You are on page 1of 290

YARATICILIK

ve
ETM

TRK ETM DERNE


YAYINLARI

YARATICILIK ve ETM

TRK ETM DERNE


XVII. ETM TOPLANTISI
25-26 Kasm 1993

ISBN 9 7 5 - 7 5 8 3 - 02 - 2

TRK ETM DERNE


ETM DZS NO: 17

Yayna Hazrlayan
Prof. Dr. Ayegl ATAMAN
V

NDEKLER

Sunu

........................................................................................ 3

TED Bilim Kurulu Bakan


Prof. Dr. zcan Demirel'in A Konumas....................... XIV
TED Genel Bakan
Prof. Dr. Rt Yce'nin Konumas...................................XIX
Bildiri

I. Yaratclk [Temel Kavramlar ve Ku


ramlar] ................................................................. 1
Prof. Dr. Ahmet NAM

Bildiri

II. nsanda Yaratcln Geliimi............................ 15


Yrd. Do. Dr. Ayenur YONTAR

Bildiri

III. Eitimde Yaratcla Genel Bak.................... 37


Prof. Dr. Ningur NOYANALPAN

Bildiri

IV. Bilimde Yaratclk, Yaratc Bilim


Adam................................................................ 4 7
Prof. Dr. Tosun TERZOLU

Bildiri V.

Bildiri

Sanatta Yaratclk [Oyun, Dram a)................ 69


Prof. Dr. nci SAN
VI. Eitim Srecinde Yaratclk...........................105
Prof. Dr. Ayegl ATAMAN
VII

Bildiri VII.

Yaratcln Toplumsal ve Kltrel


Boyutlar.......................................................129
Prof. Dr. Bozkurt GVEN

Bildiri VIII. Yaratc Okul, retmen, renci.............. 144


Do. Dr. Veysel SNMEZ
PANEL

Trk Eitim Sisteminde Yaratclk.............. 167


Oturum Bakan:
Prof. Dr. Bozkurt GVEN
Panel yeleri:
Do. Dr. Zehra PROLU
Do. Dr. Erda AKSEL
Tlay ARICI
Hasan Blent KAHRAMAN
Zeynep DLL

Dizin ................................................................................... 243

EK 1. TED XVII. Eitim Toplants Program.................... 247


EK 2. Dzeltmeler in lgililere GnderilenYaz rnei.. 255
EK 3. Trk Eitim Dernei Yaynlar..................................259
VIII

SUNU

Yaratclk, yzyllardr dnrler ve bilim adamlar iin


zerinde en ok dnlen sorunlardan biri olmutur.
Hemen herkesin gr birliine vard husus, toplumlar ile
riye gtrecek gcn yaratclkta odaklat noktasndadr.
Bugn tm dnya lkeleri arasnda eletirel ve yaratc
dncenin egemen olmad bir toplumun, gelimi bir top
lum olamayaca gr yaygn kabul grmektedir. Bir toplu
mun gemiin bilgi birikimine sahip olmas nemli
grlmekte, ancak daha nemli olan zgn ve yeni bilgileri
retebilmesi gerektii vurgulanmaktadr. Bilgiyi retmenin
de yaratc dnmenin bir rn olduu belirtilmektedir.
Yaratclk ve yaratc dnme toplumsal sorunlarn
zmnde de bireylere yol gsterici olmaktadr. Bunun
yansra,
giderek
artan
bilgi
birikiminin
eitimle
aktarlmasnn olanakszl karsnda, bireylerin kendi kendi
lerine bilgi edinmeleri ve sorunlarn kendilerinin zme zo
runda kalmalar yaratc dnmenin ve yaratc olmann
nemini ortaya koymaktadr.
IX

Bu balamda bakldnda yaratclk kavramndan ne


anlalmaktadr? Eitim yoluyla bireyler yaratc olabilirler
mi? Dier bir anlatmla yaratclk bireylere retilebilir mi?
zellikle de bugnk eitim sistemi iinde ezbere dayal bir
eitim srecinden geip bilgi retmeyi renmeden mezun
olan bireyler mi? Yoksa bilgi retmeyi renerek mezun
olan bireyler mi? yaratclktan ve yaratc dnmeden
payna denleri alacaktr. Aratrmalarn da ortaya kard
gibi sadece stn zekallar deil normal zekallar da iyi bir
eitim srecinden getikleri zaman yaratc olabilecekleri ve
bunlarn da bilgi retmeyi renenler arasndan kaca
kantlanm olacak mdr?
Bu belirlemelere ve sorulara yant bulmak amacyla Trk
Eitim Dernei tarafndan dzenlenen yaratclk ve eitim
konusundaki toplantda dile getirilen gr ve nerilerin yer
ald bu yapt, eitim dnyasna nemli katklar getirecei
umuduyla Trk Milli Eitiminin hizmetine sunuyoruz.

Sayglarmla,
Prof. Dr. zcan DEMREL
TED Bilim Kurulu Bakan

AILI KONUMALARI

Prof. Dr. zcan DEMREL


TED Bilim Kurulu Bakan

Prof. Dr. Rt YCE


TED Genel Bakan

XI

TRK ETM DERNE


XVII. ETM TOPLANTISI
YARATICILIK VE ETM
2 5 - 2 6 Kasm 1993

MEHMET BAKLACI (TED Genel Mdr] Saygdeer mi


safirlerimiz, hepiniz hogeldiniz, TED Bilim Kurulumuzun
dzenlemi bulunduu 17 nci Eitim Toplantsna balyoruz.
Sizleri ulu nder Atatrk ve yakn arkadalar adna sayg
duruuna davet ediyorum.
(Sayg duruu ve stikll Mar]
MEHMET BAKLACI (TED Genel Mdr] En iyi dilekle
rimle sizleri saygyla selamlyorum ve Bilim Kurulu Bakan
Sayn Prof. Dr. zcan Demirel'i, a konumasn yapmak
zere krsye davet ediyorum.
Buyurun efendim.

TRK ETM DERNE BLM KURULU BAKANI


PROF. DR. ZCAN DEMREL'N
XVII. ETM TOPLANTISINI ACIS KONUMASI
Sayn konuklar,
Trk Eitim Dernei Bilim Kurulu adna sayglar sunuyo
rum.
Trk Eitim Dernei tarafndan dzenlenen 17. Eitim
Toplantsna ho geldiniz. Bilindii gibi, Trk Eitim Dernei
byk nder Atatrk'n buyruu ile 1928 ylnda kurulmu,
yelerinin ve yardmsever vatandalarn katklaryla, bugne
kadar varln srdrm, Atatrk ilkelerinden ve devrimlerinden dnsz Trk ulusal eitimine katky hedeflemi kamu
ya yararl bir kurulutur.
Trk Eitim Dernei, ulusal eitime kuruluunun 50.
ylndan itibaren yapt eitim etkinlikleriyle katkda bulunmak
tadr. Bu etkinliklerin banda, 197B ylnda balatlm olan
ve

eitim

alannda

byk

hizmetleri

gemi,

baarl

eitimcileri dllendirmek gelmektedir. Trk Eitim Dernei,


bugne kadar 12 eitimciye Trk Eitim Dernei Hizmet
dl, 1 bilim adamna Trk Eitim Demei Eitim Aratrma
dl vermitir. Dier bir etkinlikte, 1979 ylnda balatlm
olan eitim toplantlaryla, 1983 ylnda balatlm olan
retim toplantlardr. Bugne kadar 16 Eitim Toplants ve
11 retim Toplants dzenlenmi ve her toplantda sunulan
XV

bildiri ve paneller kitap halinde yaynlanm ve eitimcilerin hiz


metine sunulmutur. Ayrca, Trk eitimine katkda bulunan
deerli eitimciler iin, Anma Toplantlar dzenlenmitir.
Trk

Eitim

Dernei

Bilim

Kurulu,

verilen

dllerle,

dzenlenen bilimsel toplantlarla Trk ulusal eitim sistemine


hizmet vermenin yan sra, bugn 90 nc saysna ulaan Ei
tim ve Bilim Dergisiyle, lkemizde ada eitim dnce
sinin gelimesine katkda bulunmay amalamaktadr.
Trk Eitim Dernei Bilim Kurulu'nun almalarnda
arlk noktasn byk oranda, eitim ve retim toplantlar
oluturmaktadr. Kurulumuz, gerek eitim gerekse retim
toplantlarnn

konusunu

belirlerken,

byk

bir

titizlikle

almakta ve Trkiye'nin gndeminde olan gncel bir konuyu


semeye byk bir nem gstermektedir. Bu balamda,
yaama

geirilmi

bilgi

gereksiniminin

geerli

olduu

gnmz toplumunda, insann yaratc olduu srece ayakta


kalabileceini ve ancak baarl olabileceini gz nne ala
rak, retmen, renci, veli, eitimci, aydn ve en bata
insan olarak hepimiz iin ok nemli olduunu dndmz
"yaratclk ve eitim" konusunu 17. Eitim Toplantsnda ele
almay kararlatrm bulunmaktadr.
Yaratclk, yzyllardr dnrleri ve bilim adamlarn
megul eden bir sorun olmutur. Hemen herkesin gr
birliine vard husus, toplumlar ileriye gtrecek gcn,
yaratc bireylerde younlat noktasndadr. Bugn, tm
dnyada eletirel ve yaratc dncenin, eemen olmad
bir toplumun asla gelimi bir toplum olamayaca kabul edil
XVI

mektedir. Bilgi birikimine sahip olma nemli, ancak bilgiyi


retebilme daha da nemli olmaktadr. Bilgiyi reten ise sa
dece yaratc dnceye sahip olanlardr.
Gnmzde giderek artan bilgi birikiminin, eitim yoluyla
aktarlmasnn olanakszl ve bireylerin kendi kendilerine bilgi
edinmek ve sorun zmek zorunda kallarndan tr daha
ok yaratc davranmalarnn gereklilii ortaya kmaktadr.
Bu balamda yaratclk ile eitim arasndaki ilikiye
bakldnda, okul ile yaam arasnda setleri yok etmenin yolu
olarak, yaratc dnceyi retme-renme srecinin mer
kezine, rencinin bulunduu yere koymak gereklilii zerinde
durulmaktadr. Byle bakldnda, yaratclk kavramndan ne
anlalmaktadr: Yaratclk, yaln tanmlara smayan ve
karmak bir sre olmasna karn, bu karmak sreci tm
bilisel ve duyusal etkinliklerde, her trl alma ve uran
iinde grmek sz konusu olabilir mi, yoksa yaratclk bilinen
lerden hareketle yeni, zgn bir senteze varma ya da yeni
zm yollar bulma ii midir? Eitim sisteminin herhangi bir
dzeyinden ve snfndan, sorunlar zmeye yetenekli,
aratrc, dnen ve dncelerini uygulayarak kiisel ve
toplumsal yaam etkileme gcne sahip, oulcu bir toplum
da demokrasinin gerektirdii, bilimsel davranlarla dolu;
dier bir deyile, bilgi retmeyi renerek mezun olan birey
ler yetitiriyor mu acaba? Bu ve benzeri sorulara yant ara
mak amacyla, 17. Eitim Toplantsna da yaratclkla eitim
arasndaki iliki, konunun uzmanlar tarafndan tartlacaktr.
Her zaman olduu gibi bugn de toplantmza katlarak,
almz onurlandran siz deerli konuklarmza, bildiri suna
XVII

cak, panele ve tartmalara katlacak deerli arkadalarmza


teekkr eder, hepinize Trk Eitim Dernei Bilim Kurulu
adna tekrar sayglar sunarm.
imdi, konumalarn yapmak zere Trk Eitim Dernei
Genel Bakan Prof. Dr. Sayn Rt Yce Beyi davet ediyo
rum.

TRK ETM DERNE GENEL BAKANI


PROF. DR. RT YCE'NN KONUMASI
Saygdeer konuklar, deerli eitimciler, bilim adamlar,
Trk Eitim Dernei Ynetim Kurulunun, Bilim Kurulunun
saygn yeleri, basnmzn deerli mensuplar, Trk Eitim
Dernei Genel Bakan olarak hepinizi saygyla selamlyorum

>

ve bu toplantya katlmanz nedeniyle teekkr ediyorum.


Trk Eitim Dernei, geleneksel olarak her yl sonbahar
dneminde dzenledii eitim toplantlarnn onyedincisi olan
Yaratclk ve Eitim konulu eitim toplatsna ho geldiniz. He
pinizi Trk Eitim Demei Merkez Ynetim Kurulu adna
saygyla selamlyorum. Toplatya katlan ve eitime gnl
veren bu gzide topluluun varln frsat bilerek, sizleri amb
lemini ekranda grdnz, kamuya yararl bir demek olan
Trk Eitim Dernei'nin almalar hakknda bilgilendirmeyi
grev saymaktaym.
Trk

Eitim

Dernei,

byk

nderimiz

Atatrk'n

ynlendirmesiyle 1 92 8 ylnda kurulmutur. Demein temel


amalar, fakir, kimsesiz ve yetenekli Trk ocuklarna burs
lar vermek, ngilizce dilinde retim yapan okullar amak,
yurtlar kurmak, lkenin eitim faaliyetlerini desteklemek ve
gelitirmek, genlerimizin sosyal, kltrel ve sportif alma
ve dayanmalarna katkda bulunmaktr. Trk Eitim Demei,
kuruluundan bu yana geen 65 yl ierisinde, amalarndan
hibir sapma gstermeksizin, etkinliklerini giderek artan bir
XIX

tempo iinde srdrebilen ve ayaklar zerinde dimdik kalabi


len nadir demeklerden biridir. Ortaretim ve yksekretim
kurumlarnda retim gren Trk ocuklarna ylda ortalama
850 adet burs verilmektedir. Biri Ankara'da, dieri Ankara
dndaki il ve ilelerde kurulu 7 vakf okulunda, toplam 12 bin
mertebesindeki renciye kaliteli eitim ve retim imknlar
salanmakta, Adanada kurulu bulunan yurdumuzda 300
renci barndrlmakta, eitime ilikin konularn ilendii
Eitim ve Bilim adl bir dergi ayda bir yaynlanmakta, her yl
genellikle Mays ve Kasm aylarnda biri retim, dieri eitim
dallarnda iki bilimsel toplant dzenlenmekte, Haziran ay
ierisinde bir eitimci Hizmet dl ile dllendirilmekte ve
eitim konusundaki eitli aratrma projeleri ve eitim
aratrmalar
desteklenmektedir.
Bir
sreden
beri
yrtlmekte olan eitim ktphanesinin hizmete sokulmas
almalarna hz verilmi olmasndan duyduum memnuniye
ti de bu vesileyle bilgilerinize sunuyorum.
Takdir buyuracanz gibi, Trkiye'de kendisini Trk eitim
yaamnn gelimesine bu denli adam baka bir dernei bul
mak olduka gtr. Sizlerden aldmz gle daha yararl
almalar yapacamz ve bu konuda her trl neri ve
ynlendirmeye ak olduumuzdan hepinizin emin olmasn is
tiyorum. Eitimi, sosyal ve ekonomik kalknmann ve ada
olmann temel unsuru sayan Trk Etim Dernei, Trk
eitimine katklarn eksilmeyen birliiyle srdrmeye ka
rarldr.
1992 ylnn Kasm ay ierisinde yaplan,
"Ortaretimde Yenileme konulu 16. eitim toplantsnn
hemen akabinde, Trk Eitim Dernei Bilim Kurulu, 17.
XX

eitim toplantsnn konusunun, "Yaratclk ve Eitim"


olmasn uygun grm ve bu yndeki almalara hz veril
mitir. Bugn ve yarn lkemizin en sekin bilim adamlar ve
uzmanlarnca, objektif biimde tartlacak olan 17. eitim
toplantsna ilikin sonularn, lkemizin eitim politikasna
olumlu katklar getirmesini yrekten diliyorum.
Saygdeer konuklar ve eitimciler, Yaratclk ve Eitim ko
nusunun tartlmasnn Trk ulusunun bilimsel ve teknolojik
gelimesine yn veren ve aratrma potansiyelinin
artrlmasndan sorumlu olan TBTAK ats altnda
yaplmasn ok anlaml buluyorum. Fikri hr, irfan hr, vic
dan hr kuaklar yetitirilmesinin n koulunun, sorgulayc,
yaratc ve retici bir eitim sistemi olduuna inanyorum.
Kiilere daha nceden kurulmam ilikiler arasndaki ilikileri
kurabilme, yeni dnce sreci iinde yeni fikirler, deneyim
ler, yaantlar ve mitler ortaya koyabilme olanaklarnn veril
mesi hedef olarak seilmelidir. ocuklarmza kk
yalardan itibaren deneyerek renmeyi, yaratc almalar
yapabilmeyi, bilgi toplama, tanma, deerlendirme ve bir
araya getirme yeteneklerini gelitirmeyi salayacak ortamlar
kurulmaldr. Hayatmz yaamaya deer klan, yaratclk aile
de balar, okullarda yeerir ve ilk meyvelerini vermeye
balar; rahata dknlk, zgrlkten ve zgvenden yoksun
olma, belirli bir konuda yeterli bilgi sahibi olmama ve alaya
alnma korkusu, yaratcl olumsuz etkileyen etmenler olarak
bilinmektedir. retim kurumlarmzda, aratrmalar sonucu
ortaya kan ve yaratcl olumsuz biimde etkileyen bu et
menler gz nnde bulundurularak gerekli nlemler
alnmaldr.
XXI

Sunu yoluyla retim yerine, inceleme ve aratrma,


bulu yoluyla retim tercih edilmelidir. rencilerimiz, kendi
kendine
renebilmenin
yntemiyle
donatlmal
ve
rendiklerini yaantlarnda uygulamaya cesaretlendirilmelidir. zellikle kk yalarda, ocuklarmzn hayal etmeye,
taklit etmeye, dilini ve dncesini zgrce kullanabilmeye ve
evrensel igdlerini sergilemeye olanak veren, oyunu eitim
ortamna katan almalara destek verilmelidir. lkemizin,
sebep-sonu ilikisi ierisinde gelien aratrma, gelitirme
ve patent iznindeki konumu maalesef, pek parlak deildir.
Akademik bir uratan teye ekonomik bir ihtiya haline
gelen, aratrma, gelitirme almalar Japonya ve Ameri
kay bir bulular lkesi yapm, dnya teknolojisini tekelinde
tutar hale getirmitir. Trkiye'yi teknoloji ithal eden bir lke
konumundan teknolojiyi reten bir lke konumuna getirmek
istiyorsak, ocuklarmz ok kk yalardan itibaren yaratc
ve aratrc bir ruhla yetitirmek zorunda olduumuzun bilinci
iinde olmalyz.
Szlerime son verirken, bu toplantnn eitim ve toplum
yaammza yeni boyutlar, grler getirecei inancyla top
lantya bildirilerle katlan, panel yesi olarak grev alan, otu
rum ve panelleri ynetme grevlerini stlenen tm bilim
adamlarna ve uzmanlara, toplatnn programn hazrlayan ve
gerekletirin Trk Eitim Dernei Bilim Kuruluna, iinde bu
lunduumuz salonu toplant iin tahsis eden TBTAK
Ynetim Kuruluna ve toplantnn herhangi bir aksakla mey
dan vermeyecek biimde organize edilmesini salayan Trk
Eitim Dernei merkez brosu mensuplarna teekkrlerimi
XXII

bir bor biliyor, Trk Eitim Dernei 17. eitim toplantsnn


baarl gemesini diliyorum.
Sayglarmla.

I. OTURUM
Yaratclk
(Temel Kavram lar ve Kuram lar)

Prof. Dr. Ahmet NAM


(ODT Felsefe Blm)

Oturum Bakan : Dr. Ferhan OUZKAN


(TED Bilim Kurulu yesi)

BAKAN - Toplantmzn birinci oturumunu ayorum.


Konumacy krsye davet etmeden nce toplantmz
mnasebetiyle derneimize gelen telgraflar var, onlar okuta
cam.
(Telgraflar okundu)
BAKAN - imdi Birinci Oturumun konusu yaratclk ve
yaratclkla ilgili temel kavramlar ve kuramlar. Byle nemli
bir konunun balangcn oluturan bu konuyu Sayn Prof. Dr.
Ahmet nam ileyecekler, kendisini krsye davet ediyorum.
Sayn nam, ODT Felsefe Blm retim yelerinden,
bu konunun 3 0 dakika iinde ilenmesini, daha dorusu bir
giri eklinde bizleri iki gn srecek toplantya hazrlamas
bakmndan nemli, ondan sonra 15 dakikamz kalyor, 1 5 da
kika iinde de kendisine yneltilen sorulara cevap vermeye
alacaklar.
Buyurun efendim.

YARATMA CABASI ERMEYEN BR YASAM,


YASAMAYA DEMEZ.
YARATMA LE NN LGLYZ ?
Yaratma ile olan ilgimiz nelerden kaynaklanyor? "Yaratma"dan ne bekliyoruz?
Neden zerinde dnyor, kuramlarn anlamaya al
yoruz?
a)
Sorunlarmz zebileceini dnyoruz. Pragmac bir
tutumla yaratcl kullanmak istiyoruz. Daha becerikli, daha
akll, sorunlar daha az insan olabilmek iin,
3

b) Sanatta, bilimde, dncede yeniyi, farkl olan yakala


mak, bu etkinlik alanlarn devingen, canl bir yapya kavu
turmay dnyoruz.
c) Gnlk yaamda insan ilikilerinin basma kalp, s
biimde yaanmasn amak, yaratc yaamak istiyoruz. Ey
lemlerle dolu, anlaml bir yaam biimine erime umudunu
tayoruz.
Eitimciler, en azndan sorun zme, retme (teknolojik,
sanatsal, bilimsel, dnsel retme] ve eylemlerde (ahlak
alannda yapp ettiklerimiz) yaratcl gelitirecek bir eitim
dzeni aryorlar.
Bu ilgideki tuhaflk, yaratcln yntemini, yolunu yor
damn ararken, yaratc olup olmayacamz sorunudur. Ya
ratclk retilebilir mi? retilirse, yeni olann, deiik olann
nasl ortaya konacann belli, herkese uygulanabilecek ku
rallar varsa, sonuta bu yolla elde edilenin bir yarat rn
olduundan sz edebilir miyiz? Sahi, yaratclktan yaratc bi
imde sz etmek, yaratcl yaratc biimde ele almak
olana var mdr?

NEDR YARATICILIK?
Her rn ortaya koymak yaratclk deildir. Peki, nedir,
yaratc etkinlii yaratc olmayandan ayran? Yaratm, yara
ty olanakl klan nedir? (Yaratma: Yaratma sreci, yarat:
Yaratlan rn anlamnda.)
Bir yaratm ve yaratnn lt nedir? rnein bir dnce
ya da sanat rn ne zaman yarat saylacak, ne zaman bir
taklit olarak ele al nacaktr?
4

Bu konudaki ilk savm, mutlak yarat ve yaratm ltnn


olmaddr, Yaratmay yaratma klan iinde yer ald ALAN
ve bu alann yaratma ncesi koullardr. rnein, bilim
alanndaki bir kuram, yarat saylrken, sanatta basma kalp
bir alma olarak grlebilir. Burada alan, bilimin, sanatn
tm etkinlik blgelerini gsterebilecei gibi, bilim ve sanatn
dallar da ayr ayr alanlar oluturabilir. Tarihsel geliimi
iinde bir dnem yarat saylm rnler, dier dnemlerde
yarat saylmayabilir. Bir rnn yarat saylp saylmayaca o
alanda alan insanlarn bilgi, kavray, beklenti ve
deerlerine baldr. Giderek o toplumdaki bireyler aras
ekimeler, kmelemeler, kskanlklar ve duygusal etkilen
meler yaratnn yaratmn deerlendirilmesini etkileyebilir.
"Gnein altnda yeni birey yok" anlay, yaratcl, yeni
lii yok sayan bir anlaytr, bir yoruma gre. Her meydana
getirme etkinliinin yeni olduu, eskilerine hi benzemediini
syleyen sava gre, seri retimle elde edilmi rnler bile
yaratdrlar. Bu grlerden hangisinin doru olduu iinde
bulunulan alann, bu alandaki dnsel ortamn, fiziksel, tek
nolojik evrenin koullarna, bu alan konu edinen insanlar
topluluunun bilgi dzeyine, deerlerine baldr.
kinci savm da u: Yarat ve yaratm ltleri tarih boyun
ca kltrden kltre deiebilir. Ama her yarat ve yaratm da
o alann iinde yaratmaya hazr bir durumun, birikimin oldu
unu syleyebiliriz. Ex nihilo nihil fit. Hilikten hilik doar.
Yaratma, daha nce ortaya konmu yarat ve yaratmlara da
yanarak yrr.
yleyse, yaratc yaama, bylesi bir birikimin yaratc
tarafndan sindirilmesini gerektirir. Sorunun kavranmas, o
alanda eksiklii duyulan yaratlarn beklenmesi gibi nkoul
larla, iinde kafas ve yrei yaratmaya hazr yaratc aday
5

larnn yaamasn salayacak bir kltr ortam gerekiyor. Bu


yaratc kltr ortamnn nasl bir ey olacann nceden
kesin izgileriyle belirlenebileceini syleyemeyiz. Birbirine
benzemeyen ortam ve evrelerde yaratlar gerekleebilir.
Yaratma ii bir birikim, kafa ve gnl hazrlnn yannda
yaratcdan (yaratc:Yaratma yeteneine sahip kii I) yreklilik
ister. Yaratma bir cesarettir. nk bilinmeyene doru bir
uzantr. Denenmemiliktir. Denenmemii denenir, bilinme
yeni bilinir, grlmeyeni grlr klnca alann tepkisinin ne
olacan bilemeyiz, arlatan saylma, kepaze olma tehlikesini
gslemek gerekir.
nc savm: Yaratmn hazrlk gerektirdiini syledi
imiz gibi, her hazr olann, her yaratc olmak isteyenin
yaratc olamayacan ileri srebiliriz. Yaratclk, ou kez is
teme ve denetim gcmzn dndadr. O nedenle kltr ta
rihinde yaratc says azdr.
Belki burada nemli olan, yaratma abasnn baarl olsun
olmasn kendisinin anlaml saylamas gerektii dncesidir.'
Yaratc abalarla gemi, yaratya ulamaya adanm bir
yaam saygndr. Yaratmn neden deerli saylaca bu ura
nn zorluklar yaratc adaylarna anlatlmal.
Drdnc savm: Yaratma ura, kendi iinde dereceler
tayan, yaratya ynelmi edimler (yapp etmeler) bulundu
rur. Yaratma alan iinde eklemeler, dzeltmeler, btn
lemeler, karmalar, deitirmeler, eki dzen vermeler, k
k lde, deiik derecelerde yaratlar, yaratmlar sayla
bilir. Asl yarat o alandaki allm, benimsenmi erevele
rin deitirilmesidir. Yalnz, unutulmamal ki, daha nceki
szlerimiz nda bu da, alann koullarna, o alandaki toplu
luun bilgi ve grgsel yapsna baldr.
6

Yaratclk, zgr ve zerk yaratclarla bu yaratclara ya


ratma olana salayacak ortam ve evre istiyor. Zaman
zaman basklarn da yaratcl krkledii sylense de,
yaratcnn dtan olmasa bile iten, yaratc gnlnn, i
dnyasnn yaratc bamszlna erimi olmas gerekir, bu
da yaznn bir baka sav.

YARATICI BR KLTRDE SOLUMAK


Yaratclk, yaratc bireyler gerektirir. O bireylerin iinde
yaad toplum ve o toplumun yaama biimini, Yaratma
Kresi olan bir kltrde insanlar yaratmay solurlar, yarat
mann heyecan ile sarslrlar. Yaratclarn says az olsa bile
yaratmann deerini bilenler fazladr. Kokumu, khnemi
yaamdan uzaklamak, hava kre, su kre gibi bir yaratma
kresinin oluturulmasna baldr.
Yaratcl yreklendirirken, yaratmann ve rnlerinin ah
laksal boyutunu da unutmamak gerekir. nsan iinde yaratlan
insan ortadan kaldracak, toplumsal dzenini olumsuz ynde
bozacak, gnln ve doasn kirletecek, ykp yok edecek
yaratlardan yana olmamak gerekir.
Yaratmann politik boyutunu da dnmeli: Ne adna
yaratyoruz? Yaratlarmz kimin hizmetindedir? Acaba birileri
bu rnleri bizi yok etmek, kleletirmek iin mi kullanacak
lardr?
Yaamay, yaratarak yaamaya abalama olarak gren,
kendi apnda olanca zenginlii, eitlilii iinde, deiik dere
celeriyle yaratma urana adanm yaamalar olan insanlar
yetitirmeye ynelik olmal, yaratma kre altndaki eitim.
Yaratc eitimin nasl yaplabilecei konusunda yaratc
olamazsak, byle bir eitimi uygulama olanamz nasl olabi
7

lir? Kopya edilmi modellerle, kendi insanmz, koullarmz,


deerlerimizi, gemiimizi, ksaca kltrmz tanmadan
yaratcla kalkabilir miyiz?
Yaratcla sayg duyup, bu uurda aba gsterecek gen
insan yreklendirmenin en iyi yolu eitici olarak bizlerin
yaratc olmaya abalamasdr. Yaratmaya abalamadan
yaanm bir yaamn deersiz olduunu bylece anlayabilir
belki, gen yaratc aday.

TARTIMA
BAKAN - Sayn konumacya konumasn zamannda bi
tirdii iin ok teekkr ederiz ve ok zl olarak iki gn sre
cek olan tartmalarn, nerilerin, savlarn bir nevi tabann
oluturacak gzel fikirler ileri srdler. Ben bir iki not aldm,
onu sizlere yansttktan sonra soru ksmna geeceiz.
nce, yaratclk retilebilir mi veyahut nasl retilebilir?
Konusu zerinde durdular; yle tahmin ediyorum ki, bundan
sonra yaplacak konumalarn aa yukar cevabn veya
karlklarn arayacak arkadalarmz bunun zerinde dura
caklardr. Esasen, toplantmzn amalarndan biri budur.
Yarat ve yaratm kavramlaryla ilgili ltler ve savlarn da
ileri srdler; kendi kiisel grleri olarak, onlarn zerinde
fazla durmayaym, belki siz soru soracaksnz. Birde eitimde
yaratc insan yetitirmede bu yaratma kresi, atmosferi veya
ortam diye adlandrdklar bir nokta var ki, yle tahmin ediyo
rum ki, bu da okulda veyahut eitim srasnda yaratcl
arttrmann en byk yolu budur.
Efendim, imdi 15 dakika kadar bir zamanmz var. Soru
sormak daha dorusu dorudan doruya bu konumalar
erevesinde anlalmayan veya biraz daha geni tutulmasn
8

dilediiniz, soru sormak niyetinde olduunuz konular buraya


getirebilirsiniz.
Kim sz almak istiyor efendim?.. Soru sormak isteyen
drt arkadamz var.
Buyurun efendim.
FUAT TURGUT (Emekli retim yesi] - Ben Sayn konu
macnn, yaratcla yaratc adan bakmak iin yaratc bir
yol at kansndaym; onun iin nce tebrik ederim.
ki noktada sorum var: Bir tanesi, yarat ortaya ktktan
sonra, bunun yarat m taklit mi, yarat m deil mi, yarat m
yaramaz m gibi bir lt var m: Bana var gibi geliyor.
Yaratlm ey daha nce yaratlm olanlardan bir ka nokta
da farkl olmas gerekiyor; farklln noktalar ve yerleri ve de
recesi bu ltleri bulmamza yardm edebilir.
kincisi: Buna baka boyutlar da eklenebilir; bir tanesi u :
yarat, kolu olmayan bir CEKET, yarat neye yarar? yani, kul
lanllk, fonksiyonellik meselesi. Ben bu noktada bana katlp,
katlmadklarn ve biraz almasn istiyorum. kincisi, yaratc
ln eitiminde ok nemli bir noktaya dokunduk; hemen
hemen bat dnyasnda ve bizde pek zerinde durulmuyor;
ama, bizde Yunus Emre yolu gstermi, iyor ki 'Yaratlm
knamayz, yaratandan tr" yleyse, eitimde ortaya bir ey
kyor . Her ne ltle bakarsak bakalm, yaratan yarattn
dan tr knamamamz gerekiyor. Bu noktaya katlr msnz?
Onun zerinde durmak isterim.
BAKAN - Teekkr ederiz Sayn Turgut.
Buyurun efendim.
Dr. BRAHM YILDIRIM (Hacettepe niversitesi Aratm
ma Grevlisi] - Ben nce Sayn hocama teekkr ediyorum.
9

Benim sorum yle -aklama getirmeyeceim, sadece bir


boyutunu sormak istiyorum- Yaratcln, sanyorum toplum
sal boyutuyla ilgili ksmlarn, eitli faktrlerle ilikilerini
akladlar. Ancak, acaba yaratcl bireysel farkllklarla ilikilendirebilir miyiz? Yani, zel eitime muhta olan birisi,
farkl mesleklere yetenei,farkl yeteneklere sahip olan birisi
ya da farkl potansiyeli olan birisi - o bireysel farkllklar dedi
im zaman bunlar kastediyorum, daha sralayabiliriz- bunlarla nasl ilikilendirebileceiz ya da ilikilendirebilir miyiz?
Teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederiz Sayn Yldrm.
Buyurun efendim.
HAKKI CAL [Emekli Fen Eitimci] - Benim anlayma
gre, yaratcln daha anaokullarndan ocuklara balatl
mas iin, acaba, biz burada ne gibi giriimler yapabiliriz?
evrede gryoruz, bir ok hazr oyuncaklar hem batdan
hem lkemizden taklit taklit taklit, byle... Bu, insan kkten
itibaren taklitilie altryor, o ocuun sonradan yaratcla
altrlmas ok zor oluyor. Bunun iin, fen eitimcilerine
yani, bugn laboratuvarlarda ders veren fen retmenlerine,
kitap yazarlarna ne gibi mesaj verilebilir? Ben bunu sormak
istiyorum. Teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederiz Sayn Hakk cal.
Buyurun Sayn Niyazi Altunya.
NYAZ ALTUNYA [ Eitim-l Sendikas Genel Bakan] Ben, ok sylenen bir kavramn aklanmasn isteyeceim:
"Bilgi toplumu" diye bir kelime var. Bu planlarmza geti, 5
yllk planlara geiyor, plan n almalarnda var ve politi
kaclar da ska kullanyorlar, "artk, bilgi toplumu olduk, bilgi
ana girdik, 21 inci asr tamamen bilgi toplumunun a
10

olacak", arkasndan da "bilgisayar destekli eitim" szc


geliyor. Nedir bu "bilgi toplumu" ve buna bal olarak bilgisa
yar gibi teknolojik gelimeler yaratcl engelledi mi? Yani, biz
bakalarnn dnd ve disketlerle saklanan eylerle mi
idare ediyoruz? Bu konularda aklama bekleyeceim.
Teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederiz.
GLSEREN ORHON [Emekli ngilizce retmeni] - Yara
tclk bir zihin meselesi olduuna gre, yaratcl gelitirmek
iin zihine baz teknikler kazandrlp, acaba, randman a r
trmak gibi yntemler konu edilebilir mi?
BAKAN - Teekkr ederiz efendim.
Sayn nam, 10 dakika ierisinde bunlar cevaplandrr
sanz, memnun oluruz. Buyurun efendim.
PROF. DR. AHMET NAM - imdi, lt konusu tabi
gelitirilebilir. Benim, turadaki konumam sadece bir taslak,
yaratclk zerinde ok fazla dnm birisi deilim. Onun
iin, baz ltler, -benim ilk savma gre- mutlak ltler yok
tu r demitim; fakat, hi bir lt yok anlamnda deil, ltler
var; ama, mutlak olarak sylenmiyor, koullara ve alana
bal, onun iin sizin uyarnz yerindedir. Birtakm, ak olarak
belirtmesem de yaratcln ne olduu konusunda rtl
eyler syledim herhalde, ite o da farkllk anlamndadr,
daha nceki yaratlara benzememe anlamndadr. Fakat, bun
larn deerlendirilmesinin nasl olaca, yaratc rnlerinin,
yaratmn deerlendirilmesinin kendisi ok ayr bir tartma ve
inceleme konusudur. Neye yarat diyeceiz, neye yarat demiyeceiz problemi zerinde dnlmesi gereken bir konudur.
Belki, baka byle tartma ortamlar aarak bunlar anlat
mak gerekir.
11

Bilim tarihinde, dnce tarihinde zerinde kafa yormamz


gereken, mthi rnekler vardr. Bu konuda, maalesef zama
nm olmad iin bunlar syleyebileceim.
kinci konumac arkadan sorusunu yle anladm:
imdi, yetenek ve bedenimizin, beynimizin veya vcudumuzun
yaps o ekilde olabilir ki, baz insanlar hi yaratclk cehdine,
abasna girmeden, her ortaya attklar rnle yaratc olabi
lirler. te biliyorsunuz, Sanat Tarihinde Mozart ve Saliari
rnei vardr. Yani, oumuz Saliari durumundayzdr; ne
kadar urarsak uraalm bir trl yaratc rnler ortaya
koyamayz. Belki bu yzden tanrya kzanlarmz, kfredenle
rimiz de olabilir; ama, bazlarmz ylesine ansl yaratlmtr
ki, yaratclk onlar iin daha kolay olabiliyor; demek ki, bu, belkide benim konumamda o taraf eksik kald, yaratcln biyogenetik bir yan da var . Bu yantmla belki son konumac a r
kadamn da sorduu gibi, bir takm tekniklerle acaba,
yaratclk salanabilir mi, yaratc ortam hazrlanabilir mi:
Tabi o tekniklerin bulunmas da ok tuhaf bir durum; ama,
yine yaratclk gerektirecektir, olabilir, muhakkak teknii
vardr; nk, yarat kreyi oluturabilmenin belli kurallar ola
bilir, bir yere kadar olduunu, tmyle olmadn sylyorum.
Belki, bir takm farmakolojiyle uraan arkadalar varsa, bir
takm ilalarn alnmasyla veya birtakm yoga teknikleriyle
yahut daha baka tekniklerle yaratcln artrlabilecei
sylenir. Bir ok yazar ve dnr bu konuda yazmtr, bili
yorsunuz ite romanc, romann nasl yazmal: oraplarn
karp, ayaklarn souk suya koyduu zaman ilham geliyor
mu. Ne zaman ilham gelir? Herkes kendi ilhamn veya o
yaratc atei nasl yakalayabiliriz, ite bu herkesin kendi
bana bulmas gereken bir ey gibi geliyor. Yani, hep batan
beri bu konumamda yle bir endie duydum; bilmiyorum o
endiemi size aktarabiliyor muyum? Yaratclk zerinde
12

konumak bana sanki, ayp bir ey yapyormuum gibi geliyor.


Yaratcln ne olduunu biz anlamaya alabiliriz; ama, bu
yurmaya kalkmak doru deil: Buna ne hakkmz var. nk,
bizim sylediklerimizin dnda belki birtakm eyler yaplrsa
yaratc olunacaktr. Yaratcl kstlamaya ve bizim tekelimiz
altna almaya, - " bak bu, benim dediklerimi yapmazsan yara
tc olamazsn, yaratc ol yoksa seni dverim" - yaratcl
byle buyurucu bir ekilde ortaya atmann, kurallarn belirle
menin, baka trl yaratc olunamayacan sylemenin de
yaratclk ruhuna uygun olmadn dnyorum.
Kitap yazarlarna ne sylenebilir, ne gibi nerilerde bulunu
labilir: nerilerde bulunmak dediim gibi, bana yakan bir
ey deil, kimseye de yakmaz. Yani, bana birisi t verdi
diye mi, ben yaratc olmaya alacam; yani," babam bana
yle yaz demiti, bende yazdm ve yaratc oldum." bilemiyo
rum, bu tip bir beklenti ierisine girmek de tuhaf oluyor; ama,
nasl bu konular tartabiliriz, onu da ok ak ekilde bilmiyo
rum dorusu.
Bir arkadamz, bilgi toplumundan sz etti. Oradaki bilgi
yi, enformasyon anlamnda kullanyoruz; biz felsefede o
ayrm hep yaparz, maalesef, buna dikkat edilmiyor, enformasyon ile bilgi arasnda, yani, malumat ile bilgi arasnda
fark var. Bilgi toplumu, bilgi a dendiinde orada enformas
yonlarn ylmas, birikmesi, anlalyor; ama, enformasyo
nun, malumatn bilgiye dnmesi; ite onu kullanabilecek,
sindirebilecek, yorumlayabilecek, o malumatla yaratc olabile
cek insanlarn olmasn gerektiriyor. O yzden siz, birtakm,
bilgisayarlarn, tekniklerin edinilmesiyle, niversitelerin kurul
masyla, belli ders kitaplarnn getirtilmesi ve okunmasyla,
yani, malumat sahibi olmak ile bilgi sahibi olmann ayr bir ey
olduunu anlamak gerekiyor. Bilgi sahibi olabilmek o malu
mat yourabilmek, o malumatla yaratc olabilmek, o malu
13

mat hayata geirebilmek anlamna geliyor. Eer, bunu yapa


mazsak, sizinde iaret ettiiniz gibi, biz bu kadar malumatn
ve bu kadar tekniin iinde yok olur, gideriz. 0 bakmdan
bizim, buradaki yaratc olmalyz feryadmz, kimlik sorunu
muzla bizim kltr olarak, toplum olarak var olma sorunu
muzla da ilgilidir. Ya yaratc oluruz, ya yaratc oluruz, baka
bir aremiz de yoktur diye dnyorum.
Teekkr ederim.(Alklar]
BAKAN - Sayn Inama ve bu ikinci aklamalarna vesile
olan soru sahiplerine teekkrlerimi bildirmek istiyorum.

14

II. OTURUM
nsanda Yaratcln Geliimi

Yrd. Do. Dr. Ayenur YONTAR


(B.. Eitim Fakltesi]

Oturum Bakan : Prof. Dr. Bekir ONUR


(TED Bilim Kurulu yesi]

BAKAN - kinci oturuma ho geldiniz. Zamandan kazan


mak iin hemen balamak istiyorum.
tane kutlama telgraf var. Onlar okumak istiyorum.
(Telgraflar okundu)
imdi, ikinci oturumun konusu olan "nsanda yaratcln
geliimi" konusunda Yrd. Do. Dr. Ayenur Yontar bize bu ko
nuda bilgiler sunacak. Daha sonra tartma yapacaz.
imdi, kendilerinden rica ediyorum.
Buyurun efedim.
Yirminci yzyln balarndan beri, farkl yaklamlarla
aklanmaya allan yaratclk kavramnn bugn tm dav
ran bilimciler tarafndan kabul edilmi bir tanmna rastla
mak mmkn deildir. Tarihsel geliim ierisinde kavramla il
gili olarak, psikoanalitik, davran, insancl, bilisel ve etkile
imli yaklamlarla eitli modeller gelitirilmi, ancak halen
yaratcln boyutlar, niteliksel zellikleri ve bu zelliklerin
dalm objektif bir ekilde ortaya karlamamtr.
Yaratclk, en az drt boyutu ile dnlmesi gereken bir
kavramdr. Yaratc sre, yaratc rn, yaratc birey ve ya
ratc durum olarak sralanabilecek bu boyutlar tam anlamyla
aklk kazandnda kavramsal bir btnlkten sz edilebilir.
(Mooney, 1963; Mac Kinnon, 1970; VVoodman ve Schoenfeld, 19B9). Yaratc davran bir durum olmadan ortaya
kmaz. Sosyal, kltrel ve fiziksel evre yaratc davranlarn
ortaya kmasna neden olduu gibi, engel de olabilir. Bu
evresel faktrlerin, tarihsel geliim sreci ierisinde gster
dikleri farkllamalar da yaratc, ya da yaratc olmayan
rnlerin ayrmnda etken olabilmektedir. Daha nce sz
edilen drt boyut ele alndnda ve bunlara tarihsel ve sosyo
lojik boyutlarda katldnda, yaratclk ile ilgili kavramsal bir
17

tanma ulamak zorlamaktadr. Kavramsal dzeydeki bu


gler nedeni ile baz yazarlar rnein Wagner (1978), yara
tcl bilimsel amalarla kullanamayacak kadar belirsiz bir
kavram olarak kabul etmektedir. Kavramla ilgili bu. karma
kl en iyi vurgulayan ayn zamanda da aklayan yaklamn,
etkileimci yaklam olduu sylenebilir. Bireysel ve evresel
deikenlerin yaratc davran zerindeki etki ve etki
leimlerini zetleyen etkileimci bir modeli gzden geirmenin
daha sonraki tartmalara k tutmas asndan gerekli
olduu dnlmektedir. (Bkz. ekil 1).

Bireysel
Gemi

Birey

Durum

Davran

Sonu

ekil 1. Yaratc Davran ile lgili Etkileimci Bir Model


BG = Bireysel Gemi

DE = Durumsal Etkiler

K = Kiilik Yaps

SE = Sosyal Etkiler

O = Organizma

YD = Yaratc Davran

BY = Bilisel Yetenekler

S = Sonular

(Woodman, R. W. ve Schoenfeld, L. F., 1989, s: 81)

18

ekil 1'de gsterilen modeli, yaratc davrann ya da rnn


ortaya k ve ekillenmesinin bal olduu etkenleri gzler
nne serdii gibi, kavram deerlendirmenin ok boyutlu
luunu ve karmakln da vurgular niteliktedir.
Kavramsal dzeydeki bilinmezler ve anlaamamazlklar ge
nelde yaratcn, daha zelde de yaratc rnn operasyonel
tanmlamalarna getirilen snrlandrmalar ve bu snrlar iinde
gelien tartmalar ile bu lde anlamalara dnmekte ve
konu ile ilgili almalar giderek artmaktadr. Aratrma bul
gularna ve ilgili tartmalara yaratcln geliimi ereve
sinde yeri geldike deinilecektir. Bu almalarn bir ksmnn
temelini oluturan ve yaratclk ile ilgili lme aralarnn
geliimine k tutan Guilfordun (1950), yaratc bireyin
zellikleri ile ilgili aklamalarn ve konuya yaklam bu bildiri
nin tartma snrlar olarak kabul edilebilir. Guilford'a gre
raksak dnme iin gerekli sekiz temel yetenei Guilford
aada zetlendii gibi sralamaktadr;
Probleme ve problem durumlarna duyarllk gsterme
Dncelerde akclk gsterebilme ya da baka bir deyile
fazla sayda ie yarar fikir retebilme
Allagelmemi, zgn ancak ilevsel fikirler retebilme
Bir fikirden dierine rahatlkla geebilme,
Sentez yeteneine sahip olma,
Analiz yeteneine sahip olma,
Karmak ilikileri kontrol altna alabilme
Deerlendirme yapabilme (Brown, 1984, p.14)
Guilfordun yaklam ile almalarn srdrm olan ve
bu alana zellikle gelitirmi olduu lme aracyla katklarda
bulunan E. P: Torrance (1963) yaratcl "....sorunlara , bo
19

zukluklara, bilgi eksikliine, kayp elere, uyumsuzlua kar


duyarl olma sreci, glkleri tanmlama ve zm arama,
tahminlerde bulunma ya da eksikliklere ilikin denenceler
gelitirme ve sonu olarak da zm iletebilme" olarak
tanmlamaktadr. Torrance da, Guilford gibi yaratc dnce
srecinin temelinde raksak dnme yeteneini grmekte ve
bu dnce srecinde sezgi ve imgelemin nemini vurgula
maktadr. Yaratc birey sezgi yetenei ve imgelem gcn kul
lanarak sorunlar zerken, daha nce dnlmemi yollar
izleyerek sonuca ulamay beklemektedir. Baka bir deyile
geleneksel yollar yerine daha zgn ve yeni izgiler zerinde
yrmektedir.
Literatrde yaratc bireylerin poplasyondaki dalmlar
ile ilgili farkl grler yer almaktadr. Bir grup bilim adam
(Nicholls, 1972; Mansfield ve Buss, 19B1; Vernon 1989],
yaratcl poplasyonun %2'lik bir blmne, yani rnleri ve
davranlar ile dier bilim adamlar ve sanatlar arasndan
sivrilmi bir grup iin geerli olan yetenek ya da davran
biimi olarak snrlandrmlardr. Kart gr ise - Guilford,
Torrance ve onlar izleyenler de bu gruba dahildir - yaratc
potansiyelin, poplasyonda normal bir dalm gsterdiini,
bu balamda her bireyin yaratclk potansiyeline sahip
olduunu, ancak yaratcl az ya da ok ketlenmi, engellen
mi bireylerden sz edilebileceini savunmaktadr. Bu gre
gre, evini sslemek amac ile amatrce resim yapan bir ev
hanm ile Picasso'nun yaratmlar ayn izgi zerinde deer
lendirilebilir. Byle bir gr ile, yaratma ya da yaratclk,
nde gelen sanat ve bilim adamlarnn tekelinde olan yar
mistik, rastlama olana az bir davran biimi olmaktan
kmtr.
Yaratcln poplasyondaki dalm ile ilgili farkl grler,
doal olarak ilgili aratrmalarn desenlerine de yansmtr.
20

Bir grup aratrmac, rneklem olarak adalar arasnda


yaratclklar ile nlenmi olan bilim adam ve sanatlar
seerek, bu yetikin bireylerin davran zelliklerini ve bu
zelliklerin ortaya kmasna neden olabilecek, gemilerin
den getirmi olduklar bireysel ve evresel deikenleri ve
bunlarn etkileimlerini inceleyerek yaratc potansiyelin
geliimi ile ilgili ipularn ortaya karmlardr. Dier bir grup
aratrmac da, ocuklardaki yaratc potansiyeli geliimsel
bir yaklamla incelemeyi amalam ve bu nedenle eitli ya
gruplarndaki ocuklar aratrmaclarn rneklemini olutur
mutur. Bu aratrma gruplarnda birbirini tamamlar nitelikte
bulgulara rastlanmaktadr.
Toplumda yaratclklar ile sivrilmi, sanat ve bilim adam
larnn hayat ykleri, gemileri aratrlarak yaratc insan
larn gsterdikleri baz ortak zellikler ortaya karlmtr. Bu
t r aratrma bulgular erevesinde yaratc bireylerin zel
likleri yle zetlenebilir: Yaratc insanlar kendi ajandalarn
kendileri yaratan ve dier insanlara gre bamszca hareket
ederek, konular ile ilgili ok alan insanlardr. Bu insanlar
deiime/yenilie kar ak ve uyumlu olup, devaml zgn
araylar gsterirler. Performanslar ile ilgili ama tayin etme
buna paralel olarak standartlarn belirlemede dier bireylere
gre daha duyarldrlar ve genelde bu amalar ve standartlar
dierlerininkine gre daha yksektir. Yaratc insanlar kendi
dnme zelliklerini bilip, bu zelliklerini denetim altna alma
da ve ynlendirmede sorumluluk gsterirler. Yaratc birey
ler, daha az yaratc bireyler ile karlatrldnda, zeka sevi
yeleri ya da akademik baarlar asndan bir stnlk ser
gilemezler. IQ ve yaratclk arasnda pozitif ancak yksek ol
mayan bir korelasyon olduu eitli aratmaclar tarafndan
(Vernon, 1989; Hayes, 1989; Urban, 1991; Yontar,
1992] ortaya karlmtr. Aratrmalarn birbirini destekler
21

bulgulan zetlendiinde ortaya kan tabloda, yaratc zel


liklerinin ounun, bireyin duyusal zellikleri, zellikle de mo
tivasyonu ile ilgili olduu grlmektedir. Bilisel zelliklerle ilgi
li olanlarn daha az sayda olduu dikkat ekmektedir. Bun
larn dnda bireyin dier zellikleri, anne babaya benzeme ve
yaratclk, bireyin yetitii ortam ve yaratcl ile ilgili bulgu
lar, incelenen yaratc bireylerin konu alanlarna gre fark
llklar gsterdii gibi, eliik sonular ve tutarszlklar da sergileyebilmektedir.
Bireyin fiziksel zellikleri, rnein sa rengi, boyu tm
yaam boyunca kaltmsal zelliklerdir. Zeka, yaratclk gibi
zelliklerde, fiziksel zelliklerde ki gibi bir tutarllktan sz
etmek olduka zordur. rnein zeka lmleri bebeklikten
ge ocukluk dnemine kadar birok ini klar gster
mekte ve bu lmler ile, yetikinlikteki zeka dzeyi yordanamamaktadr. Benzer bir anoloji yaratclk yetenei iin de
geerlidir. Hatta Vernon'un (1989) belirtmi olduu gibi Grober daha da ileri giderek, ocuklukta ortaya kan stn
yaratclk ile yetikinde ortaya kan arasnda hibir ban
gsterilemeyeceini vurgulamtr. ocukluktaki yaratcln
geliimini konu alan, geliimsel almalar olduka az
saydadr. Hatta Urban'a (1991) gre, ocuklukta yaratc
ln geliimi ihmal edilmi bir aratrma konusudur. Ayn ya
zara gre bu t r almalar son yllarda giderek artmaya
balamtr. Konu ile ilgili almalarn artmas, hem daha n
ce sz edilen bibliyografik almalarn eliik olan bulgu
larnn aydnlatlmasna, hem de yaratcln geliimsel izgisi
ortaya karlarak bu yetenekte etkisi olan faktrlerin bir
lde kontrol altna alnabilmesinde kolaylklar salayabilir.
Torrance (1963), ocuklardaki yaratc potansiyelin
geliimi ile ilgili olarak eitli ya gruplarndaki (3-18 ya)
ocuklar zerinde uzun sreli izleme almalarnn da yer
22

ald birok alma yapmtr. Kendi gelitirmi olduu,


raksak dnce testi olan Torrance'in Yaratc Dnce
Testi-TYDT-(Torrance Test of Creative Thinking] lme ara
cn kullanarak yapt almalar sonucunda, ocuklarda
yaratcln geliimini genelde yala birlikte artan, fakat baz
yalarda iniler gsteren bir geliim erisi zerinde sergile
mitir (Bkz. ekil 2).
Ya ra t c l k puan

Yr
*

Pnf

ekil 2. Torrance'in almalarndan Uyarlanan


Yaratc Yetenek Geliim Erisi
(Urban, K., 1991, s. 179)

23

Torrance'a gre TYDT puan ortalamalarndaki dler,


rnein 5 ya ocuklarnda gzlenen azalma, okulun sosyal
etkinliklerinden ileri gelmektedir. Bu ya ocuklarnn okul ha
yat ile ilk yanklklar, sosyal otoriteye boyun eme ya da
kabul etme gibi baz beklentileri de birlikte getirmi ve bu t r
sosyal deiiklikler TYDT puanlarn etkilemitir.
Urban 1991, ylnda Jellen ve Urban'in (1985] gelitirmi
olduu raksak ve yaknsak dnme yeteneini len Yara
tc Dnme Testi - izim rn'n YDT- (Test for Cre
ative Thinking - Dravving Production] kullanarak 4-8 ya
arasndaki Alman ocuklar zerinde geliimsel bir alma
yapmtr. Be deiik ya grubundaki 272 kiilik bir rneklemle yaplan almann sonucunda elde edilen ve yaratc
ln geliimi ile ilgili ip ucu veren eri [Bkz. ekil 3, Torran
ce'in almalarnn bulgularn destekler niteliktedir.
YDT

- puan

ekil 3. Kz (K), Erkek (E) ve Toplam rneklemin (T)


YDT- Puanlar ile Elde Edilen Yaratclk Geliim Erisi
(Orhan, K., 1991, s: 182)
24

Urban'n almas, Torrance'in almalarna gre daha


az ya grubu ve daha kstl bir rneklemi kapsamasna
ramen, benzer bir geliim erisi ile sonulanmtr. 6 yan
dnda ya arttka YDT puan ortalamalarnda bir art
gzlenmektedir. Komu ya gruplar arasnda tek istatistiksel
olarak anlaml farkllk gsteren, 5 ve 6 ya grubu ortalama
lardr. 6 ya grubu aleyhine olan bu durum bir de 6 ve 8 ya
grubu arasnda gzlenmektedir. Dier ortalama farklar ise
istatistiksel olarak anlamllk sergilememektedir. YDT puan
ortalamalarnn cinsiyetler aras ve cinsiyetler iindeki dalm
incelendiinde ise, istatistiksel olarak anlaml tek farkn 5-6
ya erkek gruplar ortalamalar arasnda olduu gzlenmitir.
Deiik eitim kurumlarna -okul ncesi ve ilkokul- gre YDT
puan dalmlarda incelenmi, okul ncesinde olan tm
ocuklarn puan ortalamalar ile, ilkokul birinci snf rencile
rinin puan ortalamalar karlatrlmtr. T-test ile karlat
rlan ortalamalar arasnda, okul ncesinde bulunan ocuklar
lehine istatistiksel anlamllk tarken 6 yanda ilkokula giden
grup ile 6 yanda okul ncesine devam eden grup arasnda
okul ncesi grup lehine istatistiksel olarak anlaml bir fark bu
lunmutur.
Urban'n ve Torrance'in bulgular ile tartmalar da ben
zerdir. Urban'da 6 ya grubunda gzlenen farkll, okulun
sosyal etkisiyle aklamaktadr. Urban bu be deiik ya gru
bundaki ocuklardan elde ettii izim rnlerini niteliksel ola
rak inceleyerek bilisel geliim dzeylerine paralel 6 deiik
yaratclk dzeyi ortaya karm ve bunlar tanmlamtr.
Bir baka geliimsel alma da, Yontarn (1992], Tor*
rancen Yaratc Dnme Testi - ekilsel Form - A'y kulla
narak yapm olduu uzun sreli izleme almasdr. rneklemdeki renciler ilkokul beinci snftayken balayan bu
alma, liseyi bitirecekleri yl sonulanmtr. Her uzun sreli
25

izleme almasnn dezavantaj olan rneklem kayb, bu


almada da sorun olmu ve rneklem, renciler onbirinci
snfn sonuna geldiinde 23 kiilik sayca kstl bir rneklem
halini almtr. 7 yl boyunca ayn renim kurumuna devam
eden deneklere TYDT uygulanm, ilk uygulama beinci, ikinci
uygulama sekizinci ve son uygulama da onbirinci snfn so
nunda yaplmtr. rneklem saysnn azl nedeni ile parametresiz istatistik yntemleri kullanlan almada, raksak
dnmenin boyutlar olan ekilse! aklclk, ekilsel esneklik,
ekilsel zgnlk ve ekilsiz ayrntln geliimi incelenmitir.
Akclk ve esneklik boyutlarnda, ya gruplarnn sralamalar
arasnda onbirinci snf aleyhine istatistiksel anlaml bir fark
gzlenirken, zgnlk ve ayrntllk boyutlarnda benzer bir
farka rastlanamamtr. Her ne kadar rneklemi snrl da
olsa, aratrmann sonular Torrance'in bir almasnda
(Torrance, 1973, s: 149-52) verdii ayn yalardaki Ameri
kal renci grubunun gsterdii gibi dzgn olmayan bir
geliim izgisi gstermitir. Torrance, kltrleraras alma
lar sonucunda, yaratcln geliim erisini inceleyerek her
kltrde farkl erilerin bulunduunu ne srmtr. Bunu da
her kltrn meraka ve yaratcla olan gereksimine kar tu
tumu ile aklamtr (Sungur, 1992, s: 162), Amerikal
renci grubu ile Trk renci grubunun, raksak dnme bo
yutlarnda gsterdikleri geliimsel erinin farkll bu anlamda
aklanabilir. Trk kltrnde yaratcln geliimi ile ilgili ipu
lar elde edebilmek amac ile birok geliimsel almaya ge
reksinim vardr. Bu almalarn geni meklemli ve Trk
normlarna gre standardize edilmi lme aralar ile ger
ekletirilmesi gerekmektedir.
Sz edilen aratrmalarn ortak bulgular ve birletikleri
tartma noktalar zetlenecek olursa, bireyin yaamndaki
kltrel kalplardaki devamszlklarn, ya da farkllklarn,
26

yaratc dnme yeteneklerini etkiledii sylenebilir. Urban


ve Torrance almalarnda ilkokula giriin etkisi ile Yontar a
lmalarndaki niversiteye Giri Snav kaygs bunlara rnek
olarak gsterilebilir.
Doada ve toplumda yaratcl etkileyen dier faktrler
ise Torrance tarafndan (1961), kz ve erkek ocuklarn farkl
yetitirilmeleri; fantazilerin erken ve yersiz engellenmesi;
meran snrlandrlp kontrol altna alnmas; otorite ve arka
da ilikileri sonucunda ortaya kan korku ve ekingenlik; en
gellemelerin ve baarnn ok fazla vurgulanmas; ilevsel
dnceler ile ilgili alma yapabilmek iin gereken kaynak
larn eksiklii ve eitim dzeyi olarak zetlemitir. Bunlara, bi
reyin bir otorite tarafndan deerlendirilme beklentisi ve yara
tc davranlarn dllendirilmemesi durumlarda eklenebilir.
Daha nceden de sz edildii gibi yaratc bireylerin ortaya
karlm davran zelliklerinin ou motivasyonlar ile ilgili
dir. Yukarda zetlenen durumlarn ou ise motivasyonu
olumsuz olarak etkileyebilen veya da baml klan durum
lardr ki bu da yaratcln engellenmesini birlikte getirir.
Eer tm sz edilenler zetlenecek olursa yaratclk,
ortamn bulduu zaman geliebilir. Aileler ya da eitim ku
rumlan ya da ksacas toplum, bireylerin yaratclklar zerin
deki nemli etkileri hakknda bilinlendirilirse belki de yara
tcl destekleyen, engellemeyen bir toplum iin ilk admlar
atlm olur.

