Professional Documents
Culture Documents
147
BN M SKEVEYH
VE
YUNAN'DA ve SLAM'DA
AHLAK GR LERI
ANKARA NIVERSITESI
L H YAT FAKLTESI YAYINLARI NO.
147
BN M SKEVEYH
VE
YUNAN'DA ve SLAM'DA
AHLAK GR LER
NSZ
Bu kitabmz, aslnda, krk yl nce stanbul
niversitesi Edebiyat Fakltesinde haz rlam olduumuz Me'dmiyet Tezi'mizdir.
Ahlak ilminin ana kurallar ile Yunan'da ve slam'da balca ahlak gr lerini inceleyip a klayan
bu kitabmz bilgili ve faziletli bir hayat amalayan
herkese armaan olsun!
Cavit SUNAR
IINDEKILER
n Sz
Giri
3
9-36
bn Miskeveyh'in hayat- hvanussafa Cemiyyetinin zuhuru, gayesi, Rislelerin mahiyeti-Farabi"nin slamda etkisi-Farabi Ekol: Yahya b. Adiyy,
brahim b. Adiyy, Eb Sleyman Sicistni, Eb
Hayyn Tevhidi, bn Miskeveyh, Ebu'l-Farac b.
al-Tayyib, bn Heysem- bn Miskeveyh'in Felsefesi
ve Eserleri-Tahzib al-Ahlak Kitab nn on rnaksadTahzib al-Ahlak Kitab nn alt Makalesinin konular .
Konu: I
37-51
(Ruh ve Kuvvetleri)
bn Miskeveyh'in Psikolojisi-Aristo PsikolojisiFarabi Psikolojosi-Ihvanussafa Psikolojisi- raki ( ahabedin Siihrevercli, bn Tufeyl) Psikolojisi-Kar latrma
Konu: II
(ocuk Terbiyesi ve Ahlak)
52-70
Konu: III
(Hayr ile Mutluluun Fark ve
Hayrn Ksmlar)
71-86
Konu: IV
(Faziletler ve Reziletler) .... 87-139
bn Miskeveyh'e gre drt byk Fazilet: Hikmet (Akl), ffet (Namus) ecaat (Cesaret), Adalet
ve bunlarn kartlar olan drt byk Rezilet: Cehalet, Hrs ve Tama' veya Namussuzluk, Korkakl k,
Zulm- bn Miskeveyh'e gre Aristo'da Fazilet
ve Rezilet gr - Aristo'da Birinci ve kinci dereceden Faziletler ve Reziletler-Aristo Psikolojisinin
ve Ahlakn n zeti-Farabi'de Fazilet ve Rezilet gr-Ihvanussaf'da Fazilet ve Rezilet gr .
Konu: V
(Cemiyyetin Esas Yardmlama ve
140-157
Muhabbettir)
bn Miskeveyh'te Sosyoloji: Cemiyyet ve Yardmlama ve Muhabbet Meselesi -Aristo'da Sosyoloji:
Cemiyyet ve Yard mlama ve Muhabbet Meselesi (Aristo'da sevginin nemi: Anaya, Babaya sevgi; ocuklara sevgi; Akrabalara ve Dostlara sevgi; Btn insanlara sevgi ; Sevginin Hayyatta ve Terbiyede byk
6
197-200
201-204
205-223
224-226
7
GIRI
bn Miskeveyh'in hayat - hvnussafa Cemiyyetinin zuhuru, gayesi, Rislelerin mahiyeti
slamda etkisi- -Farabi Ekol: Yahya b.
Adiyy, brahim b. Adiyy, Eb Sleyman Sicistni,
Ebti Hayyn Tevaidi, bn Miskeveyh, Ebu'l-Farac b. al-Tayyib, bn Heysem- bn Miskeveyh'in
Felsefesi ve Eserleri -Tahzib al-Ahlak kitab nn on
maksad- Talzib al-Ahlak Kitab nn alt Makalesinin konular .
Ebts Ali Muhammed b. Muhammed b. Ya'kb
b. Miskeveyh al-Hazin (340-421 H.)
bn Miskeveyh ran'n pek eski bir ehri olan
ve bir ok slam dnrleri yetitiren (Rey)de
domutur. Onun, 421 hicri ylnda ld kesinlikle bilinmekte ise de do umunun 340 hicri yl olduu pek kesin de ildir.
Kaynaklara gre bn Miskeveyh'in babasnn
ad (Muhammed), dedesinin ad (Ya'kb), kendisinin ad da (Ahmed)tir; (Miskeveyh) lakab n sonradan alm tr. bn Miskeveyh'in dedesi olan Ya'kb, nce Mecsi imi, sonradan Mecsilikten dnerek Mslman olmu . bn Miskeveyh'i baz kaynaklar, sadece, (Miskeveyh) diye, baz kaynaklar da
(bn Miskeveyh) diye yazmaktad rlar.
9
3 Cedel (Topika).
4 Burhan (Analitika)
5 Safsata (Sofistika).
Tabiiyata ait ilimler de yediye ayr lr:
1 Cismani mebde'ler.
2 Sema ve lem.
3 Kevn ve Fesad.
4 Hava olaylar .
5 Ma'denler.
6 Nebatlar.
7 Hayvanlar.
ilahiyat'a ait ilimler de be e ayrlr:
1 Allah Bilgisi.
2 Akln basit cevherleri.
3 Nefsler ilmi.
4 Siyaset (Nebilik te dahil).
5 Mad.
Ksaca; ihvanussafa'n n Felsefi ilimleri yedi
sra gstermektedir:
1 Hesap.
2 Hendese.
3. Musiki.
4 Astronomi.
5- Mantk.
6 Tabiiyyat.
7 ilahiyyat 6.
ihvanussafa'nn Felsefi ilimlere ait (52) risalesi (4) grupta toplan r:
1 Matematik ve Felsefe ilimlerine ait risaleler.
2 Tabii ve cismani ilimlere ait risaleler.
15
9 Bedenin terkibi.
o Duyular ve duygulanma.
16
ler.
3 Filiozoflarn: "Mem byk insandr" sznn anlam .
4 Akl ve ma'kl.
5 Edvr ve ekvr.
6 Akn mahiyeti.
7 Tekrar dirilme ve K ymaet hakknda.
8 Hareket cinslerinin niceli i hakknda
9 lletler ve illetlenmi ler hakknda.
o Hudd ve rsm9
lhl keyfiyetlere ve eriatlara ait risaleler de
(ii) tanedir:
Dnceler ve dini hkmler.
Allah'a gtren yol.
3 hvanussaf'nn i'tikadlar ve Rabbnrlerin mezhebi.
2-
17
I Allah:
Allah, nurdur; dolay siyle de hem anlalabilir
hem de anlalamaz. bn Miskeveyh burada Farabi"ye uyarak, Allah' n zuhurunun iddetinden tr
gizli kald esasn kabul eder. Allah, zat ile var
olduundan O, vcudu Zorunlu oland r, Ezell olandr, Tek olandr, Esiz olandr, Cisim olmayand r,
hareket etmeyen lk Harket ettiricidir. Miskeveyh
te Aristo'nun Allah hakk nda ileri srd cild,
kudret ve hikmet s fatlarn kabul eder ve bu hususta bn Heysem'e ve Leibnitz'e nderlik eder. Ona
gre bir insan ilahi gere e, ancak, bu s fatlar kabul etmek, sonra da riyazatta bulunmak ve daha
sonra da akla s msk sarlmakla ulaabilir. ilahi
gerek te Filozoflar n gsterdikleri, Peygamberlerin
de da'vet ettikleri ayni bir tek gerektir.
Miskeveyh'e gre Allah' ilmen kavramak mmkn deildir. Zira, o, insan n tand varl klardan
24
3 Nefs:
Nefs, ilk akl arac ile Allah'tan var olan ve
akla nazaran harekete muhtac olan ikinci varl ktr.
4 Felek:
Felek, nefs arac ile Allah'tan var olan ve nefse
nazaran harekete muhtac olan ve enbersel hareketle hareket eden varl ktr.
5 Tabiat:
Tabiat, yani tabii cisimler alemi de felek ve
yldzlar arac ile hareket eden ve zaman iinde
meydana gelen ve dolaysiyle baaki olmayp daima dei ip yok olucu olan varlktr.
Ksaca btn Mem, btn varl klar, varlklarn
Allah'n feyzinden alrlar. Bundan tr de btn
alemde bir tertip ve dzen vard r.
6 nsan:
Alem, byk insan; insan da kk lemdir.
nsan, kaniatn bir zetidir. nsanlarn en stn
de en bilgili insan olan Filozof'tur.
25
Ahlak :
bn Miskeveyh'n ahlaki grlerine gelince:
Miskeveyh zaman nda iki ahlak sistemi vard :
bunlardan biri Yunan'dan gelen ve prensipleri (Ptidal ve Tam Orta) olan Rasyonel Ahlak Sistemi,
dieri de blm'da meydana gelen ve prensipleri
(Tevekkl Sabr ve Riz) olan Twavvufi Ahlak
sistemidir.
bn Miskeveyh, balca dayana olan ve Aristo'nun nazari felsefesine dayanm olan hocas H.rabi'yi Pratik Felsefe bak mndan tamamlama a
alt ve dolaysyle Ahlak alan nda Yunan grn de tamamlam olmakla, nc Muallim
(Muallim-i Salis) ad n ald .
27
bn Miskeveyh'in ikinci dayana olan ihvanussafa Cemiyyeti, geri, asl nda ahlak bir cemiyyet idi ise de bunlarda Ahlak Tasavvuf'a ba l idi
ve Felsefeden Tasavvuf'a geiliyordu.
bn Miskeveyh'in Ahlak gr ise hem ie
ait bir (Ke f)e hem de (Tecrid ve M ahede) ye
dayanmaktad r ve bundan tr de Miskeveyh, bu
her iki gr birletirmektedir.
Miskeveyh'e gre de insan Sosyal bir varl ktr
ve Ahlak ta ancak bu dnya arzular iinde ve bu
Sosyal hayatta gerekle ir. Sosyal hayat ta, Yunanllarn kabullendikleri gibi, (Hikmet, ffet, Secaat,
Adalet) ile kaimdir; yaln z yaayan bir insanda ise
bu faziletler meydana gelemez.
Miskeveyh'e gre Ahlale n gayesi stn Mutluluk'tur. 'stn Mutluluk, btn zaman ve mekanlarn stnde, btn insan ili kilerine ait en
yksek Keml'dir, srekli ve Mutlak yilik'tir. nsan, ilk nce, mizac nn gerektirdi i mutlulua ular, fakat, bu, bedene ait d mutluluktur. Bu
d mutluluktan sonra, insan, Akli Mutluluk'a
ykselir, fakat, bu da, sonunda, ferdi bir mutluluktan ibarettir. Bunun da stnde bir stn Mutluluk
vardr ki insan bu mutlulu u her hangi bir maksat
iin deil, fakat, s rf mutluluk oldu u iin arzular.
Bunu salamak iin de nefse ait hazlardan syrlmak, akla sar lmak ve felsefi ilimlerde tam bir bilgi
edinmek zorunludur.
Mutluluk, her varl n kendisinden kan fiillerin tam ve mkemmel olarak yap lmasndan ibarettir. nsani ve stn Mutluluk ta Akla uygun
olarak yaamaktan ibarettir ve bu da insan n Ke-
Taklit :
imdi:
Ibn Miskeveyh'in inceleme konumuz olan (Tahzib al- -Ahlak) adl kitab, Kitabn on maksadna
iaret eden bir Mukaddeme ile (baz yazma ve dolaysyle basmalarda yediye de karlan) alt Makaleden ibarettir.
Maksatlar unlardr:
1,2- lk ve asl maksat, kendimize, yapt mz btn ilerin hep iyi ve gzel i ler olabilmesini ve bu
ilerin de ayn zamanda zorlukla ve s knt ile deil de
kolaylkla ve rahatlkla yaplabilmesini salayacak
bir huy kazandrmaktr.
3 Ve bu maksad da bir san'ata gre ve retim
ve eitim metodlarna gre tahukkuk ettirmektir.
34
36
Konu: I
(RUH VE KUVVETLERI)
bn Miskeveyh'in Psikolojisi -Aristo Psikolojisi-Frbl Psikolojisi- -hvnussaf Psikolojisi- - rki
( ahabeddin Shreverdi, bn Tufeyl) PsikolojisiKarlatrma.
bn Miskeveyh'in birinci makalesinin ilk k smn tekil eden Ruh hakkndaki fikirleri pek dikkat ekicidir. O, Tb alanndaki byk bilgisine
dayanarak ruh hakk nda zetle yle diyor:
Bizde cisim olmayan ve cisimden para olmayan ve araz olmayan ve varl cisme ait bir kuvvete muhta bulunmayan basit bir cevher vard r
ki ite biz ona (Ruh) deriz. Ruh, duyu organlar mzn hi biri ile his edilmeyen bir cevherdir. Bu
cevherin taiatlar ve gyeleri de cismin tabiatlar na
ve gyelerine zd ve aykrdr'. Ruhta de iip bakalama yoktur. O, bozulmaz, y pranmaz ve cisim
gibi yok olup gitmez. Her eyi ve her olay alglayan
odur.
Eyann ekillerini, suretlerini alan ve muhafaza eden ruhtur; yoksa dima , yani cisim deildir.
Zira, e yann ekillerini alan ve zapt eden e er cisim
olsa, birbiri zerine binlerce eklin intib yle dursun, iki eklin bile birbiri zerine tamamiyle intiba'37
etmesi sz konusu olamaz. Bir ekil cisimde intiba'ettii noktadan tamamiyle silinip yok olmad ka,
cismin, dier bir ekli tam ve mkemmel olarak zapt
etmesine imkn yoktur. Mesel, bir gen ekli
zerine bir kare veya bir e ri veya her hangi bir
eklin tam intib mmkn deildir. Zira, gen
ekli zerine bir kare ekil intiba' ettirmek istenirse
ikisi de birbirine kar r. Hatta, gen eklinden pek
kk bir para bile silinmeyip kalsa, o para, onun
zerine intiba' ettirilmek istenen kare eklinin tamamln ve mkemmelliini bozar. Ve yine, dima yani cisim, sonsuz bir erit deildir ki ekilleri
srasyla alp saklam olsun. Fakat, ruh, yle de ildir. Dima iin, yani cisim iin mmkn olmayan
eyler ruh iin mmkndr.
u hlde, uzun zamanlar saklad mz ekiller ve fikirler dima mzda deil, fakat, ruhumuzda,
ruhumuzun idrakinde sakl dr ve baakidir. Zira,
ruh, deiip bakalamaz. Unutulan eyler, ruhumuzun nem vermedi i ve bundan tr de saklamaa luzum grmedi i eylerdir ki bunlar bir mddet iin mevcut kal rlar ve sonra da silinip giderler.
Ksaca, gerek duyu organlar mzla his etti imiz
ve gerek aklmzla tasavvur ve tefekkr etti imiz
eylerin hepsinin tam ve mkemmel olarak alg lanmalar ve yllarca hafzada saklanmalar iin deiip bakalamayan bir cevherin, yani ruhun varlna muhtacz.
Ve yine, cismin kuvvetleri vardr, ald bilgiler duyular vas tasiyledir. Almak, tutmak ve di er
bedene ait ehvetlere ve intikam, ihtiras, galebe,
zafer gibi hislere cisim, duyular ile ula r ve cisim
yemek imek suretiyle varl n korur ve arttrr ki
38
Gazab Kuvveti:
Cahiliik
2- Hrs ve Tama'
3 Korkaklk.
4 Zulm.
Ksaca, nefs, canl ur, baakidir, yoklu u kabul
etmez. Vcudun lm ile yoklu a mahld m olan
insani nefs olmay p, ancak, ehvet, gazab ve tahayyl gibi eylere ilikisi olan nefsin czleri veya ynleridir.
Nefsin bu hali de iki iddiaya sebeb olmu tur.
ANefs birdir, fakat, e itli kuvvetlere sahiptir.
BNefs zatnda birdir, fakat, araz ve mevzu'
bakmndan oktur.
Nefsin kemli hali, En yksek Mutluluk; noksanl k
hali de Mutsuzluktur. Nefs, ak l ynne dnp akla
gre hareket ederse ebedi olan Allah taraf na dnm
ve tam mutlu olmu olur. Fakat, gelip geici olan
madde tarafna dnerse mutsuz olur. Bu yzden,
bizi En Yksek Mutluluk'a ulatraca,k ey de, ancak ve ancak, Felsefedir.
