Professional Documents
Culture Documents
H. J. Blackhan
ngiliz h m anizm inin babas saylan eylem ci, retm e n , yazar vc filozof
H. J. B lack h an 31 M art 1 9 0 3 'te d odu. G e n li in d e n g iltere 'd e bir iftlikte alt.
H m an izm b ir retim dir, yaam n iin de bir e itim d ir v c p ratik te bir yardm
o rg an iz a sy o n u d u r" diyen yazar, eitim in i g e litirm e k a m a c y la birok h m an ist
k am panyaya katld. Ethical Union'da liderlik yapt. 1 960'lard a Ethical Union'in British
Humanist .Association'^ d n m esin d e krucu rol stle n d i v c bu birliin ilk b akam
old u . ki yl s rey le Y orksh ire'd ak i D o n c a ste r G ram m ar ScliD ol'd a ngilizce o k u ttu .
A k a d e m i'd e n a y rld k ta n son ra felsefeyle ilgilen m eye b a lad v c A . J. Ayer, Ju lian
H u x le y vc B arb ara NVootton gibi n em li e n te le k t e lle rle b irlik te a lt. E d u catio n
for P ersonal A u to n o m y " v e "E d u c a tio n an d D ru g D e p e n d e n c e " zerine yazd
yazlarda a h la k i e itim in n em iyle d erin den ilgilen di. Fable A s Literature adl eseri
1 9 8 5 te yaym land. Journal o f Moral Educationn kurucusudur.
1 9 88 yln d a B arb ara Sm oker, yazarn se k se n in c i d o u m g n erefin e
yazlarn d an ve a ln tlarn d an o lu a n bir k itap d erle d i ve bu k itap bz eklem elerle
b irlik te B la c k h a m m yznc d oum ylnda (2 0 0 3 ) yen iden yaym lan d. Bu sralar,
uzun s re y aad W ye V alleyd e (G nller) e m e k lili in in ta d n kary or; okuyor,
d zen li o la rak yazyor ve seb ze yetitiriyor.
Blockhom/H. J.
All Varoluu D^nr
ISBN 975-298-202.6 /Trtc*; Ekin U oU . / Dost KHobevi Yoynlon
Aroltk 2005 Ankoro, \ 6 6 soyfo.
fe/sefe-felsefe Tonh
A lti V a r o lu u D n r
H. J. Blackham
DOST
kitabevi
ISBN975-298*202-6
Six Exisr*mtiast Thinker*
H. J. B L A C K H A M
H . J. Blackhani, 1961
btlst@donyaymcvi.com
indekiler
?sz
31
49
71
5 M artin Heidegger (1 8 8 9 *1 9 7 6 )
91
6 Je an *P au l Sartre (1 9 05*1980)
1 13
151
Frank C . A de iin
nsz
8 A U l VAROLUU DNR
Snen Kierkegaard
( 18134855 )
i
K ierk egaard azim le vatandalarn n H ristiyan in an cn a d air iddialarn
kkrtm ve onlarn A lm an kltrne d air kibirlerini A tin al n kte
danlnn kalc hedefi haline getirm itir. K ararl m cadelesin in cid
diyeti, o n u n norm al insani m utluluktan v e kuann yolda olm aktan
kopuunu dam galayarak, on u yalnzla ve trajik bir role m ahkm etm i
tir. E go ist bir biim de ayr duran ve ge ykselen yalnz bir kknar
aac gibi ayaktavm , glgem yok, ve yalnzca orm an kum rusu kuruyor
dallarm da yuvasn." K en di lkesinde sayg grm eyen bir peygam ber
mi yoksa yalnzca bir vaka m olduu, bugne d ek on u n birok m ridi
ve beeniri ile n e on a n e d e fikirlerine sem pati duym ayan ve sabredem eyen dier grup arasn d ak i bir fikir ayrldr ve bu fikir ayrl hem
nevrozunu hem d e am acn yeterli ekild e aklar. En azndan m ritleri
on u ok um u ve incelem itir, ve h i kim senin on u insanolunun sra
d en te lek t el ve edebi gcnden ve de H ristiyan i yznn sam im i
b t n l n d en etkilen m ed en oku yam ayaca rah atlk la sylenebilir.
Fiziksel o lara k deform e olm utu, bir sululuk duygusuyla sak at kalm t,
S REN KERKEGAARD 1 1
iin bir dayanak noktas bulmakszn geree uzanr onun iinde var
olabilmek iin. O negatiftir ve Hegel'in felsefesi pozitiftir - o halde, Hegelde snlacak bir liman aradna ne phe! Ne var ki, aranan gereklik
iinde var olunacak bir eyse, var olan birey iin saf dnce felsefesi bir
kbustur. S a f dncenin rehberlii altnda varolm ak, Danim arkann bir
kurunkalem ucundan daha byk gsterilmedii kiiik bir Avrupa hari
tas yardmyla D anim arkada seyahat etmeye benzer aslnda bundan
bile daha imknszdr. Genliin H egele duyduu hayranlk, merak ve
snrsz gven, Hegel zerindeki hicvin ta kendisidir." (Bilimsel Olmayan
Soulandnc Notlar)
S p e k latif felsefeye dair hayal krkl ve srekli um utsuzluu onu Hristi
yan inanc sorusu n a geri gtrm ve dikkat datc, ald atc, btny
le felsefi d n ve yaay iin ykc olan nesnel bir sistem -kurm aya
d air yerleik dm anln kefetm itir; zira byle bir d n ve yaay
bireysel varoluun gerek sorunlarndan hayat boyu ka salar. K ierke
gaard Hristiyanl reddederek inan ve akl arasndaki tutarszl algla
m. sp ek latif felsefeyi reddederek bu alglay korum u ve kendi konu
m unu bunun zerine ina etm itir. nan ve akl, yani H ristiyanlk ve
kltr arasndaki kalc yarn zorla fark edilm esi sayesinde, H ristiyan
ln anlam n yenilem eyi hayatnn gayesi haline getirm itir. H risti
yan vahyinin asim le edildii, olas ve kabul edilebilir klnd, bir m ira
sa d n trld , tam bir dnya gr iinde tarihin geri kalan ile
uzlatrld bir ortam d a, aresiz bir sam alk, kalc bir saldr olm ayan,
bir seim dayatm ayan gerek bir Hristiyanlk d a var olam azd. Bu n o k ta
da H ristiyan d n cesin d e sregelen bir eilim yeniden kendini g ster
m ektedir. D aim a, inancn ve akln azlatrlm asna, H ristiyan in an la
rnn felsefiletirilm esine, doal teoloji aacn a vahiy alan m asn a yne
lik bir ab a vardr - A quin olu Aziz T om m aso , F icin o ya d a H egePinki
gibi farkl sistem lerde ak bir .ekilde grlebilecei gibi. A k la ve d e n e
yime tm yle yabanc olduundan, asim ilasyon yetisi olm adndan,
d n cen in n n de bir snrlam a ve bir engel oluturd u u n d an , H risti
yan in anlar er ya da ge yadrganacaktr - bir Pom ponazzi, bir Luther,
bir P ascal, bir K ierkegaard'n alm alarnda farkl ekillerde grld
gibi. B ylesi bir d n ce akm septik akl ve dini vicdan arasndaki
gerilim den kaynaklanabilir, am a ayn zam anda H ristiyan dogm as ve
laik kltr arasn d aki m evcut gerilimi de yanstm aktadr.
K ierkegaard'n argm an H ristiyan inancnn n esnesini ve onu k av
ram a ek lin i ele alr. Yani, dom u ve tarihin iinde yaayan bir insan
S0 R E N KERKEGAARD 13
eder, am a tam bir isel farkllk vardr. H er eyden vazgeilir; ayn zam an
d a eski zevklerin hepsine hl sah iptir ve bunlara duyduu arzu da bu
nedenle vurgulanr: V azgem e, sahip olm a, rurk eit d erecede gerek
tir ve her gn yenilenir. Bu, in an ile akl ansndaki gerilim i arttran,
ac ekm eye ve tutkuya dnk isel bir gerilimi srekli besler. N orm al
insan hayat ile inan hayat arasndaki yarn klasik rn ei, brahim in
shak' kurban etm eye hazr oluudur, k burada insan hayatnn en kut
sal etik kesinlii, inancn belirsizliine boyun em ektedir; nefret uyan
drc ve kiiyi acm aszca yaralayan ve akln tam am yla lanetledii ey,
onun doru olduunun kesinlii ile deil, karar yoluyla yerine getirilir.
Bylesi bir H ristiyanlk akl hayatna bir m dah aledir; toplum u,
her eyden n ce kurulu bir H ristiyan toplm unu aksatm adr. O n u n
insan dncesini ve iradesini kkrtm as dzeni kalc bir biim de altst
eder, nk bu insana hitap eden bir sestir am a kii bu sesi asla kendi
kulaklaryla iitem ez.
K ierkegaard 'in teolojisi diriltenin tvbeye arsdr: gnaha, um ut
suzlua, tvbeye ve m aneviyata, kurtulu iin saya dnm eye, iman yete
neine, yeni d ou m a ve T a n rnn inayetinin olduu bir hayata duyulan
in an. S o fistik e H ristiyanlar felsefeyle zina tekil ed en bir oynam a
iinde olm ak la sulanrlar ve H ristiyan olm ann bu k ab a m uhafazakr
la sad ak a ti aalam ak an lam n a geldiini anlam aya d av et edilirler.
Bir H ristiyan m edeniyetinin m arur m iras iinde bym ek, tem el ola
na ynelik feci bir unutkanlktr; V enedikli bir neslin ehirlerinin kazk
lar zerine kurulu olduunu fark ed em em esi gibi. H ristiyan uygarl,
H ristiyan in ancn kiisel kararlaryla yaayan bireyler toplam ndan
baka bir ey deildir. Bu grnm ez nicel gereklik grlebilir son ular
,dourur. H ayata ok eitlilii veren, rengrenk halsn dokuyan nicel
olandr; iplii eiren d e K aderin kz kardeidir. N e var ki, felsefe de dier
kz k ard etir ve onun grevi de iplii kesm ektir; ki nasl grndn
bir kenara koyarsak, nicel ab alar ne zam an yeni bir nitelik yaratm aya
kalksa yaplm as gereken hep bdur. T am bu n o k tad a D nr Kierkegaard, K en an lkesinin d ah a stn kltryle birlem e kaderini redde
derek l n canl, ilkel in ancna ynelen K arm el D andaki llya (Hz.
llyas) gibi, H egel ve m odern dnyaya m eydan okur - vahim bir k arar.1
1)
H egel erk e n d n e m tarih alm alarn d a; brah im 'in k endini a n a v a ta n v e ailesin den
k o p artry la u ra m tr; d o a l b a la r d a n ve k lt re l k k le rd e n k a t b ir k o p u tu r bu ve
b a la n g ta M u se v ili in b elirleyici te m e lin i y a raty o r g ib id ir. B te m e l K ie r k e g a a r d n
k e n d in d e d e y e n id e n d o a r . Bkz. N o h l, H e g el's eheologiseheJugedschriften, s. 2 4 3 ,3 7 1 .
II
K a n tn eletirel felsefesi, herkesi kkrtan am a hibirini tatm in etm e
yen bir yolla m odern felsefenin en tem el soru su n u (ne bilebilirim ?)
yantlar. Eer d n ce hedefini, ortak yaplanm alarn da olduu gibi,
herkese kabul gren ilkelere gre grnm leri dzenlem ek ve yorum la
m ak yoluyla o lu tu ru y o rsa ve hibir zam an bu grn m lerin zem ini
o lan eyi kendi iinde kavrayam yorsa, kurulu bilim in isel nesnellii
aklanabilir, am a gerekliin bilinm esi olarak deeri ift anlam ldr ve
phecilik ile nihilizm in yolu aktr. M odern felsefenin en c retk r ve
hrsl ab as olan Felsefe ve V arolu birliini kurm ak yolunda H egel,
felseferiin kendi hedefini dnebileceini nk d oa ve tarihin kendi
ilerinde, dncenin z hedefe dnt birer ara olduunu gsterm e
ye alm tr-d n t m ey zerinden kendim i tanrm . D ncenin
ve eylerin yaps b atan son a hom ojendir. Bu tezin muazzam sunum u
K ierkegaard a, m antkl olann doru olm adn, s a f d n cen in salt
fantezi olduunu gsterm itir. D n ce ve eyler hom ojen deildirler.
S 0 R E N KfERKEGAARD 15
S0 R EN KIERKEGAARD 17
olamazd. Etik adan konuacak olursak, iyi bir uyku iin baka bir insann
etik gerekliine duyulan hayranlktan daha iyi bir vesile yoktur. Ve yine
etik adan, bir adam heyecanlandracak ve uyandracak bir ey varsa, bu,
ideal olarak bir insan olmay gerektiren bir olaslktr." (Bilimsel Olmaym
Sonulandnc Nodar)
K arm aa, hata ve em ein yanl ynlendirilm esinden kanm ann tek
yolu, entelektel ve estetik olan, etik ve dini olan uygun alanlarnda
birbirlerinden ayr tutm ak ve onlara, zeknn stnl altndaki s a f d
ncenin soyutlannda deil, gerekten var olduklar yerde, etik olann
stnl altnda var olan bireyin hayatnda bir birlik kazandrm aktr.
