You are on page 1of 378

ALEDDN ENEL

Siyasal Dnceler
Tarihi
Tarihncesinde lkada Ortaada ve Yeniada
Toplum ve Siyasal Dn

Bilim v e ____

Aleddin enel, 1941 'de Ktahyada dnyaya


getirildi. Ktahya Lisesi'ni bitirdi. A..
SBFde lisans, ayn kurumda doktora yapt.
1971 de "Eski Yunanda Eitlik ve Eitsizlik
stne" balkl doktora tezini verdi.
!974'de. ngiltere'de Hull niversitesi'nde bir
yl doentlik tezi ile ilgili almalar yapt.
SBFde Siyasal Dnceler Tarihi. ada
Siyasal Akmlar, ideoloji derslerini okuttu.
Siyasal Dnceler Tarihi adl ders kitab
I982'de basld.
1982 ylnda YK' ve 1402 uygulamalarn
protesto ederek niversiteden ayrld. On
yl sreyle yaamn evirilerle kazand. Bu
srada E. McNall Bums. ada Siyasal
Dnceler (1984) E. McNeill, Dnya
Tarihi (1984) A. Walicki, Rus Dnce
Tarihi (1987): H. Frankfort, Uygarln
Douu (1989) S. H. Hooke, Ortadou
Mitolojisi (1991): Claessen ve Skalnik, Erken
Devlet (1993) V. P. Alekseyev, nsan
Trnn Kkeni ve Geliimi (1993) gibi
nemli yaptlar Trkeye kazandrd. G.
Childe, Tarihte Neler Oldu (1974) F.
Oppenheimer, Devlet (1984) B. Moore.
Diktatrln ve Demokrasinin Toplumsal
Kkenleri (1989) E. J. Hobsbatvm, Devrim
a (1989) adl ortak evirilere de imzasn att.
1992 ylnda A.. SBFne dnen yazarn,
Irk ve Irklk Dncesi (1984) adl bir
aratrmas ile Adam enel adyla baslan
Teleandregeos topyasnda Evlilik Hayat
(1968) ve O zm os K ronos (1983) adl
iki topya denem esi b u lu n m a k tad r.

K a y n a k a N otu:
A leddin enel, S iyasal D n celer T a rih i,
Tarihncesinde lkada Ortaada ve Yeniada
Toplum ve Siyasal Dn (4. Ksaltlm Basm)
Ankara, 1995, Bilim ve Sanat Yaynlar, 372 s.

aleddin enel

SYASAL
DNCELER TARH
tarihncesinde lkada
ortaada ve yeniada
toplum ve siyasal dn
Ksaltlm Basm

* *
BLM VE SANAT

BLM VE SANAT YAYINLARI


Aleddin enel & Bilim ve S a n a t Yaynlan
Birinci Basm: SBF Y aynlan, A nkara 1982
kinci Basm: Teori Y aynlan, A nkara 1985
nc Basm: V Y aynlan, A nkara 1991
D rdnc Basm: Bilim ve S a n a t Yaynlan, A nkara 1995
K apak Resmi:
Raphael'in "Atina O kulu" tablosu
Y azann Fotoraf:
A hm et M akal'n objektifinden
Kapak Tasanm : mit mel
ISBN: 975-7298-02-6
Bask: Feryal M atbaaclk

BLM VE SANAT YAYINLARI K o n u r S o k a k No. 1 7 /6 K zlay-A nkara Tel: 4 1 7 59 01

KISALTILMI NC BASKIYA KISA NSZ

Birinci baskya "nsz"de szn ettiim "2547 sayl Yksek


retim Kanunu'nun getirdii belirsizlikler" beklendii gibi "olumsuz
luklar" biimine dnnce, on dokuz yl altm SBFden istifa et
tim. Byle bir zorunluluk duymadan SBFde almam srdrp kita
bm, zerinde bir be yl daha alp gelitirmeyi isterdim. Aynlmasaydm YK dzeninde bu ii yapacak ortam ve zaman bulamayacak
tm. Darda da bulamadm. Yaamm eviriler yaparak kazanma yolu
nu semem, bu tr almalara olanak vermedi. Bylece, bilimsel a
lmann, teki koullan yan sra, "geim gvencesi" olmadan gerek
letirilemeyeceini kendi yaam somutumda da kavrama frsatm bul
mu oldum.
Szn ettiim olumsuz koullarn kitabm bakmndan sonucu
ise, 1980 noktasnda pineklemesi, hatta daha geri noktalara ekilmesi
oldu. Birinci baskya "nsz"de rencilerin, meslekdalann ve genel
okuyucunun uyan ve dzeltme biimindeki yardmlann dilememe kar
n, geen sre iinde gelen tek uyar, kitabn eksiklikleri deil, sayfa
says bakmndan "fazlalklan" zerineydi.
Yayncm da yaptn yaama ansnn, boyutlannn ve sayfa say
snn kltlmesine bal olduunu syleyince, baz malzemeyi, is
temeye istemeye, bir safra gibi atmak durumunda kaldm. Bu durumun,
zel koullanmdan ok, bilim ve dnce dnyamzda "bir bardakta ko
parlan frtna" koullarn yansttn sanyorum. Frtnann en az saf
ra atlarak en az hasarla atlatlmas dileiyle.
Ankara, 1990

NDEK LER
sayfa
l k e l t o p l u l u k v e d n
. l k e l t o pl u l u k d n e m in d e
NSANLIK TARHNN ANA lZGLERl
A. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime
B. Eskita anda insann Yaam
C. Ortata anda insann Yaam
D. Yetita anda insann Yaam
2. il k e l to pl u l u u n d n c e b i im i

A. Eskita anda insann Dn


B. Ortaa anda nsann Diinu
C. Yenita anda nsann Dn

l k e l t o pl u l u k t a n u y g a r t o pl u m a
GE VE UYGARLIIN YAYILMASI

13-35

13-24
14
15
18
20
24-35
24
30
32

37-51

. l k e l t o p l u l u k t a n u y g a r t o pl u m a g e
A. lk Uygar Toplumun Douu
B. Toplumsal iblm

3745
38
42

2. UYGARLIIN YAYILMASI
A. Kent Devletinde Gelimeler
B. Ticari ve Dnsel Etkilemeyle Yayl
C. Sava Teknolojisindeki Gdimelerie Yayl
D. retim Teknolojisindeki Gelimelerle Yayl
E. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda Toplumsal
ve Siyasal Farkllama Eilimleri

45-51
46
47
48
50
51

III. YUNAN NCES UYGARLIKLARDA TOPLUMSAL


gelimeler, dinsel ve siyasal dn

53-79

1. MEZOPOTAMYA'DA ANADOLU'DA MISIR'DA


GlRlTTE TOPLUMSAL VE SYASAL GELMELER
A. Mezopotamya'da ve Anadolu'da Toplumsal Gelimeler
B. Msr'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
C. Anadolu'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
D. Girit'te Toplumsal ve Siyasal Gelimeler

53-60
54
56
58
59

2. MEZOPOTAMYA'DA MISIR'DA ANADOLU'DA


DNSEL VE SYASAL DN
A. k Uygarlklarda Dn
B. lk Uygarlklarda Siyasal Dn
a Mezopotamya'dan Siyasal Dn rnekleri
b. Msr'dan Siyasal Dn rnekleri
c Anadolu'dan Siyasal Dn rnekleri

60-79
60
67
67
73
78

IV . YUNAN'IN ADAI UYGARLIKLARDA


TOPLUMSAL GELMELER SYASAL DN 81-107
1. IRANDA HNDSTAN'DA N'DE
BRANLER'DE TOPLUMSAL GELMELER
A. ran'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
B. Hindistan'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
C. in'de Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
D. -braniler'de Toplumsal Siyasal Dinsel Gelimeler

81-93
81
84
86
88

2. RAN'DA HNDlSTANDA N'DE DNSEL VE


s iy a s a l d n

A. ran'da Dinsel ve Siyasal Dn


B. Hindistan'da Dinsel ve Siyasal Dn
C. in'de Dinsel ve Siyasal Dn

93-107
93
98
103

V . ESK YUNAN'DA TOPLUM VE


SYASAL DN
1. ESK YUNAN'DA TOPLUMSAL GELMELER
A. Kahramanlk anda Toplumsal Dnsel Gelimeler
B. Kent Devletinin Kuruluu ve Etkisi
C. Spata'da Toplumsal Siyasal Dnsel Gelimeler
D. Atina'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
2. ESK YUNAN'DA SYASAL DN
A. Mitolojik Dnten Felsefi Dne Gei
B. Felsefi Dn
Herakleitos, 125; Demokritos, 127; Pythagoras, 128.
C. Eski Yunan'n Felsefe Okullarnda Siyasal Dn
Sofistler, 130; Protagoras, 131; teki Sofistler, 132;
Sokrates, 133; Kynikler, 135; Antisthenes, 136;
Diogenes, 137; Perikles, 138; Platon, 140;
Aristoteles, 163; Epikuroscular, 178; Stoaclar, 180;
skenderiye Okulu, 183.

109-184
109-122
110
113
114
115
123
123
124
129

IV. ROMA'DA TOPLUM VE SYASAL DN

185-205

1. ROMA'DA EKONOMK TOPLUMSAL SYASAL


GELMELER
A. Roma Tarihinin Dnemleri
B. Kle AyaklanmalanSmfSavalan Diktatrlk

185-191
186
190

2. ROMADA SYASAL DN
Polybios, 191; Cicero, 195; Seneca, 199;
Roma Hukukulan, 204.

191-205

VII. ORTAA LATN DNYASINDA TOPLUM VE


SYASAL DN
1. LATN DNYASINDA EKONOMK
TOPLUMSAL SYASAL GELMELER
A. Feodal Topluma Gei
B. Feodal rgtleni
C. Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
2. LATN DNYASINDA SYASAL DN
A. Ortaada Dinci Dnn Egemenlii
B. Ortaa Siyasal Dnn Kaynaklan
C. Erkin Kayna Hakknda ki Kart Kuram
D. Kitab- Mukaddesteki Siyasal Dnceler
sa, 233; Paulus, 235.
E 5. Yzyla Kadar Hristiyan Siyasal Dn
Sl Ambrossius, 238; St. Augustinus, 239;
Sl Eusebius, 246; St. Chrysostom, 246.
F. 5-10. Yzyllarda Hristiyan Siyasal Dn
Sahte Dionysos, 247; Gelasius, 248; Gregorius, 248.
G. 10-15. Yzyllarda Hristiyan Siyasal Dn
bnriidclk, 250; Realist-Nominalist tartmas, 250;
Salisburyli John, 252; Sl Thomas, 255;
Parisli John, 261; Batolus, 262.

BZANS'TA TOPLUMSAL GELMELER


SYASAL DN
A. Bizans'n Latin Dnyasndan Faildi Yanlan
B. Bizans'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
C. Bizans Siyasal Dn

207-263

208-230
208
214
218
230-263
230
230
231
232
237

247
249

265-273
265
267
271

IX. YENADA TOPLUM VE SYASAL DN


1. YENA BATI TOPLUMLARINDA EKONOMK,
TOPLUMSAL VE SYASAL GELMELER
A. Feodal Dzenden Kapitalist Dzene Gei
B. Yeniada Siyasal Gelimeler
C. Yeniada Dnsel Gelimeler
2 YENA BATI TOPLUMLARINDA
SYASAL DN
A. Dinde Reformun Yorumcusu
Luther, 291; Calvin, 295; Mnzer, 299.
B. Mutlak Monarinin Kuramcs
Madiavelli, 302 Bodin, 311; Hobbes, 317.
C. Krallarn Tanrsal Haklan Kuranma Ka
Tiranlara Kar Direnme Hakk Kuram
I. James, 330; Brntus, 331.
D. Aydnlanma aran Dnr
Locke, 334; Moncsquieu, 349; Rousseau, 355.

275-365

276-290
277
282
289

290-365
290
302

329
334

I
LKEL TOPLULUK VE DN

Siyasal dnceler tarihi ile ilgili kitaplarda toplumun ve devletin


ortaya k zerine dnrlerin ileri srdkleri speklasyonlar (kur
gusal dnceler) anlatlr. Bunlar renmek yararldr; ayrca ilerinde
baz bilimsel gerekler de vardr. Gzel, ama toplumun ve devletin ger
ekte nasl ortaya ktklarn bilmeden bunlar bilmenin fazla bir ya
rar yoktur.
1. LKEL TOPLULUK DNEMNDE
NSANLIK TARHNN ANA ZGLER

Kitab Mukaddes'de Adem'in yaratlndan sa'ya kadar gelip


geen peygamberlerin ka yzer yl yaadklar ve ka yalarnda o
cuk edindikleri anlatlmtr. Bunlara dayanarak yapt titiz hesapla
malarla, rlanda Bapiskoposu James Ussher, 1650'de, evrenin .. 4004
ylnda yaratldn ne srm ve bu gr dinsel bir gerek olarak
19. yzyla kadar benimsenegelmitir.
nsanlk tarihini bu inanca uydurmaya alarak yorumlamak; tari
hi, akordiyona dndrr. Milyonlarca yln olaylar drt bin yla s
drlmaya allnca, birok gereklik darda braklr, tekiler iie
geer, neden sonu ilikileri grlmez olur.

13

A . Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime


lk insanlar hakknda zgn alan almalaryla tannan nl L.S.B.
Leakey'in olu, Kenya Ulusal Mzeleri yneticisi Richard Leakey ile
New Scientist dergisinin bilim editr Roger Levvin'in birlikte yazdk
lar Origins (nsann Kkenleri) adl yapta gre, tek hcrelilerden ok
hcrelilere, oradan omurgallara, memelilere uzanan evrim izgisi ze
rinde, zamanmzdan 70 milyon yl kadar nce, prosimian trnden bir
orman faresi, yer yaamn brakp aalarda yaamaya balamtr. Bu
canlnn, aalarda geirdii 60 milyon yl kadar sren dnem iinde,
bedeni bym, parmaklan dallar, nesneleri iyi kavrayabilecek bi
imde gelimi; iskeleti arada uada dik durabilecek biim alm ve gz
leri dnyay ve nesneleri boyutlu olarak alglayabilecek biimde yan
lardan ne kaymtr.
Zamanmzdan 12 milyon yl kadar nce, olaslkla orman lan ku
rutan bir scak dnemde, bu canl (iine goril, empanze, babun ve oran
gutann da girdii) yksek primatlar ailesinin yesi bir Hominid (in
sans canl tr) olarak ormandan savanaya indiinde, sopa sallama, ta
atma dzeyinde "ara kullanma" yeteneine sahip bulunuyordu. Ramapithecus (Rama maymunu) ad verilen bu canl, Afrika'daki beiinden
dnyaya yaylrken, farkl evresel koullarn etkisiyle trde fark
llam, bu trden ikisi yok olup, ncs Homo habilis (eli ie
yatkn insan) bir milyon yl nce (baz bilginlerce iki, hatta milyon
yl nce) Homo erectus'a ("dikilen insan"a), yarm milyon yl nce Homo
sapiens'e ("akll insan"a), 50 bin yl nce de atamz olan Homo sapiens sapiens trne (bugnk insan trne) doru evrim geirdi.
Evrimi ile insana ulaan canlnn ara yapma noktasna kadarki
kazanmlannm byk ounluu "biyolojik evrim"in rndr. Ancak
aatan yere inmesiyle, zellikle sistemli olarak ara kullanmaya ba
lamasyla, "toplumsal evrim"in nemi artmaya balamtr. Ara yap
maya balamasyla insan sfatn kazandktan sonra ise, ara yapmann
toplumsal yapda yaratt gelimeler, insann yaamnda biyolojik ev
rimin roln ikinci sraya itip, toplumsal evrimin roln birinci s
raya geirmitir.
Toplumsal evrim, yetikinlerin rendiklerini, ocuklarn, yeni
den renmek zorunda kalmadan taklit edip kendilerine kazandrmalary
la; daha sonra, erginlerin, rendiklerini grenek, dil, yaz vb. ile genlere
ve sonraki kuaklara aktarmalar ile; demek ki, deneyim, bilei birikimi
14

ve bilgi iletiimi ile gerekleir. Toplumsal evrimin salad biriki


min ocuklara aktarlmasnda, kafatasnn ge sertlemesinin beynin
ar ar byyp gelimesine olanak vermesi ve bebeklik sresinin
uzamasnn renme sresini uzatmas da nemli bir rol oynar.
B . E skita anda nsann Yaam
nsann yaamn etkileyen etmenlerin en nemlilerinin "beslen
me", "korunma", "reme" olduu sylenebilir.

a. Toplayclk ve Sr Yaam
Aatan yere inilince beslenme sorunu, otlar, meyveler, yumu
akalar toplayarak, topran altndan bcek yuvalarn bitki kklerini
kararak "toplayclk" ile zlmtr. Kadn erkek ayn toplayclk
ilerini grm olmallar. Meyvelerin drlmesinde talar, yerdeki b
cek yuvalarnn eilip, yenebilen bitki kklerinin kartlmasnda, do
ada hazr bulunmu sopalar, yani "ara kullanma" sz konusudur. Doal
keskin talarn, krlnca doal olarak sivri biim alm sopalarn bulun
mad durumlarda, baka talarla vurularak kylan keskinletirilen
talarn, bu talarla sivri ulu sopalarn yaplmasyla "ara yapm" yo
luna gidilmi olmal.

b. Avcln Balamas, Birinci Toplumsal blm


Bu abalar sonunda insanlar bir gn, aralann, savunmadan sal
drya gemelerini salayacak bir etkililik dzeyine ykselttiklerini an
layacaklardr. Bunu anlaynca da, (arada srada yedikleri solucan, bcek,
salyangoz dnda) hep bitkilerle beslenmeye paydos. Hem otobur, hem
etobur olduklar yeni bir beslenme dnemi balayacakr. Bu, ilkel in
sann yalnzca mutfanda gerekletirilen bir devrim olarak kalmaya
caktr. Srnn yapsn deitiren, onu "sr" birliinden 25-50 aras
yeden oluan "takm" birliine dntren sonular douracaktr.
Cinsel farkllama izgisi zerinde, kadnlarn toplayclk, erkek
lerin avclk yaparak gerekletirdikleri "birinci toplumsal iblm"
ortaya kmtr. Bunu, ayn izgi zerinde, ileride ikinci toplumsal i
blm izleyecektir. Birinci toplumsal iblm ile, yelerinin ayn
ileri yaptklar gevek sr rgtlenmesinin yerini, kadnlarla erkekle
15

rin farkl ileri yaptklar, dolaysyla birbirlerine geim alannda da ge


reksinme duyan yelerden oluan "takm" rgtlenii alr.
nsanlarn avcla balamalar ve yzbinlerce yd bu ii srdrme
leri, "sosyal darvinci" denen baz dnrlerce, Darwinin daha ok hay
vanlar dnyas iin ileri srd "doal ayklanma" ve "yaam sava"
kuramlarnn insan, hatta uygar toplumun insan iin de geerli olduu
yolundaki grlerini desteklemekte kullanlmtr. Onlara (rnein
Prof. Raymond Dart, Dr. Konrad Lorenz, Niko Timbergen ve onlarn
bilimsel grlerini halka yayan oyun yazan Robert Andrey'e) gre,
doann dii trna kanldr; doada trler arasnda ve her trn iinde
ki bireyler arasnda amansz bir yaam sava vardr. Bu sava ile zayf
lar elenir gller kalr. Canllan evrime uratan sre budur. Hak glnndr. Bu, yalnz kanlmaz bir doa yasas deil, ayn zamanda iyi
bir doa yasasdr. nsanlar kendilerini hak, adalet, ban masallanyla
aldatrlar. Eninde sonunda geerli olan yasa yaam sava yasasdr. (Ne
kadar akla yakn grnyor deil mi?) Ancak bu dnrler iki nemli
gerei gzard ediyorlar. Birincisi, doada yaam sava genellikle bir
trn yeleri arasnda deil, trler arasnda verilmektedir. kincisi, in
sanlar yaam sava veren hayvanlardan farkl olarak "akl" sahibi var
lklardr. Durumlar bir antilop yavrusu banda kavga eden a bir as
lanla kaplandan farkldr. Byle bir kavgann sonularn, kavgay ka
zanp rakiplerini ldrseler de bir but uruna gzden kulaktan olabile
ceklerini dnp, "blme" yoluna gidebilirler. Bundan da nemlisi,
insanlar doada var olan tketen canllar olmaktan kp reten canl
lar olmak durumuna ykselmilerdir. Bylece doada kavgaya yol aan
ktl nleyebilecekleri gibi, bu yolda ba vurduklar "retim", gittik
e ok sayda insann (kavgasyla deil) ibirlii ile gerekletirilen bir
etkinliktir.
Erkeklerin avclkta kadnlarn toplayclkta uzmanlamalar ile
balayan birinci toplumsal iblm daha baka toplumsal ve dn
sel etkiler de yaratmtr. Kadn ve erkek yalnz korunma, reme alannda
deil beslenme (geim) alannda da birbirlerine balanmlarda. Takm
av, avlananlar arasnda iletiim gereksinimini artrmta. Dil gelime
ye balamtr. Konumann gelimesi, dnmenin gelimesi demek
tir. Daha nemlisi soyut dne geilebilecek kprlerin kurulmas
demektir. Atein de (zamanmzdan yaran milyon yl kadar nce) dene
time alnmas zerine gndzn erkeklerin avclk, kadnlarn toplay
clk iin ayrldklar kamp yerleri, akamlan kamp atei banda top16

landklan ve yarm yamalak seslerle ve hareketlerle o gn balarndan


geenleri birbirlerine anlatmaya altklar, zaman zaman alevleri sey
rederken dlere dalp, zaman zaman coup barp arp tepindikleri
enlik yerine dnmtr. Bu, insanlarn duygusal, dnsel yaamla
rn gelitirip zenginletirmelerine, geim etkinlikleri dnda etkinlik
ler gelitirmelerine yaramtr.

c. Uzman Avclk ve Klan Toplumuna Gei


"Uzman avclk", zamanmzdan 50 -10 bin yl nceki zaman kesimi
iinde son buzul anda, buzullarn kylarnda beliren tundralarda ma
mut, yaban kz, ren geyii gibi iri sr hayvanlarn avlayarak
yaayan, eskita ann son dneminde grlen Avrupa ve Bat Asya
topluluklarnn yaam biimleridir. Atein, giyinmenin de yardmyla,
kendilerini souk iklim blgelerinde yaamaya uyarlayan bu topluluk
larda, toplayclk ikinci plana dm, avcln nemi artm tu-. So
uk iklim koullarnda yaamaya uyarlanmalarnn ve iri sr hayvan
larn avlamakta uzmanlamalarnn dln aldklarn kalntlarndan
biliyoruz. rnein tek bir kamp yerinde (Fransa'da Solutrea'da), tekileri
bir yana, yz bin kadar yabanl an kemiinin biriktiini gryoruz.
Uzman avclk bu topluluklara, art besin, geinme dndaki et
kinliklerde kullanabilecekleri art enerji ve bo zaman salamtr. Bir
kamp yerinde ok daha uzun sreler kalabilmelerini kolaylatrmtr.
Bir av seferinde bir mamutu, be on yaban atn deviren bir avc tak
m, etlerini "kardolaplarmda" bozulmadan saklayarak, ava kmadan bir
ay beslenebilecektir. Onlarn bylece art besin, art eneji ve bo zaman
olanaklarna sahip olduklarn, maaralarna ve kaya barnaklarna iz
dikleri resimlerden; hayvan boynuzlarndan, hayvan dilerinden, talar
dan yaptklar heykelciklerden; llerini zenle ve trenle gmmeye
balamalarndan anlyoruz.
Uzman avclkta erkeklerin nemi artm; kadnlarn nemi ikinci
plana dm olmal. Ama bu topluluklarn gerilerinde braktklar in
san heykelciklerinin nemli bir blmnn "vensler" olarak adlan. dnlan cinsel zellikleri abartlm gebe kadn heykelcikleri olmas ve
teki kantlar, ilkel topluluu kadnn ynettii yolunda grlerin or
taya atlmasna yol amtr. Yalnzca geim sorununa bakarak ze
meyeceimiz bu sorunu, reme sorununa bakarsak zebiliriz. Takm
av hem ok sayda insann ibirliini gerektiren hem ok sayda in
17

sann avda lmesine yol aan bir geim etkinliidir. Bu noktada geim
sorunu reme sorununa balanr. Dolaysyla, baz bilim adamlar bu
heykelciklerin kadnn stnlnn deil, doum darboaznn rn
olduunu sylerler. lkel insanlarn bu heykelciklerin doumlar artra
can dndklerini, heykelcikleri bu yolda birer "sihir" arac (mus
ka) olarak kullandklarn ileri srerler. Bu gr benimsenirse, erkein
geim ve savunma alannda kazand nemi, kadnn (dolayl olarak
geim sorunu ile balantl olarak) reme alannda sahip olduu nem
ile dengeledii kabul edilebilir.
Uzman avc topluluklarn maaralarda ve kaya kovuu barnaklarn
da braktklar resimlere gelince, bunlar, avladklar hayvan trlerinin ba
zlar yaralanm olarak gsterilen resimleridir. Bunlarn da sanat akna
deil avn baarl olmas iin "av sihiri" amacyla izildikleri kabul edilir.
Uzman avclk (bizon av mevsiminde takm av iin biraraya ge
len ada kzlderili kabilelerinde grld gibi) o zaman da av mev
siminde birok avc takmnn biraraya gelmesine yol am grnr.
Bu durumda avc takmlarnn yeleri, birbirlerinden, bal olduklar
totemlerle ayrdedileceklerdir. Daha nce yabanc takmlardan kaba g
le kadn kararak zlmeye allan reme sorunu, bu yol ortak av
lanmay tehlikeye drecei iin, grenekletirilip trenletirilecek,
dtan evlenme (egzogami) kural yerlemeye balayacaktr. yeleri ay
n totem atann soyu olduklarna inanan, iten evlenmeyi yasaklayan
topluluk, artk takm deil "klan"; klanlarn birlemesiyle oluan top
luluk "kabile" olarak adlandrlabilir. Gelin alp vermeler, gelinlerle
birlikte armaan alp vermelere, giderek mal deiimine yol aacaktr.
Uzman avc topluluklar gelimelerini, aralarda gerekletirdikleri
yeniliklerle emein verimliliini artrmalarndan ok, kendilerini souk
iklim koullarna uyarlamalarna ve byk hayvan avnda uzmanlama
larna borlu idiler. Uzmanlama bir ynyle de kemiklemedir, deien
koullara uyarlanmay gletirir. Uzman avc topluluklar da, buzul a
nn (.. 10 bin dolaylarnda) sona ermesi, tundralarn yerini ormanlarn
almas, tundralarda otlayan srlerin g etmeleri ya da yok olmalar
zerine, deien evresel koullara uyarlanamayp yok oldular.
C . O rtata anda nsann Yaam
Uzman avclarn yok olmasna karlk, Yakndou'da bulunan,
buzul anda hemen her alanda uzman avc topluluklardan daha geri
18

dzeyde olan topluluklar, varlklarn ve kltrlerini srdrebildiler;


hatta gelitirebildiler. Tundralarn yerini ormanlar alnca, iri hayvan s
rlerinin yerini de ay, kurt vb. orman hayvanlan ald. Buna uygun olarak,
mzraklarla, iine kazk saplanan ukurlar alarak vb. yntemlerle ya
plan takm avnn yerini, ok ve yayla, zpknla yaplan tekil av ald.
Oklarn, karglarn ve zpknlarn balarna taklan "kk ta balk
lar" (mikrolitler) bu an karakteristik kalntlandr. Ortata a (mezolitik), kaba ta aralar a olan eskita a (paleolitik) ile, cill ta
aralar a olan yenita a (neolitik) arasnda yer alan, Yakndou'da
.. 1 2 - 8 binyllan arasnda grlen (Avrupada .. ikibinlere dek
sren) ksa bir adr.

a. Yabanl Tahl Deviriciliinin nemi


Ortata anda toplayclk yeniden nem kazanm, avclk ikin
ci plana dm grnr. Bu, zellikle yabanl tahl trlerinin bulun
duu Yakndou iin dorudur. Buralarda topluluklar, teki bitkiler ya
n sra yabanl tahllar toplayarak geiniyorlard. Yabanl tahl topla
yclna, teki toplayclklardan nemli bir fark olduu iin ve in
sanlarn toplayclktan retime gemelerinde basamak tan olutur
duu iin, zel bir toplayclk biimini nitelemek zere, "deviricilik"
demek yerinde olur.

b. lkel Topluluklarn Duraanlnn Nedeni


Saydmz bunca ilerlemeye karlk, insanlk, ara yapmaya ba
lamasndan yenita ann bana kadar geen bir milyon yla yakn
bir sre iinde, gide gide arpa boyu kadar bir yol almtr. Bunun byle
olduu, bu bir milyon yla yakn srede elde edilen gelimelerle, reti
min balamasndan bu yana geen on bin, hele uygar toplumun ortaya
kmasndan bu yana be bin yl kadarlk sre iinde salanan geli
meler karlatrld zaman anlalr.
lkel toplulua fazla yklenmeyelim; nk uygar toplumun sa
hip olmad baz erdemlere sahiptir. Toplumsal art retmeye engel
olan uzmanlamam ekonomisi; eitliki yaps, ortak alma, ortak
blme ilkesi, son derece geri bir teknolojiye, yoksul donanma sahip
olmasna karn, ilkel toplumun doann karsna kard eitli en
gelleri ve bunalmlar aabilmesini, varln yzbinlerce yl srdre
19

bilmesini salamtr. Uzmanlam bir ekonominin (uzman avcln)


deien iklim koullarna uyamayp nasl yok olduunu grdk. Uzman
lamam ilkel topluluklarn eitliki yaplan, onlan i atmalardan ko
ruduu gibi, d doal ve toplumsal tehlikelere birlik iinde kar koyabil
melerini salamtr. Blme ilkesi ise, kim bilir ka ktl, son lokmalanna dek blerek atlatmalanna yardmc olmutur.
D . Y enita anda nsann Yaam
Avcl ve toplaycl, doann hazrlayp sunduklanna el ko
yan asalak bir geim etkinlii sayabiliriz. Asalaklktan recilie gei,
ilkel toplumun farkllamam, trde, eitliki, dolaysyla elikisiz,
duraan yapsnn i gelimesiyle deil, uzman avcla geilmesinde
olduu gibi, bir d etkiyle gerekleir. Sz konusu d etki, bu kez, havalann soumas deil, buzul ann sona ererek havalarn snmas
dr. klimdeki bu deiiklik Avrupa'da tundralarn, otlaklarn yerini or
manlarn almasna yol aarken, Yakndou'da ormanlarn ve yalarn
azalmasna, iklimin oraklamasna, bu da yabanl tahllarn azalma
sna neden oldu>Geimleri tahl deviriciliine bal olan topluluklar,
doann esirgedii suyu insann salamas yoluna gidip, aylar, kk
dereleri zerlerinde yabanl tahl bitmi topraklara evirerek zm ara
m grnrler. Bu konuda elimizde rdn'de Natufia yerleme yerin
den arkeolojik, ada kzlderili Pavitso kabilesi kadnlarnn benzeri
uygulamalarndan salanan etnolojik kantlar bulunmaktadr.

a. Bitkilerin Evcilletirilmesi ve retimin Balamas


Yabanl tahllar sulama, tahl deviriciliinden reticilie geil
mesinin ilk adm olmal. kinci adm, yabanl tahllarn, bulundukla
r yerden baka yere tanp ekilerek ve sulanarak yetitirilmeleridir ki,
bunun kant da, Halep'in 80 km. gneydousundaki ve Frat'n ky
sndaki Mureybet kynde, .. 9. binyla ait katmanlarda bulunan ta
hl trnn, orann yerlisi olmayp 150 km. kadar uzaktan, Gaziantep
dolaylarndan getirildiinin anlalmasyla salanmtr. Arkeoloji ala
nndaki bulgulara gre insanlk, Filistin'den Orta Asya'ya kadar uzanan,
iine Suriye'yi, Trkiye'yi, ran' da alan da yamalar kuandaki bir
ok kyde, kimi birbirine bakarak, kimi birbirinden bamsz olarak
(ayn koullarda ayn sorunlar ayn yollarla zerek) .. 8 bin-5 bin
20

dolaylan arasnda asalak ekonomiden retici ekonomiye gemitir. (Bu


geiin srkleyici yksn merak edenler, James Mellaart'n The
Neolithic o f the Near East yaptna baksn.) Bitkilerin retimine gei
aamalan Trkiye'de de ortaya kanlmtr. ikago ve stanbul niver
sitelerinin 1963 ylnda yaptklan aratrmalarda Urfa'nn Bozova'snn
yaknndaki Glba kysndaki Biris Mezarl'nm ve St Tarlas'nn I.. 10. binyla ait kalntlarnda, yiyecek toplayclnn son aa
masnn [tahl deviriciliinin] kantlar bulunmutur. Ergani'nin 7 km.
gneybatsndaki ayn Tepesi'nde ise, .. 7 bin dolaylarnda tahl ve
koyun yetitirmi olan bir kyn kalntlar ortaya karlmtr.
Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesi, insan topluluk
larnn yaamnda enine boyuna eitli ve byk etkiler yaratmtr. Bu
nedenle nl arkeolog Gordon Childe, Tarihte Neler Oldu adl yaptnda bu
olaya "neolitik devrim" adn vermitir. Neolitik devrim ile, ilkel toplu
luklarn (mal biriktirip tayamayacaklar iin) yoksulluklarnn nedenle
rinden biri olan gebe yaam braklp, ekinin korunmas zorunluluuyla
topraa yerleilmi, yerleik yaama geilmitir. Bu olay bir yandan mal
birikiminin, bir yandan mlkiyetin, te yandan (R. Leakey ve R. Lewin'e
gre, biriken mallan ve topra ele geirmek amacn tayan) savalann
tohumunu atmtr. nsann yaamnda, gebeliin dzensizliinin yeri
ni, tarm ylnn dzenini izleyen bir dzenlilik almtr. Ekip bimekle
daha ok kadmlann uramalar, geim alanndaki bu nemli etkinlikle
rinden dolay, kadnlann saygnln artrmtr. Beslenme ve nfus so
runlarn zmtr. Bitkilerin evcilletirilmesini hayvanlarn evcilleti
rilmesinin izlemesi de, ikinci toplumsal iblmn, oradan da uygar top
luma varacak olaylar dizisini balatmtr.

b. Hayvanlarn Evcilletirilmesi ve
kinci Toplumsal blm
yleyse, bitkilerin evcilletirilmesini ok gemeden hayvanlarn
evcilletirilmeleri izlemitir. Bir nceki ada toplayclk yapan ka
dnlarn bitkilerin retilmesiyle uramalarna karlk, bir nceki a
da hayvanlar avlamakla uraan erkeklerin, hayvanlarn evcilletiril
mesinden sonra onlarn bakmn stlenmeyi yeleyecekleri akla yakn
grnyor. Gerekten de ada topluluklarda apa tarmyla kadnlarn
uramalarna karlk, srleri her zaman erkekler gtmektedir.

21

ster baz avc topluluklarn obanla yknmeleri, ister baz


kylerin halknn iftilii brakp obanlkta uzmanlamalaryla ol
sun, sonunda tarmn balad blgelerin evresindeki otlarlarda oban
topluluklar ortaya kmtr. iftilik-obanlk iblm, ikinci top
lumsal iblm olup, birincisinden farkl olarak topluluklar aras iblmdr. Gebe, src oban topluluklar, avc ve toplayc toplu
luklarn tersine, kendilerine yeterli bir ekonomiye sahip deildir. Bitki
sel besin ktl ekerler, baz mevsimlerde hayvanlarn beslemekte
glk ekerler ve srlerini kran salgn hastalklarda yok olma teh
likesiyle kar karya kalrlar. Bu nedenle yerleik kyle ban (tica
ret) ve sava (yamac) ilikiler kurmaya eilimlidirler. Otunu da eti
ni de kendisi yetitiren ifti topluluklar ise onlarla alverie pek is
tekli deildirler. Bu nedenle ifti-oban topluluklararas iliki genel
likle ban bir iliki olmaz.
imdi bu iki topluluun yaam biimlerini karlatralm. ift
iler yerleik, kendine yeterli, da kapal ve ban bir yaam biimi
ne sahiptirler. obanlar, onlarn tam tersine gebe, kendilerine yeter
siz, da ak sava bir yaam biimine sahiptirler. Birbirlerine bylesine zt yaam biimlerine sahip iki topluluk karlarsa ne olur?
leride greceiz.

c. Yenita a ifti Topluluklarnn Yaps


lk tarm, rmak kylanndaki yumuak topraklarda kadnlar tarafn
dan apa ile yaplan bahe tarmdr. Kk apta sulamaya dayanan bu
tarma "kk sulama tanm" da denebilir. Kk sulama yaplan d
nemde, retimdeki rolnden dolay kadnn saygnl artmtr. Olas
lkla soy izgisi anaya gre hesaplanmaya balanmtr. Ancak, ana
soy izgili (matrilinear) topluluklarn ayn zamanda topluluu kadn
larn ynettii anaerkil (matriarkal) topluluklar olacaklar sanlmamak.
Geim alannda kadnn nemi artm olmakla birlikte savunma ala
nnda erkein nemi srmektedir, hatta, ambarlan yamalamak, topra
elegeirmek iin yaplan sistemli saldrlarn balamas zerine, sa
vunmann, dolaysyla erkein nemi daha da artmtr. Ayrca savun
ma ya da saldr, tanmdan farkl olarak egdm, disiplini ve nderli
i gerektirdiinden, sava yneten erkekler, bar zamannn baz ko
lektif ilerini ynetmeye de aday olacaklardr. Gerekten antropolog
Morgan'n Anciert Society (Antik Toplum) adl yaptnda inceledii
22

ada ilkel kzlderili topluluklarndan rokiler'de soy izgisinin anaya


gre hesaplanmasna, evi kadnn ynetmesine karlk, topluluu eli
silah tutan sava erkekler (kabile kurultay) ve kabile efi ynetmek
teydi; kadnlar, kabile meclisinde isteklerini ve dncelerini ancak bir
erkein aracl ile duyurabilmekteydiler.

d. Toplumsal Art retme Gizilgc


Yenita a ifti topluluklarnn en nemli zelliklerinden biri
"toplumsal art retme gizilgc" dediim eye sahip olmalardr. "Top
lumsal art", bir topluluun dorudan retici ilerde alan yelerinin
tkettiklerinden daha fazla retmeleriyle oluan ve dorudan retici i
lerde almayan kimseler tarafndan kullanlan fazlalktr. leride ayrn
tl biimde aklanaca gibi, toplumsal art, ekonomik, toplumsal ve
siyasal farkllamalara yol aarak, giderek ilkel topluluktan uygar top
luma geilmesini salar.

e. Yenita a oban Topluluklarnn Yaps


Yenita ann oban topluluklar da, ifti topluluklar gibi, te
melde eiiki yapldr. zel mlkiyetin bulunmad bir ortamda ka
bile efleri zel mlk edinip bunu miras ile soylarna geiremeyeceklerinden, eiiki yapy bozan bir snf oluturamayacaklardr. Ancak,
gebelerde kabile efleri ve sihirci sanatlar ile, ifti topluluklarda
sihirci sanatlarn uzanlar olan din adamlar, uygar topluma geite
egemen snf, ynetici kadroyu oluturmaya aday olacak kimselerdir.
Ama bu ada onlarn deil snf, birey bile olmadklarn syleyebiliriz.
Eiiki ilkel topluluklarn yeleri birbirlerine zdetirler; asker, din
adam bile olsalar, teki yelerden farkl yaayp dnmeyen, ancak
topluluu temsil eden kimselerdir, ilkel topluluk bireysiz topluluktur.
Elimizde bunun birka kant var. .. 2125 dolaylarnda yazld sanlan
"Smer Krallar Listesi"nde, uygar Smer kentlerini ineyen Gutium
barbarlarnn (ilkellerinin) krall ele geiren nderlerinin "adsz bir kral"
olduu yazldr. Herodotos da, zaman ilkel topluluklar hakknda bilgiler
bulunan Tarih'inde, kabilelerinin bir ad olup kabile yelerinin ad olma
yan Libya'l Atarantalar'dan sz etmektedir.
Yenita ann gebe oban topluluklar da toplumsal art re
tememilerdir. ifti topluluklarndan farkl olarak onlarn toplumsal
23

art retme gizilglerinin bile olmad sylenebilir. Ekonomileri,


art retmek yle dursun kendilerine yetersiz bir ekonomidir. Doann
(salgn hastalklar, souk, kuraklk) olumsuz etkilerine kar savunma
sz; dolaysyla kararsz bir ekonomidir. Oysa toplumsal art retmenin
koullarndan biri de dzenli, kararl bir retimdir; kararl deilse do
rudan reticiler artan tketiverirler. Derleyip toplarsak, yenita ann
ne ifti ne oban topluluklar tek balarna i gelimeleriyle toplum
sal art retip uygar topluma geebilecek bir yapya sahip deillerdi.
Ama biraraya gelince toplumsal art retip uygar topluma geebildiklerini ileride greceiz.

2. LKEL TOPLULUUN DNCE BM


Peki ama bu insanlar ne dnyorlard ve nasl dnyorlard?
nl ngiliz tarihisi H.G. Wells (Trkeye zetlenmi biiminden
Ksa Dnya Tarihi olarak evrilen) The Outline o f History (Tarih Tas
la) adl yaptnda, karsna birdenbire kan ayy gren ilk insan,
"ite bir ay, imdi ne yapacam diye dnyordu der. Tamamla
yalm, ay bekleye dursun, o "bir dal krp ucunu tala sivrilterek ara
yapp kendimi savunmalym" diye srdryordu dncesini()
A . E skita anda nsann D n
Dncenin eitli dereceleri vardr. Bunlar, edilgin dnce (rne
in dn bir bay ya da bayanla tantrlmanz anmsamanz); etkin d
nce (onunla yeniden grmenin yollarn aramanz); sentezci dn
ce (bu yolda daha nceki deneyimlerinizden kazandnz bilgileri bir
araya getirerek bir plan hazrlamanz). Bunlar somut dncenin konu
su somut nesneler olan dncenin aamalardr. Bunlar soyut dn
cenin, nesnelerin trleri, nitelikleri ile ilgili olan ve bunlarn kavram
lar kullanlarak yrtlen dnce aamalar izler: Sistemli dnce
(rnein kadn erkek ilikileri zerine tm deneyimlerinizin size kazan
drd dnceleri biraraya getirip, deerlendirip, tutarl bir gre var
manz); kuramsal dnce (bir an iin somut ilikileri bir yana bra
kp, somut ilikilerden karlm ya da kafada tretilmi kavramlarla,
ilgili tm somut ilikileri aklayabileceini sandnz varsaymlar ge
litirmeniz) ve ideolojik dnce (belli bir snfn yesi olarak edin24

eliiniz dnceleri, o snfn bak asndan deerlendirip, o snfn


yararna sonular verecek soyut, sistemli, kuramsal bir genel gre,
bir dnya grne dntrmeniz (rnein insanln bandan beri
kadm-erkek ilikilerinin daha ok egemen snfn erkeklerinin yararna
olacak biimde dzenlendiklerini dnmeniz). Eskita ann dn
bunlardan hangisiydi?

a. Somut Dn di
Eskita ann insannn dn, aynn karsnda "ite bir ay,
imdi beni yiyecek" derken edilgin; "bir ara yapp kendimi savunma
lym" derken etkin; ara yapmak iin sivri ta ile sopay biraraya ge
tirmeyi dnrken sentezcidir. Ama bunlarn tm de somutun d
nceleridir. Sonu olarak diyebiliriz ki, ilkel insan somut eyleri d
nyordu. ilkel insann dncesi "somut dnce" idi. Konumann
balayp gelimesi bilgi birikimini hzlandrm ve insan soyut d
nn kysna ulatrmtr. Ama soyut dnn gelimesi iin, uygar
toplum dneminde snf farkllamasn, din adamlar snfnn douunu,
tapmak okullarnn almasn beklemek gerekecek.

b . Analojik Dn di
lkel topluluun insanlarnn nasl dndklerine gelince, bu bi
raz daha tartmal ve karmak bir sorundur. Karmak sorunlar z
menin (veya zdnz sanmann, ya da iyice krdm etmenin) bir
yolu, onlar daha yksek soyut dzeylerde ele almak ise, bir baka yolu, o
sorunlar, karmaklamadan nceki gemilerinden tutturarak kavramaya
ve zmeye almaktr. Bu ikinci yolu, tarihsel yolu izleyelim.
Toplumlarda somut dnn ilerlemesi iin bile anmsama,
dleme yetmez, iletiim gereklidir. lerinden yal birinin verdii bir
sinyal ile hep birlikte antilop yavrusuna saldrp onu paralayan babunlarn, bir tehlike karsnda lk la biraraya toplanan empanze
lerin davranlar rneklerinde grld gibi, yksek primaarn "sinyalleme" dzeyinde bir iletiim dzenekleri (sistemleri) vardr, Ramapithecus'm da olmal. Aatan yere inilince, sesli iletiimin zrlerine
kar artk l atp aalara kama olana bulunmayacandan, ses
siz "iaretleme" ile iletiim yollarn arayp bulmu olmaldr. Takm
avnn gerekleri iaretleme ile iletiimi daha da gelitirecektir. Kamp
25

yaam ise sesli iletiimi gelitirip konumann domasnda nemli


bir rol oynam grnr.
Sinyaller, bir eyi anmsatan simgelerdir. Konumadaki szler de
birer simgedir. areemede ise daha ok bir eyin taklidi yaplr. Do
laysyla ilkel dnn (ve genel olarak insan dnnn) sinyallemelerle "simgeci", iaretlemelerle "benzetmeci" temellerinin atld
n syleyebiliriz.
Taklitilik kendini, sr yelerinin birbirlerini, ocuklarn yeti
kinleri, yeni kuaklarn eski kuaklan taklidinde ve ara yapmnda (ar
keolojik bulgularla kesin olarak kantland gibi) eski aralann tpatp
kopya edilmesinde de gsterecektir. Taklitiliin ekonomik ve toplum
sal yapdaki grnm grenekilik, gelenekilik ve sonuta duraan
bir toplumsal birliktir. Ama bizi burada onun dnsel yapdaki etkisi
ilgilendiriyor. aretlemeye dayanan iletiim ve takliti davran, ilkel
insann "benzetmeci" bir dne sahip olmasna yol aacaktr. lkel
insan evresindeki sonsuz sayda nesneyi ve olay ancak benzerleri biraraya getirerek, "snflandrarak" kavrayabilecektir. Benzerleri biraraya
getirerek snflandran dnce, farkllar, ztlan da kar karya koya
rak snflandrr. Benzetmeci dnn eskita andan dolaysz kan, uzman avc topluluklarn mezarlarnda ller zerine canlansn diye
krmz toprak boya serpmeleridir. llerini gmmeleri, soyut bir te
dnya inancna sahip olduklarn deil, mezarlarna konan butlara ve av
aralarna baklrsa yer altnda da yeryzne benzer bir yaam srecek
lerine inandklarn gsterir. Sonu olarak, ilkel insann dnnn
benzetmeci, simgeci ve snflandnc olduu sylenebilir.
Soyut dncenin gelimedii bir ortamda soyut eyler, rnein avc
ve toplayc takmnn tm anlatlmak istendiinde, bu bir somut simge
nin yardm ile yaplabilir. Toplumbilimci Durkheim, somut bir hayvan
ya da bitki (totem) simge kullanlmadka ilkel insann karmak klan
rgtn kavrayamayacan syleyip, buradan giderek, insann tote
mine, tanrsna tapnrken aslnda toplumuna tapnd sonucuna varan bir
din aklamas gelitirmitir. Gerekten ilkel topluluklarn kendilerini
ou kez yedikleri bir hayvan, bitki ya da evrelerinin bir doal zellii ile
adlandrdklarn grrz ki buna "totem" denmektedir.
Zamanmzn bilimsel dn de simgecidir. Ama ilkelin sim
geci dn soyutu somut ile anlatma zorunluluundan domu
iken, zamanmzn simgeci dn ise, tam tersine, genel ve karma
k somutlan ve soyutlar basitletirerek anlatmak gereksiniminden do
26

mutur. Ayrca zamanmzn insannn, simge ile simgeledii nesnele


rin farkl eyler olduunun bilincinde olmasna karlk, ilkel dn
te simge ile simgeleneni kartrma eilimi vardr. Bir noktada benzer
ya da farkl olan iki eyin (bu ara simgeyle simgeledii eyin) her nok
tada benzer ya da zt olaca dnlr. Buna en gzel rnek olarak,
antropolog Evans-Pritchart'n Nuer Symbolism adl yaptnda ada
ilkel topluluklardan Nuerler'in dnleri hakknda yapt aklama
lar verilebilir. Nuerler, ikizleri, kular gibi birbirlerinden ayrdedilmez
bulup, insan deil ku sayarlar; kular yuvalarn havada yaptklarna,
tanrlarn da havada olduklarna gre ikizlerin tanrlarn ocuklar ol
duklarn dnrler; timsahlar da kular gibi yumurtlarlar, demek ki
timsahlar ikizlerin akrabalardr. Dolaysyla Nuerler, "ikiz olmayan
timsahlar yiyebilir, ama ikizler akrabalar olan timsahlar yememeli"
derler; bu nedenle ikizler iin timsah yemeyi tabu sayarlar. Bu rnekte de
ilkel dnn analojik (benzetmeci) bir dn olduu grlmektedir.
L. Levy-Bruhl, Le mentalite primitive adl yaptnda, gnmz
insannn mantksal, bilimsel dnne karlk, ilkel topluluklarn
dnn prelojik (mantk ncesi) bir dn saymt. Oysa ana
lojik dn mantksal dn yollarndan biridir. Dolaysyla bu
niteleme doru grnmyor. Strktralizm (yapsalclk) okulunun
kurucularndan C. Levi-Strauss, La pensee sauvage (Yabanl D
n) adl yaptnda, ilkel topluluklarn dnyle amz insannn
dnnn arasnda byle bir nitelik farknn bulunmadn syler.
lkellerin benzerleri ve ztlar biraraya koyup snflandrarak dndk
leri, somut doadan aldklar simgeleri toplumsal ilikileri belirtmekte
ve soyut dnceleri dile getirmekte kullandklar bilinip ona gre in
celenirse, dncelerinin hi de mantksz olmadnn grleceini
ileri srer.
. Ancak Levi-Strauss, bu yerinde aklamalarnda biraz fazla ileri
gitmektedir. lkel insann benzerleri ve ztlar snflandrc bir kafa ya
psna sahip olduunu, bu kafa yapsnn, onun yalnz dncelerini
deil, toplumuyla ve doayla ilikilerini de ztlklar biiminde snf
landrarak dzenlemesine yol atn syleyerek, kafa yapsnn top
lum yapsn belirledii sonucuna varan bir idealizme der.
lkel dn ve mitolojik dn zerine yaptlar bulunan G.S.
Kirk, ilkel insann, kafa yaps snflandrc ve ztlklarla dnc
olduu iin evresiyle, toplumla ve doayla snflandrc ilikiler kur
duunu kabul etmez. Fakat ilkelin evresinde, onun ztlklarla ve s27

nflandrc biimde dnmesine yol aacak olan, erkek-dii, znelnesnel, insan-doa, istenen-istenmeyen gibi ztlklann bulunduunu sy
ler. Dolaysyla, dncelerinin evrelerini deil, evrenin dncelerini
belirlediini ileri srerek, Levi-Straussun grlerini doru tabanlarna
oturtmu olur. Gerekten, ilkel insann dnyasndaki birinci toplumsal
iblm ile daha da belirginleen kadm-erkek; geim ilikilerinde nem
kazanan insan-doa; insan-insan ilikilerinde geim, savunma ve reme
sorunlarnda nem kazanan benim topluluum-teki topluluklar ztlkla
r, onun dncesine yansm, bylece o da tm dnyay byle bir ztlk
lar dnyas olarak grme eilimi gstermi olabilir.
Before Philosophy (Felfeseden nce) adl yapdan ile felsefi d
nn kndan nceki dn biimini inceleyen H. Frankfort ve
arkadalan, ilkel insanlann dnnn prelojik deil emosyonel
(duygu ykl) olduunu mantksal dn srecinin iine duygulann
(isteklerini ve nefretlerini) kattklann; aynca bizim arm yapt
mz her durumda onlarn nedensellik ilikisi kurduunu ileri srerler.
Emst Cassirer de, The Myth of the State adl yapnda, ilkel mitoslar
inceleyerek, szcklerin semantik yklemleri yan sra majik yklem
lerinin olduunu ve insanln dncesinin, buna uygun olarak, biri
mitoscu teki mantksal, iki izgide gelitiini sylemitir. Bu tart
malar burada kesip ilkel topluluklarn dnnn teki zelliklerine
gemenin zamandr.

c. Sihirsel Dn idi
Benzetmeci, simgeci ve snflandrc dnen ilkel insann d
ncelerinin balca konusunu, kukusuz en nemli sorunlar, geim,
savunma ve reme sorunlar oluturuyordu. Maara ve kaya resimle
rinde hayvanlarn bolluu, av sahneleri, dncelerinin bir konusunun
geim ve (hayvanlara kar) savunma; abartlm gebe kadn heykelcik
leri, teki nemli konusunun reme olduunu yanstmaktadr. Resim
lerde, av sihiri trenlerini yneten sihirci sanatlar dnda, ortata a
ma dek insanlann pek az grnmesi ilgintir. Bu zellik yaamlannda ba rol kendilerinden ok doann oynamasyla aklanabilir.
retimin balamad bir dnyada, insan doaya egemen deildir.
Bu nedenle, insan-doa ilikileri dzensiz, rastlantsaldr. Buna uygun
olarak rasantsal ilikilerin kafada antnlmas biiminde balayan
dnce de rastlantsal olacaktr; rastlantsal nedensellik balan kura28

aktr, insan, rastlantsal yer ve zaman armlaryla, bir olay sra


snda dikkatini ekip belleine yerlemi olan eyleri, o olayn sorum
lusu (yapan, nedeni) olarak grecektir. Rastlantsal hatta keyf neden
ler grecek, keyfi aklamalarda bulunacaktr. Gene ada ilkellerden
bir rnek: (Sedat Veyis rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane't ya
zldna gre) Fransz antropologu F. Sagard, Kzlderililere Fransa'da
bulunan bir hayvan trn anlatmak iin, bir gn atein karsnda
tavanlarn biimini glge oyunu ile duvara yanstmaya alr. Ertesi
gn, salt bir rastlant sonucu, her zamankinden ok balk tutan yerli
ler, her bala klarnda ondan ayn eyi yapmasn isterler. Demek
ki, rasantsal bir olay neden sanm, keyfi bir neden sonu ilikisi
kurmulardr.
Aslna bakarsanz, ilkel insanlarn kurduklar bu tr neden sonu
ilikileri pek o kadar rastlantsal ve pek o kadar keyfi deildir. Rast
lantsal dediimiz armlar benzerliklere ve ztlklara dayanmaktadr
ve keyfi dediimiz aklamalarn temelinde istekler ve istememekler
yatmaktadr. nsan bylece dnd nedenleri etkileyerek isteklerine
uygun sonular elde etmeye, ya da istemedii sonulardan kanmaya
alacaktr. Ancak, dnd, diyelim ki uydurduu neden, genellik
le asl neden deil, o olayla ayn zamana ya da aym uzaya rastlayan herhan
gi bir ey veya herhangi bir olaydr. Benzetmeci dn alkanl,
eylerin benzerlerini eylerle kartracak, bazen o eyin ufak bir para
sn (rnein boynuzu) bazen o eyin benzerini (rnein resmini, hey
kelciini) etkileyerek, o eyi etkilemeye alacaktr. Maara duvarla
rna hayvanlan izmekle darda da avlanacak hayvanlar bulacaklarna,
bir gebe kadn heykelciini yapmakla, topluluun kadnlarnn sk sk
douracaklarna inanmaya balayacaktr. ada ilkel topluluklardaki
benzeri resim ve heykelciklerle ilgili dnlere bakarak, tarihsel il
kellerin dnleri de byle yorumlanyor.
Byle bir dnle, gerek nedenleri deil benzerlerini, yakt
rlm nedenleri etkileyerek sonucu etkilemeye almaya, ok iyi bi
lindii gibi, sihir yapmak; analojiye dayanan byle bir dne "sihirsel dn", byle bir dnle oluan kltre ise "sihirsel kl
tr" denir. Frazer, The Golden Bough (Altn Dal), Malinowski, Trk
e'ye evrilen By Bilim ve Din adl yaptlarnda, ilkellerin sihirsel
dn biimlerine sahip olduklarn sylerler.
Sihirsel dne ada ilkellerden birka somut rnek verirsek
durum daha iyi aydnlanr. George Thomson, Studies in Ancient Greek
29

Society (Eski Yunan Toplumu stne almalar) adl yaptnda Ba


yan Earty'nin Gney Afrikann ada ilkel topluluklarndan Valergeler'in kzlarnn ergenlie erme trenlerinde gelecekte bebek sahibi ol
ma amacyla yaptklar tahta bebeklerin sihir aralar olduunu sapta
masna dayanarak, eskita ann "vensler"inin de ayn amala yapl
m olabileceklerini ne srer. L.S.B. Leakey Trke'ye insann Atalar
adyla evrilen yaptnda, baz ada ilkel Afrika topluluklarnn kaybo
lan hayvanlarn ararken akam olmas zerine aramaya son verince, kay
bolmasn ya da biri almasn diye, hayvann resmini kayalara izerek, sa
bahleyin braktklar yerden aramaya devam etmek zere hayvan olduu
yerde durdurduklarna, izdikleri tabu ile onu koruduklarna inanlarna
bakarak, uzman avc topluluklarn maara duvarlarndaki yaral hayvan re
simlerinin ayn amala yaplm sihirler olabileceini ileri srer.
Sihirsel davran ve dn, gerek nedenlerle deil glge neden
lerle urat iin, rnein doadaki hayvanlann saylarn artramaz.
Ama avlanan hayvanlarn saysn artrabilir. yle ki, ava kmadan
nce yaplan av sihiri treni, avclar fizik ve psikolojik olarak ava ha
zrlar. Trende, mutlaka baaracaklar inanc ve bu inancn biledii azim
glenir. yeler koca hayvan karsnda tek balarna duyduklar kor
kular unuturlar; topluluun gcnn bilincine varrlar. Sihirin bu
ilevi ve gc, ideolojilerin ilevini ve gcn aklayc ipular ta
maktadr. Ayrca sihirsel eylemler ve trenler, topluluk yeleri arasn
da bir duygu, dn, dolaysyla davran birlii yaratmaya yaryor
du. Olgularla (gereklikle) tutarl olmayan sihirsel dn, dn
dzeyinde tutarl grnebiliyordu. yle ki, bir sihir ileminden sonra,
sihirin amacna uygun sonu veren herhangi bir olay sihirin baars
olarak grlyor, ters yndeki olaylarn nedeni daha gl bir kart si
hirin varlnn sonucu olarak yorumlanyordu. Bylece sihirsel d
n, olaylarca onaylanmad halde, olaylar insanlarn denetimine gi
rinceye kadar uzun sre varln srdrebildi.
B . O rta ta anda nsann D n
Ortata ann avc ve toplayc topluluklarnda insann, eskita
a dnn kald yerden alarak srdrd anlalyor. Resimle
rinde insanlarn oal, doa karsnda etkinlii artan insann, doa
yan sra kendisinin de dncenin oda olmaya baladn gsterir.
Ortata a resimlerinin eskita ann uzman avclarnn resimleri
30

kadar gereki olmayp ematik olular, baz yazarlarca, ortata a


topluluklarnn uzman avc topluluklara gre yalnz ekonomilerinin
deil kltrlerinin de gerilediinin kant olarak yorumlanr. Bazlan
ise, uzman avclarn gereki resimlerinin somut, tekil hayvanlann
resmi, dolaysyla somut dnlerinin iareti olduunu, ortata a
nn ematik resimlerinin ise trleri anlattn, dolaysyla rnein
"bizon tr kavram" gibi kavramlara sahip soyut dnn belirtisi
ni oluturduunu sylerler. Ortata anda dnn gerilemeyip ge
litii grn benimsediimize gre, bu gelimenin hangi ynlerde
olduunu da aklamamz gerekir.

a. Sorun zc Dn Oldu
Ok ve yayn uzman avclar (yukar eskita a) zamannda m or
tata anda m bulunduu tartmal, ama ortata ann tekil orman
avclnda kullanld kesin. Yay, kompozit (birden ok parann biraraya getirilmesiyle oluan) bir ara olarak "sentezci dn"n; hay
vanlara yaklaarak avlanmann tehlikeleri sorununa bir zm getirdii
iin (arkeolog Bayan Jacquette Hawkes'm Early Man (lk nsan) yap
tnda belirttii gibi) "sorun zc dn"n grnmleri olarak yo
rumlanabilir.

b. Totemci Dn Oldu
Ortata anda sihirsel dn srmtr. Ayrca sihirsel d
n, olaslkla totemci dn biimini almtr. Totemci dn,
gene olaslkla uzman avclarda balayan, klann bir totem ata ile zdetiren ve kendinin o totemin soyundan geldiine inanan, teki toplu
luklar baka totemlerin soyu sanan ve topluluklararas ilikileri totemler
aras ilikiler biiminde snflandrarak dnen, ona gre kurallar, ta
bular koyan "totemizm"in dn biimidir. Totemci dne sahip
olan insann iki byk zellii, doay bir canl gibi dnp ona bir
canl gibi davranmas ile insan-insan ilikilerinde, kendi topluluu
yelerini karde sayp ona gre davranrken (rnein her eyini pay
laabilirken) ayn kabileden olmayan topluluklarn insanlarn avlad
hayvanlardan farkl olmayan bir dman gibi grp ona gre davran
masdr.

31

C . Y enita anda nsann D n


retim balamadan nce, ilkel insann doa karsndaki konumu
edilgin idi. Doann verdiiyle yetinmek zorundayd ve yaamnda ba
rol doa oynuyordu. Avclkla geinen bir Eskimo'nun syledii
(Godfrey Lienhardt, Social Anthropology'den alnan) u szler, ilkel
insann retim ncesi dn hakknda bir fikir verebilir: "Hi bir
ay gelmemi, nk buz yok ve buz yok, nk rzgr yok ve rzgr
yok, nk gleri darltmz."
retimin balamasyla insan doa karsnda byle edilgin bir ko
numda olmayacaktr. Doayla dzenli bir etkileim iine girecektir.
Tarm ylnn dzenlilii ve doa karsnda etkinlii, ona olaylarn ne
denlerini kavrama, neden sonu ilikilerini yakalama ans verecektir.
rnein tohumu ekince be ay sonra kacam; sularsa grbz, su
lamazsa clz yetieceini bilecektir; su ile ekinin verimi arasndaki ne
densellik ban kavrayacakur. Bu durumda onun, sihirsel dn b
rakp bilimsel dne gemesi gerekir. O kadar iyimser olmayalm.
Tarmsal retimin balamasyla insan, doayla etkileime girimi,
yamur yamaynca bahenin sulanmasnda olduu gibi, doann kap
rislerinden kurtulmaya, doay denetlemeye balam ise de, bu yolda
daha yar yoldadr. Ekini ekip tarlasn sulayabilir, ama bir su baskn
nn emeklerini silip sprp kendini a brakmasn nleyemez. Bu
durumda, ekinin geleceinin ve onunla ilikili olarak kendi yazgsnn
yars kendi elinde ise, yars doann elindedir. O halde byle bir or
tamda insan dnnde ne gibi deiiklikler doabilir?

a. Dncenin Oda nsan Olur


Eskita anda doa karsnda edilgin olan, dolaysyla dnce
sinin oda doa olan insan, kendine de bu odaktan bakyor, toplulu
unu doada onu en ok ilgilendiren bir hayvan ya da bitki ile zdetiriyordu. retimle doaya kar etkin bir tutum taknnca, dncesinin
odan da insan oluturmaya, bu kez doaya insan odandan bakmaya
balad. Kynde her eyi bir insann, irade sahibi bir varln yapt
na bakarak, doada, denetleyemedii ileri yapan, insan gibi irade sahi
bi, ama insandan ok daha gl bir varlk olacam dnd. Bylece,
rnein tarlasn sulamamsa olunu, ama ar bir kuraklkta dere ku
rumu ve ekinler kavrulmu ise, bundan insan gibi irade sahibi bir var32

Ik olarak grd gnei sorumlu tutacakt; onu insanbiimli bir tan


r olarak dleyecekti.
Ksacas, insan, yenita anda, olaylarn neden olduunu deil,
onlar kimin yaptn aratrd. iftiler doadaki dzeni dzenleyen
bu insanst varln toprak ana, obanlar, gne, frtna vb. doa gleri
olacam dndler. Doa gleri (retimi etkileyen doa gleri; yer,
gk, gne vb.) insann dnnn konusu oldu. Bunlar insan bii
minde dnld iin de, insann dncesinin odann insan ola
can syleyebiliriz. nsan, yenita anda doa glerini irade sahibi
varlklar gibi dnr; bu bir.

b . nsann Yaam Bitkilerin Yaamna Benzetilir


kincisi, retimle, insann ilgisinin oda hayvanlardan bitkiler
dnyasna kaymur. Bitkiler, yoktan var olur gibi topraktan kmakta
(yoktan var eden, yaratan varlk kavramna hazrlk) sanki topraktan
domaktadrlar. apayla kk sulama tarmn kadnlarn yapt bir
dnyada, ilkel insann benzetmeci kafas, topra, retimin teki sorum
lusu kadna benzetip, ekinlerin "toprak ana"dan doduunu dnecektir.
Sonra, bitkiler bir sre yaadktan sonra, sonbaharda lmektedir.
Ama bu, tmyle yokolu deildir. Tohumlar yerin altna gmlmek
te, orada bir sre farkl bir yaam srdkten sonra (le dnya, cennet, ce
hennem kavramlarna hazrlk) yeniden domaktadr, insan, yaamn
uzman avclk dneminde hayvan yaamna benzetmiken, iftilikte
bitki yaamna benzetecektir. lmn ac gerei karsnda, kendinin
de lp gmldkten sonra, bitkiler gibi yer altnda farkl bir yaam
srp yeniden dnyaya geleceine inanmaya balayacaktr. Bu dn
n somut rnei, arkeolog Bayan Kathleen Kenyon'un kazd, Lut
Gl kysnda bulunan t.. 8. bin ylda tahl retimiyle uraan bir
ky olan Jericho'da bulunan nesnelerdir. Bunlar, len kadn ve erkek ata
larnn etleri syrlan kafataslarnn, zerlerine sva ile yz yaplarak
balk gvdelere oturtulmas ile dikilen ve "ata klt" olarak yorumla
nan heykellerdir. Uzmanlar, ada ilkellerin dnlerinden yararla
narak, bunlar, atalarnn lmedii, baka bir dnyada yaadklar, yeni
doan ocuklar olarak dnyaya geri dnecekleri inancnn kantlar ola
rak yorumlarlar. Ayrca atalara sayg (ata klt) insann doada etkin
bir duruma ykseliinin dnteki etkisini de yanstr.

33

Bunlar tarmsal retime balam insann neler dnebilecei yo


lunda yaplm speklasyonlardr. Ama havada speklasyonlar deildir.
Uygarln balarnda (t.. 2600 dolaylarnda) a, arabas, arabacs,
yiyecekleri, giyecekleri, eleri, hizmetileri ile birlikte 58 kiiyi yan
na alarak te dnya yaamna hazrlkl giden Ur Kralnn mezarnn
rneinde grld gibi arkeolojide; eflerini yalannca genlesin
diye ldrp topraa gmen (eken) ada Afrika ilkelleri rneinde
grld gibi etnolojide ve mitolojide dayanaklar bulunan speklas
yonlardr. Smer mitolojisinde nanna ile Dumuzi (Akata adlaryla tar ile Tammuz) adnda bir tanr ifti vardr. nanna'nn kocas Dumuzi,
(ad verilen) temmuz aynda lr ve te dnyaya gider. Bunun zerine
doa ksrlar, bitkiler sararr, hayvanlar remez olur (tabletteki deyi
e gre "boa inee binmez olur"). nanna kocasn aramak iin yer. altna iner, ancak yeraltnda her kapsnda bir giysisini karmas kou
luyla ilerlemesine izin verilir. Ve daha nice servenlerden sonra koca
sn yeryzne getirmeyi baarr. Siz o zaman grn doadaki enlii,
ieklenmeyi, remeyi. Anlalan onunla birlikle doaya bahar gelir.
Bu mitos neredeyse tarma geen tm toplumlarda grlr. Msr'da
tsis-Osiris, Hititler'de Kumarbi (Trke'ye evrildi), Fenikelilerde Adonis, Eski Yunanllar'da Demeter ile Kore (hatta Hristiyan toplumlarnda dirilip yeniden dnyaya geleceine inanlan sa) mitoslar ayn
dnn rn ya da uzamdrlar.

c. Kadnlar Dncede Saygnlk Kazanrlar


nc olarak, retimde ba rol kadnlarn oynad yenita a
topluluklarnda insanlar, bitkileri var eden irade sahibi ve kudrei var
ln "ana tanra" olduunu dnrler. Hzlarn alamayp, yalnz bit
kileri deil hayvanlan, insanlan da onun dourduunu ya da yaratt
n ileri srerler.
Yenita ann balarnda kadnn yddz parlam grnr. ift
i topluluklannda tann, birden ok ise ba tann, ana tannadr. Ama
bu parlaklk ksa srecek, kadnlann yapt apayla kk sulama ta
rmndan, erkeklerce yaplan byk sulama tarmna, hele saban tarmna
geilince, retim alannda kadnn ikinci plana ekilmesiyle, hele, er
kein stn statde olduu oban topluluklarn iftiler zerine ege
men snf olarak kurulup uygar topluma geilmesiyle, ba tanrlk er

34

kek tanrlarn (ounlukla da egemen topluluun tanrsnn) eline ge


ecektir.

d. Dinsel Dn Belirmeye Balar


Grld gibi, yenita ann ifti topluluklarnda geim biim
lerine uygun olarak, dinsel dnn eleri bir bir olumaktadr.
Ancak tam anlamyla dinsel dn daha ortaya kmamtr. Bir yan
dan nemini gittike yitirerek de olsa, sihirsel dn varln sr
drrken, te yandan dinsel dnn en nemli elerinden biri olan
"tapnma" esi daha grnrlerde yoktur. Yenita a eitliki toplu
luklarnn kafalarnda "boyun eme, yalvarma, yakarma, dize, ayaa
kapanma" kavramlar yoktur. Bu kavramlar yneten-ynetilen fark
llamasnn ortaya kt eitsiz, snfl uygar toplumda oluacaklar.
Uyruklarn yazgs nasl kraln elinde ise, insanlarn ve tm varlklarn
yazgsn elinde tutan bir yaratcnn ve cenneti cehennemi ile snflan
drlm te dnya kavramlarnn eklenmesiyle, dinsel dn tamam
lanarak, tarmsal retimin egemen olduu uygar toplumlann dn
olacaktr.

e. Sihirsel Dnten Dinsel Dne Gei


Dndr
Yenita a, ilkel topluluktan uygar topluma gei a olarak yo
rumlanabilir. Buna uygun olarak, dn de sihirsel dnten din
sel dne bir gei dndr. Dolaysyla sihirsel dn ile
dinsel dnn yanyana olduklar bir dntr. Eskita ve ortata
alarnn ilkel topluluklarnda olduu gibi, yenita ann topluluk
lar da, snflamaya, toplumsal ve siyasal farkllamaya uramam il
kel topluluklar olduklar iin, onlarda bir siyasal dnn varln
dan sz edemeyiz. Ancak uygar toplumun siyasal dnnn dayan
drlaca elerin bu an dinsel dnnde olutuklarm syle
yebiliriz.

35

II
L K E L TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUM A GE VE
U Y G A R LI IN Y A Y ILM A SI

lkel topluluklar, kadn-erkek iblm dnda tm yeleri ayn


ii yapan, dolaysyla toplumsal farkllamaya uramam, snflara
blnmemi, bu nedenle eitliki bir toplumsal yapya, sihirsel d
n biimine sahip olan birlikler idi. Uygar toplumlar ise, kadn-erkek
iblm yan sra teki iblmlerinin grld, yeleri, aileleri
farkl ileri yapan, farkl mesleklerde uzmanlam olan, dolaysyla
toplumsal farkllamaya uram, snflara blnm eitsizliki bir
toplumsal, bunun yan sra bir siyasal yapya ve ilkin dinsel sonra bi
limsel dnlere ve bunlara dayanan ideolojilere sahip olan insan
birlikleridir. Tarihsel aratrma asndan uygar toplumun bir zellii
de toplumsal gelimeleri yanstan kaynaklar arasna yazl belgelerin
girmesidir.

1. LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA GE


lkel topluluktan uygar topluma gei, tarm d alanlarda uz
manlaacak kimselerin beslenebilmesi iin gerekli "toplumsal art"nn
(o zamanki biimiyle "art rn"n) retilmesiyle gerekleebilmitir.
Bandan alarak bu srecin koullarn ve aamalarn grelim.
37

A . lk Uygar Toplumun Douu


Eskita a topluluklar (dar anlamyla) retimi bilmedikleri iin;
yenita a topluluklar ise, retimi bilmekle, dolaysyla bir toplum
sal art retme gizilgcne sahip olmakla birlikte, eitliki toplumsal
yaplarndan dolay, toplumsal art retemiyorlard. Eitliki yapla
rndan dolay ne byle bir art retmek gereini duydular ne de bu yol
da topluluun yelerinden biri ya da bir blm eitleri olan teki
yelere art retmeye ve bunu biriktirip tarm d ilerde alanlar
beslemek zere kendilerine vermeye zorlayabildiler. Toplumsal yapla
rnn i gelimesiyle bir toplumsal art retme ve omn yarataca top
lumsal, yapsal deiikliklerle uygar topluma geebilme yetenekleri
yoktu. Onlar toplumsal art retme gizilglerini kullanmaya zorlaya
cak bir d etki gerekli idi. Bu d etki doal ya da (teki topluluklarca
dayatlan) toplumsal bir zorlama olabilirdi. yleyse uygar topluma ta
rihte ilkin nasl geildi?

a. obanlarn iftiler zerine reklenme siyle


Tarihte ilkel topluluktan uygar topluma ilk geiin bu iki d et
kinin birletii yerde ve zamanda gerekletiini gryoruz. Yenita
anda yerleik, kendine yeterli, da kapal, bar ifti topluluklar
la, onlarn tam zdd bir yaam biimine sahip olan gebe, kendine ye
tersiz, da ak, sava oban topluluklarn farkllatklarn grm
tk. Bu iki topluluk aras ilikilerin bar (alveri) ilikilerinden
ok sava (yama) ilikileri olacan da belirtmitik. Bu iliki sis
temli, kurumlam bir biim almadka, belki baz topluluklarn yok
olmasna neden olacak, ama oban ve ifti topluluklarn yaplarn
deitirmeyecektir^.. 6000 dolaylarnda, iklimdeki doruuna ulaan
scaklk art, gebe topluluklarn da tarm yaplan vadilerde ve da
yamalarnda toplanp younlamalarna yol amtr. Bunun sonucu
yamac gebeler, vurka yamalamalar yerine, yamaladklar toplu
luun zerine egemen askeri bir snf olarak kurulup, onu bir yandan
teki yamaclara kar korurken, bir yandan zorla(daha sonra ayn za
manda ikna yolu ile) kendilerini besleyecek bir toplumsal art ret
tirme yolunu bulmu grnrler. >
< Franz Oppenheimer, The State (Devlet) adl yaptnda, devletin
kuruluunu sava gebe topluluklarn onlarn zdd yaam biimine
38

sahip yerleik topluluklar zerinde sistemli bir yama dzeni ve ege


menlik kurular ile aklamtr. Ondan be yzyl kadar nce, bn Hal
dun, Mukaddime adl yaptnda, gl bir birlik, dayanma ve teki
topluluklara stn gelme duygusu olarak aklayabileceimiz bir duy
gu olan "asabiyyet"in, bedevi (gebe, oban) topluluklarn hazari (yer
leik, ifti ya da kentli) topluluklar zerinde egemenlik kurmalarm
saladn syleyip, ilk uygar toplum ve ilk devlet hakknda deilse
de, sonraki uygar toplumlar ve devletler hakknda benzeri grler ileri
srmt.

b. zel evresel Koullarda


Gebe bir oban topluluunun yerleik bir ifti topluluk zerinde
egemenlik kurmas, snfl, uygar topluma ilk gei iin gerekli koul
olmakla birlikte yeterli koul olarak grnmez. Gerekten rdndeki
Jericho (ve belki de) Anadolu'daki (kazcs J. Mellaart'm The Neolithic of the Near East adl yaptnda dediine gre, "ekonomisi basit su
lama tarmna, sr yetitirmeye, ticarete ve sanayiye dayanan") atalhyk, birinci koulu gerekletirip, uygar kent toplumu olma yoluna
girdikleri halde, bir kasaba olarak yan yolda kalm, sonra da yok ol
mu olan topluluklarn yerleme yerleri olarak grnrler. Uygarla
geebilen topluluklara bakarsak, uygar topluma ilk gei iin ikinci ve
yeterli koulun, byk apl bir ibirliini zorlayacak ve bu ibirlii
nin emein verimliliini artrmas ile srekli olarak tarm d ilerde
uraan snflar ve gruplan besleyebilecek ve farkllam toplumsal
yapy kurumlatrp gelitirebilecek "zel bir corafi evre" olduunu
grrz. Daha somut ve ksa belirtmek gerekirse, bu, "kk sulama
tanmndan byk sulama tarmna geilm esine olanak veren, hatta
buna zorlayan bir evredir. Bu evre, takn ovalanna sahip olan rmak
boylandr.

c. lk Uygar Toplum
retimin ilk balad blgelere uygarlk; bin, iki bin yl sonra,
stelik dandan gelmitir. Bu da, yenita ann retime balam eit
liki topluluklannn, i gelimeleriyle uygar topluma geebilme yete
neklerinin olmadn gsterir. rnein uygarlk atalhyk yresine
Smer'de balayndan bin yl kadar sonra girebilmitir. Buna kar
39

lk, tarma (ilk balayan kuzeydeki da yamalarndan iki bin yl son


ra) I.. 5. binylda balayan, Smer ad verilen Dicle ve Frat rmakla
r arasndaki Aa Mezopotamya, l.. 4. binyln ortasnda dnyann
uygar topluma geilen ilk blgesi olmutur. Smer, uygarln yal
nzca "ilk" deil, ayn zamanda uygarln, Eski Dnya' nm teki bl
gelerine yayld "tek" kaynadr.
Childe, Trke'ye Dounun Prehistoryas olarak evrilen yapnda, Aa Mezopotamya'da kyller zerine egemen olan bir toplu
luun elde ettii toplumsal artnn, kyleri kente dntrerek uygar
topluma geilebilmesini saladn ileri srmt. Yaplan son arke
olojik aratrmalar Childe'm bu grn onaylayacak biimde, dnya
nn ilk uygarlnn bu blgedeki Eridu kynn .. 3500 dolay
larnda kente dnmesiyle ortaya ktn gstermitir.
Elimizdeki ipularndan yapabileceimiz kurguya gre, l.. 5000
dolaylarnda kendilerine "Smerler" (Karabalar) denen bir topluluk, ku
zeyden ovaya iner. Dz ovada diktikleri tapmaklar olan "ziggurat"larn
eski yurtlarnn dalarna benzettikleri yorumlanmtr. Buna ve teki
baz kantlara baklarak, dalk yerlerden gelmi gebe bir topluluk
olduklar sanlyor. Yenip, zerlerine kurulup hara biiminde dzenli
bir toplumsal art aldklar kylleri, daha fazla art alabilmek iin,
rmaklarn sularn denetleme ilerinde kitleler halinde altrmlar
dr. Bu, her ailenin kendi ilerini yrtt kk sulama tarm ile
rinden farkl olarak, ii yalnzca byk apl giriimleri rgtleyip y
netmek olan kimselerin ortaya kmasn gerektirir. Smerler'in sra
dan insanlar, kylleri zor ile altran egemen asker snf oluturur
ken, zamanla din adamlarna dnm olan sihircileri, byk sulama
ilerini rgtleyip yneten menecerler (i yneticileri) grubunu olu
turmulardr. Bylece alanlar altranlar ve almay ynetenler
olmak zere yeni bir toplumsal farkllama ortaya kmtr. Bu angar
ya sistemleriyle yrtlen ilk altrmalardan sonra, tapnan ifti
lere "vergi" koyduu anlalyor. Bir Laga kenti tabletine gre, bu vergi
olduka ar olmal ki, demeyenler vergilerini tapnan kanal ama
vb. ilerinde alarak dyorlard.
Smer din adamlarnn rgtledikleri almalar sonucunda, daha
nce tarm yaplamayan bataklklar (zamann tabletlerine ve Herodotos'a
gre, bire yz, iki yz, yz verecek biimde) tanma kazandrlmtr.
Egemen snfn halk altrmasna ve onlardan toplumsal art al
masna karn, halkn ayaklanmayp boyun eii, egemen snfn dev
40

let eliyle kulland zor ve ikna aralar yan sra, retici glerdeki bu
byk artn egemen snflardan baka ynetilen snflara da yarar sa
lamasnda aranmaldr. Bir baka deyile, snfsal karla genel yararn
akmasnda, uzlatrlmasnda aranmaldr.
Byk apl su denetleme ilerini yneten din adamlar, bylece
bataklktan kurtarlan topraklarn tanrnn topraklar olduunu, dola
ysyla buralardan salanan rnn tanrnn evinde (tapnakta) toplan
mas gerektiini ileri srmlerdir. Demek ki, din adamlar byk su
lama tarmyla elde edilen ok byk miktardaki toplumsal artnn de
netimini ve ynetimini de tekellerine geirmilerdir. Buna uygun ola
rak da, askerlerle birlikte egemen snf, kendi balarna ynetici kad
royu oluturmulardr. Tarm ileri yan sra dorudan retimle ilikili
olmayan alanlarda da, bu alanlarn retimle dolayl ilikilerinden do
lay, halkn yaamn dzenlemeye kalkarak ynetimi ele geirmiler,
daha dorusu ynetim aygtn kurmulardr.

d. Kentin ve Kent Devletinin Ortaya k


Toplumsal artnn topland tapnan bulunduu kyler, nfus
lar artarak, iinde eitli snflan banndran kentlere dntler. Kent
ve evresindeki kyler, kendilerine yeterliliklerini yitirip, birbirlerinin
rnlerine ve hizmetlerine muhta duruma dtler. Bylece kurulan eko
nomik, toplumsal, askeri ve siyasal btnleme ve bamllk, tap
nakla ve dinsel dncelerle salanan duygusal ve dnsel (tinsel) bir
ballkla perinlendi.
Bu btnleme sonucunda, toplumsal art reten snfl yaps, ar
ty denetleyen egemen snf, dzeni ite ve dta koruyan ordusu, eko
nomik, toplumsal, siyasal ileri yneten ynetici kadrosu ve farkl s
nf ve meslekten kimselerin nasl davranacaklarn saptayan yasalar,
bu yasalar uygulayan memurlaryla; bu zor aralar yan sra, halk is
tenen davranlar gnll olarak yapmaya kandran dinsel "ideoloji"si
ile, "devlet" dzeninde rgtlenmi uygar toplum, ilk biimi olan "kent
devleti" olarak belirdi.
Bu olaylar, alan-altran snflaryla ekonomik ve toplumsal
farkllamann yan sra, yneten-ynetilen siyasal farkllamasnn
douunu anlatmaktadr. Toplumsal artnn elde edili biimi kadar
kullanl biimini de izlersek, bu farkllamalarn niteliini ve nere
lere dek vardn daha iyi grebiliriz.
41

B . Toplum sal blm


Tapmaklarda toplanan toplumsal art, din adamlar ve askerlerin
yan sra, byk sulama ilerinde alan kitlelere ara gere salayan;
tapnak yapm, onarm ve sslemesi ilerini yapan zanaatlarn beslen
mesinde de kullanlmtr. Smer kentlerinin en byk yaplan olan
tapnaklarn, yatakevleri, depolar yan sra, yapmevlerini, ilikleri
iermesi, din adamlannm yetenekli genleri tanm ilerinden alp tap
naklara bal zanaatlar olarak beslediklerini gstermektedir. Aynca
bu toplumsal art ile tapmak adna d ticareti yrten tacirlerin de
beslendiini biliyoruz. Toprak, su kanallan gibi retim aralannn tap
nan tekeline gemesi, sermaye-emek farkllamasnn bir grnt
sdr. Bunun doal sonucu, retim aralarndan yoksun olanlarn, para
ekonomisinin gelimedii bir toplumda kle olmalar, dolaysyla
efendi-kle snf farkllamasdr. Ancak balangta emek daha ok an
garya biiminde salanr ve kleler zel mlkiyetin geliine dek kamu
(tapnak) kleleridir. Bylece nc toplumsal iblm ile kyller,
zanaatlar, askerler, tacirler, kleler snflan yaratlm olur.

a. Tanm - Sanayi Farkllamas


Tapnakta balatlan farkllama, tanm ile sanayinin (zanaatlann)
farkllamas olarak, insanlk tarihinin nc byk toplumsal ib
lmn oluturmutur. Tanm-sanayi farkllamas ile nc toplum
sal iblm, uygarla giden yollan demitir.
nc toplumsal iblm ile, ev ekonomisi iinde ve daha n
ce kadnlarca yrtlen mlekilik, araplk, dokumaclk gibi iler,
erkeklerin eline geip ayn zanaatlarca yrtlmeye balanmtr. Da
ha nce aile ekonomisi iinde erkein yapt doramaclk, yapclk
gibi iler de bamsz zanaatlann konusu olmutur. Bunlara maden ileyicilii (metalrji), tekne yapmcl gibi daha birok zanaatlar ek
lenmitir. Zanaatlann ve zanaatlann saylanndaki bu artlarn retici
gleri ne lde gelitirebileceini bir dnn.

b . Kafa - Kol blm


Toplumda alanlar ve almay ynetenler (altranlar) olarak
ortaya kan toplumsal farkllama, bir grnmyle de kafa-kol ib
42

lmnn balamas demektir. Bir iin yaplmas genellikle kafa ve kol


emeinin birlikte kullanlmasn gerektirir. Ortak almalarda bu ge
rek, almaya katlan herkesin kafa ve kol emeini ortaya koymas ile
yerine getirilir. Bylece, kk apl ortak almalar (rnein takm
av, kk sulama tarm) birlikte ynetilebilir. Ama byk apl or
tak almalar, (rnein byk sulama ileri, tapnak ileri, tapnak ya
pm) byle yrtlemez; baz kimselerin almalar rgtleyip, egdmleyip ynetmeleriyle gerekletirilebilir.
Byle bir olanaa sahip olan Smer din adamlar, astronomi, din,
matematik alanlarnda soyut, kuramsal dzeyde bilgi birikimini hzlan
drp gelitirdiler. rnein takvimi, yazy buldular. Din adamlarnn
bulularnn en nemlisi olan yaz, tapnak hesaplarn (rnein vergi
hesaplarn) tutarlarken kiilerin adlarn iaretleme gereksiniminden do
mutu. Smer yazs (Yeni Dnya topluluklar yazlan dnda) dnya
nn tm yazlarn dorudan ya da dolayl olarak etkileyen ilk rnek
oldu. Takvimi bululanyla da Smfer din adamlan, ekim-biim iin en
uygun tarihleri saptayarak, rmaklarn ne zaman tap ne zaman ekile
ceini hesaplayarak, iftilere byk bir hizmette bulundular. Bu, on
lara iftilerin gznde saygnlk kazandrd. Mevsimlerin geliini yl
dzlara bakarak nceden bilebilen din adamlar (Smer yazsnda tanr
anlamna gelen dingir adnn yldz iaretleriyle gsterilmesinden anla
laca gibi) tanrlarla konutuklarn ileri srerek, buyruklarn tan
rnn buyruklar gibi sunmann bir yolunu bulmu grnrler. Ne var
ki, o zamann din adamlan, zamanmzn din adamlarndan faikl olarak,
te dnya ilerinden ok, bu dnyada "yaayan" tanrlar iin, bu dnya i
leri ile, dorudan retimi artracak ilerle urayorlard. Tapmaklardaki
yapmevleri, tann adna alan kanallar ve ilk tapnak yazlanmn dinsel
metinler deil tapnak hesaplan olmalar, bunun kantlandr.
Bylece toplumsal art, bir yandan din adamlarn besleyerek ku
ramsal bilginin birikimini salarken, te yandan tapmak zanaatlann
besleyerek pratik bilgi birikimini hzlandrmtr. Yeni hele byk bu
lular, kuramsal bilgi ile pratik bilgi birikiminin birletirilmesini ge
rektirir. Bu gerek, tapnaklarda yerine getirilmitir.
Gerekten, ilk tekerlekler yan sra, dner tablal mlekilik, ma
den dkmcl, suda giden ulatrma aralan, heykelcilik, antsal
yaplar ve daha biroklar, ilk uygar toplumlarca ve tapnak evresinde
gerekletirilmi bululardr.

43

c. Toplumsal Artnn nemi ve levi


Tanrnn (tapnan) topraklarndan elde edilen toplumsal art, din
adamlar ve zanaatlar yan sra askerleri de besliyordu. Bunlara ek ola
rak, tapnak adna i ve d alverii yneten, ancak daha bir snf olu
turacak kadar kalabalklamam olan tacirleri de beslemiti. Din adam
laryla zanaatlarn "retici gleri" nasl gelitirdiklerini grdk. Ya
askerler, onlar hazr tketiciler deil midir? nce, genel olarak, tarihte
hi bir grubun retici gleri gelitirmeksizin bir snf konumuna yk
selemeyecei sylenebilir. Ama daha sonra (ileride greceimiz gibi)
retici gleri frenleyen duruma debilirler o baka. Sonra, o dnemin
askerleri iin, evrelerinde yamac gebelerin kaynat uygar kent
lerin koruyucular olduklar anmsanrsa, retici gleri gelitirmeseler
de, onun kadar nemli olan retici gleri koruma iini grdkleri yad
snamaz. Bu korumann yalnz da deil ie kar da olaca ortada. Kald
ki askerler, snrlan geniletmeye alrken, genellikle insanln retici
glerini ykmlarsa da, bu yoldaki giriimleri, baz toplumlann retici
glerini (o toplumun topraklarn genileterek) gelitirmi olabilir; bu
nedenle de fazladan bir saygnlk kazanm bulunabilirler.
Toplumsal aru, din adamlar, zanaatlar ve askerler gibi retici
gleri gelitiren snflarn beslenmesi yan sra, dorudan retici g
lerin gelitirilmesinde kullanlyordu. Gerekten, toplanan artnn nem
li bir blm, kanal, baraj ve setler dzeneinin kurulmas, gelitiril
mesi ve bakm yolunda harcanmtr.
Tapnan ilevleri, toplumsal artnn ilevlerini aydnlatcdr.
Toplumsal artnn biriktii tapmak, bir tr sosyal gvenlik hizmeti de
gryordu. Yoksullara yardm ediyor, ktlk zamanlarnda ambarlarn
halka ayordu. Dahas, tapmakta biriken, hi bir zorunlu gereksinimi
karlamayaca sanlan altn, gm vb. madenlerden yaplm kap
kacak trnden lks mallar bile, savalarda, takas edilerek toplumun
maddi gereksinimlerinin karlanmas iin kullanlyordu. nsanln
ilk bankalarnn tapmaklar olduunu sylersek (tapnaklar mecazi deil
gerek anlamda para ileri yapyorlard) toplumsal artnn ve tapnak
larn bir ilevini daha belirtmi oluruz.
"Peki toplumsal art hep hayrl ilerde mi kullanld?" diyeceksi
niz; elbette hayr. Toplumsal artnn bir blm egemen snflarn lks
tketiminde kullanlyordu ve bu blmn oran, zamanla, yeniden
retici ilerde kullanlann zararna olarak artm grnyor.
44

Toplumsal artnn uygar toplumun douunda ve gelimesinde


oynad rol bir kez daha, bir ema ile vurgulayarak uygar toplum bi
iminin yaylna gemenin zamandr.

et^cp
ekil: 1. Toplumsal Art Sarmal

2. UYGARLIIN YAYILMASI
Uygar toplumun yaps kent devletlerinde geliip yerletikten
sonra, uygar toplum biimi Mezopotamya'dan dnyann teki blgele
45

rine yaylmaya balad. Yaylma ticari ve dnsel etkilemeyle, sava


ve retim teknolojilerindeki gelimelerle gerekleti. Ama daha nce
uygar toplumda grlen, ona yaylma gc kazandran i gelimelere
bir bakalm.
A . Kent Devletinde t Gelimeler
Smer'de ortaya kan ilk uygar toplumlar kent devletleri bii
minde rgtlenmilerdi. Her kentin ayr bir koruyucu tanrs vard. Bu
tanr kentin ve kent topraklarnn sahibi saylyordu. Kentin en byk
yaps olan ortasndaki tapmak da bu tanrnn evi idi. Tanrnn evini ve
mlkn tanr adna din adamlar ynetiyorlard. Din adamlarnn ve
devletin banda bir "rahip kral" vard.
Kent devletleri bamsz siyasal birimlerdi. Toprak ve su sorun
lar yznden aralarnda sk sk atmalar kyordu. Ayrca sk sk
evre gebe topluluklarnn saldrlarna uruyorlard. Bu, askerlerin
nemini artrd. Savata, rahip kral ordunun bana bir komutan atyor
du; sava bu komutan ynetiyordu. Savalarn sklamas zerine bu
komutanlar askeri iler yan sra, savala sk ilikilerinden dolay, si
vil ilere de karma durumunda kaldlar. Ayrca, gleri ve nemleri
arttka, kenti sava dnemleri dnda da ynetme eilimi gsterdiler.
Din adamlaryla askerlerin aralan ald (hl da aktr). Sonuta, ta
pnaklarn yannda saraylann ykselip tapnaklar gemelerinin de gs
terdii gibi, ynetimi askerler ele geirmi, ynetici kadro askerlerden
olumu, rahip kraln yerine bir "asker kral" gemitir.
Ynetimin din adamlannn elinden askerlere gemesi, toplumsal
artnn da onlann denetimine gemesi demekti. Bu ayn zamanda re
tim aralannn din adamlannca ortak ynetildii bir "kamusal mlki
yet" dzeninden (ya da "snfsal denetim" dzeninden) "zel mlkiyet" d
zenine gei demekti. Yeni elde edilen topraklar artk tapman denetimine
braklmaz oldu. Ama, askerler, dzenin srdrlmesinde dinin ikna gc
nn zor kadar etkili ve gerekli olduunu kavrayarak, din adamlannn asker
krallarn ynetimini (tanrnn da onayladn syleyerek) yasal gs
termeleri karlnda, tapnaklann eski mlklerini ellerinden almayp din
adamlannda braktlar. Bylece, din adamlan ynetici kadrolan ellerinden
karm olmakla birlikte, egemen snfn ve ynetici kadronun avukat
ln stlenerek, egemen snfn bir daln oluturma durumlarm srd
rebilmilerdir
46

Din adamlarnn zemedikleri kent devletleri aras savalar soru


nunu askerler zmler ve kent devletlerini tek bir ynetim altnda
gebe topluluklarn saldrlarna kar birletirmeyi baarmlardr.
.. 2350 dolaylarnda Akadl Sargon, Smer kentlerini bir bir ele ge
irerek, kent devletlerinden blgesel devlete geilmesini gerekletir
mitir. Babil yneticisi Hammurabi ise, .. 1750 dolaylarnda, hem
Smer, hem Akad kentlerini tek bir ynetim altnda birletirerek, bl
gesel devletten imparatorlua geilmesini salayacaktr.
B.

U ygarln T icari ve D nsel Etkilem eyle Yayl

Uygarlk, Smer'deki ilk kaynanda kk saldktan sonra, drt bu


yana tohumlarn saan, elverili ortamlara den tohumlan filizlenen
ulu bir nan andrrcasna, nce ticari ve dnsel etkilemeyle yayld.
Takn ovalannn topraklannda uygar teknolojinin gereksindii
madenleri ve keresteyi bulamayan Smer kent devletleri, bu hammad
deleri bulabilmek iin evrelerindeki ve ok uzaklardaki lkelere kara
ve deniz seferleri dzenlediler. Bu seferlerle, uygar toplum kavramm da
gittikleri yerlere gtrm oldular. Uygar toplum kavram, dnyann
Smer'e benzer koullar olan blgelerinde (taan rmaklann vadilerin
de) tuttu ve buralarda, teki etmenlerin de destei ile, ticari ve dnsel
etkileme sonucunda uygar toplumlar dodu.
Smer kentlerinde bulunan, zerlerinde nds blgesinin suaygn
gibi hayvanlan izilmi mhrlere bakarak, Smerler'in, nds Vadisi
ile alveri ilikileri kurmaya altklann, Msr papirslerinde yk
sek pruval Smer tekneleri ile alak Msr teknelerinin karlamala
rna bakarak, Nil'in ilerine kadar uzandklarn biliyoruz. Bu ilikiler
sonucunda olacak, Smer'de ilk uygarln (.. 3500 dolaylannda) do
uundan be yzyl kadar sonra (.. 3000 dolaylannda) Nil deltasnda
Msr uygarlnn, bin yl kadar sonra (.. 2500 dolaylannda) Hindistan
nds uygarlnn ykseldiini gryoruz. Smer buralarda siyasal bir
egemenlik kurmadna gre, Smer'e benzer evreleri Dian bu lkeler
de uygarl, Smer' in uygarlk kavram ve Smer mallan mayalam
olmal.

47

C . Uygarln Sava Teknolojisindeki


Gelimelerle Yayl
Uygarln ticari ve dnsel etkilemeyle yaylmasnn bir baka
rnei, artk Msr ve nds ile e varan uygarlk merkezlerinin evre
sindeki ilkel topluluklarn, uygarln nimetlerini grp yoksulluk
larndan kurtulmak iin yerleip uygarlama tutkusuna kaplmalarnda
grlr. Byle bir tutkuya kaplmayan baz topluluklarn ise, maden,
kereste salamak iin kendilerini angaryac ya da kle olarak altran
uygar topluma, ancak onlarn uygarlk yntemlerini ve teknolojilerini,
bu ara uygar sava teknolojisini benimseyerek kar koyabileceklerini
kavramalar da ticari ve dnsel etkilemenin bir rneidir.

a. Tun a Sava Teknolojisi


.. 2000 dolaylarnda, Nil, Dicle-Frat ve nds vadilerinde ada
cklar biiminde sralanarak bir kemer oluturan uygar dnyaya bakt
mz zaman, onlarn, kuzeylerinde Hint-Avrupa, gneylerinde Sami g
ebe topluluklarnca kuatlm olduklarn grrz. Bu tarihten .S. 5.
yzyla dek, yerleik tarmc uygar toplumlarla (baz yazarlarn "bar
bar" dedii) gebe oban ilkel topluluklar aras ilikiler, insanln
yazgsn belirleyen en nemli etmenlerden birini oluturacaktr. Bu
nun ilk rnei, tun sava arabalarnn gelitirilmesiyle verilmitir.
Tun silahlarn sava teknolojisine girmesi, ilkel-uygar halklar
aras g dengesini bozmu ve .. 2000'lerden balayarak, tun silah
larla donanm gebe topluluklar, .. 1700'lere dek srecek olan bir
saldrya gemilerdir. .. 1500 dolaylarnda, bir dier rmak boyu
San Irmak vadisinde boy atan in uygarlnn Yakndou'dan gelen
tun sava arabal topluluklann yerli iftileri egemenlikleri altna almalanyla kurulduu grleri, aradaki vadilerde, llerde bulunan sava
arabalan kalntlanyla g kazanmaktadr.
Tun, sava arabalan yan sra, zanaatlarn ara takmlann zen
ginletirmi, retim aralarn da gelitirmiti. Bu neminden dolay
uygar toplumun bu dnemine "tun a" da denir.
Toplumun yapsnda byk deiikliklere yol aan, yaya askerler
karsnda tankn etkililiine benzer bir etkililie sahip olan tun sava
arabal sava teknolojisinin baz zayflklar da vard. lkin, ok pahal
silahlard. Bunun sonucu olarak topluluun ancak kk bir kesimi,
48

genellikle kabile efleri edinebildiler; dolaysyla saylar azd. Ne var


ki, savalarda en byk rol tun sava arabalar oynadklar iin ya
madan en byk pay onlarn sahipleri alyorlard. Savalarn yazgsn
ellerinde tutan bu kimseler, topluluun yazgsn da ellerine geirdiler.
Bu durum gebe oban topluluklarn eitliki yapsn deitirdi.
Yendikleri topluluklarn zerine yerletikleri zaman ise, tun sava ara
bal efleri aznlk bir ynetici snf oluturdular. Dolaysyla tun a
nn bir "aristokrasi a" olduu sylenir. Bu ynetici snf, kendi
aralarnda valyece bir kibarlk gsterisiyle, kyllere ve hizmeti
lerine kar ise acmasz basklaryla tannr.

b. Demir a Sava Teknolojisi


Demirin ekonomik retimi, I.. 1400 dolaylarnda Hititler'in
"Kizvadana" dedikleri (Toroslarda yaadklar sanlan) bir ilkel kabile
tarafndan bulunmutu. Hititler demir retme yntemlerini bir devlet
srr gibi sakladlar. Firavun, Hitit kralndan bir miktar demir rica edin
ce, Hitit kral "kardeim" diye yazd Firavundan zr dileyerek, tek
bir demir haner gndermekle yetinmiti. Demircilik, Hititler ykldk
tan sonra, Ortadou'ya, Avrupa'ya yayld.
Demir silahlarn yaylmas, I.. 1200 -1100 yllar arasnda bu kez
demir silahlarla donanm gebelerin yeni bir aknna yol at. nk,
gebe ilkel topluluklar, tm yeleri ucuz demir silahlardan edinebildii
iin, sava arabal kk ordular olan uygar toplumlarla aralarndaki g
dengesini kendilerinden yana olarak deitirebilmilerdi. Ayrca demir si
lahlar, topluluun eitliki yapsn (tun sava arabalar gibi bozmam)
daha da pekitirerek "kolektif eylem" glerini artrmt. Buna karlk,
tun sava arabal, uygar, snfl toplumlar, bu saldrlar karsnda aa
snflan tarafndan gnlden desteklenmeyince, demir silahl sava tekno
lojisi tun silahl teknoloji karsnda stnlk kazand. Demir silahl
sava yntemleri ile savan sonucunu (tun silahlarda olduu gibi nitelik
deil) nicelik (say gc) belirler oldu.
Demir silahl aknlarla Medler ve Persler ran'a, Filistinliler Filis
tin'e, Frigyallar Ege'ye girdiler. Dorlar, I.. 1100 dolaylannda Yuna
nistan'a girerken Mykene uygarln yktlar. Eski Yunan uygarl
bu ykntlar zerinde ykselecektir.
Demirin yan sra, her nesnenin ve kavramn bir iaret ile belirtil
dii ideografk yaz yerine, sesleri 25-50 harf ile iaretleyebilen "alfa
49

be"yi aa snflarn da renmesinin, "sikke para"nm kk tasarruf


larn biriktirilip mlk edinilmesini salamasnn da toplumun yapsn
da eitliki etkiler yarattklar sylenir. Alfabenin, yaznn ilk geliti
rildikleri yerler olan Mezopotamya'da ve Msr'da deil, ikisi arasndaki
Suriye'de (t.. 1300 dolaylarnda) gelitirilmi olmasna ne dersiniz?
Bunun nedeni, Msr ve Mezopotamya'da din adamlar yalnz kendileri
nin bildii karmak yaznn srmesinde karlar olduu iin byle bir
giriimde bulunmazlarken, Suriye'de alfabeyi gelitirenlerin byle bir
tasalarnn bulunmamasdr. Alfabe ile nfusun din adam olmayan s
nflarnn topluma katklar da insanln hesabnda birikmeye balad.
D. retim Teknolojisindeki Gelimelerle Yayl
Uygarln douunda, retim teknolojisinde kk sulama tar
mndan byk sulama tarmna geiin oynad rol grmtk. Uy
garln byk sulama tarmna elverili olmayan topraklara yaylmas
iin baz yerlerde sabann bulunmasn, baz yerlerde deniz ticaretinin
balamasn beklemek gerekti.

a. Saban ile Kuru Tarm Blgelerine Yayl


Sabann, .. 3. binylda Mezopotamya'da ya da Anadolu'da bu
lunduu sanlyor (belli olmaz, I.S. 3. binylda bu lkelerde gene bu
lunabilir). Saban, yamurla sulanan topraklan tanma aarak, buralarda
tanm d ilerde alacak nfusu besleyebilecek bir toplumsal art
retilmesi olanan salam oldu. Ancak byle bir toplumsal artnn
retilebilmesi iin, ya ilk uygar toplumlann, blgesel devletlerden im
paratorluklara geerek bu topraklarda yaayan halklan snrlan iine
alp uygar toplumsal rgtlenmeyi onlara da dayatmas gerekti (rne
in Kuzey Mezopotamya uygarla bu yoldan katld) ya da uygar top
lumsal rgtlenii grp, uygarla gemeye can-atan gebe konfede
rasyonlarnn saban tarm yapan yerli kyl halk zerinde bir egemen
snf olarak kurulmalan gerekti (rnein Hitit uygarl I.. 2. bin
ylda bu ikinci yoldan dodu).

b. Deniz Ticaretiyle Ky Blgelerinde Yayl


Uygar toplumun ilkel topluluklarla alveri yolu zerinde, hele
iki uygar toplum aras alveri yolu zerinde bulunan ve bu alve
50

rite arac rol oynayan topluluklarn yaps farkllamaya balad. De


niz ticaretinin gelitii yerlerde bu farkllama onlar uygar topluma
kadar gtrd. Bunun en gzel rnei, Msr ile ticareti sonucunda t..
2. binylda parlak bir kltr gelitiren Girit (Minos) uygarldr. Top
lumsal artnn tarmdan deil, ticaretten saland Girit gibi lkelerde
farkl bir uygarln gelitiini greceiz.
E . U ygarln E tkisiyle Gebe T o p lu lu k lard a
T oplum sal ve Siyasal F ark llam a E ilim leri
Gebe ilkel topluluklarn uygar topluluklarla hem bar (al
veri) ilikileri hem de sava (savunma, saldn, fetih) ilikileri, top
lumsal yaplarnn geleneksel eiikiliini bozup, onlan, farkllartalan ynnde etkilemitir.
Bar alveri ilikilerinde (ifti-oban alverii tkal, ama
oban-uygar kent alverii ak olduundan) oban topluluun maln
mlkn topluluk adna denetleyen kabile efleri, bu mallan (hayvan
lan, keresteleri, madenleri) uygar toplumlarla deiirken karlnda
tm toplulua datmayp kendilerine ayrdklar lks mallar almaya
balamlardr. Giderek de topluluun mlkn zel mlkleri gibi kul
lanmaya kalkmlardr. Bu, ekonomik, toplumsal farkllamalara yol
am, kabile eflerinin srlerini karn tokluuna gden bir tabaka
oluturmutur. Ne var ki toplumsal art daha ok alverile saland
iin, ieride bir zanaatlar snf olumad iin, topraa yerleilmedii iin, bu farkllama ne uygar topluma varacak derecede ve nite
likte bir farkllama olabilmi, ne de devlete varacak derece ve nitelikte
siyasal bir farkllama geliebilmitir. Bu durumun en gzel rnei,
gebe topluluklar uzman olan Lawrance Krader'in Formation o f the
State (Devletin Biimlenii) adl yaptnda aklad gibi, (in ile d
zenli ve srekli alveri ilikileri kuran Trk ve Mool gebe toplu
luklarnn uygar topluma geip devlet kurmalarnn yzyllarca gecik
mi olmasdr.

51

III
YUNAN N C ES UYG ARLIKLARDA
TO PLU M SA L G E L M E L E R
DN SEL SYASAL DN

Aslnda, uygarlklar (uygar toplumlar) Yunan ncesi, Yunan a


da, Yunan sonras uygarlklar olarak ayrmaktan ok, ilk (birincil) uy
garlklar ve uygar topluma onlarn etkisiyle geen sonraki (ikincil) uy
garlklar olarak ayrmak daha doru olurdu. Ancak bu kitapta ada
dn en ok etkileyen Batl toplumlarn dnnn gelimesi
zerinde durulaca iin, pedagojik bakmdan, Bat dn tarihinin
balang noktas saylan Yunan dn ile, onun beslendii Yunan
ncesi dn ve ondan farkl ynlerde geliebilen Yunan'm ada
dnleri karlatrabilmek amacyla yaplan byle bir snflandrma
balanabilir.
1. MEZOPOTAMYA'DA ANADOLU'DA MISIR'DA
GRT'TE TOPLUMSAL VE SYASAL GELMELER
Uygar toplumun douu ile ilgili blmlerde olduu gibi, Yunan
ncesi ve Yunan'm ada toplumlarn gelimesiyle ilgili olan bun
dan sonraki blmlerde, uygar toplumdaki toplumsal, siyasal ve dn
sel gelimelerin ana izgileri, yer yer ayrlmakla birlikte, daha ok
William H. MNeill'in, A World History (1971) ve C. Brinton-J.B.
53

Christopher-RJL. Wolff, Civilization in the West (1965) yaptlarndan


izlenecektir.
A. Mezopotamya'da, Anadolu'da Toplumsal Gelimeler
"Uygarln Yaylmas" blmnde, kent devletindeki i gelime
lerle, snfl uygar toplumun ve devletin ortaya kmasndan sonra, y
netimin ilkel demokrasilerden monariye doru kayarken, iktidarn din
adamlarnn elinden askerlerin eline getiini grmtk. Bu ayn za
manda, retim aralar zerinde kamusal mlkiyetten zel mlkiyete
doru atlm bir admd. zel mlkiyetin gelimesi, daha nce tap
nak hesabna alveri yapan tacirlerin, kendi hesaplarna i ve d tica
retle uramaya balamalaryla, ileride (zellikle deniz ticareti ile ura
an toplumlarda) nem kazanacak olan tacirler snfnn glenmesine
yol amtr.

a. Smer'de Toplumsal ve Siyasal Gelimeler


Smer kent devletleri, Akad kentinin asker kkenli kral I. Sargon tarafndan (l.. 2350 dolaylarnda) birletirilmitir. Sargon yalnz
bir asker ynetici deil, ayn zamanda Mezopotamya'ya szan gebe
(dolaysyla asker) bir halk olan Samiler'in yneticisi olarak ortaya
kmt. Akadl Sargon, kent devletlerini birletiren blgesel devleti
byk bir "srekli ordu" kurarak gerekletirebilmiti. Ancak bu s
rekli orduyu besleyebilmek iin, durmadan dolamak, durmadan sava
mak zorunda kalm. Ordusunu, zaferlerinden elde ettii ganimet ile
beslemiti. Bu yntem, merkezi iktidara lke iinde kar konmaz bir
g salamtr. Ancak durmadan savamak, merkezi siyasal iktidarn ka
rarlln tehlikeye sokar. Herhangi bir yenilgi siyasal birlii parala
yabilir. Bunun yerine lkede belirli blgelere garnizonlar yerletirmek
ise, merkezi iktidarn elinin altnda hemen bavurabilecei gc azalta
ca gibi glenen garnizon komutanlarnn bamszlk giriimlerine
yol aabilir. Merkezi devlet bu sorununu, ileride, "imparatorluk yn
temleri" ile kecektir.

54

Babil'de Toplumsal ve Siyasal Gelimeler

Bir baka Sami halk olan Amurrular, Babil kentini ele geirip I.
Babil hanedann kurarlarken, tm Smer kltrn de benimsemi
lerdir. Bu hanedann altnc kral Hammurabi (l.. 1700 dolaylarnda)
Smer ve Akad lkelerini tek bir ynetim altnda birletirerek blgesel
devletten imparatorlua geilmesini salamtr. Bu yolda Babil impa
ratorluunu Asur, Hitit, Pers, Makedonya ve Roma imparatorluklar
izleyecektir.
Zamanmza kalan ok sayda szleme tabletleri, Babil toplumunda zel mlkiyetin olduka gelimi olduunu gsterir. Hammura
bi dneminde gelimi bir merkezi ynetimle karlarz. Kentler mer
keze (imparatora) sk skya bal valilerce ynetilir ve bunlar merke
ze sk sk rapor, merkez bunlara deneti gnderir. Tarada yerel yne
timi yrten "kraln memurlar" ordusu, merkezde, sarayda uzmanla
m bakanlklar biiminde rgtlenmiti. "Kraln yarglar" da, elle
rinde Hammurabi Yasa Derlemesi ile lkeye yaylm durumdadrlar.
Ayrca bu yasa derlemesinden ve Hammurabinin valilere sk sk yaz
d mektuplardan biliyoruz ki, tm lkede mallarn pazarlardaki sat
fiyatlar (arpa ve gm ubuk ltlerine gre) saptanyordu. Bylece,
imparatorluun halklarn "btnleyen" ve merkezi iktidarn tm lke
yi "denetlemesini" salayan aralar olarak imparatorluk yntemi,
brokrasi, hukuk ve sabit pazar fiyatlar, gelitirilmi oldu. teki im
paratorluklar bunlara bakalarn katacaklar.
Byk rakamlara ulaan devlet harcamalar, kk iftilere kiraya
verilen kral topraklarnn gelirleriyle, krallk srlerinin gelirleriyle ve
"vergi toplayclar" ordusunun mal ya da gm olarak topladklar
vergilerle karlanyordu.
c.

Asur'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler

Hititler l.. 1515'de Babil imparatorluuna saldrp, onu ykp,


yamalayp ekildiler. Tun sava arabal Kassitler, Mezopotamya'da
iktidar ele geirip uygar rgtlenii benimsediler; yktklar egemen
snflarn yerini aldlar. Onlar Mezopotamyadan (1380 dolaylarnda)
sren, Asur krall oldu. Bylece Asurlular Mezopotamya imparator
luunun Babillilerden sonraki sahibi oldular.