Bu varlkta bir Allah'n vcuduna inand ktan
sonra Allah iin amel etmek mutluluk yoludur. Bu
mutluluk ise ilim ve hikmet ile ele geer. Peygamberlerin grevi de insanlar bu ebedi mutlulua
ulatrmaktr. Insan, hem nazari hem ameli hikmeti elde edip kemle ermi se hem Filozof olur ve
hem de Ebedi Mutlulua kavuur.
Aristo Psikolojisi
Aristo'ya gre hayat, harekettir. Hareket iin
de iki ey gereklidir: hareket ettiren ve hareket eden;
yani, Form ve Madde. Canl larda form, ruh; madde
de bedendir. Ruh, ancak, beden ile, beden de ancak,
41
ruh ile bulunabilir'. Organik lemle organik olmayan alemi ayrd eden ruh btn hayat olaylar n
idare eder. Ancak, Aristo'da ruh, psikolojik anlamdan ziyade fiziyolojik anlamda olup, o, ayni zamanda bedene ekil veren suret ve bedenin gayesidir 3.
Beden, ruhun, sadece, letidir 4. nk, ruh, organik bedenin Entelechie'dir, dolay siyle de hayat
prensibidir. Ruhla beden aras nda formel ve maddi
sebep ilikisi vardr.
Aristo'ya gre ruh, kademelidir :
- Nebat kademesi (Beslenme ve cinsi srdrp
oalma).
2- Hayvan kademesi (Nebat kademesine ek
olarak his etme).
3- nsan kademesi (Nebat ve hayvan kademelerine ek olarak insan n dnmesi ve hareketlerini
bir gyeye doru dzenlemesi).
Ruhun bu kademesi, a adan yukarya, yani
nebattan insan do ru srekli bir ykselme gsteren
canl varlklar mertebeleridir 5 ve her bir st mertebe bir alttaki mertebeye hkm eder; dolay siyle
de insan btn kinata hkm eder.
Nebati ve hayvni ruhun temeli, drt elemandan daha stn ve daha lahi olan Pneuma'dr6.
Nebti ve hayvni ruhlar bedene ba l olup bedenle
doarlar ve bedenle lrler. Fakat, insan akl nn
madde ile ilikisi yoktur. Ruh, canl bir eyin aktalitesidir, fakat, akl hi bir bedenin aktalitesi
deildir'. Akl, ilahidir ve insana d ardan gelire
ve bedenin lmnden sonra da vard r'. Akl, ruhun dier fakltelerinden farkl dr".
42
Aktif akl, aktif olarak bilir. Onun bilgisi aktel bilgidir, yani o, kendi objesi ile aynidir; dolaysiyle bu akl btn insanlarda ortakt r, aynidir.
Aktif akl ve Allah maddi olmayan formlard r
ve aktif akl Allah'tr's. Bilginin sadece potansiyalitesine sahip olan pasif akl aktel olarak bilme e
yeterli klan Allah'tr. Aktif akl, her eyi yapabilen
fil ve hareket ettirici sebep; pasif ak l ise her ey
olabilen madde gibidir. Yalnz Allah, yalnz Ezdi
ve Ebedi olan Zek lmszdr. nsan, duyumlar',
alglar ve hfzas ile hayvann aynidir, fakat, akl
ile Allah'a benzer.
Insanda iradeye gelince: arzu, insanda, hem
duyum hem de ak l vastasiyle doan Arzu, duyum
43
deta bir ayna gibidir. Nas l ki ayna tozsuz ve cinlanm olduu zaman cisimlerin suretleri onda olduklar gibi grnrler, fakat, ayna tozsuz ve cilh
olmayp pasland zamanda da cisimlerin suretleri o aynaya hakikatlari zre aks etmenler ve olduklar gibi grnmezler. te, nefs te ayni byle
olup fena huylarla paslanmad , kt amellerle
kirlenmedi i, bozuk i'tikadlarla kar mayp her eye hakikatlar zre alim olduu ve sf ve pk ve bir
cevher olduu zaman kendi lemindeki ruhani e yann suretleri kendisine hakikatlari zre aks edip
grnrler ve nefs te onlar hakikatlar zre alglar
ve hasselerine gizli kalan eyleri akl ile mahede
eder. Nas l ki hasseler, ancak, bozuk olmay p salam ve shhatl olduklar takdirde cismani eyleri
mahede edebilirler. Fakat, nefs, e er huyunaa,
i'tikadnda, ilminde bozuk ve kirli olursa ve bu halinde devam ederse ruhani eylerin hakikatlar n alglamaktan yoksun kal r ve Allah'a kavu amaz.
Nefs, byle kirli halinde zat n' gremez; zat n" gremedii iin de zatndaki gzel, erif, leziz, arzuya
layk olan eyleri de grp bilemez; ve dolay siyle
Ahireti ve A.hiret ni'metlerini de bilemez.
Ksaca, insann, hakikata, Allah'a ula abilmesi
iin nefs tasfiyesi ve terbiyesi, dolay siyle, ahlak
temizli i ve gzellii arttr. Nefs tasfiyesi insan cevherinin zdr21 .
Ve yine nefs, bir nurdur, bir i raktr ve klli
nefsin feyezan ndan ve cz'nden ibarettir". KWh:
nefsin cz'i nefse feyezan derecesi, cz'i nefsin madde deryasna, yani cismani lezzetlere meyli derecesiyle dz orantl ise de cz'I nefs bu madde dnyasndan, gerek ilim ve maarif ile, uzakla p safla t
46
iraki Psikolojisi
rkiler konusunda ahabeddin Shreverdi ile
bn Tufeyl'den sz edece iz.
( ahabeddin Siihrevercli)
(M. 1153-1191)
Azerbeycan'da do an ahabeddin Shreverdi
gerek dorudan doruya gerekse bn Sina. vastasiyle Yeni-Efltunculuktan gelen Felsefi Tasavvufu sistemle tirerek ( rki) okulunu kurmu, iran'da Kutbeddin irzi, Endls'te de bn Tufeyl onu
pelemilerdir.
47
iraki doktrninin ark'ta resmi kurucusu ahabeddin olmakla beraber, daha nce, ihvanussafa,
Yeni-Efltuncular n felsefi tasavvufundan ziyadesiyle etkilenmiler ve yukar da i aret etti imiz gibi:
"Ruh bir nurdur, bir i raktr" demiler ve rakilere pek bir yaknl k gstermi lerdir. bn Miskeveyh
te ihvanussafa'n n etkisi ile ruhu bu sfatlarla da
sfatlam26, dolaysiyle o da rakilerle bu noktada
bir benzerlik gstermi tir.
ahabeddin Shreverdi yle diyor:
Biz kendimizde maddeden tamamen bamsz ve ona stn bir nefsin varl n alglyoruz.
Allah ve Nat k Nefs cismani de ildir; ancak, ikincisi
mevcut olmak iin bir bedene muhtat r, fakat,
birincisi bedene muhta de ildir. nsan nefsi ebedidir, dolaysiyle, ferdi ruhlar ebedidir".
Adem, derece derece zulmetten nura ykselen
bir gelime seyri pe ler. Bu seyr, maddeden hayata,
hayattan ruha, ruhtan da Allah'a do ru olup bu
derece derece ykseli te her kademe zulmetten biraz daha ayr lp nurlanr ve btn varl k, en sonda,
(Nurlarn Nuru)na kavu ur ki bu da (Allah)t r.
ahabeddin, Nur, insandan Allah'a ynelmek
bakmndan mefhum nurdur", fakat, btn alemi
aydnlatmak bak mndan hakiki nurdur" telakkilerini birletiriyor. Nur, ne Memin iinde ne de
dndadr; ne Meme biti ik ne de alemden ayrdr.
Her nurun balangc zulmetten ibaret olan bir cisimdir. Ancak, her nurun yneldi i istikamet sonsuz olup nurlar n nuruna kadar gider. Alem, Nurlar n Nurunun her an tahakkukundan ibarettir.
48
(bn Tufeyl)
(M.
1106-1185)
49
51
Konu: II
ne yeyip ne imesi gerekti i ve ne biim yeyip ieei ; ne giyinip kuanmas gerektii ve nasl giyinip
kuanaca ; nerelerde oturup kalkmas gerektii ve nasl oturup kalkaca retilmelidir. Sonra da ocuklara ocuk gz ile bakmamalt onlar da adeta saygya
layk bulduumuz bykler derecesinde bulundurmalldr. Yani, onlara sayg ile bakmal, onlar sayarak ve bylterek konu mal, yanlarnda kt kimselerin kimler olduunu belirtmeli ve onlar yermeli ; iyi kimselerin de kimler oldu unu belirtmeli
ve onlar da vmelidir. Ksaca, ocuklarn kendileri bata olmak zere iyi insanlar verek ve
bylterek kt insanlar da ktleyip klterek
onlar ehvete ait ve faydas z irkin zevklerden soutup onlarn zihinlerini ve fikirlerini, fikrin, ruhun
zevk ald ilimlere, gzel san'atlara ve faziletlere
yneltmelidir. te, ancak byle bir terbiye iledir
ki ocuklarmz, bydke, yksek ahlka ve yksek fikirlere yakla trabilecek ve onlar n ruhlarn
Gerek Ftlsefenin tesbit etti i yksek mertebeye ykseltip ulatrabileceiz. Bunun iin de her eyden
nce ocuklar mz daima kendileri gibi ocuklarla
bir arada bulundurmamalyz; tersine, onlar, ounlukla ahlaki temiz ve bilgili byk kimselerin
meclislerinde bulundurma a almalyz. te, bu
gibi meclislerde terbiye gren ocuklard r ki dnyada iyi ilikiler iinde ve sayg iinde yaarlar ve
geimliklerini kolaylkla kazanrlar. Onlarn rabet ve i'tibar ettikleri kimseler de daima bilgili ve
ahlakl kimseler olurlar.
Ksaca, Aristo'nun da Ahlak ve Maklt kitaplarnda i aret etti i gibi kt bir insan, genellikle,
terbiye ile, iyi bir insan olabilir.
53
Doktorluk san'at insanlar kederlerden, vehimlerden, hastalklardan ve buna benzer eylerden temizler ki bu gibi temizlikler, sadece, maddi, bedene ait
temizliklerdir. Fakat, ilimlere ait fikir hareketleri
de dahil olduu halde, Ahlak san'at, insan, maddi
ve ma'nevi pisliklerden temizler.
Bu konunun gayesi, insanlar aras ndaki ahlaki
fark grmektir. Herkes insan ismini alabilir, fakat,
ahlakl ve ahlaksz insanlar ayrdrlar ve birbirlerine zttrlar, aykrdrlar ve birbirlerinden ok uzaktrlar. Her ey, kendi misline uygundur; yalnz insan!..
(Bu noktada Tahzib al-Ahlak kitab nn baz yazmalarnda baz hadis ve rivyetler ele al narak yle
denmektedir : nsanlar, ya gdcs olmayan bir
sr deveye benzetilmi tir ki onlarn her biri baka bir
yne gider; ya da bir tara n di lerine benzetilmi Ierdir ki bu benzeti ten de onlar n eit olduklar
anlatlmak istenmi tir. Fakat, insanlarn yaratllarmn kendilerine bah etti i hriyyet, yani
cz'i irade, fazilet ve iyi ahlak veya rezilet ve kt
ahlak yollarndan birine gitme i mmkn kldndan yollarnn tpk babo deve srlerinde oldu u
gibi ayrlmas tarak dilerindeki istikamet
bozar. Bu e itlik, yalnz, fazilet ve iyi ahlak
sayesinde sz konusu olabilir.)
Ve madem ki insani cevher, yani ruh, alemde
mevcut olan eylerden hi bir ey ile ortaklk kabul
etmiyecek surette pek ereflidir, varl klarn en ereflisidir, o cevherden zuhur eden her trl hareketler ve iler de cevherine uygun olmak gerektir ve
bu da onun kemalidir.
nsana mahsus iki kemal, yani son tekemml
vardr. Bunlardan biri ( lmi Kemal), di eri de (A55
biri tabiatlarnn gere ine ve kabiliyetlerinin derecelerine gre ald klar ekiller ve hasseler ile birbirlerini geerler ve birbirlerine stn olurlar. Bu,
zorunlu bir kanundur. Bundan tr bir cans z iyi
bir suret ald zaman, herkes tarafndan tynet
bakmndan iyi ekilde kabul olunur. Ve e er bu
cansz, nebat suretine geerse o zaman di er canszlardan bir fazlal k, bir stnlk kazanm olur
Nebatlar :
Nebatta beslenme, byyp geli me ve uzayp
gitme vasflar vardr ve bu vasflariyle o, canszlara
stndr. Nebat, yerden, kendi bymesine ve gelimesine uygun olan kimyasal ma'deni zerreleri ve
suyu alr ve kendine gerekmeyen eyleri de b rakr.
Nebtn cans z zerine stn olu u, ite bu vasflariyledir.
Nebtn canszlara stnl eitli derecelerdedir. Mesela Mercan ve benzerleri cans z cisimlerden
pek kk bir fark ile ayr lr. Fakat, gitgide, nebt
ierisinde de, insan hayat na da faydal olacak baz
hassalara mlik olmak bakmndan, kendi aralarndaki
stnlk ve ey ef dereceleri de artar.
Hayvanlar :
Nebat n beslenme, byyp geli me ve uzayp
gitme gleriyle birlikte his, igd, kendini koruyacak
gazap gibi glere sahip olan varl a da \Hayvan) ad
veririz ki bu son vas f ile hayvan nebatlara stndr. O halde, hayvan n canszlar ve nebatlar zerine stnl inkr edilemez.
iftleme ve evlad edinme iste i ve kendini ve
evlatlar n koruma duygusu, evlatlar terbiye et57
58
61
ve inyet olarak bah edilmitir. Bu yolda akln, retim ve eitimin de do rudan doruya etkili olduu da sylenemez. ocuklar n ruhlarnn, her eyden
nce, Doru olandan bir haz elde etme ve Do ru
olmayandan da nefret etme yolunda, topra n ekirdei yetitirdii gibi, bir takm gzel adetlerle
terbiye edilip geli tirilmesi zorunludur. Zira, hayatn heyecanlar n idare etti i bir kimse akln uyarc esesini dinlemeyecektir; hatta, onun uyar sn
anlamayacaktr bile. O halde, byle bir kimse bu
kt gidiinden nasl dndrlecektir? Heyecan, asla akla boyun e mez, ancak kuvvete boyun e er.
u halde, asili ve erefliyi sevecek ve asil olmayan
ve erefsizi sevmeyecek faziletli bir karakter tasavvur etmek zorunludur. Fakat, faziletli kanunlar
altnda byyp geliinceye kadar bir kimsenin
daha ocukluk yalarnda fazilete gerek bir temayl gstermesi dnlemez. Zira, i'itclal zre ve
sebatl bir hayat ok kimseler iin pek ho bir ey
deildirler; hi de ilse genler iin de ildir. Bu sebeple ocuun beslenmesi ve faaliyetleri kanunlar
tarafndan dzenlenmeli ve ocuk bu kanunlara
almal ve bu kanunlar ocu a ztrap kayna olmamal.
Fakat, ocuklar , gerektii gibi, bir beslenme
ve kontrol altnda bulundurmak her eyi zmlemez. ocuklar tam bir insan mertebesine ula trabilmek iin onlara Doru'nun ne oldu unu retmen ve daima Do ru'yu yapma adet edindirmelidir. Bundan tr, bize Do ru'nun ve hayatn btn grevlerinin ne oldu unu retecek kanunlara
ihtiyacmz vardr. Zira, bir ok kimseler, ak llarndan ziyade zorunluluk yznden; sevgi ve asletten
ziyade ceza korkusu yznden hareket ederler.
63
65
70
Konu: III
Yukarda saylan bu hayrlardan birincisi, sahibine eref veren hay rlardr ki bu "Felsefe" ve
"Kamil Akl"dan ibarettir.
kincisi de btn Faziletler ve btn Gzel
hadi ilerdir.
ncs de Felsefeyi, Gzel leri ve Fziletleri ele geirme e hazrlanmakt r.
Baka bir adan da hayrlarn bir ksm gyedir, bir ksm da gye
Gye olan hay rlar da ya tamd r ya da tam
deildir. Tam olanlar, Mutluluk gibidir ki biz onu
elde etti imiz zaman onu ba ka bir eyle fazlalatrmaa muhta de iliz. Tam olmayan hayrlar da
shhat ve servet gibi olan hayrlardr ki biz onlar
elde etti imiz zaman onlar n daha ziya artmalar na
ihtiya gsteririz.
