You are on page 1of 113

Osmanl

Dnce
Dnyas ve Tarihyazm

lber Ortayl


TARH
LBER ORTAYLI
OSMANLI DNCE DNYASI VE TARHYAZIMI
trkiye i bankas kltr yaynlar, 2007
editr: AL BERKTAY
grsel ynetmen: BROL BAYRAM
dzelti/dizin: ERKAN IRMAK
grafik tasarm uygulama: TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI
Bu kitabn tm yayn haklar sakldr.
Tantm amacyla, kaynak gstermek artyla yaplacak ksa alntlar dnda gerek metin, gerek grsel malzeme yaynevinden izin
alnmadan hibir yolla oaltlamaz, yaymlanamaz ve datlamaz.
TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI
istiklal caddesi, no: 144/4 beyolu 34430 istanbul
Tel. (0212) 252 39 91
Fax. (0212) 252 39 95
www.iskultur.com.tr

Tarih Dersleri - I: Tarih Nedir?[*1]


Tarih derken, kelimelerin zerinde durmak lzm. Bir tanesi historia, ikincisi tevrh, nc tabir
bilhassa tarih felsefesi asndan geecek olan res gestaedir.
Historia Latinlerin tarih kelimesi, asl Yunanca; somut bir malzeme, mahhas bir malzeme, bilgi
demek. Arabcadaki tarih kelimesinin kk ay bilgisi demek, yani takvim bilgisi, ok mahhas. Res
gestae ise, Latincede res eyler demek; gestae hatt- harekt, tavr, hareket anlamndadr. Demek ki
Titus Liviusun byk eserine baktmz zaman, Res gestae Populi Romani Roma halknn serencam,
anl yry demek olabilir. Bu Augustus-Claudius devrinde yaayan Romal tarihinin eserinin ad.
Almanca tarih kelimesi Geschichte hikye demek, story deil ama; olmu anlam var iinde nk.
Tarih dendiinde Herodot akla geliyor. Ama eserini okuduunuzda burada tarih nedir? diye
arabilirsiniz. Bir yerde olaylar anlatyor; fakat olaylar anlatmaktan ok, o yerin corafyasnn,
evrenin tahlilini yapyor. Bu tahlili yaparken bir messeseyi, bir deti, bir olay anlatmak iin kimi
zaman rivayetlere dayanyor; hatt kimi zaman mitolojiye kadar gittii oluyor. O zaman bunun tarih ve
gereklikle ilgisi ne diyorsunuz. Yani destandan nasl ayrlyor? ok basit: Onun -mitolojinin aksinedorudan doruya yaad gn ve evreden hareket etmesi sz konusu. Bu salam bir yntem. Netice
itibariyle gzlediine, grdne, tahkik edebildiine dnyorsun. Grnen ve dokunulan, br bilgiyi
ayklayabilir. Geri bu ayklanan bilgi de (mitoloji) kltrel yapy veriyor.
Yunanllar aslnda tarihi ok seven adamlar deiller; Arablar gibi, ranllar gibi deiller. ok geriyi
merak ettikleri yok. ok pragmatik insanlar, bir bakma. Etrafa bakyor, bu nedir? diye. Bu duygu var;
bu aidostur ite: Grd mahhas bir eye bakmak. Gidiyor Msra, u u tanrlar var, Teb ehri var,
diyor ve bunun kkne iniyor. rana gidiyor, hanedana bakyor, onlarn byle detleri var, veraset
sistemleri yle, diyor. Bunun etrafnda tarih yazyor. deta bugnk, 20. yzyln pragmatik yaklam
gibi. Herodotta tarih olarak baka milletlerden soyutlanan, tecerrd ettirilen bir Yunan medeniyeti tarz
yok. Mesel siyas rejimleri monari, demokrasi vs.yi savunan muhayyel drt kiiye tarttryor. Biri
ranl ve monariyi savunuyor; tartmay da o kazanyor. Dolaysyla, barbar denen kavram Yunanllar
tarafndan tahkir edici mnda kullanlm deil. Yunanl iin barbar, hi tesbit edemedii, tanmad,
dilini anlamad tipin (etnik tipin) bir tr adlandrmas. Tpk Macarlarn Almanlara bir zaman dilsiz,
nemeth demesi gibi. Neme oradan geliyor. Dilini anlamyor, btn mesele o. Yoksa etraf, corafyay
tedkik iin Herodotta byle ok enteresan bir yaklam vardr ve okuduunuz zaman grrsnz ki,
yapt, belirli bir gerein etrafndaki rivayetleri toplamak. Fakat tam anlamyla mitolojiden de
kurtulamamtr. Kendisinden sonra gelen Thukydidese baktmzda, ki Peleponnes Savalarn yazar,
bu tr saplantlar yoktur. Mesel Thukydides, Peleponnes Savalarn ne lyada gibi yazyor ne de
Herodot gibi. Son derece mahhas bir yaklam var. Syledii u: Troya Sava byk bir sava
deildi; kk kayklarla geldiler, o zaman gemiler byk deildi. Savan on yl srmesi Akhallarn a
kalp etraf yamalamalarndand. Byle son derece salam, kmseyen bir mantk var. Ele ald
Peleponnes Savalarnda bu tutum var. Atinallar, Ispartallar ve ittifak hlindeki dier ehir devletleri
birbirleriyle hangi temel zerinde entrika yapyorlar? Bunu gn gnne kaydetmek gibi bir keyfiyet sz
konusu. Bu ise ok nemlidir ve ifas grndnden ok zordur. Mesel Damat Ferid ve stanbul cephesi
ile Anadolu cephesini tasvir edenler, orada bir kavmin dramn, birbirlerini nasl yediklerini, nasl ayr
dtklerini, mantk veya mantkszlklarn Thukydides kadar iyi tarif edemiyorlar. Demek ki
Thukydideste tam bir soukkanllk var.
Sonra harbe tanrlarn mdahale edii. Biliyorsunuz Yunan mitolojisinin bykl (ki aslnda orijinal

deil ve Yunan mitolojisinin kaynaklar, yani tanrlar, tanralar ve bunlarn fonksiyonlar esas itibariyle
eski Mezopotamyadan, Anadoludan gelmedir; belki hibir milletin mitolojisi orijinal deildir) insan
hayatna, toplum hayatna dair ok esasl bir gzlemde bulunmalar ve tanrlar da o toplumun iine
sokmalarnda. (Bu tabii ok naif, ocuksu bir ey. Biz Eski Yunann bu ocuk ruhunu seviyoruz; yoksa
medeniyetin iba olarak grmek aklmza gelmez.) Troyallarla Akhallar savayor, tanrlar da iin
iine karyor. Sanki lkclerle solcular kavga ediyor da politikaclar bu ie burnunu sokuyor, akl
retiyor gibi. Yani insan, kt, haris, habis, yerine gre de iyi figrler. Mesel sava tanrs Ares, cyak
cyak baran, provokatr biri; Romallarn Mars gibi kuvvet ve satvetin temsilcisi deil. Athena ok
akll geinen bir kadn; fakat Paris onu en gzel diye semediinden, elmay ona vermediinden, kaprisli.
Afrodit btn gzellii ve kadnlyla Troyallar tutuyor; fakat akl veremiyor. Byle, cemiyetin iinde,
perde arkasndaki ikinci grup adamlar gibi ortal kartryorlar.
Bu yaplama ve slb, Thukydideste sz konusu deil. Ne khinlerin kehanetini, ne tanrlarn
karmasn bu olaylara dhil ediyor. Hatt hadiseye tenkid getiriyor: Byle olmasayd, unu
yapmasalard baka trl bir sonu kacakt, diyor. Bir muhakeme tarz var. Sosyal tarih, lf etmeden
yaplyor. Thukydidesi okuduunuzda grrsnz: Ispartallar yle yaayan bir kavimdi, Atinallar
byle; yaadklar corafya yle, onlarnki byle. Onun iin byle hareket etmek zorundaydlar, der.
Ksacas M 4., 5. asrdaki adamla, yani Thukydidesle Braudel arasnda ok fark yok. Tarihyazmnda
ilerleyici dnm noktalar koymak sama, insanlar birbirini okuyarak yetiiyor. Fizikte Newton ve
Einstein byk devrim olabilir. Tarihyazmnda byle bir ey yok. Kimse kimseyi gemez. Hukuk da byle
bir ilimdir; normlar bellidir, mantk, hukuk mant bellidir. Uzun yllar yaplan tahsille kavranlr hukuk
mant ancak. Dolaysyla, hukukularn arasnda yle ileri-geri fark da olmaz. Mesel Tribonianusu
getir Romadan, bir de Avusturyal Kelseni; ikisinin nne bir anonim irket problemi koy, belki
Tribonianus ksa bir istiareyle hkm ahsiyet mevzuunu anladktan sonra daha iyi bir mtala verir.
Bunun gibi, 2000 yl evvelin tarihiliiyle bugnk arasnda da byk fark yok. Niye yok? nk
tarihilik aslnda belirli tekniklere dayanr. Bizim de akademik olarak reteceimiz tarihilik odur. Bir
tataki yazy nasl okursun? Numizmatik meseleleri nasl deerlendirirsin? Bir kd eline aldn zaman
paleografik ve diplomatik ynden nasl bakarsn? Tarihlendirmeyi nasl koyarsn? Bu ilimdir. Bu
bakmdan da tarih ilmi, dier sosyal bilimlerin iindedir; hatt doa bilimleri gibi pekinlii, kesinlii
olan bir ilimdir. nk bu kt byle okunur. Cinsi byle bir kttr. Yaz bununla yazlmtr. Bu kalem
de 1960lardan sonra kefedilip kullanlan bir kalemdir. stnde posta pulu ve tarih damgas olduuna
gre tarih bellidir, dersin. 90l yllarda Trkler u ile uramlar, sonucunu karrsn. te bu kesin bir
eydir, pekindir. Sosyolojinin, iktisadn yntemlerinden ok daha kesin olduu aktr. Fakat tarihilik bu
kadar deildir. Ondan sonra bir speklasyon safhas vardr ki, bu sanatlktr. Belirgin bir ekilde,
abartma ve yalana sapmadan yorumlama meselesidir. Dolaysyla, bu, tarihide bir yerden sonra bir
sanatlk vasf olduunu gsterir. Johann Gustav Droysenin dedii gibi; Tarih bilim deildir, bilimin de
stnde bir eydir.
Tarih diye Thukydidesle baladmzda, bu demek deildir ki bu ibtida dal yava yava douyor,
geliiyor sonunda geen asrn bu asrn bykleri ortaya kyor. Byle bir gelime izgisi olmamas
gerekir. Herkesin kendine gre slbu vardr, slb zayflklar vardr; o anlamda Thukydides iin de en
byk tarihidir demiyoruz, bn-i Haldun iin de en byktr, demiyoruz, bn-i Haldun kendine gre
byktr ve bu keyfiyet, tarih ilminin gelimesinden deil, herkesin kendi slb ve teknii iinde byk
tarihi oluundandr. Tarih yazclk; btn zamanlarn tesinde, tarihilerin eitlik iinde kendi slblar
ve sanat beceriklilikleriyle devam ettirdikleri bir bilgi ve yazm daldr.
Fakat ortada tarihyazm ve tarihilik asndan bir problem vardr. Aydnlanma dediimiz an
tarihilik dncesine ok byk zararlar olmutur; ok byk de faydalar olmutur. Tabii bize

mekteblerde okutulan, sadece ok byk faydalar olduudur; her eyin ok ald, gelitii tarzndaki
yaklamdr ve bu soukkanl olmaktan ok, grltl bir slogandr. Aydnlanma devrinde maalesef tarihin
belirli bir yorumu ve kullanm sz konusu oluyor. Bunu ne Eski Yunanllar ne de slm tarihileri
yaptlar. Yani kimse bn-i Haldunun, falan veya filan devletin byk olacan, tarihin en g noktas ve
z varl olacan sylediini iddia edemez. Ne Reidddinden, ne Herodot ve Thukydidesten byle
bir ey kar. O zaman ortada bir byk problem var. inde yaadmz Akdeniz dnyasndan sz
ediyoruz. Bu tarihiler birbirlerini hep biliyorlar ve yle Dou medeniyeti, Bat medeniyeti gibi yoz
ayrmlar da yapmyorlar. Bu Rnesans asrndan sonra det oldu. Tabii Batllar ekiyor ba. slm
medeniyeti diyor. Hlbuki Mslmanlarn medeniyeti var. Bunun muhteem baarlar, zgn yanlar da
var, ama kastedilen mnda slm medeniyeti yok ve olmaz. Mslmanlarn medeniyeti, hatt kendi
akidelerine gre izdikleri hat ve eitlemeler var ama, slm medeniyeti yok. Ne anlamda yok? nk
tabir infiratdr (izole edicidir). Ama tuhaftr, kabul gryor. Oysa slm medeniyeti, in, Japon, nka,
Maya medeniyetleri gibi bir ey deil. Akdenizin evresindeki birikmeyle, Eski Yunandan, Eski
Msrdan beri hem din dncemizde ve akidemizde hem de maddi dncemizde, kaba gzlemimizdeki
metodlarn insanlarn birbirinden geiiyle (ayr dillerde, fakat ayn zamanda birbirleriyle de ok garip
balantlar olan dillerde -ayr yazlarda- fakat yine birbirleriyle de balants olan yazlarda) kmltif
ylmayla ortaya dklm bir ekli. Bu kltr evresi Akdeniz dnyasdr. inde geri varyantlar
vardr, o ayr bir ey. O halde bizim iin Herodot da, Thukydides de, slm tarihileri de bir byk
akmn, kalntnn devamdr ve birbirlerini tamamlar. Bu saf bir bilim dncesidir ayn zamanda. Bu,
tarih temeldir. Nitelik bakmndan inlinin medeniyeti gibi inli etnik gruba has bir ey deildir.
Beynelmilel bir varolutur.
Sosyal bilimlerde kurtulu; felsefede, tarihilikte kurtulu iin Judeo-Hellen-slm dnceye geri
dnmek lzmdr. amz insannn bu dildeki kaynaklar iyi renip iyi evirip dnmesi,
deerlendirmesi lzmdr. Niin dili renmeli diyoruz? Vaka bu dilden Trkeye deilse de baka
dillere eviri var; ama filozof ve yorumcu orijinalden her zaman yeni zenginlikler karr. Bu tipte bir
hmanizm, bu tipte bir hmanist gymnasium lzmdr. Tabii bu bizde doru anlalmamtr. Hmanist
denince Yunanca ve Latince anlalmtr; yanl deil, ama yetersiz. Bu grupta idealistler vard. Fakat
yetersiz bir grt, yetersiz bir bilgi birikimi ve yoruma dayanyordu.
Sosyal bilimcimizin de, din bilginimizin de bunlarn hepsini bir arada yapmas lzmdr. Bat klasik
tipteki hmanist eitimi terk ediyor. Bunun skntlarn da ekecek.
Medeniyet tarihi asndan en tehlikeli ey Aydnlanma ann tarih yaklamdr; nk tarihi yorumla
kademelere ayrmlardr. Teleolojik, g bir yorum getirmilerdir. En ibtidasi Voltairedir. Bu izgiye
Weber, Tonnies, Karl Marx dhildir. Marx ki, ok kozmopolit ve nyargsz grnr. Rusyaya kar
Osmanl mparatorluunu savunacak kadar, o dnemin Avrupal tavrnn dndadr ve muhtemelen
Yahudiliinden gelme, gayri Hristiyan bir tutuma dayanan baka bir tarih kalb vardr; bunlar ayr. Fakat
dikotomi dediimiz kutuplama, gelime izgisine inanm bir adamdr. Maalesef, 18.-19. yzyln
Avrupasndan gelme genel tutumu budur ite. nk hibir zaman, belirtildii gibi ne Titus Liviusta, ne
bn-i Haldunda, ne bnl-Mukaffada byle bir yaklam yoktur. Onlar tarihe tarih olarak, somut bir ey
diye, somut bir enformasyon diye bakmlardr. Yorumlamamlar m? Elbette yorumlamlar.
Toplumlarda byle mekanizmalar var, diye ortaya koymular. Bunu en iyi de bn-i Haldun yapyor. Biraz
zeki insan mthi arpacak bir bilgi vardr onda. ok dikkatli bir metin okuyucusu olan mit Hassan,
bn-i Haldunu tanynca allak bullak oldu. Hibir zaman bn-i Haldun g bir yorum yapmyor. ok
salkl bir bilgi veriyor. Eski Yunanllar da byle. te Aydnlanmaya geldiimizde tarihin g bir yorum
iin kullanldn, toplumun gelecei iin programlandn ve orada hedonist duygularn hkim olduunu
grrsnz. Fransz htilliyle saadet gelecek deniyor; toplumda saadet olur mu? Mesel, feminist

hareketle kadnlar mutlu olacak deniyor; yle bir ey olur mu? Kadnlar bu hareket sayesinde idame-i
hayat edecek; geinmek iin, yaamak iin, ocuuyla birlikte var olmak iin... nk toplum deiiyor. O
deien toplumda yeni artlar, yeni gereler lzm. Hareket budur. nsan mutluluu nedir sonra? Hibir
zaman bilinmez, llmez bir ey. Bunun yannda byle bir grle tarih yorumu kitlelere mal olmutur;
bu ok nemlidir. Artk insanolu tarihi doal duygusuyla, bir hayvan olarak gemiini merak ederek
deil, bir ey ina etmek iin kullanyor. Bu hem ilgin fakat hem de sapkn bir ynelim. Byk bir
deiim. Eski dnemin insan, tarihi bir ey iin yorumlayan, merak eden bir hayvand; btn zellii
buydu. Bugn gelecei ina iin kullanyormu. Bu deiimdir. Deien tarih ilmi deil, tarihi ve tarih
okuyucusu; pek yararl ve tutarl deil, bir yere de varmaz.
Bu nedenle tarih yapmak gibi bir gr ve deyim ortaya kyor: Tarih yapanlar, pozitivist
zihniyetin bir rn. Tarihin ncleri gibi abuk sabuk bir lf ortaya kyor. Yani bir yerde Eski
Yunanlnn aidosu zerine bir tr logos oturuyor; sylem, kelm biimi, mantk. Eski Yunanl aidosla
logosu ne kadar gzel ayarlyorsa, yahut bn-i Haldun ne kadar gzel ayarlyorsa bunun tersine artk
logosla yaplan bir tarih sz konusu. Voltairein XIV. Louis Asr kitabnda yazdklarna bakalm mesel
(s. 3 vd.):
Yalnz XIV. Louisnin hayatn yazmak iddias gdlmemekte, bundan daha byk bir gaye hedef
tutulmu bulunmaktadr. Gelecek nesiller iin sade bir adamn hareketlerini deil, fakat dnyann grm
olduu en aydn asrn adamlarnn zihniyetlerini tasvir etmeye almak istenilmektedir.
Dou dncesinde, mesel, bir asr- saadet en byk asrdr; her zaman iin rnek alnacak, ama bir
daha asla tekrarlanmayacak bir asr. Bat laik dncesinde Yunan asrlar, Hellenik asrlar buna Aydnlanmaya- hizmet ettii iin en byk asrlardr. Bu ok nemli. Burada bir teleolojik, kademelenmi
tarih gr sz konusudur.
Voltaire devam ediyor:
Btn devirler, kahramanlar ve politika adamlar yetitirmitir; btn milletler ihtilller ve inklblar
geirmilerdir; hafzasn sadece olaylarla doldurmak isteyen bir kimse iin tekmil tarihler hemen hemen
ayndr.
Burada bir kronoloji kmsemesi yatar ve her retmen syler bunu: ocuklarn kafasna olay
dolduruyoruz, diye. Doldurmayacaksn da ne reteceksin tarih diye? Bir ksm da hi muharebe
anlatmayalm diyor; ne anlatalm? Hangi yerde oturuyormu ocuklar, hangi tabaktan yemek yiyormu,
hangi evde yatyormu kyller? Bu tarih mi imdi, bir ynyle. Bir yerde mecbursunuz zamann akn
takip etmeye, baknz zihniyet nerelere kadar gidiyor:
[...] hafzasn sadece olaylarla doldurmak isteyen bir kimse iin tekmil tarihler hemen hemen ayndr.
Fakat dnen, daha nadir bir keyfiyet olmak zere de zevk sahibi bulunan her insan, dnya tarihinde
ancak drt asr bulur. Bu drt bahtiyar asr esnasnda gzel sanatlar kemle ermi [...]
imdi buradaki etnosentrizme, egosentrizme ve geosentrizme bakacaksnz. Yani bu drt asrn cereyan
ettii mntkay gz nne alacaksnz. Dnyann geri kalan hibir eydir, sadece ntr bir eya ve olaylar
btndr. Byle bir dnya tarihi anlay ne kadar hataldr. Bu asr ok standart bir tarih bilgisi ve
yorumu getirmektedir. Herkes iin geerli, deta fizik ilminin kaideleri kadar tutarl, mantk kalplar
iinde yorumlanan bir tarih anlay getirmektedir. Bunun elemanlarndan biri ite drt devirdir dnyada
ve bu belirli bir corafyaya hastr. Peki, in iin niye bir ey sylemiyorsun dediinizde Voltairee:
Bana ne, inin ne alkas var bu dnyayla, der gibidir. Ama bugn durum deiik. in neredeyse
yaknda ortal istil edecek, iktisad kudretiyle. Biz o zaman merak edeceiz; kim bu inliler, tarihleri

neymi bunlarn, yaplar neymi, diyeceiz. O halde bu nasl bir bilim oluyor ki? Srekli kalplarn,
elemanlarn deitiriyorsun. Olmuyor ite o zaman. Bu tip bir tarihi anlaynn ne kadar hatal
olduunu, Voltairein drt bahtiyar asrnn dnda kalan gayr-i bahtiyarlar tekrar ele alp incelemek
zorunda kaldnz zaman greceksiniz.
[...] ve bu devirler insanlk zeksn gsteren birer a tekil ederek gelecek nesillere rnek olmutur.
Hakik eref ve ana erimi olan bu alarn ilki, Philippos ile skenderin, yahut da Perikleslerin,
Demostheneslerin, Aristolarn, Efltunlarn, Apellelerin, Phidiaslarn, Praksiteleslerin asrdr. Bu
eref ve an da, o zaman bilinen dnyann geri kalan ksm vahet hlinde olduu cihetle, Yunanistann
snrlar iinde kalmtr.
Tabii imdi aydn despotizm-aydnlanma a dediimiz dnemde insanlar Msr medeniyetini
bilmiyorlar. Bulunan papirs zeri hiyeroglif rulolarna by diye bakyorlar ve yaztlarn hangi devire ait
olduu bilinmiyor. Piramitlerin tam olarak ne zaman yapldn bilemiyorlar. Hellenistik devirde
Manetho adl bir rahibin yazd bugne fragmanlar hlinde gelen Yunanca bir Msr tarihi var. Bu tek
kaynaktr uzun zaman iin... Voltairein de fazla bir ey bildii yok. Dolaysyla tarih dnemlemelerine
bilgisizce devam ediyor:
kinci a, Lucretiusun, Ciceronun, Titus-Liviusun, Vergiliusun, Horatiusun, Ovidiusun,
Vitruviusun adlaryla de zikredilen Caesar ve Augustus adr. ncs, stanbulun II. Mehmed
tarafndan zaptn takip eden adr. Avrupa krallarnn yapmalar gereken ilerin o tarihte alelade bir
vatanda ailesi tarafndan talyada yapldn, okuyucu hatrlasa gerektir. Trklerin Yunanistandan
kovmakta olduklar bilginleri [kim var o ada, ky o zaman Yunanistan] Mediciler Floransaya
ardlar. Bu, talyann eref ve an devriydi. Gzel sanatlar bir kalknma idrak etmi bulunuyorlard.
lk Yunanllarn bu sanatlara hikmet ismini vermi olduklar gibi, talyanlar da onlar fazilet adyla
ululamlard. Her ey mkemmellie doru gidiyordu.
talyaya daima Yunanistandan gelmi olan gzel sanatlar, bu sefer orada uygun bir zemin bularak
derhal yemilerini verdiler.
Tabii dnemleme gerei pek ocuka bir yorum var. Yani II. Mehmed Topkapdan girdii anda ilim ve
kitab gibi eyler Kumkapdan karak gitti Avrupaya. (!) Bu zihniyet mekteb kitablarnda da
(bizimkilerde de) yer alyor.
Almanya ve spanya da bu meyvelere sahib olmak istediler. Fakat gzel sanatlar ya bu iklimlere
gelmedi, yahut da pek abuk mahiyetleri bozulup ktledi.
Bu ok zekice ve doru; nk Rnesans sanatnn Avrupada nasl taklidlerinin yeerdii grlyor;
fakat bir tarafyla da ind. Kendi asrndaki Almanyann -ki Voltaire kendisi bulundu Almanyada,
Friedrichin saraynda- nasl bir potansiyeli olduunu gremiyor. Bu sylendikten hemen sonra
arkasndan klasik Alman a ortaya kyor: Goethelerin, Schillerlerin patlama devri... Tabii
Voltairein haberi yok. Prusyada oturuyor; yz elli kilometre tedeki Knigsbergdeki Kantdan haberi
yok. Kantn Rousseaudan haberi var; bunlarn ondan haberi yok. Kantn var, nk onun Franszcas var
ve takip ediyor; bunlarn Almancas yok. Kant Almancann en gzel metinlerini yazyor. Sonra Kantla,
ngilteredeki Leibnizle yazmalar var Clarken; onun zerinden Descartesla iliki kuruluyor. Mme de
Stale (De lAllemagne-Almanyaya Dair adl eseri evrildi. Napolyon imparator ilan edince kendini,
Mme de Stal, cumhuriyeti olduundan, ok bozuldu. Niye imparator oldun? dedi. Devaml
sktryor. Sonunda kapya Majesteleri banyodadr, diye bir yaz koyuyorlar. Napolyon ok ykanr
biliyorsunuz. Aman efendim, dhiler arasnda ya ve cins fark yoktur, deyip doru banyoya giriyor)
kadar -Voltaireden ok sonra, ihtill asrnda- Almanya zerine bilgileri yok Franszlarn. Bu bilgisizliin

zerine bir de tarih, yani epistemoloji kuruluyor. Bu tabii her zaman iflsa mahkm.
Devam ediyoruz:
I. Franois limleri himaye etti, fakat bunlarn bilgin olmaktan baka bir vasflar yoktu. Kendisinin
mimarlar oldu, fakat Michelo-Angelolar da, Palladiolar da olmad. Bo yere resim okullar kurmaya
alt; ard talyan ressamlar hi Fransz talebe yetitirmediler. Bir takm hiciv iirleriyle baz ak
hikyeler btn iirimizi tekil ediyordu. Rabelaisnin eseri, II. Henri zamannda rabette olan biricik
mensur kitabmzd.
Hulsa, henz mkemmelletirilmemi olan musikyi ve daha her tarafa mehul olup nihayet
Galileinin rettii tecrb felsefeyi istisna ettiiniz takdirde, her eye ancak talyanlar mliktiler.
Enteresan olan ey, 18. asr adamnn 16. asr iin kltr tarihi yapmas. Tarih felsefesi tabirini de
Voltaire kulland tabii. G yorum balad, Hegele ve sonrasna uzad, insanlar tarihe bakmaya itti. Her
mnevver, her eline kalem alan veya kitab yazan, her kahve gevezesi, bu tarz dnmeye ve birtakm
bilgileri edinmeye balad. Sosyalizasyon da tarihilie baka yaklamlar getirdi. Tarih yapmak
kavramnn yannda belirli normlarla tarih yazmak merak da balad. 18. asrdan itibaren tarih bilgisinin,
tarihyazmnn byk atlmlar yapmas yannda byk sapmalar da yapmas, byk zararlar olmas da
yine bu asrda ortaya kacaktr.
Burada tarihin teleolojik (g) bir dnemlemesi yaplyor; btn dnemlemeler gibi yanl. Bundan
baka btn amal yazmlar gibi sapknca. St. Augustinusun de Civitate deisi 17. yzylda J.B.
Bossuetnin (1627-1704) Discours sur IHistoire universelle ad usum Dophinum adl eserinde ustaca bir
ortak buluyor. Tanrnn insan topluluunu belirli bir amaca gtrd ileniyor bu eserde. te bu
teleolojik (g) yorum, Avrupa dncesinde Voltaireden Hegele birok yazar etkiledi ve ktle
sosyolojisi ilminin de dichotomique modellerle bir anlamda aksak yann oluturdu.
Bu dnemlemelerden en tipik olan Viconunkidir. Beeriyeti, a) Tanr a (Tanrya itaat) b)
kahramanlar a (adaletin datm, bakaldran kahramann adil oluu dolaysyla ona aittir ve byle bir
nder gereklidir. Bunun sonunda kanun devleti, Polizei Staat geliir) c) insanlk a (insann bilgisi
geliir, hukuk mevhumu geliir) diye snflar. Btn sosyoloji ve tarihin Aydnlanma andan beri bu
hastalkla mall olmas olumlu ve olumsuz etkiler yapar. Bu yorumlar da olumludur. Tarih ve toplum geni
kitlenin ilgisini eker; br taraftan tarihyazm, tarih olmaktan kar. Daha sonra bunu dzeltmek pek
zorlaacaktr.
Voltaire diyor ki; Drdnc a, XIV. Louis asr diye adlanan adr ve bahsettiimiz drt devir iinde
kemle en ok yaklaan da belki odur.
imdi bunlar monari Fransasn deitirmeyi salk veren adamlar; ama monari Fransasn nasl tahlil
ediyor bakn. Geri ihtillcilik demek her eyi rtmek ve kk grmek deil; ama temelde kralc
Fransann temel kurumlar ihtill sonras Fransada kaldrlmtr. Bu duruma Alexis de Tocqueville pek
yerinde iaret eder. Lancien rgime et la rvolutionda (Paris, 1967) eski Fransann kurumlarnn
durumunu tahlil eder.
teki adaki keiflerle zenginlemi olup baz alanlarda da tekilerin nn birden
yaptklarndan fazlasn yapmtr.
Geri gzel sanatlarn hepsi Medicilerin zamanlarndan daha yksek derecelere gtrlmediler; lakin
insan idraki umum bir mahiyetle tekemml etti.

Btn insanlk tarihinin en stn safhas (!).


Daha zeki olduk, diyor (!).
Bunlar ngilterenin merut sistemini, meclis sistemini neren adamlar; fakat bir taraftan da ngiltereye
medeniyet retiyorlar. Byle bir bak var htillde.
Devam ediyor:
Doru ve sahih felsefe ancak bu zamanda tannd. Kardinal de Richelieunn son senelerinden XIV.
Louisnin lmn takip eden yllara kadar, idaremizde olduu gibi gzel sanatlarmzda, fikir
hayatmzda ve detlerimizde, vatanmz hesabna hakik ve ebed bir eref olmas icab eden umum ve
derin bir inklb vukua gelmi bulunduunu sylemek doru olur. Hatt, bu hayrl tesir Fransaya da
mnhasr kalmamtr.
ngiltereye yaylm, bu zeki ve cretli milletin o tarihte muhta bulunduu rekabet duygusunu tahrik
etmitir; zevklerde incelii Almanyaya, ilimleri Rusyaya gtrmtr; pek uyuuk bir hlde bulunan
talyay bile canlandrm ve Avrupa nezaketi ve cemiyet ruhunu anlamay, XIV. Louis sarayna borlu
bulunmutur.
Bu drt an felaket ve cinayetlerden mnezzeh kaldklarna hkmedilmemelidir. Gzel sanatlarn
sakin vatandalar tarafndan inkiaf ettirilmeleri, hkmdarlar ihtirasl olmaktan, milletleri karklklar
karmaya hevesli olmaktan, rahiblerle keileri de bazen tahribci ve ahlksz olmaktan menetmez.
nsanlarn ktl bakmndan tekmil asrlar birbirlerine benzer; fakat byk kabiliyet ve ehliyetlerle
sivrilmi bulunduklarn bildiim asrlar bu drddr.
XIV. Louis asr diye adlandrdm ve aa yukar Fransz Akademisinin kuruluundan itibaren
balayan asrdan nce [...]
Voltaire tarihin blmlerini bir de tarihliyor; asrlar tarihlendirme alkanl var. Bir insan hayatnda
bile yaplmas deta imknsz olan ey. Bir adamn ocukluktan k tarihi 14 Mays 1954 diyebilir
misiniz? Sinni-i blua erii, hatt- harektnn deiimi gnle, ayla, hatt ylla belirlenebilir mi ki, bir
toplum tarihinde bunu yapyorsun.
Voltaire devamla; talyanlar btn ultras-montainlere [dan arkasnda kalan], barbarlar ismini
verirlerdi; itiraf etmelidir ki Franszlar bir bakmdan bu hakarete layktrlar. Atalar spanya ve Afrika
Arablarnn romanesk kibarln Gotlulara has kabalkla birletirirlerdi. Haz veren sanatlarn hemen hi
birine mlik deillerdi ki, bu da faydal sanatlarn ihmal edilmi olduklarn gsterir, diyor.
Gryorsunuz bize artk gln gelen yorumlarla, bilgilerle sslenmi bir kademelendirme ortaya
kmaktadr ve bu bir tarihtir.
Sual: G yorum artk kalmad diyebilir miyiz?
G (teleolojik) tarih elan yaplyor. Biz ondan vazgemi deiliz. Tabii bunun reaksiyonu da
irrasyonel oluyor. Kapitalist sistemin gelimesi, bu sistemle btnleme mesel: Dnyaya kapitalizm
yaylacak; kapitalizmin arkasndaki endstri ve ona has rgtlenme, mal yap, ideolojisiyle -insan
haklar- birlikte gelecek ve yaylacak... Bundan evvelki dzen ilkel, kt. te bu yorum. Hibir zaman bir
toplumu kendi dengesi iinde incelemiyor. Yunanl, Herodot bunu yapmazd. Herodot Msra veya
Babile gittii zaman, rann snrlarndan geerken oradaki toplumlar bunlar da bizim gibi
olamamlar, olmallar, demiyor. Byle bir problemi yok. Atina demokrasisi var; anak mlee isim
yazp adam seiyorlar. Bunu anlatyor; fakat bunun ok iyi olduunu iddia etmiyor. Nitekim nl drtl

tartmasnda ran monarisini savunan galip geliyor, kltrler aras saygl bak Eski Yunanda vard,
slm ortaanda vardr. Herodot, ahrastan, bn-i Haldun baka bir dnyay; Rnesans sonras Bat ise
egosentrik, etnosentrik bir dnyay, bir kurulmu dnceyi temsil eder.

Tarih Dersleri - II: Tarih Yazcl[*2]

(Yunan ve Roma Gelenei)


Yunan tarih yazcl dediimiz zaman, yani Herodot (M 5. asr), Thukydides ve dierlerinde mitosun,
efsanenin tarihyazmndan ekilmesi sz konusudur. Bilindii gibi epope tarz en iyi ifadesini Homerosta
(M 850ye doru) ve ondan sonra Hesiodosta (M VIII. yzylda) bulmutur. Hesiodos efsanenin
dnda kendini de anlatan biri ayn zamanda (Geri Hesiodosun slb-bilgi olarak Homerosun ok
gerisinde olduu malm). Mitosun d bilhassa Thukydideste (M 4. asr) aa kacak. Mesel,
lyadada ok uzun pasajlar hlinde anlatlan Troya Savanda tanrlarla insanlarn ilikileri; tanrlarn
tpk insanlar gibi iin iine entrikalara karmas grlr. Athena Pallas, Parise kzd iin Akhaialarn
tarafn tutuyor, buna karlk Afrodit, Paristen gzellik elmasn ald iin Troyallar tutuyor. Zeus bu
tanrlarn taraf tutup entrika gtmesine kzyor; Karmayn ie, sizin yznzden sava uzuyor, diyor.
Peki o zaman biz karmayalm ie de, diyor babasna Athena, Akhaiallara akl verelim, diyor.
Verdii akl malm, tahta atn Troyaya sokulmas. Byle bir mitosa dayal epope, mesel Thukydideste
deiir: Thukydides; Bu savan uzun srmesinin nedeni o zamanki gemiler iyi deildi, yeterince
tama yaplamyor, asker, mhimmat gelemiyordu, diyor. Sonra bu Akhaiallar yamacyd, etraf
yamalamakla vakit geirdiler onun iin i uzad, diyor. Yani bir anda efsaneyi siliyor. Gerek neden
aryor. Peleponneslileri anlatrken btn o ehirlerin aralarndaki iktisad ekimeler, detler zerinde
durur; objektif, soukkanl bir tarihyazm balamt. Ondan evvel Herodotta gereki bir yaklam
balar -ki tam bir tarihi saylmamakla birlikte, tarihin babas vasfn bizce hak eder; nk dnyada
bakalar da olduunu, onlarn bir tarz- hayat, dini olduunu, tanrlar olduunu, gemileri olduunu
gryor, sayg duyuyor. nk grm ki, srf Yunann deil bakalarnn da pekl manidar ve zengin
sylemli tanrlar var- lyadadaki gibi tanrlar dorudan idare etmiyorlar, ama deta bir ilh dzenin
kuruluu var. Henz efsane motiflerinden kurtulmam, ama gereki bir muhakeme var. Bu bakmdan
Yunan nesri, klasik devirde soukkanl bakn, inceliin bir tarihidir ve bizim bugn anladmz anlamda
bir blgecilik falan da gze arpmaz. Bunlar henz saf insanlardr; medeniyetin ocukluk dnemidir, daha
plak gerei grmeyi severler, gerei (somut olan) hakikat diye (soyut) arptmazlar. plak gerei
grmek; bu ok nemli bir ey. Hakikatin knhne inmekten ok, plak gerei grp onu tasnif etmek;
Yunan dncesinin herhalde en nemli katks da budur. Yoksa Yunanllar gerek anlamda derin
zamanlara, gerilere gidip tarih yapmyorlar; bunu greceiz.
Romada bu durum deiecek. Nasl deiecek? unun zerinde durmak gerekiyor: Romallar
Yunancay ve Yunanistan severler Graecia capta ferum victorem cepti Malb Yunanistan yaban
galibini yendi; cum artibus [...] sanatyla, diyor. Roma her eye ramen kyl kald bu sz yazan
Latindir. Kukusuz Yunanistan da sratle Romayla benzeti ve deiti, greceiz. Yunan tarihiliinin
tersine Roma tarihiliinde belli bir lde mitos vardr. Titus Livius bundan vazgemez; nk kaleme
ald Romann tarihi, zaten ab urbe condita yani ehrin kuruluundan itibaren unvanyla balar ve
efsanelerle i ie gider. Bu ok enteresan bir ey, yani bir tarih zaman vardr; bir efsanev zaman; tarihi
yazarken, efsaneden kurtulamamlar, bu nemli bir nokta. Fakat Roma tarihiliinde Yunanda olmayan
bir ey vardr; dorudan doruya tarihe ve millete misyon ykleme nitelii vardr. Yani bu saplant 19.
asrda balam deil. Romada aslnda historia sz var, fakat pek kullanlmaz. Titus Liviusun 142
kitablk eserinin ad Ab urbe condita Libri. ehrin, yani Romann kuruluunun kitablar (yeni
balangtan itibaren Roma Tarihi). Yazar tarih demiyor. Roma tarihiliinde bu yaygn bir balk; 4. asr
tarihisi Eutropius Breviarium Ab Urbe Condita bal ile Mild 364e kadar Roma tarihini derlemi.
Umum Roma tarihi eseri de Breviarium Rerum Gestarum populi Romani balkl... Bir yerde de Res
gestae populi Romani deniyor. Res, eyler demek; gesta ise tutum, davran, gd, tarz. Jest
sz (geste) oradan geliyor. Res gestae, anl eyler, yaplan iler, efl ve ikbal hepsini ieren bir

ey. Hacbayramn yanndaki Augustus mabedine baktmzda onun duvarnda Testamentum


Ankyranum denen ok nemli bir vesika vardr; testament orada vasiyet deil, discorsir; Atatrkn
nutku gibi bir anlamda kullanlr, yani Augustusun kendi nutku... Balangc; Res gestae divi, Augusti
yani ilh Augustusun anl ileri, efli diye. Titus Livius eserine Romann kuruluundan bugne tarih
(kitablar) ama bir efsane ile Aeneis ve arkadalarn Troyadan ehre ulamasyla balar. Aksini de
yapamaz. Roma malb olsa dahi gl, onurlu, anl kahramanlar tarafndan kurulmutur ve Res gestae
kavramyla eser gider. Ortaa sonunda Gesta Romanorum diye anekdot ve hikyelerden oluan popler
bir kitab vardr (ama o galiba diki-nak okuluna enstit adn vermek gibi bir ey) buradaki Res
gestaenin slbu ve slbun amac ak... Tabii Cicero gibi historia magistra vitae est-tarih hayatn
retmeni sylemi var. Aada greceiz; tarih portreleri izerken Romallar Yunanl benzerleriyle
paralel olarak anlatan Plutarkhosta da bu var. Tarihte muhtelif zaman ve yerlerde olaylar da, insanlar da
benzer olabilir, bu ill tekerrr demek deil; ama gemiten hl ve gelecek iin ipucu yakalaynz gibi bir
deyi sz konusu. Syledii u: Nasl bir hayat yaadlar ve nasl detler yaadlar, nasl detler
gttler! Nasl adamlar, hangi amalarla, hangi zanaatlarla bu ii yaptlar? Esere baktmzda tamamyla
bunu grrz. Mesel konsl Manlius yerinizde durun dedii hlde oullar savata, emrine muhalif
olarak kendi birliklerine hcum emri vermiler. O atakla sava kazanmalarna ramen, emre itaatsizlik
yznden, o muzaffer ocuklar, oullarn idam ettiriyor; idam da grevi gerei seyrediyor (Titus Livius,
Res gestae, VIII, s. 34). Yine mesel Romallar Falisklere hcum ettikleri zaman balarnda komutan
olarak Camillus vard. Falisklerin retmeni olan kle, ehrin suru dnda ocuklar eitirken onlar
getirip komutana teslim ediyor ve: Bunlar rehin al, o zaman ehri sana verirler, diyor. Cevaben
ignavus essem si contra pueris bellum gererem-ocuklarla savarsam en alak adamm, diyor.
ocuklar da, hain kle retmeni de geri yolluyor. Yani Livius bu yar menkbev tarihle Roma
Cumhuriyetinin messeselerini, kendisi aslnda Augustus Octavianus devrinin adam olduu hlde (M
59-MS 17) eski toplumun ve cumhuriyetin messeselerini yceltir. Bu ilgintir ve Yunan tarihiliine gre
daha siyas ve ideolojik bir tarihtir. Roma edebiyat Rnesansa da bu ruhu vermitir. Bu hem ileridir hem
de ilkel bir tarihiliktir bir bakma. Daha dorusu gzel slbu kadar bir ynyle de sakat bir tarihilik.
Vaka, Titus Livius ve dierleri eski ariv ve vesikalar Yunanllardan, daha ehil olarak kullandlar.
Bilindii gibi Rnesansn balangc da bu gibi Roma metinlerinin incelenmesiyledir. Francesco
Petrarca (1304-74) 14. asr talyan airi ve filologu, byk hmanist saylr ve Roma metinlerini
incelemitir ve bu tarz bir tarihilii ve edibane tarz benimsemitir. Yine ayn tarz tarihilii Fransz
htilli ve Aydnlanma benimsemitir ve oradan bugne gelmektedir. ok ilgintir, Yunanistann izleyicisi
olduunu iddia eden Bat, Yunandan ok Roma tarz bir historiografiyi benimsemitir.
Roma tarihiliinde bir patriotizm, ama bir Roma bencillii kendini ne koyma slbu, hakikaten bir
Res gestae havas vardr ve bu anlamda hakikaten Roma tarihilii byktr. Mesel Vergiliusun
Aeneisi lyada ve Odysseiann Roma versiyonudur; fakat katiyen kaba taklid deildir; nk iinde
Homerosun lyadasndan pasajlar da tam tercme hlinde yer alr. Demek ki bu intihal deildir, bu
zikirde bir an vardr, sayg vardr. ddiasna gre Roma Patricileri Troyadan gelenlerin soyudur; yani
Latin iin Yunanllar ok nemlidir. Ama kendileri Yunanlya kar olan bir soydandr. Yunanllar
sanatlarn, edebiyatn, felsefenin babasdrlar ve bir Romal iyi Yunanca bilir. Vergilius bunu yle
syler: Yunanllar edebiyat, ama Romallar askerlii ve sava severler, bununla da vnr; yani deta
sen ey Romal, milletlerin imparatorluunu yneteceksin. Hatrla bunu. Ezdiklerine, sana mahkm
olanlara esirgeyici davranmalsn ve kstahlar ezmelisin, der. Nitekim Yunanlnn barbar deyimini
Yunanl anlamnda kullanmad hlde, tahkirane barbarus superbus-kstah barbar gibi kullanan
Romaldr. Romann misyonu bu. Edebiyatta var olan bu bak tarihilikte de sz konusudur.
Ho, Roma mlknn Yunanls ve Yunanca konuan da Romalya benzemekte gecikmedi ve o kazanda
eridi. Yunanllk imparatorluun dousunda deta kone dediimiz orta Yunancaya mnhasr kald. Roma

kendi dnya grn Yunanlla iirdi ve Yunanllar klasik dnce ve geleneklerinden taviz verdiler. 3.
asrda tm Roma tarihini Yunanca olarak kaleme alan Niceal (znik) Dio Cassiusta bunu grmek
mmkn. ou zaman kendi klasik filozof ve tarihilerini bile doru drst tanmayan bir Yunanl muhitte,
filozof Plotinus (204-269) ne kadar klasik Yunanl babalara sadk bir Yunanl filozof olarak kalabilmise
(!) bu yeni Romal-Yunanllarn da Thukydides geleneine sadakatleri o kadardr. Dio Cassiustan baka
bir Suriyeli Herodian ayn ekilde bu yenian izgileri ile yazd. Mild 180-238 yllar arasn,
Herodian Roma annalleri biiminde, ama renkli izgiler ve ahlk nesir olarak kaleme ald. Roma
halknn arktaki olaylarn; Mild 36-378 aras itibariyle kaleme alan ge antik devir tarihisi,
Antakyal subay Ammianus Marcellinustan reniyoruz. 31 kitablk Libri Rerum Gestarum adl eseri
Roma mparatorluu arknn ge antik devri zerine en canl kaynaktr. Renkli ve zengin slbu ve
bilgisi, her eye ramen Hellenistik ve pre-Hellenistik devir tarihiliinden farkldr. Roma geleneine
sadk ve Latince yazan Eutropiusun 364e kadarki olaylar nakleden Breviarium ab Urbe Condita ve
Breviarium Rerum Gestarum Populi Romani adl eserlerinin ge antik dnemin Yunan-Roma geleneini
oluturduunu belirtmitik. Bunlar byk tarihilerin nefis paralar olarak klasikler arasnda yer
almaktan ok, dnem hakknda zengin bilgi aktaran narratiolar (in) olarak sayg ve rabet gryorlar.
Roma tarihiliinin ok enteresan baka bir safhas daha vardr. Yunanllar bunu ok iyi
baaramamlardr. Romallar bir estetikadan, ideal estetikten, ideal izimden ok, realist izimi tercih
eden insanlardr. Herhangi bir Yunan heykeline baktnz zaman orada bir gzellik, ideal bir gzelliin
sentezi sz konusudur. Myron, Diskopholu yapar, o ideal bir erkek atlet vcududur veya Praxiteles,
Knidos Afroditini yapar, o ideal bir kadn vcududur. Btn lleri birbirine uyar; belki dnyada yle
kadn vcudu yok. Romada bu yoktur; Romallar realist insanlardr, fotoraf gibi portre yaparlar:
Konsllerin portrelerine bakn, yzndeki ban, karga burnu, kaln burnu, bazen patlak gzleri, vcutta
nisbetsizlik varsa onu grrsnz. Romal bu realizmini tarih portreleri tasvir ederken de yanstr.
Nitekim Plutarkhos (MS 46, 120 veya 125) ki aslnda biliyorsunuz Boeotial Yunanl-Romal bir
adamdr De vitae (Portreler/Hayatlar) adl kitabnda 46 det klasik dnya byn ikier ikier anlatr.
Olaylar olduka realist bir ekilde, zaman zaman ironik bir slbla izer, byk skender ile Caesar,
Cicero ile Demostenesi karlatrr. Roma tarihiliinin en byk zellii budur. Yani insana en ok
eildiini iddia eden klasik devirde portreleri byle Yunan ve Roma dnyasndan paralellerle izmek ve
ortaya koymak[1] Baka rnek; Cornelius Tacitius (MS 56-117) Germaniay[2] anlatt zaman
Germenlerin yaay biimini tarafsz ve can alc ynleriyle nakleder ve bu rk tarih sahnesine karr.
Roma tarihinin en nemli zellii budur: Birtakm kavimleri tarih sahnesine karmak. Britanya var,
Galya var, Germania var. Biz bu kavimlerin hibirini tanyamazdk. Tanyacak hibir malzeme de yok.
Vaktaki Romallar an ve erefle bu blgeleri ele geirmilerdir, onlarn tuttuklar kaytlarla tarihe
girmektedirler. Ondan evveli mevcut deildir; ondan evveli Prehistoriann iidir. Bugn kaz yapyorlar,
mezar, maara buluyorlar, ama yazl malzeme otantik halkla deil, Romallarla balyor... Romallar bu
geri kalm kavimleri tarih sahnesine karmlardr. ngiltere, Fransa, Galya, Germania tarihlerini biz
ondan sonra biliyoruz. Keke Trkler, yazdan (Gktrk) nceki devirlerinde Romallar gibi tasviri canl,
dili berrak komulara sahib olsalard. Nedenini aada aklayacaz.
Netice itibariyle bu Roma eserlerini, Tacitus gibilerini ve M 1. ve 2. asr tarihlerini incelediimizde
bunlar iin bir fikir ve sonras iin de bir hareket noktas ediniriz. Roma annalleri (yllk) sayesinde. Bat
Avrupa tarih konusu oluyor. Trkler iin byle bir ey var m? ok eski tarihimizi in kaynaklarndan
arayacaksnz, Sanskrit kaynaklarndan, eski Pehlev kaynaklarndan. Bunlarn ou ise incelenmemi
dnemlerdir ve ilm mevzulardr. Filolojik bakmdan bu dallar ok problemlidir. in tarihinde Shang
devri kaplumbaa yaztlarn inceleyeceksiniz, yani Sinolojide bir devrim yapp Trkler iin bir ey
kartacaksnz. Bunlar kukusuz Roma tarihi malzemesi kadar incelenmi malzemeler deiller; onun iin
Trklerin tarihi ok karanlktr. Mevcudiyetleri malmdur, ama tarih karanlktr ve zordur derlemesi;

tarihyazm ii ok zordur. Kuru Latince bilerek Bat Avrupa iin mesel M 2. asrn tarihine inebilirsin,
ama bizde bir-iki filolojik dalla hatt MS 5. asra dahi kolay gidemezsin. nk bu asrlar iin hem ince
hem Bizans hem ran hem de Hind kaynaklarn bileceksin ve keiboynuzu gibi bir bilgi paketi elde
edeceksin. stelik Bizansn bu dnemi iyi bilinmez; Persler ve Sasan devri tetkikleri Roma tarihilii
kadar iyi deildir.
Roma tarihiliinin yazsz kavimleri ite byle tarihe karma misyonu oldu. Belirttiimiz gibi
Tacitusun Germanias buna ahane bir rnektir.
Sual: Tarihilikte Roma anlay ile Yunan anlay birbirine ters. yle mi anlayalm?
Romallar daha mtekmil diyorlar, ama bu u demek: Romal, tarihi bilinle yazyor; Romal bilinci
ile yazyor, biz neyiz? imiz, misyonumuz nedir? gibi. Yunan tarihiliinde bu yok. Daha saf adamlar,
temiz insanlar. Bu yzden Eski Yunanistan kltr olarak ok sevilecek bir alan, bunu slm historiografisi
bakmndan bilmek lzm; nk sonra Mslmanlarn da byle olduunu greceksiniz, slm dnemi
tarihilerinde de tarihe byle insanln maceras diye bakma eilimi olmutur.
Sual: Bu coraf artlarn bir tesiri mi?
Hayr. Romallar bir imparatorluk, bu ok nemli. Kavga ederek genilemi bir imparatorluk. Romann
mitosu kavga ve genileme zerine kurulu. Mitolojik kkenleri bile Troyalyz diye balyor. Vatan
kurmak, etraftakileri yutmak, o karmdan Roma vatandaln, cumhuriyetini karmak olay, Roma
Cumhuriyetinin tarihini yazmann ana drtsdr. Mesel Hannibal ilerliyor, onu takdir ediyor; fakat ayn
zamanda onu bir vahi, gaddar olarak gryor. Ona kar Romann direniini anlatyor. Bu militarist bir
toplumun tarihidir. Asker tarihtir ve burada bir Romallk sz konusudur; baka milletleri idare edecek
bir misyon: Dnyaya bir dzen getirmek. Bunun da farknda; bunu biz demiyoruz, o diyor. Bu tarafyla
etkilemitir insanlar. Bu ok nemli. Btn byle niversal eilimi olan misyon yklenenler bu tutumu
benimser. htill Fransas bunu benimsiyor. Mesel Napolyon devrini dnn. lempire stili
dediimiz, tamamen eski Roma gnlk modasnn taklidi. Yaamda bile bu yerleiyor. mparatorie
Josephine gibi ykanmaya balad Franszlar; Josephine gnde birka kere ykanrd. Napolyon ykanrd.
Bu dahi Roma hayatnn taklidiydi. Yani ykanma diye, hamam diye bir ey kardlar, giyimleri de yle.
Roma kanunlar taklid edildi. Mesel, 1804 tarihli Code Napolonda, Fransz medeni kanununda baba
ocuu tanmadka babalk davas alamaz. Tpk eski Roma kanunu gibi, Patrici olunu, ocuunu
tanmadka bir ey icab etmez. Ama bu phesiz o gnn artlarna uymuyordu. nk eski Romal ile
19. yzyln Fransz ayn adam deildi. Fransz cemiyetine, eski valye Romann kural ve kanunlarn
getiremezsin. Ama Fransz htilli ve sonraki ihtilllerde Roma Cumhuriyetinin hukuk ve messeseleri
evvel ve ahiriyle ok etkilidir.
Herodot gezdii yerlerdeki kavimleri merakla inceler ve geni bak ile efsaneleri de nakleder.
Kavmin kltrn gzn tesinde kulak rnleriyle de nakleder, oysa Tacitusu ele alalm:
Tacitus Germaniann XVI. kitabnda nullas Germanorum populis urbes habitari satis notum est, ne pati
quidem inter se iunctas sedes yani, Germen kabilelerin ehirlerde oturmad ve bir mttehit iskn
yerinde de yaamadklar malm, diye balyor. Devamla evlerini, yaay biimlerini ele alyor ve
bizdeki gibi kylerde oturamazlar, diyor. Bu mukayese ile vahileri kmsyor demeyelim: Daha nce
XIII. kitabda Germen ocuunun eitiminden takdirkr bir slbla bahsetmektedir. Tacitus, Germenlerin
bir ocuu nasl kabilenin bir sava yesi hline getirdiini anlatyor: Bir adamn silh tamas
dettir, fakat nce cemaatin nnde bunun iin gerekli meziyete sahib olduunun ispat edilmesi gerekir, bu
yzden gen bir adam cemaat topluluunun nne kar, cemaatin balarndan biri, yahut babas tarafndan
kalkan ve kl kuandrlr (Germania, XIII), bu onun cemaat nnde erefli bir ye olmasn salayan bir

trendir. Bu tren olmadan evvel ne bir ailenin ne de cemaatin saylan bir yesidir. Bu gibi detler
zerinde ok duruyor ve mukayeseler yapyor, ocukluktan beri Germenler kendi balarna hr ve etin
bir hayat srerler, diyor ve bu gerek, bir Romalnn eitiminden farkl bir eitimdir. Romal, kontrol
altnda kurumlam bir grubun yesi, bir snfn ferdi olarak eitilir. Bunun zerinde duruyor,
mukayeseler yapyor. Niye yapyor bunu? nk artk Tacitusun zamannda Germenler problem olmaya
balamtr. deta yz sene sonraki kavimler gn grm gibi. Tacitus ve Romallar gidip hepsini
inceliyorlar; Lombardlar, Franklar, Sevleri, Germenleri...
Demek ki Roma tarihiliinde bizim bugnk anlaymzla bakacak olursanz bir tr etraf inceleme,
mukayese etme ve pratik bir yaklam sz konusu. Hlbuki bu daha evvel sz konusu deildir. Herodot
hibir zaman insanlar pragmatik bir yaklamla incelemiyor. Ksenophon, Anabasisinde [Yunanl tarihi
bu eserinde Gen Keyhsrevin kinci Ardeire kar yapt sava ve bizzat kendisinin kumanda ettii
onbinlerin ekilmesini hikye eder (M 401-400)] getii yerlerdeki insanlar o gzle grmyor. Orada
saf bir toplum gzlemcilii sz konusudur ki, bu deta bizim Evliya elebiyi andrr. Klasik Yunann
tarih yazclyla Roma tarihiliinin farkn en iyi Roma ann Yunanls ve mrn iki cemiyette
geiren Polybiosun ahsnda tanmak mmkndr (M 200-118). M 168 ylnda ok iyi yetitii ve
sekin bir aileye mensub olduu Megalopolisten (Arkadia) Romaya getirtildi, burada da Latin kltr
evresi iinde iyi yetiti. Scipio Aemilianus gibi bir devlet adam ve komutann maiyetinde onunla
spanya ve Afrikada seferlere katld. Btn bunlar onun storiai (Tarihler) diye bilinen eserindeki
gzlem ve metod salamlnda pay olan gelimelerdir. Polybios, Roma devri Yunan tarihyazmnn
Thukydidesi diye bilinir. Vaka, eserin Yunancas klasik dil deil. Byk skender sonras ada
kullanlan Kone (orta Yunanca) denilen lehesidir, 40 kitablk eserinde Romal tarihilerin aksine
efsanev devirden deil Hannibaln spanya seferi ile Hydan Sava arasndaki 53 yl yer alr. Bu realist
ve soukkanl tasvirlere ramen, Polybios bir yerde Eski Yunann kullanmayaca bir kavram
kullanyor; ona gre btn tarihiler tarihyazmyla siyas faaliyet iin eitimi amalar. Bu kulland
pragmatike historia kavramyla aslnda her tarihinin uzak-yakn buluaca bir durumu ana ama hline
getirir. te Romann tarihyazmna getirdii ve btn kavimleri ve btn alar kucaklayan eilim budur.
lerde slm tarihiliinin bundan yer yer nasl uzak kaldn greceiz. Eski Yunan ve Orta Zaman
slmnn tarihyazmndaki bu ortak saflna avdet, bir yerde asrmz tarihisinin hesaba almas gereken
bir keyfiyettir.

