitir. Birincisi belgelerin
saland kurumlar ve belgelerin ad tarihi belirtilerek herkesin kolayca ulaabilmesi iin
yol gsterilmi, ikincisi ise aratrmacnn arivinde belgeler sraya konup koruma altna
alnarak salanmtr.
gvenirlii salamak iin ise, aratrma sorularnn ak bir biimde ifade edilmi
olmas ve aratrmann eitli aamalarnn bu sorularla tutarl olmasnn salanmas
gerekir (Sykes, 1990; Yldrm ve imek, 1999:78-83). Aratrmac bu unsurlar,
paradigma, kuram, yntem ve aratrma sorularnn badaklna zen gstererek
salamaya almtr. Ayrca alnabilecek bir dier nlem olarak aratrmacnn sre
iindeki konumu ve temel kabulleri ve aratrmaya yaklam ayrntl olarak
tanmlanmtr. Aratrmacnn konuya yaklam, insan eyleyen ve kurumlar arasnda
ilikinin doasnn diyalektik olduu, insan davranlarn snrlayan kurumlarn ilk olarak
ve en batan insan rn olduu, sosyal-kurumsal dnyann nesnelliinin insan retimi ve
kurgulanm bir nesnellik olduu ynndedir (Berger ve Luckmann, 1977:60). almada
aratrmacnn rol, olay ve olgularn dnda yansz ve nesnel olmak yerine nitel
aratrmalarn doas gerei, empatik, olay

ve olgulara dahil ve kendi znel

perspektifinden olay ve durumlar sorgulayan bir konumdadr.


gvenirlii arttracak bir baka unsur olarak, aratrmada toplanan veriler, hibir
yorum katlmadan analizin her bir aamasnda ve daha hacimli olanlar ise aratrmann
eklerinde betimsel olarak ayrca sunulmutur. almann iki ayr blmnde farkl
belgeler (veri kmeleri) birbirini teyit edecek biimde kullanlmtr. Ayrca benzer
srelerin tek tek dier lkelerde nasl iletildii ve genel olarak uluslar aras kurumlarn
nasl bir strateji izledii anlatlarak bir karlatrma yapmaya imkan verecek ekilde
srelerdeki benzerlik vurgulanmtr. Dier lkelerde ulalan sonularn karlatrlmas
gtr, nk sre ok kapsaml olduu iin her aratrmac bir ucundan tutmakta,
sreler ok benzemekle birlikte sonular lkeden lkeye hayli farkllamaktadr. Fakat

126

rnein Avrupa Birliine ye lkelerde olduu gibi benzer kurumlar ortaya kt


grlmektedir.

Bu aratrmada esas alnan perspektif olan Eletirel Paradigmann temel varsaymlar,


bu almann da temel varsaymlarn oluturmutur. Soruturma

ve aratrma

sonularnn yorumlanmas srecinde de Eletirel Paradigmann esas ald

temel

aratrma varsaymlarna sadk kalnmtr. rgtsel sylem zerinden yrtlen bu


alma sosyal aktrlerin perspektiflerine odaklanmtr. Sosyal aktrlerin gelecekteki
davranlarn tahmin yerine, belli ve hayli spesifik durumlarda sergiledikleri benzer
durumlar iin rnek alnabilecek tutumlar yorumlanmtr.

Aratrma, sosyal olaylar kendi btnl ve doal ortam gzetilerek; aratrma konusu
sosyal durum paralanmadan, aratrlan zgl durumun ait olduu evren ve dnem
iindeki

rntlerinin

ortaya

karlmas

yaklamyla

yrtlmtr.

Aratrma

sonularnda norm aray yerine, zgl durumlarn farkll yorumlanmtr. Veriler,


saysal gstergelerle kural oluturacak basitlie indirgenmek yerine btn derinlik ve
zenginlii iinde sadece ilgili olduu sosyal kurumu ve aktrleri balayacak ekilde
betimlenmitir.

127

V. BLM
24 OCAK KARARLARI BALAMINDA TSAD'IN
DEVLET NA GRMNN ANALZ EDLMES

Bu blmde TSADn sylemleri, 24 Ocak kararlaryla balayan devletin ina


srecine nclk ettii savyla incelenmitir. TSADn kendi kaleminden km
metinler eletirel sylem analizi yntemiyle incelenmitir. nceleme srasnda metinler ve
metinleri destekleyen olaylar ak srecine dikkat edilerek ele alnmtr. Analiz, metnin
kendisi, metinler aras ilikiler ve balamla ilikiler olarak dzeyde yaplmtr.
TSADn raporlar ve dergilerinde kan yazlar ise, TSAD tarafndan sadece metin
sahibi sorumlu tutulduu iin, bu metinler szck seimi ve gramer asndan ayrntl
ideolojik duru analizinin dnda tutulmutur. Bu tr metinlerde, metin oluturucular
tarafsz olduu varsaylan kiiler olduu iin, metnin sahibi analiz dnda tutularak,
toplumun dier kesimlerini ynlendirme abas, dier sosyal gruplara yapt gnderimler
yani sylem birlii yapt sosyal kesimler ve balamla ilikileri asndan incelenmitir.
Bu bildirimlerde, Giddensin (Daniels, Spiker ve Papa 1997) ideolojik analizde izini
srd unsur13dikkate alnarak okumalar yaplmtr.
5.1. 24 Ocak ncesi Srete Siyasal ktidara Mdahale Hamleleri

24 Ocak 1980 bir ok yazarn da paylat zere, Trkiye iin bir milat niteliindeydi.
24 Ocak kararlaryla, sadece ekonomide yeni bir dnem balatlmyor, Trkiyenin
Anayasas dahil tm kurum ve kurallarn batan ayaa deitirecek bir srecin n
alyordu. Gnmzde halen devam eden bu ina sreciyle, sadece yeni bir ekonomik
kalknma modelinin sosyal ve siyasal yaplarn oluturmann ok tesine geilerek, ulusdevlete ait tm yetkiler, devletin sadece ekonomi politikas aralar deil tm siyasi

13

Bu unsur balamnda bu inann nasl bir ina olduu, hangi iliki alar iinde ina edildii ve
balamla ilikiler ortaya karlmaya allmtr. Giddense gre bu unsur: (1) sosyal olarak ina edilmi
eyleri, doal deitirilemez tek gerekmi ve baka hibir seenek yokmu gibi sunma, (2) elikileri yok
sayma ya da stn rtme, (3) bir grubun (egemen bloun) karlarn, evrensel (herkesin) karlarm gibi
sunmadr (Daniels, Spiker ve Papa 1997).

128

aralar, iinde brokrasinin dier aktrlerle edeer konumda olduu piyasa glerinden
oluan bir tr konsorsiyuma devrediliyordu.

Bu srete devletle ilikilerinde, teden beri dorudan atmaya girmekten kanan,


ksa vadeli karlar hilafna brokrasi ile ters dmemeyi yeleyen byk burjuvazinin
tavrndaki deiiklik dikkat ekicidir. Byk burjuvazinin, 1979da gazetelere verdii
ilandan balayarak, birikiminin ve varlnn esas kayna olan devlete adeta meydan
okuyucu bir tavr taknd grlmektedir. Ne olmutur da Trkiye byk burjuvazisi,
1970lerin ikinci yarsnda, nceki dnemlerde olduundan ok farkl bir portre
izmektedir. Devletin sermayesi, tevikleri, destekleri ve almlaryla ayakta duran Trk
zel teebbs, nasl olup da iinde hayli yerleik olduu bu gvenli ortamdan vazgemek
istemitir? Bu nemli dnmde neden, nasl rol almlardr? 24 Ocak 1980de balayan
srece ve hemen ncesindeki olaylarn geliimine bakarak bu meydan okumann
hazrlayc koullarn grmek belki mmkn olabilirdi. Bir baar, bir kutlama
fotorafndan balayarak, TSAD deiim ncl yapmaya sevk eden sre
incelenmektedir.

5.1.1. Ecevit Hkmetinin Dmesinin Ardndan Deerlendirmeler

14 Ekim 1979 ara seimlerinde Adalet Partisi ezici bir zafer kazanmtr. Bir gn sonra
15 Ekim 1979 stanbul Hilton Otelinin terasnda Amerikal iadamlar onuruna verilen
len yemeinde iadamlar bir araya gelmitir. Yaklak alt ay nce, ilanlarla muhtra
verdikleri hkmet gitmitir. Sevincini Bugn de sevinmezsek ne zaman sevineceiz
kardeim diye dile getiren Halit Narini benzer ifadelerle Ali Koman desteklemektedir.
Ecevitin gitmi olmasnn bu denli sevin havas yaratmasnn nedenini soran dnemin
Cumhuriyet Gazetesi ekonomi yazar Osman Ulagaya iadamlarnn verdii yanttan,
ekonomik tkanklklar bir yana sorunun ar bir gven bunalm olduu anlalmaktadr.
Burjuvazi, sol eilimli bu hkmetin politikalarndan, ekonomiyi dze karacak ar
nlemleri almamasndan yaknmaktadr. Baz iadamlar, Ecevitin halk sylemi
karsnda Bir gn fabrikalarmza el koyar m? korkusunu bile duyduklarn ifade
etmektedir (Ulagay, 1987: 33-4). Bu korkuyu, Rahmi Koun 27 Ocak 1979 tarihinde
dzenlenen Trk Ekonomisi zerine adl toplantda yapt konumada da dillendirdii
grlmektedir (TSAD konumalar, Ocak 1979).

129

5.1.2. evrelerinin Yeni Hkmeti Ynlendirme abalar


Demirele hkmeti kurmas grevi verilir verilmez, i dnyasnda da kurulacak
hkmetin ekonomi politikasn ynlendirme almalar balamtr. Trk Hr Teebbs
Konseyi 9 Kasmda bir toplant yaparak hkmetin ne yapp ne yapmamas gerektii
yolunda bir dizi neride bulunmutur. TSADn k yolu nerileri zaten gazete
ilanlarndan bilinmektedir. 12 Kasm 1979da Demirel Hkmetinin gven oylamas
aklandktan sonra, Demirelin ekonomiyi kime teslim edecei tartlmaya balanmtr.
Tam da bu tartmalar olduu srada, hkmetin gvenoyu ald gnn ertesi gn,
iverenlerin en byk ve etkin kurulularndan biri olan Madeni Eya Sanayicileri
Sendikasnn (MESS) Ynetim Kurulu Bakan ve TSAD yesi olan ve o srada bir
Holdingin st dzey yneticiliini yrten zal, eski bir dost sfatyla stanbuldan kalkp
Demireli ziyarete gelmitir. zal bu grmeye, antasnda ekonomide alnmas gereken
radikal kararlar konu alan kapsaml bir raporla gelmitir. O gece yaplan ikili grmede,
ekonominin iinde bulunduu durum ayrntl olarak grlm, zal grme srasnda
Demirele sunduu (kendisinin kk bir not olarak niteledii) bu yedi sayfalk ayrntl
raporu (Ek: 2) ayrlrken kendisine brakmtr (laan, 1984: 40, 44). O gece zal,
ekonomiyi kurtarmak iin Demirele formller nermi ve kendisinin de hkmette ok
yetkili bir makam istediini belirterek, hatta bu yetkinin kapsayaca kurumlar da tek tek
sayarak ekonomiyi kurtarmaya talip olduunu vurgulamtr.
lerleyen gnlerde zal, Demirelin nerdii grevlerin hibirini beenmemitir.
Brokrasinin en yksek makam olan Babakanlk Mstearl iin pazarlk yaparken,
ekonomiyi tek elde toplayacak ekilde Maliye, Ticaret Bakanl, Planlama ve Merkez
Bankasnn ynetimlerinin de kendi yetkisinde toplanmasn talep etmitir. zal,
Babakanlk Mstearl grevine getirilmi ve talep ettii btn birimlerin kontrolnn
kendi elinde olaca sz verilmitir (laan, 1984: 46-8).
5.1.3. 24 Ocak Kararlar ile lgili Deerlendirmeler
24 Ocak kararlar diye anlan ekonomik nlemler paketi, lkede ok etkisi yapmtr.
Tm rnlere yksek oranl zamlar yaplmtr. Babakanlk Mstear Turgut zal,
ekonominin tek hkimi haline gelmitir. zal, Cumhuriyet tarihinde grlmemi bir
operasyonla devlet tekilatnn pratik olarak alacak biimde yeniden dzenleneceini
duyurmutur (Cumhuriyet, 15 Aralk 1983). Ekonomik nlemler paketinin ald gn,

130

TSAD yeleri Trk Ekonomisi zerine konumak zere toplanmlardr (TSAD


Konumalar, 1980; Ulagay, 1987:51). O gece toplantda bulunan Ulagayn gzlemine
gre TSAD yelerinde bir ok ya da aknlktan ok amacna ulam insanlarn
rahatl vardr. adamlar o gece yaplan konumalarda memnuniyetlerini ifade
etmilerdir. 24 Ocak kararlarn yeni bir dnemin balangc olarak grdn teyit eden
TSAD, kararlarlarn en gl savunucularndan biri olarak bilinen Ali Koman o gece
bakanlk grevine getirmitir. Koman verdii demete: 1946'dan bu yana ilk kez
gerekten zel sektre dayal bir ekonomi politikas izlemek isteyen bir hkmetin, oyunun
kurallarna uygun olarak dzenledii bu nlemler paketi desteklenmelidir. diyerek 24
Ocak kararlarnn desteklenmesini talep etmitir.

Toplumun dier kesimleri TSAD yeleriyle ayn fikirde deildir. Cumhuriyet


gazetesi ekonomi yazar Ulagay kararlar, TSAD yesi zaln Demirel hkmetine
aldrtt kararlar olarak nitelemitir ve TSADn savunduu k yolu senaryosuyla ve
IMFin klasik reeteleriyle uyumlu olduunu belirtmitir. Ulagay, paketi bir rejim sorunu
olarak deerlendirmitir:
Ya hkmet, toplumun eitli kesimlerinden gelecek siyasal basklara kar, paketi dnsz
uygulamaya alacak ve ksa srede demokratik sre iinde iktidardan uzaklatrlacaktr; ya
da dta ve ite kimi etkili gler arlklarn bu paketin arkasna koyacaklar ve mutlaka
uygulanmas iin her ynteme bavuracaklardr. Bu son seenein ne tr bir siyasal rejimi
gerektirecei ise herkesi dndrmelidir (Cumhuriyet, 11 ubat 1980).

Ana muhalefet partisi lideri Ecevit ise, bir Truva At biiminde Trkiye'ye
getirildiini

iddia

ettii

yeni

ekonomik

modelin,

demokrasi

yok

edilmeden

uygulanamayacan srekli tekrarlamtr. imdi izlenmekte olan ekonomik ve sosyal


politikalar bir dikta rejimine oturmadan uygulanamaz. O nedenle hkmetin dikta rejimi
oturtma abas iinde olduu kaygsn tayorum, diye grlerini ifade eden Ecevit,
dzenledii basn toplantsnda 24 Ocak kararlar ile nerilen modeli, Gney Amerika
Modeli olarak nitelendirmitir:
Bundan byle Trk ekonomisinin ve toplumunun ynetimini ve ynlendirilmesini baz byk sermaye evreleri ile onlarn ibirlii yapaca baz d finans evreleri stlenmi
olacaktr. Bu kimi Gney Amerika lkelerinde bile iflas etmi bir dzendir ve imdi
Trkiye'ye ithal edilmektedir. Bu yola, gidilirken Trkiye'nin toplumsal bunalmlar iinde
kvranan bir demokratik lke olduu, byle bir lkede o tr bir dzenin nasl gerilimlere ve
sorunlara, yol aabilecei unutulmu grnyor. (Cumhuriyet, 29 Ocak 1980; Ulagay,
1987:53).

Ekonominin dmeninin bana zaln oturtulmasnn byk burjuvaziyi rahatlatt,


eitli vesilelerle ve eitli zamanlarda TSAD yeleri tarafndan dile getirilmitir. yle

131

ki eitli dnemlerde zaln ekonominin dmenini hep elinde tutmas iin youn aba
gstermilerdir (Boratav, 2005: 75, 76; Snmez, 1992: 172) 24 Ocak kararlarnn ikinci
yldnmnde Rahmi Ko ve SO bakan brahim Bodur, Cumhuriyet gazetesine kararlar
deerlendirirken hem 24 Ocak, hem de 12 Eylln fevkalade isabetli olduunu
belirtmilerdir (Cumhuriyet, 24 Ocak 1982).

5.2. TSADn Devlette Yeniden Yaplanma Talep Eden ncl Sylemleri

1974 ve 1980 yllar aras TSAD sylemlerindeki devlette yeniden yaplanma talep
eden ifadeler deerlendirilmi ve ifadelerin yorumsuz alntlar da kant olarak tablolar
iinde sunulmutur.
5.2.1. 1974 yl TUSAD sylemleri

TSADn 1974 yl birinci yars ile ilgili ekonomik raporunun basna takdiminin
ardndan, Milliyet gazetesi bayazar Abdi pekinin TSAD Genel Sekreteri T. Gngr
Uras ile yapt syleide, Uras; Merkez Bankas, Maliye ve Planlamann koordinasyon
iinde almas gerektiini ifade etmitir. Tedbirlerin dank alnmasnn gecikmelere
neden olduunu, dolaysyla etkili olamadn dile getirerek, Hkmet elindeki politika
aralarn hzl ve btnlk iinde kullanmaldr, demitir. Hkmetin blm ve fiyat
kontrol politikalarn eletiren Uras, bunlarn karsnda arz arttrc yeni liberal
politikalar nermitir. Uras, paradigma deiimine TSADn daha o tarihlerde karar
verdiini gsteren, Biz artk kapal ekonomiden kp belli lde dnya lkelerine alma
durumundayz ifadesini kullanmtr.

TSAD bakan Feyyaz Berker ise, 1974 ylnn sonbaharnda Trk Ekonomisi
raporunu Tercman gazetesine deerlendirirken, Ekonomik olaylarn gn gnne takip
edilmesi ve annda tehis koyulabilmesi iin Babakanla bal devaml bir Ekonomik
Danma Konseyinin kurulmas gerekir, demitir (TSAD, 1974 Yayn No: T/74.12.11).
Sylemin aynen alnts kutu iinde gsterilmitir.
TSAD, 1974Basnda Trk Sanayicileri ve adamlar Dernei (TSAD, Yayn No: T/74.12.11)
TSAD Genel Sekreteri T. Gngr Uras: Merkez Bankas, Maliye ve Planlama koordinasyon iinde
almaldr. Tedbirlerin dank alnmas gecikmelere neden olmakta dolaysyla etkili olamamaktadr.
Hkmet elindeki politika aralarn hzl ve btnlk iinde kullanmaldr. Biz artk kapal ekonomiden
kp belli lde dnya lkelerine alma durumundayz (Milliyet Gazetesi) Feyyaz Berker: Ekonomik
olaylarn gn gnne takip edilmesi ve annda tehis koyulabilmesi iin Babakanla bal devaml bir
Ekonomik Danma Konseyinin kurulmas gerekir (Tercman Gazetesi ).

132

24 Ocak kararlar ile birlkte, Urasn ifade ettii gibi Trk ekonomisini dnyaya amay
salayacak nlemler alnyor, ekonomi Berker ve Urasn ifade ettii gibi tek elde, zel
sektrn yabancs olmad bir elde toplanyordu (Resmi Gazete 25 Ocak 1980, 16880
mkerrer say 8-166 karar says).
5.2.2. 1977 yl TUSAD sylemleri
TUSADn 1977 Ylna Girerken Trk Ekonomisi adl raporunda ekonominin eitli
bakanlklar

bnyesinde

dank

kurumlar

eliyle

yrtlmesinin

sorun

yaratt

vurgulanmtr. Dier sorun alanlar olarak, i talebin bymesi, KT aklarnn artmas ve


kamu harcamalar gsterilmektedir.
TUSAD, 1977 Ylna Girerken Trk Ekonomisi
Hkmet politikas btnl bozulmu, bakanlklar bamsz politikalar oluturmaya balamlardr. Bu
politikalarn birbiriyle elimesinin olumsuz sonular grlmeye balamtr. Ekonomik ve sosyal
kararlarn alnmasnda ve uygulanmasnda etken kuvvetli messeseler, zellikle DPT, Merkez Bankas ve
Maliye Bakanl ls devre dna itilmi, bu messeselerin mevcut bilgi, tecrbe ve beceri birikimleri
kullanlmaz hale getirilmitir. ... Fiyat mekanizmas ilemez durumdadr. ...KiT'lerin iletme aklarnn ...
giderek azalacak yerde artmas, .... i talep giderek artan lde bymeye devam edecektir. ... Kamu
tketim harcamalarndaki artn, yatrmlara ynelen kaynaklar olumsuz ynde etkileyecei ...

5.2.3. 1978 yl TUSAD sylemleri

TSADn 1978 ylna girerken Trk Ekonomisi adl raporunun 2. ve 3.


sayfalarnda, kamu harcamalarnn finansman, enflasyonun kontrol, ihracatn arttrlmas,
cret artlarnn snrlandrlmas, sendikalarn disiplin altna alnmas, 4. sayfada dvizin
gerek deerinden ilem grmesi, enerji yatrmlarna ncelik verilmesi ynnde
nerilerinin,

zaln

yolu

senaryosuyla

neredeyse

tmyle

rtt

grlmektedir. Raporun 4. ve 5. sayfalarnda ise kamuda ne tr dzenlemelere gidilmesi


gerektii konusunda ayrntl neriler bulunmaktadr.

Daha sonra kamuda paralel brokrasi yaratlmasyla sonulanacak olan, ekonomi ile
ilgili dank kurululardaki grev ve sorumluluklarn belli idari birimlerde toplanmas
nerisinin yan sra, kamu harcamalarnn finansman, enerji, haberleme ve ulatrma
dnda kalan kamuya yk getirecek projelerin ayklanmas ve KTlerin sorunlar (sayfa 6)
ilenmekte ve bu sorunlara zm retemeyen brokratlar sulanmakta ve dier sayfalarda
kamudaki baz uygulamalarn yanll eletiri konusu yaplmaktadr.

133
TSAD 1978 ylna girerken Trk Ekonomisi raporu, 20 Ocak 1978
...Kamu harcamalarnn ... finansman .., ... dank kurululardaki grev ve sorumluluklarn belli idari
birimlerde toplanmas ... (s.4) ... enerji, haberleme ve ulatrma ... dnda kalan ve kamuya yk getirecek
projeler ayklanmaldr. (s.5) KTleri ileten ... brokratlar(dr) ... sorunlara zm getiremeyenler gene
ayn grevlilerdir (sayfa 6) kili fiyat uygulamas ..piyasa marjnn tamamnn vergilendirilmeyen araclara
gitmesine neden olmaktadr.

1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin Temel Sorunlar zerine


Grler-neriler adl TSAD yaynnn 107 ve 108. sayfalarnda benzer grlerin bu
kez Elmet - Elektrometal Sanayi A temsilcisi olarak TSAD'n yaynna katkda bulunan
Turgut zaln sunumunda savunulduu grlmektedir. Turgut zal bu bildiride, Trk
parasnn d deeriyle ilem yaplmas, gmrk vergi nispetlerinin drlmesi, ithalde
liberasyon, ithalat ve ihracat belli bir lein stnde olan sanayici veya bu maksatla
kurulmu irketlere yaptrlmas, hzla byyen ehirlerdeki sosyal problemlerin zlmesi
biiminde acil sorunlar sralamtr.
1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin Temel Sorunlar zerine Grler-neriler,
TSADd muamelelerin Trk parasnn d deeriyle yaplmas konusu, bu meselede en esasl tedbir
olmakla beraber buna ilaveten aadaki tedbirlerin de hemen alnmas zaruridir. Alnmas gerekli dier
tedbirler; gmrklerde alnan dier vergilerde nispetleri drmek, ithal yasaklarn kaldrmak, kota sistemini
liberasyona evirmek, ithalat ve ihracat belli bir lein stnde olan sanayici veya bu maksatla kurulmu
irketlere yaptrmak, hzla byyen ehirlerdeki sosyal problemleri zmektir.

Ayn yl TSADn aylk yaynlad Olaylara Bak bltenlerinde 24 Ocak


dzenlemelerine ve zaln k yolu demelerine yansm konularn her ay para para
ele alnp ilendii grlmektedir. rnein, ubat 1978de 1 nolu bltende savurganln
nlenmesi ve ierde ve darda Trk parasnn gerek deeri zerinden ilem yaplmas,
Mart 1978 2 nolu bltende devletin ekonomiye mdahale aralarnn bir btnlk iinde
birbiriyle ilikili bir biimde kullanlmas, Mays 1978 4 nolu bltende thalat ve hracat
konusu ayrntl olarak ele alnmakta ve Amerikadaki uygulama rnek verilerek sadece
ihracat amacyla kurulmu, ihracatla ilgili tm yetkileri bnyesinde toplayan firmalarn
ihracat yapmas gerektii ne srlmektedir. Bu neri, bilindii gibi daha sonra byk
sermayeye ayrcalk tanyan D Ticaret irketleri kurularak hayata geirilmitir. Yine ayn
bltende nerilen emek kesiminin aleyhine olarak blm bozan KDV vergisi de, ksa
srede uygulamaya konulacakt.

Austos 1978 5 nolu bltende ekonomiye ilerlik kazandrmak iin ciddi bir yapsal
deiimin gerekletirilmesi gereinden bahsedilmi ve petrol darboaznn yerli
olanaklarla alamayaca belirtilmitir. Eyll 1978, 7 nolu bltende KTlerin ynetim,
iletmecilik ve denetim sorunlar ele alnmtr. Bltenlerden aynen alntlar altta kutucuk
iinde gsterilmitir.

134
TSAD Olaylara Bak, Mart 1978 2 nolu blten
Devletin ekonomiye mdahale aralarnn bir btnlk iinde birbiriyle ilikili bir biimde kullanlmas
gereinden bahsedilmektedir.
TSAD Olaylara Bak Austos 1978, 4 nolu blten
Sadece ihracat amacyla kurulmu, ihracatla ilgili tm yetkileri bnyesinde toplayan firmalara ihracat
yaptrlmas gerekir.
TSAD Olaylara Bak Austos 1978, 5 nolu blten
Ekonomiye ilerlik kazandrmak iin ciddi bir yapsal deiimin gerekletirilmesi gereinden
bahsedilmekte ve petrol darboaznn yerli olanaklarla alamayaca belirtilmektedir.
TSAD Olaylara Bak Eyll 1978 7 nolu blten
KTlerin ynetim, iletmecilik ve denetim sorunlar ele alnmaktadr.

5.2.4. 1979 yl TUSAD Sylemleri

1979 Yl Program ve 1979 Yl Btesi zerine Grler-neriler adl 5 Ocak 1979


tarihli TSAD yaynnn zet ve sonu blmnde devletin esas ilevlerinin gvenlik ve
savunma

olduu

belirtilmekte,

devletin

ekonomideki

varl

alayc

terimlerle

eletirilmektedir. Devletin ekonomideki varlna gerekli altyap kurulana kadar gayet


olumlu yaklaan zel kesim, rnein imdi devletin lkedeki hayvanclk politikasn
destekleme faaliyetlerini hindi beslemek, yine bir baka metninde sucuk yapmak olarak
niteleyerek, halkta devletin ekonomik giriimlerine kar olumsuz grler yaratan bir
sylem tarz kulland grlmektedir.
1979 Yl Program Ve 1979 Yl Btesi zerine Grler neriler 5 OCAK 1979
Devletin "Esas ilevi" dna kmamas zorunludur. ...Devlet'in esas ilevleri, Anayasa ve kanunlarla
belirtilmitir. lke snrlarnn korunmas, ierde can ve mal gvenliinin korunmas, ... Eer devlet,
konserve yapar, hindi besler, gmlek diker, bakkal dkkan aar ve bu tip abalar tm vaktini ve
kaynaklarn yutar hale gelirse, Devletin esas ilevi olan "lke snrlarnn korunmas, ieride can ve mal
gvenliinin korunmas" gibi
konularda grev ve sorumluluunu yerine getirecek zaman ve kayna
bulamaz olur. Bu ok tehlikeli bir gelimedir. ...Devlet ...4.572 adet iletme ile ticaret alannda faaliyet
gstermekte ve genellikle zarar etmektedir. (zet ve sonu blm)

TSADn 1979 ylna girerken Trk Ekonomisi raporunun 1. sayfasnda, 1979 yl


btesi ve programnn Trkiyeyi hibir yere gtrmeyecei, yeni bir bte ve atlm
program hazrlamak gerektii, ok cesur uygulamalara ihtiya olduu savunuluyor ve bu
ok cesur uygulamalar 4 madde halinde belirtiliyordu. Bu maddelerin tmnn daha sonra
zaln k yolu senaryolarna aynen yansd ve 24 Ocak kararlarnda dzenleme
konusu yapld grlmtr. Raporun V. Blm KTlere ayrlmtr. KTlerin hemen
her konuda retim yapt, kimi KTlerin hindi besledii iddia edilmektedir. KTlerdeki
politik atamalar, KTlerin zararlar, hazineye ykleri, ilgili Bakanlarn basn aklamalar
ve istatistikler belge gsterilerek rneklenmektedir.

135

TSAD 1979 ylna girerken Trk Ekonomisi

DPT, Maliye Bakanl ve Merkez Bankasnn birlik ve btnlk iinde politika uygulayamamas Trkiyeyi
kmaza srklemitir (s.1-2). Trk paras gerek deerine...oturtulmaldr. Vergi kapsam dnda
kalanlarla... kapsayacak yeni bir Vergi Yasas ok acele kanunlatrlmaldr. KT'lerde finansman aklarnn
azaltlmas... salanmaldr (giri,deerlendirme blm), ...bunlarn bir ksm...hindi beslemektedir. (sayfa
33) Fiyatlar ve cretler yeni bir denge dzeyinde eitlendikten sonra, fiyat artlarn snrlayc bir bte
para-kredi uygulamas gerekletirilmelidir (giri,deerlendirme blm).
Merkez Bankasnn yetki geniliinden ve uygulamalarndan yaknlmaktadr (s.48-9).

TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii


ilanlarda ise, devletin blm, para, KT, sosyal gvenlik, faiz, enflasyon, enerji, vergi ve
sendikalarla ilgili politikalar sorunsallatrlyor; zm olarak ekonominin da almas,
ekonomik ve siyasi faaliyetlerin ayr ellerde toplanmas, arz artrc serbest piyasa
ekonomisine dayal politikalar nerilmektedir.
24 Ocak paketinde ihracata dayal byme modeline gemeyi salayacak nlemler
alnm, ekonomi siyasetten koparlm ve dier sorunlar iin ise, arz arttrc politikalarla
zme ulatrlacak biimde dzenlemeler yaplmtr. Mevcut analizde devletin dnm
sreci ele alnrken bu dzenlemelere daha yakndan baklmtr.
5.2.5. 1980 Yl Ba TUSAD Sylemleri
TSAD 24 Ocak kararlarndan 6 gn nce 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi
raporunu yaynlamtr. Bu raporda da 1979 ylna girerken Trk Ekonomisi raporunun
1.sayfasnda verilen deerlendirmeyi, tekrar bu raporun bana alarak drt cesur kararn
gereklilii konusunda srarl olduklar belirtilmektedir. Ekonominin bir btn olarak ele
alnmadndan, KTlerin sorunlarnn ciddi boyutlara ulatndan, enflasyon, dviz vb.
son raporlarn hemen tmne yansyan sorunlardan bahsedilmekte ve tek k yolu olarak
ekonominin da almas gerektii belirtilmektedir. Raporun I. Blm tmyle da
almak konusuna ayrlm bulunmaktadr. Btn bu yaknma konularnn ve zm
nerilerinin 24 Ocak kararlarna yansyarak, siyasi otoritelerce resmen benimsendii
grlecektir.
TSAD 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi
Trkiyede ekonomiyi ynetmekte olanlar gnlk sorunlarla boumaktan ekonomiyi bir btn olarak ele
almak frsatn bulamadlar , KTlerin ... ekonomi iindeki bu devin hastal ciddi boyutlara ulat. ...
ekonomiyi yer hale geldi..., ... Kamu kesiminin ... rakamlarnn yardan fazlasnn personel creti olmas
..., Trk ekonomisinin kurtuluu da almaktr., ...yeni bir vergi yasas acilen kanunlatrlmaldr
(giri, deerlendirme blm).

136

5.3. TSAD Sylemleri, zaln Sylemleri ve 24 Ocak Kararlarnn


Karlatrlmas

Bilindii gibi 24 Ocak kararlar, Demirel hkmeti kurulduktan 58 gn sonra


ekonomiyi dze karma niyetiyle aklanan bir nlemler paketidir. Yeni ekonominin
mimar olduu sylenen zaln, 24 Ocak kararlar olarak tarihe geecek olan metni
hazrlarken, MESS Ynetim Kurulu Bakan, TSAD yesi ve bir holdingin yneticisi
sfatyla yeni hkmet bakann kutlamaya gelirken antasnda getirdii (A4 kada 7
sayfa tutan) kendi ifadesiyle minik nottan hayli yararlanm olduu grlmektedir. zal
Babakanlk Mstear olduktan sonra muhtelif yer ve zamanlarda yapt konumalarda da
sk sk ekonomiyi dze karacak nlemlerden bahsetmitir. Osman Ulagay tarafndan
derlenip gruplanan ve zaln k Yolu nerisi ad altnda yaynlanan bu deme ve
aklamalarnda da Demirele gtrd nottakine benzer neriler bulunmaktadr (Ek. 3).

1974 ylndan balayarak 20 Ocak 1980 tarihine kadar olan TSADn eitli sylem
ve raporlar, 24 Ocak metninde ele alnan devletin yeniden yaplanmas ile ilgili konularn
ncl ifadeleri olup olmad balamnda incelenmitir. 24 Ocak kararlar, iddia edildii
gibi zaln tek bana kafasnn iinde oluturduu kararlar myd, yoksa daha nce eitli
tarihlerde zel sektrn eitli kesimlerinin szclerince dile getirilen ve ilgin bir biimde
ad hep k yolu olan muhtelif nerilerle aralarnda bir paralellik var myd, sorusuna
yant aranmtr. Bu anlamda zaln k yolu nerisi, MESS ynetim kurulu bakan
ve TSAD yesi iken hazrlad notu, 24 Ocak kararlar ve TSADn 1974-1980
yllar arasndaki sylemleri birlikte incelenerek aralarnda bir rtme olup olmad
aratrlmtr.

5.3.1. Devlette Karar Btnl

zaln Demirele sunduu not, zaln k yolu program ve bu tarihten geriye


doru TSADn rapor ve bltenlerindeki deerlendirmelerinden devlette karar btnl
ile ilgili olanlar ve TSADn bu konudaki sylemleri karlatrma yapabilmek
anlamnda bir tabloda bir arada gsterilmitir. Tablolarda eitli tarihlerde TSAD
yelerinin muhtelif vesilelerle yaptklar konumalarda devlette yapsal bir deiimi aka
neren ya da bunun iin zemini hazr etmeye alan konumalarndan alntlar, onlarn

137

zaln sylemindeki yanss ve 24 Ocak metnine ne ekilde girdii ise hemen altnda
gsterilmektedir. Metinlerin geniletilmi alntlar iin bir nceki analize gidilebilir.
25 Ocak 1980 tarihli ve 16880 mkerrer sayl Resmi Gazetenin birinci sayfasndan
itibaren kurulularn bal olduklar bakanlklarn deitirilmesi ile ilgili ilem bal
altnda be sayfa tutan, devletin ekonomi politikas aralarn, politik yapdan tmyle
koparacak olan yeni dzenlemeler 8-166 karar says ile yasalamtr. Bu kararda, zaln
notunda anlan ekonominin ynetimi ile ilgili tm birimlerin bal olduklar
Bakanlklardan koparlarak zaln banda olduu Babakanlk Mstearlna baland
belirtilmitir.

Bylece, zaln MESSin Ynetim Kurulu Bakan ve TSAD yesi olarak Demirele
sunduu ekonomik tedbirlerle ilgili notta nerdii ekonominin tek elde toplanmas
gerekletirilmi olmaktadr. zaln MESS ynetim kurulu bakanyken hazrlad notta
sayd, devletin eitli Bakanlklarna dalm tm kurumlar aynen notta tarif edildii
gibi ilgili bakanlklardan koparlarak bu yaplmtr. Bylece zaln Demirele kendisini
hkmete almasn nerdii tarihlerde, kendisine balanmas konusunda srarc olduu
ekonomiyle ilgili btn kurumlar resmi olarak tek elde toplanmtr. Bu kararla, zaln bu
talebi de yasalamtr. ok uzun yllar iinde oluturulmu DPT, Merkez Bankas ve
Maliye Bakanl gibi devletin nemli kurumlarnn tm yetkileri ve eitli Bakanlklarn
ekonomiyle ilgili birimleri, Bakanlklardan koparlarak Babakanlk Mstearlna
balanmtr. Artk, ekonominin tek patronu zaldr. Bu kararla Yabanc Sermaye
Dairesi, Tevik ve Uygulama Dairesi, Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu adl
yeni kurullar oluturulmu, farkl bakanlklar ilgilendiren eitli birimler ilgili
bakanlklardan koparlarak bu kurullara balanm ve bunlarn tm birden Babakanlk
Mstearlna balanmtr.

138

Tablo 5.1. Devlette Karar Btnl Konusunda Sylemin Karlatrlmas


TSADIN SYLEM
TSAD, 1974 Basnda Trk Sanayicileri ve adamlar Dernei (TSAD, Yayn No: T/74.12.11)
TSAD Genel Sekreteri T. Ufuk Uras: Merkez Bankas, Maliye ve Planlama koordinasyon iinde almaldr.
Tedbirlerin dank alnmas gecikmelere neden olmakta, dolaysyla etkili olamamaktadr. Hkmet elindeki politika
aralarn hzl ve btnlk iinde kullanmaldr. Biz artk kapal ekonomiden kp belli lde dnya lkelerine alma
durumundayz (Milliyet Gazetesi).
TSAD Bakan Feyyaz Berker: Ekonomik olaylarn gn gnne takip edilmesi ve annda tehis koyulabilmesi iin
Babakanla bal devaml bir Ekonomik Danma Konseyinin kurulmas gerekir, (Tercman Gazetesi).
TUSAD, 1977 Ylna Girerken Trk Ekonomisi
Hkmet politikas btnl bozulmu, bakanlklar bamsz politikalar oluturmaya balamlardr. Bu politikalarn
birbiriyle elimesinin olumsuz sonular grlmeye balamtr. Ekonomik ve sosyal kararlarn alnmasnda ve
uygulanmasnda etken kuvvetli messeseler, zellikle DPT, Merkez Bankas ve Maliye Bakanl ls devre dna
itilmi, bu messeselerin mevcut bilgi, tecrbe ve beceri birikimleri kullanlmaz hale getirilmitir.
TSAD 1978 ylna girerken Trk Ekonomisi raporu, 20 Ocak 1978
...dank kurululardaki grev ve sorumluluklarn belli idari birimlerde toplanmas ... (s.4)
TSAD Olaylara Bak, Mart 1978 2 nolu blten
Devletin ekonomiye mdahale aralarnn bir btnlk iinde birbiriyle ilikili bir biimde kullanlmas gerekir
TSAD Olaylara Bak Austos 1978, 5 nolu blten
Ekonomiye ilerlik kazandrmak iin ciddi bir yapsal deiimin gerekletirilmesi gerekir.
1979 Yl Program Ve 1979 Yl Btesi zerine Grler -neriler 5 OCAK 1979
Devletin "Esas ilevi" dna kmamas zorunludur. ... Devlet'in esas ilevleri, Anayasa ve kanunlarla belirtilmitir.
lke snrlarnn korunmas, ierde can ve mal gvenliinin korunmas (zet ve sonu blm).
TSAD 1979 ylna girerken Trk Ekonomisi
DPT, Maliye Bakanl ve Merkez Bankasnn birlik ve btnlk iinde politika uygulayamamas Trkiyeyi kmaza
srklemitir (s.1-2). Merkez Bankasnn yetki geniliinden ve uygulamalarndan yaknlmaktadr (s.48-9).
TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii ilanlar
Ekonomik ve siyasi faaliyetlerin ayr ellerde toplanmas gerekir
TSAD 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi
Trkiyede ekonomiyi ynetmekte olanlar gnlk sorunlarla boumaktan ekonomiyi bir btn olarak ele almak
frsatn bulamadlar (giri, deerlendirme blm).

ZALIN IKI YOLU NERLER


Kasm 1979, MESSin Ynetim Kurulu Bakan ve TSAD yesi, zaln, Demirele verdii not ta ve zaln
k Yolu nerilerinde devlette karar btnl
zaln notunda Devlette ekonomik karar btnlnn salanmas ksa, orta ve uzun vadeli programlar iin elzemdir.
Bunun zellikle yksek brokraside temini lzmdr. Bu maksatla DPT Mstear, Merkez Bankas Bakan, Sanayi
Mstear, Sanayi Dairesi Reisi, TUD Genel Mdr, Ticaret Mstear, D Ticaret Genel Sekreteri, D ileri
Ekonomik ler Genel Sekreter Yardmcs, Maliye Mstear, Hazine Genel Sekreteri, Bte Mali Kontrol Genel
Mdrlerinin birbirleri ile ahenkli alacak tarzda kimselerden seilmesi fevkalde nemlidir.
zaln k Yolu nerisinin 6. maddesinde: Kamu kesiminin yeniden yaplanmas maddesinin alt bal
Brokrasinin yeniden dzenlenmesi olarak ifade edilmitir.

24 OCAK KARARLARI
Resmi Gazetenin 25 Ocak 1980 tarih 16880 mkerrer says 8-166 karar says
Kurulularn Bal Olduklar Bakanlklarn Deitirilmesi le lgili lem bal altnda Hizmetin daha rasyonel bir
ekilde yrtlmesi ve ilemlere abukluk kazandrlmas amacyla, eitli Bakanlk ve kurululara datlm bulunan
grev ve yetkilerin bir merkezden yrtlmesinin daha yararl olaca dnlerek, Babakanlk bnyesinde bir
Yabanc Sermaye Dairesi kurulmas.. (R.G:2).
Tevik tedbirlerini bir merkezden yrtmek, gerekli koordinasyon ve abukluu salamak amacyla, Ticaret Bakanl
ile Sanayi ve Teknoloji bnyelerinde bulunan Tevik ve Uygulama Genel Mdrlklerinin btn grev ve yetkileriyle
birlikte, yeniden kurulmas ngrlen Babakanlk Tevik ve Uygulama Dairesi'ne balanmalar... (R.G.:3).
Be yllk plan ve yllk programlarn tatbiki ile ilgili olarak memleketin ekonomik hayatna taalluk edip birden fazla
bakanl ilgilendiren konularda st seviyede koordinasyon salamak; ithalat ve ihracat rejimlerinin ve kotalarn
dzenlenmesi ile ilgili esaslar tespit etmek; d ekonomik ilikilerde koordinasyonu temin etmek; nemli proje ve
programlarn koordinasyon ihtiyacn salamak ve gerektiinde Yksek Planlama Kurulu'na tavsiyelerde bulunmak
amacyla Babakanlk mstearnn bakanlnda ....bir Koordinasyon Kurulu kurulmutur. Kurulun kimlerden
olutuu ise: DPT Mstear, Maliye Bakanl Mstear, Ticaret Bakanl Mstear, Sanayi ve Teknoloji Bakanl,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl Mstear, DPT ktisadi Planlama Dairesi Bakan, Maliye Bakanl Hazine Genel
Mdr ve Milletler aras ktisadi birlii Tekilat Genel Sekreteri, T.C.Merkez Bankas Bakan, D leri Bakanl
Genel Sekreter Ekonomik ler Yardmcs, Ticaret Bakanl D Ticaret Genel Sekreteri olarak belirtilmektedir.
(R.G:.4).
Para ve kredi politikasnn uygulanmasnda koordinasyonu salamak, kredilerin plan ve program ilkelerine uygun
olarak dalmn ve finansman glklerinin giderilmesini temin etmek, destekleme fiyatlar konusunda tavsiyelerde
bulunmak, demeler dengesindeki gelimeleri takip ederek gerekli tedbirleri almak gayesiyle, Babakanlk mstearnn
bakanlnda bir Para ve Kredi Kurulu kurulmutur (R.G:.4-5, 24.1.1980 tarih, 8-166 sayl kararname).

139

Bu kararlarla ekonomi ynetimi, hem parlamento denetiminin dna karlm hem de


nceden yasama ve yarg erklerinin kapsamnda olan baz alanlar da yrtmeye
kaydrlarak gler dengesi yrtme lehine bozulmutur. Bylece ekonomi ynetimi
siyasetten koparlarak ekonomik kararlar, toplumun tm kesimlerini etkilemeyen teknik
bir eymi gibi ele alnmaya balanmtr.

Tablodan izlenebilecei gibi, devlette ekonomik karar btnl konusu daha 1974de
yani zal tarafndan ifade edilmeden alt yl nceden TSAD tarafndan dile getirilmitir.
zaln alt yl sonra kendi buluu olarak nerdii bu tedbirlerin, 1974den itibaren
TSADn hemen btn raporlarnda ve dier metinlerinde dzenli olarak dile getirildii
grlmektedir. stelik zaln syleminde ve TSADn metinlerinde de DPT, Merkez
Bankas ve Maliye Bakanl olmak zere ayn kurumun yetkilerinin bir araya
toplanmas gerektii belirtilmektedir. zaln devlette karar btnl ve ekonominin tek
elde toplanmas nerilerinin, TSADn bu konudaki son alt yllk politika nerilerinin
tpatp ayns olduu tablo iindeki aynen alntlardan karlatrlabilir. nerilerin 24 Ocak
kararlarna aynen yansd ve byk burjuvazinin taleplerinin gerekletirilmesi iin yasal
zeminin saland grlmektedir.
5.3.2. Kamu Kurulular

Devlette karar btnlnn yan sra, kamu yatrmlarnn azaltlmas, kamu


harcamalarnn kslmas, kamu iletmelerinin zelletirilmesi ile ilgili TSADn
savunduu taleplerinin bir ksmnn 24 Ocak kararlarna yansrken, geri kalanlarn da
izleyen kararlar ve tedbirlerle hayata geirildii grlmtr. TSADn metinlerinin her
biri tablo hacmini at iin aynen alntlanamam KTlerin hangi metinlerde
sorunsallatrld gsterilmekle yetinilmitir. Ayn nedenlerle Resmi gazetede KTlerle
ilgili kararlar maddeler halinde verilmitir. Belirtilen konularn ve TSADn Olaylara
Bak Eyll 1978 7 nolu blten inde ele alnan KTlerin, iletmecilik, istihdam, ii
cretleri, finansman, fiyat politikas sorunlarnn hem zal tarafndan dile getirildii hem
de 24 Ocak kararlarnda bu konularla ilgili dzenlemeler olduu grlmektedir.
TSADn bu konudaki metinlerinden aynen alntlar, karlatrma yapmaya olanak
verecek ekilde TSAD'n Devlette Yeniden Yaplanma Talep Eden ncl Sylemleri
bal altnda verilmitir.

140
Tablo 5.2. Sylemin KTlerle lgili nerilerinin Karlatrlmas

24 Ocak kararlarnda ve
Kasm 1979, MESSin Ynetim
sonrasnda KTlerle ilgili alnan
Kurulu Bakan ve TSAD
nlemler
yesi, zaln, Demirele verdii
not ve zaln k Yolu
Program
Bugn Trkiye'de para arzna
24 Ocak kararlaryla:
tesir eden en nemli faktr Devlet
Btesinin ve KT'lerin aklardr.
Temel mal ve hizmet
tanmlarnn yeniden yaplmas
Maalesef gerek devlet, gerekse
KTlerin genilemesinin
KT'ler creti yksek, toplu
durdurulmas
szlemeli personel ile
doldurulmutur.
Temel mallar dnda fiyat
serbestisi getirilmesi
Belirli bir program ierisinde
olduka sratli bir tarzda
KT rnlerine zam yaplmas
personel azaltlarak
rasyonalizasyona gidilmelidir.
Ara mallarnda sbvansiyonun
kaldrlmas
Devletin yatrm yapan ...
kurulularn btelerinin %80-90'
cret mallarnda sbvansiyonun
maalesef cari harcama
kaldrlmas
olmaktadr.

KTlerle ilgili karar altna


alnan konularn daha nce
nerildii TSADn eitli
metinleri
TUSAD, 1977 Ylna Girerken
Trk Ekonomisi
TSAD Olaylara Bak Eyll
1978 7 nolu blten
TUSAD, 1977 Ylnn ikinci
yars Trk Ekonomisi (s.39)
TSAD 1978 ylna girerken
Trk Ekonomisi raporu, 20 Ocak
1978 (s.4,5,6)
TSAD Olaylara Bak Eyll
1978 7 nolu blten
1979 Yl Program Ve 1979 Yl
Btesi zerine Grler neriler 5 OCAK 1979

Kamu iletmelerinin faaliyetlerinin zaln k Yolu Programnda


TSAD 1979 ylna girerken
durdurulmas, bunlara yenilerinin Kamu kesiminin yeniden
Trk Ekonomisi
eklenmemesi
yaplanmas (madde 6):
1980'lerde KT'ler bte
transferlerinden yoksun
braklrken KT'lerin Merkez
Bankas'ndan saladklar
kredilerin kesilmesi,
karar altna alnmtr.

a)Kamu yatrmlarnn ayklanmas TSADn 1979da hkmet


politikalarn eletirmek amacyla
ve enerji, ulatrma, haberleme
gazetelere verdii ilanlar
gibi alanlardaki altyap
yatrmlarna arlk verilmesi
TSAD 1980 ylna girerken
b)KT'lerin reorganizasyonu ve bir Trk Ekonomisi
ksmnn zelletirilmesi

5.3.3. Devletin Para ve Maliye Politikalar


TSADn devletin para ve maliye politikalar ile ilgili nerilerinin de zaln notunda
ve k yolu nerilerinde yinelendii, bu taleplerinin bir ksmnn 24 Ocak kararlarna
yansrken geri kalanlarn da izleyen kararlar ve tedbirlerle hayata geirildii grlmektedir.
Aadaki tablodan TSADn hangi metninde para ve maliye politikalar ile ilgili hangi
kararlarn konu edildii metnin kayna altnda parantezler iinde gsterilmitir. Tablodan
izlenebilecei gibi ayn konularn zaln programna da yansd ve 24 Ocakta karar
altna alnd grlmektedir.

141

Tablo 5.3. Devletin Para ve Maliye Politikalar le lgili Olarak Sylemin


Karlatrlmas

Devletin para ve maliye


politikalar ile ilgili karar altna
alnan konularn daha nce
nerildii TSADn eitli
metinleri
TSAD, 1974Basnda Trk
8-166 sayl kararla Para ve
Sanayicileri ve adamlar
Kredi Kurulu kurularak devletin
Dernei
eitli birimlerinin para
(kapal ekonomiden kp dnya
politikalaryla ilgili yetkileri bu
lkelerine alma)
a)Enflasyonun zerinde mevduat
kurula aktarlmtr.
faizi uygulanmas
TUSAD, 1977 Ylna Girerken
8-167 sayl kararname Trk
Trk Ekonomisi
Parasnn Kymetini Koruma
(fiyat politikas)
hakknda 25 sayl kararla koruma b)Banka sisteminin rekabete
almas
TSAD
1978 ylna girerken
kaldrlmtr, 30 sayl karar ile
Trk Ekonomisi raporu, 20
kambiyo rejimi serbestletirilmitir
Ocak 1978
(bylece yabanc paralarn mali bir c) Sermaye piyasasnn
(kili fiyat uygulamas, vergi
gelitirilmesi
ara olarak kullanlmalarnn n
sorunu, ithal yasaklarn
alm oluyordu)
kaldrmak, kota sistemini
)Vergi reformu,
8-174 sayl faiz oranlar
liberasyona evirmek, ithal
hakknda karar 4 Haziranda onu
yasaklarn kaldrmak)
d)Tasarruflarn
emlak
ve
altn
tamamlayc faiz kararnamesinin
speklasyonu
yerine
retken
TSAD 1979 ylna girerken
1 Temmuzda yrrle
yatrmlara
ynelmesini
salayacak
Trk
Ekonomisi
girmesiyle bankalar kredi ve
(Trk
parasnn gerek deerine
nlemlerin
alnmas.
tasarruf faizlerini serbeste
oturtulmas, fiyat artlarn
saptama olanana kavumutur.
zaln, Demirele verdii not snrlayc bte para-kredi
Vergi ile ilgili dzenlemeler
uygulanmas, Merkez Bankasnn
yasa veya yasa deiiklii
Para ve maliye politikalar ile ilgili yetki geniliinden yaknmalar)
gerektirdii iin yasa tasars
neriler Ana Problemler bal
TSADn 1979da hkmet
hazrlanarak meclise verilmitir.
altnda
enflasyon
alt
balyla
politikalarn
eletirmek
1980-82 dneminde bankaclkve
tedbirler
bal
altnda
ise
6.
amacyla
gazetelere
verdii
finans sektrnde rekabet serbest
maddede
vergiler
olarak
ok
ilanlar
braklmtr.
(para, faiz, enflasyon, vergi
geni ilendii iin aynen
1982de finansal kriz sonras,
politikalar, Merkez Bankasnn
alntlanmamtr
yeni kurum ve kurallar ile
yetkileri,
)
(Bkz.
Ek.1
ve
Ek.2)
bankaclk sistemi yeniden
TSAD
Konumalar, 1979
dzenlenmitir.
(Trk Parasn Koruma Mevzuat)
1983de Sermaye Piyasas
TSAD 1980 ylna girerken
Kurulunun kurulmutur.
Trk Ekonomisi
1984de Merkez Bankasnn ak
(yeni bir vergi yasas talebi,
piyasa ilemleri yapmasna olanak
ekonominin acilen da almas
salanmtr.
gerei)
1985de Bankalar kanununun
karlmtr ve hazine
borlanmasnda ihale sistemine
geilmitir.
1986da MKB kurulmutur.
1988de Merkez Bankas dviz
ve altn piyasasn faaliyete
geirmitir.
1989da demeler dengesinde
sermaye hareketleri serbest
braklmtr (25 Ocak 1980 tarihli
ve 16880 mkerrer sayl RG;
Ersel, 1999:117-8)
Devletin para ve maliye
politikalar ile ilgili 24 Ocak
kararlar ve izleyen kararlar

Kasm 1979, MESSin Ynetim


Kurulu Bakan ve TSAD
yesi zaln, Demirele verdii
not ve zaln k Yolu
Program
k Yolu Program
4. Tasarruflarn ve zel
yatrmlarn artrlmas

142

Tablo 5.3de grld gibi, yeni mali yapnn biimlendirilmesinin 1980lerin


ortalarnda hemen hemen tamamland anlalmaktadr. Tablo 5.1, 5.2 ve 5.3te bu
sylemin karlatrlmasndan kan sonu, gerek 24 Ocak kararlarnn, gerekse zaln
MESS ynetim kurulu bakan ve TSAD yesi iken hazrlad ekonomik nerilerin,
kendisinden ok nce TSAD tarafndan yazl, szl, rapor halinde, blten halinde, neri
formunda, uyar dozunda defalarca dile getirildiinin anlalmasdr. Analizde sadece
devletin ekonomideki bizzat retici ve dzenleyici roln hedef alan ifadeler esas
alnmtr. Emek kesimiyle, sendikalarla, sermayenin dier kesimleriyle ilgili neri ve
dzenlemeler karlatrma kapsam dnda braklmtr.

TSADn metinlerinde, muhtelif tarihlerde 24 Ocak kararlarnn tm ana balklarnn


para para, kimi zaman tmyle ayn ifadelerle yer ald grlmektedir. Buradan 24
Ocak kararlarna yansyan ok kapsaml radikal deiiklik nerilerinin, birinci elden
reticisinin en azndan tek bana zal olmad anlalmaktadr. zal, bu konular
tartlmaya baland tarihlerde kendisi de bir TSAD yesi olarak, yani ierden biri
olarak, pek tabii ki TSADn yaynlad baz metinler ncesi yaplan tartma ve
toplantlara katlm, gr beyan etmi, katkda bulunmu olabilir. Tablolardan
izlenebilecei gibi, yer yer tmyle rten metinler, 24 Ocak kararlarnn, zaln eseri
orijinal bir metin olmaktan ok, byk burjuvazinin ekonominin gidii ile ilgili belli bir
zaman dilimine yaylm tartmalarndan ve nerilerinden derlenmi bir paket olduunu
dndrmektedir.

Bu durumda zal, kendisine atfedilen ekonominin mimar olmaktan ok, zel


sektrn taleplerinin siyasi platforma taycs konumundadr. Buradan hareketle, 24 Ocak
kararlaryla balayan ve 27 yldr devam eden devletin inasnn yerel dzeyde gerek
mimarnn da (tabii yerel ve uluslar aras dzeyde dier aktrlerin de varlnn altn
izerek) TSAD olduunu ifade etmek abartl olmayacaktr. O halde analizin bundan
sonraki blmlerinde TSADn neden byle bir giriimde bulunduu ve bu giriimi nasl
gerekletirdii anlalmaya allacaktr.

Yukarda, eitli yllardaki sylemlerinin tablolara aktarlan alntlarndan da


izlenebilecei gibi TSADn 1974 ylndan itibaren neredeyse tm rapor ve
konumalarnda devleti, yap, ileyi ve ynetim mant konularnda srekli gndemde
tuttuu, sorunsallatrd anlalmaktadr. Buradan hareketle, en sonunda devlette radikal

143

bir yapsal deiiklii gndeme getirebilmek iin kastl olarak devleti sylem alanna
tad, bunu sorunsallatrarak gndemde tutmak istedii gibi bir anlam kmaktadr.

5.4. TSADn Kurumsal Giriimci Olarak Ortaya k

Ekonomik, siyasal ve sosyal karmaalar iindeki Trkiye, bir sabah tirajl ulusal
gazetelerde ve dergilerde tam sayfa bunalmdan k ilanlaryla uyanmtr. lanlar
veren TSADdr. TSAD ilanlarda zetle, mevcut kurumsal dzenlemeleri ve ynetim
zihniyetini, Trkiyenin iinde bulunduu bunalmdan sorumlu olarak gsteriyor ve bir
k yolu neriyordu. nerileri kamuoyunda ciddi dzeyde etki yaratmt. Bu tarihten
itibaren, mevcut sorunlarn TSADn sunduu ereve iinde tartld, zmlerin
TSADn nerileri dorultusunda oluturulmaya baland grlmtr.

Partilerin, sendikalarn ve siyasal iktidarn politika araylar ve sylemleri arasndan


TSADn ilanlar bir anda syrlp ne kmtr. lanlarla balayan yeni sylemin
rzgarnda, nce siyasi iktidarn deimesine, ardndan 24 Ocak Kararlar diye anlacak
olan nlemler paketine ve DBnn yeni bor stratejileri iin Trkiyeyi laboratuar
yapmasna tank olmaktayz. Kararlar izleyen srete, DBnn kredi koullar
dorultusunda devletin yeniden inas srecinin balatld grlmektedir. Bu sre 27
yldr devam etmektedir. TSADn ilanlaryla tetikledii bu srete, iinde bunca
yerleik olduu kurumsal yapnn nasl olup da dnmne katld, dier aktrleri,
toplumu ve kaynaklar bu ynde nasl harekete geirebildii cevaplanmas gereken nemli
bir soru olarak nmzde durmaktadr. Genellikle deiim dnemlerini balatan eitli
dinamikler vardr. Bu soruyu yantlayabilmek iin, ncelikle ilgili dnemde i ve d
dinamikler Trkiye iin nelerdi, bunlar TSAD iin ne anlama geliyordu ve TSAD bu
dinamikleri deiim ynnde nasl kulland, ona bakmak gerekmektedir.