Etik birey zerinde younlar ve etik adan tam bir insana dnm ek
her bireyin devidir; her bireyin tam bir insana dnebilecei koullar
altnda doduu etik bir varsaym dr. Baz alarda kronik olan doal bir
yaradl vardr: V arolutan estetik ve entelektel olana ka ve bu m egu
liyetler iinde kiiyi m eydana getiren ve olgunlatran k ararlardan ve
deneyim lerden bir onay bulm ak. Estetik olann iinde'yaayan kii, tm
olaslklaryla duygusal ve hayal gcn e dayal olarak oynar, hibir eyden
vazgem ez, kendini m esleine, evliliine, inancna m m kn olduunca
az adar, zam ann dilekleri ve arzular arasn d a gidip gelir y e talih ile
talihsizlie tabidir. E ntelekt el olann iinde yaayan kii, deiim ve
talih dnyasna isyan ettiini, tarafsz bir ekilde, sistem de her eyi uyum
lu ve anlalr bir ekilde yerli yerine koym ak iin her eyi ebedi bir bak
asyla deerlendirdiini ve yargladn iddia eder. Kii artk y aam
yor, eylem de bulunm uyor ve anlalm yor; am a ak ve inancn ne olduu
nu biliyor ve yalnzca Sistem iindeki yerlerini belirlemek iin var oluyor.
Bilim, onlara dair bir bilgi iinde, nesnellik anlar dzenler ve bu bilginin
en yksek asama olduu farz edilir ve tm bilgiler varoluu bozan bir soyut
lamadr - bilginin nesnelerinin varolutan kartlmas. Ne var ki, varoluta
bu tr bir ilke kabul edilemez. Eer dnce hayal gcnden onaylam a
yarak bahsederse, buna karlk hayal gc de dnceden onaylam a
yarak bahseder; ve keza hislerden de. Grev, bir bakas pahasna kiiyi
yceltmek deil, onlar ezamanllk iinde birletirmek iin onlara eit bir
stat vermektir; onlan birletiren ortam varolutur.
V arolusa! ezamanllk yerine bilimsel srecin bir grev olarak kabul
edilmesiyle hayat karmak hale getirilir. Bireyin farkl yalardaki duru
munda olduu gibi, devam lln ak olduu yerde bile, yaplmas ge
reken ey ezamanll baarm aktr. Dnya ve insan rknn yalanm
S0 R E N KIERKEGM RD 1 9
S0 R EN K1ERKEGAARD
21
III
Eer bir anlna (var olan biitiin filozoflar bir yana) K ierkcgaard n pole
m iinin, ad a orm anlatrm ann balad felsefe dann bayrlarn
S0R EN KERKEGAARD 2 3
m urlak irade ile seim yapm ann oto-sarholuyla kiisel bir vazgei
hakknda yanlm olm aya balan abilir. G ereklik bu yorum lardadr,
am a protesto ve hatrlatm ann geerliliini ve nceliini reddettiince,
bu yorum lar geni lde hataldr. Kierkegaard, felsefe ve seim i ynlen
dirm ek ya da garantilem ek iin felsefi dnn geleneksel iddiasnn
yanlln ispatlam aya alm yordu; d ah a ok bu am ala onu kendi
m etoduna uyguluyordu. K en di uygulam asnda, m utlak seim ussal o la
rak m otive edilm i, ne titizlikle belirlenm iti.
Kabul edilm i olsun ya d a olm asn bir um utsuzlukla balam t; yalnz
ca kiisel deil fakat insani bir um utsuzlukla. H ayvani itkilerin kendiliindenlii azaldnda ve d n ce ortaya ktnda, irade sorgulanr:
kii kendi olm ak istesin ya da istem esin, tm olaslklar belirsizlik iin
de birini gerektirir ve tm bu olaslklar kiinin varoluunun -gereklii
kabul edilen ya d a edilm eyen bir T a n r - zem inine gre belirsizdir. B i
linli bir varlk olarak dnceye dayal varolua girm ek um utsuzluktur,
nk bu fani o lan d an kopm ak, belirsizlii ekm ektir ve yine de kii
kendine yn gsterilm eden yoluna devam etm ek zorundadr: Kii m u t
lak bir iradeyle seim yapm a noktasna getirilm itir, yine de bir eliki
olm akszn herhan gi bir snrl am ac m utlak bir biim de arzulam ak
im knszdr. H erh angi bir kesinlikle de d oad an , d oan n T a n r sn
karm ak da im knszdr. Bu nedenle, bu belirsizlii bir ara olarak ku l
lanm ak ve varln inan iinde bulm ak m utlak bir seim le ebedi olan
sem enin ve ebedi olan kendi iinde dorulam ann tek yoludur. Bu
ikinliin ilk eylem idir; gerein bir m al edi olarak balangc. Fani
kiiliin m utlak bil' biim de kabul edilii ve fani dnyann m utlak bir
ekilde terk edilii baaryla gerekletirilm itir, ki bu gndelik h ayatta
alglanabilir farkllklar olm akszn devam ettirilebilir. Bylece, nesnel
belirsizlik yerine in an cn iinde k oyutlan an ebedi T a n r en azndan
kavram sal olarak^ m m kndr, ne var ki, H ristiyanln gereklik o la
rak ileri srd trihin T an r-in san kavram sal olarak sam adr: kin
liin ilk eylem inin yaknl ile oluturulan yark, liisiiz bir ekilde
geniletilir; ilk giriim in belirsizliinin yaratt gerilim tutkusu, an lala
m az olan a dayal bu ikinci giriim ile artar. A nlalabilir akl T an rs ve
bireyin ikin sonsuzluu, sad a v cut bulan tarihi bir T an r ve g n ah a
m ahkm iyet iin terk edilir. M u tlak giriim ler byk bir sorum lulukla
m utlak bir yalnzlk iinde alnm , tam am yla kiisel kararlardr. te k i
nin otoritesi ve teki rn ei tam am yla konu ddr; nesnel gereklik
ler, ne denli kesin olursa olsun, an cak kiinin adm larn uurum a s r k
ler. A tlam ak ya d a atlam am ak kanlm az olarak kiinin kendi sorum lu-
S 0 R E N KERKEGAARD 2 5
S 0 R E N KERKEGAARD 2 7
dini dahil etm ek zorunda olduu -nesnel olarak kendi iin m evcut o lan bir dnya olarak alglar. (Philosoplue der Welgeshichte)
K ierk egaard n ilkesi hakknda, kendi felsefesini izleyen bu ilkelerin her
birinin hayat ile perinlem eye ve son u n a dek bu ekilde yaam aya hazr
olduu bir so n u ca -b elirsiz de o lsa - vard sylenebilir. N e var ki, kar
klan bu yarglara neden olan farkllklar aklam a giriim inin kararl
l gereklilii ile uyum suz deildir. H er ikisi de k ararlarn a evrensel
olarak kabul gren felsefenin rehberlik ettiini iddia eder. Kierkegaard
H egelin felsefesini kesinlikle geersiz olarak deerlendirm itir, nk
onun felsefesinin d ayan ak noktas var olan birey iin eriilebilir deildi.
Yalnzca d bir varolu noktasndan varoluun btnln incelem ek
m m kn olabilirdi. O lu srecinde, var olan birey btn reddetm ek
zorunda deildir, am a hem olas am ac bilip hem de biitiin inceleyemez; onun d n cesi an cak bir sonraki adm aydnlatm aya yeterlidir.
Bu yarg diinya tarihinin yorum lanm asna da yansr:
"(...) A n cak bunu anlam ak yoluyla kii lm olann hayatn yeniden
yaplandrmaya ynlendirilebilir; eer gerekten yaplmas gerekiyorsa ve
buna vakit varsa. Am a bu, lnn hayatnn nasl anmsanacan yaamak
yoluyla renmek, lden bir eyler renmeye almak ve onlar sanki
hibir zaman yaamamlarcasma, kii nasl yaamaldr (evet, ne denli kar
makark olduu kavranlamaz) diye -sanki kii imdiden lym gibi
dnmek yerine, kesinlikle karmakank bir kavramdr." (Bilimsel Olmayan Sonulandmc Notlar)
ifade ettii ey udur: Kii, n ce kendine ait bir hayata sah ip olm adan
birinin hayat iin tarihe bavurursa, yolunu tu taca hibir eye, sahici
ile sahteyi ayrt ed ecek hibir araca sahip deildir; bu, yaam an n sorum
luluundan kan m ak ve ciz bir taklide bavurm aktr; bu, kendini a
ile, on dokuzun cu yzyl ile, insanlk ve toplum ile zdeletirm ek iin
kiinin bir top lulua ye olm asdr: Bu bir hayalete dnm ektir. unu
da eklerdi: Eer kii n ce kendine ait bir hayata sahip olsayd, diinya
tarihine kar biiyiik bir ilgi duymazd. n k , T a n rnn nesnel ekilde
fa edilm esi sreci olarak tarihe inanm azd.
Nesnel yoldan girmeyi tercih eden var olan birey, T an n y nesnel bir ekilde
giin na kartmay amalayan tahmin srecinin iine girer. N e var ki,
sonsuzluun iinde bu imknszdr, iink Tnn bir znedir ve bu nedenle
Y a a n la n a d z le tirir/e itle r.
S0R EN KIERKEGAARD 2 9
2
Friedrich Nietzsche
( 1844- 1900)
i
N ietzsch e ve K ierkegaard kutuplar k ad ar birbirlerinden uzak ve ikizler
kadar birbirlerine yakndrlar. N ietzsch e biiytik seim ini K ierk egaard m
reddettii ve terk ettii fani dnya zerine kurar. K ierkegaard kanyla
canyla vecizini, N ietzsch e ise neidesini kalem e alm tr. H er ikisi iin
de, dram lar n n e geilem ez bir felakete dn m t r: K ierkegaard
kendisini, K iliseye yapt balanm az o son saldrnn geri alnam az
ya-ya d a sm a, N ietzsch e ise D ionysosu nihilizm ine, lgnlna ve so
nu olarak delilie kurban etm itir. H er ikisi d e im knsz, sakatlanm ,
ackldr; her ikisi d e hayranlk ve sayg uyandrr. ki d n r de an
kltrne kar karak Y unanllara dnm lerdir. K ierkegaard an
kurtuluu iin S o k ra te s rolne soyunm utur; N ietzsch e ise Sok rates ro
ln an harabesi olarak nitelendirm itir. H er ikisi de h arap edici bir
tecridin iine gm len yalnz adam lardr. H er ikisi de varoluudur.
nk varoluuluk ekol doktriniyle deil, d n cen in nda yaam
kavgas veren bireye felsefenin hatrlatlm asyla ilgilenir. Erk A rzusu,
U stiin nsan, Ebedi T e k ra rm reticisi varoluu N ietzsch e deil; sanat-filozof ve p sikolog ve kltr eletirm eni, hepsinden te kendi
FRIEDRICH NIETZSCHE 3 3
II
yi ve kty gerek olarak kabul eden ve bireyin etik gerekliini k avra
yan yksek seim , zel bir deerler sistem inin ve kltrn yaplandrl
m asn d a N ie tzsc h e nin tarihi ad an ilk sraya yerletirdii seim dir.
V aatlerd e bulunabilen (kendine ya d a bir b akasn a), kendisini gelecee
balayabilen bir insan, bunun ard n d an gelen bir son utur.
Bu yolla gelecei dzenleyebilmek iin, insan ncelikle, gerekli klnan ve
rastlantsal fenomenleri ayrt etmeyi, nedensel dnmeyi, bu fark imdiye
aitmi gibi grp onu tahmin edebilmeyi, amacnn ne olduunu kesin bir
ekilde kararlannnay ve bu am aca gtrecek aralann neler olduunu ne
denli iyi bir ekilde renirse ve hepsinden nce fark etmek, hesap edebil
mek amacyla gce sahip olmak iin, bir vaadin altna imzasn atan bir kii
gibi, kendisi ve kendisine dair alglay iin bile ne denli hesaplanabilir, disipli
ne edilen ve gerektirilen bir hale gelebilirse, kendisini bir gelecek olarak o denli
gvenceye alfilir. (Ahlakn Soy kt, kinci Deneme, Blm l)
Y alnzca kendine benzeyen zerk birey (...) kiisel insan, uzun sreli ve
bamsz irade, sz verebilme yetenei allm ah lak ta n sapm olan lara
sert yaptrm larn dayatld kapsam l bir sijrecin m eyvesidir. K u tsal
sorum luluk bilgisini, zgrlk bilincini, insann kendisi ve kaderi zerin
deki erkini, N ietzsch e vicdan olarak adlandrr. 'K tii v ic d a n ve su
luluk duygusunu ise farkl bir kaynaa dayandrr. Borlu olduu eyde'
baarsz olan kiiye uygulanan cezalar, n celikle yanltlan tarafn ac
m asz kiisel intikam , sonra da o to riten in kiisel olm ayan cezalan dr
FRIEDRICH NIETZSCHE 3 5
m as, ktii vicdann' nedeni deildir, nkii sulu cezasn bir kader
olarak kabul eder ve kendini sulam az; o ansszdr. Kii d ah a gl bir
trn buyruu altna girene dek, ktii vicd an n gerektirdii koullar
salanm az. Bu durum da, boyun een kiinin doal saldrganl zorla
kontrol edilir; bask altnda, yabanl insann d oal h ayatna kar ie
dner. B astrlan saldrganln snrlanan bu ilevi yaam enerjisini dier
kanallara aktarr ve yeni fikirlerin gelim esine neden oltr. (Bu noktada
N ietzsche, vicdan , yceletirm e ve ussallatrm a m ekanizm alarnn ta
nm larn psikanaliz yazn iinde arar.)
