Professional Documents
Culture Documents
Yrd. Do. Dr., Karadeniz Teknik niversitesi Edebiyat Fakltesi, Tarih Blm retim yesi;
E-mail: karacavus2001@yahoo.com
88
AHMET KARAAVU
Abstract
Throughout the course of history, the question of what the nature of
humans is has always been asked and the answer that it is civilized or
societal has been given. This acceptance has been the source of action
regarding ideas about humans from Platon to Aristo, Farabi to Ibn
Haldun, and Tursun Bey to Knal-zde Ali elebi. However, they have
established their own way of thinking via their differences in details. This
starting point affected from ancient Greece and pre-Islam Turkish
traditions and which has been taken as a referance point in establising the
traditional Islamic-Ottoman perspective towards human, society, leader
and state has become a dogma over time. To express this idea the
synonomous words ictim and temeddn have been used. However, with the
decline of the Ottoman Empire, the thinking system and vocabulary used
for it changed. The Ottoman Empire which turned its face completely to
Europe in the 19th century, traditional terminology was tried to be adapted
to western style or new terminology was created; western terminology was
used to meet new developments. In this period the French word civilisation
whose Turkish equivalent is medeniyet which changed the classical
perception of people, society and state was used instead of the classical
term temeddn. The history of the word Civilisation in Turkey began with
Mustafa Reit Paa and after a short while was replaced by medeniyet. Thus
medeniyet has been one of the key notions of the modernization period of
Turkey beginning with the Ottoman times. New terminology brought new
ideas and completely changed the ontological references of the Ottoman
intellectuals. The aim of this study is to examine the period of change from
temeddn to medeniyet with the help of the meanings and duties civilisation has
undertaken thruoghout the course of history.
Keywords: Civilization, policy, modernization, progress, education.
Giri
Kelime ve/veya kavramlarn tarihini aratrmak, yorucu ama saysz
faydalar olan bir itir.1 nk insanlar kelimelerle dnr, kelimelerle
konuurlar ancak kelimeler ou zaman anlatlmak istenileni karlayamazlar.
Bunun sonucu olarak zaman iinde kelimlerde anlam eitlilii ve kaymas
ortaya kar. Szcklerin tarihi zerine yaplan almalar, anlam kaymalarnn ve
eitliliklerinin anlalmasnda, dolaysyla insann zihin haritasnn
belirlenmesinde byk neme sahiptirler.2 Yani kelime tarihi, szcklerin
bugnk anlamlarna indirgenmesi suretiyle gemiin deerlendirilmesinin
nne geilmesine katk yapacaktr. Zira gemii bugnn deer yarglarna
mahkm eden en nemli aralardan biri dildir. Baka bir deyile dil
indirgeyicidir ve canl bir varlk olduu iin, kelimelerin tarih iinde kazand
anlamlarn byk ksm, ou zaman sadece uzmanlarn ilgi alanna girer. Dier
Lucien Febvre, Uygarlk, Kapitalizm ve Kapitalistler, ev. M. Ali Klbay, Ankara 1995, s. 9.
rnein Febvre, Franszcadaki civilisation kelimesinin tarihini yapmann, gerekte
Fransz zihniyetinin XVIII. yzyldan beri maruz kald ve gerekletirdii devrimlerin
en derinlerinden birinin evrelerini yeniden kurmak olacan belirtmektedir. L. Febvre,
Uygarlk, s. 10.
1
2
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
89
taraftan insan, zaman iinde ortak bir dnce dili kurabilmek iin her zaman
her yerde geerli olan standart anlamlara ihtiya duymutur. Bu amaca ulamak
iin de kelimeler szlk manalarnn dnda terim anlamlar kazanmlardr.
Yani kavramlar dncenin evrensel dili olmak iddiasndadrlar. Bu nedenle de
ontolojik referanslarla ykldrler. te bundan dolay insanlar kavramlara
verilecek standart anlamlar konusunda bir trl anlaamamlar ve yzyllar
sren tartmalara kap aralamlardr. Temeddn, medeniyet ve civilisation bylesi
kelime/kavramdr. Bahsedilen kavramlar, sadece Trkiyede deil btn
dnyada tartma konusudur. Bu aratrmada her kavramn tarihi, mmkn
olduunca incelenmeye ve gelenekten modern dneme Osmanl dnce
dnyasnda yaanlan deiim ve dnmler deerlendirilmeye allmtr.
Fransada ortaya ktktan sonra dier Avrupa dillerine yaylp bir kavram
haline gelen civilisationun Trkesi medeniyet, ilk defa 1838de Sadk Rfat Paa
tarafndan kullanlm ve sonra Trkeye yerlemi bir kelime/kavramdr. Bu
nedenle medeniyetin Osmanl-Trk modernlemesindeki yerinin ve manasnn
tespit edilmesi, Trkiyenin son iki yz ylnn anlalmas abalarnda yol gsterici
olacaktr. Baka bir ifadeyle, Trkiyeyi anlamak iin hem medeniyetin hem
civilisationun kelime tarihini ve kavramsal erevesini detayl bir ekilde
incelemenin eitli faydalar bulunmaktadr. Ayn ekilde bu almann dier
nemli kavram temeddndr. Zira temeddn, geleneksel slam-Osmanl bilgi
sisteminin insan, toplum ve devlet anlaynn temel ilkelerini anlamak amacyla ele
alnmas gereken bir terimdir. Yani geleneksel dn biiminin temel kavram
olan ve XIX. yzylda bazen medeniyetin yerine de kullanlan temeddnn yaplan
deerlendirmelere esas tekil etmesi gerekmektedir. Dolaysyla temeddn ve
medeniyet-civilsationun karlatrmal analizini yapmak, Osmanl zihin dnyasnn
temel belirleyenlerinden birinin tespit edilmesinde byk faydalar salayacaktr.
Bugn medeniyet ile ilgili tartmalar, genelde kelimenin ortaya k
srecinden bamsz ve tarihsel balamndan kopuk biimde, ounlukla
kavrama olumlu deerler yklemek suretiyle srdrlmektedir. Bylece insanlar
kavramn ieriini istedikleri gibi doldurma frsatn da elde etmektedirler.
Szgelimi, Vefa Tadelen medeniyeti, slam bir ierikle tanmlamaya alt bir
makalesinde, konuyu Habil-Kabil meselesi zerinden ele almaktadr. leri
srd dnceleri Kurana dayanarak deerlendiren Tadelene gre,
geleneksel slam-Osmanl ontolojisinin, insann varolu itibar ile medeni
olduunu kabul eden temel gr, Arapa mdn kknn szlk anlamndan
hareketle yerleiklik olarak ele alnmaldr. Baka bir deyile, medne ehir
anlamna geldiine gre medeniyet yerleiklii ifade eden bir kavramdr. Yani Hz.
Ademin oullar Habil hayvanc, Kabil ise iftiidir. Zira Kabil ekin, Habil hayvan
kurban etmiti. Dolaysyla insann dnyadaki varoluunun ilk halinde tarm ve
hayvanclk kltr sz konusudur. Bu da insann kkeninde yerleik yaamn
90
AHMET KARAAVU
olduunu
gsterir.3
yleyse
medeniyet
yerleiklik
dzleminde
deerlendirilmelidir.4 ncelikle belirtilmelidir ki daha sonra tartlaca zere,
geleneksel dncedeki insann varolu itibaryla medeni olduuna dair kabul,
yerleiklie deil toplumsalla atf yapmaktadr ve bu siyaset felsefesi ile ilgilidir.
kinci olarak bizim alma alanmz din bilimleri olmad iin Kuran tefsir ya
da tevil edecek durumda deiliz. Ancak eer Tadedelenin Habil-Kabil
meselesinde at yoldan gidilecek olursa ok farkl sonulara klmas, hatta o
anlatnn yerleiklii yerip, gebelii ycelttii neticesine bile ulalmas
mmkndr. yle ki eer Kabil ifti ise yerleik olma ihtimali yksektir. Buna
mukabil Habil hayvanc ise yerleik olmak bir yana, belki gebe yaamak
mecburiyetindedir. Cana kyan Kabil olduuna gre yerilen yaam,
hayvanclktan dolay seyyar olma ihtimali yksek bulunan Habilinki deil,
iftilii nedeniyle yerleik hayata daha yatkn olan Kabilinkidir. Yani bu anlaty
yerleiklerin tamahkrlklar, hakkna raz olmayan bir yapya sahip olduklar ve
amalarn gerekletirmek iin kan dkmekten ekinmedikleri dncesiyle de
tefsir etmek mmkndr. Kald ki bu anlatnn, insann varoluunu devam
ettirmek iin mutlak surette icra etmek zorunda olduu iki temel retim
biiminden bahsettiini sylemek de olanakldr. Zira tarm ve hayvanclk
insann en temel ihtiyacn, yani beslenme gereksinimini gidermek iin mutlaka
icra etmesi gereken mesleklerdir. Nitekim tarih iinde eitli uygarlklarn tarm
ve hayvancla verdikleri nemi betimleyen metinlere rastlanmaktadr ve bu iki
retim biimi arasnda bir ekimenin daima var olduu gzler nne
serilmektedir. Szgelimi Smerlerden kalma kitabelerde dahi retim biiminin
3 Gordon Childe, Tadelenin tam aksi grtedir. Ona gre dnlenin aksine insanlk, ilk
defa tarmsal faaliyetlerde bulunmaya balad dnemlerde yerleik deil gebedir. yle
demektedir: Tarma balamakla yerleik bir yaam tr semek birbirinin ayn deildir. teden beri
iftinin yerleik yaamna kart olarak evsiz barksz avcnn gebe yaam gsterilir. Bu kartlk gerek
ddr uydurmadr. Bugn bile Asya, Afrika ve Gney Amerikada ekim yapmak demek allkta ya
da ormanda bir para topra bulup temizlemek, apa veya sopayla kazmak, tohum ekmek, sonra da rn
kaldrmak demektir. Toprak srlmez, gbrelenmez, yalnzca ertesi yl yeniden ekilir. Bu durumda aradan
birka mevsim geince verim gzle grlr biimde der. Bunun zerine yeni bir toprak paras temizlenir,
bu toprak paras da verimsizleinceye dein bu yntem yenilenir. ok gemeden yerleme alanna yakn
topraklar tmden kralar. buraya varnca insanlar yola der, baka yrelere yerleir. Bkz.: Gordon
Childe, Kendini Yaratan nsan (nsann alar Boyu Geliimi), ev. Filiz Ofluolu, stanbul 1996,
s. 58-59; Ayn ekilde M. A. Lahbabi de insanlk tarihinde, Yerleik site hayatnn anormal ve
arzyi temsil ettiini belirtir. Ona gre Belli bal ilk hayat tarz daima g (migration), yani
insanlarn maddi yklerini olduu kadar, tanrlarn, mevsimlik bayramlarn, folklorunu, tekniini vs.
kendileri ile birlikte tadklar uzun sreli yer deitirmeler olmutur. Muhammed Aziz Lahbabi,
Kapaldan Aa Milli Kltrler ve nsan Medeniyet, ev. Bahaeddin Yediyldz, Ankara 1996, s.
21. (Dokusuna biraz Arap hatta Sami milliyetilii sinmi olmakla birlikte, olduka deerli
denemelerden oluan bu eserin tamam, Batnn medeniyet eksenli smr dzenini
eletirerek kendi deer ve dnce dnyasndan zm nerileri getirmeye almaktadr.)
4 Vefa Tadelen, Medeniyet nsanln Ortak Dili, Hece-Medeniyet zel Says,
186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 9.
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
91
92
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
93
94
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
95
96
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
97
98
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
99
100
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
101
icat edilmitir. Zira kavram, ilk zikrediliinden ksa bir sre sonra, Avrupann o
zamana kadar oluturduu deerler toplamn ifade eder bir ekilde kullanlmaya
balanmtr.37 Bu kullanm zellikle XIX. yzylda iyice younlam ve
smrgeciliin meruiyet zeminini oluturmutur. Bat d toplumlar vahilik ve
barbarlkla yani civilize (medeni) olmamakla itham edilmi ve kavramn temsil ettii
deerler, btn dnyann, Avrupann dinmek bilmeyen smrgeci itihasnn
tasarruf alan haline getirilmesinde kilit bir rol oynamtr.38 u halde modern
kullanmda civilisation denildii zaman Avrupa deerleri, barbar-vahi dendii zaman
Bat d toplumlar kastedilmektedir ve civilisation Batnn o zaman geldii
noktann, ulat deerlerin, dier toplumlara dayatlmasnn, onlarn
barbarlktan39 (wild, savage, goth, gothic, defacer, bestial, heathen, heathenish,
uncivilised vb.)40 civilisationa tahvil edilmesinin ve oralarda Bat merkezli bir dnya
algs yaratlmasnn kavramsal erevesini ifade eden bir kelime/terimdir.
Yaplan btn bu aklamalar zetlenirse, hibir deer yklemeden, sadece
szlk anlamlar dikkate alnarak deerlendirmesi yapldnda civilisationun, krkent elikisi zerine kurulu bir sosyolojiyi yanstt net bir ekilde ortaya
kmaktadr. Bu sosyolojinin, kentin toplumsal katmanlar ve cinsiyetler arasnda
var olduu kabul edilen eitsizlikler ve farklar da iin iine katarak bunlar
zerinden hiyerarik bir yap kurduu grlmektedir. Yani kelime ncelikle
hiyerarik bir toplum nermekte ve kleleri, kadnlar, ocuklar ve krsal kentli
yurttalarn tekisi haline getirmektedir. Dolaysyla Avrupa tarihinde szck
balangcndan itibaren kentli, ataerkil deerleri yklenmi ve onlarn taycs
olmutur. te yandan civitas, XVIII. yzyln ikinci yarsndan itibaren civilisation
kelimesinde sembolleen bir kavram haline gelmi ve Batl kentsel uygarln, o
zaman ulat deerleri temsil eder bir konuma ulamtr. Tarihin bu annda,
artk civilisationun (Bat-Avrupa) tekisi, Osmanl Devleti ve onun temsil ettii
deerler dnyas dhil btn Batd toplumlardr. Bahsedilen kartlk vahi ve
barbar kelimeleri zerinden kavramsallatrlm ve bu suretle meruiyet erevesi
oluturulmutur. Artk Batnn barbarlar civilize edici grevinin zamandr.
