Professional Documents
Culture Documents
DKMEN
TOPLUMSAL
CNSYET
Sosyal Psikolojik Aklamalar
Remzi Kitabevi
T O PL U M SA L C N S Y E T
/ Zehra Y. Dkmen
ZEHRA YAIN
DKMEN,
daha
nce
Kayseriden
Teekkr
insan arasna izilen snr, etin stnden bak gemi gibi, alar
boyunca szlayp durur.
Elinizdeki kitap, kadn ile erkein arasna izdiimiz snr anlat
yor. Cinsiyet rollerinde katlk sergilediimizde ortaya kan sknt
y dile getiriyor.
izleyicilerim, okuyucularm bana hep Anlattklarnla tutarl dav
ranyor musun? diye soruyor. Televizyon programlarmda ve kon
feranslarmda dile getirdiim grlere uygun biimde yaayp ya
amadm merak ediyorlar. Belki Zehra Yan Dkmen iin de ayn
soru gelecek akllara. Bu kitabn yazar cinsiyet rollerini nasl sergili
yor, yazarn ei nasl sergiliyor, geleneksel cinsiyet rollerine gre mi
davranyorlar, yoksa aematik mi davranyorlar? diye dnecek
ler. ncelikle birinci soruyu cevaplayaym.
Bu kitabn yazar, cinsiyet rollerini Bernin nerileri dorultusun
da sergileyen bir kiidir. Ne yalnzca kadnsdr, ne erkeksi. ini, ei
ni, akademik almalarn, ocuklarn, rencilerini, evini, fakltesi
ni, dostlarn, akrabalarn, lkesini, dnyay ve kendini, birini teki
lerden ayrt etmeksizin birlikte kucaklayan bir kiidir.
O, iyi bir anne, iyi bir e, abla tavrl bir retim yesi, evine ki
tap, yiyecek alan, gerektiinde kapy bacay tamir eden, yamurlu
sonbahar gnlerinde yn ren, cinsiyet rollerini bir sanat ustaly
la badatran, bir gkkua gibi bembeyaz ve ayn zamanda renkli
kiiliiyle kollarn ap dnyay kucaklayan bir kiidir.
Doktora tezi yazarken iki ocuk dnyaya getiren, sadece kendi
ocuklarn deil, dnyadaki btn ocuklar, kular, kpekleri ku
caklayan bir kiidir.
Cinsiyet rollerini iyi badatrmann tesinde eim, olaylar, dn
ya ilerini kavrama, yaam ynetme konusunda derin bir sezgiye,
ileri gre, yetenee sahiptir.
Peki, ben zel yaammda cinsiyet rollerini nasl sergiliyorum, al
lm kalplara gre mi davranyorum, yoksa aematik mi? Buna ce
vabm drste u olabilir: Olduka esnek, olduka aematik dav
ranyorum. Kkken ocuklarmn bakmlarn stlendim, ev leri
ne yardm ettim, yardm ediyorum. (Ancak dikkat buyurunuz, yar
dm ettim diyorum; biz erkeklerin kulland bu fade, cinsiyet ayrm
cl olarak yorumlanabilir. Erkekler ev leri konusunda elerine yar
dm ettiklerini sylerler; bir kadnn ev iinde eine yardm ettiini ise
pek duymazsnz.)
10
TOPLUMSAL CNSYET
Not: Bu yazy eim fazla kiisel buldu, Daha akademik bir nsz ya
zabilir misin?" dedi. Bu nerisini dikkate alp akademik bir nsz yaz
maya altm, ama inann yazamadm. Elimden, dilimden bu geldi;
bylesi bana daha doal, daha doru geldi.
12
TOPLUMSAL CNSYET
indekiler
Toplumsal Cinsiyetle
lgili Kuramlar
Psikanalitik kuram, 42
Toplumsal cinsiyetin kazanlmasnda dnem, 42; Kuramn geniletil
mesi, 45; Eletiriler, 45
Biyolojik aklamalar, 48
Beyinle ilgili aklamalar, 49; Hormonlarla ilgili aklamalar, 51
Sosyobiyolojik kuram (evrim psikolojisi), 52
Darwinin etkisi, 53; Baz kantlar, 54; Saldrganlk, 54; reme ve ana
-babalk yatrm, 54; Eletiriler, 56
Sosyal renme kuram, 59
Sayltlar, 59; renme sreleri, 59; Eletirisi, 62; Ana-babalarn etkisi, 62
Sosyal bilisel kuram, 63
Bilisel geliim kuram, 64
Kendini sosyalletirme, 64; Bilisel tutarllk, 65; Cinsiyet rol geliiminde
dnem, 66; Eletiriler, 67
Toplumsal cinsiyet emas (gender Schema) kuram, 68
Sosyal renme ve bilisel geliim kuramlarnn birletirilmesi, 68; Top-
Cinsiyet Kalpyargiar,
3 Toplumsal
nyarglar ve Cinsiyet Ayrmcl
Kalpyarglar (stereotypes), 96
nyarglar, 98
Ayrmclk (discrimination), 101
Toplumsal cinsiyet kalpyargiar, 101
Toplumsal cinsiyet kalpyarglarnn zellikleri, 105
Toplumsal cinsiyet nyarglar ve ayrmcl, 115
Gnmzde deien cinsiyet kalpyargiar, nyarglar
ve ayrmcl, 120
Kadnlarn ve erkeklerin kendilerine ve birbirlerine
ilikin alglar ve tutumlar, 125
Cinsiyet kalpyarglarnn, nyarglarnn ve ayrmclnn
sonular, 131
Cinsiyet Farkllklar:
5 Kadnlar
ve Erkekler Gerekten Farkl mdr?
ki Yaklam: Benzerlikler ve farkllklar, 145
Aratrmalar, 147
Derleme almalar ve meta-analizler, 148
Klasik bir aratrma: Maccoby ve Jacklinin taramalar, 150
Aratrma sonular: Belirlenen farkllklar, 151
ocukluk dneminde gzlenen baz cinsiyet farkllklar, 151
Saldrganlk, 152; Olumlu sosyal davran (yardmseverlik ve ilgi-bakm
vericilik), 152; Okul baars, 153; Baar gds, 153; Heyecansal duyar
lk, 153; Psikolojik ve geliimsel sorunlar, 153; Uyma ve bamllk, 155;
Oyun ve arkadalk, 155
Yetikinlikte gzlenen baz cinsiyet farkllklar, 156
Bilisel yetenekler, 156; Szel yetenekler, 156; Matematik performans,
157; Uzaysal yetenek, 158; Fen bilimlerinde baar, 159; Uyma davran,
160; Saldrganlk, 161
Szsz iletiim ve szel olmayan davranlar, 164
Kk grup davranlar ve liderlik, 166; Yardm etme davran, 168;
Benlik, 169; Yalnzlk, 172; Arkadalk, 175; Kendini ama, 175; Ak, 177
Cinsel tutumlar ve davranlar, 179
Risk alma, 180; Fiziksel salk, 181; Beden imgesi, 182; Cinsiyet farkllk
larna ilikin tartmalar: Cinsiyet farkllklarnn aratrlmas gerekli midir?,
186; Kadn ve erkek ne kadar farkldr?, 189
Cinsiyet Kalpyarglarnn ve
6 Cinsiyet
Rollerinin Sonular
Ev ilerinin paylam, 194
alma yaam, 201
Ruh sal, 207
Fiziksel salk, 216
Erkeklerin yaadklar snrllklar, 219
Baar / stat normu, 220; Gllk normu, 221; Kadn gibi (kadns)
olmama normu, 223
Kaynaka, 226
ERKEKLERN VE KADINLARIN
GZL ETSZL
1. Blm
<$el,havaclik oynayalm/
kah iinin yzde 12si de (300 bin kadn sendikal ii) kadn i
ilerden oluuyor.
niversiteler
niversite ve dier yksek retim kurumlarnda grev yapan
53 bin 805 retim elemanndan 17 bin 8287 kadn, 35 bin 977si
erkek. Kadn retim elemanlarnn tm retim elemanlarna ora
n ise yzde 33,1 de kalyor.