55

Asur da Babil imparatorluunun yntemlerini benimsedi. Astr kral


larnn karlarnda boyun emeyenlere ya da kendilerine ba kaldranlara
yaptklar gaddarlklar anlatan yazlarna baklrsa, bunlara ek olarak, im
paratorluun birliini "terr" (korkutma) ile saladklar anlalyor.
Asur imparatorluu gcn, demir silahlarla sava yntemlerini
benimsemi salam kyllerden oluan yaya ordusuna borlu idi. Ay
rca, zamanmzdaki onbal, yzbal hiyerarik ve komutanlara ba
arlar orannda st rtbelere ykselme itii ve olana veren rgt
lenme biiminin de bulucusuydular.
B. Msr'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
Msr'da (rnein Merimde'de ve Fayum'da) l.. 4. binylda yenita a tarmsal topluluklar yaamaktayd. Smer uygarlndan al
nan dnsel etki, "Horus'un izleyicileri" olarak bilinen bir topluluun
fethi ile birleince, uygarln tohumu, uygar farkllamaya elverili
Msr topraklarna ekilmi olur. Sonuta biri aada biri yukarda ol
mak zere iki krallk belirir. Aa ve Yukar Msr krallklarnn, l..
3000 dolaylarnda (bu konuda verilen tarihler 3200 ile 2800 arasnda
deimektedir) Kral Menes tarafndan birletirilmesiyle, Msr'n uygar
topluma gei hareketi tamamlanmtr. Bylece Mezopotamya'da bin
ylda ulalan noktaya Msr'da, Mezopotamya'dan gelen uygarlk kav
ramlarnn etkisi, Mezopotamya'da gelitirilen uygarlk yntemlerinin
(yerel koullara uyarlanarak) benimsenmesi ve Msr'n uygarlama s
recini hzlandran siyasal birlii sayesinde, be yzylda ulalm oldu.
Msr yaamnda Nil'in etkisi, Dicle ve Frat'n Mezopotamya ya
amndaki etkilerinden ok daha belirleyici ve byk oldu. Nil takn
uygar toplum koullarn salad gibi, taknn dzenli olmas uygar
toplumun kararl gelimesini salad. Sakin akt Nil, gneyden ku
zeye rman akntsnn yardmyla, kuzeyden gneye kuzey rzgr
larndan yararlanlarak yelkenlerin yardmyla, ucuz, kararl ve etkili
bir ulam olana salad. Bu, siyasal iktidarn hzla merkezileme
sine ve merkezden etkili bir denetime olanak verdi. Nil ulamn de
netimine geiren Firavun, Nil boyuna belli aralklarla yerletirdii
adamlaryla, tm Msr' kolaylkla denetleyebildi. Bylece tm Msr'
dan toplanan toplumsal art tek bir merkezde, Firavunun saraynda (ya
da taradaki ambarlarnda) toplanabildi. Sonuta bu art ile Firavun,
askerleri, memurlar yan sra, piramitlerde nicel, saray eyalarnda ni
56

tel bakmdan sanatn ve zanaatn doruuna trmanan zanaatlarn bes


leyebildi.
Msr'da Firavunun Nil zerine denetim kurup tm Msr toprak
larndan salanan toplumsal arty ele geirmesi, ona yerel tapnaklara
ve din adamlarna kar ak bir stnlk kazandrd. Balangta ken
disinin de (yneticilii yan sra) din adam olduu anlalan Firavun,
ne Smer'de olduu gibi tanr vekili, ne Hititler'de olduu gibi yalnz
ca bir barahip, fakat bir tanr olarak ortaya kt. Bununla birlikte din
adamlar zaman zaman Firavun'a rakip olacak, hatta bir keresinde yne
timi ele geirebilecek kadar gl idiler.
Firavun, sarayndan hem bu dnya hem tcdnya ilerini ynetti.
Saraynda gnmzn bakanlklarm andran uzmanlam ynetim bi
rimleri ve balarnda birer vezir vard. Tarada ise, nomark denilen mer
keze bal yneticiler ile bakanlklarn memurlar vard. Tm lke ku
ramda Firavun'un mlk idi. Ama topraklar iletmeleri iin yerel soy
lulara ve hizmetleri karl olarak merkez memurlarna braklma.
Tapmaklarn da geni topraklar vard. Topraklar serf konumundaki
Msr kylsne iletiliyor, ayrca kyller l tarm mevsimlerinde
piramit, tapmak vb. byk kamu ilerinde angarya yntemleriyle kit
leler halinde altrlyorlard.
Msr tarihi, Hanedanlar ncesi (.. 2600 ncesi) Eski Krallk
(.. 2600 - 2200) Orta Krallk (.. 2000-1800) ve Yeni Krallk
(.. 1580 - 331) dnemlerine ayrlr.
Tun sava arabal Hiksoslar'n (.. 1680'de) Msr'a giriiyle
Orta Krallk yklmtr. Hiksoslar'n Msr uygarln ve halkn hereyiyle benimseme yolundaki abalarna karn, Msr onlar benimsememitir. Hiksoslar' m kanad altnda Msr'a girmi olmalarndan ola
cak, Msr kaytlarnda branilerin sz gememektedir. Hiksoslar ef
lerini Firavun saymlarsa da Msrllar Hiksos yneticilerini Firavun
saymam, ne adlarn ne de yaptklarn tarihlerine yazmlardr. Yete
rince sava arabas edindikten sonra da, (.. 1570'te) Hiksoslar' lke
lerinden srmlerdir.
Hiksoslar'n atlmalarnda byk rolleri olan Teb rahipleri, erkle
rini artrmaya balarlar. Bunlara kar Firavun khanaton, tektanrc bir
din giriiminde bulunup, tapnaklar kapatp mlklerini alr. Ama
khanaton ldkten sonra ona kar tepki, din adamlarnn tapnak
larna ve topraklarna kavumalan noktasnda durmamtr. Din adam
lar lkeyi elli yl kadar kukla Firavunlarla ynettikten sonra, ..
57

1056'da Amon rahibi Heb-Hor'u baa geirerek, ynetimi dorudan el


lerine almlardr. I.. 1198-1167 yllar arasnda Firavun olan II.
Ramses dneminde rahiplerin zenginliini anlatan "Harris Papirs",
onlarn iktidara bu ykselilerinin gerisindeki gerei aklar gibidir.
Bu papirste yazlanlara gre, Msr nfusunun yzde ikisi tapnaklar
da kle idi; Msr'n tarm topraklarnn yzde on drd tapmaklarnd;
ayrca tapnaklarn 500 bin sn, 88 paralk donanmas ve 53 ilii
ve gemi yapmevi vard.
C . A n adolu'da T oplum sal ve Siyasal G elim eler
Hititler'in I.. 2000 dolaylannda Avrasya bozkrlanndan Anado
lu'ya inen gebe bir halk olduklan biliniyor. Dillerindeki szcklerin
Hint-Avrupa kkenli, ama Ural-Altay dilleri gibi (nekli deil sonekli)
"bitiken" oluu, Hititler'in kkeni hakknda Hint-Avrupa halklanyd,
Trktler, Ermeni idiler biiminde tartmalara yol amt.
Hititler Anadolu'ya geldikten sonra, saban tanm ile uraan yerli
ky topluluktan zerinde egemenlik kurmulardr. Saban, belirttiimiz
gibi, tanm yamurla sulanan topraklara yaym ve buralarda tarmn
verimliliini bir toplumsal art alnabilecek dzeye karmt. Hitit
ler, zerlerine kurulduktan topluluklar zerinde egemen bir askeri snf
olarak kalp, kylleri toplumsal art retmeye zorlam grnrler.
Giderek, yerel Hitit eflerinin saraylannda askerlerin, tacirlerin,
din adamlannn, zanaatlarn beslenip oalmasyla (I.. 1800 dolay
lannda) uygarlk Anadolu topraklanna da kk salmaya balamtr.
eflikler kent devletleri krallklarna dnm, bu krallklar, Boazkale'deki Hattua bakenti evresinde gevek bir federasyon olutur
mular, bu federasyon da Hitit imparatorluuna dnmtr.
Hititler'in, nceleri, gebe topluluk dnemlerinin efleri iin yap
tklar gibi, krallann (ama bu kez ergin erkeklerce deil, yeni toplumun
soylular snfn oluturan askerlerce) setikleri anlalyor. Sonra, bunun
uygar toplumun yapsna uymamas zerine, Kral I. Labamas'm babas,
olunu ardl olarak gsterir, ileri gelen soylular kral semek konusunda
ki eski haklarn vermemek iin bir baka aday gsterirler, bu, atmalara
yol aar. Kral Telepinus, bu tr atmalar nlemek iin, kralln, kraln
birinci einin oluna geecei yolunda bir yasa kartr.
Hititler, Mezopotamya'nn mallan yan sra kltrn de alm
lar, iviyazsn kullanmlar, Mezopotamya mitoslann (baz rolleri
58

kendi tanrlarna vererek) benimsemiler ve (t.. 1350 dolaylarnda)


Mezopotamya devletleri gibi (Hitit Yasas olarak bilinen) bir yasa der
lemesi karmlardr.
Hititler, I.. 1250 dolaylarnda "deniz halklar akm" srasnda
Frigyallar'n saldrsyla yklmlardr. Daha sonra ortaya kan "Yeni
Hitit" krallklar nemsiz siyasal birliklerdi.
D . G irit'te T oplum sal ve Siyasal G elim eler
Yunan ncesi uygarlklardan birisi de Yunan uygarlnn da n
cs olan Girit uygarldr. Krallarnn geleneksel adndan dolay Minos uygarl da denen bu uygarlk, toplumsal artnn, tarmdan sa
land kara uygarlklarndan farkl olarak deniz ticaretinden saland
deniz uygarlnn ilk rneidir.
I.. 1900'de Knossos'da ykselen Minos'un grkemli saraylar,
toplumsal artnn salad olanaklar gstermektedir. Gene bu olanak
la, Minos saraynda yaz, mlekilik zanaat ve saray ssleme zanaat
larnn ortaya ktn gryoruz. Girit tacirlerinin bir yandan Msr'a
ve Suriye'ye kereste, zeytinya satp, (tun iin) bakr, kalay gibi
hammaddeler ardnda koarken, bir yandan Msr ve Mezopotamya uy
garlklarnn yaplm mallan ile Avrupa ilkel (barbar) topluluklannn
hammaddeleri alveriine araclk yaptklann gryoruz. Bylece Girit'i ve zenginliklerini tanyan Akhalar, I.. 1450 dolaylannda Girit uy
garlna son verirken Yunan uygarlnn temellerini atm oluyorlard.
Girit'in egemen tacirler snfnn banda bir tacir ve -rahip kral
olan Minos vard. Minos, Anadoludan geldii sanlan "ana tanra" di
ninde, ana tanrann olu ya da kocas (boa) rlnde olup gittike
nem kazanan bir tanrnn barahibi durumundadr. Bu durum, ana soy
izgili bir tarmc topluluktan ataerkil bir uygar tacir topluma geiin
dnce dzeyine yansmas olarak yorumlanabilir.
Girit'i ykan Akhalar, Yunan Yanmadas'nda, Mykene'de Homeros destanlarnda yks anlatlan Mykene uygarln kurmulardr.
Girit'te de bulunduu iin "Girit izgisel B" ad verilen yazlar, 1952
ylnda Michael Ventris tarafndan zlnce, ileri lde bir brok
ratik denetim ve kayt dzeneinin varl, Akhalarn Mykene uygar
ln kurarlarken, eskiden sanld gibi yalnz Girit'ten deil, daha
ok Mezopotamya uygarlklarndan etkilendiklerini gstermitir. By
lece, Mykene uygarl ykntlar zerinde kurulacak olan Yunan uy59

garlnm Ortadounun bin yllk uygarlk geleneinin birikimin


den yararland, yalnzca varsaymla deil, bu dolaysz balant kan
tyla da ortaya konmu oldu.

2. MEZOPOTAMYA'DA, MISIR'DA, ANADOLUDA


d in s e l v e s iy a s a l d n

Yunan ncesi uygarlklarda siyasal dn incelemeye geme


den nce bu ilk uygarlklarn dn biimini oluturan eleri bil
mekte yarar var.
A . tik U y garlklarda D n
ilkel topluluktan uygar topluma gei toplumu olarak nitelendi
rilebilecek olan yenita a topluluklarnda dinsel dnn birok
esinin olutuunu grmtk. Uygar toplumun, geimin daha ok
tarma dayand dneminin egemen dn biimi olan dinsel d
nnn klasik biimini alabilmesi iin gereken e olan "tapnma"
kavram uygar toplum dneminde salanmtr. Daha nemlisi dinsel
dnn eleri sistemli bir btn biimine sokularak, bir dnya
gr, bir ideoloji yaratlmtr. Bu dnya grnn ve ideolojisinin
bir boyutu olarak da bir "siyasal dn" gelenei balatlmtr.

a. Tarmc Uygar Toplumlarn Dinsel Dnya Gr


Yenita anda olumaya balayan dinsel dnn eleri s
nfl ve siyasal farkllamaya uram uygar toplumun getirdii "ta
pnma" kavram ile tamamlanarak, dinsel dn, cennetli ve cehennemli bir tednya kavramnn sunulmasyla geliecek ve tektanrclk ile, tmdengelimci dn ile doruuna erecektir.
Geri teknolojisine, doru neden-sonu ilikilerini yakalamaya el
verili olmayan sihirsel dnne karn ilkel topluluun insan,
yaamn denetleyen doa glerine tapmmazken, retime balam,
doayla karlkl etkileim iine girmi olan, doa glerini yar yar
ya denetleyebilecek bir dzeye ykselmi olan uygar toplumun in
sannn, insanbiimli (antropomorfik) insanst varlklar olarak d
nd doa glerine, ya da egemen topluluun tanrlatrlan totem
lerine, ou zaman insan ve hayvan karm varlklar biimine soku
60

lan totemlerine boyun emi, onlara tapnr grnmesi artcdr. Bu


tutumunun nedenini, insan-doa ilikilerine deil, insan-insan iliki
lerine bakarsak grebiliriz.
Snfl ve siyasal farkllamaya uram tarmsal toplumda kii
nin yarn (yazgs) kiisel abas dnda, yalnzca doann denetleyemeyecei kaprislerine deil, ayn zamanda egemen snflara ve yneti
cilere de baldr. Bu durumda, doann ve doayla birlikte kendi yaz
gsnn insanst varlklarn etinde olduunu dnme eilimi gstere
cektir; ayn dnce eiliminde olan din adamlarnn bu yolda ileri sr
dkleri grler kendisine akla yatkn, inanlr grler olarak grne
cektir.
Denetleyemedii doal ve toplumsal gler, bir yneticiye benze
tildikten sonra, uyruk ile ynetici ilikileri insan-doa ilikilerine uza
tlacak, egemen snflar ve mutlak yneticiler karsnda elinden boyun
emekten, yalvarmaktan, yakarmaktan baka bir ey gelmeyen kii,
yaam, yazgs ile ilgili doal ve toplumsal gleri temsil eden tan
rlara, ya da egemen topluluun tanrlatrlm totemlerine de yalvarp
yakararak "tapnacaktr". Tapnma kavramnn da tamamlanmasyla, do
ann ve insanlarn yazgsn elinde tutan, yaratc, yok edici tanr (ya
da tanrlar) dncesi, dinsel dn klasik biimine ulatracaktr.
Gerekten birok yazar, rnein Malinowski, (By, Bilim ve
Din'de) sihir ile dini ayran ltn dindeki tapnma kavram olduunu
kabul etmitir. te yandan sihirin hem uygar toplumlarn (rnein
Hitit, Asur, Aztek) yasalarnda, hem kutsal kitaplarnda (rnein Ki
tab Mukaddeste,Kuranda) ou kez lm cezas ile olmak zere ya
saklanmas da sihir ile dinin ayr toplum biimlerinin rn olula
rnn amaz bir kantn oluturmaktadr. Dolaysyla, tarma dayal,
snflam uygar toplumlarn "dinsel dn" biimine sahip olduk
lar sylenebilir. Bu dinsel dnn, rnein egemen topluluun to
temlerinin tanrlaurlmasnda grld gibi, ideolojik bir boyutu da
vardr. Ynetici - tanr benzetmesinin gelitirilmesiyle siyasal boyutu ge
litirilecek, bu boyut, imparatorluklar dneminde tm insanlarn tek
yneticisi (imparator) ile tm evrenin tek yneticisi (tek tanr) benzet
mesiyle ve cennetli cehennemli (snflandrlm) bir tednya kavra
mnn gelitirilmesiyle, en olgun biimini alacaktr.
Ynetici - tanr "benzetmesinde" grld gibi, dinsel dnn
olumasnda, sihirsel dnn yntemi olan analoji nemli bir rol
oynamtr. Ama, dinsel dn olgunlap klasik biimini aldktan
61

sonra, tanrya ve ona yaktrlan glere inan (iman) n plana ge


mitir. Tm teki dnceler bu inantan tretilmeye balannca, ana
loji yerine "dedksiyon" (tmdengelim) dinsel dnn tipik mant
olarak yerleecektir. Balangta antropomorfik (insanca duygu, d
nce ve zayflklar tayan) tanr kavram, tmdengelimci mantkla,
tanrlar, insanst, yetkin varlklar olarak insanca nitelik ve zayflk
lardan anndnla anndnla, soyut "mnezzeh" (her trl somut nitelik
ten tenzih olmu, arnm) bir tek tanrya doru evrim gsterecektir.

b . Dinsel Dnn deolojik eleri


Oluturulmasnda topluluun hemen her yesinin eit lde rol
ald sihirsel dnten farkl olarak, hem oluturulmasnda hem yo
rumlanmasnda egemen din adamlar snfnn balca rol oynad
dinsel dn, ideolojik bir boyut kazanmtr. Bir dne "ideo
lojik" etiketini takabilmenin lt, doru ya da yanl olmas deil,
belirli bir snfn bak asnn rn olup olmamasdr. Dinci d
n, snfl uygar toplum dneminde sistemletirildii ve egemen sn
fn bir kolu olan din adamlarnca sistemletirildii iin, ideolojik bo
yutu olan bir dntr. Dnyay egemen snflarn bak asndan
alglar, deerlendirir ve koyduu kurallarla ona daha ok egemen snf
larn duygu dnce, istek ve karlarna uygun bir biim vermeye
alr, ya.da ortada byle biimli bir dzen varsa, onu srdrmeye a
lr^ Bunun, Mezopotamya'dan ve Msr'dan alacamz rneklerine
bakalm.
c. Mezopotamya Dinsel - deolojik Dn rnekleri
Dinsel dnn ideolojik elerini Mezopotamya mitolojisin
den alacamz rneklerle gsterebiliriz. lkin (tek tek mitoslarn top
lam deil) eitli mitoslarn bir dnya gr oluturacak biimde sistemletirilmesi olan mitolojinin, dinsel dnn oluum aamasn
daki biimi ve daha ok analojiye dayanan biimi olduunu belirtelim.
Tanrlarn neden holanp neden holanmadklarn bildiklerini syle
yen din adamlar, bu yolda daha ileri giderek, tanrlarn evreni ve dn
yay nasl ynettiklerini anlatan sistemli retiler (doktrinler) tretti
ler.

62

Babil'in Belos Tapnann rahibi Berosios, .. 280 dolaylarn


da, tapmaktaki Mezopotamya uygarl sresince birikmi belgeleri
okuyarak, Selevkos kralna "Babilonya Tarihi" adl bir yapt sunar. Berosios'un dayand mitoslara gre, Smer'e uygarl, denizden kp
gelen kei kuyruklu, balk gvdeli, insan bal bir tanr ve ayn za
manda Eridu kral olan Oanes getirmitir. Oanesin kei totemli bir o
ban toplumun balklk da yapan yerli iftilere egemen olmasyla do
an toplumu temsil ediyor olmas olasl var. Eer byle ise, ege
men snfa dnen fetihi topluluun toteminin tanrla ykseltilii
ideolojik bir edir. te yandan Msr'da da, Horus (ahin) totemli top
luluk egemen snf oluturunca totemin tanrlatn ve Firavun ile
zdeletirildiini biliyoruz. Inds uygarlnn yazs daha zlemediinden, onlarn dinsel dnnn ideolojik yn hakknda bir
ey sy ley emiyoruz.
Mezopotamya mitolojisinde daha sonra, Oanes'in yerini toprak ve
tatl sular tanrs Enki alr. Uygarl byk sulama tarmndan elde
edilen toplumsal artya dayanan Smer'de, bu doa gcn temsil eden
tanrdan daha uygunu bulunamazd. "Enki sulardan kt zaman ba
lklar ona tapndlar" szlerine bakarsak, tapnma kavram da dne
girmitir. Bylece egemen snfn, halk, zor yan sra (zor kullanld
n, Glgam Destam'nda, halk sur yapm vb. ar ilerde altran
Kral Glgam'tan usanan halkn yakanlarnn tanrlara ulatnn ya
zl olmasndan biliyoruz) inan (ikna) aralaryla denetlemeye alt
anlalyor.
imdi de Smer asll olup, baz deiikliklerle Babilliler'e, Asurlular'a geen hatta Kitab Mukaddes'in "Tekvin" (oluum) blmnn
kaynan oluturan "Babil Yaradl Destan"na bakalm. Adn "ba
langta gkte" biimindeki ilk iki szcnden alarak "Enuma Eli"
diye tannan bu destana (mitosa) gre, balangta tanr Apsu (tatl su)
ve tanra Tiamat (tuzlu su) vardr. (Doa gleri erkek dii biiminde
insan niteliklerine sahip olarak dnlyor). Bunlarn sularn birbir
lerine kartrmalarndan (iftlemelerinden denmek isteniyor olmal)
Anar ve Kinar (gene bir tanr ifti) oluur. (Yorumcular tatl ve tuz
lu sularn kart yerin Dicle ve Frat'n denize kart yeri, Anar'n ve Kinar'n deltann bataklklarnda oluan ilk adacklar temsil et
tiklerini sylyorlar). Daha sonra teki gen tanr kuaklar var olur
lar. Onlarn, genlerin amatasndan Apsu rahatsz olur; veziri Mummu'ya danr (tanr, veziri olan bir kral gibi dnlyor). Mummu
63

onlarn yok edilmelerini tler. Bunu tanrlarn anas Tiamat'a bildir


diklerinde Tiamat, "ne yani kendi var ettiklerimizi yok mu edeceiz?" diye
kr. Gen tanrlar Apsu'nun haklarnda yapmay dnd eyi
renince, ne yapalm diye toplanrlar, ilerinden akll Ea tanrlara n
derlik ederek bir kar plan hazalar. Bir afsunu okuyarak suya atar, (sihirsel dn sryor), Apsu'y uyutur. Apsu uyurken ondan ege
menlik simgesi olan ba bandn alp kendi bana takar (egemenlik ve
ayrdedici simgesi), Apsu'yu ldrr. Apsu (tatlsu) zerinde bir yerle
me merkezi kurar ve buraya bir kk tapmak yapar.
Ea'dan ve kars Damkina'dan tm tanrlarn en gls, drt gz
l, drt kulakl, azndan alevler fkran, olaanst irilikteki (gne
tanr) Marduk doar. Bu ara Anar'n olu Anu, Tiamat' (tuzlu suyu,
denizi) rahatsz eden rmaklar ve eski tanrlar rahatsz eden rzgrlar
yaratr. Eski tanrlar Tiamat'a gidip kocan ldrrlerken kar kma
dn, hi deilse imdi onlara kar k derler. Tiamat Ea ile ve evresin
deki gen tanrlar kuayla uramaya karar verip, korkun ylanlar,
kpekler, ejderler, yan hayvan yan insan canllar dourur. (Yorumcular
eski ve yeni tanr kuaklar aras bu kavgay doada rmaklarn dene
time alnmasndan nceki sel, bataklk gibi kaos gleri ile onlan d
zene sokmaya alan dzen gleri aras kavga olarak yorumluyorlar.)
Tiamat eski tanrlar kurultayn toplar, savaa karar verdiini sy
ler; olu Kingu'yu koca edinip onu tannlann nderi yapar ve "yazg tabletleri"ni ona verir. Bu kez Ea ve gen tanrlar korkuya kaplp kurul
taylarn toplarlar. nk, tanrlarn babas Anar olu Anu'ya nder
lik nerdiinde, o, Tiamat'a kar kamam deyince, nderlii Marduka
nermi, Marduk da, "kurultay topla, benim yazgmn stnln
duyur, kabul ederlerse ben ba tanr olaym sizi kurtaraym" demitir.
Gen tanrlar kurultay olan Anunnaki toplanr; Marduk'u nder seer
ler ve "sana tm evren zerinde krallk verdik" derler (evreni bir siyasal
dzen bir devlet gibi dn) ona asa, taht ve krallk giysisi verirler.
Marduk kuanr, Tiamat ile savaa kar. Tiamat'a, "ne diye ba
kaldrdn ve hakk olmad halde Kingu'ya niye krallk verdin" der (y
neticinin, ynetimin yasall dncesi). Teke tek dte Marduk,
korkun silah "Kt Rzgr" Tiamat'a doru brakr; Tiamat onu yut
mak iin azn aar, ama bedeni ier ve azn kapatamaz. Marduk
yay ile onu vurur; bedenini ikiye bler, yansn kaldrp gk, yansn
yer yapar. Tiamat'n evresindeki tanrlar karlar ise de Marduk on
lan tutsak alr (bakn bu tutsak al bamza neler aacak ileride). Kin64

gu'yu balar, hakk olmayan yazg tabletlerini ondan alp kendi ku


anr.
Daha sonra Marduk, yldzlar, burlar, gnleri, yl saptayarak,
dzeni kurmaya balar. Bu tabletin krk ve kayp parasnda tutsak
tanrlarn durumu sorun olmu grnr. Bunlar sava tutsaklan gibi
kle olacaklar m? Marduk hem onlan klelikten hem de tannlan al
maktan kurtaracak bir k yolu bulur. ldrd canavar Kingu'nun
kanndan Ea'ya "insan" yaptrr; Ea, topra kt Kingu'nun kanyla
yourarak elde ettii bala biim verip, br mlek, bir heykel yapar
gibi insan yapar. Marduk tannlar rahat etsin diye insana "tanrlara hiz
met etme" grevi verir. Ksacas insan tanrlann ayak ilerini grmek
iin tannlann kulu, klesi olarak yaratlmtr.
Bu kul kavram, uygar toplumdaki efendi-kle, yneten-ynelen
ilikisinin dine yansyan ideolojik uzants olduu gibi, hemen tm din
lerde grlerek zamanmza dek gelmitir (rnein Kitab Mukaddes,
"Tekvin", 2. 4-18'de Allah'n Adam' yarattktan sonra onu, baksn ve
korusun diye, Dicle ve Frat arasna diktii Aden bahesine (cennete)
koyduu anlatlr. Kuran, "Zariyat", 56'da, "Ben cinleri ve insanlar an
cak bana kulluk etmeleri iin yarattm" denmektedir).
Enuma Eli destannda, "Bilge Ea insanlar yarattktan sonra on
larn zerine tanrlara hizmet ykledi" dendikten sonra, "bu i anlayn
tesindeydi" diye eklenir(bu deyi, tanrlarn yapt insanlarn kav
raynn tesindedir dncesi, dnce dzeyinde kaplan, nedenleri
aklla ararmaya kapatp imana aarken, uygulama dzeyinde tanr
adna verilen buyruklara itirazsz uyulmasn salayacak bir inancn te
mellerini atmt).
Bylece Marduk, ba tanrln pekitirir. Yannda yazglan sap
tayan yedi byk tanr kalr, teki yz tanry yeryznde ve gk
yznde eitli ilevler vererek eitli yerlere yerletirir. Destan, Marduk'a byk tapman, teki tanrlara ayr ayr tapnaklarn yapldn
syledikten sonra, insanlara grevlerini bir kez daha hatrlatarak sona
erer. Karabalar (insanlar) yaradanlann obanlan bellesinler, onlan mr
leri boyunca alklasnlar, sunaklarna koyacaklar yiyeceklerle "tann
lan beslemekten geri kalmasnlar hi".
Enuma Eli 'in iinde (ayra iinde verilen yorumlarda belirttii
miz biimde) Smer lkesinin ve toplumunun oluumunun tarihi sak
l olduu gibi, ona bu dzenin srdrlmesini, gelirilmesini sala
yacak bir "ideoloji" de yerletirilmitir. Uzmanlara gre Enuma Eli,
65

Smer'de, uygar toplumun ve devletin biimlendii okuryazarln ei


indeki dnemde olumutur ve o dnemin ilkel demokrasi dzenini
(tanrlar aras dzende) yanstmaktadr. Destann elimizdeki versiyonu
(ki Trkeye evirisini M. emseddin Gnaltay, Yakn ark, cilt 1,
(Elm ve Mezopotamya), Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yayn,
s. 407 vd. da bulabilirsiniz) Babil versiyonudur. Smer versiyonunda
ba rol Smer tanrs Enlil oynuyordu. Siyasal egemenlik Babil'e
geince bu rol Babil'in tanrs Marduk'a verilmitir; Asur'a geince de
tanr Asur'a verilecektir. Bu tutum tarihin ideolojik saptrlmasnn bir
kantdr.(H. Frankfort ve arkadalarnn Before Philosophy (1954) ya
ptlarnda Jacopsen, Enuma Eli 'in Mezopotamya uygarlnn dnya
grn yansttn ve bu dnya grnn, evreni, kendi siyasal
rgtlerine benzer rgtlenmi bir devlet gibi grmek olduunu ileri
srmtr. Bu dnya grnn, ayn zamanda, yneticiler ve din adam
larnn bak asndan edinilmi bir dnya gr olduu ortada. )

d. Msrdan Dinsel ve deolojik Dn rnekleri


Benzeri zellikler, Msrllar'n dnya grlerini dile getiren M
sr mitolojisinde de grlr. Msr mitolojisinde evren, yere yatm
yer tanr Geb ile onun zerine bir kubbe oluturarak abanm olan gk
tanra Nut'un iftlemesinin rn olarak, demek ki canl bir varlk
gibi dnlm ve resimleri byle izilmitir. te yandan gnein
her gn, Nil rmann her yl lp yeniden doduklarn dnmeleri
rneinin de gsterdii gibi, doay, bitkiler dnyasnn yaamna ben
zeterek alglamlardr. Ba tanr Ra'nm insanlarrtapnak yapmalar, adak
sunmalar ve benzeri hizmetlerde bulunmalar iin yarattna inan
mlardr.
Heliopolis mitolojisine gre, yaratc tanr, Heliopolis kentinde
kaos (takn) sularndan kp sularn zerinde topra yaratr ve bu top
raklar zerinde kral olur.
lk hanedan Memfis'i bakent yapnca, Memfis'in yerel tanrs
olan inek tanr Ptah' ulusal tanr ve ba tanr yapma giriimi grlmtr{Daha nceki tanrlarn varlklar, rnein insanlar, amurdan,
spermadan yaratmalarna karlk, Ptah'n kalbine den dnceyi (ilk
alarda dnme merkezinin kalp olduu sanlyordu) buyurmasyla,
szle, demek ki, yoktan var ettii ileri srlmt. Szle, buyruk ile yok
tan var etme kavram, istediklerini alarak deil, buyurarak (ba66

kalanna yaptrarak) elde eden din adamlarnn ve yneticilerin yaam


deneyimlerine pek aykr bir dnce olarak grnmyor.
B. lk Uygarlklarda Siyasal Dn
insanln incelediimiz ilk uygarlklarnda, dinsel dne bal
siyasal dn rnekleri ile karlarz. Sz konusu dnceler, bi
reysel dnrlerin, filozoflarn rnleri olmaktan ok, mitoslarda, ya
sa derlemelerinde ve benzeri kaynaklarda olmak zere, kolektif d
n rnleridir. Gene, Eski Yunan'dan balayarak grlecei gibi her
hangi bir dnce okulunun deil, egemdn dnn rnleridir. Top
lumsal art balca tarmdan saland iin, yalnzca ondan beslenen
egemen snfn dn vardr. Yunan'daki gibi, tarm yan sra tica
retten, zanaatlardan toplumsal art salayan, dolaysyla dnya gr
leri ve karlar farkl egemen snflar yoktur ki onlarn ayr ayr d
nleri olsun. Egemen snflar dndaki snflarn sistemli dnler
gelitirmelerine olanak bulunmad, gelitirmilerse bile yazl belge
lere pek geirilmedii iin, gnmze kalanlar ounlukla egemen s
nfn dn, ender olarak halktan kimselerin grleridir.

a. Mezopotamya'dan Siyasal Dn rnekleri


Mezopotamya toplumlarnn dnya grlerinde, evreni bir devlet
gibi rgtlenmi grdklerini, tanrlarn yneticilerinin benzerleri ola
rak dndklerini, ynetici-uyruk, hatta efendi-kle ilikisini ise tanr kul ilikisine uzattklarn belirtmitik.

"Smer Krallar Listesi" indeki Siyasal Dn


Smer siyasal dnn yanstan yazl belgelerin en eskilerin
den biri, "Smer Krallar Listesi"dir. Erek kral Ututhegal (.. 2125
dolaylan) zamanndan gelme olduu sanlan bu yazya gre, krallk il
kin gkten iner ve gkten indikten sonra Eridu kenti krallk kenti olur
ve kral Aluim 28.800 yl Smer'i ynetir. Onu Eridu'nun teki kral
lar izler. Sonra tanrlar Eridu'yu brakrlar ve krall Battibira'ya ve
rirler. Enmenluanna 43.200 yl ynetir. Sonra bakalar... Sonra kral
lk baka kentlere geer. Sonra sel lkeyi silip sprr; krallk gkten
ikinci kez iner. Byle srer gider liste.
67

inde Sargon gibi, yaad kesin olan krallarn adlarnn bulun


duuna baklrsa, liste bir dereceye dek tarihsel gerekleri yanstmak
tadr. Ne var ki, Smer teologlar, krallk srelerini "biraz" abartmi
lardr ve tm Smer' in bandan beri krallk ynetimi altnda siyasal
bir birlik ve btnlk iinde yaadm telkin etmek istemi grnr
ler. Oysa, rnein "Glgam ve Agga" adl bir baka metinden biliyo
ruz ki, bu iki rakip kraln savaan kentleri gibi, Smer daha nce
zerk kent devletlerine blnmt(Ve gene "Glgam ve Agga"da, Gdgam'n sava karan almadan nce kentin "ululan"na ve "askerler"ine
danmasnda grlecei gibi kent devletlerinde ilkin ilkel demokrasi
dzeni vard. Bu da demokrasinin Eski Yunan buluu olmayp; uygar
ln banda ilk uygar toplumlann ounda, kent devletleri dneminde
grlen bir dzen olduunu gsterir. "Smer Krallan Listesi"nde kral
ln gkten indii szlerinin bile (bunu krallk din adamlarndan as
kerlere geti biiminde anlarsak) bir gereklik pay vardr. Ama ayn
deyi, kralla tanrsal bir nitelik vererek, onu dinsel dne uygun
biimde kutsayp, yasallatrp destekleyen ideolojik bir ama da ta
maktadr.

Glgam Destan indeki Siyasal Dn


"Smer Krallan Listesi''nde de ad geen Uruk kentinin kral Glgam hakknda olup zamanmza kalan bir yaz, bilindii gibi Glgam Destan x. Ama pek bilinmeyen, destanda (felsefe, psikoloji, ede
biyat vb. yan sra) tarih, toplumbilim ve ideoloji elerinin bulun
duudur.
Glgam Uruk kentinin, bir tannadan doan, te ikisi tann,
te biri insan olan, gl, bilge bir kraldr (krala tannsallk ykleyerek
ve uyruklardan stn gstererek yasallk verme). Ancak genliinde
Glgam'n,, genleri (belki asker ya da kle yapmak iin) toplayarak,
kentin insanlarm, Uruk'un grkemli surlarnn tanklk edecei gibi,
an altrarak; evlenen her kzdan kraln tanrsal ilk gece hakkm her
zaman kullanarak, zorbalk ettiinden yaknlr. "Bir kral halkn oban
olmal" denir. "oban kral" kavram, gebe oban topluluunun ege
men snf oluturuu gereini yanstyor olabilir. oban kral, y
neten ynetilen ilikisini aklamada kullanlan ve .S. 19. yzyla dek
kullanlan bir deyitir. Bu deyi, "halk srdr, kral halktan stndr;
ama kral da halkn iyiliini kollamaldr gibi hem eitsizliki, hem
68

ynetilenleri kollayp, yneticiyi bir yandan yasallatrrken bir yandan


denetlemeye alan eleriyle, tam bir ideolojik dnceyi yanstr.
Tanrlar (ola ki din adamlar) halkn yakarsn duyarlar. Glgam
ile baedebilecek birini yaratp zerine gndermeyi kararlatrrlar (ola
ki bir gebe toplulukla anlarlar). Tanra Aruru, kafasnda tanr im
gesine benzeyen bir imge yaratr; sonra amura o biimi vererek Enkidu'yu var etmi olur. (Msr'da da grlen tanrlarn insan kendi suret
lerinde, demek ki tanr biiminde yarattklar dncesi, tektannc din
lere de gemitir. Baz dnrlere gre bu, tanrlarn insanlar deil,
insanlarn tanrlar kendilerine benzer olarak kafalarnda yaratlarnn
ideolojik ters dntrlmesidir). Enkidu, (ilkel topluluu simgeleye
rek) ormanlarda hayvanlarla yaayan bir yabanl kii olarak sahnede g
rlr. "Dzeni deitireceim" diye Uruk kentine inip Glgam'm kar
sna kar. Sonunda onun, Glgamm dostu (Smer versiyonuna gre
de klesi) olduunu grrz. Glgam grete Enkidu'yu yenince, En
kidu Glgam'a "Gcn insann gcn at iin tanr Enlil sana
krall vermi" der. Glgam daha sonra bir d grr, dnde ken
dine sonunda lecei sylenmitir. Dn Enkidu'ya yorumlatr. En
kidu, "tanrlarn babas sana krallk, insanlarn karanl ve aydnl
olma kudreti, halk zerine benzersiz stnlk verdi; lmszlk ver
medi, kudretini ktye kullanma, hizmetilerine adaletle davran" der.
Gene de Glgam tanrlarn lmszlk baladklar atas olan Utnapitim'den lmszln srrn renmek iin yollara der.
Smer zgn versiyonunda, Glgam'm lmszle kavuan
atasnn ad Ziusudra idi; Akad versiyonunda Utnapitim, Babil ver
siyonunda Atarhasis, brani Tevrat'nda (Kitab Mukaddesin) ve Ku
randa Nuh olur. lk uygar toplumun dnnn ve ideolojisinin ada
dinsel dne dek uzannn gzel bir rneidir tufan yks. Sami
topluluklarn Smer'i fethetmelerinden sonra, gnlk dil Sami dili
olduu halde, din dili Smerce olarak kalr. Onunla birlikte, bu Smer
dnce ve inanlar da kalr. Bu Latince'nin barbar saldrlar ile yk
lan Roma imparatorluu lkelerinde din ve kltr dili olarak kalna
benzer. Her ikisinde de, retim dzeni yklnca, ayakta kalan ideoloji
nin, retim dzenini, uygar toplumu yeniden oluturmada rol oynad
anlalyor, ideolojinin ekonomiye, st yapnn alt yapya etkisinin bir
rnei daha.

69

Urukagina Reformlar indeki Siyasal Dn


"Urukagina Reformlar" (ya da "Urukagina Yasalar") adyla bili
nen metin, Smer siyasal dnnn en nemli belgelerinden biri
dir. Urukagina, Smer kent devleti Laga'n, onu I.. 2415-2400 do
laylarnda yneten kraldr. Metinden anlaldna gre, iktidar yoz
lam rahip yneticilerin elinden alan bir asker yneticidir. Dolay
syla metin, iktidarn rahip yneticilerden asker yneticilere geii ua
sndaki dnceleri yanstmaktadr.
Urukagina, ilkin tanrlar ve tanralar iin yaptrd tapnaklar,
kanallar ve surlar anlatarak, ynetime el koyuunu, dinsel dne
uygun olarak yasallatrma yolundaki abalarn yanstm olur. Sonra,
din adamlarnn, kendisinden nce, tapmak adna tanr mallan ve mlk
lerini ynetirken bunlara el koyulann anlatarak, din adamlannn bu
uygulamalanna kar, ama tanrlardan, tapnaklardan yana bir tutum ta
knm grnr. Daha sonra, din adamlarnn halk, rnein gmme
hizmetlerinde aldklan bedelleri kat kat artrarak, nasl smrdklerin
den sz eder. "Fakat tann Ningirsu Laga kralln bana verince, beni
36 bin adam arasndan seip kral yapnca, eski gnlerin tanrsal yasa
larn yeniden uygulamaya koydum" der. Bu szlerinde bir yn siya
sal kuram vardr.
lkin eski yasallk dncesinin, yneticiyi tanrnn atad ku
ramnn, bir gasp, yasal yneticiyi uzaklatrp yerine getiinde, "be
ni de tann atad, istemeseydi kralla getirmezdi" denebilmesiyle, iki
tarafl kl gibi kullanlabilecei ortaya kmaktadr. Urukagina ikti
darn bylece eski yasallk kuramna dayandrdktan sonra, bir gasp
olduu iin bununla yetinmeyip, tannnn kendini 36 bin yurtta ara
sndan setiini de ekleyerek, kaltsal yasallk ilkesine kar "liyakat"
dncesini de sunmu olur. Daha sonra ise, iktidara geince eski gn
lerin tanrsal yasalarn yeniden uygulamaya koyduunu sylemesi,
siyasal dn tarihinde ou reformcularn, kitle destei amacyla,
reformlarn, bozulan eski iyi dzenin yeniden kurulmas olarak sun
malar geleneinin ilk rneklerinden birini vermi olur.
Urukagina, borlarn ve vergilerini deyemedikleri iin hapsedi
len "Laga oullar" iin af kardn da anlatmaktadr. Tapnak mlk
lerinden vergi alnmamasn istediine gre de, Urukagina'nn, ikti
darna kar kmamalar, tersine desteklemeleri kouluyla, din adam
larna bir tr zerklik tanndn gryoruz. Son olarak, kraln adam70

lannn da vatandalarn mlklerini zorla deil deeri karlnda ve


gnll olarak satn alabilecekleri ynnde, "hukuk devleti" anlay
nn ilk belirtileri olan nlemleri ald anlalyor.

"Sargon'un Kronikleri" indeki Siyasal Dn


Akad kral I. Sargon'un yaamn ve krall srasnda yapt i
leri anlatan kronikleri, bir baka gaspm, dayand kantlar, yani si
yasal ideolojisini gzler nne serecek dnceleri ierir. Sargon'un
atalar uygar Mezopotamya toplumunun evresinde yan gebe bir ya
am sren ve yava yava Mezopotamya'ya szan Sami'lerdir. Bu sz
ma Sami halkl kentlerin oluturulmasna dek varmtr. Sargon'u da
byle kentlerden biri olan Ki'in kralnn sakisi olarak gryoruz.
Akad kral olarak ortaya kmas, krall yasal olmayan yollardan ele
geirdiinin belirtisidir. O zaman da iktidarna yasallk salayacak d
nceler ne srmesi gerekir. Kendisini dinleyelim:
"Sargon, Akad'n kudretli kral ben, annem aa tabakadand, ba
bam bilmedim; babamn erkek kardei dalarda yaad... Annem bana
hamile kald ve beni gizlice dourdu. Beni kamtan rl ziftle sval
bir sepete koyup rmaa sald... Beni sulayc Akki bulup yetitirdi."
(Musa yksnde de grlen suya salnma, tanrlarn korumasnn be
lirtisi olarak yorumlanp, karizmatik bir yasallk temeli salamakta
dr).
Sargon daha sonra tanra starm kendisine ak olduunu anlatr.
(Glgam Destan nm haberli olmal. Gene bir yasallk destei). Kral
l nasl ele geirdiini anlatmadan, nce krall, sonra imparatorlu
u srasnda gsterdii baarlarla vnmeye geer. Tanr Enlil'in des
tei ile lkenin kralln ele geiriini (imparatorluu kuruunu); se
dir ormanna, gm dalarna kadar uzanp evreye 34 sefer yaptn;
nnde her gn 54 bin (baz evirilere gre 5400) adamn (askerin) ye
mek yediini anlatr. Bylece gcn, karizmatik yasallk mitosu yan
sra, "srekli ordu" kurmasna ve emperyalist almla salad zen
ginliklere borlu olduunu anlyoruz.

Mezopotamya Yasa Derlemelerindeki Siyasal Dn


Mezopotamya toplumunun ve dnnn yansd belgelerden
biri de yasa derlemeleridir (kodlandr). Bunlarn en tannan Hammura71

bi Yasalan'dr. Ancak ondan nce Ur kral Dunginin (.. 2450 dolay


larnda) Laga kral Urukagina'nn (.. 2400 dolaylan) sin kral Lipit-tar'm (.. 1900 dolaylan) yasa derlemeleri ile, ondan sonra ayn
gelenein uzantlar olarak belirtilen Hitit (.. 1350 dolaylar) ve
Asur (.. 700 dolaylan) yasa derlemeleri vardr.
Bu yasa derlemelerinin hemen tm, bir ynetici ya da hukuk
ular kurulu tarafndan hazrlanp karlan yasalar deildir; geleneksel,
szl hukuku uygulayan yarglann kararlannn, rnek kararlar olarak
derlenmesinden olumulardr. Bu nedenle, bireysel deil toplumsal d
n yanstmalar bakmndan daha deerlidirler.
Hammurabi Yasa Derlemesi'ni ele alalm. Hammurabinin bu der
lemeyi, blgesel devletten imparatorlua geite, blgelere gre dei
meyen birmek bir hukuk ve ynetim salamak iin yaptrd syle
nir. Hammurabi Yasa Derlemesi'nin .. 1750 dolaylannda oluturul
duu ileri srlr. Yasa derlemesi, giri, yasalar (ya da rnek kararlar)
ve sonu olmak zere blmden oluur.
Giri'te Hammurabi, lke yararna yapt altm akn ii saya
rak vnr. Adaletli bir kral olduunu, glnn yoksulun hakkn ye
mesini nlediini; kanallar, yollar yaptrp byk yapm ilerine giri
erek, halkn gnencini artrdn syler. Kendisini dinleyelim: "Marduk [imparatorluun ba tanrlna ykseltilen Babil tanrs] beni hal
k ynetmeye ve lkeye yardmc olmaya gnderince, lkenin dilinde
yasalar koyup adaleti kurdum ve halkn gnencini artrdm" der. Tanr
tarafndan kral atanma geleneksel bir dncedir. O zamana kadar ge
erli olan tanri buyruklarna uyan, byk sulama ve yapm ileriyle
lkenin gnencini artran kral lksne, lkede adaleti gerekletire
rek halk gllere ezdirmeyen kral nitelii eklenir.
Yasa derlemesinin paragraflarnda (maddelerinde) bir zgr ile k
lenin evlenmesinden doan ocuklarn zgr olaca, babasna vuran
olun elinin kesilecei, ayrca eitli sulara ksas ilkesinin uygulana
ca belirtilmektedir. Ne var ki, cezalar snflara gre farkllatnlmtr. rnein bir soylunun gzn karann gz karlrken, halktan
birinin gzn karan soyluya, gz kana yalnzca bir gm lira
demesi cezas yeterli grlmektedir. (Hammurabi'nin gerekletirdi
ini syledii adalet budur.) Yasa derlemesinde, klelii, feodal toprak
mlkiyetini, aileyi dzenleyen maddeler vardr. Bir madde hrszn ya
da haydutun yakalanmamas durumunda zararn devlete deneceini
yazar ki, bu, hem kolektif sorumluluk gibi eski anlayn kalnts,
72

hem de ileri derecede bir toplumsal gvenlik anlaynn belirtisi ola


rak yorumlanabilir. Ama haksz yarg veren yarglarn on iki kat ceza
deyerek yarglktan uzaklatrlacaklar maddesi, herhalde "hukuk dev
leti" ynnde atlm bir admdan baka yorumlanamayacaktr. Derle
mede, ilkel topluluk greneklerinin kalnts olan uygulamalardan biri,
sulunun cezasnn sua hedef olann akrabalarnca verilmesi; tekisi,
yapan belirsiz (faili mehul) sularda sanklarn ordaliden geirilme
sidir. Sank rmaa atldnda lrse sulu lmezse susuz saylr. Ne
den?
Hammurabi, kendisini tanrnn atadn syleyerek iktidarn ya
sallatrrken, yasalar adalet (ve gne) tanrs ama'm verdiini sy
lerken, hukuka da dinsel bir yasallk salama abas iindedir. Uygar
la daha sonra geen bir Sami halk olan Babilliler'in bu yasa derleme
si, Smer hukukundan etkilenmise de, ondan daha sert, fakat impara
torluunu kaba g yntemleriyle srdren Asur'un yas derlemesinden
daha yumuaktr.

Aa Tabakadan Bir Mezopotamyalnn


Dnndeki Siyasal Dnceler
Mezopotamya toplumunun dnn yanstan, daha ok yukar
snflarca yazlan, dolaysyla onlarn grlerini veren bir ok belge
yan sra, naslsa aa tabakalardan birinin (ya da aa tabakalardan
yana birinin) dncelerini ieren bir tablet de kalmtr zamanmza.
Onu aktararak Mezopotamya dnn ve siyasal dnn ince
lememize son verelim: "Bir prensin (soylunun) olu her konuda yeleniyor. Oysa aptal birinin, ileride nl olacak bir ocuu; kuvvetli ve
yrekli birinin, zayf ve korkak bir ocuu olabilir. nsanlar, tanr s
z dinleyen drst [dokuz kyden] srp, hrsz yceltirler; zayflar
ldrrler. Ama zenginin de yoksulun da sonu birdir." (bu parann
iindeki dinsel, ideolojik, bilimsel eleri de varn siz aratrn.)

b . Msr'dan Siyasal Dn rnekleri


Yenita a topluluklarndan hzla uygarla ve monariye geen
Msrda kral, Mezopotamya yneticilerinden farkl olarak tanrnn ve
kili deil bir tanr sayld.

73

Tanr Kral nancndaki Siyasal Dn


Firavunun tanr saylmasnn nedenleri, tm Msr'dan salanan
toplumsal artnn, Nil'in elverili ulam olanaklarndan dolay, tek bir
merkezden denetlenebilmesi ve iki yan llerle gebe topluluklarn
saldrsna kar korunmu olmasndan dolay, Msr'da, kararl bir si
yasal dzenin kurulabilmesi olarak grnr.
Firavun, yaarken Msr'a egemen olan topluluun tanrlam to
temi olan Horus ile, lnce (olaslkla egemenlik altna alman toplu
luklarn tarmsal tanrs olan) Osiris ile zdeletirilir. Yaarken, g
ne tanr olan batann Ra' mn olu olarak onun buyruklarn yerine
getirir, lnce, yeryznde bir tanr kral olarak denetledii soylularnn
arkasn brakmaz, tanr Osiris olarak onlar tednyada yarglar. Onun
bir tanr olmas ynetiminin yasadnn gl dayanadr.
Msr'n Firavunu, Eski Krallk dneminde, lmszl (tanr
saylmas nedeniyle) yalnzca kendinin ayrcal olarak tutarken, Orta
Krallk zamannda, soylular kendine balamak iin, onlara lmszlk
balamaya balamtr. Elbette buyruklarna uymayan bundan yok
sun edecektir. te yandan bu ba, lmszlk balad soylularn,
tednyada yarglanaca dncesiyle, kendine kar gizli sular ile
melerini de (vicdanlarn da) denetlemeye yarayacaktr. Bu nedenlerle,
tednya kavram Mezopotamya'da olduundan iyi ilenmitir. lm
szln soylularn ayrcal olmas, tednya kavramnn snfl
toplumun dncesinin bir rn olduunu gsterir. Yeni Krallk d
neminde lmszlk, dolaysyla tednyada yaama ayrcal halka
da tannnca, bu kez tednyay cenneti cehennemiyle snflandrmak
yoluna gidilecektir.
Mezopotamya'da tanrlarn vekili olan kral, din adamlarnca tanr
adna az ok denetlenebilmiken (ki tannlamamasnm nedenlerinden
biri de budur) Msr'da mutlak monari din adamlarnn denetimi altn
da kalmtr. Msr'n merkezi mutlak yneticisi olan Firavunun, a
zndan kan (kendisi ayn zamanda bir tanr sayld iin) yasadr. Bu
nedenle olacak, bir Msr yasa derlemesiyle karlamyoruz.
Msr yneticisi bir tanr olduu gibi teki tanrlar da ona yar
dmcdr. Tanrlar Firavuna, uyruklarn bakaldrmas durumunda ken
disine yardmc olacaklarn sylerler; ayrca egemen snfa kar bir
genel bakaldr olursa, gnein parlamayacan, Nil'in kuruyacan,
demek ki bu iki tanrnn Msr halkna yardmc olmayacaklarn sy
74

lerler. Msr'n verimliliinin nedeni onu bir tanrnn (Firavunun) y


netmesidir. Dolaysyla Msr lkesi onun mlk saylr. lkeden elde
edilen toplumsal art ona gelir; toplumsal arty o kullanr.
Msr kral bir yzyle Msr'a ve halkna iyilik yapan iyiliksever
bir tanrdr; bir yzyle "alnlan ezen, kimsenin karsnda duramad"
korkulan kiidir. Devleti tek bir kiinin temsil ettii (devletin bask ve
ikna aralarnn farkllamad) bir durumda, devletin iki aracnn Fi
ravunun bu iki grnm biiminde grlmesi doaldr.
Gene, Mezopotamya'nn blnm ve kararsz siyasal yaamn
dan farkl olarak, merkezi, kararl Msr imparatorluunda, tek ynetim
merkezi olgusuna kout bir tektannc dinsel dn yolunda, evreni
yneten tek tanr dncesi yolunda giriimler olmutur. Bu giriim
lerden birisi, Amon-Ra rneinde olduu gibi, tanrlar birlermek;
tekisi, (temelinde Firavun saray-tapnaklar elikisi bulunsa da) teki
tanrlarn yadsnp, tapnaklarnn kapatlp, mlklerinin alnp, Aton
adl (gne) tanrnn Firavun khanaton tarafndan neredeyse tek tanr
iln edilmesidir.

Tutmosis'in Sylevindeki Siyasal tler


Firavun II. Tutmosis, vezirine sylevinde yle demektedir:"... hi
bir topluluun klesi olmadan vezirliini yap... hereyi yasasna gre,
herkese hakkn vererek yap [adil ve yansz ynetim dncesi] Vezir
Khati, soyundan olan kimseleri kayrm grnmemek iin, yabanc
lardan yana ayrm gzetti." Tutmosis, bu tleri arasnda ayrca, hal
kn makama kar sayg, hatta korku duymasn, kendisinden korkul
mayan prensin (soylu yneticinin) ynetici saylmayacan sylemek
tedir. Bu szlerde de devletin iki yz, zorlayc ve ikna edici yz
yansmaktadr.

Ptah-Hotepin tlerinde Siyasal Dn rnekleri


Ptah-Hotep adl bir yksek memur da "kzm sana sylyorum,
gelinim sen anla" rnei, oluna seslenip gen memurlara duyurmak
istedii tlerinde, baar kazanmak ve ykselebilmek iin, astn s
tne kar nasl davranmas gerektiini anlatmaktadr: "Senden byk
birisinde iyi izlenim brakmak iin, konuurken hep yzne bak, ne
sylerse kabul et, o glnce sen de gl" demektedir. Dahas, "soylu bir
75

kiinin evresine girerken, birinci gn kendini aala", ikinci, nc


gnler unlar unlar yap tlerinde bulunmaktadr. "Halk arasnda
kendini kyl takm gibi yap, nder durumundaysan planlarn buy
ruklar biiminde sun" demektedir (ne dersiniz?)

Khati'nin tlerinde Siyasal Dn rnekleri


Khati baka tlerde bulunuyor: "Alayann yasn dindir, kim
seyi babasnn mlknden srme; prensleri kaltsal memurluklarndan
etme; makam sahibinin olu ile halktan birinin oluna davranrken
ayrm yapma. Prenslerini yceltirsen onlar da senin yasalarn, buyruk
larn uygular ve srdrrler."

Amenin Sorgusu'nda Siyasal Dn rnekleri


"lnn Kitab" adl papirs, soylularn tednyada Osiris nn
de yarglanrken, nceden hazrladklar, orada okuyacaklar sorgularn
ierir. Feodal bey Amen'in verdii sorgusuna bakalm: "Kimseye hak
szlk yapmadm, zamanmda lkemde tek a yoktu. Ktlkta tm bey
lik mlklerimi halk a brakmamak iin kullandm. Hi bir eyde byk
leri kklerin zerine ykseltmedim. Nil' in zengin rn dnemlerinde
ise tarlalarn fazla rnn toplamadm" [demek ki toplanyormu]. Bu
satrlar da, feodal bir ynem ve adalet anlayn aklamaktadr.
Msr siyasal dnyle ilgili bu blm, bunlar gibi yansz
grnen kimselerden deil, aka biri soylulardan yana teki yoksul
lardan yana (ve kendisi de bir yoksul ifti olan) iki Msrl'nn dn
celerini aktararak sonulandralm:

Bilge puver'in Feryadndaki Siyasal Dnceler


.. 2170 yllarnda Msrn iine dt i sava d saldr ve
toplumsal kargaa srasnda yaam olan bilge puver, bakn durumu
nasl yanstyor: ... kap bekileri gidip yamalayalm derler... ln
kabileleri her yerde Msrl oldular... lke etelerle doldu. Bir adam tar
lasn srmeye kalkanyla gidiyor. Nil tayor, tarlalar sren yok. Khum,
[insanlar, her yeni doan insan yaratan tanr] lkenin bu durumundan
dolay artk insan biimlendirmiyor (Msr'n nfusu artmaz olmu)..."

76

"Gerekten, zenginler yas tutuyor, yoksullar sevin iinde. Her kasa


ba halk, "aramzdaki glleri ezelim" diyor. Evin hanmefendisinin
ocuu ile kle kzn ocuu arasnda artk ayrm yaplmyor. Kymetli
talardan kolyeler kle kadnlarn boynunda. Tapmak yapclar [zanaat
lar] tarla iileri [dz iiler] oldular. nsanlar [alveri iin] kuzeye
[Biblos'a] yelken amaz oldular. Tm el zanaatlar sona erdi. [Toplumsal
kargaa retici gleri geriletmi, eitsizliki toplumsal dzenin bozul
mas da ayn etkileri yaratm]... Soylu hanmefendiler kle kzlar gibi ac
ekiyor... Prensler a tar sokaklarda dolayor, hizmetilere hizmet edi
yorlar. nsanlara ekici gelen eyler ktdr... Kamu daireleri ald, nfus
listesi alnd [kle kaytlan alnm olabilir.] Byk yarg salonunun
yazlan [mahkemelerin ceza vb. kararlan] alnp gtrld. Msr'n tahl
ortak mlk. Yarg salonunun yasalar sokaklara atlm ineniyor..."
"Gerekten, eskiden yaplmayan eyler yapld. Kral yoksullarca
alnp gtrld [mezan soyuldu demek istiyor]. Bir avu yasasz adam
krallk lkesini soymaya kalkt, insanlar ayakland. Kendisine tabut
yaptramayann imdi mezan, hzinesi var. Yarglar lkeden srld.
Prensler imdi kapal iyerlerinde kle gibi altnlyorlar... Yoksul
luktan, evlenip eiyle yatamayan, imdi bolluk iinde; prensler onu
vmek durumuna dmler. Somunu olmayann deposu, bakalarnn
mallanyla dolu. Yzne suda bakan kadnn imdi aynas var... Herkes
damgal srlardan kendi adna uyan bulup alyor."

Nutuku iftinin Dilekesindeki Siyasal Dnceler


Bir de "Nutuku ifti"yi dinleyelim. Pazara getirdii maln me
murlarca elinden alnmas zerine yerel yneticiye yazd dilekesinde
yle diyor: "Sen kszlerin babas, dullarn kocas, analarn koruyucususun. Byk ynetici efendim, sen lkenle birlikte gn de efendisisin... insanlarn btn mallan senin. Sen davalan dinlemek, dava
llar arasnda yarg vermek, hrszlan yarglamak iin atandn... Adalet
ebedidir... Yakarm duy, adaleti yerine getir..."
Bu dileke yerel yneticinin pek houna gider. Firavunun da ho
una gideceini dnerek Firavuna gnderir. Gerekten Firavun da di
lekeyi pek beenir ve hem bir rnek hem bir belge olmas iin papi
rse yazdmr. Bylelikle biz de bir Msr kylsnn ynetici ve adalet
hakknda dndklerini (ya da dndrldklerini) renmek olana
n bulmu oluruz.
77

c. Anadolu'dan Siyasal Dn rnekleri


Hititler Mezopotamya uygarlnn dinini ve dncesini benim
semilerdi. Bunun rneklerinden biri, insan-tann ilikisini insan-insan,
daha dorusu efendi-kle ilikisine benzeten u paradr:
"nsanlarla tanrlarn huylan benzerdir; hatta efendi-hizmeti ili
kilerinde ayndr. Hizmeti efendisi karsna temiz kar, efendisine
yiyecek, iecek verir; o zaman efendi hizmetisine iyi davranr. Hiz
meti tembelse, efendisinin buynklanna uymazsa, efendi onu cezalandnr, kulan, burnunu keser, gzn kanr, ldrr, akrabalanndan
hesap sorar, ailesini de yok eder. Herhangi bir insan da tannnn cann
skarsa, tanr da onu, karsn ocuklarn, klesini, cariyesini cezalan
drr."
Hattua teologlar oktannc Mezopotamya dinsel dnn
benimsedikten sonra, yerel tanrlar ve Hitit krallarnn yeni fethettik
leri lkelerin tanrlarn biraraya topladklar bir panteon (tanrlar bir
lii) gelitirdiler. Bu panteonun ba, ba tanrs, Arinna kentinin G
ne tanras idi. Gne tanras Hitit krallarnn efendisi ve kralln,
krallarn koruyucusu idi. Hitit krallar savalar onun adna yapar ve
savalar onun kazandn sylerlerdi. Bakn bu konuda II. Mursilis ne
diyor:
"Ben Gne babamn taht zerine oturdum. Efendim Arinna G
ne Tanras'nn yllk enliklerine katldm... Dman lkeleri benim
iin vur diye yakardm. Gne Tanras yakarlarm duydu ve on ylda
dman lkelerini fethedip hepsini mahfettim."
II. Mursilis, Telepinus Yasas'na uygun olarak tahta gemiti. Bu
nedende hukuk ve din alanlarndaki geleneksel yasallk dayanaklar ona
yetiyordu. Oysa III. Hattusilis, l.. 1289'da yasal kral indirerek krall
ele geirmi olan bir komutand. Dolaysyla, zyaam yksnde
(otobiyografisinde) bir yandan Telepinus Yasas'n ineyiine zrler
gsterirken, te yandan iktidarna geleneksel yasallk dnceleri yan
sra baka destekler aramaktadr.
III. Hattusilis, bir komutan olduu yllarda Tanra Itar'n d
manlarna kar kendisini her zaman stn kardn; bunun zerine
Kral Urf-Teub'un kendisinin bu baarlarn kskandn; aralarnn
bylece almasyla kendisinin bir kalenin [zerk] kk kral olduu
nu ve yedi yl Byk Kral'a kar kmadn syler. Kraln arkasn
brakmamas zerine ayaklandn, ona "tar ve Hava Tanrs aramz
78

da karar versinler" (savaalm) dediini belirtir. "Kavgay Byk Kral


karmam olsa idi, tanrlar hi Byk Kral' kk bir krala yenik
drrler miydi?" der. Itar'n kendisine daha nce tahta geeceini
sylediini, sonra da dnde grnd eine, "Kocana yardm ediyo
rum, tm Hattua kocann yannda yer alacak" dediini eklemeyi unut
maz. Sonuta, dediine gre, Itar, Urfi-Teub'u brakm, kendisi de
onu ahrda bir domuz gibi vurmu ve Hattua kendisinden yana dn
mtr.
l.. 1300 dolaylarnda karlan Hitit Yasa Derlemesi'nin Asur
hatta Babil derlemesinden daha yumuak cezalar koyduunu gryoruz.
lm cezalan, rza saldn (at dndaki) hayvanlarla cinsel iliki, sihir
yapma gibi baya sular iin konmu, teki baya sular iin kon
mamken, efendiye boyun emeyen kle ile devlet byklerine kar
gelenin bann kesilecei, kraln adaletine kar ba kaldrann evinin
bir yn l olaca sylenerek, siyasal sularda ayn lmllk gste
rilmemitir.

79

IV
YUNAN IN ADAI UY G A R LIK LA R D A
TO PLU M SA L G E L M E L E R , SYASAL DN

Yunan uygarlnn ada olan byk uygarlklar ran, Hindis


tan ve in toplumlarnca kurulmutur. Bunlardan ran, Mezopotamya
uygarlnn bir uzants ve Yunan dn ile Yunan sonras d
n en ok etkilemi olan uygarlktr. Yunan ve ran toplumu ile bir
likte Yunan sonras dn en ok etkileyen bir toplum da braniler'dir. braniler, o ada bir uygarlk kurmam olmakla birlikte, uy
gar, dne etkileri nedeniyle bu blmde incelenecek.

1. RAN'DA, HNDSTAN'DA, N'DE


BRANLER'DE TOPLUMSAL GELMELER
A . ra n 'd a Toplum sal ve Siyasal G elim eler
ran uygarl Medler, zellikle de Persler tarafndan gelitirilmi
tir. Medler ve Persler Hint-Avrupa dili konuan halklardandr. HintAvrupa halklar sz, ne bir rk ne de bir ulusu belirtir; fakat ayn dil
den tredikleri sanlan diller grubuna giren dilleri konuan topluluklar
belirtir.
81

a. Medler ve Persler
Medler ve Persler, I.. 2 bin dolaylarnda bozkrdan gp rana
yerlemilerdir. ran yaylalarnda basit tarmla ve obanlkla uraarak
uzun sre tarih sahnesinden uzakta yaamlardr. Kyrusun Med hane
dann ykp Pers Akhemenid hanedann kurmasyla genilemeye ba
layan Persler, I.. 612'de Asur imparatorluynun topraklarn ele gei
rince, imparatorlua dnmlerdir. Bu noktada kalmayp Hitit, Msr
imparatorluklarnn lkelerini de ellerine geirip, tm Ortadou lkele
rini kapsayan bir imparatorluk kurmulardr.

b . Pers mparatorluk Yntemleri


Pers krallarndan Kyrus'a (I.. 559 - 530 yllan arasnda ynetti)
"Baba Kyrus", Kambyses'e (I.. 530 - 521 yllan arasnda ynetti)
"Fatih Kambyses", nc Pers imparatoru olan Darius'a ise (I.. 521 486 yllan arasnda ynetti) "Tacir Darius" adlanmn taklmas, Pers
toplumunun ilkel topluluktan imparatorluk toplumuna ykseliinin
aamalarn temsil etmektedir.

Svari Sava Teknolojisi ve Posta Sistemi


Pers imparatorluunun genilemesinde svari sava teknolojisi
nin nemli bir rol olmutur. Bu geni lkenin elde tutulmasnda da
atn rol olmutur. Persler Mezopotamya imparatorluk yntemlerini
benimserlerken, Hammurabi'nin katks olan "posta sistemi"ni de al
mlar, almakla kalmayp onu an olanaklar derecesinde yetkinlik
dzeyine ulatrmlardr. Posta sistemi lkelerini bir a gibi kuat
mtr.

Hogr Politikas ve Satraplk Sistemi


Perelerin gelitirdikleri imparatorluk sistemlerinden biri de "ho
gr politikas" idi. Vergilerini deyip Byk Kraln buyruklarna uy
mak kouluyla, uyruk lkelerin yerel zerkliklerini tanyorlar, gele
neksel dinlerine ve hukuklarna karmyorlard. nceleri, Msr ve
Mezopotamya tapmaklarnn yetkileri ve ayrcalklar Pers rejimini
desteklemeleri kouluyla geri verilmiti. Sonra ayaklanmaya ortam ha
zrlyorlar diye, bundan vazgeildi. Ama satraplk sistemi ile teki
hogr politikalar srdrld. Satraplk sisteminde, fethedilen bir
82

lkenin egemen ynetici snflarna dokunulmuyor, bu snflara daya


nan bir yerli (birok durumda balanan eski ynetici) satrap olarak
atanyordu. Bu yneticinin Pers kralna bal olmas ve vergilerini
demesi koulu dnda, eski dzen olduu gibi braklyordu. Bir de
Pers kral, herhangi bir seferde, satraplklardan glerine oranl ordu
laryla birlikte kendisine katlmalarn istiyordu. O zaman, saylar yz
binleri bulan, zamann en byk ordusu olan imparatorluk ordusu
oluuyordu.

Hassa Ordusu
mparatorluk ordusu dnda byk kraln elinin altnda, Medler'den ve Persler'den oluan, "Kraln lmszleri" ad verilen on bin ki
ilik iyi yetimi profesyonel srekli bir hassa ordusu vard. Kendile
rine "lmszler" denmesinin nedeni, on bin kiilik orduda sava vb.
nedenlerle eksilen olunca, yerlerine yeni alnanlarla saynn her zaman
on binde tutulmasyd. Hassa ordusu, kraln elinde herhangi bir yerel
yneticininkinden stn bir g bulunmasn salad.

Kiralk Barbar Ordular


Pers imparatorlar, svari devrimiyle harekete geen, teki uygar
lklar ykan bozkr gebeleri aknlarna, gene kiralayp snrlara yer
letirdikleri atl gebelerle kar durabildiler. Barbar kiralayarak bar
bar durdurma, "kiralk barbar ordular", uygar toplumlarn, imparator
luklarn sk sk bavurduklar bir yol oldu. Ayn biimde, Persler'in
gelitirdikleri imparatorluk yntemlerinden hogr politikas da,
Makedonya ve Roma mparatorluklar tarafndan benimsenip uygula
nacaktr.

Pers Monarisi ve Brokratik Denetim


Pers kral tm yetkiyi kendisinde toplam mutlak monark olarak
grnrse de, yetkisi snrsz deildi. Byk bir toplumsal g olan
Pers soylularnn ayrcalklarna sayg gstermek zorundayd. Yannda
be soyludan oluan ve yelerinin hereyi serbeste syleyebildikleri
bir danma kurulu vard. Byk Kral saylan yirmiyi bulan satraplklan "kraln gzleri ve kulaklan" denen denetilerle (mfettilerle) de
netliyordu. Bylece dzenli ve rgtl bir "brokratik denetim" de Pers
83

uygarlnn katks olarak ynetim ve imparatorluk yntemleri aras


na katld.

mparatorlua Akan Toplumsal Art Seli


Pers imparatorluu bu pahal ynetim ve denetim dzeneini, im
paratorluk lkelerinden bakente akan zenginliklerin saladklar ola
naklarla ve bu zenginlikler hatrna srdryordu. Herodotos'tan ren
diimize gre, on dokuz satraplktan yllk vergi olarak 7860 talent (
yz tona yakn) gm, aynca drdnc satraplktan 360 beyaz at, do
kuzuncu satraplktan idi edilmi be yz olan, yirminci satraplktan
ise 360 talent altn tozu geliyordu. mparatorluk lkelerinden bakente
toplumsal artnn bir sel gibi ak, grkemli Persepolis saraynn giri
indeki kabartmalarda gururla canlandrlmt.
B. Hindistan'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler
Uygarln Yaylmas blmnde, Smer uygarlnn, benzeri
evresel koullar bulunan Hindistan'n nds Irma boyu toplulukla
rn ticari ve dnsel etkilemesiyle, bu topluluklarn .. 2500 dolay
larnda uygarla gemelerine yol atn belirtmitik.

a. nds Uygarl Kalt


nds uygarl Yunan ncesi uygarlklardandr. Yunan'n ada
Hint (Ganj) uygarlnn temelinde yatan uygarlktr. Bu uygarln
yazs okunamad iin, toplumsal ve dnsel yaps hakknda, arke
olojik bulgulara dayanan dikkatli kestirmelerden te bir ey sylene
miyor.
.. 1700 dolaylarnda balayan tun sava arabal Hint-Avrupa
halklar aknlan, .. 1500 dolaylarnda Hindistan'a ulamtr. Hindis
tan'a giren Hint-Avrupa halklar dalma Aryanlar denir. Aryan dili
konuan bu aknc topluluklar, nds uygarlnn biriktirdii zengin
likleri yamalarlarken, altn yumurta yumurtlayan tavuklar, yani uy
gar toplumu rgtleyen ve onun bilgi birikimine sahip olan din adam
larn ldrm grnrler. Sonuta bu akmlardan sonra nds (Msr
ve Mezopotamya'dan farkl olarak, ksa bir kesintiden sonra kendine
gelememi) yenita a ifti yaamna geri dnmtr.
84

b . Karanlk a

Kahramanlk a

Yamac gebe topluluklar, Hindistanda yz yl kadar oradan


oraya gp, hayvanlarn otlatarak; bazen bir tarm mevsimi sresince
bir yerde kalp, tahl ekip, hasattan sonra yeniden harekete geerek;
ou zaman kyleri yamalamak zere hasat mevsimini gzleyerek;
bu ara birbirlerinin sr srlerini yamalamak iin birbirleriyle sava
arak yaamlardr. Dolaysyla bu aa, bir uygarln yklp yenisi
nin kurulmad bir kargaa a olduu iin, Hindistann "karanlk
a", birbirleriyle destanlarnda anlatlan srekli savalara giritikleri
iin "kahramanlk a" denir (ki bu alar Yunan ve Avrupa halklar
tarihinde ve baka topluluklarn tarihinde de grlmtr). Bu a
yanstan dinsel Rig Veda iirinden, kahramanlk destanlar olan Ramayara ve Mahapharata'dm, an, sava arabal soylularn "aristokra
tik a olduu anlalyor.

c . Ganj Uygarl
Kargaa zamanla durulmu, yamaclk kurumlatnlmtr. zel
likle Ganj blgesinde, Gneydou Asya'dan alman ve topran yl bo
yunca ilenmesini gerektiren pirin tarmndan dolay, topraa yerle
me balamtr. Bylece Ganj uygarl olarak bilinecek uygar toplum
gelimeye balarken, nds blgesinde gezici tahl tarm daha uzun
yzyllar srecektir.

Kast Dzeninin Kkeni Sorunu


Kast dzeninin ne zaman olumaya balad belirsiz. nds uy
garlnda var myd? Hint-Avrupa topluluklar iinde mi balad? Ganj
blgesine yerlemeyle mi olutu? vb. sorulann yantlan bilinmemek
tedir. Bilinen, kast toplumunun yirminci yzyla dek gelebilen klasik
biiminin, I.. 500 dolaylarnda belirginlemeye balam oluu.

Kast Dzeni ve Varna retisi


Yirminci yzyla kadar gelebilen kast dzeninin dayand (..
500lerde de pek farkl olduklan sanlmayan) ilkeler unlardr;
1.
Kast, yeleri birlikte yemek yiyebilen ve aralarnda evlenebilen, ama bakalanyla bunlar yapamayan bir topluluktur.

85

2. Bir kastn yesi bir alt kastn yesine (eliyle bile olsa) deer
se kirlenmi saylr; trensel arnmadan gemesi gerekir.
3. "Varna retisi"ne gre ilk Aryanlar'dan oluan drt kas
vardr. Bunlar
a. Dua eden Brahmanlar (din adamlar)
b. Savaan Ksihatriyalar (askerler)
c. alan Vaisyalar (iftiler, tacirler)
d. Kirli ileri gren Sudralar (dz iiler) dir.
Bunlara ek olarak, bir de kast dnda braklan Paryalar (dokunul
mayacaklar) ve kleler gruplarnn beinci altnc kastlar oluturduk
lar sylenebilir. Gerekteyse binlerce kast vardr. Hindistan'a her yeni
gelen topluluk, daha nce var olan kastlarla iliki kuramayacaklar
iin, kendi aralarnda ilikilerini srdrerek yeni bir kast olutur
mutur.
Askerler kastndan kan krallar, tann soyundan gelmi kimseler
saylmakla birlikte, askerlerden stn bir kast saylan brahmanlann de
netimi altndaydlar. Brahmanlar ise, bu stnlklerini ekonomik s
tnle dntrmeyip tinsel stnlklerini pekitirecek olan etin ve
yoksul bir yaam biimini semilerdi.
Kast dzeni, uygar toplum iin gerekli farkllam toplumsal ya
py salayp, kararl bir biimde srdrm grnr. Grnte son
derece adaletsiz olan kast gibi bir dzenin, nasl adalei bir dzen ola
rak gsterilebildiim, Hindistan'n dinsel ve siyasal dnn ince
lerken greceiz.
C . in 'd e T oplum sal ve Siyasal G elim eler
Uzakdou'nun, tarm Ortadoudan renmemise bile (ki ren
mi olmas ok olasdr) uygarl Ortadou' dan rendii kesin gibi
dir. in'de Sar Irmak boyunca, buzullarn kayarken koparp buzul a
rzgrlarnn srkledii tozlarn birikmesiyle ilenmesi kolay yumu
ak ls topraklan olumutu. in'in yenita a topluluklan ve uygar
toplumlan varlklann bu topraklara borludurlar.

a. Yenita a Topluluklar
San Irmak boylannda, .. 3000 dolaylannda, akdan ve (olaslk
la Ortadoudan gelen) buday ve arpa yetitirilmeye balanmt. Bun
86

lara Gneydou Asyadan getirilen pirin de eklenince, l.. 3000-1500


yllan arasnda daha ok pirin ve kk bitkileri yetitirilen bahe tan-mma dayanan kalabalk topluluklar dodu. Ama bu tarm biimi, kala
balk toplu almalar gerektirmediinden, sz konusu topluluklar
kendiliklerinden uygarla geememilerdir.

b. Tun Sava Arabalarn Akm ve ang Hanedan


.. 1400 dolaylannda in'in kalabalk kyleri zerinde egemen
lik kuran tun sava arabal topluluklar grrz. Geleneksel, efsanevi
in tarihi, in'i ilkin tanr krallann ynettiini, onu Hsia, ang, u
ve Han hanedanlarnn izlediini syler. Tanr krallar ynetimi denen
dnemin, atalara sayg beslenen gebe topluluk dnemi olmas olas.
Hsia hanedan da nfuslar artm olan, ama uygarlam, kentlemi
olmayan yenita ann byk kyleri dnemini karlyor olmal.
in'i l.. 1525-1028 yllan arasnda yneten ang hanedannn ise, bu
tun sava arabal aknclarca kurulduunu biliyoruz. Bu hanedanla bir
likte in uygarl da kurulmutur.

c. u Hanedan ve Feodal mparatorluk Dzeni


Kansu'dan yeni gelen bir fetihi halk, l.. 1051'de ang haneda
nn ykp kendi hanedann kurar. l.. 1051 - l.. 256 arasnda in'i
yneten u hanedan, insan kurbann kaldrm, ayrca imparatorluu
zorla ele geiriini mazur gsterecek (in Siyasal Dn bal
altnda ele alacamz, imparator ile gk ilikilerine ilikin) bir kuram,
bir reti gelitirmitir.
u hanedan zamannda imparatorluun birlii sorunu, topra
kira karl ileyen yerel soylularn oullarnn imparatorluk sarayna
alnp orada yetitirilmeleriyle zlmek istenmitir. Saray okulunda
soylular, ynetici, sava, din adam ve yazc olarak yetitiriliyor
lard.

d. Han Hanedan ve mparatorluk Brokrasisi


l.. 256 ylnda kurulan Han hanedan in'i geleneksel brokra
tik yapsna kavuturdu. Bu brokrasiyi u brokrasisinden ayrdeden
87

zellik, devlet memurluklarna, yalnzca soylular arasndan deil, hal


kn tm kesimlerinin yetenekli ocuklarndan snavlarla seilen kim
selerin alnmasyd. Buna uygun olarak da feodal toprak paralan bu
memurlara verilmeye baland. Bylece, imparatorluun yerel soylu
aileler karsndaki durumu glendi. mparatorluk yirminci yzyla
dek uzayabilecek bir kararllk kazand.
D. braniler'de Toplumsal Siyasal Dinsel Gelimeler
Kukusuz, tm toplumlarda toplumsal siyasal ve dnsel dinsel
gelimeler iiedir. Ama branilerde bu iielik teki toplumlarda yap
tmz gibi, pedagojik amalarla bile kolay kolay ayrlamayacak dere
cededir. Bu nedenle birlikte incelemek zorunluu vardr.

a. Sami Topluluklar
braniler (Araplar gibi) gebe Sami topluluklarndan biriydiler ve
dilleri de (Arapa gibi) bir Sami dili idi. Sami halklan, daha ok Me
zopotamya ile Msr uygarlklan arasndaki l kylannda yaayan g
ebe oban halklard. Yaam biimleri, baz kk farkllklarla HintAvrupa halklannnkine benzerdi. Hint-Avrupa halklan ata, onlar eee
ve deveye binerlerdi. Hint-Avrupa halklan daha ok sr, onlar koyun
ve kei beslerlerdi. Hint-Avrupa halklar uygarlk blgesine fetihle,
Samiler daha ok szma yoluyla giriyorlard. Bir baka farkllk, HintAvrupa gebelerinin srlerini besledikleri bykba srlar gibi iri
yapl; Sami gebelerin l kys otlan ve kkba hayvanlan gibi
ufak yapl olulandr. Daha sonra kendilerine Yahudiler denilecek olan
braniler bu halklarn bir dalydlar.

b . Ibraniler'in Uygarlk ve Tektanrclk Servenleri


Kitab Mukaddes'in "Eski Ahit" blmn oluturan Tevrat, ayn
zamanda brani toplumunun bir tarihidir. Tevrat'a gre, Ibraniler'in
atas olan brahim (Abram) ailesi ile birlikte Ur kentinden karak
Yakndou llerinde obanla balamt. Bilim adamlan bu y
knn .. 1900 dolaylarnda geen gerek bir olay yanstyor olabi
leceini sylerler.
88

lde Gebelik
Kitab Mukaddes'dc verilen yk gerekten doru ise (ki ou ta
rihiler dorudur diyorlar) braniler'in ldeki yaamlarna, saf bir ge
be ilkel topluluk olarak deil, iin banda uygar toplumu tanyan,
onun dnceleriyle alanm bir topluluk olarak baladklarn syle
yebiliriz. tbraniler uygar toplumlar arasndaki gebelik yaamlarnda
da onlardan etkilenmilerdir. Uygar toplumlarla alveri ilikileri eit
liki ilkel kabile yaplarn etkilemitir. Kabile mlknn yneticisi
olan kabile bakan, srnn sahibi olma yolundaki bir patriarka (y
netici ataya) dnmtr. Toplumsal yaplan uygar toplumlann etki
leriyle farkllama yoluna girmitir.
Msr Konukluu
braniler'in I.. 1680 dolaylannda Msr'a Hiksoslar'm kanad al
tnda girdikleri sanlyor. Hiksoslar zamannda gebe yaamlann ra
hata srdrebilen tbraniler, Hiksoslar kovulduktan (1570'den) sonra,
kendi uynklann bile angaryaya komaktan esirgemeyen Firavunun,
kendilerini kerpi dkme iinde altrmasn "Msr tutsakl" olarak
adlandracaklardr. braniler'in Msr'daki yaamlarn tutsaklktan ok
bir konukluk olarak nitelemek uygundur. Ve bu konukluk uasnda 1braniler nc kez uygarlk asm alm oluyorlard.

Msrdan "k"
Gerekten Msr'dan (.. 1200 dolaylarnda ve Msrl ad tayan
Musa nderliinde) ktktan sonra ya da karldktan sonra, bu ala
rn etkisiyle olacak (ara sra da olsa et yedikleri Msr gnlerini zlem
le anarak) artk yerlemeye, uygarlamaya karar verdiklerini gryoruz.
Kt tarm topraklarnn gl yerel devletlerin elinde olduu bir ortam
da, bir para toprak elde edebilmenin koulu, balarna buyruk kabile
lerin birleerek bir kabileler konfederasyonu oluturmalardr. "srailoullar'nn on iki pt" byle oljmu grnyor.

Konfederasyon Tanrs Yehova ve Yerleme deolojisi


brani Konfederasyonu'nun (Israiloullar'mn) birliini kabile
tanrlndan konfederasyon tanrlna ykseltilen sava tanrs Yeho
va temsil edecektir. Yehova'nm baars, teki kabilelerin tanrlarn
89

bastrarak (rnein buzaya tapnanlar kardelerine, babalarna, oul


larna kltan geirterek) tsrailoullan'nn tek tanrs olarak kalmasna
dayanr.
Yehova Israiloullan ile bir bat yapmtr: "Sizi halklar ara
snda kendime has kavm, "sekin halk" olarak setim, szmden k
mazsanz (bu konfederasyondan kmazsanz demektir) vaad ettiim l
keyi size eninde sonunda, ama mutlaka vereceim." Bu adan baklr
sa, Tevrat'n, yerleme, "uygarlama" ideolojisi evresinde dnd
sylenebilir.

Konfederasyon Tanrlndan En Gl Tanrla


braniler Yehova'nm sz verdii Kenn lkesine (Filistine) va
rnca, buralar ele geirmenin hi de kolay olmadn grrler, Musa'
ya "sen ve tanrn gidip savap bu topraklan (alabilirseniz) aln" dedik
lerine gre, moral ve ideolojik zlme balamtr. Buna kar are,
ideolojinin dozunu artrmak, "Yehova ile batmz bozuyorsunuz, ak
lnz banza toplayn, yoksa Yehova o topraklan sizin elinize ver
mez, hatta sizi Kennllar'n eline (tutsak olarak) verir" demektir.
Aynca Yehova'nm, Kennllann tanrlar olan Baal (tanm) tannlanndan ok daha gl olduunu ne srmek gerekir.

Peygamber

Kral atmas ve Kralln Kuruluu

Ne var ki ideolojinin dozunu artrmak tek bana yetmez; asl ya


plmas gereken ey, bir kral komutasnda dzenli ve iyi savaan Kennllar'a kar, onlara eit bir askeri g oluturmaktr. Bunun iin
nce, hem yneticilii, hem komutanl, hem din adamln yrten
peygamberlerinden (Samuel'den) balarna bir kral koymasn isterler
(siyasetin dinden farkllamas, siyasal farkllama). kinci olarak Golyat'ta simgelenen demir silahl ordulara eit gte bir ordu kurmalar
gerekir. Bunlar edindikten sonradr ki, bir de Kennllar'dan fazla ola
rak, farkl snflara blnmemi toplumsal yaplarnn verdii "kollektif eylem" gc sayesinde, Kennllar' yenerek vaad edilmi toprak
lar ele geirirler. Bu durumda Yehova'nm kendisini dnyann en gl
tanrs olarak grmesine amamal. Ama Yehova hl tektannlk sa
vnda bulunmamakta.

90

brani Siyasal Dnnden rnekler


Hangi koullarda tektannlk savnda bulunduunu grmeden nce,
Peygamber Samuel ile tsrailoullan'nm brani siyasal dnnn
bir ynn aydnlatan tartmalarn izleyelim: Peygamber Samuel
yalandnda, srail yallar toplanp ona, "imdi btn milletler gibi
bize hkmetmesi iin bamza bir kral koy" derler. Rab (Yehova) bu
nun zerine Samuel'e, "dediklerini yap, ama bilsinler ki reddettikleri
sen deilsin, zerlerinde krallk yapmayaym diye beni reddettiler" der.
Sonra, kraln oullarn alp kendisine asker, rgat, zanaat; kzlarn
alp hizmeti yapacan; en iyi tarlalarn ellerinden alp kullarna (me
murlarna) datacan; kendilerini angaryada altracan; setikleri
kral yznden bir gn feryad edeceklerini onlara sylemesini ister. Sa
muel bu szleri aktarr; kavim balarna bir kral koymasnda srar eder.
Samuel kavmin en uzun adam olan Saul'u (l.. 1000' den az nceki
bir tarihte olmal) kral seer. Kralln haklarn ve grevlerini bir bir
kitaba yazar. Sonra Saul, bir topluluu savata yendiinde, Yehova'mn
(Samuel'in) "dmann tm insanlarn ve hayvanlarn ldr" buyru
unu (askerler hayvanlan yamalamak isteyerek bu buyruunu yerine
getirmezler dncesiyle) uygulamaynca, Samuel-Saul (din adamkral) atmas balar.
Tevrat'ski (Kitab Mukaddes, "Eski Ahit", "I. Samuel, 8-15 de
ki) bu para hem uygar toplumun ilkel toplumun bak asndan de
erlendirilmesi hem de tann-ynetici, din adam-ynetici ilikilerinin
yanstlmas asndan, olaanst bir tarihsel ve dnsel deer tar.
Yehova'mn tektanrclk, braniler'in uygarlk ylundaki servenle
rinde onlan braktmz yere dnelim.

Yerlemenin ve Uygarlamann Yaratt Sorunlar


Vaad edilen lkeye yerleme, topra paylama, tanma, ticarete ba
lamayla, kabaca eitliki kabile yaps zlmeye, snf farkllklan
gelimeye balar. Gebe sava l tanrs artk ilevini bitirmitir.
Yerleik, tarmc, farkllamaya balayan toplumun gereksinimlerine
uygun dmemektedir. Bu durumda zellikle yksek snflar (.. 950
dolaylarnda, altn kaplamal tapma yaptran, yz kars, yedi yz
cariyesi olan nl Hz. Sleyman zamannda) Filistinlilerim tanrlar
Baal'lere, Aer'lere (tanra tarlara) tapnmaya balarlar. Bunun ze
rine aa snflar eski tanrlar Yehova'ya sarlrlar. Onlarn duygu ve
91

dncelerini dile getiren peygamberler, Yehova'y brak, "Yehovaya ihanet" ve "Baaller ile zina" olarak niteleyip (oban peygamber Amos'
un I.. 750 dolaylarnda yapt gibi) toplumsal adaletsizliklerden
yaknarak, Yehova'mn srailoullann amansz ve apansz bir biimde
cezalandraca kehanetinde bulunup, felaket tellallna balarlar.

Babil Srgnleri
Felaket gelmekte gecikmez. Sleyman'n lmnden (l.. 922'den) sonra brani krall biri srail Krall tekisi Yuda Krall (ya
da Yahuda Krall okunur, sonradan kan, Yahudal anlamndaki "Ya
hudi" szc buradan gelir) olmak zere ikiye blnr. Asurlular (..
722'de) srail Krall'n ykp ileri gelen ailelerini Babil'e gtrrler.
(Bu aileler kimliklerini yitirip Babil halk ile karrlar.) Yeni Babil
mparatorluu'nun Msr ile atmasnda arada kalan Yuda Krall
Msr'dan yana olunca, bu kez Babilliler (.. 587'de) Yuda Kralln
ykp ileri gelen ailelerini Babil'e srerler. Ancak Babil srgn, onlar
iin, dedikleri gibi, "Babil tutsakl" deil, "uygarlk okulunda eitim
yllar" olur. braniler (Yahudiler), uygarln tm kltrel kaltnn
biriktii bir kentte, uygarla drdnc kez alanmaktadrlar.

En Gl Tanrlktan Tektanrla
Baaller'e tapnrsanz sizi dmanlarnzn eline veririm demi olan
Yehova, bir bakma bir kez daha yapacam dediini yapmtr. Bir ba
kma ise, bir halkn tekini yendiinde, onun tanrsnn da yendii hal
kn tanrsn yendiinin dnld bir dnemde, baz kimselere ye
nik dm grnecektir. Bu yenilgiyi onarmann ideolojik yolu, onu,
dnyann en gl tanrlndan tektannlna ykseltmektir. Bylece
Yehova yenilmi olmaktan kurtulacaktr. nk yalnz yenilenin deil
artk yenenin de tanrsdr. Bir halknn eliyle, kendini terk eden "seil
mi kavmi" olan teki halkn biraz tokatlamtr o kadar.

Batanrclktan Tektanrcla
Tektanncla varan olaylarn bir boyutu, grdmz gibi, bra
ni topluluunda olumutur. teki boyutu ise, Marduk ile Babil,
Amon-Ra ile Msr imparatorluklarnda oktannclktan batanncla
92

geilmesiyle olumaya balamtr. Bu yolda randa Zoroastercilik,


tanrlarn saysn ikiye kadar indirebilmiti. Msr'da Firavun Ikhanaton, Atonculuk ile, sonunda geri tepen bir tektannclk giriiminde bi
le bulunmutu. Ancak eski uygarlk merkezlerinde, eidi tanrlarn ta
pmaklarnda yaayan din adamlarnn, tektannclk yolundaki dnsel
gelimeyi, kendi ekmek kaplar olan tapnaklann kaplarn kapatacak
noktaya dek gtrmeleri beklenemez. Uygarlk okulunda tektanrcla
gidi ynndeki dnceleri zmleyen Yahudiler iin byle bir engel
olmad gibi, bu yolda (yukanda anlatlan) bir iti vard. Dolaysyla
konfederasyonun tek tannstn evrenin tek tanrs yapmak onlar iin
g olmad.
srail Krall soylularnn Babil srgnnden sonra, Tevrat'n
kitaplar derlenmeye balanmt. srail soylularndan farkl olarak
Yuda soylular, Babil'e kitapl gittiler ve orada (hi deilse bir bl
m) pazar toplantlarnda onlar okuyarak kimliklerini korudu. Tev
rat'n Babil dn eklenen kitaplarnda, artk Yehova'nn aka "var
olan tek tanr benim" dedii grld.
Tektanrc dn bylece Yahudiler tarafndan gelitirildikten
sonra, kozmopolit imparatorluklar dnemi olaylarn daha akla yakn
olarak aklayan bu dnya grnn yaylmas ve sonunda Roma
mparatorluunca devlet dini olarak benimsenmesi g olmad.

2. RAN'DA, HNDSTANDA, N'DE


DNSEL VE SYASAL DN
Yunan ncesi uygarlklarda olduu gibi, Yunan'n ada olan uy
garlklarda da, dinsel dn ile siyasal dn iiedir. Dolaysyla
siyasal dn pek gelimemitir; hele bireysel siyasal dnrler en
derdir.
A . r a n 'd a Dinsel ve Siyasal D n
Medler'in ve Persler'in ilkin, teki Hint-Avrupa halklar gibi g
ne, frtna vb. kiiletirilmi doa glerine tapndklar anlalyor.
Buna uygun olarak, teki Hint-Avrupa halklar gibi budnyac bir
dnya grne sahip olduklar sylenebilir.

93

a. Hint-Avrupa ve Ortadou nanlarnn Karmas


Medler ve Persler, Ortadou uygarlklaryla ilikiye geince, on
larn dinsel inanlarndan etkilenmilerdir. Bunun sonucunda, budnyac Hint-Avrupa deerlerinin karmak dinsel sistemler iinde sunul
duunu grrz. Medler'in ynetimi srasnda, Magi denen din adam
larnn ynetimi etkileyecek lde arlklar olduunu biliyoruz.
Bunlarn temsil ettii dine "mecusilik" (Magicilik) deniyordu. Herodotos'un Tarih'mAtn Darius'un ynetiminden nce, bir maginin benzedii
bir Pers prensinin yerine geerek taht ele geirdiini, durum anla
lnca onun ve lkedeki birok maginin kltan geirildiini okuyoruz.
Bu yk doru deilse, din adam - kral amasn dile getirmek iin
uydurulmu olmal.

b.

Zoroastercilik

Sonra, Zaratustra adnda bir dnr ya da bir peygamber (.. 6.


yzylda) ortaya kyor. Trke'de Zerdt denen, ama bilim dnya
snda adnn Latince biimi ile, Zoroaster olarak tannan (bu nedenle
bu ad ile anacamz) bu kii, baz yazarlara gre tm eski halk inan
larn yadsyarak, bazlarna gre ise Magicilii kkl bir reformdan
geirerek Zoroastercilii ortaya atmtr. Zoroastercilik nasl bir din
idi?

Zoroastercilik Soylularn ve Krallarn Diniydi


Tek bir dnr tarafndan ortaya atlan Zoroastercilik inancnn,
halk arasnda deilse bile, Pers soylular arasnda ve Pers saraynda be
nimsendiini gryoruz. rnein Darius'un Behistan Da'na (..
486 dolaylarnda) oydurduu sylevinde, bu dinin ilkelerine rastlanr.
Naki Rstem yaztnda ise, Darius, "Ahura Mazda yeryz dzeninin
bozulduunu grnce onu bana verdi; ben de yeryzne dzen verdim"
demektedir. Buna gre, Pers krallar, Ortadou dncesine uygun bi
imde tanrnn temsilcisi ve ajan olarak grnrler. Ayrca Pers ka
bartmalarnda bu dinin iyilik tanrs olan Ahura Mazda'y Pers Byk
Kral'nn ba zerinde, kanatl bir gne kursu biiminde gsterilmi
olarak, her zaman kral korurken gryoruz. Buradan, Zoroasterciliin
bir devlet, hatta bir krallk hanedan dini olabilecei karlmaktadr.
94

Dolaysyla bir imparatorluk dini saylabilir. Bu imparatorluk dini


hangi inanca dayanyordu?

Zoroastercilik yilik Ktlk Glerinin


Evrensel Sava nancna Dayanyordu
Zoroastercilie gre, ulu, cisimsiz bir iyilik tanrs olan Ahura
Mazda, ktlk tanrs (ya da ktlk glerinin temsilcisi) olan Ahriman ile evrensel (her yerde ve her zaman sren) bir kavgaya tutumu
tur. Bu kavga, Ahura Mazda'nn kozmik bir ergimi metal seli gnde
rerek evreni ktlerden ve ktlklerden arndraca son hesaplama
gnnde Ahriman yenmesiyle sona erecektir. Ama o zamana kadar,
her insann grevi, Ahura Mazda'nn iyilik glerinin yannda yer al
mak ve ktlk glerine kar savamaktr. nsan byle davranrsa,
bu dnyada gnence, tednyada lmszle kavuacaktr.

Zoroastercilik Budnyac Deerleri Savunuyordu


Ahriman'm buyruunda olan, kendileriyle savalmas gereken
ktlk glerinden bir blmnn, souk, hastalk, yoksulluk, yabanl
hayvanlar, rn yakma gibi eyler oluu, bu dinin "budnyac" niteliini
aklar. teki blmnn, insan gnha sokan tutkular, gurur ve zor
balk, doal olmayan cinsel dknlkler, kan dkme olmas ise, Zoroasterciliin insanlar doru davranlara yneltmek isteyen etik (ahlaksal)
ynn gstermektedir. Bunlarn dndaki ktlk gleri, yaradandan
kukulanmak, puara, hayaleere tapmak, sihir yapmak gibi her dinde bu
lunan yasaklan temsil eder. Zoroastercilikte bu dnyay hor grp tednyay yceltme gibi bir tednyaclk ilenmi olmad gibi tednya
kavram lmszlk vaadi noktasnda braklmtr.
almay, ktlk glerine kar en etkili sava biimi gren,
tarlay ekenin dua eden kadar saygdeer ldn syleyen, kanl kurbanlan kesinlikle yasaklayan, oru tutmay insann kendisine ikence
etmesi sayarak ho grmeyen, asetizmi (insann kendini ilelere soka
rak benliini ldrp tanrya kavuma giriimlerini, ilecilii) insan
bakasnn srtndan geinen bir asalak yapt iin gnh sayan Zoroasterciliin, retime katk yapmaktan uzaklap asalaklaan Ortadou
din adamlarnn gelitirdikleri inanlara kar bir alma ahlak getir
meye alt anlalyor. Zoroastercilik insanlar aras sevgiyi balca
95

ahlak deeri olarak sunuyordu. Bu yolda, Zoroasterci dnceleri yans


tan Dadistan- Dinik!te unlar sylenmektedir.
"Bir kimse herkesin dostu olmal, bu insann doasdr; ayn za
manda dostlarnn iyi yaamasn salamal, bu insann aklnn
gereidir; ayn zamanda onlar kendisini dnd gibi dn
meli, bu insann dinidir ve teki insanlar eliyle kendine mutluluk
salamaldr, bu insann z ruhunun gereidir."

Zoroastercilikteki yi Ynetimle lgili Dnceler


Eitsizlikiydi
Haksz kazanlan zenginlii aalamakla birlikte, hakl yollarla zen
ginlik edinmeyi ven Zoroasterci inanta, yukarda grdmz yksek
felsefi ve etik ilkeler yani sra, iyi ynetime ilikin dnceler de vard.
Bunlardan birinde iyi ynetimin, blgenin zenginliini srdren, yoksul
lan skntdan kurtaran, yasalan, grenekleri saptrmadan uygulayan ve
uygun yasalar koyan bir ynetim olaca sylenmektedir. Dierinde, "yi
krallar ynetimi alsnlar kt monarklann bizi ynetmelerine izin verme"
denmekte. Bir bakasnda, "nsan kendinden aasn eiti grmeli, eiti
ni stn grmeli, kendinden stn olan ef, efi ynetici [gibi] grmeli.
Yneticilerin yannda insan boyuneici olmal ve doru konumal" de
nilerek, eitsizliki bir toplum dzeninde bencilliin saptrabilecei bak
asn dzelten bir gzlk sunularak, davranlar dzene uygun olan dora
izgiye oturtulmak isteniyor gibidir.

Zoroastercilik Kitlelere Yaylamad


Zoroaster, dncelerinin saptrlarak yaylmamas iin, onlarn
tek bir szck deitirilmeden kopya edilmesini ve herkesin onlar yo
rumlamaya kalkmamas iin az sayda kopya edilmesini buyurmutu.
Bunun sonucu, dncelerinin hi yaylamamas yan sra, az saydaki
kopyalarn da yitmesiyle, kendi szleriyle dorudan amza geeme
mesi olmutur. Yukarda aktarlan dnceler, Zoroaster'den deil, Zo
roasterci dnce ile yazlm yaptlardan derlenmitir. Dolaysyla,
sistemci ve soyut bir dnr olan Zoroaster'in siyasal dncelerinin
ok daha ileri dzeyde olacan umabiliriz. Zoroasterci dnya gr
nn budnyac nitelii, baz Batl dnrler, "Persler Yunanllar'
96

yenselerdi, bugn Avrupa'nn dini Zoroastercilik olabilirdi" diyebile


cekleri kadar Bat dncesine yakn grnr. Bat yaamna uygun
grlen bu dn ama da uygun muydu?

Zoroastercilik Kozmopolit Ortadouya Uygun Bir


deolojiydi
Zoroastercilik, Persler'in imparatorluk kurma giriimlerinde, koz
mopolit Ortadou dnyasn tanmalarnda, onu aklamalarnda ve d
zene koymalarnda bir ideoloji hizmeti grm olmal. Ancak daha
sonra, halka benimsenmeyen bu din, Persler, hatta (l.. 450'den son
ra) Pers soylular arasnda bile braklm bulunuyor. ann dnya
sna uygun bir dnce olmasna karlk tutunamamas, teki inanla
rn daha nce alan tutmu bulunmasna ve bu inanlardan olduka ay
rlan Zoroasterciliin halkn benimseyebileceinden te yeni inanlar
sunmu olmasna verilebilir.

Zoroastercilik ifttanrcyd Tektanrcl Etkiledi


Zamannda tutunamam ve yaygnlaamam bir inan olmakla bir
likte Zoroastercilik, kendinden sonraki dinleri ve dnceleri etkileyecek
kadar gl bir dnce idi. Gerekten Zoroasterci dncelerin ran'da ve
Ortadou'da Manescilik (Manieizm), Mazdekilik, Mitraclk gibi dinle
ri ve mezhepleri etkilediini ve rnein melekler (iyilik gleri) eytan
(Ahriman) ve kyamet (Ahriman ile son hesaplama gn) kavramlarnn
tektannl dinlere Zoroastercilik ten getiini biliyoruz. Dahas, Zoroaster
ci inancn (iyilik ve ktlk tanrlaryla) ift tanrclnn, yeryzndeki
ktl herhangi bir tek tanrl dinden daha akla yakn olarak aklayc
olduu syleniyor. Bu nedenle olacak, tektannc dinler, Zoroastercilikten
yararlanarak "eytan" kavramn gelitirme yoluna gitmilerdir.

c . Pers Yasallk Mitosu


Dayanm olduu Zoroasterci dnya gr dnda, Iran siyasal
dnnn aynnlan hakknda pek fazla bilgimiz yok. Bildiklerimiz
arasnda ilgin bir rnek olarak, siyasal iktidar Medler'den Persler'e
geiren Kyrus'un "yasallk mitosu"ndan sz edilebilir.

97

Herodotosa gre, krallk Medler'de iken, Med kral Astyages, kz


Mandene'nin grd garip bir d yorumlatr (d merak eden Herodot Tarihi, I. Kitap, 107 vd.'ye baksn). Anlalan d, torununun
krall Astyages'in elinden alaca biimde yorumlanr. Byle bir eyi
nlemek iin (oysa yazgy nleyebilir mi hi) kzm bir Med ile deil
bir Pers (Kambyses) ile evlendirir. Bu kez kendi dnde kznn dlyatandan sren bir asmann tm Asya'y kapladn grr. Geleceini
gvene almak iin kzn yanma getirtir. Dourunca da bebei ldr
mesi iin gvendii bir adamna, o kii de gvendii obanna verir.
obann kars, len ouu yerine bebei benimser. len ocuu da
ldrdk diye gsterirler. Bebek byynce kyn ocuklar oyunlarn
da onu krallar seerler. Bu ocuk Kyrus'dur. leride Persler'i ayaklan
drarak Astyages'i devirip iktidara geecektir. Bylece Persler'i de ikti
dara geirmi olacaktr, ykde, ana soy izgili bir topluluktan ataer
kil bir toplulua gemenin yaratt sorunlar yanstmas yan sra,
hem iktidar zor ile ele geiren Kyrus iin hem de Pers hanedan iin
karizmatik bir yasallk temeli yaratma abas grlmektedir.
B. Hindistan'da Dinsel ve Siyasal Dn
Dinsel dn ile siyasal dnn iielii, braniler'den sonra
belki en youn biimde Hindistan dnnde grlr. Bu iieliin
braniler'de olduu gibi Hintliler'de de siyasal dnn gelimesini
byk lde engellediini syleyebiliriz. Ama genel olarak dn
n, daha dorusu farkllam uygar toplumu aklayp srdrmeye
alan ideolojik dinsel dnn, Hindistan'da, tektannclkta bile
eriilememi bir yetkinlik dzeyine ulatrld sylenebilir. Gerek
ten pek az kuram, snfl uygar toplumu Hint dn kadar baary
la aklayabilir.

a. Budiinyac Hint-Avrupa nanlar


Aryanlar da Hindistan'a Hint-Avrupa tanrlaryla ve budnyac bir
din ile gelmilerdi. rnein (Yunan Zeus'unun Aryan kart) ndra
byk sava nderleri, kentler ykan, en gl tanrlar olan frtna tanrsyd. Sava arabasyla ve davranlaryla Aryan soylularn simgeli
yordu. Aryanlar ayrca, yer, gk, hava, su gibi teki tanrlatrlm
doa glerine tapyorlard.
98

Aryan topluluklar iinde daha gebelik dneminde iken ortaya


km olan din adamlar, dzenledikleri kurban trenlerinde, bu tanr
lardan savata baar, yaamda uzun mr, salk ve bol bol erkek o
cuklar istiyorlard. Yani tmyle budnyac bir inancn srdrcleriydiler. Aryanlar yerleip, yerliler zerine egemen snf olarak kuru
lunca, kast toplumu olumaya balaynca, herkes iin savata baar,
yaamda zenginlik isteyecek budnyac bir din, byle bir toplumun ge
reksinimlerine uymaz oldu. Aa snflar iin de bu deerleri savun
mak, ayn eyleri istemek eitsizliki dzene uygun dmeyecekti.

b. Brahmaclk
Aryan topluluklarda kurban trenlerini yneten, amanlar andran
inan uzmanlar, Hindistan'a yerlemeden sonra, en st kast oluturan
bir din adamlar snfna dnm ve eski Aryan inanlaryla egemen
olduklar toplumun inanlarn birletirerek, yeni bir inan gelitirmi;
kast dzenini aklayan ve hakl gsteren retiler ne srmlerdir.
Bu kimseler brahmanlar, yarattklar din Brahmaclk idi; kitaplarna
"brahmanalar", tanrsna ise Brahma denir.

Kast Dzeni ve Varna retisi


Aryan din adamlar olan brahmanlar, kendilerinin en st tabakay
oluturduklar kast dzeninin nedenini aklamak gereini duyarak
"Varna retisi"ni gelitirdiler. Bu retiye gre, tm evren Brahma
denilen bir tanr idi. Brahma kafasndan brahmanlar (din adamlarn)
yaratmt; ya da din adamlar tanr Brahma'nn kafasn oluturuyor
lard. Bu nedenle onlarn grevi dnmek ve dua etmekti. Ksihatriyalar (askerler) tanrnn kollarm oluturuyorlard; grevleri savamak ve
toplumu ynetmekti. Bunun gibi teki kastlar da Brahma'nn o ya da
bu organn oluturup, ona uygun iler stlenmi oluyorlard.
Byle bir retide, din adamlarnn, iinden yneticilerin, kral
larn kt askerler kastnn da stne konmas, onun, din adamlar
nn dnya grn yanstan ideolojik bir dn olduunu sergile
mektedir. te yandan brahmanizm, az sonra grlecei gibi, tektanrc
dinlerin "tednya" kavram benzeri "bir dahaki yaam" kavramn
koyarak, dinin umutlarn erteleyerek dzene boyun eilmesini sa
lama ilevini de grecektir.

99

Reenkarnasyon retisi ve Toplumsal Adalet Kavram


Brahmanlar kast dzeninin nedenini tanrya dayandrarak akladk
tan sonra, sra, pek adaletli grnmeyen bu dzenin yalnz tanrsal de
il ayn zamanda adaletli olduunu gstermeye ve herkesin iinde bu
lunduu kasta raz olmasn salamaya geliyordu. Bunun iin de Varna
retisini tamamlayan "reenkarnasyon retisi"ni gelitirdiler. Reenkamasyon, ruhun lmden sonra yeni bedenlere girerek birok kereler
yeryzne gelmesi, "ruhgc" demektir. Bu retiye gre, herkesin
iinde bulunduu kast, ruhinun daha nceki bedenlerinde yaad ya
amn, verdii snavn karl olarak verilmitir. Kiinin ruhu, iinde
bulunduu bedende iyi bir snav verirse, bu demektir ki bedeninin ait
olduu kastn kurallarna uygun yaarsa, kendini st kasttakilere gre
aa, alt kasttakilere gre stn grr ve bununla ilgili kurallara uy
gun davranrsa, ldkten sonra bir dahaki dnyaya geliinde tanr onu
bir st kasttan doacak bedene sokarak yollayabilir. Yok eer kastnda
iyi bir snav veremez, aa kasttaki kimselerle yasaklanm olan ili
kileri kurar, ya da yukar kasttakilerinin ilerini yapmaya kalkarsa,
tanr onu, iledii suun derecesine gre, daha alt kastta doacak beden
lere, hay vanlann bedenlerine, hatta, davranlar onu hakettirmise, bir
pislik bceinin bedenine sokarak yollayabilir. Ondan sonra abalasn
dursun yeniden insan bedenine ve yukar kastlardan insanlarn bedenine
girebilmek iin.
Kastnn davranlarn gsteren bir insann ruhu, her yeniden dn
yaya geliinde kast basamaklarnda birer birer yksele yksele, brahmanlar kastna kar; oradan, artk bedene hapsolma, snav verme zo
runda kalmamak zere, geldii tanrsal, yce ruha kalp onunla birleerek, sonsuz mutlulua ulaabilir.
Byle bir retinin, en aa kasttan olan insanlarn bile kast
larn kabullenmelerine yol aaca gibi; bir dahaki gelilerinde daha
aa kastlara dmemek iin kastlarnn kurallarna uymalarna ve
daha yksek bir kasta kma umuduyla yaama istekliliklerini yitir
meden yaamalarna yardmc olaca ortada.
Brahmac dn, salt dinsel bir dn gibi grnmesine kar
n, kiinin iinde bulunduu kast onun siyasal konumunu da sapta
yaca iin, siyasal dn elerini de ierir. Gerekten, alt kastlarn
insanlar ynetilen durumundadr. Yneticiler ancak ksihatriyalar
(askerler) kastndan kabilir.

100

c. Upanishadlar ve Dnyadan Ka
Brahmanlann kendilerini tanrlarn da nne geirecek dereceye
varan stnlk savlan, asker ve ynetici st tabakalan korkutmu tannlanna bal alt tabakalan ise inciltmiti. Aynca reenkamasyon re
tisi, alt tabakalan yeterince doyurmamt. Bunun zerine Upanishadlar
ad altnda toplanan metinlerle yeni bir inan tredi. Upanishadlar'da
brahmaclktan daha tinsel bir dnya gr savunuluyordu ve din adam
lar (brahmanlar) insan - tann ilikisinde arac olmaktan uzaklatnlyorlard.
Bu inanca gre, kutsal kiinin amac zenginlik, salk, uzun
mr, yani bu dnya yaam olmamalyd; tersine, yeniden doular em
berinden, yani budnya yaamndan kurtulmak olmalyd. Bu yolda
baarya ulamak iin, insan din adamlarna deil kendisine bavurma
l, kendisini denetlemesini renmeliydi. nsan, bedenini dnya nimet
lerinden yoksun ederek, ile ekerek (ilecilik, fakirlik, yogilik) kendi
sini denetlemesini renebilirse, bedeninin isteklerini duymayabilir,
gnlk tasalardan uzaklaabilir ve grnmlerin arkasndaki gerein
gizlendi grntsne ulaabilirdi (mistisizm = gizemcilik). Buna ula
nca da, bireysel ruhu evrensel ruh ile buluur, onun iinde eriyerek
sonsuz mutlulua ular ve yeniden doular emberinden kurtulmu
olurdu.

d. Hinduizm = Brahmac Yol + Upanishadc Yol


Upanishadlar, aa kastlarn yoksulluklar karsnda onlarn bu
dnyaya ksme, budnyadan kama eilimlerini dile getiriyordu. Top
lumsal, snfsal kurtulu ardnda koan direnii, etkin bir ideoloji
deil, yenik tabakann bireysel kurtulu ardnda koan insanlarnn edil
gin ideolojisiydi. Ancak Upanishadlar'da istenen, toplumdan, aileden
kopup, orman ilerinde ile ekme, aa kastlarn sradan yelerinin
baarabilecekleri bir i deildi. Bu nedenle olacak, yaygn bir inan
biimine gelemedi. te yandan brahmanlar, bu inanla uramann da
bir yolunu buldular. Brahmac yolun kiinin genliinde, Upanishad
yolun bedenin gcn yitirdii yallnda izlenecek doru yol oldu
unu syleyerek, Hinduizm inancn kurup, Upanishadc dn
ilerine alarak fethetmi oldular.