27

KAYNAKA
Glover, J. A ve C. R. Reynolds., (1989). (Ed.), Handbook of creativity, New York: Plenum Press.
Guilford, (1950). inde Brovvn R.T., (1989). Creativity: W hat are
we to measure. Handbook of creativity, New York: Plenum
Press.
Hocevar, (1981). inde William, B. ve C.R. VVright, (1989). Psychometric issues in the assessment of creativity. Handbook of
creativity, Nevv York: Plenum Press.
Jellen, H.G. ve K. Urban., (1985). Test for Creative ThinkingDrawing Production. Universitat Hannover.
Mac Kinnon, D., (1970). iinde Brovvn, R.T. (1989). Creativity:
W hat are we to measure. Handbook of creativity, New York:
Plenum Press.
Mansfield, V. ve Buss., (1981). iinde Vernon, P.E. (1989). The
nature nurture problem in creativity. Handbook of creativity,
New York: Plenum Press.
Mooney, R.L. (1963). iinde Brovvn R.T., (1989). Creativity: W hat
are vve to measure.Handbook of creativity, Nevv York: Ple
num Press.
Nicholls, (1972). iinde Vernon, P.E. (1989). The nature-nurture
problem in creativity. Handbook of creativity, Nevv York: Ple
num Press.
Sungur, N., (1992). Yaratc dnce. stanbul: zgr Yayn
Datm.
Torrance, E.P., (1963). inde Vernon, P.E. (1989). The naturenurture problem in creativity. Handbook of creativity, Nevv
York: Plenum Press.
Torrance, E.P., (1974). Torrance Tests of Creative Thinking
norms-technical manual. Princeton: Personnel Press Inc.
Urban, K , (1991). n the development of creativity in children.
Creativity Research Journal, 4(2), 177-191.
Vernon, P.E., (1989).The nature-nurture problem in creativity.
Handbook of creativity, Nevv York: Plenum Press.
28

VVagner, (1978). iinde London V. J. ve Pace A. J .,(1980) Educati


onal psychology: n theory and practice. Nevv York: Random
House.
Yontar, A., (1992). A follow-up study about Creative thfnking abilities of students. Proceedings of the Third European Conference on High Ability, Munich; Germany; October 11-14.
Yontar, A., (1992).Yaratc Dnce Testi-izim rn ile ilgili
aratrma raporu. Baslmam alma, stanbul: Boazii
niversitesi.

29

BAKAN - Teekkr ederiz. zellikle, geliimsel boyutu


yani, son blm benim iinde ok ilginti bunu da belirtmek
isterim. imdi, sorularnz bekliyoruz. Ksa olmas ve gerek
ten soru olmas ricasyla.
Buyurun, Sayn Ataman.
Prof. Dr. AYEGL ATAMAN (Gazi niversitesi Gazi
Eitim Fakltesi) Sayn arkadama ok teekkr ederiz.
Bize ok yararlanacamz zetlemeler yapt. Benim, iki konu
da kendisine sormak istediim, daha dorusu eklemek iste
diim yanlar var. Onlardan birincisi: Zeka ile yaratclk
arasndaki ilikilere deinirken yaratclk ve zeka arasnda ok
fazla olumlu ilikiler olmadn belirttiler. Alanm nedeniyle,
ekleyebilirim ki, stn yetenekli olan ocuklarn tanmlanma
snda, boyut olarak ele aldmz zelliklerden birisi yaratclk
yandr. Ortalama st yetenek, art yaratclk, art grev bilin
ci diyebileceimiz, l alann kesitii nokta yada kesitii
noktaya giren ocuklar biz, artk stn yetenekli olarak kabul
ediyoruz, 1972'lerden sonra Renzuti'nin yapm olduu
almalar erevesinde. Batda, zellikle Amerika Birleik
Devletlerinde yaplan almalar, stn yetenek ile yaratc
ln birbirine paralel olduunu gstermektedir. yle syle
yelim; her yaratc kii stn yetenekli deildir; ancak, her
stn yeteneklide mutlaka bir yaratclk boyutunun olmas ge
rekir. Zannediyorum, yarn ki tebliimde de bu bahsettiim
model zerinde dururken bunu biraz daha anlatmak ya da
tartmak sz konusu olabilir. Btn bu geliimsel, bilinmez
lie ramen, yaratcln kendi iinde bir geliim silsilesi izle
diini bilmekteyiz. 0 da, birincisi, bir kuluka dnemi dedii
miz, yaratc rnn ortaya kmas iin belli bir bekleme
sresi, buna kltrel birikim diyebiliriz, renme diyebiliriz,
kiinin isel gdlenmesi diyebiliriz, dardaki tepkiler diyebili
riz; ondan sonra yaratc rnn ortaya kt aha an var,
30

yani, rnn ortaya kt an var ve bunlarn belli ya dilimle


riyle ilikili olduunu da ok gzel, pratiksel olarak arka
damz belirtti. Acaba, bu grafiklerdeki dler, okul ncesi
dnemi alm olanlarla ya da almam olanlar asndan sizin
yaptnz gibi, ilkokul, ortaokul ve lise son dnemlerinde,
dlerin oluu; bu eitimden kaynaklanabildii gibi geliim
sel bir boyut olarak, kiinin yaratclnn gelimesindeki
d noktalar olarak yorumlanabilir mi? Yani, hem evresel
etmen, hem de iten gelen duraan, pilato dediimiz, d
nemlere kii ulat iin de ortaya km olabilir mi? Bu konu
daki grlerinizi istiyorum ve yapm olduunuz almay
bulgular asndan biraz daha bir iki nemli sonuta- zet
leyecek olursanz alana ok byk katks olacaktr. ok
teekkr ediyorum.
BAKAN - Teekkr ederim. Buyurun efendim.
FUAT TURGUT - Anlalyor ki, yaratc insanlar baz zellik^
leri bakmndan daha rahat dnebilen, daha esnek, arkada
mn dedii gibi raksak dnme yetenfekleri ak kimseler;
te yandan, insan biz, kltrlenmeye baladmz zaman,
anaokulundan, okuldan itibaren, eitim programlarnda hedef
aldmz, toplumca kabul ettiimiz kalplarn ierisine itmeye
balyoruz. Yani, insan kendi boyutundan alyor, baka boyut
lara gre sktryoruz, zaman, aklmfza u soru geliyor:
Acaba, okul yalar, okul a ilerledike insann yaratc yete
nekleri azalyor mu? Byle bir aratrma var m? nk,
kalplyoruz, belli ekilde dnmeye zorluyoruz, sorun bu nok
tada. Teekkr ederim.
BAKAN - Buyurun.
Dr. FERHAN OUZKAN - Efendim, ben de unu sormak is
tiyorum: Benim, oturum bakanl yaptm blmde de sz
geti. Yaratclk genel olarak, normlarn dna klmas;
31

yani, takliti veyahut sregelen, allagelenin bir yerde dna


klmas ya da daha zerine gelinmesi eklinde felsefe olarak
akladlar. Herhalde, bu konumada da yaratc dncenin
ne olduu zerindeki tanmlar zerinde durdu Sayn konu
mac, gene ayn ey belirdi; acaba, her normatif durumun
dna kan, deiiklie, yenilie yaratclk ad verilebilir mi?
nk, John Devvey eserlerinde bunun zerinde ok
durmutur. Yaratc dnme konusunda zellikle, hepimizin
bildii almalar var ve nerileri de var; yaratc ve yapcy
yanyana kullanr. imdi, burada bir fikir birliine ihtiyacmz
yok; ama, bunu da dnmemiz lazm toplumda ok defa de
iiklie yaratclk ad veriyoruz; ama, her deiiklik veyahut
her bakalk, benzemezlik acaba yaratclk saylabilir mi?
Benim sorum bu.
BAKAN - Teekkrler efendim.
Son bir soru daha alalm. Buyurun .
MEHMET EMRALOLU - Yaratcln, eitim yoluyla geli
tirilmesi mmkn m? Bizim, eitimciler olarak, ocuklarn
doadan getirdiklerini gelitirme abamz onlarda bir yara
tclk artrm veya bir yaratcla itme gc olabilir mi? Bir de
6 yata bir dme var bu dmeyi okulncesi kre diye
ceimiz, okulncesi dnemle karlatrdklar zaman, okul
dnemindeki 6 yataki d, okulncesi dtende daha
fazla grnyor. Buradan u mu kar? Okulun disiplinciliimiz, - biraz nce hocamznda buyurduu gibi - birtakm kalp
lara onlar sokmamz, ekilciliimiz niye yaratcl dr
yor? Sonra, yaratcln -nceki konumada bulunamadm
iin kendimi ansz sayyorum tanm tartmal. Yaratclk,
insan st diyenler var, ki biz katlmyoruz; yani, insana zg
olamaz, insan yaratc olamaz. Bu insan st yaratclkla diye
lim ki yaratl teorisi ile bizim anladmz burada zerinde
32

durduumuz yaratclk arasnda bir ayrcalk var m? Teek


kr ederim. '
BAKAN- Teekkr ederim.
Buyurun Sayn Yontar.
Yrd. Do. Dr. AYENUR YONTAR - ncelikle ben, Turhan
Beyin "hereye yaratclk denebilir mi?" sorusundan,
Dewyden rnek verdiler kendileri- oradan balamak istiyo
rum; nedenine gelince, ok gzel bir noktaya deindiler. n
celikle kavramla ilgili bir anlamamz lazm; yani, yaratclktan
ne anlyoruz? Esas nemlisi o, ondan sonra, dier eyleri
tanmlamamz rahatlayacak. rnein, Piaget 'nin geliimsel
dzeylerindeki o herhangi bir eyi renmek iin, bireyin
gsterdii abada da yaratclk var; nada m yaratclk diye
ceiz, yoksa, Picasso'ya ya da Einstein'a ya da Nevvton'un
davranna m yaratclk diyeceiz, ncelikle onu ayrt etme
miz lazm. Onu ayrt ettikden sonra, her ey daha kolay rayna
girecektir. Ben kiisel olarak, herkeste yaratc bir potansiye
lin var olduunu dnyorum. Bir durum ya da etki, o kre
iinde, o kre verildi mi ona yaratclk kresi geliebileceini
dnyorum. Ama, tabi bunun bireysel farkllklara dayanan
bir st snr, herkes iin bir farkll olacaktr diye dn
yorum.
Ayegl Hanm'n sorusuna gelince, zeka ve yaratclk
ilikisi; zeka ve yaratclk arasnda bir iliki var -pozitif bir ilikizeka yaratclk iin n art saylacak kadar kesin, IQ'su u
kadar olanda, mutlaka u lde yaratclk vardr diye bir ey
syleyemiyoruz. Yoksa, zeka ile yaratclk arasnda bir iliki
var; ancak, beklenen kadar yksek bir dzeyde deil, iliki po
zitif.
33

Dier nemli bir noktada bu, benim aslnda, Bakan bana


iltifat ettiler zaman iyi kullandm diye; aslnda hi iyi kullana
madm, syleyemediim bir sr ey kald; tartmam yapa
madm aslnda. Daha sonradan da belirtmek istiyordum, bu
almada da bir sr deiken var; rencilerin yaratcl
n ya da raksak dnme yeteneklerini etkileyen; ancak,
tesadf eseri belki de ilkokula giri yllar ya da niversite
snavna giri kaygs bir anlamda etkiliyor mu raksak dn
me yeteneklerini, neden, nk, en azndan -dier zellikleri
sayamyorum srem snrl olduu iin- dardan deerlendir
me beklentisi var; o beklenti yani, dardan birilerinin kendisi
ni deerlendireceini bilme, bir snava girme ya da bir okula
girme, bir retmen, bir otonomi, onunla karlama beklen
tisi bile o isel motivasyonu da baml klan durumun, yara
tcl etkiledii syleniyor. Bu aratrmac da ona katld
iin, yle bir tartma yapt; aslnda, ok daha boyutlu, etkile
yen ok daha fazla faktr var. Dediim gibi ok tedbirli ve
snrl konumaya alyorum; nk, lme arac ile ilgili so
runumuz var, burada lmecilere ok fazla i dyor, zaten
lme aralaryla ilgili sorunumuz var. Birde bu almalarda
lme arac kullanma snrllklar var; o nedenle ok geni r
neklerini, ok geni lme aralaryla, ok farkl lme ara
laryla uzun sreli izleme almalaryla belki daha rahat
konuabilecek aratrmaclar; ama, u anda biraz kstl ko
numak durumundaym.
Fuat Hoca, okul yalan ilerledike yaratclk azalyor mu?
diye sordu. ok deiik grler var; ancak, grlerden bir
ksm ok kt bir ekilde okulumuzu eletiriyor, okul
ldryor demiyor da diyemiyor dilleri varmyor, engelliyor,
ite biz kendimiz engelliyoruz yaratcl diye fazla tartma
var. Birde benden sonra, mutlaka, dier arkadalar da buna
deineceklerdir. Bizim, yapmamz gereken ncelikle bu kreyi
34

kafamzda tarif edip, o kreyi snf ortamna tamamzdr;


yani, en azndan kendimiz iin yaratrsak o kreyi mutlaka,
rencimiz iinde tayacaz, mutlaka rencide bizden bir
eyler kapacaktr. ncelikle Sayn Ahmet Inam'nda dedii gibi
ncelikle retmenden balamamz gerekiyor.
ok teekkrler. [Alklar]
BAKAN - Biz teekkr ederiz.
Ben bu vesileyle, ncelikle kendi yaptnz aratrmann
ok arpc denebilecek varsa eer o istendi nk birka
bulgusundan sz edebilirseniz memnun oluruz.
Yrd. Do. Dr. AYENUR YONTAR - imdi, benim aratr
mam, uzun sreli izleme almas olmas asndan, yedi
sene srmesi asndan belki de benim bildiim kadaryla
Trkiyede ok az bu tr aratrma var. Trkiye'de yaplm
olmas asndan nemli; ancak, maalesef, rneklem ok
kstl. Uzun sreli izleme almalarnn dezavantaj bildiiniz
gibi, rneklem kaybdr. 23 kiiyle kstland sonunda bu
rnemlemim. Bu nedenle parametre istatistik kullanma zo
runda kaldm, sralamalar karlatrmak durumunda kaldm;
o nedenle fazla stnde durmadm. imdi, drt alt boyutu
deerlendirmitim almamda, bu raksak dnmenin bo
yutlar zgnlk, akclk, esneklek ve ayrntllk. Bu konuyla il
gili olarak zgnlk ve ayrntllk boyutlarnda herhangi bir
farka, istatistiksel farka rastlanmad bu yedi yl boyunca
renciler; yani, rencilerin sralamas ayn kald, sralamalar
deimedi. Ancak, dier boyutlarda akclk ve esneklik boyut
larnda 11 inci snf aleyhine bir farka rastladm; ama,
dediim gibi yine, ll konumaya alyorum, meklemim
ok kstl, parametresiz istatistik kullanyorum, baladmda
hi byle olacan tahmin etmemitim; ancak, 7 yl boyunca
ayn retim kurumuna devam eden renci says, benim
35

bata aldm rneklem saysndan az olduu iin 23'e dt,


inallah bundan sonrakilerde bu konuyu seven arkadalar
daha geni rneklemli bir alma yaparlar. Bir de yle bir
ey var; zaten her farkl kltrlerle ilgili eriler verdim ama,
her kltrn erisi kendine has; yani, kendi erimizi kendimiz
karmak durumundayz. Urban'a ya da Tors'a bakarak Al
manya'da byle oluyor, Amerika'da yle oluyor diyemeyiz
zaten, bizim erimiz, bizim kltrmze hastr, bizim klt
rmz yaratclk deyince ne anlyor, onu ne kadar besliyor ne
kadar motive ediyor, ona gre bir eri kacaktr; ama, u
anda erinin noktalarndan birisi bile grnmyor gibi geliyor
bana.
BAKAN - Bu oturumu da bitirmi oluyoruz. Tekrar saat
1 4 .0 0 'de nc oturumda bulumak zere sayglar sunu
yorum.

36

III. OTURUM

Eitimde Yaratcla Genel Bak


Prof. Dr. IMingur NOYANALPAN
(G.. Eczaclk Fakltesi)

Bilimde Yaratclk, Yaratc Bilim Adam


Prof. Dr. Tosun TERZOLU
(TBTAK Bakan)

Oturum Bakan : Prof. Dr. Cemal TALUG


(TED Bilim Kurulu yesi)

BAKAN - Trk Eitim Derneinin, 'Yaratclk ve Eitim"


konulu 17'nci eitim toplantsnn nc oturumunu ayo
rum. Oturuma katlan siz deerli konuklar saygyla selam
lyorum ve teekkr ediyorum.
Deerli konuklar, bu nc oturumumuzda, iki deerli
bilim adam konuma yapacaklar. Oturumumuzun sresi bir
buuk saattir; konumalarmz yarm saatle snrldr. Yalnz
programmzda zorunlu bir deiiklii gerekletirmek duru
munda kaldk. lk konumacmz olarak programda belirlenen
Sayn Prof. Dr. Bozkurt Gven grevi gerei Ankara dnda
olduundan, kendisi sunuunu yarn yapacaklar, onun yerine
yarn sunu yapmas programda belirtilen deerli hocamz
Prof. Dr. Ningur Noyanalpan'a sunuunu bugn, ilk konu
mac olarak yapacaklardr. Prof. Dr. Ningur Noyanalpan,
G.. Eczaclk Fakltesi Dekandr; konusu "Eitimde Yarat
cla Genel Bak" ve sz Sayn Hocama bkaryorum.

ETMDE YARATICILIA GENEL BAKI


Bilgi ve iletiim ana girdik, klasik eitim retim sistemi
hedef tahtasna oturtuldu.
Orta retimin amac gnmze kadar u alt balkta veril
mekte idi. zellikle cumhuriyet devrinde ve sonrasnda genel
vatandalk kltr, genel kltr vermek, bir meslek yksek
okuluna rencileri hazrlamak bylece eitli dzeylerde dev
let hizmetlerini yrtecek kadrolar yetitirmek.
Cumhuriyetin ilk yllarnda lkede yetimi insan saysnn
yeteri kadar olmamas Milli Eitim politikalarn ynlendirmi
tir. Ama, Cumhuriyetin belirledii esaslara gre yetimi
elemanlar hazrlamakt. Bu nedenle ilk okullar orta okula,
onlar liseye, liseler de niversiteye adam hazrlyordu. rn
39

ler ise devletin kadrolarnda yer alyordu. Devlette yer bulun


duu srece sistemin etkinliini tartmak bile gerekmedi.
Bugn artk devlette yer bulmak gleti ve devlete dayanan
sistemler kmee balad. Artk zel atlmn ar bast bir
dnyada, bilginin ve yaratcln tek kurtarc olduu bir dn
yada yayoruz.
Gnmzde ise bu ama aada belirtildii gibi deimi
tir.
Orta eitimin amac ocuklarmza, bilgiye ulama anlama,
analizleme, deerlendirme ve sentez yetenei kazandrmak
olmaldr.
Dnyann bir ok yerinde insanlar yaamlarn kazanmak
iin eitim evresinden, yaamlarn biimlendirmek iin eitim
evresine gelmi durumdadr.
ok ksa bir deyile, John Freeman'a gre yaratc olmak
demek dnyaya yeni rnler ya da dnceler sunabilmek de
mektir.
Artk, bilim adamlar, sorumlu yerlerde oturanlar ve neler
olup bittiini daha yakndan izleyip endie duymaya ba
layanlar tehlike anlarn alyorlar:
Lewis J. Perelman artk eski dzen eitim retimin kalk
mas gerektiini ilan ediyor ve alternatifler neriyor, bunlar
arasnda, zellikle organize eitimin kaldrlmas en cesur
neridir. Bunun yerine koymak istedii sistem ise bilgiye her
alanda, her yerde, her zaman ulaabilecei temeline dayan
maktadr.
Amerika Kimya Dernei Patentler ve bal konular komite
si bakan Rose Ann Dabek ila onalt ya arasnda bir
yerde ocuklarmzn yaratcln ve bilgiye kar aln sn
40

drdmz ocuklarmz soru sormaktan ve ald yant


sorgulamaktan vazgeirdiimizi saptyor.
Bilim adamlar byk cesaretle renme ve anmsamann
kimyasn, hem de uzman bilim adamlar olamayanlarn anla
yaca gibi anlatmaya alyorlar.
Sanayi gittike artan bir ritmle yksek teknolojiye yne
liyor. Artk ekonomik hesaplar ham maddeye, genel girdilere
ynelik deil teknolojiye ynelik olarak yaplmaya balanyor.
Eitimde yaratclk elbette her alanda sz konusudur ben
buna sadece genel bir bak yapp, var olan vurgulayp neden
gerekli olduuna rnekler vermeye alacam.
Yaratc eitim iin insan faktrn fizyolojik olarak ele
alan temel kavramlara ncelikle bir gz atmakla balayalm.
nsan beyninde ortalama olarak 4 milyar dolaylarnda sinir
hcresi vardr. renme olaynn bu hcreler arasndaki
hangi iliki ile aklanaca henz kesin deildir, ancak bilinen
bir gerek insan yaamna oranla bu kapasitenin hemen
hemen sonsuz bir deer anlamna geldiidir. Bir baka
deyile insanolunun renme kapasitesi sonsuzdur. Ancak
bir baka snrlandrc vardr, o da fizyolojik yalanmadr. Bu
konudaki teorilerin tartmasna elbette burada girilemez
ancak bunun ne ifade ettii zerinde durulabilir. Bunun
anlam insann belirli bir yaa kadar kolay renebildii, belirli
bir yatan sonra baz fizyolojik olaylarla mcadele ederek
rendii ama belirli bir amadan sonra bu mcadeleyi kay
betme ansnn daha fazla olduudur.
Yukarda verilen bilgilerin nda ve ok zet olarak bizim
okullarmzda uygulanan sisteme bir gz atalm.
41

Okullarmzda ounlukla retmen merkezli bir sistem uy


gulanmakta, ver ve verdiini verdiin gibi geri al temeline da
yanmaktadr. Oysaki sistem, hedefi gstert, dndrt, bul
dur, analiz yaptr, sentez yaptr ve sonucu geri al olmaldr.
Bir kez ezbere ve ezberin kalplarna alan ocuk artk
dnmeyi ya da eitli bilgi arasnda iliki kurmay gereksiz
bulmakta ve istese de becerememektedir. Okullarmzdaki
olanaklarn snrlayc olduunu.ilgili bakanln proram ok
ince ayrntlarna kadar zorunlu kldn ve retmenin
yaratclna hemen hemen hi yer verilmediini hepimiz bili
yoruz. Bu nedenle konuyu bu adan tartmaya girimiyoruz.
renciler ileride ne olacaklarsa olsunlar, ister kimyac, bi
yolog isterse sosyolog ya da reklam mdr olsun renciler
iin nemli olan akl yrtmeyi, gzlem yapmay, problem
hakknda btn gerekleri incelemeyi ve sonuca varmay
renmeliler.
lk okulda oyun eklinde, orta okul da yar oyun, yar ciddi
biimde ve lisede projeler eklinde, rencilerimize matema
tik ve fen derslerini sevdirmeli ve bunlar gnlk yaantla
rnda kullanr biime sokturmalyz.
Tarmsal rnler iklim koullarna bal olarak byk
deiimler gsterirler, biz ocuklarmza llerden tropik
blgelere kadar dalm gsteren lkelerin tarm rnlerini
hem de nicelikleri ile ezberletiyoruz. Siyasi snrlar ve yerleim
merkezleri poplasyonlar zaman iinda byk deiimler
gsterir, Sovyetler Birlii, Yugoslavya deildir, Dou Alman
ya'nn kentlerinden byk gler yaanr biz rencilerimize
hem lke snrlarn hem de kentlerin nfuslarn ezberletiriz.
lk okulda ocuklarmz daha domak nedir yaamak nedir
lmek nedir bunlarn arasnda ne zaman dilimi vardr bilmez
ken 2OO sene 400G sene nceki uygarlklardan ve bunlarn
42

yapt savalardan sz ederiz oysaki zamanmzda savalar


artk gn hesabyla hatta saat hesabyla olmakta ve sonulan
maktadr. Bu rnekler yzlerce binlerce olarak oaltlabilir.
Bir sisteme hakim duruma geldiinde ezberlemek tehlikeli
dir. Ezberlemek anlamak deildir.Tam tersine alnd dzen
de geri verilmesidir ve kendinden bir element katmak ya
saktr. Ezberlemek iin bir dizide kendi arasnda bir ba kur
mak gerekir. Ancak bu ban kuruluu artk analizi imkansz
hale getirmitir. rencilerin kafalarnda adeta kk kk
bilgi odacklar yaratyoruz. Bu kk odacklara mmkn
olduu kadar sk bir dzende dolduruyoruz ve odacklar
arasnda geii tamamen olanaksz ekli getiriyoruz. Byle bir
sistemde gelen ocuk artk analiz ve sentez yeteneklerinden
mahrum oluyor. Hatta bu kadarla da yetinmiyoruz 6
yandaki ocuklara bir ka yz sayfalk kitaplar hifzettiriyoruz
hemde tek kelimesini bile anlamadan.
renilen bilgi ile ezberlenen arasnda fark vardr. Ezberle
nen bilgileri akl yrtmede yani analiz kyaslama ve sentezde
ok az kullanabilirsiniz halbuki renilen bilgiler hertrJ manipulasyona aktr. renilen bilgiler kendi aralarnda yeniden
gzden geirmeye ve rektifikasyona aktr. Bir bilginin eski
mesi ya da yanl olduunun saptanmas halinde gerekli
dzeltmeler yaplarak yeniden yerine konulabillir. Halbuki ez
berleme olaynda sadece alnan aynen geri vermek sz konu
sudur. nsan beyninin deerlendirme ve yeniden ekillendir
me fonksiyonu burada tamamen devre ddr.
Bilim ve teknolojinin hibir dalnda ezber bilgiler ile baarl
olmak mmkn deildir. Bilimin btn dallarnda daha nce
var olan bilginin zerine yaratarak bir ekleme yapmak sz ko
nusudur. Bilim ancak yaratclkla yceltilebilir. Bilimsel ara
trmalarda duraanlk yoktur. Bilineni yapmak ya da tekrar
43

etmek bilim yapmak anlamna gelmez. Yaplan uygulamaya


koymak anlamna gelir. Bilimi yceltmek daha ileriye g t r
mek iin ise mutlaka yaratcla ihtiya vardr.
Escherischia coli ye bir yabanc gen transfer ederek belirli
amalara ynelik retim yapmak hi bir kitapta yazmyordu
bilim adamlar var olan bilgileri zerine bu deneyi oturttular ve
yepyeni bir dnyann kapsn araladlar. ok uzun yllar nce
Heisenberg su basm dnya modelini dnmeden nce
kendisine bu buluunda gerekli oacak matematii ok iyi
renmiti ancak onun stne quantum mekaniinin temelini
oluturan teorilerini bina etti.
Saylarn insan olu tarafndan henz bilinmedii bir devir
de Pisagor dik geninin kenarlar arasndaki balanty tahta
ekillerle uygulama yaparak buldu.
Pozitif bilimlerde yaratclk d gc ile bilimsel bilgilerin
harmonik bileimi demektir. Her ikisini de ayr ayr ele ald
mzda skolastik eitimin ezberletmenin ve hifzettirmenin ld
rc olduunu ve bu zellikleri ortadan kaldrdn gryo
ruz.
D gc, ancak insann dnme yetenei serbest
brakldnda ve sonsuz bir itahla beslendiinde en gzel
rnlerini verir. nsan beyni dnme ynnden snrlandrld
nda bir takm domatik yasaklar ve kurgulamalar yerletiril
diinde artk d gc yok olmutur. Yerini clz bir inanlar
manzumesine brakmtr. Bilim olmad taktirde ise artk o
kiinin yapabilecei hibir ey kalmamtr. Bilimsel alma
lar deneyleri ve uygulamalar gerektirir. Doann yapsna ters
deni deneyemezsiniz. Bir ta yerden ge doru atabilirsi
niz ama yerden ge doru dremezsiniz.
44

Bilimsel aratrmalarn kkeninde nce bilimsel birikim


yatar. Ancak belli bir birikim zerine baz yeni bulular ina
edilebilir. Bilimsel birikim ise ezberlemekle deil, onu ren
mi olmakla sindirmi olmakla mmkndr.
Bilimde yaratcn bir koul olduunu anladk, eer yara
tclk yoksa bilim olamaz pekiyi o zaman yaratclk nasl sa
lanacak eitim sistemimizde bu nasl gerekletirilecek.
ocuklarmza alet nasl kullanlr hi retmiyoruz. nsan
larmz alet kullanmaktan kanyor. Hatta o alet nasl kullanlr
diye kitapn okumuyor bile. Son yllarda otomatif sanayiindeki gelimeler, televizyon ve video, bilgisayar oyunlar ama
bilgisayar deil ve banka otomatlar insanlarmzn alet kullan
maa yaklamlarn salamaktadr Ancak dikkat edilirse
eitim retim srasnda deil onun tamamen dnda ortaya
kan oluumlardr bunlar. Libya semalarnda karlalan ayn
model 2 Libya ua ile 2 Amerikan uann atmas bir ci
nayetle sonulanmtr. Amerikal pilotlar Libyal pilotlar l
drmlerdir nk Amerikal pilot zaten ocukluundan beri
dir bilgisayar ekranlarnda hasm pilotlar ldrmektedir.
Matematikten korkan bir toplumuz, alete dokunmaa ko r
kan bir toplumuz. Hatta bazlarmz ben ev iindeki aletlere
dokunmam videonun nasl altn bilmem der. Bunu diyor
ken de adeta nyor gibidir.
Gnmz ileri lkelerinde ocuklarn oyuncaklar bile onla
ra bireyler retmek zere tasarlanyorken bizde durum
byle deil.
Durmadan klen dnyamzda dnya vatandalar birliktp
almal ve varlklarn tehdit eden problemlere birlikte zm
bulmaldr. Gelecekteki liderler baz problemleri zmek zere
planlar formle etmeyi renmelidir. Bu problemler, artk
45

tehlike iinde grnen evre, blgesel atmalar, nkleer si


lahlar, patlayan nfus art, azalan besin kaynaklar, politik
dengesizlikler yaratan ekonomik eitsizlikler ve temel insan
haklarnn ihlalidir. Bir dier deyi ile eletirici, yaratc ve re
tici dnrler olmak zorundadr.
te bu nedenlerle dnn retim ve eitim dzeni ve kap
sam sorunlar durmadan byyen ve daha karmak ekle
gelen dnyann gelecekteki sorunlarna nesillerimizi hazrla
mak zere yeterli deildir. Mutlaka yaratc eitim ve retim
vermeliyiz. Bugnden bir ksm grnen problemlere ve daha
henz grnmeyen ve karakteri bilinmeyen problemlere
zm retmek zere yeni kuaklarmz hazrlamalyz.
Sorunlarmz dar evre sorunlar olmaktan kmaktadr
hatta artk km olduu sylenebilir. Globalleme sreci
dediimiz sre balamtr. Artk hibir vatandamz sadece
lkenin sorunlaryla etkilenmemekte ama lkemize binlerce
km uzakta olan lkelerin problemlerine de ortak olmaktadr.
O halde artk bir ok alanda lke snrlar yok olmutur. Bu yeni
durum insanlarmzn yetitirilmesi asndan da byk dei
iklikler getirmi olmaldr.
Savalar insanlarn kafasnda balad iin barn savu
nulmas dncesi nce insanlarn kafalarna yerletirilme
lidir. Bu ise yalnz ve yalnz eitimle mmkndr.
Son olarak da unu vurgulamakta gerek vardr: Eer
yaratcl olan ocuklarmz retmen merkezli snflarda kal
maya ve yeterli zihinsel uyarml olmayan programlar izleme
ye zorlanrsa yaratc gereksinimleri derin yara almaya devam
edecektir ve gittike uyumsuz ekle dneceklerdir.
BAKAN - Deerli kon umacya teekkr ediyorum.
46

ikinci konumuz "Bilimde yaratclk, yaratc bilim adam",


konumacmzda
bu toplantmza
evsahiplii
yapan,
TBTAK'n deerli Bakan Sayn Prof. Dr. Tosun Terziolu.
Buyurun Sayn hocam.
Prof. Dr. TOSUN TERZOLU - Byle ilgin bir konuda ko
numak iin, beni setiiniz iin teekkr ederim. Gerekten
ok ilgin ok da yantlamas zor sorular beraberinde getiren
bir konu.
imdi, ie bir taraftan balamak, iin isterseniz una
bakalm: Bize genelde genken retilen birtakm eyler
vardr. rnein; Archimet, Archimet kanununu nasl buldu?
Sonu ho biten bir hikaye; ykanrken yle oldu, byle oldu,
ondan sonra buldum, buldum diye yar plak bir ekilde dar
frlad. Ne ho bir tesadf deriz. Daha sonra da bu tesadfler
nedense devam eder; ite, Nevvton elma aacnn altnda
oturuyordu, bana elma dd ve yer ekimi kanununu
buldu. Ondan sonra gideriz; Rntgen X nlarn nasl buldu;
zannediyorum bir fotoraf filminin zerine, yanlmyorsam
anahtar lekesi -anahtar olduuna emin deilim- kt ve X
nlarn buldu Fleming penesilini nasl buldu; bakterileri bir
tpte yetitirdi, belli yerlerde bakteri yetimediini grd, ne
gzel bir tesadf penesilin bulundu, bir ok hastaln
stesinden gelebildik. Eer, bunlar art arda byle okursanz
ho hikayeler ve dersiniz ki bilimdeki yaratclk ho
tesadflerden ibarettir; ama, biraz dnrseniz bu byle
deildir. Yani, Nevvton'un bana elma dt m, dmedi
mi, bilmiyorum; ama, Nevvton'un bana elma dnceye
kadar bir ok insann bana ok ey dt. Yani, mesele bir
kiinin bana bir ey dmesi deil yer ekimi kanununu bul
mak iin. Dolaysyla, evet, bilimde yaratclk ta, sanat ta
olduu gibi tesadflerin rol var; ama, ok az da olsa var. Fle
ming neden o tpte onu grd veyahut Rntgen o fotoraf
47

levhasnda neden onu grd; nk,, o konuya konsantre


olmulard. Btn dnce glerini belli bir... Archimet mu
hakkak ki, eer hikaye doruysa, gemie dndke ne
kadarnn doru olduunu bilmiyoruz; doruysa bile belli bir
konuyu zmek iin konsantre olmutu, nk, o sorunla
yayordu. Eer ykanrken bulduysa onu, ykanrken de onu
dnyordu ve o srada kvlcm akt ve zmn buldu.
Dolaysyla bu tesadfleri ho hikayelere yol aan tesadfleri,
tesadf olarak grmemeliyiz.
Bilimde yaratclk, esas olarak, zannediyorum, her konu
daki yaratclk olduu gibi merakla balar ve bu merak
ocuklarmzda ok fazla vardr; devaml soru sorarlar, bkt
rrlar bizi hatta ve bir soruyla tatmin olmazlar. Bunu biraz,
garip bir anlamda bir bilgisayarn, bo bir bilgisayarn kendi
kendini programlamaya abalamas olarak da grebiliriz. Bu
sorarak renme bilgisayar programlama, bence en salkl
ekli; bilgisayar baka trl de programlayabilirsiniz, ezberle
terek, ykleyerek, hafzasn istediiniz kadar doldurabilirsiniz;
hafzasnda yer olduu mddete; ama, o iler bir program
Ningur'un bahsettii gibi byle ekip bilgiyi ite buradayd,
bunu alaym, bu programla kombine edeyim, hesabm
yapaym diyebileceiniz bir bilgisayara kavuamazsnz, hafza
sna yklerseniz eer. Merakla balar, evet zelllikle o zaman
yaratcl gelitirmek, en azndan kreltmemek iin yapa
camz ey; bu merak kreltmemek, gelimesini salamak,
daha ocuk yata olan bu merakn giderek daha anlamaya
dnk ve bir konunun anlamasnn deiik seviyelerde olabile
ceini de belirterek anlamaya dnk ekle dnen bir
eitimle gelimesini salamak. Anlamak; ezberlemek deil
tabu ki, anlamannda deiik seviyeleri var: En basiti, u elim
de tuttuum bardak, cam, cam nedir, nasl yaplr, hammad
desi nedir? Buraya kadar gittiiniz zaman, yaplrken o ham
48

maddenin dnda kullanlr, baka ne gibi yerlerde kullanlr,


bunlar bir ocuk gibi sorduumuz zaman ok ey reniriz
cam hakknda. Daha da derinlemesine gidelim bunun; yani,
camn kimyasna bakalm, bu bardan biimine bakalm,
daha fazla giderek, maddenin nelerden yapldna bakalm;
molekller, atomlar vs. bizi Ouantum fiziine kadar gtrr .
Daha tesine bile gtrr, sora sora tabT.
Bu anlama sreci ierisinde birde karmza yantlayama
dmz sorunlar kacaktr; yani yantlayamadmz dediim,
kii olarak deil, insanlar olarak, yantlayamadmz sorunlar
kacaktr. te, bilim bu sorularn bir ksmn yantlamakla
urar. Yani, tm insanlarn bilgilerini bir araya topladnz
zaman yantlayamadnz birtakm sorular var. Bir ocuk gibi
dnrseniz, hep beraber soruyoruz, bu nedir, u nasl oluy
or, bu neden byle oluyor? Bir yerden sonra kimse bize
cevap veremiyor. Herkesin ortak cevab "bilmiyorum"; ite o
bilmiyorumdan sonras, peki ondan sonrasn anlayabilir
miyim? Gndan sonrasn anlayabilmek iin, elimizde neler var:
Bilgi var, daha nce ki etaplarda kullandmz, oraya kadar
gelmede bize yardmc olan bilgi var; ama, ilenebilir bilgi, an
siklopediler deil. Peki o bilgi btn insanlarda var. Neden
bunlarn bir ksm, bu btn insanln yantlayamad soruyu
yantlayabiliyor da, bir ka en azndan, dierleri yantlayamyor. Denilebilir ki, eitim fark; yani, herkes mevcut in
sanln ortak bilgisine, ayn derecede hakim deil: Doru.
Peki ayn derecede hakim olsalard: Herkes yahut ayn dere
cede hakim olanlar, hepsi bu soruyu yantlayabilir miydi:
Hayr. Bu soru yantlanamaz m; yantlanabilir. Onun bilimde
bir ok rneini grdk. Neden bazlar bunu yantlayabiliyor,
dierleri yantlayamyor: te, yaratclk orada geliyor galiba...
nsanlar, bir grup insan dnelim: isterseniz yle bir
rnek vereyim; kendi konum olduu iin biraz daha yakn; ma
49

tematik. Matematik nedir, bir matematiki nasl alr, nasl


eitilir: Esasnda bir kavramlar zinciridir, aksiyomlar vardr, o
aksiyomlardan mantk, herkesin, btn matematikilerin
bildii mantk kurallaryla tretilmi teoremler vardr. O teo
remlerin sonular rnekleri vs. vardr; gzel. imdi diyelim
ki, matematikte nmzde bir sorun var; kimsenin yantla
yamad bir sorun. sterseniz bu sorunu, yle diyelim, bu
yaz zld iddia edilen 3 5 0 yllk bir problem: Fermann'n
son teoremi. ok basit, Xn+Yn=Zn denklemini alalm: n 3
veya daha byk bir say olsun, iddia u ki, X, Y, Z sfrdan
byk tam say olmak zere onun hibir n iin hibir zm
yoktur, gayet basit. imdi, bu iddia 1 67 0 lerde ortaya
atlm, kimse zememi. te problemi ortaya koymak ok
kolay; yani, bunu zannederim, herhalde X, Y, Z deil de biraz
baka eyler kullanarak, anlatarak bir ilkokul rencisine de
anlatabilirsiniz, hibir zorluu yok. Bununla ilgili kimler ne
yapm; onlar da diyelim, dnyadaki 20 kii ayn snfta ayn
koullar altnda rendi, ki matematik ok evrensel; bu Fermannn son teoremini ve Fermann'n son teorimiyle ilgili
btn bilgileri, ister ince, ister Trke, ister Almanca, ister
Franszca, ister ngilizce, ayn mantk ierisinde retebilir
siniz; birinin brne gre de bir avantaj olmaz, herkesin
elinde olabilir bu bilgiler, ok da fazla deil.
Peki, koullar ayn, neden, bu yaz 35G yldr zlemeyen
bu problemi bir Ingiliz zyor da, bakalar 3 5 0 yldr bunu
zememi. te orada zannediyorum, yaratclk dediimiz
ey geliyor; o nerede, onu bulmak zor, yerini saptamak da
zor. Evet, bilgi gerekli; yani bunu zen bir kii bir amatr
deil. Bu problemi dediim gibi dnyadaki btn orta-1
rencilerine syleyebilirsiniz, herkes deneyebilir; ama, hibi
risi zmn bulamaz. Bunun amatrce de bir zm
olmad biliniyor o adan daha nceki eyler var; ama, bilgi
50

de, bunun iin bilgi de matematiin belli bir konusunda Diyofan denklemleri konusunda alan, doktora yapan, dnyada
herhalde ka bin insan vardr bilmiyorum, ama, diyelim 10
bin insana da bunu zmek iin gerekli bilgi birikimi verilmi
ve bu zellikle 1900'lerin bandan beri devaml verilmekte,
yeni bilgiler de katlmakta; ama, bunlarn iinden bir kii
zyor, dierleri zemiyor. imdi, bu da garip gelebilir,
saylar hepimizin saylar, btn dnyann ortak saylar,ite
teoremler,matematik teoremleri dnyadaki btn matema
tikilerin ortak mal, hangi dilde onu renirlerse rensinler,
nasl dnrlerse dnsnler, ama, gene de farkl
sonular ortaya karyoruz. Sadece yapp yapamama deil;
yani bir teoremin iki farkl, be farkl, yedi farkl, yirmi farkl
isbat da olabiliyor. Burada insanlar arasndaki farkllklar
dnebiliriz; ama, her eyin dnda, herkesin farkl olmasn
dan, hibir insan dierinin kopyas olmamasndan doan bir
zenginlik var; yani, 1G bin tane matematikiyi siz, ayn
artlarla yetitirseniz de onlar 10 bin ayr fert, 10 bin tane
IBM 4 8 6 bilgisayar deil. Dolaysyla o farkllk, bizim zengin
liimizi ortaya karyor. Her biri farkl ekilde yaratc ve bu
farkllk ierisinden ite bir eyler kabiliyor. Nasl kyor:
Herkesin kafasnda bu teoremlerin nasl ifade edildikleri ayn,
diyelim, ite basit bir teoremi ele alalm; her tretilebilen
fonksiyon sreklidir. Bunu Almanca syleyelim, ince syleye
lim, isbatn nece verirsek verelim, herkesin kafasnda bu
ayn; ama, her matematikinin kafasnda, bunu bilen her ma
tematikinin kafasnda farkl bir srekli fonksiyon tretilebilir
fonksiyon imaj diyelim isterseniz veyahut modeli var. Bu byle
tam tanmda deil; yani, srekli fonksiyon nedir? tanmlaya
biliriz, tanm odur; tretilebilir fonksiyon nedir? onu da tanm
layabiliriz. yaparken o tanmlarla i yapyoruz; ama, d
nrken kafamzda farkl imajlar var. O imajlarn farkl olmas
51

bizi farkl sonulara gtrebiliyor. Bu imajlar biz oturup yaz


myoruz, gremiyoruz, tanmlayamayz; yazdmz'-ey gayet
souk bir ekilde-bir matematik makalesi gayet souk bir dille
yazlr; ite her tretilebilen fonksiyon sreklidir, teorem
denir, altna kant, isbat ve vaizpuruf, nece kullanyorsanz tak
tak undan u kar, undan u kar bitti denir biter. Peki bu
teorem nasl bulundu; onun maceras hibir zaman bir mate
matik makalesine yansmaz. te o macera bambaka bir ey
yaratclk orada. Hangi yanllara gidildi, hangi kmaz sokak
lara girildi, o kmaz sokaklardan nasl dnld, nasl d
krklklarna dld, nasl matematikilikden vazgemeye ka
rarlar verildi vs. Bunlar o srecin bir parasdr ve hi bir
zaman da yazlmaz.
Eitimin nemi var m: Eitimin nemi var; ama, her ey
de demek deil. ok nadir de olsa matematik gibi konularda
doal dahiler diyebileceimiz insanlar da var. 1911-12
yllarnda Ingiltere 'de yaayan ok mehur bir matematiki, o
zamann Oxford Iniveritesinde Hardy; birgn zeri Hint pul
laryla kapl biraz yrtlm kaln bir zarf alyor, iini ayor,
bakyor, yle kt bir ngilizce ve zor okunan bir el yazsyla
sayfalarca matematik... Fakat okuyor, hi byle, onun
anlad anlamda bir matematik deil. Yazan u dorudur
diyor, bu da byledir diyor; yani, ne isbat var ne teorem var
ne bir ey var etrafta.... Zaman zaman karlarz, ite bir
amatr merakl bir eyler yapmtr, bir keye atyor. Sonra,
aklna taklyor, grd bir ey aklna taklyor, bir iddia aklna
taklyor. Baka bir matematiki ile beraber onun zerine
eiliyorlar, bakyorlar, son derece ilgin, bir ksm bilinen
eyler, bir ksm onlarn hayatlarnda hi grmedii iddialar,
ok aznn isbatn yapabiliyorlar, dierleri doru gibi
gzkyor; ama, ortada ne isbat var ne bir ey var. Bunu
yazan, okumas yazmas olan ve bir deniz nakliyat irketinde
52

katip olarak alan Ramanojan adl bir Hintli. imdi, Ingiliz


eitim sistemi veyahut o zaman ki Oxford, Cambridge 'in sis
teminin esneklii urada ki, Hardy, bu kiiyi davet ediyor.
Iniversitenin bir retim yesi muamelesi gryor ve niversitede kendisine yer veriliyor ve beraber almaya giriyorlar.
imdi, Hardy'nin nnde garip bir ikilem var: karsnda doal
bir deha var; ama, Ramanojan'a sorduunuz zaman "sen
byle sylyorsun, ama, bu neden byle, bunun isbat nere
de", " bu byle" diyor, " ben biliyorum bunu, yaptm birtakm
hesaplar, ama, o hesaplarn ne ilgisi var, sonu byle" diyor.
Yapt hesaplar biraz deerseniz; yani, ok ksm hesaplar
olduu ortaya kyor, rnekler diyebileceimiz eyler; ama,
sezgiyle bu rneklerden son derece ilgin, zgn genel
sonulara varm. Hardy ya ii gc brakacak Ramanojan ile
matematik de konumayacak, kendi istedii dzeyde ona ma
tematik retecek, isbat nedir, mantk nedir, cebir nedir,
analiz nedir, saylar teorisi esasnda; ama,analizde kullanmak
gerekli, btn bunlar retecek. Ramanojan o srada 26-27
yanda byle devaml matematik pskren bir insan, onu da
durduracak. Yok diyecek,imdi yle yapmayacaz matema
tii sen nce bir matematik reneceksin, iin temelini re
neceksin yahutta hi byle bir isbat zorunluluu vardr, mate
matikte ite mantk kurallarn kullanmak gerekir, baz eyler
eskiden yaplmtr; ama, Ramanojan'n syledii birtakm
eylerde tabi eskiden bilinen teoremleri ilgin sonular veya
teoremlerin kendileri; ama, o teoremleri falan duymam,
kendisi bulmu. Orta yol seiyor, biraz matematik retmeye
alyor, gerektike, sen byle sylyorsun ama, analizde de
bu var -zellikle yanllarn dzeltmek iin- gayet verimli bir
almaya da beraber giriyorlar ve Ramanojan sonra zatrre
oluyor, erken yata lyor; fakat Hardy ile beraber olduka
ok sayda ve Littlehut'la beraber ok sayda makalesi var,
53

tabi makaleleri kaleme alan bir matematik rigoruna sokan


Hardy'nin kendisi; ama, Ramanojan'n arkasnda kendi el
yazsyla dolu 7-8 tane kaln defter brakyor. Bugn hala ma
tematikiler Ramanojan'n defterleriyle urayorlar, onun
ierisinde bir sr iddialar var. u doru mu deil mi, yahut
ne yanl yapm vs. gibi Onlar hala ayklamaya alrlar, Ra
manojan leli herhalde 70 yl geti zannnediyorum ve hala da
uraacaklar ite bu doal bir deha yani, hemen hemen hi
bir bilgisi olmadan en st dzeyde matematie katkda bulu
nan bir kii. Ama, br taraftan Hardy gibi bir insan bunun
farkna varp, elinden tutmu olmasayd, onu matematik
dnyasna tantrmam olsayd ne olacakt: Hi bir ey olma
yacakt, hibir ekilde dnyann Ramanojan'dan haberi olma
yacakt. Dolaysyla tekrar tesadflere geri dnersek,
tesadflerin her ey de olduu gibi yaratclkta da nemi var;
ama, bu bir anlamda tohumun bir kayann stne den bir
tohumu dnn, hi bir ey olmaz kurur gider, doann
evrimi ierisinde tekrar gider yahutta ilenmi, hazr yeteri
rutubeti olan bir topran, verimli bir topran zerine
dtn dnn; o da tabi byr, yeerir.
Sayglar sunarm, teekkr ederim.
BAKAN- Deerli konuklar iki deerli bilim adam, iki doyu
rucu tebliyi yine beklendii gibi tam zamanlama ile bitirdiler.
imdi, bu iki arkadamz da eitim bilimlerinin dndaki bilim
alanlarnda hocalar, salonda benim grdm kadaryla arka
dalarmzn ou eitim bilimleri alannda sanyorum ok
gzel bir etkileim ve bileimler ortaya kacak tartma sre
miz iinde; ancak, bu tartmay da yine zamannda bitirmek
durumundayz. Her iki tebli ile ilgili katklarnz ve sorularnz
yarm saat iinde, tamamlamak durumundayz. Soru sormak
isteyen arkadalar, ltfen isimlerini verdikten sonra soruyu
ynettikleri arkada da belirtirlerse memnun oluruz.
54

Evet, buyurun.
Prof. Dr. NC SAN (Ankara niversitesi Eitim Bilimleri
Fakltesi) - Yaratclk konusuna, ben epeydir merak sarm
durumdaym; yle bir hesapladm 20 yldr, ne geerse
elime okuyorum ve derslerimde de gen rencilerime anlat
maya alyorum. Bu arada tabi ki beyin, -kimyaya bulama
dm, bulamamada imkn yok- zerine yaplan aratrmalar
kendi lmde leimde izlemeye alyorum. Dolaysyla,
ayn ekilde biyogenetik aratrmalarla ilgili tabii ki bulgarize
edilmi biimleriyle, renmeye alyorum, dolaysyla bu et
kileim tabi ki, fevkalade beni memnun etti buradaki sayn
bilim adamlar sylediklerini Biraz daha aarlar m? zellikle
Sayn Ningur Noyanalpan'dan ricam, bu renmenin kimyas
veya kimyasal sreleri ile ilgili yine bizim anlayacamz diller
de bir iki aklama daha yapabilir misiniz? Beyin ile ilgili
aratrmalarla acaba badaan, bize aktarabileceiniz bilgi
lenme var m? ve biyogenetik konusunda Sayn Terziolu'da
bu konuda baz eyler syleyebilecektir. Biraz daha bilgilen
mek zannediyorum yararl olur.
Bir de u dikkatimi ekti; ayr disiplinler ama, tabi bugn
her ey disiplinleraras, onun iin bizim de onlarn terminoloji
sini bilmemiz lazm. Bizim kullandmz baz terminolojiyi de
tabi ki saygdeer bilim adamlar bir ikisini farkl kullanyorlar.
Sz gelimi ezbere yol aan dnme biimi, ok gzel bir ben
zetmeyle, dizisel dnme biimi dir dedi Sayn Noyanalpan;
biz buna yaknsak dnme biimi diyoruz; yani, aslnda ayn
ey art arda gelen ardk gelen bir dnme biimi aradan
birisi kopunca birletiremediimiz; raksak dnme biimi
de bunun tam tersine art arda hi gelmeyen, sanki bir
rmcek a gibi dalan bir dnme biimi, dolaysyla tabi
normlara uymayan, llmesi de ok g olan bunu da bu
sabah ki ikinci konumacmz bize aktarmaya almt.
55