5.4.1. Deiimi Tetikleyen lke Koullar

1970lerin ikinci yarsndan itibaren Trkiyede kendini hissettiren kriz, ii dvizleri,


dvize evrilebilir mevduatlar gibi bir takm sistem ii tedbirlerle bir sre idare edilmiti,
fakat 1970lerin sonuna doru artk sistem iinde zm imkanlar tketilmiti.
Trkiyenin mevcut retim rgtlenmesi iinde, ekonomik bunalm atlatamayaca, baka
bir deyile krizin yapsal olduu anlalmt. thal ikameci modelin, kendini dviz

144

darboaz, yksek enflasyon olarak gsteren krizi (TSAD, 1977 Ylnn kinci Yars
Trk Ekonomisi) mevcut kurumsal dzenlemeler erevesinde kalnarak alnan tedbirlerle
alamyordu. Byyen d demeler dengesi a ve bu aklar srekli borlarla
kapatmak lkeyi tkanma noktasna getirmiti (Snmez, 1992:13-4). Mevcut yap, dardan
yatrm eklinde kaynak giriine engeldi. Uygulanmakta olan sabit ve yksek kur
politikas, yabanc sermaye giriini olumsuz etkiliyordu (TSAD Konumalar Ko, 1979;
Snmez, 1992:13).
thal ikameci kalknma modelinin, srekli dardan kaynak giriine baml yapsnn
yaratt ekonomik krizin yan sra dnemin Babakan Ecevitin mevcut kalknma
modelinden vazgemek istememesinin d kaynak salamay gletirmesi, ekonomik
krizin giderek siyasi krize dnmesine neden olmutur. Sk sk deien hkmetlerin, d
glerin kredi koullar olarak art kotuu nemli yapsal dnmleri yapacak gte
olmamas ise gerilimi arttrarak lkeyi sosyal karmaaya srklemitir (ni ve
Kirkpatrick, 1998:18,126-7). D kredi kurulular ve kendini iktidara tayan i
dinamiklerin elien taleplerinin yan sra, ierde farkl sermaye snflarnn kendi
aralarnda ve emek kesimiyle elien talepleri arasnda skan hkmetin dengeleri
tutmaya alan sosyal adaleti kararlar kesimlerden hibirini tatmin etmemitir. Bu
durum, byk burjuvazinin siyasi iktidar aktan tartma konusu yapmasnn nn
amtr. Koman, zihniyet deiiklii konusunda direnen yapy, in seddini dahi aan
yabanc sermaye, Trk brokrasisini hala aamamaktadr, biiminde dile getirmitir
(TSAD Konumalar, Koman, 1979).
Hkmetler bor para bulmaya kilitlenmitir, fakat mevcut politik kompozisyon ve ard
ardna deien hkmetler zm neren hibir projeyi, tek bana dier snflara kabul
ettirecek gte deildir. Uluslararas mali kurulularn kredi koullar olarak nerdii emek
ve kk sermaye aleyhine olan yeni dzenlemeleri yapabilecek gl bir hkmet
1970den buyana kmamtr. 9 Eyll 1977, 1 Mart 1978 ve 21 Mart 1979 istikrar
programlar deiik hkmetlerce devreye sokulmu, fakat baarl olamamtr
(Karahanoullar, 2003). 1979 ylnda, hkmetin tm abalarna ramen sermaye snf
ibirliini reddederek krizin derinlemesini salamtr. Ecevit daha sonra dnemi
deerlendiren bir konumasnda, bize IMF ya da ABD deil, iadamlarmz oyun oynad
diyerek bu durumu teyit etmitir (Boratav, 2005:73).

145

Burada Kkmerin bir deerlendirmesine atfla, 1970li yllarn bandan itibaren


byyen sanayi sermayesinin kendi retim koullarna uygun kurumsal dzenlemeleri
yaptrabilecei politik bir taban, yani herhangi bir parti tabanyla gl balar
olmamasnn siyasi krizin bymesindeki rolnn altn izmek gerekir. Daha nce eitli
sermaye snflarnn ittifak ile Demireli (AP) iktidara tayan burjuvazi, byle bir ittifak
(sanayi sermayesi ve irili ufakl eitli sermaye gruplaryla birlikte ticaret sermayesi) bir
kez daha denemek iin, 1977 seimleri sonras kendisine Ecevit bakanlndaki
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile koalisyonu nermitir, fakat teklifin Demirel tarafndan
reddi (Kkmer, 1994:53-5) burjuvazinin ierde gl bir ittifak bulma umudunu
tketmesinde ve yzn da evirmesinde etkili olmutur, denilebilir.

Sosyal karklklar ve terr olaylarnn trmanmas, sermaye iin lke ortamn daha da
istikrarsz bir hale getirmitir (Ahmad, 1996). Sosyal karklklar kadar, solun siyasi
aritmetikte giderek glenmesi de, iadamlarn gelecek asndan endieye sevk etmitir.
Rahmi Ko bir konumasnda, zel sektr ilgilendiren baz konularda alnan kararlar,
sosyalist lkelerde alnanlar andryor. ...Bu durum zel sektr, istikbali hakknda ciddi
endielere sevk etmektedir (Ko, 1979) szleriyle kaygsn dile getirirken, stanbul ve
Ticaret gazeteleri ise Solcu hkmetin zel teebbse kar taknd sert tutum piyasada
tedirginlik yaratt. Yarn ne olaca endiesi btn ticarethanelerin kapsn almaktadr,
ifadesiyle, bu kaygnn iadamlar arasnda yaygnlna dikkat ekmitir (Basnda
TSAD, 1974).

Dnemin nemli olgularndan biri de, sendikalarn pazarlk gcnn Cumhuriyet


dneminde hi olmad kadar artm olmasdr. TSAD, sendikalarn glenmi
olmasnn kar marj zerinde olumsuz etki yaptn iddia etmekte, hkmetin ii
hareketlerindeki

radikallemeyi

nlemek

istemediini

dnmektedir.

snf

hareketinin, burjuvazinin temel ekonomik karlarn, politik ve ideolojik hegemonyasn


tehdit edecek boyutlara ulamas, snf-ii blnmelerin nemini yitirmesine ve Ecevit
iktidarna kar burjuvazinin birleerek cephe almasna neden olmutur, nk igc
piyasasnn kurumsal dzenlenmesi, burjuvazinin genel karlaryla ilgili bir sorundur
(Boratav, 2005:91). evrelerinin tavrn toplu szleme iin masaya oturmamak
biiminde gstermelerinin, finansal sorunlarn yan sra retimin duraklamasnn ve
yaanan tketim mallar ktlnn bir baka nedeni olduu ifade edilebilir. Bu dnemde
MESSin Nisan 1979 tarihli kendi gazetesinde, stanbul Sanayi Odasnn 1979 tarihli yllk

146

ekonomik raporunda ve iverenleri temsil eden kurulularn btn raporlarnda ii-iveren


ilikilerine yeni bir biim verilmesi istei yer almaktadr (Snmez, 1992:126).

5.4.2. Deiimi Tetikleyen D Dinamikler

Bu dnemde hkmetin izledii grece bamsz d politika, Batnn tepkisini


ekmitir. Trkiye bir yandan Merkez lkelere ba kaldran balantszlar hareketinin
yesi iken bu arada bir de sosyalist enternasyonal denemesi geirilmitir (TSAD, 1979
ylna girerken Trk Ekonomisi). Kbrs Harekatndan dolay Amerikann Trkiyeye
uygulad ambargoya Avrupa lkelerinin de ekonomik yaptrm uygulamalaryla katlmas
(Ahmad, 2005:209), yaanan ekonomik sorunlarn krize dnmesinde etkili olmutur.
Trkiyenin ran iin Amerikaya s kullanma izni vermemesi ve Ecevitin Dou
Blokundan yardm almas, Amerikay ok kzdrmtr (Ahmad, 1996). Dnya sisteminin
patronunun, kredi musluklarn kapatarak Trkiyeyi cezalandrd eitli vesilelerle ve
eitli azlardan Trkiyeye iletilmitir. TSAD, bu rahatszlklar 10-14 Ekim 1978
tarihinde ABDne yapt gezi dn hkmete rapor etmitir (Doan, 1985: 140,157-9).
evreleri daha gvenli bir gelecek iin ABye tam yelik istemektedir (Feyyaz
Berker, Konumalar, 1979). AB ile ilikilerin belirsizlie girmesinin verdii ie kapanma
korkusu, hkmetin Dou Blouna yzn evirmesinin, ittifak iinde olduu lkelerde
rahatszlk yaratmas, iadamlarnn eitli konumalarnda dile getirilmitir. Rahmi Ko
bir konumasnda i evrelerinin grlerini, Artk grdk ki Trkiyeye ne fayda varsa...
Batdan vardr. Daha nce bu tecrbeleri (sosyalist blokla ilikiler kastedilmektedir)
yapm ve piman olmu lkeler meydanda. Bir tanesi de Msr, eklinde dile getirmitir
(TSAD Konumalar, 1979).

I. ve II. Petrol Krizinin yaratt enerji krizi, lkede demeler dengesinin iyice
bozulmasna neden olmutur. Dsal krize politik karar organlarnn tepki tarznn krizin
iteki etkisini bytt, iadamlar tarafndan defalarca dile getirilmesine ramen
hkmetin bu konuda bir politika deiikliine gitmemesinin (TSAD Konumalar
zyein, 26 Ocak 1980:38; ni ve Kirkpatrick, 1998:16), ekonomik depresyonu bahane
eden Avrupann Trkiyeden ii almn durdurmasnn (Ahmad, 2005:194) krizi
derinletirdii ifade edilmektedir.

147

1970lerin ikinci yarsndan bu yana kriz belirtileri veren dnya ekonomisi yeni bir
rgtlenme iine girmitir (TSAD Konumalar, Adgzel, 1977:1-2). Strateji
deiikliine giden Merkez, dier lkeleri yapsal uyum politikalaryla, yeni iblmne
uygun kurumsal dnmlere zorlamaya balamtr. Uluslararas mali kurulular, d bor
yapsn ve koullarn deitirerek ngrlen kurumsal dnmleri kredi nkoulu haline
getirmilerdir. Artk kredi koullar alnan borla ilgili olmaktan ok, kkten yapsal
deiiklikleri hedeflemektedir (ni, 1998:77,80). Koullar yle ar ve lke menfaatinden
yle uzaktr ki, demokratik yollardan iktidara gelmi bir hkmetin bu kararlar
uygulamaya sokacak bir oydama zemini yaratmas ok zordur (ni, 1998:149-151). Bu
kurulularn borla alakas olmayan ar taleplerinin, demokrasi koullarnda uygulanma
imkan olmamas siyaseti tkamtr.

Dnemin Dnya Bankas Bakan, lkeleri bilinli olarak krize srkleyip kriz
koullarnda bu dnmlere zorladklarn (World Bank, 1993:24), demokrasi
koullarnda krediye bal olarak talep edilen nkoullarn uygulanamazln kendisi de
dile getirmitir. IMFnin ar kredi koullar Ecevit hkmeti tarafndan daha sonra
tmyle karlandnda dahi, ekonomide uzun dnemli strateji deiiklii yaplmam
olduu ileri srlerek, kredi girii uluslararas planda brokratik engellerle srekli olarak
geciktirilmitir. Trkiye bu ekilde Uluslararas Mali Kurululardan kaynaklanan
istikrarszlatrma srecine tabi tutularak, yaanmakta olan ekonomik krizin sosyal krize
dnmesi ve siyasi krizin derinlemesi salanmtr. DB bakannn ifasndan, bu
stratejinin Dnya Bankasnn bilinli olarak bavurduu bir yol olduu anlalmaktadr.

1946dan beri kronik d aklar veren Trkiyenin iktisat politikalarndaki ve


siyasetteki dnmlerinin sadece i etkenlerce belirlenmedii, yakn gemiin btn kritik
dnemlerinde uluslararas sistemin ana aktrlerinin Trkiyedeki karar mekanizmalarn
etkiledii bilinmektedir. 1980li yllarda yerletirilmeye allan yeni dnya dzeninde,
Ecevitin temsil ettii, sermayenin snrsz egemenliini sorgulayan siyaset tarznn yeri
yoktur. Hayata geirilmek istenen yeni politikalarn esenlii iin, bu tarz ynetimlerin
iktidardan uzaklatrlmas gerekmektedir. Bu durumda Trkiyenin Dnya sistemi
iindeki zayf konumunun farknda olan Trk burjuvazisinin, uluslararas g odaklaryla
kartlk iinde srdrlen bir siyasi izgiye destek vermesi de beklenemezdi (Boratav,
2005:82-3, 90-1). Nitekim burjuvazinin aktan bir saldr balatmadan nce Ecevit

148

hkmetinin politikalarn yeni liberal izgiye uydurmak iin hayli aba gsterdii
bilinmektedir.

Bu dnemde Trkiyeyi nemli yapsal dnmlere zorlayan koullar, hem uluslararas


hem yerel bir ok ekonomik, politik ve sosyal nedenin ii ie gemi olmasndan
kaynaklanmtr. Uluslararas evrelerin dnya sistemindeki deiiklie Trkiyeyi
uydurmak amacyla, iine dlen bu durumdan yararlandklar grlmektedir. Trkiyeye
en zayf/zayflatlm annda, en ar koullarla bir sistem deiiklii dayatlmtr. Byk
burjuvazinin de yeni sistemde kendi konumunu belirlerken bu zaaf kendi karlar lehine
kullandn syleyebiliriz.

5.4.3. Deiimi Olanakl Klan Koullar Asndan TSADn Konumu

1970li yllarn ikinci yars, byk burjuvazinin bir ok cephede sorunlar yaad yllar
olmutur. erde ithal ikameci modelin tkanmas ile yaanan krizin, Petrol Krizi ve Dnya
ekonomisindeki daralmadan kaynaklanan d krizle akmas, retimin srdrlebilirliini
riske atmtr. piyasada byk burjuvazinin alnmasn talep ettii deiiklikler, eski
yapnn kurum ve kurallarna bal kalan hkmete kabul grmemitir. adamlarnn
alageldiklerinin tersine dnem babakan ve kabinesinin i adamlaryla birebir ve yakn
diyaloga yanamamas, kendisini solda tanmlayan yeni hkmetin baz deme ve
uygulamalar iadamlar asndan gvensiz bir ortam yaratmtr. Dnya sisteminden
kaynaklanan sorunlar yznden den kar hadlerinin yan sra gvensizliin ve siyasi
istikrarszln neden olduu duraklama ve Petrol Krizleri karsnda hkmetin izledii
yanl politikalar (TSAD Konumalar zyein, 26 Ocak 1980:38) yaanmakta olan
performans ann bymesine, sorunlara sistem iinden zm retme imkanlarnn
daralmasna neden olmutur.

Sermayenin kendi i elikileri bu dnemde belirginlemitir. TSAD, mevcut yapnn


baz unsurlarnn sermayenin dier kesimlerini (ticaret sermayesi, kayt d sermaye)
beslemesinden duyduu rahatszl, rapor ve konumalarnda ska dile getirmitir
(Basnda TSAD, 1974; TSAD Konumalar V.Ko, 1977:5). Dnemin Babakan
Ecevitin sosyal adaleti blm politikalar, byk burjuvazinin o zamana dein
sregelen ayrcalkl konumunu deitirmitir. Gerek CHP, gerekse orta Milli Selamet

149

Partisi (MSP) byk sermayeye ve onun ekonomi ve toplum zerinde giderek artan
hegemonyasna kardr (Ahmad, 2005:191).
MSP, Anadolu sermayesinin, kk esnaf ve giriimcilerin partisidir. slamclar ilkesel
olarak kapitalizme kar olmamakla beraber, kapitalizmin kk retici ve tccar yararna
olacak ekilde snrlandrlmasn istemektedir. Her iki parti de temel ulusal kaynaklarn
devletin elinde olmas, sosyal adalete dayal kalknma ve kk esnafn korunmas
konularnda hemfikirdir ve ar sanayinin kurulmasndan yanadr (Ahmad, 2005:192).
Btn bu yaklamlar ve her iki partinin gcn ald toplumsal dinamikler, yeniden
rgtlenen Dnya sisteminin dayand paradigma ve temel ald toplumsal dinamiklerle
esasnda taban tabana zttr.

Ecevitin Ekim 1974de hkmet olduunda, Bu dnem tekelci sermayeyi kuatma


dnemi olacak eklindeki demeci, byk burjuvaziyi tedirgin etmitir (Cumhuriyet, 25
Kasm 1974). Geri Ecevit byle bir aklamay, cephe almak anlamnda deil, dier
sermaye kesimlerinin de desteklenmesi anlamnda yaptn belirtmitir. nemli olan zaten
niyet deil, bizzat pastann bir ksmnn daha sermayenin dier kesimlerine (ticaret
sermayesi) gitmi olmasdr. Bu byk sermayeyi ok rahatsz etmi, yllardr devam eden
sanayici-tccar/bykler-kkler ekimesini ve aralarndaki elikiyi arttrmtr. Bu
politikalar sayesinde kk firmalarn saylarnn artmas ve baarlar, giderek youn bir
rekabet ortam dourmutur. Sermaye ok sayda firma arasnda paralanm durumdadr.
Kaynaklar sermayenin deiik kesimleri arasnda eit datlmaya balanmtr (TSAD,
1978 Ylna Girerken Trk Ekonomisi). Dnem koullarnn, gl ve mevcut kurumsal
dzenlemelerden en fazla yarar salamaya alkn TSAD kurbanlatrd, dier
aktrler lehine baz avantajlarn kaybettirdii grlmektedir.

Byk burjuvazinin, yalnzca sermayenin dier kesimleri ve hkmet ile deil


sendikalar ve ii snf ile de elikileri, bu dnemde uzlamaz aamaya varmtr
(TSAD Konumalar V.Ko, 1977). Bir ok iyerinde uyumazlklarn zlememesi
uzun sren grevlere ve retimin durmasna neden olmutur. Trkiye Madeni Eya
Sanayicileri Sendikas (MESS) kongresinde konuan Trkiye veren Sendikalar
Konfederasyonu genel bakan Halit Narin, izlenen Keynesyen politikalarn bir sonucu
olarak Trkiyede sendikal hareketin glenmi olmasndan rahatszlklarn dile
getirmitir. Sendikalar zayflatmay amalayan, aidatlarn dorudan bordrodan kesilmesi

150

demek olan check-off sisteminin yasadan karlmasn ve toplu szlemelerin iyeri


dzeyinden karlp ikoluna gre yaplmasn ve kdem tazminatlarnn tavan ile ilgili
sendikalar zayflatacak bir dizi tedbir nermektedir (Basnda TSAD, 1974).

TSADn hkmetle, sendikalarla, dier sermaye gruplaryla yaad elikilere bir


de Dnya sistemindeki deiim sonucu dtaki kurumsal yaplarla iteki yaplar arasnda
uyumsuzluk bagstermesi eklenmitir (TSAD 1980 Ylna Girerken Trk Ekonomisi
zerine Grler zyein: 38, 42). eride ithal ikameci modele uygun politikalarla alnan
nlemler, darda giderek sistemi zorlayan krize bir zm olmamaktadr. Zaman getike
kayp bymekte, ithalatn retim maliyetlerini arttrmasyla verimlilik a giderek
artmaktadr. TSAD mevcut siyasi kadrolarn kendilerini dikkate almas iin, dier
sermaye gruplar ile birlikte tek vcut hareket etmek ve hkmetin karsna bir g olarak
kmak istemektedir. Sermayenin bunu birinci denemesi Tarabya Toplantlardr. TSAD
bu nedenle, Tarabya Otelinde 3 ve 4 Nisan tarihlerinde bir toplant iin, daha nce
toplantlarna hi armad sermaye gruplar ile birlikte tm Sanayi ve Ticaret
Odalarna, Esnaf ve Sanatkarlar Odalarna ve baz Meslek Odalarna hkmetin
ekonomik politikalarn tartmak gerekesiyle arda bulunmutur. Bu toplant ars,
sermayeyi ikiye blm, sermaye iindeki bir takm elikilerin kamuoyu nnde
tartlmasna neden olmutur. Toplantya stanbul, Ankara, Ege ve Eskiehir Sanayi
odalar katlmama karar almlar, daha nceki toplantlara arlmayan gruplarn
Tarabyadaki toplantya arlmasn manidar bulduklarn belirtmilerdir. Bylece
sermayenin iktidar blounun karsna tek bir ekonomik blok olarak daha gl kma
arzusu ve bu arzunun ardndaki kendi siyasi seeneini dayatma plan gereklememitir.
Sermayenin bir kesimi, hkmet kanadyla kar karya gelmek yerine, onunla ibirlii ile
sorunlar zme yanls olduklarn belirtmiler. Yerleik eyleyen ikilemini amay
baaramayan iadamlar, Ecevit hkmetiyle grtklerinde ortak bir takm admlarn
atlmasn salamlardr (Basnda TSAD, 1974). Atlan admlar kurumsal yapdan
sapan bir takm teknik uygulamalardr ki bu anlamda bir nevi de-coupling14 yaplm
olmaktadr.

Tarabya Toplantlarn yerleik eyleyen ikilemi asndan deerlendirdiimizde; Seo ve


Creede (2002) atfla, bir sredir iteki ithal ikameci modele gre olumu kurumsal
yapya uygun olarak ileri yrtmeye almakla byyen verimlilik ann burjuvazinin
14

Mevcut kurumsal yaplar iinde verimsizleen teknik ileyii kurumsal dzenlemelerden


bamszlatrmak.

151

bilincinde yava yava bir kaymaya neden olduu sylenebilir. Bu durum burjuvazinin
mevcut kurumsal yapy yeniden bilinsizce retmek yerine, alageldikleri problem zme
kalplarn gzden geirmelerine ve olaylara kar eletirel tutum almalarna neden
olmutur. Kurumlam pratiklerin sorun zme yeteneinin kalmamasna karn,
hkmetin mevcut kurumlamay ayakta tutmaya almas, kurumlamann zlmesine
izin vermemesi karsnda; kurumlam pratiklerle, etkinlik ve verimliliin ekonomik
kriterleri arasndaki elikinin zlememesi, burjuvaziyi siyasal iktidara kar alternatif
arayna itmitir. Tarabya giriimi, burjuvazinin kurumsal deiim ynnde bir praksisi
olarak deerlendirilebilmekle birlikte, sermaye iinde toplu bir bilin deiiminden sz
etmek iin henz erkendir, dolaysyla TSAD yerleik kalplardan toplu bir kalk
gerekletirmede baarsz olmutur.

Hkmetle ibirlii iinde alnan snrl tedbirler sorunlar zmeye yetmemi, ok


gemeden krizin yapsal olduu mevcut kalknma modeli iinde kalnarak zlemeyecei
anlalmtr (TSAD Konumalar N.Eczacba, 1977:6,8). Daha az uygun kurumsal
dzenlemelere uyumun srdrlmeye allmas, verimlilik ann birikerek kriz
sinyalleri vermesine neden olmutur. Hkmetin bir anlamda biimsel yapy teknik
ileyiten ayrma olarak niteleyebileceimiz yerleik kurumsal yapdan ayrlan bir takm
tedbir ve uygulamalarnn uzun vadede etkili olmayaca anlalmtr. 1978de yaplan
TOBB meclis ve ynetim kurulu toplantsnn ardndan: Bylesine vahim bir dnemde
alnan ekonomik kararlardan endieliyiz. (Trkiye Gazetesi, 26.4.1978:1) eklinde bir
deme yaynlanmtr. 1978 ylna girerken zlmesi srekli ertelenen sorunlar ekonomiyi
ilerliini kaybetme tehlikesi ile yz yze getirmitir (TSAD, 1978 Ylna Girerken Trk
Ekonomisi). TSAD hemen tm konuma ve raporlarnda yeni-liberal politikalar
savunmaya ve model deiiminden sz etmeye balamtr (Olaylara Bak, Blten No:5,
1978) Rahmi Ko: Trkiyeye doru bir hkmet ve yeni liderler gerek (Milliyet,
22.7.1979:1), zmir Ticaret Borsas Bakan: Ekonomi gvensizlik iinde (Gne
Gazetesi,

24.4.1978:3)

eklinde

gazetelere

demeler

vermektedir.

adamlarnn

ekonomiden ve hkmetten yaknan Ekonomi kurallarna uygun ynetilmiyor


(Cumhuriyet, 31.7.1979:12). Devlet elden gidiyor (Trkiye Gazetesi, 26.4.1978:1)
kabilinden demeleri gazetelere sk sk manet olmaya balamtr.

TSADn uluslararas firmalarla yakn iliki iinde olmas, TSAD yelerinin farkl
alternatiflerin farknda olmasn ve den kr oranlarn nasl arttracaklar konusunda fikir

152

sahibi olmalarn salyordu. Yani TSAD snr kprs konumundayd (Greenwood and
Suddaby, 2006). Bu nedenle dnya sisteminin yeni bir rgtlenmeyi tarttnn
farkndayd. Daha I. Petrol Krizinin ertesinde mevcut kurumsal yap iinde kalarak iine
dlen sorunlarn alamayacan fark etmilerdi. Milliyet Gazetesinden Abdi pekinin,
TSAD Genel Sekreteri T.Gngr Uras ile yapt 1974 ylnn ilk alt ayn
deerlendiren syleide, Uras: biz artk kapal ekonomiden kp belli lde dnya
ekonomisine almak durumundayz demitir (Basnda TSAD, 1974). Ecevitin mevcut
Keynesyen modele uygun olarak sosyal adaleti ve blm esas alan politikalarndan
byk burjuvazinin rahatszln dile getiren Uras, yeni bir dizi politika demeti nermitir.
nerdii politikalarn, mevcut kalknma modeli ile uyumayan, ekonomik liberalizm ve
da ak bir bymeye gre dnlm politikalar olduu grlmektedir. 1974 ylnn
sonbaharnda Trk ekonomisi raporunun basna aklanmas srasnda yaplan
konumalarda ise, dnemin TSAD Bakan Feyyaz Berker; krlarn dmesi ve oto
finansman yapamayacaklar konusunda endielerini dile getirerek, finansman sorunu
yznden yatrmlarn gerilemi durumda olduunu, retimin glkle srdrlebildiini,
krlln azaldn ifade etmektedir. Tedbir olarak ihracatn arttrlmas iin youn ve
etkin bir tevik sistemi uygulanmas gerektiini savunmutur (Basnda TSAD, 1974).

Berker iinde bulunulan darboazdan k iin, bir yandan liberal bir yap hedefleyen
politika demetlerini nerirken bir yandan da liberal yaklamn ruhuna ters olarak devletin
teviklerini artrmasnn art olduunu ifade etmitir. TSAD yrtme kurulu yesi
zdemir Yarar ve dier yelerin konumalarn (Basnda TSAD, 1974) Uras ve
Berkerin aklamalarn YK bakan ve dier yelerin eitli tarihlerdeki konumalaryla
birlikte

deerlendirdiimizde

(TSAD

Konumalar

Sabanc,

1977:4;

TSAD

Konumalar Berker, 1979:3; TSAD Konumalar R.Ko, 1979; TSAD 1979 Yl


Program ve Btesi zerine Grler: 85) iadamlarmzn ekonomide liberallemeyi
arzuladklar, fakat mevcut devleti sitemin kendilerini destekleyen unsurlarndan da
vazgemek istemedikleri anlalmaktadr.

TSADn kurumsal yap iindeki konumunu deerlendirecek olursak; ithal ikameci


modele gre biimlenmi olan ulusal kurumsal yapnn nemli destek ve tevikleri ile
byyen burjuvazi, belli bir boyuta ulap bu snrlar zorlamaya balamken, bir yandan
da mevcut kalknma modeli artk snrlarna gelmitir. Bu durumda devletin hami roln
srdrebilmesi iin kendisinin de kaynaa ihtiya duymas ve bu kaynaklarn ulusal

153

imkanlarla yeniden yaratlmasnn dnem konjonktrnde srdrlemez hale gelmesi


TSADdn performans tatminsizliinin artmasna neden olmutur. eitli i ve d
koullarn etkisiyle gsz dm yerel kurumsal yap, TSADa karlarn
gerekletirebilmesi iin herhangi bir frsat sunamamaktadr: Ne sermaye birikimini
srdrebilmesi iin alm gc olan bir i pazar, ne de mevcut pazarlarn geniletme imkan
verebilmektedir. Devletin TSADa eskiden beri salayageldii gvenli ortam yeniden
sunabilmesi

Batdan

kredi

alabilmesine

baldr.

Mevcut

retim

dzeninin

srdrlebilmesinin, srekli d kaynak giriine bal olmas sorun yaratmaktadr.


Sorun, d kaynaklarn kredi verme artlarnn, mevcut rejim snrlarn zorlamadan ve
toplumsal btnl zedelemeden karlanmasnn olanakszldr. Hkmet toplumsal
btnl zedeleyecek kredi artlarn, tmyle harekete geirmek istememektedir. Alnan
tedrici tedbirler ise, IMF ve DBn tatmin etmemektedir. Kredi koullar, mevcut kurumsal
yap iinde kalarak sorunlarn almasn deil, ncelikle mevcut kurumsal yapnn
yklmasn art komaktadr. Seo ve Creede atfla (2002) dtaki kurumsal yapnn
Trkiye zerindeki belirleyiciliinin, Trkiyenin uluslar aras kurumlarn dayatmas
dnda bir takm reeteler uygulamasn engellediini, iteki kurumsal yapnn ise
burjuvazi zerindeki gl belirleyiciliinin, burjuvazinin arzu ettii d kurumsal
reeteleri uygulamasn imkansz kldn syleyebiliriz. Kurumlarn birbirlerine sk
skya balanm (tight coupled) durumlar yava yava bir deiime elvermemi (Zucker,
1991:105), krizi derinletirerek radikal bir deiime doru srklemitir.

Bu balamda TSAD, iki tr kurumsal bask ile kar karyadr. Bir yandan, dnemin
hkmetinin mevcut paradigmann kurumlarndan bir rpda vazgemeye raz
olmamasnn ekonomiyi tkanma noktasna getirmesi, Ecevitin Keynesyen paradigmann
kurumlarn (blmc politikalar) srdrmedeki srarnn byk burjuvazinin dier
sermaye gruplar karsnda hegemonyasn andrmas ve TSAD yelerinin daha fazla
kazanabilmesi nnde bu kurumlarn artk ayak bana dnmesi biiminde kendini
gsteren, ulusal kurumsal yapdan kaynaklanan basklar vardr. te yandan, uluslar aras
kurumlarn kredi koullar olarak Trkiyeye dayatt mevcut kurumlarn kkten
deimesi ynndeki basks vardr. Bu bask, eski paradigma erevesinde biimlenmi
kurumlarn salad olanaklardan en fazla yararlanan TSADdn baz yelerinde,
belirsiz ve gvencesiz bir ortama dalma korkusu yaratmaktadr. Devletle sregelen tevik,
al-veri vb. kaynak bamllndan, byk lde riski devlete ykarak i grme

154

alkanlnn verdii rahatlktan vazgemek zordur, fakat bir yandan da TSAD, bu


dnm ynnde uluslararas taleplerin gerekletirilmesine yardmc olmazsa, bu srada
darda nemli diplomasi sorunlar da yaamakta olan Trkiyenin derin bir ie kapanma
srecine girebilecei, alm gc snrl i pazara mahkum olunabilecei korkusuna da
kaplmaktayd.

TSAD firmalar daryla youn ilikileri olan firmalardr. Dtaki yapnn artk
deimi olmas, iteki yaplarla ciddi bir snr uyumsuzluu problemi (Greenwood and
Suddaby, 2006) yaamalarna neden olmutur. Mevcut ortamda TSAD yelerinin d
faaliyetlerini srdrmeleri giderek glemitir. Bu srete, ieride yaplarn dzenleyen
kurallarn darda i yapmalar iin ayakba haline gelmesi, onlar deiim eyleyeni
olmaya zorlayan nedenlerden bir bakasdr. thal ikameci, ie dnk stratejiye uygun
oluturulmu iteki kurumlar ve dzenlemeler da almak iin uygun deildir. Yaanan
bu tkanklklar, serbestleme ynnde talepleri merulatrc imkanlar sunmutur.
TSADn deiimi merulatrmada bu elikilerden yararland grlmektedir.

Ulusal ve uluslararas kurumsal basklar, her iki kurumsal evrenin sunduu frsat ya da
amazlar, iki kurumsal evrenin ideolojik ynelimleri tamamen birbirine zt yndedir.
TSAD bu iki yap arasnda skp kalmtr. Bir seim yapmas gerekmektedir. teki
kurumsal yap, Merkez lkelerin, iinde bulunduklar ekonomik krizi amak iin
benimsedikleri yeni paradigma dorultusunda hzla dntrdkleri uluslararas kurumsal
yapya ters dmtr. Devletin yaratt olanaklarla devam ederlerse, onlar bekleyen,
giderek klen karllk oranlar ve gerilemedir. Eski kalknma modeline gre biimlenmi
ulusal kurumlar artk TSADn nn tkarken, uluslararas kurumlarn ngrd yeni
yaplama ise, yeni ve daha geni pazarlar ve yeni kaynak girii vaat etmektedir, bu yap
TSADn karlarna daha uygun dmektedir. Bu koullarda, Brint ve Karabele atfla
(1991) TSADn seiminde, tarihi koullar, yeni dnya sisteminin nereye gittii,
TSADn karlarna hangi kurumsal yapnn daha uygun dt ve hangisinin daha
gl olduu gibi unsurlar belirleyici olmutur, denilebilir.

TSADn iinde yerleik olduu eski yaplardan kalk yapacak eylem olanaklarn,
hem kurumlar aras elikileri kendi lehine kullanarak hem de uluslararas kurulularn
desteini alarak elde ettiini syleyebiliriz. TSADn 1975 ve 1978 Amerika gezilerini
(TSAD ABD Raporu, 1975; Doan, 1985: 157-9) ve bu geziler srasnda IMF, DB ve

155

finans kurumlar ve eitli devlet bakanlar ile Ecevit hkmetinin durumunu grmesini
bu anlamda yorumlayabiliriz. Boratava gre (2005: 73) kapitalist bir ekonomide kriz
ynetimi, burjuvazinin belli lde ve aktif ibirlii gereklemedike mmkn deildir.
1979 ylnda hkmetin tm abalarna ramen, sermaye snfnn byle bir ibirliini
reddetmesi, krizin derinlemesini salamtr. Uluslar aras kurumlarn istikrarszlatrma
politikalarna, TSAD ieride sendikalarla uzlamayarak, sermayeyi retken olmayan
alanlara ynlendirerek, holdingleen medyay hkmeti keye kstrmada ustalkla
kullanarak katkda bulunmutur. Bylece halkn ve sermaye gruplarnn devletten umudu
kesmesi salanarak toplu bir bilin deiimi gerekletirilmeye allmtr.

TSADn bir seim yapt, fakat uzunca bir sredir DB ve IMF kredi koullar ile
dnya lkelerine tavsiye edilen liberal politikalar erevesinde hkmete sunduu
nerilerin ieriinden de anlalabilecei gibi, kurumsal deiim ynnde bu yeni
alternatif kurumsal mant kendisinin oluturmad grlmektedir. Powella atfla (1991)
TSADn yapt bu seimin, iinde yerleik olduu daha geni kltrel dzenlemeler ve
tarihi dnemden bamsz olarak anlalamayacan iddia edebiliriz. Yani TSADn
seiminde, serbest iradesinden ok ulusal ve uluslararas kurumsal basklar, yerleik
olduu kurumsal evrenin baml olduu daha geni dzenlemeler ve tarihi dnem
belirleyici olmutur, diyebiliriz. Nitekim daha sonra 1980 srecinde TSAD bakanl
yapan Koman, 24 Ocak kararlarnn bir seim olmaktan ok bir zorunluluk olduunu
ifade etmekle (Gr, 1984), bir anlamda TSADn alternatif kurumsal yap tercihinin,
eitli i ve d koullarn belirleyiciliinde gerekletiini teyit etmi olmaktadr.

Aslnda TSAD den kar hadlerini ykseltebilecek imkanlara, snr uyumsuzluunu


gidermek iin harekete geirilebilecek maddi ve dier kaynaklara fazlasyla sahiptir, fakat
bunun

iin

ncelikle

yerleik

ulusal

kurumsal

dzenlemelerden

kurtulabilmesi

gerekmektedir.. TSAD lke ekonomisinin toplam % 43,2sini temsil etmesiyle ve


bamsz rgtlenme yapsyla kaynaklar asndan gl olduunun farkndadr,
dolaysyla kapsaml bir deiimi balatma ve srdrebilme olanaklarna sahiptir. TSAD
yelerinin yksek statl grup yesi olmalar (Maguire vd., 2004) onlara siyasi, askeri,
sosyal sekinler ile gerekli kprleri kurabilme, medya dahil eitli kesim ve kaynaklar
harekete geirebilme,

yeni dzenlemeleri

savunabilme ve

yerletirebilme gc

vermektedir. Uluslar aras evrelerle hkmet dolaymna ihtiya duymadan, dorudan


iliki kurabilmeleri de onlar dier sermaye gruplarna gre gl klmaktadr. TSAD

156

kendi lehine olan bu kaynak asimetrisini, deiimi balatma ve srdrmede zorlayc bir
unsur olarak kullanmtr. Bu durumda TSADn deiim ynnde daha geni kesimleri
harekete geirebilmek iin, topluma, kendi yelerine ve dier sermaye gruplarna, sermaye
birikimi asndan artk snrlarna gelmi mevcut sistemin rehavet ortamndan neden
vazgemeleri gerektiini anlatmas gerekmektedir. 1979 ylnda gazetelere verilen ilanlarn
byle bir kararn sonucu olduu anlalmaktadr. Hkmete kar bir muhtra olarak
nitelenen ilanlar, kamuoyunda yaratt iddetli tartmalarn yan sra sermaye iinde de
tartmalara neden olmutur. TSAD ilanlar, 29 Maysta stanbul Ticaret Odasnn
toplantsnda ele alm, basna yansd kadaryla (Cumhuriyet, 31 Mays 1979) iadamlar
iinde ilanlara sahip kan olmamtr. Yine de sermaye gruplar TSADn balatt bu
giriimin arkasnda durmutur. Kendileri yerleik yapdan bir trl kopamayan iadamlar,
her naslsa bir kez daha hkmete kar tek vcut olmay ve bu defa yerleik yaplardan
toplu bir kalk balatmay baarabilmitir. TSK, TOBB, Ege Blgesi Sanayi Odas, Hr
Teebbs Konseyi gibi nemli sermaye gruplar TSAD bu ilanlarda yalnz
brakmam, ar eletirileriyle kampanyaya katlmlardr (Boratav, 2005:73).

zet olarak sermayenin bir sredir yaamakta olduu performans ann, iteki
kurumsal reetelere gre i yapmak zorunda kalmasyla byd ve zellikle TSAD
yesi byk burjuvazide bir bilin deiimine neden olduu, Petrol Krizleri ve Dnya
sistemindeki daralma gibi d oklarn ite yaanan modelin tkanklna eklenmesinin
kolektif bilinte kaymay ve ite yaanan ekonomik sorunlarn krize dnmesini
kolaylatrd sylenebilir. TSADn daryla i yapmas sonucu, farkl kurumsal
dzenlemelerin farknda olmasnn ayn zamanda yaad kurumsal elikileri
keskinletirdii ve TSADn bu elikileri deiim ynnde kendi kar lehine
kulland sylenebilir. TSADn sosyal statsnn yeni bir kurumsal dzenleme seimi,
eski dzenlemelerden kolektif bir kalk gerekletirebilmesi, dier aktrleri ve kaynaklar
harekete geirebilmesi ve yeni kurumsal dzenlemeleri savunabilmesi iin uygun
olmasnn praksisinde kendisine gerekli destekleri salamada yardmc olduu
grlmtr. Aada ekil 5.1de TSADn iinde yerleik olduu yapnn deiim
eyleyeni olarak sahneye kmasna olanak salayan koullar ve kstlar bir arada
gsterilmitir.

157

DNYA SSTEM

ULUSAL SSTEM

TSADIN KONUMU

Kar oranlarnn dmesi


Mevcut yapnn, sermayenin dier unsurlarn beslemesinden
duyulan rahatszlk
Kk firmalarn glenerek youn bir rekabet ortam
dourmu olmas
Byk burjuvazinin ayrcalkl konumunu yitirmesi
Sendikalarn glenmesi
i-iveren arasndaki olumsuz ilikiler
Hkmetin Blm politikalar
Solun glenmesi ve siyasal iktidar ele geirmi olmas
TSADn daryla youn ilikiler iinde olmasnn verdii
farkndalk
Trkiyedeki sermaye gruplarnn yeni sisteme bir an nce
eklemlenmek istemeleri
erde yaplarn dzenleyen kurallarn darda i yapmalar
iin uyumsuz hale gelmesi
TSADn yksek statl sosyal grup olmasnn ona siyasi,
askeri ve sosyal sekinlerle gerekli kprleri kurabilme imkan
vermesi
TSADn gl maddi kaynaklara sahip olmas, medya
dahil eitli kesim ve kaynaklar harekete geirebilme gc
Uluslar aras evrelerin destei
Yaanan ekonomik krizin yapsal olduunun, sistem iinden zm
retilemeyeceinin anlalmas
Yaanan ekonomik krizin uluslar aras evrelerce Trkiyeyi istikrarszlatrma
frsat olarak kullanlmas
Ekonomik krizin sosyal karklklara neden olmas ve siyasi krizi trmandrmas
Uluslar aras mali evrelerin, bamsz bir d politika izlemeye kalkt iin
Trkiyeyi cezalandrmas
Amerikan askeri ambargosunun rtk bir ticari ambargoya dnmesi
Avrupa lkelerinin ticari ambargo uygulamas
Avrupa lkelerinin krizi bahane ederek ii almn durdurmas
Grevleri bahane eden byk burjuvazinin retimi durdurarak siyasal iktidar
sktrmas, bylece istikrarszlatrma politikalarna ierden destek vermesi
Kbrs sorunu, Yunanistanla sorun yaanmas ve ran dolaysyla ABD ile kriz
yaanmas
AB ile balarn tmyle koparlabilei dncesinin verdii ie kapanma korkusu
Ecevitin sistem deiikliine gitmeyi reddetmesi
Dnya kapitalist sisteminin krize girmi olmasnn verdii daralmann Trkiyeyi olumsuz etkilemesi
Uluslar aras mali evrelerin d bor alma yapsn deitirmesi, bor vermeyi yeni liberal politikalara uygun
yapsal deiimlerin yaplmas artna balamas
Dnya kapitalist sisteminin yeniden rgtleniyor olmas ve dier lkeleri yeni iblmne uymaya zorlamas
Dnya sisteminin yeniden rgtlenmesinin eski sisteme gre igren ulusal yaplar ilevsiz klma istei
Merkez lkelerin nc dnya lkelerinin oluturduu balantszlar hareketinden rahatsz olmas,
Trkiyenin de bu oluum iinde olmas
Trkiyenin Sosyalist Enternasyonale ye olmak istemesi
Kbrs karmasndan dolay, ABD ve Avrupa lkelerinin ekonomik yaptrmlarla Trkiyeye bedel detmek istemesi
Trkiyenin ran konusunda ABD ile dt uyumsuzluk ve bamsz politikalar izlemesi sonucunda ABD tarafndan
d kredi alm engellenerek cezalandrlmak istenmesi

ekil.5.1 TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasn olanakl klan koullar

158

5.5. TSADn Kurumsal Giriimcilik Sreci

TSADn yeni bir toplum kurgusuyla ortaya kp, bu kurguyu toplumun geri kalan
ksmna yaygnlatrmas ve kurumsallatrmasna kadar olan sre aada kendi
sylemleri zerinden incelenmeye allmtr. Bu srecin tm unsurlarnn derli toplu
olduu, bir arada grlebildii TSAD metninin 1979 ylnda gazetelere verilen drt ilan
metni olduu grlmtr. Dolaysyla bu srecin aamalar, bu drt metin zerinden
analiz edilmitir. TSADn 13 Mays 1979da tirajl gazete ve dergilerde ayn anda
yayna giren tam sayfa olarak kan ilanlar, drt farkl balk ve ierikle yaynlanmtr.
Daha srecei duyurulan ilanlar, dnemin Babakannn iddetli tepkisi ve savcla su
duyurusu ile vaktinden nce kesilmek zorunda kalmtr. lanlardan birincisi Gereki
k Yolu, dierleri yaynlan srasna gre Ulus Bekliyor, Yokluu Paylamak m?
Bolluu Salamak m?, Refahn ve Hrriyetlerin Dman: Enflasyon balklarn
tamaktadr.

5.5.1. TSADn Deiimi Kavramlatran Sylemsel Stratejisi

Kurumsal giriimcinin deiimi nasl kurgulayp kavramlatrd ok nemlidir, yle ki


kurumsal giriimciliin esas olarak sylemsel strateji olduu ifade edilmektedir (Phillips
vd., 2004). Deiimin genel kabul grmesinin ve benimsenmesinin byk lde bu
kavramlatrmann nasl yapldna, nasl sunulduuna bal olduu ifade edilmektedir
(Tolbert ve Zucker, 1996: 183). Kurumsal giriimciler sylemleri vastasyla toplumsal
ina srecini etkilemeyi amalarlar. Kuramlatrma olarak adlandrlan bu aamada,
sylemsel stratejilerle yeni kurumlarn temeli oluturulmaktadr (Phillips vd., 2004; Munir
and Phillips 2005).

TSAD ilanlarnn, siyasal iktidarn el deitirmesine neden olmakla devletin yeniden


ina srecini balatan olaylarn bir ilk adm olduu dnlmektedir. Bu balamda
deiimin bu ilan metinlerinde kavramlatrlm olmas muhtemeldir. TSADn devletin
yeniden inas srecinde nc rol oynad iddias, deiime temel tekil eden stratejik
erevenin de TSAD tarafndan oluturulmu olmasn gerektirmektedir. Bu amala
ilanlar, nce deiimin kuramlatrlmas asndan, byle bir kuramlatrmann gerekli
unsurlarn tayp tamad balamnda incelenmitir. kinci olarak da ilanlarn ideolojik,
ilikisel ve balamsal analizi yaplmtr. Bu analizle, TSADn hangi sosyal gruplarla

159

ittifak halinde ve nasl bir balam algsyla bu deiimi gerekletirdii grlmeye


allmtr. TSADn, ilanlarnda deiimi nasl kuramlatrd tablolarda verilen
dorudan alntlarla aamalar halinde gsterilmitir. Tablolardan hemen nce raksak bir
deiime nclk eden deiim kavramlatrmasnn tamas gereken unsurlar, ilgili
literatrden verilmi, ardndan

tablolarda srasyla drt ilan metninin ne lde bu

unsurlar ierdii alntlarla gsterilmitir.

5.5.2. Yerleik Kurumsal Mant Krma Giriimi


Olarak TSADn Sylemsel Stratejisi

Deiimin kuramlatrlmas aamasnda, nce mevcut kurumsal dzenlemelerin


ilevsel, sosyal ve politik baarszlklarnn tanmland (Dacin vd., 2002; Greenwood
vd., 2002; Maguire vd., 2004) ve kurumsal giriimcilerin mevcut ereveleri deitirmek
iin, etkili konuma stratejileri gelitirdikleri literatrde ifade edilmektedir. Mevcut
kurumsal dzenlemelerin baarszln vurgulamak iin, yaygn olan mantn
elikilerini ortaya karmak ve vurgulamak niyetiyle yinelenen ifadeler, gndermeler ve
metinlerle, kurumsal bir kelime daarc ina edildii belirtilmektedir (Suddaby and
Greenwood 2005). TSADn, mevcut kurumsal dzenlemelerin ilevsel, sosyal ve
politik baarszlklarn formlletirdii gazete ilanlarndan alntlar aada Tablo 5.4.de
gsterilmitir.

160

Tablo 5.4. Mevcut Kurumsal Dzenlemelerin Baarszlklarnn Gsterilmesi


TSADn 1979 Gazete lanlar
Gereki k Yolu
Trkiye'miz, u srada, yoksul lkelerde grlen "yok"lar iindedir.
Bu yl, ithal etmemiz gerekli petrol iin yaklak 2 milyar dolara ihtiyacmz var.
Ekonominin yrmesi iin ise, en az 5 milyar dolarlk ithalat yaplmas zorunludur.
Bir yandan dviz ktl, te yandan enerji yetersizlii, yatrmlar ve mevcut sanayinin retimini hzla
drmektedir.
alabilir her 100 kiiden I4' isizdir.
Ve... bir ylda %60' aan korkun enflasyon sosyal ve ekonomik bnyemizi kemirmeye devam etmektedir.
... uygulanan ekonomi politikalar ve sendikalarn davranlar, Trkiye'de, isizlik sorununu giderek daha da
arlatrmaktadr.
Ulus Bekliyor
Gnmzdeki bunalmn kaynanda, ncelikle, gelenek haline gelmi bir politik savurganlk yatyor.
Her trl fiyat ekonomiye deil, politikaya gre ayarlamtr.
Kamu iktisad Teekklleri milyarlarca lira ak vermektedir.
Sosyal gvenlik politikalar yanltr.
Vergi karlmasna kar nlem alnmamaktadr.
Vergilendirilme adil yaplmamaktadr.Devlet gelirlerini aan harcamalar yapmay det edinmitir.
...karlksz para basma gelenek haline gelmitir.
Yokluu Paylamak m? Bolluu Salamak m?
Ekonomik alanda tm faaliyetler krtasiyecilik duvarna arparsa ...
... Devlet, ekonomik faaliyetlerin de mutlak sahibi olmaya ynelirse
Vergi verebilecekleri vergi d brakp vergisini deyeni vergi ykn arlatrarak cezalandrmak..
... hatal ekonomik kararlarn faturasn demek zorunda braklrsa ...
... karlksz para basma...
Yllk zarar 50 milyar liray am Kamu ktisadi Teekkllerinin kapsamn geniletmek ...
... ekonomiye yanl ynde mdahale eden ar yasak ve ar devleti zihniyet...
Yanl bir sosyal gvenlik politikasyla...
Dviz darl, enerji yetersizliiyle retimi yarya dm sanayi...
...azalan tasarruflar..., durmu yatrmlar...
alabilir her 100 kiiden I4nn isiz olmas
Enflasyon
Refahn ve Hrriyetlerin Dman: Enflasyon
Bugnk ekonomik bunalmn balca sebepleri arasnda enflasyon yatmaktadr.
Enflasyon, ihra mallarmzn maliyetini ykselterek, dnya pazarnda, rekabet gcmz yok etmekte...,
dviz kazandrc mal ve hizmet kaynaklarmz kurutmakta, ii ve turist dvizlerinin akmasn nlemekte,
...kaynak birikimine imkn vermemekte, yatrmlar durdurmakta ...ya da ... verimsiz alanlara sevk etmekte...,
karaborsay krklemekte, vergisi verilmeyen gelirleri artrmakta, gelir vergisi ykn tanmaz biimde
arlatrmakta, gelir dalmn bozmakta..., orta tabakay yok etmektedir.
... para basmay yavalatmadan enflasyonu yavalatmann imkn yoktur. .. paray ... kartan nasl
denetlenecektir? Sorumsuz davranlar nasl engellenecektir?
Srekli ak veren bteler, enflasyonu byten kamu harcamalar ...
Kamu ktisadi Teekkllerinin zararlar ..., devletin ekonomideki nispi arl..
...yasak mevzuat andan ve asn mdahaleci brokratik zihniyet...

Mevcut kurumsal dzenlemelerin baarszlklar tanmlanrken, TSADn sorun ve


baarszlk olarak tanmlad baz alanlarn dier sosyal snflarn karlarn da gzeten
devletin sosyal politikalaryla ilgili olduu gze arpmaktadr. Devletin eitliki ve sosyal
adaleti gzeten politikalar, politik savurganlk olarak nitelenmekte ve devlet, ekonomi

161

politikalar ve ynetim mant olarak baarsz olarak gsterilmektedir. Sermaye


birikimine

en

byk

destek

olan

KTler,

sermaye

ile

ilikileri

balamnda

sorunsallatrlmazken sadece dier toplumsal snflara destek olan politikalar nedeniyle


eletirilmektedir. KTlerle ilgili sorunlar sralanrken bu sorunlarn kaynaklarnn aka
dillendirilmedii, KTlerin esasen zel teebbse katk salamak iin kurulduunun, KT
aklarnn ounun zel teebbs destek politikalarndan kaynaklandnn gzard
edildii grlmektedir.

Mevcut kurumsal dzenlemeler, yeni liberal politikalar balamnda deerlendirilerek


baarsz ilan edilmektedir. Keynesyen modelin toplumsal fayda mantna gre ileyen
yaplar, liberal paradigmann kar/zarar mantna gre deerlendirilerek baarsz
gsterilmektedir. Eski kurumsal dzenlemelerin nceliklerinin, sadece sermaye kesimi
olmamasndan kaynaklanan bir yanl/yanl deerlendirme sz konusudur. Neye gre,
kime gre baarsz, sorusuna verilecek yant, bu kurumsal dzenlemelerin amalarna
uyumlu altklarn gsterecektir. Devletin iktisat politikas aralar olan kurumlar, sosyal
kurumlardr, kar mantyla deil toplumsal fayda mant ile almaktadrlar. Baar ve
baarszlklarnn da bu balamda llmesi gerekir.

Yine literatre dnecek olursak, kurumsal giriimciler sylemsel stratejilerinde, mevcut


kurumsal dzenlemelerin meruiyetini sorgulayarak gayri meru hale getirirken bunun
sorumlular ve onlarn zihniyetini de sergilerler (Creed vd., 2002; Greenwood vd., 2002;
Suddaby and Greenwood 2005). TSADn ilanlarnda, sorumlularn ve onlarn
zihniyetinin sergilenmesi ile ilgili metinler hacim genilii nedeniyle Tablo 5.5e
zetlenerek alnabilmitir.

162

Tablo 5.5. Sorumlularn ve Zihniyetlerinin Sergilenmesi


TSADn 1979 Gazete lanlar
Gereki k Yolu
Mevcut sorunlarn kayna olarak, karlksz para basan, halkn eline geen parann deerini koruyamayan,
vergi tahsil edemeyen devlet gsteriliyor. Devletin piyasa ekonomisinden uzaklaan anlay, ekonomi
politikalar, yasak mevzuat a ve ar mdahaleci, gven sarsc zihniyeti bunalmn asl sebebi olarak
gsteriliyor.
Trkiyede, isizlik sorununun arlamasndan sendikalar sorumlu tutulmaktadr.
Ulus Bekliyor

Devlet, her trl fiyat ekonomiye deil politikaya ayarlamakla, KT aklarna neden olmakla, lkeyi gen
emekliler lkesi haline getirmekle, vergi adaleti salayamamakla, vergi kaakln nlememekle ve
karlksz para basmakla sorunlarn sorumlusu olarak gsterilmektedir.
Sorunlarn zlememesinin nedeni olarak devletin, ksa vadeli politik kayglar milli menfaatlerden stn
tutmas, yasak mevzuat a, ar mdahaleci ve gven sarsc zihniyeti gsterilmektedir.
Yokluu Paylamak m? Bolluu Salamak m?
Devlet, blm politikalar, krtasiyecilii, hatal ekonomik kararlar ve karlksz para basmasyla mevcut
durumun sorumlusu olarak gsterilmektedir. sizlii, vergi sorununu, dviz sorununu zememekle,
tasarruflar ve yatrmlar arttramamakla sulanmaktadr.
Sorunlarn zlmesinin nndeki engelin, ksa vadeli politik kayglarla ekonomiye yanl ynde mdahale
eden ar yasak ve ar devleti zihniyet olduu belirtilmektedir.
Refahn ve Hrriyetlerin Dman: Enflasyon
Devlet, enflasyonu dizginleyemedii iin, kamu harcamalarn kontrol edememekle, karlksz para
basmakla sorunlarn sorumlusu olarak gsterilmektedir.
Sorunlarn kaynann devletin yasak mevzuat a ve ar mdahaleci brokratik zihniyeti olduu ifade
edilmektedir.

Tablolardan da izlenebilecei gibi, fazla yoruma yer brakmayacak ekilde sorunlarn ve


sorumlularn ok iyi erevelenerek sunulduu grlmektedir. Dikkatli bir okumayla
sorunsallatrlan bir ok dzenlemenin, aslnda toplumun dier snflarnn karlaryla
elimedii fark edilecektir. rnein, dnemin blm politikalarnn, deiim sonras
politikalara gre ok daha adil olduu bilinmektedir. Zaten ifadelerden de anlalabilecei
gibi

devletin

paylam,

sosyal

adalet

ve

blm

politikalar

ustaca

kavramlatrlmtr. yle ki gelir dalm bu kadar bozuk iken, yoksulluun nedeni, sanki
dnemin hkmetinin sosyal adaleti ne karan blm politikalarym gibi
erevelenmitir. fadelere baklacak olursa, TSAD adil bir blm politikasn
savunuyormu gibi grnmekle birlikte, syleminde retim arttrlnca sosyal adaletin
kendiliinden gerekleecei varsaylmaktadr.

TSAD sylemsel stratejisini olutururken, kendi snf karlarna ters den


politikalar sanki tm toplumun karlarna ters dyormu gibi ustaca kavramlatrmtr.
Burada bir kesimin karlarn tm toplumun karlaryla e tutan kendi kurgusunu

163

nesnelletirerek, ncln yapt deiimin pek de tarafsz olmayacann ipucunu


vermektedir. rnein Yokluu paylamak m? Bolluu salamak m? adl ilandan
alntladmz devlet karlksz para basma zorunda kalmaktan kendini kurtarrsa
enflasyon hz decektir ifadesinde enflasyonla para basmak arasnda bir sebep sonu
ilikisi kurularak enflasyonun tek bir nedeni varm gibi gsterilmi, bu sre genel geer
bir kural haline getirilmi ve nesnelletirilmitir. Soma (1998) bu kavramlatrmann
parasalc grn mant olduunu ve bizzat Trk ekonomisinin verilerinin, enflasyon
eittir para arz biimindeki bu mantn zorunlu sonucu olan dorusal ilikileri
dorulamadn belirtilmektedir. Soma, Almanya'da yzde 3.2'lik bte ann
%1.8'lik enflasyon yaratrken Trkiye'de 5.4'lk bte ann neden %79 orannda
enflasyon yarattn sorgulayarak, sanayinin oligopolistik yapsndan kaynaklanan
fiyatlamann farktan sorumlu olabileceini vurgulamaktadr. Bu durumda sanayinin
sorumsuz

fiyatlama

politikasndan

kaynaklanan

sorun,

TSADn

sorunlar

erevelemesinde, sanki devletin para politikalarndaki beceriksizliinden kaynaklanan bir


durum gibi gsterilmektedir.

Enflasyonun bir ok nedeni olduu gibi, bir ok zm politikas vardr. Her zm


baz toplumsal snflarn karna iken dierlerinin zararna sonu verebilmektedir. Bu
nedenle sorunlarn hangi kavramsal ereveden kavramlatrld nemlidir. nk her
kavramsal erevenin zm nerisi dierlerinden farkl politikalar nermekte, bu
politikalar ise yasland felsefeye bal olarak, belirli kesimlerin lehine iken dierlerinin
aleyhine sonular verebilmektedir. rnekleri daha fazla oaltmaya gerek yoktur.
TSAD tarafndan sorunsallatrlan devlet politikalarnn ounun, hatal olduundan
deil, dier toplum kesimlerini de gzettii iin sorusallatrld, bu dnemi inceleyen bir
ok kaynakta da vurgulanmaktadr (Snmez, 1982; 1985; Boratav, 2005; Bakaya, 1986;
Kazgan, 1985, 2005a,b; Gler, 2005a,b).

5.5.3. TSADn Kendi Deiim Projesini Merulatrma abalar

Kurumsal giriimcilikle ilgili literatre gre, deiim eyleyeni sylemsel stratejisinde,


mevcut yap iinde tkanm grnen sorunlara zm nerileri gsteren daha stn bir
ereve sunar, kendi projesini merulatrmaya alr (Creed vd., 2002; Greenwood vd.,
2002; Suddaby and Greenwood 2005).