101

e. Budizm ve Orta Yol


Hint toplumunda daha ok yukar kastlarn dnya gr ile daha
ok aa kastlarn dnya grn dile getiren iki inan sistemi (Brahmaclk ve Upanishadclk yollan) ortaya atlmt. Birbirine zt iki
yolun bulunduu yerde ou zaman bir ncs, "orta yol" ortaya
atlr. Kald ki Hindistan'da bu yolun yolculan, orta kastlar da hazrdr.
Prens Gautama (t.. 500 dolaylannda) zengin bir kraln olu ola
rak doar. Sarayn duvarlan iinde el bebek gl bebek bytlr. Gen
liinde sarayn duvarlan dndaki yaam grnce, Hint halknn yok
sulluu ve ektii aclar onu sarsar. Hele halkn yaamn saraydaki
yaamla karlarnca, yaamn maddi ynlerinden, maddi isteklerden
irenmeye balar. Karsn, ocuunu, saray brakp yollara der; or
manlara gider, Upanishadc ilecilere katlr. Bedeninin maddi istekleri
ni susturmak iin kendine ac ektirir.
Bir gn a susuz yollarda yrrken dp baylr. Aylnca yalnz
fizik olarak deil, dnsel olarak da aylm, "aydmlanm"tr. Bede
ninin istekleri dncelerini doldurmasn derken, onlar bastrmak iin
uramaktan baka bir ey yapamadn, tanry dneceim diye a
balarken alktan baylp hi bir ey dnemez duruma dtn an
lar. Bunu anlaynca da kendini aydnlanm (Buda) sayar.
Maddi eylerden uzaklap tinsel deerlere ynelmenin yolunun,
gereksinmeleri tanmamak, onlar bastrmak deil, onlar oburlatrma
dan doyurarak (hafif bir perhizle) susturmak olduunu dnerek, bul
duu yeni "doru yol"u (orta yolu) insanlara tlemek zere yeniden
yollara der. Bireysel duygularn ve maddi isteklerin hafif bir perhizle
susturularak ruhun yeniden doular emberinden kurtanlabilip evren
sel ruh iinde eriyerek "nirvana"ya (sonsuz mutlulua) ulalabilece
ini anlatmaya ve yaamyla da bu "doru yol"a rnek olmaya balar.
"Benim retim, yksek ve aa, yoksul ve zengin arasnda hi bir
ayrm yapmaz. Gkyzne benzer. Herkese yer vardr ve herkesi arn
drr" diyen Buda, kast ayrmna kar grnr. Bunu davranlaryla da
gsterdiini biliyoruz. Ancak kast ayrmna kar bilinli ve azimli bir
sava am grnmez. Buna gcnn yetmeyeceini anlam olmal.
Ayrca hi bir canly ldrmeyeceksin buyruu, aa snflarn kast
toplumunu ykmak zere eylemli kalkmasna elverili deildir. By
le bir buyruu olan din, devlet dini olarak da benimsenemezdi. te
102

yandan insanlar arasnda aynm yapmayacan syleyen bir inancn


kast toplumu yan sra benimsenmesi ans da yoktu.
Grld gibi, Hindistan'da siyasal dn, tmyle dinsel d
n iinde gelimi olup, ondan ayr, zerk bir siyasal dn
gelitirilememitir.
C . in 'd e Dinsel ve Siyasal D n
Hindistan'da siyasal dnn gelitirilememi olmasna kar
lk, in'de Eski Yunan siyasal dncesiyle karlatrlabilecek bir
siyasal dnn gelitirilmi olmas, bu lkede dn tekeline
alan ve her trl dn dinsel dn iinde sunan rgtl bir din
adamlar snfnn bulunmayna verilebilir.

a. anglar'n Tanr Kral Klt


ang hanedan zamannda kraln ldnde kurban edilen yakn
evresi ile birlikte gmlmesi, Smer (Ur kral mezarlar) ve Msr (Abydos mezarlar) uygarlklarnn afanda grld gibi, kraln tanr
sayld bir dnemin in'de de getiini gsteriyor.

b . u'larn Gk'n Olu ve Yer

Gk likileri Kuram

u'lar, ang hanedanna (.. 1051'de) son verirlerken, insan kur


ban greneini de kaldrmlardr. Bununla birlikte eski "tanr kral"
yasallk kuramna da son vermi olmallar. Bu nedenle ve imparator
luu kuvvete dayanarak ele geirmelerini ho gstermek iin, yeni ya
sallk kuram gelitirmek gereksinimini duymulardr.
Yeni kuram gelitirirken, tann kral dncesini almamlarsa da
"Gk'n (tanrnn) Olu" denen, tanrnn yeryzndeki vekili olan im
parator dncesini tann kral dncesinden etkilenerek tretmi olabi
lirler. Bylece Gk'n (Gk Tanrnn) in imparatorunu yer yzn
deki vekili olarak atad sav, in siyasal dnnn temelini olu
turdu.
Bu retiye gre, insan biimli bir tann olarak dnlen Gk,
yeryznn ynetimini zel olarak setii bir adamna "Gk'n Olu"na, demek ki imparatora veriyordu, imparator dine saygl ve doru
davrandka, yani barahip olarak incelikli geleneksel trenleri gerein
ce yaptka, lkeyi adalete uygun ynettike, vekillii onda brakyor
103

du; byle davranmaynca, Gk, vekillii ondan alp, baka birini veki
li olarak seiyordu.
Bu retiden kan sonuca gre, Gk'n yeryznde tek bir vekili
olabilirdi; o da imparator idi. mparatorluk hanedan gl olduu srece,
onun yasalln destekleyen, bylece birliin salanmasna katkda bulu
nan bu dnce imparatorluun yararna alt. Ama imparatorluk zayf
lad zaman, gene ayn retiye dayanarak feodal beyler imparatorun
Gk'n buyruklarn yerine getirmedii, dolaysyla Gk'n onu vekillik
ten att savyla, imparatora kar kabileceklerdi. Dahas, imparatoru
yenilgiye urattklar zaman, Gk'n kendilerini atadn ne srebile
ceklerdi. Bylece bu yasallk kuram, imparator gl olduu zaman on
dan yana alan, zayflad zaman ona kar kullanlan bir silah oldu.
"Gk'n Olu" (vekili) kuram, gkyz ile yeryz, Gk (tanr)
ile imparator arasnda ilikiler kuran incelikli bir kozmoloji ile destek
lendi. Buna gre, yeryznn mutluluunun koulu, yeryz olayla
rnn gkyz dzeniyle uyum iinde olmasyd. Bu uyumu imparator,
yeryzndeki (doal olsun, toplumsal olsun) olaylar gkyz dzeni
ne uygun biimde yneterek salayabilirdi. Byle ynetmezse uyum
bozuluyordu; yeryz ktlk, sel, savalar gibi ykmlara uruyordu.
"Gk'n olu" kuram gereince, Gk'n yeryzn ynetecek
tek bir temsilcisi olduuna gre, tm teki (yerel) yneticiler ancak
imparatorun vekili olarak ynetebilirlerdi. mparatorun vekillik verdii
yerel ynetici olur; vekilliini geri ald ynetici (kuramda) ynetici
likten der. Gerekten, u'lar dneminde, yerel soylularn imparator
luk saraynda yetitirilip, imparator tarafndan yerel yneticiliklere (ku
rama uygun) atandklarn grmtk. Ama "Savaan Devletler" dne
minde durum deiti.
c.

Savaan Devletler Dneminde nan Anmas


ve Yeni Dncelerin Douu

l.. 403 - 221 yllan arasnda iki yzyla yaklaan "savaan dev
letler" kargaa dneminde, gk-yer uyumu kuramna duyulan inanlar
and. nk bu sre iinde, yer-gk uyumunu salayaca sylenen
geleneksel dinsel trenler, her yl titizlikle uygulandklan halde, uyum
grlmediine, kargaa ve savalar sona ermediine gre, bu trenlerin
gerekte gk-yer uyumu kurmaya yaramadn dnenler kt.

104

Savaan devletler kargaa dnemi, bu dnemden yz yl kadar


nce yaam olan Konfysn dncelerini yorumlayp yeniden su
nan, sonunda onlarn benimsenmesini salayan Menius'un yan sra,
cinsel serbestlikten ve ortak mlkiyet dzeninden yana olan Mih-Teih
(.. 450 dolaylan); tm insanlarn doutan iyi olduklanna inanp
eitliklerini savunan Men-u, insanlann kt yaratklar olduklann,
yola getirilmeleri gerektiini syleyip, zengin-yoksul, soylu-avam aynmlarn yerinde bulan Hsn-u ve in'in anarist dnr sayabile
ceimiz (grlerini ileride zetleyeceim) Lao-e gibi dnrlerin
an byk sorunlarna zmler aradklan "byk bilgeler dnemi"
idi.

d. Konfys ve Konfyslk
Byk bilgeler dneminde yetien dnrlerin ou unutuldu,
kimilerinin dnceleri yalnzca tarih kitaplarnn sayfalan arasnda
kald. Ama Konfys'n dnceleri, lmnden sonra benimsenip
Konfyslk ad ile bir akm oluturdu. Bu akm yirminci yzyla
dek in dnn ve toplumunu etkilemeyi srdrd.

Konfys'n Yaam: Asl ad Kung-u olan, Ballann Kon


fys olarak bildikleri bu dnr, I.. 551'de yoksul dm soylu
bir ailenin olu olarak domutu. ann siyasal kargaalarndan do
lay, byle yoksul dm soylular az deildi.
Kendini iyi yetitiren Konfys, byynce gen soylulara ders
ler verdi. rencileri arasnda yoksul ama yetenekli olanlar da vard.
Hi bir kitap yazmad. En nemli dncelerini cmlelere dker ve ezberletirdi. "Byk Bilgi"yi ve teki yaptlar, rencileri, byle ezber
lediklerini anmsayarak yazacaklard.

Konfys'n Dnceleri: Soylular Deil


Bilgeler Ynetsin
Siyasal kargaalar sonucunda, eski saygnlklarn yitirmi olan
soylular, ellerinden alnan topraklarn ve yerel yneticiliklerin kaltsal
(atadan kalma) haklan olduunu ileri sryorlard. Konfys (Platon'u anmsarcasna) bu sav daha akllca bir kanta dayandrd. Soylulann kaltsal haklanndan dolay deil, yksek niteliklerinden dolay
halk ynetme haklarnn olduunu ileri srd. Hatta bunu bile ak
105

ak sylemeyip, tersine, soyluluun her zaman soydan gelmediini,


soylulua yatkn genlerin, bu yatknlklarn gelitiren bir eitimden
geirilerek yneticilie ykseltileceklerini syledi (gene Platon'u anm
satyor).
Konfys, tanrlarn, ruhlarn varlndan kukulanmamasna kar
n, onlarla ilgili dnceler gelitirmedi. Bilemeyeceimiz eyleri dnmektense bilebileceimiz insanlar aras ilikileri dzenlemenin da
ha doru olacam dnd. nsanlar aras ilikilerin (uygar toplumun
farkllam yapsna uygun olarak) eitsizliki bir toplum1anlayna
gre dzenlenmesinden yana idi. Buna gre, kadn kocaya, ocuklar ana
babaya, kkler byklere koulsuz boyun emeliydiler. Onlar da
tekilerini sevmeliydiler. te yandan insan kendine eit olmayan bi
riyle dost olmamalyd.
Konfys'n halk ve sekinler, yneticiler ve ynetilenler iliki
lerine ilikin dncelerini kendi szlerinden izleyelim:
"Sekin kii yce yreklidir ve kusursuzdur; baya kii,
alak yreklidir ve kusurludur."
"Kim erdemine dayanarak insanlar ynetirse, o kutup yl
dzna benzer; btn yldzlar onun evresinde dner."
"Egemen, rzgr gibidir; halk ise otlara benzer; rzgr otlarn
zerinden getiinde otlar eilir." vb.
Konfysln devlete ynetici yetitirmeyi amalayan
yz kural vard. Bu trensel davran kurallar soylularn tm davra
nlarn dzenliyordu.
Konfysn bu dnceleri lmnden sonra benimsendi. u
hanedan, mandarin sistemiyle devlet memurluklar iin at giri s
navlarnda, adaylar Konfys bilgiden snavdan geirdi. in aydn
lan, Konfys klasik yapdan okuyup, inceleyip yorumlayarak, or
tak deerler ve ortak bir kltr evresinde toplandlar ve halktan ayn
bir snf oluturdular.

e. Lao-e'nin Dnceleri: Eitsizliki Topluma Tepki


Lao-e eskian artc dnrlerinden biridir. ann dn
ce akmlannn dnda, uzanda bir yerlerde durur. Ona gre insanlar
doutan iyidirler ve doutan birbirlerine eittir. Tao (doru yol) da
106

yle herkesin ulaamayaca yerlerde deildir; burnumuzun dibindedir.


Bu yola ok ey bilinerek ulalmaz. ok ey bilmenin kendi bana
hi bir deeri yoktur. stelik insanlar arasnda bilenler bilmeyenler
biiminde haksz ayrmlara yol aabilir. Zenginlik mi? O da kiiyi
soylu amalarndan saptrr. Soylu ama ise mutluluk salayan yaln
bir yaamla yetinmektir.
Eer bir toplumda durmadan adaletten sz ediliyorsa, o toplumda
biliniz ki adalet yoktur; olsayd adaletle ilgili dncelere gerek duyul
mazd. Gene bir toplumda' merhametten sz ediliyorsa, o toplumda
yoksulluk var demektir; olmasayd merhamete gerek duyulmazd.
Devleti kanlmaz bir ktlk olarak gren Lao-e, devletin ola
bildiince az, fakat ak yasalar karmasn; mutlaka gerekli olandan
fazla vergi alnmamasn isteyen dnceleriyle, l.S. 19. yzyln
anarist dnrlerini anmsatr.

107

V
E SK YUNAN'DA
T O PL U M VE SYASAL DN

ilk rneklerini Mezopotamya'da, Msr'da, Hindistan'da veren uy


gar toplum ve siyasal dn, eskian Yunan ve Roma toplumlarnda byk bir gelime gstermitir. Bat uygarlnn uzak kaynak
lan ve Bat toplumlarmn dnnn esin kaynaklan olmalar bak
mndan, Eski Yunan ve Roma toplumlarmn toplum ve dnce tari
hinde zel bir yeri vardr.

1. ESK YUNAN'DA TOPLUMSAL GELMELER


Eski Yunan toplumu ve kltr, siyasal kurumlan ve siyasal
dn ile ada Bat toplumlan, kltr, siyasal kurumlan ve si
yasal dn arasnda byk benzerlikler ve paralellikler vardr. Bun
lar yalnzca, Bat'nn, Hmanizma ve Rnesans alannda inceledii
Yunan kltrnden esinlenmi olmas ile aklanamaz. Bu benzerliin
altnda, salt kltrel esinlenmeden te, her iki toplumun benzer ekono
mik ve toplumsal gelime aamalarndan gemi olmas gereinin
yattn greceiz.
109

A . Kahramanlk anda
Toplumsal Dnsel Gelimeler
Kahramanlk a, Dor aknlannn, Mykene toplumu ile birlikte
uygar toplumsal rgtlenii yktklar tarihten (I.. 1100 dolaylarn
dan) Eski Yunan uygarlnn filizlenmeye balad yzyla (I.. 9.
yzyla) dek yzyl kadar sren "karanlk a" izleyen iki yzyl,
(I.. 9. ve 8. yzyllar) kapsar.

a. Mykene, Minos ve Ortadou Uygarlklar Kalt


Dor aknlan uygar toplumsal rgtlenmeyi ykmsa da, uygar
ln deerlerinden bazlarnn Kahramanlk a'na gemesini engel
leyememitir. Eski Yunan uygarlnn douunda bu deerler de rol
oynayacaktr.
Yunan uygarlnn kkeninde Girit (Minos) uygarl, Minos ve
Mykene uygarlklar kanalyla da, Ortadou uygarlklarnn bin yl
lk uygarlk ve kltr birikimi yatmaktadr. Eski Yunan toplumunun
kkeninde ise, Minos uygarln ykmakla birlikte onun rgtlenme
biimini (uygarl) ve kltrel deerlerini (rnein yazy) benimse
yen tun silahl Akhalar'm (.I. 1400 dolaylarnda) kurduu Mykene
toplumu ile onu (I.. 1100 dolaylarnda) ykan demir silahl Dorlar'm
neden olduu Kahramanlk a toplumu yatmaktadr.

b. Dor Aknlar ve Kahramanlk a


Dorlar, demir silahlarn ilkel topluluun eitliki yapsn pekitirici etkilerinden dolay, Yunanistan'a eitliki bir kabile dzenine sa
hip olarak gelmilerdi, ilerinde uygarln lks mallarna dknlk
gsterecek ve lks tkemlerini srdrmek iin zanaatlar ve zanaat
lar koruyup kollayacak bir aristokrat kesim yoktu. Amalan, toplu
luun tm yelerinin eit lde beslenmesi idi. Bunun iin, yama
larken ilerisini dnmediler; kurutasya yamaladlar. Zanaatlann, i
blmnn, uygarlamann nemini kavrayamadlar; zanaatlan, okur
yazarl, bunlarla birlikte uygar toplumsal rgtlenii yok ettiler.
Bylece Yunanistan, yeniden (bu kez Bat Anadolu kylarndan gelen
uygarlk itileriyle) kendine gelene dek, drt yzyl sren bir "karan
lk a"a girdi.

110

Karanlk an sisleri dalmaya baladnda, Yunanistan'da, hem


srekli olarak birbirleriyle savaan, hem de korsan tekneleriyle deni
zar lkelere yama seferlerine kan, kk, sava feodal beylikle
rin belirdiini grrz. Homeros destanlarnda yanstlan aristokratik
kiisel kahramanlk gsterileri, bu an, aa adn veren zelliidir.

Homeros Destanlar
Homeros destanlarnda ilenen yk, Mykene Akhalar'nm Troya
seferidir. Ama Homeros destanlarnda anlatlan toplum ile Mykene
toplumunun pek ilikisinin bulunmad, Mykene yazsnn (1952'de)
zlmesiyle anlalmtr.
Homeros destanlar (Ilyada ve Odysseia) "Homerosoullan" de
nen, konaktan konaa gezen ozanlarca, Mykene andaki atalarnn
kahramanlklar ile nen aristokratlar pohpohlamak ve elendirmek
iin okunurdu. Bylece, aristokratik deerleri (yaznn olmad bir
ada) kuaktan kuaa geiren ve pekitiren eitsel ve ideolojik bir
ilev grmlerdi. Yunan uygarlnn gelitii daha sonraki alarda
ise, aristokratlarn dnn biimlendiren balca kltrel kaynak
olmulardr.

Homeros Destanlarnda Yanstlan Toplumsal Dzen


Homeros destanlarndan tlyada, Akhalar'n Troya nlerindeki kah
ramanlklarn anlatrken, Kahramanlk a toplumunun daha ok
askeri dzenini yanstr. Yer yer sivil yaama da deinilir. Ilyada'nn
I.. 9. yzyln toplumunu anlatyor olmas olas. Daha sonra olutu
u ortaya konan Odysseia ise, I.. 8. yzyl ve toplumun daha ok
sivil ynlerini yanstr. Troya seferinden dnen bir Akha soylusunun
(Odysseus'un) bandan geen servenleri ve kendisi seferde iken bey
liinde olup bitenleri anlatr.
Ilyada'da ekonominin, feodal retimden ok "yama ekonomisi"
olduu anlalyor. Yama ekonomisi yerleik toplumlarda klelii
birliinde getirir. Yunan'n klelik kurumunun altnda bu olgu yat
maktadr.

11

c. Kahramanlk a'nn Dn
Homeros destanlar Kahramanlk a'nn yalnz toplumunu de
il, belki ondan ok mitolojik dnn ve siyasal dncelerini
yanstmaktadr.
tlyada'da. aristokratik bir siyasal dnn savunulduunu gr
rz. rnein, feodal beylikler konfederasyonunun ba olarak grnen
Agamemnon, soyunu Zeus'a dayandrr. teki feodal beyler de soyla
rn teki tanrlara dayandrp tanr soylu olmakla nrler.
Aristokratlar soylarm tanrlara dayandrdklar gibi ynetme hak
kn ve yetkisini tanrlardan aldklarn bu nedenle, doutan siyasal er
deme sahip olduklarn ileri srmektedirler. rnein, toplumu ynetme
hakkn temsil eden asay Zeus Atreus'a vermitir; Atreus da oluna
geirmitir; bylece asa ve onunla birlikte toplumu ynetme hakk,
babadan oula gee gee, Atreus soyundan Atreusolu Agamemnon'a
dek gelmitir.
"Krallk yetkisi Zeus'tan gelir
Akll Zeus krallar sever."

tlyada 'da (II. 197-198'deki) krall desteklemek yolunda bu tr


dinsel (mitolojik) kantlarn yan sra dinsel olmayan (laik) kantlarn
da ileri srldn (II. 203-204'de) grrz:
"Her kafadan bir ses karsa iyi olmaz
Bir tek kral olmal bir tek ba."
Gene, kleliin yaygnlamas zerine, klelii doal ve yasal
gsterme abalarna tank oluruz. Odysseia'da, Odysseus yokken kle
leri onun oban kpeine iyi bakmadklar iin kpek zayflam. Bu
nu gren efendisine sadk kle Evmaios, teki kleleri eletirirken k
lelik kurumu hakkmdaki aristokratik nyarg da (XVII. 320-323'da)
sergilenmi olur:
"Kul ksm yledir
Beyin yumruundan yakay syrd m
ilere gereince emek vermeye hevesleri olmaz.
Gr sesli Zeus bir adam klelie atnca
Ondan erdeminin yansn alr."

112

B. Kent Devletinin Kuruluu ve Etkisi


Yunan kent devleti (polis) Yunan toplumunun siyasal dzenine
ve siyasal dnne damgasn basm olan toplumsal ve siyasal r
gtleni biimidir.
Kent devleti salt Yunan'a zg bir kurum deildir. Tarihsel geli
menin yenita a kynden uygar kent toplumuna gei dneminde
(Mezopotamya'y incelerken grdmz gibi) kent devletleri ortaya
kar. Ekonomik farkllama ve btnleme kent snrlarn anca, ge
lien uygarlkla birlikte, askerlik, ulatrma, iletiim ve ynetim tek
niklerindeki gelimeler birka kenti iine alabilecek ekonomik ve siya
sal btnlemeler kurabilecek dzeye gelince, kent devletleri yerlerini
blgesel devletlere, imparatorluklara brakrlar.
Yunan Yanmadas'nm, birbirlerine dalarla kapal, denize ak
olan dar vadileri, Ege'nin kk adacklar ve Dorlar'm yerlerinden etti
i topluluklarn Ba Anadolu kylarnda kurduklar, Anadolu'daki g
l devletlerin varl nedeni ile karada genileme olanaklar olmayan,
ancak kyda nokta nokta tutunmaya alan kolonileri, Yunan toplum
sal ve siyasal rgtleniinin kent devleti biiminde ortaya kp bu
biimi srdrmesine yol am.
Kent devleti rgtleniinin sreklilik kazanmasnn (Mezopotam
ya kent devletlerinin balangcnda grlen) ilkel demokratik kuram
larn geniletilmesine, birbirlerini tanyan vatandalarda snf bilinci
nin erkenden uyanmas sonucunda siyasal gruplamalarn kristalleme
sine ve sonuta siyasal dnn gelimesine katklar olmutur.
Olumlu sayabileceimiz bu etkileri yan sra, Yunan insannn kent
devletlerine ar ball, kent devletleri arasnda srekli savalara yol
am; Yunan'm birlemesini engellemi ve siyasal dn de (hi
deilse baz dnrlerde) kent devletinin ufuklaryla snrlandrmtr.
Gerekten, ou Yunan dnr, kent devletini ideal bir toplum olarak
grd gibi, ondan kk ve ondan byk toplumsal ve siyasal bi
rimlere pek ilgi gstermemitir. imdi kent devletlerindeki toplumsal
v siyasal gelimeleri Sparta ve Atina rneklerinde ayrntlaryla gre
lim. Atipik rnek olan Sparta'dan balayalm. Ama ondan nce (ile
rinde Mehmet Ali Aaoullan'nn da bulunduu) baz yazarlarn "po
lis"), ok gl ve farkl bir hemehrilik kavramndan dolay devlet
saymadklar iin, olduu gibi alp "kent devleti" kavramn kullan
madklarn belirtmeliyim.
113

C . S p a rta 'd a Toplum sal Siyasal Dnsel Gelimeler


Sparta, teki Yunan kent devletlerinden farkl, kendine zg bir
gelime gsterdi. Demir silahl Hint-Avrupa halklarndan olan Dorlar'n, eitliki kabile dzeni ile gelip, Mora Yanmadas'nda Lakonia'ya yerleince, kendi ilerinde eitliki yaplarn srdrrken, yerli hal
k helot (bir tr serf) konumuna indirdiklerini belirtmitik.

a. Toplumsal Snflar
Sparta toplumu, kendi aralarnda birbirlerine eit, egemen bir aris
tokrat snf olan "Spartallar" ile, altrlan, ynetilen "helotlar" ol
mak zere, aralarnda kesin bir aynm bulunan yar kast toplumuna
dnt. Bu snflara ileride, Dor asll olup Lakonia'ya uzak yerlerde
yaayan, zgr olan ama siyasal haklan olmayan "perioikos" snf ve
Messenia'nn fethi ile ele geirilen topraklan da aralannda paylaarak
zenginleen baz Spartallar'dan oluan bir "aristokratlar" snf katla
caktr.

b . Egemen Snf i Komnist Yaam


Tannsal yasa koyuculan olarak sunduklan Lykurgos' un kurduu
nu syledikleri bir dzenle, Sparta "aristokratik komnist" bir topluma
dnt. Sparta toplumu hakkndaki bilgilerimizi, Yunanl ve Romal
nl kiilerin yaam yklerini ve yaptklann yazan Romal yazar
Plutarkhos'un Lykurgos adl yaptndan ediniyoruz. Onun verdii bil
gilerin tarihsel gerekle iliki dereceleri, H. Michel'in Sparta adl n
gilizce yaptndan, Sparta zerine yazlm teki zgl yaptlardan
aratrlabilir.
c.

Sparta Siyasal Dn

Spartallar snf ii eitliki dzen ve her Spartalmn yalnzca iyi


bir asker olarak yetitirilmesi, kafa-kol iblmnn gelimesini nle
di. Sparta ne kendi iinde dnrler, filozoflar yetitirebildi ne de da
rdan gelen dnrleri besledi. Bu nedenle Sparta toplumunun felse
feye, siyasal dne bir katks olmad. Sparta yalnzca arklaryla
orduya g ve gven veren nl bir ka ozan yetitirdi. Bunlardan Tyrtaeus, Sparta yiitlerine yle sesleniyordu:

114

"leri kahraman bol Sparta'mn delikanllar,


Sizler yenilmez Herakles soyundansnz.
Babalan z vatanda olan genler
Yaam esirgemek det deildir Sparta'da."

Grld gibi bu dizeler, Spartallar egemen snfnn kendileri


ni Herakles'ten gelen tann soylu stn bir snf olarak grdklerini or
taya koymaktadr. Dolaysyla Sparta'da gelimemi aristokratik bir
siyasal dnn bulunduu sylenebilir.
D . A tin a'd a Toplum sal ve Siyasal G elim eler
Atina'daki toplumsal ve siyasal gelimeler, Sparta' dan farkl ola
rak (en olgunlam rneklerini sunmakla birlikte) teki Yunan kent
devletlerindeki gelimeleri temsil eder nitelikte olmutur.

a. Eski Krallk Dnemleri


l.. 1000 dolaylarnda Atina kentinin bulunduu Attika blgesin
de bir yerel devletin varolduu sanlyor. .. 8. yzyln ortalarna dek
varln srdrebildii sanlan bu krallk hakknda bilgimiz az. Gele
nek, son kral Kodros'un glenen aristokratlarla savamnda, krallk
kurumunu kurtarmak iin ehit dtn sylemektedir.

b . Feodal Aristokrasi
Krallk dneminde, topraklarn giderek az sayda kimsenin elinde
toplanmasyla, toplum feodal bir yap alm; bir aristokratlar snf
olumu grnyor. .. 8. yzyhn sonlarna doru, krallk nemsiz
bir dinsel memurluk derecesine indirilirken, yrtme ilerini aristokrat
larn aralarndan her yl yeniden setikleri "arkhon" denen yksek
memur grmeye balamtr.
Ares tepesinde topland iin "Areopagus" denen aristokratlar ku
rulu, bilgili, deneyimli aristokratlardan oluuyordu. nceleri kraln ve
arkhonlann bir danma kurulu iken; aristokratlarn glenmesiyle yet
kilerini artrarak, bir yasama ve ayn zamanda bir yarg organ konu
muna ykselmitir.
115

Tahl Tarmndan zm ve Zeytin retimine Gei


Yunan kent devletlerinin rettikleri arabn ve zeytinyann ge
ni bir pazar olana bulmas zerine; Attika'daki aristokratlar, tahl
tarmn brakarak, ok daha krl rnler olan zm ve zeytin re
timine getiler. Ancak bu gei meyvelerini uzun dnemde verecek
olan baz yatrmlar gerektiriyordu. Byk iftlikleri olan aristokratlar
bu yatrmlar gze alabildiler; kk iftiler gze alamadlar (bunun
iin ve Eski Yunan toplumu ile ilgili teki ayrntlar ve genel zellikler
iin baknz: Arif Mfid Mansel, Ege ve Yunan Tarihi, 1963).

Topraklarn Yitirilii ve Bor Klelii


Kyllerin bu dnemde, alt ayda yzde yirmi faizle tefecilerden
bor aldklarn biliyoruz. Borlarn deyemediklerinde, ipotee ver
dikleri topraklarn yitiriyorlard. O zaman bor karl ocuklarn,
kanlarn, hatta kendilerini gvence olarak gstermeye baladlar; de
yemeyince de alacakhlannn kleleri oldular, ki bu olguya "bor k
lelii" denir.

Snf atmalar
Yukarda anlatlan gelimelerin bir sonucu olarak, t.. 7. yzy
ln ortalarna doru, topraklar az sayda zengin aristokratn ellerinde top
lanrken, karlarnda kalabalk bir mlkszler snf belirdi; snf
atmalar balad.
I.. 632'de, yoksul kitleleri yrye geiren Kylon'un dzeni
ykma giriimi glkle nlenebildi. Atina aristokratlan tehlikeyi n
ce sert nlemlere bavurarak nlemeye altlar. t.. 624'de Drakon'a
ok ar bir ceza yasas hazrlattlar. Drakon yasalan, aristokratlann,
zenginlerin mallann ve canlarn ou kere lm cezalanyla korumaya
alyordu.
c . D em okrasiye V aran T oplum sal

Siyasal Gelim eler

Atina aristokratlar, ok gemeden, "Drakon yasalar" yolunun,


ceza, bask ve iddetin, kar yol olmadm kavradlar. nk, arap
ve zeytinya retimi ve alverii kentte ticaretle uraan ve gittike
kalabalklap zenginleen bir orta snf yaratmt. Bu snf, aristok
ratlara kar siyasal haklar kavgasnda, yoksul kyllerle ve daha ok
116

da kente gm yoksul kyllerin oluturduu yoksul iilerle ve


isizlerle birleme eilimi gsterdi. Bunun zerine aristokratlar, baz
reformlarla snf atmalarn yumuatrlarken, kentli orta snfn st
katmanlaryla ibirliine giderek, orta snfn aa snflarla ibirlii
yapmasn nlemi oldular. Aristokratlarn bu yeni uzlama, dn ver
me politikasn Solon formlletirdi.

Solon'un Reformlar
Solon, l.. 594'te, hem mlksz kyllerle aristokratlar arasndaki
ekonomik amay, hem kr zenginleri (aristokratlar) ile kent zenginleri
(kentsoylular) arasndaki siyasal atmay uzlamaya balamas iin,
olaanst yetkilerle donatlm arkhon seilip "yasa koyucu" olarak
atand.
Bu yolda yapt reformlarla Solon bor kleliini kaldrd, vatan-
dalarn borlar karl olarak ocuklarn, kanlarn, kendilerini g
vence gstermelerini (dolaysyla borlarn deyemediklerinde alacakllannn kleleri olmalarn) yasaklad. Kk kyllerin borlarn
sildi, ipotekli topraklardan ipotei kaldrd, sahip olunabilecek en ge
ni toprak parasn snrlandrd. Bu ekonomik reformlar yan sra,
yapt toplumsal ve siyasal reformlarla, Atina'nn snf dzenini ve
siyasal kurum lann deitirdi.

Toplumsal Snflar
Solon vatandalar (soyluluklarna gre deil) zenginliklerine gre
drt snfa ayrd. 500 kile buday ya da bunun deerine eit arap veya
zeytinya reten, ya da baka yollardan bunun deerinde yllk gelirle
ri olanlar, "500 kilelikler" birinci snfa giriyordu. kinci snfa "300
kilelikler", nc snfa "150 kilelikler" giriyordu. Yllk geliri bu
nun altnda olanlar drdnc snf oluturuyorlard.
lk snfa zorunlu askerlik grevi yklenmiti. Aslnda bu yk
deildi, bir dl idi. nk Eski Yunan'da, askerlik grevi ile siyasal hak
lar birbirlerine sk skya balyd. Dolaysyla drdnc snf, askerlik
ten (ve vergiden) balanrken, kendilerine seme hakk tannmakla bir
likte, memur, ynetici seilebilme haklan tannmam oluyordu.
Siyasal haklar, drt gelir dilimine aynlan "vatandalara tannan
haklard. Atina nfusunun teki kesimlerine, zgr, yerlemi yaban
117

clar olan (ama bir Atina vatandann olu olarak domu olmayan,
dolaysyla Atina vatanda saylmayan) "metoikos"lara, klelere ve
kadnlara siyasal haklar tannmamt.

Peisistratos ve Halk Tiranlk Ynetimi


Solon'un reformlar, ne aristokratlar ne de aa tabakalar tam
olarak honut edebilmiti. Onun bor kleliinden kurtard kimseler
(umduklar verilmeyip kendilerine toprak datlmad iin) isiz, hu
zursuz devrimci bir snf oluturdular. Halkn davasn benimsemi
zengin bir aristokrat olan Peisistratos, bu durumdan yararlanarak, de
mokratik partinin nderi oldu. (Yunan'da "parti" szn, bugnk an
lamyla formel siyasal kurulular deil, halkn, aristokratlarn ya da
zenginlerin (oligarklann) resmi olmayan rgtlenilerini belirtmek
iin kullandmz unutmamalsnz). Peisistratos; .. 560'da bir dar
be ile iktidar ele geirdi.
Solon anayasasna dokunmayan Peisistratos, nemli memurlukla
ra kendi adamlarn geirdi. Kendine kar kan amatac aristokratlan
srerek, topraklanni halka datt. Kente gen kyllere i bulmak
iin para basnp byk kamu yaplan yapmna giriti. Tanmdan ok
zanaatlara ve ticarete nem vererek, Atina ekonomisini gelitirdi. D
ticareti gvenlik altna almak iin kurduu askeri filo ile, Atina em
peryalizmine varacak yolda ilk adm atm oldu. Peisistratos lnce
baa geen byk olu Hipparkhos iki aristokrat tarafndan ldrld;
yerine geen kardei ve onunla birlikte tiran ailesi Atina'dan srld.
Tarih aristokratlarca yazld iin, Peisistratos bir tiran (zorba)
ynetimi tiranlk ynetimi olarak nitelendirildi. Tiran, iktidar yasa
d yollarla ele geiren, halk yasalara gre deil keyfi yneten "halk
dman" olarak tanmland.

Kleisthenes'in Demokratik Reformlar


Tiran ailesini sren aristokratlardan birisi de, ynetimi ele gei
rince, birdenbire tutumunu deitirerek, aristokratlan karsna alp iktidann halka dayandracak olan Kleisthenes idi.
Kleisthenes, Solon'un reformlanna karn, Atina siyasal yaamn
da aristokratlarn ar basmasnn nedenini aristokratik kabile rgt
lerinin (genos rgtlenmesinin) varln srdrmesinde grd. Kan
118

bana dayanan bu rgtlenmeyi ykarak, yer bana dayanan mahalle


(deme) rgtlerini kurdu; ki "demokrasi" szcmz buradan gelmek
tedir. Kleisthenesin bu siyasal reformuyla seim evrelerini genoslar
deil, mahalleler oluturdu. Ayrca Kleisthenes, Atina'y on seim bl
gesine (mahalleye, deme' ye) ayrrken, mahallelerin snrlarn her bl
gede aristokratlarn aznlkta kalacaklar biimde izmiti. Kleisthenes'in bu ve teki reformlar sonucunda Atina demokrasisinin kurumlannn ald yeni biimlere bir gz atalm.

Klasik Dnem Atina Siyasal Kurumlan


Beyihler Meclisi, Kleisthenes'in drt kabileden yzer yenin se
ilmesiyle oluan drtyzler meclisinin yerine koyduu meclisti. Her
mahalleden ellier kii olmak zere on mahalleden seilen 500 kiiden
oluan bu mecliste, her mahallenin yeleri yln onda birinde (36 gn)
meclisin bakanlk kurulunu oluturuyorlard. Bu kurulun, dolaysyla
meclisin bakanlna, her gn kurra ile bir baka Atina vatanda ge
tiriliyordu. Demek ki, her Atina vatandann bir gn meclis bakan
l yapma ans vard.
Bakomutan ("polemarkhos") tm Atina halk tarafndan seili
yordu. Kendisine her mahalleden seilen bir komutandan ("Strategos"dan) oluan on komutan yardmc oluyordu. Bakomutan, tm Atina
vatandalar tarafndan seildii gibi, teki yksek memurlardan farkl
olarak, ardarda seilebiliyordu. Bu, bakomutanlarn nemlerini ve et
kilerini artrd. Bakomutanlar, d gvenlik nedeniyle i gvenlikle,
d politika nedeniyle i politikayla ilgilenmeye baladlar. Sonuta,
demokratik ve aristokratik parti nderlerinin, Atina politikasna yn
verebilmek iin kendilerini bakomutan setirmeye baladklarn g
rrz. Bylece bakomutanlar, Atina politikasnda gnmz bakanlanna, babakanlarna benzer bir konuma ykseldiler.
Ostrakismos yani anak mlek Mahkemesi, Kleisthenes, sivri
len vatandalarn bir gn tiran olmaya kalkmalarn nlemek iin, sr
gn mahkemesi diyebileceimiz byle bir mahkeme kurdu. Yln belli
bir tarihinde, vatandalardan, sivirilerek tiran olmasndan korktuklar
kimselerin adlarn mlek paralarna yazp (o zamann oy sand olan)
anaklara atmalar istenirdi. Bir kimsenin ad alt bin vatanda tarafn
dan yazlp atlmsa, o kimse on yl iin Atina'dan srlrd. Ancak,
tiranl nlemek amacyla kurulan bu kurum, ilev deitirerek, za
119

manla, demokratik parti nderlerinin aristokrat rakiplerini srgn etme


arac durumuna sokuldu.

d. Pers Savalar ve Sonras


.. 500'te, lonia'daki Yunan kent devletleri, Perslere kar ayak
lannca, Yunanistan'dan yardm istediler. Atina sembolik bir yardm (bir
ka tekne) gnderdi. Persler, ayaklanmay bastrnca, bu yardm ba
hane ederek (.. 490'da) Yunanistan'a saldrdlar.
Atina Pers saldrsna kar koymak iin 180 paralk bir donan
ma hazrlad (bu Atina'nn emperyalist bir deniz imparatorluu olma
yolunda att ikinci admdr). Bu donanma Salamis Koyu'nda Pers do
nanmasn yaknca Atina'nn yldz parlad.

Atina Demokrasisinin Altn a


Atina'nn emperyalist yaylmasyla sava ve ticaret filolarnn ge
limesi, vatandalar snfnn en alt tabakalarnn Atina ynetimindeki
arlklarnn artmasna yol at. nceleri (kendilerini donatamadklarmdan) askerlikten balanan bu kesimler, askere gelirken silahlarn
da getirmeleri istenmediinden, ellerini kollarm sallaya sallaya donan
maya girip, tayfa olarak, almaya baladlar.
Perikles dneminde, halkn meclisteki ve mahkemelerdeki arl
n artrmas iin, buralara aylak zenginlerin katlp alan aa ta
bakalarn ilerini brakp katlamadklar dncesiyle, meclisin ve
mahkemelerin oturumlarna katlanlara denek verilmeye baland.

Peloponnesos Savalar
Perikles, I.. 443'de, Attik-Delos Deniz Birlii'ni bir konfederas
yona dntrd. Bu, birlik yelerini Atina'nn uyruu yapma yolunda
atlm bir admd. Bamszlklarn yitirmeye baladklarn anlayan
ve ar vergilerden (haralardan) yaknan birka kentin ayaklanmas id
detle bastrlp, buralara Atina gmenleri ve garnizonlar yerletirildi.
Sonunda Atina'nn emperyalist eilimlerinin gittike tehlikeli bir
durum aldn gren Sparta, "Yunan'm kurtarcs" roln stlenerek,
Atina'nn karsna dikildi. I.. 431'de, Attik-Delos Deniz Birlii'ni
datmas isteini kabul etmeyen Atina'ya sava at. Peloponnessos
120

Savalar (ki yks Thukydides'in Peloponrlessoslularta Atmalla


rn Sava adl tarihinde anlatlr) otuz yl kadar srd. Perikles sava
n ilk ylnda ld.
Perikles'den sonra, demokratik partinin ve Atina Demokrasisinin
bana, artk aristokratlar deil, derici Kleon gibi sanayici veya tacir ra
dikal demokrat politikaclar gemeye balad. Onlar, aristokrat asll
nderler gibi halk meclisini ynlendirmek yerine, meclisin ve halkn
eilimleri ynnde srklendiler; Atina'y da srklediler.

Yunan Savalar
Aslnda Atina'da (ve anmsanaca gibi ayn tarihlerde Spartada)
grlen bu olaylar, Yunan kent devletleri iinde ve kent devletleri ara
sndaki i savan grnmleriydi. Bir kent devletinde snf savan
yitiren ya da yitireceini sezen snf (eskiden olduu gibi kent devle
tine ihanet ettiini dnmeden) teki kent devleerinde iktidarda olan
ayn snfn yardmn ister duruma geldi. Bylece, snf kavgas, i
sava btn Yunan'a yayld.
Bu atmalar bir sonuca varamadan, .. 339'da Makedonya Yu
nanistan' fethedip i savaa son verdi. Makedonya "Hellen Birlii"ni
kurup, Yunanistan'daki dzen iin bir tehlike oluturan isiz gszleri
birliin ordusuna alarak, onlarn Persler'e kar dzenlenen "intikam
seferi"nde kullanlmasn (harcanmasn) salad. .. 323te sken
der'in Asya seferi sona erince, ordudan terhis olunanlarn yeniden isiz
gsz kalmalaryla, i sava yeniden balad. Bu dnemin tarihi ile il
gili olarak M. I. Rostovtzeffin, The Social and Economic History of
Hellenistic World adl nl yaptnda yazdklarna gre snf sava,
yer yer, aa snflarn iktidar ele geirip, borlan silip, topraklan ye
niden dap, mahkemeleri kal d irdik lan noktalara dek varmtr.)
Sonunda Roma, Makedonya'y yenip, .. 146'da Yunanistan'
Makedonya valisinin ynetimine verdi. .. 86'da ise, Romallar Ati
na'y fethederek, Atina kent devletinin siyasal varlna son verdiler.
Atina'daki toplumsal ve siyasal gelimeleri bylece grdkten
sonra, daha ok Atina'da gelitirilen Yunan siyasal dnn ince
lemeye gemeden nce, bu dnn temelinde yatan Atina demokra
sisinin ve toplumunun yapsn aadaki emann yardm ile anm
samakta yarar var.

121

ekil :2
Perikles Dneminde
Atina Kent Devletinin Nfusunun Dalm
122

2. ESK YUNAN'DA SYASAL DN


Eski Yunanda feodal bir nitelie sahip olan kahramanlk ann
(.. 9.-8. yzyllarn) Homeros destanlarna yansyan siyasal dn
n ve bu dnn Homeros destanlar araclyla kent devleti toplumunun dnn etkileyiini grmtk. Bu blmde kent devleti
dneminin siyasal dnn ele alacaz.
A . Mitolojik Dnten Felsefi Dne Gei
Kahramanlk ann dn mitolojik bir dn idi. Kent
devleti dneminde, mitolojik dn de etkisi zayflayarak varln
srdrmekle birlikte, yeni bir toplum ile birlikte yeni bir dn, fel
sefi dn olumakta ve etkisini giderek artrmaktadr.

a. Mitolojik Dn
Mitolojik dn, dinsel dnn ergin dnemlerinde grle
cei gibi tmdengelime dayanan biimi deil, bu dnn benzetme
lere, analojiye dayanan ilk, bir bakma gelimemi biimidir. Bu d
nte doa gleri canl varlklar (tanrlar); insan-doa, insan-insan
ilikileri ve doal olaylar, tanrlarn dncelerinin ve eylemlerinin
rn grlerek, birtakm mitoslarla aklanmaya allr.

b . Felsefi Dne Gei


Mitolojik dnn rnleri olan mitoslarn, aristokratik bir
dnya grn temsil ettiklerini, aristokratik deerleri, aristokratik
dzeni savunduklarn, bir cmleyle, aristokrasinin ideolojisi olduk
larn grmtk.
Ticaret ve sanayinin gelimesiyle, kasabalar kentleip kent devleti
toplumu ortaya karken, bu gelimelerle birlikte bir kentli orta snf,
yani burjuvazi de belirip zamanla en geni ve en gl snf durumuna
geldi. Bu snfn siyasal rakibinin dnn, ideolojisini benimse
yip srdrmesi, onun yalnz dnsel egemenliine deil siyasal ege
menliine de boyun emesi anlamna gelirdi ki, burjuvazinin hi
byle bir niyeti yoktu. Toplumun ynetimine katlmak, hatta iktidar
ele geirmek isteyen bu snfn, siyasal yeteneklerin yalnzca aristok123

ratlarda bulunduunu, aristokratlarn tanr soylu olduklarn syleyen


mitoslarn doruluklarndan kukulanmaya balayaca aktr. Hele
baz yerlerde iktidara ortak olmu, baz yerlerde tek balarna ele geir
milerse, mitoslar onlara olgulara da uymaz grnecektir. Dolaysyla
bu dnemin dnrleri, dinsel mitoslar bir yana brakarak, evrenin
(daha sonra da toplumun) dinsel olmayan (laik) aklamalarn yap
maya kalktlar. Bylece mitolojik dnn yerini, bir boyutuyla
soyut bilimsel dne de varacak olan felsefi dn ald.
B. Felsefi Dn
Dnce alanndaki bu devrim, felsefi dn, nce Yunan Ya
rmadas toplumlarnda deil, ekonomik, toplumsal ve siyasal devrimlerini de daha nce balatm olan lonia kent devletlerinde grld.
l.. 6. yzylda, deniz ticareti ile zenginleen lonia kentlerinde ortaya
kan gl bir orta snf, siyasal iktidar yoluda aristokratlarla kavgaya
tutumutu. rnein Bertrand Russell'n Bat Felsefesi Tarihi'nde de
belirttii gibi, Miletos'da halk, aristokratlan yenip ynetime gemi,
aristokratlann kanlarn ve ocuklann kltan geirmiti. Bir kar
devrimle ynetimi yeniden ele geiren aristokratlar, demokratlan canl
mealeler gibi yakarak, kentin alanlann onlarla aydnlatmlard. Bu
olaylar, mitoslara aka ters den olaylar; bu gelimeler, mitoslarla,
mitolojik dn ile aklanamayacak gelimelerdi, loniallar'da mi
tolojik aklamalara, mitolojik dnya grne kar bir kuku dodu.
lonia dnrleri, ayn zamanda dinsel tabular sayldklan iin
olacak, mitoslann geree uygun olup olmadklarn tartmaya kalk
madlar. Onlar bir yana brakp olaylar, zellikle doa olaylarn,
farkl bir biimde aklamaya altlar. Bylece doan lonia "doa fel
sefesi" ile yeni bir dn, felsefi dn balam oldu. Ayn
yzylda Gney talya'da aristokrat filozoflarn ynetimi altndaki bir
kentte (Krotonda) mitolojik dn bir yana braklarak, aristokratik
dn bir "din felsefesi" dzeyinde canlandrlmaya alld. lonia'daki doa, Gney talya'daki din felsefelerinin etkisiyle, bir yzyl son
ra (l.. 5. yzylda) Yunan Yanmadas'nda hem doa hem din felsefesi
boyudan olan, ama daha ok insan felsefesine arlk veren "genel fel
sefe sistemleri" gelitirildi.

124

a. onia Doa Felsefesi


lonia'da mitolojinin toplumsal, siyasal konularla ilgili aklama
larnn olaylara ters dt grlnce, evren ve doa olaylaryla ilgili
mitolojik aklamalara duyulan inan da sarslmt. Yukarda an
lattmz nedenlerle, dorudan toplumsal, siyasal sorunlarla urama
y daha sonraki dnrlere brakai onia dnrleri "madem ki evren
deki olaylar tanrlarn istekleriyle ve iradeleriyle olumuyor, bu olay
larn temelindeki gerek nedir, kendi kendine oluan evrenin asl, ana
maddesi nedir?" sorusuna yant aradlar.
Thales (l.. 6. yzylda) evrenin ana maddesinin "su" olduunu
ne srd. Anaksimandros bunun "aperion" (snrsz) dedii ey oldu
unu syledi. Anaksimenes "hava"dr, Heraklcitos "ate"tir dedi (kim
bilir belki de "enerjidir" demek istemiti). Bylece doa olaylarn din
sel mitoslarla deil ou kez maddelerle, fizik olaylarla aklama
abasyla felsefi dn balatm oldular.

Herakleitos
Herakleitos (l.. 540 - 480) ionia doa felsefesinin son dnr
lerinden biridir. Dnceleri doa felsefesinden insan felsefesine geii
temsil eder. Ayrca, dnnde materyalist elerle idealist elerin
yanyana oluuna baklarak, materyalist felsefeden idealist felsefeye ge
ii temsil ettii de sylenebilir.
Ephesos'un (Efes'in) aristokrat bir ailesinden gelen Herakleitos,
kentindeki demokratik gelimelere kzarak, toplumdan, politikadan so
umu, kendini felsefeye vermitir. Bir aristokrat olmakla, aristokratik
inanlara, deerlere sahip bulunmakla birlikte, teki aristokratlardan
farkl olarak, zamanndaki "deime"lerin bilincindedir, yle ki, yalnz
ca toplumsal alanda deil, doada da hi bir eyin durucu, kalc ol
madn, her eyin bir deime, bir olu, bir ak sreci iinde oldu
unu dnmektedir.
Herakleitos'a gre, evrenin asl ate olduu gibi, evrende her ey
srekli bir yan iindedir, insanlar bile, ama yava yava, iin iin
yanmaktadr. Herakleitos'un bu yanma benzetmesi ile anlatmak iste
dii, her eyin bir varolu, deime ve yok olu sreci iinde olduu
dur. Bu dncesini dile getiren teki benzetmesi, rmaa giren in
sandr. Ayn rmaa iki kez giremeyiz; ikinci giriimizde rmak o
rmak deildir, sular deimi, baka sular gelmitir. Ayn rmaa bir
125

kez bile giremeyiz; nk ilk admmz attmzdaki rmakla ikinci ad


mmz attmz rmak ayn rmak deildir. Hatta ikinci admmz att
mzda biz de ayn insan deiliz; birinci admmz atmzdan sonra
rmaktakine benzer deimeler bizim iimizde de olmutur, biz de deimiizdir. Bu dnce sreciyle Herakleitos u sonuca varmaktadr "Ayn
rmaklara hem giriyoruz, hem girmiyoruz, hem biziz hem biz deiliz."
(Herakleitos'dan, teki Ionia filozoflarndan ve sofistlerden zamanmza
kalabilen dnce krntlar (fragmentler) iin Walther Kranz, Antik Fel
sefe (Metinler ve Aklamalar, ev. Suad Y. Baydur yaptna baknz).
Herakleitos evrendeki deimenin, rnein scak ile souk gibi
ztlklarn srekli savann rn olduunu syleyerek "diyalektik"i,
diyalektik bak asn da dnce tarihine armaan etmitir. Ancak,
Herakleitos'a gre, ztlklarn arkasnda bir "birlik", deimelerin ar
kasnda bir "deimezlik" vardr ki ona "logos" adn verir. Logos Eski
Yunanca'da sz, akl anlamlarna gelmektedir. Dolaysyla onun felse
fesinin, "diyalektik materyalizm" olmaktan ok, "diyalektik idealizm"
olduunu syleyebiliriz.
Herakleitos'un logos kavramn izleyerek, onun doa felsefesin
den, toplum felsefesiyle ilgili dncelerine geebiliriz. Herakleitos'da
logos, ztlklarn gerisindeki birlik, deien eylerin gerisindeki ve on
larn deimelerini yneten "evrensel akl" olarak grnr, ite insan
akl da bu evrensel, bu tanrsal akldan alnm bir paydr. Bu nedenle
akl, btn insanlar iin ayndr. Ne var ki baz kimseler, kendi zel
akllar varm gibi dnrler. Bunun nedeni, baz insanlarn evrensel
akldan daha az, bazlarnn (akln yolunun tek ve ortak olduunu d
nenlerin) daha ok pay alm olmalardr.
Buradan tutturarak Herakleitos, aristokratik inanlarna yol hazr
lamaktadr. Evrensel akldan ok pay alm olanlar azlktr, az pay al
m olanlar okluktur. Akldan az pay alm olan avam kt aklldr;
d grnlere taklr. Ne srekli deimenin ne de bu deimenin ar
dndaki deimeyen ilkelerin bilincindedir.
Sonu olarak, ruh ve dncede aristokrat olan Herakleitos, toplumu
daha akll olduklarna inand aristokratlarn ynetmelerini, ama toplu
mu ynetirken evrendeki ve toplumdaki deime gereine gzlerini kapa
mamalar ve toplumu akllaryla, bu gerei, deimenin biimini kav
rayarak ynetmelerini istemitir. Herakleitos'un diyalektik dn ve
bak as, idealist filozof Hegel'i, Hegel kanahyla da Marx' derinden et
kileyecektir.
126

D em okritos
Demokritos (I.. 460 - 370) Trakya'nn Abdera kentinde yetimi
bir dnrdr. onial olmad halde ve onia doa felsefesinin k
ndan bir, bir buuk yzyl kadar sonraki bir ada yaam olduu
halde; dnceleri ionia doa felsefesinin gelime izgisi zerinde bu
lunduu iin ve materyalist doa felsefesini doruuna ulatran bir
dnr olduu iin; dnrleri tarih srasna gre inceleme yolumuz
dan ayrlarak onu ionia doa felsefesi bal altnda ele alyoruz.
Demokritos'a gre evrenin ana maddesi "atom" (blnemeyen) de
dii kk paracklardr. Varlklar, atomlarn eitli birlemelerinin;
olaylar, eitli hareketlerinin rndr. Demokritos'un doa felsefesi
bu gre dayanr.
"Toplum ve tarih retisi"ne gelince, Demokritos'a gre, balan
gta hayvanlar gibi plak ve ilkel olan insanlar, zamanla zanaatlarda
ilerleyerek kendinin yaad adaki durumlarna gelmilerdir. Toplum
ve devlet (polis) bu tarihsel gelimenin (evrimin) sonucunda ortaya
kmtr. Devletin kayna, insanlarn, gereksinimlerini karlkl ola
rak karlamak iin kurduklar ibirlii ve iblmdr.
Demokritos'un insan, ahlak, politika ile ilgili dncelerinin do
a felsefesine dayandn gryoruz. Ona gre, evrende her ey atom
lardan, maddeden yaplm olduu gibi insan da maddeden oluur.
Madde dnda ruh diye bir ey yoktur, insann duygulan, istekleri ve
dnceleri, bedenindeki ate atomlarnn hareketlerinin rnleridir.
Ate atomlanmn bedendeki hareketleri durgun ve ll iseler insan
mutlu; kzk ve lszseler insan mutsuzdur. Bu gre dayanarak:
"Her ey iin eitlik (lllk) dorudur, arlk (ifrat) ve azlk (tef
rit) kanmca byle deildir" demitir. Bu ilke topluma uygulanrsa, iyi
toplumun ar zenginliin ve ar yoksulluun bulunmad bir top
lum olaca sonucuna varlabilir ki, Demokritos'un zamannda byle
toplumlar demokrasi ile ynetilen toplumlardr. Demokritos'un da bu
mantk zincirini izleyip izlemediini bilmiyoruz. Ama "bir demokrasi
deki yoksulluk, aristokrasideki szde bahtlla zgrln klelie
stn tutulduu kadar yelenmelidir dediine baklrsa, izlemi gr
nyor. Bylece, Demokritos'un materyalist bir doa felsefesinden hare
ketle demokratik bir siyasal dne varn, biz de izlemi oluyo
ruz.

127

b . Gney talya Din Felsefesi


onia gibi Gney talya da, Yunan Yarmadas'ndan gelen g
menlerce kurulmu olan kent devletleriyle, Yunan dnyasnn bir par
asn oluturuyordu. teki kent devletlerinde l.. 6. yzylda grlen
ekonomik, toplumsal, siyasal gelimeler, Gney talya kent devletle
rinde ve bunlardan biri olan Kroton'da da grld. Ancak burada,
Pythagoras'n evresinde toplanan aristokratik inanl bilgeler, dnce
alannda bir din felsefesi gelitirdiler.

Pythagoras ve Pythagorasclar
Pythagoras l.. 582'de, lonia'daki Sisam (imdiki Samos) kentin
de dodu; l.. 6. yzylda yaad. lm tarihini veremeyiimizin nede
ni, Pythagorasc gelenee gre onun lmediine inanlmasdr. Gen
liinde, byk bir ticaret filosuna sahip olan tiran Polykrates'in, Si
sam'da aristokrasiyi saf d edip kentli orta snfa dayanarak tiranlk
ynetimini kurmasna tank olmutur. Bu durumdan holanmayarak
lkesinden ayrlm, Gney talya'daki Kroton kentine yerlemitir. Bu
tutumu, Yunan dnyasndaki demokrasiye giden gelimelere kar
gsterdii tepkiyi dile getirmektedir.
Pythagoras, felsefesini, onia felsefesini de balatan soru ile ba
latm grnn "Evrenin ana ilkesi nedir?" biimindeki bu soruya ver
dii yant, onia doa felsefesinde genellikle verilen yantlardan farkl
olarak, onun maddi bir e deil "saylar" olduunu syleyerek (say
bir madde olmayp madde d bir ey: bir dnce, bir idea olduu
iin) idealist felsefenin temellerini atm olur.
Pythagorasclara gre gerek varlklar saylardr. Evrende saysal
bir dzen ve dzenlilik vardr ve her ey say ile anlatlabilir. Bir says
rnein, tanrdr. Birden baayarak her saynn bir karl, bir anlam
vardr. Her say bir eyi ya da bir dnceyi karlar. Pythagorasclann
"say mistisizmi" olarak adlandrlabilecek olan bu dncelerinden tut
turarak, onlarn toplum felsefelerine geebiliriz.
Pythagorasclara gre evrende bir dzenlilik, bir uyum vardr. Top
lumda da bir dzen ve bir uyum olmalda-. Yaadklar dnemde, de
mokrasilere varma yolunda siyasal deiiklikler geiren toplumlannda,
kendi anladklar anlamda bir dzen bir uyum grmemi olacaklar ki,
toplumda uyumu salayacak olan sayy aramaya giriirler, bulurlar da.
128

Bu, kare saydr, kendisiyle arplm saydr. Karenin kylar, alan


birbirlerine eit olduu iin, kare eit ksmlardan olutuu iin, yet
kin bir uyumu dile getirir. yleyse kare say "adalet"tir.
Adalet toplumun temelidir. Toplumda, karede olduu gibi, onu
oluturan ksmlar birbirlerine eitse uyum vardr, adalet vardr, eit de
ilse yoktur. Bununla Pythagorasclarm toplumun ksnlan olan snflann birbirlerine eit olmalann istedikleri sanlmasn. Onlara gre
toplumun ksnlan 1. akl, 2. ruh, 3. istek'tir; eitlik de bu enin
toplumda doru yerlerinde bulunmasdr.
Pythagorasclar toplumun da insan gibi eden, akldan, ruhdan, istekten kurulduunu dnmlerdir. nsandan balayalm; insan
bu eden kurulu olmakla birlikte, baz insanlarda akl, bazlarnda
ruh, bazlarnda istek esi egemendir. Akln egemen olduu kimseler
bilge, ruh esinin egemen olduu kimseler asker yaradll kimseler
dir. Kendilerine istek esinin egemen olduu kimseler ise, retim
ileriyle uramaya elverili avam yaradll kimselerdir.
Byle bir dnce zinciriyle insandan topluma geen Pythagorasc
dn, bir toplumda dzenin, adaletin, uyumun olabilmesi iin, in
sanlarn toplumda yaradllarna uygun yerlere yerletirilmelerinin ge
rektiini ne srer. nsanda doru olan nasl akln teki ksmlarn
ynetmesi ise, toplumda da doru olan, kendilerine akl ksmlar ege
men olan kimselerin, demek ki bilgelerin topluma egemen olmalar,
toplumu ynetmeleridir.

c. Yunan Yarmadas Genel Felsefe Sistemleri


onia'da bir doa felsefesinin, Gney talya'da bir din felsefesinin
I.. 6. yzylda gelitirilmesine karlk, Yunan Yarmadas'nda, yz
yl kadar sonra, daha ok insanla ve toplumla ilgilenen, ama hem doa
hem de doast ile ilgili konular da ele alan, bylece btnc bir
dnya gr olma eilimi gsteren genel felsefe sistemleri gelitirildi.
C.

Eski Y unanTn Felsefe O kullarnda Siyasal D n

Eski Yunan'da dn felsefi bir biim aldktan sonra siyasal d


nn de felsefe okullar iinde gelitirildiini gryoruz. Bu felsefe
okullarnn bazlar dzenli okullardr, bazlar da ayn dnceler ev
resinde toplanm dnrlerin gruplandr.
129

a. S ofistler
Kent devletlerindeki demokratik gelimelerle, eski aristokratik
siyasal kltr yetersiz kalm, hem aristokratlar hem de demokratlar
yeni bir kltrn gereksinimini duymaya balamlard. Hele demok
ratlar, siyasal iktidar ele geirirlerken ve geirdiklerinde kent devletle
rini ynetirken, aristokratlardan yana yontan eski kltr kullanamaz
lard; iddetle yeni, demokratik bir dnn, demokratik bir kltrn
gereksinimini duydular. te Yunan toplumunda duyulan bu gereksi
nimleri karlamaya sofistler aday oldular.
Yunanca'da "sophia" bilgi demektir, Sofist; bilgili, "bilgin" an
lamna gelen bir szck iken, kendilerine "sofist" deyen bu kimseler
dersler vermeye balaynca, szck "retmen" anlamna gelir oldu.
Ama ona bugnk ("bilgi") anlamn, kendisini onlar gibi bir sofist
(bilgin) saymadn, bilgi ardnda koan bir filozof (bilgisever) sayd
n syleyen Sokrates kazandrd.
Sofist akm, belli grleri olan bir felsefe okulu deildir. Sofist
ler birbirinden farkl grleri, eitli siyasal dnceleri savunmu
lard. Belki tek ortak yanlan, insan konu almalan ve bir okula bal
olmamalandr. Ancak bu, dnce tarihi iinde son derece nemli bir
zelliktir. Belli tapmaklara ya da dinlere, mezheplere bal din adamlan
dn skolastikleme eilimi gstermiken, paral ekonominin
egemen olduu bir toplumda, serbest emein ortaya knn nemine
benzer bir biimde, serbest dn emekilerinin ortaya klan, dn
ceye esneklik ve deien toplumsal gereklie uyabilme yetenei ka
zandrmtr. Bu adan sofistleri, serbest meslek dnrleri sayabiliriz.
Sofistlerin farkl snflarn dnya grlerini dile getirdiklerini
Mannheim, (Ideology and Utopia adyla 1960' da ngilizceye evrilen)
"ideoloji ve topya" adl Almanca yaptnda ortaya koymutur.
Ayrca, orfadbirden ok dnce ve deer sisteminin bulunduu
bir durumda, insan doal olarak hangisinin doru ve geerli olduunu
aratrma gerei duyarak, tek dnce sistemi bulunan bir toplumda
grlmeyen bir biimde, "dncenin zerinde dnme"ye balayacak
tr ki, bu, hem epistemolojik sorunlarn zerine eilinmesine, hem de
dn sistemlerinin ideolojik niteliklerinin yava yava farkna va
rlmasna yol aacaktr.
Bilginin satlabileceini, dolaysyla retilebileceini syleyen
sofistler, konumlar gerei olarak da, bilginin, erdemin, siyasal bilgi130

nin ve siyasal erdemin doutan, aristokratlarn kaltmsal nitelii ol


duu savlarna kar kacaklardr, ki bu da demokratik bir tutumdur.
Dolaysyla onlar bir bakma aristokratik dnn temeline saldran
dnrler olarak grebiliriz. Sofistler Yunan dnne ok eitli
katklarda bulunmulardr. Sofistler'in babas saylan Protagoras'dan
balayalm.

Protagoras
Protagoras (I.. 480 - 410) Teos'da domu, Abdera'da yetimi,
paral dersler vererek yaamn kazanmak iin Atina'ya gelmitir. So
fist dnce akmnn kurucusu olmutur. Yazdklarndan zamanmza
yalnzca fragmentler (paralar) kalabilmitir. Bu paralar arasnda onun:
"Metron antropos panton = nsan her eyin lsdr" sz gerek
sofistlerin tutumunu, gerek Protagoras'n dnn yanstmas bak
mndan ok nemlidir. Bu szn nemini belki, aristokratik ozan Pindaros'un u sz ile yanyana koyarak daha iyi kavrayabiliriz:
"Nomos basileos panton = Yasalar her eyin kraldr". Nomos,
insan yaps da olsa, onu yapmayan insanlarn da uymas gereken
"kurallar"dr. Vurgu insana deil kuraladr. Pindaros, yasalara uyulma
sn, her eyin lsnn yasalar olduunu sylerken, Protagoras tam
tersi bir tutumla, yasalarn karsna insan koymakta, l olarak in
san almaktadr; dolaysyla eskiden yaplm ve deitirilmek istenme
yen yasalara kar bir tutum taknmaktadr.
Protagoras'n bu nl szndeki "insan" szcnn birey insan
anlamna gelip gelmedii tartmaldr. Ama onun insan sz ile, in
san hayvanlardan ayran zellii olan akl amalad, akln her eyin
ls olduunu sylemek istedii gr ar basmaktadr. Bunu
onun "Protagoras mitosu" olarak tannan meselinden biliyoruz: Prota
goras, "devlet, siyaset bilgisinin baz insanlarda m yoksa tm insan
larda m bulunduu" yolundaki bir soruyu, "bunu en iyisi, daha kolay
anlamanz iin, bir mitos yardm ile anlataym" diye yantlamaya ba
lar (mitoslara inandndan deil onlar dncelerini daha kolaylkla
anlatmaya yarayacak bir mesel olarak kullanmak istediinden byle an
latmaktadr):
Canllar yaratldktan sonra, onlar donatma ii iki karde tanrya,
Prometheus ile Epimetheus'a verilir. Epimetheus, doaya ve birbirle
rine kar korunmalar iin hayvanlara bol keseden post, di, trnak
131

datmaya balar. Sra insana gelince, ona verecek hi bir eyinin kal
madn dehetle grr. plak, yumuak insan, eli nnde ackl bir
durumda baknp durmaktadr. Prometheus yetiir insann yardmna.
Olympos'a kp tanrlardan atei (ve atein yardmyla yaplan aralar,
dolaysyla zanaatlar) alarak insana verir; hayvanlardan korunmas,
kendini donatmas iin. Bylece insanlar kendilerini, teki hayvanlar
dan ve doadan koruyabilecek duruma gelirler. Ama o zaman daha in
sanlar devlet bilgisine sahip olmadklar iin, kendilerini birbirlerinin
saldrlarndan koruyamazlar. yle ki, bu yzden neredeyse yok olup
gideceklerdir. Olympos'dan atei alan Promethus'a fena biimde kz
m ve bilindii biimde cezalandrm olmakla birlikte Zeus, insan
larn bu durumuna acr; yok olup gitmelerine gnl raz olmaz ve bir
birlerini yiyip bitirmesinler diye, Hermes ile insanlara "devlet bilgisi"
gnderir. Hermes bu bilgiyi, belli zanaatlarn bilgisinin belli kimse
lere verilii gibi, baz kimselere mi vereceini yoksa herkese mi da
tacan sorar. Zeus, onu tm insanlara datmasn syler. Bu mitos
ile Protagoras, devlet bilgisinin belirli bir snfta deil tm vatanda
larda bulunmas gerektiini belirterek, demokratik bir politika anlay
n dile getirmektedir.

teki Sofistler
Sofser arasnda aristokratik dnceleri savunanlar da vard, nk
sofistlerin dncelerinin alclarnn, rencilerinin bir blm aris
tokrat genlerdi. Ama sofistlerin ounun demokratik dnceler geli
tirdikleri sylenebilir. Bunlardan Antiphon, aristokrat - avam ayrmna
kar karak, insanlarn doutan birbirlerine eit olduklarn ne sr
mt. Alkidamas, "Tanr herkese zgrlk vermitir, doa kimseyi
kle yapmamtr" deyerek, efendi - kle ayrmna kar kmu. Yunan'da pek yaygn olan Hellen - barbar ayrmna kar kan sofistler de
vard. Thrasymakhos, "adalet glnn iine gelendir" deyerek uygula
madaki durumdan ac ac yaknrken, Kallikles onun tam zdd olan d
nceler ileri srmt. Ona gre, zayflar birleip, doutan stn olan
lar, "hak, adalet, bakalarndan fazla eye sahip olmak iin uramamaktr" deyerek dizginleyen yasalar, ahlak kurallar koymulardr. Oysa
hak ve adalet glnn istedii gibi yaamas, tutkularnn kendisini
gtrd yere dek gitmesidir. Ksaca "hak glnndr". Antiphon
ise, zamanmza kalabilen ffagmentte, "doaca ayn yaratldmz hal
132

de, aristokratlar sayp, avam saymayarak barbarca davranyoruz" an


lamna gelen eitliki dnceler gelitirmitir.

b. Sokrates
Sofistlerin baz inanlar akln szgecinden geirerek eletirmele
rinden etkilenen ve onlarn bu yntemlerini benimseyen (bu nedenle
baz yazarlar tarafndan kendisi de bir sofist saylan) Sokrates, sofistle
rin birden ok gerein olabilecei ya da hi bir gerein olmad yo
lundaki dncelerine kar tutum taknarak, bir numaral sofist d
man kesilmitir.
Sokrates'in Yaam: Sokrates (.. 449 - 399) Atinal bir ana baba
dan dodu. Babas ta yontucusu ve heykeltra olan bir zanaat idi.
Sokratese, kt kanaat ama yaam boyunca almadan dnmesine
yetecek kadar miras brakm grnyor.
Apollon khini "dnyann en bilge kiisi kimdir?" biimindeki
bir soryu "Sokrates"dir diye yanam. Gelip bunu Sokrates'e bildir
m ile^ Sokrates, "nasl olur" demi, "nasl olur? bildiim tek ey hi
bir ey bilmediimdir; Apollon khini yanlm olmal; benden bilge
lerin bulunduunu gstererek bunu kantlayacam". Bunun zerine
balam kendisinden bilgesini aramaya. Bu amala Atina sokakla
rnda sofist, marangoz, politikac, sac, zengin, yoksul kiminle kar
lam ise, kim ben bir ey biliyorum demise, onu sorguya ekmi,
bildiini syledii eyi gerekten biliyor mu diye. O zaman grm ki
bu kimseler bildiklerini sandklar eyi bile bilmemektedirler. in
kts kendilerinin bilgisiz olduklarnn da bilincinde deildirler. O za
man anlam ki, Apollon khini doruyu sylemi; kendisi hi bir ey
bilmemekle birlikte hi deilse bir ey bilmediini bilmektedir.
Bunun zerine Sokrates, Atinallar'm bilgisizliklerini yzlerine
vurmak, bylece onlar uyandrmak iin, bu konumalarn srdrm.
Kendilerinin bilgili olduklarn sanarak vnenleri yakalayarak, sor
duu ustalkl sorularla, onlar kendi dnceleri iinde elikiye dr
m, matetmi, gln durumda brakm. Onun bu alayl, elenceli,
ama bilgece soruturmalarn dinlemek iin evresinde bir grup gen,
daha ok da aristokrat ocuklar toplanm. Sokrates onlarn nnde,
Atina'nn hatip, sofist, politikac vb. nl kiilerini mat etmeyi sr
drm. Sonunda o kadar ok dman kazanm ki, .. 399'da, gen
lerin ahlakn bozmak ve Atina tanrlarna saygszlk edip yeni tanrlar
133

uydurmakla sulanarak, Halk Mahkemesi'ne verilmi; yargdanp sulu


bulunmu. Baldran otu erbeti (zehiri) iirilerek ldrlmesine karar
verilmi. rencilerinin onu karmaya gelmelerine karn, "Atina'nn
yasalar yararma iken onlardan yararlandm, zararma olduu zaman
onlara uymaktan kanmam vatandala smaz; hem ben lmyo
rum, ruhum yeni bir yaama balyor" diyerek, baldran zehirini tiksin
meden sonuna dek ierek lmeye yatm.
Sokrates'in Kiilii: Sokrates'in yaam ve dnceleri olmak
zere her zaman akmayan iki yn vard. Partal giyinili, yaln ya
ayl biriydi. Kendini beenmilikten uzak olarak, byk bir alak
gnlllkle, Atina'nn her snfndan ve her kesiminden insanla tan
t, konutu, sohbet etti, tartt. Ksacas, yaam halkayd, demokratayd; ama dn, dnceleri aristokratayd. Kimselerin dnce
sini, zellikle demokrat politikaclarn, demokratik grleri savunan
sofistlerin dncelerini beenmiyordu. Bilge bir azln ynetimini
savunuyordu.
rencilerinden, onun yaayndan esinlenen, yaayn kendile
rine rnek alan kimseler olan Kynikler, eitliki bir dnce okulu ku
rarlarken; onun daha ok dncelerine nem veren Platon, Sokrates'in
"bilgelerin ynetimi dncesini "filozoflarn ynetimi" dzeyine
karp ileyerek, aristokratik, eitsizliki bir felsefe sistemi gelitirdi.
Sokrates'in Dnceleri: Sokrates, ne zamannn demokratik toplumunu ne de demokratik ynetimini beeniyordu. Ona gre Atina va
tandalar kiisel karlar ardnda koarlarken, kamunun karlarn hi
dnmyorlard; yneticiler de byle davranyorlard; nk demokra
si dzeninde ynetim vatandalarn elindeydi. stelik ne vatandalarn
ne de ilerinde yneticilik grevini stlenmilerin kamu ileri, politika
hakknda yeterli bilgileri, doru drst grleri vard.
Sokrates'in Atina toplumunda eksik olduunu dnd ey "er
dem" idi. Erdem, iyiyi ktden ayrabilme yetenei, neyin iyi neyin
kt, neyin doru neyin yanl olduunu bilmekti. Bu durumda erdem
bir "bilgi tryd. Bilgi olduuna gre de retilebilir bir eydi.
Sokrates, vatandalarn kendilerini erdemli insanlar olarak yetitir
melerini ister; toplumu ynetecek kimselerin de, stelik ok daha faz
la erdemli kimseler olmalar gerektiini syler. Oysa zamannda durum
byle midir? Demokrasi ynetiminden dolay herhangi bir vatanda,
seimle ya da kurra ile kamu grevlerine, ynetim makamlarna geti
rilebilmektedir. Sokrates'in akl ite buna bir trl yatmyordu. Ati
134

nallar'n, gnlk ilerini iin ustalarna yaptrrken, rnein gemile


rine, kurra ile kaptan semeyip, en usta kaptanlar arayp bulup onlara
grev verirlerken, bir hatann ok daha byk zararlara yol aabilecei
kamu ilerinde, politika alannda, ynetim sanatn bilmeyen zanaat
lara, tacirlere, iilere yer vermelerine, bylece devlet gemisinin ba
na kurra ile yneticiler getirmelerine ayordu.
Sokrates'in toplumu, halkn, ounluun deil, bilgili, erdemli
bir azln ynetmesini istemesi, aristokratlarn grne benzerse de
bir nokta onlarnkinden ayrlr. Bu azln, toplumu ynetme hakkn
soyluluklarndan deil bilgeliklerinden alacan belirtmitir. Kendini
bilge olarak yetitirmek olana daha ok soylularn elinde olsa bile,
sonunda toplumun ynetimi sradan aristokratlarn deil, aristokratlar
arasnda da kendilerini bilge olarak yetitirebilmi bir azln elinde
olacaktr.

c. K ynikler
Sokrates'in hem eitliki hem eitsizliki ynlerinin bulunduu
nu, yaamnda daha ok eitliki iken, dncelerinde eitsizliki, aris
tokratik eilimlerin ar bastn grmtk. rencileri arasnda
onun eitliki ynn benimseyip gelitirenler, daha sonralar Kynik
ler adyla bilinen bir dnce okulunu kurdular.
Kynik szc Eski Yunanca'da kpek anlamna gelen "kylon"
kkenlidir. Kpeke (ilkel) bir yaam biimini yeleyen bir dnce
akmnn yelerine "Kynikler" denmitir. Beklenecei gibi, bu ad, on
lar aa gren rakip ve aristokrat dnrlerce taklmt. Onlar da bu
ad zamanla benimsemi grnrler.
Tarihsel balam iinde, Kynik dnce, ar eitsizliki uygar
kent devleti toplumuna kar bir tepki hareketiydi. Ancak yeleri aa
snflardan kimseler olan bu tepki hareketi, bu snflarn Eski Yunan'daki gszlne uygun olarak, eitsizliki toplum dzenini ykma
ve yerine eitliki bir dzen getirme yolunda etkin bir tepki hareketi
olamad. Kendini, uygar, eitsizliki dzene ksme, uygar toplumdan
kama, uygarln nimetlerinin eitsiz datmn eletirmekten ok
dorudan doruya uygarln nimetlerini hor grme, eitsizliki dze
nin deerlerini aa grme biiminde edilgin bir tepki olarak ortaya
koydu.
135

Kynikler, Eski Yunan'n snflarn birbirlerine dtkleri dne


minde yaam, byle bir ortamda mutluluun koullarn aramlard.
Onlara gre ancak erdemli kii mutlu olabilirdi. Erdemli, dolaysyla
mutlu kiiye rnek Sokrates; Sokrates'in yoksul, tutkusuz, alakg
nll yaam idi. Mutlu olmann koulu tutkusuz olmakt; zgr ol
mann koulu da tutkusuz olmakt. Kendini tutkularna kaptran insan,
tutkularnn klesi ve mutsuz biri durumuna derdi. Byle bir ahlak
anlaynn, Kallikles'in anlayna taban tabana zt olduunu syleye
biliriz.
Kyniklere gre, yukar snftan kimselerin ardnda kotuklar g
zellik, bilginlik, an, eref ile; aa snftan kimselerin ardndan ko
tuklar zenginlik, sanld gibi insanlar mutlu deil mutsuz eden
eylerdi. nsan mutsuzluktan kurtaracak, ona erdemli bir yaamn ko
ullarn hazrlayacak ey ise, tutkulardan, gereksinimlerden uzak ol
mak, yoksulluk ve nszlk idi. Ayrca, zgr ve mutlu yaamak iin
bilge kii, kendisini tutkularn at koturduu alan olan politikadan
uzak tutmalyd. Politikadan, toplumsal yaamdan kendisini ekmeli,
toplumun irkefne bulamamasn bilmeliydi.
Bu nedenle Kynik dnya gr, tam bir yaama ks, yaam
dan ka, ie kapan yoluna ynelmi olan, azla yetinmeyi tleyen
bir "yoksulluk ve yoksunluk felsefesi" idi; yoksunluun bir "erdem"
dzeyine ykseltilmesiydi.
Bununla birlikte, Kynik dnrler, Yunan'n insanlar, aristokral-avam, vatanda-yabanc, zgr - kle olarak eitsiz taraflara ayran kent
devleti vatandalk anlayna kar kp, "kozmopolis" kavramn (tm
dnya insanlarn ayn topluluun, aym devletin yeleri olarak gren
"evrenkent" dncesini) ne srdklerine baklrsa, byle bir anlayla
oluturulacak dnya toplumunda, bu eitsizliki ayrmlarn sona erdirilebileceini dnm olabilirler. Byle dnmlerse bile, insanlar gene
de erdemli - erdemsiz olarak snflandrmaktan geri kalmamlardr. nem
li iki Kynik dnrde bu anlayn somut rneklerini grelim.

A n tis th e n e s
Antisthenes (l.. 444 - 368) Sokrates'in rencisi ve en sevdii
dostlarndan biri olan yoksul bir Atinal idi. Kynik dnn temel
grlerini ortaya atan kurucusu oldu. Sokrates lp, onun etkisinden
kurtulduktan sonra Antisthenes, Sokrates'in, erdeme, mr boyu sre
136

cek uzun almalarla elde edilecek bilgilerle ulalabilecei yolundaki


grnden ayrlarak; erdemin yaln bir iyilik, bilinmesi gereken ey
lerin herkese bilinebilecek basit eyler olduunu syleyip, ince ilen
mi derin felsefeleri deersiz bulmaya balamtr. Bir ii gibi giyinip
herkesin anlayabilecei dersler vermi, bu derslerinde, insann erdeme
ok ey bilmekle deil, kendini tutkularndan kurtarp iyi davranlarda
bulunmas ile ulalabileceini, dolaysyla herkesin erdemli bir
yaama kolaylkla kavuabileceini anlatmtr. (l.. 6. yzyln in
dnr Lao-e'yi anmsatmyor mu?)
Antisthenes, Kynik yaam idealini, kendine gven, fizik dayank
llk (kendisi greiydi) ve zorluklara katlanma olarak grm, al
may yceltmitir. Byle bir yaam ideali, grld gibi, aa ta
bakalarn "zlemlerini" deil "durumlarn" dealize etmektedir. Ger
ekten Antisthenes, lksten kanlan, en gerekli gereksinimlerin kar
lanmas ile yetinilen, hayvanlarn yaayna benzeyen doal, yaln
bir yaama ne kadar yaklalrsa, erdeme ve mutlulua o kadar ok yak
lalaca inanandayd.
Eitsizliki uygar topluma ve onun eitsizliki deerlerine kar
bir tepki olan Kynik dnn, dmanln yanl hedefe ynelterek
yalnz eitsizliki dzene deil, eitsizliki dzene yol aan uygar top
luma, giderek uygarln nimetlerine yneltmi olmas; te yandan,
uygar toplumun eitsizliki dzenine gsterdii tepki ile, ilkel toplu
mun eitliki dzenine ve kuramlarna duyulan zlemi dile getirmesi
ilgintir. Gerekten, Antisthenes'in eitsizliki uygar toplumun devlet,
mlkiyet, din (ve belki de klelik) gibi eitsizliki kuramlarna kar
kp, devletin, zel mlkiyetin bulunmad, yaln bir yaamn
srdrld ilkel bir toplumdan yana olduunu gryoruz. Bu neden
le onu tarihin ilk anarist dnrlerinden biri sayabiliriz.

Diogenes
Diogenes (.. 404 - 323) Sinoplu bir bankerin olu, Karadenizli bir
hemerimiz olarak domutur. Babasnn paralan eeleyerek incelt
tiinin anlalmas zerine, ailesi ile birlikte Sinop'tan srlm, son
ra da bir kle durumuna dmtr. Satlrken ne gibi bir becerisi ol
duunu soran (ona gre pazarlayacak olan) satcsna, "kendini yne
tecek birini arayan beni satn alsn" demitir. Sonunda gerekten, fel
sefenin deerini bilen birinin klesi olmu ve bu efendisinin kendisine
137

felsefe ile uramasna izin vermesinden yararlanarak, Antisthenes'in


rencisi ve Kynik okulunun en nl filozofu durumuna ykselmitir.
Kendisine nereli olduu sorulduu zaman "kozmopolitim" (evrenkentliyim, dnya vatandaym) diye yant veren Diogenes, kent devletinin
vatanda olan - olmayan, Hellen - barbar ayrmna kar, tm dnya in
sanlarnn tek bir toplumun eit yeleri saylmalar gerektii yolunda
ki eitliki dncelerini dile getirmi olur. Onun Yunan siyasal d
nne katks ite bu "kozmopolis" kavramdr.
Diogenes, kleler arasnda efendi yaradll bilgelerin bulunduu
nu syleyerek, efendi - kle ayrmna da kar km grnr. Yaa
mndan kard dersle olacak, paraya dknl ktlklerin anas
grerek, ekonomik eitsizlie kar tutumunu ortaya koymutur. Aris
tokrat soylu olma savlarn, ktln gstermelik ssleri olarak yo
rumlayp, aristokrat - avam aynmn yermitir. Aile kurumuna kar
kp, raz olan bir kadnla onu raz eden bir erkein birlii dndaki
hi bir birlii kabul etmeyerek kadn - erkek eitliinden yana dnce
ler gelitirmitir. Baz aratrclara gre Diogenes, bu eitliki dn
celerini zel mlkiyetin kaldrlmasn savunma noktasna, demek ki
ekonomik eitlie dek gtrmtr. Ancak bu noktada, mlkiyetin
herkes iin deil yalnzca bilgeler arasnda ortak olmasn istemi
grnr. Bu dnce ona Sokrates'in kanalyla Pythgorasclardan gel
mi olabilir. (Diogenesin bu tr dncelerinin bir dramatizasyonu
iin, Dumitru Solomon, Kpek Diogenes, ev. M. Tunay, Ankara,
1986, Kuzey Yaynlan'na baknz.)
Bu eitliki dnceleri yan sra onun, gpegndz elinde fenerle
"insan aryorum" diye dolamas zerine, evresinde toplanan halk,
"ben insan aryorum dedim, sizin gibi alak, baya kimseler deil"
diyerek kovalad sylentisinin de gsterecei gibi, Antisthenes gibi
onun da, insanlar bilge azlk ile bilge olmayan okluk olarak ikiye
ayrmaktan kendini alamad anlalyor.

d. Perikles ve Demokrasi Kuram


Demokrasi kuramna Demokritos'un ve Sofistlerin yaptklar kat
klar grmtk. Aristoteles'in ve Epikurosulann yapacaklar katk
lar ileride ele alacaz. Ancak bu dnrlerin hibiri, bu katklar sis
temli bir btn durumuna sokup bir "demokrasi kuram" yaratama
mtr. Demokratik dnn sistemli bir kuram biiminde ilene138

meyiinin bir nedeni de, Yunan kltrnn doruuna ulat Perikles


dneminde, demokratik dncelerin iktidarda oluu, dolaysyla ku
ramsal dzeyde bir savunma gereksiniminin duyulmaydr.
Thukydides (l.. 460 - 399), Thukydides Tarihi ksa adyla bili
nen yaptnda (II. 34 - 46'da) Peloponnessos Savalarnn birinci ylnda
sava ehitleri iin dzenlenen trende Perikles'in yapn syledii
"Cenaze Treni Sylevi"ni verir. Sylev, gnmze kalan metinler
iinde Yunan (Ana) demokrasisinin deerlerini ve kuramn en yetkin
ve derli toplu biimde dile getiren bir belge niteliindedir. Sylevin de
mokrasi kuram ile ilgili yerlerini, keli ayralar iinde yaptmz
kk aklamalarla aktaryoruz:
"idare eklimizin ad demokratladr. Bu ad ona birka kiiye
deil btn yurttalara dayand iin verilmitir. Yasalarmz
kiisel ilerde herkese ayn haklar veriyor [yasa nnde eitlik]
devlet ilerinde herkesin alabilecei yer u veya bu soydan olu
una deil, gsterdii yksek yetenekle kazand ne gredir
[soyluluk yerine baar lt]... Devlet ilerinde ok serbest
dnyoruz. Bu serbest dn gnlk uralarmzda da
gsteriyoruz [zgrlk] ... zel yaaymzda hepimiz dile
diimizi ilediimiz halde, yurttalar ilgilendiren ilerde kt
bir ey yapmak korkusu ile ok sk davranyoruz [sorumluluk]
... batakilerin, yasalarn ... buyruklarndan dar kmaktan
ok ekiniyoruz [yasaya, yneticiye uym a]... Bir Atina yurtta
kendi ilerine bakarken kamu sorunlarn savsaklamaz. Devletle
ilgilenmeyen bir kimseyi zararsz deil yararsz buluruz [siyasal
ilgi ve kalma] ve bir politikay ancak birka kii ortaya koya
bilir, ama hepimiz onu yarglayacak yetenekteyiz [her vatan
dan siyasal erdeme sahip olduu varsaym]. Biz tartmaya,
siyasal eylemin nne dikilen bir engel diye deil, bilgece dav
ranmann vazgeilmez bir n hazrl diye bakarz [demokratik
danma, zgr tartma ve eletirme]... Ksaca sylersem, Ati
na ehri Helen dnyasnn bir okuludur. Burada bana yaam u
ralarnn btn biimlerinde, hem de incelikle birlemi byk
bir beceriklilikle herkes kendi kiiliini, kendi vcudunu her
eye gc yetecek bir duruma koyuyor gibi geliyor, [demokrasi
dzeninin bireysel yetenekleri en ok ortaya koyup gelitirme
olana veren dzen olduu inanc]... yalnz bizim devletimiz...
139

idaresi altna girmi olanlarn da deersiz kimselerin eline d


tklerinden yanp yaklmalarna sebep olmuyor [Atina demokra
sisinin emperyalist ynnn itiraf]."
M. Tunay (&T.),Bat'da Siyasal Dnceler Tarihi- 1,
Seilmi Yazlar, s. 20-30'dan zetlenerek)

e. P laton
Kyniklerin Sokrates'in eitliki ynn ilemelerine karlk Pla
ton hocas Sokrates'in eitsizliki dncelerini ileyip gelitirmitir.
Aristokratik dnrler, genel olarak, sofistlerce budanan aristokratik
deerleri, Sokrates'in salad "bilgelerin ynetimi" dncesi zerin
de, yeni temellere dayandrarak canlandrm, bunlar byk bir genel
felsefe biiminde sistemletirebilmeyi baarmlardr. Bu, zel olarak
da Platon'un baarsdr. Platon bu baarya, zamanna kadarki tm Yu
nan kltrnn mirasndan yararlanp, bu kltrn en nemli dn
celerini, Sokrates'in "bilgelerin ynetimi" dncesi temeli zerinde
kurup sistemletirerek ulamtr. Ama bylece kurduu idealist, eit
sizliki, aristokratik felsefesi, kendisinden sonra, zamanmza kadar
dnce tarihi boyunca saysz dnr etkilemitir; etkisini (Poppcr'a gre "bysn") gnmzde de srdrmektedir.

Platon'un Yaam
Platon (.. 427 - 347) ailesinin, Atina'nn son kral Kodros'un
soyundan, Kodros'un soyunun da tanr Poseidon dan geldiini syleye
rek, arkasn tanrlara dayandrma biimindeki eski aristokratik tutumu
srdrr. Asl ad Aristokles'dir; "Platon" takma addr. Alm ve omuz
lan "geni" olduu iin verilmi bu ad ona. Genliinde Olimpiyatlar
da birincilikler kazanan baanl bir sporcu ve gzel iirler yazan bir sa
nat imi. stelik ok yakklym, ama nedense mr boyunca be
kr yaam.
Yaam, Yunan uygarlnn, Yunan kent devleti toplumunun,
zellikle Ana'nn en parlak noktasn izleyen bir gerileme ve kme
dnemine i savalar ve yenilgiler dnemine rastlamt. Yirmi yanda
Sokrates'in ekimine kaplnca sporu, sanat brakp, kendini dn
140

yaamna vermiti. Yunan n iine dt kt durumun nedenlerini


aratrp, onu bu ukurdan karmann yollarn aramaya balamt.
Platon'u genliinde, politikaya atlp, Atina'nn ve Yunan toplumunun gelecei zerinde dnd ynde etkili olmaya can atan bir
Atinal olarak gryoruz. .. 404 ylnda Atina'da gerekletirilen oligarik devrim sonunda kurulan otuz tiranlar ynetimi, ona bekledii
bu frsat verir gibi oldu. Otuz tiranlar arasndaki akrabalar, ondan
kendilerine katlmasn, nemli siyasal grevler stlenmesini istediler.
Bu neriyi olumlu karlamakla birlikte, "biraz dneyim" deyip bek
lerken geen zaman iinde, otuz tiranlarn demokrat vatandalara kar
giritikleri terr eylemleri onu oligarik partiden souttu.
Bunun zerine, Atina politikasnda etkili olmak isteyen baz par
lak aristokrat genlerinin geleneini izleyerek, demokratik parti iinde
politikaya atlmay dnrken, demokratlarn en sevdii ve en been
dii insan olan hocas Sokrates'i lmle cezalandrmalar zerine, on
lardan da souduu gibi, demokrasiye kar duyduu gvensizlik bir
dmanlk biiminde kkleti. Sonuta, politika eylemi ile uramak
dncesinden vazgemek zorunda kalp, kendini politika kuramna
verdi.
.. 390 ylnda (otuz yedi yanda) geziye kt. Gney talya'ya,
byk bir olaslkla da Msr'a gitti. Gney talya'da Pythagoraslann
dncelerinden ve kurduklar bilgeler ynetiminden etkilenmi g
rnr. .. 387'de (krk yanda) Syrakuza kral I. Dionysos'un, kendi
sini, siyasal grlerinden yararlanmak iin armas zerine Syrakuza'ya gider. Eline kafasndaki filozoflar ynetimini gerekletirmek
iin tarihsel bir frsat getii umuduna kaplr. Ancak, reform nerile
rinin savsaklandn grnce, kralla aras bozulur. Kral onu Atina'nn
dman olan Spartallar'n bir gemisiyle Yunanistan'a gnderir. Spartallar yolda onu kle olarak satmaya kalkarlar. Kendisini tanyan bir
Pythagorasnm satn alp zgrln balamasyla bu tehlikeden
kurtulur. Ne var ki bu olay, onun klelii onaylayan dncelerini pek
etkilemez.
.. 386'da Atina'ya dnen Platon, Atina'nn eski sava kahra
manlarndan biri olan Heros Akademikos'un mezar yanndaki arsay
satn alp, burada felsefe dersleri vermek zere bir okul aar. Bu neden
le "Akademia" denir okuluna. Dilimizdeki akademi szc buradan
gelmektedir. Platon zengin dostlarnn balaryla yrtt bu okul
da, yetenekli genlere (parasz) felsefe dersleri vererek siyasal grle
141

rini yaymaya ve ileride toplumun bana geebilecek filozof yneticiler


yetitirmeye alr. nk, Yunan toplum unun kten kurtulup iyi
ve kararl dzenlerin kurulabilmesi iin, ayn hedefe varan iki yol
grmtr. Ya filozoflar kral olmal ya da krallar filozof olmaldr.
Kendisinin de, birinci yola uygun olarak, bir gn Atina'y ya da her
hangi bir Yunan kentini ynetmek zere arlacan umup bekle
diini gsteren ipular vardr yazlarnda.
Gene baarszlkla sonulanan ikinci bir Syrakuza serveninden
sonra, l.. 360'da (altm yedi yanda) Atinaya, urad d krklk
larndan dolay, dncelerinde nemli deiikliklerle dnmtr. Ya
amnn son yln, Akademia'daki derslerine verir. Bu derslerinde,
birinci Syrakuza serveninden sonra yazm olduu "Devlet" adl yap
tnda ana izgilerini saptad ideal devletin kurulamayacan kabul
ederek, kurulabilir grd bir dzenin ilkelerinin ve yasalarnn neler
olacan anlatr. Bu derslerin derlemesi onun "Yasalar" diyalogunu
oluturacaktr. Platon, .. 347 ylnda seksen yanda iken lr.

Pltonun Yaptlar
Platon otuz yandan seksen yama kadar otuza yakn diyalog yazmr. Diyaloglarnda (birka dnda) hocas Sokrates'i ba konu
mac yapmtr. Bununla birlikte diyaloglarnda Sokrates'in azndan
kan her dnce Sokrates'e ait deildir. "Sokratik Diyaloglar" denen
genlik dnemine ait diyaloglarnda (baknz: H. Vehbi Eralp, Platon
Hayat, Eserleri Sokratik Diyaloglar) gerekten Sokrates'in dncele
rini ilemiti. Daha sonraki diyaloglarnda ba rol Sokrates'e vermeye
devam etmi, ama onun azndan kendi dncelerini ileri srme yolu
nu tutmutur. Konumuzla ilgili yaptlar "Politeia" (Devlet), "Politikos" (Devlet Adam), "Nomoi" (Yasalar) adl diyaloglardr. Devlet ve
Devlet Adam ve Yasalar (Yasalar'm 12 kitabndan als, Ara Yayn
clk, 1989'da C. entuna, C. Babr tarafndan) Trkeye evrilmitir.
Diyaloglar dnda, zellikle yaamna ilikin baz nemli bilgileri
(rnein bir ara demokratik parti iinde politikaya atlmay dndn)
rendiimiz mektuplar vardr ki, bunlar "Epistolai" (Mektuplar) olarak
adlandrlmtr. Ayrca Politeia adl yaptnn, S. Eybolu-A. Ali Cimcoz tarafndan; Politikos adl yaptnn B. Boran-M. Karasan tarafndan
daha nce yaplm evirileri bulunmaktadr. Bu evirileri "Platon" yerine
Arapa'da benimsenen "Eflatun" ad ile yaynlanmtr.
142

Platon'un Genel Felsefesi


Yaplan aratrmalar, Platon'un siyaset felsefesinin onun dn
nn odak noktasn oluturduunu, genel felsefesinin siyasal gr
lerini desteklemek iin gelitirdii bir sistem olduunu ortaya koy
mutur.
Platon, toplumu (sonunda aristokratlarn ynetimine varacak olan)
bilgelerin, filozoflarn ynetmesi gerektii yolundaki aristokratik, eitsizliki grlerine evrensel bir temel kazandrmak iin, akln stnl
n ve ynetimin akla ait olduunu felsefi dzeyde kantlamaya gi
riir. Bunun iin de varl nesne (madde) ve idea (dnce) olarak iki
ye ayrr. Bu ayrm benimsetilebilirse, nesnenin kendi kendini ynetmeyip dnce tarafndan ynetilecei grnn kanlmaz olarak
kabul edilecei ortada. Bunlar kabul ettirdikten sonra, insann da nesne
ve dnce olarak iki ksmdan olutuunu, dncenin bedeni ynete
ceini ekler. Ne var ki baz insanlarda akl, dnce ok, biazlannda
azdr. Akln kt olduu insanlarda, o kimseyi beden (bedenin istekleri)
ynetmeye kalkarsa, bunun ne kadar kt sonular douracan gs
terir. Hele byle kimselerin kendilerini .ynetemezken toplumu ynet
meye kalkmalar, toplum iin bir ykm olur. Tersine onlar kendilerini
bile ynetmemeli, fakat bakalar tarafndan ynetilmelidirler, ki bu
onlarn da yararna olur. Onlar, dolaysyla toplumu aklllar, bilgeler,
filozoflar ynetmelidir.
Ne var ki toplumu ynetmek, insann kendini ynetmesi gibi
teki iler arasnda yaplabilecek kolay bir i deildir. Bu kimselerin
nce, evren, dnya, yaam, toplum hakknda ok derin bilgiler (felsefi
bilgiler) edinmeleri, sonra, tm zamanlarn baka ilerle uramakszn ynetim sanatna ve bilimine ayrmalar gerekir. Onlar halk y
netecek, halk da onlar besleyecektir. Bylece toplumu, alan alran, yneten ynetilen olarak iki snfa ayrm olur. Bu iki snf bir
birlerinin ilerine karrlarsa dzen bozulur, her ey altst olur. Platon
buna olanak vermemek iin, oturup kurumlan deimeyen kapal, du
raan bir toplum tasans izer. Platon'un siyasal inanlann gerekle
tirmek, siyasal amalarna ulamak iin izlenmesini tledii yol,
ana izgileriyle budur. (Platon'un duraan, kapal bir topluma varan bu
dnceleriyle ilgili geni ve derin bir inceleme, Kari Popper, Ak
Toplum ve Dmanlan, cilt I: Platon'un Bys, ev. Mete Tunay
yaptnda bulunmaktadr). Platon'un Devlet'ine grnrdeki (eksoterik)
143

anlam yan sra, ancak dikkatli bir aratrma yapanlarn kavrayabi


lecei gizli (esoterik) bir anlam ykledii savyla farkl bir yorumu da
vardr (bak. Eugene F. Miller "Leo Strauss: Siyaset Felsefesinin Ye
niden Canlan", ada Siyaset Felsefecileri, s. 75-106.)
dealar retisi: Platon'un filozoflarn ynetimi savna evren
sel bir temel kazandrmak iin, akim stnln kantlama yolunda
varl nesneler ve idealar olarak ikiye ayrdn belirtmitik. Buna
uygun olarak, evreni de, duyumlarla kavranan "nesneler evreni" ve
aklla kavranabilen "idealar evreni" olarak ikiye ayrr. Gerek evren
idealar evrenidir; nesneler evreni onun bir glgesi, daha dorusu kt
bir kopyasdr. Gerein bilgisi de, nesnelerin deil, idealann bilgisi
dir. dealar evreninde her varln tek bir ideas, nesneler evreninde
onun eitli derecelerde bozuk yzlerce binlerce kopyalan vardr. dealar evreninde bu varlklann yetkin asllan bulunmaktadr. dealar yal
nzca nesnelerin dnceleri (kavranlan) deildir, fakat nesnesel kar
l bulunmayan adalet, eitlik vb. idealan da vardr. Ve idealar evre
ninde idealar, en stlerinde Platon'un tann ile zdetirdii "iyi ideas"nn bulunduu bir sradzeni iindedirler.
Platon bylece, bizim kavraymz tmyle tersine evirmeye
almaktadr. Grdmz nesnelerin deil bunlann adlannn, kavramlannn, dncelerinin; masann deil, masa kavramnn gerek ol
duunu; masann ise, masa ideasmn bir glgesi olduunu sylemekte
dir. Nesnenin aynadaki grntsn gerek, nesneyi grnt saymaya
benzer bu. Felsefede gerek varlklarn nesneler (madde) olduunu, bun
lann kavramlannn, dncelerinin ise, kafamzdaki yanslan olduunu
kabul eden "materyalizm"e karlk, kavramlann, dncelerin (idealann)
gerek varlklar olduunu ileri sren "idealizm" denen tutumdur bu. Bu ne
denle Platon'un felsefesine idealist felsefe diyoruz.
Ruh, lmden sonra idealar evreninde yaarken, bu idealann, de
mek ki gerein, bilgisini edinmitir. Bu dnyada ise onlan yalnzca
anmsamaktadr. Dolaysyla gerein bilgisi akldan kanlr ve bilgi
bir (hatrlamadr) anmsamadr.
Ruh, idealar evreninde, o gerek ve mutlu evrende yaarken (Pythagoraslar gibi Platon'un da hi bir yerde tam olarak aklamad)
iledii bir sutan dolay, arlaarak nesneler evrenine dmtr.
dealar evrenindeki yetkinlie, deimezlie, mutlulua, huzura kar
lk; nesneler evreninde, deime, bozulma, huzursuzluk ve mutsuzluk
vardr.
144

Idealar ve nesneler evreni olarak iki evren bulunduuna gre, bu


iki evrenle ilgili olarak iki tr bilginin bulunduunu syler Platon.
Ruhun idealar evreninde edindii, salt akl yoluyla edinilen bilgi,
gerein doru bilgisidir "episteme"\t. Nesneler evreninde duyular
mzla edindiimiz bilgi ise, nesneler gerek varlklarn kopyalar ol
duklar iin, gerein bilgisi deildir; "doksa"u, sandr. (Bu iki bilgi
trne, "gerein bilgisi" ve "sam" diyebiliriz.) Bununla birlikte, bu
dnyada da gerein bilgisine varma ansmz vardr. Ruhumuz, idealar
evreninde grd eylerin kopyalarn grnce, idealar evrenindeki
asllarm anmsayarak, gerein bilgisine, "episteme"ye ulaabilir. Bu
nun iin duyu organlaryla edindiimiz bilgilere deil, akla gven
meliyiz.
ki trl evren, iki trl bilgi olduuna gre ne yapmak gerek?
Yaplacak ey ortadadr. Nesneler evrenindeki hereyi, zellikle top
lumsal kurumlan olabildiince idealar evrenine benzetmeye almal,
bunun iin her eyi idealar evrenindeki biimlere gre dzenlemeli.
rnein, nesneler evreninin hzla deien kurumlanmn yerine, olabil
diince deimeyen kurumlar kurmaya abalamak. Byle kararl ku
rumlan kurup toplumu bozucu deiikliklerden koruyarak ynetebile
cek olanlar, bu dnyann gerek olmayan bilgisine "doksa"ya sahip
okluk halk deil, doutan akl gc yksek kimselerin, "episteme"yi
anmsatacak uzun ve etin bir eitimden geirilmesiyle yetitirilecek
bir filozof yneticiler grubu olmaldr. (dealar retisi hakknda daha
fazla bilgi iin bak. Ahmet Cevizci (derleyen) dealar Kuram, Ankara,
1989, Gndoan Yaynlan).
Platonun Siyaset Felsefesi
Platon'un dncesinin odan, onun siyasal dnceleri olutur
duu iin, siyaset felsefesiyle ilgili dnceleri, hemen hemen tm diyaloglanna yaylm durumdadr. Ancak daha ok Devlet, Devlet Ada
m ve Yasalar diyaloglannda youn biimde grnrler.
" D evlet"

Devlet ("Politeia") adl yaptn, oligarik ve demokratik parti


iinde politikaya atlma umutlarn yitirmesi zerine, politikac ol
maktan vazgemek zorunda kalp, politika kuramyla ura dnem
145

de, .. 375 ylnda (elli iki yandayken) yazmaya balamtr. Bu


diyalogunda, zamannn ynetim biimleri dnda yeni bir ynetim,
yeni bir toplum, bir "ideal devlet" tasars izmeye girimitir.
Hocas Sokrates ile Sokrates'in rencilerini ve baz sofistleri tar
ttrd Devlet'de konu "adalet nedir?" sorusuyla alr. Platon, yap
tn ba kahraman Sokrates'e adaletin gerekte ne olduunun olanca
akl ile grlebilmesi iin, adaletin toplumdaki yerini, toplumun
douundan alarak incelemenin doru olacan syleterek, toplumun
douunu ve gelimesini incelemeye kalkar. Bylece konu adaletten
(ileride yeniden adalete dnlmek zere) toplumun douuna ve geli
mesine kaydrlm olur.
deal Devlet ve Snflar: Devlet 'de belirttiine gre, insan
larn tek yaamay brakp toplu yaamalarna yol aan, toplumu yara
tan neden, insanlarn kendi kendilerine yeterli olmayp, yaamak ve ge
reksinimlerini karlamak iin bakalarna gereksinmeleridir. rnein
ifti, marangozun, kunduracnn yaptklarna, marangoz ve kundurac
ise, iftinin yetitirdiklerine muhtatr. Ksacas, toplumu yaratan
eyin "iblm" olduu sylenmek istenir.
insanlar yaradltan faikl ilere eilimlidir. Eilimlerine uygun ola
rak, toplumda kimi u kimi bu ii stlenir. Toplumda her insann birden
ok ii deil, doutan eilimli olduu bir tek ii grmesi gerekir. Ayn
zamanda o r ile srekli olarak uraarak, o ite ustalamas (uzmanla
mas) gerekir. Bylece Platon'un, iblmnden tutturarak, snfl toplu
mun yapsn kurmaya (ya da ortaya koymaya) baladn gryoruz.
Platon, kafalar ilemeyip yalnzca bedenleriyle almasn bilenle
rin, iiler, zanaatlar, iftiler olup, toplumun "besleyiciler snf"n
oluturacaklarn syler. Bu snf yalnzca retim ileriyle uramal,
askerlik, yneticilik gibi beceremeyecei ilerle uramaya kalkma
maldr. Doutan yrekli, gl ve evik olanlar ise, askerler snfn
"koruyucular smf"m oluturacaklardr. Bylece Platon'un Devlet'de tas
lan izdii "ideal devlet"in iki ana snf ortaya km olur: 1. besleyi
ciler snf, 2. koruyucular snf. "Yneticiler", koruyucular smf iinden
seilip yetitirilen bir ya da bir avu kimse olaca iin, onlarn snftan
ok bir grup, bir kadro olacaklar sylenebilir. yleyse ideal devletin:
1. besleyiciler snf
2. koruyucular snf
3. ynetici kadro
olarak kesimden olutuunu grrz.
146

Platon ideal devlette, toplumun yneticilerine, toplum yararna


olan baz "yararl yalanlar" syleme hakk tanr. Bu yalanlardan biri,
halkn byle tabakal bir toplum dzenine kar kmasn nlemek
iin ona anlatlabilecek olan "metaller mitosu"dur. Yneticilerin halk
u mitosa inandrmalarn ister:
"Bu toplumun birer paras olan sizler birbirlerinizin kardei
siniz. Ama sizi yaratan tanr, aranzda nder (ynetici) olarak ya
rattklarnn mayasna altn katmtr. Onlar bunun iin ba tac
olurlar. Yardmc [koruyucu] olarak yarattklarnn mayasna g
m, iftilerin ve teki iilerin [besleyicilerin] mayasna da
demir ve tun katmtr. Aranzda bir hamur [maya] birlii oldu
una gre, sizden doan ocuklar da herhalde size benzeyeceklerdir
[demek ki, altn mayaldan altn, tun mayaldan tun mayal
ocuk doacaktr]."
(Platon, Devlet, 414e-415c)
Bylece Platon, iblmne, doutan kaltmsal farkllklara da
yandrd snfl toplumu, aklldan akll, glden gl ocuklarn
doacan syledii bir "rk retisi"nin yardmyla, snflar arasnda
pek kk bir geikenliin bulunaca bir yar kast toplumu biimine
sokmaktadr; Altndan aln, gmten gm mayal doarsa da, arada
bir karma olup, altndan tun, tuntan, demirden altn mayal ocuk
larn doduu grlrse, bunlarn mayalarna uygun snflara yerleti
rilmelerini tler. Bu konuda halka, "nk mayasna demir ya da
tun kark olanlarn nderlik edecei gn kentin yok olacan tanr
buyurmutur" denecektir.
Platon bylece, bir yan kast dzeni kurduktan ve bu dzenin yu
karda belirtilen gvenlik sbablarn koyduktan sonra, dzenin iyi
ilemesi ve uzun mrl olmas, deimeden srmesi iin gerekli gr
d teki dzenlemelere geer. Besleyiciler snfn bir yana brakp,
koruyucular snfnn ve yneticilerin (ynetici kadronun) yetitiril
melerini ve yaaylarn ayrntlaryla belirler.
Koruyucular snf: deal devlette doutan yrekli, gl ve evik
olanlar koruyucular snfn oluturacaklardr. Bu snfn ocuklarnn
yetitirilmesi nemlidir. Platon insanlarn, "gen ve krpe" iken, ei
timle istenilen kalba sokulabilecei inancndadr.

147

Platon eitim programn Atina'nn demokratik eitim dzeninde


grd aksaklklara olanak vermeyecek bir dizi sansr ile balatr. r
nein, yetkin varlklar olan tanrlar insanlar gibi hakszlk yapan, k
t davranlarda bulunabilen kimseler olarak gsteren Homeros des
tanlar ve Hesiodos'un iirleri (klasik Yunan mitolojisinin bu iki ana
kayna) yasaklanmaldr. Koruyucularn mzik eitimine de dikkat
edilmeli, kiiyi yumuatan Lidya makam kullanlmamaldr.
Platon, koruyucularn sk bir beden eitiminden geirilmelerini
ve mzik ve edebiyat renmelerini ister. Ancak, mzikte eitlilik,
insann iinde dzensizlie; yemekte eitlilik, bedende bozukluklara
yol aar. Bunu kentte hastanelerin ve mahkemelerin artmas izler ki,
bu durum, toplumun salkl olmadn gsterir. Salkl olan, iyi
ynetilen bir toplumda herkesin yapmak zorunda olduu bir ii vardr.
Kimsenin hastal ile uramaya zaman yoktur. Bu nedenle, beden
leri bozuk olanlar lme braklmaldr. Onlarn yaamalarnn ne ken
dilerine ne de topluma bir yarar olur. Ruhlar bozuk olanlara gelince,
onlar da dzeltmek iin zaman harcamamal, yarglar, yaradltan
kt olan kimselerin ldrlmelerine karar vermeli.
Koruyucular in Komnist Yaam: Platon, koruyucular snfnn
ocuklarna uygulanacak eitimi gsterdikten sonra, askeri gc tekel
lerinde tutan koruyucularn, bu gce dayanarak kendi vatandalarn
soymaya ve vatandalarn bana zorba kesilmeye balamalarn nle
mek iin, birtakm nlemlerin alnmasn gerekli bulur. Bu amala
iinden yneticilerin de kt koruyucular snf iin komnist bir
yaam dzeninin kurulmasn ister. Besleyiciler snfna tand anla
lan zel mlkiyet hakk, koruyuculara tannmaz.
Platon'a gre iki ey i gren insan ie yaramaz duruma getirir:
Zenginlik ve yoksulluk. mleki zengin olunca zanaat ile uramak
istemez, yoksul dnce, yeterli ara edinemeyeceinden, iyi i ka
ramaz. Zenginlik ise, insan keyife, tembellie ve deiiklik isteine
srkler. Yoksulluk da insanlarda dzeni deitirme istei yaratr. Y
neticiler, bu nedenlerden dolay, toplum iin bu derece tehlikeli olan
yoksulluk ve zenginlik denen iki dmann kente sinsice girmelerini
nlemelidirler.
Platon, koruyucular snf iin aile kurumunu da ortadan kaldrr.
Neden olarak da, aile karlarn gzetmenin toplumun karlarna ters
debildiini, aile sevgisinin topluma kar duyulan sevgiyi azaltt
n, aile kaldrlnca insann ailesine kar besledii sevgiyi topluma
148

adayacan syler. Ailenin kaldrlmas, koruyucular snf iin ngr


d komnist dzenlemelerin tamamlayc parasdr.
Kadn - Erkek Eitlii: Platon, koruyucular snfnn kz ocukla
rnn da olan ocuklaryla birlikte ve ayn beden ve kafa eitimlerin
den geirileceklerini syler. Kzlar da olanlar gibi kamu alanlarnda
plak beden eitimleri yapacaklardr. Bunun ilkin yadrganacan, g
ln bulunacan kabul ederek "sonra allacaktr, erkekler plak be
den eitimi yapmaya baladklar zaman da yadrganmamlar myd?"
der.
Platon koruyucular snfnn kadnlarnn da savalar olarak ye
titirileceklerini syler ve bunun olanaksz bir ey olmadn, doadan
getirdii bir kantla, oban kpeklerinin diilerinin de erkekleri kadar
sry koruyup kolladklaryla destekler.
Platon kadn - erkek eitliini bu noktada brakmaz; koruyucular
snf iindeki felsefeye eilimli erkekler gibi kadnlarn da seilerek fi
lozof ynetici yaplabileceini syler.
Filozof-Yneticiler Kadrosu: Koruyucular snf iinde felsefeye
eilimli olan genler seilerek, filozof-yneticiler kadrosunu olutur
mak zere, sk bir eitimle yetitirilmeye balanacaktr. Yirmi yala
rna ulaan koruyucular arasndan bilgi edinmeye eilimli kadn, erkek
genler seilip, otuz yalarna kadar kendilerine aritmetik, geometri ve
bilimler retilecektir. Bunlar arasnda sivrilenler, felsefeye, diyalek
tiin bilgisini edinmeye yetenekli olanlar alnp, elli yalarna kadar
srecek olan felsefe eitiminden geirilirler. Bu eitimin aamalarn
ve snavlarn da aabilenler, felsefe eitiminin son basama olan "iyi
ideas"n kavramalar iin, son bir eitimden geerler. Bu aamay da
aabilenler alnp yneticiler olarak toplumun bana geirileceklerdir.
Ancak iyi ideasm kavramak ylesine byk bir kafay gerektirir ki,
bu aamay aabilecek filozof yaradll kiiler binde bir kar. Son
snavlar ancak bir ya da birka kii verebilir.
Bu gibi kimselerin, yalnz birer insan deil, ayn zamanda tanrsal
varlklar olacaklarn syleyen Platon, bunlardan ne insanlarca konan
yasalara uymalarn ne de kendilerinin dn sylediklerini yasa sayp er
tesi gn onlara uymalarn istemek doru olamayaca iin, filozofyneticilerin toplumu hi bir yasa ile bal olmakszn yneteceklerini
belirtir. Platon diyaloglarnda birok kereler filozoflarn, bu tanrsal de
dii kimselerin asil soylar (aristokratlar) arasndan kacaklarn da sy
lemekten ekinmemitir.
149

Plton'un Adalet ve Eitlik Anlay: Devlet diyalogunda konu


ma, adalet zerine bir tartmayla balamt. Toplumun douu, sa
lkl ve iyi bir toplumun nasl olaca grldkten sonra, balangta
ortaya atlan soruya yant verilebilecek duruma gelinmitir. deal bir
devlet, adaletli bir devlet olacana gre, adaletin gerekte ne olduu bu
ideal devlette aka grlebilecektir. deal devlette drt erdem vardr:
1. Bilgelik, 2. Yiitlik, 3. lllk, 4. Adalet. Bilgelik, ynetici
lerin erdemidir. Yiitlik, koruyucularn erdemidir. lllk, hem ko
ruyucularn hem de yneticilerin erdemidir. Besleyiciler snfnn ken
dilerine zg bir erdemleri yoktur. Drdnc erdem olan adalet ise,
tm snflarn ortak erdemidir. Bu erdem, yani adalet, toplumda her s
nfn kendi ileriyle urap, kendi grevini yapp, teki snflarn
iine karmamasdr. Adalet bu ise, adaletsizlik de bunun tersi, bir
snfn kendi iini brakp teki snflarn ilerine karmaya kalk
masdr
"Bir devlette ykc olan ey, bu snfn birbirinin iine kar
mas, grevlerini deitirnesidir. Buna da hakl olarak en byk
su diyebiliriz. Bu, devlete kar ilenen en byk sutum adalet
sizliktir. Her snfn insannn yalnz kendi ilerine bakp, kendi
ileriyle uramas ise adalettir."
(Platon, Devlet, 434e)

Platonda Klelik SorunuPlaton'un ideal devlette snflan d


zenlerken kleler snfn dzenlememi oluu, baz yazarlann ideal
devlette klelerin olmayaca biiminde yorumlar yapmalanna yol a
mtr. Bu yorumlar doru deildir. Devlet daha ok, koruyuculann ve
yneticilerin yetitirilmeleri zerinde durup, besleyiciler snf iin bile
pek az ey syler. yle anlalyor ki, Platon Devlet'te daha ok "va
tandalar" zerinde durup, metoikoslan ve kleleri incelemenin dnda
brakmtr. Bununla birlikte ideal devlette klelerin de bulunacan
gsteren birka ak deini vardr. Devlet, 433c:
"Devletimizin en iyi devlet olmasnda en ok pay olan husus
... ocuk, kadn, kle, zgr ... herkesin bakasnn iine kar
madan kendi iini yapmas..."
bunlardan biri. Klelii anmasa bu szcn burada ii ne?
150

"Devlet Adam"
Platon'un Devlet Adam'm ("Politikos"u) Devlet'ten on be yl
sonra, I.. 360'da (altm yedi yandayken) yazd sanlyor. Bu diya
logunda, ideal devleti bir yana brakp, devlet adamnn zelliklerinin
ve grevlerinin neler olmas gerektiini aratrr. Ayn yaptta ynetim
biimlerini snflandrp bunlar hakkndaki grlerini ortaya koyar.
Kimler Ynetici Olmal: Platon Devlet Adam'nda, devlet
adamlna, ynetim sanatna ilikin grlerini bir mitosa dayanarak
aklamaya giriir. Bu mitosa gre, bir zamanlar evreni dorudan do
ruya tanr ynetirmi. Sonra koyuverilmi evreni kendi haline. Bunun
zerine insanlar ilkin kendilerine bir monark seerlermi. Bu ynetim,
yani monari tanr ynetimi gibi yetkin olmamakla birlikte tanr
ynetiminin kopyas olduu iin, iler bir sre iyi gidermi. Ama bu
iyi ynetimin, tekin ynetiminin yerini, nce azln, sonra okluun
ynetiminin almasna yol aan deiikliklerle her ey gittike artan bir
bozulma sreci iine girermi. Ta ki tanrnn, evrenin bu kt gidiine
bir son vermek zere, ynetimi yeniden eline almasna dek.
Ynetim, klelerin, tacirlerin, gndelikilerin anlamadklar bir
sanat olmaktan te bir bilimdir de; stelik bilimlerin en g olan ve
en ycesidir. Byle bir bilim kalabalkta bulunmaz. On bin kiinin (bir
kent halknn demek istiyor) iinde elli yz kiide bile zor bulunur.
Ynetimlerin Dolam Kuram: Platon, Devlet Adam'nda,
tanrnn evrenin ynetimini braktktan sonra ynetimlerin monariden
demokrasiye kadar nasl birbirlerini izlediklerini anlatr. Ancak teki
yaptlarnda da onun ynetimlerin snflandrlmas, dolam ve deer
lendirmesiyle ilgili baka dnceleriyle karlayoruz. Dolaysyla
Platon'un bu konudaki dncelerini Devlet, Devlet Adam ve Yasa
lardan derleyip birletirerek sunmaya alacaz.
Platon'a gre ilkin, idealar evreninde bir "devlet ideas" vardr,
tdealar evrenindeki (Platon'un kafasndaki yetkin devlet ideali olduunu
dnebileceiniz) devlet, gerek, yetkin, deimeyen devlettir. Nes
neler evreninin devletleri, yeryz devletleri idealar evrenindeki devlet
ten, demek ki devlet ideasmdan eitli llerde pay alm olan devlet
lerdir, devlet ideasnn kopyalardr. Bunlar devlet ideasma ne kadar ok
benzerlerse o kadar yetkin ve deimez kurumlara sahip olan srekli
dzenler olurlar.

