Professional Documents
Culture Documents
Siyasal Dnceler
Tarihi
Tarihncesinde lkada Ortaada ve Yeniada
Toplum ve Siyasal Dn
Bilim v e ____
K a y n a k a N otu:
A leddin enel, S iyasal D n celer T a rih i,
Tarihncesinde lkada Ortaada ve Yeniada
Toplum ve Siyasal Dn (4. Ksaltlm Basm)
Ankara, 1995, Bilim ve Sanat Yaynlar, 372 s.
aleddin enel
SYASAL
DNCELER TARH
tarihncesinde lkada
ortaada ve yeniada
toplum ve siyasal dn
Ksaltlm Basm
* *
BLM VE SANAT
NDEK LER
sayfa
l k e l t o p l u l u k v e d n
. l k e l t o pl u l u k d n e m in d e
NSANLIK TARHNN ANA lZGLERl
A. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime
B. Eskita anda insann Yaam
C. Ortata anda insann Yaam
D. Yetita anda insann Yaam
2. il k e l to pl u l u u n d n c e b i im i
l k e l t o pl u l u k t a n u y g a r t o pl u m a
GE VE UYGARLIIN YAYILMASI
13-35
13-24
14
15
18
20
24-35
24
30
32
37-51
. l k e l t o p l u l u k t a n u y g a r t o pl u m a g e
A. lk Uygar Toplumun Douu
B. Toplumsal iblm
3745
38
42
2. UYGARLIIN YAYILMASI
A. Kent Devletinde Gelimeler
B. Ticari ve Dnsel Etkilemeyle Yayl
C. Sava Teknolojisindeki Gdimelerie Yayl
D. retim Teknolojisindeki Gelimelerle Yayl
E. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda Toplumsal
ve Siyasal Farkllama Eilimleri
45-51
46
47
48
50
51
53-79
53-60
54
56
58
59
60-79
60
67
67
73
78
81-93
81
84
86
88
93-107
93
98
103
109-184
109-122
110
113
114
115
123
123
124
129
185-205
185-191
186
190
2. ROMADA SYASAL DN
Polybios, 191; Cicero, 195; Seneca, 199;
Roma Hukukulan, 204.
191-205
207-263
208-230
208
214
218
230-263
230
230
231
232
237
247
249
265-273
265
267
271
275-365
276-290
277
282
289
290-365
290
302
329
334
I
LKEL TOPLULUK VE DN
13
a. Toplayclk ve Sr Yaam
Aatan yere inilince beslenme sorunu, otlar, meyveler, yumu
akalar toplayarak, topran altndan bcek yuvalarn bitki kklerini
kararak "toplayclk" ile zlmtr. Kadn erkek ayn toplayclk
ilerini grm olmallar. Meyvelerin drlmesinde talar, yerdeki b
cek yuvalarnn eilip, yenebilen bitki kklerinin kartlmasnda, do
ada hazr bulunmu sopalar, yani "ara kullanma" sz konusudur. Doal
keskin talarn, krlnca doal olarak sivri biim alm sopalarn bulun
mad durumlarda, baka talarla vurularak kylan keskinletirilen
talarn, bu talarla sivri ulu sopalarn yaplmasyla "ara yapm" yo
luna gidilmi olmal.
sann avda lmesine yol aan bir geim etkinliidir. Bu noktada geim
sorunu reme sorununa balanr. Dolaysyla, baz bilim adamlar bu
heykelciklerin kadnn stnlnn deil, doum darboaznn rn
olduunu sylerler. lkel insanlarn bu heykelciklerin doumlar artra
can dndklerini, heykelcikleri bu yolda birer "sihir" arac (mus
ka) olarak kullandklarn ileri srerler. Bu gr benimsenirse, erkein
geim ve savunma alannda kazand nemi, kadnn (dolayl olarak
geim sorunu ile balantl olarak) reme alannda sahip olduu nem
ile dengeledii kabul edilebilir.
Uzman avc topluluklarn maaralarda ve kaya kovuu barnaklarn
da braktklar resimlere gelince, bunlar, avladklar hayvan trlerinin ba
zlar yaralanm olarak gsterilen resimleridir. Bunlarn da sanat akna
deil avn baarl olmas iin "av sihiri" amacyla izildikleri kabul edilir.
Uzman avclk (bizon av mevsiminde takm av iin biraraya ge
len ada kzlderili kabilelerinde grld gibi) o zaman da av mev
siminde birok avc takmnn biraraya gelmesine yol am grnr.
Bu durumda avc takmlarnn yeleri, birbirlerinden, bal olduklar
totemlerle ayrdedileceklerdir. Daha nce yabanc takmlardan kaba g
le kadn kararak zlmeye allan reme sorunu, bu yol ortak av
lanmay tehlikeye drecei iin, grenekletirilip trenletirilecek,
dtan evlenme (egzogami) kural yerlemeye balayacaktr. yeleri ay
n totem atann soyu olduklarna inanan, iten evlenmeyi yasaklayan
topluluk, artk takm deil "klan"; klanlarn birlemesiyle oluan top
luluk "kabile" olarak adlandrlabilir. Gelin alp vermeler, gelinlerle
birlikte armaan alp vermelere, giderek mal deiimine yol aacaktr.
Uzman avc topluluklar gelimelerini, aralarda gerekletirdikleri
yeniliklerle emein verimliliini artrmalarndan ok, kendilerini souk
iklim koullarna uyarlamalarna ve byk hayvan avnda uzmanlama
larna borlu idiler. Uzmanlama bir ynyle de kemiklemedir, deien
koullara uyarlanmay gletirir. Uzman avc topluluklar da, buzul a
nn (.. 10 bin dolaylarnda) sona ermesi, tundralarn yerini ormanlarn
almas, tundralarda otlayan srlerin g etmeleri ya da yok olmalar
zerine, deien evresel koullara uyarlanamayp yok oldular.
C . O rtata anda nsann Yaam
Uzman avclarn yok olmasna karlk, Yakndou'da bulunan,
buzul anda hemen her alanda uzman avc topluluklardan daha geri
18
b. Hayvanlarn Evcilletirilmesi ve
kinci Toplumsal blm
yleyse, bitkilerin evcilletirilmesini ok gemeden hayvanlarn
evcilletirilmeleri izlemitir. Bir nceki ada toplayclk yapan ka
dnlarn bitkilerin retilmesiyle uramalarna karlk, bir nceki a
da hayvanlar avlamakla uraan erkeklerin, hayvanlarn evcilletiril
mesinden sonra onlarn bakmn stlenmeyi yeleyecekleri akla yakn
grnyor. Gerekten de ada topluluklarda apa tarmyla kadnlarn
uramalarna karlk, srleri her zaman erkekler gtmektedir.
21
a. Somut Dn di
Eskita ann insannn dn, aynn karsnda "ite bir ay,
imdi beni yiyecek" derken edilgin; "bir ara yapp kendimi savunma
lym" derken etkin; ara yapmak iin sivri ta ile sopay biraraya ge
tirmeyi dnrken sentezcidir. Ama bunlarn tm de somutun d
nceleridir. Sonu olarak diyebiliriz ki, ilkel insan somut eyleri d
nyordu. ilkel insann dncesi "somut dnce" idi. Konumann
balayp gelimesi bilgi birikimini hzlandrm ve insan soyut d
nn kysna ulatrmtr. Ama soyut dnn gelimesi iin, uygar
toplum dneminde snf farkllamasn, din adamlar snfnn douunu,
tapmak okullarnn almasn beklemek gerekecek.
b . Analojik Dn di
lkel topluluun insanlarnn nasl dndklerine gelince, bu bi
raz daha tartmal ve karmak bir sorundur. Karmak sorunlar z
menin (veya zdnz sanmann, ya da iyice krdm etmenin) bir
yolu, onlar daha yksek soyut dzeylerde ele almak ise, bir baka yolu, o
sorunlar, karmaklamadan nceki gemilerinden tutturarak kavramaya
ve zmeye almaktr. Bu ikinci yolu, tarihsel yolu izleyelim.
Toplumlarda somut dnn ilerlemesi iin bile anmsama,
dleme yetmez, iletiim gereklidir. lerinden yal birinin verdii bir
sinyal ile hep birlikte antilop yavrusuna saldrp onu paralayan babunlarn, bir tehlike karsnda lk la biraraya toplanan empanze
lerin davranlar rneklerinde grld gibi, yksek primaarn "sinyalleme" dzeyinde bir iletiim dzenekleri (sistemleri) vardr, Ramapithecus'm da olmal. Aatan yere inilince, sesli iletiimin zrlerine
kar artk l atp aalara kama olana bulunmayacandan, ses
siz "iaretleme" ile iletiim yollarn arayp bulmu olmaldr. Takm
avnn gerekleri iaretleme ile iletiimi daha da gelitirecektir. Kamp
25
nflandrc biimde dnmesine yol aacak olan, erkek-dii, znelnesnel, insan-doa, istenen-istenmeyen gibi ztlklann bulunduunu sy
ler. Dolaysyla, dncelerinin evrelerini deil, evrenin dncelerini
belirlediini ileri srerek, Levi-Straussun grlerini doru tabanlarna
oturtmu olur. Gerekten, ilkel insann dnyasndaki birinci toplumsal
iblm ile daha da belirginleen kadm-erkek; geim ilikilerinde nem
kazanan insan-doa; insan-insan ilikilerinde geim, savunma ve reme
sorunlarnda nem kazanan benim topluluum-teki topluluklar ztlkla
r, onun dncesine yansm, bylece o da tm dnyay byle bir ztlk
lar dnyas olarak grme eilimi gstermi olabilir.
Before Philosophy (Felfeseden nce) adl yapdan ile felsefi d
nn kndan nceki dn biimini inceleyen H. Frankfort ve
arkadalan, ilkel insanlann dnnn prelojik deil emosyonel
(duygu ykl) olduunu mantksal dn srecinin iine duygulann
(isteklerini ve nefretlerini) kattklann; aynca bizim arm yapt
mz her durumda onlarn nedensellik ilikisi kurduunu ileri srerler.
Emst Cassirer de, The Myth of the State adl yapnda, ilkel mitoslar
inceleyerek, szcklerin semantik yklemleri yan sra majik yklem
lerinin olduunu ve insanln dncesinin, buna uygun olarak, biri
mitoscu teki mantksal, iki izgide gelitiini sylemitir. Bu tart
malar burada kesip ilkel topluluklarn dnnn teki zelliklerine
gemenin zamandr.
c. Sihirsel Dn idi
Benzetmeci, simgeci ve snflandrc dnen ilkel insann d
ncelerinin balca konusunu, kukusuz en nemli sorunlar, geim,
savunma ve reme sorunlar oluturuyordu. Maara ve kaya resimle
rinde hayvanlarn bolluu, av sahneleri, dncelerinin bir konusunun
geim ve (hayvanlara kar) savunma; abartlm gebe kadn heykelcik
leri, teki nemli konusunun reme olduunu yanstmaktadr. Resim
lerde, av sihiri trenlerini yneten sihirci sanatlar dnda, ortata a
ma dek insanlann pek az grnmesi ilgintir. Bu zellik yaamlannda ba rol kendilerinden ok doann oynamasyla aklanabilir.
retimin balamad bir dnyada, insan doaya egemen deildir.
Bu nedenle, insan-doa ilikileri dzensiz, rastlantsaldr. Buna uygun
olarak rasantsal ilikilerin kafada antnlmas biiminde balayan
dnce de rastlantsal olacaktr; rastlantsal nedensellik balan kura28
a. Sorun zc Dn Oldu
Ok ve yayn uzman avclar (yukar eskita a) zamannda m or
tata anda m bulunduu tartmal, ama ortata ann tekil orman
avclnda kullanld kesin. Yay, kompozit (birden ok parann biraraya getirilmesiyle oluan) bir ara olarak "sentezci dn"n; hay
vanlara yaklaarak avlanmann tehlikeleri sorununa bir zm getirdii
iin (arkeolog Bayan Jacquette Hawkes'm Early Man (lk nsan) yap
tnda belirttii gibi) "sorun zc dn"n grnmleri olarak yo
rumlanabilir.
b. Totemci Dn Oldu
Ortata anda sihirsel dn srmtr. Ayrca sihirsel d
n, olaslkla totemci dn biimini almtr. Totemci dn,
gene olaslkla uzman avclarda balayan, klann bir totem ata ile zdetiren ve kendinin o totemin soyundan geldiine inanan, teki toplu
luklar baka totemlerin soyu sanan ve topluluklararas ilikileri totemler
aras ilikiler biiminde snflandrarak dnen, ona gre kurallar, ta
bular koyan "totemizm"in dn biimidir. Totemci dne sahip
olan insann iki byk zellii, doay bir canl gibi dnp ona bir
canl gibi davranmas ile insan-insan ilikilerinde, kendi topluluu
yelerini karde sayp ona gre davranrken (rnein her eyini pay
laabilirken) ayn kabileden olmayan topluluklarn insanlarn avlad
hayvanlardan farkl olmayan bir dman gibi grp ona gre davran
masdr.
31
33
34
35
II
L K E L TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUM A GE VE
U Y G A R LI IN Y A Y ILM A SI
c. lk Uygar Toplum
retimin ilk balad blgelere uygarlk; bin, iki bin yl sonra,
stelik dandan gelmitir. Bu da, yenita ann retime balam eit
liki topluluklannn, i gelimeleriyle uygar topluma geebilme yete
neklerinin olmadn gsterir. rnein uygarlk atalhyk yresine
Smer'de balayndan bin yl kadar sonra girebilmitir. Buna kar
39
let eliyle kulland zor ve ikna aralar yan sra, retici glerdeki bu
byk artn egemen snflardan baka ynetilen snflara da yarar sa
lamasnda aranmaldr. Bir baka deyile, snfsal karla genel yararn
akmasnda, uzlatrlmasnda aranmaldr.
Byk apl su denetleme ilerini yneten din adamlar, bylece
bataklktan kurtarlan topraklarn tanrnn topraklar olduunu, dola
ysyla buralardan salanan rnn tanrnn evinde (tapnakta) toplan
mas gerektiini ileri srmlerdir. Demek ki, din adamlar byk su
lama tarmyla elde edilen ok byk miktardaki toplumsal artnn de
netimini ve ynetimini de tekellerine geirmilerdir. Buna uygun ola
rak da, askerlerle birlikte egemen snf, kendi balarna ynetici kad
royu oluturmulardr. Tarm ileri yan sra dorudan retimle ilikili
olmayan alanlarda da, bu alanlarn retimle dolayl ilikilerinden do
lay, halkn yaamn dzenlemeye kalkarak ynetimi ele geirmiler,
daha dorusu ynetim aygtn kurmulardr.
43
et^cp
ekil: 1. Toplumsal Art Sarmal
2. UYGARLIIN YAYILMASI
Uygar toplumun yaps kent devletlerinde geliip yerletikten
sonra, uygar toplum biimi Mezopotamya'dan dnyann teki blgele
45
47
51
III
YUNAN N C ES UYG ARLIKLARDA
TO PLU M SA L G E L M E L E R
DN SEL SYASAL DN
54
Bir baka Sami halk olan Amurrular, Babil kentini ele geirip I.
Babil hanedann kurarlarken, tm Smer kltrn de benimsemi
lerdir. Bu hanedann altnc kral Hammurabi (l.. 1700 dolaylarnda)
Smer ve Akad lkelerini tek bir ynetim altnda birletirerek blgesel
devletten imparatorlua geilmesini salamtr. Bu yolda Babil impa
ratorluunu Asur, Hitit, Pers, Makedonya ve Roma imparatorluklar
izleyecektir.
Zamanmza kalan ok sayda szleme tabletleri, Babil toplumunda zel mlkiyetin olduka gelimi olduunu gsterir. Hammura
bi dneminde gelimi bir merkezi ynetimle karlarz. Kentler mer
keze (imparatora) sk skya bal valilerce ynetilir ve bunlar merke
ze sk sk rapor, merkez bunlara deneti gnderir. Tarada yerel yne
timi yrten "kraln memurlar" ordusu, merkezde, sarayda uzmanla
m bakanlklar biiminde rgtlenmiti. "Kraln yarglar" da, elle
rinde Hammurabi Yasa Derlemesi ile lkeye yaylm durumdadrlar.
Ayrca bu yasa derlemesinden ve Hammurabinin valilere sk sk yaz
d mektuplardan biliyoruz ki, tm lkede mallarn pazarlardaki sat
fiyatlar (arpa ve gm ubuk ltlerine gre) saptanyordu. Bylece,
imparatorluun halklarn "btnleyen" ve merkezi iktidarn tm lke
yi "denetlemesini" salayan aralar olarak imparatorluk yntemi,
brokrasi, hukuk ve sabit pazar fiyatlar, gelitirilmi oldu. teki im
paratorluklar bunlara bakalarn katacaklar.
Byk rakamlara ulaan devlet harcamalar, kk iftilere kiraya
verilen kral topraklarnn gelirleriyle, krallk srlerinin gelirleriyle ve
"vergi toplayclar" ordusunun mal ya da gm olarak topladklar
vergilerle karlanyordu.
c.
55
62
69
73
76
79
IV
YUNAN IN ADAI UY G A R LIK LA R D A
TO PLU M SA L G E L M E L E R , SYASAL DN
a. Medler ve Persler
Medler ve Persler, I.. 2 bin dolaylarnda bozkrdan gp rana
yerlemilerdir. ran yaylalarnda basit tarmla ve obanlkla uraarak
uzun sre tarih sahnesinden uzakta yaamlardr. Kyrusun Med hane
dann ykp Pers Akhemenid hanedann kurmasyla genilemeye ba
layan Persler, I.. 612'de Asur imparatorluynun topraklarn ele gei
rince, imparatorlua dnmlerdir. Bu noktada kalmayp Hitit, Msr
imparatorluklarnn lkelerini de ellerine geirip, tm Ortadou lkele
rini kapsayan bir imparatorluk kurmulardr.