Bu gizli oto-zorbalk, sanatnn bu acmaszl, kiinin kendine zor, itaat
siz ve ac veren bir malzeme ekli verii, bir arzu, bir eletiri, bir eliki, bir
hor grme, bir inkr iinde yanp tutuma; iradesi kendi iinde yanlm ruh
tarafndan yklenen bu kt ve korkun sevgi abas, ki ac ektirmenin
verdii zevkten ac eker; bu tamamyla faal kt vicdan sonunda (ng
rld ekliyle idealizmde ve hayal gcnde olduu gibi gerek kay
nak) bereketli, asil ve ekici bir gzellik retmitir ve belki de gzellie can
veren ilk o olm utur." (Ahlakn Soy kt, ikinci Denem e, Blm 18)
Bu yolla sem patin in , acm ann, akn fedakr idealleri d oar ve bunlar
boyun edirilm i bir h alk ta gelitirilir; igalcilerin in b en cil, direnli
askeri ideallerine ve erdem lerine kar koyan soylu ve zgr insanlar, iyi
vicdanla iradelerini em poze ederler. K endi d orulam alar ve inkrlar
ile ileke ideal biim lenir.
N fuzunu ku llanarak ve san atn uygulayarak kendi g arzusunu
tatm in etm ek, boyun edirilenin kzgnln hafifletm ek iin bu kzgn
l kendi sefaletlerinin failleri olarak askeri g sahipleri zerinde youn
latrarak on lardan nefret etm ek yerine onlar hor grm ek - ki bylece
fazla talepkr bir T an r ile m egul olurlar ve dier dnyann tesellisini
ve kurtuluunu ararlar, kaderlerinin bu yorum unda insann dnyadaki
kon um una dair gerei ve itaat ile teslim iyette d e in san iin en iyi olan
bulm ak, papazn, par excellence ileke tipin ilevidir. N ietzsch cnin bak
asyla bu, ynetici snfn bulantyla, hayatn inkryla v e boyun edirilenin idealleriyle kirlenm ekten korunm asnn doal yoludur: Bu o n la
rn yn etm elerine yardm eder, ayn zam anda d a kendi ideallerini ve
erdem lerini yartrm am alarn salar. N e var ki, getirdii yarlm a ve
korunm a an cak bir sre devam eder, ki boyun edirilenin idealleri ve
deerleri, ruhban snfna zg ilcci fayda gibi m odern an zellikleri
her yeri istila etm itir: Sch op en h aerun karam sarln da, A vru p a nihi
lizm inde, biiyiik geleneklerin yok olu un d a, sosyalizm in ve Fransz D evrim inin eitliki ideallerinde, d em okraside ve R o u sse au nun doal in
san duygusal bir ekild e id ealletirm esin d eki m anifesto. H epsin d en
nem lisi, m odern an en gururlu baars olan bilimin m anifestosu.
Ahlakn Soyknn son un da N ietzsch e u soruyu yneltir: Bu irade,
am a ve yorum lam a sistem inin karl nerededir? teki, yani tek am a
n erededir?" G enel olarak kabul gren yant, serinkanl kendine yeterlili
in ve m odern bilimin kalc baarsnn altern atif am ac ve deerler
sistem ini iaret ettiidir. N ietzsch enin yant bu deildir.
Bilim, ileci idealin en son ifadesi olmadnda -a m a genel yargnn d
lanmasna dek onu etkileyen b u r az rastlanan, sekin ve soylu durumlar
v a r-h er trden korkakln, inanszln, pimanln, despectio suinin,'
kt vicdann gizlendii yerdir. Hibir ideale sahip olm amaktan kaynakla
nan endie, byk bir sevgi eksiklii nedeniyle ekilen ac, zorlama bir lm
llk yznden ortaya kan honutsuzluktur. A h, bugn bilimin gizleme
dii ne kald ki? Her durumda, ne denli ok eyi gizlemeye almaz ki? En
iyi bilim adamlanmzn titiz almalan, anlamsz alkanlklan, beyinlerini
fazlasyla yormalar, ilerine hkimiyetleri; kendilerini belirli bir eyi gr
m ekten srekli alkoyan btn bunlann gerek anlam hangi sklkla beli
rir? Uyuturucu olarak bilim: Bunu biliyor muydunuz? (Ahlakn Soyk,
nc Deneme, Blm 23)
H egelin dnya tarihi ve S ch o p e n h au e run m erham eti gibi, m odern bi
lim de, a d a bireyin k en d in den kam ak ve kendini kaybetm ek, insan
k ad erin in belirleyici m cad elelerin d en syrlm ak iin kulland pek
ok karm ak yoldan biriydi. K a t bir bilinem ezciliin titizlik gerektiren
disiplini, tm yorum larn reddi, k ah ram an ca bir adanm l gerek tire
bilirdi; o zam an bile bu, ileci id eale in antr, nk m etafizik bir d e e
re, -k iin in kendini kurban e d e c e i- gerein ikin d eerine inantr.
(...) H er alan d a bilim ideal bir deere, deerler yaratan bir erke ihtiya
duyar v e hizmetinde kendine inanabilecei bir deere bilim in kendisi
hibir zam an deerler yaratm az. Bu nedenle bilim , h ayat ilek e bir
biim de terk eden ileci idealin so n gelim esidir.
Akln ciddi, gl ve taklit etmeksizin alt (...) her yerde, akl, gerei
bulma istei dnda, idealden tamamyla vazgeer - bu mahrumiyetin popler
ifadesi Ateizm dir. Fakat bu istek, bu ideal kalnts, inann ki en yaln ve
* K e n d in i h o r g rm e , (y .n .)
FRIEDRICH NIETZSCHE 3 7
FRIEDRICH NIETZSCHE 3 9
III
N ietzsche deerler sorununu ilk kez ele alnyorm u gibi ayrt eder ve bu
nedenle insanl kaderinde bir bunalm olarak grr; tm tarihin en
n em li bunalm . im diye dek, deerler tarihsel olarak belirlenm itir;
artk insan dnm eye balam tr ve sorum luluk ve zgrln ykn
tam olarak srtlan m ak zorundadr.
Dnr T anr ya da ebedi deerler hipotezi ile bilincini kurtaramaz
hale gelince (...) kanun koyucunun yeni deerler belirleme iddias korkun
bir eye dnr, ki bu henz yaanmamtr." (Wille zur Mache)
Ah kardelerim, size iyiyi ve iyinin masasmdakileri paralamay tembihledi
imde, insanolunu onun yksek denizlerinde gemiyle dolanrdm sadece.
Ve imdi ona yalnzca byk dehet, byk dnce, byk hastalk,
byk bulant, byk kusma gelir." (Byle Buyurdu Zerdt)
(...) Kii her trl inan, her trl kesinlik arzusuna veda etmesini salaya
cak bir kendini gerekletirme hazz ve gcnn ve bir irade zgrlnn
hayalini kurabilir; kendini ince balar ve olaslklarla desteklem eye
alkndr ve hatta uurumun kenarnda dans etmeye. (en Bilim)
Yine de, dnceye dayan an eletirellikle aydnlandnda m odern in sa
nn kendini iinde bulduu bu sersem letici durum salt kiisel bir durum
deildir. D eerler alarca sren sosyal disiplinin yava yava olgunlaan
m eyveleridir.
(...) Var olan ya da var olmu olan her eyin zgrlk, zarafet, cesaret,
dans ve ustalkl kesinlik doas, ister dncede, ister ynetimde, ister
konumada ya da iknada, davranlarda olduu kadar sanatta da, yalnzca
bylesi keyfi bir kanunun uranlnn aralaryla gelimitir; ve byk bir
ciddiyetle bunun doa ve doal' olmas muhtemeldir -laisser-aller deil!
Birine itaat etmelisin ve uzunca bir sre; yoksa ac ekeceksin ve kendine
olan saygn yitireceksin - bana yle geliyor ki, doann ahlaki emri budur
(...) uluslara, rklara, alara ve farkl snflara; ne var ki, her eyden nce,
genel olarak yabanl insana, insanla emri." (iyinin ve Kitimin tesinde)
FRIEDRICH NIETZSCHE 41
FRIEDRICH NIETZSCHE 4 3
IV
N ietzsch enin p ek ok yazsnn vccizeye ya d a kasideye zg slubu,
aklnn srayan ve sezgisel ve alayc, akyan ve d an s eden slubunu
olduka ak bir ekilde tem sil eder. H ibir n an s ya da incelik eksiklii
yoktur, ne de tutku eksiklii.
ada ruhun tm ieriini kefetmek, tm nlerimi onun kelerinde
yemek iin, gururum, ikencem, sevincim.
Etkin bir biimde karamsarln stesinden gelmek ve sonunda ak ve ii
niyetle dolu bir G oethenin gzleriyle bakabilmek iin. (Wille zur Macht)
F ak at, K ierkegaard gibi, olgunlua dair iddetli tartm alar vard: Ben
o patlayc m ad deler gibiyim . O bir T h e rsite s' deildi, nk ykmay
kendine h e d e f belirledii erdem ler ve d eerlerden m eydana gelm iti.
U sta ve rak on da i ie gem i deildir, d ah a ok bir arada bulunur.
* T ro y a S a v a n a k a tla n Y u n a n lla rd a n biri o la n T h e r s ir e s , u ta n m a k a rla n m a k
n ed ir b ilm e y e n , l s z k o n u m a k ta n zevk a la n , k rallara b ile azn a g e le n i s y le y e n ,
hayaszl l s n d e irk in b irisidir. R ast g e le sa ta t so n k ii A k h ille u s olu r; sab rsz
k a h ra m a n A k h ille u s T h ersiu e s'i b ir y u m ru k ta yere se r e r v e ld r r. irk in fa k a t biraz
zekya sa h ip , a y n za m a n d a h ayasz b ir a d a m d a n sz e d ile c e i z a m an "B u bir T h e r site s'tir "
d e m e k te d e n beri d e t o lm u tu r, (y .n .)
D oas gerei, takipileri denli ansl deildi ( Bir retm en ilk m rit
leri tarafndan yarglan m am aldr). O , olgunluun snanm as iin ze
rinde yrnen m kem m el yoldu: a d a ruhun olgunlatrlm as iin
gerekli olduu sylenebilir.
Felsefesinin sorularn ekollerin tartm alarnda deil, an ih tilaf
larnda aram asyla, bir varoluudur o. an iyi bir ekilde tem sil e t
m ek ve toplum n n de kendi iindeki sorunlarn stesinden gelm ek
onun felsefedeki am acyd; sistem ler ya da doktrinler yaratm ak yerine,
bilinci sivrilten, anlay derinletiren bir am a, yeni olaslklarn yn len
dirilm esi ve abuklatrlm as.
Gelecek filozoflar gerein yerfi dostlar olacaklar m? Bu ok olas, nk
bugiine dek tm filozoflar kendi gereklerini sevdiler. A m a kesinlikle birer
dogmac olm ayacaklar. Kendi gereinin herkesin gerei olmas gurur
larna ters der ve ayn zamanda da zevklerine - ki bu bugne dein tm
dogmatik abalann gizli dilei ve temel amac olmutur. 'Benim grm
benim grmdr: Bir bakasnn onun zerinde bir hakk yoktur. G ele
cein filozofu belki de byle syleyecektir. (iyinin ve Ktnn tesinde)
Entelektel putperestlik tanrasnn yzne bu ekilde tkrm ek, toplu
mun ilgisini toplum un bilgisinin yetersizliine ekm enin kaba yollarn
dandr, ki varoluuluun sab it tem alarndan biridir bu. M arcel, pense
pensante ile pense penseyi karlatrr. Kierkegaard herhangi bir fikrim
olup olm adn bilm ek y annda, hibir ey bu fikrin ne olabilecei bilgi
sinden d ah a nem siz olam az diyerek kendini saklar. Bir fikrin ireklii
gerekliinin parasdr; o n a ait olan ve aranna dair kiisel her ey ve
kullanld yer. N esn el ruhun p ortresi, tarafsz aratrm ac (kendini
adayan ve duruu ile am acn ilgili seen ekler nda belirleyen filozo
fun aksine), hibir,^arnan N ie tzscheden dah a iyi bir ekilde hayata geiril
m emitir; zellikle d e (La Bruyren in " tarzndaki) iyinin ve Ktnn te
sinde, Kltr lkesinde (Zerdt II, X X X V I) ve Kusursuz A lgda (Zerdt
II, X X X V II). N esn ellik reddedilm ez, fakat varoluu bir zemin salar.
