You are on page 1of 168

A lt Varoluu D nr

H. J. Blackhan

ngiliz h m anizm inin babas saylan eylem ci, retm e n , yazar vc filozof
H. J. B lack h an 31 M art 1 9 0 3 'te d odu. G e n li in d e n g iltere 'd e bir iftlikte alt.
H m an izm b ir retim dir, yaam n iin de bir e itim d ir v c p ratik te bir yardm
o rg an iz a sy o n u d u r" diyen yazar, eitim in i g e litirm e k a m a c y la birok h m an ist
k am panyaya katld. Ethical Union'da liderlik yapt. 1 960'lard a Ethical Union'in British
Humanist .Association'^ d n m esin d e krucu rol stle n d i v c bu birliin ilk b akam
old u . ki yl s rey le Y orksh ire'd ak i D o n c a ste r G ram m ar ScliD ol'd a ngilizce o k u ttu .
A k a d e m i'd e n a y rld k ta n son ra felsefeyle ilgilen m eye b a lad v c A . J. Ayer, Ju lian
H u x le y vc B arb ara NVootton gibi n em li e n te le k t e lle rle b irlik te a lt. E d u catio n
for P ersonal A u to n o m y " v e "E d u c a tio n an d D ru g D e p e n d e n c e " zerine yazd
yazlarda a h la k i e itim in n em iyle d erin den ilgilen di. Fable A s Literature adl eseri
1 9 8 5 te yaym land. Journal o f Moral Educationn kurucusudur.
1 9 88 yln d a B arb ara Sm oker, yazarn se k se n in c i d o u m g n erefin e
yazlarn d an ve a ln tlarn d an o lu a n bir k itap d erle d i ve bu k itap bz eklem elerle
b irlik te B la c k h a m m yznc d oum ylnda (2 0 0 3 ) yen iden yaym lan d. Bu sralar,
uzun s re y aad W ye V alleyd e (G nller) e m e k lili in in ta d n kary or; okuyor,
d zen li o la rak yazyor ve seb ze yetitiriyor.

Blockhom/H. J.
All Varoluu D^nr
ISBN 975-298-202.6 /Trtc*; Ekin U oU . / Dost KHobevi Yoynlon
Aroltk 2005 Ankoro, \ 6 6 soyfo.

fe/sefe-felsefe Tonh

A lti V a r o lu u D n r

H. J. Blackham

DOST

kitabevi

ISBN975-298*202-6
Six Exisr*mtiast Thinker*
H. J. B L A C K H A M
H . J. Blackhani, 1961

Bu kitabn Trke yayn haklan


DosrKic&bevi Yaynltmna aittir.
Birinci Bask, Aralk 2005, Ankara

ngilceden eviren Ekin Uakl

Yayma hazrlayan Suat Kemal Ang

Teknik Hoirbk, Mehmet Dincim - Dost T&


BosJu ve Ctk, Pelin.Oisct
Dost Kiabev Yoymton
Mejnittyec Cad 37/4, Yerujekcr 06420, Ankara
TeL- (0312) 43593 70 Fax: (0312) 435 79 02
wuuclostyayniew.com

btlst@donyaymcvi.com

indekiler

?sz

1 S 0ren Kierkegaard (1813-1855)

2 Friedrich Nietzsche ( 1844-1900)

31

3 K arl Jaspers (1883-1969)

49

4 G abriel M arcel (18 8 9 *1 9 7 3 )

71

5 M artin Heidegger (1 8 8 9 *1 9 7 6 )

91

6 Je an *P au l Sartre (1 9 05*1980)

1 13

7 Kiisel Varolu Felsefesi

151

Frank C . A de iin

nsz

Bu kitabn am ac bir eletiri ya d a bir sav u n m a deil, bir sunum yapm ak


tr. V aro lu u lara dair, genel d nceler ieren yeterli sayda popler
deerlendirm e yaplmtr. Bu dnrler arasn d a bir ayrm yapm a za
m an gelm itir; on lar bir ekol n sav u n u cu lar deildirler ve onlarn
hayli bireysel dnlerine, uyruklarna ve tu tum larn a dair etkileyici
bir unsur da, d ncelerinde birbirleriyle ilgili olulardr: Birbirlerini
ynlendirm ilerdir; doal bir aile oluturm ulardr; her biri bir dierine
k tutm utur ve bir arada ortak tem alara dair bir ierik gelitirmilerdir.
Bu n ed en le, bu kitap bir biitn olarak okunm aldr.
ngilizce bir zet biim inde bu yazarlara dair bir deerlendirm e kale
m e alm olm am n zr, aralarndan a d a o lan larn tam olarak terc
m e edilm em i olm as, ok sayda eser verm i olm alar ve okunm alarnn
kolay olm aydr. Bu alm alar birer giri ve birer ipucu niteliin i
tay ab ilir. S o n d en e m e e letirel bir d e e rle n d irm e olm a am acn
tam am aktadr; yorum a aktr ve kimi yaygn yanl anlalm alar gider
meyi v e hayal iirn eletirileri iiriitm eyi am alam aktad r.

8 A U l VAROLUU DNR

H er ne kadar bu alm alar okuyucunun her bir dnr bir ekoln


savunucusu olarak deil de, kendi deerine gre bireysel olarak ele alm a
sn gerektirse de, akm insan dncesinin geni perspektifinden gr
m eye alm ak da ho grlebilir. Bireyciliin, R n esans'n ya d a ad a
liberalizm in ya da Epikrosuluun am pirik bireyselciliine olduu k a
d ar R om ann ya d a M o skov a'n n ya da P lato n un evrensel sistem ine de
kar olan itirazc ya d a stoac biimi, m odern bir tabirde tekrar doru lan
m ak iin ortaya kar. B u n lar her tr resmi doktrinden ya da in antan
d ah a derin olan kalc d n m e ve davran biim leridir. A r birer tr
olarak, eitli uzlam a form larnn kand eriim leri ve eksiklikleri
gsterirler; ayrca, yalnzca ar form larn sahip olabilecei d ram atik ni
telikleri de gsterirler. E er bu esasl bir analiz ise, varoluuluk (kim i
lerinin dnd gibi) am zn iddeti ve paralanm lyla ilikili
histerik bir irrasyonalizm bulgusu deildir: T arihin henz zm lem em i
olduu bir idealler karm aas iinde, insani deneyimin gerekli aam alarn
d an birinin a d a an lam d a diriliidir. Eer bu nem sralam asn a sah ip
se, gerek bir d ikkati d e h ak etm ektedir.
S o n olarak, varoluu luk h akknda bilgi sahibi olm ak isteyecek denli
ilgili genel okuyucunun bu kitap ta, gerekten istedii takdirde an laya
m ayaca hibir ey yer alm am aktadr. Zorluklar vardr am a bunlar tek
nik deildir ve genel oku yu cu d an ok filozofa sknt verecektir.
H .J .B .

Snen Kierkegaard
( 18134855 )

i
K ierk egaard azim le vatandalarn n H ristiyan in an cn a d air iddialarn
kkrtm ve onlarn A lm an kltrne d air kibirlerini A tin al n kte
danlnn kalc hedefi haline getirm itir. K ararl m cadelesin in cid
diyeti, o n u n norm al insani m utluluktan v e kuann yolda olm aktan
kopuunu dam galayarak, on u yalnzla ve trajik bir role m ahkm etm i
tir. E go ist bir biim de ayr duran ve ge ykselen yalnz bir kknar
aac gibi ayaktavm , glgem yok, ve yalnzca orm an kum rusu kuruyor
dallarm da yuvasn." K en di lkesinde sayg grm eyen bir peygam ber
mi yoksa yalnzca bir vaka m olduu, bugne d ek on u n birok m ridi
ve beeniri ile n e on a n e d e fikirlerine sem pati duym ayan ve sabredem eyen dier grup arasn d ak i bir fikir ayrldr ve bu fikir ayrl hem
nevrozunu hem d e am acn yeterli ekild e aklar. En azndan m ritleri
on u ok um u ve incelem itir, ve h i kim senin on u insanolunun sra
d en te lek t el ve edebi gcnden ve de H ristiyan i yznn sam im i
b t n l n d en etkilen m ed en oku yam ayaca rah atlk la sylenebilir.
Fiziksel o lara k deform e olm utu, bir sululuk duygusuyla sak at kalm t,

1 0 ALTI VAROLUU DNR

o "pazar yerindeki dehayd : Bu, eninde sonunda patlayacak bir karm,


u nokralara varan bir younlam a ya da dalm a idi. lk kitab Yu-Yu
d a'nm m utlak ayrc yan, ki bu tm dnnn anah tar olm utur,
H egelci uzlatrm a ve sentez ilkesine saldrnn tek ve tem el slogan
deildi; bilinli olarak gerilim, tutku, kurban etm e, bireysellik ih tiyac
na dayandrlm t. M u tlak younlam a ile m utlak dalm a arasn d a se
im , kanlm az biim de kesindi: Bir eyi dnm eyi ve am alam ay
neriyordu ve an a bakaldr dikkatlice tasarlan an , aktif hayatnda
btn enerjisiyle, teoloji ve felsefede h l yank uyandran etkilere sahip
bir son u ca ulam ak iin alan, bir kenara braklm bir ad am a, bir
kurbana, bir kiilie dn m t ; oysa isel yneliinde bu dnyadan
kopuk, tarihi ifadeyle lmiil bir hastalktan, am a iirsel ifadeyle l m
szlk arzusundan hayatn kaybetm i" bir adam haline gelm iri.
Felsefe Paralan (1844) ve Bilim ci Olmayan Smnlandnc Notlar (1846)
K ierkegaard'm hayatnn am acnn geliim inde merkezi eserleridir. Bu
iki kitap birlikte, m m kn old u u n ca dorudan ve yntem li bir ekilde,
yntem leri dolayl olan ve felsefesi bir sistem oluturm ayan bir adam n
felsefi dn n ortaya koym aktadr. K en di ilerinde balklar, H egel'in (S iste m ) egem enlii altnda m eydana getirilm i karm ak siste
min karakteristik ifadeleridir. V aroluuluk, S a f Dncenirvabsrdlne kar bir protesto olarak balam tr, dncenin deil, V aroluun
ikin hareketlerinin m ant olan bir m antk. T m zam anlarn ve tm
varolularn seyircisine, S a f D ncenin speklasyonlarndan kendi k o
ullandrlm dn n n sorunlar ve olaslklarn a dek, nasl y aa
n lacam ve bildii hayat yaam ay renm ek isteyen, var olan bir
birey olarak seslenir. K ierkegaard arlklarn kontrol eden ve aya
yere basan diyalektik bir ustalkla, S o k ra te sin H egel ile nasl alay ed e ce
ini hayal eder. H egelin ktada bylesine abartld ve yceltildii bir
dnem de, H ege! karsndaki gc kendi yaama arzusunun iddetli san c
larndan kayn aklanm aktadr. rencilik gnlerinde, H ristiyanl red
deden K ierkegaard kendini H cg e le adam t.
Kuku duyan bir genlie, var olan bir pheciye, bir dnce kahram a
nnda sevilesi ve snrsz, gen bir gvenle dolu bir genlie yol an. Hegel'in pozitif felsefesinde gerei, varoluun gereini arayan bir genlik:
Hegel zerine almas zor'bir nkte yazacak (...) kendini koullandrmadan,
diil bir adamayla, ama sorununa sanlacak yeterli bir kararllkla kendisini
teslim etmesine izin verin: Bundan phe duymakszn bir hicivciye dn
ecektir. Genlik varolan bir phecidir. pheyle drt dnerek ve hayat

S REN KERKEGAARD 1 1

iin bir dayanak noktas bulmakszn geree uzanr onun iinde var
olabilmek iin. O negatiftir ve Hegel'in felsefesi pozitiftir - o halde, Hegelde snlacak bir liman aradna ne phe! Ne var ki, aranan gereklik
iinde var olunacak bir eyse, var olan birey iin saf dnce felsefesi bir
kbustur. S a f dncenin rehberlii altnda varolm ak, Danim arkann bir
kurunkalem ucundan daha byk gsterilmedii kiiik bir Avrupa hari
tas yardmyla D anim arkada seyahat etmeye benzer aslnda bundan
bile daha imknszdr. Genliin H egele duyduu hayranlk, merak ve
snrsz gven, Hegel zerindeki hicvin ta kendisidir." (Bilimsel Olmayan
Soulandnc Notlar)
S p e k latif felsefeye dair hayal krkl ve srekli um utsuzluu onu Hristi
yan inanc sorusu n a geri gtrm ve dikkat datc, ald atc, btny
le felsefi d n ve yaay iin ykc olan nesnel bir sistem -kurm aya
d air yerleik dm anln kefetm itir; zira byle bir d n ve yaay
bireysel varoluun gerek sorunlarndan hayat boyu ka salar. K ierke
gaard Hristiyanl reddederek inan ve akl arasndaki tutarszl algla
m. sp ek latif felsefeyi reddederek bu alglay korum u ve kendi konu
m unu bunun zerine ina etm itir. nan ve akl, yani H ristiyanlk ve
kltr arasndaki kalc yarn zorla fark edilm esi sayesinde, H ristiyan
ln anlam n yenilem eyi hayatnn gayesi haline getirm itir. H risti
yan vahyinin asim le edildii, olas ve kabul edilebilir klnd, bir m ira
sa d n trld , tam bir dnya gr iinde tarihin geri kalan ile
uzlatrld bir ortam d a, aresiz bir sam alk, kalc bir saldr olm ayan,
bir seim dayatm ayan gerek bir Hristiyanlk d a var olam azd. Bu n o k ta
da H ristiyan d n cesin d e sregelen bir eilim yeniden kendini g ster
m ektedir. D aim a, inancn ve akln azlatrlm asna, H ristiyan in an la
rnn felsefiletirilm esine, doal teoloji aacn a vahiy alan m asn a yne
lik bir ab a vardr - A quin olu Aziz T om m aso , F icin o ya d a H egePinki
gibi farkl sistem lerde ak bir .ekilde grlebilecei gibi. A k la ve d e n e
yime tm yle yabanc olduundan, asim ilasyon yetisi olm adndan,
d n cen in n n de bir snrlam a ve bir engel oluturd u u n d an , H risti
yan in anlar er ya da ge yadrganacaktr - bir Pom ponazzi, bir Luther,
bir P ascal, bir K ierkegaard'n alm alarnda farkl ekillerde grld
gibi. B ylesi bir d n ce akm septik akl ve dini vicdan arasndaki
gerilim den kaynaklanabilir, am a ayn zam anda H ristiyan dogm as ve
laik kltr arasn d aki m evcut gerilimi de yanstm aktadr.
K ierkegaard'n argm an H ristiyan inancnn n esnesini ve onu k av
ram a ek lin i ele alr. Yani, dom u ve tarihin iinde yaayan bir insan

1 2 ALTI VAROLUU DNR

T a n rtmn kendisi olduunu syler ve hayatn o vc on u dnyas in eri


ne kuracak olan insanlarla bir elikiye girerek utan iinde lr. nan
cn inerindeki gerilimi hafifletecek hibir ey olmamtr.- H ristiyanl
n tarihi baars deersiz bir kanttr, B ugn k kuak, sa'nn arm h
zerinde aalanna ah it olan adalaryla tam olarak ayn kon um
dadr. Bugnk inan, O n iki H avariye inanm a inanc olm ad srece,
en sam a iddialarda bulunan bir ad am a in anan larnkinden data farkl
bir inan deildir. Bu iddiann gereklii olayn doas iinde ksm en
kesinletirilem ez ya da incelenem ez: A ksin e, insan ile T an r kavram na
zg olan kutsal arasndaki m utlak kesinti bunu im knsz klar, yani
herhangi bir in san akln ca gerek olarak alglanam az, bir olaslk olarak
deerlendirilem ez. Bir retm en araclyla bir gerein alglan (rne
in geom etride), dini in an ta uygulanam ayacak bir renm e srecidir.
F aal akl T a n rnn sad a v cu t bulm as gereine inanm aya istekliyse,
bu yalnzca bir ald atm acad r; nk alldk olann iindeki kavranl
m az olan fark edebileceini iddia eder. H ibir m evcut eitim akl bylesi bir baarya ulatram az. Eer bir insan T an r olduunu iddia ediyor
sa, o zaman, akln yapabilecei tek ey bu iddiay dikkate alm ak ve bununla
ilgili tm durum lara zel bir ilgi gsterm ektir. N e var ki, kantn gerek
liinin sorgulanm as gereklilii (ki bu da tek bana hibir zam an belirle
yici deildir) konu ddr, iinkii tarihi gerekler tartm aya ak deil
se, sorgulayan kii bunlarla ne yapacana karar verm ekten dah a teye
gidemez. T anT nn sad a vcut bulm as hibir zam an akl yoluyla k a v ra -.
nlam ayacak ya d a kabul edilem eyecek bir ikilem dir v c bu n edenle bu
nun en nem li gereklik olduu iddias dnceyi snrlar ve so rg u la
ycy bir belirsizlik tutkusun a iter. Eer kii, T a n rn n inayetiyle, akl
ve deneyim i bir k en ara brakr ve kendisini in an tutkusu parad ok sun a
kaptrrsa, suyun yetm i bin kula derinliklerinde, d ibindedir ve her
eyi tehlikeye ura-. Risk alm a karar d a kesinlik salam az. kilem in an la
lm azl m utlakln korur, aralclam az ya d a genelletirilem ez. B u
nun inan yoluyla kabul, akla ynelttii tecavz azaltm ak iin hibir
ey yapm az: Zek ile srekli bir gerilim iindedir, ac ekm enin ve tu t
kunun nedenlerin den biridir, en gl kavray en basit o lan a indirger
ve anlam sz klar; nk kendini tm felsefenin snr olarak ortaya
koyar ve sz konusu olan ey ebedi m utluluktur.
nan karar etik bir dnyay terk erm e, her tiirlii ballktan, zellik
le de en n em lisinden kopm a kararn gerektiril. Yalnzca inanllk
karar bile d sallatrlabilir (bir m an astra kap an m ak gibi rn ein).
nanan hibir fark edilir dsal farkllk olm akszn eskisi gibi devam

S0 R E N KERKEGAARD 13

eder, am a tam bir isel farkllk vardr. H er eyden vazgeilir; ayn zam an
d a eski zevklerin hepsine hl sah iptir ve bunlara duyduu arzu da bu
nedenle vurgulanr: V azgem e, sahip olm a, rurk eit d erecede gerek
tir ve her gn yenilenir. Bu, in an ile akl ansndaki gerilim i arttran,
ac ekm eye ve tutkuya dnk isel bir gerilimi srekli besler. N orm al
insan hayat ile inan hayat arasndaki yarn klasik rn ei, brahim in
shak' kurban etm eye hazr oluudur, k burada insan hayatnn en kut
sal etik kesinlii, inancn belirsizliine boyun em ektedir; nefret uyan
drc ve kiiyi acm aszca yaralayan ve akln tam am yla lanetledii ey,
onun doru olduunun kesinlii ile deil, karar yoluyla yerine getirilir.
Bylesi bir H ristiyanlk akl hayatna bir m dah aledir; toplum u,
her eyden n ce kurulu bir H ristiyan toplm unu aksatm adr. O n u n
insan dncesini ve iradesini kkrtm as dzeni kalc bir biim de altst
eder, nk bu insana hitap eden bir sestir am a kii bu sesi asla kendi
kulaklaryla iitem ez.
K ierkegaard 'in teolojisi diriltenin tvbeye arsdr: gnaha, um ut
suzlua, tvbeye ve m aneviyata, kurtulu iin saya dnm eye, iman yete
neine, yeni d ou m a ve T a n rnn inayetinin olduu bir hayata duyulan
in an. S o fistik e H ristiyanlar felsefeyle zina tekil ed en bir oynam a
iinde olm ak la sulanrlar ve H ristiyan olm ann bu k ab a m uhafazakr
la sad ak a ti aalam ak an lam n a geldiini anlam aya d av et edilirler.
Bir H ristiyan m edeniyetinin m arur m iras iinde bym ek, tem el ola
na ynelik feci bir unutkanlktr; V enedikli bir neslin ehirlerinin kazk
lar zerine kurulu olduunu fark ed em em esi gibi. H ristiyan uygarl,
H ristiyan in ancn kiisel kararlaryla yaayan bireyler toplam ndan
baka bir ey deildir. Bu grnm ez nicel gereklik grlebilir son ular
,dourur. H ayata ok eitlilii veren, rengrenk halsn dokuyan nicel
olandr; iplii eiren d e K aderin kz kardeidir. N e var ki, felsefe de dier
kz k ard etir ve onun grevi de iplii kesm ektir; ki nasl grndn
bir kenara koyarsak, nicel ab alar ne zam an yeni bir nitelik yaratm aya
kalksa yaplm as gereken hep bdur. T am bu n o k tad a D nr Kierkegaard, K en an lkesinin d ah a stn kltryle birlem e kaderini redde
derek l n canl, ilkel in ancna ynelen K arm el D andaki llya (Hz.
llyas) gibi, H egel ve m odern dnyaya m eydan okur - vahim bir k arar.1

1)

H egel erk e n d n e m tarih alm alarn d a; brah im 'in k endini a n a v a ta n v e ailesin den

k o p artry la u ra m tr; d o a l b a la r d a n ve k lt re l k k le rd e n k a t b ir k o p u tu r bu ve
b a la n g ta M u se v ili in b elirleyici te m e lin i y a raty o r g ib id ir. B te m e l K ie r k e g a a r d n
k e n d in d e d e y e n id e n d o a r . Bkz. N o h l, H e g el's eheologiseheJugedschriften, s. 2 4 3 ,3 7 1 .

1 4 ALTI VAROLUU DNR

K iek eg aa rd n nem i, yalnzca bir vaiz deil, bir dnr oluudur. O


her ikisidir, btn ve blnm ezdir: O lya ve S o k ra te stir. H ayatm
insanlar h aberdar klm ak iin hesaplanm bir vecizedir." G n l n
deki bu cm leyle bilinli m isyonunu zetler. O n u n tm hayat yalnzca
yazn deil retisidir ve bu bir vecizedir, younlam ann ve vazgeiin
u n oktas (tek bir eyi d n m ek ve am alam ak); hesaplanm , bilinli
ve ayrntl bir ekilde tasarlanm tr; ve reti hibir ey m eydana getir
meyi deil, yalnzca m eydana getirm eye yardm etm eyi am alar. K en d i
ni tam am yla ebelik san atn a adam bir kiilik, bir ironi ustas (en byk
lerinden biri) olarak m odern felsefede S okratik bir rol oynar; a d alar
nn kendilerinden kalarn ve gizli um utsuzluklarn ve var olan bir
birey olm ann ve bir H ristiyan olm an n ne an lam a geldiini ortaya
kartm ay am alar. O , bir p ara bilgi uruna doutan gelen ph eci
ceh alet hakkn satm olan bir kua m utulayan bir peygam berdir.
M uhafazakr bir H ristiyan olduu gibi, dnce ve iradenin tem el y asa
lar ile ilgilenen ve yalnzca H ristiyan inancn him ayesi altna ald
iin deil, yanl ve vahim bir hiyerari ile etik iradeyf yansz bir zeknn
altna yerletirerek, tm hayati kararlarn yerine aldatc grler koya
rak kategorileri birbirine kartrd iin de sp ek latif felsefeyi red d e
den bir filozoftur ve D an im arka'n n en nem li dnrdr.

II
K a n tn eletirel felsefesi, herkesi kkrtan am a hibirini tatm in etm e
yen bir yolla m odern felsefenin en tem el soru su n u (ne bilebilirim ?)
yantlar. Eer d n ce hedefini, ortak yaplanm alarn da olduu gibi,
herkese kabul gren ilkelere gre grnm leri dzenlem ek ve yorum la
m ak yoluyla o lu tu ru y o rsa ve hibir zam an bu grn m lerin zem ini
o lan eyi kendi iinde kavrayam yorsa, kurulu bilim in isel nesnellii
aklanabilir, am a gerekliin bilinm esi olarak deeri ift anlam ldr ve
phecilik ile nihilizm in yolu aktr. M odern felsefenin en c retk r ve
hrsl ab as olan Felsefe ve V arolu birliini kurm ak yolunda H egel,
felseferiin kendi hedefini dnebileceini nk d oa ve tarihin kendi
ilerinde, dncenin z hedefe dnt birer ara olduunu gsterm e
ye alm tr-d n t m ey zerinden kendim i tanrm . D ncenin
ve eylerin yaps b atan son a hom ojendir. Bu tezin muazzam sunum u
K ierkegaard a, m antkl olann doru olm adn, s a f d n cen in salt
fantezi olduunu gsterm itir. D n ce ve eyler hom ojen deildirler.

S 0 R E N KfERKEGAARD 15

Bir tarih felsefesiyle varolutan soyutlan an d n ce, varoluu deil ken


dini sorgular; gerek sre halin e gelen ve d nlem eyecek olan ger
ekler dnr kendi aldan ile yalnz brakarak kaybolur. Bu n ed en
le H egel K a n t'ta n d ah a baarl deildir.
Dncenin kendisine saldran bir phecilik, zerinde dnlmek yo
luyla yenilgiye ratiamaz, nkii bunu gerekletirm esi gereken temel
ara isyan eder. Bu tr bir phecilik iin yaplabilecek tek ey vardr ve bu
da onunla ilikiyi kesmektir. S a f dncenin fantastik glge oyununda
Kanta yant vermek, tam olarak ona yanr vermemektir. Dnlemeyecek
tek kedinde-ey (thing-in-itself) varolutur ve bi(da felsefenin dnmeye
dair alan iine girmez. (...)
dealizm tezine teslim olmak yerine, kendinde-ey sanki dnceyi aar
masna, ite tam da byle, bir tutku olarak tm gereklik sorununu red
dedecek ekilde, ki dier ukulann stesinden de onlara yol aarak geline
mez; K antm gereklii dnce ile ilikilendiren yanltc dncesine bir
son vermek yerine; gereklii etik kategoriye koymak yerine; Hegel gerek
bir ilerleme kat etmitir, nk o akl almazdr ve saf dncenin aralanyla
idealist phecilii yenmitir; ki bu yalnzca bir hipotezdir ve her ne kadar
kendini bu ekilde ortaya koymuyor olsa da, harikulade bir hipotezdir. S a f
dncenin muhteem zaferi, ki bunun iinde varlk ve dnce birdir, hem
gln hem de alanacak bir eydir; nk saf dnce alannda bu ikisi
ni birbirinden ayrt etmek bile imknszdr. Dncenin geerlilii olduu
fikri Yunan felsefesince sorgusuz sualsiz kabul edilmitir. Sorun zerine
dnerek, kii ayn sonuca varmak durumundadr. Peki ama dncenin
geerliliini gereklik ile kartrmak neden? Geerli bir dnce bir olaslk
tr ve bunun gerek olup olmadna dair yneltilecek her ek soru geersiz
bir soru olarak reddedilmelidir." (Bilimsel Olmuym Sonulandn Notlar)
O halde felsefe idealdir, sal anlalabilirliktir, olaslktr ve bu nedenle
de varolutan ayrlr. Peki ya, dnem edii varolu la n e ekilde ilikili
dir? V ar olan bireydir o ve -a ra lk la rla - dnr. n ce ve sonra dnr
ve d n cesi kendi varoluu ile ilgilidir ve geerlidir. Bylelikle, nemli
ve zel diiiinm e ii dnrn kiisel varoluuyla bir aradadr, nk
d nr bir olaslkla olduu gibi dier tm gerekliklerle de ilikilidir.
K iinin kendi etik gerekliinin dndaki gerekliklerle ilgilenm esi bir
yanl anlalm adr: H er birey izole edilir ve kendi iin varolm aya zorla
nr. Birey inkr edilem ez; yalnzca kendi iinde deerlendirilebilir. Kendi
varl dncesinin ncelikli ve zel nesnesidir, bu yolla kendi dndaki

1 6 ALTI VAROLUU DNR

her eyi yarglar. Sokranes, enerjisi dnm eye ad an m bir adam d;


am a dier tm bilgileri kaytszla indirgeyerek, sonsuza dek etik bilgiyi
n p lan a kartm tr.
Dncenin stnln iddia ermek Gnostisizmdir; znenin etik ger
ekliini tek gereklik haline getirmek evren-tanmazclk olarak gr
lebilir. Her eyi aklayan ok megul bir dnre, tm evreni hzla in
celeyen evik bir akla bu ekilde grnmesi durumu, yalnzca bu tr bir
dnrn zne iin etiin ne anlama geldiine dair olduka aciz bir nos
yonu olduunu kantlar. Eer Etik kendini korumasna izin vererek, tm
dnyay bylcsi bir dnrden ayracak olsayd, byk olaslkla bunu
kayda deer bulmazd ve bunun olm asna izin verirdi - bu da evren-tanmazcla dnr. Peki neden kendini bu denli kmseyerek d
nr? Eer kiinin kendini bir baka insann etik gereklii ile tatmin ermek
iin tm dnyadan vazgemesi gereklilii bizim amacmz olsayd, dei toku
un ie yaramaz saylmas bu kiiyi hakl karabilirdi. A m a dier taraftan,
kendi etik gereklii onun iin cennet ve dnya ve onun iindeki her
eyden, alt bin yllk insanlk tarihinden, hem astrolojiden hem de pozitif
bilimlerden ya da an gereklilikleri ne olursa olsun estetik ve entelektel
olarak byk bir bayalk olan her eyden daha nemli olmaldr. Ve eer
byle deilse, bu bireyin kendisi iin daha da ktdr, nk bu durumda
hibir eye sahip deildir, hibir gereklie; nk dier tm eyler iin
azami eriilebilir iliki olasdr.1 (Bilimel Olmayan Sonulandm Notlar)
znenin etik gereklii ile ifade edilmeye allan nedir? V aro lu h a
rekete bal olduundan, var olan bir bireyin kar karya kald glk,
her ey bitm eden n ce varoluuna jasl bir sreklilik kazandracadr.
Y ant udur: V ar olan bir birey iin hareket hedefi, sabit bir karara v ar
m ak ve onu fyenilem ektir. D nr, tam bir isel ballk olan kritik
kararlarla (fnein, m eslek, evlilik, inan gibi kararlar) kendini olu tu r
m ak ve yenilem ek suretiyle, kendisine istikrarl bir etik gereklik kazan
drr. radesini bu yolda kullanarak, byk bir nesnel tutku younluuyla
ve kiinin ebedi sorum lulunnun bilinciyle belirleyici bir adm atm ay
gze alarak (ki her insan bu kapasiteye sahiptir) kii hayat hakknda baka
bir ey renir ve bunun angaje olm aktan olduka farkl bir ey olduunu
renir; her yl sistem iin baka paralar bir araya getirm ek yoluyla.
Bu etik gereklik, biliniyor olmakla tek bir olasla dnmeyen tek ger
ekliktir ve yalnzca dnlyor olm akla bilinebilir; nk hu kiinin

S0 R EN KIERKEGAARD 17

kendi gerekliidir. Bir gereklie dnm eden nce o kii tarafndan


tasarlanm bir gereklik biimi olarak ve bu nedenle de bir olaslk olarak
biliniyordu. N e var ki, bir baka insann gereklii durumunda, on kavra
m adan hakknda hibir bilgiye sahip olamazd; ki bu da, durumu bir ger
eklikten bir olasla dntrd anlamna gelir. (...)
Yapmaya niyetlendiim ama heniiz gerekletirmemi olduum bir eyi
dndm de, bu kavramn ierii, ne denli mutlak olursa olsun eer
kavranm bir gereklik olarak tanmlayabilmek mmknse, bir olaslknr.
Aksine, bir bakasnn yapm olduu bir eyi dndmde ve bylelikle
bir gereklii tasarladmda, bu verili gereklii gerein dna karta
rak, onu olas olann konumuna yerletiririm; nk tasarlanan bir ger
eklik bir olaslktr ve dncenin dayanak noktas olan gereklikten daha
stndr, am a gerekliin dayanak noktasndan deil. Bu, zne ve zne
arasnda etik adan hibir yakn iliki olmadn gsterir. Bir baka kiiyi
anladmda, onun gereklii benim iin bir olaslktr ve onun olaslk gr
iinde bu tasarlanan gereklik,yapmam olduum bir eyin dncesi
onu yapyor olm amla ilikili olduundan, benimle dorudan ilikilidir.
(Bilimsel Olmayan Sonulandma Nolar)
T arih i gereklik bile bir olaslk olarak anlalr ve ynetim zerindeki
belirleyici etik etkisi bile, gereklikten olduu k ad ar sorundan d a b a
m szdr.
Herhangi birisine, bir bakas gerekten yapm olduu iin iyilik yapl
mas son derece yanltr; nk bn gerekten de kendi bana yapma
noktasna gelirse, bu tekinin gerekliini bir olaslk olarak anlamak yo
luyla olacaktr. Themistokles, M iltiadesin kahramanlklarn dnerek
uykusuz kaldnda, onu uykusuz brakan ey, bir olaslk olarak b kahramanlklann gerekliinden duyduu endie idi.' Miltiadesin kendine atfe
dilen bu kahramanlklan gerekten gstermi olup olmadn aratrmaya
dalsayd, Miltiadesin bunlan gerekten yaptn renerek kendini honut
klsayd, byk olaslkla uykusuz kalmazd. Bu durumda, muhtemelen
uykulu ya da olsa olsa yaygarac bir hayran olurdu, ama ikinci bir Miltiades
A t m a lla r y eni b ir d o n a n m a in a e lm ey e ik n a e d e n ve a rd n d a n S a la m is S a v a n d a
( 1 0 4 8 0 ) P ersleri y e n en A r n a l d ev le t a d a m T h e m is to k le s ( I 5 2 7 .M 6 0 ? ), m u h te m ele n
M a r a tlo n d a k e n d i k ab ile sin in 10 g e n e ra lin d e n biriyd i (sraegoi) ve A tin a l g e n e ral
M iltia d e s in ( 5 4 0 ? -4 8 9 ? ) M a r a th o n S a v a n d a (T 4 9 0 ) P ersle re k ar k azan d
zaferi o k k sk a n d s y le n ir. B u d u ru m u k en d i k e n d in e sk a te k r a r e tti i b ir deyim
d n la r : " M ilt ia d e s in d l b e n i u y u tm u y o r." ( .n .)

1 8 ALTI VAROLUU DNR

olamazd. Etik adan konuacak olursak, iyi bir uyku iin baka bir insann
etik gerekliine duyulan hayranlktan daha iyi bir vesile yoktur. Ve yine
etik adan, bir adam heyecanlandracak ve uyandracak bir ey varsa, bu,
ideal olarak bir insan olmay gerektiren bir olaslktr." (Bilimsel Olmaym
Sonulandnc Nodar)
K arm aa, hata ve em ein yanl ynlendirilm esinden kanm ann tek
yolu, entelektel ve estetik olan, etik ve dini olan uygun alanlarnda
birbirlerinden ayr tutm ak ve onlara, zeknn stnl altndaki s a f d
ncenin soyutlannda deil, gerekten var olduklar yerde, etik olann
stnl altnda var olan bireyin hayatnda bir birlik kazandrm aktr.
Etik birey zerinde younlar ve etik adan tam bir insana dnm ek
her bireyin devidir; her bireyin tam bir insana dnebilecei koullar
altnda doduu etik bir varsaym dr. Baz alarda kronik olan doal bir
yaradl vardr: V arolutan estetik ve entelektel olana ka ve bu m egu
liyetler iinde kiiyi m eydana getiren ve olgunlatran k ararlardan ve
deneyim lerden bir onay bulm ak. Estetik olann iinde'yaayan kii, tm
olaslklaryla duygusal ve hayal gcn e dayal olarak oynar, hibir eyden
vazgem ez, kendini m esleine, evliliine, inancna m m kn olduunca
az adar, zam ann dilekleri ve arzular arasn d a gidip gelir y e talih ile
talihsizlie tabidir. E ntelekt el olann iinde yaayan kii, deiim ve
talih dnyasna isyan ettiini, tarafsz bir ekilde, sistem de her eyi uyum
lu ve anlalr bir ekilde yerli yerine koym ak iin her eyi ebedi bir bak
asyla deerlendirdiini ve yargladn iddia eder. Kii artk y aam
yor, eylem de bulunm uyor ve anlalm yor; am a ak ve inancn ne olduu
nu biliyor ve yalnzca Sistem iindeki yerlerini belirlemek iin var oluyor.
Bilim, onlara dair bir bilgi iinde, nesnellik anlar dzenler ve bu bilginin
en yksek asama olduu farz edilir ve tm bilgiler varoluu bozan bir soyut
lamadr - bilginin nesnelerinin varolutan kartlmas. Ne var ki, varoluta
bu tr bir ilke kabul edilemez. Eer dnce hayal gcnden onaylam a
yarak bahsederse, buna karlk hayal gc de dnceden onaylam a
yarak bahseder; ve keza hislerden de. Grev, bir bakas pahasna kiiyi
yceltmek deil, onlar ezamanllk iinde birletirmek iin onlara eit bir
stat vermektir; onlan birletiren ortam varolutur.
V arolusa! ezamanllk yerine bilimsel srecin bir grev olarak kabul
edilmesiyle hayat karmak hale getirilir. Bireyin farkl yalardaki duru
munda olduu gibi, devam lln ak olduu yerde bile, yaplmas ge
reken ey ezamanll baarm aktr. Dnya ve insan rknn yalanm

S0 R E N KIERKEGM RD 1 9

olduunu sylemek lml bir gzlem olurdu am a herkes hl bebek olarak


gelmiyor mu dnyaya? Bireyin hayatndaki devi, ezamanllk iinde s
reklilii yceltmeyi baarmaktr. Bir zamanlar gen olmu olmak ve ardn
dan yalanmak ve sonunda lmek insann varlnn hayli sradan bir eklidir;
bu erdeme her hayvan sahiptir. Ama hayatn farkl aamalarnn ezamanllk
iinde birletirilmesi her insann devidir. Ve tpk, bir insann ocukluu
ile tiim balann kopartmasnn sradanln bir kann ol gibi, ayn zaman
da var olan bir birey olan bir dnr iin de hayal giic ve hisleri kaybet
mek varoluun sefil bir biimidir; ki bu akl kaybetmek denli ktdr.
(...) Gerek olan, iyi olandan ve giizel olandan daha stn deildir, ama
gerek, iyi ve giizel aslnda her insana aittir ve var olan bir bireyde dncede
deil varoluta bir araya gelirler." (Bilimsel Olmayan Sonulandm/ Notlar)
E tik olann iinde yaam ak, kendini adam aktr, snrsz bir dini boyun
ei ile kendini talihin ve talihsizliin tesine yerletirm ektir, yaam ak
ve m utlak bir eye dnm ek iin gerekli olan, entelektel kararlan a l
m ak am acyla aratrm ann zun dnm e ve tkenm eyen tahm in s re
cini ksa kesm ektir; ve bu m utlak eyin yetkinlem esi estetiktir, k endi
sini bir sa n a t eserine d n tren e dek, dnrn varoluundaki etik
unsurdan d ah a nem sizdir.
"(...) Dnrn en zengin hayat yaad ileri srlebilir - en azndan
antik Yunanda bu byleydi.
Kendini anlamakszn basit bir biimde yeteneini takip eden veya eitim
yoluyla bu trden bir eye dnmeye alan soyut dnrde ya da soyut
dncenin varolua yeltendii ilikide bu durum farkldr. Sanatnn,
insan olmann ne anlam a geldii konusundaki dncelerini netletirmeksizin, yalnzca yeteneinin peinden gitmesi durumunda, sanatsal bir
kariyere hayranlk duyma eiliminde olduumuzun ve bu hayranlmzn
sanatl n plana kartarak, sanatnn kendisini unutma eiliminde
olduunun bilincindeyim. Am a ayn zamanda, bu tr bir hayann etik ola
na kiisel olarak yansmayan farkl bir tr varoluun trajedisine sahip olduu
nu da biliyorum; ve en azndan antik Yunan'da, bir dnrn sanat eser
leri reten ksr, ktrm bir yaratk deil, kendi varoluu iinde bizzat
kendisinin bir sanat eseri olduunu biliyorum." (Bilimsel Olmayan Sonulantlna Notlar)
S an atn n ya da dnrn tek ynll kanlm azdr am a bu telafi
edilebilir ve hafifletilebilir bir eydir. K en dine zg bir erdem i bile v ar

2 0 ALTI VAROLUU DNR

dr. N e var ki, hem yanl kavranlarak yceltildiinde hem d e an


aldan haline geldiinde, ak bir ekilde ne yapld gsterilm elidir.
Her insann az ok tek ynki olduunun farkndaym ve bunu bir hata
olarak grmyorum. A m a bir akm bir tiir tek ynll setiinde ve
bunu btnsel bir norma dntrdnde, bu bir hatadr. Nem omres
omnia possumus' hayatn her alannda geerli bir vecizedir; ama bu neden
le ideal vazife unutulmamaldr. Tek ynllk belirli bir kederle birlikte
ksmi olarak anlalm aldr ve her alanda bir amatr olm aktansa kayda
deer bir tutumla mutlak bir ey olmay tercih ederek, ksmen iradenin
etkin kararlln temsil etmelidir. Her sekin bireyin daima kendine dair
tek ynl bir taraf vardr ve bu tek ynllk onun gerek byklnn
dolaysz bir gstergesi olabilir am a bu o bykln kendisi deildir. Biz
insanlar ideal olann farkna varana dek, bu ikincil ve gl tek ynllk
eriilen en st tek ynllktr; ama yalnzca ikincil olduu asla unutulma
maldr. O halde, bu bak asyla, imdiki kuan vgy hak eden bir
ekilde bu tek ynllkle entelektel ve bilimsel olan ifad etmeyi am ala
d vurgulanmaldr. Buna ben u yant verirdim: an talihsizlii onun
tek ynl oluu deil, soyut bir ekilde her ynl oluudur. T ek ynl birey
aka ve kesin bir ekilde dahil etm ek istemedii eyi reddeder; ama
soyut bir ekilde her ynl birey entelektelin tek.ynliiliiii zerinden
her eye sahip olduunu hayal eder. T ek ynl bir inan sahibi dnceyle
ilgili her ei reddeder ve tek ynl eylem adamnn da bilimle hibir alakas
yoktur; ama entelektelin tek ynll her eye sahip olma hayalini yara
tr. Bu tr tek ynl bir bireyin, hayatnn gei dnemleri olarak inanc ve
tutkusu vardr ya da byle syler - ve sylenecek bundan daha kolay bir
ey yoktur." (Bilimsel Olmayan Sonulandm Notlar)
Bylece, hatal bir felsefe bir kltr etkileyebilir ve tm a yan ltabi
lir, n k insanolu kaderinden ve onun gerektirdii kayg verici kiisel
kararlarn ykm llnden kanm aya hazrdr. K endisini kendi etik
gereklii zerine kuran varoluu bir dnrn bylesi bir ad a yeri
olm ayacak ve sar kulaklara, kendj um utsuzluklarndan saklanan in san
lara seslenecektir.
Tm abalarna ramen znel dnr yalnzca ufak bir dl alr. Kolek
tif dnce sradan bilinlere bile egemen olmaya baladka, kendini rk
iinde kaybetmek yerine zel bir var olan insana dnme ve biz, amz.
* H e p im i: h e r ey i y a p am a y z . Vergilius. (y .n .)

S0 R EN K1ERKEGAARD

21

on dokuzuncu yzyl diyebilme sreci daha da rktc grnr. Bunun


yalnzca zel bir var olan insan olduu inkr edilm eyecektir; ama tam da
bu nedenden tr buna nem verilmemesi byk bir vazgeii gerektir
mektedir. Bir birey hangi adan nemlidir? amz ancak onun nc denli
nemsiz olduunu bilir, ama bu noktada, ayn zamanda an kendine
zg ahlakszl da yatmaktadr. Her an kendine zg bir ahlakszl
vardr. Bizimki belki de zevk ya da dknlk ya da tensellik deil de,
bireye duyulan ahlaksz bir panteist nefrettir. an tm baanlanna ve on
dokuzuncu yzyla dair duyduumuz sevincin orta yerinde, sanki, bireye
ynelik olarak kt bir ekilde tasarlanm bir aalam a vardr; ada
neslin kendine atfettii nemde insanoluna dair da vurulan bir umutsuz
luk yatar. Her ey kendini, bir akmn paras olacak ekilde, bir eye balamaldr; insanlar kendilerini olaylarn, dnya tarihinin btnlnde kay
betmeye kararldr; hi kimse birey olm ak istemez. Belki d e H egele bal
kalmaya devam etme abalannn, hatta felsefenin sorgulanabilir karakte
rine dair bir gre ulamay baarm kiilerin abalarnn bile nedeni budur. Bu, var olan zel insanlara dntkleri taktirde iz brakmakszn tari
he kanm aktan duyduklar korkudur; bylece gnlk basn bile onlan
kefedcmeyecektir, eletirel nitelii fazla olmayan dergilerin dnya tarihi
ne gmlm speklatif filozoflardan bahsetmeyecek olmas da cabas. zel
insanlar olarak, lkedeki herhangi bir kiiden daha izole ve unutulmu bir
-varolua mahkm olacaklanndan korkarlar; iinkii, bir insan eer Hegeli
brakrsa, kendine yazlm bir mektup alacak bir konumda bile olmayacak
tr." (Bilimsel Olmayan Sonulandmc Notlar)
Bylece, biyiik hrsyla m odern felsefe asl m eselenin u zanda durur ve
um utsuzluk iindeki bireye yaayabilecei h ayat iinde ah lak i bir terbi
ye deil yan lsam a, dalm a ve ykm sunar.
Antik Yunanda felsefe yapmak bir eylem biimi idi ve bylece de filozof
var olan bir bireydi. Byk bir bilgiye sahip deildi belki am a bildii eyi
tam anlamyla bilirdi, nk srekli olarak ayn eyle megul olurdu. Am a
gnmzde, felsefe yapmak ne demektir ve bir filozof gerekten neyi bilir?
Elbette her eyi bildiini reddedecek deilim. (Bilimsel Olmayan Sonulan'
drc Notlar)
V ar olan bir bireyin yaayan bedeni iinde en telekt el, estetik ve etik
olan vurgulayan gerek felsefe, sorgulaycsna kon um u n u n gereklilikle
rini anlam ay ve bunlar karlam ay retirdi. Bylesi bir felsefe ayn

2 2 ALTI VAROLUU DNR

zam an da on a, dierleriyle kartrlm ayacak drdnc bir kategori o la


rak inanc ayrt etm eyi de retirdi. n k , eer H ristiyanlk yalnzca
bir doktrin se, entelektel olarak kavranabilir. Eer H ristiyanlk d ok tri
ni olan bir retm ense, doktrin retm enden d ah a nem li olurdu ve en
byk kazanm d a bunu retm enin kiiliine kar kaytsz kalarak en te
lektel bir ekilde kavram ak olurdu. Eer H ristiyanlk ahlaki bir yol
gsterici olarak yalnzca retm enin kiiliinden ibaretse, onun tarihi
gereklii (M iltiades gibi) bir kaytszlk sorunu olurdu; an cak bir bakas
iin var olabilecei gibi var olurdu: olaslk alannn iinde. N e var ki,
H ristiyan inan sahibi, kendisininkiyle olduu kadar bir bakasnn ger
ekliiyle de son derece ilgilidir.
inancn hedefi retmenin gerekliidir, yani retici gerekten vardr,
inancn yann da, bu nedenle, koulsuz bir evet ya da hayrdr. Bir doktrin
le, doktrinin doru mu yanl m olduunu sorgulayacak ekilde ilgili olm a
dndan, bir geree ilikin bir sorunun cevabdr: O nun gerekten var
olmu olduuna inanyor musun yoksa inanmyor m usun? Ve yant, ki
ok nemlidir, sonsuz bir tutkuyu ierir. Bir insan sz konusu olduunda,
var olmu olup olmad sorusuna bu denli byk ve snrsz bir nem ver
mek dncesizliktir. Eer inancn nesnesi insanoluysa, o zaman tm neri,
entelektel ve estetik olann ruhuna dair hibir ey anlamam aptal bir
insann kaprisidir. Dolaysyla, inancn nesnesi de, varoluu asndan Tanr-insanm gerekliidir. (Bilimsel Olmayan Sonulandm Notlar)
Bu soruyu belirleyecek olan , bireyin iini.hibir ekilde rah atlatm ay an
kiisel bir karardr; ve bu in ancn nesnesine m utlak balla ya d a onun
inkrna dayan an bir sorudur. K en din i yanl anlam ayan ahlak, snr
sz bir ekilde bir bakasnn gerekliiyle ilgilenemez, nk bir bakasn
olaslk snrlar iinde tandn bilir ve bu yeterlidir; ne v ar ki, H ris
tiyan inan sah ibi,.inan cnn nesnesi olarak kendi gerekliinden d ah a
az ile yetinem ez ve b u nedenle de in an eylem inde bilebilecei eylerin
snrn aar; ve ayn zam an da, bizatihi inancn nesnesi, inancn, tarih
te zel bir insan olarak T a n n nn varlnn, tesinde yer alr. Bu nedenle
in an p arad ok sal o lan la p arad ok sal bir ilikidir.

III
Eer bir anlna (var olan biitiin filozoflar bir yana) K ierkcgaard n pole
m iinin, ad a orm anlatrm ann balad felsefe dann bayrlarn

S0R EN KERKEGAARD 2 3

daki aalan kesriini dnecek olursak, Kierkegaard gelecek doal olu


um da ne birikecek diye um m aktayd? V ar olan bireye d n m ekle yeni
den yeeren dnce kstl olurdu am a yaard (Yunan felsefesi h akkn
da syledikleri gibi, am a bunun akldaki kk bir alanyla yalnzca),
ahlaki olan yeniden n celik kazanrd; felsefe O lym posa h kim olm azd
am a bireyin ihtiyacna bir yant olarak m eydana karak, o n u n m utlak
iradesini kullanmay seecei noktaya getirilm esine hizmet ederdi, byle
likle de iyinin ve ktnn varln dorularken, varolu a, (felsefeyle
bilgilendirilm i) som u t m utlak seim de belirli bir eye d n ecek olan
pozitif bir z katard. rade, felsefe ile beslenm ek yerine, bilginin, ansik
lopedik bilgi ynnn, alkan aratrm aclarca tkenm ez doal kaynak
lardan edinilen sonsuz gereklerin genileyii altnda in en m i ve unu
tulm utur. Ylan bilginin canlandrlm asnn ve greli n em in in elen
m esinin tek yolu, in san olm ann asgari ve n celikli k ar hakknda
deil fak at onun iradeyle ve insan karlaryla olan ilikisine dair bir
soru yneltirken, kendine mal ediin gz ard edilm i nosfna dikkat
ekm ek ve tahm in ediin kutsal saylan nesini inkr etm ek olacakt.
V ar olan bir bireyin gereklii nasl kendine mal ettii, gerein deeri
nin gstergesiydi. N asl vurgulayarak K ierkegaard, bilimsel gerekliin,
-u lat yolun ve kullanaca yolun nosi' ile ne bilim sel nerm esini
nitelendiren ve bylece yorum lanm a ve kan tna dair kurallar g eti
re n -b ilim se l m etodun belirlenm i aleni sreleriyle tanm land, p ra
tik anlam d a bir ilem sel gereklik tanm sunm ay am alam am tr. En
tutkulu ikinliin m al edilm esi srecinde ab u cak kabul edilen nesnel
belirsizlik, gerekliktir; var ok bir bireyin eriebilecei en st gereklik."
Bylesi bir gereklik an cak en nem li saylan karlarla ilgili bir ger
eklik olabilir. znel ikinliin m al edilm esi sreci, nesnel aratrm ann
mal edilm e srecinin zerinde ilerler, nk yaam sal sralam a bdr ve
a bunu tersine evirerek hayat kltre kurban etm itir. karlarn,
var olan bireyin kiisel hayatnn birincil kararlaryla yakn d an ilikili
olan felsefenin stne kuruluu, K ierkegaard'in hem a a protesto su
dur hem de nenin kesinliini nitel nasl ile yok etm e rezaleti iin diledi
i zrdr. Pozitif bilimleri bir kenara atarken, tarihi iir olarak d eerlen
dirirken, iradeyi uyandracak ilk ve son ey old uun d an , gerein bilgi
sini tm kararlarn eylem e geirilm esin de kiinin etik gerekliinin
nem li farkndal ile snrlandrrken, K ierkegaard n ilk eyleri, tam
da ok ciddi olduklar iin ve kendisini tek bir eyi d nm en in ve
arzulam ann zorlayc indirgem esi iine ittii iin hatrlatc, m uhtem e
len, teknik bir felsefi znellik hakknda ya d a aka k bir gen kz gibi

2 4 ALTI VAROLUU DNR

m urlak irade ile seim yapm ann oto-sarholuyla kiisel bir vazgei
hakknda yanlm olm aya balan abilir. G ereklik bu yorum lardadr,
am a protesto ve hatrlatm ann geerliliini ve nceliini reddettiince,
bu yorum lar geni lde hataldr. Kierkegaard, felsefe ve seim i ynlen
dirm ek ya da garantilem ek iin felsefi dnn geleneksel iddiasnn
yanlln ispatlam aya alm yordu; d ah a ok bu am ala onu kendi
m etoduna uyguluyordu. K en di uygulam asnda, m utlak seim ussal o la
rak m otive edilm i, ne titizlikle belirlenm iti.
Kabul edilm i olsun ya d a olm asn bir um utsuzlukla balam t; yalnz
ca kiisel deil fakat insani bir um utsuzlukla. H ayvani itkilerin kendiliindenlii azaldnda ve d n ce ortaya ktnda, irade sorgulanr:
kii kendi olm ak istesin ya da istem esin, tm olaslklar belirsizlik iin
de birini gerektirir ve tm bu olaslklar kiinin varoluunun -gereklii
kabul edilen ya d a edilm eyen bir T a n r - zem inine gre belirsizdir. B i
linli bir varlk olarak dnceye dayal varolua girm ek um utsuzluktur,
nk bu fani o lan d an kopm ak, belirsizlii ekm ektir ve yine de kii
kendine yn gsterilm eden yoluna devam etm ek zorundadr: Kii m u t
lak bir iradeyle seim yapm a noktasna getirilm itir, yine de bir eliki
olm akszn herhan gi bir snrl am ac m utlak bir biim de arzulam ak
im knszdr. H erh angi bir kesinlikle de d oad an , d oan n T a n r sn
karm ak da im knszdr. Bu nedenle, bu belirsizlii bir ara olarak ku l
lanm ak ve varln inan iinde bulm ak m utlak bir seim le ebedi olan
sem enin ve ebedi olan kendi iinde dorulam ann tek yoludur. Bu
ikinliin ilk eylem idir; gerein bir m al edi olarak balangc. Fani
kiiliin m utlak bil' biim de kabul edilii ve fani dnyann m utlak bir
ekilde terk edilii baaryla gerekletirilm itir, ki bu gndelik h ayatta
alglanabilir farkllklar olm akszn devam ettirilebilir. Bylece, nesnel
belirsizlik yerine in an cn iinde k oyutlan an ebedi T a n r en azndan
kavram sal olarak^ m m kndr, ne var ki, H ristiyanln gereklik o la
rak ileri srd trihin T an r-in san kavram sal olarak sam adr: kin
liin ilk eylem inin yaknl ile oluturulan yark, liisiiz bir ekilde
geniletilir; ilk giriim in belirsizliinin yaratt gerilim tutkusu, an lala
m az olan a dayal bu ikinci giriim ile artar. A nlalabilir akl T an rs ve
bireyin ikin sonsuzluu, sad a v cut bulan tarihi bir T an r ve g n ah a
m ahkm iyet iin terk edilir. M u tlak giriim ler byk bir sorum lulukla
m utlak bir yalnzlk iinde alnm , tam am yla kiisel kararlardr. te k i
nin otoritesi ve teki rn ei tam am yla konu ddr; nesnel gereklik
ler, ne denli kesin olursa olsun, an cak kiinin adm larn uurum a s r k
ler. A tlam ak ya d a atlam am ak kanlm az olarak kiinin kendi sorum lu-

S 0 R E N KERKEGAARD 2 5

ltndadr. Bylesi bir kararla bireyin m utlak etik izolasyonu ebediyen


devam eder: nsan olm ak, v a ro la n bir birey o lm ak bu an lam a gelm ekte
dir; sp ek la tif felsefenin, m odern aratrm alarn, basnn etkisinin, H ri
stiyanln kuruluunun zerini rtt ve gizledii ey bdr: Kierkeg aa rd n olgun hayat yalnzca insanlar bu kon uda bilinlendirm ek im
h esap lan m t. Btnsel karar alndnda gerilim azalm az, artar; iink
durum u d eitirecek hibir ey olm am tr: n an ve akl devam sz o l
may srdrr, kii hayatn bunun zerine kurm aya k arar verdiinde
sam a olan olas o la n a dnm ez, ekilen ac younlar. kinlik byr
am a karar on aylayacak v e ifadeyi zaptedecek bir gelim e yaanm az.
H ibir sem pati duym akszn bu kon uda K ierk egaard tak ip edecek
olursak, onun alternatifleri grp ortaya koyarken ve n eticeleri zerin
den ac son a doru giderken insafszca rasyonel olduu kabul edilm eli
dir.. H er ne k ad ar kararlarn kendileri felsefenin tesin e gitse de ve bir
kiinin hayat zerinden aln salar da, evrensel bir geerlilik atfettii
kararlarnda o, felsefenin yolunu takip etm itir. Yine de, bu, insann
zelliklerine ve koullarna ulam ada felsefe izgisini izlem enin kolay
olduu bir durum dur. Kii, sosyal adan heterojendir ve kendi ie d
nklne hapsolm utur; olu tarafndan arlatrlan babasnn su u
nu paylatn hisseder; o m elankolidir ve fani dnyaya d air hibir kalc
arzs yoktur. G n ah kartan bir ikenceci olarak, iradenin heyecann
kam lam ak ve laedium vicaesm ' yenm ek iin kendine dncesinin
acm aszln sad iste dayatr. nan sahibinin on u yaralam as iin belir
sizlii kucaklad ve kendine d ah a d a ac verm esi iin on u d ah a d a sk
kucaklad geitlerd e, ikinlik gerekliini tersine evirerek beraberin
deki varyasyonlarla bir belirsizlik ilevine dn trd geitlerde, bu
tr bir bak asn n gerekeleri vardr. nsanlk trajedisini yaratan tm
bunlar, her n c kadar bu tr arlklarla arptlsa da, dncesinin geer
liliini zedelemez. K endi iradesi yetersiz olsayd ve cezalandrm a d nce
siyle kvransayd bile, kendisini m utlak olarak sem ek ve bylece insani
ve sahici olduu dnlen bir h ayat srm ek iin, tefekkre dayal irade
nin yeri doldu rulam az nem inin eytani bir tan olurdu. M u tlak ira
deye sah ip olm a arzusuyla, yani ertelem eksizin ve tm hayat ile, birey
kendisine am pirik kiiliin stn olduu ve saflap younlat, bir
deere ve bir d eer kaynana d nt biim sel bir kararllk tayin
eder. Bu form l, irade arzusunu yalnzca evrensel olarak arzulanabilecek
bir olgu olarak tanm layan K an t etik form ln sfatlarla nitelendiril Y a a m n kii z erin d e y a ratt y o rg u n h k /b e zg in lik / k e n m ilik . (y .n .)