37 Meri,
102
AHMET KARAAVU
41
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
103
Baka bir gr ise yukarda ifade edilenden farkl bir ekilde civilisationu hi
dikkate almadan medeniyetin yerine temeddn nermektedir. hsan Fazlolunun
ileri srd bu gre gre medeniyet kavramnn gemi bir olay olarak
deerlendirilmesi, medeniyet szcnn yapsndan kaynaklanmaktadr. nk
mdn kknden gelen medeniye yyet yapma masdar (masdar- mecle) eki
eklenerek dondurulmutur. Tretim stanbulda ortaya kmakla birlikte Arapann
dil mantna uygun olarak yaplmtr. Fazlolu bu ekin Trkede soyut szck
tretmek iin kullanlan lk ekine benzediini ifade ettikten sonra konuyla
ilgili asl hareket noktasn oluturan fikirleri syler:
Ek, eklendii szc sabit bir z haline getirir; z/mahiyet klar ve
tmel/kll hle, bir ideye, fikre dntrr. Ksaca denirse, hareketten, dolaysyla
zamandan bamsz, kopuk, donmu bir yap ortaya kar. Temeddn ise
temeddeneden masdar olmasna karn fiil hlini artrr- bir eylem hlidir; bir
sreci/vetre, tavrdan tavra girmeyi/etvr ve hlden hle dnmeyi/ahvl ierir. Bu
haliyle temeddn, hareket dolaysyla zaman iredir.42
104
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
105
dolaysyla eer karlatrmal dil tartmas yaplacak ise tartmann FranszcaTrke ekseninde yaplmasnn daha doru bir yaklam yanstacan belirtmek
gerekmektedir. Ek olarak hem temeddn hem medeniyet, bir durumu ya da
duraanl, olmu-bitmi olan deil yaanlan bir sreci anlatmaktadr. Baka
bir deyile temeddn geleneksel olarak insann sosyalleme ve bir dzene tabi
olup ihtiyalarn gidermek suretiyle insan- kmil olma yoluna girmesini ifade
etmektedir. Bu anlayta zaman izgisel deil dngseldir. Yani temeddn farkl
zamanlarda farkl toplumlarda meydana gelen ve srekli tekrar eden ritmik
dnglerden ibarettir. Baka bir deyile insann varolusal ilkeleri
deimeyeceine gre, deien ve gelien insanln toplumsal durumu olacaktr.
Medeniyet (civilisation) bir durumu anlatmakla birlikte, bu durum duraan deil
sreendir. Yani Avrupa belirli bir civilisation seviyesine ulamtr ve bu dnyada
yaayan dier topluluklara bir stnlk durumudur. Ancak civilisation ilerleme
idealine dorudan bamldr ve bundan dolay ilerleme kesinlikle durmamtr,
aksine btn hzyla devam etmektedir.47 lerlemenin yn ise izgisel-dorusal
zaman algsna gre belirlenmitir. Dolaysyla Avrupann civilisation analaynda
medeniyet bittii anda tarihte bitmi olacaktr. Sonuta her iki kavramda z
itibaryla sre ifade etmektedir. Temeddn gelenein sre anlayn
betimlerken, medeniyet modern Batnn geldii maddi refah dzeyini ve onun
sahip olduu ilerleme anlayn yanstmaktadr. Muhtemelen tam da bu nedenle
civilisation, temeddnle deil medeniyet ile karlanmt.
Civilisationun ngilizce ve/veya Franszcadaki kelime trlerinden hangisine
dhil edilecei ve Trkedeki kelime tr tercihinin de buna gre yaplmas
gerektiine dair bir tartmann baka bir adan da pek fazla bir anlam
bulunmamaktadr. nk temeddn ve/veya medeniye insann toplumsal bir varlk
olduuna dair geleneksel yargy betimleyen kavramlardr. Medeniyet ise Batnn o
zaman (zellikle XVIII ve XIX yzyllar) ulam olduu durumu, onun elde
ettii toplam deerleri yanstan civilisationu karlamak amacyla uydurulmu yeni
bir kavramdr.48 Dolaysyla medeniyetin bir kelime olarak tarihi yoktur. O
tretildii andan itibaren bir kavramdr. Sonuta kelimelerin anlamlarndan
ziyade kullanmlar, kavramlarn ise belirli durumlar karlayan manalar vardr.49
47 Burada, Avrupann smrgeci faaliyetlerini merulatrmak iin baz toplumlarn asla
ilerleyemeceini syleyerek, temeddn ile temsil edilen her insann kemali
yakalayabileceine dair olan temel ontolojik kabulden farkl bir ynelime sahip olduunu
belirtmekte fayda vardr.
48 Recep entrk, Przde Mehmed Shib Efendinin (1674-1749) Mukaddime
evirisinden yapt bir alntda geen medeniyet kelimesini, rnek gstererek kavramn
XIX. yzyldan ok nce ortaya ktn ileri srmektedir. Bkz.: Recep entrk,
Medeniyetler Sosyolojisi: Neden ok Medeniyetli Bir Dnya Dzeni in Yeniden bn
Haldun, bn Haldun-Gncel Okumalar, Ed. Recep entrk, stanbul 2009, s. 241.
49 Bayram Sevin, ehir Bir Sylemdir: Trabzonluluk Fenomeninin Sosyolojik Analizi, Trabzon
2014, s. 16.
106
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
107
108
AHMET KARAAVU
olann icra edildii toplum olarak tanmladna gre, onun insann temel
ihtiyalarna dnk asl retimin yapld ky ve krsal hayatn niin ideal
sosyalleme alan olarak grmedii nemlidir.
Site vatanda Platon iin sosyallemenin en ideal mekn ehirdir. Yani o,
devlet ve toplum teorisini ky ve kr pek dikkate almadan ina eder. Szgelimi
Paltonun sayd onca meslek arasnda hayvanclk nemsenmez. iftiilik ise
birok meslekten sadece biridir. Bu u anlamda nemlidir: Gerek hayvanclk
gerek iftiilik, ky ve kr hayatnda insanlarn icra edip geimlerini temin
ettikleri temel ve en nemli, bazen tek uratr. ehirde ise toplumun daha
byk ve karmak olmas nedeniyle renilmesi ve icra edilmesi gereken ayn
derecede nemli ok daha fazla meslek bulunmaktadr. Baka bir deyile
ehirde, toplumsalln gerektirdii ihtiyalar ve bu ihtiyalarn krl bir ekilde
giderilmesini salayacak nfus bulunmaktadr. rnein 200-300 kiiklik kyde
ayakkabclk krl bir meslek deildir. Bu yzden ky yaamnda gl bir imalat
ve iktisat olumaz. stelik imalatla birlikte geliecek olan yksek estetik anlaya
da ulalamaz. Fakat ayakkabclk 5-10 bin kiilik grece kk lekli bir
ehirde icra edildiinde dahi iyi gelir getirebilecek bir meslektir. Bu ise ehirde
alverii younlatrp, yardmlamay st dzeye vardrr ve imalat insann
yaratc kabiliyetini ortaya karmaktan baka, ondaki estetik duyguyu gelitirip
topluma hkim klar. ehir ve ky sadece sivil mimari asndan
karlatrldnda bile, bu estetik dzey fark net bir ekilde grlr. htiya
zerine ortaya kan bu meslekler arasnda gerekleen alveri ve yardmlama
zinciri ise dzenli toplumun gereklemesini salar. Sonuta yksek nfus daha
fazla meslek (ifti, mimar, dokumac, kundurac, dlger, ilingir vb) ve daha
karmak organizasyon demektir. Buradan anlalmaktadr ki Platon insann
sosyalliinin temeline kendi kendine yetmemeyi koymaktadr. Bu kendi kendine
yetmeme de toplumu iktisadi bir birim/birlik haline getirmektedir. Zira bir
toplumda insan bir eyi alrken ve/veya verirken krl bir i diye yapar.56
Antik Yunann bir dier filozofu Aristo asndan da insan toplumsal bir
varlktr. Bu balamda o, kendisi ama olan iyi kendine yeter diyerek bir ncl
oluturduktan sonra dncelerini geniletmeye balamaktadr. Ona gre kendine
yeterden kast edilen kiinin tek bana olmas, yalnz yaamas deildir ve kendine
yeter olmak, kiinin ana-babas, ocuklar, kars, dostlar ve yurttalar ile birlikte
olmas, bir arada bulunmasdr. nk insan doal yaps gerei toplumsaldr.57 Yani
Aristoya gre insan, varoluu itibar ile siyasi/sosyal (zoon politikon) bir
varlktr. Burada dikkat edilmesi gereken husus Aristonun insann yaam
formuna deil, toplumsallna yapt vurgudur. Dolaysyla temeddn/medeniye,
insann toplumsal bir ortama domasndan dolay doasnda bulunmaktadr.
Platonun burada tartlan btn grleri iin bkz.: Platon, Devlet, ev. Sabahattin
Eybolu-M. Ali Cimcoz, stanbul 2013, s. 54-61.
57 Aristoteles, Nikomakhosa Etik, ev. Saffet Babr, Ankara 1998, s. 9-10.
56
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
109
110
AHMET KARAAVU
phe yok ki insan ictim zorunludur, filozoflar bu hususu insan tabiat icab
medenidir diye ifade etmilerdir. Yani insan iin cemiyet dzeni iinde yaamak arttr.
diyerek balang ilkesinde kendinden nceki filozoflarla ayn noktada olduunu
belirtir. Hkemnn terminolojisinde buna temeddn/medeniye (medine) ad verilir ki
umrn manas da bundan ibarettir. nk insann ihtiya duyduu gday temin
etmeye ya da yabani hayvanlara ve/veya dier insanlara kar savunmaya tek bir
kiinin gc yetmez. Yani nsan, yaamn srdrebilmesi iin lazm olan
gdann asgarisini bile yalnz bana salayamad gibi gvenliini de temin
edemez. Bu nedenle insanlar arasnda i ve g birlii yaplmak suretiyle
herkesin beslenme, savunma ve dier ihtiyalar giderilir. Bu zorunlu olarak
byledir ve yardmlama yoluyla retime katlanlardan ok daha fazla insann
gereksinimini karlayacak yeter miktarda mal ve rzk hasl olur. Bylece
yardmlamak suretiyle insann bekas ve trnn muhafazas husundaki
Allahn hikmeti tam olarak gereklemi olur. u halde insan tr iin itima ve
toplu olarak yaamak zorunludur.61 Grld zere bn Haldun, insann
doas bakmndan sosyal bir varlk olduunu kabul ettikten sonra, kendisini
nceki filozoflardan ayrp, eserinin ve kulland terminolojinin anahtar
kavramlarndan biri olacak olan umrn kelimesini temeddn ve medeniye
kelimelerinin yerine nermektedir.62
bn Haldunun dncesinde umrnn iki aamas bulunmaktadr: Bedevlik
(gebelik) ve hadarlik (yerleiklik). Bedevlik bdiye yani l ve kr hayat
anlamna gelmektedir. Hadarlik ise tpk Farabide olduu gibi kendi iinde
hiyerarik bir ayrm barndrmaktadr. Ancak her toplum mutlaka bedevlikten
hadarlie gemek zorundadr. Eer bu bir ilerleme, gelime olarak
deerlendiriliyorsa -genel kan bu yndedir- yerleik hayata geme srecinin itici
gc asabiyettir.63 Buna gre umrn sadece ehirli yaam deil gebelii de iine
alan bir kavramdr.64 u halde gebe hayat yaayanlar da bir medeniyete sahiptir.
nk toplumsal/siyasal hayvan olmak sadece ehirlilere ya da genel olarak
yerleiklere has bir varolu ilkesi deildir. Bedevler de ayn doaya sahiptirler.
Ancak bunlarn umrn ehirlilerinkinden aadr.65 Neticede bedevler de medeni
bn Haldun, Mukaddime-1, Haz. Sleyman Uluda, stanbul 2012, s. 213-214.
bn Haldunun kavramsal erevesinin anlalmas iin bkz.: S. Uluda, Giri, s. 94-117;
Kadir Canatan, Mukaddime-Klasik Sosyal Bilimler Szl, stanbul 2009; Akif Kayapnar, bn
Haldunun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm, bn Haldun-Gncel
Okumalar, stanbul 2009, s. 121-160 (Eserin basksnda sayfa hatas bulunmaktadr).
63 Cemil Merie gre umran ve asabiyet, bn Haldunun kurduunu dnd yeni ilmin iki
anahtardr. Ona gre Umran, geni manasyla medeniyet, yani: Bir kavmin yaptklarnn ve
yarattklarnn btn, itimai ve din dzen, detler ve inanlar demektir. Asabiyet ise sosyal dayanma
anlamna gelir. Detayl deerlendirme iin bkz.: C. Meri, Umrandan Uygarla, s. 139-163.
64 . Kutluer, Medeniyet, s. 307.
65 Bu aklamalar, bn Haldunun ehri umrann en st ve nihai mekn olarak
deerlendirdiini net bir ekilde ortaya koymaktadr. Ancak bilindii zere bn Haldun
ehri ayn zamanda yozlamann, uyuukluun, bozulmann mekn olarak da
61
62
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
111
112
AHMET KARAAVU
ifade etmektedir.68 Zira eriatn olmad yerde hkmdar, stlendii dzen kurucu
rolyle toplumu belirli kurallar iinde yaamaya zorlayacak g olarak belirmektedir.
u halde hkmdarn varl, kayna ne olursa olsun (eriat ve/veya rf) hukukun
nnde yer almaktadr. Zira hkmdar olmazsa hukukun hibir deeri yoktur.
nk hukukun mutlaka bir uygalycya ihtiyac vardr. Dolaysyla hkmdarn
ahsnda sembolleen dzen koyacak ve bu dzeni devam ettirecek otorite her eyin
stndedir. Nitekim ehl-i kitab olmayan toplumlar, nbvvetten habersiz olmalarna
ramen, kendilerini yntecek bir hkmdarlarnn bulunmas nedeniyle medeni
eserler vcuda getirmilerdir. Bu anlay ileride grlecei zere klasik dnem
Osmanl yazarlarnda da kendini gstermektedir.
Btn bu aklamalardan geleneksel dn biiminde Antik Yunandan beri
toplumsal varlk olmann insann varolusal ilkesi olduunun kabul edildii
anlalmaktadr. Ancak Platon, Aristo ve Farabi dncelerinin temeline yerleiklii
ama zellikle ehri koyarlar ve gebe yaam dikkate almazlar. Dolaysyla onlara
gre her insan varoluu itibaryla medeni olsa bile bunun somut bir ekilde geliip
serpilmesinin mekn ehirdir. Bundan dolay onlarn, insan doas itibaryla
medenidir derken, her insanda byle bir potansiyelin bulunduunu ve bu potansiyelin
ortaya kaca meknn ehir olduunu kastettikleri anlalabilir. Yani medeniyetin
insandaki doal hali bil-kuvvedir ve bunun bil-fiil hale gelmesi iin ehir daha uygun
artlar sunar. Dolaysyla insann arad kemle ulamas iin ehre ynelmesi
gerekmektedir. Oysa bn Haldun temeddn sadece yerleiklere, zellikle ehirlilere
atfetmez; o gebelerin de kendine has bir medeniyetlerinin olduunu kabul eder.
Bu esasl bir ayrmdr ve ilk filozof toplumsallktan yola kp ehirli olmakta
karar klarken, bn Haldun toplumsallkta kalarak sosyolojisini ina eder. Bu grler
Osmanl toplum ve devlet anlayna da yansm ve Tursun Bey ve Knal-zde Ali
elebi gibi Osmanl yazarlar toplum, devlet ve hkimiyet konularn ele alrken
insann varoluu itibar ile medeni olduu n kabuln dncelerinin hareket
noktas haline getirmilerdir.69
Przde yapt tercmede bu dnceye idetle itiraz etmi ve Eer eriat olmasayd,
mlk ve saltanat dahi nizam bulmayp, halk padiahlarn emri haricine kp lem herc u merc olmak
lzm gelirdi. demitir. Bkz.: bn Haldun, Mukaddime-I, ev. Prizde Mehmed Sib,
Haz. Yavuz Yldrm-Sami Erdem-Halit zkan-M. Cneyt Kaya, stanbul 2008, s. 91; s.