(...) Baka bir manzaraya bakmak, baka bir foanzaraygrmeyi dilemek,
kendi ebedi 'nesnellii' iin usun nemsiz bir eitimi ve hazrlanmas deil
dir; ilgi duym adan derin dnm e' olarak anlalan bir nesnellik deil
* D n e n d n c e ' v e 'd n le n d n c e , ( .n .)
* * Je a n d e L a B ru y re ( 1 6 4 5 - 1 6 9 6 ), F ra n sz yazar, (y .n .)
FRIEDRICH NIETZSCHE 4 5
nesne olarak sak lan an tekini bilm enin imknszl {T an Kzll) Kierkegaard' tanm yordu ve eit d erecede u noktada olan kendi asl se i
mi onun tam aksiydi, am a K iekegaard olaslna dair m kem m el bir
anlay vard.
Erken dnem Hristiyanln arzulad ekliyle ve gneyin zgr ruhlu ve
septik dnyasnn ortasnda seyrek olarak gerekletirilemeyen inan, ki
bu inancn ardndaki ve iindeki felsefi ekoller arasnda yzyllarca bir
m cadele sregelmitir; imperium Romunumun sunduu hogrl eiti
min yan sra, bu inan o denli samimi deildir, belki de Luther ya da Cromvellin arbal kle inanc, ya da baka bir kuzeyli barbar ruhun T an rs
na ve Hristiyanla bal kald o inan; daha ok Pascaln inancna
benzer, korkun bir ekilde akln intiharn andran inanca - dnsz,
uzun mrl, kemirgen akl, bir anda ve tek bir darbeyle yok edilemeye
cek akl. Balangcndan beri Hristiyan inanc bir fedakrlknr- tm zgr
lklerin, gururun, ruhun kendine olan gveninin kurban edilmesi, ayn
zamanda esaret, kendini kk drme ve ktrm kalmaktr. Bu inanta
zulm ve dinsel bir Fenikelilik vardr, ki bu da yumuak, ok ynl ve
olduka titiz bir bilince dnmtr; ruhun esaretini tanmlanamaz ekilde
strapl olarak grr; yle ki, bylesi bir ruhun tm gemii ve alkanlklar
inancn ona geli ekliyle absurdissimuma ' kar koyar. M odern insan,
Hristiyan terminolojisine gre dar grllyle, armha Gerilmi T an n
forml paradoksunun eski hazzyla gelen o mkemmel algy kaybetmitir.
(yinin ve Ktnn tesinde)
N ietzsch enin ii o n dokuzun cu yzyl A vrupa pheciliinin ve k aram
sarlnn em berini tam am lam ak ve bunu, gerekli bir n hazrlk o la
rak, tam bir nihilizme dntrm ekti. zellikle, m asallara olan inan
gibi H ristiyan inancnn d a kolaylkla terk edilebilecei ve her eyin
eskisi gibi kalabilecei on dokuzuncu yzyl yanlgsn yok etm ek istiyor
du. H ristiyan inanc alevlenip snebilirdi, am a ahlaki bilin, sezgilerim i
zin ve sarslm az inanlarm zla sorgulanm ayan varsaym larm zn gizli
kayna, H ristiyan nyarglar ile" besleniyordu: B un u n en byk rn e
i S ch op en h aer idi. V e klasik felsefe de H ristiyan in an cn d an d ah a az
aldatlm ve ald atc deildi: Kozm ik dnyay rasyonel bir sistem , bir
entelekya, bir teoloji olarak gsterm eyi arzulam t; oysa ki gereklik
ok eitli, tutarsz ve sam ayd; doann ve tarihin ahlakn a kar kkle* S a m a l n d o ru u , e n u b i im i, (y .n .)
FRIEDRICH NIETZSCHE 4 7
3
Karl Jaspers
( 1883- 1969)
1
H em K ierkegaard hem de N ietzsch e kendilerini yalnz bir kkn ara ben
zetm ilerdi. G erekten de, belki de kendilerine ram en, yalnzdlar: in
san lk tan kopm u ve dibe km birer kaya. K ari Jasp ersde, onlarn
geleneksel felsefenin ynn deitirdiklerini grrz. nk Jasp ers
tm filozoflarn etrafnda topland phibsophia perennist katlan ve
on un vrisi olan profesyonel filozoftur ve ayn zam an da d a K ierkegaard
ile N ietzsch ed en byk lde etkilenm itir. O n lara byk istisnalar
gzyle bakar. O nlarn takipisi deildir (onlar takip edilem ezler) am a
on larn n grlerinden yararlanm aya ve bu n lar felsefeye aktarm aya
alr; yaam a abas zerine d nen ve dnceleri nda yaayan
gerek bir filozof ruhuyla.
Felsefe, diye dnr Jaspers, K ierkegaard ve N ietzsch enin ardn
dan ayn kalam az, nk on lar bizleri insanlk durum um uza d air aydn* M e v sim lik , d n e m lik , g e lg e o lm a y a n ; k alc v e e b e d i o la n fe lse fe ; a k n lk felsefesi
ve h ik m e ti, (y .n .)
5 0 A U I V/UOLUU DNR
3)
KARL JASPERS 51
II
Jasp ers, d n r n bir dayan ak noktasnn olduu verili bir dsal d n
ya olduu varsaym yla balar; bilginin sabitliini gerektiren ve kontrol
eden bir sab it nesneler dnyas. B bilim dnyas bilinen her eyin bir
n esn e (yaylan bir sunum la sab it ve kaytl bir ekild e deneyim edilen)
ve nesnel olduu (hakknda bilinen eyin evrensel olarak anlalabilir
ve kabul edilebilir olduu) bir dnyadr. O h alde bilim anlalabilir bir
dnya ile bu tr insan algs arasndaki ilikidir: T m bilgiler ve d n ya
daki tm nesneler genel olarak bilin iindir.
O rad a o lan a d air bu nesnel bilgi (orada-varlk) pek oklarnca insan
d ncesinin tek am ac olarak kabul edilir, nk m antksal dzende
evrensel olarak anlalabilir, insan aklna ilenen sab it nesnelerden baka
bir ey olm ad varsaylr. Bu nedenle her eyin kstas bilimdir. "Bu
n esn el kesin lie katlm yorum ve benim znelliim in tm biim leri
yok olan a dek de, som ut olan her eyin im gesi budur. Bunu ele geirm ek
ban a byk bir tatm in veriyor. K esinlik aray zgrlk korkusu ile
desteklenir; n k her ey gerekli ve evrensel bir nesnellie indirgenebi
lirse, kiisel sorum luluklarn ve kararlarn endielerinden ve risklerin
den kanlabilir: zgrlk ve seim bilginin eksikliini gerektirir - be
lirsizlik. D escartes, m odern felsefenin eiinde, Cogito'sunu telaffuz eder
ken kendini dnyaya gerekli bir yalnzlkla bak an bireysel bir dnr,
bir varoluu olarak ilan etm itir am a bilinen konum unun ayrlmaz bir
paras olan riskleri alm ay reddetm i ve dogm alara snm tr: A k la
m as, um utsuzluk olasln n ve zgrln gerekliinin kiisel bir
idraki deildir, sad ece bir yntem giriimi olarak kalm tr.
Bilim tarafn d an sap tan an nesnel bilgi nasl yetersiz kalr? A kl ak
lkla tatm in edilm ez ve ayn zam anda d a bilginin btnl ve birlikteli
ini am alar. T a m olarak gerekletirildiinde, nesnellik tam ve dlayc
bilgidir.
KARL JASPERS 5 3
III
O halde, D escartes gibi bilimin alanna girm eyen varln b gr n m
leriyle ilgilenen filozof, kendi varoluu ile, toplum sal dsa! dnyadan
kendine dair bilincini yanstan zel bir dnyaya dner; ne var ki, D escartestan farkl olarak - n k bu o n a nesnel dnyaya bir adm ataca bir
basam ak su n a r - bu rada nesnel dnya ile bir sreklilik yoktur am a kendi
hayatnn kayna burasdr. B u rada nesnellik deil zgrlk, bilgi deil
seenek buhr: D nen bir zek olarak deil bir tutum edinerek m utlak
bir konum la ilikili olarak arzulanan bir insan olarak var olur. Ben V ar
olm ayan am a var olabilecek ve var olm as gereken bir varlkm. K e n d i
mi bilinli olarak alnm kararlarda bulmalym; ve bu bir an d a g erek
letirilen bir eylem deil, yaadm srece srekli olarak yenilenerek
korunm as gereken bir eylemdir.
Oz-bilin, tam anlam yla uyandnda, yalnzlmn ve zgrlm n
bilincidir. tki, igd, greve ballk, otoriteye boyun em e gibi h ay a
tm daki her ey kendisi olarak kabullenildiinde, nesnel dnya beni
benden gizler. Ben neyim ? Ben bedenim e, toplum daki rolm e, eylem le
rime ve h atta tm varlm a yansyan karakterim e indirgenem em , ya da
bunlarla zdeletirilem em . T em eld e olan zgrlm , olaslklarm n
kayna ve ne olm ak istediim dir. Eer kendime, gelip, bizatihi-varlk
alannda zgrlm gerekletirm ezsem , orada-varlk dnyasn da k a
lrm; ob jektif bir ekilde tanm lam ak gerekirse, bir ey olarak. K en dim e
geldiim de, ki buna tm dndklerim i, kararlarm bilm enin strab
ve heyecan elik eder, bu beni orada-varln zem ininden ayrr; k endi
mi ayaklar yere basm ayan bir ekilde bulurum . zgrln boluu,
kendim i varoluum un n esn el unsurlarnda bulam ayacam , bir nesne
deil olas bir varlk olduum u fark ediim (ben huyum deil, ben neyim?
ve bu d a ne olmalym? sorusun a tar in san), uyanm ve bizatihi-varlk
dzeyinde kaldnj srece kalc olan ey, zm e d air bilintir.
ze d air bu bilinle kendimi kararlarm ve ballklarm da bulduum
da, seim im varolusa! ve m utlaktr; m otifler balam nda psikolojik bir
aklam aya indirgenem ez ya d a raayonel bir etik ilkeye dahil edilem ez:
zgndr, benim kendim e dair seim im dir. Kii iip bir zgven, bir
kanlm azlktr: Bir liitu f olarak kendim i buldum : b ak, belli ve
artk belirlendiine gre de ok basit. N asl oldu da bu denli uzun sre
iiphe d u y d u m ! Kiinin kararlar ve seim ler zerinden bu koullandrl
mam dorulan, ki tm pheleri yok eder, olum lu bir ierie sah ip
tir ve bo bir zgrlk deildir; pozitif bir aslm yani doam olm ad an ,
KARL JASPERS 5 5
KARI JASPERS 5 7
IV
Kiiyi, bizatihi-varlk dnyasnda bireysel varolua dair aydnlatan zgr
lk bilinci, dnyada bulunan bir kii olarak kendine bam ldr, kanl
maz bir biim de dnyadaki konum uyla snrlandrlm tr, paylalanlayacak bir konum , yalnzca kiinin kendinin bilebilecei ve deitirilebilir
olm asna ram en, dar snrlar em poze eden dnyadaki bir konum dan
baka bir eye dniitiirlem eyecek olan bir konum . N e ebeveynlerim i
ya da cinsiyetim i, ne de gem iim i ya da dnyadaki varlmn kaderini
deitirebilirim , am a onlar kabullenip benim seyebilir ve kendimin kla
bilirim. Bu kabulleni, yani tarihselliini, -y a sa la ra boyun eiin itaat
ten te bir ey olm as g ib i- bir boyun eiin tesindedir; olum ludur ve
yenilenm itir ve dier olaslklar ile srekli bir gerilim halindedir: K ad e
rime balym ve onu kendimi sevdiim gibi seviyorum. Gereklii reddet
tii ve olaslklar alannda kendi iin kald srece zgrlm n snr
yoktur, am a o zam an bir hilie dnrm ve bir hiim ; bu som utlam
kiiyi dnyadaki konum um da ben olarak var saydnda, hibir ekilde
alam ayacak snrlarla karlar ya da azalr veya aklanr: O n lar yalnz
ca oradadr ve hem kavraya hem de hkimiyete m eydan okur. Bu snrla
rn dnyada kendimi gerekletirm e olaslm belirlediini fark etm ek,
daha ileriki akm lk aam asnn gerekli yanlsam as ve um utsuzluudur,
nk o zam an, snrlar yalnzca belirli ballk am alarnn ve biim le
rinin sonu olarak ve genel bir anlay olarak kabul edilir ve Aknlkla
karlalan snra dnebilir. Mistisizm ya da pozitivizm veya entelek
tellikle bu durum dan kam a gds, dnyada bizatihi-varlk ile oradavarlk arasnda giderilemez bir ift ynllk olduunu kabul etmeyi reddet
m ek, zgrlkle am pirik dnyay aan zgn kiinin bu yolda engellerle
karlam aya m ahkm oluu, ki bu en azndan bu yol ile ciddi bir biim de
ilikilidir (bizatihi-varln ve kendinde-varla erim enin tek yolu o la
rak); bu gerilim Jasp ersin felsefesinin m erkezindeki ahlaki durumdur.