151

imdi insan toplumlannm tarihinde kurulmu olan devletlere


bakalm. Tarihte kabileler dneminde ideal devlete benzer bir ynetim
grlmtr ki, o, "patriari" dir. Kabilelerin birlemesiyle oluan top
lumda ynetim tek bir kabile efinin eline gemise, tekin ynetimi
"monari" kurulur. Birka kabile efi toplumu birlikte ynetmeye
balamlarsa, en iyilerin ynetimi "aristokrasi" grlr. Tarihte daha
sonra grlen monarilerden ve aristokrasilerden farkl olarak, bu yne
timlerin banda bilge yneticiler bulunuyorlard. Bu nedenle, daha
sonraki monarilerden ve aristokrasilerden ayrmak, onlarla kartrl
masn nlemek iin bunlar "gerek monari" ve "gerek aristokrasi"
olarak adlandrabiliriz. Platon'un ideal devlet tasarsnda kurulmasn
istedii filozoflar ynetimleri, "ideal monari" ve "ideal aristokrasi"
olarak adlandrabileceimiz ynetimler, bu tarihteki gerek monariye
ve gerek aristokrasiye benzetilmek istenmitir.
Ne var ki, gerek monari ve gerek aristokrasi, ne de kurulsaydlar ideal monari ve ideal aristokrasi, deil mi ki idealar evreninin
deil nesneler evrininin devletleridir, kendilerini nesneler evreninin
genel eiliminden, deime, bozulma yasasndan kurtaramayacaklardr.
Bozulmann balang noktas ve bir nedeni, yneticilerin "zifaf say
s n bilmedikleri iin, uygunsuz zamanda ocuk edinmeleridir. Pla
ton'un bu dncesi, Babil astrolojisinin miras olabilir. Ancak Platon
yaptlarnda bu saynn ne olduunu bize sylemez (belki rencilerine
sylemitir). Zifaf says bilinmedii iin uygun olmayan zamanlarda
edinilen ocuklar, byyp baa getiklerinde, babalarnn ruha, akla
nem vermi olmalarna karlk, ruhtan ok bedene, akldan ok duy
gulara, zevklere nem vermeye balarlar. Bylece erefe nem verenle
rin ynetimine, "timokrasi"ye geilir. Timokrasi, erefseverler, asker
ler ynetimi anlamna gelir. Timokraside sava ynetici snf, yne
tilenleri boyunduruu altna alr. Bilgelikten ok ana, erefe, atafata
dknlk gsteren bu snf, ortak mlkiyet dzenini kaldrr, topraklar,
evler, zenginlikler kaplr, paylalr. Timokrasi, en iyilerden oluan
azln genel yaran izleyen ynetimi olan aristokrasi ile, zenginlerin
karlann kollayan azlk ynetimi olan oligari arasnda ve birinden
tekine gemesine yol aan bir ara dzen olarak grnmektedir.
Timokrasiden "oligari"ye geii, timokrasideki eref dknl
nn rn olan altn kesesi salar. Zenginlik, yeni mallann satn aln
masna, yeni yeni ve lks mallarn yaplmasna, yeni mesleklerin or
taya kmasna yol aar. Bylece toplumun yalnl bozulur. Yeni
152

mallar, bunlara sahip olmak isteyen kimseleri zengin olmaya kkrtr.


Bu gidiin sonucu olarak, batakiler erdemi ihmal eder, zevke sefaya
dalar, para hrsna kaplrlar.
Alabildiine zengin olma hrs, oligariden "demokrasi"ye geie
yol aar. Devlet ar harcamalara gz yumunca, aristokratlar be para
sz kalr. teyandan bir isizler ordusu trer, ilerinde zehir tayan bu
yoksul insanlarn, mallarn ellerinden alan zenginlere kar duyduklar
fke gn gn birikir. Zenginleri devirip devleti ykmak amacyla gizli
toplantlar yapmaya balarlar. Yollarda ya balam zenginlere rast
layan yoksullar, "bu adamlar elimizde be, ne korkuyoruz bunlardan"
diye yreklenirler. Sonunda i sava patlak verir, bu savatan yoksullar
galip knca demokrasi kurulur.
okluk, yoksullar, ynetimi ellerine geirmelerini izleyen d
nemde, yasalara saygldr. Dolaysyla bu dnemde demokrasi, "yasal
demokrasi"dir. Bu ynetim, herkese eit haklar salar. Baba oula,
snt, yabanc, vatandalara eit olur. Oysa eit olmayanlara eit hak
lar vermek, Platon'a gre, adaletsizliin ta kendisidir.
Demokrasinin bu ilk dneminde, yasal demokrasi dneminde,
batakiler herkese bol bol zgrlk datrlar. Herkes istediini yapar
olur. zgrlk dzeni, satn alman klelerin kendilerini satn alanlar
kadar zgr olmalarna dek arya gider. Yasal demokrasiyi "yasasz
demokrasi"ye dntren de ite bu ar zgrlktr. Yneticiler, bir
sre sonra, herkesin dilediini yapt bir toplumda, dzenin, toplum
sal yaamn olanakl olmayacan anlarlar; baz zgrlkleri ksarlar.
zgrle alm olan ynetilenler ise, en kk bir ksntya kar
ayaklanarak balarna buyruk olmak isterler. Zenginlerin mallarm el
lerinden almaya kalkrlar. Tm bu yasasz davranlar sonunda, yasal
demokrasi "yasasz demokrasi" biimini alr.
Yasasz demokrasi karsnda kendilerini gvende grmeyen zen
ginler, demokrasiyi ykp oligariyi kurmak iin hazrlanmaya balar
lar. Buna karlk halk, ilerinden birinin nderliinde rgtlenir. Bu
nder onlara, zenginlerin topraklarnn kendilerine datlaca, borla
rnn balanaca umudunu verir. Silahl taraftarlara sahip olan halk
nderi, onlara dayanarak ynetimi ele geirip tiran olur. Bylece "ti
ranlk" ynetimi kurulur.
Her arln ardndan sert bir tepki gelir. Demokrasinin zgr
lkte arya gitmesi, zgrln zdd olan klelii armtr. Bu,
zgr vatandalarn zorba tek bir yneticinin buyruu altna girmeleri
153

anlamnda kleliktir. Tiran toplumu hi bir yasayla bal olmakszn


ve zorbalkla ynetir. Tiran szc de zorba anlamna gelir. Tirann
ast astk kestii kestiktir. Kleleri efendilerinin elinden alp, zgr
lklerini balayp, kendi koruyucular arasna katar. Kendini hi bir
kuralla, hi bir yasayla bal grmeyen tiran, halka kan kusturmaya
balar. Ynetimlerin en kts olan tiranlkta, hi bir yasayla bal
olmayan tiran, lkenin tek efendisi, birok klenin arasnda tek bama
kalm, korkudan tir tir titreyen bir efendi durumundadr.
Bylece Platon ynetimlerin deiimini monariden tiranla ge
tirir. Tiranlktan sonra hangi dzen gelecektir? Platon bu konuda ak
bir ey sylemez. Ancak onun Syrakuza tiran Dionysos'a felsefe re
tip onu filozof-kral yapmaya kalkndan ve baz szlerinden, felsefeye
eilimli bir tirann filozof yaplmasyla, ya da filozof yaradll bir
oua sahip olmasyla, tiranlm monariye dneceini dnd
n karabiliriz. Eer byle dnmse, ynetimlerin dolam
dngs yeniden balayacak demektir.
idealar evrenindeki devlet
'devlet ideas*

idealar
evreni
nesneler
evreni

Patriari
gerek monari
gerek aristokrasi

zifaf
saysn
bilmeyip bozulma
srecine
kaplarak

ideal monari
ideal aristokra
karma ynetir
timokrasi

tiran k

yasasz
demokrasi

oligari

yasal
demokrasi

ekil: 3
Platonda Ynetimlerin Dolam emas
154

Ynetimlerin Snflandrlmas: Platon, Devlet Adam'nda, ideal


ve tarihsel ynetim biimlerini bir yana brakp, var olan ynetim bi
imlerini, iyilik derecelerine gre snflandrr. Yasaya (yani kiisel, s
nfsal kara deil, toplum yararna) inanla bal olan tek kiinin y
netimi monari, alt ynetim biimi iinde en iyisidir. Ama tekin y
netimi eer yasasz ynetimse, Uranlksa, ynetimlerin en ktsdr.
Bu dncesinin altnda tekin yneminin en etkili ynetim olaca
gr yatmaktadr.
Az sayda kimsenin yasaya bal, demek ki, snf karm deil
toplum yararn izleyen ynetimi olan aristokrasi, iyilik srasnda mo
nariden sonra ikinci gelir. Az sayda kimsenin yasasz ynetimi (snf
karn kollayan ynetimi) olan oligari, ktlkte tiranlktan sonra
ikinci gelir. nk azln ynetimi, tekin ynetiminden daha az,
okluun ynetiminden daha ok etkilidir.
okluun ynetimi olan demokrasi ise, en az etkili olan yne
timdir. Bu nedenle okluun yasaya bal, yani snf karn deil top
lum yararn gzeten ynetimi olan yasal demokrasi, yasaya bal y
netimlerin en az iyi olandr. Ayn nedenle okluun yasasz ynetimi
yani toplumun yararn deil snf karn izleyen ynetimi olan ya
sasz demokrasi, yasasz ynetim biimleri arasnda en az etkilisi en az
zararls, en az ktsdr.
Bylece ynetim biimlerini en iyisinden en ktsne doru y
le sralam olur:
1. monari, 2. aristokrasi, 3. yasal demokrasi, 4. yasasz demok
rasi, 5. oligari, 6. tiranlk.
Ynetim biimlerini snflandrp deerlendirdikten sonra, yallk
dneminin yapt olan Yasalar diyalogunda, eitli ynetimlerin iyi
yanlarn birletirerek "karma ynetim" diyebileceimiz bir ynetim
biiminden daha sz etmitir. Onu da iyilik sralamasna soksayd, her
halde aristokrasiden sonra nc sraya alrd. Karma ynetimi, Yasa
larn "ikinci en iyi ynetimi"ni ynetimlerin dolam emasna sok
mak gerekirse, herhalde onun yeri ideal monarinin ve ideal aristokrasi
nin yaninda olurdu. Bunu ynetimlerin dolam emasnda verdik,
altl snflandrmay bozmasn diye snflandrma emasnda vermedik.

155

yasasz ynetimler

yasal ynetimler

ynetici says

i tiranlk

]
| azln ynetimi ji i!________________
aristokrasi

i oligari

I tekin ynetimi

| i monari

j.----------------------------------------------- -

, ---------------------------------------------------- J

l -okluun ynetimi j j yasal demokrasi

|_ )'_ a_s ^ s l_Z (?e r n o ^ r^ L . |

ekil: 4
Plton'da Ynetimlerin Snflandrlmas emas

"Yasalar"
Platon, Devlet'tt, zamannn toplumlannn koullarnn byle bir
devletin kurulmasna olanak verip vermeyeceine bakmakszn, "ideal"
bir devlet tasars izmiti. Ama nceleri byle bir devletin kurulabi
leceine, stelik kendisi tarafndan kurulabileceine inanyordu. Bu
yoldaki umutlan Syrakuza serveni ile boa knca, kurulabilir bir
devletin tasansn izmenin gereinin bilincine vanp, byle bir tasan
da "var olan" koullann da gz nne alnmasnn zorunlu olduunu
kavram oldu. Bu bakmdan, Platon'un aristokratik ideolojik ynnn
daha ok Devlet' te, bilimsel ynnn ise daha ok Yasalarda ("Nomoi"de) yansd sylenebilir.
Platon, Yasalarda, Devlet'te nerdii ideal devletin, filozoflar y
netiminin komnist dzenlemelerinin, tanrlara yarar olduunu belir
tip, insanlarn, zayflklar ve eksiklikleri nedeniyle, byle bir kom
nist dzeni gerekletiremeyeceklerini kabul ederek, insanlarn kurabi
lecekleri, koruyucular ve yneticiler iin de zel mlkiyet dzenini ka
bul ettii "ikinci en iyi ynetim"i sunar.
"Yasalar"daki Tarih ve Toplum Gr: Platon, Yasalar'da
ikinci en iyi devlet tasladm sunmadan nce, toplumun nasl kurulup
nasl gelitiini aklamaya giriir. Tarih ve toplum hakkndaki grle
rini (Yasalar, III, 677'de) "lk zamanlarn belgeleri yok elimizde ama,
156

genel bir sel afetinin her eyi silip sprdkten sonra insanlarn decei
durumu dnrsek o dnemleri kafamzda canlandrabiliriz" diye ak
lamaya balar. Selden, tepelere kaan az sayda insan ve hayvan kurtulabil
mitir; teki insanlar ve tm uygarlk rnleri yok olmutur.
te insanln balangcnda, buna benzer bir durumda insanlar
tepelerde bir oban yaam srdrmekteydiler. Zanaatlar bilmiyorlard;
birikmi mallan, mlkleri yoktu; demir, bakr gibi metaller bilinme
diinden, silahlan da yoktu. Nfuslan az olduu iin ve yalnzlk ek
tikleri iin, birbirleriyle dosta geiniyorlard. Bu nedenlerden dolay,
bu ilk insan topluluklarnda i savalar ve atmalar da yoktu. Ml
kiyet olmad iin de, mal, mlk tartmalan ve kavgalan yoktu.
Bu topluluklar, doa gereksinimlerinden fazla rn verdii iin,
yoksul deildiler. Ama, zanaatlar ve altn ve gm de bulunmad iin,
zengin de deildiler. Aralarnda rekabet yoktu. Bu yzden insanlan iyi
insanlard. Bu nedenle yazl yasalara gerek duymuyorlard; ilikilerini
geleneklerle dzenliyorlard. Ynetimleri patriari idi; her biri tek bir
byk aileden oluan kabileleri, en yal erkekler ynetiyorlard.
Ne var ki, kabilelerin birleip topluluklarn bymesiyle ve top
tum yaamna tarmn girmesiyle, bu dzen deimeye balad. Birle
mi kabilelerden oluan topluluklarda, her kabile, kendi geleneksel ku
rallarnn, kendi greneklerinin uygulanmasn istedi. Bunun olana
nn bulunmad anlalnca, tm kabilelerin uymas gereken kural
larn saptanmasyla, yasalar hazrland. Bu tr yasalar hazrlamak iin
kabileler temsilciler setiler, seilen temsilciler tm kabilelerin gre
neklerini gzden geirip en uygun grdklerini kabile eflerine bildir
diler. Bu kimselere "yasa koyucular" dendi. Yasa koyucular kabile ef
leri tarafndan srekli grevlere (memurluklara) atannca, atamay tek
bir kabile efi yapmsa ynetim monariye, kabile efleri birlikte ata
mlarsa, ynetim aristokrasiye dnt.
Tarmsal retimin balamasyla baz topluluklar ovalara yerle
milerdi; tekileri ise tepelerde obanlk yaamn srdryorlard. Te
pelerde kalan savakan topluluklar ovalarn ifti topluluklar zerine
amansz saldrlara girimilerdi. Bu gelimeler sonucunda, zamanla
byk kentler kurulmu, eitli zanaatlar ortaya kmt... Bu yeni
gelimeler ise, zenginliklerin birikimine ve yama savalarna yol
amt.
Platon, tarihin gelip gemi somut patriari, monari, aristokrasi
ynetimlerini anlattktan sonra, zamanndaki ynetimlerin nasl doup
157

gelitiklerini anlatmaya giriir. Akhalar Troya'da on yl savamlardr.


Troya'y yenip lkelerine dndklerinde, kendileri yokken yetien gen
kuan lkelerinde ynetimi ele geirip kendilerine kar ayaklandk
larn grrler (ki bu Platon'a gre byk bir aypt). Dnenler ayakla
nanlar tarafndan srlr; srlenler Dorieus tarafndan, onun nderli
inde toplanrlar. nderlerinin adndan dolay kendilerine Dorlar denen
bu topluluklar, Argos'u, Sparta'y ve Messenia'y ele geirip buralarda
yeni krallklar kurarlar.
ite tam o sralarda, Yunanistan'da ban alp gitmi olan yama
savalarna ve anariye son veren, lkeye dzeni getiren bu Dor fethi
srasnda, bir dhi yetimi olsa idi, insanlk iin esiz bir tarihsel
frsat yakalanm olurdu. nk bu kimse, yeni toplumun dzenini
kurarken, eli kolu eski geleneklerle ve yasalarla bal olmakszn, belli
bir lde mlk eitlii temeline dayanan, salam, salkl ve iyi bir
dzen kurmak yolunda byk glklerle karlamayacakt. Bu nokta
da Platon, toplumlann tarihsel gelimeleri zerine grlerinden, ikin
ci en iyi ynetim taslann dayanaca ilkeleri karp derlemeye geer.
Dorlar'n kurduklar Argos, Sparta ve Messenia monarileri, mo
nari dzenini deitirme yolunda giriilecek herhangi bir harekete kar
birbirlerine yardm etmeye sz verdiler. Keke vermeselerdi; devletin
salam ve salkl olabilmesi iin, egemenliin tek bir kiide, bir monarkta toplanmayp, paylatrlmas gerektiini dnememilerdi.
(Platon'un bu noktada Devlet'teki ve hele Devlet Adamndaki gr
lerinden 180 derece dn yapt gznzden kamam olmal).
Platon, bu Dor monarisinden Sparta'da, bir deil iki kraln
bulunmasyla ve tanrsal yasa-koyucu Lykugos' un yasalar sonucunda,
egemenliin paylatrlp salam bir karma ynetimin kurulabildiini
syler. Sparta devletinin uzun mrl olmasn buna verir. Ancak
Sparta, Argos'u ve Messenia'y fethedince, Dor nfusu aznlk durumu
na dmtr. Bu nedenle Dorlar askeri bir egemen snf, Sparta devle
ti militarist bir devlet olmak zorunda kalmtr. Bylece, yalnz askeri
erdemlere nem veren, bilgiye, bilgelik gibi erdemlere nem vermeyen
Sparta dzeni, yeterince iyi bir dzen olamamur.
"Yasalar"n kinci En yi Ynetimi: Platon, Sparta' dan dev
letin srekli olmasn salayan egemenliin datlmas, gl ol
masn salayan egemen snfn askeri snf olmas zelliklerini alp;
buna, bilgiye nem veren bir yneticiler snfn ekleyip, ikinci en iyi
ynetimini izer.
158

Platona gre, keilerin bana sry gtmesi iin kei srlarn


bana sr konamayaca gibi, okluun bana da onlar ynetmesi
iin srden, uadan biri konamaz; okluun banda stn kimseler
bulunmaldr. Bundan sonra Platon, kimlerin ynetip kimlerin ynetil
mesi gerektiini aratrr. Aristokratlar avam, yallar genleri, bilge
ler bilgisizleri, kurrada kazananlar yitirenleri ynetmelidir. Hepsini top
larsak, aristokratlar ynetmeli + yallar ynetmeli + bilgeler ynet
meli = yal aristokratlar arasndan bilge olanlarn ynetimi ortaya kar.
Peki kurrada kazananlarn kurray yitirenleri ynetmesi hakk ne
olacak? Kurra demokratik bir seim arac, byle bir ynetim anlay
demokratik bir anlaytr. Platon'un byle bir anlaya, byle bir hak
ka hi bir saygs, sevgisi yoktur. Ama yine de kabul etmitir. Niin?
Toplumu ynetenler yalnzca aristokratlar olur, halka ynetime katl
mas ynnde hi bir hak tannmaz ise, halk ayaklanp byle bir dze
ni ykmaya kalkabilecei iin, halkn byle bir nedenle ayaklan
masn nlemek iin.
Platon Yasalar'a. sunduu "karma ynetim"de, yukarda sayd
mz tm ynetme haklarn (ama eitli derecelerde) gerekletirmeye
almtr. Bylece, karma ynetimin birinci ilkesini egemenliin
datlmas olarak grd ortaya kar.
Karma ynetimin bir baka ilkesi, kiisel ynetim ile halk dene
timinin uzlatrlmasdr. Ona gre Kyrus zamannda Pers devletinde
ve ayn tarihlerde Atina'da, kiisel ynetimle halk denetimi dengeli bir
biimde birlikte uygulanyordu. Ama daha sonralar Pers devletinde
kiisel ynetim esi, Atina ynetiminde halk denetimi esi gittike
ar basmaya balayarak, her iki devlette de anayasal denge farkl yn
lerde bozuldu. Sonunda Atina, kiisel ynetim esinin bulunmad
halk ynetimine (demokrasiye) Pers devleti ise, halk denetiminin yok
edildii tiranla dnt. Atinada tm vatandalarn dnceleri ede
er sayld; herkes buyurmay rendi, kimseye buyruklara uymak
retilmedi. randa tersine, halk denetimi saf d edilince, kiisel yne
tim tiranla kayd, halk da kle durumuna dt. Bu nedenlerle bu iki
lkede birbirlerinin zdd, ama ayn derecede kt ynetimler ortaya
kt. Platon'a gre, byle dengesiz, kt durumlara dlmemesi iin,
kiisel ynetimin disipliniyle, halk ynetiminin salayaca zgr
l ve girikenlii uzlatrmaya bakmal.
Bylece Platon, monariden ve demokrasiden ve bunlarn arasn
daki ynetim biimi olan aristokrasiden baz eler alnarak kurulacak
159

olan karma ynetimin (karma anayasann) gerekletirilebilir en iyi ve


en salam, en srekli ynetim olacan anlatm olur.
Platon Yasalar'da bundan sonra "ikinci en iyi" dedii karma yne
timin iskeletini kurmaya balar. Servette ve mlkiyette arlklar,
eitsizlikler, zel ve toplumsal kavgalara yol aar. Onun iin toprak
mlkiyetini eitletirmek gerekir. Bunun iin de vatanda saysn (aile
saysn) belli, deimez bir say olarak saptamal. Bu,yle bir say ol
mal ki, toplum eitli amalarla eit paralara aynlabilsin. Sz konu
su say, birden yediye kadarki saylarn ardarda arplmasyla elde edilen
ve on bir dnda birden on ikiye kadar olan saylara artk vermeksizin
blnebilen 5040'tr. Topraklar da eit verimlilikte 5040 paraya blnmeli, her vatandan elinde tekilerine eit byklkte toprak par
as bulunmaldr. Bununla birlikte, vatandalara datlan toprak par
alan, onlann kiisel mal deil, toplumun ortak mlk saylacak, va
tandalar bu topraklan ilemezlerse ellerinden alnacaktr. Topraklan
aralannda alp satamayacaklardr. Her mlk, blnmeksizin, evli ol
mak kouluyla erkek ya da kz ocuuna geecektir. Aile says
5040'n alna derse, gmen kabul edilecek, stne karsa danya
gmen gnderilecektir.
Topraklar vatandalara dalm olmakla birlikte, vatandalar bu
topraklarda kendileri almayacaklar, topraklan kleler ekip biecek
ler, vatandalar ileri yneteceklerdir. Vatandalar genken askerlikle,
yalannca toplumun ynetimiyle uraacaklar, bu ilerin dnda tica
ret, zanaatlar gibi ilerle uramayacaklardr. Olabildiince snrl tutu
lacak olan ticaret ilerine, kendilerine vatandalk hakk tannmayan
yabanclar bakacaklar.
Bylece, Yasalar' n "ikinci en iyi" devletinde,
1. vatandalar: politika ve askerlikle uraan snf,
2. metoikoslar: ticaretle, zanaatlarla uraan snf,
3. kleler: tarmla uraan smf,
olarak ana snfn bulunaca ortaya kar. Ayrca vatandalar da kendi
aralannda zenginliklerine gre drt servet snfna aynlacaklar. Bunlar
1. Topra ve topran deerinin kat serveti olanlar,
2. Topra ve topran deerinin iki kat serveti olanlar,
3. Topra ve topran deeri kadar tanr serveti olanlar,
4. Hi tanr serveti olmayp yalnzca topra olanlardan oluan
snflardr. Bundan sonra kent, blgeler arasnda servet eitliine zen
gstererek, on iki eit blgeye ayrlr.
160

Platon daha sonra ikinci en iyi devletin siyasal kurumlann d


zenlemeye geer. Bunlar, Halk Meclisi, Yz Altmlar Meclisi,
Yasa Bekileri Kurulu, afak Kurulu ve memurluklardr.
Halk Meclisi, tm vatandalara ak bir yasama organdr. Birinci
ve ikinci servet snflarndan olan vatandalarn meclisin toplantlarna
gelmeleri zorunludur, gelmezlerse ceza kesilir. nc ve drdnc s
nflar gelmezlerse cezalandrlmazlar. Bylece snflara eit hak tann
d halde, yasalarn yaplnda st snflarn etkili olmalarn salaya
cak bir yol bulmu olur.
Yz Altmlar Meclisi, bir ynetim organdr. Her servet sn
fndan seilecek 180'er kiiden 90'ar kiisinin kurra ile saptanmasndan
oluur. Meclis otuzar kiilik on iki kurula ayrlr. Her kurul ylda bir
ay kent ilerine bakan ynetim kurulu gibi alr. Platon demokratik
arala (kurra ile) seilen bu kurula (gvensizliinden olacak) en
nemsiz ileri vermitir.
Yasa Bekileri Kurulu, her blgeden 60 - 70 yalan arasndaki zek
ve karakterce tannm kimseler arasndan, Yz Altmlar Meclisi
tarafndan seilen er kiiden toplam otuz alt kiiye bir kiinin daha
eklenmesiyle oluur. Grevi, kamu karlarn korumak, mlklerin
kaydn tutmak ve hileyle elde edilmi krlar cezalandrmaktr. Bu ku
rul, toplumun yasalara uygun yaayp yaamadn denetler.
afak Kurulu, ikinci en iyi devletin en nemli kurumudur. Ona
bu adn verilmesinin nedeni, tanyeri aarrken(afakta) toplanp, gn
dounca toplantsna son vermesidir. En yal on yasa bekisinden ve
eitim ilerini yneten memurdan kuruludur. Dorudan doruya anaya
sal dzenle ilgili kararlar alr. Grevi, toplumu en iyi yasalara kavu
turmak ve dzenin srdrlmesidir. Platon bu kurulun yelerinin fel
sefe eitimi grmelerini ister. Buna bakarak, Platon'un afak Kurulu'nun yelerini ideal devletindeki filozof yneticilere benzetmek iste
diini syleyebiliriz.
Memurluklar, tm snflara eit olarak ak deildir. En nemli
memurlar en st servet snflarndan seilirler. tekileri nem derecele
rine gre teki snflardan seilirler. Platon'un nerdii siyasal kurumlara toptan bir gz atarsak, nemsiz ilerin geni meclislere nemlile
rinin, yeleri en yksek gelir snfndan seilen kk kurullara bra
kldn grrz.

161

"Yasalar"da Eitlik ve Klelik Sorunu: Platon siyasal ku


rumlan bylece dzenledikten sonra teki anayasa konulanm ilemeye
geer. Bunlardan biri efendi - kle ilikileri, tekisi eitlik sorunudur.
Klelik konusunda Platon, insanlar kendilerinden aalanna adaletsiz
davranma eiliminde olduklan iin, efendilerin klelere davranlarna
ok dikkat etmelerini syler. Bununla birlikte efendilerin hi bir zaman
kleleriyle ili dl, senli benli olmamalarn tler. Efendisinin her
sz kle iin bir yasa saylmaldr.
Platon'a gre kle ile efendi arasnda hibir zaman dostluk ola
mayaca gibi, iki tarafa eit erefler de verilse, baya insanlarla soy
lular arasnda bir dostluk kurulamaz. Zamannn bir ata sznn de or
taya koyduu gibi, "eitlik dostluk dourur", doru, ama hangi eitlik?
nk ayn ad altnda birbirine taban tabana zt iki eiik tr vardr.
Biri saysal eitliktir, kurra ile salanr; teki oranl eitliktir ki,
Zeus'un nerdii gerek eitlik budur. Yasalar'm ikinci en iyi devle
tinde, halkn honutsuzluuna yol amamak iin, oranl eiik yann
da, ly karmadan saysal eitliin de kullandmasm er.

"Yasalar"da Aile, Kadnlar, Eitim, Hukuk: Platon, D ev


le/'teki ideal devletindekinden farkl olarak, Yasalar'n ikinci en iyi dev
letinde aileyi tanmtr. Ama onda da kadnlarn erkekler gibi eim
grp, asker, memur olacaklarn, erkeklerin yan sra savaa katlacak
larn syler. Sonra, ocuklarn ana kamnda balamasnn gerekini
syledii eitimine geer. Tm snflar iin eitimi zorunlu klar; yle
ki kleler bile ilk retimden geirileceklerdir. Sekinlerin daha yk
sek bir eitimden geirilmelerini, kendilerine matematik, astronomi,
geometri vb. konularn retilmesini ister. Daha sonra yabanclar hu
kuku ceza hukuku, medeni hukuk diyebileceimiz hukuk konularna
ilikin dzenlemelere geer, sonra din konusuna.
Pltonun Etkisi: Platonun Akademia's I.S. 529'da Hristiyan
lk iin tehlikeli grlp kapatlmasna dek, dokuz yzyl ak kald.
Onunla birlikte Platon'un dnceleri de varln srdrd. Platon'un d
nceleri, t.S. 13. yzylda Aristoteles'in felsefesinin benimsenmesine
dek, Hristiyanln felsefi temelini oluturdu. dealist felsefesi gnmze
dek pek ok dnr etkiledi. Kari Popper, Ak Toplum ve Dmanlan
yaptnn I. cildine "Platon'un Bys" adn koymakta hakl.

162

/.

Aristoteles

Aristokratik eitsizliki dn bir genel felsefe biiminde sis


temletiren bir baka Yunan dnr Aristoteles'tir. Ancak onun
dnnde aristokratik nyarglar yan sra orta snf deerlerinin de bu
lunduunu grrz. Birok bakmdan hocas Platon'un dncelerini izle
mise de, baz noktalarda ondan ayrlmtr. Dnnde, Platon'dan faik
l olarak, ideolojik elerden ok bilimsel elerin ar bast syle
nebilir. Platon'un deinmedii baz konulara o deinmi, Platon'un dei
nip getii baz konular zerinde ise adamakll durmutur. Dncelerini
incelerken bunlarn neler olduunu greceiz. imdi dncelerini etki
leyen kaynaklardan biri olarak yaamm ksaca zetleyiverdim.
Aristoteles'in Yaam: Aristoteles (l.. 384 - 322) Selanik yakn
larnda bir Yunan kolonisi olan Stageria'da dodu. Babas Nikomakhos,
doktorluk sanatn babadan oula aktaran bir aileden olup, Makedonya
kralnn doktoru idi. Oluna da doktorluk zerine birok ey retmi ol
mal.
Aristoteles 18 yanda Atina'ya gelir. Bir Atina vatandann olu
olarak domad iin Atina vatandal haklarndan, siyasal haklardan
yoksundur. Atina'da bir metoikos statsndedir.
.. 367 ylnda Atina'ya gelip Akademia'ya giren Aristoteles,
hocas Platon'un .. 347'de lmne dek yirmi yl Akademia'da kal
mtr. Bu sre iinde bir yandan Platon'un renciliini yapm, bir
yandan Akademia'da dersler vermitir. Srekli olarak yirmi yl Pla
ton'un derslerini izleyii, dnne, silinmez bir biimde Platon'un
etkisinin damgasn vurmutur. Doktor ailesinden ald pozitif bilim
anlay ve gzlemden karlan bilgiye deer verii zerine, Platon'dan
akla gven ve akldan karlan bilgiye nem verii binmitir. Bu iki
etki birlikte Aristoteles'in dncesini belirlemitir.
Platon'un lmnden sonra, umduu Akademia bakanlna getiril
meyiine krlarak geziye kan Aristoteles, Ba Anadolu'daki Asos'a gi
dip bu kentin tiran ve Akademia'dan arkada olan Hermias'n yeeniyle
evlenir. L. 343'te ise, Makedonya kral II. Philippos (Filip) onu, daha
sonra Byk skender olacak olan olu 13 yandaki skender'i (Aleksandros'u) yetitirmekle grevlendirir. .. 340'a kadar yl eitir skender'i.
Hoca ile rencinin ilikisi daha sonra mektuplamalarla srmtr.
.. 335',te Atina'ya dnen Aristoteles, Lykeios Apollonu'na
adanm olan yerdeki yaplan (Atina vatanda olmad iin satn ala
163

madndan) kiralayarak; Akademia'ya rakip olan felsefe okulunu aar.


Okuluna, kurulu yerinden esinlenilerek Lykeion denir ki dilimizdeki
lise szc buradan gelmektedir.
Aristoteles t.. 335'ten, Byk skender'in ld l.. 323e kadar
(12 yd) Atina'da kain. Bu sre iin Lykeion'da aratrmalar yapar, dersler
verir, ders noar yazar. lgi alan felsefe, mantk, ahlak, politika, psikolo
ji, matematik, astronomi, corafya, botanik, zooloji, anatomi, kimya, fi
zik gibi bir utan bir uca zamannn hemen tm bilgi konularn kapsar.
skender, l.. 323'te lnce, Yunanistan egemenlii altna aldk
tan sonra da Makedonya'nn bu nl kral, eski rencisi ile iliki
lerini srdrm olan Aristoteles'i Makedonya yanls olarak grenle
rin eline frsat geti. Onu tanrtanmazlkla sulayp, harcamak isteye
rek mahkemeye verdiler. Sokrates'in durumuna dmek istemeyen
Aristoteles, Evboia Adas'ndaki Khalkis kentine kat. Bir yl sonra da
l.. 322'de, burada 62 yanda iken mide hastalndan ld. Ancak
okulu Lykeion, Aristoteles ldkten sonra, Akademia gibi, Justinianosun l.S. 529da kapatna dek varln srdrmtr.
Aristoteles'in Mantk'
Hocas Platon'un dn ynteminin, yolat trden bir idea
lizme dmek istemeyen Aristoteles, mantkla ilgili Organon (ara,
dnce arac) adl yaptnda, gerein tmel olduunu, doru bilginin
tekilin deil tmelin bilgisi olduunu syledikten sonra, nesnelerle ve
olaylarla dnce arasndaki balanty daha salam olarak kurmaya
alr. Platon'un idea, kendinin form dedii eyin nesnelerin dnda
deil iinde olduunu; nesnelerin zn oluturduunu syleyerek, d
nceler dnyasn nesneler dnyas iine alm olur.
Doru bilgi, kavram olarak akl ile kavranm tmelden duyum
larla alglanan tekilin bilgisini karmakla salanr ki, bu Aristoteles'e
gre tmdengelimle yaplr.
Tm insanlar lmldr,
Sokrates bir insandr,
Sokrates (de) lmldr.
Bu akl yrtme biiminin nemi, onun byk nermedeki an
lam totolojik biimde amas, yinelemesi deildir. Bilginin tekilin
deil tmelin bilgisi (bir trn ortak niteliklerinin, bir kategorinin bil
gisi) olmas gerektiini gstermesidir.
164

Aristoteles'in Metafizii
Aristoteles'e gre dnce varl yanstr. Ama varln yaps, d
grnmn alglayarak deil, i balanlarn kavrayp varln zne
ve nedenlerine ynelen metafizik ile kavranabilir. Fenomenlerin (grn
glerin) okluu arkasnda bir gerek olmaldr. Bu, Aristoteles'e gre
gelimedir. Gerek varlk grnglerin iinde gelien zdr. Tm grn
gler zn kendini ortaya koymas biiminde grlen oluumlar, geli
melerdir. Oluum, gelime madde (hyle) ile form (eidos) arasndaki iliki
dir. Aristoteles varln bu iki eden, "madde" ile "form"dan (biimden)
olutuunu syler. Madde biimsiz ve hareketsizdir, onu harekete geirip
biimini veren formdur. Form ise tek bana botur, onun iini dolduran
maddedir. Varlk bu ikisinin birlemesinin rn olup, grngler dn
yasnda her ey form kazanm bir maddedir.
Form, ekil, biim demektir. Ancak Aristoteles'in dilinde formun,
bizim biim anlaymz aan bir anlam varda. O, varlklarn yalnz
ca biimini belirlemekle kalmayan, ayn zamanda maddeye hareket ye
tisini veren madde d (tinsel) ve etkin bir edir. Aristoteles bir ba
kma form ile Platon'un idea'sma benzer bir eyi anlatmak ister. Ancak
ideadan farkl olarak form, tek bana var olamaz; mutlaka bir madde
ile birlikte bulunur. kisinden biri eksik ise, varlk yoktur. Bunun iki
kurald vardr: Tanr ve insann tanrsal yan olan akl.
Tanr, salt formdur, kendi kendine yeterlidir, yetkindir. Var olabil
mek iin maddeye gereksinimi yoktur. Yetkin (mkemmel) olduu
iin de deimez, hareket etmez (deime, hareket bu yetkinlik konumun
dan uzaklama demektir). Deimeyen ve hareket etmeyen tanr, evrene ilk
itiyi vermi, onu harekete geirmitir. Oluum bu hareketle balamur,
sonra gene tanrya dnmek ister. nk tanr evreni kendini seyretmek
iin yaratmtr; evrenin yeniden kendisine dnmesi iin onun iine yet
kine (bu, tanrya, kendisine demektir) ulama ereini ("telos"u) koy
mutur. Bu nedenle evren ve evrenin iindeki her varlk, ilerindeki bu
erekten dolay, yetkin biimlerine ulamak yolunda hareket eder.
Her olu maddenin form kazanmas olduuna gre, oluu etkile
yen nedenlere bakarak oluu kavrayabiliriz. Bu nedenler:
1.
2.
3.
4.

maddi neden ( o nesnenin maddi varl, rnein, odun, kereste)


formel neden (maddede gerekleen genel kavram, masa kavram)
etken neden (varla hareket veren neden, bir d iti, doramac)
ereksel neden (oluun varmak istedii erek, geinme).
165

Aristoteles'e gre ereksel (teleolojik) nedenler, oluumu ereine


ulatran, ona yetkin biimini kazandran nedenlerdir. Buna karlk
maddi nedenler bu sonul biimlere gidii etkileyen, onlarda sapmalara
yolaan, bir tr iindeki bireyler arasndaki farklklara sebep olan ne
denlerdir. Trlerin yazgs teleolojik nedenlerle izilmitir. Aristo
teles'e gre olaylar doru olarak kavramak iin, maddi nedenlere deil,
onlarn iindeki teleolojik nedenlere bakmalyz. Eer onlarn ilerin
deki erei bilebilirsek, olaylarn gerek nedenlerini kavrayabiliriz. Ne
var ki, eyler oluum iindeyken erei grebilmemiz olanakszdr. Do
laysyla, erei ancak varlklar ereklerine ulatklar, yetkin biimlerini
aldklar zaman grebiliriz. yleyse olaylar anlamak iin onlarn mad
delerine deil, formlarna, eylerin erei olan sonul, yetkin biimlerine
bakmalyz.
Somut bir rnekle Aristoteles'in ne demek istediini biraz daha
aalm. rnein bir kurbaa yumurtasnn, ya da bir mee tohumunun
gelime ynndeki hareketleri, ne kendisinden nceki olaylarla, ne de
evresel koullarla aklanabilir. Fakat eer biz onlarn sonul erekleri
nin ergin bir kurbaa ve yetikin bir mee olduunu bilirsek, gelime
aamalarn kavrayabilir, yetkinleme ynndeki geliim izgilerinden
sapp sapmadklarn, salkl durumda olup olmadklarn syleye
biliriz.
Aristoteles'in doktorluu meslek edinmi bir aileden geldiini
grmtk. Kendisi de biyoloji bilimiyle uramt. Bir tohumun, o
varln erginlik durumuna kadar, yazgs nceden izilmicesine, be
lirli aamalardan geerek, belirli bir sonuca ulamasna bakarak, bu
eilimi, hem doal hem toplumsal dnyay kapsayan genel, evrensel
bir yasa olarak grm olmal.
Aristoteles'in Stradzenli Dnya Gr: Aristoteles, te
leolojik bak asna uygun olarak, evreni bir sradzeni (hiyerari)
iinde grr. Gerekten, Aristoteles'in daha nceki grlerini kabul
edersek, tanrya ulama yolunda varlklar, eitli aamalarda hiyerarik
bir sralan iinde olacaklardr. Evrende en yetkin varlk, salt form olan
tanadr. Sonra gksel varlklar, gezegenler gelir. Ruh tayan canl
varlklardr onlar da. Tanrya en yakn varlklardr. Geri tanr gibi du
raan olmayp hareket etmekle birlikte, hareketleri, dzenli ve birrnektir, dolaysyla yetkinlie yakndr.
Gksel varlklardan sonra yersel varlklar, canllar dnyas gelir.
Canllar aadan yukarya doru u aama iinde sralanmlarda.
166

En altta bitkisel ruha sahip varlklar dnyas, "bitkisel dnya" vardr.


Bunlarda tm canllarn ortak esi olan domay, beslenmeyi, by
meyi ve lmeyi ieren "bitkisel ruh" vardr yalnzca. Onlarn stnde
bitkisel ruh yan sra, ac duyma, istek duyma gibi duygulan kapsayan
"hayvansal ruh"a da sahip olan "hayvansal dnya" vardr. Canllar dn
yasnn en st katnda ise, bitkisel ve hayvansal ruhlar yan sra "aklsal ruh"a sahip olan "insanlar dnyas" vardr. Bylece evrende varlk
lar cansz varlklardan, bitkilerden tanrya dek eitsizliki bir dzen, bir
sradzeni iinde yerlerini alrlar. Aristoteles'in eitsizliki dnya gr
bu noktada sona ermez. Ona gre insan da eitsiz elerden oluan
bir varlktr. Bu noktada Aristoteles'in psikolojisine gelmi oluruz.
Aristoteles'in Psikolojisi: nsanda beden madde, ruh form
konumundadr; beden ara, ruh ama durumundadr. Ruh, bedenin
iinde tad erekr; bedene biim verir, onu harekete geirir, eree
yneltir. nsann erei nedir? Bunun iin ruhuna bakmak gerekir. n
sann ruhu bitkisel, hayvansal ve aklsal katmanlardan oluuyordu. te
insann ereini bu en st katman, aklsal ruh tar. Buradan Aristo
teles'in ahlak ile ilgili dncelerine geebiliriz.
Aristotelesin Ahlak Anlay: Aristoteles ahlk zerine d
ncelerini "Nikomakhos'a Etik" adl yaptnda aklar. Bu yapt "EtMfca "(Ahlak) ksa adyla tannr. Ahlakda, genel felsefesinden hareket
le, hereyin ereinin iyilik, iyilie ulamak olduunu syler. nsann
erei, iyilii, ruhunun en alt katmannn eilimlerini karlamak,
rnein yiyip imek deildir. Byle erekleri olanlar klelerdir. zgr
insann erei, ne bunlarda, ne an, eref gibi ruhunun daha yksek is
teklerini dile geren katmanmdadr. nsann z (onu teki varlklardan
ayran yan) akldr. Her varlk kendi zn ortaya koyup gelitirerek
mutlu olabilir. O halde insan, aklnn etkinlii ile mutlu olabilir. n
san iin iyilik, dnmedir. Ancak bu dnme, eylemi de ieren bir
davrantr. Bylece Aristoteles, dne nem verdii halde, salt te
fekkre sapmay engelleyerek, siyasal etkinlie ba nemi verecek yol
lan am olur.
Akln etkinliinde izlenen eylemin mutluluk verebilmesi iin, iki
utan, amlktan ve azlktan (ifrattan ve tefritten) kanlarak "doru
orta" yolun izlenmesi gerekir. Aristoteles'e gre, ancak erdem peinde
koan, erdemli yaamaya alan kk bir azlk mutlulua ular. Er
dem ite bu doru ortay bulmaktr. rnein cesaret erdemi, korkak
lkla atlganlk arasndaki doru ortadr. Gene cmertlik, savurganlkla
167

cimrilik arasndaki doru ortadr; arballk, utangalkla utanmazlk


arasndaki doru orta.
Kii tek bana mutlu olamaz, nk insan doutan "zoon politikon"d\a (toplumsal ve siyasal bir hayvandr). nsana mutluluk vere
cek akln eylemi de, ancak bir topluluk iindeki eylemidir. Tek bana
yaayan canl, ya tanrdr ya da hayvan. Siyaset bilimi ve sanat en
yksek iyiyi, mutluluu amaladndan, en yksek sanat ve bilimdir.
Aristoteles'in Toplum Felsefesi
Aristoteles'e gre aile, toplumun kaynadr ve ekirdeidir. nsan
tek bana kendine yeterli olmayan bir varlktr. Bu nedenle erkek ile
kadn, efendi ile kle arasndaki ikili birlemelerden ilk toplum olan
aile domutur. Aile insanlarn gnlk gereksinimlerinin karlanma
sna yeterli bir toplumdur; ama gnlk gereksinimlerin tesindeki ge
reksinimler iin yetersizdir. Bu nedenle gnlk gereksinimlerin tesin
deki ortak amalarn (rnein savunmann) gerekletirilmesi iin, ai
lelerin birlemesiyle ky olumutur. Ama ky de baz bakmlardan
(rnein erdemi gelitirme bakmndan) kendine yeterli deildir. Birok
kyn kendine yeterli ve yetkin bir toplum oluturmak zere birle
mesiyle de polis (kent devleti) domutur. Kent devletinin yapsn an
lamak iin onu oluturan paralarn (demek ki ailelerin) yapsn bil
mek gerek. Bir ailenin yapsnn eleri, kadn-erkek, efendi-kle, babaocuklar eitsiz ilikileridir.

Aristoteles'de Kadn Erkek Eitsizlii: Aristoteles'e gre,


kan ile kocann ilikileri eitsizliki ilikilerdir. nk her birlik eit
siz paralarn biraraya gelmesiyle kurulup, stn olann aa olan
ynetmesiyle, aa olann stn olana hizmet etmesiyle salanr.
Aile birliinde de erkek stn, kadn aa durumdadr. Erkek yneten,
kadn ynetilen durumundadr, erkek ama kadn aratr.
Aristoteles kadn-erkek eitliine ilikin dncelerini doadan
gerdii kantlarla desteklemeye alr. Ona gre doa erkek hayvan
lan stn, diileri aa olarak yaratmtr. Yeni soylann meydana ge
liinde yaam verici e, erkein spermasdr. Daha neler neler: Kad
nn beden ss erkeinkinden dk, kadnn dileri erkeinkinden az
dr. Haydi Aristoteles zamannda derece olmad iin ve belki kars
Pyhtias'dan baka kadnn ateine bakamad iin, kadnn ssnn dere
168

cesinde yanlm olsun, fakat birka tandndan elerinin dilerini


saymasn isteyemez miydi?
Aristoteles'in Klelik Kuram: Ailenin kurucu elerinden
biri de efendi-kle ilikileridir. Aristoteles, kleliin doaya aykr ol
madn, kleliin doal bir durum, doal bir kurum olduunu syle
yerek sze balar. Ona gre baz insanlar, doutan yetkin bir akldan,
bamsz dnme yeteneinden yoksun olarak doan, ancak buyurulan yapabilecek nitelikte kimselerdir.
Sradzenli dnya grnde, bir alttaki varl bir sttekinin ara
c sayan Aristoteles, kleyi de efendisinin, mutlulua, yetkinlie ula
mas iin bir arac olarak grr. Sradzenli dnya grnde bir st
teki bir alttakini ynetir. Efendi ynetici, kle ynetilendir. Bir stteki
bir alttakinin sahibidir, efendi klenin sahibi, kle efendinin maldr.
Aristoteles, aileyi incelerken, bu birliin aralarndan bazlarnn
canl, bazlarnn cansz olduunu syler. Bunlar syledii Politika
adl yaptnda (I. II. 14'te) unlar da syler:
"Gerekten klelerle evcil hayvanlar aa yukar ayn ie yararlar.
Her ikisi de bedenlerinin gc ile yaamamz iin zorunlu olan
gereksinimlerimizi giderirler."

Ahlak'la (VII. 11'de) ise,


"Kle canl bir ara, ara cansz bir kledir."
deyen Aristoteles, kz yoksullarn klesi olarak grrken, kleyi
zenginlerin kz olarak grme eilimindedir.
Aristoteles, vatandalarn bedeni bozucu ilerle, ruhu alaltc za
naatlarla zaman harcamalarn istemez. Vatandalarn sava zamannda
askerlikle, bar zamannda felsefeyle ve politikayla uramalar iin
bo zamanlarnn olmas gerekir ki, ite bu bo zaman onlara kle
lerin almas salayacaktr.
Grld gibi Aristotles, aileden klelie, zamannn toplumsal
kuramlarn "doal" grme eilimindedir. Onlarn tarihe ve yere "g
reli" gereklikler olduklarn grebilecek tarih ve antropoloji bilgisin
den yoksundur. Ya da toplumsal (polis iinden) snfsal bak as bu
gereklii yakalamasn engellemektedir.

169

Aristoteles'in Siyaset Felsefesi


Aristoteles'in dorudan politika zerine olan yapdan, Politika ile
AtinalIlarn Devleti'dii. Atmallarn Devleti, 1891 gibi ok ge bir ta
rihte Msr'da bulunmutur. Bu yaptn, Aristoteles'in, zamannn 158
devletinin anayasalann inceledii "Siyasal Kurumlar" ad altnda yaz
may dnp mr yetmedii iin yazamad kitabn Atina anayasas
hakkmdaki paras olduu sanlyor. Yapt Atina'nn siyasal gelimele
ri ve dzeni hakknda bildiklerimizin ounun kaynadr.
Politika'ya. gelince, bu yaptn, onun Lykeion'da eidi zamanlar
da vermi olduu derslerin rencileri tarafndan tutulan nodannn,
rencileri tarafndan sonradan yaplm bir derlemesi olduu sanlyor.
Aristoteles'in siyasal dncelerini daha ok bu yaptndan izleyeceiz.
Aristoteles, Politika'ya, toplumlarn en ykseinin, teki top
lundan iine alan ve en yksek iyilie ulamak amacnda olan kent
devleti (polis) olduunu syleyerek girer. Her varln yneldii bir
erek vardr. Bu erek kendi kendine yeterliliktir. Doadan ve doutan
toplumsal bir yaratk, iyasal-toplumsal hayvan (zoon politikon) olan
insann bu toplumsallk eilimidir ki, gereksinimlerini karlamak yo
lunda toplumu dourmutur. Toplum, mutlu bir yaam gerekletir
mek iin geliir ve kendine yeterli bir toplum olan kent devleri biri
minde en yksek ereine ular.
Toplumlar, Aristoteles'e gre, kendini oluturan bireylerin varlk
larndan ayr, bamsz benlikleri olan, doann yaratt canl varlk
lardr. Burada Aristoteles'in toplumu bir canlya benzeten "organizmac
toplum gr" ile karlarz.

Aristoteles'in M lkiyet Anlay: Aristoteles, Platon'un


dncelerinin etkisi altnda kalmaktan bunalm olmal ki, onun d
ncelerini eletirmeye giriir. Platon'un (koruyucular snf iin) ortak
mlkiyetten yana olmasna karlk, Aristoteles zel mlkiyeti doal
bir kurum olarak grr. (Aristoteles'de zamannn ou kurumunu do
al grme eilimi vardr.) Sava sanaun da, stnlere boyun emeyen
insanlara kar giriilen bir tr doal elde edi sanat olarak grr. De
mek ki, savala, yamayla elde edilen mlkiyeti de onaylar.
Yalnzca karlkl olarak gereksinimlerin giderilmesi amacyla
yaplan deiimi benimseyen Aristoteles, kr amac ile yaplan dei
imi kabul etmez. Ticareti meslek edinmeyi doal bulmaz. Tefecilikle
170

elde edilen zenginlikleri ise hrszlkla bir tutar. Mlkiyet konusunda


onun aristokratik mlkiyet anlayn yansttn syleyebiliriz.
Aristoteles, Platon'un ortak mlkiyete ilikin grlerini eletirip
zel mlkiyeti savunurken, ortak olan eylerin ihmal edileceini, or
takln, kavgalara yol aacan, oysa insanlarn kendilerine ait ey
lere daha ok ilgi duyduklarn, bir eye sahip olma duygusunun doal
bir duygu olduunu, zel mlkiyetin insana dostlarna yardm etme
hazz verdiini belirtir.
Platon'un ortak mlkiyet dzeniyle toplumdaki baz tinsel bozuk
luklar maddi nlemlerle nlemeye kalktn, oysa maddi bozukluk
larn maddi, tinsel bozukluklarn tinsel nlemlerle nlenebileceini
syler. Ktlklerin kayna, ona gre, zel mlkiyet deil insann
doasnn ktldr. Yoksulluun, devrimlerin ve sularn anas ol
duunu kabul etmekle birlikte, ar ekonomik eitsizliin mlkiyeti
eitletirmekle deil, iyi insanlar an zenginlik ardnda komayacak
biimde eitmekle nlenebileceini syler.
Aristoteles'in mlkiyetin zel bir trnden yana olduunu gr
yoruz. Bu, ortak yarar iin kullanlan zel mlkiyettir. Zenginlerin
servetiyle kamu yaplar yaptnp, oyunlar sahneye koyma geleneinin
bulunduu Atina'ya yabanc deildir bu mlkiyet anlay.
Aristoteles'in Vatandalk Anlay: Aristoteles, her yne
tim biiminin farkl bir vatandalk anlaynn olduunu syledikten
sonra, kendi vatandalk anlayn ortaya koyar. Kleler, yabanc za
naatlar yan sra, siyasal erdemleri gelitirmeye elverili olmayan
ilerde alan, erdemleri krelmi yerli zgr zanaatlarla, gndeliki
lere de siyasal haklarn tannmamas gerektiini syler. Bu, Atina demok
ratlarnn vatandalk anlaynn da gerisine den, ama zellikle oligarik Yunan devletlerinin yabancs olmayan bir vatandalk anlaydr.
Sonra Aristoteles, siyasal erdem zerinde bozucu etkileri olaca
iin, vatandalarn ticaretle uramalarn istemez. Kala kala vatanda
lk erdemini gelitirecek bo zaman olan aristokratlar kalr ki, Aristo
teles de ancak onlar vatandalk hakkna layk bulur.
A ristoteles'in Ynetim leri Snflandrm as: A r is to te
les'in, ynetim biimleri, ynetimlerin deiimi konularndaki dn
celerini Politika yan sra Ahlak'tan ve onun hitabet zerine yapt
olan Rhetorik'ten derleyerek sunuyoruz. Aristoteles'e gre ynetim,
her zaman toplumun egemen snfnn elindedir. Ynetimler adlarn
egemen snflardan alrlar. Ynetenler ya tek kii, ya azlk, ya da ok171

lktr. Ancak, bu kimselerin genel yaran gtmelerine ya da egemen


kiinin veya snfn karn kollamalarna gre, gerek ynetim bi
imleri ve bozuk ynetim biimleri olarak, alt ynetim biimiyle kar
larz. Aristoteles ynetimlerin snflandrlmasnda az ok Platon'u
izlemektedir.
1.
2.
3.
4.
5.
6.

Tekin genel yaran izleyen ynetimi "monari",


Azln genel yarar izleyen ynetimi "aristokrasi",
okluun genel yaran izleyen ynetimi "politeia",
okluun snfsal kan izleyen ynetimi "demokrasi",
Azln snfsal kan izleyen ynetimi "oligari",
Tekin kiisel kan izleyen ynetimi "tiranlk.

Fark yalnzca, Platon'un gerek ynetimlerle bozuk ynetimleri


ayrmada onlarn "yasal" ya da "yasasz" olmalarna bakmasna kar
lk, Aristoteles'in "genel yazar" ile "kiisel - snfsal kar" kavramlann kullanmasndadr. Bir de Platon'un okluun ynetimini "yasal de
mokrasi" ile "yasasz demokrasi" adyla ikiye ayrmasna karlk,
Aristoteles'in bu ayn ynetimlere "politeia" ile "demokrasi" adlann
vermesidir. Politeia, demokrasi ile oligarinin kanm bir dzen olup
"lml demokrasi olarak evrilebilir.

Aristoteles'in Ynetimlerin Dolam, Devrim Kuram:


eitli ynetimlerin farkl eitlik anlaylar vardr. okluk yne
timleri saysal eitlii kullanrlar, azlk ynetimleri oranl eitlii.
Devrimlere, ynetimlerin deimesine yol aan ey de, ynetimlerin
kendi eitlik anlaylarnda arya gitmeleridir.
Aristoteles'e gre en iyi ynetim, tekin genel yaran gden yneti
mi olan monaridir. Kentler kkken erdemli kimseler son derece az
d. Bu nedenle eski zamanlarda ilkin monari ynetimleri belirdi. Mo
narilerin bozulmasyla en kt ynetim biimi olan tiranlk ortaya
kt. Genel yaran brakp kendi yararn, kendi kann izleyen monark, tiran olur. Tirann zorbalklarna kar kentin en iyi, en erdemli
kimseleri ayaklanp, ynetimi ele geirip aristokrasiyi kurarlar. Kent
lerde zamanla erdemlilerin oalmas aristokrasiye ortam hazrlamtr.
Haklar ve dlleri kiilerin "erdemine oranl" olarak datan aris
tokraside, ynetici azlk, bu oranl eitlik anlaynda arya gider,
yalnzca erdemce stn olduu halde, her alanda halktan stn gibi
davranr, buna uygun olarak zenginliklerin ounu kendisine almaya
172

balarsa, bozulan aristokratlar devlet hzinesini soyup zenginleirlerse, aristokrasiden oligariye geilmi olunur.
Oligari, vatandalk haklarn erdeme deil yksek mlk sahibi
olmaya balar; mlk sahibi olua gre oranl eitlii uygular. Oligarklann da zamanla bu yolda arla kamalar, tm zenginliklerin belir
li ellerde toplanmasna, egemen snfn ye saysnn azalmasna, kar
larnda ok yoksullam kimselerden kurulu ok kalabalk bir sn
fn belirip, bu snfn kendilerine ba kaldrmasna yol aar. Sonunda
okluk, oligariyi devirir. Bu devrimde okluk halka nderlik etmi
olan kii tiran olur. Tiran kiisel karlar ardna dnce, okluk,
nderlerini indirip ynetime kendi geer.
okluk ynetimi ilkin siyasal haklar belli ama fazla olmayan bir
mlk sahibi olmaya gre tanyp, bu kadar mlk olan tm vatan
dalara eit haklar veren bir ynetim kurar ki, bu ynetime Aristoteles
"politeia" der (devlet anlamna da gelen bu szcn burada "lml de
mokrasi" ile karlanabileceini belirtmitik). Ilml demokrasi saysal
eiik anlayna dayanr. Ama onun da saysal eitlik anlaynda a
rya kamas, ynetimin deimesine yol aar. Yalnzca siyasal haklara
sahip olmada yukar snflara eit olan halk, her alanda, rnein bilgi
alannda kendini yukar snflara eit grmeye balar ve erdemi gerekti
ren yksek memurluklar btn vatandalara aarsa, politeia ynetimi,
okluun bozulmu ynetimi olan "demokrasi"ye diyelim ki, "lml
demokrasi" ynetimi "ar demokrasi" ynetimine dnr.
Aristoteles, ynetimlerin zorunlu olarak bu emaya gre ve geri
dnmez bir biimde birbirlerini izleyeceklerini sylemez. Pek ok dev
letin anayasal gelimelerini aratrrken, bu modele uygun olmayan
geilerin grldn saptamt. Demokrasilerden nce kurulmu tiranlklarn yan sra, demokrasilerden sonra kurulmu uranlklardan r
nekler verir. Demokrasiye kar gerekletirilen devrimler sonucunda
oligarilerin de kurulabildiini belirtir.
Aristoteles, devrimleri nlemek iin saysal eitlikle oranl eitli
in birlikte kullanlmasn ister. Bunun bir anlam da, ekonomik ve
siyasal eitsizliklerin azaltlmasdr. Siyasal alanda tam bir saysal
eitlie gidilirse (ki bu Aristoteles iin eitsizlik demektir) oligarklar
ayaklanr. Ekonomik alanda tam eiie gidilirse, devlet birlii z
lr. nk her birlik gibi devlet de, eitsiz paralardan kurulu olup, bu
paralarn karlkl olarak birbirlerini gereksinmeleri ile srdrlr.
Zengin yoksulun emeine, yoksul zenginin ynetimine muhtatr.
173

ynetici says
i tekin
j ynetimi
!azln
I ynetimi
;okluun
| ynetimi

gerek ynetimler

bozuk ynetimler

i monari

j tiranlk
!
r ------------------------ ,
i aristokrasi
j oligari
i

! politeia

i demokrasi

j
i

ekil: 5
Aristoteles'in Ynetimleri Snflandrmas ve Ynetimlerin
Dolam erhas
Platon'un komnizmini de ekonomik eitliin bu karlkl muhta
olma durumunu yok ederek devletin dalmasna yol aacan syleye
rek eletirir.
Toplumsal ve ulusal koullan gz nne almakszn ynetimleri
iyi kt ynetimler olarak snflandran Aristoteles, bu koullar gznne alndnda hi bir ynetim biiminin tm halklar iin iyi ya da
kt olduunun sylenemeyeceini, baz ynetimlerin baz halklara,
teki bazlanmn tekilerine uygun olabileceini syleyerek bununla
ilgili dncelerini aklar.
Aristoteles'in Demokratik Dnceleri: deal devlet dze
ninin ne olacan ararmaktan ok, i savalar, devrimler ksr dn
gs iine dmeyen kararl bir ynetimin koullarn aratran Aristo
teles, devletin bana kimlerin gemesi gerektii sorununu tartr.
Hep iyilerin (aristokratlarn) bata kalmas, bakalarn ynetim ma
kamnda bulunma onurundan yoksun etmi olur. En sekin kimselerin
bata olmas, bu onurdan yoksun olanlarn saysn artrr. Bu nedenle
en doyurucu yol, iktidar okluun eline vermektir. Burada Aristo
teles'in, iktidar okluun eline vermekte pek istekli olmadn, bunu
neredeyse bir zorunluluk olarak grdn syleyebiliriz. Ama bu zo
runluluu kabul ettikten sonra, okluun ynetimini savunmak iin
bir takm kantlar sunmak gereini duyar.
Byle bir yaklamla Aristoteles, halkn teker teker aristokratlar
dan stn olmamakla birlikte, biraraya geldiklerinde (mecliste) erdem
174

lerini birletirecekleri iin, olduka akll kararlar alabileceini syler.


Bazlar sorunun baz yanlarn, teki bazlar teki yanlarn grerek,
birlikte her yann kavrayabileceklerdir. Dahas, okluk bozulmaya az
lktan daha az elverilidir. Bireyler kendilerini fkelerine ve tutkularna
kaptrmaya daha ok eilimlidirler. Oysa, kitleyi oluturan insanlarn
hepsinin birden yanlacan ileri srmek kolay deildir.
Aristoteles kamuoyunun yarglarnn yerinde olaca grn de
okluk ynetimini destekleyen bir kant olarak sunar, rnein bir evin
kullanl olup olmadn, mimarndan ok o evde oturanlar; bir ye
mein lezzetini, ahsndan ok konuklar daha doru deerlendirir.

Aristoteles'in Kurulabilir En yi Ynetimi ve Orta Snf:


Aristoteles Politika'da, "var olan koullar iinde kurulabilir en iyi dev
let" ile ilgili grler de gelitirmitir. Bu yolda ona ahlak felsefesinin
"doru orta" ilkesi rehberlik etmektedir. Buna gre, mlk sahibi olma
da en iyi durum, an zenginlik ve am yoksulluk olmayp "orta halli"
olmaktr. nk an zenginlik de, am yoksulluk da erdemli yaama
olanak vermez. En akll yaam orta derecede zenginlik salar. Zen
ginlikte ve soylulukta an olanlar ile ok yoksul olanlann akla uymalan gtr. ok zenginler boyun emeye alamazlar; ok yoksullar
da, olduu gibi kendi deyiiyle "ok aalktrlar, boyun emesini bil
mez, ancak zorbalkla ynetilmekten anlarlar."
ok zenginlerle ok yoksullardan oluan bir devlet, zgr vatan
dalardan deil, efendilerle klelerden kurulu bir devlettir. Oysa devlet
olabildiince eit ve benzer insanlardan, eit siyasal haklara sahip va
tandalardan kurulmaldr. Eit ve benzer insanlar orta snflarda bulu
nur, bu nedenle orta snftan vatandalarn egemen olduu devlet en iyi
devlettir.
Bir devlette en gvenilir snf orta snftr; komularnn malna
gz dikmezler, kendilerinin malna gz diken olmaz. Ayrca orta snf,
zenginler snf ile yoksullar smf arasnda dengeyi salar, araya gire
rek iki utan birinin egemen olmasn nler. Halkn bir blmnn
ok varlkl bir blmnn ok yoksul olduu yerde, ya ar bir de
mokrasi, ya koyu bir oligari ynetimi doar, ya da tiranlk. Vatan
dalarn orta halli bir yaam srdrdkleri bir devlette, i atmalardan
uzak yaayan mutlu bir toplum gerekletirilebilir. Orta snflarn ge
ni olduu toplumlarda, devrimlerin patlajc vermesi olasl azdr. Or
ta snf teki iki snfn toplamndan kalabalk olmal, siyasal yaam
bu snfn denetimi altnda bulunmaldr.
175

Aristoteles'in deal Devleti: Aristoteles Politika nn yedin


ci ve sekizinci (son) kitaplarnda, kurulabilir en iyi devlet olarak gr
d orta snf devletinden ayr, "ideal devlet" diyebileceimiz bir dev
letin taslan sunmaya giriir. Ancak Aristoteles uzmanlarna gre,
yaptnn bu blmn daha nceki blmlerden nce yazmtr (daha
dorusu daha nce anlatmtr) dolaysyla bu blmler onun Platonik
dneminin rn olarak grlmektedir.
Aristoteles, en iyi ynetim biimini ortaya karmak iin nce en
iyi yaay biimini aratrr. Gerek birey, gerek devlet iin, en iyi, en
yetkin yaam, ruhun iyiliini salamaya alan erdemli bir yaamdr.
Buna uygun olarak da, bir toplumda erdemce en stn olanlarn ardn
dan gitmek gerekir. Dolaysyla erdemlilerce ynetilen, erdemi ama
edinen ynetim, en iyi ynetim olacaktr.
Devletin malzemelerinden birincisi nfustur. Nfusta nemli olan
say okluu deil kuvvettir. Bunun iin de vatandalarn iyi askerler
olarak yetitirilmeleri gerekir. Kleler, yabanclar ve konuklar devletin
nfusundan saylmazlar. Toplumun nfusu, kendine yeterlilii sala
yacak kadar olmaldr. Bundan az ya da fazlas kendine yeterlilie uy
maz. Vatandalarn says, ynetenlerin ynetilenleri tanyabilecein
den fazla olmamal; kentin bykl ise, bir tellaln ykseke bir
yerden bardnda herkesin duyabilecei genilii amamal. Aristo
teles'in ideal devleti de, bir kent devletidir.
Devletin elerinden biri de mlkiyettir. Aristoteles, ideal devleti
iin orta derecede bir zenginliin salanmasn, tanlmaz mallar (top
raklar) zerinde zel mlkiyet, ama ortak yararlanma dzeninin kurul
masn ister. Sonra ideal devletin snflarna geer.
Mutluluu ve erdemi ama edinmi bir devlette, vatandalarn ta
cir, zanaat ve gndeliki olmamalar gerekir. nk bu uralar erde
mi zedeleyici ilerdir. deal devlette vatandalar yalnzca askerlik ve
(yargl da kapsayan) ynetim ileriyle uramaldr. Vatandalar s
nfnn yeleri genken asker, yalannca ynetici olacaklardr. Bylece
Aristoteles'in ideal devletinde, bir asker-ynetici vatandalar snf; bir
siyasal haklara sahip olmayan ifti, zanaat, tacir ve gndelikileri
kapsayan ynetilen retici snf; bir de kleler olarak, snfn bulu
naca anlalr. Bu, Platon'un ideal devletine yakn bir modeldir. Bir
farkla ki, Aristoteles'in ideal devletinde genken sava olan tm va
tandalarn yalannca hepsi de ynetici olurlarken, Platon'un ideal dev
letinde koruyucular snfnn en yetenekli yeleri yalandklarnda y
176

netici olabilmektedirler. Aristoteles'in ideal devleti bu noktada daha


ok Platon'un "ikinci en iyi ynetim"ine benzemektedir.
Aristoteles'in ideal devletinde hi bir vatanda ekmeksiz kalmaya
caktr. Yoksul vatandalar iin masraflar devlete ait topraklardan kar
lanan ak sofralar kurulacaktr. Gerek vatandalara, gerek devlete ait
topraklarda kleler alacaklardr. Vatandalar erdemlerini krletire
cek olan hi bir kol iiyle ve ticaretle uramayacaklardr. Bylece sa
hip olacaklar bo zamanlarnda, askerlik yeteneklerini ve erdemlerini
gelitirmeye bakacaklardr.
Tm bu zelliklerini toptan deerlendirirsek, Aristoteles'in ideal
devletinin bir "askerler ve bilgeler aristokrasisi" olduu sylenebilir.
Aristoteles'in Halklarn Eitsizlii Dncesi: A risto te
les'in eitsizliki inanlar, onun kurulabilir en iyi ynetiminde ve ideal
devletinde grld trden kent devleti iinde eitsizliki dzenlemeleri
ni aarak, dnya apnda eitsizlie kadar uzanr. Ona gre, souk lke in
sanlar, AvrupalIlar, cesur ama zekca geridirler. Bu nedenle zgr yaar
lar, ama iyi, srekli ynetimler kuramazlar. Scak lkelerin insanlar,
Asyallar, zeki ve bulucudurlar; ama cesaretleri kt olduu iin her zaman
buyruk altnda kle gibi yaamlardr. Bu iki halkn oturduklar lkelerin
arasndaki lman lkelerde oturan Hellenler, hem cesur hem zeki oldukla
rndan, hem zgr yaayan hem de en iyi ynetimleri kuran efendi halktr.
Bu noktada, Aristoteles'in klelik kuramyla halklar hakkndaki
grlerinin elikisi bilmem gznze arpt m? Anmsanrsa, Aris
toteles klelii "kendini ynetecek akldan yoksunluk" ltne bal
yordu. Burada ise, aklca geri olan Avrupa halklarnn zgr, zeki olan
Asya halklarnn kle yaradll olduklarn sylemektedir.

Aristoteles Hangi Snfn Szcsyd? Platon'un aristok


rasinin savunucusu olduu kesin. Ya Aristoteles hangi snfn deerle
rini yanstyor, hangi snfn savunuculuunu yapyordu? Diyebiliriz
ki Aristoteles, aristokratik deerleri ann gereklerini hesaba katarak
savunan, geni grl bir aristokratik dnrd.
Aristoteles'in Etkisi: Aristoteles'in hiyerarik dnya gr
.S. 13. yzyldan sonra, Platon'un felsefesinin yerine, ortaan eitsiz
liki toplumsal dzeninin dnsel temeli olarak benimsendi. Mant
ile, teleolojik yaklamyla Aristoteles'in felsefesi, ortaa teolojisini ve
siyasal dnn biimlendiren en nemli esin kayna oldu. Aristo
teles, Platon ile birlikte, dnce tarihi boyunca birok dnr etkiledi.
177

g . Epikuroscular ve Stoaclar
Yunan kent devleti toplumu kmeye balayp, bireyi bu toplu
ma balayan balar, vatandalk balan kopunca, baz dnrler bi
reyi kent devletini aan bir topluma, tm insanlk toplumuna bala
yacak (kozmopolit) deerler yaratmaya kalktlar, Stoaclar bunlardand.
Bazlan ise, bireyi kent devletinden dar bir evreye, dostlar, bilgeler
evresine balayacak dnceler ve deerler ne srdler; Epikuros ve
Epikuroscular bunlardand. Aynca Epikuroscular, kent devleti toplumunun snf savalanna batt, kaba gcn ve baya entrikalann ege
men olduu, politikann, erdemli kimselerin uraaca bir i olmak
tan kt bir dnemde politikadan souyuu, siyasal yaama srt
evirii temsil ederler.

E pikuroscular
Epikuros, dncelerini rencilerine harfi harfine ezberletmiti.
Bu, rencilerinin Epikuroscu dne nemli katklarda bulunabil
melerini engelledi. Bu nedenle yalnzca Epikuros'un dncelerini ele
almak, Epikuroscu dn kavramaya yetebilir.

Epikuros'un Yaam : Epikuros (..342 - 270) Samos'a


(Sisam Adas'na) g eden Atinal bir ailenin oluydu. Genliinde
Demokritos'un felsefesini benimsemiti. I.. 306'da rencileriyle bir
likte Atina'ya gelip yerleti. Zengin rencilerinin aldklar bir bahede
felsefe okulunu kurdu. Bu okulda otuz alt yl ders verdi, yzlerce ki
tapk yazd. Okulun rencileri arasnda kleler ve kadnlar da vard.
Hepsi sk bir bilgeler aras dostluk dzeni iinde, eitliki, yaln bir
yaam srdrdler, ekmek, su, arap, enliklerde de fazladan peynir gi
bi yiyeceklerle yaadlar.
Epikuros'un Genel Felsefesi: Epikuros'un yazm olduu
kitapklarn tm yitmi, hi biri zamanmza kalamamtr. Kalabi
lenler bu kitapklardan baz cmleleri ile baz mektuplardr. Epiku
roscu dn bunlardan ok Romal Epikuroscu ozan Lucretius'un
(lm I.S. 55) Trke'ye Evrenin Yaps ad ile evrilen "De rerum
natura"(Evrenin Doas zerine) adl uzun iirinden reniriz.
Epikuros'a gre evrende madde ve boluk vardr. Maddenin en k
k paralan olan atomlar bu bolukta dmektedirler. Derlerken de
rastlantlarla birbirlerine arpmakta, bu arpmalar sonucu birbirleriyle
178

birleip birbirlerinden ayrlmaktadrlar. Olaylarn, deimelerin nedeni


budur, maddenin hareketidir. Bu nedenle evrenin ve insann yazgs, sa
nld gibi nceden izilmi deildir (erekilie kar gr).
Varl madde olmayan bir varlk yoktur. Ruh denen ey bile, ok
ince paracklardan oluan, varl sk skya bedenin varlna bal
olan, demek ki bedenin lmyle dalan bir maddedir. Cisimsiz bir
ruh olmadna gre, lmden sonra bir baka yaam da yoktur. Grp
greceimiz yaam budur.
Epikuros'un Siyaset Felsefesi: Epikuros'un tarih hakkndaki grleri de Demokritos'unkilere benzer. Lucretius'un yaptndan
kardmza gre, balangta ilkel ve babo bir yaam sren insan
larn, dam yapma, rtnme gibi yeniliklerle uygar yaama admlarn
atp, yava yava gelitiklerini ileri sren evrimci bir tarih grdr
bu.
Epikuros, tarih gr iine, szlemeye dayandrd bir "devlet
kuram" yerletirmitir. Bu kurama gre, nceleri ortak kar anlay
olmadan birbirleriyle uraan insanlar, zamanla ortak kar duygusuna
sahip olup, tehlikeleri birlikte nleyip, birlikte alarak daha fazla haz
ve mutluluk elde etmek amacyla, bir szlemeyle devleti kurmu
lardn
"Btn hukuk, herhangi bir yerde veya herhangi bir zamanda, top
lum iinde ktlk etmemek ve ktlk grmemek iin yaplm
bir anamadan baka bir ey deildir."
sz, onun, hukuk kurallarnn toplam olan devleti de szlemeye
dayanan bir birlik olarak dndn gsterir. "Genel olarak adalet
herkes iin eittir" deyen Epikuros, bu dnceleriyle demokratik dev
let ve toplum anlayna iyice yaklat halde, ahlak felsefesinde bi
reyci oluundan, bireysel mutluluu ama almasndan dolay olacak,
tam bir demokratik dnr, dnceleri tam eitliki dnceler ola
mamtr.!
Epikuros ve Epikuroscular, eitsizliki dzenlere kar olmakla
birlikte, demokratik ynetimden yana olmamlar, bireysel (olsa olsa
Epikuroscu bilgeler topluluunun mutluluu biiminde grupsal) mut
luluk ardnda kotuklarndan, siyasal yaamm dnda kalmaya al
mlar, bir ynetim biimini semeye zorlandklarnda, daha yksek
gvenlik salayacan umduklar monariyi semilerdir.
179

Stoaclar
Stoac felsefe, Yunan dnn Roma dnne balar.
Stoac felsefenin bir aya Yunan'da, bir aya Roma' da olduu gibi,
Hristiyan teolojisine de bir dnsel hazrlk dnemini temsil eder.
Stoac felsefenin kurucusu olan Zenon, derslerini Atina' da, "Stoa
Poikile" denen sundurmak bir yapda verdiinden, onun dnn
benimseyenlere ve rencilerine Stoaclar denmitir (Stoa revak, sun
durma anlamna gelmektedir). Stoac felsefenin "Eski Stoa", "Orta
Stoa" ve "Yeni Stoa" olmak zere dnemi vardr. Eski Stoa I.. 3.
yzyln, Orta Stoa, l.. 2-1. yzyllarn Yunan Stoac dnleridir.
Yeni Stoa, l.S. 1-2. yzyllarn Stoac dn olup, "Roma Stoas"
olarak bilinir. Bu blmde daha ok Yunan Stoac dnn gre
ceiz. Roma Stoac dnn ileride Cicero ve Seneca'nm dn
celerini incelerken grm olacaz.

Zenon ve Stoa'nn teki Bakanlar: Stoac okulun ku


rucusu Kittium'lu (Kbrs'l) Zenon (I.. 336 - 264) Fenike asll (Ya
hudi) bir ailenin oludur. Genliinde Kyniklerin ve Herakleitos'un
felsefelerinden etkilendii anlalyor. Ayrca skender'in fetihlerinden
ve imparatorluk dzeninden ve Platon ile Aristoteles'in felsefelerinden
de etkilenmi, I.. 308'de Atinada okulunu kurup dersler vermeye
balam, I.. 264'de kendini ldrmtr.
Zenon'un lmnden sonra okulunun bakanlna bir kle oldu
u sylenen, gndzleri dersleri izleyip geceleri bahe sulayarak yaa
mn srdrd bilinen Asos'lu Kleanthes gemitir. Asos anakkale
dolaylarndaki bir Yunan kenti idi. O da Zenon gibi kendini ldrnce,
SicilyalI Khrysippos (I.. 280 - 207) okulun bakan olmutur. Oku
lun bakanlar gibi rencilerinin de ou Yunan olmayan kimselerdi.
Stoac okul bu nedenle, yeleriyle ve dnyle Hellenistik dne
min (I.. 338 Makedonya egemenlii ile I.. 31 Aktium Sava'nda
Romallar'n Msr Ptoleme imparatorluunu yklar aras dnemin)
kozmopolit niteliini yanstmaktadr.
Eski Orta ve Yeni Stoac Dnrler: Eski Stoac dn
n, Kynik dn izgisindeki eitliki, hatta materyalist dnce
leri, Rodoslu Panaetios'un (I.. 110'da ld) Stoac dn Platoncu etkilerle yeniden ele alp deitirmesiyle yok oldu. Stoac dn,
idealist, eitsizliki bir felsefe olup kt. Panaetios Stoac dn
Roma aydnlarnn benimseyebilecekleri bir biime soktu. Stoac
180

dn bu biimiyle Romaya geti. imdi Orta ve Yeni Stoac d


nn felsefi ve siyasal grlerine bir gz atalm.

Stoaclarn Genel Felsefeleri: Stoac okulun genel felsefe


si Herakleitos'un logos retisine dayanr. Her ey logos'dan gelmitir
ve logos'a dnecektir. Stoac dnte logos tanrsal akl anlamnda
dr. Evreni bu tanrsal akl ynetmektedir. Tanrsal akln izdii yaz
gy insan deitiremez. Tanrsal akl evreni akllca dzenlemitir ve
evreni anariden uzak, dzen iinde, bir sradzeni iinde ynetmektedir.
Stoaclarn Ahlak Felsefeleri: ou Yunan dnr gibi,
Stoaclar da yaamn en yksek amacnn mutluluk olduunu syler
ler. Stoaclara gre mutlulua, doaya uygun bir yaamla ulalabilir.
Ne var ki, doaya uygun yaam (Kyniklerinki gibi yaln, ilkel bir ya
am deil) akla uygun bir yaamdr. nk doa, akl (logos) tara
fndan ynetilmektedir, akla uygun bir yaam doaya uygun bir yaam
olacaktr.
Evrensel akl btn insanlara kvlcmlarm sratmtr, herkesin
kafasnda ondan bir para vardr. Bu dnceleriyle eitliki bir toplum
anlayna ynelmi grnrler, ama bekleyelim bakalm gerekte y
nelmiler mi?
Stoaclarn Siyaset Felsefeleri: Stoac retiye gre, evren
sel akl, doa yasalaryla, insanlarca konulan yasalarla ve bireysel akl
la uygunluk iindedir. Fizik yasalar, insanlarn koyduklar, yasalar ve
akln yasalar hep evrensel akim paralan, grnmleridir. Bu drtl
zincirleme, evrensel akl - doa yasalar - insan yasalan - akln yasalar
uygunluu dncesine dayanarak, birbirleriyle pek de tutarl olmayan
toplumsal ve siyasal dnceler ileri srebilmilerdir.
Bireysel akllann evrensel, tanrsal akldan pay aldklarn syle
yerek, Stoaclar, soy, zenginlik, stat, halk fark gzetilmeksizin hep
sinin iinde ayn tanrsal akl bulunan insanlarn evrensel eitlii d
ncesine vardlar.
te yandan, gene hi bir ayrm sz konusu olmakszn ayn ev
rensel akln yasalarna uymalar gereken insanlarn, eitli devletler ha
linde, eitli yasalar altnda deil, evrensel bir devletin tm insanlara
ayn biimde uygulanan yasalar altnda bulunmalar gerektiini sy
lerlerken, dnya vatandal (kozmopolis) dncesine ularlar ki, bu
dnce ileride Roma imparatorluunun pek houna gidecektir. Bunlar
Stoac dnn ulat eitliki sonulardr. Ama Stoac reti,
181

ayn drtl zincirleme uygunluk sihirli formlleriyle bunlara taban ta


bana zt eitsizliki dnceleri ve deerleri de pazarlayabildi.
Bu drt yasa trnn birbirlerine uygunluu dncesinden hare
ketle, ncelikle insan yasalar ele alnp yrrlkteki yasalarn ve kurumlann evrensel, tanrsal yasalara muaka uygun olaca sylenerek,
varolan eitsizliki dzenin evrensel akla uygun olduu ileri srle
bilir. Gerekten, Stoac reti Roma imparatorluunu savunan Roma
Stoaclar tarafndan bu ynde kullanlmtr.
Kendi akllarnn evrensel akla uygun olduunu syleyen bir avu
bilge, halkn dnceleri kendilerininkine uymad m, insanlar evren
sel akl kavrayan ve kavrayamayan kimseler olarak iki eitsiz gruba
ayrlabilirler. Gerekten, Stoac filozoflar, kendi felsefelerini benimse
yen bir azl, bilge, iyi insanlar; byk okluu da aptal, kt insan
lar olarak, insanlar aralarnda uurumlar bulunan iki eitsiz gruba
ayrmlardr. Elbette bu snflandrmay1evrensel akl kavrayan bilge
lerin okluu (evrensel yasalara gre) ynetmeye haklan olduu, ok
luun ise evrensel akln (dolaysyla bilgelerin) ynetimlerine uyma
lar gerektii biimindeki eitsizliki aristokratik siyasal dnceler iz
leyecektir. Yunan Stoac dnrleri deilse de, Roma Stoaclan bu
grlere de ulamlardr.
Gene bu uygunluklar forml ile, ileride, Roma imparatorluun
da Stoac reti, tm insanlann ayn evrensel yasalara uymalan gerek
tii gryle, Roma imparatorluunun evrensel (emperyalist) yne
timinin temeli klnabilecektir. Stoac dnn, tm insanlann ayn
tanrsal akldan pay aldklan, ayn tannsal yasalara bal olduklan d
ncesinden, tm insanlann eit haklara sahip olmas gerektii gibi,
demokratik, eitliki bir sonuca gidecei beklenirken, ustaca bir dn
sel almla, bunun tam zdd olan eitsizliki sonulara yneldii g
rlr. Baknz yle: nsanlar arasnda soylu - soysuz, zgr - kle,
Hellen - barbar, zengin - yoksul farkllklan (kaldmlmal demiyorlar)
nemli deildir diyorlar. Asl fark, evrensel akln kendine izdii yaz
gy derin bir dnle kabullenen bilgelerle, yazgya kar gelmek is
teyen budalalar arasndadr. Stoaclara gre (bu dne uygun olarak)
klelik durumu da gerek zgrlkle ilgili deildir. nk gerek
zgrlk "d zgrlk" deil, kendini tutkularn klesi olmadan, akla uy
gun davranlarda bulunabilmekle ortaya koyan, "i zgrlk"tr. Bu
bakmdan, bir kle aslnda zgr, bir kral da aslnda kle olabilir.
rnein, hi kimsenin doaca kle olmadn syleyen Stoac Khry-

182

sppos bile, klenin mr boyunca tutulmu bir ii saylmas gerek


tiini sylyordu.
Stoac dn, grld gibi, eitliki grnerek var olan eitsizliki dzeni; zgrlk grnerek var olan klelik kurumunu savunabilen iki yzl bir dntr. Szde evrensel apta insancl dn
celer ne srm, aslnda ise bunlarn tam zdd olan kurumlara ve uy
gulamalara gz yummu, hatta onlar desteklemitir. Ayn iki yzll
Hristiyan dnnde de greceiz.
Stoaclarn hangi dzeni savunduklar ortaya kt. Peki hangi
ynetim biimini savunuyorlard? Zenon ve Khrysippos'un, devletle
rin, ailelerin, tapmaklarn, parann bulunmad; tm insanlarn evren
sel kardelii ilkesine dayanan bir dnya toplumu ideali izdikleri sy
lenebilir. Ama eski Stoaclarn bu eitliki, topyac dnceleri git
tike unutulmutur.
Yrrlkteki ynetim biimleri iinde hi biri Stoaclarn idealine
uymaz; idealleri, bilgelerce ynetilen evrensel devlettir. Bu idealleri bir
yana braklrsa (ki kendileri de brakmlardr) monariyi yelemi
grnrler.
Stoac Dnn Etkisi: Stoac felsefenin siyasal d
ne en nemli katks, evrensel akln grnm olarak, tm insanlar
iin geerli olan evrensel yasalarn bulunduunu ileri sren "doal hukuk"(tabii hukuk) grdr. Yerel ve insan yaps yasalarn zerinde
tm insanlar iin geerli olan, akla dayanan bir doal hukuk gr,
dnce tarihinde birok kereler zorba ynetimlere ve baskc yasalara
kar ileri srlen bir dnce silah olarak kullanlacaktr.
Stoac dn, doal hukuk, i zgrlk, insanlarn evrensel
kardelii dnceleriyle, Platonculukla ve Aristotelescilikle birlikte,
ortaa Hristiyan dncesini, dolaysyla Bat dncesini en ok et
kileyen kaynaktan birini oluturmutur.i.

i . skenderiye Okulu
Byk skender'in lmnden sonra kurulan Hellenistik impara
torluklarda Yunan (Hellen) dnnn ar bast Yunan kltryle
Dou kltrnn ve deerlerinin karmasndan oluan Hellenistik
kltr yaylmtr. Bunun en canl rnei Ptoleme imparatorluunun
skenderiye' de kurduu nl skenderiye kitapldr.

183

Msr'daki skenderiye kenti, skender'in Hellen kltrn yaymak


amacyla ayn ad altnda Douda kurduu on kadar kentten biriydi. Ati
na'nn Makedonya egemenlii altna girmesinden sonra, snmeye ba
layan kltr ve bilim skenderiye'de yeniden tututurulmu, Yu
nan bilim adamlaryla, dnrleriyle birlikte Yunan kltr skenderi
ye'ye tanm. skenderiye Hellenistik an kltr mekezi durumuna
gelmitir. skenderiye kitapl Yunan klasiklerini oaltp snflandr
mtr. Bu kitaplkta papirslere yazlarak snflandrlm yarm mil
yon kadar kitabn bulunduu sylenir. skenderiye kitapl ayn za
manda eitli bilginlerin topland bir okul durumundayd. Yunan bi
lim ve felsefesi skenderiye kanalyla slam uygarlna aktarld, ora
dan ortaa sonunda gerisin geriye Avrupa toplumunu etkiledi.

184

VI
R O M A DA
T O PL U M VE SYASAL DN

Klasik an Eski Yunan kadar olmasa da teki parlak uygarl


Romallarca kurulmutur. Romallar kent devletini aarak bir impara
torluk kurabilmiler. Hem karada hem denizde yaylan bir imparator
lukla Roma'ya byk zenginlikleri ve onunla besledikleri yetenekleri
ekebilmiler. Ama Romal dnrler, siyasal dnceler alannda
Yunan dnrlerini izlemekten teye geememilerdir; siyasal dn
celer alanndaki katklar yok denecek kadar azdr. Kuramsal konulardan
ok eyleme eilimli Roma toplumunun kuramsal alandaki en byk
katks, gene uygulamayla ilikisi ok sk olan hukuk alannda "Ro
ma Hukuku" ile olmutur. te yandan siyasal rgtleni alannda ve
politika sanatnda da gerekten byk baarlar elde etmilerdir.
1. ROMADA EKONOMK TOPLUMSAL VE
SYASAL GELMELER
Roma siyasal dnnn iinde gelitii ortam tanmak iin,
Roma'nm ekonomik, toplumsal ve siyasal gelimeler tarihin ksa bir
gz atmamz gerekiyor.
185

A. Roma Tarihinin Dnemleri


Roma tarihi genellikle drt dneme ayrlarak verilir:
a.
b.
c.
d.

Krallk ncesi Dnem (l.. 753 ncesi)


Krallk Dnemi (l.. 753 - 509 aras)
Cumhuriyet Dnemi (l.. 509 - 27 aras)
mparatorluk Dnemi (l.. 27 - .S.476 aras)

Tarihilerin zerinde gr birliine vardklar bu dnemlerde Roma'nn geirdii gelimelerin yalnzca ana izgilerine bakmak amac
mza yetecek (Bu konuda Trke kaynaklardan daha fazla bilgi edinmek
isteyenler R.H. Barrow'un Romallar (1965) ve Sabahat Atlan'n Ro
ma Tarihinin Ana Hatlar (1970) ile T. Comel ve J. Matthews, Roma
Dnyas (1990) yaptlarna bakabilirler).

a. Krallk ncesi Dnem (.. 753 ncesi)


talya'da eskita andan beri yaayan insan topluluklar vard.
l.. 3000'lerde, yenita ama gemi Akdeniz asll halklar grlr.
talya'ya l.. 1200 yllarnda gelen kabileler talikleridir. taliklerim
yerli halkla karmalarndan "Latinler" (ovallar) denen halk domu.
talya'ya Anadolu'dan gelen, Romal ozan Vergiliusun Trke'ye de
evrilen Aeneas destannda anlatlan Etrskler'in, denizcilikte usta bir
halk olduu anlalyor. Etrskler, talya'da tarmc ky topluluklar
halinde yaayan Latinler zerinde kurduklar egemenlikle, toplumsal
farkllamaya uram toplumlann, dolaysyla uygarln ortaya k
masna yol amlardr. Bu olaydan yz yl kadar sonra baz Latin
kyleri birer kent durumuna gelmiler. Bu kent toplumlarnda, arap,
zeytinya ve maden iletmecilii, Kartaca, Fenike ve Ege adalar ile
ticaret ilikileri grlr. Siyasal rgtleni "civitas" denen bamsz
kent devletleri biimindedir. Kent devletleri nceleri seimle i bana
getirilen ve ayn zamanda en yksek komutan, yarg ve din adam
olan krallarca ynelir. Zamanla monarilerin yerini aristokrasiler alr.

b. Krallk Dnemi (.. 753 - 509 aras)


Efsaneye gre, Roma'y Romus ve Romulus kardeler kurmutur.
Eskia tarihileri, Roma krallnn balang tarihi olarak .. 753'
verirler. Etrskler, zerlerinde egemenlik kurduklar Latin kylerini
186

birletirip Roma kentini kurarken, yerli halk kentin kurulmasnda zor


la altrmlar. Bu durum iki toplumun arasn am. Latin halkn
zamanla glenen aristokratlan, bir buuk yzyl sonra ayaklanarak,
I.. 509'da Etrsk kraln kovmular.
c.

Cumhuriyet Dnemi (.. 509 - 27 aras)

Etrsk kraln kovarak ynetimi ele geiren, kendilerine Patricii


(babalar) denen Latin aristokratlan, Etrsk krallk kuruntuna duyduklan dmanlktan dolay, krallk dzenini ykp, cumhuriyeti kur
mular. Bat dillerinde cumhuriyet anlamna gelen "republic" Latin
ce'de "kamu iin" (halk iin, halk yaranna) demek olan "Res publica"dan gelmedir. Res publica zamanla, toplumun tek kii tarafndan deil
meclislerce ynetilmesi anlamn kazanmtr. Bir ynetime cumhuri
yet denilmesi iin meclislerin halk meclisi olmas zorunlu deildir.
Gerekten, Roma cumhuriyeti de "aristokratik bir cumhuriyet"tir. N
fusunun yzde onunu oluturan patricii (patriciler) iyi rgtlenmi
byk toprak sahipleri snfyd ve tam vatandalk haklarna sahipti
ler. Nfusun yzde doksann oluturan snrl vatandalk haklan tan
dktan plebis (plebler) zerinde aristokratik bir cumhuriyet ynetimi
kurmulard.
Toplumsal Snflar: Roma toplumunun cumhuriyet dneminde ve
daha sonralan u snflardan olutuunu gryoruz:
1. Kleler
2. Sntlar (vatandalk haklan olmayan zgrler)
3. Vatandalar.
Vatandalar da kendi aralannda iki snfa aynlr:
a. Patriciler (aristokratlar)
b. Plebler (avam halk).
Plebler snf da, yoksul ve zengin plebler olarak, ikiye ayrlr.
Zengin plebler bir kentsoylular snfn olutururlarken, pleblerin git
tike yoksullaan kesimi Roma proletaryasn oluturacaktr. Latince'
de "proles" ocuk demektir. Vatandalar zenginliklerine gre ordunun
birliklerine almak ve teki vatandalk haklaryla ve grevleriyle ilgili
187

dzenlemeleri yapmak amacyla, Roma vatandalar eitli servet snf


larna ayrlrlarken, proletarya ad, vatandalarn ocuklarndan baka
servetleri olmayan yoksul kesimini belirtmek iin kullanlmt.
Roma toplumunun cumhuriyet dnemindeki bu snflar dnda
ileride imparatorluk dneminde, pleblerin orduya svari olarak atlaryla
katlan st tabakalarndan oluan bir "atllar" (valyeler) snf ortaya
kacaktr. Zenginleen plebler patricileri zorlayarak siyasal haklarn
geniletip memur olabilmeye balaynca, patrici yeleriyle evlenmele
rini nleyen yasalar da kaldrtmlar. Bylece patrici yeleriyle zengin
pleblerin karmalarndan doan bu yeni snfa, iyiler anlamna gelen
"optimates" denecektir. Buna karlk zengin olmayan halk snfna da
"populares" (halk) denmeye balanacaktr. Daha nceleri patriciler ile
plebler arasnda olan snf ve iktidar kavgalar, cumhuriyetin sonlarna
doru ve imparatorluk dneminde optimates ile populares partileri
(snflan) arasnda srecektir.
ve D Gelimeler: Romada cumhuriyet dneminin tarihi, dta
Roma'nn genilemesinin, ite snf kavgalannn tarihi olmutur. Ro
ma kent devleti glenirken, Romallar Sicilya'da ve Kartacada kle
lerin ya da serilerin altnldklan byk topraklarda kapitalist yn
temlerle, pazara dnk, krl bir tanmsal retimin yapldna tank ol
dular. Roma toprak aalan, "latifundia" denen iftliklerde yaplan bu
retim yntemini benimsediler. Bu, bir yandan snf atmalanna yol
aarken, te yandan Roma'y geni topraklan olan bir kara imparator
luu durumuna getirme yolunda sonular dourdu. Roma, Atina'dan
ok daha byk apta kle emeine dayanan bir toplum oldu.
gelimeler alannda, Roma plebleri, patrici snfyla savamlannda adm adm ilerleyerek, Romann ynetiminde gittike daha
fazla sz sahibi olabilmeyi baardlar. nce particilerin "Senato"suna
karlk kendilerinin "Pleb Meclisi"ni kurdular. l.. 494de patricilerden istedikleri haklar alamaynca, "yleyse kendi banzn aresine
bakn" diyerek, Romadan ayrlp baka bir yerde kendi topluluklarn
kurmak zere yrye geince, borlarn balatp, kle durumuna
dm yelerinin zgrlklerini geri verdirip, "tribn" denen memur
lar ile Roma ynetimine katlma haklarn elde etiler. .. 450'de "On
ki Levha Yasas"n, aristokratik szl hukukun yerine geirmeyi
baardlar. l.. 447de pleb meclisini bir halk meclisi durumuna getire
rek, Senato gibi yasa karma yetkisine sahip bir meclise kavutular.
l.. 445'de ise, pleblerle Patrici snfndan olanlarn evlenmelerini ya
188

saklayan yasay kaldrttlar. I.. 421'de, daha nce yalnz patrici yelerine
ak olan Roma yksek memurluklar pleblere ald. I.. 326'da bor
klelii kaldrld. I.. 287'de plebler bir kez daha kendi devletlerini kur
mak zere Roma'dan ayrldklarnda, aresiz kalan patriciler, pleb halk
meclisinin Senatoya eit bir yasama gcne sahip olmasn kabul ettiler.
te snf atmalar bu ynde geliirken, dta Roma' nn hzla
genilediini gryoruz. Roma ilk gelimelerini tuz ticareti yolu ze
rinde bulunuuna borludur. Tuz ticaretine zamanla zeytinya ve arap
ticareti eklenmi, bu yolla zeyn ve zm tarmna (youn tarma) ge
ilmitir. Latifundialarda kleler altrlarak ticarete, pazara ynelik
bir tarm gerekletirilmitir. Bu gelimeler, Roma patrici snfnn
(Roma aristokratlarnn) topraklarn geniletme yolunda bir politika
izlemelerine neden olmutur. I.. 493de Roma'nn otuz Latin kenti
ile kurduu "Latin Birlii" giderek Roma'nn bunlar ve bunlara ekle
nen kentler zerine dayatt bir egemenlie dnr. I.. 448'de Ro
ma Akdeniz ticaretine girerek, genilemesini hem karadan hem deniz
den srdrme olanan bulmu olur.
Roma kentince ynetilen Latin Birliinin ynetime kalma hak
lar olmayan kentleri, kendilerine de Roma vatandalk haklarnn
tannmas istei ile, I.. 340ta ayaklandlar. Bu ayaklanma bastrld;
ama gene de bunlarn halklarna Roma vatandalk haklar tannd. An
cak Roma, kentler aras ticareti elinden karmamak iin, bu kentlerin
birbirleriyle ticaretini yasaklad. I.. 272den sonra Roma, Gney
talya'daki Yunan kent devletlerini ele geirdi. I.. 264'te Akdeniz tica
reti ve egemenlii yolunda Kartaca ile savat. I.. 210'da Kartaca'y
kesin olarak yenince Akdeniz'i ele geirdi. I.. 168'de Makedonya'y,
I.. 146'da da Yunanistan' topraklarna katt.

d. mparatorluk Dnemi (.. 27 - .S. 476 aras)


imparatorluu, Kleopatra'y yenen Oktavianus kurar. Ald eitli
nlemlerle ite (snflar arasnda) ve dta (eyaletler arasnda) 200 yl kadar
srecek bir bar dnemini balatm olur. Bu dnemde imparatorlar,
talya'da deilse de eyaletlerde, kendilerine tanr gibi taptrrlar. I.S.
235'ten sonra ise, imparatorluk kurumu, ordularna dayanarak imparator
luu ele geirmek isteyen komutanlarn elinde rezil olur. Ve Roma'nn
k balar. Ykc son darbeyi, yeni barbar aknlaryla gelen Gotlar,
Roma imparatorunu tahttan indirerek vuracaklardr.
189

yeni topraksz plebier


yeni topraklar

daha byk ordular


-yeni kleler-

latifundia retimi---------topraksz plebier

emperyalist yaylma

byk ordular

daha ok ve daha byk latifundialar

ekil: 6
Roma'y imparatorlua Dntren Etmenler Sarmal

B. Kle Ayaklanmalar, Snf Savalar, Diktatrlk


Romal aristokratlarn talya'da ve teki lkelerde ok sayda kle
yi biraraya toplayp altrarak yrttkleri latifundia retimi, Yunan'dan farkl klelik koullan dourdu. Byk iftliklerde ve maden
lerde kalabalk kitleler halinde alan kleler, kendilerinde Roma dev
letine ba kaldrma gcn grebildiler. I.. 2. yzylda Sicilya'daki
ve Makedonya'daki nemli kle ayaklanmalann, I.. 73'te, tarihin en
byk kle ayaklanmas olan Spartaks ayaklanmas izledi. Ayaklan
ma, klelerin Roma ordulann yenmesiyle, Roma'y ykabilecek ap
lara ular. Ama sonunda, I.. 71'de, Spartaks'n kazandklan bir sa
vata yamaya dalp dalan ordusu, askerlerini toplayp yeniden sal
dran Roma komutam tarafndan yenildi. Esir alnan 6000 kle Roma'ya giren yol boyunca armhlara gerilerek ldrld.
Snf kavgalar vatandalar snf iinde de srmt. I.. 85te
populares snf, iktidar kuvvete ba vurarak ele geirir. Populares ile
optimates arasnda i sava balar. I sava bastran optimates partisi
nderi Sulla, I.. 84'te belirsiz bir sre iin, diktatr seilir. (Dik
190

tatrlk, Roma'da, bir kimseye alt ay amamak zere Senato ta


rafndan tam yetki verilmesi biiminde anayasal bir kurumdu.) Bylece
srekli diktatrlk yolu alm olur. Bu kez populares partisine daya
nan Sezar t.. 46'da kendisini on yl iin, l.. 45'te ise lnceye kadar
diktatr setirir ve "imparator" (ba komutan) adn alr. Diktatrlk
kurumu ve skynetim kavram insanla Romanm armaanlardr.

2. ROMA'DA SYASAL DN
Romamn ekonomik, toplumsal ve siyasal tarihini inceledik. Ar
tk, dnceleri byle bir toplum tarafndan biimlendirilen ve dn
celeriyle byle bir toplumu ve toplumun eitli snflarnn karlarm
savunan, sorunlarna zm yollan arayan dnrlerinin siyasal g
rlerini incelemeye geebiliriz.

a. P o ly b io s
Polybios'un dn, Yunan siyasal dnn Roma siyasal
dnne balayan halkadr. Polybios aslnda Romal deildir; Yu
nan aslldr. Siyasal kltrn Yunanistanda edinmi, yaptlann Ro
ma'da yazmtr. Yunan siyasal bilimiyle Roma siyasal kurumlann
aklayp deerlendirmeye almtr.
Polybios'un Yaam: Polybios (.. 204 - 120) Yunanistan'n Megalopolis kentinde domu ve Akha Birlii adndaki Yunan kent dev
letleri birliinin svari alaynn komutam olmutur. Bu birlik Roma'nn Makedonya ile yapt savalarda Makedonya'y desteklemitir.
l.. 167'de Roma Makedonya'y yenince, Yunanistan'daki Makedonya
yanls olanlar cezalandrmak zere, bin kiiyi rehine olarak talyaya
gtrp eitli kentlere yerletirir. te bu bin kiiden biri de Polybios'dur. Roma'ya bir Roma dman olarak giden Polybios, l.. 151'de
rehinelerin Yunanistan'a dnmelerine izin verildii halde lkesine dn
mez, Roma'da kalr. Gen Scipio'nun arkada olur ve Roma aydnlan
evresine girer. Scipio Afrikanus ile kinci Pun (Kartaca) Savalan'na
katlr; bu frsat deerlendirerek, gezdii yerlerden, yazaca "Historiai" (Tarihler) adl yapt iin bilgi toplar.
Roma ynetiminin temsilcisi olarak Megalopolis'e gnderilen
Polybios, l.. 120'de bu kentte lr. imdi inceleyeceimiz Tarihler'de Polybios, hem tarihi, hem de siyasal dnr olarak grnr.
191

Polybios'un G enel Felsefesi: Polybios herhangi bir felsefe


akmna bal grnmez. Yunan felsefesindeki eitli dncelerden et
kilenmitir. Toplumsal ve siyasal dncelerinin, tarih anlaynn
temelinde yatan gr, insan toplumlannn uzun tarihsel sreler iin
de, bir bozulma, bir dzelme dnemleri geirdikleri inancdr. Zaman
nn toplumlarn bozulma sreci iinde grr. Bu dngsel tarih an
layna uygun olarak, ynetimlerin de monariden tiranla kadar bir
birlerine dnp, Uranlktan yeniden monariye geilmesiyle embe
rin tamamlanp dngnn yeniden balayaca yolunda siyasal gr
leri vardr.
P o lybios'un Siyasal D nceleri: Polybios Tarihler adl
yaptn "53 yl gibi ksa bir srede bilenen dnyann tamamnn hangi
yollardan ve nasl bir anayasa ile Roma kentinin egemenlii altna gir
diini" aklamak iin yazdn syler. Roma bu baarsn anayasa
sna borludur. nk Polybios'a gre, "devlete giriilen her ite so
nucun baarl ya da baarsz olmasn belirleyen en gl ara, ku
kusuz o devletin anayasas, yani anayasasnn biimidir."