216; Kutluere gre ise bn Haldun, bn Snnn adalet ve dzen fikrini birlikte
deerlendiren gereki bak asn grmezden gelerek, onun medeni hayatla nbvvet
arasnda zorunlu bir ba gren yaklamn iddetle eletirmitir. Bkz.: . Kutluer,
Medeniyet, s. 297; bn Haldunun filozoflarn es-siysetl-medeniyye teorisine ynelttii
eletiriyi detayl bir ekilde inceleyen bir alma iin bkz.: enol Korkut, bn
Haldunun es-Siysetl-Medeniyye Teorisini Eletirisi, bn Haldun-Gncel Okumalar,
stanbul 2009, s. 161-192.
69 Dnyada ve Trkiyede bn Haldun ve grleri hakknda ok geni bir literatr
bulunmaktadr. Bundan dolay onun hakknda yazlanlar sralamak bu makale snrlar
iinde olanakszdr. Ancak bn Haldunun bu almann konusuyla ilgili grlerinin
68
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
113
114
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
115
116
AHMET KARAAVU
Tursun Bey, btn bu grleri, belirtildii zere bir toplum iin padiahn
(hkmdar) gereklilii hususunu anlatrken ileri srmektedir. Dolaysyla ona gre
toplumsallk insanlar arasnda bir dzeni zorunlu klar. Dzeni salayacak olan
ise padiahtr. Eer insanlar doalar gereinde braklrlarsa, aralarnda ekime
ve atma ile husumet ve karlkl itiip kakma ortaya kar. Bylece asl-
ictimdan ama edinilen yardmlama meydana gelmez; belki insanlar karklk,
fitne- fesat karp birbirlerini yok ederler. Bundan dolay insanlarn her birini
hak ettii konumda tutmak iin baz tedbirler almak zorunludur ki insan kendi
hakkna kanaat edip dierlerininkine tecavz etmesin. Ayrca bu sayede insanlar,
aralarnda yardmlamann gereklilikleri ne ise onunla megul olacaklardr.
Tursun Beye gre bu tr tedbire siyset derler. Siysetin trleri farkldr ancak
hangi tr olursa olsun mutlaka onu uygulayacak padiaha (hkmdr) ihtiya
bulunmaktadr. Dolaysyla istenilen nizmn kurulabilmesi iin padiahn varl
vacib hkmndedir. Onun vcudu olmadan intizam- ahval-i eref-i mmknat,- ki
nev-i insandur- mmkn olmaz.81
Tursan Beye gre iki tr siyaset/ynetim vardr. Birincisi siyset-i ilhdir
ki vzna ehl-i hikmet, nms (nomos) demektedir. Ehl-i er ona eriat, vzna
ri der ki peygamberdir. nsanlara her iki dnyada da mutluluk getirir.82 Ancak
tedbr (siyaset) ill siyset-i ilh olmayabilir. Eer muhakkak siyset-i ilh
olmazsa, belki akl lleri zere nizm- lem-i zhir iin, szgelimi tavr-
Cengiz Han gibi olursa sebebine izfet derler. Buna sultann siyaseti ve padiahn
yasa83 denilir ki rfmzce ana rf derler. Sonuta bu iki tedbr trnn, her
hangisi olursa olsun, onun toplumda yerletirilip yrrle konmas
hkmdarn varln gerekli klmaktadr.84 Dahas slamn iyi kurmu olduu
ilahi yarg gnne kadar devam edecek dzen her ada bir peygambere ihtiya
olmadn, en azndan slamdan sonra olmadn ortaya koymaktadr. Zira Hz.
Muhammed ile birlikte peygamberlik sona ermitir. Ancak dnyada dzeni
salamak iin her ada bir padiaha ihtiya vardr. Bir padiah olmazsa kargaa
kcaktr. Bu gr asndan padiah, bir bakma peygamberlerin varisi
Tursun Bey, Trh-i Ebl-Feth, s. 12-13; Kenan nana gre Tursun Bey, ifade ettii
ideal toplum dncesini dorudan Nasreddn Tsden alr ve hkmdarn
stnln merulatrmak iin kullanr. K. nan, A Summary and Analysis of the Trh-i
Ebl-Feth, s. 89; nalck ise Ts ile birlikte Uzlukolu Frbyi de zikreder. H. nalck,
Osmanl Hukuna Giri, s. 101.
82 K. nan, A Summary and Analysis of the Trh-i Ebl-Feth, s. 89.
83 Yasa, yasak ve yasaknme kelimelerinin etimolojik kkenleri ve yizek-yezek, yasavul gibi
benzer kelime ve kavramlarla fonetik ve semantik ilikisinin incelendii bir alma iin
bkz.: Mehmet Canatar, Yasa, Yasak, Yasaknme Tabirleri, Adlet Kitab, Ed. Halil
nalck-Blent Ar-Selim Aslanta, Ankara 2012, s. 21-37.
84 Tursun Bey, Trh-i Ebl-Feth, s. 12-13.
81
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
117
118
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
119
120
AHMET KARAAVU
snattr. Bir kii mrnde yalnz bir-iki meslek renebilir. Ancak rendii
meslek ve sanatlar da eitli aletlere muhtatr. Fakat bu aletleri retmek de ayr
ayr sanatlar gerekli klar. Ancak bu sanatlar meslek edinip, megul olan
kiilerin de giysi ve besine gereksinimleri bulunmaktadr. Buradan ortaya kar ki
insan ictimya muhtatr ki Her biri bir snat ihtiyr edip an ileyip kendiye lzm
olacak miktardan artn here isl ede. Szgelimi terzi kendi elbisesini diktikten
sonra dierinin elbisesini diker, marangoz kendi evini yaptktan sonra bir
bakasnn evini yapar ve sonrakinden cret alp dier gereksinimlerini giderir.
Bylece insan, cmle levzm hsl ve mhimmt hzr olmak suretiyle geimini
temin eder. Eer herkes ayn ii yapsayd maiet bozulurdu.90
Yukarda anlatlanlardan anlalmaktadr ki Knal-zdeye gre insan ictim
ve temeddn etmeyince ma edemez. Yani insan, kendi kendine yetmeyen bir varlk
olduu iin toplumsal olmak, dier insanlarla bir arada yaamak zorundadr.
Dolaysyla insanlarn birbirleriyle ilikileri, varolularndan kaynaklanan bir
bamllk ilikisidir. Sonuta herkes yeteneine gre kendisine bir meslek seer,
bir i renir, rettii maldan ihtiya fazlasn dierlerine cret karl satar. Ve
elde ettii kazanla kendinde olmayan satn alr. Bu sretle insanlar arasnda
al-verie dayal bir iliki biimi ortaya kar. nsann doas daima en iyiye ve
en gzele meyilli olduu iin,91 satma dncesi daha gzelini retmeye gayret
eder ve bylece estetik zevklerin incelip gelitii bir retim-tketim a ortaya
kar. Sonuta gnlk geimini salama ve kendinde olmayan bakasndan alma
zorunluluunun dayatt para kazanma mecburiyeti, ihtiyacndan fazlasn
retme ve satma gereklilii eyann estetize edilmesini gerekli klar. nsann bu
yola girmesi ise ancak toplumsallamas ile mmkn olacaktr.92
Knal-zde asndan insann toplumsal yaam kendiliinden, hibir yasa
kural koymadan dzen iinde devam ettirmesi olanakszdr. nk tek bana
ictim ve temeddn fitne ve fesad ortadan kaldrp, huzur ve gvenlii salamak
demek deildir. Zira insanlarn huy ve yaratllar farkl farkldr. Yani her bir
kiinin kendine gre bir istei vardr ve her insan elbette arzusunu her ne yol ile
olursa olsun elde etmek ister. zellikle avam takm iyi terbiye edilmemitir ve
onlar ktle yatkndrlar. rnek vermek gerekirse iki kii ayn eyi talep
ettiklerinde, aralarnda ekime ve kavga kp her ikisi de o eyin kendilerine
gerekli olduunu syleyip dierini engellemek isterse, elbette aralarnda mcadele
olacak ve bunun sonucu olarak toplumda fitne ve fesat meydana gelecektir. Bu
ekime ve fesat nedeniyle, eer ahslar birbirini yok eder ve birinin rettiine bir
Knal-zde, Ahlk- Al, s. 411-412.
Evet uka vcdu abdan ziyde stmaz. Fakat tabiat- beer hsn-i intizma mildir.
Namk Kemal, Medeniyet, Mecmu-i Ulm, Yl 2, No: 5, 1 Safer 1297 (14 Ocak
1880), s. 383.
92 Knal-zdenin insann toplumsalln, ihtiya sunucu ortaya kan ekonomik ilikiler
temelinde anlatm Platonun devlet anlay ile kyaslanabilir ki grne gre Knalzdenin konuyla ilgili dncelerinin kayna Platondur. Bkz.: Platon, Devlet, s. 54-64.
90
91
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
121
bakas zorla el koyarsa ma mmkin ve ictim myesser olmayacaktr.93 Knalzdenin bu yorumlarndan, toplumsalln zorunlu sonularndan birinin de
siysetin gereklilii sonucuna gittii anlalmaktadr. Yani insan meden-i bit-tabdr
denildiinde ncelikle onun toplumsallnn ima edildii, ikinci aamada ise
insann sosyal bir varlk oluunun zorunlu sonucu olarak onun zoon politicon-siyasal
hayvan olarak deerlendirilmesi gereinin ifade edildii anlalyor. Nitekim Knalzde de dier geleneksel dnrlerle benzer bir yol izliyor ve almasnn bu
aamasnda siyasetin gerekliliine vurgu yapyor.
nsan sadece bir arada yaamaya ihtiya duymaz, ayn zamanda dier
insanlarla birlikteliinin dzen iinde olmasn da ister. Yani hem insan
mtemeddin ve mctemi halde bulunduracak hem insanlarn farkl yaratlta
olmalarndan kaynaklanabilecek fitne ve fesad yok edip dzeni salayacak bir
tedbr gerekmektedir. Bu tedbr aracl ile her ahsn kendi murd- ehevnsini
salayabilmek iin dierlerine engel olmasnn nne geilmeli ve o kiinin
kendine mstahak olan arzuya kanaat getirmesi salanmaldr. Bu siyset-i
uzmdr ki bununla ictim olanakl hale gelir ve fesat ortadan kaldrlr. Knalzde bu noktada nmus- r ifadesi aracl ile medeni yaam ile nbvvet
arasnda balant kurar. Ona gre nms- r ol erat- ilhiyyedir ki evmir nevh
ve zevcir hudd ve ahkm u siyst mtemildir. Knal-zde nms- r derken
ilahi kural ve yasaklardan bahsetmektedir ki bunlar peygamberler aracl ile halka
bildirilirler. Dolaysyla insan medeni bir tabiatla yaratan Allah onun temeddn
edebilmesi iin uymas gereken kurallar da bildirmitir.94
Knal-zde, tpk Tursun Bey gibi padiahn siyset yerletirme, yani kanun
koyma hak ve yetkisi olduunu Cengiz Yasas zerinden ifade eder ve bunu
ciz grr. Yani padiah lke ve halk iinde siyasetini icra etmek iin pdiah-
khir olup kanun koyabilir. Nitekim Moal tayfasna, Cengiz Hann
saltanatnda akl kyset ile siysetler vaz etmi ve adna yasa demiti. Ve yasalar
gereince davranmayan acmadan katlederdi. Ayrca bu yasa onun ocuklar
dhil btn toplumda makbl ve mstamel idi diye anlattktan sonra Knal-zde
kesin hkmn vermektedir. O cevb ideriz ki bu makle olur, ol vaz eden pdihn
ve evld etbnn devleti dyim ve dde-i havdis-i rzgr seher-i devletinde dim olduka
demektedir.95 Fazla yorumlamaya gerek yoktur ki Knal-zde asndan da
dzen ve kanun iin eriat ve rf edeer kaynaklardr. stelik Cengiz Yasas
eriat olmadan lkenin ve halkn ynetimini salamtr. u halde eriat olmadan
sadece yasa/rfle de dzen kurulup devlet ynetilebilir. Yani yine esas olan
hkmdarn varldr. Siyasetin biiminin pek nemi yoktur. Nitekim Knalzdeye gre halk hkmdarn dinindendir.
Knal-zde, Ahlk- Al, s. 412-413.
Knal-zde, Ahlk- Al, s. 413.
95 Knal-zde, Ahlk- Al, s. 413.
93
94
122
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
123
Knal-zde temeddn ile ilgili bu ksa tanm ve tasnifi yaptktan sonra, her iki
ehir eklini ksaca karlatrr ve daha sonra uzun uzun medne-i fzlann ve
sakinlerinin zelliklerinden bahseder.100 Yukardaki temeddn tanmnn ikinci
ksmnda insann bir araya gelerek oluturduu organize yaamda ortaya
kard keyfiyet ve eserleri, insanlarn tek bana gerekletiremeyecekleri ifade
edilmektedir. Bu yaklam, insann birlikte yaamaya mecbur oluunun, yaamn
kolaylatracak aralar tek bana elde edemeyeceinin tekrar belirtilmesinden
ibarettir. fade edildii gibi insanlarn bir arada yaamalar i blmn ve bu i
blmn organize edecek emredici bir gc zorunlu klmaktadr. Bu g
Knal-zdede ncelikle padiah (hkmdar)dr. Nitekim o, eserin bir sonraki
blmde de bir ehrin nasl ynetileceinden, hkmdarn gerekliliinden ve
onda olmas gereken vasflardan bahseder.101
Konuyla ilgili grleri tartlan btn bu Mslman dnrlerin, fikr
erevelerini oluturan anahtar kavramlardan birinin tekml olduu
grlmektedir. Bu kavram geleneksel kullanmda insanda bil- kuvve olann bil-fil
hale gelme srecini ifade eder. Yani tekml, sosyal bir varlk olarak yaratlan
insann varoluunu deitirip-dntrmez. O insan olarak yaratlmtr ve eref-i
mahlkattr. Yaam sreci onun varlna yeni bir ey eklemez. nk ahsen-i
takvm suretiyle mkemmel bir ekilde yaratlm olann daha mkemmele
gitmesi dnlemez. Mkemmel olann yaayaca sre olsa olsa bozulmadr.
Bu nedenle, yaratlta verdii sz tutmayarak esfele sfiline indirilen insann
tekml etmesi, ancak bir zamanlar kendinde bulunan, fakat yine kendi eylemleri
yznden imdi kaybetmi olduunu yeniden elde etme abasnn ad olabilir.
te insanda medenilik vasfnn bil-kuvve olmas bu anlamda kullanlmaktadr.
Dolaysyla insan- kmil olma abas, bir ynyle kaybettii ilk yaratl
zelliklerini yeniden elde etme mcadelesidir. Baka bir deyile insann ve/veya
insanln dnya maceras, kendinde potansiyel olarak var olan aa karmas
iin ona verilen mhletten ibarettir. 102 Bu mhlet dnyevi yaam ierdii iin
burada hayatn devam ettirebilmesi iin kendisine lazm olan da
Knal-zde, Ahlk- Al, s. 451.
Knal-zde, Ahlk- Al, s. 462-476.