164

TSAD sylemsel stratejisinde, daha stn bir ereve sunmak anlamnda, bizden
daha fazla gelimi lkeler, demokrasi iinde gelimek, hrriyet ve refaha erimek,
lkemizin ekonomik menfaatlerini ksa vadeli politik kayglardan stn tutmak ve
ulusal karlar gibi daha stn, zlenen ve daha kutsal eylere gnderme yaparak, kendi
zm erevesini bu deerlerle birletirerek snf karlar dnda bir zm sunduu
izlenimi vermeye almtr. Aada Tablo 5.6da TSADn daha stn erevelere
referansla kendi deiim projesini merulatrmaya alan sylemleri alntlanmtr.
Tablo 5.6. Daha stn Bir ereveye Referansla Tkanm Grnen Sorunlara
zm neren TSAD Sylemleri
TSADn 1979 Gazete lanlar
Gereki k Yolu
lkemizi hrriyeti demokrasi iinde refaha gtrecek temel g hr teebbstr. ...amzn ileri
toplumlar Refaha Hrriyet iinde yalnz bu yolla erimilerdir. Bir baka yol yoktur.
Daha ok almann, daha ok retmenin ve bollua kavumann gereki yolu: "Kiiyi rekabet iinde
teviktir.
Ulus Bekliyor
lkemizi hrriyeti demokrasi iinde refaha gtrecek temel g hr teebbstr. ...amzn ileri
toplumlar Refaha Hrriyet iinde yalnz bu yolla erimilerdir. Bir baka yol yoktur.
zm, Trk ekonomisinin da almas, serbest rekabete dayal Bat ekonomisi iinde gelimesini
hzlandracak kararlar alabilmektedir.
zm, ekonomimizi bir yasak mevzuat a iinde boan, kiinin teebbs evkini kran, kiiyi yanl
ynlere sevk eden ar mdahaleci ve gven sarsc zihniyeti terk etmektedir.
" zm, ...Kiiyi rekabet iinde teviktir.
zm, ... doru ekonomik politikalar uygulama becerisinde aramak, sanayimizin arklarn dndrmek,
KT'leri verimli alr dzeye eritirecek cesur admlar atmaktadr.
zm, lkemizin ekonomik menfaatlerini ksa vadeli politik kayglardan artk stn tutmaktadr.
Yokluu Paylamak m? Bolluu Salamak m?
lkemizi hrriyeti demokrasi iinde refaha gtrecek temel g hr teebbstr. ...amzn ileri
toplumlar Refaha Hrriyet iinde yalnz bu yolla erimilerdir. Bir baka yol yoktur.
Ekonomimiz, ancak, ekonomik hrriyetlerin varlnn korunmasyla dze kacaktr.
zm devletin para basmamasnda, KTlerin kapsamn daraltmasnda, yatrmlar arttrmasndadr.
Refahn ve Hrriyetlerin Dman: Enflasyon
lkemizi hrriyeti demokrasi iinde refaha gtrecek temel g hr teebbstr. ...amzn ileri
toplumlar Refaha Hrriyet iinde yalnz bu yolla erimilerdir. Bir baka yol yoktur.
zm Bamsz Merkez Bankasyla devletin ar para basmasnn nlenmesidir.
zm, devletin, para basmayarak, kamu harcamalarn kontrol altna alarak, KT zararlarn azaltarak,
retimi azaltarak sendikalar ve iveren kesimini gereki tedbirler aldna inandrmasdr.

nerilen zm yolu, toplumun dier snflarna yoksulluk ve hayat artlarnda


gerilemeden baka bir ey vadetmeyen liberal politikalarn hayata geirilmesidir. TSAD
bunu, hem stn bir takm deerlerle zdeletirerek hem de tek yol olarak sunmak
suretiyle, alternatif yol ve yntemlerin tartlmasnn nn kesmek istemektedir. lgin
bir ekilde devletin ekonomiye mdahalesi konusunda bir yandan sert tutum alrken, bir

165

yandan da yeni liberal politikalarla birlikte szkonusu olmamas gereken, zel teebbsn
devlet tarafndan desteklenmesini savunmaktadr. Yani TSAD hem ekonominin
liberallemesini, yani tmyle kendi kurallaryla ilemesi gereken bir sistemi savunurken
bir yandan da bir trl devletin scak kucandan kalkmak istememektedir.

Ekonominin liberallemesini isteyen ifadeleri bir araya toplayacak olursak: lkemizi


hrriyeti demokrasi iinde refaha gtrecek temel g hr teebbstr. ...amzn ileri
toplumlar refaha, hrriyet iinde yalnz bu yolla erimilerdir, zm, Trk
ekonomisinin da almas, serbest rekabete dayal Bat ekonomisi iinde gelimesini
hzlandracak kararlar alabilmektedir., zm, ekonomimizi bir yasak mevzuat a
iinde boan, kiinin teebbs evkini kran, kiiyi yanl ynlere sevk eden ar
mdahaleci ve gven sarsc zihniyeti terk etmektedir., Ekonomimiz, ancak, ekonomik
hrriyetlerin

varlnn

korunmasyla

dze

kacaktr,

zm

devletin

para

basmamasnda, KTlerin kapsamn daraltmasndadr, zm, kamu harcamalarn


kontrol altna alarak, KT zararlarn azaltarak ..., zm Bamsz Merkez Bankasyla
devletin ar para basmasnn nlenmesidir. TSADn bu ifadelerinden, mevcut
dzenin sorunlarna zm olarak yeni liberal dzeni nerdii anlalmaktadr, fakat ilgin
bir ekilde TSAD nerdii yeni liberal dzeni, devletin tevikleriyle tesis etmek
istemektedir.
5.5.4. Mttefikleri Harekete Geirme Stratejisi Balamnda
TSADn Sylemsel Stratejisi

Fligsteine gre (1997), aslnda kurumsal giriimci aktrler, ounlukla dierlerini


kendi talepleri dorultusunda ikna etmeye almazlar. Onlara ya daha yksek amalar
gstererek ya da kendi dar karlar dorultusunda diretirlerse balarna gelebilecekleri
gstererek, dier insanlar kendi karlaryla ayn hizaya getirirler. rnein TSAD: hr
teebbsn yok olmas, btn hrriyetlerle birlikte hrriyeti demokrasinin yok olmasdr
ifadesiyle, hem yksek ama gstermekte, hem de onaylarn hr teebbs ynnde
kullanmazlarsa, insanlara balarna gelebilecekleri gstermektedir. Yksek amalar
gstermek iin kullanlan kavramlara rnek olarak TSADn syleminde, Milli
menfaatler, insanca yaamak, herkese i ve sosyal adalet kavramlarnn kullanl
tarzn gsterebiliriz.

166

Buna karlk, giderek rejim deiir, giderek btn hrriyetler kaybolur, ekonomik
yap arplr, parlamenter rejim tehdit altndadr benzeri ifadeleri ise TSADn
sylemsel stratejisinde, tehdidin kullanm tarzna rnek olarak gsterebiliriz. TSAD,
hem toplumu ynlendirmek asndan medya olanaklarna ve nemli maddi kaynaklara
hem de toplumun siyasi, askeri ve sosyal sekinleriyle dorudan diyalog kurabilecek
sosyal statye sahiptir. TSADn bu gcnn farknda olmasnn, onu toplumun dier
kesimleriyle belli ortak paydalarda buluacak ekilde aba sarfetmek yerine, daha kestirme
yollar izlemeye sevkettii grlmektedir. TSADn, ortak karlar paydasnda uzlamak
yerine, toplumu tehdit etmek suretiyle ya da ok denenmi bir yol olan milli bir takm
deerlere gnderme yapmak suretiyle, onlar kontrol altna almay tercih ettii
gzlenmitir. Tablo 5.7de TSADn ilanlarndan alntlanan ifadelerde bu stratejilerin
rnekleri gsterilmitir.
Tablo 5.7. TSADn Dier nsanlar Kendi karlaryla Ayn Hizaya Getirme
Stratejisi
TSADn 1979 Gazete lanlar
Gereki k Yolu
Hr teebbsn zayflamas hrriyeti demokrasinin zayflamasdr. Hr teebbsn yok olmas ise,
politik, ekonomik, sendikal, dnsel, btn hrriyetlerle birlikte, hrriyeti demokrasinin de yok olmasdr.
htiya duyduumuz d kredilerle, uyguladmz ekonomik sistem birbirine ok yakndan baldr. Pazar
ekonomisinden gitgide uzaklaan bir anlayla, ne Bat dnyasnda hak ettiimiz yeri, ne yeterli kredileri. ne
de yatrmlara gerekli d sermayeyi bulabiliriz.
Zorlayc, nleyici nlemlerle retim artmaz. Olsa olsa ekonomik yap arplr, giderek rejim deiir.
Ulus Bekliyor
Ne bekler hayattan bir ulusun fertleri ?
Tek i kaps olarak, karsnda yalnz devleti bulmann aresizliine dmemek ister.
Hrriyet iinde rgtlenmek, sendikasn semek ister.
Aln teriyle kazand parann ihtiyalarn karlamasn ister.
Tasarruflarnn deer kaybetmeyerek yarnlarn gvenlie almasn ister.
Yuva kurmak, ocuk yetitirmek, mal edinmek, seyahat etmek, tketmek ister.
Hrriyet iinde semek, seilmek ister. Kendisi ve yaknlar iin insanca bir hayat ister.
Korkusuz yaamak ister, Birlik, beraberlik, bar ister...
Oysa, bugn, milletimiz btn bu insanca yaama artlarnn tehdit altna girdiini grmenin strab
iindedir. Ksa vadeli politik kayglarn hl milli menfaatlerimizden stn tutulduunu grmenin hayal
krkl iindedir.
Yokluu Paylamak m? Bolluu Salamak m?
Siyasi kudretin mutlak sahibi Devlet, ekonomik faaliyetlerin de mutlak sahibi olmaya ynelirse, giderek
btn hrriyetler kaybolur.
Sosyal adalet ...herkese i, herkese insan haysiyetiyle badaan bir hayat dzeyi demektir. Bu ise, daha
ok yatrm, daha ok retimle gerekleir.
Refahn ve Hrriyetlerin Dman: Enflasyon
Enflasyon, ...gelir vergisi ykn tanmaz biimde arlatrmakta, gelir dalmn bozmakta ..., orta
tabakay yok etmektedir. Enflasyon yznden, lkemizin refah, bizi refaha hrriyet iinde gtrecek tek
yol olan, hrriyeti, demokratik, parlamenter rejim tehdit altndadr

167

Literatre dnecek olursak, sylem, ittifaklar kurulmasna ve mttefikler arasndaki


elikilerin azaltlmasna hizmet edecek (Suddaby and Greenwood, 2005; Seo ve Creed,
2002; Fligstein, 1997; Holm, 1995; Haveman ve Rao 1997) ve muhalifler arasndaki
elikileri ise derinletirecek biimde dzenlenir (Suddaby and Greenwood, 2005; Seo ve
Creed, 2002; Fligstein, 1997; Holm, 1995; Haveman ve Rao 1997). Sylemi, daha geni
sosyal kesimlerin desteini alacak ekilde formle etmek gerekir (Seo ve Creed, 2002).
Kitleleri harekete geirmek iin madur edilmi kesimin yaknma sebepleri tehis edilmeli,
zm gsterilmelidir ve bu kesimin de karlar ereveye dahil edilmelidir (Maguire vd.,
2004; Dorado, 2005; Rao vd., 2000; Fligstein, 1997).
lan metinlerinin ustaca kaleme alnm ifadesi TSADn syleminde, elikileri
grmeyi zorlatrd ve byle bir elikiyi gstermek neredeyse ilann tamamnn
alntlanmasn gerektirdii iin aadaki Tablo 5.8de aynen alnt yapmak yerine alntlar
yorumlanarak ve zetlenerek verilmitir.
Tablo 5.8. Mttefiklerle elikileri rtmek, Muhaliflerle elikileri
Derinletirmek
TSADn 1979 Gazete lanlar
lanlarn tmnde:
Devletin halkmzn eline geen parann deerini koruyamad, vergi kaakln nleyemedii, baz
kesimleri bir trl vergilendirmedii, isizlik sorununu zmedii belirtilmekle hem daha geni sosyal
kesimler projeye dahil edilmekte hem de vergilendirilmeyen kesimle-halk, vatandalarn haklarn
savunamayan devletle-halk arasndaki elikiler iddetlendirilmek istenmektedir.
Sendikalarn davranlarnn isizlik sorununu arlatrd ifade edilerek iiler sendikalarla sorunlu hale
getirilmek istenmektedir.
Trkiye gen emekliler lkesi ifadesiyle devlet memurlaryla dier cretli kesim, kk esnaf ve kk
kyl arasndaki gvence fark vurgulanarak bu kesimler arasndaki elikiler iddetlendirilmek
istenmektedir.
Enflasyon karsnda ve isizlik karsnda iveren ve ii kesiminin konumu ve urad zararlar sanki
eitmi gibi davranarak mcadele iin ortak hedef iaret edilmektedir. (Oysa bilindii gibi sermayenin bir
kesimi enflasyondan beslenmekte ve enflasyonist politikalar desteklemektedir. Burada da kendi iindeki
elikiler rtbas edilmekte, farkl karlar yokmu gibi davranlmaktadr.)
Bunlara karlk, btn ilanlarda biz Trk zel sektrnn yeleri .... ifadesi kullanlarak TSADn
temsil ettii byk burjuvazi ile anadolu sermayesi, ticaret sermayesi ve kk kylnn karlar ortakm
gibi, aralarnda elikiler yokmu gibi davranlmaktadr.

TSAD ticaret sermayesi ve o dnemde babalar olarak anlan rant kesimiyle


arasndaki elikileri, syleminde vergi balamnda kavramlatrarak ustaca kendi kar
dorultusunda kullanmtr. Devletin bu kesimleri vergilemeyi baaramad iin,
halkmzn eline geen paray koruyamad eklindeki ifadesi, elikinin ynn
deitirerek halkla devlet arasnda bir eliki gibi gstermekte, bylece sanki sermaye ve
halkn karlar ayn yndeymi yanlgsna neden olmaktadr. Oysa vergi konusunda

168

TSADn nerisi olan bata KDV olmak zere dier vergi nerileri, sermaye lehine
halkn vergi ykn arlatran nerilerdir. Bir baka yanltc ifade, isizlik sorununun
nedeni olarak sendikalarn gsterilmesidir. Bylece byk burjuvazi, sermaye iindeki
elikileri saptrarak rtbas ederken, halkla ii snf, halkla devlet arasnda elikiler tesis
etmeye almaktadr.

Kurumsal giriimcilerin, projelerini hakl karmak ve daha fazla ses getirmesini


salamak iin, eitli ereveleri birletirmeleri balamnda ilanlar incelediimizde,
toplumun daha geni kesimlerinin desteini almak iin farkl sosyal kesimlerin
karlarnn, yukarda rneklendii zere yanltc ifadelerle projeye dahil edilmi gibi
gsterildii grlmektedir. Sendikalarla ve sermayenin dier kesimleriyle elien
karlarn mcadelesi, devletin iktisat politikalarna ve sosyal politikalarna ynlendirilmi
ve bunlar amann herkesin refahn artraca, ynnde yanltc bir biimde
erevelenmi olduu grlmektedir.

5.5.5. TSADn Gndem Belirleme Gc

Fligsteine gre (1997), kurumsal giriimcilikte dier bir nemli sosyal beceri de
gndemi belirleyebilmektir. Bir grup bir kez gndemi belirleyebilmise, dierlerinin
tartmalarnn temel parametrelerini ortaya koymu demektir. Dierlerine tartma
terimlerini kabul ettirebilmise, tartma zaten yar yarya kazanlm demektir. Dier tm
aktrler temel parametreleri belirlenmi bu ereve iinden kendi karlarn tanmlamak
zorunda kalrlar.

TSADn sylemsel stratejileriyle, gndem belirleme konusunda ne kadar baarl


olduu, ilanlar srasnda ve ilanlar izleyen dnemde Trkiye gndeminde ne lde yer
kapladklarna, bu konunun tartlmasn ne kadar ve ne lde salayabildiklerine ve
tartmalarn hangi terimlerle yapldna baklarak ortaya karlmaya allmtr. ki
rnek metin zerinden konu irdelenmitir. Bunlardan birisi Ulagayn Cumhuriyette kan
TSAD ilanlarn deerlendiren yazs, dieri Tekstil ileri Sendikasnn gazete
ilanlardr. Ulagay alntda grlebilecei gibi ilanlarn toplumda yaygn bir tartma
zemini bulduunu ve ilanlarn amacna eritiini ifade etmektedir:

169
TSAD tarafndan 13 Maysta balatlan basn kampanyas en azndan bir amacna
imdiden varm grnmektedir. Sayn Babakan Ecevit, sz konusu kampanyaya birinci
gnnden balayarak ilgi ve tepki gstermi, br siyasal partiler ve toplumun eitli
kesimlerini temsil eden kii ya da kurulular da bu konudaki grlerini aklamaktan geri
durmamlardr. Bylelikle nde gelen iadamlarmzn lke sorunlarna ilikin grleri ve
nerdikleri k yollar kamuoyunda yaygn bir tartma alan bulmutur, (Ulagay, 2
Haziran 1979, Cumhuriyet).

26 Mays 1979da Tekstil ileri Sendikasnn da gazetelere Gerek Kurtulu Yolu


diye kar ilanlar verdii grlmektedir. Sendikann ilan metninin, TSAD ilanlaryla
ayn ematik yapda dzenlendii, ayn terimlerle konular tartt fakat farkl neriler
sunduu grlmektedir (Cumhuriyet, 26 Mays 1979). lann sylemi dikkatli
incelendiinde, sendikann kendi yelerinin karlarn TSADn tanmlad temel
parametreler erevesinde savunduu grlmektedir. Bu durum sendikann ilannn belki
TSADn ilanlarna bir cevap nitelii tamasndan kaynaklanyor olabilir. Yine de
TSADn sylemsel stratejisi bu anlamda baarl olmu grnmektedir. Dnemin
gazetelerinin incelenmesinden, sendikann ilanna kar, medyada sanki hi yle bir ilan
yokmu gibi davranlmas, TSADn ilanlarnn gndemi igal etmesi, bunun bir
gstergesi olarak deerlendirilmitir. Tabii dnemin gazetelerinden alntlarla rnekleri
oaltmak mmkndr. Ecevitin daha sonra savcla yapt su duyurusu balamnda ve
tepkiler balamnda ilanlarn bir sre eitli kesimlerce tartlmas devam etmitir.
Gazetelerde kan yorum yazlarnn bir sre, TSADn setii ve konulatrd konular
tartmaya devam ettii grlmtr.

TSAD iin nemli olmayp emek kesimi iin acil olan birok sorun varken,
tartmalarn TSADn sorunsallatrd konular zerinden srdrlmesi, TSADn
sorunlar ereveleme iinde baarl olduunun bir gstergesi olarak deerlendirilebilir.
Kavramlarn ilk kullanclar bir biimde tartma erevesini de belirlemi olmaktadrlar,
nk kavramlar kullanarak tartmaktayz. Berger ve Luckmanna atfla (1976) dnyay
kavramada kullandmz dilin terimlerinin, sosyal gereklikle birebir ten anlamlar
tamadn, onlara anlamlarn kullananlarn verdiini bilmekteyiz. Kavramlarn ilk
kullanclar onlara ok farkl anlamlar yklemi olsa da, farkl evreler tarafndan kullanla
kullanla kanksanan kavramlar, sorgulanmakszn dilimize yerletiinde, bu kavramlar
ortaklaa ina eden evrelerin ideolojisi de bir anlamda ortak bilinte kanksanm ve
yerlemi olmaktadr. TSADn sadece gndemi belirlemekle kalmamad, aslnda
gndeme yerletirdii eyin, hangi kavramlarla tartlacan da belirlemi olduu
grlmektedir.

170

5.5.6. TSADn Deiim Projesinin Merulatrlmas ve Yaygnlatrlmas

Fligstein (2001) kurumsal giriimcilerin, ou zaman sahnede grnmektense sahneyi


hazrlayp geri ekildiini, dier aktrlerin zm retmelerini saladn sonra da bu
zmleri, bar salamak ya da bsbtn bir knty nlemek adna dierlerine kabul
ettirdiini belirtmektedir. TSADn da sylemsel stratejisini, kendini tarafsz gsteren ve
dierlerine kendi dar karlaryla ilgilenmediklerini ve tartarak zm retmekten
kendilerinin kazanl olacaklarn ima eden bir ekilde dzenlemi olduu grlmektedir.

TSADn syleminde, sanki sosyal problemlerin zmnn tek bir yolu varm gibi
gsterilmitir. Oysa iktisat politikas ama ve ara seimlerinin bir toplumsal maliyeti
olduu bilinmektedir. ktisat politikas amalarna ulamakta kullanlan deiik yntemler,
toplumun baz kesimlerinin yararna olurken dierlerinin zararna olabilmektedir. En iyi
zm, tm toplumsal kesimlerin uzlamasyla bulunacak zmdr. Ekonomik kararlarn
politikayla balantsnn nemi de buradadr. Toplumun iyilii piyasa mantyla
salanamayaca iin, iktisadi kararlar siyasetin ilgi alanndadr. TSADn syleminde,
byk burjuvazinin sorunlar eittir lkenin sorunlarym gibi, iaret ettikleri sorunlara
nerdikleri zmlerin herkesin karna olduu ifade edilmitir. Oysa sunulan gereklik,
TSADn kendi bulunduu konum ve koullar iinden sorunlar/balam algsna
(Weick, 1979) gre oluturulmutur. zm nerilerinin de ayn gereklii kuran tarafn
bir sosyal kurmacasndan te olduu dnlemez.

Stratejik aktrn bir baka giriimi de Fligsteine gre (2001) dier aktrlerin
ynetecei ve kendi fikirleri dorultusunda hareket ettiklerini sandklar koullar
ayarlamak, darda kalan aktrlerin ibirliini salamak ve yine bunun kendi fikirleri
olduu konusunda onlar inandrmaktr. Bylece, kurumsallama projesinin eitli
aktrlerin karlarn btnletiren ortak bir projeye dnmesi ve karlarn i ie gemesi
salanarak yaylmann kolaylatrld ifade edilmektedir (Haveman, Rao 1997).
TSADn, sorunlar ve zm nerilerini kendi ele al tarzn, TSADn 1974l
yllarn ikinci yarsndan bu yana sorunlar gndemde tutmak suretiyle, dier aktrlerin
TSADn yaklamlarn zamanla kendi fikirleriymi gibi kanksamalarn salad
sylenebilir. Uzun sre kendi snf karlar dorultusunda kurgulad zm nerilerini,
baka k yok sloganyla gndemde tutarak, TSAD kendi kavramsal erevesinin
toplumda kanksanmasn salam grnmektedir. Bylece TSAD, toplumun dier

171

kesimlerinin, problemleri artk kanksadklar terimlerle, basnda kendine geni yer bulan
TSADn terimleriyle, TSADn snrlad ereve iinde ve iaret ettii hedef
dorultusunda tartmasnn zeminini hazrlamtr. Gen adamlar Dernei15 Bakan
Murat Bekdikle yaplan bir syleide, Bekdikin ifadelerinden stelik TSADn bunu
hayli bilinli yapt anlalmaktadr.
Bekdik: Gndem oluturma her ay yaynlanan aratrma raporlaryla oluyor. ... Gndeme
alternatif sunabilmek de nemli. Bunlar duyurabilmek ile ilgili medyada hibir sorunumuz
yok, ...Raporlarn datmnda takip titizlikle yaplyor. Ancak TSAD 20 defa karyorsa
TGAD 15 tane rapor karyor. 3000 kiiye bu raporlar ulayor, ama insanlara bu
raporlar sadece datmak deil, kullandrtabilmek. Btn bunlar gndermeye, in
ikencesi gibi devam etmek, srdrmek lazm. nsanlarn beynini ykayarak, ara vermeden,
ister okusun, ister okumasn bunlar gndermeye devam etmek lazm..., demitir (Bekdik,
1998).

TSADn sk sk zgrlklere vurgu yapan, Hr teebbsn zayflamas, hrriyeti


demokrasinin zayflamasdr diyerek zgrlk ve demokrasinin teminat olarak hr
teebbs ve pusula olarak Baty gsteren syleminin, aydn kesim arasnda da kendine
hayli desteki bulduu ifade edilmektedir. Baskc rejimlerden bunalm, Batdaki benzeri
temel hak ve zgrlklerin zlemini eken aydn kesimin bu tarihlerde ikiye blnd,
aydnlarn bir kesiminin yeni liberal politikalara arka kt ifade edilmektedir (Gler,
2005a: 99). Srekli baskc rejimlerle ynetilmekten bunalm, dncelerini akladklar
iin eitli dnemlerde kovuturulmu aydnlarn bir ksm, nce demokrasi talepleriyle
sekinci otokrat cepheden koparak, bu dnemde daha liberal ve sekinci olmayan bir
sylem tutturmutur (Altan, 2004). Bylece, TSADn sylemsel stratejisine aydnlarn
bir kesimi arka karken, 24 Ocak kararlarnn uygulanma teminatn da toplumsal
muhalefeti bastrmak suretiyle ordu salamtr. D kaynaklar tarafndan takdirle anlan
askerlerin (Ulagay, 1987: 60) hzla uygulamaya koyduu yapsal deiim program, IMF
ve DB tarafndan yapsal uyum programlaryla ynlendirilmitir.

Sahne giderek zenginlemitir. En byk iki sendikadan 12 Eyll rejiminin darda


brakt Trk- ynetiminden Sadk ide, hkmete dahil edilerek emek kesiminin de
srece destei salanmaya allmtr. Amerikadan getirtilen ve zaln Prensleri
olarak anlacak olan, liberal politikalar destekleyen yeni brokratik bir snf tretilmi ve
yeni liberal politikalara direnen brokratlarn yetkileri bu snfa aktarlarak liberal cephe
glendirilmitir. Dardan bata DB olmak zere IMF, OECD, AB, BM gibi bir ok
kurulu ve aktrn hepsi bir ucundan tutup yapsal uyarlama programn gnmze kadar
15

Trkiye Gen adamlar ve Dernei (TGAD), misyonu belli bir noktaya gelmek isteyen iadamlarn
ayn atda toplamak ve gen giriimcilerin sorunlarn kamuoyuna aktarmak olan bir dernektir. Dernein
amac TGAD'dan TSAD' a ye kazandrmak; TSAD ekonomik adan glendirebilmektir.

172

getirmitir. Birka yl iinde ortaya mkemmel bir ibirlii ile ortaklaa gtrlen bir proje
kmtr.
Srecin en can alc ksm ise, 1980li yllar boyunca Trk basnnn youn bir ekilde el
deitirerek tamamen holdinglerin kontrolne girmesi olmutur. Bu dnemde holdinglerin
birbiri ardna gazete, televizyon satn ald grlmtr. Neredeyse her grubun bir gazete,
dergi, radyo ya da televizyon kanal ile ilintisi olduu ya da medya sahibi olduu bir
dnem balamtr. Medyada youn tekelleme, dikey ve apraz btnleme stratejileriyle
holdinglerin lke gndemine hakim olduklar gzlenmitir (zsever, 2004).

Televizyon ve radyoda balatlan zel kanal furyas ile birlikte haberler dahil tm
programlar magazinletirilerek insanlarn rol modelleri deitirilmi, bir nevi yeniden
kimlik inasna giriilmitir. Promosyon kampanyalaryla grlmemi tirajlar yakalayan
holding gazeteleri ve televizyonlarnn, kimlik inasnn bir paras olarak Amerikan
dizileriyle halka ok farkl bir yaam biimi ve kltr sattna tank olunmutur. Bu
dnemde medyann, entrikalarla dolu Amerikan dizileriyle gayri ahlaki yollardan
zenginlemenin merulatrlmasna hizmet ettii ve din propagandasn ykselttii
grlmtr16. Bu srete medyann, byk burjuvazinin balatt dnm srecinin
merulatrlmasnda, halkn dedii ar bedelleri gzlerden uzak tutmada nemli bir ilev
stlendiine tank olunmutur.

Yerleik eyleyen ikilemi asndan sreci deerlendirdiimizde, TSADn deiim


ynnde eyleme gemede ulusal ve uluslar aras dzeyde bir ok aktrle ittifak ettiini,
yerleik kalplardan toplu bir kalk salamada a ilikileri iindeki sekin ve merkezi
konumundan medya ve dier kaynaklar harekete geirmede ustalkla yararland
sylenebilir.

5.5.7. TSADn Kurumsal Giriimciliinin Nitelii

TSADn

ilan

metinlerinin,

bir

deiimin

stratejik

erevesini

belirleyen

kuramlatrmann iermesi beklenen tm unsurlar kapsad grlmektedir. Bu balamda


ilanlarda, mevcut kurumsal dzenlemeler kendi snf karlar dorultusunda baarsz
gsterilmi, mevcut kurumsal dzenlemeler iinde tkanm sorunlara, zm nerileri
getirilmi ve zmn nasl bir kurumsal yap iinde mmkn olacann gsterilmi
16

Bu dnem medyann yeni liberal ahlaki kodlar nasl yerletirdii konusunda daha geni bilgi, Can
Kozanolunun Cilal maj Devri kitabndan edinilebilir (Kozanolu, 1994).

173

olduu grlmektedir. Mevcut kurumsal dzenlemeler sorgulanarak gayri meru hale


getirilirken, kendi projeleri gl argmanlarla merulatrlmaya allmtr. Toplumun
daha geni kesimlerinin desteini almak iin onlarn da karlar projeye dahil edilmi
gsterilerek, bu kesime siyasal iktidar tarafndan vaad edilenler srekli belirsiz bir zamana
ertelenerek yeni kurumlama sorunsuz bir ekilde ilerletilebilmitir. Bu oyalanma
politikasn ifa eden muhalif kesimin ise, her trden demokratik kitle rgtleri kapatlarak
sesini duyurabilecei mecralar yok edilmitir.

Devletle ilgili sorunsallatrlm alan, devletin ekonomiye mdahale aralar zerinde


odaklamtr. Sylemde, muhalifler arasnda elikiyi arttrc unsurlar tarken,
sermayenin eitli kesimleri arasndaki ilikilerde ise, eliki yokmu gibi btnletirici bir
dil tercih edildii grlmektedir. Daha geni toplum kesimlerini projeye dahil etmek iin,
insanlarn, byk burjuvazinin karlar ynnde ikna edilmesi yerine, sorunlar baarl bir
ekilde erevelenip onlara kendi dar karlar ynnde srar ederlerse balarna neler
gelebileceinin gsterilmesi tercih edilmitir. Baarl bir kla kurumsal deiimin
gereklilii gndeme tanm ve deiim projesini hayata geiren baskc siyasal kadronun,
deiimin temel parametreleri yerleene kadar ynetimde tutulmu olduu grlmektedir.

zgrlk demokrasi ve ekonomik liberalizm, sanki birbirinin oluturucusu ve


olmazsa olmaz imi gibi gsterilerek, proje toplumun dier kesimlerine merulatrlmaya
allmtr. TSADn bu sunumla aydnlar ikiye blerek, projesinin arka planndaki
kuramsal erevenin geerliini halka kar savunacak gl bir meru temel kazanm
olduu grlmektedir. Kar merulatrma hamlelerine kalkabilecek toplum kesimleri,
12 Eyll rejimiyle uzun sre bask altnda tutulmu bylece nerdikleri yolun tek k
yolu olduu ilenebilmitir.

Holdingler, medya satn almalaryla, merulatrma hamlesinde ok nemli bir gc ele


geirmitir. zel televizyon kanallar ama izninin de bu dnemde km olmas, masum
bir tesadf olarak grlmemelidir. Holding gazetecilii ile birlikte habercilik anlay
tmyle deimi ve eski kadrolar isiz braklmtr (zsever, 2004). Medyay ele geiren
byk burjuvazi Amerikan deerlerini ve dini ykselterek kimlik inasna girimitir. Yani
TSADn kurumsal giriimciliinin, bu almada hedeflenen devletin dar anlamda
iktisat politikas aralarnn dntrlmesini baarmann tesinde, toplumun yerleik
kurum ve kurallarn deitirmekle balayp yaam biimini deitirmeye uzanan, onunla

174

da kalmayp insanlarn rol modellerini ve anlamlandrma sistemlerini deitirerek yeni bir


kimlik inasna varan hayli kapsaml bir kurumsal giriimcilik rnei olduu sylenebilir.

5.6. TSADn Sylemsel Stratejisinin Kuramsal Temelleri

TSADn 1974 ylndan itibaren yerleik kurumsal mant ve hkmetin ekonomi


politikalarn eletirdii gzlenmekle beraber bu eletirilerde, mevcut Keynesyen
paradigmadan kopma istei ve alternatif zm nerileri, o dnemde henz ok belirgin
grnmemektedir. TSAD ilanlar, dikkatli okunduunda yerleik kurumsal mant
krma giriimi ve eski kurumsal mantkla ban koparma isteinin, ilanlarda daha belirgin
olduu grnmektedir. Bu ilanlarda TSADn zm nerilerinin, mevcut paradigma
dna kt dikkati ekmektedir. Peki TSAD nasl bir paradigma iinden
seslenmektedir? TSADn sylemsel stratejisi, hangi kavramsal temeller zerine ina
edilmitir. Metinleri bir de bu gzle incelemek, TSADn kurumsal giriimciliinde
ibirlii yapt kesimleri gz nne sermekte yararl olabilir.
lanlarda mevcut tkanklktan devletin ekonomi politikalar ve zihniyeti sorumlu
tutulurken, k yolu olarak hr teebbsn teviki ve ekonominin da almas
nerilmektedir. Mevcut paradigmay mahkum eden ilan metinlerinde, devlet kartl
bariz bir ekilde gze arpmaktadr. Ekonomiyi dze karma nerileri, arz ynl
ekonomiyi ve i talebi ksmay hedeflemektedir. Bunlar yeni liberal politikalarla uyumlu
nerilerdir. Bu ipularndan hareketle, metinlerin stratejisinin kuramsal kurgusu, yeni
liberal politikalar ve ardndaki kavramsal temellerle benzerlik gsterip-gstermedii
balamnda incelenmitir. nceleme yeni liberal sylem ve TSADn sylemleri
karlatrlmak suretiyle yaplmtr. ncelemeye TSADn gazete ilanlar esas
alnmtr.

Tablo 5.9. Yeni Liberal Paradigmada ve TSADn Sylemlerinde


Mevcut Ekonomik Sistemin Eletirisi
Yeni Liberal
Paradigmann mevcut
ekonomik sistemi
eletirisi

TSADn mevcut
ekonomik sistemi
eletirisi

Monetarist iktisatlar bugnk isizlikle enflasyonun birlikte ortaya kt kriz durumunu


Keynesci politikalarn ve uygulamalarn sonucu olarak grmektedirler. Ekonomik srecin
balca istikrarszlklar ve belirsizlikleri hkmet kesiminin tutumundan kaynaklanmaktadr. Bir ok lkede yaanan enflasyon, isizlik, kaynaklarn israf edilmesi ve
bir ok durumda zgrlklerin ortadan kaldrlmasnn temelinde devlet uygulamalarnn
olduu ileri srlmektedir (Sava, 1986: 215; Bakaya, 2005c:206-8).
iddetle ihtiya duyduumuz d kredilerle, uyguladmz ekonomik sistem birbirine ok
yakndan baldr. Pazar ekonomisinden gitgide uzaklaan bir anlayla, ne Bat
dnyasnda hak ettiimiz yeri, ne yeterli kredileri, ne de yatrmlara gerekli d sermayeyi
bulabiliriz. (Gereki k yolu 15 Mays 1979 Gnaydn)

175

Tablo 5.10. Yeni Liberal Paradigmada ve TSADn Sylemlerinde


Yeni Ekonomik Sistem nerisi
Yeni Liberal
Paradigmann
ekonomik sistem
nerisi
TSADn
ekonomik sistem
nerisi

neriler liberal devlettir. Pazarn en iyi dzenleyici olduu, piyasann normal


ileyiine terk edilirse, ekonomik dalgalanmalarn ortadan kalkaca ve ekonominin
salkl ileyiine yeniden kavuaca iddia edilmektedir. zm serbest piyasa
ekonomisi (hr teebbs) ideolojisine balanmaktr (Sava, 1986:215; Bakaya,
2005c:206-8).
zm,...tek yol olan "kiiyi rekabet iinde tevik"tedir,
zm, Trk ekonomisinin da almas, serbest rekabete dayal Bat ekonomisi
iinde gelimesini hzlandracak kararlar alabilmektedir (Ulus Bekliyor, 22 Mays
1979, Milliyet).

Tablo 5.11. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn Devlet Anlay


Devlet ekonomiden, politika da toplumdan uzaklatrlmaldr.
Ekonomik g siyasal g ayr ellerde tutulmaldr.
Kk ama gl devlet taraftardrlar (Al, 2002:108; Bakaya, 2005c:208)
Devletin balca ilevi; vatandalarn zgrln d ve i dmanlara kar korumak,
adalet ve dzenin srekliliini salamak, mlkiyet hakk ve szleme hakkn korumak ve
rekabeti piyasalar glendirmek, kimi zaman tek tek bireylerce yapldnda daha pahal
olabilecek ileri gerekletirmektir.
Yeni Liberal
Devlet, dzgn oyun alann salayan ve oyunun kurallarn belirleyen bir form ve
Paradigmann
kurallarn uygulanmasn salayan bir hakem olarak dnlmektedir.
devlet anlay
Kamunun gnmzde stlendii birok ilevi terk etmesi gerekir. rnein tarm iin taban
destek fiyatlar program, ithal tarifeleri ve ihracat kstlamalar, kira kontrol, faiz
oranlarnn yasal taban veya en ok faiz oran, yasal asgari cret dzeyleri ya da azami
fiyatlar, yallk ve emeklilik programlar, ilere ve mesleklere girileri zorlatran baz
ruhsat ilemleri, toplu konut yapm ve konut yapmna ynelik yardm program, zorunlu
askerlik hizmetleri, ulusal parklar, posta hizmetleri, paral yollarn kamu mlkiyetinde
olmas ve iletilmesi gibi hizmetleri devletin zel sektre brakmas gerektiini iddia
etmektedir (Al, 2002:107).
Siyasi kudretin mutlak sahibi devlet, ekonomik faaliyetlerin de mutlak sahibi olmaya
ynelirse, giderek btn hrriyetler kaybolur (Yokluu Paylamak m? Bolluu Salamak
TSADn
m? 29 Mays 1979 Milliyet) Ekonomimizi bir yasak "mevzuat a" iinde boan, kiinin
devlet anlay
teebbs evkini kran, kiiyi yanl ynlere sevk eden ar mdahaleci ve gven sarsc
ve ynetim
zihniyet, bunalmn asl sebebidir (Gereki k yolu, 15 Mays 1979 Gnaydn; Ulus
mant eletirisi Bekliyor, 22 Mays 1979, Milliyet) Her trl fiyat ekonomiye deil, politikaya gre
ayarlanmtr. KT'lerin... milyarlarca lira ak vermesine yol amtr.Yanl bir sosyal
gvenlik politikasyla Trkiye'mizi bir gen emekliler lkesi haline getirmitir. "karlksz
para basma" gelenek haline gelmitir (Ulus Bekliyor, 22 Mays 1979, Milliyet).

Tablo 5.12. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn sizlik Sorununu Ele Al


Yeni Liberal
Paradigmann
isizlik sorununu ele
al
TSADn isizlik
sorununu ele al

Liberallere
gre,
isizlik,
emek
piyasasndaki
uyum
noksanlndan
kaynaklanmaktadr. Emek piyasasnn salkl ileyiini engelleyen ise sendikalarn
faaliyetleridir (Andersen, 1971).Monetarist iktisatlar bugnk isizlikle enflasyonun
birlikte ortaya kt kriz durumunu Keynesci politikalarn ve uygulamalarn sonucu
olarak grmektedirler. Bu durum karsnda durgunlua kar nerileri liberal devlet
olmaktadr (Gler, 2003d: 9-10; Bakaya, 2005c:206-8).
Oysa, uygulanan ekonomi politikalar ve sendikalarn davranlar, Trkiye'de, isizlik
sorununu, giderek daha da arlatrmaktadr (Gereki k yolu, 15 Mays 1979
Gnaydn).

176

Tablo 5.13. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn


Sosyal Adalet, Blm ve Vergi Konusuna Yaklamlar
Liberal dnrler, sosyal adalet kavramna, eitliki politika ve uygulamalara da kar
kmaktadrlar (Al, 2002:108; Bakaya, 2005c:208) ... devletin sosyal adaleti salama
gibi bir ilevi stlenmesi doru deildir (Peterson, 1999). Eitliki politikalar, rnein
gelir dalm dengesizliini snrlamaya ynelik blmc politikalar, piyasann
salkl ileyiini bozmakta, gelir dalmndaki deiiklik yznden piyasa
Yeni Liberal
ekonomisindeki sinyal cihaz almamaktadr. ... gelirin yeniden blm ekonomi
Paradigmann
zerinde olumsuz etki yaratr. Zenginliin her yeniden dalm onun yeniden
sosyal adalet ve
blm ve vergi yaratlmasn engellemektedir. Arz-yn iktisatlara gre yoksul ve orta snflara
yardm etmek iin zenginlerin dedikleri vergiler azaltlmaldr. Ksaca, dar gelirli
konusuna
toplum kesimleri aleyhine gerekleen yeniden blm (sosyal amal devlet harcayaklam
malarnn, eitim, salk, isizlik ve aile yardm vs. gibi yardm ve sbvansiyonlarn
terk edilmesi veya minimum seviyeye indirilmesi) son tahlilde dar gelirlilerin lehinedir.
Zengin kesimlerden daha az vergi alnmas, daha ok tasarruf, daha ok yatrm, daha
ok istihdam, daha ok cret demektir (Bakaya, 2005c:208).
retimi nasl artracamzdan ok, neyi nasl paylaacamz tartlyor.
te, bu yzden, gndelik ihtiya maddelerinin pahallk, darlk ya da yokluunu
TSADn sosyal paylayoruz. Sosyal adalet, yokluu paylamak deildir. Bolluu paylamaktr...Bu ise,
adalet ve blm daha ok yatrm, daha ok retimle gerekleir (Yokluu Paylamak m? Bolluu
ve vergi konusuna Salamak m? 29 Mays 1979 Milliyet) Yanl sosyal gvenlik politikalar Trkiyeyi
gen emekliler lkesi haline getirmitir (Ulus Bekliyor, 22 Mays 1979, Milliyet). ...
yaklam
Vergi kaakl asgari dzeye indirilmeli...vergilendirilmemi kesimler vergi
kapsamna alnmal (Gereki k yolu, 15 Mays 1979 Gnaydn) ...vergisini
verenlerin yk dnyada grlmemi oranda arlatrlmtr (Ulus Bekliyor, 22 Mays
1979, Milliyet).

Tablo 5.14. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn, Demokrasi, Temel Hak


ve Hrriyetler ile Ekonomik Sistemi Eletiren Yaklamlar
Yeni Liberal
Paradigmann
demokrasi ve temel hak
ve hrriyetlerle
ekonomik sistemi
eletirmesi
TSADn demokrasi
ve temel hak ve
hrriyetlerle ekonomik
sistemi eletirmesi

Liberallere gre piyasa, zgrlkler iin olmazsa olmaz kouldur. Piyasa ekonomisi
ortadan kaldrldnda btn zgrlkler ve haklar ortadan kalkar. zgrl
yaratan kanunlar ve anayasalar deil piyasa ekonomisidir (Al, 2002:104; Gler,
2003d: 9-10). Snrlandrlmam ve kurallara balanmam bir devlet insann
haklarna ve zgrlne ynelik en byk tehdit olduu savunulmaktadr (Gler,
2003d: 9-10; Bakaya, 2005c:206-8).
Hr teebbsn zayflamas hrriyeti demokrasinin zayf lamasdr. Hr
teebbsn yok olmas ise, politik, ekonomik, sendikal, dnsel, btn
hrriyetlerle birlikte, hrriyeti demokrasinin de yok olmasdr. (Gereki k
yolu, 15 Mays 1979 Gnaydn). Ekonomimiz, ancak, ekonomik hrriyetlerin
varlnn korunmasyla dze kacaktr. (Yokluu Paylamak m? Bolluu
Salamak m? 29 Mays 1979 Milliyet).

Tablo 5.15. Yeni Liberal Paradigmann ve TSADn Enflasyona Yaklamlar

Yeni Liberal
Paradigmann
enflasyona
yaklam
TSADn
enflasyona
yaklam

Enflasyonu dizginlemeye ynelik politikalar da retim ve istihdam drrken fiyatlar


ykselmeye devam etmektedir. Enflasyon ancak kstl para politikalaryla zlebilir).
Konjonktrden bamsz basit bir para politikas uygulanmal ve para otoritesi siyasal
iktidardan bamsz olmaldr (Gler, 2003d: 105). Arzc iktisatlar, Keynesci talep
artrc politikalarn neden olduu krize talebi artrarak deil, arz artrarak bir zm
bulunabileceini ileri srmektedirler. (Bakaya, 2005c: 210-2,215; Gler, 2003d: 108-9).
karlksz para baslmamal... vergi kaakl asgari dzeye indirilmeli...
vergilendirilmemi kesimler vergi kapsamna alnmal (Gereki k yolu, 15 Mays
1979 Gnaydn). Bamsz merkez bankalar kurulmal, karlksz para baslmamal,
kamu harcamalar ve KT zararlar kontrol altna alnmal, devletin ekonomideki arl
hafifletilmeli, retim art desteklenmeli (arz ynl iktisat) (Yokluu Paylamak m?
Bolluu Salamak m? 29 Mays 1979 Milliyet).

177

Metinlerden TSADn devleti, dzgn oyun alann salayan ve oyunun kurallarn


belirleyerek bunlarn uygulanmasn gzeten bir hakem olarak dnd anlalyor. Bir
farkla, TSAD bu hakemin ayn zamanda, eski kurumsal dzende olduu gibi tevik ve
desteini de talep etmektedir. TSADn mevcut tm problemlere zm nerisinde
liberal ekonominin yaklamlarn benimsemekle birlikte, eski kurumsal dzenlemelerin
sermayeyi destekleyen ve tevik eden unsurlarndan da vazgeemedii grlmektedir. Eski
alkanlklarn terkedememekle birlikte, kamunun stlendii blm, vergi, fiyat, para,
dorudan retim ve sosyal politikalar sorunsallatrarak, bunlara karlk serbest piyasac
neriler getirdii grlmektedir.

Gerek mevcut sistemin eletirisinde, gerekse krize zm olarak nerdii politikalarda


TSADn yeni liberallerle ayn grte olduu grlmektedir. Nitekim TSADn
isizlik, enflasyon ve blm politikalarnn, demokrasi yaklamlarnn yeni liberallerle
tamamen ayn olduu tablolarda bir arada verilen sylemlerden rahatlkla izlenebilir. Bu
durumda TSADn sylemsel stratejisini, yeni liberal paradigmann oturduu kuramsal
temeller zerine ina ettii anlalyor. Nitekim TSADn bir yl sonra The Turkish
Economy 1980 adl raporunda strateji deiikliini aka ifade ettii grlecektir:
Ekonomik politika, gemite zarara yol at artk bugn kantlanm olan ithal ikamesi
stratejisinden vazgeip ihracat gelitirme stratejisi zerine kurulmaldr. (TSAD, 1980:84)
thal ikamesinin sanayilemenin tek yolu olduu sanld. ...Bugn daha byk byme hzna
ulamak mmkndr, ancak ekonomi yeterli dvize kavumaldr. Bu ise ... sanayileme
stratejisinin deitirilmesine baldr (TSAD, 1980:79).

Snmeze gre TSAD bu ifadelerle, aka birikim stratejisi deiiklii nermekte ve


Trkiye iin dnyada yeni-liberal politikalara dayal olarak Reagan ve Thatcher
nclnde uygulanmaya balanan ihracata dayal sanayileme stratejisine gemeyi
uygun bulduunu belirtmektedir. Dahas uluslararas iblmnde Trkiyenin yerinin ne
olmas gerektii konusunda neride bulunmaktadr (1985:47):
hracat hacmini gelitirmek sadece uygun dviz kurlar saptama sorunu deildir, nk
byle bir ekonomik tevik tek bana, Trkiye'nin ihtiyac olan yeni ihracat pazarlar
bulmaya cevap vermez. Bunun kadar nemli olan, uluslararas iblmnde Trkiyenin
ihracata ynelik katlmn salamak olmaldr(TSAD, 1980:77).

TSADn gerek zm nerileri gerekse syleminin, tm dnya lkelerinde ayn


anda, yapsal uyum programlar ile devreye sokulan yeni liberal sylem ve programlarla
bir farkla tmyle rtt grlmektedir. Bu fark TSADn yeni liberal ekonomide
bizzat stlenmesi gereken maliyet ve riskleri devlete detmek istemesidir. Devletin tevik
ve desteklerinin aynen srmesini, hatta tarm ve cretlilere ynelik destek politikalarnn da

178

bundan byle sermayeye yneltilmesini talep etmektedir. Evet, TSADn uluslararas


aktrlerle arasnda bir sylem birlii vardr.
5.7. TSAD Yeni Liberal Dnm Kendi inde Nasl Merulatrmtr?
Aada kutu iinde alntlanan konumalardan anlalaca gibi TSAD, daha 1974
ylndan itibaren da ak bir ekonomiyi savunmaktadr. Dnya sisteminin yeniden
rgtlenme abalarnn yeni liberal politikalar dorultusunda olduunun farkndadr.
Dnya sisteminden kopmak istemedii ve yeni liberal politikalar savunduu
grlmektedir.

TSADn Yeni Liberal Politikalar Savunan Sylemleri


Milliyet gazetesinden Abdi pekinin rportajnda TSAD Genel Sekreteri T.Gngr Uras: biz artk
kapal ekonomiden kp belli lde dnya ekonomisine almak durumundayz demektedir (Basnda
TSAD, 1974)
Ege Blgesi Sanayi Odas Ynetim Kurulu Bakan Adgzelin TSADn Genel Kurul Toplantsnda
yapt konumadan TSADn Dnya sisteminin yeniden rgtlendiinin farknda olduu anlalmaktadr:
... Dnyamz, genel ekonomik, sosyal ve siyasal grnm ile yeni bir dengeleme abas iindedir.
...ulusal dzeyde alnan tedbirler yeterli olmamakta, uluslar aras dzeyde ise, hemen hibir olumlu adm
atlmamaktadr (TSAD Konumalar, Adgzel, 1977:1-2)
Trkiye'nin kabuuna ekilip dnya zerinde yalnz kalmasn da istemiyoruz ... O halde tek amacmz ...
ekonomik bakmdan dnyaya almak olmaldr. ...Ekonomik Btnleme Zorunluluu: imdinin dnyas,
lkelerin birbirinden kopuk ve
habersiz, "Robenson" gibi yasamaya deil, btnlemeye yneldii bir dnyadr... (1980 Ylna Girerken
Trk Ekonomisi:7-8)
zm, Trk ekonomisinin da almas, serbest rekabete dayal Bat ekonomisi iinde gelimesini
hzlandracak kararlar alabilmektedir. zm Bamsz Merkez Bankasyla devletin ar para basmasnn
nlenmesidir(TSADn 1979 Gazete ilanlar)
Bugn gelmi olduumuz noktada Trk ekonomisinin da alma gereini her zamandan daha iyi anlamak
durumundayz.. (Feyyaz Berker, Konumalar,1979).

TSAD yukarda alntlanan ifadelerle savunduu liberal dzeni, ilgin bir ekilde
devletin tevikleriyle tesis etmek istemektedir. Alt kurumsal dzenlemelerin, liberal
ekonominin ruhuna ters dse bile zel teebbs besleyen kurum ve kurallarn koruyarak,
dier kurum ve kurallarnn ise meruiyetini andrarak kendine zg bir dzen tesis
etmek istemektedir. TSADn drt ilan metninin her birinde yineledii u savunularn
hibir liberal retide yeri yoktur: ...daha ok retmenin ve bollua kavumann gereki
yolu: Kiiyi rekabet iinde teviktir. Tevik varsa rekabet olmaz, rekabet varsa tevik
olmaz. Tevik politikalar, rekabetin ve liberal yapnn ruhuna aykrdr. TSAD, bir

179

yandan devletin yerleik kurumlarn ve o kurumlar yneten zihniyetin altn oyarken bir
yandan da onun salam olduu risksiz ve gvenli ortamdan vazgeememektedir.

ada Bat kapitalizminde ekonomik liberalizmden ve rekabetten herkesin anlad,


teknolojide, retim maliyetlerinde, kalitede, fiyatta, pazara ulamada rakip firmadan bir
adm nde bulunmaktr. Bat kapitalizminde bu trden bir rekabet, firmalar iin bir varlkyokluk sorunudur. Trkiyede ise serbest piyasa kapitalizmi deyince, devletin snrsz ihsan
datma yetenekleri ve teviklerine erimek iin firmalarn birbiriyle rekabet etmesi
anlalmaktadr (Boratav, 2005:100). Bura (1997:299), Trk giriimcilerin Bat
kapitalizminde bilinen trden Schumpeteryan anlamda giriimci olmak yerine, devletle
yakn ilikiler kurarak onun salad frsatlar deerlendiren, sanayi yerine ticareti, uzun
vadeli kazan yerine ksa vadede elde edilebilecek speklatif kazanc yeleyen devlet
olanaklar iin yaran giriimciler olduunu belirtmektedir. Aadaki kutu iindeki
alntlardan iadamlarmzn bunu ne kadar da doal karlad anlalmaktadr.

TSADn Liberal Dzen inde Devlet Teviklerini Savunan Sylemleri


Uluslar aras rekabetin mevcudiyetini hesapl yaplm devlet destei ile kapatma(lyz). (A. Koman,
TSAD Konumalar, 26 Ocak 1980:6).
zel kesim, kamunun tevikiyle gelimi ve belirli bir dzeye gelmitir. Ama ocuk yrmeyi rendi
diye elini brakmamalyz, (mer Dikk TSAD Konumalar, 26 Ocak 1980: 20).
Siyasilere yaknln kullanarak, Taksimdeki arsas zerindeki imar iznini on kattan otuz drt kata kartan
i adam Mustafa Szerin 1989da Cumhuriyet Gazetesinde kan aklamas: Sabancya krk kat rant
verilecek de bana niye verilmeyecek? Bunlar risk alarak kazanlm rantlardr (Boratav, 2005:100).
Tekstil sanayicisi Halit Narin Ekonomik Panorama dergisine 1989da verdii demete: Hkmet
deiikliinde menfaat beklentilerim olmutur. Bu da doaldr. Trkiye'de iki tekelin dnda ihale alan, i
yapan... yok mudur? Hadiselerin birka firmann etrafnda sergilenmesi yanl... unu dnyoruz:. . Herkes
devletin her eyinden istifade etmelidir (Boratav, 2005:100)
TSAD bakan Feyyaz Berker ihracatn arttrlmas iin youn ve etkin bir tevik sistemi uygulanmas
gerektiini savunmutur (Basnda TSAD, 1974). Berker bu konumasnda, iinde bulunulan darboazdan
k iin, bir yandan liberal bir yap hedefleyen politika demetlerini nerirken bir yandan da devletin
teviklerini artrmasnn art olduunu ifade etmitir.

Bu tuhaf liberalizm yaklam nedeniyledir ki, iadamlarmzla devlet arasndaki


ilikiler, Kalaycolunun ifadesiyle (1991:79) akla nefret arasnda gidip gelen bir seyir
izlemitir. Kimi zaman devlete kar topluca tavr almlardr ki bu dnemleri Boratav
(2005:72), 1979 yl, 1980 ile 1982 yllar aras ve 1984 ile 1987 yllar aras olarak tespit
etmektedir. Kimi zaman da ak ve nefret arasnda kalmakta devlet karnda nasl tutum

180

alacaklar konusunda aralarnda uyumazla dmektedirler. Aada kutu iinde


alntlanan Tarabya Toplantlar ile ilgili tartma ve yorumlar, aslnda bu elikinin altnda
iadamlarnn ksa ya da uzun vadeli karlarnn yattn gstermektedir.
TSADn kurucularnn da iinde bulunduu devletle diyalogdan yana olan grup, Vehbi Koun batarsak
hep beraber batarz eklinde bir konuma yapmasndan sonra dierlerine gre g kazanmtr. zel sektr
bakmndan gerek karn, hkmete kar sava amakta deil diyalog kurmakta olduu anlalmtr
(Basnda TSAD, 1974).
Ege, Eskiehir, Ankara, TO ve SO hkmete kar dzenlenen Tarabya Toplantlarna katlmama karar
almtr. Karara gereke olarak SO Bakan Nurullah Gezgin, hkmetin ypratlmamas gerektiini, i
hayatnn hkmetlerle diyalog halinde olmas gerektiini, diyalogun ise onu eletirmekle deil ho ilikiler
iinde olmakla olacan belirtmitir (Basnda TSAD, 1974)
Feyyaz Berker, Ticaret Gazetesine bir deme vererek Tarabya Toplantlarnn gndemi konusundaki
haberleri yalanlamtr. (Basnda TSAD, 1974).
Tarabya Toplantsnn ardndan TSAD Bakan Vekili Can Kra Biz devlete kar, hkmetlere kar
gelebilecek bir yapya sahip deiliz. diye aklama yapmtr. (Basnda TSAD, 1974).
kinci Tarabya Toplantsnn ardndan, birinci toplantya arlmayan Trkiye Tccar ve Sanayiciler Dernei
Bakan Avni zden, TSK bakan ve Odalar Birlii genel sekreterinin, iadamlarn hkmete kar ve AP
izgisinde rgtlemek iin bu toplant ncesi grevlendirildiini, bu nedenle bundan sonra TSADla
birlikte almayacan bildirmitir (Basnda TSAD, 1974).
7 GN dergisinde Mehmet Cokunun bir deerlendirmesine gre zel sektrde arl olan toplanty
protesto eden gruplara gre, ekonomik geliimin gelinen aamas sosyal demokrat bir iktidarn
dzenlemelerini gerekli klmaktadr. Gnmz Trkiyesinde zel sektrn bir kesiminin kapitalist ileyiin
kendi rasyonellii iinde gelieceine inanrken dier kesimin ise kapitalizmin yaratt arpklklardan
yararlanmak istedii ifade edilmitir (Cokun, zel Sektr, 7 GN 3 Nisan 1974).
Yeni Ortam Gazetesinde Oya Baydarn yorumuna gre ise, TSADn gl kanadnn Ecevitten yana
tavr almasnn nedenleri tamamen uzun vadeli karlar ile ilgilidir. adamlarmzn bir paras olmak
istedikleri Ortak Pazar, Trkiyede kendi modeline uygun lml bir sosyal demokrat iktidardan yanadr.
(Yeni Ortam, 11.11.1974 Oya Baydar, Byk Sermaye Siyasal Tercih mi deitiriyor?)
Hadiseler Trkiyeyi bir ok defalar yol azna getirmitir ve bir tercih yapma durumuna sokmutur. ...
Batdan kopma manasna gelecek her tercih bizi demokratik dzenden uzaklatracaktr(R.Ko,
Konumalar,1979).
Da almann dier bir art Trkiyenin daha fazla gecikmeden Ortak Pazara tam ye olmasdr.
...Portekiz, spanya ve Yunanistan Ortak Pazara girdikten sonra ...ye olma ansmz tehlikeye decektir.
..ye olmadmz takdirde tm ihracatmzn yarsn yaptmz Ortak Pazar lkelerindeki pazarlarmz
kaybetmemiz ok muhtemeldir. (Feyyaz Berker, Konumalar,1979).
Gazeteci Uur Mumcu hkmete kar tutumda ikiye blnen TSAD iindeki tartmalar Yeni Ortam
Gazetesindeki kesine tamtr. Mumcu, Feyyaz Berkerin Ecevit hkmetine ak bir sava ilan etmi
olduunu ifade etmektedir. Ecevitin Ticaretle ilgili hkmet kararlarndan en ok Ko grubu, Turizmle
ilgili kararlardan ise Tekfen Holding (Feyyaz Berker) ve ...Yaar Holding zarar grmtr.
Mumcuya gre TSADn bu ilk mdahalesi deildir. Daha yeni kurulduunda, d ticaret rejimine el
atacan ifade ettii ve kota tahsislerini Ticaret Odalarnn elinden ald iin dnemin Erim Hkmetini
drmtr. Ardndan kurulan Melen Hkmetini tmyle kontrol altna almtr. Talu Hkmeti ile ise
lkeyi birlikte ynetmilerdir (Basnda TSAD, 1974).