Polybios'da Ynetimlerin Dolam Kuram: P o ly b io s,


bir devletin baarsn ya da baarszlm anayasasna baladktan sonra,
eitli anayasalar, yani ynetim biimlerini incelemeye ve en iyi ynetim
biimini aratrmaya giriir. Ynetim biimleri ve bunlarn snflandrl
mas konusunda Yunan siyasal dnrlerinin grlerini yineler. Onlar
dan tek fark, Platon'un "yasasz demokrasi" dedii eye "oklokrasi" (ayak
takmnn ynetimi) demesidir. Bu adlandr bile, onun demokratik
dzene kar olumlu duygular beslemediini gsterir.
Ynetimleri snflandrdktan sonra, bunlarn birbirlerine dn
m zerine, gene Yunan siyasal dnne kout aklamalar yapar.
e, anayasann kkenini aratrmakla balar. Tarihler'de. (VI. 1-18'de)
"lk anayasann ortaya nasl ktn anlatmak iin su baskn, ku
raklk, veba gibi nedenlerle insanln ve uygarln batp yeryznde
bir avu insann kaldn varsayalm" der, ki bu daha nce Platon'un
yapt varsaymdr.
Bu ykmdan sonra insanlarn hayvanlar gibi srler biiminde
dolaklann, ancak daha sonra, zayflklarndan, kendilerine yeterli ol
maylarndan dolay, birleerek toplumu oluturduklarn syler. Bylece toplum kurulduktan sonra devletin douunu yle aklar:
192

"Yine tpk hayvanlarda olduu gibi, bir insan srsnn de y


reke daha zengin ve bedence daha gl olanlar tarafndan yne
tilmesi, gdlmesi beklenir. kz, kei, horoz gibi akl yrtme
yetisine sahip olmayan hayvanlarda da grlecei gibi nderlik en
gl olandadr ve doann gerek retisi budur."
Bu szleriyle Polybios, devletin kaynan kuvvette bulmaktadr.
Ama devlet ona gre, her zaman deil, yalnzca doarken kuvvete da
yanmtr. Daha sonra, toplumlann zamanla evrim geirmeleriyle kaba
gcn yerini akl gcnn alacan syler.
Toplumlarda en glnn toplumun nderi olmasyla devlet do
ar. Bu nder yetkesini (otoritesini) kaba gce dayandrd iin bu ilk
ynetim biimi tiranla benzer. Halk bu en gl kiinin ardllarnn
(haleflerinin) ynetiminden honut olmad zaman, artk yneticile
rini akl ve kavraya en stn olanlar arasndan semeye balarsa, tiranla benzeyen bu ilk ynetimin yerini monari alr. Polybios bu
noktada ynetimlerin dolam yksn balatarak, monarinin tiranla dnp, tiranln yerini aristokrasinin almasn, onun oli
gariye dnmesini, okluun oligariye kar ayaklanp demokrasiyi
kurmalarn, demokrasinin ayak takm ynetimi olan oklokrasi bi
imini aln anlatr.
Polybios, oklokraside grltl toplantlarn, srgnlerin, cina
yetlerin, topraklarn sahiplerinden alnarak ona buna verilmesinin, uy
garln tm izlerinin yok olmasna ve insanlar zerinde yeni bir efen
dinin, yeni bir tirann egemen olmasna dek srdn syleyerek; ti
ranlkla balatt ynetimlerin dngs emberini, sonunda tiranla
getirerek tamamlam olur.
"Anayasal devrimlerin izdii dng, deimeye baladklar an
dan, ilk ktklar yere dndkleri ana dek izledikleri doal dei
im sras budur" (Tarihler, VI. 1-18).
deyen Polybios, bu dngnn yasas ve sras bilinirse, deimenin
ynnn kavranabileceim syler, gelimelerin doru ya da yanl yol
da olduunun grlebileceini belirtir.
Polybiosun Karma Anayasa Kuram: Ynetimlerin dola
m kuram gibi, karma anayasa kuram da, Polybios'un zgn (oriji
nal) katks olmayp, kendisinden nce Yunan dnrlerince ortaya
193

atlp gelitirilmi bir kuramd. Polybios'un yapt, bu kuram Ro


ma siyasal tarihine uygulamaktr.
Polybios, karma anayasa ile ilgili grlerini, bir devletin iten
ve dtan gelecek ykmlarla iki yoldan kebileceini syleyerek ba
latr. Bunlardan, dtan gelebilecek ykmlarn bir yasas yoktur, iten
gelecek ykmlarn yasas vardr; ynetimlerin dolam yasasn bilir
sek olacaklar nceden kestirebiliriz. Demirin doal bir biimde pasa
dnmesi gibi, her anayasann iinde doal olarak onu iten ie ke
mirecek bir ktlk mutlaka vardr. Genel olarak sylenirse, bozul
mann nedeni, artan refah sonucunda, vatandalarn devlet grevlerine
getiklerinde kendilerini doru ly aan tutkulara kaptrmalardr. zel
olarak aklamak gerekirse, bozulmalarn nedeni monarinin znde mutlakln, aristokrasinin znde oligarinin, demokrasinin znde de yasa
tanmayan bir vahet ve iddet eiliminin bulunmasdr.
Ne yapmal da ynetimlerin bozulmasn nlemeli? Polybios'a
gre, bozulma, evrensel ve kesin bir yasadr. Dolaysyla hibir yne
tim biimi kendini ondan tmyle kurtaramaz. Ama bir ynetim bii
mi vardr ki, bozulmay nleyemese bile, k geciktirebilir. Bu,
karma anayasa, karma ynetim biimidir. Bozulma yneticilerin kendi
lerini ly aan tutkulara kaptrmalarndan douyor ise, siyasal g,
birbirlerine bu frsat vermeyecek, birbirlerini denetleyecek biimde
eitli kuramlara (eitli kiilere) datlrsa, bozulma azaltlabilir.
Polybios bu sonucu kafadan deil, tarihten karmtr. Tarihin en
kararl ynetimi olan Sparta ynetiminin kuramlarn incelemitir.
Ona gre Lykurgos, Sparta anayasasn hazrlarken, siyasal gc ift
kral, yallar meclisi ve halk arasnda bltrmtr. Romallar ise
bunu, akl yoluyla deil, tarihlerinde uzun savamlar sonucunda ger
ekletirerek, Lykurgos anayasasna benzer bir anayasaya sahip olmu
lardr.
Roma anayasasnda da egemenlik, siyasal g, konsller, Senato
ve halk arasnda bltrlmtr. Bu karma anayasada monarik e
yi konsller, aristokratik eyi Senato, demokratik eyi halk (Halk
Meclisi) temsil eder.
Polybios, Roma'nn karma anayasasnn bozulmaya en az elve
rili bir anayasa olmakla birlikte, onun da genel bozulma yasasndan
kurtulamayacan syler.
Bozulmann balamasna yol aan etmenlerle ilgili olarak Polybi
os, halkn ar basmas eilimine kar duyduu tasalan dile getirir.
194

Karma anayasasnn bozulmas eilimlerinin yavalatlmas iin, b


tn ktlklerin kayna olan "halk ktrtma" tutumundan kanl
masn ve Roma'nn fetihlerini srdrmesini tler.
Polybios'un Bir Siyasal ideoloji Olarak Din Anlay: Polybios'un nemli siyasal dncelerinden birisi de, bir siyasal ideoloji ola
rak dinin ilevi konusundadr. Roma devletini birarada tutan balca
enin tanrlara kar duyulan korku olduunu syleyen Polybios,
sradan halkn bu yolla denetlenebildiin! syleyerek, tanrlara inanan
larn deil, asl buna inanmann aptallk olacan syleyenlerin aptal
ca dndklerini belirtip, dinin ilevini aklam olur.

b . C icero
Roma siyasal dnnn en nemli temsilcisi olan Cicero, bu
konumunu, Polybios gibi yan Yunan yar Roma dnr saylmayp
tam bir Roma dnr olmasndan ve Roma Stoaclnn doal hu
kuk retisini formlletirip, kendinden sonraki Roma dnn bu
yolda etkilemesinden alr.
Ciceronun Yaam: I.. 106 ylnda Orta talya'daki Arpium ken
tinde doan Marcus Tullius Cicero, Roma'da hukuk, Atina'da, Ro
dos'ta ve Magnesia'da (imdiki Manisa' da) felsefe renmitir. Akademia filozofu Antiokhos'dan Platon'un felsefesini, Stoac filozoflardan
Stoac felsefeyi dinlemitir. Siyasal yaamna Romada avukatlk
yapp byk bir n kazanarak balamtr. Alar snfndan politikaya
atlan Cicero konslle dek ykselip, bu grevi sonunda, anayasa
gereince patricilerin ounlukta olduu Senato'ya girmitir.
Cicero, I.. 66'da Preatr olup l.. 63'te, patrici asll olduu
halde populares partisinin nderi olan Katilina'ya kar, optimates par
tisi yanls olarak konslle adayln koyar. Bu seim savamnda,
Katilina'nm halkn borlarn balatacan vaad etmesine karlk,
devletin balca grevinin mlkiyeti korumak olduunu syleyen Ci
cero, borlarn balanmasna kar olanlarn davasn savunuyordu.
Atllar snfnn desteiyle olacak, Katilina'y yenerek konsl seilir.
Yirmi yl kadar hareketli bir siyasal yaam srdrdkten sonra, siya
setten ekilerek kendini felsefeye verir. Ancak, .. 44'de, Sezar ldr
lnce bu giriimi onaylayarak, Sezarm ynetiminin tiranla kaym
olduunu syler. Sezar'm ldrlmesi zerine kopan i savata, Sezarclar
(populares) ar basnca, 2000 atl ile 30 senatrn ldrlmesine karar
195

verilir. ldrlmesine karar verilenlerden birisi de Cicero'dur. I.. 44'de,


ifiinde, Antonius'un adamlar tarafndan ldrlr.
Cicero'nun Yaptlar: Stoac felsefe yan sra, Platon' dan etkile
nen, kendisini belki de Roma'mn Platon'u gren Cicero, siyasal ya
ptlarndan ikisine Platon'un siyasal yaptlarna verdii adlan vermi
tir: de Republica (Devlet veya Devlet stne ya da Cumhuriyet olarak
evrilir) de Legibus (Yasalar). Konumuzla ilgili olarak bir de de Officiis (Grevler) adl yapt vardr. Yaptlann Platon gibi ikili konu
malar (diyaloglar) biiminde dzenlemitir. Ama benzerlik biimdedir, i
ierie gelince, insann "Platon nerede, Cicero nerede?" deyesi geliyor.
C icero 'n u n G enel Felsefesi: Cicero'nun hukuk ve devlet
felsefesi ile ilgili grlerinin temelinde Stoac inanlar yatar. Ona
gre "gklerdeki srekli deiimler ve devrimler srasnda, insan rk
nn tohumunun atlaca zaman gelince, bu tohuma tanrsal bir arma
an olarak ruh balanmtr." Yasalarda. (I. VlI'de) yaplan bu aklama
lara gre, ruh insann lmsz, ayn zamanda tanrlarla ortak yandr.
Cicero'nun szn ettii ruh, akls^l ruhtur. Akl gibi ortak bir ze sa
hip olan tanrlarla insanlar, ayn devletin yeleridir. Bu evrensel devle
tin yneticisi [diyelim ki anayasas] akldr. Akl yalnz tanrlar ve in
sanlar deil, doay, evreni de yneten ilkedir. Akln ayn zamanda bir
doa yasas olduunu syleyen Cicero, bu konuda unlar der:
"Yasa yaplacak ve yaplmayacak olan buyuran yce akldr... O
doann gcdr, o ruhtur, bilgenin akldr, adaletli olanla olma
yann lsdr."
(Cicero, Yasalar, I. VI)
Akl yasa ile zdeletirmesinden alarak, onun hukuk felsefesine,
doal hukuk ile ilgili grlerine geebiliriz.
C icero 'n u n H ukuk Felsefesi ve Doal H ukuk Anlay:
Yasalar adl yaptnda, yasalarn kaynann doada ve insann do
asnda aranmas gerektiini syleyen Cicero, bu kayna insan ile
tanrnn ortaklaa esi olan aklda, bulur. Yasa, doru akldr. Bylece
tanrlarla akla ortaklaa sahip olan insanlar, yasaya da tanrlarla ortak
laa sahiptirler. Ayn akl, ayn yasay paylaanlarn ayn devletin ye
leri saylmalar gerekir. O zaman her rk, ulus ve snftan tm insan
larn ve tanrlarn, tm evreni kapsayan doal yasalarn ynetimi altn
daki evrensel bir devletiyle kar karya buluruz kendimizi.
196

Bu evrensel devletin yasalar, doru aklla, tanrsal aklla zde


olan yasalar, devletlerin, yazl yasalarn ortaya kmasndan alar
ncesinde var olan "stn yasalar"dr.
Cicero insan yaps yasalarn doal yasalar (doal hukuk) kar
sndaki durumlarn ise u szlerle aklar:
"insan yasamalar ile bu yasay geersiz klmak veya etkinliini
snrlamak, ahlak asndan hibir zaman doru deildir. Onu bs
btn ortadan kaldrmak ise, olanakszdr. Ne Senato ne de halk
bu yasaya uyma zorunluluumuzu ortadan kaldramaz. Onu ak
layp yorumlamak iin de bir[hukuk bilgini] Sextus Aelius ol
mamz gerekmez. O, Atina'da bir kural, Roma'da bir baka kural
ne srmez ve bu kural bugn baka, yarn baka olmaz."
(Cicero, Devlet, III. XXII)
C iceronun Siyasal D nceleri: Cicero siyasal grlerini

Devlet (de Republica) adl yaptnda ilemitir. Devlet, ayn zamanda I..
1. yzyln Romal tutucu, aristokratik aydnlar kesiminin siyasal
grlerini de dile getiren bir yapttr. Cicero Devlet'i zel bir amala
yazmt. Roma cumhuriyetinde grlen srekli demokratik gelimeler
karsnda, can ve mal gvenliklerini tehlikeye atmak istemediklerinden
politikadan uzaklamaya balayan aristokratlan, cumhuriyetin ilk zaman
lan nda olduu gibi, politikaya sanlmaya kkrtr. Bu amac iin Cicero,
politikann, devlet adamlnn en stn ura olduunu telkin etmeye
almtr. Zamannn Roma aydnlan ve aristokratlan arasnda yayl
maya balayan bilge kiinin politika ile uramamasn tleyen Epikuroscu grlere kar karak, doann insan yalnz kendisini dnmesi
iin yaratmadn syler. Bu konudaki dncesini Devlet'ten deil, daha
ak bir biimde sunduu Grevler adl yaptndan izliyoruz: '

"Ynetime doutan yatknlklan olanlar, duraksamakszn devlet


ilerine girmelidirler. nk yurtta topluluu baka trl
ynetilemez, ruh ycelii baka trl gsterilemez."
(Cicero, Grevler, I. XX)
Cicero'nun Devlet'i yazmasnn bir baka amac, Polybios'dan al
d "karma anayasa", "dengeli anayasa" dnceleri ile, cumhuriyet
197

dneminin aristokratik niteliin ar bast gnlerini yceltmek, bu


eski aristokratik ynetim gnlerine geri dnlmesi dncesini yay
makt. Bu nedenle siyasal dnceler tarihi yazan Sabine (Siyasal D
nceler Tarihi, cilt 1, s. 156'da) Cicero'yu bir tutucu sayar; bir gerici
saymak da yanl olmaz sannz.

Cicero'nun Devlet Tanm: Politikaya katlmann gerekli


liini bylece akladktan sonra, toplum, devlet, ynetim biimleri ve
Roma ynetimiyle ilgili grlerini ilemeye giriir. nce (Devlet, I.
XXV'de) devletin bir tanmn yapar: "Devlet halktan baka birey de
ildir. Halk deyince herhangi bir biimde biraraya toplanm olan rastgele bir yn deil, ortak bir yarar, ama ile uyum halinde bulunan,
hukuksal balarla birlemi insanlar topluluunu anlatm oluruz."
Cicero, balangta dank olan ve bir gebe yaam sren in
sanlarn, toplumsallk gds ile birleerek, devleti meydana getirdik
lerini syler.
Ciceronun okluun Tiranl Dncesi: Cicero, y
netimlerin snflandrlmas ve dolam ile ilgili geleneksellemi g
rleri yineledikten sonra, ynetim biimlerinin zrlerini sayarken,
demokrasinin zrnn, sradan her vatandaa siyasal haklar tannd
iin, bu ynetimin eitlik anlaynn, siyasal haklarn herkesin yete
neine gre datlmasn gerektiren doru eitlik anlayna uymay
olduunu ekler.
Demokrasilerde bireyin yaamnn ve servetinin halkn elinde ol
duunu belirtir. Sonra, "en engin denizin, en kudretli alevin bile ks
tah halk ynndan daha kolaylkla zaptedilebileceini" syler. Gide
rek, tm iktidar kitlede olursa, o topluma devlet bile denemeyeceini
sylemekten kendini alamaz. Demokrasinin bozulmu biiminin ise
ynn tiranl olacan ne srerek, kendisinden sonra birok aris
tokratik, eitsizliki dnrn demokrasiye kar dncelerini su
narken yararlanacaklar "ounluun tiranl" gibi bir gr ortaya
atm olur.
Cicero'nun Karma Anayasa Anlay: Karma olmayan y
netimlerin hem iyi, hem kt yanlarnn bulunduunu syleyip, hi
birini yetkin bir ynetim biimi olarak grmeyen Cicero, bunlarn iyi
yanlarn biraraya toplayacak yetkin bir ynetimi aratrmaya kalkr.
198

"Bylece ben, monarklarm uyruklanna kar duyduklar sevgiden


dolay krall, akl vermedeki bilgeliinden dolay aristokrasiyi,
zgrlnden dolay da demokrasiyi yeliyorum... Bir kez, bir
kamu devletinde, egemen ve monark niteliinde bir e olmaldr.
kincisi, baz yetkiler aristokrasiye ayrlmaldr... ncs, belli
bir takm konular karar ve yarglama iin halka braklmaldr."
(Cicero , Devlet, 1. XXXV)

Cicero'nun Emperyalizm Kuram: "Emperyalizm" szc


n kullanmamakla birlikte Cicero, Devlet'inde Roma emperyalizmi
kuramnn temellerini atmtr. Roma'nm eyaletlerinin Roma tara
fndan ynetilmelerinin buralarda yaayanlar iin yararl olabileceini,
yararl ise bu ynetimin adalete uygun saylacan ileri srmtr.
Roma ynetimi bu eyaletlerde yasalar ineyenleri nleyip, yasalarn
inenmesine olanak vermedii iin, yasalar egemen klarak bar ve
dzeni salamaktadr. Roma ynetimi altna girmeyen lkelerde ise du
rum gittike ktlemektedir. Bunlar Roma'nn ynetimi altna girse
ler kendileri iin ne iyi olur. Bu dnce yolunda ileride, Roma yne
timinin bar ve dzen getirecei gryle "Pax Romana" (Roma
Bar) kavramna ulalacaktr.
c . Cicero Seneca Karlatrmas
Cicero'nun Roma'nm cumhuriyet dneminde yaamasna karlk,
Seneca imparatorluk dneminde yaamtr. Her iki dnrn siyasal
grlerinin temelinde Stoac felsefe yatt halde, Cicero, bilge kii
nin politikayla uramasnn bilgeliin bir gerei olduunu ileri s
rerken, Seneca bilge kiinin bilgelikle uraabilmesi iin, tersine, po
litikaya karmamasn tlemitir.

d. Seneca
Aristokratlar arasnda Cicero dneminde grlen politikadan sou
ma eiliminin yz yl kadar sonra Seneca'nn yaad yllarda iyiden
iyiye artt anlalyor. Seneca'nn dn, ite bu politikadan sou
may temsil etmektedir.
Seneca'nn Yaam: Seneca (.. 4 - .S. 65) spanya'da Kordoba'da dodu. Ailesi Roma'ya gt zaman o daha ocukluk yalarn
199

dayd. Babas iyi eitim grm bir Roma aydn idi. Olunu da iyi
yetitirmeye alt; bir hatip olarak yetitirdi Seneca'y. Felsefeye de
ilgi duyan Seneca, bir Pythagorasc Filozof ile bir Kynik Filozofun ders
lerini izledi. Daha ok Stoac felsefeyi benimsedi. Bununla birlikte po
litikaya karmama ve mlkiyete kar olma, yalnlktan yana olma
dncelerinin kayna, Kynik dnten etkilenmesinde aranabilir.
Dncelerinde mlkiyete, ekonomik eitsizlie kar olmasna, yaln
yaamadan yana olmasma karn, yaamnda ana, hrete, lkse, ser
vete dknlk gstermitir; stelik yksek faizle bor vermek yoluy
la yz milyonluk bir servet edinmitir.
Genliinde avukatlk yapm, kamu grevleri stlenmi, politi
kaya girmi, srgn edilmitir. Sonralar bu tr ilerden ekilip tm
zamann felsefeye vermenin zlemini duymaya balamtr.
Neron on bir yanda iken I.S. 49'da, Seneca onu eitmekle g
revlendirilir. Neron on alt yanda imparator olunca da Seneca impa
ratorun danman olur. Neron'dan ve politikadan holanmamaktadr.
I.S. 62'de imparatorun sarayndan ayrlmak ister, l.S. 65 ylnda ise,
Neron'a kar giriilen bir suikaste karmakla sulanr. dama mah
km edilirse de, Roma'ya yapt hizmetlerden dolay intihar etmesine
izin verilir; bilek damarlarn aarak kendini ldrr.
Seneca'mn Yaptlar: Seneca, felsefeyle, ahlakla ilgili yaptlar da
yazmtr. Bir de "mparator Claudius'un Kabaklamas" adnda bir si
yasal talamas var. Siyaset ile ilgili dncelerini ise daha ok u
yaptlarnda ilemitir:

"De otio" (Kamu lerinden Uzak Durmak)


"De elemanda" (nsaf)
"Lucius'a Mektuplar"
"Naturales Questinae" (Doa Sorunlar)
Seneca'm n A hlak Felsefesi: Seneca politikadan ok ahlak
zerinde durmutur. Siyasal dnceleri de ahlak ile ilgili grleri ara
sna dalmtr. Yaptlarnda, Stoac dnn ahlak felsefesini dile
getirir. Ama ahlak zerine grlerinde, haFften Kynik ve Epikuroscu
etkiler de sezilir: Kynikler gibi ya da eski Stoa dnrleri gibi, eko
nomik eitsizlie, mlkiyete kardr; yaln bir yaamdan yanadr. Epikuroscular'a hereyi madde ile aklamaya kalktklar iin iddetle sal
drd halde, bilge kiinin kendisini politikadan uzak tutmasnn ge
rektii konusunda, onlarla ayn gr paylar.
200

Stoac dne, hele Roma Stoaclna pek uygun olmayan bu


iki gr dnda, Seneca Stoacln ahlak anlayn savunur. Bu ah
lak anlaynn ilkesi, akl gibi tanrlarla ortak bir deere sahip insan
larn birbirlerine eit ve saygdeer olduklar yolundaki inantr.
S eneca'nn Siyasal D nceleri: Seneca'mn siyasal dn
celeri "devletsiz, eitliki altma", "evrensel ve blgesel devlet", "po
litikadan ekilip felsefeye dnme" ve "klelik kavram" balklar al
tnda incelenebilir.
Devletsiz Eitliki Altma: Seneca ilkin eitliki dnce
lerini sergilerken, eitliki dnyay insanln gemiinde brakarak ie
balar. "Lucius'a Yirminci Mektup"unda, insanlarn devletin douun
dan nce yaadklar doa durumunda, (Rousseau'yu anmsatrcasna) eit,
mutlu ve masum bir yaam srdrdklerini syler. Bu mutlu dnemde
zel mlkiyet bilinmiyordu. Toplumsal yaamn dzenlenmesi iin ne
buyuran kimselere ne de yasalara, yani devlete gerek duyuluyordu, ile
rinde en iyi ve en akll olanlarn dediklerine isteyerek uyuyorlard.
Szleri dinlenen bu iyi ve akll kimseler ise bu durumu kiisel
karlar iin ktye kullanmyorlard, insanlar zel mlkiyet edinmek
isteyince, bu eitliki, yaln, mutlu yaam tarihe kart. Zanaatlarn
gelimesi lkse ve ahlak bozukluuna yol at; bunu, kudret sahibi
olma ve bakalarnn zerinde egemenlik kurma istei izledi. Byle bir
durumda toplumun artk yasasz, tasasz yaamas, birlik ve btnl
n srdrmesi olanakszlat, insanlar gaddarla kar korumak iin
yasalara ve bir siyasal rgte gereksinme duyuldu. Bylece "devlet" or
taya kt. Seneca bu grlerinde Eski Yunan'm altma dncele
rini yinelemektedir.
Seneca eitliki, yaln altma varsaymn, eitliki siyasal ama
lar iin deil, bundan bir takm ahlak ilkeleri karmak iin kurmutur,
ilkel an yalnlndan uzaklalarak ahlakn bozulduunu sylemek
istemitir. "Peki byle bozuk, kt, eitsizliki bir dnyada ne yap
mak gerek?" sorusuna ise; "bilgelerin, toplumsal ve siyasal yaamdan
uzak durarak, bilgelik ve felsefeyle urap, bu yolla insanlara yararl
olmaya almalar gerek..." demeye varan yantlar verir.
Evrensel ve Blgesel Devlet: Sorun zamannn toplumuna
ve devletine gelince, Seneca eitsizliki uygulama ve kurumlara, eit
sizliki dzene kar kmadan eitliki dnceler ne srebilmek
iin, zamannn toplumunu, devletini de ikiye ayrr:

201

"ki devlet dnyorum, biri byk ve gerekten kamunun olan,


tanrlar ve insanlar kapsayan... snrlarn gnele ltmz
devlet, teki, tm insanlar deil de insanlarn belli bir blmn
iine alan, dou koullarmzn bizi yazd devlet." (Bu ya Ati
na, ya Kartaca ya da herhangi bir baka kent olacaktr).
(Kamu lerinden Uzak Durmak, I. IV. 1)
Adlarn koymad bu devletleri biz, "evrensel devlet" ve "blge
sel devlet" olarak adlandrabiliriz. Seneca, dnyada var olan blgesel
devletlere srt evirerek, ama bu devletlerin dzenine dorudan cephe al
madan, bilgelerin yaaylarn evrensel devlete uydurmalarn ister.
Politikadan ekilip Felsefeye Dnme: Stoa felsefesini be
nimsemi olan Seneca, bilgelerin kamusal ve siyasal ilere katlmak
tan ekilip, kendilerini felsefeye vermelerini isteyince, devlet ilerine
karmann bilgeliin bir gerei, bilgelerin bir grevi olduu yolunda
ki Stoac gre ters dtn sezer. Gene de bilgelerin politikadan
ekilmesi grnn Stoacla aykr olmadnda srar eder. Bu yolda
evrensel devlet - blgesel devlet ayrm kendisine yardmc olacaktr.
Seneca Stoac felsefeyi kuran Zenon'un "bir engel olmazsa" bilge
nin devlet ilerine karmas kuraln koyduunu syler. Ama, bilge
nin topluma yararl olmasdr. Ama eer var olan devlet, blgesel dev
let, kendisine yardm edilemeyecek, yanl yoldan dndrlemeyecek
kadar ktlklere batm ise, bilgenin abalar bir ie yaramayaca
gibi, kendisini de amura batracak, bilgelikle, felsefe ile uramasna,
dolaysyla bu yolla insanlara yararl olmasna engel olacaktr.
Bilge bu zamanda hangi devlette grev alabilir ki? Sokratesin lmle
cezalandrld Atina'da m? Srekli ayaklanmalarn bagsterdii, z
grln iyi (aristokrat demek istese gerek) vatandalarn balarna trl
belalar getirdii Kartaca'da m? (Seneca Roma imparatorundan korktuu
iin dorudan Roma'y rnek gsteremiyor, ama Roma hakknda, halk kit
lelerinin tirandan da kt olduu, bu nedenle siyasal ortamn berbat olduu
yolunda dncelere sahip olduunu biliyoruz). Sonu olarak zamannda
bilgeye uyacak ya da bilgenin uyaca hi bir devlet olmadna gre,
kamu ilerinden uzak durmann (yalnz bilgeler iin deil) hekes iin daha
iyi olacan syler. Seneca'ya gre byle bir tutum, Zenon'un bir engel
olmazsa bilgenin devlet ilerine karaca kuralna uygundur, nk orta
da bir engel, hem de nemli bir engel vardr.

202

Politikaya katlmayarak blgesel devletin kt ilerine karmak


tan kurtulan bilge, kendini erdeme, felsefeye verecektir. Ancak Seneca,
bununla bilgenin tmyle toplumdan uzaklap iine kapanmasn, ya
da bireysel amalar ardnda komasn istemi deildir. Byle bir tu
tum, bilgenin topluma yararl olmasn isteyen Stoac dne ayk
rdr; yleyse?
yleyse, blgesel devlet araclyla insanlara yardmc olamayan
bilge, kendini blgesel devletteki kt siyasal yaamn bozucu etkile
rinden kurtarp felsefeyle uraarak, evrensel devlete hizmet etmek ola
nan bulacaktr. Bu hizmet, felsefe ile urap erdemin ne olduunu
aratrmak, erdemi insanlara retmek yoluyla olur. Btn bu dnce
leriyle Seneca, kt siyasal koullardan dolay zamannn toplumunu
etkileyemeyen bilge kiinin, dnceleri ile gelecein toplumunu ha
zrlama, etkileme yoluna bavurmas gerektiini anlatmak ister.
Seneca'nn Klelik Kavram: Stoann ahlak anlay, grd
mz gibi, hem iki yzl hem idealist bir anlaytr. Hem insanlarn
eitliinden sz eder, hem klelie varncaya dek var olan eitsizlik kurumlann benimser. Bu nedenle iki yzldr. Stoa ahlaknn bu niteliini
Seneca'nn klelik hakkndaki grlerinde aklkla gzlemleyebiliriz.
Seneca, "Lucius'a Krkyedinci Mektup"unda kleleri ile iyi gein
dii iin arkada Lucius'u kutlarken; bu iliki ile, klelik kurumu ve
klelere nasl davranlmas ile ilgili grlerini ortaya koyar. Zama
nnn Roma'smdaki "her kle bir dman" sznn doru olmadn
belirtip, "kleler bizim dmanmz deildir, biz onlar dmanmz
ediyoruz" der. Buradan da anlalaca gibi Seneca, klelik kurumuna
kar deildir, klelere insanca davranlmamasna kardr. "Onlar kle
dir diyecekler, ama onlar ayn zamanda insandrlar" der, yeni bir ey
sylyormu gibi.
Klelerin de insan olduklarn hatrlatan Seneca, efendilerin kle
lerine kar efkatli, nazik davranmalarn; onlarla konumalarn, hatta
birlikte yemek yemelerini, bylece kleleri kendilerine korkuyla deil,
sevgiyle balamalarn ister. Klelerin birer insan olduklarn anmsat
tktan sonra, kleler ile zgrler arasndaki aray kapatmak iin, zgr
lerin de bir bakma birer kle olduklarn, yazgnn klesi olduklarn
ne srer:
"Kledirler ama biz de onlar kadar yazgnn elinde olduumuza
gre, onlar gibi birer kle deil miyiz?"
203

Bundan sonra da, gene "Lucius'a Krkyedinci Mektup" da, zgr


ler iinde kle ruhlu kimselerin, kleler iinde zgr ruhlu kimselerin
bulunabileceini syler:
"Kle olmayan birini gster, kimi ehvetin, kimi tamahn, kimi
eref tutkusunun, herkes umudun, herkes korkunun klesidir."
Bu szleriyle, grnte, zgr ile kle arasndaki fark sfra in
dirmektedir. Gerekten byle bir istei olsa idi, hemen bu szlerinin
ardndan, kleliin adaletsiz bir durum olduunu, klelik kurumunun
adaletsizlii nedeniyle kaldrlmas gerektiini sylemesi gerekirdi.
Sylemediine gre, bu szlerin tmyle toplumsal klelik sorununu
rtbas etmeye, dikkatleri, tartmay bu konudan uzaklatrp i klelik
sorunu zerine ekmeye yneliktir.
Seneca'nm, Stoaclarn at yolda giden Hristiyan dnrleri
de, yer devletindeki eitsizlii kabul edip, gk devletindeki eitlikten
sz edecekler; yasalar nndeki eitsizlii doal bulup, tanr nnde
eitlii ne srecekler; sonuta, bu dnyadaki eitsizlie seslerini
karmayp insanlara te dnyada, lmden sonraki yaamda eitlik umu
dunu sunacaklardr.
Seneca birok dnceleri ile Hristiyan dncesini etkilemitir.
Bu nedenle, Roma dncesinden Hristiyan dncesine geii sim
geleyen bir dnr saylr.

e. Roma Hukukular
Roma siyasal dn, zgn olmaktan uzaktr. Eski Yunan
siyasal dnnn bir kopyasdr. Eski Yunan'n siyasal dnceleri,
kuramlar yalnzca yinelenmi, Roma tarihi incelenip, Roma'mn farkl
siyasal yaam izgisine uygun bir siyaset kuram gelitirilememitir.
Hatta Roma siyasal dnrleri, Eski Yunan'n modas gemi olan
kent devleti ile ilgili dncelerine kar kan, imparatorlua ilikin
kuramlar oluturma yrekliliini ve yeteneini gsterememilerdir.
Yani Roma dnrlerinin siyasal dnceye nemli bir katklar ol
mamtr.
Hukuk alannda ise durum farkldr. Roma hukukular bal ba
na bir hukuk kuram oluturmular; hukuk dncesine, etkileri za
manmza dek sren byk katklarda bulunmulardr. Roma hukuku
204

nu burada incelemek konumuzun snrlarm aar. Roma hukuk dn


cesine, toplum dzeniyle, devletle ilgili olduu noktalarda yle bir
deineceiz.
Roma hukukunu gelitiren etmenlerden biri, hem Halk Meclisinin, hem Senato'nun hem imparatorun yasa gcnde kararlar kar
mas karsnda, hukukularn, bunlarn birbirleriyle nasl uyuturulaca, bu yasalarn nasl yorumlanaca konusunda, canl ve srekli
hukuksal sorunlarla kar karya gelmeleridir. kincisi, kent devletinde
birok ilerin kiisel ilikilerle ve parti ilikileri ile yrtlp dzenle
nebilmesi olanana karlk, imparatorlukta, ynetimde birlii sala
mak iin ve imparatorun, buyruklarn kiisel iliki olanaklarn yitir
dii memurlarna ulatrabilmesi iin, hukukun, yasa tekniinin geli
tirilmesi zorunluluudur. Roma hukukunu gelitiren bir nc et
men, Stoac dnn doal hukuk retisidir. Doal hukuk reti
sinin etkisiyle Roma hukukular, yrrlkte olan (pozitif) yasalar
karsnda, bu yasalarn doal hukuka uygunluklarn aratrarak, her
zaman eletirici bir tutum taknabilmiler, yasalarda uyulmasn iste
dikleri baz genel hukuk ilkeleri nerebilmilerdir.
Yarglarn karar verirlerken nl hukuk bilginlerine danma ge
lenei (Jurist consult) hukuk dncesine ufuklar amtr. Yasalarn
szlerine (szcklerine) gre deil, amalarna gre yorumlanmas (gai,
ereksel yorum) Roma hukukularnn hukuk dncesine yaptklar en
nemli katklardan biri olmutur. Btn bu elverili koullarn yard
myla Roma hukukular bir takm genel hukuk ilkelerine ulaabil
milerdi. Bunlar: Yasa nnde eiik; szlemelere sadakat (akde vefa),
hakkaniyet (hakka uygunluk), nasafet (denkserlik), zel mlkiyetin ko
runmas, anayasaya uygunluk, kast esine nem veri, kamu huku
ku - zel hukuk ayrm gibi ilkelerdir.
Devlet konusunda Roma hukukularnn katks, devleti yeleri
nin birbirlerine hukuksal balarla baland bir birlik "hukuksal bir
birlik" olarak tanmlamalardr. Roma hukukularnn, Stoa felsefesi
nin etkisiyle, yneticilerin halk ynetmelerine karlk doal yasalarn
(tabii hukukun) da yneticileri ynettii (ya da ynetmesi gerektii)
grnn bir sonucu olarak, yneticilerin doal hukuka uymalar ge
rektii gr, hukuk ve siyaset dncesine "hukuka bal ynetim"
grn kazandrmtr.

205

VII
O R TA A LA TN DNYASINDA
T O PL U M VE SYASAL DN

Eskiada Roma, zellikle Yunan toplumlar, amzn (zel


likle Bat) toplumlannn kapitalizmin douundan sonraki gelimesine
benzer ekonomik, toplumsal, dnsel gelimelerden gemilerdir. Bu
nedenle, eskia toplumu ve dn ortaankinden daha tandk,
daha scak gelir insana. ada toplumun daha yakn bir gemii ol
masna karn, farkl bir ekonomik, toplumsal, dnsel iklim iinde
yaam olan ortaa toplumu, ada insana daha yabanc, daha souk
gelir.
Bununla birlikte, ada toplumun yakn gemiini oluturan
ortaa toplumu, amzn toplumsal sorunlarn kavramamza yar
dmc olmas bakmndan, en az eskia toplundan kadar nemlidir.
Birinci baskya "nsz"de aklanan nedenlerle, ortaa toplumunu ve siyasal dnn, ortaan tm uygar toplumlannda deil,
yalnzca Bat toplumlannda izleyeceiz. Bunu da, eskia iin yapt
mz gibi nce an ekonomik, toplumsal ve siyasal gelimelerini,
sonra da an siyasal dnn ele alarak yapacaz. Ortaa Ba
t toplundan iinde de daha ok Latin dnyasnn toplumlar ve d
n zerinde duracaz.
Ortaa dnne dinsel dn egemendir. Bu Bat (Hristi
yan) toplundan iin olduu kadar Dou (slam ve teki Dou toplum207

lan) iin de geerlidir. Dou ve Bat dnleri, tarihte daha nce hi


bir zaman ortaada olduu kadar birbirine benzememilerdir. te yan
dan dinsel dnn ve genel olarak uygar dnn, ortaada, do
ruuna slam toplundan tarafndan karld unutulmamaldr.
1. LATN DNYASINDA EKONOMK
TOPLUMSAL SYASAL GELMELER
Ortaa toplumu, ekonomisi ve siyasal kurumlan, "feodal" sz
c ile nitelenerek, "feodal ekonomi"ye ve "feodal siyasal kurumlar"a
sahip "feodal bir toplum" olarak sunulabilir.
Eskia toplumlanndan Yunan kent devletlerinin (zellikle Atina'
mn) bin y kapsayan bir zaman kesimi iinde, ilkel retim biiminden ti
caret emperyalizmine kadar, eitli retim biimi aamalann getiklerini
sylemitik. Baz yazarlar ise, eskiada, retimde en nemli rol, reti
min emek, toprak ve sermaye olarak esinden emek oynad iin ve
bu emek de daha ok kle emei biiminde olduu iin, eskia toplumlannn, zellikle de Eski Yunan'n ve Roma'nn ekonomik dzenlerinin
"kleci retim biimi" olduu grndedirler. Burada uzun boylu tart
malara girmeden, kleci retim biimi etiketinin Yunan'dan ok Roma'ya
uygun dtnn sylenebileceini belirtmekle yetineceiz.
Ortaa toplumu Yunan dzeni zerinde deil; Roma dzeni, daha
dorusu Roma topraklan zerinde kurulduu iin, Roma'nn kleci
retim biiminden, kleci toplumundan, ortaan feodal retim
biimine, feodal toplumuna nasl geildiini gstermemiz gerekir.
A . F eodal T o plum a Gei
uras akldan kanlmamaldr ki, ortaa Bat toplumu, uygar
Roma toplumu ile barbar Cermen kabilelerinin bir kanmnm, kar
lkl etkilemelerinin ve sonuta bireiminin (sentezinin) rndr. Bu
bakmdan kleci toplumdan feodal topluma geii salayan eler,
hem Roma toplumunda, hem Cermen topluluklarnda, hem de bu iki
toplumun etkileiminde aranmaldr. Bu konuda yle bir formln ka
baca doru olaca sylenebilir.
Yunan + Dou = Roma
Roma + Cermen = Bat
208

a. Feodal Dzenin Roma Toplumundaki Tohumlar


Roma imparatorluunda, daha nce de belirttiimiz gibi, devlet
tarafndan kapitalist iftilere kiralanan topraklarda ve zel mlk olan
byk topraklarda, kapitalist iftilerin, ok sayda kle altrarak,
kente, pazara dnk retim yaptklar bir ekonomik dzen vard.
Ortaada Roma'nm kapitalist iftilere kiraya verilen "latifundTlannn "manor"a (malikneye) dntn, "coloni" (kolon) de
nen kirac iftilerle klelerin "serf lere dntn, "magnate" (ef)
denen byk toprak sahiplerinin yerini "feodal bey"lerin aldn gr
yoruz.
Kolonlarn ve Klelerin Serflemesi: Roma imparatorlu
u, son zamanlarnda ekonomik bir bunalmla kar karya kalmt.
Fetihler verimliliklerinin son snrlarna varm* yaplan savalar artk
kazanl olmaktan kmt. Fetihler yavalaynca, ksr savalarn gi
derlerini karlamak iin vergilerin artrlmas yoluna bavuruldu. Oysa
tam bu sralarda, askeri duraklamaya ve ekonomik gerilemeye kout
olarak, ticaret ve pazar olanaklar da daralyordu; pazar iin retim geri
liyordu. Bu durumda vergilerin ve toprak kiralarnn artrlmas (ya da
drlmemesi) kiraclar g durumda brakm, kiraclarn topraklan
brakp kentlere akn etmelerine yol amt. Topraklarn bo brakl
mas ise, retimin ve vergi gelirlerinin dmesine yol ayordu. te
yandan, kentler, krdan kente akn kaldrabilecek durumda deildi.
nk azalan ticaret ve pazar olanaklar, kent ekonomisinde de byk
bir durgunlua, giderek bir ke yol amt. Dolaysyla krsal yer
lerden kentlere gelenlerin, kent proletaryasn artrmaktan baka hibir
katklar olmuyordu. Hem kiraclarn topraklan bo brakp kamalan,
hem de kent proletaryasnn kalabalklamas; dzen iin tehlikeliydi.
Bu tehlikeyi gren son Roma imparatorlar, kiraclann (kolonlarn) top
raklardan ayrlmalarn yasaklayan buyruklar kartmak zorunda kald
lar. t.S. 371 ylnda imparator Valentianus'un eyaletlere gnderdii u
buyruk, bu konuda tarihsel bir belgedir:
"Biz kolonlar doumlannm ve durumlarnn kendilerini baml
kld topra terketmekte serbest grmeyiz, eer terkederlerse
geri getirilsinler, fakat zincirlenerek ve cezalandnlm olarak."
Bu buyruk, kiraclann topraa balanarak serfletirilmelerinin bir
belgesidir.
209

Klelerin sertlemesine gelince, tarm ileri klelerin yln belli


zamanlarnda sk almalarn gerektiren, yln teki zamanlarnda ise
alanlarn az ok serbest kalmalarna yol aan bir nitelie sahiptir.
Bunun bir sonucu olarak, tarm klelerinin ister istemez yln baz
mevsimlerinde efendilerinin denetimi dnda kaldklar grlyordu.
Buna karlk efendi, alma mevsimi olsun olmasn, tanm klesini
beslemek zorundayd. te bu zorunluluktan kurtulmak iin, kle sahip
leri, klelerini l tarm mevsiminde serbest brakmak yoluna git
milerdi. Bylece bu sre iinde onlan beslemek zorunluluundan kur
tulmular, ama yln belli gnlerinde kendileri iin almalarn iste
meye balamlardr. Demek ki tanm klelii, iinde serfliin gelie
cei tohumlan tayordu. te bu tohumlann gelimesinin yks, ta
rm klelerinin sertlemelerinin de yksdr.
Latifundialarn Maliknelere Dnmesi: Gelelim pazara
dnk retim yapan byk tarmsal iletmeler olan "latifundia"lann
maliknelere {"manor"lara) dnmesine. Yukanda szn ettiimiz
ekonomik durgunluk dnemleri gelince, tarmsal rnler pazar sknt
s ekmeye balad; pazara dnk retim geriledi. Toprak sahiplerinin
ellerine geen para azaldka, onlar da kentten aldklar yaplm mal
larn trn ve miktarn azalttlar. Onlar azalttka kent ticareti ve za
naatlar geriledi. Bu, Roma ekonomisinin gittike daralan bir sarmal
gerileme iine dmesi demek.
Ekonomik bunalmn sonucunda, "latifundia'lardaki pazara dnk
retim durdu. Tarmsal retim birimleri, yalnz kendi gereksinimleri
iin retmeye baladlar. Kentlerden yaplm mallar satn alma g
leri azald. Eskiden kentten saladklar baz mallan, rnein tanm aralann, giyim kuam, iyi kt kendileri yaparak, gereksinimlerini gi
dermeye baladlar. Bylece gittike artan oranda kendilerine yeterli eko
nomik birimler durumuna geldiler. Roma "latifundia"s iinde yapl
mayan demircilik, marangozluk, mlekilik gibi iler, ortaa mali
knelerinde yaplmaya baland.
Kentin Egemenliinden Krn Egemenliine: M alik n e
lerin kendilerine yeterli retim birimleri olmalan, kr yaamndan ok
kent yaam zerinde olumsuz etkiler yaratt. Kr - kent alverii snnce,
kentlerdeki ticaret ve zanaatlar geriledi, ticaretle ve zanaatlarla uraan
kimselerden oluan orta snflar da kld; kentlerin canll, nfusu
azald. Roma dneminin kent kltr yok oldu. Bu durum, ortaada
genel bir kltrel gerilemeye yol a. Gerekten, eskia (zellikle Me
210

zopotamya, Yunan ve Roma) toplumlannda kent kltrnn egemen


olmasna karlk, ortaada krn kente egemen oluuna kout olarak,
krsal kltrn ar bas grlr.
Client - Patronus Snma likisi: Roma'da zgr olan ama
Roma vatandalk haklarna sahip olmayan kimseler, ancak bir Roma
vatandann himayesine (patronluu altna) girerek, onun aracl ile
baz haklardan yararlanp, mahkemelerde ancak patronlar tarafndan
temsil edilerek haklarn savunabiliyorlard. Zengin ve nfuzlu bir Ro
ma vatandann korumas altna giren bu kimselere "snt" (clientes)
onlar himayeleri altna alan eflere "patronus" deniyordu. Snma
ilikisi, gsz, yoksul kimselerin gl, zengin, nfuzlu bir kimse
nin himayesine girmesi biiminde de olabiliyordu, ite bu snma ku
runtudur ki, barbar Cermen kabileleri Roma'ya saldrp, dzeni ykp,
gvenlii yok ettikleri zaman, bylece merkezi otoritenin koruyuculu
unun yok olduu zaman, kendi gvenliini salamak zorunda kalan
gszlerin, baz gl kimselerin koruyuculuuna snmalar olgu
sunun genellemesi yolunda, snma ilikisine dayanan feodal top
lumsal rgtlenie rneklik etmiti.

b. Feodal Dzenin Cermen Kaynaklar


"Latifundia"\ann kapitalist kiraclarnn, ya da "magnate" (ef) de
nen byk toprak sahiplerinin yerini maliknelerin feodal beylerinin
al, Cermen altnlaryla ve Cermen kabilelerinin toplumsal yaplary
la balantl bir olgu idi. Bu noktada feodal dzenin Cermen kaynak
larna geebiliriz.
"Comitatus" apul Birlikleri: Feodal rgtleniin en eski
kaynaklarndan biri, Cermen kabilelerindeki "comitatus" kurumudur.
Bu, bir nderin ynetiminde, ona bal kimselerin savamak ve gani
met elde etmek iin oluturduklar topluluktur. Bu nderin ad AngloSaksonlar'da "hylaford" idi; ngiltere'de feodal beylere verilen "lord" s
fatnn kkeni bu szcktr.
Feodal rgtleniin kurucu elerinden biri de, Cermen topluluk
larnn srekli bir siyasal birlemeye ve kaynamaya ayak direten bir
kabile rgtleniine sahip olularyd. Bu inat geleneklerinden dola
y, binlerce kk feodal siyasal birim olarak yaamlar, siyasal b
tnleme abalarn baltalamlardr.

211

Cermen Kabilelerinin Toplumsal Yaplar: Cermenler,


ok eski tarihlerde doudan Kuzey Avrupa ovalarna gelmi olan, Ro
ma mparatorluu dneminde buralarda gebe oban yaam srdren
Hint-Avrupa asll topluluklardr. Roma ordularyla uratklar sra
larda, eitliki kabile dzenleri iinde ilkel, az ok komnist bir ya
am srdrdklerini, Romal tarihi Tacitus'un Germania ve onlarla
savaan Sezar'n Gal Savalar yaptlarndan reniyoruz.
Cermenler, Roma imparatorluunu yktktan sonra, 5. yzyldan
10. yzyla kadar be yzyl srecek bir kargaa ana yol amlardr,
ki tarihiler bu yzyllar "Ortaan Karanlk a" olarak adlandrr
lar.
Cermen Alanlarnn Feodal Oluuma Etkileri: C erm en
aknlannm feodal dzenin ortaya kmas yolundaki etkileri, Roma im
paratorluk dzenini, imparatorluun, snrlan iindeki lkelerde sa
lam olduu ekonomik, toplumsal ve siyasal btnlemeyi paralaya
rak, ortam feodal dzene hazrlamalan olmutur. Barbar saldnlan yal
nzca siyasal birlii paralamakla kalmam, ayn zamanda imparator
luun kara ve deniz ulatrma sistemlerini, bunlarla birlikte kr - kent
aras ve eyaletler aras ticareti de ykarak, ekonomik btnlenmenin
koullann yok etmilerdir.
Barbar Cermen kabileleri, Roma ordulann yok ettikten sonra Av
rupa'nn rakipsiz silahl adamlar durumuna gelmilerdir. Bu askeri
stnlklerine dayanarak bir sre yamalarla geindikten sonra, yava
yava topraa yerlemeye balamlardr. Ama topraa yerleirken de
askerliklerini ve yamaclklarn brakmam, yamay kurumlat
rarak tarmla uraan yerli halklar sertletirip, onlar zerine egemen
bir askeri aristokrasi olarak reklenmilerdir. Sanrz feodal dzeni be
lirleyen etmen de bu olmutur. Sava teknolojisindeki stnlklerine
dayanarak retim aralar zerinde tekel kurmular, topraklarda altr
dklar serilerden aldklar rant ile (toplumsal art ile) almadan yaa
mann yolunu bulmulardr.
c. retim ve Sava Teknolojilerinin Feodalizme Etkisi
l.S. 5. yzyldan balayarak ilk belirtileri grlen feodal rgtle
ni, barbar saldrlarnn yol at kargaa andan (karanlk adan)
dolay, ancak .S. 9. yzylda kesin olarak ortaya km, feodal ku
212

ramlar klasik biimlerini ancak bu yzylda alabilmilerdir. Feodal r


gtleniin kesin ve kararl biimini alnn retim ve sava teknolo
jilerine ilikin iki ana nedeni vardr: retim teknolojisine ar sabann,
sava teknolojisine ar svarinin girii.
Ar Sabann retim Teknolojisine Girii: Feodal sava
beylerinin beslenmeleri iin gerekli ve yeterli ekonomik destei sa
layan ey, malikanelerde demir balkl ar tahta sabanlarn kullanl
maya balanmas oldu. Ar sabann uygulanmasyla salanan verim
art, iftiler yan sra feodal beylerin kararl bir biimde toplumsal
art ile beslenebilmeleri olanan yaratmtr. Hamudun bulunmasy
la, atn ar pulluklara koularak Kuzey Avrupa'nn slak, ar toprak
larnn da tarma almas, bu olanaklar geniletmitir.
Ar Svarilerin Sava Teknolojisine Girii: Feodal d
zenin klasik biimini almasn, srekli bir dzen olmasn salayan bir
baka etmen, ar svariler, bir baka deyile valyelerdir. zenginin
bulunmasyla, zrhl svariler demek olan ar svariler sava alanna
girdiler. I.S. 10. yzylda, Avrupa'da, kendilerini at, mzrak ve zrhlar
la donatm, ayrca atlarna da zrhlar giydirmi valyeler, sava alan
larna egemen olurlar. Tarihte teki sava teknolojilerinin kt yer
olan Avrasya bozkrlar, bu yeni sava teknolojisinin de beii olmu
tur. Zrhl svarinin (ar svarinin) ortaya kmas iin, iri atlar ve
bol otlu otlaklar yan sra, bir buluun gereklemesini, zenginin bu
lunmasn beklemek gerekti. Hafif svari ok atarak savat iin,
zengi zorunlu bir ara deildi. Svarinin dmemek iin eyere oturup,
bacaklar ile atn kamn sktrmas yetiyordu. Oysa ar svariler,
daha ok uzun mzraklarla, teke tek karlamalar biiminde savarlar.
Byle olunca valyelerin, mzraklaryla birbirlerinin zrhlarn yok
ladklarnda, arpmalarndan doan sarsnt sonunda attan dmek
oyunun tm tadn kam, ykma yol aabilirdi. te bu arpmalarn
yaratu sarsntya karn valyenin attan dmesini zengi engelli
yordu.
Ar svari (valye) sava teknolojisini bulanlar Franklar idi.
Franklar, teke tek sava biimi iin zengileri, zrh ve byk atlan
bir araya getirmilerdi. Avrupa'ya saldran yeni barbar aknlann val
yelerin saysn artrmadka durdurmak kolay deildi. valyelerin sa
ysnn artmlmas ise, gittike daha ok toprak paralannn valye
lerin beslenmesine aynlmasn gerektirdi. Bylece, sava hizmeti kar
l olarak profesyonel savalara toprak verme ilkesine dayanan feo
213

dal dzen klasik biimini alm oldu. (Fazla bilgi iin bak. March
Bloch, Feodal Toplum, 1983, M.A. Klbay evirisi).
B. Feodal rgtleni
Artk sra, oluumunu btn temel eleriyle izlediimiz feodal
rgtleniin klasik biiminin yapsn incelemeye geldi. Barbar saldr
larm izleyen karanlk ada merkezi hkmetin can gvenliini sala
yamamas, zamanla bu soruna zm arayan kurumlann gelitirilme
sine yol amt. Sonuta himaye sistemi feodal szleme, feodal mec
lis gibi kurumlar ortaya kt.
a. Himaye Sistemi: Gl bir merkezi otoritenin bulunma
ynn bir sonucu olarak, gl olanlarn kiisel egemenliklerini kur
mak, zayf olanlarn mal ve can gvenliklerini salamak iin gl kim
selerin himayelerine girmek eilimleri, birlikte feodal rgtlenii yaratt.
Feodal rgtleni, bir tarafta koruyanlarn, te tarafta korunan
larn bulunduu, bir kimsenin ya koruyanlar ya korunanlar arasnda yer
ald dz dzenli bir rgtleni deildi. Bir blgede, diyelim yz ki
iyi korumas altna alarak koruyan konumunda olan bir feodal bey,
kendini rakipleri ve teki tehlikeler karsnda yeterince gl bulma
ynca kendi de daha gl bir feodal beyin himayesine giriyordu. Bylece kendi de korunan kii oluyordu. Onu koruyan feodal bey de daha
gl, daha yksek bir feodal beyin himayesine girmi olabiliyordu.
Bu byle daha birka basamak srebiliyordu, sonunda alttan ste,
kkten bye piramit biiminde rgtlenmi bir sradzeni, hi
yerarik bir dzen ile karlalyordu.
b . Feodal Dzenin Zmreleri: imdi byle bir rgtlenie
sahip olan feodal toplumun zmrelerini grelim. Kentlerde yaayan ve
ortaan ilk dnemlerinde ok kk ve etkisiz bir snf olan, ama a
n sonlarna doru ap ve nemi artacak olan, tacirlerden ve zanaat
lardan oluan kentli orta snf (kentsoylular) hesaba kalmazsa, orta
ada seriler ve soylular olarak iki ana zmre grnr.
Serfler: Feodal toplumun en alt tabakasnda, soylu efendilerinin
topraklarnda, efendilerinin aralar ile retim yapan, rnn yllk yi
yecekleri dndaki blmn efendilerine rant olarak veren ve yln be
lirli sayda gnlerinde efendilerinin baz ilerinde angaryada alan
serfler bulunur.

214

Serfler zmresine siyasal haklar da tannmamt. Ekonomik


farkllama, alan altran, retim aralarna sahip olan olmayan
farkllamas, siyasal alana yneten ynetilen farkllamas biiminde
yansmt. Feodal beyler olan soylular yneten, serfler ynetilen zm
reydiler.
Soylular: Serilerin zerinde, serilerin altklar maliknelerin sa
hipleri olan soylular (feodal beyler) zmresi vard. Bunlar, ban za
manlarnda maliknelerini ynetip, sava zamannda kendilerini ar
svari (valye) olarak donatarak, balandklar st feodal beylerin or
dularna katlan kimselerdi. Ortaada malikne sahibi olarak retim
aralarn ellerine geirmi olan bu soylular zmresi, nfusun ancak
onda biri kadarn oluturuyordu. Maliknelerde topraklann te biri ile
drtte biri arasndaki blm, malikne sahibinin ailesinin geimine
ayrlmt. Ne var ki, bu topraklarn ekilip biilmesi de, angarya hiz
metleri arasnda olup, serfler tarafndan yaplyordu.
c.
Feodal Szleme: Feodal ballk ilikisi, genellikle bazen
yazl bazen szl olarak yaplan bir szleme ile douyordu ki bu
szlemeye "fief szlemesi" ya da "feodal szleme" denebilir. Bu
szlemenin dzenledii ilikide, himaye altna giren "yasal", onu hi
maye altna alan "szeren" adyla anlr.
Szleme srasnda szeren, nnde diz ken vasala bir avu top
rak verir. Bu simgesel hareketi, szerenin, szlemede belirtilen, "kuru
mlkiyet"ini (mlkiyet haklarn) kendine alkoyduu topraklann "ya
rarlanma hakkn" vasala brakm dile getirmektedir. ou kez de bu
topraklar, himaye altna girenin, korunma karl olarak mlkiyet
hakkn szerene brakt topraklardr. Feodal szleme ile, vasal,
mlkiyet haklanndan vazgetii eski topraklarndan askeri bir hizmet
deme karlnda yararlanan kirac durumuna dmtr.
Fief szlemesi (feodal szleme) tek tarafl bir szleme deildir.
Her iki tarafa da baz haklar tanyp baz borlar ykler. Vasal bu sz
leme ile szerene sadakat (ballk) yemini edip, szerenin giriecei
savalarda, kendini donatm olarak, kendine bal vasallar varsa on
larla birlikte szerenin yannda yer alma ykmll altna girer.
Bundan te, szerenin kzn gelin etmesi rneinde olduu gibi, baz
olaanst durumlarda szerene vergi verecektir. Szeren ise vasalmn
can ve mal gvenliini salama, onu koruma, ona haka davranma
borcu altna girmitir. Feodal szleme ile vasal yalnzca topraklardan
yararlanma hakkn deil, fakat bunun yan sra bu topraklarda yaayan
215

serfler zerinde efendilik etme, onlar ynetme ve yarglama haklarm


da elde etmitir.
Avrupa tarihinde grlen bu feodal szlemeler, Onsekizinci
yzyl Bat dnrlerini, devleti szleme ile aklamaya alan ku
ramlar kurmalar yolunda etkileyen kaynaklardan biri olarak grn
yorlar.
d. Feodal Meclis: Ayn szerene bal vasallar, szerenin ya
nnda bir meclis olutururlar. Buna "feodal meclis" diyebiliriz. Bu meclis,
szerenle vasallann ilikilerinde i bar salama amal bir karar ve
yarg kurulu ilevi grr. Vasal szlemeyi bozarsa, szeren bu mecli
sin onayn alarak o vasal fefnden kovarak cezalandrabilir. Szeren
de bir vasal zararna szleme d edimlerde bulunursa, vasal bu duru
mu feodal meclise getirebilir. Feodal meclis vasal hakl bulursa,
szerenin dikkatini eker.
Ancak tm bunlar iin hukuksal yndr. Olandan ok olmas is
tenen eylerdir. Uygulamada ise, feodal toplumda szlemeden, hukuk
tan ok gllk geerlidir. Taraflardan hangisi gl ise onun sz
gemekte, o kimse bir yolunu bulup yaptklarn hukuka uydurmakta,
ya da onun avukatlar, yaplanlarn hukuka uygun olduunu gstermek
iin, hukuk cambazlklar yapmaktadrlar.
e . Feodal Hiyerari: Feodal dzenin kurumlarn bir bir gr
dkten sonra imdi genel olarak feodal dzenin yapsna bir gz atma
nn zamandr. Feodal dzen, alttan ste ballklar, stten alta himaye
sistemi ile kurulmu, piramite benzer (hiyerarik) bir dzendir. Pirami
din tepesinde kral (ya da imparator) bulunur. Onun altnda feflerini
dorudan kraldan alm olan vasallar, kraln vasallan vardr. Bunlar
kraldan aldklar byk topraklan, fief szlemeleriyle kendi altlanndaki feodal beylere verirler. Krala kar bir vasal durumundayken, ken
dilerine bal olan vasallara kar birer szeren durumundadrlar. Onlann vasallan da topraklanndan bir blmn daha kk beylere ve
rirler. Bu devretme daha birok kademeler srm olabilir. Piramidin
geni tabannda, topraklan ileyen serfler yer alr.
Ortaa Bat toplumlannda feodalleme, yalnz toprakta deil,
toplumun tm ynlerinde grlr; toplumun tm kurumlanna sin
mitir. Hiyerarik feodal rgtlenie dayanan gvenlik sisteminin d
nda kalmamak iin, manastrlar, kiliseler, kasabalar, hatta kentler fe
odal beylerin himayesi altna girmeyi yararl bulmulardr. te yandan
feodal kural devlet memurluklarna kadar yaylm, kamu grevleri,
216

hatta dinsel makamlar, fief gibi babadan oula geen ve o grevi st


lenen tarafndan (parayla satlarak) bakalarna devredilebilen iler duru
muna gelmiti.
/ . Feodal Siyasal rgtleni: Feodal siyasal rgtleni fief
szlemesinde dile getirilmitir. Bu szlemede, feodal siyasal rgtle
niin nitelii konusunda baz ipular bulabiliriz. Bir szlemeyle kuruluna ve szleme ilikisinin taraflara karlkl hak ve grevler,
yetki ve sorumluluklar ykleyen bir iliki oluuna baklrsa, feodal
siyasal birlik ynetene tek ynl ve mutlak bir balln sz konusu
olmad bir birliktir. Bununla birlikte, feodal szlemenin bir sn
ma ve koruma szlemesi olduu akldan karlmamaldr. Szleme
nin taraflar, bu nedenle birbirlerine eit statde deildirler. Taraflardan
birinin stn olduu hiyerarik bir iliki sz konusudur. Dolaysyla
feodal siyasal rgtleni, ne taraflardan birinin mutlak egemen olduu
monarik nitelikte bir rgtlenitir, ne de taraflarn eit statde olduk
lar demokratik nitelikte bir rgtlenitir, fakat ikisi arasnda bir r
gtleni biimidir.
Feodal meclisin, olaanst durumlarda, krallara kar kararlar bi
le alabilmesinin en nemli rnei, feodal beylerin 1215'de Ingiliz kra
lna zorla kabul ettirdikleri, "Magna Carta" (Byk Ant) olarak bilinen
belgedir. Yirmi be baronun (feodal beyin) kral Yurtsuz John'a kabul
ettirdikleri bu belgede, kral unlar iln ve kabul etmek zorunda kal
mt:
"Bu yirmi be baron, ki aralarnda tm lkeyi pay etmilerdir,
bizi glerinin yettii her ekilde snrlayacaklardr ve bask al
tnda tutacaklardr ... onlarn yarglarna gre gereken nlemler
alnncaya kadar."
Feodal beylerin krala kar ortak bir tutum takmabilmeleri ile, ilkin
soylular, sonra da soylulara tannan haklarn halka da tannmasyla halk,
krala kar baz hak ve zgrlklere sahip olabilmilerdir. Ingiltere'de bu
kapy "Magna Carta"mn otuzdokuzuncu blmnn at sylenebilir:
"Hi bir zgr, soylularn yasal mahkemesinin karar dnda, l
kenin yasalarna dayanlmakszn yakalanamaz ve hapsedilemez,
mallarndan, mlklerinden ya da haklarndan edilemez, srlemez
ya da herhangi bir nedenle zarara sokulamaz."
217

Feodal siyasal rgtleni hakknda, fef szlemesinden ve feodal


meclisten kardmz bu sonular, kral ile feodal beyler, ya da vasallar ile szerenler arasndaki siyasal ilikilerle ilgilidir. te yandan feo
dal toplumun retim ykn srtlarnda tayan bir serfler zmresi
vardr ki, hi bir siyasal hakka ve efendilerinin baladklar, gelene
in tandklar dnda, hukuksal haklara sahip deildir. Bu zmre feo
dal beylerin mutlak ynetimi ve denetimi altndadr. Feodal beylerle
serfler arasnda, reten tketen farkllamasna kout olarak, tam bir
yneten ynetilen siyasal fakllamas vardr.
C . T oplum sal ve Siyasal G elim eler
Ortaa Hristiyan toplumunu ve dnn Bizans'tan ok La
tin dnyas temsil eder. Bu nedenle daha ok Latin dnyasndaki top
lumsal ve siyasal gelimeler zerinde duracaz. Ortaa Bat siyasal
dn olarak inceleyeceimiz dn de, daha ok, aa egemen
dn olduu iin, Latin katolik dn olacak.

a. Roma'nn Son Gnleri


Roma imparatorluu, bir yandan tek merkezden ynetilemeyecek
kadar bymt, te yandan toplum iindeki eitsizliki eler impa
ratorluun birliini paralayacak sonular dourabilecek kadar geli
miti. Bu durum, Roma dzeninden soumu, giderek kalabalklaan
bir proletarya yaratmt. Roma ynetim makinesi ve genel olarak Ro
ma toplumu bozulmaya, rmeye balamt. Roma imparatorluu
tam da bu sralarda, (I.S. 4. ve 5. yzyllarda) biri iten biri dtan ol
mak zere iki saldr ile karlamt. D saldn, barbar Cermen halk
larnn, Roma'nn zayflamas zerine etkili olmaya balayan atan
laryd. saldn ise, eitsizliki Roma toplum dzenine ksm olan
aa tabakalar arasnda yaylan Hristiyanlk.
Roma imparatorlar, imparatorluun bu saldnlarla dalmasn
durdurmak iin, bir zamanlar tm gleriyle kar ktktan Hristi
yanln, imparatorluun zlen birliini yeniden salayabilecek bir
letirici bir ideoloji olabileceini yava yava kavramaya baladlar. Bu
yolda, Hristiyanlar kouturma politikalann brakarak, ilkin hog
r politikasn benimsediler, daha sonra da, 378'de, Hristiyanl dev
let dini iln ettiler. Hristiyanln devlet dini olmas zerine o zamana
218

kadar bir yeralt rgt olan kilise, yer stne kt ve hzla imparator
luun ynetimsel rgtleniine kout bir rgtleni sreci iine girdi.
Hristiyanl devlet dini olarak kabul eden imparator Theodosius'un imparatorluu iki olu arasnda paylatrmas, imparatorluun,
ar byklkten dolay dalma tehlikesini nlemi oluyordu. Ama
ne bu, ne de i dman olan Hristiyanln iten fethedilerek blc
bir g olmaktan karlp, birletirici g durumuna getirilii, k
nleyebildi. D tehlike, barbar halklarn saldrs Roma'y paralad.
Roma snrlarn aan Vizigot kral Alarik, 410'da Roma'y yamalad.
Bu tarih ile Bat Roma mparatorluu'nun ykl tarihi olarak kabul
edilen 476 aras, imparatorluun can ekimesi dnemi saylabilir.

b. Kilisenin Devletin lerini stlenmesi


Roma toplumsal ve siyasal dzeni yklnca, kilise kendisini, Av
rupa toplumunun ayakta kalan tek rgtl kurumu olarak buldu. Bu
nedenle, ister istemez, Roma imparatorluunun grevlerini elinden
geldiince stlenmek, Hristiyan toplumlar arasnda birletirici bir rol
oynamak, bu yolda gerekirse dnya ilerine karmak zorunda kald.
Sanki Roma imparatorunun yerini papa, eyalet valilerinin yerlerini
piskoposlar almt.
Kilise balangta bu tinsel gcne ve tek geni rgtl kurum
oluuna, demek ki rgtsel gcne dayanan otoritesini, zamanla, sofu,
zellikle de ocuksuz Hristiyanlarn, ou kez lrlerken baladklar
mlklerin birikmesi ile zenginleip, ekonomik temellere dayandrarak,
hiyerarik rgt, geni mlkleri ile sanki "devletleecektir". Geni top
raklarn iletmeleri iin feodal beylere veren piskoposlar ve papalar, on
larn zerinde birer szeren durumuna ykseleceklerdir.

c. Kilise indeki Gelimeler


Konumuz ortaadaki kilise rgtnn gelimesi olmakla bir
likte, kilisenin etkisinin iyi kavranabilmesi iin, yky biraz daha
gerilerden, Hristiyanln douundan tutturmak yararl olacak.
lk Hristiyanln Eitliki Yaps: ncil'i yoksullar iin
daha haka bir dnyann "mjde"si olarak tlemeye balayan sa,
evresinin, daha ok yoksul, aresiz, hasta insanlar tarafndan sarld
n grd. sa, havarileri ve evrelerindeki ilk Hristiyanlar, hereylerini
219

blerek, ilkel, yoksul ve yaln bir ortaklaac (komnist) yaam


srdryorlard. Incil'in , "Resullerin leri" kitabnn 2. blmnn
44. ve 45. ayetlerinde bu durumlar yle anlatlmaktadr:
"Btn iman edenler birarada olup, her ey ortakt. Mallarn ve
mlklerini satp, hepsine, herkesin ihtiyacna gre datyorlard."
"Yoksullukta eitlik" diyebileceimiz bu koullar iinde, ne yapa
cam bilmeden oradan oraya dolaan bu grup, sa'ya olan inanlar
dnda herhangi bir birletirici rgtleniten yoksundu.
sa armha gerilince, onun rgtsz taraftarlarm rgtleyen
Saint (aziz, ermi) Paulus oldu. Paulus ile, sa'nn eitliki dnceleri
yannda eitsizliki grler de boy gstermeye balad. Ama Hris
tiyanlk, kn izleyen yzyllarda, yandalarn Roma mparator
luumun en aa tabakalar arasndan edindii iin, eitliki niteliini
bir sre daha srdrebildi. Eitliki dnceler, bir bakma, Hristiyan
inancnda hi bir zaman eksik olmadlar. Ama bu eitlik, balangtaki
tm insanlarn hereylerini blerek yaadklar somut ieriinden so
yutlanarak, tm Hristiyan ruhlarn yce tanr nndeki eitlii bii
mindeki ii bo, soyut bir eitlik anlay noktasna getirildi.
tsa, adaletsizlikle, eitsizliki dzenle savama yolunda, klc
deil "sevgi"yi tleyen, yanana bir tokat atlana teki yanan
evirmesini salk veren "bar yaylmac" yntemi izledi. Paulus da
ayn ban yaylmac yntemi semiti. Hristiyanlar, Allah'a adadk
lar kulluklaryla uyumayaca dncesiyle, Roma imparatoruna,
onun bekledii tanr saygsn gstermiyorlard. Bunu Roma dzenine
kar kmak olarak yorumladklar iin Hristiyanlan kouturan Ro
ma yneticilerini yattrmak, bylece Hristiyanln kknn kuru
tulmasn nlemek iin olacak, Paulus, ilk Hristiyanlara, kendilerine
zulm etseler de, yneticilere boyun emelerini tlemiti. Bylece,
her ne koul altnda olursa olsun, yneticiye boyun eme dncesi
Hristiyanla girmi oldu. Adaletsizliklere kar ayaklanmay nleyen
bu dncenin at aralktan, teki boyun eici ve eitsizliki g
rler de szd.
Kilisenin Hiyerarik rgtlenii: H ristiyanln Roma
otoritelerince kouturulduu yzyllarda, havariler ya da misyonerler
tarafndan kurulan gizli Hristiyan topluluklar olan "kilise"ler, rgt
lenmilerdi. Bunlar Roma imparatorluunun drt bir yanma yaylrlar
220

ken, aralarndaki inan birliini koruyabilmek ve d basklara karn


Hristiyanl srdrebilmek iin, bir otoriteye, bir disipline gerek
duyuldu. Bunun zerine kilise iinde "retmenler", "din bykleri",
"piskoposlar", "bakanlar" gibi farkllamalar grld.
Kilisenin eitsizliki, hiyerarik bir rgt durumunu almasyla
birlikte, eskiden tm Hristiyanlarca seilen din grevlileri, artk st
ten atanr oldular, ilk Hristiyan kiliselerinin inanlarna ve yntem
lerine bal olan kimselerin gerek bu stten atamalara, gerek eitsiz
liki gidie kar tepkileri sonu vermemi, papalk bildii yolda y
rmtr.
Piskopos (Yunanca deneti, mfetti anlamna gelen bir szck
olan "epikopos"dan gelir) bir blgedeki kiliseleri denetleyen grevli
idi. Her piskoposun, her birinin bir havari tarafndan kurulduuna
inanlan kilise evresinde bir piskoposluk (denetim) blgesi vard.
Havariler Isann vekilleri olduklarna gre, onlarn kurduklar kilisele
rin bakanlar olan piskoposlar, kendilerini, havarilerin, dolaysyla
Isa'nn vekilleri sayyorlard.
Aa yukar her bir Roma eyaleti iindeki piskoposluk blgeleri,
bir bapiskoposun ynetimi ve denetimi altnda birletirilerek, bapis
koposluklar kuruldu. Piskoposlarn Roma kentlerinden birinde oturma
larna karlk, bapiskoposlar genellikle bir Roma eyaletinin baken
tinde, iinde bir piskoposluk kilisesi (katedral) bulunan yerlerde otu
ruyorlard.
Papann stnlk Savlan: Gene Roma imparatorluunun r
gtleniine kout olarak, Roma bapiskoposu, teki btn piskopos
larn ve bapiskoposlarn bakan, babas (papas) olduunu syleye
rek, hiyerarik kilise rgtleniinin tepesinde yer ald. Roma bapisko
posu (papa) teki bapiskoposlara stnlk savn ileri srerken im
paratorluk bakentinin (Roma'nm) saygnlndan yararlanmt.
Papaln teki bapiskoposluklardan stn olduu, onlarn ba
kan olduu savlar, gl bapiskoposluklara kabul edilmedi. Bu,
Hristiyan kilisesinde gr ayrlklarna, giderek blnmelere yol at.
Srtlarn Bizans imparatoruna dayayan Bizans bapiskoposlar (ki ken
dilerine Yunanca "atasal ynetici" anlamna gelen "patriark" szcn
den gelen bir szckle, "patrik" ad verilmiti) papann stnlk sav
n hi bir zaman kabul etmediler.

221

d. Kilise inde Gr Ayrlklar ve Mezhepler


Hristiyanlk kouturmaya urad, bask altnda olduu zaman
larda, Hristiyanlarn aralarnda gerekletirdikleri birlik ve beraberlik,
312'de basklar kalkar kalkmaz yok olmu, Hristiyanlar arasnda gr
ayrlklar bagstermitir.
Hristiyan dnyasnda en byk gr ayrl, Yunanca ve La
tince konuan lkeler arasnda kt ve bu ayrlk giderek 1054 ylnda,
dou ve bat kiliselerinin birbirinden ayrlmalar ile, Katolik ve Orto
doks mezhepleri ayrmna vard.

e. Kilisenin "Devletlemesi"ne Kar Tepkiler


Kilisenin balangcndaki yaln, eitliki durumundan ayrlp, hi
yerarik, eitsizliki bir kurum durumuna geliine; byk zenginlik
lere sahip tantanal bir yaam eilimi gstermesine, ksaca "devledemesine" kar eitli tepkiler dodu. Bu tepkilerden bazdan papalka
dinden sapma (mutezile) olarak lnetlendi; bazlan ise kilise tarafndan
tannarak "satn alnd". Satn alnanlar ya da teslim almanlar manastrclk harekederi ve kilisece tannan teki tarikatlard.
Manastrlar ve Keiler: Kilisenin eitsizliki gidiine kar
gsterilen tepkilerden bazlar papalk tarafndan onaylanarak kilise
iine alndlar. Bylece kiliselerin yannda manastrlar, papazlarn ya
nnda manastrlarn din adamlar olan keiler belirdi.
Kilise, sa'nn ve havarilerinin yaln, eitliki yaamlarndan ay
rlp, eitsizliki bir rgt durumuna gelirken, diyelim ki yap ve inan
deitirirken, bu deimeyi ho karlamayan, ilk Hristiyanln ya
ln, eitliki niteliine bal kalmak isteyen, hatta bu yolda arya
giderek birtakm perhizler ve dervilikler ardnda koan kimseler ortaya
kt. Isa'nn ac ekmesini, yoksulluunu lkletiren, kendilerini
dnya nimederinden yoksun edip salt dine vermek, nefislerini ldr
mek ve ac ekmek yolunda birbirleriyle yanan baz kimseler, ii aa
kovuklannda, oyuklarda, stunlann tepelerinde yaayacak kadar ileriye
gtrdler. Bu akm ba bo brakldnda, Hristiyan inanlanndan
gerek sapmalara, belki de yeni mezheplere yol aabilecek bir eilim
gsterdi. te yandan bu tr davranlarn tmyle yasaklanmalan, bir
ok sofu Hristiyan kilise dnda brakm olacak. Bunun zerine
ileri grl bz din adanlan, bu harekederi kilise iine alarak d
222

zenlemenin, denelim altnda tutmann, bylece arlklara kalmasn


nlemenin daha akllca bir tutum olacan anladlar. Bu dnya
yaamndan uzaklap kendini tmyle dine vermek isteyenlerin nasl
yaayp nasl davranacaklarn kurallarla saptadlar.
Bunlardan Yunan azizi Basil'in (329 - 379) saptad kurallar do
uda benimsendi. Basil bu yolu seen din adamlarnn kentlerden ve
teki yerleme merkezlerinden uzaklarda, ssz yerlerde kuracaklar ma
nastrlarda, bekrlk ve yoksulluk kuralna gre yaayp, arla
kamadan, kendilerini dine ve tapnmaya adamalarn istiyordu. Tapn
mada arya kamamalar iin de, tarlalarda alp kendi yiyeceklerini
salamalarn istedi.
Batda ise St. Benedict, 520 ylnda talya'da Monte Cassino'da
kurduu byk manastrnda, Latin manastrlarnn kuraln koydu.
Benedict de, din adamlarndan ar almalar yapmalarn bekliyor ve
onlardan bakalarnn zayflklarn ho grmelerini istiyordu.
Ama ok gemeden manastrlarn da mal mlk sahibi olup, kuru
lularndaki yaln yaay idealinden ayrldklar grld. Bununla bir
likte manastrlar, ilkin dinsel, daha sonra derin felsefi aratrmalarn
yapld dnce merkezleri oldular.
Kilisenin Bozulmas: ilk yzyllarda papala, gerekten din
bilgileri derin, nderlik nitelikleri yksek kimseler seiliyordu. O d
nemlerde yaamn, kiisel karlarna deil, gerekten kiliseye, dine,
bakalarnn iyiliine adam papalar kt. Bunlar, kilisenin ve pa
paln saygnln artrdlar. yle ki, l.S. 5. yzylda papann Hris
tiyan dnyasnn en yksek nderi olduundan kimsenin kukusu yok
tu.
Ama daha sonralar, papalk, bu makam iin birbirleriyle uraan
birka Roma soylu ailesinin tekeline geti. Bu aileler arasndaki reka
bet sonucunda kurulan eitli entrikalar ile, papalk makamna, d
nlemeyecek kadar ahlaksz kimseler geirildi. Papaln bozulmasna
ve kilisenin gittike zenginlemesine kout olarak, kilise rgtnn
teki basamaklarndaki din adamlar da yozlamaya baladlar.
Feodal dzenin genel kurallar, etkilerini kilise iinde de duyur
maya balad. Rahiplikler de (yetenee baklmakszn) fiefler gibi ba
badan oula geer oldu. Kilise makamlar, memurluklar gibi, yksek
bedeller karlnda alnp satlmaya baland. Bu konuda Piskopos
Gerbertus'un u szleri durumu btn aklyla ortaya koymaktadr:

223

"Altnm vard, piskoposluu elde ettim. Ayrca altnm geri al


maktan da korkmuyorum. Gereini dnmek yeter. Bir rahip
atarm altnm alnm, bir rahip yardmcs atarm ynla gm
alnm. te verdiimi topladm gitti."
Piskoposlarn ounun geni malikneleri vard. Evlenmeleri ya
sak olan keiler, evlilik d birlikte yaam srdryorlard. Evlenme
leri yasak olmayan rahipler ise, oullarna ykl bir miras hazrlamaya
aba gsteriyorlar ve bu mirasla birlikte rahiplik makamlarm da oul
larna aktaryorlard.

Fransisken ve Dominiken Tarikatlar: Kilise, yukarda an


latlan nedenlerle hzla saygnln yitirirken, 13. yzylda bu gidie
biri iten biri dtan olmak zere iki tepki geldi. ten tepki dilenci ta
rikatlar (yollar) olarak bilinen Fransisken ve Dominiken tarikatlarnn
kurulmasnda kendini ortaya koydu. Fransisken tarikatnn kurucusu
olan St. Francis (1181 - 1266) zengin bir ailenin olu idi. Bir gn at
zerinde giderken, birdenbire duyduu derinden bir iti ile, atndan ine
rek yanndan getii czzaml bir adam pt. Bu davranndan sonra
da dnya nimetlerine srt evirip yaamn dinsel abalara adad. Fran
cis, kurmu olduu tarikatte, yoksulluu bir lk olarak benimseyip
tarikatine giren din adamlarnn evlere, kiliselere sahip olmalarn ya
saklad. Bir Fransisken din adam, ekmeini sadakalarla salayacak, ne
reye vaaz vermeye gitmi, nerede akamlamsa orada sabahlayacakt.
Papazlardan ve keileden farkl olarak din adamlarna "frer" denen
bu dilenci tarikatlarnn manastr dzenlerinden farklar, manastrlara
ekilmeyip tersine insanlarn aralarna karmalaryd. Papalk Fran
sisken tarikatn tekileri gibi afaroz etmeyip, 1210'da kabul etti. Ama
an yoksulluk kurallarn da hafifletti. Francis'in lmnden bala
yarak bu tarikat da mal, mlk, zenginlik edinmekten geri kalmad.
St. Dominic (1170 - 1221) ise, bir baka tarikat olan Dominik
tarikatn kurdu. Bu tarikat da 1215 ylnda papalka tannd. Domi
nic, Francis'den farkl olarak, yoksulluu itizal ile (Hristiyanlktan
sapmalarla) savam arac olarak grmt.
Bu iki tarikat kilise iinde bir reform hareketine yol atlar; kili
senin yitmekte olan saygnln kurtardlar. Papaln ve din adam
larnn toplumda yeniden etki sahibi olmalarn saladlar. Papalk,
224

Hristiyanlktan sapmalara kar 1233 ylnda "Engizisyon"u kurunca,


bu iki tarikatn yeleri, dinden sapmalar kouturan engizisyon mah
kemelerinin yeleri oldular.
/.

Sapma Hareketleri, Hal Seferleri, Engizisyon

Kilisenin zenginlemesine, eitsizliki bir rgt durumuna gelii


ne ve bozulmasna kar gsterilen baz tepkiler, papalk ve kilise ta
rafndan dinden sapma (itizal) olarak nitelenip lnetlenerek, kilise d
nda brakldlar. Bu tepkiler genellikle eitsizliki toplumsal ve din
sel dzene kar, aa snflarn, dinsel giysiler iinde ortaya kan
bakaldrmalaryd.
Sapma Hareketleri: Pek ok olan ve hemen hepsinin kk pa
paln, zerlerine i hal seferleri atrmasyla kazman, ya da yer al
tna itilen bu hareketlere rnek olarak, yalnzca ikisinden sz edeceiz.
1170'te kilisenin sa'nn yoksul ve yaln yaamndan ayrldn sy
leyen Waldus, tm varln yoksullara datp, yoksullua dayanan
bir tarikat kurar. nce papann onayn alrsa da, sonra din adamlarnn
servetleri ve ahlakszlklar hakknda fazla konuunca, 1184'te Verona'da toplanan konseyce lnetlenir. Buna kar Walduscular her iyi in
sann rahip olmas gerekmeksizin ve arac rahiplere bavurmakszn
vaaz (dinsel t) vermeye ve Kitab Mukaddes'i renmeye hakk
olduunu iln ederler.
Hal Seferleri: Bu sralarda, Fransa'nn Albi kasabasnda
odaklaan, bu nedenle kendilerine Albililer denilen bir baka tarikat
daha belirmiti. Papa III. nnocent, sa yoksulluuna dnlmesini is
teyen bu tarikatlarn sa'ya ihanet ettiklerini, bu nedenle lm hak et
tiklerini syleyerek, Fransz kralndan bunlara kar hal seferine k
masn istedi. Papann ve kraln arsna uyan Kuzey Fransa soylu
lar, "sapanlar" ldrp, mallarn almak iin Albililer'e saldrdlar.
1209 ylnda balatlan bu sefer, tyler rpertici bir kymla sonulan
drld. Albililerin uradklar bu kymdan gzleri korkan Walduscular
da daldlar.
Engizisyon:Papalk, kitlesel tepkileri nledikten sonra byle
tepkilerin kkn kazmak iin, bireysel sapmalar izlemek zere,
1233'de "Engizisyon" rgtn kurdu. Engizisyon'un kurucusu Papa
IX. Gregorius'tur. Engizisyon Latince "kouturma" anlamna gelen
bir szcktr. Engizisyon rgt ise, papalka kabul edilen dinsel
225

grlerden aynlanlan, sapanlar kouturup; sulu bulursa atete ya


klmasna karar veren mahkemeleri olan, sapmann kknn kazn
mas grevini stlenmi bir rgtt. Engizisyon, samalk derecesine
varan nedenlerle binlerce insan, savunma hakk tanmakszn, lme
mahkm etti. Sapma olarak niteledii grleri benimseyenlerin yan
sra, Yahudiler ile de urat.

g. Hal Seferleri ve Sonulan


Kilisenin, yitmekte olan saygnln yeniden kazanmak ve bu
yolda Hristiyan toplumu iindeki etkisini geniletmek iin giritii
ilerden biri de, Hal Seferlerini rgtlemesidir. 1095'te Papa II. Ur
ban iinde Isa'nn yatt kutsal lhdin slamlarn elinden alnmas iin
bir kutsal sava arsnda bulundu. Tam zamannda yaplm bir a
ryd bu. Bir bakma, Eski Yunan proletaryasn bir safra gibi dzenin
dna atma amacyla Isokrates'in Yunan yneticilerine yapt Dou
Seferi aasna benziyordu. arya feodal dzenle btnleememi
eler, eitsizliki toplum dzeninin yersiz yurtsuz, umutsuz brak
kimseler katld. Hal Seferlerine, valyeler, prensler an ve hret
lerini ykseltmek iin; topraksz ya da az toprakl prensler, geni top
raklara kavumak iin; topraksz ve bir feodal beyin himayesine snamam a kyller, bir para toprak edinmek iin; kasabalardaki, kent
lerdeki isiz gsz kimseler, sulular takm, yamalarla dnyalklann
dorultmak iin katldlar. Bu umutlar stne bir de papa, bu sefere
kaulanlann gnahlannn balanacam cennetin kaplannn kendilerine
alacan bildirince, Avrupa'nn yoksul kitleleri yollara dt.
ilk hal seferinin disiplinsiz apulcular ordusunun banda, Mn
zevi Peter adnda (eek zerinde Avrupa lkelerini dolaarak adam top
layan) bir papaz vard. Bunlann bir blm, daha Avrupa'dan kmadan
yollarda perian oldu; geri kalan Bizans' yamaladlar; kiliselerin
kubbelerindeki kurunlan bile sktler. Anadolu'ya geince de, Islamlar tarafndan yok edildiler.
Hal Seferleri, bu seferlere katlanlann umduklarn vermemi,
sel gibi kan akmasna yol amsa da; bu seferleri rgtleyenlerin ve
ynetenlerin umduklarn vermi grnyor. Avrupa proletaryas Ku
ds yollarnda yok olurken; Kuds ele geirilmi, ha yollan alm,
prensler Suriye'de ve Anadolu'da "Hal Devletleri" denen feodal devlet
ler kurmulardr.
226

Bundan te, Hal Seferleri, bu seferleri dzenleyenlerin um


madklar sonular dourmutur. Hal Seferleri Dou - Bat ticaretine
yol am, dou mallarnn girdii Cenova, Venedik gibi kentler ok
zenginlemitir. Kuzeyde Flanders blgesi kentleri ise, Dou'nun ara
d ynl dokuma mallarn rettiklerinden dolay, canlanmaya ba
lamtr. Bu ticaretin ve ticaret ve sanayi kentlerinin, feodal toplumun
bamda burjuva ekonomisinin, burjuva toplumunun, burjuva klt
rnn tohumlarm gelitirerek yenia hazrladklarn ileride grece
iz. Hal Seferlerinin bir baka sonucu, Bizans kltryle ilikiye
geilmesiyle birlikte, Cermen aknlan srasnda Bat'da yiten baz antik
(Yunan ve Roma) yaptlarnn yeniden ele geirilip, Latince'ye evril
meleri olmutur. Bu eviriler, kltrel bir uyan hareketi olan R
nesans'n hazrlanmasnda byk rol oynayacaktr.

h. Papa - mparator atmalar


Latin Hristiyan dnyasnda siyasal ve dinsel gelimeleri ayr ayr
grdkten sonra, imdi kilise ile devletin, kendini imparator - papa
atmalarnda ortaya koyan ilikilerine geebiliriz.
Bizans'daki mparatorun Ar Bast Dnem: m parator
Konstantinos, 324'de Hristiyanl kabul ettikten sonra, kendini din
ilerinin de bakan olarak grm, Hristiyanln ilk genel konseyine
bakanlk etmiti. O sralarda devletin desteine muhta olan pisko
poslar, buna ses karamamlard, aslnda ses karabilecek durumda
deillerdi. Bu dnemde piskoposlar, genellikle, imparatorlarla ibirlii
ne istekli grnrler.

Papaln Bamszlamas Kutsal Roma mp. Kuruluu:


Kilise glenince, imparatora bamllktan kurtulma yolunda admlar
atmaya balad. Papa I. Gelasius (492 - 496 yllan arasnda papalk
eden bu din adam) imparatorun kilisenin efendisi deil, kilisenin bir
ocuu olduunu syledi. Papalk glendike, kendini Bizans'daki im
paratorun egemenliinden kurtarmak iin eitli yollan arad. Ve bu
nun en iyi yolunu Bat'da kendine bal bir imparator yaratmakta bul
du. Papa II. Stephen, Lombartlar'n papaln baz topraklann ele
geirmeleri zerine, normal olarak; papaln koruyuculuu grevini
stlenmi olan Bizans'daki (Dou Roma) imparatoruna bavurmas
gerekirken, 753 ylnda Frank kral Ksa Pepin'e bavurdu. Ondan
Konstantinos'un papala armaan ettii topraklan kurtarmasn istedi.
227

Bu ziyaret srasnda Pepin'i, bana ya srerek (meshederek) kutsamak


frsatn da karmad. Bununla Tann'nn papa aracl ile Pepin'i kut
sayp, onu Roma Kilisesi'nin koruyucusu yaptn anlatmak iste
miti. 758 ylnda ise Papa Paul, Pepin'e papalk iin savamasn, pa
paln koruyucusu olduunu ima eden, ama bundan ileride daha geni
yorumlar kartlacak bir davran ile, bir kl yollad. Bu davranlar
Bizans'daki imparatordan kurtulup Bat'da bir imparator yaratmann
admlaryd.
Papann mparatora Ta Giydirii: Pepin'in olu arlman
774'te Lombart Krall'n ortadan kaldrnca, papalarn eline son per
deyi oynamak iin bekledikleri frsat geer. arlman'a imparatorluk ta
cn giydirmeyi nerirler. arlman papadan ta giyerek, papala ba
ml bir ynetici durumuna dmemek iin nce bu neriyi kabul et
mez. Ama 800 ylnda Papa III. Leon, arlman' imparatorluk tac
giymeye raz eder. arlman ayn yl Roma'da papann elinden impara
torluk tacn giyer.
Papalarn Saygnlnn Art: mparatorluk bo bir sfat
durumuna gelirken, papalk etkisini gittike artryordu. yle ki, 9.
yzylda Latin Hristiyan dnyasnda en byk otorite papalarda idi.
858 - 867 yllan arasnda papalk eden Papa I. Nicolaus, papaln g
cn en yksek noktasna kard. I. Nicolaus Bizans imparatoruna
yazd mektupla, imparator - papa ilikilerinde yeni bir dnemi dile
getiriyordu:
"Ayn kimselerin hem kral, hem rahip, hem en byk din by
olduklar gnler gemi, Hristiyanlk iki grevi ayrmtr.
Hristiyan imparatorlar ebedi yaam iin papaya muhtatrlar.
Halbuki papalann geici dnya ileri dnda imparatorlara gerek
sinimi yoktur.

Papalarn Saygnlnn Azal: I. Nicolaus'dan sonraki


papalar, papaln saygnln drdler. Bunun nedenlerinden biri,
papalarn seimi konusunda kurumlam bir uygulamann olmay
idi. Papalar, bazen halkn, bazen imparatorun veya krallarn onayyla,
bazen Roma kentinin soylu ailelerince seiliyor, bazen de bir aile iin
de babadan oula geer oluyordu. Papalk makamn para ile ele gei
ren kimseler de kyordu.

228

Bu tarihlerden sonra, ortaa boyunca, papa - imparator, papa - kral,


piskopos - kral atmalar kh bir yann, kh br yann ar basma
syla srd gitti. (Bunlarn uzunca bir zeti elinizdeki kitabn ksal
tlmam basklarnda bulunmaktadr).

i. Kiliseye Kar Gene Eitliki Tepkiler


15. yzylda papalar, genellikle yozlam ve acmasz kimseler
di. Kilisenin zenginliklerine kar tepkiler, kilisenin k dneminde
daha da artt. ngiliz din ve bilim adam Wycliffe, 1372'de, kilisenin
zenginliine kar sava at. Kilisenin mlk sahibi olma hakknn ol
madm, kraln kilise mlklerini denetleyebileceini syledi. Papa
XI. Gregorius, onu, piskoposlar mahkemesinde yarglanmaya ard.
yesi olduu Oxford niversitesi, kralie ve halk yaad srece ken
disini korudular. Ama ldkten sonra, Constance Konseyi, kemikleri
nin mezarndan karlp yaklmasna karar verdi ve bu karar uygu
land.
Kiliseye Kar Kyl Ayaklanmalar: 1381'de, kiliseye
kar Watt Tiler ynetiminde kyl ayaklanmalar patlak verdi. 1398'de Prag niversitesi'nden Huss, Wycliffe'in dncelerini yapt bir
dizi konumayla aydnlar evresine aklaynca, kilise ayaa kalkar.
Huss gvenlik gvencesi verilecei sz ile, papa tarafndan Cons
tance Konseyine arlr. nanp gidince yakalanr ve sapma suundan
yarglanarak 1415 ylnda diri diri yaklr.
Bu olay zerine Bohemia'daki Huss yandalan ayaklanr. Papa V.
Martin bu ayaklanmaya kar hal seferi iln eder. Bu kez, 15. yz
yln isiz gsz ve serserileri, Bohemiallar'a saldrtlr. Huss yan
dalar byle kurulan bu hal ordusunu yenerler. 1436 ylnda Pazel
Konseyi, Huss yandalarnn birok eletirilerini yerinde bularak, on
lar yattrr. Bu hareketler de kilisenin rmesine kar dardan
yaplan eletirilerdir ve daha nceki rneklerde olduu gibi, amansz
bir biimde bastrlmak istenmitir.
Protestanlk: Kiliseye kar bundan sonra yaplan eletiri,
yeniada, 1521'de Martin Luther'in ncln yapt hareketle ba
layacaktr. Kilisenin blnmesine, Protestanlk mezhebinin ortaya k
masna yolaan bu giriim, burjuvazinin destekledii bir hareket ola
caktr. Protestanlk kilisede blnmeye yolamsa da, din adamlarnn
nemli bir blmnce kabul grdne gre, iten kan bir eletiri,
229

ya da kilisenin iine alnm bir eletiri saylr. Buna karlk, Thomas


Mnzerin nclnde Almanya'da patlak verecek olan dinsel nitelikli
kyl ayaklanmalar, dzenin (eitsizliki dzenin) dndan yaplm
bir eletirisi olacaktr. Dolaysyla eitsizliki dzenin hem dinsel hem
laik gleri birleerek bu hareketi ezeceklerdir. Ayrntlarna yenia
dneminde gireceimiz bu hareketlere burada deinmemizin amac orta
a boyunca izlediimiz bir gelimenin, yenia banda verecei mey
velerine iaret etmektir.

2. LATN DNYASINDA SYASAL DN


Bu blme ortaada siyasal dn deil, "Ortaa Latin Dn
yasnda Siyasal Dn" gibi bir balk koymamz dikkati ekmi ol
mal. Bunun nedeni, daha nce de belirtildii gibi, ortaa slm siya
sal dnn darda brakp, Hristiyan dnnde ise daha ok
Latin dn zerinde durup, Bizans siyasal dnne bir sonraki
blmde deinecek olmamzdr.
A . O rtaa da

Dinci D nn Egemenlii

Ortaa'n Bat toplumuna feodal niteliin egemen olmas gibi,


Bat dnne de; dinci dn, Hristiyan dn egemendir.
Cermen aknlan, ortaa toplumunun antik klasik kltrle (Yunan ve
Roma dnyle) ilikisini kesintiye urattktan baka, kilise r
gt dnda okuryazarl da unutturmulardr. Cermen aknlan sra
snda ve sonraki karanlk ada tek rgtlenmi kurum kilise idi; oku
makla yazmakla ilgilenen tek kurum da kilise oldu. Cermen feodal
beyleri, yerleme, uygarlama dneminin banda, zerlerinden atamadklan gebelik dnemleri alkanl ile, bo zamanlannda asker
likle ve avclkla urayor, okumaya yazmaya, bilgi edinmeye ilgi
duymuyorlard. Byle olunca, dn dnyasna din adamlannn do
laysyla Hristiyan dnn egemen olmasna amamal.
B . O rtaa Siyasal D nnn K aynaklar
Ortaa toplumu nasl Roma ve Cermen elerin bir karm
ise, siyasal dn de Roma ve Cermen dnnn, ancak bunlara
230

ek olarak Yunan ve Hristiyan dnnn bir karmdr. Ortaa


siyasal dnnde bu drt kaynaktan en ok Hristiyanln ve Yu
nan dnnn etkisi grlmekle birlikte Hristiyan giysiler iinde
sunulan teki etkiler de sezilir.
C . Erkin Kayna Hakknda ki Kart Kuram
Ortaa siyasal dnn etkileyen kaynaklara kout olarak, or
taada siyasal erkin kayna hakknda birbirine taban tabana zt iki
kuramn ilendiini grrz. Bu genellemeyi Walter Ullmann, A History of Political Thought - Middle Ages (1968) adl yaptnda ortaya
koymutur.

a. Erkin Halktan k Kuram


Bu kuram siyasal erkin kaynann halk olduunu, siyasal erkin
halktan ktn, yneticilerin iktidarlarn halktan aldklarn belirtir.
Bu kuramn kaynaklan, Cermen kabilelerinde, Roma hukukunda ve fe
odal szlemelerdedir.
Dokuzuncu yzyla kadar ileri srlen baz siyasal grlerin te
melinde yatan bu kuram, 9. yzyldan sonra, iktidarn Tanndan indii
yolundaki kuramn egemenlii zerine grnmez olmu, fakat 13.
yzylda burjuvazinin demokratik dnceler gelitiren bir smf olarak
belirmesiyle yeniden ortaya atlp, gittike daha fazla nem kazan
mtr.

b. Erkin Tanr'dan ni Kuram


Erkin Tanr'dan ini kuram ise, yasalarn ve siyasal erkin kay
nann Tanr olduu, yasalarn ve siyasal erkin Tanr'dan indii yo
lundaki dncelerden oluur. Roma mparatorluu srasnda "k ku
ram", imparatorun halk temsil ettii dncesiyle, imparatorun
erkini aklamak iin kullanlmaya allmsa da, byle eitliki bir
kuram ile eitsizliki toplum ve iktidar olgularn aklama yolunda
birok glklerle karlalyordu.
Hristiyanlk "ini kuram"n getirince, bu kuram, imparatorlua
smarlama bir giysi gibi uydu, imparatorluk ideologlar dar giysilerden
kurtulmu kimseler gibi derin bir nefes aldlar. nk erkin Tanr'dan in
231

dii kuram, halktan k kuramnn zemeyecei baz sorun lan ze


bilecek gte idi. Bu kuram ile, Tann'nn yeryzndeki adam olarak, im
paratorun iktidarnn evrensel olaca sylenebilir. Bununla, gklerde tek
bir Tann'nn bulunduu gibi, yeryznde de Tann'nn bir tek adamnn
olduu, dolaysyla ancak bir tek imparatorun bulunabilecei ne srle
bilirdi artk.
ni kuramnn kayna Kitab Mukaddes'tir. Hristiyan filozof
tan, buradaki baz szlere dayanarak, erkin Tann'dan ini kuramm ge
litirmilerdir. Dayandklar kantlar arasnda Kitab Mukaddesin "Eski
Ahit" blmnde yasalarn (on buyruun) Musa'ya Tann tarafndan
verilii yks vardr. Demek ki yasalarn kayna Tanndr. Kitab
Mukaddesin "Yeni Ahit (ncil)" blmnde "Paulus'un Romallara
Mektubu"nda 13. babn 1. ayetinde:
"Herkes zerinde olan hkmetlere tabi olsun. nk Allah ta
rafndan olmayan hkmet [baz evirilere gre "Tann'dan gel
meyen erk"] yoktur."
yazldr. Aynca "Yuhanna'ya Gre lncil"de sa, kendisini sorguya e
ken Roma'mn Filistin valisi Platus'a "Eer yukandan verilmemi ol
sayd, senin benim zerimde hi bir erkin olmazd" demiti. Bu szlere
dayanlarak, yasalann ve siyasal erkin kaynann Tann olduu ileri
srlen ini kuram gelitirilmitir.
D . "K itab M ukaddes"deki Siyasal D nceler

Kitab Mukaddes "Eski Ahit" ve "Yeni Ahit" olmak zere iki ki


taptan oluur. Eski Ahit, Museviler'in "Tevrat"dr. Yeni Ahit, Hristi
yanlarn "inciridir. Hristiyanlar her iki kitab da kabul etmi, bunlan
Eski Ahit ve Yeni Ahit adlanyla Kitab Mukaddes ad altnda birle
tirmilerdir. Museviler ise, sa'nn "Incil"i (mjdesi) olan "Yeni Ahit"i
kabul etmemilerdir.
a. "Tevrat'taki Siyasal Dnceler
"Tevrat"ta ilkel bir siyasal dnn izlerini grrz. brani toplumunu ve siyasal dnn incelerken, bu dnceleri aklam
tk. Orada balanna bir kral koymas istekleri karsnda Samuel'in
krall yeren szlerini anmsayacaksnz. Burada onlara ek olarak,
232

ynetime erdemli insanlarn katlmak istemeyii nedeniyle ynetimin


erdemsizlerin elinde kal hakknda "Tevrat"taki mesel verilebilir. Bu
mesele gre, bitkiler ilerinden birini kral semek isterler. nar, in
sanlara glgesiyle yararl olduunu, incir, yemileriyle yararl olduu
nu syleyerek bu grevi kabul etmek istemeyince, alan bo bulan
kara al, "beni sein yoksa hepinizi yakarm" diyerek ileri atlp, ken
dini kral setirmitir.

b. "nciV'deki Siyasal Dnceler


"ncirdeki siyasal dnceler, sa'nn dnceleri ile Paulus'un
dnceleri olarak iki alt balk altnda incelenmelidir. nk aralarn
da dalar kadar fark vardr. sa'ya daha ok duygular egemendir. Za
mannn toplumunun adaletsizliklerini eletirmi, ezilen snflarn ac
larna ortak olmak istemitir. Ama i, o dzenin yerine konacak baka
bir dzen sorununa gelince, pek fazla bir ey syleyemez. Paulus'da
ise, egemen olan akldr. Hristiyanln kuramnn, hele siyasal ku
ramnn kurucusu odur.

sann Dnceleri
sa'nn dncelerini uzun boylu yorumlamaya kalkmadan, "in
cirden aktarmakla ve ksa yorumlarla yeneceiz. sa, her eyden nce
ezilenlerden yana grnr.
"Rabbin ruhu zerimdedir, nk fakirlere mjdeyi vaaz etmek
iin o beni meshetti, beni klelere azatlk ve krlere gzlerinin
almasn iln etmeye, ezilenleri kurtulua kavuturmaya gn
derdi."
("Luka'ya Gre ncil", 4/18)
Ama ezilenlerin bu dnyada kurtulmalar yolunda olumlu hi bir plan
yoktur. Yalnzca, bu dnyada ezilenlere teki dnyada mutlu olacaklar
avuntusunu verebilmektedir ezenlere ise tersini:
"Ve sa akirdlerine [rencilerine] dedi: Dorusu size derim ki,
gklerin melekutuna [Tann'mn krallna, cennete] zengin adam
glkle girer. Ve yine size derim: Devenin ine deliinden ge
233

mesi, zengin adamn Allah'n melekutuna girmesinden daha ko


laydr."
("Matla'ya Gre Incil, 19/23)
Isa, Tann'nn bu dnyadaki adaletsizlikleri nlemek iin yakn bir
gelecekte, yarg (kyamet) gnnde hesap soracana inanmaktadr
"Ne mutlu size fakirler, nk Allah'n melekutu sizindir. Ne
mutlu size, imdi a olanlar, nk tok olacaksnz. Ne mutlu si
ze imdi alayanlar, nk gleceksiniz. Fakat vay size en zen
ginler, nk tesellinizi almsnz. Ey imdi tok olanlar, vay
size. nk yas tutacak, alayacaksnz."
("Luka'ya Gre Incil", 6/20)
Ne zaman? Allah'n melekutu (krall) geldii zaman. Allah'n
melekutunun ne olduu ve ne zaman gelecei konusunda syledikleri
eitli. "Incil"in bir yerinde "bu nesil gemeden" Allah'n melekutunun
(ynetiminin) geleceini syledii yazldr; bir baka yerinde, Allah'n
melekutunun gklerde olduunu syledii.
Isa zamannn toplumsal bozukluklarnn klla deil, "sevgi" ile
nleneceine inanmaktadr: "Klcn yerine koy, nk kl tutanlarn
hepsi klla helak olacaklardr" diyen Isa, sevgiye dayanan bir karlk
verme ahlak nermektedir:
"["Tevrat"ta] gz yerine gz, di yerine di denildiini iittiniz.
Fakat ben size derim: ktye kar koyma ve senin sa yanana
kim vurursa, ona tekini de evir. Ve eer biri seninle mahkeme
ye gidip senin gmleini almak isterse ona aban da brak."
("Matta'ya Gre Incil", 5/38)
Sevginin, sabrn tm sorunlar zeceine inanan Isa, idealizm yolun
da, imann her eyi zebilecei noktasna dek ileri gider. Bir saraldan
cini kartamayan havarilere:
"Sizde bir hardal tanesi kadar iman olsa, bu daa uradan uraya
g dersiniz ve ger, ve size hi bir ey imknsz olmaz."
("Matta'ya Gre Incil, 17/20)

234

Toplumsal adaletsizliklerin, yoksulluklarn ve aclarn nedenini,


baz kimselerin bu dnya nimetlerine kar ar tamahlarnda, zengin
lik hrslarnda bulan tsa, dnya nimetlerini nemsiz gstererek zengin
lerin hrslarn gemleyip, yoksullarn aclarnn azalmasn salamak
isterken, kendini dnya nimetlerini nemsiz gsterme iine kaptrp,
te dnyay bu dnyann zerine karan bir "tednyaclk" noktasna
varn
"Yeryznde kendinize hazineler biriktirmeyin ... Fakat kendinize
gkte hazineler biriktirin."
("Matta'ya Gre ncil", 6/19)
sa'nn dnceleri iinde dorudan siyasal grlerin bulun
mayna amayn, nk sa byle grler ne srmemitir. Fakat
Hristiyan dnnde siyasal grler, az ok sa'nn bu grdmz
dncelerine dayandrlmtr. Bununla birlikte H. G. Wells, Ksa
Dnya Tarihi adl yapnda, sa'nn devriminin yalnz ahlaki ve top
lumsal deil, ayn zamanda siyasal bir devrim olduunu, sa'nn dle
dii lkenin, toplumun dzeninin, bir kraln tahtna (zora) deil, in
sanlarn yreine (sevgiye) dayandn sylediini, vaad ettii gz ka
matrc lkede ne mlkiyet, ne ayrcalklar ne rtbeler dizisinin bu
lunmayp, sevgiden baka dln de olmadn ne srmektedir. Bu
gr kabul edilirse, sa'nn, devlen ve zorlamann bulunmad, eit
liki, anarist, komnist bir dzenin zlemini ekmi olduu syle
nebilir. Ama, bu bir siyasal dzen tasars olmaktan ok bir dtr, o
kadar. sa'nn dncesinde duygusal ve dsel niteliklerin ar bast
unutulmamaldr.

Paulus'un Siyasal Dnceleri


Hristiyanln siyasal dnnn temellerini, l.S. 1. yzylda
yaam ve sa'y hi grmemi olan Paulus atmtr. Paulus dnce
lerinde sa'y izliyormu gibi grnse de, birok nemli noktada ondan
ayrlr. Hereyden nce sa, bir Yahudi peygamberi olarak, "ncil"i Yahudiler iin ortaya koymuken, Paulus, tektannc inanc teki uluslara
am tu-. Tektanncl evrenselletiren Paulus'dur.

235

"sa, bu onikileri gnderdi ve onlara emrederek dedi: Milletler yo


luna gitmeyin ve Suriyelilerin ehirlerinden hi birine gitmeyin,
fakat daha ziyade Israiloullarmn kaybolmu koyunlanna gidin."
("Matta'ya Gre ncil", 10/5-6)
szleri, sa'nn kendini bir Yahudi peygamberi olarak grp, mjdesi
nin yalnzca Israiloullanna verilmesini istemi olduunu gsterir.
Paulus'un sa'nn dediini yapmaya alt anlalyor. Ama
sa'y lme yollam olan Yahudiler, Isa ldkten sonra da Isa'nn
"incirini kabul etmemekte direnince, Paulus ve teki havariler "tncif'i
teki lkelere yaymak durumunda kalmlardr. Antakyada birok ta
raftar toplaynca, kendilerini kskanan ve kfr eden Yahudilere:
"Paulus ve Bamabas cesaretle syleyip dediler: Allah'n kelmn
nce size sylemek gerekti, madem siz onu kendinizden atyorsu
nuz, ite biz de milletlere dnyoruz."
("Resullerin leri", 12/46)
Bundan sonra Paulus, milletlerin Allah'a dnmelerini "skma
mak" (zorlatrmamak, kolaylatrmak) iin, "Eski Ahit"te konan sn
net olma zorunluluu, domuz eti yeme yasa gibi tektannc dine ge
ii engelleyebilecek kurallar kaldrr. Sonra da ("Paulus'un Roma
llara Mektubu", 3/29'da) "Allah yalnz Yahudilerin mi? Milletlerin de
deil mi? Evet milletlerin de." diyerek tektannc dini teki halklara da
am, evrenselletirmi olur.
sa'nn ezilen snflara teselli vermeye almasna karlk Paulus
Isa'nn dzeni eletiren aa snflann yannda yer alan davranlarn
dan ve dncelerinden rken egemen snflara gven vermeye al
mtr. Bu yolda nce herkesin hkmetine boyun emesini ister:
"Herkes zerinde olan hkmetlere tabi olsun. nk Allah ta
rafndan olmayan hkmet yoktur. Bundan dolay, hkmete muka
vemet eden, Allah'n tertibine kar durmu olur."
("Paulus'un Romallara Mektubu", 10/12)
Sonra da klelerin efendilerine boyun emelerini tler. Bu yol
daki tleri efendiden ok efendici denebilecek bir nitelik tan

236

"Ey kullar, gze grnr hizmetle insanlar honut eder gibi


deil, fakat Mesih'in hizmetileri gibi, Allah'n iradesini candan
yaparak, ve insanlara deil, Rabbe oluyor gibi iyi niyetle hizmet
ederek ve gerek kul, gerek hr, herkesin, ne iyilik yaparsa Rab ta
rafndan onu alacan bilerek, bedene gre olan efendilerinize,
Mesih'e hizmet eder gibi, yreinizin sadeliinde korku, titreme
ile hizmet edin."
("Paulus'un Ephesoslulara Mektubu", 65)
Son olarak Paulus, eitsizliki Roma dnyasnn toplumsal yap
sna uygun bir toplum grn de Hristiyanlk dncesi iine sok
mutur. Bu, organizmac toplum gr, toplumu bir canlya benzeten
grtr:
"nk bir bedende ok azamz olup, btn azann ii ayn ol
mad gibi, bylece biz ok olup, Mesih'de bir bedeniz ve her bi
rimiz, dierinin azasyz ve bize verilen inayete gre, farkl mevkilerimiz olup...
("Paulus'un Romallara Mektubu", 12/4-6)
Byle bir toplum gr, Roma mparatorluumun olduu kadar,
ortaa feodal dzeninin egemen snflarnn da houna gidecek, iine
gelecektir. Paulus'un tm bu grleriyle, sa'nn egemen snflarn
kafalarnda yaratt kuku silinmi, Hristiyanlk, Roma mparatorlu
unun kabul edebilecei ve ortaa feodal toplumunun benimseyebi
lecei bir ideoloji biimine sokulmutur.

E . 5. Yzyla K a d ar H ristiyan Siyasal D n


Ortaa Hristiyan siyasal dnn, zaman kesimine ble
rek inceleyebiliriz. Birincisi, karanlk a ncesi kesimidir ki, Hris
tiyan dn sz konusu olunca sa ile balatlabilir. Karanlk aa
kadar olan bu kesim kabaca 1 .-5 . yzyllar arasn kapsar. kinci ke
sim karanlk a dnemidir ki, 5. - 10. yzyllar arasnda srd
sylenebilir. nc kesim, karanlk a sonras, 10. - 15. yzyllar
aras dnemdir. Her kesimde dnrleri kilisenin ya da devletin savu
nucular olarak iki grupta toplayarak inceleyeceiz.
237

a. 1 . - 5 . Yzyllarda Kilisenin Savunucular


Karanlk a ncesi Hristiyan siyasal dnnn ilk yzyl
larn, sa'nn ve Paulus'un dncelerini incelerken grm olduk.
imdi Paulus'tan sonraki dnemin dncelerini greceiz.
Hristiyanlk, 378'de Roma mparatorluu'nca kabul edildikten
sonra, Hristiyan siyasal dn ilk meyvelerini vermeye balad.
Bu dnemin nemli dnr, St. Ambrossius, St. Jerome ve d
nemin en nemli dnr olan St. Augustinus'dur.

St. Ambrossius
St. Ambrossius (340 - 397) Bat Roma mparatorluunun merke
zinin Milano'ya tand zamanlarda, Milano piskoposluu yapm
olan bir din adamyd. Grevi gerei, imparator ile ilikileri ve at
malar oldu. Piskoposluu gittike glenen kilisenin imparatorlua
kar bamszlk ve zerklik savam verdii dneme rastlad. Bu d
nemde kilisenin tezlerinin savunuculuunu yapt. Roma imparatoru
nun dinsel konulara kanmayp, bu konular kilisenin ynetimine b
rakmasn istedi.
SL Ambrossiusun imparatorla savamlarnda ne srd gr
ler unlard: mparator bu dnya yaamyla ilgili konularda din adam
larna bile karabilir, rnein benim kiisel malm alabilir. Ama i
dinsel ve tinsel konulara gelince, bu konularda kilise, tm Hristiyanlar zerinde sz hakkna sahiptir, imparator Hristiyan toplumunun bir
yesi olduuna gre, dinsel konularda imparator zerinde de sz hak
kna sahiptir. Din ve ahlak konularnda egemenleri uyarmak, din adam
lar iin yalnzca bir hak deil ayn zamanda bir grevdir.
St. Ambrossius, imparatorun bu dnya konularyla ilgili diye ki
lise mallarna karmaya kalkmasna kar kp, "saraylar imparatorun
maldr, ama kiliseler piskoposa aittir" der. Kilise topraklarn, bu top
raklarn dinsel bir grev iin kullanldn syleyerek, imparatora
kar savunmaya almtr:
"Kilisenin sahip olduklar yoksulun nafakasdr. Topraklarn ka
tutsaa fidye verdiini, ka srgn alktan kurtardn, ka yok
sulu doyurduunu brak onlar hesaplasn."

238

Bu szler, kilisenin imparatorluk dzeninin adaletsizliklerini ona


rc bir toplumsal gvenlik ilevi grmeye baladn da ortaya koy
maktadr. Kilise bu ilevini artan llerde feodal alarda da srdre
cektir. Ama bunun yan sra, kilisenin gelirleri yoksullardan ok din
adamlarnn konforu iin kullanlmaya balanacaktr.