H er bireyin kendine has som ut durum unun ierii, insani durum da
m evcu t o lan kanlam az snrlam alardr; lm , ac ekm ek, karm aa,
h ata gibi. D n yada in san hayat korkun bir gvensizlik ve bu evrensel
KARL JASPERS 5 9
KARL JASPERS 61
eklik baka bir yerde aranam az ne de um utsuz bir vaka olarak bir kena
ra atlabilir. G en el anlam da, bilim sel olarak anlalabilir olan nesnel
kam usal dnyann evrensel znesi iin bilinle kavranam az, ne de akl
gelitiren sa f znellike: H em zneyi hem de nesneyi am ak iin, oradavarlk ile ilikili olarak bizatihi-varla ve kendinde-varla ulam ak
iin, ilikilerini nesnel bir dnya ile kurm ay am alayan som ut nesne
tarafndan anlalabilir. Bu bilin alakgn lld r, nk nadir, en ve
ironiktir, nk dnyann ciddiye alnm as gerektiini am a kurum larmn
o denli ciddiye alnm am as gerektiini grr. N e idealizmin ne de bilimsel
rasyonalizmin bu tr bir mizah anlay vardr, nk onlar nesnel dnya
nn kurum larn ykm a istei duyarlar. D ier taraftan , varoluunun iro
nisi pheci ile alay etm ek ya da izleyici ile elenm ek deildir, nk bu
dnyann hayal krklklarndan ac eker ve d grnnn altnda
gizli kalan kendinde-varl sever ve arzular.
Kiinin gerek insani durum da yerini alm as, birer ba ve kstlayc
olarak lm , acy, karm aay ve hatay kiinin stnde tutarak yanlsa
m alar olm akszn dnyadaki hayatn grevleri ve uralarna angaje o l
mas demektir, ayn zam anda yaamaya bol bol vakti varmasna ilerleme
si... Kiinin balarn kesm ek (rnein, bir seyirci ya da m istik gibi) kiiyi
dnyann stne kartm ak deil, bir kii olam am aktr. Kiinin krii
krne ya da tarafsz olm adan an g aje olm as d a (topyaclk ya da hazc
lkta olduu gibi) orada-varln am pirik dnyasna batp kalmaktr. nsa
nn gzlerini kendi kon um una am asn salayan ve onu um utsuzlua
iten felsefe, ayn zam anda on a devam etm e gcn veren inanc da sunar.
V
zgrln ve kiilik seim in farkna varan benliim , koullandrlm a
m bizatihi varlk, H ristiyan kurtuluu gibi tekinin gerekletirilm e
sidir. H er koulda, koullandrlm am benliim koullandrlm am bi
reylere ynelir, on larla iletiim kurm am gerektirir ve arzular: Benim
biricikliim bakalarnn biricikliini gerektirir ve on lar zerinden ortaya
k ar ve baka trl dnlem ez. Bizatihi-varlk iletiim olm akszn
gerek deildir; bo zgrln kendini seim lerde ortaya koymakszn
gerek olm ay gibi. zgrlm dier tm insanlarn zgrln g e
rektirir ve dorular. Form l udur: H erkesin olm aya altm ey olm a
sn arzuluyorum , onun da sam im iyetle ve gerekten kendi olm asn.
tek in e, bu yaklam a saklanm akszm kiinin kendini aa vurm as
elik eder; kii tekinin n nde plak olm aya' cesaret eder: F orm alite
ler, gelenekler ve sradan ilikilerin korunm as bizatihi-varlk dzeyin
de iletiim iin uygun deildir. Kii kendisi olur ve tek in i kendine
yaknlatrarak, kendini on a am olur. nk bu iletiim ortak olann
paylam deil, her birinin zgn tekilliinin dayatlm asdr. Bu n e
denle de bir ihtilaftr am a sevecen bir m cadeledir'; kendilerini birlik
iinde farz eden am a gerekliklerinin bir koulu olarak farkllklarn
n e sren ve koruyan ve kendileri ile tekini sorgulayan ve kkrtan
varlklarn m cadelesi. H er birinin gerei kendi gereidir ve on un
iin baka bir alte rn a tif yoktur; onun biriciklii yalnzca on u n olan
yaam sal bir asim ilasyon ve dorulam adr: B ak a bir gereklik yoktur
am a bakalarnn gereklii vardr. letiim in sevecen m cadelesi' ger
ein bu m ecburi yalnzlnn engellenem ez keyfiliinin salam asdr.
V arlklar akl yoluyla birbirlerine baldrlar ve iletiim de in anla sah ip
olduklar birlii salam ay arzularlar. Ayrm hibir zam an tam anlam yla
engellenem ez: G ereklik deitirilem ez bir ekilde ok ynldr, bak
alarnn bir btnl deil m utlak olan larn bir ihtilafdr, bir tr
bilgi deil fak at bizatibi-varia ve iletiim kurm aya bir ardr; nk
bilginin btnsel nesnesi, birlii iinde kavranam ayan A kn lk ta kay
bolm utur. Bu nedenle, bu n o k tad a bir kere d ah a hsran vardr; am a
iletiim kurm a ab asn a d air hibir gevem e yoktur. letiim ortak bir
dnya dzenine katlan ve bireyler arasn d aki ilikileri in saniletiren
ortak ilerde ibirlii yapan kiiler arasndadr, am a iletiim bu ilikinin
iinde deildir, bundan doar. Ben tam anlam yla ben oldu u m da, teki
de benim iin uygun bir biim de yaplanr, yani iletiim bizatihi-varlk
d nyasn da yer alm aktadr. A k si takdirde, o da ben ve bakalar gibi bir
bakasdr, bir nesne ve bir ara, dnya zerinde bir figr, dier herkesle
eit rasyonel bir bilintir ve beni an cak ortak bir hedefi tasavvu r ettii
miz ya da evrensel m eruiyete sahip bir dnceyi biim lendirdiim iz
veya ortak bir topllumda yer aldmz srece ilgilendiren kiidir. letiimin
bu ek ild e n esnelletirilm esi se n i 'o n a' indirgeyen nesnelletirm eye
benzer; gerek bir iletiim in doabilecei ve iine gm lebilecei zem i
ni oluturur. A k, yetkinlii iinde m utlak bilin, her zam an m m k n
dr ve bizatihi-varlm farkna varm kii tarafndan daim a arzulanr.
N esn el m eruiyet iddia eden fikirler yok olur, am a iletiim de bu lu n d u
um ya da bulunabileceim insanlar her zam an vardr ve on larla benim
iin zgn varlk olan ey sarslm adan kalr'. letiim fiziksel olarak kar
karya gelen kiilerle snrl deildir; tarihte de sah ici bizatihi-varla
dokunm ay arzulam ak m m kndr, byk bir baar ve ihtiam olan
KARL JASPERS 6 3
kiilere deil yalnzca, fakat beni ben olm aya iten inan, ak ve hayal
gcii ad am larn a da.
V aroluu grevlerin en elzemi olan iletiim , tm olas baarlarn
en deerlisi ve en hassasdr.
VI
O rad a-v arlk (gzlem ve deneyim yoluyla bilinen nesnel dnya), bizatihi-varlk (zgrlnn farkna varan ve tarihselliini kabul eden ve
bir k arar ve bir seim olarak kendini dorulayan kiinin bireysel varolu
u ), kcndinde-varlk (dnyann, kendi iinde ifade edilen ve ayrlmaz
bir p aras olan A knl); Varln bu ekli hibir ekilde bir dieri
ne indirgenem ez. O nlarn farkna varan kii her ne de katlabilir;
A kn lk nesneler ve zneler dnyasn kucaklar: F ak a t am pirik varolu
un, yani orada-varitm nesneleri zerine kurulu olan m antksal anlay,
arp tm a olm akszn varoluun dier alanlarn tanm lam aya ya da o n
lar ortak bir dzene koym aya yetkin deildir; uyum suzluklar giderile
mez, yalnzca bir insann hayatnda A knia olan inan ile azlatrla
bilir. Felsefe artk sa f ekilde V arln btnn m antksal anlayta
ikinm i gibi ele alam az. A kl bireysel varoluu (bizatihi-varlk) akla
k avu turm ak ve glendirm ek ve bunu bakalarnn iinde de uyandr
m ak giriim inde bulunabilir; ve A knln iinde felsefi bir inanc uyan
drarak, onun anlalm as iin yol gsterebilir. Felsefenin tm abas
ban a A knln m evcudiyetini ve sessizliini tam aktr: ki buna an cak
bizatihi-varlk dzeyinden eriilebilir. G erekten de, bizatihi-varlk, ki
inin A knln sesini ve sessizliini dinledii tek m ekndr; kimi za
m an yetkinlik kimi zam an da bir eksiklik olan bir m evcudiyet. M u am m a
lar evren sel anlay iin asla anlalr klnam az; her kiisel varolu bu n
lar yalnzca kendisi iin ve sad ece bu an iin okuyabilir, asla ilk ve son
olarak deil, fakat srekli olarak. nan hibir zam an kesinlie dnm ez
am a aknlk itkisi yenilmezdir; akl asla birlik ve btnlk arayndan
vazgeem ez am a onlar hibir zam an A knln iinde bulam az; kiisel
varolu an cak m utlak varolula, yani kendinde-varlk ile beraber bizatihi-varlkla tatm in edilebilir.
zerkim am a kendi kendime yetemem: Neysem o olurum . zgrlkte
kendim e dair sersem letici bir bilinle, yalnzca snrlarn dayatan d n
yada m evcut konum um a deil, ayn zam an da n n de durduum A km la d a gvenirim ; som ut durum um un n n de ve ban a sorum luluum u,
KARL JASPERS 6 5
VII
Ja sp e rsin felsefesi doal bir teoloji deildir am a doal teolojinin yerini
ald sylenebilir. Bir H ristiyan felsefesi deildir am a Isa nn szlerini
rtl bir biim de ele alan anlalm as g gerekliklerle felsefi olarak
ilgilenm ektedir. Ja sp e rsin A ktnlk nosyonu teist ya d a p an teist d eil
dir. A yn zam an da, n atiralist ya d a insaniinci de deildir. A k ve net,
kesin bir ekilde hem dini hem de ateizmi reddeder. Dini reddeder, nk
KARL JASPERS 6 7
* G k y z n n e n p arla k yldz; A k y ld z. ( .n .)
* * E fsa n e y e g r e , S ic ily a v e ta ly a a r a s n d a k i M e s sin a B o a z 'n d a y a a y a n ve
O d y s s e u s n se r v e n le rin d e o k n e m li bir rol o y n a y an iki c a n a v a r , (y.n .)
n ce bir son ra da baka bir gem inin zerinde buluruz. Kendisini kurucu
luuna m ahkm ettii bu geii seim inde ak bir eletiri vardr; zel
likle de A km la duyduu felsefi inan H ristiyan in ancndaki ku rta
rc T a n rnn yerini alm ak iin yetersizdir; ki harap olm u dnyada bize
v a at ettii hafif bir akaya benzer. Bu eletiri fazlasyla kolaydr am a
on un A kn lk fikri teoloji T an rs ile bir karlatrm a yaplm asna n e
d en olur ve varoluu yorum laynm olum lu bir hm anizm i etkileyecek
ekild e H ristiyan alglayn yeterince kavrayp kavram ad sorusunu
akla getirir. Bylece, kendine ram en, Hristiyan m odernizm inin Platoncu ya da H egelci idealizm le ilikili olm as gibi, kendini doal bir teoloji
kon um un a iter; sab it olm adklar ve bir H ristiyan doktrin in e dn e
veya ateizm e geie kkrttklar kantlanm olan konum lar, ki bunlar
d a Kierkegaard ya d a N ietzsch eye yklenir. Yine de, Ja sp e rsin bu tr bir
eletiriye gerekten ak olduunu dnm ek yanl olur; bunun n ed e
ni, yalnzca on u n am e r / ti 's in in N ietzsche'nin dnyaya ku cak an dan
ve felsefi inancnn K ierkegaard'n sonsuzluk arayndan tam am yla
farkl olm as deildir, bu ayn zam anda onun felsefesinin varoluu olm a
sn d an , yani, varln bir tanm lam as deil de deneyim in bir ars ve
an ah tar olm asn d an dolaydr. V arolu felsefesi kiisel varoluun yeri
d oldurulam az deneyim i iinde geri plan d a kalr: T m izgiler buna yn
lendirir ve bam sz bir tablo ya da diyagram yoktur; akl tatm in edecek
ve kiisel varoluun yerini alac ak bir eyi kan tlayacak h erhangi bir yap
ortaya km asn diye pek ok doktrinin vurduu darbelerin birbirini
yok etm esinin nedeni d e bdur. Farkl bir ekilde ele alndnda, felsefe
kiinin taham m l iin fazlasyla engelleyicidir, nk kendi k n e
den i zerine kurulm utur: A k m lk ta in anca dayanan kendinden emin
buyruk, ki bu d a felsefedir, soru iareti yaratan her eyin aralksz direnii
ile glgelenir. A m a tm giriim abasnn am ac, bir tartm a yaratm ak
deil kiisef Varoluu aydnlatm aktr. K ierkegaard n in an ile inanszlk
arasn d aki gerilim i, ki hayat bu gerilimin iine h apsolm utur, Jasp ers
tarafndan kiisel varoluu A knlk deneyim ine aktarm ak am acyla kul
lanlm tr. K ierk egaard n H ristiyanlar kendi kaderlerine dair ayd n
latm ak iin kulland, gerein nesnelletirilm esinin varolu u reddi,
Jasp ers tarafndan am pirik dnyann bereketli bir deneyim ini balatm ak
ve kontrol etm ek iin kullanlr. Bu varoluu yntem e sad k olan J a s
pers, ayn sad ak atle m odern teknik felsefenin stan dartlarn zenle koru
yarak, dnyadaki in san deneyim inin en geni apl unsurlarn ve en
ince yaklam larn d a ele alr. Etkileyici baars felsefede izini brak m a
ldr.