181

Trkiyede giriimci snfn devlet tarafndan yaratlm olmas (Bura, 1997) ve


iadamlarnn snf karlarn koruyacak kadar glendikleri yeni liberal dnemde de bu
bamll, karlar nedeniyle tercihleri dorultusunda srdrmek istemeleri, devletle
dorudan restlemekten kanmalarna, ulusal karlar snf karlarna nceleyen bir
sylem tutturmalarna neden olmutur. Tarabya toplantlar srasnda basnda kan
aadaki yorumun, Trkiyede giriimci snfn rekabet anlayn ve TSADn neden
devletle dorudan restlemeye girmekten ekindiini ok iyi zetledii dnlmektedir:
Bugn TSAD evresinde iki dnce atma halindedir: Birinci grtekiler,
hkmetle ibirlii yapmann pratikte hibir yarar yoktur. ktidarda kald her gn zel
sektr iin kayptr.Hkmetin karsnda olan her grupla ibirlii yapmak, karsnda
olmayanlar yanmza ekmek, baz gleri hkmet aleyhine tahrik etmek gerekir,
demektedir. kinciler, devlet ynetimini elinde tutan iktidarla atma halinde olmann
yararna inanmamakta, atma ile ilerin yrmeyeceine inanmaktadr. Bunlar zel
sektrn yaamas iin gereken pek ok eyin hkmetin elinde bulunduuna,hkmetle
giriilecek bir savata yalnz iktidarn deil kendilerinin de byk zarara urayacan
belirtmektedir.(Basnda TSAD, 1974).

1981 ylnda TSAD Bakan bir soru zerine yle bir aklama yapmtr: bu
lkede bizim felsefemize gre devlet baba her zaman ycedir, onunla mcadeleye
girmekten kanrz, ekonomik politikalar ona ramen deil onunla birlikte kovalarz.
TSADn bu davrannn, aslnda halen devletin etkili olduuna ve onu karlarna
almann kendileri iin pek iyi olmayacana inanmalarndan kaynakland ifade
edilmektedir (Heper, 1985:103) TSADn bu aklamasnn, kendisinin de youn
abalaryla ekonomi ynetiminde yeni liberal politikalarn hayata geirilmesinden bir yl
sonra olmas dikkat ekicidir.

TSAD yelerinden Kocatopu, 1985de Tercman gazetesine verdii bir demete


Hkmetle problemlerimizi kamuoyu nnde tartacamza karlkl zeriz, gerekirse
kavga da ederiz, eer bir anlamaya varmsak sonucu hkmetin grym gibi basna
yanstrz demitir (Esmer, 1991:128). 12 Ekim 1986 tarihli Milliyet Gazetesinde, bir
TSAD yesi, dernein devletle ilikilerini yle ifade etmektedir (Heper, 1991: 170):
Tipik TSAD toplantlar hkmetin ekonomi politikalaryla ayn grte olunduu
aklanarak balyor, ardndan hkmetin faiz, ihra, ithal, neredeyse tm politikalar
eletiriliyor fakat ikinci ksmda konuulanlar basna verilmiyordu. Raporlar konusunda
hkmetten sert bir tepki geldiinde ise cevap; onu hazrlayan aratrmacnn grdr,
oluyordu

fadelerden anlald gibi ekonomik liberalizme gei, iadamlarnn devlete kar olan
davranlarnda fazlaca bir deiiklie neden olmamtr. adamlar ne alk olduu
davran kalplarndan ne de alk olduklar dzenin kolaylklarndan vazgeme niyetinde
deildirler. karlar zedelendike devletle atmaya girmekten kanmamakla birlikte,

182

zel sektr bakmndan gerek karn, hkmete kar sava amakta deil diyalog
kurmakta olduunu bilmektedirler. Aslnda Vehbi Koun batarsak hep beraber batarz
ifadesi, devlet ve iadamlar arasndaki ilikinin kurumsal kuramn terimleriyle tam da
birbirine sk balanm iftler tanmna uyduunu gstermektedir. Bu ifadeler, TSAD
yelerinin bu bamllktan vazgeemediinin/bu konuda pek de istekli olmadklarnn en
somut delilidir.

Peki devlet cephesinden durum farkl mdr? Aslnda cephenin br tarafnda da deien
fazla bir ey yoktur. 12 Eyll rejimi sresince ve ANAPn ilk iktidar yllar iinde
korumac/mdahaleci modelin kimi geleneksel tevik aralarnn (ithal kotalarnn, kredi
tahsislerinin, fiyat denetimlerinin) ortadan kalkmasna karlk, farkl alanlarda ve ok daha
byk rakamlara ulaan, genel olarak speklatif faaliyetler lehine yeni rant olanaklarnn
yaratld grlmtr. Yeni dnemin tevikli sektrlerine salanan vergi ve kredi
sbvansiyonlar, belediyelerin imar izinleri, irket kurtarmalar, zelletirme operasyonlar,
yabanc sermaye yatrmlarna verilen tevikler, Kamu Ortakl daresinin borsada alm ve
satm yapma yetkisi ile donatlmas, liberal dnemde devletin yaratt yeni avanta
alanlardr (Boratav, 2005:95-7). Esasnda 1986da Sermaye Piyasas kurulduktan sonra da
niin (1991:31) dikkat ektii gibi, devletin finansal sistemde egemenliinin srmesi ve
iadamlarnn ellerine geen bu en nemli bamszlk frsatn gerei gibi kullanmamalar,
bu dnemde byk holdingleri destekleyecek biimde D Ticaret irketlerinin kurulmas,
sermaye birikiminde kamu yatrmlarnn nemini korumaya devam etmesi, yrnge
baml bir liberalleme rnei ile kar karya olduumuzu gstermektedir.

Boratava gre deien sadece, brokratik ilemlerin sadeletirilmesi iddiasyla


geleneksel olarak brokrasinin st kademelerine veya uzmanlara ait olan yetkilerin
dorudan doruya siyasilere gemi olmasdr. Avanta yaratc eitliliin ve olanaklarn
alabildiine geniledii bu dnemde, brokrasinin rant datmakta tarafszl salayan
rolnn de bylece yok edildii belirtilmektedir. Esasnda liberalleme ile tevikler
kalkmam, deien sadece daha nce sistematik olarak ekonomiyi gelitirme amacyla
datlan teviklerin bu kez bir dllendirme/cezalandrma tarznda bir rant sistemine
dnmesi olmutur. Tevikler, bu dnemde Babakana yaknlna gre iadamlarndan
oluan bir i gruba dllendirme, dierlerine bir cezalandrma biiminde uygulanmtr.

183

TSlADn gen kuaktan gelen bakanlarnn, bu yeni dzeni kleptokrasi (hrszlk


rejimi) olarak nitelendirerek aktan farkl bir siyaset, farkl bir iktidar ve farkl bir
perspektif aray (Boratav, 2005:101), hkmetle ters dmemek adna eski kuak
yelerin kamuoyu nnde kendilerine sahip kmamalarna neden olmutur. Bu k
karsnda eski kuak TSAD yelerinin, alkn olduklar biimde kendi grleridir
tarznda aklama yapmalar, liberal politikalarn Trk giriimcilerde davranlar dzeyinde
de nemli deiiklie neden olmadn gstermektedir.
5.8. Byk Burjuvazinin deolojik Duruu, likileri ve Balam Algs
5.8.1. TSADn Sylemsel Stratejisinin deolojik Analizi

Metin analizi, metnin ieriinde, metin reticisinin dnya deneyiminin temsiline giden
ipucu ya da izin aranmasdr. Fairclough ynteminde bunu metnin deneyimsel
(experiential) deeri asndan incelenmesi olarak ifade etmektedir. Metnin kt
kurumun kendini nasl konumlad ve ideolojik duruu, szck seimi ve gramer
kullanmna baklarak anlalabilir. Metin reticisinin dnyay temsilinin, anlatlan eyden
yana veya onun karsnda olduunun, kelime haznelerinde kodlanm olduu ifade
edilmektedir. Bir metnin ideolojik olarak konumlanp konumlanmad, kelime seiminden
ve gramer yapsndan anlalabilir.
lanlar kaleme alnrken sorunlarn ve sorumlularn tespitinde ve zm nerilerinde
genel olarak teknik ve bilgilendirici bir dil kullanmnn tercih edildii grlmtr. Tekrar
edilen szck ve cmlelerden, aada kutu iindeki alntlarda grld gibi, temel kayg
ve ideolojik mcadelenin esasnda devletle olduu anlalmaktadr.

Ekonomik alanda tm faaliyetler krtasiyecilik duvarna arparsa ...


... Devlet, ekonomik faaliyetlerin de mutlak sahibi olmaya ynelirse,
giderek btn hrriyetler kaybolur
Vergi karlmasna kar nlem getirmemitir
Vergilendirilmesi gerekenleri vergilendirmemitir. Buna karlk vergisini verenlerin ykn
dnyada grlmemi oranda arlatrmtr
Devlet gelirlerini aan harcamalar yapmay det edinmitir.
... karlksz para basma gelenek haline gelmitir
Yanl bir sosyal gvenlik politikasyla Trkiyemizi gen emekliler lkesi haline getirmitir
Devlet gelirlerini aan harcamalar yapmay det edinmitir
... karlksz para basma gelenek haline gelmitir
Srekli ak veren bteler, enflasyonu byten kamu harcamalar ...

184

Devlet, alntlarda grld gibi, her trl fiyat ekonomiye deil politikaya gre
ayarlamakla, KT aklarna neden olmakla, lkeyi gen emekliler lkesi haline
getirmekle, vergi adaleti salayamamakla, vergi kaakln nlememekle ve karlksz
para basmakla lkedeki tm sorunlarn sorumlusu olarak gsterilmektedir. Sorunlarn
zlememesinin nedeni olarak devletin, ksa vadeli politik kayglar milli menfaatlerden
stn tutmas, yasak mevzuat a, ar mdahaleci ve gven sarsc zihniyeti
gsterilmektedir.

Sendikalar ve burjuvazinin dier kesimleriyle olan sorunlarn devlet politikalar


zerinden konulatrlmas, imdilik dier kesimlerle atmaya girmekten kanld
anlamnda yorumlanabilir. Yine de aada kutu iindeki alntda grlebilecei gibi,
devletin blm politikalarnn sorunsallatrlmas emek ve emein rgtleriyle kar
kartln gstermektedir.

sosyal adalet yokluu paylamak deil bolluu paylamaktr


Yllar yl, refaha nasl erieceimiz, retimi nasl arttracamzdan ok, neyi nasl
paylaacamz tartlyor
Yanl bir sosyal gvenlik politikasyla Trkiyemizi gen emekliler lkesi haline getirmitir

Bunun yansra 4. ilan dnda tm ilanlarda sorun olarak stnde durulan, adaki
kutudaki alntlarda ilenen vergilendirilmeyen kazan17 konusu ise hem blm
politikalarnn emek aleyhine deitirilmesi arzusunu hem de ticaret sermayesiyle kar
kartln gstermektedir.
Vergi karlmasna (kim karyor?)kar nlem getirmemitir
Vergilendirilmesi gerekenleri (kimlerdir?) vergilendirmemitir.
Buna karlk vergisini verenlerin (kim kastediliyor?)
ykn dnyada grlmemi oranda arlatrmtr(cmlelerin znesi geriye ekilmitir)

Fakat bu iki kesimin de ad anlmayarak, zneler geriye ekilerek izlenen sylem


stratejisine uygun olarak, kan birlii algs yaratlmak istendii gzlenmitir. Burada
muhaliflerle olan elikilerin stnn rtlmesi, bir kan birlii varm gibi gsterilmek
istenmesi, ilanlarda tm toplumun ortak kayglarnn dile getirildii izlenimini
vermektedir. Devletle ilgili sorunlar, olumsuzluklar dile getirilirken ise tam tersine zne
ne karlarak sorumlular afie edilmeye allmtr. Olaylarn sorumlusu olarak tutulan
devlet, ilgili cmlelerin kutu iindeki alntlarda grld gibi znesi ve kiplii belirgin
17

kili fiyat uygulamas ticaret sermayesinin nemli fonlar ele geirmesine neden oluyor. Piyasada oluan
fiyat farklar vergi d kazan eklinde araclarn elinde rant olarak kalyordu.

185

bir biimde ne karlarak, pasif yerine aktif cmleler kullanlarak belirgin hale
getirilmitir.
Devlet gelirlerini aan harcamalar yapmay det edinmitir.
Devletin uygulad ekonomi politikalar... Trkiye'de, isizlik sorununu
giderek daha da arlatrmaktadr
Kamu iktisad Teekklleri milyarlarca lira ak vermektedir.
Devlet karlksz para basmak yerine baka yollar aramaldr (zneler vurgulanmtr)

Ayn belirginletirmenin, aada kutu iinde grlebilecei gibi, hr teebbs yeleri


diye niteledii TSADn kendi camias iin ise olumlu anlamda yapld grlmektedir.

Hr teebbsn zayflamas hrriyeti demokrasinin zayflamasdr (olumlu belirginletirme)

Kiiyi her zaman daha ok ve daha verimli almaya sevk etmi olan hr teebbs

5.8.2. TSADn Sylemsel Stratejisinin Etkileimsel Analizi

Szcklerin ve metnin gramer yapsnn sahip olduu etkileimsel deerin analizi,


sylem iinde metin zerinden gerekletirilen sosyal ilikilerin ipucu ya da izinin
srlmesidir. Sylem metni vastasyla oluturulan sosyal ilikilerin seilen szckler ve
kullanlan gramer geleri zerinden ipular yakalanmaya allr. Dier sosyal gruplarla
ilikiler analiz edilir. Kimlerle birlikte hareket ediliyor, kimler dlanyor bulunarak sosyal
iliki alar aa karlr.
zlenen sylemsel strateji, genellikle bizim hakkmzda olumlu eyleri, onlar hakknda
olumsuz eyleri vurgulamaktr. TSADn sylemlerinde devletle ilgili olumsuz eylerin
ve zel teebbsle ilgili olumlu eylerin altnn izildii grlmektedir. Bir baka strateji,
tekinin kt eyleri ayrntl olarak, ilgili argmanlar rneklerle desteklenerek verilirken,
kendisinin kt eylerinin geitirilmesidir. TSADn syleminde, devletle ilgili
olumsuzluklarn rneklenerek ayrntlandrld, uygulanan politikalarn olumlu yanlarnn
ve sosyal boyutunun ise gz ard edildii grlmtr. Devletin halka hizmet politikalar
fayda-maliyet zihniyetiyle deerlendirilmitir. Devlet zararna da olsa toplumun tm
kesimlerinin refah iin hizmet veren bir kurum olarak deil de, sanki kar amacyla alan
baarsn karllyla len bir iletme gibi deerlendirilmitir.

186

Bir baka strateji, konulatrmadr. Genellikle kendinin iyi eyleri tekilerin kt eyleri
konulatrlr. TSADn sylemlerinde konulatrlan, devletin ynetim zihniyetidir.
TSADn

deiimi

kavramlatran

sylemsel

stratejisinde,

dier

etmenler

konulatrlmayarak, sorunlarn bu hale gelmesinde tek sorumlu devletmi gibi


gsterilmitir. TSADn balangta birden ok cephede savamamak iin, kurumsal
giriimciliini bir alanla snrlandrd grlmektedir. Yine de sendikalarn isizlii
arttrd hakknda bir n varsaymda bulunulmu, aka konulatrlmayan sendikal
politikalar, yanltc bir bilgi olarak arka kapdan buyur edilerek pheli konuma
getirilmitir. Van Dijka gre (2003) n varsaymlar ideolojik duruu gstermede nemli
ipulardr.
... sendikalarn davranlar, Trkiye'de, isizlik sorununu giderek daha da arlatrmaktadr
(n kabuln ideolojik kullanmna rnek18)

Bir metinde kipliklerin metnin katlmclar arasnda sistematik olarak asimetrik


dalm, g ilikilerinin de asimetrik dalmn gsterir. Soru soran, emir veren, bilgi
veren, tanmlayan taraf; soru alan, emir alan, tanmlanan tarafa gre daha gl
konumdadr (Van Dijk, 2003). Metinler bilgi verici kiplikle kaleme alnm, zaman zaman
soru kiplii kullanlmsa da gramatik soru tarz tercih edilmitir. Devlet dnda sorularn
muhatab seilmemitir. Sorgulayan taraf TSAD, sorgulanan taraf ise devlettir.
Metinlerde katlmcnn otoritesinin belirginletirilmemesine zen gsterilmitir. Hesap
soran, sulayan bir tarzdan ok, durum tesbiti yapan bir tarz kullanlmaya zen gsterildii
anlalmaktadr. Bu metin sahibinin otoritesini ilikisel olmaktan ok gerekle ve
gerekliin temsili ile ilgili ilgilendirdii biiminde yorumlanabilir. Yine de bu gerekliin
kurgusal bir gereklik olduunu, kurgulayann ideolojik duruunu yansttn aklda
tutarak metinleri okumalyz.

Bir metinde zamirler dahil edici, dlayc, grevlendirici, talep edici ya da sulayc
tarzda kullanlabilir. Metinlerde biz zamiri zm nerilerinde tm toplumu dahil edici
ve biz Trk zel sektr derken ise tm zel sektr kesimlerini dahil edici tarzda
kullanlmtr. Bunun ideolojik anlam, metinleri, tm toplumun ve tm zel sektrn
onay alnm, oydamayla alnm bir kararlar demeti gibi gsterme abas olarak
yorumlanabilir.

18

Aratrmac yapt soruturmada, sendikalarla isizlik arasnda literatrde dorudan bir iliki rneine
raslamamtr.

187

5.8.3. TSADn Sylemsel Stratejisinin Balamsal Analizi

Balamsal analizde, metin reticisinin kendisini hangi sosyal btnlk iine


yerletirdii, bu btnlk iinde nereye koyduu, tekilerle kyasladnda kendini hangi
konuma yerletirdii anlalmaya allr. Fairclough (1989) metin iinde, metin
reticisinin ilgili olduu gereklik parasn deerlendirmesine ilikin ipucu ya da izin
aranmasn metnin ifade deeri olarak adlandrmaktadr.

Balamsal analiz, Weickn (1979)kuramnda anlan aktrn evreyi algsna uygun


stratejiler gelitirecei aklda tutularak yaplmtr. TSAD, biz Trk hr teebbs
ifadesiyle kendisinin sosyal btnlk iindeki konumunu belirtmitir. Balam Trkiye ve
onun iinde de tm Trk hr teebbs camiasdr. TSAD, dier sosyal kesimlerle
kyaslandnda kendi sosyal konumunu, Trkiyeyi zgrlk demokrasi iinde refaha
gtrecek temel g olarak tanmlanmtr. Kendi konumlarn lkeyi dze karacak tek
g olarak tanmlamaktadrlar. Devletin ise kenara ekilmesi, engel olmaktan vazgemesi
talep edilmektedir.

Birinci ilanda, Pazar ekonomisinden gitgide uzaklaan bir anlayla, ne Bat


dnyasnda hak ettiimiz yeri,... ifadesinde TSADn kendini daha geni balam olarak
Bat dnyas iine yerletirdii grlmektedir. D dnyaya kapanm deil, ak, d
piyasalarla btnlemi bir Trkiye arzu ettii anlalmaktadr. Dier metinlerde de uluslar
aras balama gnderme yapan ekonomimizin da almas gibi terimlerin sk sk tekrar
edilmesi bu arzuyu pekitirmektedir.

Balalarn kullanm tarz da metin ile balam arasndaki ilikiyi ele verebilmektedir.
lanlarda balamla ilgili cmlelerdeki balalarn ideolojik gnderimli kullanlmad,
cmleler aras egdm salamak zere teknik olarak kullanlm olduu grlmektedir.
Balamsal analizde bir baka ideolojik gsterge de, baka bir alandan metafor transferidir.
Metin olduka teknik dzeyde kaleme alnm olduundan ilk metin ve nc metin
dnda metaforun hi kullanlmad grlmektedir. lk metindeki kemirme metaforu
enflasyon iin, nc metinde mum gibi erime metaforu Trk paras iin olumsuz
gnderimleri glendirici ynde kullanlmtr. Her ikisi de devletin para ynetimi
politikasna olumsuz yaklaldn vurgulayan ve bu yndeki savunular glendirecek
ekilde ideolojik bir bildirimde bulunmaktadr. Burjuvazinin iinde yerleik olduu devlet

188

balamna negatif baktn, yerleik olduu bu kurumsal balamla arasna mesafe koyma
arzusunu gstermektedir.
5.8.4. TSADn Sylemsel Stratejisinin nandrcl
yi tasarlanm bir metnin makro yapsnn, amaca katkda bulunan nemli bir unsur
olduu ifade edilmektedir. Sylemin makro unsurlar olarak adlandrlan ematik
dzenlemeleri, rnein manete karlanlar, geriye ekilenler, ara balklar, zetler,
erevelemeler gibi dzenlemelerin, TSADn amacn arpc bir ekilde iletecek tarzda
dzenlenmi olmas, metnin ikna gcn arttrmaktadr. rnein Ek.4deki rnekte
grlecei gibi, TSADn kendi konumunu ifade eden cmlelerin, ilanlarn hepsinde
kutu iine alnarak gze arpmas salanmtr. Zemin koyulatrlarak ve byk harflerle
ayn metnin yinelenmesi, aktrn kendi konumu ve ilevini zihinlere olumlu olarak
kazmak gibi bir ilevi yerine getirmektedir.

ykleme

sras,

sylemin

ematik

dzenlenii,

vurgulanmak

istenenleri

belirginletirmek asndan baarl grnmektedir. Bunun yan sra metnin ana


unsurlarnn birbiriyle tutarl olmas, nermeler dizisinin birbiriyle, olaylarla ve durumlarla
ilikisinin iyi kurulmu olmas, sylemin doru olabileceini hissettirmektedir. Metnin
savunular rneklerle desteklenerek inandrcl arttrlmtr. Baz yanltc sylemler
belli neden-sonu ilikisi iinde savunulduu iin yeterince ekonomi bilmeyen birinin bu
ilikileri anlamamas nedeniyle mantksz gelmemektedir. Bu durumda metin, baarl bir
sylemsel stratejinin tamas gereken yerel tutarllk olarak adlandrlan koullar
karlamaktadr. Bunlarla birlikte sylemin bir konusu olmas ve bu konulatrmann gl
argmanlarla desteklenmi olmas, TSAD metinlerinin kresel tutarllk artlarn da
tadn gstermektedir. lanlardan biri ematik dzenlemelere rnek olmak zere Ek.
4de verilmitir.
5.9. Devletin ktisat Politikas Aralarna Mdahale Edilmesi

24 Ocak kararlarnn maddelerinin ounun, TSADn ana taleplerini oluturan


devletin iktisat politikas aralarn ve kurumlarn karar altna ald grlmektedir. Bu bir
ilk admdr, daha sonra zelletirmelerle devletin hakim olduu sektrlerden balayarak
sektrel dnm, en son idari ve siyasi dnm gerekleecektir. Sre ilerledike yeni

189

kurum ve kurallarla kamu adm adm yeniden ina edilecektir. TSADn hedefledii
yapsal dnmlerin gerekletirilip-gerekletirilmediini incelemeye gemeden nce
devletin iktisat politikas ama ve aralarnn neler olduu ve TSADn ve sylem birlii
yapt uluslar aras evrelerin nerilerinin, bunlarn hangilerini hedefledii gsterilecektir.
5.9.1. Devletin ktisat Politikas Amalar ve Mdahale Aralar
ktisat politikasn, devletin belli iktisadi amalara ulamak iin kararlar almas ve
bunlar uygulamas olarak tarif edebiliriz. TSADn devletin iktisat politikalarna ne
ynde mdahalede bulunduunu aa karmak iin ie devletin iktisat politikas amalar
ve aralarn tanmlayarak balamak gerektii dnlmtr. Savaa gre (1986:113)
devlet iktisat politikasn saptarken eitli amalar arasnda bir tercih ve ncelik sralamas
yapmak sorunu ile kar karyadr. Karar alma ilemi, iktisat ve siyaseti birbirine balayan
kavak noktalarndan biridir. Amalar aras bir tercih yaplmasn nemli bir sorun haline
getiren neden, toplumun eitli kesimlerinin deiik amalar benimsemesi veya ncelik
sralamasn farkl biimde yapmasdr. Bu gibi durumlarda devlet, ya eitli kesimler
arasnda gr birlii salayarak amalar aras tercih nceliine gre hareket edecek, ya
kesimlerden birinin tercihini hkmet tercihi yapacak ya da istenen dzeyde
salayamamak pahasna iki amaca birden sahip kmay deneyecektir. Devlet amalar aras
seimin yan sra, belli bir amaca ulamay salayacak eitli aralar arasnda da seim
yapmak zorundadr. ktisat politikasnda ara seimini nemli klan, her aracn toplumsal
bir maliyetinin olmasdr.

Sava (1986: 54) bugn sahip olduklar ekonomik dzen ne olursa olsun, btn
devletlerin balca iktisat politikas amalarn yle sralamaktadr: Tam istihdam
salamak, retimi arttrmak, fiyat istikrarn korumak, demeler dengesini dzenlemek,
dil bir gelir ve servet dalm salamak. Bu temel amalarn yan sra baz amalar,
mevcut durumun geici sebeplerle bozulmas sonucu ortaya kar. Gelimi lkelerde
alnacak tedbirlerle ksa zamanda ulalmas mmkn olan bu amalarn gerekletirilmesi,
gelimekte olan lkelerde yapsal bozukluklar veya yapsal yetersizlikler nedeniyle ancak
uzun zamanda gerekletirilebilir. Dolaysyla gelimi lkelerde basit bir iki aracn
kullanlmas ile ve ksa zamanda gerekletirilebilen baz amalar, gelimekte olan
lkelerde yapsal deiikliklere bavurulmasn ve dolaysyla uzun bir zaman srecini
gerektirir. Bu trden amalar; faktr dalmn dzeltmek, kamusal ihtiyalar karlamak,
baz blgelere veya sektrlere ncelik tanmak ve onlar korumak, zel tketim

190

alkanlklarn dzenlemek, temel mallar arzn gvence altna almak, nfus bykln
ve yapsn dzeltmek olarak rneklenebilir. Devlet bunlarla birlikte, halkn kendi kendine
ve piyasadan temin edemeyecei kamusal ihtiyalar karlamakla ykmldr. Bu tr mal
ve hizmetlerin balcalar adalet, polis, itfaiye gibi genel idare hizmetleri, mill savunma,
dileri, eitim, kltr, bilim ve salktr. Az gelimi lkeler ynnden bunlara enerji,
elektrik, gaz vb. altyap yatrmlarn, ulam ve haberlemeye ait kamusal mallar retimini
de eklemek gerekir. Bu tr mal ve hizmetlerin devlet eliyle salanmasnn nedeni, gelir
seviyesi ve yaad blge ne olursa olsun btn vatandalarn bu tr kamusal mallardan
yararlanmasn temin etmektir.
ktisat politikasnn temel amalarna ulamak iin devletin baz nlemler almas,
mevcut yasalarda ve hatta kurumlarda baz deiiklikler yapmas gerekir. te btn bu
nlemler ve deiiklikler iktisat politikasnn aralarn oluturmaktadr. Devletin iktisat
politikas aralarnn neler olduu ve nasl kullanld, Akaln (2002: 133-5) ve Savan
(1986: 86-7, 98) almalarna atfla aktarlmaya allmtr. Yazarlara gre, iktisat
politikas amalarna ulamak iin devletin baz unsurlar deitirmesi veya yeniden
yaratmas gerekir. rnein, faiz hadleri, vergi oranlar, dviz kurlar ve enerji fiyat gibi
unsurlar azaltmak veya arttrmak, Merkez Bankas veya Plnlama Tekilt gibi bir kurulular kurmak, veya Toplu Szleme yasas gibi yasalar karmak gibi uygulamalar, iktisat
politikalarn gerekletirmek iin ara kullanmak demektir. Devlet bu tr aralara
bavurarak, isizlii azaltmak, enflasyonu nlemek, gelir dalmn deitirmek ve belli
mallarn retimini tevik etmek gibi amalarna ulamaya alr.

Devletin iktisat politikas temel aralarn, mal aralar, parasal aralar, kontrol aralar
ve kontrol kurumlar oluturmaktadr. Mal aralar, devlet harcamalar ve devlet
gelirleridir. Kamu yatrmlar, transfer demeleri, cretler ve maalar, car harcamalar,
vergiler, harlar, sbvansiyonlar, sermaye transferleri vb. aralardr. Parasal aralar, devlet
borlarnn idaresi, faiz ile ilgili ilemler, kredilerin snrlandrlmas vb. aralardr. Kontrol
aralar ise, hangi sektr, hangi mal veya hangi ekonomik konuda bir aksaklk belirmise,
onu hedef alp, dzenleyen aralardr. Bu mdahale devletin, piyasadaki fiyat, miktar ve
kalite lsne mdahalesi tarzndadr. Kontrol aralar, yurtii ile ilgili aralar ve d
ilikilerle ilgili aralar olabilir. Yurtii ile ilgili aralarn ou gelir dalm ile yakndan
ilikisi olan fiatlar, kiralar, asgari cret, ekmek fiyatlar ve krlarn kontrolu, yatrmlarn
ve alma artlarnn kontrol vb. dir. D ilikilerle ilgili aralar ise ithaltn ve ihracatn

191

kontrol, dviz kontrol vb. dir. Devlet baz aralar kurduu kontrol kurumlar vastasyla
gerekletirmektedir.

Kullanlan her ara, toplumun baz kesimlerine yk yklerken baz kesimlere kazan
salayabilir. Bu durumda hkmetler aralar arasnda bir tercih yapmak ve bir karar
vermek zorunda kalrlar. Amalar aras seimde olduu gibi hkmetlerin karsnda
alternatif bulunmaktadr: Ya vatandalar ikna ederek belli bir ara etrafnda gr birlii
salayacak ya sosyal kesimlerden birinin tercihini hkmetin tercihi yapacak ya da eitli
aralar birbirlerinin etkilerini azaltmak pahasna birlikte kullanmay deneyecektir. Bu
arada seim yaparken devlet ok da zgr deildir. Bask gruplar, kontrol aralarnn
kullanlmasna kendi alarndan kar karlar. hracatlar, ithaltlar, sendikalar ve
eitli zel sektr kurulular kontrol aralarnn kullanmn ve baar anslarn kendi
karlar ynnde snrlamak iin hkmeti etkilemeye alrlar.
5.9.2. TSADn ve Uluslararas evrelerin Devletin ktisat Politikas
Aralarna Mdahaleleri
TSADn yeni-liberal politikalar erevesinde ve onun dayand kuramsal temellere
gre biimlenen sylemsel stratejisi ile nasl bir yeniden ina kurgulad, nerdii
politikalara bakarak daha iyi anlalmaktadr. Bu balamda son birka yldr kredi
koullaryla iletilen mali evrelerin nerileri, bu srete IMF ile imzalanp uygulanamayan
standby anlamalarndaki talepler de incelemeye dahil edilmitir. Bu blmde TSADn
ve uluslar aras aktrlerin devletin iktisat politikalarna ilikin yeni-liberal politikalar
balamnda talep ettikleri deiiklikler bir arada gsterilmitir.
ncelenen metinlerden birincisi DBnn yeni balatt yapsal uyum programndan
kredi salayabilmek iin DBnn politika taleplerini kabul ettiini bildiren Trkiyenin
DBna verdii taahht metni dir (Kazgan, 1985: 385). Bu 17 maddelik politikalarn
kabul metniyle Trkiyenin, o gne kadar bu programdan yararlanan lkeler arasnda en
ar koullar kabul etmi lke olduu ifade edilmektedir (ni ve Turem, 2001). kinci
metin, OECD'nin Trkiye'ye ilikin 1978 yl raporundaki nerileri ve bir yl sonra benzer
nerilerin tekrarland Dnya Bankas danman Bela Balassann 1979da Meban
Seminerindeki nerileridir (Glalp, 1987:56). Dier metin ise, IMF ile yaplan 1978
Nisan standby anlamas (akt. Bakaya, 2005c: 185) ve IMFye taahhtleri ieren 1978
Nisan aynda, 1979 Temmuz aynda (TSAD, Olaylara Bak, Blten No:12) ve 1980

192

Nisan aynda verilen niyet mektuplardr (Kazgan, 2005a : 200). Aada, uluslar aras mali
evrelerin, iktisat politikalarna ilikin talep ve nerileri ve bu nerilerin yanna alan
parantezler iinde ayn nerilerin TSAD tarafndan bir problem alan olarak ya da neri
olarak hangi tarihlerde ve hangi metinlerde dile getirildii tablolar halinde gsterilmitir.

Tablo 5.16. D Ticaret ve Dviz Politikalar


Uluslar aras aktrlerin ve TSADn nerdii politikalar
DB, YUP kredi taahht metni
TL'nn d deerinin drlmesi
(TSAD, Konumalar 1979, Rahmi Koun konumas; TSAD, 1979 ve 1980 yl ba
Trk Ekonomisi;1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin Temel Sorunlar
zerine Grler-neriler)
thalatn libere edilmesi, sanayinin yasaklar ve kotalarla korunmamas
(1980 yl ba Trk Ekonomisi; 1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin
Temel Sorunlar zerine Grler-neriler, TSAD)
hracatn tevik edilmesi ve zel kesimin n planda olmasnn salanmas; ihracat sigortas
ve finansmanyla kurumsal destek verilmesi
(1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin Temel Sorunlar zerine Grlerneriler, TSAD; 1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin Temel Sorunlar
zerine Grler-neriler, TSAD; TSAD, Konumalar 1979, Rahmi Koun
konumas)
Yabanc sermayenin tevik edilmesi
(1980 ylna girerken Trk Ekonomisi)
OECD'nin Trkiye'ye ilikin 1978 yl raporu
Dnya Bankas danman Bela Balassa'nn tavsiyeleri (1979)
Esnek bir dviz kuru politikas uygulanmas
(1977 ylnn ikinci yars Trk Ekonomisi;1980 yl ba Trk Ekonomisi)
IMF, 1978 Nisan standby anlamas ve niyet mektubu
(Temmuz aynda IMFe verilmitir)
Kur garantisinin kaldrlmas, TLnin %30 devale edilmesi
hracat tevikine nem verilmesi
(1974 ylnn ilk alt aynda Trk Ekonomisi; 1974 ylnn sonbaharnda Trk Ekonomisi;
TSAD Olaylara Bak 1978, 4 nolu blten; 1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru
Trkiye'nin Temel Sorunlar zerine Grler-neriler, TSAD)
thalatn libere edilmesi
(1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin Temel Sorunlar zerine Grlerneriler, TSAD)
IMF, 1979 Temmuz niyet mektubu
Gerektiinde kambiyo kurunun ayarlanmas
(1979 ve 1980 yl ba Trk Ekonomisi)
Trk Parasnn yabanc paralar karsndaki kurunun ayarlanmas
(1979 ve 1980 yl ba Trk Ekonomisi)
hracatn zendirilmesi
(1978 Ylna Girerken ve 1980lere Doru Trkiye'nin Temel Sorunlar zerine
Grler-neriler, TSAD; TSAD Olaylara Bak 1978, 4 nolu blten)
Farkl kur uygulamasnn durdurulmas
(1977 ylnn ikinci yarsnda Trk Ekonomisi; 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi)
IMF, 1980 niyet mektubu
Dviz kurunun, Trkiye'nin rekabet gcn salayacak biimde deiken olmas,
d yardm salanmasn izleyerek liberasyona geilmesi
(1977 ylnn ikinci yarsnda Trk Ekonomisi ; 1978 ylna girerken Trk Ekonomisi)

193

Tablo 5.17. retim Politikalar


Uluslar aras Aktrlerin ve TSADn nerdii Politikalar
DB, YUP kredi taahht metni
eitli kesimlere verilen fiyat sbvansiyonlarnn kaldrlmas
(TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla
gazetelere verdii ilanlar)
Kurumsal dzenlemelerin gerekletirilmesi
(1979 ylna girerken Trk Ekonomisi;
TSAD Olaylara Bak Austos 1978, 5 nolu blten)
Btn retim kesimlerinin yabanc sermayeye almas
(TSAD, 1974 Basnda Trk Sanayicileri ve adamlar Dernei Yayn No:T/74.12.11;
TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii ilanlar)
OECD'nin Trkiye'ye ilikin 1978 yl raporu
Dnya Bankas danman Bela Balassa'nn tavsiyeleri (1979)
Yerli ekonominin uluslararas rekabete almas
(TSAD, 1974 Basnda Trk Sanayicileri ve adamlar Dernei
Yayn No: T/74.12.11; TSAD, Konumalar 1977, Sabancnn konumas, s.4;
TSAD, Konumalar 1979, Feyyaz Berkerin konumas TSADn 1979da hkmet
politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii ilanlar)
cretlerin ve taban fiyatlarnn snrlandrlmas ve tarmn vergilenmesi
(TSAD, Konumalar 1977, Feyyaz Berkerin konumas;
TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii ilanlar)
IMF, 1978 Nisan standby anlamas ve niyet mektubu
(Temmuz aynda IMFe verilmitir)
Tarm rnleri destekleme almndan vazgeilmesi, tarm taban fiyatlarnn
snrlandrlmas
(1974 ylnn ilk alt aynda Trk Ekonomisi; 1974 ylnn sonbaharnda Trk Ekonomisi)
sizlik orannn drlmesi
(TSAD, Konumalar 1977, Eczacbann konumas, s.8; TSAD, Konumalar 1977,
Ege Sanayi Odas Ynetim Kurulu bakan Ylmaz Adgzelin konumas, s.2)
IMF, 1979 Temmuz niyet mektubu
Merkez Bankasndan Kamu Sektrne alan kredilerin snrlandrlmas
(1977 ylnn ikinci yarsnda Trk Ekonomisi; 1979 ylna girerken Trk Ekonomisi;
TSAD Olaylara Bak 1979, 11 nolu blten)
KT'lerin ynetiminde reform yaplmas ve rettikleri mal ve hizmetlerin
fiyatlarnn ayarlanmas
(TSAD Olaylara Bak 1978, 7 nolu blten)
Tarmsal rnlerin taban fiyatlarnn makul snrlar iinde tutulmas
(1974 ylnn ilk alt aynda Trk Ekonomisi; 1974 ylnn sonbaharnda Trk Ekonomisi;
TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii ilanlar)
retim art salanmas
(1979 yl program ve btesi zerine grler, neriler; TSADn 1979da hkmet
politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii ilanlar)
IMF, 1980 niyet mektubu
Kamu harcamalar kslacak, ama enerji yatrmlar bundan etkilenmeyecektir
(1978 ylna girerken Trk Ekonomisi)

194

Tablo 5.18. Kamusal Yatrm Politikalar ve ncelikler


Uluslar aras Aktrlerin ve TSADn nerdii Politikalar
OECD'nin Trkiye'ye ilikin 1978 yl raporu
Dnya Bankas danman Bela Balassa'nn tavsiyeleri (1979)
dari ve mdahaleci mekanizmalarn giderilerek piyasa mekanizmasnn
egemen klnmas
(TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla
gazetelere verdii ilanlar; TSAD Olaylara Bak 1978, 5 nolu blten
DB, YUP kredi taahht metni
Enerji retimine ncelik verilmesi
(1978 ylna girerken Trk Ekonomisi)
Projeler arasnda yaplacak bir ayklamayla krl olmayan projelerin
durdurulmas
(1977 ylnn ikinci yarsnda ; 1978 ylna girerken Trk Ekonomisi)
KT'lerin krl ve piyasa sistemine uygun olarak almasnn salanmas
(TSAD Olaylara Bak 1978, 7 nolu blten; TSAD,
Konumalar 1980, Ali Komann konumas ve Cem Boynerin konumas)
KT'lerin bteye yk olmaktan karlmas
(1977 ylna girerken Trk Ekonomisi)
Serbest piyasa ekonomisi erevesinde kurumsal glenme salanmas
(1979 ylna girerken Trk Ekonomisi;
TSAD Olaylara Bak 1978, 5 nolu blten)
zel kesime arlk verilmesi
(TSAD, Konumalar 1980, Cem Boynerin konumas; TSADn
1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla gazetelere verdii ilanlar)
Ekonomik planlama ve idar kontrollerin, yerini serbest piyasa
koullarna brakmas
(TSAD, Konumalar 1980, Ali Komann konumas)
Enflasyonun denetim altnda tutulmasnn bymeye ncelik almas
(TSADn 1979da hkmet politikalarn eletirmek amacyla gazetelere
verdii ilanlar)
IMF, 1978 Nisan standby anlamas ve niyet mektubu
(Temmuz aynda IMFe verilmitir)
Yatrmlarn kslmas, enerji sektr ve ihracata dnk yatrmlara
ncelik verilmesi
(1977 ylnn ikinci yarsnda Trk Ekonomisi)
IMF, 1979 Temmuz niyet mektubu
KT'lerin ynetiminin reforme edilmesi ve rettikleri mal ve hizmetlerin
fiyatlarnn ayarlanmas
(1978 ylna girerken Trk Ekonomisi;
TSAD Olaylara Bak 1978, 7 nolu blten)
IMF, 1980 niyet mektubu
KT fiyatlar serbeste bu kurulularca saptanmas
(TSAD Olaylara Bak 1978 7 nolu blten)
Kamu harcamalarnn kslmas
(1977 ylna girerken Trk Ekonomisi; TSAD, Konumalar 1980, Ali
Komann konumas)
Trk ekonomisinin giderek daha fazla serbest piyasa ekonomisine
dnmesinin salanmas (1980 yl ba Trk Ekonomisi)

195

Tablo 5.19. Mali ve Parasal Politikalar


Uluslar aras Aktrlerin ve TSADn nerdii Politikalar
DB, YUP kredi taahht metni

Hkmet bte politikasnda harcamalar ayarlayacak


(1979 Yl Program Ve 1979 Yl Btesi zerine Grler neriler 5 OCAK 1979

Faiz politikas tasarruflar tevik edecek ekilde dzenlenecek


(1976 ylnn ikinci yarsnda Trk ekonomisi; 1977 ylna girerken Trk ekonomisi;
TSAD Olaylara Bak 1978, 5 nolu blten; TSAD, Konumalar 1979, Ali Komann
konumas)
IMF, 1978 Nisan standby anlamas ve niyet mektubu (Temmuz aynda IMFe verilmitir)
Emisyon hacminin daraltlmas
(1977 ylnn ikinci yars Trk ekonomisi; 1978 ylna girerken Trk Ekonomisi)
Devalasyon yaplmas
(1979 ve 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi)
Btenin Kltlmesi,bteye yk getirecek yeni harcama kaplar almamas
(1979 ylna girerken Trk Ekonomisi)
(1979 Yl Program ve 1979 Yl Btesi zerine Grler neriler 5 OCAK 1979)
Cari harcamalarn kslmas, maa ve cretlerin "makul llerde" tutulmas
(1979 Yl Program ve 1979 Yl Btesi zerine Grler neriler 5 OCAK 1979)
Devlet borlanmasnn ve Merkez Bankasndan borlanmann snrlandrlmas
(1977 ylna girerken Trk ekonomisi; TSAD Olaylara Bak 1978, 7 nolu blten; TSAD,
Konumalar 1980, Hsn zyeinin konumas)
Vergi reformu yaplmas
(1977 ylna girerken Trk ekonomisi; TSAD Olaylara Bak 1978, 3 nolu blten)
Faiz oranlarnn ykseltilmesi, enflasyonun drlmesi
(1974 ylnn ilk alt aynda Trk Ekonomisi; 1974 ylnn sonbaharnda Trk Ekonomisi)
KT aklarnn zamla kapatlmas
(1977 ylna girerken Trk Ekonomisi; TSAD, Konumalar 1979, Feyyaz Berkerin
konumas; TSAD Olaylara Bak 1978, 7 nolu blten)
IMF, 1979 niyet mektubu
Banka kredilerinin kslmas
(1979 ve 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi)
Bte gelirlerini artrc bir vergi reformu yaplmas
(1979 ylna girerken Trk Ekonomisi; TSAD, Konumalar 1980, Hsn zyeinin
konumas)
cret dengesinin kurulmas
(1979 ve 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi)
Kredi almnn ve cari harcamalar ann snrlandrlmas
Enflasyon hznn % 35'in altna drlmesi
(1977 ylnn ikinci yarsnda Trk Ekonomisi; TSAD, Konumalar 1979, Ali Komann
konumas)
IMF, 1980 niyet mektubu
Enflasyonu durdurmak iin sk para politikas uygulanmas, bu amala kredi snrlar konmas
(TSAD, Konumalar 1977, Ege Sanayi Odas Ynetim Kurulu bakan Ylmaz Adgzelin
konumas, s.2; TSAD, Konumalar 1979, Feyyaz Berkerin konumas; TSAD,
Konumalar 1980, Cem Boynerin konumas; 1979 ve 1980 ylna girerken Trk Ekonomisi)
Akaryakt fiyatlar, tarm rnleri taban fiyatlar, KT fiyatlarnn enflasyonu nleyecek
biimde ayarlanmas
(TSAD Olaylara Bak 1978, 7 nolu blten)
Faiz oranlarnn artrlmas ve fon piyasasnda rekabet koullarnn gerekletirilmesi
cret anlamazlklarnn yrrle konacak ekonomik program erevesinde zmlenmesi
(TSAD, Konumalar 1979, Feyyaz Berkerin konumas; 1979 ve 1980 ylna girerken
Trk Ekonomisi)
Bor ynetimine zen gsterilecek ve vadesi gemi bor tutarnn artmamasna allacaktr
(1978 ylna girerken Trk Ekonomisi)

196

Tablolardan takip edilebilecei gibi, TSAD ile uluslar aras mali kurulularn,
devletten talep ve nerileri birbiriyle rtmektedir. Analizin nceki blmlerinde de
grld gibi gerek sorun olarak tanmlanan alanlarn rtmesinde, gerekse tedbir
nerilerinde TSAD ve uluslar aras mali aktrlerin birbirlerinin ifadelerini yinelemekten
baka bir ey yapmadklar grlmektedir. TSADn raporlar sanki uluslar aras
aktrlerin taleplerini istatistikler ve rneklerle halka tercme eden, gl argmanlarla
makulletiren ve merulatran bir rol oynuyor grnmndedir. Nitekim 24 Ocak
Kararlarnn hemen ncesi srete, TSADn uluslar aras iktisadi ve siyasi aktrlerle
srdrd mekik diplomasisi, siyasal iktidarn dntrlmesi ynnde abalar, in
ikencesi gibi tekrar tekrar rapor etmekten, yazmaktan, sylemekten bkmadklar
nerileri sonunda karlk bulmu ve uluslar aras aktrler tm bu talepleri yeniden formle
eden metinleri kredi koullar olarak Trkiyenin nne koymutur.

IMF Nisan 1980de yaplan standby anlamasyla, OECD ve Dnya Bankas ile birlikte
yl sre ile her ynyle Trkiyeyi denetleme olana elde etmitir (Snmez, 1985:65).
IMF ve DB kredilerinin bir bedeli vardr: Krediler kapsaml bir makroekonomik istikrar
program ve yapsal uyum reformunun benimsenmesi karlnda verilmektedir. DB, bor
isteyen lkelere, 1980den beri ancak iki artla para vermektedir. Bu artlar, hkmetin
yapsal uyum reformlarn kabul etmesi ve bu reformlarn hayata geirilmesi iin konan
srelere kesinlikle uymasdr (Chossudovsky, 1999: 60-64). Bylece uyguland lkenin
mali,

ynetsel

ve

retim

yapsnn

yeniden

yaplandrlmasn

ve sermayenin

uluslararaslamas srecinin nn aacak politikalar ieren yapsal uyum programlar,


ite bu srete dier lkelerde e zamanl olarak Trkiyede de uygulanmaya konmutur
(Aytekin, 2001:40).

Tablolardaki uluslararas aktrlerin devletin iktisat politikas aralar konusundaki


nerilerinin tarihleri ile TSADn bu politikalar ulusal dzeyde savunduu rapor ve
sylemlerinin

tarihlerinin

birbirini

izledii

grlmektedir.

Yerleik

kurumsal

dzenlemelerin yerine geirilmek istenen reetelerin TSADdan nce eitli uluslararas


aktrlerce nerildii, TSADn bir tr iselletirme, merulatrma gibi bir rolle bu
reetelerin hayata geirilmesini kolaylatrd bir gr olarak ifade edilebilir. Esasen bu
politikalar 1970lerin ikinci yarsndan itibaren o kadar fazla yinelenmitir ki, politik
aktrlerin, mali aktrlerin, liberal iktisatlarn, yeni zihniyetin lke lke konferanslar
vererek pazarlamasn yapan gurularn ve yerel aktrlerin sylemleri birbirine karmtr.

197

lk kimin sylediinden ok, zerinde durulmas gereken, bir zihniyetin yerletirilmesinin


srekli yinelenen ifadelerle toplumun geneline kanksatlmaya allmasdr. Dikkat
edilmesi gereken, sorunlarn kamuoyunda yeni paradigmann kavramlaryla tartlmasnn
pratiklerinin yaptrlmasdr. Bu abalar, deiimin nemli bir aamas olan zihinsel
meruiyetin

salanmas

ynnde

bilinli

olarak

yaplan

almalar

olarak

deerlendirilebilir.
Bu deiim sreci grnd kadaryla, ok aktrl, her bir aktrn ok eitli
kaynaklarn ie kotuu bir sretir. Burada tabii ki hibir aktrn tam zerkliinden sz
edilemez. Her bir aktr bu dnmde, gerek Dnya sisteminin rgtlenme tarzndan
gelen, gerekse yerel tarihi ve kltrel koullardan gelen kstllklar iinde greli zerk bir
irade sergilemektedir. Her bir aktr bu iradesini, mevcut elikilerden yararlanarak,
olumakta olan yeni kurumsal erevenin kendi karlarn gzetecek tarzda biimlenmesi
ynnde kullanmaktadr. Bu iradenin arkasnda yeni Dnya sistemin nasl olaca
konusunda tarihin bu aamasnda eitli ekonomik, siyasi ve askeri g mcadeleleri ile
olumu bir konsenss vardr. zerinde konsensse varlm olan yeni kurumsal manta
uygun olarak yeniden biimlendirilen uluslararas kurumlar vardr. Bu kurumlarn ibirlii
ile oluturulup kredi koullarna dntrlm reeteler vardr. Bu reetelerin her bir
lkede, o lkenin egemen glerinin lehine biimlenmesini salamaya alan ulusal
aktrler vardr. zetle TSAD, bu dnm srecinin ulusal askeri, siyasal ve sosyal
dier sekinlerle birlikte, sadece yerel aktrlerinden biridir. Uluslararas aktrlerle her
hangi bir vesileye ihtiya duymadan dorudan diyalog kurabilecek konumda olmas
analizde ele alnan dier nedenlerle birlikte, onun bu dnmde yerel olarak nc rol
oynamasna neden olmutur, denilebilir.
5.10. Yapsal Dnmler ve Bunlarn Nasl Gerekletirildikleri
Analizin bu ikinci blm, TSADn iinde yerleik olduu devleti dntrme
giriimlerinin ne lde amacna ulatn gstermeyi amalamaktadr. Bu, yapsal
dnm srecinin ileyii ve sonunda ortaya kan somut yaplar gsterilerek baarlmaya
allacaktr. Bu ama, ilgili alan yazn, dnem analizleri yapan entelektel yazn ve basn
gndemlerinin eletirel okumasyla gerekletirilecektir. Sre bilgisinin aktarlmasnn
nedeni, bu dnm srecinde ibirlii yapan aktrlerin srece ne ekilde dahil olduunu
gstermektedir. Birinci ana balkta 24 Ocak kararlarnn hedefi, ikinci balkta bu hedefin

198

nasl bir stratejiyle hayata geirildii, dier balklar altnda yapsal dnmler ve devletin
iktisat politika aralarnn elinden nasl alnd ve bunun sonular ele alnacaktr.
5.10.1. 24 Ocak Kararlarnn Hedefi

Snmezin (1985:6) deerlendirmesine gre 24 Ocak kararlaryla balayan sre bir


strateji deiikliini hedef alyordu. Yeni stratejinin amac eskinin i talebe dayal, d
rekabete kar youn bir ekilde korunan ekonomisini da amaktr. Kaba hatlaryla
ngrlen deiiklikleri balkta toplayabiliriz. Birinci olarak eskinin ithal ikameci
yaplar tasfiye edilerek, onlarn yerine ihracata dnk kalknmaya uygun yeni yaplar ina
edilecektir. Bunu yapmak iin uluslar aras iblmnde Trkiyenin younlamas
ngrlen sektrler desteklenirken yeni modelin dlad sektrlerin daraltlmas ya da
tasfiyesi yoluna gidilecektir. Yeni modelin dlad sektrlerin daraltlmas ya da tasfiyesi
eitli politikalarla gerekletirilecektir. kinci olarak yaps d rekabette zorlanabilecek
kk iletmeler ve da alamayanlar da temizlenecektir. Bylece iflaslar ve tasfiyelerle
bu alanlar boaltlarak akta kalan kaynaklarn yeni birikim modeliyle uyuan kesimlere
aknn salanmas amalanmtr.

Srecin buraya kadar olan ksm ekonominin yeniden rgtlenmesiyle ilgilidir. nc


olarak, rgtlenen yeni ekonomi modeline uygun sosyal ve siyasal yaplarn
dntrlmesi, yani yeni kurumlarn oluturulmas hedeflenmektedir. Snmezin belirttii
gibi retimin d rakipler nnde tutunabilecek maliyete ekilebilmesi iin cretlerin ve
tarm

taban

fiyatlarnn

geriletilmesi,

sosyal

haklarn

daraltlmas,

sendikalarn

ilevsizletirilmesi, retimin tmn ihra edebilmek iin srekli devalasyonlarla alm


gcnn drlerek i talebin olabildiince daraltlmas gerekmektedir (Snmez, 1985:7).
Bu tedbirleri alabilecek olan kurum devlettir. Glere gre (2005a,b;2003a,b,c) btn bu
tedbirlerin devletin mevcut (devleti) brokrasine yaptrlmas ok zordur, nk bunlar
Keynesyen devletin amalarna aykr tedbirlerdir. Bu nedenle ekonomik alandaki
deiimlerin bir ayan da ynetim yapsndaki deiimler oluturmutur. Bu dorultuda,
aadaki balklar altnda ilgili kaynaklara atfla incelenecei gibi, devletin ekonomik
alandan uzaklatrlmas, mevcut kamu iletmelerinin zaman iinde zel sektre
devredilmesi, devletin iktisat politikas aralarnn parlamenter kontroln dnda tutulan
kurullara devredilmesi ve devletin sosyal hizmet alann boaltmas hedeflenmektedir. D
piyasalarla btnlemenin hzlanmas iin eski model srecinde ina edilen korumac
yaplarn tasfiyesi gerekmektedir.

199

5.10.2. Nasl Bir Strateji zlenmitir?

1980de balayan yapsal reformlar, makro ekonomik politikalar ve btn sosyal


ekonomik yapy dntrmeye ynelik genel nitelikli reformlardr. Ekonomik ve mali
liberalizasyon politikalarnn hayata geirildii bu ilk dnem, IMFin politika nerileri19 ve
ilki Mart 1980de imzalanan DBnn be SAL kredisinin20 dzenlemeleri eliinde
gerekletirilmitir. Resmi gazetede yaynlanan bu anlamalardan bu dnemin reformlarna
ilikin bu kurumlarn emredici hkmleri izlenebilir. IMF ile 1998 ve 1999'da imzalanan
anlamalarla kamu ynetiminin idari ve siyasi srelerinin dnmn ve sektrel
dnmleri hedefleyen ikinci kuak yapsal reformlar balatlmtr. Bu dnemin
reformlar DBnn sektrel uyarlama kredileri (SECAL) ynlendiriciliinde yrtlmtr
Bu ikinci dnemin zellii fiili durum yaratlarak hayata geirilen yeni-liberal politikalarn
kurumsallatrlarak ilerletilmesi olmutur (Gler, 2005a: 150-1).

DSP-MHP-ANAP hkmeti dneminde Gl Ekonomiye Gei Program, AKP


hkmeti dneminde de Acil Eylem Plan bal altnda srdrlen ikinci kuak yapsal
reformlar, devletin dzenleyici rolne odaklanmtr. Bunun sonucu devletin piyasalar
dzenlemeye ynelik grevlerinin klasik bakanlk hiyerarisindeki rgtlenmelerden
alnp, zerk st kurullara aktarlmas olmutur. Bu ikinci kuak yapsal reformlarla devlet
tekilat yapsnda gerekletirilen ciddi krlmalar, devletin iinde bulunduu bor krizi,
enflasyon gibi ekonomik sorunlarn kalc zmnn yapsal reformlardan getii
gerekesiyle merulatrlmaya allmtr (Ataay, 2006: 18).

Literatr incelemelerinden ve TSAD belgelerinden karlan sonuca gre; devletin


iktisat politikalarna mdahalede yntem izlendii grlmtr. Birincisi devletin fiyat,
miktar ve kalite lsne mdahale arac olan dzenleme yapma yetkisi paralel brokrasi
yaratlarak elinden alnm ve Prens sistemi ile geleneksel devleti brokrasi ilevsiz
klnmtr. Devletin Merkez Bankas ve benzeri kontrol kurumlar ise daha sonra st
kurullar olarak merulatrlacak olan bu paralel brokrasiye balanarak halktan
19

Bu dnemde 1979-80 ; 1980-83 ; 1983-84 ; 1984-85 yllarnda 4 Stand-by anlamas yaplmtr


Bu dnemde 5 SAL anlamas yaplmtr, bunlar:
1980-81 : BK karar: 8/547, 26.3.1980; RG: 28 Mart 1980, 16943
(ek) BK karar: 8/2063, 7.12.1980; RG: 29 Aralk 1980, 17205.
1981-82 : BK karar: 8/3161. 15.6.1981; RG: 6 Temmuz 1981, 17392
1982-83 : BK karar: 8/4937, 21.6.1982; RG: 5 Temmuz 1982, 17745
1983-85 : BK karan: 83/6992, 23.8.1983; RG: 3 Eyll 1983, 18154
1984-86 : BK karar: 84/8226, 23.6.1984; RG: 28 Haziran 1984,18445
20

200

koparlmtr. kincisi, Devletin maliye politikas arac olan konsolide bte, fon sistemiyle
devre d braklmtr. ncs devletin dorudan retim yaparak, blgeler aras
dengesizlikleri giderme ve cret mallarn ucuza temin ederek blmde emek kesiminin
dezavantajlarn azaltma gibi nemli ilevleri ve bir ok iktisat politikasn yerine
getirmede nemli aralardan biri olan KT ve benzeri kurulular zelletirme ile elinden
alnmtr. Devletin, eitim ve salk benzeri sosyal politikalarn gerekletirme aralar
ise uzun vadede zelletirilmesi ngrlerek, imdilik aldatc uygulamalar ve saysz
dzenlemelerle kafa karkl yaratlarak kademe kademe metalatrlm durumdadr. Bu
yntemin nasl iletildii, ilgili kaynaklara atfla aadaki balklarda incelenecektir.