2 6 ALTI VAROLUU DNR

m einden farkldr, iinkii hem nasl' hem de neyi btnler ve yalnzca


soyut akla deil (H egelin hibir zam an som ut dnyaya k atlam ay aca
na dair K a n ta getirdii eletiri) var olan bireyin tm kiisel tabiat ve
hayatna dayan m aktadr. Bir insan, ayn zam anda kendini sem ek olan
ve bunu takip eden ahlaki kararlarnn zeminini oluturan orijinal bir
seim le ancak, m utlak olarak iradesini kullanabilir.1
K ierkegaard, H egel tarafndan nerilen bu tam am yla etik iradenin
belirleyicilii hakknda n e dnrd? Bu konuyu ak bir biim de ele
alm am olm as artcdr, nk H egele kar polem ii, H egel'in var
olan bir birey olduunu u n uttu un a ve etik olan atladna d air tekrar
ettii'bir yaknm adr. O ysa, elbette H egel, tarih tarafndan krlm olan
d n ce ve eylem in birliini, rthun som ut hayatn yeniden kurm ak
iin yola km t ve tarihin akn d a bu yeniden yaplandrm aya dair
felsefi gr tarihi gerekliklere bilinli bir katlm la kendini sahici
klm ak iin var olan bireyi ele alm akt.
Ruhun z etkinliktir: Sahip olduu potansiyeli fark eder -kendini kendi
eylemi, kendi ii klar- ve bylelikle de kendi hedefine dnr. Bu ne
denle, bir halkn ruhunu tar, ki kendini objektif bir dnyada -b ir kurum
lar kom pleksi- yaplandrr. (...) Bireyin bu ruh ile ilikisi kendine bu sa
lam varoluu mal etmesidir; yani bu onun karakteri ve kapasitesi haline
gelerek, dnyada belirli bir yere sahip olmasn mmkn klar - bir ey
olmasn. nk, ait olduu halkn varln zaten kurulu, salam ve ken
2)

K ic rk e g a a r d 'n zn elli i, o n u n y a ln z c a te k bir ey le, iist n b ir a h la k i se im le

ilg ile n d i i g z n n d e b u lu n d u ru la c a k o lu rsa , yan l a n la lm a y a m a h k m d u r . K iin in


iist n bir e k ild e se m e si g e re k e n ey , k iin in st n bir e k ild e se im y a p m a n n i in d e
b u ld u u ey d ir v e b u n d a n b a k a b ir e y d e o la m a z (h e r n e k a d a r keyfi v e a k la y atk n
o lm a s a d a ) . s t n se im in n e sn e si ey le rin id ea lin in d o a sn d a d r, p h e li b ir g e re k li i
v a rd r; v e gereklivTjtc k a d a r iip h e liy sc k ii d e o n a zn el b ir i k in lik le o d e n li tu tk u y la
sarlm a ld r, k r b ir irtan la d e il la k a t, a k sin e , b u n u n n esn e l b e lirsizliin in ta n n m a sy la
- T a n r 'n m s a 'd a v c u t b u lm a s d u r u m u n d a , b u n u n e n te le k t e l ab s rd l iiy le . K ierk e g a a r d 'n k atl v e u m u tsu z lu u k o n u m u n u n te h lik e sin i serg ile y e ce k b i im d e o r ta y a
k a r. M ily o n la rc a kii, bir in a n k ararll y la n esn e l belirsizliin ste sin d e n g e le r e k ,
ayn k o n u m d a k alr. B u t rd e n b ir o r t a k zn e lli i K ie rk e g a a rd in a n c n yok o lu u o la r a k
d e e rle n d iriy o rd u . K iin in h a y a tn s t n bir se e n e in n e sn e sin e b a la m a k v e bir elle
o n u n y a k a sn a y a p rk e n bir d i eri ile n e sn e l belirsizli in e tu tu n m a k , v e ik isi a ra sn d a
asl k a lm a k : te , in a n c n a n la m b u y d u . B u ikisi a ra s n d a astl k a lm a k ik isin i y a k n la
trm ak g ib i g r n r, a m a bu a sln d a k iin in a v u c u n u n g e v e m e siy le o r ta y a k a n bir
ill zy on d u r. D a h a sk bir tu tu la o n la r k a v ra m a k o n lar b irb irin d e n k o p a r tr v e kiiyi
b rak p zg r k lm ak iin , p a r a la n m a n n id d e tli san c s v e k e sk in tu tk u s u n u b a la tr:
n a n c n zn el i k in li id ir bu.

S 0 R E N KERKEGAARD 2 7

dini dahil etm ek zorunda olduu -nesnel olarak kendi iin m evcut o lan bir dnya olarak alglar. (Philosoplue der Welgeshichte)
K ierk egaard n ilkesi hakknda, kendi felsefesini izleyen bu ilkelerin her
birinin hayat ile perinlem eye ve son u n a dek bu ekilde yaam aya hazr
olduu bir so n u ca -b elirsiz de o lsa - vard sylenebilir. N e var ki, kar
klan bu yarglara neden olan farkllklar aklam a giriim inin kararl
l gereklilii ile uyum suz deildir. H er ikisi de k ararlarn a evrensel
olarak kabul gren felsefenin rehberlik ettiini iddia eder. Kierkegaard
H egelin felsefesini kesinlikle geersiz olarak deerlendirm itir, nk
onun felsefesinin d ayan ak noktas var olan birey iin eriilebilir deildi.
Yalnzca d bir varolu noktasndan varoluun btnln incelem ek
m m kn olabilirdi. O lu srecinde, var olan birey btn reddetm ek
zorunda deildir, am a hem olas am ac bilip hem de biitiin inceleyemez; onun d n cesi an cak bir sonraki adm aydnlatm aya yeterlidir.
Bu yarg diinya tarihinin yorum lanm asna da yansr:
"(...) A n cak bunu anlam ak yoluyla kii lm olann hayatn yeniden
yaplandrmaya ynlendirilebilir; eer gerekten yaplmas gerekiyorsa ve
buna vakit varsa. Am a bu, lnn hayatnn nasl anmsanacan yaamak
yoluyla renmek, lden bir eyler renmeye almak ve onlar sanki
hibir zaman yaamamlarcasma, kii nasl yaamaldr (evet, ne denli kar
makark olduu kavranlamaz) diye -sanki kii imdiden lym gibi
dnmek yerine, kesinlikle karmakank bir kavramdr." (Bilimsel Olmayan Sonulandmc Notlar)
ifade ettii ey udur: Kii, n ce kendine ait bir hayata sah ip olm adan
birinin hayat iin tarihe bavurursa, yolunu tu taca hibir eye, sahici
ile sahteyi ayrt ed ecek hibir araca sahip deildir; bu, yaam an n sorum
luluundan kan m ak ve ciz bir taklide bavurm aktr; bu, kendini a
ile, on dokuzun cu yzyl ile, insanlk ve toplum ile zdeletirm ek iin
kiinin bir top lulua ye olm asdr: Bu bir hayalete dnm ektir. unu
da eklerdi: Eer kii n ce kendine ait bir hayata sahip olsayd, diinya
tarihine kar biiyiik bir ilgi duymazd. n k , T a n rnn nesnel ekilde
fa edilm esi sreci olarak tarihe inanm azd.
Nesnel yoldan girmeyi tercih eden var olan birey, T an n y nesnel bir ekilde
giin na kartmay amalayan tahmin srecinin iine girer. N e var ki,
sonsuzluun iinde bu imknszdr, iink Tnn bir znedir ve bu nedenle

2 8 ALTI VAROLUU DNR

yalnzca ikinlikteki znellik iin var olur." (Bilimsel Olmayan Sonulan


lm a Notlar)
T a n n ya gelince; o, dinsel bilinte var olduunda, asla bir nc taraf
deildir; dinsel bilincin srr tam da budur." (Bilimsel Olmayan Sonulandra Notlar)
Kierkegaard H egelin etiini tam am yla reddetm itir, nk hatal varsa
ym lara dayan m aktad r ve m utlak bir (eletirici olm ayan) l gem i
seenein i gerektirm ektedir; yoksa reddediinin nedeni, hu etiin yal
nzca kolek tif grevlere alakgn ll bir katlm ars yapm as d eil
dir. zel bir insan bakalarna egem en olm ay ya d a zel bir ayrcala
sahip olm ay arzulam am ak, ne de kendini kimi ortaklarla zdeletirerek
byklk hayaline kaplm ahdr: zel bir insan olarak yaam a arzusu
(...) ayn ad an her in sana aktr, hayat ve onun tm yanlsam alarnn
zerinde etik bir zaferdir. O n u n bireycilii, herkesin arasn d a tek o l
m ann baya bir ekilde reddedilm esi, farkllklar zerine davul alnm a
s deildir. A k sin e, o in sana zg olan n p lan a kartr.
Her insan, temelde insan varoluuna ait olan gerek aidiyet ile deerlendi
rilmelidir. znel dnrn grevi, kendisini, varoluta gerekten de in
sanla ilgili olan aka ve kesin bir ekilde ifade edecek bir araca dntr
mektir. (Bilimsel Olmayan Sonulanlma Notlar)
O n u n bireycilii tam am yla dini ve felsefidir; tefekkre dayal bir irad e
de, yani sahici bir seim de, evrensel olarak insani olann tek kayna
olarak bireye younlar. Siyasi bir duygu olm akszn an dzletirici*
eilim ini belirtir; herkesin iinde kendini tek olarak kabul edebilsin,
kendiyle bark olm ay renebilsin ve kendi bireysel, dini yaltlm ln an lam a n o k tasn a varabilsin diye, bireyi, ya kendine yn lendire
rek ya da sons? bir soyutlan m an n ba dndrclii iinde kaybola
n a dek tam am yla kendinden uzaklatrm a yoluyla, an kendi oyun u
nu oynadn, konuyu zorladn kabul eder. Sosyal durum un yetkin
bir analizini yapabilecek tarihi ilgi ve anlaytan yoksundu, am a on a
d air edebi bir yaklam vard ve dini ve felsefi balam da insanln k o
num unu v e ayrt edici biim de insani olan kurtarm akta ve an lam ak ta
bireyin m evcut ilevini deerlendirirken, kiisel hrnl ile bir dem ir
* 'Levellmg' s sc ii ye rin e : K ie r k e g a a r d , y a ad a m te fe k k r a o ld u u n u
sa v la r , fa k a t tu tk u d a n y o k su n b ir te fe k k rd r b u .

Y a a n la n a d z le tirir/e itle r.

K ie r k e g a a r d 'i n T u n u n la k a ste tri i, en k k o r t a k p ay d a y a in d irg e m e k tir, (y .n .)

S0R EN KIERKEGAARD 2 9

kadar sertti. O n d an son ra gelen varoluu dnrler m odern d evasa


bir endstri toplm unda kiiliksizletirilm e sorun un a d air analizlerini
bu bak asyla gelitirm ilerdir. Bu bireycilik kiinin egosu n a olan
n arsist ballnda d a m m kndr; kiinin kendini an d a kendini
kaybetmesi fikrinden ekinm ek. K olektif bir giriim de bakalaryla birlik
te yer alm ann kii iin m utlak bir giriim deil fakat tem sili, yani 'ruhun
hayali bir hareketi, m utlak olana ynelik bir je s t olm as nedeniyledir
ki, K ierkegaard buna itim at etm em itir.
Genel olarak nemli bir karann sorumluluundan kata insanolunun
ne denli hnerli ve yaratc olabilecei pek anlaabilir deildir. Banklarn
ilgin antikalann grm olan birine suya dalmas emredildiinde, oun
lukla ruh lemindeki benzerlikleri fark erme ansna sahip olacaktr."
M utlak bir seim le sahici bir kiilik edinen e dek kii kendini m utlak bir
ekilde ele verir. U n o k talar K ierkegaard n kendi zel d urum unda bir
araya gelir: O n u n m utlak znellii, T an r'n n karsndaki eksiksiz dei
im inde beliren m utlak nesnellie dnr; ki m utlak olarak ve tekrarla
nan biim de sonsuzu sem edeki srarnn son u cu d u r bu.
K ierk egaard m durum u zeldir. M utlak seim nn srekli kl h as
talkldr: bir kiiliin ya d a bir alm a n n geliim in d e seim in iyi
yapld aam alarn srekli klm deil, fakat tm bir hayatn artan
bir younlukla bo soyut kararn tekrarlannda toplan. radenin bu
vahim irilem esinin m uazzam bir cazibesi vardr, iinkii kii byyen
organda h ayat verm esi gereken solgun bed en d en ayrlm, artan bir n a
bz gibi kendini tekrarlayan canl bir karar grr. D urum un gizemi Kierkegaard m kiisel trajed isin e dairdir ve felsefe tarihini ilgilendirm ez.
Zira felsefeye brakt ey, onun s a f dnce ve ilgisiz bilgiye kar pro
testosu n d a ve var olan bireyin etik yaltlm lnda in san olu n u n kalc
tem ellerini h atrlatm olm asdr.
M utlak irade arzusu ve m utlak bir ekilde dnm e fikri hkm sz
klnamaz am a belki meru deildir: Felsefenin ortaya kt ve stesin
den gelm ek zorunda olduu durum budr. Kierkegaard, n nde Hegel
rneiyle, m utlak bir ekilde dnm ek am acnda ihtiyatldr. K endi r
nei m utlak seim noktasn kuatan tuzaklara kar bir nlem dir; am a
her eyden n ce bu m utlak bir seim yapm a arsdr (ve byle k alacak
tr). H tristiyanlar ve insanolu hakkm daki anlalm as g vecizini kanyla
canyla gelitirmi olduundan, insanlar bilinlendirm ek am acyla h esap
lanm hayatyla o, varoluu dnrlerin en cesr ve bydr.

2
Friedrich Nietzsche
( 1844- 1900)

i
N ietzsch e ve K ierkegaard kutuplar k ad ar birbirlerinden uzak ve ikizler
kadar birbirlerine yakndrlar. N ietzsch e biiytik seim ini K ierk egaard m
reddettii ve terk ettii fani dnya zerine kurar. K ierkegaard kanyla
canyla vecizini, N ietzsch e ise neidesini kalem e alm tr. H er ikisi iin
de, dram lar n n e geilem ez bir felakete dn m t r: K ierkegaard
kendisini, K iliseye yapt balanm az o son saldrnn geri alnam az
ya-ya d a sm a, N ietzsch e ise D ionysosu nihilizm ine, lgnlna ve so
nu olarak delilie kurban etm itir. H er ikisi d e im knsz, sakatlanm ,
ackldr; her ikisi d e hayranlk ve sayg uyandrr. ki d n r de an
kltrne kar karak Y unanllara dnm lerdir. K ierkegaard an
kurtuluu iin S o k ra te s rolne soyunm utur; N ietzsch e ise Sok rates ro
ln an harabesi olarak nitelendirm itir. H er ikisi de h arap edici bir
tecridin iine gm len yalnz adam lardr. H er ikisi de varoluudur.
nk varoluuluk ekol doktriniyle deil, d n cen in nda yaam
kavgas veren bireye felsefenin hatrlatlm asyla ilgilenir. Erk A rzusu,
U stiin nsan, Ebedi T e k ra rm reticisi varoluu N ietzsch e deil; sanat-filozof ve p sikolog ve kltr eletirm eni, hepsinden te kendi

3 2 ALTI VAROLUU DNR

kaderi ile bouan d n r N ie tzschedir. ("B ir dnrn, kendi k ad e


rine, ihtiyalarna ve h atta en byk m utluluklarna sahip olarak, so
runlaryla kiisel olarak ilikili olm as ya da bu sorunlar yalnzca kiisel
olm ayan bir dzlem de ele alm as, yani an cak onlar souk, m esafeli bir
felsefe araclyla an lam as ve kavram as nem li bir fark yaratr.)
N ietzsche'nin dncesinin kkleri P rotestanlkta ( Ben tm H ris
tiyan ruhban snfnn soyundan geliyorum ), ergenlik an d a ustas
olarak sem i olduu S c h o p cn h au erun felsefesinde ve kendi iradesiyle
ve m eslei gerei ilgilendii Yunan alm alarnda yatm aktadr. A a
ne denli yarlm, harap ve eri olursa olsun, bu topraklardan beslen m ek
te ve bu rada kk salm aktadr. T an r ld eklindeki beyan, ki bu Sch op en h aerun etik yargsnn tersyz edilm i biimidir, Yunan rasyonaliz
m ini lanetleyii gibi yadsm alar, onu var eden etkilerden ayr tu tu la
maz. Bylece, kendisinin ziim leyem eyecei bir sorunu ortaya koym u
ve yaam tr. Sorun pheciliin, karam sarln ve nihilizmin stesin
den gelm ekti; bilgiyle ilgili tm m utlak unsurlar r tt kten son ra,
iradeyle ilgili tm itki ve hedeflerin yanlgs, tm duygularn tkenii,
entelektel gvenin kazanlm as, duygusal tepkiler ve egem en am alar
onun iin felsefi bir sorundu en bilim. D aim a, eserlerim i tm ruhum la
ve bedenim le yazdm; entelekt el sorun larla neyin kastedilm ek isten d i
ini bilm iyorum . G en el nihilizm hastal, mal de sicle,' akln kendi
kendini ve iradenin H ristiyan etiini sakatlam as, o n d a hayatn zeri
ne ina ettii em niyetsiz organ ik tem ellerle vah im lem iti: g n ein
um utsuzca srlm esi ve d an sn esrik hayati dengesi. Salkl olm a a r
zum dan, yaam a arzum dan dolay felsefe yaptm . (...) K en dini korum ak,
sefilliin ve cesaretsizliin felsefesini yapm am en gelledi.
Bu nedenle, felsefeye ve filozoflara yaklam , sorun ne denli teknik
olursa olsun, rn ein bilgi sorun u, psikolojiktir. soruyu sorar: nsan
denen hayvann-hangi ihtiyac bilm ek ve bilgiyi form le etm ek abasy
la karlanr? Y ant verir: O lm ak srecine O luu (sabit ego imgesi) em p o
ze etm e ihtiyac. Ego, yani bilen zne ayn zam anda bir s re old u u n
d an , ab a bir taklittir, gereklik deil arzudur, bilgi deil erktir; iinkii
kstl tekrar yoktur ve bu nedenle de kstl hibir genel bilgi yoktur;
yalnzca belirli bireysel ilikiler, kalc bak alar, y orum lar, d eerlen
dirm eler vardr. Bu nedenle 'ken dinde-ey diye bir ey yoktur ve hibir
eyin bir d o as ya d a z yoktur; yalnzca varolu ve tarih vardr. En
yaknda olan, kiinin erim ek iin can att psikolojik ideale bilginin
* a n h a sta l , ( .n .)

FRIEDRICH NIETZSCHE 3 3

izinden ular ve gereklie adan m ak ayn deerlendirm elere sad k k a


lan tutarl bir iradenin srekliliinde yatm aktadr. radeye kar bu sa d a
kat O luun tutarlln bilen kiiye yaknlatrr ve deerlerin srekli
klm an canll da O luun tutarlln bilinen dnyaya yaknlatrr.
Bir znenin kendisini baaryla yaratabildii' ve bu yolla d a nesneyi
yaratt an, bilgiye en yakn olduu andr; am a bu zek ve taklittir,
gereklik deil: G erek lik eriilcm ezdir ve ilkesel olarak da faydaszdr.
n k faydal bilgi bir yapdr; ifadenin ekilsiz kaosunun ve deitirile
mez bireysel gerek lik 'o lan biricik ilikilerin basitletirilm esi. Bu n e
d en le, bilginin prensipleri, bu yapnn kurallar idealletirilerek ger
ekliin kriteri haline getirildiinde, bunu klasik felsefeye zgii olan
radikal yanl anlam a ve taklit takip eder: D nya, zellikle de gereklii
ni oluturan zellikler sayesinde sahtelem itir; yani, deiim , evrim , e it
lendirm e, ztlk, eliki ve sava sayesinde. Bunlar birer grnm o la
rak reddedilm itir. G ereklii, gerek dnyay kabul etm eyi kesin olarak
reddetm enin kullanl aralar olarak kabul etm ek yerine, m antkl fikir
ler (sistem atik bir btn, tutarllk, benzerlik gibi) gereklik olarak ele
alnm tr, in san i ya da bireysel bak asn engellem ek ya da snrla
rn geniletm ek abas grnm den gereklie gei deildir; bu aba,
ilikiler olm akszn, bilinem ez ve var olm ayan bir dnya yaratm aktr.
Bak ais olm ayan bu ikin grn reddedilmesi ve kiisel gerekliin
balang noktas ile tm bilginin koulu olarak ballk ve sad ak at ile
pekitirilen ve seim leri ve tasarlar ile kendi kendini yaratann anm satl
mas, varoluuluun temel konumudur. Nietzsche H egelin nesnel dealiz
mini reddetm ek konusunda Kierkegaard ile hemfikirdir ve onlarn K a n tn
znel idealizm ini kabul edileri, onun bilinemezciliinin yerine rasyonel
olm ayann koyulm as ile deiiklie urar. Felsefe varoluu dnem ez,
der her ikisi de, am a K ierkegaardn ortaya koyuuyla, varolu felsefe iin
dnm e alannn iinde deildir; her eyden nce, felsefe varolutan
stn ya d a aa deildir. (N ietzsche, bilincin varoluu bayalatrdn
syleyecek denli ileri gitm itir - nk ilevi bireysel gereklii sradanIa indirgem ektir ve bilim de olduu gibi, kam uoyunun vasatiletirilm e
sinin egem enliini, vasati balkn egem enlii ve dem okrasi ile ilikilendirir.) V ar olan ve olaslklarnn farknda olan her dnr gerektir ve
gereklik on u n bireyselliindedir: K en di tesindeki gereklie dnm e
eylemiyle deil, m antkl eylemlerle ular. S ch o p en h au ern d a sylem i
olduu gibi, d n ce ikincildir, arasaldr, geri plandadr.
zdeki tarihsel varolu a kar kna (bu sad ece, tanm lanabilir
hibir tarihi olm ayan bir eydir) ve 'ken dinde-eyi reddediine ra

3 4 ALTI VAROLUU DNR

men N ietzsche, S ch o p en h aerun kendinde-eyi kiisel olm ayan bir


irade, olaylarla atan bir km az olarak, m etafizik ad an deerlen diri
ini (kendi dzeltmesiyle) korum utur: D nce kelimelerin iine gm l
d ke grnm lerde beliren m utlak gereklikti bu. Bylesi bir dnyada,
ac eken dnya an cak yanlsam a yoluyla rahatlatlabilirdi; Sch op en h au erun en byk seim i, arzu etm em e arzsydu. Bir nihilist, d n ya
d an olduu gibi bahseden , yani var olmamas gerektiini syleyen ve
yine dnyadan olm as gerektii ekliyle bahseden , yani var olm adn
syleyen kiidir. N ietzsche, H ristiyan deerlerinin egem enlii altn
d a Sch op en h aer'u n H ayr dedii bu dnyaya Evet diyebilm ek istem i
tir. Bu d a onu ahlak ve deerlerin eletirisine itmitir.

II
yi ve kty gerek olarak kabul eden ve bireyin etik gerekliini k avra
yan yksek seim , zel bir deerler sistem inin ve kltrn yaplandrl
m asn d a N ie tzsc h e nin tarihi ad an ilk sraya yerletirdii seim dir.
V aatlerd e bulunabilen (kendine ya d a bir b akasn a), kendisini gelecee
balayabilen bir insan, bunun ard n d an gelen bir son utur.
Bu yolla gelecei dzenleyebilmek iin, insan ncelikle, gerekli klnan ve
rastlantsal fenomenleri ayrt etmeyi, nedensel dnmeyi, bu fark imdiye
aitmi gibi grp onu tahmin edebilmeyi, amacnn ne olduunu kesin bir
ekilde kararlannnay ve bu am aca gtrecek aralann neler olduunu ne
denli iyi bir ekilde renirse ve hepsinden nce fark etmek, hesap edebil
mek amacyla gce sahip olmak iin, bir vaadin altna imzasn atan bir kii
gibi, kendisi ve kendisine dair alglay iin bile ne denli hesaplanabilir, disipli
ne edilen ve gerektirilen bir hale gelebilirse, kendisini bir gelecek olarak o denli
gvenceye alfilir. (Ahlakn Soy kt, kinci Deneme, Blm l)
Y alnzca kendine benzeyen zerk birey (...) kiisel insan, uzun sreli ve
bamsz irade, sz verebilme yetenei allm ah lak ta n sapm olan lara
sert yaptrm larn dayatld kapsam l bir sijrecin m eyvesidir. K u tsal
sorum luluk bilgisini, zgrlk bilincini, insann kendisi ve kaderi zerin
deki erkini, N ietzsch e vicdan olarak adlandrr. 'K tii v ic d a n ve su
luluk duygusunu ise farkl bir kaynaa dayandrr. Borlu olduu eyde'
baarsz olan kiiye uygulanan cezalar, n celikle yanltlan tarafn ac
m asz kiisel intikam , sonra da o to riten in kiisel olm ayan cezalan dr

FRIEDRICH NIETZSCHE 3 5

m as, ktii vicdann' nedeni deildir, nkii sulu cezasn bir kader
olarak kabul eder ve kendini sulam az; o ansszdr. Kii d ah a gl bir
trn buyruu altna girene dek, ktii vicd an n gerektirdii koullar
salanm az. Bu durum da, boyun een kiinin doal saldrganl zorla
kontrol edilir; bask altnda, yabanl insann d oal h ayatna kar ie
dner. B astrlan saldrganln snrlanan bu ilevi yaam enerjisini dier
kanallara aktarr ve yeni fikirlerin gelim esine neden oltr. (Bu noktada
N ietzsche, vicdan , yceletirm e ve ussallatrm a m ekanizm alarnn ta
nm larn psikanaliz yazn iinde arar.)
Bu gizli oto-zorbalk, sanatnn bu acmaszl, kiinin kendine zor, itaat
siz ve ac veren bir malzeme ekli verii, bir arzu, bir eletiri, bir eliki, bir
hor grme, bir inkr iinde yanp tutuma; iradesi kendi iinde yanlm ruh
tarafndan yklenen bu kt ve korkun sevgi abas, ki ac ektirmenin
verdii zevkten ac eker; bu tamamyla faal kt vicdan sonunda (ng
rld ekliyle idealizmde ve hayal gcnde olduu gibi gerek kay
nak) bereketli, asil ve ekici bir gzellik retmitir ve belki de gzellie can
veren ilk o olm utur." (Ahlakn Soy kt, ikinci Denem e, Blm 18)
Bu yolla sem patin in , acm ann, akn fedakr idealleri d oar ve bunlar
boyun edirilm i bir h alk ta gelitirilir; igalcilerin in b en cil, direnli
askeri ideallerine ve erdem lerine kar koyan soylu ve zgr insanlar, iyi
vicdanla iradelerini em poze ederler. K endi d orulam alar ve inkrlar
ile ileke ideal biim lenir.
N fuzunu ku llanarak ve san atn uygulayarak kendi g arzusunu
tatm in etm ek, boyun edirilenin kzgnln hafifletm ek iin bu kzgn
l kendi sefaletlerinin failleri olarak askeri g sahipleri zerinde youn
latrarak on lardan nefret etm ek yerine onlar hor grm ek - ki bylece
fazla talepkr bir T an r ile m egul olurlar ve dier dnyann tesellisini
ve kurtuluunu ararlar, kaderlerinin bu yorum unda insann dnyadaki
kon um una dair gerei ve itaat ile teslim iyette d e in san iin en iyi olan
bulm ak, papazn, par excellence ileke tipin ilevidir. N ietzsch cnin bak
asyla bu, ynetici snfn bulantyla, hayatn inkryla v e boyun edirilenin idealleriyle kirlenm ekten korunm asnn doal yoludur: Bu o n la
rn yn etm elerine yardm eder, ayn zam anda d a kendi ideallerini ve
erdem lerini yartrm am alarn salar. N e var ki, getirdii yarlm a ve
korunm a an cak bir sre devam eder, ki boyun edirilenin idealleri ve
deerleri, ruhban snfna zg ilcci fayda gibi m odern an zellikleri
her yeri istila etm itir: Sch op en h aerun karam sarln da, A vru p a nihi

3 6 ALTI VAROLUU DNR

lizm inde, biiyiik geleneklerin yok olu un d a, sosyalizm in ve Fransz D evrim inin eitliki ideallerinde, d em okraside ve R o u sse au nun doal in
san duygusal bir ekild e id ealletirm esin d eki m anifesto. H epsin d en
nem lisi, m odern an en gururlu baars olan bilimin m anifestosu.
Ahlakn Soyknn son un da N ietzsch e u soruyu yneltir: Bu irade,
am a ve yorum lam a sistem inin karl nerededir? teki, yani tek am a
n erededir?" G enel olarak kabul gren yant, serinkanl kendine yeterlili
in ve m odern bilimin kalc baarsnn altern atif am ac ve deerler
sistem ini iaret ettiidir. N ietzsch enin yant bu deildir.
Bilim, ileci idealin en son ifadesi olmadnda -a m a genel yargnn d
lanmasna dek onu etkileyen b u r az rastlanan, sekin ve soylu durumlar
v a r-h er trden korkakln, inanszln, pimanln, despectio suinin,'
kt vicdann gizlendii yerdir. Hibir ideale sahip olm amaktan kaynakla
nan endie, byk bir sevgi eksiklii nedeniyle ekilen ac, zorlama bir lm
llk yznden ortaya kan honutsuzluktur. A h, bugn bilimin gizleme
dii ne kald ki? Her durumda, ne denli ok eyi gizlemeye almaz ki? En
iyi bilim adamlanmzn titiz almalan, anlamsz alkanlklan, beyinlerini
fazlasyla yormalar, ilerine hkimiyetleri; kendilerini belirli bir eyi gr
m ekten srekli alkoyan btn bunlann gerek anlam hangi sklkla beli
rir? Uyuturucu olarak bilim: Bunu biliyor muydunuz? (Ahlakn Soyk,
nc Deneme, Blm 23)
H egelin dnya tarihi ve S ch o p e n h au e run m erham eti gibi, m odern bi
lim de, a d a bireyin k en d in den kam ak ve kendini kaybetm ek, insan
k ad erin in belirleyici m cad elelerin d en syrlm ak iin kulland pek
ok karm ak yoldan biriydi. K a t bir bilinem ezciliin titizlik gerektiren
disiplini, tm yorum larn reddi, k ah ram an ca bir adanm l gerek tire
bilirdi; o zam an bile bu, ileci id eale in antr, nk m etafizik bir d e e
re, -k iin in kendini kurban e d e c e i- gerein ikin d eerine inantr.
(...) H er alan d a bilim ideal bir deere, deerler yaratan bir erke ihtiya
duyar v e hizmetinde kendine inanabilecei bir deere bilim in kendisi
hibir zam an deerler yaratm az. Bu nedenle bilim , h ayat ilek e bir
biim de terk eden ileci idealin so n gelim esidir.
Akln ciddi, gl ve taklit etmeksizin alt (...) her yerde, akl, gerei
bulma istei dnda, idealden tamamyla vazgeer - bu mahrumiyetin popler
ifadesi Ateizm dir. Fakat bu istek, bu ideal kalnts, inann ki en yaln ve
* K e n d in i h o r g rm e , (y .n .)

FRIEDRICH NIETZSCHE 3 7

en zeki formlasyontyla bu idealin kendisidir ve tamamen ezoterikcir; her


tiirl d etkenden soyulunca ekirdei kadar bir kalnts yoktur. (...)
Hristiyan gereklii birbiri ardna sonulara vardktan sonra nihai
karmn yapar, kendine kar karmm; fakat bu, gereklik arzusunun anlam nedir? sorusunu ynelttikten sonra gerekleir. (...) Kendi iimizde
gereklik arzusu bir sorun olarak bilince dnmyorsa, varoluumuzun
anlam nedir? (...) Gereklik arzusu asndan bu bilinlenme nedeniyle,
ah lak -k i buna hi phe yoktur-paralara aynlr; bu, Avrupann sonraki
iki yzyl iin saklanan yz perdelik byiik oyundur; tm oyunlarn en
korkuncu, en gizemlisi ve belki de en iimit vaat edeni." (Allakn Soyk,
nc Denem e, Blm 27.)
G ereklik arzusundaki son snana itilen ileci ideal, reddettii yorum
larn ve deerlendirm elerin gerekliliini kabullenm eye zorlanr ve bu
da kurulu ahlakn alternatifleri anlam na gelir: H ibir ey gerek deil
dir, her eye izin verilir ; sekin olann ezoterik ilkesidir bu. A k si takdirde
in tihara doru giden nihilizmi sem ek zorundadr. A m a bylesi ak
gzl bir seim en zor olandr.
Ynn ileci idealden alan her arzunun gerekte neyi akladm gizle
mek imknszdr; insandan, daha ok da hayvandan ve maddeden nefret
etmek, duygulardan, akldan dehete kaplmak, mutluluk ve gzellikten
korkmak, her trl yanlsamadan, deiimden, gelimeden, lmden, mit
etmekten ve ehvetten kamay istemek -t m bu aralar- onu kavrama
cesareti verir bize -H ilik arzusu, hayata kar kan bir arzu, hayatn en
temel koullarna dair bir reddedi, ama bu bir arzudur ve yle kalacaktr ve
benim bata sylediimi sonda sylemektir-li arztlamamaktansa, insan
Hilii arzulayacaktr." (Ahlakn Soyk, nc Deneme, Blm 28.)
H ay attan tiksinm ek, m ide bulants, vazgei; ki tm bu n lar ncelikle,
saldrganlklar ie ynelen boyun edirilm i h alklarda grlr, am a ayn
zam an da pek ok baka nedeni ve koulu d a vardr; kendisi bir tem aya
d nr, hayata ve ekilen aclara an lam ykleyiin bir yorum lanna,
rgtl bir am aca, bir tr irade ve varolu biim ine. D ah a ok gzel ve
iyi olan retir, am a an a tem a haline geldiinde, egem en ve sekin bir
tem a, olum lu igdler ve asli enerjiler zerinde bir m itsizlie d n t
nde, h ayat hastalkl hale gelir, iyilik ktlk, ktlk de iyilik olur.
N ietzsche'nin am ac yalnzca soylu ya d a Yunan deerlerini ve erdem
lerini yeniden can lan d rm ak ve H ristiyan erdem lerini ve deerlerini

3 8 ALTI VAROLUU DNR

karalam ak deildir; vgleri giii insanlara dair olsa da, am ac p agan ya


da M akyavelcilerin iyi vicdann yceltm ek ve Hristiyanlarn ktii vic
dann yermek de deildir: Btn, tm deerleri ve erdemleri eletirm ek,
aka ya da gizli bir ekilde, iradede ya da erk arzusunda her eyin kkeni
nin ayn olduunu gsterm ek am acnn bir paras olarak yapar. Bir filozof
olarak am ac nyargy, kurum lan, an yanlglarn tersyz etm ek, so
rular yneltm ek ve sorunlar ortaya koymaktr. A hlak bir sorun haline
gelir, iinkii ne M akyavelci ya da pagan iyi vicdan ne de kt H ristiyan
vicdan artk geerli deildir: Hristiyan inanc zayflam ve km ve
onunla birlikte tm A vru p a ahlak da km tr. Yaplacak ilk ey bunun
ne anlam a geldiini kavram ak, m utlak sonulara varmaktr: H er tehlike
nin farkna varlabilir; deniz, bizim denizimiz nm zde uzanm aktadr;
belki d e hibir zam an bu denli ak bir deniz var olm am tr.
K ierkegaard, ne d oad a ne de tarihte ilahi bir dzenin dorudan kavranlabileceinin m m kn olduuna inanm am tr, am a H e g e ld e en
kar olduu ey, grkem li bir rasyonel tarihe dahil etm ek iin H ristiyan
l rasyonel klm a giriim idir. N ietzsch enin itiraz S c h o p e n h au c runki
ile ayndr; ateiste kar km ak: V aroluun gayri-ilahilii on u n tara
fndan [Sch open h au er] anlalm , hissedilebilir, tartlm az bir ey o la
rak deerlendirilm itir. Bylesi nerm elerde soru udur: O halde varolu
un bir anlam var mdr? (...) T m derinlikleriyle, tam anlam yla duylabilm esi iin birka yzyl gem esi gereken bir so ru . S c h o p e n h a u e run
yant, ah laken hayat Ianetleyii zam anszd, nk H ristiyan ah lak
deerlerinden ortaya km t; ki bunlar da H ristiyan inancnn n d er
lik ettii uzun bir tarihin rnleriydi. Bu deerlerin kkenlerini in cele
mi olan ve hayata evet d em ek isteyen N ietzsche, iyi ve ktnn tesini
grebilm ek iin, ileci idealce tayin edildii zere, kty sevebilm iti.
H er koulda, bilin sonsz, nihai otorite deildir; genelletirilen ve b ay a
latrlan dnyas bilind dnyadan stn deildir. Bilind d n ya
nn dinam iklerine sayg ve gven, bilincin ve bilinebilenin deerinin
azaltlm as: B u n lar taht teh d it eden ve klasik felsefenin dzenini kkr
tan tehlikeli am a gerekli dncelerdir. D ahas, N ietzsche'nin H risti
yan inancn reddedii ve ahlak deerlerini eletirm esi, tam am yla eiti
ve kstas insanolu ve insan deerleri olan bir dnyaya, nem siz, drt
keli insan zihninin yardm yla eriilebilecek bir gereklikler d n y a
sna' in an c kabul eden bilimsel bir m ateryalistin bak asn dan ib a
ret deildir. D eer bim e ve yorum lam a bilimsel son u larla sahiplenilcm eyecek denli ak ulu sorulardr. K en dinden m em nun varsaym lar da
olam az; yantlar iradede yatm aktadr ve bir kiinin en byk um udu bir

FRIEDRICH NIETZSCHE 3 9

dieri iin tatsz bir o lan ak olabilir (H erbert S p e n c e rn ilerleme gr


nn N ietzsche iin olm as gibi).

III
N ietzsche deerler sorununu ilk kez ele alnyorm u gibi ayrt eder ve bu
nedenle insanl kaderinde bir bunalm olarak grr; tm tarihin en
n em li bunalm . im diye dek, deerler tarihsel olarak belirlenm itir;
artk insan dnm eye balam tr ve sorum luluk ve zgrln ykn
tam olarak srtlan m ak zorundadr.
Dnr T anr ya da ebedi deerler hipotezi ile bilincini kurtaramaz
hale gelince (...) kanun koyucunun yeni deerler belirleme iddias korkun
bir eye dnr, ki bu henz yaanmamtr." (Wille zur Mache)
Ah kardelerim, size iyiyi ve iyinin masasmdakileri paralamay tembihledi
imde, insanolunu onun yksek denizlerinde gemiyle dolanrdm sadece.
Ve imdi ona yalnzca byk dehet, byk dnce, byk hastalk,
byk bulant, byk kusma gelir." (Byle Buyurdu Zerdt)
(...) Kii her trl inan, her trl kesinlik arzusuna veda etmesini salaya
cak bir kendini gerekletirme hazz ve gcnn ve bir irade zgrlnn
hayalini kurabilir; kendini ince balar ve olaslklarla desteklem eye
alkndr ve hatta uurumun kenarnda dans etmeye. (en Bilim)
Yine de, dnceye dayan an eletirellikle aydnlandnda m odern in sa
nn kendini iinde bulduu bu sersem letici durum salt kiisel bir durum
deildir. D eerler alarca sren sosyal disiplinin yava yava olgunlaan
m eyveleridir.
(...) Var olan ya da var olmu olan her eyin zgrlk, zarafet, cesaret,
dans ve ustalkl kesinlik doas, ister dncede, ister ynetimde, ister
konumada ya da iknada, davranlarda olduu kadar sanatta da, yalnzca
bylesi keyfi bir kanunun uranlnn aralaryla gelimitir; ve byk bir
ciddiyetle bunun doa ve doal' olmas muhtemeldir -laisser-aller deil!
Birine itaat etmelisin ve uzunca bir sre; yoksa ac ekeceksin ve kendine
olan saygn yitireceksin - bana yle geliyor ki, doann ahlaki emri budur
(...) uluslara, rklara, alara ve farkl snflara; ne var ki, her eyden nce,
genel olarak yabanl insana, insanla emri." (iyinin ve Kitimin tesinde)

4 0 ALTI VAROLUU DNR

Bir sosyal an an en in olgunluunda bulunan erdem ler ve incelikler, m u t


lu yaplarndan tiirii, bu uzun disiplinin m eyvesi, deerlerin babas ve
vericisi olan, erdem lerini saan kendiliinden zgr olan in sanlarn
iinde filizlenir. Bu tr son ular alarca sren terbiye, eitim ve gelen e
in son ulardr; bireyin bilinli gcnn tesindedir. D nen insan,
filozof, d n ce yoluyla kendi ya da bakalar iin tarihin arm aan olan
bu dnm eyen gc k az an a m az -b a tm l olduu m addi m ekanizm alar
ve srelerin yerini beyin alam az. Filozofun yapabilecei, salk kou l
larn an lam ak ve an hastaln tehis etm ektir v e an kaderci
eilim lerine kar eylem e geecek bilinli akm lar yaratm aya alm aktr.
Derin'anal izler gem ite byklk yaratm olan gizli koullar gn na
kartr ve bugn ile gelecek te bykl tehdit eden k ou llan aklar.
Filozofun rol uyarm ak ve tanklk etm ek ve rnek olm aktr; deerler
yaratm ak ya d a bilinciyle deerler retm ek deildir.
(...) Bugn bir insan gerek dnyann deerlerini bastrmak iin deerler
tasarlamaya yeltendiinde, bu bizlere olduka gln geliyor." (en Bilim)
Nesnel deerler hangi standartlara gre deerlendirilir? Yalnzca artrdan
ve daha rgtl gcn niceliine gre. (Wille zw Macht)
teki dnya kavram, bu dnyann farkl olabileceini iddia e d e r - zorun
luluu ve kaderi yok eder (birine boyun emek ve uyum gstermek gereksiz
dir). (Wille zur Macht)
Benim yaadm deneysel felsefe, ilkesel olarak en radikal Nihilizm ola
sln bile umabilir: A m a bununla, inkr, bir hayr, ya da bir inkr aTzust
tadn sylemek istemiyorum. Daha ok zt olana tutunur -eksiksiz,
istisnasz ve seneksiz bir ekilde dnyann Dionysosu dorulanm asnabunda sonsuz bir dairesel hareket vardr: ayn eyler, ayn mantk ve ayn
akld mantk zinciri. Bir filozofun eriebilecei en yksek mertebe, Hayata
dair Dionysosu bir tutumu korumaktr - benim bunun iin formlm
'am orfatidir." (Wille zur Macht)
N ietzsche erk arzusunu (Sch o pen h au er bunu tm varoluun m utlak d o
as olan m etafizik bir arzu olarak grr), haft inkr ed en lerde bile,
tm olas deerlerin zorunlu ve taham m l edilen kayna olarak ele alr.
* B rak g itsin , ( .n .)

FRIEDRICH NIETZSCHE 41

Arzu bu ekilde anlaldnda kltrler ve deer sistem leri arasndaki


byk fark, hayata Evet diyenler ile Hayr diyenler arasndaki farktr.
Hayr diyenler kanlm az biim de ayn arzuyu belirtirler ve insan ycel
ten erdem ler ve deerler yaratrlar; ne v ar ki, idealleri evrensel bir yay
gnlk kazan an a dek bu tr kltrlerin kalcl, on u kendine kar b
lerek erk arzusuna gem vurur ve bylece insan zayflatr ve kronik yozla
may tehdit eder. Bylesi bir sistem altndaki A vru p a nesnellik, bilim
sel ruh ve ideal ak yaratm tr, am a tm insanl yeil ayrlarda sr
halinde yaam aya, m em nuniyete, rah ata, gvenlie ve koyunlua iter.
Bilim ve dem okrasi H ristiyan inanc ve dzenine kar m odern bir ay
d nlanm a deildir; bunlar ileci deerlerin uygulanabilir ad a biim le
ridir; srlere zg bir atalete, tekdzelie, eitlie ve yoklua (insano
lu kum a d n t , kk, yum uak, yuvarlak, snrsz bir kum ), tm ilgi
alanlarnn, grkem in ve insan hayatnn kalitesinin tkenm esine yol
aar; son u olarak, skntya ve yaam a arzusunun tkenm esine. A hlaki
dnyadaki bu d n ce, term odinam ik eitliin fiziksel dnyasndaki,
evrenin geri d n olm ayan bfr fke-liim evren ine dnm esi d n
cesiyle karlatrlabilir. A h laki sre de eit d ereced e geri dndrle
mez m idir? K ierkegaard da an eilim ine d air ayn bak asn a sah ip
ti; soyut sonsuzluk panoram as ile doruk n o k tasn a ulaan, en kk
bir kntdan bile huzursuzluk dyan, en ufak bir ilgiden bile rahatsz
olan bir l d en izi. Yalnzca bireyle ve on un sonsuzluk seen ei ile
ilgilenen vc bu tr koullarn bireyi kendine d n d recein e ve bylece
yaam g c n n tek kayna olan gerek deikeni yenileyebileceine
inanan K ierkegaard tutarsz deildi. N e var ki, seim ini fani o lan d a sabitleyen ve gem ii hatrlayan N ietzsch e tahrik edicidir: "A h m a k a bir
gafletin ve m odern fikirlere duyulan kr bir gvenin ardnda gizlenen
am a d ah a ok tm H ristiyan-A vnpal ah lakn ardna gizlenm i yazgy
sezenler, baka hibir acyla kyaslanam ayacak bir ac e k e rle r."S ra la n
drm a s reci hzlandrlm aldr, bununla birlikte zt kstaslar kullanm a
ldr; n celik le erdem lere kar saygy yeniden yaratm ak iin ve hayat
olduu gibi tanyanlarn ve on a Evet diyenlerin erk arzusunu dorudan
ifade edilerindeki deerlere kar saygy glen dirm ek iin; ardndan
ayrcalkl ilgi alanlar ve verili avan tajlarla, ayrcalk duygusu ile g d
lenlerden ayr bir elicin uzun hazrl gelir.
Yalnzca, grevi ynetmekle btnlenen bir ynetici rk deil, fakat kendi
ne has yaam alanlan olan, gzellik, cesaret, kltr ve trelere, hatta en
soyut dnceye bile fazlasyla nem veren bir rk; her trl byk lks

4 2 ALTI VAROLUU DNR

iin kendine izin veren, yaa! diyen bir rk -erdem in zorunluluklarnn


zorbalndan vazgeebilecek denli gl, hibir ekonomiye ya d a bilge
lie ihtiya duymayacak kadar zengin bir rk; iyinin ve ktnn tesinde;
nadir ve sra d bitkiler iin bir istihkm. (Wille zur Macht)
Kii muazzam zt glere, bu doal, fazlasyla doal progressus in simile'i,'
insann benzer, sradan, ortalam a, srii halinde yaamay seven -aalk evrimini engellem ek am acyla bavurm aldr!" (yinin ve Ktnn te
sinde)
K astl bir geri dn olam az am a tem el ikilik kalcdr: bereketli yaam a
gc ve azalm yaam a gc, igalciler ve igal edilenler, sr halinde
yaayan insanlar ve yalnz ruh, D iorysosu yaam a gc ideali ve A pollon cu biim id eali, Y un an ve H ristiy an . D ion y so s ve A p o llo n un
dm anl zm lenebilir, ki byk zaferlerinde Y unanllar tarafndan
zm lenm itir de; am a D ionysosu idealin nefreti ve H ristiyanln
uzlamazl; b bir Ya-Ya d a dr, hayata E vet ya d a Hayr dem ektir.
am zda Hristiyanl brakp eskiyi srdrm ek yeterli deildir, nk
her ey Hristiyan olarak kalr; H ristiyan olan her eyi stn-H ristiyan o lan bir eyle yenmek gerekir; yalnzca kiinin kendini bundan
kurtarm as yeterli deildir - nk H ristiyan reti D ionysosu reti
nin kartdr. Bu stn-H ristiyan reti U stn -in sam n doktrinidir:
insanlk alacaktr. E n byk seim , b ata gelen am a budr.
N ietzsch enin dier bir miti olan, eylerin kaba anlam szln, evren
de te/osn eksik olduunu iide eden Ebedi Y inelenm e retisi on a bir
aydnlanm a nnda gelm itir; bu nedenle, hevesle am a m itsizce ebedi
bir dngy arzulam ak, edinilebilecek en temel d orulam adr - am or
fati. K ierkegaard'n T ekerr r vgsyle karlatrn.
"Hayatn bir yinele(n)me olduunu ve onun gzelliinin de bu olduunu
anlayamayan kii, kendini yarglar; bana gelenden daha iyi bir kaderi
hak etmez, bu da kaybolmaktr. m it tatmin etmeyen cazip bir meyvedir,
hafza tatmin etmeyen sefil bir bedeldir, am a yinele(n)me hayatn gnlk
ekmeidir, ki tatmin eder ve kutsar. Bir insan deniz yoluyla dnyann
etrafm dolatnda, hayat bir yinele ()ne olarak anlamaya ve mutluluu
nu onun iinde bulmaya cesareti olup olm ads ortaya kacaktr. (...)
Yinele(n)menin iinde hayatn ciddiyeti ve gereklii yatar. Yinele(n)meyi
* B en zerin i in d e ile rle m e , (y .n .)

FRIEDRICH NIETZSCHE 4 3

arzulayan kii ciddi ve olgun bir duygulanma (pathos) sahip olduunu da


kanda r." (Tekerrr)
Y in ele(n )m e varoluu felsefenin temel ve yinelenen ideallerinden biri
dir. M a rc elin sad ak ati, H eideggerin ilkel felsefi sorular yeniden teyit
etm e istei, Jasp ers ya d a S a rtre daki geri ekilm e ya d a seim yapm a
ritmi, yalnzca bireysel olarak yaanan deneyim leri incelem ek ve derin
letirm ek kaygs tayan bir felsefenin bu zelliinin en belirgin rn ekle
ridir. ster L u cretiu sta olsun ister bir ad ata, bu fikir rom antik o lan
dan dah a yanstc olan kiisel felsefenin m erkezinde yer alr. lk hakta,
N ietzsch enin Ebedi Y inelem esi tm bunlarn zdddr; sam aln k a
bulnde ykc bir sevk, tandk olann iirsel bir ykm deil; ne var ki,
N ietzsche iin Ebedi Y inelem e bir aydnlanm a, bir kurtulu, bir keifti;
belki de uzlam a yolunda, d ah a sonraki varoluularn aydnlanm dan
tinsel ad an pek de farkl deildi.

IV
N ietzsch enin p ek ok yazsnn vccizeye ya d a kasideye zg slubu,
aklnn srayan ve sezgisel ve alayc, akyan ve d an s eden slubunu
olduka ak bir ekilde tem sil eder. H ibir n an s ya da incelik eksiklii
yoktur, ne de tutku eksiklii.
ada ruhun tm ieriini kefetmek, tm nlerimi onun kelerinde
yemek iin, gururum, ikencem, sevincim.
Etkin bir biimde karamsarln stesinden gelmek ve sonunda ak ve ii
niyetle dolu bir G oethenin gzleriyle bakabilmek iin. (Wille zur Macht)
F ak at, K ierkegaard gibi, olgunlua dair iddetli tartm alar vard: Ben
o patlayc m ad deler gibiyim . O bir T h e rsite s' deildi, nk ykmay
kendine h e d e f belirledii erdem ler ve d eerlerden m eydana gelm iti.
U sta ve rak on da i ie gem i deildir, d ah a ok bir arada bulunur.
* T ro y a S a v a n a k a tla n Y u n a n lla rd a n biri o la n T h e r s ir e s , u ta n m a k a rla n m a k
n ed ir b ilm e y e n , l s z k o n u m a k ta n zevk a la n , k rallara b ile azn a g e le n i s y le y e n ,
hayaszl l s n d e irk in b irisidir. R ast g e le sa ta t so n k ii A k h ille u s olu r; sab rsz
k a h ra m a n A k h ille u s T h ersiu e s'i b ir y u m ru k ta yere se r e r v e ld r r. irk in fa k a t biraz
zekya sa h ip , a y n za m a n d a h ayasz b ir a d a m d a n sz e d ile c e i z a m an "B u bir T h e r site s'tir "
d e m e k te d e n beri d e t o lm u tu r, (y .n .)

4 4 AUT VAROLUU DNR

D oas gerei, takipileri denli ansl deildi ( Bir retm en ilk m rit
leri tarafndan yarglan m am aldr). O , olgunluun snanm as iin ze
rinde yrnen m kem m el yoldu: a d a ruhun olgunlatrlm as iin
gerekli olduu sylenebilir.
Felsefesinin sorularn ekollerin tartm alarnda deil, an ih tilaf
larnda aram asyla, bir varoluudur o. an iyi bir ekilde tem sil e t
m ek ve toplum n n de kendi iindeki sorunlarn stesinden gelm ek
onun felsefedeki am acyd; sistem ler ya da doktrinler yaratm ak yerine,
bilinci sivrilten, anlay derinletiren bir am a, yeni olaslklarn yn len
dirilm esi ve abuklatrlm as.
Gelecek filozoflar gerein yerfi dostlar olacaklar m? Bu ok olas, nk
bugiine dek tm filozoflar kendi gereklerini sevdiler. A m a kesinlikle birer
dogmac olm ayacaklar. Kendi gereinin herkesin gerei olmas gurur
larna ters der ve ayn zamanda da zevklerine - ki bu bugne dein tm
dogmatik abalann gizli dilei ve temel amac olmutur. 'Benim grm
benim grmdr: Bir bakasnn onun zerinde bir hakk yoktur. G ele
cein filozofu belki de byle syleyecektir. (iyinin ve Ktnn tesinde)
Entelektel putperestlik tanrasnn yzne bu ekilde tkrm ek, toplu
mun ilgisini toplum un bilgisinin yetersizliine ekm enin kaba yollarn
dandr, ki varoluuluun sab it tem alarndan biridir bu. M arcel, pense
pensante ile pense penseyi karlatrr. Kierkegaard herhangi bir fikrim
olup olm adn bilm ek y annda, hibir ey bu fikrin ne olabilecei bilgi
sinden d ah a nem siz olam az diyerek kendini saklar. Bir fikrin ireklii
gerekliinin parasdr; o n a ait olan ve aranna dair kiisel her ey ve
kullanld yer. N esn el ruhun p ortresi, tarafsz aratrm ac (kendini
adayan ve duruu ile am acn ilgili seen ekler nda belirleyen filozo
fun aksine), hibir,^arnan N ie tzscheden dah a iyi bir ekilde hayata geiril
m emitir; zellikle d e (La Bruyren in " tarzndaki) iyinin ve Ktnn te
sinde, Kltr lkesinde (Zerdt II, X X X V I) ve Kusursuz A lgda (Zerdt
II, X X X V II). N esn ellik reddedilm ez, fakat varoluu bir zemin salar.
(...) Baka bir manzaraya bakmak, baka bir foanzaraygrmeyi dilemek,
kendi ebedi 'nesnellii' iin usun nemsiz bir eitimi ve hazrlanmas deil
dir; ilgi duym adan derin dnm e' olarak anlalan bir nesnellik deil
* D n e n d n c e ' v e 'd n le n d n c e , ( .n .)
* * Je a n d e L a B ru y re ( 1 6 4 5 - 1 6 9 6 ), F ra n sz yazar, (y .n .)

FRIEDRICH NIETZSCHE 4 5

(iinkii b kavranlamaz ve sam adr), am a kiinin gcndeki artlara ve


eksilere sahip olma ve bunlar yeri geldiinde gerektii biimde kuanma
ve bylelikle bilginin gelimesi, bak alan ve duygusal yorumlamalardaki
farklln ilerlemesi iin bunlardan nasl yararlanlacan renme yetisi
olarak. A m a benim filozof meslektalarm, bundan byle brakn da, bu
eski tehlikeli fikirler mitolojisine kar kendimizi daha dikkatli konyalm;
o fikirler ki bilginin saf, iradesiz, acsz, zamansz znesini meydana getir
mitir; saf akl, mutlak tinsellik, kendi iinde bilgi gibi elikili fikirlerin
kskalarndan koruyalm kendimizi. (...) Yalnzca bir bak asndan gr
mek vardr, yalnzca bir bak asndan bilmek; ve bir ey zerinde ne
kadar ok duygu itade edersek, o kadar ok gz, farkl gz ayn ey
zerine yneltiriz, o ey hakkndaki 'fikrimiz', nesnelliimiz daha eksiksiz
olur. A m a yapabildiimizi kabul ettiimiz zaman, iradenin tamamyla yok
edilmesi, tm duygularn teker teker sndrlmesi nedir? Bu, entelektel
idi ene deil midir? {Ahlakn Soykcii, nc Deneme, Blm 12)
Benzer bir ekilde, estetik alandaki nesnellik de zne ve nesnenin birey
selliinden tam olarak soyutlanam az.
Kant, gzellie atf yapan paralardan bilginin onurunu olutranlann
tarafnda yer alarak ve onlar n plana koyarak, sanat onurlandrdn
dnmt: kiisel olm ama ve evrensel olma. Bunun tam anlamyla bir
hata olup olmadn tartmann yeri buras deildir; vurgulamak istediim
tek ey, dier filozoflar gibi Kantn da estetik sorununu sanatnn (yara
tc) deneyimleri zerinden deerlendirmek yerine, sanata ve gzel olana
izleyicinin gznden bakm olduudur. (...) Keke, gzellik zerine felse
fe yapanlar bu izleyiciye dair yeterli bilgiye sahip olsalard! Byk bir
kiilik, byk bir deneyim, gl ve kiisel olaylarn, tutkularn, srprizle
rin ve gzel olann alanndaki kendinden geilerin zenginlii olarak, onun
hakkndaki bilgiye! (Ahlakn Soykl, nc deneme, Blm 6)
'V aroluu luun bu an a tem alar N ietzsch enin eserlerine yaylm kimi
ikincil tem alarla desteklenm itir. rnein: nsanlarn h ayattak i rolleri
ile zdeletirilm e biim leri ve bu rol oynarken kiisel soru m lu lu k
larn kaybetm eleri ya da unutm alar (en Bilim); ya d a kendim iz olm ay
baaram adm z eitli yollarla, kiisel olm ayan bir iincii ta ra f o lu
umuz, ya d a bakalarnn bize dair dncelerinde ortaya kan bir haya
lete d n m ek ve in san ad verilen yarattm z bir soyutlam ann h ki
miyeti altn d a yaam ak (en Bilim, T an Kzll); ya da kendi olm ayan bir

4 6 ALTI VAROLUU DNR

nesne olarak sak lan an tekini bilm enin imknszl {T an Kzll) Kierkegaard' tanm yordu ve eit d erecede u noktada olan kendi asl se i
mi onun tam aksiydi, am a K iekegaard olaslna dair m kem m el bir
anlay vard.
Erken dnem Hristiyanln arzulad ekliyle ve gneyin zgr ruhlu ve
septik dnyasnn ortasnda seyrek olarak gerekletirilemeyen inan, ki
bu inancn ardndaki ve iindeki felsefi ekoller arasnda yzyllarca bir
m cadele sregelmitir; imperium Romunumun sunduu hogrl eiti
min yan sra, bu inan o denli samimi deildir, belki de Luther ya da Cromvellin arbal kle inanc, ya da baka bir kuzeyli barbar ruhun T an rs
na ve Hristiyanla bal kald o inan; daha ok Pascaln inancna
benzer, korkun bir ekilde akln intiharn andran inanca - dnsz,
uzun mrl, kemirgen akl, bir anda ve tek bir darbeyle yok edilemeye
cek akl. Balangcndan beri Hristiyan inanc bir fedakrlknr- tm zgr
lklerin, gururun, ruhun kendine olan gveninin kurban edilmesi, ayn
zamanda esaret, kendini kk drme ve ktrm kalmaktr. Bu inanta
zulm ve dinsel bir Fenikelilik vardr, ki bu da yumuak, ok ynl ve
olduka titiz bir bilince dnmtr; ruhun esaretini tanmlanamaz ekilde
strapl olarak grr; yle ki, bylesi bir ruhun tm gemii ve alkanlklar
inancn ona geli ekliyle absurdissimuma ' kar koyar. M odern insan,
Hristiyan terminolojisine gre dar grllyle, armha Gerilmi T an n
forml paradoksunun eski hazzyla gelen o mkemmel algy kaybetmitir.
(yinin ve Ktnn tesinde)
N ietzsch enin ii o n dokuzun cu yzyl A vrupa pheciliinin ve k aram
sarlnn em berini tam am lam ak ve bunu, gerekli bir n hazrlk o la
rak, tam bir nihilizme dntrm ekti. zellikle, m asallara olan inan
gibi H ristiyan inancnn d a kolaylkla terk edilebilecei ve her eyin
eskisi gibi kalabilecei on dokuzuncu yzyl yanlgsn yok etm ek istiyor
du. H ristiyan inanc alevlenip snebilirdi, am a ahlaki bilin, sezgilerim i
zin ve sarslm az inanlarm zla sorgulanm ayan varsaym larm zn gizli
kayna, H ristiyan nyarglar ile" besleniyordu: B un u n en byk rn e
i S ch op en h aer idi. V e klasik felsefe de H ristiyan in an cn d an d ah a az
aldatlm ve ald atc deildi: Kozm ik dnyay rasyonel bir sistem , bir
entelekya, bir teoloji olarak gsterm eyi arzulam t; oysa ki gereklik
ok eitli, tutarsz ve sam ayd; doann ve tarihin ahlakn a kar kkle* S a m a l n d o ru u , e n u b i im i, (y .n .)