102 Gelenein iinden konuan Fazlolunun insann tekmlne ilikin syledikleri
bizce anlaml ve ok nemlidir. Bu nedenle onun makalesinden ilgili ksm tam olarak
buraya almay uygun buluyoruz: Tabiattaki tekevvn, Hayatta temeddn olarak devam
eder; ancak temeddn, madd erevede kalrsa (hadre), bir sre sonra konfor, lks (teref), ve
akabinde rmeye dnr ve insann kemle doru olan seyrini engeller. yleyse bu noktada,
temeddn iinde, insann keml yolculuuna devam etmesi iin gereken, tedeyyndr, ki, beer
dzlemde ahlk ilh dzlemle vahye dayal din tarafndan temsil edilir. Mahss, his/duyu ile, makl
akl ile; melek, hads ile bilinirken; nebev ftrdir. Bu varlk tabakas ve her birine uygun idrkin son
aamas teellhtr; baaka bir deyile tanrnn ahlkyla ahlaklanmak (irfn)... nsann, keml
yolculuu, hareket-i manevsi yani tefekkr idrk-i taayn-i ahs ile baka bir deyile kendilik
bilinci ile balarve teellh aamasna dein devam eder. Bkz.: . Fazlolu, Szck ile Kavram
Arasnda Medeniyet mi, Temeddn m?, s. 109.
100
101
124
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
125
126
AHMET KARAAVU
dzenleyecek stn amalar ifade etmektedir. Bazlar ise kelimeyi yeni kma
fuhiyt tayn iin kullanlan tabirt- tehekkmden addetmilerdir.106 Dolaysyla
Namk Kemal Osmanl aydn ve halk tabakalarnn medeniyeti, her halkarda yeni
bir durumu karlamak iin kullandklar dncesindedir. Bu yeni durum
toplumun bir kesimi iin olumlu anlamlar ierirken, dier kesimi bakmndan
Avrupa kaynakl ahlk zaaflar karlayan ve alayc bir tavra muhatap olan bir
kavramdr. Zaten Cemil Meri, medeniyeti mphem ve mazisiz bir lafz olarak
deerlendirmi ve szce kar olumsuz tavr taknarak onun bu yeniliine
iaret etmitir.107 Baka bir ifadeyle temeddn ile medeniyet (civilisation) arasndaki
fark, Osmanl tarihindeki krlmaya iaret eden nemli bir ayrm
yanstmaktadr.108 Bu nedenle medeniyetin, XIX. yzyl Osmanl brokrat-aydn
iin ne anlamlar ierdiini incelemek gerekmektedir.
Medeniyetin incelenmesine, yukarda belirtildii zere, onun hibir zaman
sadece bir kelime olmadn, Avrupann o sralarda ulam olduu maddi
kalknmay temsil eden bir kavram olarak retilip hayatiyet kazandrldn tespit
ederek balamak gerekmektedir. u halde medeniyet, XIX. yzylda Osmanllarn
iinde bulunduu yeni bir duruma iaret eden yeni bir kavramdr. Belirtildii gibi
mdn ( ) Arapa bir kktr. Ancak bu dilde medeniyet diye bir szck
bulunmamakta olup, bunun civilisationu karlamak iin Tanzimat paalarnn
bulduklar/uydurduklar bir kavram olarak deerlendirilmesi gerekmektedir.109
Yani medeniyet szc slam-Osmanl tarih ve kltr ile balantl olarak deil
de Batdan gelen civilisation kavramna karlk olarak icat edilmitir.110
Dolaysyla kavram, geleneksel slam-Osmanl dn biimi erevesinde
deil de civilisation ile ilintili bir ekilde deerlendirmekte fayda vardr.
Civilisation, Trkede ilk defa Mustafa Reit Paann Paristen gnderdii
resm evrakta grlr ve kelime drt yl kadar asl halinin telaffuzdaki ekliyle,
sivilizasyon olarak kullanlr.111 Musafa Reit Paa, bu aamada szc terbiye-i
ns ve icr-y nizmt olarak tarif eder.112 Yani o, kavrama genel bir sadeletirme
ile insanlarn eitilmesi ve nizamn (hukukun) uygulanmas anlamlarn vermektedir
ki bu tanm, Tanzimat dnemi Trk modernlemesinin sahip olduu
Namk Kemal, Medeniyet, s. 382.
C. Meri, Umrandan Uygarla, s. 86.
108 L. Bergene gre medeniyet civilisation anlamnda kullanldnda Bize ait deildir.
Murat Erol, Medeniyet ve Yerlilik: Anadoluda Bir Medeniyet Dnmek, HeceMedeniyet zel Says, 186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 148.
109 C. Meri, Kltrden rfana, s. 151; Daha nce belirtildii zere Fazlolu, medeniyetin
mdn kknden tretimini Arapann dil mantna uygun olduunu sylemektedir.
Bkz.: . Fazlolu, Szck ile Kavram Arasnda Medeniyet mi, Temeddn m?, s. 105.
110 T. Baykara, Civilisation ve Osmanl Devleti, s. 1.
111 A.g.m., s. 1.
112 Cmleye msellem olarak bir tarafdan dahi sivilizasyon uslne, yan terbiye-i ns ve icr-y
nizmat hususlarna say ikdm buyrulmakda olduklardndan Bkz.: Reat Kaynar, Mustafa
Reit Paa ve Tanzmat, Ankara 1985, s. 69; C. Meri, Umrandan Uygarla, s. 83.
106
107
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
127
128
AHMET KARAAVU
sanki eitim, insana yeni bir eyler ekleme sreci olarak deerlendirilmektedir.
Zira o zamanki Avrupa algs, yeni domu bir insann beynini, tabula rasa-bo
levha olarak deerlendirme temaylnde idi. Bahsedilen dn biimi,
aydnlanma dnemi filozoflarnn genel eilimini yanstmaktadr. Bu nedenle
terbiye/eitim, insanda var olann ortaya karld bir sre olmayp, tabula rasa
olan insan zihninine kendisinde olmayan ekleme ileminin adyd. Bylece insan
yeniden retilecek ve kendi aydnlanmasn kendisinin gerekletirebilecei bir
donanma kavuturularak medeni olacakt. Grld zere burada, geleneksel
anlamyla tekmlden bahsetmek yersizdir. Sonuta medeniliin, eitim yoluyla
sonradan kazanlan bir vasf olduu dnlmektedir. Fakat Mustafa Reit
Paann konuya hangi erevede yaklat, insan nasl tanmlad ok ak
deildir. in asl onun meselenin bu ontolojik ynyle ilgilendiini dnmek
de yersizdir. nk o, lkesini iine dm bulunduu k batandan bir an
nce kurtarmaya alan ve bu nedenle olaylara faydac yaklaan, eklektik bir
Osmanl brokrat-aydndr. Dolaysyla Mustafa Reit Paa, Avrupa
uygulamalarndan faydal grlenleri Osmanlya ikame etmek isteyen bir
modernleme programna sahiptir.116 Son tahlilde Mustafa Reit Paann terbiye-i
nas, bu balamda ele alp, insanlara Avrupa sivilizasyonunun bilgi birikimini ve deer
yarglarn kazandrma arac olarak grd, onun devlet hizmetinde yrrle
koyduu icraattan bilinmektedir. Bu nedenle temeddn ayr, sivilizasyon ayr eydir.
Mustafa Reit Paann icr-y nizmt ifadesi de onu geleneksel algnn
dna karmaktayd. Zira bu ifade ile o, hukuk devletine ve hukukun
gerekliliklerinin yerine getirilmesine iaret edip, devleti tzel kiilik olarak
yorumlama eilimini ortaya koyuyordu.117 Buna mukabil, ynetim esaslarn
belirleyen hukuk, hatrlanaca zere Tursun Bey, Knal-zde gibi yazarlarda
siyaset biimi ile ilgiliydi ve tartlmasnda pek bir sorun yoktu. Nitekim her iki
yazar da slamn emir ve yasaklar ile hibir ilgisi bulunmayan Cengiz Yasasn
116 Mustafa Reit Paa Tanzimatn ilk dnemine hkim olan eski ile yeniyi bir arada
muhafaza etmeye alan ve bu nedenle faydac modernlemeyi esas alan ynetici
modelinin tipik bir rneidir. Bu nedenle o, her ne kadar Baykara aksini dnse de zel
yaamnda geleneksel deerlere bal, devlet ynetiminde ise seici Batllama program
uygulamaya alan tipik bir son dnem Osmanl brkrot-aydn idi. Mustafa Reit Paa ve
yeni Osmanl tipinin tahlili iin bkz.: Mehmet Kaplan, Mustafa Reit Paa ve Yeni Aydn
Tipi, Tanzimat-Deiim Srecinde Osmanl mparatorluu, Ed. Halil nalck-Mehmet
Seyitdanlolu, stanbul 2011, s. 463-475; lber Ortayl, Tanzimat Adam ve Tanzimat
Toplumu, Tanzimat-Deiim Srecinde Osmanl mparatorluu, Ed. Halil nalck-Mehmet
Seyitdanlolu, stanbul 2011, s. 421-461; Tuncer Baykara, Mustafa Reit Paann
Medeniyet Anlay, Osmanllarda Medeniyet Kavram ve On Dokuzuncu Yzyla Dair
Aratrmalar, zmir 1999, s. 33-43.
117 Osmanl siyasal dncesinde devlet ve hukukun yerini tartan nemli bir alma
iin bkz.: Carter Vaughn Findley, Osmanl Siyasal Dncesinde Devlet ve Hukuk:
nsan Haklar m, Hukuk Devleti mi?, Tanzimat-Deiim Srecinde Osmanl mparatorluu,
Ed. Halil nalck-Mehmet Seyitdanlolu, stanbul 2011, s. 491-502.
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
129
meru gryor ve hatta Tursun Bey siyaset teorisini bunun zerine kuruyordu.
Onlarn siyaset teorisine gre dzeni ve otoriteyi zorunlu hale getiren
toplumsallk, ynetme iradesinin meruiyet zeminini oluturuyordu ve bu
iradenin ad tartmasz hkmdard. Hkmdarn tartmasz kutsal kimlii
(zillullah- fil-lem) ile ynetimi eline aldktan sonra kendi siyaset tarzn, yani
hukuk dzenini topluma vaz etme yetkisi vard. Bu tutum, devletin ahsnda
sembolletii, mutlak ynetme yetkisini elinde tutan bir hkmdarn var olduu
gerek kiilik zerinden oluan bir siyaset felsefesini ve devlet anlayn ortaya
koyar. Oysa Mustafa Reit Paa tam tersini sylemektedir. Ona gre hukukun
sreklilii, yneticinin geicilii esast. Bu nedenle gerek yneticinin iktidara
geli usul, gerekse iktidara geldikten sonra tabi olaca ynetme biimi
hukukun uygulanmas ve sreklilii aracl ile garanti altna alnmalyd.
Szgelimi her padiahn kendine gre ynetim esas belirleyip, kanunname
yaynlad dnemde Tanzimt Fermn sadece ilgili padiahn, Sultan
Abdlmecitin, dnemini kapsayan bir dzenlemedir. Sonraki padiah buna
uyup uymamakta serbesttir. Ancak, Mustafa Reit Paa padiahn hukuka tabi
olup, kendi ynetim esaslarn belirleyemedii, onun gemite olu(turul)mu
kurallara riayet etmek zorunda olduu bir sistem nermekteydi. Baka bir
deyile anayasal sistemin gerekliliini vurgulamaktayd. Yani icra-y nizmt
yneticiyi deil siyaset biimini ne alarak devlete tzel kiilik kazandrmak
gayretindeydi. nk modern tanmda devlet, kiilerin keyfine gre deil,
hukukun tanmlayp rgtledii ve faaliyetlerini, kendisine brokrat denilen
maal memurlar eliyle, yine hukuk dairesinde yrtt soyut bir
organizasyondur. Sonuta Weberin brokratlama eilimi dedii olgu, bir
ynyle tzel kiilik kazanan devletin zorunlu sonucu olarak ortaya kmt.
Zira hkmdarn keyfi ynetiminin yerini hukuk ve artk bir tzel kiilik olan
devlet alnca, artk kendini devlet gibi gren brokratlarn kesin iktidar
balamtr. nk brokratlar, tzel kiilik haline gelen devletin ynetim
mekanizmasn hukukun koruyucu emsiyesi altnda ele geirmekte ve kendi
iktidarlarn tesis etmektedirler.118 Mesela Osmanl Devletinde brokratlar,
Mustafa Reit Paann mimar olduu Tanzimt Fermn ile can, mal ve rz
emniyetini hukukun garantisi altna almlard. Bylece mal emniyetini yok eden
msdere uygulamasn hukukun garantisiyle devre d brakp, gerek kiilikler
zerinden tanmlanan devletin keyfi ynetiminin en u uygulamalarndan biri
olan ve hkmdara siyaseten katl yetkisi veren tehditten kurtulmular ve devlet
ynetimini ele almlard. Tanzimat yllarna damgasn vuran Bb- li
iktidarnn tarihsel arka plan, bylesi bir sre iinde olumutu. Yani Avrupa
sivilizasyonuna dhil olma abalarnn ilk nemli neticelerinden biri, Tanzimat
ricalinin iktidar padiahn elinden almasyd.
Weberin brokratlama ile ilgili grleri iin bkz.: Max Weber, Brokrasi ve Otorite,
ev. Bahadr Akn, Yay. Haz. M. Atilla Arcolu-Bahadr Akn, Ankara 2006; C. Meri,
Umrandan Uygarla, s. 18-23.
118
130
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
131
132
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
133
134
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
135
136
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
137
138
AHMET KARAAVU
Sadk Rfat Paann grlerinde dikkat edilmesi gereken bir baka husus
daha bulunmaktadr. O da paann tpk gelenekte olduu gibi insann
toplumsall ile devletin varlnn gereklilii arasnda kurduu zorunlu
nedensellik badr. Baka bir syleyile, insann topluluk halinde yaamak
zorunda olmas, dzenleyici ve uygulayc otoriteyi, yani devleti zorunlu bir art
olarak beraberinde getirir. Ancak geleneksel bak gerek kiilik, yani padiah
zerinden hareket ederken, Sadk Rfat Paada devlet artk, tpk Mustafa Reit
Paada olduu gibi tzel kiilik karakteri kazanmtr. O risalesinde bir kez dahi
padiahtan bahsedip, gelenekte olduu gibi onu devletle zdeletirmez. Bu
tavr onun, geleneksel tanmlardan yola karken bile Avrupada geerli olan
modeli benimsediini ortaya koymaktadr.
Sadk Rfat Paann evrim dncesinden uzak, bir nevi Hegelyen bir
yaklamla insanlk tininin ilerlediini ifade eder tarzdaki yaklam140, Osmanl
dncesinde medeniyet ve terakkinin birbiri ile ilikili bir ekilde
deerlendirilmeye balandn gstermektedir. Belirtildii gibi Sadk Rfat
Paann terakki anlaynda, pozitivist ilerlemeci ve/veya Darwinist evrimci
dnce arasnda bir ba bulunmamaktadr. Ancak XIX. yzyl, Avrupann
insan ve doay ilerlemeci ve evrimci dnce ile aklamaya balad bir
asrdr. Her ne kadar Sadk Rfat Paa gibi brokrat-aydnlar toplumlarn zaman
iinde farkl ekillere girdiklerinden; fert, toplum ve devletlerin dnemlerinin
baskn eitim, ynetim ve retim anlaylarn benimsemeleri gerektiini
belirtseler de XIX. yzyln ikinci yarsndan itibaren terakki anlayn evrimci
bir yaklamla benimseyen aydnlar grlmeye balanmtr. Bu tr
dncelerden daha sonra bahsedileceini belirttikten sonra Tanzimat
Dneminin bir dier nemli ismi l Paann medeniyet anlayna geilebilir.
li Paa, Mustafa Reit Paaya ait olan sivilizasyon tanm ile geleneksel
temeddn anlayn birletirmek isteyen tavr ile Osmanl medeniyet anlaynn
geliimini anlamada bir dier nemli rnektir. Ancak onun konuyla ilgili
grlerini detayl bir ekilde ifade ettii bir eseri bulunmamaktadr. Bu nedenle
1864te, Cemiyyet-i lmiyye-i Osmniyyenin yayn organ olan Mecmu-i Fnnun
yaymlanmaya balamas vesilesi ile kaleme ald ksa bir kutlama yazsndan
hareketle, konuya bak deerlendirilmeye allacaktr. Buna gre Malm-
erbb- mtlaa ve edeb ve mcerreb-i hakyk-cyn- hkm-i celle-i hazret-i rab olduu
zere nev-i ben dem bit-tabmedendir.141 Yani insan varoluu itibaryla medeni olup
bu gerek ilim sahiplerinin, dnrlerin ve Allahn hkmlerini arayanlarn
aratrma ve tecrbelerinin sonucu olarak ortaya kmtr. Grld zere
Mustafa Reit Paann himaye edip yetitirdii l Paa, dncesinin balang
ilkesini, tamamyla geleneksel slam-Osmanl bilgi sistemi ierisinde kalarak
Hegele gre insan tin olduu iin deiir, biyolojik varl ile deimez. G. F. W.