Anlan erevede nerilen deiiklikler ok sayda tedbir, yasal dzenleme ve


kurumsal dzenlemeye konu olmutur. Son 27 yldr yaplan zelletirmeler, bteyi
ilevsizletirmek iin yaratlan fonlar, devletin dzenleme alanndan uzaklatrlmas iin
alnan kararlar ve saysz yasalar tek tek ele alnmaktansa, bunun yerine devletin iktisat
politikas aralar ve kurumlar yukarda anlan erevede nasl el deitirmi genel olarak
anlalmaya allacaktr. rnein kurulan st kurullara hangi alanlarda dzenleme yetkisi
devredilmi, kurulan fonlarla bteye nasl mdahale edilmi, zelletirme ve
piyasalatrma ile devlet hangi politika aralarndan yoksun braklm genel olarak
baklacaktr.
5.10.3. Paralel Brokrasi ile Brokratik Yapnn levsizletirilmesi

Ekonominin siyasetten koparlmas talebi esasen 1974den itibaren TSADn hemen


hemen tm rapor ve dier metinlerinde dile getirilmitir. Buna neden olarak teden beri
Trkiyede siyasal iktidarlarn birbirini izlemeyen ekonomi politikalarnn yaratt
kesintiler gsterilmitir. Bu taleplerin 1970 sonlarna doru TSADn sylemlerinde acil
kaydyla yinelenmesinin nedeni, mevcut brokratik kadroya ksa vadede ekonomiyi da
amaya ynelik alnmas istenen tedbirleri aldrmann, uzun vadede ekonomide yaplmas
istenen strateji deiikliini kabul ettirmenin zor olaca dncesinden kaynaklanm
grnmektedir. Nitekim, antasnda byle bir strateji deiiklii talebi ile Demirelden
grev talep eden zal ekonominin tek elde, kendisinde, toplanmas iin etin pazarlklar
yapmtr (laan, 1984,1989).

zaln greve balamasyla eitli bakanlklarda dank olan ekonominin ynetimi ile
ilgili birimler Babakanlk Mstearlna balanarak ilk etapta fiili bir durum

201

yaratlmtr. Yaratlan bu fiili durum, 24 Ocak kararlaryla mevcut tekilat yaps dnda
yeni daire ve kurullar kurularak kalclatrlmtr. Farkl Bakanlklardaki ekonomi ile
ilgili birimler koparlarak Babakanlk Mstearlna bal olarak birletirilmi, ilgili
birimlerin uzmanlar grevsizletirilerek bu yeni birimlere yeni yetkilerle donatlm
brokratlar atanm, fon sistemiyle bu brokratlar mevcut bteden bamszlatrlarak
glendirilmi ve bylece ekonomi politikasnn daha merkezi bir biimde siyasetten uzak
dzenlenmesini ve uygulanmasn salayan rgtlenmelere gidilmitir. Byle yapmakla
yeni stratejilerin uygulanmasnda brokrasiden gelebilecek olas bir direncin krlmas ve
ngrlen kkl deiikliklerin devamll salanmak istenmitir (Gler, 2005a; Snmez,
1992). Aada 24 Ocak kararlaryla, ilk sivil hkmet kurulduunda ve gl ekonomiye
gei program srasnda kurulan, mevcut brokratik yapy zaafa uratan kurumlar ve
devletin baz nemli kurumlarnn nasl ilevsizletirildii dnemle ilgili kararlar ve yazar
incelemelerine dayanarak gsterilmeye allmtr.

5.10.3.1. Yabanc Sermaye Dairesi

TSADn, yabanc sermayenin farkl kurumlarda farkl tavr ve yaklamlarla


karlamasnn i yapmay zorlatrd ynnde yaknmasna neden olan danklk
Yabanc Sermayeyi Tevik ve Uygulama Kurulu21 kurularak giderilmeye allmtr. Bu
konudaki dzenleme TSADn eski Genel Sekreteri Gngr Urasn 1979 ylnda yapt
bir konumasnda nerdii biimde olmutur. Urasn bu konudaki nerisi:
Yabanc sermayeli kurulular bakmndan nemli olan, tm devlet brokrasisi iinde tek
ve yetkili bir sorumlu kuruluun belirlenmesidir. 6224 Sayl Kanun uygulanmasnda
yetkilerin bakanlklar arasnda datlm olmas gerekletirmeyi gletiren etkendir.
Fakat Devlet Planlama Tekilatnda Msteara 'bal bir sorumlu koordinatr tayini mevcut
artlarda en iyi zm yolu olarak grlmektedir. (Uras, 1979:320)
biimindedir.

Maliye, Ticaret, Sanayi ve Teknoloji Bakanlklar ve DPT tarafndan

srdrlen yabanc sermaye ve tevik uygulamalarna ilikin deerlendirme, tevik, gayri


maddi haklar, tescil, denetim yetkileri bu kurumlardan alnarak yeni kurulan kuruluna
verilmitir. Bylece TSADn eski Genel Sekreteri tarafndan 1979 ylnda dile
getirilmi olan talebi de karlanmtr (Snmez, 1985:73).
21

14.1.1980 tarihli Babakanlk teklifi: Hizmetin daha rasyonel bir ekilde yrtlmesi ve ilemlere
abukluk kazandrlmas amacyla, Ticaret, Maliye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlklar ile DPT'ce srdrlen
yabanc sermaye ve tevik uygulamalarna ilikin grev ve yetkilerin bir merkezden yrtlmesinin daha
yararl olaca dnlerek, Babakanlk bnyesinde bir "Yabanc Sermaye Dairesi" kurulmas;... a) 6224
Sayl ...kanunu (ile) Maliye ve Ticaret Bakanlklaryla Devlet Planlama Tekilatna verilmi grev ve
yetkilerin ... "Yabanc Sermaye Dairesi"ne devredilmesi 4951 sayl kanunun 1. maddesine istinat eden
teklifiniz zerine uygun grlmtr.

202

5.10.3.2. Koordinasyon Kurulu

D ekonomik ilikilerde, nemli proje ve programlarda ve ekonomi ile ilgili eitli


bakanl ilgilendiren konularda koordinasyonu temin etmek; d ticaret rejimi ve kotalar
dzenlemek ile ilgili esaslar tespit etmek ve Yksek Planlama Kurulu'na tavsiyelerde
bulunmak amacyla Babakanlk Mstearnn bakanlnda bir Koordinasyon Kurulu22
kurulmutur. Bu konuda byk burjuvazinin eitli raporlarda yinelenen skntlarnn en
somut ifadesini Kasm 1979da MESSin Ynetim Kurulu Bakan ve TSAD yesi
zaln Demirele verdii not ta gryoruz. Daha sonra 24 Ocak kararlarna tamam
yansyacak olan bu notta devlette karar btnl yle ngrlmektedir:
Devlette ekonomik karar btnlnn salanmas ksa, orta ve uzun vadeli programlar iin
elzemdir. Bunun zellikle yksek brokraside temini lzmdr. Bu maksatla DPT Mstear,
Merkez Bankas Bakan, Sanayi Mstear, Sanayi Dairesi Reisi, TUD Genel Mdr,
Ticaret Mstear, D Ticaret Genel Sekreteri, D ileri Ekonomik ler Genel Sekreter Yardmcs, Maliye Mstear, Hazine Genel Sekreteri, Bte Mali Kontrol Genel Mdrlerinin
birbirleri ile ahenkli alacak tarzda kimselerden seilmesi fevkalde nemlidir. (Ek. 2)

Bu kurul daha ok devletin d ticaretle ve en nemli grevlerinden olan planlama ile


ilgili politika aralarn siyasetten koparmay ve d ekonomik ilikilerde byk projeleri
devletin gzetiminden karmay amalamaktadr. Kurulun oluturuluundaki ayrntlarn
benzerliini zaln notu ile dipnotta aynen alnm Resmi Gazetedeki ifadeyi
karlatrarak grmek mmkndr.
5.10.3.3. Para ve Kredi Kurulu
Para ve kredi politikasnn uygulanmasnda koordinasyonu salamak, kredilerin plan ve
program ilkelerine uygun olarak dalmn ve finansman glklerinin giderilmesini
temin etmek, destekleme fiyatlar konusunda tavsiyelerde bulunmak, demeler
dengesindeki gelimeleri takip ederek gerekli tedbirleri almak amacyla, Babakanlk
Mstearl bakanlnda bir Para ve Kredi Kurulu kurulmutur (Resmi Gazete
24.1.1980 8-166 Kararname). Merkez Bankasnn para ve kredi konularndaki yetkileri
tmyle bu yeni kurula gemitir. Bylece TSADn yaknd Merkez Bankasnn
yetkileri tmyle paralel brokrasiye geirilmi, Merkez Bankas izleyen srete alnan bir

22

Resmi Gazete, 24.1.1980 8-166 Kararname


Be yllk plan ve yllk programlarn uygulanmas ve ekonomi ile ilgili birden fazla bakanl ilgilendiren konularda st
seviyede koordinasyon salamak; ithalat ve ihracat rejimlerinin ve kotalarn dzenlenmesi ile ilgili esaslar tespit etmek;
d ekonomik ilikilerde koordinasyonu temin etmek; nemli proje ve programlarn koordinasyon ihtiyacn salamak ve
gerektiinde Yksek Planlama Kurulu'na tavsiyelerde bulunmak amacyla Babakanlk mstearnn bakanlnda; DPT
Mstear, Maliye Bakanl Mstear, Ticaret Bakanl Mstear, Sanayi ve Teknoloji Bakanl Mstear, ...Hazine
Genel Mdr ve D ileri Genel Sekreter Ekonomik ler Yardmcs, .. Merkez Bankas Bakan, ....katld
bir koordinasyon kurulu kurulmutur.

203

takm ek tedbirlerle ulusal politikalardan koparlarak sadece finans sermayenin enflasyon


hedeflemesini takip eden bir kuruma dntrlmtr.
5.10.3.4. Tevik ve Uygulama Dairesi

Bu konuda 14.1.1980 tarihli Babakanlk teklifi 24 Ocakta yasalamtr. Bylece


TSADn 1974den bu yana talep ettii ekonomide karar btnl ve ekonomi
brokrasisinin merkezilemesi talebi tmyle karlanm oluyordu. 25 Ocak tarihli Resmi
Gazetede yeni dairenin nasl tekil edilecei yle belirtilmitir:
Tevik tedbirlerini bir merkezden yrtmek, gerekli koordinasyon ve abukluu salamak amacyla, Ticaret Bakanl ile Sanayi ve Teknoloji bnyelerinde bulunan
Tevik ve Uygulama Genel Mdrlklerinin btn grev ve yetkileriyle birlikte,
yeniden kurulmas ngrlen Babakanlk Tevik ve Uygulama Dairesi'ne balanmalar,
4951 sayl kanunun maddesine istinat eden teklifiniz zerine uygun grlmtr.

Bu kurumlarn kurulmasyla birlikte, yabanc sermaye, d ticaret, nemli projelerin


yapm, para ve kredi gibi ekonominin ke talarn oluturan konulara ilikin kararlar
devletin bakanlk dzeyinde kurumlar bertaraf edilerek tek adama balanyordu (Snmez,
1985:74). Ekonomik kararlar, devletin var olan kurumlar ilevsiz klnarak Babakanlk
Mstearnn denetimine veriliyor, bylece kararlar alanlarla uygulayanlarn ayn kiiler
olmalar salanyordu.

5.10.3.5. Fiyat Kontrol Komitesi

Fiyat kontrol komitesi kaldrlmtr. Bylece

devletin ok eitli amalarn, en

nemlisi de blm ve sosyal adaleti salayc amalarn gerekletirmede kulland en


nemli ara devletin kontrolnden km oluyordu. Fiyat kontrol mekanizmasnn
devletten piyasaya geirilmesiyle, ilk etapta beklenen fayda, sanayi sermayesinin
yaknmalarna neden olan ikili fiyat uygulamasna son vermek, ekonominin da
almasnn temel koullarndan biri olan retimin arttrlmas ve i talebin kslmasn
gerekletirmekti. TUSADn 1978deki raporunda:
" piyasa koullar ve snai rnlere uygulanan fiyat kontrol sistemi, snai retimi deil,
ticareti verimli ve cazip klyor... dari fiyat taynlamalar ciddi snai kurulularnn
retimi artrmalarn ve hatta srdrmelerini gereksiz klarken, piyasada anormal fiyat
farklarnn vergi d kazan eklinde belli alanlarda kalmasna neden olmaktadr. Mal
ve hizmet ve para (faiz) fiyatlar zerinde idari taynlama uygulamasna son vermek
anormal arac rantlarn ortadan kaldracaktr

ifadeleriyle yaknlan ikili fiyat uygulamas 24.1.1980 tarih 8-173 sayl kararname ile

204

kaldrlarak, ticari sermayeye giden rantlar sanayi kesimine aktarlm ve bylece fiyat
farklarndan doan vergilendirilmemi kazanlar nlenmitir.
5.10.3.6. Merkez Bankas

Merkez Bankasnn (MB), bamszlatrma ad altnda ulusal politikalarla ba


koparlarak uluslar aras sermayenin kontrolne sokulmas salanmtr. IMF, Dnya
Bankas gibi kresel ekonominin dzenleyicisi konumundaki kurumlar, Avrupa Birlii
muktesebatn hazrlayanlar srarla Merkez Bankasnn bamszln savunmaktadrlar.
Bu konu bamszlk kavramndan ne anlaldna bal olarak bir tartma alan
oluturmutur. Bu tartmalarn bir boyutunu kime kar bamsz olunaca, dier
boyutunu ise bamszln amalarda m yoksa aralarda m olaca oluturmutur. Baz
yazarlara gre bu bamszln sadece kamu sektrne kar deil uluslararas sermaye
hareketlerine gre de salanm olmas gerekir (Ylmaz, 2006; ni, 2002; Yeldan, 2002;
Eilmez, 2001). Tartmann dier boyutuna gelince, bir devletin en nemli para politikas
arac olan kurumun, o ulusun karlarndan bamsz amalar olabilecei dncesi esasen
kurumun kurulu amalaryla elikili bir durum yaratmaktadr. Ulusal politikalar hayata
geirmede ara seiminde bamszlk ise genel kabul gren bir olgudur (Bamsz Sosyal
Bilimciler, 2006). Bu balamda aslnda para politikas yardmc bir politika olup, lkenin
milli gelir, istihdam, kalknma, blgeleraras dengeli bir politika izlenmesi, kambiyo
kontrolleri, para arz ve borlarn idaresi gibi temel amalarnn ayarlanmasnda
kullanlmaktadr. MB bu amalar, eitli aralarla gerekletirme serbestisine sahiptir.
nc ve Kseye gre, kinci Dnya Sava sonras oluan dnya sisteminin en nemli
zelliklerinden biri, para idaresinin ulus devletler dzeyinde rgtlenmi, greli olarak
bamsz merkez bankacl sistemi zerine temellenmi olmasdr. Burada kastedilen
bamszlk, tek tek ulus devletlerin smrgeci devletlerden ayr bir para kasas, ulusal
para basma ve kendi parasn denetleme yetkisi ve ulusal sermayesini dzenleme ve
denetleme yetkisinde dier lkelerden bamsz olmasdr.

1970lerin ikinci yarsndan itibaren bu durum deimi, gerek gelimi ve gerekse


azgelimi ekonomilerin para yaratma yetkileri, dnya parasn denetleyen ve dzenleyen
merkez devlet olarak ABD tarafndan snrlanmtr. ABD, Merkez ve evre blou
ekonomilerdeki para idaresini, piyasa kurallarna tabi klmaya zorlamtr. Kapitalizmin
krizden kmas iin devreye sokulan yeni liberal politikalarla, ekonomi ynetimi zerk

205

kurullara devredilmi ve merkez bankalar bamszlatrma ad altnda uluslararas mali


merkezlere baml hale getirilerek, devletlerin ulusal karlar ynnde dzenleme yapma
yetkileri kstlanmtr. Bu dnemde savunulan MBnn bamszlnn, II. Dnya Sava
sonras savunulandan farkl olduu gze arpmaktadr. kinci Dnya Sava sonras,
MBnn bamszl savunusu, uluslar aras glerden bamszlk anlamnda kullanlyor
iken, yeni liberal dnemde bamszlktan kast, merkez bankalarnn ulus devletlerden ve
ulusal politikalara araclk etmekten bamszlamasdr (nc ve Kse, 2005).

Yeni liberal politikalarn kabul edilmesiyle, dier lkelerle birlikte Trkiyede de MB


devletten ve ulusal politikalardan uzaklatrlmtr. Karlksz para basmak, kamu
borlanmalarna araclk etmek sulamalaryla (1979 TSAD gazete ilanlar) MBnn
ulusal politikalar destekleyici amalar yok edilmi ve para politikas aralar, uluslararas
merkezlerin emrine verilmitir. rnein, Maastricht Kriterlerine gre Avrupa Birliinde
yer alan toplumlarn bir devlet politikas olarak para politikas srdrebilme yetkileri
GSYHlarnn %3 ile snrlandrlmtr. Trkiyede de 2001den itibaren enflasyon
hedeflemesi %3-4 bandna sktrlm durumdadr (Bamsz Sosyal Bilimciler, 2006).
Yeni liberal politikalarla MBnn amac fiyat istikrarn salamak ve korumakla
snrlanmtr.

Bankann ulusal para politikalaryla bann koparlmasnda ke ta saylabilecek ilk


karar; 1983 ylnda Merkez Bankasnn para ve kredi politikalarnn uygulanmasnda
Hazine ve D Ticaret Genel Mdrl23 ile koordinasyonlu almas karardr. Bu karar,
T.C. Merkez Bankas ile geni yetkilerle donatlm bu yeni paralel brokrasinin rn
olan Hazine arasnda ciddi bir yetki karmaasn balatm (Aktan vd., 1998) Merkez
Bankas para politikas zerindeki hkmranln yitirmitir. kincisi, 2000 yl istikrar
programyla birlikte para idaresi devlet ve maliye sisteminden koparlm, 25 Nisan 2001
tarih, 4651 Sayl yasayla Merkez Bankas24 bamsz klnarak, sadece fiyat istikrarn
salamakla grevlendirilmi, bu amacn dnda baka hibir rol oynamamas iin elindeki
btn mdahale olanaklar kstlanmtr. Bu yasa ile Bankann, hkmetin hedefledii
byme ve istihdam artrma gibi dier ekonomi politikas amalarn ancak fiyat istikrar
amacna ters dmyor ise desteklemesi mmkn olabilecektir. Post-Washington

23

Hazine ve D Ticaret Genel Mdrl 20.12.1994de 4059 sayl yasa ile bamsz bir mstearlk haline
getirilmitir.
24
TCMBnin web sitesindeki http://www.tcmb.gov.tr/yeni/evds/konusma/tur/2002/konusma.php adresinde yeralan
Fiyat istikrar balkl dkman merkez bankasnn yeni dnem politikalarn ayrntl olarak tartmaktadr.

206

Mutabakatnda

25

dile getirilen bamsz Merkez Bankas, ynetiim gibi kavramlar,

aslnda ulusal ekonomilerin seimle i bana gelmi hkmetler yerine, dorudan doruya
uluslararas finans kapitalin karlar ve ideolojisi dorultusunda zerk st kurullar
araclyla ynetilmesi amacn gtmektedir (Yeldan, 2005).
Bu artlar altnda bamsz olduu iddia edilen Merkez Bankalar tek bir grev
stlenebilmektedir. Bunlar enflasyon ngrlerini kamuoyu ile effaf olarak paylamak ve
fiyat istikrar dnda hibir ekonomik deiken ile ilgilenmemektir (Yeldan, 2006;
Bamsz Sosyal Bilimciler, 2006). Trkiye gibi demeler dengesinin cari ilemler
kalemlerinde gerekli dengelerin henz kurulamam olduu lkelerde bunun anlam,
Merkez Bankasnn uluslararas finans piyasalarnn dviz brosu haline dnmesi ve
ulusal ekonominin yksek reel faiz ve dk kur sarmalnda istikrarszla srklenmesi
demektir (ni, 2002; Yeldan, 2002). Asl ve daha nemli olan ise, hkmetlerin kamu
aklarnn finansmannda banka kaynaklarna bavuramamasdr. Bu

i ve d bor

yoluyla lke kaynaklarnn zorunlu olarak i ve d mali sermayeye aktarlmas anlamna


gelmektedir.

Son dzenlemelerle hapsedildii amala para politikalarnn temeli olan bu ulusal


kurum, lkeden kaynak kna araclk eden kurum konumuna dmtr. Ulusal
devletlerin iktisadi temelleri asndan en nemli yetki devri para idaresinin devridir.
Ulusal parann dzenlenme yetkisinin devri, devletin toplumsal snflaryla kurduu iktidar
ilikisini ve bu iktidar denetleyebilme gcn ve kapasitesini kresel kurumlara
devretmesi demektir. Merkez Bankalarnn yeni liberal politikalarn ngrd balamda
bamszlatrlmas, ulusal devletlerin bamszlklarn kaybetmesinden baka bir ey
deildir (nc ve Kse, 2005). Peki bu dnm ne gibi iktidar ilikileri mmkn
klmtr? Finansal serbestlemenin nemli aya olan bu aamann, hem yerli hakim
snflar ve iktidardaki siyasi parti hem de uluslar aras sermayenin destei ve isteiyle
gerekletirildii ifade edilmektedir (Ylmaz, 2003:82).

25

Post-Washington mutabakatna gre Merkez Bankalar artk zgn faiz veya kur politikalaryla uluslararas
finans sermayesinin speklatif kararlarn mulaklatracak mdahalelerden kanmaldr. Merkez
bankalarnn grevi sadece fiyat istikrarn salamak olmaldr. Bunun haricindeki hedefler, finans
dnyasnn karar almasn gletirebilecek ve reel sektrlerin istihdam, retim, ihracat gibi finansal
kesimleri ilgilendirmeyen sorunlar arasnda ikinci plana itilmesine yol aabilecektir. Merkez Bankalar bu
tr karmak sorunlardan uzak durmaldr. Enflasyon, finansal varlklarn deerlerini yiyip bitirdii iin
finans sermayesi asndan en tehlikeli problem olarak deerlendirilmektedir. MBnin grevi sadece bu
tehlikeyi nlemek olmal, ulusal ekonomilerin retim, istihdam gibi sorunlaryla ilgilenmemelidir.

207

5.10.3.7. Hazine ve D Ticaret Mstearl

Askeri hkmet dnemi boyunca fiilen zlen fakat grnte mevcut rgt balar
korunan ekonomik brokratik yap, sivil hkmetin kuruluu ile birlikte yeniden
dzenlemeye konu edilmitir. Sivil hkmet kurulur kurulmaz 174 sayl KHK
erevesinde ksa bir zaman iinde btn Bakanlklar yeniden dzenlenmitir. Kimi
bakanlklar birletirilmi, tm bakanlklarn i yaplar elden geirilmitir. Merkezi
ynetimde yaplan ok sayda deiiklik iinde en nemlisi Hazine ve D Ticaret
Mstearlnn kurulmas26 olmutur. Maliye Bakanl'nn Hazine Genel Mdrl ve
Milletleraras ktisadi birlii Tekilat Genel Sekreterlii ile Ticaret Bakanl'nn D
Ticaret Genel Sekreterlii Bakanlklardan alnarak ayr bir mstearlk haline getirilmitir.

Babakanla balanan Hazine ve D Ticaret Mstearl'nn kurulmas, IMF ve


Dnya Bankas'nca ngrlen para-maliye politikalarnn uyarlanmas ve ticaret ve dviz
kuru rejimi reformlarnn tek elden yrtlmesi anlamna gelmektedir. Bu bakanlklar st
mstearlk, ald kararlar ile hem Bakanlar Kurulunu hem de Bakanlar sradan uygulayclara dntrmtr. Durumun asl etkisi ise iktisadi ve mali kararlarda devletin en
nemli iki kuruluu olan Maliye Bakanl ile DPTyi ilevsiz klmas olmutur. Hazine ve
D Ticaret Mstearlnn kurulmasyla, Maliye ekonominin ynetimi zerindeki tekel
gcn yitirmi, DPT ise planlama aralarndan tmyle yoksun kalmtr (Gler,
2005a:111-2).

5.10.3.8. Bamsz Dzenleyici Kurullar

1980de fiili durum yaratlarak balatlan devlette yeniden inada, birinci dnem para ve
maliye politikalarna mdahale edilmi, ikinci dnem ise balangta oldu bittiye getirilen
yaplarn kurumlatrlmasna geilmitir. Bu youn kurumsallama aamasnn anahtar
kavram ynetiim dir. Ynetiimin ana amac, devletin piyasa karlarna gre yeniden
inasdr (Bayramolu, 2005:293). Bu dnemde de, ilkinde olduu gibi yine uluslar aras
evrelerin gvendii bir brokrat, tek adam ynetimi ve krizlerle sktrlm bir aciliyet
hakim olmutur. Uluslar aras evrelerin 1980den buyana nerip de hayata geirilmesinde
gecikilen her ey, bu aciliyet iinde oldu bittiye getirilerek gerekletirilmitir. Bu dnemin
mimar ise 2001 ylnda DBndan getirtilen Kemal Dervitir, ekonomiden sorumlu Devlet
26

13.12.1983, 188 sayl KHK; 16.4.1986, 3274 sayl yasa

208

Bakan unvan verilerek zal dneminde olduu gibi ekonomi ile ilgili tm birimler
kendisine balanmtr. Ynetiim kavram da e zamanl olarak TSADn OECD, DB
ve AB ile ortaklaa dzenledii bir konferans ile Trkiyede bu srada dolama
sokulmutur (TSAD Konferanslar, 2000). Dervi, 15 gnde 15 yasa olarak anlan
hzlandrlm bir yasama faaliyeti ile kurumsal deiimi gerekletirecek yasalar
parlamentodan geirerek Trkiyede ynetiim modelini ina etmitir. Bu modelin zellii,
devlet rgtlenmesinde yaplan deiikliklerin, kurumsallamasn salayan yasal
dzenlemelerle yrtlmesidir. Ynetiim, 21. yzyl kapitalist devlet yapsn ina eden
ve bu yapnn ad olarak ortaya km bir kavramdr (Bayramolu, 2005:293).

Dnyay ynetmek zere ina edilen yeni sistemin eyleyenleri, dnyay idare etmek
kavramn kullanmaktansa ne anlama geldii pek anlalmayan kresel ynetiim
kavramn tercih etmilerdir. eit ortakl bu yeni iktidar yaps, Bamsz Dzenleyici
Kurumlar (BDK) tarz rgtlenmelerle zel sektrn de ynetime dahil edildii yaplar
biiminde ortaya kmtr (Gler, 2003c: 12-14). Ayn adl TSAD yaynnda (TSAD
raporlar, 2002:60) says dokuz olarak grnen BDKlar27, saylar ve yetkileri
genilemeye

devam

ederek

mevcut

brokratik

yapnn

yansra

uygulamaya

sokulmulardr. TSADn bu konudaki yaynndan sekiz ay sonra bu kez OECD ile ortak
Trkiyede Dzenleyici Reformlar raporu (TSAD raporlar, 2003) yaynlanm ve bu
rapordan sonra da yaklak ay iinde BDKlar resmiletirilmitir.28 Ayn kaynakta,
devletin dzenleme, denetim ve gzetim ilevini yerine getirmek amacyla oluturulduu
ifade edilen bu kurumlarn, AB yesi ya da aday lkelerde DB ve IMF gibi uluslar aras
kurulularn tavsiyesine uyularak kurulduu ifade edilmektedir. Bu kurullardan ikisi genel
olarak tm sektrleri kapsamakta, dierleri ise nemli sektrel alanlar ilgilendirmektedir
(TSAD raporlar, 2002:60).

Bu dokuz dzenleyici kurumun Trkiyenin GSMHnn %65'i dzeyinde bir ekonomik


faaliyeti denetledii ifade edilmektedir. Bu u anlama gelmektedir, herhangi bir ekilde
BDKlar rnein %1'lik hata yapsa, ekonomi zerinde 1 ila 1.2 milyar dolarlk bir tahribata
27

Dzenleyici Kurullar
1- Sermaye Piyasas Kurulu (SPK):1981 ylnda kurulmutur. 2- Radyo Televizyon st Kurulu (RTK):
1994, 3- Rekabet Kurumu: 1994, 4- Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK):1999, 5Telekomnikasyon Kurumu: 2000, 6- Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu (EPDK): 2001, 7- eker Kurumu:
20018- Ttn ve Alkoll kiler Piyasas Dzenleme Kurumu (TAPDK): 2002, 9- Kamu hale Kurumu
(KK): 2002 www.bddk.org.tr/turkce/kurumbilgileri/bddk/organizasyon.htm, (19.01.2004)
28
24 Aralk 2003 tarihinde yrrle giren 5018 sayl Kamu Mali Ynetimi ve Kontrol Kanununun
dzenleyici ve denetleyici kurulular bal altnda dzenlenmilerdir. 25326 sayl Resmi Gazete

209

sebebiyet verebilecektir (Bilge, 2003). Bu kadar byk bir mebla denetleyen bu


kurumlarn faaliyetleri, hiyerari veya vesayet trnden her hangi bir ynetsel denetime
tabi deildir, yalnzca yargsal denetime tabidirler. Bu kurumlar, kamu kurumlarnn bir
tr olarak nitelendirmek mmkndr, fakat hukuki statleri gibi hiyerari iinde nereye
yerletirilecekleri de tartmaldr (Al, 2002: 216; Gzbyk, 2002: 156-7, 161). Aslnda
bu kurullara mevcut brokraside yer aramak bouna bir abadr. Bir almada
(Bayramolu, 2005) bundan sonraki aama iin hedeflenen anayasal deiiklikler
gerekletiinde meruiyet problemi diye bir sorunu kalmayacak olan bu kurullarn, srekli
genilettikleri yetkileriyle yaknda brokrasinin kararlarn tartmal hale getirebilecekleri,
bunun rneklerinin imdiden grlmeye baland belirtilmektedir.

Kamuya kar hibir sorumluluu olmayp kamu otoritesi kullanan bu kurulularn


yetkileri, kuvvetler ayrl ilkesini ihlal edecek ekilde, yasama, yrtme ve yargy bir
arada kapsamaktadr. Dorudan yaptrm uygulama yetkileri yan sra verilen kararlara ve
alnan tedbirlere uyulmamas halinde yarg yolu ile ceza yaptrm uygulama, dzenleme
yapma ve danma yetkisine sahiptirler (Boratav, 2003: 13; Gzbyk, 2002: 164-5,
Bayramolu, 2005: 305, Al, 2002: 216). Parlamento denetiminin dna karlm olan bu
byklkte kaynaklarn ve bu kadar geni yetkilerin grld bu kurumlarn nasl
ynetildii nem kazanmaktadr.

Uzmanlk alanna gre ye kompozisyonu deiebilmekle birlikte, tm st kurullarn


ynetim yaps benzerdir ve bu kurullar ilerinden hibirinin baskn olmad ana ortakl
bir sistemle ynetilmektedirler (Gler, 2003c: 12-14; Gler, 2005a: 158). Ortaklardan biri,
devlet ya da brokrasi, ikinci ortak zel sektr ve nc ortak ise tm toplum kesimlerini
temsilen sivil toplum rgtleridir (STK). nc ortak olan STKlar iverene kapal
balk deildir. Sermayenin dernekleri, iverenlerin sendika ve vakflar, meslek birlikleri,
ii kesiminin sendikalar, bu balk altnda ok eitli toplum kesimleriyle birlikte yer
almaktadr. Demek ki bu katlmc formlde katlma hakk sermaye kesimine ortaktan
biri ve nc ortan unsurlarndan biri olarak katlamal biimde tannmaktadr.
Sermayenin toplumun dier kesimlerine gre rgtlenme avantajn dikkate aldmzda,
nc ortak iinde baskn unsur olaca aktr. Sermaye tek bana katlmc ortaklardan
biri olarak temsil edilmesine karn, ok daha geni bir snf temsil eden emein rgtleri
ise amalar ok farkl gruplar iinde kaybedilmek istenmektedir. Bu forml, Glerin
ifadesiyle yaps gerei burjuva diktatrl sfatn hak etmektedir.

210

Bu kurullarda sermaye tek bana temsil edilirken kar ve mcadeleleri ok farkl dier
tm toplum kesimlerinin bir arada deerlendirilmesi, sermaye dnda yeterince temsil
edilmeyen toplum kesimlerinin siyasetten beklentilerinin kalmamas anlamna gelmektedir.
Ynetilenlerin onay ve rzasn alma pratii, blm ilikilerini dzenleyecek aralar
artk elinde bulundurmayan parlamentoda kalrken, bu aralar kullanan yeni iktidar
yaplar, dier toplum kesimleri asndan sonu douran faaliyetlerinden sorumlu
olmayacaktr (Bayramolu, 2005: 302-3,305).

zet olarak, ynetiim modeliyle yukarda atfta bulunulan yazarlarn dikkat ektii
gibi, ekonomi ynetimi

siyasetin etkisinden uzakta rgtlenerek toplumun talep ve

mdahalelerine kapal hale getirilmitir. Bu, blm ilikilerinin siyasal mcadele


alannn dnda ve keyfi olarak gerekletirilmesi anlamna gelmektedir. Klasik
brokrasinin farkl birimlerince kullanlan yasama, yrtme ve yargnn yetkilerini bu
kurullarn birlikte kullanmas, bir g younlamasna neden olmu, yasama aleyhine
yrtme glendirilmi, erkler ayrm ihlal edilmi, byle bir g birikiminin parlamenter
denetimin dna karlmas ortaya kontrolsz, merkezilemi ve sorumsuz devasa bir g
karmtr. Ynetiim kavram, yeni aktrleri, yeni i yapma ve yeni denetim biimleriyle
mevcut brokrasiyi ilevsiz klm, parlamenter demokrasinin tabann zayflatm, karar
srelerinin dna itilen vatanda hak mcadelesinden dlam, sadece hizmet alan
mteriye dntrmtr. Devlet yaps kapitalist sistemin gereklerine gre yeniden
rgtlenirken, hkmetler srekli iktisadi kriz basks altnda tutularak kredi metinlerinin
zorlayc hkmleriyle yeni yaplar oldu bittiye getirilmeye allmtr.
5.10.4. Fon Sistemi ile Devlet Btesinin levsizletirilmesi

Fonlar, belirli bir amacn gerekletirilmesi iin kamunun oluturduu zel hesaplardr.
Baz olaand kamu hizmetlerinin gerektirdii hzl karar verme ve uygulama
zorunluluundan dolay, bte d fon uygulamasna gerek duyulabilmektedir. 24 Ocak
kararlar kendi brokrasisini ve kendi kadrosunu yaratrken fon sistemi ile de kendi
btesini yaratmtr. stisnai durumlarda kullanlan fonlarn, 1980 sonrasnda amacndan
uzaklaarak hem sayca, hem de kaynak bykl olarak hzla artrldna tank
olunmutur (Snmez, 1992:117).

1980lerden sonra kurulan fonlarn hedefi, idarenin yasama organnn denetiminden


kaarak kuralsz hareket etme istei olmutur. Maliye Bakanl brokrasisinin

211

kontrolnde nemli bir mdahale arac olan bte, fonlar yolu ile etkisiz klnmtr.
Fonlarn paralel brokrasinin btesi olarak kullanlmas bu yeni iktidar alann
glendirmitir. ktidar dneminde, hemen her alandan fon oluturarak kaynak toplayan
ANAP, fonlarla kamu maliyesinin altnda ayr bir mali sistem oluturmutur (Gler, 2005a:
114). 1984 ylna kadar 43 ylda 57 adet fon kurulmuken 1984den 1990a kadar 6 ylda
48 adet fon kurulmutur (Snmez, 1992: 117). Snmez, 104 fonun yzde 61inin 1980
sonras kurulduunu, bunlar iinde 12sinin29 byk bir btesi olduunu, bu byklkteki
kaynan yasama gcnn denetimi dnda tutulmasnn, demokratik ilkeler asndan son
derecede sakncal olduunu ifade etmektedir.

1980 ylndan nce kurulan fonlarn denetimi, Saytay tarafndan yaplrken, 1980
ylndan sonra kurulan fonlarda Saytayn denetimi, fonlarn zel yasalarna konulan
hkmlerle ortadan kaldrlm, her fon kendine ait zel denetim yollar getirmitir
(Canpolat, 2001) Fon Mevzuat sk sk deitirilerek fonlar denetlemek imkansz hale
getirilmitir. Fonlarla ilgili olarak ekonominin izlenmesini gletirdii gerekesiyle IMF,
Dnya Bankas gibi kurulularn yaptklar itirazlar sonucu, disiplin altna alnmalar iin
aba gsterilmi, ancak ANAP bu kez hesap olarak adlandrd, gizli fonlar kurma
yoluna gitmitir. Bu kez gizli fonlarn says hzla art gstermitir (Snmez, 1992:118-9).
1990 ylna gelindiinde sadece tm fonlarn gelirlerinin ise btenin gelirlerinin yarsna
ulat grlmtr. Denetimden karlan bu devasa g, ANAP ynetimince yasalara
uydurulmu bir eit siyasal rvet mekanizmas olarak iletilmitir (Ahmad, 2005:226).

ANAP iktidarnn, fon sistemini denetimden ve demokratik hesap vermekten kan,


kendi politikalarn rahatlkla uygulamann bir yolu olarak grmesi ve mali sistemin
denetiminden bu kadar karmas, toplumda kamu ynetimine gvenin sarslmasna neden
olmutur. Fon sistemi, yasama ve yarg aleyhine, yrtmeyi glendirmi ve gelir
blmn alan snflar aleyhine bozmutur (Snmez, 1992:120-1).

29

Bu 12 fon ve kurulu yllar yledir (Snmez, 1992:118): Kamu Ortakl Fonu (KOF)- 1984; Toplu
Konut Fonu (TKF)-1984; Gelitirme ve Destekleme Fonu (GDF)-1985; Akaryakt Tketim Vergisi Fonu
(ATF)-1984; Savunma Sanayi ve Destekleme Fonu (SSDF)- 1985; Gelir idaresini Gelitirme Fonu (GGF)1986; Salk Hizmetlerini Gelitirme Fonu (SHGF)-1987; Destekleme ve Fiyat istikrar Fonu 1985;Kaynak
Kullanm Destekleme Fonu (KKDF)-1984; Petrol Arama Fonu (PAF)- 1973; Akaryakt Fiyat istikrar Fonu
(AFF)- 1960; Eitim Salk Fonu -1989

212

5.10.5. Ekonomi daresinin Merkeziletirilmesi ve Kiiselletirilmesi

Trkiyede son 27 yldr devam eden yapsal deiim srecinin ne lde ieriden ne
lde dardan ynlendirildiini lmek gtr. Ekonominin merkeziletirme ve
kiiselletirme sreci, bu srete i ve d glerin aralarnda sk bir ibirlii ve iblm
olduu izlenimi vermektedir. zaln ekonomide tek yetkili klnmasnn ardndan yapsal
deiim sreci balatlmtr. Sre, paralel brokrasi,30 bteye alternatif fon sistemi ve
brokratik kadroyu ilevsiz klan kadrolama ile gvence altna alnmtr. Brokrasinin
devleti kanadndan gelebilecek direnme, mevcut kamu ynetimi devre d braklarak
etkisiz klnmtr. Bu srete askeri darbe toplumsal muhalefet bask altnda tutulmu,
demokratik kurallar askya alnarak srecin hzl ilerlemesi salanmtr (Gler, 2005a).

TSADn son 5 yldr sylemlerinde ve uluslar aras mali evrelerin ise kredi
metinlerinde srekli vurgulad ekonomi ynetiminin tek elde toplanmas, zaln
Demirel hkmetine ekonomiden sorumlu tek adam olarak girmesiyle baarlmtr. Tek
adam zerinden yryen bu srete, zaman zaman sapma eilimleri belirdiinde i ve d
evrelerin youn mdahalesiyle ekonominin tek adama bal ve mevcut brokrasi dnda
tutulmasna zen gsterilmitir. Eski bir TSAD yesi olmakla zel sektrn, daha nce
Dnya Bankasnda alm olmakla d mali evrelerin gvenini kazanm biri olarak
zaln bu yapnn banda kalmas iin bu evreler tarafndan aba sarf edilmitir
(Snmez, 1992: 131; Doan, 1985: 15-6, 403; laan, 1989:120).

zal, Demirel kabinesinde Babakanlk Mstearl grevine atanr atanmaz


ekonominin tm birimleri fiilen kendisine balanmtr ve bu arada birka gn arayla, tm
uluslararas mali evrelerin temsilcilerinin Ankaraya geldii grlmtr31(laan, 1984:
107,111). Hemen 24 ocak programn hazrlamaya balayan zal, bu srete Merkez
Bankas Bakanna hibir bilgi vermez ve grn almazken, ziyareti hayli uzatp
Ankarada kalan IMF temsilcisi Woodwardla birlikte youn ibirlii ve pazarlklarla
30

Uyarlama politikalarnn dnyada nasl yaama geirildiini ortaya koyan Dnya Bankas adna
gerekletirilmi olan bir aratrmada sre yle anlatlmaktadr: "Reform abalarnn hem balatlmas hem
ilerletilmesinde en can alc rol brokratik rgtlerce stlenilmitir. Reform abasnda politikaclar karar
verme yetkisini rutin brokratik srelerden, yasamadan, kar gruplarnn basklarndan ve yrtme
organnn basklarndan soyutladklan birimlere devrettiler. Kimi rneklerde, eski politikalarla btnlemi
olan brokrasiler bir rpda devre d brakldlar. (Gler, 2005a:113)
31
zaln atand 3 Aralk 1979 tarihinden bir gn nce, Kasm aynda Trkiyeye gelmesi gereken IMF
heyeti Ankaraya geldi. Ardndan 4 Ocak 1980 OECD Genel Sekreteri Van Lennep, 7 Ocak gn Dnya
Bankas Trkiye masas efi Adi Davar heyeti ile birlikte Ankaraya geldi. Bir program dahilinde Kasm ve
Aralk aylarnda gelmesi beklenen uluslar aras temsilciler gecikmiti. te heyetlerin gelmesi tesadfen
zaln greve balamasyla akmtr.

213

programn atsn biimlendirmitir (laan, 1984: 80, 85). Esasen 24 Ocak 1980
programnn, kredi onay alabilmek iin, uluslar aras evreleri tatmin etmek amacyla
hazrland ifade edilmektedir32 (ni, 1991). IMF ve DB ile hemen kredi szlemeleri
yaplmtr. Bu iki kurumun ncelikle kamu sektrnn daraltlmasn ngren talepleri
bylece lke gndemine 24 Ocak kararlar olarak girmi ve beraberinde kamu ynetiminin
deiim srecini balatmtr (Boratav, Trkcan, 1994:18).

24 Ocak kararlarnn en nemli yn, mevcut devlet tekilat yaps dnda, ona paralel
bir brokrasi oluturularak karar mekanizmalarnn bu alternatif brokrasiye kaydrlmas,
bylece mevcut brokrasinin devre d braklmasdr. Uluslararas mali merkezlerin
destek anlamalar ve yapsal uyarlama kredileri ile art kotuu ekonominin tek elde
toplanmas, 24 Ocak kararlaryla iki kurul oluturularak hayata geirilmitir. Birisi ithalatihracat rejimini dzenleyecek olan Koordinasyon Kurulu, dieri demeler dengesi ile
ilgili para ve maliye politikalarn belirleyecek olan Para ve Kredi Kuruludur33. Devletin
ekonomik iler ynetimi bu iki kurul bnyesinde toplanmtr. Bu iki yeni kurul, bakanlklarn

zerinde bir icrai yetkiye sahip klnmtr. Bylece ynetim hukukularna gre,
Anayasa'da dzenlenmi olan yrtme iinde ngrlmemi yeni organlar yaratlarak bu
kurumlar eliyle, ekonomik kararlar devletin var olan kurumlar atlanarak Babakanlk
Mstearnn denetimine verilmitir. Farkl bakanlklarn, kurumlarn ekonomi ile ilgili
birimleri koparlarak birbirleriyle birletirilmi ve yeni yetkilerle donatlmlardr.
Yaratlan bu bnye, fon sistemi ile geleneksel bteden ayr ilkelerle alan kaynaklara,
KHKler ile geleneksel yasama ilkelerinden uzakta yasama gcne, prensler34 ile geleneksel yneticilerden farkl brokratlara sahip klnmtr. Ortaya kan, oluum yaps,
karar gc, kaynaklar ve yneticileri ile drt ba mamur bir brokrasi btn, devlet
iinde devlettir (Gler, 2005: 109, 135-8).
Toplumun geni kesimlerinin durumunu iyice ktletiren bu kararlarn, toplumsal
muhalefet kontrol altna alnmadan uygulanmas g olduu eitli kesimlerce dile
32

Program IMFin ve DBnn onayn hemen almtr. Trkiye IMFe yeni taahhtler vererek 1980-1983'
kapsayan yl iin bir stand-by anlamas imzalad. Sonra bu anlama bir yl daha uzad (1984 yl sonuna
kadar). Trkiye, Dnya Bankas'nn yeni balatt ve "program kredisi" salayan "yapsal uyum"
programndan yararlanabilen sekiz lkeden biriydi. Dnya Bankas istenen krediyi ok ar koullar altnda
vermeyi kabul etti. Hkmet, on yedi politika taahhdyle, bu programdan yararlanabilen lkeler arasnda,
en ar koullan kabul etmi oluyordu (Kazgan, 2005:200) 1980li yllarn balarnda Dnya Bankas ile
yaplan SAL anlamalar para ve maliye politikalarnda uyarlamalar yaplmas ve ticaret ve dviz kuru
reformlarn ncelemektedir (Gler, 2005a:135).
33
24.1.1980, 8/166 sayl karar, RG: 25.1.1980
34
"Prensler" olarak bilinen bu yeni tipin tanmlayc zellii, gen ve ABD'de eitim grm ya da Dnya
Bankas gibi mali merkezlerde alm olmalardr (nc ve Gke, 1991:104).

214

getirilmitir. Nitekim ksa bir sre sonra hkmet darbesi yaplmtr. Darbe ynetiminin
ilk demeci, d kredi kurumlarna gvence vermek olmutur (ni ve Kirkpatrick,
1998:129). Darbenin ilk gn ekonomi ynetiminin st dzey brokratlar Genelkurmaya
toplantya arlarak ekonominin kime teslim edilecei tartlmtr. Merkez Bankas
Bakan Yardmcs Tanju Polatkann askerlere nerisi zal ve ekibi sermayenin
adamlardr, biz ise eski ynetimin, siz kendinize yeni bir ekip kurun biimindedir
(laan, 1989:45). Ayn gn ekonominin ynetimini devralmas iin paalar zalla
grmtr. zal Demirelle yapt pazarln aynsn askerlerle yapm, daha da ileri
giderek kendisine bal olmayan Maliye Bakanl ve dier birimlere de kendi nerecei
kimselerin atanmasn istemitir. stelik askerlerin Babakan adayna da kar karak
kendisinin rahat alaca bir Babakan aday nermitir (laan, 1989: 62, 65).

zaln bu pazarlk srecinde, her pazarln sonucunu, ABD bykelisi Spaine


aktard ifade edilmektedir. Sedat Erginin ABD belgelerine dayanarak dnemi anlatan,
Hrriyette yaynlanan yaz dizisinde, zaln 12 Eyll ynetimiyle pazarlkta ABDnn
desteini hep salad ve pazarlklarnda bu kozu hep kulland belirtilmektedir (Snmez,
1992:174-5). Bu pazarlklar srerken i biraz uzaynca, zel sektrn temsilcileri de
devreye girmitir. Vehbi Ko, darbe ynetiminin ba Kenan Evren'e mektup yazarak,
zaln grevde tutulmasn talep etmitir. Mektupta zetle Turgut zal bir dhi deildir.
Onun da hatalar olabilir. Fakat bu nazik dnemde, mevcudun iinde, meselelerimizi en iyi
bilen insandr. Dedikodulara bakmadan kendisini tutmakta fayda vardr., eklinde askeri
ynetimden zala grev talep etmitir (Snmez, 1992:131).
zleyen gnlerde zal tm pazarlklar karlanarak ve talebi dorultusunda askerlerin
Babakan aday bile deitirilerek, yeni dnemde Babakan Yardmcs olarak yine
ekonominin bana oturtulmutur (laan, 1989: 76-9). Devletin ekonomi ile ilgili
kurumlar da zalla birlikte yer deitirerek zal mstearken kendisine balanan
kurullar, bu kez mstearlktan koparlp Babakan Yardmcs ve Devlet Bakan olan
zala balanmtr.35 Bu iki kurul tarafndan alnan kararlarn siyasal ierik kazanmasna
arac olmak zere Eyll 1981'de Ekonomik iler Yksek Koordinasyon Kurulu" (EYKK)
kurulup, alnan kararlarn siyasal sorumluluunu tayacak bakanlar da bylece devreye
sokularak bu tuhaf durum bir lde devlet prosedrne uydurulmutur. Uluslararas mali
merkezlerce ngrlen iktisadi-mali uyarlama, kamu ynetimi sisteminin mevcut
35

Resmi Gazete, 26.9.1980

215

btnl ihlal edilerek gerekletirilebilmitir. Bylece yerleik brokratik yapdan


gelebilecek her trl diren almtr (Gler, 2005a:110-1).

Darbe ynetiminin ilk karar grev ve lokavtlarn sona erdirilmesi olmutur. Greve
dnen iilere nasl bir cret denecei konusunda ii sendikalaryla hi grmeyen
zal, TSK Bakan Halit Narini arayp onayn almtr (laan, 1989:45). zaln
icraat srasnda, kendi istedii ynde atamalar yaplmayan Merkez Bankas gibi
ekonominin nemli birimlerini devre d brakt grlmtr. Sorumlu birimlerin bilgisi
dnda ve sk sk yetkilerini aan uygulamalar yapan, Babakan yapt hibir ilemde
bilgilendirmeyen, Babakann bilgilendirilme taleplerini, kendisine engel olduu ynnde
zel sektre ve uluslar aras evrelere ikayet konusu yapan zal (laan, 1989:199, 209,
212), iktidarn btn devlet tekilatn hie sayan tek adam ovuna dntrmtr.

Yerleik gelenekleri ve parlamentoyu hie sayan zaln, Babakan tarafndan


uyarldka istifa ederim, bu program benden bakas yrtemez diye tehdit ettii,
benzer tehditleri uluslar aras evrelere de benden bakas size bu tavizleri vermez diye
yineledii belirtilmektedir. zaln bu davranlaryla, sadece tekilat btnlnde deil,
devlet ciddiyetinde de nemli tahribatlara36 neden olduu ifade edilmektedir. Bu tahribatlar
devletin meruiyetinin andrlmas ve yeni liberal politikalarn meruiyet kazanmasna
zemin hazrlamtr. Bu tehditlerden sonu almadka istifa dilekesi veren zal iin, sk
sk zel sektr ve uluslar aras evrelerin devreye girdii grlmtr. rnein Kasm
1980de istifa eden zal ayn gn TSAD Bakan Ali Koman evinde ziyaret etmitir.
Komann ertesi gn Babakan Ulusudan randevu ald ve zal iin ricac olduu
grlmtr. Komann Babakana: Sayn Babakanm sizden istirhamm bu adama
sahip kn. ok alkandr. Ayrca Trkiyede bu ii en iyi bilen ve en ciddi gtren
adamdr., dedii ifade edilmitir (laan, 1989: 120,145, 208).

Darbe sonras ilk genel seimlerde, askerler seimlere siyasal partinin girmesine izin
vermitir. Ancak, Turgut zal'n kurduu Anavatan Partisi'nin seimlere girip giremeyeceinden ABD endie duymaktadr. Bu kez ABD, Trkiye tarihinde kkl bir yeri olan
tm partilerin yasakl olduu ortamda, dier partilerin durumuna hi deinmeden sadece
36

rnein 1980 sonu Arslan Baer Kafaolunun Devlet Bakanl danmanlna atanmasnn ardndan Kafaolu ile
anlaamayan zal yine istifasn vermi, Ulusu kendisiyle almak istemedii halde zal birka gn sonra yine
grevinin bana dnmtr. Bundan sonraki istifa tehditi ise artk ilemeyecektir. zal tehdit alkanln 18 Haziranda
Ankarada grme yapt IMF Trkiye Masas Bakan Mr.Holee Ben bu ii brakp gidersem yeni gelen beni aratr
diye yinelediinde komik duruma dmtr. (laan, 1989: 145,208).

216

zaln partisinin seimlere katlmasnn, hatta seilmesinin demokrasinin olmazsa olmaz


olduu iddias ile askerlere bask37 yapmtr (Doan, 1985: 16). ABD Ynetimi bununla
yetinmemi, bir sre sonra Cumhurbakan Evreni NATOdan yakndan tanyan eski
Dileri Bakan Haigi de bu misyonla Ankaraya gndermitir38. zal seim srecinde
hem zel sermayenin bir kesimi tarafndan hem de uluslar aras evreler tarafndan aka
desteklenmitir39. Seim toplantlarndan birine katlan OECD Trkiye Masas sorumlusu
Geberth, Bu izlenen ekonomik politikalar ancak zal iyi gtrr, bu politikalardan vazgemek byk hata olur demitir ve her ortamda bu yndeki telkinlerini aktarmtr
(Doan, 1985:403, 408). zal d medyada da rgtl ve sistemli olarak Trkiye
mucizesinin mimar olarak lanse edilerek desteklenmitir (Snmez, 1992:175).

Kasm 1983 seimleriyle iktidara gelen ANAP Hkmetinin ilk ii, paralel brokrasiyi
yasalatrarak kalc hale getirmek olmutur. ve d evrelerin gvenini kazanm tek
adam zaln Babakan olmasyla birlikte, ekonomi ynetimi ile ilgili kurumlar bir kez
daha yer deitirmitir. lgili kurumlar, bu kez Babakan Yardmclndan koparlarak
Babakana balanmtr. Babakanla bal olarak Hazine ve D Ticaret Mstearl
kurulmu, eitli Bakanlklardaki ekonomi ile ilgili pek ok birim bu kez Babakana bal
bu Mstearla aktarlmtr40. Bakanlar Kurulunun yetkileri, Babakann denetiminde
oluturulan yeni karar merkezleri ya da i kabinelere aktarlmtr. Yaratlan alternatif
brokrasi, alternatif devlet adam tipini de beraberinde getirmitir. Iktisadi-mali kararlarn
dorudan babakana bal, "prensler" olarak bilinen bu brokrasiden kopartlm
birimlerce alnmas ile olas engellemeler nlenmitir (Gler, 2005a: 112-3).

37

Ankara'dan Washington'a ulaan haberlere gre, zal'n seimlere girmesinin engellenebilecei sonucuna
varlmtr (Doan, 1985: 15-6). Bunun zerine Trkiye'deki 6 Kasm seimlerinden yaklak iki ay kadar
nce Wall Street Journalda bir bayaz yaymlanmtr. Trkiye'nin Dnm Noktas baln tayan yaz
aynen yledir : ... Amerikan diplomasisinin Trk generallerinden bilmelerini kesinlikle istedikleri nokta
udur: Toplumda bir gerginlik yaratlmadan, seimlerde zal'n partisinin kazanmas, demokrasiye erken
dn iin esen bir mit rzgrdr. ... Yaz, Trkiye Cumhuriyeti Dileri Bakanlna nemli kaytl bir
notla gnderilmitir. Notta Gnderdiimiz yaz tmyle Amerikan ynetiminin grn yanstmakta, bu
nedenle de yetkililerin mutlaka dikkatine sunulmas istenmektedir, yazmaktadr (Doan, 1985: 16).
38
Haig ziyaretinin nedenini Benim Ankara'ya gidi nedenim asl seimlerle ilgili. Son zamanlarda Turgut
zal'n seimlere sokulmayacana dair szler dolayor. Engellenecei bildiriliyor. Bize byle raporlar
geliyor. Ben Amerikan Ynetiminin bir ricasn ilettim Cumhurbakan Evren'e... Bu nedenlerle zaln
seime girmesinde bir engellemenin olmamas gerektiini, bunun demokrasi asndan art olduunu
syledim eklinde aklamtr (Doan, 1985:403).
39
1983 Eyll ve Ekim aylarnda, yani seimden ksa sre nce stanbul, zmir ve Ankara'da eitli ulusal ve
uluslararas seminerler dzenlenmi, bunlarn tamamna zal arlarak konuma yapmas salanmtr.
(Doan, 1985:408). zal aktan destekleyen Koman'a ise Seluk Yaar, bir telgraf ekerek TSAD
Bakan olarak siz tarafszlnz kaybettiniz, derhal istifa edin, arsnda bulunmutur.
40
13.12.1983, 188 sayl KHK; 16.4.1986, 3274 sayl yasa

217

Babakan zaln Cumhurbakan olmasyla birlikte ekonomi ynetimi bir kez daha
zalla birlikte yer deitirmitir. O tarihe kadar Babakanlk emrinde alan sistem,
Babakanlktan koparlarak Devlet Bakanlklarna yedirilmitir. Para-maliye ve ticaretdviz politikalarnn yrtlmesi, Babakanln bal ve ilgili kurulular ve
bakanlklarnn grev alanlarna giren baz iler de devlet bakanlklarna geirilerek paralel
brokrasi daha da glendirilmitir. Bylece paralel brokrasi almalarn, bu kez yeni
Cumhurbakannn denetimi altnda srdrebilmitir. Devlet Bakanlklar ilevlerinin
dna karlarak, geleneksel devlet rgtlenmesini amann bir arac ve karar-verme
tekelinin iktidar iinde yer deitirmesine olanak veren bir kanal olarak kullanlmtr
(Gler, 2005a: 115-6).

Glerin belirttii gibi mevcut brokrasiyi hedef alan almalar, KHKler ile
gerekletirilmitir. KHKler amacn aacak ekilde ivedi olmayan konulara da
yaygnlatrlm, yetki yasalarnn sreleri uzatlarak, istisnai konularla snrl alnan
yetkiler genelletirilerek kullanlmtr. 1972-1978 yllar arasnda toplam 6 ylda 17 kanun
hkmnde kararname karlmken, 1982-1990 yllar arasnda kalan 6 ylda toplam 305
KHK karlmtr. Bunlarn 261'i dorudan kamu ynetimi ile ilgilidir. Ayn srete
TSADn kamuda reformla ile ilgili kapsaml yaynlarnn saysnn ise ona ulat
grlmektedir.
ler paralel brokrasi ile yrtlrken bir yandan da brokrasinin devleti kanadnn
direnci, parti taraftarlar kadrolara yerletirilerek krlmaya allm ve kadrolar
siyasallatrlarak genel bir tasfiye operasyonuna tabi tutulmutur (Heper, 1990: 610).
Kamu ynetiminde sac kadrolar aracl ile uygulanan tasfiye sreci, personel rejiminde
yaplan deiiklikle btnlenmitir. Fiili ikili brokrasi ile balayan Bamsz Kurullarla
kurumlaarak ilerletilen sre, yeniden dzenlemelerin tmne yansyan merkeziletirme
ve kiiselletirme ilkesiyle desteklenmitir. Bakanlklarn, KTnin, niversitelerin, yerel
ynetimlerin ve tm kamu kurumlarnn ynetim yaplarna yanstlan bu ilkelerle kurullar
ilevsizletirilmitir (Gler, 2005a: 119,124).