FRIEDRICH NIETZSCHE 4 7

mi m uhalefete ram en, ahlakn temel yapsn desteklem ek iin kurul


m utu. Bu soyut yanlsam alar ina etm ekte srar eden hibir felsefe
bireysel deneyim in gerekliinden ka olarak deerlendirilem ezdi. Bu
nu yerletirm ek iin, her eyden n ce bilinem ezcilerin etiin bamsz
kon um undan , ahlakn zapt edilem ez tabyasndan kalarn engelle
mek gerekliydi. (Elbette insanolu deerlerdeki elikileri, iyi ve ktnn
belirsizliini kefetm ek iin N ie tzsc h e yi bek lem em iti; bu gereklik
kanlam ayacak denli derindi am a bir aile skan dali gibi srekli olarak
saklanyor ve rtbas ediliyordu. O lduka sk gn na km tr, zellik
le de siyasi adan Thukydides, M achiavelli ve H obbesda, ve de psikolojik
ve kiisel adan on yedinci yzyl Fransz ahlaklarn da. N ietzsch eden
beri, am zda d a tarih sah n esinde byk bir id d etle yzeye km tr.
A h lak i ideallerin siyasetteki elikisi M ax W eberin duyarl bilinciyle
ifade edilir:
ki temel ve farkl etik gr vardr: duygu etii ve sorumluluk etii. (...)
Mutlak bir etikte inan sahibi dnyann etik irrasyonalizmine kar gelemez.
Siyasete giren kii eytani gler ile bir akit yapar, nk buras yalnzca
erkin ve iddetin geerli aralar olduu bir lemdir; yine de iyiden kt,
ktden iyi doabilir. Bunu grmeyen kii siyasi adan bir ocuktur.)
"Platon adaletin, gliiy drm ek iin zayfn kulland kart bir kom p
lo deil, giiliinn hkim iradesi olduu iddiasna birbiri ardndan yant
lar bulm u ve Devlet'te kesin bir yant verm e giriim ine dek, bulduu bu
yantlarla tatm in olm am tr. N ietzsche, Platon'un h ak l tarafn zafe
rini garantilem e endiesini tam adan tartm ay yeniden am tr; ak
sine, konuyu gerekten de sorgulayarak ve aslnda hibir tatm in edici
yant bulm a am ac giitm eksizin. Yine de on un sap tan m varsaym lara
saldrs ahlaknn bak asndan ve ah lak ad m ad r; Kierkegaard gibi,
o da nasl ile, varsaym larla, m otiflerle ve a d a ah lakn bak asyla
ilgileniyordu. K en dini gerekletiren, kendini disipline eden ve cesur
bir ah lak istiyordu; tm riskleri ve getirdii sorum luluklar ile, ierii ne
olursa olsun. K ierkegaard n anlaynda, ahlakl olm ak da H ristiyan
olm ak denli gerekli ve gt.
zellikle uurum a giden kastl bir adm olduundan, iine gm ld
nihilizm den km ak iin kendine hibir ara salam am t. Ayn
zam anda un lar sylem eye alyordu: N ihilizm in stesinden gelinm elidir; nihilizmin stesinden gelinem ez; nihilizm iyidir, en iyisidir. K en di
sini, kendi m etafizik varsaym larnn izili, em berinin iine hapsetm iti.

4 8 ALTI VAROLUU DNR

A h lakn doal tarihine yapt yolculuklar ve psikolojik analizleri, g n


mz geni ap ta etkileyen bilim sel antropoloji ve psikoloji aratrm a
larn parlak bir ekilde ortaya koyuyordu am a grlerinin ve yargla
rnn kendisini kurtarm asna bir yardm olm ad gibi, bunlar kendisine
hizmet de ediyordu. Felsefesi gerek felsefi devine yardmc olduundan,
onlar yarglam a hakkna sahip olm ak iin, kendini gem iin tm d e e r
lerini, elikileriyle birlikte deneysel bir ekilde yaam aya zorluyordu.
V aroluu felsefenin bu tehlikeli m iikem m eliyetilii, en azndan in sa
ni tatm in deneyim i dnda hibir kriter tanm az ve bu da N ietzsche'nin
dncesini ldrtan m etafizik erk arzusunu defetm ek durum undadr; ne
var ki, kendisi deneyselciliindeki bu kriteri kabullenm eyi reddetm itir;
eylerin deerinin standard oltrak insan: nsan kendini varolua uyar
lamal ya d a kendini yok etm elidir - hayatn ayrld noktayd bu; nihi
lizmin iki biimi arasnda bir seim. T asarlanabilecek am a yaanlam ayacak
konum lar vardr, hibir geri dn olm ayan tehlikeli giriimler vardr.
N ietzsch enin dnceleri uurum larn, buzullarn ve dalarn zirveleri
nin kefedilm em i yasak blgelerine kendini kaptryordu. nsan kendini
uurum dan aa atm a olasln reddederek bir uurum un dibine b ak a
bilir am a deneysel bir atlay ile bu olasl kefedemez. nsan nihilizm
olasln dnce yoluyla inceleyebilir (insan deerleri ve kozmik olay
lar arasndaki zlem ez bir eliki olarak) ve gerein bu olm adn g s
term eye alabilir; am a nihilizm olasln arzulamaya ve yaam aya ka
rarlysa, o zam an ayaklarnn alcnda bamsz bir zemin yoktur; Kierkeg aard n yetm i bin kulacndan dah a vahim bir ekilde, kii batar ve
suyun derinliklerine ekilir: D nyada iyi ve ktnn engellenem ez belir
sizlii olarak zgrlk noktasndan anlalan ey, ncelikle kiinin kendi
belirsizliine dnr ve ardndan ebedi yok olu ve ebedi dng ile Diony
sosu esrime gelir. pheciliin stesinden ondan phe duyularak geline
m eyecei gibi, nihilizm in stesinden de onu arzulayarak gelinem ez.
N ietzsch e en telektel dnyasn ina etm eye bir ustann yaratcl,
zevki ve cesaretiyle balam am a yeni terim ler yaracm aya ve parodiye
d alm ve so n u n d a baarsz olm utur; rzgarlara, gnee ve yam ura
ak bir harabe gibi. Y alnzca takipilerinin en aptallar o rad a oturm a
giriim inde bulunm utur. H epsin d en d ah a danl bir ekilde, kendisini
tem silci yapm aya ve ciddi bir ekilde an lalan ihtiyalarna uygun bir
ortam yaratm aya alan bir filozofun, dierlerine bir m esken sunam ad am a dierlerinin kendi karlar ve saygnlklarna uygun ortam lar
yaratm ak iin kullandklar kaynaklar zenginletirdii varolu u ger
eklie rnek olm utur.

3
Karl Jaspers
( 1883- 1969)

1
H em K ierkegaard hem de N ietzsch e kendilerini yalnz bir kkn ara ben
zetm ilerdi. G erekten de, belki de kendilerine ram en, yalnzdlar: in
san lk tan kopm u ve dibe km birer kaya. K ari Jasp ersde, onlarn
geleneksel felsefenin ynn deitirdiklerini grrz. nk Jasp ers
tm filozoflarn etrafnda topland phibsophia perennist katlan ve
on un vrisi olan profesyonel filozoftur ve ayn zam an da d a K ierkegaard
ile N ietzsch ed en byk lde etkilenm itir. O n lara byk istisnalar
gzyle bakar. O nlarn takipisi deildir (onlar takip edilem ezler) am a
on larn n grlerinden yararlanm aya ve bu n lar felsefeye aktarm aya
alr; yaam a abas zerine d nen ve dnceleri nda yaayan
gerek bir filozof ruhuyla.
Felsefe, diye dnr Jaspers, K ierkegaard ve N ietzsch enin ardn
dan ayn kalam az, nk on lar bizleri insanlk durum um uza d air aydn* M e v sim lik , d n e m lik , g e lg e o lm a y a n ; k alc v e e b e d i o la n fe lse fe ; a k n lk felsefesi
ve h ik m e ti, (y .n .)

5 0 A U I V/UOLUU DNR

lattlar; tpk H m en bizleri bilgimizin seviyesine dair aydnlatarak


felsefeyi deitirm esi gibi. O nlarnki, birer insan olarak kendim ize dair
varsaym larm za m eydan okum adr. O n lar sorular yneltm ilerdir: n
san olm ak nedir? H ristiyan olm ak nedir? H ristiyan olm am ak nedir?
N e var ki, yaklam lar felsefenin kendisini de sorgulam tr; zira, tan m
lam alar ve form lasyonlar evrensel bir geerlilie ve anlalabilirlie
nasl sah ip olabilir ve ayn zam an da bireysel deneyim in sah iciliine ve
h atta ayrkslna nasl yakn kalabilir? D ah as ve h atta en nem lisi,
ayet nihai gereklik kavram sal dncenin hedeflerinden biri deilse,
nasl doru, anlalabilir ve yaygn hale getirilebilir? Felsefe eer k en d i
ni bifeysel deneyim in artrd cazibe ve tanklk gibi deerlerle snr
lyorsa, bireysel deneyim in aratrd norm lar nasl tem in edebilir?
Felsefe olabilir mi, ya d a yalnzca otobiyografi?
K lasik felsefe H e g clde son a erer, iink her eyin ele alnp uyumlu
bir hale getirildii, rasyonelletirildii ve meru klnd totaliter e n te
lektel sistem ler kurm a lgnl halini almtr. Bu tr saraylar hl
olaan st d r am a iinde hi kim se yaayam az. nsann varoluunun,
yenilgilerinin ve zaferlerinin, ac ve tatl yanlarnn hazz ve gereklii,
darda, so k ak lard ad r.5
Bun unla birlikte, m etafizie kar tepkiler henz bundan d ah a iyisi
ni, deneyim in yetkinliine ve gerekliine d ah a yakn bir eyi getirm e
m itir. Kim ileri felsefeyi bilim e dntrm tr, yani bilim iin felsefi
iddialar retm iler ya d a hayatn felsefesini bilimde aram lardr. D ierle
ri, duygu ve hayal dnyasn kurtarm ak iin yine dinsel dogm aya b avu r
m ulardr. Bu sah te bilim ya da din kltnn zm an cak felsefeye
dnle bulunabilir. N e v ar ki, bu da, filozoflar derslerini alan a dek
karm aay d ah a d a karn aklatracaktr: bilimin snrlarn nasl belirle
yeceklerini bilm eli ve ayn zam an da bilim in o b jek tif bilginin tan m lam a
s ve stan dard olduunu anlam aldrlar. Felsefe yeniden evrensel bil
giymi gibi d avranam az. Saflm z kaybettik; nk, eski sistem lerin
tek ve d n cen in yapsn ak lam ak zorunda olan evrensel bilginin

3)

K a rla trn z ; S im o n e d c B e a u v o ir , Pour u m morale de l\mbiguite (B ir b elirsizlik

ahlak iin ) s. 2 2 1 : 1 9 4 0 A u sto s u 'n d a , B ib lioth q e N a r io n a le in kiisel d u y g u lar y a n st


m ay an o r ta m n d a H e g el o k u m a n n b a n a v e rd i i o d erin d in g in li i a n m sy o ru m . N e var
ki, k e n d im i y e n id e n s o k a k t a , h a y a tm d a , siste m in d n d a , m av i g n a ltn d a b u l
d u u m d a , a rtk siste m b en im iin h i b ir ey ifa d e e tm iy o rd u ; so n su z o la n n i in d e b a n a
su n d u u e y l m n ecsellisiyd i v e yin e d c b e n y a ay a n in sa n la r n a ra s n d a y a a m a k
istiy o rd u m ."

KARL JASPERS 51

nesnesi olarak ele aidkiar, V arlk alannn sreksizliini fark ettik.


M odern k noktas ve konum um uzun gc, V arln bu biimi
arasndaki sreksizlii fark ediim izdedir: orada-varlk (heing-there),
bizatihi-varlk (being-oneself), kendinde-varlk (being-in-itsclf). Varln bu biim leri farkl yntem lerle incelenir. K endi hayatn yaayan
filozof her ne de katlr. Felsefe ayrm yapm al ve m uhafaza etm eli
ve her birine uygun aratrm a yntem leri gelitirm elidir.

II
Jasp ers, d n r n bir dayan ak noktasnn olduu verili bir dsal d n
ya olduu varsaym yla balar; bilginin sabitliini gerektiren ve kontrol
eden bir sab it nesneler dnyas. B bilim dnyas bilinen her eyin bir
n esn e (yaylan bir sunum la sab it ve kaytl bir ekild e deneyim edilen)
ve nesnel olduu (hakknda bilinen eyin evrensel olarak anlalabilir
ve kabul edilebilir olduu) bir dnyadr. O h alde bilim anlalabilir bir
dnya ile bu tr insan algs arasndaki ilikidir: T m bilgiler ve d n ya
daki tm nesneler genel olarak bilin iindir.
O rad a o lan a d air bu nesnel bilgi (orada-varlk) pek oklarnca insan
d ncesinin tek am ac olarak kabul edilir, nk m antksal dzende
evrensel olarak anlalabilir, insan aklna ilenen sab it nesnelerden baka
bir ey olm ad varsaylr. Bu nedenle her eyin kstas bilimdir. "Bu
n esn el kesin lie katlm yorum ve benim znelliim in tm biim leri
yok olan a dek de, som ut olan her eyin im gesi budur. Bunu ele geirm ek
ban a byk bir tatm in veriyor. K esinlik aray zgrlk korkusu ile
desteklenir; n k her ey gerekli ve evrensel bir nesnellie indirgenebi
lirse, kiisel sorum luluklarn ve kararlarn endielerinden ve risklerin
den kanlabilir: zgrlk ve seim bilginin eksikliini gerektirir - be
lirsizlik. D escartes, m odern felsefenin eiinde, Cogito'sunu telaffuz eder
ken kendini dnyaya gerekli bir yalnzlkla bak an bireysel bir dnr,
bir varoluu olarak ilan etm itir am a bilinen konum unun ayrlmaz bir
paras olan riskleri alm ay reddetm i ve dogm alara snm tr: A k la
m as, um utsuzluk olasln n ve zgrln gerekliinin kiisel bir
idraki deildir, sad ece bir yntem giriimi olarak kalm tr.
Bilim tarafn d an sap tan an nesnel bilgi nasl yetersiz kalr? A kl ak
lkla tatm in edilm ez ve ayn zam anda d a bilginin btnl ve birlikteli
ini am alar. T a m olarak gerekletirildiinde, nesnellik tam ve dlayc
bilgidir.

5 2 ALTI VAROLUU DNR

Bilim prensipte b nesnellik idealini baarm aya yetkin deildir. ayet


gerekletirilseydi, insan bilinci dnyay byk lde anlayabilirdi. N e
var ki, kam uoyunun bilgisinden alt ve st seviyede yatan ve tam olarak
biim lere ve norm lara in dirgenem eyeeek olan hayati bilin form lar
vardr: A : ok tuhaf ve uuk duygular, alglar, hisler, sezgiler, zel bilin
cin gizli yan lan ; tm bunlar ksm en toplum bilgisinin h am m addesidir
ve ksm en de bilim sel m etotla kontrol edilem ezler ve gerekliin tah
min edilem ez gstergelerine ve de zgr kiiliin bireysel belirleyicilii
ne yant verirler. Bu hayati nem i olan eler en yetkin ve m kem m el
bilimin szgecinden geer.
D ah as, tiim evarm sal bilgi bir olaslktan teye gidem ez ve baz a la n
lar belirsiz kalm ak zorundadr. Bir balan gca ve son a sahip olam az. B i
limsel kavram lardan dnyaya d air tutarl bir imge yaratm ak im knszdr:
D nyann asln d a bir say m, yoksa bir m adde mi, yoksa bir ruh ya d a
enerji mi ya d a tutarl bir fenom eni inceleyen bilim lerden birinden aln
m kapsam l bir fikir mi olduu hibir zam an baarl bir ekilde k a
ntlanm am tr. N e de bilimler kapsam l bir birlik olarak sistem letirilebilir - bilim sel uran bu giriim de bulunm as m eru ve gerekli olsa da.
D ierlerini altn a alm ak yoluyla hegem onya kurabilecek hibir bilim
yoktur. zellikle de d oa ve insan bilimleri arasn d a giderilem ez bir fark
olduu srece. Beeri bilim ler, ki tarih bun lard an biridir, anlam szdr,
birbirleriyle ilgisi olm ayan bir olaylar silsilesidir; n k fikirlere dair
hir anlay, deerler sistem inin takdirini, bilim adam nn aklnn y at
t bir yorum lay gerektirirler; ve verilerin bu ekilde yorum lannn
bir sonu olam az: T arih her zam an adatr. lgiyi ynlendirdikleri ya da
zetledikleri ve akladklar bireysel gerekliklerin yerini alm alar asn
dan, fikirler asla bilimin herhangi bir alannda nesnel olam az.
Eksiksiz nesnellik aray topya aray ile ilikilidir; insann pratik
problem lerine d air nihai bir zafer. H er ikisi de aldatcdr, her ikisi de
her eyin m ekanie ve retim e indirgenm esini gerektirir. N e dnya ne
de bilgi bu tr bir birliktir. Bylesi yanlglarda gerek h ayatn tehlikele
rinden ka yoktur.
O h ald e, bilim nesnel bilginin akln ve evren selliini baarr
am a akln am alad birlik ve btnle ulaam az./Bilim ler am piriktir
ve m m kn olan en iyi ekilde ilem elidir. O n lara kurallar ya d a pratik
snrlar koym ak filozofun ii deildir. O n u n tanm lad snrlar tem el
ilkelerdir; kendi alan larn d a baarabildikleri daim a ak ve belirsizdir.
Kendini anlayan ve tem el snrlarn tanyan bilim kendi b an a felsefe
dir, nk ayn ruhla, bilm e arzusuyla, ak d nm e teebbsyle, ger

KARL JASPERS 5 3

eklik arayyla canlandrlr; ve bilimin tanm ladndan baka bir d n


ya yoktur.
Bu nedenle bilim felsefenin gerekli zemini ve ilk basam adr am a
akl iin vazgeilm ez olan birlii ve btnl salam aya yetkin deil
dir. Bilim belirleyici varlk ile ilgilenir ve bilim le yola kan filozof onun
snrlaryla kar karya kalr, ne m utlak varl dnem eyeceini ne
de onu d n m e arzusundan vazgeem eyeceini fark eder; dnm eye
m ecburdur: D nlem eyecek bir ey olm a olasl dnlebilirdir."
Felsefe bilimin o b jek tif bilgisine bir ey ekleyem ez. Felsefe filozofun var
l ve onun kim olduu ile balar, ne bildii ile deil; bilgiyi deil kendi
ni gerekletirir ve anlatr. Felsefenin bilimin hibir zam an gerekletire
m eyeceini kabul ettii birlik ve btnlk, dnrn sad ece kendi akm lyla (bizatihi-varlk), am pirik dnyayla (orada-varlk) eriebildii,
kendi aknl iindeki dnyaya (kendinde varlk) aittir. D nr varl
n alan n d a da vardr ve yalnzca bu yolla akln gereksindii birlik ve
btnle ulaabilir; asla her eyiorada-varln evrensel olarak anlalr
dzenine indirgem ek yoluyla deil. M etafizii terk ettiinde ve kendi
am pirik gayelerine sadk kaldnda, bilim den dah a felsefi bir ey yok
tur, nk lmll ve srekliliiyle ihtiyac olan zgn gereklie y akla
r. A m a bunu sylem ek, vurguyu bilim den, anlay ve am a ile kendi
iini yaptn da zgn bir filozofa d n en bilim ad am n a evirm ek a n
lam n a gelir. Felsefe bilimle balar ve onsuz yapam az, nk bilimin
aratrd nesnel dnyadan bamsz baka bir dnya yoktur. Kendini
dnyay kefetm eye tutkuyla ad am kii yalnzca felsefeye eriebilir.
D nyadan ayrlm bir felsefe kaybolur.
V arln ii eklinin birbirinden ayrlm asna d air d ay an ak n o k ta
syla Jasp ers, her ikisinin de etkinliini engelleyen felsefe ve bilim k ar
m aasn zer. D escartes'tak i bu karm aaya dair bir eletiriyle balay a
rak, pozitivizm in felsefeyi bilim e indirgeyiindeki dogm acl ve a n
lam szl, K ierk egaard m akn la sraynda bilim in reddediliini,
N ietzsch enin biyolojik kavram lar kullanarak felsefeyi km aza sokun gsterir. K onum u yle gldiir ki, bilim ve felsefe ilikisindeki iki
tem el karm aay, birinin tekine indirgenm esini, pozitivizmi ve idealiz
mi her birinin ierdii gerekliklere ve deerlere dair byk bir kavrayla
ele alr. Eletireli iinin etkisi, anlalm ayan ve bilimi ldren m etafizi
in sert kabuunu krarak am pirizmini yeniler ve felsefeyi azat ederek,
ok byk n em tayan fak at tam anlam yla nesnel bilgiye indirgenem eyen varoluun unsurlarn korum ak iin felsefeyi bir doktrinde deil,
filozofun kiiliinde arar.

5 4 ALTI VAROLUU DNR

III
O halde, D escartes gibi bilimin alanna girm eyen varln b gr n m
leriyle ilgilenen filozof, kendi varoluu ile, toplum sal dsa! dnyadan
kendine dair bilincini yanstan zel bir dnyaya dner; ne var ki, D escartestan farkl olarak - n k bu o n a nesnel dnyaya bir adm ataca bir
basam ak su n a r - bu rada nesnel dnya ile bir sreklilik yoktur am a kendi
hayatnn kayna burasdr. B u rada nesnellik deil zgrlk, bilgi deil
seenek buhr: D nen bir zek olarak deil bir tutum edinerek m utlak
bir konum la ilikili olarak arzulanan bir insan olarak var olur. Ben V ar
olm ayan am a var olabilecek ve var olm as gereken bir varlkm. K e n d i
mi bilinli olarak alnm kararlarda bulmalym; ve bu bir an d a g erek
letirilen bir eylem deil, yaadm srece srekli olarak yenilenerek
korunm as gereken bir eylemdir.
Oz-bilin, tam anlam yla uyandnda, yalnzlmn ve zgrlm n
bilincidir. tki, igd, greve ballk, otoriteye boyun em e gibi h ay a
tm daki her ey kendisi olarak kabullenildiinde, nesnel dnya beni
benden gizler. Ben neyim ? Ben bedenim e, toplum daki rolm e, eylem le
rime ve h atta tm varlm a yansyan karakterim e indirgenem em , ya da
bunlarla zdeletirilem em . T em eld e olan zgrlm , olaslklarm n
kayna ve ne olm ak istediim dir. Eer kendime, gelip, bizatihi-varlk
alannda zgrlm gerekletirm ezsem , orada-varlk dnyasn da k a
lrm; ob jektif bir ekilde tanm lam ak gerekirse, bir ey olarak. K en dim e
geldiim de, ki buna tm dndklerim i, kararlarm bilm enin strab
ve heyecan elik eder, bu beni orada-varln zem ininden ayrr; k endi
mi ayaklar yere basm ayan bir ekilde bulurum . zgrln boluu,
kendim i varoluum un n esn el unsurlarnda bulam ayacam , bir nesne
deil olas bir varlk olduum u fark ediim (ben huyum deil, ben neyim?
ve bu d a ne olmalym? sorusun a tar in san), uyanm ve bizatihi-varlk
dzeyinde kaldnj srece kalc olan ey, zm e d air bilintir.
ze d air bu bilinle kendimi kararlarm ve ballklarm da bulduum
da, seim im varolusa! ve m utlaktr; m otifler balam nda psikolojik bir
aklam aya indirgenem ez ya d a raayonel bir etik ilkeye dahil edilem ez:
zgndr, benim kendim e dair seim im dir. Kii iip bir zgven, bir
kanlm azlktr: Bir liitu f olarak kendim i buldum : b ak, belli ve
artk belirlendiine gre de ok basit. N asl oldu da bu denli uzun sre
iiphe d u y d u m ! Kiinin kararlar ve seim ler zerinden bu koullandrl
mam dorulan, ki tm pheleri yok eder, olum lu bir ierie sah ip
tir ve bo bir zgrlk deildir; pozitif bir aslm yani doam olm ad an ,

KARL JASPERS 5 5

kendini belirleyen seim lerde nasl kendim i bulabilirim ; olduum ey


olm ak iin ne olduum u nasl bilebilirim? C ev ap u olm al: Yaptm ve
koruduum , ileride kendiliinden gelecek seim lerin kalc zeminini
o lu tu rm ak ta kullandm seim ler (doam deil, tarihim ). Kendim i
bizatihi-varlk dzeyinde yaplandrm akta kullandm ilk iradi karar
larm n tesinde zgn bir kii vardr; kkeninde belirsiz am a gereklikte
belirli, bir beden ve m izaca dayanan ve tarihte som ut bir rol oynayan,
orada-varlk dzeyinde var olan bir kii: bu zgn kiiyi seem em iinkii
verilidir am a stlenebilirim , yani benim m i, benm iim gibi benim seyebi
lirim. A m pirik kiiden bilinli bir ekilde ayrlarak zgr bir biim de
var olan ben, ne olabileceim in aikr gvdesi o lara k yalnzca bana
d air olan her eyi benim serim . Kendim i kendim ile zdeletiririm ve
bedenin yaam sal itkilerini, doann vahi gereklerini, grevin zorun
luluklarn, konum um un ve tm seili son larn snrlarn kabul e d e
rim: Bunlar, yeteneim ve arzum varsa, beni zgr klan kararlarm a ve
direnilerim e szar. N e var ki, bu ka hibir zam an tam anlam yla b aa
rya ulaam az. Engellenm esi, onu yorum a ak klar. Engelleriyle birlik
te gerekletirilm e abas bir kiisel stnlk getirebilir.
Bu n ed en le, bir zm olm asa da, durum um belirlenm itir ve zgn
seim im gereklidir. B an a bahedilm i bir arm aan gibi kendim i bulu
rum ve zgrlm bu dnyada gerekletirm em gerektiini ve onu
zem ini ve snr olan , kayna ve hedefi olan A k n lk ta kaybetm em
gerektiini fark ederim . Dnya zerinden A kn la yneli seim im in
genel kararlldr; bu seim de kiisel biricikliim , bir seim retm ek
yoluyla roln oynar, ki bu d a m addi, ahlaki ya d a m antksal deil fakat
tam anlam yla zel bir kiisel gereklilik ile belirlenir - seim im in zgn
lnn yegne kriteri, nesnel olarak kan tlan am az bir kriter. O lm aya
d av et edildiim kii benim konum um daki kiidir; tarihi ve akn. B ak a
bir altern atif kii yoktur; dier m evcut alternatifler kendim oluum un
baarszl ve kendim olmay reddediim dir. Bu zorunluluk zgrlm
ortad an kaldrm az nk nesnel deildir. Bu, bir taraftan benim kendi
kiisel biricikliim dir; dier taraftansa benim A k m lk tak i kaderim dir
-k i bu asla nesnel bir ekilde korunam az, nk, K ierk egaard nki gibi,
gereklii kendi ztt ile bir gerilim iine sokar. "n an m ay ta, inan
vardr. n an ta inanm ay yoktur (...) inancn gc onun ztlm dadr.
Bizatihi-varlk, in an ve inanszlk kutuplarna baldr.
K arar olm ad an seim , irade olm ad an karar, sorum luluk olm ad an
irade, varlk olm ad an sorum luluk yoktur ; bu form l benim iim deki
kayn aktan d oan seim i gsterir; ki bu da beni olduum eye dnm eye

5 6 AI.TI VAROLUU DNR

iter. Bu tr bir seim alternatiflerin nne bir belirsizlik yerletirmez;


benden kayn aklanm akta, dorudan hedefine gitm ektedir. T erbiye ed il
mi bir seim dir: sorum luluun sralam ad a bir yeri vardr, kaynan s
tnde deil am a hem en altnda; ben ahlaki yasalarn altnda deilim ,
ahlaki yasay benim siyorum ; geri plana itilmi bir zgrlkten an gaje
olmu bir zgrle geerek yasalarla belirlenm eyi kabul ediyorum ve
eer bir yasann yannda olacak sam , bir dierine de m racaat ederim
(evrensel olan tek ey genel olarak yasann m eruluudur). Bir yasa
aray balardan zgr olm ak, bir tem el olm ak, m utlak bir kararda d e
ere nem verm ek an lam n a gelir. inde yasay asim le etm i ve deneyim i
beslemi olgun kii yaratcdr ve nesnel yasadan d ah a geerlidir, nk
btne dah a yakndr. Bylelikle; K a n tta olduu gibi, kii yasann st n
de tutulur. A m a, yine K a n tta olduu gibi, kii doasnn kanunu, rasyo
nel z gibi yasa ile zdeletirilm ez. zm zgrlktr, hibir ze sah ip
deilim; gerek konum um un zirvesi ve ba dndrcl budtr: n
tihar ve yasalara kar koyma, zm le birlikte yasann ve duygusal ekilde
yaplm bir seim in ve bir eylemin asim ilasyonun dan d ah a az tutarl
deildir. Benim iin bu ne olacam sylem ektir. H erh angi bir nesnel
belirleyiciye bavurm ak suretiyle sorum luluktan k aam ad an bir seim
yaptm da, kendim e d air bilincim orada-varha ilikin nesnel kararll
m krar ve bende koullandrlm am bir kii yaratr. Kiisel varolu u n
(bizatihi-varlk), zgr bir biim de kendi zgnlm yenilem ek iin
geri dnm ek durum u n d a olduum doruk noktas budr.
[V aroluular, yasa ve zgrlk arasndaki karm ak ilikiler, nesnel
ahlaki norm lar ile kiinin znel gereklii ve ihtiyalaryla kanlm az
clarak- ilgilenir. Bu ilikilere dair basit bir aklam a yapm ak m m kn
deildir. N ietzsche, eylem ve tavrlardaki doal hareketlerin hayati in
celiini, seim ler ve kararlardaki dordanl olgunlatran vazgeil
mez bir ara olarak, yasalarn srekli disipline edilm esiyle ilgilenm itir;
ne var ki, kltrler tarihinde ve trlerin retim inde yasann bu pragm atk deerinin an lalm asn a, tarihin bu noktasnda N ietzsche'nin d eer
ler krizi hakkm daki dncesi hkm eder. Jaspers de, olgun seim in byk
bir deneyim gerektirdiini ve itaatin zgrln ocuklu k a old u u
nu kabul eder, am a on un hem yasann yattrc deeri hem de kiinin
ahlaki seim in e d air alglay farkldr. Bilirfsiz belirleyicilerden bir
kopu yaand ve bilincin deeri ykseltildii srece, yasaya boyun
emek zgrlktr: am a bu her eyi sorgulam ak dem ektir ve kiiyi se i
me yneltir. S eim d e zgrlklerini, kendine d air kanlm az soru m lu
luklarn bilen kii yasalarca kstlanm az am a verili durum da yasay kendi

KARI JASPERS 5 7

olm asn m m kn klan zelliklerin bir kural olarak benim ser; bu d u


rum da yasa indirgeyici deil aklayc, bkm verici deil sorgulayc
bir ara, bir arabulucudur. lkesel olarak, yasalar kiisel kararlan yalnz
c a aydnlatr; asla m erulatrm az.]

IV
Kiiyi, bizatihi-varlk dnyasnda bireysel varolua dair aydnlatan zgr
lk bilinci, dnyada bulunan bir kii olarak kendine bam ldr, kanl
maz bir biim de dnyadaki konum uyla snrlandrlm tr, paylalanlayacak bir konum , yalnzca kiinin kendinin bilebilecei ve deitirilebilir
olm asna ram en, dar snrlar em poze eden dnyadaki bir konum dan
baka bir eye dniitiirlem eyecek olan bir konum . N e ebeveynlerim i
ya da cinsiyetim i, ne de gem iim i ya da dnyadaki varlmn kaderini
deitirebilirim , am a onlar kabullenip benim seyebilir ve kendimin kla
bilirim. Bu kabulleni, yani tarihselliini, -y a sa la ra boyun eiin itaat
ten te bir ey olm as g ib i- bir boyun eiin tesindedir; olum ludur ve
yenilenm itir ve dier olaslklar ile srekli bir gerilim halindedir: K ad e
rime balym ve onu kendimi sevdiim gibi seviyorum. Gereklii reddet
tii ve olaslklar alannda kendi iin kald srece zgrlm n snr
yoktur, am a o zam an bir hilie dnrm ve bir hiim ; bu som utlam
kiiyi dnyadaki konum um da ben olarak var saydnda, hibir ekilde
alam ayacak snrlarla karlar ya da azalr veya aklanr: O n lar yalnz
ca oradadr ve hem kavraya hem de hkimiyete m eydan okur. Bu snrla
rn dnyada kendimi gerekletirm e olaslm belirlediini fark etm ek,
daha ileriki akm lk aam asnn gerekli yanlsam as ve um utsuzluudur,
nk o zam an, snrlar yalnzca belirli ballk am alarnn ve biim le
rinin sonu olarak ve genel bir anlay olarak kabul edilir ve Aknlkla
karlalan snra dnebilir. Mistisizm ya da pozitivizm veya entelek
tellikle bu durum dan kam a gds, dnyada bizatihi-varlk ile oradavarlk arasnda giderilemez bir ift ynllk olduunu kabul etmeyi reddet
m ek, zgrlkle am pirik dnyay aan zgn kiinin bu yolda engellerle
karlam aya m ahkm oluu, ki bu en azndan bu yol ile ciddi bir biim de
ilikilidir (bizatihi-varln ve kendinde-varla erim enin tek yolu o la
rak); bu gerilim Jasp ersin felsefesinin m erkezindeki ahlaki durumdur.
H er bireyin kendine has som ut durum unun ierii, insani durum da
m evcu t o lan kanlam az snrlam alardr; lm , ac ekm ek, karm aa,
h ata gibi. D n yada in san hayat korkun bir gvensizlik ve bu evrensel

5 8 ALTI VAROLUU DNR

snrlarn aresizlii ile kuatlm tr. N e var ki, on lar lm cl klan


birer nesnel gereklik olarak kabul edilm eleri deildir; an gaje old u u
muz hedeflerin kiisel deneyim indeki acdr yalnzca: Kiisel varolu
bunlar* belirleyici olarak kabul etm eyi renebilir ve ayn zam an da bu n
larn birer km az deil kendinde-varlk olm ann balad bir snr o l
d uunu grebilir. rnein lm , onu unuttuum ya da on dan katm
s rece ya da yalnzca engellenem ez bir son olarak kayda aldm da, yal
nzca orada-varln dnyasndaki am pirik bir nesneye dair am pirik bir
gerekliktir; hayatm n merkezi deildir ve yle olm ad s rece de bizatihi-varlk dzeyinde yaam yorum dem ektir. lm m , tm hayatm n
yansd fenom en ile ilikim de m evcuttur, onun bir parasdr: N esn el
grn m m fenom eninden d ah a tesi olduum dncesini sorgular.
letiim iinde yaadm bir arkadam ldnde, iletiim sarslr am a
kaybedilen kiinin varl tam am yla yok olm az ve benim sad akatim le
koru n arak beni etkilem eye devam eder. Bu nedenle lm bir snam adr,
bir elem edir: temel olan h ay atta kalr m? O b jek tif bir snav yoktur ve
yant bende yatm aktadr. Eer hibir eyin bu sn avdan geem eyecein
den korkuyorsam , bunun nedeni belki de tam anlam yla zgr bir ekilde
kendim i bulm am olm am ve hl bir m uhakem e d nyasn da yayor
olm am dr. G erekten de lm den d ah a ok korkulacak eyler vardr,
nesnel yer d olduruculara (rnein, bir partiye y.a d a d evlete) ballktan
kayn aklanan kiinin kaybedilm esi ya d a orada-varla geri dn ; bylece kii yaam adan lm olur. Eer kendim olursam , im diki benim in
hatrasnn sreklilii ile balantl herhangi bir h ayatta kal biim ine
dair m akul bir um uda sah ip olam asam bile, ki bylece benim iin bu
diinya olm ayan baka bir dnya olam az, dnyada kendim i kaybetm eden
bu dnyada kendim i gerekletirm eyi ve on dan k am ad an doal s reci
min bir p aras olarak lm arzulayabilirim . Bu ekilde, lm yalnzca
bir snr deil ana bir ipucu ve kant olur. N e de, bizatihi-varlk dze
yinde kendim i d ek m ek ten uzak tutabilirim ; nk her zam an b a k a
lar iin ac vardr ve salt m utluluk gerek varln bilincinde olm ad
mz bir tr uyku halidir. K arm aa ve id d et sklem ez bir ekilde insan
kltrnn d ok u su n a ilenm itir. Eer dnyadaki h ayata dahilsem bu n
lara raz olm alym . H er gerek durum da beni id d et ile boyun eme
arasn d a bir seim yapm aktan k urtaracak m utlak bir karar yoktur, oysa
ne birinin ne de dierinin asla evrensel ve nihai adaleti, bar ve uyumu
getirem eyeceini biliyorum. N e var ki, bakalaryla birlikte sahici bir
kiisel varolu iin iddet ierm eyen m cadelede snrlar kesin bir ekilde
kapanr ve ben ak ta kalrm , nk bu ateli bir kavgadr, her trl

KARL JASPERS 5 9

duygusallk ve acm adan yoksundur, egem en olm a ya da boyun em e


eilim ine kar tetiktedir, her tr kristallem eyi zm ek, tm edinim le
ri yok etm ek, varlan tm sonulardan vazgemek iin kendine ve tekine
dair her eyi sorgulam ay gerektirir. S on olarak, Ja sp e rsin bak asnda
kusurlar, baarszlk ve hata, lm , ac ekm e ve karm aa kadar vahim
bir ekilde insanlk durum unun znde vardr. nsann derinliklerinde
yalnzca yok edici, rktc ve vahi bir unsur yoktur, ayn zam anda da
baar yalnzca ksm idir; iyi bir ey yaparak dolaysz bir ekilde kt bir
ey yaparn, kendi iyiliim dierlerinin yapt ktlklerden faydala
nr ve kendim e d air zgrce yaptm seim im hem biim i hem dc ieri
i asn dan lekelenm itir (nk bu, karm aann kayna olan gurur
dur ve kusurlarla kalbura evrilm i gerek bir kii ile som ut durum un
benim senm esiyle iyiletirilir, ve sad ece gdlerin kirlenm esi ve yarg
nn keyfilii pahasn a alnm kararlarda ortaya k ar). Bu dnyada sahip
olabileceim tek saflk, suum u ve sorum luluum u tm boyutlaryla fark
etm ek ve bunu etkin bir bilinle stlenm ektir.
Bu tr genel snrlam alar, kendi zel snrlarm la birlikte hayatm
zerine kurduum malzemedir; bunlarn stesinden ksmen aktif bir bi
im de kabul ederek ve kullanarak gelinebilir, am a bunlar gerek engeller
dir ve bana ne bu dnyada kendimi gerekletirm e frsat ne de aradm
m utlak gereklii, kendinde-varl, yani bu dnyada nesnel bir ekilde
" gerekleerek var olmay getirirler: aslnda, an cak bu dnyada bilinebilir
olm asna ram en, bu dnya deildir. N e var ki, bu snrlar ya da bunlardan
bazlar alabilir olarak (iitopyac) ya da birer km az olarak (pozitivizm)
grldnde insanlk durumunun arptld gerek olsa da, bunlar kendinde-varlk iine alan bir kapnn karsndaki bir snr olarak ele a l
mak da daha az arptc deildir. A km lk ile kar karya gelm ek garanti
edilemez. Pozitivizm ancak snrlar kapatt srece yanltr.
Bylece, insann refahna d air sosyal ideal tam anlam yla ve nihai
olarak kurulur; ac ya da yoksunluk olm akszn uzun ve m utlu bir hayat
da bir ideal kadar kukuludur. N ietzsche a d a fikirlerin ve teknik b aa
rlarn yalnzca bunu kast ediyor olm asndan ve insanl halinden m em
nun, kolaylk ve gven iinde yaayan bir srye dntrm esin den
korkuyordu. Jasp ers, hayatn kontrole byle lml bir ekilde m eydan
okuyan ve bir felakete yol aabilecek dzensizliini ve dik kafalln
ak bir ekilde grr ve bu nedenle toplum sal refah eilim ini toplum sal
politika ve bylelikle de bireysel aba iin uygun olarak kabul eder;
topluluklar ve m akineler ve toplu planlam a ann tehlikeli kiiliksizle
tirme eilim leri unutulm ad ve buna kar savald srece.

6 0 ALTI VAROLUU DNR

H er koukla, d evlet ekon om ik refahtan fazlas iin vardr. D evlet


zorunlu nesnelliklerin alm as en g olandr am a cansz boluk teh d i
di ile kiisel varoluu kuatr. O toritesi ve gc nedeniyle, byk bir
ham etle kiisel iradenin karakterini yanstan kolektif irade olarak, b
yk devler ve kader ars ile hayal gcne yaklam yla, sorum luluk
ve yksek idealler ve erdem in cazibesi ile zdeletiinden, kalbin zel
tutkularn glged e braktn d an , bir sistem in unsurlarn ycelttii
gibi o da azalarn yceltm eyi v a at ettiinden (ki bu gerekliin tam
aksidir) on a direnm ek gtr. Birey, iinde mesleini ve kaderini, ve
kendi iinde de am alan , idealleri ve politikalarn eletirecek kayna
bulm ak iin, bir ekilde d ev let ile uzlam ak durum undadr. D evletin
m eruluu sabk ve en nemli nferuiyet deildir. T eorik alan d a hukukun
kiisel kararlar hibir zam an m eru klam am as, yalnzca ayd n latabil
m esi gibi, pratik alan d a da d ev let kiisel varolua hibir zam an bir a n
lam ve deer katam az, am a yalnzca bir uyarc, frsat ve olaslk sunar.
Birey kendini bulm ak iin d evlete ihtiya duyar ve devlet de m eruiyetini
bizatihi-varlktan alr; ne var ki, bu ilikide verim lilik olduu k ad ar bir
gerilim de vardr. D ev let gelen ek sel olarak kiinin tarihe katlm na
arac olur. Birey hayatn n anlam n tarihten alm az, tarihin felsefesi
yoktur; yine de, hayat ve faaliyetleri tarihi balam iinde bir anlam
ifade etm ek, in sanolunun hayatnn srekliliine katlm ak zoru n da
dr. T arih aktr ve yazl kaytlar sonsz deildir. G em iin kesinliiyle
tasdik edilen baarnn oto ritesi bile, suyun altnda kalan olaslklarn
su yzne km asn, gelecei etkilem esin i engelleyem ez.
Bu nedenle, ak tif olarak kabullendii nesnellii asim le etm ek iin
bizatihi-varlk arttr; ve toplum sal politikalar ile krm lara ve tarihin
g id iatn a bir anlam ve deer k atan ey de bdr. Bizatihi-varlk, ki bu
am pirik dn yad an ayr kalm ak dem ektir, orada-varltk ya da snrda k al
m ak verim siz ve_kiiyi yok edicidir. A m a ikisinin m utlu birliktelii d a
im a, belki dc asf m m kn deildir. stisnalar o lsa da, asi ve isyankr,
dnyann ne olduu, neyin m uhtem el ve neyin zorunlu old u u n a dair
bizi uyarrlar. N ietzschenin kaderimize kucak aan amorfaci'si, varoluu
nun kendi ebeveynlerini ve gem iini, dnyadaki konum unu ve insan
hayatn kabullendii zam anki ball ve sad ak ati, ve m ecburen sabrl
ve gem vurulm u olsa d a ak tif ve yaratc olarak kal, bu bizatihi-varlk, yani tarihselliini gerektir, nk m istik olann ve intiharn a r
trd dier olaslklarn ucu aktr. Bylesi bir dnyada, bizatihi-varOIk
an cak ironi, m izah ve alak gn ll l k ile yaanabilir. N esn el dnya
(orada-varlk) nihai gereklik (kendinde-varlk) deildir; am a bu ger

KARL JASPERS 61

eklik baka bir yerde aranam az ne de um utsuz bir vaka olarak bir kena
ra atlabilir. G en el anlam da, bilim sel olarak anlalabilir olan nesnel
kam usal dnyann evrensel znesi iin bilinle kavranam az, ne de akl
gelitiren sa f znellike: H em zneyi hem de nesneyi am ak iin, oradavarlk ile ilikili olarak bizatihi-varla ve kendinde-varla ulam ak
iin, ilikilerini nesnel bir dnya ile kurm ay am alayan som ut nesne
tarafndan anlalabilir. Bu bilin alakgn lld r, nk nadir, en ve
ironiktir, nk dnyann ciddiye alnm as gerektiini am a kurum larmn
o denli ciddiye alnm am as gerektiini grr. N e idealizmin ne de bilimsel
rasyonalizmin bu tr bir mizah anlay vardr, nk onlar nesnel dnya
nn kurum larn ykm a istei duyarlar. D ier taraftan , varoluunun iro
nisi pheci ile alay etm ek ya da izleyici ile elenm ek deildir, nk bu
dnyann hayal krklklarndan ac eker ve d grnnn altnda
gizli kalan kendinde-varl sever ve arzular.
Kiinin gerek insani durum da yerini alm as, birer ba ve kstlayc
olarak lm , acy, karm aay ve hatay kiinin stnde tutarak yanlsa
m alar olm akszn dnyadaki hayatn grevleri ve uralarna angaje o l
mas demektir, ayn zam anda yaamaya bol bol vakti varmasna ilerleme
si... Kiinin balarn kesm ek (rnein, bir seyirci ya da m istik gibi) kiiyi
dnyann stne kartm ak deil, bir kii olam am aktr. Kiinin krii
krne ya da tarafsz olm adan an g aje olm as d a (topyaclk ya da hazc
lkta olduu gibi) orada-varln am pirik dnyasna batp kalmaktr. nsa
nn gzlerini kendi kon um una am asn salayan ve onu um utsuzlua
iten felsefe, ayn zam anda on a devam etm e gcn veren inanc da sunar.

V
zgrln ve kiilik seim in farkna varan benliim , koullandrlm a
m bizatihi varlk, H ristiyan kurtuluu gibi tekinin gerekletirilm e
sidir. H er koulda, koullandrlm am benliim koullandrlm am bi
reylere ynelir, on larla iletiim kurm am gerektirir ve arzular: Benim
biricikliim bakalarnn biricikliini gerektirir ve on lar zerinden ortaya
k ar ve baka trl dnlem ez. Bizatihi-varlk iletiim olm akszn
gerek deildir; bo zgrln kendini seim lerde ortaya koymakszn
gerek olm ay gibi. zgrlm dier tm insanlarn zgrln g e
rektirir ve dorular. Form l udur: H erkesin olm aya altm ey olm a
sn arzuluyorum , onun da sam im iyetle ve gerekten kendi olm asn.
tek in e, bu yaklam a saklanm akszm kiinin kendini aa vurm as

6 2 ALTI VAROLUU DNR

elik eder; kii tekinin n nde plak olm aya' cesaret eder: F orm alite
ler, gelenekler ve sradan ilikilerin korunm as bizatihi-varlk dzeyin
de iletiim iin uygun deildir. Kii kendisi olur ve tek in i kendine
yaknlatrarak, kendini on a am olur. nk bu iletiim ortak olann
paylam deil, her birinin zgn tekilliinin dayatlm asdr. Bu n e
denle de bir ihtilaftr am a sevecen bir m cadeledir'; kendilerini birlik
iinde farz eden am a gerekliklerinin bir koulu olarak farkllklarn
n e sren ve koruyan ve kendileri ile tekini sorgulayan ve kkrtan
varlklarn m cadelesi. H er birinin gerei kendi gereidir ve on un
iin baka bir alte rn a tif yoktur; onun biriciklii yalnzca on u n olan
yaam sal bir asim ilasyon ve dorulam adr: B ak a bir gereklik yoktur
am a bakalarnn gereklii vardr. letiim in sevecen m cadelesi' ger
ein bu m ecburi yalnzlnn engellenem ez keyfiliinin salam asdr.
V arlklar akl yoluyla birbirlerine baldrlar ve iletiim de in anla sah ip
olduklar birlii salam ay arzularlar. Ayrm hibir zam an tam anlam yla
engellenem ez: G ereklik deitirilem ez bir ekilde ok ynldr, bak
alarnn bir btnl deil m utlak olan larn bir ihtilafdr, bir tr
bilgi deil fak at bizatibi-varia ve iletiim kurm aya bir ardr; nk
bilginin btnsel nesnesi, birlii iinde kavranam ayan A kn lk ta kay
bolm utur. Bu nedenle, bu n o k tad a bir kere d ah a hsran vardr; am a
iletiim kurm a ab asn a d air hibir gevem e yoktur. letiim ortak bir
dnya dzenine katlan ve bireyler arasn d aki ilikileri in saniletiren
ortak ilerde ibirlii yapan kiiler arasndadr, am a iletiim bu ilikinin
iinde deildir, bundan doar. Ben tam anlam yla ben oldu u m da, teki
de benim iin uygun bir biim de yaplanr, yani iletiim bizatihi-varlk
d nyasn da yer alm aktadr. A k si takdirde, o da ben ve bakalar gibi bir
bakasdr, bir nesne ve bir ara, dnya zerinde bir figr, dier herkesle
eit rasyonel bir bilintir ve beni an cak ortak bir hedefi tasavvu r ettii
miz ya da evrensel m eruiyete sahip bir dnceyi biim lendirdiim iz
veya ortak bir topllumda yer aldmz srece ilgilendiren kiidir. letiimin
bu ek ild e n esnelletirilm esi se n i 'o n a' indirgeyen nesnelletirm eye
benzer; gerek bir iletiim in doabilecei ve iine gm lebilecei zem i
ni oluturur. A k, yetkinlii iinde m utlak bilin, her zam an m m k n
dr ve bizatihi-varlm farkna varm kii tarafndan daim a arzulanr.
N esn el m eruiyet iddia eden fikirler yok olur, am a iletiim de bu lu n d u
um ya da bulunabileceim insanlar her zam an vardr ve on larla benim
iin zgn varlk olan ey sarslm adan kalr'. letiim fiziksel olarak kar
karya gelen kiilerle snrl deildir; tarihte de sah ici bizatihi-varla
dokunm ay arzulam ak m m kndr, byk bir baar ve ihtiam olan

KARL JASPERS 6 3

kiilere deil yalnzca, fakat beni ben olm aya iten inan, ak ve hayal
gcii ad am larn a da.
V aroluu grevlerin en elzemi olan iletiim , tm olas baarlarn
en deerlisi ve en hassasdr.

VI
O rad a-v arlk (gzlem ve deneyim yoluyla bilinen nesnel dnya), bizatihi-varlk (zgrlnn farkna varan ve tarihselliini kabul eden ve
bir k arar ve bir seim olarak kendini dorulayan kiinin bireysel varolu
u ), kcndinde-varlk (dnyann, kendi iinde ifade edilen ve ayrlmaz
bir p aras olan A knl); Varln bu ekli hibir ekilde bir dieri
ne indirgenem ez. O nlarn farkna varan kii her ne de katlabilir;
A kn lk nesneler ve zneler dnyasn kucaklar: F ak a t am pirik varolu
un, yani orada-varitm nesneleri zerine kurulu olan m antksal anlay,
arp tm a olm akszn varoluun dier alanlarn tanm lam aya ya da o n
lar ortak bir dzene koym aya yetkin deildir; uyum suzluklar giderile
mez, yalnzca bir insann hayatnda A knia olan inan ile azlatrla
bilir. Felsefe artk sa f ekilde V arln btnn m antksal anlayta
ikinm i gibi ele alam az. A kl bireysel varoluu (bizatihi-varlk) akla
k avu turm ak ve glendirm ek ve bunu bakalarnn iinde de uyandr
m ak giriim inde bulunabilir; ve A knln iinde felsefi bir inanc uyan
drarak, onun anlalm as iin yol gsterebilir. Felsefenin tm abas
ban a A knln m evcudiyetini ve sessizliini tam aktr: ki buna an cak
bizatihi-varlk dzeyinden eriilebilir. G erekten de, bizatihi-varlk, ki
inin A knln sesini ve sessizliini dinledii tek m ekndr; kimi za
m an yetkinlik kimi zam an da bir eksiklik olan bir m evcudiyet. M u am m a
lar evren sel anlay iin asla anlalr klnam az; her kiisel varolu bu n
lar yalnzca kendisi iin ve sad ece bu an iin okuyabilir, asla ilk ve son
olarak deil, fakat srekli olarak. nan hibir zam an kesinlie dnm ez
am a aknlk itkisi yenilmezdir; akl asla birlik ve btnlk arayndan
vazgeem ez am a onlar hibir zam an A knln iinde bulam az; kiisel
varolu an cak m utlak varolula, yani kendinde-varlk ile beraber bizatihi-varlkla tatm in edilebilir.
zerkim am a kendi kendime yetemem: Neysem o olurum . zgrlkte
kendim e dair sersem letici bir bilinle, yalnzca snrlarn dayatan d n
yada m evcut konum um a deil, ayn zam an da n n de durduum A km la d a gvenirim ; som ut durum um un n n de ve ban a sorum luluum u,

6 4 ALTI VAROLUU DNR

zgrlm veren kuatc konum un n nde zgrlm n bilinciyle


ayakta dururum : zgrlm de koullandrlm deilim ve bir kat daha
bamlym. D nyadaki durum um u kabulleniyorum ve onu, nm deki
nesneleri, benim sediim snrl sonlar, iradem in nndeki engelleri ve
biyk hsranlar am ak iin m cadele ediyorum . Kendim i arzuluyorum
ve bu yolla da aslm ; ayn zam an da kendim e verili durum daym , nk
kendim i arzulam aya tayin edildim ; zgrlk iinde kendim i bulduum
durum ve dndm ve iinde kendim i yenilediim koullandrlm am
kii benim aknlm ve varlm n tem eli olarak dnyann akm i ile
b alan t noktam . O labileceim iz kiisel varolu (bizatihi-varlk), A knlkla (kendinde-varlk) birlikte olduum uz varolutur. K iisel varolu
kendinden em in hale geldiinde, ayn yolla A kn lktan d a em in hale
gelir. Belirleyicilerden kurtulm u, zgr bir biim de ayakta duran koul
landrlm am ben, zerk olduum u am a kendi kendim e yeterli o lm a
dm bilir; iki kat tazla bam l olduum u, kendim i akn bir zem ine
dayandrdm ve kendim i setiim snrlam alar ile belirleyicilere ihti
ya duyduum u, kendim i bu dnyada gerekletirdiim i bilir.
Bu zerlik iindeki sahiciliim iki m isli bam ldr. Bu felsefenin
iinde m istisizm e, dn yadan kop ua ve T an r ile d orudan iletiim e yer
yoktur. Eer T an r terimi (ki bu bir m ittir) kullanlacaksa, dnyadan
ayr bir T an r yoktur, ne de dnya T anrdr: T a n trh e m dnyada ortaya
kar hem de dnyada gizlidir ve onun yzn grm eye dair herhangi
bir ab a ne baarl olabilir n e de engellenebilir. S ad k bir ekilde onun
yzne bakm an n, onu kaybetm ek olduu sylenebilir. H ay at byledir:
S rekli olarak yenilenm edii srece canll solar ve bir biim de zapt
edilir edilm ez baka bir biim e brnr, h atta tam tersine; bylece p ara
doks en az d ereced e yetersiz tbrm lasyondur. H ibir ey sonsuza dek
gvenli deildir. D nyann akm i, yani hayatn anlam , hsran ve
baarszlkta ve njkem m el b aard a da benzer biim de bulunur; n e var
ki h er ikisi de deildir, ve olduklar gibi kaldklar ve alm adklar sre
ce, baarnn gerek olduu ve elde edilm eye allm as gereken ve h s
rann ac olduu ve baarszlm ba edilm esi gereken bir kriz olduu
konum dan kalm akszn, her ikisinde de bulunam az. zgiir benden kay
nak lan an ve d nyada snrlarna doru yol alan, herhangi bir n o ktad a
ya da an d a A kn la teet geen ve sab it bir tasaryla dnyann birlii
ve stn niteliklerini korum ak iin m cadele veren, dnyadaki bu koul
landrlm am eylem in gerilim inden ka yoktur.
Jaspers, tm karm akl ve dallanp budaklanm as iinde, dnceyi
takip etm ek yoluyla bu inat am a doru deneyim e bir aklk ve felsefi

KARL JASPERS 6 5

adan rcsni bir geerlilik kazandrm ay istem itir. Konuyu bu ekilde


ele aln tem el aam as bir hilik doktrini gelitirm ektir. Tabiri caizse,
diinya hibir zam an toplum un diline tercm e edilem eyecek gizli bir
m etindir. Yalnzca insan varl tarafndan anlalabilir ve ancak her
biri tarafndan kendine gre deifre edilebilir. Ben hilerle yayorum.
O n lar anlam yorum am a onlar kendi iim de saklyorum . O nlarn tm
gereklikleri, onlar tarihi bir tutum la dolduran som ut sezgilerde gizli."
Bu noktada Jasp ers doa ve tarihin geni panoram asna tam am yla ku
cak aar, nk hibir ey nem siz deildir, doru zam anda bu aknlk
sezgisini verm eyecek hibir ey yoktur. B un unla birlikte, felsefe bunu
kolaylatrabilir, yeni bir nesnellik, insanlk deneyim inin genel gerekli
ini gsterecek ve betim leyecek ikinci bir nesneler evreni gelitirebilir.
Bu tr bir grev an cak deneysel olabilir ve herhangi bir doktrin ya da
m etodun m tlaklna yeltenirse yanltc olur, nk hilik olm ayan
bir ey yoktur ve hibir ey iin m utlak bir anlam olam az; hibir kod ya
da an ah tar yoktur. Yine de, insanolunun genel deneyim i, m uam m al
dnya zerine bilgi veren bir tankla sah ip tir ve bu tanklk kendi
deerince incelenip yorum lanabilir. Bu tanklk en ok mitlerde, dinlerde
ve felsefelerde verilm itir. O n lar, gereklii ortaya kartan hilikler
denli gerek deildirler, evrensel birer gerek deildirler, am a gerekliin
tahsis edilm i zel biim leridir. Bu nedenle, on lara bu am ala yaklam ak
-iletiim dzeyindedir, nesnel bir sosyolojik snflandrm a m etodu deil
dir. Felsefenin d ayan ak noktasndan , zellikle A km l ortaya k ar
tan felsefe tarihidir ve felsefede m evcu t abalarn ynlendirilm esine
gtrr: Bu, yaayan filozofun, retim leri ortaya kan son ularda yarar
salayan anonim iilerle deil, fak at kendi hayatlarn yaayan ve iyi
yaam ak zerine dnen gem iin filozoflaryla sren iletiimidir.
M itler, dinler ve felsefeler birer tefsirdir; d oa ile tarihin ve kiisel
varoluun zgn hiliinden d oan hilikler. D oann muazzam canll,
eytani tutarszl ve saysz ehresi, onu hiliklerin en bereketli kayna
yapar. iir ve resim de doal dnya genellikle bir hi, kendinden farkl
baka bir eyin betim lenm esi olarak ele alnr. Jasp ers, hayal gcnn,
grn tler dnyasnn tesinde yer alan am a onun iinde ifade edilen
bir dnyay arm ak iin kullanlna V an G o g h dan rnek verir. D oa
felsefelerinde doann tanmlayc bir ekilde okunm a giriimleri felsefi
deilken, bilgi olm ayan bir eyi, hi olarak deil de bilgiymi gibi su n
m as asn dan , d oan n iirsel ve bilim sel olarak ilenii olduka felsefi
olabilir. Benzer bir ekilde, insanln kaderine d air belirleyici bir tarih
sunan tarih felsefeleri de felsef deildir; oysa ki bir baar ilkesi yaratm a

6 6 ALTI VAROLUU DNR

yan am a dier olaslklar inceleyen ve gelecei ak tutan, tarih te kiisel


varoluun zgn hayatna dokunm ay ve deiikliklerini takip etm eyi
am alayan bir tarih okum as felsefidir ve tarihte A km i ortaya kar
tan bir bilik bulur. Par excellence hilik kiisel varolutur, zira bireysel
seim ve kararlardaki snrl kiisel kararllm da buras, d oa ve tari
hin bir m ikro-kozm osta kesim esidir. D nyadaki hayatm da gerek leti
rilen zgrlm , dnyadaki A km lk zerinden okuduum bir form l
dr. A m a bu, bir baar, A km i ortaya kartan kendini gerekletirm e
aam asn d a gsterdiim abayla ifade ettiim birlem enin m utlu birgerekletirim i deildir; onun gerekliidir, srekli bir olaslk ve srekli
bir hayal krkldr. Bu dnyann anlam olan kendinde-varla, bu
d nyadaki pozitif eylem lerin ve, iletiim in snrlar iinde, tm insani
uralarm zn ve abalarm zn doruk n o ktasn a vard hsran an la
rnda eriilir. A m a bu an larda eriilen gerekten de m utlak varlk ya d a
m utlak hilik m idir? Bu dnyadaki sessizliin karsnda an c a k sessiz
lik olasd r. A c, sabr ve bar, am pirik dnyann bu deneyim ine ayrl
maz bir ekilde baldr, n k ykm gerektir am a son sz de deildir.
Byk hayal krkl yorm lanam ayacak bir hiliktir; sessizliktir. Bizatihi-varlk abasn destekleyen ve ynlendiren kendinde-varlkta y al
nzca kader olabilir ve bu kadere baar ve baarszln snrlar d ah ilin
de eriilebilir. N ih ai sz hibir biim ya d a form da sylenem ez, ve bu
nedenle bu grev kalcdr ve ab a gsterm eye deerdir; ve felsefe yol
gsterebilir ve kiiyi cesaretini kaybetm ekten kurtarabilir.
V arln biim i birbirini snrlar, paralar ve yorum lar, ve en vahim
h ata b un lard an herhan gi birini dlam aktr; her biri dieriyle gerilim
iinde vardr. Felsefenin ve hayatn anah tar budur. Jasp e rsd e de, k en
dini dorulam an n nihailii (yalnzca yinelem edeki so n ), r t lm
bir halde, V arln niteliksiz dorulanm asdr; hayal g c ve iradenin
younluu ile kucak lan an am or fati.