Hassa Ordusu
mparatorluk ordusu dnda byk kraln elinin altnda, Medler'den ve Persler'den oluan, "Kraln lmszleri" ad verilen on bin ki
ilik iyi yetimi profesyonel srekli bir hassa ordusu vard. Kendile
rine "lmszler" denmesinin nedeni, on bin kiilik orduda sava vb.
nedenlerle eksilen olunca, yerlerine yeni alnanlarla saynn her zaman
on binde tutulmasyd. Hassa ordusu, kraln elinde herhangi bir yerel
yneticininkinden stn bir g bulunmasn salad.
b . Karanlk a
Kahramanlk a
c . Ganj Uygarl
Kargaa zamanla durulmu, yamaclk kurumlatnlmtr. zel
likle Ganj blgesinde, Gneydou Asya'dan alman ve topran yl bo
yunca ilenmesini gerektiren pirin tarmndan dolay, topraa yerle
me balamtr. Bylece Ganj uygarl olarak bilinecek uygar toplum
gelimeye balarken, nds blgesinde gezici tahl tarm daha uzun
yzyllar srecektir.
85
2. Bir kastn yesi bir alt kastn yesine (eliyle bile olsa) deer
se kirlenmi saylr; trensel arnmadan gemesi gerekir.
3. "Varna retisi"ne gre ilk Aryanlar'dan oluan drt kas
vardr. Bunlar
a. Dua eden Brahmanlar (din adamlar)
b. Savaan Ksihatriyalar (askerler)
c. alan Vaisyalar (iftiler, tacirler)
d. Kirli ileri gren Sudralar (dz iiler) dir.
Bunlara ek olarak, bir de kast dnda braklan Paryalar (dokunul
mayacaklar) ve kleler gruplarnn beinci altnc kastlar oluturduk
lar sylenebilir. Gerekteyse binlerce kast vardr. Hindistan'a her yeni
gelen topluluk, daha nce var olan kastlarla iliki kuramayacaklar
iin, kendi aralarnda ilikilerini srdrerek yeni bir kast olutur
mutur.
Askerler kastndan kan krallar, tann soyundan gelmi kimseler
saylmakla birlikte, askerlerden stn bir kast saylan brahmanlann de
netimi altndaydlar. Brahmanlar ise, bu stnlklerini ekonomik s
tnle dntrmeyip tinsel stnlklerini pekitirecek olan etin ve
yoksul bir yaam biimini semilerdi.
Kast dzeni, uygar toplum iin gerekli farkllam toplumsal ya
py salayp, kararl bir biimde srdrm grnr. Grnte son
derece adaletsiz olan kast gibi bir dzenin, nasl adalei bir dzen ola
rak gsterilebildiim, Hindistan'n dinsel ve siyasal dnn ince
lerken greceiz.
C . in 'd e T oplum sal ve Siyasal G elim eler
Uzakdou'nun, tarm Ortadoudan renmemise bile (ki ren
mi olmas ok olasdr) uygarl Ortadou' dan rendii kesin gibi
dir. in'de Sar Irmak boyunca, buzullarn kayarken koparp buzul a
rzgrlarnn srkledii tozlarn birikmesiyle ilenmesi kolay yumu
ak ls topraklan olumutu. in'in yenita a topluluklan ve uygar
toplumlan varlklann bu topraklara borludurlar.
a. Yenita a Topluluklar
San Irmak boylannda, .. 3000 dolaylannda, akdan ve (olaslk
la Ortadoudan gelen) buday ve arpa yetitirilmeye balanmt. Bun
86
a. Sami Topluluklar
braniler (Araplar gibi) gebe Sami topluluklarndan biriydiler ve
dilleri de (Arapa gibi) bir Sami dili idi. Sami halklan, daha ok Me
zopotamya ile Msr uygarlklan arasndaki l kylannda yaayan g
ebe oban halklard. Yaam biimleri, baz kk farkllklarla HintAvrupa halklannnkine benzerdi. Hint-Avrupa halklan ata, onlar eee
ve deveye binerlerdi. Hint-Avrupa halklan daha ok sr, onlar koyun
ve kei beslerlerdi. Hint-Avrupa halklar uygarlk blgesine fetihle,
Samiler daha ok szma yoluyla giriyorlard. Bir baka farkllk, HintAvrupa gebelerinin srlerini besledikleri bykba srlar gibi iri
yapl; Sami gebelerin l kys otlan ve kkba hayvanlan gibi
ufak yapl olulandr. Daha sonra kendilerine Yahudiler denilecek olan
braniler bu halklarn bir dalydlar.
lde Gebelik
Kitab Mukaddes'dc verilen yk gerekten doru ise (ki ou ta
rihiler dorudur diyorlar) braniler'in ldeki yaamlarna, saf bir ge
be ilkel topluluk olarak deil, iin banda uygar toplumu tanyan,
onun dnceleriyle alanm bir topluluk olarak baladklarn syle
yebiliriz. tbraniler uygar toplumlar arasndaki gebelik yaamlarnda
da onlardan etkilenmilerdir. Uygar toplumlarla alveri ilikileri eit
liki ilkel kabile yaplarn etkilemitir. Kabile mlknn yneticisi
olan kabile bakan, srnn sahibi olma yolundaki bir patriarka (y
netici ataya) dnmtr. Toplumsal yaplan uygar toplumlann etki
leriyle farkllama yoluna girmitir.
Msr Konukluu
braniler'in I.. 1680 dolaylannda Msr'a Hiksoslar'm kanad al
tnda girdikleri sanlyor. Hiksoslar zamannda gebe yaamlann ra
hata srdrebilen tbraniler, Hiksoslar kovulduktan (1570'den) sonra,
kendi uynklann bile angaryaya komaktan esirgemeyen Firavunun,
kendilerini kerpi dkme iinde altrmasn "Msr tutsakl" olarak
adlandracaklardr. braniler'in Msr'daki yaamlarn tutsaklktan ok
bir konukluk olarak nitelemek uygundur. Ve bu konukluk uasnda 1braniler nc kez uygarlk asm alm oluyorlard.
Msrdan "k"
Gerekten Msr'dan (.. 1200 dolaylarnda ve Msrl ad tayan
Musa nderliinde) ktktan sonra ya da karldktan sonra, bu ala
rn etkisiyle olacak (ara sra da olsa et yedikleri Msr gnlerini zlem
le anarak) artk yerlemeye, uygarlamaya karar verdiklerini gryoruz.
Kt tarm topraklarnn gl yerel devletlerin elinde olduu bir ortam
da, bir para toprak elde edebilmenin koulu, balarna buyruk kabile
lerin birleerek bir kabileler konfederasyonu oluturmalardr. "srailoullar'nn on iki pt" byle oljmu grnyor.
Peygamber
90
dncelerini dile getiren peygamberler, Yehova'y brak, "Yehovaya ihanet" ve "Baaller ile zina" olarak niteleyip (oban peygamber Amos'
un I.. 750 dolaylarnda yapt gibi) toplumsal adaletsizliklerden
yaknarak, Yehova'mn srailoullann amansz ve apansz bir biimde
cezalandraca kehanetinde bulunup, felaket tellallna balarlar.
Babil Srgnleri
Felaket gelmekte gecikmez. Sleyman'n lmnden (l.. 922'den) sonra brani krall biri srail Krall tekisi Yuda Krall (ya
da Yahuda Krall okunur, sonradan kan, Yahudal anlamndaki "Ya
hudi" szc buradan gelir) olmak zere ikiye blnr. Asurlular (..
722'de) srail Krall'n ykp ileri gelen ailelerini Babil'e gtrrler.
(Bu aileler kimliklerini yitirip Babil halk ile karrlar.) Yeni Babil
mparatorluu'nun Msr ile atmasnda arada kalan Yuda Krall
Msr'dan yana olunca, bu kez Babilliler (.. 587'de) Yuda Kralln
ykp ileri gelen ailelerini Babil'e srerler. Ancak Babil srgn, onlar
iin, dedikleri gibi, "Babil tutsakl" deil, "uygarlk okulunda eitim
yllar" olur. braniler (Yahudiler), uygarln tm kltrel kaltnn
biriktii bir kentte, uygarla drdnc kez alanmaktadrlar.
En Gl Tanrlktan Tektanrla
Baaller'e tapnrsanz sizi dmanlarnzn eline veririm demi olan
Yehova, bir bakma bir kez daha yapacam dediini yapmtr. Bir ba
kma ise, bir halkn tekini yendiinde, onun tanrsnn da yendii hal
kn tanrsn yendiinin dnld bir dnemde, baz kimselere ye
nik dm grnecektir. Bu yenilgiyi onarmann ideolojik yolu, onu,
dnyann en gl tanrlndan tektannlna ykseltmektir. Bylece
Yehova yenilmi olmaktan kurtulacaktr. nk yalnz yenilenin deil
artk yenenin de tanrsdr. Bir halknn eliyle, kendini terk eden "seil
mi kavmi" olan teki halkn biraz tokatlamtr o kadar.
Batanrclktan Tektanrcla
Tektanncla varan olaylarn bir boyutu, grdmz gibi, bra
ni topluluunda olumutur. teki boyutu ise, Marduk ile Babil,
Amon-Ra ile Msr imparatorluklarnda oktannclktan batanncla
92
93
b.
Zoroastercilik
97
b. Brahmaclk
Aryan topluluklarda kurban trenlerini yneten, amanlar andran
inan uzmanlar, Hindistan'a yerlemeden sonra, en st kast oluturan
bir din adamlar snfna dnm ve eski Aryan inanlaryla egemen
olduklar toplumun inanlarn birletirerek, yeni bir inan gelitirmi;
kast dzenini aklayan ve hakl gsteren retiler ne srmlerdir.
Bu kimseler brahmanlar, yarattklar din Brahmaclk idi; kitaplarna
"brahmanalar", tanrsna ise Brahma denir.
99
100
c. Upanishadlar ve Dnyadan Ka
Brahmanlann kendilerini tanrlarn da nne geirecek dereceye
varan stnlk savlan, asker ve ynetici st tabakalan korkutmu tannlanna bal alt tabakalan ise inciltmiti. Aynca reenkamasyon re
tisi, alt tabakalan yeterince doyurmamt. Bunun zerine Upanishadlar
ad altnda toplanan metinlerle yeni bir inan tredi. Upanishadlar'da
brahmaclktan daha tinsel bir dnya gr savunuluyordu ve din adam
lar (brahmanlar) insan - tann ilikisinde arac olmaktan uzaklatnlyorlard.
Bu inanca gre, kutsal kiinin amac zenginlik, salk, uzun
mr, yani bu dnya yaam olmamalyd; tersine, yeniden doular em
berinden, yani budnya yaamndan kurtulmak olmalyd. Bu yolda
baarya ulamak iin, insan din adamlarna deil kendisine bavurma
l, kendisini denetlemesini renmeliydi. nsan, bedenini dnya nimet
lerinden yoksun ederek, ile ekerek (ilecilik, fakirlik, yogilik) kendi
sini denetlemesini renebilirse, bedeninin isteklerini duymayabilir,
gnlk tasalardan uzaklaabilir ve grnmlerin arkasndaki gerein
gizlendi grntsne ulaabilirdi (mistisizm = gizemcilik). Buna ula
nca da, bireysel ruhu evrensel ruh ile buluur, onun iinde eriyerek
sonsuz mutlulua ular ve yeniden doular emberinden kurtulmu
olurdu.
101
Gk likileri Kuram
du; byle davranmaynca, Gk, vekillii ondan alp, baka birini veki
li olarak seiyordu.
Bu retiden kan sonuca gre, Gk'n yeryznde tek bir vekili
olabilirdi; o da imparator idi. mparatorluk hanedan gl olduu srece,
onun yasalln destekleyen, bylece birliin salanmasna katkda bulu
nan bu dnce imparatorluun yararna alt. Ama imparatorluk zayf
lad zaman, gene ayn retiye dayanarak feodal beyler imparatorun
Gk'n buyruklarn yerine getirmedii, dolaysyla Gk'n onu vekillik
ten att savyla, imparatora kar kabileceklerdi. Dahas, imparatoru
yenilgiye urattklar zaman, Gk'n kendilerini atadn ne srebile
ceklerdi. Bylece bu yasallk kuram, imparator gl olduu zaman on
dan yana alan, zayflad zaman ona kar kullanlan bir silah oldu.
"Gk'n Olu" (vekili) kuram, gkyz ile yeryz, Gk (tanr)
ile imparator arasnda ilikiler kuran incelikli bir kozmoloji ile destek
lendi. Buna gre, yeryznn mutluluunun koulu, yeryz olayla
rnn gkyz dzeniyle uyum iinde olmasyd. Bu uyumu imparator,
yeryzndeki (doal olsun, toplumsal olsun) olaylar gkyz dzeni
ne uygun biimde yneterek salayabilirdi. Byle ynetmezse uyum
bozuluyordu; yeryz ktlk, sel, savalar gibi ykmlara uruyordu.
"Gk'n olu" kuram gereince, Gk'n yeryzn ynetecek
tek bir temsilcisi olduuna gre, tm teki (yerel) yneticiler ancak
imparatorun vekili olarak ynetebilirlerdi. mparatorun vekillik verdii
yerel ynetici olur; vekilliini geri ald ynetici (kuramda) ynetici
likten der. Gerekten, u'lar dneminde, yerel soylularn imparator
luk saraynda yetitirilip, imparator tarafndan yerel yneticiliklere (ku
rama uygun) atandklarn grmtk. Ama "Savaan Devletler" dne
minde durum deiti.
c.
l.. 403 - 221 yllan arasnda iki yzyla yaklaan "savaan dev
letler" kargaa dneminde, gk-yer uyumu kuramna duyulan inanlar
and. nk bu sre iinde, yer-gk uyumunu salayaca sylenen
geleneksel dinsel trenler, her yl titizlikle uygulandklan halde, uyum
grlmediine, kargaa ve savalar sona ermediine gre, bu trenlerin
gerekte gk-yer uyumu kurmaya yaramadn dnenler kt.
104
d. Konfys ve Konfyslk
Byk bilgeler dneminde yetien dnrlerin ou unutuldu,
kimilerinin dnceleri yalnzca tarih kitaplarnn sayfalan arasnda
kald. Ama Konfys'n dnceleri, lmnden sonra benimsenip
Konfyslk ad ile bir akm oluturdu. Bu akm yirminci yzyla
dek in dnn ve toplumunu etkilemeyi srdrd.
107
V
E SK YUNAN'DA
T O PL U M VE SYASAL DN
A . Kahramanlk anda
Toplumsal Dnsel Gelimeler
Kahramanlk a, Dor aknlannn, Mykene toplumu ile birlikte
uygar toplumsal rgtlenii yktklar tarihten (I.. 1100 dolaylarn
dan) Eski Yunan uygarlnn filizlenmeye balad yzyla (I.. 9.
yzyla) dek yzyl kadar sren "karanlk a" izleyen iki yzyl,
(I.. 9. ve 8. yzyllar) kapsar.
110
Homeros Destanlar
Homeros destanlarnda ilenen yk, Mykene Akhalar'nm Troya
seferidir. Ama Homeros destanlarnda anlatlan toplum ile Mykene
toplumunun pek ilikisinin bulunmad, Mykene yazsnn (1952'de)
zlmesiyle anlalmtr.
Homeros destanlar (Ilyada ve Odysseia) "Homerosoullan" de
nen, konaktan konaa gezen ozanlarca, Mykene andaki atalarnn
kahramanlklar ile nen aristokratlar pohpohlamak ve elendirmek
iin okunurdu. Bylece, aristokratik deerleri (yaznn olmad bir
ada) kuaktan kuaa geiren ve pekitiren eitsel ve ideolojik bir
ilev grmlerdi. Yunan uygarlnn gelitii daha sonraki alarda
ise, aristokratlarn dnn biimlendiren balca kltrel kaynak
olmulardr.
11
c. Kahramanlk a'nn Dn
Homeros destanlar Kahramanlk a'nn yalnz toplumunu de
il, belki ondan ok mitolojik dnn ve siyasal dncelerini
yanstmaktadr.
tlyada'da. aristokratik bir siyasal dnn savunulduunu gr
rz. rnein, feodal beylikler konfederasyonunun ba olarak grnen
Agamemnon, soyunu Zeus'a dayandrr. teki feodal beyler de soyla
rn teki tanrlara dayandrp tanr soylu olmakla nrler.
Aristokratlar soylarm tanrlara dayandrdklar gibi ynetme hak
kn ve yetkisini tanrlardan aldklarn bu nedenle, doutan siyasal er
deme sahip olduklarn ileri srmektedirler. rnein, toplumu ynetme
hakkn temsil eden asay Zeus Atreus'a vermitir; Atreus da oluna
geirmitir; bylece asa ve onunla birlikte toplumu ynetme hakk,
babadan oula gee gee, Atreus soyundan Atreusolu Agamemnon'a
dek gelmitir.
"Krallk yetkisi Zeus'tan gelir
Akll Zeus krallar sever."
112
a. Toplumsal Snflar
Sparta toplumu, kendi aralarnda birbirlerine eit, egemen bir aris
tokrat snf olan "Spartallar" ile, altrlan, ynetilen "helotlar" ol
mak zere, aralarnda kesin bir aynm bulunan yar kast toplumuna
dnt. Bu snflara ileride, Dor asll olup Lakonia'ya uzak yerlerde
yaayan, zgr olan ama siyasal haklan olmayan "perioikos" snf ve
Messenia'nn fethi ile ele geirilen topraklan da aralannda paylaarak
zenginleen baz Spartallar'dan oluan bir "aristokratlar" snf katla
caktr.
Sparta Siyasal Dn
114
b . Feodal Aristokrasi
Krallk dneminde, topraklarn giderek az sayda kimsenin elinde
toplanmasyla, toplum feodal bir yap alm; bir aristokratlar snf
olumu grnyor. .. 8. yzyhn sonlarna doru, krallk nemsiz
bir dinsel memurluk derecesine indirilirken, yrtme ilerini aristokrat
larn aralarndan her yl yeniden setikleri "arkhon" denen yksek
memur grmeye balamtr.
Ares tepesinde topland iin "Areopagus" denen aristokratlar ku
rulu, bilgili, deneyimli aristokratlardan oluuyordu. nceleri kraln ve
arkhonlann bir danma kurulu iken; aristokratlarn glenmesiyle yet
kilerini artrarak, bir yasama ve ayn zamanda bir yarg organ konu
muna ykselmitir.
115
Snf atmalar
Yukarda anlatlan gelimelerin bir sonucu olarak, t.. 7. yzy
ln ortalarna doru, topraklar az sayda zengin aristokratn ellerinde top
lanrken, karlarnda kalabalk bir mlkszler snf belirdi; snf
atmalar balad.