Teekkr ediyorum.
BAKAN - Ben teekkr ederim .
Sz vermeye devam ediyoruz, buyurun.
Prof. Dr. SLEYMAN ETN ZOLU (A.. Eitim Bilimle
ri Fakltesi] - Efendim, ben sabahki konumalar dinleyemedim; ama, tahmin ederim ki, bugnk konumalarla ilgili ak
lanmas gerekecek bir iki nokta var. nce hemen unu syle
yeyim, ne yazk ki, ben yaratc bir soru soramayacam, dz
bir soru olacak. Dikkat ettim her iki konumada da stn yetenekden hi sz edilmedi. Galiba, szn ettiimiz konular
temelde stn yetenek diye bilinen ve eitim araclyla,
retmeyle renmeyle ele alnp, programlanp gelitirilebi
lecek bir kavram, bir tablo idi. imdi, bunun ierisine yarat
cl koyduumuz zaman, acaba, biz yaratcl tartrken,
mucitlik dediimiz, u anda Trke olarak ne diyoruz Buluu
luk mu diyoruz; bilmiyorum, ondan m bahsediyoruz. Bir terim
daha gndeme geldi; yaknsak, raksak gibi, onlarda bana
biraz rak geldi. Galiba, temelde zihinsel geliimle ilgili psikolo
jide yaplan almalarda biraz farkl kavramlar allagelmi,
allmam diye uydurmaya altmz kavramlar var.
zellikle stn yetenekle, yaratclk arasndaki iliki, uzun
yllar alld; sonra, buna ilikin bulular ok tartld iin
vazgeildi. Yaratcl zaman zaman eitimin dnda brakma
eilimleri oldu; nk, eitim yaratclkdan ok, belli bir kal
bn ve belli bir kalbn varln gelitirilmesi renmede bunun
banda geliyor. Btn bu kargaa ierisinde diyelim, ama,
bir rn de ortaya kt, farkl bir rn. Galiba, yaratclkta
stn yetenekli farkl rnler ortaya koymas gibi yalnz bilgiyle
deil, sabrla, merakla, ve biraz da toplumsal deerlerin
dnda bir uran rn gibi, bir anlam da verilmeye
baland. imdi, bu erevede acaba, bilim yaratc mdr?
56

yoksa bilim tekrarlayc mdr? gibi sorularda gndemde. Bilim


yaratc olduu zaman, acaba, 2000'li yllarda Sayn Noyanalpan'n belirledii tehlikelerden birisi arasna girmiyor mu?
nk, ilerideki kuan karlaaca tehlikelerden bir tanesi,
bilgi ve bilgi patlamast, acaba, bunun yaratclkla bir ilgisi var
m? Biraz da tekrarla olumuyor mu? Bu bilgi oluumunun
ierisinde yaratclk nerede olacak? Teknolojiye teslim oldu
umuz zaman yaratclk, teknolojinin yaratcl m olacak?
insann yaratcl n olacak ? Bu konular sayn bildiri sahipleri
ele alr da grlerini bizlerle paylarlarsa memnun olurum.
BAKAN - Ben teekkr ederim.
Buyurun efendim.
MEHMET EMRALOLU - Her iki bilim adamna da teek
kr ederiz.
Kendi alanlarnda bize iyi bilgiler verdiler ancak ben bu top
lantnn balna bakyorum, yaratclk ve eitim. Birinci
konumann konusuna bakyorum, eitim srecinde yaratc
lk, ikinci konumann konusu bilimsel yaratclk. Burada biz
eitimin yaratcln vurgulamak zorundayz. Eitimde yarat
clk var mdr, yok mudur? Eitimle bir ey yaratlabilir m i,'
yaratlamaz m? Yani bu bizim mesleimizde eitimin gc
tartmasdr. Efendim, eitimle toplum kalknabilir mi? Eitim
yoluyla kalknma diyoruz, bir sosyal bilimci, baka bir sosyal
bilimci kyor hayr bu bir st yap meselesidir, eitimle
kalknma olmaz, ekonomiyle kalknma olur. imdi beyin kimy
asnn beyin anatomisinin ve orada oluumlardan doan fizik
sel cereyan akmlarnn yaratclk yaratmas, yaratclk
oluturmas bir eitim yaratcl konusu deil. Ama bizim
renmemiz lazm gelen bir konudur. Bundan yararlandk te
ekkr ediyoruz. Keza bilimin yaratmas bilimin yaratcl da
bizim reneceimiz konu;ama bu eitimin yannda bilimin
57

yaratclnn eitim yaratclyla bir badakcl, bir birbi


rinden kma, birbirine dayanma, bir e gdm bir beslenme
bir destekleme buralarda bizi aydnlatrlarsa teekkrmz
yinelimi olacaz.
Saolun.
BAKAN - Saolun efendim.
UUR YILDIZ (A. . Eitim Bilimleri Fakltesi rencisi] Benim dikkatimi eken profesrlerimizin belirttii, renme
de sadece bilisel blm belirttiler, burada analiz, sentez
deerlendirme basamaklar sayld, fakat biz lme ve deer
lendirme dersinde ise bilisel geliimin yannda duyusal ve
psikomotor geliimi de grdk. Bunun yannda yaratclkta
duyusal ve psikomotor geliimin de etkisini aklayabilirler
mi? Bir de nci Hocamzn dedii gibi fizyolojik olarak beyindeki
geliiimin renmeye etkisi, renmeye neler getirebiliyor
veya getiriyor, bizim inceleme olaslmz ok az olduu iin
bilemiyorum. Bunlar rica ediyorum.
BAKAN - Teekkr ederim.
Buyurun efendim.
NYAZ ALTUNYA - Sorum Sayn Terzioluna, biraz bilim,
biraz eitim politikasyla ilgili sorum olacak. Bilim adamlyla
veya akademik almayla yaratclk arasnda herhalde bir
iliki var. Ayn ekilde sanat alannda yaratclkla yaratc
insan, yaratc beyin arasnda bir iliki var. Acaba, bir zaman
lar ikayet konusuydu, hatta byle toplantlarda dile getirildi,
rnein matematik gibi Terziolu'nun alanna, stn yetenek
lerin yani yaratc beyinlerin yneltilemedii gibi bir ikayet
vard, daha ok teknoloji alannda, bol para getiren alanlara
ynelindii belirtiliyor idi, hatta matematiki Ali Nesin, mate
matiki enayi adamdr gibi bir ey syledi. Para getirmez,
58

ancak tutkusu olan, ite enayi olan insanlar bunu yaparlar


falan diye acaba bu geite gerek ortaretimden
niversiteye girite, gerek niversite iinde akademik alana
ynelite yaratc insanla, beyinlerle yaratclk arasnda ne
gibi bir iliki var, nasl bir gelime var lkemizde onu bilmek is
tiyorum.
Teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederim. Ben sz izninizle iki deerli
konumacya brakyorum.
Prof. Dr. NNGUR NGYANALPAN - Sayn Bakan, kor
karm tebli iin ayrlm olan sre aslnda bu cevaplar iin ye
tersiz
kalacak; ama yine de elimizden geleni yapmaya
alalm. Sayn San hocam, eer konuya o denli teknik olarak
girecek olursak korkarm salonda iki, kiiden fazla insan
onunla ilgilenmeyecek. Ama izin verirseniz sizin iin ok hafif
kalacak seviyelerde kalarak bir cevap vermeye alaym.
imdi baz ansiklopedik bilgilerden girerek balayaym, eer
beynimizin tam kapasitesini kullanmak iin beynimizin altnda
yer alan bedenimizin ona uygun olarak gelimesi gerekseydi,
u kk kafamzn sekiz katl bir binann zerine konulmas
gerekirdi, yani sekiz katl bir bina kadar byk bir beden
ancak bu kafa iin gerekli olan biyokimyasal verileri, rnleri
temin edebilirdi. Bizim bedenimiz sekiz katl bir bina kadar
deil, ok kck ona oranla, belki kafamza gre byk
ama kafamzn kapasitesine gre son derece kk, o neden
le rnein 4 yandaki bir ocuun 25 yana geldii zaman
eer beyin lleri karlatrlacak olursa, beynin iki misli
gelitii grlyor, ama bu arada beden iki mislinden ok
daha fazla geliiyor. Fakat beden belirli bir yerde geliimini
durdurduktan sonra asl beynin kullanm sreci balyor. Bey
nin kullanm sreci ise insan hayat iin son derece geni kap
59

saml yani son derece byk kapasiteli, insan mr yetmiyor,


efendim, bizim Mill Eitim Bakanlmzn, daha sonra soru
soran sayn dinleyicinin de belki sorusuna bir miktar cevap
olacak, bizim Milf Eitim Bakanlmzn insann fizyolojik yete
nekleri hakknda verileri ne denli deerlendirdii veya
deerlendirmedii hakknda yorumlara balayacak olursam,
kapnn dnda tutuklanabilirim. Onun iin o kadar fazla su
ilememeye alarak cevap vereyim. Bir insan ok zorlamay
la sylyorum bunu, 14 yana kadar maksimum renir,
yani renme kapasitesi maksimumdur. Bilimsel ynden
bunu aklamak fevkalade kolay, nk insann bedeninin me
tabolizmasnn en sratli olduu a 14 yana kadar olan
adr. Benim konum eczaclk, o nedenle zellikle metaboliz
ma konusunda ok derin eitim grmek zorunda kaldm, bir
ocuun metabolizmas kendi bedeninin drt misli iken 60
yandaki bir kiinin metabolizmas kendi bedeninin onda biri
kadardr. Dolaysyla ikisi arasnda fevkalade byk fark vard.
14 yana kadar renirsiniz; ama 14 yana kadar ne re
nirsiniz? Baknz ben size sayaym ne renirsiniz. Bir Sovyetler Birlii yklr gider, iindeki kentler batya doru boalr, siz
bu renciye Sovyetler Birliinin snrlarn kilometre olarak
uzunluunu retirsiniz, Sovyetler Birliinin iinde yer alan
ehirlerde yerleik insanlarn kafa saysn retirsiniz. Sovyet
ler Birliinde Ukrayna'da ovalara ekilen ekinin miktarn
retirsiniz, btn bu verilerin hepsi ya tabiat olaylaryla ya si
yasal olaylarla deien olaylardr, deien deerlerdir. Ama
siz bu deerleri rencilere ezberletirsiniz, siz derken ba
larsanz Mill Eitim Bakanlnn eitim sisteminden bahsedi
yorum. retmenlerin tmn bundan tenzih ediyorum.
Buna benzer pek ok rnek verilebilir. Ama eer ben tekrar
beyinde braktm yere dnecek olursam, 14 yana kadar
renciye vermeniz gereken asl bilgiyi vermezseniz. (Ben
60

birok defalar toplantlarda ok klasiklemi, benim iin ok


klasiklemi bir soruyu sormuumdur.) 14 yana kadar
aldnz bilgiler arasnda bir genin alan niin yksekliiyle
tabannn arpmnn yarsna eittirin ispat bilgisini aldnz m
diye sorarm. zin verirseniz bu defa bir ileri kademeye daha
gideceim. Acaba iinizden herhangi bir kii u anda ispat
edebilir mi bir piramidin hacminin niin taban alanyla yksek
liinin arpmnn te birine eittir; ama niin ve analitik
kalkls kullanmadan bunu yapabilir mi? Yani ekiller
zerinden giderek bunu ispat edebilir mi? Baknz Pisagor
say tannmyorken, say bilinmiyorken dik genin kenarlar
arandaki ilikiyi kantlad. Daha henz say kavram yokken,
yani ekilsel bir yoldan giderekten. O halde 14 yana kadar
maksimum renen beyni biz 14 yana kadar abur cuburla
dolduruyoruz, 14 yandan sonra durmaya balayan, firenlemeye balayan devrinde kendisini biimlendirmesini, ynlen
dirmesini, meslek sahibi olmasn istiyoruz. Meslek sahibi
olduunda ise tren oktan o istasyonu terk etmi oluyor.
Efendim, beynin kimyas konusunda izin verirseniz sadece bir
ka veri sunmak istiyorum. Bedenin sinir yapsnn perifyar
ksm yani kafann altnda kalan ksmndaki kimya ok basittir,
nk iki tane sinir sistemi vardr ve iki sinir sisteminde sade
ce deiik madde szkonusudur. Sinir hcreleri arasn
daki iletiimi temin etmek iin tane deiik madde vardr,
asetilkolindir, adrenalindir, noradrenalindir. Bunun dnda
kalanlar son derece nemsizdir; ama olay kafann stne
ktm, yani ansefale doru yaklatnz m, bu kimyasal ileti
imi temin eden maddelerin says fevkalade artar, u anda
bilinen bir yirmi civarnda var; ama bilinmeyen baka
faktrlerin de olduuna inanlmaktadr. Dolaysyla beynin ki
myasn basite indirgeyerek aktarmann imkn yok. Eer bir
organ kimyas, organn hareketlerini ayarlayan kimyadan sz
61

ediyor olsaydk, sadece tane madde, hatta bunlarn


formllerini de perdeye yanstp gerekli olan izahat vermek
mmkn olurdu; ama boynun stndeki ksm iin bu kimya
ok kark. zin verirseniz sizleri skmamak amacyla ve kendi
mi de kendi fakltemde krsye kp ders veren biradam gibi
dnmemem iin o kimyaya girmemek istiyorum. Ancak bir
konu var ki, Sayn Hocamzn deindii, o bilim adam ynn
den son derece nemli, ezberlemek veya anlamak konusu.
Her ey ezberlenerek nce renilir, denilirse ayet, bu bir
yere kadar dorudur. nsanlar kendi adlarn dahi ezberleye
rek renirler, ancak ezberlenen bilgi o karakterde olmal ki,
bir dizi ierisinde yer almamal, ezberlenen bilgiye bavurmak
istediinizde onu seimli olarak bir yerden alp kullanabilmeli
siniz; yani sizin iin gerekli olan bir akl yrtmede, bir analizlemede o bilgiyi yerine oturtup, kendisinden yararlanabilmelisiniz, aynen konuurken vermi olduum Pi says rnei gibi,
o Pi says size gerekli olduu zaman onun alp yerine koyabil
melisiniz, ama 3 .1 4 dzeyinde daha fazlasn istiyorsanz her
yere bavurmak mmkndr.
Efendim, sayn hocamzn sylemi olduu keke meslek
talarmza da bu konumalar yapsak, ben burada ac bir
rnek vermek isteyeceim. Ayn zamanda bir baka dernein
bakanln yapyorum ve bu dernek zaman zaman konfe
ranslar tertip ediyor, bir meslek toplumuna hitap ediyor,
meslek toplumundan insanlar bir araya getirip en son bilgile
ri aktarmaya alyor. Saynhocam biz oraya dahi 15 - 20
insan bulabiliyoruz. Hem de zorla getirtme durumumuz var.
Yani piyasada meslek icra etmekte olan meslektalarmz bir
yerde zorla, kollarndan tutarak srkleyip getiriyoruz ama
buna ramen 15-20 kii buluyoruz, ama ite sorun asl
orada. nk toplumumuz bilgiyle, bilginin iletilmesiyle, bilgi
nin aktarlmasyla pek fazla ilgili deil, televizyondaki sansas62

yonal haberlerle ilgililer ama kendilerine bir ey katacak olan


konuyla ilgilenme biraz daha zayf.
Sayn zolu'nun eklediklerinize gelince, stn yetenekli
icat, mucitlik arasnda bir iliki var m? Bu konuda en son bil
giler galiba Time tarafndan yaynland, Time bir deha konu
sunda yaz yaynland, Newsweek'de yaynland, fakat orada
bir entresan alnt vard, hemen aklma geldi, dahilerin
gemilerinde ortak yanlar aramaya almlar, mesela annesizlik, belirli yata annesizlik, belirli yata babaszlk, belirli
yata paraszlk, acaba bunlar bu tarafa itmi midir diye yle
bir ey bulamamlar, yani yle bir ilinti yok, drt be tanesi
nin belirli bir yatan sonra annesi yok, be alt tanesinin belirli
bir yatan sonra babas yok da bunlar bir emsiye altnda
toplayabilecek bir veri yok. Onun iin yaratclk dediimizde
ben unu kesinlikle vurgulamak istiyorum, yaratclk dedii
mizde dahilikten sz etmiyoruz. nk benim inancma gre
yaratclk belirli lye gre retilebilir. Ama nasl retile
bilir, salam bir platform zerinde insan tutabiliyorsanz
retilebilir. Eer insana yeteri kadar bilgi vermiseniz, insan
yeteri bir dzeye getirebilmiseniz ve insana problemi ok iyi
tanmlayabilmiseniz; yani yle bir toplumla yayoruz.'So
runlarmz unlardr, bu sorunlar dnmek iin de senin
elindeki veri platformu budur, dolaysyla bu veri programn
dan hareket et ve bu sorunlara zm bul dediiniz anda zan
nederim herhalde yapm olduunuz yaratcla hizmettir ve
o kiinin de size verebilecei cevap yaratclktr. Yani
yaratclktan geerek cevap veriyordur. Biz bilim adamlar
yaratcl biraz evvel ekranda da gsterdiim gibi, dnyada
yeni dnceler ve yeni rnler sunmak olarak anlyoruz. El
betteki bu arada i gdsel yaratmlar var. Ancak izin verirse
niz unu vurgulamak istiyorum. Hepimizin bildii bir gerek
var. Eer insanolu doduu andan itibaren ormana atlrsa
63

hayvanlarla beraber byrse insanolu, insanlarn konutuu


herhangi bir dili konuamaz. Yani o insanolu, rnein Trk
e konuamaz, o insanolu ngilizce konuamaz, o insanolu,
bir baka insanla karlat zaman, hatta ve hatta bir baka
insanla karlat zaman hayvanlarn kendi aralarnda kur
duklar komnikasyonu dahi kuramaz. Yani bir baka insanla
o komnikasyonu dahi kuramaz. Bununla bunu vurgulamak is
tiyorum. nsanolunun bir baz oluuma, bir baz bilgiye ihtiyac
vardr, o baz bilgi temin etmeksizin insanlar yaratclk ynn
den sadece deha ile btnletirmek, sadece dehaya bala
mak muhtemelen hata olur, en azndan bilim adam olarak
bunu syleyebiliriz.
Efendim, Sayn Emiraliolu'nun sormu olduu soru u idi,
eitimle toplum kalknabilir mi? Bu beni aan bir konu, bu ko
nuda elbetteki kiisel olarak benim de iddialarm var, benim
de grlerim var; ama tekrar ediyorum beni aan bir konu,
dolaysyla... Eitim her ey, nk dnyada ne mmkn ise,
insanolu ne yapabiliyorsa rendikleri sayesinde yapyor,
eitimi sayesinde yapyor, az nce vermi olduum rnei
tekrar ediyorum. Eer insan hi eitim almasayd, insana hi
retim verilmeseydi, insan ormanda yetiseydi, insan insan
olmazd. Hatta tekrar ediyorum kendi cinsinden birisiyle dahi
bir komnikasyon kuramazd, dolaysyla eitim her ey.
Efendim, zannederim son bir cevap vermem gerekiyor,
yaratclkta duygunun yeri. Elbetteki yaratclkta duygunun
yeri fevkalade nemli. rendiklerinizi o ana kadar bilgi
daarcnza koyduklarnz eer bir d gcyle birletiremiyorsanz, yani rendiklerinizin arasnda bir iliki kurup, siz
onun zerine bir ey koyamyorsanz bu arada izin verirseniz
parantez iinde bilim hakknda sorulan soruya da cevap
vermi olaym. Bilim aktarmak deildir, her bilim adam nce
hocasndan veya evresinden bilimi renir, bilimin zerine
64

bir katkda bulunur, ondan sonra gelecek nesle aktarlr, o


zaman o bilim adam grevini yapmtr. Eer bilim adam
rendiini aktaryorsa o grevini yapmamtr, o sadece bir
teyptir. nk o bilgileri teybe ekersiniz, sonra dmeye
basar aarsnz, baka bir insan dinler;ama eer bilim adam
rendiklerinin zerine bir eyler koyup kendisinden sonraki
nesle aktaryorsa, ki niversitelerimizin ana grevi budur
aslnda, o zaman grevini yapm demektir. Dolaysyla yarat
clkta elbetteki duygunun deeri var, ama korkarm Sayn
Bakan artk kes dedii iin zaman itibariyle herhalde buna
frsat bulamayacaz.
ok teekkr ederim.
BAKAN - Ben teekkr ederim.
Sayn Terziolu, buyurun efendim.
PROF. DR. TOSUN TERZOLU - Efendim, ben ok ksa,
biraz da kark olarak birka tema zerinde yantlarm sun
maya alaym. Birincisi yaratclk tabii ok eyden etkileni
yor, ok eyi de etkiliyor, tabii evreden muhakkak etkileniyor,
aileden etkileniyor, ald eitimden kesinlikle etkileniyor, bu
size aktarmaya altm rnein Ramonojan olaynda bun
larn birok esini grebiliyorsunuz. Yani Ramonajan Hindis
tan'da Mandras ehrinde bir deniz nakliyat irketinde alan
bir katip, evresinden ok fazla etkilenmese de gerek bir
stn yetenek. Bir doal olarak matematie mthi bir
yatknl var, fakat Ramonajan ohadan kalkp, Oxford'a gidemeseydi, dediim gibi yani o yaratcl bir yerde krelecekti,
belki zatrreden lmeyecekti, belki ok daha uzun yllar
yaayacakt; ama matematiki olarak onun dnyaya yapt
katk hibir zaman olmayacakt. Kimseyle belki konuamaya
cakt bir mddet sonra kendi iine kapanm, hayata ksm
bir insan olacakt, eitimle olan ilikisi tabii bu stn yete
65

nein bile bir eitime ihtiyac olduunu Hardy sezinliyor ama


onu eitimle birden boup o matematik yapmasn engelle
mek de istemiyor. Byle ok zel, ok dikkatli dozda eitim ve
riyor, onun da eitime ihtiyac var, kimsenin bilmedii mate
matik teoremlerini oturup bu dorudur diye yazan ve gerek
ten, sonra kantlanabilen teoremleri yazabilen insann bile bir
eitime tabii ki ihtiyac var. Yine ayn hikayede evreyle top
lumla ilikisini grebiliyorsunuz. Yani Oxford niversitesi gibi
dnyann en iddial niversitelerinden biri kendisindeki bir iyi
matematikinin nerisi zerine ite okumas yazmas ancak
olan birisini Hindistan'dan kaldrp kendi niversitesine
retim yesi olarak bir aratrc olarak alabiliyor. Onu yapa
biliyor yani diploma falan sormuyor, senin doktoran var m,
niversite bitirdin mi, yok bunlarn hibir yok. Yani benim
bildiim Ramonajan'n okumas yazmas var, stelik yazlar da
olduka zor okunuyor, sonra ald eitime ramen.
Yaratclk veya bilim adaml zellikle akademik evrelere,
niversitelere vesaireye bakarsanz tabii bilim adamlarnn
birou buralarda ama gerekten byk srama yapabilen
gerekten byle ok stn yetenekli bilim adamlar bunlarn
dnda da olabiliyor, hatta biraz da evreye uyumsuz kiiler
de bunlar zaman zaman, nk taze ve farkl normlar d
bak as bilimde her konuda olduu gibi yaratcln ana
arlk tad, sanatta da olduu gibi byk bir avantaj
dolaysyla bunlarn bir ksm 70 - 80 yanda da hl biraz
yaramaz ocuk gibi hani yana bana yakmayan davranta
bulunan kiilerde olabiliyor, dolaysyla akademik evrelerin
dnda da, akademik evrelere uyumsuz olan birok bilim
adam da olabiliyor. nk kendilerinin ok farkl zaman
zaman evreye de ters den bak alar onlara avantaj
salyor, o avantaj tabii yadsmamamz lazm. O da onlara,
yani dier bilim adamlarna gre bilimde, sanatta sanat in
66

sanlarna gre bir farkllk, zaman zaman da bir stnlk


salayabiliyor.
Ben de burada keseceim.
BAKAN - Deerli konuklar, oturumu bitiriyoruz, aradan
sonra Drdnc Oturuma balayacaz. Sanyorum, oturumu
bitirmeden nce ok ksa olarak una deinmem gerekiyor.
Toplumda yaratc insanlarn oalmas ok nemli ama
sanyorum daha nemlisi toplumda kendine zgvenli ve ya
ratma abasnda olan insanlarn yani ounluun zgvenli
ve yaratma abasnda olan insanlar haline gelmesi, ben zira
at olduum iin sylyorum, tohum yatan hazrlamakla il
gisi var, tohum yatan iyi hazrlamak burada da eitim ve
eitimcilerin en byk grevi, yapan insanlar olarak grmek
teyiz.
ki deerli bilim adamn alklayarak oturumu kapatyorum.
Hepinize teekkr ediyorum. (Alklar)

67

IV. OTURUM
S an atta Yaratclk
Oyun, Drama

Prof. Dr. nci SAM


(A.. Eitim Bilimleri Fakltesi)

Oturum Bakan : Do. Dr. Meral LEL


(TED Bilim Kurulu yesi)

BAKAN - Drdnc Oturumu ayorum.


Sanatta yaratclk konusuna eiliyoruz bu oturumumuzda.
Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi retim yele
rinden Prof. Dr. Sayn nci San, sanatta yaratclk, oyun,
drama konulu bildirisini sunacak.
Buyurun Sayn Prof. Dr. nci SAN
Sanatta Yaratclk, Oyun, Drama
I. Yaratclk Tanm ve Sanatsal Yaratmaya rnekler
Yaratclk yzyllar boyu yalnzca olaanst insanlara zg
bir Tanr vergisi olarak kabul edilegelmi; yaratclk kavram
da en ok "gzel sanatlar alanndaki yaratclk iin kul
lanlmtr. "Tanrsal g" sans, dah ile deli arasndaki kl pa
y bir ayrm olduu gibi bilim d kimi grler de yakn za
manlara dek benimsenmitir. 0)
acl grlere gre ise yaratclk, her dzeyde var olan
ve insan yaamnn her blmnde kendini gsterebilen bir
yeti, gndelik yaamdan bilimsel almalara dek uzanan, sa
natsal alanda ba yaptlarn ortaya kmasna neden olan
sreler btn ve ayrca bir tutum ve davran biimidir.
Yaratcln zaman zaman kimi basklara karn da ortaya
kabilecei hususunu unutmadan, genelde, ancak zgr ve
demokratik ortamlarda kendini gsterebildiini de vurgula
mak gerekir.
(1) lkemizde son yllarda pepee yaynlanan 'yaratclk" konusundaki ya
banc ve yerli eserlerden zellikle, konuya psikiyatrik adan yaklaan Anthony Storr'un "Yaratma Drts'nde ve son baz aratrmalarda (kay
nakada verilecektir) izoid, paranoid, manik depressif kiilik zellikleri
gsteren pek ok yaratcdan (bilimde ve sanatta) rnekler verilmektedir.
Ancak, genelde ve bu kiilerde de, yaratma anlarnda belirlenen denge, di
siplin ve uyumun varl da kuku gtrmez biimde dile gelmektedir.

71

Yaratclk iin yaplm yzlerce tanm bulunmaktadr. Ben


biri ile yetineyim: "Daha nceden kurulmam ilikiler arasn
daki ilintileri kurabilme, bylece yeni bir dn emas
iinde, yeni yaantlar, deneyimler, yeni ve zgn dnceler
ve yeni rnler ortaya koyabilme yetisi". (2)
Belki burada u ayrm yapmakta yarar bulunmaktadr.
nsann yaamnda ortaya koyabildii daha alakgnll, belki
daha az kalc olan kk yaratc bulucu edimler yansra,
tm bir dnce sistemini deitirebilecek, bilimde ve sanat
ta yepyeni ufuklar aabilecek, ok daha uzun sreli bir kal
cla sahip, [sz gelimi tarihe mal olacak, ama bir gn geici
de olabilecek) stn nemde yaratc edimler yer alr. Hemen
akla getirilebilen bu son nitelikteki iki yaratc Einstein ve Picasso'dur.
Konumuz asndan Picasso'ya birka kez deineceiz. lk
olarak onun belki byk bir yaratc edim olarak szn ede
meyeceimiz, ama sevimli, biraz mizah dolu, bir srpriz
tayan, ufak bir seramik yaptna bakalm; ekil 1'deki bu se
ramik kap, iki tutama olan bir vazodur. Ancak stndeki
izimlerle, bu vazoyu kollarn beline dayam bir figr olarak
grebiliriz. Srpriz ise, vazonun karnndaki "yz" benzetmesi
dir. O zaman tutamaklar, kollar deil yanaklardr. stste
bindirilmi byle bir imgeler yanlsamas Picasso'dan baka
kimin aklna gelebilirdi?(3)
(2) Landau, Erika: Psychologie der Kreativitaet, (1969), 3. Bas. Mncben/Basel
1974, s. 10.
(3) ocuklarn yaptlaryla uraan eitimci ve psikologlar , bu soruya
'ocuklar' yantn verebilirler. Dorudur da. Ancak sorun, yaratc sanatnn
belli birikimlerden sonra, bilerek ve bilinle sanatsal yaratmaya gemesi so
runudur. ocuklardaki yaratcln bili ncesi (precognitive) aamasn
sanat bilerek yakalar. Bkz.: San, nci. Sanatsal Yaratma-ocukta
Yaratclk, Bank. Yay. (1977) 2.bas. Ankara 1979. Kukusuz bu konuda
yerli ve yabanc pek ok makale ve yaymlanmam lisansst tezler de bu
lunmaktadr. gdsel yaratclk diye bir kavram ise bilim ddr.

72

ekil 1. Picasso'dan bir seramik almas.


73

Gene 20. yy. sanatndan vermek istediim rnek, plas


tik sanatlar alannda Almanya'da, Fransa'da ve Hollanda'da,
farkl evrelerde ve deiik etkilenmelerle yetimi Feininger,
Braque ve Mondrian'dandr. Sanat nesnesi yaptklar eyleri
prizmatik, kristaller ardndan baklyormu izlenimi veren, ge
ometrik biimler iinde grmeye balayan bu sanat, (ki
bunlara Picasso'yu da katmak gerekir) ayr ayr anlamlarda
kullandklar bu yntemle grsel sanatlarda nemli deiiklik
lere neden olup, pek ok sanatnn ve sanat tketicisinin sanata,_ kimbilir ka kiinin de nesnelere bak asn dei
tirdiler. (Bkz. ekil 2, 3, ve 4, 5).
II. Tm Beyinsel Yaratclk
Yaratclk yetisinin beyinsel bir g olduu artk genel
kabul grmektedir. (4)
Antik Yunan'da da beynin zerinde durulduunu biliyoruz.
Burada yeri gelmiken Hipokrat'a (M..511) dayandrlan
birka tmceyi aktarmak isterim:
nsanlar bilmeli ki zntlerimiz, aclarmz, kederlerimiz ve gzyalarmz da; zevklerimiz, sevinlerimiz, akalarmz ve kahkaha
larmz da yalnzca ve yalnzca beyinden gelir. Onun araclyla d
nr, grr ve hoa gideni hoa gitmeyenden ayrrz.....
(Ancak) beyin yerli yerinde durduu srece insan doru dzgn
dnebilir. (5)

The Creative Brain adl kitabnda Ned Herrmann, o yllarn


son nrofizyolojik bulgularndan ve bir fiziki, bir sanat adam
(4) Herrmann, Ned: The Creative Brain, Lake Lure 1988; ve daha baka
pekok yayn. Kaynakada kimileri verilecektir.
(5) Dost, ngr (Yale ni.): "izofreni zerine Yeni almalar", Bilim Teknik
Dergisi, Say:347, 1993, s. 14.

74

ekil 2. Feininger Gaberndorf'tan Grnt (1921)


ve eitimci olarak kendi deneyimlerinden yola karak ilevler
asndan beyni drt eyrek kreye blyor, her bir blmde
ayr, zellemi alanlar olduunu, her birinin kendine zg ve
zel bir dili, alglay, deerleri, yetileri ve bilme-tanma yollar
olduunu belirtiyordu. (6)
ekil B'da grld gibi, sol beyin blmnde mantksal,
zmleyici, nicel olgulara dayal, planl, rgtl, ayrntl ve
ardk dnme biimleri yer almaktadr. ok kabaca bu
(6) Herrmann'n ad geen yaynna dayanarak hazrlam olduum bir bildiriyi,
TED VIII. retim Toplantsnda (1990) ayrntl biimde sunmutum. Bkz.:
"Resim-i retimi ve Sorunlar" balkl TED Yayn, Bilim Dizisi No:8 An
kara 1990, s. 145-173

75

ekil 4.

ekil 5 .

M on drian . i e k A m A a (1 9 1 2 )

M on drian izgi ve R e n k le rle K o m pozisyon (1 9 1 3 ) 9 5 x 1 1 5 cm .

T M - 8 Ey N MODEL

oo

StR t&RAL

6LE

DNME SRELER

SOL t S t M S N L I S N f

NME

sreler;

DNME SftEfLERi
ekil 6. Dnme alanlar

dnme biimlen iin bilimsel dnme biimleri diyebiliriz.


Sa beyin blmnde ise cokusal, kiileraras (interpersonal), duygulara dayal, devinim-duyusal (kinestetik), gizemli,
sezgisel, bireimci [sentezci], btnsel ve birletirici dn
me biimleri rol oynamaktadr. Gene ok zetle bu dnme
biimlerine sanatsal dnme biimleri denebilir.
Fakat, hemen belirtilmelidir ki, bilimsel aratrma srele
rinde, sabeynin dnce sistemlerine, d gcne; btn
lemeye; sentezlemeye vb. ne kadar gereksinme varsa, hat
ta bunlarn yer almas gerekli koul ise, sanatsal yaratmada
da, zmsel, rgtl, planl, mantkl vb. dnme sreleri
ayn biimde yer almaktadr.
III. Yaratclk Srecinde Aamalar
Graham VVallis tarafndan saptanm ve bugn klasik
lemi yaratclk aamalar unlardr:
1 ] Hazrlk Aamas (Dnemi)
2) Kuluka Aamas (Dnemi)
3) Aydnlanma Aamas (Dnemi)
4) Gerekleme ya da Dorulama (Veritification) Aamas
(Dnemi)(7)
Herrmann'n sav, yaratcln kaynann beyin olduu ve
yalnzca bir blmnn deil, beynin tmnn yaratcla kay
naklk ettiidir. Bunu bylece bilmenin yaratcla ynlenmek,
ynlendirilmek, yaratcln gelitirmek ve yaratc sreci uy
gulamaya koymak bakmndan nemi byktr. Hangi sreci
izleyeceimizi ve bu izlenecek srecin her aamasnda beyni
mizin hangi zel blmn kullanacamz bilmek de ayn de
recede nemlidir.
(7)

Herrmann, Ned: a.g.e., s .186

79

91 I SA O T i (f M i r*
U j i D i t i l im L l

00

HAZIRLIK /

I C i 1 r\

KULUKA

N L A N M A / 6 E R E< l EME
UVSU L f iM f l

il g i

ekil 7.

rK
^ aw .--m ^

M A K J T I K S A L ^ M M E

O ftStL liT R ttfc

Tm Beyinsel Yaratclk Modeli

S ERS. SR A L

L U L # j N 02UMLLME5;

i M SU K IE

SAYISAL S R L t S

K A V R A M L A iT iK H A

Sol

U)
1/

et
N

UJ
-J
it
UJ

ST
>

t ,

y
t?
z
52
>

lo

Qd
J
V5

SOL

| P lA N U Y A kL A M

I CL3AAIN ZWt(V^S5
UvglNTILI

cIECRHE

d
rcz

T E fS E L TgfKj

u 'i m

Bi K

COyu5AITjPKf)-<ijie E. ARA)

Herrmann'n gelitirmi olduu beyin emasna (ekil 7)


bakarak yaratclk aamalarn tek tek gzden geirelim.
1) Hazrlk dneminde, sorun, gereksinim ya da gerek
letirilmek istenen ey saptanr, tanmlanr. zm ya da ge
reklilikler iin bilgi ve malzeme toplanr ve bunlar zmn
geerlilii, ilerlilii bakmndan ltlere vurulur. yleyse bey
nimizin sol yar kresinde olgularn zmlenmesi, serimlenmesi, srelerin belirlenmesi oluur. Sonra beynin sa alt ve
st blmlerinde sezgiler, grsel yetiler, "brain storming" se
enekleri ie koyulur. Sa yardan edinilen bu igrsel, sezgi
sel, bireimsel dnler gene sol alt blmde kaydedilir.
2) Kuluka aamasnda, sorundan karak geriye gidilir,
sorun zihnin irdelenmesine, incelemesine braklr.Bu dnem
hazrlk aamasndaki gibi dakikalar srebilecei gibi, haftalar
ya da yllar srebilir. Bu aamada, grevini yapm olmann
gveni iinde, bilinaltnn hummal bir biimde altnn bi
lincinde olarak baka ilere dnlr.Bu arada sa alt ve sa
st eyrek kreler devrededir; dalgn dnme, derin dn
me, bilinalt sreler, grselletirme ve duyumsal alglama
gibi yetiler alr.
3) Aydnlanma aamasnda dnler yaratcla bir
temel oluturmak zere zihinden doarlar. Bu dnler
sonu-rnn paralar olabilecei gibi sonucun kendi de ola
bilir. Balamn tm, her iki durumda da birden ve tam ola
rak grlr. Bu aama ounlukla an'lktr, mthi bir igrler zenginlii iinde geliir, birka dakika ya da birka saat
srer. Beynin sa st eyrei devrededir. Dn, szel ol
makszn formle edilmi ve sklkla bir "hah!" nlemiyle belir
lenmitir.
81

Bu anda, beyin bu oluumu hemen kaydeder, sol alt ve


sa st blmler arasnda hzl gidip gelmeler ve yinelemeler
yoluyla zmn tanmlanmas ve uygulamaya geirilmesi iin
dorulamasn yapar.
4)
Gerekleme-dorulama aamas, aydnlanma aama
snda ortaya kan ne ise, onun gereksinimleri karlayp
karlamayacann, hazrlk aamasnda saptanm llere
uyup uymayacann anlalmas ve gsterilmesi iin yaplan
bir dizi etkinliktir. Beynin sol yar kresi devrededir. (Herrmann, s. 187-1 88 ve 32)
VVallis'in klasiklemi yaratclk aamasna eklenmesi ge
reken iki nemli e kukusuz "ilgi" [ya da merak) ve daha
nce de belirtilen "uygulama" eleri ya da aamalardr. (8)
lgiyi tm beyinde dalm olarak gren Herrmann, uygu
lama iin devreye gene tmel beynin girdiini, ancak B bl
mnde balayp, A, C ve D blmlerini daha sonra iine ald
n ileri srmektedir. (Herrmann, s. 191 -192)
eyrek yar kreler arasndaki gidip gelmelere ve betimle
nilen aamalarn her zaman bu denli dzenli yrmesinin ola
nakszlna karn, yaratc eylem ya da yaratc etkinlikte bu
lunan kiilerin, bu aamalar tandklar, bildikleri, anlatlnca
bu emaya kendi yaantlarndan dolay katldklar grlmek
tedir.
IV. Sanatsal Yaratm a Srecine Bir rnek

Picasso'nun nl ve anlam, ierii, iletisi, btn zamanlar


iin geerli kalacak gibi grnen "Guernica" duvar resminin,
(8) Bu konuda Bkz.: San, nci: Sanat ve Eitim. A.. Eit. Bil. Fak. Vay. No:
151, Ankara 1985, s. 9-13 Ayrca: Sungur, Nuray: Yaratc Dnce, zgr
Vay. stanbul 1992

82

tm yaratl aamalarn izlemek olanakldr. nk bu


dzenlemenin her bir eskizi ve btn haline geldikten sonra
da geirdii her bir deiiklik, Picasso tarafndan numara
lanp imzalanm ve bylece bizlere nasl hazrland gsteril
mitir.
Buna gemeden nce, sanatsal yaratmann bilim ve tek
nikteki yaratclktan ayr den en nemli yan zerinde dur
mak isterim. Her sanat rn, bu ister bir resim, bir heykel,
bir yontu, ister bir dans, bir mzik paras ya da iir olsun,
bir ya da birden ok imge tar. Her sanat eseri znel gerek
liin nesnesel bir yansmasdr, alglanmak zere yaratlm
anlatmc bir form'dur, iirsel anlatma sahip bir MECAZ'dr.
Bu ynyle sanat, yaratclkta dier alanlardan ayrm gste
rir.
Diyebiliriz ki sanatsal bir etkinlik srecinde simge, bir
yaantnn bir deneyin imgesini temsil eder. Bu simgeler de
alg edimleri srasnda derlenirler. Sanatsal yaratma'da,
grsel kkenli bir simge, asl algnn imgesiyle pek yakndan
ilikili olabilir ama, alglanm olan nesne ya da ey'in imgesi
nin bir kopyas olmayp, tm o yaant ve deneyin simgesidir.
Simgeler ortaya karken, yani sanat dalnn ilgili malzemesiy
le birleip yeni bir form, bir mecaz yaratlrken, imgeler "de
forme" edilebilir. Sz gelimi duygu ve dnceleri daha iyi an
latabilmek iin figrler biim bozumuna urayabilir. Ancak
her keresinde sonu mecaz'dr, iirsel anlatma sahip bir
form, bir szckler dizisi ya da bir devinimdir. Balca nitelik
ve zellii, yaant ve deneylere ilikin ham imgelerden, bu
yaantlar zenginletiren dn, anlam ve yorumlar iletebi
lecek ya da en azndan antrabilecek simgesel bir yapya ve
estetik ynden doyurucu bir bi ime sahip olmasdr.
83

Guernica da "mecazi" anlatmn en gzel rneklerindendir.


Eindhoven ve Vinache'in aratrmasnda, bu eserdeki yaratc
lk zerinde durulmutur. (9)
Picasso duvar resmine 1 937 de, o zaman iktidarda bulu
nan Ispanya hkmetinin istei zerine balamt. 0 yl iinde
Ispanya i savaa srklendi. Francisco Franco ynetiminde
bir askeri grup Ispanya hkmetini devirmek istedi. Franco'ya
nazi Almanya'snn ve Faist talya'nn askeri glerince yar
dm ediliyordu. Anti-faist ve anti-nazi pek ok baka lke hal
k, bu Franco zaferine karyd. Pablo Picasso ise Ispanyol ol
duu halde, kendi istei ile Fransa'ya yerlemiti. Bu isava
srasnda, Picasso'dan Paris Dnya Fuarndaki Ispanya hk
meti yaps iin bir duvar resmi yapmas istenmiti. Picasso
bu grevi aldktan hemen sonra, Nazi ve Faist bom
bardman kararlatrlm ve Ispanya'nn Basque eyaletindeki
Guernica kasabas tm sivil halkyla yok edilmiti. Picasso
duvar resmi iin bu olay konu olarak seti. Bombardmandan
hemen iki gn sonra ilk eskizini izdi. Eskiz, 1 Mays 1937 ta
rihlidir ve duvar resminin genel dnsn, eserin en so
nunda alaca ayrntl mecazi yapsnda da ortaya kacak
genel kavram'n ana izgilerini ortaya koymaktadr. Dzen
lemenin merkezinde lmekte olan bir at; elinde bir lamba tu
tarak pencereden sarkan bir insan figr; solda bir hayvan
figr ve n planda bir l. Gene 1 Mays tarihili eskizde
(ekil 8), ayn sembol imgelerin, bu kez deiik bir
yerletirme iinde kullanldn gryoruz.
Bundan sonraki gnde, 2 Mays 1937 de Picasso, at
bayla ilgili almalarn yapmtr. Sanatnn zihninde atn,
insann dostu olduunu simgeleyen bir genel imge, bir dost
(9) Eindhoven, Jan E. ve Edgar Vinache: "Creative Processe in Painting", Jour
nal of General Psychology, XLVII (1952), s.140-169.

84

luk simgesi olduu anlalyor. Bu inancn ayrca Ispanyol


kltrnde atn boa grelerinde insann yanndaki ilevi ile
ilgili olarak gelitirilmi olmas da dnlebilir. Resimdeki ha
yvana gelince, sanki o bir at deildir, bir mecaz stne
atlm baka bir mecazdr. lki lmekte olan bir attr, insan
dostu at, insanla kaba g arasndaki gc simgelemektedir.
kinci mecaz ise, insann dostundan ykselen haykrtr. Bu
doal olarak bir yorumdur, Picasso byle bir aklama sunmamtr; fakat bu lk can ekien bir ln deheti, sivri
bir at ba ve onun ok byk bir boaz simgesinden kan
hanere benzer bir dil ile anlatlmak istenmi, snmekte olan
bir haykr airce betimlenmitir. (ekil 10)
B Mays 1937 tarihli eskizler sembol imgelerle denemele
rin srdrldn ve yeni mecazlarn retilmesine giriildiini gsterir. At ile ilgili mecaz, deiiklie uram, ayrca bir
ocuk tayan ve kalkmaya abalayan bir kadn mecaz geliti
rilmitir; bu gen ve taze yaamn simgesi ile "kendi yaamn
kurtarma" abasn sergilemektedir. Bu abalayan kadn me
caznn, duvar resminin son halinde boaya yakaran kadn
figr ile atn sanda, abalayan, kalkmaya uraan kadn
figr olarak iki mecaz halinde karmza ktn izlemekte
yiz. Ayn dn baka yollarla da biimlendirilmitir. Szge
limi 9 Mays 1937 tarihli eskizdeki, bir merdiven zerinde
sendeleyen bir kadn figr gibi. Burada Picasso, "lm
rzgaryla sarslan yaam" kavramn ifade etmek iin bir
mecaz aryor gibi grnmektedir. lgi ekici olan, bu mecazn
tamamlanm bir mecazlar birletirimi olarak dzenlenmi
olmasdr. Figrn merdivenin bir basaman tutmak zere
uzanan eli bouna abalamaktadr, artk ne gc kalmtr,
ne de hareket etme yetenei. Kolunda tutup skt ocuk ise
yayvan, cansz, mankenimsi bir form olarak sarkmaktadr.
(ekil 9)
85

Uygun mecazlar bulma sreci, tm yapy etkili bir organik


izim ve biimleme haline getirinceye dek srmtr. Picasso'nun uygun mecazlar arayp, mural'in tam olarak ne biim
alacan belirleyen eskizi yapmay baarmas arasnda bir
haftadan az bir zaman gemitir. Ancak, muralin eskizinden
ok daha keskin ve iddetli bir biimleme olduunu belirtmeli
yiz. Yanan bir yapdan dar urayan figrn tuttuu lamba,
teknolojik adan gszlne karn, kasabal kadnn elinde
halkn gcn olanca iddetiyle vurgulamakta, kompozisyon
da merkezde yer alan gen yerletiriliin tepesini olutur
maktadr. Hemen yanbandaki daha ada bir aydnlatma
arac olan elektrikli lamba, tm ileri tekniine ve aydnlk
na karn yalnzca angaje olmam, kaytsz bir seyirci gibi
86

dir. Kasabay yerle bir eden uak ve bombalar da ayn ileri


teknolojinin rn deiller miydi? (ekil 10)
Gazete yapraklarna dnmekte olan at, belki de
bylesine mahveden ve bylesine tam bir "kitle halinde
ldrme den geriye kalandr. Kitle lm ve onun dehetini

ekil 9 .

G u e rn ic a eskizlerin d en . (9 M a y s 1 9 3 7 )

87

ekil 10. G u e rn ic a

d u v a r resm i (1 9 3 7 ).

anlatacak tek bir canl kalmamtr ama, bize simgelendii


gibi, bu ldrme olay hakknda insanlar ikinci elden, yani
basndan ya da duyaca haber ve sylentilerden ve dier
ada iletiim aralarndan bilgi edineceklerdir.Bu dnce,
yle bir yorumla geniletilebilir: mecaz yaplan ii , yani katli
am saklamaya almann bounaln, ya da ada
insann, teknolojisiyle, rezilliklerinin saklanmasn olanaksz
kldn betimlemektedir.
Guernica'daki mecazlarn ounun temelinde Ispanyol
kltrnn yatt aktr. Boann "mecazi" kullanl ilgintir.
Vaheti temsil eden boa, ayn zamanda resmin tm balam
iinde, yazgnn da simgesi olarak grnmektedir. Ispanya'nn
kltr geleneine gre, boa, boa grelerinde olaan ola
rak yenilen'dir. Resimde boa crretlidir ama, onun vahi za
feri, geici olsa gerektir. Vaheti simgeliyor grnmesine
karn ban tm olan bitenden baka yne evirmi olmas,
utkusunun onda uyandrd gururdan m ileri geliyor, yoksa
bu boa ilerde birgn imdi ezilmi halknn yeniden canlanp
glenecei gn beklemek zere g toplayacak bir Ispanya
mdr? Bir alev gibi kprdayan ve enerji dolu kuyruu bunu
imdiden simgelemekte midir?
Savan kahraman n planda yatmaktadr, olaan bir l
deildir. Krlan, atlayan bir yengi, utku antdr. Acaba birgn yeniden ayaa dikilebilecek midir? Krlm klcnn hemen
yan banda aan tek bir iek bu umudu vermiyor mu? Bir
baka umut, boa ile elektrikli lamba arasndaki, zerine pek
ufak bir k lekesi dm belli belirsiz gvercin figrdr. (10)
Bylece incelendiinde Guernica'nn meydana getirili s
reci, usta bir sanatnn eserinde, grsel yaratc sre
hakknda ilgin bulgular vermektedir.
(10) Guernica'nn yorumu, yazarn Sanat ve Eitim ders kitabndan alnmtr.
Ank. ni. Ei. Bil. Fak. Yay. No: 151, Ankara 1985, s. 21-25.

89

Eindhoven ve Vinache'ye gre, sanat ne yapacan plan


lamakla ve bu planla ilgili bir "genel dn" (ana fikir) ile ie
balam, sonra kavramlar, sembol imgeleri ve uygun me
cazlar gelitirerek dzenlenmesinin ayrntlaryla uramtr.
Bu durumda, yaratclk aamalar asndan baktmzda
Picasso, aamalarda bir srama m yapm oluyor? lk eskiz
de ortaya kan ana dn bize nc aydnlanma aa
masn anmsatyor. Hazrlk dnemi, eskizlerin olumas s
recinde kendini gsteriyor. Ayn zamanda eskizlerin her biri,
bir tr dorulama, iletinin tam olarak ortaya kp kma
yacann kantlanmaya alld aamalar olarak karmza
kyor. Ancak, siyasal bilince sahip ve aydn bir sanat adam
olan Picasso'nun, Guemica'da grlen tm imgelerle daha
nceden zihinsel olarak uramadn da syleyemeyiz. Sz
gelimi daha nce izdii pek ok boa resmi olduunu biliyo
ruz.
Bizi bu eserin etkilemesi, byk lde "mecazi" yapsn
dan, kuruluundan ileri gelmektedir. Resim aslnda, kimileri
iin genel geerlilii olan, genellikle kabul edilmi ln
(norm) ve yarglara uygun deildir, gerek nesnelere bal
deildir. Sanat yeteneini, nesnelerin grsel karakterlerini
birer birer sayp dkmek iin kullanmamaktadr. Bir mecazi
yap olarak bu duvar resmi, sanatnn yaayan ve yaam yoketme hareketi olarak beliren bir olaya kar tepkisinin ve
dehetinin airce betimlenmesidir. Mecazlar arpc, sarsn
cdr. Mecazlarn zgnlnde ve sanatnn, bu mecazlar
geometrik biimlerin yalnl iinde rerken kulland rk
tc formlar tanyp ayrdediyoruz, fakat onlarn tuhaf
biimleri ve kvrlp bklmeleri karsnda sarslyoruz. Ancak,
sanatnn yaratt mecazlar ayrtettiimiz anda, tm
yapdaki ok yeni ve ok deiik, airce bildiriyi iletiyi kefedi
yoruz.
90

lk dnden, ilk imgesel kavramdan sonra, Picasso'nun


seme, ayrma, deneme, deitirme, yeniden dzenleme gibi
aamalarda, tm beyinsel yaratcln kullanarak, mecazlar
nasl gelitirdiini; imgelem, sezgi, duyarllk, sentezleme gibi
yetilerin yansra, bilgi, deneyim, yaant, kltrel etkiler, ken
dine gven, malzemeye egemen olma, teknik ustalk gibi
elerin de nasl rol oynadn izlemi olduk. Yinelemek gere
kirse, sanatsal yaratma, hemen her keresinde, yeni bir rn
ve bu rndeki yepyeni imgelerin ya da mecazlar (metapher,
iretilem)'n douu demektir.
V. Oyun-Drama-Eitim ilikileri
Tm beyinsel yaratclk konusundaki yukarda anlatlanlar
dan sonra sanrm eitim iin artk yle bir tanm yapabiliriz:
Bireyin beyinsel alabilirliini geniletmek. Bu da bilgilerin b
ytlmesi, yeertilmesidir; yaant ve deneyimlerin rgtlen
dii kavramsal erevenin geniletilmesidir. Her t r dn
me biimine yer verilerek oluturulacak bir eitimin gene de
bir ikilemi var gibi grnmektedir. O da udur:
renci ya da renen birey, deneyimlerini belirli ve kendi
ne zg bir biimde rgtler ya da rgtlemelidir; eitimcile
rin bu bireylere sunduu kavramsal yaplandrmalar ise
renci asndan sonuta, bakalar tarafndan hazrlanm
tr.
Ksaca, bir yandan kiisel deneyimlerle renme'nin rgt
lenii; dier yanda renen'den bamsz olarak bilgi'nin varl.
Bu iki olgu nasl birleebilir? Soyut olarak yle bir yol
dnlebilir:
Bireye, ocua, renciye, onun nesneler ve dnya hak
knda, kendisi ve bakalar hakknda anlamlar gelitirme-sine
91

*>yardmc olmak; ayrca onu bir eyleri bilme'ye, bir konuda be


ceri kazanmaya, bir konuda ustalamaya balatmak.
Sre ve ierik bu durumlarda o denli karmar ki, artk
sre ieriin doasnda olan bir para niteliine brnr.
te sanrm oyunla, yaayarak ve yaatarak eitim ve
daha baka hazrlklar da gerektiren drama yoluyla eitim yukardaki esasa balanabilir.
Oyun kavramnn zerinde bu yaznn [bildirinin] kapsam
iinde uzunca durulamayacaktr. Ancak kimi tanmlar verme
yi ve bu tanmlarla eitim sreleri arasndaki ilintiyi kurmay
okura (dinleyiciye] brakmay dnyorum.
Erikson'a gre oyun, ocuun psikososyal geliiminin ay
nas gibidir, geliim dnemleri boyunca ilerler. Oyun yoluyla
ocuk gerek durumlarla baa kmak iin yeni modeller
yaratr.(11)
Oyun, doutan bir yetenei gelitirme istei; belli kurallar
olan bir elencedir. <12)
Oyun Schiller'e gre "tm yetilerin uygunluu, eilimlerin
uyumu, duygularn zgrldr. (13)
Oyun insann nesnel dnyas ile znel dnyas arasnda bir
kprdr, nesnelle znelin hesaplamas, dle gerein uz
lamasdr. O4)
(11) merolu, Esra; "Anaokuluna giden 5-6 yandaki ocuklarn szel
yaratclklarnn geliimine yaratc dramann etkisi", H.. Salk Bil. Enst.
yaymlanmam doktora tezi, Ankara 1990, s. 35
(12) And, Metin; Oyun ve Bg, Bank. Yay. Ankara 1973, s. 13
(13) Schiller, F.von: nsann Estetik Eitimi zerine Bir Dizi Mektup, ev.: Melahat zg, MEB Yay., stanbul 1965
(14) Gven, Bozkurt; "ocuk, Oyun ve TV", TR T ocuk Yaynlar Semineri
1979, Ankara 1980, s. 58

92

Scheuerle gne deiik yaam ve deneyim aamalarndaki


oyun etkinlikleri balca alt e ile karakterize etmek mm
kndr:
1) zgrlk esi: Gyun kendi dnda bulunan ama ve he
deflerden bamszca oluur.
2) sel sonsuzluk esi: Oyunlar zel bir zaman yapsna
sahiptirler. Ayrca kendisini yinelemeye srekli bir eilim gs
terirler.
3) yle imi gibi olma esi: Kendine zg bir gerekliin,
bir kurgunun bulunmas.
4) kili durum esi: Oyunlarn insana hem gerginlik hem
heyecan ve haz vermesi durumu.
5) Kapal btnlk esi: Oyunlarn zgrlkleri ieren bir
snrllk tamas. ekilsizlie, dankla yol amamas iin
belirlenmi kurallara baml olmas: tematik ynlendirme vb.
6) imdiki zaman esi: Oyunlar bir balay bir biti duru
mu arasndaki birer sretir, ekillendirilmi zamanlar iinde
yeralrlar.(15)
Eitimde dramann kullanmnn ileri lkelerdeki yaygnl
nn temeli, oyunun gcdr. Eitimde drama ya da yaratc
drama bir disiplin ve yntem olarak oyun'un gcn eitme
eylemine sokan, oyun kuramlarndan yola karak, eitimde
drama kuramlarn gelitiren pedagojik bir uzmanlk alandr.
Ksaca sylemek gerekirse eitimde drama sreleri ile
oyun'un nitelikleri arasnda epeyce benzerlik vardr. yle ki;
(15) Scheuerl, H.: "Zur Begriffbestimmung von "Spiel" und "Spielen", in: Rhrs,
H. (deri): Das Spiel ein Urphaenomen des Lebens, VVesbaden 1981, s.
41-49" Adgzel, mer; Oyun ve Yaratc Drama likisi, Ank. niv. Sosyal
Bil. Enst. yaymlanmam yksek lisans tezi, Ankara 1993, s. 34-39

93

1) Grnrdeki zgrlk-a nlk doalamalar


2) Kurallara ballk
3) Yaplamyann yaplmas. yleymi gibi yapmak
4) Kendi dndaki ama ve hedeflerden bamsz olma,
kendisi iin varolma. (Kukusuz eitimde drama srelerinde
lider tarafndan belirlenmi renme durumlar ve eitim he
defleri vardr, ancak bu, srelere bilgi olarak yanstlmaz;
ancak gerektiinde aklanr)
5) Gerginlikle kark heyecan vermesi-gerginlikten kurtulma
B) imdi ve burada ilkesi
7) Etki-tepki alverii-etkileim
B) Devinim
9) Ortaklamac retim ve yaratm
10) artmaca, mizah ve srprizlerin oluumu
11) Gereklikle olan ilikiler-gerek dnya ve kurgusal
dnyann biraradal.
Yukarda elere bakldnda yaratc dramann oyunsu
karakteri ve bunun yannda yaratc edimlere ve yaratclk
srelerine tam uygunluu, onun eitimde kullanlmasnn ge
rekliliine bir aklama ve gereke oluturmaktadr. (16)
Bir dier boyut ise, yukarda szn ettiimiz ierik ile
srecin karmamas durumunun her iki alanda sz konusu
olduudur.
Dramann imgelemsellie verdii olanaklar asndan aa
daki alnty aktarmama izin veriniz:
(16) Eitimde yaratc dramann tarihesi, Trkiye'deki gelime ve uygulamalar
vb. hakknda bilgi iin bkz.: San, nci: "Eitsel Yaratc Drama", ASSTEJ
Seminer Bildirileri (oaltma) Ankara 1992, s. 1-28. Bu konuda baka kay
naklara da ulamak iin Ank. niv. Eit. Bil. Fak. Gzel Sanatlar Eitimi
Anabilim Dal'na ve/veya ada Drama Dernei'ne bavurabilir.

94

" ocuk annesine sorar: Bugn gnlerden ne?