Kadn retim elemanlarnn yzde 8,5i profesr, yzde 6,5i
doent, yzde 10,7si yardmc doent, yzde 12,4 de re
tim grevlisi. Dier kademelerde grevli kadnlar ise toplam
retim elemanlarnn yzde 6,9unu oluturuyor. Akademik perso
nelin yzde 33 n oluturan kadnlar dekan, rektr, blm ba
kanl gibi ynetici kadrolarda son derece dk dzeyde tem
sil ediliyor.
Yarg organlarnda kadn
60 yeli Dantayn 19 yesi ve 2 bakan vekili kadn. 238 ye
li Yargtayda ise 15 kadn ye ve 32 daire bakanl iinde 1 ka
dn daire bakan bulunuyor. 4 yedek 15 yesi olan Anayasa
Mahkemesinin de 2 asil 2 yedek 4 kadn yesi var.
Kadnlar yzde 65,6 orannda salk, yzde 65,4 orannda avu
katlk, yzde 43,4 orannda da eitim ve retim hizmetlerinde g
rev alyorlar. Kamudaki kadnlarn yzde 37,2si ise genel idari hiz
metler snfnda alyor. Kamuda alan 100 kadndan 57si, 2435 ya grubunda younlayor ve yzde 44 ile ilk sray lise me
zunlar oluturuyor, ikinci sray yzde 15,2 oran ile iki yllk yk
sek retim mezunlar alyor. Bylece orta kademede younlaan
kadnlarn ykselme anslar da snrlanyor.
Kadnlar, ilk olarak 1933 ylnda belediye seimlerinde seme
ve seilme hakk aldlar. 1935 ara seimleri, kadnlara seme ve
seilme hakknn verildii ilk seim oldu. Bu dnemde, 18 kadn
TBMMye girerken 1939daki seimlerde, 400 milletvekili arasn
da 15 de kadn yer ald. 18 Nisan 1999daki seimlerde ise 550
milletvekili says olan M eclise sadece 22 kadn girebildi.
lecek, ama aratrcnn bu etkinin ortaya karak sonucu belirsizletirmesini istemedii baka deikenlerin) kontrolne atfedile
bilir, ama yle grnyor k erkein davran tm insanlarn dav
ranlarn aklamada bir standart olarak alnmtr.
Aratrmalarda aratrmac yanll grldnden sz edilir
(Paludi, 1998). rnein, ocua ilgi ve bakm vermenin anneyle
ilgili bulunmas, bu davrann doal olarak kadn etkinlii ola
rak grlmesine, aratrmalarda operasyonel (ievuruk) tanm
nn bu ekilde yaplmasna yol aar. Bu cinsiyet kalpyarglarnn
bir etkisidir ve aratrmalarn hipotezlerinin, deseninin ve yorum
larnn bu ynde yaplmas sonucunu dourur.
Gnmzde zellikle feminist psikologlar tarafndan buna
kar klyor ve aratrmalarn sonular bu bakmdan eletirili
yor, yeni aratrmalar yaplarak eski bulgular gzden geiriliyor.
Aratrmalarda cinsiyet ynnden getirilecek deneysel kontrole
(rnein, kadn ve erkek katlmc saylarnn eitlenmesine) zel
likle nem veriliyor. Ancak yine de zaman zaman psikoloji, cinsi
yeti sosyal ve politik balam gz ard ederek ele ald ve bazen
dolayl da olsa mevcut kalpyarglarn pekimesine yol at iin
eletirilir (Burr, 1998).
Minton (2000), 20. yzyla girerken, Amerikada psikolojinin
bamsz bir bilim olmasnn ve psikolojide erkek egemenliinin
gzlenmesinin cinsiyetin toplumsal cinsiyetteki deiimlerle ilikilendirilebileceini belirtmitir. 20. yzyla girerken, Amerikada
cinsiyet idealleri deimi, yeni kadn ve yeni erkek tipleri or
taya kmtr. Kadnlar eitimde ve i yaamnda daha ok yer
almaya balamlardr; ekonomik bamszlk, toplumsal yaama
katlma ve politik bilin kazanmlardr. Orta snftan gelen erkek
ler ise, kadnlarn bu yeni pozisyonunu ve ii snfndan gelen
erkeklerin de fiziksel glerini ve otoritelerine bakaldrmalarn
kendi erkekliklerine kar bir tehdit olarak alglamlar ve erkeklik
leriyle daha ok ilgilenir olmulardr. Bu da erkeklerin, daha n
ceki dnemlerde grlen saygl ve duygularn snrlayan erkek
tipinden ilkel gdlerini snrlamayan, yarmac sporlarla ilgile
nen ve sava bir erkek tipine doru deimelerine yol amtr.
Mintona gre, bu deiim psikolojide de yansmalarn bulmu
2. Blm
ve genel yaklamlar olarak nitelemek mmkndr; rnein, psikanalltlk, biyolojik ve sosyal Inaclk yaklamlar gibi.
Psikanalitik kuram
Freudun grlerine dayanan psikanalitik yaklam, toplum
sal cinsiyetin geliimine ilikin olarak getirilen ilk kuramsal ak
lamalardan biridir. Daha sonraki izleyicileri tarafndan Freudun
cinsel geliim ve cinsiyet rolnn kazanm hakkndakl grleri
gzden geirilmi ve yeni dzenlemeler yaplmtr. Burada nce
Freudun kuram ksaca aklanacak ve sonra da eletirilere ksa
ca yer verilecektir.
Freudun toplumsal cinsiyetin olumasna ilikin kuram, li
bido kavramlatrmasna dayanr. Libido, biyolojik ve toplum
sal cinsiyeti organize eden, biyolojik temeli olan cinsel enerjidir.
Freud, libidoyu erkek cinsel organn merkeze alarak (phallocenlric) aklamtr.
Toplumsal cinsiyetin kazanlmasnda dnem
Freud'un psikoseksel geliim kuram yaygn olarak bilinen
geliim kuramlarndan biridir. Freud, psikanalitik yaklamn bir
blmn oluturan bu kuramnda bireylerin psikoseksel geli
imi be dnemde tamamladklarn syler: Oral, anal, fallik, latent ve genital. Oral dnemde (0-18 ay aras) bebein ilgisi az
blgesindedir ve azla ilgili etkinlikler (emme, aza alma) haz
salar. Anal dnemde (1,5-3,5 ya aras) ilgi anstedir (makat
tadr), dklarna ve ilgili sreler nemlidir. Fallik dnemde (35 ya aras) ilgi, henz yetikinlik dzeyinde olmamakla birlik
te, cinsel organa ynelir. Latent dnemde (5-13 aras) cinsel il
giler ve gdler azalyor, hatta kayboluyor gibi grnr. Genital
dnemde (12-13 yatan sonra) ise cinsel drtler yeniden cin
sel organ odakl ve yetikin cinsellii anlamnda ortaya kar; bu,
psikoseksel dnemlerin sonuncusudur. Bu geliim dnemleri
nin hemen her birinde bireyin psikolojik enerjisi ve cinsel ilgisi (li
bido) bedeninin belli bir blgesine ynelir ve birey salad do
yumun dzeyine (az ya da ok oluuna) gre ya o dnemde ta
klr ya da bir sonraki dneme ksmen veya tamamen geebilir.
->
hormonal
aktivite
>
davran
Bilisel tutarllk
Bilisel yaklamn temel sayltsna gre, insanlarn bilisel tu
tarlla ihtiyalar vardr; bu ihtiya, kendilerine ve dnyaya ili
kin tutarl ve dengeli bir gr oluturmay ve srdrmeyi iste
melerine yol aar. ocuklar iin bu tutarll srdrmenin bir yo
lu, nasl en uygun kz ya da erkek olunduunu bulmaktr. Kz ol
duunu anlayan bir ocuk kadns nesne, etkinlik ve davranlar;
kendini erkek olarak tanmlayan bir ocuk da erkeksi nesne, et
kinlik ve davranlar tercih etmeye balayacaktr. Bu kuram, sos
yal renme kuramnn tersine, ocuun kadns ya da erkeksi
olmay istemesinin nedeninin dierleri tarafndan dllendirilme
si deil, kendisini bir kz ya da erkek olarak kimliklemesi olduu
nu ileri srer.