Tarih Dersleri - III: Hellenistik Devirde Tarihilik[*3]


Tarihyazclk alannda en nemli aamalardan veya daha dorusu kompartmanlardan birini Hellenizm
devri dediimiz Byk skender ve haleflerinin zaman oluturur. Aama yerine kompartman deyimi
zerinde srarla duracaz; zira beer tarihinde tarihyazclk; tb, fizik gibi bir gelime deil, zellikleri
ve benzer yaplaryla belirli kltr evrelerinde gelien bir daldr. Hi kimse Hellenistik devirdeki
muhteem tarihileri ne selefi Yunana stn klabilir ne de halefi slm dnemine gre hele Roma ve
Bizansa gre kk grebilir. lk bakta Hellenistik devrin tbb, matematik ve felsefesi slm dnyasna
ak biimde nclk etmi, balant kurmu; hlbuki tarihilikte byle bir devamllk yokmu gibi
grnyorsa da, son zamanlardaki tetkikler slm tarihilerinin Hellenistik devirlerin tarihilerini de
tandn gstermektedir. Tanyan ve okuyan da mutlaka etkilenir. Hellenistik devir Msr, bizim bugn
anladmz renklerde, tarihyazmnn geni bir zaman-mekna hkim olduu devirdir. Vaka, kendinden
nceki devirleri bilmek, kendi dndaki corafyalar merak ve onlarn gemiine deinmek
Hellenizmden nceki devirlerde de grlr. Akadlar devrinde Mezopotamyann eski medeniyeti olan
Smerlere byk ilgi vard. Sam olan Akadlar, tabii Smer dili ve gramerini de yazdlar. Smer
medeniyeti bu devirde klasikleti. M 7. yzyln nl Asur hkmdar Asurbanipal bir kitab hastas idi.
O devrin modasn en iyi biimde tatbik etti. Eski Babil mabetlerinde bulunan Smerce vesikalar
ktbhanesi (Ninova Kral Saray) iin istinsah ettirdi. Bugn Smeroloji, Akadlara ve asl Asurbanipale
ok ey borludur. Malm olduu zere, Herodotun civar memleketler ve halklar corafyas ve gemii
zerinde verdii yar efsane bilgileri hatrlayalm: Ama Hellenistik devirde mahall halklarn tarih, kltr
ve dinine merak duymak, aratrmak, yeniden yazmak deta tekiltl bir devlet faaliyeti hline dnt.
Biraz tede greceiz; Msrda General Ptolemaios Msrn hkmdar olduunda Kobt rahib
Manethona eski Msr vesikalarn kullanarak, Yunanca Msr tarihini yazmay emretti. Tevrat septua
ginta yetmi kitab hlinde evrildi. nk Alexandria ayn zamanda kalabalk bir Yahudi diasporasna
sahibdi. Bu kadarla da kalmad; mesel mze Eski Yunanda varl tartlan bir kurumken burada
kuruldu ve koleksiyonlar geliti. Parthenon civarnda var olduu sylenen Pinokothekte nelerin tehir
edildii (bir mze mi yoksa seme eserler galerisi mi) belli deil, ama Musa, yani Apollonun mzik ve
iir perilerinden ilham alnarak konan isimle Museion skenderiye bu anlamda bir tarih
koleksiyonculuunun zirve kurumu oluyor. (Fransada ihtill ncesi Museum diye bilinen terim ile,
ansiklopedistler aristokratlarn zel koleksiyonlarnn ammeye tehirinden sz ediyordu. htill sonras ilk
i Louvre Sarayn Museum de la Rpublique olarak tanzim etmek oldu).
Hellenistik devrin Byk skenderle temeli atlan tarih-corafya merak, malm olduu zere beer
tarihinin byk ve zgn ve numune bir eilimidir. Mze, Yunanistann deil Ptolemaios Msrnn
icaddr. Byk skender Msr fethetti, Nilin kaynan aramak iin Habeistann ortalarna kadar
heyet yollad (gene de o zaman bulunamad) Orta Asyada ayn eyi yapt; dnte seferin yolunu uzatt,
ordu az kald susuzluktan krlacakt... rann gneyinden Belucistandan geti. Her sefer bir ilm tetkikat
seferiydi.[3] Nitekim General Bonaparte da Msr seferinde arkeolog, filolog, ressam ve corafyaclardan
oluan byk bir heyetle Msr resmetti, eser toplatt, envanter yaptrd. Dou ile Baty birletirecekti,
dorusu gaye asil, ama Byk skender taklidi.[4]
Hakikaten medeniyet tarihinde medeniyetleri bir araya getirme ve ark milletlerine bir tr sayg duyma
olay Eski Yunanda var olan ve gelien bir tutum. nk Eski Yunan kendisinin tarihin niha noktas
olduu iddiasnda deil. Ama kendi ile bark bir kltr; kendini beenebilir ama Roma gibi etrafla
stnlk mukayesesi yok. Bu yzden Hellenizm devrinde da ynelik bir tarihilik balamtr. General
Ptolemaios Msrn sahibi (bizim lkenin gneydousu Suriye ve Lbnan Seleukosa brakld

biliyorsunuz; Antiokhosa ise gney Trkiye vs.) lkesini ynetirken ilk yapt i, verdii emir (ki bu
hanedann son yesi Kleopatradr) rahiblerden Manethona Msr tarihini yazdrmak. Manethon Msrl
bir rahib ve hiyeroglif biliyor. Yunanca yazacaksn diyor; o da yazyor. Bunun baz fragmanlar kayboldu,
ama bir ksm bize kadar geldi (M 271den sonra Aigyptiake/Msr ile ilgili Olaylar adl Yunanca bir
kronik kaleme alm, bunun Flavius Josephus tarafndan kullanlan, saklanan birka paras gnmze
kadar gelmitir). Mesel Champollion (Jean Franois, 1790-1832, Fransz bilgini, Msr dili kltr
mtehasss) yazy zmeden evvel Msr zerinde bildiklerimiz buydu. Palermo Ta denen kalntda ve
Torino rulosu denen belgede vard baz yaztlar, tabii ok yetersiz. Manethon, Hellenist dnemin Msrls
olduu iin antisemitizm de var. Geri pasajlar sonradan ilve edilmi de olabilir, o baka. Orada skenderiyede- Yahudiler var. Ptolemaios onlara Siz bize Tevratnz tercme edin, diyor. Bylece
evriliyor Yunancaya (Septuaginta; yetmi kitab, Eski Ahidin M 270te balanlan Yunanca tercmesi).
Bylece bir tarihilik balamtr. Dpedz bizim anladmz anlamda niversal bir tarihilik.
Bir noktaya deinmeli; Hellenistik devrin Yunanllar da tpk klasik dnem gibi dinlerle ok
ilgileniyor. Manethonun eseri daha ok Yunanllara, Yunan diliyle Eski Msr devrini anlatyor. Tabii
sonradan ne hikmetse eserinin bir hayli tahrib edildiini sylemek gerek. Evvela laik bir Yahudi tarihisi
olan (Neron devri) Flavius Josephus eseri geni lde bize aktarr. Sonra Eusobius gibi daha ge
devirdeki Hristiyan yazar ve tarihileri... Manethon, Dimyatta Scbennytos (bugn Samanud) denen
yerden. En nemli eseri M 285ten sonra kaleme ald Msr tarihidir. Ptolemaios Philadelphosun
emriyle yazld ve ona ithaf edilmi. Yeni hkmdar yabanc olarak geldii lkenin tarihini renmek
istiyor olmaldr. Flavius Josephus, Manethonu niye ok kullanyor? Beendiinden deil; en bata
Contra Apionem diye bilinen, Appius adl antisemit bir Romalya kar kaleme ald kitabda; rahib
Manethonun Yahudilerin ikinci snf olduunu ileri sren ve Musay kark soyla itham eden iddialarna
cevab vermek iin... Manethon Msrllarn ikinci snf unsurlaryla Yahudilerin kartn ileri srerken,
Musann da Msrl olduunu iddia eder; tabii Flavius Josephusu ileden karan bu iddia. imdi sadede
gelelim; herhalde Manethonun tamamen Eski Msr kaytlarna sadk kalmad ak. Eski Msrn
historiografisi ile ilgili metinler Yahudiler ve Musa ile bu kadar ok urar m? Manethon etrafndaki
dnyann elemanlar ve problemlerinin etkisi altnda Eski Msr tarihi yazyor. te tarihinin ebed sorunu
ve hastal ve tuhaf ama bir lde de meziyeti budur. evresi ve zamann demir alma noktalarndan
hareketle maziyle hesaplar, maziyle urar. pin ucunu karmak mmkn, cahil veya nyargl olan
zararl olur, gln olur; retilen metod bu badireden kurtulmaya yetmez, sanat hassasiyeti ve dikkati
olmaldr. Manethonun devrinde skenderiyedeki kalabalk Yahudi diasporasnn onu rahatsz ettii ak,
bu rahatszln temellendirecek Eski Msr metinlerini nasl bulup tarih yazd ise halen bir soru. Byle
yorumlar ne yazk ki dost-dman herkesi srkler, kimisi daha beter uydurmalara gider.
Bir yandan Manethon, Hiksoslarla Yahudileri aynletiriyor, ama ite Manethon kart F. Josephus onun
bu tezini zikretmeyi de ihmal etmiyor (Pauly-Wissowa-Kroll, Cilt XIV). Anlalan bu uydurma onun da
houna gitmi.
Hellenistik dnem tarihiliinde her yorum var; skenderiye ktbhanesi dalmasa, realist poplist vs.
her trl akm grrdk tarihilikte. Bu kaynaklarn iinde yazl olanlar, kulaktan kulaa yazl kaynaklar
hakkndaki szl deerlendirmeler, daha klasik tercme andan ok nce 7. yzylda slm lemine
gemeye balam grnyor. nk o tarihte Msrn ve Suriyenin herhalde, Fransa ve Rusya ve
Germania ile temas olacak deil. 5-7. yzyllarda buralarda da Barbarlar medenileme srecine girmeye
balayacak. Bizansa gelince merkezdeki Bizans; Suriye, Msr ve Filistine gre antik dnyaya daha
kapal. Her eye ramen antik mirasn Dou Akdenizde, hzl bir erimesi de yok: Ge antik devir, klasik
an kurumlarn nce Hristiyanla ve sonra Mslmanla tayor ve bu dinlerle yeni bir varoluu
uyum iinde yayor... Bu dnemi inceleyen nl tarihi Peter Brown, mesel Yunancann bir lingua franca

olduunu ve belirli sekin zmre mensublarnn her yerde bu dille anlaabildiine iaret eder.[5] Hatt,
Latin diline yakn blgelerde, Kuzey Afrikada bile bir toprak sahibi zmirli (Smyrna) bir toprak
sahibiyle karlarsa onunla Yunanca konuurdu. Ahali her yerde kendi dilini, Afrikada Pnce (Kartaca,
Fenike dili) Libya dili, Kk Asyada Likya, Frigce, Kapadokya dili, Suriyede Aramca gibi dil ve baz
halen iyi tedkik edilmeyen leheler konuurdu.[6] Klasik antik a Romann mfik hkimiyeti sayesinde
dnyaya kurumlarn ve renklerini devredebilmi; bu arada kukusuz tahribat ve erime de olmu. Eski
dnemin heykel ve sanat eserlerini mutaassb Hristiyanlar tahrib etmi. stanbul Yerebatan Sarncnda
stun kaidesi olan bir mermer medusa ba, Efes Mzesinde alnlarna ha kaznm bir Livia ve
mparator Augustus heykel grubu gibi her yerde kafas krk heykeller, Bizansn kale restorasyonlarnda
kullanlan kitabe ve kabartmalar grlr. lk anda klasik edebiyat da pe mi gitti? Hayr. Felsefe bir
yerde itilse br yerde benimsendi, stanbulun reddettii klasik felsefe skenderiye ve Antakya, bilhassa
yukar Mezopotamyada yaad. Aramcaya evrildi, erh edildi ve slm devirleri iinde deta bir tarih
koruma altna alnd. Bu arada skenderiye Ktbhanesi, yle baz fanatik Hristiyan yazarlarnn
tanmlad gibi Hz. merin komutan Amr bnl-Asn; bunlar Kuranda zaten var, yleyse yakn,
demesiyle yaklm deil. Orann zaman iinde tahribi sz konusu... 1. ve 2. asrdan itibaren Hristiyanlk
kavgalar yznden birtakm metinler yaklyor, yok ediliyor; merakllar tarafndan alnyor ve eriyip
gidiyor. Gene de 7.-8. asrlarda bu ktbhanelerden kalan eserlerin say ve mahiyetini bilmiyoruz.
Mutlaka slmn devrald maddi mirasa dhildi. Demek ki Hellenistik-Roma devirleri Msr ve
Suriyedeki kltr, felsef ve din tartma (nemli nk antik felsefenin tek tanrl dinlerle kaynama ve
hesaplamas Hristiyanln zuhurundan biraz nce Yahudiler tarafndan Sedusiler ve skenderiyede
Philon ve tabii ilk Hristiyanlar tarafndan -montanist denen mezheb) Clemens, Origenes, Tertilianus
tarafndan yaplm. Ksaca tam slma uygun ve onun benimseyecei bir ortamd bu; nitekim yle de
oldu.
Bunlara ramen oradaki kltr, oradaki tartma, problematik nesilden nesle devam ediyor. Lisan
deimesi de yok; Kobta konuuluyor. O arada Arabizasyon ve Arabca eviriler balar. Bir ksm
Sryanilerin merkezi Msrdr biliyorsunuz. Sonra monofizist inan (anti-Chalcedon mezhebler)
Antakyaya kayp bu taraflara gelir. Bu bakmdan skenderiye ok nemlidir. Yaanan dnemin
ncesindeki tarihi yazmak. Bu eilim Yunanllarda kuvvetli deil: Yunan tarihiliinde Hellenizm ncesi
devirde bu eilim zayft. Kendinden evvelki tarihi birtakm belgelerden arayarak yazma huyu yoktur. Bu,
Romada vardr; ama nasl vardr? Titus Livius ok vesika kullanr, ama kulland vesikalar kadar
sylentiler, efsaneler, rivayetler ve mitos da iin iine girer. Hlbuki Hellenistik devirde bu i daha
dzgn yaplyor. Yani Manethona emredildii zaman, o papirsleri okuyarak yazyor tarihi (tabii kendi
kafas ve nyarglarnn da rol oynadn grdk). branilerin tarihi dendiinde, yanl kaynaa, Tevrata
bavuruluyor. Bu minval zere tarih yazlyor. Bu bakmdan tarihte birtakm eski ve yabanc dil kaynaklar
kullanmak gibi alkanlklar Dou Akdeniz blgesinde yaygn. Bunun zerinde duruyoruz. nk slm bu
det ve miras devam ettirdi. slm doduu bereketli corafyann hakkn verdi.
slm asrlarna gelindiinde Dou Akdenizde byle bir Yunanca yaygnl vard. Mild sralarnda
kibar insanlar (Roma mparatorluunun her yannda) Yunanca renirler ve Yunanca renerek mesel
Antakya, skenderiye ve Kudse gider, oradaki Yahudilerle konuurlar. Dolaysyla tek tanr inanc
Yunanca araclyla her yerde tannyor, dman var, ama sayg gsteren ok. (Yaylyor demiyoruz,
nk Musevlik misyoner propagandac bir din deil.) Yahudilerin iki cinsi vard bu dnemde: Birisi
Ferisiler, birisi de Sedusiler. Ferisiler eski bran kaynaklar zerinde durup szl mina ve haham
kltrn gelitiren takm; ncilin anlatmna gre Hz. sann en ok att insanlar, yobaz takm gya,
ama aslnda rafine grup. Sedusiler de Yunan-Latin kltrne gemi, laik adamlar, Yahudi tarihinin
Tanzimatlar. Antakyada Yunanca geni lde konuulur, nereye gitsen Yunanca mektub oraya ular,

insanlar birbirleriyle konuur; byle umum bir dil. O kltrn etrafnda Latince ikinci derecede kalsa da
var; ancak Dou Akdenizde Latin kolonileri kk, Efeste falan var ama kk ve zamanla eriyip
gitmiler. Fakat burada tarihin Yunanca araclyla yaamas sz konusu sonuta. Eski medeniyetler
kendini Yunanca vastasyla ifade edebiliyor. Bu ok nemli. Yani Yunanca demek sadece Eski
Yunanistann kulland, Eski Yunanistann eserlerinin yaad bir dil demek deil. Her trl eski kltr
onunla yayor; her trl eski kltr, eski bilgi. Bizim bugn bildiimiz kadar, bildiimiz kadarndan daha
ou, yani kaybolan, bu dille yayor. Tevrat m istiyorsun. Yunanca tercmesi var; felsef, edeb eser,
matematik, tb m istiyorsun Yunancas var...
Zaten bu blgelerde resm hayatta da iki dil kullanlyor. Yunanca ve Latince, ikisi birden yazlyor.
Allah bilir bizim bugn bulamadmz birtakm eski metin ve efsaneler bile Yunancaya evrilmitir, bir
gn kabilir Suriye, Mezopotamya ve Msr eski eserleri arasnda... Eski Msr tarihi mi, Yunancas
vard; nk fragmanlar kald elimize. Biz Msrla ve Msrlyla dorudan temas ne zaman elde ettik?
Champolliondan sonra. O Raid denilen blgede. skenderiyenin hemen yaknnda Rosetta dedikleri
yerde dile evrili bir hiyeroglif yaztl ta buldu; Yunanca, hiyeroglif ve yeni Kobtay evirerek yle
girdi eski Msrn dnyasna. Ama ondan evvel de var bu dilin kalntlar, ite Manethonun tarihi gibi,
Yunanca geni meknda, muhtelif zamanlar birbirine balayan dil oluyor; medeniyet tarihinde nemli
bu...
Bu kltrel ortam tabii hibir ekilde Roma mparatorluunun, Roma dnyasnn bats iin sz konusu
deil. talyadan balayarak; Germania, Galya, Britanya falan yaban yerler tamamen. Yunanca bahis
konusu deil; Yunancas olmaynca (yani sekinleri bu dili kullanmaynca) tabii bir toplumun geni
zamanlar ve meknlarda temasa gemesi de mmkn deil. Onun iin bu geri kalm blge, Latin dnyas
ve imparatorluk ykldktan sonra da Latinceyle, Latina vulgatayla (ncilin 4. asr sonunda Hieronymus
tarafndan yaplan Latince tercmesine ait dil) yaamtr. Oysa imparatorluun dou taraflar Yunanca
araclyla btn eski kltrleri, sylemleri, dnce tarzlarn barndrd ve bylece eski dnyann
zengin malzemesi ondan sonra, Kobtlar, Aramiler yoluyla Arabcaya evrildii iin arada kesinti yoktur.
Sapmalar deimeler olur, ama eski dnya byk sarsnt ve yknt geirmeden tarih yoluna devam etti.
Dou dnyas ile Batnn varsa en byk fark budur. Birisi klasik dnyay doutan hcreleriyle alrken,
br kendi azgelimiliini kendi bilinci ve cehdi ve kltr deiimi ile sonraki asrlarda ald.
Demek ki slm historiografisine giri yapmak istediimiz zaman bilhassa parlak 9., 10. asrlar iin, n
plnda bilmemiz gereken gerek eski kltrn canl olduu, devaml olduu ve o dnyann ifah veya
yazl olarak miras alnd keyfiyetidir ve bu hl Roma mparatorluunun dousu iin geerlidir. nk
buradaki btn milletler birbirleriyle geikenlik iersindeydiler ve Yunancay kullanmalarnn bunda
pay oldu. Tabii daha nce deindik. Doulular tarih boyu kullanacak umum bir dil bulmulard ve bu
konuda Batya gre alkanlklar vard. Bat ve Dou arasndaki fark budur, birinin tevars ettiini
(Dounun) Bat Avrupa sonradan ithal etti.
Dorudur, hibir dil Yunanca kadar yaygn olmamtr. lk yaygn dil Yunancadr demiyoruz tabii.
Anadoluda Hititler vard; Akadca da kullanrlard, Hititler ar (Indo-Avrupa) kavim ve Hitite ar bir
dil. Akadlar ise Sam, ama devlet kaytlarnn, muhasebe kaytlarnn, din metinlerin birou Akadca
Hititlerde. Mezopotamya, Suriye ve Filistinde M 2. asrdan evvel Aramca geerdi; Sam dillerdendi,
hatt biliyorsunuz Filistinde bile Yahudiler bran dilini gnlk hayatta terk etmilerdi. branca srf din
dili idi, edebiyat dili idi; Hz. sa dhil btn Yahudiler Aramca konuurdu. Dolaysyla da bir yaygn
dildi. Aramca yaknlatryordu insanlar birbirine.[7] Fakat ilk defadr ki Dou dnyasnda Hellenizm
devri dediimiz devir, ki aslnda byk Aristotelesle balar zaman olarak. skender fetihleriyle siyas
olarak berkitilir; bir yz sene evveline daha gidersek, Periklesten sonraki klasik dnemden itibaren

balar yaylmaya. Demek ki Yunanca, Dou Akdeniz dnyasnn en yaygn diliydi ve bu dil sayesinde de
eski kltrler, eski milletler birbirine balanrd... Mesel skenderiye Yahudisi Filo (Philon), Tevratn
Yunancada tefsirini yapyor. Platon felsefesiyle brani tek tanrcln badatryor. Tanrnn varln,
kelm, Platoncu bir felsefe yoluyla anlatyor. Neden yapyor bunu? Yahudi nk ve brancay da biliyor,
Yunancay da. Bu tip iki dilli insanlar vard. Hlbuki Bat dnyasnda bu olamaz; olmad iin de oradan
byle bir ey kamaz. Dolaysyla bugn ark tetkikleri yapmak isteyen insann kesin olarak Yunancay
ok iyi bilmesi lzm. Yunanca, branca ve Aramca teolojide ve tarihte kanlmaz bir ey. Hele tarihte.
Eski a Germaniasnn, Galyann ilk ortaa Yunancasz yaplabilir Bat Avrupada; ama ark
tarihinde bu mmkn deil...
Dier taraftan Latince anayurdunda, otokton konumaclaryla birlikte lrken Bat Avrupada yaad ve
bu Barbar halklarn dilini Yunancann ark dillerini etkilediinden daha ok etkiledi. nk Bat,
Latinceyi kitabette, devlet ve kamu hayatnda, eitimde ve ibadette kulland. Oysa Douda yaygn
Yunancann rakibleri vard; ibadette, edebiyatta, evde, tartmalarda kullanlan zengin yerli diller; her biri
soylu gelenei olan diller... branca, Aramca; Kobta vs., saymakla bitmez.
Latincenin ok olumlu taraflar vardr. Roma; tarihte yaz dili ile konuma dilini yaklatrmtr. Yani
bugnk insann zelliini Romallar yaratmtr bir lekte. nk Platona bakarsn ayr bir dildir,
Aristotelesinki yapma, ssleme bir Yunancadr. Hlbuki Julius Caesar okursun, akc bir gnlk dildir.
iero da yle. Bu bir konsln dilidir, bir askerin dilidir, bir politikacnn dilidir. Romallar gazete
karmlardr. lk gazete talyanlarn deil Romallarndr. Acta diurna (Gnlk ler); her gn Caesarn
emriyle mhim olay ve kararlar, Senatonun duvarna Capitole kaznr aslrd. Bu, gnlk resm
gazetedir. Burada edeb, ar bir dil kullanamazsn; bu yzden gnlk dile yakndr. Caesarn kendi
yazd da yledir: De Bello Gallico (Galya Savalar) (J. Caesarn kendi yapt savalar hakknda
bilgi verdii, slbunun sadelii ile dikkati eken ve M 51de yaymlanan eseri). Bu, Romallarn
sylem biimini ve yazy etkilemitir. Hukuk dilleri de yledir, basit ve ok mahhastr. te bu tip bir
tarz ve slb da uygarla Latinceyle girmitir. Onun iin Latince ok uzun zamanlar insanlar arasnda en
kolay renilen, benimsenen bir slb ve yaz dili olarak kald ki, devlet hayatndan kalk 1848dir.
Yani Macaristanda 1848e kadar resm dil Latinceydi. Alman niversitelerinde 1950lerde bile Latince
doktora tezi verildii olmutur. Bugn de teorik olarak mmkndr.
Latin slbuyla, Latin edebiyat gelenei ve bu bilinle yazlan bir tarihin karsnda, dorudan doruya
geree, somut grnme bal kalan Yunan tarz bir tarihilik vardr. Srf Klasik Yunanda deil,
Hellenizm devrinde btn milletleri iine ekerek gelitiren bir tarzd bu... Biz maalesef Hellenizm devri
eserlerine yeterince sahib deiliz; onun iin bilemiyoruz. Burada Msrlnn, Babillinin,
Mezopotamyalnn, Suriye ve Filistinlinin de katks var ve bu tarz nihayet Arabca yoluyla devam ediyor.
te slm historiografisi dediimiz daln tarih kkleri byle zetlenebilir.
Her eyden nce slm tarihyazclnn coraf ky keyi, btn zamanlar merak eden yaps hangi
gelenee dayanyor? Bunu bugn ok ayrntl olarak bilmiyoruz. Ama hem Yunan hem Roma hem de iyi
bilmediimiz baka kltrlerin etkisi var.

Trkoloji ve Var Olmayan Bir Dal:

Oksidentalistik[*4]
Trkoloji nedir? Trkiyat veya yeni deyimle Trklk bilgisi. Bu deyim dahi Trkoloji biliminin
yaklam ve ismiyle bir ithal olduunu gsterir. Dorudur, ama bu deyimi atmak da gerekmez ve bizi
incelemeyi dahi yabanclardan rendik diye zlmeyi de... Saniyen, bizzat Trkler; Trk dilini,
edebiyatlarnn tarihini ve dillerinin kurallarn da incelememi veya ok yakn bir zamanda incelemeye
balam bir kavim deildir. Bu konuda pekl bin yldr baz eserlere, lgat ve gramere rastlanr ki;
bizzat Trk bilginler tarafndan kaleme alnm, oaltlm, okunmu ve tannmtr. Ancak Trklerin bu
eserlere ilgisi bile zaman zaman kesintiye uramtr ve bu zellik bu vakte kadar da srmektedir. kincisi,
Trklerin dillerine ve edebiyat tarihlerine yaklamlarnda ve onu ileyilerinde bir yntem farkll
vardr. Bu kanlmaz. Balk ihtiyolog olamaz. htiyolog olmak iin birtakm baka balklar da bilmek
ve onlar hakknda gzlemleri belirli bir yntemle (tesadfle deil) yapp, bilgileri tasnif etmek, hem de
mukayeseli bir bilgi birikimiyle tasnif etmek gerekir. Byle bir bilgi sahibi olan ihtiyolog olur. Onun iin
anadili Trke olan veya kendi dili zerinde biraz dnp inceleme yapan herkes de Trkolog olamaz.
Bu belirttiimiz yaklamn noksanlndan dolay, Trkler modern dnyada; yani son asrn filoloji ve
tarihiliinin yntemleri asndan maalesef birinci snf Trkolog olma ansn henz elde
edememilerdir. Parlak ve derin bir edeb maziye sahib olan Farslar da bu nedenle kendi medeniyetlerini
ok zaman baka milletler kadar metodik bir biimde inceleyemezler. nk Batl ranistin geni dil ve
tarih donanmna sahib olmadklarndan birtakm yeni boyutlar ve noktalar ileri sren aratrmalar
yapamazlar ve yerel kalrlar.
Trk dilinin grameri ve lgatlar ise en eski rnekleriyle Kagarl Mahmudun Divan- Lgatit-Trk
(modern zamanlarda ancak Ali Emir Efendinin kefi ile tanmamz mmkn oldu, arada ihmal edilen bir
kaynakt) Anadolu anda Bergamal Kadrinin Muyessiretl-Ulumu gibi eserlerdir (Trk gramerinden
sz eder) ve bunlar gnmze kadar baka rnekler izler. Halen mkemmel bir gramerimiz ve etimolojik
lgatlarmz yoksa da; Trkler Arabca ve Farsa bilgilerinden demir alarak bin yldr kendi dillerinin
yapsyla ilgilenmiler, baz sarv- nahv (gramer) kitablar kaleme almlardr. Edeb dil alannda da iir
ve airlerin biyografilerini ieren antolojiler (yani uara tezkireleri) vcuda getirmilerdir. Fars ve Arab
iir ve nesrinden tercmeler yaplm; hatt Hafz gibi bir byk airin erhleri say ve nitelike
ranllarn bu konudaki almalarn kat be kat gemitir. Ama bu dediim erh eserleri bile bugne kadar
tarayan, benim bildiim kadaryla gen bir Farsa talebesinin dnda pek kmamtr, onun da
neredildiini grmedim. Resm yazma rnekleri mneat mecmualarnda toplanm (Feridun Bey en
nl ve eski rneklerden) giderek 18. asrn sonunda. Mtercim Asm, Firuzabadnin nl Kaamusunu (El
Okyanusul-bast f tercemetl-kaamusul-muhit) Trkeye evirmek gibi muhteem ve saygn bir ii
baarmtr. Bu yetenek dar bir zmreye mahsus olsa da, derin bir Arabca dil ve gramer bilgisinin mevcut
olduuna delildir. Tanzimat dnemindeki patlamaya ve mstesna rneklere burada deinmeye lzum yok.
Nesrin gelitirilmesi iin Yozgatl Hac Akif Paann Tabsrasndan (Tabsra-i ibret) Ahmed Cevdet
Paann Belagat- Osmaniyesine kadar birbirini izleyen eserler, Ahmed Vefik Paann Lehe-i
Osmanisinden Arnavut ve Trklerin dil tetkiki ve gramerlerinin ve hatt ulusuluunun orta mbeiri
sayabileceimiz emseddin Saminin Kaamus-u Trksine kadar bir dzine lgat; ok ayr bir Tanzimat
edebiyat tarihinin mevzuudur. Bu yaplmam deildir. Ancak 19. asr edebiyat tarihimizin en byk
noksan gazete ve kanun derlemesi olan Dsturlarn dilinin, devlet brokrasisinin kaleme ald
arivlerdeki lyiha ve raporlarla tebaann verdii arzuhallerin dilini inceleme d tutmasdr. Saydmz
btn bu eserler yn, Trklerin kendi dillerini bakalarndan rendii gibi bir yaknmann
gereksizliini ortaya koyar. Dnyada bilhassa kk ve inzivada yaayan byle topluluklar vardr; onlarn

dilini bir misyoner Benedicten rahibi gramer ve lgate dker: Gramerlerini ilk defa Londra, Paris, St.
Petersburg niversitesindeki bir gezgin profesr kaleme almtr. Kukusuz Trkler bu durumda deildir.
Ama halen, yani asrdr niin lgatin, gramerin, tarihin iyisi nc saylan yabanc Trkologlarn
kaleminden kyor? Sebebini tartmadan nce bir dkm yapmakta fayda vardr.
17. asrda Avrupa seyahatnameleri (ki says bir hayli kalabalktr, hepsini ieren bir bibliyografyay
hazrlamak imknsz gibidir, son zamanda sadece Fransz seyahatnamelerini ieren bir bibliyografya
Stefanos Yerasimos tarafndan hazrland) ve Osmanl mparatorluunun itima, idar kurumlarn, halkn
dinini (sadece Mslmanlar deil, Rum Ortodoks, Ermeni ve Sryani kiliselerini de) gzlemleyen ve
bazlar hakikaten deerli olan eserlerin dnda; Avrupallar, Trkler zerine hi de byle stratejik bilgi
olarak deerlendiremeyeceimiz alanlarda da kalem oynatyor, tetkikatta bulunuyorlard. Giambatista
Tedenni, Letteratura Turchescha bal altnda, Trk iirinin sekin rneklerini, Dantenin dilini konuan
halka tantmak iin bir eviri antoloji hazrlyor. Sonra 17. asr sonunda Viyanada Franz Meninskinin
bugn de kullandmz nl Thesaurus Linguarum Orientaliumu; Trke-Farsa-Arabca lgatlerin
Almanca-Lehe-talyanca karlklarn ihtiva ediyor. Meninski Trkeyi stanbulda Polonya eliliinde
iki yllk hizmeti zarfnda, belli ki bir filologun metodik ustalyla renmi. Ta ge ortaalardan beri
Venedikliler ve dier talyanlarn, Franszlarn kaleme aldklar pratik gramer kitab ve lgatleri burada
sayamayz. Fransann 17. asrdan, Avusturyann ise Maria Theresia devrinden beri gen rencileri
tercman olarak yetitirmek iin atklar eitim kurumlarnn bu gelimelerde pay byk olan Joseph
Hammer de bu zmre iinden kt. Her eye ramen Avrupalnn Trkeye ynelii, Arab-Fars dnyasna
duyulan ilgiyle olmutur. Bu, Japonlarn Asya-Trk dilleri, Anadolu Trkesi zerinden Arabca ve
Farsaya ynelmelerinin aksine bir Orientalist ekoldr. Dil tetkikleri asrdan asra geliiyor ve gelien dili
izliyor. 20. yzyln ilk yarsnda Jean Denynin kard modern Trk grameri halen alabilmi deildir.
Bat Trkolojisinin stnl nedir? Nereden kaynaklanyor? Evvelen: 15. yzyln seyahatnamelerinde
bile Trk dili hakknda rneklere rastlanyor, yani merak var. Saniyen ihtiya; Jakab Nagy de Harsanynin
17. yzyl ortalarnda kaleme alp bastrd Latince karlkl Trke konuma dili rehberi, 17. yzyln
Trkesini anlamamz iin bugn bile en canl kaynaklardan (Macar Trkolog Gyrgy Hazai tarafndan
erhli olarak yaymland.) 17. yzyln Evliya elebisi dnda Doulularn Baty ve civardaki btn
milletlerin detlerini ve zellikle dillerini etd etmeye ynelik meraklar pek yok. Mtebahhir lim Ktib
elebi gibi mutsuzlar zik-retmeliyim ama yeterli say yok. Bu toplumlarda yabanc dilleri renmek,
mukayeseli bir gramer ve etimoloji almas yapmak gibi eilimleri saptamak mmkn deil. Ayrca
Batnn okumular Latince biliyor. Yunancay da bir srs biliyor. Doulu ise elsne-i selse konusunda
yaya kalm. Arab Araba biliyor. Baz Franszlar Arabca biliyor. Trklerin ise ok az Arabca, ok ok
daha az Farsa biliyor. Baz nadir rnekler ve kapal kalm teebbsler dnda (Ktib elebi veya
Hazerfen Hseyin Efendi gibi) dnya tarihini tedkik, okuma ve renme faaliyetine rastlanmyor.
Dnyayla ilgilenmenin nedeni, muhakkak ticar alka veya endstriyel emperyalizm mi olmaldr?
Mesud, bn-i Fadlan, Sicilya sarayndaki drisnin dehas ve her geen gn aratrclar byleyen
bilgileri byle bir kinin sonucunda m ortaya kt? Yemenlinin inedii uyuturucu kat yaprann ne
olduu hakknda Osmanl 19. yzylda brokratik bir bilgi toplad. Ondan nce asr ynettiimiz, iki
kere fethettiimiz, kan dktmz ktadr bu.
Bugnk Trkolojinin sorun ve eksiklerini Trk milletinin bilgin ve aydnlar Trklk bilgisi iinde
zemezler. Esasen btn Oryantalizmin sorunu, Oryantallerin, yani Doulularn, kendi dnyalar iine
kapanmalaryla zlecek gibi grnmyor. zm iin Oryantallerin, Oksidentalist olmalar, yani
Doulularn Bat-bilimci olmalar gerekiyor. Bilimin metodu Eski Yunandan, slm ortaandan bu yana
ayn dorultuda gelimi ve dorusu byk deiiklikler de geirmemitir. Tercme hep ayn tercmedir.
Metinlerin noksann, erisini ve dorusunu Titus Livius da Plutarkhos da Yahya ibn-i Eflki de
Rotterdaml Erasmus da ayn yntemle yapmtr. Batnn Doulular tarafndan incelenmesi Batllar iin

de kazantr; nk dnyalarna bakta yeni boyutlar kazandrr. Ama Doulu bunu yapmyor. Bat
niversitelerindeki Doulu rencilere baknz. Orada bile kendi lkelerini tedkik eder, kendi
dnyalarndan dar kmazlar. Oysa eski Rusya aydn bu fasd daireden kurtulmutu. Modernleen
inin ve Japonyann da d dnyaya yneldii, onu kendi kaynaklarndan tand biliniyor. ngiliz
niversitelerinde ortaa ngiliz metinlerini zmeyi renen inli bursiyer vardr; ama onun yannda
ayn ii yapan, Arab, Trk veya ranl gremezsiniz. Siz hi talya tarihi alannda n kazanan bir Arab,
nl bir Trk Germanist veya ranl bir Yunan tarihisi iittiniz mi? Kimisi drt asrdr, kimisi 150 yldr
Rusya idaresinde yaayan, okumular mkemmel Rusa konuup yazan Trk kavimlerinin iinde nl
Slavistleri bouna aramayn. Emperyalist dediimiz camia ve kuvvete sefaret kavas veya otel metrdoteli
gibi sadece dilbilgisiyle yaklaan zavall bir zmredir arkn mnevverleri... Bunun tek istisnas o da
sadece bir lde Trklerdir, ama dediimiz gibi ok snrl olarak. arkl o dnyay acaba ne kadar
salkl ve ne kadar derinlemesine zmleyebiliyor diye dndk m? Dou ile Batnn birbirini ayn
derecede tanmas en etkili silhlanmadr. Karlkl etkili silhlanma bar ve adaletli antlamalar
getirir. Bat Batlln, Dou Doululuunu byle daha iyi bilir. Hi Hristiyanlk tarihini Judaismi iyi
bilen Mslman bilgin grdnz m? 19. asr Trkiyesinin dehas Cevdet Paa ayet Franszcay da
elsne-i arkiyye kadar iyi bilseydi ve Fransz kltrnn ve dncesinin metinlerini birinci elden
izleyebilseydi ne olurdu acaba? Ne olabileceine dair bir rnek verelim; Jean-Jacques Rousseaunun ok
orijinal ve halen tartlan bir deerlendirmesine sahib olurduk en azndan. Rousseau, 19. ve 20. yzyln
her siyasal akmn megul eden ve halen tartlan bu mtefekkir, tam Cevdet Paaya gre bir konuydu.
20. yzyl onun kaleminden Rousseau zerine okunan ve mracaat edilen bir tenkid ve denemeler klliyat
kazanm olurdu. rnekleri ok uzatmann gerei yok; ama Doulularn Oksidentalist olmalarnn gerei
ak. Bu alanda da nclk, en bata 9 asrdr hayatn Batyla gs gse gtren Trkiyeye ve
Trklerin Trkolojisine der.

Resm Tarihilik Sorunu zerine[*5]


Resm tarihyazm aslnda byk lde 20. yzyln ortaya att ve bu yzyl tarihiliinin sorunsal
olan bir vaka gibi grlyor. Kuskusuz tarihi, meslek alkanlyla bu olgunun tarihsel kklerini
aradnda, resm tarihilii kolaylkla 20. yzyla has bir vaka olarak nitelendiremez. Resm
tarihilikten kast, toplumun bandaki ynetimin yceltilmesi ise, byle bir eilim ve hatt kurum, tarihin
kendisi kadar eskidir. lyada destannn Pisistratos zamannda Atinada ilve edilen versiyonlar veya
ortaa Rus anonim eseri gor Bl Destannn her Rus knezin saraynda onlarn huzurunda yaplan,
knezlere ynelik vglerle yeni versiyonlarnn ortaya k saysz rneklerdendir. Hkmdarn veya
baz kabilelerin destan ve vekayinamelerde saptrlm olay ve vglerle yceltilmesi niversal bir
olgudur. Ama modern anlamda resm tarihilik denen olgunun ve kurumun kklerini bir bakma Rnesans
ve Aydnlanma dneminde aramak gerekir ve bu gnah douran ana da galiba tarih felsefesi denen
daldr. Voltairein bu deyimi kulland nl eseri Le Sicle de Louis XIV (XIV. Louis Asr) ve dier bir
eseri olan Essai sur lhistoire gnrale et sur les moeurs et lesprit des nations depuis Charlemagne
jusqu nos joursdur. Voltaire bilhassa birincisinde, hepimizin bildii gibi insanlk tarihini Yunan, Roma,
Rnesans talyas ve nihayet 17-18. yzyl Fransas gibi safhalara ayrr. limlerin ve sanatlarn ikbale
ulat Fransa, artk beer iin nc misyonu yklenmitir. Belirtmek gerekir ki; Fatih Sultan Mehmedin
stanbul kaplarndan girmesiyle br kapdan talyaya kaan bilginler ve karlan kitablarn talyada
Rnesans balatt gibi naif hkmlerin yer ald bu eser, kukusuz 19. yzylda bazen daha szlm
rnekleriyle serpilen ada tarih felsefesinin kaynadr ve ada insanln en nemli saplantlar da
bu daln yardmyla olumutur. Tarih felsefesinin tarih yorumuna ve dncesine getirdii katklar
yannda, bizzat felsefeden ve tarihilikten, tarih dncesinden alp gtrdkleri de meydandadr. En
tehlikeli yn de bu disiplinin 20. yzyl iinde daha avamfiribane veya ilevsel bir yn kazanp, misyon
yklenmesi ve yzylmz totaliteryanizmini besleyen resm tarihilik gibi bir meslei ortaya
karmasdr. Belki daha baka bir deyile bu asrda resm tarihilik sentezleri, yakn gemiteki filozofik
(szde) yorumlarn bir tezahrdr. Bununla birlikte bu olumsuz tanmlamalara bakarak, yzylmzdaki
resm tarih sentezlerinin cahil veya amatr kalemlerin rn olduu ve bunlarn gze batacak derecede
gln veya yalann srtt eserler olduunu da dnmeyelim. Resm tarih tezleri, mirass olduklar
kltrlerin ve bulunduklar toplumdaki tarihiliin ulat dzey lsnde arl olan ve ustalkl
kalem ve tetkiklere dayanan, eletirisi de ustalk ve zaman isteyen tezler olabilirler. Bu noktaya
deineceiz.
Resm tarihilik deyimi bizim toplumumuzda Cumhuriyet dneminin ilk yirmi ylndaki tarih tezleri
dolaysyla sz konusu olmaktadr. Official historiography ve official history gibi deyimlerin bir
evirisidir ve bana kalrsa bir bakma hakl bir rahatszln tezahr olmakla birlikte, bizdeki aydn
tembelliinin aratrmasz ortaya koyduu zayf bir analojiyi ifade etmektedir. Tarihiliimizin sakatl,
maalesef bu kolay tehis ve nedenlendirmenin; yani resm gr nedeninin tesinde, cidd yapsal
bozukluklara ve ilm geri kalmla dayanmaktadr. Bizzat 20. yzyl tarihiliimizi incelediimizde ve
kaynak almalar ve monografiler yannda baz yorum ve sentezlerin tenkidini yaptmzda; birtakm
sosyal bilimcilerimizin resm tarihilik ve tarihi diye yarattklar putlar szde krmakla vakit
geirdiklerini, dnemin politik sylemini (rhtorique) biraz zorlama ve yaktrmalarla tarih sentezi diye
deerlendirdiklerini grrz. Fakat buna kar gelitirdikleri szde alternatif tarihiliin de, tarihilik
bakmndan birinciler kadar teknik zaaf iinde olduu ve amatrln heyecann tadn gzlemlemek
mmkndr. Bu bakmdan yzylmzda resm tarihiliin mahiyete ne olduunu gzden geirmek ve
sonra Cumhuriyet dnemi tarihiliini deerlendirmek gerekmektedir.

Resm tarihilik her eyden nce bir rgtlenme iidir. Bilimsel retimin ve tarih yazcln tek
merkezden yaplmas, denetlenip alt birimlere yaylmas gerekir. 20. yzyln totaliter tarih yazcl
deyince; 19. yzyl Avrupasnn oulcu yaps iinde aydnlarn muhtelif merkezlerde (niversite, bilim
akademisi veya bamsz gruplar) rettikleri dnce ve eitli tarih yorumlarnn yzylmzn teki
ideolojileri ve devlet sistemleri tarafndan bertaraf edilmesi, parti ideolojisinin kontrolnde ve devlet
aygt iinde yer alan akademi veya niversitenin rejimin saygn tarihilerinin bakanlnda ortaya
koyduu sentezlerin, niversitelerden ortaretime ve popler yaynlara kadar kaynak tekil ettii bir
sistem anlalmaldr. Bu bilimsel, eitsel ve yaynsal rgtlenme bir bakma ancak salam brokratik
altyaps ve zengin btesi olan toplumlarda uygulanabilmitir. Byle bir toplumda bilimin kontrol
edildii ve retildii organ olan bilim akademisinin devleri, istisnasz resm ideolojinin temsilcileri ve
inanm ncleridir. lerinde nitelik ve bilgi dzeyi bakmndan tarihyazclnn zirvesine ulaan kiiler
vardr. Ismarlama eser yazmaktan ok, bazen rejimin liderlerini dahi etkileyen tarihilerdir. rnein,
Dimitar Angelov, Bulgaristan Halk Cumhuriyetinin Marksizmle milliyetilii birletiren tarihisidir.
Sentezini basit bir smarlamayla yapm deildir; yeni rejimin sol kuvvetleriyle ittifak kuran, ama
milliyeti gr de Marksist tarihyazmna enjekte edenlerin banda gelir. Tarihi olarak amatr
deildir, ortaa tarihiliinin gerektirdii teknik donanma sahibdir. Akademisyen B.D. Grekov, Stalin
dneminde 1930larn milliyetiliine (bu milliyetilik, beliren sava tehlikesini mazeret gstererek
balam, fakat sonra her milliyetilik gibi snr ve pusulay arp younlamtr) cevab veren ve
onunla btnleen klasik milliyeti tarihyazmnn dirilmesini temsil eder. 1920lerin federatif
Rusyasnda anti-nationalist tutumlu M.N. Pokrovsky okulunun 1934teki Stalinist bir aforozla bertaraf
edilmesiyle ortaya kan bu yeni Marksist tarihilik; sava sonunda Demokratik Almanya hari, hemen
btn Marksist Avrupa rejimlerindeki tarihilik iin de bir rnek olmutur, denebilir. Grekov ve
yandalar, metinleri, arkeografik malzemeyi, filolojik yntemleri btn meslektalar gibi ustaca
kullanyorlard ve baz ahvalde de ustaca saptryorlard. Amatr heveskr kimseler deillerdi.
Tarihyazm gelenei olan bir lkenin uzman tarihilik dzeyine ulam kimselerdi. Resm tarihilik baz
ahvalde kaynaklar bile yok eder veya koleksiyonlar deitirir; rnein baz eski gazeteleri yeniden basp
aratrmaclar yanltmak iin koleksiyonlara sokmak gibi... Aratrma ve yorumlarn yer ald sentezler,
niversitelerin eitim programlarna girer, ana tezler bu dorultudaki monografi ve makalelerle
desteklenir, ortaretim iin kitablar telif edilir, halka ynelik vulgarizasyon yaplr. Genlie ve basit
okuyucuya ynelik ayr bir slbla tarih propaganda risleleri baslp datlr. Segretaria Generale del
Fasci allEsteronun (talyan Diasporasndaki Faist rgtler Genel Sekreterlii) bast talya tarihinin
yorumu la Tua Patria (Vatann) baln tayor ve yle balyor: Bugn dnyann Fransa, Almanya,
ngiltere ve Rusya denen blgelerinde yaz ve i bilmeyen barbar srleri yaad srada, bizim lkemiz
talyada hayatn en zarif ynlerini benimsemi usta bir halk vard ve bunlar ta ve madeni en iyi biimde
ilemeyi biliyorlard. Ve bu balang slbu sonuna kadar byle ilerliyor. Tarihilik bu yorumuyla
tiyatro eserlerine konu olur ve hatt filmler evrilir. Artk ters yorumun kabul grme ans da yoktur.
Sansr organlarndan nce geni halk kitlesi ve amatr tarih merakllarnn bilgie hcumu ve reddi,
aykr yorumcuyu ve yorumu yere serecektir. Toplum rgtldr, rgtler uzmanlarn elindedir.
Monografik, hatt teknik anlamdaki tarih metin almalarnda bile aykr bir vesikann yaymlanmas
veya akademik bir seminerde arivden derlenen aykr bilgilerin sunulmas izgi d olduu iin
eletirilir: Tarihinin iini srdrme ans kalmaz. Mesel, o lkede ortaada, ehirlerde yetmi eit
zanaat kolunun bulunduu ileri srlm ve parlak bir refah ve iktisattan sz edilmise, bir aratrc,
ariv vesikalarnda bu yetmi zanaatn saylmadn veya o zaman retildii iddia edilen maln ancak az
miktardaki prensin saray iin ithal edildii gibi kaytlar bulunduunu ileri sremez. 1930larda resm
Nazi tarihisi Walter Frankn ba ektii resm tarihilik, bu alanda baka hibir rnekle
karlatrlamayacak baya bir dzey gstermektedir. rgtlenme ve rgtlenmenin aygt uzmanlar
Alman tarihini, avamfiribane (vulgaire) bir yorumla ele almaktadr. Aykr yayn, monografik alma

veya vesika yayn bile mmkn deildir. Ama bir yandan da Frankfurt okuluna mensub sosyologlarn
Marksist olarak takibe uramadklar biliniyor; nk kullandklar dil ve slb ok ustaca ve ok
kapaldr. Partinin sansrnden kurtulmaktadrlar.[8] Fildii kulelere ekilen uzmanlarn yerini kaba
yorumcular, arlatanlar veya bilgisini makbul yorumlara gre sergileyenler almaktadrlar. Diktatr,
aygtn en etkin ve gl mttefiki, beyinleri ykanan, sloganc tezleri benimseyen milliyeti tarih tezlerini
destekleyen okuyucular ve amatr tarihilerdir. Bir gerei gryoruz; totaliter toplum, teknik aygtlar ve
rgtlenmesi mkemmel olan toplumdur, ama bunun kadar bariz bir vasf da, okuyan ve yazann yksek
sayda ve oranda olmasdr. Resm tarihin asl destekleyicisi bu kalabalk merakllar ve amatr
okuyuculardr.
1930larn Trkiyesindeki tarihyazcln ele aldmzda ise, bu unsurlar grmek, daha dorusu bir
btn hlinde grmek mmkn deildir. Ortaya bir resm tarih gr derli toplu biimde konmu deildir,
bunun ncln yapacak tarihi patronlar arasnda bir ba grmek zordur. Resm tarihyazcln
kontrol edip yayacak bir rgtlenmenin dou belirtileri var gibidir, fakat ok noksandr. Her zaman iin
belli sayda grup ve kiilerin aykr diyeceimiz tezleri yazd ve tartt bilinmektedir. 1930larda
devlet politikasn ve rejimin eletirisini engelleyen bir sistemin varl tartlmaz, ama btn bir tarihi,
belirli bir misyon etrafnda yorumlamak ve ilemek konusunda bu rejim yeterli aralara sahib deildir,
hatt bir lde ilgisiz kalmaktadr. Evvelen, belirli bir mill tarih sentezi, srarla ve uzmanca ve
ayrntlaryla ortaya konmamtr. Bu konudaki bir proje Trk Tarihini Tetkik Cemiyeti (Tarih Kurumu)
yeleri arasnda taksim edilmi, baz blmler yazlm, bazlarna ise el dahi srlmemitir. Bu
blmleri yazanlarn aralarnda dnya gr, metod bakmndan egdm yoktur. Yusuf Ziya (zer),
smail Hakk (Uzunarl), Yusuf Hikmet (Bayur), M. emsettin (Gnaltay), Afet (nan), Yusuf
Akurann birbirleriyle ne kadar ortak yn, metod beraberlii olduu ve hangi ortak sentezi
gelitirebilecekleri bir sorudur. Kald ki stanbulun tarihi muhiti Kprlzade Fuad Beyin, Mkrimin
Halil (Ynan) ve Bayezid Ktbhanesi mdr smail Sab Efendinin etrafnda toplanan eitli
evrelerin fikir ve yorumlarndan ve yaymlarndan oluuyordu. Bizatihi Kllk diye bilinen niversite
civarndaki kahvehane, resm tarihilik diye bilinen tezlerin dndaki sohbet ve tartmalarn yapld,
gen tarihi ve yazarlarn devam ettii nemli bir mahfildi. Kald ki rejimin tarih gr olarak tasvir
edilen g teorisinin bizzat Tarih Kurumunun yaymlad Belleten saylarnda pek iltifat grmedii, eski
Orta Asya tarihiyle ilgili makalelerin Wolfram Eberhard gibi cidd uzmanlarn kaleminden kt
grlyor. Dnemin arkeolojisi ve eski ark dilleri tetkikleri de bu gibi grlerden uzak kalmaktayd.
Birinci Trk Tarih Kurultaynda Dr. Reit Galibin takdim ettii G Teorisi Zeki Velidinin (Togan)
hcumuna uramt. Burada Zeki Velidi bir bakma resm tarih gr denen teblii tenkidinin bedelini
demitir.[9] Tenkidinin ve Reit Galible mnakaasnn nedeni; Orta Asyada kurakln tarih ncesi bir
olay olduunu ileri srmesindendir. Ama tezin tenkid ve reddi baka yerlerde ve evrelerde devam
etmektedir. Kukusuz okul kitablar g teorisinden esinlenmi ve uzun yllar tarih kitablar belirli grle
kaleme alnmtr. Ama retim nasl gidiyordu? ada tarihin yorumlar dnda, genel tarih ve dnya
tarihinin yorumu ne kadar tutarl ve uzun mrlyd? Bu tezi besleyecek bir uzmanlar grubu yoktu. Tarih
Kurumunun yaymlad Osmanl Tarihi 18. yzyl sonuna kadar smail Hakk, sonrasysa Enver Ziya
tarafndan kaleme alnmtr. Burada mttehid bir metod ve yorum izlenmedii ortadadr. in ve Hindistan
tarihleri ise; ilki Eberhard tarafndan kaleme alnan ve halen okunan bir eser, Hindistan tarihi ise Yusuf
Hikmet Bayur tarafndan kaleme alnan bir derleme gibidir. Resm tarih tezini okul kitablar dnda
destekleyecek yardmc yaynlar pek azd. Rejim; tarih tiyatro eserleri ve tarih sinemay yeterince
kullanamamaktadr. nde gelen yazarlar bu alanda eser verememekteydiler. Ortalkta amatr ve
profesyonel tezler birbirinden kopuk bir biimde eitli konferans ve rislelerle dolamaktadr. Bilimsel
tarihilik bu dnemde vesikaya ve arivlere ynelmektedir. Ama arivlerin durumu gnmze kadar
devam eden sorunlarla ve ihmalle kar karyadr. Ortada bir yeni tarih yorumunun heyecan vardr, ama

herkes buna katlmamakta ve tezleri destekleyecek aratrmalar pek zayf ve yetersiz sayda kalmaktadr.
Kald ki Hseyin Cahit (Yaln) gibi Bat tarih yntemini bildiini iddia edenlerin Japonyay Kubilay
Hana, yani Trklere istil ettirmesi gibi gayretke tezleri, Yahya Kemal gibi yazarlar tarafndan ac ac
alaya alnmaktadr.[10] Tezlerde birlik ve kontrol yoktur, eletiriler de ardndan gelmektedir.
Osmanl messeseleri zerindeki tetkiklerin anti-monarist veya herhangi bir yoruma dayanarak
ilenmesi sz konusu deildir. Henz Hammer tarihinin yorumlamalar ve bilgileri, yakn zamanlar iin de
Cevdet Paa Tarihi makbul kaynaklardr. Gerek u ki, tarihyazlclkta ustalam bir gelenek yoktu,
onun iin kalc ve etkileyici bir tarih tezinin ortaya konmas mmkn olmamaktadr. Bugn bu tezlerin
karsnda bir alternatif tarihyazmndan sz ediliyor. Alternatif denen tarih tezlerinin amatrlk asndan
birinci gruptan fark yoktur. Alternatif tarihilerin, beenmedikleri yorumlarla yazlan birtakm makale ve
monografileri yeniden deerlendirmek gibi olduka aciz bir alma tarz vardr ki, bununla ortaya bir
sentez konulamayaca ak. Zira filolojik ynden ve malzemenin deerlendirilmesi asndan uzmann
kaynaklara kendisinin inmesi gerekir. Alternatif tarihi yazacaklarn arivlere inmekten kanmamalar
gerekir. lkemizde aratrmacya almayan arivler vardr. Buna kar tedbir ise bavurann reddedildii
takdirde idar yarg yolunu denemesidir. imdilik tarihi lfla yorumlama heyecan, bu tr cidd bir
meslek heyecandan nde gelmektedir. zellikle son a iin hatrat ve gazete makalelerinin ne kadar
yanltc etkisi olaca aktr. Bugnk hliyle alternatif tarihilik rolndeki baz zevat, kendileri
tarihilikten uzak bir yntemle alp yeni bir resm tarihilik okulu kurma merakndadrlar. Bilgi azl
cret dzeyini artrr. Bizim toplumumuzda Trkiye tarihi dnda; dnya tarihinin kompartmanlar hlinde
retim ve tetkikine geilmeden, metinler zerinde aratrmaclarn hkimiyetini salayacak cidd bir
filoloji eitimi kurulmadan bu gibi giriimler sadece grotesk neticeler dourur. Birincisinin yaplmas,
toplumumuza mukayeseli bir tarih bilgisi ve bilinci getirecek; ikincinin bilinmesi ise, vakalar ve
messeseler zerinde salam bilgi edinmenizi salayacaktr. O zaman hem resm tarihilik hem de
alternatif tarihilik tartmalarna gerek kalmadan, daha geni bakla, salam bilgi ve yorumla bir
tarihyazcln gelitiini greceiz. Bu, Trk toplumunda esasen balamtr, ama genileyip yaylmas
ve gze arpan rnler verilmesi zamana ve bu artlarn gerekletirilmesine baldr.