KARL JASPERS 6 9
N e var ki, Jasp ersin felsefi abas, A knlk ile kiisel karlam alar
gelitirm ektir; elbette deneyim kendine dniik kimi ak lam alard a g eti
recektir. Kii A km l kantlam az, kii on a tanklk eder. Elbette ki
alm alar b deneyim in gstergelerine sahiptir. A km l deil de,
m evcut konum da olan bir ey anlam nda olm ayan fakat konum un dour
duu ve bir ekilde onu tam am lad bir ey anlam ndaki akm l tec
rbe ettiim iz baz yollar ele alr. A cil durum larn felsefi gerilimi, trajedi
de olduu gibi, bizi bir tr sezinlemeyle harekete geirir: Bunun m m kn
olabilm esi iin ne dorudur? Jaspers, bu bilinlilii genelletirerek yle
der: V arlk bu am pirik dnyann m m kn olduunu g sterir. Bu yz
den hilii okum ak, dorudan Varln doasn a ilikin sezgisel bir al
gy yandrm asa da, rasyonalist aklam alarla yaplan aldatc bir tatm in
den d ah a iyidir. Bu ekilde dnnce, edebiyat bir hitir, nk sezin
lem elerini yantlayc aklla boan ykseltilm i durum lar yaratr. B en
zer bir ekilde, ideallere vesile olan kusur ve yetersizliktir: A d a le t bir
feryattr. H ibir baar ilk ve son deildir: T arih ler ve biyografiler hibir
zam an nihai deildir ve asla baka bir eyin yerini alam az; tem alar ba
yalaabilir am a hibir zaman tkenm ez; hayat hibir zam an ayn deildir
ve srekli bir yenilenm eyi gerektirir. M evcu t her ey, tm anlam lar,
kendinden tesini gsterecek ekilde bir katlm dan teye gidemez. Boylece, stoac grte, hayatn kendisi bir oyun gibi oynanabilir; ieriin
nem li olm ad, slubun her eyi ifade ettii bir oyun.
Jasp ers, am pirik dnyay ve kendini aarken A km l gerektirecek
ve on u iaret ed ecek biim de tem el hilik olarak kiisel varoluu, mikrokozm os ele aldnda, hakl ksn ya da km asn, onun inancna ta
nklk yapam ayacak biroklar iin bu gerein bir h ayat tarz ve um ut
kayna olduu ve aknlk ile canl kalan bir dnyada tam bir deneyim
den bahsetm ekteydi. En azndan, Ja sp e rsin kendi inancnn bykl
saygy hak etm ektedir: H esaplanabilir o lan a gvenm ek ne bir forml
ne de bir isteksizliktir; bir greide olduu gibi, sorun daim a belirsizdir
ve her ey nn gerilim ine dnebilir. Bu gerilimi yok etm ek bir ikence
cinin ruhunda yoktur (belki de K ierk egaard da olduu gibi), bu dah a
ziyade, belirli bir baar hedefiyle an tren m an yapan bir jim nastikinin
teknik kararlnda vardr. D eerli ve krlgan kiisel varoluun iyi bir
h alde tu tu ld uu belirli gerilim ler, k u tu p lam alar, grecelikler vardr.
Peinde olduu A knlk grnn ak la hayale gelm eyen balarnn
snrsz tehlikelerinin gerginliidir bu. Bu urada gerilim i dindirecek
hibir kural ve teknik olam az. Bu noktad a, kolay bir in anca dair hibir
soru yoktur; m esele, bu ince snrn krlgan olup olm ad, esnekliin
4
Gabriel Marcel
(18894 973)
I
G abriel M arcelin felsefesi, yakndan ilgili olduu Jasp e rsin felsefeyi ele
aln d an bile d ah a hassastr. O n u n felsefesi ikincil d n celerin bir
felsefesi, d n ce zerine bir dntr; dncenin d ah a st dzey bir
soyutlam aya ekilm esi deil, dncenin som utluu, yaam n ahengini
ve dnceyi salam latrm ak iin kullanm dr. O n a uygun yntem ,
bir gnceye dnce silsilesini not etm ektir, ki bu da tm tereddtleri
ve kstahlyla, deneysellii ve tutarszlklaryla, abartl yan lan , ak
girileri, ani zaferleri ve bir kenara atlm abalar ile dncenin mahrem
srecin i aa kartr. Bu, sistem inasndan ve sistem atik aratrm adan
en u biim de uzaklam aktr. A m a onun bu d n ce ak (rnein,
A m ielde* olduu gibi), gndelik olaylarn m eydana geldii kanalda ilerle
mez, nk kim i egem en kayglarca ynlendirilir; onun felsefesi ne salt
felsefe yapm ak ne de felsefedir, fakat felsefi bir eylemdir, la pense pensam e'tr, la pense pense deil. Sistem leri ve so n u lan reddedii, som u t
* H e n ri F r d ric A m ie l ( 1 8 2 1 - 1 8 8 1 ); sv i re li filozof, a ir vc e le tirm e n , (y.n .)
lua dniiii, ar ar olgu laan felsefi geliim inin bir m eyvesidir, lci
dier varoluu dnrlerin etkisine hibir ey borlu deildir; bu d
nrlere olan ve kabul ettii yaknlk, bamsz bir k noktasn d an
d oan gereksinim lerce takip edilm esi zorunlu istikam etin bir so n u cu
dur. dealizm yolundaki yn zerine dnm ve kendini onun balay
clndan kurtarm tr, nk bunun insan ve dnyay yapaylatrdn
grm tr. Felsefesinin ilgilendii ey, varlklarnn btnl ve kar
lam alarnn duyarl iinde, insanlardan ve dnyadan kayn aklanan
gerek ve yaam sal deneyim leri yeniden kurm ak ve aratrm aktr.
Jasp ers gibi, M arcel de felsefeyi V arln tasarlan m asn a tar. Klasik
felsefenin bu stn ilgi alan K an t ve Bergsoncu eletirilerle yklmt;
ki bu eletiriler, farkl yntenfleriyle, m odern bilimin m ateryalizm i ve
g elde etm e adna teknik bilgiyle donanm ad a uralar aracly
la, nesnenin statsn en telekt el eriim im iz olan bir nesneye indirge
milerdir. Bu gelim eler kalcdr ve gram er ve m antk asn dan V arla
dair entelektel alglayyla A risto teiesi m etafizie basit bir dn
engeller. K endim i genel olarak dnceye indirgem em ve nesnel d n
yay evrensel karakterlerin birlikteliine indirgem em , varlklarn d o a
sna girm enin yolu deildir. A m a bunun alternatifi bilinem ezcilik ya da
phecilik deildir. lk adm , som ut varln birliine geri dn m ek iin,
soyut d n cede atlm adm larn izini takip etm ektir. N esn e ve zne
nin tesin d e olan am a yine de on lar arasndaki ak tif bir ilikinin rn
olan bir dnyann srlar n n d a alglanabilir, en telek t el toplum sal
edinim in bir paras olan evrensel bilginin bir n esn esi halin e getiri
lemez.
Jasp ers, ad a felsefenin balan g noktas olarak D e sc arte sm Cogitosun un radikal deil m etodolojik olduunu sylemicir; nasl geri k a
zanlabileceini ve salam a alnabileceini gsterm ek iin bilgi n esn esi
nin varlm sorgulam , am a bilen znenin sahip olduu varlk biim i
ni sorgu lam akta, kendi varlm a dair soruyu, B en neyim ?" sorusunu
sorm akta baarsz olm utur. zne olm ann balan g noktas olarak
verili bir gerek olm adn, bir baar ve bir am a olduunu M arcel de
sylem itir; ve bu szle o, tm varolu ularla birlikte, bilginin top lu m
sal nesnesini anlayan bilen znenin, pratikte, tm insanln zellem i
bir ilevi olduunu, teoride ise, insanlk du ru m u ndan bir soyu tlan m a
olduunu ve felsefenin asl olarak ilgilendii var olan bireyle (Kierkeg aard n ortaya koym u olduu gibi, varolula ilgilenen ve bu n edenle de
aralklarla d n ce ile ilgilenen) kartrlm am as gerektiini anlatm ak
istem itir. A m a M arcel, tm nem i geri ekilm e nna, zgr bireyin
GABRIEL M ARCEl 7 3
yok ettiim u bir durum dur am a bu durum da trajik bir yanlsam ann
gerek kurban olurum , nk zgrlm n olum lu anlam d oru lam a
olasl, bir d av ete verilen yanttr. Bu nedenle, bu ben, n m d eki
soru n h akk n d a kiisel olm ayan bir biim de karar verem ez, nk ben
kiisel olarak bu sorun a dahilim ve ortaya kan soru doru dan beni
ilgilendirir. G en el olarak, kendi varoluum u tam am yla sorgularsam (ben
neyim?) sorgulanan beni ele alm adan sorunu zm eye alam am : O n u n
la ba etm e giriim iyle zaten kendim i dorulam olurum ; byle syleye
rek deil, olarak; kendim hakkm da bir ey sylem iyorum am a sylenebi
lecek her neyse onun kayna benim . V arlk birincil ve m evcu ttu r; bilgi
ikincildir ve V arl aklayam az ya d a kantlayam az; nk bilgi V arl
n dorulanm as ile iler ve oftu an c a k varsayabilir. O halde, kendi
varlm ve iine katldm varlk, zerinde alm am gereken sorun lar
deildir, n k varln d n d a hibir statm ya d a olas varoluum
yoktur, ve dnceye dayal bilinte bilen zneye verili gibi grnen
bam sz stat , d n cen in ileriki aam alarnn dzelttii bir hatadr.
Kendini h atrlam ada uygulanan bu ikinci dnm e, kendim i ayrt e t
tiim ve toparladm ve hayatm a kar konum aldm bu geri ekilm e
n (Jasp ersin zgrl), ban a V arl tem in eder ve bir aklk ile
geirgenlik verir ( J a s p e r s in kendinden ve A knlktan em in kiisel v aro
luu).
V arl bir sorun olarak deil de bir gizem olarak alglam ay ren
m ek M arcel iin vazgeilm ezdir. B ir gizem ile bir sorun arasnda yapt
ayrmn etkili olduu kon usunda srar eder. O n a gre bir gizem m evcut
bilginin kapsam nn d n d a yer alan bir sorun deildir; o ld u k a kesin
bir deneyim dir ve p ren sipte evren sel bir zne n n d e toplum sal bir
nesneye indirgenm ekten kanr: zne ve nesne i ie gem itir ve ayr
lamaz; karlkl olarak birbirlcriyle ilikili bir btndrler. V arlk soru n u
na, on tolojik gizttpe ek olarak pek ok rn ek verir. rnein, ktlk
sorunu bir sorun olarak ele alnam az, nk N ed en ktlk, lm , vb.
vardr? sorusun un kendisi bir yant verm e olasln o rtad an kaldrr.
n k ktlk aklanrsa geriye ne ktlk ne de soru kalr; am a beni
ilgilendirm eye devam eder, bu sorun a dahilim dir ve benim iin bundan
baka bir eye de indirgenem ez: Bir sebep atayarak ya d a ideal bir dnya
y aratarak uygun bir ekilde baa klam az; sorunsal deil, nihaidir. Ya
da, Frctdcu veya dier psikolojik analizlerdeki kavram lar, veya ilkel un
surlara indirgenen ak, kiisel deneyim de olduu gibi kalr. Bu yolla v a r
lk, ktlk, ak, zgrlk ve yaam sal d ayan ak noktalarna dair dier
pek ok gereklik nesnel birer sorun olarak ele alnarak saptrlr; ve
GABRIEL MARCEL 7 5
d nce kendine dnp bu som ut deneyim lere dair yakn bir yaklam
gelitirm ed ike, d n m e alkanlm z, iim izdeki en nefret edilesi
alan lara girm em izi engeller. Felsefenin grevi, d n cen in bu ikinci
hareketi araclyla, bilimsel kltrn ilk dnm e hareketinin yavalat
t kendiliinden farkndal ve yantlar giin na kartm aktr. n
san olun un olum lu bir nitelii olan aracsz, dorudan doruya m evcut
olm a hali bask altndadr ve onu zgr klm ak ve onun gvenini tazele
m ek akln iidir. P lato n un anm sam a (anam nesis) miti gibi, M arcelin
gizem doktrin i de, ayrcalkl ve kayp bir aracsz m evcut olm a halinin
renilm esiyle ortaya kan bir geri kazanmadr: D nm ek iin ren di
imiz eyden uzaklaarak dnm eyi rendiim izde, kaybettiimiz eyle
yeniden tem as kurarz ve bylece d ah a ileriki aam ad a yaplan dnm e
eylemi bizi o n a yaklatrr. K endi varlm a, bedenim ve hayatm aknlatran ban a olan gvenim , ki bunu yine bu yolla kazanrm , m antkta
bir son ucun gereklilii gibi hibir zam an zorunlu deildir. K endim i bir
hi, yalnzca bedenim olarak alglayabilirim . U m utsuzlua kaplabili
rim. H ayatm a son verebilirim . D eneyim ler dnyas, gerekten de, aknlm yadsm am ya d a grm ezden gelm em iin geerli ve baskc bir
d avettir. D n m en in ilk aam asn d a gelitirilen m antksal kavray
kuku ve inkr kkrtr. D nm enin ikinci aam asnda som ut bir felse
fe ile yenilenen, bilginin stats ve yetkinliinin tan m lanm as (varl
n dnda deil, iinde olan; ustas deil on a duyarl olan, kapsayc ve
birincil gizemi) yalnzca ilk adm dr; am a bundan son ra yol kimi youn
yaanm deneyim ler (sad akat, um ut, ak gibi ifa edici, phe edilmez
deneyim ler) zerine dnm ek yoluyla V arln kefedilm esine aktr.