Tek

adam

zerinden

yrtlen

ve

yasama

faaliyetleri

ile

resmiletirilen

merkeziletirme ve kiiselletirme uygulamas, burada amal olarak sre yks


biiminde verilmitir. Devletin nemli kurumlarnn tek adama bal tutulabilmek iin
nasl lego oyuncaklar gibi yap-bozlarla yer deitirdiinin ve srece TSADn ve uluslar

218

aras aktrlerin nasl dahil olduunun ancak bu teknikle daha iyi gsterilebilecei
dnlmtr. Sre bilgisinin, devlette dnmn nasl gerekletirildii ve deiimin
aktrleri arasnda nasl youn bir egdm olduu konusunda hayli malzeme sunduu
grlmektedir. TSADn bu dnm srecinde tek aktr olmamakla birlikte yerel
askeri ve siyasal aktrler ile uluslararas aktrler arasnda nemli bir arabulucu olduu,
uluslararas aktrlerin taleplerinin iselletirilmesinde ve merulatrlmasnda nemli bir
rol oynad, talepleri merulatracak aralar ve yerel aktrleri bularak projeyi ulusal bir
siyasal proje gibi benimsetmede hayli baarl olduu grlmektedir.
5.10.6. Devletin Dorudan retim Alanndan Uzaklatrlmas

zelletirme, gelimi kapitalist lkelerin bazlarnda, sermaye birikimi srecinde


ortaya kan konjonktrel tkanmalar amak iin bavurulan bir ara olmakla birlikte,
istikrar programlarnn uluslararas mali denetleyicileri (IMF, Dnya Bankas) araclyla
gelimekte olan lkelere dayatlarak global bir harekete dntrlmek istenmitir (Oyan,
1989: 299). zelletirme, 1980 yl bandan itibaren byk sermayenin, IMF, Dnya
Bankasnn raporlarnda ve nihayet 24 Ocak kararlarn alan ve onu izleyen hkmetlerin
programlarnda yer almtr (Snmez, 1992:110). Ama sadece kamunun dorudan retim
kurulularnn zellemesi deil, kamunun sosyal hizmetlerinin, sosyal politikalarn
gerekletirmede kulland destek ve harcamalarnn da kslmasdr.

zelletirme ile ilgili ilk hazrlklar 1983 sonrasnda, ANAP iktidarlaryla beraber
balatlmtr. Bu tarihten bir yl nce TSADn KTlerin zelletirilmesi konusunda
eitli nerilerini dile getirdii KT raporu yaynlanmtr (KT Raporu, 3 Mays 1982).
Ayn

tarihlerde

TSADn

dier

yaynlarnda

da

youn

bir

ekilde

KT

deerlendirmelerine raslanmtr. KTler ile ilgili yasa gcndeki 233 sayl kararnamenin
karlmasyla zelletirme yolu da almtr. Morgan Guaranty Bank'a yaptrlan
zelletirme Ana Plan ile zelletirmenin nasl bir yol ve yntemle uygulanaca tespit
edilmitir (ni, 1991; Snmez, 1992: 111; zmen, 1987:76). Morgan Guaranty Bankn
nerisine gre, nce KT'lerde erken emeklilik, yeni istihdama izin vermeme, iten karma
gibi yollarla personel azaltma yoluna gidilmitir. KT'lerin fiyatn yabanc danmanlk
kurulularnn saptamas kararlatrlm ve KT'lerin sat ilemlerini yrtecek makam
saptayan yasa, 1986'da kartlmtr. TSADn yine e zamanl olarak, zelletirme,
KTlerin Halka Satnda Baar Koullar adl raporu yaynlanmtr (29 Mays, 1986).
TSAD bu raporda zelletirmede kullanlabilecek yntemler zerinde durmu ve

219

zelletirmelerin

halka

benimsetilmesinde

yararlanlabilecek

bir

takm

ideolojik

yaklamlar nermitir. 1986 tarih 3291 sayl yasaya gre, KT'in zelletirilmesinde
Bakanlar Kurulu, bal messese, ortaklk ve iletmelerinin zelletirilmesinde de Toplu
Konut ve Kamu Ortakl Kurulu yetkili klnmtr. Bylece, KT ve bal ortaklklar
zelletirilmeden nce anonim ortakla dntrlp nce Babakanla balanacak,
zelletirmeyle ilgili ilemlerden her tr vergi, resim ve har alnmayacaktr. Bu Kurulun
1990'da "Toplu Konut" ile "Kamu Ortakl daresi" eklinde ikiye ayrlmasyla,
zelletirme ikincisinin yetki alanna sokulmutur (Snmez, 1992: 112).

Seimlerden sonra ANAP Hkmeti, EYKK kurarak, bu kurulu KT Koordinasyon


Kurulu41 olarak grevlendirmitir (Gler, 2005a:111). KTini zelletirmeye tayacak ilk
dzenlemeler 1984 Mays aynda karlan bir KHKde42 daha sonra bu metni deitiren
1988 tarihli 308 sayl KHKde dzenlenmitir43. KT'lerin zelletirilmesi operasyonu,
ancak 1986 sonras ve youn olarak 1989 sonras gerekletirilmitir. 1990 sonuna kadar,
halka alma yoluyla 12 KTin hisseleri satlm, blok sat yoluyla 19 KT iletmesi yerliyabanc irketlere devredilmitir (Snmez, 1992: 113).

KT'ler, Trk halkna, ayrm yapmadan, bazen zarar yapmay da gze alarak hizmet
veren kurululardr. Devlet, halka kar duyduu sosyal sorumluluklarn bir blmn
KT'ler araclyla yerine getirir. KTlerin zelletirilmesinin tamamlanmasyla, devletin
bugne kadar KT'ler araclyla yerine getirdii ok nemli hizmetler artk yerine
getirilemeyecektir. Toprak Mahsulleri Ofisi, eker irketi, Tekel, Trkiye Zirai Donatm
Kurumu, Trkiye Devlet iftlikleri ve Gbre Sanayi gibi KTler Trk tarm rnlerini ve
reticilerini koruyan ve onlara yardm eden devlet kurululardr. Bu kurumlarn
zelletirilmesiyle,

Tarm

retimiyle

devletin

ba

koparlmtr,

tarm

artk

korunamamaktadr (Dikba, 1997: 61). Bunun sonucu olarak, bir tarm lkesi olan Trkiye
bugn; ABD, Almanya, Fransa, Romanya ve Rusya Federasyonundan buday; Kanada'dan
krmz mercimek, Gney Amerika'dan elma; Bulgaristan, Brezilya, Fransa'dan eker;
Bulgaristan'dan kiraz; ran'dan kavun, karpuz, zm, fstk; Arjantin, ran, Krgzistan, in
ve Kanada'dan kuru fasulye; Meksika'dan nohut ithal eder duruma dmtr. Trkiye'nin
artk eti de, st de dardan gelmektedir. Trkiye gibi bir tarm lkesinin zelletirme ile
srklendii nokta budur (Dikba, 2003: 536).
41

Bu kurul, KiT hakknda 60 sayl KHK'nin 57. maddesi gereince kurulmutur


(8.5.1984, 233 sayl Kamu iktisadi Teebbsleri Hakknda KHK, RG: 18.6.1984, 13485).
43
RG: 18.1.1988, 19698).
42

220

Tekel ve Trkiye eker Fabrikalar bata olmak zere KTler devlete vergi toplayan en
nemli kurumlardr. Devlet bunlarn zellemesiyle, nemli bir gelir kaynandan mahrum
kalmtr. zel kurululara braklmayan baz stratejik yatrmlar artk yaplamayacaktr.
Devlet Demiryollar, ok ge saatlerde ve pek az yolcunun bulunduu saatlerde zarar
edeceini bile bile hizmet vermek, P.T.T ve devlet bankalar zararna da olsa en cra
kylere kadar hizmet gtrmekle ykmldr. zel sektr karl olmayan blgelerde ya da
saatlerde

hizmet vermeyecektir (Dikba, 2003: 76, 78). Yani bu kurumlarn

zelletirilmesiyle, devletin topluma kar sosyal sorumluluklarn yerine getirme imkan


kalmamtr. Petkimin satyla, birok sanayi iin devletin ucuz girdi salama imkan
artk kalmamtr (Dikba, 2003: 481).

Dikba

(2003:

83)

KTlerin

yabanc

firmalarn

eline

gemesinin,

ulusal

bamszlmz asndan da nemli sonular douracan ifade etmitir. Nitekim yabanc


zel firmalarn Trkiye'de gz diktikleri kurulular, Telefon ve Telekomnikasyon, Trk
Hava Yollar gibi lkenin gvenlii asndan stratejik alanlardr. Stratejik kurulularn
yabanclarn eline gemesinin sakncalar bir yana, yabanc zel firmalar iletme hakknn
tekel halinde kendilerine devredilmesi konusunda basnda, halkn gzleri nnde etin
pazarlklar srdrmektedirler.

KT sistemi sayesinde KDV'yi az ok oturtan, kurumlar vergisindeki artn nemli


blmn KT'lere borlu olan devlet, zelletirmeden sonra ciddi vergi kaybna
uramtr. Kaynaklar sfrland halde, yatrm hedefleri z kaynaklarnn zerinde
tutulmaya devam eden KT'ler, ek finansman kaynaklarn 1984le birlikte artan bir
tempoda d borlanmayla salamaya itilmilerdir. Daha da nemlisi, KT'ler 1980lerdeki
daraltc politikalara ramen pozitif byme oranlar elde edilmesinde hala en nemli rol
oynamaktadrlar. KT'lerin zelletirilmesinde, kamu kesimi ve ekonomi asndan
ekonomik

rasyonalitenin

salanmasndan

ok

farkl

etkenlerin

rol

oynad

anlalmaktadr. zelletirmenin toplumsal refah ve ilerleme asndan yarataca


tehlikelerin, nmzdeki yllar daha da artarak kendini gsterecei belirtilmektedir (Oyan,
1989: 306-7). Petkim, Tpra ve Et-Balk Kurumu ve SEKA gibi baz kritik zelletirmeler
ve devletin nasl zarara sokulduu Ek.5deki zelletirme rneklerinden izlenebilir.

221

5.10.7. Devletin Sosyal Hizmet Alanndan Uzaklatrlmas

Devlet retim alanndan zelletirmeler ile uzaklatrlrken eitim, salk, sosyal


gvenlik gibi hizmet alanlarnda ise mlkiyetin el deitirmesi yerine, kamu kaynaklarnn
zel kii ve kurumlarn kontrolne verilmesi ynnde kademeli olarak metalatrma
stratejisi izlenmitir.

5.10.7.1. Salk Hizmetlerinin zelletirilmesi

Dnya Bankasnn nerdii strateji dorultusunda, Trkiyede kamuda salk sistemi,


sistemli bir ekilde kertilmitir. nce yeni salk yatrmlar yaplmayarak kamu salk
sisteminin geniletilmesi durdurulmutur. Salk hizmet talebi byrken yeni yatrmlar
tmyle durdurulmutur. Varolan kamu salk kurumlar ise, yeni kadro almayarak,
pratisyen hekimlere mecburi hizmet

kaldrlarak, emekli olanlarn yerine yardmc

personel istihdam edilmeyerek ilemez hale getirilmitir. Kamu salk kurumlarnn genel
bteden aldklar kaynak oran 10 yl nce yzde 85 iken yzde 20 dolayna ekilerek, bu
kurumlar, tmyle dner sermaye gelirlerine baml hale getirilmitir. Dner sermayelerin
belli bal gelirlerini oluturan Emekli Sand, SSK, Ba-Kur ve Yeil Kart alacaklarnn
tahsilinde zorluk karlarak ve zamannda denmeyerek bu kaynaktan da mahrum
kalmalar salanmtr. Bununla da yetinilmeyerek dner sermaye gelirlerinin kullanmna
da kstlama getirilmi, mali ve ynetsel mekanizmalar fel edilmeye allmtr. zel
iletmeciliin kurallarnn daha hzl geliebilmesi iin vakflarn kurulmas tevik edilmi,
kaynaklar azaltlan kamu kurumlar varlklarn devam ettirmek iin hizmet satmaya
zorlanmlardr. Kamu salk kurumlarn, her eye ramen nitelikli hizmet verir hale
getirmek iin aba gsteren yneticiler, siyasal mdahaleler sonucunda bertaraf edilmi,
sk sk yaplan deiikliklerle hastane ynetimlerinde tecrbe birikimi engellenerek sistem
fel edilmitir. Devlet, kamu salk kurumlarndan esirgedii yatrm, vergi ve ithalat gibi
tevikleri zel salk sektrne aktarm, 1980'de toplam salk yatrmlar iindeki pay
yzde 9 olan zel sektr yatrmlar, 1992'de kamu yatrmlar aleyhine genileyerek yzde
35'e ulamtr.zel Salk Kurumlarna hasta sevkleri tevik edilerek ve GSMH'den salk
hizmetleri alanna aktarlan kaynan yzde 40 zel salk kurumlarna verilerek Salk
Harcamalarnn Blm kamu kurumlarnn aleyhine deitirilmitir (Soyer, 2003: 3107: Gkay, 1996:139, 165-6).

222

Dikbaa gre (2003) bundan sonra paray veren tedavi olabilecektir. zel sektr karl
bulmad blgelere hastane amayacaktr. Nitekim Trkiye'de son on be yl iinde 1.044
zel salk iletmesi almtr.

Bunlarn 476's stanbul'da, 159'u zmir'de, 150'si

Ankara'da 44' Antalya'da, 47'si Mula'da, 31'i ise el'dedir. Grld gibi, bu zel
salk iletmelerinin yaklak yzde 50si gelir dzeyi yksek olan illerde kurulmutur.
Yozgat, Tunceli, Erzincan, Elaz, Mu, Bitlis, Siirt, Ar, Kars, Hakkari gibi illerimiz ise
zel salk iletmelerinin haritasnda yer almamtr. Bu illerimizdeki halkmzn doktora
ve

ilaca verecek paralar olmad iin zel sektrn buralara zel hastane amay

dnmedii ifade edilmektedir.

5.10.7.2. Sosyal Gvenlik Hizmetlerinin zelletirilmesi

Sosyal gvenlik sisteminde izlenen sre de salk sisteminde izlenenden pek farkl
deildir. 1998 IMF yakn izleme anlamas ile ngrlen ve daha sonraki stand-by
anlamalar ile srdrlen sosyal gvenlik sisteminde yaplan parametrik deiikliklerle
katklarn artrlp yararlarn azaltlmas, bireysel emeklilik alternatifinin yerletirilmesi,
salk hizmetlerinde katk paylar, ticarileme ve zelletirme eklindeki yaklam, dnem
hkmetlerinin tm tarafndan uygulanmtr. AKP Hkmetinin 2006 ylnda
gerekletirdii sosyal gvenlik reformu IMFin44 2005 tarihli yapsal uyum programnn
bir paras olarak gndeme gelmitir. IMFin sosyal gvenlik sisteminin dntrlmesi ile
ilgili artlar arasnda u maddeler vardr: Emekli memur maalarndan yzde 1 salk
primi kesilmesi; yeil kartlarn iptal edilmesi ve yeniden datlmas; ila katk paylarnn
memur maalar ve Ba-Kur emekli maalarndan kesilmesi; emekli memurlar tarafndan
satn alnan ilalarn fiyat ayn snfta bulunan ilalarn ortalama fiyatn aarsa, farkn
kendilerince denmesi; devlet memur ve emeklilerince satn alnan ilalarn fiyat, edeer
ilalarn en dk fiyatn aarsa, farkn kendilerince denmesi; antibiyotik reetelerinin
yazlmasnda yeni usuller; gereksiz vitamin ve ilalarn denmemesi, devlet
memurlarnn emeklilik kesenek oranlarnn yzde 15ten yzde 16ya ve istee bal
sigortal olarak SSKya prim deyen sigortallara uygulanan prim orannn yzde 20den
yzde 30a karlmas, katklarn (gelirlerin) artrlmas; hizmetlerin (giderlerin)
azaltlmas (Bamsz Sosyal Bilimciler, 2006)

44

TCMBnin web sayfasnda metin grlebilir. www. tcmb.gov.tr

223

Hkmet Sosyal Gvenlik Reformu adyla karlan 4447 sayl yasay hazrlarken,
sendikalarn grn almam fakat IMF ve DB uzmanlaryla ortak almtr. Bu yasa
ile emeklilik ya snr ykseltilmi, sosyal gvenlik kurulularnn birletirilmesi takvime
balanm, istee bal emeklilik sistemi iin yasal ereve oluturulmu,cretlerinin
belirlenmesi ile ilgili yntem siyasal sre dna karlarak, toplumsal basknn etkileri
nlenmitir. 10 Mart 2000 tarihinde DBna verilen kredi taahht mektubu ile 2000 yl iin
kurumsal reform sz verilmitir (zveri, 2003: 330-1). te 1999 ylndan beri Sosyal
gvenlik sisteminde aama aama gerekletirilen dnmler ve 2006 ylnda IMFin ve
DBnn nerileri dorultusunda yaplan deiikliklerle 60 yllk sosyal gvenlik
sisteminden kkl bir kopu gerekletirilmitir.

5.10.7.3. Eitim Hizmetlerinin zelletirilmesi

Eitim-Sen Genel Bakan Alaattin Dinerin (Diner, 2006) raporundan aktaracak


olursak, Trkiyede eitimde zelletirme almalar, Hizmet Ticareti Genel Anlamasnn
(GATS) Trkiye tarafndan 1995 ylnda onaylanmasyla balatlmtr. Bu anlamayla
eitim, salk, iletiim ikollarnn yeniden yaplandrlmas hedeflenmitir. Eitimin
zelletirilmesi DB, OECD ve IMFnin raporlarnda da yapsal uyum programlarnn
nemli unsurlarndan biri olarak yer almtr. 1990da Dnya Bankas ile imzalanan 90
milyon dolarlk Milli Eitimi Gelitirme Projesi Kredisi, 1998 ve 2002 yllarnda
imzalanan 300er milyon dolarlk Temel Eitim Proje Kredileri, GATS Anlamas
erevesinde milli eitim sistemini zelletirmeyi amalamaktadr. Eitim bir yandan
zelletirilirken, dier yandan da merkezi ynetimin kamusal rol tasfiye edilerek
yerelletirilmek istenmektedir. Eitimin yerelletirilmesi ile birlikte, eitim ynetimine
yerel ynetimler, ticaret borsalar ve odalar, iveren rgtleri dahil edilerek bylece
finansman sorununun zlecei ifade edilmektedir.

GATS erevesinde eitim hizmetlerinin zelletirmesi uygulamalar, Trkiyede


aama aama devreye sokulmutur. nce kamu harcamalar iinde eitime ayrlan pay
giderek azaltlarak eitimin nitelii drlmtr. Bylece hem kamu eitiminin kalitesiz
olduu argman iin malzeme hazrlanm hem de insanlar zel eitime kaymaya
zorlanmtr. Eitime katk pay uygulamasyla velilerden zorla para toplanmaya
balanm, velilerin ikayetleri sanki hayali bir eymi, byle bir uygulama hi yokmu
gibi karlanmtr. Devletin dier tm kademelerindeki dnmde yapld gibi,

224

resmilemi bir ey yokken, fiilen zorlayc, bezdirici yntemler devreye sokulmutur. Bu


arada, ana hizmet dndaki eitim hizmetlerinin tm ticariletirilerek, kantin, tama,
temizlik ileri, ders kitaplar salama gibi temel destek alanlar piyasa sistemine almtr.

Eitime ayrlan payn dkl bahane edilerek, rencilerden alnan kayt paralar ve
balarn giderek arttrlmas ve merulatrlmasyla fiilen zelletirmenin yolu almtr.
Yurttalara bu yolla, eitim hizmetinin para karl satn alnabilecek bir ayrcalk olduu
fikrine altrma talimleri yaptrlmaktadr. Gnmzde devlet okullarnda, rencilerden
eitli amalarla yaklak 30 balk altnda para topland saptanmtr. Neo-liberal
yaklamn, her eyin devletten beklenemeyecei sylemiyle, rencilerden toplanan
paralarn Milli Eitim btesinin katna eritii grlmtr. Btn bunlar, eitim
hizmetlerinin zelletirilmesinin adm adm ilerletilmesidir. Trkiyede 2004-2005 eitimretim ylnda, devlet okulunda okuyan bir rencinin okuluna yapaca toplam
demenin asgari cretin yaklak be kat olduu dikkate alndnda, eitimin dar gelirliler
iin fiilen zellemi olduu ifade edilebilir.

Kamu Ynetimi Temel Kanununun, merkezi ynetimden yerel ynetimlere devredilmi


olan tm grevlerin, mmkn olan en ksa srede zel sektre aktarmn hedefledii
dikkate alnacak olursa, Trkiyede milli eitim sisteminin, yerelletirme maskesi altnda
zelletirilmekte olduu ifade edilebilir. Bu anlamda, ilide faist diktatr General
Pinochet ynetiminde 1970 ve 1980li yllarda uygulanan eitimde yerelleme ve
zelletirme programnn, bugn AKP Hkmetinin program ile byk benzerlikler
gsterdii ifade edilmektedir.

225

SONU

Bu aratrmada, TSADn iinde hayli yerleik olduu ve varlnn ve geliiminin


temeli olan devleti neden ve nasl deitirme giriiminde bulunduunun incelenmesi
amalanmtr. Aratrmann kapsam, TSADn devletin iktisat politikas aralarn
deitirme abalarnn incelenmesi ile snrlanmtr.

Aratrmada farkl kavramsal ereveden yararlanlmtr. lke koullarndan


kaynaklanan dinamikler, ulusal i sistemleri, sosyal sistem ve otorite yaklam olmak
zere makro kurumsal kuramn yaklam erevesinde incelenmitir. Makro kurumsal
kuram erevesinde, ulusal kurumlarn, deiim eyleyenine ne tr kstlar oluturduu
ve/veya ne tr imkanlar sunduu incelenmitir. TSADn yelerinin kresel dzeyde
faaliyetlerinin olmas uluslararas kurumsal yaplamann da kavramsal ereveye dahil
edilmesini gerektirmitir. Bu balamda, dnya sisteminin rgtlenmesi, uluslar aras
iblm, sermaye birikiminin gereklilikleri konular geliim iktisad, modernleme ve
kreselleme kuramlar erevesinde incelenmitir. almada, bir ekonomik kar
rgtnn, bu youn yaplama ve ideolojik kuatma iinden nasl syrlp da ortaya
deiim eyleyeni olarak kabildii ile ilgili kavramsal ereve iin ise kurumsal kuramn
yerleik eyleyen ve kurumsal giriimci kavramlarna bavurulmutur. Seo ve Creedin
(2002) Bensondan (1977) kurumsal kurama uyarlad diyalektik yaklam bu
aratrmann modeli olarak seilmitir.

Radikal Hmanist Paradigma ve bu paradigma iinden Eletirel Kuramn temel


kabulleri bu aratrmann n kabulleri olarak benimsenmitir. Veriler eletirel sylem
analizi yntemiyle analiz edilmitir. Eletirel paradigmay benimseyen ve benzer n
kabulleri benimseyen sylem zmlemeleri arasndan, Faircloughn (1989) eletirel
sylem analizi aratrma yntemi olarak seilmitir. Bu yntemin seilmesinin nedeni, bu
yntemin metin, sosyal etkileim ve balam olmak zere, bu dzeyin bir arada ve
birbirleriyle etkileimleri asndan incelenmesine olanak vermesidir. Bu aamal
analizin birinci aamas, sylemin kendisinin analizi, ikinci aama sylemin dier
sylemlerle etkileiminin analizi, nc aama ise sylemin nasl daha geni bir balamn
iinde yerleik olduuyla ilgilidir. Yntemin aamal olmas, makro, mezo ve mikro
dzeyleri bir arada ve birbirleriyle etkileimleri asndan incelemesi, yaplan aratrmann
Dnya sistemi, Trk i sistemi ve bu iki sistem iinde yerleik konumdaki rgt olarak

226

TSADn konumunun bir arada ve birbirleri ile etkileimi asndan incelenmesine


olanak salamtr.

Aratrma iin seilen kurum TSADdr. Gerek incelenecek kurum gerekse belgelerin
seiminde amal davranlmtr. Analiz iki aamal olarak yrtlmtr. Analizin ilk
aamasnda, TSADn sylemleri araclyla devleti yeniden ina giriimleri, TSAD
metinleri zerinden incelenmitir. 1980 ylndan alt yl geriye doru gidilerek 1974
ylndan itibaren ilgili belgeler incelemeye esas alnmtr. TSADn dier aktrlerle,
balamla ilikileri ve balamn koullarn ortaya karmak iin ise, dnemle ilgili IMF
Standby ve Niyet Mektuplar, Dnya Bankas-Trkiye (SAL) bor anlamalar, OECD
dzenleyici reform raporlar incelenmitir. Analizin ikinci aamasnda, TSADn
deiimi formlletirdii sylemindeki nerilerin pratikte bir yapsal dnmle
sonulanpsonulanmad incelenmitir. Bu amala, dnemin Trkiye balamn ve ilgili
sreci eitli ynleriyle inceleyen yakn dnem literatr, basn mensuplarnn derlemeleri
ve dnemin gndemini tutan yazlardan yararlanlmtr. 1980 ylndan gnmze kadar
olan sre, ilgili kaynaklar eletirel okumaya tabi tutularak incelenmitir.

Diyalektik ereve, aratrmada ele alnan TSADn kurumsal giriimciliini


aklayabilmede, uygulamada aratrmacya ok nemli kuramsal aralar salamtr.
Diyalektik ereve, mevcut kurumsal dzenlemeler iinde avantajl konumda olan ya da
dardan gl aktrlerin balatt kurumsal deiimleri dlayan bir modeldir. Gerek
TSADn gl bir aktr olmas gerekse deiimin dier nemli orta olan uluslararas
aktrlerin gl aktrler olmas, rnek olaymz diyalektik modelin erevesinin dna
karmaktadr. rnek olaymzda modelin, gl bir aktrn balatt deiimde test
edilmesi, bir anlamda modelin erevesinin snrlarn geniletme giriimidir. Esasnda,
Seo ve Creed byle bir geniletmenin nasl olacann ipularn da vermektedir. TSAD
gl bir aktr olmasna karn, uzun sreli kurumlar aras elikilere maruz kalm
olmasnn verimlilik an bytmesi ve dnemin siyasal iktidarnn ekonomi politikalar
nedeniyle dezavantajl konuma drlmtr. Bu durum dier aktrlere kar
hegemonyasnn anmasna neden olmutur. TSADn bu dnmde en nemli
ortaklarndan olan uluslararas evreler de, diyalektik yaklama gre dardan gl
aktrler tanmna uymaktadr ve bu durumda aratrma modelinin kapsam dnda
kalmaktadrlar. Burada iddiamz I. ve II. Petrol krizlerinin, uluslararas aktrleri tam da
yapsal bir krizin ortasnda yakalayp madur etmi olduudur. Bu durumda i ve d

227

koullar nedeniyle deiimin iki nemli aktr olan TSAD ve uluslararas aktrlerin
statko iindeki avantajl konumlarnn uzunca bir sredir gerilediini yani Seo ve
Creedin deyimiyle gl aktrlerimizin kurbanlatklarn iddia edebiliriz. Bu durumda
karlar zedelendii iin, zayf bir aktr gibi sistemin bu ekilde varln srdrmesinde
bir avantajlar kalmamtr ve bu durum konumlarn deitirmek zere harekete
gemelerini salamtr.

Diyalektik model, kurumsal yerleikliin ortasnda deiim iin politik eylemin nasl
ortaya ktna odaklanan bir modeldir. Mevcut kurumsal manta meydan okumayan
yzeysel, dereceli ve evrimci deiimler bu modelin ana ilgi alanna girmemektedir. rnek
olaymz, radikal bir deiim olmakla ve yerleik aktrn praksisini incelemekle bu iki
ereveye uymaktadr ve TSADn praksisini aklamakta bu erevenin pratikte hayli
kullanl olduu grlmtr. Modelimiz, heterojen kurumsal evreden kurumsal mantk
ve kaynaklar harekete geirmede ve deiim abalarn merulatrma ve desteklemede
aktrn yetenek ve becerilerinin esas rolnn altn izmektedir.

rneimizde uluslararas evreden deiimin kurumsal erevesi iin ald yeni


kurumsal mant, yerleik kalplar iine yerletirmek amacyla TSADn yetenek ve
becerilerini ie komada ve konumunu yeni kurumsal yap ve kurallar yerletirmek iin
kullanmada hayli becerikli olduu grlmtr. Bu zor mcadelede TSAD, nemli yerel
aktrleri baarl bir ekilde harekete geirebilmitir. Modelde ayrca ileri srlen, rgtsel
yaplarn; eitli ekonomik basklar, kltrel kaymalar ve politik mcadeleler dahil olmak
zere isel ve dsal glerin bir rn olduu sav, aratrma konusunda ve analizde ok
belirgin olarak ortaya kmaktadr. Seo ve Creedin kurumsal kurama uyarlad diyalektik
yaklam, rnek olaymza baaryla uygulanabilen kuramsal bir ereve salamtr.
Model, kurumsal deiim sreci hakknda fazla bir ey sylemedii iin, almada srecin
ileyii

ve

sosyal

beceriler

konusunda

dier

kuramclarn

almlarndan

da

yararlanlmtr.

Aratrmann yntemi olarak seilen ESAnin aratrmacya salad kolaylklarn


yansra uygulamada sknt yaratan yanlar da olmutur. ESA ile ilgili yaanan en byk
glk, yntemin ayrntl szck seimi ve dilbilgisel srelerinin, tek tarafl ve adresi
anonim metinlerde uygulanmasnn zorluk yaratmas olmutur. Sylem analizlerinin,
konuma gibi karlkl ve adresi belirgin olan sylemlerde daha iyi sonular verdii

228

grlmtr. Aratrmann yntemi ESAnin, dier sylem analizlerine gre gl yan


olan sylemle balam birlikte analiz etmesi, uygulamadaki zorluu asndan ayn
zamanda yntemin zayf yan olarak da deerlendirilebilir. kisinin ayn metot iinde
aratrlmas, farkl veri setleri zerinde almay gerektirdiinden, aratrmacnn
rnekleme girecek metinleri semesinde zorlanmasna neden olmutur ve balam
analizinde aratrmacy, ESAnin ayrntl dilsel srelerini gzard etmek zorunda
brakmtr.

ESAnin sylemin makro yaplar ile ilgili analizinin, tek metin zerinden allaca
ve medya gibi sunum tekniklerinin nem kazand aralarca sunulaca varsaylarak
tasarlanm olduu dnlmektedir. zel sunum teknikleri kullanmayan bir sylemde,
makro analizlerin verileri ok fazla ey sylememekte, ok sayda metin zerinden analiz
yapldnda, sylemin makro yaplar birbirleriyle fazla uyumlu olamayabilmektedir. Bu
nedenle makro analizde, sadece TSADn tm yelerinin zerinde uzlat metinler
incelemeye esas alnmtr. Esasen bu kadar ayrntl dilbilgisel ve szck seimine dayal
analizlerde tek metin zerinden ok daha dar alanda almann daha uygun olaca
dnlmektedir.

ESA, belli bir balam iinden eitli sylemlerin yararak bunlardan birinin
anlamlandrma sistemini kurumsallatrmasnn/yeni gereklii kurmasnn ne ekilde
olduuyla ilgili bir analizdir. Analizin bir boyutunu sosyal ina, dier boyutunu ise yeni
inann kurumsallatrlmas/merulatrlmas oluturmaktadr. rnek olaymzda, baka
bir balamda sabitlenmi bir sylemin, retildii ortamla hi ilgili olmayan farkl kltrel
ve tarihi unsurlarn oluturduu bir balama yerletirilmesi olgusu, aratrmann eksenini
daha ok merulatrma srelerine kaydrmtr.

TSADn Trkiyede inasna nclk ettii yeni liberal dzen, uluslararas


platformda 1970lerin ikinci yarsndan itibaren eitli sylemlerin yarmas ve Merkez
lkelerinin giritikleri g mcadelelerinin sonucu kararlatrlmtr. eitli sylemlerin
yart ve nemli g mcadelelerinin yapld yeni dzeni nesnelletirmeye doru giden
srecin, ne TSAD ne de Trkiye bir paras olmutur. Bu durum uluslararas balamn,
aratrmada, deimez ve nesnel bir gereklikmi gibi yansmasna neden olmutur. Bunun
nedeni, byle bir mcadele uluslar aras platformun gl aktrleri arasnda getii iin, bu
mcadeleler sonucu kararlatrlan yeni dzende Trkiye karar sahiplerinden biri olmad

229

iin, bu aratrmann, uluslararas platformda yeni dzenin kurulmas srasndaki g


mcadelelerini deil, bunlarn sonucu ortaya kan kurumsal dzenin Trkiyenin sosyal
dokusu iine yerletirilmesi mcadelelerini incelemesidir.

Bunun bir baka sonucu ise, bu sylemin taycs olan uluslar aras kurumlarn ve
TSADn aratrmada, tmyle zerk ve kendi iradeleriyle davranan aktrler gibi
yansmas olmutur. TSAD, yeni bir anlamlandrma sistemine erimek iin ulusal
aktrlerle de bir sylem yarna/oydama abas iine girmemitir, bunun yerine bu
srete devletin zorlayc aygtlar devreye girerek, byle mcadeleye girmesi muhtemel
dier sylemleri susturmutur. Bu durumda Trkiyede yeni bir kurumsal sistem
yerletirilirken yaplan, alternatif mantklar/sylemler aras bir yartan ok, tek bir
kurumsal mantn/ve onun syleminin, eitli kar evreleri tarafndan/arasnda srekli
bir reformlasyonudur. Bunun byle olmasnn nedeni, bu toplumun dinamikleri olan
eitli yerel aktrleri arasnda g mcadeleleri sonucu onay alnmas gereken yeni
toplumsal/kurumsal dzenin, eitli sosyal snflar ve aktrler arasnda etkileim imkannn
darbe ynetimiyle kesilerek, kendilerine d dinamiklerce oluturulmu bir sistemin kabul
ettirilmek istenmesidir.

Toplum, yepyeni kurum ve kurallar eliinde yeniden ina edilirken, bu, karlkl
muhalif sylemlerin yarmas suretiyle deil, egemen olan snfn sylemsel (hegemonik)
srelerden ok devletin bask aygtlarn harekete geirmesi ile olmutur. Dolaysyla
ESAnin odakland sylemler aras yarn nasl bir sosyal ina ile sonulanaca
soruturmas da burada saparak, toplumun dokusu dnda hazr ina edilmi bir kurumsal
mantn ulusal kurumlar a iine nasl yerletirilmi olduuna kaymtr. Trkiyenin 24
Ocak kararlarn izleyen nemli dnmleri, kendi kurumlar arasnda bir anlamlandrma
sistemleri mcadelesinden ok bir merulatrma mcadelesi grnm arzetmitir.
Dolaysyla aratrmann ekseni ister istemez TSADn bu ithal sylemi kendi iinde ve
dier aktrlere kar nasl merulatrdn ve mevcut kurumsal desen iine nasl
yerletirdiini gstermeye kaymtr.

230

Aratrmada u sonular elde edilmitir:

24 Ocak kararlarnn gerek mimar kimdir? Deiim giriiminde TSAD


hangi yerel aktrlerle sylem ve ibirlii yapmtr?

Bu amala, 1974 yl bandan balayarak 24 Ocak 1980 tarihine kadar olan srete
TSADn sylemleri, 24 Ocak metninde ele alnan devletin yeniden yaplanmas ile ilgili
nlemlerin ncl ifadeleri olup olmad balamnda incelenmitir. Bu sylemler, zaln
k yolu nerileri ve 24 Ocak kararlar ile birlikte incelenerek aralarnda rtme ve
ardklk olup olmad aratrlmtr.

TSADn metinlerinde, muhtelif tarihlerde 24 Ocak kararlarnn tm ana balklarnn


para para, kimi zaman tmyle ayn ifadelerle daha nceden ifade edildii grlmtr.
Bu bulgular 24 Ocak kararlarnn, zaln eseri orijinal bir metin olmasndan ok, byk
burjuvazinin nerilerinden derlenmi bir paket olduunu dndrtmtr. Bu durumda
zal, kendisine atfedildii gibi ekonominin mimar olmaktan ok, zel sektrn
taleplerinin siyasi platforma taycs konumundadr. Ortada aslnda iki farkl sylemden
ok bir sylemin yeniden formle edilerek siyasi platforma tanmas sz konusudur.
Buradan hareketle, 24 Ocak kararlaryla balayan devletin inasnn yerel dzeyde gerek
mimarnn da (tabii yerel ve uluslararas dzeyde dier aktrlerin de varlnn altn
izerek) TSAD olduu ifade edilebilir.

Toplumsal dzeyde deiimlerde siyasal iktidarn ele geirilmesi nemli bir aamadr.
TSADn bir yesinin zorlu pazarlklarla ve mevcut devlet geleneini ineyecek bir
dzenleme ile ekonominin bana oturtulmas siyasal iktidarn kontrolne ilikin
azmsanmayacak bir giriim olarak kabul edilmelidir. zaln o makama gelmesi ve orada
kalmas iin TSADn ve uluslar aras evrelerin youn mdahalesini de bu erevede
deerlendirebiliriz. Bu, TSADn devleti dntrme giriimlerinde, siyasal ve uluslar
aras aktrlerle ibirlii yaptnn da bir gstergesidir. 24 Ocak kararlarna konu olan
devlette kkl deiim neren nlemlerin, siyasi aktrlerin syleminden yaklak alt yl
nceden TSADn metinlerinde yer ald grlmtr. Deiim giriiminde TSADn
yerel siyasal aktrlerle ibirlii iinde olduu, daha doru bir ifadeyle kendi bnyesi
iinden ve kendi kriterlerine uygun bir siyasal aktr kard grlmektedir.

231

Devletin yeni liberal politikalar erevesinde dntrlmesinin, en nemli yerel


destekilerinden bir dierinin ordu olduu bilinmektedir. Askeri darbenin hemen ardndan,
generaller bir demele yapsal uyarlama srecinin devam edecei konusunda IMF ve
DBna gvence vermitir. Deiimin kritik sreci boyunca TSADn siyasi platforma
kard adaynn askerlerce desteklenmesi, nemli dnmlerin gerekletii dnem
boyunca muhalif kesimin askeri ynetim tarafndan kontrol altnda tutulmas, burjuvazinin
szcs konumunda olan TSAD dnda btn derneklerin kapatlarak muhalif seslerin
yok edilmesi gibi, uygulama alann temizleyen bir takm faaliyetler, askerlerin bu srecin
nemli destekilerinden bir dieri olduu ynnde deerlendirilmitir. Daha sonra bilisel
meruiyeti salama aamasnda ise, TSADn liberal aydnlarn ve medyann nemli
desteini salad grlmtr.

TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasnda Trkiyenin o


dnemde iinde bulunduu koullarn nasl bir etkisi olmutur?

1970lerin ikinci yarsndan itibaren Trkiye yapsal bir krize girmitir. D kredi
kurulularnn ve kendini iktidara tayan i dinamiklerin elien taleplerinin yan sra,
ierde farkl sermaye snflarnn kendi aralarnda ve emek kesimiyle elien talepleri
arasnda skan hkmetin, dengeleri tutmaya alan sosyal adaleti politikalar, bu
kesimlerden hibirini tatmin etmemitir. Bu durum, lkede sk sk iktidar deiimine neden
olmutur, fakat 1970den 1980e kadar olan srete, uluslararas mali kurulularn kredi
koullar olarak nerdii yeni kurumsal dzenlemeleri yapabilecek gl bir hkmet
kmamtr. Burjuvazinin, ismi evresinde ittifak edebilecei bir siyasi parti ya da hareket
mevcut olmad iin, 1977, 1978 ve 1979 yllarnda deiik hkmetlerce devreye
sokulan istikrar programlar baarl olamamtr.

Hkmetin kkl bir sistem deiikliine yanamayarak, bir yandan da para para
sitem dna kan uygulamalar, iten ve dardan giderek sistemi zorlayan krize bir
zm olmam, bu durum zaman getike sermayenin kayplarnn bymesine,
verimlilik ann giderek artmasna neden olmutur. Bu durumda sistemin kendini
yeniden retebilmesi iin, kendisinin de kaynaa ihtiya duymas ve bu kaynaklarn ulusal
imkanlarla yeniden yaratlmasnn dnem konjonktrnde srdrlemez hale gelmesi,
TSADnin mevcut kurumsal yapdan umudu kesmesine, uluslararas evrelerden destek
arayna kmasna neden olmutur.

232

Srekli verili sosyo-tarihi balamn elikilerinden doan gerilim yaamas, TSAD


iinde karlarnn artk karlanmad sosyal dzenlemelere kar bilinlendirmitir. Bu
aamada TSADn karlar, yelerinin daha fazla kazanabilmesi nnde artk ayak
bana dnen kurumsal mantktan yana deildir. Eski yaplardan kopma iin gerekli olan
kolektif bilinteki bu kayma, praksis iin gerekli bir unsur olmakla birlikte yeterli bir unsur
deildir. Baarl bir praksis iin dier aktrleri ve kaynaklar harekete geirebilmek
gerekir.

Bu anlamda TSAD, zaten tkanm olan iteki kurumsal yaplara destek vermek
yerine dier aktrleri ve kaynaklarn harekete geirerek bu yaplarn deimesi iin siyasal
iktidar zorlamay semitir. Siyasal iktidarn dntrlmesi ynnde ilk abalar olarak
dzenlenen Tarabya Toplantlar, eitli nedenlerle eski yapdan kopamayan TSAD
yesi ve dier sermaye gruplarndan bir kesimin kar kmasyla amacna ulaamam,
toplu bir bilin deiimi ve yerleik yaplardan toplu bir kalk gerekletirilememitir. Bu,
yerleik kurumsal dzenlemelerden toplu bir kalk iin tm yelerin henz hazr
olmadn gstermitir. Yerleik yapdan kopamayan gruplarn abasyla, hkmete
yerleik kurumsal dzenlemelerle uyumayan (teknik ileyii kurumsal yapdan ayran/
decoupling) baz kararlar aldrlm, fakat bunlar uzun vadede sorunu zmemitir.

Deiim iin arad destei uluslararas evrelerden salayan sermaye snf, 1979
ylnda hkmetin tm abalarna ramen ibirliini reddederek krizin derinlemesini
salamtr.

Byk

burjuvazinin

bu

srete,

sendikalarla

arasndaki

elikinin

keskinlemesine seyirci kalarak, kaynaklarn retim d alanlara ynlendirerek devlete


yardmc olmad, bu elikileri dier aktrleri harekete geirebilmek iin kendi karlar
lehine kullandn syleyebiliriz.

TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasnda d koullarn nasl


bir etkisi olmutur? Sorunlarn kurumsal krize dnmesinin nedeni nedir?
Kurumsal krizin TSADn kurumsal giriimciliine nasl bir etkisi
olmutur?

Bu dnemde Trkiyeyi nemli yapsal dnmlere zorlayan koullar, hem uluslararas


hem de yerel bir ok ekonomik, politik ve sosyal nedenin ii ie gemi olmasndan
kaynaklanmtr. Kbrs olay nedeniyle ABD ve Avrupann Trkiyeye ambargo
uygulamas, Trkiyenin komularyla yaad sorunlar, ran krizi gibi pek ok d

233

sorunun yansra, Ecevitin Dou Blouyla yaknlaan ve bamsz bir d politika izleyen
tavr,

Dnya

sisteminin

patronunun

kredi

musluklarn

kapatarak

Trkiyeyi

cezalandrmasna neden olmutur. D olaylarn bu ekilde gelimesi, lkede yaanan


ekonomik sorunlarn krize dnmesinde etkili olmutur.

Batnn kredi verme iini srncemede brakmas, ekonomiyi tkanma noktasna


getirmitir. Bu sosyal sistemin yeniden retilmesini bloke ederek biriken kurumlar aras
elikileri ktletirmi, kurumsal dzenlemelerin d oklara, dardan gelen devrimci
deiimlere krlganln arttrmtr. Dnya sistemindeki tkanma, ard ardna gelen petrol
krizleri, ierideki krizi arlatrm, i ve d kurumsal yaplar arasndaki uyumsuzluklar
sistemin kendi iinden bir zm reterek kendini yenilemesini imkanszlatrmtr.
Trkiyenin Dnya sistemi ile ezamanl bir dnm gerekletirememesi, uluslararas
iblm ile Dnya sistemine bal olmas nedeniyle btn ulusal kurumlar birden sarsan
sistemik bir kriz yaanmasna neden olmutur. Yeni dnya sisteminin nereye gittii bilen
TSADn krizi, hemen bir eyler yaplmazsa Batdan kopacamz eklinde bir aciliyet
ars olarak praksisinde kulland grlmektedir. Kriz, hayati bir tehlike ile yzyze
geldiine inanan dier aktrleri ve kaynaklar, TSADn deiim ynnde harekete
geirmesini kolaylamtr.

TSADn kurumsal giriimci olarak ortaya kmasna neden olan elikiler


nelerdir? TSAD bunlardan nasl yararlanmtr? TSADn praksisi nasl
mmkn olabilmitir?

TSADn 1970li yllarn ikinci yarsnda bir ok cephede yaad elikiler, ksmen
zerk TSADn kolektif bilincinde, praksis iin gerekli olan pasif sorgulamayan tarzdan
aktif eletiren tarza kaymay mmkn klmtr. TSAD bu elikileri kendi karlar iin
aktif olarak kullanarak dier aktrleri ve gerekli kaynaklar sosyal deiimi yapmak
amacyla harekete geirmitir.

Bu elikilerden birincisi, ithal ikameci modelin tkanmas nedeniyle, ierde kurumsal


yaplara uyumla teknik verimliliin elimeye balamasdr. Bu elikinin Dnya
ekonomisindeki daralmadan kaynaklanan d krizle akmas, retimin srdrlebilirliini
riske atmtr.

234

kinci eliki Dnya sistemindeki deiim sonucu, deitirilmi olan dtaki kurumsal
dzenlemeler ve kurallarla, ierde TSADn faaliyet evresini dzenleyen kurumlar ve
kurallarn, uyumsuz hale gelmesidir. Daryla youn ilikileri olan TSAD firmalarnn
iteki yaplarla faaliyetlerini srdrmeye almalar, ciddi bir snr uyumsuzluu problemi
yaamalarna neden olmutur. Bu yaplarla, TSAD yelerinin d faaliyetlerini
srdrmelerinin

giderek glemesi, yaamakta olduklar verimlilik ann da

bymesine neden olmutur.

nc eliki byk burjuvazi ile siyasal iktidar arasndadr. Dnemin hkmetinin,


iadamlarnn alageldiklerinin tersine birebir diyaloga yanamamas ve baz deme ve
uygulamalar iadamlar asndan gvensiz bir ortam yaratmtr ve retimin
duraklamasna neden olmutur. piyasada byk burjuvazinin alnmasn talep ettii
deiikliklerin, eski yapnn kurum ve kurallarna bal kalan hkmete kabul grmemesi
ve Petrol Krizleri karsnda hkmetin izledii yanl politikalar, sorunlara sistem iinden
zm retme imkanlarnn daralmasna neden olmutur. Daha az uygun kurumsal
dzenlemelere uyumun srdrlmeye allmas, elikilerin birikerek, birbirine baml
kurumlarn hepsini birden sarsan sistemik bir krize srklenmelerine neden olmutur.

Drdnc eliki, sermaye snfnn kendi i elikilerinin bu dnemde artarak su


yzne kmasdr. Taban kk burjuvaziye dayanan, hkmetin baz politikalarnn yasa
d sermayeyi ve ticaret sermayesini beslemesi, byk sermayeyi ok rahatsz etmitir. Bu
durum, yllardr devam eden sanayici-tccar/bykler-kkler ekimesini ve aralarndaki
elikiyi arttrmtr. Mevcut hkmetin politikalar sayesinde kk firmalarn saylarnn
artmas ve baarlar, giderek youn bir rekabet ortam dourmutur. Sermaye ok sayda
firma arasnda paralanm, kaynaklar sermayenin deiik kesimleri arasnda dalm,
byk burjuvazinin birikimlerini bytmesine elveren oligopolistik yap, yerini youn
rekabet ortamna brakmtr.

Beinci eliki, sermaye snfnn, ii snf ve onun rgtleri olan sendikalarla olan
elikilerinin bu dnemde uzlamaz bir aamaya gelmi olmasdr. Toplu szlemelerin
srekli ertelenmesi, yln ok byk bir blmnn tm lkeyi kapsayan grevlerle
gemesine neden olmutur. Burjuvazi, sendikalar ve i yasalaryla ilgili hkmetin kendi
lehlerine radikal kararlar almamasn ve retimin durmasn siyasal iktidar aleyhine
kullanarak bu elikiden yararlanmtr.

235

Yaanan bu elikiler, TSADn sistemin kendini retme olana kalmadn fark


etmesine neden olmutur. 1978 ylna girerken zlmesi srekli ertelenen sorunlarn
ekonomiyi ilerliini kaybetme tehlikesi ile yz yze getirmesi, TSADn eski
kurumlara eletirel bakmasna, model deiiminden sz etmeye balamasna neden
olmutur. D kriz, praksis iin gerekli olan eski yaplardan kopuu kolaylatrm, dier
aktrleri ve kaynaklar harekete geirecek toplu kalk salamada ve radikal deiiklikleri
hayata geirmede TSADa yardmc olmutur. Yaanan tm bu kurumsal elikiler,
TSADa serbestleme ynnde taleplerini merulatrc imkanlar sunmutur. TSAD
praksisini merulatrmada ve kendi karlar ynnde dier aktrleri ve kaynaklar
harekete geirmede bu elikileri baarl bir ekilde kendi lehine kullanabilmitir.

TSADn deiim iin nerdii alternatif mantk erevesi nereden


gelmektedir?

TSADn nerdii alternatif mantk ve erevenin nereden geldiini anlamak iin


yeni liberal sylem ve TSADn sylemleri karlatrlmtr. ncelemeye TSADn
gazete ilanlar ve yeni liberal sylemin yasland kuramsal ereve (parasalc iktisat,
arz ynl iktisat ve kamu tercihi kuram) esas alnmtr. TSADn nerdii alternatif
mantk ve erevenin, uluslararas evrelerce nerilen yeni liberal politikalarla ayn olduu
grlmtr. TSADn gerek zm nerileri gerekse syleminin, tm dnya
lkelerinde ayn anda, yapsal uyum programlar ile devreye sokulan yeni liberal sylem ve
programlarla tmyle rtt grlmtr.

Peki 1970lerin ikinci yarsndan itibaren Trkiyede, yeni bir model tartmas, ulusal
dzeyde savunulan yeni bir paradigma var mdr? Sendikalar, niversiteler, sermaye
gruplar ve halk temsil eden eitli demokratik kitle rgtlerinin arasnda bir dzen
tartmas olduu grlmektedir. Yeni bir kurumsal dzen anlamnda, dnemin
hkmetinin alternatif bir model olarak halk sektrn sylem alanna tandna,
iktisatlarn sisteme ilikin eletirilerine ve alternatif nerilerine tank olmaktayz, fakat
gl bir biimde seslendirilebilmi sistemin tm tkanklklarna aklama getirebildiini
gsterebilmi bir model ortada grnmemektedir. Halk sektr tartmalarnn hayata
geirilmesi fikri ise TSADn ok iddetli tepkisine neden olmutur. Kamuoyunda
tartlan ise, daha ok uluslararas kurumlarn dayatt modelin oluru-olmazl
zerinedir. Siyasal iktidar kontrol altna alndktan bir sre sonra, bu tartmalar da askeri
ynetimin ald tedbirlerle tamamen susturulmutur.

236

TSADn kendi snf karlarn gzetirken, ulusal karlar da gzetecek bir alternatif
mantkla ortaya kmas ve bunu dnya sistemine uluslararas iblmnn zayf bir
halkas

olarak

eklemlenmi

olan

Trkiyenin

yeni

kalknma

modeli

olarak

benimsetebilmesi dnlemezdi. TSADn yerel kurumsal dzenlemeler iindeki


yerleik konumu kadar Trkiyenin Dnya sistemi iindeki konumunun da sk balanm
iftler grnts arz eden gl kurumsal dzenlemelerle evrelenmi olduu bu durumda,
Dnya sisteminden ayrlan bir alternatif kurumsal dzen nerisi tm sistemi ilgilendiren
bir ey olmaktadr. Tanzimattan buyana uluslararas iblm ile Dnya sistemine bal
Trkiyenin durumu, ulusal karlar dorultusunda yava yava lke iinden bir kurumsal
deiimin gereklemesine imkan vermemitir. Hkmetin zm nerileri, yeni
rgtlenen dnya sisteminde Trkiye iin ngrlen uluslararas iblmndeki yere
uygun dmedii iin, kabul grmemitir. Bu nedenle Trkiyedeki kurumsal deiimler
1980de olduu gibi hep bir krizle kopma sonucu ve tm sistemi sarsan radikal
deiiklikler biiminde olmutur.

1980de benzer konumdaki lkeler gibi Trkiye de bir sonula, yani kararlatrlm,
kullanma hazr hale getirilmi bir kurumlar ve kurallar demetiyle kar karyadr. Bunu
benimseyip-benimsememek hususunda uluslararas kurumlarla Trkiye arasnda ne g
mcadelesi ne de sylem yar vardr. Burada daha ok uluslararas kurumlarn ncelikle
zorlayc aygtlarn devreye soktuklar, ikincil olarak da, bu zorlayc srelere destek
olmak ve lke sekinlerini yanlarna ekmek zere ideolojik sreleri ilettikleri
grlmektedir.

Yerel dzeyde zayf dm bir hkmete meydan okuyan TSADn, kendine yerel
ve uluslararas dzeyde ittifaklar bulmadan yepyeni bir kurumsal mantkla ortaya kmas
beklenemezdi. Nitekim TSAD kurumsal deiim ynnde bu yeni alternatifi kendisi
oluturmam, uzunca bir sredir DB ve IMF kredi koullar ile dnya lkelerine tavsiye
edilen kurumsal mant deiim iin alternatif mantk olarak benimsemitir. IMF ve
DBnn, alternatif kurumsal ereveyi kredi koullar olarak hkmete nermeleri, yerel
dzeyde TSADn yeni kurumsal erevesini merulatrmaya yardmc olmutur.
TSADn deiimin alternatif mantn seiminde, serbest iradesinden ok ulusal ve
uluslararas kurumsal basklar, yerleik olduu kurumsal evrenin baml olduu
uluslararas evredeki kurumsal dzenlemeler ve tarihi dnem belirleyici olmutur
diyebiliriz. Nitekim daha sonra 1980 srecinde TSAD bakanl yapan Ali Koman, 24

237

Ocak kararlarnn bir seim olmaktan ok bir zorunluluk olduunu bir konumasnda ifade
etmekle, TSADn alternatif kurumsal yap tercihinin bir anlamda eitli i ve d
koullarn belirleyiciliinde gerekletiini teyit etmitir.

Uluslararas aktrlerle TSAD nasl bir iliki iindedir ?

Uluslararas aktrlerle TSADn ilikilerini anlamak iin, 1980 ncesi kredi


koullaryla iletilen uluslararas mali evrelerin nerileri ile TSADn nerileri
karlatrmal olarak incelenmitir. Bu balamda Trkiyenin DBna verdii taahht
metni, OECD'nin Trkiye'ye ilikin 1978 yl raporundaki nerileri, Dnya Bankas
danman Bela Balassann 1979da Meban Seminerindeki nerileri, IMF ile yaplan 1978
Nisan standby anlamas, IMFye taahhtleri ieren 1978 Nisan aynda, 1979 Temmuz
aynda ve 1980 Nisan aynda verilen niyet mektuplar incelenmitir.

TSAD ile uluslararas mali kurulularn, devletten talep ve nerileri birbiriyle


rtmektedir. Gerek sorun olarak tanmlanan alanlarn rtmesinde, gerekse tedbir
nerilerinde TSAD ve uluslar aras mali aktrlerin birbirlerinin ifadelerini yinelemekten
baka bir ey yapmadklar grlmektedir. TSADn raporlar sanki uluslar aras
aktrlerin taleplerini istatistikler ve rneklerle halka tercme eden, gl argmanlarla
makulletiren ve merulatran bir rol oynuyor grnmndedir. Esasen yeni liberal
politikalar 1970lerin ikinci yarsndan itibaren o kadar fazla yinelenmitir ki, politik
aktrlerin, mali aktrlerin, liberal iktisatlarn, yeni zihniyeti pazarlayan gurularn ve yerel
aktrlerin sylemleri birbirine karmtr. Farkl sylemlerin rtmesinden ziyade, dikkat
ekilmesi gereken sylemin bir aktrden dierine geerken srekli bir yeniden
formlasyondur. zerinde durulmas gereken, kimin ne sylediinden ok, bir zihniyetin
yerletirilmesinin srekli yinelenen ifadelerle toplumun geneline nasl kanksatlddr.

Uluslararas aktrlerin, devletin iktisat politikas aralar konusundaki nerilerinin


tarihleri ile TSADn bu politikalar ulusal dzeyde savunduu rapor ve sylemlerinin
tarihlerinin birbirini izledii grlmtr. Yerleik kurumsal dzenlemelerin yerine
geirilmek istenen reetelerin TSADdan nce eitli uluslararas aktrlerce nerildii,
TSADn bir tr iselletirme, merulatrma gibi bir rolle bu reetelerin hayata
geirilmesini kolaylatrd bir gr olarak ifade edilebilir. Dikkat edilmesi gereken,
kamuoyuna sorunlarn yeni paradigmann kavramlaryla tartlmasnn pratiklerinin nasl
yaptrlddr. Bu abalar, deiimin nemli bir aamas olan zihinsel meruiyetin

238

salanmas ynnde, bilinli olarak yaplan almalar olarak deerlendirilmitir.

Bu deiim sreci grld kadaryla, ok aktrl, her bir aktrn ok eitli


kaynaklarn ie kotuu bir sretir. Burada tabii ki hibir aktrn tam zerkliinden sz
edemeyiz. Her bir aktr bu dnmde, gerek Dnya sisteminin rgtlenme tarzndan
gelen, gerekse yerel tarihi ve kltrel koullardan gelen kstllklar iinde greli zerk bir
irade sergilemektedir. Her bir aktr bu iradesini, mevcut elikilerden yararlanarak,
olumakta olan yeni kurumsal erevenin kendi karlarn gzetecek tarzda biimlenmesi
ynnde kullanmaktadr.

Bu iradenin arkasnda: Yeni Dnya sistemin nasl olaca konusunda, tarihin bu


aamasnda eitli ekonomik, siyasi ve askeri g mcadeleleri ile olumu bir konsenss
vardr. zerinde konsensse varlm olan yeni kurumsal manta uygun olarak, yeniden
biimlendirilen uluslararas kurumlar vardr. Bu kurumlarn ibirlii ile oluturulup kredi
koullarna dntrlm reeteler vardr. Bu reetelerin her bir lkede, o lkenin egemen
glerinin lehine biimlenmesini salamaya alan ulusal aktrler vardr.

zetle TSAD, bu dnm srecinin ulusal askeri, siyasal ve sosyal dier sekinlerle
birlikte sadece yerel aktrlerinden biridir. Uluslararas aktrlerle her hangi bir vesileye
ihtiya duymadan dorudan diyalog kurabilecek konumda olmas, analizde ele alnan dier
nedenlerle birlikte, onun bu dnmde yerel olarak nc rol oynamasna neden
olmutur, denilebilir.

Yerleik kurumsal dzenlemelerin kapasitesi, TSADn praksisini


nasl etkilemitir?

Trk i sisteminin devlete baml yapsndan dolay, devletin kurumsal dzenleme


kapasitesi ve greli zerkliinin TSADn stratejik davranmasn hayli zorlatrdn
syleyebiliriz. Bu durumun dourduu uyumsuzluk ve adapte olamamay arttran kurumsal
elikiler, TSADn bilincinde dnml kaymaya, eski yaplara eletirel bakmasna
neden olmakla beraber, kurumsal dzenlemelerin aktrn gr ve davranlarn snrlama
kapasitesi gl olduundan kurumsal deiimi yava yava gerekletirecek kolektif bir
harekete dnememitir. Yerleik yaplardan toplu bir kalk abas olarak grlebilecek
Tarabya toplantlar bu nedenle baarl olamamtr.

239

Tabii bu abann ortak bir harekete dnememesinin ardnda, rgtlerin optimal


olmasa da allm pratik ve prosedrleri terk etmek istememeleri, devletle olan ekonomik
bamllk nedeniyle devleti karlarna almak istememeleri ve byk burjuvazi, kk
esnaf ve ticaret sermayesinin karlarnn ortak bir paydada buluamayacak kadar farkl
ynde olmas gibi baka nedenler de vardr. Tarabya toplantlar, Trk i sisteminin
yapsndan kaynaklanan gl kurumsal dzenlemelerle, sermayenin baz kesimlerinin
kar karya gelmek istememesi, sermaye iindeki atlan aa kmasna ve elikilerin
bymesine neden olmutur. Bu durum sistemi bloke ederek, d oklara ve dardan
tetiklenen devrimci deiimlere kar krlganln arttrmtr.