Anne: aramba
ocuk: Perembe olsayd n'olurdu......
Anne: Aptalca eyler syleme!...... "(17)
Evet, ne yazk ki l Ozanlar Dernei'ndeki retmen dn
da, ne anneler ne retmenler byle bir dnce dizgesi iin
de, d gc Ve imgelemeye dayanarak, ocuun szlerini
srdrmesine olanak verirler. Oysa byle bir denemeden
neler neler kabilir.....
Yaratc drama eer, an'lar yaratmak ve yaatmak ise,
belli kurallar iinde zgrce temalar, kavramlar semek ve
bunlar o an iin, orada yaama geirmekse, aykr gibi gr
nenin, ham gibi grnenin de stne gitmekse n yarglardan
uzaklalmasn art koyar. yi bir yaratc drama lideri deiik
dncelerden korkmaz, kendi yaratcl ile ve tm referans
kadrosu ile bylesi dnlerin stne gider. mgeleme ve bil
gilenme baka nasl byr ki?
VI. Bir Dram a Uygulamas

Drama konusunda az da olsa bir fikir verebilmek iin


kk bir uygulama yapmamz neriyorum. Salonda herkes
oturduu yerden bu almaya katlabilir.
Derin bir soluk alp gzlerinizi kapatnz
Ortaokul-lise alarnza dnmeye alnz
Arkadalarnz, retmenlerinizi, okulunuzu, okul yaps
n, snfnz, okul bahesini ve baka anlarnz dnnz,
anmsamaya alnz
(17)

Ruping, Bernd: "Theaterkunst und Kinderspiel und wenn ein Stein nach
oben faellt", in: Theaterkunst und Kinderspiel, Mnster-Hamburg 1992, s.1

95

imdi nnzde bir sandk var. Bu sandkta eski giysileri


niz, tam da okul yllarnzdan giysileriniz bulunmakta. Bunlar
ev ya da okul giysilerinizdir
Hayalinizden sandktan giysilerinizi yava yava.karma
ya balaynz
Sizin iin anlam tayan bir giyside dikkatinizi odakla
rnz
Bu giysi size neler anmsatyor? Neler yayorsunuz?
Belli bir kokusu var m? Biimi nasl? Sizde ne gibi anlar, duy
gular, dnceler uyandryor?
(Aa yukar 5-6 dakika sonra] Ltfen kendinizi hazr his
settiinizde gzlerinizi anz
imdi kim kendi giysisini tanmlamak, bize anlatmak is
ter?
Bu uygulama sonunda kendi giysisini anlatmak isteyen ononbe kii kt.Yalnzca kiiye sz verebildi.Birincisinin giy
sisi bir okul nlyd. Krll gri kumatand ve beyaz yakas
vard. Katlmac, bu nlk iinde o dnemde kendini ok
beendiini, baka zamanlarda pek karlamadn dn
d, zellikle retmeninden gelen bir ilgiyle karlandn,
okulda da, belki de bunun iin, ok baarl olduunu anmsamt. Kurdeleli iki uzun rgsyle o gnleri yeniden yaam
huzurduymutu. kinci sz alan dinleyici, kendi diktii ve o
dnemde ok moda olan bir elbiseyi anmsam,onu hayalin
de giymi ve ok mutlu olmutu. nc dinleyici, Ky Ens
tits yllarna dnm, orada kendisine verilen enstit giysi
sini nasl bir mutlulukla tadn, o giysinin bir bakma tm
Ky Enstit'l olma bilinciyle zde olduunu anmsam ve
bunu yeniden yaamt.
Burada oluan sreler unlard:
96

Kendini kefetme, imgelerle dnebilme, duyusal alglar


anmsama, alglarla duyulardan grsel yaantlar kazanma,
zenginleme. Yaant ve mecazlar. Gerekmi gibi anmsa
ma.
Kukusuz bu alma tam bir drama uygulamas deildi.
nk anlar, duyusal alglar ve yaantlar yaratc dramann
nemli ama ilenmeye ak gerelerini oluturur. Asl yaratc
drama, bu imgelemsel giysilerle oynanacak ve yaratlacak
yaam durumlarnn, derinlemesine zmlemesinin yaplma
sn, o ortamlarn dikkate deer yanlarnn szellendirilirken
ayn zamanda gnmze gndermeler yaplarak eletirel d
ncelerin ortaya karlmasn ve daha pek ok gelimelere
yol aabilecek olaslklar ya da an yazma, toplu yazma, ne
riler gelitirme, topluca oynama gibi ok ynl ve ok boyutlu
yaratc edim ve eyleme dnebilecek yeni sreleri getirir.
Bu uygulamadaki "sandk", bir mecaz, bir iretilemedir.
Katlanlarnn yaamlarnn bir blmn simgeler, nasl ki
"giysi" de bir yaam blmn, bir zengin yaanty simgelemitir. Simgeler arasnda kuruian ilintiler ve buna dayal ola
rak gelitirilen imgeler, dnce ve duygular o anda yaratl
mlardr, yaratc sreler en azndan zihinsel temelde ya
anmtr. rnlere dntrlmesi yntem ve zaman iidir.
VII. SONSZ
Bu toplantnn st bal olan Yaratclk ve Eitim bala
mnda dnrsek, eitim sisteminde yeni bir dzenleme
arttr. Bu dzenleme, tm beyinsel yaratclk srelerini bil
meyi, bu sreleri e sremli e zamanl ve birbiriyle anlaml
balant ve ilintiler iinde yaratmay hedef almaldr. Hangi
eitim basama ve hangi eitim-retim alan olursa olsun, "
yaratc eitim-yaratc retmen-yaratc renen " dzenei
ancak byle kurulabilir.
97

KAYNAKA
I. YARATICILIK hakknda son yllarda kan Trke yaynlar:
Ark, Alev (1987) Yaratclk, Kltr Bak. Yay. Ankara
Boorstin, Daniel J. (1993) Yaratc Ruhun Evrimi, ev.: Gldel en,
Sabah Kitaplar, stanbul
Eti, E. (1985) 'Yaratma Ortam ve Sorunlar", Sanat ve Genlik Sem
pozyumu, MSI Yay. s. 18-21
Gavvain, S.(1992) Yaratc mgelem, ev.: S. Ayanba, Akaa Yay.,
stanbul
inam, A. (1990) "insan ini Yaratmada Teknoloji Etkisinde Sanatn
Yeri", Felsefe ve Sanat Sempozyumu, Ara Yay., stanbul
Karayamurlar, B. (1990) Sanatta Yaratclk ve Eitim, 9 Eyll ni.
Sosyal Bil. Enst. yaynlanmam yksek lisans tezi, zmir
Koestler, A. (1993) "Yaratma Edimi: mge" ev.: Serta Engin,
Kuram /Kitap Dergisi Say: 1 Ocak Says, stanbul
May, R. (1991) Yaratma Cesareti, Metis Yay. ev.: A. Oysal, 3.
Basm, stanbul
Paz, O. (1990) Dler Boyunca Yaratmak, Can Yay. ev.: A.
Cemal, stanbul
Rouquette, M.L. (1992) Yaratclk, Cep ni. iletiim Yay. ev.: I.
Grbz, stanbul
San, I. (1977) Sanatsal Yaratma, ocukta Yaratclk, Trkiye i
Bank. Yay., II. Bask 1979, Ankara
San,

I. (1979) "Yaratclk, iki Dnce Biimi ve ocuun


Yaratcl", A.. EBF Dergisi, Cilt: 12, Say: 1-4, s. 177190, Ankara

San, I. (1985) "Sanat ve Yaratclk Eitimi Olarak Tiyatro", A.. EBF


Dergisi, Cilt: 18, Say: 1-2, s. 99-112, Ankara
San, i. (1985) "Yaratc Kiiliin Gelitirilmesinde Ortaretimin
Rol", Bugnden Yarna Ortaretimimiz konulu TED VIII.
Eitim Toplants, 15-16 Kasm 1985, Ankara
San, i. (1985) "Yaratclk Asndan Sanat Eitimi", Sanat Izerine,
H.i. GSF Yay., No: 3, Ankara
98

San, . (1990) "Resim-i retiminde Yaratclk", Resim-i retimi


ve Sorunlar, TED Yay., 10-11 Mays 1990, TED 8. retim
Toplants, 5 .Oturum, s. 145-176
Storr, A. (1992) Yaratma Drts, Yaynevi Yay. ev.: i. Babacan,
stanbul
Sungur, N. (1992) Yaratc Dnce, Herkes Yaratc Olabilir mi?
Yaratclk llebilir mi? Yaratclk retilebilir mi? zgr
Yayn-Datm, stanbul Yaratc Toplum Yolunda ada
Eitim, YDDYay., stanbul 1 9 90

II. Beyin ve levleri hakknda kan yaynlardan:


Artan, A. (Aralk 1990) "Bilgi Maddeye Dnyor", Bilim ve Tek
nik, Cilt: 23, say: 277, s. 38-42
Artan, A. (Ekim 1990) "Elektriksel Uyardan Kimyasal Deiime",
Bilim ve Teknik, Cilt: 23, say: 275, s. 28-30
Cumhuriyet Bilim-Teknik Dergilerinin 1 990 yl 1 6 0 ,16 6 ve 167
saylarndaki "Yapay Zeka Tartmas Dizisi"
Ergene, Iclal . "Beyindeki Dil", Bilim ve Teknik, TBTAK Yay. Say:
314, Ocak 1994
Yaltkaya, K. (Ocak 1991) "ift Beyin", Bilim ve Teknik, cilt: 24, Say:
278, s. 23-26
Yazgan, Yank; "Beyin Haritalarn izen Piri Reisler", Cumhuriyet
Bilim-Teknik, Kasm 1993, s.3 4 4 / 8 - 3 4 4 / 1 0

99

TARTIMA

BAKAN - Sayn San'a bu gzel ve ilgin konumas iin


teekkr ediyoruz.

Tartma blm iin on dakikalk bir zamanmz var, belki


bir iki soru alabiliriz.
Buyurun Efendim.
AYSUN UMAY - ok ksaca sylemek istiyorum. Hacette
pe niversitesi lme Deerlendirme Anabilim Dalnda l
me deerlendirme dersine giriyorum. lme deerlendirme
dersinde yazl snav, szl snav gibi konular anlatrken, ben
genellikle hi zorlanmam. nk lise retmenlerinizi anm
sayn dediim anda snfta gerekten artk sz bana dmez
ve herkesin yznde deiik gller, ifadelerle, ite bizim bir
hocamz vard, ite tam byle yapard, a bu da m yanl, a biz
aslnda yle yapardk, olmadk yerlerden en kenarda kede
kalm eyleri sormay marifet sanan retmenlerimiz vard
gibi konumalar olur. zellikle lise anlaryla ilgili, bu yazllarda
kopye ekmeyle ilgili kk bir ipucu verdiiniz anda ren
ciye, artk sizin konumanza gerekten gerek kalmyor ve izle
diim de u, bu konulardaki sorular her zaman kesin ve
doru olarak cevaplanyor. Bu konularla ilgili sorulan sorular,
ylesine iyi reniliyor ki, ylesine kolay reniliyor ki, onlar
hi unutulmuyor. Dierleri belki unutulabiliyor, derste anlat
lanlar ama, en baarl olduklar konular biraz galiba bunlar.
Prof. Dr. NC SAN - Ben unu merak ettim, lme ve de100

erlendirmeyle bir iliki kurabiliyor musunuz? Yani anlatmak


istediiniz malzemeyi bu yolla btnletirebiliyor musunuz?
AYSUN UMAY (Devamla) - Zaten benim amacm da o,
dersi anlatrken, yazl snavda geerlii, gvenilirlii artrmak
iin kanlmas gereken davranlar, szl snavda dikkat edil
mesi gereken noktalar, hangileri neden gvenilirlii drr,
neden geerlii drr, bunlar anlatyorum. Dolaysyla
onlar bu anlarn anlatrken, gerekten bunlar sakncalym,
biz bunun o zaman farknda deildik, yle oluyordu diye kendi
kendileriyle hesaplayorlar ve galiba en iyi rendikleri konu
lar bunlar oluyor.
(.............................. ) - Siz, bu konuda balarken, bunlar
dndrrken, ki siz bunu hep yapyorsunuz muhakkak,
niin birok elbisenin ierisinde o elbiseyi setik, bunu
dndrmek istediniz sanyorum bize. nk benim u dik
katimi ekti, sayn beyefendi, sayn hocamz demin konuur
larken, okula ilk balad gn giydii elbiseyi ve kendisini ilk
defa bir kii olarak kabul ettiini anmsatan elbiseyi seti, ben
biranda bugne kadar hi dnmediim bir eyi dndm.
Neden bu elbiseyi setim ben. nk bana annem demiti ki,
(o zaman imdiki gibi hazr giysiler yok, hazr i amarlar da
yok, ok afedersiniz, kuma alnr, terziye gidilir, i amar
bile kestirilir, diktirilirdi) sen hibir ey renmiyorsun, hi
diki yapmyorsun ve her halde sen ileride iamarn bile
terziye gtrenlerden olacaksn. Bu beni o kadar etkilemi,
bu bana o kadar dokunmu olacak ki, 15 yanda ilk iim
param biriktirebilir hale geldiim zaman, bir elbise dikip onu
101

giymek ve kendimi kantlamak, yani ben de artk bir eyler ya


pabiliyorum, senin dediin gibi terzilere muhta olmayacam
demek istedim ^erhalde ve bu anmda bu elbiseyi seiim
ahsiyetimi kantladm ilk rnek olduu iindir sanyorum.
Prof. Dr. NC SAN - Baknz, bence nemli olan ite bu
sre, yani niin setiinizi sorguladnz zaman onun
aklamalarn bulabiliyorsunuz, belki kendiniz ile ilgili olarak
unuttuunuz bir yan, szgelimi ite kendimi kantladm deme
niz gibi bir sonuca gtrebiliyor bu. Byle bir almann bir
ok nedeni vard, unu da vurgulamak istiyordum. Bu alma
bir snfta yapldnda veya bir grupta yapldnda herkesin
anlattklarndan btnleerek bir toplu oyun kabilir, bir toplu
yazma olay kabilir. Yani birok yk kabilir, sonra bu ufak
ufak ykler birleip daha byk bir yk oluturabilir.
Dolaysyla edebiyat derslerinde niye zaman zaman byle bir
yntem kullanlmasn, niin ocuklar, ergenler yaratclklarn
bu ekilde kanalize etmesinler. Yani bakalarnn yazdklaryla
uraacaklarna kendi yazdklarn nce ortaya karp, sonra
bunu belki bakalarnn eserleriyle kyaslayabilirler, herhangi
bir ykcnn anlarn anlatt ve bir elbisesi zerinde belki
de detayl durduu bir blm ok daha anlamlandrarak an
layacaktr o zaman, nk kendisi de yaamtr bunu. Tabiki
edebiyat dersleri ok nemli, ayn ekilde bu bir resim dersi
ne dnebilir, o elbisesinin resmini yapabilir veya o elbisesi
nin ona anmsatt eyleri, anlarnn resmini yapabilir, birok
deiik resimden belki bir tek konu bal altnda bir sergi
oluabilir. Yani hep toplu yaratmaya gtrebilen almalar
olabilir. Mesela bir cepten buruturulmu bir mektup kabi
102

lirdi, o mektupta ok eskilere ait belki saklanmas gereken,


yani burda sylenmemesi gereken, belki sylenmesinde sa
knca olmayan birka satr olabilirdi, bunlar bizi hep yklendirmeye gtrebilir. Oradanda oyun karmaya varabilir.
Sonu olarak yaratc srelere yol aabilir.
BAKAN - Yarn saat 10.00'da Beinci Oturumda gr
mek zere iyi akamlar diliyor um efendim. [Alklar]

103

V. OTURUM

Eitim Srecinde Yaratclk


Prof. Dr. Ayegl ATAMAN
(G.. Gazi Eitim Fakltesi)

Yaratcln Toplumsal ve
Kltrel Boyutlar
Prof. Dr. Bozkurt GVEN
(TED Bilim Kurulu yesi)

Oturum Bakan : Prof. Dr. Sabri KO


(TED Bilim Kurulu yesi]

BAKAN - TED'nin yaratclk ve eitim konulu 17 nci ei


tim toplantsna ho geldiniz.
Bugn Beinci Oturumdayz. ki konumacmz var. lk ko
numac Prof. Dr. Ayegl Ataman, konu bal eitim sre
cinde yaratclk. kinci konumacmz Sayn Prof. Dr. Bozkurt
Gven, yaratcln toplumsal ve kltrel boyutlar konusun
da konuacak.
Konumaclarn konumalarndan sonra yani her konu
madan sonra 15 dakika tartma aacaz.
Ayegl Ataman' konumasn yapmak zere krsye
davet ediyorum. (Alklar)

ETM SRECNDE YARATICILIK NEDEN GEREKLDR?


Gnmzde, ou gelimi ve gelimekte olan toplum lar
da eitim sistemlerine yaplan en 'acmasz eletiri
"yaratclktan yoksun" oluudur. (1) zellikle eitimde "frsat
eitlii"nin geerli olduu tm toplumlarda, frsat eitlii- her
kese ayn eitim olanan salamak olarak ele alnd iin
bundan en fazla etkilenen, ounluun (%68) dnda kalan
bireylerdir. Herkesi ortalama evresinde tutmaya alan
bylesi eitim anlay'da balangta yaratcl dikkate al
makszn, merkeziyeti, tek tip ders kitab ve ezbere dayal bir
retimle kendini gstermek zorunluluunda olmaktadr.(2)
21. yzyla yaklarken, yaamn birok diliminde ortaya
kan hzl deimeler sonucu, [zellikle teknolojik alandaki de
imeler) gnmzn gen kuaklar, ok yakn bir gelecekte
yetikinler haline geldiklerinde u andaki toplumdan ok farkl
bir ortamda kendilerini bulacaklardr. Byk bir olaslkla
2000'li yllara gelindiinde bilinmeyen pek ok ura geerli
olacaktr. Baka bir deyile, rgn eitim sisteminin gn
107

mzde toplumda mevcut olmayan meslekler iin renci ye


titirmek zorunluluunda kaldklarn syleyebiliriz. (3)
Hzl bir biimde deien dnyamzda, insanln ilerlemesi
iin "yaratclktan" daha nemli ancak bir ka yetenek
sralanabilir. Modern yaam, bireylerin karmak bir biimde
ortaya kan toplumsal, bireysel mesleki sorunlarn nitelikli
olarak zebilmelerini salayacak olan "yaratc dnme be
cerilerini" kullanmalarn gerekli ve zorunlu klmaktadr.
Ancak, yukarda da belirtildii gibi rgn eitim, yaratcln
en nemli boyutu olan "raksak dnme"yi tmyle inkar
eden, geleneksel olarak basmakalp dnceyi srdrmeyi
hedefliyor grnmndedir. (4)
Cari Roger'n 1972 de belirtii ve hala geerliliini koruy
an gr bu durumu olduka ak bir biimde ifade etmekte
dir. "Eitim, bamsz dnen, yaratc ve zgn olmaktan
ok, tutucu kalplam bireyler yetitirmektedir."(5)
Ezber ve tekrara dayanan renme yntemleri ve sadece
bilgi ve durumlar aktaran ders kitaplar ile, geometrik bir dizi
biiminde ilerleyen bulularn, hzl bir iletiimle toplumumuza
ulamas sonucu, pasif bir tketici konumunda olan lkemiz
insan doal olarak toplumsal deerler kemekei iine d
mekte, zm g karmak sorunlarla baa kamamakta,
ksr bir dng iinde umutsuzca zm yollar aramaktadr.
Bireysel olarak kiilere ve gruplara hatta ulusal dzeyde top
luma, imgelem glerini kullanarak, bilimin deime hzna
paralel bir biimde, yaratc sorun zme tekniklerini getire
mezsek, kltrel adan zlmeye ve yokolmaya mahkum
olabileceimizi syleyebiliriz.
Bugn lkemizin, iinde bulunduu zor koullardan sarla
bilmesi ve kreselleen dnyaya ayak uydurabilmesi iin her
108

zamankinden daha ok "yaratc eitime" gereksinmesi vardr.


1972'lerden sonra, youn biimde uygulama olana
bulan "yaratc eitim" 200 0' e 7 kala lkemizde hala yeterin
ce aratrlmayan, konuulmayan ve bunun doal sonucu ola
rak eitime yansmam olan bir husus olmutur.
Bunun olas nedenlerini yle sralayabiliriz.
1]
Yaratcln incelenmesi ve eitime yansmas bat
lkelerinde ancak 1950 de Guilford 'un nl "Anlan Yaps"
aratrmas ile gndeme gelmi 1962 den sonra okul prog
ramlarna yansm 1975 de A.B.D. yrrle giren 94-142
sayl yasa ile bireysel retim programlarnn uygulanmas
biiminde yaygnlamaya ve etkinliini arttrmaya balamtr.
(6)
Bu gelimelerin lkemizdeki yansmalarn bylece belirte
biliriz.
a) yaratc kavram daha bat toplumunda kavramsal d
zeyde tartmalara almazdan ok nce 1930'larda henz
Cumhuriyetin 10uncu yln doldurmakta olan lkemizde,
Cumhuriyet dneminin lk okullarnn amalar arasnda "D
ndklerini; sz, yaz, resim, i, ses ve hareketle ifade ede
bilecek dnya ve insanlk hakknda kanaatleri bulunacak" (9)
hedefi ile gnmzden altm yl nce 1933 de ocuun ken
dini serbeste her ortam kullanarak ifade etmesi biiminde
yaratclk, programlarn amalarnda yer alrken 1968'e ka
dar bu amacn ya da benzerinin bir daha programlarda sz
konusu olmadn grmekteyiz.[11]
b] Yaratcln gstergeleri olan zelliklerin bir blmnn
1965 programnn eitim ve retimin ilkelerinde yer aldn
grmekteyiz.
109

c] 1968 yl proramnn hem genel AMALAR blmn


de hemde ilkokulun amalarnda (5-9-10) kme almalar,
seviye gruplamalar, yaratc sanat almalar gibi yaratclkla
ilgili ama ve etkinliklere yer verilmitir.
d] 1988 yl proramlarnda, 1739 sayl Milli Eitim Te
mel Kanununun 2. ve 3. maddesine gre dzenlenmi genel
amalarnn 2 /2 - 3 .mad. Trk Milli Eitiminin temel ilkelerinin
mad. 6. ve 8. ile lkretimin amalarndan 5 ve 6 da yara
tclkla ilgili dorudan ve dolayl ifadelere rastlanmaktadr. En
son yrrlkte olan 1988 proramnn en belirgin zelliinin
kuralc bir yaklamla yaplanm, bilgi ve kavrama dzeyinde
olduu; davran ifade eden bildirimlerin ok az sayda olduu
gzlenmitir. Ancak proram uygulama esaslarnda ret
mene ocuun yetenekleri asndan gelimesine olanak sa
layacak esneklikler bulunmaktadr ki bu konu asndan sevin
dirici bir noktadr.
2) retmenin merkez olduu okul sistemi iinde, yara
tcln uygulanmas phesiz dnlemez sadece stn ye
teneklilere ynelik eitim tedbirleri iinde 1960-1 9 6 7 yllar
arasnda ncelikle Ankara'da 3 okulda uygulanan Trde ye
tenek kmeleri ve zel snf uygulamasnda kullanlmak zere
gelitirilen proramlarda yaratclk boyutu, gzlenmekle bir
likte kapsam ve nitelii yeterince anlalmadan uygulanm ve
1 967 de stn yetenekliler proramnn sonulanmas ile
buna son verilmitir. Bu arada 1964 de alm olan Ankara
Fen Lisesi de bu konuda eitim sisteminde uygulamalar
asndan r am olmakla birlikte sonunda hedeflerinden
uzaklamtr.
3] Gerek lkemizde gerekse ou dier gelimi lkelerde
yaratclk ve deha biri birinin yerine geen ve kimi zaman da
delilikle birlikte bir madolyonun iki yz olarak ele alnan iki
110

kavramdr. Ana babalarca ok fazla benimsendiklerini syle


mek mmkn deildir. [10]
Yaratcln sadece doutan getirilebilen ve ok az kiide
bulunan kaltsal bir zellik olduu kabul edilerek nem veril
memi yada nasl olsa kendini gsterir gerekesi ile gz ard
edilmitir.
Btn bu nedenler ve bunlara ek olarak psikoloji ve eitim
alannda, yaratclk konusunda yaplan aratrmalarn yeteri
sayda ve nitelikte olmay yaratcln eitim srecinde ele
alnmasn lkemiz asndan geciktiren etmenler olmutur.

ETMDE NASIL BR SRE YARATICIDIR ?


Callahan (1988) in belirttii gibi gnmzde yaratclk ha
la tartmal boyutlara sahiptir.(7)
'Yaratclk, ayn gzellik, doruluk, ya da adalet gibidir.
Herkesin bu konuda baz gr ve inanlar vardr. Kiiler
grdkleri zaman tanmlayamasalar bile onu biliyormu gr
nrler" Bu zellii sonucu yaratclk eitle biimlerde ta
nmlanr. Ve bu benimsenen tanmlamalara gre eitim sre
cinde yer alr.
Eitim srecini boyuta ayrabiliriz.
1- Birey
2- Okul
3- Toplum
1- Birey boyutunda belirtilmesi gereken en nemli nokta
lardan birisi geliim konusunda yaplan almalar nda ya
ratcln nasl bir geliim izlediidir.
111

Aratrmalar (14) ocukta yaratclk geliiminin dikkati e


kecek biimde bir eri izdiini gstermektedir. Yaamn ilk
yllarnda zellikle ocuun oyun etkinliinde bulunduu
dnemlerde kendini gstermeye balar ve dier alanlara ka
demeli bir biimde yaylr.
En youn yaratc rnlerin sergilendii tepe dnem 1314 yalar aras olarak belirtilmektedir. Bu dnemden sonra
yaratclk, ya belli bir dzeyde devam eder yada d gs
terir. Ancak yaratcln geliiminde en tepe dneme ulama
da bireysel farkllklar vardr.
Yaratcln geliimindeki en kritik ya dilimleri 5-6 ya,
okula balama nedeni ile otoriteyi, kurallar, yaplanm bir
ortam v.b. tanmaya balad dnemde yaratclk durakla
maktadr.
8-10 ya, ete dnemi de diyebileceimiz dnem, ete
yelerince benimsenmek iin yaratc yanlarn gstermemeyi
gerektiren faaliyetler n plana kmaktadr.
13-15 ya, erinlie giri, kar cins tarafndan benimsen
me ergen davran rntlerini taklit v.b. yaratcl olumsuz
ynde etkilemekte.
17-19 ya, meslek seimi niversiteye giri v.b. bir baka
yaratcl gerileten nedendir.
Grld gibi 3-5 ya okul ncesi dnem, ocuun ilk kez
yaratc eler ortaya koyduu dnemdir. ocukluk dnemin
de yaratcln ortaya kt etkinlikler.
1-1- Cansz varlklar canlandrma olarak adlandrabilece
imiz "Animizm" Masa sandalye, yer demesi gibi eyalara
sanki canl imi gibi davranma, bir yere taklp dtnde ta
kld yere gidip vurarak 'ite bende senin cann yakyorum
davrann gsterme 2-4 ya aras
112

-2- Animstik dnceye paralel olarak gelien Dramatik


oyunlar dnemi, ocuk evresindeki normal dnyada yer
alan, bireyler, durumlar yada kendi imgelem dnyasndaki
eleri canlandran oyunlar oynar, Sandalye bir gn tren ertesi gn kayk, uzay arac olabilir. Tahta bloklar, bir oyunda
kule olurken baka bir oyunda bebek olabilir. Hal motifleri ev
reni, yldzlar, gezegenleri oluturur. 3-5 ya aras kiisel ve
toplumsal uyumu glendirir.
1

1-3- Hayali arkadalklar, daha ok kz ocuklarda, tek


ocuklarda, ok stn yetenekli ocuklarda sklkla gzlenir.
Hayali arkada, insan yada hayvan veya ocuun fantazilerini
ayaklandran "ey"ler olabilir.
1-4- Yaplanm Oyunlar, Daha ok okul ncesi dnemde
gzlenilen ve proramlarda da yer alan , yap-boz, kil, amur,
boyama, kum, hamur gibi materyallerle yaplan etkinlikler.
1-5- Gndz dlemeleri, btn oyunlarda olduu gibi
yaratc bir etkinlik olarak ele alnmaldr. Hayal kurmadan fa r
k bir savunma mekanizmas zellii tamamasdr. Gndz
dlemelerin eleri genellikle mediadan (sinema filimleri,
TV, kitaplar, resimli kitaplar] salanr. ocuk, oyunlarnda
kendini bir film kahraman olarak grr.
1-6- Beyaz Yalan, Bunu gerek yalandan ayran zellik
ocuun onaylanmayan, yasaklanm olan bir eyi yaptnda
ceza yada eletiriden kamak iin bavurduu yalanlardr.
ocuk buna kendisi de inand iin gerek yalandan ayrlr.
Byk bir blm gndz dlemelerinden kaynaklanr. 4-5
ya aras youndur. B yatan sonra ortadan yava yava kal
kar.
113

1-7- Mizah, Mizahn iki yn bulunmaktadr. Mizah anla


ma ve retme her iki ynde toplumsal kabule yardm eder.
Szcklerin anlamlarn deitirme oyunlar, insan ve hayvan
lar evrimle karikatrize etmek, hayvan, insan mimiklerini tak
lit, el yada dil akalar v.b.
1-8- Masal Anlatma, Baz ocuklar kendinden kklere
yada akranlarna masal anlatarak elendirmekten holanr.
Eer anlattklar dinleyici bulur beenilirse devam eder. nce
okuduu yada dinlediini anlatrken daha sonra kendisi yarat
maya balar. Yaratcln en youn olduu (3-5) ya okul
ncesi dneminde ocukta gizli g olarak bulunan yaratcl
ortaya kartmak iin ana babalarn uygulayaca tekniklerden
bir kan ylece belirtebiliriz. (1 5)
a - ocuunuz, kendini oynad oyuna ok kaptrmsa bu
nu kesmeyin,
b - Oyun alanndaki dkntlerini ksmen temizleyin, tekrar
dkebilir.
c - Kat kurallar uygulamayn, yemek ve yatma zaman d
nda esnek olun.
d - Mutfakta, alma odasnda, misafir odasnda oynama
sna izin verin.
e - Masal anlatmaya, dkurmaya tevik edin Dzgn, uy
gun vurgulu kitap okuyun.
f - "Hayr'larnz olumlu bir yaklamla olsun, hevesini krc
onurunu zedeleyici ifade kullanmayn
2
- Okul boyutunda Program, retmen, Snf Ortam ele
alnmaldr. Daha ncede belirttiimiz gibi Milli Trk Eitim sis
temi Genel amalarndan balayarak programlara kadar ya
ratcln gelimesini engelleyen hkmler tamaktadr. zel
114

likte yrrlkte olan 1988 programlar 1923 den bu yana


gelitirilmi olan en kuralc, yaplanm olandr. phesiz bu
programlara gre hazrlanm olan ders kitaplar da ayn
zellii tamaktadr. Bunlara ek olarak 1 94 8 de izilmi olan
M.E.'in hedeflemi olduu insan tipi hala geerlidir.
Bu programlar okutmak zere yetitirilmekte olan ret
menleri yetitiren programlarda ayn zellii tamaktadr.
Srecin nc boyutunu oluturan Toplum daha nce ele
ald iin incelenmiyecektir.
Grld gibi mevcut eitim sistemimizde YARATICILIK
bulunmamaktadr.

NASIL BR YAKLAIM
Her bireyde gizilg olarak yaratcln olduunu belirt
mitik. Anack bu gizilg bireyler arasnda eit dalm gs
termemekte ve kimi kiiler dierlerine kyasla daha yaratc
zellikler tamaktadr. Yaplan incelemeler yaratc bireylerin
yaratclk oranlar ykseldike zeka asndan da ortalama
stne ktklarn belirtmektedir.
Hovvard Gordner'in "oklu Yetenek Kuramna" gre
(1986) da zekann tanm daha ok yaratcln tanm olmak
tadr. Gordner bunu yle belirtmektedir. (13)
"Sorun zme yada bir veya daha fazla kltrel oluumlar
iin deerli olan yeni rnler yaratma yetenei" oklu yetenek
kuramnda zekay oluturan yedi zihinsel alan vardr. Bunlar
ve uygulandklar alanlar unlardr.
115

Zihinsel Alan

Etkinlik Alanlar

1 - Dile dayanan

(Edebiyat, Serbest yazm v.b.)

2 - Mzik

(Besteci, arkc v.b.)

3 - M antk/Matematik (Keif, aratrmac, mhendis sat


ran oyuncusu v.b.)
4 - Uzaysal

(Mimar, heykeltra, sanat


eletirmeni)

5 - Kinestetik Duyumlar (Mim, rol oynama, dans)


B - Bireysel olma

(Kendini ve dierlerini anlama, reh


ber, danman, psikiyatrist)

7 - Kiiler aras

(retmen v.b.)

Bu kuramn uygulanmasnda temel olarak kullanlan


yntemlerden birisi "yaratc sorun zme" teknikleridir.
Yaratc sorun zme srecinde,(3) nce
1 - Olay saptama
1 .i Sorunu tanmlama [Sorunu bulma ve aka belirtme]
1 .ii Hazrlk, verilerin toplanmas ve zmleme,
2 - Kavramlatrma sreci;
2 .1 Dnce retim, ipular verebilmek, deneyimlere
girimek
2. Dnce gelimesi, dnceler aras bir seim yapa
rak, bazen ekleyerek, bazen kartarak, deitirme, birletirme yollar ile tekrar srelendirme
3- zm bulma
3 .1 Deerlendirme, deneme zmlerini test ederek g e r
ekletirme
116

3.ii Benimseme son zme karar verme ve tamamlama.


Evreleri biribirini izleyerek rencilerin gizil olarak sahip olduk
lar yaratclk yeteneklerini gelitirmelerini salamak hedef
lenmektedir. sborn tarafndan gelitirilmitir. (8) ocuun
yaratc kararlar gelitirmelerine rehberlik etmek amalan
maktadr.
Bu teknikle yaknsak ve raksak dncenin birbirleriyle et
kileimde olaca gzlenmektedir.
oklu yetenek kuramndaki tekniklerin uyguland eitim
modellerinden birisi, stn yetenekliler iinde yaygn olarak
nerilen, Renzulinin gelitirdii "Dnerli kap" (Ek1) modelidir.
Yaratc rnn ortaya kabilmesi iin bireyde ortalama s
tn yetenek, yaratclk ve grev anlay [diyebileceimiz st
lenmi olduu grevi hakk ile yapmak, sonulandrmak gerek
lerini yerine getirmek) zelliklerinin bir kesime alan iinde
olmas gerekmektedir.
oklu yetenek yaklam ile renciye okul ncesi ilk
retim ve orta retimde uygulanabilecek modeller.
a) nce retimin genel Ortak yapdan bireysellemi yani
her ocua gre uygulanrl olan retim yntemlerinin yer
ald proramlar bu programlarn yer ald her eit birey
sel farkllklar da dikkate alyor olmas en esnek yandr. Ek
2'de kotlama ile ilgili bir yaratc yetenek rnei Okul ncesi
dnem iin verilmitir.
b) Bu zenginletirilmi programlarn uygulanabilmesi ise,
nce M.E.'min Hedef ve amalar bu amalarn davranlar
olarak belirtilmesi ve Proramlara uygun ders kitab materyal
v.b. gelitirilmesi,
c) Bu ortamda grev alacak retmenin yetitirilmesi,
Okul, yap, snf, ynetici, denetici v.b. personelin de hizmetii
kurslarla yetitirilmesi gerekir.
117

d]
retmen yetitirmede bireysel retime gre ret
men lkemizde Eskiehir Anadolu niversitesi Eitim Fakltesi
ile Gazi niversitesi Gazi Eitim Fakltesinin zel Eitim B
lmlerinde yetitirilmektedir.
oklu yetenek modelinde sklkla geen tanmlar ve rnek
faaliyetler Ek 3'te, Proram rnei de Ek 4'de verilmektedir.
Ek 5 ise bu modelde retmenin renciyi gdlemek iin ne
t r konuma yapaca gsterilmektedir.

G en e l

alm a

A la n la r

M a t e m a t ik
G r se l
S a n a t la r
F e ls e fe
S o sy a l Bilgiler
Din
Dil
S a n a t la r
S o sy a l
B ilgiler

zel
K a rik a t r
A stronom i
Kamu Yoklamas
M cevherat Tasarm
Harita Yapm
Bale Sanat
B iy o g rafi
Film Yapm
ista tistik .
Y resel Tarih
Elektronik
Mziksel Kom pozisyon
P ey za j
Mimari
Kimya

a lm a

Dem ografi
Mikro fotoraflk
ehir Planlama
Kirlilik Kontrol
iir
Moda Tasanm
Dokumaclk
Oyun Yazarl
Reklam
K yafet Tasarm
M eteroloji
Pazarlam a
Oyun T asanm
Gazetecilik
Kukla Oyunculuu

Fizik
Hukuk
Mzik
H arek et

B ilim leri

S a n a t la r

A la n la r
Elektronik Mzik
ocuk Balam
Tketici Koruma
A lk
Ornitoloji
Mobilya Tasarm
Denizcilik
So y Tetkiki
H eykeltralk
Yabanl Hayat
Ynetimi
Dekorasyon
Tarm sal A ratrm a
Hayvan renmesi
Film Kritizmi

Ek - 2
OKUL NCES KOD VE HAREKET KUTULARI
RNEK (1)
Ama

: Yaratc dnme, esneklik, (kodlamada


ve kod zmede) sorun zme yete
nei, ksa dnemli bellek gelitirme.

Ya Grubu

5 Ya ve st.

Ara ve Materyal

2 ayakkab kutusu , 1 0 x 1 2 cm. Index


kartlar

Sre

1- Her ocua en az 2 index kart ver,


2- Bir karta bir sembol izdir. Bu sem
boller harf, say, anlamsz v.b. olabi
lir.
3- Dier karta sembole ilkin bir hare
ket izdir.
4- Her ocuk bir kutuya sembol kart
larn dierine harf kartlarn
yerletir.
5- ki ayr yolla sreci tamamlat.
a) Bir ocuk sembol kart kutusun
dan bir kart eker. Sonra hareket
kartlarndan ona elik eden kart
seer. Dier ocuk buna ek kart
ayn yolla seer ve bu 4-5 sembol
ve hareket kodu renilinceye
kadar tekrarlanr.
6- Birincinin tersi

120

Ek - 3

Yetenek Alanlar

Tanm

rnek Faaliyet

Yaratc Dnce

Birok, deiik ve mstesna


fikir veya zmler retmek ve
gelitirek veya fikirleri ilgin
klmak iindetay eklemek.

Matematik dersinde
yzlm ve grafik nitesini
alan rencilerden, bu faa
liyetler iin deiik bulmalar
ve zerinde almalar istenir.

Karar Verme

Taslam hazrlama, tetkik etme,


son deerlendirmeyi yapma,
ve problemin alternatif zm
yollarndan seileni savunma

Iskolastik kitap kampanyas


srasnda materyal sipari et
meye hazrlanan rencilere
fiyat, ilgi, okuma seviyesi, vs.
g ib i kriterlere gre alternatifle
ri tetkik ederek nihai seimleri
yapmalarna yardmc olunur.

Planlama

Ne yaplacan tanmlayarak
b ir fikrin uygulanmas yollarn
tasarlamak, gerekli kaynaklar,
tanmlamak, atlacak admlarn
taslan hazrlamak ve plan
daki muhtemel problemleri be
lirlemek.

amur kalbnn mstesna


zelliklerini alan
rencilerden amurun halleri
hakknda gelitirdikleri sorula
ra cevap iin deneyler tasarla
malar istenir.

Tahmin

Farkl fenomenlerin mmk n


sebepleri ve/veya etkileri
hakknda tahminler yapmak.

Okullarn kyafet ynetmelii


zerinde aile aratrmas
yapan renciler, geri dnen
anket saysnn dk
olmasnn sebebi eri hakknda
tahminde bulunmalar
ynnde tevik edilir.

letiim

Fikir, duygu ve ihtiyalarn


bakalarna ifade iin, szl ve
szsz iletiim yollarn kullan
ma ve yorumlama

Amerikan devrimini alan


besinci snf rencileri, loyalistler ve isyanclarn
bamszlk dekorasyonu duy
duklar andaki reaksiyonlarn
temil eden rolleri oynarlar.

Akademik

Bir konu veya sorun hakknda


gerekli bilgi ve kavramlar ka
zanarak, bilgi ve/veya beceri
temeli oluturmak.

renciler izlenimci dnemi


hakknda bilgi toplamak iin
farkl kaynaldar okur ve bilgi
lerini Monet'in resimleri
tartlrken snfla paylar.

121

Ek - 4
Snrsz Yetenekler Program Modeli

Unsur 1: renci retimi

rencilere sistematik
olarak yetenek kmelen
becerileri retilir: Yaratc
dnme, Karar Verme,
Tahmin, Planlama ve
letiim.

rencilere yetenek
kmeleri becerileri retilir,
sadece herkir yeteneK
ynteminin nemi zerinde
ksmen durulur.

rencilere yetenek
yntemlerinin ne olduu
Kesinlikle anlatlmaz, fakat
rencilerden herbir yetenek
becerisini kullanarak sadece
cevaplar vermesi istenir.

Yetenek retimi bazkonu


alanlanna entegre edilir,

Yetenek retimi, eitim


programlarna ve ou konu
alanna sistematik olarak
entegre edilmez.

Unsur 2: Program Entegrasyonu

Yetenek retimi genel


eitim programlan ve btn
konu alanlarna entegre
edilir.

Unsur 3: Yetenek Becerileri Vurgulamalar

retmen Yaratc
Dnme, Karar Verme,
Tahmin ve Planlamadaki
btn yetenek becerilerinin
nemi zerinde durur
(mesela retmen, ne
zam an Yaratc Dnme
kullanlsa, Yaratc
Dnmedeki drt yntemi
sorar).

Unsur 4: renci Geri Besleme

.
i

retmen her renciye


uygun olarak gosterdklen
yetenek g e n le r in e aore
zel geri bldnmde bulunur.

Unsur 5: M a tera yller

retmen btn yetenek


kmelerini snfa tantr.

Unsur 6: renci Gruplamas

retmen bireysel renci


abas ve dierleri
tarafndan model olmasna
msade iin, toplam arup
faaliyetleri ile bireysel
faaliyetleri dengede tutar.

122

retmen Yaratc
Dnme, Karar verme,
Tahmin ve Planlama iin her
becerinin nemi zerinde
durmaz (mesela, retmen
Yaratc Dnmeyi
kullanrken sadece farkl
fikirleri sorar).

Oaretmen yetenek becens


^
o)a4 ^ sterGn
f e n c i l e r e rtl geri
bildirimde bulunur

retmen baz yetenek


kmelerini snfa tantr.

retm en yetenek kmeleri


kullanrken ounlukla arup
veya ounlukla bireysel
faaliyetler organize eder.

retmen yetenek becerisini


uygun olarak gsteren
rencilere geri bildirimde
bulunmaz.

retmen yetenek
kmelerinden sadece birini
snfa tantr.

retmen sadece grup veya


sadece bireysel retim
kullanarak yetenek
retimini organize eder.

Ek- 5
renci Ynlendirme Sylemleri

Yaratc Dnme
1. OK SAYIDA fikir dnn.
2. DEK fikirler dnn.
3. MSTESNA fikirler dnn.
4. Fikirlerinizi daha etkili yapmak iin GENLETN.

Tahmin
1. Bir durum hakknda ok sayda, farkl TAHMNLER yapn.

letiim
1. BREY TANIMLAMAK N ok sayda, deiik ZEL KELMELER kullann.
2. DUYGULARI TANIMLAMAK N ok sayda, deiik ZEL KELMELER kullann.
3. ZEL BR DURUMDAK BR DER EY GB ok sayda, deiik, eyler dnn.
4. Bakalarna NASIL HSSETTKLERN ANLADIINIZI bilmelerine frsat verin.
5. ok sayda, deiik SALAM DNCELER kullanarak bir fikirler a oluturun.
6. KELMELER KULLANMAKSIZIN duygu, dnce ve ihtiyalarnz anlatn.

Planlama
1. Projenizin ne olduunu bakalarnn bilmeleri iin, NE planlayacanz anlatn.
2. Projeniz iin kullanacanz btn MATERYALLER VE ARALARI anlatn.
3. Projeyi tanmlamak iin GEREKL btn ADIMLARI- sra dahilinde anlatn.
4. Projenizi tamamlamanz engelleyebilecek deiik PROBLEMLER anlatn.

Karar Verme
1. Yapabileceiniz farkl eyleri dnn. ALTERNATFLER.
2. Her alternatif zerinde daha dikkatli dnn. KRTERLER.
3. En iyisi olduunu dndnz bir alternatifi sein. KARAR.
4. Seiminiz ok sayda, deiik sebebler verin. SEBEBLER.

123

KAYNAKA
1. Prof. Dr. Halide S. Yavuz (Yavuzer) Yaratclk, B. . 1989.

2. WU-Tienwe Ph D (Ed)Proceedings of the Second Asian Conferece on Growing up Giftedness. Gifted + Talanted Dep.
Spc. Ed.Spc. Ed. enter, National Taivvan Normal Un.
Taipe R.V. C. December 1992.

3. VVllie Paulsen, The Creative Futuristic Problem Solving


Model in Gifted Education Taivvan 1992.
4. ELZABETH Rudovvicz, David Lok + Juanna Kitto.The neglected Part of Giftednes; Creativity city politechnic of Hong
Kong. 1992
5. Dr. Nuray Sungur, Yaratc Dnce, zgr y.y. st, 1992
6. Hsintai Lin., A Study on Measurement of Creativity National
Taivvan Un. 1992.
7. Callahan, C. M. The Assesment of Creativity in Hand Book of
Gifted Education. Ed. by Nicholas Lolangebo + Gary A.
Daris, Allynand Bacon, 1991.

8. Willie Paulsen nver.


9. Maarif Sergisi Rehberi, Devlet matbaas, st. 1933.
10. Elizabeth B. Hurlock Child development, Mc. Grovvhill, 1978.
11. 1936-19 48-1965-1968 ve 1988 ilkokul programlar, M.E.B.
12. Joan Franklin Smutny + Jonet Bartell, Marilyn VVallaceGifted

Young Childern, Strategies for Identification and instruction. Toronto, 1993.


13. Elizabeth B Hurlock nver.
14. Joan Franklin Smutny, Gifted young Children 10 th World
Congress on Gifted + Talented Education. Toronto
1993.

124

TARTIMA
BAKAN - Teekkr ederiz Sayn Ataman. Sorular ya da
grler varsa ltfen iletiniz efendim.
.......................................- Yaratclk konusunda ok byk
bir gelime gzlendiini sylediniz ama bizim okulncesi
dnemdeki programlara baktmzda ya da uygulamalara
baktmzda almalarn hemen hemen yzde 3 0 u diyebili
rim, ya snrl boyama ya da boyama kitaplarndan kopye edil
mi eylerin boyanmas eklinde faaliyetlerle geiyor. Acaba
Trkiye'de okulncesi dnem iin yaplan programlarda,
yetitirilen retmenlerde bu boyut mu srekli vurgulanyor,
neden retmenler srekli bunu yapmakta srar ediyorlar?
Boyama kitaplar hakknda ne dnyorsunuz.
BAKAN - Teekkrler.
Prof. Dr. SLEYMAN ETN ZLU - Ben, bildiriyle ilgili
bir ereve izip bir iki soru yneltmek istiyorum. nce
dnden bu yana yaratclkla eitim tartlrken, galiba baz
yanl mesajlar oluabiliyor veya olutu izlenimini edindim. On
lardan bir tanesi bilmiyorum herkes katlr m katlmaz m
ama eitimde insan geliiminde nemli olan disiplin dediimiz
bir kavram var. ster buna isel disiplin deyin, ister dsal di
siplin deyin, zaman zaman aktarlan bilgilerde bu disiplinin pek
arzulanmad, bu disiplin yaratcl engelliyor izlenimi veril
dii gibi bir durum ortaya kt. Bunun ayrntlaryla tartl
mas gerekiyor. Bir dier konu da bu yaratclk tanmlama
snda tahmin ederim henz belirli bir noktaya gelinmedi, yle
bir durum var. Bu bir davran m, yoksa bir psikolojik zellik
mi? Eer bir davransa her davranta olduu gibi galiba
eitim araclyla bunu gelitirebiliyoruz, yok bir psikolojik
zellikse zaman zaman yle olduu ama farkl olduu da
syleniyor, rnein deniliyor ki, stn yetenek deil, orta
125

dzeydeki yetenek de bir yaratclk. Acaba o zaman bu bir ve


rimlilik meselesi mi yani almann verimlilii ve bu verimli
liin bir miktar fazla olmas m yaratclk? Byle olunca yarat
clkla bireyin gelimesindeki o i disiplin dediimiz konu ara
snda nasl bir iliki var, bunun yan sra zellikle eitimde vur
gulanan baka bir ama, toplumsallamayd, imdi toplum
sallamada yani kurallarla beraber yaayabilmek, kurallar
kabul etme veya etmeme her ne ise bir uyum salama ile
yaratclk arasnda bir iliki var m veya bu ilikiyi eitim boyu
tunda nasl tartabiliriz. Bana yle bir nokta geldi ki, galiba
bu toplumsallamadan uzaklarsak yaratclk gibi bir izlenim
edindim, inallah yanltr; ama bunun nasl badatracaz.
Tabii dn de, bugn de u ortaya kt, galiba yaratclkla
eitimi beraber tartrken bir zorluumuz var. Bunlar birbiri
ni btnlyor mu, yoksa birbirinden farkl m? nk bildiimiz
kadaryla eitim bir yaplandrmay, bir disiplini ve belirli bir
sreci ieriyor. Yaratclkta ise sk sk sralyoruz veya vurgu
luyoruz, bunlarn dnda olsun diyoruz, allmn dnda
olsun diyoruz. Tabii siz zeka ile de iliki kurdunuz, o da ayr bir
sorun yaratacak hi olmazsa tanmlar asndan. Ben bunlar
zellikle gndeme getirmek istiyorum, bu toplantdan yanl
bir mesaj ortaya kmasn, hani eitimimiz yaratc renci
yetitirsin derken baka bir model mi acaba amalyoruz.
Kald ki, sizin rnek olarak verdiiniz modellerde de dikkatimi
ekti bir yaplandrma var. Yaplandrmann olduu yerde
yaratclk nasl olacak? Bu soruyu sormak gerekir, galiba bu
modeller bir kavram kargaas olmasn diye belki sylemekte
yarar var, stn yeteneklilerin eitim araclyla eitimde
gelitirilmesiyle daha yakndan ilgili, yaratclkla bunlar ba
datrmada bir glmz var, bu noktalara deinirseniz
teekkr ederim, memnun olurum.
BAKAN- Teekkr ederiz.
126

Prof. Dr. BOZKURT GVEN - Sayn Bakan teekkr ede


rim Sleyman arkadamzn sorduu sorularn bir ksmn
belki te birini ele alacam sanyorum, zaman tasarrufu
ekonomisi asndan ey yaptm sylyorum, ama ben
konutuktan sonra eer bunlarn bir ksmn yine tekrarlayp
sorarsa ona da yant vermeye alacam.
BAKAN - Teekkr ederiz Sayn Gven.
Buyurun.
MEHMET EMRALOLU - Teekkr ederim Sayn Bakan
ve sayn konumac.
Yaratclk bir toplumun beklentisi, zlemi olmadka onun
programlarna, onun ders kitaplarna giremez. Katkcl
deil de soruyu nerdiimiz iin, ben bu konudaki katkm
deil, soru sorarak bunun ortaya konmasn isteyeceim.
Trkiye'de kadercilikle, yaratclk yarma halinde, acaba
programlarmza ve ders kitaplarmza yaratcln girmemi
olmas kaderciliin teslimiyetiliin ve eski eitim anlayyla
yetikinlerin yetimekte olanlara kendi deer yarglarn aktar
mas durumunda kald iin mi bu yansmyor? kinci sorum
da bu alanda iyi gelimeler var. Yaratc olmaytan umutsuz
lua dmeyelim dedi Sayn Konumac, u umudumuzun
kaynaklarn, dayanaklarn verirse ok memnun olacam
teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederiz.
Konumacya da frsat vermek gerekiyor; daha fazla soru
alamayacaz vakit nedeniyle, vakit kalrsa cevaplardan, size
de sz vereceim.
Prof. Dr. AYEGL ATAMAN - Ben mmkn olduu ka
dar sratli biimde yantlamak istiyorum. Sondan balayarak,
baa doru. Hocama teekkr ederim, vg dolu szleri iin.
127

Okulncesi ve ilkokul gerekten nemli o nedenle; ben ortao


kul programlarna lise programlarna ya da deiik ders prog
ramlarna girmedim. Genel olarak vermi olduum hedefler,
u anda lkemizdeki mevcut okulncesi ve ilkretim hedefle
riydi. Grld gibi, biz buradan tabii Sayn zolu'nun baz
sorularna da gemek istiyorum. Bir model neriyoruz; ama,
bu modelden bir anarik model deil yani, kuralllan olmayan,
ocuun kendini istedii gibi ifade edebilecei, herhangi bir
biimde disipline edilmemi bir yapda deil. Gstermi oldu
um, modellerde de grld gibi bir yaplanma var; ama,
bu bizim programlarmzda ve okulumuzda uyguladmz
katlkta deil. ocua gre bir esneklii var, ocuun yaratc
olan yanndan hareketlilik var. Yoksa, ocuu ortalama ev
resine ekip tutma olarak deil. Bu nedenle okulncesi ve
ilkretim yaratcln ortaya konmasnda en nemli evreler.
Zaten, ondan sonra sistem, kiiyi o hale getiriyor ki, yarat
cl hemen hemen uyur durumda bir tarafa brakyoruz.
unu syleyeyim, doktora dersinde bu oklu zeka ile ilgili bir
uygulama yaptm ben, kendi rencilerime ve birinci derste
yle cevaplar aldm ki, bu daha geni bir zamanda bir semi
ner konusu da olabilir, kendilerini ifadeden ekindiler; dersin
ad yaratclk eitimi olduu halde. kinci, nc haftadan
sonra yava yava yetikin, bizim topluma gre akl banda
kabul ettiimiz kiilerin ocuksu yanlarnn bulunduu,
ocukluktan beri bastrdklar baz yaratc zelliklerin ortaya
ktn gzledik. Demek ki, imkan verilecek olursa, bu ret
men asndan, retmenden balamakta, ocuk kendinin
yaratcln ortaya koyacaktr. Tanm konusuna katlyorum;
tanm konusunda henz bir ortak noktaya varm deiliz. Ya
ratclk biraz sonra zannnediyorum, Veysel Hocam bunu an
latacak-psikolojik kuramlarndan hareketle- hem bir rndr,
hem bir zihinsel sretir, hem de psikolojik boyutu vardr.
128

Onun iin zordur yaratcl tanmlamak, ifade etmek. Arat


rclar, kendi grlerine, kendi yaklamlarna gre bir tara
fndan tutmak durumundadr. Ben daha ok yaratclk ve
stn yetenei bir arada alan ve de belki pragmatik bir
yaratc yaklam deil; ama, sratli biimde sonu alabilece
im bir model teklifiyle geldim. Bu benim, kendi teklifimdir; uy
gulanrl vardr, yoktur, o ayr bir tartma konusudur.
Neden mitsiz deilim: Sayn Emirbey, bunlar artk tartyo
ruz, nk, tartamyorduk; tartma noktasna geldiysek, u
anda mevcut 1982'den sonra gelitirilmi programlarn
katln vurgulayabiliyorsak, programlarn ne kadar yanl
yapldn sylyorsak, ders kitaplarnn buna uygun olarak ne
kadar yanl yazldn syleyebiliyorsak, demek ki, artk top
lum bunlar taracak, zm getirecek ve de yeni bir yap
lanmaya ynelecek tarzda yetimi, o platforma erimi de
mektir. Onun iin de ben mitsiz deilim.
ok teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederiz Sayn Ataman. (Alklar)
imdi, sra ikinci konumacmzda. kinci konumacmz
Prof. Dr. Bozkurt Gven, Yaratcln toplumsal ve kltrel
boyutlar konusunda konuacaklar.
Buyurun.
Prof. Dr. BOZKURT GVEN

Giri

nsan denen varlk eitimle insan oluyor, kendini buluyor


ise, yaratc insann yani yaratcln da eitimle gerekle
tiini kabul etmek gerekiyor. Yaratcln kaltmsal ve bilin
alt boyutlar (Koestler 1962) dikkate alnmazsa, yaratcla
129

elverili olan ya da olmayan eitim srelerinden sz edilebi


lir. Eitimin amalar, yaygn ve rgn eitim programlar, bi
reyin iinde doup yer ald kltrel sreler tarafndan belir
lendiine gre, yaratcl hedef alan ya da almayan, hatta
engelleyen toplumsal ve kltrel sistemler olabilir. yleyse,
yaratcln hangi toplum [yer ve zamanj'larda desteklendii,
hangi durum ve koullarda snrlanp kstland sorusu soru
labilir.
Bu bildiride, soru ve sorun, srasyla:
1) Yaratc birey ve yaratclk ilikisi,
2) Yaratcln sosyal-kltrel boyutlar,
3) Yaratclk, eitim ve zgrlk, erevesinde ele aln
maktadr.