I.. 632'de, yoksul kitleleri yrye geiren Kylon'un dzeni
ykma giriimi glkle nlenebildi. Atina aristokratlan tehlikeyi n
ce sert nlemlere bavurarak nlemeye altlar. t.. 624'de Drakon'a
ok ar bir ceza yasas hazrlattlar. Drakon yasalan, aristokratlann,
zenginlerin mallann ve canlarn ou kere lm cezalanyla korumaya
alyordu.
c . D em okrasiye V aran T oplum sal
Solon'un Reformlar
Solon, l.. 594'te, hem mlksz kyllerle aristokratlar arasndaki
ekonomik amay, hem kr zenginleri (aristokratlar) ile kent zenginleri
(kentsoylular) arasndaki siyasal atmay uzlamaya balamas iin,
olaanst yetkilerle donatlm arkhon seilip "yasa koyucu" olarak
atand.
Bu yolda yapt reformlarla Solon bor kleliini kaldrd, vatan-
dalarn borlar karl olarak ocuklarn, kanlarn, kendilerini g
vence gstermelerini (dolaysyla borlarn deyemediklerinde alacakllannn kleleri olmalarn) yasaklad. Kk kyllerin borlarn
sildi, ipotekli topraklardan ipotei kaldrd, sahip olunabilecek en ge
ni toprak parasn snrlandrd. Bu ekonomik reformlar yan sra,
yapt toplumsal ve siyasal reformlarla, Atina'nn snf dzenini ve
siyasal kurum lann deitirdi.
Toplumsal Snflar
Solon vatandalar (soyluluklarna gre deil) zenginliklerine gre
drt snfa ayrd. 500 kile buday ya da bunun deerine eit arap veya
zeytinya reten, ya da baka yollardan bunun deerinde yllk gelirle
ri olanlar, "500 kilelikler" birinci snfa giriyordu. kinci snfa "300
kilelikler", nc snfa "150 kilelikler" giriyordu. Yllk geliri bu
nun altnda olanlar drdnc snf oluturuyorlard.
lk snfa zorunlu askerlik grevi yklenmiti. Aslnda bu yk
deildi, bir dl idi. nk Eski Yunan'da, askerlik grevi ile siyasal hak
lar birbirlerine sk skya balyd. Dolaysyla drdnc snf, askerlik
ten (ve vergiden) balanrken, kendilerine seme hakk tannmakla bir
likte, memur, ynetici seilebilme haklan tannmam oluyordu.
Siyasal haklar, drt gelir dilimine aynlan "vatandalara tannan
haklard. Atina nfusunun teki kesimlerine, zgr, yerlemi yaban
117
clar olan (ama bir Atina vatandann olu olarak domu olmayan,
dolaysyla Atina vatanda saylmayan) "metoikos"lara, klelere ve
kadnlara siyasal haklar tannmamt.
Peloponnesos Savalar
Perikles, I.. 443'de, Attik-Delos Deniz Birlii'ni bir konfederas
yona dntrd. Bu, birlik yelerini Atina'nn uyruu yapma yolunda
atlm bir admd. Bamszlklarn yitirmeye baladklarn anlayan
ve ar vergilerden (haralardan) yaknan birka kentin ayaklanmas id
detle bastrlp, buralara Atina gmenleri ve garnizonlar yerletirildi.
Sonunda Atina'nn emperyalist eilimlerinin gittike tehlikeli bir
durum aldn gren Sparta, "Yunan'm kurtarcs" roln stlenerek,
Atina'nn karsna dikildi. I.. 431'de, Attik-Delos Deniz Birlii'ni
datmas isteini kabul etmeyen Atina'ya sava at. Peloponnessos
120
Yunan Savalar
Aslnda Atina'da (ve anmsanaca gibi ayn tarihlerde Spartada)
grlen bu olaylar, Yunan kent devletleri iinde ve kent devletleri ara
sndaki i savan grnmleriydi. Bir kent devletinde snf savan
yitiren ya da yitireceini sezen snf (eskiden olduu gibi kent devle
tine ihanet ettiini dnmeden) teki kent devleerinde iktidarda olan
ayn snfn yardmn ister duruma geldi. Bylece, snf kavgas, i
sava btn Yunan'a yayld.
Bu atmalar bir sonuca varamadan, .. 339'da Makedonya Yu
nanistan' fethedip i savaa son verdi. Makedonya "Hellen Birlii"ni
kurup, Yunanistan'daki dzen iin bir tehlike oluturan isiz gszleri
birliin ordusuna alarak, onlarn Persler'e kar dzenlenen "intikam
seferi"nde kullanlmasn (harcanmasn) salad. .. 323te sken
der'in Asya seferi sona erince, ordudan terhis olunanlarn yeniden isiz
gsz kalmalaryla, i sava yeniden balad. Bu dnemin tarihi ile il
gili olarak M. I. Rostovtzeffin, The Social and Economic History of
Hellenistic World adl nl yaptnda yazdklarna gre snf sava,
yer yer, aa snflarn iktidar ele geirip, borlan silip, topraklan ye
niden dap, mahkemeleri kal d irdik lan noktalara dek varmtr.)
Sonunda Roma, Makedonya'y yenip, .. 146'da Yunanistan'
Makedonya valisinin ynetimine verdi. .. 86'da ise, Romallar Ati
na'y fethederek, Atina kent devletinin siyasal varlna son verdiler.
Atina'daki toplumsal ve siyasal gelimeleri bylece grdkten
sonra, daha ok Atina'da gelitirilen Yunan siyasal dnn ince
lemeye gemeden nce, bu dnn temelinde yatan Atina demokra
sisinin ve toplumunun yapsn aadaki emann yardm ile anm
samakta yarar var.
121
ekil :2
Perikles Dneminde
Atina Kent Devletinin Nfusunun Dalm
122
a. Mitolojik Dn
Mitolojik dn, dinsel dnn ergin dnemlerinde grle
cei gibi tmdengelime dayanan biimi deil, bu dnn benzetme
lere, analojiye dayanan ilk, bir bakma gelimemi biimidir. Bu d
nte doa gleri canl varlklar (tanrlar); insan-doa, insan-insan
ilikileri ve doal olaylar, tanrlarn dncelerinin ve eylemlerinin
rn grlerek, birtakm mitoslarla aklanmaya allr.
124
Herakleitos
Herakleitos (l.. 540 - 480) ionia doa felsefesinin son dnr
lerinden biridir. Dnceleri doa felsefesinden insan felsefesine geii
temsil eder. Ayrca, dnnde materyalist elerle idealist elerin
yanyana oluuna baklarak, materyalist felsefeden idealist felsefeye ge
ii temsil ettii de sylenebilir.
Ephesos'un (Efes'in) aristokrat bir ailesinden gelen Herakleitos,
kentindeki demokratik gelimelere kzarak, toplumdan, politikadan so
umu, kendini felsefeye vermitir. Bir aristokrat olmakla, aristokratik
inanlara, deerlere sahip bulunmakla birlikte, teki aristokratlardan
farkl olarak, zamanndaki "deime"lerin bilincindedir, yle ki, yalnz
ca toplumsal alanda deil, doada da hi bir eyin durucu, kalc ol
madn, her eyin bir deime, bir olu, bir ak sreci iinde oldu
unu dnmektedir.
Herakleitos'a gre, evrenin asl ate olduu gibi, evrende her ey
srekli bir yan iindedir, insanlar bile, ama yava yava, iin iin
yanmaktadr. Herakleitos'un bu yanma benzetmesi ile anlatmak iste
dii, her eyin bir varolu, deime ve yok olu sreci iinde olduu
dur. Bu dncesini dile getiren teki benzetmesi, rmaa giren in
sandr. Ayn rmaa iki kez giremeyiz; ikinci giriimizde rmak o
rmak deildir, sular deimi, baka sular gelmitir. Ayn rmaa bir
125
D em okritos
Demokritos (I.. 460 - 370) Trakya'nn Abdera kentinde yetimi
bir dnrdr. onial olmad halde ve onia doa felsefesinin k
ndan bir, bir buuk yzyl kadar sonraki bir ada yaam olduu
halde; dnceleri ionia doa felsefesinin gelime izgisi zerinde bu
lunduu iin ve materyalist doa felsefesini doruuna ulatran bir
dnr olduu iin; dnrleri tarih srasna gre inceleme yolumuz
dan ayrlarak onu ionia doa felsefesi bal altnda ele alyoruz.
Demokritos'a gre evrenin ana maddesi "atom" (blnemeyen) de
dii kk paracklardr. Varlklar, atomlarn eitli birlemelerinin;
olaylar, eitli hareketlerinin rndr. Demokritos'un doa felsefesi
bu gre dayanr.
"Toplum ve tarih retisi"ne gelince, Demokritos'a gre, balan
gta hayvanlar gibi plak ve ilkel olan insanlar, zamanla zanaatlarda
ilerleyerek kendinin yaad adaki durumlarna gelmilerdir. Toplum
ve devlet (polis) bu tarihsel gelimenin (evrimin) sonucunda ortaya
kmtr. Devletin kayna, insanlarn, gereksinimlerini karlkl ola
rak karlamak iin kurduklar ibirlii ve iblmdr.
Demokritos'un insan, ahlak, politika ile ilgili dncelerinin do
a felsefesine dayandn gryoruz. Ona gre, evrende her ey atom
lardan, maddeden yaplm olduu gibi insan da maddeden oluur.
Madde dnda ruh diye bir ey yoktur, insann duygulan, istekleri ve
dnceleri, bedenindeki ate atomlarnn hareketlerinin rnleridir.
Ate atomlanmn bedendeki hareketleri durgun ve ll iseler insan
mutlu; kzk ve lszseler insan mutsuzdur. Bu gre dayanarak:
"Her ey iin eitlik (lllk) dorudur, arlk (ifrat) ve azlk (tef
rit) kanmca byle deildir" demitir. Bu ilke topluma uygulanrsa, iyi
toplumun ar zenginliin ve ar yoksulluun bulunmad bir top
lum olaca sonucuna varlabilir ki, Demokritos'un zamannda byle
toplumlar demokrasi ile ynetilen toplumlardr. Demokritos'un da bu
mantk zincirini izleyip izlemediini bilmiyoruz. Ama "bir demokrasi
deki yoksulluk, aristokrasideki szde bahtlla zgrln klelie
stn tutulduu kadar yelenmelidir dediine baklrsa, izlemi gr
nyor. Bylece, Demokritos'un materyalist bir doa felsefesinden hare
ketle demokratik bir siyasal dne varn, biz de izlemi oluyo
ruz.
127
Pythagoras ve Pythagorasclar
Pythagoras l.. 582'de, lonia'daki Sisam (imdiki Samos) kentin
de dodu; l.. 6. yzylda yaad. lm tarihini veremeyiimizin nede
ni, Pythagorasc gelenee gre onun lmediine inanlmasdr. Gen
liinde, byk bir ticaret filosuna sahip olan tiran Polykrates'in, Si
sam'da aristokrasiyi saf d edip kentli orta snfa dayanarak tiranlk
ynetimini kurmasna tank olmutur. Bu durumdan holanmayarak
lkesinden ayrlm, Gney talya'daki Kroton kentine yerlemitir. Bu
tutumu, Yunan dnyasndaki demokrasiye giden gelimelere kar
gsterdii tepkiyi dile getirmektedir.
Pythagoras, felsefesini, onia felsefesini de balatan soru ile ba
latm grnn "Evrenin ana ilkesi nedir?" biimindeki bu soruya ver
dii yant, onia doa felsefesinde genellikle verilen yantlardan farkl
olarak, onun maddi bir e deil "saylar" olduunu syleyerek (say
bir madde olmayp madde d bir ey: bir dnce, bir idea olduu
iin) idealist felsefenin temellerini atm olur.
Pythagorasclara gre gerek varlklar saylardr. Evrende saysal
bir dzen ve dzenlilik vardr ve her ey say ile anlatlabilir. Bir says
rnein, tanrdr. Birden baayarak her saynn bir karl, bir anlam
vardr. Her say bir eyi ya da bir dnceyi karlar. Pythagorasclann
"say mistisizmi" olarak adlandrlabilecek olan bu dncelerinden tut
turarak, onlarn toplum felsefelerine geebiliriz.
Pythagorasclara gre evrende bir dzenlilik, bir uyum vardr. Top
lumda da bir dzen ve bir uyum olmalda-. Yaadklar dnemde, de
mokrasilere varma yolunda siyasal deiiklikler geiren toplumlannda,
kendi anladklar anlamda bir dzen bir uyum grmemi olacaklar ki,
toplumda uyumu salayacak olan sayy aramaya giriirler, bulurlar da.
128
a. S ofistler
Kent devletlerindeki demokratik gelimelerle, eski aristokratik
siyasal kltr yetersiz kalm, hem aristokratlar hem de demokratlar
yeni bir kltrn gereksinimini duymaya balamlard. Hele demok
ratlar, siyasal iktidar ele geirirlerken ve geirdiklerinde kent devletle
rini ynetirken, aristokratlardan yana yontan eski kltr kullanamaz
lard; iddetle yeni, demokratik bir dnn, demokratik bir kltrn
gereksinimini duydular. te Yunan toplumunda duyulan bu gereksi
nimleri karlamaya sofistler aday oldular.
Yunanca'da "sophia" bilgi demektir, Sofist; bilgili, "bilgin" an
lamna gelen bir szck iken, kendilerine "sofist" deyen bu kimseler
dersler vermeye balaynca, szck "retmen" anlamna gelir oldu.
Ama ona bugnk ("bilgi") anlamn, kendisini onlar gibi bir sofist
(bilgin) saymadn, bilgi ardnda koan bir filozof (bilgisever) sayd
n syleyen Sokrates kazandrd.
Sofist akm, belli grleri olan bir felsefe okulu deildir. Sofist
ler birbirinden farkl grleri, eitli siyasal dnceleri savunmu
lard. Belki tek ortak yanlan, insan konu almalan ve bir okula bal
olmamalandr. Ancak bu, dnce tarihi iinde son derece nemli bir
zelliktir. Belli tapmaklara ya da dinlere, mezheplere bal din adamlan
dn skolastikleme eilimi gstermiken, paral ekonominin
egemen olduu bir toplumda, serbest emein ortaya knn nemine
benzer bir biimde, serbest dn emekilerinin ortaya klan, dn
ceye esneklik ve deien toplumsal gereklie uyabilme yetenei ka
zandrmtr. Bu adan sofistleri, serbest meslek dnrleri sayabiliriz.
Sofistlerin farkl snflarn dnya grlerini dile getirdiklerini
Mannheim, (Ideology and Utopia adyla 1960' da ngilizceye evrilen)
"ideoloji ve topya" adl Almanca yaptnda ortaya koymutur.
Ayrca, orfadbirden ok dnce ve deer sisteminin bulunduu
bir durumda, insan doal olarak hangisinin doru ve geerli olduunu
aratrma gerei duyarak, tek dnce sistemi bulunan bir toplumda
grlmeyen bir biimde, "dncenin zerinde dnme"ye balayacak
tr ki, bu, hem epistemolojik sorunlarn zerine eilinmesine, hem de
dn sistemlerinin ideolojik niteliklerinin yava yava farkna va
rlmasna yol aacaktr.
Bilginin satlabileceini, dolaysyla retilebileceini syleyen
sofistler, konumlar gerei olarak da, bilginin, erdemin, siyasal bilgi130
Protagoras
Protagoras (I.. 480 - 410) Teos'da domu, Abdera'da yetimi,
paral dersler vererek yaamn kazanmak iin Atina'ya gelmitir. So
fist dnce akmnn kurucusu olmutur. Yazdklarndan zamanmza
yalnzca fragmentler (paralar) kalabilmitir. Bu paralar arasnda onun:
"Metron antropos panton = nsan her eyin lsdr" sz gerek
sofistlerin tutumunu, gerek Protagoras'n dnn yanstmas bak
mndan ok nemlidir. Bu szn nemini belki, aristokratik ozan Pindaros'un u sz ile yanyana koyarak daha iyi kavrayabiliriz:
"Nomos basileos panton = Yasalar her eyin kraldr". Nomos,
insan yaps da olsa, onu yapmayan insanlarn da uymas gereken
"kurallar"dr. Vurgu insana deil kuraladr. Pindaros, yasalara uyulma
sn, her eyin lsnn yasalar olduunu sylerken, Protagoras tam
tersi bir tutumla, yasalarn karsna insan koymakta, l olarak in
san almaktadr; dolaysyla eskiden yaplm ve deitirilmek istenme
yen yasalara kar bir tutum taknmaktadr.
Protagoras'n bu nl szndeki "insan" szcnn birey insan
anlamna gelip gelmedii tartmaldr. Ama onun insan sz ile, in
san hayvanlardan ayran zellii olan akl amalad, akln her eyin
ls olduunu sylemek istedii gr ar basmaktadr. Bunu
onun "Protagoras mitosu" olarak tannan meselinden biliyoruz: Prota
goras, "devlet, siyaset bilgisinin baz insanlarda m yoksa tm insan
larda m bulunduu" yolundaki bir soruyu, "bunu en iyisi, daha kolay
anlamanz iin, bir mitos yardm ile anlataym" diye yantlamaya ba
lar (mitoslara inandndan deil onlar dncelerini daha kolaylkla
anlatmaya yarayacak bir mesel olarak kullanmak istediinden byle an
latmaktadr):
Canllar yaratldktan sonra, onlar donatma ii iki karde tanrya,
Prometheus ile Epimetheus'a verilir. Epimetheus, doaya ve birbirle
rine kar korunmalar iin hayvanlara bol keseden post, di, trnak
131
datmaya balar. Sra insana gelince, ona verecek hi bir eyinin kal
madn dehetle grr. plak, yumuak insan, eli nnde ackl bir
durumda baknp durmaktadr. Prometheus yetiir insann yardmna.