II
Bu deneyim lere dnm eden nce, ben neyim ve neye sahibim sorular
arasndaki nem li farkll deerlendirelim . Sah ip olduum ey dsaldr
ve benden bamszdr. Bir ekilde onu tketirim ve zerinde erk sahibiyimdir. Bedenim de bu yolla sahip olduum bir ey midir? Bu konu in ti
harda grlr, ki intihar bir hayatn sahibi tarafndan yok edilm esidir.
Peki am a yok ettii hayat ile ne ekilde balantldr? K en di hayatn
yok etm e hakkna sahip olm adn dnen bir kiiyi ele alalm . zgr
lyle tan m lanan bu ben, tabiri caizse, hayat karsnda onu kabul
etm e ya d a reddetm e olasldr. Birincil nesne-zne ilikisi bdur. Bu
zgrlk kalcdr: U m utsuzluk her zam an olasdr, ak bir davettir.
Sah ip olunan eyin yok edilm esi g c bu beni sahip olduu eyden ayrr
ve d ah a yksek bir dzlem e kartr: Karlkl bir ilikide ayn kaidenin
stne basm azlar. Sah ip olm ak fiili ok nadir olarak edilgen torm da
kullanlr; zneden nesneye ak tif gei geri dndrlem ezdir. B un lar bu
benin varlk olarak tanm landr, ki sahip olan ban a ilikindir.
Sah ip olm ak, kendine tutunm ak ya d a kendinden vazgem ek gcne
sah ip olm ak ve bir bakasna ya d a bir bakas olarak kendine ilgi gster
m ektir. Bu ekilde sahip olm ak bir bakasn da ierir; tabii eer kiinin
kendi bir bakas olarak kabul edilirse. Benim grlerim bile bana a it
tir, nk bakalarnn grlerine n ce ben sahip olm uum dur ve o n
lar reddetm iim dir. T m sahip olularda, iyeliklerin (niteliklerin) tam
anlam yla zel sahipliinde bile, i ve d arasnda bir gerilim vardr.
yelikler d dnyada etkili birer gtr. D sal bir nesnenin sahiplii bu
kaygl beni gerektirir. yeliin olm ad durum larda bile, tek arzu bir
eit sahip olutur ve bu sahip olm a arzusu, sahip olunan eyin kaybedil
mesi kaygsna karlk gelir.
Benin sahip oluta durduu daha yksek dzleme ramen ki bylece
sahip olduum tek ey zaten em dekidir, am a ben onun tarafndan sahip
len ilm em - sahip olm a ilikisinden kurtulam am ve on dan etkilenirim .
S ah ip olm ak fiili etken at altn d a tam anlam n bulur am a.edilgen
atd a d a benzer ve belirli bir anlam vardr. K ii sahip olm ay dnr
ve sah ip olunm u olunan ; edebi ve ayn zam anda da varolu asn dan
sahip olunm u olunan a dair d n cede bir aldantr bu. Bu zellikle
beden iin dorudur. A slnda, onlar sahip olduum eyler olarak kullan
dn srece, beni, on lara sahip olan beni bask altna alm aya alan,
bedenim in ya d a aralarm n zdr. Sah ip olduum uz m alzem e zerin
d e yaratc bir ekilde alrken bu o kadar d a doru deildir; bir m zis
yenin enstrm an, bir bilim adam nn cihazlar, bahvann sakss ya
da bitkileriyle aj^ m a s gibi. Bu durum da, hem en hem en tersi geerlidir: varolu sahip olu a indirgenm ez, am a sahip olu varolua d n t
rlr. Bu i ve d, ben ve sahip olduum ey arasndaki gerilimi ve ikilii
ortad an kaldrr. Fikirlerim sa lt bana ait devinim siz aidiyetleri an d rd
nda, ben de on lara ait olurum , onlarn zorbal altndaki bir fan atie
dnrm . G erek dnr her zam an yaratcdr, nk on un d n
cesi her zam an sorgulanr ve snam aya tabi tutulur. H em o hem de fikir
leri canldr ve i ie gem itir.
Bu nedenle, sahip olm a dzeyinde yaam ak (ya da sahip olmay arzula
m ak) benin konum una uygun rakm kaybetm ek, olduum eyi terk ed e
rek sahip olduum eye d n m ek, bir eye indirgenm ek anlam na gelir.
GABRIEL MARCEL 7 7
III
zgrlk birincil zne-nesne ilikisiyse -h a y at kabul etm e ya da red d et
me olasl-, sad ak at de nihai zne-nesne ilikisidir. S a d a k a t V arln
tasdik edilmesidir... Bu nedenle, sad ak at deneyimini dnce yoluyla yeni
den yaam ak, uygulam alarn gsterm ek, Varln incelenm esindeki en
vaat edici yaklamdr. Benim zerimde talepleri olan dnyada, bakalar
ile birlikte olduum u grdm : B akalarn a tepki veriyorum ve on larla
birlikte veya on lar iin sorum luluklar alyorum. Yani, kendi oluum dan
uzakta, biliteki kesinliim in zemini ve iradem deki tutarlln m otifi,
bana temel varolu nosyonum u veren bir bakasnn varoluu ve b a
kalarnn varlna inandm ve bu inan zerinden hareket ettiim
srece, kendi varoluum u dorulam aktr; benzer bir ekilde, sad ak atle
kendi varlm n yaratln b alatacak ve srdrecek olan bir bakasna
verdiim sam im i bir yanttr. A hlaki varoluun bu z stne dnm ek
GABRIEL MARCEL 7 9
GABRIEL MARCEL 81
nkii sad ak a tte yalnzca bir ideali beslem ekle kalm am , ayn zam anda
benden baka bir eye tanklk ederim . S ad ak at yalnzca bir irade de
deildir; tepki verdiim ve tepki vermeye devam etm ek durum unda oldu
um benden baka bir eyin varlna olan inantr. H ayatm ve kalc
lm olan , sad ak attek i bu srekli tepki veritir ve Varl kanuna uygun
luktan d ah a eksiksiz bir ekilde tem sil eder ve aa kartr. S a d a k a t bir
in sana verilen tepkidir ve bir fikir ve ideal sz konusu okluunda asla
doru bir biim de yerine getirilemez; bir ilkenin benim zerimde hibir
talebi olam ayacandan bu putperestlik olur, n k gerekliini benim
onu onaylaym a borludur.
ki insan karlkl farkndala ve ciddi arkadalk ilikisine ya da
ak a iten k arlam a, o iki kii arasn d a bir nc kiinin varln
o rtad an kaldrr; ki bu bir bakasn dikkate alm ann norm al eklidir ve
her iki kii de bir dieri iin ikinci bir ah sa, bir se n e dnr ve byle
likle de birinci ah sta, biz'de birlikte olurlar. H er ikisinin de m ahrem
varoluu bir dierine takdim edilir ve sad ak at d aim a b m evcudiyetin
faal geliim i ve bundan zevk alnm asdr. Yokluk, h atta liim bile bu
m evcudiyeti yok edem ez, am a dah a ok onun gerekliinin bir kantdr.
A rkadalk ya d a ak ilikisinde varlndan h on ut olduum kii ld
nde, o kii ya hir nesneye dnr ya d a varl (yalnzca bir im ge ya da
an deil) benim iim de eskisi denli faaldir. Bu benim sad akatim e ba
ldr. M arcel un u syleyecek denli ileri gider: ller iin onlar artk
yok' dem ek, yalnzca onlar inkr etm ek deil, ayn zam anda kendini
inkr etm ek dem ektir ve belki de m utlak bir inkr editir". A k ve d o st
luk ilikisindeki sad ak atte bir dieri iin itenlikle m evcut olarak var
olduum uzu ve bir arkadan lm yle bu m evcudiyete son verm enin
kendini grnm lere kaptrarak, tek gerekliin gerekliini reddetmek
olduunu kastetm ektedir. Bu ilikinin gereklii zam an ddr (supratem poral), sad ak atim le yarattm kendi varoluum un gerekliinin de
zam an d o lm as gibi. Sevm i olduum ly yok ederek, tiim varoluu
yok ederim . Bu tam olarak lm szlk ve yeniden bir araya gelm ek um u
d unu korum ak anlam na gelm ez; d ah a ok sad ak atim yoluyla bana d ai
m a bal k alacak olduu ndan, tekinin etkin kalacak yaayan m evcudi
yetini h issetm ektir. Bir dieri iin ne denli m evcu t olursam kendim
iin de o denli m evcut olurum , varoluum un yazgs, bilinci ve tm l
d e o denli artar; akn karlkl oluunda, birinin baka birine ait oluun
d a varoluun karlkl bir deiim i vardr; ki bu d a ciddiye alnm a nosyo
n una som ut bir anlam katar ve bir hayal krkl snrn deil, bir baar
snrn ortaya kartr.
IV
Szde bir H ristiyan olm asndan ok uzun zam an nce, M arcelin felse
fesi in anca ynelm iti ve vahiye akt. inde yetim i olduu on d oku
zuncu yzyln kat, ahlaki, kasvetli deerler sistem inden oluan rasyona
lizmini ne denli boucu ve skc bulduunu sylem ektedir. K k y a
tayken kaybettii annesinin neeli ruhu on da bir m evcudiyet olarak
kalm tr ve bunda dncesine yansyan derin etkiler bulur. nanan bir
kii olm adan n ce, felsefedeki ilk ak olan dealizm den kn yollan
zerine kafa yorarken, bakalarnn, arkadalarnn inanlaryla da ilgi
lenm i ve felsefede kendisini dc in anca yaklatran bir kader olasl
zerine dnm tr. Bu nedenle, tam anlam yla felsefi olan yaklam la
rnda, hl, H ristiyana ve Hristiyan olm ayana ak ortak bir zem inde
kaldn iddia edebilir. N e var ki, bu zemin H ristiyan kltrnn yeti
tirdii kuan tohum lan ile doludur. V e H ristiyanln tesinde, bilim
sel yaklam la tabiat deitirilm i olan bir dnyada felsefenin, d n ce
nin ikinci hareketinin misyonu haline gelm i olan bir p agan dindarlk
ve hayata d air bir gizem ve kutsallk anlay vardr. Kendini rasyonel ve
ah laki am alara adam teyzesi tarafndan bytlen M arcel, iinde n e
fes alabilecei ve sevebilecei, um ut edebilecei bir dnyay bulm ann
yollarn aram tr. Yeniden canlandrm aya alt dnya, asln d a ta
m am lanm am ve hayati tehlike iinde olan ve bu sebeplerle de H risti
yan kurtuluuna yalvaran bir dnyadr, gene de krtarlabilecek bir d n
yadr. nsanolu dnyadaki hayatna zlebilecek bir bala baldr,
am a kendini buna braktka kiisel varoluunun anlam n yitirir.
H er halkarda M arcel, her ne kadar itaatkr bir inanan olsa da, asla
O rto d o k s bir teolog deildir. O n u n teolojisi daim a deneyim zerine
kiisel bir dnm e olarak kalm tr. M zikal ilgisinden dntrd
karakteristik bir m etaforda, varolu benim giderek d ah a da yetkin, d ah a
d a zekice katlm -gsterdiim bir l'lmprovisalion absolu'dih ; her trl
dealizm ve norm dan bamsz bir kavram . O n u n d a belirtm i olduu
gibi, Bergsonc yaratc geliim felsefesinden, dini bir felsefeye geitir
bu. Bir filozof olarak bile, d nen akl olup bitenleri seyrederken, ben
yalnzca bir seyirci deilim dir, ayn zam an da bir deiim rolyle katkda
da bulunurum . Bu doalam a m etafort, varln sular altn d a kalm
kayp ktas A tlan ris m etafou ile yer deitirir; her ey o rad a suyun
altn d a yatm aktadr ve bir an d a yzeye kar. K ullanlan m etaforlar ne
* M u tla k d o a la m a , ( .n .)