Gye olmayan hayrlar ise, arzulanan hayra
vasta olan hal ve hareketler ve di er baz eylerdir.
Yine bir bakma baz hayrlar da vardr ki yalnz nefs asndan sz konusudurlar; baz hayrlar da
vardrki yalnz beden a sndan sz konusudu lar.
Yine bir bak ma baz hayrlar da vardr kl srf
kendi zatlar iin istenirler; baz hayrlar da vardr ki dier hayrlara arac olmalar bakmndan
istenirler.
Baz hayrlar da vard r ki hem kendileri iin
hem de dier baz hayrlara arac olmalar bakmndan istenirler.'
Baz hayrlar da vard r ki ne kandileri iin ne
de bakalarna arac olmalar bakmndan istenirler.
73
Bunlardan baka srf akla ve srf hisse ait hususlarla ilgili hayrlar da vardr ki bunlar, "Ma'kfl hareketlerden ve her eyden iyi ve temiz hisler alma"
asndan husule gelen hay rlardr.
Ksaca, zti, yani arazi olmay p cevherde olan
hayr, (Mutlak Hayr)d r. Ve (Mutlak Hayr), lk
Hayr'dr ve o da (Allah)t r. Btn varl k O'nun
ynn gzleyip zlemekte ve O'na do ru hareket
etmektedir. Zira, Ilhi olan hayat n dnp baland nokta O'dur.'
Miskeveyh, Mutluluk konusunda da bata Aristo
olmak zere baz Yunan filozoflar nn grlerine
iaret ediyor ve yle diyor:
Aristo'ya gre Mutluluk ta be eitttir :
Bedenin salaml ve hasselerin kuvvet ve
tamamll .
2 Servete ve sd k adamlara mlik olmak.
3nsanlar aras nda i'tibr ve sevgi kazanmak
ve vlmek.
4 Her hususta, her i te ve zellikle giriilen
teebbslerde ba arl olmak.
5Tam ve yerinde gre, doru fikre, slim
i'tikada mlik olup kendisinden ak l istenildiinde
insanlara do ru fikir verebilmek.
te bu be eye mlik olan bir kimse tam ve
kmil bir mutlulu a mlik demektir; bu be eyden bazlarna mlik olanlar da derecelerine gre
Mutludurlar.
Fisagor, Sokrat, ve Efltun'a gre Mutluluk:
Arito'dan nce gelen Fisagor, Sokrat, Efltun ve
bunlar gibi baz filozoflara gre de faziletler ve
75
hibiri brne benzemez. Bununla beraber bunlarn hepsine birden (Hayr) veya (Mutluluk) diyebiliriz'. Bir de (En Yksek Hayr) ad n alan bir
gye vard r ki o da btn san'atlar n, ilimlerin ve
bilgilerin gyesi olan ( nsani Hayatn Hayri veya,
Mutluluu)dur. u Mide, hayr ve mutluluk gerekten nedir ve bize bunu hangi san'at, hangi ilim retir ?
lk bakta btn ilimler ve san'atlardan stn grnen bu ilim, Siyaset lmi'dir. Zira, o, bir
memleketin hayat n ve mutluluunu salar; Ekonomi ilmi, Harb ilmi gibi dier baz ilimler hep ona
baldr. Siyasetin esas da hayr ve adlet oldu una gre demek ki ahlk ilmi de siyaset ilminin bir
ksmdr, siyasette tamamkanmaktad r4.
stisnasz, herkes iin mutluluk, iyi yaamaktr;
ve mutluluk insani olan btn eylerin gyesidir.
Ancak, bunu, kimi parada ve malda, kimi s hhatta,
kimi erefte, kimi unda, kimi de bunda bulmu lardr'.
Hayr, bizzat kendisini arzulad mz eydir6.
nsan hayat nn gyesi de baz ruhsal hayrlar i lemektir. u hlde, gerek mutluluk, hayr iin yaamak ve hayr i lemektir' ve gerekten mutlu bir
adam da hayr iin ya ayan ve hayr i leyen bir adamdr. u hlde, mutluluk, dnyada en iyi, en yksek
ve en bo a giden ve en asil olan bir eydir. Lkin,
o, da ait maddi hayrlarn yardmna muhtatr; da ait maddi yardmlar olmakszn insann
ilerinde licenabl k aramak bo turs. O, en son ve
en yksek hayrd r9.
imdi, Mutluluk, Allah'n bir lutfumudur yoksa retilebilir bir eymidir?
78
nsann, varlklarn en stn olmas bakmndan, mutluluun Allah'n insana bir lutfu olduu
dnlebilir. Lkin, her eyin bu en iyisi nas l
olur da tesadfe b raklr?
Eer, o bir ilim veya usril ile retilebilir bir
ey ise, kendi varl nda o, her zaman lahldr.
u halde, ahlaka bozuk olanlar bir tarafa,
mutluluk, btn insanlarca elde edilebilir bir eydin' Ve yine, mutlulu un bu suretle tan m her zaman aklanan siyaset ilminin gyesi ile de uygunluk gsterir. Zira, siyaset ilminin gayesi de ehirler aras nda bir hayrllk karakteri meydana getirmektir.
Ilkel hayvanlar, faziletli i lemlerde bulunmaa muktedir olmadklar iin mutlulua ermee de
muktedir deildirler. ocuklar da retim ve e itim grmeden mutlulu u elde edmezler. Zira, mutluluk, tam bir fazilet ve keml zre bir hayat ister.
Ve yine, mutlulu u devran n gidiine, tlie
brakmak onun tamamlln keml ve kararl ln yok etmek demektir. Fakat, hi bir insani bir
i faziletin gerektirdi i bir ilem kadar de imez ve
srekli deildir. Ksaca, mutluluk, bakaa cevherine
mliktir. Mutluluk, bir ok bela ve straplarla engellenebilir ise de o hi bir zaman arizi ve ct z'i iyi
veya kt tali'den etkilenmez ve yok olmaz.
Mutluluu faziletli ilemlerle ta'yin ve s nrlamakla mutlu bir insan n hi bir zaman kederli ve
sefil olmayaca n sylemi oluyoruz. nk, o,
hi bir zaman ancak bir vas ta olan adi i ler ve hareketlerle u ramayacaktr.
u halde, mutlu insan, zaman n, sebebe dayanan bir vakfesinde de il, fakat, btn hayat bo79
engellenmemi bir aktivite ve mutlak bir haz" olduuna gre demek ki en yksek mutlulu u veren akl fazileti ve Felsefi mlhazalar, en yksek hazz da verecektir.
Yalnz Akl'a gre ayarlanm bir hayattr ki
ilhi Bir Hayattr. Zira, insan n gerek benli i, tlhi ksm, yalnz Akl'd r".
Frbi'de Hayr ve Mutluluk
Frbl'ye gre insan n yaradlmasndaki gyenin husulne yarayan kuvvetler, melekeler veya
irdi fiiller ( nsani Hayrlar)d r; insann yaradlmasndaki gyenin husuln engelleyen kuvvetler,
melekeler veya irdi fiiller ise ( nsani erler)dir.
Hayr ve er, hep ezeli bir irdeden gelmektedir.
nsana en has hayr, insani akldr. Zira, insan,
ancak, akl ile insandr. te, Mant k san'at da insana bu en has hayr' kazandrmaktr15.
Mutlulua gelince: Mutluluk, zti iin istenen hayr'dr ve her hangi bir eye ulamak iin
vasta olarak kullan lamaz. Zira, insann eriebilece i en son mertebe, mutluluk mertebesidir.
nsann her hangi bir surette alg lad bir eye
meyl etmesi irdeden ibaret olup ird dediimiz
ey de ihsas veya tahayylden do an meyildir ki, bu,
hayvanlarda da bulunur. Fakat, bu meyl, d np
anlamadan geliyorsa ona (Ihtiyar) denir ve ihtiyar
da insanlara hast r. Bu yksek ma'kullerin insanda
husul bulmu olmas onun birinci kemlidir ve en
son kemle eri mek yolunda kullanmas iin insana
det bah edilmitir. Bu son keml ise (Mutluluk)
tur.
81
86
Konu: IV
(FAZLETLER VE REZLETLER)
bn Miskeveyh'e gre drt byk fazilet: Hikmet (Akl), ffet (Namus) ecaat (Cesaret), Adalet
ve bunlarn kartlar olan drt btk Rezilet: Cehalet, H rs ve Tama' veya Namussuzluk, Korkakl k
ve Zulm- bn Miskeveyh'e gre, Aristo'da Fazilet
ve Rezilet gr .
Aristo'da Birinci ve kinci dereceden Failetler
ve Reziletler- -Aristo Psikolojisinin ve Ahlak n n
zeti- -Farabi'de Fazilet ve Rezilet gr - ih.vanussaf'da Fazilet ve Rezilet gr .
bn Miskeveyh, Faziletler hakk nda bundan
nceki konular mzda yle diyordu:
Filozoflar, insan nefsindeki Yat k Nefs, ehvet
Kuvveti ve Gazab kuvveti esas na dayanarak, Fazilet'i drde ayrmlardr:
Hikmet (veya Ak l) Fazileti.
ffet (Veya Namus) Fazileti.
3 Secat (Veya Cesaret) Fazileti.
4 Adalet Fazileti.
2-
bn Miskeveyh'e gre insana hi bir eyle nmek yakmaz, ancak, u drt faziletle nmek
yakr. Soyunda bu faziletlerle feziletlenmi baz
kimseler var diye bbrlenmek budalal ktr.
87
suzluk).
3 Korkaklk.
4 Adletsizlik (veya Zulm).
Her fazilete ba l hesapsz dereceler bulundu u
gibi her bir rezalete ba l da bir ok dereceler vardr. Rezletler, hangi derecelerde olurlarsa olsunlar, hepsi Nefs hastal klarndand r.
imdi, faziletlerden yine k saca sz edelim:
Hikmet (veya Akl).
Hikmet, Natk Nefs'in faziletidir ki varl
varlk olduu haysiyeti ile bilir; yarad l, ilahi
ileri, insani i leri bilir. I lerin ve hareketlerin iyilerini ve ktlerini ay rd eder ve hangisini b rakmak ve hangisini istemek ve yapmak gerekti ini bilir.
te, (Hikmet), bu demektir.
2-
89
ve cisme ait olup ta zorunlu olarak muhta olmad klar eyleri aramazlar. Onlar, daima akla ait hayr
isterler, yani akla ve l'hiyete ait gzel eylerin
peinden koarlar 3 . Ve yine, hi te karlk beklemeksizin insanlara yard m ederler ve gleri yeten
her eyi yapma a alrlar.
Bu ikinci fazilet mertebesinde insanlar, kendi gayretlerine, isteklerine, al p didime hususundaki
faziletlerine, tabii glerine ve ilim yolunda dayandklar kaynaklarn doruluk derecelerine gre ykselirler ve en sonda da Mutlak Hayr'a, yani Allah'a
yaklam ve O'nun yksek s fatlariyle s fatlanp
kendilerini sslemi ve Ilahi ileri yapma a yol
bulmu olurlar.
Fazilet mertebelerinin en son ve en yksek
gayesi de insana ait i lerin, ilahi ilere benzemesinden baka de ildir. Insanda bu mertebenin elde edilmesi onun, Mutlak Hayr'a ula mas demektir. Mutlak Hayr'dan maksat ta insanda ham' olan
btn hayrl ilerin, ilahi i ler gibi hi bir maksada
ve karla dayanm olmamasndan ibarettir. Faziletlerden insani nefsin alabilece i bir karlk, olsa
olsa, sadece, vicdana ait bir zevkin elde ediimesidir ki o da faziletli hareketlerin, hi phesiz, Allah'n rizasna uygun ve yakin olmasndan ibarettir. te, bu yksek derecede bulunan faziletlerin
hepsi de Ilahi birer Hayr'd r. nsan, bu noktada,
o derece ilerler ki kendisinden sudur eden ilahi i ler, artk, kendi irade ve arzusuna ba l olmayp
ruhunda bir adet, cilalanm bir meleke haline gelirler ve her an o Yksek Ruhtan, o lk Mebde'den,
bir baka arzu ve emele bal olmakszn, srf hayr
ve srf hikmet olarak, zuhur ve sudur ederler. Bu
91
Fazilet, vme ve yerme konusu olan heyecan iin soyut bir isti'dat de ildir.
2- Faklteler, Tabiat'n insana bir lutfudur,
fakat, Faziletler, byle de ildirler.
u halde, Faziletler ne heyecanlard r ne de
Fakltelerdir. Onlar, ancak, Ahlaki Hallerdirs. Ve
Faziletler, sadece, ahlaki haller de de ildirler; onlar, zel Ahlaki Hallerdirdler 6.
Ahlaki Fazilet, do ru, akll, henklidir ve
byle bir Fazilet te lahldir.
Ve yine, doru akln idaresi altnda bulunan
ahlaki hal de Fazilettir7.
Ksaca, faziletler, hayrlar ve kemaller demektir. Zira, fazilet, hem ahlaki bir maksad hem de
ahlaki bir uygulama ierir'. Bu dnyada ya ayan
insanlara laz m olan, yalnz, evet yalnz, faziletlerdir.
Dnyann sonu ne olacak?, onu kimse bilemez. Bize
lazm olan, iinde ya admz hayattr. Bu hayatta,
ne kendine ne de ba kalarna zararl olmamak; ve
belki faydal olmak; veya, hi de ilse, faydal olmaa almak; i te, faziletlerin ba P...
Aristo, ruhun hassalar n akladktan, sonra,
faziletleri, insan ruhundaki ana kuvvetlerin meydana kp grn esasna dayandrr ve her eyden nce (Ruh)u, ikiye bler :
rrasyonel.
2- Rasyonel.
u kadar ki ruhun bu iki k sm da gerekten
birbirinden ayr deildir.
imdi, ruhun, irrasyonel k sm da ikiye ayrlr:
a- nsann, Hayvann ve Nebtn ortak olduk97
tihalar da bir eyi pelemek veya onu ortadan kaldrmak, aklca bir eyi tasdik veya inkr
karldr. Bundan tr, ahlaki bir fazilet, muhakemeye dayanan bir ahlaki maksat halidir ve ahlaki maksat, muhakemeli bir arzu ve i tihadr. Bu
durum da, eer ahlaki maksat iyi ve gzelse, akln
da ve arzu ve i tihann da do ru ve akln, arzu ve
itihann pelemesi gerekti ini tasdik etti i eyin de
doru olmas zorunluluunu gsterir.
Akln, genellikle grevi, gee i kavramaktr.
Fakat, ameli akl n grevi, gere i doru bir arzu
ile ve ona uygunluk iinde kavramakt r. Bundan
tr ahlaki maksat, bir fiilin meydana gi ine
sebeptir ve ahlaki maksad n temeli de belirli bir
gayeye yneltilmi bir istek veya akldr; yahut ta
akln, arzu tarafndan vasflandrlmas ; veyahut ta
arzunun akl tarafindan vas flandrlmasdr.
Gerein kavranmas , ruhun ahlaki ve speklatif akl ksmlarnn birlikte kavranmas demektir.
te, bu asil Fakltedir ki insan , gerek insan yapar".
Ksaca, Aristo'ya gre, her e it ahlaki fiilin
kayna, insan ruhundaki rasyonel, yani idrak; ve
irrasyonel, yani ehvet ve Gazab kuvvetleridir.
te, bu kuvvet btn ahlakm kayna dr. Zira,
bunlar, er halde bulunurlar :
Arlk, yani luzmundan fazla ziyadelik
(frat).
2- Tam Orta Hal, yani ne luzmundan fazla
arlk ne de luzmundan fazla noksanl k ( 'tidal).
3 Noksanlk, yani luzmundan fazla eksiklik
(Tefrit).
99
lo
beraber, o, genellikle ve gerek anlamda bir kimsenin ahsi faydalar asndan ele alnr.
Basiret'in stn ekline (Kiyset veya Fetnet)
denir ki basiretin bu ekli, zellikle, Devlet adamlarnda grlr. Fetnet veya Kiyset, bir e it,
yerinde, yani do ru denebilecek bir Zan veya Tahmin'dir. Fakat, Hikmete dayanan bir muhakeme
fetnet ve kiysetten ok stndr. Zira, Hikmete
dayanan bir muhakeme, akl n gerekti i gibi iletilmesini ve byle bir muhakemenin de do ru d nceyi salamasn zorunlu klar. Hikmete dayanan
bir muhakeme, konuda, usulde, zamanda uygunluk gsterme hususlar nda do ru olan bir muhakemedir. Byle bir muhakeme ise, insan doru olarak Mutlak bir sonuca gtren Mutlak bir Histir.
yi bir muhakeme, insani hayrlar ve eyler alannda zihnin do ru rasyonel ve pratik bir halidir.