Uluslararas kurumsal yapnn Trkiye zerindeki belirleyicilii, Trkiyenin uluslar


aras kurumlarn nerdii modelin dnda, mevcut politik kompozisyon iinde mmkn
bir takm reeteler uygulayarak krizden kmasn engellerken, iteki burjuvazinin gr ve
davranlarn snrlayan gl ulusal kurumsal dzenlemelerin belirleyicilii de
burjuvazinin arzu ettii d kurumsal reeteleri uygulamasn imkansz klmtr.
Kurumlarn birbirlerine sk skya balanm (tight coupled) durumlar, yava yava bir
deiime elvermemi, krizi derinletirerek radikal bir deiime srklemitir.

TSAD yerleik kurumsal yap iindeki konumu nedir? Bu konum,


praksisinde kendisine nasl yardmc olmutur?

TSADn kurumsal yap iindeki konumunu deerlendirecek olursak; ithal ikameci


modele gre biimlenmi olan ulusal kurumsal yapnn nemli destek ve tevikleri ile
byyen burjuvazi, sistemin olanaklarndan yararlanan, hiyerarik yapnn tepesinde,
merkezi ve egemen konumdadr. Egemen konumu nedeniyle, mevcut dzenlemelerin ve
kurallarn oluumunda ve srdrlmesinde pay sahibidir. Alan iinde temel nemdeki
kaynaklara eriim ve bu kaynaklar zerinde kontrol kurma imkanna sahip olmalar,
TSAD yeleri iin g kaynadr. karlar ve fikirleri, mevcut kurumsal
dzenlemelerde fazlasyla karlanan TSAD, bu ayrcalkl konumunun yukardaki
maddelerde ayrntl aklanan nedenlerle zedelenmi olmas nedeniyle, mevcut dzeni
deitirmek istemitir.

TSAD gl bir aktrdr, ite siyasal ve askeri sekinlerin desteine dta ise
uluslararas aktrlerin desteine sahiptir. Egemen konumu, kendisine kritik insan
kaynaklarna, ideolojik ve finansal kaynaklara eriim olana vermekte ve praksisini hem

240

olanakl klmakta hem de kolaylatrmaktadr. TSAD yelerinin yksek statl grup


yesi olmalar, onlara siyasi, askeri, sosyal sekinler ile gerekli kprleri kurabilme,
medya dahil eitli kesim ve kaynaklar harekete geirebilme, yeni dzenlemeleri
savunabilme ve yerletirebilme gc vermitir.

TSADn konumunda kurumsal giriimciliini kolaylatran bir dier unsur,


TSADn ulusal dzeydeki dzenlemelerin tesine geen yetki alanna sirayet eden
faaliyetlerde bulunmas ve ulusal ve uluslararas dzeylerdeki kart kurumsal mantklar
arasnda kpr rol oynayan konumudur. Snr kprs ve snr uyumazlklar olarak
adlandrdmz

bu

sreler,

TSADn

farkl

kurumsal

mantklar

arasndaki

uyumazlklara maruz kalmasna ve kurumsal bamllklarnn azalmasna neden


olmutur. Uluslar aras evrelerle hkmet dolaymna ihtiya duymadan dorudan iliki
kurabilmeleri de onlar dier sermaye gruplarna gre gl klmaktadr. TSAD kendi
lehine olan bu kaynak asimetrisini deiimi balatma ve srdrmede zorlayc bir unsur
olarak kullanmtr.

TSAD yeni liberal dnm, kendi iinde nasl merulatrmtr?

TSADn drt ilan metninin her birinde yineledii u savunularn hibir liberal
retide yeri yoktur: ...daha ok retmenin ve bollua kavumann gereki yolu: Kiiyi
rekabet iinde teviktir. Tevik varsa rekabet olmaz, rekabet varsa tevik olmaz. Tevik
politikalar, rekabetin ve liberal yapnn ruhuna aykrdr. TSAD, bir yandan devletin
yerleik kurumlarn ve o kurumlar yneten zihniyetin altn oyarken, bir yandan da onun
salam olduu risksiz ve gvenli ortamdan vazgeememektedir. Dnya sisteminden
kopmak istemeyen TSAD, daha 1974 ylndan itibaren da ak bir ekonomiyi
savunmaktadr. TSAD, Trkiyede yerlemesi iin mcadele ettii liberal dzeni, ilgin
bir ekilde devletin tevikleriyle tesis etmek istemektedir. Alkn olduu kurumsal
dzenlemelerin zel teebbs besleyen kurum ve kurallarn koruyarak, dier kurum ve
kurallarnn ise meruiyetini andrarak bir tuhaf dzen tesis etmek istemektedir.

ada Bat kapitalizminde, ekonomik liberalizmden ve rekabetten herkesin anlad


teknolojide, retim maliyetlerinde, kalitede, fiyatta, pazarlara ulamada rakip firmalarla
yarmaktr. Sylemlerine baklacak olursa, TSADn serbest piyasa kapitalizminden
anlad ise, devletin teviklerine erimek iin firmalarn birbiriyle rekabet etmesidir.

241

Sylemleri ve mcadelelerine baklacak olursa iadamlarmzn bunu ok doal karlad


anlalmaktadr.
Bu kendilerine zg liberalizm tanm nedeniyledir ki, iadamlarmzla devlet
arasndaki ilikiler bir trl normalleememekte, akla nefret arasnda gidip gelmektedir.
likilerde yaanan bu kararszln altnda iadamlarnn ksa ya da uzun vadeli
karlarnn yatt grlmektedir. Ekonomik liberalizme gei, Trkiyede iadam-devlet
ilikilerinde fazlaca bir deiiklie neden olmamtr. adamlarnn ne alk olduu
davran kalplarndan ne de alk olduklar dzenin kolaylklarndan vazgeme niyetinde
olmadklar anlalmaktadr. karlar zedelendike, devletle atmaya girmekten
kanmamakla birlikte, zel sektr bakmndan gerek karlarnn hkmetlere kar sava
amakta deil, onlarla diyalog kurmakta olduunu bilmektedirler. Aslnda Vehbi Koun
batarsak hep beraber batarz ifadesi, devlet ve iadamlar arasndaki ilikinin, kurumsal
kuramn terimleriyle tam da birbirine sk balanm iftler tanmna uyduunu
gstermektedir. TSADn bu bamllktan neden vazgeemediinin somut delili olarak
deerlendirilebilecek bu szler, Trkiyenin liberalleme deneyiminin yrnge baml
geliimini rneklemektedir.
Aslnda hkmet cephesinden bakldnda da deien fazla bir ey olmad
grlmektedir. Liberal politikalarn uygulanmaya balanmasyla, korumac modelin kimi
geleneksel tevik aralarnn ortadan kalkmasna karlk, farkl alanlarda ve ok daha
byk rakamlara ulaan yeni rant olanaklar yaratlm olmas, dier bir ok uygulamann
yansra geleneksel politikalardan kolayca vazgeilemediinin ve izlenen yeni liberal
yrngenin ulusa zg karakterinin bir gstergesidir.

TSAD mevcut kurumsallamay bozma ve yeniden kurumsallatrmada


nasl bir sylemsel strateji izlemitir?

TSADn

ilan

metinlerinin,

bir

deiimin

stratejik

erevesini

belirleyen

kavramlatrmalarn iermesi beklenen tm unsurlarn kapsad grlmektedir. Bu


balamda ilanlarda, mevcut kurumsal dzenlemeler (kendi snf karlar dorultusunda)
baarsz gsterilmi, mevcut kurumsal dzenlemeler iinde tkanm sorunlara, yeni bir
paradigma iinden zm nerileri getirilmi ve zmn nasl bir kurumsal yap iinde
mmkn olaca gsterilmitir. Mevcut kurumsal dzenlemeler sorgulanarak gayri meru
hale getirilirken kendi projeleri gl argmanlarla merulatrlmaya allmtr.
Toplumun daha geni kesimlerinin desteini almak iin onlarn da karlar projeye dahil

242

edilmi gsterilerek, bu kesime siyasal iktidar tarafndan vaat edilenler srekli belirsiz bir
zamana ertelenerek halk oyalanmtr. Bu oyalanma politikasn ifa eden muhalif kesimin
ise, her trden demokratik kitle rgtleri kapatlarak sesini duyurabilecei mecralar yok
edilmitir.

Devletle ilgili sorunsallatrlm alan, 1980li yllarda devletin ekonomiye mdahale


aralar zerinde odaklamtr. Sylem, muhalifler arasnda elikiyi arttrc unsurlar
tarken, sermayenin eitli kesimleri arasndaki ilikilerde ise eliki yokmu gibi
btnletirici bir dil tercih edilmitir. Daha geni toplum kesimlerini projeye dahil etmek
iin, insanlarn, byk burjuvazinin karlar ynnde ikna edilmesi yerine, sorunlar
baarl bir ekilde erevelenip onlara kendi dar karlar ynnde srar ederlerse balarna
neler gelebilecei gsterilmitir. Baarl bir kla kurumsal deiimin gereklilii
gndeme tanm ve deiim projesini hayata geiren baskc siyasal kadronun, deiimin
temel parametreleri yerleene kadar ynetimde tutulmu olduu grlmektedir.

zgrlk demokrasi ve ekonomik liberalizm, sanki birbirinin oluturucusu ve


olmazsa olmaz imi gibi gsterilerek, proje toplumun dier kesimlerine merulatrlmaya
allmtr. TSAD bu sunumla aydnlar ikiye blerek projesinin arka planndaki
kuramsal erevenin geerliini halka kar savunacak gl bir meru temel kazanmtr.
Kar merulatrma hamlelerine kalkabilecek toplum kesimleri, 12 Eyll rejimiyle uzun
sre bask altnda tutulmu bylece nerdikleri yolun tek k yolu olduu ilenebilmitir.

TSADn kurumsal giriimciliinin kapsam nedir?

Balangta devletin iktisat politikas aralarna odaklanan TSAD sylemlerinin,


giderek eitimden sala, sosyal gvenlie ve yaam tarzlarna uzand grlmtr.
Burjuvazi, holdinglerin medya satn almalaryla, merulatrma hamlesinde ok nemli bir
gc ele geirmitir. zel televizyon kanallar ve holding gazetecilii ile birlikte habercilik
anlay tmyle deimi, medyay ele geiren byk burjuvazi Amerikan deerlerini ve
dini ykselterek yeni bir kimlik inasna girimitir. Yani TSADn kurumsal
giriimciliinin, bu almada hedeflenen devletin, dar anlamda iktisat politikas
aralarnn dntrlmesini baarmann tesinde, toplumun yerleik kurum ve kurallarn
deitirmekle balayp yaam biimini deitirmeye uzanan, onunla da kalmayp insanlarn
rol modellerini ve anlamlandrma sistemlerini deitirerek yeni bir kimlik inasna varan
hayli kapsaml bir kurumsal giriimcilik rnei olduu sylenebilir.

243

TSADn kurumsal giriimcilii sonunda dnen kurum ve kurallar


nelerdir?

Analizin ikinci aamasnda, TSADn deiim nerilerin pratikte bir yapsal


dnmle sonulanpsonulanmad incelenmitir. Bu amala, dnemin Trkiye
balamn ve ilgili sreci eitli ynleriyle inceleyen 1980 ylndan gnmze kadar olan
yakn dnem literatr, basn mensuplarnn derlemeleri ve dnemin gndemini tutan
yazlar eletirel okumaya tabi tutularak incelenmitir.

Gnmzde hala devam eden deiim srecinin mali ve parasal politikalarla ilgili
dzenlemelerinin 1985e kadar olan dnemde byk lde tamamland grlmtr.
Devam eden dzenlemelerde de yetki devletten alnm yeni oluturulan kurumlar ve st
kurullara geirilmitir. IMF ve Dnya Bankas kredi koullaryla yeniden dzenlenen
devletin para ve maliye politikalar, devletten koparlarak st kurullarn ve yeni oluturulan
parlamenter denetimden karlan kurumlarn emrine verilmitir. Bu kurullarla ve bu
kurullara atanan prens olarak adlandrlan yeni tip brokratlarla adeta devlet iinde devlet
oluturulmu, mevcut brokrasi tm karar ve yetkilerini devretmi olduu bu paralel
brokrasinin sradan icracs konumuna drlmtr.
Fiyat kontrol komitesi kaldrlmtr. Bylece

devletin ok eitli amalarn, en

nemlisi de blm ve sosyal adaleti salayc amalarn gerekletirmede kulland en


nemli ara devletin kontrolnden kmtr. Merkez Bankas ulusal politikalardan
uzaklatrlmtr. Maliye Bakanl brokrasisinin kontrolnde nemli bir mdahale arac
olan bte, fonlar yolu ile etkisiz klnmtr. Brokraside merkeziletirme ve kiiselletirme ilkesi, bakanlklarn, KT'nin, niversitelerin, yerel ynetimlerin ve tm kamu kurumlarnn ynetim yaplarna yanstlmtr.

Devlet zelletirme ile dorudan retim alanndan uzaklatrlmtr. KTlerin


zelletirilmesiyle devlet, bugne kadar KT'ler araclyla yerine getirdii ok nemli
hizmetleri artk yerine getiremez olmutur. Devlet, sosyal hizmet, salk ve eitim, sosyal
gvenlik gibi hizmet alanlarndan, imdilik mlkiyetinin el deitirmesi yerine, kamu
kaynaklarnn zel kii ve kurumlarn kontrolne verilmesi ynnde kademeli bir
metalatrma stratejisi ile, yava yava uzaklatrlmaktadr. Sosyal hizmetlerle devletin
ba kadameli olarak koparlmaktadr.

244

IMF, DB, AB kriterleri ve bir dizi uluslar aras metinle takip edilen yeni liberal
politikalar adm adm hayata geirilmektedir. Tezin odaklanm olduu devletin iktisat
politikas aralar ile ilgili dnmler 1980li yllarn ilk yarsnda nemli lde
baarlmtr. Devlet, bu uygulamalar sonucunda piyasa aktrleri ile eit yetkilere sahip
sradan bir aktr konumuna drlmtr. Bu dnmlerde, her gn giderek yenileri
eklenen uluslararas aktrlerin yansra bu uzun yllar boyunca deiik ulusal siyasi
aktrler, askerler, liberal aydnlar ve arlkl olarak TSAD nemli rol oynamtr.

Aratrmaclara neriler:
Benzer konuda alma yapmay amalayan aratrmaclara, bu modeli aktr ve balam
zellikleri ve deiimin kapsam ayn olmak zere, farkl bir rnek olayla test edip
sonular karlatrmalar nerilebilir. Bir baka nerim, Seo ve Creedin de nerdii gibi,
benzer dal tetikleyicilerin farkl kurumsal balamlarda ne tr sonulara neden olduunu
gsteren karlatrmal

almalar yapabilirler. Bu rnek, DB kredi koullar

ynlendiriciliinde farkl lkelerde deiimin nasl sonulandyla ilgili olabilecei gibi,


farkl lkelerdeki deiim eyleyenlerine odaklanabilir. Aratrmaclar, bu aratrmada
olduu gibi modelin erevesinin snrlarn balam, aktr, deiim dzeyi gibi eitli
alardan genileten almalar yapabilirler.

245

KAYNAKA
Abrahamson, E. (1997) The Emergence and Prevalance of Employee Management
Rhetorics: The Effects of Long Waves, Labor Unions, and Turnover, 1875 to
1992, Academy of Management Journal, 40(3) 491-533
Ahmad, F. (1996) Demokrasi Srecinde Trkiye 1945-1980 (ev. Ahmet Fethi), 2.
Bask, stanbul: Hil Yaynlar
Ahmad, F. (2005) Modern Trkiyenin Oluumu (ev. Yavuz Alogan), 3. Bask,
stanbul: Kaynak Yaynlar
Akaln, G. (2002) Trkiyede Ekonomi-Politik Kriz ve Piyasa Ekonomisine Giri, 1.
Bask, Ankara: Aka Yaynlar 438, Ekonomik Aratrmalar 6
Akar, R. (2006) Gazoz meye Gelmedik, Tempo Dergisi, 03.01.2006
Akkaya, Y. (1986) Sendikaclarn Bamszl, ABD ve Trk-, 11. Tez Kitap Dizisi 3,
stanbul: Uluslar aras Yaynclk Ltd
Akkaya, Y. (2002) Trkiyede i Snf ve Sendikaclk-1, Praksis (5) 131-176
Akkaya, Y. (2003) Sendikal Harekette Korporatif Anlaylar, www.sendika.org, (eriim:
16.06.2003)
Akkaya, Y. (2004) kar Gruplar Ve Korporatist Temsil: TMMOB rnei, 22 Ekim 2004
tarihinde TMMOB 50. Yl Etkinlikleri kapsamnda sunulan TMMOBnin 50.
Ylnda Gemie Bak, simli Bildirinin Tam Metni. http://www.sendika.org,
(eriim:02.10.2005)
Aktan, C.C., S. Togay ve U.Utkulu, (1998) Nasl Bir Para Sistemi? stanbul: MKB
Yayn
Aktan, C. C. (1994) Liberal Demokrasi ve Piyasa Ekonomisi, Banka ve Ekonomik
Yorumlar Dergisi, 31(3) 5-28
Al, H. (2002) Bilgi Toplumu ve Kamu Ynetiminde Paradigma Deiimi, 1. Bask,
Ankara: Bilimadam Yaynlar
Altan, M. (1986) Sperler ve Trkiye, Trkiyede Amerikan ve Sovyet Yatrmlar, 1.
Bask, stanbul: AFA Yaynlar
Altan, M. (2004) II. Cumhuriyet Demokrasi ve zgrlkler, stanbul: Birey Yaynlar
Altan, M. (2006) Darbelerin Ekonomisi, 3. Bask, stanbul: Hemen Kitap-11
Altun, F. (2005) Modernleme Kuram: Eletirel Bir Giri, stanbul: Yneli
Yaynclk
Altun, F. (2000) Kreselleme: Sylem ve Gerek, Tezkire, 9(18), December. 88-98

246

Alvesson, M. ve H. Wilmott (1996) Communication, Power and Organization,


Newyork: Walter de Gruyter Co
Amin, S. (1992) Emperyalizm ve Eitsiz Gelime (ev. Semih Lim), 1. Bask, stanbul:
Kaynak Yaynlar
Amin, S. (1993) Avrupa Merkezcilik: Bir deolojinin Eletirisi, (ev. Mehmet Sert) 1.
Basm, stanbul: Ayrnt Yaynlar
Amin, S (2000) Entelektel Yolculuum, (ev. Uur Gnsr) 1. Bask, Ankara: topya
Yaynevi
Andersen, L.C. (1971) A Monetarist View of Demand Management: The United States
Experience, Conference on Demand Management, Illusion or Reality?
Hamburg-Bergedorf, June (20-21) 3-11
Arat, Y. (1991) Politics and Big Business: Janus-Faced Link to the State (135-147) M.
Heper (Der.) The State and Interest Groups with Special Reference to
Turkey, The State and Economic Interest Groups: The Post-1980 Turkish
Experience, Berlin: Walter de Gruyter
Arn, T. (1985) Dzenleme, Birikim, Bunalm,104-138, Onbirinci Tez Kitap Dizisi,
stanbul: Uluslararas Yaynclk
Astley W. G. ve A. H.Van de Ven, (1983) Central Perspectives and Debates in
Organization Theory Administrative Science Quarterly 8 (2) 225-73
Ataay, F. (2007) Neoliberalizm ve Devletin Yeniden Yaplanmas, 1. Bask, Ankara: De
Ki Basm Yaym - 3
Aydoanolu, E. (2002) Emek Srecinde Esneklik ve Trk Emek Piyasas, A. Siyasal
Bilgiler Fakltesi, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara
Aydoanolu, E. (2006) Kamunun Yeniden Yaplanmas ve Yeni Personel Sistemi,
www. egitimsen.org.tr , (eriim 12.12.2006)
Aytekin, A. (2001) Kreselleme Dneminde Madencilik Sektr, Trkiye ve Orta Dou
Amme daresi Enstits Kamu Ynetimi Lisans st Uzmanlk Program,
Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara
Bamsz Sosyal Bilimciler (2006) 2006 Yl Raporu, IMF Gzetiminde On Uzun Yl,
1998-2008: Farkl Hkmetler, Tek Siyaset, Haziran, Ankara
http://www.bagimsizsosyalbilimciler.org (eriim 4.11.2006)
Barber, B.R. (2003) Mc.Worlde Kar Cihad, (ev. Eser Birey) 1. Bask, stanbul: Cep
Kitaplar
Bakaya, F. (1997), Kalknma ktisadnn Ykselii ve D, 2. Bask, Ankara: mge
Kitabevi

247

Bakaya, F. (2003) Kreselleme mi? Emperyalizm mi? 2. Bask, Ankara: topya


Yaynevi
Bakaya, F (2005a) Smrgecilik Emperyalizm Kreselleme, 5. Bask, Ankara: Maki
Basn Yayn
Bakaya, F. (2005b) Kresellemenin Karanlk Bilanosu, 3.bask, Ankara: Maki Basn
Yayn
Bakaya, F. (2005c) Devletilikten 24 Ocak Kararlarna, Trkiye Ekonomisinde ki
Bunalm Dnemi, 2. Bask, Ankara: Maki Basn Yayn
Battiliana, J. (2004) Foundations for Theory of Instituonal Entrepreneurship: Solving the
Paradox of Embedded Agency, INSEAD Working Paper Series
Battiliana, J. (2006) Agency and Institutions: The Enabling Role of Individuals Social
Position, Organization, 13(5) 653-676
Bayramolu, S. (2005) Ynetiim Zihniyeti, Trkiyede st Kurullar ve Siyasal
ktidarn Dnm, 1.Bask, stanbul: letiim Yaynlar
Beckert, J. (1999) Agency, Entrepreneurs, and Institutional Change: The Role of Strategic
Choice and Institutionalized Practices in Organizations, Organization Studies,
20(5) 777-799
Bekdik, M. (1998) 1 Mays 1998de TGAD bakan Murat Bekdikle yaplan sylei,
Elegans, Say 43 (lkbahar)
Benson, J. K. (1977) Organizations: A Dialectical View. Administrative Science
Quarterly, 22(1) 1-21
Berger, P.L. ve T. Luckmann (1976) The Social Construction of Reality, 7. Bask, USA:
Penguin Book
Bianchi, R. (1984). Interest Groups and Political Development in Turkey, Princeton:
Princeton University Press.
Bilge, A.(2003) Bamsz Dzenleyici Kurumlar ve Trkiye Uygulamas, mer Madrann
Ali Bilge ile syleisi, Ak Radyo,12 Mays 2003
Boratav, K. ve E. Trkcan (Ed.) (1994) Trkiye de Sanayilemenin Yeni Boyutlar ve
KTler, 3. bask, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar
Boratav, K. (2003) Kreselleme Politikalar ve Kamu Hizmetleri, 8-16, Deiim
Srecinde Kamu Hizmetleri ve Sendikal Politikalar Sempozyumu, 1-2 ubat
2003 Ankara: KESKin Sesi Sempozyum Dizisi 1
Boratav, K. (2005) 1980li Yllarda Trkiyede Sosyal Snflar ve Blm, 2. Bask,
Ankara: mge Kitabevi

248

Bostanc, N. (1990) Kadrocular ve Sosyo Ekonomik Grleri, 1. Bask, Ankara: Kltr


Bakanl 1216, Kltr Eserleri Dizisi 156
Bourdieu, P. (2006) Pratik Nedenler (ev. Hlya Uur Tanrver), 2. Bask, stanbul:
Hil Yayn
Brint, S. and Karabel, J. (1991) Institutional Origins and Transformations: The Case of
American Community Colleges, 337-360, W. Powell and P. DiMaggio (Ed.) The
New Institutionalism in Organizational Analysis, Chicago:University of
Chicago Press
Bura, A. (1990) The Turkish Holding Company as a Social Institution, Journal of
Economics and Administrative Sciences, 4(1) 35-51
Bura, A. ve B. sdiken (1995) Social Variations in State-Dependent Organizational
Forms: The South Korean Chaebol and Turkish Holding Company, EMOT
(European Management and Organization in Transition), Work System and
Governance Structure of Economic Actors in Europe zerine Bir Atlye
almas, Finlandiya: Helsinki
Bura, A. (1997) Devlet ve adamlar (ev. Fikret Adaman) 2. Bask, stanbul: letiim
Yaynlar
Bulut, N. (2003) Feodaliteden Kresellemeye Ekonomik ktidar Siyasal ktidar
likisi, 1. Bask, Ankara: Sekin Yaynclk
Burrell, G. and Morgan, G. (1979) Sociological Paradigms and Organizational
Analysis, London: Heinemann.
Canpolat, E. (2001) Bte Sistemimiz inde Fonlarn Yeri ve nemi. Mali zm
Dergisi, Say 55
Cevizci, A (2002) Felsefe Szl, stanbul: Paradigma Yaynlar
Child, J ve A. Kieser (1981) Organization and Managerial Roles in British and West
German Companies: An Examination of the Culture-Free Thesis, 251-271,
Cornelis J. Lammers ve David J. Hickson (Ed) Organizations Alike and Unlike,
International and Interinstitutional Studies in the Sociology of
Organizations, London: Routledge & Kegan Paul
Chossudovsky, M. (1999) Yoksulluun Kresellemesi: IMF ve Dnya Bankas
Reformlarnn yz (ev. Neenur Domani), stanbul: iviyazlar
Clark, P. (1981) Cultural Context as Determinant of Organizational Rationality: A
Comparison of the Tobacco Industries in Britain and France, 272-286, Cornelis J.
Lammers ve David J. Hickson (Ed) Organizations Alike and Unlike,
International and Interinstitutional Studies in the Sociology of
Organizations, London: Routledge & Kegan Paul
Clegg, S. (1975) Power, Rule and Domination, London, Henley and Boston: Routledge
& Kegan Paul

249

Clemens, E. S.ve J.Cook (1999) Politics and Institutionalism: Explaining Durability and
Change, Annual Review of Sociology, 25, 623-647
laan, E. (1984) 24 Ocak: Bir Dnemin Perde Arkas, 8. Bask, stanbul: Milliyet
Yaynlar
laan, E. (1989) 12 Eyll: zal Ekonomisinin Perde Arkas, 20. Bask, stanbul:
Milliyet Yaynlar
Dacin, M.T., M.J.Ventresca ve B.D.Beal (1999) The Embeddedness of Organizations:
Dialogue & Directions, Journal of Management, 25 (3) 317-356
Dacin, T. M., Jerry Goodstein, and W. Richard Scott (2002) Institutional Theory and
Institutional Change: Introduction to the Special Research Forum, Academy of
Management Journal, 45(1) 45-56
Daniels, T.D., B.K. Spiker ve M.J. Papa (1997) Perspectives on Organizational
Communication, 4th. Ed. USA: Brown and Benchmark Publishers
DAunno, T., Succi, M. and Alexander, J. A. (2000) The Role of Institutional and
Market Forces in Divergent Organizational Change, Administrative Science
Quarterly 45: 679703
Deer, E. (1993) Oltadaki Balk Trkiye, stanbul: nar Yaynlar
Diebolt, C. (2002) Towards a New Social Structure of Accumulation?, Historical Social
Research, 27(2/3) 85-99
Dikba, Y. (1997) zelletirme Smrgeletirme, 1. Bask, stanbul: Kaynak Yaynlar
Dikba, Y. (2003) Satlk Vatan, 1. Bask, stanbul: Toplumsal Dnm Yaynlar
DiMaggio, P. J. ve Powell, W. W. (1983) The Iron Cage Revisited: Institutional
Isomorphism and Collective Rationality in Organizational Fields, American
Sociological Review, 48 147-160
DiMaggio, P. J. ve W. W. Powell (Ed.) (1991) Constructing an Organizational Field as a
Professional Project : U.S.Art Museums, 1920-1940. The New Institutionalism
in Organizational Analysis. Chicago: Chicago University Press.
Diner, A. (2006) Eitim Hizmetlerinin zelletirilmesi ve Neo-Liberalizm Trkiye
Deneyimi, Avrupa Sosyal Forumu, 4-6 Mays 2006, Baka Bir Eitim
Mmkn oturumu
Doan, A.E. (2002) Birikimin Hamallar, 1. Bask, stanbul: Donkiot Yaynlar
Doan, Y. (1985) IMF Kskacnda Trkiye, 2. Bask, stanbul: Tekin Yaynevi
Dorado, S. (2005) Institutional Entrepreneurship, Partaking, and Convening, Organization
Studies, 26(3) 383-413

250

Drucker, P.F. (1994) Kapitalist tesi Toplum (ev. Belks orak) stanbul:nkilap
Kitabevi
Eilmez, M. (2001) Bamsz Merkez Bankas, Radikal: 22.04.2001
Eisenstadt, S.N. (1992) A Reappraisal of Theories of Social Change and Modernization, H.
Haferkamp ve N.J. Smelser (Ed.) Social Change and Modernity, Berkeley:
University of California Pres
Emirbayer, M. ve Mische, A. (1998) What is Agency? American Journal of Sociology,
103, 962-1023.
Erba, H. (1999) Gelime Yazn ve Gelecei, Dou Bat, Say:8 Ankara
Ercan F, (1996) Tarihsel ve Toplumsal Bir Sre Olarak Kapitalizm ve Esneklik, Petrol Yll 95-96, stanbul
Ercan, F. (1998) Neo- Liberalizm ve Yapsal Uyum Politikalarnn Eitim Hakk
zerindeki Etkileri, Trk 1997 Yll, cilt 2, Ankara: Trk Yayn
Ercan, F. (2001) Toplumlar ve Ekonomiler, 2. Bask, stanbul: Balam Yaynclk
Ercan, F. (2005) Alternatif Baklar Sorgulamak: Trkiyede sermaye Gruplarnn Kresel
Kapitalizmle Btnlemelerindeki Rolleri, International Conference: Acts
of Resistance From the South Against Globalisation, 5-7 September,
Ankara
Ercan, F. ve . Tezcek (2006) Double Sided Analysis in the Knowledge Society: Class and
Elite Theories, Annual Meeting of the Canadian Political Science Association,
June 1-3, 2006, York University, Toronto
Erdoan, M. (1997) Klasik Liberalizmde Birey, Topluluk, Toplum, Liberal Dnce,
say. 7, Yaz, 58-63
Erdoan, . (1998) SPSS Kullanm rnekleriyle Aratrma Dizayn ve statistik
Yntemleri, 1. Bask, Ankara: Emel Matbaas
Erdoan, . ve K. Alemdar (2002) teki Kuram, Ankara: Pozitif Matbaaclk
Eroul, C. (2002) Devlet Nedir?, 3. Bask, stanbul: mge Kitabevi
Ersel, H. (1999) 1980 Sonras Serbestleme Deneyimi, Bilano 1923-1998 II.Cilt, Rona
Z. (Der.) stanbul: stanbul Tarih Vakf
Esmer, Y. (1991) Manufacturing Industries: Giants with Hesitant Voices, 119-134, Heper,
M. (Der.). The State and Interest Groups with Special Reference to Turkey,
The State and Economic Interest Groups: The Post-1980 Turkish
Experience, Berlin: Walter de Gruyter
Fairclough, N. ve P. Thomas (2004) The Globalisation of Discourse and the Discourse of
Globalisation, 368-87, Grant, D., Harvey, C., Oswick, C. and Putnam, L.

251

(Ed.) The Sage Handbook Of Organisational Discourse, London: Sage


Publication
Fairclough, N. (1989) Language and Power, USA: Longman Inc.
Faucault, M. (1999) Bilginin Arkeolojisi, 1. Bask, stanbul: Birey Yaynclk
Fay, B (2001) ada Sosyal Bilimler Felsefesi (ev. smail Trkmen) 1. Bask,
stanbul: Ayrnt Yaynlar
Flingstein (1991) The structural Transformation of American Industry: An Institutional
Account of the Causes of Diversification in the Largest Firms, 1919-1979,
Walter W. Powel ve Paul J. DiMaggio (Ed.) The New Institutionalism in
Organizational Analysis Chicago: The University of Chicago Press
Filgstein, N. and R. Freeland (1995) Theoretical and Comparatives on Corporate
Organization, Annual Review of Sociology, Vol. 21, 21-43
Fligstein, N. and I. Mara-Drita 1996 How to Make a Market : Reflections on the Attempt
to Create a Single Market in the European Union, American Journal of
Sociology 102(1)1-33
Fligstein, N. (1997) Social Skill and Institutional Theory, American Behavioral Scientist
40(4) 397-405
Fligstein, N. (2001) Social Skills and theTheory of Fields, Sociological Theory, 19(2):
105-125.
Frank, G.A. (1995) Kriz ktisad ve ktisadn Krizi, 7-25, E. Mandel ve A.G. Frank(Ed.)
Ekonomik Kriz ve Azgelimi lkeler (ev. N. Saraolu) 2. Bask, stanbul:
Yazn Yaynclk
Friedland, R. ve R.R. Alford (1991) Bringing Society Back In: Symbols, Practices, and
Institutional Contradictions, Walter W. Powel ve Paul J. DiMaggio (Ed), The
New Institutionalizm in Organizational Analysis Chicago: The University of
Chicago Press
Frbel, F., J. Heinrichs ve O. Kreye (1982) Uluslar aras Yeni blm ve Serbest
Blgeler, (ev. Ylmaz ner), 1. Bask, stanbul: Belge Yaynlar
Frbel, F. (1983) Dnya Ekonomisi, Bunalm ve Siyasi Yaplar, (ev. Orhan Esen vd),
1. Bask, stanbul: Belge Yaynlar
Fukuyama, F. (1999) Tarihin Sonu ve Son nsan (ev. Zlf Dicleli) stanbul: Gn
Yaynclk
Gabriel, C. (1990) The Validity of QualitativeMarket Research, Journal of the Market
Research Society, 32(4)
Garud, R., S. Jain, and A. Kumaraswamy (2002) Institutional Entrepreneurship in
the Sponsorship of Common Technological Standards: The Case of Sun

252

Microsystems and Java, Academy of Management Journal, 45(1) 196-214


Giddens, A. (1999) Toplumun Kuruluu (ev. Hseyin zel) 1. Bask, Ankara: Bilim ve
Sanat Yaynlar
Giddens, A. (2000). Elimizden Kap Giden Dnya, (ev)1. Bask, Dnce Dizisi
No:101, stanbul: Alfa Yaynlar
Gioia, D. ve E. Pitre (1990) Multiparadigm Perspectives on Theory Building, Academy of
Management Review, 15(4) 584-602
Galaskiewicz, J. and S.Wasserman (1989) Mimetic anad Normative Processes Within and
Inter-organizational Field: An Emprical Test. Administrative Science Quarterly,
34, 545-579
Gkay, . (1996) Salk Hizmetleri, ztin Akg vd. (Der) zelletirme Deil
Kamulatrma, 2. Bask, stanbul: Kaynak Yaynlar
Gken, N.S. ve B. sdiken (2001) Uniformity and Diversity in Turkish Business Groups:
Effects of Scale and Time of Founding, British Journal of Management, 12(4)
325-340
Gken, N.S. (2007) Makrokurumsal Bak As:Bir Deerlendirme, 331-378, A. Selami
Sargut ve kr zen (Der.) rgt Kuramlar, 1. Bask, Ankara: mge
Kitabevi
Gzbyk, A.. (2002) Ynetim Hukuku, 16. Bask, Ankara: Tarhan Kitabevi
Greenwood, R. and Hinings, C. R. (1996) Understanding Radical Organizational
Change: Bringing Together the Old and the New Institutionalism, Academy of
Management Review 21(4) 1022
Greenwood, R., Suddaby, R. ve Hinings, C. R. (2002) Theorizing Change: The role of
Professional Associations in the Transformation of Institutionalized Fields.
Academy of Management Journal, 45(1) 58-80
Greenwood, R. ve R. Suddaby (2005) Rhetorical Strategies of Legitimacy, Administrative
Science Quarterly (50) 35-67
Greenwood, R. ve R. Suddaby (2006) Instituonal Entrepreneurship in Mature Fields: The
Big Five Accounting Firms, Academy of Management Journal, 49(1) 27- 48
Glalp, H. (1986) Bamllk ve Dnya Sistemi Teorileri: Frank ile Wallersteinin
Eletirisi. 11. Tez Kitap Dizisi, stanbul: Uluslararas Yaynclk
Glalp, H.(1987) Gelime Stratejileri ve Gelime deolojileri, 2. Bask, Ankara: Yurt
Yaynlar
Glalp, H. (1993) Kapitalizm, Snflar ve Devlet (ev. Osman Aknhay, Abdullah
Ylmaz)1. Bask, stanbul: Belge Yaynlar

253

Gler, B. A. (Mart 2003a) Devlette Reform, Mimarlk Dergisi, zel Ek


Gler, B. A. (2003b) Trkiye'de Kamu Hizmetleri ve Yeniden Yaplandrma Politikalar,
Deiim Srecinde Kamu Hizmetleri ve Sendikal Politikalar Sempozyumu,
1-2 ubat 2003, Ankara: KESKin Sesi Sempozyum Dizisi 1
Gler, B. A. (2003c) Ynetiim: Tm ktidar Sermayeye, Praksis (9)
Gler, B.S. (2003d) Kompradorun Hukuk Hamlesi, 1. Bask, Adana: Karahan Yaynlar
Gler, B.A. (2005a) Yeni Sa ve Devletin Deiimi, 2. Bask, stanbul: mge Kitabevi
Gler, B. A. (2005b) Devlette Reform Yazlar, 1. Bask, Ankara: Paragraf Yaynlar
Glfidan, . (1993) Big Business and the State in Turkey: The case of TSAD,
Istanbul: Bogazii University Press.
Hall, R. H. (1991) Organizations, Structures, Processes, and Outcomes, 5th Ed.
London: Prentice Hall-International
Hamilton, G. G., ve Biggart, N. W. (1988) Market, Culture and Authority: A Comparative
Analysis of Management and Organization in the Far-east, American Journal
of Sociology (94) 52-94
Hassard, J. (1993) Sociology and Organization Theory, 1st Pub., Cambridge:
University Press
Hardt, H. (1999) Eletirelin Geri Dn ve Radikal Muhalefetin Meydan Okuyuu:
Eletirel Teori, Kltrel almalar ve Amerikan Kitle letiim Aratrmas, 1777, M. Kk (Der. ve ev.) Medya ktidar deoloji, 2. Bask, Ankara: Bilim
ve Sanat Yaynlar/Ark
Hardt, M. ve A. Negri (2001) mparatorluk, (ev. Abdullah Ylmaz) 1. Bask, stanbul:
Ayrnt Yaynlar
Hardy, C., and Nelson Phillips (1999) No Joking Matter: Discursive Struggle in the
Canadian Refugee System, Organization Studies 20(1) 1-24
Hardy, C. (2001) Researching Organizational Discourse. International Studies of
Management & Organization, 31 (3) 25-47
Hatch, J. M. (1997) Organization Theory: Modern, Symbolic and Postmodern
Perspectives, England: Oxsford University Press
Haveman, H. A. and Hayagreeva Rao (1997) Structuring a Theory of Moral Sentiments:
Institutional and Organizational Coevolution in the Early Thrift Industry,
American Journal of Sociology 102(6) 1606-1651
Hekman, S. (1999) Bilgi Sosyolojisi ve Hermeneutik, Paradigma Yaynlar, stanbul
Heper, M. (1985) State Tradition in Turkey, London: Eothen Press.

254

Heper M. (1990) The State and Debureaucrauzation: The Case of Turkey, International
Social Science Journal (126)
Heper, M. (1991) The State and Interest Groups with Special Reference to
Turkey 27-40, M. Heper (Der.) The State and Interest Groups with Special
Reference to Turkey, The State and Economic Interest Groups: The Post-1980
Turkish Experience, Berlin: Walter de Gruyter
Heper, M. (1991) Interest Group Politics in Post 1980 Turkey: Lingering Monism
163-176, M. Heper (Der.) The State and Interest Groups with Special Reference
to Turkey, The State and Economic Interest Groups: The Post-1980 Turkish
Experience, Berlin: Walter de Gruyter
Heper, M. (1992). The Strong State as a Problem for the Consolidation of Democracy:
Turkey and Germany Compared, Comparative Political Studies, 25(2)169-194
Herakleous, L. and Hendry, J. (2000) Discourse and the Study of Organization: Toward a
Structurational Perspective, Human Relations, 53(10) 1251-1286
Hirst, P. and G. Thompson (1995) Globalization and the Future of the Nation State,
Economy and Society, 24(3) 408-442
Hirst, P. and G. Thompson (2003) Kreselleme Sorgulanyor (ev. ala Erdem, Elif
Ycel), Ankara: Dost Yaynlar
Hoffman, A. J. (1999) Institutional Evolution and Change: Environmentalism and the U.S.
Chemical Industry, Academy of Management Journal, 42, 351-371.
Hofstede, G. (1981) Hierarchical Power Distance in Forty Countries, 97-120, Cornelis J.
Lammers ve David J. Hickson (Ed) Organizations Alike and Unlike,
International and Interinstitutional Studies in the Sociology of
Organizations, London: Routledge&Kegan Paul
Holm, P. (1995) The Dynamics of Institutionalization: Transformation Processes in
Norwegian Fisheries, Administrative Science Quarterly, 40(3) 398-422
Ikl, A. (1990) Sendikaclk ve Siyaset, 4. Bask, Ankara: mge Kitabevi
nsel, A. (2001) Yeni Emperyal G ve Neo-Liberal Kreselleme, Birikim, Say 148,
Austos
nsel, A. (2004) Neo-Liberalizm: Hegemonyann Yeni Dili, 1.Bask, stanbul: Birikim
Yaynlar
Jackson, N. ve P. Carter (1991) In defence of Paradigm Incommensurability,
Organization Studies, 12(1) 109-127
Jepperson, R. (1991) Institutions, Institutional Effects, and Institutionalism, 143-163
W. Powell and P. DiMaggio (Ed.) The New Institutionalism in
Organizational Analysis, Chicago, IL: University of Chicago Press.

255

Jessop B. (2000) Globalization and the Nation State,


http://www.comp.lancs.ac.uk/sociology/soc012rj.html (son gzden geirme
12.04.2000, eriim 20.11.2006)
Karahanoullar, Y. (2003) Trkiyede Devletin Mali Krizleri, Praksis, say. 9
Karamerliolu, M.A. (2001-2002) Bamllk Kuram, Dnya Sistemi Teorisi ve
Osmanl/Trkiye almalar, Toplum ve Bilim
Kazgan, G (1985) Ekonomide Da Ak Byme, 1. Bask, stanbul: Altn Kitaplar
Kazgan, G. (1995) Yeni Ekonomik Dzende Trkiyenin Yeri, 2. Bask, stanbul: Altn
Kitaplar Yaynevi
Kazgan, G. (2005a)Trkiye Ekonomisinde Krizler (1929-2001) Ekonomi Politik
Asndan Bir nceleme, 1, Bask, stanbul: Bilgi niversitesi Yaynlar
Kazgan, G. (2005b) Kreselleme ve Ulus Devlet, Yeni Ekonomik Dzen Ne Getiriyor?
Ne Gtryor? Nereye Gidiyor?, 4. Bask, stanbul: Bilgi niversitesi
Yaynlar 3
Keat, R. ve J. Urry (2001) Bilim Olarak Sosyal Teori (ev. Nilgn elebi), 2. Bask,
Ankara: mge Kitabevi
Kepenek, Y. ve N. Yentrk (1995) Trkiye Ekonomisi, 7. Bask, stanbul: Remzi
Kitabevi
Keyder (1993) Trkiyede Devlet ve Snflar, stanbul: letiim Yaynlar
Kondra, A. Z. ve Hinings, C. R. (1998) Organizational Diversity and Change in
Institutional Theory. Organization Studies, 19 (5) 743-767
Kongar, E. (1979) Toplumsal Deime Kuramlar ve Trkiye Gerei, 2. Bask,
Ankara: Bilgi Yaynevi
Koray M., 2001 Kreselleme Sreci ve Ulus-Devlet, Ekonomi, Siyaset Tartmalar,
K. Meryem (Der) Kreselleme Ve Ulus-Devlet, stanbul: Yldz Teknik
niversitesi Stratejik Aratrmalar Merkezi
Kozanolu, C. (1994) Cilal maj Devri, 7.Bask., stanbul: letiim Yaynlar
Kker, L. (1992) Demokrasi zerine Yazlar, 1. Bask, Ankara: mge Kitabevi
Kker, Levent (1993) Modernleme, Kemalizm ve Demokrasi, 2. Bask, stanbul:
letiim Yaynlar
Kraatz, M. S. and Zajac, E. J. (1996) Exploring the Limits of the New Institutionalism:
The Causes and Consequences of Illegitimate Organizational Change, American
Sociological Review (61) 812836
Kuhn, T.S. (2000) Bilimsel Devrimlerin Yaps (ev. Nilfer Kuya) 5. Bask, stanbul:

256

Alan Yaynclk
Kuty, O (1981) Culture, Structure and Technology, 304-321, Cornelis J. Lammers ve
David J. Hickson (Ed) Organizations Alike and Unlike, International and
Interinstitutional Studies in the Sociology of Organizations, London:
Routledge & Kegan Paul
Kkmer, .(1994) dris Kkmerle Trkiye stne Tartmalar, dris
Kkmer Btn Eserleri-5, Balam Yaynlar-84, stanbul: Balam Yaynclk
Lawrence, T. B. (1999) Institutional Strategy, Journal of Management, 25(2) 161-188
Lawrence, T. B., C. Hardy, and N. Phillips (2002) Institutional Effects of
Interorganizational Collaboration: The emergence of Proto-institutions,
Academy ofManagement Journal 45(1) 281-290
Lawrence, T. B. and N. Phillips (2004) From Moby Dick to Free Willy:
MacroculturalDiscourse and Institutional Entrepreneurship in Emerging
Institutional Fields. Organization, 11(5) 689-711
Lawrence, T. B. (2004) Rituals and Resistance: Membership Dynamics in Professional
Fields, Human Relations, 57(2) 115143
Lawrence, T. B., C. Hardy, and N. Phillips (2005) The Politics of Organizational Learning:
Integrating Power into the Framework, Academy of Management Review
30(1) 180-191
Leblebici, H., G. R. Salancik, A. Copay, and T. King (1991) Institutional Change
and the Transformation of Interorganizational Fields: An Organizational History of
the U.S. Radio Broadcasting Industry, Aministrative Science Quarterly, 36(3)
333-363
Leca, B., J. Battiliana ve E. Boxenbaum (2006) Taking Stock of Institutional
Entrepreneurship: What Do We Know? Where Do We Go?, Academy of
Management Meetings, 2006 (Atlanta, GA)
Leca, B. ve P. Naccache (2006) A Critical Approach to Institutional Entrepreneurship,
Organization, 13(5) 627-651
Levy, D. L., and D. Egan (2003) A Neo-Gramscian Approach to Corporate Political
Strategy: Conflict and Accommodation in the Climate Change Negotiations,
Journal of Management Studies, 40(4) 803-829
Lewin, A.Y., Long, C.P ve Carroll, T.N. (1999) The Coevoluation of New Organizational
Forms, Organization Science, 10(5) 535-550
Maguire, S., C.Hardy, and T. B. Lawrence (2004) Institutional Entrepreneurship
in Emerging Fields: HIV/AIDS Treatment Advocacy in Canada, Academy of
Management Journal, 47(5) 657-679.
Mandel, E. (1995) Yar Smrge lkeler ve Yar Sanayilemi Egemenlik Altndaki
lkeler, 55-75, E. Mandel ve A.G. Frank (Ed) Ekonomik Kriz ve Azgelimi

257

lkeler (ev. N. Saraolu) 2. Bask, stanbul: Yazn Yaynclk


Mardin, . (1991) Trkiyede Toplum ve Siyaset, 2.Bask, stanbul: letiim Yaynlar
Marshall, (1999) The Concise Dictionary of Sociology, Oxford:
Maurice, M. (1979), For a Study of The Societal Effect: Universality and Specificity in
Organization Research, 42-60, C. Cornelis J. Lammers ve David J. Hickson (Ed)
Organizations Alike and Unlike, International and Interinstitutional Studies
in the Sociology of Organizations, London: Routledge & Kegan Paul.
Maurice, M. (1981) For a Study of The Societal Effect: Universality and the Specificity
in Organization Research, 42-60, Cornelis J. Lammers ve David J. Hickson (Ed)
Organizations Alike and Unlike, International and Interinstitutional Studies
in the Sociology of Organizations, London: Routledge & Kegan Paul
Maurice, M., A. Sorge ve M. Warner (1980) Societal Differences in Organizing
Manufacturing Units: A Comparison of France, West Germany and Great
Britain, Organization Studies, l(1) 59-86
Mayor, F. (1997) Bugn ve Yarn, Bilim ve ktidar, F. Mayor (Ed.) Bilim ve ktidar 3.
Bask, Ankara: TBTAK Popler Bilim Kitaplar
Meyer, J. W. ve B. Rowan, (1977), Institutionalized Organizations: Formal Structure as
Myth and Ceremony, American Journal of Sociohgy (83) 340-363
Milliband R., N. Poulantzas ve E. Laclau (1977) Kapitalist Devlet Sorunu (ev. Yasemin
Berkman) 1. Bask, stanbul: Birikim Yaymclk
Morgan, G. (1980) Paradigms, Metaphors and Puzzle Solving in Organization Theory,
Administrative Science Quarterly (25) 605-622
Mueller, F. (1994) Societal effect, organizational effect and globalization.
Organization Studies, 15 (3) 407-428
Munir, K. and N. Phillips (2005) The Birth of the 'Kodak Moment': Institutional
Entrepreneurship and the Adoption of New Technologies, Organization
Studies, 26(11) 1665-1687
Mftolu, . (2003) retim Srelerindeki Deiim, alma Hayat ve Sendikalar,
17-27, Deiim Srecinde Kamu Hizmetleri ve Sendikal Politikalar
Sempozyumu, 1-2 ubat 2003 Ankara: KESKin Sesi Sempozyum Dizisi 1
Negandhi, A.R. (1981) Convergence in Organizational Practices: An Emprical Study of
Industrial Enterprises in Developing Countries, 323-345, C. J. Lammers ve
D. J. Hickson (Ed) Organizations Alike and Unlike, International and
Interinstitutional Studies in The Sociology of Organizations, London: Routledge
& Kegan Paul
Ohmae, K. (2004) Managing in a Borderless World. Christopher A. Barlet, sayfa
Sumantra Ghoshal, Julian Birkinshaw (Ed..)Transnational Management: Text,

258

Cases and Readings in Cross-Border Management, 4th Ed. Irwin, New York:
McGraw Hill
Oliver, C. (1991) Strategic responses to institutional processes. Academy of Management
Review, 16 (1) 145-179.
Oliver, C. (1992) The Antecedents of Deinstitutionalization, Organization Studies
13:563-588.
nc, A. ve A. Kse (2005) Para ve Merkez Bankas: Bamsz Bir Merkez Bankas
Mmkn M?, Politik iktisat yazlar / Evrensel Gazetesi 2.02.2005
ni, Z. (1991) Political Economy of Turkey in the 1980s: Anatomy of Unorthodox
Liberalism, 27-40, M. Heper (Der.) The State and Economic Interest Groups:
The Post-1980 Turkish Experience: Berlin: Walter de Gruyter.
ni, Z. (1998) State and Market, First Printing, stanbul: Boazii University Printhouse
ni Z. (2002) Karanla Giden Yolda Arjantin: Nasl Bu Hale Geldi? IMF ne Kadar
Sulu? (Gzden geirme 14.06.2003, eriim 02.01.2007)
http://www.buik.net/subcommittee/ekonomik/showarticle.asp?aid=189
ni, Z.ve C. Kirkpatrick (1998) Turkey and the World Bank: Aid and Power (125-148)
ni.Z State and Market: The Political Economy of Turkey in Comparative
Perspective, stanbul: Boazii niversity Press
ni, Z.ve C. Kirkpatrick (1998) Stabilization and Growth in a Semi-Industrial Economy:
An Evaluation of the Recent Turkish Experiment, 1977-1984 (15-29) ni.Z State
and Market: The Political Economy of Turkey in Comparative Perspective,
stanbul: Boazii niversity Press
ni, Z. ve U. Turem (2001) Entrepreneurs, Democracy and Citizenship in Turkey,
Comparative Politics, 35(4) 2002, 314-337
Orr, M., N. W. Biggart, ve G. G. Hamilton (1991) Organizational Isomorphism in East
Asia, 361-389, W.W.Powel ve P.J. DiMaggio (Der.), The New Institutionalism
in Organizational Analysis, Chicago: The University of Chicago Press
Oyan, O. (1989) Da Alma ve Mali Politikalar, Trkiye: 1980 1989, 2. Bask,
Ankara: Verso Yaynlar
zbudun, E. (1991) The post-1980 Legal Framework for Interest Group Associations,
41-54, M. Heper (Der.) The State and Economic Interest Groups: The Post1980 Turkish Experience, Berlin: Walter de Gruyter.
zen, . (2002) . Balam, Aktr, Sylem ve Kurumsal Deiim: Trkiyede TKYnin
yaylm sreci Ynetim Aratrmalar Dergisi YAD, 1(2) 47-90
zmen, S. (1987) Trkiyede ve Dnyada KTlerin zelletirilmesi, stanbul: Meter
Matbaas

259

zsever, A. (2004) Tekelci Medyada rgtsz Gazeteci, 1. Bask, Ankara: mge


Kitabevi
zveri, M. (2003) Yoksulluun Ynetilmesi ve Sosyal Gvenlik Hakk, Praksis, 9
K/Bahar, 321-336
Palmer, D., Barber, M. (2001) Challengers, Elites and Owning Families: A Social Class
Theory of Corporate Acquisitions in the 1960s, Administrative Science
Quarterly (46) 87120
Pamuk, . (2001-2002) Bamllk ve Byme: Kreselleme anda Osmanl
Ekonomisi, Dou-Bat, Say.17
Parenti, M. (1996) mparatorlua Kar (ev. zcan Buse) 1. Bask, stanbul: Kaynak
Yaynlar
Peterson, W. H. (1999) Liberal Bir Fikir Devi: Mises (ev.Cennet Uslu)
Liberal Dnce Dergisi, Say. 16
Pfeffer, J. and Salancik, Gerald R. (2003) The External Control of Organizations: A
Resource Dependence Perspective, California: Stanford University Press
Phillips, N., Thomas B. Lawrence, and Cynthia Hardy (2000) Inter-Organizational
Collaboration and the Dynamics of Institutional Fields, Journal of Management
Studies, 37(1) 23-44
Phillips, N., T. B. Lawrence, and C. Hardy (2004) Discourse and Institutions,
Academy of Management Review, 29(4) 635-652
Powell, W. W. (1991) Expanding the Scope of Institutional Analysis, 183-203, W. W.
Powel and P. J. DiMaggio (Eds.) The New Institutionalism in Organizational
Analysis, Chicago: The University of Chicago Press
Putnam, L.L. (2004) Dialectical Tensions and Rhetorical Tropes in Negotiations,
Organization Studies, 25(1) 35-53
Rao, H. 1994 The Social construction of Reputation: Certification Contests, Legitimation,
and the Survival of Organizations in the American Automobile Industry: 18951912, Strategic Management Journal, 15, 29-44
Rao, H. (1998) Caveat Emptor: The Construction of Nonprofit Consumer Watchdog
Organizations, The American Journal of Sociohgy, 103(4) 912-933
Rao, H., Morrill, C. ve Zald, M. N. (2000), Power Plays: How Social Movements and
Collective Action Create New Organizationa Forms, Research in
Organizational Behavior, 22, 239-282
Reay, T. and Hinings, C. R. (2005) The Recomposition of an Organizational Field: Health
Care in Alberta, Organization Studies 26(3) 35184
Reed, M. I. (1992) The Sociology of Organization, International: Harvester Wheatsheaf

260

Reed, M. (2003) The Agency/Structure Dilemma in Organization Theory: Open Doors and
Brick Walls, sayfa H. Tsoukas ve C. Knudsen (Der.) The Oxford Handbook of
Organization, Theory: Meta-Theoretical Perspectives, Oxford: Oxford
University Press
Roberts, P. W., ve Greenwood, R. (1997) Integrating Transaction Cost And Institutional
Theories: Toward a Constrained-Elficiency Framework For Understanding
Organizational Design Adoption, Academy of Management Review, 22, 346373.
Rose, M. (1985) Universalism, Culturalism and the Aix Group: Promise and Problems of a
Societal Approach to Economic Institutions, European Sociological Review (63)
134-139
Sampson, A. (1974) Egemen Devlet ITT (ev. Mine nel) 1. bask, stanbul: Koza
Yaynlar
Sargut, S. ve . zen (2007) rgt Kuramlarna Genel Bak: Karlatrmal Bir
zmleme, 11-34, Sargut, S ve . zen (Der.) rgt Kuramlar, 1. Bask,
Ankara: mge Kitabevi
Schmidt, M. (1997) Habitus Revisited, American Behavioral Scientist 40(4) 44453
Scott, W. R. (1987) The Adolescence of Institutional Theory, Administrative
Science Quarterly 32(4) 493-511
Scott, W.R. (1998) Organizations, 4. Bask, New Jersey, London, Sydney, Toronto vd:
Prentice- Hall International
Scott, R. W., ve Meyer, J. W. (1991) The Organization Of Societal Sectors: Propositions
And Early Evidence, W. W. Powell & P. J. DiMaggio (Eds.), The New
Institutionalism in Organizational Analysis (108-140) Chicago: University of
Chicago Press.
Seo, M. G., and W.E. D. Creed (2002) Institutional Contradictions, Praxis and
Institutional Change: A Dialectical Perspective, Academy of Management
Review 27(2) 222-247
Sewell, W. H. (1992) A Theory of Structure: Duality, Agency and Transformation,
American Journal of Sociology, 98(1) 1-29
Smelser, N.J. (1992) External and Internal Factors in Theories of Social Change,
H. Haferkamp ve N.J. Smelser (Ed.) Social Change and Modernity Berkeley:
University of California Press
Soma, S. (1998) Enflasyonun Tek Sebebi Yok, Finansal Forum Gazetesi, 25 ubat
1998
Sorge, A. (1991) Strategic Fit and the Societal effect: Interpreeting Creo-National
Comparisons of Thechnology, Organization and Human Resources, Organization
Studies, 12(2) 161-190

261

Soyer, A. (2003) 1980den Gnmze Salk Politikalar, Praksis, 9 K/Bahar, 301-320


Snmez, M. (1982) Trkiye Ekonomisinde 1980 Sonbaharndan 1982ye Bunalm,
kinci Kitap, 1. Bask, stanbul: Belge Yaynlar
Snmez, M. (1985) Trkiye Ekonomisinde Bunalm: 24 Ocak Kararlar ve Sonras,
3.Bask stanbul: Belge Yaynlar
Snmez, M. (1992a) 100 Soruda 1980lerden 1990lara Da Alan Trkiye
Kapitalizmi, 1. Bask, stanbul: Gerek Yaynevi
Snmez, M. (1992b) Trkiyede Holdingler:Krk Haramiler, 4. Bask, Ankara: Arkada
Yaynevi
Snmez, M. (2002) Kriz ve Sermaye birikiminde Tkanma, 101-127, Krkgil, M.(Der.)
Bizim in Alama, IMF!, 1. Bask, stanbul: Everest Yaynlar
Snmez, S. (1986) Azgelimilik Srecini zmlemede Yntem, Onbirinci Tez Kitap
Dizisi, Mays 1986, stanbul: Uluslar aras Yaynclk
Snmez, S. (1998) Dnya Ekonomisinde Dnm, 1. Bask, Ankara: mge Kitabevi
Szen, E. (1999) Sylem, stanbul: Paradigma
Strang, D. and W. D. Sine (2002) Interorganizational Institutions, 497-519,
J. Baum (Ed.) Companion to Organizations, Oxford: Blackwell.
Strong, D., ve Meyer, J. W. (1993) Institutional Conditions For Diffusion, Theory and
Society, 22, 487-511.
Suchman, M. C. (1995) Managing Legitimacy: Strategic and Institutional Approaches,
Academy of Management Review, 20(3) 571-610
Suddaby, R., and R. Greenwood (2005) Rhetorical Strategies of Legitimacy,
Administrative Science Quarterly, 50(1) 35-67
Sunar, . (1974) State and Society in the Politics of Turkeys Development, Ankara:
Siyasal Bilgiler Fakltesi
Sunar, . (2004) State, Society and Democracy in Turkey, stanbul: Baheehir
University Publication
Sykes, W. (1990) Validity and Reliability in Qualitative Market Research: A Review of the
Literature, Journal of the Market Research Society, 32(3) 289-327
Sava, V. (1986) Politik ktisat, stanbul: Beta Basm Yaym Datm A..
Temiz, H. E. (2004) Kresellemenin Sosyal Boyutlar ve Trkiye Asndan Etkileri,
1. Bask, Ankara: Genel Matbaas