Yaratc Birey ve Yaratclk


Youn aba ve eitli nermelere karn, yaratcln bilim
sel, evrensel tanm yaplamamtr. Ancak hemen her top
lumda, fyaratc" bireyler vardr. Yaratclk, yaratc bireylerin
yapp ettii, rettii deerler olarak tanmlanrsa, yaratc
kimselerin tutum ve davranlarn belirleyen kiilik zellikleri
zerinde durulabilir (Ark 1990).
yleyse yaratc birey kimdir, nasl bir kiilik yapsna sahip
tir? Aratrma ve yaynlar, zihinsel (cognitive) yeteneklerle ya
ratc davranlar arasnda anlaml ilikiler bulunduunu gs
teriyor. yle ki,
Evreni bir btn olarak alglama, olaylar ve olgular ara
sndaki (ya da arasndaki dolayl] ilikileri grme, sezme, sorusorma, sorgulama, dncelerini sz ya da yazyla ifede
etme, tartma, arm yapma, espri (mizah) yapma, belli
130

bir konu ya da sorun zerinde younlap sabrla alma,


gzlemlerini modelletirme, varsaymlar kurma, snama, ya
nlma, yeniden deneme, sorun zme, ayran-benzeen bi
imlerde dnebilme yetenekleri ile yaratc kiilik arasnda
anlaml bir iliki var gibi grnyor.
Ancak, yaratc kiiler genellikle zeki olsalar bile, zeki birey
ler her zaman, her konuda yaratc olmayabilir. liki s im e tri/
karlkl deildir, te yandan, okul sralarnda baarl olma
yan kimi bireyler, i ve meslek hayatnda stn baar -bir an
lamda- yaratc olabiliyor. Hatta, i ve meslek hayatnda en
stn baarya ulaanlarn, okulda, ortann hemen stndeki
gruplardan geldiini gsteren bulgular var. lgilendii her ko
nuda yaratc olabilen ("Rnesans insan" denen) kiilerin
says son derece kk.
Bu yzden, yaratcln, zeka ve zihni yeteneklere indirgenemeyen boyutlar (nitelikleri) zerinde de durulmutur. Bun
lar birbirinden bamsz olmayan toplumsal kiilik (karakter)
ile toplumsal/kltrel yap zellikleridir. Yaratcl ile nl
Goethe, "yaratcln yzde biri yetenek gerisi emektir" der
mi. Yaratcln bireye salad baar (doyum) duygusu ba
ar (yaratclk) iin gerekli kararllk, istek, azim ve enerjiyi
salyor, sanki baar yaratcln lokomotifi oluyor. Yaratc
kii bylece giritii, ilerin ounda "baarl" gibi grnyor.
Ancak yaratclk iin, sosyal baar, stat ve dl art
olmad gibi, yanltc da olabilir. Gemiteki bir baar imgesi
(hret), gelecekteki pek ok eksiklikleri gizleyebilir. Kiiyi
aslnda olduundan- baha baarl gsterebilir. Baar,
yaratcln bir sonucu olmakla birlikte bir gstergesi sayl
myor. Ancak, yaratclk, kiisel bir yetenek olsa bile, toplum
sal lt ve deerlendirmelerden tmyl e bamsz deildir.
131

Sosyal Kltrel Boyutlar

Toplumsallatrma/kltrleme sreciyle bireyleri hayatta


ki rol ve grevlerine hazrlayan kurumlar (aile, okul, i hayat]
dnyann veya evrenin, ideal olarak:
1) Gemite yaratlm (olup bitmi),
2) imdi yaanmakta olan (olmuan/deien),
3) Gelecekte yaratlacak (gerekleecek),
bir varlk olduu grn kazandrabilir. Zaman kavram
veya kuram asndan yukardaki farkl eilimler, gemie,
gncele ve gelecee ynelik dnya grleri diyebiliriz.
Gemie ynelik bir dnyada yatien bireylerin dnyay ya
ratld gibi korumaktan baka seenekleri azdr. Gncele
ynelik bir toplumda ise, halen yaanmakta (deimekte/
gelimekte) olan hayata uyum salamaya, yetimeye alr
lar. Gelecee ynelik bir dnya gr ise, bireyi, bilinmezi bil
meye, olacaklar nceden kestirmeye zendirir. Bu dav
ran, bir snflama/tipolojiden ok, VVeberci anlamda ideal
tipleri, gemiten gelecee, evrimsel bir sreklilii simgeler.
Dil-kltr sistemlerinin ounda, gemi, gncel ve gelecek
kavramlar bir nedensellik mant iinde kazanlr: Neden?
nk... Ne iin? u amala gibi. Neden veya ama arama
tutkusu, soru sorup yant aramay, yaratcl besleyen gl
ve zengin bir kaynaktr.
Yaanan olgularn nedenleri gemite; amalar gelecekte
sakldr. Birey byle bir zaman ynelimi iinde, gemii anla
yarak gelecei kestirmeyi renir. Eitim sistemleri, ge
mi,gncel ve gelecek boyutlarn (Gven 1976), eit a r
lkl/dengeli biimlerde tanmlayabilecekleri gibi, bu boyutlar
dan bir veya ikisini daha arlkl olarak verebilir. (Comte'un
132

mitolojik, metafizik ve bilimsel [akl, zihin] toplum snflamasn


hatrlayalm.) Gnmzde, ada kurum ve kurulularn ka
bul ettii l snflama da, dorudan zaman kavram/yne
limi ile ilgilidir: Kalknmaya balayan, kalknma yolunda ve kal
knm lkeler gibi.
Ulusal eitim srecinin, okul ncesi, okul ve okul sonras
nemlerinde, gemi, gncel ve gelecek zaman ynelimleri
birlikte/dengeli biimde veriliyor olabilir. Bu yzden, ailenin,
okulun ve i hayatnn yaratclk (baar) ltleri birbirinden
farkl olabilir. Birinde yaratc olan tekinde olmayabilir.
Gemi zaman yneliminde, yantlar (inanlar-treler);
gncel aman yneliminde deien bilgiler; gelecek zaman y
neliminde ise kalc soru ve sorunlar aratrlr, retilir. Top
lum ve kltrler, srasyla, kiiyi:
1) Bilinenleri olduu gibi renmeye,
2) Kendini gerekletirip var kalmaya,
3) Koullar ve kurumlan deitirmeye,
ynlendirebilir. Bu ynlendirme, bireyin temel kiilik yapsna
bal olarak kiiyi baarya ya da baarszla gtrebilir.
Eitim sistemleri, sosyal kltrel boyutlara dayanarak
(bal kalarak],
a)
gemii anlama, b] gnceli yaama ve c) gelecei yarat
ma yolunda dengeli programlar sunsa bile, uygulamada, bu
programlarn farkl kiilik yaplar zerindeki etkileri birbirin
den ok farkl olabilmektedir. Kiilik zellikleri (tipleri) ile
eitim sistemlerinin zaman/deime ynelimleri arasndaki
etkileim seenekleri iin B kz. Tablo 1.
133

Tablo 1: Kiilik: Eitim ve Etkileim


Eitimin

Zaman

Ynelimi

Gemi

Gncel

Gelecek

Yorumlama

Snma

Deitirme

Uyumlu

renme

Uyarlama

Yanlma

Baml

Yaama

Koruma

Savunma

Kiilik
Yaplar
Bamsz

Tablo 1 'deki eilimler, bilgiler stne u yorumlar yapla


bilir:
Toplum veya alt kltrlere egemen olan dnya grleri
(zaman ynelimleri), bireysel yaratcl olumlu ya da olumsuz
ynde etkileyebilir.
Bireyler, toplum ya da alt kltrn zaman ynelimlerine
farkl tepkiler gsterebilir:
a) zgr/bamsz kiiler; gemie ynelik zaman yneli
mini aarak, yine de yaratc olabilir ya da rahat verim li/ba
arl olabilecei baka lkelere g edebilir.
b) evresine/tekilere baml (other directed) yenilie,
deimeye ak toplumlarda bile, gemie snabilir.
c) Uyumlu demokratik kiilik yapsna sahip kiiler, gemi
e ya da gelecee ynelik toplumlara uyum salayabilir.
d) Sanat/yaratc ve korumac/tutucu kiilerin ynetimi
genellikle daha g olduu iin, ada eitim sistemleri, top
lumsal deer ve normlara daha uygun kiileri dllendirir, ya
ratclarn saysn, toplumdaki dalmn, gzetim altna (snr
l) tutmaya alabilir.
134

Yaratclk: Eitim ve zgrlk

Yaratclk, kiisel yaplarla, toplum-kltr varl arasndaki


etkileimin bilekesi olarak, eitimin felsefesi, program ve
ierii, yaratcl belirlemektedir. Okulda, bilimde ve sanat
lardaki yaratclk sorunlar, teki oturumlarda incelendii iin,
bu bildiride, son olarak okul ncesi alarn temel kiilik yaps
ile yaratcln oluumu/gelimesi zerinde durmak isterim.
Koestler'in (1964), seip yorumlad yaratclk olaylarnda:
1) Erken yalarda hayal kurmaya elverili oyuncaklarla oy
nayanlarn,
2) Edebiyat, sanat, tiyatro ve mzik gibi gzel ve sanatlarla
uraanlarn, ya da onlarn evresinde yetienlerin,
3) Bilim, fen ve teknoloji gibi lojistik sorunlarn konuulup
tartld veya retmen ailelerinden gelen ocuklarn, ileri
yalarda yaratc erginler olduu, gzlemleniyor.
zet ve Sonu
Eitim srecinde, anlama/anlatma (dil), aratrm a/
soruturma, eletirm e/ deitirme zgrl iinde yetien
lerin; orta halli ailelerden (snflardan) gelen, ailesiyle birlikte
veya yalnz bana dnyay gezip tanmak frsatn bulan ocuk
larn, yaratcla aday olduu ya da yaratc erginlerin bu
snflardan kt; yaratcln genetik/ kaltmsal (sosyo biyo
lojik] boyutlar zerinde durulduu, ancak kesin sonulara ya
rlamad sylenebilir.
Eitim srecinde, srekli deien ve geerliliini ksa za
manda yitiren hazr bilgiler vermek yerine, bilinmeyenleri [deimeyen.temel sorular) gndeme getiren bir toplum veya
kltr ortamnn yaratcl tevik ettii ya da en azndan yara
tc bireylerin yetimesine daha elverili olduu sylenebilir.
135

KAYNAKLAR
ARIK, . Alev. 1 99 0 Yaratclk. Ankara: Kltr Bakanl.
BLJTTS, Freeman. 1960 "The Search for Freedom. The National
SI Education Association Journal.
GVEN, Bozkurt. 1976 Sosyal-Kltrel Deime. Ankara: Hacet
tepe.
KOESTLER, Arthur. 1964 The Act of Creation. Londra: Pan Books
Ltd.
PHENIX, Philip. 196Q Philosophies of Education. New York: John
Wiley and Sons.

TARTIMA
BAKAN - Buyurun, efendim.
(..................... ) Efendim, acaba televizyonlardaki ocuk
programlar yaratclk konusunda ocuklar zerinde ne gibi
bir etki yapabiliyor. nk, bir oklar istenmeyen program
oluyur, biroklar sevilen programlar oluyor, bunun bilimsel
ynden nasl olmas gerekli, bunu Sayn Gven'den rica ediy
orum. Birde, herhalde grmlerdir, bir program var ad
"Susam Soka" .... Bu programda baz harfleri tek tek harf
olarak retiliyor, rakamlar retiliyor, acaba harf retme
ocuun yaratcln gelitirme deil de aksine bir ey olabili
yor. Bu bakmdan o konuda da bizi aydnlatrsanz memnun
olurum ~. Teekkr ederim .
BAKAN - Teekkr ederim. Buyurun.
Prof. Dr. SLEYMAN ETN ZOLU- Biraz nce acele ile
sormu olduum soruya Sayn Gven'in vermi olduu yant
lardan mutluluk duydum. Teekkr ediyorum. Bu erevede
zellikle vurgulad yeni kavramlar, izdii tabloyu bu top
136

lantnn mesaj olarak, deerlendirmekte byk yarar olduu


grndeyim. Evet, yaratcl bir kiilik zellii olarak ele
aldmz zaman, galiba konuya daha gereki olarak bakabili
yoruz. Onlarn yaptklar rnler, son mesaj veya dilei ile ilgili
de bir noktay daha vurgulamak istiyorum. Cumhuriyetimizin
kurulduu yllarda, Atatrk'n yaratc retmen giriimleri,
rnekleri tahmin ederim, sizin bugn gereksinme duyduu
nuz konuya aklk getirebilir. Oraya dnmek zorundayz.
zellikle bir toplumsal deer yargs ile yaratcl ele aldmz
zaman ortaya kan tablo eitimde her zaman badamyor.
Ancak, zaman zaman gryoruzki, byk bir tehlike bence,
bu keyi dnme deer yargsna ynelik eitim uygulama
larnn gndeme getirildii, yani piyasa ekonomisi iin eitim
gibi tartmalarn baladn da, balatldn da gryoruz ki,
bu tahmin ederim sizin tarttnz yaratcl deil tam tersi,
normlar bozucu, refah veyahutta gelecee bak tehlikeye
gtrecek bir giriim.
Yaratc kiilerin, yaptklar ile ilgili verdiiniz rnekleri
anmsadktan sonra unu sylyorum, zellikle vurguladnz
bir nokta vard; bu ok nemli, baar ile yaratclk arasndaki
iliki. Yani, baarl kimselere yaratc deme gibi bir eilimin
ne kadar zararl olabileceini vurguladnz. Normlarn dnda
deil de, normlarn stnde kiilik zellii olarak yaratclk diy
ebileceimiz, davranlar gsterenlere toplumumuzda bir
ok rnekler var, zellikle belirli dnemlerde, aydnlar dileke
sini imzalayanlar, galiba Sayn Gvenin aklamalar ere
vesinde yaratclar veya yaratcla rnek davranlar gster
mi kimseler olarak deerlendirilebilir. Son yllarn nemli
rneklerinden bir tanesinde Uur Mumcu rnei. Toplumsal
normlarn stnde davranarak, emei ve kendine olan sayg
sn ortaya koyarak, toplumda yaratcln davranlarna r
nek gsteren davranlar, Uur Mumcunun davranlarnda
137

gryoruz. Bu erevede onu zellikle bir rnek olarak anma


gereini duydum. Acaba, bu aklamalarnz erevesinde
eitimle kurduunuz ilikide nemli bir nokta daha var, bu ko
nudaki grleriniz nedir? Bir soru halinde onu yneltmek isti
yorum. Bu yaratclk dediimiz, kiisel zellik llebilir mi?
Bu konudaki grlerinizi benimle paylarsanz mutluluk du
yacam .
Teekkr ederim .
BAKAN - Teekkr ederim. Buyurun.
Prof. Dr. NC SAN - zellikle yaratc kiilerin uyguya yani,
konformizme ve konvansiyonalizme kar kan, yani biraz
nce Sayn zolunun dedii gibi norm d insanlar oldu
unda zannediyorum, birleiliyor. Burada da tabii kurallara
uymama gibi bir genelleme yaplrsa, bu kurallarnda kopya
ekme ya da ekmeme gibi deilde ok daha bunun stnde
baz ltler olduu kansndaym. imdi, iyi de dinlediimi
sanyorum, acaba yanl m anladm. Demokratik yumuak
bal kiilerin yetitirilmesi erevesi iinde eitimin ve eitim
politikasnn, kii yetitirme politikasnn
yaratc insan
yetitirmediini sylediniz, yanlmyorsam. Tabi bu demokrasi
szcne biraz takldm ben, her eye ramen demokrasi
yaratc kiilerin yetimesi iin en uygun rejim deil mi, yani,
orada demokratik uyumlu kii derken ben zannediyorum,
sizin zihninizde baka bir ey var, onu renmek istiyorum.
Bir de, snfsal bir yaklam getirdiniz. Dn ise doal dahiler
den, igdsel yaratclktan bahsedildi ki, ben biraz karym
bu kavramlara ; ama, aklk getirilmesinden yanaym. Bu ko
nuda ne diyeceksiniz, yani bir de benim eklemek istediim ve
katldm bir gr olarak halkn yaratcl yani, snfsal
yaklamnzda orta snf ve stnden daha ok yaratc kii
kt gibi bir dnce edindim ben. Son olarak bir ey
138

sylemek istiyorum. 1982'den bu yana en az 8-9 tane yarat


clk ile ilgili kitap yaynlanmtr ve bunlar Trki kitaplar. Bir iki
sini saymak gerekirse, Oktay Yapaz'n "Dler Boyu Yarat
ma", Rolomay'n 'Yaratma cesareti", Nuray Sungur'un
'Yaratc Dnce" - ki 1992 baskldr- ve mesela 81 tane
kiilik zellii sayar, sonra son yllarda yaplan aratrmalar
var bu konuda. Dn de bir sayn konumacmz kendi aratr
masn sundu burada, birde benim 1978 lerde yazm oldu
um "Sanatta yaratma, ocukta yaratclk " kitab var ki, melesa Arthur Kesler'den ok yararlanmtm bunu da eklemek
istedim.
Teekkr ediyorum.
BAKAN - ok teekkr ederiz.
Cevaplara geelim.
Prof. Dr. BOZKURT GVEN - Televizyon programlar,
ocuk programlar zerinde duruldu. Bunun etkileri herhalde
var; yalnz burada bilimsel aratrmalarn geerlilii, gvenir
lii sz konusu; medya ve bu kanallar o kadar gl ki, yaplan
aratrmalar ayn program bir yerde ok baarl, bir yerde
baarsz gsterebilir. imdi, burada sunduum, ereveyi
dikkate alrsak, bir programn ulusal bir kanalda yaynlanma
snn etkileri, toplumun farkl kesimlerinde fark olabilir ve bu
farkl kesimler, snflar, zmreler, gruplar, altkltr bunun
iindeki bireysel ayrlklarda dikkate aldnzda bir ocuk
zerinde yararl, br ocuk zerinde zararl olabilir. Mutlaka
u program, u kltr iin yararldr veya zararldr demek
bence ii ok basite indirgemek gibi oluyor, tartmada bura
dan kyor. Sorunuz geerlidir, herhalde bir etkisi vardr ve
de daha ciddi aratrlmaldr; ama, pazarlama, reklam veya
belli bir dnya gryle bunu yasaklamak amacyla deil de
nce lmek ve deerlendirmek amacyla, bunlar sorulmal,
139

aratrlmal. Susam Sokandaki, bu harf ve say retme


meselesine gelince, biliyorsunuz Trk eitim sistemi bir d
nemde kalp retmeye, kelimeyi btnyle retmeye geti.
Bu ngilizceden, belki Susam Sokandan veyahut Anglosak
son eitim sisteminin bize verdii bir esindi. ngilizce fonotik
bir dil deil, bir kalptr, ayn harfler bir yerde baka, bir yerde
baka okunabilir. ocua burada, harften balarsanz, btn
bu ayrcaln retilmesi yllar sryor; ama, kalptan
balarsanz ocuk o kalb bir resim gibi bir ereve gibi re
nir.
Trke, ... hece iirimiz gibi heceli bir dil; yani, ben Trkeyi heceleyerek rendim, ocuklarm da rendi, biraz ya
va okuyorum ama, doru okuduumu sanyorum. Baka dil
lerde baka trl olabilir, Japonca'da dediiniz son derece
geerlidir, tek tek izginin, noktann hi bir anlam yoktur,
kalp nemlidir, onu bir resim gibi, Arapada yledir, arapada kalptr. inde okuduumuz, seslendirdiiniz eyler yok
tur, resmi seslendirirsiniz. O bakmdan Susam Sokandaki
bu eer, harf retimi varsa bunun Trkemizin yapsna
uygun olduunu dnyorum; ama, bu Susam Soka iyidir,
ktdr, anlamnda bir deerlendirme deildir.
Yaratclk llebilir mi: Yaratcl dorudan lebilecei
mizi sanmyorum; yani, yaratcl lmek, ancak yaratcln
ie vuruk tanmnn yaplmasyla bir ka lek denemek, belki
bunu kltrlerde snamak yoluyla llebilir. Yaratcl tpk
zekada olduu gibi dolayl olarak dil ve davran yetenekleriyle
kavrayabiliyoruz. Dolayl olarak kavradmz durumlarda da,
bir lme hatas ve bir deerlendirme hatas tabi ki yapl
maktadr.
imdi, yaratc kii konformizme kar deil, mutlaka bir
ba kaldran deil, yaratclk kiilikte, bunu bir davran olarak
140

grebilirsiniz; ama, yaratc kii olup bitenleri bir veri olarak


kabul etmekten ok sorgulayan bir yapya sahiptir. Mutlaka
karnza kmayabilir, bu nemli bir fark, yani, sorgular so
nunda uyum salar, sorgular sonunda uyum salamaz kar
da kar. Yani, kar kmaz demiyorum; ama, yle kiiler
vardr ki, siz "ben seninle ayn fikirdeyim" dersiniz adamn
cevab "Hayr ben seninle ayn fikirde deilim" olur. Yani, siz
ona uyum salamaya altka o hereye kar kar. Nihi
lizm de bir dnya grdr; adama hangi deeri syleseniz,
"hayr ben hibir deere inanmyorum" diyor, belki, kiilik
yaps olarak, varln kar olarak da alglyor, "hereye
karysan ben varm" diyor. Bizim bahsettiimiz yaratclk bu
deil, yaratclk bu anlamda belki kiinin olup bitenleri sorgu
lamasdr. Yani, soru sormasdr; ama, mutlaka kar kmas
deildir, fakat o soru sormann sonucunda kar kabiliyor.
Demokrasi meselesinden unu kasdettim; demokrasi tabii
bir zgrl salad oranda yaratcl da salamaktadr,
zgrle ynelik olduu takdirde; ama, demokrasi eer,
uyumu vurguluyorsa, sorgulamay gletiriyorsa yle demok
rasiler yaanmtr, ara rejimlerde, demokrasi adna bu
yaplr, o zaman yaratcl ldrrsnz. Yani, demokrasi tek
bana deil, demokrasi kiiyi daha zgr klabilir, ayn demok
rasi kiiyi yaratclktan uzaklatrp tamamen bir konformist
haline getirebilir. Mesela Amerika'da baz dnemlerde, o
hafta TME dergisinde kan- bir yorumu herkes birbiriyle
paylayordu, bu demokrasi deildir. 0 dnemlerde 1950
lerde McCarty, bir demokrasiye zararl bir kii olarak ilan edi
linceye kadar Amerikan toplumu onu bir kahraman yapmtr,
medyann desteiyle bu demokrasi deildir. ok az kii onu
sorgulayabilmitir, yani, demokrasi tek bana deil. Demok
rasi, zgrl yaratabildii oranda, tabii yaratc kiileride
ortaya karabilecektir; ama, unutmaynz ki, demokrasi biraz
daha dan korkar. Amerika'da seimi kazanabilmek iin dahi
141

deil, ortalamalarn ortasn temsil etmek gerekir. Yani exercise deil mediyotriye de gtrr. imdi, demokrasiyi bir
kuram olarak, alrsanz eletiri budur; derseniz ki demokrasiyi
beenmiyorsunuz peki alternatifiniz nedir, daha iyisini bula
madmz iin Churchil in dedii gibi daha bir sre ona kat
lanmak zorunda kalacaz.
Mesela, Amerika'y kuran liderlerden bir tanesinin demok
rasiyle ilgili u yorumunu da hatrlyorum, kurduumuz devlet
dehann, liderliin roln minimuma indirgeyecektir. nk
demokrasinin olmad yerde bir lidere muhtasnz; sizin
namnza dnecek, karar verecek, sizi bir yere gtrecek.
Demokrasi, o lidere yklediiniz bunu minumuma indiriyor,
yani bir yerde toplumsal yaratcl gndeme getirmek istiyor.
Sanyorum, sorduklarnz arasnda en nemlisi de bu toplum
sal yaratclkt, Japonlar biliyorum, tek tek hepsi sanat in
sanlardr; ama toplumun baars bireysel yaratclktan ziya
de toplu almadaki yaratclklarn ortaya koyuyor, hepsi iyi
yetimi, iyi eitim grm kimseler; ama toplumun yara
tcl toplumsal yaratclktr, bireylerin dehasn o da minimu
ma indirgemektedir. Son olarak 1980, son on ylda yaymlan
m, aratrmalarn okluundan kendi katklarnzdan sz et
tiniz teekkr ederim, umarm bu seminer yaynlandnda
onlar da greceiz. Ben, dorusu ev devimi iyi yapmaya a
ltm ama yeteri kadar zaman bulamamm, bunlarn byk
bir ksmna eriemedim, ancak elimdeki drt be kaynakla ye
tinebildim, bu benim yetersizliim oldu. Tabii unu da belirte
yim, alma yaplmamtr demedim, ulaabildiim kaynakla
rn snrl olduunu belirttim, bu da benim zr dilemem oldu,
beni baladnz iin ok teekkr ediyorum Sayn Bakanm. (Alklar]
BAKAN - ok teekkr ederiz Sayn Gven.
Bir ara vereceiz ve devam edeceiz t ekrar. (ARA]
142

VI. OTURUM
Yaratc Okul, retmen, renci

Do. Dr. Veysel SNMEZ


(H.. Eitim Fakltesi retim yesi)

Oturum Bakan : Prof. Dr. Sabri KO


(TED Bilim Kurulu yesi)

BAKAN - Altnc Oturumu ayorum.

Ben Sayn konumacy size bildirisini sunmak zere tak


dim edeceim. Do. Dr. Veysel Snmez H.. Eitim Fakl
tesi, eitim bilimleri blm retim yesi, kendisinin prog
ram gelitirme, eitim felsefesi, sevgi eitimiyle ilgili ve ei
timin de dier alanyla ilgili bir hayli aratrmas incelemesi ve
kitab vardr. Sayn konumacnn konusu yaratc okul, ret
men ve renci.
Sayn Snmez, sz sizin.

YARATICI ETM

Yaratclk, her psikolog ve dnr tarafndan deiik an


lamlara gelecek ekilde tanmlanmtr. Psikoanalitiklere gre
yaratclk igdsel drtlerle atlganln rndr. Bu tr
davranlar, kiinin i atmalar ve saldrgan enerjisinin toplumca benimsenen rnlere dnmesiyle ortaya kar (Ka
an 1978: 131,153).
Humanistik yaklamlara gre, yaratclk insann istendik
davranlarndan birisidir ve her insan bu zellikle doar. Her
insan uygun ve yeterli koullar, zaman salanrsa, yaratc
rnler ortaya koyabilir. atmalar, olumsuz tutumlar ve ce
za yaratcl engelleyebilir (Maslovv 1970: 11,27).
evresel Yaklamclar ise, yaratcl renilmi bir dav
ran olarak tanmlarlar. Bu t r davranlar problem zme
de daha belirgindir. evre, yani eitim ortam yaratc davra
nlar destekler nitelikte dzenlenmelidir (Torrance 1966:
3; 14).
Bilisel Yaklam benimseyenlere gre, yaratclkta e ve
zt anlamlar birlikte dnme vardr. Bundan sonra verileri
145

akllca dzenleme, esnek dnerek problemi zme ve b


tn bu srecin sonuda ortaya zgn bir rn koyma yarat
clktr (Guilford 1968: 18, 26).
Tm bu verilerden haraketle yaratclk, hem bir sre,
hem de bu srecin sonunda ortaya zgn bir rn koyma
olarak ele alnabilir. Sre ksm, akl yrtme yollaryla ilem
basamaklarn ierir. Yaratc dncede kullanlacak akl y
rtme yolu genellikle Redrodktif olabilir; nk dier tm akl
yrtmeler byk oranda dorulama balamn, Redrodktif
sre ise, bulu balamn iermektedir. Bu, yaratc dn
mede tek bir akl yrtme yolu kullanlr anlamna gelmemeli
dir. Bu t r etkinliklerde bulunan kiiler, her tr akl yrtme
yollarn yeri gelince teker teker; yada birlikte problemin zel
liine gre ie koyabilir.
Yaratc dnmede ilem basamaklar, zerinde alacak
sorunun yapsna gre deiebilir. Genellikle ilem basamak
lar sorunun farkna varma ve onu snrlama, zm iin deneceler kurma, denenceleri test etme, sonucu bulma, kabul,
ret, ya da onarma olarak bilimsel yaratclkta ele alnabilir.
Sanatsal yaratclkta ise, bu basamaklardan daha farkl bir
yol izlenebilir. Dnsel yaratclkta ise, hem bilimsel, hem
de sanatsal yollar iere bilir.
Yaratcln rn ksm ise, zgn olmaldr. zgn rn
yeni, tutarl, sorun zc ve benzersiz zelliklerden en az bi
riyle donank olmaldr. Kopyasn, bir benzerini, aynsn yap
ma, ya da zgn bir rn taklit etme yartclk deildir; nk
ister bilim, sanat, isterse dncede olsun, yaratc etkinlikte
akl yrtme yollar, duyusal ve kltrel zellikler birlikte sentezlenir. Bu sentezlemenin sonunda zgn, yeni, tutarl bir
rn ortaya koyma olarak tanmlanabilir. Bu balamda, Bili
sel, Duyusal, Devinisel ve algsal alanlarn kesitii en st
146

dzeyde bir davran olarak yaratclk dnlebilir. Nitekim


bilisel alann sentez, duyusal alann kiilik ve devinisel ala
nn yaratma basamaklar, yaratc davranlarn olutuu ba
samaklardr. Bu basamaklar i iedir. Yani birbirlerinden ko
puk deildir. Sentez basamanda olan bir kii, ayn zamanda
duyusal alann kiilik ve devinisel alann yaratma basamandadr. Bu alanlardaki zellikler birbirlerini yatay olarak des
tekler. Bu nedenden dolay, yaratc davran iin bilisel, du
yusal, devinisel ve algsal etkinliklerin bir kesimesidir dene
bilir.
Yaratc etkinlikler sonunda ortaya zgn, yeni, tutarl bir
rn koymak gereklidir. Szgelii, "uzaya daha ksa zamanda
gitmek iin yeni bir ara yapma", "matematikte yeni bir denk
lem nerme", "yeni bir yksek atlama teknii ortaya koyma,
"yeni ve zgn bir felsefi sistem oluturma" gibi rnler
yaratc etkinlik olarak kabul edilebilir. rn tmyle zgn ve
yeni olmayabilir. Bir nceden yaplan eksik, yanl, ilemeyen
yann giderip ortaya yeni bir rn konulduunda, buda
yaratc bir davrantr.
zgn, yeni tutarl bir rn ortaya koyabilmek iin, kiinin
zerinde alaca alann bilgi, beceri, duyularyla donank
olmas gerekebilir [Gardner 1978: 128 , 141). Bu alanlarda
ki eksiklik ve yanllar, yaratcl engelleyebilir. alt yada
alaca konuya ilgi duymas, zaman ayrmas, severek a
lmas, brakmamas vb. gibi duyusal zelliklerle kii dona
tlmaldr; nk yaratc dncenin ne zaman ortaya ka
ca bilinemez. Beklenmedik bir anda problem zlebilir;
dnce ortaya kabilir. Nitekim Archimeth'in "buldum .....
buldum...." diyerek bararak hamamdan kmasnda olduu
gibi, yaratc dncede, beklenmedik bir anda olaylar ara
snda neden-sonu ilikisi kurulabilir.
147

Yaratc dncede esneklik vardr. Kii bir ynteme,


deere, ilkeye, nermeye, kurama, sisteme sk skya bal
olmamal, tersine ok boyutlu dnebilmelidir. Yrrlkte bi
linen ve oka kullanlan yntem deerlere ters den yeni
yntem, ilke, kuram ve deerleri kii dnebilmeli ve uygulayabilmelidir. Nitekin hemen hemen tm yaratc dnce,
sanat ve bilimsel rnler yrrlktekilerine ters denlerdir.
Tek boyutlu dnme, yaratcl bastrabilir. Bu nedenden
dolay, yaratc dncede "Olmaz olamaz" ilkesi baskn
olduundan, kii olmayacak olanlar da dnebilmeli, ona bu
frsat ve imkan verilmelidir; nk "her ey olabilir" gr,
yaratclkta temele alnabilir.
YARATICILIK VE ZEKA
Zeka ile yaratclk arasnda anlaml bir ilikinin olup
olmad pek ok bilim adam tarafndan aratrlmtr. Getzels ve Jakson (1 962], Torrance [1969), VVallach ve Kaan
(T 978] zeka ile yaratclk arasnda dorudan anlaml bir
ilikinin olup olmadn ortaya koymaya almlardr. VVallah
ve Kaan ilkokul rencileri zerinde yaptklar aratrmada,
zeka ile yaratclk arasnda .25 gibi ok dk bir iliki buldu
lar. Torrance ise zeka dzeyi 120'nin stnde olanlarda bu
ilkiyi .20; 120 nin altnda olanlardan ise .50 buldu.
Bu verilere gre zeka ile yaratclk arasnda dorudan ve
anlaml bir ilikini n olmad imdiden sylenebilir.
YARATICILIK VE ETM DURUMU
renme ve retme ortamlar rencinin yaratc dav
ranlarn gelitirecek biimde dzenlenmelidir. Bunun iin
retmen, anne ve babalar ocuklarn ok boyutlu dnme
148

lerini salamak iin uygun starateji, yntem ve teknikleri ei


tim ortamnda kullanmaldrlar. Yaratc dncenin olumas
iin bulu yolu, aratrma, soruturma ve tam renme stra
tejileri, gdml tartma, rnek olay, gsterip yaptrma
yntemleri ile sokratik tartma, kk ve byk grup
tartmas, mnazara, drama, yaratc drama, gsterme,
yaptrma, deney, gzlem, beyin frtnas, vvorkshop, demonstrasyon, problem zme gibi teknikler eitim ortamnda ie
koulabilir.
rencinin kendini zgr hissedecei, bir renme ret
me ortam olmaldr. Yaratclk; 2-7 yalar arasnda dramatizasyon, demonstrasyon, yaratc drama, rol yapma gibi tek
niklerle gelitirilebilir. Bu yalar, somut ilemler dnemine
denk dtnden eitsel oyunlar eitim ortamnda oka
kullanlmaldr. 11-15 yalarnda ise, ocuk soyut ilemler
dnemine girmitir. Bu dnemde iir, yk, an yazma, resim
yapma, bilimsel dler kurma ve gelitirme daha baskndr.
Bu dnemde de bu t r etkinliklere yer verilmelidir.
rencinin problemin farkna varmasna, onu anlayp snr
lamasna, denenceler kurmasna ve dier kiilerle birlikte
almasna imkan ve frsat verecek ekilde eitim ortam
dzenlenmelidir. Ayn zamanda, yeni dnceler, kuramlar,
sistemler retmesini engelleyen kltrel deikenler ortadan
kaldrlmal, renci zgn, yeni ve tutarl rn ortaya
koyduunda o, pekitirmelidir. Oysa bizim eitim ortamnda
ve kltrel yapmzda, bu t r dnce ve davranlar hemen
hemen her yata ve ortamda engellenir. zellikle stn yete
nekli ocuklar, bu konuda en ok zarar grenler olduk
larndan, onlar iin ayr bir eitim programlar hazrlanmalh
dr. renciler eitim ortamnda srekli desteklenip yreklendirilmelidir; nk yaratclk; bilisel, duyusal, devinisel yani
kltrel bir etkinlik sonucu ortaya kabilir.
149

Snf ortamnda yaratcl gelitirmek iin retmenler u


t r etkinliklerde bulunabilirler.
"retmen rencilere bir yk, an, olay anlatabilir, bir
film, oyun sunulabilir ve en can alc yerinden keserek'bundan
sonra neler olabilir, ya da siz olsanz neler yapardnz, ne
den?' gibi sorularla onlarn dnmelerini, yeni yollar ner
melerini isteyebilir. Bu gibi durumlarda, rencilerden zgn
grler gelebilir. zellikle yrrlkteki yntemlere, manta,
dncelere ters den, onlarla elien gr, yntem ve
mantklarn retilmesi iin renciler yreklendirilip destek
lenmelidir; nk yaratc dnme; yanal dnme [lateral]
yi gerektirir. Yanal dnmede, allm dnce ve yntem
lere ters den akl yrtmeler ve grler baskndr.
rencilere yaratc drama, sosyodrama kullanma imkan
ve frsat verilmelidir. Bunun iin rencilere bir problem su
nulmal, onlarn problemle ilgilenmeleri salanmaldr. Prob
lemde atmalara, kilit karakterlere yer verilmeli, rencile
rin bunlar bulmalar iin gerekli ipular, dnt ve dzelt
meler eitim ortamnda ie koulmaldr. Bu t r etkinliklere
tm renciler, seyirci dinleyiciler aktif olarak katlmaldrlar.
renciler atmalar, kilit karakterleri, elikileri bulduktan
sonra, bunlarn zm iin yeni yollar, denenceler retme
lidirler. Son basamakta ise, problemin zmne gemeden,
kritik noktalarda, yeri geldike etkinliklere ara verilmelidir.
Yaratc dnceyi, kiilerde gelitirmek iin eitsel oyun
lar, hedef davranlara ve kiinin hazr bulunuluk dzeyine
gre snf ortamnda kullanlabilir. Bunun iin okul baheleri,
parklar, yerleim birimlerinin belli yerleri, sokaklar, caddeler,
duvarlar, bo alanlar ocuklar ve kiilere bu tr etkinlikler iin
almal, buralar yeniden dzenlenmelidir.
150

Bilgisayar, televizyon, video, cok amal ara-gereler ya


ratc dnceyi gelitirmede etkili bir biimde kullanlabilir.
zellikle bilgisayar kiinin ok boyutlu dnmesine, yeni mo
deller, kuramlar, zm yollar bulmasna yardmc olabilir.

RETMEN VE ANNE BABALAR NELER YAPABLR

Her insanda, eer genetik bir bozukluk yoksa, yaratc


zellikler bulunabilir. Bu zellik eitim yoluyla gelitirilebilir.
Bunun iin retmen, anne babalar ocuklara u ekilde davrana bilirler:
1. nsann kiilik zelliklerinin temelleri 0-7 ya arasnda
atlr. Bu yalarda ocuklarn yaratc dnmelerini gelitir
mek iin, onlara zengin bir eitim ortam salanmaldr. Bu
zengin ortamda, ok amal ara-gerele, bilgisayar, televiz
yon, video vb. bulunmal, ocuun bunlar kullanmasna izin
verilmelidir.
2. ocuklarn amur, toprak, plastik gibi maddelerle oyna
malar ve bunlardan ara-gereler yapmalar salanmaldr.
3. ocuklar rol yapma, dramatizasyon, yaratc drama,
demonstrasyon, psikodrama, sosyodrama gibi etkinliklere
katlmaldrlar. Bu etkinlikler iin yreklendirilmelidirler.
4. ocuklar, en olmadk dncelerinden, sama szle
rinden, davranlarndan dolay azarlanmamal, dayak atlma
mal ve kk drlmemelidir. Tersine bu t r dnmeleri
iin onlara frsat ve imkanlar verilmelidir.
5. ocuklarn neden-sonu arasndaki ilikileri kurmalar
iin yeri ve zaman gelince ipucu, dnt, dzeltme gibi uyar
clar verilmelidir.
151

6. ocuklarn manta ters den baz davranlar destek


lenmeli, ok boyutlu dnmeleri iin deiik ve zengin uyar
clar eitim ortamnda kullanlmaldr. Bunun iin beyin frt
nas, yaratc drama, arkas yarn tr oyunlar, yazlar, ta
mamlamal resimler vb. renme-retme durumlarnda ie
koulmal, rencilerin ilgileri problem zerine ekilmelidir.
7. renci korkutulma mal, aptal yerine konulmamadr.
8. Sorunu grmede glk ekenler iin, adm adm gidil
meli, ipular dntlerle ona sorun buldurulmaldr. renci
nin ne problemi alabildiince geniletmesine, ne de daraltma
sna izin verilmemelidir. Bunun iin rencinin sorunla ilgili n
bilgi ve becerilerle donank olmas, kavramlar tam olarak bil
mesi gerekebilir. Byle bir durumda eksikler tamamlanp gi
derilmeli, daha sonra soruna dnlmelidir.
9. rencilerin ok boyutlu dnmelerini salamak iin,
ilk akla gelen zm hemen kabul edilmemeli, baka yollar
dnmesi iin ona gerekli uyarclar sunulmaldr. Her
zm nerisinin gerekeleri istenmeli, bu t r denenceler im
kanlar dahilinde uygulamaya bizzat renci tarafndan konul
mal, uygulamadaki yanllar, eksiklikler renci tarafndan
bulunmal ve giderilip yeniden ie koulmaldr. Bu durumda
retmen yalnz yol gstermeli, yardm etmeli, kaynak olma
ldr.
10. Yaratc her davran, rn pekitirilmelidir. Bunun
iin sergiler almal, yaynlar yaplmal, yaratc davran,
rn ortaya koyanlar maddi ve manevi alardan dllendirilmelidir.
11. Kltrmzde bulunan ve yaratcl engelleyen "akln
yolu birdir, o kk aklnla bu ilere karma, yuvarlak kafada
sivri zeka, elinin hamuruyla erkek iine karma, i var ama
152

kmr yok." vb. gibi olumsuz deerler eitim ortamnda kulla


nlmamaldr.
12.
Eitim ortam olabildiince zgr olmaldr; nk bas
k, korku ve ceza yaratcl engelleyebilir. Byle olmakla birlik
te, bask, iddet ve terrn olduu ortamlarda da yaratc
davranlar, rnler ortaya kabilir; fakat bunlarn says z
gr ortamdaki kadar fazla deildir.

153

KAYNAKA
BODE , Ursula ve Gunter TT. 1979 Yaratclk Eitimi. (eviren:
Berna Cem). Ankara.
FINDIKI brahim. 19B8 "ocuk ve Yaratclk". Yaadka Eitim.
Mays-Haziran 13-15.
GARDNER, H. 1978 Developmental Psychology. Boston.
GETZELS, J. ve Jakson, P. 1 9 62 Creativity and Intelligence. N. Y.
VVi.lley.
GIBSON, J. ve Chandler, L. 1 98 8 Educational Psychology. Boston.
GUILFORD, J. 1968 Intelligence, Creativity and The Educational
Implcations. San Diego.
KAAN, J. 1978 Psychology for Education. Allyn.
KLAUSMIERE, J. 1985 Educational Psychology. Harper and Row.
KKNAL, zcan. 1989 "Yaratc Genliin Yetimesi", Yaadka
Eitim. Nisan-Mays. 06-12.
MASLOVV, A. 1 97 0
Row.

Motivation and Personality. Harper and

SEGAL, Julies ve Zelda SEGAL. 1989 "Yaratma ocuk". Yaadka


Eitim. Ocak-ubat. 35-37
SAN , nci.
1977 Sanatsal Yaratma, ocukta Yaratclk . Ankara.
1983 Sanat Eitimi Kuramlar. Ankara.
1985 Sanat ve Eitim . Ankara.
1 99 Ankara 'da Yaratc Drama . Ankara.
TORRANE, E.P. 1966 Torrance Test of Creative Thinking. Personnel press.
LGEN, Glten. 1990 'Yaratclk ve Eitim". Yaadka Eitim.
Ekim-Kasm 11-16.
ROYER, M. J. 1 984 Educational Psychology. Alfred A. Knopf. Inc.

154

BAKAN - Biz teekkr ediyoruz.


Soru ve katklar olabilir, yine ltfen sz alan arkadalarmz
sorularn ve katklarn iletsinler. Sayn Snmez topluca cevap
verecekler.
Buyurun Sayn Gven.
Prof. Dr. BOZKURT GVEN - Arkadamzn yaratclkta
yanllamann nmze durmasn dorusu heyecanla kar
ladm, bilim zgrln, niversite zgrln biraz byle
anlyorum, yani geerli, yaygn deerleri savunmak bir zgr
lk deildir bu bir uyumdur. zgrlk yanllama zgrlyle
beraber douyor, yani bilim dediimiz olay aslnda bir yanllama zgrlne dayanyor. Bilimin gc burada. Eer bir
bilgi retme srecinde zgrleme yoksa arkadamzn dedii
gibi orada bilim zgrl yoktur, zgrlk onu yanllamayla
ortaya kar, gcn de oradan alr, inantan farkl olarak.
nanc yanllarsanz inan ker ama bilgiyi yanlladnzda
bilgi ycelir ykselir. Birincisi bu. kincisi, bu ak ulu sorular
konusunda katldm, katlmadm iki ey var. Denenebilir,
yenilenebilir durumlarda ak ulu sorular yaratcl destek
ler. Eer deneyle sonucunu aratrabiliyorsak, gelecekte
aratrabiliyorsak, yantlanabilecek bir soru soruyor isek Vey
sel'e tamamen katlyorum, ama tarih sorularnda bundan
retmenin kanmas gerekir. Atatrk, Mustafa Kemal anak
kale'de olmasayd, anakkale'de bir n kazanmasayd, acaba
ne olurdu, bu sorunun cevab yok. Bedri Rahmi bir sanat
olarak ok gzel sylemitir, halmn drt tekerlii olsayd oto
mobil olurdu diyor. imdi bunu ne dorulayabilirsiniz, ne de
yanllayabilirsiniz. Tarih sorular ama renciyi dndrmek
istiyorsanz, yani tarih sorularnn bir baka biimde yantlanamayaca hususunda dndrmek istiyorsanz byle bir so
ruyu ortaya atarsnz tartrsnz, bu sorunun cevaplanama155

yacan yani byle bir nermenin ne dorulanabileceini, ne


yanllanabileceini gsterebiliyorsanz bu bir retimdir, bun
dan retimde yararlanabilir. Ama bu bir yaratclk deildir,
bu bir retmenlik meselesidir. Kendi konumamda yaratc
retmen derken, renciyi tabiki merkeze koysun ama bu
t r ayrmlar yapabilecek dzeyde yapabilecek retmeni kas
tediyordum.
Teekkr ederim Sayn Bakanm.
BAKAN- Biz teekkr ederiz.
Buyurun.
Do. Dr. ZEHRA PROLU (I.. Edebiyat Fakltesi) - im
di, bu sizin szn ettiiniz almalar; yani yaratcl geliti
rici, daha dorusu zgr dnmeyi eletirel dnmeyi ge
litirici almalar yani biz bunu elimizden geldii kadar yap
maya alyoruz tiyatro blmnde olsun, alman Dili ve Ede
biyat blmnde olsun, orada da grevliyim, fakat bu ancak
kk gruplarla yaplabilir, diyelim ki, bir yk veriyorsunuz,
sonunu renciye yazdryorsunuz, sonra yknn asln veri
yorsunuz karlatrma olana oluyor. Fakat bu ok kk
gruplarla yaplabilecek almalar diye dnyorum. Yani bu
rada bu t r almalar siz nasl gerekletiriyorsunuz bunu
ok merak ediyorum. Burada nasl yaplabilir? Yani ok kala
balk, 100 kii 2 0 0 kiinin geldii bir snfta byle bir ey nasl
gerekletirilebilir? Bunu renmek istiyorum. Bir de demin
Sayn Bozkurt Gven bir sorunu gndeme getirdi, yani baz
sorular sorulamaz gibi tarih, yani iki kere iki drt eder gibi
ite Atatrk devrimleri de ok ortada fakat bu sizin getir
diiniz rnek bana ok ilgin geliyor. u adan, renciyi
dndrmeye ynlendirmek, zgr dnmeye ynlendir
mek, buna ne derece de yaratclk denebilir bilmiyorum ama
zgr dnme, eletirel dnmeye ynlendirme, nitekim,
156

eer devrimler y a p lm a s a y d belki Trkiye olmayacakt, belki


deil, bambaka bir durumda, ortamda olacaktk, bunun gibi
tarihe de bir eletirel yaklam yani bugnn asndan ele
tirel bir yaklam getirme asndan ok nemli diye dn
yorum.
BAKAN - Teekkr ederiz.
BAKAN - Son olarak sanyorum Ferhan Bey sz istediler,
buyurun.
Dr. FERHAN GGUZKAN - Ben soru sormaktan ziyade bir
gzlemim oldu onu belirtmek istiyorum. Snmez'in hogr
sne dayanarak bunu syleyeceim.Efendim, gsterilen tab
lolarda, yaplan aklamalarda hepimizin Trkesini ok daha
iyi bildiimiz ve anladmz terim ler yerine ngilizce veya
Franszca karlklar kullanld, bu beni ok rahatsz etti. Bun
larn hepsini Sayn Snmez Trkelerini ok iyi biliyor. Ben
yaratcln yalnz sanatta, bilimde deil, dilde ve terminoloji
bulmada da geerli olduuna inanyorum. Niin ngilizcesini,
Franszcasn, Almancasn kullanyoruz. Yllardan beri alt
mz tmden gelim, tme varm, hmanist, hadi hmanist keli
mesini kullanyorlar ama hmanistlikiler demek gibi bir duru
ma da dmemek gerekirdi gibi geliyor bana, insanclar diye
lim veyahutta dorudan doruya hmanistler diyelim. Ben bu
vesileyle, bu bana bir ey verdi, k noktas verdi, zerinde
durduum konularn banda bu terminoloji meselesi geliyor,
terimler geliyor. Burada da yaratcln ok byk nemi var.
Eer biz Trke anlaabilmek, brakn yaratclk nedir gibi bir
kesin sonuca varalm, fakat yaratclk zerine konuabilmemiz iin kullandmz terimler bizim ortak malmz olmal ve
mmkn olduu kadar da Trke olmal, onu belirtmeye al
tm ve Snmez'in bu hususta ok titiz olduunu da biliyorum,
niin bugn karmza bu ekilde tablolar getirdi ondan biraz
157

birden bire rktm, onu belirtmeden de geemedim, zr di


lerim.
BAKAN - Evet, son olarak Sayn Prof. Dr. Sleyman etin
zolu.
Prof. Dr. SLEYMAN ETN ZOGLU - Teekkr ederim
Sayn Bakan.
Sayn bildiri sahibinin son cmlelerinde bir satama hisset
tim de o bakmdan sz aldm. Olmecilere, deerlendirmecilere galiba bir pas verdi veyahutta bir noktay tartmak iste
di, o da u. Ak ulu diyerek, bir belirleme yapt ki, bu galiba
eitimin tanmyla, eitimdeki ilerle biraz ters dt, ma
demki eitimde amalar var, bunlarn tanmlanmas var, dav
ranlar var, unlar var bunlar var. Bunlar mutlaka llecek;
ama bunlar, yantlar belli olmayan, kalplanmam yantlarla
belirli lde tartlabilen bir ak ulu yaklamla lme
olana yok. Kukusuz yaratcl yalnz ve yalnz ak ulu
maddelerle lmek, sz konusu deil. Yaratcl, dier
lmede kullanlan, lme aralarnda kullanlan maddelerle
de lmek mmkn; ancak belki akl yrtme gibi yaratcln
bir zellii veya snrl tanmndan hareket edersek, ak ulu
yantlar belirli konularda Sayn Gven'in de belirttii gibi ya
rarl olabilir, ama bir eitimde lme deerlendirme szkonusu olduuna greve madem eitimde yaratcl tartyoruz,
byle bir snrlamann tehlikeli olabileceini yanl olabileceini
paylamak istedim. Hele renci merkezli bir eitimde ren
cinin kendi yaptklarn bir deerlendirme sonunda belirli
anahtarlarla, belirli yantlarla grmesi szkonusu. Her yarat
clkta rnn ne olduunu belirli deerlerle ortaya koymak da
nemli. Siz rnn toplumsal deerlerle, bilimsel deerlerle
belirleyemediiniz srece bu bir yaratclk rn olmaz.
Araylar devam eder, mademki yaratclk bir sre ve rn,
158

rn mutlaka belirli aamalarla deerlendirmeniz szkonusu ister yeni kriterlerle ister bilinen kriterlerle ama bir
deerlendirme szkonusu rn var ise. Bir rn lme ii
yaratclkta da szkonusu olacandan lme ve deerlendir
mede byle bir kstlamay kabullenmek ok zor, bunu payla
mak istedim, teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederim.
Soru soran katkda bulunanlara teekkr ederim.
Buyurun Sayn Snmez.
Do. Dr. VEYSEL SNMEZ - Ben nce bir zellii akla
mak istiyorum. Sorularn hepsine cevap vereceim. Bir defa
u tabloyu nce koymamz gerekiyordu, nk vard, ama za
man ok nemli olduundan dolay sre bitiyor diye uyar gel
diinden dolay bu tabloyu koyamadm. imdi yaratclkda,
bilisel, duyusal ve devinisel alan var imdilik bildiimiz,
imdilik diyorum; nk btn nermeler imdiliktir. Hangi
nermeyi sylerseniz syleyin, hepsi imdiliktir. Yarn bilgi de
iir, btn bu nermeler deiir. Yaratcln bir zellii de
bu ite; yani btn nermeleri evrensel kabul ederseniz yara
tclk bitmitir.
nk evrenselse btn dorular biliniyorsa yaratcla
gerek yok ne lzum var. Btn deerleri de tanr biliyorsa veyahutta bir zellik biliyorsa insann dnmesine de gerek
yoktur. imdiliktir, benim sylediim btn nermeler imdi
liktir ve elde ettiim bilgilerin boyutuna dayaldr. imdilik insa
nolunun beyni elektronik bir bilgisayara benzer ekilde a
lyor, ayn ekilde alyor demiyorum. Elektronik bir bilgisa
yara benzer, daha dorusu biyolojik, iie ilenmi bir bilgisa
yar gibi alyor ve bunun alan var imdilik bildiimiz, kod
ladmz drdnc bir alan var hissediyoruz fakat o alan kod159

layamyoruz. Bu alanlar bilisel, duyusal ve devinisel, bunlar


birbirinden kopuk deil, bu u demek yani. Bir insan bilisel
alanda bir davran elde ettiyse yatay olarak duyusal alanda
da ayn davrann koullarna benzer paralel bir davran elde
ediliyor, ayn paralelde bir de devinisel davran elde ediyor.
unu aklarsam daha anlalr hale gelibilir. Benim rencile
rimden birisi Mehmet Tmkan'd, bu uzun mesafe koucula
rndan birisiydi, ona unu sormutum, sen koarken hi bili
sel yani akln altrarak belli durumlar gznne getirir
misin dediki "tabii hocam getiririm, ne demek nasl g e tir
mem". Yarma pistini bir defa dnrm, o pistin zellii
ne rzgar nereden esiyor onu dnrm, benimle beraber
yaracak olan kiilerin adm atmalarn, hzlarn, kazandklar
baarlar, kou sistemlerini hepsini dnrm, bu bilisel
zelliktir. Dnmeden bu i olmaz mmkn deil. Peki evla
dm, senin hi duyusal zelliin yok mu, olmaz olur mu ho
cam heyecanlanrm ben. Bir defa yarma varsa gidip kah
vede oturamam, gidip herhangi bir yerde lak lak edemem
btn zamanm egzersizlere harcarm. Peki evladm koar
ken hi mi psikomotor... Nasl olmaz hocam, ben yani adm
atmasam nasl koacam. imdi beni balayn, yaratma bu
alann bir de belirsiz olan, imdilik bilemediimiz drdnc
bir alann bilekesidir. Bunlarn herhangi birisindeki eksiklik
yaratmay engelleyebilir. Onun iin bu alann etkisi vardr.
Bu alann sonunda sentez, kiilik yaratma, basamaklarna
kii gelince ite bizim dediimiz yaratma dzeyi oluur.
kinci soruya cevap veriyorum. kinci soruda niye her kan
buraya bu yaratclk denilen kelime niye tanmlanmyor. imdi
bakn, tanmlamann ne olduuna gidelim, tanmlamann ne
olduunu bilmediimiz takdirde neden tanmlanmadn anla
yamayz, ii zemeyiz. Tanmlama birinci zellii, efradna
cami ayarna mani olacak, bu u demek. Yani ayn nitelikte
160

olanlar iine alacak, farkl nitelikte olanlar darda brakacak.


yle bir tanm yapacaksnz ki, yaratc davranlarn tmn
iine alacak, yaratc olmayan btn davranlar darda
brakacak. Bir rnekle aklamaya alyorum. Sokrates de
byle rencileriyle tartyormu, her rencisine soruyor
mu insan nedir? Birisi kalkp en sonun da demiki Perison,
insan iki ayakl tysz bir hayvandr. Al sana bir tanm. Sokra
tes hi ses kartmam km darya gitmi bir tavuk alm
yolmu, getirmi snfa koymu, demi mademki iki ayakl
tysz hayvan insansa al sana senin tanmna gre bu insan.
imdi byle bir tanm yapabilmemiz iin, yani yaratc dav
ranlarn tmn saymamz lazm. Yaratc davranlarn t
mn imdilik sayamyoruz. Yani yaratc olmayan davranlar
hangisi, yaratc olan davranlar hangisi, imdi beni ba
layn kimi diyor ki, toplum tarafndan benimsenen davranlar
yaratcdr, hayr ne mnasebet, yle bir banka soygunu plan
hazrlar ki adam, hi kimse de yakalayamaz, o da yaratcdr.
Ne mnasebet yani, yle bir dalavere dzeni hazrlar ki, gelen
kyllere stanbul Boazn satar, yaratc bir dncedir.
Ama imdi biz yaratc dncenin davranlarn btnyle
sayp dkemiyoruz, yleyse efradna cami ayarna mani olur
ilkesini tanmda yerine getiremiyoruz, birinci zellik bu. kin
cisi, tanm, tekrar sylemek istiyorum ksa ve z olmaldr.
Yani yle bir tanm yapacaksnz ki uzun olmayacak. Ksa ve
z, en belirgin niteliini syleyeceksin demektir bu. imdi
yaratcln en belirgin niteliini bilmiyoruz ki, en belirgin nite
liini bilsek tanm yapacaz. Tanm o demektir, bakn bir
daha sylyorum, en belirgin niteliini bilmektir. En belirgin ni
teliini bileceksin, bu en ayrt edici niteliktir. Bu bilinmiyor,
nc zellik de tanm zddyla yaplmaz. Yani bu u demek
tir. nsan nedir? nsan hayvan olmayandr. Byle bir tanm
olmaz. yleyse, imdi bu zellikten dolay yaratcln
161

tanmn yapamyoruz imdilik, gcmz yetmiyor. Ne yapn o


zaman tarif yaplmaz, tasvir yaplr o zaman yani tanm
yaplmaz betimlemeye gidilir. Yoksa tanm yaplmad bu ii bil
meyiz yle bir ilke yok, maalesef bilimde yok, byle bir ilkeyi de
syleyemeyiz, syledik mi btn bilimleri ortadan kaldrmak
lazm ncelikle eitimi ortadan kaldrmak lazm. nk
eitimin de byle bir tane tanm yok.
imdi dier zellie geliyorum Bozkurt hocamn sorusuna
cevap vereceim. Bozkurt hocam diyor ki, niye ak ulu soru
lar soruluyor, bu sorular fen bilimleri iin geerlidir ama sos
yal bilimler iin btn cevabn denetleyemeyiz. Tarih iin iste
di, zellikle tarih iin bu t r sorular denetleyemeyiz diyor.
Hayr. Bu t r sorularn tek bir cevab da olmadndan dolay
kontrol da edemeyiz. Evet, buradan kaynaklanyor bu i, tek
cevab yok. te yaratc dncenin en nemli zelliklerinden
birisi de bu, tek cevap yok. Eer tek cevap istiyorsanz yara
tc dnceye engel koydunuz. Manta engel koyuyorsunuz.
Dnn iin bir daha sylyorum, yaratc dncede tek bir
cevap yok. Tek bir cevap beklediniz mi beni balayn tanrnn
emri budur demek kadar ayn manta dersiniz. Bir daha
sylyorum, tanrnn buyruu budur veyahutta diktatrn
buyruu budur tek cevab budur, ite al sana cevap. Ayn
mantktr tek cevap istediniz mi ha tanrnn buyruu, ha dik
tatrn buyruu, ha bilim adamnn buyruu Nevvton byle
demitir bitti dncesi bilimi bir adm ileri gtrmez, yaratc
dncenin temel engelidir. Onun iin mantk asndan tek
cevap yoktur. Cevabn kontrol edilmesi bir daha sylyorum
boyutlu olur. Bir cevabn doruluunun kontrol edilmesi
boyutlu olur. Gemie gider kontrol edersiniz, bir anda kont
rol edersiniz, bir de gelecekte kontrol edersiniz. Gelecek gel
memitir, gemie de gidip her zaman kontroln yapa
mazsnz. Hibir cevap, bir daha sylyorum, btnyle kont
162

rol edilemez. Hibir cevap. Eer btn cevaplar btnyle


kontrol edilmi olsayd o zaman yaratc dnceye gerek yok
tu. Onun iin, bu t r eitimi ben darda grdm, fevkalade
bir eitim sevgili hocam ve yle boyutlar getiriyorlar ki, hibir
ekilde tahmin edemeyeceiniz zm yollar neriliyor. Size
bir rneini veriyorum. Daha olmam bir olay zerinde tart
ma alyor. Diyorlar ki, ileride, Ortadouda bir ortaokuldaki,
yani ilkokuldaki tam karlklar deil hocam, o tanmlara da
geleceim niye dedication diyorum, niye endiction diyorum da
tmden gelim tmevarm diyemiyorum, onlar da aklayaca
m. imdi unu vurgulamak istiyorum. Gittiim ilkokulda be
inci snf rencilerine bir senaryo vermiler, Ortadou ile
niyor ve Ortadou ile ilgili problemler, hep problemleri ve r
misler, bu promlemleri nasl zersiniz, bir tanesi de su prob
lemi. Suriye ile Irak'la, Trkiye'nin arasndaki problem g e tir
mi koymular, bu durumda ne olur? Trkiye'nin verilerini
vermiler, Suriye'nin verilerini vermiler, Irak'n verilerini v e r
misler, ocuklar imdi senaryolar retiyorlar. Gelecekle ilgili.
Diyorlarki, Trkiye, Suriye ve Irak arasnda sava kabilir.
Neden kabilir? Trkiye u u u koullar altnda u ileri yap
maya kalkar diyorlar. Peki sava karsa ne olur sorusu geliy
or peine, unlar olur, bunlar olur falan filan yani ben bizzat
bu dersin iinde bulundum, o kadar ilgin neriler geldi, o
kadar ilgin senaryolar yazld ki, hi bileceiniz gibi deil ve
renci srekli yeni dnceler retiyor, ite yaratc dn
cenin temel zellii bu. Srekli yeni dnceler retme. Yok
sa allm dnceyi retme deil. Ama her allm dn
ceyi retmeyen yeni dnce diye ortaya konulanlar da yara
tc deildir dedim, onun ne olmas lazm, orijinal olmas la
zm. imdi bir zellii hzla geeceim, bir retmen arka
dam diyor ki, varolan bulma yaratclk deildir; aman ha
sakn bu sz duyma'dm ben. Mikrobu bulmak nasl yaratclk
olmaz?
163

MEHMET EMRALOLU - lk defa bulan, sonradan


renmek..
Do. Dr. VEYSEL SNMEZ (Devamla] - Haa, tamam bitti.
Sonradan ayr bir i. Bakn imdi, ben ona eer dersem ki
mikrop vardr, bulu ve keiflerin hepsi, birisi bulu anlatabil
dim mi Trkesi keif, icat ayr bir i, icat da yaratclk ama
bir daha sylyorum, bulu da yaratclktr. lk defa bulmusa
renci o bilgilerin hibirinden haberdar deil de ilk defa
genin i alarnn toplam 180 derece olarak bulmusa sizin
verdiiniz rneklerle onun iin o yaratclktr. Sentezin bir
zellii vardr, bulunan renci bilmiyor, renci bilmiyor ise
ve kendisi alarak buluyorsa o rn sentezdir. Bilmiyorsa,
ama renci onun 180 derece olduunu biliyorsa o yaplan i
yaratclk deildir. Koulu vardr bunun, renci iin ilktir o,
ilk defa buluyor. imdi dier bir zellie geiyorum, zr dile
rim nk ben zamana ok uymak istiyorum, onun iin vurgu
layarak sylemek istiyorum. Dediction, endiction gibi szleri
ben de kabul etmiyorum, dorudur, bunlarn yerine yenilerini,
Trkelerini koymak gerekiyor, ama beni balayn tmden
gelim, dediction'n tam karl deil.Tme varm endictionun
tam karl deil. Sknt douruyor bu. nk akl yrtme
sisteminin zellii farkl. Her sefer tmden gelmeyebiliyorsu
nuz. Beni balayn baz insanlar aklldr, sz gelii Mustafa
da baz insanlardan biridir, yleyse Mustafa da aklldr gibi bir
nerme tr tmden gelim deildir. Ama dediction'dr, o ne
denden dolay baz kelimeleri yle kullandm, kullanmak zorun
da kaldm.Yenilerini bulmak grev, tabii onu hep beraber bu
lacaz. O nedenden dolay terimlerle ilgili olan ksm bu ekil
de yantlamaya alyorum, yoksa bunlarn karlklarn tm
den gelim, tme varm, benzetme olduklarn biliyorum. im
di, deerlendirme, yaratc dncede deerlendirmeyi ba
layn tek boyutlu yaplmaz, deerlendirme ok boyutlu yap
164

labilir. Sadece rne bakarak deerlendirme yaplmaz. nk


tanm hem sre, hem rn diyoruz. Hem srece bakabilirsi
niz, hem rne, ikisine de birlikte bakabilirsiniz. Sre ksmn
kontrol ederken, akl yrtme ksmlarna bakabilirsiniz, rn
kontrol ederken, orijinal midir ona bakarsnz, baka ltler
de getirebilirsiniz. 0 nedenden dolay bu sorular ben sadece
bir boyutlu olarak deil, ok boyutlu olarak alp dnmek zo
runda kaldm ve byle cevapladm.
\

Teekkr ederim. (Alklar)


BAKAN - Ne yazk ki, ilk oturumda o onbe dakikalk kay
may biz bu oturumda srdrm olduk. Sizin herhalde ye
mek yeme sreniz ksalm oldu.
le tatilinden sonra panelde bulumak zere oturumu ka
patyorum.