Hulsa, basiretli bir kimsenin karakteristi i
akla ve hikmete dayanan bir muhakemede bulunmaktr21 . Basirette, onunla ilgili olan btn fazileder, hep birlikte mevcutturlar.
Biz, san'atta, o san'at n Efendilik pyesini gerekten kazanana, (Hakim veya Dahi) szn izafe
ederiz. San'atta Deha'n n anlam, art k onun stnde bir stnlk ve mkemmellik olamayaca dr. Fakat, baz kimseler vard r ki biz onlar zel
bir anlamda de il de genel bir anlamda Dahi kabul
ederiz. Bu genel Hikmet veya Deha, alimlerin, en
tam mkemmeliyetlerini elde ettikleri ve ona en
yakin olduklar eydir. u halde, Hakim bir adam,
hem lk Prensiplerden istidlallerde bulunma bilecek hem de lk Prensiplerin hakikatlar n bilecektir.
Bundan tr, Hikmet, Ilim ile Sezgisel Akl n bireiminden ibarettir.
103
Hikmet veya Deh, en erefli hususlarn konular, onlarn Ana lmi diye tanmlanabilir. Zira,
Kiyset veya Basiret, bu dnyada insan en mkemmel varlk olarak kabul etmedike, en mkemmel
bir ilim saylamaz.
Hikmet veya Deh kelimesi, her zaman ayni
anlamdadr. Ancak, (Kiyasetli) veya (Basiretli)
kelimesi deiik anlamlar alabilir. Zira, bir insan,
yalnz, kendi karlarnn klesi ise ona: "Basiretli
veya Kiyasetli" denecek, dolaysiyle, onun karlarnn kontrol de ona havele edilecektir. u halde, biz, baz hayvanlar hakk nda da: "Basiretli veya
Kiyasetli" szn kullanabiliriz. Zira, bu hayvanlarn da bizzat kendi hayati karlar asndan bir
n sezi fakltesine sahib olduklar grlmektedir.
Aka grlyor ki (Kiyset) ile (Deh) ayni
ey deildir. Zira, e er, biz, (Deha) kelimesinden,
yalnzca bizim ahsi faydalarmz salayan bir
(Deha) anlarsak, o takdirde de bir ok (Deh) e itlerinden sz etmek gerekecektir.
Ksaca, Deha veya Hikmet, pek erefli mahiyetleri haiz eyler alannda ilim ile sezgisel akl n
bir bireimidir. te, bu sebeple, insanlar, Anaxagoras'a, Tales'e onlar n kendi ahsi faydalariyle
nr kadar ilgisiz olduklar n grdler de "Hakim",
"Dahi" adn verdiler de "Basiretli, Kiyasetli"
adn vermediler 22.
Hulsa, Tam ve Do ru Orta, her hususta ve
konuda doru dnmei emreder; veya Tam ve
Doru dnen bir Akln karar, Tam ve Doru
Orta'dr ve ancak bu anlamdad r ki (Akl) bir faallettir.
104
(iffet )
kinci byk fazilet ffet ise, ruhun irrasyonel
ksmna ait olup bedene ait ehvetlere, arzulara ve
heyecanlara mlik olmada ve onlar idare etmede
akln hkmnde ve boyunduru unda bulunmakla
Tam ve Doru bir Orta Hal'dir; muhakemeli bir
arzu ve itihadr ve bu da bir fazilettir.
ffet'in a r derecesi, luzumsuz fazla utangalk; ffet'in noksan derecesi ise (Utanmazl k)tr ki
bu her iki hl de rezilettir".
ffet, ehvet kuvvetinin, akl n hkimiyyeti altndaki Tam Orta Hlidir. ffet'in a r derecesi,
yukarda belirtti imiz gibi, luzumsuz fazla utanganl k ve noksan derecesi de utanmazl k olduu gibi,
ehvet kuvvetinin ar derecesi de, insann, bedeni
105
arzulara ve ehvetlere kendisini tamamiyle kapt rmas ve ahlka aykr her trl sefhatta ve cinsi
ili kilerde bulunmas ; ve bu kuvvetin noksan derecesi de, insan n, bedeni arzular ve i tihalar karsnda tamamiyle hareketsiz ve l kalmas dr ki bu
hl bedeni arzu ve i tihalarn, en sonunda, bsbtn snp gitmesine ve bu ehvet kuvvetinin vcutta kuruyup vcudun yok olmas na sebep olur ki bu
her iki hl de birer rezilettir.
( eeat veya Cesret)
ecat veya Cesaret te ruhun irrasyonel k smna ait olup (Nefs)e gvenme ile korkakl k hislerinin Tam Ortas dr ve bir fazilettir.
Cesur bir insan, gerekten korkulacak eylerden, gerekten korkulacak surette, gerketen korlacak zamanda korkan \,e daima rasyonel bir ruh
tayan ve kendinden emin, daima so ukkanl , daima nikbin olan basit-etli bir insandr. Gerekten
cesur bir insan iin, cesaret, aslettir, ereftir. eref
ve Aslet, cesaret faz letinin gyesidir.
Vukuu zorunlu ve giderilmesi mmkn olmayan hallerde, korku, do ru de ildir. Vukuu ve saknlmas mmkn olan tehlikelerden de korkulmaz. Zira, mmkn, vuku'dan nce, evhamdan
ibarettir; evhamdan ise ak ll korkmaz".
Ar korkusuzluun ad yoktur. Fakat, korkulu
eylerle yzyze gelmekte nefse gvenmenin fazlalalna da budalaca cesaret, delice cesaret denir.
Delice cesaret, gerek olmayan cesaret olmakla,
bir eit sahte cesarettir. Bir ok delice cesaret gsteren adamlar, gerekten ve yrekten, korkak kimselerdir.
106
Nefse gvenmenin noksanl g veya korkakln fazlas da yreksizliktir, alakl ktr ki bu da korkulmayacak eylerden, korkulmayacak ekilde ve
korkulmayacak bir zamanda korkmak demektir".
Her eyden korkan adamlar, daima kederli ve mitsizdirler, bedbindirler, hareketsizdirler 30. te, byle
pek korkak ve alak insanlard r ki fkaral k gibi,
a k gibi veya her hangi ztrapl haller kar snda
intihar ederler ve bu hallerden ancak bu suretle kurtulmak isterler".
Bir de bir fen hali, bir kt olay , hakikatta
mevcut de il iken, sdece, zihnen tasavvurdan
tr, (ve mesela, aceba bir zelzele olurmu? bir
frtna karm ? gibi dncelerden tr) bir korku
vard r ki byle hayali korkulara kap lanlara da
Deli denir".
Korkulacak eylerden pek fazla veya pek az
korkmak yahut ta asl nda korkulmayacak eylerden
korkmaklin sebebi de neden korkulaca n , nasl
korkulacan ve ne zaman korkulaca n akl ile
do ru olarak belirleyememektir. Btn bunlar ,
ak l ile belirlemek te insan n nefsine gven verir".
Fakat, asil ve erefli bir insan n daima korkmas gereken bir ey vardr ki o da: Zillet ve Alaklk'tr.
Ksaca, Cesaret, Tam orta bir haldir ve bir
fazilettir. Cesaretin a rs delice cesaret; noksan1141 da korkakl k ve alaklktr ki bu iki hal de birer
rezilettir.
phesiz, korkular n en by de lm korkusudur.
Aristo, Cesaret'i be e ayrr:
107
Siyasal cesaret.
2 zel eyleri deneme cesareti.
3 ihtirash ruhun cesareti.
4Kanl mizal kimselerin mizalar ndan tr olan cesaretleri
5 Chillikten tr olan cesaret.
Aristo, bu cesaret, ekillerinden Tam ve Do ru
Cesareee en yak n olarak ta Siyasal Cesaret'i gsterir".
(Adalet )
Adalet, pek genel ve yayg n anlam ile, insanlar , adil olan yapma a gcl klan ve insanlar
niyyette ve aksiyonda adil k lan ahlaki bir hldir.
Adletsizlik te bu dedi imiz halin tersidir".
Adalet ve adletsizlik kelimleri bir ok anlamlarda kullanlmakla beraber bu e it anlamiar birbirleriyle skca ilikidedirler ve bu yzden de kar kla da elveri lidirler".
Adalet, ar ve ztrab verici adletsizlik ile az
adletsizlik arasnda Tam Orta bir hldir; i'ticlaldr37.
Adalet, Tam Orta bir hldir, fakat, di er faziletlerdeki anlamda bir Tam Orta de ildir. Adalet,
daha ziyade, Orta olma gye edinir. Nas l ki adletsizlik te, eksiklik olmaktan ziyade, A r olma
gaye edinir.
Adalet ile Fazilet te aynidir. Fakat, aralar nda,
yine de fark vardr ki o fark ta udur: Eer ahlaki
bir hal bakalarna izafi olarak bakarsa, o, (Adalet)tir; e er, ahlaki bir hal ba kalarna Mutlak
olarak bakarsa, o, (Fazilet)tir".
108
Tevzil adalet, cemiyyet fertleri aras nda shhat, eref, zenginlik gibi eylerin datm hususundaki adlettir ki bunda, vatanda lardan her biri,
dier bir vatanda a nazaran e it veya e it olmayan
bir hisseye sahiptir. Bu e it adalet, insanlar aras nda liyakat ve Tabiat tarafindan bah edilen hayrlar asndan hkm edilmi bir nisbettir ve insanlarla nicelikler aras nda sz konusudur.
zel i lemlere ait Do rultucu Adalet te tekrar
ikiye ayrlr:
thtiyari i lemler.
2 ihiyari olmayan ilemler.
ihtiyaris olmayan i lemler: h rszlk, sinan aa
vurmak, her e it rezillikte bulunmak, yalan yere
ahitlik etmek veya insan ldrmek, insana sald rmak ve rzna gemek, insana iftira etmek yahut ta
bir eyi bozup yok etmek veya sakatlamak gibi i lemlerdir.
ihtiyari i lemler de: Al veri yapmak, faiz
ile veya faizsiz dn para vermek, gvencede bulunmak, para biriktirmek, bir eyi kiraya vermek
gibi eylerdir ki insanlar bu gibi i lerde hr iradeleri ile hareket ederler.
Hatay Dorultucu Adalet, genellikle, kazan
ile kayb aras ndaki Orta Durumdur. Bu do rultmada bir tarafn kazanc dier tarafin kayb na
eittir ve bizzat ahslar eit olarak muamele grrler. Kazan ve kayb terimleri de ihtiyari olarak
yaplan mbadeleye aittirler 4l.
Baz insanlarda, misli ile kar lkta bulunmann Mutlak, Adalet olduunu iddia ederler ki bu
iddia Fisogor'cular n doktrinidir. Fisagor, adaleti,
110
bir kimsenin komusuna misli ile karlk vermesidir, diye tanmlamtr. Ancak, misli ile kar lk
vermek ne Tevzil Adalete ne de Do rultucu Adalete
uygundur.
Cemiyyette mbadelenin dayand adlettir
ki misli ile kar lk verme e idinden bir adlettir ve
bir vandet badr. Fakat, bu ba, nisbi bir badr
ve eit bir misli ile karl k vermeden uzaktr. Zira,
Devlet'i vandet halinde tutan ey nisbi mkafattr".
Burada yine para adletsizli e ksaca dokunarak diyelim ki para adletsizlik, kt olana, ho
olmayana e ittir. Bu takdirde Orta Durum da iyi
ve ho veya eitlik olaaktr ki bu da en aa iki
insan ve iki eyi ierir.
u halde, adalet, Tam ve Do ru Orta'dr, gzel olandr veya e itliktir ve izafidir. Bu anlamda
da adalet, bir e it mvazenedir, bir nisbet e itliidir43 . Cemiyyet asndan bu nisbet yledir: Cemiyyet, mbdeleyi ierir; mbadele de e ya arasnda e itlii ierir; e itlik te tenasb ierir; tenasb te Para'y ierir".
Bir kimsenin adaletsizlik yapmas o kimsenin
zorunlu olarak adaletsiz olmas n gerektirmez. Adaletsiz olmak, adaletsiz bir i yapmak demek de il,
fakat, adletsizli in ahlaki hletine malik olmak
demektir.
Adaletsiz bir i lem de adaletli bir i lem de,
genellikle, iradeye dayan r45 Fakat, baz insanlar
da vardr ki ihtiyarlar dnda da adil hareket ederler".
Uaklarn, Efendilerin, babalarn ve ocuklarn, kar ve kocann adleti hep ba ka bakadr.
111
Siyasi adalet te bsbtn bakadr. Siyasi adalet, ksmen tabii, ksmen de i'tibari dir; Dini ibadetler de bunda dahildir.
Siyasi Adalet, insanlarn ilikilerinin kanuni
olarak eksik oldu u yerde sz konusudur'.
Her bir adalet kaidesi veya kanun tmel veya
zel ili ki iinde ahsi faaliyetlere dayan r.
Btn adletler de iebilir olmakla beraber,
bu dnyada, Tabii bir Adletten de sz edilebilir.
nsanlar, cemiyyet halindeki hayatlar nda birbirlerini, zellikle, yol ile incitirler:
Bilgisizlikten tr yap lan bir fiil ile ki buna (Hata) denir. Hata'n n sebebi, insann kendindedir.
2- Kaza eseri olarak yap lan bir incitme ki
bunun sebei insann dndadr.
3 Adaletsiz bir incitme ki bu, insan n, bilerek
yapt, fakat, d nrneden yapt bir fiildir ki byle
bir fiil, zellikle hiddet eseridir.
Eer kt bir fiil muhakemeli bir maksad n
eseri ise o takdirde o i i yapan adletsizdir ve fasittir. Bilinmeden yaplan fiillerde insann ihyitar sz
konusu deildir ki bu fiiller de ya afv olunur e ittendir veya deildir. Tabii ve insani olmayan fiiller, afv olunmazlar".
Fiillerde ahlaki bir maksat ta mak insaftr,
hakkaniyettir. Hakkaniyet te insanlarla nicelikler
arasnda deil, fakat, nisbi ili kiler hususunda sz
konusudur. insaf veya hakkaniyet ile adalet, ne
mutlak olarak birbirinin ayni ne de genel olarak
birbirinin gayrd rlar. Adalet ile insaf veya hakka112
Ksaca, Adalet, cemiyyette zorunludur. nk, Adalet, asil olarak insanldir; ve nk Adalet,
insanlarn insan olarak kar lkl ilikilerini etkiler
ve dzenler".
Tekrar edelim ki ak lllk veya Hikmet, ffet,
Cesaret ve bunlar n hepsinin toplam ve btn
mahiyetinde olan Adalet be enilen ve vlp
istenen balca iyi faziletler ve ahlaklard r. Aklllk
veya Hikmetin fazlas olan Cerbeze veya Ka klk
ile noksan olan Chillik; ffetin fazlas olan Fazla
Utangallk, yani Kabasofuluk ile noksan olan
Utanmazlk ve Namussuzluk; Cesaretin fazlas olan
Delice Cesret ile noksan olan Korkaklk ve bunlarn da hepsinin toplam olan Adletsizlik yani
Zulm de beenilmeyen ve daima yerilen rezIletler
ve ahlakszliklardr.
Yukarda akladmz drt byk birinci dereceden faziletten ayr ca ikinci dereceden byk
fazilet daha vard r ki onlarda: (Dostluk "veya Sadakat"), (Do ruluk "veya Gerekilik"), ve (Nktedanlk ve Zariflik)tir.
imdi bunlar ksaca grelim.
(Nktedanlk ve Zariflik)
Nktedanl k ve Zariflik, pek s k bir ahbaplk
esnasnda veya bir e lencede, letfet a sndan,
Tam bir Ortad r. Bu orta yolu grebilen ve tutabilen adam da (Nktedan ve Zarif) bir adamd r. Bu
hlin fazlas (Maskaral k, Komiklik)tir ve bu hle
den adama da Maskara veya Komik adam denir.
Zarifliin ve Nktenin azl da (Kabalk ve Hoyratlk)tr ve Zariflik ve Nkteden yoksun bir adam
da Kaba ve Hoyrat bir adamd r.
Zariflik ve Nktedanln karakteristi i de Fetneetir, Mehreetir. Fad l ve Mhir bir insan
erefli bir centilmene yakacak ekilde bir dil kullanr ve ancak bu ekildeki bir konumay dinler.