Jean Deny ve Trkoloji[*6]


Bugn bu mutena heyet Jean Deny gibi mstesna bir bilim insannn mirasn deerlendirmek iin
toplanm bulunuyor. Bir bakma Trkolojinin kurucu babalarndan Jean Deny evresi ile, yani Fransz
Trkolojisi ve Trkolojide Fransann pay ile birlikte deerlendirilecektir. Byle bir bilano
kanlmazdr. Modern Trkiye Jean Denyyi kranla anyor. nk ilk defadr ki hem d dnyaya, hem
de Trklere ilmin her dalnda Trkenin yazmak ve dnmek iin yeterli bir dil olduunu hatrlatmtr.
Kaleme ald Trk dili grameri belki byk Bat dillerininki gibi Trkeyi kesinlikle ifade eden bir
izim deildir, fakat elan Trkolog gramerciler daha mkemmel bir tablo izemediler.
Jean Deny modern Trkiyenin Trkologlar zerinde ok etkili oldu ama asl etkili olduu alan 20.
yzyln Trkolojisidir. Tandmz btn byk stadlar 20. yzylda onun talebesi oldular, rahle-i
tedrisinden getiler. Herhalde 1930lu yllarda Langues Orientales adndaki ark dilleri okulunun Trke
snf ok renkliydi. Bernard Lewis, mteveffa Andreas Tietze, Irne Mlikoff, Louis Bazin bu snftayd.
Bu Trkolojinin en renkli platformuydu. Kendilerine tek tek Jean Denyyi sorduum zaman, bilhassa
Bernard Lewis onu skc bulduunu syledi. Genellikle snf arkadalar da ona yakn dncedeydi.
Onlar o sralarda siyasi bir srgn olarak Langues Orientalesde bulunan Dr. Adnan Advar ok daha
etkileyici buluyorlarm. Herkes Dr. Advarn bilgisi ve kiiliine hayrand. Dorusu Trkiyede
kendisine hakszca hcum eden mnasebetsiz bir kalabala gre Paristeki bu akademik ortam ona
hakkn vermitir. Ancak Jean Deny iin de biz bir nokta zerinde duralm; gramer renmek ve retmek
ok elenceli deildir, ama gereklidir. Grameri sevdiimiz an Trkoloji bilimi gerek ilerlemesini
yapacaktr. Halen mukayeseli tetkiklerimizde dahi bunun skntsn ekiyoruz. Trkoloji dnyas biraraya
gelememitir ve Trkler gramerlerini iyi bilmiyorlar.
Jean Denynin, yani Fransz Trkolojisinin etkiledii alan deerlendirmek iin ada Trkolojiyi
oluturan bir dier alann, imparatorluk Rusyas ve Sovyet Rusyann da Trkiye Trkolojisi zerindeki
etkilerine gz atmak lazm.
Maalesef Trkolojinin zayf taraflarndan biri, bu ilme hizmet edenlerin salkl ve etrafl aratrmaya
dayanan biyograflerinin olmamasdr. Yani, Trkoloji kendi tarihini iyi bilmeyen bir ilm sahadr. Ne
Alman ne ngiliz ve Fransz ve hele ne de Trk ve Rus Trkologlarnn akademik faaliyet ve katklarnn
kusursuzca kaydedildii biyografik bir corpusa sahibiz. zellikle son devir Osmanl aydnlar ve Rusya
periferisindeki Trk dnr ve Trkologlarn biyografileri asndan bu noksan daha fazla hissedilir
(son zamanlardaki umut verici birka almann devam etmesi temenni edilir). Bu Trkologlarn
eitimleri, ilk tantklar kaynaklar, ilk retmenleri veya rehber evreleri hakknda ok defa blk
prk ve sylentilere dayanan bilgilerle yetinmek zorundayz. Mesela, Azerbaycanl Trkolog Mirza
Kzm Bey ve emseddin Sami (Fraeri) ile, Ahmed Vefik Paa ve Mirza Fethali Ahundov zerinde bir
karlatrma yapmaya kalksak, eldeki malmatn yetersizlii ve salkszl grlr. 1920lerin
dnyasnda akademik Trkolojiyi, Trkiye ve Sovyet Azerbaycannda tekilatlandran iki ahsiyeti, Fuad
Kprl ve Bekir obanzadeyi ele alnca bu noksan daha da iddetlenir. Trkiye ve Sovyet Trkoloji
grubunun karlat 1926 Bak Trkoloji Kongresi iin, Theodor Menzelin notlar dnda, hatra ve
dedikodu olarak bile fazla bir bilgiye sahip deiliz. (Kprlnn matbuattaki notlarn zikre demez diye
nitelemek, hakszlk saylmamaldr). Fakat gerek bu iki lkedeki nc Trkologlarn kariyerleri ve
gerekse bunlarn karlatklar ikinci bir alan olan 1920ler ve 1930lar Trkiyesindeki Trkoloji
almalar zerinde baz bilgilere sahibiz. Bunlarn da gene esasl Trkoloji tarihi tetkikleri deil,
sylentiler halinde bilgiler olduu ve yaayan insanlarn hatrasna dayandklarn belirtmek gerekir.

Rusya Trkolojisinin balangcnda, Trk gruptan Trkologlara rastlamak mmkndr. Mehmed Ali
Mirza Kzm Bey (1802-1870), Astrahanda ngilizce renmi muhtemelen Bible Society
misyonerlerinin etkisiyle Alexandre adn alm ve Protestan olmutur. 1826da Kazan niversitesinde
ark dilleri lektrdr. Bu yllarda Rusya Trkolojisi henz kurumlam deildi. Nitekim ok sonralar
bile, Kasm 1852de St. Petersburg ark Dilleri Okuluna Trke okutmak iin Bblden retmen
isteniyordu. Vehbi Bey o tarihlerde Rusyaya gnderilen lektrlerdendi.
Kzm Beyin 1839da yazd, Grammatika Turetsko-Tatarskoga Yazika (Trk-Tatar Dili Grameri) adl
eseri ksa zaman sonra 1840ta, T. Zenker tarafndan Almancaya evrildi ve Leipzigde basld
(Allegemeine Grammatik der Trkisch-Tatarischen Sprache). Bu kitap Fransz Jaubertin eseri esas
alnarak yazlm ve gelitirilmitir. Dolaysyla Klaus Kreiserin ironik bir takdimiyle karmzda,
Fransz-Azerbaycan-Rus-Saksonya ortak yapm bir Trkolojiye giri eseri vardr. (Jaubertin kitabn
Rusaya Kzm Beyin talebesi Berezin evirmiti.) Bununla birlikte Kzm Bey, Derbendnameh or the
history of Derbend (St. Petersburg, 1856) balkl Kafkas tarihi gibi slam mezhepleri ve hareketleri ile
ilgili ciddi tetkikleri yannda, bir Krm tarihini Asebus-Seyyar adl vekyinme zerine bina etmitir.
Soderyajuiy storiy Krimskih Hanov (Kazan, 1832), O Vzyatii Astrahana v 1660 goda Krimskimi
Tatarami (1835) ve bundan baka Mvridizm i amil ve Bab i Babizm gibi eserleri vardr. Kzm Beyin
zgn ve nc yan, sonraki Trk Trkologlarda (obanzade hari) grlmeyecek bir biimde Slavistik
alanndaki ilgi ve bilgisidir. Bu ona mukayeseli filoloji yapma imknn kazandrm grnyor.
Kzm Beyin Rus ve Slav flolojisi ve Bat dilleri zerindeki gramer bilgisi, onun bu gibi
almalarnda gze arpar. Dolaysyla Osmanl mparatorluunda kendisiyle yegne mukayese
edilebilecek iki adam, emseddin Sami ve Ahmed Vefik Paaya gre tartmasz bir profesyonel olduu
sylenebilir. 19. yzyl Trkiye Trkolojisinin en kayda deer adam olan Arnavud ve Albanalog
emseddin Sami, aslnda modern Yunan gimnazyumunda yetien ve Bat dnyasna mkemmel Franszcas
sayesinde alan, ama akademik eitiminde ok otodidakt yetien bir kiiliktir. O dnemin
Balkanlarndaki ounluk Osmanl memurlar gibi, blgedeki 3-4 dili bilirdi. Bu bilgisi aratrma ile
daha da gelimiti. Trk ve Arnavud dilindeki gramer ve halen geerliliini koruyan lgat almalar
dnda, roman ve tiyatro dalnda da acemi fakat nc bir muharrirdir. Uzman bir Trkolog olmaktan ok,
ansiklopedik bir aydn ve kltrel modernleme asrnn nclerindendir. Gene Avrupa ve Trkiyede
yetien, ngilizce, Franszca, eski ve yeni Yunanca ve Farsay iyi bilen Ahmed Vefik Paada da ayn
nitelik grlr. Bu kimseler, aslnda filolojik ynden akademik bir eitim ve aratrma reniminden
gemeyen, dou zellikleri veya kendi ynelimleriyle aydn muhitlerde yetien kimselerdir. Uzmanlktan
ok ansiklopedisyen niteliktedirler. Osmanl Trkolojisi, akademik kurumlarda deil, edeb ve siyas
muhitlerde domutur.
Fakat Rusya periferisinin Mslman aydnlar, edip ve kltrel reformatrler Rusya periferisinde, Rus
dili ve Rus eitimi sayesinde Alman ve Fransz dilleri ve edebiyatyla Osmanl aydnlarna gre daha
yakndan ilgilenebilmilerdir. ml sorunlarna eilen iki reformatrde; Azer M. F. Ahundov ve Osmanl
(sonraki Maarif nazr) Mnif Paada bu fark grmek mmkndr. 19. yzyln Rusyal Mslman
mnevveri, Bat Avrupa kltr ile daha eitli kanallar ve diller araclyla ilgi kurabiliyordu. Mnif
Paann evresinde sivrilmesinde, Almanyada grd belki kaytl olmasa da, bir eitim ve tetkik ve
bu dilin arkasndaki yntem tanklnn pay vardr. Mnif Paa, asrnn ark ve Garba yakn aydndr.
Fakat dilde yazp dnebilen Ahundovun durumu ve birikimini bakalarnda da grmek mmknken,
Mnif Paa Trkiyede nadir istisnalardandr.
Fransz Trkolojisi gerek Fransada yerleen Trkologlar, gerekse Fransz edebiyat tarihiliini
(Lanson) model alan Trk limleri (Kprl) tarafndan Trkiyede etkin olmutur. Ve halen Trk bilim

evresi Fransz Trkolojisinden ok etkilenmekte ve beraber almaktadr; yani Jean Deny evresi
devam etmektedir.

16. Yzyl Alman Seyahatnamelerinde Trkiye[*7]


Hans Dernschwamn Gnl
Ele alacamz ilk seyahatname Hans Dernschwamn gnldr. Dernschwam 1553te Avusturyann
nl elisi Ogier von Busbecqin maiyetinde stanbula hareket etti. Bu srada ran seferinde olan Kanun
Sleymanla anlama yapmak isteyen eli Ogier von Busbecq maiyetiyle stanbul-Kastamonu zerinden
yola kt. O dnemde Avusturyallar Macaristan sorununu zmek ve Erdel prensinin Osmanl
himayesinde sk sk Slovakya ve Avusturya Burgenlandna yapt aknlar nlemek iin, ancak eliler
yollayp yksek hara deyerek mtareke yapabiliyordu. Bu 8-12 yllk ksa anlamalarla sava bir sre
kesiliyordu. Bu anlamalar tamamyla Osmanl devletinin inisiyatifine kalmtr.[11] 1559da geici bar
salayan bir ahidname elde eden ve ismi ahidnamede zikredilen eli von Busbecq, 1555te yapt
yolculuktan baarsz olarak dnmtr. Bu yolculuun tek dikkat ekici yn, elilik grubunda
Dernschwamn da bulunmas ve gezi notlarn bize gnlk olarak brakmasdr. Heyet Anadoluya
allm olan Gebze-zmit-znik yoluyla deil, Kastamonu Pursak-Ankara-orum-Elvan elebi ve
Amasya tarikiyle geti.
Dernschwam bu vesileyle Anadolunun bize bir manzarasn; kylerin ve kk ehirlerin yapsnn
ilgin tasvirlerini verebilmektedir. Dernschwam bu gnln yurduna dndkten sonra, Hans
Dernschwams Tagebuch, Einer Reise, und Konstantinopel und Kleinasen 1553-1555 bal ad altnda
yaymlad. Gerekten aydn ve bilgili bir kii olan Dernschwam, kendine zg birtakm tabirler yannda
devrinde moda olan Latince, Yunanca sz ve deyimleri bolca kullanarak slbunu biimlendirmitir.
Seyyahn doum ve genlik yllar iyi bilinmiyor.[12] 1494te domu olacak. Bir Bohemya Alman
olduu aktr. 1507de Viyana niversitesinde bulunmu.[13] Asl nemlisi 1512-1515 yllarnda
Macaristanda prenslik saraynda nl hmanist Hieronymus Balbinin hizmetine girmitir. 1530larda
Macaristan ve Transilvanyada arkeolojik merkezleri gezip kitabeleri kopya etmi ve yaymlamtr.
Gerekten seyyahn klasik filoloji bilgisi salamdr ve Anadolu gezisinde de arkeolojik ynden deerli
olacak kitabe kopyalar almtr. Ancak ileride de greceimiz gibi, seyyah antik a Anadolu siteleri
hakknda nemli yanllar yapyor ki, Ankara ehri hakknda yazdklarnda bunu grmek mmkndr.
Babingerin Dernschwamn Macaristandaki faaliyeti hakknda bize syledikleri nemlidir. Macaristan
bu dnemde tarihinin en aaal dnemini yayordu ve Orta Avrupada talyan Rnesans kltrnn en
etkili temsilcisiydi.

Schweiggerin seyahatnamesinden: stanbulun nl tarih stunlar.

Macar Kral Matyos Corvinusun Viyanay fethedip (1485) oray merkez yapmasndan ve tekrar
kaybetmesinden sonra, Budin ve Viyana ilikileri btn Tuna boyunu kapsayan bir canlla ulamt.
Hatt aralarnda ilm ve edeb ilikilerin bile sklatna, ortak almalar yapldna bir delil olarak
Literaria Danubia adl cemiyeti syleyebiliriz. Dernschwamn da bu evrede yetimesi ve yaklaan
Trk etkilerine kar ayn ortak kayg ve ilgiyi duymas bir rastlant deildir. Hmanist kltrnn yan
banda madencilik ve ticaret dalnda da sekin bir uzman olmaldr. Babingerin verdii bilgiye gre,
1525te nl banker, iadam Anton Fuggerin yanna girdi. Transilvanya madenlerinde alt. 1553te bu
becerikli adam Busbecqin maiyetinde, sylediimiz gibi stanbula hareket etti.[14] Btn yetime tarz,
bilgisi ve becerileriyle tam bir yenia Avrupals olan Dernschwamn, Trkiye gezisinde de baka
seyyahlardan daha farkl gerekleri tesbit ve not edecei muhakkaktr. O yzden eseri ilgin bir kaynak
olmutur.
16. Yzylda Ankara
Dernschwam elilik heyetiyle birlikte getii Ankara ehri hakknda nemli eyler bildirmekte, gerek
ehrin mekn organizasyonu, gerek binalar hakknda yazmaktadr. Bundan baka blgenin nl bir faaliyet
dal olan sof dokumaclnn teknii ve bu retimin ehir ve kylerdeki yaygnl hakknda fikir
edinmemize yarayan gzlemleri vardr. Dernschwam, Ankarann binalarn yle anlatr: Sokaklar dar
olup, evler kerpitir ve damszdr. Sadece toprakla rtlmtr. ehrin dnda mezarlar ve mermer mezar
kitabeleri var. Bu civardaki yap temellerinden grlyor ki, ehir bir zamanlar daha bykt.[15]
ehirdeki Iulianus stunundan, Augustus mabedinden bahsediyor. Bugn ankr Caddesi kenarnda
bulunan Roma hamamlarn bir saray sanyor ve Palatio diye sz ediyor.
Dernschwam, Ankaraya yarm mil uzaklktaki Meryem Ana Kilisesi ve manastrndan da sz ediyor.
Bu eski bir Rum kilisesidir. Drt be yar cahil Ermeni keii oturur. Hepsi toptan kt bir kulbede
yaarlar. Bir de piskoposlar var, cahil bir ky papazndan beter,[16] diyor. Dernschwam, Gregoryen
Ermeni manastrn Rum Ortodoks kilisesiyle zdeletirmi olsa gerek. Ancak bizce nemli olan, Dou
Kilisesi mensublarn kmseyiidir. 16. yzyl Avrupasnda Protestan veya Katolik, Cizvit veya
Kalvinist olsun, ruhban snf da cemiyetin yeni entelektel hayatna ayak uydurmutu. Dou din
adamlarnn bilgi seviyesinin bu ekilde eletirilmesinde gerek pay vardr. (Nitekim 10. asrda Bizansa
gelen Piskopos Liutprand de Cremona btn Katolik taassubuna ramen, ruhban hakknda 16. yzyln

seyyahlarna benzeyen eletirilerde bulunmamtr.) Eserinin bir baka yerinde: Trkler tarih bilmezler,
ibadetleri Arabcadr. Rahiblerini anlamazlar, tpk bizimkilerin papazlarn Latincesini anlamad
gibi,[17] der. Bu, yazarn reformist kiliseye mensubiyetinden ileri gelir.
Sof malt
Dernschwamn sof imalt ve teknii hakkndaki gzlemleri kitabnda nemli yer tutmaktadr. Ahalinin
sofuluk ve kee imaliyle geindiini syler. Ankarada srf sof ykamakla geinenler ayr bir lonca tekil
etmektedirler. (Bunlara sof perdahs, sof yunucusu denirdi.) Seyyah bir sof imalthanesini anlatyor:
Burada iki kazan, iki de pres vardr. Bundan baka bir kk pres daha bulunmaktadr. Islanm sofu yedi
kii bir cenderede ezmektedir. Bu tpk Viyanadaki arabclarn aletine benziyor. Aletler ok ibtidadir.
Bunlardan daha kts olamaz,[18] demektedir. Manifaktre geen ve gelien Avrupa teknolojisini
yakndan tanyan yazarn bu kmsemesi ilgintir. Dernschwamn her alanda mevcut teknolojiyi
kmsediini gryoruz.
Sofuluk ve bunun iin gerekli faaliyetlerin blgede nasl yaygn olduunu notlarnda sk sk
grmekteyiz.
Nitekim urad bir ky olan Kutilinde (muhtemelen Kurtini) kadnlar cret karl ehirdeki sof
imaltlar iin tiftik yn eirmektedirler. Onun misafir kald evin sahibesi de bu ynlerden eirip
mavi renge boyamaktadr.[19] Nitekim Ankara civarnda getii birtakm kylerde de ahalinin
hayvanclkla uratn ve ehre satmak iin tiftik iplii eirdiklerini; bundan sof (Zamlot diyor)
yapldn syler.[20] Seyyah, kadnlarn yn eirmek iin kullandklar aleti (3 parmak uzunluunda, 1
parmak kalnlnda) gayet kt bir alet diye tarif eder. phesiz ki geni miktarda yn eiren tezghlar o
devirde Avrupada bile ancak Bohemyaya kadar yaylmt. Avusturya bile manifaktre 17. asr sonunda
geecektir. nemli olan nokta, Bat manifaktrnn izledii yolun, yani kylerdeki ucuz emekten
yararlanmann balang hliyle Anadoludaki retim merkezlerinin civarnda da grlmesidir.[21]
Dernschwam gezisi esnasnda bir yandan satmak iin yn eiren kyl kadnlarndan sz ederken, bir
yandan da daha uzak kylerden ahalinin az paras olduunu ve paray tanmadklarn sylyor.[22]
Anadoluda Ky Hayat
Dernschwam ky hayatn yle anlatmaktadr: Kyllerin evleri ahr gibidir. Bodrum, sofa, oda,
caml pencere yoktur. Kilit, anahtar, tabak, kandil, bardak, yatak rts, masa, sra yok. Onun iin yerde
oturur ve uyurlar.[23] Size oturmak iin eski bir hal ikram eden kendisini efendi sanr. Masa rts ve
peete yoktur.[24] Genellikle pencere cam ve birka odal ev, Kuzeybat Avrupa ehirlerinde bile ge
ortaada yaygnlat. 15. yzyl Tuna blgesi kyl evlerinin de Dernschwamn anlatt bu evlerden
pek fark yoktu. Tarmda modernleen teknolojinin, ulamda ise at ve arabann kullanld, dzgn
yollara sahib, retimde de lonca sistemini terk etmi ve geni pazar iin ucuz retime geen lkelerin,
yani 16. yzyldaki Kuzeybat Avrupann hayat tarz ve tketim normlarna gre 16. yzyl Anadolusu
ok farkl bir yerde olmalyd.
Kylnn Yetersiz Beslenmesi
Dernschwam Anadoluda krsal nfusun beslenme konusu zerinde de duruyor. Kr ahalisi nadiren et
yer, bunun iin bir koyun veya keinin hastalanmas ve kesilmesi lzmdr. Umumiyetle zorba (orba)
dedikleri bizim suppeye benzeyen bir yemekleri vardr, eki ve tuzludur. Bunun iin herkes kuanda bir
kak tar.[25] (Seyyah burada tarhanay kastetmektedir.) Bundan baka ekmein her yerde ok ucuz, fakat
kt kalitede olduunu sylemektedir.[26] Genellikle bu hkm dier baz seyyahlarda da grlr. Mesel,

18. yzylda da durumun ayn olduunu DOhsonndan reniyoruz. Ekmein yerine patatesin ikame
edilmedii bir yerde bu durum normaldir. Bat Avrupa lkelerinde patates ekimi ve tketimi yeni alarn
nemli yeniliklerinden biridir.

Schweiggerin seyahatnamesinden: Hristiyan tutsaklarn evleri. Galatann dnda, Tarabyann karsnda [?]

Tophane ad verilen blgede, dzensiz ve art arda ylm yz kadar evde,

sava tutsa Hristiyanlar oturmaktaydlar.


Bizce Dernschwamn en ilgin gzlemleri tarmsal teknoloji alanndadr. Geri seyyah bize ok
bilinmedik eyler sylemiyor, ancak onun grdkleri karsndaki tutumu ilgintir. Seyyah getii kylerde
grd aletlerden dveni anlatyor. Bunlar hasad sapndan bizde olduu gibi ayramazlar. ki tahtay
bir araya getirerek altna keskin akmaktalar akmlardr. Bunu iki kze balayarak stnde etraf
dnerler ve rn ezerek keserler. Dernschwam dveni tanmamakta ve hayretle anlatmaktadr. Bir
resmini de izmitir. Seyyah karasabana da kmser bir edayla bakyor. Sabanlar (Pflug) ok kt. ki
kzle ekiliyor,[27] demektedir. Bunun da bir resmini izmitir. Btn bunlar tarmda teknolojik
devrimini yapan bir sistemin adam iin gerekten de alacak ve kmsenecek aletlerdir. Grd
kadaryla hayvancl da kmsemektedir. Trkler hayvanlar kuru otla besler, bu bizde ie yaramaz
eydir. Baka yemi katr ve develere veriyorlar,[28] diyor. Tabiatyla bu dnemde Avrupann kuzey
kesiminde bykba hayvanclk artk daha gelimi usullerle yaplmaktayd. Tarm teknolojisi ve
hayvanclk Tuna boyu lkelerinde henz geri bir aamadayd. rnein, Avusturyada ve Hrvatistanda
18. asr ortalarna kadar ahrlar son derecede ibtida ve meralar verimsizdi.[29] Keza demircilik ve
tarmsal teknoloji inklb da ancak 17. yzyl sonlarndan itibaren balamt.[30]
Salomon Schweiggerin stanbul zlenimleri
Dernschwamn seyahatnamesindeki bu ilgin noktalar zetledikten sonra ikinci seyyahmz Salomon
Schweiggerin Trkiye seyahatnamesine bakabiliriz. Schweigger stanbul dnda, Suriye, Kuds ve
Msra da gemitir. Ama eserinin nemli bir blm stanbulda grdkleri hakkndadr ve ilgin
mlhazalar vardr.[31]
Bu eserin orijinal basks, 1961de Avusturya Devlet Arivi uzmanlarndan Rudolf Neck tarafndan bir
nszle, tpkbasm hlinde yaymlanmtr.[32] Salomon Schweigger 1551de Haigerlochta dodu.
Schwebenli bir Protestan papazdr. 1576da Graza geldi ve Protestan asilzade Joachim von
Sinzendorffun hizmetine girdi. mparator Rudolf II, Sinzendorffu 1571de stanbula sefir tayin edince,
Schweigger onun maiyetinde Trkiyeye hareket etti. Gran (Esztergon)-Belgrad-Ni-Filibe ve Edirne
yoluyla stanbula geldiler. Yol boyu grdklerini kaydetti. stanbuldan uzun boylu sz eder. Eserin ikinci
ksm stanbul anlarna ayrlmtr. Resimlerle ssledii bu seyahatnamesi, 1608 ylnda Nrnbergde
Eine newe Reyssbesscreibung auss Theutschland nach Contantinopel und Jerusalem bal altnda
neredildi. Schweiggerin de kendine has bir ortographiesi vardr ve Neuhoch Deutsch denilen yeni
zaman yksek Almancasnda yazar. Ancak Dernschwam derecesinde bilgin bir kii olmayan
Schweiggerin gerek Latince ve Yunanca deyimlerde, gerekse corafya ve tarih bilgisinde nemli hatalar
vardr. Baz menkbelerin ve rivayetlerin etkisi altnda kaldn da ekleyelim. Schweiggerin bu
zellikleri, onun Dernschwam ve Gerlach ayarnda bir eser meydana getirmesini nlemitir. Biz, bu
yaznn ekinde, Schweiggerin stanbul hakknda yazdklarnn bir ksmn evirerek veriyoruz.
ok Karl Evlilie Pek Az Rastladm
Schweiggerin stanbulda bulunduu sralar, hareketli bir dnemdi. stanbulda spanya, Venedik ve
Fransz sefaret heyetlerinin yan sra, 1578den itibaren yepyeni stratejiyle ie girien ngiliz sefaret
heyetleri de faaliyete gemiti. Avusturya ise normal daimi delegasyonundan baka, yllk vergileri
vermek, ksa sreli mtarekeler yapmak iin fevkalde elilik heyetleri de gnderiyordu. Schweigger bu
kark atmosferden ok, grdklerini nakletmekle yetinmitir. Schweiggerde grd eylere kar
eletirel bir bak olup, zaman zaman kendi evresi ile karlatrmalar yapmaktadr. Bu bakmdan onun

stanbulda grdklerini ve yarglarn ele almakta fayda vardr. Bu arada ilgin bir gzlemi de epey uzun
boylu durduu aile hayat stne: Bunlarda aile hayat bizden pek farkl deildir. ok karl evlilie pek
az rastladm.

Schweiggerin seyahatnamesinden: stte, bir hamamn i grn; altta,

Aleksios Komnenosun mezar.


stanbulda Konutlar
Schweigger bu evirdiimiz blmde ehrin zel ve kamusal binalar zerinde ok durmaktadr.
Seyahatnamenin ilgin bir blmn tekil eden bu tasvir ve grler bize 16. yzyln Bat Avrupas ile
bir karlatrma yapma olanan veriyor. Seyyahmz ehrin evlerinin yapmnda kullanlan malzemeden
yap tekniine ve evlerdeki yaam tarzna kadar her eyi eletiriyor. Konforlu ve geni kgir yaplar 16.
yzyl Avrupasnda canl bir ticaret ve manifaktr sayesinde gelien burjuva snfnn hayat tarznn
ifadesi olmutu. Sermaye hareketlerinin hzlanmas, toplumda yeni snflarn stat sahibi olma abas,
gsterii harcamalar artrm, tmyle tketim normlarn deitirmiti. Bu, inaatta da yeni teknikleri ve
yeni malzemeyi yaratmtr. Nitekim Schweiggerin bizde 200-300 guldene olacak bir ev burada birka
katna mal oluyor, demesi bundandr. ehirleraras ulam aralarnda bir deime olmamt ve ayn
durum ehir ii ulamda da sz konusuydu. naatlar bu nedenle pahalya kyordu ve daha ucuz
malzeme kullanmak gerekiyordu. Schweiggerin bu eletirileri daha baka seyyahlar tarafndan da
yinelenmitir. zellikle 19. yzylda stanbula gelen Moltke, Trklerin zel konutlarn ok tenkid eder.
[33] Gerekte zel konutlar Bat Avrupada 14. yzylda, Tuna boyu lkelerinde de 16. yzyl ortalarna
kadar farkl deildi. Ancak bu devirlerde tarmsal zenginleme, ticaret ve sermaye birikiminin
hzlanmasyla deien tketim normlar nce bu alanlarda grlmtr.
Bu devirde Trk ehirlerinde bu tr sade konut binalarnn yaygn olmas, yangn ve zelzeleden
korunmak ve zenginlii gstermemek iindir.
Byk servetlerin grlmedii bir yerde ahalinin yangnlarda kl olacak bir evi mtevaz ekilde ina
ettirmesi normaldir. Bundan baka stat salamak iin gsterii tketim yapmann akllca bir i
olmad; servet sahibi olduunu gstermenin hibir yarar bulunmad, tersine klfetler ykledii aktr.
Bu din kanaatkrlkla ilgili deildir. Gerekte her dinin tketimi kstlayan grleri vardr. Bu sermaye
hareketinin younluu, servetlerin dalm ve gvencesiyle ilgili bir sorundur.
Nitekim stanbul, Bizans devrinde de tm olarak ahap binalardan oluuyordu. Bu nedenle bugne kadar
bir-iki saray kalnts ve mabedden baka bina kalmamtr. Ayrca Nika syan gibi ayaklanmalarda kan
yangnlarn abucak yaylmas bunu gsteriyor.[34]
Kamu Binalar
Schweigger, zel konutlarn bu durumuna karlk, stanbulun kamusal binalarnn gzellik ve
grkemine deinmektedir. Ona gre bu binalardaki aaa ancak riyakrlara ve sahte dindarlk taslayanlara
zgdr; gerek mminler bu ite gevek ve ihmalkrdr ve paralarn faydal ilere yatrrlar. Schweigger
bylece kamusal gelirlerin bir merkezde toplanp kamu binalarna bolca harcand toplumsal
mekanizmaya bir yenia Avrupalsnn anlayyla bakar. Bu gibi gsterii binalara para yatrmay
ihmal eden hakik mminler(!) yeni zamanlarn tccar toplumlardr. ehir idareleri paray gzel bir kilise
iin harcayacana, yeni bir liman yapmaya veya karayolunun onarmna yahut dier yatrmlara ayrmay
tercih etmektedir. Yeni alarn paray para ekmek iin harcayan mminleri, kendi kiisel konforunu
salamak konusunda cmerttirler, bu anlay Schweiggerde gryoruz.
Hem Ev Hem yeri
Seyyahn ilgisini eken bir dier konu, ocuk okullarnn bu ie ayrlan bir binada deil de, mekteb
hocasnn evinde olmasdr. Esasen bu durum Trk ehirlerinde srf okul iin deil, vakf kurumlarn

dnda resm daireler iin de sz konusudur. Mahkeme, kadnn evindeydi. Hatt eitli yksek
memurlar belli bir binada deil, kendi evinde alrd. Henz birtakm ilikilerin yeterince
anonimlemedii ve yz yze ilikiler olarak devam ettii, kamu kurumlarnn merkantilist bir toplumdaki
dzeye ulamad bir lkedeki gelenek ve kurumlar, merkantilist Avrupal iin kukusuz ilgin grnmde
olacakt.
Bedestenden hayranlkla bahseden Schweigger, burada da farknda olmadan ilgin bir karlatrma
yapyor. Burada satlan ve ilenen eylere hayran kalyor ve eliiliinin ok ince olduundan, kumalarn
Avrupadaki gibi dz renklerde olmayp eitli renk ve desenlerden olutuundan, deri ve dier eyann
da byle olduundan sz ediyor. Manifaktr tipi retim, Avrupa rnlerinde bu tr ince iilii yok
etmiti. Daha ucuz, dk kaliteli ve her trl eliiliini asgarye indiren bir retimle, lonca retiminin
fark burada ortaya kar. Bir Bat Avrupa kentinde ar, bu devirde pahal olmayan fakat bol maln
bulunduu yerdir. Onun iin Bedestenin seyyaha bir prenslik kadar zengin grnmesi mbala deildir.
Bedesten gerekten lks mallara ynelik ticaretin grlebilecei yerdi. Nitekim orta alarda kuma
boyama zanaatnn ok gelimesi, el dokumas kumalarn eskimemesinden ileri gelen bir gereksinimi
karlamak iindi.
Hanlardan ve yol st konaklama tesislerinden de sz eden Schweigger, bize yeni bir bilgi vermiyor, bu
konular sadece onun kendisi iin ilgintir. Uzun mesafe ticaretinin at ve araba teknolojisine ve dolaysyla
lks emtiadan daha zarur ve eitli ucuz mamulta evrildii, yollarn dzeldii ve yol st konaklama
tesislerinin geliip her trl hizmet arznn artt merkantilist Avrupada byle bedava vakf-hanlar ve
kervansaraylar grlmezdi.

19. Asrdan Zamanmza Hindistan zerine

Trk Seyahatnameleri [*8]


Seyahatnameler kukusuz, kltr tarihi, sosyal tarih ve tarih corafya asndan nemli kaynaklardr.
Ancak kaynaklarn kullanm; aratrcya zengin malzeme ve yeni bir bak as kazandrd lde,
yanltc da olabilir. Metinlerin yorumunda; madd verilerin baka kaynaklarla kontrol kadar,
seyahatname yazarnn mensub olduu kltrel evre ve zamannn da iyi bilinmesi gerekir. Ksacas
seyahatnamenin kendisi gibi, yazarnn da incelenmesi gereklidir ve bu sonuncu ameliye aslnda bize yeni
tarih bilgiler ve hatt bir aratrma alan aacak kadar da nemlidir.
15-16. yzyl Alman seyahatnamelerini ele alacak olursak; Dernschwam, Schiltberger ve
Schweiggerden Bizans ve Osmanl Anadolusunu reniyoruz. Pero Tafur, Clavijo, Bertrandon de la
Brocquiere, Gerlach gibileriyle liste uzayabilir. Bunlar bugne kadar n plnda Osmanl tarihi iin
birtakm verileri ieren deerli kaynaklar saylmaktadr. Aslnda bu seyahatnameler, Osmanistlerin kendi
sahalar iin bavuraca veriler olmak dnda, Germanistlik ve umum Avrupa edebiyat ve tarihi
asndan da deerlendirilmelidir. Burada sz geen seyahatname metinlerinin dil zelliklerinden
bahsetmiyoruz sadece... n plnda baka kltr evresine (Germanische Kulturwelt) mensub uzmanlarn
da, bu evrenin adamn deerlendirirken bavuraca kaynaklardr. Dolaysyla sz geen
seyahatnameler, ayr bir boyutta ele alnarak, yeni zaman Almannn ve Avrupalsnn portresini izmeye
yardmc kaynaklar olarak da deerlendirilmelidir. Yeni zaman Avrupalsnn dnce yapsn dnya
grn (Weltanschauung) anlamamza yardmc olacak kaynaklardr.
Bir baka yazda byle bir deneme yapmaa kalkmtk.[35] phesiz arkllarn Garb hakknda
kaleme aldklar seyahatnameler; ta bn-i Fadlandan Evliya elebi ve 18. yzyl Osmanl
seyahatnameleri ve dnemin ranl seyyahlar ve nihayet 19. asrn Tahtawisi gibi Msrl yazarlarn
seyahatnameleri Avrupann baka boyutlardan gzlenmesi iin ilgintir. Bu tr edebiyata Avrupada son
zamanlarda ilgi mthi artmtr ve Avrupa dillerine yaplan eviriler bu ilgiyi gstermektedir. Kukusuz
bu eserlerin sahiblerinin dnya grn de onlarn Avrupay deerlendirmeleri sayesinde biraz
anlayabiliyor ve bu asrlardaki ark adamnn kltrel-sosyal portresini daha iyi izebiliyoruz.
Bu defa daha baka bir alann, 19. yzyl ve 20. yzyln ilk yarsndaki Osmanl-Trk aydnnn benzer
malzeme ile Weltanschauungunu ve dnce yapsn, zlemlerini tesbit etmeye alacaz. Seimimizin
bu zaman kesitini kapsamasnn nedeni vardr. Bu sadece seyahatname malzemesi ile ilgili deildir.
Evliya elebi, Eremya elebi gibi klasik devir Osmanllarnn seyahatname tr eserleri dnda bu
dnem seyahatnamelerine el atmamzn nedeni aktr. Bu dnemin insan, deien bir kltrel evreye
mensubdur ve deimenin bilincine ulamtr. Bu kltrel deiimi onun baka toplumlara, zellikle
arka baknda ilgin boyutlarla gzlemek mmkndr. Yoksa szn ettiimiz seyahatnamelerin
tmnn tarih corafya asndan deerli veriler ierdiini ifade etmek mmkn deildir. Osmanl aydn
19. yzyl sonunda Bat ile diyaloga giren bir tiptir; bunu ifade etmese bile bu gerein iindedir.
Dolaysyla 19. yzyln mnevverini mektublar (gezi mektublar) ve seyahat notlarndan incelemek
gerekir. zellikle ark, bu aydnlarn dnyasnda nasl bir etki yapmtr ve ark seyahatlerini niin
kaleme alp yaymlamak ihtiyacn duymulardr? Bunlarn cevab son devir Osmanl mnevverinin
portresini izmemize de yardmc olacaktr. Bu nedenle Direktr l Beyin, Ahmed Hamdi Efendinin ve
Falih Rfknn (Atay) kat ettikleri benzer gzergh, Arabistan ve Hindistan seyahatnamelerini ele almak
istiyoruz.
l Bey Trabzon eski valisi ve Dyun- Umumye direktrlerindendir. Edebiyatmzdaki zgn yerini

Direktr l Bey adyla almtr. Badad zerinden Hindistana yapt seyahat (H. 1300-1304) 188488 yllar arasndadr ve bu uzun i seyahati sonucunda seyahat notlarn (H. 1314) 1898de bastrmtr.
[36] Seyahat tarki yledir: Midilli, Ayvalk, zmir, Mersin, skenderun. lk defa skenderun hakkndaki
anlarn zikre deer biimde nakle balar. Aslnda notlar ksadr. Burada yanndaki Msy Rotun
deveye nasl binip dtn anlatr. Bu ilgin(!) olaydan sonra memlekette gezecek ve grecek ey
olmadndan yemee gittik, diye skenderun gezi notlarn bitirir (s. 6). Haleb ehri iin bu ilgisizlik
daha arpc boyuttadr; Nfusu 120.000 kadardr, haneler ta olup, sokaklar dardr, der. Verdii
bilgilerin ilk andaki gzlemler ve ziyaret edilen vali veya dier yneticilerden elde edilen cinsten olduu
grlmektedir. O yllarda bu ehirde srgn olarak bulunan gen Ali Kemalin izdii manzara ve renkli
anlatm ve malmatla karlatrlamayacak[37] bir anlatmdan sz edebiliriz. l Bey devam ediyor: Vali
sokaklara kaldrm yaptrm... Benzer ekilde yazar; Kilis, Anteb ve Bireciki geitiriyor ve
Diyarbakra geiyor. Diyarbakrda Tanzimat, dneminin Viyana tipi ehirciliini taklid eden baarsz
imar giriimlerinden birini naklediyor: Vali smail Hakk Paa surlarn dnda bir konak yaptrm, fakat
ehir umulduu gibi buraya doru gelimemi ve sonunda yeni konak terk edilerek tekrar surlarn iinde
eski konaa dnlm. Ardndan Musula geiyor ve bu ehirde Vali Namk Paann yaptrd
kprden sz ediyor. ehirdeki nl kkrtl hamamlara etraftan hastalar geliyor. Ancak, ibtida tesis
bile yoktur, diyor. Ksacas han ve lokanta olmamasndan ikyet ediyor. Grld gibi Avrupa
anlamda imar ve tarz- hayatn zlemi ekilmekte ve her yer ilk anda yazar tarafndan bu adan
deerlendirilmektedir.
l Beyin modern rbanizm konusundaki bu hassasiyetini en belirgin bir biimde Badad ehrine
ilikin notlarnda grrz. Badad aslnda uzun uzadya anlatmaktadr. Badad surlarnn gelimeye
mani grld iin ykldndan sz ederek; ehirde yaplan hastane, sanayi okulu, kurulan nehir vapur
kumpanyasndan ve ehrin yaknndaki yerleme merkezi Kazimiye ile ehir arasnda ina edilen tramvay
hattndan sz eder, ancak bir ufak sansr uygulamasyla; her yerde her eyi yaptran valilerden sz eden
l Bey, burada Badadn bu imar dneminin balatcs Midhat Paadan ve onun valiliinden hi sz
etmez.[38] Tanzimat aydnnn eski dokudaki Osmanl ehirlerinden bugnklerin aksine pek
hazzetmediini gryoruz. 19. yzyl ve 20 yzyl balarndaki aydnlar ahap, geleneksel yaplardan, dar
sokakl kentlerden bunalyordu. Akuraolu Yusuf, Rusya-Kazandan stanbula dnerken; stanbulun
ahap manzarasna bakp onu Kazann mermer binalaryla mukayese edip, tenkidden geri kalmaz.[39] Bu
dnemin stanbulu ziyaret eden Avrupals Edmondo de Amicis ise; stanbulun yeil ve ahaptan oluan
gzelliinin, yaknda endstri medeniyeti tarafndan tahrib edileceini deta strabla yazar[40] . l
Beyin Badadla ilgili notlarnn ilgin bir blm ise, tpk stanbula gelen Avrupal seyyahlarnkini
andrr: Badadn kpekleri zerine uzun uzadya ilgin gzlemlerini aktarr. stanbuldaki kpek
srlerinin yiyecek iin kavga ettikleri biliniyor, ama Badaddakiler su birikintisi iin kavga ederlermi.
Badadn sokaklar dar, kaldrmsz ve kanalizasyon yoktur. Surlarn yklmasnn bir ie yaramadndan
sz eder. ehirde araba yoktur, nakliyat eekle yaplr. ehirde kanalizasyon yoktur; sadece ukurlar
yamursuyu biriksin diye abucak dolduundan etraf sular basar. l Beyin modern rbanizmi zleyen
gzlem ve deerlendirmelerine, seyahatnamesinin her blmnde rastlanmaktadr.
Bir bakma Osmanl 19. yzylda idare ettii geni lkeyi henz renmektedir. Seyahatnamelerin naif
gzlem ve deerlendirmeleri bunun iin artc olmamaldr. 1849da Bbliye verilen bir rapor:
Yemende bulunan kat adl bir yapran inendiinden sz ediyor. Yemenin gnlk detleri ve en ok
tannan bitki ve rnlerini Osmanl 19. yzylda renmektedir.[41] Yemen zerinde bu tip bilgileri ieren
bir yazma eser de ayn yllara aittir ve Klaus Kreiser tarafndan bir tantm yaplmtr. Mustafa
Hamnin, Sevkl-askerl-cedd der ahd-i Sultan Mecd adl yazma eseri; Yemenin evleri, yaay ve
bitkileri hakknda ksa bir malmat vermektedir.[42]

19. yzyl ikinci yarsndaki Hind ve Arabistan seyahatnamelerinden biri de Ahmed Hamdi Efendinin
Hindistan ve Sevad- Afganistan Seyahatnamesi adl kitabdr.[43] Ahmed Hamdi Efendi, II Abdlhamid
devri din adamlarndandr. 1877 Austosunda bir din grevle gittii Hindistanda sonradan Peaver
konsolosluu da yapmt. Onun da kaleme ald notlarda, ehircilik konusuna deinmeden yapamadn
grrz. Kentlerin iskele ve liman, fabrikalar, byk binalar ve mahalle dzeni Ahmed Hamdi Efendiyi
her Tanzimat aydn gibi yakndan ilgilendirir. Fakat, rbanizm merak dnda Ahmed Hamdi Efendiyi
Hindde asl dinler ok ilgilendirmektedir. Onun ilgin taraf budur ve her dinin detleri ve inan dzeni
ile Hinddeyken yakndan ilgilenip notlar ald grlmektedir.
Ahmed Hamdinin kitab 293 sahifedir. Seyahat tarkini gsteren haritadan onun btn Hind ktasn kat
ettiini anlyoruz. Bu seyahat gzerghndaki nemli ehirleri de tasvir etmitir. Yer yer Hindin bu
ehirlerine zellikle Hind-Mslman mimarisine ait gravrler, kitab sslemektedirler. Kitabn banda:
Urdu, Gucerat, Sanskrit ve ngiliz alfabesine ait karlatrmal bir levha da yer alyor. Bombaydan
balayan gezi: Puna, Ecmir, Ember Kalesi, Allahabad ve Benaresle devam ediyor. Benaresteki
mabedleri, Hindli haclarn ibadetini canl bir biimde anlatyor. Hindu dinini mutaassb Mslman din
adamnn bakyla deil, merakla renen bir ziyaretinin kalemiyle nakle alr. Bundan sonra
Kalktaya geer, ngiliz Hindistannn bu merkezi; bir buuk milyon nfuslu, beyaz ve siyah diye
adlandrlan iki blmden olumaktadr. Birinci blm gzel, muntazam Yunan sitilinde binalardan
oluurken; ikinci blm irkin ve dzensizdir. Gzel malikneler, fabrika ve matbaalardan sonra, karanlk,
amurlu sokaklar ve sazdan kulbeler doludur. Ahmed Hamdi Efendi Kalktann sosyal durumu ve
Avrupallarn ve zenginlerin gnlk yaayna da deiniyor. Burann eski zadegn mahvolmutur.
Yerlerini yeni adamlar almtr. Aa tabaka ise ahmak ve cahil bir taassubla yaar (s. 66). Mukaddes
Ganj nehrine atlan cesetler veya artklar Avrupallar rahatsz eden bir manzara yarattndan, belediye
bunlar toplatp yaktryormu.
Seyahatnamenin en uzun blm Delhiye aittir (s. 90-110). Yazarn Babrler devri olarak bildiimiz,
Mslman hkimiyeti devrinin tarihi, mimarisi, gelenekleri hakknda edindii bilgileri bazen yorumlarla
verdiini gryoruz. Sonra Madrastan, Kemir ve Siyalkuta klyor. Yazarn Kuzeybat Hindistan ve
Mslman blgeler zerinde kaleme ald notlar bu dnem iin ilgintir. Kuzeyde Belucistan ktas (s.
228) Peaver ve sonra Hayber geidinden geerek girdii Afganistan; bizce halen deerini koruyan
nemli bir blmdr. Bir an nce yeni harflere evrilmesi dileiyle konumuz dnda brakyoruz. Kabil,
Kardehar ve Herat gibi ehirler ve umumen bu blgenin 19. yzyln 1870li yllarndaki durumu zerinde
yazlanlar arasnda, ayr bir gzlem ve bak asna sahib notlardr.
Ahmed Hamdi Efendinin seyahatnamesinde siyas bir misyonun izlerine de rastlanyor. Bombaydan
balayarak; Hind Mslmanlarnn kendisine yapt tezahrattan padiaha edilen dualardan sz eder ve
Mslmanlarn padiahna Mecuslerin dahi ok itibar ettiini, muhtelif olay ve karlamalar
naklederken belirtir. Bombayda bu tezahrattan ekinen ngiliz yneticiler bir an nce ehirden ayrlmas
iin kendisini harekete zorlar ve refakat ederler. Seyahatnamede mesel Mecuslerin inanlar, l gmme
(daha dorusu ly bu yksek kulede brakp akbabalara paralatmalar) gibi detlerden uzun uzadya
sz eder. Belirttiimiz gibi, efendi, muhtelif din ve cemaatlerin inan ve detlerine merakldr ve onlar
gzleyip kaydetmitir. Kendisi de; kitablardan rendiimiz eski Babil ehrinin dahi renk renk
cemaatlerden oluan Hindistanla mukayese edilemeyecei kanaatindedir. Burada Direktr l Beyin
Hindistan seyahatnamesine dnelim ve verdii bilgileri tahlil etmeye devam edelim.
l Bey Hindistan ktasna Karaide kar. Karaide; ehrin byklnden, iskele ile ehir arasndaki
muntazam yol ve binalardan ve sonra baheli villalardan sz eder. skeledeki vapurlar ve onlardan etrafa
salan elektrik klarn hayranlkla betimler. Bombay iin syledikleri de Ahmed Hamdi Efendininkini

andrr. Nfus 800.000dir ve genelde slm, Pars, Hindli, Portekizli unsurundan oluur. l Bey,
Mslmanlarn kyafetlerinden sz ediyor ve tabii hemen en ilgin grnen olaya, Parslerin cenaze
trenine geiyor. Bununla birlikte onlarn en Avrupa grnl, mreffeh ve iadam topluluu olduunu
ilve ediyor. l Bey Hinddeki sefaletten uzun boylu sz etmez. Hind hakknda nbilgileri yoktur. l
Bey mesel kast sisteminden de pek sz etmez. ehir ulamnda tahtrevan kullanldndan, tabii yeni
kurulan mahallerdeki geni caddeler ve byk binalardan sz eder. Hatt oteller ve baz binalar
Avrupadaki kadar byk ve daha da hotur. Derken ardaki meyvelerden, muz eitlerinden ve Ahmed
Hamdi Efendi gibi ehirdeki Victoria Garden denen hayvanat bahesinden sz eder. Oradan fabrikalara
geer. Badaddan gelen David Sasonun kurduu ipekli dokuma fabrikasndan, Bombaydaki ta
binalardan, tiyatro ve ak hava tiyatrosundan hayranlkla sz edip tiyatro sanatna da deinir. l Beyin
tiyatro yazarl bu konuya biraz ilgisini ekmitir. Bu tiyatroda Pars dilinde mill oyunlar oynanrm,
mamafih musikleri Trkistan ve ran makamatndaym. Asker musik de varm. l Bey, Bombayn
umumhaneler mahallesini de arada betimler.
l Bey; Hindi o an Avrupallar gibi sefaleti vurgulayarak m anlatr? Hayr, hatt bu bahis yoktur.
Bir Osmanl olarak Hind Mslmanlarnn durumundan, politik, itima kltrel sorunlarndan m sz
eder? Hayr... Britanya kolonyalizmi hakknda olumlu veya olumsuz deerlendirme ve gzlemler ileri
srer mi? Hayr. Hindistan hakknda fikri olmayan Direktr l Bey, okuyunca onun Berline, Londraya
benzer bir Bombaydan sz ettiini bile sanabilir. ehirdeki urbanizm, geni cadde ve binalar onu
bylemitir. Tanzimat aydn kadar kentlerin modern altyapsna veya fizik dokusuna eilen bir baka gz
tasavvur etmek gtr. Trk aydn kendi dnya gr asndan arka bakmaya devam eder.
Falih Rfk (Atay) ile Direktr l Beyin arasnda nesil fark vardr. Hindistan ve Mezopotamya
seyahatleri de aa yukar yarm yzyl farkldr. Son Osmanl nesline ve Cumhuriyetin ilk kuana
mensub Falih Rfknn Zeytinda eseri; imparatorluun arktaki ykmnn realist ve renkli bir
destandr. Son Osmanl aydn kua, Falih Rfknn deyimiyle imparatorluun ocuu, lkenin bu
geni blmn harb iinde ve ykm annda grmektedir. Onu artk Arablarn topraklar olarak grr.
Falih Rfknn Hind Seyahatnamesi ise Zeytinda ile slb benzerlii dnda hibir alanda mukayese
edilemez. Hind adl kitabndan Hindistan deil, fakat Cumhuriyet aydnnn Hinde nasl baktn
renmemiz mmkndr ki, eserin nemli yan budur.[44] Yazar Arabistana imparatorluun ocuu olarak
bakmt. Ayn topraklar bu yolculukta 25 sene sonra tekrar betimliyor ve ardndan Hinde laik
cumhuriyet rejiminin gazetecisi ve aydn olarak bakyor.
Hind Mslmanlarnn durumunu slmiyetle aklyor. Reformcu zmrelerde slma kar laik bir
dnya grn benimseme eilimi gryor. Mool devri de denen Babrler devri eserleri zerinde
ulusalc bir tarih ve dnya gryle deerlendirmelerini yapyor. Falih Rfk, Britanya kolonyalizmini
olumsuz bir biimde deerlendirmez: tersine olumlu katklarndan sz eder. Zaten Kemalist bir devrim
geirmeyen Hind ktasn byle bir ynetime mahkm grmektedir. Yer yer, ahidi olduu olaylar, yapt
mlkat ve konumalar bu erevede deerlendirmektedir. Falih Rfk dnyay ve Hindi yeni bir yoruma
tabi tutmak ve yeni bilgiler vermek, bu yorumu glendirmek eilimindedir. Hatt yazar dnyay yeniden
yorumlayan bir yeni Trk intiban, kendi kiiliinde gstermek ve vurgulamak gayretindedir. l Beyle,
Falih Rfknn Hinde bakndaki farkllk ve yntem ve kullandklar malzeme; bu nedenle sadece
aradaki elli ylla aklanacak gibi deildir. Falih Rfknn seyahatnamesinde; 20. yzyl Trk aydnnn
geirdii kltrel deiim ve kendini byle bir deiime bilinli olarak zorlamann getirdii yorum ve
bak asn grrz.
Falih Rfk demiryoluyla Mezopotamyaya geiyor ve gezisine oradan balyor. Musul, Badad ve
Dubaiyi anlatyor. Dubai o tarihte sefil, ihmal edilen bir blgedir. arlarn perianl canl bir

betimlemeyle veriliyor. Ama Dubaide bile olan otel, Anadolu kasabalarnda henz yoktur. Fars krfezine
geiyor. Osmanl, tarihte Fars krfezinin kymetini anlayamamtr, diyor.
Hindistanda gezi programlarnda; mekteb, hastane gibi yerler eski eserlerden nce gelmektedir. Bu
programn vurgular ve kendisinin eski eser merakn; biz ise dnden beri Pierre Lotileriz diye
hicveder. (s. 109) Babroullar tarihine deinir; Babroullar da Osmanoullar gibidir. Babalar
yavrularn, yavrular babalarn veya birbirlerini boarak, keserek, hapsederek, taht keyfi srmek
istediler, der. Evrenkzaybin byk kardei Daray tatura (ldrtarak ldrme) cezasyla yok ettiini
nakleder. Hindde kast sisteminden sz eder ve bunu deitirmek iin bir Atatrk lzmdr, der (s. 169).
Falih Rfknn bir farkl yn vardr. Modern bir seyyah gibi, gitmeden lkenin sanat ve mimarisi
zerinde bir okuma yapmtr. Hindistan Trk sanat zerindeki gzlem ve mukayeselerini, Osmanl sanat
ile olan balar ortaya koyuunu ilgiyle ve onaylamadan izlememek mmkn deildir (s.116). Burada
ngiliz ynetiminin bir olumlu yann belirtir. Lord Curzon genel valiyken, Trk eserlerini onarm ve
ykmdan kurtarmtr. stelik bunlar ziyaret edecekleri dnerek, bir turizm endstrisi de gelitirmitir.
Bu, 19. yzyl Trk aydnnda ortak bir kanaat olmal. smail Gaspirinski de Orta Asyadaki eski eserleri
koruyorlar diye, Rus Genel Valisi Rustowiki Tercman gazetesinde methetmiti.[45] Atay yeni Trkiye
iin, tarih evre korumasn ve turizmi nermektedir; Henz el srmediimiz en byk mill endstri
budur. Henz kazma dokundurmadmz, en byk madenlerden biri budur, deyimini kullanr (s. 132).
Babrler devri iin; Urdu dili ve Farsann hkimiyeti demektir, ama Trk devridir. Nasl bir ngiliz
Hindistan varsa, bir de Trk Hindistan vardr, bu dnemi aratrmalyz, der.
Kentlerdeki sefalete bir nebze deindikten sonra ark ve Garb arasnda bir diyalog kurar. Gandhinin
ynetimine kardr: letici ve iradelendirici bir hayat dini, bu memleketlerde bir gn havay
tazeleyecek mi? Btn bu tanrlarn stnde bir gn, akl putu, ark ile Garb arasndaki farkn karanln
kovarak, Hind insanlna yeni bir ruh, yeni bir karakter verecek midir? Uzun sakall filozofla, kuam
kuam sarkl hocann yerini, Garb terbiyecisi ta kylere kadar alacak mdr? Bu sorularnn cevabn
gene bir gen aydnla olan mlkatyla veriyor. Gen aydn ona demi ki: Eer buralarda size Kemalizm
reformlarnn aleyhinde sylerlerse, genliin onlardan olmadn hatrlaynz. Hind dilleri Latin harfleri
ile yazlmaz diyenlere inanmaynz. Hindistanda mmliin sebebi imdi kullandmz uzun ve kark
alfabedir. (s. 237) Grld gibi Falih Rfk da Hindin kendisinden ok, Kemalist devrimin Hinddeki
etkilerini aratrma ve onaya koyma eilimindedir.
Dn yolu, yirmi be yl nce terk ettii imparatorluk topraklarnn hlihazr durumunu betimlemeye
neden olur. Yafa, Tel-Aviv: yeillenmi bir Trk Akdenizinin gelecekteki mamur hlini orada tattn
syler. Beyruttaki deiiklikler iin ayn kanda deildir. Bizim zmirde yaptklarmzn yannda snk
kalr, cmlesiyle grd deiiklii zetler, (s. 281) Suriyeye geilir. Trabluam yolunda Cunyada
filozof Rza Tevfiki ziyaret ederler. Cunya biz 25 yl evvel buradayken vatand. imdi Rza Tevfik iin
gurbettir, der. Bu onun aff iin de bir mesaj saylmaldr. Hind Trklerin Hindistan seyahatnameleri
iinde en ok okunan ve sevilenidir. Hatt bu, Yusuf Hikmet Bayurun yar amatr yntemle kaleme
ald Hindistan Tarihi adl hacimli esere ramen, bir dnem iin Trk aydnnn Hind lkesini rendii
sadece bir seyahatname deil, ayn zamanda Hind corafyas ve tarihine giri denilebilecek bir el kitab
olarak kalmtr. Fakat unu ilve etmeliyiz. Okuyucu ayn dnemde ngilterede Halide Edip (Advar)
Hanmn kaleme ald, oka okunan ve Hind ktasnda da yanklar uyandran Inside India adl eseriyle
bu seyahatnameyi karlatrmaldr.[46] Herhalde Hind hakknda Trk aydnnn 1930lardaki tefekkr
zerinde hkm vermek bylece mmkn olabilir. Kukusuz bugn iin 1930larn tesinde yorumlar
getirdiimizi sylemek de mmkn deildir.