165

PANEL
Trk Eitim Sisteminde Yaratclk

Panel yeleri
Do. Dr. Zehra PROLU
(. . Edebiyat Fakltesi)
Do. Dr. Erda AKSEL
(B.. Grafik Sanatlar)
Tlay ARICI
(Milli Eitim Bakan Danman)
Hasan Blent KAHRAMAN
(Kltr Bakanl Danman)
Zeynep DLL
(TED Ankara Koleji Vakf zel Lisesi rencisi)

Oturum Bakan : Prof. Dr. Bozkurt GVEN


(TED Bilim Kurulu yesi)

BAKAN - Panelimizin konusu Trk eitim sisteminde ya


ratclk sorunlar ve zmleri. Aslnda bu konuyu dnden
beri tartageldik. Geri ben, dn, katlamadm ama bir kur
nazlk yapp bugn sabahleyin bu ie girip sahneyi alyorum
katlanlardan; ama bunun da bir bedeli var, ben ynetici
olacam iin mmkn olduu kadar az konumaya ala
cam. Bu arada sizlerden ve de konumac arkadalarmdan
bir ricam var, aslnda sorunlar ve zm nerileri u ana
kadar sunulan teblilerde bildirilerde dile getirildi, fakat u
yaplmad, zaman snrlamas nedeniyle belki sunucular, bildiri
sahipleri birbirlerinin grlerine, eitli oturumlardaki gr
lere bir yant vermek, bir diyalo kurmak imknn bulama
dlar. bakmdan bu panelin iki blmden olumasn neri
yorum. Planlyorum demiyorum, neriyorum. Yani panelistle
ri ve sizleri zgr brakmak istiyorum, bunun ilk blmnde
bir be, on dakika ierisinde panelist arkadalarmz eer da
ha nce bir teblileri olmusa veya bir katklar olmusa onu
tekrarlamadan konunun geneli, gidii konusunda veya bir
baka konuda, bir baka arkadamzn gr konusunda
dncelerini dile getirsinler. Eer daha nce konuma
frsat olmamsa ksaca sorunu ve zm nerede grdk
lerini nersinler. imdi, be panelist olduuna gre, eer
bunu bir on- oniki dakika ierisinde yapabilirsek bir saatte biz
bu ii bitiririz ondan sonraki saatte de sizlerin sorularnz alp
onu yantlamaya alrz, o zaman panelistlerle sizler ara
snda bir diyalog kurulmu olur. imdi bize verilen sreye bi
raz gecikmeli balam oluyoruz, sanyorum bitiimizde biraz
ge olacak, fakat bu diyalou nceden kuracak olursak, son
tartma ve genel deerlendirmenin daha da verimli olacan
dnyorum.
Bu yndeki ve bu yoldaki dncelerle arkadalarma
srayla sz vermeye alacam. stanbul niversitesi Edebi
169

yat Fakltesi'nden Sayn Zehra Ipirolu, buyurun efendim


sz sizin.

ETMDE YARATICILIK

Yaratc eitim nasl olabilir? Eitimde yaratacl


gerekletirebilmek iin ne yapmak, nasl bir yntem izlenek
gerekiyor? Sanatn eitime nasl bir katks olabilir? Bu soru
lar yantlayabilmek ve yapc neriler gelitirebilmek iin
eitiminizin temel sorunlarn ksaca gzden geirmede ysrar
var.
Bugn ilkokuldan niversiteye dein uzanan bir eitim
kmaz iindeyiz. Bu kmazn temelini oluturan nckta
zerinde durmak istiyorum. En temel sorun otoriter bir
eitim sisteminin olmas, otoriter bir toplum yapmzn
olmas. Bu yle ileri gidiyor ki, otoriter davran bizim dcal
bir paramz oluyor. Yani otoriteyi iselletiriyoruz. kincisi ge
lenekler, gelenekler ada yaam biimiyle akt anda bi
reyin kendisini bulmasnda byk bir engel oluturabiliyor. Ge
leneksel eitim sistemi yeniden yaplanmaya kar elan
otoriter ve tutucu yaklamyla bu engeli almas neredeyse
olanaksz olan bir daa dntryor. ncs bugnk
eitim anlaynn eletirel ve zgr dnmeye kar bir tavr
almas. Eitim kmaznn bugnk boyutlara ulamasndan
bu iie giren etkenin belirleyici olduunu dnyorum.
Dnk konumalarda da deinildii gibi ve bugn Sn. Vey
sel Snmez'in felsefi dzlemde altn izerek vurgulad gibi
gnmz eitim anlay, hocann sylediklerini yinelemeyi, ez
bercilii savunuyor. Bu niversitede bile byle. Fotokopiili
eitim dediimiz ey niversitede gndemde, renciler
derslere bile girmiyorlar, bir iki kii not tutmusa bu notlarm
170

fotokopilerini kartp ezberleyerek snava hazrlanyorlar.


Ksaca retimin her aamasnda ezber bir bilgi aktarmnn
tesine geemiyoruz. Hep ayn kalplarn iinde tkanp kalan
bir istem doal olarak tek tip insan yetitiriyor. Tpk ocuklar
ayn kalplara sokan okul niformalar gibi beyinlerinin ii de
kalplara sokularak bir rnek klnyor.
Okullar ve niversiteler saylar gnden gne oalan
eitim ve retim fabrikalarna dntrlm. Bu fabrikalar
da konserve-ocuklar retiliyor. Kktendinci genlik bunun en
arpc, ayn zamanda en mkemmel rneini veriyor.
Balantlar kurarak dnme, dndklerini dile getirme,
sorgulama, aratrma, eletirme bunlar bugn ii boaltlm
soyut kavramlar. Ama soru soramayan, dnemeyen
kendi haklarn koruyamayan her eye "evet" diyen "uyumlu"
genler yetitirmek. Bylesine ksr bir ortamda sayn Ahmet
Inam'n dn szn ettii "yaratma kresinin bizde pek
almamasna amamak gerekir. "l Ozanlar Dernei" gibi
bir filmin bizde ok uzun bir sre gsterilmesi, kitabn hala en
ok okunur kitaplar listesinde olmas rastlant deil. stanbul
niversitesi'nde yabanc dil retmeni yetitiren yabanc dil
eitimi blmnde yaptmz bir soruturmada rencilerin
bu film zerine grlerinden bir kan aktarmak istiyorum:
"Evet bizde de byle deil mi? renci dncesini dile getire
miyor, yoruma dayal ders verilmiyor, nemli olan kiinin ken
dini yetitirmesi deil alnan sonular. Snavlar, mezuniyet,
diploma vb. "retmenin derste iirle ilgili bir emay tahaya
izerken bunu bir rencinin hibir eyi karmamaya
alarak aynen deftere geirmesi ok tandk geldi bana.
Bizim iin srekli retmendir hakl olan. Syledikleri yanl
bile olsa, yanl diye kar koyamayz, nk otorite korkusu
vardr". "En gzeli retmenin rencilere yaratc olmay,
171

dnmeyi telkin yoluyla deil, onlara uygulama frsat vere


rek alamaya almasdr".
"l Ozanlar Dernei"nde otoriter sisteme kar, iir yoluy
la, iir okuyarak ve yazarak ocuklara zgrlk ruhu
alanmaya allyordu. Sorutarmay yaptm rencilerin
de belirttikleri gibi dnme, yaratclk bo bir laf olarak
kalmyor, dorudan yaama geiriliyor, ocuklar yaayarak
reniyorlard.
Gerekten de sanat, yaratclk otoriter sisteme kar
gl bir seenek oluturabilir. nk sanat z gerei otori
ter dnceye kardr, temelini zgr ve eletirel dncede
buluyor. Nitekim ekoslavakya'daki zgrlk hareketini
balatanlar pop mzikciler oluyor.
Sanat her zaman kukucudur, sorunlarn zne iner,
sorar, sorgular. Bu bakmdan otoriter dncenin
krlmasnda, sorunlarn eletirel adan irdelenip dile getiril
mesinde,
geleneklerle
hesaplamada
ve
zgr
dnebilmede sanatn katks byk olabilir. Tpk bilim gibi.
Ama bilimden ayrld bir nokta var. 0 da dnme ile
alglamay, aklla duygular btnletirmesi. Yani dnme bu
rada sadece akl dzeyinde gerekleen soyut, kavramsal bir
dnce deil, duyu alglarndan kopmayan bir dnce
biimi. Grme, duyma ve dnme edimlerinin birleimine biz
duyularla dnme ya da grsel dnme diyoruz.
Grsel dncenin eitimde arlk kazanmas soyut bilgi
ymacasna dayanan ezberci eitime kar nemli bir
seenek oluturacaktr. Ancak bunun iin grsel dnmenin
temel bir dnce biimi olarak benimsenmesi, yani sadece
sanat eitimiyle snrl kalmamas, eitimin her alanna yay
labilmesi gerekiyor. te bu balamda da edebiyat, iir, tiyat
ro, sinema, mzik, resim ksaca sanatn her dalnn zerine
172

zenle eilinmesi, gelitirilmeye altrlmas, dier derslerle


kaynatrlmas nem kazanyor.
u srada ada Yaam Destekleme Dernei etkinlikleri
kapsamnda sanat eitimini ieren bir proje almas
iindeyiz. Nazan Ipirolu ve ben .Y.D.D.'nin ilk yayn olan
'Yaratc Toplum Yolunda ada Eitim" adl kitabmzn
yaynlanmasndan hemen sonra, yani 1 990 ylnn balarnda
bu projenin temellerini atmtk. 'Yaratc Toplum Yolunda
ada Eitim"de zgr ve eletirel dnmeyi ada eitim
anlaynn temeli olarak ele almtk. Ancak zgr
dnmenin salanabildii bir ortamda ada eitimden
szedilebileceini
vurguluyorduk.
zgr
dnmenin
olumasnda sanatn katksnn ne olabilecei bu kitapta da
dile getiriliyor, ama zerinde ayrntl olarak durulmuyordu.
Yeni projemizde ise sanat eitimin her alannda ynlendirici
olabilecek olan temel bir dnce biimi olarak benimse
mitik. Ancak bu konuyu bizlerle birlikte biimlendirebilecek
olan arkadalar bulmak hi de kolay deildi. nk sanat
eitimiyle ilgilenenlerin ou sanat eitim alannda kkl re
formlara yol aabilecek olan temel bir dnce biimi olarak
benimsemekten uzakt; sanat ya teknik bir beceri olarak
grp teknik bilgileri aktarmakla yetiniyor ya da allageldii
gibi soyut bir bilimsellie ynelerek kuramsal bir bilgi
aktarmnn iinde boulup kalyordu. Yani aktarmaclk gele
nei bu alanda da srp gidiyordu. Uzun bir almadan son
ra bu engelleri aarak sanatla dnmeyi btnletirmeye
altmz bu projeyi gerekletirebiliyoruz. Pek yaknda
yaynlanacak olan bu kitap sadece sanat eitimcilerine deil
eitimle ilgisi olan herkese sesleniyor.
Bu projede bizlerle birlikte alan arkadalarmz kendi
bak alarndan, kendi uzmanlk alanlarna gre sanat
eitiminin okullarda nasl uygulanabileceini belirtmeye
173

altlar.
Eitimcilere yol gsterici somut neriler
gelitirdiler. Ancak projemizde dile getirilen uygulama rnek
lerinden ne denli yararlanlabilecei, bunlarn ne kadarnn
gerekletirilebilecei eitimcilerin yaadklar ortama ve
koullara bal. Bu nedenle bizim bu projede ideal olandan
yola karak topik bir model gelitirdiimiz sylenebilir. to
pik ancak gereki. Gerekletirme oran da bireysel aba
lara bal.
Sanatn eitime nasl bir katks olabileceini somut olarak
gsterebilmek iin kendi alanmdan, yani tiyatrodan rnek
vermek istiyorum. Tiyatronun doru uygulanabilirse eletirel
ve ok ynl dnme yetilerinin kazanlmasnda ve kiilik
gelimesinde byk katklar olabilir. Tiyatroyla etkin katlmc
ya da izleyici oiarak ilgilenen gen, tiyatroda birbiriyle atan
eitli davran biimlerini grecek, kendini bakasnn yerine
koyma duyarl kazanacak, sorunlar deiik bak
alarndan alglamay, sorgulamay ve deerlendirmeyi
renecektir. Ksaca gereklere dnsel balantlar kura
rak, temele inerek bakma yetisini kazanacaktr.
Bir baka nemli nokta da tiyatronun sosyal yandr. Kitap
okumada kii yalnzdr, yani kitabyla babaadr, buna karlk
tiyatroda tek bana deildir, dier izleyicilerle birlikte bir
btn oluturur. Tiyatronun bu sosyal yannn almlayan
zerinde etkisi byktr. Bu bakmdan ocuk izleyici de tiyat
roya gittiinde dier izleyicilerle birlikte alglama, dnme ve
paylama duygularn yaar. Bu yaanty eitimci verimli bir
biimde ynlendirebiliyorsa, yani ocuklar tiyatroda izledikleri
ni sonradan konuarak, tartarak ya da baka bir sanat
araclyla rn. izlenimlerini resim, mzik vb. yollarla dile getirebiliyorlarsa, paylama duygusu daha da younlaacaktr.
174

Kukusuz ki bu yaant etkin tiyatro almalarnda daha


da arlk kazanr. Bir tiyatro oyununu hazrlayan ocuklar oyunculuk, dans, pandomim, dekor, kostm ve mzikten
oluan ok sesli bir btn iinde birlikte oluturmay ve yarat
may reneceklerdir. Tiyatronun grsel ve eletirel dn
me ve toplumsallama yoluyla kiilik gelimesine byk katks
olacaktr. Byle bir eitimden geen biri bamsz d
nebilen, zgveni olan, kendisiyle bark, uyumlu ve duyarl
bir insan olarak bireyi kstlayan ve engelleyen her t r otoriter
ve dogmatik dnceye kar bamszlk kazanacaktr.
Kukusuz bu sylediklerimin gerekletirilme oran yalnz tiy
atronun deil, tm sanatlarn ocuklarn yaamna ne denli
girdiine, kiiliklerinin gelimesinde ne derecede belirleyici
olduuna, dile getirilenlerin tam tersini savunan eitim
anlayna kar ne denli gl bir seenek oluturduklarna
bal.
Bugnk uygulamalar, okullardaki tiyatro kolu almalar,
amatr tiyatro etkinlikleri vb. byle bir seenei olutur
maktan henz olduka uzak. Geri bugn bir ok okulda tiyat
roya ilgi gsteriliyor ama bu bilginin belli bir dzeyi tuttur
duunu sylemek hi de kolay deil. En bata yeterli bir ocuk
ve genlik tiyatrosu olmamas sorunuyla kar karyayz,
ocuklar iin sunulan oyunlarda ou kez iyiyi kty,
doruyu yanl kat ve kesin izgilerle belirleyen retici bir
ama gdld gibi, ocuklarn dnyalarndan, onlarn so
runlarn uzak yapay bir ablon dnya yaratlyor. Dikkati eken
bir nokta da ocuklar iin ok nemli olan grsel elerin ge
nellikle nemsenmemesi, ikinci plana itilmesi ve yalnzca sze
dayanan bir tiyatroyla yetinilmesi.
Genlerin oluturduklar amatr gruplar da genellikle pro
fesyonel tiyatrolara yknmekten teye geemiyorlar. ocuk
oyun yazarlar yeterli olmad gibi ocuklar ve genleri
175

ynlendirecek tiyatro eitimcileri de az. Konservatuvarlarda


ve niversitelerin tiyatro blmlerinde tiyatro eitimi diye bir
derse yeterince nem verilmemesi bunun en arpc rnei.
Bu koullarda ne yaplabilir? Her eyden nce genlerle
salkl bir diyalog kurabilecek olan tiyatro eitimcilerinin
yetitirilmesi gerekiyor. Eitimci her eyden nce iyi bir
gzlemci ve dinleyici, yani iyi bir psikolog olmaldr. ocuklar
nasl konuuyorlar, konuurken hangi szckleri seiyorlar,
kendilerini nasl ifade ediyorlar ya da edemiyorlar, dn
celeri, grleri, korkular, kayglar, sevinleri nedir ve bun
lar ne derecede dile getirebiliyorlar? Kendilerini bulmada,
kiiliklerini gelitirmede ne tr engellerle karlayorlar? Aile
leriyle, arkadalaryla, retmenleriyle ilikileri nasl geliiyor?
Konumalaryla hareketleri, davranlar arasnda ne denli tu
tarllk var vb. gzlemlerde bulunan bir eitimci ocuklara
zg olan, onlarn dnyalarn dile getiren bir tiyatro yaratma
kaygsn tayacaktr.
Bu tiyatro ocuklarn gnlk yaamdaki sorunlarn ele
alan ksa soluklu doalama almalarndan (rnein olum
suz bir durum ya da davrantan yola kp zmleme
dorultusunda kart seeneklerin gelitirilmesi], bu alma
lardan yararlanarak gelitirilebilecek olan dramatik yapl oyunlara ya da metne dayanan rol almalarndan yetikinler
iin hazrlanm olan tiyatro yaptlarnn ocuklar iin uyarlan
masna dein eitli biimlerde gelitirilebilir. Hazr bir tiyatro
metnine bavuruluyorsa, metnin gerek ierik gerek dil a
sndan gereklere gnderme yapmas ve ocuklarn anlayabi
lecekleri bir dzeyde olmas ve kesinlikle didaktik olmamas
nem tar.
Tiyatroyu yalnzca ocuklarn bo zamanlarn deerlendi
rebilecekleri zel bir ura alan olarak grmeyen bir ret
176

men kendi dersinde de tiyatroya yer verecektir. Bu balamda


Trke, yazl anlatm, hayat bilgisi, resim, mzik, spor tr
derslerden geni apta yararlanlabilir. Her retmen tiyatro
ya kendi uzmanlk alanna gre yararlanacaktr. rnein yedi
ile dokuz ya arasndaki kk ocuklarla yaplan edebiyat
derslerinde ocuklarn oyun oynama alkanlndan yararla
narak gzel okuma, gzel konuma, ezberleme, kukla oyunu,
radyo oyunu vb. kk apta gsteriler dzenleme yoluna gi
dilebilir.
Daha byk yatakilerle oyun metinlerinin okunup incelen
mesi, yorumlanmas, belli bir tiyatro gsterisine gidiliyorsa o
oyuna ilikin nbilgilerin verilmesi, oyun sonrasnda snfta ay
rntl olarak tartlmas, tiyatro eletiri ve tantm yazlarnn
toplanlp okunmas ve zerinde konuulmas, tiyatrocularla
rportaj yaplmas, TVdeki tiyatro gsterilerinden uygun olan
larn izlenilmesi ve ders konusu yaplmas, okulda video varsa
tiyatro filimlerinin gsterilmesi vb. etkinlikler dzenlenebilir.
ocuklarn tiyatroya severek gitmeleri ve iyi tiyatro izleyici
leri olmalar byk lde Trke retmenine baldr. Toplu
olarak bir gsteriye gittikten sonra snfta yaplacak tart
malar bu balamda zellikle nem kazanr. rnein ocuklar
grdkleri oyunu znel ve duygusal izlenimlerini dile getirdik
ten sonra, dnsel dzeyde irdeleyebilirler. Oyundaki kii-1
lerin davranlarn nasl deerlendiriyorsun, nedenleri nedir,
sen onun yerinde olsaydn ne yapardn, oyundakine benzer bir
durum ya da insanlarla karlatn m, insanlar neden byle
davranyorlar, insanlar hangi koullar ynlendiriyor vb. soru
larn zerinde ayrntlaryla durulmas ocuklarn izledikleri
oyunu bilinli olarak almlamalarn salaya aktr.
177

Yazl anlatm derslerinde ocuklar gittikleri oyunlar


zerine izlenimlerini, neyi beendiklerini ya da beenmedikle
rini dile getirebilirler. Daha ileri yalarda ksa tantm ve
eletiri yazlar yazabilirler ya da tiyatrocularla yaptklar rportajlar kaleme alabilirler. Tiyatro kolunun hazrlad doa
lama almalarnn kaydedilmesi ve diyaloglar ve ynetmen
notlar olarak dzenlenerek bir oyunun yazlmas, yaratcl
gelitirici ilgin bir alma konusu olabilir.
Vcudu iyi kullanma, jimnastik, ritmik dans gibi etkinlikler
spor dersinde; sahne taslaklarnn izimi, tiyatro afilerinin
hazrlanmas, maske ve kukla yapm vb. el becerisi gerekti
ren dersler resim dersinde; mzik ve dans, mzik ve ritm,
mzik ve iir gibi mzikle die tiyatro elerinin kaynamn
salayan bir ders mzik dersinde dnlebilir.
eitli derslerin retmenleri tiyatroyu tiyatro kolu etkinlik
lerinden bamsz olarak derslerine katabilecekleri gibi,
almalarn tiyatro koluna kout olarak, onlara destek olmak
amacyla da srdrebilirler. Hangi yolu seerlerse sesinler,
nemli olan tiyatronun yrrlkteki eitim anlayna kar
yapc bir seenek oluturduunun ve doru uygulanabilirse
kiilik geliiminde mucizeler yaratabileceinin bilincinde olma
lardr.
BAKAN - Teekkr ederiz efendim.
Efendim, Sayn Do. Erda Aksel sz sizin efendim buyu
run.
Do. ERDAG AKSEL - Teekkrler, aslnda iki tane konuya
deinmek istiyorum. Bunlarn eitimle dorudan ilikisi konu
sunda biraz kukuluyum, ama ben de sonuta profesyonel bir
eitimci deilim, yani bir alaylym. Deinmek istediim konu
larn ilki yaratclk sanat alannda yaratclk kavramnn
178

tanmndan ok, yani neyin yaratc olduunu tanmlamaktan


ok, ki bu burada dnden beri tanmlanp duruyor, belki de
nelerin yaratc olmadna biraz deinmek istiyorum. zellikle
gzel sanatlar alannda bol miktarda ve biraz da fazla kolayca
kullanlan bu yaratclk kavramnn ok da belirgin olmadn
dnyorum. Gerek sanatlarn, gerek izleyicilerin, gerek
de sanat yorumcularnn ska dtkleri bir tuzak iten gelen
duygu ve dncelerin anlk cokularn da vurumlarn ya da
eksprestyonist tavr adna kendiliindenciliin yani spontanitenin yaratclkla kartrlmasdr. Spontanite ve orjinallik,
yaratclk demek deildir ve bu kavramlarn birbirinden
ayrtrlmas ok nemli, belki de ben sanat alannda
altm iin bunu da zellikle nemli buluyorum. nk
spontanite ile yaratclk birbirinden ayrlmas aksi takdirde
Trkiye'deki en yaratc eylemin yollarda, yani trafikte
sregeldiini sylemek mmkn olabilecektir. Hemen tm
eksprestyonist taksi srclerinin ilerinden geldiince erit
deitirdikleri, cokulu kamyon ofrlerinin anlk duygularn
ani frenlerle ifade ettikleri ve krmz klarda kendiliinden
yani spontone bir biimde geiveren halk otobsleriyle iinde
yaadmz trafikten yaratc bir eylem olarak sz etmek belki
de bu kavramlar kartnda mmkn olabilir. Hatta bu
srclerin, bunlar yaparken nice sanat yaptna konu
olmu, nice sanatnn srekli saplants olmu, lmle bu
denli dalamalar Trkiye trafiini, belki de Trkiye sana
tndan daha ekspresyonist klabilir. Ekspresyonist ama buna
yaratc demek pek mmkn deil.
Cokunun, iten gelen duygularn ve dncelerin zgrce
ifadesinin, raslantnn ve spontanitenin yaratc sre iinde
kullanlabilecek hatta kullanlmas gerekli eler ve aralar ol
duunu biliyoruz. Ancak, bunlarn da dorudan yaratcla
tekabl etmediini bilmekte yarar var. Yaratcln bilinli bir
179

eylem ya da eylemler dizisi sonunda varlan bir yerlerde oldu


unu dnyorum. Belirsizliklerin, bilin altnn, bilin dnn,
raslantsaln ve kendiliindenliin kukusuz hayatta ve sanatta
yeri var. Yaratc eylemin ise bu us d elemanlarn olgularn
uscu bir biimde kullanlmasn ierdiine inanyorum.
Kavramlar birbirinden ayrtrmaya alyorum, netletik
meye alyorum, bu kukusuz sanatn byle kuru bir aklcl
a dntrlmesi anlamna gelmemeli. Belirsizlikten kama
y, yani netlemeyi, belirsizliin tadna varlmasnn bir yolu ola
rak dnyorum. Dier bir deyile raslantlar sonucu hayat
larmzda bol miktarda yer alan belirsizliklerin sanatsal ifadesi
nin bilin yoluyla o belirsizliklerin farknda olarak ve tad
karlarak retilmesi peindeyim. Grilikler, lklklar eer onla
rn farkndaysanz ve onlarn arasndaki farkn tadn karabiliyorsanz nemliler. ki yakn grilik arasndaki tad karabiliyorsanz, bunlar ince ayrmlar duyumsuyorsanz nemliler,
aksi takdirde hi de nemli deiller. Bu t r raslantsal ve ken
diliinden belirsizlikler zaten hayatlarmzda ve evremizde
yavan bir biimde srekli ryorlar, retiliyorlar ve yeniden
retiliyorlar. Ayrca orijinallik iin de hemen hzla geerek
syleyeyim, tabii ki orijinallikte yaratclkla kartrlan bir kav
ram ancak kukusuz ben u anda ayakkablarm, orabm
karp masann zerine koyarsam, orijinal bir davranta bu
lunabilirim, ancak bunun yaratc bir davran olduu tekrar
sorgulanabilir. Yaratclkla ilgili ikinci bir konu var deinmek
istediim.
Bu da yaratc rn ve ona bak biimimiz. Yaratclk ko
nusunu en derin ve en sk ve en ok ele alan psikoloji bilimine
olan tm saygmla yaratc rnn iinde bulunduu balam
dan, tarih ve corafyadan soyutlanarak bir vakum iinde ele
alnmasnn olanaksz olduunu dnyorum. Bu yaratc
180

sanat rnleri iin geerli olduu kadar bilim rnleri iin de


geerli. Daha da te, bu ortam ve balamn yaratclk eitimi
ya da eitimde yaratclk asndan da nemli ve etkili oldu
unu dnyorum, sadece alanma yakn olduu iin sanat
tarihinden rnek vermek istiyorum. Kukusuz buradaki h e r
kes Rambrand'n yaratc bir sanat olduu konusunda hem
fikir, ancak, sanat tarihiyle ve sanatla hi ilikisi olmayan biri
sini buraya arp bir Rambrand resmi ya da .... resmi gs
tersek bunun yaratc bir rn olup olmadn bilemeyebiliyor
bu insan. Bu da hi anormal deil, nk bu kiinin bununla
bir karlatrma yapabilecei bir balam szkonusu deil,
Ayrca Rambrand'n adalar da onu pek yaratc bul
mamlard, o dnemde onun yerine baka JanLivens gibi
daha az tannan sanatlarn daha yaratc olduu dn
lyordu. Ancak, sanat tarihileri Avrupa resminin geliimi
iinde, geliim balamnda deerlendirmeye baladklarnda
Rambrand'n yaratcln kefettiler, oysa byle bir garip
durum var, yaratc rn belli balamlarda, belli tarihlerde,
belli corafyalarda hi de yaratc olarak grlemiyorum.
Sayn nci San'n dn bize zevkle izlettirdii Guvernika iin de
tabii benzeri bir mesele szkonusu Guvernika bir Bask ehri
nin Alman uaklarnca bombalanmas zerine yaplm bir re
simdi, ve biz de bunu yaratc bir sanat rn olarak izledik.
Ancak tabii ki Guvernika belirli tarih ve corafyalarda pek de
yaratc bir rn olarak alglanmamt. Bu tarih Franko'nun
dnemi, uzun sren iktidar dnemi ve bu corafyada ku
kusuz Picasso'nun anavatan olan Ispanya, bu arada Guvernika'y Alman uaklar bombalamt ama Alman uaklarna
kendi lkesini bombalama emrini veren Frankonun ta kendisiydi. Picasso'da bu resmi Ispanya'ya demokrasi gelinceye
kadar kalmas artyla NeWyork'taki modern sanat mzesine
dn vermiti. iddete kar olan bu resmin yks ister is
181

temez bar amal da olsa her yaratc rne, her tarih ve


her corafyada ya da belirli olaanst balamlarda ve or
tamlarda yaratc rn olarak deerlendirilmeyeceini dn
dryor bize bu Trkiye corafyasnda.
Yaratclk eitimi ya da eitimde yaratclk konusu gn
deme geldiinde bu eitimin iinde yaplaca ortam ve
balamn, Sayn Ipirolu'nun biraz evvel syledii gibi, atmos
ferin nnde gndeme gelmemesi olanaksz, yaratclk eiti
mi konusunda ok yayn var, ok manuel eklinde, elkitab
eklinde neredeyse kitaplar var, teknikler, metodlar reti
yor. Bunlarn hepsini saymak mmkn deil. Ben bir tanesini
sadece rneklemek iin bir iki ekilde ele alacam. Szgelimi
ankoberk ve Jim Bergnol'un bir kitaplar var ortak, burada
birtakm yaratcl engelleyen bloklardan sz ediyorlar, bu
bloklar temelde korku bloklar olarak gndeme geliyor, ite
hata yapma korkusu, aptal gibi grnme korkusu, eletirilme
korkusu, yalnz kalma korkusu, ki tabii ki herhangi bir fikri olan
bir adam otomatik olarak yalnzdr, geleneklere kar gelme
korkusu vesaire gibi birtakm korkulardan alkanlklarmzn
getirdii gvenlik hissini yitirme korkusu. imdi bu yaratcl
engelleyici bloklarn, korkularn hemen tmnn iinden
geldiimiz eitim sisteminde varolduunu burada defalarca
duyduk ve yadsyamayz. Brakalm eitim sistemini, iinde ya
admz ortam, tarih ve bu balamda saylan korkularn he
pimiz iin terrize edici gerekler olduunu ben gerekten
dnyorum, kendim de korkuyorum, korku geri insani
duygulardr, ancak yaratcl engelleyici bu bloklarn iinde
yaadmz balamda nasl alacana dair cidd kukular
tamaktaym. Sz gelimi yine Koberk ve Bargnal'n ortak
kitabnda bir yaratc dnme teknii olarak gururdan ar
narak dnme teknii neriliyor. Bu yeni bir teknik deil, he
piniz eminim biliyorsunuz, iyi, ho gururdan arnalm, g u ru r
182

dan arnarak dnme egzersizleri yapalm, rencilere de


yaptralm, yapalm da, gururlu, suskun ve marur Kadir na
nr tiplemesinin iinde yaadmz ortam ve kltre bu denli
derinlemesine szd bir tarihte ve balamda rencilerimiz
den gururdan arnmalarn beklemek susmak yerine soru s o r
malarn beklemek ne kadar gereki bir beklenti? rf ve
detlerimizin yceliinin srekli vurguland bir ortamda
rencilerimizden geleneklere kar kma korkularndan kur
tulmalarn biz nasl talep edebiliriz? ok karamsar bir resim
izmek amacnda deilim, ancak burada tarttmz yarat
clk ve eitim sorununa problemine de yaratc dnme tek
nikleriyle yaklamamz gerekiyor belki de, problemin tanmlan
mas, problemin doru tanmlanmas, bu teknikler hakknda
yazlan kitaplarn genelde ilk maddesidir. Burada da belki
problemi yaratclk ve eitim olarak ortaya koymak yerine
yaratclk ve yaratcln iinde var olduu balamlar olarak
tanmlamak belki de daha doru bir yaklam olabilir.
Teekkr ederim
BAKAN - Efendim nc olarak, Tlay Arc arkada
mz, Milli Eitim Bakanl Danman.
Buyurun.
TLAY ARICI - Hepinizi saygyla selamlyorum.
Kukusuz yaratclk konusunu, arkadalarmzn ok de
erli fikirleriyle, dn ve bugn kendi grlerini ve genel ola
rak, kiisel alglarn dinledik. Ben, daha ok eitim sistemimiz
ierisinde, yaratclk eitimi neler yapmaldr, neler yapma
makta, neleri yanl yapmakta konusu zerinde konumak is
tedim. nk, dn bir hocamz konuma esnasnda dediler
ki, "biz ne yaptk bu ocuklara da yaratcl bu kadar redde
183

dip, belli bir yatan sonra tamamen uzaklayorlar" bu ger


ekten eitim sistemimiz ierisinde ok byk bir yaradr.
Sanat eitiminin sorunlaryla, yaratclk eitiminin sorun
lar bence i ie olan konular; sanat eitimi sorunlar iin,
sylenmi ve yazlm ne varsa yaratclk eitimini de kapsar.
nk, zaten sanat yaratclktr ve tabi ki, yaratclk eitimi
pek ok artlarla daha ok geni bir platforma oturtulabilir,
eksiklerin ve yanllarn, doru olarak saptanmas zm ko
laylatrr. Ancak, u gerek kabul edilmelidirki, bugn dnya
nn gerek bilimde gerekse teknolojide en ileri lkeleri eitim
lerinde yaratcla zel nem veren lkelerdir, ilgintir ki, ya
ratclk sanat eitimi yoluyla gelitirilmi; ama, yalnzca sana
tn deil bilim ve teknolojinin gelimesini de salamtr. Bu
ayn zamanda unun isbatdr; okul dneminde grlen sanat
etimi, sanat yetitirmek iin deildir, okul dneminde sa
nat eitimi, kiinin ufkunu geniletmek, becerisini, yaratcl
n gelitirmek iindir. Gelecein yeni bulular ile kurulacak
daha iyi, daha modern, daha pratik bir dnyann bireylerini ye
titirmek iindir. Daha modern yaplar izen bir mimar, daha
pratik bir yaam imkn verecek, teknik gelimeleri yaratacak
mhendisler, daha temiz ve gzel bir ortamn dnrleri ve
yapmclar yepyeni aratrmalar ve bulular retecek bir ne
sil ancak, kk yata balatlan yaratclk eitimiyle yetitiri
lebilir.
Eitimde yaratclk denilince akla ilk gelen, eitilen oluyor;
yani, gen nesil. Bu, bence yeterli deil, eitilecek olan ei
tenlerin eitimi de en az eitilenin eitimi kadar nemlidir.
Bunu amak istiyorum: Konu ou kez, yaratcln eitilmesi
olarak alglanr, oysa yaratcln eitilmesinde grev alacak
kiiler -ki bunlar yetikinlerdir ayrca bu konuda eitilmelidir
ler. Bence en nemli eksiklerimizden birisi budur. Gelecein
184

byklerinde, kefedilmeyi bekleyen yeteneklerin neler oldu


unu hangi alanda deerlendirilmelerinin daha doru ve daha
isabetli olacan ancak, bu ayrm ve yn tesbitte yanlma
yacak eitmenlerin yetitirilmesi en byk sorunlardan birini
ortadan kaldracaktr. Bylece, yaratclk eitiminin en nemli
sorunu yaratcl kefedecek, tevik edecek, yol gsterecek
ve uygulayacak eitimcilerin, yani, retmenlerin ok bilinli
ve iyi yetitirilmesindedir.
Esasen sorunlar birbiriyle ok yakndan ilintilidir, eitim sis
teminde, ben, bir ly forml olarak kabul ediyorum, ken
dimce: Program, retmen, ortam.
Program, zellikle ynlendirici deil, yol gsterici olmaldr.
Bence, yaratclk eitimi, tek bir ders kapsamnda da verilme
melidir, yaratclk eitiminin her dersin bnyesinde o dersin
bnyesine uygun konular ierisinde, mutlaka uygun olanlar
vardr; onlar bulunup karlmal ve yeni bir programlamayla
bunlar n plana geirilerek, yaratclk her ders ierisinde
tevik edilebilmelidir.
retmen, daima ana ge olmutur. Gthe demiti ki "in
san her yerde yalnz sevdii insanlardan bir eyler renir"
retmenler hangi yntemlerin yaratcl gelitireceini,
okulncesi, ilkretim, lise niversite olmak zere her yata
ocua ve gence hangi tarzda uyarc olmak gerektiini ok iyi
bilmelidirler. ocuun yeteneklerini gelitirebilmesinde en
nemli adm, ocua ulaabilmektir. retmen bunu baar
maldr. Bunun anahtar ise sevgidir; yntem ne olursa olsun,
ocua mutlaka sevgi ile iletilmelidir. ocuklar, allagelmi
eitim tarzna gre byklerin setikleri oyunlar oynarlar,
byklerin setikleri oyuncaklar almak zorunda kalrlar; b
yklerin ynlendirdii gibi hareket ederler. ocuk parklar bile
byklerin isteine gre dzenlenmi, dizayn edilmitir; ite,
185

en byk yanllardan birisi de budur. ocuklar bu hazrcla


kk yatan itibaren ylesine alrlar ki, "haydi, imdi siz bir
eyler yapn" dendii zaman, bir trl buna adapte olamazlar;
balayacaklar her yeni harekette, bir bakasnn komut ve ta
limatn beklerler. te bu tarzdaki eitim, yaratcl, yeni bu
lular, sprizleri, espirileri, orjinaliteyi zayflatr ve hatta yok
edebilir. Oysa, ocuu balangtan itibaren zgr bir eitim
ortamnn iinde yetitirebilirsek, ok daha fazla retici, kefedici, aratrc kiiler yetitirebiliriz; bunu gerekletirecek
olanda, eitimcilerdir.
Ve ortam demitim; bu konudaki esneklik doal olarak,
eksik ortamlarn oluturduu farkllklar, yaratclk eitimi iin
bir avanaj saylabilir. ocuk yaad ortamn farkllklar iinde
ve gnlk kullanm aralarn kendi diledii gibi kullanarak,
hayal gcn daha olumlu biimde kullanabilir. Bazen, basit
eyalar, pahal oyuncaklardan daha fazla sevebilir; atlm
bo bir kutu ona deiik eyler dndrebilir ve yaptrabilir,
o kutuyu bazen ev olarak kullanr, bazen araba, bazen bir
dolap, bazen de bir polis kulbesi. ocuk, kendi dnyas iin
de eyalar ve rtleri yerlerini deitirerek, deiik amal bir
kullanmla yeni oyunlar kefedebilir; deiik kiiler ve kiilikler
yaratabilir, eitli insan ve hayvan sesleriyle oynanan oyunlar
hem hayalini gelitirir hem zevk verir. Bylece tanabilir tiyat
ro ve doalama yoluyla yaratcln kullanrken kendini ok
mutlu ve gvende hisseder. rnein, mzeler genelde cidd
ortamlara sahiptirler; ama, gen veya ocuk bunu da elen
celi hale getirebilir. Resimlerdeki, heykellerdeki o zamana
uygun olan giyisilerin benzerlerini giyip, benzer ortamlar
iinde tarihi ykler yaratarak oynarken, bu ciddiyetin yarat
t engelde sorun olmaktan kmaktadr. nk, bu oyunlar
hem bilgisini pekitirmekte hem yeteneini harekete g e ir
inekte, mutlu olmasn salamakta ayn zamanda yaratcln
186

beslemektedir. Olanaklar en kstl yrelerde ve okullarda


dahi kullanlan yntemlerle bu gelimeyi salamak mmkn
dr. Yaratclk eitimi batan sona mutlaka zgr ve rahat
bir ortamda gerekleebilir; yasaklar, snrlamalar, sulama
lar yaratcln dmandrlar. Cesaret ve gven duygusu ise
yaratcl gelitirir; yaratclk eitiminde rencilerin duygu
lar mutlaka ciddiye alnmal; hatta, dllendirilmelidir. nk,
oynad oyun, izdii resim, kard ses onun iin ok nemlidir. Yaratclkta sevgi vardr; ocuk btn bunlar seve
rek, hissederek ve heyecanla yapar, yaratclkta sevin v a r
dr, elence vardr, can sknts yoktur. Bu ortamda ortaya
kan her ey mutlaka desteklenmelidir. Yaratclk, insano
lunun yeteneklerini ifade eder; yetenein trn, hangi yete
nein ifadesi olduunu ise zaman ortaya koyacaktr. ocuk
larn, ok zengin olan hayal gc, byklerin koyduklar kat
kurallar ve yasaklar yznden ou kez yok olma tehlikesiyle
kar karyadr. Oysa, ocuklarn hayal gc beslenmelidir,
yaratclk tm duyular ve akl ile insan kapsar; orjinaliteyi,
yeni bulular, yeni zm yollarn kapsar.
Fredirch Verlach Verber "yaratc ocuklar yorucu olurlar"
der; bunun iinde ou kez evde, okulda skntl anlar yaar
ve yaatrlar. Oysa, hayalini iletmeyen ocuklar ok soru sor
madklar, ortal kartrmadklar iin, uslu ve rahat byyen
ocuklardr; itaatkr olduklar iin, vlrler. Bu davran bii
mi, yaratclk eitiminin en byk sorunlarndan birisidir. n
k, yaratcl engeller ve yeteneklerin ortaya kmasn gecik
tirir. Bu durum gsteriyor ki, anne-babalarnda bu konuda ay
dnlatlmalar mutlaka gereklidir; nk, yalnzca okuldan ve
retmenden beklenen eitim yeterli olmaz.
Yaratclk eitimi konusu, ok geni bir kitleye hitap etme
lidir; evde, yuvada, okulda, parkta, yani, her yerde yaratclk
187

bilincini destekleyebilecek, bir toplum haline gelebilmeliyiz.


Ben byle ey yapmazdm veyahutta bu byle olmamal gibi
kurallar, yaratcl engelleyecei gib gencin heyecann ve he
vesini de yok eder. Oysa, yetikinlerin ynlendirmesi ile gen
nesil arasnda, salam bir denge kurulabilmelidir. Bir yurt d
seyehatimde, Sanfrancisco'da grdm bir labaratuvara
byk bir hayranlk ve gpta ile bakmtm; keke bizde bunu
yapabilsek diye zendiim bu labaratuvar, devlete mi aitti,
yoksa yerel ynetimin halka bir hizmeti miydi; onu bilmiyorum.
Ama, iinde her trl malzeme vard; tezgahlar, masalar,
sralar, sehpalar, boyalar, kitaplar,deney tpleri, kompitrlerden tutun da yap malzemesine kadar her ey blm blm
dizilmiti. steyen herkes hangi yata olursa olsun, oradaki
grevlilerden istedii maddeyi veya malzemeyi cretsiz olarak
alyor ve kullanyordu. Deneyler ve almalar iin her yaa
hitap edecek imkn salanmt. Japonya'da da okullarda bu
na benzer yerler olduunu duymutum; ada dnyann ge
reksinimlerine cevap verebilmek iin uygulanan bu yntemle
rin yannda biz de el maharetlerinin, el ilerinin, becerinin,
yaratcln temel derslerden saylan baz derslerin, okul
larmzda hemen hemen tamamen kalktn grmek, liseleri
mizde yeni alan uygulamas ile resim, mzik, sanat tarihi gibi
derslerin semeli dahi olamadn, yok olma snrna geldiini
grmek, gerekten ok zcdr. Bu yanllarn dzeltilebil
mesi iin gerekli bavurularda bulundum, bu konuda elimden
geleni yapmak azmindeyim.
amzda, toplumsal kltr, yaantmzn nemli bir b
lm olan eitimi de etkiliyor, phesiz; o halde kar yol, ya
ni, yaratc eitimi engelleyen bu sorunu da ortadan kaldr
mann yolu bence, ev devlerini tamamen kaldrmaktr.
renci, okulda veya evde veya baka bir yerde mutlaka hr bir
ortamda istedii almay ve deneyi yapabilmelidir. Bylece,
188

retmende nemli yanllklan bile bile hayal krkl yarata


cak bir program uygulamak zorunda kalmayacaktr. Eitimde
kurallar, yetikinler ve eiticiler iin konulmaldr; biz,tam
bunun tersini yapyoruz; yani, gelimesini istediimiz, geli
mesini beklediimiz yeni nesile kurallar koyuyoz, yasaklar geti
riyoruz ve onlar kstlyoruz. Oysa, kurallar konulacaksa eer,
yetitiriciler iin eiticiler iin konulmaldr; denmelidir ki, "ya
saklar koymayn ocuklara, snrlama yapmayn, yetenekleri
ni, yaratc glerini hr bir ortam ierisinde verebilmelerine
imkn salayn "Gnmzn pek ok imknndan faydalanmak
ve eitimde yaratcl tevik etmek mmkndr; ancak, ara
gere ve zaman iletiim ok iyi ve bilinli olarak kullanlabil
melidir. rnein, ada dnyann en ok kullanlan iletiim
aralarndan bir olan televizyon; yararl programlarla geli
tirici olabilecei gibi srekli izlenen, seilmeden, fark gzetil
meden takip edilen programlarla ocuklar iin zararl da ola
bilir. Bize, yani, biz byklere den ey bu ocuklar seici
bir izleyici olabilmelerini salayabilmektir.
Yaratclk, allagelmiin dna kmak demektir; yaratc
lk, snr tanmamaldr. Btn bunlara karn bu konunun bir
karmaa, bir kmaz haline gelmesi de doru deildir. Yarat
clk evrenseldir; ancak, kiinin yaps, gemii, tarihsel, yre
sel zellikleri yaratcla zgn bir nitelik kazandrabilecek un
surlar da olabilirler. zgr bir ortamda, yaratcl destekley
elim derken, uyumsuz, saygsz bir toplum yaratmamaya, top
lumsal kltrn bir bask unsuru olmamasna dikkat ederken
de, isyankr bir nesil yetitirmemeye zen gstermeliyiz; ye
teneklerini msbet bir yolla gelitirmeyi retebilmeliyiz.
rencilerime bir gn "kendiniz iin kullanm kolayl ile ya
antnz rahatlatacak bir alet, bir ara veya herhangibir ey
dnn ve izin demitim; bir rencim, bir robot yapmak
istediini syledi; dar yerlere ve uzak mesafelere girebilen,
189

dm olan kk eyleri elle alamayaca kk eyleri toplayabilen bir robot. Bunu ok ilgin buldum; "neden byle bir
ey dndn dediimde, yatann altna yuvarlanan, ok
sevdii bir eyasnn kk bir vidasn kaybettiini ve ok dar
olan yerden alamadn; ama, byle bir robotu olsayd, elinin
giremedii o yerden alabileceini dnm. Demek ki, ihti
yalar yaratcl tevik ediyor. Ayn konuda, bir baka ren
cimde, kentlerin altnda yollar izmiti; tm ulam aralarn
yer altndaki bu yollara aktard, kent dna havalandrma
boluklar koydu, "yeryzn ve kentleri yalnzca doaya ve in
sanlara brakyorum" dedi. Ne gzel bir dnya olurdu bu. Ya
ratt bu gzel dnyann hayali bile onu ve bizi mutlu etmiti.
Bu gsteriyor ki, insanolu zihinsel gcn duygularyla besle
dii zaman, yaratc olabiliyor, "her insan yaratc olamaz" sa
vna karym; nk, bu gr yalnzca sanata ve sanatsal
konulara yaratclk hakk tanyor gibi grlyor; yalnzca, "zel
yetenekli insanlar yaratc olabilirler" der gibi, oysa, igdsel
yaratclk daha ok sanatsal konular kapsarken, bilimsel
yaratclk aratrmay, incelemeyi, yeni bulular, bilinmeyen
lere aranan cevaplar ieriyor; evet, ressamlar, airler, ya
zarlar, bestekarlar yaratcdrlar ve tabidir ki, bilimsel aratr
malar ile birikimler, bilgiler ve baz d etkenlerin bileimi ile
orjinal bulular ortaya koyan kiiler de, sosyal ve kltrel fark
lar ne olursa olsun yaratcdrlar. Yani, bence insanlar, hepsi
ayn lde ve ayn trde deil; ama, kendine zg bir oranda
yaratc olabilirler.
retmenlik hayatmda, ok faydasn grdm, renci
min yaratcln ortaya karabilmekte ona cesaret ve g
veren bir szm hatrladm u anda: hep diyordum ki, o
cuklara "sakn kendinizi yeteneksizim diye zmeyin, hepiniz ay
n lde yetenekli olamayabilirsiniz, hibir zaman snfta en
iyi izim yapan arkadan kadar iyi izim yapmay bekleme, o
190

seviye kadar onun kadar gzel izim yapamayabilirsin, onun


seviyesine gelemeyebilirsin; ancak, sen kendi apnda bir
aama gstereceksin. te, ben o aamay deerlendirece
im; sen kendi apnda bugn iki isen, yarn on alacak duru
ma gelebilirsin; o dier, u anda on alan arkadanla kendini
bir tutup sakn bunun iin moralini bozma" ve bunun eitim
hayatm boyunca, retmenliim boyunca ok byk yararn
grdm ve en azndan rencime sevgi aladm, dersi, ders
le birlikte sanat sevmeyi, bir eyler yaratmann zevkini ala
dm sanyorum.
BAKAN - Sayn Arc, kesmek zorundaym; nk, btn
arkadalarmz bir tebli verecek olurlarsa, zaman amamz
gerekecek ve sonra tartma ve genel deerlendirmeye za
man kalmayacak. Ama, sanyorum ki, sorular ksmnda dene
yimlerinizden yararlanabiliriz. Birde tabi sreye riayet eden
arkadalarmz da bu yaratc seminerde cezalandrm olma
yalm diye dnyorum.
TLAY ARICI - Teekkr ederim, haklsnz.
BAKAN - Sayn Hasan Blent Kahraman, Kltr Bakan
l Danman.
Buyurun efendim, sz sizin.
HASAN BLENT KAHRAMAN - Teekkr ederim, efen
dim.
Bu panelin, bata Trk eitim sisteminde yaratclk sorun
lar ve zmleri byle bir balk ister istemez sorunun top
lumsal, toplum bilimsel boyutlarna eilmeyi gerektiriyor.
Ama, br taraftan, yaratcln kendi bnyesinden kaynakla
nan bir dizi sorun da var. Dolaysyla, ben konumam bu iki
alan birbiriyle, birbirini tamayacak ekilde dengeleyerek yap
mak istiyorum, ona alacam.
191

Aslnda, Trk eitim sisteminde yaratclk kavramn tar


tmaya baladmz anda, bana yle geliyor ki, birazda kay
bedilmi ve kazanlmasna da ok fazla gerek duyulmayar bir
sava alan stnde konuuyoruz. Ben, Trkiye'deki eitim
sistemini demin, ilk konumac Sayn Ipirolu'nun da syle
dii gibi kaybedilmi bir sava alan olarak gryorum. Tjrkiye'nin esas itibariyle bir toplum olarak, insandan daha 1azla
malzemesi yok, en nemli kayna insan; fakat, Trkiye insa
nn tahrip etmekten de zel bir zevk, mazoist bir zevk alr
durumda. Devlet, nfusu bu kadar gen olan toplumda her
hangi bir rencinin snfta kalmasnn kendisine ne kadar
byk maliyetler yklediini hesap ederek, bugn herkesi snf
geirme noktasna tamtr ve onlara da ylede bir yol
gstermitir; isteyen renir geer, istemeyeni ben geiririm
ve byiece de bir an nce elinde diploma bulunan bir dizi in
sanla toplumu bir noktadan bir noktaya gtrmeye alrm.
Byle bir eitim anlaynn byle bir eitim sisteminin baka
eylere olduu gibi yaratcla da gereksinim duymayaca
aktr, ortadadr. Kald ki, yaratclk her eye ramen elbette
bir bireysel edimdir; ama, onun da toplumsal boyutu vardr.
Sayn Arcfnn syledii gibi ihtiyacn olmad yerde, ihti
ya duyulmayan yerde yaratcln olacan hem de nsmli
bir etkinlik kazanacan dnmek mmkn deildir. Eizim
gzlerimizi ok kamatran, bat uygarl bir yaratclk, bir
yaratclar servenidir; ama, o da kendi iinde bir anda ortaya
kmamtr. Psikolastiin kendi kstlayc koullar aldka,
zgrlk ortam doduka, insanlar baskdan uzaklatka,
kamusal alan daraltlp bireysel alana daha geni paylar veril
dike, yaratclk ortaya kmtr. Dolaysyla, yaratcln ne
resinden bakarsanz bakn, bir gereksinim sorunu olmaktan
teye gtrmeniz mmkn deildir. Bizim eitim sistemimiz,
toplumsal eitim sistemimiz de byle bir gereksinimle kar
192

karya deil; nk, biz soyut dnme yeteneine dayanan


bir eitim sisteminden geliyor deiliz. Trkiye'nin de son 70
ylda yle bir abas olmutur; pozitivizmin, rasyonalizmin ek
seni etrafnda gelien bir anlay Trkiye'de eitim kurumlan
araclyla toplumda temellendirmeye almtr; ama, bu
gemiinde, arkasnda yer alan binlerce yllk ezbercilie daya
nan, tekrara dayanan bir gelenei ksa srede amaya ola
nak vermiyor. Dolaysyla, Trkiye'de eitim kurumlan iinde
de gndelik yaantda da bireyin yaratc olabilmesinin nnde
ilkin byle bir gelenek engeli var. Bunu tespit etmek gereki
yor. Kald ki, Trkiye'de eitim sistemi benim izleyebildiim
kadaryla rnein, felsefenin okullarda okutulmas, retilme
si gereklilii stnde ok durmutur; bunu adeta kmsemitir, veliler rencilere bu derecede ar bir matematik
eitimi verilmesinden srekli olarak yaknrlar.
Yine bu panelde sz alan deerli konumaclarn dile getir
dikleri zere yapcla, yaratcla dayanan el yeteneinin ge
litirmeye dayanan derslerinde te yandan ok az verildi
inden yaknmlardr. Bunlarn hepsi dorudur; felsefenin in
sann karnn doyurmayaca da ok ak bir gerektir; ama,
felsefe insanlara soyut dnebilme ve zmleyebilme yani,
analiz yapabilme yeteneini kazandran, ok ender bir ka
aratan birisidir. Bu nedenle felsefenin dland soyut d
nme yeteneinin zmleme yapma alkanlnn insanlar
dan uzak tutulduu bir ortamda da yaratclk, yetenek ile bi
reysel, kiisel yetenekle ne derecede balantl, ilintili olursa
olsun geliemez, gelimesi mmkn olamaz. Tabi, soyut d
nebilme, zmleme yapabilme yetenei alkanl yahut
birikimi ister istemez sradan olanlardan uzakta kalmay da
zorunlu bir koul olarak dayatacaktr. Yaratcln en nemli
faktrlerinden birisi de budur; srnn bir paras olarak
standardizasyonun bir uzants olarak yaratclk edimi iinde
193

bulunmak, yaratc bir rn ortaya koymak mmkn deildir.