TC 5
Sonu
Yukarda ayrntl olarak anlatld gibi, cinsiyet rolnn gelii
mi, cinsiyet farkllklarnn ortaya k ya da cinsiyet kalpyarglarnn kullanm gibi cinsiyetle ilgili davranlarn aklamalarn ve
ren eitli kuramlar vardr. Bu kuramlar, genel hatlaryla ana
balk altnda toplamak mmkndr: (1) Biyolojik kkenli akla
malar getiren kuramlar (rnein, psikanalitik kuram, biyolojik ku
ram ve sosyobiyoloji kuram), (2) bilisel yaklaml kuramlar (r
nein, bilisel geliim kuram, toplumsal cinsiyet ema kuram,
toplumsal cinsiyet semasyla bilgiyi ileme kuram, sosyal bilisel
kuram), (3) sosyal etkileri ve etkileimi vurgulayan kuramlar (sos
yal rol kuram, benlik sunuu kuram).
H angi kuram daha dorudur,
cinsiyet roln daha iyi aklar?
Yukarda anlatlan kuramlarn yan sra burada ele alnmayan
baka kuramlar da vardr. Bilindii gibi bir kuram, belli bir olgu
nun aklanmasna ynelik sistemli nermelerdir. Ayn konunun,
dier bir deyile, ayn sosyal davrann farkl aklamalar ola
bilir. Bu aklamalarn her biri o davran tek bana aklama
ya yetmeyebilir. Bu genel durum cinsiyet rolleri iin de sz konu
3. Blm
Gruplar aras temas sonucunda nyarglarn azalabildlini belirten aratrmalar vardr; ancak bu aratrmalar bu azalma
nn belli koullar altnda olabildiini de gsterir (Brown, 1998).
Byle bir sonu yaratabilmesi iin, temasn grup yeleri arasn
da anlaml likilerin kurulmasn salamaya yetecek sklkta ya
plmas, uzun srmesi ve yaknlk frsatlar iermesi gerekir; te
masta bulunan taraflarn eit statde olmalar ve ortak etkinlikte
bulunmalar gerekir. Muzaffer erifin grup deneyleri, bu koulla
rn gereklemesiyle nyarglarn azalabildiini, gruplar aras et
kileimin gerekleebildiini gsteren klasik almalardr (erif
ve erif, 1996).
nyarglarn gnmzde azaldn gsteren aratrmalar
vardr ama bunun aldatc olduu da belirtiliyor. Brown (1998),
rk ve cinsiyet nyarglarnn gnmzde farkl ekillerde grl
dnden sz etmitir. Deien normlar nedeniyle artk rk ya da
cinsiyet nyarglarnn aka belirtilmesi veya rk ya da cinsiyet
ayrmclnn aka gsterilmesi yerine sembolik, dolayl ya da
gizli ekillerde ortaya kan nyarglarla ve ayrmclkla karla
lyor. rnein, artk zencilerin pis, aptal olduklarndan sz edil
miyor, onlarn ayr okullarda okumalar, ayr mahallelerde yaa
malar ya da beyazlarla evlenmemeleri ynnde isteklerde bu
lunulmuyor. Ama rk nyarglar ortadan kalkm deildir; toplu
mun gemiinde byle bir nyarg varsa, bu nyarg ekil dei
tirmi olarak srdrlyor. Zencilerle beyazlarn ayn okullarda
okumalar ynndeki eitim politikasn uygun bulan ama kendi
ocuu iin baka okul arayan ana-babalar vardr. Zencilere y
nelik nyarglarn llmesinde de farkl uyaranlar kullanlr. Eski
bir lekte Size benzer gelire ve eitime sahip bir zencinin ka
p komunuz olmasna ne dersiniz? maddesi yer alrken yeni bir
lekte Zenciler son yllarda hak ettiklerinden daha fazla kaza
nyorlar gibi maddelere yer verilmitir. Deneklerin bu maddelere
verdikleri tepkiler llmtr. Gruplar aras nyarglar artk d
manlk biiminde deil, daha ok nyargl olunan gruptan uzak
durma ya da o grupla ilikilerden korkma, kayg duyma biimin
de ortaya kyor. nyarglarn bu yeni ekline modern , yeni ,
sem bolik, dolayl , gizli , ekinik - aversive gibi isimler veri
Emzirme tartmalar
Avustralya, demokrasi ve zgrln kalesi ABDye kyasla ka
muya ak alanlarda emzirenlere daha hogrl yaklaan bir l
ke olduu halde olay tartma yaratt. Avustralya Emzirme Birlii
Bakan Lee King, "Emzirilmek bebein hakk. Hangi saatte ve ne
rede olursa olsun bebeklerin emzirilmesinden yanayz. zellikle
parlamento gibi yasalarn belirlendii bir yerde emzirmenin benimsenebilecei politikalar gelitirilebilir dedi.
Dkmen (1998), ayrca kendi cinsiyetindekilere ve dier cinsiyettekilere ilikin algnn cinsiyet rolleriyle ilikili olabileceine
de iaret etmitir. Maltby ve Day (1999), kadnlarda kadnsln,
erkeklerde de erkeksiliin kendi cinsiyetindekilere olumlu, di
er cinsiyettekilere de olumsuz tutumlarla ilikili grndn
belirlemilerdir. Kadnlarn erkeklere ynelik tutumlarn da b
yk lde alglanan deer ve inan farkll, erkeklerle birlik
te olunca duyulan kayg, onlarla yaanan olumsuz yaantlar be
lirler (Stephan, Stephan, Demitrakis Yamada ve Clason, 2000).
Ayrca, daha nce de deinildii gibi, Trkiyede de belirler ka
dnlarn kadnlara ynelik nyarglarndan (Dnmez ve Demirel,
1990) sz edilmitir.
Cinsiyete bal igrup yanlln eitli ekillerde aklamak
mmkndr. Graves ve PowellYn (1996), rgtlerde gzlenen
kadnlarn bir ie bavuran kadnlar daha olumlu deerlendir
melerinin aklamalar olarak verdikleri gibi, kadnlar iin cinsiyet
ve dolaysyla cinsiyet benzerlii erkeklere kyasla daha arpc
(salient) olabilir ve erkekler kadnlar aleyhindeki nyarglara du
yarln artmas nedeniyle byle bir nyargdan ve ayrmc dav
ranlardan kanmaya zel aba gsteriyor olabilirler. Yee ve
Brown da (1994) igrup yanllnn kk ocuklar arasnda kz
larda daha fazla gzlenmesini, cinsiyetin, kz ocuklarn kimlikle
rinin daha nemli ve merkezi bir esi olmasna ve sosyal kim
lik kuram erevesinde yorumlanrsa toplumda daha dk sta
tl gruplarn olumlu ayrt edici zellikler oluturma abalarna
balanabileceini ifade etmilerdir. te yandan Fiebert ve Meyer
TC 9
neklerin (Augoustinos ve Walker, 1995; Tajfel, 1978) denenememesi, cinsiyet gruplar sz konusu olduunda depresyonda an
laml bir farkllamaya yol amaz.
Cinsiyet kalpyarglarmm, nyarglarnn
ve ayrmclnn sonular
Bu blmde cinsiyet kalpyarglar, nyarglar ve ayrmcl
eitli ynleriyle incelenmitir. Grlmtr k bunlar, zellik
le kadn iin ama kukusuz erkek in de baz snrllklar yarat
yor. Bu snrllklar, hem kadnn hem erkein kendilerini gerek
letirmelerini engelliyor ve eitli dzey ve biimlerde sorunlara
neden oluyor.
Kadnn ve erkein eitli fiziksel ve ruhsal skntlar yaamala
rnn, ev, eitim, i, sosyal yaam alanlarnda sorunlarla karla
malarnn temelinde bu kalpyarglar, nyarglar ve cinsiyetilii
grmek mmkndr. Bu konu ayrca ele alnacaktr.
4. Blm
Ama
bu bibapt
/ D em ebX\
/^ e r< ifk 6 t (
t t n
ev isterini
Tavan Anne
''^^yapryor/
5. Blm
Cinsiyet Farkllklar:
Kadnlar ve Erkekler Gerekten
Farkl mdr?