Ancak, bir centilmenin akas, bir uan, bir di
adamn akasndan tamamiyle bakadr. Ve yine,
kltrl bir adamn akas da chil bir adam n a118
Bu esas orta halin, insanlar n sosyal hayatlarnda, onlarn syledikleri ve yapt klar ile pek
sk ilikisi vardr. Zira, bunlardan Do ruluk, (Ha119
Baz kimseler kk eylere lyktrlar ve kendilerini de kk eylere layk grrler; Mi ve baya adamlar byledir.
Baz kimseler kendilerini byk eylere layk
grrler, fakat, onlara lay k deildirler; bo gururlu adamlar byledir.
Baz kimseler de kendilerinin liyakatlar hakknda pek alak gnll davran rlar.
Alicenab bir kimse ise kendi liyakat hakknda
ne gerek d ve st ve ne de gerek alt ve aa
bir durum taknmayp Tam Ortay koruyan insandr.
Alicenab bir kimse, zenginlik, siyasal iktidar
gibi eylere de erinden fazla kymet vermez, iyi
tlie sevinmez, kt tli'den de yak nmaz.
Alicenab bir kimse, yksek eylere layk oldoundan, kendisinin de en iyi bir insan olmas zorunludur. u hlde, Alicenabl k, faziletlerin tc dr67.
Alicenabln fazlas, Bo Gurur, az da Bayalk ve Adiliktir. Adi ve Baya insan, Bo Gurur sahibi insandan daha ziyade, Alicenab insan n zdddr.
Alicenab bir insan n en ziyade nem verdi i
ey, erefitir".
Alicenab insan ereflidir, her eyi eref ve asaletle yapar. Alicenab insana mahsus olan bir fazilet te Cmertliktir ve bu fazilet, yerinde de i aret
edildii gibi, Ihtim ve Azamet ile de ilgilidir.
eref hususunda fazla i tiyak gstermek, htirastr. Fakat, her ihtiras kt de ildir. Ancak,
ihtiras, iki ynl bir terimdir: o, bazan rezilettir,
122
(Centilmenlik)
Kibarlk, Nziklik, Yumuak Huyluluk
Centilmenlik, Kzgnlk hissine nazaran bir
Tam Ortadr. Bunun fazlas , genellikle, Hrs ve zellikle, Asabiyet veya Titizlik, abuk Kzmak, Kin,
Sertlik ve Hunet gibi hallerdir; bunun az da
Umursamazlk, Vurdumduymazlktr.
Asabiyet veya Titizlik: bunun almeti fazla
kzgnlktr. Asabi insanlar, haks z vesilelerle ve
mstahak olmayan bir insana haks z yere ba rp
aran, fakat, kzgnlklar abuk geen insanlardr. Bu gibi insanlara abuk K zan (Hadidlmizc) insanlar denir. Bunlar n btn kusurlar , kzgmlklarm kontrol edememeleridir.
abuk Kzmak: bu da zellikle, mizc safral
olan insanlarda ziyade grlr. Bunlar, her bir vesilede, her bir tahrikte birden k zp parlayan insanlardr.
KM: de kzgnln uzun srmesinden ibarettir. Bu uzun sren kzgnlk insana ac verir ve kzan insan, ancak, kzd insandan intikam ald
zaman ferahlar ve k zgnl azalr. ntikam alevi,
hem kinci insan iin hem de onun kin duydu u kimse iin uzun sreli bir tehlkedir.
Sertlik ve Hainlik: te yanl vesilelerden tr
yanl yere kzmaktan ibarettir. Sert ve Ha in kimselerin kzmalar uzun srer ve kzdklar kimselere
.123
bir. ceza vermedike veya onlardan intikam almad ka rahatlayamlazar. Sertlik ve Ha inliin fazlas da
lenfavi mizatan, yani kans z ve zay f kimselerden
ziyade asahi mizacl kimselerde grlr.
Ksaca, Centilmen bir insan, her zaman ve her
eye kzan insan de il, ancak, gerekti inde, gereken
kimseye ve gerekti i kadar kzan insandr".
(Utanma)
Utanma, ahlaki bir hal olmaktan ziyade bir
heyecan belirtisidir ve ihtiyarlardan ziyade, zellikle,
genlere mahsus bir hlettir. Utanmak, ancak, farazi
olarak fazilete ait bir hal olabilir; asl nda utanlacak eylerden kanmak ve byle eyleri yapmamak
bununla ilgilidir.
Utanmak, en aadan bir alakl k korkusudur
ve etkileri a s ndan da eitli tehlkelerden, korku,
denen eyle kyaslanabilir. Zira, insanlar utand klar zaman kzarrlar ve zellikle en byk korku olan
lmden korktuklar zaman da sapsar kesilirler.
Utanmaa asl sebeb, sadece, ihtiyari i lerdir.
Faziletli insanlar bilerek kt ve adi i ler yapmazlar;
dolaysiyle, onlarn utanlacak halleri yoktur'".
Aristo, faziletler konusundan sonra ruhun rasyonel ve irrasyonel k smlarna ait byk kt
ahlaki karaktere de i aret eder ve bunlardan iddetle
kanlmasn ister. Bu byk kt ahlaki kararakter unlardr.
Noksanlk veya faziletin kar t olan Rezillik.
2 Bir eye haddinden fazla d knlk (btila)
veya Sefahat.
124
(Gaddarhk ve Honharlk)
Gaddarlk ve Honharl k (Vahet), zellikle,
Barbar insanlar aras nda grlrse de bu, sdece,
bir tabiat sonucu olmayp bir hastalk veya bir organ sakatl veya noksanl yahut ta adet sonucu
da olabilir. Mesela, i insan eti yiyen vah ilerden,
ocuklarn ldren ve hatta yiyen annelerden, d mannn diri diri cierini skp yiyen honharlardan,
det edinmeden tr t rnaklarn yiyenlerden, toprak yiyenlerden, ksaca, bir ok i ve canl ey
yiyenlerden sz edilebilir".
Gaddarlar ve honharlar klli kavramlara, yani
akla mlik de ildirler; onlar, sadece, cz'i eylerin
imajlarna veya htralarma sahiptirler. i te, bu
yzden de onlar A r Dkn kimselerden ayrlrlar".
Gaddarlk ve H onharl k, ktlk kadar kt
deildir, fakat, ktlkten ok daha korkuntur'.
Aristo, yukar da iaret etti imiz byk kt
ahlaki karaktere i aret ettikten sonra daha kk
bir takm kt ahlaki karakterlere de dokunmakta
ve bunlardan, zellikle, (K skanlk) zerinde nemle durmaktad r. Bu konuyu biz de burada k saca
zetleyelim.
(Kskanlk)
nsanlarn en kt huylarndan biri ve belki
en tehlkelisi kskanlktr. Kskanlk, zellikle, ya-
129
knlarmzn ve komularmzn iyi bahtlar karsnda t iimizden his etti imiz ac bir kin veya kt
bahtlar karsnda, zellikle baz larmzn, hissettii tatl bir sevin hissi ile ilgilidir.
Kskanlk, insann yaratlnda vardr. Bu
yzden, normal ve yerinde bir kskanlk, normli
aan ve tabilden fazla olan bir k skanlk ile normali bsbtn ap pek ar dereceye varan pek
fazla bir kskanlk arasnda Tam bir Ortad r. Normal ve yerinde kskanl biraz a an kskanla
(Gbta), fakat, bsbtn a an snrsz kskanla
da (Hased) denir.
Normal ve yerinde kskan insanlar, bir insann layk olmad halde, herhangi bir sebeple, kavutuu mutluluu kskanrlar ve zlrler.
Gbta eden insanlar ise, daha ileri giderek,
sdece haks z yere mutlu olanlar n mutluluklarn
deil, fakat, hi istisnas z, herkesin mutlulu u kskanrlar ve zlrler.
Hasetci insanlar n kskanlna gelince, onlarn bu yoldaki durumlar ve tutumlar bir felakettir. Zira, haseti insanlar herkesin mutlulu unu kskanmaktan ve zlmekten de bsbtn ileri giderek
hi bir insan mutlu grmemek veya mutlu klimamak iin ellerinden gelebilen her trl mel'unlu u
ve nmussuzlu u yapmaktan bir an bile ekinmezler ve insanlarn mutlu olmamalarndan veya olamamalarndan tr de son derecede sevin duyarlar. Onlarca mutluluk, yaln z ve yalnz, kendi z
canlarna mahsus ve lay ktr91 .
Ksaca, dnyada hislerimzile de il, aklmzla
yaamalyz ve dolaysiyle zevklerimizin de Tam
Ortasnda durmasn bilmeliyiz 92.
130
nsan, kendi ahlaks z hareketlerinden sorumludur; insan, kt huy edinmemek zorundad r. Bedene ait ktlkler bile, e er Tam Ortada bulunmamaktan tr iseler, ruha ait ktlkler kadar
ayplanmaa deerdirler.
Fazilet ve Rezilet, ihtiyaridir ve bizim kudretimiz dahilindedir. Bu sebeplerdir ki iyi i lerimiz iin
Mkfat ve kt i lerimiz iin Mczat sz konusudur.
Millik, bir .ihmle veya ktl e sebep olduundandr ki bizatihi mczat konusudur".
Biz de yle diyelim: Hayat mzda, hi deilse,
Aristo'nun nemle i aret etti i byk ve kk faziletlere ynelmeli ve fakat, yine onun i aret etti i byk ve kk ktlklerden kanmalyz. Bu ktlklerden, zellikle (Yalan) ve (Hased) bunlar n en tehlkeli olanlardr. nk bu iki kk ktlk, di er
byk ve kk her trl ktl n balca kaynadrlar.
imdi, yukarda eitli konulariyle gerektii
ekilde akladmz Aristo'nun Psikolojisinini ve
Etik'ini ksaca zetleyecek olursak yle diyeceiz:
Aristo'da ruh, bizzat bir ey, bir mevcudiyet
olmaktan ziyade canl varlklarn bir faaliyet seviyyesidir. Mesela, nebatlar, besleyici bir faaliyete veya
nebti ruha mliktirler; a a dereceden hayvanlar,
nebti ruha ek olarak hisse ait, i tihaya ait veya
arzulara ait bir ruha mliktirler. nsan ruhu ise en
yksek seviyyeye ait bir ruhtur; zira, (AKL)a sahiptir, rasyoneldir.
nsan ruhu da ikiye ayr lr: rrasyonel ve Rasyonel.
rrasyonel ruh, hem nebti ruhu ihtiva eder
(ki akln bu ksm ruh zerinde do rudan do ruya
131
hi bir kontrol yoktur) hem de i tihalara ve arzulara ait ruhu ihtiva eder (ki bu ksm ruh, ksmen,
akln sevk ve idaresine tabidir).
Ruhun rasyonel ksm da ilme, lye, tahmine
ait fiilleri ihtiva eder.
Ruhun bu her iki ksmna ait bir ok e it kemaller ve faziletler de vard r ki btn bunlar balca
iki grupta toplanrlar: Ahlaki Faziletler ve Akil
Faziletler.
Ahlaki faziletler, iki a rlk ( frat) aras ndaki
Tam Orta ( 'ticlal)nn salanmasna dayanr. Fakat, buradaki Tam Ortadan maksat, Aritmetik bir
Tam Orta olmayp, insanlarn beden yaplarna gre
az ok deiebilecek olan, bir Tam Ortad r, Mesela
bir Pehlivan iin normal olan yiyecek ve iecekler,
masa banda alan bir insan iin normalin ok
stndedir. Aristo, i te bu kavram , hareketlere,
davran lara, heyecanlara ve sevk ve idareye uygulayarak Rasyonel bir Ahlak geli tirmitir. Aristo
Ahlaknn temel dire i olan Tam Orta'y da ancak,
akli prensipler belirlerler.
Orta Durum de iebilir de; zira, o, bazan
arl a ( frata) yakndr bazan da noksanl a
(Tefrit) yakndr.
Kskanlk, cinsi hareketlere d knlk, kaatillik...gibi soyekim ile gelen baz kt haller de vardr ki bunlarn Tam Orta's olamaz.
Akil. Faziletlere gelince, bu faziletler de ikinci
byk grub faziletlerdir ve iyi ahlakl bir insann
bu faziletlere de ihtiyac vardr. Zira, ahlak, bir
(Seme)yi gerektirir ve seme i i: "Hem arzu edici
bir akl hem de d ndrc ve muhakeme ettirici
132
da, bizzat ilk prensiplerin kavranmas n da gerektirir. Bu sebeple, Aristo, ilmi bilgi ve hadsi akl kombinezonuna Felsefi Zek ad n veriyor ve bu Felsefi
Zeka'y da yksek objelere ynelmek N,e
tam ve mkemmel olmakla karakterize ediyor. Ancak, Felsefi Zeka, en yksek insani hayra ynelmi
deildir. Zira, insan, dnyada, en stn ey de ildir, yani Semavi Cisimler gibi ilahi de ildir. Fakat,
Felsefi Zek, her ne kadar insani Hayr'a ynelmi
deilse de, o, yine de (Hayr)dr,
Felsefi Zeka'n n, esasta, kontempltif bir zeka
olmas dolaysyle faydas z olduu yolunda bir ele tirme de yaplabilirse de, Aristo, bu zekan n, insan,
bir alet gibi de il de tehakkuk etmi bir gye, en
yksek insan aktivitesi olarak mutlu k laca zerinde nemle duruyor. Zira, Aristo iin pratik zeka=
bedeni idare etmesi kontamplsyona bir stnlk
almeti deildir. Pratik zeka= bu durumu, daha
ziyade, kendi gelece i iin emin bir yol haz rlamaktan ibarettir. Nas l ki ila, tedavide, shhat iin bir
alet gibidir.
Baka bir deyi le:
Aristo'ya gre her eyden, her iten kasd olunan
bir ey; bizzat kendisini arzulad mz bir ey; her
iin her hareketin son gayesi olan bir ey vardr ki
ite biz ona (Hayr) deriz. Bundan tr, insan n
hayatnn gayesi de bir tak m ruhani hayrlar i lemektir ki bu da Mutluluk'tur. Mutluluk, insan n
asil mahiyetinin tahakkukundan ba ka deildir.
Mutluluk, sahibi iin bir kemldir.
Bir eyin kemali, yani mkemmeliyyeti, onun,
esas mahiyetinin potansiyelitlerini tam ve mkem134
insanda iradi eylerin husln salayacak srette hasl olan fazilettir ve ancak o zaman insani fikir
fazileti hs l olur. Bir Padi ah, (Melik), yalnz irade ile
Padiah de il, belki tab'an da Padi ahtr. Eer, i byle ise, yine nazari fazilet ve byk fikri fazilet ve
byk ahlaki fazilet ve byk ilmi smaat, ancak,
tab'an bunlar iin haz rlanm olan kimselerde has l
olur ve bu kimseler, gerekten, son derece byk,
son derece kuvvetli, son derece stn tabiata sahiptirler".
Farabi, faziletler, dolay siyle hayrlar ve mutluluklar hakkndaki fikirlerinde, nc konudaki
Farabi'ye ait sat rlarda da grlece i zre,
Aristo ile ayni fikirleri paylamakla beraber Hikmet,
ffet ve Secaat faziletlerinin n birden kendisin
de toplayan Adalet Fazileti hakk nda onun zel
bir gr vardr. Farabi bu konuda, Eflatun gr ile de uygunluk halinde olarak (Adlet)i iki
ynden ele al r:
Fadl Medine yn.
2 Cahil ve Sap k Medine yn.
Fadl Medine Yn:
Fadl Medine sahiblerine gre (Adalet), herkese hakkn vermek, yani hak hukuk tanmaktr.
Adalet ve adil kimseler her zaman iin sevilmeli,
halka eziyyet ve zulm etmekten ka nlmal, zlimleri asla sevmemeli, herkesi adaletli olma a tevik
etmeli, hakszla urayanlara elden gelen iyili i
yapmal, herkes adil olup adalet pe inde kom al
ve zellikle, zulmden kesinlikle ka nmaldr.
137
139
Konu: V
Bunun iin toplulua, yani bir arada ya amaa liizum zorunludur. Bundan tr btn bu i ler,
insanlarn birbirlerine yard m ile mmkn olabilir.
O derecede ki bir cemiyyet, ayniyle bir ahs hkmnde olup insanlar da birbirlerinin organlar
gibidirle .