Olympos'a kp tanrlardan atei (ve atein yardmyla yaplan aralar,
dolaysyla zanaatlar) alarak insana verir; hayvanlardan korunmas,
kendini donatmas iin. Bylece insanlar kendilerini, teki hayvanlar
dan ve doadan koruyabilecek duruma gelirler. Ama o zaman daha in
sanlar devlet bilgisine sahip olmadklar iin, kendilerini birbirlerinin
saldrlarndan koruyamazlar. yle ki, bu yzden neredeyse yok olup
gideceklerdir. Olympos'dan atei alan Promethus'a fena biimde kz
m ve bilindii biimde cezalandrm olmakla birlikte Zeus, insan
larn bu durumuna acr; yok olup gitmelerine gnl raz olmaz ve bir
birlerini yiyip bitirmesinler diye, Hermes ile insanlara "devlet bilgisi"
gnderir. Hermes bu bilgiyi, belli zanaatlarn bilgisinin belli kimse
lere verilii gibi, baz kimselere mi vereceini yoksa herkese mi da
tacan sorar. Zeus, onu tm insanlara datmasn syler. Bu mitos
ile Protagoras, devlet bilgisinin belirli bir snfta deil tm vatanda
larda bulunmas gerektiini belirterek, demokratik bir politika anlay
n dile getirmektedir.
teki Sofistler
Sofser arasnda aristokratik dnceleri savunanlar da vard, nk
sofistlerin dncelerinin alclarnn, rencilerinin bir blm aris
tokrat genlerdi. Ama sofistlerin ounun demokratik dnceler geli
tirdikleri sylenebilir. Bunlardan Antiphon, aristokrat - avam ayrmna
kar karak, insanlarn doutan birbirlerine eit olduklarn ne sr
mt. Alkidamas, "Tanr herkese zgrlk vermitir, doa kimseyi
kle yapmamtr" deyerek, efendi - kle ayrmna kar kmu. Yunan'da pek yaygn olan Hellen - barbar ayrmna kar kan sofistler de
vard. Thrasymakhos, "adalet glnn iine gelendir" deyerek uygula
madaki durumdan ac ac yaknrken, Kallikles onun tam zdd olan d
nceler ileri srmt. Ona gre, zayflar birleip, doutan stn olan
lar, "hak, adalet, bakalarndan fazla eye sahip olmak iin uramamaktr" deyerek dizginleyen yasalar, ahlak kurallar koymulardr. Oysa
hak ve adalet glnn istedii gibi yaamas, tutkularnn kendisini
gtrd yere dek gitmesidir. Ksaca "hak glnndr". Antiphon
ise, zamanmza kalabilen ffagmentte, "doaca ayn yaratldmz hal
132
b. Sokrates
Sofistlerin baz inanlar akln szgecinden geirerek eletirmele
rinden etkilenen ve onlarn bu yntemlerini benimseyen (bu nedenle
baz yazarlar tarafndan kendisi de bir sofist saylan) Sokrates, sofistle
rin birden ok gerein olabilecei ya da hi bir gerein olmad yo
lundaki dncelerine kar tutum taknarak, bir numaral sofist d
man kesilmitir.
Sokrates'in Yaam: Sokrates (.. 449 - 399) Atinal bir ana baba
dan dodu. Babas ta yontucusu ve heykeltra olan bir zanaat idi.
Sokratese, kt kanaat ama yaam boyunca almadan dnmesine
yetecek kadar miras brakm grnyor.
Apollon khini "dnyann en bilge kiisi kimdir?" biimindeki
bir soryu "Sokrates"dir diye yanam. Gelip bunu Sokrates'e bildir
m ile^ Sokrates, "nasl olur" demi, "nasl olur? bildiim tek ey hi
bir ey bilmediimdir; Apollon khini yanlm olmal; benden bilge
lerin bulunduunu gstererek bunu kantlayacam". Bunun zerine
balam kendisinden bilgesini aramaya. Bu amala Atina sokakla
rnda sofist, marangoz, politikac, sac, zengin, yoksul kiminle kar
lam ise, kim ben bir ey biliyorum demise, onu sorguya ekmi,
bildiini syledii eyi gerekten biliyor mu diye. O zaman grm ki
bu kimseler bildiklerini sandklar eyi bile bilmemektedirler. in
kts kendilerinin bilgisiz olduklarnn da bilincinde deildirler. O za
man anlam ki, Apollon khini doruyu sylemi; kendisi hi bir ey
bilmemekle birlikte hi deilse bir ey bilmediini bilmektedir.
Bunun zerine Sokrates, Atinallar'm bilgisizliklerini yzlerine
vurmak, bylece onlar uyandrmak iin, bu konumalarn srdrm.
Kendilerinin bilgili olduklarn sanarak vnenleri yakalayarak, sor
duu ustalkl sorularla, onlar kendi dnceleri iinde elikiye dr
m, matetmi, gln durumda brakm. Onun bu alayl, elenceli,
ama bilgece soruturmalarn dinlemek iin evresinde bir grup gen,
daha ok da aristokrat ocuklar toplanm. Sokrates onlarn nnde,
Atina'nn hatip, sofist, politikac vb. nl kiilerini mat etmeyi sr
drm. Sonunda o kadar ok dman kazanm ki, .. 399'da, gen
lerin ahlakn bozmak ve Atina tanrlarna saygszlk edip yeni tanrlar
133
c. K ynikler
Sokrates'in hem eitliki hem eitsizliki ynlerinin bulunduu
nu, yaamnda daha ok eitliki iken, dncelerinde eitsizliki, aris
tokratik eilimlerin ar bastn grmtk. rencileri arasnda
onun eitliki ynn benimseyip gelitirenler, daha sonralar Kynik
ler adyla bilinen bir dnce okulunu kurdular.
Kynik szc Eski Yunanca'da kpek anlamna gelen "kylon"
kkenlidir. Kpeke (ilkel) bir yaam biimini yeleyen bir dnce
akmnn yelerine "Kynikler" denmitir. Beklenecei gibi, bu ad, on
lar aa gren rakip ve aristokrat dnrlerce taklmt. Onlar da bu
ad zamanla benimsemi grnrler.
Tarihsel balam iinde, Kynik dnce, ar eitsizliki uygar
kent devleti toplumuna kar bir tepki hareketiydi. Ancak yeleri aa
snflardan kimseler olan bu tepki hareketi, bu snflarn Eski Yunan'daki gszlne uygun olarak, eitsizliki toplum dzenini ykma
ve yerine eitliki bir dzen getirme yolunda etkin bir tepki hareketi
olamad. Kendini, uygar, eitsizliki dzene ksme, uygar toplumdan
kama, uygarln nimetlerinin eitsiz datmn eletirmekten ok
dorudan doruya uygarln nimetlerini hor grme, eitsizliki dze
nin deerlerini aa grme biiminde edilgin bir tepki olarak ortaya
koydu.
135
A n tis th e n e s
Antisthenes (l.. 444 - 368) Sokrates'in rencisi ve en sevdii
dostlarndan biri olan yoksul bir Atinal idi. Kynik dnn temel
grlerini ortaya atan kurucusu oldu. Sokrates lp, onun etkisinden
kurtulduktan sonra Antisthenes, Sokrates'in, erdeme, mr boyu sre
136
Diogenes
Diogenes (.. 404 - 323) Sinoplu bir bankerin olu, Karadenizli bir
hemerimiz olarak domutur. Babasnn paralan eeleyerek incelt
tiinin anlalmas zerine, ailesi ile birlikte Sinop'tan srlm, son
ra da bir kle durumuna dmtr. Satlrken ne gibi bir becerisi ol
duunu soran (ona gre pazarlayacak olan) satcsna, "kendini yne
tecek birini arayan beni satn alsn" demitir. Sonunda gerekten, fel
sefenin deerini bilen birinin klesi olmu ve bu efendisinin kendisine
137
e. P laton
Kyniklerin Sokrates'in eitliki ynn ilemelerine karlk Pla
ton hocas Sokrates'in eitsizliki dncelerini ileyip gelitirmitir.
Aristokratik dnrler, genel olarak, sofistlerce budanan aristokratik
deerleri, Sokrates'in salad "bilgelerin ynetimi" dncesi zerin
de, yeni temellere dayandrarak canlandrm, bunlar byk bir genel
felsefe biiminde sistemletirebilmeyi baarmlardr. Bu, zel olarak
da Platon'un baarsdr. Platon bu baarya, zamanna kadarki tm Yu
nan kltrnn mirasndan yararlanp, bu kltrn en nemli dn
celerini, Sokrates'in "bilgelerin ynetimi" dncesi temeli zerinde
kurup sistemletirerek ulamtr. Ama bylece kurduu idealist, eit
sizliki, aristokratik felsefesi, kendisinden sonra, zamanmza kadar
dnce tarihi boyunca saysz dnr etkilemitir; etkisini (Poppcr'a gre "bysn") gnmzde de srdrmektedir.
Platon'un Yaam
Platon (.. 427 - 347) ailesinin, Atina'nn son kral Kodros'un
soyundan, Kodros'un soyunun da tanr Poseidon dan geldiini syleye
rek, arkasn tanrlara dayandrma biimindeki eski aristokratik tutumu
srdrr. Asl ad Aristokles'dir; "Platon" takma addr. Alm ve omuz
lan "geni" olduu iin verilmi bu ad ona. Genliinde Olimpiyatlar
da birincilikler kazanan baanl bir sporcu ve gzel iirler yazan bir sa
nat imi. stelik ok yakklym, ama nedense mr boyunca be
kr yaam.
Yaam, Yunan uygarlnn, Yunan kent devleti toplumunun,
zellikle Ana'nn en parlak noktasn izleyen bir gerileme ve kme
dnemine i savalar ve yenilgiler dnemine rastlamt. Yirmi yanda
Sokrates'in ekimine kaplnca sporu, sanat brakp, kendini dn
140
Pltonun Yaptlar
Platon otuz yandan seksen yama kadar otuza yakn diyalog yazmr. Diyaloglarnda (birka dnda) hocas Sokrates'i ba konu
mac yapmtr. Bununla birlikte diyaloglarnda Sokrates'in azndan
kan her dnce Sokrates'e ait deildir. "Sokratik Diyaloglar" denen
genlik dnemine ait diyaloglarnda (baknz: H. Vehbi Eralp, Platon
Hayat, Eserleri Sokratik Diyaloglar) gerekten Sokrates'in dncele
rini ilemiti. Daha sonraki diyaloglarnda ba rol Sokrates'e vermeye
devam etmi, ama onun azndan kendi dncelerini ileri srme yolu
nu tutmutur. Konumuzla ilgili yaptlar "Politeia" (Devlet), "Politikos" (Devlet Adam), "Nomoi" (Yasalar) adl diyaloglardr. Devlet ve
Devlet Adam ve Yasalar (Yasalar'm 12 kitabndan als, Ara Yayn
clk, 1989'da C. entuna, C. Babr tarafndan) Trkeye evrilmitir.
Diyaloglar dnda, zellikle yaamna ilikin baz nemli bilgileri
(rnein bir ara demokratik parti iinde politikaya atlmay dndn)
rendiimiz mektuplar vardr ki, bunlar "Epistolai" (Mektuplar) olarak
adlandrlmtr. Ayrca Politeia adl yaptnn, S. Eybolu-A. Ali Cimcoz tarafndan; Politikos adl yaptnn B. Boran-M. Karasan tarafndan
daha nce yaplm evirileri bulunmaktadr. Bu evirileri "Platon" yerine
Arapa'da benimsenen "Eflatun" ad ile yaynlanmtr.
142
147
"Devlet Adam"
Platon'un Devlet Adam'm ("Politikos"u) Devlet'ten on be yl
sonra, I.. 360'da (altm yedi yandayken) yazd sanlyor. Bu diya
logunda, ideal devleti bir yana brakp, devlet adamnn zelliklerinin
ve grevlerinin neler olmas gerektiini aratrr. Ayn yaptta ynetim
biimlerini snflandrp bunlar hakkndaki grlerini ortaya koyar.
Kimler Ynetici Olmal: Platon Devlet Adam'nda, devlet
adamlna, ynetim sanatna ilikin grlerini bir mitosa dayanarak
aklamaya giriir. Bu mitosa gre, bir zamanlar evreni dorudan do
ruya tanr ynetirmi. Sonra koyuverilmi evreni kendi haline. Bunun
zerine insanlar ilkin kendilerine bir monark seerlermi. Bu ynetim,
yani monari tanr ynetimi gibi yetkin olmamakla birlikte tanr
ynetiminin kopyas olduu iin, iler bir sre iyi gidermi. Ama bu
iyi ynetimin, tekin ynetiminin yerini, nce azln, sonra okluun
ynetiminin almasna yol aan deiikliklerle her ey gittike artan bir
bozulma sreci iine girermi. Ta ki tanrnn, evrenin bu kt gidiine
bir son vermek zere, ynetimi yeniden eline almasna dek.
Ynetim, klelerin, tacirlerin, gndelikilerin anlamadklar bir
sanat olmaktan te bir bilimdir de; stelik bilimlerin en g olan ve
en ycesidir. Byle bir bilim kalabalkta bulunmaz. On bin kiinin (bir
kent halknn demek istiyor) iinde elli yz kiide bile zor bulunur.
Ynetimlerin Dolam Kuram: Platon, Devlet Adam'nda,
tanrnn evrenin ynetimini braktktan sonra ynetimlerin monariden
demokrasiye kadar nasl birbirlerini izlediklerini anlatr. Ancak teki
yaptlarnda da onun ynetimlerin snflandrlmas, dolam ve deer
lendirmesiyle ilgili baka dnceleriyle karlayoruz. Dolaysyla
Platon'un bu konudaki dncelerini Devlet, Devlet Adam ve Yasa
lardan derleyip birletirerek sunmaya alacaz.
Platon'a gre ilkin, idealar evreninde bir "devlet ideas" vardr,
tdealar evrenindeki (Platon'un kafasndaki yetkin devlet ideali olduunu
dnebileceiniz) devlet, gerek, yetkin, deimeyen devlettir. Nes
neler evreninin devletleri, yeryz devletleri idealar evrenindeki devlet
ten, demek ki devlet ideasmdan eitli llerde pay alm olan devlet
lerdir, devlet ideasnn kopyalardr. Bunlar devlet ideasma ne kadar ok
benzerlerse o kadar yetkin ve deimez kurumlara sahip olan srekli
dzenler olurlar.
151
idealar
evreni
nesneler
evreni
Patriari
gerek monari
gerek aristokrasi
zifaf
saysn
bilmeyip bozulma
srecine
kaplarak
ideal monari
ideal aristokra
karma ynetir
timokrasi
tiran k
yasasz
demokrasi
oligari
yasal
demokrasi
ekil: 3
Platonda Ynetimlerin Dolam emas
154
155
yasasz ynetimler
yasal ynetimler
ynetici says
i tiranlk
]
| azln ynetimi ji i!________________
aristokrasi
i oligari
I tekin ynetimi
| i monari
j.----------------------------------------------- -
, ---------------------------------------------------- J
ekil: 4
Plton'da Ynetimlerin Snflandrlmas emas
"Yasalar"
Platon, Devlet'tt, zamannn toplumlannn koullarnn byle bir
devletin kurulmasna olanak verip vermeyeceine bakmakszn, "ideal"
bir devlet tasars izmiti. Ama nceleri byle bir devletin kurulabi
leceine, stelik kendisi tarafndan kurulabileceine inanyordu. Bu
yoldaki umutlan Syrakuza serveni ile boa knca, kurulabilir bir
devletin tasansn izmenin gereinin bilincine vanp, byle bir tasan
da "var olan" koullann da gz nne alnmasnn zorunlu olduunu
kavram oldu. Bu bakmdan, Platon'un aristokratik ideolojik ynnn
daha ok Devlet' te, bilimsel ynnn ise daha ok Yasalarda ("Nomoi"de) yansd sylenebilir.
Platon, Yasalarda, Devlet'te nerdii ideal devletin, filozoflar y
netiminin komnist dzenlemelerinin, tanrlara yarar olduunu belir
tip, insanlarn, zayflklar ve eksiklikleri nedeniyle, byle bir kom
nist dzeni gerekletiremeyeceklerini kabul ederek, insanlarn kurabi
lecekleri, koruyucular ve yneticiler iin de zel mlkiyet dzenini ka
bul ettii "ikinci en iyi ynetim"i sunar.
"Yasalar"daki Tarih ve Toplum Gr: Platon, Yasalar'da
ikinci en iyi devlet tasladm sunmadan nce, toplumun nasl kurulup
nasl gelitiini aklamaya giriir. Tarih ve toplum hakkndaki grle
rini (Yasalar, III, 677'de) "lk zamanlarn belgeleri yok elimizde ama,
156
genel bir sel afetinin her eyi silip sprdkten sonra insanlarn decei
durumu dnrsek o dnemleri kafamzda canlandrabiliriz" diye ak
lamaya balar. Selden, tepelere kaan az sayda insan ve hayvan kurtulabil
mitir; teki insanlar ve tm uygarlk rnleri yok olmutur.
te insanln balangcnda, buna benzer bir durumda insanlar
tepelerde bir oban yaam srdrmekteydiler. Zanaatlar bilmiyorlard;
birikmi mallan, mlkleri yoktu; demir, bakr gibi metaller bilinme
diinden, silahlan da yoktu. Nfuslan az olduu iin ve yalnzlk ek
tikleri iin, birbirleriyle dosta geiniyorlard. Bu nedenlerden dolay,
bu ilk insan topluluklarnda i savalar ve atmalar da yoktu. Ml
kiyet olmad iin de, mal, mlk tartmalan ve kavgalan yoktu.
Bu topluluklar, doa gereksinimlerinden fazla rn verdii iin,
yoksul deildiler. Ama, zanaatlar ve altn ve gm de bulunmad iin,
zengin de deildiler. Aralarnda rekabet yoktu. Bu yzden insanlan iyi
insanlard. Bu nedenle yazl yasalara gerek duymuyorlard; ilikilerini
geleneklerle dzenliyorlard. Ynetimleri patriari idi; her biri tek bir
byk aileden oluan kabileleri, en yal erkekler ynetiyorlard.
Ne var ki, kabilelerin birleip topluluklarn bymesiyle ve top
tum yaamna tarmn girmesiyle, bu dzen deimeye balad. Birle
mi kabilelerden oluan topluluklarda, her kabile, kendi geleneksel ku
rallarnn, kendi greneklerinin uygulanmasn istedi. Bunun olana
nn bulunmad anlalnca, tm kabilelerin uymas gereken kural
larn saptanmasyla, yasalar hazrland. Bu tr yasalar hazrlamak iin
kabileler temsilciler setiler, seilen temsilciler tm kabilelerin gre
neklerini gzden geirip en uygun grdklerini kabile eflerine bildir
diler. Bu kimselere "yasa koyucular" dendi. Yasa koyucular kabile ef
leri tarafndan srekli grevlere (memurluklara) atannca, atamay tek
bir kabile efi yapmsa ynetim monariye, kabile efleri birlikte ata
mlarsa, ynetim aristokrasiye dnt.