Saldrganlk
Kzlarla olanlarn erken dnemlerden itibaren saldrganlk
bakmndan farkl olduklar gzlenmitir ve aratrmalar da bu
nu dorulamtr: Erkek ocuklar daha saldrgandr. 2-3 yala
rnda ocuklar, zellikle de olanlar aniden kzdklar, barp a
rdklar bir hrnlk dnemi yaarlar; fkelerini zellikle anababalarna ynelttikleri grlr. 3. yatan sonra ana-babaya y
neltilen bu ani kzgnlklarn orannda d olur; zellikle kzlar
da bu d, kz ocuunun bu davranlar erkek ocuklarn
dan daha az hogryle karland iin daha hzldr. Okul n
cesinde zellikle ana-babaya dnk olan bu saldrganlk okul
da akranlara ynelir; aile iinde de kardeler arasnda, zellikle
erkek kardeler arasnda gzlenir. Kltrleraras almalar, o
lanlarn kzlardan daha saldrgan olmalarnn ou kltrde gz
lendiini gstermitir. Ancak son zamanlarda yaplan aratrma
sonularna gre, sosyalleme uygulamalarndaki deiim nede
niyle olsa gerektir, kzlarla olanlar arasndaki saldrganlk farkl
lnda giderek azalma eilimi gzlenmitir. Ayrca erkek ocuk
larn kzlardan daha saldrgan olduklarna likin bir kalpyargdan
da sz etmek mmkndr. Bunun etkisiyle kz ocuklarn saldr
ganlklar, erkek ocuklarn ayn dzeydeki saldrganlklarndan
daha yksek olarak deerlendirilir, nk kzlarn daha az sal
drgan olmalar beklenir. Condry ve Ross (1985) tarafndan yap
lan bir aratrmada, denekler karda saldrgan bir tarzla oynayan,
kar elbiseleri nedeniyle cinsiyetleri anlalamayan ki ocuu vi
deoda zlemilerdir. Deneklerin, bu ocuklarn kz ocuklar oldu
u sylenen koulda erkek ocuklar olduu sylenen koula k
yasla oyunu daha saldrgan olarak deerlendirdikleri gzlenmi
tir (akt. Beal, 1994). Saldrganlk yarglarnn ocuun cinsiyetin
den etkilendii grlmtr.
Olumlu sosyal davran
(yardmseverlik ve ilgi-bakm vericilik)
Aratrmalar, yardmseverlik bakmndan kzlarla erkekler
arasnda byk bir farkllk olmadn, ama bir farkllk gzlen
diinde de kzlarn daha yardmsever olduklarn gstermitir.
\ f
Uzaysal yetenek
Linn ve Petersen (1995), farkl uzaysal yetenekteki cinsiyet
farkllklarna meta-analizle bakmlardr. Uzaysal alglama yete
neinde, dikeylik ve yataylk duyumu llr. Bu lmdeki etki
bykl + 0.44tr.
Zihinsel dndrme ad verilen ikinci tip uzaysal yetenekte, iki
boyutlu olarak gsterilen boyutlu objelerin zihinden dndrl sonucunda ald grnm belirlenir ve bu yetenekteki et
ki bykl + 0.73tr. nc tipi ise, uzaysal grselletirme
olarak adlandrlr. Bu da basit bir eklin karmak bir ekil iin
deki durumunun belirlenmesi ilemine dayanr ve bundaki etki
bykl ise + 0.13tr. Daha sonra yaplan baka bir rmetaanalizde de benzer sonular elde edilmitir.
ze t olarak, uzaysal yeteneklerdeki farkllama, grevlerin ni
teliine bal olarak deiir.
Uyma davran
Yukarda belirtildii gibi, uyma davran, kiinin iinde bu
lunduu toplumun ya da daha kk gruplarn, rnein arkada
grubunun ya da meslek grubunun, genel eilimi dorultusun
da davranmasdr. Bu bir sosyal etkidir; birey, toplumdan ya da
gruptan etkilenerek davrann biimlendirir; bu davrann o
u zaman tam benimsememi bile olabilir. Bu ekilde ortaya
kan sosyal etkinin grlme skl bakmndan kadnlarla erkek
ler arasnda fark olup olmadna da baklmtr. Geleneksel ola
rak kadnlarn daha uymac olmalar beklenir ve baz aratrmac
lar bunun grgl olarak desteklendiini ileri srer. Ancak bu g
re kar kanlar da vardr.
Eagly ve Carli (1981) tarafndan yaplan bir meta-analizde,
1949-1977 arasnda yaplan 146 alma ele alnmtr. Aratr
malarn ancak yzde 16snda kadnlarn daha kolay etkilendikle
ri belirlenmitir ve bu sonu genel nfus iinde nemli bir fark ol
mad anlamna gelebilir. Baka almalarda da uyma bakmn
dan ok kk cinsiyet fark olduu ve bu farkn da yz yze ili
kilerde deil, grup basksnn olduu durumlarda gzlendii be
Aratrma
Ama: Cinsiyet ve cinsiyet rol ile vcut algs ve yalnzlk ara
sndaki ilikileri grmek
Yntem:
Denekler: 80 (46 kadn, 34 erkek) niversite rencisi. Ya or
talamas: 20,97 (s=2,19)
Aralar: Bern Cinsiyet Rol lei, Vcut Algs lei ve
ULA Yalnzlk lei*
Bulgular:
(statistiksel analiz: 2 (cinsiyet: kadn-erkek) X 4 (cinsiyet rol:
androjen, kadns, erkeksi, belirsiz) faktrl varyans analizi ve ko
relasyon)
1. Yalnzlk bakmndan kadnlarla erkekler arasnda fark var ve
erkekler kendilerini kadnlara gre daha yalnz alglyorlar (F
(1,72)=9.54; p<.01).
2. Farkl cinsiyet roln benimsemiler arasnda, yalnzlk bak
mndan anlaml bir farkllk yoktur (F (3,72) = 1.46; p>.05).
3. Vcut algs bakmndan kadnlarla erkekler arasnda fark var
ve erkekler vcutlarn kadnlara gre daha olumlu alglyor
lar (F (1,72) = 7.75; p<.01).
4. Farkl cinsiyet roln benimsemiler arasnda, vcut al
gs bakmndan anlaml b ir farkllk yoktur (F (3,72) = 1.93;
p>.05).
5. Kadnlarn erkeksilikleri hem vcut alglaryla hem yalnzlk
laryla ilikilidir, erkeksilik puanlan arttka vcutlarn daha
olumlu alglyorlar (r= .37, p<.02) ve daha az yalnzlk his
sediyorlar (r= -.46, p < .01); vcut alglar ile yalnzlk hisset
meleri arasnda da iliki vardr (r= -.45, p < .01), vcutlarn
olumlu alglama arttka yalnzlk duygusu azalyor.
6. Erkeklerde sadece vcut algs ile kadnslk (r= ,39, p < .05)
ve erkeksilik (r= .42, p < .02) puanlar arasnda anlaml iliki
bulunmutur; kadnslk ve erkeksilik arttka vcut algs da
ha olumlular.
* Verilerin toplanmasna yardm eden Psk. Bahar Artaya te
ekkr ediyorum.
Arkadalk
Arkadalk rntleri bakmndan ocukluk ve ergenlik d
nemlerinde olduu kadar yetikinlikte de cinsiyet farkllklar gz
lenmitir. Kadnlar arkadalklarnda erkeklere gre daha yakn
olma ve daha ok duygusal paylamda bulunma eilimindedir
ler ve daha ok arkadalar vardr. Yal erkekler arasnda tek sa
mimi arkadalarnn eleri olduunu syleyenler kadnlara kyas
la daha fazladr. Bu cinsiyet farkllnn dile getirildii kadar ya
ln olmadn belirten aratrmalar da vardr. Son yllarda yaplan
baz aratrmalarda, hem kadnlarn hem erkeklerin sadece ko
numak iin bir araya geldikleri ve kadnlarn da erkekler kadar
etkinlik paylac olduklar gsterilmitir (aktaran, Franzoi, 1996).