Hegel, Tarihte Akl, ev. nay Sezer, stanbul 2003, s. 150-193.
141 l Paa, ltift-nme, Mecmu-i Fnn, Sene 1, No: 2, stanbul 1279, s. 51.
140
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
139
140
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
141
142
AHMET KARAAVU
iin yaam biimini deil devletin varln esas alyordu. Ona gre ehir yaam
bile medeniyetin ortaya kabilmesi iin yeterli deildi. Elbette ehir, insanlara kr
ve kye gre ok daha iyi olanaklar sunuyordu ve medeniyetin oluabilmesi iin
ok daha elveriliydi. Ancak devletin olmad yerde bu imknlarn meydana
kp medeniyetin kurulmasna temel olmas imknszd. nk hukuk ve
otoritenin yokluu nedeniyle toplumu iine alacak olan anari ve kaos btn
medeniyet potansiyelini ve bu yndeki olanaklar yok edecekti. Dolaysyla dzen
(hukuk) ve otorite (hkmdar ve/veya devlet) olmadan medeniyet olamazd. Bu
nedenle devlet medeniyet demekti. Sonuta o, devletler tarihi yazarken aslnda bir
bakma medeniyetler tarihi anlatmaktayd.
Yukarda verilen kelime ve kavramlar Cevdet Efendinin terminolojisinin
medeniyet hari geleneksel olduunu gstermektedir. Cemil Meri, onu sadece bu
noktada eletirir ve umrn var iken medeniyeti kullanmasna anlam veremez.148
Ancak Ahmet Cevdet Efendi medeniyeti aklad satrlarda olmasa bile baka
balamlarda umrn da kullanmaktayd.149 Bunun dnda Cemil Meri onu
yceltmekte ve mefhumu ilm erevesine oturtan tek yazar demek suretiyle
vmektedir.150 Netice olarak Cevdet Efendinin kavramsal erevesi geleneksel
olanda kalmaktayd. Nitekim o 1860l yllardan itibaren Osmanl aydnnn tarih
ve toplum algsnn temel belirleyeni olarak kendini iyice kabul ettiren ve zihni
biimlendiren vahi-medeni diyalektiine itibar etmemi, dncelerini geleneksel
bedevi-hadari ayrmnn iinde kalarak ifade etmeyi tercih etmiti ve bedevi-hadari
ayrmna kesinlikle diyalektik bir mantkla yaklamamt. Yani ona gre farkl
yaam formlar insann toplumsallamasnn aamalarn oluturmaktayd.
Cevdet Efendi, bu ksa giriten sonra cemiyyet-i mezkrenin l derecesi
medeniyet yan devlet ve saltanat mertebesidir. diyerek medeniyet ile devleti
zletirmektedir.151 Cevdet Efendinin burada kurduu ereve, ncekinde olduu
gibi gelenee dayanmaktadr. Sanki o, saltanat ifadesi ile padiaha, devlet kavram ile
hamisi Reit Paaya yaranmaya alyordu. Ancak ne olursa olsun bu iki kavram
onu, temeddn ile medeniyet yani gelenekselle modern arasnda, bir ikilemde
brakmaktayd. Zira hatrlanaca zere geleneksel dn biiminde insann
sosyallii ile iktidarn meruluu arasnda dorudan bir iliiki bulunmaktayd.
Aslnda toplumsall medeniyete dntren, insanlarn kuralsz srler olmaktan
kp bir dzen iinde yaamasn salayan otorite idi. Gelenekte bu otoritenin ad
hkmdard. Cevdet Efendi ise hkmdarn varln yine esas olarak koyuyor
fakat yanna devleti de ekliyordu. Sanki burada hkmdar otoritenin somut ve
gerek varln, devlet ise tzel ve soyut kiiliini temsil eder gibidir. u halde
devletin tanm ve stlendii grev nem kazanmaktadr.
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
143
nsanlar ancak bir devletin sye-i hfz u hrsetinde birbirlerine kar gadr u
taaddden ve dman endiesinden kurtulurlar.152 Baka bir deyile devlet,
ncelikle insanlarn gvenlik sorununa aredir. Dolaysyla devlet sadece dzen
salayc bir otorite deil dtan gelecek tehditlere kar bir gvenlik emsiyesidir.
Bundan dolay insanlar bir araya gelerek nce akd-i cemiyet ederler. Yani
devlet/medeniyet kurarlar. Anlalaca zere Cevdet Efendiye gre nce devlet
kurulur, insanlar dman korkusundan kurtulurlar.153 Sonra ihtiyact-
beeriyyelerini tahsle ve kemlt- insniyelerini tekmle megl ve mde olurlar.154 yani
medenileirler.155 Bylece onun neden devlet ile medeniyeti zdeletirdii ortaya
kar. nk insanlarda gven duygusunu ve bakalarnn saldrlarna kar
emin olmay salayan devlettir. Gvenliin olmad yerde ise insanlarn
ihtiyalarn giderecek retimi yapmalar ve insn- kmil olma yoluna girmeleri
olanakszdr. Zira urad zarar ve ziyan yok etme ve menfaatini koruma
duygusu insanda bir emr-i cibill olup bazen birok kiinin emel ve arzular bir
amata birletiinden, bunlar kendi balarna kalsalar birbirlerine zulm etmek
isteyeceklerdir. Bazen de bir topluluk ile dier topluluk arasnda doal olarak
anlamazlk ve atma olacaktr. Dolaysyla herkesin hukk- ztiye ve
ummyesini cnib-i hkmete teslim etmesi sonucu levzm- kemlt- insniye
tahsline meydn- fergt bulacaklardr. Bylece o topluluk arasnda i blm
ortaya kacak insanlar ayr ayr meslekler renip geimlerini salayacaklardr.
Szgelimi ulm ve sanyi sayesinde yzbin kiinin zorunlu ihtiyac, on kii
tarafndan kolaylkla ve uzun zamana gerek olmakszn karlanacaktr. Sonuta
insanlarn yaamlarn devam ettirmek iin harcadklar zaman ksalacak ve arta
kalan vakitlerde de hasis-i kmile-i insniyenin tamamlanmasna sarf edilecek ve
levzm- hadariyet ve medeniyet gnden gne ilerleyip gidecektir.156 Sonu olarak
Cevdet Efendiye gre medeniyet iki ana unsurdan olumaktadr. Biri maddi
gereksinimlerinin giderilmesi, dieri ise ahlk ve zek bakmndan
olgunlamadr. Bugn bunlarn birincisine maddi kltr, ikincisine manevi kltr
denilmektedir. 157 Aslnda bu ikisi arasnda yaplacak tercih Osmanl
modernlemesinin geleceini tayin edecek ilkeleri ortaya karacaktr.
Cevdet Efendiye gre devlet/medeniyet ve toplum olgunlua ulanca bir
takm rme emareleri de kendini gstermeye balayacaktr. Bu ise
devletin/medeniyetin k safhasn oluturmaktadr. Yani toplum bir dzene
girip ilerledikten sonra o milletde artk sadelik kalmayp tecemmlt ve tekellft
artp ihtiya oalr. Buna gre de menfi-i ztiye ve arz- ahsiye oalp ilerler.
Sonuta gittike o milletin ynetimine subet gelerek iyi idarenin ortaya
Ahmet Cevdet Paa, Trh-i Cevdet-I, s. 16.
C. Meri, Umrandan Uygarla, s. 85.
154 Ahmet Cevdet Paa, Trh-i Cevdet-I, s. 16.
155 C. Meri, Umrandan Uygarla, s. 85.
156 Ahmet Cevdet Paa, Trh-i Cevdet-I, s. 16.
157 C. Meri, Umrandan Uygarla, s. 85.
152
153
144
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
145
bulunan
ynn
yitirmi
kurmas
146
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
147
dnceleri net bir aydn olduunu gstermekte ve onu konuya belirli bir
sistematik etrafnda yaklalmas gerektiini fark eden bir Osmanl yazar olarak ne
karmaktayd. yle ki belirtildii zere o, medeniyeti ncelikle msbet ve menfi, iki
ynl yeni bir mefhum olarak ele alp, kavram daha yazya balarken gelenekten
bamszlatrmaktayd. Ancak bu toplumdaki algyla ilgili bir tespitti ve hem
olumlu hem olumsuz tarafyla kavram aslnda Avrupal olan temsil etmekteydi.
Bununla birlikte Namk Kemal medeniyetin gelenekten kaynaklanan yerli bir
ieriinin olduunu da dnyordu. O, Hi bhe yokdur ki medeniyet, bazlarnn ve
hussuyla bizim eski hkemnn tarfi gibi insnn ictim zere yaamas mansna alnrsa
hayt- beer in levzm- tabiyyedendir. diyerek medeniyeti temeddn ile zdeletirmi
ve geleneksel slam-Osmanl anlayndaki insann topluluk halinde yaamas
anlamn vermiti. nk bir ocuk stten kesilir kesilmez tay veya buza gibi
babo braklp salverilse karlaaca zorluklar bir tarafa, beslenmekten aciz
kalp, alktan lrd. Netice olarak Kudretin insana varolusal bir zellik olarak
balad terakk yeteneinin bile tek bana yaamak suretiyle ortaya kmadna
baklrsa, insann temeddne ihtiyac bir kat daha sabit hale gelir.166
Namk Kemal insann toplumsallnn gerekliliini vurgularken sz
Sinoplu Kinik (Kynikos-Kpeksi) filozof Diyojene getirir. Yaad an
uygarln, dolaysyla iinde bulunduu toplumun btn deerlerini reddederek
sefil bir hayat tercih eden Diyojen din, davran, giyim-kuam, barnma, yiyecek
temini ve eitimde btn gelenei reddetmiti. Yani Diyojen uygarlamann
gerektirdii btn kural ve aralara baml yaam reddederek yaamn doal ve
sade olmas gerektiini savunmutu. Rivayete gre, bir gn avucu ile su ien
bir ocuu grdkten sonra Bu ocuk bana fazladan eyam olduunu retti.
diyerek, sahip olduu iki eyadan biri olan ana da atm, btn mal varl
sadece iinde yaad kpten ibaret kalmt. Namk Kemal btn bu anlayna
ramen Diyojenin bile toplumsal yaama ihtiyac olduunu, Eer Diyojen infird
zere yaayan bir kavm iinde zuhr etseydi iinde yatacak bir kpe mlik olduu iin
milletinin en bahtiyar addolunmak lzm gelirdi. demek suretiyle kinayeli bir ekilde
pek byk bir mefharete mlikdirler. Bu da medeniyetin hl aramakda old ve ikmline ald
bir meziyetdir. Bedevler hrriyet-i fikr u vicdn en ziyde takds iderler. Bedevler yalan nedir
bilmezler. Virdikleri szde ve ahde vefda sebt in fed-y cihn cna minnet bilrler. Kimseye hle
ile gadr itmezler. Efkr u efli dim merdnedir. Vk yemekleri bir yhd iki drldr. Lakin
bu m-hazarlaryla yine misfirlerini tam iderler. Bedevler alnda len bir adam nasl ldiini
seyr idecek kadar ta yrekli deildirler. Silhlar klcla mzrakdan ibretdir lakin kffesi bir yere
gelb senelerle muhrebe itseler yine medenlerin bir gnde ldrdkleri insnlar kadar adam
ldremezler. Hsl bence birok ahvle mebn bedevler medenlere rcihdirler. Bunun in ne kadar
bahs olunsa ben hzrm. Dmak Gazetesi mektubun sonuna biz b-tarafz diye bir
aklama koymu, Mecmu-i Ulm yayn heyeti ise bu aklamann kendilerine ait
olmadn belirtmek suretiyle tarafsz olmadklarn ifade etmiler ve Namk Kemalin
ilgili makalesini cevaben yaynlamlardr. Bkz.: Bir Bedev, Bir Bedev Mektbu,
Mecmu-i Ulm, Sene 2, No: 5, 1 Safer 1297 (14 Ocak 1880), s. 379-380.
166 Namk Kemal, Medeniyet, s. 382.
148
AHMET KARAAVU
ifade etmekteydi.167 Demek ki bir insann btn mal varl bir kpten ibaret
olsa bile, onu retecek bir insan topluluuna ihtiya vard. Dolaysyla insan her
artta toplumsal bir varlkt ve sosyallemek zorundayd.
Grld zere Namk Kemal geleneksel tanm insann toplumsal bir
varlk oluuna indirgemekte ve daha tesine gelenek zerinden gitmemektedir.
Yani geleneksel anlayn ictimy siyaset felsefesinin hareket noktas haline
getiren yann grmezden gelmekte ve medeniyetin temeddn ile balantsn
toplumsallkla snrlamaktadr. Oysa belirtildii zere Platon ve Aristodan beri
sre gelen anlay, insann toplumsalln, zoon politikon-siyasal hayvan
deerlendirmesi zerinden, onun siyasall ile yani bir arada yaamn bir dzen
ve otorite (hkmdar) gerektirdii fikriyle birletirmiti. Bu nedenle Namk
Kemalin medeniyetin gelenekle ilikisini toplumsallkla snrlamas dikkate deer
bir tutumdur. Zira o, siyaset felsefesini civilisation erevesinde kurmak istiyordu.
Bylece Namk Kemalin medeniyet anlay mevcut haliyle, terakki dncesiyle
yan yana yryen, ehir odakl, maddeyi insan lehine dntrmek isteyen ve bu
erevede ynetme ve kalknma projesi sunan bir tasar nermekteydi. Bu
nedenle toplumsallkla siyaseti birbirinden ayrp, Medenileme-AvrupallamaBatllamann gerekliliini ispat etmeye almaktayd. Bu balamda ictim-fenn-i
siyset ayrm yapyordu.