S t. Augustinus
St. Augustinus, Hristiyan dnnn, Cermen aknlan ncesi,
demek ki karanlk a ncesi dneminin en son ve en nemli dn
rdr. Din, dnya ve toplumla ilgili Hristiyan grlerini, bir dnya
gr biiminde sistemletiren, Hristiyan dnn felsefi temel
lere dayandrmaya alan ilk dnrdr. St. Augustinus, Cermen altn
larnn ortaa toplumunun eskiala ve klasik kltrle ilikisini ke
sintiye uratmasndan nce yaad iin, klasik dn Hristiyan
dnne, ortaa dnne geirme ansna sahip olmutur. H
ristiyan inanc ile klasik (Yunan ve Roma) dnn uzlatrmaya
almtr. Bunu Hristiyan inancn antik felsefeyle temellendirerek
yapm, bu yolda Stoaclarn ve Platon'un dnnden yararlanm
tr.
St. Augustinus'un Yaam: St. Augustinus (354 - 430) Hristi
yanlarn "kilise babalan" olarak tandklan dnrlerin en byklerin
den biridir. Kuzey Affika'l bir aileden domutur. Babas pagand, an
nesi Hristiyand. ocukluunda Hristiyan kltryle yetiti. On alt
yandayken ailesi hatiplik renmesi iin onu Kartaca'ya gnderdi.
Kendisini Kartaca'nm pagan kltrnn ekimine kaptrd. Bu arada
Kartaca'da bir kzla tanp, ondan (evlenmeden) bir ocuu da oldu.
On dokuz yandayken Cicero'y ve Stoaclar okuyup, felsefeye
merak sard. Hristiyanl ve "ncil"i pagan felsefenin parlakl ya
nnda snk bulmaya balad. Bir ara, o sralarda kitlelere yaylma yo
lunda Hristiyanlkla yanan ve Zoroastercilikten tremi bir din olan,
dnyann Allah'dan daha dk bir tann, eytan ile zdetirilen bir tann tarafndan ynetildiini ne sren Manescilie (Manieizme) baland.
Hitabet retmeni olarak yaamn kazanmak zere Roma'ya git
ti. Roma'da Manescilikten souyup kendini Yeni Platonoluun mis
tisizmine kaptrd. Btn bunlar onun eitli dnceler arasnda boca
ladn ve kafasna yatan bir felsefe bulamadn gsterir. Hatiplik
retmek zere Roma'dan Milano'ya arlnca, orada Milano Piskopo
239

su Ambrossius ile tannca iler deiti. St. Ambrossius'un etkisiyle


386 ylnda, otuz yanda Hristiyanla geti, Hristiyanlkta karar
kld.
Krk bir yanda iken 394 ylnda, mrnn geri kalan blmn
geirmek zere Afrika'daki Hippo kentinin piskoposu oldu. Burada ya
amn, Hristiyanlktan sapmalarla uraarak ve Hristiyanl felsefi
temellere dayandran yaptlarn yazarak doldurdu. lmnden sonra pa
palk tarafndan aziz (Saint) iln edildi.
St. Augustinus'un Yaptlar: St. Augustinus'un yaptlar arasnda
konumuzla ilgili olanlar, tiraflar ("Confessiones") ve Tanr Devleti
("De civitate dei") adl yapdandr. tiraflarmd, douundan beri ile
dii sular itiraf ederek, kendi kiiliinde insanolunun gnahkrl
konusunu ilemektedir. Bu yaptnda ayrca, genel felsefesinin ana
izgilerini veren St. Augustinus, Kitab Mukaddesim "Tekvin" (olu
um, yaradl) kitabnda anlatlanlara kout olarak, evrenin yaradln
aklamaktadr. Dinsel grleri yan sra toplumsal ve siyasal dn
celerini, daha ok, Tanr Devleti'nde ilemir.
St. A u g u stin u s'u n Genel Felsefesi: Klasik a felsefe
sinde, tanrnn ya da tanrlarn evreni yoktan var etmeyip, "kaosdan,
yani dzensiz ve kargaa iinde olan madde ynndan, ona dzen vere
rek yarattklar dncesi vardr. Bu dnceyi bile maddeci bulan St.
Augustinus, evrenin Tanr tarafndan yoktan var edildiine inanr. Ki
tab Mukaddese dayanarak, Tann'nn evreni alt gnde yarattn sy
ler. Neden alt gnde? nk Tann yetkindir, yapt her eyi de yet
kin biimde yapar. Alt, saylar arasnda tm arpanlarnn toplam
kendine eit olan tek say ( 1 x 2 x 3 = 6 = 1 + 2 + 3) niteliini ta
yan bir "yetkin say"dr. yleyse Tann'nn da evreni bu yetkin za
man sresi iinde yaratm olmas gerekir, ne bir eksik ne bir fazla.
Bata Tann'y yetkin bir varlk olarak kabul eden St. Augustinus,
Tann'nn her eyi yetkin olarak yapp yarattn gstermek iin sonuna
kadar rpnp duracaktr. rpnp duracaktr, nk bir yandan Tann'nn
yetkinliine bir yandan da Manesci etkilerle bu dnyada ktlk gleri
nin, eytann egemen olduuna inanmaktadr. Birbirleriyle elikili olan
bu iki gr uzlatrmak iin, felsefi cambazlklar yapmas gerekecektir.
rnein, savalarn bile ban iin yapldklann syleyecektir.
Tanr, evreni yarattktan sonra insan, Adem'i ve Havva'y yarat
mtr. zgr irade vermitir onlara. Ama Adem ile Havva Tann'nn
buyruuna uymayp elmay yiyince, Tann tarafndan lnetlenip gnah
240

kr olmulardr. Dinsel kaynaklarda elma, elma denilir durulur da el


mann ne olduu ou kere aklanmaz. St. Augustinus'un aklamala
rndan anlyoruz elmann ne olduunu. Elma ile simgelenen ey tensel
zevklerdir; daha zel olarak, zevk alnarak, tutkuyla yaplan cinsel bir
lemedir. S t. Augustinus'a gre, Adem ile Havva cennetten kovulma
dan nce, eer elma (zevk) aacndan kanabilselerdi, ehvet duygusu
na sahip olmadan cinsel iliki kurabileceklerdi. Bylece cinsel organ
lar, bedenin teki organlar gibi iradeye boyun eebileceklerdi ve insan
Tanr tarafndan lnetlenmemi olacakt.
Adem ile Havva, iledikleri bu gnah nedeniyle lnetlendikten
sonra cennetten kovulup yeryzne atlrlar. Ne var ki, bu gnah ka
ltmsaldr; Adem ile Havva'dan ocuklarna gemitir. Adem ile Hav
va'nn iledikleri bu gnahtan sonra artk insann iradesi zgr deildir;
insan zgr karar alabilme, doru kararlar verebilme yeteneini yitir
mitir. nsan, artk ne yapsa yarar yok, lnetlidir, gnahkrdr, yana
caktr. Meer ki Tanr inayeti ile (ltfen) onu gnahtan kurtarm ol
sun. Adem ile Havva'dan ilk doan insan olan Kabil gnahkr olarak
domutu. Bu yazgsnn gereini yaparak kardeini ldrecektir. kin
ci ocuklar Habil de ayn hamurdan yaratld iin gnahkrd; ancak
Tanr onu ltfuyla gnahtan kurtarmtr.
Bylece, insanlk balangcndan beri, gnahkr insanlarla, Tanr'nn ltf ile gnahtan kurtarlmlar olmak zere, iki kampa ayrl
mtr. St. Augustinus, bu iki kamp bir benzetmeyle "gk devleti" ve
"yer devleti" olarak adlandrdn syler. Gnahkr olan insanlar yer
devletinin, Tann'nn ltfedip gnahtan kurtard insanlar, gk devleti
nin vatandalardr.
"Bu iki devleti iki sevgi kurmutur, yerel olanm Tanr'y horla
maya varan benlik sevgisi, gksel olann, bedeni horlamaya va
ran Tanr sevgisi."
(Tanr Devleti, kitap XIV, blm 28)
Yukardaki szlerden de anlalaca gibi, S t. Augustinus'un "yer
devleti", "gk devleti gibi tantanal szlerle anlatmay amalad ey, in
sann onu birbirine zt ynlere srklemek eilimi gsteren iki yandr.
St. Augustinus'a gre, insan bedeniyle yer devletine, ruhuyla gk devle
tine baldr. Baz insanlara bedeni egemen olur, bu insanlar kt, g
nahkr insanlardr; yer devletinin vatandalardr. Kendilerine akllan, ruh241

lan egemen olan insanlar ise, iyi, gnahsz insanlardr, gk devletinin vatandalandr.
insanlk tarihini ise gk devleti ile yer devletinin (demek ki insann
beden yanyla ruh yannn) atmasnn tarihi olarak gren Sl Augustinus'a gre yer devleti, tblis'in ayaklanmasyla balayp, pagan Asur ve
Roma imparatorluklar ile gelien, eytann kralldr. Gk devleti, Ya
hudi halknda ortaya kan, kendini Hristiyanln ve kilisenin doma
syla srdren Isa'nn kralldr. Tarihte yer devletinin rnekleri olan Asur
ve Roma yklp gittiler; nk yer devleti gidicidir. Zafer sonunda gk
devletinin olacaktr. Hristiyanlk ve kilise, insanlk tarihinde, gk devle
tinin sesini duyurmaya baladn gsteren dneme noktasdr, insan,
Adem'in gnahkr kknden gelmi iken, Isa ile alanarak, yeryznde
iyi insan grnmtr. Gk devletinin yeryzndeki temsilcisi kilisedir.
Gk devleti giderek geliecek, sonunda yer devletini tmyle ortadan kal
dracak, yeryzne de tmyle egemen olacaktr. Bununla St. Augustinus, insann tinsel gelimesinin doruu olarak grd kilise ynetimi
altnda dnyada bir Hristiyan halklar birliine ulalacan anlatmak is
temektedir.
Yanl anlalmalara yol amamak iin aklamak gerekir ki gk dev
leti, gklerdeki, Tann'nn ynemindeki devlet, ya da teki dnyadaki
devlet; yer devleti, yeryzndeki devlet, bu dnya devleti deildir. Gk
devleti, tednyada olduu gibi onun bu dnyada da vatandalar vardr ve
sonunda yer devletini savarak bu dnyada da egemen olacak olan ebedi dev
lettir.
"Yer devleti" ve "gk devleti" kavramlar aslnda Sl Augustinus'un
eitli grlerini kalegoriletirerek ilerine yerletirip sunduu kalplar
dr. Bu kavramlarn yardmlaryla St. Augustinus, insanlk tarihinde H
ristiyanlk ncesini, yer devletinin egemenlii dnemleri olarak gsterip
ktlerken, Hristiyanlk sonrasn, Hristiyanlk dinini yayma abalar
n, gk devletine ulama yolunda iyi abalar olarak gsterebilmektedir.
Hristiyanlk ktktan sonra ise, pagan ynetimler, yer devletini, ktlk
glerini temsil ederken, Hristiyan devletler gk devletini, iyilik gle
rini temsil etmektedirler. Hristiyan toplumunun iinde kilise gk devleti
ni temsil eder konumdadr. Bu nedenle, gk devleti yer devleti aynm, bu
rada, kilisenin devlete stnl yolundaki tezleri destekleyecek bir ara
olarak grnr. St. Augustinus, yer devleti gk devleti aynm ile Hristiyanlar arasnda bile, Tann'nn ltfuyla gnahtan kurtulanlar ve gnahkr
insanlar olarak bir aynm yapabilme olanan bulur.
242

St. A u g u stin u s'u n Siyasal D nceleri: St. Augustinus'


un gk devleti ve yer devleti kavranlan, ayn zamanda iyi ve kt
ynetimleri simgeleyen kavramlard. Gk devleti, yer devletinin rnek
almas gereken ideal bir model niteliindeydi. Tanr'nn genel ynetimi
alnda olan gk devletinde gnah yoktu. Gnah olmad iin de g
nahn rn olan ve ten sevgisine dayanan mlkiyet, gnahn rn
olan klelik yoktu. Bu nedenle gk devletinde eitliki bir dzen vard.
Gk devletinde prensler ve halk birbirlerine sevgiyle hizmet ederler;
uyruklar prense uyar, prens ise herkesin iyiliini dnr. Demek ki
gk devletinde prens ynetmez, hizmet eder.
Adem ile Havva'nn cennetten atlmalaryla kurulan, gnahn rn
olan yer devletinde ise, gnahn rn olan mlkiyet vard, klelik vard,
eitsizlik vard. Yer devletinde prens, boyun edirdii halkn iyiliini
dnerek deil, "egemenlik sevgisi" ile, bakalarna stijn olmak, baka
larna egemen olmak hrsyla ynetir. Oysa Tanr insan, insana egemen
olmas iin deil, hayvanlara egemen olmas iin yaratmtr.
Yer devleti, elinden geldiince St. Augustinus'un ideal bir model
olarak koyduu gk devletine benzemeye almalyd. Yer devleti bu
nu iindeki gk devleti vatandalarnn saysn gittike artrarak ger
ekletirecekti. St. Augustinus devleti, ilk gnahn ve dn rn
olan zorunlu bir ktlk olarak gryordu.

St. Augustinus'un Hristiyan Emperyalizmi Kuram:


Aadaki szleri ile St. Augustinus, yeryzndeki gk devleti vatan
dalar saysn gittike artrarak gk devletinin yeryznde nasl
gerekleeceini gsterirken, "Hristiyan emperyalizmi" olarak nitele
nebilecek bir kuramn tohumlarn da atmaktadr:
"Tannya taplr ve ona uygun trenlerle ... hizmet edilirse iyi in
sanlarn geni snrlar zerinde hkm srmeleri yararl olur, bu
yarar kendileri iin olmaktan ok hkmettikleri iindir."
(Tanr Devleti, V. 3)

St. Augustinus'un Tiranlk Kuram: yi insanlarn yneti


mi, adalete uygun olan ynetimdir. Ama ya ynetici adaletle ynetmez ise:
"Adalet ortadan kaldrlrsa, krallar byk haydutlardan baka nedir
ki? Haydut eteleri kk krallklar deil midir?"
(Tanr Devleti, IV. 4)
243

St. Augustinus'a gre, bir haydut etesi kentlere sahip kacak,


halklara boyun edirecek kadar byyecek olursa, kendisine aktan
aa krallk adn verir. Bu yoldaki dncelerini desteklemek iin ta
rihsel bir yky aktarr: Yakalanan bir korsan, Byk skender'in
"denizi niin kt amalar iin tutuyorsun?" sorusuna u yant ver
mi: "Ya sen niin btn dnyay eline geiriyorsun? Ben bu ii k
k bir gemi ile yaptm iin, bana haydut deniyor; sen ayn ii
byk bir filoyla yapnca, imparator diye anlyorsun."
Toplumu adalete, dine gre ynetmeyen krallklarn, rgtlenmi
byk haydut eteleri olduunu syleyen St. Augustinus'un, bunlara
kar nasl davramlmas gerektii sorusuna geip, adaletsiz ynetici
lerin ldrlmesini ya da onlarn emirlerine boyun eilmemesini t
lemesi beklenirken, dzene olan saygsndan ya da dzensizlikten, kar
gaadan korkusundan olacak, bu konuda sustuunu grrz. Bu duru
mun kendi dnce sistemi iinde yarataca boluu bir baka yerde
yle kapatmak yoluna gitmitir:
"Fakat kt insanlarn egemenlii en bata ynetenlerin kendilerine
zararldr. nk ktlkte daha ok babozukluk olanayla
kendilerini ykarlar. Onlarn hizmetlerinde bulunanlar ise ... adil
olmayan yneticilerin adil kimselere kar iledikleri ktlkler,
su cezas deil, erdem snav... [olduu iin bir zarara uram
saylmazlar.]"
(Tanr Devleti, IV. 3)
Buradan, bu snav Tann'nn yapt, karlnn Tanr tarafndan
denecei dncesiyle, yneticiler kt bile olsalar, onlara bakaldrlmamas gerektiini dndn karabiliriz. Bu "erdem snav"
dncesiyle, bir yandan yneticilere bakaldnlmasna kar karken;
te yandan, yetkin Tann'nn yapt olan evrende, prenslerce ilenen k
tlkleri de byle bir nedene balayarak, Tann'y gene temize karm
olur.
St. Augustinus'un Klelik Kuram: St. Augustinus, yer
devletinin olanaklar lsnde gk devletine benzemesini istedii hal
de, bu programn bir paras olmas gereken eyi, gk devletinde bu
lunmayan kleliin yer devletinde de bulunmamasn, yer devletinden
kaldrlmasn istiyor gzkmez. yleyse ne istiyordu? Bunu St. Au
gustinus'un klelik kuramnda aratralm: Tanr insanlar ilk yaratt
244

zaman, insan, ne doaca kle olarak yaratlm durumdayd, ne teki in


sanlarn klesiydi, ne de gnahnn klesiydi. Ah o gnah yok mu (!)
"Kleliin ba nedeni, insan hemcinsinin egemenlii altna so
kan gnahtr ... biz hakl olarak klelik durumunun gnahn so
nucu olduuna inanyoruz."
{Tanr Devleti, IX. 15)
St. Augustinus'a "kle ilk gnahn cezasn ekiyorsa, ya efendi
neyin cezasn ekiyor" diye soran olmu mudur acaba? Kleliin g
nahn rn olduunu syleyen St. Augustinus, bu dnyadaki klelik
lerin kendinde erilik bulunmayan ve hangi sulara nasl ceza veri
leceini bilen Tanr' nn yargs dnda olmayacan syler. Bylece
klelik kurumunu, Tanr'nn takdiri olarak grp ona kar kamam
olur.
Klelik konusundaki grlerinde Stoac etkiler sezilir. nk
klelii gnah nedeniyle nceden izilmi bir yazg olarak grmesin
den te, d klelii nemsiz gsterip, dikkati i klelie ekmeye a
lr:
"... bylelikle dindar kleleri olan, ama asl kendileri... klelik
bayla bal bulunan kt yrekli birok efendi vardr... ve
kukusuz, bir tutkunun klesi olmaktansa, bir adamn klesi ol
mak evldr ... nk hkmetme tutkusu bile, insanlarn yrekle
rini en zalim egemenlikle ykar (insan bu tutkusunun klesi ya
par). stelik, insanlar bir bar dzeni iinde birbirlerine uyruklanm olunca, kibir veren makamn efendiye ne kadar zarar do
kunursa, aa durumdaki uaa da o kadar iyilik eder."
(Tanr Devleti, XIX. 15)
Neler diyor St. Augustinus? nce kleliin doal olmadn
sylemekle ie balyor; sonra klelii gnaha balayarak Tanr'y te
mize karyor, daha sonra, bu dnyadaki ktlklerin Tanr'nn yargs
dnda olamayacan syleyerek klelik kurumunun Tanr tarafndan
da onaylandn belirtmi oluyor. Bu dnyadaki baz klelerin iyi,
baz efendilerin ise kt olduklarn grnce, Stoaclarn izledikleri bir
taktikle, insanlarn tutkularnn tutsa olmalar demek olan i kleli
in, bir baka insann tutsa olmalar demek olan d klelikten ok
245

daha kt olduunu syleyerek, dikkati d klelikten i klelie kay


dryor. Sonunda, efendi olmaktansa kle olmann insan iin daha ha
yrl olduunu yle bir anlatyor ki, insann "keke ben de kle ol
saydm" diyesi geliyor (!)

b. 1 . - 5 . Yzyllarda Devletin Savunucular


Siyasal erkin kayna hakknda halktan k kuramnn impara
torluk kurumunu aklamakta glklerle karlatn sylemitik.
Buna karlk Hristiyanln erkin Tanr'dan indiini ne sren ini
kuram, imparatorlarn durumunu, imparatorluk kurumunu daha iyi
aklayp savunabilme olana verir. Kiliseye kar devletin stnl
n bu kurama dayanarak savunan dnrlerden ikisinin ilgili dn
celerini grmek yeter.

St. Eusebius
ni kuramnn bu olanan grp, kiliseye kar devletin, papa
la kar imparatorluun stnln Hristiyan dncelerle savunan
ilk dnr Papa St. Eusebius (lm 310) oldu. St. Eusebius'un g
r ksaca "gklerde tek bir Tanr olduu gibi, yeryznde de tek bir
ynetici olmal" dncesine dayanyordu. Eusebius'a gre, imparator
Augustus'dan nce oktannclk vard; bu nedenle birden ok yneti
cinin bulunmas doald. Fakat Augustus ynetimi srasnda Hristi
yanln egemen olmasyla tek bir Tanr'nn varlna inanlmaya
baland. Bunun zerine bar dindarl (tektannc Hristiyanl) sr
drecek tek bir imparatorun bulunmas gerekti.

St. John Chrysostom


mparatorluun stnl dncesinin 4. yzyldaki temsilcisi
Ortodoksluk ncesi dnemin Konstantinopolis patrii St. John Chry
sostom (340 - 407) dur. Chrysostom bu yolda uyruklara, imparatorun
yasalarnn okunuunu, Kitab Mukaddes' dinlerken gsterilen uya
nklkla ve saygyla "kutsal bir sessizlik iinde dinlemelerini" isteye
cek kadar ileri gitti. Ama bu onun mparatorie Evadoksiya tarafndan
idam edilmesini nleyememitir.

F. 5. - 10. Yzyllarda Hristiyan Siyasal Dn


Barbar saldrlarnn Roma'y ykn izleyen karanlk ada Cermenler, imparatorluun kltrn yktlar. Kltrn tmyle yok ol
masn kilise nledi. Ama kilise de bu genel kltrel gerilemenin t
myle dnda kalamad. St. Augustinus'dan sonra 11. yzyla kadar
SL Augustinus'a yaklaabilen tek bir dnr bile yetimedi. Bununla
birlikte karanlk ada da kilisenin stnl tezini savunan baz
dnrler kt.

a. 5. - 10. Yzyllarda Kilisenin Savunucular


Bat Roma imparatorluu yklnca, Bat'da kilise (papalk) impa
ratorluun yerini dolduracak biimde etkisini ve ilevini geniletmeye
balad. Yava yava elde ettii bu stnl kuramsal dzeyde dile
getirip savunan dnrler yetitirmekten de geri kalmad.

Sahte Dionysos
Beinci yzyln ortasnda, gerek kiiliini saklayan, kendini
"Paulus'un izleyici Dionysos" olarak tantan, ama Suriyeli bir dnr
olduu sanlan, bu nedenle de yaznda (literatrde) "Sahte Dionysos"
diye bilinen bir Hristiyan yazar yaptnda erkin kayna zerinde dur
maktadr. Sahte Dionysos, erkin tek bir kaynaktan yayln aklar
ken, "hiyerari" kavramn ortaya atp ileyen ilk dnr olmutur.
Ona gre, tm erke sahip olan, yksek, tek bir varlk vardr ve
btn erkler ondan gelmedir. Buraya kadarn Paulus da sylemiti.
Bundan sonras, daha nce sylenmemi zgn grlerdir. Sahte Dio
nysos, Tann'nn gklerde basamak basamak dzenler ykselttiini
syler. Bu dzenlerin kopyalan da yeryznde varolmutur. Dzen, an
cak rtbelerin ve mertebelerin farkllndan doar. Buna karlk, rt
belerde ve mertebelerde eitlik, dzensizlii dourur. Dzenin bulun
duu bir toplumsal rgtlenite, rtbe ve mertebelerden her biri doru
dan doruya bir sttekine baldr. Sahte Dionysos ite bu dzeni
"hiyerari" szc ile aklamtr. Bu hiyerari dzeninde tm erk
Tanrda toplanm olup, ondan, basamak basamak daha aa varlk
lara doru dalr. Bylece, en stte tm erki elinde tutan Tann'nn bu
lunduu bir hiyerari dzeni (sradzeni) kar karmza.
247

Gelasius ve ifte Kllar Kuram


Bat Roma Imparatorluu'nun ykld, fakat daha Kutsal Roma
mparatorluumun kurulmad yzyllarda, Bat'da bir imparator bu
lunmamakla birlikte (Roma'da oturan) papalar, kendilerini Roma im
paratorlarnn ardllar olarak gren Bizans imparatorlar ile grev ve
yetki alan tartmalarna girimilerdi. Bu dnemde Bizans mparator
luumdan bamsz olmak iin uraan papalk, dnyevi konularda im
paratorun, dinsel konularda papann yetkili olduunu syleyerek, ege
menlik alanlarnn snrlarn izme yolunda bir kuram gelitirmektey
di. Bu kuram, yaamnn son yllarnda, 492 - 496 arasnda papalk yap
m olan Papa Gelasius tarafndan 5. yzyln sonlarna doru "ifte
kllar kuram" olarak formlletirilip klasik biimini ald.
Gelasius, Tanr'nn sa'ya, biri dinsel erki biri laik erki temsil
eden iki kl verdiini syler. Bu kllar yalnzca, Tanr'nn hem laik
hem de dinsel ilerdeki vekili olan sa'da birarada bulunmulardr. sa'
dan sonra dinsel erki temsil eden kl papalara, laik erki temsil eden
kl imparatorlara gemitir. Bu nedenle papalar dinsel konularda Tanr'nn yeryzndeki temsilcileridir, imparatorlar din d konularda. Do
laysyla bu kllarn sahipleri, birbirlerinin egemenlik alanna girme
melidir.

b. 5. - 10. Yzyllarda Devletin Savunucular


Karanlk ada papalara, piskoposlara kar imparatorun, kral
larn, prenslerin stnln savunan nl bir dnr kmad. Ama
devlet - kilise ilikilerinde, devletin kiliseye stn olduunu sylemi
olmamakla birlikte, din adamlarna yneticileri eletirmeye kalkma
malarn, halka, ynetici kt bile olsa, ona sessizce ve kar koymakszn itaat etmelerini tlemelerini isteyen Gregorius, devletin
savunucularndan biri olarak alnabilir.

Byk Gregorius
Karanlk a dneminin en byk dnr olan Papa Byk
Gregorius (540 - 604) Romada domutu. ok zengin ve soylu bir aile
nin oluydu. Genliinde kendine ait bir saraya ve byk bir servete
sahipti. Sivil grevler stlenmi, 573'te Roma valisi olmutu. Kendi
ni tmyle dine kaptrnca, valilikten ayrlr, sarayn keilere verir,
248

servetini manastrlar iin harcar. Kilise iinde papala kadar yksele


rek 590'da papa olur. Piskoposlarn nasl davranmalar, krallarla, prens
lerle ilikilerini nasl dzenlemeleri gerektiini anlatan "Kurallar Kitab"n yazar. Bu kitapta Gregorius, piskoposlarn yneticileri ak
ak eletirmeye kalkmamalarn, ancak, yneticilerin kilisenin tle
rini tutmamalar, dinin gereinden ayrlmalar durumunda, yneticileri,
te dnyada karlaacaklar cehennem ateine kar uyarmalarn ister.
Din adamlar ancak imparatorun yaptklar dinin gereklerine uygun ise
onu izlemeliler, deilse kendilerini gnaha sokacak bir durum ortaya
kmadka imparatorun din d davranlarna katlmamaldrlar. Ama
ynetici kt de olsa, din adamlarnn halka yneticilerine boyun
emelerinin gerektiini anlatmalarn ister.
G. 10. - 15. Yzyllarda Hristiyan Siyasal Dn
Frank Krall, 9. yzylda, karanlk a dnyasna bir dereceye
dek kararllk ve gvenlilik getirmiti. Bylece ortaan karanlk a
sonras kesimi balam olur. 9. yzylda Cermen aknlar da yava
lam, Cermenler uygar dnyann yeleri olmulard. Byle bir ortam
iinde, zellikle kilise evrelerinde kltrel bir canlanma grld. Bu
kltrel canlanma, klasik felsefenin slam dnrleri kanalyla ve
Hal Seferleri srasnda Bizans dnrleri yoluyla Hristiyan Bat
Dnyasn yeniden etkileyiinin rnyd.

a. Karanlk adan Kurtuluun Felsefi Kaynaklar


Karanlk alarda Eski Yunan dn, ancak Platon' dan etkile
nen St. Augustinus gibi baz dnrlerin yaptlarna getii kadaryla
Hristiyan dnn etkilemiti. Bunun dnda kilise, byk bl
m yitmi olan Yunan ve Roma filozoflarnn kalan yaptlarn ve
dncelerini, Hristiyanla aykr pagan dnceler olarak grp ya
saklamt. Bat, 12. yzylda slam dnrleri, zellikle Bal'da
Averros adyla tannan tbn Rd'n yaptlar kanalyla Eski Yunan fi
lozoflarnn dncelerini, zellikle Aristoteles'in felsefesini yeniden
tanyp renmeye balad. Karanlk a sonras Hristiyan dn
nn temelinde Aristoteles felsefesinin bnrd olan ve olmayan
yorumlaryla, realist - nominalist tartmalar yatmaktadr. imdi bu
tartmalara ksaca bir gz atalm.
249

Aristotelese Dn: 12. yzylda Hristiyan dnrleri, Hris


tiyanln temel inanlarm Platon'un felsefesinden daha elverili bul
duklar Aristoteles'in felsefesiyle temellendirmeye baladlar. Aristo
teles'in tanr kanamalan Hristiyanln tanr kavramna daha uygun
dt gibi, onun hiyerarik evren gr, ortaa feodal hiyerarik
dzenini iine kolayca oturtabilecekleri bir kuramd.
bnrdclk: Aristoteles'in felsefesi ortaa Hristiyan dn
yasna Ibn Rd'n erhleri (yorumlar) ile girmiti. Ibn Rd Aristo
teles'i materyalist denebilecek bir biimde yorumlamt. Aristoteles'in
tanr ve insann tanrsal yan olan akln dnda, "form" esinin tek
bana varolamayaca grnden giderek, insann ldkten sonra ru
hunun Tanr ile (demek ki genel ruhla) birletiini, bedenin ise dald
n sylyordu. Yani lmden sonra ruhun bireysel varln srdre
ceini kabul etmiyordu. Bu dnce, lmden sonra bedenin de canla
nacam ve lmden sonraki dnyada ruhla birlikte bu dnyada yaptk
larnn hesabn vereceini, cezalandrlnca ac ekeceini, yani bir
tednyamn varln ne sren Hristiyan inanlarna ters debilecek
bir inant. Bat dncesi Aristoteles'i Ibn Rd'n yaptlarndan
rendii sralarda bu yorumun etkisi altnda kald. Ama Aristoteles, ki
lise tarafndan benimsenip, dnceleri dorudan doruya kendi yapt
larndan renilmeye balannca, Ibnrdc yaptlara ve dncelere
cephe alnd. Ne var ki Ibnrdc etki BaU dnne, dinsel d
ne kar geliecek olan materyalist dncelerin tohumlarn atm
bulunuyordu.
Realistler ile Nominalistlerin Tartmalar: 12. ve 13.
yzyllar boyunca grlen kltrel, dnsel canlanma (nceleri, dog
malarn egemen olduu dinsel konulara girilemedii iin) an felsefi
tanmas olan realist - nominalist tartmas, salt felsefi sorunlar ze
rinde balatld. Ama tartma doal olarak zamanla dinsel ve siyasal
konulara doru uzand.
Felsefi planda tartma, herhangi bir nesnenin ad olmayan genel
kavramlarn karl olan varlklarn bulunup bulunmad konusunda
patlak verdi. Bu aa yukar Platon'un idealarnn gerek varlklar
olup olmadklarna benzer sorundu. zel bir kpei amalamakszm,
"kpek sadk bir hayvandr" dediimizde, bu kpek szcnn karl
olan ve gelmi, gemi, gelecek kpekler dnda bir varlk var m
dr? Bu soru imdi bize sama geliyor ve kpek kavramnn tm k
pekleri birden anlatan, ya da ortak niteliklerini anlatmakta kullanlan
250

bir cins isim olduunu sylemekte sabrszlk duyuyoruz. Ama hi bir


somut, maddi varl olmayan Tann'nn varlndan hi bir kukulan
bulunmayan o dnemin Hristiyan kafalar, genel kavramlarn, cins
isimlerin karl olan varlklarn bulunup bulunmadklarn tartma
y o kadar bo bir tartma olarak grmemi olmallar.
Bu tartmada baz dnrler, "kpek", "aa" gibi cins isimle
rin, genel kavramlann (tmellerin) varlklann maddelerinden aynlmayan niteliklerinin soyutlanmasyla ulalm "krmz" gibi nitelikleri
belirten kavramlann ve "devlet" gibi bir ok olgusal niteliin topla
mn belirten soyut kavramlann karlklan olan varlklann bulundu
unu ne srdler. Onlara gre bu adlar, bu kavramlar, isimlerden iba
ret olmayan, reel, gerek karlklan bulunan kavramlard. Yani btn
tek tek kpekler dnda "kpek" szc ile belirttiimiz bir varlk
vard. Byle dnen kimselere, genel kavramlarn cins isimlerin reel
(gerek) karlklannm bulunduunu syledikleri iin "realistler" dendi.
Baz dnrler ise bu cins isimlerin, genel kavramlann karlklan
olan gerek varlklann bulunmadn, fakat bunlnn insanlann aralannda anlama kolayl salamak iin yarattklan adlardan (Latince
"nomina"lardan) baka eyler olmadklann sylediler. Bu nedenle ge
nel kavramlann adlar olduklann ileri srdkleri iin, kendilerine ad
clar anlamna gelen "nominalistler" dendi.

Realist

Nominalist Tartmasnn Siyasal Sonular

Felsefi dzeydeki bu tarmalann ok nemli siyasal sonulan


vard. Bu tartmalarda realistlerin yannda yer alanlar, teki genel kav
ramlar yan sra devlet"in de vatandalann ve vatandalar aras ilikile
rin varl dnda bir reel varlnn olduunu dnme eilimindeydiler. Vatandalann varl dnda bir devletin varl dnlnce de,
devlet vatandalann zerine karlabiliyor, devletin vatandalann ama
lan dnda, ayn, bamsz bir varlk olarak kendi amacnn olduu ile
ri srlebiliyordu. Bylece devletin amac vatandalarn amalarnn
zerine konuyor, vatandalar devletin amacnn aralan olarak grlebi
liyordu. Devletin, vatandalara ancak kendi amacna uygun grd l
de haklar ve zgrlkler tanyaca, kendi amacna uygun grmedii
durumlarda bunlan kstlayabilecei sylenebiliyordu.
te yandan an "realist" bir dnce, asl gerek varlklann nes
neler deil, nesnesel varlklar olmayan kavramlar olduklar grn
251

den, asl gerek dnyann bu dnya deil nesnesel olmayan tednya


olduu grne geerek, bu dnyann toplumsal sorunlarn gzden
karmak, ya da bu dnyadaki adaletsizlikleri, eitsizlikleri nemsiz
grmek, nemsiz gstermek yollarna sapma eiliminde olacaktr.
b . 10. - 15. Y zyllarda Kilisenin S avunucular
Ortaan karanlk a sonras dneminde, Kutsal Roma mparatorluu'nun kurulmas zerine, 10. yzyldan balayarak, kilise - dev
let, papa - imparator atmalar dnemine girildiini grmtk. Bu
atmalarda baz dnrler papaln, kilisenin, bazlar devletin,
kralln, imparatorluun avukatln yaptlar. imdi kilisenin (pa
paln) avukatln yapan en nemli dnrlerden ikisini, Salisburyli John'u ve St. Thomas' ele alacaz.

Salisburyli John
Salisburyli John (1115-1180) ngiltere'de domu, Fransa'da ye
timi, ngiltere'de greve balam ama ngiliz kral ile atmas ze
rine Fransa'ya snarak orada grev alm olan bir din adam ve d
nrdr.
Salisburyli John'un Yasam: Dnceleriyle ilgili olduu lde
yaamna bir gz atarsak, onun Fransa'da iki yl felsefe ve dinbilim
okuduktan sonra, ngiltere'ye dnp Canterbury bapiskoposunun yaz
man ve danman olduunu grrz. Bu bapiskopos ve Salisburyli
John, kralla atp, kilisenin devlete stn olduunu savunmaya kal
knca, 1164 ylnda ngiltere'den srller. Salisburyli John'un 1159'
da yazd Policraticus adl kitabnda tiranlaan yneticilerin, ldrl
melerinin yasal olacan syleyiine baklrsa, kral ile atmalarnn
ne kadar sertletii anlalr. Alt yl sonra srgnden geri dndkle
rinde, bu kez, Canterbury bapiskoposunun, katedralinde, ngiliz kral
II. Henry'nin cellatlar tarafndan bann kesilmesine tank olur. Salis
buryli John bu korkun olaydan sonra, Fransa kralnn Chartes pisko
posluu nerisini kabul etmi ve 1176'dan lmne, 1180'e kadar
Fransa'da piskoposluk yapmtr.
S alisb u ry li J o h n 'u n S iyasal D n celeri: Salisburyli
John siyasal dncelerini, 1159'da yazd Policraticus adl yaptnda
252

dile getirir. "Policraticus" szcnn "devlet adamnn kitab" anlam


verilerek, onun tarafndan ilk kez kullanld sanlyor.

Salisburyli J o h n 'u n K ilisenin

stnl Dncesi:

Salisburyli John, sz konusu yaptnda her erkin kaynann Tanr


olduunu syler. Ancak Tanr bu erki kendisi kullanmaz, kendi ya
sasn ve adaletini bu dnyada uygulamas iin bir temsilci, bir arac
kullanr. Bu arac Tann'nn yeryzndeki temsilcisi olan kilisedir.
Tanr, kilisenin de ba olan papay, uluslarn ve krallarn stne ko
yarak, onu Hristiyanlarn toplumunun bana geirmitir. Hem dinsel
erki temsil eden klc hem de laik erki temsil eden klc, kiliseye ver
mitir. Bylece, o zamana kadar kilisenin egemenlik alan ile devletin
alann ayrmak ve dinsel iktidar ile bu dnya iktidarn dengelemek
yolunda kullanlan Gelasius'un ifte kllar kuramn, kiliseden yana
en an biimiyle yorumlam olur.
Tann iki klc da kiliseye vermi olmakla birlikte, kilise, bunlar
dan dinsel erki simgeleyen klc kendine alkoymu, tekini, laik erki
simgeleyen klc yneticilere vermitir. Neden? Bakn bunun nedenini
ne gzel aklyor Salisburyli John:
"O halde, bu klc prens, kendi kan dkc klca sahip olmayan
kiliseden alyor... Klcn sahibi kilisedir, fakat kilise, bunu mad
di bask gcn verdii prensin araclyla kullanr. Manevi ko
nulardaki yetkisini ise, piskoposlarn kiiliinde kendine alkor.
u halde prens kilise erkinin bir temsilcisi ve kutsal grevlerin
rahipler araclyla yrtlmesine demeyen yanlarnn uygu
laycsdr."
(Policraticus, IV. 3)
Din adamlarnn devlet adamlarna stnln eitli kantlarla
savunan Salisburyli John, gene bu kantlarn yardm ile, Tann'nn ya
salar dna kan yneticilerin, din adamlan tarafndan iktidardan indi
rilebileceklerini syler.

Salisburyli'nin

Tiranlarn

ldrlebilecei Kuram:

Tann'nn yasalarn uygulad srece Tann'nn bir benzeri olan y


netici, bu yasalardan aynlrsa, "eytann benzeri" olur. Artk bu kimse
bir kral deil bir tirandr. Kral ile tiran arasndaki balca fark, kraln tan
rsal yasalara uyarken, tirann lkeyi bunlara uymadan ynetmeye kalk
masdr.
253

Salisburyli John kitabnn bir yerinde tm cesaretini toplayp ti


ranlarn ldrlmeleri gerektiini sylemitir

"Kitab Mukaddes'in verdii yetki ile, tiranlan ldrmek, yasaya


uygun ve anl bir harekettir."
(Policraticus, VIII. 7)
Onun bu szleri ortaada farkl bir ses olarak yanklar yarat
mtr. Ancak kendi sesinin yanksndan kendisi de rkm olmal ki,
kitabnda tiranlann ldrlmesi yolunda att yrekli admlann bir
bir geri aldn grrz. lkin, tiran ldrecek kimsenin tirana her
hangi bir ballk yemini ile bal olmamas koulunu koyar. Orta
ada aa basamaklardaki soylulann hemen tmnn stlerindeki fe
odal beylere, onlarn da stlerindekine ballk yeminleriyle bal ol
duklar dnlrse, bu koulun tiran ldrme olanan ne kadar
snrlad anlalr. Sonra, tiran zehirlenerek ldrlmemelidir. Bir
kral tiranla kayd diye hemen ldrlmeye kalklmamahdr. Tann'nm
ltf ile yeniden doru yolda girmesi beklenmelidir (ka yl, onu sy
lemez). Son olarak, der ki "tiranlan yok etmenin en faydal yolu, bu
musibetin kaldnlmas iin Tanr'ya yakarmaktr." Tm bunlar onun,
tirann ldrlmesi konusunda dzen bozulur, anari doar korkusuyla
ime dt bocalamalar yanstmaktadr, yle ki yaptnn bir ye
rinde:
"Yneticinin kendi uyruklanna kar tutumu gaddarlarsa, bu,
yneticinin kendi istei deil, onlar cezalandrmak ya da terbiye
etmek isteyen Tann'nm kutsal takdiridir."
( Policraticus, IV. 1)
szleriyle Pauluscu gr yineleyerek, kendi kuramyla elikiye
der.
Salisburyli John'un halktan, halkn zgrlnden yana olduu
iin tirana kar kt sanlmasn; tirana kar k, halk deil din
adamlarn korumak amacn tar. Nereden kanyoruz bunu? Tirann
ktlklerine verdii rneklerden: Bir tirann hizmetindekilerden birini
seimsiz olarak kiliseye atamas, bir bakasnn Tann'nm kilisesini
aka satmas, birinin piskopos ya da keileri srgne yollamas, bi
rinin din adamlanna ikence etmesi, kilise adamlann aalayp bask
254

altna almas, kilise yasalarn topraklarndan kovmas, rahipleri sus


turmas...
Salisburyli J o h n un Organizmac Toplum Kuram: SalisburyliJohn, kitabnda organizmac toplum kuramn, toplumu canl bir
varla, bir organizmaya benzeten kuram, kendisinden nceki d
nrlerde grlmeyen bir aklkla ortaya koymutur:
"nsan gvdesinde ban ruh tarafndan uyarlp ynetilmesi gibi
devletin gvdesinde de ban yeri yalnzca Tann'nn uyruu olan,
O'nun grevini yerine getiren ve O'nu dnyada temsil eden prens
tarafndan doldurulur. Yrein yeri, iyi ve kt ileri balatmakla
grevli senato tarafndan doldurulur. Gzlerin, kulaklarn ve dilin
grevlerini yarglar ve valiler yklenmilerdir. Memurlar ve as
kerler ellerin karldr. Prense daima hizmet eden gvdenin iki
yanna hizmet ederler."
Toplumun yapsn bu szleriyle bir canlya benzeterek aklayan
Salisburyli, toplumsal bozukluklar da ayn benzetmeyle aklamay
denemektedir
"Maliye memurlar ve hzinenin koruyucular, istekler yznden
bozulurlarsa, biriktirdiklerini alkoyarlarsa, saysz ve iyilemez
hastalklar yaratan mide ve barsaklara benzetilirler... iftiler dai
ma topraa yapk olduklar, toprakta yryp gvdeleriyle al
tklar ve sendelemeye sebep olan talara daha fazla rastladklar
iin, ban zel dikkatini ve ngrsn gerektiren ayaklar gibi
dirler."
(Policraticus, V. 2)
Salisburyli John, yukardaki szlerinde toplumun tm ykn
ektiklerini kabul ettii iftiler zmresini toplumun en alt basama
na yerletirdii gibi, onu kendini ynetme yeteneinde grmemek
tedir. Salisburyli John bu kuram, toplumsal rgtleniin eitsizliki
bir doas olduunu, buna uygun olarak eitli zmrelerin, mesleklerin
ve gruplarn farkl ilere, farkl yetkilere ve farkl haklara sahip olacak
larn gstermek iin kurmutur. Ayrca din adamlarnn toplumun en
st ve en nemli zmresi olduunu kantlamak amacndadr. Organiz
mam toplum kuramnn bama u szleri koymutur:
255

"Bizde dine ball yaratan ve aklmza yerletiren, Tanr'ya


tapnmay ileten eyler [kilise, din adamlar demek istiyor] bir
devletin yapsnda ruhun yerini doldurur. Bunun iin dinsel uygu
lamay yneten grevliler, gvdenin ruhu olarak grlmeli ve on
lara sayg gsterilmelidir... Ruh sanki gvdenin prensi ve onun
btnnde egemenlie sahip olduuna gre...
(Policraticus, V. 2)
Bu aka, din adamlar toplumun en yksek zmresidir, ruhun
bedeni ynetmesi gibi din adamlar da toplumu ynetir demektir.

St. Thomas
Aquinumlu St. Thomas, Hristiyan dnrlerinin, kilise baba
larnn en "felsefesi btn" olandr. Hristiyan dnn, evrende her
varl her olay tutarl olarak aklayacak biimde sistemletirmeye
girimitir. Kendisine "Doctor Universalis" denii, onun ilgi ve bilgi ala
nnn geniliinin iaretidir. Bununla birlikte, gen denebilecek bir yata,
krk dokuz yanda ld iin "allme-i kl" olma yolunun yansnda
kalmtr. Hristiyanlk bu nedenden dolay onun kapasitesinin belki de
ancak yansndan yararlanabilmitir.
St. Thomas'n Yaam: St. Thomas (1225 - 1274) Napoli yakn
larnda bir atoda, Aquinum kontunun olu olarak dodu; demek ki
aristokrat soyluydu. Kontun atosu, Benedict tarikatnn merkezi olan
manastnn bulunduu Monte Cassino'ya yaknd. St. Thomas da yakn
yoldan bu manastrda okudu. Sonra aydn bir imparator olan II. Frederich'in Napoli'de kurduu niversitede alt yl eitim grd. Eitimini
tamamladktan sonra, 1244'de, on dokuz yanda, yalnlk ve yoksul
luk ilkelerini benimseyen bir tarikat olduunu grdmz Dominiken tarikatna girdi. Daha sonra, Kln'de Aristotelesci filozof Albertus
Magnus'dan ders ald. Yirmi be yanda iken, 1250 ylnda rahip
1257'de ise teoloji doktoru oldu.
St. Thomas, inanl bir Dominiken olarak, hi bir yerde yldan
fazla kalmayarak, bilinen dnyann hemen hemen yansn dolamtr.
Yaya olarak Lyon Konseyi'ne giderken yolda hastalanarak, 1274 yln
da lmtr. lmnden elli yl kadar sonra aziz iln edilmitir. Felse
fesi, Katolik kilisesinin resmi felsefesi olarak, baka grlere yaam
hakk tannmayacak biimde banazlkla benimsenir. yle ki, 1914
256

ylnda bile, papalk, St. Thomasn felsefesi zerinde gnaha girmeden


tartma alamayaca grndeydi.
St. Thomas'n Yaptlar: Yaptlarndan en nemlileri Summa
Contra Gentiles (Hristiyan Olmayanlara Kar Tezler), Summa Theologiae (Toplu Dinbilim) ve "De Regimine Principum" (Prenslik Y
netimi stne) adl kitaplardr. Genel felsefesiyle ilgili dncelerini
daha ok Hristiyan Olmayanlara Kar Tezlerde, hukuk felsefesiyle il
gili grlerini derli toplu olarak Toplu Dinbilim' de buluruz. Prenslik
Ynetimi stne adl yapt ise, beklenecei gibi, daha ok siyasal
grlerini iermektedir.
St. T hom asn Genel Felsefesi: Btn Hristiyan dnr
lerinde olduu gibi, St. Thomasn genel felsefesi de din felsefesidir.
Onun genel felsefesini, Russell'n Bat Felsefesi Tarihi adl yaptnda
bir zetini verdii "Hristiyan Olmayanlara Kar Tezler'den izliyoruz:
St. Thomas, Tanrnn varln kantlamak yolunda Aristoteles'in
"ilk harekete getirici" dncesini kullanr. Ne var ki Aristoteles, bu
yolla 47 ya da 55 tanrnn bulunaca sonucuna varmt. Thomas ise
tek Tannnn bulunduunu syler. Bu Tann salt ruhtur ve yetkindir.
Tann'dan sonra melekler vardr; meleklerin de bedensel varlklar yok
tur, onlar da bedensiz ruhlardr. Varlklar hiyerarisinde meleklerden
sonra insanlar gelir.
nsanlarda ruh bedene balanmtr. Ancak bu ruh, reme organ
laryla aktarlamaz; her bedende Tanr tarafndan yeniden yaratlr. Bu
dncesi Adem'in gnahnn Ademoullarna kaltsal olarak getiini
kabul eden grleriyle tutarszdr.
< Evrendeki tm varlklar bir Tann gibi olmaya ynelmilerdir. Her
eyin sonu Tanr'dr; insann sonu da. insan Tann'ya ulama yolunda iler
ledii srece mutlu olur. Bu nedenle mutluluk, servette, hrette, tensel
isteklerde deildir; ne de ahlakl, erdemli davranlardadr. Sonsuz mutlu
lua ulamak ancak Tann'nn ltf ile olanakldr. nk insann yazgs,
Adem'in iledii gnahtan dolay, sonsuz ceza ekmektir. nsann ze
rindeki bu lneti ve cezay yalnzca Tann'nn ltf kaldrabilir.
imana arlk veren St. Augustinusdan farkl olarak St. Thomas,
hem akla hem imana ncelik verenleri ekecek biimde akllca bir tak
tik izledi. O'na gre Hristiyan inanlar ayn zamanda aklla kavrana
bilecek inanlard. Ancak insan akl da bir noktada snrl olduu iin,
Hristiyan inanlanndan bazlan, insan aklnn kavrayabileceinin te
sinde olan, gerekliklerine ancak iman ile vanlabilecek inanlardr.
257

Bu taktik, Hristiyan teolojisine son derece esnek bir savunma


stratejisi kazandrmt. Aklla aklanabildii srece baz inanlar akl
la aklanmaya allacak, akl ile aklanamayanlann, akla ters den
lerin akln snrlan tesinde olan imanla kavranabilecek gerekler ol
duu sylenebilecekti. Bylece, zamanla artk akla uygun olmadktan
anlalan inanlar, akl alanndan kanlp iman kampna tanarak kurtanlabileceklerdi. St. Thomas'n felsefesinin tutulmasnm ve kalcl
nn nedenlerinden biri bu olmal.
St. T hom as'n H ukuk Felsefesi: St. Thomas, Toplu Dinbilim adl yaptnda, 1. ebedi yasa, 2. doal yasa, 3. kutsal yasa, 4. in
san yasas olmak zere drt trl yasann, drt trl hukukun bulun
duunu yazar.
Ebedi Yasa ile amalad, evreni yneten, evrenin yazgsn iz
mi olan "evrensel tanrsal akl"dr. rnein her varln Tanr yolunda
yetkinlie ulamaya ynelmi olmas ebedi yasann bir gereidir. Ebe
di yasa insan aklnn zerindedir. Ama insan akl, tanrsal akldan k
k de olsa bir pay alm olduu iin, bu yasa tmyle yabancmz
deildir.
Doal Yasa ebedi yasann, evrensel tanrsal akln bir uzants, bir
parasdr. Bu yasa, akll yaratklar, doal yeteneklerine uygun, akll
bir yaama yneltir. St. Thomas'n doal yasaya rnek olarak, toplum
sallk eilimini, doruyu arama eilimini, dnme yetisini gelitirme
eilimini veriine bakarak, doal yasa ile hayvanlarn igdlerini, in
sanlarn "temel doal eilimlerini" amaladn syleyebiliriz. Doal
yasa Hristiyan olsun, pagan olsun, tm insanlar iin ortaktr.
Kutsal Yasa ile amalad "vahiy"dir. Bu, insanlarn aklla deil,
iman ile, vahiy ile varlklarn kavradklar yasalardr. Tann'nn seil
mi halk olarak Yahudilere indirdii yasalar ve kilise tarafndan ortaya
karlan yasalar, kutsal yasalara rnektir. Kutsal yasalar akln bulgusu
olarak deil, Tann'nn ltf ile elde edilmilerdir.
nsan Yasas ise, insanlann doal yasadan akl yolu ile ve yalnz
ca insanlar iin kardktan yasalardr. nsan yasasmn ls akldr.
St. T hom as'n Siyaset Felsefesi: St. Thomas, Prenslik Y
netimi zerine adl yaptnda, belli bir amaca ynelindiinde, bu ama
ca ulamak iin birden ok yolun bulunduu durumlarda, bu amaca en
ksa yoldan ulamay salayacak denetleyici bir gcn, demek ki bir
yneticinin gerekli olduunu syleyerek, siyaset felsefesi ile ilgili u
grlerini aklamaya giriir: nsanm da tm yaamnn ve hareketle
258

rinin yneldii bir ama vardr, tnsan tek bana yayor olsayd, akl
ile, bu amaca ulaaca en doru yolu bulabilirdi. nsanlar toplu olarak
yaadklarna gre, kendi balarna brakldklarnda, farkl karlarndan
dolay, farkl ynlerde ilerlerler, bu durumda toplumsal birlik ve biraradalk salanamaz. Dolaysyla, insanlarn her birinin kendi iyiliklerine
yneldikleri bir toplumda, btnn, toplumun iyiliini gzetecek ve
bireylerin hareketlerini buna uydurup, toplumu en doru yoldan ama
cna ulatracak bir yneticinin bulunmas gereklidir. Bu nedenledir ki,
bir birlik biiminde rgtlenmi her eyde birinin tekilerini ynet
tii grlr.
Ynetici erkini, toplumu amacna, iyilie, mutlulua ulatrmak
yolunda almas kouluyla, Tann'dan almtr. Ancak toplumun amac,
bu dnya mutluluunu aan, tednya mutluluuna ynelik bir amatr.
Toplumu bu amaca ulatrmak ise, yneticilerin deil, din adamlarnn
grevidir. Yneticiler, din adamlarnn toplumu bu amaca ulatrma yo
lundaki abalan iin gerekli olan dzeni ve ban salamaldrlar.
Ynetici iktidann Tann'dan almtr ve bu yasa, bir kutsal yasa
deil, Hristiyan pagan tm insanlar iin geerli olan bir doal yasadr.
Bu nedenle Hristiyan bir uyruun bile pagan bir yneticiye boyun
emesi, doal yasann gereidir. Ynetici iktidarn Tann'dan alm ol
makla birlikte, iktidar snrsz deildir. Tannsal kaynakl yasalarla
snrldr. Bu yasalar, yneticinin toplumu, kendi kann deil, toplu
mun kann gzeterek ynetmesini; zorbalkla deil, adaletle ynet
mesini; keyfi deil tannsal yasalara gre ynetmesini buyururlar.
S t. Thomas'n nsanlarn Eitsizlii nanc: St. Thomasn toplumda insanlardan bazlannn teki bazlann ynetmesi gerek
tii grnn altnda, Hristiyan felsefesindeki, Aristoteles'in siste
mine uygunlukla, insanlarn eitsizlii inanc yatar. lkin erkein ka
dndan stn olduunu syler: "nk kadndan daha akll yaratl
mtr". Sonra erkekler arasndaki eitsizliklere geer. Erkekler arasnda
doruluk, bilgi ve kuvvet farkllklar vardr. nsanlar arasndaki bu do
al eitsizliklere, bir de gnahtan sonra, ilk gnah rn olan mlki
yetin ve kleliin getirdii eitsizlikler eklenmitir. St. Thomas kle
lik konusunda S t. Augustinus'un grlerini benimsemitir.
St. Thomas'n Tiranlara Kar Tutumu: St. Thomas, top
lumu yasalara gre deil keyfine gre yneteni, kiisel karn izleye
rek yneteni, zorbalkla yneteni tiran sayar. Tekin olduu kadar, bo
zulmu azln ve okluun ynetimlerinin de tiranlk olacan, ok
259

luun bozulmu ynetiminde tm halkn tiran gibi davranacan sy


ler. Tirann kard yasalar gerek ve kesin anlamnda yasa saylmaz
lar, bunlar daha ok "yasa sapkldrlar. St. Thomas tiranlktan nef
ret eder ise de, dzene olan sevgisi, tiranla olan nefretinden baskn
kar. St. Augustnus'un grne katlarak, tiranl, "geni apl bir
ekiya rgt" olarak grmesine karn, tiranlarn ldrlmesi dn
cesine katlmadn syler. Ancak tirana, onu ldrmeden kar koy
mann, yalnzca bir hak deil ayn zamanda bir grev olduunu ekler.
Kilise, tiran ynetimden indirdiini syleyip, uyruklarn ona itaat ye
mininden kurtarabilir.
St. Thom asda Kilisenin stnl K avram ; Y n e ti
cilerin toplumu bu dnya mutluluu iin ynetmelerine karlk, kili
senin daha yksek olan te dnya amalar iin yneteceini, bu yolda
yneticilerin bar ve dzeni salamakla grevli olduklarn syleye
rek, kilise adamlarnn grevinin daha stn olduunu belirtmi olan St.
Thomas, ynetici tiranla kaydnda kilisenin onu indirebileceini
syleyerek, kilisenin stnlnden yana, lml bir papalk yanls
olduunu ortaya koymu olur.

St. Thom as'n Ynetim Biim lerine likin Grleri:


St. Thomas ynetim biimleri konusunda Aristoteles'i izler. Aristoteles'den farkl olarak, kent devletinin, savunma gereksinimini iyi kar
layamayaca iin, yetkin devlet olamayacan, ancak evrensel bir
devletin yetkin olabileceini ileri srer. Ynetim biimleri arasnda
karma ynetimden yanadr:
"Bir de, imdi sz edilen btn elerden kurulu bir karma yne
tim biimi olur; en iyi ynetim biimi budur. Soylularn ve hal
kn ortak yaptrmlaryla yaplr... banda bir kiinin bulunmas
bakmndan krallk, biroklarnn erdeme katlmalar ynnden
aristokrasi ve yneticilerin halktan seilebilmeleri, btn halkn
yneticileri seebilme hakk olmas asndan demokrasinin bir
karmdr. Tanrsal yasayla kurulan ynetim byle bir ynetim
dir."
(Toplu Dinbilim, Soru 105)
Yukardaki szlerine karn aslnda en iyi ynetimin monari
olduunu dnmektedir. Evreni tek bir Tanr ynettii gibi, en iyi
ynetimin de monari olmas gerekir. Monariyi yeleyiinin nedenle
rini kendi yazdklarndan izleyelim:
260

"Doal bir srece en ok yaklaan ey, en iyidir. nk doa her


zaman en iyi iler. Doada ise ynetim hep bir tekin ynetimi
dir... Anlarn bir kral olur. Btn evrende her eyin yaradcs ve
efendisi olan bir Tann vardr... insan topluluunun en iyi yne
tim biimi de tek bir kii tarafndan ynetilenidir."
(Prenslik Ynetimi stne, II)

c . 10. 15. Yzyllarda Devletin Savunucular


Karanlk a sonras dnemde, 10.-15. yzyllar arasnda, devleti
kiliseye ve papala kar savunanlar, imparatorun, kraln ve kent-devleti meclislerinin savunucular olmak zere grupta toplanabilir.
tm p arato rcu m p arato rlar: Papaya kar imparatorluun tezi
ni savunan imparatorlardan biri Papa VII. Gregorius ile atan IV.
Henry'dir. Papala kar, 1076da yazp Avrupa prenslerine gnderdii
mektubunda, prenslerin dikkatini papaln bu dnya ileri ile iktidar
gasbetme giriimine ekerken, papaclann yararlandklar "ifte kl
lar kuramn imparatorluk savn desteklemek iin kullanmt. IV.
Henry'e gre, imparator erkini, kise araclyla deil dorudan do
ruya Tann'dan almt. Bu nedenle erkinin, yaptklarnn hesabn, ki
liseye deil ancak T a n n 'y a verirdi; papala kar deil, Tannya kar
sorumlu idi. Kfr dnda hi bir su iin iktidardan indirilemezdi.

Parisli John: Kralln Savunucusu


Parisli John (ki 14. yzylda yaamtr) devletin kiliseye stn
ln savunan Okkaml William ve Padual Marsiglio'nun ileri sr
dklerinden daha ileri savlan, daha gl ve sistemli bir biimde ortaya
atan Dominiken bir Fransz din adamdr. De potesta regia et papali
(Kralln ve Papaln ilkeleri) adl yaptn 1303'te yazmtr.
Parisli John, insann Aristotelesci yorumundan, insann toplum
sal ve siyasal bir hayvan olduu dncesinden hareket eder. Ona gre,
kilisenin evrensel olmas gerekir ama devletin evrensel olmas gerek
mez. Prensin papalka tahta oturtulmu oluu, onun her lkenin ege
meni olduu anlamna gelmez, imparatorluun egemenlik alan, yal
nzca talya'nn baz blgeleri iindir. Franklar hi bir zaman imparato-.
rrn uyruu olmamlardr. Bu dncelerle Parisli John'un ulusal
krallk adna imparatorluun savlarna kar ktm grrz. Sonra
da, kiliseye ve papala kar dncelerini ortaya koyar.
261

Parisli John yaptnda, kilisenin yetkesinin ancak din adamlarn


ynetmekle snrl olduu sonucuna varr. te yandan piskoposlarn
birbirlerine eit g ve yetkide olduklar yolundaki eski savlan canlan
drarak papaln yetki alann snrlandrmak yolunu izler. Sonra, pa
pann papalk mlklerinin sahibi deil yneticisi olduunu, dolay-,
syla bu konudaki ynetiminden dolay halka sorumlu olduunu ileri
srer. Aslnda tinsel yetke de papaya deil tm kiliseye verilmitir. Bu
nedenle kilise genel kurulunca kullanlmaldr ve bu kurul papay ye
rinden indirebilmelidir. Burada Parisli John'un "k kuram"n kili
seye uygulamaya kalktn grrz.
Parisli Johna gre, bu dnya ileriyle ilgili ynetim, zaman ba
kmndan, din ileri ynetiminden nce ortaya kmtr. Bu nedenle,
sylendii gibi din ileri ynetiminden trememitir; sonradan ondan
ayrlarak ortaya kmamtr. Siyasal toplum, devlet, insanlarn top
lumsallk eilimlerinden doduu iin, doann bir rndr. Doay
da tanr yarattna gre, devlet dorudan doruya Tann'ya balana
bilir.
Parisli John kilisenin erkinin tinsel konularda ve "tinsel" nite
likte bir erk iken, kraln erkinin maddi bir erk olacan syleyerek,
ustaca bir taktikle kraln erkini kilisenin erkinin zerine karyordu.
yle ki, ilkin kilise maddi konulara karamazd; kilisenin adamlar
yalnzca inan ve ahlak reticileriydiler. rnein halkn malna ml
kne, emek ve abayla zerlerinde egemenlik kazandklar mlklerine
karamazd. Bununla papaln, mlklerden onda bir vergisi alamaya
can sylemek istiyordu. Sonra salt dinsel konularda bile, kilisenin
erkinin tinsel olmasnn ve hi bir maddi etkisinin bulunmamasnn
gerektiini ileri srd. Kilise adamlar bu dnyada ekilecek maddi ce
zalar veremezlerdi. Papalarn aforozu bile, teki dnya ile ilgili
sonular dourmak, bir kimsenin bu dnyadaki yaamna maddi hi bir
etkisi olmamalyd.

Bartolus: Ortaa Kent Devletinin Siyasal Kuramcs


Hem papalk hem de imparatorluk, feodal dzenin kurumlanydlar
ve ikisi de iktidarlarn, iktidarn (erkin) Tann'dan indii tezine, ini
kuramna dayandryorlard. Oysa talyan kent devletleri, 14. yzyldan
balayarak, Hal Seferleri'nin yol at uluslararas ve denizar tica
retin bir rn olarak ortaya kan burjuva snf eliyle kendilerini kent
262

meclisleriyle ynetmeye balamlard. Buralarda bir tr demokrasi


geliiyordu ve bu dzen artk ini kuram ile aklanamazd.
Kent devletlerindeki ve onlar biraz geriden izlemek zere Avru
pada oluan ulusal devletlerdeki bu gelimeleri dile getiren dnrler
den bazlar papala, bazlar imparatorlua cephe aldlar. Her iki grup
dnr de siyasal erkin halktan kt kuramn, k kuramn can
landrmaya alyordu Bu yolda Bartolus, Roma hukukuna dayanarak,
talyan kent devletinin siyasal kuramn gelitirdi.
Bartolus (1309 - 1352) Roma hukukundaki Roma halknn siya
sal erkin kayna ve sahibi olduu, ancak halkn bu erki imparatora ver
dii grn ele ald; bu kuram canlandrmaya alu. Halkn, gele
neksel szl yasalarn kayna olduunu, bunda kimsenin kukusunun
bulunmadn syledikten sonra, eer halk geleneksel, szl yasalar
yaratabiliyorsa, yazl yasalar da yapmamas iin ortada hi bir engelin
bulunmadn ne srd. Bartolus'a gre, kendi yasalarn yapan halk
zgr bir halktr ve zgr bir halk kendi zerinde kendini yneten biri
nin bulunmasn kabul etmez; "zgr halk kendinin prensidir." Kendi
hkmetini kurar. Halk meclisi bir konsey seer, konsey tm vatan
dalarn temsilcisi olarak devleti ynetir. Bartolus bylece kk kent
devletlerinde gerekletirilebilecek bir siyasal kuram gelitirmi olur.
Ne var ki Bartolus hem burjuva kent devletinin snrl vatandalk an
layndan dolay, hem Aristoteles'in vatandalk anlaynn etkisiyle,
kleleri, yabanclar ve kadnlan vatandalar organnn dnda brak
mtr, onlara siyasal haklar tanmamtr.

263

VIII
BZANS'DA
TOPLUMSAL GELMELER SYASAL DN

Eski Yunan'da Sparta'nm, teki Yunan kent devletlerinden farkl


bir gelime izgisi tutturuu gibi, ortaada da Dou Roma mparator
luu, teki adyla Bizans mparatorluu, Avrupa'nn teki lkele
rinden farkl bir dzene sahip olmutur, dolaysyla Bizans'da farkl bir
siyasal dn gelimitir.
A . Bizans'n Latin Dnyasndan Farkl Yanlar
Theodosius, imparatorluu iki olu arasnda paylatrnca, bir s
re iin, biri Bat Roma mparatorluu, teki Dou Roma mparator
luu olarak iki imparatorluk birden varlklarn srdrmlerdir. Ancak
Bat Roma mparatorluu uzun mrl olmam, barbar saldrlarna
dayanamayarak, 476'da tarihe karmtr. Bunun zerine Dou Roma
imparatorlar, kendilerini Roma imparatorlarnn ardllar olarak gr
meye balamlardr. BizanslIlar bu nedenle, Yunan asll olduklar hal
de, kendilerine "Roma"l demilerdir, ki Rum szc bu olgunun
rndr.
Papann 800 ylnda Frank kralna imparatorluk tac giydirme
siyle, Roma mparatorluu yeniden canlandrlmak istenmi, ancak
265

canlandrlan yalnzca imparatorluk titri ve makam olmutur. nk


imparator seilen Cermen prensleri, hep imparatorluksuz imparatorlar
olmulardr. Bu yaratlm imparatorlara kar da Bizans imparatorlar,
Roma mparatorluumun gerek ardllarnn kendileri olduklarm
sylemeyi srdrmlerdir.
Temeldeki feodal yap ve Hristiyan kltr birliine karn, H
ristiyanlk dnyasnn bat ve dou kesimleri arasndaki farkllklara
yol aan nedenler yle zetlenebilir Bat Roma mparatorluu barbar
saldrlaryla yklnca, merkezi siyasal rgt ortadan kalkmtr. Buna
karn barbar saldrlan Dou Roma mparatorluu'nu ykamamur.
Dolaysyla, Dou Roma (Bizans) mparatorluu'nun merkezi, gl
bir siyasal rgt olmutur. ynca Bizans, Bat'nn barbar saldnlarnn ykm zerine girdii karanlk aa girmemitir, dolaysyla kla
sik kltr ile, Yunan ve Roma kltrleriyle balantsn, ilikisini
srdrmtr. Bu iki nedene bal olarak, Bat lkelerinde kent klt
rnn yok olup yerini (ondan geri olan) kr kltrnn almasna kar
lk, Bizans'da kent kltr hibir zaman yok olmamtr.
Hristiyan kltr, her iki kesime de egemen olmakla birlikte,
Bizans'da merkezi otoritenin yklmam olmasndan, bir de Yunanca'nn din ve devlet dili olmasndan dolay, Latince'nin din ve kltr dili
olduu batdan farkl bir biim almtr. Hristiyanlk bu iki toplumda
mezhep farkllamasna doru gelimi, Hristiyan dn ve ona
bal olarak siyasal dn de farkllklar gstermitir.
Bat Roma mparatorluu ykldktan sonra, merkezi otoritenin
bulunmamasndan dolay, topraklan zerinde siyasal birimler olan bin
lerce prensliin kurulmasna karlk, Bizans'da merkezi otoritenin
varln srdrmesi iki kesimin siyasal yaplan arasndaki en nemli
farkll oluturmutur. Bizans imparatorlar sonradan yaratlan ve
titrlerinden baka bir gleri olmayan Kutsal Roma imparatorlanna
gre gerekten siyasal ek sahibi olan, en yksek siyasal erki ellerinde
tutan kimselerdi. Bu nedenle Bat'da grlen papa - imparator atmalar Bizans'da grlmemitir. mparatorlar her zaman patriklerden
stn, patrikler imparatora baml durumda olmulardr. Bu bakmdan
Bizans, ortaa slam imparatorluklarna ve Osmanl mparatorluuna
benzemektedir. Bizans ile slam imparatorluklar ve onlardan biri olan
Osmanl mparatorluu arasndaki farkllklar, kukusuz benzerlikler
den daha fazladr. Ana konumuz byle bir karlatrma deil, Bizans
toplumu ve dn.
266

B. Bizans'da Toplumsal ve Siyasal Gelimeler


Bizans'da toplumsal ve siyasal gelimelerle, siyasal dnle il
gili olarak, yararlandmz balca kaynak, G.L. Seidler'in Bizans
Siyasal Dn adyla 1980 ylnda Trke'ye evrilen yaptdr.
Aadaki bilgiler daha ok bu yapttan zetlenmi bulunmaktadr. (Bu
konuda fazla bilgi iin elinizdeki kitap kaleme alndktan sonra kan
Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, ev. Fikret Iltan, Ankara
(1981) T.T.K. yaynna baklabilir.)

a. M erkezi Ynetim ve Toplumsal Snflar


Bat ekonomik bir k iine girmiken, Bizans'da retim ve ti
caret, bunlarla birlikte imparatorluk, gittike glenmekteydi. Bat'da
feodal dzen hzla oluurken, Bizans mparatorluunda merkezi otorite
nin gl olmas, ancak ok ar bir feodallemeye olanak veriyordu.
Gerekten, Justinianos'un (lustinianos ya da Jstinyen olarak da yazl
maktadr) 530 ylnda yaptrd yasa derlemesi olan Digesta'a (XI.
54'te) kimsenin kylleri himaye altna almaya kalkmamas buyrula
rak, feodal himaye ilikilerinin olumas engellenmeye allyordu.
Sekizinci yzylda kleci dzen egemen olmaktan karken, geli
irse serdie varabilecek olan koloni dzeni de (Cermenler'in batda
yaptklarnn tersine, Slavlar'n imparatorluu ykmadan szarak yerle
me hareketlerinden dolay) ortadan kalkarak serfliin oluaca temel
lerden biri de yklm oluyordu. Ksacas Bizans, daha ok zgr ky
l nfusuna dayanan (bu nedenle de toprak dzeninin feodal olup ol
mad tartmalara yol aan) bir merkezi imparatorluk durumuna gel
miti. Byk mlkler, kendilerine yeterli ekonomik birimler olmaktan
ok imparatorluk ticaretine bal iletmeler olarak gelitiler.
Toprak ve ticaret aristokrasileri Bizans Imparatorluu'nun egemen
snflarn oluturuyorlard, imparator, bunlardan birinin ynetimi t
myle eline geirmemesi iin, onlar birbirlerine kar kulland gibi,
her ikisine kar imparatorluk ordusunun dayand zgr kyller ile,
kentli aa snflar olan plebleri kullanyordu. Bu konuda Yeiller ve
M aviler adlar altnda rgtlendirilmi spor klplerini nasl kul
landn ilerde greceiz. Acaba spor klpleri stanbul'da gnmzde
de benzeri amalarla kullanlyor mu?

267

b. Bizans Feodal Dzeni


Bizans, snr boylarn Cermen ve slam basklarna kar koruya
bilmek iin buralarda kendilerine brakt topraklarla besledii ar
svari birlikleri bulundurma yolunu tuttu. Bu ise, ister istemez, Bi
zans imparatorluunun da iinde feodal bir rgtleniin domasna yol
at.
Ne var ki Bizans feodal dzeniyle Bat feodal dzeni arasnda fark
llklar vard. Bizans'n "pronoia"s, Batnm "fiefina benzeyen, askeri
hizmet karl olarak feodal beylere verilen toprak paras idi. Yalnz
Bat fie f inden farkl olarak, babadan oula gemiyordu ve pronoia an
cak imparatordan alnabiliyordu. Bu, Bizans'da imparatorlarn merkezi
otoritesinin gl oluunun yaratt ve gl olarak kalmasn sr
dren bir farkllkt. Bununla birlikte, Bizans askeri kr aristokrasisi de
zaman zaman Bizans imparatorlarna kafa tutmaktan geri kalmad.
OsmanlIlar Bizans topraklarm fethedince, Bizans'n askerlik ve
toprak dzenini, demek ki retim ve sava teknolojilerini, elbette baz
uyarlamalarla, benimsediler. Osmanl toplumundaki derebeylik (aalk)
dzeninin ve sipahi sisteminin bir kayna da ite bu Bizans kurumla
ndr.

c. Bizansda Din - Devlet likileri


Bizans mparatorluu'nun Bat toplumundan bir baka farkl yan,
din - devlet ilikileri alanndadr. lk Bizans imparatoru Konstantinos,
pagan olmakla birlikte, Hristiyanla sempati besliyordu. Yaamnn
sonlanna doru Hristiyanl kabul etmiti. Ondan sonraki imparator
lar tannlk savndan vazgetiler, Hristiyanln koruyucusu roln be
nimsediler. Bu anlayla mparator Konstantinos, Hristiyanlk iinde
ortaya kan gr ayrlklarn ortadan kaldrmak iin 325 ylnda Nicaea (znik) Konseyi'ni toplad. Konsey'e gelen piskoposlarn aylkla
rn dedi, Konsey'e bakanlk etti ve Konsey'in kararlarn imparator
luk buyruklar durumuna getirerek, onlara yasa gc kazandrd. Bu
davranlaryla, imparatorun dinsel konulara da karmaya yetkisinin
olduunu, imparatorlarn din adamlarndan stn olduklarn, kilisenin
devlete bal olduunu kabul eden gelenein temellerini atm oluyor
du. Bu gelenei izleyen Bizans imparatorlar, din ile teoloji konula
rnda zel grler ne srebilecek kadar ilgilendiler. Din adamlarn ve
268

patrii atama ve grevden uzaklatrma haklarn ellerinde tuttular, hat


ta gerekli grdklerinde patrikleri cezalandrdlar. Papaln Bizans im
paratoru ile bozumasna ve Katolik - Ortodoks kiliselerinin ayrlma
sna, bir bakma imparatorlarn bu tutumu yol at.

d. Bizansn Siyasal Yaps ve Kurumlan


Bizans siyasal dzeni, Roma mparatorluumun dzenini devral
m olmakla birlikte, ondan olduka farklyd. Bizans'da da konsllk,
praetrlk, senato gibi kurumlar vard; ama bunlar imparatorun gc
yannda glgede kalm, kalnt, onursal kurumlar durumuna dm
lerdi. Bizans halknn imparatoru (szde) semesinde de durum ayn idi.
Siyasal erk, imparatorun, ordunun ve imparatorluk brokrasinin, en
yksek kamu grevlilerinden oluan "Devlet Kurulunun elindeydi.
Kendisine kilisenin en yksek grevlilerine bile verilmeyen "deios"
(tanrsal) sfat verilen imparator, kendisini kilisenin de ba sayyordu.

e. Bizans'da Toplumsal Gelimeler


Bizans'da, Atina'daki ya da Roma'daki gibi belli snflan temsil
eden siyasal gruplamalar, siyasal partiler yoktu, fakat spor klpleri
vard. Sirk gsterileri ya da spor yarmalan diyebileceimiz oyunlar
da, yanmalarda, takmlann renklerine gre, taraftarlan da "yeiller" ve
"maviler" olarak iki kampa ayrlmlar, aralarndaki yanma dmanl
a dnmt. Bu kutuplama, zamanla snfsal, siyasal bir kutup
lama biimini almt; daha dorusu snfsal, siyasal kutuplamalarn
aa vurulmas arac olmutu.
Ne var ki bu kutuplamada her iki tarafn tabann halk olutu
ruyordu. Taraflarn politika alanndaki, saraydaki temsilcileri ise farkl
snflardand, hi deilse, farkl snflann kann kolluyorlard. Para oli
garisi, zengin zanaatlar, tacirler yeilleri; toprak aristokrasisi mavileri
destekliyordu. Egemen snfn bu iki kanad, Bizans politikasnda ve sa
rayda! arlklarn koymak iin, kendi tuttuklar tarafn arlk kazanmas
iin yeillerle mavileri srekli olarak birbirlerine kkrtrken, halk da bi
linli olarak ya da olmayarak, kendi yaam iin nemli olmayan konular
da, ya da bakalarnn davas uruna blp birbirlerine drm oluyor
lard. te yandan imparatorlar da, egemen snfn kanatlar aras denge
politikalarnda duruma gre, hi birini tmyle bir yana koymadan, ba
269

zen yeillerin, bazen mavilerin yann tutuyor, onlarn temsilcilerine


grev veriyor ya da grevden alyorlard.
Yeiller ile maviler arasnda srekli krklenen bu dmanla
karn, bunlar nefret edilen bir imparatora ya da egemen snflara kar
birletiklerinde, kan gvdeyi gtryordu. Bu birlemelerden birisi
daha imparator Justinianos zamannda, 532 ylnda patlak veren "Nika
Devrimi"dir. Adm ayaklanan halkn "zafer zafer" anlamnda "nika nika"
diye barndan alan bu harekette, zenginlerin mahalleleri baslm,
ileri gelen devlet adamlar, politikaclar ldrlm, tutukevlerindekiler salverilmi, zenginler taraya kamak zorunda kalmlard. Justini
anos ayaklanmay, kiralk askerlerle ve otuz bin kiiyi ldrterek ba
arabilmiti.
Egemen snfn ideolojik egemenlii nedeniyle aa tabakalarn,
bilinli bir izgi tutturamayan, dolaysyla geliigzel patlak vermeleri
biiminde ortaya kan tepkilerinden bir bakas, kendini ikona kin
cilik hareketinde ortaya koymutur. kona kinciliin, pagan oktannc
sanatn rnleri ve tapnma aralan olan resim, yontu ve benzeri tas
virleri yasaklayan slam ve onun gerisindeki Musevi dnnden et
kilendii ak. Bizans kyllerinden ve aa kent tabakalanndan olu
an plebler arasnda yaygn bir tarikat olan Paulikianlar (Pauluscular)
tarikatnn izleyicileri, Hristiyan azizlerinin yontularna ve resimlerine
(ikonalara) sayg, tapnma kltne kar saldrya getiler. Bu, ayn za
manda varlkl snflara ve kilisenin malvarlna kar giriilmi bir
saldryd.
Ne var ki bilinli olmayan bu tepki de, baka evrelerce kulla
nld. mparator III. Leon (ki 717 - 741 yllan arasnda imparatorluk
etmitir) ikona kincilii, kendi tarafn tutan tara askeri aristokrasisi
ile plebleri birletirmek ve manastrlann topraklanna el koyup, devle
tin gelirlerini artrmak amalan iin kulland. kona kincilik dzen
iin tehlikeli bir apa ve nitelie ulanca da, imparatorie Theodora,
843 ylnda din adamlann anp, kutsal kitaplardan ikonalara tapn
mann gerekli olduunu belirten szler bulmalann isteyerek, bir kon
sey toplad. Konsey bu isteini yerine getiren kararlar ald. Bunlar hal
ka duyurulunca, ikona kincilik hareketi sona erdi. Olanlar birbirini
kran halka ve stanbul'un mzelerinde ve eitli yerlerinde grd
mz "kafasz" yontulara oldu.
Thomas adnda Slav asll bir asker kolonicinin (gmenin) 821
ylnda Bizans snrlanndan ierip girip, vergileri devlete brakmayp
270

kendi topladktan sonra bir blmn halka datarak, feodal toprak sa


hiplerinin elinden ald topraklan halka vererek, halk yanma ekme
siyle balayan aa snflann ayaklanmas ve i sava, 823 ylnda
ayaklananlann yok edilmeleriyle sonuland. Bunu izleyen 928 ve 1262
kyl ayaklanmalan da aristokratlann zaferleriyle sonuland. Ondrdncyzylda denizcilerin aristokrasiye kar Zelotes (kzgn banaz
lar) ayaklanmas patlak verdi. 1342 - 1349 yllan arasnda tm impara
torlua yaylarak, pleblerin Thessalonike'yi (bugnk Selanik'i) yedi
yl ellerinde tutabilecekleri kadar gelimise de, "genel yarar" ilkesini
izleyerek, zel mlklerin ve kilise topraklannn halka datlmasn is
teyen bu ayaklanma da bastrld.
Onikinci yzyln sonlanndan balayarak, dnya ekonomisinin
merkezi Konstantinopolis'den Venedik'e ve Cenova'ya kaynca, Bizans
ekonomisinin ipleri talyan cumhuriyetlerinin eline geer. 1204 hallan ise, Konstantinopolis'i ve teki Bizans kentlerini yamalarlar,
ykarlar. Ykntnn etkisi 14. yzyla dek srer. Bizans kendini topla
yamaz, 1453'de Osmanllar, Bizans mparatorluu'na son verirler.
C . Bizans Siyasal Dn
Bizans imparatorlar, kendilerini Tann'nn atad, erklerini doru
dan doruya Tann'dan aldklar yolunda bir siyasal kuram gelitirmi
lerdi.
Sezaropapizm: Bu kurama gre, gkte nasl tek bir Tanr var
sa, yeryznde de Tann'nn tek bir vekili, tek bir imparator olabilirdi.
Bu kuram, an tartmalanyla ilgili iki kant kanlabilecek biimde
dzenlenmiti. Bizans imparatorlan bu kurama dayanarak, bir douda
bir batda iki imparatorun olamayacan ne sryor, Roma impara
torlarnn tek ve gerek ardllannn kendileri olduklarn sylyorlard.
Gene bu kuramdan kanlan bir sonuca gre, Tann'nn yeryzndeki
tek temsilcisi olan imparator, hem dinsel hem laik iktidan elinde tutmakdayd, hem devlet ilerinin hem de din ilerinin bakanyd.
Yunan Etkisi: Dou Roma mparatorluunda dil nce Latince
iken, zamanla Yunanca onun yerini almtr. Buna uygun olarak, Bi
zans imparatorlan ve aydnlan, artk Roma kurumlanndan, Roma kl
trnden deil, Atina kltrnden ve dnnden etkilenmeye ba
ladlar. Bizans dnrleri, Platon'un ve Aristoteles'in dncelerini
stp yeniden sundular.
277

Gerekten Konstantinopolis'de biri Platoncu, teki Aristotelesci


olan iki felsefe okulu vard. Bu bakmdan, Bizans dn ile ilgili
baz metinleri Social and Political Thougth in Byzantium (1957) adl
yaptnda derleyen Emest Barker, Bizans siyasal dnnn Yunan
felsefesinin egemenlii altnda kalm olduu iin, zgnlkten yok
sun olduunu syler. Ayrca, Bizans'da kilise - devlet aras ve partiler
aras siyasal savamlar olmad iin, Bizans siyasal dnn,
gelimesi engellenmi bir siyasal dn olarak grr. Seidler, Bi
zans Siyasal Dn adl yaptnda bu gre katlmaz. Siyasal
grlerin deerinin, zgn (orijinal) olup olmamalaryla deil, top
lumsal ilevlerine, snf karlarn temsil etme derecelerine ve toplum
sal ilikilere, siyasal ve yasal kurumlara etki derecelerine gre biilmesi gerektiini syleyerek, Bizans dnnn nemsiz olmad
sonucuna varr.
Monofizist Kuram: Roma teologlar ile Bizans teologlar arasn
daki en byk dinsel gr fark, sa'nn doas hakkndadr. Roma din
adamlar sa'nn hem insan, hem Tanr olarak ikili doasnn olduu
yolundaki ortodoks kuram savunurlar. Bizans din adamlar ise, Roma
teologlarnn bu kuramn, onlarn zenginliklere sahip olma isteklerine
ve bu dnya yaamna kar duyduklar sevgiye dinsel bir temel sala
mak amalarnn rn olarak grrler. Kendileri, sa'nn yalnzca Tan
r doal olduunu savunan "monofizist kuram"dan yanadrlar. Bu ku
ramn gerei olan dnya nimetlerinden uzak durup, tinsel eylere deer
vermek, toplumsal eitsizliklere ve Roma (Ortodoks) kilisesinin zen
ginliklerine saldrma amalarna hizmet etme olana veriyordu. te
yandan "monofizist kuram" Bizans'n "sezaropapizm" olgusuna; Isa'nn
ikili doas ortodoks kuram ise, kilise ve devlet olarak iki bal Latin
Hristiyanlk dnyasnn gereine uygun kuramlar olarak grnrler.
Doal Hukukla Snrl Erk: Bizans siyasal dnnde, im
paratorun siyasal erki, kilisenin aracl olmadan Tanr'dan ald, an
cak bu erkin snrsz olmad, onu doal hukukun snrlad gr
vardr. mparatorluk yasalarn 530 ylnda derleten mparator Jutinianos, "imparatorluun grkemi yalnzca silaha dayanmakla kalmamal,
savata ya da barta nderlik edebilecek bir gc olabilmesi iin hu
kukla donatlmal" demektedir. Ancak yapt Gizli Tarih adyla Trk
e'ye evrilen Bizans dnr ve tarihisi Prokopios, Jusnianosn
yaptklarnn hi de sylediklerine uymadn anlatmaktadr. Ayn im
paratorun, imparatorluun tanrsal kaynakl olduu, en yksek siyasal
272

erkin aristokratlarn elinde bulunmasnn gerektii, lkeyi aristokrat


lardan kurulu bir senatonun ynetmesi, ruh durumlar deiken olan
halkn devlet ilerine hibir zaman yaklatnlmamasnn uygun olaca
yolunda dnceler beslediini de biliyoruz. Bu dnceler besbelli
Hristiyan inanlarnn ve Eski Yunan, zellikle de Platon'un dn
celerinin etkilerinin rndr.
Feodal soylularn dnya grn dile getiren, zamann d,
av, ak, len ve sava ile geiren, slamlara kar savalarnda kahra
man olarak sivrilen bir taral feodal beyin yklerini anlatan Digenis
Akritas destannda, "egemenin grevi... bakalarnn mallar ile, yasa
lara aykr olarak oynamayp, din sapknlaryla savamak ve doru
inanc korumaktr" denmektedir.
Bizans Dnrleri: Bizans toplumu iinde, zellikle din adam
lar ve brokraar arasndan, Yunan filozoflarnn dncelerini Latin
ce'ye eviren "Felsefenin Verdii Avuntu" adl yapn yazar Boethius
(480 - 525); altnc yzyln Justinianos dneminin tarihisi ve d
nr Gizli Tarih'in yazan Prokopios; Hristiyanlktan ok Yunan d
nnn hayran, tarihi, hukuku, sylevci (hatip) Agathias (536582); Benedic manastr kurallann koyan Benedic (6. yzyl); sarayl
larn ideologu olan Mikhael Psellos (1018-1097), Platon'un felsefesi
nin hayran olan Georgios Gemistous (lm 1415) gibi bireysel d
nrler de kmtr. Bunlar daha ok Eski Yunan felsefesinin etkisi
altnda kalm ve aristokratik dnceler gelitirmi olan dnrlerdi.
Dnceleri bir okul oluturmad ve kendilerinden sonraki alarn
dUUnUnU pek etkilemedii iin, zerlerinde tek tek durmak gerek
mez. Ancak Eski Y unan kltr ile balantlar Latin dnyas d
nrleri gibi kesintiye uram olmayan Bizans dnrlerinin nemi,
Hal Seferleri ilikisi ve Konstantinopolis'in fethi ile dalmalar so
nucunda Bat'nn Yunan dnyle ve kltryle balantsnn yeniden
kurulmasna yardmc olmalarnda yatmaktadr.

273

IX
Y E N A D A
T O PLU M VE SYASAL DN

Yenia siyasal dn, ortaan dinsel siyasal dn bii


minden kurtulup, amzn bilimsel siyasal dnne ulamak yo
lunda alm admlardan oluur. Bu anlamda dinsel siyasal dnten
bilimsel siyasal dne gei dneminin dndr. Bu nedenle de
onda dinsel elerle bilimsel elerin yanyana bulunduunu grrz.

Bilimsel Dnn Douu


Bu zellik salt siyasal dnn zellii deildir, fakat genel
olarak yenia dnnn zelliidir. Dn alannda dinsel d
nten bilimsel dne gei biiminde grlen bu gelime, yalnz
ca insan aklnn kendiliinden gelimesinin rn deildir, insan d
nndeki bu gelimeyi "insanlar zamanla yanl dndklerini an
lam ve doru dnmeye ynelmilerdir" biiminde aklamak, inan
drc olmaz. yleyse neden 16. -18. yzyllar arasnda dnce alannda
gerekletirilen bir devrimle yeni bir dn dnemi balamtr? Ve
neden bu yeni dn, ilkin orada ya da burada deil de Avrupa'da atlatmtr tomurcuunu? Bu sorularn yant aratrlnca, dn ala
nndaki sz konusu devrimin temelinde ekonomik ve toplumsal alan
larda gerekletirilen bir baka devrimin yatt grlr.
275

Geim Biimleri ve Dnce Biimleri


Yalnz yeniada deil, tm insanlk tarihinde genel dnce bi
imlerinin ne zaman deitiklerini aratrnca grdk ki, her dnsel,
kltrel deiikliin temelinde bir ekonomik, toplumsal deiiklik
yatmaktadr. Ve gene grdk ki, her bir ekonomik ve toplumsal dze
nin kendine zg bir kltr, kendine zg bir dn vardr. Bu
yoldaki gzlemlerimiz giderek, her "geim biiminin" (ki bu retim
ekonomisinden sonra "retim biiminin" demektir) kendine zg bir
"toplumsal dzeni", snf dzeni ve ekonomik toplumsal dzene uygun
bir "dnce biimi" yarattn ortaya koymutu.
nsanlk tarihinin en genel ve en kaba izgilerine, en byk ve en
genel gelime aamalarna baktmz zaman, temel geim biimi
ve bu geim biiminin belirledii temel dn biimi ile
karlarz:
1. Toplayclk ve avclk ekonomisi
ve bu dnemin sihirsel dn,
2. Tarmsal retim ekonomisi
ve bu dnemin dinsel dn,
3. Sanayi retimi ekonomisi
ve bu dnemin bilimsel dn.
te yenia siyasal dn, sanayi a insannn bilimsel d
nce biiminin bir rn olarak, siyasal olaylar neden - sonu iliki
lerini aratrarak aklamak, siyasal grleri bunlara dayanarak ve ras
yonel kalplar iinde sunmak abasnda olan bir dntr.

1. YENA BATI TOPLUMLARINDA EKONOMK


TOPLUMSAL VE SYASAL GELMELER
Ortaa toplumunun nasl bir deimeye, nasl bir gelimeye u
rayarak yenia toplumuna dntn izleyebilmek iin, nce or
taan dzenini hatrlamak, sonra da onun i ve d dinamiklerine, i
ve d elikilerine bakmak gerekir.

276

A . Feodal Dzenden Kapitalist Dzene Gei


Ortaada retim (kasabalarda, kendi retim aralar ile kendi dk
knlarnda alan zanaatlarn yaptklar ve o tarihlerde egemen re
tim biimini etkileyebilecek apta olmayan retim ile ky ile kasaba
ve kasabalar aras kk apta alveri dnda) feodal beylerin malik
nelerinde yaplyordu. Bir maliknede yaplan retim, feodal beyin ai
lesinin ve serilerin hemen tm tarmsal rn gereksinimlerini karla
d gibi, maliknelerin demirci, marangoz, sara gibi zanaatlar da
malikne topluluunun snrl sanayi mal gereksinimlerini karla
yabiliyorlard. Bu nedenle malikneler hemen hemen kendine yeterli
ekonomik birimlerdi. Pek az bir rn fazlas kasabaya satlyor, kasa
badan bunun karlnda ok snrl baz sanayi (zanaat) mallan ya da
feodal bey iin lks mallar almyordu. Feodal dzenin i elikileri,
Hal Seferlerinin etkileri, yeni ticaret ve sanayi etkinlikleri ve yeni
sava teknikleri byle bir dzenden kapitalist dzene geii salayan
bellibal etmenlerdir.

a. Feodal Dzenin elikisi


Feodal retim dzeni, retim birimlerinin kendilerine yeterlilikle
rinden dolay, kendini yineleyen bir ksr dng iine dmt. Feo
dal ekonomi, feodal toplum kendini bu ksr dngden nasl kurtard?
Feodal toplumun kabuunun krlmasnn, biri i, teki d neden ola
rak iki ana nedeni vardr. neden feodal toplumun i elikileri, d
neden bu i elikinin yol at Hal Seferleri'dir.
Feodal dzenin i elikisinin temelinde, yukarda aklanan ne
denlerden dolay, bu dzenin retici gleri gelitirme yeteneinden
yoksun oluu yatar. retimin artnlamay, bir yandan, zamanla besleyemedii, dolaysyla dzeni ykc eler durumuna gelen bir "ta
rmsal kkenli proletarya" oluturmu; te yandan, ekonomik durum
larnda yzyllarca nemli hi bir gelime olmayan serilerde, dzene
kar bir dmanln olumasna neden olmutur. Bu ikisinin birle
mesi, feodal dzeni kknden sarsacak bir tehlike olarak grnmtr.
Feodal toplumun egemen zmresinin iki kanadndan birini olu
turan ileriyi gren din adamlar, bu tehlikeyi de grm olmallar.
nk Hal Seferleri'ni rgtleyerek, eitsizliki feodal ve duraan
dzenin yaratp tehlikeli olabilecek kadar artrd tarmsal kkenli pro277

letaryay bir safra gibi darya atmann yolunu bulduklarn gr


yoruz. Aslna bakarsanz, din adamlannn bu tehlikeyi grmeleri ve bu
zm bulmalar iin ileri grl olmalar da gerekli deildi. Genel
likle hayranlk duyduklar gemii ben, tarihi bilen din adamlar, ben
zeri sorunlarla karlam olan Eski Yunan'da, Toynbeenin (Trkeye
de evrilen Tarih Bilinci adl yaptndaki) deyiiyle "i proletaryann
skender'in Dou seferi ile da atlmasndan ders alm olmalar yeterliydi.

b . Hal Seferleri'nin Yenian Tohumlarn At


Birazck dikkatli bir bak, Hal Seferleri'nin dinsel rts al
tnda bu ekonomik ve toplumsal amacn srttn grmekte gecik
meyecektir. Papa II. Urban, 1095 ylnda, Hristiyan haclarn yollarda
ektikleri skntlar anlatarak, Kuds'n (Yerualimin) slamlarn
elinden alnmas iin, Avrupa'y ha iin bir kutsal savaa, hal sa
vama armt. Karllk olarak vaad edilen dl, bu yolda lenlerin
din ehidi saylp, gnahlarnn balanp kurtulua ererek cennete
gidecekleri idi. Sa kalacaklarn umanlar iin de, Dou'nun zengin
liklerinden sz etmeyi unutmamlard. Hal Seferleri, ksa dnemde
papann umduklarn vermi, safra dar atlm, Kuds alnm, Su
riye'de ve Anadolu'da, ha yolu boyunca sralanan Hal Devletleri ola
rak bilinen devletler kurulmu, bu sonular seferleri rgtleyen kilise
nin saygnln artrmtr. Ama Hal Seferleri, uzun dnemde, kili
senin saygnln sarsacak, feodal toplumun egemen snflarnn ege
menliklerine son verecek olan tohumlan da atmtr; feodal dzenin
kabuunu kracak olan olaylarn, retim teknolojisinde yeni gelime
lerin de balatcs olmutur.
c.

Yeniada retim Teknolojisindeki Gelimeler

Karayollann pek gvenli grmeyen Avrupa, sonraki Hal Sefer


leri'nin ounu, talya'dan denizyolu ile gndermitir. Bu yolla nce
Hallan, sonra haclan tamaya balayan Italyan armatrleri, onlarla
birlikte talya liman kentleri gittike zenginlemilerdir.
Hal Seferleri aslnda bir yama seferi idi ve tarihte grlen, denizyoluyla yaplan teki yama seferleri gibi, yerini zamanla dzenli
ticarete brakarak, lkeleraras ve denizan ticareti balatm oldu. Bu
278

ticareti yrten yerler, daha ok Cenova, Napoli, Venedik gibi talyan


kentleriydi.
Denizar Ticaretin Etkileri: Hal Seferleri Dou'nun ipek,
baharat, kokular vb. mallarn Batya tantrken, Dou'nun sultanlar
da Bat'nn baz yaplm mallarndan, zellikle ynl kumalarndan
pek holanmlard. Bugnk Belika'nn Kuzey blgesi olan Flanders
kentleri bu ynl kuma ticareti yoluyla zenginletiler, te yandan,
ynl dokuma ticareti, bu blgede dokumacl kkrtt. Bylece
Hal Seferleri, talya'da ktalararas ticaretin, Kuzey Avrupa'da sanayi
devriminin tohumlarnn atlmasna neden olmutu.
Hal Seferleri'nin balatt byk ticaret ile, topraktan elde edi
len servet yannda ticaretten elde edilen servet, aristokratlarn yannda
ticaret ile zengin olmu tacirler yaratlm oldu. Giderek imalat, yani
sanayi yoluyla zenginleen sanayiciler belirecekti.

Burjuvazinin ve Burjuva Cumhuriyetlerinin Douu:


Bu yeni snflar, kasabalarda, kentlerde oturduklar iin, kendilerine ka
sabal, kentli anlamnda "burjuva" (kentsoylu) denir. Topraklar snrl
olduu halde, caretin byle bir snn, dolaysyla ticaretten edinilecek
servetin de bir snn yoktu. Sonuta, talyan ticaret kentlerinde, talyan
aristokratlanndan hem daha varlkl hem daha kalabalk bir snf olu
maya balad. Ekonomik gc eline geiren bu snfn, siyasal gc de
ele geirmek isteyecei ortada. Kentli zenginler artk, knn kenti y
netmesine, feodal beyin (bir zamanlar gvenlikleri iin sndktan)
egemenliine boyun emek istemeyecekler, kentlerini kendileri ynet
meye balayacaklardr. Bu nedenledir ki ticaretle uraan talyan kentle
rinde feodal ynetimlerin yerini cumhuriyet ynetimleri ald.
Baz kentler feodal beylerine kar zerkliklerini kazanp kendileri
ni kent meclisleriyle ynetmeye baladlar. Ancak bu kent meclisleri
kent halknn her tabakasndan deil, yeni ekonomik gc ellerinde tu
tanlardan, ticaret ve sanayi yoluyla zenginlemi burjuvalardan olutu.

Ticaret Sermayesinin Sanayi Sermayesine Dnmesi:


Feodal toplumun kabuunu atlatan ey de bu "ticaret sermayesi" oldu.
Ticaret sermayesi "sanayi sermayesine" dnt ya da sanayi sermaye
sini yaratt. Bir tacirin, denizar bir smarlamay karlamak iin, ev
ev, dkkn dkkn dolap yaplm mal toplamas pek kolay ve elve
rili bir yol olmasa gerek. Kasabada, kentte oturup satclarn ayana
gelmesini beklese bile, kendisine kk miktarlarda ve ok farkl nite
likte mal gelecektir ki, bu da byk apl ticarete elverili deildir. Bu
279

durumda ya tacir "eve i verme" (putting out) denen sistemle, daha ok


lonca denetimi dnda kalan kyl ailelerine hammadde salayp, iste
dii mal yaptracaktr; ya da baz zanaatlar ilerini ve dkknlarn
geniletip ok sayda kalfa ve rak altrarak tacirin istedii oklukta
"standart mal retmeye balayacaktr. Daha elverili, daha uygun,
hem de tacir iin daha krl bir yol da, tacirin byk bir imalathane (ya
pmevi) ap, zanaatlar, kylleri, buraya toplayp onlar cretle
altrarak, byk miktarlarda mal retmesidir ki bu daha ok bavu
rulan yol olarak grnr, ite ticaret sermayesinin sanayi sermayesini
yaratmas, ya da sanayi sermayesine dnmesi olay budur.
elflerin ve Zanaatlarn ilemesi: Yapmevi retim i,
sanayi alannda iblm, buna bal olarak "sertlerin iilemesi" ve
"zanaatlarn iilemesi" srecini balatmtr. ok kiinin alt
bir yapmevinde, bir iinin, iin tmn deil de bir blmn ya
pnca daha ok i kard grlm, yapmevi iinde iblmne gi
dilerek, her iiye iin kk bir blm verilmeye balanmtr. Bu
yolla yapm harcamalar (maliyetler) drlmtr.
Bu durum karsnda, kendi dkknnda kendi aralar ile retimde
bulunan zanaatlar, yapmevlerinin ucuz mallaryla yanamayarak if
las etmi, retim aralann yitirmi, gelip yapmevlerinde cret kar
l almaya balamlardr ki, bu "zanaatlann iilemesi" olay
dr. Tacirlerin "eve i verme" sistemiyle altrdktan kylleri yapmevlerine armalan ise "sertlerin iilemesi hareketini balatmtr.
Dou-Bat ticareti, ilkin Dou'nun ynl kuma isteklerinden do
lay dokumacl kkrtmt. Bunun sonucu olarak dokumaclk Av
rupa'nn en hzl gelien sanayi dal oldu. Sanayi devriminin ilk rn
lerinden olan dokuma makineleri dokuma bez ve kuma fiyatlarm ok
drd. Bu ise, i ve d talebi artrd. Dokumaya olan talebin art
yn talebini artrd. O kadar ki, bir topra demektense orada sr bes
lemek daha krl duruma geldi. Bunun zerine baz byk toprak sa
hipleri, topraklarnda tahl yetitirmek yerine sr beslemeye balad
lar. Bylece, kasaba, kent pazarna yn satp, buralardan gelien ticare
tin ve sanayinin sunduu yeni lks mallan satn alabildiler.

itleme Hareketi: Byk toprak sahipleri, "itleme hareketi" de


nen olayla tarlalann otlaa dntrnce, birka obanla ii yrtp,
geri kalan serfleri, stelik zgrlklerini de balayarak, topraklanndan karmaya baladlar. Kasabalardaki ve kentlerdeki yapmevleri ve
280

fabrikalar isiz kalan bu serfleri ii olarak altrmak zere beklemek


tedirler. Bu da "sertlerin iilemesi" olayn pekitirip hzlandrd.
Bu ekonomik gelimelerle, ortaa feodal tarmsal retim dzeni
nin nemini yitirip, kapitalist retim biiminin yava yava "egemen
retimin biimi" olmas ile, aristokrasi ekonomik gcn yitirmeye
balamsa da, tahtn kolay kolay teslim etmek dncesinde deildir.
Toplumu yneten egemen snf (ya da zmre) olarak varln srdr
mekte direnir. nk ekonomik gcnden baka elinde bu yolda kulla
nabilecei baz kozlar, askeri gc ve kolay kolay teslim alnamayacak
"kaleleri" vardr.

d. Sava Teknolojisinde Ateli Silahlarn


Toplumsal Etkileri
Ne var ki, sava teknolojisindeki gelimeler de ar svari sava
taktikleri ve kalelere snma yntemleri dnemini sona erdirecek yn
de ilerlemektedir. Sava teknolojisindeki bu devrimi "ateli silahlar"
balatmtr.
Barutu in'den renen Moollar, onu toplara uygulayarak, 13.
yzylda Avrupa snrlarna kadar dayanrlar. AvrupalIlar bu yolla ateli
silahlan renmi olurlar. Ateli silahlar Avrupada 14. yzyl gibi
erken bir tarihte kullanlmaya balanmtr ve ateli silahlara dayanan
sava taktikleri gittike gelimitir. Tfekler ar svarilerin papularm dama atacak ynde yetkinletirilirken, toplar, feodal beylerin son
smaklan olan kalelerini 1350 - 1550 arasnda balanna ykmaya ba
lamlardr.
Ateli silahlar sava teknolojisi, ne feodal prensliklerin ne de feo
dal prensliklerin btnleyici organ olan imparatorluun altndan kal
kabilecei bir teknoloji idi. Feodal beyler, prenslikler ateli silahlan
maliknelerindeki iliklerde yapuramayacaklan gibi, ne de ok pahal
olan tfeklerden ok sayda satn alarak bir piyade ordusu edinebilirler
di. mparator da, bu pahal silahlarla birok Avrupa lkesini kendine
bal tutabilecek kadar byk orduyu donatabilecek olanaklara sahip
deildi.
Ateli silahlar, barutuyla, mermisiyle, maden ilemecilii ile,
dkmevleri ile "sanayi retimi"ne baml olan, dolaysyla, sanayi
retimiyle uraan kentlerin, burjuva snfnn altndan kalkabilecei
bir sava teknolojisi yarattlar. Bu nedenle burjuva snf gl olan ve
281

bu pahal, karmak sava teknolojisini yrtebilen hkmetler, gl


hkmetler oldular. Sava alanlarnda, valyelerden oluan feodal bey
lerin kk ordular deil, kentlerin ve krallarn ateli silahlar kullanan
byk piyade ordular ve topular sz sahibi olmaya baladdar.
Ateli silahlar sava teknolojisi, gemilere uygulanarak, deniz
savalarnda toslama ve bordoya yanama taktiklerinin tarihe karma
sna, buna bal olarak ateli silahlar kullanan gemileriyle Avrupa l
kelerinin deniz egemenliklerini, uluslararas ticareti tekellerine alma
larna, giderek smrgecilie yardmc olacaktr.
retim ve sava teknolojileri alanlarnda, feodal toplumun kabu
unu krp, feodal retim biimi yerine, kapitalist sanayi retimi d
zeninin egemen retim dzeni olmasna, aristokratlarn yerine burju
vazinin egemen snf olmasna olanak hazrlayan gelimeler, ana izgi
leriyle bunlardr.
B . Y eniada Siyasal G elim eler
Tarihte siyasal birimlerin, o dnemin retim biiminin yaratt
"ekonomik btnleme''nin yol a "siyasal btnleme"ler olarak or
taya ktklar grlr. Ne demektir ekonomik ve siyasal btnlemeler?
a.

U lusal Ekonom ik ve Siyasal B tnlem eler

Ekonomik btnleme, bir retim dzeninin belli topraklar


zerinde yaayan insanlar arasnda yaratt bir ekonomik "ibirlii" ve
"iblm" rgtdr ki, bununla o toplumun yelerinin zerinde ya
ad topraklar gnll olarak ya da zora dayanlarak, ekonomik ba
kmdan birbirlerinin eksiklerini tamamlayc, birbirlerini btnleyici,
birbirlerine muhta olduklar bir karlkl ilikiler sistemi iine girer
ler. te ekonomik btnleme yolundaki bu karlkl ilikiler, bir
noktada, sz konusu ekonomik ilikilerin srekliliini ve gvenilirli
ini salayabilmek iin "siyasal btnlemeye yol aarlar. Siyasal
btnleme, ekonomik btnleme sisteminin olabildiince srekli
olmasn, bu sisteme kar bakaldnlmamasn, kaldrlsa da, tinsel ve
maddi btn yollara bavurularak bastrlmasn salamaya alr.
Ekonomik btnleme ne kadar tek yanl ve smrmeye dayanan bir
iliki ise, karlklla dayanmayan byle bir ekonomik btnlemeyi
srdrmek iin, o kadar kaba gce, baskya bavurulur.
282

Ekonomik Btnleme: Ne var ki, talya'da balayan kent a


pnda ekonomik ve siyasal btnlemeye yol aan yeni dzen, Kta
Avrupas'na yayldka, durum deiti. talya'dan baka baz Kta Avrupas lkelerinde, zellikle Almanya'da ortaya kan, ticaretle uraan
kent devletleri, srekli ve egemen siyasal rgtleni biimi olamadlar.
nk Kta Avrupas'nda (birka dnda) bir kasabann, ister ticarette
ister sanayide gelimi olsun, hammadde almak, mallarn satmak, ya
plm mallarm d pazarlara gndermek iin, talyadaki gibi kimse
nin snrlarndan gemeksizin gemilerle denize alma olanaklar yok
tu. Herhangi bir kasabann tacirlerinin; ticaret ilikisi kurduklar yer
lere gidebilmeleri iin, pek ok feodal beyin topraklarndan gemeleri
gerekiyordu. Yabanc lkelerin snrlarndan gemek, ou zaman g
vensiz, gvenli olduu zaman ise ok pahalyd. nk, yeni lks
mallarn tadn alm olan feodal beylerin paraya gereksinimleri vard;
bu nedenle, topraklarndan geen mallardan yksek transit (gei) ver
gileri alyorlard. Bu durum, ticaretin ve sanayinin gelimesini engelle
mekte idi. Ayrca ulusal bir siyasal birliin bulunmayndan dolay,
pazar koullarnn blgeden blgeye ok faikl olmas, ticaretin ve ser
mayenin gelimesi nndeki bir baka engeli oluturuyordu.
Siyasal Btnleme ve Ulusal Devletler: Aslnda olay u
idi: Ticaretin ve sanayinin gelimesi ile feodal kendine yeterlilik orta
dan kalkm, blgeleraras ekonomik ilikiler, karlkl ekonomik ge
reksinim, ap gittike genileyen bir ekonomik btnleme srecine
yol amt. Buna karn siyasal birimler, bir nceki dnemin ekono
mik btnlemesinin belirledii kk siyasal birimler olduklar iin,
yeni retici glerin gelimelerine kstek olup, burjuvaziyi dar bir gm
lek gibi skmaya balamt. Ksacas, daha geni apl bir ekonomik
btnleme daha geni apl bir siyasal btnlemeyi gerektiriyordu.
16.
ve 17. yzyllarda burjuvazinin amac, yeni retici glerin
gelimesine elverili olmayan feodal birimlerin ortadan kaldrlmalar,
ekonomik ilikilerini yrtt topraklar zerinde tek bir siyasal biri
min kurulmas, lkenin her yerinde ayn alveri yasalarnn bulun
mas idi. Yeni ekonomik btnlemeye uygun bir siyasal btnle
menin gereklemesi idi. Bu yolda yapabilecei ey, blc glere
cephe alp, btnleyici gleri desteklemekti. Gl prensleri destek
leyerek, onlarn, feodal kk siyasal birimleri ortadan kaldrp, ulusal
devleti kurmalarna yardmc olmakt. Bunun iin de burjuvazi, 16. ve
17. yzyllarda mutlak monari ynndeki eilimleri destekledi. Daha
283

dorusu, baz prensler, hanedan lan adna ve bujuvazinin yardmlanyla


ulusal devletleri ve mutlak monarileri kurarlarken, aslnda, bilerek ya
da bilmeyerek burjuvazinin davasna hizmet ediyorlard. leride gre
ceimiz gibi, bu yzyllarda, mutlak monarileri savunan siyasal ku
ramlar gelitirildi. talya'da Machiavelli, ngiltere'de Hobbes, Fransada
Bodin tarafndan temsil edilen mutlak monari kurandan an d
nne damgalanm bastlar.
Ulusal Dil Ulusal Bilin: Blgeleraras srekli karlkl eko
nomik ilikiler, yzlerce blgesel dilden ve leheden ve Latince'den uzak
lalarak, blgesel dillerle Latince'nin kanmlan olarak ortaya kan ulu
sal dilleri yaratt. Siyasal btnlemeler de daha ok ulusal dillerin snrlanyla akma ynnde geliti. Bir baka deyile, ulusal devletlerin
snrlan, rk snrlan deil, dil snrlan zerine izildi. Elbette bu genel
eilimin dnda kalan durumlar da oldu. Ekonomik, siyasal btnle
meler yan sra ulusal dillerin gelimesi ulusal bilinleri gelitirdi.
Gerekten, aslnda bir Fransz, bir Ingiliz, bir Ispanyol, hatta bir
Alman rk yoktur. Fakat ilkin talyanca, spanyolca, Franszca, ngi
lizce, Almanca dilleri ortaya km, neden sonradr ki bu dil birliinin
yaratt kltr birliiyle, bir Italyan, bir Fransz, bir Ispanyol, bir In
giliz, bir Alman ulusundan, ulusal bilinten sz edilmeye balanmr. Ancak bu dil birliklerinin altnda da ok eitli ve karmak tarih
sel etmenler yan sra ekonomik btnlemelerin yatt unutulma
maldr. (Ulus devletin dil birliinden de nce icat edilip, ulusal bilin
cin devlete yaradl yeni sav hakknda bak Benedict Anderson,
Hayali Cemaatler, 1993).
b. Mutlak Monarilerin Ortadan Kaldrlmas
Mutlak monariler, burjuvazinin kendilerine verdikleri feodal si
yasal birimleri temizleme tarihsel grevlerini yerine getirdikten sonra,
burjuvazi mutlak monarileri eskimi bir sprge gibi atmak istedi.
nk tarihsel grevlerini tamamlamlard. Hl bata durmalar ise,
burjuva ekonomisinin yeni gelimelerini yavalatarak ayak ba olma
larna yol at. Ekonomik bakmdan iyice glenen burjuvazinin, artk
siyasal iktidara aracsz, ajansz adayln koyduunu gryoruz. Siya
sal iktidar ele geirip, feodal alarn kalnts olan ve aristokratlardan
yana ileyen yasalar, yeni ekonomik glerin rahata almasn sa
layacak biimde deitirmek istiyordu.
284

Ne var ki burjuvazi, bu amacm gerekletirmek yolundaki giri


imlerinde, karsnda bu kez kendi yetitirmesi olan mutlak monar
ileri buldu. Burjuvazi mutlak monarklann iktidarn snrlamaya kal
knca da, mutlak monarklar feodal aristokratik glerle ibirlii yap
tlar. Bylece, 16. ve 17. yzyllarda aristokratlar krallarn iktidarm
snrlamak isteyip, burjuvalar mutlak monarklrdan yana olmuken,
18. yzylda roller deiti. Burjuvazi mutlak monariyi snrlamak
amacyla zgrlk ve eitlik bayran ekmiken, aristokrasi genellik
le geleneksel siyasal ayrcalklardan ve bunlarn savunucusu durumuna
gelmi olan kralln geleneksel haklarndan yana oldu.
Burjuva ekonomisinin ve burjuva snfnn gelimesinin bu ikin
ci aamasnda, mutlak monariyi snrlama hareketine kout olarak
siyasal dn alannda, merutiyeti parlamenter, giderek demokratik
kuramlar, siyasal zgrlk kuramlar gelitirilirken, ekonomik d
n alannda da devletin ekonomiye karmasna iddetle kar kan
ekonomik zgrlk liberal kuramlar ne srlmeye baland. Bu
yoldaki dnsel gelimeler, klasik ekonomi kuramnda olgunluuna
ulat.
c. Parlamentolarn Douu
Burjuvazi, yeni retici gleri temsil eden snf olarak ekonomik
gc eline geirip, bu gce dayanarak siyasal gc de ele geirmeye
aday olduu zaman, nce "eitlik" slogan ile aristokratlarn sahip ol
duklar siyasal haklara sahip olmak istedi. Prensler, krallar savalarda
ve teki baz olaanst harcamalar gerektiren ilerde kendilerinden
para istemek iin aristokratlan toplantya anyorlar, onlan gelenek
sel feodal meclislerde topluyorlard. Aristokratlar da bu vesile ile, para
y veren dd alar rnei, siyasal grlerini ve dileklerini krala
ulatryor, kraln baz yetkilerini snrlyor, isteklerini yerine getir
mezse krala istedii paray vermeyeceklerini belirterek, istediklerini
krala yaptrabiliyorlard. Bu meclisler zamanla kraln vergi vb. parasal
nerilerini kabul ederek yasallatran yasama meclisleri durumunu
aldlar.
Krallar, zellikle ulusal monarileri kurma yolundaki savalarn
da, yaptklar byk harcamalara kaynak bulmak amacyla, soylu ol
mayan ama zengin olan kent temsilcilerini de bu meclise, ama aristok
ratlardan ayr oturduklar bir yapda toplamak zere, armaya bala
285

dlar. Ingiltere'de Lordlar Kamaras yanndaki Avam Kamaras'nda,


Fransa'da, bu nc snf, laik ve dinsel aristokrat snflarn temsilci
lerinin topland yaplardan baka bir yapda "Tiers Etat"& ("nc
yap"da) toplandlar. Bylece Fransz devrimi ncesinde Meclis ("Etats
Generaux" btn snflarn genel meclisi) kurulmu oldu. Bu mecliste
burjuvalar da, istedikleri biimde ynettike krala istedii paray ver
mekte duraksamadlar. Buna karlk, burjuvalar da aristokratlarn siya
sal ayrcalklarna sahip olmu, meclise girmi oluyorlard.
"Bundan sonra, siyasal iktidar ele geirme ynnde burjuvalar baz
lkelerde, zamanla parlamento durumuna gelen bu meclislerin yetkile
rini, kraln yetkileri zararna artrarak geniletme yoluyla ve seme
hakknn aristokratlardan kalabalk olan burjuva snfnn ar bas
masn salayacak biimde geniletilmesi ile, devrimci parlamenter,
demokratik yollarla mcadele ettiler. Bu yolun tkand lkelerde de,
devrimlerle iktidar ele geirmeye altlar.
d . ta ly a 'd a k i Siyasal G elim eler
Yeniada siyasal alandaki gelimelerin genel dorultusu budur.
Ancak siyasal gelimelerin genel eilimi ayn ynde olmakla birlikte,
eidi lkeler bu gelimenin eidi aamalanndaydlar. talya'da geli
meler erken balam ve hzl olmutu; kent devleeri cumhuriyeeri
meclisleri ilk nce talya'da boy gstermiti. Ancak, 16. ve 17.
yzyllarda, talya'nn komular gl merkezi mutlak monariler kur
duklarnda, kent devlederine, papaha ve feodal prensliklere blnm
olan talya, Ispanya'nn, Fransa'nn, Avusturya'nn hatta Isvireliler'in
istilalarna uraynca, siyasal btnleme yolunda gerilerde kalm
olduunun farkna vard. Dolaysyla, 16. yzylda talya'nn ba siya
sal sorunu, ulusal birliini salamak oldu. Bu siyasal sorunu ve
zmn kuramsal dzeyde Machiavelli dile getirdi.
e . F ra n s a 'd a k i Siyasal G elim eler
Fransa ise, merkezi mudak monarinin klasik rneini olutura
cak bir ynde geliti. Mutlak monari ynndeki gelimelere aristok
rasinin tepkisi, kendini din savalar klf altnda ortaya koydu. Ancak
din savalarnn uzayp gitmesi, hangi mezhepten olursa olsun herke
sin Fransa kralna boyun emesinin uzayp giden i kargaaya son ve
286

recei yolundaki, burjuvazinin iine yarayan gre arlk kazandrd.