Kendini ama
Kendini ama (self-disclosure), kendisi hakkndaki kiisel bil
gileri bakalarna aklamay ifade eden bir terim olarak kullanlr,
bu bakmdan killeraras likilerde olduu kadar psikolojik da
nmada ve pslkoteraplde de nemli bir konu olarak grlm ve
pek ok aratrmaya konu olmutur. Kendini amadaki cinsiyet
farklln aratran 205 almann bir meta-anallzinde Dlndia ve
Ailen (1992), kadnlarn kendilerini erkeklere gre daha ok a
tklarn bulmulardr. Kiilerin kime daha ok aldklarna bakl
dnda daha ok kadnlara ve ayn cinsiyetten arkadalara al
dklar anlalmtr. Bu analize gre, kadnlar yakn kz arkada
larna ve sevgililerine kendilerini erkeklere gre daha ok aarlar,
ama erkek arkadaa alma bakmndan iki cinsiyet arasnda an
laml bir fark yoktur.
Aratrma
Ama: Cinsiyet ve cinsiyet rol ile atlganlk arasndaki ilikile
ri grmek
Yntem
Denekler: 101 (58 kadn, 43 erkek) niversite rencisi. Ya
ortalamas: 21,25 (s=2,34)
Aralar: Bern Cinsiyet Rol lei ve Rathus Atlganlk
Envanteri*
Bulgular:
(statistiksel analiz 2 (cinsiyet: kadn-erkek) X 4 (cinsiyet rol:
androjen, kadns, erkeksi, belirsiz) faktrl varyans analizi ve ko
relasyon)
1. Kadnlarla erkekler arasnda fark var, kadnlar daha atlganlar
(F (1,94) =5.14; p < .01).
2. Farkl cinsiyet rollerini benimsemiler arasnda fark var
(F (3,94) = 12.69; p < .05); erkeksiler ve androjenler, kadns
lardan ve belirsizlerden daha atlganlar.
3. Atlganlk, kadnlarda sadece erkeksilikle (r= .62, p < .01)
ama erkeklerde hem erkeksilikle (r= .70, p < .01) hem ka
dnslkla (r= .55, p < .01) anlaml dzeyde ilikilidir.
* Verilerin toplanmasna yardm eden Psk. Mehmet Acer'e te
ekkr ederim.
Ak
Ak ya da romantik sevginin nasl bir duygu olduunu betim
lemek pek kolay grnmyor. Bir almada akn 205 farkl zel
liinden sz edildii bulunmutur.
Ak konusunda kltrel ve tarihsel farkllklar gzlenmesinin
yan sra kadnlarla erkekler arasnda da farkllklar gzlenmitir
(Franzoi, 1996). Heteroseksel ilikilerde kadnlarn erkeklerden
daha romantik olduklarn gsteren aratrmalar vardr. Erkekler
kadnlara gre ilk grte aka, evlilik iin akn gerekliliine ve
sevdiklerinin ve yaadklar romantik ilikinin mkemmel olduu
na daha ok inanrlar. Baz aratrmalarda da erkeklerin kadn
lardan daha abuk k olduklar ve sevgililerinden daha zor ay
rldklar bulunmutur. Bu sonular kadnlarn daha az romantik
olduklar anlamna gelmez. Kadnlar bir kez k olunca erkek
ler kadar duygusaldrlar. Kadnlarn gerekte sevgilileri iin er
keklerden daha youn duygular yaadklar ve romantik iliki
leri konusunda daha canl anlara sahip olduklar gsterilmitir.
Grlmtr ki erkekler kadnlardan daha abuk ve kolayca k
olurlar, ama bir kez k olunca kadnlar da erkekler kadar ro
mantik olabilirler.
Bu farkll sosyokltrel farkllklara balayanlar olduu gibi
sosyobiyolojik faktrlere balayanlar da vardr. Sosyokltrel ba
k asna gre, ou kltrde kadnlarn sosyal statleri byk
lde elerinin sosyal statlerine baldr ve duygularnn pe
inden gitme lks olmayan kadn, daha ok faydac bir yakla
m benimsemek zorundadr. E seiminde bu nedenle erkekler
daha ok fiziksel ekicilie nem verirken, kadnlar sosyal stat
ye daha ok nem verirler. Sosyobiyolojik yaklam ise bu farkl
l, genlerin gelecee aktarlmasnda kadnlarla erkekler arasn
da gzlenen biyolojik farklla balar. Erkekler daha ok kadn
dlleyip gelecee daha ok gen aktarma ansna sahipken, ka
dn snrl sayda yumurtaya sahip olduu iin en iyi genlere sa
hip gl erkei seme eilimindedir. Sosyobiyolojik yaklam
erkeklerin neden daha abuk k olduklarn bu ekilde aklayabilse de neden klarndan daha zor ayrldklarn kolayca
aklayamaz.
TC 12
Aratrma
Ama: Cinsiyet ve cinsiyet rol ile vcut algs ve ruh sal
arasndaki ilikileri grmek
Yntem
Denekler: 291 (145 kadn, 146 erkek); ounluunu niversi
te rencisi oluturuyor,
Deneklerin ya ortalamas, 22,39 (s=2,86)
Aralar: Bern Cinsiyet Rol lei, Vcut Algs lei ve Ksa
Semptom Envanteri*
Bulgular:
(statistiksel analiz: 2 (cinsiyet: kadn-erkek) X 4 (cinsiyet rol:
androjen, kadns, erkeksi, belirsiz) faktrl varyans analizi, t tes
ti ve korelasyon)
1. Erkeklerin vcut alglar kadnlarnkine gre daha olumludur
(F (1,283) = 19.19; p<.01).
2. Farkl cinsiyet roln benimsemiler arasnda, vcut alg
s bakmndan anlaml b ir farkllk vardr (F (3,283) - 6.52;
p<.01). Erkeksiler ve androjenler, kadnslara ve belirsizlere
gre vcutlarn daha olumlu alglyorlar.
3. Salar, yz rengi, burun, srt, kulaklar, ba, ene, omuz ge
nilii, kollar, gsler, gz ekli di ekli, ses, diz, yz ekli,
kilo bakmndan erkeklerle kadnlar arasnda anlaml bir fark
Sonu
Bulunan cinsiyet farkllklarnn fazla olmad sylenebilir.
Sosyal bir davranta genellikle, kadnlarn ve erkeklerin kendi i
lerindeki (ayn cinsiyet iindeki) farkllklar (cinsiyet ii -g ru p ii
varyans), kadnlarla erkekler arasndaki farkllktan (cinsiyetler
aras -gruplar aras- varyans) daha daha fazladr. Kadnlarla er
kekler arasnda gzlenebilecek farkllklarn abartldndan sz
etmek mmkndr. Bu da Tavrisin belirttii gibi sadece iki cin
siyet olmasndan kaynaklanyor olabilir, eer cinsiyet olsayd
bu kadar kutuplamadan sz edilmeyebilirdi (aktaran, Brannon,
2002). Meta-analitik almalarn ve dier baz aratrmalarn so
nularna gre de cinsiyet benzerliklerinin farkllklarndan fazla
olduu rahatlkla sylenebilir. En belirgin cinsiyet farkllklar, sal
drganlkta ve szel olmayan letiimde gzlenmitir. Cinsiyet kalpyarglarnn temellendii cinsiyet farkllklarnn pek az aratr
malarla desteklenmitir.
Yukarda balklar halinde cinsiyet farkllklarndan sz edil
mesi genel bir izlenim edinilmesine yneliktir ve ou iin daha
dakik, daha ayrntl ve daha ok sayda aratrmaya ihtiya var
dr.
iki cinsiyet arasndaki farkllklar konusunda eitli tartmalar
vardr. Toplumun ve psikolojinin, srekli olarak kadnlarla erkek
ler arasndaki kk farkllklar vurgulad, bylece cinsiyet kalpyarglarnn srmesine destek olunduu sylenmitir. te yan
dan Hare-Mustln ve Marecek (1990) de postmodernlst bir yakla
mla cinsiyet farkllklarnn anlamn sorgulamlardr. Onlara g
re, kadn-erkek farkll, problemli ve paradoksal bir konudur ve
toplumsal cinsiyetin psikolojik farkllklar boyutu olarak ele aln
mas, kavramn basitletirilmesine yol aacaktr.