Tarmsal retimin balamasyla baz topluluklar ovalara yerle
milerdi; tekileri ise tepelerde obanlk yaamn srdryorlard. Te
pelerde kalan savakan topluluklar ovalarn ifti topluluklar zerine
amansz saldrlara girimilerdi. Bu gelimeler sonucunda, zamanla
byk kentler kurulmu, eitli zanaatlar ortaya kmt... Bu yeni
gelimeler ise, zenginliklerin birikimine ve yama savalarna yol
amt.
Platon, tarihin gelip gemi somut patriari, monari, aristokrasi
ynetimlerini anlattktan sonra, zamanndaki ynetimlerin nasl doup
157
161
162
/.
Aristoteles
Aristoteles'in Metafizii
Aristoteles'e gre dnce varl yanstr. Ama varln yaps, d
grnmn alglayarak deil, i balanlarn kavrayp varln zne
ve nedenlerine ynelen metafizik ile kavranabilir. Fenomenlerin (grn
glerin) okluu arkasnda bir gerek olmaldr. Bu, Aristoteles'e gre
gelimedir. Gerek varlk grnglerin iinde gelien zdr. Tm grn
gler zn kendini ortaya koymas biiminde grlen oluumlar, geli
melerdir. Oluum, gelime madde (hyle) ile form (eidos) arasndaki iliki
dir. Aristoteles varln bu iki eden, "madde" ile "form"dan (biimden)
olutuunu syler. Madde biimsiz ve hareketsizdir, onu harekete geirip
biimini veren formdur. Form ise tek bana botur, onun iini dolduran
maddedir. Varlk bu ikisinin birlemesinin rn olup, grngler dn
yasnda her ey form kazanm bir maddedir.
Form, ekil, biim demektir. Ancak Aristoteles'in dilinde formun,
bizim biim anlaymz aan bir anlam varda. O, varlklarn yalnz
ca biimini belirlemekle kalmayan, ayn zamanda maddeye hareket ye
tisini veren madde d (tinsel) ve etkin bir edir. Aristoteles bir ba
kma form ile Platon'un idea'sma benzer bir eyi anlatmak ister. Ancak
ideadan farkl olarak form, tek bana var olamaz; mutlaka bir madde
ile birlikte bulunur. kisinden biri eksik ise, varlk yoktur. Bunun iki
kurald vardr: Tanr ve insann tanrsal yan olan akl.
Tanr, salt formdur, kendi kendine yeterlidir, yetkindir. Var olabil
mek iin maddeye gereksinimi yoktur. Yetkin (mkemmel) olduu
iin de deimez, hareket etmez (deime, hareket bu yetkinlik konumun
dan uzaklama demektir). Deimeyen ve hareket etmeyen tanr, evrene ilk
itiyi vermi, onu harekete geirmitir. Oluum bu hareketle balamur,
sonra gene tanrya dnmek ister. nk tanr evreni kendini seyretmek
iin yaratmtr; evrenin yeniden kendisine dnmesi iin onun iine yet
kine (bu, tanrya, kendisine demektir) ulama ereini ("telos"u) koy
mutur. Bu nedenle evren ve evrenin iindeki her varlk, ilerindeki bu
erekten dolay, yetkin biimlerine ulamak yolunda hareket eder.
Her olu maddenin form kazanmas olduuna gre, oluu etkile
yen nedenlere bakarak oluu kavrayabiliriz. Bu nedenler:
1.
2.
3.
4.
169
balarsa, bozulan aristokratlar devlet hzinesini soyup zenginleirlerse, aristokrasiden oligariye geilmi olunur.
Oligari, vatandalk haklarn erdeme deil yksek mlk sahibi
olmaya balar; mlk sahibi olua gre oranl eitlii uygular. Oligarklann da zamanla bu yolda arla kamalar, tm zenginliklerin belir
li ellerde toplanmasna, egemen snfn ye saysnn azalmasna, kar
larnda ok yoksullam kimselerden kurulu ok kalabalk bir sn
fn belirip, bu snfn kendilerine ba kaldrmasna yol aar. Sonunda
okluk, oligariyi devirir. Bu devrimde okluk halka nderlik etmi
olan kii tiran olur. Tiran kiisel karlar ardna dnce, okluk,
nderlerini indirip ynetime kendi geer.
okluk ynetimi ilkin siyasal haklar belli ama fazla olmayan bir
mlk sahibi olmaya gre tanyp, bu kadar mlk olan tm vatan
dalara eit haklar veren bir ynetim kurar ki, bu ynetime Aristoteles
"politeia" der (devlet anlamna da gelen bu szcn burada "lml de
mokrasi" ile karlanabileceini belirtmitik). Ilml demokrasi saysal
eiik anlayna dayanr. Ama onun da saysal eitlik anlaynda a
rya kamas, ynetimin deimesine yol aar. Yalnzca siyasal haklara
sahip olmada yukar snflara eit olan halk, her alanda, rnein bilgi
alannda kendini yukar snflara eit grmeye balar ve erdemi gerekti
ren yksek memurluklar btn vatandalara aarsa, politeia ynetimi,
okluun bozulmu ynetimi olan "demokrasi"ye diyelim ki, "lml
demokrasi" ynetimi "ar demokrasi" ynetimine dnr.
Aristoteles, ynetimlerin zorunlu olarak bu emaya gre ve geri
dnmez bir biimde birbirlerini izleyeceklerini sylemez. Pek ok dev
letin anayasal gelimelerini aratrrken, bu modele uygun olmayan
geilerin grldn saptamt. Demokrasilerden nce kurulmu tiranlklarn yan sra, demokrasilerden sonra kurulmu uranlklardan r
nekler verir. Demokrasiye kar gerekletirilen devrimler sonucunda
oligarilerin de kurulabildiini belirtir.
Aristoteles, devrimleri nlemek iin saysal eitlikle oranl eitli
in birlikte kullanlmasn ister. Bunun bir anlam da, ekonomik ve
siyasal eitsizliklerin azaltlmasdr. Siyasal alanda tam bir saysal
eitlie gidilirse (ki bu Aristoteles iin eitsizlik demektir) oligarklar
ayaklanr. Ekonomik alanda tam eiie gidilirse, devlet birlii z
lr. nk her birlik gibi devlet de, eitsiz paralardan kurulu olup, bu
paralarn karlkl olarak birbirlerini gereksinmeleri ile srdrlr.
Zengin yoksulun emeine, yoksul zenginin ynetimine muhtatr.
173
ynetici says
i tekin
j ynetimi
!azln
I ynetimi
;okluun
| ynetimi
gerek ynetimler
bozuk ynetimler
i monari
j tiranlk
!
r ------------------------ ,
i aristokrasi
j oligari
i
! politeia
i demokrasi
j
i
ekil: 5
Aristoteles'in Ynetimleri Snflandrmas ve Ynetimlerin
Dolam erhas
Platon'un komnizmini de ekonomik eitliin bu karlkl muhta
olma durumunu yok ederek devletin dalmasna yol aacan syleye
rek eletirir.
Toplumsal ve ulusal koullan gz nne almakszn ynetimleri
iyi kt ynetimler olarak snflandran Aristoteles, bu koullar gznne alndnda hi bir ynetim biiminin tm halklar iin iyi ya da
kt olduunun sylenemeyeceini, baz ynetimlerin baz halklara,
teki bazlanmn tekilerine uygun olabileceini syleyerek bununla
ilgili dncelerini aklar.
Aristoteles'in Demokratik Dnceleri: deal devlet dze
ninin ne olacan ararmaktan ok, i savalar, devrimler ksr dn
gs iine dmeyen kararl bir ynetimin koullarn aratran Aristo
teles, devletin bana kimlerin gemesi gerektii sorununu tartr.
Hep iyilerin (aristokratlarn) bata kalmas, bakalarn ynetim ma
kamnda bulunma onurundan yoksun etmi olur. En sekin kimselerin
bata olmas, bu onurdan yoksun olanlarn saysn artrr. Bu nedenle
en doyurucu yol, iktidar okluun eline vermektir. Burada Aristo
teles'in, iktidar okluun eline vermekte pek istekli olmadn, bunu
neredeyse bir zorunluluk olarak grdn syleyebiliriz. Ama bu zo
runluluu kabul ettikten sonra, okluun ynetimini savunmak iin
bir takm kantlar sunmak gereini duyar.
Byle bir yaklamla Aristoteles, halkn teker teker aristokratlar
dan stn olmamakla birlikte, biraraya geldiklerinde (mecliste) erdem
174
g . Epikuroscular ve Stoaclar
Yunan kent devleti toplumu kmeye balayp, bireyi bu toplu
ma balayan balar, vatandalk balan kopunca, baz dnrler bi
reyi kent devletini aan bir topluma, tm insanlk toplumuna bala
yacak (kozmopolit) deerler yaratmaya kalktlar, Stoaclar bunlardand.
Bazlan ise, bireyi kent devletinden dar bir evreye, dostlar, bilgeler
evresine balayacak dnceler ve deerler ne srdler; Epikuros ve
Epikuroscular bunlardand. Aynca Epikuroscular, kent devleti toplumunun snf savalanna batt, kaba gcn ve baya entrikalann ege
men olduu, politikann, erdemli kimselerin uraaca bir i olmak
tan kt bir dnemde politikadan souyuu, siyasal yaama srt
evirii temsil ederler.
E pikuroscular
Epikuros, dncelerini rencilerine harfi harfine ezberletmiti.
Bu, rencilerinin Epikuroscu dne nemli katklarda bulunabil
melerini engelledi. Bu nedenle yalnzca Epikuros'un dncelerini ele
almak, Epikuroscu dn kavramaya yetebilir.
Stoaclar
Stoac felsefe, Yunan dnn Roma dnne balar.
Stoac felsefenin bir aya Yunan'da, bir aya Roma' da olduu gibi,
Hristiyan teolojisine de bir dnsel hazrlk dnemini temsil eder.
Stoac felsefenin kurucusu olan Zenon, derslerini Atina' da, "Stoa
Poikile" denen sundurmak bir yapda verdiinden, onun dnn
benimseyenlere ve rencilerine Stoaclar denmitir (Stoa revak, sun
durma anlamna gelmektedir). Stoac felsefenin "Eski Stoa", "Orta
Stoa" ve "Yeni Stoa" olmak zere dnemi vardr. Eski Stoa I.. 3.
yzyln, Orta Stoa, l.. 2-1. yzyllarn Yunan Stoac dnleridir.
Yeni Stoa, l.S. 1-2. yzyllarn Stoac dn olup, "Roma Stoas"
olarak bilinir. Bu blmde daha ok Yunan Stoac dnn gre
ceiz. Roma Stoac dnn ileride Cicero ve Seneca'nm dn
celerini incelerken grm olacaz.
182
i . skenderiye Okulu
Byk skender'in lmnden sonra kurulan Hellenistik impara
torluklarda Yunan (Hellen) dnnn ar bast Yunan kltryle
Dou kltrnn ve deerlerinin karmasndan oluan Hellenistik
kltr yaylmtr. Bunun en canl rnei Ptoleme imparatorluunun
skenderiye' de kurduu nl skenderiye kitapldr.
183
184
VI
R O M A DA
T O PL U M VE SYASAL DN
Tarihilerin zerinde gr birliine vardklar bu dnemlerde Roma'nn geirdii gelimelerin yalnzca ana izgilerine bakmak amac
mza yetecek (Bu konuda Trke kaynaklardan daha fazla bilgi edinmek
isteyenler R.H. Barrow'un Romallar (1965) ve Sabahat Atlan'n Ro
ma Tarihinin Ana Hatlar (1970) ile T. Comel ve J. Matthews, Roma
Dnyas (1990) yaptlarna bakabilirler).
saklayan yasay kaldrttlar. I.. 421'de, daha nce yalnz patrici yelerine
ak olan Roma yksek memurluklar pleblere ald. I.. 326'da bor
klelii kaldrld. I.. 287'de plebler bir kez daha kendi devletlerini kur
mak zere Roma'dan ayrldklarnda, aresiz kalan patriciler, pleb halk
meclisinin Senatoya eit bir yasama gcne sahip olmasn kabul ettiler.
te snf atmalar bu ynde geliirken, dta Roma' nn hzla
genilediini gryoruz. Roma ilk gelimelerini tuz ticareti yolu ze
rinde bulunuuna borludur. Tuz ticaretine zamanla zeytinya ve arap
ticareti eklenmi, bu yolla zeyn ve zm tarmna (youn tarma) ge
ilmitir. Latifundialarda kleler altrlarak ticarete, pazara ynelik
bir tarm gerekletirilmitir. Bu gelimeler, Roma patrici snfnn
(Roma aristokratlarnn) topraklarn geniletme yolunda bir politika
izlemelerine neden olmutur. I.. 493de Roma'nn otuz Latin kenti
ile kurduu "Latin Birlii" giderek Roma'nn bunlar ve bunlara ekle
nen kentler zerine dayatt bir egemenlie dnr. I.. 448'de Ro
ma Akdeniz ticaretine girerek, genilemesini hem karadan hem deniz
den srdrme olanan bulmu olur.
Roma kentince ynetilen Latin Birliinin ynetime kalma hak
lar olmayan kentleri, kendilerine de Roma vatandalk haklarnn
tannmas istei ile, I.. 340ta ayaklandlar. Bu ayaklanma bastrld;
ama gene de bunlarn halklarna Roma vatandalk haklar tannd. An
cak Roma, kentler aras ticareti elinden karmamak iin, bu kentlerin
birbirleriyle ticaretini yasaklad. I.. 272den sonra Roma, Gney
talya'daki Yunan kent devletlerini ele geirdi. I.. 264'te Akdeniz tica
reti ve egemenlii yolunda Kartaca ile savat. I.. 210'da Kartaca'y
kesin olarak yenince Akdeniz'i ele geirdi. I.. 168'de Makedonya'y,
I.. 146'da da Yunanistan' topraklarna katt.
emperyalist yaylma
byk ordular
ekil: 6
Roma'y imparatorlua Dntren Etmenler Sarmal
2. ROMA'DA SYASAL DN
Romamn ekonomik, toplumsal ve siyasal tarihini inceledik. Ar
tk, dnceleri byle bir toplum tarafndan biimlendirilen ve dn
celeriyle byle bir toplumu ve toplumun eitli snflarnn karlarm
savunan, sorunlarna zm yollan arayan dnrlerinin siyasal g
rlerini incelemeye geebiliriz.
a. P o ly b io s
Polybios'un dn, Yunan siyasal dnn Roma siyasal
dnne balayan halkadr. Polybios aslnda Romal deildir; Yu
nan aslldr. Siyasal kltrn Yunanistanda edinmi, yaptlann Ro
ma'da yazmtr. Yunan siyasal bilimiyle Roma siyasal kurumlann
aklayp deerlendirmeye almtr.
Polybios'un Yaam: Polybios (.. 204 - 120) Yunanistan'n Megalopolis kentinde domu ve Akha Birlii adndaki Yunan kent dev
letleri birliinin svari alaynn komutam olmutur. Bu birlik Roma'nn Makedonya ile yapt savalarda Makedonya'y desteklemitir.
l.. 167'de Roma Makedonya'y yenince, Yunanistan'daki Makedonya
yanls olanlar cezalandrmak zere, bin kiiyi rehine olarak talyaya
gtrp eitli kentlere yerletirir. te bu bin kiiden biri de Polybios'dur. Roma'ya bir Roma dman olarak giden Polybios, l.. 151'de
rehinelerin Yunanistan'a dnmelerine izin verildii halde lkesine dn
mez, Roma'da kalr. Gen Scipio'nun arkada olur ve Roma aydnlan
evresine girer. Scipio Afrikanus ile kinci Pun (Kartaca) Savalan'na
katlr; bu frsat deerlendirerek, gezdii yerlerden, yazaca "Historiai" (Tarihler) adl yapt iin bilgi toplar.
Roma ynetiminin temsilcisi olarak Megalopolis'e gnderilen
Polybios, l.. 120'de bu kentte lr. imdi inceleyeceimiz Tarihler'de Polybios, hem tarihi, hem de siyasal dnr olarak grnr.
191
b . C icero
Roma siyasal dnnn en nemli temsilcisi olan Cicero, bu
konumunu, Polybios gibi yan Yunan yar Roma dnr saylmayp
tam bir Roma dnr olmasndan ve Roma Stoaclnn doal hu
kuk retisini formlletirip, kendinden sonraki Roma dnn bu
yolda etkilemesinden alr.
Ciceronun Yaam: I.. 106 ylnda Orta talya'daki Arpium ken
tinde doan Marcus Tullius Cicero, Roma'da hukuk, Atina'da, Ro
dos'ta ve Magnesia'da (imdiki Manisa' da) felsefe renmitir. Akademia filozofu Antiokhos'dan Platon'un felsefesini, Stoac filozoflardan
Stoac felsefeyi dinlemitir. Siyasal yaamna Romada avukatlk
yapp byk bir n kazanarak balamtr. Alar snfndan politikaya
atlan Cicero konslle dek ykselip, bu grevi sonunda, anayasa
gereince patricilerin ounlukta olduu Senato'ya girmitir.
Cicero, I.. 66'da Preatr olup l.. 63'te, patrici asll olduu
halde populares partisinin nderi olan Katilina'ya kar, optimates par
tisi yanls olarak konslle adayln koyar. Bu seim savamnda,
Katilina'nm halkn borlarn balatacan vaad etmesine karlk,
devletin balca grevinin mlkiyeti korumak olduunu syleyen Ci
cero, borlarn balanmasna kar olanlarn davasn savunuyordu.
Atllar snfnn desteiyle olacak, Katilina'y yenerek konsl seilir.
Yirmi yl kadar hareketli bir siyasal yaam srdrdkten sonra, siya
setten ekilerek kendini felsefeye verir. Ancak, .. 44'de, Sezar ldr
lnce bu giriimi onaylayarak, Sezarm ynetiminin tiranla kaym
olduunu syler. Sezar'm ldrlmesi zerine kopan i savata, Sezarclar
(populares) ar basnca, 2000 atl ile 30 senatrn ldrlmesine karar
195
Devlet (de Republica) adl yaptnda ilemitir. Devlet, ayn zamanda I..