Bu da ilkin, Sayn Aksel'in de vurgulad gibi korkmamay ge
rektirir; ama, nasl bir korkma bu hata yapmaktan korkmama
ve ayn zamanda insann kendisine gvenmesini salayacak
biimde korkudan arnmlktr. Bu da, bireylikle atba giden,
bireylikle beraber gelien ikinci bir nemli kouldur. Trk ei
tim sisteminin, ben, byle bir kaygsnn olduunu da san
myorum.
Trkiye'de insanlar mmkn olduu kadar ok, herkesle
birlikte ayn eyi tekrar etsinler isteniyor; dolaysyla byle bir
ortamda insanlarn ounluunun sylediinden farkl eyler
sylemeyi kendisine eksen alm, k noktas olarak alm
kiilerin konumu biraz daha gleiyor. Bu bireylik sorun
larnn, bireyliin gelimedii yerlerde de elbette yaratc
eylem, yaratc edim zayflyor. Bu sadece bizim sorunumuz
deildir; batl toplumlarda bu aamalardan deminde vurgu
ladm zere gemilerdir; nk, yaratclk ayn zamanda
bir yabanclamadr. Yabanclamay, standartn dnda kal
may, onun kendisine zg ilesini ekmeyi gze almadan,
yaratc bir eylem iinde bulunmak gene sz konusu olamaz;
hatta, biz herhalde bu t r konumalarda yaratcl belli bir
dzeyin stndeki eylem olarak alglyoruz. rnein, airlerin
kendi ilerinde, mzisyenlerin kendi ilerinde de, yaratc olan
lar daha az yaratc olanlar gibi bir ayrm yapyoruz; o alan
larda dahi kendisini kantlam kiilerin bir sre sonra kendi
kendileriyle elikiye dmeleri pahasna, kendi kendileriyle
elikiye dme korkularn amadan daha yaratc olmalar
mmkn deildir. Ben yine bunu da bireylikle atba giden,
iie gemi bir gelime olarak gryorum.
Yaratcln, bir dier ok nemli zellii koullanmlkla
rn dna kmaktr. Koullanmlk sadece toplumsal koul
lanmlk deildir; yaratc eylem insann nesneyle, evreyle,
194

insann doayla, doann iindeki nesnelerin olaan dzeniyle


de kurduu koullanmlk ilikisini amay, dntrmeyi n
ceden gereksinir. Christopher Colombus'un yumurtas r
nei budur; eer, yumurtay krmay gze alabilirseniz, hep
krlmasndan korkulmu bir nesneyi krmak cesaretini gste
rirseniz, orada tartlabilir bir dzeyde de olsa, biim iinde
de olsa, daha yaratc, karnzdakilerin yapabileceinden da
ha tede bir eyi gerekletirme olanan bulabilirsiniz. Dola
ysyla bir kere daha ede, benzer, ayn dnmenin bir
kural olarak dayatld yerde bir yaratcln serpilip gelie
meyeceini vurgulamak isterim. Yaratclk, daima bilginin
iselletirmesini gerektirir. imdi, burada Erda Aksel'in de
indii benim ok nemsediim bir hususu dile getireyim; orjinallikle yaratclk birbirinden ayr kavramlardr, her orjinal e
yin mutlaka yaratc, her yaratc eyin mutlaka orjinal olmas
hep tartlmtr; yahut ne lde birbirlerini belirledikleri tar
tlmtr; ama, daha nemli bir ey yaratclkla kendiliindenlik arasndaki farktr. nsan yeteneinin doal srklen
mesiyle, igdsyle bir yenilik yapabilir, yeni bir ey syle
yebilir; ama, yaratc eylem, bence, bilinli yaratc eylem bu
nun daha dnda daha tesinde bir eydir. Bilinli yaratc ey
lemde mutlaka o alanda, o konuda var olan bilgi dzeyini i
selletirme zorunluluu vardr. Teknoloji alannda, bilimsel
alanda, sanatsal alanda, sadece yetenee dayal olarak ret
tiiniz ey, her zaman yaratc olmayabilir; yaratclk mutlaka,
bir kendiliindenlik iermekle birlikte, bilginin, o alandaki bilgi
nin stne kabilmedir. Her yaratc edimden sonra bir bilgi
bilimse! kopu meydana gelir, insanlar o alan kavraylarn
mmkn klan, alglamalarn deitirmek zorunda kalrlar,
yeni bir boyuta tanm, sram olurlar. Dolaysyla, o alan
daki, teknoloji dzeyini ve bilgi dzeyini kavramadan yarat
cln gelimesi gereklemesi mmkn deildir. Bu da, ei
195

timle yaratcln yine ne kadar iie gemi olduunu gste


ren bir baka husustur.
Son olarak unu syleyeyim; yaratclk bir sentezdir, yara
tclk yetenekle, soyutlama yeteneiyle, zmleme yetene
iyle birli!' ,e olan; ama, onlarn hepsini belli bir dzeyin stn
de kullanmay gerektiren bir bireysel ve toplumsal edimdir.
Teekkr ederim.
BAKAN - Bizde teekkr ediyoruz.
imdi, biz bilenler, retenler, hocalar, uzmanlar syleye
ceklerimizi syledik. Tabi, bu panele balarken, bir duraksa
ma geirdim, acaba, dedim,sze uzmanlardan, hocalardan
m balayalm, yoksa renci arkadalarmzdan m: yle
dndm, renci arkadamz, dinleyebilirdik; ama, biz ho
calar gene bildiimizi okurduk sizlere. Onun iin, bakalm biz
den ne kadar etkilendiini renmek zere sz Zeynep
illi'ye veriyorum. TED Ankara Koleji Vakf zel Lisesi renci
si. Sz sizin; ama, bu snrlamada siz tek renci olduunuz
iin, size 6 0 dakika veremeyeceim, ama, sz biraz uzatr
sanz onu ho grmeye alacam.
ZEYNEP DLL - Teekkr ederim.
Burada, sizinde vurguladnz gibi deerli eitimcilerin ya
nnda, ben bir renciyim; ama, onlardan bir farkm var, sis
temin iinde ben, daha farkl bir bak asnda yayorum.
11'inci yln yaamakta olduum, renciliimde pek ok
eyle karlatm, pek ok konuyu inceledim, pek ok yntem
rendim. Postahanelerde pulun nereden alnacandan, tri
gonometrik fonksiyonlarn trevine, septik filozoflardan, indir
gen ve ykseltgen tepkimelere kadar bana pek ok bilgi veril
di. Bunlar becerebildiim kadar iyi aldm. Ayn sre iinde
benden ncelikle aldm bilgileri tam ve doru geri vermem
196

gibi pek ok ey istendi; ama, benden pek az istenen bir ey


vard ki, o da kendiliimden bir eyler ortaya koymamd.
Aslnda, lise genelde bir bilgi retme kurumu olarak deil,
iletme kurumu olarak kabul ediliyor ve burada yaratcla
deinilmesi pek dnlmez; ama, bana gre yaratclk
renilecek bir konu deil, kazandrlacak bir davran biimi.
nk, yaratclk gds, insanda zaten var; bence eitimde
yaplmas gereken bunun aa vurulmasn salamak; nk,
bilgiyi kalp halinde kitaplardan, ansiklopedilerden hatta med
yadan alabilirsiniz; ama, eitimde almanz gereken bu bilgiyi
nasl kullanacanzda. Grebildiim kadaryla lise eitiminde
bu davran ok snrl bir renci grubuna ve ok snrl bir
ekilde kazandrlabiliyor. rnein, okulda sanatla ilgilenen bir
ksm renciden bir gsterinin hazrlanmasnda yaratc ol
mas isteniyor. Normal lise mfredatnda ise bizden en ok
yaratclk istenen ey ylda iki ya da defa karlatmz
kompozisyon yazllar ki bunlarda da yaratclk kalplar iine
sokuluyor; nk, verilen konu genelde tek ynl ya doru ya
da yanl.
Lise bir bilgi retme kurumu olmadna gre yaratc dav
rann liselerde ya da daha nce kazandrlmas gereksiz gibi
grnebilir; belki de, yle grnyor. nk, mevcut snav
sistemi, ortaya koyduu yarma havas iinde anlamay deil,
bilmeyi n plana alyor, ilkokuldan lise son snfa kadar, "bil de
nasl bilirsen bil" prensibi iinde hareket edilmekte; renciye
mmkn olduu kadar ok bilgi yklenirken, anlayp anla
mad pek dikkate alnmamaktadr. Bu yzden, genellikle
rencilerin baarl saylabilmesi iin, yaratc olmas pek is
tenmez; ama, yaratclk insana yaamn her devresinde ge
rekli bir ey, bir pazarlamac kr etmek istiyorsa yaratc
olmal, bir ah adn duyurmak istiyorsa yaratc olmal ve
197

bildiim kadaryla zellikle fen ve mhendislik dallarnda oku


yan bir niversite rencisi, eer baarl olmak istiyorsa,
yaratc olmal. Ama, byle bir yaratc davran edinememi
insanlar, kendilerinden bir eyler ortaya koymalar istendiin
de, ya panie kaplyorlar ya ne istendiini anlamyorlar ya da
en azndan huzursuz oluyorlar; ki aslnda ben de bu panele
katlmam istendiinde pek alk olmadm ekilde benden bir
eyler ortaya koymam istendii iin baya huzursuz olmu
tum. Bu arada niversite eitiminden sz amken, niver
sitede ok baarl saylan bir ksm insann hayatta hi varlk
gsterememesi, ya da tam tersine rastlanmas bana arpc
bir olgu gibi geliyor. Bunun sebebi, niversitelerde de bilginin
nasl kullanldnn deil, ne kadar alndnn llmesi olabilir
mi?
Yaratc olmak, derste anlatlabilecek bir konu deil, ka
zandrlacak bir davran biimi olduundan, bence bunu ka
zandrmann tek yolu renciyi daha sk yaratc davranmaya
itmek; ama, buna olmas gerekenin tam tersi ok ender rast
lanyor. Lise birinci snftayken, bir fen dersinde retmenimiz
snfa kolay grnen bir soru sorarak, ok uzun bir tartma
ya itmiti. Soru yleydi: Kat cisimler bir svya batrldklarn
da hacimleri kadar sv tarlar; peki, bu prensipten faydalana
rak, suyu emen bir snger parasnn hacmini nasl le r
siniz. ok deiik neriler gelmiti; snger parasn naylonla
kaplamak, parafinle kaplamak; ama, soruyu yadrgamtk,
zor gelmiti. nk, bizden deneyi tasarlamamz istiyordu.
Laboratuvar kullanan ansl bir renci kesiminde bile eline
malzemeler ve aratrlacak konu verilip, deneyi kurmas iste
nen renci enderdir sanrm. Evet, soruyu yadrgamtk;
ama, houmuza da gitmiti. imdi, dndke daha da ho
uma gidiyor. nk, renciyi yaratmaya itecek en iyi yn
198

temlerden biri bana deney tasarlatmak gibi geliyor; zaten bi


limdeki yaratcln temeli de yeni deneyler kurabilmek.
Sanatla uraan bir ksm rencinin, snrl da olsa bir
yaratclk deneyiminden getiine deyinmitim. Sayn Ipirolu da sanatn insan zgrletirdiine deindiler; ama, sanat,
gzlediim kadaryla u andaki eitim sistemimizde ok gzard ediliyor; alan kredilerine girmedikleri iin inanlmayacak
kadar sayda renci sanatla ilgili dersleri seiyor. Yaratma
nn nemli bir ksmn oluturan yorum gcn en fazla
gelitiren sanatsal etkinlikteki yani, edebiyattaki en byk
sorun ise zaten pek ok tartmann ana konusu, renciye
okuma alkanlnn kazandrlamamas. Sistemde, gzledi
im kadaryla renciye yaratc davran verilmedii gibi,
yaratc olma ihtiyac da hissettirilmez; mesela, matematikte
bir probleme birden ok zm yolu bulunabilecei halde,
retmen genellikle kendi yolunu iletir. rencilerin bazen
kendiliklerinden koyduklar zmlere ise "gzel; ama, ok
uzun ya da ok karmak ya da ok zor" gibi tepkiler verir.
Bylece, renci kendi yolunu bulmaktan ok, retmenin
verdii yolu daha iyi renmeye itilmi olur. Gerekten, ret
menin yolu daha pratik ve kullanl olabilir; ama, hi olmazsa
bu yol anlatlmadan nce, rencilerin kendilerinden bir
zm yolunu ortaya koymalar istenmelidir. nk, renci
yeni zm yollar ararken, problemin daha farkl ynlerini
daha iyi grecek, anlayacaktr; kald ki, kendi bulduu zm
yolunu insan her zaman ok daha kolay hatrlamaktadr.
Bir baka yn de, insana istedii gibi renme frsatnn
verilmiyor olmas; gerek szel gerek saysal derslerde olaylar
ve olgular arasndaki bantlar kesin kalplar halinde ortaya
konulmakta, renciye kendine gre bantlar karma frsat
verilmemektedir, rnein, tarih ders kitaplarnda, olaylarn
199

sebep ve sonular madde madde verilir ve snavlarda da bu


maddeler istenir. Bu maddeleri, rencilerin kendisine kart
trmak ve yorumunu istemek gibi bir uygulama ok enderdir.
Tabi, sebep-sonu verilmesine de aslnda kretmek lazm;
nk, eskiden olduu gibi bize sadece olaylar anlatmakla
da yetinebilirlerdi; ki, bylesi ok daha iyi.
Buraya kadar renciye yaratc davran biimini verebile
cek uygulamalarn ok ender olduundan bahsettim; ama, bu
rnekler hep vardr, demek ki, bu yaplabiliyor, yaplyor.
Aslnda, renciye yaratc davran kazandrlmas eitimi
mizde gzlediim kadaryla, bir tek eye ok bal: retme
nin kiisel abasna. retmen isterse ve yapabilirse, ren
cisini bu yolda ynlendirebilir; ama, yapabilirse; nk, bunu
yapmann yntemini kendi bulmak zorundadr, yaratc kuak
lar yetitirecek bir retmen yaratc olmak zorundadr. Bu
bir ksr dng gibi grnse de, arasna girilemez bir dngde
deildir. Belki, boyumdan byk eylere burnumu sokuyo
rum; ama, bence Sayn Arc'nn da dedii gibi u anda yeti
tirilen eitim kardosuna yaratclk verilmeye allarak, bu ko
nuda nemli bir adm atlabilir; ki, rencide bunun karln
verebilir, nankr deildir. Ona bu ynden yaklaan retme
nin ne yaptn tam olarak kavrayamasa bile pek ok ren
cinin saydn ve tercih ettiini gzlemledim. Tabi, bunun ya
nnda renciye yaratc davran biimi vermeyi, kiisel aba
olmaktan kurtarmak, yaygnlatrmak, daha nce rnek ver
diim deney kurma almas gibi almalar, eitim progra
mna koymakla da olur. Bylece, bu konuya eilmek isteyen
rencilerin, retmenlerin karlat en byk sorun za
man darl da ortadan kalkar.
Bu konuya eilmeye alan retmenin, tek sorunu
zaman darl da deildir; kalabalk snflarda alan retme
200

nin tek tek rencilerinin fikir ve yorumlarna eilmesi de


gtr. Bazen de retmen, rencinin ibirlii yapmasn
salayamaz; nk, konu zerinde fikir yaratmak iin, ren
cinin nce konuyu kendisine yakn hissetmesi gerekir. Bunun
ok ak bir rneini, edebiyat dersinde yayorum; bu seneye
kadar, derse katlm nisbeten azken ilk defa ada Trk ede
biyat rnekleri okuduumuz bu senede edebiyat dersleri
baya canl gemeye balad.
Bazen de konular, rencinin yann dolaysyla soyut
dnme gcnn zerinde olduu iin ya da o renciye o
konu hakknda yorumlayabilecei, fikir retebilecei ilikiler
vermek, konuyu ok derinlemesine incelemeyi gerektirdii
iin, sebep-sonular yerine sadece olaylarn anlatlmasyla ye
tinilmek zorunda kalnyor; ya da konunun gerek hayatla
balants kurulamadndan, renci, o konu hakknda fikir
retme, fikrine bile uzak kalyor. Bu durumda retmen nere
deyse aresizdir. Bu tip konularn mfredata alnmasndaki,
yani, arpm tablosunu yeni renen ocua, faiz problemleri
zdrlmesi, ya da ylan zehirine kar alnacak nlemleri
merak eden ocua ylann sindirim sisteminin ezberletilmesindeki neden ise herhalde o bahsettiim, "bil de nasl bilirsen
bil" prensibi. Bu, hem renciyi hem retmeni yaratc dav
rann gelitirilmesinde ileride aresiz brakan belki de en
nemli engel ise baz durumlarda kk yatan itibaren
yaratcln aa vurulmasnn engellenmesidir. lkokulda
resim retmeninin "sen hi aa grmedin mi, pembe yap
rak olmaz" tepkisiyle karlaan ocuun, iinde herhalde bir
eyler krlr. Bu tepkinin nedenini de ok genel olarak, top
lumda yaratcla gereksiz gzyle baklmasna balayabiliriz.
rencinin, retmenle ibirlii yapmasna engel olan bir
baka etken ise sanrm, Sayn Aksel'in deindii gibi, kk
ya da gln dme endiesi, rencileri srekli susmaya ite
201

bilir, ki, ben de bunu sk sk hem bakalarnda gryorum,


hem yayorum.
Aslnda, renmek, rencilik bana gre mutluluk. Bir ko
nuyu, istedii gibi kavrayabilen, kavramla ilgili bantlar yara
tabilen bir renci, konuyu benimsiyor, seviyor daha iyi
anlyor. Konu, onun iin bir zorunluluk olmaktan kyor ki, bu
da baary ok artryor. Bu arada, kazand yaratc davran
ma biiminin hayattaki baarsna katks da cabas; ama,
yaratc ynleri hi uyarlmam olan renciler bunun tadn
bilemezler; matematik ya da fen derslerinden biri zayf olan
bir arkadanza yardm etmeye alrken" 'zevk al, zerken
elenmeye al" tavsiyesinde bulununca, garip bir bakla
karlayorsanz, su herhalde o rencinin ya da sizin de
ildir. En baarl rencilerden bir ksm bile yaptklar iten
zevk alma dncesine ok uzaklarsa su herhalde onlarn
da deildir. Bu renciler, fiziin, kimyann, matematiin, fel
sefenin, corafyann ya da tarihin zevk verici, mutluluk verci,
heyecan verici bir eyler olduu fikrine ok uzaktr. Bu bilinci
alp, yaratc olabilmenin, bu sistemde rencinin kiisel a
basna da gereinden fazla bal olduunu gzlemledim. Ben,
snrl olsa da renciliin bu zevkini tadabiliyor, bununla mut
lu olabiliyorum; ama, btn rencilerin bu mutluluu pay
lamaya hakk olduunu sanyorum. Siz ne dersiniz?
BAKAN - Ayrca, bir ey sylemeye gerek yok; ama, soru
geerlidir, dnmeye devam edebilirsiniz.
Efendim, arkadamz byk bir alak gnlllkle "ben bu
ilere burnumu sokuyorum" dedi; iyiki sokuyormu, ne gzel
eyler kard ve bize duyulabilir, grlebilir ekilde sundu.
imdi, sona saklamaklada galiba ok kt bir tercih yapma
mz; insanlar yaptklarn beenmeseler, atlarlarm, ben
de rencimi ar topu sona saklamtm, ne de iyi olmu.
202

Efendim, imdi, panel yelerinin grleri, fikirleriyle ilgili,


sz size brakyorum. Aslnda, yarm saat kadar bir vaktimiz
var; ama, arkas tartma ve genel deerlendirme olaca
iin, bu panel sunuunun soru ve tartmalaryla, genel tart
ma biraz birbirinin iine girecek; zaman iyi bir ekilde deer
lendirmeye alacaz.
Efendim, sz sizin. Genel deerlendirmeyi sona brakyo
ruz, burada dile getirilen grler zerinde panele genel ola
rak, veya fikir sahibine, bildiri sahibine soru sorabilirsiniz.
Buyurun, efendim.
FERHAN OGUZKAN - Evvela, btn konumaclara teek
kr ederim. Gerekten, yaratmayla ilgili yaratyla ilgili, yara
tmla ilgili, grler dile getirildi.
Ben, bir tek arkadamn konumasnda kulland bir de
yim vard, ifadesini tam hatrlayamyorum; ama, "ev devlerini
ben olsam kaldrrdm" dedi galiba Sayn Arc, yapt konu
mada verdii mesajlar arasnda "ben olsam, ev devlerini ta
mamen kaldrrdm" dedi. imdi, devlerin kaldrlmas konu
sunda son zamanlarda byk bir eilim var. Tabi, bu eilimin
ne derece doru olup almad zerinde durmuyoruz da,
gerek Bakanlk gerek veliler gerek retmenler taraftar gibi
gzkyor; unutuluyor ki, dev ne olursa olsun, ister ev devi
olsun, ister okulda yaplan dev olsun, bu devin eitleri ze
rinde durmuyorum, bunun zerinde belki ayr bir bilimsel top
lant yaplabilir, dev konusu o kadar nemli; ama, dev
retimin bir uzantsdr, bir parasdr, devsiz bir retim sz
konusu olamaz. Bir renci, isterse zel ders alsn, isterse
zgn retim iinde ...
BAKAN - Ferhan Bey acaba, izin verir misiniz, galiba so
runuz formle edildi, arkadamza zaman verelim, bunu
hangi gerekeyle nerdiklerini aklasnlar.
203

Dr. FERHAN OGUZKAN - Ben grm de syleyeyim,


ondan sonra verelim, efendim, rencinin istidadna, zevkine,
beenisine, dzeyine gre dev verebildiimiz takdirde, asl
yaratcl tevik etmi oluruz; ama, devleri kaldrdmz za
man, yaratclk bakmndan byk bir boluk yaratyoruz de
mektir. Bu dncemden sonra, kendi fikirlerini sylesinler.
BAKAN - ok teekkr ederiz efendim.
Buyurun. Soru olursa tercih ediyoruz efendim. imdi, b
tn sorular alacaz ki, zaman ona gre kullanalm.
Efendim, arkadamzn sorusu her zaman deerli katkla
rnda olduu gibi uyarc. Yalnz, bir noktay belirteyim, bu bir
yaratclk ve eitim semineridir, bu panel bundan nce yapl
m olan bildirilerin, sunularn, tartmalarn bir zeti veya
deerlendirilmesi deil; henz o aamaya gelmedik, bir genel
deerlendirme yapacaz. Bunu dzenleyen programc arka
dalarmz da konuyu bilimsel adan, tarihi adan yaklap
evvela, yaratclk kimdir, nedir, nasl oluyor, nasl bitiyor,
bunun eitimle ilikisi nedir dedikten sonra, bugnk, panel
de Trk eitim sisteminde yaratclk demiler. Bu mnase
betle, konuyu daha nce incelemi olan, halen eitim g r
mekte olan arkadalarmza da yer verdiler. Tabi, konuyu da
byle alnca sizin sorunuzda geerlilik kazanmaktadr; Trk
eitiminde, ky enstitlerinin yaratcla katks. Yani, soru
nuz imdi, geerli hale gelmektedir, bu eksiimizi inallah ta
mamlarz.
Buyurun, Sleyman Bey.
;
SLEYMAN ETN ZOLU - Teekkr ederim, Sayn Ba
kan.
204

Ben, rencimizden balamak istiyorum; teekkr ediyo


rum, bize galiba baz dersler verdi. Son sorusunun yant ala
mayacak; nk, kitaplarda yok bu!
BAKAN - rencilerimize kulak verirsek, belki, onlar bizi
dndrrken cevabn da hazrlyorlar.
SLEYMAN ETN ZOLU - Aslnda, bize baz cevaplar
da verdi; ben oradan hareket etmek istiyorum. Onun szck
leriyle deil; ama, altmz szcklerle unu anladm, ben,
bize retmeyin diyorlar; ama, "renmeyi yapabilmemiz iin,
renmeyi salayabilmemiz iin bize yapacaklarnz yapn" diy
orlar, "renirsek yaratrz" diyorlar; ama, "retirseniz yaratamayz; yaratma konusu, rettiklerinizle badamyor" di
yorlar. Ben byle bir mesaj aldm. Tahmin ediyorum, ren
cimin szckleriyle ifade edemedim; ama, belki o da katlr,
katlmaz; ama, ben bu konuda panel yetkililerimizin ne dn
d de renmek istiyorum.
Bunun yan sra iki bakanlmznda danman var; onlarn
baz bilgilerinden ben de baz yanl anlamalar olutu. rne
in, yaratclk ve sanat eitlendi; ama, sonra ona bilimde ka
tld; ama, o biraz dar bir erevede kald. Bir dier noktada
u: zellikle son iki ylda Milli Eitim Bakanlnda, reform
dan sz ediliyor, deniyor ki, "ite, renci merkezli bir eitim
balattk, ders geme, kredi gibi" ve orada Babakanmzn
da belirli konumalarnda yer verdii bir szck bir kavram
var ynlendirme kavram. Milli Eitim Bakanl danman a r
kadamz dedi ki, "ynlendirici olmasn eitim" yerimde dura
madm, ne demek bu; "yol gsterici olsun" dedi, ondan sonra
da yaratclktan sz etti. imdi, yol gstericilik ile yaratclk
galiba ters iler; biz, zaten bugne kadar, hep yol gsterdik
hemde en iyi bildiimiz doru yolu gsterdik ki; kim iyi gs
205

terdi, o ayr mesele. Dolaysyla, bu ynlendirmenin yer alma


ya alt eitim sistemi ierisinde, ders geme, kredi diye
zetleniyor, galiba, baka iler amalanyor; renmeyi sa
lama amalanyor. rencimizin arzu ettii baz konulara yer
verildi gibi veya yer verilmesi gerekiyor; ama, btn bunlar
yaplrken de felsefe dersine yer verilmiyor. Sanata yer veril
mi olmas yeterli deil; sanat kesiminden gelen arkada
larmn vurgulamalarna katlyorum ama, bunun kadar da fel
sefeye, psikolojiye, sosyolojiye yer verilmesi gerektiini vurgu
lamak durumundayz.
Bir boyut daha var efendim, ok nemli. 0 da u: Dendi ki,
herkesi gemeye ynelten bir eitim sistemi var; tam tersi
herkesi snf geirmeye ynelten bir eitim sistemi yok u
anda. Dolaysyla byle bir belirlemeyi galiba dier bakanlktan
gelen arkadamz yapt; amasnda yarar var, byle bir sis
tem yok. Herkesi geirmeye ynelik bir eitim sistemi var ise,
galiba yaratcla yer vermeye balam saylrz,
Teekkr ederim.
BAKAN - Efendim, galiba sorun u: bu yoldur diyelim, yol
budur dersiniz, doru yn byledir veya yledir dersiniz;
gen arkadamzda diyor ki, "siz, bize bunu verin; ynn tayi
nini de bize braknz, byle de gideriz, yle de gideriz, baka
taraflara da gidebiliriz, onu belirlemeyin" demek istiyorlar;
olabilir.
Efendim, baka soru? Bir veya iki tane alabileceim.
Buyurun Atilla Bey.
ATLLA NAN - Ben, Sayn Arc'ya ve Sayn Aksele iki soru
yneltmek istiyorum. Sayn Arc, igdsel yaratclktan ve bi
limsel yaratclktan sz ettiler. Yanlmyorsam, gsel yara
206

tcln, gzel sanatlarn kaynan; bilimsel yaratcln ise, bi


limde gelimenin nedeni olduunu akladlar. Igsel yaratc
ln sistematize edilerek, bilimsel yaratcla dntrlp
dntrlemeyeceini ben sormak istiyorum.
Sayn Aksel'e sormak istediim konu ise u: Yeniliklerin,
korkuyu amak, korku duvarn amay gerektirdiini syledi
ler. Bence, bu korku duvarn ama konusunda, sadece eiti
cilerin deil, psikologlarn ve psikiyatristlerin de yaratclara
yardmda bulunmas ve onlarnda grev banda olmas ge
rektii dnlebilir mi? Pek ok byk yaratcnn, byk
bunalmlar yaadn biliyoruz; bu, belki o korkunun bykl
nden ve savamn zorluundan kaynaklanyor. Bu, sadece
bir eitici sorunu deil, pek ok uzmanlk alanlarnn da
dayanmasn gerektiren bir konu olarak dnlebilir mi?
Bunu arz etmek istedim, teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ederiz.
Orada elini kaldran gen arkadalardan birisi, buyurun
efendim, siz.
BROL SERPN (zel lkem Lisesi Fizik retmeni] - ncelik
le size byle bir panel dzenlediiniz iin teekkr ediyorum.
imdi, panel boyunca yaratclk nedir, yaratclk nasl
olmaldr, yaratc insan nedir, yaratc insan, yaratc olmayan
insan gibi baz konular konuuldu. imdi, bir insann yaratc
l ortaya sunabilmesi iin, ona belli bir zamann tannmas
gereklidir, bence. Bu zaman, ben kendi dalm hakknda
konumak istiyorum. Fizik retiyorum, Ortaokul 1-2-3 de o
kadar fizik konusu var ki, o kadar ok fen konusu var ki,
1sene, 8 aya yaylm o kadar ok konu var ki, bir ocuun
bunlarn hepsini renmesi ve bunlar zerinde baz yaratc
bir eyler getirmesi mmkn deil. Biz o rta l 'de gsteriyoruz,
207

orta 2'de gsteriyoruz, orta 3'de gsteriyoruz, yeni sisteme


gre bir de lisel'de bunlarn zetini sunuyoruz ocuklara.
imdi, ocuk hep ayn eyleri grmekten sizce bkmayacak
m?
BAKAN - Sorunuz ok geerli meslek arkadam. Ben
unu rica edeyim, sorunuz varsa, nerinizi dile getirin; tart
alm, deerlendirelim.
BROL SERPN - nerim, ocuklarn semek istedikler ko
nular, artk, lisenin sonlarna doru, niversite aamasyla
birlikte semesi; mfredatn bu kadar geni olmamas gereki
yor.

Teekkr ederim.
BAKAN - Her eyi retmeye kalkmayalm, temel e/leri
retelim diyorsunuz.
Teekkr ederim.
Son olarak bir kiiden daha soru alabileceim, buyurun
efendim.
................ - Ben burada bir iki konuya deinmek istiyorum.
Konumuzun bal Trk milli eitiminde yaratclk kelimesini
kullanabiliyor muyuz; nce onu tartmamaz gerekiyor. Bu
gn, Trk milli eitiminde yaratclk kelimesi, kabiliyet olarak
geiyor, yani, yaratclk kabul edilmiyor; nce bunu bir tart
mak gerekiyor.
kinci konu olarak, arkadalar ve rencimiz, sanat arlkl
derslerin azaldn belirttiler. Ben, size Ankara'daki saylar
vereyim; u anda elli tane lise varsa, bunun de birinde sa
nat arlkl ders dediimiz, resim ve mzik dersi hi yok; de
birinde, bir veya iki snfta var; te birinde de drt snf
gemiyor. Bu paneli dzenleyen, TED'de de sanyorum, 3-4
208

bin rencisi var, iki veya snfta, yani yz -yzelli renci


bu dersleri alyor. ncelikle bunlara, Trk milli eitim siste
minde bir zm bulunmas gerekiyor ve daha sonra, bu tar
tma ortamnn hazrlanmas gerekiyor.
BAKAN - Bundan sonraki, eitim toplantmzda bunu da
dikkate alrz; ama, u anda dnp kavram kargaasn
dzeltmek pek mmkn deil; yani, yetenek mi yoksa beceri
mi gibi.
zin verirseniz, biz u ana kadar dile getirilmi sorular
yantlamaya alalm. nce, galiba, Ferhan arkadamzn bir
sorusu vard; bu ev devleriyle ilgili.
TLAY ARICI - Sayn Ferhan Hocama aklama imkn ver
dikleri iin teekkr ediyorum. Aslnda, sremiz ok kstl ol
duu iin, ben, bir ok yazm veya hazrlm syleyemeden,
atlamak zorunda kaldm; oysa, aklamas vard.
Tabidir ki, bu neticeye sebep; yani, ev devlerinin kaldrl
masn neden dndk, ahsen ben neden dnyorum:
Bu neticeye sebep, uzun yllar bu derslerden yanl kullanlma
sndan doan rahatszlklardr. Tamamen, ders saati ierisin
de yaplmas gereken ilerin, eve gnderilmesi, rencinin ye
rine rg rmek, maket yapmak, ansiklopedi kartrmak zo
runda kalan anne-babalarn ikayetlerine neden oluyordu.
Esasta yaratclk eitiminin, temel talarndan olan, elii veya
ibilgisi derslerinin, mutlaka yeniden gndeme alnmas, bu
sakncalar giderilerek, yeniden uygulamaya konulmas gere
kir. Ancak, bir baka konuya daha deindim u arada, fevka
lade gzel amalarla balatlan proje yarmalar -ki, bu fen
dersleri ierisinde uygulanyordu- bir sre sonra okullara
"proje yaplr" ilanlar asan elektriki dkkanlarnda yeni bir i
kolunun meydana kmasna neden oldu; neticede o da
209

kaldrld. Grld gibi, amzda toplumsal kltr, yaant


mzn nemli bir blm olan eitimi de etkiliyor.
renci, okulda veya evde veya baka bir yerde; ama,
mutlaka hr bir ortamda istedii almay ve deneyi yapabil
melidir demitim. dev olarak deil, not korkusuyla deil, h e r
hangi bir zamanda mutlaka yetitirme heyecan ve tela
iinde deil; ama, serbest bir ortamda, serbest bir duygu
ierisinde yapabilmelidir. Bir gn, Kzlay'da Milli Ktphane
nin nnden geiyorum; renci kuyruu sokan br ucuna
kadar uzam. Merak ettim, "nedir ocuklar, ne bekliyorsu
nuz? dediim de "ktphanenin almasn" dediler; "niin?"
dedim, "ev devimiz var" dediler ve "peki, hepiniz alabilecek
misiniz?" dedim, "hayr, sra bize gelene kadar zaten ktp
hane kapanyor, ertesi gn okuldan kar kmaz koa koa
gelip, tekrar kuyrua giriyoruz" dediler. Yani, dev bir eziyet
haline geldi eitimimizde; oysa, konumuz yaratclk. dev ya
ratcl tevik etmiyor, engeller hale gelmitir; mademki, za
rarl hale gelmitir, kaldrlmas gerekir diye dnyorum ve
yaratcl tevik edecek, baka bir ortam, daha gzel bir
ortam hazrlanmaldr. Vucda ok yararl olan bademciin
iltihaplanp, kalp rahatszlna bile neden olaca anlalnca,
ameliyat edilmesi gerektii gibi...
Teekkr ediyorum, hocam. nallah cevap verebilmiimdir.
BAKAN - Hazr size sz vermiken, bir de bu sekiz sa
at, drt saat meselesi var, ona da cevap verirseniz...
TLAY ARICI - Evet. imdi, efendim, isterdim ki, iimizde
bir de Talim Terbiye Kurulu yetkilisi olsun; nk, bu konu ta
mamen Talim Terbiye'yi ilgilendiren bir konu ve konumamn
bir yerinde dikkat ettiyseniz, dedim ki, bu yanllarn zerinde
durmaktaym, dzelmesi iin bavurdum -bu arada sanyo
210

rum, Nvit Beye de cevap vermi olacam- resim, mzik,


sanat tarihi gibi dersler yok olma snrna gelmi vaziyettedir.
Syledikleri gibi, Ankara Koleji gibi bir okulda, syledikleri say
kadar da deil, sadece iki resim snf ve toplam renci says
25; bunun nedeni yeni uygulanan alan uygulamasdr, bu ta
mamen Talim Terbiye'nin bir tasarrufu ve bunlarn dzeltilme
si iin, geen yl bana bu aktarld gnden bu yana -ki, araya
yaz tatili girdi, arkadan imdi daha senenin bandayz kabul
ediyorum- abalarm sryor, gereken yerlere bavurdum,
aklamalarn yaptm, belki, mbalaa gelecek en az on kiiye
konuyu sil batan anlattm; ama, henz bir netice alamadm,
azimliyim, urayorum, inallah sizin, sekiz saatiniz de iade
edilecei gibi liselerde semeli ansn dahi kaybetmi olan
resim, mzik, sanat tarihi gibi derslerimize de yardmc olabi
lirim mit ediyorum.
Bana sorulan baka bir ey var myd?
.........................- Ky enstitleriyle ilgili bir sorum vard.
BAKAN - Efendim, rica edeyim, byle kiisel konumaya
mdahale edersek olmaz. Bana hatrlatn ben grevimi
yapaym.
Buyurun efendim, sz sizin.
MEHMET EMRALOLU - Teekkr ederim, efendim.
imdi, tabi, ne yazkki, ky enstitleriyle ilgili soruya ben
burada cevap vermeyeceim, nk, bu konunun kapsam
iinde Trk eitim sisteminde yaratclk sorunlar ve zm
leri gibi bir konu bal iinde ky enstitlerinin yaratcl
gelitirici boyutu yer almamsa, ben onu kendi seimim ola
rak belirtiyorum; ama, ky enstitlerine ynelik dnceleri
min bir blmn imdi, Sayn Bakann verecei molada so
ruyu soran deerli dostumuza aktarabilirim.
211

Ben, bir kk deinide bulunacam, igdsel yaratclk


tan ben de az nce sz etmitim, bilinli yaratclkla igd
sel yaratclk ve onlarn eitimle balants hakknda bir kk
deinide bulunaym. Trkiye'de tabi eitim sistemi iinde bir
sanat eitimi verme kaygs batan itibaren vardr; bu
Trkiye'nin batllama abasyla paralel gelimi bir durum
dur. Trkiye'de okullardan mezun olan insanlarn edzeyde
matematik, fizik, tarih, corafya, resim, mzik bilmeleri ve
beden eitimi alm olarak mezun olmalar isteniyordu; fakat
baknz, burada yle bir nokta var: Trkiye'de ya bu program
lar yapanlar bunlarn geerliliine, realitesine yeteri kadar
inanmyorlard ya da Trkiye'de eitimin kendi koullar geldi
dayatt, bu bulunulan noktadan sistem bir adm geriye gitti.
Trkiye'de 70 yldr okullarda, mzik, resim, sanat tarihi re
tiliyor, bana ocuk pedagajisiyle iie gemi bir resim re
timi kitab, tabi bir tek deil; ama, bir resim eitimi kitaplar
dizisi gsteriniz dersem, bunu baarabilecek olan kimse yok
tur. Ben bunu aratrdm. Mzikte bir ka ufak tefek ey
vardr; nc hamur kda en ucuz mrekkeple baslm ki
taplarla bu eitim yaplacak. Tabi, sistem bu noktaya gelince,
bu defa bu derslerin amac deitiriliyor, efendim, Sayn
Arc'da deindi, biz bunlara bu dersleri sevdirelim, bu dersle
ri sevdirmek iin koyalm. Yani, bu galiba, sistemin kendi i
revizyonlarn daha salkl bir biimde yapmasndaki zorunlu
luu gsteriyor.
gdsel yaratclk yahut yaratcln sadece sanatla bi
limle ilgili olmas diye bir ey sz konusu deildir. Yaratclk,
sokakta yrmekle bile belki, ilgili bir eydir. Hukuk alannda
da ok yaratc bir kii bulunabilir, sanat alannda da bulunabi
lir, fen alannda da bulunabilir, teknolojide de bulunabilir; bu
nun koullarn kendimce az nce sralamaya almtm;
ama, ben bir noktann stnde duruyorum, bu paneldeki, ikin
212

ci Bakanm Sayn Erda Aksel Bilkentte ders verdiim


blmn Bakan o bakmdan iki bakanl bu toplant benim
iin, kendiliindenlikten sz etti. Bu ok nemli bir eydir;
yaratcln iinde o vardr; ama, yaratclk sadece o deildir.
Belki, ok eskimi gibi geliyor bir oklarmza; ama, Gthe'nin
deha tanm ok dorudur, "sabrn meyvasdr" diyor ve bir
alanda deha dzeyinde rn verdiiniz zaman, onun iinde
mutlaka yaratclk vardr; fakat o yaratclk, byle kendiliin
den bir rpda kan bir ey deildir, o alana ynelmenin ka
rarlyla, o alanda yeni bir ey sylemenin kararlyla oluan
bir eydir; dolaysyla bunun konutuumuz dzeyde ve dz
lemde igdnn tesine geen yanmada deinmek istedim.
Talim Terbiye, benim iin de bir sorundur; ama, bu soru
nu ayrca tartmak gerekir. Sanat liseleri ald, ben hep
undan yaknyorum, Trkiye'de yeteri kadar, az nce vurgula
dm anlamda, altyap koullar hazrlanmadan, biz bir alana
geiyoruz; kitap yok, materyal yok, hi bir ey yok, eitim ya
pacaz. Ben vazgetim rencilere ynelik sanat eitimi ki
taplarnn olmasndan, bir iki tane Remzi Kitapevinin bast
Gomrich'in unun bunun kitaplar dnda bana bir tane 20
inci yzyl son otuz sene modern sanat tarihi kitab gsteriniz;
yoktur byle bir ey. Bu sistem iinde bizim sanat eitimi yap
mamz, fen liselerini biz rttk, fen liseleri belli bir tkanma
noktasna geldi, sanat eitimi veren okullar tabi aalm, biz
bundan mutluluk duyarz; ama, bunlar altyap koullaryla b ir
likte dnmek gerekir.
Teekkr ederim.
BAKAN - Ben teekkr ederim.
Eferldim, gryorsunuz, sorunlar ne kadar canl ve renkli.
Tabi, fen lisesini biliyorsunuz, biz retmen yetitirmek zere
213

kurduk; ama, fen lisesi bugn, fen retmeninden ziyade ma


tematie, fene, bilgisayara, tbba, mhendislie renci ye
titiriyor. Yani, siz bir amala yapyorsunuz; ama, olaylar ba
ka bir yne gidebiliyor. Efendim, programda olmad iin,
ben ardm, sizleride belki biraz artt, imdi, 16.0017.00 arasnda tartma diyor; ama, programda olmayan
bir ay molas varm, buraya konmam, onun iin ben bu
toplantya biraz ara vermeden nce son sz Arc arkada
mza brakacam. Sonra dnnzde....
TLAY ARICI - Sayn Bakan, Atilla nal Beyin bir sorusu
vard.
BAKAN - Buyurun efedim, ksa olursa ltfen.
HASAN BLENT KAHRAMAN - Ben buna zellikle cevap
vermek istiyorum; nk, korkuyu amak ve bu korkuyu
ama abasnda Atilla Bey, psikologlarn, psikiyatristlerin y a r
dimini kullanabilir miyiz gibi bir soru sordu. Bu soruyu ok
nemli buluyorum; nk, yaratc eylemin patalojik bir durum
zellikle sanatta yaratclk eyleminin patalojik bir durumla
edeer tutulmas gibi bir mesele var. Ben, tesadfen Do
entliimin ve de retim yeliimin yan sra ben bir heykeltram, ben sanat rn retiyorum, ben yaratcym, ben
yaratclmdan dolay ve sanat olduumdan dolay ekstra
bir ey istemiyorum; yeter ki, yaratcla patalojik bir durum
gibi de baklmasn. Yani, sanatlar delidir, ite hafif ilerin
den geldii gibi davranrlarn ok temel bir nyarg olduunu
dnyorum; yaratclk sonuta bir tanm da problem
zme biimidir; hatta, sanatta bunun biraz daha tesi belki,
problem retme becerisidir. Gerekten salt problem zme
ye snrl deil; ama, bu genel bak yani, yaratcln patalojik
bir durum, zellikle gzel sanatlarda patalojik bir durum oldu
214

u eklindeki bak kesinlikle bir yanl, nyarg; benim bir


marangozdan ya da kimyagerin yaratclndan fazla bir bek
lentim yok, daha fazla bir kaide stne sanat olarak koyul
mak istemiyorum. Bir sanatnn yaratclyla bir kimyagerin
yaratcl arasnda deer olarak hi bir fark yok; hastalkllk
asndan da bir fark yok. Eminim, bol miktarda hastalkl kim
yager veya marangoz da var.
BAKAN - Evet, sanatlarla snrl de il yani, hastalkllk.
Buyurun efendim.
TLAY ARICI - Sayn Bakanm, ben bitirmek zere ksack
bir ey sylemek istiyorum.
BAKAN - Bir iki dakika msaade ediyorum.
TLAY ARICI - Teekkr ediyorum, ok ksa.
Efendim, szlerimi bir dileimi aklamakla bitirmek istiyo
rum, onun iin sz hakkk istedim, benim bu dileim, sanrm
tm eitimcilerin destekleyecekleri bir dilektir, bu dilek Trk
Eitim Dernei Bilim Kurulundan yeni bir hizmet talebidir.
Biraz nce bahsettiim gibi San Fanciscoda grdm trde
ve ilevde bir labaratuvar balan olarak kk apta da
olsa, kurmak mmkn, bu yaratclk eitimine verilecek en
byk hizmetlerden belki de ilki olacaktr. Trk Eitim Dernei
bugne kadar ok byk hizmetlerde bulunmu mstesna bir
kurulutur; bu konuda da rnek bir nclk balatabilirse ve
bu gerekleirse Trk eitiminin, Trk Eitim Derneine k
ranlar bir kez daha bir kat daha byyecektir.
Hepinizi saygyla selamlyorum.
BAKAN - Efendim, ben sizden rica edeyim, bir malzeme
listesi verirseniz, u anda, onun temininde yardmc olabili
rim; yani bir ik i......
215

TLAY ARICI - Aslnda, tabi olduka kapsaml bir olay;


ama, gerekten kkte olsa balatlabilir.
BAKAN - Teekkr ederiz.
Buyurun.
ZEYNEP DLL - imdi, bana yneltilen ak bir soru kara
madm; ama, sanrm, szlerime katldnz belirtmek istedi
niz. zetlemek gerekirse, biz renciler, renmek yerine an
lamak istiyoruz; eer, konuyu bize anlatabilirseniz, temeli ve
rebilirseniz, zerine binay biz kurabiliriz, kurabilmemiz
gerekir, ki yaratclk ta byle balar. imdi, bahsedilen labaratu-var gibi bir rnek ok ufak apta da olsa, Trkiye'de var;
yeni Altnpark'ta bilim merkezi ald, Nisan'da, Feza Grsoy
Bilim Merkezi. Bu merkezde 9-11 ya aras ocuklara
sanrm ok basit bilimsel deneylerin yaptrld bir bilim
atlyesi var. Burada daha nce hi eitim konusunda, eitim
almam gen-ler ocuklara deney yaptryorlar ve burada
alan birisiyle konumutum, bana ocuklara bir olguyu
gsterip, sebeplerini onlardan istediklerini anlatmt. Gelen
sebeplerin arasnda tabi ok mantksz ok deiik olanlar da
var; fakat daha sonra ortaya kan gerek sebep asla unutul
muyor. Eer, renci temeli zerine anlamay kendisi
salayabilirse, ok daha rahat hatrlyor.
Dier sorulara da deinebilir miyim?
BAKAN-Yani, yle gzkyor, bir iki dakika daha rica ede
yim.
ZEYNEP DLL - Fazla uzun deil zaten. dev konusuna
deinildi; bence devin trne bal. Yani, eer, evde zme
miz iin yzelli tane test sorusu veriliyorsa, bu dev yarat
cl kesinlikle keser; ama, size verilen bir teoremin ispat is
216

teniyorsa ya da bir olguyu ispatlamanz, sebebini bulmanz is


teniyorsa, bu dev bence yaratcl kamlamakta.
Sanat derslerine de deinildi; bu derslerin verili biimide
bence nemli; yani, mzik dersinden ben rnek vermek istiyo
rum, bizim okulda, Kolej'de bu sene bunu 17 kii seti; ama,
bunu seenlerin bu kadar azlda bence ortaokulda mzik
derslerine insanlarn soutulmu olmas, rencilere nota
okumak retilir, flt almak retilir, ki, bir ounun belki
mzik kula yoktur; ama, buna ramen bir ey almak iin
zorlannca mzikten sourlar, o yzden sanat derslerinin lise
de bu kadar az seilmesi de sadece alan kredisine girmeme
si deil, bence rencilerin soutulmasdr.
Teekkr ederim. (Alklar)
BAKAN - Biz teekkr ederiz.
Efendim, bugnk oturumun bu blmn kapatyorum.
Bu toplantnn tane nemli noktasn da ben vurgula
mak istiyorum. Gzel Sanatlar Lisesi, gzel; ama, Trkiye'de
bilmiyorum, imdi ka oldu, bin tane lise var, on lisede
gzel sanatlar eitimi, beni mutlu etmiyor. Gzel Sanatlar on
tane liseye hapsetmektense, neden btn liselerimize yaygn
latr myoruz; yani, gzel sanat liseye gtrelim, on tane li
seye hapsetmeyelim diye dnyorum.
kincisi, labaratuvar olay; tabi byle labaratuvarlar vardr,
deneyseldir, reticidir, ncdr, Altnparkta benzerleri var
dr; fakat, hayat en iyi retmendir, hayat en iyi okuldur,
eer, evlerimizi, okullarmz ve iyerlerimizi Tlay Hanm'n
anlatt trde labaratuvartar, yani, yeni malzeme veya eski
malzemeyle yeni eyler, yeni malzemeyle eski eyleri yapmak
gibi toplumu aabilirsek, toplumun yaratcln son derece
artrm oluruz.
217