Bu tartmalarn bir blm farkn miktarna yneliktir: Acaba
iki cinsiyet arasndaki farkllk kk mdr byk mdr? Bu
konudaki farkllklar meta-analizlerln sonularnn yorumlanma
syla lgili statistiksel tartmalar da beraberinde getirir (Becker,
1996; Martel; Lane ve Emrich, 1996), Bir ksm tartma da cinsi
yet farkllklarnn srekli olarak ncelenmesinin gereklilii zeri
nedir. Aada bu tartmalardan ksaca sz edilecektir.
6. Blm
yapma sklklar farkllar. En ok ev ii yapan kadnlar androjenlerdir (hem kadns hem erkeksi cinsiyet kalpyarglarna uyanlar)
ve onlar kadnslar izler. Erkekler alsnlar ya da almasnlar
(emekli vb.) ya da erkeksi olsunlar ya da olmasnlar (baka cinsi
yet rollerini benimsemi olsunlar) belli olmaktadr ki ev ii yapma
sklklar farkllamaz. Erkekler evde ok az i yaparlar.
Erkeklere gre kadnlarn daha ok ev ii yaptklar, bir ba
ka aratrmada da belirlenmitir. Hastann (1996) bulgularna
gre, kadnlar daha ok ev ii yaparlar ve alan kadnlara g
re almayan kadnlar daha ok ev ii yaparlar. Bener (1989),
alan kadnlarn haftada yaklak 40 saat ite almalarnn
yan sra 42,55 saatlerini de ev ii yaparak geirdiklerini; al
mayan kadnlarda bu srenin 49,22 saat olduunu bulmutur
ve ev ilerinde, alan kadnlarn ancak yzde 62si bakala
rndan yardm alr ve bu yardmn da ancak yzde 24,5i eten
gelir. Eleri alan erkeklerin de eleri almayan erkeklerden
daha ok ev ii yaptklar ve kadnn eitim dzeyi arttka ei
nin ev ii yapma miktarnn da artt belirlenmitir; ayrca ka
dnlar evdeki ilerin paylam konusunda bir eitlik-hakkaniyet
alglamalar lsnde de evliliklerinden daha ok doyum alr
lar (Hasta, 1996).
Ev hanml rolnn alglan ile psikolojik durum arasnda
anlaml ilikiler olduundan, bu rol olumlu bulmann psikolo
jik durumu olumluiatrdndan sz edilmitir (Kibria, Barnett,
Baruch, Marshall ve Pleck, 1990). Fakat ev ileri, cretli ilere k
yasla kiiye daha ok zerklik duygusu vermesine ve daha ok
teekkr salamasna karn, daha az deerli bulunur, ekono
mik bir dl getirmez, daha rutin ilerdir ve tamamlama, kont
rol duygusu ve i dl salamaz (Bird ve Ross, 1993). Ev ileri
nin bu tr zelliklerinin depresyon belirtileriyle ilikili olduu be
lirtilmitir (Golding, 1990). Ev ilerinin eler arasnda eit olarak
paylalmamas, geleneksel iblmnn srdrlmesi depres
yona yol aabilir (Keith ve Schafer, 1986. Dkmen (1997) de ka
dnlarda ev ii yapma skl ile depresyon arasnda olumlu ili
ki bulmutur, yani kadnlarda ok ev ii yapma ile yksek dzey
de depresyon daha ok birlikte gzlenmitir; oysa erkeklerde ev
Deerlendirme
Kadnlarn ev ii yapma miktarlar alma durumlarna gre
deiiyor ve almayan kadnlar daha ok ev ii yapyorlar. Ev
kadnlarnn alan kadnlara gre konumlarnn daha zor oldu
unu dndrecek bir durum da bu ev ileridir. Kadnlar ev i
lerine mahkm olmu gibidirler. Yukarda deinildii gibi ev leri
zorlaycdr ve ok nankr ilerdir. Bitmez tkenmez (sklkla den
dii gibi aman Allah tketmesin am a...!) ilerdir ve belirgin bir
kt yoktur ve ok da takdir gren iler olmayabilirler. Yemek pi
irilir, sofra kurulur kaldrlr, ykanr durulanr kurulanr kaldrlr, y
kanr tlenir kaldrlr, temizlenir silinir sprlr. Bunlar hemen
her gn yaplr. Ama srekli de bunlarn (piirilen yemein, yka
nan tlenen amarlarn, temizlenen yerlerin, pencerelerin) t
ketilmesi sz konusudur. Piirilen hemen yenir bitirilir, ounluk
la bir n zor dayanr. Ykanan hemen kirlenir ve tlenen he
men buruur. Silinip sprlen dikkatsiz bir amurlu ayak tarafn
dan kirletilir. Derlenen toparlanan ev hemen datlr. Artk bu ev
ilerinin tketicileri kimlerse (elbette, ounlukla e ve ocuk
lar) onlarn insafna kalmtr, ya bu hizmetin farkna varlr, takdir
edilir, honut olunur ya da beenilmez ve onca emek grmez
den gelinir, stelik de ikyeti olunur. Benim baz gzlemlerim
sonucunda baz ok akll", aydn", dindar, okumu", mevki
sahibi", iyi gibi zelliklere sahip beylerin, ev ilerindeki paylamszl ve honutsuzluu karsnda iimin szlad, hatta cid
di dzeyde krldm, onlar asla affetmeyeceimi hissettiim ol
mutur. Akla bu satrlarn yazarnn ei gelebilir. Acaba o ne ya
pyordur? Klasik bir erkek midir? Yoksa tam bir paylamc mdr?
Zaman iinde geldiimiz nokta bana da ona da hakszlk olmayan
bir noktadr; ben de eim de vaktimiz olduunca ileri paylama
ya gayret ediyoruz. Eimin seminerlerinde zaman zaman syledi
esas i gelirinin yzde 15,1 ini elde ettii ifade edilen aklamada,
alan kadnlarn elde ettikleri ortalama yllk gelir, 1 milyar 236
milyar 704 bin 481 lira iken, erkeklerin geliri 4 kat daha fazla olup
5 milyar 83 milyon 928 bin 510 Hradr denildi.
Gllk norm u
Erkeklerin her zaman gl olmalar gerekir. Toplum erkek
lerin zellikle konuda gl olmalarn bekler: (1) Fiziksel ola
rak gl olma, (2) zihinsel olarak gl olma, (3) duygusal ola
rak gl olma.
Erkeklerin fiziksel olarak gl olmalar beklentisi vardr, za
yf, elimsiz olmamalar gerekir. Bu norm, erkeklerin daha gl
ve byk kaslara sahip olmak iin spora, vcut gelitirme spor
larna ynelmelerine ve zorlanmalarna neden olur. Bunun sonu
cunda fiziksel saln bozulmas ve ila kullanm riski artar, ok
alma zorunluluunun yan sra bu durum erkeklerde eklem,
kalp rahatszlklarnn, kanser gibi hastalklarn, duygu durum bo
zukluklarnn artmasna neden olur. Fiziksel olarak gl olma
normunun iselletirilmesi, erkeklerin, rahatszlklarn grmez
den gelmelerine, tedaviyi reddetmelerine, baka zm yollarna
nceleme
niversite rencilerinin geleneksel cinsiyet rolleriyle ilgili ola
rak yaadklar skntlar
Lisans dzeyinde verdiim Cinsiyet Rolleri dersinin dnem so
nu snavnda bazen rencilerin kendileri hakknda bilgi vermele
rinin istendii baz sorular da yer alr. Kadn ya da erkek olmak
tan dolay sizin yaamnzn snrlandn ya da sorunlar yaad
nz dndnz durumlar nelerdir? sorusuna verilen cevapla
r incelediimde ortaya yle bir tablo kyor:
Cevap verenlerin toplam says: 93 (kzlar: 84; erkekler: 9)
Kzlarn en ok dile getirdikleri sorunlar: (En ok dile getirilen
lerden aza doru)
1. Ge saatlerde ya da gece tek bana darda bulunama
mak, bulunduunda sorun yaamak ya da endielenmek
2. Erkekler kadar zgr olamamak (gidi geli saatlerinin k
stlanmas, dar kamamak vb.)
3. Erkek kardeten farkl muamelelere maruz kalmak (ev ile
ri, zgrlk, izin, erkek arkada vb.)