Fransa'da bu gr formlletiren Jean Bodin oldu. Merkezi mutlak
monari yolundaki bu gelime, Fransa kral XIV. Louis'nin merkezi
monarisinin mutlaklama eilimine kar, geleneksel ayrcalklar
brakmama yolunda aristokratlarn son abas olan Fronde Ayaklanmas'nn (1648 - 1653) bastrlmas ve XIV. Louisnin, mutlak monari
anlayn simgeletiren "L'etat c'est moi" ("devlet benim") sz ile
doruuna ulat. Burjuvazi, 18. yzylda zgrlk bayra ile mutlak
monarinin karsna knca, siyasal dn alannda burjuvaziye ya
rayan grleri Rousseau formlletirdi.
f. Almanya'daki Siyasal Gelimeler
Almanya'daki ticaret ve sanayi alanndaki gelimeler, talya, n
giltere, spanya, Hollanda ve Fransa'nm gerisinde kalmt. Almanya
feodal elerin en gl olduu lke idi. 17. yzylda Almanya'da iki
bini akn siyasal birim vard. nemsizleri bir yana braklsa bile,
bamsz siyasal birimlerin says yzden az deildi. Bunlarn
yannda da, yedi elektr (seici) prens ve din adam tarafndan seilen
bir imparator bulunuyordu. mparatorun yannda bir imparatorluk mec
lisi (Diet) bulunmakla birlikte, bu meclis, prenslerin durmamacasna
tarttklar, aldklar kararlara baz prenslerin uymad, siyasal karar
organ olarak ilerlii olmayan bir kuruldu. Byle bir durumda impara
tor, Diet'i bir yana brakp ileri emirnamelerle yrtmek istiyordu.
Ama imparator da, bamsz siyasal birimler salkmna egemen olabi
lecek, szn dinletebilecek ekonomik ve askeri gten yoksundu.
Almanya'da ulusal birlik hareketi protestanlk mezhebi rts
altnda geliti. Baz kiliseler Roma Katolik kilisesine ba kaldrd.
Ekonomik gcn kentlere dayam olan, dolaysyla ulusal burjuvazi
nin davasna hizmet eden baz prensler bu hareketi desteklediler. Al
manya'daki ulusal birlik ve mutlak monari eilimlerini Martin Luther dinsel sylem iinde dile getirdi. Din savalar Almanya'nn bu ge
ri kalml ve siyasal bakmdan paral durumu, gl bir merkezi
otoriteye gereksinme yaratt. Prusya militarizmi bu gereksinmeyi kar
lamaya aday oldu. Byk Frederick, 1740 - 1786 aras, dank siya
sal birimleri askeri gc ile sk bir merkezi ynetim altnda birle
tirdi. Almanya'nn ulusal birlii bylece militarist bir yntemle ger
ekletirilmi oluyordu.
287

g. ngiltere'deki Siyasal Gelimeler


ngiltere, zenginliini deniz ticaretinden edinen, gc deniz gc
ne dayanan bir lke durumuna geldii iin, Fransa gibi gl bir mer
kezi otoriteye gereksinim duymad. Kaltsal aristokratlarn ye olduu
Lordlar Kamaras yan sra, kk aristokratlarla kentli burjuvalarn
seim ile geldikleri Avam Kamaras'nm olumasyla, aristokrasiyle
burjuvazinin karlarnn uzlatnlmaya alld bir siyasal dzen or
taya k. Ne var ki Stuart Hanedan, parlamentonun kralln ege
menliini gittike daha fazla snrlama eilimine kar knca, i
sava patlak verdi.
Hobbes, i savan yol at siyasal kargaadan kurtulu yolu
olarak mutlak monariyi tleyen bir siyasal kuram gelitirdi. I
savan ilk aamasnda mutlak monari eilimine kar aristokratlarla
burjuvalar ibirlii yapmlarsa da, devrimin gittike burjuvaziden
yana gelimesi karsnda aristokradar kraln tarafna getiler. Ama ge
ne de i sava kazanan burjuvazi oldu, 1680 Grkemli Devrim'inden
sonra, kralln yetkileri simgesel bir makam olma noktasna dek da
raltlp ynetim parlamentonun eline geerken, parlamentoda da ikti
dar, Lordlar Kamaras'ndan Avam Kamaras'na doru (demek ki aristok
ratlardan burjuvalara doru) kayma eilimi gsterdi.
Locke, burjuva parlamenterizminin ar bast bu dnemde or
taya att siyasal kuramnda, egemenlii halka dayandrarak, yalnz
ngiliz burjuvazisinin deil, tm Avrupa burjuvazisinin siyasal d
nnn temellerini atm olur.
h. Bat'da zgrlkleri Gelitiren Tarihsel Etmenler
Yenia Avrupa'sndaki siyasal gelimelerle ilgili olarak sylene
bilecek bir ey de, Dou'nun merkezi siyasal rgtlerine karlk,
Bat'nn dank feodal siyasal yapsnn, uzun dnemde vatanda hak
ve zgrlklerini gelitirip, kurumlatrp, gvenlik altna alan sonu
lar dourmasdr. ktidarn teki ve merkezi olmaktan ok oulcu da
lm, zgrlklerin geliecei koullan yaratmtr.
nce feodal beyler, 1215 Magna Carta belgesinde ve onu izleyen
teki belgelerde grld gibi, krala kar baz haklar ve zgrlkler
elde etmilerdi. Aristokratann bu ayncalkl haklan halkas, sonra bur
juvalar (yaknada da iileri) ierecek biimde toplumsal savam288

larla geniletildi, te yandan egemen aristokrat snfn iki kamp, laik


aristokratlar ve dinsel aristokratlar arasndaki ekimeler de siyasal ikti
darn tek merkezde younlap, bireysel haklan ve zgrlkleri bask
altnda tutucu bir duruma gelmesini nlemitir. Bu iki kamp birbirle
rine kar baz haklar elde edip bun lan kurum latnrlarken, vatandalar,
birinden silleyi yediinde tekine snabilmi, o kamp da, kukusuz
vatandatan yanma ekip, teki kampa, egemen snfn teki kanadna
kar gcn artrabilmek iin, vatandalann o konudaki davasn be
nimseyip savunabilmitir.
Feodal beylerle krallann, kilise ile devletin atmalan kadar, ye
rel kiliselerle papaln, krallarla parlamentolann, parlamento iinde de
aristokrat meclisleriyle burjuva meclislerinin atmalan ve birbirle
rine kar kopardklan haklar, atmalar boyunca uzayan bir haklar ve
zgrlkler listesi yaratmtr. Bat demokrasilerindeki haklarn ve z
grlklerin kkllne karlk, Bat demokrasilerinin yntemlerini
benimseyen azgelimi lkelerdeki haklann ve zgrlklerin kkszl
altnda yatan nedenlerden biri de onlann byle bir tarihsel boyuttan
yoksun olmalandr.
C . Yeniada Dnsel Gelimeler
Kilisenin formlletirdii biimleriyle, ortaan dn "eitsizliki", "imana dayanan" ve "ikiyzl" bir kltr ve ideoloji idi.
Eitsizlikiydi, klelii de iine alarak, bu dnyadaki eitsi^liki d
zeni, Tanr, melekler, insanlar, hayvanlar biiminde sralanan evrensel,
tanrsal sradzenine uygun buluyordu, "tednyac" idi, nk, eit
liki zlemler te dnyaya atlm, bu dnya hor grlm, bu dn
yann maddi deerleri aa grlm, tinsel deerler yceltilmiti, te
dnya bu dnyadan nemli gsterilmi, bu dnyann stne karl
mt. "kiyzl idi, nk, maddi deerleri, serveti, hazz, ehveti,
erefi aa gren din adamlar egemen snf bu maddi nimetlerden bol
bol yararlanrlarken, halka, manevi (tinsel) deerlere nem vermelerini,
bu dnya yoksulluklarna katlanmalarn tlyorlard. Bu nedenle iki
yzl bir kltrd.
imdi ortaan bu feodal dinsel dnne ve kltrne rakip
olarak, burjuva ekonomisinin gelimesiyle birlikte nasl, laik, bilim
sel, demokratik, budnyac bir dnn ve kltrn gelitiini g
relim.
289

Ticaret ve sanayi retimi dneminde, kapitalist burjuva ekono


misinin gelimeye balad yerlerde ve yzyllarda da, yeni bir d
nn ve kltrn ortaya karak gelitiini grrz. Bu yeni kltrn
ve dnn ortaya kp gelimesi kendini Hmanizma, Rnesans,
Reform ve Aydnlanma hareketleri olarak drt olayda ortaya koymu
tur. Yeni dnn ve kltrn ilk ieklerini, Hmanizma'y ve R
nesans', yeni retim biiminin ilk nce tutunup en hzl gelitii tal
ya'da verii, retim biimleri ile dn biimleri arasndaki neden
sonu ilikileri asndan anlamldr.
talya'da 14. ve 15. yzyllarda, feodal aristokrasinin "dinsel",
"tednyac" dnne ve kltrne karlk, "laik" ve "budnyac"
deerlere dayanan "bilimsel" dnceler gelimeye balamtr. Yenia
n bu gelimeleri besleyen dnsel ortamn kavrayabilmek iin,
Thomas More'un Utopia, Campanella'nm Gne lkesi, Rabelais'nin
Gargantua yaptlar okunmal.

2. YENADA BATI TOPLUMLARINDA


SYASAL DN
Yenia siyasal dnnn incelenmesine, Luther ile Machiavelli'den birinin ele alnmasyla balanabilir. nk ikisi de hemen
ayn dnemde, 16. yzyln ilk yansnda etkin olmu dnrlerdir.
Protestanlk, ortaan aristokratik dinci dnnden yenian laik
burjuva dnne geite bir kpr olarak deerlendirilirse, Luther
ile balamak uygun olur. Ancak dinde reform hareketinin tek temsilci
si, tek yorumcusu Luther deildir; onun yan sra Calvin ve Mnzer de
vardr.
A . Dinde Reformun Yorumcusu:
Luther - Calvin - Mnzer
Bu dnrn herbiri, dinde reform konusunda, farkl snflarn
grlerine gre farkl yorumlar getirmilerdir. Luther laik aristokrat
larn da iine yarayan, fakat daha ok burjuvazinin amalarna hizmet
eden grler ortaya atmtr. Calvin dinde reformu tutucu kk kasa
ba burjuvazisinin deerlerine uyacak biimde yorumlamtr. Mnzer
ise, dinde reformu, kyl snf asndan yorumlayarak; bu snfn feo
290

dal baskdan kurtulmasna yol aabilecek devrimci bir eylemin ideolo


jisini yaratmak istemitir.
a . L u th e r
Martin Luther, dinde reform hareketini, yani protestanlk hareketi
ni balatan dnrdr. Ancak bu, onun protestanlm yaratcs oldu
u anlamna gelmez. O yeni bir inanca doru olgunlaan, Katoliklik
ten farkl bir ideolojiye iddetle gereksinim duyulan bir ortamda, kii
sel deneyimlerinin, snfsal balantlarnn bir sonucu olarak, ilk kvl
cm akm, ilk iareti vermi oldu. Onun balatt olaylar, deneti
minden karak, toplumsal bir hareket olma ynnde geliip biim
lenmitir. Hangi kiisel deneyimleri, snfsal balantlar Luther'in bu
ilk iareti vermesine yol amtr? Bunu yantlamak iin ilkin onun
yaamna ksaca bir gzatmamz gerekir.
Luther'in Yasam: Martin Luther (1483 - 1546) bir Alman ky
lsnn olu olarak dodu. Babas, madencilikle ie balam, sonun
da madencilik alannda yatrmlar yapan zengin bir iadam olmutu.
Luther hukuk okudu. Ancak, 1505'te yirmi iki yanda iken bandan
geen bir olay onu din adam olmaya itti. Bir deniz yolculuunda
byk bir frtnaya yakaland; St. Anne'dan yardm diledi, kurtulursa
kei olmaya sz verdi. Kurtuldu ve kei oldu. Bu olay, din adam ol
mayan bir insann, din adamlarnn araclna gerek kalmakszn
"iman" yoluyla Tann'ya sesini duyurabilecei yolunda, zihninde, ile
ride Protestanln temel inanlarm ortaya atarken anmsayaca derin
bir iz brakmtr.
Kei olmak zere manastra giren Luther, rencilik yllarnda
byk bir mutsuzlua kaplr. Bu mutsuzluun nedenini biliyoruz.
Genliinin iine salm olduu tensel tutkularndan dolay olmal,
kendisini, Tann'nn ltfuna mazhar olamam, ne yapsa kurtulmas ola
naksz, yitik, gnahkr bir ruh olarak grmeye balar. Gnahlarn ve
bu yoldaki tasalarn itiraf ettii kei, ona, Kitab Mukaddes'i dikkatle
okumasn tler. Kitab Mukaddes'de "Paulus'un M ektuplarnda ve
St. Augustinus'un yazlarnda kendini bu mutsuz durumdan kurtaracak
bulur. Kurtulabilmesi iin kurtulacana inanmas gereklidir.
Bylece, Katolik Kilisesinin bir sr dinsel trenleri yerine, kurtulu
yolunda yalnzca "iman"n gerektiine inanr. Dinsel dncelerinin
biimlenmesinde etkili olan kiisel dinsel deneyimleri bunlar.
291

Luther'in dncelerini etkileyen toplumsal etmenlere geelim.


Burada, burjuvalaan bir kyl ailesinin olu olduunu anmsanmal
yz. Manastrdaki rencilik dnemini tamamlayan Luther kei olur
ve Wittenberg niversitesi'nde profesr olarak din adamlar snfna
katlr.
Luther'in din adamlna balad tarihlerde, 16. yzyln bala
rnda Papalk, lks ve grkem uruna, kendine bal kiliseler yoluyla,
Avrupa lkelerinin zellikle de Almanya'nn saf Hrisityanlann git
tike daha byk apta smrmenin yollarn arayp buluyordu. Kato
lik Kilisesi tam anlamyla "din ticareti" yapan bir kurum durumuna
gelmiti. Aziz resimleri ve eitli kutsal eyalar yksek fiyatlarla sa
tlp kiliseye para salanyordu. Bu yolda barda ve sabn taran son
damla, cennete gitmek isteyenlerin satn almalar gereken bir pasaport
olarak sunulan "gnah balapa senetleri"nin satlmaya balanmas
oldu. Bu giriim, Romada St. Peter Katedrali'nin yaplmas iin ba
latlan para toplama kampanyasnn ticari bir anlayla rgtlendiril
mi bir blm idi. Ve gnahlar yalnzca Tann'nn balayabilecei
biimindeki Hristiyan inancna aka aykr idi.
Bunun zerine, Luther, 1517'de, gnah affna ve bu yolla para
salanmasna kar olan grlerini destekleyen "95 tez"ini, Wittenberg'deki kilisenin kapsna asar. Akademik bir tutumla akademik bir
tartmaya girmeyi dnd halde, tartma ksa zamanda akademik
ereveyi aarak, tm Almanya'ya ve oradan da tm Avrupa'ya yaylr.
Papaln avukatlarnn "gnah balama senetleri"nin satn hakl
gsterip savunmaya kalkmalar, Luther'i, inanlarn daha kktenci
ve daha btnc bir biimde ortaya koymaya iter.
Luther bu yoldaki grlerini, Alman Ulusunun Soylularna Bir
Bavuru; Kilisenin Babil Tutsakl; Bir Hristiyann zgrl adl
kitapklar ile formlletirir. Bu kitapklarnda, gnahlar ancak Tanr'nm balayabilecein! dolaysyla bu senetlerin geersiz olduunu
syledikten te, gnahkr birey ile Tanr arasnda din adamlar snf
nn zorunlu aracln reddedip, cesaretle, "inananlarn kendi kendileri
nin rahipleri" olduklarn syler. Onun bu grleri, reform hareketini
incelerken belirttiimiz gibi, eitli amalarla, baz din adamlarnca,
baz feodal beylerce, kent yneticisi prenslerce ve Alman ulusal bir
liini kurmaya aday olan yksek prenslerce, krallarca benimsendi. Pa
palk 1520'de Luther'i afaroz etti. Feodal dzenin teki esi olan im
parator V. Charles ve imparatorluk Dieti, onu Worms'a srme karan
292

ald. Ancak, ulusal ve burjuva evreler Luther'i destekleyerek, onu ulu


sal kahraman durumuna kardlar. Saksonya Prensi Frederick onu ko
rudu. Luther onun himayesinde bulunduu birka yl iinde, Incil'i
gl ve etkili bir dil ile Almanca'ya evirdi ve Saksonya kilisesine di
ledii biimi verdi. Baz Alman prensliklerinde dinde reform hareketi
gerekleti. Luther de kukusuz, dncelerine, kendisini destekleyen
glerin holanacaklar biimleri verdi. Alman ulusuluunun gururu
nu okayacak szler syledi:
"Roma Kilisesi yeryznn gelmi, gemi ve gelecek en byk
hrszdr. Biz zavall Cermenler aldatldk. Efendi olmak iin do
duk, tiranlarmzn boyunduruu altna sokulduk. Grkemli To
ton halkn Roma Piskoposunun kuklas olmaktan kurtulmasnn
zamandr."
L u th er'in Siyasal G rleri: Luther'in dnceleri arasnda
Protestanln siyasal grlerinin tohumlan vardr. Luther, Katolik
Kilisesinin hiyerarik, eitsizliki rm rgtne kar kt
yllarda, dinsel bir reform dnda bir toplumsal devrimi aklndan ge
irmi olmamakla birlikte dzene kar olduka devrimci dnceleri
vard. Roma Kilisesinin rahipleri iin unlan sylyordu rnein:
"Bunlann gemi azya alm lgnlktan byle srecek olursa, bu
gidie bir son vermek iin sannm ki krallar ve prensler zora ba
vurmaktan, dnyay zehirleyen bu uursuz insanlann stne sal
drmaktan, bu yaptklannn hesabn szle deil, silahla sormak
tan baka are kalmayacaktr."
(F. Engels, Almanya'da Kyl Sava, s.50)
Bunun zerine, prensler tarafndan deil de, ezilen kyller tara
fndan ve yalnz dinsel aristokrasiye kar deil, ayn zamanda laik aris
tokrasiye, demek ki tmyle feodal dzene ve fepdal mlkiyete yne
len bir eylem balaynca, Luther ilkin uzlama neren arac roln be
nimser. Ancak kyl ayaklanmalar sona ermeyince, "Incil'in davas
nn zora bavurularak ve kan dklerek kazanlmasna taraftar dei
lim" der. Bu noktada da kalmaz. Kyl ayaklanmalar tehlikeli bir du
rum alnca; kilisesi, devleti, aristokrasi, burjuvazisi bu hareketlere
kar ortak sefer atnda, Luther:
293

"Bunlan ya gizli gizli, ya da herkesin gzleri nnde paralamak,


bomak, gebertmek kudurmu kpekleri gebertir gibi... Eee
verilmesi gereken yem, yk ve krbatr... Samana gmlmler.
Tann'mn szlerini duymuyorlar, sersemler, budalalar. Onun iin
bunlara tfein sesini duyurmak. Onlar bundan anlarlar. taat et
sinler diye kyller iin dua edelim. taat etmezlerse bunlara ac
mak yok. Silahlan konuturun yoksa iin sonu ktye varacak."
(Engels, Almanya'da Kyl Sava, s. 54)
Kuvvete bavurma ynteminin, bu yntemin ezilen snflarca be
nimsenmesiyle, geri tepen bir silah olabileceini gren Luther, kyl
hareketleri bastn diktan sonra edilgin boyuneme (pasif itaat) yanks
tutucu siyasal grlere sahip olur. 1517'nin devrimci Luther'inin yeri
ni 1525'in tutucu Lutheri almtr.
Luther'in Hristiyan dnne getirdii en devrimci gr, b
tn insanlarn iman yolu ile "aracsz" olarak Tann ile iliki kurmas,
herkesin kendinin rahibi olmas dncesi idi. Byle bir radikal d
nce, doal olarak, Tann ile kul arasndaki araclar olan din adamlar
snfn, kilise rgtn gereksiz klyordu, hi deilse nemini
azaltyordu. Byle bir eyin tehlikesini kyl ayaklanmasnda gzlem
lemi olacak ki, i uygulamaya gelince, Luther, kurduu kilisede, Ka
tolikliin baz trenlerini kaldrd, ama kilise rgtne ve din adamlarna dokunmad. Yani bu konuda da "devrimci" grlerinden uzak
lat.
Katolik Kilisesi ile Protestan Kilisesi arasnda, Katolik inanc ile
Protestan inanc arasnda, siyasal adan en anlaml faik, Luther'in ileri
srd, kilisenin kesinlikle devlete, krala tabi olmas dncesi idi.
Bylece Luther, Alman Kilisesini hem papala baml olmaktan
kurtarp, hem devlete baml klarak, burjuvazinin dinsel aristokrasiyi
saf d etme ve ulusal monariyi kurma yolundaki amalarna hizmet
ediyordu. Luther, bir egemen eer Protestan ise, onun, lkesinde kili
senin ba saylmasn bile istemiti.
Bu dnyada uygulanan dzenin, Tanr'nn buyruu, hi deilse
Tann'mn izin verdii bir dzen olduuna inanmt. nsanlar bu dzende,
Tann'mn kendilerine uygun grd snfa yerletirilmitir, orada kal
maldrlar. nsann yapmas gereken, Tann tarafndan saptanan koullan
kabullenip, bunlardan yaknmamaktr. Dahas, kle efendisine boyun
emeli, efendisi bir Trk bile olsa, onu brakp kamamaldr.
294

Bu dzen Tann'nn ngrd bir dzen olduuna gre, din adam


larn da iererek tm vatandalarn hi bir koul ne srmeksizin
dzenin banda bulunan kimselere, yneticilere boyun emeleri gere
kir. Vatandalar yneticiye, adaletsiz ve dinsiz bile olsa ba kaldrmamaldrlar. Luther'in bu izgi zerinde gelitirdii dnceleri, "Bu
dnyann prensleri birer Tann'dr, avam halk ise eytandr" diyecei
noktaya kadar vardrmtr.
b . C a lv in
Jean Calvin Protestanln kasaba kk burjuvazisinin dnya
grne uygun bir yorumunu yapan bir dnrdr. Protestanln
siyasal grlerini de Luther'den ok Calvin formlletirmitir. Protes
tanln iki ana dal, "Luthercilik" ve "Kalvencilik"tir. Luthercilii
Luther'in dncelerini incelerken grm olduk, Kalvencilii de Calvin'in dncelerini incelerken grm olacaz. Ancak daha nce Calvin'in yaamna bir gz atalm.
Calvin'in Yaam: Jean Calvin (1509 - 1564) Fransa'da Noyon'da
doar. Daha on drt yandayken Paris niversitesi'ne girer, hukuk okur.
Ne var ki bedence zayf ve hastalkldr. Kendini yenmeyi renirken,
her trl insan zayflklarna kar hogrsz olur. Dncede aristok
rat ve tutucu, dzen dkn sofu biri olarak yetiir. Protestanla gi
rer. Protestan dncelere Kalvenci biim verdii "Hristiyan Dininin
retisi" adl yaptn 1536 ylnda yazar. Teoloji profesrlne ata
nr. Onu daha sonra Cenevre'de Protestanl rgtlendirmeye al
rken gryoruz. Bu eyleminden dolay, Cenevre'den aynlmaya zor
lanr. Cenevre Katolik piskoposuna kar rgtlendirilen bir bakaldr,
1541'de baarya ulanca, Cenevre'ye geri arlr. Bu tarihten lm
ne kadar yirmi yl Cenevre kentinin yneticisi olarak kalr. Kenti,
onun etkisi altndaki Protestan din adamlar kurulu ynetir grnmek
tedir, aslndaysa rejim Calvin'in teokratik diktatrldr. Calvin,
Priten ahlak anlay ile Cenevre halknn davranlarn sk bir din
sel disiplin altna alr. Kitaplara sansr koyar, dans, kumar, lsz
imeyi yasaklar; giyimi kuam kurallara balar. Fahielerin cezas
rmaa atlarak boulmaktr, dinden sapanlann cezas ise, diri diri yan
mak. Bu anlayn ad ise "priten ahlak"tr.
Cenevre, Calvin'in Avrupa Protestanlk hareketini rgtlendirip
ynettii yer olur. Onun abalaryla Protestanlk Avrupa apnda bir
hareket durumuna gelir.
295

Calvin'in Genel Felsefesi


Calvin de Luther gibi, Katolik kilisesinin otoritesini reddetmitir.
O da Luther gibi kurtuluun, din adamlarnn araclna, baz dinsel
trenlere bal olmadna inanr. Gnahkr insann kurtuluu tmyle
Tann'nn ltfuna baldr ve Tann'nn bu ltfunu esirgemedii insanlar
pek azdr. nsann Tanr karsndaki tutumu, kurtuluu umut etmek
deil, Tann'nn byklnn karsnda kklnn bilincine erip,
kendini aa grmek olmaldr.
Bylece, Tann'y yceltip, insan ufalayp cceletiren bir tutum
takman Calvin, Hristiyan Dininin retisi'nde genel felsefesini do
ann oluumu ile ilgili grlerini dkerek balatr. Doann dzenini
Tann koymutur. Tann'nn koyduunu insanlar deitiremezler. Tann'nn kurduu bu dzenin yasalan da Kitab Mukaddes'dedir. nsann
yapaca ey, Kitab Mukaddes'd&n Tann'nn iradesini, ne istediini
yorumlayarak, bu dzeni koruyucu, srdrc kurumlar kurmaktr.
Baz Hristiyanlann sand gibi, bu dnya yaam, te dnya
yaamna bir hazrlk, gnahkr ruhlan kurtarma frsat deildir. Kurtu
lacak ruhlar, Tann tarafndan nceden seilmi bir aznlktr. Tm irade
Tann'nndr ve insana zgr irade verilmemitir. Bu nedenle insanlann, iradelerini kullanarak kunulua ermek gibi bir anslan yoktur.
te yandan, Tann'nn kimleri kurtaracan, insanlar hi bir za
man bilemezler. Bu nedenle, bu dnyada insanlar arasnda bir aynm ya
plamaz, herkes eit saylmaldr. Calvin'in eitlikten sz ettiine ba
kp, onun ekonomik, toplumsal, siyasal eitlik yle dursun, hukuk
sal eitlikten yana bile olduu sanlmamak. Szn ettii eitlik, insanlann salt "manevi" eitliidir. Konu ekonomik, toplumsal, siyasal
eitlik sorununa gelince, onun, "tanrsal" kabul ettii dzenle birlikte,
bu dzenin tm eitsizliklerini de kabul ettiini grrz.

Calvin'in Siyasal Dnceleri


Calvin'in genel felsefesinin belkemii olan "aln yazs" (predestination) dncesinin siyasal grlerindeki uzants, "yneticilere
mutlak boyun emek"tir. Hristiyan Dininin retisinde, bu yoldaki
grlerini, Kitab Mukaddes'den yapt "Prenslerin ve yneticilerin
erki Tann'dan gelir", "Her kim hkmete kar gelirse Tann'nn dze
nine kar gelmi olur" gibi birok alntyla destekler.
296

Bireyler yneticilerin ilerine burunlarn sokmamaldrlar. Ken


dilerine buyurulmadan kamuyla ilgili herhangi bir ie kalkmama
ldrlar. Dahas, Calvin'e gre yneticilerin yetkesini kabul etmeyen,
olsa olsa delidir. Ynetici zalim, adaletsiz de olsa, ona boyun emeli
dir. Bu konuda tutarl olmak hatrna Calvin u aklamay getirmek
ten geri kalmaz:
"Adaletsiz ve diktatrce ynetenler de, yine Tanr tarafndan insan
larn gnahlarndan dolay onlan cezalandrmak iin grevlendiril
milerdir."

(Hristiyan Dininin retisi,


Kitap IV, Blm 20,25)
Calvin yneticiye mutlak boyun eme grn, kendisinin Ce
nevre'de ynetimi ele geirdii, Fransa'da da Protestanln bar yol
larla yaylp egemen mezhep olmasn bekledii, gelecee iyimserlikle
bakt bir dnemde formlletirmiti. Daha sonra Protestanlk Calvin'in umduu gelimeyi gsteremeyip, Protestanlar Katoliklerin bas
ks ve zulm altnda kaldklarnda, Kalvenciler, ya Calvin'in reti
sine uyup bakaldrmayarak davalarm yitirmek, ya da uymayarak bakaldnp, Calvin'in retilerine ters dmek durumunda kalacaklardr.
Calvin, ynetici gerekten kt ise, onu cezalandrmann uyrukla
ra dmeyeceini, bunun Tann'ya ait olduunu syler. Peki ya uyruk
tiran ldrmse? Calvin'e gre, Tanr o kimseyi alc olarak se
mitir.
Calvin'e gre Tanr snrsz zorbalktan alr. Ama alma g
revi bize verilmemitir: "Bize itaat etmek ve katlanmaktan baka hi
bir ey verilmemitir."
"Tanr krallarn kraldr" diyen Calvin, tm krallarn Tanr'nn
buyruklarna bal olduklarn, uyruklarna kar sorumlu olmayan
yneticilerin Tanr'ya kar sorumlu olduklarn belirtmi olur. Kral
larn dine aykr buyruklar olursa bunlara "nem verilmemesi"ni, kra
la bunun Tann buyruuna aykr olduunu bildirmekle yetinilmesini
ister.
Calvin'in yneticilere boyun emeyi tlemekten sonraki en
nemli siyasal gr, kilise devlet ilikilerine ilikindir. Luther'in ki
liseyi devlete baml klmasna karlk, Calvin kilisenin devlete kar
zerkliinden, bamszlndan, kilise ile devletin grev ayn297

mndan, "laiklik"ten yanadr, nsan iin iki ynetim sz konusudur,


biri ruhlarn sonsuz yaam ile ilgili ynetimi, ki bu kiliseye aittir;
tekisi insanlarn bedenlerinin bu dnya ile ilgili ynetimleridir, ki bu
da devlete aittir. nsanlarn bedenlerinin ynetimi din ile ilgisiz gr
nrse de aslnda ilgilidir. Prenslerin dalkavuklan, prenslerin dnyevi
ynetimini gklere kararak onu Tann'mn ynetiminin stne koy
mak isterler, te yandan baz din adamlan, "bu dnya yneticiliinin
kirli ii bizim yceliimize yakmaz" demekle hata etmektedirler.
sa'nn gkyz ynetimi ile yeryz ynetimi ayn eylerdir ama bir
birinden ilikisiz eyler deildirler. Dnyevi ynetime, Tann'ya tapn
may salayp, kiliseyi ve doru retiyi (Protestanl demek ister)
savunma grevi verilmitir.
Bylece kuramda, kiliseyi devletten bamsz klmaktan te, dev
leti, kiliseyi, ama doru retiyi savunan kiliseyi, yani Protestanl
savunmakla grevli grr. Kendi uygulamasnda ise Calvin, din adam
larnn dnyevi ynetimi de stlendikleri ak bir teokrasi kurmutur.
Bu bakmdan kuram ile eylemi birbirine uymamaktadr, kuram laik,
eylemi teokratiktir.
Kendilerine Incil'deki ilk Hristiyanlarn yaln, eitliki yaamla
rn rnek alan kimseler arasnda, dinsel komnist dncelerin yay
gnlamas ve kyl ayaklanmalarnn patlak vermesi zerine olacak,
Calvin, Hristiyan Dininin retisinde byle dnenlerin Incili yan
l yorumladklarn ileri srmtr. Calvin, Incil'de yalnz sa' y bi
len ve sa'nn insanlar arasnda hi bir kral, ynetici tanmayan bir
zgrl vaad ettiini sananlarn, bir iktidarla karlanca zgrlk
lerini yitirdiklerini dndklerini, bu dnya zgrlklerini snrlaya
cak mahkeme, yarg ve yasa ile karlanca, kendilerini gvende bul
madklarn syler. Ona gre bu kimselerin yanlmalar, bedenle ruhu,
lml bu dnya yaam ile lmsz te dnya yaamn kartrma
larnn sonucudur. Bunu kartrmayanlar, sa'nn gkyz krall ile
yeryz krallnn ayr eyler olduunu bilirler. sa'nn kralln,
snrsz zgrl ve eitlii bu dnyada aramak bir Yahudi tersliidir.
Incil'deki "sa'nn bize verdii zgrle bal kaln ve tekrar kulluk
boyunduruu altna girmeyin" ve "Ne Yahudi ne Yunanl vardr, ne
kral ne de zgr... vardr... hepsi sa'dadr." szleri, insanlar arasndaki
durumumuz, ister zgr, ister kle olmamz, ister yneten ister yne
tilen durumunda bulunmamz nemsizdir, sa'nm krall burada de
ildir anlamna alnmaldr.
298

Grld gibi Calvin, Hristiyanln zgrl ve eitlii te


dnyaya erteleyip, bu dnyann kleliini kabul eden eitsizliki d
zenini benimseyen ikiyzl tutumuna da katlmaktadr.
Sonu olarak diyebiliriz ki Calvin, yneticilere koulsuz boyun
emekten yana, liberalizme, anayasacla, temsil ilkelerine kar, tu
tum taknm bir din adam, tutucu orta snfn desteinde bir din
adamlar ynetimi kurmu bir eylem adam ve yasa, dzen dkn,
otoriter (yetkeci) dnceleri olan bir dnrd.
c . M nzer
Mnzer'in yaad ada kyl snf ulusun en ok smrlen
kesimidir. Onu bir yandan feodal beyler, bir yandan artan harcamalarn
karlamak iin yeni gelir kaynaklan icat eden prensler, bir yandan ki
lise ve papalk, hatta burjuvazi smrmektedir.
Mnzer'in Yaam: Mnzer, Katolik kilisesine kar ulusal hare
ketten etkilendi; daha on be yanda iken okulda Roma kilisesine kar
gizli bir rgt kurdu. Gen yata teoloji doktoru olan Mnzer, bir
kadnlar manastnna atand. O tarihlerde kyl snf zerinde artan
basklar, sa'nn geri dnp bin yllk yeryz kralln kuraca za
mann (kurtuluun) yaklatna inanan tarikatlarn yaygnlamasna
yol amt. Mnzer, bunlardan biri olan Anabaptist tarikatna girip
onu devrimci bir eylem ynnde rgtlemeye balad 1520 ylnda,
yirmi iki yanda idi. 1522 ylnda, dinde reform hereketinde Luther'i
de aarak, ynettii bir kasaba kilisesinde Latince'yi tmyle kaldrd.
Artk lml evrimci bir yol tutturmu olan Luther'in rm Katolik
din adamlarna kar 1517' de balatt ateli saldrganln Mnzer
srdryordu. Mnzer'in rgtledii devrimci eylem, 1520 - 1525 yl
lar arasnda bir i savaa dnmse de, atmalar kyllerin yenil
gisiyle son buldu. Mnzer yakalanp, trl ikencelerden sonra yirmi
yedi yandayken ba kesilerek idam edildi.

M nzerin Dnceleri
Gen yata devrimci eyleme giren Mnzer, eylemini destekleyen
devrimci dnceler retmeye balamt. nce Saksonya prenslerini
ve halk Katolik rahiplere kar kavgaya aryordu. Bu yolda da In
cil'den grlerini destekleyen szler bulup karmakta glk ekmi
299

yordu. (Aada bu yoldaki dncelerini ve teki grlerini kendi


yaptlarndan veren alntlar, Engels'in Alman tarihisi Zimmermann'n bu konudaki aratrmalarna ve yaptna dayanarak yazd, Alman
ya'da Kyl Sava adl yaptndan alnmtr).
"sa, "Ben size bar deil kl getirdim" demedi mi"? "Peki ama
[Saksonya prensleri] siz bu klla ne gibi bir i greceksiniz?
Tann'nn iyi kullan olmak istiyorsanz, bu klc Incil'in yolunu ka
payan kafirleri [Katolik din adamlann] yok etmek iin kullanacak
snz. sa, "Dmanlannz yakalayn, hepsini benim gzmn
nnde ldrn" demedi mi?"
(Engels, Almanya'da Kyl Sava, s. 58)

diyerek, onlan kkrtyordu. Sonunda prensler klc knndan ekecek


lerdi, ama Katolik din adamlar iin deil, dzen iin tehlikeli gr
dkleri Mnzer'i ve kylleri yok etmek iin. nk prensleri hare
kete geiremeyen Mnzer, hareketini kyl snfna dayandrp, gr
lerini gittike sertletirecekti. Son derece devrimci dnceler ortaya at
maya balayacakt. Hristiyanln yalnzca Katolik biimine deil,
kitabna da kar kacak; onun yerine "akl" koymaya kalkacakt:

"Asl canl ve yaayan vahiy, btn halklarda her zaman var olan
akldr. Akim karsna Kitab Mukaddes'i karmak, akl yazyla
ldrmek demektir. nk, Kitab Mukaddeste sz edilen Kut
sal Ruh (Ruh-l Kuds) bizim dmzda deildir. Kutsal Ruh deni
len ey akln ta kendisidir. man, insanda can bulan akldan baka
birey deildir. Onun iindir ki, Hristiyan olmayanlar da iman
sahibi olabilirler. Bu iman sayesinde, canl ve yaar hale gelmi
bu akl sayesinde, insan tanrlar ve kutsallar. Onun iindir ki,
cennet ahirette olan birey deildir. Onu kendi yaammzda ara
malyz. man sahibi olanlarn grevi, ite bu cenneti, Tanr kral
ln yeryznde kurmaktr. Nasl ahirette cennet yoksa, tpk
onun gibi cehennem, ebedi lanetlenme de yoktur. Yine tpk onun
gibi, insanlarn kt igdlerinden ve tamahlarndan baka ey
tan da yoktur."
(Engels, Almanya'da Kyl Sava, s. 59)
300

biiminde zetlenebilecek dncelerini, Hristiyan kltrnden ald


cmleler altnda gizleyerek yaymaya alyordu. Grld gibi Mnzer, te dnya cenneti ile avutulup bu dnyada cehennem yaam ya
atlan kyllerin bu dnya cennetini isteyilerini; te dnya eitHi
ile avutulan aa tabakalarn bu dnya eitliini zleyilerini dile ge
tiriyordu.
Genel felsefesi bylece, mistik bir grnm altnda insan tan
rlatran bir panteizme, te dnya cennetini reddeden bir materyalizme
kayarken; siyasal grleri de, ekonomik eitliki dinsel bir komnist
dzene kayma eilimi gsterdi. Mnzer'e gre, yeryznde kurulacak
bir Tanr krall yle bir toplum olacakt ki, onda ne zmre farkl
lklar ne de zel mlkiyet bulunacakt. Bu devrime boyun emeyen
resmi kurumlar ortadan kaldrlacak, almalar ortak yaplacak, mallar
ortak olacakt. Ve Tann'mn bu yeryz kralln gerekletirmek iin,
yalnzca Almanya'y deil tm Hristiyan dnyasn kapsayan bir bir
lik kurulacakt. Prensler ve soylular bu birlie katlmaya arlacak,
gelmeyecek olurlarsa birlik silaha sarlp bunlar devirecekti.
Mnzer, bu devrimci dncelerini eyleme geirmek iin, szn
ettii birlii rgtlendirmeye giriti. Prenslerden umduu destei gre
meyince kylleri, feodal dzenin yalnzca dinsel egemen zmresine
deil, ayn zamanda laik egemen zmresi olan prenslere ve soylulara,
bunlarn mlklerine kar kkrtmaya balad. Alman kyl ayaklan
malar (kyl savalar) patlak verdiinde, ayaklanma srasnda yapt
konumalarda ise unlar sylyordu:
"Yoksullarn prenslere dman kesilmelerinden prenslerin kendile
ri sorumludurlar, isyan sebebini ortadan kaldrmak istemeyenler,
ne yzle isyan ortadan kaldrmak isterler? Ah aziz senyrlerim,
Tann elindeki demir ubuk ile khne anak mleklere ne gzel
de vuruyor. Eer bundan tr bana asi diyorsanz peki, kabul,
ben bir asiyim."
(Zimmermann, Kyl Sava, c. II, s. 75'ten)
(Engels, Almanya'da Kyl Sava, s. 62)

"Elindeki ekici ile Thomas Mnzer" adl bildirisinde ise unlar


yazlyd:

301

"Dinle, kkleyesin, paralayasn, ykasn, deviresin diye; yapasn


ve dikesin diye bu szleri senin azna koydum. Krallar, prensler,
rahipler ve halk arasna demirden bir duvar ekildi. Dsnler.
Zafer kazanlacak, gl kafir zorbalar mutlaka mahvolup gide
cekler."
(Engels, Almanya'da Kyl Sava, s. 62)
Mahvolan kendisi ve ayaklanan kyller oldu. Mlklerini tehlike
de gren egemen evreler, imparatoru, prensleri, feodal beyleri, kilise
si, devleti, burjuvazisi, aralarndaki atmalar bir yana brakp, ortak
karlarna ynelen tehlikeye kar birleerek, ayaklanan kylleri
kltan geirdiler; Mnzer'i de yakalayp bam kestiler.
B . M utlak M onarinin K uram cs:
M achiavei - Bodin - Hobbes
Machiavelli, Bodin ve Hobbes mutlak monarinin laik kuramn
hazrladlar. Bunu yaparken, Machiavelli burjuvazinin siyasal dn
nn laiklemesine, bilimsellemesine hizmet etti. Bodin mutlak
monarinin egemenlik kavramn hukuksal temellere dayandrarak formlletirdi. Hobbes ise, toplumsal szleme kuramn mutlak monar
inin amalarna hizmet edecek biimde kullanma ustalm gsterdi.
de lkelerinin sorunlarn zmek iin yola ktklar halde
ve sz konusu sorunlar farkl olduklar halde, an burjuvazisinin
amalarna hizmet eden yolda alm oldular ve bu yolda mutlak mo
nari noktasnda birletiler. Ayrca, nn de dncelerini din d
laik temellere dayandrm olmalar anlamldr. Bu noktalarda birletik
ten soma, lkelerinin zel sorunlarna, lkelerinin zel durumlarna
gre zm arayan kuramlar arasnda baz farkllklarn bulunmas do
aldr.
Machiavelli talyan siyasal birliinin kurulmas, Bodin Fransa
din savalarnn nlenmesi, Hobbes ngiliz i savann yeniden patlak
vermemesi iin mutlak monariyi are olarak grd.
a . M achiavelli: Siyasal D nn L aiklem esi
Machiavelli'nin siyasal dnnn odak noktas talyan birlii
nin salanmasdr. Siyasal grlerini oluturan dncelerini bu ama
302

ca ynelik aralar olarak gelitirmitir. Bu aralar aristokratik dinsel


kltrden dn alnm aralar deil, burjuvazinin yaratt yeni kl
tre uygun laik ve bilimsel aralardr.
Machiavelli'ye gre Papalk, tek bana talyan birliini kuracak
kadar gl olmad halde talyan birliini kurmaya kalkacak bir gc
nleyebilecek kadar gl olduu iin ve gerekte de nledii iin,
talya, siyasal birliine kavuamamt. te Machiavelli'nin siyasal
dncesine ve yaptlarna, zellikle Prense, egemen olan ba tasa, Is
panya'nn, Fransa'nn, Avusturya'nn Alplerin tesinde tutulabilmesi
iin, talyan siyasal birliinin, her ne pahasna olursa olsun gerek
letirilmesidir.
Machiavelli'nin Yaam: Niccolo Machiavelli (1469 - 1527) tal
ya'nn Horansa kentinde, orta halli bir hukukunun olu olarak dnya
ya gelir. Demek ki kk burjuva kkenlidir. talya'da Hmanizma
hareketinin yol at eitim programna uygun olarak, klasik kltr,
Yunan ve Latin kltr edinir.
Babasndan kalan mlk almadan yaamasna yetmedii iin,
almak zorunda kalr. O tarihlerde, Horansa'y yneten ve servetini
ticaretten ve madencilikten edinmi olan Medici ailesi srlm, bu ai
lenin ynetiminin yerini Savoranola adl Dominiken bir rahibin teok
ratik cumhuriyeti almtr. Onun teokratik ynetimi yklnca da;
1489'da, "Onlar Kurulu" Floransa'y ynetmeye balar. Machiavelli
ite bu cumhuriyet ynetiminin yazmanln stlenir. Mediciler'in
1512'de dnp Floransa'da iktidar yeniden ele geirmelerine kadar bu
grevde kalr. Bu arada eitli diplomatik grevler stlenmitir; talya
prensliklerine, Kutsal Roma Cermen mparatorluu'na, Fransa'ya, Pa
pala eli olarak gnderilmitir. Bylece hem talya' daki devletlerin,
hem de Fransa gibi siyasal birliini kurmu, mutlak monari ile
ynetilen bir devletin kurumlann yakndan inceleme olanan bul
mu olur. Bu grevleri srasnda, Caesar Borgia'y tanr. Borgia'nm
talyan birliini kurma yolunda, gerektiinde ahlak dna da karak
her yola ba vurmas, Machiavelli'yi etkiler. leride Prens'ini Borgia'y
rnek alarak yaratacaktr.
Machiavelli'nin Yaptlar: Mediciler'in dnmesi zerine srgne
gnderilen Machiavelli, 1512'de srgnde iken, dilimize "Prens, "H
kmdar" olarak evrilebilecek olan (ve Hkmdar olarak bir evirisi
yaplm bulunan) nl yap II Principe'yi yazar. Prens adl yaptnda
daha ok monari ile ilgili siyasal grlerini, ama hep talyan bir303

liginin salanmas amacnn aralar olarak sunar. 1513 1517 yllan


arasnda ise, Titus Livius'un ilk On Kitab zerine Sylevleri yazar.
Bu yapt ksa ad ile "Sylevler" ya da "Konumalar" olarak bilinir.
Bu yaptnda ise Machiavelli, P rensindeki gibi yakn ve snrl bir
amala baml olmakszn, genel siyasal grlerini ne srer ve daha
ok da eilim duyduu "cumhuriyet" ynetimi zerinde durur.
Prens adl yapt daha sonra kendisinin Floransa'ya dnmesine
izin verilmesini salarsa da kendisine yeniden siyasal grevler verilme
sini salayamamtr. Machiavelli, 1527'de Floransa'da lmtr.
M ach iav elli'n in D nya G r : M achiavelli, kukusuz
siyasal grlerinin gerisinde bir felsefi tutuma sahip olmakla birlikte,
bir felsefeci deildir. Daha ok bir siyaset kuramcs, bu alanda da siya
setin pratik konularna ncelikle eilen bir siyaset yazandr. Siyasal
grlerinin gerisindeki felsefi tutumu, dinsel deerlerden annm laik
bir burjuva dnya grne dayanmaktadr. Machiavelli, ortaan aris
tokratik dinsel dnya grnden farkl bir gre sahiptir. Kiliseye
kar olan ve dine inanl olmayan tutumu bir yana, dnya olaylann
"yazg" ile aklayan dinsel eilimden de kendisini kurtarmtr.
Machiavelli'nin Yazgya likin Grleri: M achiavelli,
nce yazgnn dnya ileri zerinde byk bir etkisinin olduunu kabul
eder grnr. Ancak yazgya nasl gs gerileceim aklarken, ona
nasl katlanlacan deil, yazgnn nasl "alacam" anlatr. Zama
nnn insanlarnn dnya ilerini Tanr'ya, rastlantya verip, insan ak
lnn bunlar kavrayp deerlendiremeyeceine inanmalarn eletirir.
"Bu inanc benimsersek, istemediimiz eylerin olmasn nlemek iin
niye abalayalm, elimizi kolumuzu balayp, boynumuzu bkp bek
lememiz gerekmez mi?" demeye varan szler syler. Bundan sonra, in
sanlarn olaylarn gidiini etkileyebileceini, "czi irade" sahibi oldu
umuzu syleyerek anlatmaya alr. Hareketlerimizin yansn rast
lantlar ynetiyorsa, yarsn biz ynetiyoruz diye, yazgnn roln
yanya indirir. Verdii rnekte ise, yazgnn roln ve nemini daha da
azaldn grrz: "Rastlantlann kr gc zerimize bir sel gnde
riyorsa, sel ekildiinde baraj ve set yaparak gelecekte onu nlememiz
elimizdedir" der.
Machiavelli'nin yazgya ilikin bu grlerini deerlendirirken,
yazgnn hangi toplumlarda grlen bir inan olduunu ve bu inancn
ilevini de gz nnde tutmak gerek. Yazgya inan, kukusuz yerle
mi ve kendini dine dayam aristokratik toplumun inanc olup, "dze
304

ni deitirmeye kalkmayn deitiremezsiniz" demeye varr. Yazgya


inanmayp olaylara insanlarn yn verebileceine inanmak ise, dzeni
deitirme evresine girmi burjuvaziye yarar bir dnya grdr.

M achiavelli'nin nsanlarn Doas Hakknda Grleri:


Machiavelli'nin siyasal dnnn temelinde, demin grdmz
dnya gr yannda, insann doas hakkndaki grleri de yatar.
Machiavelli'ye gre insanlar bencildir; bu onlarn doasdr. Dev
let adamnn, siyasal ilerinde bu gerei hesaba katmas, dahas, ken
disinin de bu kurala uyarak bencil davranmas gerekir. Yoksa, bencil
lerden oluan toplumda bencil olamayan davasn yrtemez.
"Elde etmek arzusu kadar normal birey yoktur ve insanlar bu ar
zularn gerekletirebildiler mi ayplanmazlar, vlrler daha ok."
(Prens, III)
Machiavelli'ye gre insanlar ktdrler. Baarl olmak, kazan
mak isteyen akll bir ynetici, gerektiinde kt olmak zorundadr.
Ktlere iyi davranmaya alrsa yitirir.
"(karlarna aykn olunca bir prens verdii sz tutmayabilir)
btn insanlar iyi olsalard bu kural ileri srmek doru olmaya
cakt ama hepsi kt ve aldatc olduundan, iyi olmamas pren
sin gvenlii iin gereklidir."
(Prens, XVIII)
Machiavelli'ye gre insanlar en ok mala nem verirler.Ynetici
de bunu bilmeli, uyruklarn karsna almamak iin, mlkiyete kar
saygl davranmaldr. Bir kimsenin maln alacana o kimseyi ldr
sn daha iyi. insanlar ana babalarnn lmlerini unuturlar da, ellerin
den alman maln, topran acsn her zaman hatrlarlar ve bu yzden
yneticiye di bilerler.
"Bence mlkiyet hakkn inemek kadar hi bir ey prense kar
o kadar nefret dourmaz."
(Prens, XIX)
M ach iav elli'n in Siyasal G r leri
Machiavelli'nin siyasal grlerini daha ok Prens adl yaptnda
bir bir inceleyecek, sonra Sylevler adl yaptnda ne srd dn
celerini greceiz.
305

M achiavelli'nin talyan Birliinin Kurulmas Dncesi:


Niccolo Machiavelli Prensinde, ulusal devletin kurulmas, Italyan bir
liinin salanmas yolundaki burjuva eilimini dile getirir. Ksacas
amac, Italyan birliinin salanmas; talyan birliinin salanmas iin
gereken ara olarak grd ey ise, "mutlak monari"dir. talya, ulusal
birliini salamada teki Avrupa lkelerine gre geri kalmt. Birliin
salanmasnda bir yandan Papalk, feodal prensler gibi feodal siyasal
kalntlarla, bir yandan da burjuvazinin siyasal birliinin yan yolda
kalm rgtleri olan kent devletleri ile uralmas gerekiyordu.
Machiavelli'nin Dine ve Papala Kar Tutumu: Y u k a
rda saylan devletler iinde en gls Papalk Devleti idi. Machiavelli'ye
gre Papalk, Italyan birliini engelleyen bir kurumdu. Yalnzca bu kadar
m? Ondan da te Papalk, talyay blm olan ve onun blnmesini is
teyen bir kurumdu. Sylevler adl yaptndan bu konu ile ilgili szlerine
bakalm:
"talya'nn hi bir zaman bir nder buyruunda toplanmamasmn
sebebi, ne tm talyay kendi ynetecek kadar gce sahip bulunan
ne de herhangi bir baka gcn bu egemenlii kurmasna imkan
veren kilisedir."
( Sylevler, I, 12)
Dikkat edilirse, Machiavelli'nin dine kar deil, Papala kar
kt grlr. Machiavelli'ye gre, papalar lks iindeki iffetsiz yaa
ylar ve ahlaka uygun olmayan politika oyunlar ile, dine olan gve
ni de sarsmlardr. Bu nedenle "dinsizliimizi kiliseye borluyuz" der.
te yadan, Machiavelli dine ok nem verir. Ama dine nem verii salt
siyasal amalar tar. Halkn egemene boyun emesini salayacak en
gl duygular, dinsel duygulardr. Bu gre uygun olarak Machiavel
li Prensinde Italyan Birliini kurmaya aday olan yneticinin, aslnda
dindar olsun ya da olmasn son derece dindar grnmesini ister.

"nk din prensle yurttalar arasnda en kuvvetli badr. Prensde


din duygusunun yokluu, itaat etmemek iin ileri srlebilecek
en hakl, en doru grnen bahanedir."
(Prens, XVIII)

306

Machiavelli'nin ahlak anlaynn temelinde dinsel deerler deil,


"baar" ilkesi yatmaktadr. Hatta Machiavelli'yi, aristokrasinin dinsel
kltrne ve dinsel dnne kar burjuvazinin kendini dinden ve
dinsel ahlakn balam dan kurtarm pozitivist, pragmatik, laik gr
lerinin temsilcisi sayabiliriz.
Machiavelli'nin Feodal Dzene Kar Grleri: M achiavelli feodal bir kurum olan, feodal dzenin dinsel kanadm temsil eden
papala kar olduu gibi; feodal dzenin laik kanad olan derebeylik
lere de kardr. Bu kurumlan, talyan birliinin nndeki engeller ola
rak grmekten te, derebeylie kar olumsuz yarglara da sahiptir.
"Devleti blebilecek eler iki noktada toplanr, derebeylerin aman
sz idaresine kar halkn nefreti, derebeylerdeki halk ynetmek
ve ezmek arzusu..."
(Prens, VII)
Prensle halk ve aristokratlar aras ilikileri incelerken de, prensle
rin aristokratlarla yaamak zorunda olmadklann, istedikleri zaman onlan defterden silebileceklerini syler. Prensin feodal beylere, aristokrat
lara deil, halka dayanmas gerektiini ekler.

Siyasal D n Laikletirm esi ve Bilimselletirmesi


Machiavelli siyasal dnte bir dnm noktasdr. Ondan nceki
tm dnrler, hatta burjuvazinin siyasal grlerini savunuyor da ol
salar, kendilerini dinsel dnn etkilerinden kurtaramamlardr.
Daha da nemlisi, dinsel dnn etkisiyle, siyasal grlerini hep
"ideal olarak nasl olmas gerekir, nasl olmas daha doru olur?" sorusu
asndan sunmular, siyasal olaylar bu adan deerlendirmilerdir.
Machiavelli ise, siyasal erkin Tann'dan deil, kuvvetten doduu
nu gzlemleyip, bunu kabul edebilmitir. Bylece Machiavelli siyasal
dn dinsel dnten arndrarak "laikletirirken", dinsel olan ve
olmayan her trl nyarglar bir yana brakmaya alarak, siyasal d
n ayn zamanda "bilimselletirme" giriiminde bulunmutur. Bu
nedenle Machiavelli, gnmz siyasal biliminin de kurucusu saylr.
Machiavelli'nin Makyavelizmi: Machiavelli talya'da baar
ya ulamak iin her yola, her araca bavurulan siyasal gerei yalnz
kavramakla kalmam, bu gerei olduu gibi benimsemitir. Ama ge
ne de Machiavelli'nin ann amalan iin her araca bavuran irkin
politikaclanndan bir fark vardr. ann baanl olmak dnda ken
307

dilerini hi bir bala bal grmeyen politikaclar, kiisel karlar


iin, olsa olsa belli ailelerin ya da belli kentlerin karlar iin ura
maktadrlar. Amalan da kullandklan ara lan kadar ahlaka uygun de
ildir. Oysa Machiavelli, bunlardan farkl olarak, kendini yksek bir
ama ardnda grmektedir. Bu yksek ama, talyan birliinin salan
masdr. Byle bir yksek amaca balandktan sonra, bu amaca ula
mak iin her trl arac yasal (meru, mbah) grmektedir.
te siyaset szlnde "Makyavelizm" olarak bilinen kavram,
Machiavelli'nin Prens inde ortaya koyduu bu ahlak anlaynn, "ama
ca ulamak iin her trl araca ba vurmann uygun olaca" anlay
nn addr. Gerekten Machiavelli Prensinde Italyan birliinin salan
masn tek ama olarak alm, baka hi bir bala bal olmakszn,
bu amaca ulamak neyi gerektiriyorsa onun yaplmasn istemitir.

Machiavelli'nin Zora Bavurma le lgili Grleri:


Machiavelli, Makyavelizminin bir uzants olarak, baarnn koulu
nun iknadan ok zora bavurmak olduunu syler
"ikna yoluyla hi bir zaman baar salanamaz. Kimseye bal
bulunmayanlar, zorlama gcne sahip olanlar, hemen her zaman
muvaffak olurlar. Silahl peygamberlerin zaferlere ulam, silah
szlarn yenilmi olmalar bundandr."
(Prens, IV)
Bu dnceleri ile Machiavelli, Zor zerine Dnceler adl ya
ptn yazan, 20. yzyl dnr Georges Sorel'i, onun kanalyla da
Italyan faistlerini etkilemi olabilir.

Machiavelli'nin Mutlak Monariye likin Grleri:


talya'y birlie ulatracak balca ara, Machiavelli'ye gre, mutlak
monaridir, yetkesi snrsz olan bir prenstir. Prens, Italyan birliinin
salanmas iin adam m ldrmesi gerekli, ldrecektir; yalan m
sylemesi gerek, syleyecektir; ahlaka aykn davranmas m gerekti,
davranacaktr. Bir antlama m imzalad, Italyan birliinin salanma
sna yararl olduu srece ona uyacak, olmaynca uymayacak, verdii
szden dnebilecektir. Prensi bu yolda balayan hi bir snf, hi bir
kurum, hi bir kimse, hi bir yasa, hi bir ilke olmamaldr.
Machiavelli'nin "Prens"de ledii teki Konular: M ac
hiavelli'nin Prens'de iledii siyasal grlerinin balcalanna dikkati
ekerek Prensi zetlerken, onun teki siyasal grlerine de bir gz
308

atalm. Machiavelli Prens'de ynetim biimlerini nce a. cumhuriyet,


b. krallk (prenslik) olarak ikiye ayrdktan sonra, krallklarda iktidarn
nasl ele geirilip nasl elde tutulacan, topraklatn nasl ele geirilip
nasl korunacan anlatmaya giriir.
Bu yolda tarihten, zellikle Yunan'dan ve Roma'dan ve teki l
kelerden ve andan, zellikle talya'nn yakn gemiinden bol rnek
ler verir. Ne var ki Sabine (Siyasal Dnceler Tarihi, 2, s. 12de) onun ta
rihsel bir kltr edindikten sonra, genellemeler yapma gibi bilimsel
bir tutum izlemeyip, tarihten talya'nn birletirilmesi dncelerini
destekleyecek rnekler setiini syler ki doru grnyor.
Verdii rnekler arasnda Trkler de gemektedir. Trkler'in Yuna
nistan ellerinde tutu nedenlerinin, buraya kendi halkndan kimseleri
yerletirmelerinde bulur. Sonra Herodotos'un Iran iin sylediklerini,
Osmanl imparatorluu iin yineleyerek, mutlak ve snrl monarileri
incelerken, bir hkmdarn ynettii, tm ynetilenlerin kle olduu
mutlak monari dzenine mek olarak Trk monarisini gsterir.
Machiavelli, prensin, sznn tutulmasn salamak iin, kendini
halka sevdirmesinin mi, yoksa halkn kendisinden korkmasn sala
masnn m daha etkili olaca sorusunun yantn aratrr. Prens ken
dini hem sevdirmeli, hem korkutmal sonucuna varr. Ama birini se
mek zorunda kalrsa, "ben korkutmann sevilmekten daha emin bir yol
olduuna inanyorum" der. Nedeni ise, korkunun altnda akldan hi
kmayacak olan ceza yatarken; sevginin kar hesaplan karsnda tutunamayacadr. Ancak, prens korkunun dozunu kin yaratacak dere
cede artrmamaldr.

"Titus Livius'un lk On Kitab stne Sylevler" ve


M achiavelli'nin Cum huriyet H akkndaki Grleri: T itu s
Livius, Roma tarihini yazan bir Roma tarihisidir. 142 kitaplk Roma
tarihinden 35 kitab Machiavelli'nin yaad dneme kalabilmitir. Bu
35 kitaptan, Roma'mn cumhuriyet dnemlerini anlatan ilk 10 kitabn
ele alan Machiavelli, Liviusun yazdklann aklarken bir yandan da
kendi siyasal grlerini sunar.
Machiavelli, Prens'de daha ok monari zerine dncelerini sun
muken; Sylevler'&t cumhuriyet ynetimi zerine dncelerini ile
mitir. Prens, talya ile, Italyan birliinin salanmas aamasyla ilgili
"zel" bir kuramdr. Buna karlk, Sylevler, Machiavelli'nin genel
siyasal kuramn, genel siyasal grlerini veriyor grnr.

309

Machiavelli, Sylevler'de, Yunan ve Roma siyasal dnne


kout olarak, ie, insanlarn toplum ncesi yaamlarndan balar. n
sanlar bu ok eski tarihlerde, az sayda iken, dank bir biimde ya
yorlard. Dolaysyla o zaman ne toplum, ne de devlet vard, insanlar
kalabalklanca bir araya geldiler, toplumsal yaam ortaya kt. Top
lumsal yaamda, kendilerini daha iyi korumak iin, ilerinde en gl
ve en cesur olana boyun ediler. Devlet ortaya kt. Toplumda insan
lar ayn eyleri knadklarndan, knadklar konularda kar gelenleri
cezalandrmak iin yasalar yaptlar. Yasalarn yaplmas aamasndan
sonra, bir kral semek gerektiinde, bu kez, en gly deil, en akll
en adil olan setiler. Bu monari dzenidir. Kral seimle deil, ka
tlmla baa geer olunca; krallk bozulur, tiranlk gelir. Tiranl aris
tokratlar devirir; aristokrasi kurulur. Aristokrasi bozulur oligariye d
nr, halk oligariyi ykar, cumhuriyeti kurar. Ama zamanla cumhu
riyet de yozlar, bozulur.
Grld gibi, onun bu dnceleri, bir zgnlk (orijinallik)
tamakszn, Eski Yunan'n ve Roma'nn "ynetimlerin dolam" ku
ramn yinelemektedir. u farkla ki, okluk ynetimine Eski Yunan'da
demokrasi denirken, Machiavelli buna "cumhuriyet" demektedir.
Machiavelli daha sonra Roma Cumhuriyeti dnemi ile ilgili d
ncelerini sunarken, cumhuriyetten yana grleri savunur, cumhu
riyetten yana grnr. Ayrca siyasal grleri arasnda, Roma anayasa
dzeninden etkilendii iin olacak, "denge ve denet" ilkesini de aka
savunmutur. Cumhuriyet dzeninde, devlet kurulularna prens, soy
lular ve halk katlacaktr. "Sonra bu gler birbirlerini karlkl olarak
denetleyeceklerdir." Buradan da, onun cumhuriyet dedii ynetimin, de
mokrasiden ok "karma anayasa" (karma ynetim) olduu anlalyor.
Ona gre, halk kalabal prensten daha bilge ve daha kararldr.
Bu szleri, Prens'deki halkn "kararsz" ve "kt" olduu yolundaki g
rleri ile uzlatrlmayacak derecede kart grler olarak grnrler.
"Prens" ile "Sylevler"i Uzlatrma: Machiavelli iki yap
tnda farkl siyasal grleri savunduu iin, eitli yazarlarca farkl
yorumlanmtr. Kimi yazarlar onun monariden yana, kimileri de de
mokrasiden yana olduunu sylerler.
Machiavelli siyasal birlikten uzak talya'nn, ancak mutlak mo
nari ile ulusal birliini kurabileceini sezmitir. Prens i bu amala,
Italyan burjuvazisinin yakn gereksinimlerini, yakn dileklerini dile ge
tirmek zere yazmtr. Ancak, Machiavelli, mutlak monarinin feodal
310

siyasal dzeni saf d ettikten sonra grevini tamamlam olacann


farkndadr. Mutlak monari bu grevini tamamladktan sonra saf d
edilecek ve toplumu ynetmeye, burjuva kent devletleri meclislerinde
olduu gibi burjuvalar, ama ulusal apta meclislerden ynetmeye aday
olacaklardr. Bu nedenle talyan birliinin kurulmas iin mutlak mo
nariden, ama uzun dnemde, burjuvaziyi dolaysz iktidara getirecek
cumhuriyet ynetiminden yana olmasnda alacak ve tutarsz bir du
rum sz konusu olamaz.
M achiavelli'nin Yeri ve nem i: Machiavelli burjuvazinin
bu tutumunu, bu tutum deitirme eilimini temsil ettii iin, siyasal
dnceler tarihinde nemli yeri olan bir dnrdr. Bunun yan sra,
onun, siyasal dnceyi burjuva dnya grne uygun olarak, laikle
tirme ve bilimselletirme yolunda ilk admlar at da nemlidir.
"Makyavelizm"i, onun siyasal dnceye bir baka katksdr. Bir de
Ba dillerindeki "devlet" szcn ("slato''yu) ilk kez kullanan yazar
olduu iin de anlmaya deer. Siyasal olaylarn kavranmasnda dikkat
leri lider konusuna ekii, onun bir baka katks ise de, Sabinee gre
(Siyasal Dnceler Tarihi, 2, s. 11) siyasal dnnn zayflnn
nedeni de burada yatar, siyasal baarlar ve siyasal baarszlklar daha
ok devlet adamnn yeteneine balay, siyasal gzlemlerinin, daha
da nemlisi siyasal grlerinin yzeysel kalmas sonucunu dour
mutur.
b . Bodin: M utlak M onarinin Egem enlik K avram
Jean Bodin, mutlak monariyi dinsel temellere dayandran ve din
sel kurallarla snrlandran "krallarn tanrsal haklar" kuramna kar
lk, mutlak monariye dinsel olmayan, laik bir kuram armaan etmi,
mutlak monarinin "egemenlik" kavramn formlletirirken, dinsel
dn bir yana brakarak hukuksal dn siyaset kuramna sok
mutur.
Bodin in Yaam: Bodin (1530 - 1596) onaltnc yzylda yaam,
dncelerini bu yzyln ikinci yarsnda sunmu olan bir Fransz d
nrdr. Babas terzi olduuna gre ailesi orta snftandr. Kendisi de
avukat olacana gre, orta snfn (burjuvazinin) alt tabakasndan st
tabakasna geecektir.
Toulouse niversitesinde hukuk okuyan Bodin, ayn niversitede
retim yeliine balar. Ancak avukatl daha kazanl, Paris'i daha
311

ekici bulmu, kendisinde de ykselme yetenekleri grm olacak ki,


Paris'e gidip avukatla balar. Bununla birlikte bir ara retim yelii
yapm olmann kazandrd alkanlkla tarih, iktisat, doa bilimleri
konularnda pek ok kitap okur, kltrn geniletir. Bu ara, 1566
ylnda, tarih felsefesi zerine Metot adl bir de kitap yazar.
Yldz parlamaya balamtr. Kral III. Henri'ye danman olur.
1568'de Malestroit'nm Parann ve Her eyin Pahallamas zerine
Paradoksal Dncelerine Yant ad altnda ekonomi zerine bir kitap
yazar. Bir siyaset kuramcsnn ekonomi ile ilgilenip, ekonomi zerine
kitap yazmas, ortaada pek karlalmayan, yeniaa zg bir
olaydr.
1576'da krallk savclna atanr. Mesleinin gereine uygun ola
rak, onu siyasal kuramlarnda krall savunurken greceiz. Gerek
ten, bu yoldaki grlerini ayn yl yazd Les six livres de la Republique, demek ki, "Devlet stne Alt Kitap" adl yaptnda gryo
ruz. Gene ayn yl nc tabakann (zmrenin) temsilcisi olarak Etats
Generavc'ya (Etajenero'ya, Fransz Genel Meclisi'ne) girer. Bu mecliste
temsil zmre temeline gre idi. Aristokratlar birinci zmreyi, din
adamlar ikinci, halk nc zmreyi(tabakay) oluturuyordu. Ancak
"halk", bugnk anlamndan faikl olarak, iileri ve kylleri darda
brakarak, soylu olmayan zengin orta tabaka, demek ki burjuvazi an
lamna geliyor, ders etat ya. (nc tabaka meclisine) Bodin gibi bur
juvazinin temsilcileri giriyorlard.
Bodin'in meclisteki tutumu, burjuvazinin bu yzyldaki genel
siyasal tutumuna rnek olacak nitelikteydi. Soylu snflara (aristokrat
lara ve din adamlarna) kar kraln haklarn savundu, mutlak monar
iyi destekledi.
1572 ylnda St. Barthelemy Gnnde, Katoliklerin Paris'de ve
tarada binlerce Protestam yataklarndan alarak ldrmeleriyle doruk
noktasna ulaan din savalar srasnda, Katolik olmasna karn, din
hakkndaki gevek grlerinden dolay canm g kurtarabildi.
Uzayan din savalarnn verdii bezginlik, dinsel hogry savu
nan bir akm yaratt. Dinsel hogry savunan ve din savalarnn
yol at kargaadan kurtulunmas iin her iki tarafn da kralla mut
lak boyun emesini tleyen bu akmn dnrlerine "politikler" de
nir ki, Bodin de bu gruptan saylr.
Din zerine yazd Yedili Grme adl kitabnda, bir Mslman, bir Katolii, bir Lutherciyi, bir Yahudiyi, bir Epiktetoscuyu, bir
312

deisti (dinlere deil salt Tann'ya inanan) bir Zvvingliciyi konuturur.


Btn dinlerin znn ayn olduu sonucuna vararak, deistin grle
rine eilim gsterdiine baklrsa aslnda dine kardr. Ama bunu ak
a ortaya koyamaz, din, mezhep ayrmlarn kabul etmeyen, btn din
leri birletirmeye alan deizm ya da "doal din" denen bir anlaytan
yana grnr. Bu din anlay, burjuva kapitalist ekonomisinin geli
mesiyle, bilimsel ilerlemeler ile laik bujuva kltr biimlenirken
dinden birden kopamayan ya da koptuu halde bunu aka ortaya ko
yamayan dnrlerin snadr.
Bodin'in dine inanmamakla birlikte astrolojiye ve bycle inan
mas artcdr. Sprgeye binip uan cadlarn varlnn "apak" bir
gerek olduunu syler. Bodin krallk savcs olarak ruhunu eytana satan
byclerin nasl yakalanacaklarn anlatan bir kitap da yazmtr.
B odin'in Siyasal G rleri: Jean Bodin Devlet stne Alt
Kitapta, mutlak monariyi, krallarn tanrsal haklan kuram yerine, ta
rihsel, felsefi, hukuksal, zetle laik dncelerle rd egemenlik ku
ram ile savundu. Bu yolda "ataerkil aile"yi grlerini dayandraca
temel olarak seti.

Bodine Gre Devletin Amac Yurttalarn Mutluluu:


Bodin, siyasal grlerinde en ok Aristoteles'den etkilenmi Devletin
Alt Kitab'nda (pek becerebilmi grnmezse de) Aristotelesin Politi
ka adl yaptna kout, ada bir genel siyaset kuram yaratmak iste
miti.
Bodin de siyasal dnn, Aristoteles gibi, devletin amacn
aratrmakla balar. Devletin amac yurttalann iyiliini ve mutlulu
unu, ban ve gvenlii salamaktr. Bu ama ise, yurttalann bedenleri
nin ve ruhlannn gereksinimlerinin karlanmasyla gerekletirilir. Bu
nedenle devletin, ulusun maddi ve ekonomik refahm salamaya ynelmi
bir politika gtmesi gerekir. Ruhun gereksinimi ise derin dnmek ve
bilgili olmaktr ki, devlet bunu da salamaya almaldr. Devletin
amacm bylece saptadktan sonra, devletin kaynam aratrmaya giriir.
Bodin 'e Gre Devletin Kayna Ailedir: Bodin'e gre b
tn topluluklann kayna aile olduu gibi, devletin kayna da ailedir.
Bu grne uygun olarak yle tanmlar devleti:
"Devlet, birok ailelerin ve onlarla birlikte malik olduklar eylerin
egemen kudret tarafndan hukuka uygun olarak adaletle ynetilmesi
dir."
(Devletin Alt Kitab, Kitap I. Blm I)
313

Bodin'e gre, devletin kkeni zaptetmek isteinin yol at "zor"


idi. nsanlar zora dayanlarak biraraya getirilmilerdi. Ancak zamanla
baba otoritesi, bu zorun yerini alp hukuku getirerek devleti yaratm
tr. Bodin Romallar'm ataerkil aile anlaylarnn rn olan "pater familias" (aile bakan) kavramm canlandrmak istemektedir.
te Bodin, devletin kaynan ailede grmekle, devleti aileye benzet
mekle, babann aile iindeki yerini ve roln devlet iinde krala vermek is
temektedir. Devlet byk bir ailedir, kral da bu ailenin yeleri (uyruklar)
zerinde mutlak egemenlie sahip olarak onu yneten baba durumundadr.
Bodin'in Egemenlik Kavram: Egemenlik Mutlaktr: Bodin'in siyasal dnnn odak noktas ve onun siyasal dne kat
ks "egemenlik kavramdr. Ona gre egemen bir iktidar olmadka
iyi dzenlenmi bir toplum olamaz. Kraln egemenlii de babann ege
menliinden kaynaklanmtr, babann egemenlii gibi mutlaktr.
yle tanmlar Bodin egemenlii:
"Bir devlette egemenlik, yurttalar ve uyruklar zerinde en yk
sek, en mutlak, en srekli gtr."
(Devletin Alt Kitab, I. VIII)
Egemenliin bu nitelikleri onu teki iktidarlardan, teki buyurma
glerinden ayrr. Egemen, en yksek buyurma gcne sahip olan
kimsedir. Herhangi bir ynetici kendi zerindeki birinin buyurma gc
ile snrlysa, o kimse egemen saylmaz. Bir lkede tek bir egemen vardr.
Tek bir egemen yoksa, o lkede devlet, devlet dzeni yoktur, kargaa
vardr. Ksacas, "egemenlik blnemez."
Egemenlik en yksek buyurma gc, en yksek iktidar olup,
teki btn buyurma gleri, teki btn iktidarlar ondan kmadr;
onun izni ile, onun izin verdii kadar ve onun izin verdii srece
vardrlar. teki btn buyurma gleri egemen tarafndan "snrl bir
sre" iin verildii halde, egemenin buyurma gc "sreklidir".
"Egemenlik mutlaktr", onu snrlayan hi bir g yoktur. Ne uy
ruklar, ne snflar, ne kurumlar, hatta ne yasalar onu snrlayabilir.
nk yasalar koyan da egemen olduuna gre, ondan yasaya uymas
istenemez. Bugn koyduu bir yasay, yarn bir baka yasa ile de
itirebilir.
Anariye dmek istemeyen her devlet, tm egemenlii tek bir
krala, tek bir kurula brakmak zorundadr. Egemenlik blnd m
314

anari kar. Bu nedenle iki seenekten birini semek zorundasnz; ya


mutlak egemenlik ya da anari. Egemenlii hem blmek hem de d
zeni salamak olanakszdr. Bu dnceyi gelitirirken kafasnda, yaki
rnek olarak, Fransz din savalarnn yol at kargaa vardr.

Ynetim Biimleri, Karma Ynetimlerin Olanakszl


Bodin, egemenlik kavram ile tutarl olarak, bir tek devlet biimi oldu
unu, ama, egemenliin odaklat yere gre, ynetim biiminin
olabileceini syler, karma ynetimi de kabul etmez.
Eer egemenlik, son sz syleme hakk, toplumun tabakalar
nn, snflarnn (ya da bunlar temsil eden meclislerin) birinde odak
lam ise, o lkede bir kral da olsa, kral bu tabakalarn, meclislerin
kard yasalarla snrl ise, egemen deildir, dolaysyla ynetim
biimi monari deildir. Bu durumda iki olaslk sz konusu olabilir.
Egemenlik, son sz syleme hakk, yasa karma hakk toplumun
aristokratlar zmresinin (veya bunlar temsil eden aristokratik bir mec
lisin) elinde ise, ynetim biimi aristokrasidir. Egemenlik, son sz
syleme hakk, yetkisi, halk zmresinin (veya bu zmreyi temsil eden
halk meclisinin) elinde ise, ynetim biimi demokrasidir.
Egemenliin, kraln, aristokratlarn ve halkn arasnda blnd
bir "karma ynetim" olanakszdr. nk egemenlik blnemez. B
lnmeye kalklrsa, ya egemenlii blen taraflar arasnda mutlaka
kavga, giderek anari kar ki, o zaman ortada yalnz egemenlik deil
devlet de kalmaz. Ya da egemenlik, son sz syleme hakk, zamanla
onu bltklerini sanan taraflardan birinin eline geer.
Bodin'e Gre En yi Ynetim Mutlak Monaridir: B odin,
kabul ettii ynetim biimleri arasnda en iyi ynetimin monari ol
duunu syler. Bunu sylemese bile, kabul ettii biimi ile egemenlik
kavramnn en iyi biimde mutlak monaride gerekleecei ortada.
Bodin, egemenliin aristokratlara ya da halka da verilebileceini,
ama bunun uygulamada anariye yol aabileceini syler. En iyi d
zenlenmi tek ynetim biimi ise, egemenin keyfi, giderek zorbaca
davranmas karsnda hi bir dnyevi engelin bulunamayaca an
lamna gelir. Egemenin zorbalamas tehlikesine kar Bodin, egeme
nin insanlara kar sorumlu olmamakla birlikte, tmyle sorumsuz ol
madn syler.
Geri egemenin iradesi yasadr ve onu hi bir zaman, hi bir insan
yaps yasa snrlayamaz. Ama insan yasalar ile snrl olmayan ege
men doa yasas ile snrldr. nk doa yasas insan yasasnn
315

zerindedir. Egemen yasa koyarken bu doa yasalarn gz nne alr.


Egemeni doa yasasna uymaya zorlayan vicdandr.
Buna karn, egemen doa yasasna uymazsa, ona kimse doa ya
sasna uymad iin hesap sormaya kalkamaz. nk doa yasasn
ineyen monark, insanlara deil, Tann'ya kar sorumludur. Egemen
lik kavram ile laik bir siyaset kuram oluturmu olan Bodin, bir
noktada kuramn gene dinsel bir dnce ile desteklemek zorunda
kalmtr.
Doa yasasnn ieriinin ne olduunu sorarsak, Bodin bize doa
yasasnn, tanrsal yasann, Tann'nn meleklere, meleklerin insana, in
sann hayvana, ruhun bedene egemen olmas, buna karlk, bedenin
akla, bireylerin devlet memurlarna, memurlann krallara, krallarn
Tann'ya boyun emesi olduunu syleyecektir. Demek ki doa yasas,
tannsal yasa, tannsal dzen; eitsizliki hiyerarik bir dzendir. Bunun
yan sra bir de "akte vefa ve "mlke sayg olarak iki temel doa ya
sasndan sz edecektir. Bunlann her ikisinin de burjuva ekonomisinin
gereksindii iki temel hukuk kural olmas bir rastlant rn mdr
acaba? Bunu Bodin'in mlkiyet kavramm incelerken anlayacaz.
Bodin'in Mlkiyet Savunmas: Bodin mlkiyeti savunaca
siperleri devlet ncesi toplumla ilgili grlerinde hazrlamaya bala
mtr. Devletten de nceki ve kendisinden devletin kt toplum
olan aile, kan koca, kleler ve ailenin mlklerinden oluur. Bu neden
le, egemenlik krala ait ise de, mlk aileye aittir. zel mlkiyet bir do
a yasasdr. Egemenin ona saygl olmas gerekir.
zel mlkiyete saygy bylece doa yasas ile temellendirdikten
sonra, yaptnda frsat bulduka dnp dolap ortak mlkiyetten yana
dncelerinden dolay Platon'u ve komnist bir toplum dzeni izdi
i Utopia adl yaptndan dolay, kendisinden bir kuak nce yaam
ngiliz dnr olan Thomas More'u, Anabaptistleri eletirir. Eski
Yunan'da uygulandn okuduu borlarn balanmas, topraklarn
yeniden bltrlmesi gibi politikalara kardr. Borlarn balan
mas kirayla geinen baz dul ve yoksullan ezerken, borlann ba
lanacan erken haber alp, alacaklann toplayan tefecileri kazanl
karr. Topraklan eit bltrme ise, eitlik perdesi arkasnda yaplm
bir hrszlktr. Eitlik dostluk yaratr szleri yanltr. Eitlik nefret
ve kskanla, ayaklanmaya ve i savalara yol aar.
Monarka mutlak egemenlik veren Bodin, mlkiyeti onun ege
menlik alan dnda brakmtr. rnein kral kamu topraklannn sa
316

hibi deildir. Bu nedenle onlar bakasna devredemez. Mlk o kadar


kutsaldr ki, egemen, sahibinin rzasn almadan ona dokunamaz. Bodin'e gre bu nedenle Fransz kral, vatandalardan vergi alrken, Etats
Generaux'mn oyunu almak durumundadr.
Bodin'in tek i Siyasal Grleri: En nemli yapt olan
Devletin Alt Kitabnda. Bodin, nemli bularak ayr ayr ele aldmz
dnceleri yan sra baka konular zerinde de durmutur.
Aristoteles'i izleyerek, devrimlerin nedenleri zerinde durmu ve
bazlarnn an zengin, bazlarnn an yoksul olmalarnn devrimle
rin ba nedeni olduunu sylemitir. Devrimi, "egemenliin yer dei
tirmesi" olarak tanmlamtr. Devrimlerin nlenmesi iin kraln, hi
bir parti ile birlememesini, dinsel hogr sahibi olmasn ve verdii
szleri yerine getirmesini gtlemitir. Devrimlerin nlenmesi yolun
da astrolojiden (mneccimlikten) yararlanlabileceini dnmesi, onun
dine inanmad halde boinanlara (batl inanlara) sahip oluunun bir
baka rneidir.
Gene Aristoteles'den etkilenerek, evresel koullarla insan tipleri
ve ynetim biimleri arasnda ilikiler kurmaya kalkmtr. Kuzeyin
souk ve kuru havasnn insanlar aptal ama gl yaptn, bu ne
denle onlarn boyunduruk alna girmeyip demokrasi ile ynetildikle
rini; gneyin scak ikliminin insanlar zeki ama tembel yaptn, bu
nedenle tiranlk ynetimine boyun ediklerini; orta iklim kuann
ise insanlar hem akll, hem dinamik yaptn, bu nedenle en iyi
dzen olan monariye sahip olduklarm syler.
c. Hobbes: Toplum Szlemesi Kuram
Mutlak Monarinin Hizmetinde
Machiavelli ve Bodin, mutlak monarinin kuramn yaratmaya
almlardr. Machiavelli'nin kuram, laik bir burjuva kltrne da
yanm olmakla birlikte, siyaset kuram ile snrl olan, felsefi bir sis
tem iine oturtulmam bir kuramd. Bodin'in mutlak monari kuram
daha kapsaml idiyse de, daha sistemli deildi. Buna karlk Hobbes,
mutlak monari kuramn bir genel felsefe sistemi iinde sunmay ba
ard. Genel felsefesinin "materyalist" oluu, insanlarn eitliine ina
n, mutlak monariyi savunmakla birlikte onu (ileride demokratik
yorumlamalar yaplabilecek) toplum szlemesi kuram ile savunuu,
onun burjuva kltr ile beslenmi olup, burjuva dnn temsil
317

ettiini gstermeye yeter. ngiliz i savanda cumhuriyetilerin kar


snda, aristokratlarn destekledii kralclarn yannda grnmesi bizi
yanltmasn.
Hobbes'un amac ngiliz i savamda o ya da bu yan tutmak de
ildi. Yalnzca egemenliin kral ile parlamentonun arasnda blnme
sinin sonucu olarak grd i savam yaratt dehetten ve karga
adan rkmt. Bu nedenle ba tasas i savalarn nlenmesi oldu.
Bunun iin, egemenliin blnmedike kraln ya da parlamentonun
elinde toplanmasna bir diyecei yoktu. Ama Fransa'da tand mutlak
monariden etkilenerek, o dnemde mutlak monarinin yeni burjuva
ekonomisine daha iyi hizmet edeceini anlamasyla tm egemenliin
kralda toplanmas grn savundu.
Hobbes'un Yasam: Thomas Hobbes (1588 - 1679) yaamn an
latt yaptnda, kendisinin korku ile birlikte doduunu, yaamna
korku duygusunun egemen olduunu syler. Sylediine gre annesi
onu, yenilmez spanyol armadasnn saldrmak zere ngiltere'ye gel
mekte olduu sylentisinin yaratt korku ve heyecan ile, yedi aylk
ken dourmu. Babas kavgac, iyi eitim grmemi bir Anglikan ma
halle papaz imi. inden atlm, eini ve ocuklarn brakp gitmi,
Hobbes'u amcas yanma alp, okutup bytm.
On drt yanda klasikleri renen Hobbes, on be yanda Oxford
niversite'ne girer. Burada be yl skolastik, mantk ve Aristoteles
renir. Ancak kendisine retilen eylerden holanmam ak tadr. leride
Oxford'da harcad yllarn kendisine pek bir ey kazandrmadn
syleyecektir. Ama bize Hobbes'u kazandrmtr. nk Oxford'da
rendiklerine kar tepkisi, onun idealist felsefeye kar kp, mater
yalist bir dnya grne eilim gstermesine neden olmutur.
1628 ylnda Parlamento, vatandalarn "Haklar Yasas"n karn
ca, Hobbes demokrasinin yol aabilecei ktlkleri gstermek iin,
Thukydides Tarihi'm evirir. Thukydides burada, devleti ve sava ynet
mekten anlamayan halkn, aristokratlarn yerini alp Atina'y demokrasi
ile ynetmeye kalknca, Atina'y nasl batrdklarn anlatmaktadr.
1628 ylnda koruyucusu olan kont lnce, Hobbes bir sre iin
Fransa'da ve talya'da yaar. Bu olanaktan yararlanarak Galileo ile tan
r. 1640'da Ingiliz devrimi (i sava) patlak verip, kraln daha nce da
tt parlamento toplannca, Hobbes kendisine bir ey yaplmasndan
korkarak Fransa'ya kaar. Fransa'da da Francis Bacon'a yazmanlk et
mi, Descartes ile tanmtr.
318

1641 ylnda De Cive (Kent stne) adl yaptn yazar. Bu yapunda daha sonra yazaca nl Leviathan adl yaptnda gelitirecei
grleri ortaya koymutur. 1651'de ise, Leviathan' Fransa'da yayn
lar. Ad dilimize baz yazarlarca "Ejderha", bazlarnca "Dev" olarak
evrilen bu yapt, ne kendisi gibi i savatan dolay Fransa'ya kaan
ngiliz kralc gmenlerinin, ne de Fransz hkmetinin houna gider.
ngiliz gmenleri onun tek i savan nlenmesi ve bir daha benzeri
i savalarn kmamas iin, mutlak egemenliin kralda olmas kadar
parlamentoda olmasn da kabul etmeye hazr tutumundan rahatsz ol
mulardr. Katolik kilisesine saldrlan ise, Fransz hkmetini gcendirmitir.
Bunun zerine, kendini gene gvenlik iinde grmeyen Hobbes,
bu kez ngiltere'ye kaar. Cromvell'e boyun eer, her trl siyasal ey
lemden kanr. Cumhuriyetin yklp kralln yeniden getirildii
1660 Restorasyon hareketinde, ngiliz kral, kralln davasna, dn
celeriyle ve yaptlanyla yapt hizmetten dolay, Hobbes'a yz sterlin
maa balar (sa da i demeye gelince verdii sz unutmu grnr).
Hobbes'un dine ve Tann'ya kar taknd kukucu tutum, kendisinin
yeniden gzden dmesine yol aar. Avam Kamaras, zellikle Hobbes'unkiler olmak zere, ateist (tanrtanmaz) yazlan inceleyecek bir
komisyon kurunca Hobbes'un sesi soluu kesilir, tartmal konularda
yazamaz olur. Seksen drt yanda "artk lmm yaklat" diye yaa
mnn yksn kaleme alan Hobbes, seksen yedi yanda evirdii
Homeros destanlarn bastrr ve doksan bir yandayken, 1679'da lr.
Hobbes'un Yaptlar: Hobbes'un yaptlannn bir listesini vermek,
bize onun ilgi ve bilgi alan haknda bir fikir verebilir:
1628'de Thukydides Tarihi evirisi
1640'da Human Nature (nsann Doas)
1640'da De Corpore Politico (Siyasal Dzen stne)
1641'de De Cive (Kent stne)
1651'de Leviathan (Dev)
1655'de De Corpore (Beden stne)
1656'da (zgrlk Zorunluluk ve Tarih stne)
1658de De Homine (nsan stne)
1676'da Homeros destanlar evirisi
1689'da lmnden sonra baslan Behemoth (ngiliz i savalar
nn nedenlerinin tarihi hakknda)
319

Hobbes'un Genel Felsefesi: Hobbes, ksa adyla Leviathan


(Dev), tam adyla "Dev ya da Din ve Dnya Devletinin Dokusu, Bii
mi, Erki" adl yaptnda, zerinde siyasal kuramn kuraca genel fel
sefesinin tam bir materyalist felsefe olduunu aka ortaya koymak
tadr.
Ontolojik tutumu, yani felsefenin gerekte var olan nedir, madde
midir yoksa maddesel varl olmayan varlklar mdr; maddeden ba
msz varlklar (idealar) var mdr? sorusuna yant arayan "varlkbilim" dalndaki tutumu, materyalisttir. Yalnzca maddenin var olduu
nu, maddesel varl olmayan hi bir varln var olamayacan syler.
"Cismi olmayan sz samadr" der. Kendisine yneltilebilecek
"cismi olmayan Tanr da m samadr?" biimindeki bir soruya "evet
samadr" dememek iin dudaklarn srd anlalyor. Bunu onun bu
soruyu yantlamak iin iki kaamak yolu hazrlam oluundan an
lyoruz. 1. Tanr felsefe nesnesi (konusu) deildir, 2. kald ki, pek ok
dnr Tann'y da cismi olan bir varlk olarak dnmtr. Bunun
la, Tanr gibi bir varlk varsa, onun bile cisimsel bir varlk olacan
sylemek ister.
Hobbes, epistemoloji, yani felsefenin "bilgilerimizi nasl edini
riz, neyi bilir, neyi bilemeyiz, gerei ne lde bilebiliriz?" sorularna
yant arayan "bilgi kuram" dalnda, "bilgibilim" alannda bu materya
list grn srdrerek, ampirik (grgl) bir tutum taknr. Platon'un
dedii gibi bilgilerimizin doutan gelmediini, akldan kmadn,
fakat sonradan, d dnyadan duyumlar yoluyla edinildiini syler.
Byle bir materyalist tutumla, idealist felsefenin bir tr olan
dinlerin eletirisine geer. Hobbes'a gre oktannc dinler "korku"nun
rndr. Doa gleri karsnda duyulan korku yaratmtr bu dinle
ri. Her bir doa gc bylece bir tanr biimine sokulmutur. Hristi
yanlk ve Musevilik dndaki (tektannl) dinler ise, dlerin gereklik
le kartrlmasnn sonucu olarak, insann dgcnn rndr.
Hobbes'un burada da kaamak yaptn gryoruz. Mslmanlk ile
Hristiyanlk arasnda hi bir nitelik fark yoktur; ikisi de tektanncdr.
Ancak zerine Hristiyanlarn yldrmlarn ekmemek iin, Hristi
yanl ve Musevilii tektanrc dinler genel kategorisinin dna al
mtr. Hobbes, grnmez korku kamuya mal olmusa din, olmamsa
bo inan olaca dncesindeydi.
Bylece maddesel varl olmayan bir eyin var olamayacana
inanan Hobbes, dikkatini, dncesini, maddesel dnyaya evirir. Bu
320

konuda ann bilginleri, Kepler ve Galileo, doann mekanik bir yo


rumunu yapp olaylar hareket ile aklamlard. Hobbes da bu "me
kanik materyalist" gr benimsedi. Sabrsz bir tutumla, erken bir
genelleme ile, insan, toplumu ve toplumsal olaylar da madde dnyas
iin ortaya atlan mekanist materyalist yasalarla aklamaya giriti.
"Her olay nesnelerin en yaln hareketleriyle balar ve hareket olduu
ilk bakta anlalamayacak kadar karmak durumlara geer."
Nesnelerde hareket daha yalndr. Nesnenin kendini insan fizyolo
jisinde ve psikolojisinde ortaya koyan hareketleri, daha karmaktr.
Bir baka deyile, insan fizyolojisi ve psikolojisi, nesnenin daha kar
mak hareketlerinden baka birey deildir. Nesnenin en karmak ha
reketi ise, toplum ve devlet denen, yapma, insan yaps cisimde gr
nr. Ksaca, insan da toplum da aslnda nesnedir, nesnenin hareket ya
salar, daha karmak hareketten baka birey olmayan insan ve toplum
olaylar iin de geerlidirler demek istiyor. Bu noktada insan felsefesi
ile ilgili grlerine geer.
H o bbes'un tn sa n Felsefesi: Hobbes, nce, insan harekete
getiren, insann hareketlerini yneten eyin Aristoteles felsefesindeki
gibi "erek" deil, "neden" olduunu syleyerek, insann ereki yorum
larna kar kp, nedenselliki bir tutumu benimser, insan karmak
bir nesne, insann fizyolojisini ve psikolojisini nesnenin karmak
hareketlerinin rn olarak gren Hobbes, insan davranlarn da me
kanik materyalist adan aklamaya kalkr.
Hobbes'a gre, nesnelerin hareketi, duyu organlar kanalyla mer
kez sinir sistemine ulatrlnca, burada duyumlar belirir. Duyumlar,
duygulan ve dnceyi kapsayan insan davramlan, nesnenin hareketi
nin karmak bir biiminden baka bir ey deildir.
Duyumlar bizi bir eye itiyorlarsa "istek" sz konusudur; bir ey
den uzaklamaya itiyorlarsa "nefret" duygusu. Duygular insan, yaa
mn srdrlmesine zararl olan eylerden karrlar, yaamn srdrl
mesine yararl olan eye yneltirler. Yaamn srdrlmesine yararl
olan istek konusu eyi elde etmek, insana "haz", yaamn srdrl
mesine zararl olan nefret konusu eye uramak "elem" verir. Hobbes
bylece iki temel duyguyu aklayp, duygular ve dnceleri bunlar
dan tretmeye alr. rnein irade, kafada zt etkiler arasnda oluan
bir hesaplama sonunda elde kalan "son istek"tir.
321

Nesnenin hareket yasasndan hareketle, duyumlar, duygulan ve


dnceyi, bylece insan psikolojisinin yasalann akladna inanan
Hobbes, gene duygulardan hareketle, ahlak yasalarm ortaya karmaya
alr. Duygulann, isteklerin, yaam srdrmeye yararl olduu iin,
kiiyi onu elde etmeye ittii ey "iyi"dir. Nefretin, yaamn srmesine
zararl olandan uzaklatrd ey ise "kt"dr. Bu adan bakldnda
insan iin en kt ey "lm, en iyi ey de "yaam"dr.
nsan her zaman hazza, yaamn srdrc eylere koan; elem
den, yaamna zararl olan eyden kaan "bencil bir yaratktr. Bylece
Hobbes, iyinin, ktnn ltlerini koyduunu ve insan davranlarn
aklayacak bilimsel anahtarlar bulduunu sanr. Sanr diyoruz, nk
Hobbes'un buraya dek izlediimiz aklamalar salam, bilimsel ve
sramasz bir neden - sonu zinciri gibi grnyorsa da, yle deildir.
Nesnenin hareket yasalann insann duyum lan alannda izlemek, a
nn biliminin, ne de daha amzn biliminin altndan kalkabilecei
bir ey deildir. rnein Hobbes, zamannn tp biliminin geriliinden
dolay yaamsal hareketlerimizi yneten merkezin beyin deil, kalp
olduunu sanmaktadr. Bu nedenlerden dolay kurduu neden - sonu
ilikileri gerek, bilimsel neden - sonu ilikileri deildir; kurgusal d
ncenin rn olan keyfi neden sonu ilikileridir. Hareket yasala
rnn insan fizyolojisinde ald biimin yalnzca karmak olduunu
sylemitir, ama bu hareketleri aklayabilmi deildir.
H obbes'un Toplum Felsefesi: Hobbes, olaylarn nedeni olan
nesnenin hareket yasalarnn, insan davrantan alannda olduu kadar
toplumsal olaylar alannda da geerli olduuna inanr. Aralarndaki fark
ona gre yalnzca, toplumun en karmak nesne; toplumsal olaylann
nesnelerin en karmak hareketi olmasdr. Burada da nesnenin hareket
yasalarnn toplum iin de geerli olduunu syler, bunun aklama
sn yapmaz.
Hobbes toplum felsefesini insan felsefesine dayandrr, insan psi
kolojisine dayandrr demiyoruz, nk yapt psikolojiden ok felse
fedir. Ona gre, insann toplum iindeki davranlarnn temelinde "ya
amn srdrmek" amac ya da bunun uzants olan "gvenlik istei"
ile "bencillik" yatar.
Bu durumda asal olan bireylerin karlardr. Toplum onlarn
karlarn gerekletirme aracdr. Bu grleri ile Hobbes, toplum fel
sefesinin temellerine "bencillik", "bireycilik" ve "faydaclk" ilkelerini
yerletirmi olur. Gvenlik istei insan doasnn temel gereksinimi
322

dir. Bu istek toplum iinde uygulamaya dklnce "iktidar istei" bi


imine dnr. nk teki insanlarn arasndaki bir insan, onlarn
zerine bir egemenlik kurmadka kendini gvenlik iinde duyamaz.
Bir insann teki insanlarla ilgilenmesinin nedeni kendi gvenlii ile
ilgili tasalandr. ktidar isteinden tutturarak, Hobbes'un toplum felse
fesinden, toplum felsefesinin bir blm olan siyaset felsefesine gee
biliriz.
H obbes'un Siyaset Felsefesi: Hobbes, toplumun ve devle
tin ortaya kmasndan nce, "gvenlik gereksinimi" iinde olan ve bu
nedenle teki insanlar zerinde iktidar kurma istei ile dolu insanlardan
oluan bir (toplum demek iin zaman daha erken) insanlar kalabal
dnr. Bu onun "doa durumu" varsaymdr.
Hobbes'da Doa Durumu Kavram: Hobbes'a gre insanlar
toplumdan ve devletten nce bir doa durumu iinde yayorlard. Doa
durumunda btn insanlar gvenlik gereksinimi, bu nedenle de baka
lar zerinde egemenlik kurma istei iindeydiler. Ne var ki, doa duru
munda insanlar bir de kabaca, aa yukar birbirlerine eittiler:
"nk beden gc sz konusu oldukta, en zayf olan -y a gizli
bir dzenle, ya da kendisi gibi ayn tehlike altnda olan bakalar
ile birleerek- en gly ldrmeye yetecek kadar gldr."
(Dev, XIII. 1)
Burada kabaca, insanlar doa durumunda hi deilse, "birbirlerini
ldrebilme yeteneinde birbirlerine eittirler" demektedir. Bundan te
Hobbes, insanlarn kafa yeteneklerinin birbirlerine fizik yeteneklerin
den de yakn olduunu syler.
Doa durumunda insanlar arasndaki ite bu herhangi bir kimse
nin bir bakasn yok edebilecei derecedeki eitliktir ki, gvensizlik
yaratr. Ayn eyi elde etmek isteyen iki kii birbirine dman olup,
biri tekisini yok etmeye alabilir. Biri istediini elde edip glenir
se de bu durumda kendilerini gvende grmeyen teki insanlar birleip
onun zerine yryebilirler. Ksacas, eitlikten gvensizlik doar.
Gvensizlikten kurtulmak iin bakalar zerinde egemenlik kur
maktan baka yol yoktur. Bakalar zerinde egemenlik kurmaya al
mak ise, sava dourur. Hobbes'a gre uygar ynetimin bulunmad bu
doa durumunda "insan insann kurdudur" (kendi Latince deyiiyle Homo
homini lupus). Doa durumunda "herkesin herkesle sava" vardr.
323

Byle bir srekli sava durumunda ise, insanlar almalarnn


rnlerinin bakalar tarafndan ellerinden alnmayacandan emin de
ildirler. Bu nedenle de doa durumunda tarm, zanaatlar, kltr, yani
uygarlk yoktur. nsann yaam "lm korkusu iinde, yalnz, yoksul,
kt, ksa ve vahidir".
Buraya dek kendini speklasyona kaptrp koyuvermi olan Hobbes, burada kendini toparlar, "tarihte byle herkesin herkesle srekli
bir sava durumu gemi midir?" diye sorar kendi kendine. "Dnyann
her yerinde birden durumun byle olduu bir dnemin bulunduunu
sanmyorum ama" der, "imdi bile dnyann byle yaanlan birok
yerleri vardr" diye ekler. rnek olarak da Amerika'nn yerlilerini (K
zlderilileri) verir. Sonra bir egemen g bulunmadka durumun nasl
olacann i savalara baklarak anlalabileceini syler.
Doa durumunda bir egemen ve haklnn hakszn ls olan ya
salar bulunmayacandan, hibir eyin hakl ya da haksz, adaletli ya da
adaletsiz olduu sylenemez. Doa durumunda adalet gibi bir ey ol
mad gibi mlkiyet diye bir ey de yoktur. nsanlar Hobbes'a gre,
maln ve cann gvenlik iinde! olmad durumda kalamazlard.
Hobbes'da Doal H ukuk - Doa Yasalar Kavram: nsan
larn ilerindeki lm korkusu, rahat yaama istei, alarak elde et
tiklerine sahip olma umudu, onlar bu genel sava durumuna bir son
vermeye itti. Bu yolda "akl" da insanlarn zerinde uzlaabilecekleri
bar koullarnn neler olduunu onlara gsterdi. Akln gsterdii bu
koullar aslnda insanlarn doa yasas zerinde birlemelerinden baka
bir ey deildi. Doa yasas ise genel olarak:
"Aklda bulunan ve insann kendi yaam iin zararl olan yasak
layan genel kuraldr."
(Dev. XIV)
te bu doa yasasdr ki, insanlarn birbirlerine zararl olan ey
leri yapmalarnn yasaklanmas olanan verecek olan devleti kurma
larna yol amr. Devletin kurulup doa durumundan kurtulunmas,
bir szleme ile, toplum szlemesi ile olmutur.
Hobbes'un Toplum Szlemesi Kuram: nsanlar arasnda
doa durumuna, herkesin herkesle savama son verilmesi, akla uygun
biimde karlkl gvenin salanmas, insanlarn biraraya gelip yap
tklar bir szleme ile, "toplum szlemesi" ile olmutur. Akl, doa

324

yasas, insanlara, herkesin hereyi yapma hakk olduu iin srekli bir
sava durumu olan doa durumundan kurtulmann yolunun, bu duru
mun tam kart bir durumla, "kimsenin hi bir ey yapmaya hakknn
olmamas" ile bulunacam gstermitir. Bylece insanlar toplanp,
aralarnda yaptklar bir szleme ile, btn haklarm bir egemene, sz
lemeye taraf olmayan bir egemene, temelli devretmilerdir. Bylece
balarna, btn haklarn devrettikleri bir egemeni geirerek devleti
kurmu, doa durumundan uygar toplum durumuna gemilerdir. ne
minden dolay bunu bir de Hobbes' un kendisinden dinleyelim:
"nsanlar yabanclarn basklarndan ve birbirlerinin zararlarndan
koruyabilecek, almalarnn ve yeryznn rnleri ile kendile
rini beslemelerini ve doyumlu yaamalarn gven altna alabile
cek ortaklaa bir erk kurmann tek yolu, herkesin g ve erkinin
bir kiiye, ya da -hepsinin iradesini, seslerin okluu ile bir tek
iradeye evirecek- bir kurula vermesidir. (Helkesin herkese) "se
nin de hakkn ona brakman ve onu btn eylemlerinde benim
yaptm gibi yetkili klman koulu ile kendimi ynetmek hak
km bu kimseye, ya da bu kurula brakyorum ve onu yetkili
klyorum."
(Dev. XIII. 2)

Hobbes'un Toplum Szlemesinden karlan Sonular


Siyasal dnceler tarihinde toplumun, devletin ortaya kn bir
szleme ile aklamaya girienler, genellikle demokratik eilimli d
nrlerdir. nk hukukta szleme (akit) genellikle "eit taraflarn
karlkl karlar iin yaptklar ve taraflar baz eyleri yapma baz
eyleri yapmama yolunda karlkl olarak balayan" bir hukuksal ili
ki olduu iin, demokratik eilimli dnrler devleti, eitliki de
mokratik karsamalar yapmaya elverili olan szleme ile aklama
yoluna bavurmular ve szleme kuramlarn da demokratik karsa
malar yapmaya elverili biimde dzenlemilerdir.
Alm olduu laik burjuva kltr ile, Bodin gibi, devleti din d
bir temele dayandrmak gereini duyduunda Hobbes, devleti szle
meye dayandrma yoluna gitmitir. Ancak devleti szlemeye dayan
dran teki dnrlerden farkl olarak Hobbes, toplum szlemesini,
daha ok monarik, hatta mutlak monarik grlerine kantlar sala
325

yacak karsamalar yapmaya elverecek bir biimde dzenlemitir. Hobbes toplum szlemesinden u karsamalar yapar:
a. Toplum szlemesinin varlk nedeni can ve mal gvenliinin
salanmasdr. Can gvenlii saland srece uyruklar egemene bo
yun eerler.
"Uyruklarn egemene bal kalmalar, egemenin onlan koru
masn mmkn klan erkinin sresi boyunca -daha sonra deildevam eder. nk insanlarn doadan gelen kendilerini koruma
haklan, baka biri onlan koruyamaynca hibir szleme ile orta
dan kaldnlamaz. Uymann amac korunmadr."
(Dev, XX)
Ancak egemen yasal olarak bile, yani yasalara uygun olarak uyru
u cezalandrmak iin bile, bir uyruu ldrmeye, yaralamaya kalkt
nda, uyruun egemene boyun ememe zgrl vardr. Bu durumda
egemenle uyruk arasnda doa durumuna, sava durumuna dnlm
olur. Uyruk kar koyar, egemen de doa durumunun yasasna uygun
biimde byk gcn kullanarak gerekeni yapar, o baka.
Can gvenlii konusundaki bu tutumunu mal gvenlii konu
sunda srdrmez. Nedeni, doa durumunda zaten mlkiyetin bulunma
masdr. Bu nedenle, uyruklar, egemene kar mlkiyet haklarn ne
sremezler. Ama egemen, uyruklarnn birbirlerine kar mlkiyet hak
larnn koruyucusudur.
b. Szleme, uyruklar arasnda yaplm bir szleme olup, ege
men, szlemeye taraf olmadndan, uyruklara kar hi bir ykm
llk altna girmemitir. Uyruklar ise, kendilerini ynetme haklarn
tmyle egemene devrettiklerinden, egemenin buyruklarna mutlak bir
boyun eme ykmll alna girmilerdir.
Bu nedenle uyruklar szlemede taraf olmayan egemeni balarn
dan atamazlar. Hobbes, uyruklarn, szlemeden, bakaldrma, direnme,
devrim haklan karamayacaklann belirtmektedir. Uyruklann direnme
haklan olmad gibi ynetim biimini deitirme haklar da yoktur.
Dikkat edilirse Hobbes hep bir i sava nlemeye yarayacan sand
karsamalar yapmaktadr. Egemenin uyruklar zerindeki erki mutlak
tr. "Yaatmaktan ldrmeye kadar her eye egemen erktir o".
Egemen, yasama, yrtme, yarg haklann, sava ve ban yapma
yetkisini, cezalandrma yetkisini elinde toplamtr. Yetkileri dnce
zgrlne sansr koyma noktasna kadar uzanr:
326

"Hangi gr ve dncelerin bana aykr ve hangilerinin uygun


olduuna; dolaysyla, kimlerin halk topluluktan karsnda, hangi
durumlarda ve ne dereceye kadar konumalanna izin verilebilece
ine ve btn kitaplardaki dnceleri yaymlanmalanndan nce
kimin inceleyeceine karar vermek de egemenin grevleri arasn
dadr. nk insanlarn eylemleri grleri arasndan kar."
(Dev, X m , 6)
Egemen erkin buyruu ile bir uyruk ldrlebilir. Uygulamada
bu sk sk grlr. Gene de egemen uyruuna bir ktlk yapm sa
ylmaz. nk uyruk ona bu yetkiyi vermitir. Susuz bir uyruu l
dren egemen bile uyrua hakszlk yapm saylmaz. Geri egemenin
bu tutumu doa yasasna aykrdr. Ama bu yolda egemenin yapt
hakszlk, doa yasasn inedii iin, uyrua kar deil Tanr'ya
kar yapt bir hakszlktr. Dolaysyla egemen Tanrya kar so
rumludur. Hobbes'un, egemen haksz, hatta zorba da olsa ona boyun
eilmesini istemesinin gerisinde, egemene kar konulduunda ortaya
kabilecek i sava durumunun zorbalktan (despotluktan, tiranlktan)
daha kt sonular douraca inanc yatmaktadr
"Herhangi bir ynetim biiminde, halkn uramas mmkn olan
en byk zarar,,bir i savan getirdii yoksulluk ve korkun k
tln ya da yasalara ve zorlayc bir erke boyun emeyen ba
bo insanlarn o zlm durumunun yannda kk kaim"
(Dev, XIII)
c.
Uyruklarn kendilerini ynetme haklarn devrettikleri egemen
bir kii ya da bir kuruldur. Egemen bir kurul ise, oy okluu bu kuru
lun iradesini tek bir iradeye dntrr. Bylece egemenlik gene mut
lak ve blnmemi kalr. Hobbes'un toplum szlemesi kuram, daha
ok monariye smarlama giysi gibi uyan bir kuram olmakla birlikte,
Hobbes'un ba tasas monariyi savunmak deil, anariden korunmak
tr. Bu konuda "erk" uyruklar korumaya yeterli ise, teki ynetim bi
imlerini de egemen kurulun mutlak iktidar elinde tutmas kouluyla
kabul etmeye hazrdr.
Bununla birlikte, daha nce de belirttiimiz gibi, Hobbes'un siya
set kuram daha ok monariye uygundur. Hobbes, monark kamu
kar iin altka monariyi yeleyeceini ortaya koyar. Meclis ise,
327

zt grlerle blnebilir ve bu anariye yol aabilir. te yandan ege


menliin bir kurulda, mecliste olduu durumlarda, insanlarn eitlii
ilkesi, Hobbes'a gre inenebilir. Meclisler belli baz snflan temsil
edip, onlann karlanna alp, insanlarn doal eitlii ilkesine aykn
davranabilirler, ki bu da bir baka i sava nedeni olabilir. Hobbes'un
zamanndaki meclisler, Lordlar Kamaras, hatta Avam Kamaras, Vene
dik Byk Konseyi, demokratik halk meclisleri deil, oligarik snf
meclisleri olduu iin, byle dnmekte hakldr. Hobbes'a gre bu
meclis ynetimlerine karlk monaride btn uyruklar, monarkn
karsnda eit durumdadrlar.
Hobbes, D ev'At monarklarn bu kitabn okuduklannda mutlak
monarklara dneceklerini umduunu aka syler ve krallara "kolay
okur ve glk ekmeden anlarsnz" diye kitabn salk vermekten de
geri kalmaz.
Hobbes, devleti devletirip, egemeni mutlaklatrdna gre, bi
rey toplum elikisi sorununu, zgrlk sorununu nasl zebildi ki?
diye bir soru uyanr kafalarda. "Dev bir devletin, mutlak bir egemenin
bulunduu bir dzende zgrle yer kalm mdr?" Bakalm kalm
mdr?
Hobbes'da zgrlk Sorunu: Hobbes nesneler iin geerli
grd zorunlu neden - sonu ilikilerini, nedensellii, kesin ve sk
bir determinizmi, insan davranlarnn ve toplumsal olaylarn da
uyduu genel bir doa yasas olarak grr. Siyasal alandaki mutlakl da doa alanndaki bu mutlak determinist grne dayanr, daha
dorusu onunla tutarldr.
nsan davranlarn determinizm ilkesi ile yorumlaynca, insann
irade rn gibi grnen zgr davranlarnn da aslnda "zorunluluk"
rn olduunu syler. Kendi deyii ile, "zgrlk hareketin d engel
lerle karlamamasdr." zgrlk hareketin d engellerle karlamak
sam i itilere gre olumasdr. Nesneyi harekete geiren bu i itiler
(Hobbes i itiler szlerini kullanmaz, bu szleri onun grlerini daha
iyi aklayc bulduumuz iin biz kullanyoruz) ise, doann determi
nizm yasasna baldrlar, demek ki zorunludurlar. Byle olunca "z
grlk zorunluluktur" gibi paradoksal bir yarg ile kar karya kal
rz. Bununla ne demek istediini onun verdii rnei grerek daha iyi
anlayabiliriz. Hobbes, suyun akmaya balad zaman izledii yolun
yalnz zgr deil, ayn zamanda (doa yasalar, yerekimi vb. gere
ince) zorunlu bir yol olacam syler. Buradan da insana geer:
328

"nsanlarn iradeli hareketleri de byledir. (Bu hareketler insanlarn


iradelerinden ktklar iin "zgrlk"ten kaynak alrlar, fakat) in
san iradesinin her ii, her dilek ve eilimi, ilk halkas btn ne
denlerin birincisi olan Tann'nm elinde bulunan srekli bir zincir
meydana getirmek zere bir nedenden ya da baka bir nedenden mey
dana geldii iin, ayn zamanda "zorunluluk"tan da kaynak alr."
(Dev, XXI, 4)
Byle bir zgrlk anlay ortaya konduktan sonra, artk bunu
egemenliin mutlakl ile uyuturmak g deildir. Egemen toplumu
doa yasalarna gre ynettii srece, mutlak egemen de olsa, uyruk
larn ona uymas hem zgrln, hem de zorunluluun bir gerei ola
caktr. Bir baka deyile, uyruklar, egemenin buyruklarna uyarlarken
hem zorunlu hem de zgr olacaklardr. Egemenin bylece yasalarla
dzenledii alann dndaki alan ise, uyruklarn bireysel zgrlk ala
ndr. Bu zgrlk anlay, Hobbes'un mutlakl ile tutarldr ve
mutlakl ile pek de gzel uyumaktadr.
Hobbes'da Devlet ve Kilise likisi: Hobbes, tinsel yetkeyi,
dnyevi yetkenin zerine karmaya alt iin, Roma kilisesini
eletirir; kilisenin mutlak egemenliin snrlan dnda kalamayaca
n, bu nedenle devlete baml olmasnn gerektiini syler. Devlete
baml olunca da kiliselerin Roma Katolik Kilisesine, Papala ba
lanmalar gerekmez olur. Kral kilisenin de ba olmaldr ve afaroz ce
zas bile egemenin yetkisi iinde olmaldr. Bu dnceleriyle Hobbes,
kiliseyi Papalk'tan aynp, tmyle devlete baml klarak, onun ege
men bir feodal birim olma durumuna son vermek istiyor grnr.