Namk Kemale gre fenn-i siyaset asndan medeniyet ictim deil asayite
kemldir.168 Bu ise asayiin, l Paadan sonra Namk Kemalde de siyaset
bilimi ile ilgili bir kavrama dntrldn ortaya koyar. Namk Kemal
asndan da asayi, insann her adan yaamndan ve geleceinden emin
olmasdr. Yani bir topluluk iinde yaayan insanlarn her birinin beslenme,
korunma, barnma, inanma, eitim, neslini devam ettirme vb. hususlarda bir
phe ve korkusunun olmamas; o toplumda asayiin st seviyede olduu, yani
medeniyetin yksek bir dereceye ulat anlamna gelmektedir. Burada kelimeye
yklenen anlamn siyaset felsefesi ile dorudan ilintili olduu ve kamu otoritesi
tarafndan yaplacak hukuki ve fiili dzenlemeler aracalyla insanlarn,
yaamlarn tehdit eden her trl endieden emin hale getirilmesi gerektii ileri
srlmektedir. 1920li yllarda yazan Ahmet Hikmet de benzer bir ekilde
medeniyeti refah zerinden tanmlamaktadr. Ona gre;
Medeniyyet tarf-i malmuyla umm refh temn demekdir. Refh
mefhmunda ise servet, emniyyet, shhat ve suhlet-i muvenet manlar
mndemicdir. Bu menfaatlerin drd bir araya gelince selmet-i ummiyye temn
edilmi olur: te medeniyyet169
A.g.m., s. 382.
A.g.m., s. 382.
169 Ahmet Hikmet (Mftolu), Garb Medeniyetcilii, Seblr-red, XXIV/602,
stanbul Mays 1340, s. 54-55.
167
168
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
149
Namk Kemal asndan zerinde durulmas gerekli bir dier husus, insana
asayiin yani medeniyetin gerekli olup olmaddr. yleyse Diyojenin dilenci
yaamnn da bir asayi olduunu kabul etmek gerekir. Bu noktada sorulmas
gereken insan, Diyojenvari sefil bir yaamda m kalmal, yoksa hayat standartlarn
ykseltip elde edebildii en yksek imknlara ulamann arelerine mi bakmaldr?
Dolaysyla Diyojenin yaam ve felsefesi, Namk Kemal iin hem hayat felsefesi
hem yaam biimi bakmndan bir hareket noktasdr. u halde medeniyete, insann
aln giderme ihtiyac zerinden baklrsa, avdar ekmei yiyerek karnn
doyurmak da en gzel yemekleri yiyerek beslenmek de asayie iaret eder. Ancak
hangisinin insana daha yarar olduu tartma konusudur ki, Namk Kemale gre
insanlarn yaam standardn ykselten bir asayi, medeniyetin en st dzeye
ulamas anlamna gelir. 170 nk tabiat- beer hsn-i intizma mildir.171 Ancak
Diyojen, hayvana yarar bir hayat biimini temsil etmektedir.
nsann say u fikr ile dnyada biriktirdii bunca ei benzeri olmayan
mkemmel eyler (bedyi), onun yle bir para ekmek yemek ve topraklarda
yuvarlanp uyumak iin yaratlm bir mahlk olmadna burhn- kfdir.
Bundan dolay medeniyeti zid grmek insann yaratlnda, kudret-i ftraya
iltizm- abes gibi bir eksiklik atfetmek kbilinden addolunur. nsan reyip
oalmak bakmndan dnyadaki tm hayvanlardan aa iken, yeryznde
mehr ve marf olan hayvanlarn tamamndan birka bin kat fazladr. Ve bu
okluk sahr-y vahet deil sadet-saray- medeniyet ile gereklemektedir. Bundan
aka ortaya kar ki medeniyet hayt- beerin kfilidir. Sonuta medeniyetin
aleyhinde bulunmak ecel-i kazya katil ve haydutlardan daha fazla yardmc
olmaktr.172 yleyse medeniyetin nimetlerinden faydalanlmal ve Avrupann
rettii medeni yaamn rnleri alnmaldr. rnein uha, abadan fazla
stmaz, ancak uhann letafeti giyenlerin hem souktan korunma hem de
gzelleme arzusuna hitap etmektedir. Kimseye bir zarar olmayan bir lezzetten
faydalanmak neden ayplamaya vesile olsun? Yani bir eya hem ilevsel hem de
estetik olabilir. Bunda insan iin zarar deil fayda bulunmaktadr. Ayn ekilde
altn hayat oaltmaz, fakat hayatn gerekliliklerini ikml eder. Kargir binalar
lme, hastala are olamaz, ancak onlar yanmaya ve yklmaya daha
170 Hatrlanaca zere Platon, bn Haldun ve Ahmet Cevdet Paaya gre asayiin st
dzeye ulat toplumlar bozulmu toplumlardr. Aslnda Namk Kemalin dierleri bir
yana kendi yzylnn Osmanl dnr Ahmet Cevdet Paadan bylesine esasl bir
ekilde ayrlmas, XIX. yzyl Osmanl zihin dnyasnn Batya evriliinin hzn
gsterdii kadar, Namk Kemalin ilerlemeci-konformizme belki de hi farknda
olmakszn ne kadar eklemelendiini gstermektedir. Belirtildii gibi Fazlolu ise bu
konformizmi, dolaysyla bozulmay amak iin insann manevi mertebesinin
ykseltilmesi gerektiini ve temeddnn maddi tekmlde braklmamasn
nermektedir. Bylece Fazlolu, Ahmet Cevdet Paa ile Namk Kemalde sembolleen
bu zihniyet farkllamasna biraz birincinin lehine de olsa bir uzla nermektedir.
171 Namk Kemal, Medeniyet, s. 383.
172 A.g.m., s. 383-384.
150
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
151
syleyile, yeni olan her eye bidat deyip, atalarn yaay biimini devam
ettirmek suretiyle terakkiyi ve ada medeniyeti reddetmek, mutlak bir kten
ve vahilik batana saplanp kalmaktan baka hibir sonu getirmeyecekti.175
Bu grler Namk Kemalin olduka faydac ve eklektik bir medeniyet
anlayna sahip olduunu ortaya koymaktadr. Hibir ontolojik referansnda
deiiklie gitmeden Avrupann maddi uygarlnn rettii rnleri ve onlarn
bilgisini almay ve bylece Osmanl Devlet ve toplumunun yitirdii eski gcne
kavumasn
salamay
nermektedir.
Eer
Osmanllar
bunu
gerekletirmezlerse yabanclarn ynetimi altna girmek suretiyle
bamszlklarn yitirip her trl hrriyetden mahrum olacaklardr. Sonu olarak
hakiki asayiin kesreti, daima alma zahmeti ve bundan kaynaklanan
skntlarn kesreti ile orantl olmutur. Medeniyetin her sknts, bir rahat
salarken vahetin her rahat bin eziyeti gerekli klar. nsann ihtiyalarnn
yalnz arzn kuvve-i nbitesine skmas ihtimali bulunmamaktadr. O da olsa
olsa medeniyetin hazin-i iddihr iine alnabilir. zetle medeniyetsiz yaamak
ecelsiz lmek kablindendir.176
zerinde durulmas gereken bir husus da Namk Kemalin vahi-medeni
tanmlamasyla ilgilidir. Ancak ncelikle belirtilmelidir ki bu grn temelinde
de terakki anlay bulunmaktadr. nk dnya zerinde yaayan milletlerin hi
birisi yaamn srdrmesini salayacak aralarda birbiriyle ayn deildir. Yani
lkeler ve toplumlar medeniyet bakmndan eit deildir. Bu ise insanlarn tarih
iinde ayn dzeyde terakki edemediklerini gstermekteydi. Dolaysyla
yeryzndeki farkl toplumlar, farkl corafyalarda, ayn zaman dilimi iinde,
fakat farkl alarda yayorlard. Bu ise ileri ve geri toplumlarn varlna iaret
etmekteydi. Bylesi bir anlayta vahilik ilkel ve geri toplumlara, dieri ise
medeni toplumlara denk dmekteydi. nsann bu tr bir algya sahip olabilmesi
iin dorusal zaman anlayn kabul etmesi gerekir. Zira ancak dorusal zaman
kavray sayesinde tarihsel geriliklerden bahsetmek mmkn olabilir. te
terakki, insan hayatnda zamann hi durmadan devam eden dorusal ak
iinde gerekleen iyileme demekti. u halde baz toplumlar zamann getirdii
iyiliklerden faydalanamayp ilk hallerinde kalmlard. Tarihsel geriliklerin
varln ispat eden bu toplumlar, insann yeryznde ilk kez var edildii/olduu
dnemdeki durumlarnda, vahet zere yamaktaydlar. Dolaysyla yaam
dzeyi ve yaamn gereklemesi srasnda sahip olunan aralar ileri-geri
tanmlamasn gerekli klmaktayd.
Namk Kemalin nceki paragrafta incelenen dncelerinde, kendi
dnemi asndan dahi hibir orjinallik bulunmamaktadr. Ancak o, Osmanl
zihin dnyasnda geleneksel anlayn terk edilip, kavramsal erevenin
deitirildiine iyi bir rnektir. nk gelenek toplumlar yaam biim ve
175
176
152
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
153
154
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
155
156
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
157
avret yerlerinin kapatlmasnn insana ftr bir bilgi olarak verildii ifade
edilmektedir. Buna gre insann edep yerlerinin alp, birbirine grnmesi
eytann aldatmas sonucu yasak meyveyi yemesi sonucu gereklemiti. Bu
konu Araf Sresinde
Bylece onlar hile ile aldatt. Aacn meyvesini tattklarnda, ayp yerleri
kendilerine grnd. Ve cennet yapraklarndan zerlerini rtmeye baladlar.
Rableri onlara: "Ben size o aac yasaklamadm m ve eytan size apak bir
dmandr, demedim mi diye nid etti.187
ayetiyle anlatlmaktadr.
Yazarn insann varoluuna yaklam, bilgi sistemi asndan slami bir
ereve iinde, yaratl esasna gre belirlenmi olsa da, metnin teknik bilgi
ierii tamamyla Avrupa kaynakl ilerlemeci-evrimci gndermelerden
olumaktadr. Dolaysyla Osmanl aydnnn dnce btnl batl bilgi
tarafndan paralanmtr. Bu ise yazarn medeniyeti tanmlay biimini gelenekten
tamamyla koparmtr. Artk Osmanl aydn insann varolusal bakmdan medeni
olduu ile ilgili geleneksel slam-Osmanl bilgi sisteminin ontolojik atflar ile
Avrupann insann sonradan medeni vasf kazand ilerlemeci-evrimci dn
biiminin ontolojik gndermeleri arasna skmtr. Birinci gr insann
medeniliini varolusal bir zellik olarak aklarken, ikinci gr insann zaman
iinde medenilemesinden bahsetmektedir. Burada insanda medenilemek artk
btn insanlarda bulunan bir potansiyel deil, sadece belirli topluluklarn
(Aryan) evrimin en stn basamanda yer almalarndan kaynaklanan bir
imtiyazdr. nsann gerek biyolojik gerekse toplumsal evrimi, insanlar ve
toplumlar arasnda tarihsel gerilikler-eitsizlikler yaratmtr. Dolaysyla insanlar
medeniyet (sivilizasyon) asndan asla eit deildirler. Bu nedenle insanlar medenivahi ayrmna tabi tutmakta hibir saknca yoktur. Nitekim Tercmn- Ahvl
yazar medenilemeyi zamann ilerlemesiyle kazanlan bir erdem olarak gren
anlayn, insan tanmndan sonra toplumun olumas erevesinde ele alarak
incelemeye devam etmekteydi.
nsann yeryzndeki nfus arttka ihtiyac da oalacak ve buna bal
olarak yeni yeni icatlar ortaya kacaktr. rnein kar-koca ve drt-be
ocuktan oluan bir insan topluluunun dzen ve asayi salamas ve mutlu
olabilmesi iin beden kuvveti yeterlidir ve muhtc- ileyh olmas nedeniyle
erkein kadna hkim ve mir olmas gerekmektedir. Buna benzer on be-yirmi
insan topluluunun zarar ve ziyandan korunmak ve glerini birletirmek iin
bir arada yaamalar gerektiinde, halkn birbirine zt karlardan oluan doas
gereince her bir kii kendi iinin hakllna kanaat getireceinden ekime ve
atma ortaya kacaktr. Bundan dolay hukuk aamasnda akl, tecrbe ve
Bu konu Araf Sresinin zellikle 20-27. ayetlerinde detayl bir ekilde anlatlmaktadr.
Bkz.: http://www.kuranikerim.com/mdiyanet/araf.htm. (Mart 2014).
187
158
AHMET KARAAVU
yaa herkesin muhterem ve msellemi olan bir kii aralarnda hakem kabul edilir.
Byle birer merci-i mahssa bal olan kabileler zamann ilerlemesi ile arttka
birka kabilenin birlikte geinmesi ve hkmlerde anlamazlk olmamas iin
hepsine birden hkm mil bir mir-i mteferrid atanmas gerekmektedir. zetle
insan trnn yaratld andan beri aralarnda usl-i zbtann devam ettii ve
her bir ferdin mutlu olabilmesi iin stn bir iktidar sahibinin taht- emrinde
bulunmas gerektii kavid-i tabiyyedendir.188
Tercmn- Ahvl yazarnn dncelerinin sadeletirilerek verilmesi ile
ortaya kan dnceler, insann bir arada yaamas iin bir dzene ihtiyac
olduunu ileri sren geleneksel anlatnn tekrar niteliinde grlebilir. Ancak
konuya btnsel bakldnda ilk insan topluluklarnn ailelerden olutuu, nfus
artp ihtiyalar oaldka insann medeni vasfn ortaya karacak artlarn
olutuu ve bu sayede birok yeni icatlarn gerekletirildii, ilerlemeci bir
mantkla ifade edilmektedir. Bu icatlardan biri de birlikte yaamann
dzenleyicisi olan hukuktur. Hukuk ise bahse konu olan topluluun en sekini
olan bir hakem tarafndan oluturulmaktadr. Grld gibi yazar, insann
varoluunu anlatrken Mustafa Reit ve Sadk Rfat paalardan ok daha fazla
Bat kaynakl bilgi ve anlayla konumaktadr. Ayrca yazara gre insan fertten
aileye, aileden kabileye ve kabileden de bir st toplumsal evreye zaman iinde
ilerleyerek gemektedir. Dolaysyla insan doas gerei sosyal deil, zaman
iinde sosyalleen bir varlktr. Buna bal olarak hukukun ve emredici
otoritenin gereklilii, insann doas gerei medeni olmasndan deil tabiatn
kanunlarndan kaynaklanmaktadr. Bylece insan, yazar tarafndan, yaratlndan
kaynaklanan zellikler yerine tabiat kanunlarna skca balanr. Nitekim XIX.
yzylda halen sosyalleemeyip vahette kalan insanlar da bulunmaktadr.
Szgelimi Amerika ve Asya ktalarnda ounlukla beybnlarda gezip-tozan,
akvm- vahiyye ve ahm- gayr- medeniyenin yaam biimi toplumlarn bir liderin
vaaz ettii hukuk erevesinde organize edilip ynetilmeleri gereinin ak
delilidir. te devlet diye adlandrlan heyet-i medeniyye de mertib-i merhann en
son ortaya kard topluluun addr. Fakat bu ynetim kabile hkmetleriyle
kyaslanamaz ve diresi ok geni ve temeddn etmi olmasndan dolay ok
eitli ileri kapsamaktadr.