4. Ev ilerini yapma ya da yardm etme zorunluluu
5. alma yaam ya da ile ilgili sorunlar (ie kabulde g
lkler, kmsenmek, grev d iler -temizlik, yemekbeklenmesi, ykselememek, gelecekte sorun yaama kay
gs)
6. Kyafete ve davranlara dikkat etme zorunluluu
7. Gsz, aciz, korunmaya muhta grlmek
8. Sosyal hareketliliin kstlanmas (seyahate, elence yerle
rine yalnz gidememe vb.)
9. Erkek arkadaa, sevgiliye izin olmamas, onaylanmamas
10. Cinsel obje olarak grlmek
Sonu
Geleneksel cinsiyet rolleri, kalpyarglar, kadnlarla erkekle
rin farkl olduklar nanc, hem kadn hem erkek iin olumsuz so
nular douruyor. Bu skntl sonular, nsanlarn kendilerini ger
ekletirmelerine, mutlu olmalarna, hatta salkl olmalarna en
gel oluyor, insanlara kadn ya da erkek olarak bakmak ve her
tr davran bununla snrlamak byk bir hakszlktr, insanlarn
kendilerini istedikleri gibi biimlendirmelerine izin verilmeli; yap
mak istedikleri, yapmaktan holandklar ve kendilerini daha mut
lu hissettikleri ve dolaysyla daha da baarl olacaklar durum ve
davranlar cinsiyetleri nedeniyle yasaklanmamaldr.
TC 15
Kaynaka
Beal, C. R. (1994), Boys and Girls. The Development of Gender Roles. New
York: McGraw-Hill, Inc.
Beall, A. E., Sternberg, R. J. (Eds.). (1993). The Psychology of Gender. New
York: Guilford Press.
Becker, G. (1996). Bias in the assessment of gender differences. American
Psychologist, 51 (2), 154-155.
Bern, S. L. (1974). The measurement of psychological androgyny." Journal of
Consulting and Clinical Psychology, 42 (2), 155-162.
Bern, S. L. (1975). Sex role adaptability: One consequence of psychological
androgyny. Journal of Personality and Social Psychology, 31 (4), 634-643.
Bern, S. L. (1981). Gender schema theory: A cognitive account of sex typing.
Psychological Review, 88 (4), 354-364.
Bem, S. L. (1983). Gender schema theory and its implications for child deve
lopment: Raising gender-aschematic children in a gender-schematic soci
ety. Signs: Journal of Women in Culture and Society, 8 (4), 598-616.
Bem, S. L. (1985). Androgyny and gender schema theory: A conceptual and
empirical integration , T. B. Sonderegger (Ed.). Psychology and Gender.
Nebraska Symposium on Motivation 1984 iinde. Lincoln ve London:
University of Nebraska Pres.
Bem, S. L. (1993). The Lenses of Gender. New Haven and London: Yale
University Press.
Bem, S. L , Lenney, E. (1976). Sex typing and the avoidance of cross-sex be
havior. Journal of Personality and Social Psychology, 33 (1), 48-54.
Bem, S. L, Martyna, W., Watson, C. (1976). Sex-typing and androgyny:
Further explorations of the expressive domain. Journal of Personality and
Social Psychology, 34 (5), 1016-1023.
Benbow, C. P., Lubinski, D. (1997). Psychological profiles of the mathema
tically talented: Some sex differences and evidence supporting their biolo
gical basis. M. R. Walsh (Ed.) Women, Men, and Gender: Ongaing Debates
iinde, s. 274-282. New Haven ve London: Yale University Press.
Bener, . (1989). Kadnlarn Zaman ve Para Kullanm." Ankara: H. . Salk
Bilimleri Enstits (Ev idaresi ve Aile Ekonomisi Program), yaynlanmam
doktora tezi.
Berk, L. E. (1994), Child Development (3. b.). Boston: Allyn and Bacon.
Berkem-Gven, G. (1996). Kz ve erkek niversite rencilerinin ailede top
lumsal cinsiyet rolne ilikin tutumlar ve benlik algs." 3 P Psikiyatri Psikoloji
Psikofarmakoloji Dergisi, 4 (4), 260-267.
Berscheid, E. (1993). Foreword. A. E. Beall, R. J. Sternberg (Eds.) The
Psychology of Gender iinde, (s. vli-xvli). New York ve London: Guildford
Pres.
Best, D., Williams, J. E. (1993). A cross-cultural viewpoint." A. E. Beal, R. J.
Sternberg (Eds.). The Psychology of Gender iinde, (s. 215-248). New York:
Guilford Pres.
Fiske, S. T., Stevens, L. E. (1993). Whats so special about sex? Gender stere
otyping and discrimination." S. Oskamp, M. Costanzo (Eds.) G e n d e r I s s u e s
in C o n t e m p o r a r y S o c ie t y i in d e , s. 173-196. Newbury Park: Sage.
Fiske, S. T, Stevens, L. E. (1998). Whats so special about sex? Gender stereoty
ping and discriminiation. D. L. Anselmi, A. L. Law (Eds.) Q u e s t io n s o f G e n d e r :
P e r s p e c t iv e s a n d P a r a d o x e s iinde, s. 232-245. Boston: McGraw-Hill.
Forbes, G. B. (2001). Body dissatisfaction in women and men. The role of
gender-typing and self-esteem." Sex R o le s , 4 4 (7/8).
Ford, J. B., Kramer Voli, P., Honeycutt, Jr. E. D., Casey, S. L. (1998). Gender
role portrayals in Japanese advertising: A magazine content analysis. (On
line). J o u r n a l o f A d v e r t is i n g , 2 7 (1), 113-125.
Frable, D. E. S. (1997). Gender, racial, ethnic, sexual, and class, identities.
A n n u a l R e v ie w o f P s y c h o lo g y , 36, 139-162.
Franzoi, S. L. (1996). S o c ia l P s y c h o lo g y . Dubuque, IA: Brown ve Benchmark.
Freud, S. (1969). Anotomy is Destiny. B. Roszak, T. Roszak (Eds.) M a s c u l i n e /
F e m in in e . R e a d i n g s in S e x u a l M y t h o lo g y a n d th e L ib e r a t i o n o f W o m e n iinde,
s. 19-29. New York: Harper Colophon Books.
Frieze, I. H. (2000). Violence in close relationships. Development of a rese
arch area: Comment on Archer, (2000). P s y c h o lo g ic a l B u lle t in , 1 2 6 (5), 681 684.
Furnham, A., Babitzkow, M., Uguccioni, S. (2000). Gender stereotyping in te
levision advertisements: A study of French and Danish television. G e n e t ic ,
S o c ia l, a n d G e n e r a l P s y c h o lo g y M o n o g r a p h s , 1 2 6 (1), 79-104.
Furnham, A., Rawles, R. (1995). Sex differences in the estimation of intelligen
ce. J o u r n a l o f S o c ia l B e h a v io r a n d P e r s o n a lit y , 1 0 (3), 741-748.
Garatch, Alan. (2002). E r k e k le r D ile G e ls e . stanbul: Doan Kitap.
Gardiner, M., Tiggemann, M. (1999). Gender differences in leadership style,
job stress and mental health in male-and female- dominated industries.
J o u r n a l o f O c c u p a t i o n a l a n d O r g a n iz a t io n a l P s y c h o lo g y , 7 2 , 301-315.
Gentile, D. A. (1998). Just what are sex and gender, anyway? A call for a
new terminological standard. D. L. Anselmi, A. L. Law (Eds.). Q u e s t i o n s o f
G e n d e r : P e r s p e c t iv e s a n d P a r a d o x e s iinde, s. 14-17. Boston: McGraw-Hill.
Giligan, C. (1993). I n a D if f e r e n t V o ic e . Cambridge: Harvard University Press.
Giligan, C. (1998). In a different voice. Women's conceptions of self and df
morality. B. M. Clinchy, J. K. Norem- (Eds.). T h e G e n d e r a n d P s y c h o lo g y
R e a d e r iinde, s. 347-382, New York: New York University Press. ( H a r v a r d
E d u c a t io n R e v ie w , 4 7 , (4) s. 481-517,1977de yeniden basm).
Golding, J. M. (1990). Division of household labor, strain,and depressive
symptoms among Mexican Americans and non-hispanic whites. P s y c h o lo g y
o f W o m e n Q u a r te r ly , 1 4 , 103-117.