Avrupal Seyahatnamelerinde Trkiye ve Trkler[*9]


ark lkeleri zerine yazlan Batl seyahatnameler, bir tarih vermek gerekirse Hal Seferleri sonrasna
rastlar ve kukusuz mahiyete antik dnemin ve ortaalarn seyahatnamelerine gre ok farkldrlar.
Fakat yenia Avrupallarnn seyahatnameleri, dnya seyahatname literatr iinde kalabalk bir miktara
ulam olup, tarihilik iin vazgeilmez kaynaklardandr. Tarihiliin babas Herodot aslnda bir
seyyahtr. Ortaalarn Arab bn-i Fadlan ve bn-i Batuta gibi seyyahlarnn seyahatnameleri geni bilgi
verir. Ama asl Mesud ve dris gibi Arab corafyaclarn eserleri nitelik ynnden gnden gne yaplan
aratrmalarla artc derecede ilgin bilgiler elde edilen kaynaklardr. Ortaalar ve yenialarn Bat
Avrupal seyahatnamelerinin ark zerine bilgi verdikleri kadar, asl ilginci Batl insann dnya grn
ve mantalitesini yanstan kaynaklar olmalardr.
Demek ki bu kaynaklar zellikle 13. yzyldan beri, Dou insannn iinde bulunduu ve bize, kendisinin
yazl olarak tasvir etmesi iin bir neden olmayan gnlk yaam ve detlerin, yabanclar tarafndan
tasvirini verir. Bu zellik, Bat lkeleri hakkndaki Doulu seyahatnameler iin de geerli bir zelliktir.
Nitekim 17. yzyln nl Osmanl seyyah Evliya elebinin Orta Avrupa hakkndaki gzlemleri ve 18.
yzyl Osmanl elilerinin Fransa, Almanya, Avusturya lkeleri hakkndaki sefaretnameleri, imdi Bat
tarihilii iin nem arz eden kaynaklar hline gelmitir. Kukusuz bu sonuncular itima ve kltrel tarih
kayna olarak belki Avrupa tarihiliine yeni bilgi getirmez, ama o cemiyetin grnmnn yabanc bir
mantalite tarafndan deerlendirilmi olmas ilgintir. Bunlarla biz aslnda 18. yzyl insannn dnya
grnn esaslarn ve d dnyaya bakndaki boyutu ve deimeleri de renmekteyiz. Bunun gibi Bat
Avrupal seyahatnamelerde de 15.-17. ve 18.-19. yzyl dnemlerinde ark iin yazlanlar bize hem baz
alanlarda deerli madd bilgiler vermekte, fakat asl ve ikinci bir boyut olarak Oksident (Bat) adamnn
bu dnem zarfnda geirdii dnya gr (Weltanschauung) ve mantalite deiikliini yanstmaktadr. u
halde ark zerine Avrupal seyahatnameler bu anlamda Batlnn dnya grnn tarihinin anlalmas
iin dahi birinci derecede nemli kaynaklardr. Avrupa insannn dnya gr ve mensubu olduu
kltrel evrenin (Kulturkreis) anlalmas bakmndan bu belgeler bizim iin nemlidir; nk
rneklerinden greceimiz zere Bat adamnn arka bak ve mantalitesi 15.-16. yzylda farkldr.
17.-18. yzylda ise deien bir zihniyet ve Avrupa-merkezcilik gze arpmaktadr. 19. yzylda ise artk
daha farkl bir Avrupa egzotizmi gze arpmaktadr. Bu yzyln seyahatname kalabal ise binlerle ifade
edilir ve sistematik bir ynden tasnife tabi tutularak deerlendirilmesi de o adan gtr. zellikle
Osmanl mparatorluunun ark ve Garb eyaletlerinin ayr dinler ve ayr etnik unsurlar barndrdn
dnrsek, bu ilemin mstakil bir ilm alma sahas olarak ele alnmas kanlmazdr. Oysa bu alana,
henz el atlmaktadr.
15. ve 16. yzylda Anadoludan geen Avrupal seyyahlarn notlarna baktmzda; bu bir yzyllk
sre iinde Avrupa insannn tavrnda ve baknda bir deiiklik geirdiini grrz. 15. yzylda
Anadolu ve Bizans bakenti Konstantinopolisten geen Bertrandon de la Broquiren gzlemleri sadece
bir Bat Avrupalnn Doudaki gzlemleridir.[47] spanyol Clavijo ve hatt Alman Schiltberger de
yledir. Blge hakknda kendi gzlemlerine dayanan bilgiler aktarrlar. Toplumlar gzleyilerindeki
deer yarglar bir lde Bat Hristiyan leminin gzlemidir. Ama henz bu toplumlarn kltrel
dokusunu kendi kltrel dnyalarna gre yarglamalar sz konusu deildir. 16. yzylda durum biraz
deiir. Bu dnemin Bat Avrupals artk yeni bir dnya grnn Protestan inann ve Protestan bir
hayat tarznn mensubudur. Hatt dini Protestan olmasa bile, tarz- hayat, dn, kamu hayatnn
dzenleniine ilikin prensipleri bu kalplar iindedir. ark artk sadece Mslman dnya olarak
grlmez. arkllarn hayat ve kltr yarglanmaya balanr. ounlukla arkn Hristiyanlar da bu

Batl Hristiyanlarn dilinden kurtulamaz. Bat Avrupa artk dnyaya kendine zg deer yarglaryla
bakmaya balamtr. Bu 16. yzylda henz safdil ve bazen sevimli kalplarla ortaya konan, ama daha
sonraki yzyllarda ise yeni kavramlarla ve sistematik bir yntem ve slbla yerini deitirecek bir
tarzdr.
Bugn iin Trkiyeyi anlatan ve matbaann icadyla ortaya kan seyahatnamelerden ilki
Schiltbergerinkidir. Hans Schiltberger 1396 Nibolu Savanda Trklere esir dmtr. Esareti uzun
srm ve seyahatnamenin ilk basks 1476da Augsburgda kmtr. Eserinde Tatar lehesinde bir pater
noster duas bile yer alr. Schiltbergerin seyahatnamesi bir gzlemler btndr. Dile merak ve saysz
rnekler bunu gsterir. 16. yzyln ortalarnda 1553-55te nl Busbecq ile elilik heyetinde gelen Hans
Dernschwam ise bir i adamdr.[48] Anadolunun yemeklerini tarif eder. Patlcan dolmasnn nasl
yapldn, beenmedii yourdu, Anadolu kyllerinin itii tarhana orbasn anlatr. Ziraat iin
kullanlan karasabandan sz eder, resmini izer. Ankara civarnda sof retimi, tiftik yn eiren kadnlar
hakknda bilgi verir.[49] Burada belki artk Avrupaya gre geri kalan bir teknolojiye antropolojik bak
ve hatt ayr bir kltr evresini eletiri vardr. Bir yzyl ierisinde Avrupada d dnyay kmseyen,
bir Rnesans adam tipi ortaya kmtr artk. Baz yerlerdeki antik kalntlardan da sz eder.
Dernschwamn seyahatnamesi sadece 16. yzyl iin bilgi veren bir kaynak deil, Avrupalnn Douya
bak iin de bavurulacak bir metindir. Dernschwamdan krk sene sonra Osmanl lkesine gelen
Salomon Schweigger ise bu Reformasyon devri Avrupal mantalitesinin ve Trke bakn daha tipik bir
temsilcisidir. Schweigger, Schwebenli bir Protestan papazdr ve eli Joachim von Sintzendorffun
maiyetinde misyon papaz olarak 1578de Trkiyeye gelmitir.[50] Kendisinin tarih ve corafya bilgisi,
zanaatlar hakkndaki bilgi birikimi Dernschwama gre eksiktir ve eitim dzeyi de dktr. Ama bu
zellikteki bir ortalama insann, her sahifede aa vurduu Mslman dini dmanln belirleyen
sloganlar dnda, evreye bak da ilgintir ve bu grler bizim Rnesans Avrupalsn tanmamz ve
onlarn sadece Douya deil, dnyaya baklarn anlamamza da yardm eder. Kltr evresi, ayrln
en nemli unsurdur. nk rnein Schweiggerin Mslmanlarn dini hakkndaki yobazca tenkitleri, 17.
yzyl ortasnda lkemize gelen Jean Thvenotda grlmez.[51] O, din hakknda daha merakl gzlemci ve
bir aktarcdr. Ama o da mezarlklar ve Trklerin detleri, zellikle cinsel yaamlar zerinde fantezi ve
safdillikten kurtulamaz. Kltrel evre fark, insanlar soukkanl hkmler vermekten alkoymaktadr.
rneklerimize Schweigger ile devam edelim. Schweiggerin Trk yaamna dair grlerine stanbul
evlerini tasvir ediiyle balayalm. Schweigger Trk evlerinin, basit malzemeden ve kt olarak ina
edildiini syler. Hatt, paalarn evleri bile bizdeki dilenci kulbeleri gibi grnr, der. nk
kaybedecek bir eyi olmadan harbde cann verecektir. Buna karlk cami, medrese, fakirlere a datlan
imaretlerin muhteem mimarisini vmekle birlikte; btn ikiyzl dinsizler gibi Tanry byle
aldatacaklarn sanyorlar, der. Burada bir dinsel fanatikten ok, bir Protestan adamn mantalitesinden,
bir dier deyile yenia adamndan sz etmek gerekir. Asl olan kilisenin deil, antrepo ve ticarethane
binalarnn, manastrn deil yaanan evlerin ihtiaml ve gzel olmasdr. Trklerin siyasal rejimi
hakknda deimez kanaatini de belirtir. Ayasofya Camii yannda Sultan II. Selim Trbesinde onun
sandukas yannda be kk ocuu da gmldr. Tahta geen kardeleri III. Murad tarafndan hemen ilk
anda katledilmilerdi. Vahet veya trajedi gibi deyimler kullanldn sanmaynz. Yeni zaman
Avrupalsnn ark monarisi hakkndaki grn bir slogan hlinde tekrarlar: Gkte nasl bir gne
varsa, Trklerin de dnyada sadece bir hkmdara tahamml vardr. Bu seyahatnamede kaba bir
fanatizm yannda bir yenia Avrupalsnn sosyo-ekonomik ve siyasal gr arlk kazanr ve arkn
yaam ve siyasal dzeni zerinde 14. ve 15. yzyllarda henz pek rastlamadmz baz deimez
grlerin, klasifikasyonu grlr. Sonraki dnemlerde de ark toplumu iin her milletten ve her snftan
Bat Avrupalnn grleri buna yakndr ve Voltaireden Montesquieye kadar Aydnlanma devri

dnrleri de Osmanl siyas rejimi iin daha farkl dnmezler.


Schweiggerin Osmanl idare dzenini klelie dayandran ve hiyeraride herkesin birbirinden
korkmas ve bu nedenle de hayat tehlikesi altnda her emri kusursuz olarak yerine getirmeye dayanan
tasviri,[52] kukusuz daha kil ve bilgili bir gzlemcininki ile ters der. Busbecq, Osmanl ynetimini kan
asaletine deil, beceriklilie ve kendini yetitirmeye dayanan bir sistem olarak ver. Birincinin kaba
gzlemi yaygn taraftar toplam, ikincininki ise ancak gnmzn soukkanl aratrmalarna malzeme
olabilmitir. Buna karlk Schweigger Trk kadnnn durumu ile ilgili olarak ada ve sonraki
yzyllardaki birok seyyahn grn paylar; Cicero Romallarn dnyay, onlar da karlarnn idare
ettiini sylemitir. Ayn ekilde btn dnyay dehete dren Trkler de karlarndan korkarlar.
Kadnlar hepsi btn gn her yerde gezinir, akama da kocalarna ancak yemek hazrlarlarsa adama ne
mutlu, der.[53] Bu mizah anlatmn aksine bir gzlem genellikle Trkiye seyahatnamelerinde yer almaz.
17., 18. ve 19. yzyllarda hemen hibir seyyah, Trk kadnn kafes ardnda kapal olarak tasvir etmez.
stelik seyahatnamelerde yer alan izim ve gravrlere gre, 19. yzyla kadar arafn da kullanlmad
anlalmaktadr. Schweigger, buna karlk, Trklerin imarethanelerini, fakirlere ve yolculara a
datlmasn uzun uzadya hayranlkla anlatr. Gene okullardaki eitimi ve ocuklara din metinlerin
ezberletilmesini beenir ve Trklerin Kuran ezberletmesi gibi bizim kitabmz da ocuklara
ezberletmeliyiz teklifini getirir. stelik Trk okullarnda ocuklarn, Almanyadaki gibi ok
dvlmediini, efkatli davranldn,[54] onlarn da saygl bir genlik olarak davrandklarn ve yle
yetitirildiklerini syler. Trk hamamlarna hayrandr ve Trklerin hamamda Avrupann aksine edeble
rtnp, Avrupallarn bu barbarlardan(!) utanma ve edeb renmeleri gerektiini syler.[55] Kukusuz
btn Avrupal seyyahlar gibi o da, Osmanl ordusunun tasvirine uzun pasajlar ayrr. 18. yzyln Luigi
Ferdinando Marsiglisi bu konuda artk kabaca deil, ilm gzleme dayanan bir eser dahi vermitir.[56] 19.
yzylda ve hatt ge 18. yzylda ise asker dzen artk normal Avrupalnn ilgisini ekmemektedir.
17. yzyln Avrupals, II. Viyana Kuatmas ncesi ve sonrasndaki uzun harb yllarnda, Trkleri anti
propaganda risle ve el ilanlarndan tanr; Trk kan iici, insanlar esir eden bir yaratktr.[57] Harbler
boyu kilise ve devletin yapt bu propagandann halk tabakasndaki etkisi bizim sandmz kadar da
derin deildir. Nitekim bir baka yazmzda ele aldmz[58] 17. yzyl ortalarna ait; milletleri
zellikleriyle tasvir eden Steiermark blgesinden bir halk resmi; Trk, Trk yahut Grek diye trbanl
kaftanl bir tip olarak gsterir. Onun dini eytandir, kendisi kurnazdr. Kan gibi giyinir, haindir, ama
ok akll ve mfiktir. lkesi ok gzeldir. Tasvir edilen tip, bir kan iici barbar olmaktan ok,
korkulacak zekda rafine bir dman ve kt adamdr. Trk yahut Grek, Avrupal halk adamnn daha
Balkan halklarn da birbirinden ayrt edemeyeceini ve Bat Avrupa okumuunun tersine
Hellenophillikten (Yunan sever) ok uzak olduunu gsterir. Bu alegorik, mukayeseli milletler tablosunun
makbul tipi spanyoldur. Ama bu tabloda Hristiyan olan Macar, sveli, Polonez ve Rus gibi millet
tipleri Trk veya Grek denen tipten ok daha olumsuz, kaba ve cahil yaratklar olarak tasvir edilirler.
nyarglar ilgintir ve okumu snflarn ark hakkndaki nyarglar da aslnda baka bir sosyal dnsel
kompartmanda oluan bir zihniyet ve duygular dnyasna dayanr. Unutmayalm ki matbaa, kitab
ticarletirdi. Basma kitab yazan, el yazmas kitab yazarna bir Evliya elebi, bir Rubrucus veya
Schiltbergere gre piyasann esiridir. 17-18. yzyl ve hele 19. yzyl seyahatname yazar, bir yerde bu
nyargl okuyucunun pein hkmlerine esirdir. Ya din ya harem ya devlet dzeni konusunda bu
okuyucunun houna gidecek bir eyler uydurur, abartmalarda bulunur. J. Thvenotnun yaptn 19.
yzyln birok seyahatname yazarnda da grrz.
18. yzyl Aydnlanmas, Bat Avrupalya dnyann btn dier blmlerine durgun medeniyetler ve bu
insanlara da gelimeyen toplum adam olarak bakma bilincini getirmitir. Osmanl Trkiyesi, Fransann

aydn evrelerinde bu kuraln ve durumun bir istisnas olarak telkki edilmiyordu. Aydnlanma ann
modas olan, bu toplumsal deime veya durgunluk sorunlar felsef ve sosyolojik plnda Avrupamerkezci (Eurocentrique) bir grle ele alnr. Geri kalan toplumlarn sempati veya kmsemeyle
deerlendirilmesi bu grn ardndadr. 1747de Mousnier, Fransz Akademisi adna yle bir tesbit
yapar.[59] LAcadmie des Sciences de Paris constate que LEurope cest ce qui a chang et ce qui
change par le progrs de nos connaissances. Pour LAcadmie toutes les autres parties du monde sont dan
limmobilit. Yani; Akademinin deimi ve deimekte olan Avrupay Avrupalnn bilgisindeki
ilerlemenin bir eseri ve dnyann dier blmlerini de atalet iinde grd syleniyordu. Bunun gibi
bir gzlem de 17. yzyln nl seyyah Chardin tarafndan lAsie cest limmobilisme. LEurope est au
contraire changement perptuel, Asya durgunluk, Avrupa ise devaml deiikliktir, diye tamamlanr.[60]
Unutmayalm ki, seyahatname literatr Dou-bilim (Orientalistik) aratrmalarnn henz emekleme
hlinde olduu ve amatrler elinden kan baz tetkikat ve tercmelerin dahi henz herkese pek
tannmad, 18. yzyl Aydnlanmas boyunca, tarih felsefesi veya sosyoloji veya antropolojik dnce
iin temel kaynaklardan olmutur. Bu durum yzyln sonunda ve Orientalistik tedkiklerinin gelimeye
balad 19. yzylda bir nebze deiebilecektir. 18. yzyl Aydnlanmas, Voltairein ortaya att bir
terimle tarih felsefesi yapyordu. XIV. Louis Asr adl eserinde, dnya tarihini safhalara ayrm,
Fransaya ve Avrupaya zaman ve mekn iinde en yksek yeri vermitir. Bu yanl disiplin, yani tarih
felsefesi, Batl adam nezdinde Douya ve btn dnyaya artk hep yeni bir biilmi bak getirecektir.
19. yzyln seyyah Olivier gibileri, Douyu ve Trkiyeyi, merkezdeki medeniyete ulaamayan ve
ulaamayacak bir lke olarak deerlendirir. Bu lkeler yanl kltr kalplar iindedir. DAmicis gibileri
onu egzotik ve byle kalmas gereken pitoresk lkeler olarak tasvir ederler. Sokaklar, sokak kpekleri,
hamallar, kahvehaneler, kayklar ada medeniyetten etkilenmemelidir. Burada, 19. yzyln Doulu
aydnlanmac okumular ile Bat zihniyeti bir ekimeye, atma ve yabanclamaya girmitir bile.
Deien Dou dnyas, artk Avrupal seyyahn bilgisi ve gzlem gcn amaktadr.

18. Yzylda Akdeniz Dnyas ve Genel izgileriyle Trkiye[*10]


ada Trkiyenin yapsnn biimlendii son yzyllar iinde en ok ihmal edileni 18. yzyldr. 18.
yzyl, Trkiye kadar Akdeniz dnyasndaki kntnn de ilgin boyutlara ulat ve bir deiimin
balad dnemdir. Bu nedenle 18. yzylda Akdeniz ekonomisinde arln duyurmaya balayan yeni
gleri ksaca gzden geirerek, lkemizin girdii yapsal deiimi genel izgileriyle belirlemek
istiyoruz.
17. yzylda Akdenizliler, ortaalar boyu devam eden ulam ve ticaret alarnn ykldn grdler.
Bu denizi doldurmaya balayan ngiliz ve Hollanda gemileri hem yeni bir tr ulam hem de deiik
temellere dayanan bir ticareti temsil ediyordu. 16. yzyl sonuna kadarki talyan denizcilii, nispeten geri
bir gemicilik tekniine ve lks emtia tamaclna dayanmaktadr. Oysa bu yzyln sonunda daha
gelimi bir yapm tekniinin eseri olan ngiliz ve Hollanda gemileri, yksek miktarda ve bol kullanlan
maddeleri naklediyordu. Bu tr bir tamaclk dnda, Atlantik ekonomisinin mensublar daha bilgili ve
gelikin bir ticar organizasyon kurdular. Hibir zaman ticar olmayan, asker nitelikteki spanyol
donanmas, 16. yzyl sonunda deniz stnln kaybetmeye balad. ngiltere Portekizle Methuen
Antlamasn, spanya ile de Assiento Antlamasn yaparak bu stnl perinledi.
Fransa, Dou Akdenizde hkim grnyordu. Ancak ngiltere ve Hollanda rekabetine gerek anlamda
dayanma gcn, Babakan Kardinal Richelieunn denizcilik ve gemicilikte balatt reformlarla
salayabildi. Ksacas 17. yzyl Akdenizin eski sahibleri olan, Venedik, Cenova, Dubrovnik gibi
glerin silinmeye balad ve yerlerini Atlantik denizcilerine terk ettii devirdi. Buraya kadarki ksa
zetlemeyi bitirirken bu g dengesinin byle kalmadn belirtmek gerekir. 18. yzylda Akdeniz
dnyasna iki yeni denizci g, tccar olarak girdiler. Bunlar Avusturya ve Rusyadr. Bu iki ortan
ortaya k ile, Dou Akdenizin (yani Osmanl mparatorluunun) 16. yzylda balayan smrlme
boyutlarnda byme grlecektir. O kadar ki, bu sayede Osmanl lkesinde baz niteliksel deimelerin
baladn da greceiz. Bundan nce bu iki yeni gcn i dinamiini ve gelimesini ksaca gzden
geirmekte yarar vardr.
18. Yzylda Avusturya mparatorluu
18. yzyl balarndan itibaren bir Orta Avrupa imparatorluu hline gelen Avusturyann ekonomik
yapsnda nemli deimeler ortaya kt. Daha baka bir deyile, o zamana kadar merkantilist politikann
koullarn gerekletiremeyen Avusturya, imdi bu sistemi uygulayabilme durumuna gemiti. Bunun
nedenleri; gelimekte olan Bat Avrupa ile btnlemeye ve zellikle tarmsal devrimin gereklemesine
dayanmaktadr. imdi Avusturya, Macaristan ve Adriyatik kylarndaki egemenlii ile belirgin bir
ekonomik fazla elde etme olanana da sahib olmutu.
18. yzylda lkede karayolunun, nehir ve giderek deniz tamaclnn gelitii gzleniyor. Oysa 1683
Viyana bozgununun nemli bir nedeni de, Trklerin Avusturyann ilkel yollar dolaysyla iae ve ikmal
ilerinde karlatklar zorluktadr. 17. yzyla kadar Avusturya manifaktr sistemini gerekletirmekte
baarszlklara uramt. Bu baarszl baz tarihilerin yapt gibi Trk harblerine balayarak[61]
aklamak doru deildir. Bunun nedeni, Bat Avrupann ekonomik ve teknolojik yaylma gcnn bu
ada Tuna blgesine ulaamamasndan ileri geliyor. nk 18. yzyl Avusturya manifaktr, teknolojisi
ve ulam a Hollandal, Fransz, Kuzey Alman gibi giriimcilerce gerekletirilmi ve yukarda
belirtildii gibi ekonomik altyap, Bat Avrupa sisteminin bir uzants olarak, onun temsilcileri tarafndan
kurulmaya balamtr.

Avusturya manifaktrnn gereksinme duyduu hammaddelerin kayna ve mamultn sataca pazar, ilk
elde Osmanl lkesinin belli merkezleri olacaktr. 18. yzyla kadar tpk Osmanl lkesi gibi, Bat
manifaktrnn rnlerini eken Avusturya, bu yzylda tarm teknolojisini deitirdi. Artan fazla
manifaktre yneldi. Gney Avusturya (Karintiya, tirya) blgesinde maden retimi artt. Bu atlm
sonucu gelien ticaret, yol sisteminin de mkemmellemesine neden oldu. Bunun dnda Tuna nehri,
Avusturyann Balkan ticaretinde kullanaca balca gzergh hline geldi. 18. yzyl, Avusturya nehir
gemiciliinin, sivil ve asker alanda nemli aamalar kaydettii dnemdir.
Yasaklamalara ramen Osmanl lkesi ile kaak ticaret karada geliiyordu. Btn bu ticareti yrtenler
daha ok, Hrvat, Srb ve Yunan asll Osmanl tebaasndan tccarlard. Avusturyadan Osmanl lkesine
giren maddeleri ele almadan nce unu belirtmek gerekir: Avusturya manifaktrnn bu yzyldaki byk
baars daha ok, porselen, ini, kuma zerinedir. Pancardan eker elde edilip bunun bir ihra maddesi
hline gelmesi daha sonralar gerekleecektir. Avusturya bu dnemde Bohemyadaki porselen sanayisini
gelitirerek, Venedik rekabetini yendi ve Bohemya porselenlerinin balca alclarndan biri Trkiye oldu.
18. yzylda Macaristan, Avusturyann tahl ve hayvan temin ettii zengin bir kaynakt. Fazladan Maria
Theresia, lkeyi Alman kolonizatrlerle de iskn etmi ve bu olay lkenin bana II. Dnya Sava sonuna
kadar srecek bir Alman aznl sorununu karmt. Avusturyann Balkanlardan ekmek zorunda
olduu hammaddeler, ttn, pamuk, tiftik ve yn, deri ve keedir. zellikle kee ve aba ihtiyac
Bulgaristan blgesinden elde ediliyordu. Bu nedenle Bulgaristan esnaf bu alanda retimi artrm ve
klasik esnaf tekilt 19. yzylda (zellikle abaclar) kntye urayp aralarnda sermayedar bir zmre
gelimeye balamt.[62] Gene ttn ve pamuk ihtiyac, Rumeli ve Bat Anadolunun baz blgelerinde,
monokltrn gelimesine ve bundan zenginleip glenen bir toprak lordlar snfnn otoritelerini
artrmalarna neden olmutur. Ancak tarmn bu blgelerdeki niteliksel deiimini saptayabilmemize
ramen, niceliksel gstergelere henz sahib deiliz.
Buna karlk Avusturyann porselen, dokuma mamulleri, demir, gemi kerestesi (daha ok talya ve
Tuna lkelerine) mobilya ve benzeri lks kullanm maddeleri sevk ettiini belirtmitik. Avusturya bu
dnemde Trkiyeden daha ok mum almakta idi. Gene Dou-Bat ticaretinde Avusturyann eski talyan
ehirlerininkine benzer bir araclk roln ok daha geni apta organize ettiini gryoruz.
Burada akla u soru gelecektir. Avusturya niin ticaretini Balkanlar ve Dou Akdenize yneltmektedir?
Bunun cevab ise 18. yzyldaki Akdeniz gler dengesinde aranmaldr. Avusturya 18. yzylda
gemicilii ve ticar organizasyonu bakmndan, Atlantik lkeleri gibi okyanus ar faaliyetlere giriecek
durumda deildi. ngiltere, Hollanda ve Fransa 18. yzylda faaliyetlerini daha ok Atlantik ar
blgelerde younlatrmlard. Bir baka deyile hammadde kayna ve mamul madde pazar btn dnya
olmutu. Nitekim Fransa, d ticaretinin yarsn 16. yzylda Akdeniz limanlarnda yapyorken,
1780lerde bu oran 1/20ye dt. Gene kolonyal imparatorluk ngiltere, 17. yzylda d ticaretinin
1/10unu Akdenizde yaparken, bu oran 1770lerde 1/100e dt.[63] Bu sadece d ticaret hacminin
bymesi ile ilgili bir nisbet deiimi deildir. Atlantik lkeleri Akdenizdeki faaliyetlerini bir sre tatil
ediyorlard (bu durum 19. yzylda yeniden deiecek). Meydana gelen boluu ise Avusturya
dolduracaktr. nk Avusturya, okyanus ar faaliyetlerde pek beceriksizdi. Nitekim mparator VI.
Karln 1719da kurduu (Kaiserliche Privat Orient Kompanie) ksa zamanda ifls etmi, 1722de
kurulan st. Ind. Komp. de Hindistandan Bengale kadar uzanm ise de Hollanda rekabetine
dayanamayarak uzak denizlerdeki faaliyetini tatil etmiti. Bunun zerine 1719dan itibaren Fiume ve
Trieste limanlar slah edilerek trafie ald ve Avusturya ticareti Akdenizde younlamaya balad.
Avusturya, Akdeniz ticaretini ngiltere ve Hollandann uzak denizlerde uygulad bir sistemi izleyerek
organize etmitir. Bu da Akdenizdeki seyrsefainin gvenlik altna alnmasyla mmkn olabilecekti. 16,

17 ve 18. yzylda korsanlk, devletlerin yar resm bir deniz gc ve deniz politikasyd. Avusturya hem
deniz ticareti faaliyetini hem de kaak ticaretini gven altna alabilmek iin seyrsefain antlamalar elde
etmek ynne gitmitir. 1699 Karlofa ve 1789 Pasarofa Antlamalarndan sonra bu gibi ahidnameleri
devaml olarak elde etmitir. ahsen inceleyip yaymladmz 1727 Osmanl-Avusturya Seyrsefain
Szlemesi bunlardan biridir. Bu szlemelerde ticaret serbestisi ve kurallar zikredilmedii, sadece
seyrsefain gvenlii konu edildii halde, kaak ticaret iin uygun zemin hazrlanmaktadr.[64]
Temelde bu zgn bir durum deildi. Ayn tip seyrsefain szlemelerini ngiltere ve Hollanda, spanya
ile yapyor ve Amerika smrgelerinde rahata kaak ticaret yapp spanyann ticaret ve smrge
gelirlerini baltalyorlard.[65] Avusturya bu yolla Dou Akdeniz, fakat daha ok Kuzey Afrika limanlaryla
iliki kurmaktadr. Bylece Avusturya karadan ve nehirden Balkanlara uzanrken, Akdenizde de eski
gler dengesini deitiren yeni iktisad bir e hline gelmitir.
18. Yzylda Rusya-Osmanl Ticareti
Byk Petro dneminde modernleme ve merkezleme srecine giren Rus monarisi, 18. yzyl
sonunda Avusturya lsnde olmasa bile, zellikle Osmanl Karadenizi ve Ege kylarn iine alan bir
ticar a gerekletirmitir. 18. yzyl, Rusyada yava gelien bir manifaktrn adr. Bu 19. yzylda
gelimekte olan kapitalist bir Rusyay yaratacaktr.
Byk Petro Rusyasna baktmzda, maliyenin merkezletiini, ziraatta baz reformlara giriildiini,
gelirlerin artrldn, madencilik ve manifaktrde nemli atlmlar gerekletirildiini gryoruz. ar,
btn bunlar yaparken, bir burjuvazi yaratmay da ihmal etmemitir.
Urallarda maden ocaklar alp, demirhaneler kurulmutu. Ordunun gereksinimine ynelik manifaktr
kurulurken, gmrk duvarlar da kurulmutu. 1729 ve 1762 arasnda manifaktr says (tekstil, demir
dkm, dericilik alannda) 26dan 335e ykselmitir. Genellikle bu alanda devlet tekeli yannda zel
imtiyazlar, feodal sistemin kurallarna uygun olarak veriliyordu. rnein nl manifaktr sahibi uvalofa
1760larda 30.000 ii toprak serfi statsnde verildi.
Nehir ulam gelitirildii gibi, patates ve kltr bitkileri ekimine geilmekteydi. Dnem iinde Alman
iftilerin tarm modernletirecei dncesiyle, Rusyann her yerinde Alman zira kolonileri meydana
getirildi. Geri, Rusya 18. yzylda topraklarnn ve nfusunun genilii lsnde tarmsal ve endstriyel
bir atlm yapmamt, ama ordu ve maliye dzenlenmi, lkenin Karadeniz ve Akdenize uzanmas
mmkn olmutu. Donanmadaki reformlar teknik kadrolarn yetersizlii nedeniyle istenen lye
ulaamamt. eme nlerinde Osmanl donanmasn yakan Rus donanmasnn byk amirali Orlow, bu
grevinde gstermelikti. Asl donanma komutan ngiliz Elphinstondu ve mrettebatn ou Alman ve
Danimarkal idi.
Fakat Rusyann Karadeniz ticaretindeki rol artyordu. Hele Krmn 1774-83te Rusyaya ilhak ile,
stanbulun tahl ve yiyecek ihtiyacnn ksmen karland bu yerle ticaret devam ediyordu. Buna karlk
narenciye vs. gibi rn yannda, kaak maddeler tanyordu. Bu tamacl yapan Osmanl tebaas Rum
armatrler dnem iinde zenginleti. Alexander psilanti (sonradan Yunan ayaklanmasn ynetenlerden
biri) bile bunlardan biri idi ve olay, aznlklar arasnda bir burjuvalamann balangc saylabilirdi.
18. Yzyl Trkiyesinde Sosyo-Ekonomik Deime
Buraya kadar, iinde bulunduumuz Akdeniz dnyasnn deien gler dengesini belirlemeye altk.
Yeni elerin bu dnyaya girii, Trkiye tarm bnyesi zerindeki mevcut smry artrm ve mevcut
yapnn deiimi demek olan bir bunalm dnemine girilmitir. 18. yzyl bunun iin Trkiye tarihindeki

sosyo-ekonomik deiimin (bu deiim her ne kadar ok yava olmusa da) balangcdr.
Akdeniz ticaretindeki yeni gler, Osmanl lkesinde d ticarete ynelik faaliyetleri de younlatrm,
dolaysyla birtakm maddelerin ihracnda art meydana geldii gibi, Avusturya-Rusya ticareti ile
btnleen blgelerde tarmsal yapda da deimeler meydana gelmeye balamtr. Bu sre 19. yzylda
belirgin olarak ortaya kacaktr. zellikle ttn, pamuk, tiftik vs. gibi maddelerin d pazarlarca taleb
edilmesi, bu alanlarda yaplan tarm ve hayvanclkta da Avrupa taleblerine ynelik bir retimi
yaratmtr. 18. yzyl tarmnda beliren tipik nite iftliktir. iftliklerin belirtilen blgelerde
oalmas, Avrupa ekonomisinin taleblerine ynelik bir monokltrel tarmn ortaya kmas demektir.
Bylece bu monokltrel tarm, d pazarlarn glendii, bir mahall toprak lordlar zmresinin ortaya
k ile de paralel gitmektedir.
Bu iftliklerde ortaklk gze arpyor.[66] Zaten Osmanl maliyesi mukataa ve iltizam sistemine
getiinden bu olay timar rejimini de hzla tasfiye etmektedir. Balkanlarda Batina denen iftlikler,
esasen Celal kagunundan beri, (kyllerin arazilerini terk etmesi ve bu terk edilen araziye yan, eraf,
timarl, kapkulu, voyvoda vs.nin el koyup ekmesi veya srlerine otlak yapmasndan dolay)
yaygnlamaya balamtr. Bulgaristanda iftlikler 200-250 hektar arasndadr. Teselya ve
Makedonyada iftliklerin bykl daha fazla idi. lkenin her yannda Mslmanlar kadar, timar
rejiminde rastland gibi gayrimslim yerli iftlik sahibleri de grlmektedir. Bunlarn retimi yakn
pazara yneliktir. Esasen aralarnda en gl mahall lordlarn kt blgelere bakarsanz, bu blgelerin
Bat pazarlar ile en youn ticaret yapan blgeler olduunu grrsnz. Bu gl lordlar, blgelerinin
hkimi, yneticisi, mal otoritesi, hatt ekyaya kar koruyucusu idiler. Bu mehur ailelerin bazlarnn
isimlerine ve bulunduklar blgelere baktmzda, da ynelik bir tarmsal yap deiikliinin bu
glenmede baat rol oynadn gryoruz. rnein Egede Saruhanda Karaosmanoullar, Trabzon
yresinde Tuzcuoullar, 17. asrdan beri Kiliste Canbolatoullar, Suriyede ahab ve Hazimler,
Musulda Kotalhalilzadeler, Arnavutlukta kodral Mustafa Paa hanedan ve nl Tepedelenliler...
zellikle ehir ve vilyet yan unvann alp toprak gaspnda bulunmak ve blgeyi ynetmek
mmkndr. Bu unvan iin baz yerel ailelerin birbirleri ile attklar ve yanlk statsn elde ederek
soygunu artrdklar grlyor.[67]
Bu sralarda literatrde yaygnlam olan bir yanl gre burada deinmek zorundaym. Gya bu yeni
yanlar bir feodallemenin nedenidir ve merkez devlete kar bir bakaldr ile mahall halkn
temsilciliini ele geiriyorlar ve merkeziyeti Asya devleti km oluyor. Bu gr unun iin hataldr:
Evvela 15. ve 16. yzylda bile bir koordinatr olan beylerbeyi ve sancakbeyini, daha kk alt
birimlerde voyvoda, yan, kad naibi, suba gibi mahall nfuz sahibleri temsil etmilerdi. Bu gruplarn
nfuzu her zaman artmtr. Her monaride grlen kapkulu tipindeki uygulamalar, feodal devletin
tarihinde ksa dnemlere zgdr. Nitekim Osmanl devletinin de ilk iki asr yerli hanedanlarn devlet
brokrasisinde egemen olduu dnem olduu gibi, 17. asrdan itibaren lord brokraside, gene bir
Trkleme, daha dorusu yerlileme balamaktadr. Mamafih temelde yerli aristokrasi her zaman iin
tarann hkimi olmutur. Bir dier yanl da, son yllarda oka tekrarlanyor. Bu da 18. yzylda ortaya
kan yanlar sorunudur. Bylece merkeziyeti Asyagil devlet feodaliteye gemi! Bu ortaya yeni kan
zmrenin eskiden beri mevcut olduunu belirttik. Ahali ile brokrat lordlar arasnda araclk yapan yan
zmresi balangtan beri vardr. Hatt bunlara sadece Osmanllarda deil, 15. yzylda Akkoyunlular,
sonra Safevilerde de rastlanyor. (Bunlara Gomategn, Kethudayan, Kalenteran deniyordu.)[68] Bu gibi
mahall yan, voyvoda, suba vs.nin glenmesi, yukarda belirttiimiz tarmsal strktr deiikliine
baldr. Esasen bu deime, sosyo-ekonomik yapnn tm kilit noktalarnda ve yaamn kendinde de
gzleniyor. Bu deimeyi 18. yzyl boyu bir gei dneminin bunalm ortaya karmtr. Bu bunalmn

varl; merkez devletin (geleneksel anlamda) bir dnem boyu olaann dnda sarsntya uramas,
lkede yaam standartlarnn deimesi ve Osmanl devlet sisteminin evre sistemlerindeki teknolojik
deiimin sonularndan etkilenmesi eklinde gzlemleniyor. Osmanl sistemi 18. yzyl sonu ve 19.
yzylda evre dnyann artlarna ksmen ayak uydurarak bu bunalmdan kacaktr. Bu bunalmn tezahr
ekillerini gzden geirmeden evvel, glenen toprak zmresinin genel niteliklerini grelim.
Asl olan imdi tarmsal fazlay kontrol edebilen bu yanlarn emirlerinde birer kk ordu, palanga
gibi savunma sistemleriyle yersel otoritelerini artrmalardr. Ancak bu tarmsal fazla, ok abuk modern
merkeziyeti bir sisteme ynelen Bblinin kontrolne geecektir. Bu yan, eraf gibi zenginleen
mahall lordlar, bir sre sonra ehirlerde arazi geliriyle yaayan bir absentee landlord zmresinin de
bymesine neden olacaktr. Toprak hzla mlk hline gelmektedir. Tanzimattan sonraki arazi
dzenlemeleri bu fiil durumu kanunletirmekten baka bir nitelie sahib deildir. Bununla beraber
lkenin henz tarmsal teknolojik devrimi baaramad ve otarik ekonomi dzeyinden kamad gz
nne alnarak deiim abartlmamaldr. Her eyden evvel toprak gasp ve asayisizlik mevcut tarm
dzenini baltaladndan, kyler terk edilmekte, bu da zanaatlar kadar beslenme normlarnda bile bir
gerileme gstermektedir. 18. yzyl, sefaletle birlikte ynetici elidin gsterii tketim eilimlerinin de
artt tipik bir bunalm adr. Bu a Avrupa, daha baka dnya artlarnda 3-4 asr nce yaam,
Orta Avrupa lkeleri ise ayn bunalm kesin sonu alamadan atlatmlardr.
lke kentlerinde aznlklar arasnda da yeni mal g gruplar ortaya kyor. (rnein Suriyede
Musev Farh ailesi iltizam ve mal ileri de elde edip glenirken, Musev Picciotto ailesi Haleb ve
dier kentlerdeki yabanc konsolosluk grevlerini ele geirmilerdi.)[69] Fenerli Rumlar Karadeniz
ticaretinde armatrlk ileriyle zenginlemilerdir. Hatt bunlardan psilanti Ailesi zamanla Yunan
bamszlk hareketini destekleyecektir. Balkanlarda bu tip da dnk toprak aalar ve tccarlar, d
kkrtmalara ak olduklarndan, yerel isyanlar krklemeye balayacaklardr. zellikle Karadenizden
youn bir bekr erkek g balar. Sadece stanbula deil, Karadeniz Rus limanlarna da gerler. Liman
ameleleri veya frnc Karadenizliler bu dnemden itibaren Rus hayatnn tipik unsuru olmutur. Ayn ey
ran iin de sz konusu idi. 19. yzylda St. Petersburgdaki ran konsolosu 200.000 ranlnn Rusyada
mevsimlik ii olarak altn bildiriyordu.
Kentlerin, yaps deimeye balamtr. stanbulda Kasmpaa, Eyp, skdar gibi yerlerde bir tr
gecekondulama, i g, dolaysyla isiz ve serseri kalabalklarn art gzlemleniyor. Bunlar ehirdeki
her karklk ve ayaklanmann gnll yesidir. Esasen byyen kentteki skntlar, harap olan tarada da
srerken, ynetici snfn artan tketimi bu ayaklanmann balca sebeblerindendir. 16. yzyln Osmanl
yneticisi aslnda mtevaz bir hayat yaard. Bu yaam tarz imdi byk lde deimektedir.
Feodalitenin zlmesi srasnda lord brokrasinin tketim eiliminin artmas, asker harcamalarn
bymesi (merkezleme eilimi nedeniyle) salt bizim lkemizin tarihinde grlmez. Avrupa bu sreci ok
erken geirmi, Orta Avrupa monarileri ise bu nedenle doan bunalmlar esnasnda Trk istilsna
uramlard. Bu ortaya kan akltrasyon sreci, (d sistemlerin etkisi ile) ynetici elitte kontrol ettii
gelirin tesinde bir masrafa, ordu ve brokraside ise d sistemin etkiledii modernleme denemelerinin
yaratt harcamalara neden olmutur. Dnem iinde, kasrlar, yeni camiler, sayfiyede yallar birbiri
stne yaplyor, Anadolu yanlar yaptrdklar konaklarda bile yeni bir barok uygulamay getiriyorlard.
Devlet ve edebiyat dilinde Trkeleme, yaam biiminde deimeler yannda, baarsz manifaktr
giriimleri de grlyor (ini, hal, kuma alannda). Ancak tarmsal fazlann bymedii lkede bunlar
yzeysel ve iflsa mahkm teebbslerdi. Nevehirli brahim Paann, III. Selimin dram, an
modernleme eilimlerinin tipik rneidir. Trkiye yenia dnyasna giriyordu. Ancak bu, i
dinamiklerle deil, d dnyann itmeleriyle oluyordu. Esasen burjuvazisi geliemeyecek olan lkede

feodal toprak sahibleri de Avrupal akranlaryla boy lemeyecek kadar fakir bir hayatn iinde idiler.
Agzl yamaclklarnn sonu yoktu.
Sonu
1760lardan beri glenip siyaset sahnesine kan byk yan aileleri bir feodallemenin deil, tersine
feodaliteden ilkel kapitalizme geiteki bir bunalmn belirtisidir. Bu dnemin i gleri, tarmsal
knts, brokratik kurumlarn deimesi de bunu kantlyor. Ancak tarmsal teknolojik devrimi
yapamayan imparatorlukta bu deiim i dinamiklerden ok Avrupa sistemlerinin etkisiyle olmutur. Bir
baka deyile 18. yzyl Trkiyede azgelimi lke kapitalizminin afadr. Ve Trkiye bu dnemde bu
srece giren ilk rnek olmaktadr. Tarmdaki nisb deimeler, ticareti artryor. Ancak bu strktrel
deiim Avrupa drtsyle olduundan, doan tccar zmresi byk lde o pazarn ajan olarak
yayordu. Bunlarn daha ok gayrimslimlerden olmas, dil bilme ve temas kolaylyla ilgili bir
durumdur.
Trkiye idaresinde, orduda ve maliyede deime belirtileri balamt. Bunlar ilk anda baarsz olsa
bile, ksa bir buhran dneminden sonra taradaki gler merkez idare tarafndan ezileceklerdir. Bylece
Trkiye, 19. yzyln ilk yarsnda merkeziyeti monarinin niteliklerine kavumaya balayacaktr. Bu
olayla, evredeki lkelerin sosyal, siyasal ve ynetsel modernlemesine, Osmanl mparatorluu da
feodaliteyi (yava yava da olsa) tasfiye ederek ayak uydurabilecektir. Ne var ki, bu deimenin yaval
ve ge kalml dolaysyla, az gelimi kapitalizm rneine ilk giren lke Osmanl mparatorluudur
diyebiliyoruz.