Son olarak, gen arkadamn dileklerini ve dncelerini


yle zetlemek istiyorum: Vaytet adndaki, ada matema
tiki ve eitim filozofu diyor ki, eitimin amalar kitabnn bi
rinci sayfas, birinci paragraf "ocuklara her eyi retmeye
kalkmaynz; ama, her neyi retiyorsanz, o kadar iyi re
tiniz, o kadar verimli retiniz ki, ocuk, renmeyi rensin,
renmeyi sevsin" diyor.
Efendim, hepinizi aya davet ediyorum. 15 dakika sonra
da buraya rica ediyorum, genel deerlendirmeyi yapmak ze
re.
Teekkr ediyorum.
BAKAN - Bu binay bize veren kurum, nce saat 17.00'e
kadar vermi; fakat, toplantnn biraz sarkmas karsnda
17.30'a kadar da kalmamza izin verdiler, yani, 4 0 dakikalk
bir sremiz var.
Yine, be arkadamz var, be-alt dakikalk bir zet rica
edeceim, kendilerinden. Bunlar, banda alnd iin sonra
dan bir editr arkadamz bu bant zerinde alp, top
lantnn genel sorularn, genel sonularn deerlendiyor ve
bir sonu bildirgesi deil; ama, bir sonu deerlendirmesiyle
bunu yaynlyoruz. Bu aamada, bir arkadamz soru sorulabilecek mi diye sordular, maalesef soru - cevap iin sremiz
kalmyor; ama, iki gnlk toplantmzn bir genel deerlendir
meini toplantya katlan arkadalardan rica ediyorum.
nce, Zehra Ipirolu, buyurun efendim. Sizin konuma
nz biraz ksa kesmitik, herhalde tamamlayacaksnz.
ZEHRA IPROLU - imdi, yle bir ey var, btn bu top
lantda, toplantya katlan herkes, gen arkadatan, Kltr
Bakanl, Milli Eitim Bakanl danmanlarna kadar, herkes
ayn noktada buluuyor; yani, ezbercilie karyz diyorlar, oto
21P

riter sisteme karyz diyorlar, ite, yaratc eitim olsun diyor


lar, dnden beri hatta, bu byle artk, yineleme; yani, beri
konuurken de yineliyorum, baz eyleri, duygusuna kapldm.
Srekli bunlar tekrarlayp duruyorum; fakat, bunu nasl yapa
caz, nasl gerekletireceiz; bunun zerinde tabii hi durul
mad. Belki, bu yeni bir seminer konusu olabilir, dorudan
zm nerileri olarak yeni bir seminer konusu olabilir. n
k, ok garip bir eydir, ben kendimi, zeletiri olarak da
sylyorum, ezbercilie karym, ezbercilie karym da so
nunda bir bo laf oluyor. Yani, tekrarlaya tekrarlaya ieriini
kaybediyor; ne yaplabilir, nasl eletirilebilir; ite altyapda
baz deiiklikler yapmak, kesin gerekli. Yani, kitaplarn dei
tirilmesi gerekiyor batan, ondan sonra kkl deiiklikler, siz
biliyorsunuz, Avrupa'da 68 renci olaylaryla birlikte ok yo
un deiimler oluyor ve o dnemin kua bir nceki kua
sorguluyor ve daha sonra btn yaam biimleri deiiyor.
Eitimde ok youn kkl reformlar yaplyor, biz byle bir
sreci yaamadk ve bizde renci hareketleri baka boyutlar
da geliti, bunu yaamadk; ama, imdi, kendimizi bir kmaz
da hissediyoruz, byle bir toplantnn yaplmas ve srekli u
na karyz, buna karyz, bu olsun diye yinelememiz de bunu
gsteriyor. Kitaplarn yenilenmesi, retmenlerin eitilmesi,
zel kurslarda eitilmesi, bu dorultuda Avrupa'ya gnderil
meleri, yabanc dil renmeleri, yani, akla bir sr neriler
geliyor, bunlarn zerinde konumak lazm.
Eer, bir be dakikalk srem daha varsa, ben, sadece
kendi alanmdan bir rnek getirmek istiyorum; stanbul ni
versitesi Tiyatro Blmndeyim, imdi, tiyatronun eitime
katks ne olabilir ve ne yaplabilir, bakyorsunuz, ite, amatr
tiyatro gruplar var, okullarda tiyatro kollar var, iyi kt gidi
yor, rencilrin de ilgileri ok; ama, bunlar yeterli deil,
imdi, eitimci yetitirmek gerekiyor, tiyatro eitimcisi yeti
219

tirmek gerekiyor, bu nasl bir eitimci olacak? Bir kere tiyatro


eitimcisi -ben tiyatroyu rnek diye getiriyorum, btn alanla
ra bunu uygulayabilirsiniz- ok iyi bir gzlemci ve dinleyici
olmal, ayn zamanda iyi bir psikolog olmal. ocuklar nasl
konuuyorlar, konuurken hangi szckleri seiyorlar, kendi
lerini nasl ifade ediyorlar ya da edemiyorlar, dnceleri,
grleri, korkular, kayglar, sevinleri nedir- ve bunlar ne
derecede dile getirebiliyorlar? Kendilerini bulmada, kiilikle
rini gelitirmede, ne t r engellerle karlayorlar; aileleriyle,
arkadalaryla, retmenleriyle ilikileri nasl geliiyor; konu
malaryla hareketleri, davranlar arasnda ne denli tutarllk
var? Bu gibi gzlemlerde bulunan bir eitimci, ocuklara zg
olan, onlarn dnyalarn dile getiren, bir tiyatro yaratma kay
gsn tayacaklar.
imdi, bu tiyatro ocuklarn gnlk yaamlarndaki sorun
larn ele alan, ksa soluklu doalama almalarndan,
rnein, olumsuz bir durum ya da davrantan yola kp,
zmleme dorultusunda kart seeneklerin gelitirilmesi
gibi olabilecei gibi, bu almalardan yararlanarak gelitirile
bilecek olan dramatik yaptl oyunlarda olabilir, metne dayal
oyunlarda olabilir, uyarlamalar olabilir; hazr bir tiyatro metni
ne bavurulursa, metnin gerek ierik, gerek dil asndan
gereklere gnderme yapmas ve tabi, ocuklarn anlayabile
cekleri bir dzeyde olmas nemli. Yani, sorun u; eitimci,
ocuklarn yaamlarn bilmeli, onlarn dnyalarnn iine gire
bilmeli ve bu ekilde yaratc bir atmosfer yaratabilmeli. Bu ti
yatroyu yalnzca, ocuklarn bo zamanlarn deerlendirebi
lecekleri zel bir ura alan grmeyen bir retmen, kendi
dersinde de tabi, tiyatroya yer verecektir. Yani, trke ders
leri, kompozisyon yazl anlatm dersleri, hayat bilgisi, resim,
mzik, spor btn dersler iin bundan yararlanlabilir. Her
retmen, tiyatroya kendi, uzmanlk alanna gre yararlana220

cak, rnein, 7-9 ya arasndaki, kk ocuklarla yaplacak


edebiyat derslerinde ocuklarn oyun oynama alkanlklarn
dan yararlanarak, gzel okuma, gzel konuma, ezberleme,
kukla oyunu, radyo oyunu filan gibi kk apta gsteriler
dzenleme yoluna gidilebilir. Daha byk yatakilerle oyun
metinlerinin okunulmas, yorumlanmas, belli bir tiyatro gs
terisine gidiliyorsa, o oyuna ilikin n bilgilerin verilmesi, oyun
sonrasnda snfta ayrntl olarak tartlmas, tiyatro eletiri
ve tantm yazlarnn toplanp okunulmas, zerinde konuul
mas, tiyatrocularla roprtaj yaplmas, TV'deki tiyatro gste
rilerinden uygun olanlarn izlenilmesi ve ders konusu yapl
mas, okulda video varsa, tiyatro filmlerinin gsterilmesi; bu
gibi bir sr etkinlik akla geliyor. ocuklarn, tiyatroya severek
gitmeleri ve iyi bir tiyatro izleyicisi olmalar byk lde,
rnein, trke retmenine bal. Toplu olarak bir gsteriye
gidildikten sonra, snfta yaplacak tartmalar bu balamda'
tabi ok zel bir nem kazanyor; yani, nce ocuklarn duy
gusal olarak, ilk izlenimlerini dile getirdikten sonra dnsel
dzeyde oyunun temeline inilmesi ve zerinde durulmas.
Yazl anlatm dersi de ayn ekilde gelitirilebilir; Jimnastik
dersinde vucdu iyi kullanma, ritmik dans falan gibi etkinlikler
bu ekilde, yani, bunu ok ksa -ok ayrntl bunun zerinde
konumak mmkn- geiyorum. Neler yaplabileceklerini
gstermek iin, balklarla geiyorum ve benim de bir nerim
var, belki, baka seminer yapmak olana olursa, deiik
brantaki hocalar bir araya getirip neriler retmeleri,
retmenlere ipucu gsterecek neriler retmeleri - demin
bizim projeden sz ettim, bizim projede bu amac gdyordu,
yani, neriler retme- yol gsterici nitelikte, aman canm
yaratclk yle bir eyki, yol gsterme ne demek denilemez.
Yol gstermek demek didaktik olarak, ite sen yle yapacak221

sn, sen byle yapacaksn demek deil. neriler getirme, yle


ki, o retmendeki yaratc potansiyeli gelitirecek neriler ve
retmende onu kendi koullarna gre uygulayabilmen.
Benim syleyeceklerim, bu kadar, inallah zaman geir
medim.
Teekkr ederim.
BAKAN - ok gzel, tabi, bu tiyatro alanndaki neriler
dier alanlara da aktr. Her hoca, bir anlamda retmenlik,
bir tr tiyatrodur tek oyunculu bir tiyatrodur, renciler dei
ir, hocada geliir.
Efendim, siz buyurun.
ERDAG AKSEL- imdi, ben, tm oturumlar izleyemediim
iin, genelde bir yorum yapmak iin biraz kendimi garip hisse
diyorum; ama, bir iki ey sylemeye alacam. Buna da
herhalde ilk nce son sylediim laftan baalayarak gire
ceim. Dedim ki, belki de tartlmas gereken problemi iyi ta
nmlamamz gerekiyor, belki de tartmamz gereken problem
yaratclk ve eitim problemi deil, yaratclk ve yaratcln
iinde var olduu balamlar sorunu olarak, bu problemi
tanmlamak nemli. Bu balam, kontekst, ortam, tarih, co
rafya ok geni olarak ele alnabilir; ancak, ben bir tane tek
kelimeyle buna yant vermeye alacam, belki de - bunu
kesin bir yarg olarak ortaya sunmuyorum- yaratcln iinde
var olabilecei ortamn her eyden nce demokratik bir
ortam olmas gerektiini dnyorum. Bu demokrasi kuku
suz, aileden, ilkokuldan, liseden niversiteye kadar yaylabi
lecek bir demokratik ortam, kendi kafalarmzdaki bir demok
ratik balam iinde yaratcln geliebileceini dnyo
rum. Aksi takdire, bu problemin zmnn akas panel
lerle ve kongrelerle olabileceine pek inanmyorum; burada
222

biz, istediimiz kadar neriler ileri srelim, genelde bu panel


lerin olu biimi zaten, hep nokta nokta sorunudur panelde
gndeme gelen, herkes nokta nokta sorununu tartr, genel
de nokta nokta sorununa devletin ekonomik yardm ve eitim
yaplmas gibi nokta nokta konusuna sonular kar paneller
den ve hayat devam eder gider. O yzden byle ok fazla tek
nik nerilerde bulunmak istemiyorum; biraz, akas panel
lerde sorun zmeye skeptik bir bak m var.
Kendi deneyimlerimden biraz yaklaabilirim, ben de ei
timci olduum iin, ve zelliklede sanat eitimcisi olduum
iin, belki dier eitimcilerden bir para farkl yaklaacam;
ama, ben rencilerimden yaratc olmalarn istemiyorum,
okula geldiklerinde. nk, en azndan lise eitim sistemin
den niversiteye geldiklerinde, kafalarnda var olan yaratclk
kavramyla pek hemfikir olmadm iin onlarn sanat okuma
ya geldiklerinde kafalarnda yer alan yaratclk kavram,
benim kafamdaki yaratclk kavramyla akmyor; dolaysyla,
ben onlardan hi bir ekilde yaratc olmalarn istemiyorum.
Hatta o kavram kafalarndaki nyargnn, yaratclk nyargs
nn, sanatta yaratclk nyargsnn yaratcl destekleme
diini tam tersine ksteklediini dnyorum. nk, ok
fazla igdsel yaratclk erevesi iinde dnyorlar,
zellikle sanatta yaratcl; onun yerine ben Sayn San n bir
yaratclk tanm vard; yaratclk iin her trl soruna ve
zm nerilerine farkl bir biimde bakabilmek olarak ele alp,
belki sadece ok basit problem zme konteksti iinde bak
yorum yaratcla, problem zmek iinde kukusuz sezgiler,
duygular nemli; ama, onlarn yan sra, tabi ki, bilgi, dzen
duygusu, mantk, akl yrtme gibi meselelerde gndeme ge
liyor, ok basit problem zme meselesi olarak baktmda.
Aslnda yaratclkta, problem zmenin de yaratcln prob
223

lem zmeyle snrlanamayacan biliyorum; problem zme


den te problem retebilen sanatlarn gerekten yaratc
olduunu dnyorum. nk, sonuta tual karsnda bir
ressam kendi problemini retmek zorundadr, zmeden
nce; yaplan deneylerde bize gsteriyor ki, her problem
zebilen insan otomatik olarak problem retemiyor. Onun iin,
problem retmenin, ben artk, problem zmenin deil, ret
menin eitimine gemek gerektiini de dnyorum.
Tekrar sanattaki yaratcla bakta, tehlikeli nyarglarla
kar karyayz hep, igdlerimiz, igdsel yaratclk, pek
tual karsna getiinizde sanatsal yaratcla dorudan te
kabl etmiyor.
Benim, syleyebileceklerim bu kadar.
BAKAN - ok teekkr ederim efendim.
Tlay Hanm buyurun.
TLAY ARICI - Teekkr ederim.
Aslnda, biz bugn ve dn yaratclk konusunda pek ok
konutuk, pek ok eyler sylendi; hepsi gzel eylerdi; ama,
Zehra Hanm'n dedii gibi bazen oktekrarc olduk, olmama
s gereken biimde tekrarc olduk.
Ancak, ben hazrlm ierisinde, balarken de syledim,
kendimce ufak tefek zmler de dndm ve onlar syle
dim; ama, hepsi tartmaya ak. Mesela, program deiiklii
dedim, program fevkalade nemli ders program, zellikle
okulncesi, ilkretim, lise tahsili srasnda rencinin bir
program dna kamay ve bu program deiiklii nasl
dnlyor? rnein, sanatsal dersler ierisinde; ki, ben bu
szmle, Erda Beye cevap vermi olacam paneller hak
knda ok karamsar konutular, bir zaman ben de yle
224

dnmtm, yle dnyordum; ancak, bundan bir sre


evvel, uygulanan bir ok faaliyette ve yaplan panellerden neti
cede yararlanldn grdm ve ok mutlu oldum. Mesela,
okulncesi eitiminin ok gerekli olduuna dair stste yl
larca eitli kurulular tarafndan yaplan toplantlar ve panel
ler oldu ve bu birgn neticede Milli Eitim Bakanlnda bir
Okulncesi Eitimi Genel Mdrl'nn kurulmasna temel
tekil etti, yol at.
Biz gelien bir lkeyiz, elbette, eksiklerimiz pek ok ve za
manla telafi edebiliyoruz, eksiklerimizi syleyecek olanlarda,
biz aydn kitleyiz. Program deiiklii, ayn zamanda sanatsal
eitimde de yapld ve halen niversitelerimizden bir ka arka
damz ve ortaretimden bir arkadamz, -kendisi u anda
burada- Talim Terbiye Kurulunda benim de katldm bir yeni
program hazrladlar; geen sene btn yl altlar. Bu prog
ram almas neden yapld: Bizim 1989'da yapm olduu
muz "Sanat Eitimi Sorunlar" isimli bir panelimiz olmutu
Trk Eitim Derneinin yine TED Konferans salonunda, bu pa
nelden sonra, Bakanlk o verileri toplad ve onlarn nda,
demek ki, ki o zaman ben retmendim, Bakanlkla hibir ala
kam yoktu ve kyasya Talim Terbiye'yi tenkit etmitim,
demitim ki "1958 yaplm olan bir program h,l, ocuklar
mza uygulamaktayz, a d bir olay bu"; hakikaten, bu ten
kitler yerine ulat ve bir sene sonrayd, birisi beni okula ziya
rete geldi, dedi ki, "biz Bakanlkta, byle byle bir alma
yapyoruz, sizin u konumanzdan ok yararlandk, gelir,
katlr msnz bizg, yardmc olur musunuz?" ve bunun nda
devam etti gitti. 1991'de bir program yenilendi ve kt;
zellikle incelenince yeterli bulmadk, uygulamaya olduka ka
pal, nazariyata fazla yer veren bir program olduunu grn
ce buna da itiraz ettik ve imdi, yeniden bir program al
mas var. Yaplan bu program, u anda birinci aamas ta225

marnland, on okulumuzda, pilot olarak seilen on okulumuz


da tatbikata konuldu, ben umuyorum ki, bugn yaplan bu top
lantnn da ok yarar olacaktr; ama, zamana ihtiyacmz var
dediim gibi.
Program deiikliinde bir eye daha dokunmutum,
demitim ki, "her ders ayrca kendi bnyesi ierisinde yarat
clk konusunu gndeme getirebilir" ve yine ayn kanatteyim;
bu topyekn bir eitim program yenilenmesi ierisinde ele
alnmaldr. Yani, bir yandan zmleride sylyoruz; ama,
ok kalabalk bir sz kitlesi arasnda belki, her zaman ayrt
edilemiyor. Mesela, dev konusunda, ben, devlerin kaldrl
mas dedim, Sayn Hocam "hayr" diyor srarla, tartmaya
ak bir konu; gene bir zm; ama, mutlaka tartarak do
ruyu bulmak gerekir.
Yaratc eitimcilerin, yetitirilmesi; yani, biraz evvel de
mitim ki, eitimini beklediimiz, kurallar koyduumuz, geli
mesini istediimiz nesil; oysa, yaratc kendisinde, kendi
bnyesinde yaratc olan eitimciler ancak bunu gelitirebilir
ler. te, o eitimcilerin yetitirilmesi iin, neler yaplabilir; bu
da yine bir zm yolu olabilir.
Bir soruya daha cevap vermek istiyorum; biraz evvel
yetitirememitim, Atilla nam Beyefendi demilerdi ki, "ig
dsel sanat ve de bilimsel sanat yaratclk" denildi. gdsel
yaratclk ve bilimsel yaratclk acaba, birbirine dntr
lebilir mi; dntrlebilir mi demenin bile, bence gerei yok;
nk, dntrlm durumda. u anda, bilim ve sanat
birlemi durumda, kucaklam durumda, bilim ile sanat b ir
birinden ayrlr, kopuk bir vaziyette deil. Mesela, buna da bir
rnek vermek istiyorum; Amerika'da bir heykeltra, bir yeni
heykel yapm, yapm olduu bu heykel, uzun bir bayrak
direini, gnderi andran trde bir heykel, ok yksek; ama,
226

yle bir bilimsel aratrmayla bu heykelinin gerekletirmi ki,


bu heykel gnn belli saatlerinde n ve snn etkisiyle yn
deitirebiliyor ve ekil alabiliyor. te, bu sanat ile bilimin bir
yerde, artk, ada dnyada, kucaklatn da gsteriyor.
Igdsellii nedense hep ok kmsedik; ben btn haya
tmda igdsellie ncelik verdim, igdsellik sadece hi
bir eitime uramam, hibir eitim almam, plak igd
sellik deil tabi ki; yani, eitimli bir insanda igdsel dav
ranlarn ortaya koyabilir ve igdselliiyle eserler verebilir;
ama, hibir igdsel eserini verirken, eitiminin ok mkem
mel olduu sylenemeyecek kiiler de bugn sanat olarak
tannrlar, deer kazanrlar ve onlara da bu konuda deer ve
rilir. gdsel sanat, eer, reddedersek, o zaman ben s o r
mak istiyorum, Anadolu sanat nedir?
BAKAN-imdi, Tlay Hanm, haklsnz da bu bal bana
bir bildiriye dnyor, ok ilgiyle dinliyorum; ama, sorular
nza cevap alamayacanz iin zlyorum. zin verirseniz ar
kadamzn iki cmleyle ilavesi var.
Teekkr ediyoruz efendim.
TLAY ARICI - Tabi efedim, ben teekkr ederim. Ben iki
cmle ilave etmek istiyorum, bir tanesi Sayn Zeynep Dilli ar
kadamz da aslnda, hayran oldum kendisine, onu sylemek
zorundaym, umarm bize gelir de bizim rencimiz olur,
byle renciler bekliyoruz, buradan hemen transfer talebi
mizi de yapalm; fakat unu sylemek istiyorum; anlamay
retmek, kukusuz lisede yle, umarm ve en azndan bizim
niversitede yapmaya altmz renmeyi retmek hede
fimiz, yoksa, niversitede baka da bir ey retebileceimizi
pek sanmyorum, bu ok ksa bir c omment.
227

kincisi de yaratclk konusunda artk, o kadar ok kitap var


ki ve artk bunlar kullanma klavuzu denebilecek kadar manuel
hale gelmiler, tekerlei yeniden icat etmenin alemi yok. Bu
kitaplar geri, Trke'ye ok fazla evrilmemi; ama, Bakan
lklarn bunu yapmas ok kolay, panellere falan gerek yok;
gerekten bu kitaplar mevcut, kullanlabilir, retmenler kul
lanr, renciler kullanr.
Teekkr ederim.
BAKAN - Teekkr ediyoruz, efendim.
Kahraman Bey, buyurun efedim.
HASAN BLENT KAHRAMAN - Efendim, btn bunlardan
sonra unu sylemek gerekiyor, bir sz vardr "cmlenin
maksad bir rivayeti m uhtelif diye; biz aynen yle bir durum
dayz. Yaratcln, eitim sistemine aktarlmas ve onunla
btnletirilmesi konusunda sylenenlerin birbiriyle kesitii,
birbirini apraz kestii adeta hibir nokta ben de u ana
kadar saptayabilmi deilim ve galiba sorun, btnyle gelip,
Trkiye'deki eitim sisteminde kilitleniyor, ordada dmleni
yor, bunu mutlaka tartmak gerekir. Trkiye'de az nce de
belirtmitim, ben btn sorunlarn altnda, eitim sorununu
gryorum yahut btn sorunlardan daha nemli olarak,
yine, eitim sisteminden kaynaklanan sorunlar gryorum.
Kukusuz unu da vurgulamak gerekir, bu konuda en ok du
yarllk tam olanlar, retmenlerdir ve eitim sistemi tar
tlrken, eletirilirken yerine gre knanrken, burada
retmenlerin hakkn zellikle gzetmek zorunluluu var. Bu,
bir sistem sorunu, yreini bu ie en ok koymu olanlar belki
onlar; ama, tabi onlarn duyarll sorunu ortadan kaldrma
ya yetmiyor.
Trkiye'de eitim neden byle bir noktada gelip tkan
228

mtr: Bence bunun en temel nedeni eitimin bir ideolojik be


lirlenim noktasnda ele alnmasdr. Trkiye'de devirler dei
mitir, hkmetler, iktidarlar gelip gitmitir; bunlar eitimi
kendi ideolojileri dorultusunda yeniden tanmlamann zorun
luluuna adeta nsel olarak inanmlardr, tabi onun ardn
dan, byk bir karmaa gelmitir. Aslnda, kukusuz eitim
ideolojik bir eydir; ama, yzyln banda ilk eyreinde bizim
ki gibi gelien, kurulan, otoriter modernist toplumlarda ei
tim zellikle ideolojik bir ierikte btnlemitir ve toplumu
dntrmenin, toplumu yukarda belirlenmi hasl olmas ge
rektiine karar verilmi noktaya tamann en etkili arac ola
rak eitim grlmtr, oraya doru gtrebilmek iin de
ulusal eitim sistemi diye tarif edilen bu sisteme eitli
mdahalelerde bulunulmutur. Oysa, byle bir yan byle bir
zellii boyutu olduunu kabul etmekle birlikte, bugn eitim
bal bana bir teknoloji alandr, teknik bir alandr ve onun
sorunlar da kendi i teknokrasisi asndan, teknolojisi asn
dan ele alnp, ncelikle tartlmaldr. Trkiye gibi nfusu ok
gen bir toplumda devletin ok insan eitmek zorunda
kald, bulunduu bir toplumda da tabi buna ayr bir nem
vermek ve ok zel bir yaklam gelitirmek gerekiyor. Tabi
byle bir abaya girildii vakit, parac olmaktan mmkn
olduunca, bence, kanlmaldr ve btncl bir yaklamla
sistem kendi iinde dntrlmedike onun sana soluna
u ya da bu parasna getirilecek zmler, ancak, yeni so
runlarn kayna olabilir. Ben, burada kk bir parantezle
unu ifade edeyim; skolastie ok da kar birisi deilim;
nk, Trkiye gibi kiinin kendi yaantsnda veya yaamn
iinde bilgilenmesinin ve kendisini yetitirmesinin ok zorluk
lar ortaya koyduu toplumlarda eitim kurumlan elbette, bir
kere yaanan ve her eyi renciye yahut verdii kadarn
renciye veren kurumlandr. Bu nedenle de, bu kurumlarn
229

kendi i mantklarna zel bir nem vermek gerekiyor; fakat,


henz oraya kadar gelinememitir, bugn Milli Eitim Ba
kanl btesine baknz, yatrm kavram iinde tarta
canz, deerlendireceiniz, paylarla, bte paylaryla onun
cari harcamalarna ayrlan paylar tabi, bu skntnn kaynan
oluturunca, onun iinde daha zel yaratcla ynelik yeni
bir eitim sistemi getirmek, onun aratrmasn yapmak, labaratuvarn kurmakta g. yle birey syleyeyim; btn
bunlara ramen u umudu tamak gerekiyor, umutsuzlukla
beraber; Trkiye yazl kltrn oluturamadan, grsel kl
trlerin boyunduruu altna girdi, bu ok nemli bir noktadr.
Ben, bunu hep mmkn olduu kadar ok yerde sylyorum,
soyut dnme yeteneini gelitiremeden o alanda bir birikim
salayamadan, onunla btnlemi bir yazl kltr olutura
madan, bugn mediyetik kltrlerin etkisi altna giremeye
alt. Kukusuz bireysel yetenek dzeyinde bunun yararlar
vardr, salayaca yeni olanaklar, boyutlar sz konusudur;
ama, zerinde nemle durulmas gereken bir yerdir. Trki
ye'de insanlar ana dillerini unutmak zorunda kaldlar, hatta,
ben yle bir espri yaptm, bir yerde, dedim k i" nasyada bin
lerce dil, yzlerce kltr neredeyse gelmi gemi, demek ki
burann kaderi bir dili dourup sonra da kaybetmekmi, so
nunda da Trke'yi biz burada kaybetme noktasna geldik.
BAKAN - Umarm, katletmeden yaparz o ii. Kaybederiz;
ama, katletmeyiz.
HASAN BLENT KAHRAMAN - Aman ne kaybedelim, ne
katledelim, biz devam ettirelim; byle bir ortamda unu belki
sevinecek bir nokta olarak vurgulamak gerekir, ben ret
menlerden demin sylediim ereve iinde zr dileyerek
ifade etmek zorunda hissediyorum kendimi, rencinin bir
ok noktada eitim sistemini at kansndaym, ve bugnk
230

elikinin altnda yatan nemli nedenlerden birisi olarak da


bunu saptyorum. renci, bugn eitim sisteminin nne
gemitir; nk, bu mediyetik ortamda artk, onu nceden
karar verilmi ve yllar nce hazrlanm programlarla onun
koullanmlyla bir yerden bir yere gtrmek mmkn
deil, o kendi kalbnda akmak istiyor.
niversitelerde ok byk sorunlar yaanyor, zellikle bu
yaratclk asndan ben de bir yanyla gzlemlemek, yaamak
olanan buluyorum, yahut iindeyim; Erda Aksel'in "ben on
lardan yaratclk istemiyorum" sznn metaforik boyutuna
tabi katlyorum; nk, kim tarih kitabn daha iyi ezberle
mise ve kim elini iki yanna bastrarak o ezberi daha iyi tek
rarlyorsa, ona daha yksek notun verildii bir eitim siste
minden geip, gelip kendi kendimizle oyun oynarcasna o
rencilerden ok zgr, ok bamsz bir eitim sistemi iinde
kendi yaratclklarn ortaya koymay beklemek ok zordur.
Yaratcln en nemli yan, problemin ne olduunu tanm
lamaktr dendi; fizik, matematik derslerinde yaanan glk
de buradan kaynaklanyor. Tabi, onlarn belirledii teknoloji
dzeyini elde edemeyen, onun gerisinde kalan toplumun,
ben, sanatsal, kltrel ve teki alanlardaki, bilimsel alanlarda
ki, skntlarla yzyze geleceini dnyorum. nk, unu
unutmamak gerekiyor, denge, dengesizliin bir zel halidir,
entropiye gre asl olan dengesizliktir, zmszlktr, so
rundur; zm, denge onun bir zel halidir ve bunu yaratmak
sz konusudur, bunu tarif etmek, bunun alglamasn sa
lamak sz konusudur. Eer, eitim sistemi, bunu yaratabilir
se, kendiside bir para daha yaratc olabilecektir.
Teekkr ederim.
BAKAN - Ben teekkr ederim.
231

Efendim, son szmz gen arkadamz brakyoruz. Zey


nep Hanm, buyurun.
ZEYNEP DLL - Teekkr ederim.
BAKAN - Bu arada Bilkent niversitesinden bir davetiye
aldnz da hatrlatmak istiyorum.
ZEYNEP DLL - imdi, ben de bu panelin ilk gnne katl
mak frsat bulamadm iin, benimde deerlendirmem ve to
parlamam biraz yzeyde kalabilir; sadece burada deinilen
konulardan bahsetmek istiyorum.
Burada, bir deiim olmas gerektiinden bahsediliyor;
zaten, panelin dzenlenmesinin asl sebebi de sanrm bu
deiimi salamak; ama, deiimi sadece retmen ve
rencide sadece programlarla snrlandrmak bence ye te r
siz olur. Burada bahsedildi, yaratclk, yaratc davran gs
teren bir ocua zor ocuk damgasnn vurulmas sanrm,
toplumdaki bir nyargdan kaynaklanyor. Yaratcln gerek
tii bilinci, gerektii ekilde verilmemi topluma ve u andaki
medyada da bu verilmiyor; ama, bunu tartmak da sanrm,
bu toplantnn konusunu at iin buraya fazla girmek istemi
yorum. Yine de bunun en ak rnei, soru sormann eitimle
de ok kstlanyor olmas, retmen belki de kendi iini kolay
latrmak iin, soru sormay kstlyor, cesaretlendirmiyor;
ama, bu gerekli bir ey. Kald ki, rencilerin yaratclna
eilen retmenlerin hibir zaman rencinin soru sormasn
kstlamak yerine, soru sormasn zellikle istediini, cesaret
lendirdiini ve sorulara hibir zaman batan savma cevap
vermediini grdm.
Burada, yaratclk sevgi iidir dedik; gerekten insan yara
tabildii konuyu sever ve sevdii konuda yaratclk yapar;
ama, eer, konu ona yakn deilse, daha ncede bahsettiim
232

gibi bu konuda hibir katkda bulunamaz, katkda bulunma


istei hissetmez; konular eer, hayata balayamazsanz,
zaten renilmi de saylmaz. Mesela, trafikten de bahsedil
di, burada, trafik eitiminde birtakm trafik kurallar veriliyor,
ehliyet almak iin kursa giden rencilere; ama, bu kurallarn
gerek ve gerekli eyler vurgulanmad ve bu kurallar yorum
lanmad iin, yaadmz trafik terr zaten herkesin bildii
bir sorun; sonuta bu kurallara uymann gerekli olduunu da
kimse fark etmiyor ve kime bu kurallara uymay da dn
myor.
Sanrm, syleyebileceklerimin hepsi bu kadar; yaratclk
bilincinin topluma verilmesi gerekir; ama, bu da ok geni bir
konu, u anda burada buna girmek pek uygun deil sanrm.
Teekkr ederim.
BAKAN - Biz teekkr ederiz.
eerli arkadalarm, uzunca iki gnlk bir maratonun so
nunda bir yere geldik, bu bizim 1 7 nci Eitim Toplantmzn so
nudur; fakat, Trk Eitim Derneinin almalarnn ne ba
ne de sonu, devam edecektir. Q bakmdan, her konuyu belki,
gnlmzn ektiince tartamadk; ama, dile getirdik, bun
dan sonras iin bilgiler aldk, tler aldk, ynler aldk, onlar
gerekletirmeye alacaz, nerileri deerlendirmeye al
acaz. En nemlisi de, bugn burada tespit ettiklerimizi en
ksa zamanda bastrp, yayp, yalnz buraya katlanlara deil,
katlamayan Trk kamuoyuna, retmenlere, eitimden so
rumlu kurumlara, bakanlklara da iletmeye alacaz. Ben
de, dn katlamadm iin dorusu kendimi eksik buluyorum;
ama, bugnk almalara sabahtan itibaren katldm ve bu
panelde de aldm notlardan, setiim baz vurgular sizlerle
paylamak istiyorum.
233

Ipiirolu arkadamz, otorite zerinde durdu; otorite ve


otoriter kiilik. Hepimiz kendi hayatmzda yaamzdr, otori
teye ve otoriter kiilie kar tepki gsteririz; ama, otorite,
otoriter kiilik yle bir eydir ki, ona tepki gstereni dahi otori
te r yapar. Yani, tepki, azaltmadan otoriter varln yaps nasl
deitirilebilir? imdi, anne-babalar, ocuklar okulda dvl
mesin isterler; ama, evde kendileri dverler yahut kendileri
dvmezler, okuldaki dayaktan ikayet ederler. Ama, Trki
ye'de bugn bir kadn daya tartmas var; yani, anneler, ba
balardan dayak yiyor. stanbulda yaplm bir aratrmann
ilgin sonular var; parti gzetmeden sylyorum, hemen
hemen hanmlarn -stanbul'da yaayan hanmlarn- yzde
62'si ortalama olarak," kocam deil mi severde dverde, size
ne oluyor" diyor; ok ilgin ve sac solcu partiler arasnda
da, slamc veya laik partiler arasnda da anlaml bir ayrm
yok. imdi, byle bir ortamda siz nasl bir eitim yapacak
snz? imdi, acaba, byle bir ortamdaki yaratclk sorun
larnn zmn okuldan bekleyebilir miyiz? Yani, burada
okulla toplum arasnda ok yakn bir etkileim var. ocuk, top
lumdan geliyor, retmen toplumdan geliyor, program orada
yaplyor, arkadamzn ortam dedii ey zaten toplum, bura
da deime nereden balayacak? Yani, bu beenmediimiz
rgy skeceiz; ama, bunu neresinden baalayacaz?
nk, yeniden rmek iin, ayn malzemeyi kullanacaksnz,
bir yerden skeceksiniz, ben sklecek yerini bulmakta biraz
glk ekiyorum.Tabi, bu t r durumlarda, hani, tavuk mu
yumurta m nce geldi, zm yok; tavukla yumurtay bera
ber almak lazm; nk, yumurta tavuktan kar; ama, yu
murtadan kan tavuk deildir, nce bir civcivdir, sonra pili
olur falan. te, onu kt zaman yakalayp, daha baka trl
bir tavuk yapabilirsek, belki, konu deiecektir.
Ipirolu arkadamz ayrca, yalnz sanat retmenlerinin
234

deil, her retmenin biraz yaratc olabilmesi gerei zerin


de durdu. Bu tabi, bizi biraz daha geni bir konuya ret
menlerin eitimi konusuna getiriyor. Trkiye'deki eitim so
runlar konusunda karmza kan en temel sorun program
veya kitap deildir. Yaratc kiilerin, retmenlik mesleine
kazandrlmasdr. niversiteye giri snavlarnda bakyoruz, oraya mracaat, buraya mracaat en son tercih Eitim Fa
kltesidir, retmenliktir; baka hibir yere giremiyor ise.
Peki, bu baka hibir yere gidemeyen yalnz Eitim Fakl
tesine girebilen, yetenekteki kiilerden siz nasl bir yaratclk
bekliyorsunuz? Bu ksr dng eitimimizin temel sorusu gibi
gzkyor.
Erda arkadamz, "yaratclk, yaratc davran; ama,
yaratcln ierii nedir? Yani, bunun biraz da analitik olarak
iine bakalm" diyor, hakldr. nk, yaratclk tabi ki, iyi bir
eydir; ama, nedir bu iyi ey, bu iyi ey nelerden oluuyor
buna bakmamz gerekir ve burada da demokrasiyi buluyor;
yani, zgrl buluyor; ama, demokrasi sadece bir seim
sandnda yneticileri bir sre iin semek veya deitirmek
deil, demokratik davranabilmek. Japonlardan bir ey ren
dim diyor, "sanatta gzel olan, rnn kendisi deil, rnn
yaratlmas srecidir gzel olan" diyor, sanatnn davran
dr, boyasdr, srdr, problemi tanmlaydr, alma
sdr, yaamasdr. Eitimin gzel taraf, sonunda birisinin
okula girmesi mezun olmas deil, o srecin kendisidir. Mut
luluk, bir yere varp ona sahip olmak deildir, ona doru ilerle
mektir; nk, eer, buna sahip olmak diye tanmlarsanz,
ben srahi tuttuum anda srahinin deeri biter. te, de
mokrasiyi bu hale getirebilir miyiz?
Paneller verimli"olur mu olmaz m: Paneller ok verimli ol
mayabilir; ama, her panel, her sunu bir yerde bir kvlcm ya
235

ratabilir, bir dnceyi aydnlatabilir. Bir kitap, bir diyalog, bir


kii, bir varlk ok eyleri balatabilir. Benim hayatmda yle
bir ka retmen, bir ka kii var; hi beklemediim bir yerde
ok byk deimelere yol atlar; ama, ben, Erda arkada
mn u grne katlyorum: Panellerden ok ey bekle
mek yerine, belki ilgili retmenlerin zaman zaman birtakm
zor artlarda, birtakm atlye almalarnda, birlikte alma
larnda yarar var; tek tek de olabilir; ama, birlikte alp so
runlarn dile getirmek, birbirinden renmek. nk, orada,
gndem yoktur, program yoktur, zaman, ay molas yoktur,
insanlar bir masann etrafnda toplanp, enerjileri izin verdii
oranda saatlerce alabilirler, bunu gnll olarak, prog
ramn sonunda da devam ettirebilirler. Bunu da ihmal etme
meliyiz, biz sorunlar bu eit panellerde, oturumlarda, fo
rumlarda zmek istiyoruz, baz tanmlar burada yapmak isti
yoruz, buralardan sonular karmak istiyoruz, bunun kma
yaca grne katlyorum, dorusu; ama, bu tamamlana
bilirse, yararl da olur.
Tlay arkadamz "burada baz konular, kavramlar, tek
rarlar olduk" dedi; hakldr geri, tekrarladk; ama, baz eyler
ne kadar tekrarlansa yeridir, ya da yararldr diye dnyo
rum, belki, yeteri kadar da tekrarlamyoruz. Talim Terbiye Ku
rulundaki, program almasnn sonucunda verimli bir vadi
ye girmi olmas umut vericidir; umalm ki, bu almadan
kacak sonularda Talim Terbiyenin, Milli Eitim Bakanlnn
dikkatini eker, yararl olur; amacmz da zaten budur. Trk
Eitim Dernei yalnz, ynettii kolejlerin deil, Trk eitimine
bir hizmet vermeye alyor ve bu hizmetini de szel, grsel
medyalar yannda yazl olarak, basl olarak da ok ucuza da
datyor; gerekten bu dernein vlecek bir eyidir. Trk
Eitim Dernei son 10-15 yldaki, yaynlaryla bir eitim fakl
tesi gibi yayn yapmtr ve hala bu hizmeti de sunmaktadr.
236

Bunu reklam iin sylemiyorum; ama, bu hizmeti de yerine


getirmeye alyoruz.
Tlay arkadamz, buna ek olarak her derste yaratclktan
sz etti, buna tmyle katlyorum, her derste, yalnz sanat
dersinde, yalnz matematikte deil, yalniz problem zmede
deil, her derste yaratclk. Yani, o sekiz saate indirilmi sa
nat eitimine giri veya temel ders, acaba 4 saatte nasl ve
rilir? 45 dakikalk bir ders 5 dakikada nasl verilebilir? Burada
bir Parkinson kanunu var onu hatrlyorum; onun iki tane
maddesi var, bir tanesi diyor ki, "her i kendisi iin ayrlan za
manda biter" eer, iki ylnz varsa iki yl alrsnz, iki gn
nz varsa iki gn, bir saatiniz varsa bir saat, eer, program
be dakika sonra bitirecekseniz be dakika sonra bitirirsiniz.
Yeter ki, siz onun bilincinde olunuz, mesele, 4 saat meselesi,
8 saat meselesi deildir; mesele, o saatlerde ne yaptnz
meselesidir. Siz yle 4 saat kullanrsnz ki, ocuk o 4 saat
ten ald veriyle darda 12 saat alabilir. Ben emekli ol
dum; ama, 18 saat alyorum, kimse beni zorlamyor, imza
defteri de yok, srf onu kendi iimde duyduum iin alyo
rum, onun doyumu iin, onun mutluluu iin alyorum.
te, ii buraya getirebilir miyiz; kendimizden rnek vermemeye
de alyorum.
Efendim, igd meselesi doru. nsanolu, medeniyet,
uygarlk kltrleme yoluyla igdlerini minimum dzeye en
dk dzeye indirebilmi bir varlktr, bununla da vnr;
mesela, iinizde, "yeter artk, kes" diyen pek ok igdsel
tepki duyarsnz; ama, nezakete aykr olduu iin sylemezsi
niz. nsanolu, igdlerini artlanmayla nlemektedir; ama,
tmylede igdlerinden kurtulamamtr. Aslnda, hayata
kar gsterdiimiz tepkilerin temelinde igdler balar,
sonra igdleri biz grlr, iitilir, yazlr hale getirmeye
237

alrz, onlar biraz terbiye ederiz, kltre ederiz, giydiririz,


ssleriz yle sunarz; ama, igdlerden tamamen kurtula
mayz. Arkadalarmz, buna dediler ki, "igdy reddetmey
elim; ama, igd gerekli olsa veya ii balatsada yeterli
deil, o igdnn ynlendirilmesi gerekiyor; yle bir igd
sel yetenek varsa, onun gelitirilmesi, kefedilmesi gerekiyor.
Kimde var kimde yok bilmiyorum; ama, o igdsel tepkiyi
hemen susturmamalyz, hemen bastrmamalyz, onu ynlen
dirmeliyiz" demek istediler sanyorum.
te, yaratc retmenlik de biraz budur, o retmeni nasl
yetitirelim; o retmenleri hangi retmenlerle yetitirelim,
haydi, yaratc rencileri, byle yaratc retmenlerle
yetitirelim de acaba, bugnk Eitim Fakltelerimizde o
retmeni yetitirecek, retmen kadrolarn toplayabiliyor mu
yuz? Eer, onu yapamyor isek, toplumdaki, genel sanat haya
tmz, ki, btn bilgilerimizin, retilerimizin kayna toplum
olduuna gre, toplumdaki yaratclk dzeyi nedir, medyadaki
yaratclk dzeyi nedir? Yani, sanat nasl dllendirelim, sa
nattaki baarya ka milyar verelim, yaratclk fonundan diye
dnyorum.
Maddelere bakyorum, hzl olarak geiyorum; efendim,
Blent Kahraman arkadamz, "yaratclk konusu bir eitim
sorunu" dedi, doru, peki ne yapalm? Srekli deime ieri
sinde, otoriteye tekrar deindi, "bu bir otoriteyi srdrme
veya toplumu srdrme arac olarak kullanlyor ve szelden
grsele getik" diyor, "soyutlama dzeyine uramadan veya
orada yeterince durmadan" Tabi, biliyorsunuz, geleneksel
kltrler, szel kltrlerdir; biz yazmaktan ok konumay se
viyoruz. imdi, grmeyi grmeye getik; fakat, yeteri kadar
okumuyoruz ve yazmyoruz. Bunu daha nce bir iki toplantda
sylemitim; ama, bulunmayanlara tekrar edeyim, geenler

238

de iki tane Hacettepeli rencimiz otobste bir retmenle


rini met ediyorlar, diyor ki arkada "sen, o hocann dersine
hala gidiyor musun." "gidiyorum" "ne buluyorsun?" "vallaha ne
bulduumu bilmiyorum; ama, retmenimiz okur-yazar birene benziyor" diyor. Bu ok nemli; nk, rencilerin deer
lendirmesinde demek ki, her retmenlerini okur-yazar da
bulmuyorlar; bir tane bulunca "aman gidelim, belki ondan
bize bir ey gelir" diyorlar.
(................ ) - da okur-yazar bir renci demek ki.
BAKAN - Okuryazar bir renci.
(...............] - nk, yle renciyi bulmakta g.
BAKAN - 0 da doru haklsnz, ite, bunu nasl talaf
edeceiz. imdi, paneller, medyalar, kanallar, gazeteler ok
gzel; ama, Trkiye'de btn bu ansiklopedi dlne ramen,
okuma dyor, kitaplarn says ve basks dyor. te,
szelden grsele geelim; ama, yazl bilgiyi ne yapacaz;
tabi yazl bilgi soyuttur, dorusaldr, bizi dndrr, onu
gelitirmiyoruz. Efendim, bir yerde, belki buna geebilmek
iin retmenlik sanatndan sz edebiliriz. retmenlik yalnz
bir meslek deil, bir sanattr, bir cevheri kefedip, onu
yaatmaktr. Japon kltrnden rendiim bir ey var diyor
ki, Japon kltrnde en yksek sanat insan yetitirme sana
tdr; yle bir insan yetitirme sanat ki, bireylerin herbirisine
bir sanat kazandryor, her insan bir sanat; ama, bu sanat
uygulayan bir anne var. Demek ki, btn sanatlarn en
yksei o annelik sanat veya yetitirme sanat.
Blent Kahraman arkadamz, ayrca bir nemli gzlemini
de bizimle paylat: "Skolastie kar deilim; ama, toplumun
eitim rnleri okulu amaya balad" dedi. Yani, "bizim
rencimiz, okuldaki programlarn ve de retmenlerin n
239

ne gemeye balad" dedi. Bu nemli; bu benim de yllar nce


dndm, yazdm bir ey, bu sefer de inallah ya
ynlanacak, "skolastikten sosyal eitime" diye bir kitap yazdm;
Trkiye'de eitim srecinin okul dnda daha etkili olduunu
dnyorum; yani, toplum okulu belirliyor, okul toplumu be
lirlemiyor. imdi, eer, bu gerei grrsek, o zaman belki
okullarmz kurtarabiliriz. Biz, imdi, rgn eitimde toplu
mun bu belirleyiciliine kar kyoruz ; halbuki, onu yanmza
alp, onun desteiyle okulla toplum arasndaki bu uyumazl
ortadan kaldrabiliriz.
Kahraman arkadam "dengesizlik kuraldr, denge zel hal
dir" dedi, dorudur; hani, bize denklem izdirirlerdi lisede, o
izdiimiz eri yle bir eridir ki, erinin bir yan koullar do
rular, br yan dorulamaz. Sadece, o erinin getii gzergah, noktalar denklemi zer, denklem ok zel bir haldir,
onun dndaki btn olanlar denklemi zmez; yani, hayatta
dengesizlik alanlar, denge alanndan ok ok kktr, den
ge adeta, olumlu ile olumsuzun arasndaki arakesittir, mate
matik adan.
Efendim, bir arkadamz bize, ky enstitlerini sordu,
tabi, biz burada eitim, Trk eitim tarihi zerinde durmad
mz iin, ona yer veremedik; ama, eksikliimizide kabul ede
lim, kastmz yoktu, ky enstitleri kye ulaamayan T.C nin
kye ulama abasdr; ok byk bir harekettir; dnya
zerindeki yanklar Trkiyeden de fazla olmutur. Sanat eiti
mi asndan nemli de bir katks olmutur; Trkiye'yi dnya
da tantan, Nobele aday olan, Trk adn dnyaya duyuran,
sanatlar bu ortamda yetitiler, biz onlar kye retmen
olsun diye yetitirdik; ama, eitimde byle bir cilve var, siz o
maksatla yapyorsunuz, baka yerde sonu alyorsunuz. Bu
ky enstitlerinin bana gelen dramatik olayda yalnz, Trki

240

ye'deki dinci kesimlerin tepkisini deil, ky enstitlerini bir k u r


tulu yolu olarak, yllarca tasarlayp, uygulayan bir partinin
seim endiesiyle kendi yaratt yavrudan vazgemesi, onu
inkar etmesi rol oynamtr. Bu gerei de dile getirmek, bili
min namusuna saygl olmak demektir, bunu da yazdm iin
sylemekten ekinmiyorum.
Efendim, bu arada bir ka arkadamz sevgi zerinde d u r
dular, sevgi ile yaratclk doru. Sevilen, sevildiini bilen kiile
rin, kiilik gelimesinde yaratcln nemli bir rol oynadn;
bazen tersininde olduu, sevilmeyen kiilerde de yaratclk
grlyor; ama,sevilenlerde yaratclk daha ok. Peki, sevgi
nereden douyor, acaba biz gzeli sevdiimiz iin mi, gzel
olduu iin mi seviyoruz; benim kanaatim, yaratlarmz sevi
yoruz, insan yaratc ise bir eyler yaratyor ise yaratt ii se
viyor, bir yerde benciliz diye dnyorum. Sevgi kendiliin
den olan bir ey deil, biz sevgiyi bilerek bu dnyaya gelmiyo
ruz, sevmeyi reniyoruz, tpk grmeyi rendiimiz, konu
may rendiimiz gibi.
Zeynep arkadamz bir yerde, niversite hayat elikisi
zerinde de durdu, dorudur; ama, bunu kapatmak zorunda
yz, niversitede kanaatimce hayatn bir parasdr, hayatta
olup bitenleri tmyle bir tarafa brakp, niversitede onun
ok dnda eyler yaratamazsnz, yaratsanz, onlar kullana
mazsnz.
Son olarak, yaratc yol tek deildir; onun iin teke indirge
me abalar, nerileri, bugn burada grdnz, dinlenildi,
saygyla karland; ama, pek de destek bulmad, sanat ve
eitim zm tek olan sreler deildir, ayn amaca eitli
yollardan varlabilir. Eer, demokrasiye getirecek olursak, de
mokrasi birlik iinde eitlilik, eitlilik iinde birliktir; amaca
varmak iin eitlilii asla inkar etmemek lazm. Otoriter
241

zmler, o eitlilii bire indirgemek, yolu teke indirgemek


istedikleri iin baarl olamyorlar. Her ne retiyorsanz, her
neyi reniyorsanz, eitlilii ortadan kaldrmaya almay
nz, eitliliin snrland, kstland yerde yaratclkta ok
byk lde snrlanm oluyor.
Efendim, bir ka dakika rtarla toplantnn deerlendirme
sini burada bitirmi oluyoruz; ama, unutmaynz, bu szler,
bu fikirler, deerlendirilecek, yazlacak, yaynlanacak ve arzu
eden herkese ulatrlacaktr. nerilerinizi bizim derneimize
bildirirseniz, onlara da biz ulatrmaya alacaz.
Hepinize teekkrler ve iyi akamlar diliyorum.
Tabi, sizler iinde bu panele katlan ve katkda bulunan
btn arkadalarmza, soru soranlara da ayrca teekkr
ediyorum.

242

DZN

ZN

Erda AKSEL

: 167, 178, 222, 226

Tlay ARICI

: 167, 183, 191, 209, 210,


214, 215, 224, 227

Ayegl ATAMAN

: 30, 105, 107, 125, 127,


129

Zeynep DLL

: 167, 196, 216, 232

Bozkurt GVEN

: 105, 129, 136, 139, 142,


155

Ahmet NAM

: 1, 3, 11

Zehra IPROLU

: 156, 170, 218

Hasan Blent KAHRAMAN

: 167, 191, 214, 228, 230

Ningur NOYANALPAN

: 4 1 , 37, 39, 59

Veysel SNMEZ

: 144, 159, 164, 167

nci SAN

: 55, 69, 71, 101, 138

Tosun TERZLU

37, 47, 65

Ayenur YONTAR

16, 17, 33, 35

246

EK 1

TRK ETM DERNE


XVII. ETM TOPLANTISI
PROGRAMI

TRK ETM DERNE


XVII. ETM TOPLANTISI

YARATICILIK ve ETM
25-26 Kasm 1 993

YER

: TBTAK Konferans Salonu


A tatrk Bulvar No. 2 2 1 Bakanlklar/ANKAR A

249

"YARATICILIK VE ETM"

2 5 - 2 6 KASIM 1 9 9 3
2 5 KASIM 1 9 9 3 PEREMBE

10 .0 0 -1 0 .3 0

AILI

Prof. Dr. zcan DEMREL


[TED Bilim Kurulu Bakan)

Prof. Dr. Rt YCE


[TED Genel Bakan)

10.30-11.00

BRNC OTURUM

BAKAN

Dr. Ferhan OGUZKAN


(TED Bilim Kurulu yesi)

KONU
KONUMACI

'YARATICILIK:
Temel Kavramlar ve Kuramlar
Prof. Dr. Ahmet NAM
(ODT Felsefe Blm)

1 1 .0 0 -1 1 .1 5

TARTIMA

1 1 .1 5 -1 1 .3 0

ARA-AY

1 1.30-12.00

KNC OTURUM

BAKAN

Prof. Dr. Bekir ONUR


(TED Bilim Kurulu yesi)

KONU

"nsanda Yaratcln Geliimi"

KONUMACI

250

Yrd. Do. Dr. Ayenur YONTAR


(B.. Eitim Fakltesi)
*

1 2 .0 0 -1 2 .1 5

TARTIMA

1 2 .1 5 -1 4 .0 0

LE TATL

14.00-15.00

NC OTURUM

BAKAN

Prof. Dr. Cemal TALU


[TED Bilim Kurulu yesi]

KONU

'Yaratcln Toplumsal ve
Kltrel Boyutlar"

1 4 .0 0 -1 4 .3 0

Prof. Dr. Bozkurt GVEN


[TED Bilim Kurulu yesi)

1 4 .3 0 -1 5 .0 0

Prof. Dr. Tosun TERZOLU


(TBTAK Bakan)

KONU

"Bilimde Yaratclk,
Yaratc Bilim Adam"

1 5 .0 0 -1 5 .3 0

TARTIMA

1 5 .3 0 -1 5 .4 5

ARA-AY

15.45-16.15

DRDNC OTURUM

BAKAN

Do. Dr. Meral LEL


(TED Bilim Kurulu yesi)

KONU

-"Sanatta Yaratclk, Oyun , Drama"

KONUMACI

Prof. Dr. nci SAN


(A. . Eitim Bilimleri Fakltesi)

1 6 .1 5 -1 7 .0 0

TARTIMA

251

2 6 KASIM 1 9 9 3 CUMA

10 . 0 0 - 11.00

BESNC OTURUM

BAKAN

Prof. Dr. Sabri KO


[TED Bilim Kurulu yesi]

KONU

"Eitimde Yaratcla Genel Bak"

1 0 .OG -1 0 .3 0

Prof. Dr. Ningur NYANALPAN


(G. . Eczaclk Fakltesi]

KONU

"Eitim Srecinde Yaratclk"

1 0 .3 0 -1 1 .0 0

Prof Dr. Ayegl ATAMAN


(G. . Eitim Fakltesi]

1 1 .0 0 -1 1 .3 0

TARTIMA

1 1 .3 0 -1 1 .4 5

ARA - AY

11.45-12.15

ALTINCI OTURUM

BAKAN

Prof. Dr. Ilhan AKHUN


(TED Bilim Kurulu yesi]

KONU

'Yaratc Qkul, retmen , renci"

KONUMACI

Do. Dr. Veysel SNMEZ


(H. . Eitim Fakltesi]

1 2 .1 5 -1 2 .3 0

TARTIMA

1 2 .3 0 -1 4 .0 0

LE TATL

14.00-16.00

PANEL

BAKAN

Prof. Dr. Bozkurt GVEN


(TED Bilim Kurulu yesi]

252

KONU

"TRK ETM SSTEMNDE


YARATICILIK SORUNLARI VE
ZMLER"

PANEL YELER

Do. Dr. Zehra IPROLU


(I. . Edebiyat Fakltesi]
Do. Erda AKSEL
(B. . Grafik Sanatlar)
Tlay ARICI
[Milli Eitim Bakanl Danman)
Hasan Blent KAHRAMAN
[Kltr Bakanl Danman]
Zeynep DLL
[TED Ankara Koleji Vakf zel Lisesi
rencisi)

16.00-17.00

TARTIMA VE GENEL
DEERLENDRME

253

EK 2

YAYINA HAZIRLIK ALIMALARINDA


GEREKL DZELTMELER N
LGLLERE GNDERLEN
YAZI RNE

Sayn

Derneimizce dzenlenen ve 25-26 Kasm 1993 tarihle


rinde TED Konferans Salonu'nda yaplm olan "YARATICILIK
VE SORUNLARI" toplantsnda sunulan bildirilerin ve panel
konumalarnn bir kitap haline getirilmesi almalar srd
rlmektedir.

Bu toplantda.........................................................................
........................................................................................ konulu,
BLDR/PANEL ile ilgili olarak;

( ] Sunduunuz konumann,
( ) zleyicilerin yneltmi olduklar sorulara verdiiniz ce
vaplarn
( ) izleyici olarak, toplantnn "Tartma" ksmlarnda
katk niteliindeki konumanz, bildiri sahibine ya da panel
yelerine ynelttiiniz sorularn, ses alc gereten belirlene
bilen metni ekte sunulmutur.
9

Mays 1 994 tarihine kadar ekte sunulan metinde, met


nin aslna sadk kalarak yaplmasn gerekli grdnz
dzeltmeleri, eklemeleri ve karmalar yaparak yaynlanma
sn istediiniz metnin, Derneimize ulatrlmasn dilemekte
yiz. Bu yaynmzn ksa srede yaynlanmas planlanmak
tadr. Bu bakmdan, gerekli dzenlemelerden sonra, yaznz
basma hazr bir biimde daktilo ile yazlm olarak gnder
menizi beklemekteyiz.
257

Ayrca, halen dzeltme yapmak zere gnderdiimiz ekte


ki metinde, gerekli dzenlemeleri yaptktan sonra, bu met
nin ve toplant srasnda verdiiniz (ayet verdiyseniz) bildiri
veya panel konumanzn metninin baslmasn belirten, "BA
SILABLR" ibaresi ile imzal olarak gndermenizi istemekte
yiz.
Bilginizi rica eder, ilgileriniz iin teekkr ederim.
Sayglarmla
Mehmet BAKLACI
TED Genel Mdr

NOT :

1 -

Ekte sunulan metnin dzeltilerek, yeniden ya


zlmas halinde, tarafmzdan gnderilen me
tinle beraber iadesi,

2 -

Dzeltme srasnda yazm kurallarna dikkat


edilmesi,

3 -

Gereksiz grdnz paragraf ve cmlelerin


karlmas, konumanzn erevesini aacak
ekler yaplmamas ve yabanc isim ve terimle
rin orjinali ile Trke okunuunun belirtilmesi
rica olunur.

EK 3

TRK ETM DERNE


YAYINLARI

A. ETM DZS YAYINLARI


Yksekretime Giri Sorunlar................................Tkendi
Ulusal Eitim Politikamz........................................ 50.00. Temel Eitim ve Sorunlar.........................................Tkendi
ocuk ve Eitim ......................................................50.000.[2. Bask)
Okulncesi Eitim ve Sorunlar..............................75.000.(2. Bask)
Atatrk ve Eitim ................................................... 90.000.(2. Bask)
Bugnden Yarna Ortaretimimiz.......................... Tkendi
Genliin Eitimi ve Sorunlar ...............................50.000. Trkiye'de Meslek Eitimi ve Sorunlar................... Tkendi
Eitimde Psikolojik Hizmetler ve Sorunlar...........9 0.000 .(2. Bask)
Yaygn Eitim............................................................. Tkendi
Yksekretimde Deimeler...............................5 0 .0 0 0 Demokrasi in Eitim ........................................... 50.000 . Eitimde Laiklik.......................................................75.000 . Sanayileme Srecinde
Trk Eitimi ve Sorunlar.................................... 1 1 0 .0 0 0 Ortaretimde Yenileme..................................... 9 0 .0 0 0 261

B. RETM DZS YAYINLARI


Ortaretim Kurumlarnda
Yabanc Dil retimi ve Sorunlar...................... 50.000 . Ortaretim Kurumlarnda Fen retimi ve
Sorunlar............................................................... 50.000. Ortaretim Kurumlarnda
Matematik retimi ve Sorunlar........................50.000 . Ortaretim Kurumlarnda
Trk Dili ve Edebiyat retimi ve Sorunlar......50.000. Ortaretim Kurumlarnda Beden Eitimi
ve Sorunlar............................................................. 50.000. Ortaretim Kurumlarnda Mzik retimi
ve Sorunlar............................................................. 50.000. Ortaretim Kurumlarnda
Resim-l retimi ve Sorunlar..............................50.000. Ortaretim Kurumlarnda
Din Kltr - Ahlk Bilgisi retimi ve
Sorunlar..................................................................50.000. Ortaretim Kurumlarnda
nklp Tarihi ve Atatrklk retimi ve
Sorunlar...................................................... ........ 90 0 0 0 lkretim Okullarnda
Trke retimi ve Sorunlar........................... 100.000.262

C. ARATIRMA DZS YAYINLARI

retrren Gzlem El Formu El Kitab......................Tkendi


Yurt Dndan Dnen Genlerin Sorunlar.............. Tkendi

D. NL ETMCLER DZS

Hasan Wi YJcel ..................................................... 4 0 .0 0 0 .E. ETM VE BLM DERGS

Her ayda bir yaymlanan Eitim ve Bilim


Dergisi 96. saysna ulamtr............................. 50 .0 0 0 .F. ETM VE BLM DERGS ZEL SAYILARI

Ders Geme ve Kredi Sistemi: lk Uygula


m alar......................................................................40.G00. Yksekretimde Nasl Bir Yasa?....................... 40 .0 0 0 .-

263

YAYINLARIN SALANMASI
1. TED Yaynlan, Kzlrmak Sokak No: 8 / 8 Kocatepe/
ANKARA adresine bavurarak salanabilir. Bu bavu
rularda Eitim ve retim Dizisi yaynlarnda, retmen
ve rencilere % 20 indirim yaplr.
2. Bulunulan yerin Ziraat Bankas kanalyla T.C. Ziraat Ban
kas Ankara, Mithatpaa ubesi nezdindeki 3 0 4 4 0 /A 1228 no.lu hesaba para yatrarak banka makbuzu ve
posta creti ile sipari verilebilir.

Tel

264

: 4 1 8 0 6 14

F a k s : 4 1 7 5 3 65

ISBN 9 7 5 - 7 5 8 3 - 0 2 - 2

You might also like