1. yzyln Romal tutucu, aristokratik aydnlar kesiminin siyasal
grlerini de dile getiren bir yapttr. Cicero Devlet'i zel bir amala
yazmt. Roma cumhuriyetinde grlen srekli demokratik gelimeler
karsnda, can ve mal gvenliklerini tehlikeye atmak istemediklerinden
politikadan uzaklamaya balayan aristokratlan, cumhuriyetin ilk zaman
lan nda olduu gibi, politikaya sanlmaya kkrtr. Bu amac iin Cicero,
politikann, devlet adamlnn en stn ura olduunu telkin etmeye
almtr. Zamannn Roma aydnlan ve aristokratlan arasnda yayl
maya balayan bilge kiinin politika ile uramamasn tleyen Epikuroscu grlere kar karak, doann insan yalnz kendisini dnmesi
iin yaratmadn syler. Bu konudaki dncesini Devlet'ten deil, daha
ak bir biimde sunduu Grevler adl yaptndan izliyoruz: '
d. Seneca
Aristokratlar arasnda Cicero dneminde grlen politikadan sou
ma eiliminin yz yl kadar sonra Seneca'nn yaad yllarda iyiden
iyiye artt anlalyor. Seneca'nn dn, ite bu politikadan sou
may temsil etmektedir.
Seneca'nn Yaam: Seneca (.. 4 - .S. 65) spanya'da Kordoba'da dodu. Ailesi Roma'ya gt zaman o daha ocukluk yalarn
199
dayd. Babas iyi eitim grm bir Roma aydn idi. Olunu da iyi
yetitirmeye alt; bir hatip olarak yetitirdi Seneca'y. Felsefeye de
ilgi duyan Seneca, bir Pythagorasc Filozof ile bir Kynik Filozofun ders
lerini izledi. Daha ok Stoac felsefeyi benimsedi. Bununla birlikte po
litikaya karmama ve mlkiyete kar olma, yalnlktan yana olma
dncelerinin kayna, Kynik dnten etkilenmesinde aranabilir.
Dncelerinde mlkiyete, ekonomik eitsizlie kar olmasna, yaln
yaamadan yana olmasma karn, yaamnda ana, hrete, lkse, ser
vete dknlk gstermitir; stelik yksek faizle bor vermek yoluy
la yz milyonluk bir servet edinmitir.
Genliinde avukatlk yapm, kamu grevleri stlenmi, politi
kaya girmi, srgn edilmitir. Sonralar bu tr ilerden ekilip tm
zamann felsefeye vermenin zlemini duymaya balamtr.
Neron on bir yanda iken I.S. 49'da, Seneca onu eitmekle g
revlendirilir. Neron on alt yanda imparator olunca da Seneca impa
ratorun danman olur. Neron'dan ve politikadan holanmamaktadr.
I.S. 62'de imparatorun sarayndan ayrlmak ister, l.S. 65 ylnda ise,
Neron'a kar giriilen bir suikaste karmakla sulanr. dama mah
km edilirse de, Roma'ya yapt hizmetlerden dolay intihar etmesine
izin verilir; bilek damarlarn aarak kendini ldrr.
Seneca'mn Yaptlar: Seneca, felsefeyle, ahlakla ilgili yaptlar da
yazmtr. Bir de "mparator Claudius'un Kabaklamas" adnda bir si
yasal talamas var. Siyaset ile ilgili dncelerini ise daha ok u
yaptlarnda ilemitir:
201
202
e. Roma Hukukular
Roma siyasal dn, zgn olmaktan uzaktr. Eski Yunan
siyasal dnnn bir kopyasdr. Eski Yunan'n siyasal dnceleri,
kuramlar yalnzca yinelenmi, Roma tarihi incelenip, Roma'mn farkl
siyasal yaam izgisine uygun bir siyaset kuram gelitirilememitir.
Hatta Roma siyasal dnrleri, Eski Yunan'n modas gemi olan
kent devleti ile ilgili dncelerine kar kan, imparatorlua ilikin
kuramlar oluturma yrekliliini ve yeteneini gsterememilerdir.
Yani Roma dnrlerinin siyasal dnceye nemli bir katklar ol
mamtr.
Hukuk alannda ise durum farkldr. Roma hukukular bal ba
na bir hukuk kuram oluturmular; hukuk dncesine, etkileri za
manmza dek sren byk katklarda bulunmulardr. Roma hukuku
204
205
VII
O R TA A LA TN DNYASINDA
T O PL U M VE SYASAL DN
211
dal dzen klasik biimini alm oldu. (Fazla bilgi iin bak. March
Bloch, Feodal Toplum, 1983, M.A. Klbay evirisi).
B. Feodal rgtleni
Artk sra, oluumunu btn temel eleriyle izlediimiz feodal
rgtleniin klasik biiminin yapsn incelemeye geldi. Barbar saldr
larm izleyen karanlk ada merkezi hkmetin can gvenliini sala
yamamas, zamanla bu soruna zm arayan kurumlann gelitirilme
sine yol amt. Sonuta himaye sistemi feodal szleme, feodal mec
lis gibi kurumlar ortaya kt.
a. Himaye Sistemi: Gl bir merkezi otoritenin bulunma
ynn bir sonucu olarak, gl olanlarn kiisel egemenliklerini kur
mak, zayf olanlarn mal ve can gvenliklerini salamak iin gl kim
selerin himayelerine girmek eilimleri, birlikte feodal rgtlenii yaratt.
Feodal rgtleni, bir tarafta koruyanlarn, te tarafta korunan
larn bulunduu, bir kimsenin ya koruyanlar ya korunanlar arasnda yer
ald dz dzenli bir rgtleni deildi. Bir blgede, diyelim yz ki
iyi korumas altna alarak koruyan konumunda olan bir feodal bey,
kendini rakipleri ve teki tehlikeler karsnda yeterince gl bulma
ynca kendi de daha gl bir feodal beyin himayesine giriyordu. Bylece kendi de korunan kii oluyordu. Onu koruyan feodal bey de daha
gl, daha yksek bir feodal beyin himayesine girmi olabiliyordu.
Bu byle daha birka basamak srebiliyordu, sonunda alttan ste,
kkten bye piramit biiminde rgtlenmi bir sradzeni, hi
yerarik bir dzen ile karlalyordu.
b . Feodal Dzenin Zmreleri: imdi byle bir rgtlenie
sahip olan feodal toplumun zmrelerini grelim. Kentlerde yaayan ve
ortaan ilk dnemlerinde ok kk ve etkisiz bir snf olan, ama a
n sonlarna doru ap ve nemi artacak olan, tacirlerden ve zanaat
lardan oluan kentli orta snf (kentsoylular) hesaba kalmazsa, orta
ada seriler ve soylular olarak iki ana zmre grnr.
Serfler: Feodal toplumun en alt tabakasnda, soylu efendilerinin
topraklarnda, efendilerinin aralar ile retim yapan, rnn yllk yi
yecekleri dndaki blmn efendilerine rant olarak veren ve yln be
lirli sayda gnlerinde efendilerinin baz ilerinde angaryada alan
serfler bulunur.
214
kadar bir yeralt rgt olan kilise, yer stne kt ve hzla imparator
luun ynetimsel rgtleniine kout bir rgtleni sreci iine girdi.
Hristiyanl devlet dini olarak kabul eden imparator Theodosius'un imparatorluu iki olu arasnda paylatrmas, imparatorluun,
ar byklkten dolay dalma tehlikesini nlemi oluyordu. Ama
ne bu, ne de i dman olan Hristiyanln iten fethedilerek blc
bir g olmaktan karlp, birletirici g durumuna getirilii, k
nleyebildi. D tehlike, barbar halklarn saldrs Roma'y paralad.
Roma snrlarn aan Vizigot kral Alarik, 410'da Roma'y yamalad.
Bu tarih ile Bat Roma mparatorluu'nun ykl tarihi olarak kabul
edilen 476 aras, imparatorluun can ekimesi dnemi saylabilir.
221
223
228
Dinci D nn Egemenlii
sann Dnceleri
sa'nn dncelerini uzun boylu yorumlamaya kalkmadan, "in
cirden aktarmakla ve ksa yorumlarla yeneceiz. sa, her eyden nce
ezilenlerden yana grnr.
"Rabbin ruhu zerimdedir, nk fakirlere mjdeyi vaaz etmek
iin o beni meshetti, beni klelere azatlk ve krlere gzlerinin
almasn iln etmeye, ezilenleri kurtulua kavuturmaya gn
derdi."
("Luka'ya Gre ncil", 4/18)
Ama ezilenlerin bu dnyada kurtulmalar yolunda olumlu hi bir plan
yoktur. Yalnzca, bu dnyada ezilenlere teki dnyada mutlu olacaklar
avuntusunu verebilmektedir ezenlere ise tersini:
"Ve sa akirdlerine [rencilerine] dedi: Dorusu size derim ki,
gklerin melekutuna [Tann'mn krallna, cennete] zengin adam
glkle girer. Ve yine size derim: Devenin ine deliinden ge
233
234
235
236
St. Ambrossius
St. Ambrossius (340 - 397) Bat Roma mparatorluunun merke
zinin Milano'ya tand zamanlarda, Milano piskoposluu yapm
olan bir din adamyd. Grevi gerei, imparator ile ilikileri ve at
malar oldu. Piskoposluu gittike glenen kilisenin imparatorlua
kar bamszlk ve zerklik savam verdii dneme rastlad. Bu d
nemde kilisenin tezlerinin savunuculuunu yapt. Roma imparatoru
nun dinsel konulara kanmayp, bu konular kilisenin ynetimine b
rakmasn istedi.
SL Ambrossiusun imparatorla savamlarnda ne srd gr
ler unlard: mparator bu dnya yaamyla ilgili konularda din adam
larna bile karabilir, rnein benim kiisel malm alabilir. Ama i
dinsel ve tinsel konulara gelince, bu konularda kilise, tm Hristiyanlar zerinde sz hakkna sahiptir, imparator Hristiyan toplumunun bir
yesi olduuna gre, dinsel konularda imparator zerinde de sz hak
kna sahiptir. Din ve ahlak konularnda egemenleri uyarmak, din adam
lar iin yalnzca bir hak deil ayn zamanda bir grevdir.
St. Ambrossius, imparatorun bu dnya konularyla ilgili diye ki
lise mallarna karmaya kalkmasna kar kp, "saraylar imparatorun
maldr, ama kiliseler piskoposa aittir" der. Kilise topraklarn, bu top
raklarn dinsel bir grev iin kullanldn syleyerek, imparatora
kar savunmaya almtr:
"Kilisenin sahip olduklar yoksulun nafakasdr. Topraklarn ka
tutsaa fidye verdiini, ka srgn alktan kurtardn, ka yok
sulu doyurduunu brak onlar hesaplasn."
238
S t. Augustinus
St. Augustinus, Hristiyan dnnn, Cermen aknlan ncesi,
demek ki karanlk a ncesi dneminin en son ve en nemli dn
rdr. Din, dnya ve toplumla ilgili Hristiyan grlerini, bir dnya
gr biiminde sistemletiren, Hristiyan dnn felsefi temel
lere dayandrmaya alan ilk dnrdr. St. Augustinus, Cermen altn
larnn ortaa toplumunun eskiala ve klasik kltrle ilikisini ke
sintiye uratmasndan nce yaad iin, klasik dn Hristiyan
dnne, ortaa dnne geirme ansna sahip olmutur. H
ristiyan inanc ile klasik (Yunan ve Roma) dnn uzlatrmaya
almtr. Bunu Hristiyan inancn antik felsefeyle temellendirerek
yapm, bu yolda Stoaclarn ve Platon'un dnnden yararlanm
tr.
St. Augustinus'un Yaam: St. Augustinus (354 - 430) Hristi
yanlarn "kilise babalan" olarak tandklan dnrlerin en byklerin
den biridir. Kuzey Affika'l bir aileden domutur. Babas pagand, an
nesi Hristiyand. ocukluunda Hristiyan kltryle yetiti. On alt
yandayken ailesi hatiplik renmesi iin onu Kartaca'ya gnderdi.
Kendisini Kartaca'nm pagan kltrnn ekimine kaptrd. Bu arada
Kartaca'da bir kzla tanp, ondan (evlenmeden) bir ocuu da oldu.
On dokuz yandayken Cicero'y ve Stoaclar okuyup, felsefeye
merak sard. Hristiyanl ve "ncil"i pagan felsefenin parlakl ya
nnda snk bulmaya balad. Bir ara, o sralarda kitlelere yaylma yo
lunda Hristiyanlkla yanan ve Zoroastercilikten tremi bir din olan,
dnyann Allah'dan daha dk bir tann, eytan ile zdetirilen bir tann tarafndan ynetildiini ne sren Manescilie (Manieizme) baland.
Hitabet retmeni olarak yaamn kazanmak zere Roma'ya git
ti. Roma'da Manescilikten souyup kendini Yeni Platonoluun mis
tisizmine kaptrd. Btn bunlar onun eitli dnceler arasnda boca
ladn ve kafasna yatan bir felsefe bulamadn gsterir. Hatiplik
retmek zere Roma'dan Milano'ya arlnca, orada Milano Piskopo
239
lan egemen olan insanlar ise, iyi, gnahsz insanlardr, gk devletinin vatandalandr.
insanlk tarihini ise gk devleti ile yer devletinin (demek ki insann
beden yanyla ruh yannn) atmasnn tarihi olarak gren Sl Augustinus'a gre yer devleti, tblis'in ayaklanmasyla balayp, pagan Asur ve
Roma imparatorluklar ile gelien, eytann kralldr. Gk devleti, Ya
hudi halknda ortaya kan, kendini Hristiyanln ve kilisenin doma
syla srdren Isa'nn kralldr. Tarihte yer devletinin rnekleri olan Asur
ve Roma yklp gittiler; nk yer devleti gidicidir. Zafer sonunda gk
devletinin olacaktr. Hristiyanlk ve kilise, insanlk tarihinde, gk devle
tinin sesini duyurmaya baladn gsteren dneme noktasdr, insan,
Adem'in gnahkr kknden gelmi iken, Isa ile alanarak, yeryznde
iyi insan grnmtr. Gk devletinin yeryzndeki temsilcisi kilisedir.
Gk devleti giderek geliecek, sonunda yer devletini tmyle ortadan kal
dracak, yeryzne de tmyle egemen olacaktr. Bununla St. Augustinus, insann tinsel gelimesinin doruu olarak grd kilise ynetimi
altnda dnyada bir Hristiyan halklar birliine ulalacan anlatmak is
temektedir.
Yanl anlalmalara yol amamak iin aklamak gerekir ki gk dev
leti, gklerdeki, Tann'nn ynemindeki devlet, ya da teki dnyadaki
devlet; yer devleti, yeryzndeki devlet, bu dnya devleti deildir. Gk
devleti, tednyada olduu gibi onun bu dnyada da vatandalar vardr ve
sonunda yer devletini savarak bu dnyada da egemen olacak olan ebedi dev
lettir.
"Yer devleti" ve "gk devleti" kavramlar aslnda Sl Augustinus'un
eitli grlerini kalegoriletirerek ilerine yerletirip sunduu kalplar
dr. Bu kavramlarn yardmlaryla St. Augustinus, insanlk tarihinde H
ristiyanlk ncesini, yer devletinin egemenlii dnemleri olarak gsterip
ktlerken, Hristiyanlk sonrasn, Hristiyanlk dinini yayma abalar
n, gk devletine ulama yolunda iyi abalar olarak gsterebilmektedir.
Hristiyanlk ktktan sonra ise, pagan ynetimler, yer devletini, ktlk
glerini temsil ederken, Hristiyan devletler gk devletini, iyilik gle
rini temsil etmektedirler. Hristiyan toplumunun iinde kilise gk devleti
ni temsil eder konumdadr. Bu nedenle, gk devleti yer devleti aynm, bu
rada, kilisenin devlete stnl yolundaki tezleri destekleyecek bir ara
olarak grnr. St. Augustinus, yer devleti gk devleti aynm ile Hristiyanlar arasnda bile, Tann'nn ltfuyla gnahtan kurtulanlar ve gnahkr
insanlar olarak bir aynm yapabilme olanan bulur.
242
St. Eusebius
ni kuramnn bu olanan grp, kiliseye kar devletin, papa
la kar imparatorluun stnln Hristiyan dncelerle savunan
ilk dnr Papa St. Eusebius (lm 310) oldu. St. Eusebius'un g
r ksaca "gklerde tek bir Tanr olduu gibi, yeryznde de tek bir
ynetici olmal" dncesine dayanyordu. Eusebius'a gre, imparator
Augustus'dan nce oktannclk vard; bu nedenle birden ok yneti
cinin bulunmas doald. Fakat Augustus ynetimi srasnda Hristi
yanln egemen olmasyla tek bir Tanr'nn varlna inanlmaya
baland. Bunun zerine bar dindarl (tektannc Hristiyanl) sr
drecek tek bir imparatorun bulunmas gerekti.
Sahte Dionysos
Beinci yzyln ortasnda, gerek kiiliini saklayan, kendini
"Paulus'un izleyici Dionysos" olarak tantan, ama Suriyeli bir dnr
olduu sanlan, bu nedenle de yaznda (literatrde) "Sahte Dionysos"
diye bilinen bir Hristiyan yazar yaptnda erkin kayna zerinde dur
maktadr. Sahte Dionysos, erkin tek bir kaynaktan yayln aklar
ken, "hiyerari" kavramn ortaya atp ileyen ilk dnr olmutur.
Ona gre, tm erke sahip olan, yksek, tek bir varlk vardr ve
btn erkler ondan gelmedir. Buraya kadarn Paulus da sylemiti.
Bundan sonras, daha nce sylenmemi zgn grlerdir. Sahte Dio
nysos, Tann'nn gklerde basamak basamak dzenler ykselttiini
syler. Bu dzenlerin kopyalan da yeryznde varolmutur. Dzen, an
cak rtbelerin ve mertebelerin farkllndan doar. Buna karlk, rt
belerde ve mertebelerde eitlik, dzensizlii dourur. Dzenin bulun
duu bir toplumsal rgtlenite, rtbe ve mertebelerden her biri doru
dan doruya bir sttekine baldr. Sahte Dionysos ite bu dzeni
"hiyerari" szc ile aklamtr. Bu hiyerari dzeninde tm erk
Tanrda toplanm olup, ondan, basamak basamak daha aa varlk
lara doru dalr. Bylece, en stte tm erki elinde tutan Tann'nn bu
lunduu bir hiyerari dzeni (sradzeni) kar karmza.