Osmanlda 18. Yzyl Dnce Dnyasna Dair Notlar[*11]


Sosyal deime, esas itibariyle Rnesansta fark edilen bir olgu ve buna bal olarak edinilen bir
bilintir. Kefedilen yeni kara paralarndaki ilkeller, bon sauvage (iyi vahi) Avrupada insan ve insan
toplumunun evrimi konusunda bir bilin uyandrd. Bu evrim kukusuz Avrupa ktasna has bir olgu olarak
alglanyordu. zellikle Dou Akdeniz ve Ortadouya yaplan geziler neticesinde 18. yzyl
Avrupasnda, dier dnya paralarndaki toplumlarn durgun olduu ve oralarda tarihin fasit bir daire
tekil ettii fikri yaygnd. Bu keyfiyete, seyyah Chardinin Asya atalettir, Avrupa devaml deimedir,
ifadesinde ahit oluyoruz. Mousnier de 1740ta Paris Akademisi adna yapt bir aklamada Avrupa
bilin ve bilgi dzeyindeki gelime sayesinde deien bir dnyadr, dier blgeler atalet iindedir, der.
[70]

Bu gibi grler arkn mnevverleri tarafndan da deime anda, yani 19. yzylda benimsenmitir.
19. yzyln ncesinde Osmanl mparatorluunda nasl bir sosyal deime ve slahat fikri vard? Galiba
18. yzyl bizdeki deime bilinci bakmndan en nemli adr. Osmanl 18. yzylnn da deimeci
dalgalanmalara uzak olmad apak... Ama bu gerek Trk tarih bilincinde yeterince akis bulamamtr.
nk Trkiyede bu memleketin tarihinin 18. yzyl bilinmemektedir.
Tarihsel dnemleme asndan II. Viyana muhasaras sonras dnem olarak mtala edegeldiimiz 17.
yzyln sonu il 18. yzyln balarnda Osmanl mparatorluu, Avrupayla scak atma hlindeydi.
Rusya ve Avusturya (bu asrda henz Alman mparatorluu adn tayor) hep mttefik olarak Osmanl
ordularyla arpyordu. Osmanl asker modernlemesi, bazen yenilgi, bazen direni ve bazen zaferle
geri pskrterek, Avusturya ve Rusyaya kar direnebiliyordu. Trkiye, Doudaki deime bilincinin
doduu yerdi, zira bu tarihsel koullarda bu bilince sahib olmak zorundayd. 18. yzyln siyas, sosyal
grleri en ak olarak sefaretnamelerde izlenebiliyor. nl gezgin ve dhi Evliya elebinin istisna
rneinden sonra seyahat eden ve seyahatname yazabilecek biri kmamtr. Seyahatname, Osmanl
edebiyatnda zayf ve ge gelien bir tr; klasik slm a ve Rnesans Avrupasyla boy lebilecek
durumda deil.
18. yzyldaki siyas tefekkrmz bu nedenle memurlarn genel raporlarndan izlemek zorundayz.
kinci kaynak ordu ve maliyenin bandakilerdir. Fennen, gelien merkez ordunun ar masraflarn
karlayacak zmre slahat zerinde dnmek durumundayd. Nitekim 18. yzyl Osmanl dnyas, artk
geen asrlardaki slahat lyihalar geleneinden daha farkl bir slahat fikir ve hareketi ihtiyac iindedir.
17. yzyl Osmanl yazarlar bn-i Halduncu kuramdaki kn farknda olarak, deta asabiyye ve
dayanmay asker reformlarla salamay ve muhafazay dnrler; asker reform, messeselerin i
ielii itibariyle toprak nizam ve maliyeyi de etkileyecektir. Osmanl, devlet-i ebed mddete inanr.
Binaenaleyh, knt emarelerine ramen diriliin, devletin temel messeselerine avdet ile mmkn
olabilecei dnlr. Knalzadede bu gr aka ortadadr. stanos Politikos deyiminden haberdar
olan Ktib elebi, politika ilmini toplumu bir insan bedeni gibi ele alarak mtala eder. Asl olan
hkmdarlk, asker kurumlarn dzgnl ve mal gtr. Tabii ki bu yazarlar bn-i Haldunu
benimsemeye devam eder, ama onun iaret ettii kanlmaz sona kendi reform lyihalarnda pek itibar
etmezler.[71]
eyhlislm Pirizade Mehmed Said Efendinin almasn gzden geirerek bn-i Haldunun evirisini
tamamlayan kii olduu halde, Cevdet Paa byk sosyologa temelden zt bir dnce gelitirmitir. 19.
yzyl siyasal edebiyatmzda zgn yeri olan Cevdet Paa, bir fakihin (hukuku) yaklamyla toplumu ele
alr. Hem bn-i Haldunun dhiyane gzlem ve kurgusundan hem de Rousseaunun Rnesans tipi

antropolojik vurgularndan uzak bir devlet kuram vardr. Ona gre devlet bir vahydir. Cevdet Paadaki
epistemolojik sorun, dier kuramlatrma gayretlerinde de mevcuttur.
Osmanl siyaset dncesinde bir noktann genellikle dikkate alnmad grlyor: Aslnda, Ltf
Paann safnmesi (16. yzyl) veya Gelibolulu Mustafa lnin Nasihatus-Seltini (16. yzyl sonu)
gibi eserler ve 17. yzyln Koi Bey, Selnik Tarihi, Hzrul-Mlk ve Mustafa Nam Tarihindeki ve
Ktib elebideki fikirler, 19. yzylda ortaya kana paralel bir slahat modeli ngrmtr. Bu kuvvetli
eserlerde bn-i Halduncu bir k teorisi takip edilirken, Osmanlya zg bir dzelmenin mmkn
grlp padiahlara tavsiye edildii aktr.
Ancak 18. yzyln siyas literatrn tekil eden lyihalar ve sefaretnmeler bu dorultuda
deerlendirilemez. Vaka, 18. yzyln siyas dncesi, daha nceki asrn yazarlar gibi kuvvetli
ahsiyetler tarafndan temsil edilmez. Lyihalar, akas bir teoriye dayanmaz; kaleme alanlar Nam,
Ktib elebi, Selnik gibi Osmanl tarihi messeselerinden derinlemesine haberdar deildir. Daha
ziyade uygulamac ve bizzat sivil-asker idareci zmresindendir. Mesel Defterdar Sar Mehmed Paann
eseri, ameli grl ve brokratik tecrbeye dayanan bir lyihadr. Sefaretnmelerdeki tavsiye ve
tahliller, derin malmattan ok, somut gzleme ve yaamn iinde edinilen tecrbelere dayanr. Zekice
kaleme alndklar lde, tpk Yirmisekiz elebi Mehmedin bugnk Fransa tarihilerini dahi yakndan
ilgilendirmesi gibi, geni bir alana k tutabilirler. Ama bunlar slahat ve toplumsal deiimin sancsn
eken 19. yzyln mtefekkirne eserleriyle mukayese edilemez. Mamafih, 18. yzyl ulemas iinde Bat
dillerini bilen ve dnya tarihi ile ilgilenenler de vardr. Mesel Hseyin Hezarfen Efendi, Antoine
Galland dahi hayran brakan bir tarihiydi. (Bernard Lewise baklrsa o da Ktib elebi ve Koi
Beyin grlerine katlr.)
18. yzyl ilgin bir asrdr. Deimenin adnn konmayp zarur olarak yaand bir asrdr.
Dolaysyla, 18. yzyl mekteb kitablarnn deyiiyle gerileme a olarak kabul etmek bir dnsel
hamlktr. Bu kabuk deitirme anda devlet ve toplum; asr, merkez bir ordunun kuruluuyla, buna
mmasil vergilendirme ve mal organizasyonla, ister istemez ykselen tketimle ve bunun yarataca din
tepkilerle bir arada ba etmek zorundayd. Din tepkiler babnda, 18. yzylda Necidde ortaya kan ve
bn-i Suud ailesinin ncln yapt Vahhab hareketi nemli bir rnektir. Vukufla ve byk maharetle
bu hareketi ele alan Ahmed Cevdet Paa, medeniyeti reddeden ve her yenilikte bidat arayan Vahhabliin
kknn bn-i Taymiyyeye kadar uzandn syler ki, dorudur. Birok bedev kabilenin hkmettii Orta
Arabistan ve Necidde, Muhammed bn Abdl-Vahab, eski bedev detlerinin ortaya ktn ve slma
zarar verdiini ileri srerek ortaya kmtr. Bu hareketi yerinde deerlendiren Palgravee[*12] dikkat
edelim.[72] Vahhablik, Osmanl merkez otoritesini sarsarken, taassubuna ramen yeni bir sosyal, siyasal
yaplanma neren akmd. 16-17. yzyllarda Kadzadeliler gibi hareketlerde de bn-i Taymiyyenin
eitliki ve anarist eilimli grlerini aramaldr; bu pekl 18. yzyla yakan bir grtr. Muvaffak
olamamasnn tek sebebi, asrn gerisinde olmas deil, ehil olmayan sylemi, ayrca yetersiz dnr
kadrosuna ve taraftar kitlesine sahib olmasdr.
III. Selim devri, Selim daha veliahtken Fransa Kral XVI. Louisyle istiar yazmasndan da
anlalaca zere (I. Abdlhamid bu olay biliyordu ve hogrl davranmt) artk devlet sisteminde
Avrupa modelli bir slahatn kanlmaz olduu fikrinin yerletiini gsterir. Ergin amann bu
konudaki slahat lyihalarnn says, yirmisi Trk, ikisi de ecneb mtehassslara ait olmak zere 22dir.
[73] Mehmed erif Efendinin lyihas, her eyden nce, gelir ve giderin eitlendii, nceden bilindii,
yani merkeziyeti ve bteye tbi bir maliyeden sz eder. Bu meyanda mukataalarn da satlmayp (yani
ihaleye verilmeyip) merkez hazineden idare edilmesini nerir. Mehmed erif Efendi fayda ve geliri
azalan tmarlarn da tasfiyesini ve dirliklerin merkez hazineye rabtn ister. Bu gereki ve devrimci mal

neriler, varidat ve mesarifatn eitliine, vergilerin toplanmasna baldr. Vergilerin dzgn toplanmas
iin yanlk messesesini nerir. Bu feodal paralanmay ifade eden bir yanlk deildir, daha sonra
Tanzimatta da bavurulan yerel glerle mal ibirliini ngrr. Dnemin asker ve mlk erknnn
slahat fikirleri, Nam, Koi Bey, Ktib elebi hatt Ahmed Resm Efendiden farkl olarak deien
dnyay, bilhassa deien asker teknolojiyi gzleyebilmektedir. Bunlardan biri olan El Hac Ali Paa,[74]
1803te kaleme ald eserinde, bn-i Halduncu bir k ya da fasit bir slahat dairesi fikrine iltifat
etmeden, zellikle asker slahat zerinde durmutur. Yazarn Nasihatnme balkl bir rislesinde (Sofya
Kiril Metodiy Mill Ktbhanesi Op/1363 No. da kaytl) mal mevzuat ve askerin dzeni zerine
getirdii nerilerden, Avrupa ordular ve dzeni hakknda fikri olduu anlalr. ok daha ilgin lyihalar,
daha dorusu muhtralar da vardr. I. Abdlhamid dneminde, 1789un ilk aynda Galatada Ceneviz
surlarnn Karaky kapsna Kaptan Paa sebili nne, kimlii bilinmeyenlerin yazd bir kt
braklmtr. Sultan Abdlhamid, bizim takatimiz kalmad, akln bana gelmiyor, diye balayan lyiha,
Yusuf Paaya muarz ifade tar.[75] Bugn elimizde asl bulunmayan ve Cevdet Paa tarihindeki nshay
kullandmz Sened-i ttifak da o adaki benzerlerinden biridir. Bu metin, kendisini aan olaylar
ortasnda, tara ve merkez arasnda bir istiareyi nermekle yetinir. te yanda, yine Cevdet Paa
Tarihinde yer alan Koca Sekbanba rislesinde Nizam- Cedide kar kanlar, grgsz, bilgisiz
(hem de taharetini bilmez) ve galiz zmreler olarak nitelenir. Gerici-ilerici, cahil-aydn gibi geleneksel
inklbc dikotomiler (zt ikilemler) bylece ortaya kmaktadrlar.
18. yzyl siyasal dncesi Trk toplumunun Batllamas etrafnda cereyan eder. Ancak
Batllamann ad konmamtr. Hele Batnn siyasal messeselerinin kabul veya ret anlamnda
mlhazaya alnmas hi sz konusu deildir. O kadar ki, Fransz htilli senelerinde Beyolundaki
Fransz sefarethanesi personelinin ihtillci giyimini, renkli kokartlarla gezip etrafta propaganda
yapmalarn Reislkttaba ikyet eden Avusturya sefirine bu zatn; Sizin ne dnp ne yaptnz bizi
ilgilendirmez, isterse zm kfesi giyerler, diye cevab verdii nakledilir! Sonraki dnemin diktatr
maviri Halet Efendi bu ihtilli, deta keferenin birbirini krd, oh olsun denecek bir olay gibi grr.
[76] Batllamann lyihalarda ifade ve taleb edilmekten ok, hayatn iinde gerekletiini vurgulamamz
gerekir. Batllama, Trk-Osmanl iin tarz- hayat, zengin yaam, renk, ihtiam ve gzel cins baheler ve
artk holanmaya baladklar Bat musiksidir. Batllarn ok ey bildiine inanlr; tb bilirler,
astronomi bilirler, mekanik bilirler, hatt

bn-i Haldunu dahi duymulardr. Ahmed Resm Efendinin Viyana Sefaretnmesi, Yirmisekiz elebi
Mehmed Efendinin Fransa Sefaretnmesi, Ebubekir Ratb Efendinin Neme Sefaretnmesi, Nili
Mehmed Aann ve ardndan II. Katerina devrinde giden Mustafa Rasih Paann Rusya Sefaretnmesi bu
tasavvuru yanstan eserlerdir. Gzlem ve nakilde yeni bir dnyaya dikkat ekerler. Ama hrriyete,
parlamentoya vs.ye dair sz yoktur (zaten bu kurumlar kara Avrupasnda da henz olgunlamamtr) ve
sefirlerin hibiri entelektel dnyaya girecek kadar dil bilmezler. Bu arada, 19. yzyl balarnda Msrl
Tahtavnin Fransa Seyahatnmesi ile 19. yzyl balarnda Ahmed Resm Efendinin ark hakkndaki
gzlemlerinin artacak paralellikler arz ettiini de ilgin bir husus olarak kaydetmek gerekir.
Sefaretnme tr iinde en ilgin eserlerden biri Mustafa Sami Efendinin Avrupa Rislesidir.[77] Bu
eser, Avrupann tekml, refah ve kanun idaresini ilim ve fendeki ilerlemesine balar. Salk, maarif,
endstri gibi Avrupay Avrupa yapan ada unsurlara dikkat eker. Pozitivist zihniyeti benimseyenlerin
ilk naif rneklerinden olan Mustafa Sami Efendi, Paris, Berlin, Tahran sefaretlerinde bulunmu,
Takvimhane Nazr da olmutur. Vakanvis Mehmed Ltfi Efendinin nakline gre, Avrupaya devaml
medh- sena edip Osmanly zemmetmesinin sebebi daima grevlerinden atlm olmasdr. Daha ilginci,
Avrupay devaml metheden Mustafa Sami Efendinin, Avrupa dillerinden hibirini renemedii
sylenir. Tanzimat arifesinde Osmanl brokratnn pragmatik ve gzlemci Batcln ifade eden bu
portre, bizdeki bir Batc tipinin ilk rneklerinden saylabilir.
Bu izgidekilerin hepsi siyas messeselere eilen mnevverler deildir. 18. yzylda tarih, musik,
lisanlar (hatt Yunanca, Latince) ile uraan Nefiyolu, Yanyal Hoca Mehmed Esad Efendi (eski Galata
kads ve Mteferrika Matbaasnn musahhihi), Nikolo Mavrokordatolar ve Dimitri Cantimir gibi
aydnlarn siyaset teorisi ile uratklar, Aristoyu, Farabyi okuyup tarttklar malmdur; fakat
bunlardan slahata ynelik bir risle ve kitab hsl olmamtr. Tanzimat dneminin siyas dnce
asndan en nemli katks, tarihilik, hukukuluk gibi disiplinlerin nda, Ahmed Cevdet Paayla
balayarak siyas teori dzeyine ulalmasdr.
18. yzyl Trk siyas dncesi hakknda yaplan bu zetlemede, Mslman toplumuna ait ve Trk
dilindeki dnce ve raporlar ele alnmtr. Oysa imparatorluun 18. yzyl, sadece Trk etnisinin
diliyle anlalamaz; zira imparatorluu oluturan kitlelerin bazlar deiimden, ulustan, tarihten sz
etmeye balamt. Sanld gibi sadece Hellenler deil, bamsz ulus fikrindeki Hristiyan kitlelerin
hepsi benzer program ve grlerle ortaya ktlar. Mehitarist-Katolik Ermeniler, Bulgarlar, Romenler,
Srblar da Hellenleri izledi. Balkan halklar bu asrda yeni bir tarz- hayatn iine girmitir.
mparatorluun Balkan eyaletleri kaynamaya balamtr. Bulgaristanda 18. yzylda halk tabakas folklor
ve din vaaz dili olarak Bulgarcay yayordu; ama aydn ve tccar snf Hellen eitimi ve diliyle Hellen
bilincini srdrmekteydi. Popler bir Bulgar tarihi yazp milliyeti bir sylem getiren Paissiy
Hillanderskiy ile Sofroniy Vraanskiy gibi rahibler Bulgarlk bilinci aladlar. Romen, yani BodanEflak Voyvodalklarnda Romen kltr ve tarihi kendini klasik Latinlie balayan bir eitim ve bilinle
yetiti. Hellenizm bu asrda henz btn Ortodoks Hristiyanlarn ortak bilinciydi, ama Avrupadaki
Hellen koloniler bu devletlerin desteiyle mstakil bir siyas programa meylettiler. Gen Srb ve
Makedonlar, birincisi Avusturyayla, ikincisi Fransa ve Avusturyann Katolik propagandasyla tezat bir
biimde, mill bilin ve kltrlerini gelitirmeye baladlar. Aslnda Balkanlara ulusalc bilincin Fransz
htilli sonucu geldiini tekrarlamak, bu gelimeleri gz nne aldmzda biraz hazrc bir yorumdur.
Ayn eyi Yunan ayaklanmas iin de syleyemeyiz. Trk siyasal dncesinin dnda kalan, ama
Osmanllk olgusu iin birinci derecede nemi haiz Hellen ve Slav milliyeti dncesi, Avrupa merkezli
eitim odaklar kadar, popler bir sylemle de geliti; bu, lkemiz tarihiliinde ihmal edilen bir safhadr.

phesiz Ermeni-Katolik bir din tarikat olan Mehitaristlerin Venedik, Viyana gibi merkezlerdeki kltrel
faaliyetlerinin de modern Ermeni milliyetiliini hazrladn hatrlamak gerekir; nihayet Lbnan Marun
ve Melkitleri de Katolik dnyadan edindikleri kltr ve yntemle, ok gemeden modern Arab kltrnn
ve tarihiliinin ncs olacaklardr. Velhsl, Osmanl tarihinin bu dnemini siyas, kltrel ynden bir
konglomera [karmak bileim] olarak incelemek gerekmektedir.

Osmanl Sekinleri[*13]
Osmanl sekinleri ve Osmanl kltr, aslnda 19. yzyl Osmanl reform asrnn bir rndr ki,
siyasal Osmanlcln temelini oluturduu bir kltrel olgudur. Genellikle 19. yzyl Osmanlclnn
imparatorluu ayakta tutmak isteyen beyhude bir akm olduu tekrarlanagelir. Bu, ada tarihinin bir
yorumudur ve araba devrildikten sonra yol gsteren bir tutumu andrr. Gerekte 19. yzyl reformatr
iin Osmanllk ve Osmanl vatan bilinci, zamann koullar iinde tek tutarl ve kurtarc yoldur.
Tanzimat reformatr bu ideolojiyi kltrel palanda temellendirmek iin gayret gstermitir. Bununla
birlikte Osmanlclk, dnemin kanlmaz olarak ykselen akm ulusuluk karsnda dumura uramtr.
Tanzimat ynetimi de, bilinli olarak Mslman unsurun (ki bu byk lde Trke konuan Mslman
unsur demekti) devlet ilerinde yetitirilmesi, Bat dillerini ve modern bilimi renmesi alannda baz
admlar att. Bylece; bir yandan Osmanllk bilinci ile her din ve dilden bir sekin tabakann
yetitirildii, br yandan gelecekteki Trk ulusuluunun temellerinin de bu brokrasi tarafndan atld
grlyordu. 19. yzyl bu kltrel ve ideolojik kutuplamann asrdr ve ulusuluk kadar kozmopolit
Osmanlln da etnik din gruplar arasnda etki gsterdiini sylemek gerekir. Bylece bu gruplar
arasnda temeli Trk diline ve Avrupa kltrne almaya dayanan bir eitim ve kozmopolit bir Osmanl
sekinler grubunun doup gelitii grlmektedir. 19. yzyl tarihiliinin anlalmas ve betimlemesi zor
konularndan biri, bu ikili gelimedir.
19. yzyl Osmanl aydn tipi, Osmanlca eitimi yannda Bat dillerinden birini de bilir. Bu kltrel
yapnn oluumunu kukusuz 18. yzyla kadar izlemek mmkndr. Aslnda 18. yzyln kozmopolit
Osmanl okumuu 19. yzyl Osmanl aydnnn ncsdr.
Ksaca Lale Devri dediimiz dnem, aslnda dnemini ifade edemeyen bir adlandrmadr. Bu devre,
belki Osmanl barok a demek daha doru olacaktr. Boyutlar ve z iyice anlalp betimlenebilmi
bir dnem deildir. 18. yzyl Balkanlar ve bugnk Trkiyenin Avrupa ticaretine, kltrne ve
politikasna ald bir ad. Trk asll okumu tabaka da imparatorluun dier din ve etnik gruplarna
mensub okumular gibi Bat kltrne ve dillerine almt. rnein, Fenerli Rum aristokrasisinden,
Paduada yetien Mavrokordato kardeler, Neo-Aristotelien bir dnceye sahibdiler. stanbulda bulunan
gelecein Eflak Beyi Dimitri Cantimir bunlarla yakn ilikideydi (in ilginci Nikolo Mavrokordato,
Cantimiri ayn grevde izleyeceini aklna bile getirmiyordu.) Grubun bat ve dou dillerinde, Trk ve
Bat musiksinde bilgisi ve almas vard. Kendilerine Nefiyolu adnda, Bat dillerini ve Latinceyi de
bilen bir Osmanl beyzadesinin katldn biliyoruz. Bu grubun dnda dnemin tarihilerinden Hezarfen
Hseyin Efendi, Dou dilleri dnda Latince ve Yunancay da bitirdi. Kendisi Yunan, Roma ve Bizans
ieren bir dnya tarihi kaleme almakla meguld. stanbula gelen L. F. Marsigli ve A. Galland gibi kitab
dknlerini hayran brakan bir bilgisi ve kitab koleksiyonu vard. Dnemin ilgin tiplerinden biri de;
eski Galata kads, Yanyal Hoca denen Esad Efendiydi. i gc brakm, brahim Mteferrika
matbaasnda musahhih olmutu. Yunanca ve Latince biliyordu. 18. yzyln sadrazamlarndan Ragb Paa
iire ve aire Fitnat Hanma dknl yannda, Bat bilimine de dknd. Garb dillerinde Voltaireden
yaptrd tercmeler yannda, Newtonu da okuyup bir erh yazmt. izgi devam ediyor. 19. yzyl
banda medreseden yetitii ve ulema ailesinden geldii halde, medreselilerden nefret eden anizade
Ataullah Efendi bu gelenein rn olan bir kiilikti. anizade bizdeki aydn geleneinin ban eker. Bir
aydnd; nk bilinli olarak yaad kltrel evreyi deitirmek istiyordu. Evindeki toplantlara
Beikta Cemiyyet-i lmiyyesi ad verilirdi ki, bir nve akademi veya salon kurumuydu. Dnemin
ulemasndan kazasker payeli Kethdazade Arif Efendi, medrese bilgisinin sonsuzluu yannda Bat
bilimine de merakl biriydi ve Bat mziini de severek dinlerdi. Bugn messa dinlemek iin stanbulda

St. Antoine Kilisesini dolduranlarn ncs saylmaldr. Protestan kilisesindeki messalarn abonesiymi.
Kethdazede Arif Efendi bilinli olarak Osmanl okumu snfnn eletirisini, yapsal zaafn ele alan
biridir. Ona gre okumularmz nazm yazp nazm syleyip nazmla dnmekten, nesir gibi zor ve
zengin bir anlatma gemelidir. Nitekim 18. yzylda sathi bir sanayi olarak kurulan matbaa; 19. yzylda
Osmanl Trknn ve dier Osmanl milletlerinin hayatna girdi. Bu hkm sadece Trkler iin deil,
Ermeni, Rum ve Musev cemaatler iin de sz konusudur. Osmanl insan iin nesir, Molirein Msy
Jourdainei gibi gnlk dilin tesinde bir anlam ve anlatm strktr ile elemitir. Dncenin gelitii
bir edebi tr olmutur.
19. yzyln belirgin bir zellii iki dilli Osmanl aydndr. Szn ettiimiz ikinci dil yabanc dil olan
Franszca deildir. Deiik etnik gruptan olan aydnlarn Trkeyi de mkemmel biimde renmi
olmalardr. Tanzimat aydnnn bu tipine rnekler oktur. En arpcs ceddinden gelen Rumcay da
Trke kadar iyi bilen Ahmed Vefik Paadr (dedesi ilk Mslman Divan- Hmayun tercman
Bulgarzade Yahya Efendiydi). Kukusuz Arnavutlukun Fraeri Hanedanndan gelen emseddin Sami,
ilm Trk ve Arnavut tetkiklerine balayan iki dilli ve iki ideolojili bir mnevverdi. 19. yzylda Rumeli
eyaletlerindeki memurlarn birou Trke dnda bir-iki Balkan dilini ok iyi bilirlerdi.[78] Aslnda
Tanzimat, Trk dilinin eitiminin yaygnlat bir dnemdir. Mekteb-i Sultani, Tbbiye, Mlkiyye gibi
kurumlar Trk dilini iyi renen kozmopolit Osmanl brokrasisinin yetitii kurumlard. Esasen Mekteb-i
Tbbiyeye her din gruptan ne kadar renci alnaca, gayrimslim cemaatler arasndaki mnakaadan
dolay; Bbli tarafndan belirli kontenjanlarla tesbit edilmiti. Bbli (Meclis-i Vl) shhatli bir nfus
saym yaplana kadar, gayrimslimlere te bir kontenjan ayrm, bunu eitli gruplara taksim etmi ve
mnakaa zerine sonra Bulgarlar iin de bir grup tesbit etmiti. te bir oran yaygnlk kazanan bir
uygulama olmal ki, Meclisi-i Mebusan ald zaman orada da azann te birinin gayrimslim olduu
grlmtr.[79]
II. Mahmud devrinden beri Yunan ayaklanmas nedeniyle Fenerli Rum aristokrasi gzden dm ve
Bblinin kadrolarna dier gayrimslim unsurlar ve Trkler girmeye balamtr. Ermeni Divan-
Hmayun tercmanlar iinde Sahhak Abro Efendi Osmanlcasnn zenginlii ve yapt telif ve
tercmelerde iktisat ilmine ait Trke karlk bulduu yeni kelimeleriyle tannr.[80] Nihayet, 19. yzyln
son eyreinde eitim reformu geiren Musevler de bu dnemden itibaren Bbli brokrasinin nemli
mevkilerinde grlmeye baladlar. Bu brokratlarn iinde Moiz Fresko gibi rnein branice harflerle
(stad adl) Trk dilinde gazete karanlar, Missalidis gibi Yunanca harflerle Trke mecmua karan ve
roman yazanlar (Temaa-i Dnya, R. Anhegger tarafndan Latin harfleriyle karld), Ermeni harfleriyle
romanlar, iirler kaleme alanlar vardr.[81] Nihayet Baronyan Agob gibi hem Ermenice hem Trke gazete
karanlara da rastlanr (Tadron veya Tiyatro gazetesi) 19. yzyln bu kltrel plralizmi, emseddin
Sami gibi hem Arnavut hem Trk ulusuluunda ayr bir yeri olan, daha dorusu bir Osmanl imparatorluk
ulususu tipindeki aydnlarn da ortaya kmasna neden olmutur.
Osmanl sekini, bu gelimeler sonunda brokraside kozmopolit bir kadro oluturduu gibi, bilim ve
sanat hayatnda da zellikle matbuatta bu yapy sonuna kadar korumutur. ki dilli Osmanl sekinlerine
hayatn her alannda rastlamak mmknd. 1854te Topkap civarnda doan fakir bir Ermeni genci, ald
bursla Mekteb-i Sultanide okumutu. Gelecein Ermeni patrii Ohannes Ararunidir bu kii.[82] Mektebi Sultani, Tbbiye gibi eitim kurumlarnn kadrolarnda, Bulgar, Rum, Ermeni, Arnavut, Maruni
genlerine her zaman rastlanyordu. zellikle Hamidiye devrinde Arab vilayetlerindeki genlere verilen
bu eitim imknyla, Arablar arasnda da Osmanl patriyotizminin yaylmas amalanmtr. Bu gibi
giriimlerin ulusuluun sonularn nleyemedii aktr. Ama kltrel plnda bir Osmanlln
yerlemesini salamtr. Nitekim imparatorluk daldktan sonra da Bulgaristanda Romanya da, Arab
lkelerinde Osmanl eitiminden gemi, Trke bilen bir brokrasi brakt, imparatorluk hayatn

Osmanlclk, slmclk ve ulusuluk gibi akmlarn atmasyla kapad. Bizzat Osmanl elidi bu
kavgann iinde yer ald. mparatorluun dalmasn nlemek isteyen muhalefetin yeleri daha ok Trk
unsur arasndan kmtr. Kozmopolit brokrasi ya resm muhalefetin ve iktidarn taraftar olmutur ya da
ulusu akmlara mensub olmutur. Ama bu arada Osmanl patriyotizmi iin mensub olduu etnik ve din
grubun ayrmc isteklerine kar kanlar da vardr. Londra sefiri Kostaki Muzurus Paa bu tip Osmanl
patriyotlarndand. Atina elilii srasnda, Yunan ulusularnn nefretini kazanm ve sakatlanmasna
neden olan bir suikasta maruz kalmt.[83] Genellikle Osmanl elidi ulusu eilimleri olsa bile ilk anda
federasyondan te bir program dnememektedir. 1860larda Bulgar gizli ihtill komitesi AvusturyaMacaristan modeli zerinde federatif bir model ngren ilk anayasa teklifini getirmiti. O kadar ki
tamamyla yabanc lkeden gelen Siyonistlerin bile federatif, hatt sadece idar muhtariyetten tede bir
program ngremeyen gen liderleri Osmanl eitiminden gemeyi ve Osmanl sistemiyle btnlemeyi
yntem olarak benimsemilerdir. Polonyal David Bengurionun ve baz yandalarnn Osmanl hukuk
mektebinde talebe olmas bu havay aklar.
Kukusuz Osmanlclk, salam tarih uuruna dayanan bir ulusuluk deildi: O pragmatik ve belli bir
corafyadaki geleneklere dayanan bir yurtseverlik ideolojisiydi. Osmanlla mensub bu kozmopolit
elidin ortak bir Osmanl tarihi uuruna mensub olduunu gsteren cidd etdlere ve byle bir uura
dayanan bir tarih yorumunu bulmak gtr. Emperyal milliyetiliin sadece bizde deil, AvusturyaMacaristanda bile en zayf taraf buydu. dar, siyas, iktisad ynden Osmanl birliinin devamn zaruri
gren Butrus el Bustani, Tahtavi, Kavvakebi gibi Arab aydnlarnn tarih yorumlar tamamen anti-Trk ve
rka dayanan bir Arab ulusuluuydu.
Osmanllk bir mddet iin basit halk tabakasna da sirayet etmitir. Fevzinin Tuh-fetl-Uakna
benzeyen manzum lgatlerin says kalabalktr. Bunlar nazm biimde Trklere Ermenice ve Rumca;
Rumlara Trke retmeyi amalar. Elit zmrenin Bat kltrnden edindii asar- atika dknl,
Bat sanatna yaknlk da ortak bir faaliyet yaratmtr. Bu alanda Osmanl sekini din ve etnik farka
bakmakszn ayn ama iin almtr denebilir. Sisam Beyi (Kife?) Bbliyi adalardaki eserleri
toplayp stanbulda mze amaya tevik ediyordu.[84] Girit mutasarrf Kostaki Adossides Paa ile Konya
Valisi Abdurrahman Paa antika eser toplamakta deta ba ekiyorlard.[85] Sava Paa, Rum Ortodoks
olmasna ramen nemini halen koruyan slm hukuku zerinde nazar bir eser yazmtr. Serkis Karako,
Aristari Bey antlama ve hukuk metinlerini kodifiye etmekte byk aba gstermilerdir. Uluslarn
birbirini yedii Makedonyaya bile baz hlde sarslmaz ittifaklar da kurulmutur. Makedonya
ihtillcilerinden van Mihajlov 1934te Trkiyeye snm ve drt yl Trkiyede yaamt.
II. Merutiyet devrimi Osmanl vatanseverliinin adn koyarak tarih sahnesine kt. Ama kanlmaz
olaylar imparatorluu paralad ve ulusuluklarn dneminde Osmanl sekinleri sahneden ekildiler. Bu
ortamda Trk ulusuluunu en geciken ulusuluktur gibi deerlendirmek, henz siyasal edebiyat ve hatt
siyasal rgtlenme tarihimiz yeterince aydnlanmadndan pek hazrc bir hkm olur. Ancak son devir
Trk aydnnn Osmanl yurtseverliini ister istemez srklemek zorunda olduu da bir gerektir.

Tanzimat Adam ve Tanzimat Toplumu[*14]


Keecizade Fuad Paaya atfedilen bir nkte vardr; muhaliflerinden mra bir kii, Bblinin parke
denerek geniletilen caddesini ver ve pek mnasib bir i yapldn syler. Paa da, bize atlan
talarla dettik cevabn verir. Gerekten de Tanzimat yneticilerine ok talar atlm, onlar da bu
talar bir devri bina etmek iin kullanmlardr. Ilml ve uzlatrc bir yol izleyerek kar grlleri
bile plnlarn gerekletirmek iin hizmete aldlar. Onlara gre bugnn muhalifi yarnn alma
arkadayd. Tanzimatn nc kadrosu, hem geldikleri meslek ve dnya gr hem de toplumsal
kkenleri bakmndan birbirine benzemeyen kiilerden oluur; aralarnda bir uyum vard, ama birlik
olduu sylenemezdi. Bbli diktatrlerinin birbirleriyle ekimeleri baz zaman parlamenter Avrupa
rejimlerindeki iktidar ve muhalefet partilerinin srtmesini aratacak derecedeydi. Ahmed Cevdet Paa
gibi Sleymaniye Medreselerindeki dik bal softalar mat etmi medrese bilgini ile sefarethanelerde
yetimi Reid Paa, arbal l Paa ile nktedan ve lfn saknmaz Fuad Paa hep birlikte bir devri
yaratmlardr. Tanzimatlar, 19. yzyln ortalarnda reformlarn geleneksel bir devletin kadrolaryla
eitli dil ve dinden gruplarn att bir ortamda yrtmek zorundaydlar. Muhalifleri oktu; ama hi
kimsenin burnunu kanatmadan, zgrln kstlamadan eski bir imparatorluu adalama yoluna
kardlar.
Tanzimat hareketini baz ada yabanc gzlemciler legislation yani yasama faaliyeti olarak
yorumlamlardr.[86] Gerekten de Tanzimat hareketi, kanun egemenliini kurma ve ynetimi yeniden
dzenleme olarak grlyor ve anlalyordu. stelik Tanzimat hareketini byle niteleyenler sadece
Avrupal gzlemciler deildi, Tanzimat nderlerinin kendileri de giriimlerinin amacn ve yntemini ayn
biimde deerlendiriyorlard. Tanzimat hareketi bir devrimin atmosferini ve dnya grn tamyordu.
Tanzimat yneticileri kiiliklerinde tutuculuk ve pragmatik reformculuu birletirmi, dnya grleri,
davran biimleri ve politikalaryla 19. yzyl Osmanl toplumundaki yeni insann tipik temsilcileri veya
ncleri olmulardr. Ancak bu yeni Osmanl tipinin byk lde eski toplumdaki Osmanl efendisinin
yaam tarzn, dnya grn bilinli biimde devam ettirdii de aktr.
Mustafa Reid Paa, Ahmed Cevdet Paa, l ve Fuad Paalardan oluan Tanzimat drtls, iktidar
tutucu ve grnte reformcu bir kadrodan devraldlar. Bu devir-teslim, eskilerin gzden dmesi ve bir
keye itilmesiyle gerekleti. Temkinli, hatt rkek Mehmed Emin Rauf Paa yeni dneme uyum
salayamamt. Paa genliinde, ilk sadrazaml srasnda, reform giriimleri yznden Halet
Efendinin kkrtmasyla Sultan Mahmudun hmna uram ve son anda padiah, paann yakklln
kastederek kallv kendisine pek yakyor."[*15] diye cann balamt. htiyar M. Emin Rauf Paa
radikal giriimlere kar isteksizliini; artk bu llv bizi kurtaramaz, szyle ifade ederdi. Tanzimat
dneminin eledii dier devlet bykleri, elli be yldr nezaret rtbesini tayan ve eyhl-vzera
denilen Hsrev Paa, birbirlerinin kuyusunu kazan Akif Paa ve Pertev Paa gibi vezirlerdi. Hsrev Paa
gizli bir tutucuydu, Mehmed Ali olayndaki gelimelerde hrsnn ve hatalarnn pay grldnden
Tekirdaa srgne gnderildi. Akif Paa ise rakibi Pertev Paann katline neden oldu. Bu son kanl
entrika idi ve Pertev Paa siyaseten ve resmen katledilen son Osmanl veziri oldu. Pertev Paadan sonra
Akif Paann da yldz snd ve srgne gnderildi.[87] Artk meydan Pertev Paann yetitirmesi olan
ve yeni devrin politikacs Mustafa Reid Paaya kalmt.
Reid Paa, Sultan Mahmud dnemi Bbli brokrasisinin gen yelerindendi. Kaleme ald
belgelerdeki yaz ve anlatm padiahn houna gitmi, koruyucusu Pertev Paa tarafndan padiaha
vlmt. Buraya kadar klasik Osmanl kalemiyye snfnn yetenekli bir yesiyle kar karyayz.

Reformcu hkmdar bu yetenekli gencin Franszca renmesini ister; ite Reid Bey padiahn bu emrini
yerine getirdiinde, artk yeni devir brokrasisinin ncs olacak bir kiiliktir. rendii dille d
dnyay tanmtr. Bblide sratle ykselen Reid Bey, 1834te Paris elisi, sonra Londra elisi,
ardndan hariciye mstear ve az sonra da vezirlik rtbesiyle hariciye nazr oldu. II. Mahmudun
lmnde hariciye nazrl stnde kalarak Londra elisiydi ve dner dnmez Tanzimat Fermann ilan
ettirdi.[88] 1857de 61 yanda lene kadar be kere Osmanl devletinin sadrazam olmu, hariciye
nazrl, valilik, Meclis-i Vl, Meclis-i Tanzimat reislikleri gibi Bblinin yksek grevlerinde
bulunmutu. Tanzimat dneminin dier nlleri de onun getii yolu izlediler. 19. yzyln yksek
brokratlar, bugn sadrazam, yarn nazr, br gn vali, sonra gene sadrazam olabilirlerdi. Ama her
grevde devlet ynetimini ok yakndan etkiledikleri bir gerektir. l ve Fuad Paalarn daha sonra
Midhat Paann, Ahmed Vefik Paann yaam izgilerindeki bu paralellik 19. yzyln devlet
adamlnda kurumsallam bir gelenek gibiydi.
Reid Paann yanda Ahmed Cevdet Paa daha ilgin bir hayat izgisine sahibdi. Yz yl nce
yaasa, ilmiyye snfnn en nde gelen yelerinden biri olarak kalacak Cevdet Paa; ilmiyye snfndaki
yksek rtbesinden, yani kazaskerlikten mlkiye snfna gei yapm, vezir olmutu. Osmanl tarihinde
ilmiyye snfndan mlkiye snfna gei yapanlar az da olsa vard, fakat byle yksek bir rtbeden gei
tek olaydr[89] ve Tanzimat reformlarnn ilmiyye snfnn gc ve dnya gr aleyhine gelitiini ve
laik brokrasi ve dnya grnn berikilerin nne getiinin canl bir rneidir. Cevdet Paa, Tanzimat
dneminin yeniliki heyecann veya d dnyaya dnkln deil; tutuculuunu, lmlln temsil eder.
Btn yazdklarnda ve dncelerinde Ortodoks bir Snni-Hanefi olduu aktr. slmiyet onca hibir
reformu gerektirmeyecek kadar stn bir dzen getirmitir. lk mderrisliinde Sleymaniye
medreselerinin saldrgan ve az kalabalk softalarn susturup sayglarn kazanacak kadar bilgisi
glyd. Laik brokrasiye gei yapmadan nce Franszcay rendi, Avrupa hukukunu gya rendi,
Hammer tarihini okudu. Yazd tarih eski vakanvislerin yntem olarak ilerisinde, ama ada
tarihiliin ok gerisindedir. 18. ve 19. yzyl balarnda Balkanlardaki ulusalc hareketleri Arabistan
Vahabilerinin isyann nasl deerlendirdiini biliyoruz, ama bunlara bakarak Cevdet Paay saf veya
ann ok gerisinde bir adam olarak nitelemek de mmkn deildir. Paann ynetici olarak yazd
tefti raporlar, hazrlad nizamnameler, zaman zaman tarihiliinin ok tesinde bir gzlem ve
deerlendirme yeteneine sahib olduunu gsterir. Cevdet Paa 19. yzyln her bildiini ve dndn
yapmayan, srrn mezara gtren devlet adamlarna tipik rnektir. Bizzat kaleme ald Tarih-i
Cevdetteki bilgi ve yorumlar, eserin dier basksnda karlm veya deitirilmitir. Nedeni resm
sansr deil, paann kendi sansrdr. Cevdet Paa, yneticilik sz konusu olduunda tutuculuuna
ramen grlerinden taviz vermeye ekinmemitir. Bu tutumu eyyamclndan deil, Tanzimat adamnn
hikmet-i hkmet anlayndan ileri gelir. Akll, bilgili Cevdet Paa, kart olan l ve Fuad Paalar
eletirirken zaman zaman ly karp galiz bir slb kullanr. Reid Paann devlete ok adam
yetitirip, l Paann ise adam yetitirmek yle dursun, yetiecek adamlara engel olduu sloganyla
sze girip, Reid Paann tercme odasnda gayrimslim memur tutmadn, l Paann ise oraya
Ermenileri doldurduu gibi szlerle eletirilerini srdrr. Fuad Paann ise familyasnn rz- namusu
konusunda lubali olduu dedikodusunu da yapar. Bu lubaliliin nedeni ona gre Fuad Paann
kaynpederinin Nuseyr taifesinden olmasdr.[90] Gerekte yaamlar ve familyalarnn yaam tarzlar da
birbirinden pek farkl olmad halde, Cevdet Paa medreseliliine ramen tek kadnla evlilik taraftardr
ve eine yazd mektublar duygu doludur;[91] Cevdet Paa, grup ekimesinde ii lszle vardrm
grnyor. Ne var ki ayn adamlar bir vilayetteki ayaklanmann bastrlmas veya falan kurumun yeniden
dzenlenmesi gibi sorunlarda bu tr ekimeleri bir yana brakr ve birbirleriyle ayn masann etrafna
otururlard. Cevdet Paann Avrupa tarihi ve hukuku olanndaki bilgisi; Dou tarihi, slm felsefesi ve
fkh alanndaki geni bilgisini ancak ssleyecek derecedeydi. Bu bilgileri muhafazakr tezlerini

savunurken kullanrd. Ahmed Cevdet Paa zellikle Reid Paaya sadk olduundan ve devrin gereini
anladndan Tanzimat hareketine hizmet etmitir. Ancak bazen taknd taassub ve saldrganl da aan
slbu nedeniyle, Tanzimat hareketinin ve her trl yeniliin karsndaki evrelerin benimsedii tek
Tanzimat devlet adam oldu. Cevdet Paann kz Fatma Aliye Hanm kaleme ald Cevdet Paa ve
Zaman adl kitabda[92] Mustafa Reid Paa ve Cevdet Paa ikilisiyle l ve Fuad Paalar arasndaki
ekimeyi, ikincilerin Fransz politikasna taraftar olmalarna balar. Fatma Aliye Hanmn bu vehmi,
kendisini okuyanlar ve okuyanlarn yazdn okuyanlar bugne kadar yanltmtr. ngiliz veya Fransz
politikasn kullanmak gibi hner, daha dorusu hner gsterisini Tanzimatlar sk sk tekrarlamlardr;
ama ileri bir elilie kaplanarak yrtmedikleri aktr. Cevdet Paann kz Fatma Aliye Hanm
Tanzimat dneminin aydn kadn tipine bir rnektir. O devrin aydn gruplaryla grr, zellikle diplomat
elerini veya stanbulu ziyaret eden sekin yabanc hanmlar evine davet eder, davetten ve
konuulanlardan hkmeti haberdar ederdi. Glnar Hanm diye bilinen Rusyal Kontes Lebedov(a) da
Yldza jurnal edilen bu tr ziyaretilerdendi.[93]
Tanzimat insan yzyllar boyu kmsenerek baklan Beyoluna adm atmt. Lamartinenin tara
kasabalarna benzettii szde k semt Beyolu, ta binalaryla stanbulun ahap mahallelerine tepeden
bakard. Avrupaya zenen aydnlarn bulutuu yabanc kitabclar, Avrupa mamult satlan
maazalaryla Beyolu; stanbullu Trkn yaamnda Avrupaya aralanan bir kapyd. Kafeleri,
restoranlar ve otelleriyle nihayet apartman hayatyla, stanbullu Beyoluna ok sonralar tanmaya
balad. Tanma artp Beyoluna ayrlan saatler ve gnler oaldka Beyolu da tiyatrosuyla, tketim
zevkiyle, sefahatiyle Avrupa taras olmaktan kp Osmanllat.
Tanzimat grubun alafranga sadrazam olarak bilinen Mehmed Emin l Paa, Msr ars esnafndan
bir attarn oludur. Attar akamlar arnn kapsn da kapattndan muhalifleri, kendisine bevvabn
yani kapcnn olu derlerdi. Diktatr sadrazam tarihteki bir dier diktatr sadrazamla karlatrarak
yeren airin talamas nldr.
Kapczade ile Kprlnn fark budur,
Birisi ald Giridi, birisi verdi bugn...[94]
Gerekte Giriti vermemi, o gnn koullar iinde, kurtarm saylrd. Diplomasi mesleine Reid
Paa gibi yan gei yapmt. Franszcay kendisi renmiti, ksa srelerle Viyana ve Londra
eliliklerinde almt. Reid Paann elinden tutmasyla Londra eliliine, sonra hariciye
mstearlna tayin edilmi ve o sadrazam olunca da hariciye nazr olmutu. Be kere sadrazamlk, sekiz
defa hariciye nazrl yapt. zmir, Bursa valiliklerinde bulundu. Bblinin Reid Paadan sonra ikinci
diktatr o oldu, amma Bbliyi de sarayn ve btn lkenin diktatr hline getirdi. Sadaret makamna
Sultan Abdlaziz bile sayg gstermek zorundayd, protokolde ve resm ilikilerde Bbliyi temsil eden
kendisine kar, en hafif saygszla kesinlikle msaade etmezdi. l Paann sadrazaml srasnda
ynetim ve hukuk alannda Tanzimat dneminin en kalc dzenlemeleri gerekletirildi. Bu reformlar
gerekletirilirken Avrupallarn oyununa gelinmedii, tersine lkenin asker ve mal zaafna ramen
Avrupa mdahalesini en aza indirecek bir yntem izlendii grlr. Bu arbal, dnerek eyleme geen,
en ar kararlar ve cezalar bile souk bir tebessmle belli eden adamn yakn alma arkada,
nktedan, deli dolu Fuad Paayd. nl ulema ailesi Keecizadelerden geliyordu ve tb renimi
grmt. Fransz dilini kelime oyunlar ve nkteler yapacak kadar iyi bilirdi. Ani karar ve
uygulamalarna ramen 1861 Suriye olaylarndan mlteciler sorununa varncaya dek, btn glklerin
ustaca zmnde pay byktr. l Paayla akrand, ama onunkinden ok farkl bir toplumsal evrede
yetimiti. Birbirine zt karakterdeki bu iki adam birbirleriyle ayn politikay izlediler. Daha dorusu l
Paa, Ahmed Cevdet Paa gibi frenleyici bir adamn bulunduu ortamda Fuad Paadan vazgeemezdi.

l ve Fuad Paalar ynetimde birbirlerinin srekli halef-selefi olan ayrlmaz bir ikiliydiler.
Tanzimat brokrasisinde ilikiler henz anonimlemekteydi. Klasik Osmanl brokrasisinde aday
memurlar kaleme rak olarak girdiklerinde kendilerine meslei reten amire bir usta, bir baba gibi
balanr, birlikte alp ykseldikleri akranlaryla kurduklar kardelik ilikisi hayat boyu srerdi. Bu yz
yze ilikilerin modern bir kurumsallama iinde zamanla kaybolaca akt, ancak Tanzimat
brokratlarnn ilikilerinde ve gruplamalarnda eski gelenek ve etiket devam etmitir, hatt resm
yazmalarda bile bunu gzlemek mmkndr. Bir sadrazam, mabeyin baktibine yazd arz tezkiresinde
eer byle bir yaknlklar varsa devletlu atfetlu olum efendim hazretleri veya karnda- aazz-u
ekremim-en sevgili kymetli kardeim gibi bir hitabda bulunurdu. Resm belgelerdeki literatre kadar
yansyan bu eilimin politika ve ynetimdeki gruplamalarda balca etken olacana kuku yoktu.
Tanzimat brokrasisinin yabanc dil bilen, d dnyay izleyebilen yetenekli yeleri yannda yeni devrin
kltrel atmosferine, alma yntemlerine uyum salayamayanlarn da oka bulunduu aktr.
Bylelerinin iinde yabanc dili yanl yazp konuanlar, koltuunun altnda lf ola Franszca gazetelerle
dolaanlar, kayrld grevlerde gln iler yapanlar boldu. Ahmed Midhat Efendinin Felatun Bey ve
Rakm Efendi, adl roman, 19. yzyln modernleen brokrasisinde gerekten becerikli, okuyan ve
yabanc dil renen Rakm Efendiyle, tembel, gsterili ve yeni hayat yzeyden taklid eden Felatun
Beyin kiiliklerinde bu iki tip memuru konu almaktadr. Felatun Bey tipi memurlarn canl rnei o
devrin hariciye terifatlarndan Kmil Beydi. Franszcasnn glnl ile tannm olanlardand.
1867 ylnda yeni kurulan Beyolu Altnc Belediye Dairesi Reisliine tayin edilmiti. Fuad Paann
bacana olduundan, yeteneksizliine ramen bu gibi grevlere kayrlrm. Kmil Bey, devrinde Frenk
mukallidi diye bilinirmi.[*16] Franszcay az bildii halde devaml Franszca deyimler kullanmaya
alrm, iler atallat demek iin les faires sont devenue fourchette veya Ol babda irade
efendimindir- cette porte lirade est monseigneur gibi gln evirileriyle nlym.[95] Tanzimatn
bandan beri brokrasi yeleri ve paazadeler arasnda Kmil Bey gibileri; yenilie kar tepki duyanlar
tarafndan devaml hicvedilmitir ve hlen hicvedilmektedir. Bu nedenle siyasal edebiyatmza yerlemi
bir deyim olan Tanzimat tipi, Tanzimatlarn sadece bir grubunu, daha dorusu ikinci snfn meydana
getirenler iin kullanlabilir. Gerekte Tanzimat tipi, bizim toplumumuzda kendi kendini yetitiren,
eletiren ve yeni ufuklar aramaya balayan insann ilk rneidir. Tanzimat insannn oluumunda gelenein
pay vardr, ama gelenei deitirme gelenei, Tanzimatlarla balamtr denilebilir.
Budapetede Tuna kysnda irin bir meydan Jozef Bm adn tar. Meydanda General Jozef Bmin
bir heykeli vardr. Macar halk,1848de Kossuthun nderliinde Avusturyaya kar balattklar
cumhuriyeti devrime gnll olarak katlan Polonya lejyonu komutannn ansna bu heykeli dikmi ve
kran borcunu bildirmitir. General Jozef Bm, Osmanl ordusunun nl Murad Paasdr. Osmanl
lkesine snan Polonyal, Macar ve talyan devrimci birliklerinin bir ksm geriye yurtlarna veya baka
lkelere gitmi, bir ksm da din deitirip Osmanl hizmetine girmilerdi. Bu yeni Osmanllar, 17.
yzyldan beri Alman prensliklerinde, Rusyada grld gibi orduya ve sivil idareye hizmet sunan
baka lkelerin maceraperest kk asilzadelerinden ok farklydlar, yeni lkelerine derin bir ballkla
hizmet etmiler, Tanzimat reformlarnn yrtlmesine yetenekleriyle katkda bulunmulardr. Bir bakma
1930larda Nazizmden kaarak Trkiyeye snan Alman bilim adamlarnn niversiteye yaptklar
hizmete benzer bir durum sz konusudur. Ancak 1849 Polonya-Macar mltecileri, sadece Osmanl
ordusuna deil, sivil brokrasiye ve kltr hayatna da yararl hizmetler sundular.
Ordusunun kuruluu tamamlanmam ve reformun getirdii sanc ve skntlar iindeki Osmanl devleti,
Avusturya ve Rusyann basklarna ramen mltecileri geri vermedi. Sultan Abdlmecid; Tuna
kysndaki kalelere snan ve bata Kossuth olmak zere btn Macar hkmet yelerinin, Polonya-