VII
Ja sp e rsin felsefesi doal bir teoloji deildir am a doal teolojinin yerini
ald sylenebilir. Bir H ristiyan felsefesi deildir am a Isa nn szlerini
rtl bir biim de ele alan anlalm as g gerekliklerle felsefi olarak
ilgilenm ektedir. Ja sp e rsin A ktnlk nosyonu teist ya d a p an teist d eil
dir. A yn zam an da, n atiralist ya d a insaniinci de deildir. A k ve net,
kesin bir ekilde hem dini hem de ateizmi reddeder. Dini reddeder, nk

KARL JASPERS 6 7

otoriterdir ve A knlk deneyim ini getirmeyi ve ynetm eyi stlenir ve


baka bir diinya olan tesin i savunur; bu dnyann gizli anlam , neticesi
olan teyi deil, ki bu da ancak dnyadaki hayatn yetkinlikleri ve ye
tersizlikleri araclyla ve onlarn dnda bilinebilecek bir dnyadr.
Jasp erse gre, A knlk dnyann tm lkl bir grnm dr; tm za
m anlarn ve tm varoluun seyircisi olarak Sirius'un * gznden deil
de, grm eye can atan ve bakm aya eitim li bir kiinin hayata katlm la
elde ettii kk baklarla. D nyadan ayrlm a eilim indeki her ey ya
d a herhangi bir eyi kutsal ya da ayrcalkl grm e eilimi kesin olarak
reddedilir. A yn zam anda ateist pozitivizm de reddedilir, nk Aknlk
olasln inkr eder ve onun yerini doldurm ak iin aka sahte eyler
aray iindedir. Bu noktada N ietzscheye dair eletirisi yerindedir. D n
yada bizatihi-varlm kar karya kald byk hayal krkl nasl yorum lanmaldr? Seen ek umutsuzluk -d n yadaki hayat gerekten de olas
d eild ir- ve dnyann srrn aa kartan hsran arasndadr, ve bu
seenein ucu yalnzca hilikler ve kendi dorulam a irademizle yorum la
yabileceimiz deneyimlerimizin reddedilem eyecek unsurlarndan etkile
nen A km lktaki inan olasl ile ak braklabilir. O naylam a iradesi,
nihai hsrann kabullenilm esinde bile, her ne kadar gerek deneyimlerin
cesaretlendirm esi olm akszn kendi ile bir arada var olam asa da, zaruridir.
N ietzsche nihilizmini u bir noktaya tayarak, kabul edilen ve deer ve- rilen her eye H ar der; nedensizce deil am a bunu yapm aya mecbur
olduundan; ne var ki, bunu itenlikle ve em in bir ekilde varolua Evet
diyebilmek am acyla yapar. A m a Evet diyebilecei terimler, bir ateistin
A knln dah a deerli gsterebilm ek iin bilim, sahte-bilim ve ilkel
metafizikten alnm ocuksu, ham nosyonlardr. D ah a iyisi ve engellene
m eyecek olan, Aknln sessizlii, hiliklerin bilm ecesidir. Bylece Jaspers, aka idealizmi ve pozitivizmi, dini ve ateizm i, materyalizmi ve
hazcl reddeder; ve ayn zam anda bunlarn hepsi iin bir yer ve ksmi
bir meruiyet bulur. A ralarnda nihai sz sylenm em itir ve sylenemez
de. N e var ki, burada bilinem ezcilikten eser yoktur, nk bu da oradavarlk seviyesine bal bir bak asdr; bizatihi-varlk seviyesinde kat
bir konum edinir, tm unsurlar gcendirm eye m ahkm bir konum.
Jasp ers gvenli bir ekilde hem Skylla ve K harybdisin ," hem de Kierkegaard ve N ietzsch enin gem isine binm eye alr ve onun tayfalarn

* G k y z n n e n p arla k yldz; A k y ld z. ( .n .)
* * E fsa n e y e g r e , S ic ily a v e ta ly a a r a s n d a k i M e s sin a B o a z 'n d a y a a y a n ve
O d y s s e u s n se r v e n le rin d e o k n e m li bir rol o y n a y an iki c a n a v a r , (y.n .)

6 8 ALTI VAROLUU DNR

n ce bir son ra da baka bir gem inin zerinde buluruz. Kendisini kurucu
luuna m ahkm ettii bu geii seim inde ak bir eletiri vardr; zel
likle de A km la duyduu felsefi inan H ristiyan in ancndaki ku rta
rc T a n rnn yerini alm ak iin yetersizdir; ki harap olm u dnyada bize
v a at ettii hafif bir akaya benzer. Bu eletiri fazlasyla kolaydr am a
on un A kn lk fikri teoloji T an rs ile bir karlatrm a yaplm asna n e
d en olur ve varoluu yorum laynm olum lu bir hm anizm i etkileyecek
ekild e H ristiyan alglayn yeterince kavrayp kavram ad sorusunu
akla getirir. Bylece, kendine ram en, Hristiyan m odernizm inin Platoncu ya da H egelci idealizm le ilikili olm as gibi, kendini doal bir teoloji
kon um un a iter; sab it olm adklar ve bir H ristiyan doktrin in e dn e
veya ateizm e geie kkrttklar kantlanm olan konum lar, ki bunlar
d a Kierkegaard ya d a N ietzsch eye yklenir. Yine de, Ja sp e rsin bu tr bir
eletiriye gerekten ak olduunu dnm ek yanl olur; bunun n ed e
ni, yalnzca on u n am e r / ti 's in in N ietzsche'nin dnyaya ku cak an dan
ve felsefi inancnn K ierkegaard'n sonsuzluk arayndan tam am yla
farkl olm as deildir, bu ayn zam anda onun felsefesinin varoluu olm a
sn d an , yani, varln bir tanm lam as deil de deneyim in bir ars ve
an ah tar olm asn d an dolaydr. V arolu felsefesi kiisel varoluun yeri
d oldurulam az deneyim i iinde geri plan d a kalr: T m izgiler buna yn
lendirir ve bam sz bir tablo ya da diyagram yoktur; akl tatm in edecek
ve kiisel varoluun yerini alac ak bir eyi kan tlayacak h erhangi bir yap
ortaya km asn diye pek ok doktrinin vurduu darbelerin birbirini
yok etm esinin nedeni d e bdur. Farkl bir ekilde ele alndnda, felsefe
kiinin taham m l iin fazlasyla engelleyicidir, nk kendi k n e
den i zerine kurulm utur: A k m lk ta in anca dayanan kendinden emin
buyruk, ki bu d a felsefedir, soru iareti yaratan her eyin aralksz direnii
ile glgelenir. A m a tm giriim abasnn am ac, bir tartm a yaratm ak
deil kiisef Varoluu aydnlatm aktr. K ierkegaard n in an ile inanszlk
arasn d aki gerilim i, ki hayat bu gerilimin iine h apsolm utur, Jasp ers
tarafndan kiisel varoluu A knlk deneyim ine aktarm ak am acyla kul
lanlm tr. K ierk egaard n H ristiyanlar kendi kaderlerine dair ayd n
latm ak iin kulland, gerein nesnelletirilm esinin varolu u reddi,
Jasp ers tarafndan am pirik dnyann bereketli bir deneyim ini balatm ak
ve kontrol etm ek iin kullanlr. Bu varoluu yntem e sad k olan J a s
pers, ayn sad ak atle m odern teknik felsefenin stan dartlarn zenle koru
yarak, dnyadaki in san deneyim inin en geni apl unsurlarn ve en
ince yaklam larn d a ele alr. Etkileyici baars felsefede izini brak m a
ldr.

KARL JASPERS 6 9

N e var ki, Jasp ersin felsefi abas, A knlk ile kiisel karlam alar
gelitirm ektir; elbette deneyim kendine dniik kimi ak lam alard a g eti
recektir. Kii A km l kantlam az, kii on a tanklk eder. Elbette ki
alm alar b deneyim in gstergelerine sahiptir. A km l deil de,
m evcut konum da olan bir ey anlam nda olm ayan fakat konum un dour
duu ve bir ekilde onu tam am lad bir ey anlam ndaki akm l tec
rbe ettiim iz baz yollar ele alr. A cil durum larn felsefi gerilimi, trajedi
de olduu gibi, bizi bir tr sezinlemeyle harekete geirir: Bunun m m kn
olabilm esi iin ne dorudur? Jaspers, bu bilinlilii genelletirerek yle
der: V arlk bu am pirik dnyann m m kn olduunu g sterir. Bu yz
den hilii okum ak, dorudan Varln doasn a ilikin sezgisel bir al
gy yandrm asa da, rasyonalist aklam alarla yaplan aldatc bir tatm in
den d ah a iyidir. Bu ekilde dnnce, edebiyat bir hitir, nk sezin
lem elerini yantlayc aklla boan ykseltilm i durum lar yaratr. B en
zer bir ekilde, ideallere vesile olan kusur ve yetersizliktir: A d a le t bir
feryattr. H ibir baar ilk ve son deildir: T arih ler ve biyografiler hibir
zam an nihai deildir ve asla baka bir eyin yerini alam az; tem alar ba
yalaabilir am a hibir zaman tkenm ez; hayat hibir zam an ayn deildir
ve srekli bir yenilenm eyi gerektirir. M evcu t her ey, tm anlam lar,
kendinden tesini gsterecek ekilde bir katlm dan teye gidemez. Boylece, stoac grte, hayatn kendisi bir oyun gibi oynanabilir; ieriin
nem li olm ad, slubun her eyi ifade ettii bir oyun.
Jasp ers, am pirik dnyay ve kendini aarken A km l gerektirecek
ve on u iaret ed ecek biim de tem el hilik olarak kiisel varoluu, mikrokozm os ele aldnda, hakl ksn ya da km asn, onun inancna ta
nklk yapam ayacak biroklar iin bu gerein bir h ayat tarz ve um ut
kayna olduu ve aknlk ile canl kalan bir dnyada tam bir deneyim
den bahsetm ekteydi. En azndan, Ja sp e rsin kendi inancnn bykl
saygy hak etm ektedir: H esaplanabilir o lan a gvenm ek ne bir forml
ne de bir isteksizliktir; bir greide olduu gibi, sorun daim a belirsizdir
ve her ey nn gerilim ine dnebilir. Bu gerilimi yok etm ek bir ikence
cinin ruhunda yoktur (belki de K ierk egaard da olduu gibi), bu dah a
ziyade, belirli bir baar hedefiyle an tren m an yapan bir jim nastikinin
teknik kararlnda vardr. D eerli ve krlgan kiisel varoluun iyi bir
h alde tu tu ld uu belirli gerilim ler, k u tu p lam alar, grecelikler vardr.
Peinde olduu A knlk grnn ak la hayale gelm eyen balarnn
snrsz tehlikelerinin gerginliidir bu. Bu urada gerilim i dindirecek
hibir kural ve teknik olam az. Bu noktad a, kolay bir in anca dair hibir
soru yoktur; m esele, bu ince snrn krlgan olup olm ad, esnekliin

7 0 ALTI VAROLUU DNR

ar bir gerilime maruz kalp kalm addr. M etaforlardan -b elki de yanl


tc bir e k ild e - vazgem ek iin Jasp ers'in brakt baskn izlenim, bu
gerilimleri gerek am a dinam ik ve katlanlabilir olarak yaayan kiiler
ve h atta onun retisini bir felsefe olarak kuranlar iin bile coku n bir
akim muazzam younluunu yansttndan, bu izlenim felsefe olarak,
bir insan hayat o lan ve hem d n m e hem de yaam a abasn d aki yeni
giriim leri esinleyebilen ve aydnlatabilen tem el farkndalklar tayan
bir d n ce akm nn arac olarak, yerine oturur.

4
Gabriel Marcel

(18894 973)

I
G abriel M arcelin felsefesi, yakndan ilgili olduu Jasp e rsin felsefeyi ele
aln d an bile d ah a hassastr. O n u n felsefesi ikincil d n celerin bir
felsefesi, d n ce zerine bir dntr; dncenin d ah a st dzey bir
soyutlam aya ekilm esi deil, dncenin som utluu, yaam n ahengini
ve dnceyi salam latrm ak iin kullanm dr. O n a uygun yntem ,
bir gnceye dnce silsilesini not etm ektir, ki bu da tm tereddtleri
ve kstahlyla, deneysellii ve tutarszlklaryla, abartl yan lan , ak
girileri, ani zaferleri ve bir kenara atlm abalar ile dncenin mahrem
srecin i aa kartr. Bu, sistem inasndan ve sistem atik aratrm adan
en u biim de uzaklam aktr. A m a onun bu d n ce ak (rnein,
A m ielde* olduu gibi), gndelik olaylarn m eydana geldii kanalda ilerle
mez, nk kim i egem en kayglarca ynlendirilir; onun felsefesi ne salt
felsefe yapm ak ne de felsefedir, fakat felsefi bir eylemdir, la pense pensam e'tr, la pense pense deil. Sistem leri ve so n u lan reddedii, som u t
* H e n ri F r d ric A m ie l ( 1 8 2 1 - 1 8 8 1 ); sv i re li filozof, a ir vc e le tirm e n , (y.n .)

7 2 ALTI VAROLUU DNR

lua dniiii, ar ar olgu laan felsefi geliim inin bir m eyvesidir, lci
dier varoluu dnrlerin etkisine hibir ey borlu deildir; bu d
nrlere olan ve kabul ettii yaknlk, bamsz bir k noktasn d an
d oan gereksinim lerce takip edilm esi zorunlu istikam etin bir so n u cu
dur. dealizm yolundaki yn zerine dnm ve kendini onun balay
clndan kurtarm tr, nk bunun insan ve dnyay yapaylatrdn
grm tr. Felsefesinin ilgilendii ey, varlklarnn btnl ve kar
lam alarnn duyarl iinde, insanlardan ve dnyadan kayn aklanan
gerek ve yaam sal deneyim leri yeniden kurm ak ve aratrm aktr.
Jasp ers gibi, M arcel de felsefeyi V arln tasarlan m asn a tar. Klasik
felsefenin bu stn ilgi alan K an t ve Bergsoncu eletirilerle yklmt;
ki bu eletiriler, farkl yntenfleriyle, m odern bilimin m ateryalizm i ve
g elde etm e adna teknik bilgiyle donanm ad a uralar aracly
la, nesnenin statsn en telekt el eriim im iz olan bir nesneye indirge
milerdir. Bu gelim eler kalcdr ve gram er ve m antk asn dan V arla
dair entelektel alglayyla A risto teiesi m etafizie basit bir dn
engeller. K endim i genel olarak dnceye indirgem em ve nesnel d n
yay evrensel karakterlerin birlikteliine indirgem em , varlklarn d o a
sna girm enin yolu deildir. A m a bunun alternatifi bilinem ezcilik ya da
phecilik deildir. lk adm , som ut varln birliine geri dn m ek iin,
soyut d n cede atlm adm larn izini takip etm ektir. N esn e ve zne
nin tesin d e olan am a yine de on lar arasndaki ak tif bir ilikinin rn
olan bir dnyann srlar n n d a alglanabilir, en telek t el toplum sal
edinim in bir paras olan evrensel bilginin bir n esn esi halin e getiri
lemez.
Jasp ers, ad a felsefenin balan g noktas olarak D e sc arte sm Cogitosun un radikal deil m etodolojik olduunu sylemicir; nasl geri k a
zanlabileceini ve salam a alnabileceini gsterm ek iin bilgi n esn esi
nin varlm sorgulam , am a bilen znenin sahip olduu varlk biim i
ni sorgu lam akta, kendi varlm a dair soruyu, B en neyim ?" sorusunu
sorm akta baarsz olm utur. zne olm ann balan g noktas olarak
verili bir gerek olm adn, bir baar ve bir am a olduunu M arcel de
sylem itir; ve bu szle o, tm varolu ularla birlikte, bilginin top lu m
sal nesnesini anlayan bilen znenin, pratikte, tm insanln zellem i
bir ilevi olduunu, teoride ise, insanlk du ru m u ndan bir soyu tlan m a
olduunu ve felsefenin asl olarak ilgilendii var olan bireyle (Kierkeg aard n ortaya koym u olduu gibi, varolula ilgilenen ve bu n edenle de
aralklarla d n ce ile ilgilenen) kartrlm am as gerektiini anlatm ak
istem itir. A m a M arcel, tm nem i geri ekilm e nna, zgr bireyin

GABRIEL M ARCEl 7 3

kiisel oluum una, D escartes'm ncl hareketinin tasarlanm asna ykle


m ek kon usunda Jasp ers denli kararl deildi; onun vurgusu kendini d o
rulam ay deil katlm n plana kartr, nk o, en youn yaanan
deneyim ler zerine olas en zenli d n cede, onlar dnceye dayal
bir snam ayla yeniden yaarken, m odern dnm e alkanlklarnn k a
patm olduu ruhun belirli uyuuk alanlarna yeniden soluk vermeyi
arzuluyordu. Bu nedenle, D escartes ve Jasp ers gibi bir geri ekilm e ny
la deil, bir geri dn hareketi ile balar; gvdeye ve krk am andralara
bir geri dn. D escartesn felsefesi n esn esin e deil, kendine hkm e
der, hibir ey ile iliki iinde deildir - ve M arcelin dealizm e kar
davasn zetleyen ey de budur, nk bir m evcudiyet, kiinin tepki
verdii bir btnlk dnlem ez; ne iinde yer ald evre ile bedenin
iletiim inde, n e de ben ve sen arasndaki ilikide. O n u n felsefesi tecesstim ve yakarn kutuplarna baldr.
nsann z bir durum da olm aktr. O h alde M arcel, insan, zgrl
nn bilinciyle kendinden kopm a n n d a deil, n celikle dnyadaki
som u t durum un a gm lm bir ekilde kefeder. V aroluum un farkna
varm , her eyden nce, bilen bir zne olarak kendim in bilinen bir
nesne olarak bedenim den ayrlm as deildir, nk o, bir zne iin ban a
nesne olarak verilm eden n ce, ban a bir zne oluturan bedenim in d n
yadaki varldr. Benjn bu bedensel varoluum un dnyadaki hayata
ncelikli katlm , ki burada kendi varoluum un bilincini ayrt etm e
d en n ce evrensel varolua dair karm ak bir bilincim vardr, felsefeyi
kuran ilk dnceye zg bilinle kaybolur, am a dnceye zg b i
linte, d n cen in nesnesinden kopuu ile ortaya kan sorunu engelle
yen ikinci bir dnm e abasyla yeniden canlandrlabilir. O halde,
felsefenin grevi, dncenin ilk h areketinden d oan (ve vahim bir
ekilde, dnceyi deneyim in kalc yabanclam asna h apseden ve h i
bir sorun un olm ad bir labirentte kendi iine kapatan ) yanl prob
lem lerden kurtulm ak ve tem el deneyim leri yeniden kurup hayat veren
ikinci bir d n ce hareketi yaratm aktr. B u n lardan ilki, dnyadaki d i
er tm nesnelerle sreklilik iinde var olan bir bedende tecessm d en e
yimini yaam am dr. A m a bedenim le nasl ilikiliyim; bu bir sorun deil
m idir?
T m ekollerden filozoflarn byk bir ounluu bu ekilde d n
m tr am a iliki bir ekilde bana, asl soruya (ben neyim?) yantm a
baldr. Bedenim e ait olacak, onunla zdeleecek bir ekilde yaayabili
rim; ya d a bedenim e onun iine h ap solacak ekilde bir ara olarak d a v
ranabilirim - rn ein, intihar kesin bir zgrlk seim iyle bedenim i

7 4 ALTI VAROLUU DNR

yok ettiim u bir durum dur am a bu durum da trajik bir yanlsam ann
gerek kurban olurum , nk zgrlm n olum lu anlam d oru lam a
olasl, bir d av ete verilen yanttr. Bu nedenle, bu ben, n m d eki
soru n h akk n d a kiisel olm ayan bir biim de karar verem ez, nk ben
kiisel olarak bu sorun a dahilim ve ortaya kan soru doru dan beni
ilgilendirir. G en el olarak, kendi varoluum u tam am yla sorgularsam (ben
neyim?) sorgulanan beni ele alm adan sorunu zm eye alam am : O n u n
la ba etm e giriim iyle zaten kendim i dorulam olurum ; byle syleye
rek deil, olarak; kendim hakkm da bir ey sylem iyorum am a sylenebi
lecek her neyse onun kayna benim . V arlk birincil ve m evcu ttu r; bilgi
ikincildir ve V arl aklayam az ya d a kantlayam az; nk bilgi V arl
n dorulanm as ile iler ve oftu an c a k varsayabilir. O halde, kendi
varlm ve iine katldm varlk, zerinde alm am gereken sorun lar
deildir, n k varln d n d a hibir statm ya d a olas varoluum
yoktur, ve dnceye dayal bilinte bilen zneye verili gibi grnen
bam sz stat , d n cen in ileriki aam alarnn dzelttii bir hatadr.
Kendini h atrlam ada uygulanan bu ikinci dnm e, kendim i ayrt e t
tiim ve toparladm ve hayatm a kar konum aldm bu geri ekilm e
n (Jasp ersin zgrl), ban a V arl tem in eder ve bir aklk ile
geirgenlik verir ( J a s p e r s in kendinden ve A knlktan em in kiisel v aro
luu).
V arl bir sorun olarak deil de bir gizem olarak alglam ay ren
m ek M arcel iin vazgeilm ezdir. B ir gizem ile bir sorun arasnda yapt
ayrmn etkili olduu kon usunda srar eder. O n a gre bir gizem m evcut
bilginin kapsam nn d n d a yer alan bir sorun deildir; o ld u k a kesin
bir deneyim dir ve p ren sipte evren sel bir zne n n d e toplum sal bir
nesneye indirgenm ekten kanr: zne ve nesne i ie gem itir ve ayr
lamaz; karlkl olarak birbirlcriyle ilikili bir btndrler. V arlk soru n u
na, on tolojik gizttpe ek olarak pek ok rn ek verir. rnein, ktlk
sorunu bir sorun olarak ele alnam az, nk N ed en ktlk, lm , vb.
vardr? sorusun un kendisi bir yant verm e olasln o rtad an kaldrr.
n k ktlk aklanrsa geriye ne ktlk ne de soru kalr; am a beni
ilgilendirm eye devam eder, bu sorun a dahilim dir ve benim iin bundan
baka bir eye de indirgenem ez: Bir sebep atayarak ya d a ideal bir dnya
y aratarak uygun bir ekilde baa klam az; sorunsal deil, nihaidir. Ya
da, Frctdcu veya dier psikolojik analizlerdeki kavram lar, veya ilkel un
surlara indirgenen ak, kiisel deneyim de olduu gibi kalr. Bu yolla v a r
lk, ktlk, ak, zgrlk ve yaam sal d ayan ak noktalarna dair dier
pek ok gereklik nesnel birer sorun olarak ele alnarak saptrlr; ve

GABRIEL MARCEL 7 5

d nce kendine dnp bu som ut deneyim lere dair yakn bir yaklam
gelitirm ed ike, d n m e alkanlm z, iim izdeki en nefret edilesi
alan lara girm em izi engeller. Felsefenin grevi, d n cen in bu ikinci
hareketi araclyla, bilimsel kltrn ilk dnm e hareketinin yavalat
t kendiliinden farkndal ve yantlar giin na kartm aktr. n
san olun un olum lu bir nitelii olan aracsz, dorudan doruya m evcut
olm a hali bask altndadr ve onu zgr klm ak ve onun gvenini tazele
m ek akln iidir. P lato n un anm sam a (anam nesis) miti gibi, M arcelin
gizem doktrin i de, ayrcalkl ve kayp bir aracsz m evcut olm a halinin
renilm esiyle ortaya kan bir geri kazanmadr: D nm ek iin ren di
imiz eyden uzaklaarak dnm eyi rendiim izde, kaybettiimiz eyle
yeniden tem as kurarz ve bylece d ah a ileriki aam ad a yaplan dnm e
eylemi bizi o n a yaklatrr. K endi varlm a, bedenim ve hayatm aknlatran ban a olan gvenim , ki bunu yine bu yolla kazanrm , m antkta
bir son ucun gereklilii gibi hibir zam an zorunlu deildir. K endim i bir
hi, yalnzca bedenim olarak alglayabilirim . U m utsuzlua kaplabili
rim. H ayatm a son verebilirim . D eneyim ler dnyas, gerekten de, aknlm yadsm am ya d a grm ezden gelm em iin geerli ve baskc bir
d avettir. D n m en in ilk aam asn d a gelitirilen m antksal kavray
kuku ve inkr kkrtr. D nm enin ikinci aam asnda som ut bir felse
fe ile yenilenen, bilginin stats ve yetkinliinin tan m lanm as (varl
n dnda deil, iinde olan; ustas deil on a duyarl olan, kapsayc ve
birincil gizemi) yalnzca ilk adm dr; am a bundan son ra yol kimi youn
yaanm deneyim ler (sad akat, um ut, ak gibi ifa edici, phe edilmez
deneyim ler) zerine dnm ek yoluyla V arln kefedilm esine aktr.

II
Bu deneyim lere dnm eden nce, ben neyim ve neye sahibim sorular
arasndaki nem li farkll deerlendirelim . Sah ip olduum ey dsaldr
ve benden bamszdr. Bir ekilde onu tketirim ve zerinde erk sahibiyimdir. Bedenim de bu yolla sahip olduum bir ey midir? Bu konu in ti
harda grlr, ki intihar bir hayatn sahibi tarafndan yok edilm esidir.
Peki am a yok ettii hayat ile ne ekilde balantldr? K en di hayatn
yok etm e hakkna sahip olm adn dnen bir kiiyi ele alalm . zgr
lyle tan m lanan bu ben, tabiri caizse, hayat karsnda onu kabul
etm e ya d a reddetm e olasldr. Birincil nesne-zne ilikisi bdur. Bu
zgrlk kalcdr: U m utsuzluk her zam an olasdr, ak bir davettir.

7 6 ALTI VAROLUU DNR

Sah ip olunan eyin yok edilm esi g c bu beni sahip olduu eyden ayrr
ve d ah a yksek bir dzlem e kartr: Karlkl bir ilikide ayn kaidenin
stne basm azlar. Sah ip olm ak fiili ok nadir olarak edilgen torm da
kullanlr; zneden nesneye ak tif gei geri dndrlem ezdir. B un lar bu
benin varlk olarak tanm landr, ki sahip olan ban a ilikindir.
Sah ip olm ak, kendine tutunm ak ya d a kendinden vazgem ek gcne
sah ip olm ak ve bir bakasna ya d a bir bakas olarak kendine ilgi gster
m ektir. Bu ekilde sahip olm ak bir bakasn da ierir; tabii eer kiinin
kendi bir bakas olarak kabul edilirse. Benim grlerim bile bana a it
tir, nk bakalarnn grlerine n ce ben sahip olm uum dur ve o n
lar reddetm iim dir. T m sahip olularda, iyeliklerin (niteliklerin) tam
anlam yla zel sahipliinde bile, i ve d arasnda bir gerilim vardr.
yelikler d dnyada etkili birer gtr. D sal bir nesnenin sahiplii bu
kaygl beni gerektirir. yeliin olm ad durum larda bile, tek arzu bir
eit sahip olutur ve bu sahip olm a arzusu, sahip olunan eyin kaybedil
mesi kaygsna karlk gelir.
Benin sahip oluta durduu daha yksek dzleme ramen ki bylece
sahip olduum tek ey zaten em dekidir, am a ben onun tarafndan sahip
len ilm em - sahip olm a ilikisinden kurtulam am ve on dan etkilenirim .
S ah ip olm ak fiili etken at altn d a tam anlam n bulur am a.edilgen
atd a d a benzer ve belirli bir anlam vardr. K ii sahip olm ay dnr
ve sah ip olunm u olunan ; edebi ve ayn zam anda da varolu asn dan
sahip olunm u olunan a dair d n cede bir aldantr bu. Bu zellikle
beden iin dorudur. A slnda, onlar sahip olduum eyler olarak kullan
dn srece, beni, on lara sahip olan beni bask altna alm aya alan,
bedenim in ya d a aralarm n zdr. Sah ip olduum uz m alzem e zerin
d e yaratc bir ekilde alrken bu o kadar d a doru deildir; bir m zis
yenin enstrm an, bir bilim adam nn cihazlar, bahvann sakss ya
da bitkileriyle aj^ m a s gibi. Bu durum da, hem en hem en tersi geerlidir: varolu sahip olu a indirgenm ez, am a sahip olu varolua d n t
rlr. Bu i ve d, ben ve sahip olduum ey arasndaki gerilimi ve ikilii
ortad an kaldrr. Fikirlerim sa lt bana ait devinim siz aidiyetleri an d rd
nda, ben de on lara ait olurum , onlarn zorbal altndaki bir fan atie
dnrm . G erek dnr her zam an yaratcdr, nk on un d n
cesi her zam an sorgulanr ve snam aya tabi tutulur. H em o hem de fikir
leri canldr ve i ie gem itir.
Bu nedenle, sahip olm a dzeyinde yaam ak (ya da sahip olmay arzula
m ak) benin konum una uygun rakm kaybetm ek, olduum eyi terk ed e
rek sahip olduum eye d n m ek, bir eye indirgenm ek anlam na gelir.

GABRIEL MARCEL 7 7

D ier taraftan, bu ben, D ou'nun ileci uygulam alarnda olduu gibi, en


ince iplerini iyelik dnyasna balayarak onun stn dzeyinden uzak
kalam az. M arcel, sra d bir iddet itkisiyle yle der:
En mahrem ve sarslmaz kanaatim -ki eer kabul edilen doktrinlere kar
kyorsa, en ok Ortodokslua kardr-udur: Dindar ve eitimli kiilerin
pek ou hakknda ne sylerse sylesin, Tanr bizim tarafmzdan, kulla
rnn karsnda, hi de sevilmek istemez, ama kullarnca yceltilmek ve
balang noktasnn bu olmasn istet. Pek ok din kitabnn benim iin
katlam lamaz olmasnn nedeni budtr. Kullarna yaslanan ve bir ekilde
yarattklarn kskanan bu Tanr benim gzmde ancak bir pttr. Ve yeni
bir dinin douuna kadarda, ilan ederim ki, u anda yazdm eyle elien
herhangi bir ey kaleme aldmda samimi olm ayacam . (Etre et Amir)
D nyann doas, farkl gerekelerle ve eit bir ekilde, H ristiyanlar ve
laikler tarafndan deitirilm i ve kutsiyeti bozulm utur, ve M arcelin
felsefesinin abas, hem hm anizmin hem de H ristiyanln m esajnn
yeniden duyulm as olaslnn koulu olarak, yaratlann saygdeer
ak n yeniden canlandrm aktr. O n u n H ristiyanl, bir H ristiyan
hm anizmidir. nan sorusundan ayr bir ekilde, sahip olm a dnyasnn
tesin d e aran am ayacak, am a sahip olu ve varolu, ben ve hayatm, kii
ve dnya arasn d a yatan, varln metafizik gizemidir; kiinin kendisini
dnyaya at ve kendisini ortaya kartt, znel gereklii olan katl
myla aknlat bir alan. Beden, onu kendi iine kapal bamsz bir
gereklik olarak deil de, esas ksm suyun yzeyinin altnda yatan batk
bir kralln yzeye km uzants olarak kullandm zda, bu orta sah a
nn z ve sem boldr.
Hayatmzdan, insan hayatndan bahsettiimizde szce yklediimiz
anlamyla, hayatn gerei, dncesi onun en derinine nfuz eden biri
iin, (anlam aklanamayan ama gerek varl deneyimlerimize hacim,
deer ve gizemli bir younluk olarak yansyan) metafizik bir tr A dantisin
varlna iaret etmez miydi?" (Du Refus l'lnvocation)
Bu nedenle, varolu ve sahip ol, yani ben neyim ve neye sahibim arasn
daki gerilim norm al ve gereklidir ve tam da dram n konusunu oluturur,
ve sahip olm ay azaltm ak ya da sahip oluu elim ine etm ek yoluyla (yani,
m ateryalizm , idealizm ve teolojinin en tipik ekliyle) bunu lavetm eye
dair her tiirlii eilim perdeyi indirir. H ayat, duyarl hissedi ve yaratc

7 8 ALTI VAROLUU DNR

etkinlik yoluyla gerilimi azaltarak baarlr; bu alanlarda sah ip olm ak


elim ine edilmez, varolua asim le edilir; ki kii ve teki m etafizik ile i
ie geer; zerklik (kendi ilerini h alletm ek) zgrlkle, yani katlm la
aknlar; bedenim ve ayn zden gelen, glerini genileterek oaltan
dnya, V arolua tanklk ettiim yerdir; sad akatim ve um udum zerin
de alr ve kendim i ak, akc ve harcanm aya hazr (yararlanlabilir)
tutarm .
Bu tem a, kavray ve bilin alannda paraleldir. dealizmin yetersiz
liini kantlam olan M arcel, alglan an nesne ile bir eit dei tokuun
olduu ve bir eit Realizm biim indeki gereklii arar. N e var ki, h isset
me, sezme ve alglam a, yalnzca zerinden hareket edilen varlk deil
birer kavram a eylemidir; nesneye gsterilen konukseverlik, sahip o ld u
u her eyle kiinin kendini on a am as, en gsz haliyle yaratc, am a
ayn zam anda d a san atn n faaliyetini andran bir eylemdir. Sezgilerim
V arln ahitleridir, bedenim bana ait deildir am a beni tad d n
yaya uzanr. Bun lar inceledii kavram lardan bazlar ve V arla katlm
gsteren insanolunu ifade etm ek iin kulland kavram lardr: G e r e k
liimiz V arla katlm biim im izdir. O n un felsefesi V arla katlm ve
tanklk biim lerimizin, V arla ih anet etm e biimlerimizin bir in cele
m esidir. M ad di dnya, yalnzca bu tem alarn sahneye konulduu bir
tiyatro deildir, nk o katlm aya d av et edildiimiz ve ahlakszlklarn
dan nefret ettiim iz ya d a hor grdm z Varln bizzat kendisidir.

III
zgrlk birincil zne-nesne ilikisiyse -h a y at kabul etm e ya da red d et
me olasl-, sad ak at de nihai zne-nesne ilikisidir. S a d a k a t V arln
tasdik edilmesidir... Bu nedenle, sad ak at deneyimini dnce yoluyla yeni
den yaam ak, uygulam alarn gsterm ek, Varln incelenm esindeki en
vaat edici yaklamdr. Benim zerimde talepleri olan dnyada, bakalar
ile birlikte olduum u grdm : B akalarn a tepki veriyorum ve on larla
birlikte veya on lar iin sorum luluklar alyorum. Yani, kendi oluum dan
uzakta, biliteki kesinliim in zemini ve iradem deki tutarlln m otifi,
bana temel varolu nosyonum u veren bir bakasnn varoluu ve b a
kalarnn varlna inandm ve bu inan zerinden hareket ettiim
srece, kendi varoluum u dorulam aktr; benzer bir ekilde, sad ak atle
kendi varlm n yaratln b alatacak ve srdrecek olan bir bakasna
verdiim sam im i bir yanttr. A hlaki varoluun bu z stne dnm ek

GABRIEL MARCEL 7 9

V arla dair bir m etafizie yneltir. M arcel gncesinde b metafizik g e


reklilii ararken, dram atik eserlerinin yaplanm asnda bamsz incele
m eleri de som ut bir ekilde kullanm aya devam etm itir. ocu klu kta ev
iinde, huy ve fikirlerin atm asn dan doan giderilem ez ve zlatrlamaz farklklar arasnda boulduunu sylem ektedir. yi niyet her trl
bak asn da var olabilir am a onlar uzlatrm as beklenem ez. Akl ve
tartm a dzlem inde uzlatrlamaz olsa da, salanabilir bir uyum olabi
lir; m zikte olduu gibi nesnel farkllklarn tesindeki bir uyum. O nun
dram atik eserlerinde srekli yinelenen tem a buydu; som ut ve bamsz
bir ekilde aranan am a metafizik dorulam as ile benzer zellikler tayan
ve ayn konuya ynelen bir tema: aknln dorulanm as ve soyut d
nceye bavurm a yoluyla edinilen deneyim in inat elikilerinin yok
edilm esinin reddi.
M arcel N ietzsch enin sylem ini deerlendirerek, onun derinliinin
altn izer: nsan, vaatler verebilecek, kendini bir eylere baml kla
cak ve geleceini belirleyebilecek tek varlktr. Verdiim vaat, snrlana
m az etkenler ve nedenler dnyasndan kendim i soyutlam aya cret e tti
im anlam na gelir; ki ayrntda, bu dnya zerinde hibir kontrol etm e
gcm ya d a ngrm yoktur ve m eydana gelecek olan deiim lere kar
kaytsz kalam am . Bu deiimleri egem en bir ilke altnda diizenleyebileceim i ve dzenleyeceim i sylem eye ciiret ediyorum . Bu kahram anca
yalnlk antik a anm satr (belki de akla R egu lusu* getirir) am a sam i
mi m odern ideallerce kkrtlm tr, ki (G id ein yapt gibi rnein) u
an ve gelecee ait olan ve garanti edilem eyecek olan sahicilik ve kendiliindenlik deeri zerinde durur. Bylece, ortaya bir ikilem kar: Bir
sorum luluk aldm da, ya gerekten sap tam a gcm n iinde yer alm a
yan bir duygu deim ezlii iddiasndaym dr, ya da gelecekte bunu ger
ekletirdiim de hibir ekilde yaradlm a uym ayacak bir eyi yapm a
ya hazrmdr. Birinci durum da kendim e yalan sylerim, kincisinde bir
b ak asn a yalan sylem eye hazrlklymdr. Bu noktada devam llk, kii
sel tutarllk, ilkeler ve gem ie ballk asn dan sad ak at, gelecee ve
yeni d n celere aklk balam nda sam im iyet ile eliir. Seim ikisi
arasndadr; am a ilkinin im knsz bir seen ek olm as kouluyla; nk
kiiyi bir ikilem e sokar. N e var ki, her ikisi de kiinin kendine olan
sad ak atin in bir biim idir ve her ikisi de ciddi itirazlara aktr.

* M a rc u s A lilis R e g u lu s ( IO 3 . yzyl). B y k l d e e fsa n e le rle r l yaam


R o m a lla rc a d ay an k lln rn ei say lan v e o n u y u rtse v er bir e h it o la rak n e k av u tu ran
R o m a l g e n e r a l (I. P n S a v a n d a ) v e d e v le t a d a m , (y.n .)

8 0 ALTI VAROLUU DNR

lk d urum da, tutarllm bir onur, zsayg sorunudur, ki bunu v aad i


min ieriinden iistiin tutarm ve eer bu sad akat ise, sadk olduum
insana kar beni nefret edilebilir bir kii haline getiren tr bir sa d a k a t
tir. kinci durum da, tutarl olm a rol oynam am ve bilinm eyen girdiler,
kendimin gelecek durum lar nda konum um u deitirm eye hazrm
dr. G elecek bir durum a gsterilen bu sayg, ki bu durum da hibir kalc
rolm yoktur, gerekd ve yzeyseldir. Bu bak asnda, art arda gelien
durum larla hibir ilikim yoktur, nk birbirini takip eden bu olaylar
silsilesi iinde hibir varoluum yoktur; kendim e d air anlarm da bir
m evcudiyetim ya da kendim i belirlem eye dair bir gcm yoktur. S a d a
kat ilikisindeki deitirilem ezlik, ne deim ez bir biim de kendim e olan
sah te bir ballm , ne de deim ez bir ekilde verili durum lara olan
d r st bir ballktr. K en dim e d air durum lardan d ah a fazlasym dr.
Yalnzca sad k kalm a karar aldm ilk durum la zdeletirilirim , zira
hayatm belirleyen belirleyici seim yapm a eylemi iinde, kendim i tam
anlam yla bu durum la zdeletiririm ; ve bu yeni koullar vaad im i ger
ekletirm ek ve kendim i yenilem ek iin kullandm srece, yalnzca
art arda gelien olaylarla zdeleirim . V aadim i takip eden ey, bam a
gelecek n ced en kestirilem ez deiiklikleri barndran bir h ata deil,
hem kendim hem de vaad im i gerekletirm em e ve yerine getirm em e
o lan ak tanyan bir bym e srecidir. G elecek, geldiinde onu kabul et
m ek ve kendim le zdeletirm ek zorunda olduum ya da farkl bir eymi
gibi rol yap acam bir ekilde verili deildir; gelecek verili, kaba bir
gerekliktir ve yle de kalacaktr ve o lacak ey oktan tem ellerde belirlen
m itir, nk bu benim geleceim dir ve ben olacaktr. Bu nedenle sa d a
k atte, dn m den, bir bilin durum undan bir dierine geiten k an
rm, nk yalnzca olduum eye, olm ay arzuladm eye dnrm .
Z am ann dnda durduum ve zihnim deki yinelenen durum lar aarak
bir varla d n tm bu kendim le zdelem e, yalnzca resm i bir bir
lik ya da gurur m eselesi deildir, nk dinam iktir, kendini koruyarak
ve deiim lerin aralarn ku llanarak kendine dnt, ne kar koy
duu ne de inkr ettii ne de kabul ettii bir bym edir. V e srekli
olarak da iradem ve zgrlm olarak kalacaktr, nk kendim i inkr
edebilir ve olm ay tasarladm eyi yok edebilirim .
S a d a k a t yoluyla kendim e verdin som ut tarihi kalclk evrensel
bir kanun zerinden elde edilem ez am a geerlidir. K an u n soyut ve res
midir ve belirli durum lara hkm eder; te yandan sad ak a tte kendim i
srekli ieriden beslerim . Evrensel kanun uymak zorunda olduum n e s
nel bir dzeni de tam anlam yla temsil etm ez; V arln doas deildir,

GABRIEL MARCEL 81

nkii sad ak a tte yalnzca bir ideali beslem ekle kalm am , ayn zam anda
benden baka bir eye tanklk ederim . S ad ak at yalnzca bir irade de
deildir; tepki verdiim ve tepki vermeye devam etm ek durum unda oldu
um benden baka bir eyin varlna olan inantr. H ayatm ve kalc
lm olan , sad ak attek i bu srekli tepki veritir ve Varl kanuna uygun
luktan d ah a eksiksiz bir ekilde tem sil eder ve aa kartr. S a d a k a t bir
in sana verilen tepkidir ve bir fikir ve ideal sz konusu okluunda asla
doru bir biim de yerine getirilemez; bir ilkenin benim zerimde hibir
talebi olam ayacandan bu putperestlik olur, n k gerekliini benim
onu onaylaym a borludur.
ki insan karlkl farkndala ve ciddi arkadalk ilikisine ya da
ak a iten k arlam a, o iki kii arasn d a bir nc kiinin varln
o rtad an kaldrr; ki bu bir bakasn dikkate alm ann norm al eklidir ve
her iki kii de bir dieri iin ikinci bir ah sa, bir se n e dnr ve byle
likle de birinci ah sta, biz'de birlikte olurlar. H er ikisinin de m ahrem
varoluu bir dierine takdim edilir ve sad ak at d aim a b m evcudiyetin
faal geliim i ve bundan zevk alnm asdr. Yokluk, h atta liim bile bu
m evcudiyeti yok edem ez, am a dah a ok onun gerekliinin bir kantdr.
A rkadalk ya d a ak ilikisinde varlndan h on ut olduum kii ld
nde, o kii ya hir nesneye dnr ya d a varl (yalnzca bir im ge ya da
an deil) benim iim de eskisi denli faaldir. Bu benim sad akatim e ba
ldr. M arcel un u syleyecek denli ileri gider: ller iin onlar artk
yok' dem ek, yalnzca onlar inkr etm ek deil, ayn zam anda kendini
inkr etm ek dem ektir ve belki de m utlak bir inkr editir". A k ve d o st
luk ilikisindeki sad ak atte bir dieri iin itenlikle m evcut olarak var
olduum uzu ve bir arkadan lm yle bu m evcudiyete son verm enin
kendini grnm lere kaptrarak, tek gerekliin gerekliini reddetmek
olduunu kastetm ektedir. Bu ilikinin gereklii zam an ddr (supratem poral), sad ak atim le yarattm kendi varoluum un gerekliinin de
zam an d o lm as gibi. Sevm i olduum ly yok ederek, tiim varoluu
yok ederim . Bu tam olarak lm szlk ve yeniden bir araya gelm ek um u
d unu korum ak anlam na gelm ez; d ah a ok sad ak atim yoluyla bana d ai
m a bal k alacak olduu ndan, tekinin etkin kalacak yaayan m evcudi
yetini h issetm ektir. Bir dieri iin ne denli m evcu t olursam kendim
iin de o denli m evcut olurum , varoluum un yazgs, bilinci ve tm l
d e o denli artar; akn karlkl oluunda, birinin baka birine ait oluun
d a varoluun karlkl bir deiim i vardr; ki bu d a ciddiye alnm a nosyo
n una som ut bir anlam katar ve bir hayal krkl snrn deil, bir baar
snrn ortaya kartr.

8 2 ALTI VAROLUU DNR

IV
Szde bir H ristiyan olm asndan ok uzun zam an nce, M arcelin felse
fesi in anca ynelm iti ve vahiye akt. inde yetim i olduu on d oku
zuncu yzyln kat, ahlaki, kasvetli deerler sistem inden oluan rasyona
lizmini ne denli boucu ve skc bulduunu sylem ektedir. K k y a
tayken kaybettii annesinin neeli ruhu on da bir m evcudiyet olarak
kalm tr ve bunda dncesine yansyan derin etkiler bulur. nanan bir
kii olm adan n ce, felsefedeki ilk ak olan dealizm den kn yollan
zerine kafa yorarken, bakalarnn, arkadalarnn inanlaryla da ilgi
lenm i ve felsefede kendisini dc in anca yaklatran bir kader olasl
zerine dnm tr. Bu nedenle, tam anlam yla felsefi olan yaklam la
rnda, hl, H ristiyana ve Hristiyan olm ayana ak ortak bir zem inde
kaldn iddia edebilir. N e var ki, bu zemin H ristiyan kltrnn yeti
tirdii kuan tohum lan ile doludur. V e H ristiyanln tesinde, bilim
sel yaklam la tabiat deitirilm i olan bir dnyada felsefenin, d n ce
nin ikinci hareketinin misyonu haline gelm i olan bir p agan dindarlk
ve hayata d air bir gizem ve kutsallk anlay vardr. Kendini rasyonel ve
ah laki am alara adam teyzesi tarafndan bytlen M arcel, iinde n e
fes alabilecei ve sevebilecei, um ut edebilecei bir dnyay bulm ann
yollarn aram tr. Yeniden canlandrm aya alt dnya, asln d a ta
m am lanm am ve hayati tehlike iinde olan ve bu sebeplerle de H risti
yan kurtuluuna yalvaran bir dnyadr, gene de krtarlabilecek bir d n
yadr. nsanolu dnyadaki hayatna zlebilecek bir bala baldr,
am a kendini buna braktka kiisel varoluunun anlam n yitirir.
H er halkarda M arcel, her ne kadar itaatkr bir inanan olsa da, asla
O rto d o k s bir teolog deildir. O n u n teolojisi daim a deneyim zerine
kiisel bir dnm e olarak kalm tr. M zikal ilgisinden dntrd
karakteristik bir m etaforda, varolu benim giderek d ah a da yetkin, d ah a
d a zekice katlm -gsterdiim bir l'lmprovisalion absolu'dih ; her trl
dealizm ve norm dan bamsz bir kavram . O n u n d a belirtm i olduu
gibi, Bergsonc yaratc geliim felsefesinden, dini bir felsefeye geitir
bu. Bir filozof olarak bile, d nen akl olup bitenleri seyrederken, ben
yalnzca bir seyirci deilim dir, ayn zam an da bir deiim rolyle katkda
da bulunurum . Bu doalam a m etafort, varln sular altn d a kalm
kayp ktas A tlan ris m etafou ile yer deitirir; her ey o rad a suyun
altn d a yatm aktadr ve bir an d a yzeye kar. K ullanlan m etaforlar ne
* M u tla k d o a la m a , ( .n .)

GABRIEL MARCEL 8 3

olursa olsun, kendi varlm ve benim iin m evcut olan dier eyler ile
benim on lar iin m evcut olduum eyleri sarm alayan kalc bir Varlk
hissi vardr; gerek kaderim in onun iinde kalm ak olduu ve kalc eili
m im in de onun iinden km ak olduu bir ana svs gibi.
Eer kendim i aar, kendimi geirgen klarsam , katlmn tesinde
bir geirgenlik vardr: Bu benim iin ya rza gsterm ek ya da reddetm ek
tir; ya d a reddediten rzaya, niyaza gem ek. Bizler her an mitsizce ve
ih anetle beklenir ve gzleniriz; ve m utlak ayrla bir d avet ile, grnr
hayatm zn son unda lm vardr. Dnyann z belki de ihanettir. A m a
bu olaslk, bizim iin her zaman onu kabul etm emizi salayacak nihai
neden deildir. Eer inan, umut ve m erham et iinde, T an ry a olan derin
ballkta sabr ve tevazu besleyerek yaamaya karar verirsem, var olduu
na inandm ve urunda dier her eyi kaybetm eye raz olduum bir
am a uruna yayorum dem ektir: Sah ip olduklarm n zerinde bir eyi
dorularm ve aldm risk de hayatim dir. Eer bir grnm olarak bana
yansyan eye bir tepki verm iyorsam , bunu yapm ak riskli olm aktan te,
hataldr da. G rnm ler dnyasnda um am n ve rasyonel sonularla
bam kopartm am n tek zr kendim i am olm am , duymaya hazr
olm am ve bir ar alm olm am dr, in an ca cevap veririm, on a balan
rm, sradan insani deneyim lerin gerekliklerinin ve koullarnn yersiz
ve aklan am az grnd bir bak asn dan akn bir bak asna
geerim . Benim inancm iseldir ve nesnel kantlara dntrlem ez;
kendim i hakl karm gayri kiisel bir aratrm a sreci deil, bakalarnm d elaleti ile desteklenen tanklmdr; nk T an r ile olan ili
kim, arkadalarm la olan ilikilerim gibi, nc ah sta deildir: T anr
o deil sen'dir. M utlak Sen tasavvur edilemez; in an sahibi kendi yaka
rnda tam am yla m evcuttur ve bu btnyle t e k inin m evcudiyetini
ifade edilem eyecek esiz bir iliki ile yaam ay arzular. nansz kii, ideal
aknl iinde kendi deneyimleri zerinden bu inancn gerekli kiisel
doasn fark etm eyi renebilir ve (M arcel gibi) bakalarnn inanlar
na in anm akla balayarak, in anca olan bu aklk on a kendi arsnda
bu lu n an a ve kendi tepkisini yaratana dek devam edebilir. nan sahibi
kii bu varoluun ve T anr'sntn gcnn ahididir ve sadakatinin yarat
t kiiliin H ristiyan nitelikleri ile tankln kantlar. Bu tanklk
tr, K ilisenin sad akatid ir ve O n iki H a v a inin ilk tanklndan doar.
H ristiyanlk E m m au s yolundaki say kabul etm ekle balar (ki M arcel
* Y e r u a lm d en (K d iis) a ltm o k arm (y a k la k 11 k m .) u zak lk ta b u lu n a n bir
k y. L u k a 'y a g re ( 2 4 :1 3 - 3 3 ) , K le o p a s v e d i e r b ir h a v ari bu k ye g id erk e n sa'n n
ye n id e n d iriliin e ta n k o ld u la r, (y.n .)

8 4 ALTI VAROLUU DNR

bu durum u O dysseus'un sad k oban Eum aios tarafndan tannm asnn


yanm a koyar), yani tarihi kalcln, varoluu gerekliin kabul ile,
ki sad ak at de bunun ahididir; sadakatin yaratt tekinin yaayan m ev
cudiyeti ve liim ile yokluun yok edem eyecei bir varlk. Bylesi bir
durum da, ahitlik ayn zam anda ahitlie bir ardr da, yani onaylam as
iin, ahitliim in doru olup olm adn kendi ahitlii ile beyan etm esi
iin bir bakasna yalvarm ak.
S e n diye hitap ettiim bir bakasn a dair bu ayrcalkl bilgi, ortak
gayri kiisel bilgiden nasl ayrt edilir? Eer V arla eriimi varsa, nesnel
bilgice yalanlanyorsa, bu n e tr bir bilgidir ve aldatc olm ad nasl
anlalr? Bir bakasna toplum ihtiyalarna ak bir nesne m uam elesi
yaparak, o n a dair kesin ve nesnel bir bilgi edinebilirim ; ki bu durum da o
d a ben ve bakalar gibi bir kiidir. O n un la 'sen' olarak paylam m da,
on a dair bu tr bilgi edinem em ; bildiim ey onun ortak insani doas
deil, kiisel varoluu, kendini adad m evcudiyet ve benim le paylat
m evcudiyettir. O nu yalnzca bir bakas olm aktan karp kendi yapan,
kiisel bir varolua d n tren ve yalnzca bir insan olm ak tan ayrt
eden ey, bu zgrlk araydr. Benim tecrbe ettiim onun bu m evcudi
yeti ya da yokluu, kendini ad am a ya da uzak tutm a gcdr; ve bu da
onun nesnel olarak bilinem eyecek olan kiisel varldr. O n a ak old u
um srece, onunla var olduum srece (yani, o n u se n olarak grdm
srece) onun zgr olm asn a, kendini ad am asn a ve m evcut olm asna
yardun ederim. O n a kar gerekten ak olduum srece, benimle birlik
te var olan on a dair fikrim deil, odur. O n a dair bir fikre ya d a bir ideale
sah ip olduum srece de, on a kar gerekten ak deilim dir ve onun
m evcudiyetini tecrbe edem em .
Bu nedenle, sad ak at ilikisi risklerle evrilidir: Yalnzca benim g v e
nim i ktye kullanabilecek olan inancm n nesnesi tarafndan ald atl
m am , ayn zam anda on a d air bir fikir ya d a idealle kendim i de k an dra
bilirim. nan ilikisinde bu riskler yoktur. Bu iliki karlkl bir ekim
ile balam az; nk, aslnda dnyann grnm leri bunun aksine yol
aar. T an r beni aldatam ayacam d an ve ben de on a dair fikirlerimi ya da
ideallerim i hibir ekilde hakl karam ayacam dan , znedeki ya da
n esnedeki deiim e ilikin olarak bir inkr hakl k aracak bir soru
olam az. Bu, dierlerine benzer bir ballk deil, dier tm ilikilerin
tem elidir, nk tek bana T a n rnn her eyin m aneviyatn a eriimi
vardr ve on un her eyle nihai ba vardr. Varln btnsellii ile ken
dim i tam am en inkr etm eksizin, inkr edem eyeceim m utlak bir ili
kidir.

GABRIEL MARCEL 8 5

V
ikinci ahs (sen) teorisi, iki insann birbiri karsndaki m evcudiyeti,
birbirleri ile varolular ve birbirlerine ait olular, senin ve benin yaratt
sa d a k a ti bizde gelitirm eleri, m evcut olm a (disponibilue) nosyonunu,
kiinin harcan m asn a ve kiiyi var klmaya hazr olunm asn ve bunun
tam aksi olan nam evcudiyeti de beraberinde getirir. N am ev cu t birisiy
le birlikte olduum da, onun iin var olm adm bir kiiyle birlikte olduu
m un bilincindeyim dir; o zam an kendim e geri d n erim . N am ev cu t ol-,
m ak kiinin kendi iine katlm asdr, yani sahip olm a alanna odaklan-''
m ak ve huzursuz, kasvetli, koullar karsnda kaygl olm ak dem ektir;
belirli nesnelerle ilikide ilginin odakland eyin mitsizlie brnd
tanm lanam az bir huzursuzluun esiri olm aktr, nk kendimi sahip
olduklarm la zdeletirm eye ve artk hibir eye sahip olm adm ve
hibir ey olacam zaman d a onu yanstm aya alrm . A m a ilk anda
ben varm dr, nk sahip olduum eylerden kurtulabilir, onlar feda
edebilirim , h atta hayatm bile - v e ehidin varl, onun kendini feda
edii ile yaratlan bir tanklktr. Sah ip olduum eyden bedenim aracl
yla kurtulurum am a bedenim den kurtulam am , on dan kurtulmalar iin
on u b akalarn a brakrm . Bu benim n am evcut oluum un imgesi ve
kaderidir. Ben, ben olduum iin kendim den kurtulduum da, ardm da
braktm yaayan bir varlktr: Sah ip olduum dan dah a fazlasymdr,
nk benim iin bakalar d a m evcut, gerek ve deerli olm utur.
Yalnzca sevdiim bakalar iin deil, ayn zam anda, tam anlam yla
bana ait olduklarnda eylem lerim de de m evcudum dur. Bir eylem sahip
olu nduu nda kantlanr. Yzlemek, kkrtm ak, sorum luluk alm ak, st
lenm ek, deerlendirm ek; tm bunlar kiisel varoluun balca eylem le
ridir ve bir insann tam anlam yla iinde yer ald eylemlerdir. Bunlar,
yalnzca bir insann btnyle kendini bulduu eylem ler deil, ayn za
m an d a d aim a ift anlam l olarak ilikili olduum uz nc ahslarn
gayri kiisel dnyalarna da katlan trden eylemlerdir; kii ve tekinin
iindeki ahsi olm ayan kii; ki gndelik hayat bunun zerine kurulm u
tur ve sah ip oluun varlk zerindeki etkisi gibi onun da kiisel varolu
zerinde etkisi vardr. Bu tr eylem lerde ben ram anlam yla m evcut
deilim dir, kendim i aarm , tepki veririm; tm biim lerinde yaratcln
balatc ve yeni dncelere ak zelliinin bir kom binasyonu vardr:
Ben yararlanlabilirim, vericiyim.
yle de sylenebilir: zellikle hayatm ya d a varlm , bir adan
harap olm a, tkenm e ve h atta buharlam aya m aruz bir nicelik olarak

8 6 ALTI VAROLUU DNR

ele aldm siirece, kendim i n am evcut klmaya m eyilliyim dir. Ruhu


kurutan ve her iten giriimi engelleyen kronik endie ve kaygnn kay
na budr. U m utsuzluk, evrenin um utsuzluu ve karam sarlk d a nam evcdiyet ile ayn kklere sahiptir; kii dah a fazla nam evcu t old u k a um u
du da o denli azalr. Sah ip olm a dnyasnda yaayan kii, arzular ve korku
duyar am a um ut edem ez, nk inanc yoktur. Dier taraftan, kii yalnz
ca um ut yoluyla var olur, um udu solur. U m ut etm ek korkm ay red d et
mek deil, evrene dair um utsuzlua kaplmay reddetm ek, on a bir ans
verm ek, dzenine, btnlne, deerlerin gvenilirliine in anm ak d e
m ektir. Bu, felsefi ad an dncenin grevidir am a d n ce yalnzca
risk alm aya, nam evcdiyete ve katlm a ve inancn geirgenlii ile stn
lne, kendi btnselliim le grekletirilen ve Varln btnln
am alayan m utlak bir ilikiye ynlendirdii srece baarl olabilir. Eer
um utsuzlua kaplrsam , bu benim seim im dir. Eer nam evcu tsam , s a
d ak at yalnzca V arln tkenm ezliine katlm m ve onun tatm in etm e
gcn tatm am salayan deneyim lerin lideridir. T u rist yorulm akszn
etrafta kouturur ve rehber kitabn da belirtilm i o lan yerleri grr;
buras nl bir m ekndr ve ilgin unsurlar vardr am a ksa sre son ra
tkenirler ve sklrlar. K en di lkelerinde dahil olduklar h ayat birer
k atalog m addesine, n esneler ynna indirgenem ez ve tkenm ez. S ah ip
olm ak ve varolm ak arasndaki fark da budr. Y inede, dnyadaki tketiiem ez deerler deneyim i yakara dnen bir yetersizliktir, nk her
yerde tehdit altndadr.
U m u t etkili m idir? U m ut bir teknik, pratik yntem ler baarszla
uradnda bavu rulacak bir sihir deildir. N e de kendi yapacam z
eyleri T a n rya brakm ann, tem belliin gerekesidir. U m ut, yalnzca
um utsuzlua kapldm zda oradadr nk kiisel aresizliim iz m u t
laktr ve yaplabilecek hibir ey yoktur. O halde um ut, faaliyetlerim i
zin yerini alan b if.je y deil, onlarn tam am layc bir unsurudur; gzden
kaybolan ve denize dklen bir m cadele nehridir; olaslklar h esap la
m ann ve bu hesaplarn son ularyla kstlanm ann reddediliidir; gr
lebilir ve h esap lan ab ilir zem indeki bir boluk, bir keh an ettir. U m u t
olasl, um ut olasl ile akr. lm , som ut bir um utsuzlua bir
d av et olduu kadar, som u t bir um udun da tram plenidir. U m u t kiinin
ikam etgh, hakk, hayatdr; edilginlik olan sabr arzulam aktr; in an
cn besledii iradi bir eylemdir: K h in ce yle der: Bu olacaktr - tpk
n sevdiine lm eyeceksin dem esi gibi.
V arlk hesaplanam azdr nk tkenm ezdir; bu neenin ve bu um u
dun zeminini oluturur. Eer ierii bir envanterde sralanabilecek olsay

GABRIEL MARCEL 8 7

d ve tutana tutulabilecek olsayd, hibir nee ve um ut kayna olamazd.