Golding, J. M., Singer, J. L. (1983). Pattern of iner experience: Daydreaming
styles, depressive moods and sex roles." J o u r n a l o f P e r s o n a lit y a n d S o c ia l
P s y c h o lo g y , (3), 663-675.
Hovardaolu, S. (1997). Stres belirtileri ile durumsal ve srekli kaygnn yord a n m a s K r iz D e r g is i, S (2), 127-134.
H r r i y e t gazetesi, Adalet Divan: Kadn kayrlabilir. (1997, 13 Kasm), s. 37.
Hyde. J. S. (1997). Gender differences in math performance. Not big, not bio
logical. M. R. Walsh (Ed.) Women, M e n , a n d G e n d e r : O n g o in g D e b a t e s iin
de, s. 283-287. New Haven ve London: Yale University Press.
Hyde, J. S., McKinley, N. M. (1997). Gender differences in cognition:
Results from meta-analyses, P. J. aplan, M. Crawford, J. S. Hyde, J. T.
E. Richardson (Eds.) G e n d e r D if f e r e n c e s in H u m a n C o g n i t i o n iinde, New
York, Oxford: Oxford University Press.
imamolu, E. O. (1992). Evaluating his/her success/failure at breadwinning/
homemaking: A case of double standards. J o u r n a l o f H u m a n S c ie n c e s , 11
(2), 10-31.
imamolu, E. O., Yasak-Gltekin, Y. (1993). Gazetelerde kadn ve erkein
temsil edilii. T r k P s i k o l o ji D e r g is i, 8 (29), 23-30.
inelmen, K. (1998). Gen Yetikinlerde Cinsiyet Rollerinin zdeere Etkisi. G.
Okman Fiek (Ed.). IX. U lu s a l P s i k o l o ji K o n g r e s i B i li m s e l a l m a la r iinde,
(s. 577-582). Ankara: Trk Psikologlar Dernei.
Jackson, L. A., Hymes, R. W. (1985). Gender and social categorization:
Familiarity and ingroup polarization in recall and evaluation. T h e J o u r n a l o f
S o c i a l P s y c h o lo g y , 1 2 5 (1): 81-8.
Karahan-Uslu, Z. (2000). T e le v iz y o n v e K a d n . stanbul: Alfa.
Kavuncu, (1987). Bern Cinsiyet Rol Envanterinin Trk toplumuna uyarlama
almas, Yaynlanmam yksek lisans tezi. Ankara: H. . Sosyal Bilimler
Enstits.
Kazgan, G. (1970). Trk ekonomisinde kadnlarn igcne katlmas, mesle
ki dalm, eitim dzeyi ve sosyoekonomik stats. N. Abadan-Unat (Ed.)
T r k T o p lu m u n d a K a d n iinde, s. 155-189. Ankara: Trk Sosyal Bilimler
Dernei.
Keith, P. M., Schafer, R. B. (1986). Housework, disagreement, and depressi
on among younger and older couples. A m e r ic a n B e h a v i o r a l S c ie n t is t , 2 9
(4), 405-422.
Kibria, N Barnett, R. C Baruch, G. K Marshall, N. L, Pleck, J. H. (1990).
Homemaking role quality and the psychological well-being and distress of
employed women. S e x R o le s , 2 2 (5/6). 327-347.
Kim, H. (1998). Do employed and nonemployed Korean mothers experience
different levels of psychological well-being in relation to their gender role at
titudes and role qualities? S e x R o le s , 3 3 (11/12), 915-931.
Kllng, K. C., Hyde, J. S., Showers, C. J., Buswell, B. N. (1999). Gender dif
ferences In self-esteem: A meta-analysis. P s y c h o lo g ic a l B u lle t in , 1 2 5 (4),
470-500.
Knudson-Martin, C. (2000). Gender, family competence, and psychological
symptoms." J o u r n a l o f M a r it a l a n d F a m ily T h e r a p y , 2 6 , (3), 317-328.
Sakall, N. (2001). Beliefs about wife beating among Turkish college students:
The effects of patriarchy, sexism, and sex differences. S e x R o le s , 4 4 (9/10),
599-610.
Sakall-Uurlu, N. (2002). eliik Duygulu Cinsiyetilik lei: Geerlik ve
Gvenirlik almas. T r k P s i k o l o ji D e r g is i, 1 7 (49), 47-58.
Schooler, C., Miller, J., Miller, K. A., Richtand, C. N. (1984). Work for the ho
usehold: Its nature and consequences for husbands and wives. A m e r ic a n
J o u r n a l o f S c io lo g y , 9 0 (1), 97-124.
Spence. J. (1985). Gender identity and its implications for the concepts of
masculinity and femininity. T. B. Sonderegger (Ed.). P s y c h o lo g y a n d
G e n d e r . N e b r a s k a S y m p o s iu m o n M o t iv a t io n , 1 9 8 4 iinde, s. 59-95. Lincoln
and London: University of Nebraska Press.
Steenbarger, B. N., Greenberg, R. P. (1990). Sex roles, stres and distress. A
study of person by situation contingency. S e x R o le s , 2 2 (1/2), 59-68.
Stephan, C. W., Stephan, W. F,, Demitrakis, K. M., Yamada, A. M., Clason, D.
L. (2000). Women's attitudes toward men: An integrated threat theory app
roach. P s y c h o lo g y o f W o m e n Q u a r t e r ly , 2 4 , 63-73.
Swim, J. K., Aikin, K. J., Hall, W. S., Hunter, B. A. (1995). Sexism and ra
cism: Old-fashioned and modern prejudices. T h e J o u r n a l o f P e r s o n a l it y a n d
S o c i a l P s y c h o lo g y 6 8 (2), 199-214.
Sugihara, Y., Katsurada, E. (2000). Gender-role personally traits in Japanese
culture. P s y c h o lo g y o f W o m e n Q u a r t e r ly , 2 4 (4), 309-318.
ahin, D., Berkem-Gven, G. (1996). Ergenlerde aile algs ve benlik algs.
T r k P s i k o l o ji D e r g is i, 11 (38), 22-32.
erif, M., erif, C. W, (1996). S o s y a l P s ik o lo jiy e G ir i . (ev. M. Atakay ve A.
Yavuz). stanbul: Sosyal Yaynlar.
irvanl-zen, D., Bayraktar, R. (1993). Annenin alma durumunun ocu
un cinsiyet zelliklerine ilikin kalpyarglarnn geliimi zerindeki rol. R.
Bayraktar ve i. Da (Ed.). VII. Ulusal Psikoloji Kongresi bilimsel almalar
iinde, s. 65-76. Ankara: Meteksan
Tabak, F. (1997). Women's upward mobility in manufacturing organizations in
stanbul: A glass ceiling initiative? S e x R o le s , 3 6 (1/2), 93-102.
Tajfel H. (1978). Social categorization, social identity and social compari
son. Tajfel H. (Ed.) D if f e r e n t ia t io n B e t w e n S o c ia l G r o u p s iinde. London:
Academic Press, 61-76.
Tiedje, L. B., Wortman, C. B., Downey, G., Emmons, C., Biernat, M., Lang,
E. (1990). Women with multiple roles: Role compatibility perceptions, sa
tisfaction, and mental health. J o u r n a l o f M a r r ia g e a n d t h e F a m iliy , 5 2 , 6372.
Trew, K., Kremer, J. (Eds.) (1998). G e n d e r a n d P s y c h o lo g y , London: Arnold.
Trk Dil Kurumu (TDK). (1994). O k u l S z l . Ankara: Trk Dil Kurumu.
Trkne, M. (1995). E s k i T r k T o p lu m u n u n C in s i y e t K lt r . Ankara: Ark
Yaynevi.
Wong. F. Y., McCreary, D., Duffy, K. G. (1990), A further validation of the Bern
Sex Role Inventory: A multltralt-multimethod study." S e x R o le s , 2 2 (3/4), 24959.
Yee, M., Brown, R. (1994). The development of gender dlfferentation in young
children. B r it is h J o u r n a l o f S o c ia l P s y c h o lo g y , 3 3 , 183-96.
Yldrm, A. (1997). Gender role influences on Turkish adolescents self-idendity.
A d o le s c e n c e , 3 2 (125), 217-232.