262

Thompson, P. ve D. McHugh (1995) Work Organisations: A Critical Introduction


Second Edition, United Kingdom: Macmillian
Tolbert, P. S. and L. G. Zucker (1996) The Institutionalization of Institutional Theory,
175-190, S. R. Clegg, C. Hardy, and W. R. Nord (Eds), Handbook of
Organization Studies, London: Sage.
Toussaint, E. (2002) Dnya Bankas ve nc Dnyadaki Bor Krizinin Tarihsel
Geliimi, 249-263 (ev. Saadet zen) Krkgil, M.(Der.) Bizim in Alama,
IMF, 1. Bask, stanbul: Everest Yaynlar
Tutal, N. (2006) Kreselleme, letiim, Kltrleraraslk, 1. Bask, stanbul: Krmz
Yaynlar
Ulagay, O. (1979) Cumhuriyet Gazetesi, 2 Haziran
Ulagay, O. (1987) zal Ekonomisinde Paramz Pul Olurken, Kimler Kazand Kimler
Kaybetti, 1.Bask, Ankara: Bilgi Yaynevi
Uras, G.T. (1979)Trkiye'de Yabanc Sermaye Yatrmlar, stanbul: ktisadi Yaynlar
Useem, M. (1983) Business and Politics in the United States and United Kingdom. The
Origins of Heightened Political Activity of Large Corporations During the 1970
and Early 1980, Theory and Society, 12(3), 281-308
Uzzi, B. (1997) Social Structure And Competition in Interfirm Networks: The Paradox Of
Embeddedness, Administrative Science Quarterly, 42, 35-67.
sdiken, B. and Wasti, A.S. (2002). Trkiye'de Akademik Bir nceleme Alan
Olarak Personel veya nsan Kaynaklar Ynetimi. Amme daresi Dergisi, 35
(3), 1-37
sdiken, B. (2003) Exporting Managerial Knowledge to the Outpost: Penetration
of Human Relations into Turkish Academia, 1950-1965. Paper presented at
Third International Critical Management Studies Conference, UK: Ballrigg,
Lancester
r, S.S. (1997) deolojinin Serveni, Ankara: mge Kitabevi
Van Dijk, T. (1999) Critical Discourse Analysis & Conversation Analysis, Discourse and
Society, Vol.10(4), London: Sage Publication
Van Dijk, T. (2003) Sylem ve deoloji: ok Alanl Bir Yaklam, (ev. N. Ate)13-112,
Bar oban ve Zeynep zarslan (Ed.), Sylem ve deoloji 1. Bask,
stanbul: Su Yaynlar
Wallerstein, I. (1983) Kapitalist Dnya Sisteminin Ykselii ve Gelecei : Karlatrmal
Analiz in Temel Kavramlar. (71-113), (ev. Orhan Esen vd.) F. Frbel vd. (Ed.)
Dnya Ekonomisinde Bunalm, stanbul: Belge Yaynlar
Wallerstein, I, Decdeli, R. Kasaba (1983) Osmanl mparatorluunun Dnya Ekonomisiyle
Btnleme Sreci (ev: Ali Selman) Toplum ve Bilim, Say: 23 Gz

263

Wallerstein, I. (2003) Bildiimiz Dnyann Sonu (ev. Tuncay Birkan), 2. Bask,


stanbul: Metis Yaynlar
Weaver, G.R. ve D. A. Gioia (1994) Paradigms Lost: Incommensurability vs
Structurationist Inquiry, Organization Studies, 15(4) 565-590
Weick, K.E. (1979) The Social Phychology of Organizing, 2nd. Ed. New York:
Mc.Graw-Hill
Weick, K. E. (2001) Making Sense of the Organization, 1st. Pub. USA, UK:
Blackwell Publishing
Whitley, R.D. (1991) The Sociol Construction of Business Systems in Asia, Organization
Studies, 12(1) 1-28
Whitley, R.D. (1990) Eastern Asian Entreprise Structures and the Conparative Analysis of
Forms of Business Organization, Organization Studies, 11(1) 47-74
Whitley, R.D.. (1994) Dominant Forms of Economic Organization in Market Economies.
Organization Studies, 15 (2) 153-182.
Whitley, R.D. (1998) Internationalization and Varieties of Capitalism: The Limited Effects
of Cross- National Coordination of Economic Activities on the Nature of
Business Systems, Review of International Political Economy, 5(3) 445-481
Whitley, R.D. (1999) Competing Logics and Units of Analysis in the Comparative Study
of Economic Organization, International Studies of Management &
Organization, 29(2) 113-126
Whitley, R.D. (2000) Divergent Capitalisms: The Social Structuring and Change of
Business Systems, Oxford: Oxford University Press
Whittington, R. (1992). Putting Giddens into Action: Social Systems And Managerial
Agency, Journal ol Management Studies, 29, 493-712.
Yeldan, E. (2002) Neoliberalizmin Gzde Ekonomisi Arjantin kerken, Birikim Dergisi,
ubat
Yeldan, E. (2006) Merkez Bankas Bamszl ve Enflasyon Hedeflemesi II,
Cumhuriyet, 22.03. 2006
Yeldan, E. (2005) Merkez Bankas: Bamsz m? lgisiz mi? Cumhuriyet, 14 Mart 2005
Yldrm, E. (2002) Cogito Ergo Sumdan Vivo Ergo Sum a rgtsel Analiz, Ynetim
Aratrmalar Dergisi, 2(2) 155-186
Yldrm, E. (2007) rgt Kuramnda Yeni Gelimeler, (379-406) S. Sargut ve . zen
(Der.) rgt Kuramlar, 1. Bask, Ankara: mge Kitapevi
Yldrm, A. ve H. imek (1999) Sosyal Bilimlerde Nitel Aratrma Yntemleri, 1.
Bask, Ankara: Sekin Yaynlar

264

Ylmaz, G. (1999) Kuralsz Bir Dnyaya Doru: Kreselleme Ve Yeni Dnya Dzeni
Mai Nedir Neden Karyz, Genel- Sendikas Yayn
Ylmaz, G. (2006) Marx'n Yedek gc Ordusu Kavramna, Gnmz Kapitalizmi
Tarafndan Getirilen "Bilimsel" Gereke: Nairu, TTB / Toplum ve Hekim
Dergisi, 21(2)
Zilber, T.B. (2002) Institutionalization as an Interplay Betveen Actions, Meanings and
Actors: The Case of a Rape Crisis Center in Israel, Academy of Management
Journal, 45(1) 234-254
Zucker. L. G. (1987). Institutional Theory Of Organizations, Annual Review of
Sociology, 13, 443-464.
TSAD BELGELER VE DER YAYINLAR

TSAD Konumalar, 15 Ocak 1977, Yayn No: TSAD-T/77.1.44 (TSADn Genel


Kurul Toplants ve bu toplant nedeniyle dzenlenen Trk Ekonomisi zerine toplantda
yaplan konumalar), stanbul

Feyyaz Berker, Trk Sanayicisinin 1977 Ylna likin Bekleyileri

Vehbi Ko, 1977 Ylna Girerken

Nejat Eczacba, zgrlk Demokrat Ynetimi inde Sanayileme ve


Kalknma

Sakp Sabanc, Sanayileme Politikas

Ylmaz Adgzel, 1977 Ylna Girerken Trk Hr Teebbs

TSAD Konumalar, 27 Ocak 1979, Yayn No: TSAD-T/79.1.59 (TSADnce 27


Ocak 1979 Tarihinde Dzenlenen Trk Ekonomisi zerine Toplantda Yaplan
Konumalar), stanbul

Feyyaz Berker, Al Konumas

Ali Koman, 1979 Ylna Girerken Trkiyenin Sorunlar

Rahmi M. Ko, Trkiyenin 1979 Ylna Girerken D Ekonomik likileri

Naim T. Talu, 1979 Senesine Girerken ve D Finansman Sorunu

S.E.M. Emile Cazimajou, Trkiye-Fransa Ekonomik likilerindeki elimeler

TSAD Konumalar, 5 Ocak 1979, Yayn No: TSAD-T/79.1.57 (TSADnce 5


Ocak 1979 Tarihinde Dzenlenen 1979 Yl Program 1979 Yl Btesi zerine Grler
neriler, stanbul

265

TSAD Konumalar, 26 Ocak 1980, Yayn No: TSAD-T/80.1.63, TSADnce 26


Ocak Tarihinde Dzenlenen Trk Ekonumisi zerine Toplantda Yaplan Konumalar)
Sheraton Oteli, stanbul, 1980 Ylna Girerken Trk Ekonomisi zerine Gen Sanayici
ve Adamlarnn Gr ve nerileri

Ali Koman, A Konumas

Cem Boyner, Trkiyede Pazarn Yapsal Deiimi

mer Dikk, Kamu Kesiminin Karar ve Uygulamalarnn Trk Ekonomisini


Ynlendirme Bakmndan nemi

Ersin Faralyal, Trk Ekonomisinin Da Almas

Hsn zyein, Trk Ekonomisinde Kalknmann Finansman

UNIDO TSAD Joint Seminar, In Industrial Development of Developing Countries,


stanbul, 28 May 2 June 1979, Sheraton Hotel

Feyyaz Berker, The Role of TUSAD in Turkey

Rahmi M. Ko, How to Attract the Interest of Industrialistsim Voluntary Industrial


Associations?

Ali Koman, Management of Voluntary Industrial Associations

TSAD Bltenleri

TSAD Olaylara Bak, 20 ubat 1978, Blten No: 1

TSAD Olaylara Bak, 7 Mart 1978, Blten No:2

TSAD Olaylara Bak, 3 Mays 1978, Blten No:3

TSAD Olaylara Bak 26 Mays 1978, Blten No: 4

TSAD Olaylara Bak 18 Austos 1978, Blten No: 5

TSAD Olaylara Bak 23 Austos 1978, Blten No:6

TSAD Olaylara Bak, 18 Eyll 1978, Blten No:7

TSAD Olaylara Bak, 2 Temmuz 1979, Blten No:11

TSAD Olaylara Bak, 12 Kasm 1979, Blten No: 12

TSAD Olaylara Bak, 28 Nisan 1979, Blten No:13

TSAD Olaylara Bak, 30 Mays 1980, Blten No:14

TSAD Olaylara Bak, 25 Haziran 1980, Blten No:15

TSAD Olaylara Bak, 14 Kasm 1980, Blten No:16

266

TSAD Raporlar

ABD Raporu, stanbul, l Ekim 1975, Yayn No: TSAD-T/75.9.25

1974 Ylnn lk Yarsnda Trk Ekonomisi, Yayn No: TSAD-T/74, 8-2

1974 Ylnn Sonbaharnda Trk Ekonomisi,Yayn No: TSAD-T/74, 10-6

1976 Ylnn kinci Yarsna Girerken Trk Ekonomisi, Yayn No: TSADT/76,8-40

1977 Ylna Girerken Trk Ekonomisi, Yayn No: TSAD-T/77.1.42

1977 Ylnn kinci Yarsnda Trk Ekonomisi, Yayn No: TSAD-T/77.7.48

1978 Ylna Girerken Trk Ekonomisi, Yayn No: TSAD-T/78.1-53

1978 Ylnn kinci Yarsna Girerken Trk Ekonomisi, Yayn No: Bilinmiyor

1979 Ylna Girerken Trk Ekonomisi, Yayn No: TSAD-T/78.1.53

TSAD, 1979 Yl Program ve 1979 Yl Btesi zerine Grler neriler, 5


Ocak 1979, Yayn No: TSAD-T/79.1.57

1980 Ylna Girerken Trk Ekonomisi, Yayn No: TSAD-T/80.1.62

1980 Ylnn Ortalarnda Trk Ekonomisi, Yayn No: TSAD-T/80.9.66

KT Raporu, 1982, Yayn No: TSAD-T/82.5.74

Trkiyede Dzenleyici Reformlar, Ekonomik Dnme Yaamsal Destek, Yayn


No: TSAD-T/2003/9/359, stanbul: Lebib Yalkn Yaynlar

Bamsz Dzenleyici Kurumlar ve Trkiye Uygulamas, Yayn No: TSADT/2002-12/349, stanbul: Lebib Yalkn Yaynlar

TSAD Konferanslar

Avrupa Birliine, yi Ynetiime Doru , 19 Eyll 2000 , stanbul TSAD,


OECD, Dnya Bankas ve Avrupa Birlii tarafndan ortaklaa dzenlenmitir.

Avrupa Birlii Yolunda Trkiye'de yi Ynetiim), 19 Eyll 2001, Ankara;


ikinci toplant,

Ynetiim: Dzenleyici Reformlar Konferans, 31 Ekim 2001, TODAETSAD-OECD

267

Gazete ve Dergiler
Basnda Trk Sanayicileri ve Adamlar Dernei, Aralk 1974, Yayn No: TSADT/74.12.11, stanbul
24 Ocak Kararlar, Resmi Gazete, 25 Ocak 1980 Tarih ve 16880 Mkerrer Say
Resmi Gazete, 26.9.1980
Trkiye, 26 Nisan 1978
Milliyet, 22 Temmuz 1979
Gne, 24 Nisan 1978
Cumhuriyet, 25 Kasm 1974
Cumhuriyet, 31 Mays 1979
Cumhuriyet, 2 Haziran 1979
Cumhuriyet, 31 Temmuz 1979
Cumhuriyet, 29 Ocak 1980
Cumhuriyet, 24 Ocak 1982
Cumhuriyet, 11 ubat 1980
Gr Dergisi, ubat 1984

Tsiadn 1979da Hkmet Politikalarn Eletirmek


Amacyla Gazetelere Verdii lanlar

Gnaydn

15.5.1979

Gereki k Yolu

Cumhuriyet

16.5.1979

Gereki k Yolu

Milliyet

16.5.1979

Ulus Bekkliyor

Cumhuriyet

23.5.1979

Ulus Bekliyor

Milliyet

29.5.1979

Yokluu Paylamak m? Bolluu Salamak m?

Cumhuriyet

30.5.1979

Yokluu Paylamak m? Bolluu Salamak m?

Milliyet

12.6.1979

Refahn ve Hrriyetlerin Dman: Enflasyon

Cumhuriyet

13.6.1979

Refahn ve Hrriyetlerin Dman: Enflasyon

Cumhuriyet

26.5.1979

Gerek Kurtulu Yolu

(Tekstil ileri Sendikasnn lan)

268

Dnya Bankas ve OECD Raporlar

WORLD BANK; Bureaucrats in Business; The Economics and Politics of


Government Ownership, World Bank Research Report-1995,
www.wds.worldbank.org (indirme tarihi 21 Ekim 2006)

WORLD BANK; From Plan to Market, World Development Report-1996,


www.wds.worldbank.org (indirme tarihi 22 ubat 2005)

WORLD BANK; The State in a Changing World, World Development Report1997, www.wds.worldbank.org (indirme tarihi 30 Aralk 2006)

World Bank, Financial Sector Adjustment Loan -Project Completion Report,


Report, no: 12385, Ekim 1993, s. 24-25 www.wds.worldbank.org (indirme tarihi 4
Temmuz 2005)

http//:www.oecd.org (indirme tarihi 11 Ocak 2007)

Dnya Bankas Yapsal Uyarlama Kredi (SAL) Anlamalar

Resmi Gazete 28 Mart 1980: Bakanlar Kurulu Karar: 8/547, 26.3.1980, 16943,
1980-81 dnemi SAL anlamas

Resmi Gazete 29 Aralk 1980 : Bakanlar Kurulu Karar: 8/2063, 7.12.1980, 17205,
1980-81 dnemi Ek SAL anlamas

Resmi Gazete 6 Temmuz 1981: Bakanlar Kurulu Karar: 8/3161, 15.6.1981, 17392,
1981-82 dnemi SAL anlamas

Resmi Gazete 5 Temmuz 198,: Bakanlar Kurulu Karar: 8/4937, 21.6.1982, 17745,
1982-83 dnemi SAL anlamas

Resmi Gazete 3 Eyll 1983: Bakanlar Kurulu Karar: 83/6992, 23.8.1983, 18154,
1983-84 dnemi SAL anlamas

Resmi Gazete 28 Haziran 1984: Bakanlar Kurulu Karar: 84/8226, 23.6.1984,


18445, 1984-85 dnemi SAL anlamas

269

Ek 1. Eletirel Sylem Analizi

Eletirel sylem analizi (Fairclough, 1989:109), metin analizi, etkileim (interaction)


olarak adlandrlan metnin yorumlanarak yeniden retilmesi sreci ve metnin sosyal
balam iinde yorumlanmas yani balamsal analiz olmak zere aamal bir analizdir.
Metin nce szck kullanm, dilbilgisel yaps ve metnin yaps temel alnarak,
deneyimsel (experiential), ilikisel (relational) ve ifade etme/anlatmsal (expressive) deeri
asndan incelenir. Bu incelemenin ardndan metinsel yorum ve en son balamsal
deerlendirmeler yaplr. Sylemin boyutuna karlk gelmek zere eletirel sylem
analizi de aamaldr:

Tanmlama aamas: Metnin biimsel zellikleri ile ilgilidir. Yorumlama aamas:


Metinle, metni retim srecinin rn olarak ve yorum srecinin kayna olarak gren
etkileim arasndaki iliki ile ilgilidir. Yorum szc hem etkileimsel sre iin hem de
analizin bu aamas iin kullanlmtr. Aklama aamas: Etkileim ve sosyal balam
(retim, yorumlama sreleri ve onlarn sosyal etkilerinin sosyal olarak belirlendii)
arasndaki iliki ile ilgilidir.
Deneyimsel, Etkileimsel ve fade Deerleri
Biimsel zelliklerin sahip olabilecei tip deer ayrdedebiliriz: Deneyimsel deer,
iinde metin reticisinin doal ya da sosyal dnya deneyiminin temsiline giden ipucu ya da
izdir. Balam, bilgi ve inanla ilgilidir. Deneyimsel deere ilikin biimsel zellik, metnin
reticisinin doal ve sosyal dnyaya ilikin deneyiminin sunuluuna ilikin ipular
yakalamak ya da iz srmektir.

Etkileimsel deer, sylem iinde metin zerinden gerekletirilen sosyal ilikilerin


ipucu ya da izidir. Etkileimsel deere ilikin, biimsel zellik, sylem metni vastasyla
oluturulan sosyal ilikilere ilikin ipular yakalamak ya da iz srmektir.
fade deeri, metin reticisinin ilgili gereklik parasn deerlendirmesine ilikin ipucu
ya da izdir. fade deeri, zne ve sosyal kimlikle/zdelikle ilgilidir. fade/anlatm deerine
ilikin, biimsel zellik, metni retenin paras olduu sosyal btnlkle balamna ilikin
ipular yakalamak ya da iz srmektir.

270

Analiz aada serimlenen sorulara yant oluturacak biimde metin okunarak yaplr
(Fairclough, 1989:110,111):
A. SZCK DAARCII
1.

Szcklerin ierdii deneyim deeri nedir?

Hangi snflama plan/sistemi uygun bulunmutur?

deolojik anlamda tartmal szckler var m?

Tekrar ifade edilen ya da ok kullanlan kelimeler var m?

Szckler arasnda ideolojik olarak nemli/gze arpan anlam ilikileri var m?

2.

Szcklerin sahip olduu ilikisel deer nedir?

Yumuatlm ifadeler/deyimler var m?

Dikkati ekecek lde resmi ve gayri resmi szckler var m?

3.

Szcklerin ierdii ifade/anlam deeri nedir?

4.

Hangi metaforlar kullanlm?

B. GRAMER
5.

Dilbilgisel zelliklerin sahip olduu deneyim deerleri nedir?

Ne tip sre ve katlmclarn baskn olduu?

znenin/agency aka belirtilip belirtilmedii?

Sreler grnd gibi mi?

Nominalizasyonun kullanlp kullanlmad?

Cmleler aktif mi pasif mi?

Cmleler negatif mi pozitif mi?

6.

Dilbilgisel zelliklerin sahip olduu ilikisel deer nedir?

Hangi kip (bildirici, emir, gramatical soru, emir/art) kullanlm?

likisel modalitenin nemli zellikleri var m?

Biz ve siz/sen zamirleri kullanlm m, yle ise nasl kullanlm?

7.

Dilbilgisel zelliklerin tad ifade deeri nedir?

Expressive modalitynin / fade kipliinin nemli zellikleri var m?

8.

Basit cmleler nasl birletirilmi?

Hangi mantksal balalarn- connectors kullanld?

Karmak cmleler coordination/egdm ya da subordination/ikincil zellii mi


gsteriyor?

Metnin iinde ve dna gndermeler yaparken hangi aralar/means kullanlm?

271

C. METNE LKN YAPILAR


9.

Ne tr interaktif/etkileimsel sunumlar (convention) kullanlm?

Bir katlmcnn dierlerinin srasn kontrol etmesinin yolu var m?

Metin ne tr byk lekli yaplara sahip?

272

EK 2. Turgut zaln Kasm 1979da Sleyman Demirele verdii not

Turgut zal'n Kasm 1979'da, AP aznlk hkmeti kurulurken Sleyman Demirele


verdii, siyasal ve ekonomik deerlendirmeleri kapsayan not.

GENEL
14 Ekim 1979 seimleri Trkiye Cumhuriyeti tarihinde nemli bir dnm noktasdr.
Bu seimlerle meydana gelen ortamdan layikiyle istifade edildii takdirde Trkiyemizin
geleceine byk mitlerle bakabiliriz. Eer bundan istifade edilemezse Trkiye'yi ciddi
badirelerin beklediini sylemek zor olmyacaktr. Bu bakmdan 14 Ekim 1979 seimleri
kanaatimizce 14 Mays 1950 seimlerinden daha manal ve daha tesirlidir.

SEiM SONULARININ ZET TAHLL


14 Ekim 1979 seimleri ksm Senato ve Milletvekili ara seimleri olmasna ramen
/o40'n zerinde bir semene hitap ettii ve secim olan vilyetlerin herhangi bir n
yargyla tespit edilmedii hakikatinden hareket ederek bu seimlerin neticelerinin btn
Trkiye'ye temil edilebilecei anlalr.

Seim ncesi Tahminler:


Ar ve lsz birtakm tahminleri bir tarafa brakrsak CHP ve ona yakn evrelerce
yaplan tahminler Milletvekili ara seimini 3-2 veya 4-1 AP lehine, Senato seimini ise
CHP 23-24, AP 23-24 ve geri kalan dier partiler eklinde idi. Oy nisbetlerinde ise
CHP'nin biraz decei, AP'nin pek az ykselecei, dier partilerde gelime olmyaca ve
dme grlecei eklinde idi.

AP'ye

yakn evrelerde ise milletvekili seimleri 4-1 veya 5-0, daha ok 4-1, senatr

says 30 civarnda,

CHP iin 18, bir iki tane de dier partilerce alnaca tahmin

edilmekte idi. Oy nisbetleri bakmndan AP oylarnn ciddi olarak ykselecei, oy


nisbetinin /o 43-44; CHP'de d olaca, amma bu dn ok olmayaca, CHP
oylarnn /o 37-38 civarnda olaca, nisbi olarak byk dmenin MSP'de olaca, MHP
oylarnda bir miktar azal olaca tahmin edilmekte idi. Ar sol oylarda koparlan byk
grlt ile ciddi bir gelime olaca endiesi de genellikle vard.

273

Seim Sonularnn Syledii Hakikatler


1. AP Optimist tahminlerin de zerinde bir oy nispeti salayarak 33 senatrlk ve 5
milletvekillii ald. Ksm senato seiminde % 47'ye, Milletvekillii ara seiminde /o 54'e
yaklaan bir oy nispetiyle milletin tercih ettii parti oldu.
2. Sadaki dier partileri,
ara

seim

almasna

birlemenin

maalesef

partilerin gelimesini

hatta CGP'yi de sada sayar isek, oylarn ksm ve

ramen

arttrdlar, AP'nin iki seimdir yapt sada

tahakkuk etmedii, belki bu gayretlerin


yavalattm

dnebiliriz.

Sadaki

sadece sadaki bu

blnmenin

artk kk

tutmaya balad gereini grerek yeni bir strateji izilmesinde fayda mlhaza
edebiliriz.
3. CHP ktidarda iken tarihinin en dk oyunu almtr. Bu oy nisbeti % 29
civarndadr. Eer stanbul bu oylamann dnda tutulursa Anadolu'da
%24'n

altna

durumuna

CHP oylarnn

dtn grrz. Nitekim CHP baz illerde 3.c hatta 4. c parti

dmtr.

Bu

seimlerde zerinde

ok

speklasyon yaplan Dou

illerimizin CHP'ne verdii cevap fevkalde manidardr.


4. Sol

btn yaygarasna

ve

TRT'nin salad byk avantaja ramen

1969

seimi kadar bile oy alamam ve tam manasiyle perian olmutur,


5. AP'deki

byk

oy

artsnn

sadan

gelmediine

gre nereden

kaynaklandnn iyi bir tahlili gerekmektedir, ilk tahminime gre bu oylarn mhim bir
ksm geen seim CHP'ye giden
genellikle

br partiyi koyu bir

yzer-gezer

ekilde tutmazlar.

oylardr.

Bu oylarn

sahipleri

Bulunduklar duruma gre karar

verirler. 22 aylk CHP iktidar bu oylar AP'ye dndrmtr. Oy nisbetinin artmasyla da


evvelki seimde oy vermeyen vatandalarn daha ok AP'ye kaydn tahmin edebiliriz.
Tabiatyle bu tip oylarn partilerin ktidardaki muvaffakiyet derecelerine gre vaziyet
alacaklarn kabul etmek lzmdr. Bu tip oylarla ekseriyeti salayan AP'nin bu tip
semenin beenecei ksa, orta ve uzun vadeli iler yapmas gereklidir. Bu tip semen
ehirlemeyle beraber artacaktr. Bu bakmdan nmzdeki seimlerde ehirlerin nemli
rol oynayaca muhakkaktr.
6. Bu seimlerde semenin en ok zerinde durduu husus anari ve hayat pahalldr.
CHP'nin feci malubiyetinin ana sebebi bu iki konudaki btn 'vaadlerine karlk hibir
pozitif i yapamamasdr, TRT'nin, bir ksm basn organlarnn, sol tan-dansl derneklerin
btn gayretlerine ramen milletimiz aldanmam ve en doru karar vermitir.

274

CHP ve solun dt perian durumdan alnacak byk ibret dersleri vardr:


-

Seim kazanmak iin milletin baz

kesimlerine menfaatler temin etmek netice

vermemektedir,
-

Seim kazanmak ancak drst, tutarl ve btn memleketin

beendii ciddi -

icraatla mmkndr.
-

Enflasyon halk kitlelerini iktidardan soutan nemli faktrdr ve esas mcadele


bununla yaplmaldr.

Suni ekilde aada tutulmu fiyatlar karaborsadan baka bir ey getirmemektedir


ve netice itibariyle bu, halkn memnuniyetsizliini arttrmaktadr.

Yerine getirilmesi g vaatleri yapmamak lzmdr.

-En kuvvetli propaganda, doru icraatla halkn yznn glmesidir.

7. CHP o ekilde malup olmutur ki, malubiyet sebebi olarak itirak nisbeti dktr
diyemez. Benim oylarm solda blnd diyemez. Hatta semenim de sandk bana gitmedi
de diyemez,
8. Yeni Hkmetin kkl ve tutarl icraat, meselelerin zerine dalmadan gitmesi,
muhakkak mevcut durumu daha iyiye gtrecektir. Bu da CHP'nin bir daha krlan belini
dzeltmemesi sonucunu verebilir.
9. Ar sol, rey itibariyle kabil-i ihmal olmakla beraber anariye, blcle,
komnizme hayr diyen Trk semeni ar solun zerine gidilerek bu iin kaznmasn
stemektedir,
Seim Sonras AP Stratejisi zerinde Dnceler, ki alternatif dnlebilir:

1. Hkmet kuruluunu mteakip en ksa zamanda seime gitmek. Seim tarihi


Aralk 1979 sonu veya Ocak 1980 ba olarak dnlebilirdi. Bu alternatifin gerekesi
Trkiye'nin meselelerinin zlmesi ve gl bir destei olan iktidarn ok ciddi ve
icabnda skc da olabilecek tedbirleri almasna bal olmasndadr. Byle bir iktidar,
nnde drt seneyi grmelidir, iktidarn hedefi 4 sene sonra yaplacak' seimi de
kazanmak olduuna gre ilk 1.5-2 seneden sonra tedbirlerin neticeleri alnacandan,
asgari 4 seneye ihtiya vardr. Aralk sonu, en ge Ocak ba yaplacak bir seimde
iktidar olmann hibir dezavantaj olmayaca gibi bilkis avantaj olacaktr. AP'nin byle
bir seimde daha fazla oy alaca muhakkak gibidir. Bu alternatifte seimin Haziran'a veya
daha sonraya .braklmasnn ciddi mahzurlar olaca kanaatindeyim. nk bu sre
ierisinde meselelerin zm iin (zellikle ekonomik konular) ciddi tedbirler

275

alnamayaca, birok konunun erken seim stratejisine gre dzenleneceinden endie


ederim. Bu durumda seim kazanlsa bile kaybedilen zaman ve orta ve uzun vadede uygun
olmayan tedbirler ekonomik durumu ok daha zor hale getirecektir. Bunun sonucunda
da

ekonominin

seime kadar nispeten

ferahlar gibi olmas ve seim sonrasnda da

tekrar skntlara dlmesi halk zerinde menf tesir yapacaktr. Bunu takip edecek ilk
ksm Senato seiminde iktidarn ciddi oy kaybna uramas byk ihtimal dahilindedir.
Byle bir durum, bundan sonraki icraat da byk apta etkiler ve drt sene sonraki
seimler kaybedilebilir.
2 .Birinci stratejinin tatbik edilme

imkn

kaybolduuna gre ikinci strateji

dnlebilir. Bu stratejinin temeli, sanki byk seimler normal zamanda yaplacakm


gibi AP iktidarnn 5,5-6 senelik bir program ierisinde icraat yapmasdr. Hakikatte
bugnk AP iktidar milletin byk desteine sahip bir ounluk iktidardr. 22 aylk
CHP iktidar ekonomik bakmdan memleketi yle bir noktaya getirmitir ki, bundan daha
kt bir hal meydana gelmesi iin ancak ve ancak gene ayn aptallkta bir CHP iktidar
lzmdr. AP iktidar kkl tedbirler yannda baz operasyonel ve ksa zamanda netice
verecek ileri de yapar ise, ilerisi iin imkn salam olur. Halkmzn bugnk durumda
birdenbire

ferahla

kacan hi mit etmediini

kt netice verecek, fakat ksa zamanda

daha

byk

biliyoruz. Bu durumda ileride


ferahlk salayacak

tedbirleri

uygulamak yanl olacaktr. Yava da olsa iyiye doru giden bir durum halkn itimadm
arttracaktr. Burada nemli bir durum, destek vaad eden partilerin taknaca tavrdr,
zellikle MSP zerinde durmak lzmdr. Erbakan'n durumun yava da olsa iyiye gitmesinden endieye derek oyunbozanlk yapmas ihtimal dahilindedir. Ama hesaplar
sadece Erbakan'n bir hareket yapacana gre yaplmamaldr. nk destek veren
partilerin bu ii normal olarak iktidardaki partinin ekonomikman zor durumlara derek
ypranmasna kadar gtrmek istemeleri en akl bir husustur. Bu durumda AP iktidarnn
bir erken seim faraziyesi ile geici tesirleri olan tedbirlere dayanarak hareket etmesi ok
yanl sonular dourabilir. Aslnda kkl tedbirler tatbiki ile de durumun yava da. olsa
dzelmesi, bu dzelen durum iinde Erbakan'n azlk yapmas sadece kendisine puan
kaybettirir. Bu durumda MSP'nin blnme ihtimali bile vardr. En kt halde byk
seime bir sene veya daha az zaman kala yaplan bu hareket CHP ve MSP iktidarm iyice
perian eder. Tahminim, AP kkl tedbirlerle dzenli bir ekilde giderse, Meclis'te kendi
safna seim endiesine dm uygun grecei kadar adam bulabilir ve belki de ekseriyete
bile yaklaabilir.

276

ANA PROBLEMLER VE ZM HAKKINDA DNCELER


Ana problemlerin balcalar, fazla dalmadan ylece sralayabiliriz;
- Anari,
- Enflasyon,
- Dviz Durumu,
- Ekonomik karar btnlnn salanmas, kalknmann harekete geirilmesi,
- Petrol,
- Elektrik enerjisi,
- Vergiler,
- Devlette ar istihdamn nlenmesi, ynetiminde etkinliin salanmas.
- Kamu iktisadi Teebbslerinin an zararlar, Toplu Szlemeler, sendikal meseleler.
Btn bu saylan problemlerin yannda daha baka ve nemli problemler sralamak
mmkndr. Meseleyi fazla datmamak iin imdilik yukardaki problemler zerinde
durulacaktr. Bu saylan problemlerin hemen hepsi birbirine baldr. Bunlardan anarinin
nlenmesinin nemini izah etmek gereksizdir. Bunu bir tarafa brakarak daha ok
ekonomik karakterli konular zerinde durmak istiyorum.

Enflasyon:
Enflasyon ile mcadele, kalknmann tekrar harekete geirilmesi, dviz durumu, petrol
ve elektrik enerjisi konular birbirleri ile fevkalde baml konular olup bir arada gzden
geirilecektir. Bu arada enflasyona nemli tesiri olan toplu szleme konusu ile KiT
zararlar, devlette an istihdama da dokunulacaktr. Trkiye tarihinde ilk defa meydana
gelen, nerede ise haneli enflasyonun sebeplerini ylece sralayabiliriz:
- Toplu szlemelerle cretlerin balangta yksek nispetlerde arti,
- Petrol darl, dviz yetersizlii ve elektrik kstlamas sebebi ile istihsalin dmesi ve
maliyetlerin artmas,
Bu ana sebeplerin yannda yanl bir fiyat kontrol, idarenin beceriksizlii, hayali
programlar tatbiki, sk sk karar deitirme gibi hadiseler karaborsay arttrm ve
enflasyonu krklemitir.

zet Olarak Dndm Tedbirleri Sralyorum


l. Devlette Ekonomik Karar Btnl
Devlette ekonomik karar btnlnn salanmas ksa, orta ve uzun vadeli programlar
iin elzemdir. Bunun zellikle yksek brokraside temini lzmdr. Bu maksatla DPT

277

Mstear, Merkez Bankas Bakan, Sanayi Mstear, Sanayi Dairesi Reisi, TUD Genel
Mdr, Ticaret Mstean, D Ticaret Genel Sekreteri, D ileri Ekonomik tler Genel
Sekreter Yardmcs, Maliye Mstear, Hazine Genel Sekreteri, Bte Mali Kontrol Genel
Mdrlerinin birbirleri ile ahenkli alacak tarzda kimselerden seilmesi fevkalde
nemlidir. Vaktiyle bu koordinasyon 1967-1971 arasnda benim .bakanlmda salanmt.

2. Petrol
Petrol konusu, Trkiye'nin d demeler meselesiyle ok yakndan

ilgilidir.

Bu

konuda ksa vadede alnabilecek tedbirler banda ne yapp yapp, mevcut rafinerileri
tam kapasite ile altrp, ksmen benzin ihra ederek, Trkiye'nin akaryakt faturasn
3.2 milyar dolardan 2,5 milyar dolara indirmek olacaktr. Bunun iin .salam ham petrol
anlamalar yapmak, Mobil'i Ata'a geri getirmek, Suudi Arabistan, Kuveyt, Libya ve
Irak'la uzun vadeli, mmknse kredili petrol anlamalarn her areye bavurarak temin
etrnek eklinde olabilir. Petrol temininin nemini bilhassa belirtmek istiyorum. nk bu
mesele

zlcrne-dii takdirde elektrik kstlamas devam edecek,

artmayacaktr.

sanayi

istihrali

Bu da netice itibariyle ihracata menfi tesir edecektir. Enflasyonun

drlmesi de ok zorlaacaktr. Uzun ve orta vadeli petrol meselesinin halli iin Irak
tabii gaz boru hattnn realize edilmesi, petrol boru hatt sonunda Irak'la mterek rafineri
kurulmas, ATA Rafinerisinin MOBlL ve Ortaklarnca tevsiinin tevik edilmesi,
ALAA'nn ve PRA'n tevsii dnlmelidir.

3. Elektrik Enerjisi
Elektrik enerjisi konusunda ksa vadede yaplacak hususlar maalesef mahduttur.
Bunlar ise Ambarl bata olmak zere fuel-oil santrallarmn tam kapasite ile altrlmas,
ina halinde olup iletmeye almas bir sene iinde olabilecek tesislerin zellikle
hzlandrlmas, orta vadede paket tipi 24 ayda kurulabilecek" 75-100 MW'lk 8-10 adet
fuel-oil santralnn elektrik ebekesinin ihtiya noktalarna yerletirilmesi kanaatimce
fevkalde nemlidir. nk bu santrallar, yapm geciken linyit ve hidroelektrik tesislerin
boluunu dolduracaklardr. Bu yaplamaz ise, 2 sene sonra ok daha byk skntlara
debiliriz.

278

4. D demeler Dengesi
Burada maalesef bir fasit daire vardr. Trkiye'nin d demeler dengesini
dzeltebilmesi ksa vadeli olmayp uzun vadelidir. D demeler ann dardan
alnacak kredilerle karlanmas hususu ise tamamiyle demeler dengesinde mspet ynde
ciddi gelimelerin dardan grlmesine baldr. Dnya para piyasasnda likidite
yksektir ve para byk apta devletlerin deil bankalarn elindedir. Likidite fazlalklar
son senelerde ksmen Brezilya, Kore, Tayvan gibi lkelere ynelmise de, bankalar
halihazrda endie duymaktadrlar. Maalesef Trkiye'nin son iki senede dnya para
piyasasnda itibar en aa seviyeye gelmitir. Bunun iin bankalar, IMF tavsiyelerinin
tutulup tutulmadna bakmakta, bir baka deyimle IMF'nin yeil n gzlemektedirler.
Yeil k yansa bile, bankalardan ok ciddi imknlarn balangta temin edilebileceini
zannetmiyorum. Bizim bu konularda gereki ve tutarl politikalar uyguladmza ve
bunlarn neticelerinin msbet yolda olduuna dair zel bir gayret gstererek inandrmak
mecburiyetimiz vardr. Bu arada siyas olarak Suudi Arabistan ve Kuveyt'ten ilve baz
imknlar temin edip edemeyeceimize bakmamz lzm. Her halkrda kendi evimizi
dzeltmenin nemi ok byktr. Bu konuda bteyi takiben Mart aylarnda ciddi bir kur
ayarlamas, gmrklerde alnan vergilerin ihracat ve sanayi gelimeyi rasyo-nalize edecek
tarzda dzenlenmesi, ihracatn birok formaliteler kaldrlarak esasl bir surette teviki gibi
bir paket tedbirlerin yrrle konmas.

1970 devalasyonundan aldmz tecrbeler ve bugn Trkiye'nin iinde bulunduu


durum nmzdeki 3-4 ayda tedbirler manzumesini tespit ederek Mart ay sonlarna doru
bir an evvel yrrle koymalyz. Tedbirlerin geerli ve faydal olabilmesi iin plan
uygulama kanununa benzer bir ereve kanunun da daha evvel Meclislerden geirilmesi
lzmdr.

Tedbirlerin detay zerinde daha ayrntl dncelerim de var. iyi hazrlanm bir
operasyonun 3-4 ay gibi ksa bir srede ii dvizleri, turizm gelirleri ve ihracatta gze
arpan neticeler vereceini mit ediyorum, ti dvizlerinin zellikle nor-jnal yollardan
Trkiye'ye gelmesi halinde d deme amzn nemli miktarda azalacan tahmin
etmekteyim. Bu operasyondan nce garantisiz ithalatn denmesinin (mal mukabili) bir
formle balanmas zaruridir. Bu hususta ayrca dncelerim vardr.

279

5. Devlette ve KT'lerde An istihdam


Enflasyonun hznn drlmesinde para arznn yavalatlmas byk nem tar.
Bugn Trkiye'de para arzna tesir eden en nemli faktr Devlet Btesinin ve KiT'lerin
aklardr. Maalesef gerek devlet, gerekse KiT'ler creti yksek, toplu szlemeli personel
ile doldurulmutur. Belirli bir program ierisinde olduka sratli bir tarzda personel
azaltlarak rasyonalizasyona gidilmelidir. Devletin yatrm yapan kurulular son yllarda
emanet i yapma yoluna sokulduklarndan byk apta toplu szlemeli personel
kullanmaktadrlar. Bu kurulularn btelerinin %80-90'

maalesef

cari

harcama

olmaktadr. Emanet usulden vazgeerek ve toplu szlemeli personel byk nispette


azaltlarak yeniden ihale sistemine dnlmeli, buralardan kacak i fazlas ok daha
randmanl bir tarzda alt yap tesisleri ihalelerinde kullanlmaldr, icabnda biraz ak
finansmanla dahi byk apta alt yap ilerine giriilmesi istihdam sorununa kolaylklar
getirecektir. Bu konuda da zel bir

grubun sratli bir alma yapmas ve tatbikata

geilmesi tavsiye edilir. Bu konuda da tatbikat bakmndan detayda dncelerim


vardr.

6. Vergiler
Uzun ve orta vadeli iler arasnda vergilerde yeniden dzenleme gerekmektedir.
Bu dzenlemenin esas:
- Vergiler basit, ak, kolay anlalr olmaldr.
- Vergi nisbetleri genellikle herkesin kolaylkla verecei nisbette dk tutulmaldr.
Belli bir seviyenin stnde cret alan herkesten (mesel asgari cret veya asgari tarm
geliri, asgari serbest meslek geliri gibi) geliri ile nisbi olacak vergi alnmaldr.
- Vergileme kurumlamay ve yatrmlar tevik etmelidir.
- Vergileme gze batan btn israf nlemelidir.
-

Vergileme arsalar ve binalar-zerinde bugn byk mikyasta

yaplan

bakma

speklasyonunu

retken

yatrmlar cazip

olmaktan

karan

arsa

ve bir

nleyecek ynde olmaldr.


-

Vergileme ar stoklamay nlemelidir.

Gmrkler gelir getirme veya ar sanayi korumalar esasna gre deil, yurt ii
sanayinin makul lde korunmas yannda, ierde fiyat istikrarnn salanmas da
dnlerek sanayide gerekli d rekabetin temini esaslarndan hareketle tespit
edilmelidir.

280

Bu esaslara uygun olarak ne gibi vergilerin alnaca zerinde de baz n almalar


yapm bulunuyorum.

Ksa vadede en nemli dzenleme gelir vergisinde asgari cretin vergi d braklp
vergi kademelerinin tashih edilmesidir. Bugn modern iktisat gr kademeli bir gelir
vergisi uygulamas yerine, muafiyetin zerinde dk nisbette bir kademe uygulanmasdr.
Vergilerin daha ok endirekt yollardan alnmasn daha verimli grmektedir. Trkiye gibi
gelien bir lkede gelir vergisi ok yksek olup, cretlerde byk adaletsizlie, serbest
meslek erbabnda ciddi vergi kaybna sebep olmaktadr. Nihai olarak cretler iin asgari
cret muafiyetinin zerindeki ksmn /o 25 olarak vergilendirilmesi, serbest meslek
erbabnda bu nisbetin % 30 olarak tespiti doru olur kanaatindeyim. Balangta- zellikle
asgari cretin tatbiki ile 60-70 milyar liralk vergi kaybn daha da bytmemek iin bu
nisbetler /o 40- .ve 45 olarak uygulanmaldr. Bilahare zaman iinde /o 25 ve /o 30 drlmelidir. Vergi kanunlarnda reformun nmzdeki sene iinde yaplmas, gelir vergisi
hari dierlerinin tatbikatn bir sene sonraya braklmas ve bu bir sene iinde vergi
tekiltnn eitilmesi ve dzenlenmesi uygun olacaktr.

Vergi mevzuatnda deiiklik yapmadan evvel veya vergi mevzuat deiiklik kanunu
ile servet beyanlarnn iade edilip belli bir sre iinde yeniden alnmas lzmdr.CHP
iktidar, 28 Eyll 1979 tarih ve 16768 sayl Resmi Gazetede 2117 sayl kanun kuvvetinde
kararname karma yetkisi veren kanuna dayanarak kard kararname ile gmrklerde
alnan btn vergilerin nisbetinin Bakanlar Kurulu karar ile deitirilebilinecei
kararnamesini neretmitir. Bu kararname, vaktiyle plan uygulama kanununda mevcut olan
bilahare CHP iktidarmca iptal ettirilen maddenin hemen hemen ayndr. Bu karardan Mart
sonuna doru yaplmas tavsiye edilen operasyonda ciddi istifade salanabilir.

7. Sendikalar ve Toplu Szlemeler


Trkiye'de anarinin mekteplerden sonra el att bir saha da sendikalardr. Her i
kolunda ok sayda sendika olmas iyerlerinde devaml olarak huzursuzlua sebep
olmaktadr. Birok grev ve lokavtn olu sebebi de bu duruma balanabilir. nk
sendikalar devaml birbiri ile yar etmek durumundadrlar. A sendikas ile baz
iyerlerinde balayan toplu szleme mzakereleri, daha gl olan B sendikasnn
baka iyerlerindeki toplu szlemesi neticelenmeden balanamamaktadr. Bu da i
yerlerinde huzursuzluklara ve grevlere sebep olmaktadr. Bu durumun i kolunda tek
sendika prensibi ile (Almanya'da olduu gibi) zlmesi lzmdr.

281

Dier bir .husus, mevcut kanunlarn lyk ile tatbik edile-Tfiemesidir. Toplu szleme
mzakerelerinde grev veya lokavt halinde i yerlerindeki darecilerin morallerini bozan
zorbalklar yaplmakta ve maalesef idari makamlar acz ierisinde bulunmakta ve
zorbalklar nleyememektedirler. Bunun neticesi olarak da hak kuvvetlinindir fikri
yerlemekte ve zorbalklar artmaktadr. Kanaatimce memleketteki anariyi gelitiren
maalesef bu zorbalklara imkn verilmesidir.
Sendikalar, iyerlerinde olan hdiselerden, direnilerden, zorbalklardan muhakkak
kanun nazarnda sorumlu hale getirilmelidir.Sendikalarn,
vermeden

militan

grevlerde

iiye

para

kullanarak grevi devam ettirdikleri grlmektedir. Sendikalarn ok

yi bir mali kontrola tabi tutulmalar ve anarinin buradan finanse edilmemesi lzmdr.
Ayrca grev karar veren bir sendikann, iinin ald cret ve ikramiyelerin her ay
/o40'm deme

mecburiyeti konulmaldr.

Bu maksatla

grev tatbik

karar

verilmeden evvel, grevdeki iilere denecek ki aylk tutar bir resmi kuruluta depo
edilmelidir ve iilerin haklar bu kurulu tarafndan -iilere denmelidir.

Toplu Szlemeler:
Yeni senede byk mikyasta toplu szlemeye girecek devletin, hali hazr mevcut
szlemelerle ortalama yllk ii maliyeti

400.000.TL. civarndadr. Devletin kdem

tazminat borcunun 500 milyar liray at tahmin edilmektedir. Toplu szlemeler


bugnk arl iinde giderse bir sene sonra devlette ortalama toplu szlemeli ii
maliyeti 1.000,000. TL. yaklar. Kdem tazminat da 1,2 trilyonun zerine kar. Bu
gidile Trkiye'de enflasyonu durdurmak, ihracat gelitirmek, yeni i sahalar amak
hemen hemen imknsz hale gelir. Bu duruma muhakkak bir son vermek lzmdr. Bu
konuda zel bir komitede meselenin incelenmesi ve zm yollar bulunmasn tavsiye
ederim,

TURGUT ZAL - Kasm 1979


MESS Ynetim Kurulu Bakan

282

Ek 3. zaln k Yolu Programnn zet emas

283

Ek 4. TSADn gazete ilanlarndan sylemin makro yaplarnn incelenebilmesi


iin bir rnek

284

Ek 5. Baz nemli Kurumlarda zelletirme Uygulamalar

zelletirme hareketi, halka alma, sermayenin tabana yaygnlatrlmas, verimsiz


alan kamu iletmeciliinin yol at toplumsal maliyetlerin giderilmesi, kamu
harcamalarnn kaynaklar yuttuu, krl almayan devlet iletmelerinin satn alnarak
iler hale getirilecei gibi sylemlerle politik ve ideolojik alardan kendine taban aramtr
(Oyan, 1989: 303). Btn bunlarn doru olmad sre iinde aa kmtr. Trkiye'de
zelletirmeye neden gidildiine ilikin bir borsa simsarnn Cumhuriyet gazetesindeki
deerlendirmesi sanki tm bu gerekeleri boa karan bir aklamadr: iktidar deise
bile zelletirme mutlaka gerekletirilecek. nk baka borlanma imkn artk kalmad.
Fon yaratmak iin de borsann yine birinci plana alnmas zorunlu" (Cumhuriyet, 9.9.1987)
Demek ki, btn bu gerekeler, krlar azalan sermayeye kaynak aktarmak iin kamusal
alan boaltmamz gerekiyor dememek iindir. Nitekim srete yaananlar ve rakamlar da
bunu dorulamtr. ddialardan biri, KTlerin srekli zarar ettiidir. 1993e kadar kadar
KT'lerin Devlet Demiryollar ve TK dnda, zarar edeni yoktur. 1987 ylna kadar
KTlerin zarar yoktur Zamann hkmetinin hesaplama hileleriyle KTleri zararda
gsterdii ortaya karlmtr ve bu hilede DBnn da taraf olduu ifade edilmektedir
(Dikba, 2003: 52-3).

zelletirmecilerin bir iddias da kamu harcamalarnn yksekliidir. Kamu


harcamalarnn milli gelire oran 1985 itibariyle Trkiye'de (%21,6) oranyla gelimi
kapitalist lkelerdekinin (% 50) yarsndan daha azdr (Oyan, 1989:299). 1983'te bte
transfer harcamalar iinde % 32 orannda bir yer igal eden KT'lere yaplan sermaye
tekili harcamalar. 1986 ylnda, % 3,4'e kadar geriletilmitir. KiT'lerin Merkez Bankas
kredilerinden ald pay 1979'da % 44 iken bu pay 1983'te % 24,8'e kadar geriletilmitir
(Oyan, 1989: 306). Daha sonra ANAP dneminde ise, KT'lerin Merkez Bankas
kaynaklarndan finansmanna fiilen son verilmitir. Bu dnemde sadece Toprak Mahsulleri
Ofisi'ne destekleme almlar iin kredi alm, dier tm KT'ler iin MB kredileri
sfrlanmtr. Bu durumda harcamalar ksa srede sfrlandna gre zelletirmenin
gerekesi de ortadan kalkmtr (Oyan, 1989: 306; Snmez, 1992:109).

Son yllarda devlet eliyle srekli ilenen KTlerin verimsiz olduklarna ilikin iddia da
doru deildir. Bu iddia yine bir devlet kuruluu tarafndan rtlmtr. Milli
Prodktivite Merkezi'nin (MPM), Devlet statistik Enstitsnn (DE) imalat sanayi yllk

285

anket sonular zerinde yapt bir aratrmaya gre, kamunun (yani KT'lerin) verim art
hz zel sektrden daha hzl olmutur. Toplam 29 sanayi kolu zerinde yaplan bu
aratrmaya gre, 1987-1990 yllar arasnda, kamu sektrnde her iinin yaratt katma
deer yzde 28,6 artarken, zel sektrdeki art yzde 15,9'da kalmtr. Aratrmaya gre
gda, iki vb. tm sektrlerde kamudaki verimlilik art daha yksek grnmektedir
(Dikba, 2003: 78-9).

Kamu iletmeciliinin zel sermaye tarafndan iyi iletilerek topluma yk olmaktan


karlaca, kara geirilecei savlaryla zelletirmeleri merulatran evrelerin ayn anda
zelletirmenin sadece krl ve verimli kamu iletmeleriyle snrl olacan ifade etmeleri
bir ironidir (Oyan, 1989: 305). Zaten batan sorunu ar olan KTlerin zelletirileceklerin
en arkasna konmasnn kararlatrlmas, bandan beri bu sylemin aldatma olduunu
gstermektedir (Snmez, 1992: 112). te yandan satlan KTler iletilecek yerde
kaplarna kilit vurulmutur (Dikba, 2003: 178,180-1). Son 27 yldr zelletirilen kamu
retim ve hizmet birimleri en karl olanlardr.

Son 27 yldr zelletirilen kamu retim ve hizmet birimleri en karl olanlardr.


rnein Petkim'i satmak isteyenler son drt ylda iletmeye bilinli olarak hibir yatrm,
yenileme, onarm yapmamlardr. Buna ramen Petkim, Trkiye'nin en byk 500 irketi
arasnda ilk 10'da yer almtr. 2002 ylnda Trk ekonomisine 260 katrilyon lira tutarnda
katkda bulunmu ve yaklak 5000 kiiye istihdam salamtr (Dikba, 2003: 480).
rnein Tpra, Trkiye'de en ok ciro yapan, en ok para kazanan ve devlete en ok vergi
veren, her yl, Trkiye'nin 500 Byk Sanayi Kuruluu listesinde birinci sray alan dev bir
kurulutur. Tpra, ayn zamanda dnyann en byk 400 irketinden biridir. 1999 ylnda
net kar 394,3 milyon dolardr. 2000 ylnda 361,7 milyon dolar, 2002de 106,0 milyon
dolardr. 1999 rakamlarna gre Tpra, devlete denen tm vergilerin tek bana yzde
12'sini vermitir. Her yl kar eden, Trkiye'nin ihracatta lk 10 kuruluu listesine her yl
giren, byk miktarda vergi vererek devletin btesine ok nemli katkda bulunan Tpra,
neden zelletirilmek istenmitir? Verimsiz olduu iin mi? Karsz olduu iin mi?
Tpra'n zelletirilme emri, IMF tarafndan verilmitir (Dikba, 2003: 490). rnein
Tekel, Avrupa'nn en byk 30 alkoll-alkolsz iki reten firmas arasnda yer
almaktadr.Tekel, dnyann en byk 5 sigara retici firmasndan biridir.Tekel rn Yeni
Rak, dnyada en ok satlan yksek alkoll ikiler sralamasnda 24. srada yer
almaktadr. Tekel, 2001 yl sonularna gre, Trkiye'de retimde 500 byk firma

286

arasnda, satlar sralamasnda 8. srada, kar sralamasnda ise 5. srada bulunmaktadr.


Tekel, 05.02.2001 tarihinde zelletirme kapsamna alnmtr (Dikba, 2003: 500).

zelletirmenin Trkiye'deki propagandaclar, srekli olarak Trk halkna "zarar eden


iletmeleri alp kar edecek iletmeler haline getireceiz demilerdir. Niyetin bu olmad
1995te Et Balk Kurumunun (EBK) zelletirilmesiyle anlalmtr. 1995te 12
kombinann sat gereklemitir. Satlan 12 kombinann Bursa hari hibirinde artk
retim yaplmamaktadr. Bursa Kombinas satlana kadar ylda 9.409 milyon ton retim
yapyordu. zelletikten sonra ise retim ylda sadece 38 tondur. z Gda Sendikasnn
bu konuyla ilgili raporundan anlaldna gre, satlan kombinalar alanlar, kombina
olarak deil, deerli arazileri iin satn almlardr. Ayn durum TCDDda tekrarlanmtr.
Bu srete aibeli bir ekilde ard arkasna gerekleen kazalardan sonraki sylemler
hatrlanacaktr.

EBKnun zelletirilmesiyle, Trkiye'nin ekonomisinde nemli bir yeri olan hayvanclk


sektr yok edilmitir. zellikle Dou ve Gneydou Anadolu blgeleri iin nem tayan
bu sektrn katledilmesiyle bu blgelerin ekonomisi ykma uratlmtr. Avrupa'da en
ok devlet tevii alan sektrlerin banda tarm ve hayvanclk geliyorken, Trkiye'de
bilinli olarak hem tarm hem de hayvanclk sektr ykma uratlmtr. 1984 ylna
kadar et ihra eden, bata Ortadou lkeleri olmak zere evre lkelerin gereksinimlerini
de karlayan Trkiye bugn et ithal eder duruma drlmtr (Dikba, 2003: 178,1801).KTlerin satndan salanan kaynakla kamu aklarnn kapatlaca syleminin de da
doru olmadnn belgesi SEKA satdr. Sadece SEKA deil KTlerin hepsi deerinin
ok altnda, birka yllk kar bedeli karl ve taksitle satlmtr. rnein devlet, SEKA
Balkesir'in satndan Albayraklar'dan taksitte1,5 trilyon lira almak zere anlamtr.
te yandan devlet zelletirildii iin SEKA Balkesir'de iten karlan iilere hemen 9
trilyon tazminat deyecektir. Bu para devletin kasasndan kacaktr, yani Trk halkna
detilecektir.Yani devlet bu iten 7,5 trilyon lira zarar etmi olacaktr. Bte an
kapatmak iin zelletirme yapldn savunanlarn bu konuda hibir demeci olmad gibi
ayn sylemin srdrld grlmektedir. zelletirme, bir soygun plan, bir talan ve
yamalama havasnda srmektedir (Dikba, 2003: 495). Zaten en son Cumhurbakan
Ahmet Necdet Sezerin hkmete bedelsiz zelletirme yolunu aan yasay
imzalamasyla bu sorun da ortadan kalkm grnmektedir (Dikba, 2003: 539). KTlerin
her birinin zelletirme ykleri benzer tuzaklar ve zararlarla doludur.

287

ZGEM

Ad ve Soyad

: kran GLBAI

Doum Tarihi ve Yeri

: 09.06.1957 Ankara

Medeni Durumu

: Evli

Eitim Durumu
Mezun Olduu Lise

: Mamak Lisesi

Lisans Diplomas

: Gazi niversitesi Ynetim Bilimleri Fakltesi, Uluslar aras


likiler Blm

Ykseklisans Diplomas: Akdeniz niversitesi Sosyal Bilimler Enstits


letme A.B.D.
Tez Konusu

: letmecilik Eitiminde Toplam Kalite Ynetimi Uygulamalar


ve Eitim Sreci zerinde Etkileri

Yabanc Dil / Diller

: ngilizce

Deneyimi

alt Kurumlar

: Akdeniz niversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yksek Okulu


Fen Bilgisayar Eitim Ltd.
C&C Yabanc Diller Eitim Merkezi Ltd.
zel Antalya Dil Eitim Merkezi A..
Alma Holding, Avrupa Lisanlar Eitim Merkezi A.

Adres

: 1370. sok. No:10 Iklar, Antalya

Tel. no

: 0. 555. 2660921

You might also like