A m a M arcele gre, um udun dayand hesaplanam az ey doastdr:
U m ut, an cak iinde mucizelere yer olan bir dnyada olasdr. T m
um udun m odeli kurtulu um ududur, ki bu H ristiyanlar iin, T an rnn
huzurunda yaarken tefekkre erim e um udu anlam na gelir. A m a iler
iyice sarpa sarncaya dek kurtulu hibir anlam ifade etmez; evrenin
btnlne duyulan inan, ki um ut bunun zerine tem ellendirilmitir,
yalnzca gerek ve ciddi paralara ayrlm bir dnyada bir eyler ifade
eder. A ksi takdirde, gerek yarklar ve yaralar yoksa, eer dnyaya rasyonel ve uyumlu olm ak retilebilirse, kurtulua deil yalnzca bilgelie,
um uda deil yalnzca kiisel ykselie, Hristiyanla deil yalnzca S toac
la ya da Spinozacla ihtiya olur. A km lm en st noktasna yapt
m ar en tem el ihtiyacm dan kaynaklanr: Bir tek san a inanr, sen
den yardm d ilerim .

VI
T m varolu ular gibi M arcelin felsefesinin de tem el itkisi u karm
dan kaynaklanr: N esn esin e egem en olan ya d a onu kuatan ya d a onun
zerinden bakan dnce tr, dnrn kendisinin var olan bir birey
olarak iine hapsolduu durum a uygulanam az ve bu nedenle de tm
sistem ler (prensipte bir dnce sistem i dnrn dnda olduu ve
on u n tarafn d an grlem eyecei iin) yalnzca birer icattr ve yanl
analojilerin en yanltc olandr. D nr iine hapsolduu durum un
ierii ile ilgilenir: T anm lad niteliklerin derlem esinden ya da konu
m unu biim lendiren dsal ilikilerden ok kendi isel gereklii ile,
durum un dsallm n eriilemez grnm yerine durum a kendi katl
m ile ilgilenir. O nun dncesi an cak n ced en varsaylabilir bir ah sa
hitap eder, dnceye ya d a dahil olduu iin tam anlamyla alglayam ad
bir durum a deil; bu nedenle durum un doas gerei felsefi dnce,
genel an lam d a zne iin nesneyi ele alan bilim sel dncenin akl
ve ehliyetine sahip olam az. Felsefede bu tr bir dncenin arayna
girm ek, insann tem el konular zerine dncesinin gerekli koullarn
dikkate alm am ak anlam na gelir; nk gnm zde filozoflar iin bu
tr bir dnceyi retm ek, ad a bilim ya da klasik felsefelerin prestiji
ne gsterilen sah te bir saygnn neden olduu fel gibidir. Jasp ersin de
syledii gibi, felsefe, zerine dnlem eyecek bir gerekliin olduu
n o k tad a dnm eye c ret etmeyi dnm enin koullan zerine kafa

8 8 ALTI VAROLUU DNR

yorarak, dnr gerebilir. Bu durum da, Varlk tecrbe edilebilir, gste


rilebilir, dorulanabilir am a temsil edilem ez ya da sahiplenilem ez.
Bilim sel dncenin zne-nesne ilikisinin tesindeki bu gereklik,
n celikle dini inancn nesnesi deildir. lk an d a, dnrn deneyim in
deki dnceye yerletirilebilir ve orada belirtilebilir. Ozgiir varoluum ,
sah ip olduum eyden kurtulurken, hayatm a evet ya da hayr derken,
tam d a doas gerei teoride ve pratikte pheye ve inkra aktr; am pi
rik bir aratrm ayla u ya d a bu yoldan kurtulacak olm ak sorun sal d eil
dir; eriilem eyen, varsaylan m etafizik bir gereklik, bir gizemdir. O be
nim m utlak gerekliim olsa da, hayatm da nem tayan her eyin kayna
ve srr olsa da, yok varsaylabilir, inkr edilebilir ya da aldatlabilir.
A yn zam anda akn sen var 'olm ad srece, bu akn b e n de var
olam az; on lar bir arada olabilirler ve birbirleri iin var olabilirler, ve
birbirlerinin aknln, tinsel gerekliini ve iaalliklein i korum akta
yardm c olabilirler. A n cak aknlk dzeyinde m m kn olan ve hayati
etkinlik ve srekli m evcudiyet ile korunan bu sad ak a t insan hayatnn
en st dzeyidir, tem el insan hayatdr ve Varln felsefi ipucudur. B
tnyle nesnel biim lere, dncenin ve davranlarn stan dartlarn a
geri dn m ek (kiisel sahip oluun ve kiisel sahip oluu srdren ve
on u n la srdrlen kendinden kurtulm ann ve bakalarnn kendinden
kurtulm asnn bu dzeyinden), aalk bir dunundur. Kiisel varolu,
bakalarn dnerek ve onlar hedefleyerek akla kavuturulabilecek
ve dorulanabilecek, tecrbe edilm i bir gerekliktir: snanabilir ve d o
ruluu kantlanabilir.
T ecessiim ve akm l ile birlikte kiisel varolu deneyim i, yarat
lan evren karsnda akn bir B E N N E Y SE M O Y U M duruunu akla
getirir; yalnzca bedenim ve hayatm karsnda durduum gibi deil
fak at yle bir dr: M utlak bir Sen olan her inan sahibi iin m utlak
bir Ben. H er inan sahibi bir tanktr ve inansz kii bakalarnn in anc
na in anm akla yola kar. K ilise, tarihi olarak tasdik edilm i gereklii
nin dorulanm as yoluyla, telkinin akla yatknln tem in eder.
M etafizik deneyim ve dini in an ayrlabilir; her ne k ad ar birincisi
nin telkini kincisini gerektirm ese de. D nyada ilahi bir dzen d oad an
ya da tarihten kartlam az ve T a n rn n varlnn rasyonel kantlar
in an eilimi tam ayanlar iin hibir ey ifade etm ez; grnm ler in an
cn karsm dadr. D ier tarafta ise gl bir ekilde um ut ve inanc tevik
eden deneyim ler vardr. D nya bulank ve hesaplanam azdr. N e olursa
olsun yaam ak zorundayzdr ve bylesi hayati bir karar erteleyem eyiz;
am a bizim iin bunu gerekletirecek olaslklar dengeleyebiliriz. Bizler

GABRIEL MARCEL 8 9

tarafsz deil, olabildiince taraflyzdr. Eer inan ya d a (her ne sebeple


olursa olsun) inanszlkla ilgiliysek, -K ie rk e g a ard m da ortaya koymu
olduu g ib i- nem li olan budur. O laslklar konu ddr, nk hibir
zam an gerek kan tlan grem ezler; nk an cak dncem izin rasyo
nel unsurlarnn yanstc nitelii sayesinde olum lu vastaszlmz yeni
den bularak duyarl tepki verebilir hale gelir, kaderin ilkel hali olan
sezgiyi renebiliriz; bir kere aa ktnda, balca tepkisellik akl ve
deneyim den g alr, kendini m evcut ve geirgen klar ve olgun tepkisi
in an olan any uyandrr.
M arcel, in an sahibinin konum unu genellikle alglandndan d ah a
az en telekt el ve ahlaki adan d ah a az saygdeer gsterir. Konuyu,
B u tlern vard sonucun tutunam ad bir sylem ler evrenine tar:
"Bizim iin, olaslk hayatn gerek rehberidir.* Bizden, grem ediimiz
bir eyin gerekten orada olup olm adn sylem em iz beklenm ez; bize,
yaplabilecek tek m antkl eyin bir baka bak asnn yolundan git
m ek ve bakm ak olduu gsterilir. M arcelin byk gc ve zayf noktas
d a budur: Bu onun gcdr, nk gerekten de m antksal dncenin
sah ip olm ad yeni bir bak as gelitirir; zayfldr, nk tem el
d rt keli in san aklnn yardm na bavurm az. Yalnzca nc boyut
ta alm ay sem i bir m inyatr san atsd r o ve elde ettii son ular
artcdr. A m a byiik bir gcn olduu yerde, sonsz zayfln deil
dir.

* J o s e p h B tle r (1 6 9 2 - 1 7 5 2 ); ngiliz p isk o p o s, te o lo g v e filo o f. (y.n.)

5
Martin Heidegger

(1889A 976)

I
H eideggerin tem el sistem atik eseri Sein ud Zeit (1927) bir etki yaratm
ve beklentilere yol am tr, nk dnrn yalnzca zgnln ve
profesyonel m aharetini deil, ayn zam anda dncesinin hrsl yanla
rn d a aa kartm tr; ki onun K a n t tanyan ve H egelin yanltc
d ayan ak noktasn grm ezden gelen dncesi, Platon ve A ristoteles
l s nde V arln metafiziini ina etm eye ynelm iken, K ierkegaard,
N ietzsche, Bergson, Dilthey, Hsserl, Scheler ve Sim m el gibi an biiyiik
dnrlerinin en zgn fikirlerini zm sediini ve odak noktasna o n la
r yerletirdiini gsterm itir. alm as henz ana harlaryla hayata
gem em itir ve bugn de geecek gibi grnm em ektedir. Eletirm enler
ilk cild in in , V arln m etafiziin i zerine kurm ay n erd ii zem ini
hazrladn ve bu nedenle de kendi alm asna henz balam am old u
unu sylem ilerdir. Yine de, sonraki alm asnn yaymlanan blm
leri dncesinin m evcut eiliminin ne olduunu ve asl am ac ile uyum* Varlk ve Zaman, e v .: A ziz Y ard m c, (d e a Y ay n evi: sta n b u l, K asm 2 0 0 4 ). (.n .)

9 2 ALTI VAROLUU DNR

l olduunu gsterm itir: U ygulam ada, sistem atik bir ekilde olm asa da,
programn yrtt sylenebilir. H eidegger srekli olarak kendini varo
luu felsefeden ayrt eder; zira, kendisinin kiisel varolu ya da ahlaki
unsurlar veya buna benzer insani koullarla deil, V arlk problem i ile
ilgilendiini syler. H er eye ram en o kanlm az olarak varoluular
kategorisinde deerlendirilm ektedir, nk tem alarnda ve fikirlerinde
ve bunlar ele al ile kulland dilde onlardan biridir; K ierkegaard dan
esinleniinde ve bakalar zellikle de S a rtre - zerindeki etkisinde de
o bir varoluudur.
O halde, H eideggerin felsefesi, Varlk N edir, N ed ir N e D em ek tir?
sorusunu yneltm eyi am alar. K ulland yntem , Freiburgdaki krs
sn 1929 ylnda devrald H sserlden gelm ektedir. H usserPin felsefe
deki d ayan ak n oktas varoluu deildi am a varoluu filozoflar zerin
de byk bir etkisi olm utur ve m odern evresinde varoluuluun o
olm ad an geliem eyeceini rahatlkla syleyebiliriz. K ierkegaard, P rotes
tan teolojiyi derinden etkilem itir ve Jasp ers ile H eidegger zerinde de
etkisi olm utur am a varoluuluun ad a teknik felsefede yerini al
H sserlin verimli, sa f fenom onoloji ekolnn geliimiyle gereklem i
tir. H usserl, tecrbe edilm i dnyadan ziyade deneyim dnyas ile felsefi
olarak ilgilenen bir m atem atiki ve m antkyd. O n un yntem i dnya
y parantez iine alm ak ve dnyann bilincini balantszlatrm ak, d ik
kati m utlak deneyim ler dnyasnn aksine ieriye yneltm ek, bilincin
yapsn zn sezgisi iinde aratrm ak ve tanm lam ak, anlam lar ve n es
nelerin yapsn bulm aktr. O n u n tutkusu, felsefeyi ilk kez olarak sa f
fenom enolojik aklam as iinde uygun bir zem in zerinde kefetm ek
denli byk bir tutkuydu; sonularn belirlem ek ve sistem atize etm ek
am acyla deil, tersine, balangilarn yaplandrm ak, blgesel yaplarn
ayrntlaryla plan lam ak ve belirleyici zlerini sabitlem ek iin tm olas
bilgilerin kk yaplarnn dallarn ayrmtr; san ki bunlar m odern a
n tm felsefesinin gizli arayym asna, H m etn ok tan alanna
girmi olduu, K a n tm hakknda bir fikir sahibi olduu am a dzenleyemedii, D escartesn tem el felsefesinin snrlarn zorlad bir bilim, tm
bilim lerden stn bir bilim. Snrsz aratrm a program yla bu tr bir
bilim, hibir eyi verili ya da sorunsal olarak kabul etm em ek iin ve
gerek dnyann ilkesel olarak tecrbe edilebilir eitli olas dnyalarn
ve anti-diinyalarn zel bir durum u olarak grlebilm esi iin, yalnzca
en radikal rasyonalizm den esinlenebilir ve m utlak bir balan gca yn el
ten bir gle felsefi ad an tanm lanabilirdi. Bu tr bir proje bir m atem a
tikinin ryas olabilir am a birok istisnai unsuru vardr ve kayda deer

MARTIN HEIDEGGER 9 3

bir biim de tevik edici ve verimli bir balanc olduunu d a kantlamtr.


H usserl aka, Varl tam olarak anlalabilir klm ak iin felsefenin
eski tutkusunu terk etmeyi reddetm itir ve yine ayn aklkla gem i ve
m evcut hatalar ortaya koymu ve bunu gerekletirmeyi vaat eden muaz
zam bir ortak grev tayin etm itir. O n u n m atem atiki kavray olm a
dan, varoluular onun temel yaplar ayrt eden ve tanm layan ynte
mini kullanmlardr, am a onlarn hedefi, iinde bireyi de kapsayan dnya
olm utur. G ereklere dayanan dnyaya dndm zde ina edem eyece
imizi grrz ve bu nedenle de gerek olan aklayam ayz; kabul e t
m ek zorunda olduum uz ve tanmlayabildiimiz am a, her ne kad aro n u n
anlam larn ina edebilsek de, ina edem eyeceim iz indirgenem ez bir
varoluu n karstdayzdr. V arolu tkenm ez bir anlam deposudur,
nk eylere yaklamm z daim a ve doal olarak bir bak asndandr
ve bu nedenle d e olduka seicidir. N e var ki. H eidegger Varln an la
m sorusunu bir birlik ve hrnik iinde yneltm eyi arzular.
T arafsz bak asndan yola karak, Varln dnda olm admz
iin.ve bir dncenin nesnesinde olduu gibi on unla iliki iinde ka!
bildiimiz iin, belirli varolu trlerini inceleyerek, dolayl bir biim de
ilerlem em iz gerektiini iddia eder. B alan g noktas olarak zellikle
insan varoluu belirtilmitir, iinkii onunla olan ilikimizde bi'lcr avrcalkhyzdr ve Varla dair herhangi bu m etafizik bizzat b insan varoluu
nun bir rn olm aldr. lk grev insan valnn yapsn aa kart
m aktr.
Dasein (dnya, her ne kadar H eidegger tarafndan belirsiz bir ekilde
kullanlm sa da, genel olarak onun felsefesinin tercm e edilemez tek
nik terimi olarak kabul grm tr ve insanolunun varolu eklini ifa
de eder) zellikleri olan bir z olarak bir eyin analojisi olarak anlalm a
m aldr. DosfiiTn z onun varolundadr. B u, v c ii bir ey o lm a
d, sorgulanm akta olduu iin insan gerekliinin lam m laram ayaca an lam n a gelir. nsan bir olaslktr, olm ak gc n e sahiptir. O nun
varoluu, o n a ak olan olaslklarn seim in dedir ve bu seim hibir
zam an nihai olm adndan varoluu belirsizdir, iink bir sonu yoktur.
Yine de, insanolunun varolu eklinin bir yaps vardr: Bu, diinyadaolm aktr. nsann varln oluturan dnyada-olnak, kii-olm ayan ile,
yani nesneler dnyas ve kiinin kendini daim a iinde hissettii bakalar
ile olan ayrlam az ilikilerinde bir kii olm aktr. Bu varolu ekli yaldz
c a tesadfi deildir; onu grdm sekliyle dnyann varoluum un z
olduu, yalnzca iinde varolduum bir m ekn olm ad dncesidir.
H ibir olas ayrm voktr. D nyadaki uralarm , grevlerim , kaygla

9 4 ALTI VAROLUU DNR

rm, n em sediklerim , ilerim varolu eklim i rneklendirir: K endim i


u ya da bu grev ya da kaygdan kurtarabilirim am a bu tr uralardan
asla kurtaram am . M evcut dnyam (u an iinde yaadm dnya), ura
larm n, kayglarmn dnyasdr; m evcut nesneler dnyas deil. B en
zer bir ekilde, ilgilendiim nesneler de yalnzca birer ara deildir, yani
bunlar benim belirli ihtiyalarm iin kullandm ve ilgilerime hizmet
eden dier eylere baml nesnelerdir. Dzenli, kullanl am a uyarlana
bilir bir gelim i ilikiler sistem i iinde, dier aralara bal bir ara,
dnyadaki tipik nesne ya da eydir; ve bu tr varolu H eidegger tarafn
dan d altnda-olm ak (Zuhandenleit) olarak tanm lanm tr. N esn eler ya
da eylerin ilkel anlam budur ve onlarn remel som ut anlam olarak
kalr; Dasen gibi bunlar da dnyadaki dier eylerle ve Daseinn d o a
snn varl ile o lan ilikileri zerine kuruludur; ne; iplik, kum a,
terzi ve giyiciyi gerektirir/Y ani, bir ara olarak nesneyi, iinde var o ld u
u ilikiler sistem i oluturur ve sistem ile ilikisi sayesinde oluturulan
am a anlam iin sistem e deil fakat kendi olaslklarna gnderm e yapan
Daseina gnderm e yapar ve orada sonlanr. Bir olaslk oiarak (olaslkla
rn kayna) ve ie yarar (gerekletirilecek olaslklar m m kn klan)
bir sistem deki aralar-olarak nesnelerle olan ilikisi zerinden olu tu ru
lan Dasen, projelerin gerekletirilm esi olarak dnyaya bir anla.jlablirlik
katar.
D nyaya dair bu bak as, rasyonel olann gerek ve m atem atiksel
fiziin klasik bilgi tr olduu, D escartes'tan gelen soyut rasyonalist
bak as ile byk brr tezat iindedir - ve doann kanunlar, doann
kendisinden d ah a nem lidir. S o m u t yaklam n, dnyaya eklenm i ve
d aim a on u n la a k tif bir iliki iinde olan' uralarm zla olu tu rd u u
tezat, farkl uzam kavram larnda rneklenm itir. M atem atiksel fiziin
soyut geom etrik uzam, nesnelerden ayrlam az gerek uralarn nitel
uzam ile eliir: N esn en in olduu yer, onun doasn ve ilevinin k o
ullarn belirler; tekerlein zerinde olm ad srece fren bir fren deildir
ve yerinde olm as da evrenin sabit koullarn yaratr. H er ey iin bir
yer v e her eyin yerinde olm as, gnlk ralarim zdakizam kavram
dr - ve her eyin bir zam an vardr" nerm esi kayglarmza dayan an
bir kavram a iaret eder. K lasik fiziin kavram lar (m odern fizikte tm
uzam sal nerm eler yalnzca bedenlerin davrann iaret eder, asla uza
m deil) popler bir uzayda dierleri arasnda yer alan bir ey k av ra
m na yol am tr. Bu, lvl Dasein'm daha fazlas olan nesneler dnyasna
d air yanl bir kavram dr. O n larn -u zam sal ve dier ilikileri- Dasein'
ve dnyadaki eyleri oluturur D asem n uzam yok etm eye, duyulan

MARTIN HEIDEGGER 9 5

genileterek dnyay geniletm eye ve, hem fiziksel hem de psikolojik


olarak, uralar asndan dnyay tanm layp organize etm eye dair i
sel bir eilimi vardr. nsan, projelerinin peinde, aralarm kullanr ve
uyarlar, geniletir ve gelitirir, bylece olaslklarnn hayata geirilm e
sin de zaman erkin bir ekilde kullanr. A nlalabilir bir dnyay da bu
yolla kurar.
G n delik ilikilerimizin pratik dzenleniinde dnyaya kattmz
anlam la, uzam ve zaman iindeki nesneler dnyasnn rasyonel tekiline
verdiim i: anlam arasndaki eliki, pratik ve teori, ura ve bilim ara
sn d aki eliki deildir; bu, pratiin betim sel analiziyle ortaya kan
dnyann anlalabilir yapsnn nem inin doru ekilde anlalm asyla,
kullanlm ayan bir bilim ve felsefenin tannm ayan soyutlam alarndan
kaynaklanan popler yanl anlam alar arasndaki elikidir. D nyann
pratik yorum lan ile bilimsel yorum lam arasnda hibir eliki yok
tur: H er ikisi de koordine bak alardr. ekicin ar olduunu syle
m ek, onun tanm as zor olduunu ya da bir arl olduunu, rartlabileceini sylem ek anlam na da gelebilir. ek i bir ara (Zuhandene) o la
rak ya da verili bir nesne (Vorhandene) olarak, el altnda-olan ya da
yalnzca elde olan, m evcut olan bir ey olarak deerlendirilebilir. Bilim,
nesnelerle n ceden belirlenm i snrl bir bak asndan ilgilenir, ilgi
sini belirli bir fenom enle snrlar ve m etotlar ile kriterlerini bu tem el
de belirler. ek ici arl olan bir ktle olarak deerlendirm ek, zel bir
am a iin kstlanm bir bak asdr. Bilim ayrcalkl deildir, uzm an
lam tr; d n yan n yorum lanm as d eil, seili bir baktr; insann
projeleri asn dan ele alnan som ut n esnen in kullanm nn tecrbe
edilm esi deil, som ut ilikiler sistem inden kartlan ve D oann projesi
perspektifinden yneltilen zel sorularla belirlenen dier bir anlam lar
sistem ine asim le edilen soyutlam alardr.
Varln projelerim zerinden ve ara olarak kullandm ve gelitirdi
im nesnelerle olan ilikilerim zerinden kurulm as an lam nda dnyada-olm am , dnyada ayn ekilde var olan bakalaryla-hirlikte-olmamda gerektirir. Bu noktada, yine, bakalarnn varl yalnzca tesadfi deil
dir am a bir gerekliliktir; varlmn yap talarndan biridir ve onun iin
dedir; berber olarak berberin m terisiyle, ine olarak inenin hem iplik
hem de kum a ve terzi ile bir arada olm asnn gereklilii gibi. Daseitn
doas m cerek-olm aktr; insann varoluu paylalan bir varolutur
ve giinlk deneyimlerimizin sosyal olarak birbirine bamll balangca
dairdir ve kurucudur. Kendim e dair tam bilincim ve kendim i d orula
m am , bakalarna d air bilincim den doar: Verili ve phe gtrm ez o la

9 6 ALTI VAROLUU DNR

rak kendim le balayp, bir ekilde bakalarnn varlnn da kendim inki


gibi olduu sonucunu kartam am . nk ben hem birer ara olarak
kullandm nesneler ile ilikilerim hem de bakalarna olan m erakm
zerine kurtluymdur.
Kendimizi u ya da bu uradan kurtarabilmemiz fakat kimi uralar
d an krtaram am anuz gibi, ayn ekild e kendimizi u ya d a bu kiiye b a
ml olm aktan kurtarabilir am a genel olarak toplum sal ilikilerden ku r
taranlayz. G erekten de, baka insanlarn kleliinden kam ak, g n d e
lik insan ilikilerinde kiiyi ayn an d a her yerde m evcut bir diktatrn,
kiisel olm ayan bir adam n (das M an) d in e dah a iazla drebilir. Kierkegaard gibi, H eidegger de toplum tanm nda kurulu kullanm lara, yar
glara ve fikirlere uygunluk ihtiyacyla, herkesin insan varoluunun g e
nel biim lerine asim le olm a srecini aklar. Bu byk bahane, daim a
saygdeer bir ortakln iinde olduum un bu ispat, kiisel sorum luluk
tan bu firar edi, anonim lie bu ka. Byle bir durum da, kiinin ne
yapm as gerektiine ve neyin yaplm am asnn uygun grlm ediine dair
bir talim atn am e daim a vardr. nsann varoluunun bu kurulu genel
geer biim ine asim le olm ak, kendi olaslklarm n feda edilm esi an la
m na gelir; ben st rtl kalr. A m a bu byk varoluun gvenini
kazanrm ve onu kendi kabulleniim ile glendiririm . D ier olaslk
lar gerekletirm ek iin, varoluun bu biim ine direnm ek ve on unla
ilikiyi kesm ek kiisel'h ayatm da bir kriz yaratacaktr, iim de, bu a n o
nim ve on aylanm varoluun tesellisi ve gveni iinde, bu sorun dan
kurtulm aya, asl konum um dan -in san ln bu kt d u ru m u n d an - ka
m aya dair gl bir eilim vardr. Beni kendi konum um a d air yanl bir
yorum lamaya iten ve kendimi eyler dnyasnda bir ey, verili zellikleri
olan Verili bir gerek olarak grm em e ve dolaysyla, ilikilerimde ve ey
lem lerim de tek var olan olarak, bir olaslk olarak ve kendim i seen ve
tasarlayan olarak kendim den kam am a neden olan olur budur. A m a
her durum da, toplum sal hayatn kiisel olm ayan yaps d a insanolunun
varolu eklini yaplandrr, n k Dasein m terek-oim aktr. Dasein
varln bu kiisel olm ayan eklinden kurtulam az: O n u yalnzca uyarla
yabilirim. Fark yaratan da budr. Biroklar gibi biri olm ak belirsizdir
ve K ierkegaard m da ortaya koym u olduu gibi, zel bir insan olarak
yaamay arzulam ak (...) dier tm insanlara da ak olm as asndan,
hayata ve onun tm yanlsam alarna kar kazanlan ahlaki bir zaferdir".
N e var ki, n celik le, gndelik varoluun glgesinde kalan ve kentli
mizden de saklam a eilim inde olduum uz bu asl insanlk durum u n e
dir;1 A klan an ekliyle ben dnyadaym ; bu seilm i bir varolu deil,

MARTIN HEIDEGGER 9 7

seilm i olm aktr; talep edilmi deildir, kayda alnmay talep eder- nede
nini, neredenim ve nereyesim bilmeksizin yklenm ek zorunda olduum
basit bir gereklik olarak aa kar. Bu durum a dair ilk sezgim, yaadm
hayatn kkdr; tiim duygularm ve sezilerim bundan doar ve ona
ynelir. Bu ruhsal durum um dan (Bejindlichkeit) dnyay tm yorum la
yn ve o n a tepki verm e kapasitem de doar, nk bu yalnzca bir
kstlam a duygusu deil, bir olaslk vc zorunluluk duygusudur: Ben varm
ve olm ak zorundaym . A ksi takdirde, iinde yalnzca lani deil lakat
bitm i de olduum uz bir dnya, dahil olm adm z, onunla tekil edilm e
diimiz, iinde oynayacak bir rolm zn olm ad bir diinya bizim iin
var olam az; eer, per inpossibile, on a salt seyirciler,olarak bakabilseydik,
kaytsz olm am z gerekirdi, yani onu grem ezdik. B dnyadaki terk edil
miliim, yalnzl ve terk edilmilii alglaym , tm hayatm n temel
m otifi ve durum udur, ki stesinden hibir zam an tam anlam yla geline
mez nk kendimi gerekletirm em hibir zaman sona ermez, asla proje
lerimi bitirm em i salayam az ve bu nedenle de kendim iin varoluum u
ve dnyay an lam a ve yorum lam a gcm oluturan da bu terk editir.
O halde Dasein, olaslk olarak, kendini tasarlam ak yoluyla var olur
ve hu deneysel rasanm lar (Entwurf) kavram sal deil varoluu birer yo
rum lam adr. Dnyay kavrayn (Verstehen) dnyaya dahil olm a hissim
ile beraber (Befindlichkeit) tem el insani konum iinde ortak bir kken
den gelir, iink olaslklarm dahilinde nc iin var olduum u vc olaslk
larm yan tlam a dahilinde benim hakkm dak eylerin ne iin v a r o ld u
unu fark ed eim . nsan varoluunun anlam Doseinn eylem lerinin
olaslklar iinde dctaylandrlr. Benim hakkm da olan eye onu kulla
narak bir anlam veririm. A m a bu yaplandrm a (sezgiden ziyade) eylerin
doas ile snrldr: H er ey m m kn deildir, bu bir hayal dnyas d e
il, zaten gelitirilm i olan ve bakalarnn gerekletirilm esi yoluyla
rutin olaslklara blnerek dzenlenm i kaba bir varolu dnyasdr.
Bu ban a varln iki elikili eklini aar: K onum um un ak haline d aya
nan sah ici varlk (Befindlichkeit) ve otom atik olarak dzenlenm i dnya
nn kurulu yollarn takip eden sah te varlk.
nsan varolu un a dair bu varoluu yorum lam alar (Entwurf), ger
ekletirilen olaslklar, kendi ilerinde birer entelektel kavram deil,
insanolunun biim leridir; ne var ki, tm bilgi biim leri bunlardan kay
naklanr. O las herhangi bjr insan faaliyeti, rnein bir atn nallanm a
s, ne yapldna dair ak bir bilin olm akszn yaplabilir ve genellikle
de olan budur; am a fail yapt iten bir adm geri atarak on a eletirel ve
analitik bir biim de bakabilir, ekici eki olarak ve rs de rs olarak

9 8 ALTI VAROLUU DNR

grebilir. D ah a hafif bir eki alm ak bile, ekici eki olarak alglam ak
dem ektir. H erhangi bir nesnenin anlam , tasarlarn gerekletirilm esin
de Dasein'm nerilm i ya da olas faaliyetleri ile ilikili olarak tasavvur
edilir. M antkl deerlendirm eler, nihai olarak hibir ekilde kavram sal
olm ayan varoluu yorum lam alar zerine kurulm utur.
Bir olaslk olarak varoluuna dair aprak bir sezgiyle harekete gei
rilen v e deneysel olarak varoluu yorum lamalarla kendini gerekletiren
Dasein, eylerin kullanm nn kavranm as iizerine'tem ellendirilm i se e
nekleri ak ekilde ifade etm e ve ayrt etm e gcne sahip olm ak zorunda
dr (Vcrstehen) ve dilin varoluu kkeni de bdr (Rede). Dil iletiim i
gerektirir ve aslnda Dasein olan m iiterek-varoluu iinde barndrr.
Bu nedenle di! ayn zam an da D asein' oluturur.
Dasein, tasarm lar asn dan ham varolua bir anlam kattndan,
gereklii yaratr: A nlalabilir dnyasnda k ao s iinde olan eye bir yer
ve ilev bulur ve bylelikle orada olan eyi aa kartr, var olann
kendini gsterm esini, dnyaya dahil olm asn, ne olduunu k an tlam a
sn olanakl klar. D oas gerei Dasein, hmen nacurale'dir,' nk varolu
u dnyada gze arpm ak ve dnyada bir eye dnm ektir; ve bunu
yaparken de orada olan aydnlatr ve orada bir dnya yaratr. Gerekliin
bu yaradl ne znel ne de keyfidir, nk yaps evrensel olan Dsein d oasn dan ileri gelir ve bam sz olarak gerek zerine'tasarlanr
ve on unla snrldr: V aroluun yaratlm anlam dr, varoluun kendisi
deil.
Dil gerei bildirir, yani orada olan yi aa kartr ve on a d ikkat
eker. N e var ki, srekli kullanlan gndelik dil, grn rde ifade ettii
nesne ile bam kaybeder; B acon 'n da/sylem i olduu gibi, kelim eler
eylerin yerini alr. O halde dil, gerek olm ayan yayar ve sah te varoluu
kurar. K ullanlan ve keyif veren anlalabilir nesneleri ortaya kartarak
dnyada-olm a araclk etm ek yerine, onlarn stn rterek bu nesne
leri saklar; arabulucu temel olan a dnr ve gerek tem el olan yer
deitirir. G erek olm ayan yayan gndelik dil, gerekten d ah a otoriter
bir hal alr, iink onu dorulayacak olan referans gizlenm i ve unu
tulm utur ve bu nedenle de hibir soru iareti uyandrm az; yaygn o la
rak 'sylenen ey kaybolur nk kkrtlacak kim se yoktur. G erek
v a ro la n la r ile iletiimi kaybederek, baar aray iinde, doym ak bilmez
bir m erakla, tam , en telekt el, ilgin bir hayat yaayarak, y ab an claa
rak, c'T edcn koparak, kendimizden, bakalarndan ve dnyadan kopm u
* D o g a l/i sc l l- (y .n .)

MARTIN HEDEGGER 9 9

bir halde, bir eyden tekine dner drtri2 . Bu yolla kii, rm duygusal,
bilise! ve aktif hayatnn taham m l edilebilir kayma olan asl konum u
na dair bir fikri olm akszn var olm ay srdrr ya da anlam szca var
olur; Daseinn olaslklarn gerekletiren varoluu yorum lamalar, basit
bir ekilde ve ak bir seim olm akszn, varoluun gndelik dnyada kendini sahici varoluun gerekten anlalabilir dnyasnn yerine ko
yan bir tekrarlanan ve saptrlan anlam lar d n y as- detaylandrlm
kiisel olm ayan biim lerinden devralnr.
Kiisel olm ayan varoluun pek ok biim inde kendinden saklanm ak
d eh etten esinlenir. K ierkegaard, insan duygularnn en derinindeki
tabakaya ulam ak iin 'dehet kavram n analiz etm itir ve H eidegger
de bunu aym am ala kullanm aktadr. D eh et, hibir nesnesi ve nedeni
yokm u gibi grnm ekle korkudan ayrlr ve onu bu denli rahatsz edici
klan ve ayn zam anda da giderilm esini kolaylatran budur; bylece,
genellikle youn ve ak bir ekilde hissedilm ez; kii baz nedenler tayin
eder ve ondan kurtulur, nkii getirdii eyle yzlem eye isreksizizdir ve
gndelik hayatn kiisel olm ayan diktatrn n otoritesince tasdik edi
len m terek hislerin salam gvencesine snrz. N e var ki, her ne
kadar kanlabilir olsa da, ayn zam anda kknden sklp atlam aya
cak denli d e sahicidir ve analiz edilebilir. D ehetin belirleyici zellii,
onun yerinin saptan am az oluu ve ilgilendiim iz ve tehdit altnda oldu
unu hissettiim iz herhangi bir eyde saptan m ay reddetm esidir; her
eyi ortak bir kymetsizlikte birletirir. D nyada bu deheti esinleyen
hibir ey olm adn grdm zam an, dnyann byle olduunu gr
rm: Bunu yalnzca belirli uralarm asndan deil de btnl iinde
grdm de, dehetim i besleyen ey, diinyada-olm ann ne anlam a geldi
ini fark etm em dir. D ehet beni uralarm dan uzaklatrr, beni yalnz
la iter; ki o rad a da kendim olup olm ayacam a karar verm eye m ecburum dur. Bu an d a kiisel gerekliim bana grnr ve bundan byle ne
olacam sem i olurum . nk dehet beni ilikilerime ve uralarma
gm lm ve on lar iinde kaybolm u dnyadaki hayatmn ilgilerinden
ve anlam larndan ayrr ve bu tarkndalk iinde beni izole eder; byle
ce, ya kiisel olm ayan biim de belirlenm i bu zgn olm ayan varolua
devam edebilirim , ya da kahram anca bir abayla kendi varoluum un
kiisel sorum luluunu alabilirim ; ve bu da asla hibir durum da o lm a
dm am a her zaman olacam zira olm ay arzulayabileceim i gsterir.
Bu nedenle, ilk bakta korkuyla elien belirsiz ve anlam sz d eh et, tm
duygularn en zel ve belirgin olan olarak orraya kar: asl konum um a
dair acm asz bir iaret, kiisel seim im e dair korkun bir ngrii, ok-

10 0 ALTI VAROLUU DNR

tan dnyaya dahil olm u olm ann korkusu ve diinvada yaarkenki sah ici
liime dair bir korku.
O halde,'kii iin Dusein', yani insanolunun varolu biim ini aa
kartan ve Befindlichkei', vai bu konum un anlam n ve onun kar
sndaki hayati tutum u bulan ey deh ettir Dasein, oi srecinde, d n
yada zaten bulunan bir varolu gibi grnm ektedir ve bu nedenle olm ak
gcne sahip ak bir gelecekle yzleir ve dnyada karlalan dier
varlklarla kuatlr. H eidegger, D asein'n hu yapsn: Kayg (Sorge) o la
rak adlandrm tr ve onu tekil eden unsur konusunda ak olm ak
nem lidir. Kiisel varolu kiinin kendini tasarlam asdr, ne olduu d e
il n&mlacadr, nk biim lenm i ve tam am lanm deildir, ucu ak
bir gelecei vardr; bu nedenle yapsal olarak kendinden ileridedir, g ele
cek bir ey vardr ve ne o lacan a d air endiesi, Kayg terim i ile ifade
edilir. A m a Kayg, bu kiisel varoluun gerekletirilm ek zorunda o ld u
u bir dnyada zaten bulnan varlm da ie ir. Sonu oljrak Kayg, bu
dnyadaki belirli ilikilerin ve uralarn kontrolndeki varlm ifa
de eder. O halde Kayg, iinde bulunduu ve baml olduu bi dnyada,
ne olacan ngrerek var olan kiinin varoluh iim in in yapsdr.
im di de, kiisel varoluun gelecckre kendim tasarlam asyla an latl
m aya allan evi aklayacam . Kiisel varolu, daim a olaca je y oljn
varlk, asla basil bir ekilde ve -adece olduu ey deildir; kendine dair- bir kesinlii ve btnl yokrm ve hibir zaman gerekletirilem ez..
lm gerekletiinde, olaslklar tkenir am a tam anlam yla yok ol- ,
maz. D ahas, lm beni ykm az,-bam a gelen bir kazadr; liim olaslk
larm n balad ilk andan itibaren iim de barndrdm bir unsurdur.
G erekten de, lm benim iin yksek birolaslknr, nk gereklem e
si kanlm azdr ve benim tarafm dan, hibir kurtulu ya d a seim ans
olm akszn, en gerek ekliyle gerekletirilecektir. D ahas, lm son u
olarak onlar tkettiinden yalnzca dier tm olaslklar zerinde h ki
miyeti olan bir ola&lk deil, ayn zam an da birer seenek olarak kaldkla
rndan onlar etkileyen bir olaslktr: Eer lebilirsem , var olm u o l
m aya ihtiyacm yoktur, hi kim senin var olm aya ihtiyac yoktur, kiisel
varolu hilik ve hilik arasn d a kurulm utur ve gerek olan d a hilik
tir, her ey sam adr, varoluun im knszl olasdr, hibir ey gerekli
deildir. Bu nedenle, lm benim iin kusursuz bir olaslktr, b alan g
tan beri oradadr, dier tm olaslklarn radikal olaslk statleri bu ra
dan gelir. D ehetin b an a gsterdii ey, lm ek iin dnyaya geldiim dir.
D urm tm uzun, gndelik uralarm z ve yaygn bir sezgiyle on aylanan
toplum sal varolu eklinin otoritesin ce bizden saklanan gerei de bu-

MARTIN HEIDEGGER 101

dur. O halde, kiisel varolu, ki hu bir olaslktr ve bu nedenle de bir


brn olarak tanm lanam az ya da verili bir olgu olarak alglanam az,
birincil olaslnn belirleyici doas ile kavranabilir: Eer daim a ne
olacaksam oysam , en azndan ne olacam da her zam an kesindir.
O halde, lm gerek yaamn anahtar, varoluum u bir araya geti
ren ve sabitletiren nihai ve her zam an her yerde m evcut bir olaslktr.
N e olacam , olup olm ayacam nceden tasarlanm durum dadr am a
ne olacam burada ve imdi ngrebilirim , sonu bekleyerek deil; ve
varoluum u ele geirip on a sahip olabilm em ve on a btnlk ve sah ici
lik kazandrm am da ancak bu yolla m m kndr. lm intiharla deil,
her eye zarar veren ve gereklem esi her an olasym gibi, kendi m evcu
diyetinde yaayarak ngrebilirim . lm n bu katkszca kabul (amor
fati) yaandnda sahici kiisel varolu ortaya kar. H er ey olasdr.
H er eyin nem i azalmtr. Kiisel varolu ve kiisel varolua dahil her
ey bir hilik olarak, olas imknszlna kaplm bir anlam szlk o la
rak kabullenilir. T m olaslklarm , oktan lm e teslim olm u olarak
grrm ; srasyla tm dierlerinin de bana gelecei gibi. T m dierle
rini bir rpda yok eden bu birincil olaslk karsnda, yalnzca iki se e
nek vardr: kabul ya da baka bir yne eilm ek. Bu seenek bile az rast
lanr bir ayrcalktr, nkii pek az kii bu seenei fark ederek aydnlan rjp e k oklar gndelik hayatn yanlsam alar iinde kaybolur. liim ,
varoluum un en nem li ve kuralc olasl olarak kabul etm eyi sem ek,
dnyay reddetm ek ve gndelik uralar iine katlm reddetm ek an la
m na gelmez: O nlar layk olduklar ekilde alglam ak dem ektir: hilik.
Bu kopu tan sahici kiisel varoluun gc, saygnl ve hogrs doar.
G n delik hayatn yanlsam alarndan uyanr ve bana ak olan seim
ile yz yze gelirsem , bu, vicdann sesi sayesindedir. Bize neyi yapmamz
ve neyi yapm am am z syler gibi grnen vicdann sesi, gerekten de bu
ekliyle clas M an'm , kiisel olm ayan yneticinin, ta n r - b a b a - o la n g
lerin, sesi olarak kabul edilir. A m a vicdan, varoluum un yapsnda bir
olaslk olarak m evcuttur; ne yaparsam yapaym kendim i onunla zdeletirebileceim ya da zletirem eyecein! gereinde ve tm varoluu
mun sorum luluunu alp alam ayacam sorusunda yatm aktadr. V icdan,
sahici ya da sah te arasndaki bu seim in ahididir. B en i sah te bir ekilde
yaam akla itham eder, u ya da bu yanl yapm akla deil; nk sah ici
lik yaplan eyin iinde yaam a ekli deildir. Y e beni sahici bir ekilde
yaamaya d avet ettiinde, ayn zam anda beni ahedilem eyecek ya d a dzel
tilem eyecek belirli bir harann sululuk duygusunu idrak etm eye ve bu
bilgiyle yaam aya da d avet eder. aran , sulayan ve yarglayan vicdan

1 0 2 ALTI VAROLUU DNR

zaten Kaygnn yaps iindedir; yani, bir olaslk olarak, dnyaya frlatl
m ve gndelik varolula kuatlm olarak Dasein: Bu, gndelik haya
tn kiisel olm ayan kiisin dc som utlaan ve ondan yaylan Dasein' a
ran, bir olaslk olarak Dasein'dr. Zihnim e saplan an sululuk duygusu,
sah te bir ekilde yaam a suu deil, sahici bir ekilde yaam aya karar
verm enin suudur; bu zgndr, nk ne yaparsa yapsn Dasein'in k en
di, hibir zam an efendisi olm ayaca bir varoluu kabullendii anda,
ktln kaynana d nr; bir d ah a deitirilem eyecek ekilde belir
lenen ve buna m ahkm olan bir fani varoluu kabul edip onun soru m lu
luunu stlendiinde, ne yaparsa yapsn suludur. T m belirli hatalar
ve yanllar m etafiziksel olarak Dasein'm bu kusurlu doasn da yer alr.
O lduu ekliyle, gzlerimi drt aarak varoluum u kabullendiim de, hi
likten hilie getiim de ve onu bu anlayla yaadm da, sulu kon u
m a derim . Bunun alternatifi sah te kalm ak, yaam n insani niteliini
ortaya kartm am ak ya da intihar veya Batl nihilizmin belirleyicilii ile
kiisel varoluu reddetm ektir. Eer vicdann bu ekilde izah ok tu h af
grnyorsa ve ahlaki bilincin hkm leriyle eliiyorsa, ahlaki bilin
sah te gndelik hayatn talepleri ile besleniyor ve gerek bir rehbere
dnm eden n ce bir szgeten geirilerek netletirilm esi gerekiyor d e
m ektir: D ah as, yapm ak isteyeceim iz son ey, onun bizi gtrm eyi teklif
ettii yola girm ektir. Bir kere d ah a, fani kiisel-varoluum uzun tm s o
rum luluunu stlenm eyi kabullenm ek eklinde, bu sululuk duygusu
nosyonuyla H eidegger, Jasp ers gibi, K ierkegaard takip etm ektedir.
O halde, bilincin arsn a yant veren sahici kiisel varolu, ak ve
kararldr, lm iin var olm aya razdr, stesinden gelm e um udu o lm ak
szn, faal bir ekilde kendini, kendi hilii ile zdeletirir ve bu n ed en
le de kendi hatasn idrak eder ve kabullenir. Bu terimleri kullanrken
H eidegger tm ahlaki eilimleri reddeder ve Varln bir btn olarak
anlalm asnda nem li unsur olarak yalnzca Daseinn yaps ile, in san
olunun varolu ekli ile ilgilendiini srarla yineler. Sah ici kiisel v aro
lu, kararl, m utlak olaslyla yzlem i ve onu ngrerek yaam a k a
rarn verm i bir kiisel varolutur; bunun getirebilecei ahlaki baardan
ayr olarak, kiisel varoluu bilinebilir btnl iinde olu tu ru r ve
kiisel varolu kendini anladn da, dnyay da anlar: H eid eggerin id
dia ettii tem a budur.
H er halkarda, der H eidegger, bir felsefe bir bireye ne yapm as gerek
tiini aklam aya yeltenm ez ve bunu bilirmi gibi yapam az (hepsinden
te, som u t bireyin esizlii zerinde duran varoluu felsefe bunu yap
m az). Felsefe, in sanolunun genel tespitini yapar; tm olaslklar yne

MARTIN HEIDEGGER 1 0 3

ten temel bak asn belirler: H er kiisel varoluun som ut kararlar,


gndelik hayatta gerekletirecei olaslklar, kiinin m izacna, tarihi
ne, zgrlne ve iinde bulunduu cjurunun koullarna braklr. B u
nun aksini yapan bir felsefe hem evrenselliini hem de som utluunu
kaybeder ve soyutlar, nkii aklam alar hem kiisel irade hem de
durum un bireyselliine tecavz eder; oysa ki kendini genel bir konum la
snrlandran bir felsefe, bireyi orada olan eyi grebilecei bir konum a
getirir ve durum un belirli gerekliklerini genel durum un arka planna
yerletirerek, verimli ve kararl bir ekilde evrensellikle som utluu birle
tirir. Bylelikle, pratikte konum , bireysel kararlarn saptan m asnda b
yk bir m esafe kat eder. Sahici kiisel varolu, yalnzca her eyin n em i
ni azaltan m utlak olasln nda tutarl bir ekilde yaam a kararn
deil, ayn zam anda bireysel m iras ve gem i eylem lerce belirlenm i olan
ve dnyadaki gndelik hayat koruyan toplum sal faaliyetlerce belirle
nen eyleri kabul etm e kararn da alr; bir tccarn ticaretin kurallarn
kabul etm esi gibi. Sah ici kiisel varolu em poze edilen ile arzulanann
bir sentezidir ve bu sentez em poze edileni arzu edilene dntrm ek
yoluyla yaplabilir: K en di gem iim i ve dnyay, verili koullar ve te
mel yorum u dahilinde arzuluyorum ve bu yolla kararl olan iradem ile
bana ak olan olaslklar arasndan seim yapyorum. Bunun iin byk
bir aba sarf erm em gerekli; bu asla peinen kazanlan bir zafer deil,
daim a tehlikeli bir fetihtir. lm e doru tutarl konum, ki bu bata
kendi haklarm olm ak zere nem gerektiren her eyin haklarn o rta
dan kaldrr, her durum da ak olan olaslklar sem ekte ve yerine getir
m ekteki sorum luluu ve enerjiyi azaltm akszn, aydnlanm ve kararl
insanolunun varolu eklidir. A m a bu kararllk, esiz bir kiisel varoluu
m utulayan bir kararllktr; insanolunun varolu eklinin ve vicdan,
su lu luk nosyonlarnn ilevlerinin aklayc bir analizinden k art
lan felsefi bir son u deildir; ve H eid eggerin analizlerindeki kararllk,
evrensel yap ile varoluu anlayn arasn bularak, onun herhangi bir
teori ve pratik kopu yaam akszn, som ut kiisel varoluu eksiksiz bir
ekilde deerlendirm esini m mkn klar; am a yalnzca gereklere dayan
m as am alan an eye ahlaki bir anlam d a katar gibi grnr. Sadk bir
kararllkla dnyadaki varl iin lm kararn alana dek, kiisel varolu
un hibir btnl ya da birlii yoktur; aslnda, kavranacak ya da
yorum lanacak hibir ey yoktur. O halde, kararl kiisel varoluun an la
m nedir? Bunun anah tar zam ansalln doasm dadr.
T m nesneler, yalnzca uzayda var olm akla kalm ayp, ayn zam anda
da ksm en dnyadaki konum lar ile tekil edildiklerinden (rnein, fi

1 0 4 ALTI VAROLUU DNR

ren, m eknlar birbirine balayan yoldaki tekerlein zerindedir), yal


nzca zam ann iinde varolm akla kalm az, bir zaman s recin de de tekil
edilirler: ap a yaplm tr ve topra ap alam ak iin kullanlacaktr ve
u anda alet kutu sunda durm aktadr. a p a bile, yapz am a im dilerin
geri dndrlem ez bir sralan olarak kavranlan zam ann iinde var
olan , tam anlam yla m eydana getirilm i bir ap a deildir; yaplm am
olsayd bir ap a olm azd ve ap alam ak iin kullanlm ayacaksa d a bir
ap a deildir ve bu adan zam ann iirde oluturulur ve znde gem i
ve gelecee d air bir referans tar. Farkllatrlm am bir anlar seli tarih
siz olurdu, am a her im d i kayglarmz iin bir andr: Sab ah k i ilerimiz
den 'Sonraki imdi le yem ei yeme zam andr, ve bundan sonra da
baka bir iin vakti gelm eden n ce, dinlenm eye de vakit olacaktr. N e
var ki, ilgilerimiz iin tayin edilen bu zam an bile anlarn art arda geliidir,
nk daim a bir eyi yapm a vakri olduunu belirten bir ey m evcuttur,
ki bu yolla gem i ve gelecek geniletilm i ileri ve geri adm lar olarak
belirlenir. Son lu olsa da, m utlak olan bu zam ansal sre kararl kiisel
varolula gerekletirilir; nk kesin bir ekilde birbirini darda bra
kan bu srecin evresi (gemi, u an ve gelecek), i ie gem i btnlk
lerinin ayrlamazl iinde kalr: Yapsal olarak, kararl kiisel varolu,
uralar ve tasarlarnda devam l ve kesin bir ekilde dnyada bu lu n
may ve nihai lm n arzular. Bunun Kayg olarak tekili (bir olaslk
olarak kendinden ayrlm, lm ek iin dnyaya gelmi, gndelik bir varolu
a bal bir ekilde) bu yapy gsterir ve gem ii yorum lam aya ve nihai
gelecek olasl ile ve hilikten hilie att adm lar hie saym ak su re
tiyle u n belirlem eye dnk bu kararllk, bireysel faaliyetler yoluyla
yapy bir arad a tutar ve zam ansal bir sre olarak kiisel varoluun bir
lik ve btnln gerekletirir. Ben zam ana aidim , zam an da varolan
bir varlk deilini; K iinin s a f m evcudiyeti deilim , am a dnyaya gelm i
(kendim in efendisi deilim ve binlerce ekilde kiisel olm ayana d a bal
deilim ) ve daim a kendisinden bir adm n cesinde tasarlanm bir v arl
m . Bu gem i ve bu gelecek dsal, yani kendimi gerekletirdiim za
m ansal srecin evreleridir ve ayn zam anda da iseldir, nk her ikisi
de sadk kabulleniim in ve hiliim in iki kutbu olan terk edii ve lm
kararl bir ekilde arzulaym ile, im diki zam anda yeniden yaratlrlar.
Bu adan kiisel varolu lumen natnrale, onun kendi dr, kendi dsallma eriim i vardr: N e gem i ne de gelecek benim iin tam olarak
dsal deildir, nk benim im dim i, sonlu durum um u olutururlar;
tm varoluum u ne olacam a dair arzu ile tasarladm s rece beni o lu
tururlar ve ben de on lar varlm n ve faaliyetlerim in yaps ile o lu tu

MARTIN HEIDEGGER 1 0 5

rurum . Saatlerle llen kam usal zam an, ilgilendiim iler iin h arcad
m zam andr ve bildiim dnyada var olm ann gerekli kouludur, am a
kiisel varoluun zam ana ait yaps, orada bildiim ben olm ann gerekli
kouludur. Yalnzca gerekli koul deij, kararl varoluun iindeki benin
gerekletirilm esi de zam ansaldr ve tam anlam yla dnyaya alm bu
ben on a zam ansa! bir anlam katar, nk onu o klan ve onu bir hilie
dntren zam ana ait oluudur: S ad ece, dikkatli bir ekilde ne o laca
m ngrerek - k i bu hiliktir- ve olduum eyi tekrarlayarak -k i b da
h ilik tir- ve benim iin dnyada hibir zam an m evcut olam ayacak her
eyin hilik olduunu tark ederek var olabilirim (ki bu. asla iinde olm ad
m olutan farkldr).
Zam ansal bir sre olarak kiisel varolu tarihseldir ve tarih yaratr.
D nyann kararl varoluta doruk noktasn a varan deer kayb aklii
kaygdan kaynaklanm az; gelecek, kiiyi imdiki zam ana ve gem ie g n
derir, lm n ngrlm esi bir yorum lam a olduu kadar bir grevdir t k .
Kararl varolu kendine miras kalan gelenein iinden tekrarlanabilir
olan sem ekle megul olur. Ve m evcut olan eyden evrensel olan, m m
kn olan, tekrarlanabilir olan karrm ak tarihinin iidir. Eer kendi
si de gndelik hayatn sahte varoluuna kapklysa bunu gerekletiremez;
bunu ancak, hem gemii akrf bir ekilde yeniden yaarsa, hem de imdiyi
ak tif bir ekilde yaarsa ve kararl olursa yapabilir. Bu nedenle tarih,
sad ece znel olurken nesneldir: G elecee ynelm i insann zel bir r
ndr.
K ararl kiisel varoluun kendine ve dnyaya verdii bu alam , g n
delik anlam larn anlalabilir dnyasn akm latrr ve bu da sonunda
harn varoluu akm latrr. Ben her zaman zaten diinyadaym dr, ura
larm a dalm bir haldeyim dir, tasarlarm la m egul olurum ; ve -k iisel
varoluu n baarlm bir gereklik olarak deil fakat bir olaslk olarak
kiinin kendisi tarafndan tasarlanm asnn erd em iy le- ister sahici ister
sah te bir biim de yaayaym, ham varolua, kendim in ve bir faydasn
grdm , kullandm ya d a rettiim ya da ilgi alanm a giren dier
tm eylerin varoluuna bir anlam yklerim B yolla, bir arada olm ak
zorunda olduum gerek varolanlarn ve ilgilendiim kendi tasarlarm n
tesin e geerek, dnyay tm var olanlarn toplam olarak koyutlarm,
ve ayn zam anda ve ayn eylemle, dnyann btn var olanlara prensip
te eriimi salayabilecek gibi var olduu ve, olaslklarm yaayarak ve
gerekletirerek tekil ettiim kullanm lar ve anlam lar sistem inin iin
de, on lar iin prensipte bir yer bulabilecek gibi var olduu kendim i de
koyutlarm . Bylelikle de var olan her eyden etkilenebilirim : Prensip

1 0 6 ALTI VAROLUU DNR

te, benim dnyam da var olanlarn tmii karlarm la ilgilidir. Kendim i


ve dnyay oluturm ada kendim e, benim kullanm ve anlam lar sistem i
m in iinde gerek var olanlar doru yerlerine yerletirme grevini veri
rim. Bu ne bir hayal dnyasdr ne de tam am lanm ve verili bir dnya;
kiisel varoluun iinde yer ald ve kendi olaslklarna cevap vereb i
lecek anlalabilir bir dnyay zerine ina ettii han varolutur. T em el
akm lk eylemi ile anlalabilir-sorular ynelttiim , neden diye sord u
um dnyay, bu snrlar erevesin de olutururum . Dcsein'm kendisi,
yani insanolunun varolu biim i, ki bu nedenle de tm olas sorularn
kaynadr, sorgulanm aya ak deildin O yalnzca olduu eydir ve onun
Kayg olarak zam ansa! yaps tem el unsurdur.
K endim i ve dnyay oltu'duum bu temel akm lk eylemi pren
sipte, pratik ve teorik tm esaslarn tem elidir: V arlm n artdr (bunu
kendi snrlar iinde yaayarak yaparm, o benim eylemlerimde ve duygulanm dadr, eksiksiz bir tepkinin altnda yatan eydir) ve benim zgrliiiim diir (bylece, kendim i olduum eyden ayrt edebilirim ; varlm
sorgulanr). Eylem lerimin ve tasarlarm n anlalabilir bir dnyay olu
turduu bu ham varolu nfuz edilem ezdir, iinden geldiim ve oraya
geri dndm ve, bir dnya kurarken an cak ham varoluun v erebilece
i anlalabilirlii ve deeri kaybedersem eer, bulanty yaayac-am bir
gecedir. Kim i zaman beni aknla uratan bulant, deersizlik ve sam a
lk deneyim i, an lam lan ve anlalabilir bir dnyay olu tu ran n ve an la
labilir dnyann inasna yardm eden ham varoluun iine girilem ez
bakalna tanklk edenin, kiisel varolu olduunu kantlar.
B ana dnyadaki tm varolular an lam a grevini veren tm esaslarn
bu tem eli, yalnzca sistem atik bir ekilde faydal olan la ve bilim tarafn
d an gelitirilen zel bak alaryla ilgilenerek ekonom ik faaliyetlerim i
deil, ayn zam anda felsefe, siyaset ve san at da yaplandrr. Bu faaliyet
ler kom pleksi yey^l bir dnya, zel bir uygarlk, akm lk eylemi iinde
koyutladm soyut evrensel dnya d ncesinin som ut ve zam ansal bir
biim ini yaratr.