247
Byk Gregorius
Karanlk a dneminin en byk dnr olan Papa Byk
Gregorius (540 - 604) Romada domutu. ok zengin ve soylu bir aile
nin oluydu. Genliinde kendine ait bir saraya ve byk bir servete
sahipti. Sivil grevler stlenmi, 573'te Roma valisi olmutu. Kendi
ni tmyle dine kaptrnca, valilikten ayrlr, sarayn keilere verir,
248
Realist
Salisburyli John
Salisburyli John (1115-1180) ngiltere'de domu, Fransa'da ye
timi, ngiltere'de greve balam ama ngiliz kral ile atmas ze
rine Fransa'ya snarak orada grev alm olan bir din adam ve d
nrdr.
Salisburyli John'un Yasam: Dnceleriyle ilgili olduu lde
yaamna bir gz atarsak, onun Fransa'da iki yl felsefe ve dinbilim
okuduktan sonra, ngiltere'ye dnp Canterbury bapiskoposunun yaz
man ve danman olduunu grrz. Bu bapiskopos ve Salisburyli
John, kralla atp, kilisenin devlete stn olduunu savunmaya kal
knca, 1164 ylnda ngiltere'den srller. Salisburyli John'un 1159'
da yazd Policraticus adl kitabnda tiranlaan yneticilerin, ldrl
melerinin yasal olacan syleyiine baklrsa, kral ile atmalarnn
ne kadar sertletii anlalr. Alt yl sonra srgnden geri dndkle
rinde, bu kez, Canterbury bapiskoposunun, katedralinde, ngiliz kral
II. Henry'nin cellatlar tarafndan bann kesilmesine tank olur. Salis
buryli John bu korkun olaydan sonra, Fransa kralnn Chartes pisko
posluu nerisini kabul etmi ve 1176'dan lmne, 1180'e kadar
Fransa'da piskoposluk yapmtr.
S alisb u ry li J o h n 'u n S iyasal D n celeri: Salisburyli
John siyasal dncelerini, 1159'da yazd Policraticus adl yaptnda
252
stnl Dncesi:
Salisburyli'nin
Tiranlarn
ldrlebilecei Kuram:
St. Thomas
Aquinumlu St. Thomas, Hristiyan dnrlerinin, kilise baba
larnn en "felsefesi btn" olandr. Hristiyan dnn, evrende her
varl her olay tutarl olarak aklayacak biimde sistemletirmeye
girimitir. Kendisine "Doctor Universalis" denii, onun ilgi ve bilgi ala
nnn geniliinin iaretidir. Bununla birlikte, gen denebilecek bir yata,
krk dokuz yanda ld iin "allme-i kl" olma yolunun yansnda
kalmtr. Hristiyanlk bu nedenden dolay onun kapasitesinin belki de
ancak yansndan yararlanabilmitir.
St. Thomas'n Yaam: St. Thomas (1225 - 1274) Napoli yakn
larnda bir atoda, Aquinum kontunun olu olarak dodu; demek ki
aristokrat soyluydu. Kontun atosu, Benedict tarikatnn merkezi olan
manastnn bulunduu Monte Cassino'ya yaknd. St. Thomas da yakn
yoldan bu manastrda okudu. Sonra aydn bir imparator olan II. Frederich'in Napoli'de kurduu niversitede alt yl eitim grd. Eitimini
tamamladktan sonra, 1244'de, on dokuz yanda, yalnlk ve yoksul
luk ilkelerini benimseyen bir tarikat olduunu grdmz Dominiken tarikatna girdi. Daha sonra, Kln'de Aristotelesci filozof Albertus
Magnus'dan ders ald. Yirmi be yanda iken, 1250 ylnda rahip
1257'de ise teoloji doktoru oldu.
St. Thomas, inanl bir Dominiken olarak, hi bir yerde yldan
fazla kalmayarak, bilinen dnyann hemen hemen yansn dolamtr.
Yaya olarak Lyon Konseyi'ne giderken yolda hastalanarak, 1274 yln
da lmtr. lmnden elli yl kadar sonra aziz iln edilmitir. Felse
fesi, Katolik kilisesinin resmi felsefesi olarak, baka grlere yaam
hakk tannmayacak biimde banazlkla benimsenir. yle ki, 1914
256
rinin yneldii bir ama vardr, tnsan tek bana yayor olsayd, akl
ile, bu amaca ulaaca en doru yolu bulabilirdi. nsanlar toplu olarak
yaadklarna gre, kendi balarna brakldklarnda, farkl karlarndan
dolay, farkl ynlerde ilerlerler, bu durumda toplumsal birlik ve biraradalk salanamaz. Dolaysyla, insanlarn her birinin kendi iyiliklerine
yneldikleri bir toplumda, btnn, toplumun iyiliini gzetecek ve
bireylerin hareketlerini buna uydurup, toplumu en doru yoldan ama
cna ulatracak bir yneticinin bulunmas gereklidir. Bu nedenledir ki,
bir birlik biiminde rgtlenmi her eyde birinin tekilerini ynet
tii grlr.
Ynetici erkini, toplumu amacna, iyilie, mutlulua ulatrmak
yolunda almas kouluyla, Tann'dan almtr. Ancak toplumun amac,
bu dnya mutluluunu aan, tednya mutluluuna ynelik bir amatr.
Toplumu bu amaca ulatrmak ise, yneticilerin deil, din adamlarnn
grevidir. Yneticiler, din adamlarnn toplumu bu amaca ulatrma yo
lundaki abalan iin gerekli olan dzeni ve ban salamaldrlar.
Ynetici iktidann Tann'dan almtr ve bu yasa, bir kutsal yasa
deil, Hristiyan pagan tm insanlar iin geerli olan bir doal yasadr.
Bu nedenle Hristiyan bir uyruun bile pagan bir yneticiye boyun
emesi, doal yasann gereidir. Ynetici iktidarn Tann'dan alm ol
makla birlikte, iktidar snrsz deildir. Tannsal kaynakl yasalarla
snrldr. Bu yasalar, yneticinin toplumu, kendi kann deil, toplu
mun kann gzeterek ynetmesini; zorbalkla deil, adaletle ynet
mesini; keyfi deil tannsal yasalara gre ynetmesini buyururlar.
S t. Thomas'n nsanlarn Eitsizlii nanc: St. Thomasn toplumda insanlardan bazlannn teki bazlann ynetmesi gerek
tii grnn altnda, Hristiyan felsefesindeki, Aristoteles'in siste
mine uygunlukla, insanlarn eitsizlii inanc yatar. lkin erkein ka
dndan stn olduunu syler: "nk kadndan daha akll yaratl
mtr". Sonra erkekler arasndaki eitsizliklere geer. Erkekler arasnda
doruluk, bilgi ve kuvvet farkllklar vardr. nsanlar arasndaki bu do
al eitsizliklere, bir de gnahtan sonra, ilk gnah rn olan mlki
yetin ve kleliin getirdii eitsizlikler eklenmitir. St. Thomas kle
lik konusunda S t. Augustinus'un grlerini benimsemitir.
St. Thomas'n Tiranlara Kar Tutumu: St. Thomas, top
lumu yasalara gre deil keyfine gre yneteni, kiisel karn izleye
rek yneteni, zorbalkla yneteni tiran sayar. Tekin olduu kadar, bo
zulmu azln ve okluun ynetimlerinin de tiranlk olacan, ok
259
263
VIII
BZANS'DA
TOPLUMSAL GELMELER SYASAL DN
267
273
IX
Y E N A D A
T O PLU M VE SYASAL DN
276
M nzerin Dnceleri
Gen yata devrimci eyleme giren Mnzer, eylemini destekleyen
devrimci dnceler retmeye balamt. nce Saksonya prenslerini
ve halk Katolik rahiplere kar kavgaya aryordu. Bu yolda da In
cil'den grlerini destekleyen szler bulup karmakta glk ekmi
299
"Asl canl ve yaayan vahiy, btn halklarda her zaman var olan
akldr. Akim karsna Kitab Mukaddes'i karmak, akl yazyla
ldrmek demektir. nk, Kitab Mukaddeste sz edilen Kut
sal Ruh (Ruh-l Kuds) bizim dmzda deildir. Kutsal Ruh deni
len ey akln ta kendisidir. man, insanda can bulan akldan baka
birey deildir. Onun iindir ki, Hristiyan olmayanlar da iman
sahibi olabilirler. Bu iman sayesinde, canl ve yaar hale gelmi
bu akl sayesinde, insan tanrlar ve kutsallar. Onun iindir ki,
cennet ahirette olan birey deildir. Onu kendi yaammzda ara
malyz. man sahibi olanlarn grevi, ite bu cenneti, Tanr kral
ln yeryznde kurmaktr. Nasl ahirette cennet yoksa, tpk
onun gibi cehennem, ebedi lanetlenme de yoktur. Yine tpk onun
gibi, insanlarn kt igdlerinden ve tamahlarndan baka ey
tan da yoktur."
(Engels, Almanya'da Kyl Sava, s. 59)
300
301
306
309
1641 ylnda De Cive (Kent stne) adl yaptn yazar. Bu yapunda daha sonra yazaca nl Leviathan adl yaptnda gelitirecei
grleri ortaya koymutur. 1651'de ise, Leviathan' Fransa'da yayn
lar. Ad dilimize baz yazarlarca "Ejderha", bazlarnca "Dev" olarak
evrilen bu yapt, ne kendisi gibi i savatan dolay Fransa'ya kaan
ngiliz kralc gmenlerinin, ne de Fransz hkmetinin houna gider.
ngiliz gmenleri onun tek i savan nlenmesi ve bir daha benzeri
i savalarn kmamas iin, mutlak egemenliin kralda olmas kadar
parlamentoda olmasn da kabul etmeye hazr tutumundan rahatsz ol
mulardr. Katolik kilisesine saldrlan ise, Fransz hkmetini gcendirmitir.
Bunun zerine, kendini gene gvenlik iinde grmeyen Hobbes,
bu kez ngiltere'ye kaar. Cromvell'e boyun eer, her trl siyasal ey
lemden kanr. Cumhuriyetin yklp kralln yeniden getirildii
1660 Restorasyon hareketinde, ngiliz kral, kralln davasna, dn
celeriyle ve yaptlanyla yapt hizmetten dolay, Hobbes'a yz sterlin
maa balar (sa da i demeye gelince verdii sz unutmu grnr).
Hobbes'un dine ve Tann'ya kar taknd kukucu tutum, kendisinin
yeniden gzden dmesine yol aar. Avam Kamaras, zellikle Hobbes'unkiler olmak zere, ateist (tanrtanmaz) yazlan inceleyecek bir
komisyon kurunca Hobbes'un sesi soluu kesilir, tartmal konularda
yazamaz olur. Seksen drt yanda "artk lmm yaklat" diye yaa
mnn yksn kaleme alan Hobbes, seksen yedi yanda evirdii
Homeros destanlarn bastrr ve doksan bir yandayken, 1679'da lr.
Hobbes'un Yaptlar: Hobbes'un yaptlannn bir listesini vermek,
bize onun ilgi ve bilgi alan haknda bir fikir verebilir:
1628'de Thukydides Tarihi evirisi
1640'da Human Nature (nsann Doas)
1640'da De Corpore Politico (Siyasal Dzen stne)
1641'de De Cive (Kent stne)
1651'de Leviathan (Dev)
1655'de De Corpore (Beden stne)
1656'da (zgrlk Zorunluluk ve Tarih stne)
1658de De Homine (nsan stne)
1676'da Homeros destanlar evirisi
1689'da lmnden sonra baslan Behemoth (ngiliz i savalar
nn nedenlerinin tarihi hakknda)
319
324
yasas, insanlara, herkesin hereyi yapma hakk olduu iin srekli bir
sava durumu olan doa durumundan kurtulmann yolunun, bu duru
mun tam kart bir durumla, "kimsenin hi bir ey yapmaya hakknn
olmamas" ile bulunacam gstermitir. Bylece insanlar toplanp,
aralarnda yaptklar bir szleme ile, btn haklarm bir egemene, sz
lemeye taraf olmayan bir egemene, temelli devretmilerdir. Bylece
balarna, btn haklarn devrettikleri bir egemeni geirerek devleti
kurmu, doa durumundan uygar toplum durumuna gemilerdir. ne
minden dolay bunu bir de Hobbes' un kendisinden dinleyelim:
"nsanlar yabanclarn basklarndan ve birbirlerinin zararlarndan
koruyabilecek, almalarnn ve yeryznn rnleri ile kendile
rini beslemelerini ve doyumlu yaamalarn gven altna alabile
cek ortaklaa bir erk kurmann tek yolu, herkesin g ve erkinin
bir kiiye, ya da -hepsinin iradesini, seslerin okluu ile bir tek
iradeye evirecek- bir kurula vermesidir. (Helkesin herkese) "se
nin de hakkn ona brakman ve onu btn eylemlerinde benim
yaptm gibi yetkili klman koulu ile kendimi ynetmek hak
km bu kimseye, ya da bu kurula brakyorum ve onu yetkili
klyorum."
(Dev. XIII. 2)
yacak karsamalar yapmaya elverecek bir biimde dzenlemitir. Hobbes toplum szlemesinden u karsamalar yapar:
a. Toplum szlemesinin varlk nedeni can ve mal gvenliinin
salanmasdr. Can gvenlii saland srece uyruklar egemene bo
yun eerler.
"Uyruklarn egemene bal kalmalar, egemenin onlan koru
masn mmkn klan erkinin sresi boyunca -daha sonra deildevam eder. nk insanlarn doadan gelen kendilerini koruma
haklan, baka biri onlan koruyamaynca hibir szleme ile orta
dan kaldnlamaz. Uymann amac korunmadr."
(Dev, XX)
Ancak egemen yasal olarak bile, yani yasalara uygun olarak uyru
u cezalandrmak iin bile, bir uyruu ldrmeye, yaralamaya kalkt
nda, uyruun egemene boyun ememe zgrl vardr. Bu durumda
egemenle uyruk arasnda doa durumuna, sava durumuna dnlm
olur. Uyruk kar koyar, egemen de doa durumunun yasasna uygun
biimde byk gcn kullanarak gerekeni yapar, o baka.
Can gvenlii konusundaki bu tutumunu mal gvenlii konu
sunda srdrmez. Nedeni, doa durumunda zaten mlkiyetin bulunma
masdr. Bu nedenle, uyruklar, egemene kar mlkiyet haklarn ne
sremezler. Ama egemen, uyruklarnn birbirlerine kar mlkiyet hak
larnn koruyucusudur.
b. Szleme, uyruklar arasnda yaplm bir szleme olup, ege
men, szlemeye taraf olmadndan, uyruklara kar hi bir ykm
llk altna girmemitir. Uyruklar ise, kendilerini ynetme haklarn
tmyle egemene devrettiklerinden, egemenin buyruklarna mutlak bir
boyun eme ykmll alna girmilerdir.
Bu nedenle uyruklar szlemede taraf olmayan egemeni balarn
dan atamazlar. Hobbes, uyruklarn, szlemeden, bakaldrma, direnme,
devrim haklan karamayacaklann belirtmektedir. Uyruklann direnme
haklan olmad gibi ynetim biimini deitirme haklar da yoktur.
Dikkat edilirse Hobbes hep bir i sava nlemeye yarayacan sand
karsamalar yapmaktadr. Egemenin uyruklar zerindeki erki mutlak
tr. "Yaatmaktan ldrmeye kadar her eye egemen erktir o".
Egemen, yasama, yrtme, yarg haklann, sava ve ban yapma
yetkisini, cezalandrma yetkisini elinde toplamtr. Yetkileri dnce
zgrlne sansr koyma noktasna kadar uzanr:
326
32?
I.
James'e gre krallar, toplumu ynetme hakkn Tann'dan al
mlardr. Bu nedenle uyruklarna hesap verme durumunda deildirler.
Krallar uyruklaryla karlatrldklarnda baba, bedenle karlatrldk
larnda ba durumundadrlar. Kralsz uygar toplum olamaz; nk kra
ln bulunmad bir toplum, "babo bir yndr." nsanlar bu neden
le ya krala mutlak olarak boyun emek, ya da tam bir anariye katlan
maktan birini semek zorundadrlar.
Krallarn lke zerindeki haklarn fetih haklarna dayandran I. Ja
mes, bu savn desteklemek yolunda kukulu belgeler sunar. Sonra
krallarn en byk yetki yan sra en byk sorumluluu da tadkla330
Locke'un Yaam: Locke (1632 - 1704) ngiliz i savana Parlamentocular (cumhuriyetiler) yannda katlm kk toprak sahibi
Priten bir hukukunun olu olarak, ngiltere'de Wringtonda do
mutur. Bunlar syledikten sonra bir de burjuva kkenli olduunu
sylemeye gerek var m? Parlamentoculann siyasal grlerini, ba
basndan renerek benimsemitir.
Oxfordda okur; 1660 ylnda retim yeliine balar. Hem doal
bilimlerle hem de teoloji ile ilgilenir. niversite hocal yan sra
yarglk yapar. Bu dnemde Stuart monarisinin banazlna ve mut
laklk eilimlerine kar km, parlamenterizmi ve hogry sa
vunmutur.
ngiliz liberallerinin rgt olan Whig partisinin nderlerinden
birinin on be yl yazmanln yapar. Babasndan ald cumhuriyeti
etkilerin zerine, rendii doal bilimlerin etkileri, mesleinin etkile
ri ve ngiliz liberalleri ile ilikisinin etkileri binmitir. 1675 - 1679
yllan arasnda, yazman olduu ve ngiltere'den srlen Whig nderi
ile birlikte, Fransa'da yaam, burada Avrupa'nn ileri gelen dnr
leri ile tanmtr.
1680 yllannda ngiltere'ye dnmse de, kralc Restorasyon hare
keti zerine, yazman olduu liberal tutuklannca, Hollanda'ya ka
mtr. Burada, ileride ngiliz tahtna geirilip Orange Hanedam'm ku
racak olan William ile tanmtr. 1685 ylnda Hogr zerine Mek
tup ve nsan Zihni zerine Deneme adl yaptlarn yaymlatmur.
1688 ylnda, Grkemli Devrim ile William Ingiliz tahtna arlnca, Locke da ngiltere'ye dnm ve beklenecei gibi yksek dev
let memurluklarna getirilmitir. 1690 ylnda ise, ba siyasal yaptn
"Uygar Ynetim zerine ncelemeyi yaymlamtr. 1700 ylnda emek
liye ayrlp, yaamnn son drt yln, teoloji sorunlaryla uraarak
geirmitir.