Macar komutanlarnn bulunduu binlerce kiiye, kendilerinin ve ailelerinin hayat ve ereflerinin teminat
altnda olduunu, istedikleri lkeye gidebileceklerini, Osmanl hizmetine girenlerin de rtbe ve
mesleklerine uygun grevlere atanacaklarn bildirdi. General Kmety, General Bm (Murad Paa), Bordy,
Przyenski, Czaikowsky (Sadk Paa), Vimety (smail), Zanitski (Osman), Stein (Fernat), Nemegyis,
Borzecki (Mustafa Celleddin Paa) gibi yksek rtbeli Polonyal ve Macar subaylar, din deitirerek
Osmanl hizmetine girdiler.[96] Dinini deitirmeden Tuna kylarnda kalan veya Haleb ve Ktahyaya
yerletirilen kk rtbeli subay ve erlerden Osmanl sanayisinin ve tarmnn gelimesine yardmc
olacak birok uzman kt. Topuluktan haritacla, matematik eitiminden veterinerlie veya ressamla
kadar 19. yzyl Osmanl hayatna birtakm yeniliklerin girmesinde mltecilerin pay olduu aktr.
Bizzat Midhat Paa, Tuna vilayetindeki sanayi mekteblerini Polonyal-Macar mlteci retmenler
sayesinde aabilmiti. II. Mahmud dneminden beri Osmanl ordusu zellikle Prusyadan uzman
getirtiyordu. Ancak bu Prusyallarn reforma ne derece canla bala hizmet ettikleri phelidir. 1830
devrimi srasnda nce ngiltereye snan sonra Osmanl lkesine gelen General Skrzanowski ve
maiyetindeki iki Polonyal subayn Osmanl hizmetine alnmasn Avusturya, Rusya ve Prusya iddetle
protesto etmilerdi. Prusya elisi Knigsmark, bu olay zerine Prusyadan asker uzman yollanamayaca
tehdidini savurmutu.[97] Osmanlya gerekten hizmet edenler byk devletleri rahatsz ediyordu. Bbli,
1831de srgndeki Polonya hkmetini, yani Polonya Mill Komitesini tanm ve komitenin Bbli
nezdindeki temsilcisine eli muamelesi yapmt.[98] Polonez ve Macar asll Osmanl paalar ve
memurlar sadece kendileri deil, evlilik yaptklar ve akraba olduklar evreye de yeni bir hayat tarz
getirdiler. 19. yzyln Osmanl yksek snf arasnda ulusalc bir Batllama bu evrede balad.[*17]
19. yzylda stanbul ve byk liman ehirlerinde yeni bir hayat balad. Bu yeni hayat tarz, sadece
kgir konaklar, Avrupa mobilyas ve alafranga sofra adab olarak zetlenemez. Kadnlar eitim
gryordu. Gazete ve dergi okunuyordu, asl nemlisi roman okunuyordu. Ka-g byk lde devam
etmekle beraber, yksek snfn kadn toplum hayatna giriyordu ve gezinti yerlerinde kadn-erkek flrt
balamt. Baz tekkelere kadnlar da devam ediyordu.
Toplumda hareketlenen, renklenen bir hayat yannda, eskisinden farkl organize bir mistisizm de
balad. Devlet tekkelerin eyhlerine maa balatyor, yiyecek ve tamirat yardm yapyordu; bir taraftan
saylar artan tekkeler ve mridlerle birlikte stanbulda meyhane says da artmaktayd. Sonra punch
iilen dkknlar, balo denen batakhaneler... Alkol keyfiyle, yin cezbesi bir arada her snf halk
sarmaktayd. Eczane ve doktorun yannda eski gelenekler de sryordu. stanbul halk Beyolundaki
hekimden, frkye tanr olmutu. mparatorie Eugenie stanbuldayken Kksu Kasrn Sultan
Abdlazizle ziyarete gitmi, padiah, imparatorieye kolunu vermiti. Bu manzaray ayrda toplanp
seyreden kalabalk arasndaki alafranga zevat, ikisini, kol kola grmekten pek memnun olmutu.
Boazdaki mehtab sefalar, sayfiyedeki kklerde kadnl erkekli saz-sz meclisleri tutucu evrelerin ve
Ahmed Cevdet Paa gibilerin dedikodu ve eletirilerine neden oluyorsa da, yeni hayat, bildii gibi devam
ediyordu. Alafrangalk laik eitimin ve laik brokrasinin derece derece benimsedii bir hayat tarzyd.
Eski devirde ince yaam, ulema snfnn byklerine zgyd; imdi ise sivil brokrasi modern ve pahal
yaam biimine nclk ediyordu.
Tanzimat aydn Avrupaya almt. Avrupann ilk anda bir manirismele gelmesi doald. Kalp
deitiren her toplum gibi, Osmanllar da maniriste bir dnemden geiyorlard. Rnesans kltrne
geen Orta Avrupann 15-16. yzyllar ve Avrupallaan Rusyann 18. yzyln, Trkiye 19. yzylda
yaad. Bir uygarlk evresine girme aamasndaki toplum, model ald toplumun kendine gre bir
resmini izer; o uygarlkta ve hayat tarznda kendine gre demirleme alanlar, referans noktalar saptar.
Kukusuz, 19. yzyl Franszna kendi toplumunun betimleyici ve belirleyici noktalarn sorsak; Tanzimat
brokratnn Avrupa toplumu iin izdii betimleyici ereveden ok daha farkl cevablar alrdk. Bu gibi

farkllklar 19. yzyln yerli ve yabanc literatrnden tarayp saptamak da mmkndr. Manirisme
kabuk deitiren toplumun fertlerinin model resme gre edindikleri bir tr teatralitedir. 18. yzyln
Avrupal soylusu karsyla baloya gitmeyi su imek gibisinden bir olay olarak grrd. Oysa Byk Petro
devrinde Prens Menikof bu davranyla yeryzne inen bir inklb ilh gibi gururlanr, bir baka soylu
ise homurdanrd. O yzden uzun zaman ar sarayndaki balo ve soirler bir amatr oyunu gibi balayp
profesyonel bir rezalet hlinde bitmitir. Baz alkanlklar alkanlk hline gelmeden yaplyordu.
Davranlarn amac deil, dzenlenii mhimdi; 1847 Hazirannda o dnemin nl virtz Feren Liszt
stanbula geldi. Avrupa saraylarnda dinleyicilerin kabalklarna kar kapris ye hrnlkla cevab veren
byk mzisyen, Osmanl sarayndaki dinleyicilerinin dinleme adab ve vakarna hayran olmutu. Sultan
Abdlmecid, Avrupa mziine ve operaya hayrand. Eitimini grdnden deil, grmedii, zledii
dnyann atmosferine mzikle bir giriti bu. Bat edebiyatnn ilk rnleri evriliyordu. Siyas, ilm bilgi
ve yorumlar iin deil; dorudan doruya hayata yeni giren bir enin, Franszcann slb ve dil
bakmndan kusursuz rneklerini nce mtercim benimsemek, sonra da tantmak amacnda olmalyd.
1859da Yusuf Kmil Paa Fnelonun Telemaquen, sonra inasi, La Fontaine, Racine ve Lamartinei
eviriyordu. Mnif Paa, Voltaire ve Fnelon evirileri yapt. Saray ve Bbli, Batda kaleme alnan
dnya tarihleri iinde Osmanl toplumunun nasl yorumlandyla ilgileniyor, olumlu grlen eser
sahibleri taltif ve tevik ediliyordu. Avrupa diline, bilimine, tekniine kar henz btncl ve tartmac
olmaktan ok, pragmatik bir yaklam sz konusuydu, ama bu fazla sren bir tutum olmad.
Osmanl aydn Batya dnp Douyu terk mi ediyordu? 150 yldr tartlan bu soru veya stnde
durulan bu iddiann ne derecede geerli olduunu da dnmek gerekir. Aslnda Tanzimat aydn, Batnn
edebiyat, dncesi, mziine ynelirken; Dou kltrn de gemi yzyllardaki Osmanldan daha
sistematik ve cidd bir ilgiyle incelemekteydi. bn-i Haldunun Mukaddimesi 18. yzyl sonunda Pirzade
Mehmed Sadk tarafndan evrilmi, Ahmed Cevdet Paa da 6. blmn bu sralarda evirerek, eser
Trkeye kazandrlmt. Klasik Arab ve ran edebiyatnn Trkedeki en iyi tercme ve erhleri 19.
yzylda yaplmaya baland. III. Selim, II. Mahmud ve Tanzimat dnemi boyu, Trk musiksi en nemli
deimeleri geirdi ve parlak an yaad. Kulaktan kulaa geen besteler dnemi kapand. Edhem Paa
ve Msrl Halim Paa koleksiyonlar gibi derlemelerle musik eserleri dzgn kayt ve korunma altna
alndlar. Osmanl vakayinamelerinin neri, eski tarih eserlerine cidd zeyiller yazlmas, nmizmatik
tetkikler, dzgn ariv kurulmas da bu yzyln faaliyetidir. Tanzimat aydn gelecee ynelik bir tarih
bilincine sahib olmaya balamt ve kltr mirasn da bu anlamda deerlendirmeye balad
grlyordu.
Hayatn hareketlilii, deien toplumun yaratt yeni artlar, yeni imknlar; gen brokrasinin nnde
alan yeni ufuklarn, grkemin, renklenen yaamn etrafndaki iktidar kavgasnn getirdii yorgunluk,
mistisizme ilgiyi de artrd. Tekkeler doldu, boald, tasavvuf dnce ve tecerrd, sekinlerin hayatnn
bir blmnde yer etti. 19. yzyl sekinlerinin ocuklar piyano hocasnn, Fransz mrebbiyenin
eitimine teslim edilirken; ailenin intisab ettii tarikat eyhinin eli de ptrlrd. Bu karmaklaan
renkli ortamda bir Dou-Bat sentezi mi douyordu? Hayr... Byle bir sentezin zlemi ve tartmas uzun
bir sre sz konusu bile olmad. Gzel olan, gerekli olan her ey denenmeli, alnmal, renilmeliydi.
Reform ann pragmatizmi yerini ideolojiye, tartmaya, daha sonra brakacaktr; benzer eitimden
geen, benzer hayat tarzna sahib insanlar, ayn kavramlarn etrafnda, slm, Osmanllk, Batclk,
Trklk gibi dncelerin kavgasn yapmaya balayacaklardr.
Osmanl aydnlar medreseli-mektebli diye ikiye ayrlmt. Yava yava mektebli ve alayl ayrm da
balayacakt. Diploma ve dzenli eitim 19. yzyl Osmanl adamnn hayatn ilk yllarda etkileyen ve
ayr bir yola sokan iki kuvvetli toplumsal kurumdu. Osmanl aydnnn bu dnemde ok okuyup yazdn
sylemek gt. 1822-1842 arasnda 250 kadar eserin basld, btn Tanzimat dneminde basl kitabn

ancak birka bini gemedii biliniyor,[99] oysa Byk Petro dneminden Ekim devrimine kadar Rusyada
200 bini akn kitab baslmt. Szl kltr gelenei yaamaya devam ediyordu. Avrupa romanlar,
dnrleri okunur, dostlara anlatlr, notlar tutulur, tekrarlanrd. Sivil veya asker olsun, 19. yzyl
Osmanl aydn byk imparatorluu bir ucundan br ucuna gezerek, grerek renir ve erken
olgunlard. Dnce ve davranlarnda sanldnn aksine renklilik ve esneklik vard: Siviller de,
askerler de benzer konular ileyip benzer eyleri renerek laik eitimden geerlerdi. Tara hayatnda
muallim ve zabit beraberlii 19. yzyl aydn eitiminin ve kltrnn temelini ve atsn olutururdu.
Toplumsal ve kltrel deiimin belirli bir xnophobique (yabanc dman) tepki yarattna kuku
yoktur. Ancak 19. yzyl ortalarnda Osmanl aydnlar, Bat hayat tarzna ve Bat kltrne belirli bir
rahatlkla yaklaabiliyorlard. Bu yaklamada o kltrn temeline inmeden onu pragmatik bir tutumla
uygulamann pay olduu kadar, lkenin bamszlnn da rol vardr. Osmanl lkesinde slmclk bile
Bat kurumlarna ve Bat kltrne kar, Hind Mslmanlar, Rusya Mslmanlar kadar pheci ve itici
bir eilim iinde deildi. 31 Mart olaylarnn kkrtcs saylan Dervi Vahdetnin Volkan gazetesinde
ngiliz parlamentarizminin ve demokrasisinin kurumlarn benimseyerek savunduu aktr. Bat
dmanl Berlin Kongresi, Balkan Sava ve Hamidiye Panislmizmi ile slogan hline dnmekteydi.
Bir toplumda deime baladnda bu deiim ngrlen alanlar kadar, ngrlmeyen alanlara da
srar. Osmanl toplumu belki ok kkl bir deiim geirmiyordu, ama modernleme, toplumun her
kesitine ve her kurumuna srad. Osmanl aile yaps ve Osmanl kadn da bu gelimelerin dnda
kalmad.
Tanzimat dneminde Osmanl kadnnn hayatnda kayda deer gelimeler balamaktadr; hayat ayr bir
renge brnmtr. Bu renk deiikliini sadece modadan, gnlk yaamdan, tketim kalplarndaki
farkllamadan, yabanc dil renmek veya piyano almak gibi yeni zevklerden ibaret grmemek gerekir.
19. yzylda Osmanl lkelerinde tarmda, eitimde grlen baz yapsal deimeler ve btn dnyann
yaad haberleme ve teknolojideki devrimin Osmanl topraklarna da yansmas, klasik aile yapsn
byk ehir kadar krsal alanda da yava yava deiim geirmeye zorlayacaktr. Nihayet Ortadou
lkelerinde kadnn zgrlemesi sorunu bu dnemin modernleme ideolojilerinde nemli yer tutar.
slmc modernlemeci akmdan, liberal dnceye kadar btn Ortadou dnrleri klasik ailenin
yaps, kadnn toplumsal yeri zerinde duruyor ve deiiklik neriyorlard. Namk Kemal bu dnemde
kadnn eitlii zerine ilk klar modern slmc bir adan yapyordu.[100] mparatorluun zmir,
Beyrut, Selnik gibi liman ehirlerinde ve Rumelideki baz merkezlerin nfusundaki gze arpan byme
dolaysyla aile yapsnda da modernlemenin balamas kanlmazd. Anadolu ktasnda da, Trkiyenin
sosyal tarihi iin nemli bir deime balamaktayd. ukurova, Amik, Mara yrelerinde airetlerin
iskn nedeniyle gebe nfus yeni hayata gemekteydi. Nihayet yzyln ortasnda Ege blgesi, ardndan
ukurovada balayan monokltrel tarmn yaratt toprak iilii, krsal kesimdeki ailenin geimini ve
yapsn etkilemeye balayan gelimelerdi. Krsal kesimde bu dnm balatan faktrlerden biri de
1858 (H. 1274) tarihli Arazi Kanunnamesidir. Kanunnamenin ok abuk ve etkin bir biimde zel
mlkiyet dzeni gerekletirdiini, hele kk ve orta snf iftlii glendiren etkileri olduunu sylemek
gtr. Ama tarm topraklarnn mlkiyeti ve miras konularnda yenilikler getirmedii de sylenemez. Bu
kanunla ilenen topraklarn tapulandrlmas ve miras yoluyla intikali, ister istemez krsal kesimdeki
byk aileyi paralayacak bir sreci balatt. Bundan baka arazinin miras yoluyla intikalinde kz evlat da
erkeklerle eit pay alacakt ki, bu, hukuk ynden nemli bir gelimedir. Dier yandan krsal blgelerden
lkenin stanbul, Beyrut, Selnik gibi byk ehirlerine yaplan gte de niteliksel bir deiim
gzlenmektedir. Daha nce byk ehre bekr nfus g eder ve ksmen mevsimlik olarak kalrken, artk
eitli nedenlerle aile glerinin balad grlyor. stanbulun surlara yakn kesiminde, Hali
civarnda ilk gecekondulama balamaktayd. Bu olgular ehirleme ve ekirdek aileye geiin

balangc olarak nitelemek abartma saylmamaldr.


Tanzimat dneminin getirdii sosyo-kltrel deiim, hi deilse st ve orta tabaka kadnnn toplumsal
hayata giriini hazrlayan altn bir dnem olmutur. Modern slmc dnrler ok karl evliliinin
kalkmasna ya da snrlandrlmasna ynelik yeni yorumlar getirirlerken, gerek Osmanl lkesinde, gerek
dier Ortadou lkelerinde ve Rusya periferisindeki dnr ve yazarlar eski aile yaps ve evlenme
geleneklerine kar kampanya amlard. brahim inasi Bey modern tiyatromuzun ilk eseri saylan[*18]
air Evlenmesinde biraz naif bir lbla eski evlilik geleneklerini yererken, Azeri dramaturgisinin
kurucusu Mirza Fethali Ahundov ve izleyicileri tiyatro yaptlarnda slm kadnnn kapal hayatn,
pederahi aile dzenini, kz ocuklarnn cahil braklmasn durmakszn yeriyorlard. 1880lerde Rusya
Mslmanlarndan bir grup kadn, lem-i Nisvan adl bir kadn gazetesi kararak feminist hareketi
yaygnlatrmak abasndaydlar. Tanzimat maarifinin en nemli giriimlerinden biri, ortaretim alannda
inas rdiyeleri aarak kz ocuklarnn eitim olanan gelitirmek olmutur. Kz ocuklarnn
saylarnn artmas ve 19. yzyl sonunda eitim derecesinin liseye kadar ykselmesi ise, yeni bir meslek
grubunun ortaya kn salad. Muallime hanmlar... Kadnn alma hayatna girii, Trkiye tarihinde
sanayiden nce eitim alannda olmutur ki, bu gelime gnmz Trkiyesinde kadnn brokrasideki
gl durumunun bir nedenidir.[101]
Tanzimat dnemindeki kltrel almla ortaya kan yeni aydn grubunun yeleri arasnda st snftan
kadnlara da rastlanmaktadr. Cevdet Paann kz Fatma Aliye Hanm, air Nigr Hanm bu tip
aydnlarn prototipidir. Byk kentlerde kadn evin dna kmtr. Boaziindeki mehtab gezilerinden,
Beyolundaki alverilere kadar birok yerde kadnn toplumsal hayata giriini, Tanzimatn devlet
adamlarndan Cevdet Paa, zenperestliin ve muaakann artmas olarak nitelendirir.[102] Sanayileme ve
kentlemenin yavalna ramen, toplumda kadnn 19. yzyldan beri lml bir zgrleme srecine
girdii grlyor. Sanayileen Avrupada kadn, zgrlnn bedelini ok pahal demi, toplumsal
hayatta yeni glklerle karlamtr. Benzer bir gelime lkemiz kadn iin henz balamaktadr, ama
koullarn farkllndan dolay Trkiyede kadnn zgrlk iin dedii bedelin, Avrupal kadnnki
kadar ar olduu sylenemez. Bu farkl koullar, yakn tarihimizdeki reformlarn sanayilemeden nce
zgrlk iin uygun bir zemin hazrlamasndan ileri gelmektedir.
Tanzimat dneminin devlet adamlar, yrrlkteki aile hukuku ve evlenme geleneklerinin sorunlar
yarattnn farkndaydlar. Rengrenk din yapda herkese hitab edecek bir aile hukuku; bu konudaki
yasama programlar Sadrazam M. Emin l Paann Fransz Meden Kanununu kabul etme giriimine
kadar varmaktadr, ama hibir cemaat bu konuda msait davranmadndan geleneksel evlilii dzenlemek
iin baz ferman ve tembihler karmakla yetinmilerdir. Bu ferman ve tembihler, esas olarak evlenme
srasnda balk demeyi yasaklamak, ar masraflarn yaplmasn nlemek istemekteydi.[103] Kukusuz
bu ferman ve tembihlerin yaayan gelenekleri ortadan kaldrd sylenemez, bunlar aile hayatndaki
belirli gelimeleri yanstmaktaydlar. Tanzimat dneminde hi deilse ehirli nfus arasnda ekonomik ve
sosyal zorunluluklarla, eski geleneklerin ve ok karl evliliinin adamakll geriledii[*19] ve ho
karlanmad bilinmektedir.
19. yzylda lkenin byk ehirlerinin de fizik dokusunda ve yaam biiminde deimeler grld.
Saray, Bbli denen sadrazam kona, Sleymaniyedeki Aa Kaps ve eyhlislmlktan baka belli
bal resm bina tanmayan stanbulun bir blm, nezaretler, devlet daireleriyle donand. Beyolu ise
bankalar ve ticarethaneler, maazalar, restoran ve kafelerle doldu. stanbulun her yerinde kgir okullar,
karakollar gibi 19. yzyln mimar zevkini yanstan yaplar ykseldi. Nihayet Avrupann ilk
metrolarndan biri olan Tnel Karaky ve Beyolu arasnda iletmeye ald. 19. yzylda Boazn iki
yakasnda, Adalarda, amlca ve Kadkyde sayfiye hayat balad. nceleri sadece azledilmi

devletlularn, Rum balklarn yaad uzak Boaz kyleri vapurlarn gidip geldii, mevsimlik oturulan
semtler hlinde stanbulla btnletiler. Byk ehirlerde varlkl, orta hlli ve fakirlerin oturduu
semtler birbirlerinden ayrlmaya balad. Beyrut, zmir, Selnik gibi zengin liman ehirleri de stanbulla
birlikte ayn deiim srecine girdiler. Bbli dzgn parke deli caddeleri, hkmet binalaryla
imparatorluun idare merkezi olduunu gsteriyordu. 19. yzylda stanbul kaldrm, suyolu inaat ve
geniletilen caddelerle bir antiye grnm ald. Baarlamasa bile imparatorluun bakenti ilk defa
plna gre dzenlenmek isteniyordu. lk park (Tepeba) bu dnemde yapld. Kayklarn felket gn
gelip atmt. Karaky ve Eminn kpryle baland, ehirde iskeleler aras vapur seferleri balad.
Sayfiye yerleri iinde Yeniky-Tarabya yazlk sefarethanelerin ve ykselen Rum burjuvazisinin semtiydi.
Beyolu, Taksime doru geliti. 20. yzyln banda Gmsuyu, Ayaspaa gibi semtler, her dinden
zengin stanbullularn apartman yaamna getii blgeydi.
Geleneksel Osmanl ehrindeki mahalle, henz snf ve stat farkna gre biimlenmi bir mekn
deildi. Bir paann kona karsnda, kk bir evkaf ktibinin aboyal kk evi, ilmiye ricalinden bir
efendinin kanesinin yan banda mahalle suyolcusunun kulbesi bulunur, btn bu insanlar birbirleriyle
her gn karlar, belirli bir sosyal dayanma, sayg ve himaye kurallar iinde yaarlard. Ayn tarz
hayat, gayrimslimlerin ehrin kenar blgelerine sktrlm mahallelerinde de grlrd. Ama
bazlarnn artan servetleri konak ve k binalara, bu k bina ve konaklar sklaan semtlere ylmaya
balaynca; cemaat ruhunun yaad eski mahalleler de nitelik deitirmeye balad. Aksarayn tesi orta
hlli ve fakirlerin semti oldu. Tpk Avrupann byk bakentlerinde olduu gibi, ayr sosyal snflarn
yaad mahallelerde, farkl bir argo ve ive geliti. 19. yzyln stanbulunda henz ilmiye snfnn
nde gelen efendilerinin, byk memur ve paalarn yaad Fatih-Aksaray-Lleli semtinde stanbul
ivesinin (aznn) en makbul konuuluyordu. Kasmpaa sakinlerinin ivesi, Karagmrk mahallesinin
gelenekleri kmsenirdi. Yangnlarn silip sprd ehirde zengin konaklar ahap da olsa yangn
duvarlar ve geni bahelerle evriliyor veya kgir bina mimarisi geliiyordu. Gerekte 18. yzyldan
beri Osmanl mimarisi Avrupann etkisi altndayd. 18-19. yzyl stanbulunun baz kasr ve kkleri,
Nuruosmaniye Camii, Selimiye Klas gibi yaplar Osmanl barok mimarisinin rnekleri diye
betimlenir. Kukusuz barok mimari ve sanat iin gerekli koullarn Osmanl toplumunda olup olmad
tartlacak konudur, kald ki Avrupada barok devrin kayna ve nitelii de hlen iyi anlalp tarif
edilmi deildir. Ancak bu yzylda Orta Avrupa barounun tamamlanm ve daha iyi tanmlanm bir
slb olarak bir lde Osmanl lkesini etkiledii de aktr. Osmanl barou denen mimarinin
zellikleri 18. ve 19. yzylda sadece bakentte deil, taradaki baz kamusal yaplarda ve yan
konaklarnda bile grlr. 19. yzyln nl Ermeni mimarlar Balyanlar, bu ortamn yaratp
zenginletirdii aileydi. Balyanlar bir yzyl boyu Dolmabahe Sarayndan, Ortaky Camiine ve
Beylerbeyi Sarayna kadar onlarca binay yapmlardr. Mara ve Kozan arasndaki Belen kynden
kan, 1730lardan beri faal olan bu aile, stanbulun Beyazt Kulesi, Bendler, raan Saray gibi
yaplaryla ehre damgasn vurmutur.[104] Balyanlar yerel ssleme, oymaclk, camclk gibi geleneksel
sanatlar yeni yap teknikleri ile kaynatrmlardr. Ortaya kan eklektik mimari, 19. yzyla zg
beeniyi, erisi ve dorusu ile en geni biimde yanstr. Balyan ailesi geleneksel inaat ustalndan
modern mimari eitimine ve mimarla geii temsil etmekteydiler. Yaptklar eserler ampir, barok,
rokokonun izlerini tamakla beraber, 19. yzyln zgn Osmanl mimarisi saylmaktadr. Bu yzylda
stanbulun modern mimarisine damgasn vuran bir dier mimar grubu Fossatilerdir. Fossatilerin
gnmze kalan eserleri azdr. svireli olan Fossatiler, Milano Brera Akademisinde yetimitir. Bu
akademi 19. yzylda tamamen Rusya arlnn zevk ve talebine gre eitim yapyordu; nk mezun
mimarlara orada i bulunuyordu. Neo-rnesans dediimiz slbda alan Fossatilerden Giuseppe,
1830larda stanbulda yanan Rus sefaretinin mimardr. 19. yzyl gzellii ve grkeminden dolay yeni
binann arn stanbuldaki mstakbel saray olarak tasarland dedikodusu da kmt. Fossatiler

Bbli evresinin arad adamlar oldu.


Fossatilerin Osmanl mimarisine girileri Ayasofyann tamiriyle balad. Ayasofyann atlaklarndan
dolay tamiri gerekiyordu. Sultan Abdlmecid, Balyanlara iltifat etmeyerek tamir iini Fossatilere vermi
ve Temmuz 1849da Ayasofyann onarm bitmitir. Sultan Abdlmecid bu arada mozaikleri kazyp
resmeden Fossatiye bu mozaikleri bastrmas iin para yardmnda da bulunmu ve Ayasofya
mozaiklerinin ilk basks bylece yaplmtr. Fossatilerin yaplar yneticileri etkilediinden Darlfnun
(sonraki Adliye) binasnn yapm kendilerine veriliyor. Arkadan ran elilii de onlara yaptrlyor.[105]
Fossatiler bylelikle Tanzimat Trkiyesindeki mimari ile Rusyadaki mimarinin benzemesini
salamlardr. Bu ortaklkta neo-rnesans slbun grkemi byk rol oynamaktadr. Kamusal binalar ve
sayl konaklarn dnda, ehirler henz yangnlarn silip sprd ahap yaplardan vazgeebilmi
deildi. zmir, Selnik gibi ehirler ve stanbulda Beyolunda dar bir blge kgir konut mimarisine
ancak gemiti. Tanzimatn nderi olan Mustafa Reid Paa daha 1830larda Londra eliliindeyken
kgir yaplarn artrlmas ve bunun iin inaat ustas yetitirilmesi gerei zerinde durmutu.[106] Ancak
toplum henz pahal konut yapmna geecek durumda deildi.
19. yzyln Osmanl toplumu bir aray ve yneli iinde idi. Bu yneli ve arayta 20. yzyl banda
olduu gibi ulusal nitelii saptamak, Avrupa sanat ile mahall veya ulusal(?) zelliklerin sentezini
yapmak gibi endieler henz ar basmamt. Tanzimat dneminin mimarisinde olduu gibi edebiyatnda
da mahalllik kendiliinden yaam ve etkisini srdrmtr. eker Ahmed Paada Osman Hamdi
Beyde grld gibi Bat resmi ile Trk sanatnn sentezini yapma bilinci veya endiesi yoktur. Aslnda
Osman Hamdi Bey de setii konularla; empresyonist okul ierisinde szde kendine zg yanlar olan bir
Trk okulu yaratabilmi deildir. Tanzimat edebiyatnn yazar ve airi de, pek bilincinde olmadan
geleneksel klasik Osmanl nesrinin ve iirinin biimini korumutur. 20. yzyl bandaki mill edebiyat
mill szn ve milliyetilii kulland iin byle nitelendiriliyor, yoksa z ve biim ynnden 19.
yzyl Trk edebiyatndan daha mill olduu tartmaldr. Tanzimat romannn meddah hikyelerinin slb
ve biimini koruduu, hatt konularn bile Hanerli Hanm, Sansar Mustafa gibi meddah
hikyelerinden kaynakland, Namk Kemal, Ahmed Midhat, Samipaazade Sezai gibi yazarlarda bu
geleneksel yapnn ar bast, edebiyat tarihilerimiz tarafndan belirlenmitir.[107]
Tanzimat devri Trk edebiyatnn 19. yzyl dnya edebiyat iinde sekin bir yeri olamaz; bu edebiyat
bizi yanstt iin zlmesi gereken bir konu, bir sorundur. Biim ynnden bu edebiyat ar bir evrim
geirdii hlde, ierik ynnden ani bir nitelik deimesi geirir. Namk Kemal, Ahmed Midhat, Mehmed
Murad, inasi; roman tiyatro ve iir dalnda halk retmenlii yapmaktadrlar. rnein Mehmed Murad
Turfanda m, Turfa m? adl romannda ahlk retmenlii (tekzib-i ahlk-ahlk dzeltme) roln
stlenmekte, bunu bir roman tr olarak savunmaktadr. Yzyln sonunda (1890-91) yazd bu romanda
yazar, askerlik, memuriyet, aile hayat gibi kurumlar ilkel bir anlatmla tek tek ele alp eletirmektedir.23
Biim ve slbdaki ilkelliine ramen, Tanzimat yazar toplum retmenliine erkenden girimi ve
kendisinde siyasal-toplumsal bir misyon grmtr. Ne var ki, ayn edebiyatn 19. yzyln sonunda
Avrupa edebiyatnn ustalk dzeyini temsil eden Rus edebiyatna aldr etmeden Fransz parnasyenlerini,
sembolizmi izleyip tamamen biimci bir nitelie brnd aktr.
Tanzimat toplumunun aydn ansiklopedisyen olma isteindedir. Devlet adamndan yazarna bu toplumun
sekinleri; tiyatrodan gazeteye, mimariden filolojiye ve doa bilimlerine kadar her konuya el atma ve
dzenleme abasndadr. lk roman yazar olan emseddin Sami, ilk szlkleri ve ansiklopediyi de ortaya
koymutur. Sadrazam l Paa, Gll Agopun Osmanl tiyatrosunu devletin finanse etmesini gerekli
grm ve baz temsilleri de tevik iin izlemitir. Ahmed Vefik Paa, tiyatro evirmenliinden
szlkle kadar her alana el atmt. Modernleme abasndaki bir toplumda bunlar doal ve faydal

eilimlerdir. Ancak 19. yzyla kadar Trk toplumunun Bat kltrne olan yabancl, kendisini zellikle
tarihilikte, iktisatta[*20] ve toplumbilimde gstermektedir. Bu toplumda bilgi birikimi, aratrmay
rgtleme ve kurumlatrma abas ise snrl kalmtr. Mart 1864te Cemiyet-i lmiye-i Osmaniye ilk ilk
ilk ktbhaneyi aana kadar bakentte ve tara ehirlerinde ktbhane, yazmalarn yld vakf depolar
demekti. Tarih yazclar iin dzenlenmi arivler yoktu ve Osmanl tarihilii hlen vakayinamelere
dayanyordu. 19. yzylda Trkiyede tarihiliin byk atlmlar yapp bilimsel temele oturduunu
sylemek mmkn deildir. Ancak yzyln sonunda Namk Kemal ve Mizanc Mehmed Murad Bey
gibileri tarafndan tarih belli bir tarih ve toplum bilinciyle ve siyasal yorumla yazlmaya balad. 19.
yzylda Osmanl mparatorluu reform hareketine misyon duygusu iindeki bir tarih bilinciyle balam
deildi. Tanzimat hareketinin devrim olarak balamadnn bir gstergesi de budur. Tanzimat, Trkiye
tarihinde devrim deil, hazrlayc sonular douran bir harekettir.
Tanzimat devlet adamlarnn ilk kuann pragmatik reformculuu, bir kuak sonra siyasal ideolojiye,
grup ve kii ekimesi programl bir siyasal muhalefete dnt. Mustafa Reid Paann aydnmutlakyetiliiyle balayan dnem, Midhat Paann anayasalclyla noktaland. 1860larda Osmanl
dnce hayatnn en nde gelen kiisi, laik-ulusu dnceli olan inasi,24 onun yan banda
modernlemeci-slmc Namk Kemal ve slmclkla laiklik, Trklkle Osmanlclk arasnda gidip
gelen Ali Suavi idi. Osmanl dnr henz ak seik siyasal ideolojisini ve programn belirlemi
deildi. Siyasal dnce ve muhalefet emekleme devrinde olmasna ramen, gelimelere bakldnda
Osmanl lkesinin geleneksel siyaset ve hayat tarzndan kt anlalyordu. Bundan sonra Osmanl
toplumunu modernleme olaynn kalplar iinde deerlendirmek kanlmazd. Modernlemeye tepkiler
de kukusuz glenmiti. Modernleen her toplumda yeniye tepki doal bir olaydr: Avrupa uygarlna
yz elli sene nce giren Rusyada bile Aksakov; geriye dnelim diye haykryordu. adalamann
getirdii bunalm Rusyadaki kadar iddetli olmasa da, Osmanl toplumunda da tepki yaratt, ilk anda
yneticiler de muhalefetin rengini ve niteliini anlayamadlar. nk Osmanl toplumundaki her olay ve
kurum gibi, siyasal dnce ve siyasal muhalefet de deimiti.
Yeni Aydnlar
Takvim-i Vekyinin 6 ubat 1866 tarihli nshasnda[*21] hkmet tarafndan, Paristeki muhalifler
aleyhinde ierii ve slbu ilgin bir bildiri yaymlanmt: Pariste kurulan bir bir bir fesad cemiyetinin
yelerinin tede beride tahrik ve dedikodu yapt, hkmet aleyhinde bulunmann kendilerine zarar
dokunaca ihtar edildii hlde, ismi geen cemiyetin rezil kiilerden olutuu ve bunlarn baz zadegn
aleyhinde iftira dolu mektub ve imzasz mazbatalar bastrp dattklar, alaklk ve rezaletlerini, herkesin
bildii bu gibilere inanlmamas gerektii tembih ve ilan ediliyordu. Sz edilenlerin Gen Osmanllar
olduu akt.
l Paann Bblide kurduu otoriter ynetimden nefret edenler istibdattan sz etmeye
balamlard. stibdat sz despotizm karl kullanlr olmutu. Oysa daha elli yl nce bir Osmanl
efendisi iin istibdat, slm lkesindeki bir yneticinin olaan ynetimini ifadede kullanlabilecek bir
szd. slmc siyasal kuramda istibdat, sz geen ve doru ynetimle zdetir. eyhlislm Mehmed
Ziyaddin Efendinin verdii, Sultan Abdlhamidin hal fetvasnda istibdat sulamas yoktu, istibdat
szn gen Trk politikaclar kullanyordu. Tanzimat reformlar Osmanl aydnlarn ayr bir dnya ve
ynetim anlayna gtrmt.
Sultan Abdlmecid ynetimine kar bir darbe giriimi bastrlmt. Tarihimizde Kuleli Vakas olarak
bilinen bu olayn gerek bir hkmet darbesi giriimi olup olmad henz bilinmiyor. Ondan baka
darbecilerin siyasal tutumlar da ak deildir, tutucu bir dnceyle mi, yoksa anayasac-demokrat bir
eilimle mi hkmete kar kmlard? kinci bir darbe giriimi de 1865lerde oluan ttifak- Hamiyet

adl bir gruptan geldi. Osmanl toplumu siyasal gruplamalar dnemine girmiti. Geri bu gruplamalar,
19. yzyl dnyasndaki siyasal ideolojilerin tutarl veya tutarsz bileimi olan programlar etrafnda
olumaktaydlar; ancak siyasal modernleme srecine girildii akt. 1840larda Tanzimatlarn
yaratt politikada uyum ve anlamaya dayanan ortam, yerini siyasal kutuplamaya terk ediyordu.
1860larn muhalifleri henz laik-ulusalc ideolojiye veya billurlam radikal grlere sahib deiller.
Kendilerini Gen Osmanllar olarak adlandryorlard, ama Avrupa; ihtiyar imparatorlua yeni bir ruh ve
hayat vermek isteyen bu gruplar Jeune Turc diye adlandrd. Jn Trklk zgn bir siyasal kimlikti.
Khneyen monarilere kar ayaklanan, direnen btn lkelerin muhalifleri bu isimle anld. Portekizli Jn
Trkler gibi...
Modern an toplumlar artk tarihi yaamayp yapyorlard. Tanzimat aydn da tutucu yneticisinden
muhalif yazarna kadar, ada dnyada var olmak iin deimek ve olaylara yn vermek gerektiini
anlamt. Gelenei korumak iin onun bilincinde olmak gerekir. Varln srdrebilmek iin Osmanl
aydn, geleneini ve ortamn farkl anlayla da olsa deerlendirmeye ve eletirmeye balamt.
Edebiyat zevkinden ynetime, Avrupa politikasndan modernlemenin yntem ve lsne kadar birok
konu tartlyordu, hem de kahvehane sohbetiyle deil, basn ve yayn araclyla...
Osmanl mparatorluu anayasal bir ynetime bu ortam iinde geti. 1876 Aralknda Kanun- Esasi
baz grlerin tersine d basklarla deil, lkenin gelecei iin i gelimelerin basksyla iln
ettirilmiti. Byk devletlerin bazlar Osmanl devletinin anayasal bir monari olmasna ilgisiz, bazlar
da karyd.
19 Mart 1877de toplanan ilk Osmanl parlamentosu, etnik ve din ynden o an kozmopolit Avrupa
imparatorluklarnn parlamentolarnda bile grlmeyen bir renklilie sahibdi. Mebusan Meclisinin bu
kozmopolit yaps yznden Merutiyetin imparatorluu ykma gtrecei, o gnden bugne ok
tekrarlanan bir slogandr. Parlamento olsa da olmasa da sadece Hristiyan Balkan uluslarnn deil, Arab,
Trk ve Arnavut ulusalclnn da gelieceine kuku yoktu. Zaten tarih; balangta slmc-Osmanlc
bir erevede konfederatif programlar neren bu ulusalclklar kanlmaz bir biimde bamszlk
istemeye itmitir.
Avrupann iktisad, kltrel ve toplumsal ynden en geri kalm imparatorluu anayasal monariye
kendinden daha gelimi Rusya arlndan nce geiyordu. Bu siyasal sramay hazrlayan reformlarn
lkenin siyasal kltrnde de nemli bir gelime yarattn kabul etmek gerekir. Gnmz Trkiyesinde
bilinle deerlendirilmesi gereken Osmanl miras budur.

Osmanl Devletinde Laiklik Hareketleri zerine[*22]


Osmanl devletinin toplumsal, idar ve siyas dzeninin laik olup olmad oka tartlan bir konudur.
Bu tartmann yan banda Osmanl devlet ve toplum hayatnda zamanla doan nemli gelimelerin
yaratt hukuk, ynetim ve toplum dzenindeki deimeler sonucu ortaya kan ikilemeler ou zaman
gzmzden kat gibi, toplum dzeni ve kurumlardaki deimeleri bu adan yeterli biimde
inceleyemediimiz de sylenebilir.
Osmanl toplum dzeninin laik veya er olduu konusundaki tartmalara girmeden nce laik
kavramndan ne anlalmas gerektii zerinde durmalyz. Laique, laicus yani ldin, kavram olarak
ruhban snfna ve ruhaniyete ait olmayan dn ve yaam biimini ifadede kullanlan bir deyimdir. Genel
sannn tersine, dnyada laik tutumlu din yoktur. Tanrnn hakk Tanrya, Caesarn hakk Caesara
diyen Hristiyan dininin temelde byle bir felsefe ve toplum tarz zerine kurulmad ve din toplumun,
Avrupa tarihinin uzun yzyllarn kapsad aktr. Barbar aknlar sonunda Avrupa, yeni bir dnem ve
dzene girdi, Roma mparatorluu yklmt ve barbar kabilelerin kabile dzeni, ktada yeni bir otorite
kuracak rgtsel yapdan uzakt. Barbarlarn kurduklar yeni imparatorluun ynetim dzenini,
hiyerarisini ve hukuk mevzuatn belirleyecek tek g, Roma geleneini devam ettiren kilise rgt idi.
Burada Avrupa tarihinin geliimini saptayan bir zellikten sz etmek gerekir. Grnte Roma
Kilisesinin hiyerarisi yeni Germanik topluma egemen olmu gibi grnyorsa da, iin aslnda Germanik
gelenein temelde deitiren ve devindiren bir etkisi vard. Avrupa tarihinin kavimler g sonunda
oluumunu saptayan bir ikilem sz konusudur burada... Hegel, Hellen-Hristiyan Avrupann oluumunu
betimlerken; Barbarlarn (ona gre Germanik dnyann) Roma dini ve messeselerini ve hiyerarisini
tamamlanm olarak aldklarn, yani kabul ettikleri Hristiyan dininin konsller ve kilise babalar
tarafndan oktan ekillendirildiini belirterek, bu nedenle d grnte Germen dnyas Roma
dnyasnn bir devam gibi grnse de, aslnda Germen dnyasnda yeni bir tin (Geist) vard. Bu tin,
dnyay yenileyecek tindir ve ondaki znelliin direnii, esasta mutlak bir deiikliin meydana gelmesi
demektir. Germen kavminin bnyesindeki lml kaygszlk, znelcilie dayanan bir sadakat, (yani mevcut
kurumlarn zne ve meselelere kar lkayd kalarak, grnte bir sadakat) ve Roma hiyerarisinin bu
ller iindeki konumu ve deiimi, Avrupa tarihinin evrimini salayan iki zt unsurdu.[108] Bylece
kilise ve devlet bir kartlk ve bir beraberlik, ama ayn zamanda da bir yol ayrl iinde gelimelerine
devam etmilerdir. Gerekten de Carolus Magnus 800 ylnda papann elinden ta giydiinde,[*23] dnyev
otoritesini, ruhan elidin dzenleyecei kurallarla birlikte ve onlara ramen (veya onlar istismar ederek)
kullanacan dnyordu. Kilise eitimi, hukuk hayatn ve toplum ideolojisini belirlemeye balad. Bir
mddet sonra bu gelimeler, kiliseye kar ar ar Germanik lkaydi ve gsteriteki sadakatin devamn
imknsz kld. Avrupann toplumsal rgtlenmesi, investitur kavgasn kazanan kilise tarafndan yerine
getirilmeye baladka, devlet-kilise atmas artt. Bu uzun mcadeleyi burada zetleyecek deiliz. Ama
laiklik Avrupa ktasnda kanl kavgalarla tarihte ilk defadr ki bir toplum ve ynetim dzeni olarak ortaya
kacaktr. Hem de bu gelime ancak yakn zamanlarda tamamlanacaktr.
Germanik bnyede varl ileri srlen bu zgrlk ve doal lisizmin, modern anlamdaki laik dzene
inklb etmesi iin uzun zaman gemesi gerekti. Tarmn zenginletii, manifaktrn gelitii ve
ehirleme denen olayn balad Avrupada mill pazar ilikileri de younlat. Gelimenin bu
safhasnda Avrupa hayatnn, yeni Avrupa insannn ilikilerini dzenlemek, yeni bir hukuku metodla
mmknd. Bu nedenle 13. ve 15. yzyllar boyu Avrupa dnyasnda laik hareketin ban Hussitler,
Unitarist kilise mensublar, Balkanlardaki Bogomiller ve hatt talyan Rnesansnn Pietro
Pomponazzisi ve benzerleri deil, dpedz hukukular ekti. Almanyadaki kilise evrelerinin eski

dzeni sessizce ve sabrla kemiren bu yeni Romanistler iin Juristen sind bse Christen yani
Hukukular kt Hristiyanlardr meseli bunu gstermektedir. Bu devirde Justinianusun
kodifikasyonundan sonra Glossatrler dneminde sadece erh ve ezber gelenei ile srdrlen Roma
hukuk kaynaklarna yeni bir anlayla yaklald. Roma hukuk sisteminin prensip ve kurumlar etd
edilerek, bu ilkeler nda yeni hayat dzeninin sorunlarn zmek ve ilikileri dzenlemek yoluna
gidildi. Hukuk dzeninde gerek kii esas alnd. Bu standartlatrma ve kodifikasyonu, kamu
kurumlarndaki laikleme ve standart hukuk uygulamas izledi. Ancak devletin ve toplum dzeninin
laiklemesi, Avrupa tarihini dolduran mezheb kavgalar, din savalar gibi kanl olaylardan sonra
gerekleebilmitir. Laik toplum dzeni Avrupa ktasna da ok g ve ge yerlemitir.
Laik toplum dzeninin tanmn burada ele almalyz. Byle bir tanm muhtelif biimde yaplagelmitir.
Kimi zaman her din ve inanca mensub gruplarn tolere edildii, kimi zaman da toplum hayatnn
dzenlenmesinde din kaynaklarn dnda kaynaklara dayanan hukuk normlarnn egemen olduu bir hukuk
dzeni anlalr. Oysa bu iki koul laik bir toplumda bulunmas gerekli, ama yeterli zellikler deildir.
Laik toplum standart ve monist bir ynetim dzeninin ve her din ve cinsiyete mensub insanlarn eit
koullarla bal olduu bir hukuk mevzuatnn bulunduu toplum dzeni demektir. Yani bir toplumda din
hogr olabilir (eski Roma ve Osmanl mparatorluklarnda olduu gibi) dind kaynaklardan esinlenen
veya bu gibi kaynaklarn arlk kazand bir hukuk mevzuat uygulanabilir (Osmanl, eski Roma, Bizans
ve Cengiz mparatorluklar gibi), ama toplumda her din cemaat ayn yasalarla ynetilmiyorsa, kadn ve
erkek iin din inanca dayal farkl dzenleme ve norm varsa (mirasta eitsizlik, toplum hayatna katlmda
kstlama ve farkllk gibi) hatt sadece belirli bir snf iin, rnein ruhban iin imtiyazlar tannm ve
ynetici elidin imtiyazlarnn meruiyeti tanrsal bir kaynaa dayandrlarak aklanyorsa, orada
laiklikten sz edilemez.
Ksacas tm toplumsal snflar iin ayn hukuk mevzuatn uygulanmas, hi kimseye dinsel ayrcalk ve
stnlk tanmayan bir toplum dzeni diye tanmlanan laikliin, merkeziyeti, modern toplum yapsyla
zde olduu, ancak o sayede gerekleebilecei aktr. Laiklik, bir yerde modern toplumun n
koullarnn gereklemesine baldr. Ancak toplumun belirli bir gelime dzeyinde bu ideoloji modern
bir toplumun geliimini hzlandrabilir de...
Osmanl devleti er bir devlet miydi? Bu sorunun cevablar oktur ve tartlan bir konudur. Baz
yazarlar Osmanl devletini ynetim ve yargda er hkmlerin egemen olduu bir sistem olarak tanmlar.
Devletin dini, din-i slmdr, kanunlar slm dininin kaynaklardr diye tezlerini zetlerler ve bununla
Osmanl devletini eriata dayal bir devlet olarak nitelerler. Buna karlk baz yazarlar, Osmanl
toplumunda gayrimslim gruplara da tolerans gsterildiini belirterek, bunun laikliin ta kendisi demek
olduunu ileri srerler. Gerekten de Osmanl mparatorluu tarihte Roma mparatorluundan sonra din
toleransn en ok grld, stelik bu durumum zaman ve hkmdarn kiiliine bal olmakszn
kurumsallat bir devletti. Din gruplarn iktisad, adl, din ve maarife ilikin ileri kendilerine
braklm, hatt ruhan liderler ve kurumlara rtbe, imtiyazlar bahedilmitir. Bunun saysz kantlarndan
sadece birkan verelim: Ocak 1454te Gennadiosa resmen Rum Ortodoks Patriklii bahedildiinde,
ona yaplan tren ve gsterilen ihtiram gz alcyd [109] ve bylesi Bizans devri patriklerine bile nasib
olmamt. Ermeni patrii, Musev hahamba protokolde nde gelen bir yere sahibdi. mparatorluun drt
bir tarafndaki manastrlar vergi ve angarya baklna sahib olduu gibi, faaliyetlerini srdrmeleri
iin huzur ve gvenliklerinin salanmas mahall yneticilere sk sk ihtar edilir, hatt baz manastrlara
mir hediyeler dahi gnderilirdi. rnein, Balkanlardaki nl Rilo Manastrnn (Bulgaristanda Sofya
civar) 21 Eyll 1378de son Bulgar ar van imandan ald imtiyaz, Osmanl dneminde de aynen
tasdik edilmiti.

Manastrn arivindeki Evahir-i Rebiylevvel 870 tarihli (Kasm 1465) imtiyaz berat Fatih tarafndan
Filibe sahrasnda verilmi olup, bu imtiyazn mtemadiyen yenilendiini gstermekte olup, bu tr beratlar
manastrn arivini doldurmaktadr. [110] Gene Yldz Arivinde bir kopyas bulunan, Yavuz Sultan
Selimin Aynaroz (Athos da) manastr keilerine verdii benzer bir imtiyaz beratn belirtelim.[111]
Tolerans kurumunu ileri srenler her cemaatin kendi ilerini kendinin grdn belirtirler ki, bunun
laiklik olup olmadnn tartmasn aada yapacaz.
. L. Barkann nclk ettii bir grup yazar ise; Osmanl devlet ve toplum hayatndaki uygulamada
er mevzuattan ok, dnye-

v otorite tarafndan konan kurallarn (rf-i sultan) rf ve detlerin hkim olduunu, bu nedenle Osmanl
devletine er devlet denmenin pek kolay olmadn belirtirler. [112] Gerekten de uygulamaya
bakldnda bu hkm dorulayacak bir durum vardr. Devlet hayatn, toprak dzenini tayin eden
kanunnameler er hukukla uyum iinde deildir. Osmanl idaresi toplum ve devlet hayatnn temel kurum
ve ilikilerini er mevzuattan ok, rf kanunlarla, hatt mahall gelenek ve teamlle dzenlemeyi tercih
etmitir. Osmanl kads bile sadece toprak dzeni, maliye gibi konularda deil, hatt bazen aile hukukuna
ilikin sorunlarda bile eriattan ok rf ve det hukukuna bavurmay tercih etmitir. [113] Ulemann baz
konularda verdii fetva; er maskalat deildir, Ulul-emr ne ise yle olsa... eklindedir. Buradaki
ulul-emr dnyev otoritenin koyduu kanunlardr. Ancak btn bunlara ramen, Osmanl rgtlemesine
baktmzda er ve geleneksel bir dzenle karlarz. Bu soruna yaklam biimi toplumsal
rgtlenmeyi incelemek olmaldr.
Laik devletin, lkenin her yannda her vatanda iin ayn mevzuatn uyguland, ynetsel ve adl
kurallarn standardize edildii, merkeziyeti bir devlet olmak olduunu belirtmitik. Tabii bu zellikle
din kurallarn ve ayrmlarn kalkmas, yani ayr cinsten (kadn ve erkek), ayr dinden insan gruplarna
ayn mevzuatn uygulanmas demektir.
Bu nedenle Osmanl ynetiminde o an Avrupasna gre bir din tolerans, Osmanl hukuk dzeninde
dind uygulamalarn yaygnln grdmz halde; Osmanl devlet ve toplum dzenini laik diye
adlandramayz. Bunun balca nedeni; toplumun resmen din mensubiyet esasna dayanan millet ad
verilen gruplara blnmesi, vergilerin bu esasa gre tarh ve tevzii, yarg dzeninin ve eitimin bu anlay
iinde din cemaat liderleri tarafndan rgtlendirilip yrtlmesidir. Bu ise adl ve ynetsel
rgtlenmede bir tr dine dayal ademimerkeziyetilik ve eitlilik demektir. Millet ayrmnda ise dil ve
rk esas gzetilmezdi. Ayn dili konuan Ermeniler mensub olduklar kiliseye gre, Ermeni, Ermeni
Katolik ve 19. yzylda bir de Ermeni Protestan milletleri olarak geerdi. Buna karlk Bulgarlar ve
Rumlar ayn millet saylyordu. Trkler, Arnavutlar, Arablar slm milleti idi. mparatorluk dalana
kadar, nfus saymnda bile etnik ayrm deil, dinsel gruplama esas alnmtr. Din cemaat rgt ve
liderleri; yarg, eitim, maliye ve belediyeye ait konularda sorumlu ve ykml tutulmutur. Bundan baka
gayrimslimlere gsterilen tolerans, Snn olmayan Mslmanlara hi gsterilmemitir. Bu nedenledir ki
byle bir dzeni laik olarak niteleyememekteyiz.
eriata ait sorunlar zmekle grevli olan eyhlislmdr. Bu makam, nemini 16. yzylda
Kemalpaazade ve Ebussuud Efendi gibi mftler sayesinde kazand. 18. yzyldan itibaren bakent
mftsne eyhlislm denmitir. 19. yzylda ise erye nazr olarak heyet-i vkelya (kabineye)
girdiler. Klasik Osmanl devrinde eyhlislmlarn devlet ilerinde rol yoktu. rf hukuk alanna
mdahale etmezlerdi. 16. yzyldan sonra sosyal rolleri artt. Esasen bu yzyldan itibaren din bask da
artt. 15. yzylda Yunan heykelleri getiriliyor, G. Bellini gibi ressamlar faaliyet gsteriyordu. 17-18.
yzyllarn mistisizmi ise neredeyse minyatr bile reddediyordu. 16. yzyldan itibaren toplumun
dinsizlie saptn iddia eden ve her det ve kurumu bidat diye niteleyen Molla Kabz ve Ustnavi
Mehmed Efendi gibi yobazlar tremi ve taraftar toplamlardr. (Bunlarn bn-i Taymiyyeden
esinlenmeleri mmkndr) 18-19. yzyllarda ise gelen felketlerin tesellisi slm dinini bir ideoloji
hline getirmekte aranyordu.
Osmanl padiahlarnn ruhan demesek bile din bir unvan olan hilfet unvanna da sahib olduklarn
belirtelim. Esasen egemenliin meruiyetini ilh bir kaynaa dayandrmak da Osmanl devlet ve toplum
hayatndaki ideolojinin laik olmadn gsteren bir dier noktadr.