II
Y aym lanan Varlk ve Z am irim ilk blm nde H eidegger, Varln m eta
fiziini zerine yaplandrm ay nerdii zemini yaratm mdr? O n u n
aklam as, kiisel varoluun, ham varoluun verili gerekliine dayanan
yapsyla oluturulan anlalabilir anlam lar dnyasn gsterir. Bu an lam

MARTIN HEIDEGGER 1 0 7

lar ne, ne iin, nasl, gibi sorulara yant verir am a aslnda kiisel varoluun
yapt gibi, neden sorusunun alanna giremez. nsan, doalar deil an
lam lar yaratr. Bu nedenle, nem findir sorusunu yantlam ak, tm varolu
iin bir gereklilik zemini bulm ak, imkn,sz gibi grnm ektedir; ki m eta
fiziin ilk alm alarnn Varlk sorusunu yneltm elerinin nedeni de
buydu. Varlk ve Zam an, btnn iinde insan tm varlklarn ortasn
d a gsterir; m etafizik olasln hem ykselten hem de dlayan bir ko
num , nk eylerden uzak duruum uz (ki buna kendim iz de dahiliz) bir
soru iareti yaratr am a dayanak noktam z btnn iinde kalr ve pren
sipte som u t bir kavray dlar.
Yine de, yaymland ekliyle Varlk ve Zaman, H eideggerin syle
m ek istediinin yalnzca ilk ksmdr ve bundan byle, yaymlad eyin
nda yortm lanm al, hatta gzden geirilerek dzeltilm elidir. Bu, bu
eserin tek bana ele alnarak d eerlen dirilm esine bal izlenim lerin
ounu silecektir. O n un felsefesi V arln tarihsel bir aratrm as o la
rak ekillenir vc esas itibariyle dini grnr. Bundan byle, nihilizmin
u m utsuzluun a kaplm insann cesur jestin e benzem ez ve duygusal
dram atik form unu da kaybeder. Evet, N ietzsch enin de ortaya koymu
olduu gibi, T an r lm tr am a T a n rnn eksiklii bir vahiy ve bir
vaattir.
H eid eggerin air H Jdcrlini yorum laynda zellikle belirtmi old u
u gibi, bu zam an bir ihtiyacn zam andr, nkii ikili bir inkrn altnda
yatm aktadr; firar eden tanr yoksa yerine gelecek tanr d a yoktur. Yeni
tanrnn gelii zorlanam az ve eski tanrlardan birine dn bo bir ge
m ite yaam a abasdr. H eideggcr, her aam ad a uygun yaklam ve tu
tum arayyla, tarihi bir gelim e olarak V arln kendini aa kart
m as zerine dnm tr. M evcut aam a post-teolojik ve post-m etafizikseldir: T an r'n n lm nn ve insann eylerin btnlnden baka
bir d ayan ak noktas olm adnn idrak edilm esiyle, insanlk bu ada
yeniden V arlk sorununa yaklam aldr.
H eid eggerin son dnem yazlarndan bir ksm nn (ki bu alm alar
on un felsefesinin anlalm asnda en n em li eserlerdir) alt anlam lar
vardr ve onun felsefesini zetleyen st rtl cm lelerin yorumlan
phelidir. Buradaki am a, doru kavram lardan ok, on un felsefesinin
rhnu ve konum unu ortaya koymaktr.
Varlk ve Zanan'm merkezi analizine dn ecek olursak: A nlalabilir
dnyay ina eden aknln temel eylemini am ak, geldii vc yine o ra
ya gidecei hilii dehetle fark eden ve bu nedenle varoluu hiliin
iinde p aralayan vicdann harekete geirdii insann gerekletirdii

1 0 8 ALTI VAROLUU DNR

tan bir vazgei eylemidir. Bu, ahlaki bir eylem olarak deil, kiisel varo
luun zam ansal yapsnn gerektirdii bir entegrasyon eylemi olarak d e
erlendirilir; ya da btnse! yaps dan Kayg olarak. Varlk aray dzle
m inde yasalatrl. Bu, Hangi adan tam bir nihilizmden iarkl bir ey
olarak alglanabilir' H eideggcrin yantnn anahtar onun H ilik d n
cesinde yatm aktadr; Freiburgdaki a' treninde yapt konum asnn
ko.usudur b.
H- li:< yalnzca d nsel bir vazgei, bir eyin deili ve dolaysyla
varla ducner kart kavram deildir; hilik tecrbe edilebilirdir, in k
rn ve yokluun tm biim lerinin kaynadr. D ehet, H iliin yaanm astdu. Bu noktada ne olur? Kiisel varolula kurulan ve insann kendisini
gvende ve rah at hissettii anlalabilir dnya, anlam lar dnyas, hiietirilir ve olduu eyin -ligine gm lr; bindii ve yolculilk ettii gemi
gecenin iinde kaybolur ve kendini derin sularda bulur ve suyun tru
tad ar Bu anlam larndan yoksun ham varoluun tecrbe edilm esi, ham
gerein yksek gerilimli gcdr; -ilgin' akl tarafndan iisc rtlen
olaan stln, ihtim allerini aa kartr ve hu nedenle de V arl
n kendt ve felsefenin m erakn yenileyerek bilimin neden soru su n a
yeni bir itki katar. H ilik. V arl deil Varln ram dk biim lerini
o rtad an kaldrr ve bu n edenle dc \ arl yeniden so g u lar./So k rate s
ncesi ilk dnr N ed ir e dem ekti ' s. rusunu sorduunda uygarl
balatm tr, iinkii bu beraberinde, larjh se l ia rak anlalabilir dnyay
yaratan faaliyetler ve an lam lar kom pleksini oluturan aknl getir
mitir. N e var ki, bu sorun un onu bir m uhteem lik deneyim ine d n t
ren asl younluu v e kavranlabilirlii, neyi baarl bir ekilde ortaya
kartm ak yoluyla anlalabilir bir dnya kurarak kaytszla gm l
kalm tr. Bylelikle, bilgi ve insanln tm em ei, neyi ortaya k art
m aktaki baars ve doaya hkm etm esi yoluyla, ayn zam an da V arl
gizlem i ve Varln bir an iin gze grnd bir bak asn dan ayrl
mtr. En geerlfaliyle bilgi yalann bir form udur, nk ortadan kald
ram ad bir ceh aleti gizler. T ek bana bilimi m uhtem el klan akln
kendisi kapaldr ya da ksm en kapaldr; pratik problem ler insan kar
larna teknik bir nyarg katan parlak bir baaryla zldke ve s a f
bilim nesnelerden ayrlarak d ah a eksiksiz bir biim de soyut ve m atem a
tiksel bir ekil aldka, bu kapallk artar. K ierkegaard bilginin m odern
oalna kar felsefi bir duru alm ve ne p ah asn a nasl vurgulam ak
ve ilgili kriterler iin stn ahlaki kararlar alm ak yoluyla ilk eylere geri
dnm eyi am alam tr. H eidegger bunu, Batrl felsefe geleneinin snr
lar iinde, teknik sorun larla m evcut uralar ve bilimin m evcut iddia

MARTIN HEIDEGGER 1 0 9

larn paralam ay am alayan bir ekilde, ve bilimi de dahil olm ak Bat


uygarlm yeniden canlandrm ak zere, onun kayna ile olan ilikisini
onararak ve onu ilk esinleyen vc hl yneten sorudaki ilkeyi tanm laya
rak, kabul edilsin veya edilm esin, V arlk sorusunu yeniden yneltm ek
yoluyla gerekletirm itir.
O .h ald e, H ilik deneyimi anlalabilir dnyann glgede braklm as
vc nedirc ynelm ektir, ki bu da Varlk sorusunu ilk ynelr.cn saf merak
yeniden canlandrr. A m a Varlk, ne ya d a ham varolu, anlalabilir
dnyadan dah a fazlas deildir. D nyann zemini ya da T anr da deil
dir. K avram sallatrm a baarsz olur am a yine hu n o k tad a H ilik n o s
yonu devreye girer. Kiise! varoluu neden ve kendi ham varoluundan,
hatta katlam gem iinden, zgrlnden ve doruiayclm dan ve
hiliinde sakl olan m eydana getirici gcnden farkllatran akm lk
eylemi, V arla yakndr. H am varolutan ve anlalabilir dnyadan ve
kiinin kendi gem iinden bu kopu, ki bunu kiinin konum uyla iradi
bir ekilde zdelem esi, kiinin gem iinin ve kaderinin varsaylmas,
kiinin olaslklarnn dnyada gerekletirilm esi takip eder, ve gene
onun deerini dren ve onu hie sayan eyden kopu, V arla kar
tam bir uyanklk ve aklk iindeki insann btn tepkisini da vuran
zne ve nesnenin deiik biim lerinin belirtilm esidir. H eidegger, Varlk
ve Zmatmda, tiim farkm dahklar reddedilm eksizin hkm si'r klnrken,
-kiiyi btnyle V arln zerine karmak, vo luv b, kusrsuzlatrlan
Amaszlnn iinde V arla yaknlaan ve sanki Varln yolunu aan
bir arndrm a biim i olarak aklanan kararl kiisel . .aolnun eksiksiz
vazgeii zerine dnyor gibidir: Kii sakindir ve Varln sessiz sesi
ni dinler, dnyada V arla tanklk eder. Bun unla anlatlm ak istenen,
tarihsel zam ana yaklam n uygun voln.n bu olduudur; bu yaklam
bu an artk tanrlarn olm ayan ve henz tanrlarn olm ayan an,
Varlk sorusunun anlam bilgiyle tam am en gizlendiinde ve faal bir uy
garln bak alarmda grnm n yitirdiinde artk bir anlam ol
m ayan a n - gereksinim ini karlar. D aha som ut bir ifadeyle, Hcidcgger, indirgeyici analizlerine ve istism arlarn., kart olarak ey'.e i.' zgn
ve aleni neliii yeniden kefetm eyi olas k.lan bak alarn ve tutum
lar, vc onlar n celikle gndelik yaygn anlam laryla grm eksizin, doru
d an varolular iinde nesnelerin iirini tecrbe etm eyi tevik eder.
Varlk yakndr, yine de, aranp bulunm as gerektii ve asla tan ya da
nihai olarak salip olunam ayaca iin, uzaktr da. Kendim izi tanm laya
rak ve balayarak ve tam bir bilin ve aklkla Varl kendimize yakn
tutarz.

1 1 0 ALTI VAROLUU DNR

III
H eid eggerin felsefesi, Jasp e rsin felsefesini yakndan anlam ay gerek ti
rir. B alan gta biim sel olarak eliir gibi grnrler: H eidegger V ar
ln yapsn incelem ek iin yola karken, Jaspers V arln an cak ya
am d a stesinden gelinebilecek tutarszlklara blnm olduunu ve
hl felsefe yoluyla izah edilebilecek genel bir hom ojen yap aray iin
de olm ann olgunlam am olduunu beyan eder. Felsefelerinin d evam n
da ve genelin de bu konudaki kartlklar ortadan kalkar, nk her
ikisi de kiisel varolua dair tanm lam alarn, tecrbe edilebilir bir akn
kendinde-varlk tanm yapm akta kullanrlar. Yine de, hem en hem en
ayn betim sel unsurlar ele allarndaki farkllk arpcdr, jasp ers bize,
iinde ba edilem ez hsran barndran bir birbirlerine bam l du rum
lar dnyas verir: Bir bilm eceler ve nihai belirsizlikler dnyas; nesnel
d ncenin kapal em berinin kiinin iinde barndrd ksmi an lala
bilirlikle dam galand, ilevsel olarak deneyim in olaslklarn kavraya
m ayan bir dnya; ki bu dnya, inan ile um utsuzluk arasndaki bir seim
le bireyi kendine ynlendirir. H eideggerc gre, hibir belirsizlik yok
tur: K iisel varoluun ve insanlar tarafndan anlalabilir dnyann g s
terilebilir yaps, onun bir hi olduunu gsterir ve bu gsterinin old u k
a nesnel ve balayc olm as am alanr. Ayn ekilde, bu analizin etkisi,
Ja sp e rsdc olduu gibi, varolan bireyi kendine ynlendirm ek ve m etafi
zik in anla balayan bir V arlk deneyim ine yol am ak olabilir. Bir ad an
b, am a H eideggerin yntem iyle, daha ok H usserl ve H egelin, ardn
d an K ierkegaard'm ruhunu tam aktadr. A nalizleri V arlk sorusunun
yeni ve radikal bir m etotla yeniden ynlendirilm esine gtrr, nk
m etafiziin tarihinde im diye dek kullanlm olan terim ler (irade, D
n ce, vb.) nda bir yant verm e olaslnn yolunu tkar; insanlar
iin anlalabilir olan dnyada, bilim vc insanlk tasarlarnn bak ala
ryla yaplandrlm olan an lam lar geride braklm ak zorundadr ve eer
onn ardndaki tem el alan a gizlenir ve sorunun neden sorulduunu,
neden geleneksel yantlar verildiini d necek olursak, sorulan soru
bu anlam larn geride braklm asna gtrecektir. N ed en V arln an la
m zerine soru sorm ak zorundayz? Felsefenin temel sorusudur bu: Varlk
hakkndaki soru, artk geerlilii olm ayan geleneksel yantlarla gz ard
edilm em elidir; enine boyuna aratrlm al ve iine girilm elidir - ve b
yeni bir itki, felsefede yeni bir giriim dir. Bu dzeyde yeniden alan bir
soruya ne gibi yantlar verilebilecei sorulursa, bu, sorunun gcn azalt
m ak ve onu retorie indirgem ek olur, nk yant sorunun felsefi dirili

MARTIN HEIDEGGER 1 1 1

inde rer ve ngrlem ez. N e var ki, H eidegger Batl felsefe gelenein
deki alm alaryla kuatlm tr ve onun en radikal sorusunu yeniden
ele alnda varln tarihsel bir yeniden kefi fikri, Jasp e rsde daha az
duyulan H egelin bir yansm as vardr.
H eideggerde tm bunlar, Jasp ersle hibir paralellik tamayan kiisel
varolu aklam as zerine ina edilm itir; yani, dier tm olaslklar
m utulayan tem el olaslk olarak lm seenei ile kiisel varoluun
kararll, yokluunda kiisel varoluun zld zorunlu yapdr. Bu
tan m lam ada, kiisel varolu ampirik bireyin iinde yer ald nesnel bir
dnya yapsdr; belki de baka bir H egelci yaklam. En azndan, esas
itibariyle K ierkegaard'a zg olan bu tem ann biim sel ele alnnda,
H eid eggerin varoluuluu reddi dorulanm gibi grnm ektedir. N e
var ki, analizinin dorulanm as im knsz gibi grnen ksm d a tam bu
noktadr.
Snrsz olan sem ekle K ierkegaard, snrl dnyann snrsz bir bo
yun eiini sem itir; ayn zam anda, radikal ve tutarl seim lerle sabitle
tirilip pekitirilm edike, kiisel varoluun yok olduunu d a fark etm itir.
T m son u lan ile birlikte snrsz olan sem ek dncesinden niine
geilm ez bir biim de uzak olm asa da, som ut seim in form al ilkesi ile
kendi m addi seim ini bir evrenselde birletirm ekten kanm tr. V e
akl dahilinde liim le ilgili olarak da, lm znenin tm hayat ile
ilikilendirm ek sorusu stne dnm ve bunu varoluu bir ekilde
gerekletirebilm ek iin hayatn zii olarak ele almtr. Bilimsel Olmayem Sonulandrc N otlar'n znel O lm a i blm nde, sorunun uzun
bir tartm as vardr. A adaki p aragraf buradan alnm tr.
Belirsizliini dnmek iin onu her an dnmek zorunda olduu, yani
iine girmek zorundu olduu bir durumda, lm kavramnn bir insann
tm hayatn nasl deitireceini bilmek isteriz. liime hazr olmann ne
dem ek olduunu bilmek isteriz, nk yine bu noktada kii gerek m ev
cudiyeti ile lm dncesini birbirinden ayrt etmek durumundadr. Eer
gerekten gelen ey kendimi hazrladm ey deilse, bu ayrm tm hazr
lm anlamsz klar gibi grnr; ve eer geliine hazrlandm eyle ayny
sa, o zaman hazrlm da tamamlandnda, lmle edeerdir."
Bun unla birlikte, K ierkegaard n felsefesinin kiisel adan dinsel old u
unu ve H eid eggerin felsefesinin biimsel adan felsefi olduunu syle
m ek, gereklerden uzaktr. H eideggerin kiisel varoluu ciddi bir biim
sellikle ele alnn ardnda, alm asnn hem en hem en dinsel bir am ac

1 1 2 ALTI VAROLUU DNR

olduunu grm ek g deildir. K iisel varolua dair yaratt kapal n es


nel yap, evrensel doku, lm seenein i biim sel deerlendiriinde,
yalnzca terik adan anlalabilir dnyay silm ek ve Varlk sorusunu
baka bir dzlemde yneltmek iin kullanlm am tr; evrenselin bu varo
luu gerekletirilii hayat boyu sren bir grevdir ve bu grev vastasy
la am aszln iindeki kiisel m kem m ellik V arla yaknlam ann,
V arln yolunu am ann tek yoludur - kiiyi btnyle V arln st
ne kararak. Soru ve sorunun yant teorik felsefenin alanna ait deil
dir; dnceyle biimlendirilen tm insani deneyim lere aittir. B n eden
le H eidegger, en derin an lam d a bir varoluudur ve dierlerinden yal
nzca stn seenei kantlanabilir bir evrensellie ve zorunlulua d
ntrm esi ile farkllar. E lbette bu kantlam a baarsz olur, nk
kiisel varoluun zamansal yapsnda ya da lm n engellenem ezliinde ve belirsizliinde, kiisel varoluun zam ansal aam alar ile b t n
leebilecek tek seenek olarak kiiyi lm semeye zorlayan hibir unsur
yoktur.
Felsefesinin merkezinde yer alan bu baarszlk, yalnzca yapsal b
tnlne verilen arlktan dolay, m odern kltrn varsaym larnn
ve iddialarnn bir eletirisi biim inde, bir btn olarak felsefeyi sorgu la
may indirgemektedir. V arlk sorusu n un ncelii ve egem enliini yeni
den canlandrm ak iin, H eidegger n erm esini nasl dorular? G n
mzde, Varlk sorusunun bir nem i var m idir? sorusu ciddi bir biim de
sorulm aktadr. H eideggerin dorulam as soruyu enine boyuna ele al
ndadr ve baka hibir d orulam a biim i bu denli etkili olam az. B u
nunla birlikte, saduyuyla d ah a byiik bir hassaslk varln koruyucu
su' am acna daha iyi hizm et edebilirdi.-V arlk kelim esinin felsefi gele
nekte saklanan ve gelitirilen bir hzineyi ifade ettii ve bu kelimeyi
duyanlarn seili kiiler olduu sylendiinde, kii artk o gelenein effaf
ve ikna edici dilini dinlemiyor gibidir ve sanki Sok rates n cesinin k e h a
n ete zg kapallna geri dnm tr.

6
Jean-Paul Sartre

(1905-1980)

V aroluuluu kulaktan dolm a bilen herkes, bu akm , rom an ve oyunla


ryla olduu kadar, Pariste bir klt ve tartm a merkezi olarak bu akm a
n kazandran Jean -P au l Sartre ile eletirecektir; bylece, biroklan
iin her ikisinin de ad kuku yaratr. S artre m balca eseri Varlk ve
Hiliki dikkatlice okum a zahm etine katlan an hi kim se, ne yazar bir
soytar olarak ne de felsefesini bir oyun olarak deerlendirebilir. Sartre
tipik bir ad a Fransz entelektelidir. D nya onu byle kabul eder ve
km ser, hayranlk duyar ya da yerer. N e var ki, bu Fransz entelekteli
nin her eye d air engin bilgisi, felsefi bir iskelet zerine ina edilmitir.
H usserl ile H eid eggerden ve H egeFden geni lde ve derinlem esine
etkilenm itir, am a tem alarn tam am yla kendine has keskin bir zek ve
ustalkla ele alr. (ngiliz) akadem ik filozoflarn onu yalnzca bir edebiyat
olarak hor grm eleri bo bir abadr. F ran sa'd a filozoflar, A lm anlar
devre d brakan bu Fransz zeksnn sergilenm esinden ulusal bir gurur
duyabilirler. H er halkrda, Varlk ve Hilik yalnzca bir tour de force'
* B y k m a h a r e t, c e sa r e t ya d a g g e re k tire n v e o u n lu k la b t n bu zorlu klar
g ze a ln a r a k stle n ile n i ; , (y.n .)

1 1 4 ALTI VAROLUU DNR

deildir; iinkii S a rtre n ciddi bir stnl vardr ve kitabn argm an


h ayatnn alm asnn vazgeilm ez bir parasdr.

I
Bilinli olm ak bir eyin bilincinde olm ak dem ektir; bilin kendini, kendi
olm ayan eyden ayrr ve onu ifade eder. Bir eyin bilincinde olm ak, bir
eyin bilincinde olm ann farknda olm ak dem ektir. A m a bu ikincil farkndalk, bir eyin birincil farkm dalnda sakldr. A k si taktirde, bir
eyin bilincinde olduum un farknda ve bir eyin bilincinde olm ann
farkndalm m farknda o lm aly jm -so n su za dek. Bilincim b yolla kendi
nesnesi haline dniiem ez; yalnzca baka bir eyin bilincinde olm ak
olarak kavranr. Bilin daim a olm ad bir ey iin m evcu ttu r ve bu
nedenle kendi iin m evcuttur, am a her zaman bir ey olm am ak bii
m inde. Bilin dnyaya bir H ayr olarak gelir ve sonsuz bir H ayr olarak
kendinin farkndadr var olan her eyden ayr bir s a f olaslk olarak.
V arln, kendinden farkl bir varlk biim inde oluunu ima eden bir
varlk eklidir. Varln neyse hl o olm ak zorunda olan bir eklidir;
yani, olm ad ey olan ve olduu ey olm ayan.' Dier taraftan, bilincin
n esn esi olduu eydir, tam am yla oradadr, tam am yla verilidir, ken d in
den hibir ayrm yoktur; olaslk deildir, kendidir, kendi iindedir;
yaratlm am , hibir neden olm akszn, baka hibir varlk la hibir
ilikisi olm akszn, kendinde-varlk ebedi.olarak de trop* olm utu r.
Varln bu iki ekli, bilin ve onun n e sn e si-pour-soi ve en-soi- tam a
myla bir tezat tekil etm ez. Bilin ak bir ekilde verili nesnel dnyay
gerektirir. A n cak , o rad a olan d an bir ayrl eklinde var olabilir. Bilin,
bam sz ve kendi kendine yeterli olan dnyadan kartlam az. D nya
bu bilinten kartlabilir; bilin birincil ve bamsz old u u n d an deil,
dnyaya bir hilik olarak geldii ve orada olan dnyaya verildii iin.
Bilin, bu nedenle, nesnel dnyayla ilikilidir ve ona bam ldr. D ier
taraftan, dnyadan farkl bir ey de deildir, nk bu kendi ban a bi
lin iin bir nesne, bir en-soi olurdu; dnyadan farkl bir ekilde srekli
olarak kendini yeniler; deneyim in her bir unsuruyla ilikili olarak srekli
kendini sorgular ve bu nedenle de m utlaktr. Bylelikle, en-soi ve poursoi, bir araya getirilem ez hir ayrmla ilikili olan birer varlk eklidir. O
halde bilgi, eylem ya d a herhan gi bir aknlk biimi nasl m m kn
* A r, g e re k siz, (y .n .)

JEAN-PAUL SARTRE ! 1 5

olabilir? V arlk bir yanda zlemez bir ikilik, bir camlk, br yanda da
verimsiz bir ret, ltre et le necim mdr? Eer byleyse, dnyadaki deneyim
lerimize ne ekilde benzer?
A sln da, ayr birer varlk olsalard, en-soi ve pour-soi'y birletirmek
m m kn olm azd; ve ister dealizm gibi pour-soi'nm birincillii zerine
tem ellendirilm i olsun, ister Realizm gibi en-sonm birincillii zerine
kurulm u olsun, felsefenin yenilgi noktas da btdur. Eylem ve bilginin
olabilm esi iin, pour-soi olduu ekliyle anlalm aldr: dnyada, tarih
sel varoluta da vurulan, yine de on un sahibi ya da btnl olarak
bu varolula zdelem em i am a srekli kendini yineleyen ve kendine
d air gerek bir btnl olan, daim i s a f ayrlk ve inkr. V arl snrla
yan ve tanm layan ve ne onun ne de baka bir eyin mal olm ayan bu saf
hilik, yalnzca felsefenin bilm ecesini zm ek iin kullanlan bir hipo
tez deildir; dnyadaki insani m evcudiyetim izi m m kn klan tek kou
lun tanm nda ortaya kar. O ntoloji, yani Varln yapsnn tanm lam a
s, bylelikle bilincin, insann dnyadaki m evcudiyetinin beden ile, dn
yadaki konum u ile, gem i ile, imdiki zam an ve gelecek ile, bilmek,
arzulam ak, tutku duym ak ve sem ek ile, sahip olm ak ve yapm ak ile,
deer bim ek ve idealler ile, baka bir bilin ile ne ekilde ilikili olduunu
aklayacaktr. kna edici aklam as ile ontoloji, yorucu idealizm-rcalizm em berini oluturan felsefenin artc sorunlarn zmleyerek,
insanlk durum unun gereini aa kartacak ve ahlak iin temeller,
yaam iin aklam alar ortaya koyacaktr.

II
O halde, bilin bir eyin bilinci olarak, bu bilincin farkndal ile dnyaya
gelir. Pour-soi daim a, yalnzca olan bir gereklik sorunundan ayrlarak,
yani o n a bam l olarak var olur. Ben bir garson olduum un bilincinde
yim nk ben yalnzca ve tam am yla bir garson deilim , ayn zam anda
-b ir gazeteci ya da bir diplom attan d e il- bir garson dan farkllaarak da
var oluyorum (ya da olm aya alyorum ). B en yalnzca olm adm bir
en-soi olarak bir pour-so'ym; am a ben yalnzca bu en-soi olm ayan dei
lim, ne de bir baka varolu ekli iin (bir m alubiyet* olarak) yalnzca
on a bamlym, onu kendi iime ekm eye alyorum , tamamyla asimle
* E n g e lle m e , k ste k le m e , ret, geri e v irm e , baarszlk a n la m la n n a d a g e le n "(b il"
s z c ye rin e , (y .n .)

1 1 6 ALTI VAROLUU DNR

etm eye, hibir am aca dayanm akszn onu tam anlam yla bilincim e d
ntrm eye alyorum ; ve bunu hibir zam an yapam am . Pour-soin m
bu olasl, e-soiya olan ball, onun olgsalldr. A sla kendi ken
dini kuram az, yalnzca verili olan en-soi ile ilikili olarak kendi hiliini
-sa d e c e olduu ey i- yaratabilir. nsan dnen bir m adde deil, tm
m addelerden bir koputur: Ben yokum , yleyse dnyorum . A m a bu
kopu hibir zam an tam bir kopu deildir, nk yalnzca nedeni olan
deil, ayn zam anda da biim i ve arac olan baml m addeden koputur.
O halde, doas gerei, daim a bir eyin bilinci olm ak yoluyla bilin,
kendine gnderm e yapar ve kendini baka bir yerde, baka bir ey o lm a
yan olarak oluturur. Bu fark, kendinin farknda oian bilinlilik ve bir
seyirci tarafndan yaratlm ayan-fark (hokka ve kalem arasndaki fark
gibi), zaten bilinci kiisel bir ey olarak.yaratr, nk kiilik ncelikle
kendi iin m evcut olan varlk form unda var olan varlktr. N e var ki bu
bilin, yalnzca farklla dair bir bilin deil, ayn zam anda d a bu fark
lln doasn a dair bir bilintir - bir tam lk olarak nesnenin ve bir
eksiklik olarak da kendinin gelim em i alglan. Byiece, kendim e dair
bilincim , olaslm doru ltusunda kendim e dair bir yansm ay iaret
eder - kendim le zdeleen ben olm ak iin yoksun olduum ey. V e bu,
tutkunun yaps ve yerine getirm eye doru bir adm dr. V aroluum uzu
tanm layan ve insann dnyadaki m evcudiyetinin anlam olan ideal
tasar, pour-soi ve en-soinn bir tr birlikteliine doru; her ikisini de
kollayan bir btnlk iinde atlan bir adm dr. Prensipte bu im kn
szdr. nsan iyi olm ay am alar am a iyilik kiiyle eliir. Yine de, h ayat
mza hkm eden cazibe, bu m utlak deerdir.
Kendini m evcu t olan eyden ayrt etrek yoluyla oluturduundan,
pour-soi yalnzca tarihsel olarak var olabilir; yani, zam ansal biim de. Bu
her zam an im didir am a bir gem ii ve bir gelecei de vardr, ki bu yolla
bir z ve bir dnya yaratr. Ben m evcut olduum en-soi deilim , ve ben
geride braktm en-soi deilim . Bununla birlikte, o benim varlm dr,
geride braktm baka birinin varl deil: G em iim benim olgusallm dr. Ben sinirliyim, bir m em urum , m utsuzum : O n lara dair bilincim
le bu koullar ayorum ve onlar d a bylelikle benim gem iim alarak
benden ayrlyorlar; am a onlar geride brakm am a ram en, on lar kalc
ve beni hibir zam an terk etm iyor. G em i, olduum uz en-soim n srekli
bym ekte olan btnldr. A m a yaadm z srece asla onunla z
deletirilm eyiz. O olduum ey deil, olm u olduum eydir. O n dan
tam am en ben sorum luyum ve ieriini deitirem eni; am a eninde son u n
da, sabit ve kat, bakalarnn yarglarna kar savunm a yapm akszn

JEAN-PAUL SARTRE 1 1 7

ak bir ekilde kendi gemiim olana, bir en-soi olana dek onu yorumlaya
bilir, on a anlam n ykseltecek bir devam llk kazandrabilirim. Bu ara
da, iizgn bir kii ve bir garsonum , am a bu sad ece kendim i iinde bulun
duum durum dan ayrt etm ektir. G em i deerin, insani idealin ters
dnm halidir, nk en-soida katlaan ey jxtr-soidr. Gem iin ideal
letirilebilir oluunun nedeni de budur, nk tam am en verilidir ve
yalnzca olduu eydir, ayn zam anda da insanidir. G elecek pour-soi'nn
yokluuyla oluturulur; aktr, sorunsaldr ve znde bir tasardr. Bu
nedenle, bir gem i olm akszn pouT-soinn bir anda beliriverdii bir
evrensel zam an akm yoktur. O lgusal dnya, pour-soinm douu ile
m eydana gelir; kendini en-sodan ayrarak oluturduu andan itibaren
bir gem ii vardr, en-soi reddedilir. Bylece fm r-so i'n m varlk biimi
olarak gem ii ve gelecei olan bir dnya ortaya kar. Bu m utlak huzuru
kendi iinde arzuladnda, kendisiyle uyutuunda, insan (bou bouna)
varln zam ansa! olm ayan bir eklini arzular.

III
Bilin, pour-soi, dnyay aar ve verili bir grnm olarak kendisi bir
fenom en deildir. Bilincin nesneleri, fenom enler, eylerin grnm le
ri, gerekten o rad a olan gerekten varm gibi ifa eder, asla ayrntl bir
ekilde deil. Fenom ende bilince verilen en-soi kendi taml iinde v ar
lktr ve tm varln kaynadr. Bilin kendi varoluundan baka bir
varoluu ve bir soru olarak kendi varoluunu ima eder ve ona gnderm e
yapar. Pour-soinn en-soi ile bu ilikisi bilgi ve eylemi m eydana getirir
(ve onun tek kouludur). Bilgi, ister istem ez bir sezgidir - olm ad n es
neye dair bilin. T m deneyim lerin tem el koulu budur. N esn e tan m la
np yorum lanm adan nce, bilin kendini ondan ayrt ederek oluturur.
Bilin kendini nesneden kendi deilm i gibi var olarak ayrt edem ez; bu
an cak bir nc ahs tarafndan ve bilincin kendisinin en-soi olm as
durum unda gerekletirilebilir. Bilin yalnzca kendisinin o olm adnn
farkndadr, ki bu bilginin ve eylemin ilk aam asdr. Pour-soi bir var
lktr, am a bu varlk bir varlk olmama -kiiyi kendinden bakas olarak
ayn darbede koyutlayan bir v arlk - sorunu olduu lde, varl kendi
varl iinde sorgulanan kii iin bir varlktr. Bu nedenle bilgi, hibir
ekilde iki varln kurduu bir iliki deildir. M evcut bulunduu lde
fm r - s o inn asl varldr (...) yani, kendini m evcut olduu belli bir
varlk yapm am ak yoluyla, kendi varl olm ak zorunda olduu lde.

1 1 8 ALTI VAROLUU DNR

Form l udur: Pour-soiyi, m evcut olduu bu belirli varlk olm am ak


yoluyla, olm aya m ecbur ettii tem el iliki, bu varln cm bilgisinin
tem elidir. Bilen ile bilinen arasnda ne bir sreklilik ne de bir s rek
sizlik vardr; iliki ara yolu bulunm am bir kimliktir, reddedilm itir.
O rtak bir teeti olan ve bu teet izgi zerinde tek bir noktada kesien
iki eri dnrsek, onun bir imgesi vardr. Eriler, an cak ortak teet
izgi zerindeki bu kesiim noktasnda grlecek biim de gizlenirse eer,
bu, hibir eyin ayrm ad, ne srekli ne de sreksiz, sad ece zde, ayn
ve tek bir izgidir. ki eri aldnda, bir an d a birbirinden farkl iki eri
olarak grnrler - kesitikleri n o ktad a bile. Fiziki bir ayrlm a yoktur,
amazonlar alglam ak iin izdiimiz erilerle yaptmz iki h areket, bir
ret, bir ayrlma gerektirir her birini m eydana getiren eylem gibi. Bilin
ci m eydana getiren ve bilginin bu koulunu oluturan isel ret, zel bir
reddeune durum udur, nk en-soi olan ve kendi karakterlerine sahip
dah a nceden var olan iki ey arasndaki ayrm dorulam az. Pour-soinn
kendisi yalnzca bu en-soi olm ayarak nitelenir. D nya olm ayarak d n
yay aa kartr ve orada bir dnya varm gibi gsterir, am a on a hi
bir ey katm az. Pour-soi yalnzca verili olan bu-buradadan balam az ve
kendini bir ret (ben o deilim ) ile oluturm az, nk ayn ret b-brad a y ve o-orad ay d a oluturur, ve zemin olarak gerekten orada olan ve
pour-soinn gerekletirilm em i btnlne denk gelen bir ekilde,
tm gelecek ile tm olas reddedilerin bir btnl olarak, tm d n
yay tekil eder. Belirli nesne ve btnlk ile ezam anl olan pour-soi,
dnyay m eknsallatrr ve kendini geniletilm em i bir ey olarak ni
teler: Pler belirli en-soinm bir yeri vardr ve pour-soi bir yere sahip o lm ak
szn on un yanndadr (n am evcut olann bilincinde olabilirim ).
Bir ey neyse odur; nitelikleri ne zneldir ne de kendi iinde sentezlenm itir: Yeil bir kozalak, n celikle bir kozalak ve ardndan da yeil
deildir. O btnyle bilince yansyan eydir, nk bilin kendi-iinde bir ey deildir' ve onu etkileyem ez, am a bilincin daim a p ersp ek tif bir
bak as vardr ve tm unsurlar ayn an d a grmez. Pour-soi'y oluturan
belirli bir kendini gerekletirm e eylem i, nesneyi kav ram ak yoluyla,
daim a nesnenin kimi niteliklerini inkr etm ek dem ektir -k o n ik li in
den ziyade yeilliinden bah setm ek rn e in - ki bu da gelecek te bir fark
lln ne kartlm asdr. Pour-soi ile en-soinn anlk reddedilii, poursoinn kendi tarafndan inkr ediliine baldr: G em ii bir en -soiya
dnerek katlar, gelecek olaslklar olmay arzulad varln ger
eklem esini salar. Bylece inkr, varln iki trnn farkl u n su rla
rn, farkl potansiyellerini oluturan bir angajm andr - dnyann gele

JEAN-PAUL SARTRE 1 1 9

cek durum u ve kendini, gerekletirm enin gelecek olaslklar. Bu-burad a nn benim tarafm dan inkr edilm esi, ki gem iim gibi nnda geride
braklr nkii kendim i olduum eyden ayrt ederim , kendi g e le ce
im ve dnyann geleceini ilgilendirir. D nm eksizin, kendi yoksun
luum un (sa f inkr, hilik olarak) farknda deilim dir, am a yalnzca
n esn en in eksikliinin farkndaym dr. K en dim d en b ak a bir ey o la
rak onu bilmeye devam etmeliyimdir. A m a onun z varoluu ile zdetir
ve bu nedenle, on unla birleecek dnyann gem i, im diki ve gelecek
som ut evrensel hallerini arzularm. Bu eriilmezdir. Gzellii bir eksik
lik olarak tecrbe ederim . Kendinin tesinde olan bu belirli eyden,
kendinin ve baka eylerin dier hallerinden bahsedilm esi, pour-soi ta
rafndan bir eylem ars ile idrak edilir, nk dnya bir grevler d n
yasdr ve aralar ile am alar olarak bir arada olm ak da eylerin d oa
sdr: eyler hem birer nesne hem de birer aratr; ilkinin kincisine
dn m esi iin deil, her zam an ikili bir ekild e var olm ak iin. D n
yada olm ak, d n yad an kaarak kendine yn elm ek deil, dnyann g e
lecei olan bir ileriye ynelm ektir. A ra-nesneler kom pleksi pour-soi'ya
iaret etm ez ve o n da sonlanm az (H eideggerin dedii gibi); bu kom plek
sin btnl olaslklarm arasndaki ilikidir. V e, ben olaslklarm
olduum iin, ara-nesnelerin dnyadaki dzeni olaslklarm n en-soi'ya
yansm eklidir - yani olduum eyin grntsdr. A m a bu hibir
zam an zm leyem eyeceim bir imgedir; kendim i on a eylemle ve eylem
yoluyla uyarlarm: Bavurm akszn, aralar-am alar dngsnde yer al
rm.
Bilginin ideali, eyleri kendi ilerinde olduklar ekliyle bilmektir.
N e var ki, bu an cak bilin kendini nesne ile zdeletirebildiinde m m
kndr ve o zam an d a hibir bilin ve bilgi olasl kalm az. Bu nedenle
bilgi, K an t anlam yla, kendi iinde olduu ekliyle bilinm esi im kansz
bir bilgi olarak, greli deildir (bu, san ki bilginin olas bir nosyonuym u
gibi), am a yalnzca insani olm as asn dan grelidir; yani, bilinen V ar
lk olarak, dnyaya gelen bilinten kopu. Bilgi bizi o rada olann som ut
varlna gtrr ve kendine dair bir gereklii vardr: G erekten bili
nen ey som u t olan d an baka bir ey deildir am a bilgi insanidir ve
bunun aksi dnlem ez.
B eden ve duyular bilginin ilk nesneleri olduundan, ontolojik bir
tan m lam ayla onlar bilginin zemini ve anlam olarak ele alm ak yanl
olacaktr. B akalarnn bedenlerini biliriz ve bizim bedenimizi de b a
kalar bilir. Bylelikle, beden bakalarnn varoluunu ve bizim onlarla
ilikimizi gerektirir.

1 2 0 ALTI VAROLUU DNR

IV
N e idealizm ne de realizm benim teki ile ilikime dair anlalabilir bir
aklam a getirem em itir ve bu nedenle de tekbencilii rtem em itir.
ncelikli olarak yalnzca bilgiyle ilikili deildir ve bu felsefeler onu bu
ekilde ele aldklarndan kendilerini baarszla m ahkm etm ilerdir.
H eidegger baarya dah a ok yaknlam tr am a (H usserl'in bir ra
olsa da) cogicodan yola km ad iin (dnyann, verili olarak kendini
ondan koparm ak yoluyla var olan zneden yola karak anlalm as),
bildiim som ut bireyi aklayam az ve idealizm e kayar; benim le birlikte
bakalarn d a verili olarak bir aralar kom pleksinin iinde deerlen di
rir. Ben kendim iin bir nesne olam am ; ve bir zne olarak tek i de
benim iin bir nesne olam az. B tnyle bilgi olarak bilincim tarafm dan
alglanam az - prensipte. O nu bir nesne olarak grdm ve gr n n
den onun d a benim gibi bir insan olduu son ucunu karttm zam an
deil, fakat o beni bir zne olarak grd zam an, on bir n esn e olarak
yaarm . O zam an onun yrngesine girerim . Dnyam benden ayrlr ve
uzaklar ve onun iinde, onun etrafnda yeniden kurulur. O n u n d n y a
snn bir unsuruna dnrm - hibir zaman eriem eyeceim bir d n
ya ve bir unsur. Bir bakasnn bak altnda kaldm da iddetli bir
k an am a balar, dnyam erim eye balar: G rnm le tam am en tek i
ne - b ir en-soi g ib i- veriliyimdir. teki, prensipte b an a bakan kiidir,
benim baktm kii deil - bir nesne deil bir znedir. Eer farknda
olm akszn, kefedilm esinden utan duyduum bir faaliyete dalm bir
ekilde yakalanrsam (diyelim ki, bir a n ah tar deliinden ieriyi seyreder
ken), kendimin deil bir bakas iin var lan kendim in bilincine varrm.
Bu, kendim e dair eriilm ez bir boyuttur. Ben yalnzca olm u olduum
(kendi en-soim, olgusalln) ve olm ak zorunda olduum kii (olaslm)
deil, fakat ayn zam an da bir bakas iin olduum varlm dr. zgrl
m n on unla snrl olduunu ve asla grem eyeceim bir darya sahip
olduum u kefederim , ki bu bana, hayat baarlm ve tam am lanm
olan ve artk baka olaslklar olm ayan bir insana ait bir btnlk ka
tar. Bir bakasnn bak altnda .kayp, bilem eyeceim bir varlm dr,
nereye oturtulduum u bilem em , bana ait olm ayan bir dnyadaym dr:
Yine d e bu kii, olm u olduum v e o lacak olduum kiinin gerek oiduu denli gerektir. Bir bakasn n baknn nesnesi olduum da bam a
gelen ey budr ve beni kendi dnyasn da dzenler. Bu iliki dnyadaki
bedenler arasndaki nesnel bir iliki deildir; aslnda hibir ekilde dnya
d a gerekleen bir iliki d e deildir: A knlm alm tr, dnyann

JEAN-PAUL SARTRE 121

tesindeki bir bakasnn akm lnm som ut kantn yaarm. Bu d en e


yimde, tekbencilik yalnzca rtlm ekle kalm az, ayn zam anda param
para edilir: Bir bakasnn bak altnda kendi nesnelliim i yaarm ve
bu deneyim yoluyla da tekinin -b e n bir zne, tek i de benim iin bir
nesne olarak kald srece asla tecrbe edilem ez o la n - znelliini kendim i yok ed e re k - yaarm. Bir baka zne iin bir nesne oluum ,
kendim iin varolduum denli su gtrm ezdir ve bilincin belirli biim le
rini (rnein, utan) ancak bu yolla tecrbe edebilirim .
teki de benim gibi bir bilin, bir [x>ur-soi, bir kiisel varlk, bir kiidir.
K endim i, en-soidan (ve kendim den) olduu gibi, teki pour-soidan da
ayrlarak oluturm azsam , teki ile zdeleirim . N e var ki, bu ayrlma
karlkldr ve dieri iin bir nesne tekil etm ek yoluyla, kiinin kendi
iin bir zne oluturm a giriim idir. Birbirim iz olm ay reddederiz. Bu
ifte reddedi biri ya da tekinin nesnelliini yok eder: kisi de ayn
an d a bir dieri iin bir nesne olam az. Bir nesne olarak teki benden
kaam az. O n u dorudan alglayam am , am a kendine bir nesne tekil e t
m ek iin benden ayrlan nesnel ben olm ayarak onu alglayabilirim: R ed
dedilm i kendim i reddederim . A m a bunu yapm ak hem tekini hem de
benim teki iin nesnelliim i idrak etm ektir. teki iin kendi nesnelli
imi (reddediteki) bu kablleni, teki olm aym n karldr. Y aban
clam ve reddedilm i benliim -k i teki kendini benim bilincim de
olan bir zneye dntrm ek yoluyla bu benlikten ayrlr ve ben de bir
zne olm ay arzulayarak ve kendim i tekinden kopartarak bu benlikten
ayrlrm - kabullenilm ek zorundadr, aksi takdirde hem teki hem de
ben yok oluruz. Y abancdam benliim i (onun iin kendi benim i) onun
ellerine brakarak tekinden kaarm. Beni oluturan tekinden kam ,
kendi yaps iinde, tekinin kendisini kendi nesnesi olarak kendinden
ayrd bu b an a ait bir varsaym dr: O yalnzca odr. Y abanclam ve
reddedilm i ben (kendimizi bamsz in sanlar klm ak iin her ikisi de
kendim izden kopar), ayn zam anda benim tek i ile aram daki ba ve
m utlak ayrlmzn sim gesidir. teki ve benin ayrl hibir zam an,
nc bir ah s iin iki bedenin ayrl gibi verili bir ey deildir. K en
dim i dorulayarak, teki iin bir nesne olarak kendim i kabul ederim ,
am a tekinin ayrmasyla tekil edilen bu yabanclam benlii tanyam am : O benim dm dadr, gerekten de varlm n bir boyutudur ve
tekinin bilincinde benim imgem deildir. Ben kendim iin snrszmdr,
s a f bir olaslm dr, sonsuza dek bu-deilim dir; am a teki iin, dardan
bakldnda snrlymdr. Bakas-iin-varltm ne bir en-soi ne de poursoi deil, iki reddedi arasnda paralanm bir varlktr: tek i kendini

1 2 2 ALTI VAROLUU DNR

bu ben olm ayan olarak tekil eder, ki o n a dair bir sezgisi vardr; benim se
m olduum bana dair hibir sezgim yoktur. N e var ki, biri tarafndan
retilen ve bir dieri tarafndan farz olunan bu ben, varolu ekilleriyle
zde olan ve birbirleri iin m evcut olan iki varlk arasndaki tek olas
ayrlk olarak, yalnzca bilin iin bir snrlam a getirebilir. Snrlarm
kablleniim tem elinde, elbette tek in i de snrlarm . B ak alar iin
varoluum uzu korku, utan , gurur, kibir ve holanm a ile tecrbe ederiz
ve bu hissi durum lar kimi zam an aknlam , kimi zam an alm o la
rak, pratikte bir durum dan tek in e nasl getiimizi gsterirler.
Benim iin bir nesne olarak teki nedir? D nyann tam am m n etrainda.rgtlen dii som ut bir m erkezdir, am a benim dnyam dahilinde
tasarlanm ve yerletirilm i bir.aln aknlk, zerk snrlarm d a h i
linde yabanc bir blgedir. lkesel olarak, nesne olarak tekini doru bir
ekilde yorum layarnam ve kapsam l bir biim de tanyam am ; ve onun
nesnelliindeki hibir unsur prensipte bilginin tesinde ve dnyann
dnda olan znelliine gnderm e yapm az - ve hiliktir. N esn e olarak
teki ortaya ktnda, zne olarak teki param para olur - dierine
gnderm e yapm ayan ya da onu sergilem eyen bir kii. N esn e olarak teki
(zneye d ntrlebileceinden) son derece tehlikeli bir patlaycdr
ve benim abalarm her zam an on un patlam am as zerine younlar.
N e var ki, bunu kontrol edem em ve tekinin iki unsurunu ne zlatrabilirirn ne de reddedebilirim . Yalnzca ller d aim a nesneldirler.
Beden som ut bir bavuru kaynadr. D nyadaki eyler bedene yne
lirler ve onu aa kartrlar. A lkanlk olarak kullandm tm eyler
benim dnyam da rgtlenm itir ve on lara yerlerini ve anlam larn v e
ren bedensel m evcudiyetim i iaret ederler. Benzer bir ekilde, byk
kam usal alanlar ve hizm etler de oralara giden ve onlar kullanan bed en
lere iaret eder ve ihtiya duyar; dnya tanm lanm kullanm lar iin
rgdenm i ve yaplandrlm tr. N esn eler hem eyler hem de aralar
dr; duyulara ve K llan m a aktr. Kullanl-eyler dnyasn da, duyu
lar ve eylem uygun bir ekilde ayrt edilemez. Bu nedenle gereklilik veri
li bir unsur olarak bedenle balam am ak ve dnyada nasl d av ran aca
mz ve onu nasl tanyacam z sorm am aldr; nk dnyayla ilikili
olarak pour-soinn ortaya kyla, bir kullanl-eyler kom pleksi o la
rak dnyann kendi bize kendi bedenlerim izi gsterir. K endi bedenim i
ve duyularm , bakalarnn bedenleri ve duyulan zerinden yaptm
gzlem lerle ya d a nesnel bilgim yoluyla cisim letiririm ; bunun ard n
dan kendi bedenim e ve duyularm n ileyiine ynelirim . N e var ki, bu,sonsuzlua bakarak kendim e bakabilm e gcm gerektirir. G erek udur

JEAN-PAUL SARTRE 1 2 3

ki, ben duyularm ve bedenim den oluurum ve onlar kendim iin bir
nesne haline getirem em ; nkii bunu yapm aya yeltenerek onlarla zde
leirim: B akm akta olan gz kendini grem ez. Bedenim benim iin ara
lar kom pleksine yerletirilmi bir ara deildir, am a yle bir doas v ar
dr ki, kendi bir ara olm akszn aralar kom pleksine uyum salayabilir
ve oradaki her eye bir anlam ve diizen katabilir. Bedenim hem bir bak
as hem de bir balang noktasdr, nk dier olaslklar gerek
letiren yeni bir dzene eylem yoluyla geiim i dzenler ve sabitler. Ayn
zam anda da, kendi zorluk katsays' ile tasarlarm n nnde bir engel,
bir direnitir. O , kavray dnyasnn koulu olarak, eylemin, yani sei
min kouludur.
A m a bir bak as olarak, zerinden baka bir bak elde edebilece
im bir bak as deildir; tpk baka bir alet vastasyla kullanabilece
im bir alet olm ad gibi. Bedenim in iinde yaarm : O nu aam ayacam
ve tanyam ayacam gibi, kullanm am (kullanam am ) da. im diki d en e
yimde ak bir ekilde onun bilincinde deilim dir; anlam n kullanarak
bir sem bol n grlem eyii gibi o da gr lem ez- rn e in , anlam n k avra
yarak bir kelim e ya da cm leyi grm eyiimiz gibi. O n u n yan an lam la
rnn, kavrayam ayacam , gerekten baml olduum bir ey gibi bilin
cine varrm.
Bilinli olm ak, dnyann arka plan olarak her zam an bir eyin bil in
cinde olm ak dem ektir ve bu her zam an, grsel ya da baka biim de,
dnyann duyusal bilincine kar bedensel bir bilintir. Bu nedenle, bir
eyin basit bilinciyle, bilin farkl ekillerde tm dnya ve tm bedenle
rin farkndadr. Bu strapl, ho ya d a hissiz olabilir; kiinin baml
varoluuna d air sa f bir alglay olabilir. Istrap verici olduunda, onun
bilincine varm am salayan ey, on dan uzak durm a, kendimi onun te
sine tam a abam dr. A m a strap verici olm adnda da, dah a az n ah o
olm ayabilir, nk bu durum da strap verici bilinten daha beter olan
bulantya yakalanabiliriz. Bu asli bulant bir m etafor deildir; o gerek
tir, dier tm fiziksel kusm alarn kkeni, yani bir benzeri olan sa f olaslk
hissinin bir tepkisidir.
zetle, benim iin beden hem dnyada rgtlenm i kullanl-eylerle
iaret edilen bir bavuru merkezi, hem de pour-soi tarafndan yaanan saf
olaslktr. D nyadaki kullanl-eylerin - b a n a yapt g ib i- gnderm e
yapt bir baka insann bedeni, ortak bir dnyaya iaret ederken, benim
kinden yalnzca olas bir ara ve beden olarak var olarak farkllk gste
rir, ki bu ara ya da bedene dair bir bak am olabilir. Bir bakasn
alglaym , eyleri alglaym dan olduka farkldr, nk onu kendi

1 2 4 ALTI VAROLUU DNR

dnyasnn iinde grrm : G rdm ey daim a bir bedenden fazlasdr,


nk zaman ve uzayda onu aarm .
Bylelikle beden ekilde ya da boyutta var olur. Bedenim i yaarm ;
bir bakas bedenim i tanr ve kullanr; bir bakas iin bir n esn e o ld u
um srece, o benim iin bir znedir ve bir bakas tarafndan bir beden
olarak bilinen kendim iin var olurum .

V
B yolla bir zne ya d a bir nesne olarak teki ile iliki iinde olan poursoi, teki iin bir nesne olm aktan kam aya alr, tekini asim le etm e
ye alr, ya da tekini sevgi veya neireti getiren bir nesneye d n t r
meye alr. Sevgide asim le etm ek istediim ya da zgrlk olarak sah ip
olm ak istediim ey tekinin zgrldr; nk tekini benden ayran
ve d grnm tekine gstererek beni oluturan ey tekinin zgr
ldr. Severek, sevdiim kiinin bir nesne olarak yalnzca beni sem e
sini ve bu yolla teki iin varoluum un kkeni olm ay talep ederim :
Bana varoluu, yalnzca defacto' (ele trop) deil fakat de jure" veren ey d e
budr ve varoluunu kendi zgrlm le birlikte arzuladm tek in in
zgrl tarafndan arzulannntr. K endisi iin bir nesne olduum bir
bakasnn iradesine, zgrlne tecavz etm eden hkm edebilirsem ,
kendi tem elim ve dorulam am olabilirim . A m a bu ekilde sevilm ek iin
k kendisini, sevdiini batan kartabilecek bir nesneye dntrm ek
zorundadr; tm dnyann yerini alabilecek ve tm dnyaya bedel bir
nesne. Bu n o ktad a kendi karlarna en iyi ekilde hizmet ed ecek bir dil
kullanr; am a kulland dilin sevilen kii tarafndan nasl y oru m lan aca
n, bedeninin ve kendisinin nasl alglan acan d an d ah a fazla bile
mez; dilinin de onun eriem eyecei bir d yz vardr. A nn, kendisi
nin de tam olarak ayn ekilde sevilm eyi arzuladn ve talep ettiini
anlam asn salayana dek baarl olam ayacaktr. n k tek i beni asla
bir nesne olarak sevem ez ve beni an cak benim iin dnyaya bedel olan
ve beni batan kartan bir nesneye dntrm ek yoluyla, bir zne o la
rak sevebilir. Sevilen kii an cak sevilm e arzusuyla dolu p tatnda bir
a dnr. Bu nedenle, her ikisi de bir dieri iin bir hayranlk n es
nesine dnm eye alr ve tekinin kendisini yalnzca bir n esn e o la
* F iilen , (y .n .)
* * Y asa l o la r a k . Ik g e re i, (y .n .)

JEAN-PAUl SARTRE 1 2 5

rak tekil etm esini, arzulam asn ve var etm esini talep etler. znde
sevm ek kiinin kendini sevdirm e tasarsdr. A m a nne geilmez bi
im de engellenm itir. A m acn a ulam ak iin k, sevdii kii ve kendi
iin dnyay indirgem ek ve tekinin yalnzca nesnelliini ina etm esi
iin yaam asn salam ak durum unda kalacaktr ve bylelikle ona gven
ve znellii iinde bir raison d'tre' verir; teki iin en byk deer ve
onun tm dnyas olacaktr. Bu giriim baarszla m ahkm dur; nk
bir nesne olarak bu ekilde sevilem em ve bir bakas iin bir nesneden
tesi olam am ve tekinin ak da, znde benim tarafm dan sevilm ek
tasarsdr. H edefim e iaam am , yalnzca kendim i tam am yla bir nes
neye dntrerek, kendim i zgrlkten m ahrum etm ek iin zgrl
m kullanarak m azoizm e ynelebilir ya da tekini tam anlam yla bir
eye, bir bedene dnm eye zorlayarak, sadizme ynelebilirim. Bu sap m a
lar kendi kendilerini yenilgiye uratrlar. V e yalnzca norm al cinsel ili
kinin izole ve gelitirilm i anlardr, ki nesnellii yoluyla tekinin zgr
lne hkm etm e tasarsnn z de budur. nk cinsel farkllam a ve
cinsel eylem ler dah a derin on tolojik yaplardan kaynaklanrlar. C insel
eylem ler yoluyla kendini tatm in etm e giriim inde bulunan tutku, haya
tna alnm bir insana duyulan arzudur ve o insanla birlikte kiinin
kan ve cam , saf olgusall ve olaslna dnr. tekinin etini kendi
m e mal etm ek am acyla, tekinin huzurunda kendim i ete dntrrm .
T u tk u n u n ideal am ac, hareketin, dnyann h atta bilincin yok edilm e
siyle her iki bilincin de kucaklam ada tam anlam yla tecessm etm esidir.
Bu, bir bilin tarznn seim idir: N ed en bilin tutku biim ine girerek
kendini yok etm eyi seer? T u tk u d a bedenim i zel bir ekilde yaarm ve
bana dair o lan dnya bir deiiklie urar: Bedenim , eylem lerim e ve
kllanl-cyler dnyasna karlk gelirken, artk baka bir ara tarafn
dan kullanlam ayacak bir ara gibi hissedilm ez; o el olarak yaanr ve
kendim e dair dnyay da bu etle ilikili olarak kavrarm : Kendim i edilginletiririm ; kullanlar ve biim lerindense, eylerin m addi zlerine
kar d ah a duyarl olurum : Bilin, dnyann penesine dm bir bede
ne dnr. D nyann ortasnda bir eye dnm eye olduka yaklarm
ve bu ekilde de lm e. T m bunlarn anlam , onu dokuntlabilir kl
m ak yoluyla tekinin zgrln kendi iinde zaptetm e giriim inde
yatm aktadr. Bu ideal am a tekinin bedeni zerinde salt bir gce d
nerek engellenem ez bir ekilde baarszla urar. tekinin de ayn
eyi yapm as am acyla, sarho olm ay isterim. C in sel eylemin tketilm esi
* V a r o lm a n e d e n i, ( .n .)

1 2 6 ALTI VAROLUU DNR

d ah a derin niyeti rahatsz eder, ki o d a elikili olduundan bir ekilde


baarszla m ahkm dur. tekinin zgrl - zn e lli i- fiziksel o la
rak zapt edilemez.
Elbette, tekine d air olas tutum lar bu cinsel tem ann varyasyonla
rna indirgenem ez; am a insann birbiri ardna gelen davranlar btn
bu iki davrann, yani akn ve tutkunun yalnzca ayrntsdr - ve de
nefretin. K esinlikle, belirli davran biim leri (yardm lam a, m cadele,
rekabet, taklit, arz, acm a, utan , vb.) d ah a kolay tarif edilebilir, nk
gerek durum lara ve pour-soi'nn teki ile olan tm ilikilerinin som ut
detaylarn a baldrlar; ne var ki, hepsi cinsel ilikilerle kuatlm tr,
nk bu davranlar pour-soim n bakas-iin-varln gerekletirm ek
ve bu gereklere dayanan durnfu am ak iin kulland tem el tasarlar
dr. Bu tem el davranlarn hepsi, bir hayal krkl em berinde hareket
etm eye m ahkm dur; her biri ideal gayeyi baarm akszn ya d a aa vrm akszn bir baka biim alr. tek i prensipte eriilmezdir. Ayn anda
hem zne hem de nesne olarak kendimizi aa vurduum uzda ancak
tekine kar tutarl bir tutum iine girebiliriz, ki ilkesel olarak bu im kn
szdr. tekin in zgrlne kar tam bir sayg etii bile baarl o la
m az, nk tekinin zgrln snrlayan bizzat benim varoluum dur
ve tasarlarm dan herhangi biri bu snr dayatr. tekin i anlay ile
kuatm ak, onu anlayl bir dnyada yaam aya zorlar ve anlaysz bir
d n yan n gerektirdii dier nitelikler ile deerleri gelitirm ekten al
koyar. Eitim de, bakalarnn iinde bytld deerleri ve ilkeleri
b ak alar iin seeriz ve on lar iin zgrl sem ek, onlarn zgrl
n d ah a az kstlam az. tekinin zgrln kstlayan (ne yaparsak
yapalm ) bizzat kendi varolum uzdur ve intihar bile bu asli durum u
deitirem ez: Eylemlerimiz her ne olursa olsun, onlar gerekletirdiim iz
yer, hali hazrda bir tekinin bulunduu ve o teki ile ilikili olarak
benim de trop olduum bir dnyadr. G n ah nosyonunun, insanolunun
yakasn brakm ayan temel gnahn kkeni de bu asli durum da yatm akta
dr. K en dini dorulam a tekini bir nesneye ve bir araca dntrr, ve
asli tem a farkl varyasyonlar ile birlikte tm ilikilerim izde can lan d
rlr.
O halde, bir bakasnn zgrlne hiikm edem em ve bir bakasnn
baknn nesnesi olduum da, iki zgrlk stnlk m cadelesi verebilir
m iesine, kendi bakm on a yneltebilirim ; am a bunu yaptm da o
benim iin bir nesneye d nr ve beni bir nesne klan znenin tm
faydasn kaybeder. R tutum um u srdrebilir ve tm insanlar birer
nesneye indirgeyebilirim ; onlara kar kaytsz kalabilirim ve kendimi

JEAN-PAUL SARTRE 1 2 7

bir tiir pratik tekbencilik ile kuatabilirim . O zam an ben bu dnyada


yalnzm gibi davranrm , nesneler ile ilevler ve aralar ile m egul olu
rum. A m a bu, aka kendini aldatm adr ve er ya da ge bu hayalden sert
bir ekilde uyanrm; uyanm asam bile, dediim bedel nesnelliim in,
gerekliim in tm anlam n yitirm ektir; ve onu kaybetmem eyi baard
m srece, gerekliin grm ezden geliyor olduum huzursuz edici an la
mn yaarm - h e r yerde bana baklm asnn getirdii rahatsz edici bir
his ve aresizlik- nk kendim i gzlem lenm iyorm uum gibi kandra
rak uygun sav u n m a eylem inde bulunam am . tekin e dair ikili tasarm
yalnzca baarszla uram akla kalm az, ayn zam anda ylesine kar
m aklar ki, sinirlendirici ve rahatsz edici bir unsura dnr: Bir
taraitan, bir bakasnn zgrlne maruz kalm ann tehlikesine kar
kendim i koruyam am , dier taraftan d a tekinin bu zgrln kendi
varlm tam am lam ak ve kendim e kendi raison d etre'imi verm ek iin
kullanm aya teebbs etm em .
Bu beyhude aralarla baarya ulam ann hsran iinde, pour-soi,
lm ne sebep olarak tekinden kurtulmay arzulayabilir. Bu nefrettir.
Bu bir hayal krkl politikasdr, nk pour-soi tasarsnn yarsn bir
kenara brakr ve eriilem ez d yznden kurtulm ay am alar. Bu kayt
szl dah a etkin bir ekilde yaam a giriimi, yalnz yaam aktr. Bir baka
sndan bu biim de nefret ederken, bir tr tiksindirici zellikten deil,
tekinin gcendirici aknlndan nefret ederim , onun, beni bir n es
neye dntren eriilmez znelliinden nefret ederim ve bu kiiden
nefret ederek her eyden -b akalarn n varoluunun genel ilkesin den nefret eder ve her eyi yok etm ek isterim . N efret karanlk bir duygudur
nk knanm ay talep eder ve bu knamay hor grr, ve bu nedenle
herkesin zgrlne m eydan okum ay ve yok etm eyi am alar. N e var
ki, nefret b aarlrolsayd bile, tekbenciliin kayp m asum iyetini yerine
getirem ezdi. G em i yakam brakm az; beni yarglar, beni slah edilem ez
bir nesneye, lm m denli nne geilem ez bir kadere dntrr. N e f
ret hsrann son darbesidir ve onun boluundan kalam az am a bo
yere patlak veren hayal krkl dngsne yeniden girilebilir. IBu n o k
tada, S artre dipnotu eklem itir: Bu etkenler bir kurtulu etii olasl
n yok etm ez. A m a bu kurtulua, bu noktada szn edem eyeceim iz
radikal bir m uhakem enin ardndan varlm aldr. ]
E lbette kendimizi tekilerin karsnda bulduum uz gibi, yanlarnda
da bulabiliriz. N e var ki, bu biz deneyimi ayn kkenden gelm ektedir ve
ilkel deildir. A n c ak bakas-iin-varlm temel yaps ile anlalabilir,
ki bu da bir karm aadr. Biz, nesne ya da zne olarak tecrbe edilebilir.