Yazarn dnceleri, onun insanlar arasnda medeni-vahi ayrm yaplmas
gerektiini kabul ettiini ortaya koymaktadr. nsanln binlerce yllk tarihine
ramen bir takm insanlarn hala medenileememi olmasnn nedeninin ne
olduu yazarn cevabn vermedii bir sorudur. Ancak yazarn insan sosyal deil
de sosyalleen bir varlk olarak ele alp deerlendirmesi, onun farkl yaam
biimlerini ileri-geri hiyerarisi iinde aklayan Batl dnceyi benimsediini
gstermektedir. u halde akvm- vahiyenin geri kal nedeni nedir diye bir
soru sormak gerekmektedir. Bu soruya iki cevap verilebilir. Birincisi bu tr
188
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
159
160
AHMET KARAAVU
temsil eder yan daha da perinlenmekteydi. Yazara gre Avrupa ahalisi, ibret
alnmas gereken derece-i temeddne aama aama ykselmitir ve bu gidile daha
yksek derecelere ulaaca da phesizdir.
nk medeniyet heyet-i ictimiyyede bulunan efrd- beerin mazhar olduu
terakkiyyt- maddiyye ve maneviyyenin heyet-i mecmus olub bu dahi insann
gerek kendi ebn-y cinsinin ve gerek dernunda mteayyi bulunduu mahlkt-
sirenin ahvl ve keyfiyytna dir bit-tedrc istihsl-i malmt ederek sermye
mesbesinde ahlfna terk eylemekden ibretdir.189
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
161
deerler ayrmn gz ard etmekte ve kendisinden altm yl akn bir sre sonra,
I. Dnya Savann bozgun yllarnda, Maltada srgnde yazan Ahmet Aaolu
ile benzer dnceleri ifade etmektedir.191 Yani medeniyet bir btndr; maddi ve
manevi olarak ikiye ayrlamaz. Mehmet evkinin maddi-manevi ayrmna
gitmeden yapt bu ilerlemeci medeniyet tanmnn, Osmanl Devlet ve toplum
hayatnn her yn ile Batllamas ve Avrupa medeniyetine dhil olunmas
gerektiini ileri srp-srmedii pek ak deildir. Ancak sre, bylesi bir
anlayn hkim olduu bir siyasal neri oluturulmas ynnde ilerlemektedir.
Mehmet evki, insann ihtiyatan dolay aratrma ve bilgi retmeye
yneldiini belirterek terakkideki aamalln nedenini ortaya koymakta ve
ardndan da insann tarihini ilerlemeci tarih anlay perspektifinde ele
almaktadr. Buna gre doada insann gereksinimlerini gidermesi iin gerekli
olan her trl madde bulunmaktadr. Ancak insann bunlar kullanma uygun
hale getirme zorunluluu vardr. Bu ise say u amel ile mmkndr. te insan,
kendisine gerekli olan eyleri salamak ve retmek iin aratrma ve tecrbe ile
bulduu baz usl-i mstahseneyi kullanr. yle ki eskiden efrd- beer henz
hilye-i kemltdan r olduundan dolay karnn doyurmak iin kendisinden
zayf olan hayvanlara saldrp paralam ve onlarn etini yemilerdir. Ancak bu
tr hayvan avnda baz zorluklar vard. Ancak ihtiyalarn gidermek iin hayvan
avlamaya devam etmek mecburiyetinde olduklarndan, zaruri olarak bu
zorluklara are aradlar ve sonunda baarl oldular. Bu ilk insanlarn ezkiysndan
beri baz aa dallarnn birbirine eklendikten sonra braklmas durumunda
iddetle eski haline dndnn kefedilmesi zerine, aacn bu zelliinden
faydalanarak ok ve yay icat edilmi ve bu suretle sayd u ikr kolaylamtr.
Bundan sonra insanlar bu yolda terakki ve tefennn ile insann refah ve
saadetine sebep olacak birok icraat baararak ykselmilerdir. Bu anlatlanlara
gre medeniyet insann doas ve yaratl zelliindendir ve bu ise insann
ihtiyalarnn ynlendirmesiyle retebildii bilgilerdir. Ancak efrd- beerin
bilgisi asrlar getike artt iin, snr belirsiz olmakla medeniyetin sonunun
olmadn belirtmek gerekmektedir.192
Mehmed evki yukardaki satrlarda Bat kaynakl ilerlemeci zaman ve tarih
algsnn btn delillerini kullanmakta ve insann ilkelden mkemmele doru
ilerleyen bir varlk olduunu, doann gzlenmesi sonucu av aleti yapma, silah
retme rnei zerinden ileri srmektedir. Ona gre mkemmel, bilinebilir ve
ulalabilir bir durum deildir. nk insann medeniyete erime yolundaki
yrynde her zaman daha iyisi, daha mkemmeli mutlaka vardr. Yani tarih
ucu ak bir terakki-ilerlemeden ibarettir. Grld gibi bu dn biiminde
zamann hareketi dikey deil yataydr. Bu nedenle insan doada tutar. Onun
uhreviyetini yok eder. Aslnda bu dn biimi, teorisini evrendeki tanrsal
191
192
162
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
163
164
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
165
166
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
167
168
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
169
hakkyla renip vasfl hale gelmesi gerekmekteydi. Bu ise gelenekte olduu gibi
retim-tketim halkasnn iinde deil, okulda gereklemesi gereken bir ie ve
iilie hazrlk aamasn zorunlu hale getirmekteydi. Zira hibir iveren retimi
aksatacak ve/veya sakatlayacak vasfsz eleman istemiyordu. yleyse insanlar
daha okul anda geimlerini salayacak bir meslee sahip olarak
yetitirilmeliydiler. Yani bir insan hayat boyunca geimini salayacak olan
meslein eitimini okulda almalyd. Bu nedenle insanlara dnya mutluluunu
salayacak olan mesleki vasflarn kazandrlaca yer olan okul, dolaysyla
eitim medeniyetin n art idi.
Sonuta sanayi retimi devasa bir organizasyon, ibirlii ve dzen
gerektirmekteydi. Krsal toplumun temsil ettii babozukluun, disiplinsizliin,
medeniyetsizliin bylesi bir organizasyonu gerekletirmesi olanakszd. Bu
nedenle medenilemek Avrupann yapt gibi sanayilemek ve okullamakla
olabilirdi. Dier yandan bireylerine ayrlm ehirli-medeni yaamda, belirtildii
zere artk devlet herkesle ayr ayr muhatap olacanda, her bir insana hak ve
grevlerini retmek ve ehirli yaamn gerekliliklerinin neler olduunu anlatmak
da eitimin greviydi. Bylece cemiyyetin husl ve devm- nizmn salanmasnda
sanayi ve eitim nemli bir rol stlenmi oluyordu. Btn bu srelerin
toplamndan elde edilecek sonu ise kann- adletin ve tevs-i dire-i kudretin elde
edilmesiydi. Btn bu nedenlerden dolay Basireti Ali Efendi, sanayi ve maarifi
medeniyete dhil olmann olmazsa olmaz artlar arasnda zikretmekteydi.
Makalenin bandan beri yaplan btn bu tartmalardan anlalyor ki
klasik slam-Osmanl bilgi sisteminin insan, toplum ve devlet anlay XIX.
yzylda byk bir deiime uramt. Tekmln yerini alarak vahi-medeni
kartln kuran terakki anlay,
devlet felsefesini deitirecek kii
otoritesinden yasa hkimiyetine gei tartmalar, dier yaam formlarnn
dlanmas suretiyle ehrin medeniyeti temsil eden biricik mekn haline getirilmesi
vb. rnekler insann varolusal zellikleriyle ilgili geleneksel kabullerin dorudan
ya da dolayl tartmaya almas anlamna gelmekteydi. Yani insan yeniden
tanmlanmak durumundayd. Bu noktada ilk sorulmas gereken soru insan
meden-i bit-tab mdr sorusuydu. Ancak XIX. yzyl bu soruyu sormaya msait
deildi. Bu dnem aydnlar konuyu, ontolojik referanslar tahrip edip yapsn
bozmuyormu gibi tartyorlard. Ya yaptklar iin bilincinde deillerdi. Ya da
dnemleri itibaryla konunun asl mahiyetini syleyecek cesaretleri
bulunmuyordu. te ilmiye kkenli bir aydn, XX. yzyln balarnda, baka bir
balamda da olsa bu soruyu sorma cesaretini gstermiti. Makalesinin bal
nsan Taban Meden midir? idi.
Soruyu soran Musa Kzm Efendinin yant evetti. Ancak nemli olan
sorunun sorulmasyd. Zira gelenekte byle bir soru kimsenin aklna gelmezdi.
nk geleneksel dn biiminde insann meden-i bit-tab olduu adeta nas
170
AHMET KARAAVU
hkmne gelmi bir kabul idi. Yani sadece byle bir sorunun sorulmas bile,
Osmanl bilgi sisteminin Avrupadan gelen civilisation kkenli bilgi karsnda
geriledii konumu gzler nne sermeye yetmektedir. Zira bu soru, ada bir
sosyoloun sorduu ekilde sorulursa: nsan, nsan olarak m var olmutur/var
edilmitir yoksa insan olmak iin mi var olmu/var edilmitir? eklinde olmak
zorundadr.206 Sorunun ontoloji ve onun belirledii bilgi sistemi zerinde
yapaca ykc etki bylece daha net bir ekilde ortaya kacaktr. Bu nedenle
ncelikle bu hususun tespit edilmesi gerekmektedir.
Cevabndan da anlalaca zere Musa Kzm Efendinin amac insan
yeniden tanmlamak deildi. O bilinen ve kabul edileni onaylamak istiyordu.
Amac ise soru zerinden bir balam oluturmak ve Mslmanlarn XIX.
yzylda yaamakta olduklar perian ve dank duruma are olmak zere siyasi
bir zm nermekten, belki temennide bulunmaktan ibaretti. Bu nedenle soru
metnin balamnda deersizlemekte, genel dnce iklimi asndan ok deerli
bir konuma ykselmektedir. Sonuta ona gre;
ssl-ess- medeniyet ittifk ve ittihddan baka bir ey deildir. nk
medeniyet toplu yaamak demektir. Toplu olarak yaamak ise behemahl ittifk ve
ittihdladr. Zr ittifk ve ittihd olmazsa tevn ve tensur olmaz. Tevn ve
tensur olmaynca insanlar yaayamaz. nk insann muhtc olduu ey o kadar
okdur ki bunlar tedrik etmek bir insann deil bin insann bile kr deildir. u
hlde eer insanlar byle niza, ikka, hilfa derek beynlerinde bir ittihd ve
vifk- tm bulunmazsa cemiyyet dalr. Medeniyetden eser kalmaz. Nitekim
tevrih-i akvm da buna ehdet etmektedir.207
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
171
172
AHMET KARAAVU
yaam biimini oluturmas, tarih iinde devlet ynetme ile ehir ynetmeyi
zdeletiren bir yaklamn ortaya kmasna yol amtr. Bu anlayn kkleri
Yunan site devletlerine ve onlarn ynetim ekillerine kadar gitmektedir. Bu
nedenle civilisation ehir d yaam biimlerine medenilik atfetmeyen, onlar
dlayan bir kavramdr. Kelimenin trevlerinin yklendii anlamlar bu algy net
bir ekilde ortaya koymaktadr. te yandan civilisation, yeni bir insan ve zamantarih algs sunmaktadr. Bu alg, doa kanunlarn kendine esas alarak
aklamaya alan ilerlemeci-evrimci dnceye giden yolu amtr.
Medeniyet kavram ile ilgili yaplan tarmalar ncelikle Osmanl aydnnn
zihninin konu hakknda pek berrak olmadn ortaya koymaktadr. Bu nedenle
ilk aamada Avrupal bilgi ieriinin iselletirilmeden ziyade var olan geleneksel
bilgi sistemine eklenmeye alld grlmektedir. Fakat yeni bilginin
balamnn ve ontolojik referanslarnn farkl olmas, birbirinden tamamen ayr
duran kavram ve bilgi ynnn ortaya kmasna neden olmutur. Dolaysyla
XIX. yzyl Osmanl aydn asndan, mevcut haliyle civilisation anlamnda
medeniyetin ve temsil ettii deerlerin gelenek iinde eritilip iselletirilmesi
mmkn grnmemektedir. Ancak Osmanl aydnnn g algs, daha dorusu
gl olma istei, medeniyete dhil olmay zorunlu grmekteydi. Sonuta Osmanl
ynetici ve aydnlar sahip olduklar dnce btnlnn paralanp dalmas
pahasna medeniyeti alp Avrupallamaya karar verdiler. Ancak onlar, artk ne
eskiyi ne de yeniyi temsil edebiliyorlard. Temeddn ve medeniyetin birbiriyle tevil
kabul etmez karmndan ibarettiler. Bu durum onlarn eklektik aydn olarak
tanmlanmasna neden olmutur.
Tanzimat aydnlar, balangta temeddnn insann toplumsallnn
varoluu ile ilgili olduuna vurgu yapan anlam ieriini muhafaza edip
geleneksel anlay medeniyet kavramyla birletirmeye altlar. Fakat sre
ilerledike bu, belirli bir ksm muhafazakr aydnn abasndan ibaret bir hal
ald. nemli bir grup aydn ise bilinli ya da bilinsiz bir ekilde terakki
zerinden evrimci dncelere ynelmeye balamt. Bu ise Osmanl dnce
hayatnda etkisini gittike artran, insann sosyallik vasfn sonradan kazandna
dair bir alg oluturdu. Sonuta insann Avrupa anlayna uygun olarak yeniden
tanmlanmasnn n ald. Bylece temeddnden medeniyete giden yolda en
nemli fikr sorun ortaya km oldu.
Osmanl brokrat ve aydnlarn medeniyete dhil olmaya zorlayan en nemli
etken devleti glendirme arzusu olmutur. Konuya bu balamda
yaklaldnda ve amacn sonutaki belirleyicilii dikkate alndnda,
medeniyetiliin kalknma ideolojisi olarak alglanmas gibi bir neticeye ulald
grlmektedir. Bu ise medenileme programnn maddi-manevi ayrm yapan
teknokrat yaklama indirgenmesini getirmitir. Ancak medenilemek, sivilize
olmak adna zorunlu bir ekilde fikir, kavram ve teknolojinin birlikte alnmas,
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
173
bahsedilen teknokrat tavr ksa bir sre iinde geersiz klm ve az sonra
medeniyet bir btn olarak alglanmaya balanmtr. Bununla birlikte medeniyetin
(civilisation-Avrupa) stn bilgi ve teknolojisine itiraz edemeyen Osmanl
aydn, ok nem verdii maddi kalknml reten Avrupal ontolojik
referanslarn stn rtm ve medeniyeti ancak ahlak zerinden tartabilmitir.
Bir kez daha ifade edilirse, Civilisation-medeniyet, XIX. yzyl Osmanl aydn
iin Avrupa demektir. Bu nedenle Osmanldan Cumhuriyete uzanan srete
Batllama, Avrupallama, asrleleme, adalama, modernleme vs. hangi adla
anlrsa anlsn btn bu ifadelerin ilk ekli medenilemedir. Karlalan asl sorun
medenileme arzusuyla alakal olmayp medeniyetin Avrupann ulat dzeyi ve
oluturduu btn deerleri temsil etmesinden dolay, rnek alnmas gereken
hususlarn nelerden ibaret olaca ile ilgilidir. Bundan dolay her siyasi-sosyal grup
kendi inan ve dncesine gre bir medenileme program hazrlamtr.