Osmanl padiah 15. yzylda artk Ouz boylarnn bakanlndan ok, bir Roma kayzeri olmay
benimsemitir. Bunun yannda btn slm hkmdarlar gibi Mslmanlarn koruyucusu, emiri olduklarn
iddia ederlerdi. Fetihten beri Msr Memlklarna kar taknlan tavr bunu gsterir. Bu tutum
imparatorluk olgusuyla bir btnlk meydana getirir. Esasen Osmanl hkmdarlarnn hilfet
messesesiyle olan ilikilerini incelemekte yarar vardr.
Osmanl padiahlar iinde Fatih Sultan Mehmed ve II. Bayezidin benzer unvan kullandklar
vakayinamelerdeki bilgilere dayanr. zellikle Kemalpaazade emseddin Ahmed, 1494te kaleme ald
tarihinde, hem II. Mehmede (Fatih) hem II. Bayezide bu unvan yaktrr. [114] Resm tarihinin bu
gayreti politik bir geree dayanyor olmaldr. Yavuz Selimin hilfet sembollerini hem de merasimle
ald rivayeti, onun adalar tarafndan deil de, 18. yzyl vakanvisi Enderunlu Ata tarafndan ortaya
atlmtr. stelik Yavuz Selim bu unvan kullanmam, sadece Hadm-i Haremeynu-erifeyn gibi bir
unvanla yetinmitir. Fermanlarda ve anlamalarda son derece aaal bir elkab (titlatr) kullanan Kanun
Sleymanda bile halife unvanna rastlanmaz.[*24] Zaten halife unvann tek Osmanllar kullanmyordu.
Hindistanda Delhi hkmdarlar da kullanyorlard.ard.ard.
Hilfet unvannn kullanlmas 1789 Aynal Kavak Tenkihnamesi ile balar. Krmn Rusya tarafndan
ilhak tannmakla beraber, Osmanl hkmdar bu Mslman lke zerinde hilfetin kendisine bahettii
ruhan haklardan yararlanmak istiyordu ve bunun Rusya tarafndan tannmasn salad. Bylece artk
hilfet deta beynelmilel bir ruhan kurum hlini ald. rnein, fiiliyatta Krm ve Polonya
Mslmanlarnn mftln Btn Rusyalar ar kendi gvendiklerinden birine tevcih ediyorsa da, tayin
ve emeklilik ilemleri gya Osmanl Sultan tarafndan yaplyordu.[115] Ayrca ar, her sene Krmda,
Yaltadaki (Livadya) yazlna geldiinde, padiah bir temsilci gndererek ho geldiniz diyordu.[116] III.
Selimden itibaren hilfet unvan bylece resm unvanlar arasnda yer ald. 19. yzylda bu unvan hem
hkmdar hem halk hem de tm dnya Mslmanlarnca hararetle benimsendi. Bilhassa Sultan Abdlaziz
ve II. Abdlhamid Halife-i Mslmin, zllullah- firaz (Allahn yeryzndeki glgesi) gibi hem
panislmist hem de mutlak monari grn yanstan bir unvan takndlar. Sultan II. Abdlhamid zat-
kudsiye-i tacidari gibi deta cesaro-papist bir unvan yazmalarda kullanmtr. Maliyesi ifls etmi,
btn kurumlar sarsnt iindeki bir lke bu dnemde beynelmilel alanda kendisinden beklenmeyecek
giriimler ve entrikalar dzenliyordu. II. Abdlhamid, ngiltere ve Rusya mparatorluunun
topraklarndaki slm ahali zerinde nfuzunu devam ettirme abasndayd. Msrda, Cavada,
Hindistanda halife ruhan otoritesini kullanarak, Mslmanlar arasnda baz giriimlerde bulunuyordu.
Bu arac kullanarak II. Abdlhamid, Hicaz demiryolu inas iin btn dnya Mslmanlarndan iane
toplad. Ancak hilfetin etkin bir ara olmad I. Dnya Sava srasnda anlald. 1924te de hilfet
kaldrldnda tek nemli tepki Hind Mslmanlarndan geldi.
Burada Osmanl yneticilerinin slm birlii gibi bir ideali 19. yzyla kadar sorun edinmediklerini
belirtelim. Osmanllar, Hristiyanlar aras ayrlklar politik amalarla desteklediler. Macar unitarizmini,
Balkanlardaki bogomilizmi, Protestanl bu amala himaye ettiler. Byk Petrodan kaan starovertsleri
ve spanya Musevlerini lkeye buyur ettiler. Her cemaat kendi kurallar ve dnyas iinde yaamaya
devam etti. Ancak modernleen dnyann koullarna bu yapyla uyum kolay olmayacaktr. Hukuk
mevzuattaki bu eitlilik ve dinsel farkllama, 19. yzylda belirgin bir merkezleme, modernleme ve
kanun ynetim sistemini benimseyen Osmanl mparatorluunda kanlmaz olarak yeni laikleme
giriimlerini dourmutur.
Tanzimattan Sonra Kurumlarda
Laikleme Balangc

19. yzyl dnyasnn koullar iinde merkeziyeti ve brokratik yapya ve bu tr bir ynetimin gerei
olan standart, derlenmi bir hukuk mevzuata sahib olmas kanlmaz olan Osmanl mparatorluu,
modernlemenin ilk admlarn asker mekteblerdeki slahatla beraber hukuk alannda atmtr, demek pek
yanl olmaz.
mparatorluk dnyann yeni ekonomik dzenine ayak uydurmak iin, ilk elde Fransz Ticaret Kanununu
adapte etti (Kanunname-i Ticaret, 1850). Yeni kanuna gre faiz kabul ediliyor, ticar davalarda hliyle din
ve mezheb ayrm sz konusu olmuyordu. Gene modern anlamdaki irketler dahi, slm hukukunda yer
almayan bir messese, tzel kiiler olarak kanunda yer almlardr. 1863 ylnda da Ticaret-i Bahriye
Kanunnamesi kabul edildi. Bu sonuncusu da denizci Avrupa uluslarnn kanunlarndan hazrlanmt.[117]
stelik ticar davalara bakacak mahkemeler de, er hkimlerden deil, nizamiye mahkemesi hkimleri
denen yeni hukukulardan ve blgenin tccarlarndan oluan karma kurullard. Tanzimat devrinin aydn
sadrazam l Paa, Fransz meden kanununu kabul ettirmek istedii halde, Ahmed Cevdet Paann
ban ektii muhafazakr grup, 1868-1876 yllar arasnda 16 kitabdan meydana gelen Mecelle-i
Ahkm- Adliyye adl eseri hazrladlar. Mecelle, esasta slmn Hanef fkhnn esaslarna dayanmakla
birlikte, fasllarn dzenlenii ve eserin sistematii gz nne alndnda, Bat hukukunun stnl kurul
yelerince ister istemez kabul edilmi grlmektedir. Nihayet, aile hukukuna ve ahsn hukukuna ait
konularn bu eserde dzenlenmeyii, eriat gr sahiblerinin modern dnya koullar karsnda
aresizliklerini kabul ettiklerinin ak belirtisidir.
Yarg usulnde de, nizam mahkemelerin kurulup yarg alannn gnden gne er mahkemeler aleyhine
genilemesi Tanzimattan sonra grlen bir gelimedir. Nihayet 1828de karlan Tekilt- Mehakim
Kanunu ile savclk, 1879da noterlik ve daha nceden de avukatlk iin karlan bir ferman (1875 yl)
ve asl nemlisi ceza mahkemelerindeki hkmlerin saysnn artrlmas ve temyiz merciinin teekkl ile
slm hukukunun monist yarglama usul ar bir darbe yemitir. Zira davada veklet, kamunun veya
bireyin mahkeme nnde savunulmas gibi esaslar slmda yoktur, slm hukukunun monist yarglama
usul geerliydi.[118] Modernleen Osmanl, yarg dzeninde istinaf ve temyiz gibi messeselerle
mahkemeleri bir hiyerariye balyor ve bir tr denetim getiriyordu ki, bylece kadnn mstakil
(mahkemenin istiklli prensibi) ve hukuken tek otorite olduu slm sistemden olduka uzaklalmtr.
Dalist Bir Hukuk Yap
Kamu hukuku alannda da er mevzuat ve rgtlenmeden ilk ayrlma, 1840ta Ceza Kanununun kabul
ile olmutur ve 14 Temmuz 1851de yeniden dzenlenen Ceza Kanunnamesi, snf ve mezheb ve din fark
gzetmeksizin btn Osmanllara uygulanmak zere yrrle girmitir. Ancak Tanzimat dneminin hukuk
sisteminin dalist nitelii en ok bu alanda grlecek ve trajik denecek problemler doacaktr. Btn
tebaa iin hazrlanan bu kanunun hkmlerine gre, ar ceza davalarnda savc resmen kamu adna dava
at hlde, isteyenleri davann (Mslim veya gayrimslim) kendi cemaat mahkemelerinde kendi
eriatna gre ryetini taleb edebiliyorlard. Bylece, rnein, ceza mahkemesinde grlp verilen hkme
ramen, davac taraf kadya mracaat ederek verilen hapis cezasn uygulattrmayp, diyet almakla
yetinebilirdi. Bu dalizmin yaratt problemler devam edegelmitir.[119]
Tanzimat dneminde modern anlamda standart bir hukuk uygulama getiren ve laiklie doru en nemli
adm saylabilecek olay, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesidir. Geri kanun, slm hukukunun esaslarna
gre vakf arazisi ve mir arazi gibi kategoriler tesbit etmise de, esasta mlkiyet ve miras konusunda
mhim saylacak laik hkmler getirmitir. Arazi konusundaki bu yenilik esas olarak klasik Osmanl
devrinde de toprak sistemine ait dzenlemelerin er deil de, rf (dnyev) hukuk araclyla
yaplmasndan ileri gelmektedir.[120]

Kamusal alanda laikleme srecinin hzland bir blm de tara idaresidir. Tanzimat brokratlar
daha ilk elde, tara ynetimini slah etmeyi, kanun bir ynetim kurmay ve mal sistemin bu yolla
dzeltilebileceini dndler. Ynetimde modernlemeyi salamak iin, yerel halkn temsilcilerinin
idar karar organlarnn almasna katlmalarn ve idareye yardmc olmalarn kanlmaz bir art
olarak gryorlard. 1864te karlan ve baz yerlerde denenen Vilyet Nizamnamesinden sonra, 1871
yl banda karlan dare-i Umumiye-i Vilyet Nizamnamesi ve 1878deki ilk parlamentomuzun kabul
ettii Dersaadet ve Vilyat Belediye Kanunu, kamu ynetimi alannda laikleme srecini hzlandrc
etkiler yaptlar. Bu nizamnamelere ve belediye kanununa gre, vilyet, liva, kaza idare meclislerinde ve
ehirlerde, meclis-i belediyelerde memurlardan baka ahalinin temsili esas kabul ediliyor ve Mslman
ve gayrimslim ahalinin temsilinde eitlik sistemi amalanyordu. Bu idare karar organlarndan baka,
vilyet temyiz divannda, memleket sand, ziraat komisyonu gibi ihtisas organlarnda yar yarya temsil
ilkesinin kanun teminat altna alndn gryoruz. Esasen, laik bir devlet dzeninde grlmeyecek bu
hassasiyet, slmn meveret kuraln temelden zedelemitir. Yani ilk defadr ki, gayrimslim ahalinin
idareye katlmas, hukuken bir devlet dzeni hline getiriliyordu (fiiliyatta bu duruma klasik devirde de
rastlanyordu). Nihayet 1876 Anayasas ile, devlet sistemi dn olmayan bir biimde modern, laik
gelime srecine girmitir.
O an hukuku ve baz dnrlerinin rejimi slmdaki meveret prensibi ve kurumuna balayarak
aklamalarna ramen, anayasal kurumlar, zellikle parlamento, meveret prensibiyle alkasz ve ters bir
nitelie sahibdi. Devletin dininin din-i slm olduu ve padiahn halifeliin zellikle belirtilmesine
ramen, anayasa, seme ve seilme yoluyla her dinden btn tebaann idareye katlmasn ve snrl da
olsa yrtme erki zerinde temsili organlar vastasyla denetimini ngryordu ve byle bir grevi ilk
defadr ki gayrimslimler de stleniyordu. 1876 Anayasas bir slm lkesinde ilk defadr ki laik devlet
dzeninin temellerini hazrlayan bir belgedir. Esasen daha 1839 Tanzimat Fermanyla bu alanda ilk
admn atldn biliyoruz. Her ne kadar Tanzimat fermannda, slm dininin stnl vurgulanyor,
Mslmanlarn menfaat ve refahnn salanmas iin yaplmas gerekenler sralanyor ise de, devletin din
gruplara dayanan ve homojen olmayan ynetiminin lml bir tasfiyesi de gze arpyordu. Ak yarg,
tebaann eitlii ve gayrimslimlere daha fazla kamusal hak ve devler verilmesi, askerlik ve memuriyet
fermann belirgin bir niteliidir.[121] er karakterine ramen, ferman sayesinde Bat hukukunun baz
temel kurumlar ilk defadr ki slm toplumunun iine giriyor ve dalist bir yap geliiyordu.
II. Merutiyet dnemi, bir bakma anayasa deiikliklerini gz nne aldmzda laiklik ynnden bir
lde gerileme saylsa da,[*25] genelde elde elde II. Merutiyet laikleme ynnden bir gei dnemi
olarak adlandrlabilir. Bu dnemde karlan baz kanun ve kararnameler, baz uygulamalar dalist yapy
glendirmitir. 1913te karlan Kiliseler Kanunu ve 1915te karlp ksa, yetersiz uygulamadan sonra,
mtarekede kaldrlan Hukuk-u Aile Kararnamesi, meden kanuna doru yaklaan ve ileride mantk ve
cesaret sahibi radikal devlet adamlarn meden kanunu bir an evvel kabul etmeye zorlayan gelimeler
dourdular. Nihayet I. Dnya Savann getirdii ihtiya dolaysyla, medrese talebesinin askerlik
muafiyetinin kaldrlmas ve daha nceden cizye-i eryenin lavedilerek gayrimslimlerin de askere
alnmas gibi uygulamalar laiklie yaklatrc etkiler yaratt gibi, ayn zamanda da idare ve toplum
hayatnda er ve laik unsurlarn bir arada bulunmasndan ileri gelen sanclar artrmlardr.
Tanzimatla balayan uygulama laiklie doru bir giditir, ama eliki ve karkln da bymesine
neden olmutur. 19. yzyl dnr ve yneticisi, gerekli reformlar yar slmc ve yar Batc bir
dilemma (ikirciklenme) iinde tasarlayp yrtmeye abalamaktadr. Bu nitelii sadece Osmanl
toplumunun iinden kan slm dnrlerinde deil, btn slm lkelerinin modernleme taraftar
dnrlerinde gryoruz. Namk Kemal, Seyyid Ahmed Han, Cemaleddin Efgan, modernletirmeyi
kolaylatracak koullarn slmdaki itihad sistemi ve kurumu iinde mmkn olduunu savunurlar. Her

Mslman bir itihad ileri srebilir, slmn cemaati adna belirli bir kurulun ileri srd itihad itiraz
grmez veya ounluun tasvibi ile karlanrsa slmi bir itihaddr. Anayasal rejimi slm ima ve
meveret kural ve her yenilii (hatt Bat hukukunun temel kurumlarnn kabuln bile) slm itihad
sistemi iinde mmkn gren ve byle adlandrlan bu grler, dalist bir gelimeyi nleyememitir. Bu
dalizm, yeni dzenin eitim sisteminde de ortaya kmaktadr.
Tanzimattan nce eitim dzeninde bir ikileme balamt. Merkeziyeti, modern bir devlet kendi
ideolojisini alamak ve ihtiyac olan brokrat kadrolarn yetitirmek iin, en azndan yurttalarn din ve
inan farkn pek dikkate almayan, tarafsz eitim veren bir sistem kurmak zorundadr. Klasik dnemde
her snf halk ve her din grup iin, tamamyla din eitimin hkim olduu Osmanl mparatorluunda, 19.
yzyl bandan itibaren orduda ve nihayet mlk idaredeki modernleme dolaysyla laik nitelie yakn
modern eitim veren okullar kuruldu ve bunlar din eitim kurumlarnn yan banda ve onlarn aleyhine
yaylp gelimeye baladlar. Gayrimslimler de laik eitime geme ihtiyacn duydular. Osmanl
mparatorluu tebaaya adaletin iki eit mahkemede (er ve nizam), iki ayr sistemdeki kanunlarla
datld, eitimin iki tr okulda yapld, brokraside iki snf memurun yan yana alt (daha
dorusu birbiriyle ekitii) iki tr dnya grnn birbiriyle att bir toplum sistemi hlinde mrn
tamamlad. Bunun idar ve sosyal hayatta yaratt sanclar, son nesil Osmanl aydnlar ektiler. II.
Merutiyet dnemi bu sancy dindirme areleri neren reetelerle ald, fakat siyas ve idar kadrolar bu
sancy dindirmeden perde kapand.
Bu nedenle yeni Trkiye 1925te tevhid-i tedrisat ve 1926da hukuk devrimiyle laik kurumlarn temelini
radikal bir biimde att. Bu son Osmanl asrnn yaratt ikilii ortadan kaldrd. 1928de Trkiye
Cumhuriyeti Anayasasna laikliin ilk madde olarak girmesi bu gelimelerin bir sonucudur.
Laik dzene geile, son Osmanl asrndaki modernlemenin yaratt gereksinimlerden doan yeni
kurumlarn eskileriyle olan atmasnn yaratt kargaann ortadan kaldrlmas hzlandrlmtr. Laik
dnya gr ve devlet dzeniyle, modern toplumlara zg siyasal yapya, ynetim sistemine ve hukuk
dzenin mkemmellemesine gei mmkn olmutur. Ayn dili konuan ve ayn kltrel mirasa sahib bir
halkn mezheb ayrlklar ve atmas iinde yaamasna son verilmek istenmitir.
Tarihsel geliim iinde, siyasal modernlemenin n art sosyal ve ekonomik gelimedir. Ancak bu
yeterli deildir. Ekonomik modernlemeye girii, Trkiye kadar eski olan baz Ortadou lkelerinde
(Msr, ran) siyasal kurumlamalarn ve ideolojinin lkemizdekine gre ok daha geri dzeyde
bulunduunu ve nihayet aksaklklarna ramen Trk demokrasisi dzeyinde bir demokrasinin bu lkelerde
henz bulunmadn gz nne getirdiimizde, 20. yzyl bandaki Trkiyenin deimekte olan sosyal
yapsnn laik devrimlerinden etkilenip ynlendii aktr.
Trkiyede siyasal modernlemenin Bat toplumlarndakine benzer biimde geliebilmesi ve demokratik
bir toplumsal mcadelenin varlnda laik ideolojinin nemli pay vardr. Tarihin belirli bir gelime
annda ideolojik bir deimenin yapsal deimelere hz verip onlar ynlendirecei eitli tarihsel
rneklerle sabittir. 19. yzyldan beri deimeye balayan ve bu deiimin sanclarn eken Trk
toplumunda laiklik ve onunla bir btn meydana getiren devrimlerin, sosyal, siyasal gelimeyi hzlandrc
etkiler yarattklarn gryoruz.

Osmanl mparatorluunda Millet[*26]


Osmanlda millet, bugnk anlamn iermiyordu. Arabcada millet community-communitas anlamnda
din topluluu karlayan bir terim. Etnik grup karl kavm olabilir. Millet deyiminin ierik
boalmasyla bir galat olarak nation karlamas da artk mmkn deil. nk 1970lerde siyasal
hayatmzda yerini alan bir parti ve dnce, millet ve mill terimlerini (mill gr, mill selamet gibi)
ilk anlamnda, yani doru ierikle kulland. Bu nedenle nation deyiminin karl olarak titizlikle ulus
karl kullanlmaldr. Osmanldaki millet de bylece tarihyazclmzda rahatlkla kullanlacak bir
orijinal ve klasik deyim olarak kalacaktr.
Osmanl milletleri her biri kapal bir kompartman oluturan gruplard. Bu kapallk onlar ayn dili
konusa bile mezheb ayrlna dayanarak da sz konusuydu. Gene ayn mezheble ve fakat ayr dil konuan
gruplar iinde de bir kompartmanlama sz konusuydu. te bu durum: madd kltr ve hayat tarznda,
folklorda karlkl etkileimlere bir lde aklk salam ve bir Osmanl tarz yaam biimi
doabilmise de, yazl kltr ve bilim ve dncede ortak bir Osmanl kltrnn dou ve gelimesini
engellemi, daha ak bir deyimle, bir Osmanl hochkulturnden sz etme olasln zayflatmtr. Her
millet grubunun ynetimi, Bbliyle ilikileri, mal-idar sorumluluu ve adl meseleleri bu millet
grubunun yneticileri tarafndan ykmlenirdi. Birey nce bu grubun ynetimindedir. Her millet grubunun
yaam, gelenekleri, dla etkileimi minimumda olup ky ve kentteki mahallesi de kapal birer meknd.
Ama krsal blgelerde ve kk kasabalarda etkileim ister istemez daha ok olduundan, Osmanl
ynetiminin Balkanlar, Bat Anadolu ve Karadeniz gibi blgelerinde folklorik kaynama daha gl
olmutur. Ayrlk n plnda mezheb ve dine dayanrd. rnein, hepsi de Ermenice konumalarna ramen
Ermeni-Gregoryen, Katolik ve 19. yzylda da Ermeni Protestanlarn ayr rgtleri olduu gibi, cemaat
yeleri de ayn semtte veya ayn mahallede oturmazlard. Birbirlerinin okullarna gitmeleri, aralarnda
evlenmeleri, ayr cemaat ynetimi ve hukuk mevzuata tabi olan bireyler iin sz konusu deildi. Buna
karlk, Bulgarlar ve Srblar Ortodoks sayldklar iin Rumlarla ayn idare ve rgt iinde zellikle
Fener Patrikhanesinin ynetiminden kurtulmak iin, uzun yzyllar gizli-ak, zamanla iddetlenen bir
mcadele vermek durumunda kaldlar. 19. yzylda Balkan ulusuluunun ulusal kiliseyi kurmak iin
Bbliden nce Fener Patrikhanesine kar mcadeleye giritii ve rnein Bulgarlarn, bamsz kilise
kurma (eksarhlk) hakkn elde etmeleriyle, ulusal bamszlk tarihlerinde nemli bir aamay
gerekletirdikleri bilinmektedir.
Osmanl mparatorluunun asl unsuru saylan Mslman gruba Trk, Arnavut, Pomak denilen Bulgarca
ve Rumca konuan Mslmanlar, Bosnallar, 16. yzyldan sonra Arablar ve Dou Anadolu ve
Kafkaslardaki dier Mslman etnik gruplar girerdi. Osmanl mparatorluunda Mslman kavimler
arasndaki dile dayanan etnik blmlenme gl deildi. Bununla birlikte Snn mezhebden olmayan
gruplarn resm slm ile uyum iinde olduunu sylemek zordur. Osmanl tolerans bu gruplara kar ktt.
Bu gruplarn da uyum ve sadakati onun iin azalmt. 19. yzylda Tanzimat reformlaryla OrtodoksSnn politikann iddetinin azalmaya baladn ve bu gibi gruplarn hayatnda bir rahatlamann
baladn syleyebiliriz.
Osmanl milletleri itima tarihin ulusuluktan nceki dnemini kapsayan ve ifade eden bir tarih
dnemi artrr. Byle bir dnemlendirmenin yzde yz gerei saptadn iddia edecek deiliz, ama
her dnemlendirme gibi bu da sorunu incelememizde kolaylk salar ve tarih geliimi kavramaya
yardmc olur. Ulus, n plnda dil ve rk aidiyetine dayanan bir olgudur. Osmanldaki millet ise din ve
mezheb aidiyetine dayanr. Cemaatin rengi, szl kltr ve gelenee, aileye dayanr. Fert bu yapnn iine
doar. Ulusuluk ise fertlerin besledii, rgtledii modern topluma zg bir duygu, dnce olgusudur.

Ulusuluk bir bakma Osmanl mparatorluuna ithal edilmitir. Millet tipi rgtleme ise bu
imparatorluun tarihten ald bir yapdr. Osmanl milletleri kapal bir yap oluturur, sz
tekrarlanagelen ve doru olan bir deyiti. Millet tipi rgtlenme, aslnda yeleri arasnda dil fark varsa
onu bile bertaraf edemeyen bir yap demektir. Ortodoks Yunann, Bulgarn, Arnavutun, Romenin
kltrel iliki ve yaknl onlarn din beraberliklerinin eseri, daha dorusu kendilerini yneten Fener
Patrikhanesinin tesiriyle deil, tersine, uluslama anda laik unsurlarn ve kurumlarn Balkan
halklarnn hayatna girmesiyle olmu, en azndan bu dnemde kltrel etkileim hzlanmtr. Yunancann
Balkan uluslar arasnda tutulan bir kltr dili olmas da 15-17. yzyllardaki st ynetim makam olan
Fener sayesinde deil, tam tersine onun etkisinin azald 18-19. yzyllardaki laik eitim, ticaret ve
Avrupa etkilerinin salad bir olaydr. Balkan uluslarnn kltrel nderleri bu dili asl 18. ve 19.
yzyllarda renmeye ve Yunan dili ve Yunan ulusuluu sayesinde Batnn kltrel etkilerine ve Bat
tipi ulusulua almlardr.
Rum-Ortodokslar
Osmanl mparatorluunda millet ayrm ve bu ayrma dayanan bir idar rgtlenmenin en arpc
rnei Rum-Ortodoks Kilisesidir. stanbulun fethinden hemen sonra Rum-Ortodoks Patriine verilen
imtiyazlar biliyoruz ve literatrde ok tekrarlanyor. Ama ondan nce Osmanl topraklarndaki RumOrtodokslarn, Bulgarlarn, Srblarn, Ermeni ve hatt Musevlerin durumu neydi? 1453e kadar Osmanl
hibir zaman stanbuldaki Rum-Ortodoks Patrikliinin yerine bir yenisini, daha dorusu ona muadil bir
rakib rgt ve ruhan merkezi kurmadlar. stanbulun fethiyle patrikler ve hahambalklar gibi idar
merkezleme, aznlklarn hayatnda da imparatorluk politikasna paralel bir biimde balam ve
gelimitir. Fakat buna ramen stanbul fethedilmeden nce de Osmanl topraklarndaki RumOrtodokslarn stanbulla bann kopuk olduu ve Osmanl kontrolne tabi olduklar muhakkakt.
Cemaatin, adl, mal, ruhan ve eitime ait ileri yerel rahib ve metropolitlerin sorumluluuna
braklmt. Gene mesel, Bulgaristandaki kiliseler, cemaat ileri ruhbana braklm; manastrlara daha
nce Bulgar arlarnn verdii imtiyaz ve mal muafiyetler yenilenmiti. rnein, nl Rilo Manastrnn
arivlerinde, 14. yzylda ar imann brakt imtiyaz beratnn, Osmanl sultanlar tarafndan da
devaml yenilendii grlr. Demek ki 1453te patrikhaneye verilen imtiyaz, esas itibariyle Osmanl
geleneinin bir devamdr. II. Mehmed, Rum-Ortodoks cemaati zerinde stanbul Patriini reis-i ruhan
olarak tayin ederken, Bizans geleneini izledi. Bulgar ve Srb kiliselerinin mill karakterini, yani
bamszln kaldrp stanbula balad. Fakat Doudaki dier kiliseler karsnda ayn durum sz
konusu olmamtr. Aslnda Hristiyanln balangcnda, stanbul patrikleri Roma, Kuds ve Antakya
patrikleri gibi apostolik bir veklete sahib deildiler; nk bu ehir havarilerden birinin makam
olmamt. Yani sz geen ehirlerdeki kiliseleri havarilerden St. Paul veya St. Petrus kurduu halde,
stanbul iin byle bir apostolik veklet sz konusu deildi. stanbul Patrii, tamamen imparatorluk
otoritesinin yaratt bir ruhan reislikti. Zamanla patriklikler arasnda ncelik atmasna giriildi. Fakat
zellikle stanbul ve Romann 9. yzylda birbirlerini karlkl olarak aforoz etmesi ve daha nceden
Antakya ve skenderiye patriklerinin monofisistlie meyli dolaysyla, stanbul stnlk kazanm ve
gerek Hristiyanln merkezi olarak ekmenik kilise unvann almtr. Buna ramen Osmanl ynetimi
stanbuldaki patrie Antakya ve skenderiye karsnda stnlk ve ynetim yetkisi vermedi. Msrdaki
Kobt Kilisesi, Antakya Kilisesi, Lbnanda Melkitler, nihayet ark Katoliklerinden saylan Marunler,
Sryan ve Keldan Kilisesi ile Ermeni Kilisesi, Fenerle hibir ba olmadan kaldlar. Bu sonuncularn
(Ermeniler hari) II. Mehmed devrinde Osmanl idaresine girmedii biliniyor. Onlarn eski statlerini
srdrmesi Yavuz Selim devrine ait bir olgudur. Ama Fatih, rnein Ermeni Kilisesini de ayr tutup
bamsz olarak kabul etmitir. Bundan baka Osmanl ynetiminde Kbrs Kilisesinin de Ortodoksluuna
ramen zerklii, yani uygun deyimle autocephaliesi tannmtr. Tarih yazclmzda ska tekrarlanan
bir anlamszlk; Gennadios Scholariosun patriklie tayinine neden olarak onun Latin-Katolik

dmanlnn gsterilmesidir. stanbul fethedildiinde btn Douda Roma taraftar metropolit bulmak
zaten gt. Katoliklerle birleme taraftarlar, rnein nl bilgin metropolit Bessarion gibileri oktan
soluu talyada alm, kardinal cbbesini giymilerdi. Son Bizans patrii II. Athanasios, Latin-Katolik
dmanlnda Gennadiostan aa kalmazd. Yeni tayin, yeni hkmranl gstermek iindi. Patrie
yaplan tren, gsterilen ihtiram, verilen hediyeler Bizansn uzun tarihinde hibir selefe ksmet
olmayacak kadar muhteemdi. Patrik, millet ba olarak tayin edilmiti ve devlet protokolnde sekin
yerini almt. Yunanca btn Balkanlarn ibadet diliydi. Srbca ve Bulgarca kilise dna kmt.
Sokullu zamannda bir sre iin devam edecek bir istisna Pe (ipek) Patrikliinin Srblar iin tekrar
ihdasdr; ama 150 yl kadar ancak yaad.
Rum-Ortodoks Patrii 16. yzyl sonunda bugnk Fener semtindeki yerini ald. Patrikhane; din, adl,
mal bir ynetim merkezi olarak btn Balkan ve Anadolu Ortodokslarn ynetiyordu. Ruhan ilerin
dnda, vergi ileri, adl sorunlar ve dier ynetim konularnda kalabalk bir memur kadrosu vard. Mal
bro sorumlusuna logothet (Osmanl aznda logofet olmutu) denirdi. mparatorlukta itibar olan
memurlard. Ruhan ve dnyev ilerin grld yksek rtbeli rahibler ve metropolitlerden oluan bir
sinod meclisi vard. Patrikhane, Rumca kan kitablar iin de ister din, ister laik konulu olsun yksek
sansr makam idi. Osmanl dneminde Fener Patrikhanesinin sahib olduu bu yarg yetkisinin uygarlk
tarihi ynnden bir nemi vardr: ustinianusun kodifiye ettirdii ve az ok deiikliklerle 15. yzyla
intikal eden Roma hukuk klliyat bu sayede Osmanl dneminde de uygulanmaya devam etmitir. Roma
hukuku tarihinde bu dneme turkokratie denmektedir.
Ermeniler
Osmanl mparatorluunun bnyesindeki ikinci kalabalk grup Ermenilerdi. Ermeniler aslnda mttehid
bir kilisenin cemaati deildi. Monofizist doktrine bal ve Dounun en eski mill kilisesi olan Ermeni
Gregoryenlerin yan banda Ermeni Katolik Kilisesi de vard. Bu kilise ark Katolikleri dediimiz,
Romaya akide bakmndan bal, fakat gerek dili, gerek ibadet biimi ve gerekse patriklerinin kendileri
tarafndan seimi dolaysyla zerklii olan bir kiliseydi. Marunler, Sryanler gibi Ermeni Katolikleri
de Romadan yar bamszd. 19. yzylda bir mddet iin var olan ve hlen kalnts sren Bulgar
Katolik Kilisesi de bu gruptand. Ermenilerin bir grubu 19. yzylda, zellikle Amerikan propagandas ve
ngiliz himayesi sayesinde Protestan mezhebine getiler ve Dou vilyetlerinde bu nedenle Ermeni
Protestan Kilisesi de ayr bir rgt ve millet grubu oldu. Nihayet zellikle Suriye-Filistindeki Rus
misyonerleri sayesinde bir Rus Ortodoks grubu olduunu da belirtmek gerekir. Fakat merkezi stanbulda
olan ve kalabalk iki grup, Ermeni Gregoryenler ve her ne kadar Emiyazinin stnl sz konusu ise
de, Osmanl idaresi asndan, Ermeni Katoliklerdi. II. Mehmed stanbulu fethedince ehirde bir Ermeni
Patriklii kurdurdu ve bunu Ermeni milletinin ba olarak tand. Bursa Piskoposu Hovagimi bu greve
tayin etti. Gene Osmanl idaresi, sonradan stanbul Patrii yannda ona eit olarak Kuds Ermeni
Patriini de tanmtr. Bugn de Filistin ve sraildeki cemaatin ruhan lideri Kuds Patriidir.
Ermeni Patrikhanesi Osmanl Ermeni milletinin ruhan, idar ve adl en yksek merciiydi. Grnte
Emiyazin ve Kilikya blgesindeki Sis (Kozan) katogikosluklarna bal gibiydi. Ama Ermeni ruhan
hiyerarisi hibir zaman sk bir dikeyine iliki ve ilev yrtm gibi grnmyor. Ermeni Patrikhanesi
aslnda kendilerine amira denilen iki yz civarnda zengin ve soylu Ermeninin ynetimi ve elindeydi.
Osmanl dnemi boyunca sarraflk, zanaatkrlk, mimarlk, kuyumculuk gibi ilerle zenginleip nfuz
kazanan yeni bir grup bu ynetime kart, en azndan etkisini artrd ve neticede Tanzimat srasnda
Ermeni milletinin idar stats yeniden dzenlendi. zellikle 1850de ngiltere sayesinde Protestan
Ermenilerin millet statsn elde etmeleri ve Protestan topluluun ilerinin bu mezhebin yaps gerei
daha ok laik kimselerle yrtlmesi; Gregoryen Ermenilerin aydn ve varlkl grubu arasnda da yeni bir

eilim ve hareket dourdu. zellikle Avrupada okuyan ve Bblinin de gvenini kazanan bir grup
1853te bir komisyon kurup bir nizamname hazrladlar. Bu, 1857de Ermeni milleti temsilcileri
tarafndan da kabul grd ve yrrle girdi ise de, mr ksa bir mddeti kapsar. Kirkor Odyan,
Russinyan ve Serovpa Vichenyan gibi Osmanl brokrat aydnlar arasnda nde gelen isimler, 1860
Hazirannda ayr bir stat hazrladlar. Ancak nizamnamenin tartlmas ve sorunlar kmas zerine l
Paa 1862 ubatnda patrik Stefana Ermeni laik ve ruhbanndan oluan yedi kiilik bir komitenin
nizamname hazrlamasn bildirdi. Bylece 29 Mart 1863 tarihli Ermeni Patriklii Nizamat ortaya
kt. Buna gre; Ermeniler, laikler ve ruhbandan oluan bu genel meclislerinde patrii gizli oy ve ak
tasnifle seecekler, millet ilerine de karar vereceklerdi. Genel meclis gene ayn ekilde ruhan ve laik iki
konsey seecek, bunlar ileri yrteceklerdi. Eitim, vakflarn ve mal ilerin yrtlmesi, salk
sorunlar, laik konseyin faaliyet alanna giriyordu. Bylelikle Ermeni cemaati kendi kompartman iinde
Osmanl mparatorluunda bir tr parlamentarizme gemekteydi. Meclis ve konseylerin almas zaman
zaman aksad ise de, kesintisiz devam etti.
Ortodoks-Rum Kilisesi de Tanzimat dneminde ilgin bir deiim geirdi. Klasik dnemde,
patrikhanenin yksek karar, denetim ve yrtme organ ruhbandan oluan sinoddu. Laik grevliler sadece
mahalle ve ky dzeyinde Ortodoks tabann setii yerel temsilciler, yani kocabalard. Bunlar
hiyerarinin en altnda yer alyordu. Oysa 1847de Bbli ticaret ve kltr hayatnda nde gelen laik
yeyi de sinoda ye tayin ettirdi. Rum-Ortodoks cemaati ve patrikhane, aslnda Tanzimat sonras
reformlar pek sevimli bulmadlar: Haklydlar; nk Fener, eski otoritesini ve hkmettii corafyay
dilim dilim yitirmekteydi. Bununla birlikte Fenerin ve ruhbann otoritesi Ortodokslar arasnda
Ermenilere gre ok kuvvetli olmakta devam etti. Rum milletinin genellikle laiklerden oluan meclisi
sadece patrik seiminde etkin olabiliyordu. En byk 28 eyalet metropolitinin sunduu adaydan birini
bu meclis seer ve Bblinin onayna sunard. Banker, tccar, memur gibi her meslek grubundan
kontenjanla tesbit edilen yelerden oluan bir meclisti bu. Genelde patrikhane ve ruhban gittike otorite
ve hretini yitiriyordu. Balkan Slavlar, laik Rum aydnlar ve Bbli, yazmalarda bile ruhbandan
mrtekib olarak sz etmekten ekinmiyordu. Ekmenik kilise ise paralanan imparatorluk ve uluslama ile
etkinliini yitirmekte ve daha ok laik unsurlarn muhalefetiyle uramaktayd. Burada unu belirtmek
gerekir; patrikhane iin klie hlde tekrarlanan, Yunan ayaklanmas ve Yunan davasn destekledii hkm
her zaman geerli deildir. Bizzat Yunan Ayaklanmasnda Morann rahibleri patrikhaneyi pek sevimli
bir mttefik olarak grmyordu, hatt hi yanlarnda olmadn grdler.
Musevler
Osmanl mparatorluunun tarih ynden nemli bir grubu Musevlerdi. Mslmanlar Hristiyanln
tersine akide ynnden antisemit deillerdi. Bu durumda en mutaassb evrelerde bile Yahudi,
Hristiyana tercih edilmi ve daha fazla tolere edilmiti. Gerekte sorunlar ynnden kolay ynetilen bir
gruptu. Nitekim Hristiyanlar arasnda bitmeyen din, mal kar atmalarna baklrsa: 17. yzyldaki
Sabetay Sevi ve dnmeler olay dnda Yahudiler Bblinin ban artmayan bir cemaatti. Buna
ramen Hristiyanlar, zellikle Rumlar arasnda antisemit tavr eksik deildi. zellikle Selnik ve Yanya
gibi Rumeli blgelerinde Yahudilerin malm ineli f(!) hikyeleriyle ynetici ve kadlara ihbar
edildii grlmekteydi. Bu sama ikyet ve davalarn dinlenmemesi iin fermanlar bile karlmt.
Musev milleti iinde saylan, fakat gerek kendilerinin gerek Rabbinik Musevlerin byle bir ayniyeti
kabul etmedikleri Karaim cemaati de kk bir gruptu.
Osmanl mparatorluu Bizanstan bir Musev cemaati devralmt. Ege adalar ve stanbulda romanyot
denilen ve Yunanca konuan bir grup yannda Cenova kolonisi iinde yer alan ve talyanca konuan
Ekinazi Yahudiler de vard. Mamafih, Musevler arasnda Rumca ve talyanca daha 15. yzylda

kayboldu. Yahudiler Avrupadan muhtelif zamanlarda gruplar hlinde geldiler. 1376da Macaristandan,
1394te Fransadan, gene ayn yllardan itibaren ve 15. yzyl boyu spanya ve Sicilyadan g ettiler.
Demek ki, 1492-1494 Musevlerin toptan geldii sabit bir tarih deildir. Gelenler nceleri Edirne gibi bir
merkezde kalabalk gruplar hlinde yerlemilerdi ve Edirnedeki hahamba stanbulun fethinden nce
ynetim nezdinde cemaatin ba durumundayd. Osmanl ynetimi Yahudi gne sadece msaade
etmemi, deta tevik etmitir. Yahudi cemaati de bu konuda propaganda yapmamtr. 1430larda yazlan
ve Edirnedeki haham Yitzak arfatiye ait olup Avrupaya yollanan byle bir davet mektubu, olayn
tarih rnei saylmaldr. stanbulun fethinden sonra buraya yerletirilen Yahudiler, spanya ve dier
Avrupa lkelerinden gelen g sayesinde zamanla kalabalklatlar. Esas semtleri Haliin iki yakasndaki
Balat ve Haskyd. Cami yaplana kadar, yani 17. yzyl ortalarna kadar Eminnnde de oturuyorlard.
19. yzylda btn gayrimslimler gibi herkes ekonomik durumuna gre muhtelif semtlere dald. Ortaky
zengin bir semtti. Genel olarak II. Merutiyet dnemine kadar stanbuldaki hahambann Osmanl
mparatorluunun hahambas olduu phelidir. O ancak primus inter pares durumunda protokolde
temsilci niteliine sahibdi. Esasen Musev dininde de Mslmanlarnki gibi ruhban ve ruhan hiyerari
olmadndan, byle bir durum pek sz konusu olamyordu. Ancak II. Merutiyette Gen Trk
ynetimiyle ilikileri iyi olan Maseo, din ynetimin tesinde btn Osmanl Yahudileri zerinde etkin
olduundan, Osmanl mparatorluunun hahamba olarak hakkyla adlandrlmaktadr. Tanzimattan
sonra Musev milletinin de laik unsurlarla birlikte idaresi iin giriimde bulunuldu. Sonuta ortaya kan
millet rgt herhalde yeryznde sadece Osmanl mparatorluunda grlen zgn bir Musev cemaat
rgtyd.
Olaylar 1860da laik bir eitim sisteminin baz aydnlar tarafndan Musevler arasnda yaylmasyla
balad. Buna kar dindarlar ve stanbuldaki hahamlar itiraz ettiler. Soruna Fuad Paa mdahale etti.
1865te karlan Hahamhane Nizamatna gre, milletin idaresine laikler de katlacaklard. Buna gre
btn imparatorluun deil, fakat sadece stanbul ve evresi Musevlerinin 60 tane laik temsilcisi ve ayn
blgedeki 20 kadar haham bir meclis oluturuyordu. Bununla birlikte Musev millet rgtnn baarl bir
biimde ilediini sylemek gtr. Sorun hemen hemen II. Merutiyete kadar devam etmi ve daha
ziyade gl ve sevilen hahamba sayesinde millet rgtnn grevini yerine getirebildii grlmtr.
Ermeni ve Rumlarn tersine Musev cemaatinin kltrel ve iktisad bakmdan en parlak devri Osmanl
ykselmesinin tarihine paralel bir ekilde 15.-16. yzyllar olmutur. Bu yzyllarda Avrupa tababeti, mal
bilgisi en iyi biimde Musevler tarafndan temsil ediliyordu. Geen zamanla Musevler mal ynden
kntye uradklar gibi, kltrel ynden de gerilediler. 19. yzyln ikinci yarsnda Alliance
Okullarnn kurulmasyladr ki, Musevler hayata dnk bir eitim grmeye ve Franszca renerek
Avrupa kltrne yeniden almaya baladlar.
Esas Unsur
Millet tipi rgtlenme, geirdii baz deiikliklere ramen, Osmanl toplumsal ve idar yapsnn esas
unsuru olarak devam etti. Nfus saymlar bu esasa gre yaplr, seimler buna gre dzenlenirdi. Hl
Osmanl mparatorluundaki etnik gruplar hakknda salam istatistik bilgimiz olmamasnn bir nedeni,
nfus saymlarnda dil ve rk deil, millet, yani din grubunun esas alnmasyd. Tanzimattan sonra cizye
kalkmsa da gayrimslimler askerlik yapmazlar ve bedel-i askerye derlerdi. Bu kural ancak I. Dnya
Sava srasnda bozuldu. Tanzimattan sonra gayrimslimler de her trl memuriyete girdiler ve orduda
da meslek snflarnda subay olarak istihdam edildiler.
Bunun dnda karma mahkemeler, vilyet, liva, kaza idare meclisleri ve ilgili komisyonlarda seimli
yeler Mslman ve gayrimslimlerden yar yarya seiliyor ve tayin ediliyordu ki, millet rgtnn idar
reformlara ramen esas unsur olarak kalmas bundan ileri geliyor. Kald ki imparatorluun sonuna kadar

her cemaatin din otoriteleri hukuk davalarna bakagelmilerdir. Gerekte millet rgtlenmesinden ve
hayat tarzndan uluslama sre ve duygusuna en ge geenlerin de gene gayrimslimler deil,
Mslmanlar ve zellikle Trkler olduunu belirtmek gerekir.

18.-19. Yzyllarda Galata[*27]


Pera, tarihte, Bat Akdeniz blgesinin, yani talyan ehir cumhuriyetlerinin Bizanstaki ticar bir
kolonisi olarak domutur. Bu mefhumu bugnk gibi deerlendiremeyiz kansndaym. Akdenizin uzun
ticaret tarihinde Asur ticaret kolonileri (karum) Fenike kolonileri vardr. Sonraki Yunan kolonileri ise bir
yerleme ve hkimiyeti dourmutur. Ortaalardaki Pera ise, Bizansn denizar ticaretini ynlendiren
bir ticar yerleme ve antrepodur. Bir lekte Hansa birliinin uzak Bergendeki (Norve) veya
Novgoroddaki konturlar gibidir. Bu kontur zelliini ise Osmanl devrinde devam ettirdiini sylemek
hayli gtr; Galata, Osmanl devrinde sadece d dnyaya alan bir ticar, kltrel kap ve diplomatik
merkezdir. Bu zelliiyle daha ok 17- 18. yzyl Moskovasndaki Sloboda denen yerleme ile mukayese
edilebilir. 19. yzylda sanayi ve ticaretin gelitii bir ortamda, Galata daha youn ve nemli bir finans,
ticaret, diplomasi ve kltrel faaliyet semti oldu ve deiim Peray yahut Galatay hem grnm hem
mahiyet ynnden farkl kld. Son asr Osmanl edebiyat ve siyasetinde sz edilen Pera da budur.
stanbulun bu semti temelde iki cihan imparatorluunun uzun tarihleri boyunca Bat Akdeniz
ekonomisinin Douda younlat bir blgedir.
Pera ve stanbul arasndaki ilikilerde, her iki imparatorlukta da benzerlik vardr. Gerek Bizans ahalisi,
gerekse stanbulun Mslman halk bu blgeye her zaman ksenophobie ile bakmtr. Hatt Perada
yaayan halk da ecnebileri benimsememitir. Bu tip ilikilerin 19. yzylda deimeye balad
gzlemlenmektedir. oka tekrarlanan bir yanla da iaret etmelidir. Yakn zamana, yani 19. yzyla
kadar, ne burada yaayan nfusun ounluu ecnebiydi ne de talyan tipi bir Bat Akdeniz mimarisi vard.
Yani gemi yzyllarda bu blgenin mimarisi bir farkllk gstermezdi. rnein R. Mantrann belirttii
zere, zellikle fetihten sonra ehrin Osmanl nfusu artm, fakat ayn yazarn iddias hilfna Galatann
bina ve mimarsinin Bat Akdeniz tipi olmad, son aratrmalar, zellikle Johannes Cramerin
aratrmalaryla daha da iyi anlalmtr.[122]
Bizanstan beri d dnyadan gelenlere kar bir soukluk mevcut olmaldr. Bilinen olay; yerli halkn
1180de buradaki Venedik kolonisini bir ayaklanma ile tedib ve mallarn tahrib ettii, Venedikin bu
sebeble 1204de hal seferini stanbula ynelttii ve ehrin Latinlerce zabt edildiidir. Perada gerek
Bizans, gerekse Osmanl devrinde Katolik yabanclarn ak hava din trenleri (procession) gibi
uygulamalar ho karlanmamtr. Bunu Mslmanlardan ok yerli gayrimslimlerin istemedii biliniyor.
Gene uzun bir zaman ecnebilerin perakende ticaret yapmalar ho karlanmam, hatt yabanc
misyonlarn kendi iae ve ibateleri iin kurduklar frn ve saire gibi yerler de ikyet edilerek kapatlm,
asayi ve ahlk bozduklar gerekesiyle yerli halk zaman zaman ecnebi kiraclar, kira evlerinden tahliye
ettirmek iin ikyette bulunmulardr. Galata halk ve ecnebiler arasndaki bu soukluk, liman ve
yerleme faaliyetlerinin artt 19. yzylda bile sorunlar yaratacak dzeydeydi.
Galata blgesinin klasikteki snrlarn izmek, daha dorusu ele aldmz mekn belirlemek gerekirse;
bugnk Perembepazar ve Tophane aras ve nihayet kuzeyde isminden de anlalaca zere
Bykhendek caddesi snrlardr. 16. yzyldan itibaren yabanc misyonlar ve elilik saraylar bugnk
Beyoluna doru genilemeye balamlardr. Krmn imparatorlua katlmasndan sonra Kefeden
Cenova aileleri, Karaimler, gene Kefenin baz Rum ve Ermeni nfusu da Galataya nakletmitir. 1477
yl itibariyle nalckn Galata iin verdii nfus; Mslmanlarn 535 hane, Rum-Ortodokslarn 592 hane,
Latinlerin ve dier ecnebilerin 332 hane, Ermenilerin 62 hane olarak bu blgede yaaddr.[123] Bu
kompozisyonun gnmze kadar, stanbulun dier semtlerine gre hzl bir deiim geirdii aktr.
rnein bir mddet sonra spanyadan gelen Mslmanlarn Perembepazar mntkasna youn olarak
yerlemeleri, burada Dominikenlerden alnan eski bir kilisenin camiye evrilmesi (Arab Camii) gibi

olaylar grlmektedir. Yine Tophane mntkas da 18. yzyl sonunda ve daha ncesi Mslman nfusun
youn olarak yaad bir mahalleydi. Musevler ise Galataya daha ok 19. yzylda yerlemi ve
stanbulun dier semtlerinden tanmlardr. talyan Musevleri ise stanbulun bu semtine talyadan
gelen i gc ile birlikte yerlemiti. Kukusuz bugnk Ayaspaa, Gmsuyu gibi yenieri
garnizonlarnn yerletii blgeyi 16. yzylda ehirden saymak mmkn deildir. Bu dnemden kalma
isimler hlen baz sokaklarda grlmektedir (Baodalar Sokak veya iftevav Soka gibi).
Mslman mahallelerinde ayr bir ritelin srdn birka vaka ile de anlayabiliyoruz. Nitekim 17
Mart 1711 tarihli Fransa elisi Marguis Desalleursn bir raporu, Arab Camii (raporda ancient eglise St.
Paul) mntkasndan quartier musulman diye sz eder ve buradaki bir davay nakleder. Buna gre; bu
mahallede baz Fransal tccar ev kiralam ve pein deme yapm, fakat mahalleli burada Hristiyan
oturamaz diyerek Galata mahkemesinden bir karar karttrm ve eli duruma mdahale etmitir.[124] Yine
kralie Elizabeth devrinde stanbula gnderilen ngiliz elisi Edward Barton, Tophanede bir konak
kiralam, fakat grltl ve skandal dolu hayat dolaysyla mahalledeki Mslman komularn verdii
ikyet dilekesi zerine buray tahliye etmek zorunda kalmt.[125]
Semtin mimar grnmne gelince: Beylienin lHabitation Byzantin adl eserinde sivil mimaryi
Bizansa kadar gtrmesi ve Mantrann Galatay daha Cenova kolonisi dneminde youn iskn edilmi
yksek binalarla bezeli bir kent olarak tasviri, mevcut gravrlerin verdii grnmle pek uyumamaktadr.
Bundan baka Cramer, Mller-Wiener gibi tetkikiler; Galatann bugnk en eski hanlarnn, yani sivil
mimar eserlerinin 18. yzyla kadar inebildiini, Avrupa neo-klsisizmine uyan oryantal biimli
binalarn da bilindii zere 19. yzyla ait olduunu gstermilerdir. rnein, Bakr Sokaktaki Saks
Han, yine Perembepazar Sokaktaki Serpu Han 1148/1736 tarihli eserlerdir. Eski Banka Sokaktaki
San Pietro-Paolo Miyibebi vakfndan olan nl St. Piyerhan ise 18. yzyl sonundan gelmi ve 19.
yzylda tadilatla bugnk grnmn kazanmtr. Hatt 15. yzyla kadar inen Voyvoda Caddesi ve
Galatakulesi Soka kesindeki nl Cenova Podesta Saray, (Palazzo Communale) bugnk grnmn
yine 18 ve 19. yzyllardaki tadilatlarla almtr.[126]
Galatann bugnk youn yerleimli grnm, oryantal-oksidental slblu binalar, temelde 19.
yzyln eseridir. 19. yzylda apartman tipi yerleim ve youn i merkezinin oluumu, yani mimar
topografyann deiimi dolaysyla, Galata modern belediyecilik hizmetine de erkenden gemi; sokaklara
dair nizamname ile bina dzeni, kanalizasyon ve giderek tanzifat-tenvirat hizmetlerine ilikin dzen, hatt
Tepebandaki ilk park bu blgede gelimitir. Kurulan Altnc Daire-i Belediyye liman aktiviteleri ve
seyyar nfusun younlat bu blgede, ahlk zabtas grevini yklenmi, frengi hastanesi kurulmu,
elence yerlerine ruhsat verilmitir. Devrin vakanvisi Ahmed Ltfi Efendi, bu semt ve belediyesinin
faaliyetleri iin, Hamdolsun devair-i saire ahalisinde o kadar malmat olmadndan, daireleri
dhilinde alenen fuhuhaneler, kumar mahalleri gibi menhiyyatn itiyadyle Altnc Daireden rnek
almadlar gibi bir slupla bu gelimeleri nakletmektedir.[127] Kukusuz Galata, 18. ve zellikle 19.
yzylda stanbulun asayi ynnden en sorunlu blgesiydi. 1264 Cemaziylevvelde (16 Nisan 1848)
Galata adrc Han nnde ngiliz tebaasndan Kefalonyal ve Maltal gemiciler arasnda gnlerce sren
kanl bir atma zabtay megul etmiti. Bu tip olaylar ska grlrd.[128] 18 Cemaziylahr 1268/9
Nisan 1852de ise, kan bir irade ile semtte serseri takm ile esnaf birbirine kartndan; dkkn ve
evlerin numaralandrld, yani semtin bir nfus saymnn da bu vesile ile yapld anlalyor. Ayn
tarihte Beyolu ve Galata zabtiye ilerinin Zabtiye Nezaretine ilhak olunduunu ve bu hizmetin
merkezletiini gryoruz.[129]
Galatada mukm diplomat ve misyon grevlilerinin yaam, iae ve ibate sorunlar zellikle 18. yzyl
ve sonrasnda ilgintir. Osmanl mparatorluu da bu dnemde 1699 Karlofa Antlamasndan beri

Westphalia Antlamasnn diplomatik temsil konusunda getirdii sistemle btnlemekteydi. 1099


evvali evilinde (Austos 1688) Fransa elisi Girardin, kendisi ve be nefer tercman iin stanbul
kurbndeki iskelelerden hara ve rsumdan muaf ylda bir defalk yiyecek ve arab mbayaas iin izin
alyor. Bunlar zaten uygulanagelen eylerdir. Fakat 1103 Rebiylahr evilinde ayn eliliin kendi
ihtiyac iin Franszlarn Galatada atklar peksimet frnn ahali ve esnaf; ticaretimize kesat getirecek
gerekesiyle kapattrmak istiyor. Rsumdan muaf yiyecek ve hamr mbayaas, baz hlde yerel
yneticilerin engellemesiyle karlayordu. rnein Kapda subasnn bir defa cebren ve kahren
Fransa sefaretinden ald hamr resminin iadesi bu cmleden bir olaydr.[130] Baz halde misyonlarn
izinsiz inaatla olay karttklar grlyordu. Mesel, Fransz rahiblerin iki oda inasna mimarba
mdahale etmek zorunda kalmt. naat izinleri bazen pek uzun sryordu. Aralk 1768de Avusturya
elisi Pater Trinite Kilisesi rahiblerinin yanan lojmann tamir iin bir hayli izin bekledi, ancak
1769da k getikten sonra bu izni alabildi.[131] Yine yabanclarn din trenleri, zellikle ak havadaki
procession gibi trenlerini ne yerli Mslman ne de gayrimslim halk istiyordu. Bu garip(!) trenlere
mdahale edilmemesi iin 1702 (1099) Cemaziylevvelinde, Galata kadsna ve ileri gelenlere bir
emirname kartlmt.[132]
Osmanl Perasnda 16-17. yzyl boyu var olan talyan ehirlerinin, talyan ticareti ve talyan din
misyonlarnn temsil stnl, yerini 17. yzylda Fransaya terk etmeye balad. Daha nce 16. yzylda
ve 17. yzyl balarnda Perada diplomatik himaye ve temsil stnl iin Avusturya ve Fransa arasnda
bir rekabet vard. Hatt o tarihlerde mevcut olan San-Franesko Kilisesinde (sonra bu Yeni Camiye
evrildi) eref yerini elde etmek iin, 1587 ylnda Fransa Elisi Jacques Savary de Lancosmes ve
Avusturya elisi Dr. Pesssen arasnda sokaklara kadar taan ve ahaliyi gldren bir protokol kavgas bile
patlamt.[133]
Perann nl uzman Alphonse Belin ve Ayvansarayden yaplan bir karlatrma ile, Perada nl
kiliselerin San Giovanni del Ospedale, Santa Anna, Santa Maria Mistericordia, San Giorgio, San Pietro
et Paulo gibi kiliseler olduu anlalyor. Avusturya Beata Maria, Fransa ise Santa Anna Kilisesinin
patronuydu. Birisi 1660da yand; dieri 1697de kapatld. Perann etkin Katolik misyonlar da
Fransiskenler ve Dominikenler olmulard.[134] talya ve talyanlar Perann ticaret, kltr ve din
hayatnda Fransa gelene kadar rakibsizdi. Hatt 15-17. yzyllarda talyan diplomatlar Avrupann dier
lkelerini de Peradaki ve imparatorluktaki durum hakknda cret karl bilgilendiren gruplard.
Ceneviz ve Venedik elilerinin saraylar Perann en gzel saraylaryd.[135] zellikle bugn
Tomtomkaptan Sokandaki Palazzo Venezia, dier eliliklerin hasedini celb etmitir. yle ki, Campo
Formio Antlamasndan sonra Fransa, 1815 Viyana Kongresinden hemen sonra da Avusturya elileri bu
binaya yerlemekte gecikmemilerdir.
Osmanl dneminde Perada nemli lde Cenoval tccar hanedan vard. Perone, Fornetti, Negri,
Doria, Draperis, Navani, Samsoni, Olivieri, Brutti (aslnda Dral Arnavutlar) Grillo, Cavalorso,
Salvago, 19. yzyln nl dragoman ailesi Testalar, Dh gibi aileler, ehrin talyan kkenli zengin tccar
hanedanlaryd. Mihail Sturdza bu gibi 39 ailenin isim ve tarihini vermektedir.[136] Kukusuz, Galatann
talyanlarn sadece bu eski tccar aristokrasisi ile snrlayamayz. zellikle 19. yzylda Galata ve
Beyolu semtleri nemli lde bir talyan ii ve isiz snfn g ettii yer oldu. zellikle inaat
sektrnn bu igcne ihtiyac vard ve kgir Galata ve Beyolu, talyan mimar, kalfa ve iilerinin
eseridir denebilir. talyann her yerinden gelen, mahall leheleri ile ehirdeki dilleri kartran bu
zmrenin stanbulda Edmondo de Amicisin deyiiyle suigeneris bir talyanca yaratt da sylenebilir.
Gelenlerin hepsinin ansnn yaver gitmedii de anlalyor. Bazlar buradan Amerikaya g etmitir.
Hatt hkmet bu gibi aresizleri ucuz yoldan gnderme imknlar da yaratmtr. Belirli bir iane ve ucuza

anlama yaplan kumpanyalarn vapurlaryla Amerikaya gnderilmilerdir.[137] talyanlar g ve zaman


iinde dier gayrimslimlerle kararak azalmlardr. 19. asrda talyadan Musev talyan g de vard.
Hatt Galatada Kkhendek ve Lleci Sokakta talyan sinagoglar da bulunuyordu.
talya, 19. yzyl banda Sardinya, Sicilyateyn, Toskana elilikleri ile temsil edilirken; gurre-i
Rebiylevvel 1264/6 ubat 1848de Toskana, talyann birlemesi srasnda da Sicilyateyn elilikleri
lavedildi. talyan okullar ve kiliseleri 20. yzyl banda da kmsenmeyecek saydayd. Tevhid-i
Tedrisat Kanunu ktnda, Fransz okullarnn says 30 kadar, talyan okullarnn says ise 9 idi.[138]
Bugn Beyolu mimar doku olarak, 19. yzyln en iyi korunduu, fakat nfus kompozisyonundaki
deimenin en hzl olduu stanbul semtlerindendir. Konunun aratrlmas stanbul ve Osmanl
mparatorluu tarihinin tesinde bir neme sahibdir.
Galata ve Beyolu Avrupa myd? Onu, Osmanl insan yle gr-mt. Lamartine onu bir Fransz
taras, Hammer ise sakinlerinin bo unvanlar kadar uzun caddesiyle anlamsz bir semt olarak tavsif
eder. Ama 18. yzyl Galatas herhlde Osmanl mparatorluu tarihinin ok deitirdii bir yapya
sahibdi.