1 2 8 ALTI VAROLUU DNR

iki kii, aralarndaki ilikinin alabilecei bir ekle angaje olduunda, bir
iiiinc kiinin ortaya k durum u dntrr ve bunu pek ok yolla
yapabilir, am a sklkla bir biz ya da onlar oluturm ak yoluyla yapar ve
her halkarda bu, daim a ve ister istem ez ilkel yapdaki bir deiikliktir.
Bakalarnn yannda ya da bir ustaba ya da ustann denetim i altnda
alm ak, nesne olarak bizin en aalayc ve radikal deneyim idir ve bu
durum da ben, bir am a ile belirlenm i tam bir m ekanik sistem de, dier
leri ve m akineler ile yakndan iliki iindedir; retilen nesneler ya da
m akineler ilem cilerin yerlerini ve rollerini beraberinde getirir. A m a
bu yalnzca, nesne olarak bizin farkna varlm asna uygun bir durum dur.
B ununla birlikte, her trl durum d a ayn ekilde geliebilir. V e her
hangi bir tekinin gerekten gzleri altnda olm akszn, yapmzn bir
paras olarak, tek i iin varoluum uzun bilincinde olm am z gibi, zne
ya d a nesne olarak tekiler iin var olan bilinlerin oulluunun o la
sln gerektiren insanln varoluunu da biliriz; am a bu yalnzca asl
yapy karm ak hale getirm ektir: sn f bilinci ve grup yapsna dair eitli
fenom enler ve toplum sal psikoloji buradan doar. Kalabaln deneyim
leri ve kararszlklar, ak ve tutkudaki kararszlklarla d a yakndan ili
kilidir. K alabaln iine karm ak, aresiz yalnzln, sorum luluunu
ve zgrln unutm a kaygsndaki bireysel bilince bir ka yolu su
nar. Biz, ancak bakalaryla iliki iinde gerekletirilebildiinden, in san
ln bu yolla gerekletirilm esi an cak bir iincnn varoluunun ger
eklem esi ile yaplabilir; prensipte insanlktan farkl, gzlerinde in sanl
n bir nesne olarak tekil edildii bir nc beden. Bu yalnzca ideal
bir kavram dr ve bizleri gren am a grnm eyen bir varlk olarak T an r
fikrine karlk gelir. nsanla katlm m z daim a bir nesne, kaderini
dzenleyen tarihi bir nesne olarak yaam aya alrz ve bunu asla gerek
letiremeyiz, nk T an r yoktur ve bu ekilde insanln on un gznde
bir nesneye dnt iiiinc bir beden deneyimi de yoktur. Byle bir
insanln bir dryz yoktur.
O rtak zneler olarak varoluum uz bizlere m am uller ve kam usal ia
retler tarafndan gsterilir. zgrl, ihtiyalar ve olaslklaryla tke
tici her zam an reticinin akim dadr. T k eticin in am alar genelletirilir
ve pazardaki m allar evrensel olan ve evrensel am alar gsterir. Pazar,
bana akm lm paylatm , on lardan biri olduum u gsterir. K am u
sal hizmetleri ya da ortak bir nesneyi kullanm akla, evrensel bizden biri
olarak standartlatrlrm . D eneyim en ok ortak bir eylemle vurgu
lanr kavga etm ek, bir arada ark sylem ek ya da yrm ek gibi. A m a
her durum da bu, varln tem el yapsnn deim esi deil yalnzca psikolo

JE AN-PAUL SAJTTRE 1 2 9

jik bir deneyim dir. Bakas-iin-varlk oluum da tekine ak bir d


grnle var olurum - gerekten de nesnel olarak benim olan bir boyut.
Bir deneyim indeki hibir ey bunu deitirem ez ya da on a bununla kyas
lanabilir bir ey ekleyemez. T em el durum dan kaynaklanan ihtilaf, ken
dilerini dnyann hkim i olm aya adam tm znelerin bir btn o la
rak bizin tecrbesine ynelebilir ya d a girebilir. A m a, tekinin znellii
radikal bir biim de farkl ve eriilmez kaldndan, bu yalnzca bir dilek
tir; ve prensipte gya elde olm ayarak tm abalarm ve hilelerimi alt
ettiinde, on unla bir birlie katlm ay mit edem em . Bu biz tecrbesi
ksm en, dnyann bir kullanl-eyler sistem i olarak rgtleniine b a
m ldr, ve ksm en de, belirli durum larda herhangi bir verili kiinin
sahip olduu izlenimi olabilecek ya d a olm ayacak kiisel ve deiken bir
duygudur. D nyann kullanl-eyleri, ki bunlar benim aknlm g e
rektirir ve biz tecrbesine vesile olur, zaten insaniletiriim itir; tekini
beraberinde getirir ve on unla ilikim de tekini dorudan tecrbe etm e
diim srece, benim iin farkl bir anlam tar: H ibir zam an birincil
deillerdir, ne de tem el ilikinin yerini alabilirler. zne olarak tecrbe
edilen bizin deikenlii, yarg altnda bir nesneye dnene dek kendi
tem ellerini tanm ay reddeden kentsoylu snfn anarisinde grlebilir
ve korku ve utan yaratr. H ibir k yolu yoktur: Bilinler arasndaki
ilikinin z birliktelik deil, ihtilaftr.

VI
O halde, pour-soi kendini e-soidan farkllatrarak var olur ve bilgi ile
eylemin koulu da budur. Bilginin kouludur, nk bu farkllam a ile
nesnel dnya -g sterild ii ekliyle- iaret edilir, rgtlenir ve in cele
nir; eylemin kouludur, nk bu farkllam a ile pour-soi -im d i gstere
ceim iz e k ild e - kendini bir hilik olarak oluturur ve kendini bir ey
olarak oluturm ay, en-sonn sorgulanam az varln kazanm ak iin ar
zular. Pour-soi yalnzca dnyay am az ve bylece orada bir dnya olduu
nu gstererek onu yorum lam az (H eidegger tarafndan gsterildii ekliy
le), ayn zam anda, kendi m eydana getirici m addi doas iinde en-soiy
dntrerek, eylemleriyle srekli olarak dnyay deitirir (ontolojik
aklam ann snrlarn aan m etafizik bir sorun yaratan bir olaslk).
Pour-soi neden eylem de bulunur ve eylem de bulunm ak ne dem ektir?
A m a bilm ek ve yapm ak insan yaaynn en genel biim leri deildir,
nk bilm ek bir sahip olm a biim idir. G en el slup sahip olm ak, yap

1 3 0 ALTI VAROLUU DNR

mak ve var olm aktr. Bun lar tam am yla birbirinden ayr sluplar d e il
dir; rnein, bir ahlaki fail kendini yaratm ak iin eylem de bulunabilir
ve olm ak iin kendini yaratabilir. Felsefedeki m evcut eilim, fiziin m ad
deyi srece, basit bir h arekete dntrm e eilimini takip eder. Etiin
am ac, insana bir varolu biim i salam akt; rnein, S to aclar ve Spinoza'nm am ac buydu. A m a eer insann varl eylemlerinin ardklnda
zlrse, ah lak insan eylem lerinden te bir statye tayam az ve eyle
min stn deerini yapm aya verir - K an tn yapt gibi, in san i etkinliin
stn deeri yapm ada m dr yoksa var olm ad a m ve sah ip olm ak nerede
devreye girer?
Eylem kavram n inceleyerek balam alyz. Bir eylem kastldr ya da
gerek ten bir eylem deildir; ye,ri doldurulacak bir eksiklii getirir. Bu
ekilde geriden, gem iten ya da ilikilerden m otive olam az: ilikiler
btnn den bir tecritle, bir n ret eylemi ile (durum u bir n esn e olarak
farkllatrarak) ve ardndan d a dier bir ret eylemi ile bir am ac, bir
fark koyutlayarak, gem i ya da im diki zam an yorum lanabilir ve eylem
iin bir gdye dntrlebilir. Yani, failin zgrl tiim eylem lerin
tem eli ve vazgeilm ez kouludur - var olan eyden bilinli bir kopula
zgrlk ve m m kn olarak alglanan eye doru bir kiisel yansm a,
ii, gerekletirilebilir bir gelecekte kendini d ah a iyi bir konum a getire
rek, koullarndan ayrlana dek hayatn koullarna bakaidrm az. Eyle
min gds, eylem de bulunm a eilim ine dnr ve eylem grnebilir
bir am aca doru ham le yapar. Bu kom pleks ayrlmaz surette birdir; terim
ler karlkl olarak birbirlerini yorum larlar ve basit bir ekilde birbirle
rinden ya d a herhangi bir baka terim den dom azlar. Korku beni eylem
de bulunm aya srkleyebilir am a yalnzca-kaybetm ekten korktuum ey
zaten benim iin bir ideal am a old uun d an dolay; ve eer bu am ac
reddedersem , korkunun benim zerimde hibir yaptrm gc kalm az,
tem elsiz, akld, anlam sz bir korkuya dnr. im diden ayrlm a ve
gelecee atlm a hareketi, ki bu pour-sonn biim sel yaplandr (bilinci
ne varm ak ), gd, eylem ve am atr. Bu btnsel anlam yla eylem zgr
lktr ve zgrlk insan doasn n bir m lk deil, insan varoluunun
kendisidir; pour-soinm bilinli bir ekilde en-soi'dan ayrldr, ki bu da
her zam an belirli bir eylemdir.
Pour'soi iin olmak, olduu cu-soy iptal etmektir. Bu koullarda, zgr
lk bu iptal editen baka bir ey olamaz. Pour-soi bu yolla znden olduu
gibi varlndan da kaar; bakalarnn onun iin sylediinden farkl bir ey
olur; nk en azndan bu snflandrmadan kaan, kendine verilmi ismin

JEAN-PAUL SARTRE 131

tesinde olan, kendi hakkndaki atflar aan odur. Pour-sotnn neyse o


olmas gerektiini sylemek, olduu ey olmayarak neyse o olduunu syle
mek, onun iinde varoluun zden nce geldiini sylemek, ya da tam
tersi, Hegel'in formlne gre onun iin Wesen isi was gewesen ist demek,
ayn anlam a gelir - insann zgr olduu anlamna. Bu yaln gerekle,
aslnda, eylemimi tevik eden gdlerin bilincindeyimdir; bu gdler bilin
cim iin zaten akn nesnelerdir, dardadrlar; skca tutunmak iin onlan
bouna aramamalym: Varoluumla onlardan kaann. Her zaman zmn
tesinde var olmaya mahkm edildim, eylemimin etkin ve rasyonel gdle
rinin tesinde olmaya: zgr olmaya mahkmum. (Varlk ve Hilik)
Bu zgrlk m askelenebilir am a yok edilem ez; kendim i aldatabilirim
am a zgr olm aya son verem em . Bylece, korku ve salk gibi etkin ve
rasyonel gdleri dnyada verili olan ve kar karya geldiimiz, T anr,
d oa, insan doas ya d a toplum dan gelen birer sab it unsur olarak gr
meye balarz - bir z verilen ve en-soi'ya dnen pour-soi'nin erdem in
de. Bu l bir dnyadr, gem iin dnyas. H ayat ve zgrlk, her ne
olursa olsun ya d a her ne olm usa olsun, o eyden ayrlmak dem ektir;
yeniye doru atlm ak dem ektir ve gdler ile am alar oluturan d a bu
daim i atlm dr; asla verili deillerdir. nsann dnyadaki m evcudiyeti
bir varlk ekli deil, bir yapm a, sem e ve kendini yaratm a eklidir.
Herhangi bir yardm almakszn, en kk aynntsna kadar ve tamamen
kendini yaratma gerekliliine terk edilmitir. Bu nedenle, zgrlk bir
varlk deildir: nsann varldr, yani, var olm a ihtiyacdr. Eer insan
ncelikle bir doluluk olarak tasavvur edersek, sonradan onun iinde zgr
olabilecei anlar ya da psiik alanlar aramak sama olacaktr: Kiinin daha
nceden azna dek doldurduu bir kabn iinde bo yer aramak gibi.
nsan kimi zaman zgr kimi zaman da baml olamaz: Ya tam am en ve
her zaman zgrdr ya da zgr deildir. (Varlk ve Hilik)
G dler ve am alar gibi, irade ve tutkular da akln verili halleri deildir,
am a pour-soinn kendisi gibi, olan eyden ayrlm ak yoluyla ve henz var
olam ayan eye atlm ak yoluyla tekil edilirler: B un lar insann zgrl
n ifade eden ve don atan unsurlardr; znesi olduu bir eyin belirle
yici etkenleri deillerdir. rade, tutkulardan dah a zgr deildir, nk
o, kendisini m evcu t varoluun ardndaki bir am aca doru frlatan zyaplanm asyla kendi iinde pour-soidr; irade ya d a m zakere bu zyaplanm a zerine dnm ekle orraya kan bir artm adr; kendini belir

1 3 2 ALTI VAROLUU DNR

lem ekten ok bir kendini snam adr, iink m zakere ettiim de, zar
atlr . Eer m zakere edersem , bunun nedeni, eylem de bulunm adan
nce kendim e eylem im e dair rasyonel bir h esap verm e tasarm n bir
parasdr. Kendi m kem m ellii iinde iradenin tatm in edilm esi (yap
may istediim eyi yaptm ), dah a derin bir seviyede birincil bir eilime
duyulan bamll ortaya kartr, bir 'en-soi'pour-soi olm a tasarsn,
ki bu da gerekletirilm eye allan eyin bir eklidir.
Ben, balan gta tasarm olan , yani kendisini am ac ile tanm layan
bir varlm; gem ie den kendim den (olgsaIlm dan) ve m evcudiye
time doru dnyadan ayrlm olm akla, varln herhangi bir biim iyle
aknlk olarak zdeletirilem eyecek olsam da, zdeletirilcbileceim
bir varlk biim ine doru giden bir akm lm dr. Bu ayrl, bu aknl
dorulam ann binlerce yolu vardr: rnein, kendimi on unla zdeleti
rerek bedenim i yaayabilirim ; ya bedenim in taham m l snrlar ya da
hazlar iinde, ya d a ileke terk ediler veya hastalk hastas bir tutum
la; ve eitli benzer yntem lerle gem iim le ve dnyadaki eylerle iliki
kurabilirim. A sli tasarm , kendim e dair seim im , asli seenein birer
aklam as olan seim lerle hazrlanabilir. Kii belirli bir durum da aksini
de seebilir (rnein, ondan vazgem ek yerine uzun bir yolculuun yor
gunluu ile yola devam etm eyi seebilir); am a ancak bir deiim , asli
tasar ya da kendim e dair seim im de bit deiiklik (bir hastalk hastas
olm ak tan sa, rnein, bir atlet olm ak) pahasn a. Teoride, eylemin her
hangi bir aynntsnn izi gem ie, asli seim e doru srlebilir; ki bu,
pour-soinm kendisini kendisinden ve dnyadan ayrndan -d n y ad avar-olm a tarzn d an - baka bir ey deildir.
Bu analiz, kiilik ve davran aklayan ve anlayan bir varoluu
psikanalizin olaslna iaret eder. Koullarn basksna gsterilen psiik
bir tepkide gem i olaylarn belirleyiciliini reddetm ekle, Freudcu p sik a
nalizden ayrlr. B asite, bu tr bir varoluu psikanaliz u tem el ilke
zerine kurulur: K arakterin her bir jesti ve tutum u, gem i bir psiik
durum un nedenleri zerinden deil, birincil ve ikincil yaplarnn tm
kiilikle btnlem esi zerinden yorum lanacaktr. A alk kom pleksi,
bu adan birincil bir yap, bir bakasnn n nde kendim i ikincil d erece
de yanstm am dr: Bakas-iin-varlm stlenm eyi setiim yol bdr, tekinin varoluu iin bulduum zgr zm yoludur engellene
mez bir sk an d a l. T m kiiliimi ifad ederim , yani, en kk bir eylem
le, gerekletirilm em i seim im i; tpk, nem siz nesneyi kavraym la
dnyay rgtl varolua dntrm em gibi. Ben olan bu tem el zgr
lk eylemi, ki on u n la kendim i baki klarm, dnyada kendim e d air yapt

JEAN-PAUL SARTRE 1 3 3

m seim ve ayn zam anda dnyay kefimdir. A sli seim im in bilinci,


benim kendim e dair bilincim dir. Bilinli olarak, kendim i olduum ey
den ve m evcut olduum durum dan ayrt ederim; yani, onlarla nasl ilikili
olacam seerim : Seim ve bilin tek ve ayn eydir. Birincil ve te
m el tasarm , daim a, varlk sorununun zm nn ham halidir; bir
zm deildir ve an cak yaayarak anlalabilir. H er zam an kendimiz iin
m evcut olduum uzdan, ne olduumuza dair analitik ve ayrntl bir bilin
ce sahip olm ay um ut edemeyiz. Ve kendimizi seerek, dnyay olduu
muz eyin bir im gesi olarak yorumlarz: eylerin deeri, hayatm da oyna
dklar rol, on larla ilikim, seim im in im gesinin bir taslan izer.
V arlk sorun unun zm nn taslan izen bu birincil seim im
her zam an deitirilebilir ve bu yle radikal bir deiikliktir ki, beni
farkl bir ekilde davranm aya iter. zgrlm gerekletirdiim de his
settiim dehetin anlam , seim im in farkl ekilde de olabileceini fark
etm em dir; yani, benim de jure deil d efacto olm am ve dorulanm ayan,
nceki herhangi bir durum dan kaynaklanm ayan bu seim in tm deerle
rim, tm gerekliklerim ve tm yorumlarmn tem eli olmasdr. Kendisini
aslsz olan e-sodan ayrmakla, pour-soi kendisini aslsz klar. K oullan
drlm am , m utlak tem el seim im gvenilm ezdir ve deitirilebilir. N e
var ki, dnya bizim tarafm zdan yapm olduum uz bu tem el seim ara
clyla yorum landndan ve anlaldndan, her zam an m m kn olsa
bile, bu tiir bir radikal deiiklik zordur ve olas deildir. Baka seim
bakalarnn seim idir; bizim iin kolay bir olaslk deildir.

VII
zgrle kar saduyunun kulland belirleyici argman, bize kendi
iktidarszlmz hatrlatmaktan ibarettir. Konumumuzu iradeyle dei
tirebilmekten uzakta, kendimizi deitiremediimiz grlr. Snfmn, ulu
sumun, ailemin kaderinden kama, hatta kendi gcm ya da kaderimi
ina etme, zevklerimin ya da alkanlklanmn en az nemli olanlann zaptet
me 'zgrlm' yoktur. rsi bir frengi ya da tberklozla, bir ii, bir Fran
sz olarak dodum. Her ne olursa olsun, bir hayatn tarihi bir hsran hikyesi
dir. O laylann zorluk katsays ylesine yksektir ki, en nemsiz sonucu
elde etmek iin yllarca sabr gstennek zorunda kalnz. Dahas, ona hkme
debilmek iin doaya itaat etmek' gereklidir; yani, eylemimi i ie gemi
bir determinizmle gerekletirmek zorundaymdr. nsanolu, kendisini
yaratmaktan' ok daha fazla, iklim ve toprak, rk ve snf, dil, paras oldu-

1 3 4 ALTI VAROLUU DNR

t kolektivitenin tarihi, miras, ocukluundaki belirli olaylar, edinilmi


alkanlklar, hayatnn byiik ve kk olaylan tarafndan yaratlm gibi
grnr. (Varltk ve Hilik)
Ozgiir denilen varln, tasarlarn gerekletirebilen bir varlk olduu
dorudur am a gerek olann reddedilm esi ve olas olann yanstlm as
zgr eylemin tem el anlam dr ve karlalan direniler, zgrlk ile
gereklilik arasn d aki fark yaratan eylemin kouludur. D irenen bir d n
yaya angaje olm u zgr bir pour-soi olam az." zgiir olm ak am acn uygu lanabilirlii an lam n a gelm ez; kiinin istedii eyin elde edilm esi deil
fakat kiinin istedii eyin tan m lan m as anlam na gelir; am a gen i a n la
myla bu, kiinin hayatn nasl d e alacan a ve peinden koaca am a
lara dair seim ini belirlem esidir. A yn zam anda, zerk seim yalnzca
bir dilek ya d a am a deildir; eylem e dnm edii srece gerek d eil
dir: Bu adan, m ahkm her zaman kam ak ya da azat edilmeye alm akta
zgrdr - rah ata yryp gitm ek ya d a zgr braklm a hayalini kur
m aktan farkl bir ekilde. B ilin kendini verili olandan ayrana dek zgr
lk devreye girmez; ki bu d a bilgi ve eylem in tem elidir ve yeni bir d u ru
ma doru atlm bir adm dr. Bylece zgrlk, olum lu bir varln
ortaya k deil, verili bir varlkla iliki iindeki varln yokluudur.
T m varlklar gerektirir ve bu nedenle kendinin kayna olam az. zgr
ln olgusall, var olan eyden ayrlm ak yoluyla, oriun verili olan a
balanm asdr. M eknm , bedenim , gem iim , bir bakas ile olan asli
ilikim; tasarm larm la aydnlatlan btnsel durum unun yapsal u nsu r
lar bunlardr.
M ekn snrlandrm am olgusallm h biim lerinden biridir am a bu
m eknn anlam ve onun bir engel, bir frsat, bir balang noktas, bir
kaytszlk olup olm ad benim zgr tasarlarm a baldr. G em i d e
itirilem eyecek bir biim de belirlenm itir am a deerlendirilm esi p h e
lidir - benim iin ne anlam ifade ettii, on unla ne yaptm , hayatm da
oynad rol. Bin bir biim de gem iim i seebilir ya d a onu inkr ed eb i
lirim. D evam her n e olursa olsun, gem iin anahtar ak gelecektedir.
Bu nedenle Y unanllar her zam atvyle dem itir: lm ne d ek hibir
insana m utlu d em eyin . G em i gelecei belirlem ez. Bunun yerine kii
yle dem elidir: Eer bu tr bir gem i istiyorsan, bu ekilde d av ra n .
Bir gelenei seebilir ve devam ettirebilirim , bir ball inkr edebilir
ya d a yerine getirebilirim , bir deneyim den ders alabilir ya d a onu yok
sayabilirim , ortaya km bir zayfln stesinden gelebilirim ya d a on u
kullanm aktan kanabilirim ; ve bu ekilde gem iim e d air zgrce d av ra

JEAN-PAUL SARTRE 1 3 5

nrm ve gelecee dair yaptn seim lerle onu eitli gdlere d n t


rebilirim .
T asarlarm zerinden evrem e ve tasarlarm etkileyen olaylara
anlam veren benim dir: K onum um u ben yaratrm ve ondan sorum lu
olurum , ve iinde zgr olduum durum da budur. Bilinli bir ekilde
kendim i orada o lan d an ayrrsam, dnyay deil, onun varoluunu ve
benim iin anlam n olutururum : zgrlm e, olaylardan bamsz
olarak ve onlara kar kaytsz kalarak ve baz projeler uruna onlar
deitirm ek iin kendimi olaylardan ayrma ve on lar zerinden eylemde
bulunm a kapasitem le eriirim. Bir bamsz ve kaytsz olaylar dzeni
nin iindeki am a ksm en bilinebilir, ksm en sabit, ksm en de deitiri
lebilir olarak kavranlam az kalacaktr; ve am acn hayata geirilebiliri ii
de bu yolla koullanr. Bu nedenle, dnceye dayanan am a ak, am pi
rik ve dntrlebilirdir. Bu, dnyay yalnzca tasarlarm la yorum la
rm dem ek deildir, bylelikle olaylara zorluk ya da faydallk katsays
veririm; bu, tasarlarm ksmen kullanm deneyimi ve nesnelerin olasl
zerine ekillendiririm ve beklenm edik olan a izin veririm dem ektir.
karlarm ve tasarlarm asndan dnyaya bu ekilde bir yaklam,
dnyadaki baka insanlarn m evcudiyeti ile karm aklar. T em elde farkl
bir bak asn dan holandklarndan ya da farkl bir yorum getirdikle
rinden deil, ou ey bana zaten zerinde allm , kullanlm , belirli
kullanm lar iin standartlatrlm olarak sunulduu iin: O n lara ta sa
rlarm yoluyla anlam verm ek yerine, on lar bana ne yapacam syler
ler ve bu nedenle, ben tasarlarm olduum dan, bana ne olduum u syler
ler; ve bu hazr anlam larla zaten iinde yaanlan ve rgtlenm i d n ya
nn toplum sal kurallar, kiisel olarak ban a deil ilgili herkese ynelik
tir; bu kurallar ve anlam lar benim seyerek ya da onlara itaat ederek
kiisel olm ayan bir hale indirgenirim . Bu tanm lanm anlam lar, el altn
da bulunan teknikler dnyas, bir olas gereklie baldr, ki bu da bam
sz bir gereklik olarak en-soi'nr karsndaki pour-soinn varoluundan
kopartlam az. Bedenim i ve m eknm yaadm gibi, hu aralarla insan
trne katlm m yaarm. Dnyay, proletaryann basit siyah beyaz bak
asyla m yoksa burjuvann glge oyunlaryla m greceim i tasarla
rm yoluyla belirleyen ben deilim dir: Yalnzca ham varolularn n
ne atlm durum da deil, ayn zam an da onlar ortaya kartm ak iin
hibir ey yapm am a gerek olm akszn b an a anlam lar sunan ii snfnn,
Franszlarn d a n ne atl durum daym dr. A m a bu yntem ler ve stan
dartlatrlm anlam lar ile talim atlar kendi ban a eylemde bulunm az
lar; an cak dardan bakldklarnda ve kullanldka analiz edildikle

1 3 6 ALTI VAROLUU DNR

rinde birer yntem dirler; kliantm da kiisel am alara doru kendiliin


den ynelim lerdir. Dil en nem li rnektir, kullanm n gelitirilm esiyle
d onanm l ve dilbilgisi kurallar asn dan form le edilebilirdir, am a
sp on tan e kullanm da cm le kiisel kelim eleri ve canl kiisel niyette
belirtilen eyi aar; ve bu an cak kurullarca belirlenm i kurulu kullanm
tem elinde m m kndr. zerinde allm , standartlatrlm , talim at
lar ve yntem lerle donatlm insan dnyas, zgrl koullandrr ve
kolaylatrr ve onun yerini almaz. Bu, bir ulusa, bir snfa, bir aileye, vb.
ait olan bir insan olm ak dem ektir: B un lar kiinin tasarlarnn koulla
rdr, ki kii bunlar hem korur hem de geride brakr. K endim i tasarla
rm da ite bu koullardan ayrrm. Ve bu yolla, tasarlarm araclyla
insan trn yaratm aya yardmc olurum ; tpk dilin yasalarla deil kulla
nm la yaratlm as gibi.
H er ne kadar bakalarn ca salanan hazr anlam lar ve yntem ler z
grlm yalnzca koullandryor ve onu kstlam yorsa da, b ak alar
nn varoluu zgrlm kstlar. Bu yalnzca, bir bakasnn ban a dair
im gesini ya da fikrini deitirem eyeceim ya da tam olarak bilem eyece
im an lam n a gelm ez; bu nem li deildir: Varlm n temel nesnel ger
ei olan ey, ki bu nedenle zgrlm kstlayabilir ve kstlar, benim ki
dnda bir zgrlk karm a kt an d an itibaren varln b ak a bir
boyutunda var olm aya balam am dr ve bu kez, ham varolu lar zerine
bir anlam verm em e dair o rtad a hibir soru ya da bakalarnn belirli
nesnelere verm i olduklar anlam lar zerinde hibir hkm m n o lm a
m asdr: K endim i bir anlam verilm i gibi grrm ve bu tu tu n abilece
im ya da tayda salayabileceim bir anlam deildir. Bu n o k tad a bana
dair kurtulam ayacam ve yaayam ayacam bir boyut vardr; verilidir
ve katlan lm ak zorundadr. Bu n o k tad a ve bu anlam da, oim ay sem ed i
im bir eyimdir. zgrlm n bu ekilde kstlanm as yasaklam alar
yoluyla bakalarnca dayatlm bir kstlam a deildir, am a bir bakas
iin nesne olm am gereine baldr ve burada yaanm konum um (ta
m am en zgrlm le bilgilendirilen) nesnel bir yapya dn r: Bir
Yahudi ya d a bir ii oluum , bir bakas iin, benim iin olduu gibi
yaanm bir durum deildir am a bir tespittir. Bir bakasnn zgrln
an cak onu kabul ederek fark edebilirim ; seem ediim ya da bilem ediim
ve benim seyem eyeceim d yzm, bakalarnn zgrldr ve be
nim zgrlm n n nde bir engel ya da snrlamadr. M utlak som u tlu
uyla olduum ey an cak bir bakasna grnr; onun tanm lad keli
m eler soyuttur ve bunlar kendim e uyarlayam am . zelliklerim , onlarla
tanm lanm ayan bir bakas iin verilidir, nesneldir ve on larla zdelem i

JEAN-PAUL SARTRE 1 3 7

olan ben onlar fark eclemem: Bu adan, zelliklerim fark edilemez.


A n cak ben onlar fark etm eye altm da fark edilem ez olduklar an
lalr, ki tekini zgr zne ve kendimi onun nesnesi olarak kabul etti
im de yaptm ey de budur. Bana yaptrlm etiketleri -irkin , zayf,
Yahudi, v b .- p asif bir ekilde alm am , on lara kendi tem el tasarlarm a
gre tepki veririm : O n larla gurur duyarm , onlardan utanrn, onlara
kar kaytsz kalrm , vb. Bu nedenle, bakalar iin bu zellikler basite
vardr; benim iinse an cak seilm iesine vardr. Bir bakas iin oldu
um eyi ne reddedebilirim ne de o olabilirim ; onu zm sem ek zorndaym dr. O h ald e farkna varlm ayan bu eyler (bakasnn gznde
benim zelliklerim ) benim tarafm dan var edilm ezler ve konum um un
snrn ve d yzn olutururlar, yine de tem el tasarm asndan ve
tekinin zgr varoluunu tanrken, onlar d ikkate alm am gerekir. Bu
adan, dardan gelen ve zgrlkle ele alnm ay talep eden, kiinin
kendisininm i gibi benim senen, yine de dsalln asla kaybetmeyen
bir zorunlulua benzerler ve onun doasn tarlar. Fark edilm esi gere
ken, fark edilem ez ey budur. Bir bakasnn zgr varoluunun nesnesi
olm aktan kaam am , bu d a zgrlm kstlar ve bana teki tarafn
dan atfedilen konum u ve zellikleri yaayam am , am a en azndan tm bu
durum u, tekinin zgrlyle kstlanm ay arzulayabilirim ve bu da
konum um un iinde, benim seim im e dayan an dsal bir snr getirir.
Kendi zgrlm n tesinde bir zgrlk, kendi konum um un tesin
d e bir konum olduunu grrm ve bu benim dnyann orta yerinde bir
bakas iin var olm am gerektirir ve ben bu durum u arzulayarak ve zel
koullar altn d a on a tepki vererek, her ne kadar fark edilem ez kalsa da,
bnu zgrlm altnda kendi durum um a dntrrm . Dar kp,
kendim i bir Fransz ya da bir ii olarak grem em am a kararl bir biim
d e Fransz ya d a ii olm ak iin bn stlenebilirim . Bu kendim den
uzaklam aktr: K en dim iin, ben bir hiliimdir.
lm tarafndan dayatlan kstlam a da yanl yorum lanm am aldr.
H eid eggerin lm benim m utlak olaslm dr eklindeki anlaynn
aksine, lm aslnda benim olaslm bile deildir, olabileceim eyin
her zam an m m kn olan iptalidir ve olaslklarm n dndadr". lm
m eydana gelii asndan rastlantsaldr ve bu nedenle de sam adr: A n
lamna bir hayat verm ekten uzaktr, kuku ve srncem eyle bu anlam
terk edebilir. Bir lm e dair tasarm anlalabilirdir (intihar, ehitlik,
kahram anlk gibi), am a artk dnyadaki mevcudiyetimi gerekletirmemeye dair belirsiz bir olaslk olarak benim lm m e doru tasarm an la
lam az, nk bu tasar dier tm tasarlarn yok edilm esi olacaktr.

1 3 8 ALTI VAROLUU DNR

Bylece, lm benim ze! olaslm olam az, benim olaslklarm dan biri
bile olam az." O lum lu adan, linnim , tekinin bak asnn benim
bak am a kar kazand zaferdir: O halde, tm hayatm yalnzca vardr
ve artk kendi srncem esi deildir, kendine dair sahip olduu bilin ile
deitirilemez. H ayat kendi anlam na karar verir nk daim a srncem e
de kalr; l olan hayat ayn zam anda deim eye de devam eder, am a zar
atlm tr; bu, yaam n llere ve onlarn kukulu ilerine verdii an lam
dr. ln n kaderi her zam an yaayann ellerindedir. lm yok olm a
deil, znelliim in dnyann dna km asdr; benim anlam larm ve
izlerim olan ve bakalarnn ellerinde ekillendirilen anlam lar ve izleri
geride brakrm : Yalnzca kendi dsal boyutum da var olurum . Bu n e
denle, hayatm lm asndan ynlendirm ek, baka birinin bak asn
benim seyerek kendi znelliimi ynlendirm ek olacaktr ve bu da im kn
szdr. Bylece, H eideggerin aksine, benim olaslm olm ak tan uzak
olan lm , ilkesel olarak benden uzak olan ve znde olgusallm a ait
olan bam l bir gerekliktir. lm , doum gibi sa f bir gerekliktir. l
m ek iin zgr (H eidegger) deilim , am a len zgr bir varlm. liim ii
znelliim in anlalam az snr olarak kabullenirim - bir bakasnn z
grl ile kstlanarak zgr olm ay sem em gibi. H er iki d urum da da
bu kstlam ay zgrlm karsndaki bir engel olarak karlam am .
O halde bu, zet olarak Sartrem insan zgrlne dair bak asdr.
Po u rso i kendi konum undan baka bir ey deildir; bir'-drum-iindevarlk, ayn an d a oradaki-varln ve tesindeki-varln gz n nde
bulundurarak, insann dnyadaki m evcudiyetini tanm lar. nsann d n
yadaki m evcudiyeti, aslnda, onun oradaki-varlm n daim a dnda olan
varlktr. V e bu durum , dtnda-varlk tarafndan yorum lanan ve yaanan
oradaki-varln rgtlenm i btnldr.
Bu sarp ve tzlu yol, sahip olduum hu kavurucu susuzluk, insanlarn
bana iecek bir ey vermeyi reddetmesi; nkii hi param yok, ne de
onlarn lkesinden ve rkndanm; bu benim, belki de kendim iin ka
rarlatrm olduum am aca erimemi engelleyecek olan bu bedensel yor
gunlukla, dmanca insanlarn ortasndaki terk edilmiliim. Onu ak ve
net bir ekilde fonnle edinceye dek deil, aa orada, benimle ilgili her
yerde olduu lde, btn bu gereklikleri bir araya getirdii ve aklad
lde, onlan karmak bir kbusa dntrmektense bir btn olarak
dzenleyen de, bu am atr." (Varlk ve Hilik)
Verili olan aydnlatan seili am a byle yapar, nk bu verili eyin

JEAN-PAUL SARTRE 1 3 9

akm l olarak seilm itir - idealler som ut ve ampiriktir. Pour-soi, d u


rum ile ilikili n ceden verili bir am a olarak ortaya km az; am a duru
mu 'yaratarak' kendini yaratr ve tam aksini.
Bu zgrlk sorum luluk gerektirir. Bir durum un iinde olm ak, ki bu
insann dnyadaki varldr, kiinin kendi varlnn kkeni olm adan
v a ro lm a biim inden sorum lu olm asdr. Kanlm az olarak sorum luyum
nk yalnzca bana ait olan am alarm durum um u belirler. Yaanm
bir eydir, acs ekilm i bir ey deil; ban a olanlar asndan, hayatmn
tartmasz yazar oluum un bilincindeyimdir. Ayn zam anda, zam anm da
yaanan sav alard an da sorum luymdur.
Bu nedenle, tam anlamyla zgr, anlam olmay setiim devirden ayrt
edilemez bir ekilde, savatan sanki onu ben ilan enniim gibi sorumlu
olarak, onu kendi konumuma dahil etmeksizin hibir eyi yaayamayacak
ekilde, kendimi tamamyla ona angaje ederek ve ona damgam vurarak
var olduum andan itibaren, kendi dnyamn arln, bir bakasnn bu
yk hafifletmesine izin vermeksizin tarm ve buna dair bir pimanlm
ya da zrm yoktur. (...)
Bu koullar altnda, dnyada meydana gelen her olay benim iin bir olaslk
olduundan (faydalanlm, kaybedilmi, aldmlmam bir olaslk), ya da,
bizim bamza gelen her ey bir ans olarak deerlendirilebileceinden,
yani bize varlmzda kukulu olan bu varl gerekletirmenin sadece bir
vastas olarak grndnden ve aknlklar-aknlar olarak bakalar da
yalnzca birer olaslk ve ans olduundan, pour-soinn sorumluluu tm
dnyaya bir insan-diinyas olarak yaylr. Tam da bu nedenle, pour-soi
dehete kaplr; yani, kendi varlnn ya da tekinin ve dnyay ekillen
diren en-sinn varlnn yaratcs olmayan bir varlk olarak, fakat kendi
iinde ve kendi dndaki her yerde varln anlamn belirlemeye zorlanr.
Kendini dnyada bulduu andan itibaren balayan bir sorumlulua firlanlm
varlk koulunun dehetle farkna varan kiinin artk vicdan azab ya da
pimanl ya da zr yoktur; o, mkemmel bir ekilde aa km ve varl
bu aa kn iinde yatan bir zgrlktr yalnzca. Ama (...) ou zaman
kendimizi kandrma yoluyla bu dehetten kaarz. (Varlk ve Hilik)

VIII
Pour-soiy kiinin tasarlad bu am alar tanm ladndan, bu tr am a
lar insan etkinliinin anahtar olarak incelem ek gerekir, in sani eilim

1 4 0 ALTI VAROLUU DNR

leri olan psikologlarn analizleri yardm c olam az, nk bu analizler


insann dnyadaki m evcudiyetinin karakterini, bu atflara arzulad
ekilde sahip olan birer m adde olarak ve arzulan bilincin som u t ekilleri
olarak (bir eyi arzulam ak), akn, yanstc olarak ele alarak, bu karak te
ri arptr; ve tm insanlar, kiinin kendi olan tem el tasary aa k ar
tan bir davran biim iyle vardr. Bu tasar nedir? Pour-soi, en-soi o l
m ann reddedilm esidir, kendini ayrarak v a ro lu r ve kendisi bir var olm a
tasarsdr. N e? Pour-soi, en-soi olm ayarak var olur ve bu inkr kendini
en-soiya doru bir yansm a olarak tanm lar: nkr edilen en-soi ile yans
tlan en-soi arasnda, pour-soi hibir eydir. Bu inkrn ben olan nihai
am am e-soidr. nsann dnyadaki m evcudiyeti en-soi olm a arzusudur.
A m a zaten karlalm ve reddedilm i olan en-soi deil elbette. nkr,
kendi olaslna, kendi aslszlna, kendi sam alna kar en-sonn
isyan ile ayn eydir. Pour-soinn olgusalln yaadn sylem ek, bu
inkrn bir varln kendi varln bulm aya dair bo abas olduunu
sylem ektir. Pour-soinn olm ak istedii varlk kendi kayna olan bir
en-soi olm aktr; yani, kendi gdleri iin olan pour-soi gibi, kendi oigusall iin olm ak. Pour-soinn olm ay arzulad eyden en ufak bir ayrlm a
olm akszn, bilincinde olduu ey ile tan m lanan, kendine d air sahip
olaca saf"bilin ile, kendi iinde, kendi varlnn kurucusu o lacak bir
bilinliliktir bu. Bu T an r idealidir. nsan z n d e T an r olm ay arzular.
nsan tutkularnn ve am alarnn nihai anlam budr, am a bu, kendi
zellikleri iinde onlarn olduklar eyi tekil etm ez, ki bu da zihinsel bir
zgr retim dir. N ih ai an lam d a kendi varlm n yaratcs olm a tu tk u
su olan olm a tutkusu, pratikte varlk ekliyle, oigusallm la yaptm
eyle ifade edilen tutkudur.
Bylece, en azndan aamas olan byk karmaann sembolik yaplar
ile yz yze geljriz. Ampirik tutkuda, kii olan ve varln kendi varlnda
nasl sorgulanacana karar vermi olan temel ve somur tutkunun bir sembo
ln grebilirim; ve bu temel tutku, kendi asndan, somut bir ekilde ve
dnyada, kiiyi kuatan belirli durumda, genel olarak varln arzusu olan
ve kiinin insani gereklii olarak deerlendirilmesi gereken soyut ve nemli
bir yapy ifade eder; kiinin bakalaryla birlikteliini salayan, yalnzca
kyaslanamaz bireyleri deil, insanl da ilgilendiren bir gerek olduunu
dorulamay imknsz klan bir yap. (...) Soyut saflnda varolma arzusu,
temel som ut arzunun gereidir am a gerek anlamda yoktur (...) soyut ve
ontolojik yap, yani varolma arzusu kiinin temel ve insani yapsn glk
le temsil eder, zgrlnn nnde bir engel oluturamaz. Aslnda, zgr-

JEAN-PAUl SARTRE T 4 I

Iik varln iptaline asimle edilebilir: zgiir olarak adlandrlabilecek tek


varlk, kendi varln iptal eden (kendini ondan ayran) varlktr. Dahas,
bu iptal ediin varolma eksiklii olduunu ve bunun aksinin olmayacan
da biliyoruz. zgrlk kesinlikle kendini varlktan yoksun brakan varlk
tr. A m a gstermi olduumuz gibi, tutku varln yokluu ile eanlaml
olduundan, zgrlk ancak kendini varln tutkusu klan varlk olarak
ortaya kabilir; yani, pour-soimn ensoi-poursoi olma tasans olarak. Bu
rada, hibir ekilde zgrln z ya da doas olarak kabul edilemeye
cek soyut bir yapya ulatk, nk zgrlk varolutur ve onun varoluu
znden nde gelir; zgrlk somut olan ve kendi seiminden -yani,
kiiden- ayrt edilmeyen bir durumdur. Ne var ki, ele alnan yapya zgr
ln gereklii denilebilir, yani bu zgrln insani anlamdr." (Varlk ve
Hilik)
nsann yapsn ve arzunun nihai anlam n ortaya kartan ontolojik
analizler, arzusunun nesnelerinin peinden koan insann faaliyetleri
nin am pirik analizlerine de yer verir. A sln da arzu varln yokluu, bir
tam am lam a abasdr. nsann dnyadaki m evcudiyeti, varln tam am y
la ve yalnzca neyse o olan eu-soi'dan kopm u halidir ve bu kopu ile
kendini, kendi am acn tekil eden bir bilinten ayrl deil, onunla
zdelik olan bir bilin aray iindedir. Bu tutku, insann eitli faali
yetlerinde kendini gsterir; yapm a ve yaratm a, sahip olm a ve olm a aray
nda. nsani tutkuyla ynlendirilen bu eitli faaliyetlerde, insann te
m el tasars o lan sebebi-kendinde-cy (self-cased-thing-in-itself) olm a
tasarsnn biim lerinin izini srm ek, varoluu bir psikanalizin iidir.
lk elden, yapm ak ve yaratm ak faaliyeti bir var olm a ya da daha yaygn
ekliyle bir sahip olm a m eselesine indirgenebilir. Bir ey yaparak ya da
bir san at eseri yaratarak, san at d nyada rastlad ve dam gasn vur
m ak istedii kendi dnda bir eye sahip olmay am alar; bilmeyi arzula
m akla bilim adam , bu bilinen nesneyi, kendinin klan bir ekilde ve
ayn zam an da kam uya aarak ve nesnel hale getirerek kendine mal e t
m ek ister; spord a oyuncular, yalnzca dl deil, alan zorluu, dan,
denizin, gkyznn sahibi olmay, zaferi arzular; ve oyunun en sa f biim
lerinde, arzulanan ey sahip olm ak deil var olm aktr - kiinin zgrl
nn en sa f biim inin gerekletirilm esi, insann dnyadaki m evcudi
yetinin en derin anlam olan T an r olm a tasarsnn en s a f biim de
sim geletirilm esi. Bylecc, insan hayatnn bu tipik faaliyetleri, m utlak
varlnda en-soi'nm kendine mal edilmesi arzusunu ortaya kartr - onu
tem sil eden tipik m al etm e nesnelerinin tesinde. O halde, insan tut

1 4 2 ALTI VAROLUU DNR

kusu, pratik faaliyetlerinde eitli biim ler ve anlam larda en-soiya sahip
olm ak zerine younlam tr; ideal faaliyetinde en-soi ve /lour-soinn
doasn birletiren bir varlk olmay am alam aktadr. En-soinn bu pra
tik mal edilii ile nihai am a olan varlk biimi arasndaki iliki nedir?
Y ant udur: Sah ip olm a, hkm etm e tutkusu, belirli bir iliki iinde
nesne ile birlem e arzusudur; yani, varln belirli bir biim ine duyulan
arzu. S ah ip olunan nesne etkilenm eden, olduu gibi, dsal bir biim de
kalr; am a por-soinn on a sahip olmas onu iselletirme arz u su d u r-o n u
pour-soinn varlnn bir uzants ve bir paras klma arzusu. Benimki,
benim som ut iselliini ile ben olm ayann som ut dsall arasn d a bir
varlk biim idir. deal bir kimlii hedefler. S ah ip olan , sah ip olunan
nesnenin raison d'itreine dnr; ve neredeyse etrafm sardm ve
on larla yaadm nesnelerin yaratcs ve kullancsym dr. Bu yalnzca,
kiinin ideal kimliini ve birliini gerekletiren yaratm a ya d a k u llan
ma eylemidir; bunun dnda, nesne rastlan lacak nem siz bir nesneye
dnr. N e var ki, varlnn aray iinde olan bir hilik olduundan,
pour-soi tm vurguyu sahip olunan nesne zerine yapar: N esn e ile varl
m btinleyen bir ey olarak zdeim ; nesneye raison d e tre ini vererek
ve kendim i on un la zdeletirerek, bir adan olm ay arzuladm eyim:
en-soi-pour-soi. S ah ip olm akla, d nyada kendi dm da bir nesne olarak
holanabileceim bir kendim e sahibim ; ve b u n un la bakas-iin-varlm ngryorum : D ardan bir nesne gibi kendim in zevkini kartarak,
ki bakalarnn bana verm ek istedikleri anlam bulur, zaten bir sahip
olu iindeyim.
N e var ki, bu sahip olu yalnzca ideal insani tasarnn sem bolik bir
geekletirim idir ve tatm in verm ez. Bu nedenle, bu sahip olu doym ak
bilm ezdir ye ounlukla yok edie geer; ister tketerek, ister eskiterek,
ister kastl bir eylemle. Yok etm ek yaratm aya yakndr; bununla n es
neyi kiiye asim le eder, h atta d ah a eksiksiz bir ekilde; ve yok old u u n
da, bir zam anlar imdi asim le edilm i olan bamsz bir nesne olduu
hissini verir. Verm ek de benzer bir ekilde bir yok etm e ve sah ip olm a
biim idir.
znde bu sahip olm a ilikisi nedir? N esn enin raison d 'itrei olarak
ben on un varln kendim e mal etm eyi arzularm , ve on un varlnn
tesinde ve onun varlnca dnyay kendim e mal etm ek isterim ; ve bir
ekilde, nesnenin kendisi, benim oluuyla ideal olarak ben olduundan,
bu noktada pour-soi, en-soi eklinde v aro lan kendi raison d'itreidir. D n
yada olm ak dnyaya sahip olmay istem ektir; yani, en-soi-pour-soi olabil
mesi iin tm dnyay, pour-soi'nn ihtiya duyduu ey olarak k av ra

JEAN-PAUL SARTRE 1 4 3

m ak." Burada am alanan ey varln soyur bir ekli deil, som ut bir
birliktir. Pour-soi bu dnyay som ut nesnenin iinde ve onunla -o-orad a - seer, ve varln pour-soi tarafndan tekil edilen en-soi olaca ayn
dnyann yeni bir haline doru bunu aar.
Bylelikle, sahip olm a arzusu dolayl olarak olm ak arzusudur; her
ikisi de ben olan varln yokluundan kaynaklanr. Bilin olarak var
olm akla kendim i yarattm bu hilik bireysel ve som uttur: nceden
var olan ve iinde bydm varln eksikliinin varl. Bylece, bin
bir farkl ekilde olmay ve sahip olmay seerim . V aroluu bir psikanali
zin ii, bu ya d a u belirli nesne vastasyla neden dnyaya sahip olmay
seerim sorusunun izini srm ektir. Bu kesinlikle zgrle aittir, am a
nesnelerin kendileri aratrlabilir ve niteliklerinde varlk aranabilir.
" n k , zgr seim tatl ya da acnn tad seviyesine indirgenemez,
am a ac ve tatl aracl ile ve onlarn sayesinde ortaya kartlan varln
seim i seviyesine indirgenebilir.
O halde, insann dnyadaki m evcudiyeti tem elde bir var olm a seim i
dir; dorudan ya da dolayl olarak, dnyadaki som u t nesneler aracly
la dnyann mal edilm esidir. Seim m al etm e araclyla yapldnda,
her bir n esn e varl ortaya kartm a ekli -v arl n yzeye k e k liiin seilir. Bu nedenle, nesnelerle ve onlarn nem iyle -i in d e her bir
nesnenin varln ve insann dnyadaki m evcudiyetinin bu varlk ile
-ilikisinin nesnel sem bol olduu yolu k u rm ak la- ilgilenen, istenilen
bir psikanaliz vardr.
Bir nesnen in nitelii on un varlndan baka bir ey deildir ve kav
rayn znel bir biimi de deildir; ve tm varlklar herhangi bir nitelik
tayabilir: Bu, kendisini varlktan ayran ve bylece o varlk olm ayan
bir ey iin varlk olduunu gsteren varln bilincine varlm asdr.
N itelikleri aa km bir varlk yaratan bu ayrlk, pour-soi'nn m ut
lak bir ekilde ve kendi iinde olan varla ulaabilm ek iin stesinden
gelm eyi arzulad eydir. Bu adan, niteliin her kavranm da, orada
v a rn (bilincin) hiliini delip gem ek ve sa f e-soi'nn iine girm ek
iin konum um uzdan kam aya dair m etafizik bir aba vardr. A m a aka
bir nesnenin niteliini an cak bir sem bol olarak alglayabiliriz, ki bu da,
her ne kadar burnum uzun dibinde de olsa, gzm zden kaar. Yine de,
nesnelerin iinde sakl olan niteliklerin aa km as araclyla varl
a dair bir sezgi edinm e giriim i, nesnelerin sem bolizm inin psikanalizi
ile aydnlatlabilir. Sar, prtkl, parlatlm ; su ve ya; kat ve sv;
hayvan: Bun lar anlam lar olan varlk biim leridir ve bu anlam lar belirli
gstergeleriyle insann varlk seim ine k tutar. Kendim i bir eyden

1 4 4 ALTI VAROLUU DNR

ayrdm da (ki bu on a dair bilincim dir), onu yalnzca onun farkndal


ile uzakta tutm am ; ak bir ekilde u sorulan sorarm: Ben nasl o olabili
rim? O n a sahip olabilir miyim? Bunun yant m addeselliinde, kendini
ortaya koyu eklindedir; doas bu kendine mal etm e sorusun un yan
tdr. Bu nedenle, yapkan olan ey kendini vermeye hazrdr am a alnd
nda yapr: Pour-soinn bulduu ve kulland en-soi zerindeki h k i
m iyetini deil, fizik ve fiziki olann birbirine gem i olduu ideal bir
varlk form unu sim geler ve en-soi pour-soiy em erek on a sahip olur. Bu
varlk ideali, her iki elem ann d a kendi ayrt ediciliklerini koruduklar
bir birlikten daha baka bir ekild e gerekletirilem ez; am a tekinin bir
am a, bir stn deer olarak kalm as gibi, o da bir tehlike, bir anti-deer
olarak kalr. Bu yzden, her ne kadar grnrde aslsz ve kaytsz olsa
d a, tem el tasarm za ve on u gerekletirm e yntem im ize k tutm ayan
bir beeni yoktur.
Her insann dnyadaki mevcudiyeti, kendi Pour-soisn ayn zamanda
En-soi-Pour-soiya dntrme, ve temel bir niteliin eitlilii altnda, dn
yay kendintle-varlm btnl olarak kendine mal etme tasansdr. Her
insann dnyadaki mevcudiyeti bir tutkudur; varl bulmak ve ayn ey
lemle, kendi zemini olma ihtimalini tamayan En-soi'y, dinlerin Tanr
diye adlandrdklar Ens causa suiyi tekil etm ek iin, kendini kaybetme
tutkusudur. Bu nedenle insann tutkusu, sa'nn tutkusunun tam tersidir;
nk insan, T an n nn ortaya kabilmesi iin insan olarak kendini kaybe
der. N e var ki, Tanr dncesi elikilidir ve kendimizi bo yere kaybede
riz; insan faydasz bir tutkudur." (Varlk ve Hilik)

IX
Bu tartm an n in c e d e n tahm in edilebilir zeti, entelektel katla,
yaratcla ve Varlk ve Hilikin 7 0 0 akn sayfas boyunca kendisini
ortaya koyan S artrem verim li betim lem esine kar adil davranm az. n sa
nn dnyadaki m evcudiyetine ilikin grleri kam uoyunca tuhaf, sa p
kn, artc ve m oral bozucu olarak reddedilebilir; insann sorunlarn
aydnlatm ad ve hi kim senin d ah a entelektel ve etkin bir ekilde
yaam asn a katkda bulunm ad sylenebilir. E lbette filozoflarn, bu
sorunu ele alm akta kendilerine has sofistike yntem leri vardr. Sartre,
saduyunun saldrlarna old u k a ak, ok zeki bir d nrdr ve gele
neksel dayanak noktalarnn kar klarn n ceden tahm in edip on a

JEAN-PAUL SARTRE 1 4 5

gre davran m am ak iin de felsefe konusunda fazlasyla deneyimlidir.


K aba ve yzeysel eletirinin ars, herhangi bir hayati yara aacak gibi
grnm em ektedir. Elbette, ciddi eletirilere aktr - ciddiye alnm as
kouluyla.
Felsefesinin karam sar ve moral bozucu olduu iddias kolaylkla r
tlebilir. N asl yaanacan ve nasl iyi yaanacan bilm ek iin, n ce
likle hangi koullarda yaam ak zorunda olduum uzu bilmemiz gerekir;
tan reeteden n ce gelir. Hem Sartre hem de S im on e de Beauvoir bunu
aka ortaya koym u ve popler bilgeliin gsterdii karam sarla ve
kinizme keskin bir ekilde iaret etm ilerdir; ki insanlarn, duygusal ve
rom antik grlere hibir ekilde itiraz etm em esi gibi, insann doasna
ve kaderine d air bu tr grlere kar da hibir itiraz yoktur. Kar
ktklar ey, rahatsz edici olan bak asdr: yi yaam ann kolay ya
d a im knsz olduunu dnm ek isterler, bunun hem zor hem de m m
kn olduunun sylenm esini deil.
Peki ya tan doru m udur? D oa, insan ve dnyadaki insan hayat
hakknda aklam a yapm ak iin, tam am yla bilimlerin, zellikle de psiko
lojinin am pirik tanm lam alarna ve kavram larna dayan m ak yerine, ensoi ve pour-soi olarak bu tr m etafizik varlklar ortaya koym akla elde
edilen ey nedir? Sartre, am pirik psikolojinin herhangi bir nihai ey
zerine tem ellendirilm em i olduunda srar eder, nk ya ilk ve son
olaylarla ilgilenir ya da aklam alarn libido, erk arzusu, temel eilim le
rin bir toplam , kimi am pirik bulgular ya da eletirilm em i varsaym lar
veya m etafizik varla dayandrr. A klam an n gerek kayna olabile
cek herhangi bir som ut tem el ilkeye ynelm ez. H egel, aklanm as gere
ken psikolojik olgular zerine m etafizii kurm akla, m odern felsefenin
kendini bir km aza sokm asndan yaknm tr; ve Hsserl de felsefenin
grevini ciddiye alm akla bilincin tem el yaplarn ortaya kartm aya
alarak anlam n anlam n incelem itir. Sartre, ontolojisinin zihinsel
ve ahlaki bilim lere ilkeler verdiini ve bizzat kendinin de -so y u t ya da
so m u t-so n u la r elde etm eye abalam adan , psikolojik ve toplum sal a n a
lizlerde kendi doktrinini geni lde kullandn iddia etm itir. Badelaire ve anti-sem itizm zerine alm alar ve duygular ile hayal gc
zerine teorisi, on tolojisini alt fenom enin karm ak yaps ierisin
d e ortaya koymay gerekten baarm olsun ya da olm asn, olduka ve
rim lidir ve doktrinsel yaklam ndan tr verimlidir.
G erekliine dair soru sorm adan nce, Sartre'n doktrininin cesare
ti ve felsefi deerleri anlalm aldr. Gzel bir ekonom iyle, bilin (dnya
d an farkl bir ey olm akszn, basite kendini dnyadan farkl klarak)

1 4 6 ALTI VAROLUU DNR

dnyay ve bireyi ve tm bililerin, duygularn ve m cadelenin ilkeleri


ni, geleneksel idealizmi ya d a materyalizmi hibir ekilde kullanm adan,
oluturur. (M arcel bunu, S artre a d air gereklikten uzak olm ayan bir
m akalesinde, eski tr m ateryalizm ile birlem i eski m oda materyalizm
olarak tanm lar.) Bu, S a rtre m bize hem hissediiebilir bir doal dnyay
(nesnelerin basit m ad deselliin de yeniden koullandrlm ve ilgin
bir ekilde) hem de insann dnyadaki m evcudiyetini zgrlk olarak
sunm asn m m kn klar - insan hayatnn bedensel, tinsel ve d ram a
tik tatm inlerini koullandrr. V arlnn eksikliiyle bilin var olm a
seim idir ve bilin olan bu tem el projeden insan faaliyetlerinin tm
eitlilii, h atta temel tasary analiz eden ve kavram sallatran ve byle
likle bilincim in dolayl farkm daln deitiren ontoloji doar yani,
yaadm ve ben olan bu temel tasar. Bu noktada felsefenin rasyonel
ideali, d ah a ileri bir gelim enin lm cl bir ekilde en gellen dii bir
noktaya varr. A klayc tanm lam a, bize bir dnya baheden koullarla
snrna dayanr ve insan m cadelesinin ideal hedefi olarak ifa ettii
rasyonel am a ulalam az olarak grnr. nsann varoluu, tarihsel bir
bilin ve varoluun birliini gerekletirm e teebbs olarak sunulur
(En-soiPour-soi)-, dnyay rasyonel olarak gerekli grm ek iin, klasik
felsefenin varoluu dnceden kartm a teebbsnde olduu gibi. A kl
dnyay gerektirm ediinden felsefede baarlam ayan bu tasar, tarihte
d e baarlam ayacaktr, nk felsefe aklam adan onu deitirmeye dnse
bile, dnya tam am yla rasyonel klnam az. deal kendisiyle elikilidir
ve yle kalacaktr; yine de, elikinin kavranm as insanln am acn ve
abasn dntiirse bile, insan faaliyetlerinin aklam asdr ve yle de
kalacaktr. S a rtre n argm ann felsefi adan ilgin klan ey, yalnzca
dnyadaki insan hayatn deil, ayn zam anda felsefenin gem i a b a la
rn d a aydnlatarak ve grn rde zorluklardan ustalkla kurtu larak ve
m uhalif ekollerin deerlerini koruyarak, verili m addi dnyada bilincin
basit m evcudiyetifi cen n ette ve yeryznde her eyin ak lan m as iin
yeterli klndaki yaratclktr. H i phe yok ki, onun zaferi byk
kayplar verilerek kazanlan bir zaferdir; yalnzca bedeli ideal ve gerek
olan arasndaki baa klam az bir eliki olduundan deil, tem elde
argm an kand ve zd eylerden d ah a kolay olm ayan teorik g
lkler yarattndan: Bir eye dair bilincim ve bu bilince dair gizli farkndalk, ki her eyin z de budur, bana dair bir tarkndalk deildir ve asla
ban a eriem ez; salt ka ve ura olarak pour-soi asla kendini ka ve
ura olarak bilem ez ve bu nedenle de ustalkla on tolojik aklam ay
ieriden salayan ilke, aklam ay yapan dnen bilinci asla retem ez.