Geleneksel dn biiminin terminolojisine ait olan temeddn zerinden
ina edilen Osmanl siyasal ve toplumsal yaps ile modern dnemin kavram
olan medeniyet zerinden kurulmaya allan Batl yeni Trk siyasi yaps ve
toplumu olduka farkl zellikler iermektedir. Szgelimi insan, Allahn
yaratt, sosyal ve kemli arayan bir varlk olarak tasavvur eden temeddn,
Osmanl ehir dzenini bu erevede oluturmutur. yle ki Osmanl ehir
dzeni zelden genele doru ilerleyen ve i ie gemi be mekn zerinden
meydana gelmektedir. Bunlarn birincisi insann tamamen kendisine ait olan ve
aile yaamn srdrd alan olarak temayz eden hanedir. kincisi birka
haneden oluan, bir birine akraba kadar yaknlam ailelerden meydana gelen
kmaz sokaklardr. ncs kmaz sokaklarn ald ana sokaklardr ki bu
alan her bir kmaz soka drdnc ana mekna, mahallenin merkezi
ibadethanesine (cami, kilise, ve/veya havra) balamakta ve mahalleye dhil
etmektedir. Mahalleler ise genelde nesiller boyu bir arada yaam ortak bir
yaam ina etmi ve Ergenin tabiri ile ayn mescide devam eden insanlardan oluan
bir birliktir ve ksmen zel bir alandr. ie gemi btn bu yaam alanalarnn
buluma noktas ise bedesten etrafnda rgtlenen ve iktisadi hayatn cerayan
ettii ve btn ehrin bir araya geldii alan olan ardr. nk ekonomik
faaliyetler, btn ehir ahalisinin katlm ile gerekleen ve farkl mahallelerde
yaayan, farkl din ve mezhep gruplarna mensup ve hatta mahallelilik kltr
iinde biraz farkllam insanlar kaynatran temel insan faaliyetidir. Dolaysyla
insanlararas ilikinin en youn dzeye kt insan faaliyeti ekonomik
uralardr. Yine ar kendi iinde meslek gruplarna gre rgtlenmitir.
Herbir esnaf grubunun kendine ait Lonca tekilat vardr. Loncalar hem retimi
hem tketimi denetleyen, gerektiinde esnaf ile siyaset arasndaki irtibat
salayan st ynetici-denetleyici birliklerdir. arlar ayrca retim-tketim
ilikilerinin rgtlenip cereyan ettii yerler olduu kadar mesleki eitimin de
174
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
175
seviyede olmasa da salk, eitim, kadn haklar, ocuk haklar vb. konularda
inkr edilemez bir ilerleme kaydetmitir. Ancak bu gelimi lkelerle snrl
kalmtr. Medeniyetin olumlu ve olumsuz yanlarnn sralamaya devam etmek
mmkndr. Ancak buna gerek olmad, maksadn hsl olduu aktr.
Yukarda ksaca ortaya konulan temeddn-medeniyet karlatrmas
gstermektedir ki medeniyet sorun zd kadar sorun da retmitir. Bu srete
insan doayla baa kmay ve hatta ona hkmetmeyi tercih etmi fakat kendisi
de insan olmaktan kma riski ile kar karya kalmtr. Elbette medeniyetin
sorunlarnn tespit ve zm iin kafa yormak gerekmektedir. Ancak Trk
aydnnn zerinde durmak zorunda olduu bir baka husus da temeddn ile
medeniyeti nasl uzlatraca ile ilgilidir. Bu uzlann salan(a)mam olmas
Trkiyenin siyasi, sosyal, kltrel ve ekonomik sorunlarnn temel
sebeplerinden biridir ve Trkiye tarihinin son 250 ylna damgasn vuran ar
bir kimlik buhrannn da kaynaklarndandr. Eer Trk aydn bu uzlay
gerekletirecek zm retebilirse, insann tekrar doayla btnlemesi
gerekleecektir. Bu ie herhalde ontolojik referanslardan balamak
gerekmektedir. Yani temeddnn ontolojisi ile medeniyetin ontolojisi nasl
uzlatrlacak ya da buradan nasl bir sentez ortaya karlacak, sorularna
verilecek cevap belki de insanlk tarihine yeni bir yn verecektir. Ama zaten
meselenin en can alc noktas da burasdr. Aksi halde hibir uzla denemesi
baarl olamayacak, bu eklektik danklk srp gidecek ve Trkiye eski ile yeni
arasnda bocalamaktan kurtulamayacaktr.
176
AHMET KARAAVU
Kaynaklar
AAOLU, Ahmet, Medeniyet, stanbul 1927.
Ahmet Cevdet Paa, Trh-i Cevdet, I, Tertb-i Cedd, Dersadet 1309 (1891).
_________, Tezkir-40 Tetimme, Haz. Cavit Baysun, Ankara 1991.
Ahmet Hikmet (Mftolu), Garb Medeniyetcilii, Seblr-red, XXIV/602, stanbul
Mays 1340, s. 54-55.
AKDA, Erhan, bn-i Haldunun Medeniyet Anlay, Hece-Medeniyet zel Says, sy.
186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 428-435.
l Paa, ltift-nme, Mecmu-i Fnn, Sene 1, No: 2, stanbul 1279, s. 51-56.
Aristoteles, Nikomakhosa Etik, ev. Saffet Babr, Ankara 1998.
ASLTRK, Baki, Osmanl Seyyahlarnn Gzyle Avrupa, stanbul 2000.
Basreti Ali Efendi, ehir Mektbu-Tevn-Mektup No:58, Basret, No: 98, 15
evvl 1290 Cuma/23 Tern-i Sn 1289 Cuma(6 Aralk 1873), s. 1-2.
_________, ehir Mektbu-zh- Merm-Mektub No: 78, Basret, No: 1201, 23 Safer
1291 Cuma/29 Mart 1290 Cuma (11 Nisan 1874), s. 2.
BAYKARA, Tuncer, Civilisation ve Osmanl Devleti, Osmanllarda Medeniyet Kavram
ve Ondokuzuncu Yzyla Dair Aratrmalar, zmir 1999.
_________, Mustafa Reit Paann Medeniyet Anlay, Osmanllarda Medeniyet
Kavram ve On Dokuzuncu Yzyla Dair Aratrmalar, zmir 1999, s. 33-43.
_________, Bir Kelime-Istlah ve Zihniyet Olarak Medeniyetin Trkiyeye Girii,
Osmanllarda Medeniyet Kavram ve On Dokuzuncu Yzyla Dair Aratrmalar, zmir 1999.
BERGEN, Ltfi, Medeniyet Ekseninde Kltr, Hece-Medeniyet zel Says, sy.
186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 33-64.
Bir Bedev Mektubu, Bir Bedev Mektbu, Mecmu-i Ulm, Sene 2, No: 5, 1 Safer
1297 (14 Ocak 1880), s. 379-380.
BOZKURT, Nebi-Mustafa Sabri Kka, Medine, DA, VII, Ankara 2003, s. 305311.
BUHL, Fr., Medine, MEB slam Ansiklopedisi, VII, Eskiehir 1997, s. 459-471.
CANATAN, Kadir, Mukaddime-Klasik Sosyal Bilimler Szl, stanbul 2009.
CANATAR, Mehmet, Yasa, yasak, Yasaknme Tabirleri, Adlet Kitab, Ed. Halil
nalck-Blent Ar-Selim Aslanta, Ankara 2012, s. 21-37.
CHLDE, Gordon, Kendini Yaratan nsan (nsann alar Boyu Geliimi), ev. Filiz
Ofluolu, stanbul 1996.
I, Muazzez lmiye, Tarih Smerde Balar, Ankara 1998.
ELAS, Norbert, Uygarlk Sreci, ev.: Ender Ateman, c.I, stanbul 2000.
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
177
EROL, Murat, Medeniyet ve Yerlilik: Anadoluda Bir Medeniyet Dnmek, HeceMedeniyet zel Says, sy. 186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 140-156.
Farabi, Mutluluun Kazanlmas-Tahslus-Sada, ev. Ahmet Arslan, stanbul 2012.
_________, El-Mednetl- Fzla, ev. Nafiz Danman, stanbul 1990.
FAZLIOLU, hsan, Szck ile Kavram Arasnda Medeniyet mi, Temeddn m?,
Trkiye Gnl, sy. 117, K 2014, s. 99-111.
FEBVRE, Lucien, Uygarlk, Kapitalizm ve Kapitalistler, ev. M. Ali Klbay, Ankara 1995.
FNDLEY, Carter Vaughn, Osmanl Siyasal Dncesinde Devlet ve Hukuk: nsan
Haklar m, Hukuk Devleti mi?, TANZMAT-Deiim Srecinde Osmanl
mparatorluu, Ed. Halil nalck-Mehmet Seyitdanlolu, stanbul 2011, s. 491-502.
GENCER, Bedri, slamda Modernleme 1839-1939, stanbul 2008.
_________, Hikmet Kavanda Edmund Burke ile Ahmed Cevdet, stanbul 2011.
_________, Medenilemeden Kresellemeye Modernlemenin Akbeti, Hece-Medeniyet
zel Says, sy. 186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 127-129.
GLE, Nilfer, Modern Mahrem-Medeniyet ve rtnme, stanbul 2001.
GOODY, Jack, Tarih Hrszl, ev. Gl alal Gven, stanbul 2012.
GNAYDIN, Yusuf Turan, Medeniyet Bibliyografyas, Hece-Medeniyet zel Says, sy.
186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 587-624.
GNDZ, Mustafa, Eitimci Ynyle Ahmet Cevdet Paa, Ankara 2012.
HALAOLU, Yusuf, Anadoluda Airetler, Cemaatler, Oymaklar 1453-1650, I, Ankara 2009.
HEGEL, G. F. W., Tarihte Akl, ev. nay Sezer, stanbul 2003.
Hoca Tahsin, Aklml-Akvm, Mecmu-i Ulm, sene 1, No: 1, 1 Zil-hicce 1296 (16
Kasm 1879)?, s. 45-76.
bn Haldun, Mukaddime-1, Haz. Sleyman Uluda, stanbul 2012.
_________, Mukaddime-I, ev. Prizde Mehmed Sib, Haz. Yavuz Yldrm-Sami
Erdem-Halit zkan-M. Cneyt Kaya, stanbul 2008.
NALCIK, Halil, Osmanl Hukuna Giri rf-Sultan Hukuk ve Ftihin Kannlar,
Adlet Kitab, Ed. Halil nalck-Blent Ar-Selim Aslanta, Ankara 2012, s. 73-103.
_________, Kutadgu Biligde Trk Devlet Gelenei ve Adalet, Adlet Kitab, Ed.
Halil nalck-Blent Ar-Selim Aslanta, Ankara 2012, s. 1-20.
NAN, Kenan, A Summary and Analysis of the Trh-i Ebl-Feth (History of Conqueror) of
Tursun Bey (1488), The University of Manchester Foculty of Arts Department of
Middle Eastern Studies Unpublished Ph. D. Thesis, April 1993
KAPLAN, Mehmet, Mustafa Reit Paa ve Yeni Aydn Tipi, TANZMAT-Deiim
Srecinde Osmanl mparatorluu, Ed. Halil nalck-Mehmet Seyitdanlolu, stanbul
2011, s. 463-475.
178
AHMET KARAAVU
TEMEDDNDEN MEDENYETE
(OTAM, 37/Bahar 2015)
179
Namk Kemal, Terakk, Mecmu-i Ulm, Sene 1, No: 2, 15 Zil-hicce 1296 (30 Kasm
1879), s. 153-160.
_________, Ahlk- slmiye, Osmanl Modernlemesinin Mesleleri-Btn Makaleleri-1,
(Nergiz Ylmaz Aydodu-smail Kara), stanbul 2005, s. 309-318.
_________, Terakk, Osmanl Modernlemesinin Meseleleri-Btn Makaleleri-1, Haz.
Nergiz Ylmaz Aydodu-smail Kara, stanbul 2005, s. 212-220.
_________, Medeniyet, Mecmu-i Ulm, Yl 2, No: 5, 1 Safer 1297 (14 Ocak 1880),
s. 382-384.
_________, Medeniyet, Osmanl Modernlemesinin Meseleleri-Btn Makaleleri-1, Haz.
Nergiz Ylmaz Aydodu-smail Kara, stanbul 2005, s. 358-361.
ORTAYLI, lber, Tanzimat Adam ve Tanzimat Toplumu, Tanzimat-Deiim Srecinde
Osmanl mparatorluu, Ed. Halil nalck-Mehmet Seyitdanlolu, stanbul 2011, s.
421-461.
ZEL, smet, Mesele Teknik-Medeniyet-Yabanclama, stanbul 2006.
PAKALIN, Mehmet Zeki, Osmanl Tarih Terimleri ve Deyimleri Szl-III, stanbul 1993.
Platon, Devlet, ev. Sabahattin Eybolu-M. Ali Cimcoz, stanbul 2013.
Rdvan Nafiz, Kk Trk Tarihi, Trk Yurdu Ktphnesi, stanbul 1329(?).
SEVN, Bayram, ehir Bir Sylemdir: Trabzonluluk Fenomeninin Sosyolojik Analizi,
Trabzon 2014.
SOREL, Albert, Meele-i arkiye, ev. Yusf Ziy, stanbul 1911.
SPENGLER, Oswald, Batnn k, ev. Giovanni Scognamillo-Nuray Sengelli,
stanbul 1997.
ENTRK, Recep, Medeniyetler Sosyolojisi: Neden ok Medeniyetli Bir Dnya
Dzeni in Yeniden bn Haldun, bn Haldun-Gncel Okumalar, Ed. Recep
entrk, stanbul 2009, s. 227-268.
RN, brahim, Osmanl mgeleminde Avrupa, Ankara 2003.
TANLL, Server, Uygarlk Tarihi, stanbul 2011.
TANPINAR, A. Hamdi, 19uncu Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul 1976.
TADELEN, Vefa, Medeniyet nsanln Ortak Dili, Hece-Medeniyet zel Says, sy.
186/187/188, Haziran-Temmuz-Austos 2012, s. 8-22.
TURSUN BEY, Trh-i Ebl-Feth, Haz. Mertol Tulum, stanbul 1977.
WALLERSTEN, Immanuel, Jeopolitik ve Jeokltr (Deimekte Olan Dnya-Sistem zerine
Denemeler), ev.: Mustafa zel, stanbul 1993.
WEBER, Max, Brokrasi ve Otorite, ev. Bahadr Akn, Yay. Haz. M. Atilla ArcoluBahadr Akn, Ankara 2006.
180
AHMET KARAAVU
UBUCN, M. A., Osmanlda Modernleme Sancs, ev. Cemal Aydn, stanbul 1998.
ULUDA, Sleyman, Giri, Mukaddime-I, stanbul 2012, s. 15-154.
_________, Mrifet, DA, XXVIII, Ankara 2003, s. 54-56.
UNAN, Fahri, Osmanl dare Felsefesinde Adlet, Adlet Kitab, Ed. Halil nalckBlent Ar-Selim Aslanta, Ankara 2012, s.105-119.
YILMAZ, Murat, Ahmet Cevdet Paann Eserlerinde Avrupa ve Avrupa Tarihi Algs,
Karadeniz Teknik niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaymlanmam Yksek
Lisans Tezi, Trabzon 2013.
YILMAZELK, brahim, Osmanl Devleti Dneminde Dersim Sanca-dari, ktisadi ve
Sosyal Hayat, Ankara 2011.
Dictionnaire de lAcadmie Franaise, Sixieme dition, Paris 1835.
Le Petit Robert, Paris 2002.
http://www.kuranikerim.com/mdiyanet/bakara.htm (17 Mart 2014).
http://www.kuranikerim.com/mdiyanet/araf.htm (17 Mart 2014).