Locke, aristokrasinin metafizik, dogmatik, skolastik dnne
saldrp, burjuvazinin dnya grnn felsefi temellerini, ampirizmi
ortaya atm ve burjuvazinin siyasal grlerini sistemletirmitir.
L o ck e 'u n G enel Felsefesi
Locke'un siyasal dncelerinin temelindeki genel felsefesi, a. aris
tokratik felsefeyi, dogmatizmi eletirii, b. burjuva felsefesinin, am
pirizmin temellerini at biiminde iki balk altnda anlatlabilir.
335
"Zihni rnein beyaz bir kat gibi dnelim... nasl dolar o?..
Buna tek bir szckle yant vereceim: deneyimle."
Evet bilgilerimizin tek kayna deneyimdir. Tm bilgilerimiz
Locke'a gre deneyime dayanr.
Ksaca Locke, bilgilerimizin, duyularmzn zihnimizde izler b
rakmalar ile zarrtanla biimlendikleri grndedir. Locke'un felsefesi,
bilgilerimizi deneyimden edindiimizi syledii iin, "ampirizm" (gr
gclk) olarak adlandrlr. Ampirizmi, doutan dnceler yoktur,
tm dncelerin, kavramlarn kk duyular ve igdlerdir diyen Hobbes balatmt. Grdmz biimde Locke iledi ve Hume bilgileri
mizin, dncelerimizin gemi alglarmzn antnlmasyla olu
tuunu ileri srerek gelitirecektir. Bylece Hobbes - Locke - Hume
izgisinde gelien ampirizm, liberal burjuva felsefesinin temellerini
oluturacaktr.
Locke'un Ahlak Felsefesi
John Locke, bilgilerimizin deil ama, baz temel duygularmzn
doutan olduunu syledi. Bunlar insanlarn, hazza, mutlulua yne
lip, elemden kama duygulandr. Byle bir psikoloji anlayna dayan
drd ahlak felsefesinde Locke, herkesin kendi zevkleri ve muuluu
ynnde davranmasn istedi. Bu isteinde, "Laissez faire" (brakn
yapsn) felsefesinin tohumlan bulunmaktadr.
Locke'un "eyler yalnzca zevk veya acya gre iyi ya da ktdr"
sznde de burjuva klasik ekonomicilerinin bireyden bireye deiebilen
marjinal haz, oradan marjinal yarar kuram lan na vanlabilecek temeller
atlmtr. Bylece aristokrasinin ana, erefe ve te dnyaya ilikin
deerleri arkasna gizlenen, aka ortaya konmayan mutluluk, refah
deerleri, daha ok budnyac ve daha ok bireyci olan burjuvazi ta
rafndan, utanlmayacak istekler olarak aka savunulmaktadr.
Locke'un Siyaset Felsefesi
Locke, genel felsefesinden ve ahlak felsefesinden yaplm tutarl
karsamalara dayanan bir siyaset felsefesi gelitirmi deildir. imdi
Locke'un siyaset felsefesinin byle bir yargya varmamza yolaan
zelliklerini grelim.
337
Doa durumunda akl, insanlara, kendi gibi eit ve zgr olan teki
insanlarn yaamna, salna, zgrlne ve mallarna zarar verme
mesi gerektiini syler. nk kimse kimsenin mal deildir; herkes
ayn derecede Tann'nn maldr. Hi kimse, kendisini tehlikeye atma
mak iin, bakasnn canna ve malna saldrmamaldr. Doa yasas,
insanlarn, Tann'nn onlara verdii saduyu ve denkserlik (nasafet) snr
lan iinde yaamasn buyurur.
Doa yasasn ineyene kar, bu davrantan zarar gren helke
sin elinde o kimseyi yarglama ve cezalandrma hakk olup, herkes
kendine zarar vereni tek bana yarglayp cezalandrabilecei gibi,
byle bir hareket topluma kar yneltilmi bir tehlike olaca iin,
herkes birleerek de doa yasasn ineyeni cezalandrabilir
"Herkesin saldrgan cezalandrmaya ve doa yasasnn uygulay
cs olmaya hakk vardr."
Ancak byle bir ey, yani saldrya urayann ayn zamanda hem
davac hem de yarg olmas durumu, adalete aykr bir durumdur ve
toplumsal kargaalklara yol aabilir. nk kendisine ilikin bir da
vay karara balayp ceza veren kimse, duygusuna kaplp ceza
landrmada arya kaabilir.
te aslnda insanlarn, doa durumunda zgr, eit ve bar iinde
olmalarna karn, uygar toplum durumuna gemeye karar vermelerinin
srn burada yatar. Doa durumunda hakszla urayann kendisine
hakszlk edeni cezalandrma hakkn elinde tutuu, bu hakk kulland
nda bir "sava durumu" yaratr. Sava durumu bir dmanlk ve yok
etme durumudur. Beni yok etmekle tehdit edeni benim de yok etme
hakkm vardr. Bu, akla, adalete uygundur. nk doa yasas insann
kendisini korumasn buyurur. Yetkili bir ortak yargcn yokluu, ok
luk adaleti ve denkserlii izleyemeyecei iin, kk hakszlk ve aumalarda bile insanlar birbirleriyle sava durumuna getirip, yaam
larn tehlikeye sokar. Bylece gvensizlie yol aar.
"Bu sava durumundan kurtulmak, insanlarn doa durumunu
brakarak topluma girmelerinin balca nedenidir."
(Uygar Ynetim stne kinci nceleme, II. 21)
Locke, doa durumunu, tarihte insan topluluklarnn gerekten
geirdikleri bir aama olarak grm olmal. Ama kendisine "insanla340
342
343
344
349
358
361
ine gre, genel iradeyi temsil eden ve kullanan bir egemen olacaktr
elbette. Kimdir o, kimlerdir, ya da hangi kurumdur? Bu konuda Rousseau ak bir ey sylemez; genel dnnden, kuramnn genel
atsndan okuyucunun karmas gerekir. O bu yolda genel iradenin ne
olduunu deil, ne olmadm gsterecek baz ipular vermekle yeti
nir:
"Herkesin iradesiyle genel irade arasnda ok kez byk bir fark
vardr. Genel irade yalnzca ortak kan gz nne alr. Kiisel
irade ise kiisel karlann ve yalnzca zel karlann toplamdr."
(Toplum Szlemesi, I. v)
Burada "genel irade"nin kiisel iradelerin toplanmas sonucu olu
acak bir "ounluun iradesi" demek olmadn gryoruz. Genel ira
deyi genel yapan oyokluu deilse nedir? Toplumsal (ortak) yarardr.
Bu durumda genel iradenin ortaya kmas iin ne oyokluunun ne de
oybirliinin olmas zorunlu deildir. Bir durumda oyokluu salam
olabilir ama o ey gene de toplumun kanna olmayabilir, dolaysyla
genel iradeye uygun saylmayacaktr. te yandan ounluun katlma
d bir gr, toplumsal kara dolaysyla genel iradeye uygun olabi
lir. Hatta tek bir kimsenin gr bile, toplumsal kara uygunsa,
genel iradeye uygun demektir.
Byle bir dnce, genel iradeyi, 1. toplumun tm yelerinin, 2.
bir blmnn, 3. tek bir yesinin temsil edebilecei; genel iradeyi temsil
edip kullanan egemenin, tek bir kii, bir aznlk, ounluk ya da toplumun
tm olabilecei sonucuna varr. Samnz Rousseau da, genel irade kav
ramna, onun toplumsal yarar ynnde kullanlabilecek tm ynetim
biimlerine uymas iin, byle akkan bir nitelik vermitir.
Biraz daha somuta inelim. Rousseau'nun kafasnda, eitsizliin
bulunmad ve bykl kent devleti apn amayan bir toplum
ideali vardr. Byle bir toplum dorudan demokrasiyi, vatandalarn bir
alana toplanp toplumsal sorunlar karara balamalarn olanakl kla
caktr. Byle bir kk toplumda, eitsizlik bulunmayaca iin, kii
sel karlarla toplumsal karlar ayn ynde olacaklardr. Tm yeler
toplumsal sorunlardan haberli ve bilgili olacaklardr. Bu durumda va
tandalar toplandklar zaman, genel irade oybirliinde, hi deilse
oyokluunda belirebilecek ama sonra topluluun tm yeleri alnacak
sz konusu kararn topluluun yararna olaca ynnde ikna edilebile363
365
AD DZN*
Abram, 88
Adam, 65
Adem, 240, 241, 243, 257,
338
Adonis, 34
Aeneas, 186
Agamemnon, 112
Agathias, 273
Agga, 68
Aaoullar, M.A., 113
Ahriman, 95, 97
Ahura Mazda, 94, 95
Akki, 71
Akritas, Digenis, 273
Alarik, 219
Alkidamas, 132
Albertus Magnus, 256
Althusser, L., 364
Aluim, 67
Ambrossius, St., 238-239, 240
Amen, 76
Amon, 58, 75
Amon-Ra, 75, 92
Amos, 92
Anaksimenes, 125
Anaksimandros, 125
Anderson, Benedict, 284
Andrey, Robert, 16
Anne, St., 291
Anu, 64
Anar, 63, 64
*
Antiokhos, 195
Antiphon, 132
Antisthenes, 136, 137, 138
Antonius, 196
Apollon, 133
Apollon, Lykeios, 160
Apsu, 63, 64
Aristoteles, 140, 163-177, 180,
249, 250, 257, 259, 260,
261, 263, 271, 272, 313,
317, 318, 321, 351
Aruru, 69
Asur (tanr), 66
Astyages, 98
Aer, 91
Atarhasis, 69
Atlan, Sabahat, 186
Aton, 75, 93
Atreus, 112
Augustinus, St., 239-246, 247,
249, 257, 259, 260, 291
Augustus, 246
Averros, 249
Baal, 90, 91, 92
Babr, C., 142
Bacon, Francis, 318
Balda, Fehmi, 352
Barker, Emest, 272
Bamabas, 236
Barrow, R.H., 186
Y a p tn k s a ltlm a m ; b a s k la r n d a , b u k s a l tlm ; b a s k d a y a p la n a ln
tla r n s z k o n u s u y a p tla r n h a n g i b a s k la r n d a n y a p ld n n b u lu n u p
k a r la tr lm a s n d a y a ra rla n la b ile c e k b ir " Y a ra rla n la c a k K a y n a k a " ile ,
o n u n g ib i k s a ltlm b a s k y a a ln m a y a n a y rn tl b ir " K a v ra m D iz in i" v e
b a s k d a s z e d ile n y a p d a n v e re n " Y a p t D iz isi" b u lu n m a k ta d r.
367
368
brahim, 88
iblis, 242
Ibn Haldun, 39
Ibn Rd, 249, 250
Indra, 98
Ikhanaton, 57, 75, 93
Inanna, 34
Ipuver, 76
sa, 34, 219, 220, 221, 222,
225, 226, 232, 233-235,
236, 237, 242, 248, 272,
298, 299, 300
skender, 121, 163, 164, 180,
183, 244, 278
Isis, 34
Isokrates, 226
Itar, 34, 71, 78, 79, 91
Jacobsen, Thirkild, 66
James, Birinci,329-331
Jerome, St., 238
John, Parisli, 261-262
John, Salisburyli, 252-256
John, Yurtsuz, 217
Justinianos, 164, 267, 270,
272
Kabil, 241
Kallikles, 132, 136
Kambyses, 82, 98
Katilina, 195
Kenyon, Kathleen, 33
Kepler, 321
Khati, 75, 76
Klbay, M.A., 214
Kingu, 64, 65
369
Kinar, 63
Kirk, G.S., 27
Khrysippos, 180, 182, 183
Khum, 76
Kleanthes, 180
Kleisthenes, 118, 119
Kleon, 121
Kleopatra, 189
Kodros, 115, 140
Konfys, 105, 106
Konstantinos, 227, 268
Kore (tanra), 34
Krader, Lawrance, 51
Kranz, Walther, 126
Kumarbi, 34
Kung-u, 105
Kylon, 116
Kyrus, 82, 97, 98, 159
Labamas, Birinci, 58
Lao-e, 105, 106, 107, 137
Leakey, L.S.B., 14, 30
Leakey, Richard, 14, 21
Lenin, 365
Leon, nc, 228, 270
Levasseur, Therese, 356
Lewin, Roger, 14, 21
L6vi-Strauss, Claude, 27, 28
Levy-Bruhl, Lucien, 27
Lienhardt, Godfrey, 32
Lipit-tar, 72
Livius, Titus, 309
Locke, 288, 334-349, 350
Lorenz, Konrad, 16
Louis, XIV., 287, 330, 350
Lucius, 201, 203, 204
Lucretius, 178, 179
Luka, 233, 234
370
Ningirsu, 70
Nuh, 69
Nut, 66
"Nutuku ifti", 77
Oanes, 63
Odysseus, 111
Oktavianus, 189
Oppenheimer, Franz, 38
Osiris, 34, 74, 76
Ostrogorsky, Georg, 267
rnek, Sedat Veyis, 29
Panaetios, 180
Paul (papa), 228
Paulus, St., 220, 233, 235-237,
247, 254, 291
Peisistratos, 118
Pepin, Ksa, 227, 228
Perikles, 120, 121, 122, 138,
139
Peter, Mnzevi, 226
Peter, St., 292
Philippos, kinci, 163
Pindaros, 132
Platon, 105, 106, 134,
140-162, 163, 164, 165,
170, 171, 172, 174, 176,
177, 180, 192, 195, 196,
239, 249, 271, 272, 273,
316, 320
Platus, 232
Plutarkhos, 114, 356
Polybios, 191-195, 197
Polykrates, 128
Popper, Kari, 140, 144, 162
Poseidon, 140
Prometheus,131, 132
202
Solomon, Dumitru, 138
371
372
brahim, 88
iblis, 242
Ibn Haldim, 39
Ibn Rd, 249, 250
ndra, 98
Ikhanaton, 57, 75, 93
Inanna, 34
Ipuver, 76
sa, 34, 219, 220, 221, 222,
225, 226, 232, 233-235,
236, 237, 242, 248, 272,
298, 299, 300
skender, 121, 163, 164, 180,
183, 244, 278
Isis, 34
Isokrates, 226
Itar, 34, 71, 78, 79, 91
Jacobsen, Thirkild, 66
James, Birinci,329-331
Jerome, S t., 238
John, Parisli, 261-262
John, Salisburyi, 252-256
John, Yurtsuz, 217
Justinianos, 164, 267, 270,
272
Kabil, 241
Kallikles, 132, 136
Kambyses, 82, 98
Katilina, 195
Kenyon, Kathleen, 33
Kepler, 321
Khati, 75, 76
Klbay, M.A., 214
Kingu, 64, 65
369
Kinar, 63
Kirk, G.S., 27
Khrysippos, 180, 182, 183
Khum, 76
Kleanthes, 180
Kleisthenes, 118, 119
Kleon, 121
Kleopatra, 189
Kodros, 113, 140
Konfytts, 105, 106
Konstantinos, 227, 268
Kore (tanra), 34
Krader, Lawrance, 51
Kranz, Walther, 126
Kumarbi, 34
Kung-u, 105
Kylon, 116
Kyrus, 82, 97, 98, 159
Labamas, Birinci, 58
Lao-e, 105, 106, 107, 137
Leakey, L.S.B., 14, 30
Leakey, Richard, 14, 21
Lenin, 365
Leon, Unctl, 228, 270
Levasseur, Therese, 356
Lewin, Roger, 14, 21
L6vi-Strauss, Claude, 27, 28
Levy-Bruhl, Lucien, 27
Lienhardt, Godfrey, 32
Lipit-Itar, 72
Livius, Titus, 309
Locke, 288, 334-349, 350
Lorenz, Konrad, 16
Louis, XIV., 287, 330, 350
Lucius, 201, 203, 204
Lucretius, 178, 179
Luka, 233, 234
370
Ningirsu, 70
Nuh, 69
Nut, 66
"Nutuku ifti", 77
Oanes, 63
Odysseus, 111
Oktavianus, 189
Oppenheimer, Franz, 38
Osiris, 34, 74, 76
Ostrogorsky, Georg, 267
rnek, Sedat Veyis, 29
Panaetios, 180
Paul (papa), 228
Paulus, St., 220, 233, 235-237,
247, 254, 291
Peisistratos, 118
Pepin, Ksa, 227, 228
Perikles, 120, 121, 122, 138,
139
Peter, Mnzevi, 226
Peter, St., 292
Philippos, kinci, 163
Pindaros, 132
Platon, 105, 106, 134,
140-162, 163, 164, 165,
170, 171, 172, 174, 176,
177, 180, 192, 195, 196,
239, 249, 271, 272, 273,
316, 320
Platus, 232
Plutarkhos, 114, 356
Polybios, 191-195, 197
Polykrates, 128
Popper, Kari, 140, 144, 162
Poseidon, 140
Prometheus,131, 132
202
Solomon, Dumitru, 138
371
ama, 73
arlman, 228
enel, Aleddin, 364
entuna, C., 342
eytan, 97, 239
Valentianus, 209
Ventris, Mihael, 59
Vergilius, 186
Tacitus, 212
Tammuz, 34
Telepinus, 58, 78
Thales, 125
Theodora, 270
Theodosius, 219, 265
Thomas (asi) 270
Thomas, St., 256-261
Thomson, George, 29
Thrasymakhos, 132
Thukydides, 121, 139, 318
Tiamat, 63, 64
Tiler, Watt, 229
Timbergen, Niko, 16
Toynbee, Amold, 278
Tunay, Mete, 138, 139, 14
Tutmosis, 75
Tyrtaeus, 114
372
Waldus, 225
Warren, Madame de, 356
Wells, H.G., 24, 235
William, Okkaml, 261
William, (Orange) 335
Wolff, R.L., 54
Wycliffe, 229
Yehova, 89, 90, 91, 92
Yuhanna, 232
Zaratustra, 94
Zenon, 180, 183, 202
Zerdt, 94
Zeus, 98, 112, 132, 162
Zimmermann, 300
Ziusudra, 69
Zoroaster, 93, 94, 95, 96, 97,
239
Zwingly, 313
ALEDDN ENEL
Siyasal Dnceler Tarihi