Galatadaki Yabanc Misyonlarn Gnlk Yaam[*28]


nce, Bizans mparatorluunun bakentinde bir Bat Akdeniz kolonisi, sonra da Osmanl
mparatorluunun bakentinde bir Bat Avrupa kolonisi olan Pera, arkn ve Garbn rf ve detlerini,
renklerini bnyesinde birletiriyordu (daha dorusu Bat Avrupa orada Doululayordu). Perada grlen
siyas-iktisad yapnn ve gnlk yaam tarznn karakteristikleri, belirli bir dneme kadar Kefe
(Krmda) ve Slobodann (Moskovada) sahib olduu zellikleri hatrlatyordu.
Gnmzde derme atma evlerle dolu bir blge ve stanbulun nemsiz bir i merkezi olan, nfusunun
ounluu Dou Anadolululardan oluan Pera (veya Galata) ada Trk edebiyatnn ilham
kaynaklarndan biri olmutur. Ama 19. yzyln ve 20. yzyl bann Pera mahallesi nostaljiye neden
olurken, bu mahallenin folklorik ve tarih gerekliine pek az deinilmektedir: Sz edilen Pera daha ok
hayal bir yerdir. Pera hakkndaki bilimsel incelemeler ise hl yeterli dzeyde deildir.
Pera, yzyllar boyunca Akdenizin dou kesiminde talyan Rnesansn devam ettirmitir. 17. ve 18.
yzyllarda Pera, bu blgedeki Fransz ticar ve diplomatik ann merkezi olmu ve ok sayda diplomat,
din adam ve tacir burada olduka ilgin bir yaam srmlerdir. Perann yerel nfusu, Mslman
olsun olmasn, ortak bir kltr paylayor, bu nedenle de ecnebilere, baka bir ifadeyle Avrupallara
kar kyordu.
17. ve 18. yzyllarda Dou Akdenizde Franszlara ait birok kltrel, din, ticar kurum mevcuttu;
bunlar ok da etkiliydi. yle ki, Ankaradaki bir Fransz tccarn miras, Fransz bandral bir gemiyle
ticaret yapan iki Portekiz Yahudisinin durumu, Erzurumdaki Cizvitler iin manastr ve evler ina
edilmesi gibi sorunlar ve benzerleri, Osmanl idaresinin tm dairelerini srekli megul ediyordu.
Mahkeme kararlar, vilyet arivleri, kad sicilleri, Bbli arivindeki Frane Ahkm ve Ahidname
defterleri gibi belgeler bu trden rneklerle doludur.
Tabii ki, Pera, Avrupayla Fransa araclyla tanmamtr. Burasn Avrupaletirenler talyanlar
olmutur. Pera, ncelikle, Osmanl devrinden nce de burada bir kolonisi olan Cenovaya aitti. Eskiden,
Bizansllar devrinde, Cenova Peraya bir yllk bir sreyle bir Podestas Januensium in Imperio Romane
tayin ederdi. Bu grevlinin Uffizio namnda bir de yardmcs olurdu. Ceneviz zecchinolar (para birimi)
Osmanl dneminde her yerde dolamdayd. Adornolar, Campofregosolar, Drialar, Bottegheler,
Ocaseler gibi mehur tccar hanedanlar yzyllardr Perada yayorlard.[139] La Magnifica Communita
di Peyra (Pisallar ve Venedikliler de bu topluluun parasyd) yar-bamsz bir statye sahibdi.
Cantaro Genoese Galata pazarlarnda kullanlan ortak arlk birimiydi. Podesta Genoa ve Bailo Venezia
saraylar Peradaki en gzel saraylard.[140] Perann kozmopolit argosunda talyanca kelimeler
arlktayd. Kiliseleri, din misyonlaryla talya, Perada yayordu. Osmanl mparatorluuna yerlemi
talyanlar, Avrupa diplomasisinin en iyi haber alma kaynayd. talyadan bu amala yardm almay
reddeden ilk lke Fransa olmutur.
18. yzyla, yani Osmanl mparatorluunun prensipleri West-phalia Antlamasyla belirlenen
uluslararas, laik hukuk sistemine dhil olduu tarihe kadar, Galatadaki yabanc misyonlarn gnlk
yaam ok nemli bir sorundu. Farkl yabanc misyonlarn protokol sistemi ve hiyeraride ne geme
kavgalar, yabanc diplomatlarla Bbli arasndaki ilikiler kadar ilgintir. Buna bir rnek olarak,
1587de Fransann stanbul sefiri olan Lancosmes Senyr Jacques Savary ile ayn dnemde Avusturya
mparatorluunun stanbul sefiri olan Dr. Bartholomeus Pezzeni kar karya getiren atmay
hatrlayalm.[141] Rex Christianissimusun, Son Derece Hristiyan Kraln temsilcisi olan Lancosmes,

hiyeraride ncelii Avusturyal meslektana brakmak niyetinde deildi: ki adam arasnda amansz bir
mcadele balad. O dnemde Peradaki en nfuzlu (Katolik) kilise, San Francesco idi. San Giovanni del
Ospedale, Santa Anna, Santa Maria della Misericordia, San Bastiani, San Pietro gibi, o da talyan din
adamlar tarafndan kurulmutu. Osmanl tarihisi Hseyin bin smail Ayvansaraynin eseri olan
Hadikatl-Cevmye gre, 1697 yangnndan sonra bu kilisenin yerine bir cami (Yeni Cami) ina
edilmiti. Mehur Pera tarihisi Alphonse Belin ise, kiliseye 1697de el konulup camiye
dntrldn ileri srmektedir.[142] Gerei bilmek g olmakla birlikte, bu kilisenin Osmanl
idaresini ok rahatsz ettii bir vakadr. stelik, yukarda sz ettiimiz iki sefir arasnda skandal yaratan
bir kavgaya da sahne olmutur. Habsburglarn tam yetkili temsilcisiyle Fransz meslekta arasnda
cereyan eden ve bu adan son derece ilgin olan protokol hiyerarisi kavgas,[143] Dr. M. Khbach
tarafndan Avusturya arivlerine dayanlarak u ekilde nakledilmitir: Avusturyal Dr. Pezzen, Roma
mparatorunu temsil ettii gerekesiyle hizmetkrlarn Pazar yini iin bir baldaken kurmak zere
kiliseye gndermi. Ne kendisinin ne de Bblinin alteslerini imparator olarak tandn beyan eden
Lancosmes ise, Fransa sefiri olarak stnlk iddiasnda bulunmaktaym. Pezzenin manevrasn haber
alr almaz, sunaktaki baldakeni imha ettirmi. Ertesi pazar gn muhafzlaryla birlikte ok erkenden
kiliseye gitmi ve rakibini beklemeye balam. Kilisenin teatral bir ekilde igal edildiini renen
Galata ahalisi -Yahudiler, Rumlar, Ermeniler ve Mslmanlar- kilisenin nnde toplanarak gsteriyi
beklemeye balam. Olay haber alan Dr. Pezzen sefaretin apeline gitmeye karar vermi. Ama daha
sonra meslekta aleyhine sadrazama ikyette bulunmu (bu yazda meslektan kstah, balanmas
gereken bir deli gibi nitelemelerle anmaktadr). Sadrazam Siyavu Paa, Viyanada bulunan imparatora
gnderdii Ramazan 995 tarihli bir mektubda, Fransa sefirinin yol at alkant karsndaki
memnuniyetsizliini dile getirmitir: Haliyen gelen iliniz dahi -yz ak olsun- uslu ve akll olmala
Frane ilisine uymad, eer uyup Frane ilisi gibi divanelik ide id, ey olmazd On gn sonra, Dr.
Pezzen kiliseye geri dnmeye karar verdiinde, Lancosmes yine muhafzlaryla birlikte ondan nce
kiliseye kotu. Ama Galata Voyvodasnn buyruuyla kilisenin kaplar kapatlmt. Fransisken
rahiblerin Latince ilhilerini duyan Lancosmes, kapy tekmelemeye ve yumruklamaya balad; bir yandan
da Son Derece Hristiyan Kraln sefirine kapy amak zorunda olduklarn haykryordu. Skandal
seyreden Galata ahalisi ok eleniyordu. Lancosmes bu kavgadan ne raporlarnda ne de hatratnda
bahsetmitir.[144] Dr. Khbachn naklettii Avusturya belgelerinin Franszca tercmelerine de Fransz
arivlerinde rastlamadk. Herhalde kilise, bu olaydan sonra ibadete kapatlmt. Meslektalarnn
samal yznden kiliseye gitmesi engellenen Venedik balyosunun bavurular da bir sonu vermedi.
Sefirler Bblinin prensiplerine ve kanunlarna uymak mecburiyetindeydiler.
Org alnan dinsel merasimler halkn da katld bir temaayd ve zaman zaman kiliseyi korumakla
grevli muhafzlar bu ilgin musikyi dinlemek zere ieri girmeye alan sarho yenieri tayfasn
pskrtmek zorunda kalrlard. Hatt bir seferinde Kanun Sultan Sleymann bir yin yaplmasn
emrettii ve bu yinde ok elendii anlatlr.[145]
Sefirlerin konutlarnn ne lde dokunulmaz olduklarn ve sefirlerin buralarda gerekten rahat yaayp
yaamadklarn bilmiyoruz. Yine de Kralie I. Elizabethin Tophanede bir ev kiralayan ve burada
ahlksz kiilerin grlt patrt kardklar sefahat lemleri dzenleyen sefiri Edward Barton,
mahalleden atlmt.[146] Mahalle sakinleri, bu utan verici hayat tarzn protesto etmek iin, daha
nceden Bbliye ikyet ettikleri bu kiinin evine saldrmlard. Deinmek istediimiz bir dier
rnek, casusluk yaptndan phelenilen ve sarayna gitmesi engellenen Venedik balyosunun durumudur:
Balyos anakkalede hapse atlmt. Bir yl sonra salverilip talyaya dnebilmesi iin Fransa sefirinin
araya girmesi gerekmiti. Tercman ise[147] Austos 1715te idam edilmiti. Bu tercmanlar hakknda da
bir ift sz edelim. Yerli Hristiyanlar ve Yahudiler arasndan seiliyorlard. ou bu meslei yabanc

bir dil bilmeden icra ediyordu ve gerek Osmanl idaresi gerekse sefirler onlardan hi memnun deillerdi.
18. yzyl sonunda yerlerini Saint-Louis Lisesinde veya Theresianumda (Viyana) yetimi Avrupal
dragomanlar, baka bir deyile, Perada meraklar ve burunlarn her yere sokma huylaryla nam salm,
istikbalin Avrupal oryantalistleri ald.
Karlofa ve Pasarofa Muahedelerinin ardndan, Osmanl mparatorluu sefaretlere ve temsilciliklere
imtiyazlar ve muafiyetler tanmak zorunda kald. Avrupallar artk harb veya mstamen statsnde
deillerdi, ecneb (Frane, Felemenk, vb.) olarak kabul ediliyorlard. Bununla birlikte Osmanl
brokratlarnn yeni sisteme hemen uyum saladklarn dnmek yanl olur; tam tersine Bizans-Osmanl
geleneinde srarc olmulard. yle ki, Bblinin ve Sarayn fermanlarna ramen, gmrk resmi
istemeye, cizye denmesini dayatmaya devam ediyor, din adamlarnn ibadet, kilise inas, vb.
konulardaki serbestliini tanmaya hi yanamyorlard. Avrupal konsolos ve sefirler tarafndan arz
edilen ikyetnamelerin says bunu gsteriyor. 18. yzyln diplomatlar artk sadece krallarnn
temsilcisi veya ruhban korumakla grevli memurlar deillerdi. Her eyden nce lkelerinin ve
tccarlarnn ticar karlarn savunuyorlard. Osmanl brokratlar ise, yabanclarla olan yeni iliki
trne ellerinden geldiince ayak uydurmaya gayret ediyorlard.
Yabanc misyonlarn iaesi nemli bir sorundu. Onlara yeterli miktarlarda sebze, tahl, zellikle de
arab ve domuz eti temin etmek gerekiyordu; yaplan antlamalara gre, stanbul civarndan erzak temin
etmek hakkna sahibdiler. Kordiplomatik ve din misyonlar perakende ticaret yapan Galata esnaf ve
zanaatkrlarna da bavurabilirlerdi, ama zellikle de sefaretlerin tm personellerini beslemek zorunda
olduklar dnldnde, bu ii perakende grmek onlara pahalya gelirdi. Antlamalara gre misyonlar
vergi muafiyetlerinden, zellikle de stanbul civarndan satn alnan domuz eti ve arab zerindeki vergi
muafiyetinden istifade ediyorlard. Bununla birlikte Osmanl memurlar ve sorumlular bu mallardan
yasad olarak vergi kesmeyi srdryorlard. Hatt bir seferinde, Kapda subas sefaret tarafndan
satn alnan arab ve gda maddelerini msadere etmiti. Yabanc misyonlar ikyetlerini dzenli bir
biimde yaptklar iin, yerel memurlar ve sorumlular bu konuda srekli ikazlarla kar karya
kalyorlard.[148]
Fransz toplumunun ekmek ve peksimet ihtiyacn karlamak zere Fransz din adamlar bir frn anca,
Peral frnclar Bbliye ikyette bulundular, bu arada kendi mterilerini de ellerinden alaca
korkusuyla frnn ilemesini engellemeye altlar.[149] Yabanc tccarlarn, dinsel tarikatlarn ve sefaret
ileri gelenlerinin ekonomik faaliyetleri, dinleri ne olursa olsun tm Osmanl tebaasnn
memnuniyetsizliine neden oluyordu.
Memurlarn yabanclardan cizye taleb etmesi, artk sefirlerin yetki alanna giren tccarlarn davalarna
kadlarn karmas, tccarlarn bir trl lf anlamayan yerli mterilerle kar karya gelmek zorunda
kalmas, tccarlardan sadece lkeye girite bir d gmrk (%3 orannda) denmesini ngren
antlamalarn aksine i gmrk resmi istenmesi, sk sk grlen hadiselerdi.[150] Sefaretlerin nde
gelenleri sk sk bu tr sorunlarla karlayorlard. Katolik rahiblerin dinsel faaliyetine ilk nce Osmanl
mparatorluunun Hristiyanlar kar kyordu. Gregoryen Ermeniler ve Ortodoks Kilisesi bu Latin
sapknlarn propagandasndan hi hazzetmiyor ve yabanclarn Galatada yaptklar acayip dinsel
merasimleri, tpk Mslmanlar gibi onlar da hi beenmiyorlard. 1702de Galata kadsna gnderilen ve
yerli ahaliyle memurlarn yabanc misyonlarn ilerine karmalarnn engellenmesini bildiren bir
emirnmeyi hatrlatmakta yarar var.[151] Sarholuun ve fahieliin kol gezdii bir mahalle olan Peraya,
Katolik nfuzu fazla szamyordu. Yortu gnlerinde tren alay oluturulmas imknszd. Ayrca yabanc
tccarlara da hi sempatiyle baklmyordu. Onlar da konut sorunlar yayorlard. te yandan, yerli
esnaf ve zanaatkr loncalaryla srekli ihtilf hlindeydiler. Fransa sefiri Marki Desalleurs, 17 Mays

1711 tarihinde Parise gnderdii raporuna,[152] Sultann fermannn tercmesini eklemiti; bu fermandan
ok memnun kalmt:
Fransz tccarlar Galatadaki Arab Camii civarnda, kiralarn pein deyerek evler kiralamlard. Buna
ramen Mslman ev sahibleri aralarnda anlaarak, kaddan Hristiyanlarn bir Mslman mahallesinde
yaayamayacaklar ynnde bir karar karttlar. Dolaysyla, tccarlar evlerinden ve mahalleden
atldlar. Ama sefirin devreye girmesi zerine, bizzat Sultan, kadya bu tatsz vaziyeti derhal halletmesini
buyurdu.
Yabanc misyonlarn Marmara denizine bakan, gzel baheleri olan saraylar vard; gerek mnda
saraylar sz konusuydu, Palazzo Venezio, Palais de France gibi 18. yzylda sefirlerin konutlar baka
her yerde olduu gibi dokunulmazla sahibdi. Sefaretlerin yksek grevlileri birbirlerine yaptklar
ziyaretlerin dnda, her trl sanat eseri, eski kitab ve eitli antika koleksiyonlar topluyorlard.
Hatralarnda (hemen hepsi) koleksiyonculuk ve bulup satn alma yetenekleriyle vnrler. Bu ekilde
etraflarnda tccarlardan ve deerli paralar teklif eden baka kiilerden meydana gelen bir kalabalk
oluyor, Avrupa ktbhaneleri de bu sayede zenginleiyorlard.
Bununla birlikte Avrupallarn hareketli ve alkantl hayat, en kk bir veba sylentisiyle kesintiye
uruyordu. Perada ikamet eden yabanclar bu hastalktan ylesine korkuyorlard ki, pheli bir vaka
duyulur duyulmaz evlerine kapanyorlard. Yabanclarn sosyal hayatna geici olarak son veren bu
korkuyu, Olivier ok ustaca tasvir etmitir.[153] Sefaretlerin nde gelen grevlileri, koleksiyonculuk
faaliyeti dnda, sk sk balolar ve resepsiyonlar dzenliyor, bu toplantlarda tamamen kendi aralarnda
eleniyorlard. Osmanl idarecileri, bu heybetli ve gsterili beylerin hanmlarla bir arada hoplayp
zplayp dans etmelerini hi beenmiyorlard.
Son bir ey ekleyelim. Kilise grevlileri kiliselerin veya evlerinin bytlmesi, dzenlenmesi, onarm
ve yenilenmesi iin ok zor ruhsat alabiliyorlard. Bu zorluk dier Avrupal gruplar da kapsyordu ve
izin alabilmek iin ncelikle sefirin Bbliye bavurmas gerekiyordu. Aralk 1768de Avusturya
Kilisesi Pater Trinite bir yangnda yklm, ama sefir yeniden inaat yapma ruhsatn ancak Mays
1769da alabilmiti.[154] Bu arada zavall pederler, k balarn sokacak bir damlar olmadan
geirmilerdi. Yine de 18. yzylda Fransz ve Hollandal brokratlarn bu tr sorunlar zmede
Avusturyal meslektalarndan daha becerikli davrandklarn hatrlatalm.

NOTLAR
[1] Plutarkhosun bilinen ikinci nl eseri Opera moraliumun ocuk ve yetikin terbiyesine ilikin

denemelerden olumas basit bir tesadf deil: Plutarkhos tarihilie pragmatik olarak eilen biraz Eski
Yunanlnn dnyasndan Romalnn dnyasna geen (kendisi Yunanistan terk etmedi, mparator
Hadrianusun hocasyd ve orada ld) bir Roma Yunanls. Tarihi biraz eitim, biraz ibrete ynelik bir
dal diye dnd ak.
[2] Orijinal balk De origene et situ Germanorum (Germenlerin menei ve hli).
[3] skenderde Yunan milliyetilii yok tabii. Makedonyaldr ve Yunancay bizim Robert Kolejlilerin

ngilizcesi gibi rendi belki de; nk Aristoteles de yle. Yani Makedonyallarn Yunanl olduuna delil
yok bugn. Yunanca kullanyorlar meden bir dil diye o zaman; ama ne konutuklar belli deil aslnda.
[4] Bir Franszca ders kitab ne sylyor: skender lmsz m? Tarihte skender kadar byk adam

yoktur. Baka cihangirler de vardr; mesel Jl Sezar (Caius Iulius), Justinyen, ve Napolon Bonaparte.
Bunlar da fatih ama Alexandr gibi deil, diyor. Histoire Juniore serisinden, Alexandre le Grand,
Hachette, Paris, 1980.
[5] Yunanca, Dou Akdenizin lingua francas idi. Yani umum dili idi. Bu keyfiyet btn buralarn

Yunanllarn vatan olmas demek deil; o, modern Yunanl yorumu. Perikles devrinde, M 5. asrda
400lerde, Yunanistan adam ihra etmeye balam. Nereye? Kuzey Karadenize, Gney Karadeniz
kylarna. Karadenizde koloniler kuruluyor, oralara koloniler hlinde yerleiyorlar ve etrafta bir
genileme oluyor. Ziraat, ticaret derken etraftaki ahali onlarla Yunanca konumaya balyor. Bu yzden
Yunancann bu dnemine kone (common, yani umum, avam-firibane dil) dnemi denir. Klasik Ionia
Aioliya lehelerinin tersine ngilizcenin Amerikada umumlemesi gibi bir ey oluyor. Buralarda
birtakm insanlarn Yunancas da bozuktur. Mesel Soli (Soloi) diye bir ehir var, Mersinin hemen
yannda, Pompeipolis oldu sonra ad; Solinin ahalisi eski Farsa konuurdu, Yunancaya evirdiler.
Bozuk Yunanca konuuyorlard. O yzden filolojide bozuk bir dile solisizm derler. Efendim bu
Yunancadr, ama Trk solisizmleri vardr iinde, gibi...
[6] Peter Brown, The World of Late Antiquity, 1974, s. 14-18.
[7] Aramiler bir Sam kabileler konfederasyonu, tarihte M 1000den itibaren grlyorlar, yazlar ivi

yazs iken Fenike alfabesini benimsediler. Bugnk am ve Hama merkezleriyken, M 2. asrdan


itibaren btn Suriye ve Filistin ve Mezopotamyaya yayldlar. Hatt, Part ve Sasan devletinde dahi bat
blgelerinde konuulan, yazlan dildi. brancaya benzer, Arabcaya da benzediinden slm fetihleri
sonras Suriye, Filistin ve Mezopotamyadan kolayca silinerek, yerini Arabcaya brakt.
[8] Walter Laqueur, Weimar: A Cultural History, Copricarn N.V., 1976, s. 64)
[9] Birinci Trk Tarih Kongresi-Konferanslar Mzakere Zabtlar, s. 166-193 ve s. 375-400.
[10] Yahya Kemal, Tarih Musahebeleri, stanbul Fetih Cemiyeti Yaynlar, 1975, s. 83-85. Burnumuzda

Moha ve Viyanann barut kokusu varken, bu beyhude fthat hikyelerine ne lzum vardr...
[11] (SA) Avusturya Devlet Arivi, Turcica I, Karton 14. Nitekim mparator Ferdinanda verilen bu

trden bir ahidname, Macaristan ve Erdelde sknetin salanaca ve belirlenmi snrlardan teye Erdel
Beyinin gemeyeceini temin ediyor, dost Fransa ve Venedikin de ayn ekilde hukukuna riayet
etmelerini imparatora bildiriyor ve her yl 30.000 altn verginin gnderilmesi isteniyor, sonunda

ahidnamenin Dars-saltanat- mahrusa- Konstantiniyede Hicretin 966. yl Ramazan aynda verildiini,


bunun Hazreti sann tarihinde Yunusann (juni=haziran) 16snda sene 1559 olduu teyit ediliyor.
[12] Hans Dernschwams Tagebuch Einer Reise, und Konstantinopel und Kleinasien (1553-55) yay. haz.

Franz Babinger, Mnih ve Leipzig, Verlag von Drckner und Hemboldt, 1923. Bu konuda ayrca u
makaleye baknz: Yaar nen, 16. Yzyl Alman Seyahatnamelerinde Trkiye, ADTCF Bat
Aratrmalar Dergisi, C. I, Say 4, s. 1-23.
[13] A.g.e., s. xiv.
[14] A.g.e., s. xvi vd.
[15] A.g.e., s. xvi vd., s. 189-190. Dernschwam bu noktada yanlmaktadr. Fakat onun ehri antik devirde

daha byk sanma yanlgs ilgin bir noktadr. nk Pax Romana devri dediimiz klasik Roma anda,
Anadolu zerk eyaletlerden mteekkildi. Savalar ve isyanlarn bittii bu dnemde ehirler dzlkte
kuruldular. O devirde Ankarann merkez blgesi bugnk Hacbayram idi. Bizans feodalitesi dneminde
lkede merkez nfus blgesinin genilemesi ve kontrol alannn kaymas, yalnz Ankarada deil, birok
blgelerde ehirlerin dzlkten tepelere kmasna sebeb oldu. Ankara Kalesi Bizans devrinde imar ve
restore edilmitir. Palatio dedii hamam ise antik ada hep periferide olurdu. Yeni zaman Avrupas ve
feodal ehir yapsndan baka bir tip tanmayan seyyahn, bu meknsal organizasyonu kavrayamay
normaldir.
[16] A.g.e., s. 226.
[17] A.g.e., s. 190.
[18] A.g.e., s. 186-187.
[19] A.g.e., s. 186.
[20] A.g.e., s. 183.
[21]

Bununla beraber, ayn ekonomi bildiimiz kadaryla henz geni lde yrrlktedir. Mesel,
vergilerin nakd deil, ayn olarak alnmas esastr. Fakat kylerden vergiyi nakden almak isteyenler
artm olmal ki, bu hususta sk emirler grlmektedir. rnein Prof. nalckn yaymlad Evil-i
Rebil Ahr (1595) Adaletnamesi verginin ayn olarak alnmasn emrediyor. Halil nalck,
Adaletnameler, TTK Belgeler Dergisi, Say 3-4, 1967; ayn yazarn, Capital Formation in the Ottoman
Empire, Am. Journ. of Econ, Hist., 1969.
[22] Derschwams Tagebuch, s. 182.
[23] A.g.e., s. 181.
[24] A.g.e., s. 182.
[25] A.g.e., s. 182.
[26] A.g.e., s. 190.
[27] A.g.e., s. 182.
[28] A.g.e., s. 191.

[29] Ferdinand Tremmel, Wirtschafts und Sozial Geschichte sterreich, Viyana, 1969, s. 239.
[30] A.g.e., 256-260. sayfalar maden ve demircilik alanndaki gelimelere tahsis edilmitir.
[31] Salomon Schweiggerin seyahatnamesi, stanbulda bulunduu sradaki olaylar ve seyahatnamenin

stanbul dndaki yerlere dein bilgileri hakknda, Nejat Gynn u makalesine baklmaldr:
Salomon Schweigger ve Seyahatnamesi, Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi, Cilt XIII, Say 17-18, s.
119-140.
[32]

Salomon Schweigger, Ein Newe Reyssbeschreibung auss Teutschland nach Contantinopel und
Jerusalem, yay. haz. Rudolf Neck, Graz, 1964.
[33] H. von Moltke, Trkiye Mektuplar, ev. Hayrullah rs, Remzi Kitabevi, stanbul, 1966.
[34] 1403te Timurlenke giden eli Clavijo, Konstantinopolisin bo arsa, ekili bahe ve ahap evlerle

dolu olduunu belirtir. Clavijo, Embassy to Tamerlane (1406), Routledge, Londra, 1928, s. 87-88.
[35] lber Ortayl, Trkler Hakknda Yazlm Seyahatnameler, I. Uluslararas Seyahatnamelerde Trk

ve Bat maj Sempozyumu, Eskiehir Anadolu niversitesi, 1987, s. 115-132.


[36] l Bey (Trabzon vali-yi sabk), Seyahat Jurnali (stanbuldan Badada ve Hindistana), stanbul,

1314.
[37] Ali Kemal, mrm, yay. haz. Zeki Kuneralp, stanbul, 1985, s. 127-148.
[38] l Bey, a.g.e., s. 62-63.
[39] M. Fevzi Togay, Yusuf Akura, Hayat ve Eserleri, stanbul, 1944. s. 25 vd.
[40] Edmondo de Amicis, stanbul (1874), ev. Beynun Akyava, Kltr Bakanl, Ankara, 1981, s.

140-141.
[41] Bab. Ar., rade-Dhiliye, No:19680, 20 Muh. 1271 (Ekim 1854) Yemen Ahalisinin tenavl

eyledikleri kat tesmiye olunur bir nevi nebatn numunesi irsal klndna dair...
[42] Klaus Kreiser, An Unpublished Ottoman Manuscript on the Yemen in 1849, Arabian Studies VII,

s. 161-186.
[43] Ahmed Hamdi, Hindistan ve Sevad- Afganistan Seyahatnamesi, stanbul, 1300 (1883).
[44]

Falih Rfk (Atay), Zeytinda, stanbul 1970, ayn yazarn Hindistan seyahati iin bkz. Hind,
stanbul 1943.
[45] lber Ortayl, Reports and Cosiderations of smail Bey on Central Asia, Cahiers du monde russe

et sovietique XXXII (1) iinde, 1991. s. 43-46.


[46] Halide Edip, Inside India, Londra, George Allen and Unwin, 1937, ayrca bkz. Blent Yorulmaz,

Hind Basnnda Halide Edip Advar, Trklk Aratrmalar Dergisi, 1984, No: 4, s. 179-182.
[47] zzeddin, Deux voyageurs du XV. sicle en Turquie; Bertrandon de la Broquire et Pero Tafur, Paris

1951.
[48] Klaus Kreiser, Gefangene, Pilger und Kaufleute, Germano-Turcica Bamberg, 1987, s. 19-20.

[49] lber Ortayl, 16. Yzyl Alman Seyahatnamelerinde Trkiye, Tarih ve Toplum, Say 2 ve 3, 1983,

s. 27-31 ve 50-55.
[50] Salomon Schweigger, Eine newe Reyssbeschreibung auss Teutschland nach Canstantinopel und

Jerusalem, Graz. Akad. Druck und Verlag, 1964.


[51] Jean Thvenot, Voyage du Levant, nsz: Stefanos Yerasimos, FM/La Dcouverte, Paris, 1980, s.

129-130.
[52] Schweigger, a.g.e., s. 165.
[53] A.g.e., s. 201-204.
[54] A.g.e., s. 115.
[55] A.g.e., s. 112-114.
[56]

Luigi Ferdinando Marsigli, Stato Militare dellmperio Ottomano lEtat militaire de lEmpire
Ottoman, ed. Manfred Kramer-Richard Kreutel, Graz Akad. Druck und Verlag, 1972.
[57]

Yksel Kocadaru, Die Trkei-Studien zu Ihrem Bild und seiner Geschichte in sterreich,
Klagenfurt, 1990, s. 167-202 aras, bu propaganda bror ve el ilanlarnn tantm ve tahliline ayrlmtr.
[58] lber Ortayl, Avrupada Bulunan Milletlerin ve zelliklerinin Ksa Tasviri, Tarih ve Toplum,

Say 8, 1984, s. 36, 37.


[59] Michel Devze, LEurope et le Monde la fin du XVIIIe sicle, Paris, 1970, s. 13.
[60] Jean Chardin, Voyage de Paris Ispahan, nsz: Stefanos Yerasimos, LD/La Dcouverte, Paris,

1983.
[61]

F. Tremel, Wirtschafts und Sozial Gesehichte sterreichs, Graz, 1969, s. 263 vd. Avusturya
merkantilizmi hakknda bilgi vermekle beraber, bu yanl kany da tekrarlamtr.
[62] N. Todorov, 19. Yzyln lk Yarsnda Bulgaristan Esnaf Tekilatnda Karakter Deimeleri, ..

ktisat Fakltesi Mecmuas, Cilt 27, Say 1-2, stanbul, 1968, s. 1-36daki makale bu olayn nitelik ve
sonularn abartmakla birlikte gerekli bilgiyi vermektedir.
[63] Ralph Davis, English Imports from the Middle East 1580-1780, Studies in the Econ, Hist. of the

Middle East iinde, ed. Cook, Oxf. Univ. Press, Londra, 1970, s. 205.
[64] lber Ortayl, 1727 Osmanl-Avusturya Seyrsefain Szlemesi, ASBF Dergisi, Cilt XXVIII,

Say 3-4, s. 97-110.


[65]

Bu kaak ticaret mekanizmasnn Amerika ktasndaki durumu iin bkz. Henri See, Modern
Kapitalizmin Oluumu, ev. Selahattin zmen, stanbul, 1972, s. 56 vd.
[66] Halil nalck, iftlik, Encyclopedia of Islam, Vol. III.
[67] Ycel zkaya, XVIII. Yzyln kinci Yarsnda Anadoluda yanlk ddialar, ADTCF Dergisi,

Cilt XXIV, Say 3-4, s. 195-231.

[68] H. Bossue, Urkunden zur Islamichen Kanzleiwesen, Urkunde II; Uzun Hassan Berat, s. 20,

Urkunde I, Karakoyunlu Cihan ah Berat, Tafel I.


[69] Moshe Maoz, Jewish Communities of Palestine and Syria in the Middle of 19th Century, Studies

on Palestine During the Ottoman Period, The Hebrew Univ Press, Kuds, 1975, s. 142-163.
[70] Michel Devze, LEurope et le Monde la fin du XVIIIme sicle, Paris, 1970, s. 3.
[71] Bernard Lewis, Other Peoples History, American Scholar, c. 59/3, 1990, s. 397 vd.
[72] William Gifford Palgrave, Une anne de voyage dans lArabie centrale, 1862-1863, Fr. ev. Emile

Jonveaux, c. I, Paris, 1866, s. 328.


[73] Ergin aman, III. Selime Sunulan Islahat Layihalar, 1992, 4-7, s. 217 vd.
[74] Bistra A. Cvetkova, To the Prehistory of the Tanzimat, an unknown Ottoman political treatise of the

18th century, Etudes historiques, c. VII, 1975, s. 133-145.


[75] Fikret Sarcaolu, lk Muhtra Bir Provokasyon muydu?, Temmuz 2000, say 2, s. 34 (BOA Hatt-

Humayun Tasnifi, no: 54819a istinaden).


[76] Bernard Lewis, The Impact of the French Revolution on Turkey, Cahiers dHistoire Mondiale, c.

I/1, 1953, UNESCO, Paris, s. 105-125.


[77] Fatih And, Bir Osmanl Brokratnn Avrupa zlenimleri, stanbul, 1996 ve Baki Asiltrk, Osmanl

Seyyahlarnn Gzyle Avrupa, stanbul, 2000, s. 17 vd.


[78]

George Gawriych, Tolerant dimensions of cultural pluralism in the Ottoman Empire, The
Albanian Community, IJMES, 15/1983, s. 521-522.
[79] Babakanlk Arivi rade-Meclis-i Vl, Nr: 16519, (12 Ramazan l 273) Meclis-i Vl mazbatas.
[80] lber Ortayl, Osmanllarda lk Telif ktisat Elyazmas, Yapt, Ekim 1983, s. 37-44.
[81] Avram Galanti, Trkler ve Yahudiler, stanbul, 1928, s. 127-139 ve 141-142.
[82] Kevork Pamukuyan, Ohannes Araruni, stanbul Ansiklopedisi, Cilt II, s. 1063.
[83] Sinan Kuneralp, Bir Osmanl Diplomat-Kostaki Musurus Paa, Belleten, TTK, Ankara 1970/3, s.

429.
[84] Babakanlk Arivi rade-Dhiliye, Nr: 24654, 7 Mart 1857 tarihli Sisam Kaymakam Kile Beyin

arizas.
[85] Semavi Eyice, Arkeoloji Mzesi ve Kuruluu, Tanzimattan Cumhuriyete Trkiye Ansiklopedisi,

Cilt VI, s. 1596-1603.


[86] George Young, Corps de Droit Ottoman, Oxford at the Clarendon Press, 1905, s. xii.
[87] Abdurrahman eref, Tarih Muhasebeleri, Kanun Yaynlar, stanbul, 1978, s. 18.
[88] A.g.e., s. 51 vd.

[89] A. L. Chambers, The Education of a Nineteenth Century Ottoman lim: Ahmed Cevdet Paa,

IJMES, 4, s. 464.
[90] a) Ahmed Cevdet Paa, Mrzt, yay. haz. Yusuf Halaolu, ar Yaynlar, stanbul, 1980, s. 2.

b) Mbahat Ktkolu, Cevdet Paa ve Aileii Mnasebetleri, Cevdet Paa Semineri


Edebiyat Fakltesi, 1985.
[91] Fatma Aliye, Ahmed Cevdet Paa ve Zaman, Dersaadet, Kanaat Matbaas, 1332.
[92] Babakanlk Arivi, Yldz Evrak, 31-27/5/27/79 (27 R. 1309-1891).
[93] Abdurrahman eref, a.g.e., s. 61.
[94] Osman Nuri, Mecelle-i Umur-u Belediyye, Cilt 1, s. 1421-1422.
[95] . Haus Hof-St. Archiv, PA XII, Trkei fog 27, 2 Jaenner 1850 ve ayn karton fog 445.
[96] Ayn ariv, Trkei Vl-68. fogl. 200-201, 20 Aut 1838 von Klezlden Metterniche rapor.
[97]

Nigr Anafarta, Osmanl mparatorluu ile Lehistan Arasndaki Mnasebetlerle lgili Tarihi
Belgeler, tarihsiz (muhtemelen 1980). Topkap Saray Arivi belgelerinden E 7835 kitab 5, 97, s. 98 vd;
N. Gyn, 1849 Macar Mltecileri ve Bunlarn Ktahya ve Halebte Yerletirilmeleri, Trk Macar
Kltr Mnasebetleri, Edebiyat Fakltesi, 1976, s. 173-179.
[98] a) Ubicini, Lettres sur la Turquie, s. 172-173 ve 175-176. Shaw, a.g.e., s. 128.

b) A. Tietze, The Study of Ottoman Literature, Journal of Turkish Studies, 1981, Vol. 2, No. 1, s.
50-51; E.S. Doramac, Turkish Woman in Turkish Literature of the 19th Century, Leiden, 1969, s; 51.
Gzin Dino, La gense du roman turc au XIXe sicle, Paris, 1973.
[99]

I. Dnya Sava baladnda baz nezaretlerde kadn memur istihdamna balanmt. Balkan
Savanda ise kadn amele taburlar tekil edilerek kadnlarn kol iiliine ekildii de grlr. Bkz.
Zafer Toprak, Trkiyede Milli ktisat, Yurt Yaynlar, Ankara, 1982, s. 316, 341, 412. Osmanl
mparatorluunun son dneminde Darlfnun muhtelif ubelerinde, baz yabanc yksek okullarda kz
rencilerin bulunmas, kzlarn eitimindeki gelimenin yaratt olaanst bir durumdur. nk o
devirde Avrupa ve Kuzey Amerikann baz niversitelerinde ya tamamen ya da baz ubelere kz renci
kabul edilmedii, ders ve seminer izleyenlerin ise diploma snavlarna kabul edilmedii bilinmektedir.
[100] Ahmed Cevdet Paa, a.g.e., s. 9-10.
[101] a) erafettin Turan, Tanzimat Devrinde Evlenme, ve Dnce Dergisi, Cilt XXII, Say 182, s.

14-15.
b) Osmanl barou deyimini kullanan ve 18. yzyldan itibaren byle bir nitelemeyi yapan C. E.
Arsevendir (bkz. LArt Turc) veya Trk Sanat, Cem Yaynevi, 1970. Bu konudaki bir tartma iin
Doan Kuban, Osmanl Mimarisinde Barok ve Rokoko, Trk ve slm Sanat zerine Denemeler,
stanbul, 1982, s. 115 vd.
[102] Pars Tulac, Osmanl Mimarisini Batllatran Balyan Ailesi, Yllar Boyu Tarih 1983, s. 39-42.

Semavi Eyicenin Balyanlarn kkenini Belen olarak gstermesine karlk P. Tulac Kayseriyi
gstermektedir(?).

[103]

Fossatiler zerindeki bu bilgiler Semavi Eyicenin aratrmas ve TTK 1982 yl Atatrk


Konferanslar dizisindeki konferanslardan elde edilmitir. Ayrca bkz. stanbul Ansiklopedisi, Cilt XI.
[104] lber Ortayl, Tanzimattan Sonra Mahall dareler, s. 113.
[105] Gzin Dino, Trk Romannn Douu, Cem Yaynevi, 1978; Pertev Naili Boratav, Folklor ve

Edebiyat, Aday Yaynlar, 1982, s. 310-312; Berna Moran, k Hikyeleri ve lk Romanlarmz,


Eletiri, Ocak 1983, s. 34-41.
[106]

Gzin Dino, Tanzimattan Sonra Edebiyatta Gerekilie Doru, ADTCF Yaynlar, Ankara,
1954, s. 34-37; Cevdet Kudret, Trk Edebiyatnda Hikye ve Roman (1859-1959), Bilgi Yaynlar,
Ankara, 1971, s. 125-129.
[107] Niyazi Berkes, Trkiyede adalama, Bilgi Yaynlar, Ankara, 1973, s. 252.
[108] G.W.F. Hegel, Vorlesungen ber die Philosophie der Geschichte, 4. Blm, Germanische Welt,

ilk alt paragraf.


[109] Franz Babinger, Mehmed der Eroberer und seine Zeit, F. Bruchmann, Mnih, 1959, s. 110-111.
[110]

D. Ihiyev, Turkie Dokumenti na Rilskiya Manatira, Izd. Rilskiyat Manastr, Sofya, 1910, bu
vesikalarn bazlarn ierir.
[111] Babakanlk Arivi, Yldz Evrak, Aynaroz Papazlarna Mlkiyet veren Yavuz Selimin Ferman

Sureti, Yldz 24 (128).


[112] . L. Barkan, Osmanl mparatorluu Tekilat ve Messeselerinin erlii Meselesi, Hukuk

Fakltesi Mecmuas, Cilt XI, Say 3-4. s. 203-224.


[113] rnein 16. yzyl Ankara erye sicillerine baktmzda, kadnn slm hukukunun mehr ve nikh

akdine ilikin kurallardan ok, birtakm mahall rf ve dete gre hkm verdiini grrz. Namzedlik
diye bir det gze arpar ve kz ocuk ok kk yata baba tarafndan alnan bir paraya karlk nikh
iin birine vaad edilir. Kad, slm hukukunun mehr konusundaki ak hkmlerinin ihlli olan bu durumu
kabul ederek hkmler vermitir. rnekler:
a) Ankara erye sicili. Etnografya mzesi H. 358 (M. 1551) No. 2, Kayt 1314te; Edhem adl biri,
skender veled-i devlet adl bir zimm hakknda ikyette bulunuyor ve 600 ake kefalet borcunu
demesini taleb ediyor. Sebebi, skenderin Edhemin kz Ayeyi nikhna alan Kara Yenieriye kefil
olmasdr. Kara Yenieri kz alrken daha evvel onun namzedi olan ve bunun iin 600 ake sayan Simiti
Yunusa paray vereceini vaad etmitir.
b) Ankara erye sicili, No. 1, kayt 1010: Cneyd bin Mustafa adl biri Bali bin Emir Ahmedi dava
ediyor ve davalnn kz kardeinin kz Katin Bulann onun namzedi olduunu, fakat buna ramen
bakasna verildiini iddia ediyor. Namzedlik akdi mehr ahkmna aykr olduu halde, kad davaclar
hakl grmektedir.
[114] bn-i Kemal, Tevarih-i li Osman, yay. haz. erafettin Turan, TTK 1., Seri No. 5, Ankara, 1954.
[115] rnek: Babakanlk Arivi, rade-Dhiliye, yl 1256 (1840), sra no. 923, Varova Mfts Hafz

Efendinn tekadl hakknda resen tezkire-i liye.

[116] Sultan II. Abdlhamid her sene Mabeyn-i Hmayundan Tarhan Paay Livadya Sarayna gelen

ara ho geldiniz demeye gnderiyor, bunu lkenin ruhan reisi olarak yapyordu, 329-330.
[117] C. ok-A. Mumcu, Trk Hukuk Tarihi, A Hukuk Fakltesi Yaynlar, Ankara, 1976.
[118] Emile Tyan, Historie de lOrganisatione jurid, slam..., Deux Edit., Leiden-Brill, 1960, s. 212.
[119] C. ok-A. Mumcu, a.g.e., s. 321-323.
[120]

. L. Barkan, Trk Toprak Hukuku Tarihinde Tanzimat ve 1274 (1858) Tarihli Arazi
Kanunnamesi, Trkiyede Toprak Meselesi, Gzlem Yaynlar, s. 291-375.
[121] S. M. Arsal, Tanzimat ve Liklik, Tanzimat I, stanbul Devlet Basmevi, stanbul, 1940, s. 59-95.
[122] R. Mantran, Istanbul dans la seconde moiti du XVIIe sicle, Paris, 1963, s. 73; J. Cramer, Einige

Handelsbauten des 18. und 19. Jahrhunderts in Galata, stanbuler Mitteilungen, 1984/34, s. 3439-3440.
[123] Halil nalck, stanbul, Encydopaedia of Islam, IV/63-64, Leiden, 1973, s. 239.
[124] 17 Mays 1711 tarihli eli raporu: Archive des Aff. Etr. C. P. Turquie, c. 51, s. 25 vd.
[125] Hamit Dereli, Kralie Elizabeth Devrinde Trkler ve ngilizler, ADTCF Yaynlar, stanbul,

1951, s. 104-105.
[126] J. Gramer, a.g.m., s. 425-439, Mller-Wiener, stanbul, s. 27den nakil.
[127] Vakanvis Ahmed Ltfi Efendi, Tarih, IX (M. Mnir Aktepe neri), Edebiyat Fakltesi Yaynlar,

stanbul, 1984, s. 141.


[128] 16 CA 1264 (20 Nisan 1848) tarihli irade, Babakanlk Osmanl Arivi (BOA), rade-Hariciye (-

Har), no. 2096.


[129] rade-Meclis-i Vl, no. 6660.
[130] BOA, Dvel-i Ecnebiye Defterleri (DED), Frane Ahkm defteri, no. 28/3, s. 33, ayn kaynak, 26/1

evil-i R 1101.
[131] Evil-i CA 1176 tarihli hkm: Neme Ahkm DED, no. 60.
[132] 3 C 1099 tarihli hkm: Frane Ahkm DED, no. 28.
[133] M. Khbach, Ein diplomatischer Rangstreit in stanbul in Jahren 1587, Mitteilungen des st.

Staatsarchiv, 1983/36, s. 261-268.


[134] 13 P. B. Palazzo, La Chiesa di S. Pietro in Galata, ed. P. A. Rainieri, stanbul, 1943.
[135] Louis Mitler, The Genoese in Galata 1453-1682, IJMES, 10/1979, s. 71-80; T. Bertel, II

Palazzo degli Ambasciatori di Venezia a Constantinopoli, Bologna, 1932; Alphonse Belin, Histoire de la
Latinit de Constantinople, Paris, 1894.
[136] Mihail D. Sturdza, Grandes familles de Grce dAlbanie et de Constantinople (dict. historique et

gnologique), Paris, 1983.

[137] 39 RA 1274 (7 Kasm 1857) tarihli belge: -Har., no. 7869.


[138] 1925-1926 Trkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi, stanbul, 1926, s. 460.
[139] Geo Pistarino, La caduta di Constantinopoli: da Pera Genovese a Galata Turca, La Storia dei

Genovesi, Cilt 5, 1984, s. 7-47. Louis Mitler, The Genoese in Galata 1453-1682, IJMES, 10 (1979), s.
71-91.
[140] T. Bertele, Il Palazzo degli Ambasciatori di Venezia a Costantinopoli, 1931, s. 40, 328.
[141] M. Khbach, Ein diplomatischer Rangstreit in Istanbul im Jahre 1587, Mitteilungen des st.

Staatsarchivs, 1983/36, s. 261-268.


[142] A. Belin, Histoire de la Latinit de Constantinople, Paris 1894, s. 187-212.
[143] Khbach, a.g.m., s. 262-263.
[144] AMAE de Paris, Turquie, Cilt 2, s. 10.
[145] L. Mitler, a.g.m., s. 86; Luigi Bassano, Costumi e i modi particulari della vita dei Turchi, Mnih

1963, s. 72.
[146] Hamit Dereli, Kralie Elizabeth Devrinde Trkler ve ngilizler, stanbul 1951, s. 104-105.
[147] M. Khbach, Das Schicksal Venezianischer Botscahftsangehriger und Partei gaenger im Letzten

Venezianisch-Trkischen Krieg, Mnchner Zeitschrift fr Balkankunde, Cilt 2, 1979, s. 121-126.


[148] Babakanlk Arivi, Neme Ahkm Defterleri, no: 58, aban 1154 ve Cemaziylahir 1156, Frane

Ahkm, no: 28/3, s. 33 vd.


[149] Frane Ahkm Defteri, no: 28/3 fi evil-i 1103.
[150] Neme Ahkm Defteri, no: 60, s. 62 (Evil-i Z. 1173 ve s. 206, Evil-i Ca., 1181).
[151] Frane Ahkm Defteri, no: 8/3, fi 1099 Ca ve fi C 1099, s. 5.
[152] AMAE de Paris, Turquie, Cilt 51, s. 25-26, Marki Desalleurs, 11 ubat 1711.
[153] Olivier, Trkiye Seyahatnamesi, ev. Ouz Gkmen, Ankara 1977, s. 117-126.
[154] Neme Ahkm Defteri, no: 60, CA I, 1176

[*1] Trkiye Gnl, say: 39, Mart-Nisan 1996, s. 153-159.


[*2] Trkiye Gnl, say: 40, Mays-Haziran 1996, s. 107-112.
[*3] Trkiye Gnl, say: 41, Temmuz-Austos 1996, s. 115-120.
[*4] Trkiye Gnl, say: 19, Yaz 1992, s. 50-52.
[*5] Tarih ve Demokrasi. Tark Zafer Tunayaya Armaan, Cem Yaynlar, stanbul, 1992, s. 31-39.
[*6] 25 Mart 2010da Paris Ecole Normale Suprieurede dzenlenen kolokyuma sunulmu tebli.
[*7] Tarih ve Toplum, I/2 (ubat 1984), s. 27-31.
[*8] ASBFDergisi, XLVII/3-4 (1992), s. 271-277.
[*9] Tarih Boyunca Trklerde nsani Deerler, Trk Kltrne Hizmet Vakf, stanbul, 1992, s. 415-427.
[*10] Toplum ve Bilim, I (Bahar 1977), s. 81-91.
[*11] Modern Trkiyede Siyasi Dnce, c. I, letiim Yaynlar, stanbul, 2004
[*12] 19. asrn nemli arkiyats ve gezgini William Gifford Palgrave Musevdir ve Arminius Vambry

ile de dosttur. Bir yerde Musevliin getirdii bir ark sevgisi ve Trk dostluu bu grupta hkimdir.
[*13] Bahri Savcya Armaan, Mlkiyeliler Birlii Vakf, Ankara, 1988, s. 371-374.
[*14] Trkiyede Siyaset: Sreklilik ve Deiim, stanbul, 1995, s. 83-101.
[*15] Kallv: Sadrazamlarn giydii kavuk.
[*16]

Roquefort peyniri yemeden sofradan kalkmamay Frenk uygarl sandndan, peyniri hi


sevmeyen Sadrazam M. Reid Paa tarafndan muaheze edilmi.
[*17] Mustafa Celleddin Paann ilk ulusalc kitab ve dnceleri ortaya attn grmtk. Olu Ferik

Enver Paa da ayn yolu izlemiti. Bu gibi aileler ocuklarna verdikleri eitim ve ka-gten uzak
yaantlaryla da st tabakann modernlemesine yakn bir rnek oldular.
[*18] inasinin air Evlenmesi adl komedisi bizim modern tiyatromuzun ilk eseri deildir. Fahir z,

1958de Viyanada yazlan bir Trke oyun bulmutur. Pabuu-Keger Ahmedin Maceralar diye
zetlenecek bu oyundan daha baka veya eskileri de bulunabilir; ancak inasinin oyunu o devirde temsil
edilen ve tutulan ilk tiyatro oyunu olma zelliini korumaktadr.
[*19] Osmanl toplumunda muhtelif toplumsal tabaka ve blgelerdeki aile tiplerinin gnlk yaay,

sosyo-kltrel davran kalplar, tketim ve kazanlar henz cidd aratrma konusu olmamtr.
zellikle sosyal deiimin hzland 19.yzyl iin bu aratrmalarn, snrl saydaki ve her yerde pek
dzenli olmayan nfus kaytlar, seyahatnameler ve kukusuz romanlarn ve hikyelerin taranarak
yaplmas gerekmektedir. Hseyin Rahmi Grpnar veya Ahmet Rasimin bu eserleri, bu arada 19. yzyl
halk hayatn anlamamza yarayacak meddah hikyeleri kmsenmeyecek kaynaklardr. Trkiye btn
Ortadouda son yzylda ekonomik ynden en hzl deiim geiren lkedir. Bu deiimde sadece
tarmsal-sna gelime deil, nemli, lde hukuk reformlar sosyo-kltrel reformlar da etkin olmutur.

[*20] ktisat bilimiyle ilgili bilinen en eski yazma, 1830lara ait olup mtercimi belli deildir. Daha ok

genel kavramlar ve Malthus nazariyesi zerinde durmaktadr; ilgili yazma tarafmzdan yaymlanmtr:
Yapt Dergisi, Say 1/1983.
[*21] Takvim-i Vekyi, No. 832, 20 Ramazan 1288.
[*22] Prof. . Y. Doanaya Armaan, Siyasal Bilimler Fakltesi Yaynlar, stanbul, 1982.
[*23] Douda Bizansta imparator patriin elinden ta giydiinde, bu, patriin otorite ve grevinin

imparatorca tasdik edilmesi demektir. Byk bazilikalardaki narthex, imperyal loca gibi blmler dnyev
otoritenin kilise zerindeki hkimiyetini gsterir. 11. asr sonuna kadar Avrupada da byleydi. Aix la
Chapelle ve Speyr Katedrallerinde bu imperyal localar ve narthex tipi tren koridorlar vardr. Papalk
bu dnemden sonra stnl kazannca, kiliseler dnyev otoriteye hibir yer vermez ve mimariden bile
atarlar. Bu tarihten sonradr ki, papann monarka ta giydirmesi onun hkimiyetini tasdik anlamna gelir.
[*24] Ancak bu unvann baz halde kullanld grlyor. Haledet hilfetehu, zllullah, Hilfet penahi

gibi elkabn kullanld bir yazma iin bkz. Ludwig Fekete, Einfhrung in die Osmanisch-Trkische
Diplomatik, Budapete, 1926. H. 943 (1536) tarihli Veziriazam Ayas Paann I. Ferdinanda mektubu,
Tafel I.
[*25] eriata bamllk ilkesinin getirilmesi 1876da bulunmayan bir hususun ilvesidir.
[*26] Tanzimattan Cumhuriyete Trkiye Ansiklopedisi, c. IV, stanbul, 1985, s. 996-1001.
[*27] Tarih Boyunca stanbul Semineri, 29 Mays-1 Haziran, Bildiriler, EF,stanbul, 1989, s. 131-

138.
[*28] La Vie Quotidienne des Missions Etrangres Galata, Varia Turcica, XIII, Paris-stanbul, 1991,

s. 379-384.

You might also like