Pek aktr ki insanlar, daima birbirine muhtatrlar. nk, insanlarda birbirlerine yard m
etmek ihtiyac zorunludur. nsani hayatn bir ok
noksanlar vardr ki onlarn salanmas ve tamamlanmas ferd halinde mmkn de ildir. nsanlarn bu ihtiyac onlar , bir araya gelme e, birbirleriyle sevi ip ve anlap uyu maa zorlar; onlar
tek bir ahs halinde toplar ve hepsini faydal bir
maksat zerine grevlendirir. Zaten, insan, tab'an
da bir cemiyyet mahlkudurl.
bn Miskeveyh, Aristo'dan ald bu insan tanmndan sonra, insan cemiyyetini a klayabilmek
iin (Muhabbet)ten ve onun e itlerinden ve sebeplerinden sz etmek gerekti ini sylyor ve yle
devam ediyor:
Muhabbetin drt e idi vardr:
Muhabbetin bir e idi abuk meydana gelir
ve abuk bozulur.
2 Muhabbetin bir e idi de abuk meydana
gelir, fakat, yava yava boluzlur.
3Muhabbetin bir e idi de yava yava meydana gelir fakat, abuk boluzlur.
4Muhabbetin bir eidi de yava yava meydana gelir ve yine yava yava bozulur.
te, muhabbet bu ksmlara ayrlmtr. Zira,
insanlarn istek ve hareketlerinde maksat vard r:
141
- Lezzet.
2- Hayr.
3- Fayda.
Bu maksattan sonra, drdnc bir maksat
daha vardr ki o da bu maksad n bir arada bulunmas hlidir.
te, insanlarn bu drt iste i, insani hayatn
gyesidir. nsanlar aras ndaki muhabbetin esas da
bunlardr. Kim bunlarn hsl olmasna yardm
ederse ve bunlara ula maa kim sebep olursa ona
muhabbet etmek tabildir. Muhabbet ekilleri, sebepleriy le yledir:
Sebebi Lezzet Olan Muhabbet:
Bu, hemen hs l olan ve hemen bozulan muhabbettir. Zira, lezzet denen ey abuk de iir2.
Sebebi Hayr Olan Muhabbet:
Bu, hemen hsl olan, fakat, yava yava bozulan muhabbettir 3 .
Sebebi Fayda Olan Muhabbet:
Bu, yava yava hsl olan, fakat, abuk bozulan muhabbettir 4 .
Bu nn birle mesinden meydana gelen muhabbetin iinde hayr bulundu u takdirde de o muhabbet yava yava hsl olur ve yava yava bozulurs.
te, bu muhabbetlerin hepsi, zellikle, insanlar arasnda mevcuttur. nk, bunlar, irdeye ve
muhakemeye dayan rlar ve bunlar zerine mkfat
ve mczat vard r. Akl olmayan hayvanlar aras n142
da da muhabbete benzeyen i tirklar varsa da, bunlar, ancak, kfetten ibarettir. Hayvani nefse sahib
olmayan ma'denler, ta lar arasndaki benzerlikler,
i tiraklar de, ancak, tabii meyilden ve ili kilden
ibarettir.
Bu muhabbet ekillerinin karlnda nefret
ekilleri de vardr.
te, insanlar bu muhabbetlere, ili kilere ve bir
araya gelmelere da'vet eden biricik sebep, noksanlarmzn, ihtiyalarmzn, tek tek ki iler tarafndan
salanamamasndan, giderilememesinden ba ka deildir.
Yine bu sebeplerden tr, zellikle, u iki
muhabbet eklinden de sz edilebilir:
hem akl hem de istekler, insiyaklar vard r. Bu bakmdan da insanda Faziletin iki anlam olmas gerekir:
Bilen anlam, yani teorik fazilet (Ak l, Bilgi,
Hikmet).
2- Akln pratik faaliyette hkimiyyeti anlam ,
yani (Karakter) fazileti.
Zarardan korunmak.
2 Fayda salamak.
3 Bir takm lezzetlere kavu mak.
te, btn bunlarn hepsinde de (Sevgi), esastr".
Yukardaki satrlarda aka grlmektedir ki
Aristo'ya gre de Cemiyyet'in esas Yardmlama
ve Muhabettir's.
Aristo, sevgiye, muhabbete, dostlu a pek ziyade nem vermi tir. Zira, ona gre:
Dostluk veya sevgi hayat n btn hallerinde
ve her yata zorunludur.
2- Sevgi, tabiidir ve tabii olan bu sevgi btn
hayvanlar alemi iin de do rudur.
3 Sevgi veya dostluk, ayni zamanda sosyal
bir olaydr da. Sevgi, btn bir Devlet'i birle tirip
bir tutan bir ba dr da.
4Sevgi, asil bir eydir, dolay siyle, vlmee
layktr".
Dostluk veya sevginin ahlaki temelleri ahlaki
bir hal veya bir aktivitedir' 7.
Dostluk veya sevgi, bir e it holanmadr; birbirlerine benzeyenlerin birbirlerini arzulamas dr.
Sevilebilen bir ey, ya iyi ve gzeldir, ya haz
vericidir, ya da faydal dr; ve faydal bir eyden maksat ta bir hazza veya bir hayra vesile ve vas ta olan
eydir. Dostluk ve sevgiyi hayr'dan ay ran ey de
onun karlk grmesi ve her iki tarafa da bilinmi
olmas luzmudur".
eitli sevgilerden ve dostluklardan sz edilebilir. Fakat, bunlarn en nemlisi ve btn dostluk147
Bir dostu sevmek, insan n kendi kendisini sevmesinin daha geni bir eklidir26.
Bir insann, her eyden nce, kendini sevmesi
gerekir. nsann kendisini sevmesi demek, insann
kendi asil ve gerek k smna, yani aklna nem vermesi demektir. Ve her eyden nce, kendi aklna
nem veren insan da faziletli insand r".
Bir insan ne kadar varl kl ve ne kadar mutlu
olursa olsun, bir cemiyyet mahlku olmas bakmndan yine de, di er insanlarla, ve zellikle, dostlarla birlikte ya amak zorundadr. Zira, varl kl ve
mutlu bir insann ihsanda bulunmak, iyilikte bulunmak ve bu suretle mutlulu unu paylamak iin de
arkadalara ihtiyac vard r. u kadar ki bu arkada lar, faziletli ki iler olmaldrlar. nk, aksi halde,
o varlkl ve mutlu insann varln tketirler, mutlulu unu da bozarlar".
Aslnda, gerek dostluk pek azd r. Zira, gerek
dostluk, bilgili, faziletli ve hay rl kiilerin dostlu&dur".
Dostluk, iyi zamanlar iin de kt zamanlar
iin de pek kymetlidir. Fakat, zellikle, kt zamanlarda dosta ve dostlu a daha ok ihtiya vardr.
nsan, mutlu halinde iken arkada lar edinmeli
ve onlar her bakmdan faydalandrmal ; fakat,
dkn halinde, kendine, bir yard mc armama11; nk, bulamaz 3!..
Hayatta i tirak, dostluun ve sevginin esasdr. Bu sebepten, Sosyal hayat, fazilete dayal iyi
arkadalklar ykseltir ve rezilete dayal kt arkadalklar da alaktr ve yok eder'.
151
152
Sokak ve nihayet Ev halknn cemiyettidir ki bunlar da derece derece birbirlerine ba ldirlgx ve biri di erinin parasdr.
En yksek Hayr, En Son Kemal, ancak ( ehir
Cemiyyeti) ile elde edilir ve Mutlulu un snrna da
herkes iin ortak ve her bir mertebeye has olan (Ilim) ve (Amel) ile iri ilir"6.
Farabi, Cemiyyetin ihtiyalardan do duunu
bu suretle belirttikten sonra Medine ( ehir) leri
daha bir takm ksmlara ayryor ve (Medine)yi insan
bedenine benzeterek Kral ndan Dilencisine kadar
btn Medine kururlu larun beden organlar ile kiyaslama a giriiyor.
Yukarda da bir vesile ile i aret etti imiz gibi
burada hemen i aret edelim ki Farabi, Siyaset alannda Efltun'un Devlet gr n Aristo'nunkinden stn tutar ve ona dayan r. Zira, Efltun'un Devlet telkkisi, insanlar stn bir Hayr'a gtrd'gnden, islam Doktrinine yakla maktadr.
Farabl'ye gre de Devlet'i ayd nlar idare etmeli. Zira, byle bir devlet eklinde idare eden aydnlar, idare edilenleri bilgi bak mndan ykseltirler. Insanlarn ahirette alacaklar mevki'ler ve eriecekleri mutluluklar da bilgi dereceleriyle dz orantl olacaktr". Insan bu dnya hayat nda bilgi ile
ulvi leme ykselirse bu dnya hayat ile hiret hayatnn ayn oldu unu grr. Zira, Allah, her eydedir, her yerdedir ; O, vandeti ile bir Btn'dr.
Ilvnussafa'da Sosyoloji: Cemiyyet ve
Yardmla ma ve Muhabbet Meselesi
157
Konu: VI
bunlar da drt faziletin a rlndan veya eksikliinden ibarettirler ki bunlar da bilinen eylerdir. Mesela,
akl kuvveti iddetlendirilirse, yani ar dereceye vardrlrsa (Cerbeze veya bir e it Seytni Deha) derecesine ularl r ki bu, akln en ar derecesidir. (Mesela,
buna mlik olan kimse insanlar zerinde byk ve kt
etkiler yapabilir. Byle bir kimse mlik oldu u Cerbeze veya eytan'. Deha kuvveti ile herkesin muhakeme gcne stn gelebilir, herkesi aldat p yanltabilir,
a rtabilir.) Bunun iin bu hal, Tam Orta Ak l faziletinin arl ( frat)dr ve bir e it rezilettir. Akl n
azl (Tefriti), yani bsbtn de ilse bile pek ziyade
noksanl da (Ahmaklk) ve (Budalal k)tr ki bu
da en fena bir rezilettir. (Zira, hayatta bir ok zararlara sebep olur). te, bu iki halin ikisi de rezilettir.
Bu iki halin Tam Orta hali de Hikmet'tir ki fazilettir.
ffet faziletini do uran ehvet kuvveti de, ak l
kuvveti gibi, a r yani ok etkili, veya noksan, yani
etkisiz bir halde bulunursa birinci hali (Agzllk,
veya Hrs ve Tama), ikinci hali da (Ziyade Utangalk ve ekingenlik)tir ve birinci halde durmadan
yeyip imek ve- her trl fuh iyyatta bulunmak,
ikinci halde de ma'kul zevklerden bile ka nmak
veya onlara bile pek az meyl etmek sz konusudur.
te, bu her iki a rlk ta rezilettir. Bu iki a rllk halinin ma'kul ve Tam Orta hali de ffet'tir ve fazilettir.
Secaat faziletini do uran gazab kuvveti de
a r iddetli halinde (D nmeden Saldrma) halini meydana getirir. A r etkisiz halinde de (Korkaklk) halini meydana getirir ki bunlar n her ikisi
de rezilettir. Bu iki halin Tam Orta hali de Secaat't r
ve fazilettir.
159
Hikmet, Iffet, Secat faziletlerinin nn toplamndan meydana gelen veya n ihtiva eden
Adalet fazileti de ba ta sayd m z fazileti meydana getiren ak l, ehvet ve Gazab kuvvetlerinin birbinleri ile tam dengeli hali olup bu kuvvetler arasnda denge bozuklu undan bu kuvvetlerin ziyade
a rl da (Zulm) halini meydana getirir ki bu
da tam anlam ile bir hayvanl k hali, bir yrtclk
hali, hak ve hukuka saldrma ve yok etme halidir.
Saydm z kuvvetin zay f ve etkisiz olmalar hali
de (Miskinlik) denen hali meydana getirir ki bu da
insann kendi hakkn ve erefini koruyamama ve pek
ekingen durup her trl hakarete tahamml etme
halidir. I te bu Zulm ve Miskinlik halleri de rezilettir
ve bu iki halin Tam Ortas olan hal de Adalet'tir ve herkesin haklarna sayg gstermek ve korumak faziletidir.
imdi, ( ecaat) n iddetli ve siddetsiz ekilleri
olan (D nmeden Sald rma) veya (Korkakl k)
ele alalm: Bunlarn ikisinin de dayanaklar insan
nefsindeki (Gazab) kuvvetidir, dolay siyle, Dnmeden Saldrma, Korkaklk \, e ecaat ls, gazab kuvvetine mensubtur. Gerekte, Gazab ise, kalb'te kann galeyan ndan insanda has l olan galebe ve intikam arzusudur. E er, kann galeyan gittike artar ve iddetlenirse, kan, byk damarlar haddinden fazla doldurur ve dim ab, rahats z edici karanlk bir duman kaplar. Bu halde de, tabii, akl n durumu deiir, yani akl d nemez olur. Bu halde,
insan, iinde ate yaklan alevli ve dumanla dolu
bir maaraya benzer ki bu alevli duman n sndrlmesi mmkn olmaz. Tersine, sndrlmek iin
yaplan her bir hareket, alevli duman n artmas na
sebeb olur. I te, tpk bunun gibi, insan, gazab h160
Herkes bilir ki her ey, bir haddan, yani ta'riften ve ta'rif te Cins ile Fas l'dan mtrekkeptir.
Bundan tr insann ta'rifini, (canl , d nen
ve lml) diye yaptk. Bu ta'rifin cinsi, (Canl )dr;
iki yakn fasl da (Dnen) ile (lml)dr. u
halde, insan, cins ve fas llara ayrlr. Zira, her bireik
(Mrekkeb) olan ey, onu birle tiren maddelere
ayrlr.
imdi, u gerek karsnda, kendi zatnn tamamlndan, yani lmnden korkan kimseden daha
cahil kim olabilir? Ve kendi cismani hayat nn yok
olmas ile zatmn da yok olacan sanandan daha
zavall kimdir? Demek ki lmden korkan, tamamhl ndan korkan noksana benzer ve bu da chilli in
son mertebesidir; bundan daha byk dhillik olamaz. Akll olan kimse, tamaml lktan rkmez, fakat,
noksan kalmaktan rker. Ve akll kimse, kendini
tamamlayan ve kendine mkemmellik veren ve
kendine insanla ykselmek erefini bah eden
kimsedir.
lahi, kutsal bir cevher olan ruh, cismani ve
kesif olan cevherinden kurtuldu u zaman tabii mizacn n kederlerinden, kesafetlerinden de kurtulmu
ve (Melekt)una geri dnm ve (Halk) na yaklam olur.
lmde, lmden nceki hastalklar n verdii acdan fazla bir ac var sananlar, i in byle
olmadn bilmelidirler. Zira, ac , hayatta bulunanlar iindir. nk, ancak, canl olan ey, ruhun
etkisinden etkilenebilir. Kendisinde ruh kalmayan
bir cisim ise ac duyamaz. u halde, lm, ruhun
bedenden ayrl ve bedenin hissiz kaldr. Zira,
beden, ancak, kendisinde ruh varsa ac duyabilir.
165
Ruhun bulunmad bir bedende ise his ve ac mmkn deildir. Bundan anlalr ki lm, bedenin
his etmedii ve ac duymad bir haldir.
Ksaca, lm, his edenin ve ac duyann his
etmeyen ve ac duymayandan ayrlmasdr.
Kendisine vaad edilen hiretle ilgili azablardan ve uk' betlerden tr lmden korkan kimseye bildirmelidir ki kendisi, lmden korkmuyor,
fakat, yalnz bildirlen azablardan korkuyor ve o
azablar ise bedenden sonra baaki kalacak eye
aittir. Eer, bedenden ba ka bir eyin varln
i'tiraf edersek, o takdirde mutlaka gnahlar mz
da i'tiraf etmi oluruz. Bununla beraber bu i'tiraf,
adil bir Hkim'in varl n da i'tiraft r. Bu halde
de byle insanlar lmden de il, fakat, gnahlar nn sebeb olaca azabtan korkuyorlar demektir.
yle ise, bu kimseler kt i yapmaktan ve gnahtan saknsnlar ki btn bunlar chilli in eseridir. nsani chillik denen en byk hastal ktan kurtaracak
ila ta ancak ve ancak ilim ve Felsefedir.
Aristo'da Nefsin Hastalklar ve Tedavisi
Aristo da nefs hastalklar ve zellikle lm
hakk nda yle demektedir.
Dnyada bir ok eyler ruhun lmszln
deyimlemektedirl. Fakat, ruh, ancak, bir beden ile
ve beden de, ancak, ruh ile bilinebilir2 ; yani, bedenden nce ruh yoktur.