C . Krallarn Tanrsal Haklar Kuramna Kar


Tiranlara Kar Direnme Hakk Kuram
Bu balk altnda, mutlak monarinin dorudan doruya bir kral
tarafndan savunulmasn ve mutlak monariye aristokratlarca ynel
tilen eletirinin bir rneini greceiz. Savunma ngiliz Kral I. James
tarafndan, eletirinin sahibi ise, Stephanus Junius Brutus takma adn
kullanan bir aristokrat.

32?

a. I. James : Krallarn Tanrsal Haklar Kuram


Geri Hobbes, mutlak monariyi laik bir siyasal kuramla savun
mutu ama, mutlak monarinin dinsel temellere dayandrlan savunma
lar bu ada bile yaygnd. Bunlar genellikle "krallarn tanrsal hak
lar" bal altnda toplanabilecek kuramlard. Bunlara rnek olarak bir
kraln grlerini grsek yeter.
Onyedinci yzyln ikinci yarsnda Fransa'da mutlak monari,
"devlet benim" diyen XIV. Louis'nin kiiliinde klasik rneini bul
duu ualarda, ngiltere'de krallar, parlamentonun yetkilerini gittike
genilettii bir dnemde, haklarn, "kralln geleneksel haklan ku
ram" ile savunmaya ve savlann Fransa'nn mudak monarkn rnek
gstererek desteklemeye alyorlard. Stuart Hanedanndan I. James
(1566 - 1623) ayn zamanda bir bilgin olup, 1598 ylnda yazd z
gr Monarilerin Gerek Yasas adl yaptnda, kralln bu yoldaki g
rlerini yazya dkt. "zgr monark" szleri ile anlatmak istedii
ey, feodal beylerin basklanndan zgr monark idi. Aslmda bu szle
mutlak monark anlatmak istiyordu. Mutlak monarinin (onun syle
dii gibi sylersek) "zgr monari"nin z, tm uyruklar zerinde
yce bir yasal erke, demek ki mutlak iktidara sahip olmasdr. I.
James, zgr Monarilerin Gerek Yasasnda yle buyurmulard:
"Krallar Tann'nm yeryznde yaayan simgeleridir... Monari
yeryznde en yce kurumdur... Tanr bile krallara "tanrlar"
[lords] diye hitap eder."
(Sabine, Siyasal Dnceler Tarihi, 2, s. 71)

I.
James'e gre krallar, toplumu ynetme hakkn Tann'dan al
mlardr. Bu nedenle uyruklarna hesap verme durumunda deildirler.
Krallar uyruklaryla karlatrldklarnda baba, bedenle karlatrldk
larnda ba durumundadrlar. Kralsz uygar toplum olamaz; nk kra
ln bulunmad bir toplum, "babo bir yndr." nsanlar bu neden
le ya krala mutlak olarak boyun emek, ya da tam bir anariye katlan
maktan birini semek zorundadrlar.
Krallarn lke zerindeki haklarn fetih haklarna dayandran I. Ja
mes, bu savn desteklemek yolunda kukulu belgeler sunar. Sonra
krallarn en byk yetki yan sra en byk sorumluluu da tadkla330

nn, ancak bu sorumluluun uyruklara kar deil Tann'ya kar oldu


unu syler,
Ne var ki, krallarn tanrsal haklan kuram, Kitab Mukaddes'it
iinden her konuda kantlann kanld bir otorite kaynak olarak say
gnlnn sarslmaya balad, bilimsel, laik kltrn yaylmaya ba
lad bir dnemde pek tutunamam, mutlak monari kendine laik ku
ramlar aramtr.
Babas I. James'n kuramsal grlerini uygulamaya geirmeyi
deneyen I. Charles, ngiliz i savalan srasnda cumhuriyetiler tara
fndan yarglanarak "vatana ihanet" ile sulu bulunup, 1649 ylnda
idam edilmitir. Bu idam, krallann tannsal haklan kuram iin de bir
idam yargs etkisi yaratm olmal.
b. Brutus: Mutlak Monarinin Aristokratik Eletirisi
Vindiciae contra tyrannos: Tiranlara Kar Direnme
Tarihte muak monari, aristokratlar ve burjuvalar tarafndan ol
mak zere, geriden ve ileriden eletiriye, saldnya uramtr. Geriden
yaplan eletiri, 16. ve 17. yzyllarda, monari feodal gleri saf d
edip ulusal devleti kurma yolunda ilerlerken, saf d ettii aristokrasi
tarafndan yneltilmitir. Bu dnemde, aristokrasiyi saf d etme ama
c iin ara olarak monariyi kullanan burjuvazinin elbette ona diye
cei bir eyi olamazd. Mutlak monariye ileriden yneltilen eletiriler
ise, burjuvazinin, onu aristokrasiyi saf d etme, ulusal devleti kurma
amalan iin kullandktan sonra, artk ona gereksinimi kalmaynca,
tersine, onun yeni ekonominin daha da gelimesine ayak ba olmaya
baladn grnce, 17. yzyl sonlarna doru ve 18. yzylda iktidan
aracsz ele geirme giriimleri srasnda yapt eletiridir.
1579 ylnda, svire'de Stephanus Junius Brutus takma adyla
yaymlanan Vindiciae contra tyrannos adl yapt, mutlak monariye
aristokrasi tarafndan, geriden yaplan bir eletiridir. Ancak ayn za
manda gncel dinsel bir sorun nedeniyle, bu dinsel sorun ile ilikilendirilerek yaplan bir eletiridir.
Sz konusu dinsel sorun, 1572 ylnda St. Barthlemy Gn,
Fransz kralc, ulusu, Katolik partisinin otuz bin Fransz Kalvenistini
(Protestan) ldrdkleri soykrmndan sonra doruuna ulaan, aznlk
dinden olan uyruklarn krala ve devlete kar tutumlarnn ne olaca
sorunudur.
331

Calvin Protestanlara "edilgin boyun eme"yi buyurmutu. Ama


Protestanln bar ilerlemesi durup, Protestanlar ar basklar
altnda kalmaya balaynca, ne yapacaklarn armlard. Bazlar
edilgin boyun emeden bazlar direnmeden yana oldular, bir blm
kararsz kald. Doru dinden (Protestan) olmayan bir kraln doru din
den (Protestan) uyruklar, kraln doru dine uymayan buyruklarna ve
basklarna kar nasd davranmaldr? Bu soruna yant arayan yzlerce
kitap ve kitapk yazld. Bunlarn arasnda en etkili ve en nl olan
Vindiciae contra tyrannos idi (Vindici kontra tirannos okunur ve tiran
lara kar direnme hakk anlamna gelmektedir.)
Brutus takma adm kullanan dnr bu kitapkta (risalede) be
soru ortaya atp, bunlarn yantlarn kendisi vermektedir
1. Prensler Tanr yasasna kar olan herhangi bir ey buyurur
larsa, uyruklar uymakla ykml mdr? "Hayr".
2. Tanr yasasn kaldrmak isteyen veya kiliseyi ykan bir
prense kar direnmek yasaya uygun mudur? "Uygundur".
3. Devleti bask altnda tutan veya ykan prense kar direnmek
ne derece yasaya uygundur? "Son derece uygundur".
4. Komu prensler, teki prenslerin uyruklarna yasaya uygun
olarak yardm edebilirler mi? "Edebilirler".
5. Gerek din adna ac eken ya da tiranlk basks altnda olan
komu devlet uyruklarna yardmla ykml mdrler? "Evet".
Yaptta bu sorulara verilen yantlarn ou Kitab Mukaddes'den
alnan tarihsel (onlar da ne kadar tarihselseler o kadar tarihsel) kant
larla desteklenmektedir. Bu arada, Tanr, prens ve uyruklar aras iliki
leri aklamak iin ilgin bir szleme kuram ortaya almaktadr.
"Vindiciae"de kili Szleme Kuram: Vindiciae'nin yazan,
toplumun ve devletin ortaya kmasn iie iki szleme ile akla
maktadr. Bu szlemelerden ilkinde taraflardan biri Tann'dr, kar ta
raf ise halk ile kraldr. Bu szleme ile topluluk (halk ve kral birlikte)
gerek dine tapnma ykmll altna girerek, bir "kilise" (dinsel
topluluk) olurlar. Dolaysyla bu szlemeye "dinsel szleme" diye
biliriz.
kinci szleme, halk devlet durumuna getiren "siyasal szleme"dir. Bu szlemede taraflar halk ile kraldr. Kralla halk arasnda ya
plan bu szlemede ise, kral, halk iyi ve adaletle ynetme sz vererek
332

szlemeye "mutlak" (koulsuz) olarak baland halde, halk, iyi ve ada


letle ynettike krala boyun eecei iin "nispi" (koullu) olarak baldr.
Kral iyi ve adaletle ynetmezse, halkn da szlemeye uyma, krala
boyun eme ykmll kalkar. Szlemenin taraflarndan birinin ko
ulsuz, tekinin koullu balanmas, devrim hakk iin kapy aralamak
tadr.
Ayrca bu ikili szleme kuram, krallarn erklerini Tann'dan m
halktan m aldklar tartmalarm, erkin Tann'dan indii, halktan
kt kuramlann, ini ve k kuramlann uzlatrmay da baarm
olur. Brutus.krallan Tann'nn atayp, halkn baa geirdiini syler.
Tann'nn ataym desteklemek iin daha ok Kitab Mukaddes'den
kantlar getirir, halkn baa geirii iin ise, ortaan feodal "fief
szlemeleri"ni kant gsterir.

"Vindiciae "de Direnme Hakk: Byle bir ikili szleme ku


ramndan kan ilk sonu, kral Tann yasasna aykn bir ey buyurdu
unda, her Hristiyann krala deil Tann'ya uymak zorunda olduudur.
nk kralla szlemeden nce, Tann ile yapt szlemesinde, Tanr'ya gerek dine uyma sz vermitir. Bu nedenle, kral Tann yasasna
uymaynca, ona direnmesi yasaldr. stelik bu direnme, her H iristi ya
nn bir hakk deil "devi"dir, dolaysyla direnmek zorundadr.
Kral Tann'ya kar ykmllklerini, devlerini yerine getirmez
se bundan (mteselsil borlu gibi) halk da sorumludur. nk birinci
szlemede Tann'ya kar kralla birlikte sorumlu taraf olmulardr. Bu
nedenle halk kral doru dine zorlayabilir.
kinci szlemede ise, kraln adaletsiz ve kt ynetimine kar halka
itaat ban zme, yani krala kar direnme hakk tannmaktadr. Aynca
Brutus, kral halkn maln ve cann koruyamazsa ya da korumazsa, bu du
rumda da halkn krala boyun eme ykmllnden kurtulacan
syler.
Vindiciae"de Yasalarn Kayna: Vindiciae'nm yazanna gre,
yasalann kayna halktr, kral deil. Bu nedenle yasa krala deil, kral
yasaya baldr. Kral yasalara uymaz, keyfi davranp tiranlarsa, ikti
dar yasal olmaktan kar. O zaman da halkn direnme hakk ve devi
doar. Bu noktada sorun direnme hakkn kimin kullanacana gelip
dayanr. Vindiciae'de buna verilen yantlar yledir: Kral gasp ise onu
tek bir yurtta bile ldrebilir. Baa yasal yollarla gemi1 sonra tiranla sapmsa, halkn ortak direnmesi gerekir. Ancak byle bir di
333

renmede halka doal nderler nclk eder. Bunlar, ikinci derecede y


neticiler, aristokratlar, yerel memurlardr.
"Vindiciae"nin Aristokratik Nitelii: te bu noktada Vindiciae'nin yazarnn dinsel giysilerle, dinsel rtlerle rtl toplum
szlemesi ve direnme hakk kuramlar aralanr ve altndaki aristokra
tik nitelii grlr. Bir direnmeye, bir devrime aristokratlar nclk
ederlerse o aristokratik devrim olmaz m?
Btn bunlara karn, Vindiciae contra tyrannos'm siyasal dn
celer tarihinde byk bir nemi vardr. Tarihte ilk kez direnme hakk
en geni biimiyle savunulmaktadr. Brutus, direnme hakk kanlabilen byle bir szleme kuramn aristokratlarn direnmesi iin ortaya
atmsa da, ileride burjuva dnrleri bu kuramdan burjuva devrimci
kuramlarn olutururken yararlanacaklardr.
D . A ydnlanm a ann D nr
Locke - M ontesquieu - Rousseau
Avrupa'da mutlk monari, feodal siyasal birimleri ortadan kal
drp ulusal devleti kurduuna gre, artk tarihsel grevini yerine getir
mi demekti. Daha fazla iktidarda kalmas yeni retici glerin geli
mesine ayak ba olmaya balamt. Oysa burjuvazi, kendisi iktidara
geip, tm aristokratik kalntlar, yasalar ve kurumlan deitirerek,
burjuvazinin hukuksal ve siyasal dzenini kurmak istiyordu. Bu neden
le, 16. ve 17. yzyllarda destekledii mutlak monarinin 18. yzylda
karsna kt. Demokratik parlamenter grleri savunmaya balad.
Yeni ekonominin laik, bilimsel kltr ile yetimi olan dnrler
ona siyasal programn iine yerletirecei yeni bir dnya gr, yeni
bir felsefe, yeni bir siyaset kuram hazrlayacaklard.

a . Locke: B u rjuva deolojisinin K urucusu


John Locke yaamnn ergin dnemini 17. yzyln ikinci yar
snda yaayp, felsefi ve siyasal yaptlarn bu yzyln sonlarna doru
vermi olan bir Ingiliz filozofudur. 18. yzyln iinde ancak drt yl
yaam olmasna karn, dncelerinin ilerilii ve nitelii, kendisi
nin 18. yzyl Aydnlanma a dnrlerinden saylmasna yol a
mtr.
334

Locke'un Yaam: Locke (1632 - 1704) ngiliz i savana Parlamentocular (cumhuriyetiler) yannda katlm kk toprak sahibi
Priten bir hukukunun olu olarak, ngiltere'de Wringtonda do
mutur. Bunlar syledikten sonra bir de burjuva kkenli olduunu
sylemeye gerek var m? Parlamentoculann siyasal grlerini, ba
basndan renerek benimsemitir.
Oxfordda okur; 1660 ylnda retim yeliine balar. Hem doal
bilimlerle hem de teoloji ile ilgilenir. niversite hocal yan sra
yarglk yapar. Bu dnemde Stuart monarisinin banazlna ve mut
laklk eilimlerine kar km, parlamenterizmi ve hogry sa
vunmutur.
ngiliz liberallerinin rgt olan Whig partisinin nderlerinden
birinin on be yl yazmanln yapar. Babasndan ald cumhuriyeti
etkilerin zerine, rendii doal bilimlerin etkileri, mesleinin etkile
ri ve ngiliz liberalleri ile ilikisinin etkileri binmitir. 1675 - 1679
yllan arasnda, yazman olduu ve ngiltere'den srlen Whig nderi
ile birlikte, Fransa'da yaam, burada Avrupa'nn ileri gelen dnr
leri ile tanmtr.
1680 yllannda ngiltere'ye dnmse de, kralc Restorasyon hare
keti zerine, yazman olduu liberal tutuklannca, Hollanda'ya ka
mtr. Burada, ileride ngiliz tahtna geirilip Orange Hanedam'm ku
racak olan William ile tanmtr. 1685 ylnda Hogr zerine Mek
tup ve nsan Zihni zerine Deneme adl yaptlarn yaymlatmur.
1688 ylnda, Grkemli Devrim ile William Ingiliz tahtna arlnca, Locke da ngiltere'ye dnm ve beklenecei gibi yksek dev
let memurluklarna getirilmitir. 1690 ylnda ise, ba siyasal yaptn
"Uygar Ynetim zerine ncelemeyi yaymlamtr. 1700 ylnda emek
liye ayrlp, yaamnn son drt yln, teoloji sorunlaryla uraarak
geirmitir.
Locke, aristokrasinin metafizik, dogmatik, skolastik dnne
saldrp, burjuvazinin dnya grnn felsefi temellerini, ampirizmi
ortaya atm ve burjuvazinin siyasal grlerini sistemletirmitir.
L o ck e 'u n G enel Felsefesi
Locke'un siyasal dncelerinin temelindeki genel felsefesi, a. aris
tokratik felsefeyi, dogmatizmi eletirii, b. burjuva felsefesinin, am
pirizmin temellerini at biiminde iki balk altnda anlatlabilir.
335

Locke'un A ristokratik Felsefeyi, Dogmatizmi Eletirii


Feodal aristokratik dn, epistemoloji (bilgi kuram) alannda bil
gilerimizin deney-ncesi (a-priori) olduunu benimseyen dogmatik bir
tutuma sahipti. Yani bilgilerimizin kaynam gzlemlerimizde, du
yumlarmzda, bulmayp "dogma"larda buluyordu. Doru bilgi Kitab
Mukaddes'dek bilgi ve kilisenin benimsedii filozoflarn, kilise baba
larnn grleri idi. Bu nedenle bunlara "inanmak", "iman etmek" ge
rekli idi. Kitab Mukaddes'de ve kilisenin resmi filozoflarnn yazla
rnda deinilmemi konularda ise, geree, benzeri dogmalardan yapla
cak benzetmelerle ve karsamalarla varlabilirdi.
Locke 1690 ylnda yazd nsan Zihni zerine Deneme'de. kafa
mzdaki imgelerin, dncelerin nereden edinildii sorusunun yanun
aratrr. Bu soruyu, baz dncelerin, rnein tm toplumlarda kar
lalan Tanr dncesinin, tm insanlarda ortak olduunu syleyerek
yantlayanlar eletirir. Btn insanlarda doutan bulunduu sylenen
mantn zdelik ilkesinin, "a, a'dr, bir ey kendisinin zdeidir" il
kesinin, ocuklarda bulunmad gibi, okumamlarn bilmedii, son
radan edinilen bir bilgi olduunu syler. Hangi bilgilerimiz doutan
dr? sorusuna, zdelik ilkesi yolunda aklda bir eilim vardr, bu ilke
akim kullanlmas srasnda bu eilimden dolay ortaya kar diyenlere
de sylecekleri vardr. Locke'a gre, bu eilim, tm bilgilerimiz iin
sz konusudur. Oysa insanlarn sahip olduklar tm bilgilerin hi de
her zaman birbirleriyle ayn olduu sylenemez, yleyse, insann ka
fasnda ne doutan kuramsal bir takm ilkeler, ne de doutan pratik
nermeler bulur. Bu dnceleriyle Locke, dogmatizmi amansz biim
de eletirmi olur.
Locke'un Burjuva Felsefesinin Tem ellerini At: Sa
nayi devrimi, insan madde ile, d dnya ile daha ili dl bir iliki
iine sokmutu. Aynca sanayideki tm teknik bulular ve ilerleyiler,
akl kpnden karlm eyler olmayp, uzun deneyimlerle ve deney
lerle elde edilmekteydi.
Bu nedenlerden dolay ortam, Locke'un, insann bilgilerinin kay
nan d dnyada grmesi, bilgilerin deneyimden, d dnyadan duyu
organlar ile alnan uyarclarn alglanmas ile edinildiini sylemesi
iin hazrd. Bu yolda Locke u uslamlamay izledi: nsann bilgileri
doutan gelme deilse, peki biz dncelerimizi, bilgilerimizi nereden
ediniriz? Buna verdii yant yleydi: Zihin balangta bo bir beyaz
kat (tabuta rasa) gibidir.
336

"Zihni rnein beyaz bir kat gibi dnelim... nasl dolar o?..
Buna tek bir szckle yant vereceim: deneyimle."
Evet bilgilerimizin tek kayna deneyimdir. Tm bilgilerimiz
Locke'a gre deneyime dayanr.
Ksaca Locke, bilgilerimizin, duyularmzn zihnimizde izler b
rakmalar ile zarrtanla biimlendikleri grndedir. Locke'un felsefesi,
bilgilerimizi deneyimden edindiimizi syledii iin, "ampirizm" (gr
gclk) olarak adlandrlr. Ampirizmi, doutan dnceler yoktur,
tm dncelerin, kavramlarn kk duyular ve igdlerdir diyen Hobbes balatmt. Grdmz biimde Locke iledi ve Hume bilgileri
mizin, dncelerimizin gemi alglarmzn antnlmasyla olu
tuunu ileri srerek gelitirecektir. Bylece Hobbes - Locke - Hume
izgisinde gelien ampirizm, liberal burjuva felsefesinin temellerini
oluturacaktr.
Locke'un Ahlak Felsefesi
John Locke, bilgilerimizin deil ama, baz temel duygularmzn
doutan olduunu syledi. Bunlar insanlarn, hazza, mutlulua yne
lip, elemden kama duygulandr. Byle bir psikoloji anlayna dayan
drd ahlak felsefesinde Locke, herkesin kendi zevkleri ve muuluu
ynnde davranmasn istedi. Bu isteinde, "Laissez faire" (brakn
yapsn) felsefesinin tohumlan bulunmaktadr.
Locke'un "eyler yalnzca zevk veya acya gre iyi ya da ktdr"
sznde de burjuva klasik ekonomicilerinin bireyden bireye deiebilen
marjinal haz, oradan marjinal yarar kuram lan na vanlabilecek temeller
atlmtr. Bylece aristokrasinin ana, erefe ve te dnyaya ilikin
deerleri arkasna gizlenen, aka ortaya konmayan mutluluk, refah
deerleri, daha ok budnyac ve daha ok bireyci olan burjuvazi ta
rafndan, utanlmayacak istekler olarak aka savunulmaktadr.
Locke'un Siyaset Felsefesi
Locke, genel felsefesinden ve ahlak felsefesinden yaplm tutarl
karsamalara dayanan bir siyaset felsefesi gelitirmi deildir. imdi
Locke'un siyaset felsefesinin byle bir yargya varmamza yolaan
zelliklerini grelim.
337

Genel Felsefesiyle Siyaset Felsefesi Arasndaki eliki


Locke, bu tr karsamalara gitmedii gibi, genel felsefesi ile elikili
bir hareket noktasna dayanan bir siyaset felsefesi gelitirir. Bu siyaset
felsefesi gene de burjuvazinin siyasal ideolojisi saylabilecek bir sonu
ca ular.
nce, genel felsefesi ile siyaset felsefesi arasndaki szn ettii
miz elikiye deinelim. Locke, insanlarn uygar toplumdan nce, bir
zamanlar doa durumunda bulunduklarn, bu doa durumunda ise "do
al yasa"nn egemenlik srdn syler. Doal yasa, insann sonun
da kendi kendine zarar vermesi, kendine yansmas, yaamn, mutlulu
unu tehlike altna atmas sonucuna varabilecek olan "bakalarna zarar
vermeme" kural olup, bu kural kaynan akldan alr. Ve, akla bu ku
ral Tanr koymutur. Yalnzca baz duygularmzn doutan olduk
larn syleyen Locke'a, "bu doal yasa, bir duygu deil, bir kural, do
laysyla bir dnce deil midir? hani bilgilerimiz kafadan kmazd?"
ve "doal yasa Tanr tarafndan insan aklna yerletirildiine gre, hani
tm bilgilerimizin kayna deneyimdi?" sorular yneltilebilir.
Sonra, genel felsefesine gre, bilgilerimizi deneyimden edinirdik.
Siyaset felsefesinde insanlarn doa durumundan bir szleme ile uygar
toplum durumuna getiklerini syler. Locke byle bir szlemenin ta
rihte gerekten yapldn hangi deneyiminden karmtr? Ya da han
gi tarihsel belgeye dayandrmaktadr? Yoksa gene bir kez daha genel
felsefesine bir kurald (istisna) koyarak, "byle olmas gerekir" diye
rek, bu olgunun gerekliini akldan m karmaktadr? Baka konular
da olsalard bu iki kuraldnn zerinde fazla durmak, eletirmek gerek
meyebilirdi. Ama bu iki kurald, genel felsefesi ile elikili bu iki
dncesi, siyaset felsefesini zerine dayandrd temelleri oluturu
yorsa, bu bize Locke'un siyaset felsefesinin genel felsefesiyle tutarl
olmadn syleme hakkn verir.
Locke*da Doa Durumu ve Doa Yasas: Kralclarn siyasal
grlerini savunan bir dnr olan Robert Filmer, kraln kaltmsal
ynetim hakkn, krallarn Adem'in soyundan gelen patriarklar izgisi
zerinde bulunduklar savna dayandrmt. Bu sav Uygar Ynetim
stne ki nceleme'nin birincisinde eletiren Locke, onu "Adem'in
soyizgisinin yitmi olduu" gr ile karlar; kincisinde, "yneti
min yasal kayna krallarn tanrsal haklarnda deilse nerededir?" soru
suna yant arar. Ynetimin kaynamn halk olduunu kantlamak iin,
insanlarn bir zamanlar iinde yaadklar bir doa durumu dnp,
338

buradan uygar topluma gemelerine yol aan bir toplum szlemesi


yaptklar grn ortaya atar ve bunlardan burjuvazinin siyasal g
rlerini destekleyecek sonular karmaya alr.
Locke, insanlarn uygar toplum aamasndan nce ilkel bir doa du
rumu iinde yaadktan grndedir. Doa durumu Locke'a gre Hobbesun sand gibi insann insann kurdu olduu, helkesin herkesle sava
durumunda bulunduu bir durum deildir. Locke'un kendi deyiiyle:
"Doa durumu insanlann kimseden izin almadan ve baka birinin
iradesine bal olmadan, doa yasasnn snrlan iinde eylemlerini
dzenlemek, mallann ve kiiliklerini uygun bulduktan gibi kul
lanmak konusunda yetkin bir zgrlk durumudur... Bu ayn za
manda eitlik durumudur".
{Uygar Ynetim stne kinci nceleme, 1,4)
Bu doa durumunda herkesin doann salad olanaklardan eit
olarak yararlanma hakk olduundan, ortak mlkiyet dzeni vardr. An
cak Locke, insann zerinde emek harcad eyler zerinde, rnein
evresini itleyip srd toprak zerinde ona sahip olma hakknn
olacan da syler. Bylece Locke, insann emeiyle rettii eye,
adeta kendi kiiliini onun zerine yayd iindir ki, o eyin kendisi
nin bir paras durumuna geleceini syler.
Burada Locke'un, zel mlkiyetin, toplum szlemesinden nce,
uygar toplum ncesindeki doa durumunda var olduunu sylemesine
dikkat etmeliyiz. Locke gene, doa durumundan getirilen zgrlk ve
yaam hakk ile birlikte mlkiyet hakkn da, toplumsal szlemeyle,
uygar toplumla yaratlm bir hak olmad iin, kutsal ve doal bir'
temel hak olarak sunacaktr. Sorunun te yann, zel mlkiyetin eme
e dayandrmn "Locke'da Mlkiyet Kavram" bal altnda ileride
inceleyeceiz. Doa durumu ile ilgili grlerini (ayn kaynak I. 68'den yaptmz alntlarla) srdrelim.
"(Doa durumu) bir zgrlk durumudur ama babozukluk duru
mu deildir, insann kendini ya da elinde bulunan herhangi bir ya
rat yok etme zgrl yoktur."
nk:
"Doa durumunu yneten ve herkesi balayan bir doa yasas
vardr; bu doal yasadan baka bir ey olmayan akldr."
339

Doa durumunda akl, insanlara, kendi gibi eit ve zgr olan teki
insanlarn yaamna, salna, zgrlne ve mallarna zarar verme
mesi gerektiini syler. nk kimse kimsenin mal deildir; herkes
ayn derecede Tann'nn maldr. Hi kimse, kendisini tehlikeye atma
mak iin, bakasnn canna ve malna saldrmamaldr. Doa yasas,
insanlarn, Tann'nn onlara verdii saduyu ve denkserlik (nasafet) snr
lan iinde yaamasn buyurur.
Doa yasasn ineyene kar, bu davrantan zarar gren helke
sin elinde o kimseyi yarglama ve cezalandrma hakk olup, herkes
kendine zarar vereni tek bana yarglayp cezalandrabilecei gibi,
byle bir hareket topluma kar yneltilmi bir tehlike olaca iin,
herkes birleerek de doa yasasn ineyeni cezalandrabilir
"Herkesin saldrgan cezalandrmaya ve doa yasasnn uygulay
cs olmaya hakk vardr."
Ancak byle bir ey, yani saldrya urayann ayn zamanda hem
davac hem de yarg olmas durumu, adalete aykr bir durumdur ve
toplumsal kargaalklara yol aabilir. nk kendisine ilikin bir da
vay karara balayp ceza veren kimse, duygusuna kaplp ceza
landrmada arya kaabilir.
te aslnda insanlarn, doa durumunda zgr, eit ve bar iinde
olmalarna karn, uygar toplum durumuna gemeye karar vermelerinin
srn burada yatar. Doa durumunda hakszla urayann kendisine
hakszlk edeni cezalandrma hakkn elinde tutuu, bu hakk kulland
nda bir "sava durumu" yaratr. Sava durumu bir dmanlk ve yok
etme durumudur. Beni yok etmekle tehdit edeni benim de yok etme
hakkm vardr. Bu, akla, adalete uygundur. nk doa yasas insann
kendisini korumasn buyurur. Yetkili bir ortak yargcn yokluu, ok
luk adaleti ve denkserlii izleyemeyecei iin, kk hakszlk ve aumalarda bile insanlar birbirleriyle sava durumuna getirip, yaam
larn tehlikeye sokar. Bylece gvensizlie yol aar.
"Bu sava durumundan kurtulmak, insanlarn doa durumunu
brakarak topluma girmelerinin balca nedenidir."
(Uygar Ynetim stne kinci nceleme, II. 21)
Locke, doa durumunu, tarihte insan topluluklarnn gerekten
geirdikleri bir aama olarak grm olmal. Ama kendisine "insanla340

nn ne zaman ve nerede byle bir doa durumunu yaadklar" sorusu


nun sorulabileceini syleyip, buna, pek de soruya tam karlk olma
yan, btn dnyada bamsz krallarn (yasalarla baml olmayp, tam
zgr olduklar iin olmal) doa durumunda olduklar yantn verir.
Bir baka yerdeki szleri, devletlerin aralarnda bir doa durumu bulun
duu gr de, burada Locke adna sunulabilecek bir yanttr. Ama
bunlarn hi biri, toplumlann ne zaman toplumsal szlemelerle doa
durumundan uygar toplum durumuna getikleri sorusunun yant ola
maz.

Locke'un Toplum Szlemesi Kuram: Hobbes'un szleme


kuramnda tek bir szleme olduu ak. Doa durumunda yaayan in
sanlar, tek bir szleme ile hem bir toplum dzeni iinde yaamak,
hem de tm haklarm bir egemene devrederek, devlet dzeni iinde ya
amak zere anlamlardr. Locke'un szleme kuramnn ise, tek sz
lemeli mi, ift szlemeli mi olduu belirsizdir. Bir yerde,
"Bu insanlarn toplum halinde birlemelerine yol aan "ilk aama"dr. Bu yalnzca siyasal toplum eklinde birleme yolunda bir
aamadr. Bu anlama devlete katlan kiiler arasnda olur, ya da
olmas gerekir."
(JJygar Ynetim stne kinci nceleme, VII, 99)
szlerinden, ilk aamada topluma katlma yolunda bir toplumsal szle
menin yapldn, sonra da bunu siyasal erkin, yarglama ve cezalan
drma hakknn devredilecei bir baka szlemenin izleyeceini dn
d karlabilir. Ama ikinci szlemeyle ilgili konuya bir daha de
inmez, sorun belirsiz kalr.
Locke'un szleme kuramnda tek szlemenin mi ift szleme
nin mi bulunduu belirsiz ise de, hem toplumu hem de hkmeti ya
am, zgrlk ve mlk korumak amacyla kurulmu kurumlar say
dndan, ister tek ister iki szlemeli bir kuram dnd kabul edil
sin, karlacak sonular farkl olmayacaktr.
nsanlarn doa durumundan uygar toplum durumuna gemeye ka
rar vermelerinin nedeni, doa durumundaki insanlar arasnda kolayca
sava durumuna yol aabilecek olan "saldrgan yarglama ve cezalan
drma hakk"na herkesin sahip oluuydu. yleyse insanlar bu durum
dan kurtaracak olan, szlemenin en nemli maddesi de, bu herkesin
341

yarglama ve cezalandrma hakkn bireylerin elinden alacak madde


olacaktr. yle diyor bu konuda:
"Bu sava durumundan kurtulmak, insanlarn doa durumunu b
rakarak topluma girmelerinin balca nedenidir. nk yery
znde kendisine danmakla yardm salanabilecek bir yetkenin,
bir erkin bulunduu yerde, sava durumunun sreklilii sona erer
ve anlamazl o erk karara balar."
(Uygar Ynetim stne kinci nceleme, III. 21)
Toplumsal szleme ile tam zgr doa durumundan uygar toplu
ma geiin bir baka nemli nedeni, mlkiyetin karlkl olarak doa
durumundan daha iyi bir biimde korunacadr. Bu konuda da (ayn
kaynak, IX. 124'de) unlar syler:
"insanlarn devleerde birlemelerinin ve kendilerini ynetimlerin
altna sokmalarnn asl amac, benim mlkiyet genel ad altnda
topladm, canlarnn, zgrlklerinin ve mallarnn korunmas
dr."
Toplumun yeleri yalnzca yarglama ve cezalandrma hakkn de
il, fakat toplumun baz doal haklara sayg ve onlar koruma ere
vesi iinde dzenlenmesi yolunda yasama ve yrtme haklarn da,
yani genel olarak "siyasal haklar"m da devretmektedirler.
Bu anlama, bir devlet olma yolunda toplum yeleri arasnda
"herkesin herkesle yapt bir anlama" bir szlemedir.
"Bir grup insann doa yasasn uygulamak erklerini brakmak ve
onu kamuya vermek zere bir toplum iinde birletikleri yerde ve
yalnz orada siyasal ya da uygar toplum vardr."
(Uygar Ynetim stne kinci nceleme, VII. 89)
Locke, anayasal monaiyi (meruti monariyi) uygar toplum sa
yp, mutlak monariyi, sultanl ve arl, anlamazlklar zecek
kurullar ve ortak yarglar olmadndan, uygar toplum saymaz; onla
r doa durumunda plan toplumlar olarak grr. Mutlak monarkn y
netimi altndaki halk da, bu nedenle, uyruk deil kledir Locke'a gre.

342

Locke, yukarda incelediimiz toplum szlemesi kuram ile y


netimlerin yasama ve yrtme erklerinin kaynann byle bir szle
me, dolaysyla halk olduunu belirtmektedir.
Locke, doa durumu konusunda yapt gibi, toplum szleme
sinin de tarihsel olduunu dnp, bunun aklamasna, aratrmasna
ve kantlamasna girimez. Bu durumu ile Locke'un szleme kuram,
ngiltere'deki anayasal (parlamenter) monarinin yasalln savunan ve
kendinin siyasal grlerini ortaya dkmekte yararland hukuksal bir
fksiyondur (yapntdr, uydumdur).
Locke'da Uygar Toplum ve Devlet Kuramlar: Locke'a g
re insanlar, grdmz gibi, bir toplum szlemesi ile, zgrln
ve mlkiyetin iyi korunmad doa durumuna son verip, yarglama ve
cezalandrma haklarn topluma devrederek, doal, ilkel toplumdan uy
gar toplum aamasna gemilerdir. Bylece atmalarda ve haklarn
inenmesi olaylarnda topluluu hakem yapmlar; taraf tutmayan,
ayrm gzetmeyen yasalar koyup, baz kimselere de bu yasalar uygu
lama yetkileri vermilerdir. Bylece uygar toplumda ynetim, devlet,
dta, topluluk dnda olan kimselerce toplum yelerine verilebilecek
zararlar nleme erkine (sava ve bar yapma erkine) ve ite, topluluk
yelerinin birbirlerine zarar verdiklerinde onlara verilecek cezalan sap
tama erkine (yasa yapma erkine) sahip klnm bir kurum olarak beli
rir. Devletin yasama, yrtme ve yarg erkleri, Locke'a gre ite byle
domutur.
yeler yarglama haklann devlete devrederlerken, doal haklan
ineyenlere kar, yarglamann uygulanp, gereken cezann verilebil
mesi iin toplumun tm yelerinin gcn kullanma hakkn da tes
lim etmilerdir. Uygar ya da siyasal toplumun ynetiminin kuvvet
kullanma hakknn kayna budur. Devredilen yarglama haklan, ya da
daha geni olarak ynetme hakk, koulsuz, snrsz ve mutlak deil
dir. Toplumsal szlemenin znden kanlacak baz snrlamalara ve
kurallara baldr. Bunlar yle sralanabilir; Ynetim ynetilenlerin sz
lemeden nce sahip oldulan yaam, zgrlk ve mlkiyet doal haklann inerse, szlemeyi bozmu olur, halkn "devrim hakk" doar.
Uygar toplumda doal yasalann daha amlanm biimleri olan
ve bunlann uygulamalanna ilikin kurallar ierecek olan yasalar nasl
konacak; toplum nasl ynetilecek? Uygar toplum birlemi bir btn
olduu iin, eitli ynlerde hareket edemez, ancak tek bir ynde hare
ket edebilir. Bu nedenle yeleri arasnda toplumun izleyecei yol ze

343

rinde nemli konularda gr ayrlklar ktnda, ister istemez o


unluun gr kabul edilecek, topluma o yolda, o ynde bir gidi
verilecekr.
Bylece Locke, toplum szlemesinden ve uygar toplum kavra
mndan, demokratik ynetimin "ounluk ilkesi"ne varm olur. Ama
bu ounluk, bu demokrasi, bugnk anladmz ounluk ve demok
rasi deildir. nk Locke, zaman ngiltere'sinin anayasal monar
isinde olduu gibi, kadnlan ve yoksullan vatandalk haklan dnda
brakmaktadr. Locke ounluun karanna dayanrken, pek akll va
tandalar olamayacan dnm olaca kadnlan ve yoksullan danda brakarak, geri kalann akll kimseler olacan, hi deilse o
unluun akla dayanan, doal haklara saygl kararlar alabileceini d
nm olmal. Onun bu tutumuna kar Russell, (Bat Felsefesi Tari
hi, cilt 3, s. 270-271'de) onu, ounluun zorbala kayabileceini d
nmemi olmakla ve ounluk ilkesinin, bireyin ve aznln doal
haklann ounlua kar koruyacak bir dzenek (mekanizma) getirme
yeceini syleyerek eletirmekte ve Lockedan sonra ortaya kan b
yk irketlerin gcne dikkati ekmektedir.
Locke tm siyaset felsefesini bireysel haklarn ve zgrlklerin daha
iyi korunmas amacna hizmet edecek biimi vererek kurmutu. Bu yolda
szleme kuramndan nasl yararlandm grdk. Ynetime kar birey
sel haklarn ve zgrlklerin daha iyi korunmas yolunda getirdii bir
baka dzenek, uygar toplumlarda siyasal erklerin datlmasna ilikin
kuvvetler ayrm (erkler ayrm) ya da denge ve denet dzeneidir.

Locke'da Kuvvetler Ayrl - Denge ve Denet Dzenei:


Locke'a gre uygar toplumda toplulua ve bireylere ynetimden gele
bilecek U tehlike vardr:
1) Yasalar yapma erkini elinde tutanlarn, yrtme erkini de ele
geirmeleri ya da tersi (gnmzde yasa gcnde kararnameler soru
nunda olduu gibi) yrtme erkinin yasama erkini de ele geirmeye
almas. 2) Yasalar yapanlarn ve uygulayanlarn kendilerini, uygu
ladklar, yaptklar yasalara uyma ykmll altnda grmemeleri.
3) Bu kimselerin yasalar zel yararlarna gre yapp, zel yararlarna
gre uygulamalar.
Ynetilenlerin, doal haklarna ve bireysel zgrlklerine yne
tenler tarafndan yneltilebilecek bu tehlikeye kar korunabilmesi
iin, ynetim erkinin ikiye ayrlmas, yani yasalar yapanlarla uygula
yanlarn farkl kimseler olmas gerekir.

344

Uygar bir toplumun ynetiminde erk vardr: 1) Yasama erki.


Bu erk ngiltere'de Parlamento'dadr. 2) Yrtme eki. Bu erk de kraln
elindedir. 3) Federatif ek.
Locke, yasama ve yrtme erki yannda, bir de nitelii ok farkl
olduu iin "federatif' dedii bir erkten sz eder. Yasama ve yrtme
erklerinin sz konusu olduu ulusal alanda uygar toplum durumu bu
lunduu halde, "uluslararas alanda" devletleraras ilikilerde, yani d
politika alannda, devletlerin atmalarn zecek ortak bir yarg or
gan bulunmad iin, hl doa durumu vardr, ite federatif erk nite
like ok farkl olan bu alan ile, d politika sorunlaryla ilgili erktir.
Locke, uluslararasnda "sava durumu"nun her an doabileceini,
bu durumda yasama organnn d politikann gerektirdii hzda ve ke
sinlikte leyemeyeceini dnerek, uygulamada federatif erkin yrt
me erkinin eline verildiini syler, bunun da zorunlu olduunu belir
tir.
Bylece kuvvetler aynm, yasama ve yrtme erklerinin yasama
y ve yrtmeyi genel yarardan zel kara saptrmamalar iin, erkle
rin, glerin blnmesini ve birbirlerini denetlemelerini salamak
iin, ayr kii ya da kurullara verilmesi ilkesi olarak belirir. Locke bu
nun iin yasama erkini stlenen organn, yasalar yaptktan sonra,
yrtme erkini ele geirecek zamannn olmamas iin, gerektiinde
yeniden toplanmak zere, hemen dalmasn ister. Buna karlk, ksa
zamanda yaplabilen yasalarn yrtlmesi, srekli bir i olacandan,
yasalar uygulayan kiinin ya da kurulun ister istemez, srekli olarak
bata kalmasn gerektirdiini syler.
Ya yasalar uygulamak iin srekli olarak bata kalacak olan y
rtme erkini tayanlardan gelebilecek benzeri tehlikeler nasl nlene
cek? Uyguladklar yasalarn kendilerince deil bakalarnca yaplma
lar bir gvencedir, ama yeterli bir gvence deildir. Bu nlem, yasa
lar kendi karlarna uygulama olanaklarn engelleyemez. Locke, dev
rim hakknn genel olarak yasamay ve yrtmeyi iine alan yneti
min, toplumsal szleme koullarn inemesinden doacan syle
mekle birlikte, bu hakk daha ok yrtme erkine kar bir gvence
olarak dnm olmal.
Locke'un kuvvetler ayrm ve denge ve denet dzenei ile ilgili
grlerinde yarg erkine ve yargnn bamszlna deinmeyii ar
tc grnrse de nedensiz deildir. Ingiltere'de Ingiliz Devrimi'ne kadar
kral yarglar grevlerinden alabilirken, devrimden sonra yarglarn
345

grevlerinden almabilmeleri iin her iki meclisin de neride bulunarak


bu konuda karar almalar kural getirilerek, yarglar, olduka zerk bir
statye kavumulard. Daha sonra, yarg kuvvetler ayrmna uygun
bir stat iinde iken, yrtme erki yasama organnn etkisi altna gir
miti. Dolaysyla Locke zamannda tehlike, yasama ve yrtme erk
lerinin birbirlerinin alanlarna girmeleri olduundan, Locke buna kar
nlemler dnmt.
Locke'un Devrim Hakk Kuram: Locke, topluluu yasala
rn dnda yneten yneticinin, artk yasalarn atad, dolaysyla
halkn onaylad bir kimse olmak durumundan kt iin, szn
dinletme hakk olmadn, halkn kendisine itaat grevinin kalkaca
n syleyerek, ynetilenlerin direnme hakkn, devrim hakkn tan
m olur. Burada Locke'un devrim hakkn yasama erkinden ok yrt
me erkinin ktye kullanlmasna kar bir gvence olarak dnd
grlyor:
"Bir prensin buyruklarna kar konabilir mi? Kendisine hakszlk
edildiini sanan herkes prense kar koyabilir mi?"
(Uygar Ynetim stne ikinci nceleme, XVIII. 203)
sorusuna yant arayarak, devrim hakknn kullanlmasna ilikin sorun
lara geer. Kendisine ynetimce hakszlk yapldna inanan herkesin
bakaldrmaya, devrim hakkn kullanmaya kalkmasnn, kuramda, top
lumun temellerini sarsp anariye ve kargaaya yol aacak bir durum
olarak grndn syler. Ama uygulamada, durumun kuramda g
rnd kadar kt olmayacam belirtir. Bir kez, herkes kendisine
hakszlk yapld diye hemen ynetimin dev gcne kar ayaklanamayacaktr. Byle bir davran sonunda o kimsenin ykmna yol aan
aklszca bir davran olur. Ayrca, ou lkede prenslik kurumuna kar
duyulan sayg, bu tr giriimleri frenleyecektir. Apak tiranca bir
eylem bile az sayda kimseye zarar vermise, gene devrimci bir eyleme
yol amayacaktr. Ne zaman ki ynetimin tiranca uygulamalar byk
kitlelere dokunur ve halk gerek bir tehlike sezerse, o zaman devrim
koullar doar. Locke byle bir durum iin (ayn kaynak, XVIII.
209'da):
"Eer byle olursa halk yasaya aykr gce kar direnmekten na
sl alkonur, orasn bilemiyorum."
346

derken, devrime kapy aralamakta, st rtl olarak, "bu durumda dev


rim kanlmaz olur" demektedir. Ancak Locke, halkn sk sk yneti
mi deitirmeye kalkmayp, tarihte bunun tersi ynde bir tutuculuk
gsterildiine dikkati eker.
Ynetimin doal haklan ineyerek kendilerine gsterilen gvene
aykn hareketleri, halkn deil, asl yneticilerin ayaklandktan ve sa
va durumunu geri getirdikleri anlamna gelir. Bu durumda halk da ay
n arac, kuvveti onlara kar kullanmakta hakl olacaktr. Ancak, pren
sin doal haklan ineyip inemediine, halkla prens arasnda karar
verecek bir yarg, bir organ yoktur. Bu durumda yarg Tann ola
caktr. Yani sonucu i sava belirleyecektir. Locke savata Tanr'nn
zaferi hakl olana balayacan dnr. Bu noktada, hukuksal te
mellere ve ilkelere dayandrd kuramnn tutarllnn bozularak,
kaba kuvvetin ie kantn gryoruz. Locke bu tutarszl,
Tann'mn hakl olan savatan galip karaca savyla kuramn laik
alandan bu kez de dinsel alana geirerek yaratlan bir tutarszlkla gi
dermeye almaktadr.
Locke, yrtmenin belli zamanlarda yasama organn toplantya
armazsa, yasama organnn kayna olan halkla sava durumuna gi
receini ve yrtmeyi elinde tutann zorla, devrimle uzaklatrlacan
belirtir. Bu gr, I. Charles zamannda olup bitenlerden etkilen
mitir. I. Charles 1628 - 1640 yllan arasnda Parlamentoyu toplantya
armayarak ngiltere'yi parlamentosuz ynetmek istemiti.
Locke'un M lkiyet Anlay: Locke mlkiyet konusuna b
yk nem vermekle birlikte, mlkiyete ilikin dncelerini duruk
mu, ya da daha dorusu kesin, tutarl bir duruma getirmi deildir.
Locke, mlkiyet anlamna gelen property ve estate szcklerini kulla
nr. Property szc ile mlkiyet yan sra yaam ve zgrl de
iererek, bir insann sahip olduu "geni anlamda mlkiyeti" dile geti
rir. Estate i ise bildiimiz dar anlamda mlkiyet iin kullanr. Ancak
bu anlamda bile birbirinden farkl iki mlkiyet anlayna sahiptir.
Mlkiyet konusunda, bir yandan kapitalizmin yararna ileyecek d
nceleri, te yandan emek - deer kuramna temel olarak alnabilecek
grleri savunur.
Mlkiyet hakkn savunurken, insann zerinde emek harcad
eyi istedii gibi kullanma hakknn doacan, nk emek dkp
onu biimlendirip reterek, kiinin kiiliini sanki, o nesnenin zerine
genilettiini, rettii maln kiiliinin bir paras durumuna gel
347

diini, diyelim ki maln cann yongas olduunu dndn belirt


mitik. Burada Locke, bir yandan mlkiyeti kiiliin bir paras duru
muna getirecek kadar kutsallatran bir burjuva mlkiyet tutkusunu
dile getirirken, bir yandan da, mlkiyet hakkn emee balayarak, ile
ride Ricado ve Marx tarafndan gelitirilecek olan "emek - deer" ku
ramna benzeyen bir gr savunmaktadr.
te yandan onun toprak mlkiyeti konusunda, bir kiinin ancak
srebilecei byklkte topraa sahip olmasnn gerektiini, daha o
una hakknn olmadn sylemesi de, daha ok aristokratlarn byk
toprak mlklerine kar olan burjuva grn dile getirmektedir.
Gerekten, toprak biimindeki mlkiyetin snrlandrlmasndan yana
olan Locke, caretten ve sanayiden elde edilen byk mlkiyet konu
sunda hi bir ey sylememektedir. Ama konu mlkiyet hakkna, ml
kiyet hakknn korunmasna gelince, bu konularda mangalda kl brak
mamaktadr. Aaya aldmz szleri onun bu tutumunu yanstmak
tadr.
"Bu, bir kimsenin, ondan parasn ya da diledii bir baka eyi al
mak iin zor kullanmak isteyen bir hrsz, bu adam kendisini hi
inciltmemi ve yaam zerinde bundan daha ileri giden herhangi
bir niyeti olduunu aklamam olsa bile, ldrmesini yasal
klar."
{Uygar Ynetim stne kinci nceleme, II. 18)
Bu szleri aka, mlkiyete yaplan bir saldrnn lmle ceza
landrlmay hak ettii anlamna gelir. Bu tutumunu da Locke, "mlki
yete saldrann bu davrann, hereyimi elimden alncaya kadar uy
sallkla beklemem iin hi bir neden yoktur." diye savunmaya kalkar.
Doal haklardan sz ederken ou kere mlkiyet hakkn rnek veren
Locke:
"stn erk herhangi bir kimseden, onun rzas olmadan malnn
tek bir parasn bile alamaz."
(Uygar Ynetim stne kinci nceleme, IX. 124)
szlerinde onun mlkiyete neredeyse zgrlkten fazla nem verdii
grlmektedir. Sonu olarak, Locke'un mlkiyete kar duyduu bu
tutkusunun, onun bir bujuva liberal siyaset kuram kurucusu olmas
348

rolne uygun dtn belirterek, Locke zerine incelememizi burada


keselim.
b . M ontesquieu: M u tlak M on arin in A risto k ra tik
E letirisi B u rju v azi H izm etinde
Montesquieu'nun siyasal dnceler tarihi iindeki yerini belir
lerken, aristokrasinin geleneksel ayrcalklarm mutlak monariye kar
savunmak iin parlamenterizmden yana ve zgrlk dnceler ne
srdn, burjuvazinin bu yzylda monariye kar, parlamenterist
ve zgrlk bir siyasal tutumu benimsedii iin, Montesquieu'nun
dncelerinden yararlandn, bylece Montesquieu'nun ileri srd
dncelerle, farknda olmadan burjuvazinin davasna hizmet ettiini
syleyebiliriz. imdi Montesquieu'nun bu dncelerini daha yakn
dan greceiz. Ama daha nce yaamna bir gz atalm.
Montesquieu'nun Yaam: Charles de Secondat baron de la Brede
et de Montesquieu (1689 -1755) admdan da anlalaca gibi aristokrat
kkenli bir dnrdr. Fransz Devrimi'nden yz yl nce domu ve
.18. yzylda, Aydnlanma a'nda yaamtr. yi bir eitim grm,
hukuk okumu ve doa bilimleriyle ilgilenmitir. Klasik kltrle, Yu
nan ve Roma kltrleriyle de beslenmitir. Avukat olarak yaama atl
mtr. 1716 ylnda kral tarafndan parlamentoya atanmtr. 1727 y
lnda Fransz Akademisi'ne seilmitir. 1728 -1731 yllan arasnda Kta
Avrupas'm ve ngiltere'yi dolamtr, bir ara ran'da da bulunmutur.
eitli lkeler gr, te yandan zellikle Eski Yunan ve Roma hak
knda olmak zere geni tarih kltr, 18. yzylda AvrupalI gezginle
rin grdkleri lkelerin dzenlerini anlatan pek ok gezi notlan, onu
genel bir siyaset kuram kurmaya kalkmas yolunda etkilerken, Dou
monarisi Fransz monarisine kar olumsuz grlerini formlletir
mede, ngiliz parlamenterizmi mutlak monariye kar bir siyasal d
zenin ilkelerinin ne olaca yolunda, kendisine rneklik etmitir.
1721'de Acem Mektuplarm
1734'de Romallarn Bykl ve D zerine Dnceler'i
1734 - 1748 yllan arasnda Yasalarn R uhum yazm.
Bunlardan yalnzca ncs Trke'ye evrilmi bulunmaktadr.

349

M o n tesq u ieu 'n u n S iyasal G r le ri


Montesquieu'nun yaam boyunca deien siyasal grleri, yaz
m olduu yapta, Aydnlanma a'nn etkisi alnda kald insan
aklna an gvenden, insann toplumsal kurumlann deitirebilecei
yoludaki iyimser tutumundan, toplumsal kurumlann oluumunda ev
renin ba belirleyici olduu, dolaysyla evrenin belirledii tarihsel
geleneksel kurumlar zerinde oynanamayaca yolundaki tutucu gre
doru kaymtr.
1721 ylnda yazd Acem Mektuplarnda. ("Pers Mektuplan",
"ran Mektuplan" olarak da evrilen yaptnda) Paris'e gezmeye gelen
iki IranlI'nn, szde memleketlerine yazdklan mektuplannda, Fransa
nn o tarihlerdeki toplumsal kurumlann hicvederek, kiliseyi, XIV.
Louis mutlaklm, aristokrat snfn bozulmasn eletirmektedir.
Bu yaptnda Montesquieu'nun tutumu, iinde aristokratik eler bu
lunmakla birlikte, Aydnlanma a'nn insan aklna kar yaratt
gvenle, toplumsal kurumlan eletirmek ynndedir.
1734'de yazd, Romallarn Bykl ve D zerine D
ncelerde ise; Roma rneinde, tarihin oluumunda insan d eleri
aratnp, evresel, geleneksel eleri deerlendirme giriiminde bulun
maktadr.
1734 - 1748 yllar arasnda on yedi ylda yazd ba siyasal ya
pt olan L'esprit des lois (Yasalann Ruhu) adl (dilimize Kanunlarn
Ruhu adyla evrilen) kitabnda, toplumsal kurumlann, anayasalann,
yasalann oluumunda evresel, geleneksel eleri ba etmenler olarak
grmeye balamtr.
18. yzyln Aydnlanma dncesinin, bilimlerin hzla gelime
sinin verdii bir iyimserlik, toplumsal kurumlara akl yolu ile en iyi
biimlerin verilebilecei yolundaki akla olan romantik gveni ile
karlatnldmda, dikkati toplumsal kurumlann oluumunda "evre
sel" elere eki, ok daha bilimsel bir tutumdur. Gerekten, teki
Aydnlanma a dnrleri, rnein Locke, Rousseau, zgrlk so
rununu speklasyonla yarattklan bir "doa durumu"na dayandrdklar
"doal haklar" dncesi ile zmeye alrlarken, Montesquieu'nun
zgrlk sorununu, Fransa'da mutlak monainin kralla halk arasndaki
arac kurumlan kaldrmasnda bularak, somut olgulara, kurumsal ne
denlere dayandrarak zmeye almas, gerekten bilimsel bir tutum
dur. Kendini Aydnlanma a'nn speklasyoncu tutumundan kurtara
350

rak, toplumsal sorunlar kurumsal, geleneksel, evresel koullarla


aklamaya alt iin, Montesquieu, baz yazarlar tarafndan ada
siyaset biliminin kurucusu saylr.
Ancak teki baz yazarlar, Montesquieu'nun bu grnm altn
daki aristokratik, tutucu, nyargl tutumuna dikkati ekerler. nk
Montesquieu'nun evresel, geleneksel etmenlere nem verii altnda,
toplumsal kurumlann uzun yzyllar boyunca evresel etmenlerle be
lirlenip, kendilerini geleneksel kurumlar biiminde ortaya koyduklar,
bu nedenle geleneksel kurumlann bir blgenin halk iin en uygun ku
rumlar olduklan, birden deitirilemeyecekleri, deitirilmeye, akldan
tretilen formllere gre deitirmeye kalklrsa da, bunun kurumlan
bozup topuma zarar vermekten baka bir sonu dourmayaca gr
yatmaktadr. Bu gr, mutlak monarinin geleneksel aristokratik ku
rumlan ortadan kaldrarak bir zgrlk bunalm yaratt nyargsn
desteklemektedir. Sonu olarak Montesquieu'nun evresel, kurumsal
etmenlere nem veren bilimsel grnml siyaset kuramn, mutlak
monarinin zayflatt aristokrasinin haklann, zgrlklerini, ayncalklann, bir szckle, "karlanm" savunmak amacyla kurduu sy
lenmektedir.

M ontesquieuda Yasalarn R uhu, evresel Etmenlerin


nemi: Montesquieu, aristokratik kurumlan savunan grlerini bir
genel kuram iine oturtmak, ya da onun iinde gizlemek iin, yasalann, dolaysyla anayasalarn, siyasal kurumlann hangi koullann
rnleri dlduklanm, kendi deyileriyle "yasalarn ruhu"nu aratrmaya
giriir. Bu konuda yasalar doal haklara, doal hukuka, toplum sz
lemesi kuramlarna dayandran ou Aydnlanma dnrnden
aynlarak, evresel etkiler zerinde durur.
evresel etmenlere arlk veren grlerinin esin kayna, bes
belli Hipokrates'ten ve Aristoteles'den beri sregelen, kuzey, gney ve
orta iklim kuaklanmn insanlannn, iklimsel etkilerden dolay, farkl
karakterlere, dolaysyla farkl siyasal kurumlara sahip olduklan yolun
daki grtr. Montesquieu da bu sahtebilimsel ve nyarglara dayanan
kuram, baz deiikliklerle ve kendi nyarglann destekleyecek biimde
yeniden stp sunmaktadr.
Montesquieu'ya gre, kuzey blgeleri ile gney blgeleri arasn
da, byk iklim farkllklan olan ve geni dzlklerin bulunduu Asya
lkelerinde, rnein Rusya'da, ran'da, Anadolu'da kuzeyin sert insanlan gneyin yumuak insanlarn boyunduruk altna alr ve buralarda
351

geni despotik imparatorluklar ortaya kar. Byk iklim farkllklar


olmayan, stelik topraklan dalarla ve rmaklarla blnm Avrupa'da
birbirlerinden bamsz kk siyasal birimler ortaya kar. Dalar ve
rmaklar byk devletlerin kurulmasn engelledii iin, bu kk
siyasal birimler, bamszlklann srdrrler ve zgrlklerine d
kn olurlar.
Grld gibi Montesquieu, Bat'da zgrlklerin kklemesin
de feodal dzende iktidann oulcu dalmnn etkisini sezmi olmak
la birlikte, siyasal dzenlerle evresel, iklimsel koullann ilikisi hak
knda bir genel kuram kurmaya kalknca, szde bilimsel aklamalar
dan, yaktrmalardan teye gidememektedir. Hem nyarglann iin
iine katmaktadr, hem de bilgileri byle bir genel kuram kurmaya ye
tecek genilikte deildir.
Montesquieu yasalann, anayasann, siyasal dzenin, siyasal kurumlarn biimini salt corafya (iklim, evre) etmenlerinin belirle
diini sylemez. Bunlar yan sra maddi, tinsel birok eler, din, ge
lenek, ekonomi de, yasalar belirleyen etmenler arasndadr. Tm bu et
menler birlikte yasalann ruhunu olutururlar. Kendisinden dinleyelim:
"Yasalar, lkenin corafi konumuna, souk, scak ya da lman
oluuna, topran niteliine, engebelerine, byklne, halkn
yaama biimine, ifti, avc ya da oban oluuna, anayasasnn
dayanabilecei zgrlk derecesine, halkn dinine, eilimlerine,
zenginlik dzeyine, saysna, ticaret hayatna, rf ve adetlerine uy
gun olmaldr... bunlarn tm birlikte "yasalann ruhu" denilen
eyi meydana getirirler. (Yasalarn Ruhu I. 1)
{Kanunlarn Ruhu zerine, ev. Fehmi Balda,
cilt I. s. 54'e baknz)
Montesquieu, her lkenin yasalarnn, anayasasnn, siyasal kurumlannn, bu etmenlerin o lkedeki durumlanna gre belirleneceini
syler. Byle bir kuramdan iki nemli sonu kmaktadr:
Birinci olarak, evrensel bir en iyi ynetim biiminden sz edile
mez; fakat farkl lkelere, farkl uluslara, farkl ynetimler uygun d
ebilir. kinci olarak, herhangi bir lkedeki geleneksel yasalar, kurum
lar, geleneksel ynetim biimi, o lkenin koullarna en uygun olan
lardr. Bu iki sonutan birincisi, siyasal dnceler tarihi boyunca kar
lalan her yerde ve her zaman iin en iyi ynetim biimi tartmalaryla
352

karlatrldnda daha bilimsel bir yaklamn rn olarak grnr.


Bu konuda Montesquieu'nun ada siyaset bilimine katks yadsna
maz. kinci sonu ise, Montesquieu'nun eline, tutucu siyasal grle
rini destekleyecek bir ara vermesidir. Geleneksel yasalarn, geleneksel
kuramlarn bir lkenin zel koullarna en uygun yasalar ve kuramlar
olduu gr, bu yasalar ve kurumlar zerinde yaplacak herhangi bir
devrimci deiiklii olumlu karlamayacaktr. Gerekten Montesquieu, bu grn doal uzants olan tutucu bir tutumla:
"Yasalar kendileri iin yaplan uluslara o kadar uygundur ki, bir
ulusun yasalarnn baka bir ulusa uygun dmesi pek byk bir
rastlant eseri olabilir."
demektedir. Gene bu grn doal uzants olan bir tutumla yasa ko
yucunun yasalar zerinde yapaca temelden deiiklikleri kukuyla
karlayp, yasa koyucunun olabildiince geleneklere ve greneklere uy
gun yasalar koymasn istedi. Ve genel olarak yasalar geleneklerin ve
greneklerin dile getirilmi biimleri olarak grd.

M ontesquieu'nun Ynetim Biimlerine likin Gr


leri: Montesquieu, tm lkeler iin geerli bir en iyi ynetim biimi
nin olamayacana inanmakla birlikte, bir lkeye en uygun ynetim
biiminin olabilecei grndedir. Kendisi, alm olduu klasik kl
trn etkisi ile, gnln Eski Yunan ve Roma cumhuriyeerine kap
trmtr. Bu antik cumhuriyetlerin hayran olduu bir zellii olarak
bunlarn vatandalarnn "siyasal erdem" ve "kamu ruhu" dedii ey
lere, siyasal olaylar hakknda yeterli bilgiye ve ilgiye sahip olmalarn
gsterir, onlarn bu nitelikleri, bu cumhuriyeerin parlakln yaratan
zellikleridir. Szn ettii siyasal erdem yznden bu cumhuriyet
lerde zgrln geliip serpilebildiine inanyordu.
ann cumhuriyeerinde, talya'daki ve Hollanda'daki kent cumhuriyederinde, byle bir siyasal erdemin bulunmad iin, yle bir z
grln de grlmedii kansndayd. Ancak Ingiliz ynetimiyle ilgi
li gzlemleri onda, antik cumhuriyeerdeki stn siyasal erdem yerine,
ynetimin dora bir biimde rgendirilmesinin de zgrlklerin ge
liebilecei ortam yaratabilecei umudu uyandrd.
Ingilterede gzlemledii ey, feodal ve geleneksel glerin parla
mentoda temsil edilmeleriydi ve Ingiliz parlamentosunun bir danma
organ olmaktan ok bir yasama organ durumuna gelmi olmasyd.
353

Bylece Ingiltere'de zgrlkler, krala kar konulabiliyordu. Fransa'da


ise, zgrlk mutlak monarinin basks altndayd. Neden?
Montesquieu bunun nedenini aratmnca, Fransa'da muak mo
narinin, kralla halk arasndaki feodal beylikleri, kent ve kasaba yerel
ynetimleri olan komnleri kaldrarak, geleneksel Fransz anayasasn
bozmasnda buldu. Ksaca, Fransa'da muak monarinin, kralla halk
arasndaki ara ynetici kurumlan, aristokratik kurumlan ["tampon ku
rumlan"] zayflatmas ya da kaldrmas, geleneksel zgrlkleri yok et
miti. Bylece Montesquieu'yu rahatsz eden eyin, muak monarinin
aristokrasinin zgrlklerini, haklarm ve ayncalklann snrlamas
olduunu bir kez daha grm olduk.
Aristokratik ayncalklann parlamento yolu ile krala kar koru
nup srdrld Ingiliz siyasal dzenini, Fransz aristokratlarnn ge
leneksel ayncalklanna kavuabilmelerini salayabilecek bir rnek ola
rak grmeye balayan Montesquieu, Fransa'ya uyacak en iyi ynetim
biimi ile ilgili grlerini IngUiz anayasasn rnek alarak oluturdu.
eidi ynetim biimleri ile ilgili grlerini ortaya koyarken
balca ynetim biimi olduunu syledi: 1. cumhuriyet, -2. monar
i, 3. despotluk. Cumhuriyet monarkn bulunmad, demokrasi-aristokrasi karm bir ynetimdir. Monari ise, muak monariden farkl
olarak, bir tr meruti monari (anayasal monari, parlamenter monar
i) olup bu ynetim biiminde, kralla halk arasnda aristokraar ve ko
mnler gibi arac kurumlar bulunur. Despotluk (muak monari de
mek ister) monarideki gibi kralla halk arasnda arac kurumlann bu
lunmad, yasalara bal olmayan kraln keyfi ynetimidir.
Montesquieu bu ynetim biiminden her birinin ayr bir ilkeye
dayandn syler. Cumhuriyet uyruklarn siyasal erdemine, ya da ka
mu ruhuna dayanr. Monari asker snfn onur duygusuna dayanr.
Despouk uyruklarnn korkularna ya da kle ruhlu olularna daya
nr. Cumhuriyet kk, monari orta byklkte, despotluk byk l
kelerde grlen ynetim biimidir.
M ontesguieu'nun Kuvvetler Ayrl Kuram: M o n te squieu, kral ve halk arasndaki (aristokratik) arac kurumlann bulunma
masnn, monarkn iradesinin yasa saylmasnn, zgrlklerin inen
mesine, despoua yol a grndeydi. zgrlklerin korunup despouun nlenmesi iin de, Ingiliz anayasasna benzer bir anayasal
dzenin kurulmasn gerekli gfd. Ingiliz anayasa dzeninin srrn,
yasama, yrtme ve yarg erklerinin birbirlerinden ayrlm olmasnda
354

ve despotlua kaymalarn nleyecek biimde birbirlerini denetlemele


rinde buldu.
Fransada da hak ve zgrlklerin gvence altna alnabilmesi iin,
hepsi mutlak monarkn elinde toplanm olan erkler ayrlmal,yasama,
yrtme ve yarg erkleri ayr organlara verilmeliydi. Montesquieu'nun
bu konudaki bir esin kayna ngiliz siyasal dzeni ise, teki Roma
siyasal dzeni ve Eski Yunan'dan beri sregelen, zellikle Roma'da
zerinde nemle durulan "karma anayasa", "karma ynetim" dnce
leri idi.
Montesquieu, ngiliz anayasasnn monari, aristokrasi ve demok
rasi elerinin karm olduunu, kraln yrtme, parlamentonun ya
sama, mahkemelerin yarg erkini ellerinde tuttuunu sand. "Sand"
diyoruz nk, 18. yzylda ngiliz anayasasnda yrtme erki, kraln
elinden, yasama erkini elinde tutan parlamentonun iinden kan kabi
nenin eline geme yolunda idi. Montesquieu bu erkin ayn ellerde
bulunmas gerektiini sylemi, hangi ilerin yasamann, hangi ile
rin yrtme erkinin grev alanna girdiini aratrmam, erklerin yet
ki alanlarnn snrlarm izmeye kalkmamt. Kalksayd, ngilterede
ne kuvvetler ayrm, ne de kuvvetlerin birbirini dengeleyip denetleme
leri gibi bir durumun bulunmadn grebilirdi.
M ontesquieu'nun Etkisi: Montesquieu'nun ngiliz anayasa
sn yanl anlayarak kurduu "kuvvetler ayrl kuram, bunu aris
tokrasinin ayrcalklarn mutlak monariye kar korumak iin kur
duu halde, daha ok 18. yzyl burjuvazisi tarafndan mutlak mo
nariye kar kullanlm, burjuvazi tarafndan benimsenmitir. Burju
va devrimleri baarya ulanca, kuvvetler ayrl, Fransz ve Ameri
kan devletlerinin anayasalarna geerek, varln ada anayasalara ka
dar srdrebilen bir anayasa ilkesi durumuna gelmitir.
c . R ousseau: E itsizliki D zenin E letirisi
Montesquieu'nun siyasal grlerinin, tarih sahnesinden ekil
mekte olan aristokrasinin karlarn savunmaya kalkt iin, ann
gerisinde kalan bir ideolojiyi temsil etmesine karlk, Rousseau eko
nomik ve toplumsal tabann bir sonraki yzylda, 19. yzylda bula
cak olan bir ideolojinin temsilcisi olmutur. Bu nedenle o da ann
ilerisine gemitir. Nasl ki ann gerisinde kalan Montesquieunun
aristokratik ayrcalklar savunma amacyla ne srd dnceleri
355

ourjuvazi tarafndan kullanlmsa, Rousseau'nun ann ilerisinde du


ran, aa snflan kollayan dnceleri de, ann burjuva ideoloji
sine malzeme olmak yazgsndan kurtulamamtr. Bu dnceler ile
ride ii snfnn nderlerine ve ideolojisine de hizmet edecektir o
baka.
Rousseau'nun Yaam: Jean-Jacques Rousseau (1712 -1778) Ce
nevre'de yoksul bir saati ve dans reticisinin olu olarak domutur.
Cenevre, hatrlanaca gibi, Calvin'in Priten ahlak anlaynn yerle
tii bir kent idi. Rousseau da Priten bir eitim anlayyla yetitiril
mitir. Byle bir anlayla yetitirilmesinin Rousseau'nun dnce
lerine ift ynl etkisi olmutur. Priten ahlaktan ald etki onun ya
lnlktan, ilkellikten, eitlikten yana olan dncelerini belirlerken,
Priten, baskc ahlaka kar tepkisi, zgrlk grlerinde ortaya
dklecektir. Cenevre'de bir kent devleti ynetimi vard; Rousseau da
siyasal dncelerini kafasndaki byle bir modele oturtacaktr.
Yedi yanda Plutarkhos'un yaptlarn dinleyen Rousseau, bu ya
zarn zellikle Sparta toplumunu ve Spartal tanrsal yasa koyucu
Lykurgos'u anlatan yaptndan etkilendi. Bu yaptta anlatlan Sparta
toplumunun yaln, eitliki yaam onun kafasnda derin izler, canl
dler izmiti.
Annesinin Rousseau doarken lmesi, babasnn da Cenevre'den
aynlmas zerine ortalkta kalmt. On yandayken eitimini yanda
brakmak zorunda kald, nce, bir papazn yannda alrken Latince
renen Rousseau, daha sonra eitli ilerde raklk yapar. Kk bur
juva kkenli Rousseau'nun avam halkla iliki kuruudur bu olaylar.
Genliinin ilk yllannda Madame de Waren ile tanr. Bu bayan
yetenekli delikanly korumasna alr. Onun yannda mzik eitimi
grr Rousseau. imdi de bu bayan kanalyla burjuva kltrn, bur
juva kesimini ve aydnlar evresini tanmaktadr. Sonradan a da
olduu bu bayann yannda kendisini yetitirmeye alr.
Venedik byk elisinin yazman olarak yaama atlan Rousseau,
cretlerini alamaynca, Paris'e gelip cretlerini almak iin urar, so
nunda alr. te bu sralarda siyasal konularla ilgilenmeye balamtr.
cret olay onun dzene, monariye kar kan dncelerinin tohu
munu atm olabilir.
Rousseau yukar snflar arasnda rahatsz olmakta, kendisini avam
arasnda daha rahat bulmaktadr. Bunun sonucu olarak, kald otelde
alan Therese Levasseur adndaki bir hizmeti ile tanr. Evlenmek356

sizin onunla evlilik yaam sinmeye balar. Be ocuu olur, bunlar


ileride bulunmu ocuklar yurduna brakmak zorunda kalacaktr.
1745'de Diderot ile tanr. Onun kanalyla Aydnlanma dn
cesinin rn olan Ansiklopedi'ye mzik vb. konularda makaleler yaz
maya balar. 1750 ylnda Dijon Akademisi'nin at "Bilimlerin ve
Sanatlarn lerlemesi Trelerin Bozulmasna m Arnmasna m Yar
dm Etmitir?" konulu yarmasna, Bilimler ve Sanatlar zerine Ko
numa adl yazsyla katlr; yarmay alr. Bilimlerin ve sanatlarn
gelimesinin erdemi yok ettii, eitli yeni gereksinimlere yol aarak
kleliin kayna olduu gibi allagelenin dnda grleri savun
duu bu yapt yanklar uyandrr, nl olur. Onun bu yapt, uygar
lkla birlikte artan eitsizliin insanca deerleri bozmas olgusuna kar
, aa snflarn, kendini uygarla kar kma biiminde ortaya ko
yan tepkisini dile getirmektedir. Bu tepki ayn zamanda Aydnlanma
hareketinin akl her eyin zerine karmasna karlk Rousseau'nun
duygulan savunan tutumunu da yanstmaktadr.
1755 ylnda, Ansiklopedi'ye "Ekonomi Politik" makalesini ya
zar. Siyasal dnnn odak noktasn oluturacak olan "genel irade"
kavramn ilk kez bu makalesinde ortaya atmtr. Ayn yl insanlar
Arasndaki Eitsizliin Kayna adn tayan, dilimize de evrilen
nl yapt yaymlanr.
Cenevre halk Rousseau'yu anr. Bakent yaamndan sklm
olan Rousseau bu ary kabul ederek lkesine dner. 1761'de insan
larn zgrle kavumasn, kadnlarn tutsaklktan kurtarlmasn is
teyen, aristokratik ahlak eletiren Yeni Gne adl yaptn, 1762'de
ise, siyaset zerine Toplum Szlemesi ve terbiye zerine Emil adl
yaptlarn yaymlatmtr. (Bu son iki yapt da Trke'ye evrilmi
tir).
Emil'in bir blmnde bir papazn azndan sunduu, neden-tannc, yani tanry bir ilke durumuna indirgeyip, tm dinleri ve tapn
malar reddeden "deist" grlerinden dolay, parlamento hakknda so
ruturma almasn ister. Paris Piskoposu kendisine kar buyrultu
yaynlar. Cenevre'de ise cezaya arptrlr. Bunun zerine Cenevre'den
ayrlmak zorunda kalr. Bir ara Almanya'da kalr. David Hume'un a
rs zerine ngiltere'ye geer. Onunla da bozuunca bir sre orada bura
da dolar, 1770 ylnda Paris'te yerleme izni alr, kesine ekilir. Bu
ara Portekiz ve Polonya iin kendisinden istenen anayasa taslaklarn
hazrlar. Yaamn anlatt (iki cilt olarak Trke'ye evrilen) ti357

raflar'n yazmaya balar; tamamlayamadan, 1778 ylnda yalnzlk ve


yoksulluk iinde lr.
R o u sseau 'n u n Siyasal D nceleri
Byle bir yaam deneyimi olan Rousseau, ekonomik ve snfsal
tabann bir sonraki yzylda bulacak bir ideolojinin ncln yapan
biri olarak, amn tesinde duran bir dnrdr dedik. Ama bu yolda
ki dncelerini uygarln eitsizliine bir tepki olarak, ilkel toplumlara duyduu zleme dayandrd iin, bu adan baklnca ann ok
gerilerinde kalm bir dnr olarak grnr. Ancak her iki yndeki
dncelerini de aa snflarn dnya grn dile getirmek, bu s
nflarn ideolojisini kurmak yolunda kulland ak. Sz konusu d
ncelerini grelim:
Rousseau'nun Uygarla Tepkisi: Rousseau'nun siyasal d
nn rd yumaklardan biri, kendisini ilkin Bilimler ve Sanat
lar zerine Konuma adl yapnda ortaya koyan "uygarla tepki"dir.
Rousseau bir yandan "altna" mitosundan, bir yandan toplum
szlemecilerin doa durumuna ilikin kurgularndan, bir yandan da
Amerika'nn ilkel yerlileri olan Kzlderililer hakknda yazlan ya
ptlardan etkilenerek, ilkel yaam lkletirmitir. Ona gre ilkel top
lum, insann insan smrmedii, lksn ve eitsizliin insann ah
lakn bozmad bir zgrlk ve eitlik toplumudur. Byle bir toplu
mun antropologlarn anlattklar ilkel yabanl topluluklardan ok
Rousseau'nun kafasnda, dilediince yaratt bir toplum olduu ak.
Rousseau'nun kafasndaki bu ilkel topluluk modeli, onun uygar
toplumu eletirmesinde ve uygar toplumda yaplacak reformlara ilikin
dncelerini oluturmasnda yardmc olmutur, tikel toplulukla kar
latrdnda Rousseau uygar toplumu, insann iyi doasnn bozu
lup, erdemin yittii, zgrln yerini tutsakln ald bir toplum
olarak grr. Baz yazarlara gre Rousseau, insanlarn ilkel topluma
dnerek uygarln hastalklarndan ve ktlklerinden kurtulacaklarna
inanyordu. Rousseau'nun siyasal dnnn tm gz nne aln
dnda, bu gre katlmak olanaksz. Doru yorum, onun uygar top
lum iinde ilkel topluluun erdemlerine yeniden kavumann yollarn
arad, ilkel topluluun erdemleriyle uygar toplumun yararlarn biraraya getirecek bir dzeni aratrd olsa gerek.

358

Rousseau'da Doa Durumu: Rousseau, nsanlar Arasndaki


Eitsizliin Kayna'nda uzun uzun doa durumunu anlatr. Anlatt
doa durumunda insan, fizik bakmdan hemen hemen teki hayvanlar
dan farkszdr. Baz hayvanlardan daha gsz, baz hayvanlardan daha
hantaldr. Ama hepsinden daha beceriklidir. Balca tasas, yemek, i
mek ve barnacak yer bulmaktr. Tinsel bakmdan ise onu hayvanlar
dan ayran iki zellii vardr. Birincisi hayvanlarn doa yasalarna i
gdleriyle uymalarna karlk, insann o ya da bu davran seebilme
yeteneine sahip olmas, kincisi evrim gsterme yeteneine sahip bu
lunmasdr.
Doa durumunda, iyi kt, adaletli adaletsiz gibi kavramlar sz
konusu olamaz; nk insanlarn birbirlerine kar hi bir grev ve so
rumluluklar yoktur. Aralarnda zek, ya vb. alanlarnda ama kk ve
nemsiz doal eitsizlikler dnda, uygarln yaratt eitsizlikler
yoktur; nk mlkiyet yoktur. Bu nedenle doa durumunda "eitlik",
daha nemlisi, eitliin yaratt bir "doal zgrlk" vardr. Doa du
rumunda insann iyi doasn, erdemini bozacak etkiler de yoktur.
Rousseau, izdii bu doa durumunun bir fiksiyon (yapnt, kurgu,
yk) olduunun bilincindedir:
"Artk var olmayan, belki hi bir zaman var olmam ve olaslk
la hi bir zaman var olmayacak olan, bununla birlikte imdiki du
rumumuzu gereince anlayabilmemiz iin, hakknda doru drst
bilgi edinmemizin hi de gerekli olmad bir durum."

nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna: Doa durumun


dan uygar topluma gei hakknda birbirinden farkl iki gr ne s
rer. Uygarln, eitsizliin ktlklerinden sz ettii nsanlar Arasn
daki Eitsizliin Kaynanda, uygar topluma mlkiyetin ve uygarln
doa durumu eitliini bozmasyla geildiini syler. Toplum Sz
lemesi adl yaptnda ise, bu geiin bir szleme ile olduu gr
ndedir. Birincisinde gei ok kt, kincisinde ise hi de kt ol
mayan bir admdr. Rousseau, iki ayn kitabnda savunduu iki ayr ana
dnceye gre bu ana dncelerini destekleyecek iki ayn gei iz
mitir. Bu iki gei birbirleriyle tutarl grnmezler. Aralarndaki
farkllk ancak, birincisinin "tarihsel" durumu, kincisinin "kuramsal"
bir sorunu aklamak iin izilmi olabilecei sylenerek aklana
bilir.
359

Rousseau, nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna'na. "tarihsel"


durumu aklamak iin kurduu doa durumundan uygar topluma gei
kuramnda, mlkiyetin, maden ilemeciliinin (metalrjinin) ve tar
mn kp gelimesinin zamanla doa durumunun eiiini bozduunu
syler. Maden ilemeciliinin baz insanlarn silahlanmalarna yol a
tn; tarmn baz kimselerin topraklar zerinde tekel kurmalarna,
mlkiyet kuruntunun yaratlmasna yol aarak, doal eitliin bozul
masna varan etkiler yarattn dnd anlalyor
"Bir tarlann etrafn itleyip 'buras bana aittir' diyen ve bu sze
inanacak kadar saf kiiler bulan ilk insan uygar toplumun kurucu
su olmutur."

{nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna,


II. Blmn ilk sz)
Ayn zamanda bu kimse, Rousseau'ya gre, mlkiyet kuruntunu
yaratarak, insanlk tarihini kana bulayan, hrszlklara, cinayetlere,
savalara yol aan gelimelerin de balatcs olmutur.
Mlkiyet, toplumdaki bara son vermi, sava durumu yarat
mtr. O zaman savaa son vermenin yollar aranmaya balanmtr.
Zenginler, baz yoksullan, boaz tokluuna mlklerinin koruyucusu
yaparak, mlklerini korumann ve sava nlemenin yollann bulmu
lardr. Savaa son verecei umudu ile herkes bu uygulamay benim
seyerek, zincirlerini kendi elleriyle boyunlanna geirmeye komutur.
nk o sralarda, siyasal kuruluun zararlarn grebilecek, daha sonra
ortaya kacak olan tehlikelerini sezebilecek deneyimleri yoktur.

"ite zayflara yeni kstekler vuran, zenginlere yeni bir kudret ve


ren, doal zgrl bir daha geri gelmeyecek biimde ortadan
kaldran, mlkiyet ve eitsizlik esasn sonsuza dek kuran, usta
lkla yaplm bir gasptan bir daha geri alnamaz bir hak yaratan
ve birka muhterisin kar uruna bundan byle insanl al
maya, klelie, yoksullua mahkm eden toplumun ve yasalarn
kayna budur veya byle olmaldr."

{nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna,


ev. Erdoan Baar, s. 151e baknz)
360

Rousseau'nun Toplum Szlemesi Kuram: Rousseau, "n


sanlar zgr doarlar, oysa her yerde zincirlere vurulmulardr" szleri
ile balayan Toplum Szlemesi yapnda bir baka doa durumundan
uygar topluma gei resimi izmektedir. Bu resim kuramsal bir amaca
hizmet etmesi iin izilmitir. Rousseau bununla, zgrlklerin ve
eitliklerin kaynann doa durumunda olduunu, ancak eitliin ve
zgrln uygar toplumda da srmesi gerektiini gstermek iste
mitir.
Doa durumundan uygar topluma gei, Toplum Szlemesinde.
izilen resme gre, nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna'nda sy
ledii gibi mlk sahiplerinin bir komplosu rn deildir. Doa duru
munda ilkel insanlar az saydaki gereksinimlerini kolaylkla karlayabiliyorlarken, zamanla geliip, evrim geirip ilkellikten uzaklanca
karlayamaz olurlar. nk evrim mlkiyeti, mlkiyet kavgalar
dourmutur. Kavgalar nleme iin kuvvetin yerine hakkn konmas
gerekir. nk kaba kuvvet kavgalar nleme niteliine sahip deildir.
Kuvvete dayanlarak bar durumu kurulduunda, onu aan bir baka
kuvvetin kmas her zaman bar durumunu bozabilmektedir.
nsanlar ite bu kavga durumuna son verebilmek ve kuvvete da
yanmayan bir bar dzeni kurabilmek iin aralarnda bir szleme yap
maya karar verirler. Byle bir karar verme durumunda kalan insanlarn
birbirleriyle uyumaz gibi grnen iki amalan vard. Biri doa duru
mundaki zgrlklerini korumak, tekisi, doa durumunda ortaya
kan kavgalara son verecek bir egemenin ynetimi altna girmek. Hem
bir egemenin ynetimi altna girmek zorunluluunu kabul ediyorlar,
hem de bir egemenin ynetimi altna girdikleri halde zgrlklerinden
olmak istemiyorlar. yle bir forml anyorlar ki (anlayacanz gibi bu
forml arayan onlar deil, onlar adna Rousseau'dur) herkes bir ege
menin ynetimi altnda birlemekle birlikte, gene de kendine itaat edi
yor olsun ve eskisi kadar zgr kalsn. Sonunda bu uyumaz grnen
iki amac uyuturan forml buluyorlar (elbette Rousseau'dur aslnda
formln bulucusu). Herkes tm haklarn topluma devrederse, hi
kimseye devretmemi olacak, toplumun ynetimi altna girmekle bir
likte, gene de kimsenin ynetimi altna girmemi, kendilerine itaat et
mi olacaklar. Rousseau'nun kendisinden dinleyelim bu sihirli form
l:

361

Sorun, tm olarak ortak gle kiiyi ve her bir yenin karlar


n koruyacak ve savunacak bir birlik ekli bulmaktr, ki bu birlikte
her bir ye, bir yandan kendini dierlerine balarken, dier yandan
yalnz kendine itaat edebilsin ve nceleri olduu kadar zgr kalabil
sin, ite toplum szlemesinin zm yolunu bulduu ana sorun budur."
(Toplum Szlemesi, I. v)
Rousseau bu forml ile tam bir birey - toplum sentezi yapmaya,
bireysel karlarla toplumsal karlar aktrmaya almaktadr. Bu
sihirli formln anahtar ise "genel irade"dir.
Rousseau'nun Genel rade Kavram: Toplumu oluturacak,
btn insanlarn kendilerini hem teki insanlara balamalarn, hem de
kendilerine itaat ediyor olmalarn ve eskisi kadar zgr kalabilmelerini
salayacak durum, herkesin btn haklarn bir "genel irade"ye devret
mesiyle yaratlr:
"Her birimiz genel iradenin yksek ynetimi altnda nefsimizi ve
btn iktidarmz birletiriyoruz ve her ye btnn bir paras
oluyor."
(Toplum Szlemesi, I. v)
Herkesin tek tek haklarn devretmesiyle ortaya, toplumu ynete
cek olan "genel irade" denen ortak bir g kmaktadr. Byle bir top
lumsal szlemeye toplumun btn yeleri kaulm, katlmayan top
lumun dnda kalmtr. Demek ki, toplumun yelerinin tm hakla
rn genel iradeye devrettikleri toplum szlemesinin, oybirlii ile ka
bul edilmi olmas gerekir.
Toplum szlemesi yapldktan sonra, toplumun yeleri genel
iradeye itaat ile kendilerine itaat etmi olacaklar, haklarnn ve zgr
lklerinin tmn devretmi olmakla birlikte tm haklarndan ve z
grlklerinden yararlanmaktan geri kalmayacaklardr. Toplum yeleri
szlemeden nce, doa durumunda sahip olduklar gvencesiz "doal
haklarn" ve "doal zgrlklerini" topluma, egemene, devlete devre
deceklerdir; toplum, egemen, devlet, bunlara karlk yelerine g
venceli "uygar haklar" ve "uygar zgrlkler" balayacaktr; ki bu
bir kazantr. imdi genel iradenin bulank grntsn netletirmeye
alalm. Toplumu genel irade diye soyut bir kavram ynetmeyece
362

ine gre, genel iradeyi temsil eden ve kullanan bir egemen olacaktr
elbette. Kimdir o, kimlerdir, ya da hangi kurumdur? Bu konuda Rousseau ak bir ey sylemez; genel dnnden, kuramnn genel
atsndan okuyucunun karmas gerekir. O bu yolda genel iradenin ne
olduunu deil, ne olmadm gsterecek baz ipular vermekle yeti
nir:
"Herkesin iradesiyle genel irade arasnda ok kez byk bir fark
vardr. Genel irade yalnzca ortak kan gz nne alr. Kiisel
irade ise kiisel karlann ve yalnzca zel karlann toplamdr."
(Toplum Szlemesi, I. v)
Burada "genel irade"nin kiisel iradelerin toplanmas sonucu olu
acak bir "ounluun iradesi" demek olmadn gryoruz. Genel ira
deyi genel yapan oyokluu deilse nedir? Toplumsal (ortak) yarardr.
Bu durumda genel iradenin ortaya kmas iin ne oyokluunun ne de
oybirliinin olmas zorunlu deildir. Bir durumda oyokluu salam
olabilir ama o ey gene de toplumun kanna olmayabilir, dolaysyla
genel iradeye uygun saylmayacaktr. te yandan ounluun katlma
d bir gr, toplumsal kara dolaysyla genel iradeye uygun olabi
lir. Hatta tek bir kimsenin gr bile, toplumsal kara uygunsa,
genel iradeye uygun demektir.
Byle bir dnce, genel iradeyi, 1. toplumun tm yelerinin, 2.
bir blmnn, 3. tek bir yesinin temsil edebilecei; genel iradeyi temsil
edip kullanan egemenin, tek bir kii, bir aznlk, ounluk ya da toplumun
tm olabilecei sonucuna varr. Samnz Rousseau da, genel irade kav
ramna, onun toplumsal yarar ynnde kullanlabilecek tm ynetim
biimlerine uymas iin, byle akkan bir nitelik vermitir.
Biraz daha somuta inelim. Rousseau'nun kafasnda, eitsizliin
bulunmad ve bykl kent devleti apn amayan bir toplum
ideali vardr. Byle bir toplum dorudan demokrasiyi, vatandalarn bir
alana toplanp toplumsal sorunlar karara balamalarn olanakl kla
caktr. Byle bir kk toplumda, eitsizlik bulunmayaca iin, kii
sel karlarla toplumsal karlar ayn ynde olacaklardr. Tm yeler
toplumsal sorunlardan haberli ve bilgili olacaklardr. Bu durumda va
tandalar toplandklar zaman, genel irade oybirliinde, hi deilse
oyokluunda belirebilecek ama sonra topluluun tm yeleri alnacak
sz konusu kararn topluluun yararna olaca ynnde ikna edilebile363

ektir. te bu ideal durumda, bireyler toplumun iradesine, genel ira


deye uymakla ayn zamanda kendi iradelerine uymu olacaklardr.
Rousseau, temsili demokrasileri "seilmi aristokrasiler'.' olarak
grmekle birlikte, baz koullarn varlnda bunlar en iyi ynetimler
olarak da grr. Bu koullar, o lkenin lman iklimli ve lkse yol
amayacak orta verimlilikte olmasdr. Demek ki ekonomik eitsizlik
ler yaratacak koullarn bulunmayaca lkeler olmalar gerekir. Eko
nomik eitlik bulunmazsa "temsil" dzeneinin zenginlerden yana ile
yeceinin farkndadr Rousseau. Ekonomik eitsizliklerin bulunmad
bir lkede temsili demokrasinin iyi bir dzen olabileceini kabul eder.
nk temsil dzenei genel iradeyi ortaya karabilecek bir ynde
alacaktr. Byle bir ynetimde genel irade de kendisini parlamento
daki ounluun iradesinde ortaya koyabilecektir.
Ne var ki genel iradenin ortaya konmas iin temsili demokrasi de
koul deildir. Rousseau baz kt ynetimlerin devrimle yklp, baa
halkn karn izleyen yneticilerin gelebileceini (ya da gelebildiini)
dnm olmal. Bu durumda egemenlii eline geiren tek kii, bir
grup, ya da bir aznlk, toplumu toplumsal yarar ynnde ynetiyorsa,
genel iradeyi temsil ediyor demektir. Yanlm ya da aldatdm okluk
o uada kendilerine kar olsa bile. Bu durumda, okluun iradesi deil
de azln, hatta bir tek kiinin iradesi bile genel irade olabiliyor.
Peki, bir azln, hatta baz durumlarda ounluun iradesi genel
irade ile uyumazsa durum ne olacakr? Yann veriyor Rousseau:
"Toplum szlemesi, genel iradeye itaat etmeye yanamayanlarn
topluluk tarafndan itaate zorlanacan st rtl olarak garanti
eder... Bu genel iradeye kar duran kiinin zgr olmaya zorlana
ca anlamndadr."
(Toplum Szlemesi, I. v)
(Rousseau'nun toplum szlemesi kuramnn iinde tad "ak
saklklar" (decalage) iin bak. L. Althusser, Politika ve Tarih, ev.: A.
enel - . Sezgin, V. Yaynlan, s. 87-151).
R ousseaunun Genel rade Kavramnn Etkisi: R o u s
seau'nun bu genel irade kavramnn hem demokratik hem otoriter yo
rumlara elverili olduu anlalyor. Bu nedenle bu kuram, hem Fran
sz Devrimi'nin burjuva demokratik dnrlerini, hem otoriter bir
devlet anlay gelitiren Hegel'i etkilemitir. Dahas, genel iradeyi
364

temsil ettiklerini syleyerek onun kuramlarndan yararlanan hem Lenin


gibi komnist parti, hem, Hitler, Mussolini gibi, faist parti nder
lerini de etkilemitir. Roussea'nun egemenliin blnemeyecei ilkesi
ise, ada anayasalara gemitir.

365

AD DZN*
Abram, 88
Adam, 65
Adem, 240, 241, 243, 257,
338
Adonis, 34
Aeneas, 186
Agamemnon, 112
Agathias, 273
Agga, 68
Aaoullar, M.A., 113
Ahriman, 95, 97
Ahura Mazda, 94, 95
Akki, 71
Akritas, Digenis, 273
Alarik, 219
Alkidamas, 132
Albertus Magnus, 256
Althusser, L., 364
Aluim, 67
Ambrossius, St., 238-239, 240
Amen, 76
Amon, 58, 75
Amon-Ra, 75, 92
Amos, 92
Anaksimenes, 125
Anaksimandros, 125
Anderson, Benedict, 284
Andrey, Robert, 16
Anne, St., 291
Anu, 64
Anar, 63, 64
*

Antiokhos, 195
Antiphon, 132
Antisthenes, 136, 137, 138
Antonius, 196
Apollon, 133
Apollon, Lykeios, 160
Apsu, 63, 64
Aristoteles, 140, 163-177, 180,
249, 250, 257, 259, 260,
261, 263, 271, 272, 313,
317, 318, 321, 351
Aruru, 69
Asur (tanr), 66
Astyages, 98
Aer, 91
Atarhasis, 69
Atlan, Sabahat, 186
Aton, 75, 93
Atreus, 112
Augustinus, St., 239-246, 247,
249, 257, 259, 260, 291
Augustus, 246
Averros, 249
Baal, 90, 91, 92
Babr, C., 142
Bacon, Francis, 318
Balda, Fehmi, 352
Barker, Emest, 272
Bamabas, 236
Barrow, R.H., 186

Y a p tn k s a ltlm a m ; b a s k la r n d a , b u k s a l tlm ; b a s k d a y a p la n a ln
tla r n s z k o n u s u y a p tla r n h a n g i b a s k la r n d a n y a p ld n n b u lu n u p
k a r la tr lm a s n d a y a ra rla n la b ile c e k b ir " Y a ra rla n la c a k K a y n a k a " ile ,
o n u n g ib i k s a ltlm b a s k y a a ln m a y a n a y rn tl b ir " K a v ra m D iz in i" v e
b a s k d a s z e d ile n y a p d a n v e re n " Y a p t D iz isi" b u lu n m a k ta d r.

367

Barthelemy, St., 312


Bartolus, 262-263
Basil, St., 223
Baar, Erdoan, 360
Baydur, Suat Y., 126
Benedict, St., 223, 273
Berosios, 63
Bodin, 284, 287, 311-317, 325
Bloch, Marc, 214
Boethios, 273
Borgia, Caesar, 303
Brahma, 99
Brinton, Crane, 53
Brutus, Stephanus Junius, 329,
331-334
Buda, 102-103
Campanella, 290
Cassirer, Emst, 28
Calvin. 290, 295-299, 332,
356
Cevizli, Ahmet, 145
Charles, Birinci, 331, 347
Charles, Beinci, 292
Childe, Gordon, 21, 40
Christopher, J.B., 53
Chrysostom, John St., 246
Cicero, 195-198, 239
Comel, T., 186
Cromwell, 318
Damkina, 64
Darius, 82, 94
Dart, Raymond, 16
Darwin, Charles, 16
Demeter, 34
Demokritos, 127, 178, 179
Descartes, 318
Diderot, 357

368

Diogenes, 137, 138


Dionysos, Birinci, 141, 154
Dionysos, Sahte, 247
Dorieus, 158
Dominic, St., 224
Drakon, 116
Dumuzi, 34
Dungi, 72
Durkheim, Emile, 26
Ea, 64, 65
Earty, Miss, 30
Engels, 293, 294, 300
Enki, 63
Enkidu, 69
Enlil, 66, 69, 71
Enmenluanna, 67
Epiktetos, 312
Epikuros, 178, 179, 198
Epimetheus, 131
Eralp, H. Vehbi, 142
Evmaios, 112
Eusebius, St., 246
Evadoksiya, 246
Evans-Pritchard, E.E., 27
Frankfort, H., 28, 66
Filip, kinci, 163
Francis, St., 224
Frazer, James, 29
Frederich, ikinci, 256
Frederich (Saksonya Prensi)
293
Frederick, Byk, 287
Filmer, Robert, 338
Galileo, 318, 321
Gautama (Buda) 102
Geb, 66

Gelasius, 227, 248, 253


Gemistous, Georgios, 273
Gerbertus, 223
Glgam, 68, 69, 71
Golyat, 90
Gk, 103, 104
Gregorius, Byk, 248-249
Gregorius, VII., 261
Gregorius, IX., 225, 226
Gnaltay, emseddin M., 66
Habil, 241
Hammurabi, 47, 55, 72, 73, 82
Havva, 240, 241, 243
Hattusilis, nc, 78
Hawkes, Jacquette, 31
Heb-Hor, 58
Hegel, 126, 364
Henry, ikinci, 252
Henri, IH , 312
Henry, IV., 261
Herakleitos, 125, 126, 180,
181
Herakles, 115
Hermes, 132
Hermias, 163
Herodotos, 84, 94, 98, 308
Heros Akademikos, 141
Hesiodos, 148
Hipokrates, 351
Hipparkhos, 118
Hitler, 365
Hobbes, 284, 288, 302,
317-329, 337, 339, 341
Homeros, 59, 101, 148, 319
Horus, 56, 63, 74
Hsn-u, 105
Hume, 337, 357
Huss, 229

Innocent, nc, 225


Iltan, Fikret, 267

brahim, 88
iblis, 242
Ibn Haldun, 39
Ibn Rd, 249, 250
Indra, 98
Ikhanaton, 57, 75, 93
Inanna, 34
Ipuver, 76
sa, 34, 219, 220, 221, 222,
225, 226, 232, 233-235,
236, 237, 242, 248, 272,
298, 299, 300
skender, 121, 163, 164, 180,
183, 244, 278
Isis, 34
Isokrates, 226
Itar, 34, 71, 78, 79, 91
Jacobsen, Thirkild, 66
James, Birinci,329-331
Jerome, St., 238
John, Parisli, 261-262
John, Salisburyli, 252-256
John, Yurtsuz, 217
Justinianos, 164, 267, 270,
272
Kabil, 241
Kallikles, 132, 136
Kambyses, 82, 98
Katilina, 195
Kenyon, Kathleen, 33
Kepler, 321
Khati, 75, 76
Klbay, M.A., 214
Kingu, 64, 65

369

Kinar, 63
Kirk, G.S., 27
Khrysippos, 180, 182, 183
Khum, 76
Kleanthes, 180
Kleisthenes, 118, 119
Kleon, 121
Kleopatra, 189
Kodros, 115, 140
Konfys, 105, 106
Konstantinos, 227, 268
Kore (tanra), 34
Krader, Lawrance, 51
Kranz, Walther, 126
Kumarbi, 34
Kung-u, 105
Kylon, 116
Kyrus, 82, 97, 98, 159

Labamas, Birinci, 58
Lao-e, 105, 106, 107, 137
Leakey, L.S.B., 14, 30
Leakey, Richard, 14, 21
Lenin, 365
Leon, nc, 228, 270
Levasseur, Therese, 356
Lewin, Roger, 14, 21
L6vi-Strauss, Claude, 27, 28
Levy-Bruhl, Lucien, 27
Lienhardt, Godfrey, 32
Lipit-tar, 72
Livius, Titus, 309
Locke, 288, 334-349, 350
Lorenz, Konrad, 16
Louis, XIV., 287, 330, 350
Lucius, 201, 203, 204
Lucretius, 178, 179
Luka, 233, 234
370

Luther, 229, 287, 290, 291-295,


296
Lykurgos, 114, 158, 194, 356
Lykeios Apollonu, 163
M achiavelli, 284, 286, 290,
302-311, 317
Malinowski, Bronislaw, 29, 61
Mandene, 98
Mannheim, Kari, 130
Mansel, Arif Mfd, 116
Marduk, 64, 65, 66, 72, 92
M ant, 126, 348
Marsiglio, Padual, 261
Martin, Beinci, 229
Matthews, J., 186
Matta, 234, 235, 236
McNeill, William H., 53
Mellaart, James, 21, 39
Menius, 105
Men-u, 105
Menes, 56
Michel, H., 114
Mih-Teih, 105
Miller, Eugene, 144
Minos, 59
Montesquieu, 334, 349-355
More, Thomas, 290, 316
Morgan, Lewis Henry, 22
Mummu, 63
Mursilis, ikinci, 78
Musa, 71, 89, 90
Mussolini, 365
Mnzer, 230, 290, 299-302
Neron, 200
Nicolaus, Birinci, 228
Nikomakhos, Baba, 163
Nikomakhos, Oul, 167

Ningirsu, 70
Nuh, 69
Nut, 66
"Nutuku ifti", 77
Oanes, 63
Odysseus, 111
Oktavianus, 189
Oppenheimer, Franz, 38
Osiris, 34, 74, 76
Ostrogorsky, Georg, 267
rnek, Sedat Veyis, 29
Panaetios, 180
Paul (papa), 228
Paulus, St., 220, 233, 235-237,
247, 254, 291
Peisistratos, 118
Pepin, Ksa, 227, 228
Perikles, 120, 121, 122, 138,
139
Peter, Mnzevi, 226
Peter, St., 292
Philippos, kinci, 163
Pindaros, 132
Platon, 105, 106, 134,
140-162, 163, 164, 165,
170, 171, 172, 174, 176,
177, 180, 192, 195, 196,
239, 249, 271, 272, 273,
316, 320
Platus, 232
Plutarkhos, 114, 356
Polybios, 191-195, 197
Polykrates, 128
Popper, Kari, 140, 144, 162
Poseidon, 140
Prometheus,131, 132

Prokopios, 272, 273


Protagoras, 131, 132
Psellos, M ikhael, 273
Ptah, 66
Ptah-Hotep, 75
Ptoleme, 183
Phytias, 168
Pythagoras, 128, 129, 138, 144
Ra, 66. 74, 75
Rabelais, 290
Ramses, kinci, 58
Ricardo, 348
Romus, 186
Romulus, 186
Rostovtzeff, M. I., 121
Rousseau, 201, 287, 334, 350,
355-365
Russell, Bertrand, 124, 257, 344
Sabine, George, 198, 309, 311,
330
Sagard, F., 29
Samuel (Peygamber) 90, 91, 232
S argon (Akadl) 47, 54, 68, 71
Saul, 91
Savoranola, 303
Scipio (Gen) 191
Scipio Afrikanus, 191
Seidler, G.L., 267, 272
Seneca, 199-204
Sextus Aelius, 197
Sezar, 190, 195, 212
Sezgin, m r, 364
Solon, 117, 118
Sokrates, 133-135, 136, 138,
140, 141, 142, 146, 164,

202
Solomon, Dumitru, 138

371

Sorel, Georges, 308


Spartaks, 190
Strauss, Lo, 144
Stephen, ikinci, 227
Sulla, 190
Sleyman, Hz., 91, 92
ama, 73
arlman, 228
enel, Aleddin, 364
entuna, C 342
eytan, 97, 239
Tacitus, 212
Tammuz, 34
Telepinus, 58, 78
Thales, 125
Theodora, 270
Theodosius, 219, 265
Thomas (asi) 270
Thomas, St., 256-261
Thomson, George, 29
Thrasymakhos, 132
Thukydides, 121, 139, 318
Tiamat, 63, 64
Tiler, Watt, 229
Timbergen, Niko, 16
Toynbee, Amold, 278
Tunay, Mete, 138, 139, 143
Tutmosis, 75
Tyrtaeus, 114

372

Ullmann, Walter, 231


Urban, ikinci, 226, 278
Urfi-Teub, 78, 79
Urukagina, 70, 72
Ussher, James, 13
Utnapitim, 69
Ututhegal, 67
Valentianus, 209
Ventris, Mihael, 59
Vergilius, 186
Waldus, 225
Warren, Madame de, 356
Wells, H.G., 24, 235
William, Okkaml, 261
William, (Orange) 335
Wolff, R.L., 54
Wycliffe, 229
Yehova, 89, 90, 91, 92
Yuhanna, 232
Zaratustra, 94
Zenon, 180, 183, 202
Zerdt, 94
Zeus, 98, 112, 132, 162
Zimmermann, 300
Ziusudra, 69
Zoroaster, 93, 94, 95, 96, 97,
239
Zwingly, 313

Gelasius, 227, 248, 253


Gemistous, Georgios, 273
Gerbertus, 223
Glgam, 68, 69, 71
Golyat, 90
Gk, 103, 104
Gregorius, Byk, 248-249
Gregorius, VII., 261
Gregorius, IX., 225, 226
Gnaltay, emseddin M., 66
Habil, 241
Hammurabi, 47, 55, 72, 73, 82
Havva, 240, 241, 243
Hattusilis, nc, 78
Hawkes, Jacquette, 31
Heb-Hor, 58
Hegel, 126, 364
Henry, ikinci, 252
Henri, III., 312
Henry, IV., 261
Herakleitos, 125, 126, 180,
181
Herakles, 115
Hermes, 132
Hermias, 163
Herodotos, 84, 94, 98, 308
Heros Akademikos, 141
Hesiodos, 148
Hipokrates, 351
Hipparkhos, 118
Hitler, 365
Hobbes, 284, 288, 302,
317-329, 337, 339, 341
Homeros, 59, 101, 148, 319
Horus, 56, 63, 74
Hsn-u, 105
Hume, 337, 357
Huss, 229

Innocent, nc, 225


Iltan, Fikret, 267

brahim, 88
iblis, 242
Ibn Haldim, 39
Ibn Rd, 249, 250
ndra, 98
Ikhanaton, 57, 75, 93
Inanna, 34
Ipuver, 76
sa, 34, 219, 220, 221, 222,
225, 226, 232, 233-235,
236, 237, 242, 248, 272,
298, 299, 300
skender, 121, 163, 164, 180,
183, 244, 278
Isis, 34
Isokrates, 226
Itar, 34, 71, 78, 79, 91
Jacobsen, Thirkild, 66
James, Birinci,329-331
Jerome, S t., 238
John, Parisli, 261-262
John, Salisburyi, 252-256
John, Yurtsuz, 217
Justinianos, 164, 267, 270,
272
Kabil, 241
Kallikles, 132, 136
Kambyses, 82, 98
Katilina, 195
Kenyon, Kathleen, 33
Kepler, 321
Khati, 75, 76
Klbay, M.A., 214
Kingu, 64, 65

369

Kinar, 63
Kirk, G.S., 27
Khrysippos, 180, 182, 183
Khum, 76
Kleanthes, 180
Kleisthenes, 118, 119
Kleon, 121
Kleopatra, 189
Kodros, 113, 140
Konfytts, 105, 106
Konstantinos, 227, 268
Kore (tanra), 34
Krader, Lawrance, 51
Kranz, Walther, 126
Kumarbi, 34
Kung-u, 105
Kylon, 116
Kyrus, 82, 97, 98, 159

Labamas, Birinci, 58
Lao-e, 105, 106, 107, 137
Leakey, L.S.B., 14, 30
Leakey, Richard, 14, 21
Lenin, 365
Leon, Unctl, 228, 270
Levasseur, Therese, 356
Lewin, Roger, 14, 21
L6vi-Strauss, Claude, 27, 28
Levy-Bruhl, Lucien, 27
Lienhardt, Godfrey, 32
Lipit-Itar, 72
Livius, Titus, 309
Locke, 288, 334-349, 350
Lorenz, Konrad, 16
Louis, XIV., 287, 330, 350
Lucius, 201, 203, 204
Lucretius, 178, 179
Luka, 233, 234
370

Luther, 229, 287, 290, 291-295,


296
Lykurgos, 114, 158, 194, 356
Lykeios Apollonu, 163
Machiavelli, 284, 286, 290,
302-311, 317
Malinowski, Bronislaw, 29, 61
Mandene, 98
Mannheim, Kari, 130
Mansel, Arif Mtlfd, 116
Marduk, 64, 65, 66, 72, 92
Marx, 126, 348
Marsiglio, Padual, 261
Martin, Beinci, 229
Matthews, J., 186
Matta, 234, 235, 236
McNeill, William H., 53
Mellaart, James, 21, 39
Menius, 105
Men-u, 105
Menes, 56
Michel, H 114
Mih-Teih, 105
Miller, Eugene, 144
Minos, 59
Montesquieu, 334, 349-355
More, Thomas, 290, 316
Morgan, Lewis Henry, 22
Mummu, 63
Mursilis, ikinci, 78
Musa, 71, 89, 90
Mussolini, 365
Mnzer, 230, 290, 299-302
Neron, 200
Nicolaus, Birinci, 228
Nikomakhos, Baba, 163
Nikomakhos, Oul, 167

Ningirsu, 70
Nuh, 69
Nut, 66
"Nutuku ifti", 77
Oanes, 63
Odysseus, 111
Oktavianus, 189
Oppenheimer, Franz, 38
Osiris, 34, 74, 76
Ostrogorsky, Georg, 267
rnek, Sedat Veyis, 29
Panaetios, 180
Paul (papa), 228
Paulus, St., 220, 233, 235-237,
247, 254, 291
Peisistratos, 118
Pepin, Ksa, 227, 228
Perikles, 120, 121, 122, 138,
139
Peter, Mnzevi, 226
Peter, St., 292
Philippos, kinci, 163
Pindaros, 132
Platon, 105, 106, 134,
140-162, 163, 164, 165,
170, 171, 172, 174, 176,
177, 180, 192, 195, 196,
239, 249, 271, 272, 273,
316, 320
Platus, 232
Plutarkhos, 114, 356
Polybios, 191-195, 197
Polykrates, 128
Popper, Kari, 140, 144, 162
Poseidon, 140
Prometheus,131, 132

Prokopios, 272, 273


Protagoras, 131, 132
Psellos, Mikhael, 273
Ptah, 66
Ptah-Hotep, 75
Ptoleme, 183
Phytias, 168
Pythagoras, 128, 129, 138, 144
Ra, 66. 74, 75
Rabelais, 290
Ramses, kinci, 58
Ricardo, 348
Romus, 186
Romulus, 186
' Rostovtzeff, M. I., 121
Rousseau, 201, 287, 334, 350,
355-365
Russell, Bertrand, 124, 257, 344
Sabine, George, 198, 309, 311,
330
Sagard, F 29
Samuel (Peygamber) 90, 91, 232
S argon (Akadl) 47,- 54, 68, 71
Saul, 91
Savoranola, 303
Scipio (Gen) 191
Scipio Afrikanus, 191
Seidler, G.L., 267, 272
Seneca, 199-204
Sextus Aelius, 197
Sezai, 190, 195, 212
Sezgin, m r, 364
Solon, 117, 118
Sokrates, 133-135, 136, 138,
140, 141, 142, 146, 164,

202
Solomon, Dumitru, 138

371

Sorel, Georges, 308


Spartaks, 190
Strauss, Leo, 144
Stephen, ikinci, 227
Sufla, 190
Sleyman, Hz., 91, 92

Ullmann, Walter, 231


Urban, kinci, 226, 278
Urfi-Teub, 78, 79
Urukagina, 70, 72
Ussher, James, 13
Utnapitim, 69
Ututhegal, 67

ama, 73
arlman, 228
enel, Aleddin, 364
entuna, C., 342
eytan, 97, 239

Valentianus, 209
Ventris, Mihael, 59
Vergilius, 186

Tacitus, 212
Tammuz, 34
Telepinus, 58, 78
Thales, 125
Theodora, 270
Theodosius, 219, 265
Thomas (asi) 270
Thomas, St., 256-261
Thomson, George, 29
Thrasymakhos, 132
Thukydides, 121, 139, 318
Tiamat, 63, 64
Tiler, Watt, 229
Timbergen, Niko, 16
Toynbee, Amold, 278
Tunay, Mete, 138, 139, 14
Tutmosis, 75
Tyrtaeus, 114

372

Waldus, 225
Warren, Madame de, 356
Wells, H.G., 24, 235
William, Okkaml, 261
William, (Orange) 335
Wolff, R.L., 54
Wycliffe, 229
Yehova, 89, 90, 91, 92
Yuhanna, 232
Zaratustra, 94
Zenon, 180, 183, 202
Zerdt, 94
Zeus, 98, 112, 132, 162
Zimmermann, 300
Ziusudra, 69
Zoroaster, 93, 94, 95, 96, 97,
239
Zwingly, 313

ALEDDN ENEL
Siyasal Dnceler Tarihi

Y a z a r n A . . S iy a s a l B ilg ile r F a k lte s i'n d e k i o n b e y l a a n d e r s le r in d e i le d i i


k o n u la r g e r e k li d z e lt m e le r d e n s o n r a k a r tla r n d a n d e r s n o t la r n a , b ir k a y ld a
b ir y e n ile d i i d e r s n o tla r n d a n h e m e n o ld u u g ib i k ita b a a k ta r m a s n n r n d r .
B a z k ita p la r k o n u n u n u z m a n la r n a , b a z la r r e n c ile r in e , b a z la r g e n e l o k u y u c u y a
s e s le n ir . Y a z a r n b u k e s im e d e s e s le n m e n in b ir y o lu n u b u ld u u n u g r y o r u z .

ISBN 975 - 7298 - 02 - 6

You might also like