JEAN-PAUL SARTRE 1 4 7

N e var ki, S artre n felsefesinin bu genel nem indeki teknik salam l


bir kenara brakacak olursak, temel soru udur: Bu tr analizler gerek
ten de aklayc mdr? nsan hayatnn yaam aya m ahkm olduu ve
bylece bu m utlak konum asndan ara yaplarla her insan faaliyetinin
yorum lanabilm esini m m kn klacak bir nihai, sadeletirilem ez durum
var m dr? Ya da, bu tam am yla, indirgeyici m ateryalizm den bile d ah a az
m eru klnabilir, atl bir indirgeyici analiz midir?
Freudc psikolojide, gerekletirilem eyecek ve doal olarak bastrla
rak kaybedilen, ergin tutkularn geliim inde rol alan, fantastik ocuksu
arzular fikrine altk; am a Sartrem temel yaps insann dnyadaki m ev
cudiyetinin gerek varldr ve tm am pirik arzular koullandrr ve
bu yzden de yalnzca bir ierik rol oynayamaz. Stat s esizdir ve m eka
nik determ inizm in ya da psikolojik determ inizm in fizik yaplar ile kartrlam az. Bu, zgrln nnde bir engel deildir, zgrln insani
anlam dr1. H ibir ilkel yap, sonraki ayrntlarn anlam n ve olaslkla
rn snrlam aya devam edemez - bunu yaptn varsaym ak indirgeyici
yanltm adr. N e var ki, Sartre, baka hi kim senin cret edem eyecei bir
kaygan zem inde gz kam atrc bir perform ans sahneler; yanitm acadan kanr ve indirgeyici aklam a gcn kendi karna kullanr. Bunu,
yaratc bir m aharetle, m m kn olan tek yolla, bilinci varln karm aa
sndan ve ayrntlarndan uzak tutarak gerekletirir; bilin ilk ve son
tarafsz anti-varlk olarak kalr ve tm bildiklerimizin ve olduklarm zn
yapsal unsuru olur: Bu bir k oyunudur; dnyadan ayrlmaz bir biim
de dnyay aa vurur ve dnyadaki herhangi bir eyle karm az ya da
bir srece girmez. Ve aklam a ilkesini geleneksel determinizmin slubuy
la deil, ister nedensel ister sonusal olsun, her yerde her zaman var
olan ve yapsal bir ey olarak kullanabilir, ki bu d a onu rasyonalizmin
yanll ortaya kartlm formlarna dayanm aktan kurtarr. N e yapt
na dair tam bir bilgiyle yrtt, ayrntl ve etkileyici bir slubu olan
c retkr ve b a sit gr, en kt ihtim alle, insann speklatif dehasnn
bir baka an tsal baarszldr. A m a teknik felsefenin geleneksel sorun
larna yneltilm i entelektel yaratcl insann tm tepkilerinde kk
leir ve bu bir tour deforce deildir. S artren m ehur bulants, eylerin
anlam szlna dair sezgisi ve deheti, yapkan olana ve hayvana duyduu
nefrete ve m etali ve m etalik olan tercih etm esine benzer ve doas
gerei derin bir rasyonalizm ve felsefesinin yaanm itkisini gerektirir;
am a bu, kkenler ve am alar araym bir kenara brakmay ve neden,
m antk, h ed ef ve kendi kalcl, anlam szl, rastlantsal l, grkem i
nin dnda hibir gem i ya da gelecek olm akszn" (Le Sursis) bir m ut

1 4 8 ALTI VAROLUU DNR

lakyet iinde m utluluk duym ay renen bir rasyonalizmdir. eylerin


yzeyindeki bir k oyunu olarak bilin, insann grkem i ve strabdr,
nk bu onun varldr; ve S artre m d a bunu bu ekilde yaadna hi
phe yoktur.
Sartre, M arcelin de syledii gibi, bir rasyonalist ve bir m ateryalist
tir; am a km sem eyi -y a da, belki de k ork m ay -ren m i olduum uz
bu tanm lam aya giren beyefendiler ile Sartre ayn etiketin altna sok m a
nn da hibir anlam yoktur. nsan bu terim lere anlam ykleyecek denli
dnd srece, her zam an rasyonalistler ve m ateryalistler olm utur
ve bu durum devam ettii srece de olacaktr. S artre m rasyonalizm inin
ve m ateryalizm inin anlam udur ki, bu old uka nem li ve yetenekli bir
insann kendi deneyim ini kavram as ve hayatn sorgulam as giriimidir.
A sln da, on dan yararlanm aya kapal olm ayan biri iin olduka ilgin ve
reticidir.
Eer bir rasyonalist ve m ateryalistse, S a rtre nasl varoluularn
arasna koyabiliriz? A sln da, M arcel bir rasyonalist ya d a bir ayrks o l
mas gerekisiyle onu dlard. Soru n u n yant, S artre n belirli bir tr
rasyonalist ya d a m ateryalist olmaydr. H eideggcr ve H usserle yaknl
eilimini gsterir ve dili ile seim i ve tem alar ele al d a bunu dorular.
O n u n tm felsefesi (salam olsun ya da olm asn) bilin olan yaanm
tasar zerine ina edilm itir. nsan kendi durum u, ilikileri ve tasarlar
iinde zlr; herhangi bir z ya da d oann iinde deil. nsan m utlak
bir ahlaki izolasyondur ve tam am yla sorum ludur. Bunlar varoluuluun
tezlerini rneklendirir, rasyonalizm in ya da m ateryalizm inkileri deil.
Son olarak, S a rtre n felsefesinin ykcl ya d a nihilizmi de bir ak
lamay gerektirm ektedir. Varlk ve Hilik'teki tartmay u szlerle son uca
balar: nsan faydasz bir tu tkud ur. Sartre iin konuan Sim one de
Beauvoir, Por une Morale de lAmbiguit e'nin ilk blm nde bunu ele
alr. dealinin peinden gidiinde bu hsrann olduu dorudur, am a
dnya iin m evcut oluu insann varoluunun koulu zerinden gerekle
ir: Son suza dek dnya olm ak tan al koyulm utur am a dnyann onun
iin olmas bu ayrlm a sayesindedir. m itsizlii ve sevinci bir m adaly o
nun iki yzdr. nsan kendi iin var olur ve srekli kopu ve kendi
yansm as ile dnyay kendi iin yaratr. O n un kaderi bdur ve hibir
ey insan kendinden kurtaramaz. Kendinden saklanm ann ya d a kendin
den kurtulm ann yolunu aram ak yerine, ki bunu an cak kendini yok etm e
pah asn a yapabilir, insan kendine gelm eli ve kaderini eline alm aldr.
* I3ir Belirsizlik A h la k in , ( .n .)

JEAN-PAUL SARTRE 1 4 9

S a rtre m szn etii, kendini bu dnyada gerekletiren insanlk saye


sinde btn insanl kurtulua gtren, bu d nm dr, in san i k ou lla
rnn farkna v aran ve bunu kabullenerek d n en insan, dnyaya sa p
lanr am a d n yad a kendini kaybetmez: T am sorum luluu kabul eder ve
kendini btnyle angaje eder ve eylem lerini kiisel olarak yapland
ran k en d in den ayrln daim a korur; bylelikle eylem leri deer k a
zanr ve deer verir. T m ahlak biliminin grevi insan hayatn kazan
labilecek ya d a kaybedilebilecek bir m a olarak deerlen dirm ek ve in sa
na nasl kazanacan retm ektir. N e var ki, kendi am alarn ve d eer
lerini sem ek kiisel olarak bireye kalm tr ve bu n ed en le baarnn ve
yenilginin anlam n kendisi iin olu tu racak o lan d a insandr. R iskler
gerektir ve hsran lar kanlm azdr; am a h ayat risk aln arak ve h sra
na kar ytlmakszn sav aarak yaanr. V arl m evcu t olduu varlk
olm am ak olan bilin, Varlk ve Hilikm sayfalarnda insann dnyadaki
varoluunun doal dzeninin aklam as olarak hizmet eder, in san kendi
sini varlk tan yoksun kldnda, hem pour-soi hem de en-soi olduunu
ve her ikisini de asla tatm in edici bir ekilde bastram ayacan ve birletirem eyeceini anlar: A yn zam anda, kendine zg insan h ayatnn ii
ne girer ve sorunu faydasz olm ayan bir tutkuyla ele alr. Bu insan varolu
unun doal dzeni arzulanr ve bir ahlaki dzene dnr; artk ak lan
maz, dorulanr: K en disin i dorular.
M odern an nihilizmi, her cephede tem el soru lar zerine d n
m ekten vazgem i bir hm anizm klnda alarak her eyin altn
oym utur. Sartre, ykntlar temizlemeyi ve insanln, insann kendini
tam anlam yla tanm asyla balayan zgrln su n arak , ebedi insani
kon um u an layan ve kabullenen bir dogm atik hm anizm i yeniden ina
etm eyi nerir.

7
Kiisel Varolu Felsefesi

F elsefe, der Schopenhauer, "Don Ju an'm uvertr gibi, minr bir akort
ile balar. n k nem inde sezilen varolu sorununu ele al hayrete
drc, derin derin dndren ve lldr: O las im knszl
der H eidegger; S c h o p en h au er ise, v ar olm am ay tercih edebilirlii
der. S artre m ilk rom an Bukmcnn* kahram an A n toin e R oq u en tin in
byk beklentileri yoktur ve bu nedenle de hayal krkl ve um utsuz
lua kaplm az am a sahip olduunu fark ettii bu hayat onu hayrede
sersem letir - hibir sebep olm akszn, yok yere: Bitkilerin kendini fazla
syla tiksindirici, ap talca bir ekilde yayan abartl, bunaltc bir m evcu
diyeti vardr; kapsad ilevlere dair rasyonel bir itaat olmakszn, eylerin
ekilsiz m addi yapkanl aa km aktadr; v e bu ayn nesnelerin
(kestane aac, defne) sanki bir ey sylem ek isterm iesine glmseyen,
aniden duran ve unutulua gm len ve yine de sonsuza dek eriilmez bir
ey ifade eden, tu h af anlam n kaybetm i bir kla brnm bir yz
* C a n Y ay n lar (sta n b u l, 1 9 9 7 ), e v .: S e la h a c tin H ila v . (y.n .)

1 5 2 ALTI VAROLUU DNR

vardr. nsan kendini kuatan ve kendi olan bu V arlkla ne yapacaktr.7


Birok tutum ve yorum m m kndr. Sch op en h au er Varl eytan o la
rak lanetler ve reddeder. Klasik felsefe Varl rasyonelletirm eye ve
dnm eye alr. pheciliin ve bilinem ezciliinin pek ok form u
nun hem fikir olduu nokta, V arlk sorusun a yant bulm ann hibir ke
sin olasl olm addr. V aroluuluk da bir V arlk felsefesidir, bir k a
ntlam a ve kabullenm e felsefesidir, ve V arl rasyonelletirm e ve d n
me giriim ini reddeder. V arlk, felsefeye ar yapan kiisel bir giriim le
tecrbe edilebilir. Yine de, inkr ve bilinem ezcilikle rasyonalizm te m a
larnn sesi de bu yeni bestede duyulur. Bizlere kurum lan yklm ak zorunda'Oan bir dnya verilm itir, hem kabullenilecek hem de reddedile
cek bir dnya, um utsuzluun teki yakasnda ina edilecek bir hayat;
aresizlikten tam am lanam am ve belirsiz bilgi, sorum luluun ykn
kiisel karara ykar; tek bana m antk akl kstlayabilir ve onun m ev
cut grevi, som ut olan tam ir etm ek ve bylelikle felsefenin yakasn
brakm ayan teorik problem leri yok ederken hibir teorik zm o lm a
yan gerek problem leri aydnlatm aktr, insani durum un tm unsurlar
aydnlatldka, k kiisel izolasyona ve m erkezdeki var olan bireyin
sorum luluuna yansr.
Felsefe bir kesinti, her eyi sorgulayan bir engel, kendiliinden olu a
ve norm allie dair bir phe olarak balar: A kl ve-bedenin, yurtta ve
ehrin, insan ve dnyann bir ayrmdr. Sorun, onlar nedenleriyle d o
rulayarak ileri yeniden yoluna koym aktr; sorular yantlanm aldr, ey
lerin evrensellii ve gereklilikleri salam latrlm aldr. P lato n un D e v
let ideali ve klasik dnem in gerek kentlerine (her bireyin kendi yeri ve
rol olduu ve m utlak iyi sistem ine katlarak genilem e ve kendini am a
nn tadn kartt) takl kalan H egele gre, kopu tarih te yaanhutr
ve M usevilik ile H ristiyanlkla tam am lanm tr; am a bireysel bilinte
de tekrarlanm tr, nk kendim i olduum ey, kaderim zerinden ta
nrm ve yine de bundan farklym dr ve kaderim le uzlaarak onu k ab u l
lenm ek zorundaym dr: K ad er kiinin bilincidir am a bir dm annki
gibi. Birey kurum larda, faaliyetlerde ve halknn kaderinde kendininkine
benzer som ut bir evrensel hayat bulduun da ve iine dahil olm ak zere
on a bavurduunda, kopua benzeyen uzlam a tarihte gerekleir. Bire
yin dnya ile halk zerinden bu zdelii, tinin som ut hayatn yeniden
canlandrr, nk dnya tarihi M u tlak olann cisim lendiriliidir tpk
kendimi dntm ey zerinden tanm am gibi. O halde, H egele gre,
felsefenin nedeni olan insan ve dnyann kopuu onarlabilir, nk
ideal ve gerek olan insan hayatnda azlatrlabilir, ki bu d a bireyin

KSEL VAROLU FELSEFES 1 5 3

hayatnn asim le edilebilecei ve iinde tam am lanaca som ut bir evren


seldir; ki H egel dnceleri ile (Schlegelin dnceleri gibi) yakndan
ilgilendii K an t ve F ich teyi eletirm itir, nk onlar, kopuu insan
varoluunun kanunu olarak akl ile hkm etm ek zorunda olduu ve asla
boyun ediniem eyecek am pirik kiilerin doal dnyas arasna koyarak,
ideal ve gerek olan uzlam az klmlardr. V arolu u lara gre, kopu
tm esaslarn tem elidir ve onu tam bir uzlam ayla ortadan kaldrm ak
kiisel varoluun kendini ortadan kaldrm ak dem ektir. V aroluular iki
n ed en d en tr H egelin som ut evrenselini bir zm yolu olarak ka
bul edem ezler: (1) T arih , bakalarnn bireysel kararlarnn nicel, ger
eklere dayan an sonucudur ve bunu bu ekilde gsterm edike, var olan
birey zerinde hibir otoritesi olam az. (2) Bilgi yainzca gem ie dair
ksm i bir bilgi olabilir; gelecek aktr, insan, in sann geleceid ir .
K a n tn m utlak evrenselini, F ich tenin sunm u olduu pratik bienim
de bile bir zm yolu olarak kabul edem ezler, nk insan, dorular ve
kaderi her eye tam am yla hkm edecek bir ze sah ip deildir. nsan
yalnzca yapt eydir, yine de her zaman kendi iindeki m adde ya d a z
olm akszn, yaptnn tesindedir: A m pirik kiilii ve tarihsel varoluu
ile gerek dnyada yz yze gelir ve -elb ette ounlukla gerek olm ayan
larn labirentine gizlense d e - kendinin kld ve reddettikleri ve ta
sarlar ile insana dnr. Kiiliin derinliklerinde d ah a derin bir kii,
insann nadiren ya d a asla adil olm ad bir iyi ruh yoktur; eer olduu
eye indirgenecek olursa, her zam an sorgulanr, her zam an kendisinin
tesindedir, her zam an snrszca olduu eyden d ah a fazlasdr; yani iyi
ve k tde d aim a kendisinin tesindedir ve bu ayrlm a kiisel varoluun
ilkesidir. Sartre'n Huis Cfos adl oyununda, cehennem e geldii anda
G arcin bunun aras olm ayan bir hayat olduunu grr: Gz kapaklar
sabitlenm itir ve asla krplmaz, gz krpm as ve uyku yoktur. Gz krp
m as (saa tte binlerce kk d inlenm e), dzenli klar ve doalam a
geri dnleri ile srekli kendini yenilem eyi sim geler; ki bu insann
d n yad aki m evcudiyetinin yapsdr. O yunun ah lak dersi, G a rc in in
am aca doru haykr deildir, C eh en n em (...) dier in san lard r! A ra
verem ediinde, yenilenem ediinde, yalnzca gem iini yinelem ekle snr
landnda, gerekten de tanm lanm olduun da insan bilincinin kapl
d d eh et, kaderdir.
O halde, insann kendisinden ve dnyadan kopuuyla ilgilenm esi
varoluuluun zelliidir ve bu, insann kendisini yeniden dzenlem e
* G izli O tu ru m , ( .n .)

1 5 4 ALTI VAROLUU DNR

sini m m kn klacak bir evrensel dorulam a biimi kurm ak giriimiyle


deil fakat kopuun kendini srekli olarak ilksel ve kiisel varoluun
z olarak geniletm esi ve snrlarn izmesiyle, felsefenin sorularn
yaratr. O halde, bu felsefenin tem el ura, yneltilen sorular yantla
m ak deil, tm insanl kapsayana ve kiisel, acil ve kederli bir hal
alana dek, bu sorular tekrar tekrar sorm aktr. Bu tr sorular yalnzca
ekollerin geleneksel sorular ya d a bilginin koullarn veya ahlaki ya da
estetik yarglar ilgilendiren birer m erak sorusu olam azlar, nk in sa
nn kendisinden ve dnyadan kopuuyla ortaya kan soru, kendi varl
ve nesnel dnyann varldr. Bu adan, varoluuluk felsefenin b a
langcna dner ve dogm atik uykularndan uyanm alar ve bir insan olm a
nn anlam n kefetm eleri iin t m insanla ynelir. N e var ki, insan
eer varln srncem ede kalm asysa, her zaman sorgulanyorsa; ve eer
nesnel dnya da doa ve tarihin giderilem ez belirsizlii ve kainatn bilin
mez sessizlii nedeniyle srekli sorgulanyorsa, bir yant bulunm as im
knsz sorular tekrar tekrar ynelten bir felsefenin ilevi nedir?
Bu sorular teorik deil fakat varolusaldr; var olan bireyin kendisini
ve -iin d e kendisini kendisine dair bir soruya ve hayat da kendi sorusuna
d n t ren - dnyay fark etm esini salayan bir kesilm edir. B un lar bulanklatrlabilecek ya da k am labilecek sorulardr ve genellikle de
byle olur; ve bu nedenle felsefenin ilk ii tm insanl btnyle kapsa
yana dek bu sorular geniletm ektir. Bu sorulara nesrtel, evrensel ve
kesin bir yant verilem em esinin nedeni, yalnzca bilgimizin m evcu t ye
tersizlii deildir, ayn zam anda insann bir soru, kiisel bir seim olm a
s ve bu ekilde kalm as ve nesnel dnyann da bir soru olarak, olaslklara
ak bir ekilde var olm asdr: H er ikisi de, her an on lara dair sylenebi
lecek o lan d an farkl ya d a bunun tesindedir. M arcelin dilinde Varlk,
zerinde u zm anlalacak ve h alledilecek bir sorun deil, yaan acak ve
yeniden y aan acak bir gizemdir. A m a insann ve dnyann varl yal
nzca ve btnyle bir soru deildir; soru, gerek seim ve ilk elden
edinilen deneyim ekseninde dn en bir yarglgedir (penm bra). O h al
de, felsefenin ikinci grevi, insan nesnel evrensel yantlar aram aktan
vazgeirm ek ve in sana kendini yaratnda ve deneyim edinm esinde
yardm etm ektir. Eer ilk soru, M arcel'in dedii gibi, yaam al mym
yoksa yaam am al mym, yaam ak iin hibir nedenim olm ayan bu h a
yat benim sem eli miyim yoksa benim sem em eli miyim, ben olan bu k a
deri benim seyip, bu sad ece doal ve rastlantsal am pirik kiilii irade ve
aklla beslem eli miyim yoksa beslem em eli miyim olursa, bu yalnzca
benim iin bir sorudur ve bu soruya nesnel bir yant aram ak sam adr:

KSEL VAROLU FELSEFES 1 5 5

Kiisel olarak benim sormh olm adm bir yant otamaz. Elbette, ne
iin olduum u bilene dek, mantkl bir ekilde karara varam am ve zerin
den bir karara varlacak bilgiyi alm ak iin soru sorm ak m antkl grn e
bilir: Y aam aya d avet edildiim bu insan hayat nedir? V aroluu felsefe
ler tm basit ve pozitif yantlarn yanl olduunu nk gerein in sa
nn ve dnyann kalbinde yer alan giderilem ez belirsizlikte yattn
iddia eder. Jasp ers ve M arcelde, bu riski kaldracak herhangi bir nesnel
kesinlik olasl olm akszn, um utsuzluu getiren ve inanca tevik eden
yalnzca dnyann belirsizliidir. A m a felsefi ve dini inanc reddeden
N ietzsche ve S a rtre da belirsizlik, deerlerin deikenlii, hem bir ey
olan hem de bir ey olm ayan insann belirsizlii korunur. Sartre en dogm a
tik yant verir am a bu sadece, insann neyse o olarak dnyaya tad
bu belirsizlie ve bunun stesinden gelm enin im knszlna dair bir
ayrntdr: u olum lu yant veriyor gibidir: nsan yaam, insanolunun
kendi kopuunun stesinden gelm eye ve kendisini dnyaya kusursuz
bir ekild e uydurm aya ynelik bo abasdr, am a bu bir hkm deildir,
nk bu, ne insann ne de dnyann yalnzca on lar hakknda sylenen
ey olm ad gereinin ideal unsurudur uyarlam a pratik, ksmi ve
sreklidir. K esinlik aray, teorik bir m odelini yaratabileceim hazr bir
evren kavram ile snrldr; iinde tayin edilm i bir yerim ve rolm
olan rasyonel bir sistem . H egelinki, Varl bu ekilde dnm eye dair
son antsal felsefi giriimdi. N e var ki, varolu eer dniilem iyorsa,
ben eer kapal anlalabilir bir sistem olm ayan d ah a geni bir gereklie
dalm bir zekysam , bu tr bilgi eer bir p ersp ek tif tryse ve her verili
bilgi bir perspektifin iinde bir perspektifse, nesneye, sabit balam lar
iinde yasalarnn kapsam l bilgisiyle deil, eitli balam lardaki som u t
luunun tkenm ek bilm ez deneyim i yoluyla eriirim ; ve bu nedenle
gem iin gelecek zerinde hibir nihai oto ritesi yoktur, evrenseller ay
dnlatcdr am a balayc deildir; ve eer herhangi bir halde ya d a bi
im de tam am yla ve nihai olarak kendim i on unla zdeletirerek dnya
dan kopuum u engellersem , kendi varlm ve dnyann benim iin
varln tketirim .
Bu nedenle, varoluu felsefeler belirsiz olan btnsel bir varolu
(snrl ve snrsz olan, am a ve aralar olan, bir tam lk ve hilik olan)
iinde, varl belirsiz var olan bireylerin (hem baml hem zgr, hem
ayr hem de birlikte) m anevralaryla ilgilenir. M anevra, yalnzca belirsiz
liin bir tarafnn tekini yok etm esini n lem ekten ibaret deildir, ayn
zam an da her ikisini d e bir dierini glendirm ek iin kullanr. V arolu
d n cen in tesin d ed ir ve varoluun tesin d e m uhtem elen bir eit

1 5 6 ALTI VAROLUU DNR

aknlk vardr: K iisel m acerann alan ve m anevrann gerekletii


deneyim bdr. Kiiye kendini yaratm akta ve deneyim edinm ekte yar
dm eden varoluu felsefenin ii, etkin olan belirsizliklerin iinde ilk
elden yaanan deneyim in som ut yaplarnn analizini yapm aktr: eylerin
tanndk yzlerini silerek ve znel n yarglar zerek V arl aa
kartan belirli duygusal durum lar (bulant, sknt, dehet, nee); her
iki kiinin de bilindiinden farkl biri olduu s a f znellikte kiilerin
birbirlerine kar sadakatinin m evcudiyeti - ya d a bu m evcudiyetin yapsal
imknszl; spor ve san atsal yaratclkta var olm a ve sah ip olm ann
gerilim i; inan ya d a m itsizlikle yaanm as gereken baml durum lar.
M arcePin ortaya koym u olduu gibi, tipik form larnda tipik felsefeler
(m ateryalizm , idealizm , ilahiyat), insann kopuunu ve dnyay ideal
olarak ortad an kaldrr ve bylece ideal ile gerek olann gerilim ini
yaam akta olan insann varln yok eder. Jaspers'in dedii gibi, asln
da, V arlk ehliletirilem eyecei ve idare edilem eyecei iin ve V arla
dair form le edilebilecek ya da yaygnlatrlabilecek bir gereklik o lm a
d iin, tm felsefeler bir ad an doru ve yanltr: ster n e g atif ister
pozitif olsun. V arlk hakkndaki gerei sylem eye yeltendikleri l de
yanl; kiiyi bir tr deneyim e ittii ya da on a d avet ettii srece doru.
D nce varoluu d nem eyeceinden, grevi varoluu gsterm ek ve
yorum lam aktr. O n un bu tr faraziyeleri gvenilm ez ya da keyfi olabilir,
am a en azndan sorgulanan ve sn an an ve deneyim iin bir vekile d
nm eyen ey daim a varlktr. K ierkegaard gibi H eidegger de, gerekliin
m ezarn nesnel kesinlik ve kurum lam bilgide grr.
G en ellikle varoluular, sradan olan dram atize ettikleri iin alaya
alnr. M antkl in sanlar dnyann olasln kabul eder ve onu yaam a
devini benim ser. V aro lu u lar olas olarak im knsz bir dnyada k en
dilerini anlam sz ve terk edilm i bir halde bulm ak iin acyla kvranrlar
- akl ve zorunluluun tem el rah atndan yoksun savunm asz yetimler.
H erkes, ciddi bir ekilde, P lato n n akn a dnm enin gerek felsefi his
olduu sylem ini alntlar. Peki bu bulant ve on unla ilgili tm etkiler,
aknln ilk elden kefedilm esi deildir de nedir? P lato n n felsefi
aknl V arln anlalabilir bir-sistem inin vizyonu ile heyecanlanr;
insann erdem inde tekrarlanan rasyonel bir uyum, ideal toplum ve o rg a
nik kainat. B ulant ile balayan felsefi aknl, deiik bir tr dzen
hissi tahrik eder. D nyann anlam sz ve sam a olarak kefedilm esi (duy
gusuz kelim elerde verili olarak kabul) bir hayal krkl ya d a T an r
ld iin yaanan derin bir ac, ya da S to ac bir boyun ei deildir, ne
de bu trden baka bir histir; her eyden nce, insann kendinden ve

KSEL VAROLU FELSEFES 1 5 7

dnyadan kopuunun anlam n ortaya kartan balam dr, ki tm felsefe


lerin varoluu kkeni ve varoluu felsefelerdeki tm esaslarn temeli
bdr. Eer klasik rasyonalist felsefelerin sp ek latif fantezileri prensip
te doru olsayd ve bireye bir sistem iinde belirli bir yer tayin edilebil
seydi, insan olarak insan var olm azd. nsann kopuu bir rahatszlktr
am a varln Byk Zincirine dair bir nostalji de deildir; zam ansal ve
lml olan ve asla nihai olm ayan olaslklarn insani dzenini kuran ve
yeniden kuran bir dzensizliktir. Bu dzende, varolan bireyin srekli
sorum luluktan hibir ka yoktur. Peki varoluun un kederli sorum lu
luu neden? Verili grevleri ya da devleri yerine getirm ede belirli bir
kayg, taleplere kar eit olam am a korkusu yeterince anlalabilirdir; ve
norm al insanlar nem li bir karar kuatan belirsizliklerin ortasnda b
yk bir endie duyarlar: A m a bunlar, m utlak yalnzlkta her an insann
kaderinden sorum lu olduunu bilen in sanca hissedilen ilksel kaygnn
yansm alardr yalnzca. Bireyin bu m utlak sorum luluu bir sradanlk
olarak ele alnabilir, ya da, onun tam bilinciyle yaayp eylemde bulundu
u srece gerek bir insan olsa da, yzlem eye ve kabullenm eye en istek
siz bireyin tem el gerei olarak d a ele alnabilir. Kurulu deerlerde ve
otoritelerde hkim bir gven olduunda, bireyin ilksel, m utlak ve yalnz
sorum luluu ya anlam sz bir sradanlk ya da tehlikeli bir dnce o la
rak deerlendirilir; en az istikrarl zam anlarda, kim ilerinin kafasna kes
kin ve aray iinde bir dnce olarak ve etkili bir ekilde dank edebilir
ve bunu dram atik bir ekilde sergilediklerinde (sylenmi olduu gibi)
bo ve ap talca bir alam ayla, deerlerin bilim sel bilgi ile benzer bir
ekilde nesnel olm am alarna dvnm ezler. Yalnzca kararn yalnzl
nn, sorum luluu sorum lu bir ekilde gerekletirdiinin farkna varr
lar. Sartre'n durum u buna bir rnektir.
M arcel, en em patik kar kla, Sartredan alnty yapar: zgr
lm deerlerin yegne temelidir. V e ben deerleri olan bir varlk oldu
um dan, hibir ey -kesin likle hibir e y - u ya da bu deerin ya da
deerler btnnn benim senm esiyle beni tatm in edem ez. Deerlerin
varoluunun yegne tem eli olarak ben, dorlanm aktan tam am yla acizim. V e zgrlm , deerlerin tem elsiz tem eli olduunu kefettiim de,
kederli bir zgrlktr. H m an ist varsaym larda deerler insani deer
lerdir; ve bir toplum un ya da m edeniyetin toplum sal deerleri zel bi
reysel seim le desteklenir. Sartre insann varln var olm ayna, negatif
kapasitesin e, ayr kalm a gcn e ve hakkna balar ve bu nedenle birey
yeni batan kendi iin bir seim yapm a sorum luluundan kurtulam az;
her n e kadar m odern sanayi toplm nun talepleri ve basksyla bir yere

1 5 8 ALTI VAROLUU DNR

bam l olsa da, ilkel bir izolasyon iinde kalr. Bireysel takdirin toplum
sal takdirle ilikisine dair bu bak as am zn entelektel bir m iti
dir; eski kuaklarn toplum sal akitleri gibi hem doru hem yanl bir
akit. Rasyonalizm , kurtulu, aydnlanm a, deiim iin eitim; biitn b u n
lar tarafszl ve phecilii -n yarglardan ve batl in anlardan o ld u
u kadar balardan ve geleneklerden de k o p u u - tevik eden ilerici e t
kilerdir. Bu, Les M oudesd a k i' O restesin ve zgrln Y ollarndaki
M athienun m odern kouludur. Sartre, burjuva toplum unun deerleri
ne bakaldrr (ihtiraz kaydyla). N e var ki, onun bakaldrs, Baudelairein bakaldrsnda -b ir tr entelektel isy an - olduunu dnd
gibi, tersyz edilm i bir kabullenm e, bir zgrlk korkusu deildir;
onunki, yeni bir dzeni kabullenen ve isteyen ve on un yk altnda
titreyen bir bakaldrdr. Sartre, tm sorum luluu ayrlma gcnn an
lam na ykler; ki insan budr: Ayrlmaz ekilde birbirlerine aittirler. Bu
onu N ietzsche ile ayn dzlem e yerletirir ve onu bir varoluu yapar rnein, bir gerekstiic deil. Peki am a, burjuva toplm na saldran
ve on u deitirm eyi n eren tam da M arksizm olduuna gre, onu neden
bir M arksist yapm az? A sln da, S artre a dair sorulacak tem el soru budr,
nk M arksist kapitalizm analizlerini btnyle kabul eder. M arksist
yantn ne olduunu biliyoruz, nk Sartre ve ekol F ran sad a k om
n istle r ile ih tilafa d m t r; ve bir d e, M a c a r M a rk sist p ro fes r
L u k ac sn, varoluuluu entelektel burjuvalarn m ateryalizm ile id e a
lizmin k arasnda bir nc yol bulm aya dair son bo abas, Sovyetler B irliinde var olduu ekliyle tarihi sosyalizm i kabul etm ek ten
kan m ak iin ideallerin ve idelerin m etafizik dnyasn da kalm a abas
olarak ele ald geni kapsam l varoluuluk deerlendirm esi vardr on sekizinci yzyl filozoflarnn, ateizm ile pozitif tarihsellik ya d a m i
stik din arasn d a bir nc yol bulm ak ve K ilisey e m uhalefet etm ek
iin icat ettikleri kavram sal Deizm gibi. A sln da Sartre, insann v ar
ln -tarih sel koullardan m utlak bam sz bir m etafizik o la r a k - ayrl
m a gcnde grerek, tarihte metafizie kar kmtr. Varlk ve Hilik'te,
kiiden ziyade dnyaya d ah a byk bir gereklik atfeden ya da kii ancak
d nyaya ait old u u l d e o n a .gereklik atfed en cid d iy et ru h u n u
m ahkm eder. Bu an lam d a ciddiyet.," der, insann m evcudiyetinden
dnyann lehine feragat etm ektir ve ciddi insan zgrlnn bilincini
kendi d erin liklerine gm er. yle d evam eder: N esn en in zneden
n celikli olduunu ve insann kendini bir n esn e o larak grdnde
* S in e k le r, ( .n .)

KSEL VAROLU FELSEFES 1 5 9

ciddi olduunu dorularken M arx, ciddiyetin balca dogm asn ortaya


koym utur. D iyalektik materyalizm iyi ve kriiniin bir arada yok o l
m asna neden olur, nk kaynaklarn tketir.
Bu nedenle Sartre bir M arksist olam az, nk H egel gibi M arx da
insann kendinden ve dnyadan kopuunun kalc anlam n gzden ka
rm tr ve M arksist teori insan gerek varlndan m ahrum brakr.
A m a Sartre'n kendi gerek kopuu ve tam sorum luluu, onu, teoride ve
pratikte A lm an igali srasndaki Direni H arek etinde kazand d en e
yim ile glenmi bir ekilde, siyasi eyleme dahil eder. Bu tr u koullarda,
var olan bireyin izolasyonu, insann zne ve kaderine dair zgn ve
kendine dair sorum luluu, yalnzca ahlaki bir sradanlk ya d a metafizik
bir fikir deil, insann gzle grnr m evcudiyeti idi.
Ktlk, felsefi idealizm iin olduu kadar siyasi realizm iin de ok ciddi
bir mesele deildi.
Bize onu ciddiye almamz retilmiti. kencenin sradan bir olay olduu
bir dnem de yaamsak, b ne bizim sumuzdur ne de hak ettiimiz
eydir. Chteau-briand, Oradotr, Re des Saussaies, Dachau ve Auschwitz
hepimize Ktln bir grnm olmadn, nedenini bilmenin onu orta
dan kaldrmadn, karmak bir fikrin net bir fikre kar kovmas gibi yiye
kar koymadn, iyiletirilebilmesi mmkn tutkularn sonulan olma
dn, yenilecek bir korku olmadn, aydnlatlabilecek bir cehalet olma
dn, hibir ekilde saptrlamayacam, geri getirilemeyeceini, a z a ltl
mayacam ve idealist hmanizme dahil edilemeyeceini gstermitir; tpk
Leibnitz'in giinnn parlts iin gerekli olduunu syledii o karanlk
gibi. (...)
Belki de, gemie bakldnda, ekilen bu aclarda ve utanta bizi bana
gtren yollardan birinin grlebilecei o mutlu gn gelecektir. N e var ki,
bizler zaten yazl olan tarihin tarafnda deiliz. Sylemi olduum gibi,
bizler, yaanan her dakikann bize indirgenemez bir ey gibi grnd bir
konumdaydk. Bu nedenle, kendimize ramen, yce ruhlar dehete d
recek u sonuca vardk: Ktlk iyiletirilemez.
A m a dier taraftan, dvlm, yanm, krletirilmi ve knlm olsa da,
, direniilerin ou konumad. Ktln emberini krdlar ve insani olan
yeniden doruladlar - kendileri, bizler ve bizzat ikencecileri iin. Bunu
ahit olunmadan, yardm edilmeksizin, umutsuzca, genellikle de inanlar
olmadan yaptlar. Onlar iin bu, insana inanma meselesi deil, onu arzula
ma sorunuydu. Onlarn cesaretini krmak iin her komplo denendi: her
tarafta onlara dair bir sr delil, stlerine evrilen baklar, ilerindeki sefa

1 6 0 ALTI VAROLUU DNR

let- Onlarn yalnzca birer bcek olduuna, insann rmceklerin ve ihbarclann imknsz hayali olduuna ve dier herkes gibi onlann da birer haarat
olarak uyanacaklanna inanmalar iin her ey yapld.
Bu insanlar, ehit edilmi bedenleri, onlara ihanet ermekte olan kapana
kslm dnceleri ile yaratlmak zorundayd - bir hilik zerine, hibir
sebep olmakszn, mutlak bir anlamszlkla yaratlmak. nk kii aralar
ve amalar, deerleri ve tercihleri ayrt edebilir ama onlar hl dnyann
yaratlmasndayd ve mutlak bir ekilde ilerindeki hayvann hkmnden
daha bykbireyolupolamayacana karar vermek zorundaydlar. Gnn
her n, Parisin drt bir kesinde, insann binlerce kez yok edildiini ve
yeniden yaratldn biliyorduk. (...)
Be yl. Bylenmi bir ekilde yaadk ve yazarlk mesleimizi hafife al
madmz iin bu vecit hal hl yaznmza yansmakta. U durumlarn
edebiyatn yaratma grevini stlendik. (...)
Bu nedenle, bizler Jansenciyiz, nk devir bizi byle yapt ve bizi snr
larmz zorlamaya ittii srece, sylemeliyim ki hepimiz metafizik yazar
larz. (...) nk metafizik, deneyimle hibir alakas olmayan soyut nos
yonlar hakknda verimsiz bir tartm a deildir, insanlk durum unu,
btnlyle iinden kucaklamaya dair yaayan bir abadr.
T orriccllinin atm osfer basncn kefetm esi gibi, Tarihin^basksn
kefetmek iin koullarca zorlanan ve zamann acmaszlyla, insan ola
rak durumumuzu tm aynntlanyla, tm samalyla, tm bilinmezliiyle
grebileceimiz o yalnzla savrulmu bir ekilde, yeterince gl olam a
yacamz bir grevimiz var (bir a, yeteneksizlik nedeniyle, sanat ve
felsefesinden ilk defa yoksun kalmyor). Metafizik mutlak ile tarihi ger
eklerin greliliini birletiren ve uzlatran bir edebiyat yaratmaktr bu.
(...) Bu bizim iin ebedi olana kama ya da tarif edilemeyecek denli korkun
Mr. Zaslavskynin Pravda'da tarihi sre' olarak adlandrd eyden vaz
geme sorunu deildir." (Edebiyat Nedir?)
Bu aln tlarda retorik vardr am a bunlar retorik deildir. H obbes'u n
sosyal akit karsnda doann durum u kavram , zerk ulus devletlerin
anarisiyle tarihi olarak gerekletirilm itir; bylece, bu u durum larda,
izole edilm i bireyin m utlak iradesindeki uygarln kayna yalnzca
m etafizik bir mit deildi. Bireyi etik izolasyona iten ya da onu hilie
d ntren ey, K icrkegaard'n siyasi olaylara dair bak asdr. Yine,
nicel bireysel karar ortaya ktnda ve kendini yeni bir n ite lik -n e sn e l
bir d e e r- olarak dayattn da ba kopartan ey, K ierk egaard n K ad e
rin kz kardei grdr. nsani aknl nedeniyle birey som ut bir

KSEL VAROLU FEI3EFESI 1 61

evrenseldir. T iim dndklerim , kararlarm ve yaptklarm beni orada


olann salam zem ininden kopartr ve bu, varoluum la insana bir z
katm ak iin, kendimi bir insan olarak evrenselletirm cm dir; ki bu da
n ced en verili bir evrenseli belirli bir ekilde anlayarak kendimi yarat
m am dan old uka farkldr.
Birey ve evrenselin ilikisi felsefi tartm ann merkezi ve kalc tem a
sdr. H egelin som ut tarihi evrenseli ya da K a n tm soyut rasyonel evren
seli kiisel karara hibir ey borlu deildir. Eer evrensel bir kere ger
ek ten geerliyse, arzulanm ak zorunda deildir, itaat edilmeyi gerekti
rir; btnyle nem li olan ey bireyin onun nndeki zgrl deil,
onun rejim i altndaki oluum u ve geliim idir; kiinin rzas deil, onun
adyla kiiliin bymesi ve gelimesidir. Bu nedenle, kiiyi etik bir izolas
yon iinde sem eye zorlam ak sam adr, nk onun iin ve her ey iin
nem li olan ey onu doru tarata ekm ektir, bylece her ey yolunda
gider. V aroluunun yant, ister doas gerei ister evrenin kanunlarnca
yrrle girsin ya da girm esin, insann nihai olarak hibir kanunla
zdeletirilem eyeceidir; kanun ne eylemi ne de kiiyi dorulayam az,
nk ancak eylem kanunu dorulayabilir - ressam ekolnn deil tablo
sunun dorulay gibi. Kiiliin, itibarn ya da deerini, benim sedii ya
d a boyun edii evrenselden ald grn reddetm ekle varoluuluk,
kiiliin sadk kald her eye uyarlad bir ahlaki saygnl ya da m is
tik deeri olduunu savunm az; reddedi kiisel varln ve evrensel varl
n yapsnn takdir edilm esine dayanr: nsan hem insan olup hem de
bam l olam az, kendine bile; ve dnya aktr ve evrensellerce kuatlanvaz ve rahat ve gvenli tutulam az. Bireysel eylem daim a m utlaktr ve
hibir zam an nihai deildir: Elbette bilgi olarak evrensellerin ilevi o n
larn birer m utlak olarak eletirilm elerinden etkilenmez. A slnda, nemli
olan , kaynaklarnn insann ya da evrenin yapsnda deil deneyim de
olm asdr.
O halde, S a rtre n baz etik sylem lerinin iddeti ve fantastik soyut
luu, u durum lar ve insan ilikilerindeki m evcut durum a dair radikal
konular nda okunm aldr. M etafizik bir m utlak zerine kurulu bir
teori bile -in san n dsal d u ru m u - m evcut tarihi koullarda bu balam
dan kartlam az. Bu, varoluu teorinin en nem siz deeri ya da doru
lanm as, getirdii bu hogrnn z deildir. H er eyin zgrl h er
kesin zgrlyle salanr ve bunun iin gereklidir. Kayg, kiinin bir
d oktrine dntrlm esi deil, zgrl konusunda aydnlatlm asdr.
Bir insann, yalnzca kendi iin yaptklaryla ilikili olarak, bir dieri
iin yapabileceklerinin en u noktas, onu kayg ve huzursuzluk ile etkile-

1 6 2 ALTI VAROLUU DNR

inektir (K ierkegaard). letiim tevik edilir ve ahlakln zehri tem iz


lenir. Bu lml kaytszln hogrs deildir; iink tekinin h ayat
na ynelik fanatik ya da uzlam az ya-ya day reddederek kiisel karar ve
m utlak sorum luluun iindeki ya-ya day destekler. Bu nedenle o, barn
olm ad yerde -in san n bir nesneye indirgendii y erd e- bar iin yalvar
m adan, insan dayanm asnn bir etiidir.
O halde varoluuluk, tem el yapsal tutarszlklardan doan belir
sizlik zerinde srar ediiyle dier felsefelerden ayrlr. Felsefenin k arak
teristik giriimi olan tutarszlklar azaltm a abas reddedilir. T utarszlk
lar varolusaldr ve yaan m ak zorundadr, felsefe iin birer sorun d eil
dir. nsann dnyadan ve kendinden kopuu varln oluturan u nsu r
lardan biridir ve bu felsefenin sorunu deil nedenidir. D nce ile varolu
arasndaki tutarszlk, dncenin btnl iinde bir zm yolu n er
m eyi g erek siz k lar. T u ta rsz lk la r eylem d e hem k o ru n u r hem de
deitirilir; bir kiinin, bir niversitenin, bir kltrn hayatnda som ut
bir senteze gtren pratik bir aba vardr: Bu anlam da ve yalnzca bu
anlam da, som ut bir evrensel vardr am a eylemin nne geem ez, g ele
cei balam az ve tam bir baar ile sonlanm az.
Bylece, tutarszlklara kar hogrl bir felsefe bir nedensel kan u n
lar felsefesi deildir, bir zler felsefesidir. Dnyay aklam akla, d e i
tirm ekle ya da tasarlam akla ilgilenm ez, am a bunun yerine, dnyada
yaanm katlm la ilgilenir.'* zlere dair bir felsefe bamsz nihai yap
lar ile anlam lar izole etm eye ve aratrm aya ynelik teorik bir giriimdir:
biyolojik eilimler, refleks m ekanizm alar, organik ve inorganik, d o a
mzn bilisel, duygusal unsurlara blnm esi yerine, pour-soi ve en-soi ve
pour-autrui,' Dasein ve Zuhandene ve VorHandene ve Sorge, sahip olm ak ve
var olm ak ve yapm ak. Bu fenom onolojik yaklamn entelektel gereke
si, nesnelere blgesel btnlkleri iinde duyulan sayg, indirgeyici a n a
lizler ve teorik s,entezlerin reddedilm esi, rasyonelliin kurallar ve var-

4 ) V a r o lu u lu k , sa h ip o lu n a n bir la n n y a y ak ar o la n o n y e d in ci yzyl m istik le rin in


iirleri g ib i ih tila f v e gcrilin le rle r lm bir b a ro k a rm o n isi d e ild ir. D a h a ziy ad e Paul
K le e n in m o d e rn slu b u g ib id ir; e itli "bo yutlarn , s rek sizlik lerin ehil v e p ra tik bir
id are si. B elirli b iim sel e le rin y ap sal ilik ile rin in d erin le m e sin e a n la lm a sn a d ay an r.
R a stla n tsa l d en eyim e lerin in ayn za m a n d a bir iaret, an lam l v e keifsel bir k arlam a
o la n bir n e sn e y e d n t r lm e si ile b a lar. rn e in , n e h a k k n d a o ld u u n u b ilerek,
eylerin b asit m ateryalliin e b a k m a k yerine, ideal in san p ro jesin in sem b olik d eeri u ru n a
S a rrc T n cid diy et ru h u n d a n k o p u u n u e le aln - e k m e k a rz u la n r b ir n e sn e d ir iik
y a am ak zorutdayzdr v e e k m e k besleyicidir.
* B a k a s iin, (y .n .)

KSEL VAROLU FELSEFES 1 6 3

saym larnn yeniden gzden geirilm esidir. Pratik n ed en btnl


iinde insani durum u kucaklam a ab asn n yaplarn takdir etm ektir
onu yaam ak iin. Bu tr bir felsefenin hedefleri yoktur. nk hilie
ilk ve son kez eriilebilir ya da hilik insanlk iin nesnel bir ekilde
kurulabilir; insann varoluu kiisel varlkta gerekletirilir ve kiisel
varlk srekli olarak ulalm aya allan ve hibir zam an daim i olarak
sahip olu n am ayacak am a desteklenebilecek, nesnel bir dnyann zen
gin duyarll ile diillendirilebilccek zor ve riskli bir bireysel kazanrndr. Bu tr bir felsefe, tarih ve bilim hakknda az, ok az konuur
(Jaspers istisnas d nda), ya da taihselcilii ve bilimcilii reddeder ve
tarihi ile bilim adam n yceltir dem ek d ah a doru olacaktr. O rtega y
G a sse t nsann doas yoktur, sahip olduu ey tarihtir dediinde ya
da H eidegger veya Sartre insanda varoluun zden n ce geldiini syledi
inde, bir tr tarihselcilii ileri srm ezler; insann ne yaparsa o olduu
ve sezgiyle ve m utlak bir ekilde bilinm esini salayacak ve zerinden
tanm lanabilecei bir zii ya da asl olm ad kon usunda H egel, M arx ve
V ico ile hem fikirdirler. H em fikir olm adklar nokta, insann tarihsel
olarak tanm land konusudur. Eylemleriyle kendisini dntrd
eyle var olan bireyin bakalar ve kendisi iin bir z tekil ettiini am a
bunun sahip olunabilecek ya d a reddedilebilecek bir z olduunu, ze
rinden tepki verilebilecek am a baml klm ayan bir z olduunu sy
lerler. Bu olum suz yetenek insan oluturan metafizik bir m utlaktr ve
onun hakkndaki gerek kaygs dnem in tarihsel sosyal uralar ile
tam am yla glged e braklabilse de, tarihsel deiim den bamsz kii
iin daim a dorudur; kendi bana olum lu bir z deildir nk hibir
ierii yoktur ve kendini bir ekilde tanm lam az am a sorgular, ya da
kimi varoluularn sert am a anlam l tabiriyle, kendini hibir ey klar.
Kendisini ku ram larnda, grevlerinde, aralarnda ve tekniklerinde g
rr; ve tm bunlar nesnel olarak onun n ndedir; am a onlar korum ak
ve altrm ak am acyla bile olsa, kendisini bunlardan ayrr. Bu ayrm
la srekli olarak kendisini sorgular ve bylelikle onun iin orada olan
her eyi, yaptklar ve yarattklarnn yan sra, verili olan her eyi de
sorgular. N e var ki, ayrlm ann zgrl bir durum da da vurulan ki
inin olgusall ve tarihselliiyle bir aradadr; balar ve snrlar da o la
slklar ve frsatlar denli gerektir; tasar ve seenek kadar ballk ve
sad ak a t de. Bu nedenle bu ne tarihe ve kadere bo bir m eydan okum a, ne
de zorunluluun zgrlnn ortak kabulne uyantr; bireysel izo
lasyonla zgrln gerekliliinin idrak edilm esidir; gerek bir am or
fa i'nin kouludur.

1 6 4 ALTI VAROLUU DNR

nsan bu durum un zorluklarndan ve tehlikelerinden korum ay vaat


eden her ey, yalnzca hacnn yolunu kuatan vc kiiyi, kiisel varoluun
kaderinden alkoyan niine geilem ez arzulardan biridir. nsan bilinen
ve bilinm eyen tm insanlarn eylem leriyle kendisini yalnzca tarihte
ifade etm ez, ayn zam anda bireysel olarak dah a byk nesnelliklere, e v
rensellere, soyut ve som uta, yarattklarna, her taraftan szan prem atre
rigor moris'e* kar sahicilii iin sav a verir. T ehlike yalnzca en d stri
yel m akinenin, brokratik idarenin ve totaliter devletin sm ren az,
ard arkas kesilm eyen p rop agan da ateiyle m ilitan ideolojilerin hay
d u tlu u deildir; tehlike ayn zam an da gvenli kutsal m ek n lard an ,
bilim, ah lak vc hukuktan, H ristiyanlk ve hm anizm den de gelm ek te
dir. Bilim deki inan ya da akl veya grev ya d a homo fa b e r" ya da sa,
birey ile sorum luluunun arasna girerse, onu kendinden saklar. Bu zor
bir doktrin, herkes ve her ey iin bir hedef, bir kahram anlk arsdr:
varoluu yaznn zellii ve vurgusu, keder, 'u du ru m lar. Bylelikle
abarty ve alay uyandrr.
nk yerilmesi kolay, ok kolaydr; kendisiyle dalga geer. Bir daire
nin iinde koan ba kesilm i bir pili gibi, Varlk ve Hilik'in iki c m le
si atldnda, daim a bir alay konusu olacaktr. A m a Y ahdilerin kral
olduunu syleyen bir adam d a byledir ve dikenden bir ta ile .dllen
dirilecektir. Z am an ok ciddi, tarihi kon ular ok vah im ve kom ik pey
gam berler pah asn a kiiyi elendirem eyecek denli eziyet edicidir. M e v
cu t ideolojiler savanda hangi taraftt yer aldklar sorulacak olursa, yant
sa d e c e u olabilir: G l siyasi ve dini inanlar ve antipatilerideki
arp c kiisel farkllklara ram en, gti dzlem indeki ideolojiler arasn
d a bir tartm a yrtm ek iin ortak kam lar, olas insani durum un en
radikal ve ykc arptm a olduudur. O n lar felsefe ve iletiim olaslnn
on arlm asn savun urlar, nk yaklam lardaki eitlilii ve her biri
kendi tem el fikirlerini tanm layan, tem el bir felsefeye ya d a m erkezi bir
otoriteye bal olm ayan alm alardaki, faaliyetlerdeki ve deneyim ler
deki bir okluu savunurlar. Bu tr bir gr asnn getirdii pratik
soru n larla, yani a d a uygarlk sorunu ile ciddi bir ekild e yzleip
yzlem edikleri, belki de bir sorudur. Bu felsefeyi rom antik bir karam
sarlk ya d a gerici bir sav u n m a olarak ele alm ak en byk yanl an lam a

* liim k a n l , (y .n .)
* * H a n n a l A r c n d t v c M a x F risc h 'in d e s z e tti i bu L a tin c e d ey in i, y e te n e k le riy le ,
a ra la ry la , y a d a a le t y a p m a v a sfy la e v re s in i k o n tro l e d e n in sa n o la r a k te r c m e
e d ileb ilir, (y .n .)

KSEL VAROLU FELSEFES 1 6 5

dr; bu felsefe znde bir kurtarm a ve kurtulu alm asdr. A m a protes


to, kkrtm a, uyarm a, hatrlatm a konularnda stndr ve yeterli bir
yapc ab a deildir. air H lderlini takiben, H eideggcrin a m itolo
jik bir ekilde bir ihtiyalar a olarak betim lem esi hatrlanabilir, nk
ikili bir itiraza dayanm aktadr: firar etm i tanrlarn yokluu ve yerine
g eecek tanrnn henz gelm em i olm as. Geriye dnm ek yanl ve n a
filedir, gelecee fkelenm ekse daha da beterdir. Kii speklatif doruu
terk edip norm al insani dayanak noktasnn hem en stndeki sarp kaya
lkta salam bir konum edinirse, insani durum a dair sub specie aetermtutis' bir fikir edinm ek gerekten olasdr ve kimileri dorukta kaybolduun
da ve biroklar aadaki vadilerde yaylp, skp kaldklarnda, an
gerektirdii dnce de budr.
M utlak ktl kefetm i ve onaylam bir a, onu insann kal
binde deil fak at ad a eylemlerinde kabullenm ek zorundadr ve varo
luuluun sonraki geliim inde tem ellerini dorulayan bir ekilde ger
ekleen de budr. Bu nedenle, varoluuluk bir kahram anlk arsdr
ve sradan um utlar, korkular ve eski hm anizm le hibir ilgisi yoktur.
Eski hm anistlerin yapm okluklar gibi, aydnlanm ayla gelecek bir
zgrlem eyi neriyorsa, bu, gene onlarn nerdii ekliyle, evrenin,
insann ve toplumun kanunlarnn bilimsel bilgisiyle gelecek bir kurtulu
deil, eksiksiz bireysel sorum luluun farkna varlm as anlam na gelir:
Ben kendim in ahidiyim . Bir akm olarak bu sert dnm de anszn
duraklyorsa eer, kendine geri dnm eksizin ileri gidem ez; ve bireysel
ierii kendi ahitliini ve tipik rneini d on atarak ileri gider. Bylece,
her biri m odern dnyann karsna kan uygarlk sorun una kendi tar
znda karlr ve her biri eletirileri karlam ak ve ekollerin profesyonel
tartm alarnda k an aat edinm ek konusunda kendi kaderine terk edil
m elidir.
A kadem ik evreler gnm zde bile souk ve kapaldr ve bu tr evre
lerde bir felsefe krssne acm ak ve kzmak anlalabilir bir durum dur,
nk eski sofistlerden daha yozlatrc rahipler byk bir dzensizlie
neden olurlar ve kaba haykrlaryla ahlak gsterileri yaparlar ve ok
byk ve belirsiz sah n e perdesinin n nde sayrln telan ve g n a
hn rezaletini sergilerler. N am uslu bir entelektelden dah a skc, dah a
itici bir ey olam az. Elbette, bir gazete m akalesindeki m antk m ak asla
ryla kesip bierek bunu aa vurm ak ya da bir konferansta sktrc bir
nktedanln m antkl dokundurm alaryla tketm ek, veya eietirler* S o n su z lu k b a k m n d a n , so n su z lu u n g r n m a ltn d a , (y.n .)

1 6 6 ALTI VAROLUU DNR

deki km sem eyle ona hak ettiini verm ek elencelidir. N e var ki, her
ey sylendiinde, bu alt dnr anlalm as g birer kii olarak kalr;
olduka yetenekli, iyi eitilmi, Bat kltrnn birer ustas; am alarnda
istisnai bir ciddilik ve derin bir kiisel deneyim ile. Hibirinin felsefesi
ikna edici olm ayabilir am a onlar, bakalklar bir yana, birer tem silcidir,
nk yalnzca dnmeye deil fakat an koullaryla kuatlm insan
ln durum unu bireysel olarak yaam aya da alrlar. Youn ekilde
etkilerler; on larla ne yaparsak yapalm , on lardan hibir fayda salay a
m am ak, bu youn etkinin dnda kalm ak dem ektir. H er ne olursa o l
sun, yarattklar etki kk deildir. K ierkegaard teolojinin szgecin
den gem itir ve konuyu ylesine yayar ki, onun izini tam ayan m evcut
bir rnek verm ek neredeyse im knszdr. S artre n Fransz tiyatrosu ve
rom an zerindeki etkisi, karakterden ok u durum lar ileyen ve a h la
ki bir edebiyattan ok m etafizik bir edebiyat gelitirm esi, farkna bile
varlam ayacak denli geni bir etki brakm tr. A lm an m etafizii, byk
bir ilgi toplam olan H eidegger ve Jasp e rse saplanm tr. Bu felsefenin
tem as ve tabiat B atda her alana yaylmtr, byk deiim ler yaratm
tr ve nem li akllar belirleyici bir biim de etkilem itir. O halde, ad a
gerek udur ki, bu alt dnr gerek gc kullanm ve gerek bir hor
grm eyi tahrik etm itir. C id d i bir tarihsel deerlendirm e yapm a zaman
henz gelm em itir; nk kiisel hayatlarm zn kararlar ve uygarl
mzn sorunuyla yzleirken onlarn alm alarn hl dnce ve eylem
lerimize bir katk olarak deerlendirm ek durum undayz.

You might also like