Bedenden sonraya, yani lme gelince: lm,
bir ok insanlar n sand gibi ya Mutlak yokluk,
yani duygularmz ve meyillerimizi yok edici bir
166
Frbi'ye gre de ruh, bedenden nce mevcut de ildir, yani ruhun ezelili inden sz edilemez.
Fakat, Frbi, ruhun ebedili i hakknda da pheli grnmektedir. nk, o, e itli eselrerinde,
ruhun madi hakk nda, "Maad yoktur", "Maad
vardr", "Maad, yalnz, lem nefsine mahsustur"
gibi birbirine zd fikirler ortaya atm tr. Fakat,
btn bunlara ra men, Frbi'de, ruhun maad
hakknda kesin bir fikir yoktur demek do ru olmaz.
Son zamanlarda Msr'da bulunan eserlerinin'
ve (Risale fi Isbat al-Mufarakaat 7) risalesinin delleti ile Frbl'nin, hocas Aristo gibi, ruhun ezelliini ama, ebedili ini kabul etti i hususu aktr. Esasen, Frbl'nin Doktrini (Eclectique Spiritualiste)tir. Onca, lemin esas ma'nevidir; o, btn
maddi olaylar ma'nevt ve ruhi esaslara dayandrmaa alr.
FrbVnin eklektisizminin temelini, Aristo ve
Efltun te kil eder. O, nce, Aristo'yu Efltun ile
birletirir ve bu birletirmede de Yeni Efltunculuktan ilham alr. Sonra, (Harran) okulu vs tasiyle
bir (Felek) nazariyesini ve Islml k vastasiyle de
(Peygamberlik) nazariyesini bunlara ekler ki i te
bunlarn topu Spiriltalizm etrafnda toplanr.
Frbi'ye gre de Nefse ait esasl hastalklar,
yani reziletler, (Hikmet, ffet, eat ve Adlet) fazi'etlerinin arlklar ndan veya noksanlklarndan hsl olurlar. Ona gre bu reziletlerden ka nmak ve
onlara sebebiyet vermemek iin de yaln z (Akl)a
sarlmaldr. Zira, akl yalnz bana, iyiyi ve kty ayrd etme e gcldr ve gidece imiz en doru
ve en iyi yolu bize gsterecek olan da odur; ve (Ilim)
en byk fzilettir s.
169
171
Konu : VII
(HZN "ZNT" VE IACI)
bn Miskkeveyh'te Hzn (yani znt) ve
ilc-El-Kindi'de znt ve Sokrat'ta znt
ve ilc- Anisto'da znt ve ilc : (Hazlar ve ac lar;
Akla uygun olarak ya amal ; Faziiletli iyi bir insan
olarak yaamann balca kurallar ) -Epiktet'te znt ve ilac ,
bn Miskeveyh, Nefs hastal klarnda Hzn,
yani znt dedi imiz hastala ok nem vermi,
dolaysiyle, kitab nda buna zel bir blm ay rm
ve (Tahzib al-Ahlk) kitab nn son makalesini bu
konu ile bitirmi tir. Bundan tr bizde bu blm ayr bir konu gibi ele alp iledik.
bn Miskeveyh, znt konusunda yle diyor:
znt, sevilen ve arzu duyulan bir eyin kaybolmasndan veya ele gememesinden, yahut ta
yok olup gitmesinden tr insan huzursuz eden
ruhsal bir ac dr. Bu ac nn ruhta huslne sebeb
te cismni arzular ele geirme e haris olmak ve
kaybolan veya yok olan eylerden tr zlmektir. Bedene ait i tihlara iddetle meyl etmek te
zntye sebeb olur. te, zntnn gerek sebepleri bu gibi eylerdir. Zira, insan, sevdi i eyleri kaybetmesini ve istekli oldu u eylerin elinden kmasn
172
"nk, ben, nas l olsa elimden kacak olan eyleri kaybetti in iin zlrsem hi bir ey kazanm
olmam !"2
Aristo'da zlht ve 'Mei
Nefs hastalklarnn adeta temeli olan Uznt
ve onun zdd olan Haz konular hakknda Aristo
yle diyor:
znt veya Elem'in sebebi ya haz veren bir
eyin ortadan kalkmas, yok olup gitmesi ya da tabii
bir halin eksiklii ve noksanldr. Haz'z n sebebi
de yaz haz veren eyin veya tabii bir halin srp
gitmesi ve insan tatmin etmesidir. Fakat, bu noksanlk veya yokluk veyahut ta bu tatmin, zellikle,
bedene ait hazlara ve heyecanlara aittir. Ama btn hazlar bedene ait hazlardan ibaret de ildir ve
bedene ait hazlar, gerek hazlar de ildir. Bedene
ait hazlarn, yani maddi hazlarn stnde ma'nevi
hazlar vardr.
Geri, haz, hay r de ildir ve her b r haz da
arzulanr deildir, fakat, srf, kendileri iin arzulanan hazlar da vard r ki i te onlar yksek hazlardr 3.
Gerek ve yksek hazlar faziletli adamlar n
hazlardr. Mkemmel insanlar n fiillerine bal
olan hazlar, mkemmel hazlard r. Fazilet ve faziletli insan, hayatta her eyin ls olmaldr'.
Maddi zenginlikler ve yksek refah hali ne
faziletin ne de entellektin garantisidir. Fazilet ve
entellekt, ancak, faziletli aktivitelerin dayand
iki esas kaynaktr5.
176
Maddi refah ve ho bir hayat iin cidden ac lara d mek son derece ocuka ve budalaca bir
eydir.
Gerek mutluluk ta maddi refah halinden veya
bu ekilde yaanm zamanlarn hatralarn anlatmaktan ibaret de ildir. Gerek mutluluk, faziletli
aktivitelerden ibarettir; o, bir gyedir veya mkemmel bir hldir6.
Gerek mutluluk, insan mhiyetinin en stn
ksmnn aktivitesidir ve pratik olmaktan ziyade
spekltiftir, yani kontamplsyon halini alan aktivitedir; zira :
hadsi akln aktivitesidir ve bu ak l en stn
beeri fakltedir.
2-o, aktivitenin en srekli eklidir.
3-o, aktivitenin en hazl eklidir.
4-o, insann kendini tatminde ebedi bir karak
ter ta r.
Speklatif aktivitenin en stn karakteristi i
de, onun, kendi kendine yeterli idir. Zira, mesela,
adil bir kimse, adletini veya cesur bir kimse cesaretini uygulamak iin di er insanlara muhta olduu halde bilgi ve hikmet sahibi bir kimse speklsyon yapmak iin kendisinden ba kasna muhta
deildir. Hatta, bir kimse ne kadar ak ll ise kendi
kendine speklsyonlarda bulunmaa da o kadar
yetkilidir. te bu sebeple, ancak Filozoflard r ki
tam anlam ile kendi kendilerine yeterlilik iindedirler.
Hadsi akla gelince, hadsi akl n aktivitesi, en
stn aktivitedir. Zira, o, sadece, kendi kendisi iin
177
aktivite hayatlar na kesin bir benzerli e sahib oldu u derecede Kutsald r, Bahtldr. Zira, Allah'lar,
canl varlklar olarak ve dolaysiyle aktiviteler izhar edici varl klar olarak kabl edilmi lerdir. u
halde, Allah'n aktivitesi de, pek stn derecde
Kutsal olmakla, speklatif bir aktivitedir. E er
byle ise, Ilahi aktiviteye son derece yakla abilecek olan be er aktivitesi de mutlulu un en son derecesi olacakt r'.
Faaliyetleri ak l tarafndan sevk ve idare edilen ve akln bilgi ile terbiye eden ve d ncenin
en rasyonel bir halinde bulunan bir kimse Allah'larn da sevgili kuludur. Allah'lar, akl seven ve
onu her eyden stn ve daha erefli sayan insanlar, bu hareketlerinden tr, Lutf ve efkatla mkafatlandrrlar.
Ite, btn bu artlar, pek tam ve mkemmel
olarak, ancak, Hakim veya Filozoflar'da bulunabilir. yle ise Hakimler veya Filozoflar, Allah'lar n
en sevgili kullardrlar ve mutlu kimseler de ancak
onlardrlar.
nsanlarn ou, sdece, d a ait eylerle hkm
verirler; bir ok insanlar n, da ait olmayan bir
eyden, yani gerek mutluluktan haberleri bile
yoktur".
Baka bir deyi le, Aristo'ya gre, hayvanlar n
ve insanlarn her ikisi iin de Haz, bir gayedir ve
Mutluluk ta bizim btn aktivitelerimizin hazza
sahib olmasndan ibarettir.
Aktiviteler e itli olduu gibi, hazlar da e itlidir ve her bir aktiviteye mahsus bir haz vard r ve
bunlarn kymetleri de onlara mnsibtir.
180
yle diyor:
Allah, insanlar akllarna uygun olarak ya amak ve mutlu olmak iin yaratm tr. Bu gaye iin
de insanlara bir ok gder ve kaynaklar bah etmitir. u kadar ki bu kaynaklar n bazlar (ve mesela: hriyyet, itmi'nan casaret, sebt ve hatta adalet
ve kanun, nefs muhasebesi gibi eyler") insanlarn
iradeleri ve fiilleri dahilindedir. Fakat, baz lar da
insanlar n iradelerinin ve fiillerinin d nda ve stndedir (Bu sebepten, biz, Allah'n iradesine- boyun
emeli; irdemiz ve kudretimiz dahilinde olan eylere sk sk sarlmal, fakat, irdemizin dnda olan
eylere de hkm etme e kalkmamalryz ; dnya
dzenini deitirme hevesine kap lmamallyz").
Eer, insanlar, bu mutlu olma oayesini ele geiremiyorlarsa, bu, ancak, onlar n kendi hatalar ndan trdr.
Mesela, insan, daima beraber ya ayp sevitii kimselerin lp giderek birer birer yan ndan
187
2- isteini ele geirmeyen ki i bahtsz bir kiidir ve arzularndan ve isteklerinden kap kurtulamayan kii tamamiyle muztarib, zntye bo ulmu bir kiidir.
Eer sen, hastal ktan, fkaralktan veya lmden kap kurtulmak istersen, ac ekecek, pek perian olacaksn.
Emellerinin gereklemesinin engellenmemesini
istiyorsan-ki bu pek mmkndr-ancak, irden
altnda bulunan eylere emel bakla!
3- Alelde eylerin stnde olup seni e lendiren, sana haz veren eylerin, gerekte ne olduklarn daima d n! Eer bir toprak desti seviyorsan, kendi kendine de ki: "Benim sevdi im, topraktan yaplm bir destiden baka deildir"; ancak bu
sebepledir ki o krld vakit huzursuz olup zlmezsin. ocu unu veya kar n muhabbetle pb
sevdiinde, kendi kendine de ki: "Benim pb sevdiklerim fni insanlardan ba ka birer ey deillerdir";
nk bu fikir zihnine yerle irse, lm onlar yok
etti i zaman ma'nevi ac lara boulup kahr olmaz
sn!
21- Her gnden her gne, her eyden nce,
gzlerini lmden ve Vatan'dan srlmekten ve
btn kt grnen eylerden ayrma! Fakat, bunlarn en kts lmdr. Bundan tr, sen, d ncelerini aa ve baya olan ey zerine asla kuramazs n ve asla, lnn stnde, her hangi bir ey
isteyemezsin!
4- ocuklarnn, karnn, dostlarnn daima
yaamalarn ve lwmelerini istmek delilikten ba ka
bir ey deildir. nk, bu, senin kudretinde ol189
mayan bir eyi kudretinin iine almak, sana ait olmayan kendine balamak, arzusunda bulunmak
demektir.
- Hi bir ey hakknda, asla: "Ben onu kaybettim" demeyin; ancak: "Ben onu geri verdim"
deyin. ocu unmu ld, o, geri verilmitir. Karn
m ld, o, geri verilmi tir. Servet ve devletin mi
elinden alnmtr, bu da bir geri verilme de ilmidir ?
Bunlar kim mi geri almtr? Onlar sana veren! Bundan tr, onun sana bir ey verdi i mddete, o eye iyi bak, iyi davran; fakat, o eyin bizzat senin oldu unu sanma! O, eyi, ocuklarn,
karn ve dostlarn, gelip geici otel yolcular olarak telkki et ve onlara ylece muamele et!
14- Hr olmak isteyen, hi bir eye istek beslememeli; yahut, ba kalarna bal eylerden saknp kanmaldr. Eer byle yapmazsa, bir esir
olarak tutuklan r.
28- Eer birisi senin vcudunu rastgele birine
teslim etseydi, derhl, nefretle isyan ederdin!.. Hlbuki, sen, ruhunu rastgele una buna teslim ediyorsun; o, daima huzurda olmak gerekirken d taki
maddi eyann en ufak bir etkisi ile ac duyuyorun. Bu hlinden utanmazm sn?
44- Ben senden daha zenginim, bundan tr,
ben senden stnm veya ben senden daha iyi konuuyorum, bundan tr, ben senden stnm,
demek, akl iin mantkszlktr. Akl iin mantld
olan: Ben senden daha zenginim bundan, tr,
benim varlm seninkinden stndr veya ben
senden daha iyi konuuyorum, bundan tr de
190
192
193
33 Yksek sesle konu malardan, gl melerden veya herhangi bir ekilde grlt karmaktan
sak nnz ki komularnzn sayg ve sevgilerini kaybetmiyesiniz !...
26 Kom una da kendin gibi davranmal sn...
Kendi ailemizden olmayan birinin ocu u veya
kars ldnde "Bu insan n kaderidir, herkesin
bana gelecektir" der geeriz. Ama bizim kendi
ailemizden biri ldnde: "Allah'm bu ne ztrab !.
Yandm!. Mahv oldum !.." diye feryad ederiz. Fakat, bakalarnn bu gibi feryadlar karsndaki
duygularmz ve tavr mz asla unutmamal yz !.
33 Yabanclarn ve halkn ziyafetlerine gitmekten ekinin!. Gitmek zorunda kal rsanz, sinirlerinize hkim olup bir hata etmekten sak nn l.
33 Hounuza gitmeyen olaylar ve szler karsnda a znz bozup sp saymaa balamay n!
Kzgnlnz ve krgnlnz skt ederek, utan
gstererek yahut ta ka atarak belli edin !.
33 Olur olmaz yere yemin etmekten ve her
zaman yemin etmekten sak n!.
33 Konumalarnda, hep, kendi yapt klarndan ve mceralar ndan sz etme ! Zira, senin zevk
duyduun hatralarn dinlemek, bakalarnn hi
te houna gitmeyebilir.
33 ok glme; ve ok eye glme; ve luzm
etmedike glme !.
33 ou zaman sus, ve zellikle, yabanc lar
arasnda sus; e er konuursan, sdece, nemli olan
eyi syle ve sdece bir iki kelime ile syle. Ko195
196
SONU
bn Miskeveyh'in Ahlak Sistemi, btn faziletleri kendinde toplam ve btn rezilliklerden s yrlm , yani duyular dnyas ndan tamamiyle tasfiye
edilmi bir ruha dayandrlm bir Ahlak Sistemidir.
Ahlakm, ancak dnyadan ve dnyaya ait eylerden
tamamiyle tasfiye edilmi bir ruhta bizzat mevcut olaca dncesiyledirki o, ruha byk bir kymet vermi
ve onu Ezdi ve Edebi Faziletler Hazinesi saym tr.
bn Miskeveyh'in ruh hakkndaki fikirleri kendisinin ma'nevi hocalar olan Sokrat'ta, Eflatun'da
ve Aristo'da da aynen grlmektedir. nk, Yunan
Felsefesinin ana prensipleri islam Rasyonel Felsefesinin tercme kprs arac ile ark'a gemi tir.
bn Miskeveyh'e gre, ancak Tasfiye ile geli ip
gzelleen insan ruhudur ki Allah'a yakla abilir,
onu anlayabilir. Byle bir ruhtan meydana kacak
fiiller de btn ktlklerden s yrlm ve btn irkinliklerden arrnmtr ve bu fiiller, art k, Allah'n
fiilleri gibidir.
bn Miskevehy, ahlk, ezdi ve edebi ruhun
kendinden ayrlmaz bir sfat saymakta ve bundan
tr de ahlaki btn ilimlerin ba na geirmektedir. Ona gre, gere e ulamak iin, yukar da da
iaret etti imiz gibi, nce ruhumuzu tasfiye etmeli
ve ancak ondan sonra akla sar lp gerek yolunda
197
Aristo'ya, gre, bilgi, birinci planda; pratik hayat, ikinci planda yer alr; yani, lim nce Ahlak sonra
ge dr. Ancak, faziletleri elde etmek hususunda, gerekirse, Nefs Tasfiyesine de ba vurulabilir.
Farabi'ye gre de lim nce Ahlak sonrad r;
pratik, teoriye ba ldr. Akl, tek bana iyiyi ve
kty ayrd edebilme gcndedir. Fakat, bununla
beraber, akl, gere i, Allah' hi bir zaman kavra199
200
BIR MLAHAZA
lmi, Ahlktan stn grenlerle Ahlaki limden
stn grenler aras ndaki eki mede, birer adan,
her iki gr e de hak vermenin yerinde olaca kanaatndayz. nk :
Ilim, Ahlaktan ncedir hkm, u noktadan
dorudur: insan, her eyden nce, ruhunun ne olduunu ilim yolu ile anlamak ve ondan sonra ruha
ve mizaca ait ahlakn neler oldu unu bilmek zorundadr. Byle bir bilgi de elbette, ahlaktan ve ahlak
zerine hareketten ncedir.
Ahlak, ilimden ncedir hkm de u noktadan
dorudur: ahlak, bir bak ma, mizacl ve rulddir ;
buna ilimimiz ili kin olsun veya olmasn o, bizim
mizacmzda ve ruhumuzda do utan, yani ftri
olarak mevcuttur ve bir bilgili ki ide naslsa bir childe de ylece mevcuttur.
yle de diyelim :
Ahlaki., biri cibill ve ftri, dieri de sonradan
kazanlm olmak zre ikiye ay rmak mmkndr.
nsanlar, doulariyle birlikte, tabiatlan gere i,
baz huylara sahiptirler. Mesela, baz insanlar u
mizata, baz insanlar da ba ka mizatadrlar ve
her mizca mahsus bir l uy vardr. te, bu do u
as ndan olan ahlak, ilimden ncedir. Sonradan elde
201
edilen ahlka gelince, bu da, cemiyyet iindeki fiillerimizi ve hareketierimizi beSrleyen ahlakt r ve bu
ahlak bir ilme gre meydana gelir. te, bu adan
da bu sonradan kazan lm olan ahlak, ilimden sonradr. nk, bir ocuk ahlaki ilimden tamamiyle
yoksundur. Onun, iyi veya kt harekette bulunabilmesi iin, her eyden nce, iyinin ve ktnn ne
oldu unu bilmesi zorunludur ve bu da byle olmaktadr.
Biz, imdi, esas meseleye gelerek diyelim ki:
Ahlakl olmak, yani bilerek ahlakl olmak, pek
kolay bir i de ildir ve herkesin ba arabilee i bir is
deildir. nk- bu i , insann, imani ahlakl yapacak
olan Akl' ile insan daima ahlakszl a gtrc
olan Emmare Nefs'i, yani Hayvni Nefsi, yani hep
ehvetlere Ynelik Nefsi; Dini bir deyi le, eytan' ,
arasnda amans z bir sava iidir. Bu sava alan da,
her eyden nce, insan n bizzat kendi bedeni ve
ruhu olan d r.
Gzel ve Mutlu bir hayat geirebilmek iin, insann, Akln, Emmre N efsine hakim k lmas , ve hi deilse, Akl' ile Emmare Nefs'ini uyu turmas, yani bunlar daima dengede bulundurmas ; bu denge dolaysiyle de bir takm faziletlerle fazilenenmesi; ak lca bir
takm yksek bilgilere de sahib olmas ; ve daha ileri
giderek, bu yksek bilgileri de a arak kendisinin
yeryznde her bakmdan Halifesi bulundu u Tanr
bilgisi ile bilgilenmesi ve dolay siyle, ruhsal faziletleri
de aarak lahi sfatlarla da s fatlanmas zorunludur.
Artk, bu durum,Tasavvufi dil ile, Allah' n Ahlaki ile
Ahlklanmak durumudur. nsan iin biricik kurtulu
yolu, ite, bu duruma gelmektir. Dnyas nda kurtulua eren hiretini de kazanm demektir. Nitekim
202
204
Giri, Ek Notlar
Resil-i Ihvnussaf; cilt: ; Ahlkn eitli olmas sebepleri
risalesi.
2 Ihvnussaf bu ekildeki ilimler s nflamas ile Aristo'dan
ayrlmlar Auguste Comte ve Herbert Spencer gibi Garb Filozoflarna da nderlik etmi lerdir.
3 Baslan Risaleler her ne kadar (52) ise de Risalelerin drdnc blmnn son risalesinde (51) risaleden sz edilmektedir.
4 Resil
san'atlar risalesi.
; cilt: .
; cilt. 2,3.
; cilt: 3.
; cilt: 3,4.
i Bk. Cavit Sunar; Islam Felsefesi Dersleri; say: 73-75; Ankara, 1967.
205
Konu: I Ek Notlar
I. Bu fikir Miskeveyh'in hocas Frbi'den ve onun vas tasiyle
de Aristo'dan, Efltun'dan ve Sokrat'tan gelmektedir. Onlar da ruhu
kendine mahsus taibatlar ve gyeleri ile btn varl klardan ayr
pek yksek bir cevher olarak kabul etmi lerdir.
2
1.5.
x.
Aristo; De Anima;
13 Aristo; Nicomac
, IX.
4,9.
; Book VI; chap. I1. Book X; chap.
14 Aristo; Nicomac
15 Aristo; Nicomac
-x.
Aristo; Nicomac
Fuss; Fas: 29, 30, 33, 34, 39, 4 0, 45, 48 , 49, 51, 52, 53, 54. Frbi;
tiyn al-Mesil; Mesele: 20, 21, 22.
Frbl; Fuss; Fas: 3o; ayr ca bk. Fas: 2g, 53.
9 Farabi; al-Ta'likaat; sayfa: o.
206
Bu konuda Efltun'u eletirimi iin bk. Frbi; Uyn al-Mesil; Mesele: 22.
20 Farabi'de ak l konusu iin zellikle onun u eserlerine bak nz: erh Risale Zeynon; Risale al-Daaviyy al-Kalbiyye; Risale fi
ispat al-Mfrakaat; Makale fi Maaniyy al-al-akl; Mesil al-Mteferrika; soru: 27, 28, 30, 31, 32.
Bk. Resil
Resli
Resil
Resil
Resil
Resil
Resil
; cilt: 2; Cz'i nefslerin insan bedenlerinde meydana
gelii risalesi.
Nefs ve kuvvetleri ve mertebeleri hakk nda ayrca bk. Resil.
....; cilt: 2; Sema ve Mem risalesi.
Nefsin bakaas hakknda ayrca bk. Resil
safa'nn i'tikadlar risalesi.
; cilt: 4; thvanus-
St. Augustine.
207
Konu: II Ek Notlar
Bu noktada Ihvanussafa Risalelerinde de yle deniyor:
nefslerin en iyi hali, ilahi i leri bilmek, Rabbani bilgileri tan maktr.
Farabi de bu iki kemle nemle i aret etmektedir.
Bk. Aristo; Nicomac...; Book, I.; chap., I.
v, v, v .
I ; Book, III;
oob" - ".
Cavit Sunar; Islam Felsefesinin Yunan Kaynaklar ve Kozalite Meselesi; say: 65-66, 188-19o; Ankara, 1973.
208
14 Fal-abi; Kitab
say: 5-7Bu hususta Eflatun da yle der: "Bilgi, faziletlerin ba dr".
Farabi; ahlkta, bazan Aristo'ya bazan da Efltun'a uygun
hareket eder ve bazan da Tasavvuf'tan kazand (Nefs Tasfiyesi)
ile her ikisinin de stne kar. Farabl'ye gre nefs tasfiyesi, aklin en
yksek yoludur ve nefsin safas da Felsefe sonucudur. Farabi bu fikri
ile Islam Aleminde Ahlak)nn kurucusu ve bn (Akil
Tasavvuf)unun ve Kant' n da (Akil Ahlak)nun ncsdr.
15 Bk. Frb; Kitab al-Tahsil al-Saacle; say: 32.
16 Bk. Farabi; Medlnet al-Facl la..; say: 32.
Bk. Farabl; Kitab al-Siyasat Al-Medeniyye; say: 47 -49.
18 Bk. Farabi; Kitab Uyn al-Mesil; say: 27.
g Bk. Farabi; Kitab al, Tanbih; say: 7-8.
20 Bk. Frabi; Kitab fima Yanbagi en Yukaddime Kable Taallm al-Felsefe; say: 4; ayr ca bk. say: 5,7.
21 Bk. Ihvanussafa Risaleleri cilt: ; Dnceler ve Dini Hkmler Risalesi.
22 Bk. Ihvanussata Risaleleri; cilt; 4; Ihvanussafa'n n Muaeretleri Keyfiyeti Risalesi. Ayr ca bk. cilt: 3; Akn Mahiyeti Risalesi.
209
(Iline sahib) dedi imizde, bu (kendinde ilim var) anlam nadr. Fakat, bir anlama gre de sahib kelimesi (kendi hkm alt na alm)
demektir. O takdirde de (ilme sahib) demek, (filmin sahibi, ilmi
kendi hkm altna, kabzas na alm) demektir.
2 ilht Hayat, tamaml lk, keml, mutlak gzellik ve mutlak iyiliktir. Bk.
12
210
sebepleri
25 Bk. Ihvanussafa; Resill; cilt: 4; Iyman n mahiyeti risalesi.
Konu: IV Ek Notlar
Bu konu iin ayrca bk. Aristo; Rhetoric, 1357-"'"
2 Bu konu iin ayrca bk. Aristo; Nicomac...; Book. I; chap.
x; Book, VI; chap. I.
3 Bu konu iin ayrca bk. Aristo; Nicomac...; Book. I; chap.
x ; Book. VI; chap. . -x ; Book, X; chap. v.
4 Arisro'da Ahlaki Fazilet iin bk.
Aristo; Nicomac...;
lo51P-1 lo7a8
o7"8- o81:16
211
Aristo; Nicomac...; Book, II; chap. vii; Book, IV; chap. xv;
Book, VII; chap. 1x.
20
21
22
212
213
I.
26-29.
214
Konu: V Ek Notlar
Bu konuda Aristo'nun fikirleri iin ayr ca bk. 4risto-Nicomac...; Book, VIII; chap. 1.
2
20
215
21
22
2;
say: 468.
Konu: VI Ek Notlar
Bk. Aristo; De Anima; 43oa"
2
216
13 Kin gtmemek.
14 Dedikodudan ekinmek ve ne kendi hakk nda ne de bakalar hakknda fazla konu mamak. Bakalarnn kendini vmesinden
holanmamak ve ba kalarn da ktlememek. Ama, gerekti inde,
tahkir'den bile ekinmemek.
15 aresiz ve ma'nas z eyler iin gz ya dkmemek.
217
yle demektedir.
218
22-23.
219
220
221
arkclar derhal Hicaz'a gtrldler ve Isln iyetin daha ilk yz y lnda Mekke'de gr sesli, Muskii merakl s Mekkeli (Sait b. Mseccah)
adndaki bir kle bunlardan musiki rendi. O vakte kadar Araplarn arklar ve trkleri sade ve basit na melerden ibaretti. Tercme ve nakil devrinde ise Musiki eserleri de Arapaya tercme olundu. Mesela, Musikinin kurucusu Fisagor'un, Fisagor mezhebinde
olan Nikomahos'un, Oklides'in, Aristo'nun kitaplar ile Hind'den
. Beyfer (Hikmet Meyvalar ) adl kitap tercme edildi ve bu tercmelerle slamda gerekten, bir musiki ilim ve sar'at meydana geldi.
Nameler ve gzel sesler, perde perde, seyr ve devr ederek kemalini
buldu. ark syliyenlerin iirler ve edebi ndir eyler ezberlemesi,
ve Arapa bir ibarenin. Nahiv kaidelerine gre hal edilip uygulanmas art kouldu; yani, arkclar, cahillikten kurtar ld . arkclar
iinde Edebiyat ve Lugatta byk stadlar bulundu u gibi, Zeryb
gibi, Gk cisimlerine ait ilimde de stad olanlar vard .
te byle bir yz y lda yaayan El-Kindi de Musiki san'at nn gerek nazari ve gerekse prati i hakknda; musiki san'at hakknda; musiki san'at ile ilikisi ak olan iir san'at hakknda ve ne zaman ihtira olundu u bilinmeyen Ud alma san'at hakknda eitli
risaleler yazmtr.
Musikinin., halkn mizac na, dnen y ldzlara bir suretle tam
bir nisbeti bulunmakla etkilerinin de vakitleri ve gnleri vard r. Baz
makamlar, insana kuvvet ve casaret verir ve insan tam bir surette
ferahlat r. Bu gibi makamlar n zellikle, biz Trklerde pek byk
etkisi olduu sz gtrmez.
Musikinin, insan vcuduna &iz olan illetler ve hastal klar ile
de bir nisbeti vard r ve dolaysiyle, yukarda iaret edildii gibi bu
hastalklarn zellikle ruha ait k smlarmn tedavisinde de bir nisbeti
ve rol vardr.
El-Kindi'ye gre, musikini , her snf insana ve hatta her insann tabiat ve mizacna gre etkileri hep ayr ayrdr. Bk. Izmirli;
ayni kitap; say: 44 -47.
El-Kindi, Ahlak konusunda da Efltun'a ve dolay siyle Sokrat'a
uymu ve Islam alemine Felsefi bir ahlak getirmi tir.
El-Kincli'ye gre de Ahlak, ba lca, Hikmet, ffet, ecaat ve
Adalet gibi drt byk fazilete dayanmaktad r ki bunlarn kartlar olarak ta Chillik, Namussuzluk, Korkakl k ve Zulm gibi drt
byk rezilet Vard r.
Sokrat, drt byk faziletten, Hikmet, Iffet ve ecaat' ahsi
222
12.
"Ey sevgili Pan! Ey, bu yerin Tanr lar ! Bana i gzelli i verin
ve d hayatm iimle henkli k ln! Bilgenin zenginliini en byk
zenginlik bileyim! Servetim, bana gerekti i kadar, ll adam n
beraberinde gtree i kadar olsun yeter! (Eflatun, Phaidros, 279c)
Ayrca bk.
223
224
225
Eb Mansr al-Salebi al-Nisbri; Yetimet al-Dahr 1'1 Mahsin Ehl al-Asr; Msr, 1 934.
Eb Tayyib Muhammed Sddik Hn al-Kanci al-Buhri;
Ebced al-Ulm; HopaL 1296. (H).
Epictetus; ( ng. ev.), P.E. Matheson; The Discourses And
Manual (Together With Fragments) Vol, I-II; London, 1938.
Frbl; Fuss al-Hikerfi; M sr, 19o7.
Frbi; Kitab al-Medinet al-Fd la; Msr, 1323 (H).
Frbl; Kitab al-Siyasat al-Medeniyye; Haydarbd, 1346
(11).
Frbi; Kitab al-Tahsil al-Sa da; Haydarbd; 1345 (H)
Frbl; Kitab al-Tanbih al Sebil al-Sa da; Haydarbd;
346 (H).
Frbl; Makala fi Maaniyy al-Akl; M sr, 1937.
Frbi; Mesil al-Mteferrika; M sr, 197.
Frbl; Risale al-Daviyy al-Kalbiyye; Haydarbd, 1349
(H).
Frbi; Risale fi Isbat al-Mufrekaat; Haydarbd, 1345 (H)
Farbi; Risale fim Yanbagi an Yukaddima kable Taallum
al-Falsafa ; Ms r, 19o7.
Frbl, arh Risale Ziynon al-Kebir al-Yunni; Haydarbd,
1 349 (H).
Frbl; Al-Ta'likaat; Haydarbd, 1346 (H).
Frbl, Uyn al-Mesil; M sr, 197.
bn Eb Usaybia; Uyr al-Enba' fi Tabakaat al-At bba'; Kahire, 1882 (H).
bn Hallekn; Vefeyt al-A'yn ve Enba'u Ebna' al-Zaman;
Msr, 1 948-1 949.
hvn al-Saf; Resil al- hvn al-Safi, (Yay n. Dr Sader
Ktphanesi); Beyrut, 1957.
slm Ansiklopedisi.
smi! Hakk zmirli; Felsefe-i slmiyye Tarihi (cil: I, Ya'kb
b. shak El Kindi); Istanbul, 1338 (H).
smi! Hakk zmirli; bn Miskeveyh; Durulfnn lhiyat
Fakltesi Mecmuas ; say : o ; Istanbul, 1928.
J.E.G. Welldon; The Nicomachean Ethics of Aristotle; London, 1 934.
226
227