GABRIEL MARCEL 8 3
olursa olsun, kendi varlm ve benim iin m evcut olan dier eyler ile
benim on lar iin m evcut olduum eyleri sarm alayan kalc bir Varlk
hissi vardr; gerek kaderim in onun iinde kalm ak olduu ve kalc eili
m im in de onun iinden km ak olduu bir ana svs gibi.
Eer kendim i aar, kendimi geirgen klarsam , katlmn tesinde
bir geirgenlik vardr: Bu benim iin ya rza gsterm ek ya da reddetm ek
tir; ya d a reddediten rzaya, niyaza gem ek. Bizler her an mitsizce ve
ih anetle beklenir ve gzleniriz; ve m utlak ayrla bir d avet ile, grnr
hayatm zn son unda lm vardr. Dnyann z belki de ihanettir. A m a
bu olaslk, bizim iin her zaman onu kabul etm emizi salayacak nihai
neden deildir. Eer inan, umut ve m erham et iinde, T an ry a olan derin
ballkta sabr ve tevazu besleyerek yaamaya karar verirsem, var olduu
na inandm ve urunda dier her eyi kaybetm eye raz olduum bir
am a uruna yayorum dem ektir: Sah ip olduklarm n zerinde bir eyi
dorularm ve aldm risk de hayatim dir. Eer bir grnm olarak bana
yansyan eye bir tepki verm iyorsam , bunu yapm ak riskli olm aktan te,
hataldr da. G rnm ler dnyasnda um am n ve rasyonel sonularla
bam kopartm am n tek zr kendim i am olm am , duymaya hazr
olm am ve bir ar alm olm am dr, in an ca cevap veririm, on a balan
rm, sradan insani deneyim lerin gerekliklerinin ve koullarnn yersiz
ve aklan am az grnd bir bak asn dan akn bir bak asna
geerim . Benim inancm iseldir ve nesnel kantlara dntrlem ez;
kendim i hakl karm gayri kiisel bir aratrm a sreci deil, bakalarnm d elaleti ile desteklenen tanklmdr; nk T an r ile olan ili
kim, arkadalarm la olan ilikilerim gibi, nc ah sta deildir: T anr
o deil sen'dir. M utlak Sen tasavvur edilemez; in an sahibi kendi yaka
rnda tam am yla m evcuttur ve bu btnyle t e k inin m evcudiyetini
ifade edilem eyecek esiz bir iliki ile yaam ay arzular. nansz kii, ideal
aknl iinde kendi deneyimleri zerinden bu inancn gerekli kiisel
doasn fark etm eyi renebilir ve (M arcel gibi) bakalarnn inanlar
na in anm akla balayarak, in anca olan bu aklk on a kendi arsnda
bu lu n an a ve kendi tepkisini yaratana dek devam edebilir. nan sahibi
kii bu varoluun ve T anr'sntn gcnn ahididir ve sadakatinin yarat
t kiiliin H ristiyan nitelikleri ile tankln kantlar. Bu tanklk
tr, K ilisenin sad akatid ir ve O n iki H a v a inin ilk tanklndan doar.
H ristiyanlk E m m au s yolundaki say kabul etm ekle balar (ki M arcel
* Y e r u a lm d en (K d iis) a ltm o k arm (y a k la k 11 k m .) u zak lk ta b u lu n a n bir
k y. L u k a 'y a g re ( 2 4 :1 3 - 3 3 ) , K le o p a s v e d i e r b ir h a v ari bu k ye g id erk e n sa'n n
ye n id e n d iriliin e ta n k o ld u la r, (y.n .)
GABRIEL MARCEL 8 5
V
ikinci ahs (sen) teorisi, iki insann birbiri karsndaki m evcudiyeti,
birbirleri ile varolular ve birbirlerine ait olular, senin ve benin yaratt
sa d a k a ti bizde gelitirm eleri, m evcut olm a (disponibilue) nosyonunu,
kiinin harcan m asn a ve kiiyi var klmaya hazr olunm asn ve bunun
tam aksi olan nam evcudiyeti de beraberinde getirir. N am ev cu t birisiy
le birlikte olduum da, onun iin var olm adm bir kiiyle birlikte olduu
m un bilincindeyim dir; o zam an kendim e geri d n erim . N am ev cu t ol-,
m ak kiinin kendi iine katlm asdr, yani sahip olm a alanna odaklan-''
m ak ve huzursuz, kasvetli, koullar karsnda kaygl olm ak dem ektir;
belirli nesnelerle ilikide ilginin odakland eyin mitsizlie brnd
tanm lanam az bir huzursuzluun esiri olm aktr, nk kendimi sahip
olduklarm la zdeletirm eye ve artk hibir eye sahip olm adm ve
hibir ey olacam zaman d a onu yanstm aya alrm . A m a ilk anda
ben varm dr, nk sahip olduum eylerden kurtulabilir, onlar feda
edebilirim , h atta hayatm bile - v e ehidin varl, onun kendini feda
edii ile yaratlan bir tanklktr. Sah ip olduum eyden bedenim aracl
yla kurtulurum am a bedenim den kurtulam am , on dan kurtulmalar iin
on u b akalarn a brakrm . Bu benim n am evcut oluum un imgesi ve
kaderidir. Ben, ben olduum iin kendim den kurtulduum da, ardm da
braktm yaayan bir varlktr: Sah ip olduum dan dah a fazlasymdr,
nk benim iin bakalar d a m evcut, gerek ve deerli olm utur.
Yalnzca sevdiim bakalar iin deil, ayn zam anda, tam anlam yla
bana ait olduklarnda eylem lerim de de m evcudum dur. Bir eylem sahip
olu nduu nda kantlanr. Yzlemek, kkrtm ak, sorum luluk alm ak, st
lenm ek, deerlendirm ek; tm bunlar kiisel varoluun balca eylem le
ridir ve bir insann tam anlam yla iinde yer ald eylemlerdir. Bunlar,
yalnzca bir insann btnyle kendini bulduu eylem ler deil, ayn za
m an d a d aim a ift anlam l olarak ilikili olduum uz nc ahslarn
gayri kiisel dnyalarna da katlan trden eylemlerdir; kii ve tekinin
iindeki ahsi olm ayan kii; ki gndelik hayat bunun zerine kurulm u
tur ve sah ip oluun varlk zerindeki etkisi gibi onun da kiisel varolu
zerinde etkisi vardr. Bu tr eylem lerde ben ram anlam yla m evcut
deilim dir, kendim i aarm , tepki veririm; tm biim lerinde yaratcln
balatc ve yeni dncelere ak zelliinin bir kom binasyonu vardr:
Ben yararlanlabilirim, vericiyim.
yle de sylenebilir: zellikle hayatm ya d a varlm , bir adan
harap olm a, tkenm e ve h atta buharlam aya m aruz bir nicelik olarak
GABRIEL MARCEL 8 7
VI
T m varolu ular gibi M arcelin felsefesinin de tem el itkisi u karm
dan kaynaklanr: N esn esin e egem en olan ya d a onu kuatan ya d a onun
zerinden bakan dnce tr, dnrn kendisinin var olan bir birey
olarak iine hapsolduu durum a uygulanam az ve bu nedenle de tm
sistem ler (prensipte bir dnce sistem i dnrn dnda olduu ve
on u n tarafn d an grlem eyecei iin) yalnzca birer icattr ve yanl
analojilerin en yanltc olandr. D nr iine hapsolduu durum un
ierii ile ilgilenir: T anm lad niteliklerin derlem esinden ya da konu
m unu biim lendiren dsal ilikilerden ok kendi isel gereklii ile,
durum un dsallm n eriilemez grnm yerine durum a kendi katl
m ile ilgilenir. O nun dncesi an cak n ced en varsaylabilir bir ah sa
hitap eder, dnceye ya d a dahil olduu iin tam anlamyla alglayam ad
bir durum a deil; bu nedenle durum un doas gerei felsefi dnce,
genel an lam d a zne iin nesneyi ele alan bilim sel dncenin akl
ve ehliyetine sahip olam az. Felsefede bu tr bir dncenin arayna
girm ek, insann tem el konular zerine dncesinin gerekli koullarn
dikkate alm am ak anlam na gelir; nk gnm zde filozoflar iin bu
tr bir dnceyi retm ek, ad a bilim ya da klasik felsefelerin prestiji
ne gsterilen sah te bir saygnn neden olduu fel gibidir. Jasp ersin de
syledii gibi, felsefe, zerine dnlem eyecek bir gerekliin olduu
n o k tad a dnm eye c ret etmeyi dnm enin koullan zerine kafa
GABRIEL MARCEL 8 9
5
Martin Heidegger
(1889A 976)
I
H eideggerin tem el sistem atik eseri Sein ud Zeit (1927) bir etki yaratm
ve beklentilere yol am tr, nk dnrn yalnzca zgnln ve
profesyonel m aharetini deil, ayn zam anda dncesinin hrsl yanla
rn d a aa kartm tr; ki onun K a n t tanyan ve H egelin yanltc
d ayan ak noktasn grm ezden gelen dncesi, Platon ve A ristoteles
l s nde V arln metafiziini ina etm eye ynelm iken, K ierkegaard,
N ietzsche, Bergson, Dilthey, Hsserl, Scheler ve Sim m el gibi an biiyiik
dnrlerinin en zgn fikirlerini zm sediini ve odak noktasna o n la
r yerletirdiini gsterm itir. alm as henz ana harlaryla hayata
gem em itir ve bugn de geecek gibi grnm em ektedir. Eletirm enler
ilk cild in in , V arln m etafiziin i zerine kurm ay n erd ii zem ini
hazrladn ve bu nedenle de kendi alm asna henz balam am old u
unu sylem ilerdir. Yine de, sonraki alm asnn yaymlanan blm
leri dncesinin m evcut eiliminin ne olduunu ve asl am ac ile uyum* Varlk ve Zaman, e v .: A ziz Y ard m c, (d e a Y ay n evi: sta n b u l, K asm 2 0 0 4 ). (.n .)
l olduunu gsterm itir: U ygulam ada, sistem atik bir ekilde olm asa da,
programn yrtt sylenebilir. H eidegger srekli olarak kendini varo
luu felsefeden ayrt eder; zira, kendisinin kiisel varolu ya da ahlaki
unsurlar veya buna benzer insani koullarla deil, V arlk problem i ile
ilgilendiini syler. H er eye ram en o kanlm az olarak varoluular
kategorisinde deerlendirilm ektedir, nk tem alarnda ve fikirlerinde
ve bunlar ele al ile kulland dilde onlardan biridir; K ierkegaard dan
esinleniinde ve bakalar zellikle de S a rtre - zerindeki etkisinde de
o bir varoluudur.
O halde, H eideggerin felsefesi, Varlk N edir, N ed ir N e D em ek tir?
sorusunu yneltm eyi am alar. K ulland yntem , Freiburgdaki krs
sn 1929 ylnda devrald H sserlden gelm ektedir. H usserPin felsefe
deki d ayan ak n oktas varoluu deildi am a varoluu filozoflar zerin
de byk bir etkisi olm utur ve m odern evresinde varoluuluun o
olm ad an geliem eyeceini rahatlkla syleyebiliriz. K ierkegaard, P rotes
tan teolojiyi derinden etkilem itir ve Jasp ers ile H eidegger zerinde de
etkisi olm utur am a varoluuluun ad a teknik felsefede yerini al
H sserlin verimli, sa f fenom onoloji ekolnn geliimiyle gereklem i
tir. H usserl, tecrbe edilm i dnyadan ziyade deneyim dnyas ile felsefi
olarak ilgilenen bir m atem atiki ve m antkyd. O n un yntem i dnya
y parantez iine alm ak ve dnyann bilincini balantszlatrm ak, d ik
kati m utlak deneyim ler dnyasnn aksine ieriye yneltm ek, bilincin
yapsn zn sezgisi iinde aratrm ak ve tanm lam ak, anlam lar ve n es
nelerin yapsn bulm aktr. O n u n tutkusu, felsefeyi ilk kez olarak sa f
fenom enolojik aklam as iinde uygun bir zem in zerinde kefetm ek
denli byk bir tutkuydu; sonularn belirlem ek ve sistem atize etm ek
am acyla deil, tersine, balangilarn yaplandrm ak, blgesel yaplarn
ayrntlaryla plan lam ak ve belirleyici zlerini sabitlem ek iin tm olas
bilgilerin kk yaplarnn dallarn ayrmtr; san ki bunlar m odern a
n tm felsefesinin gizli arayym asna, H m etn ok tan alanna
girmi olduu, K a n tm hakknda bir fikir sahibi olduu am a dzenleyemedii, D escartesn tem el felsefesinin snrlarn zorlad bir bilim, tm
bilim lerden stn bir bilim. Snrsz aratrm a program yla bu tr bir
bilim, hibir eyi verili ya da sorunsal olarak kabul etm em ek iin ve
gerek dnyann ilkesel olarak tecrbe edilebilir eitli olas dnyalarn
ve anti-diinyalarn zel bir durum u olarak grlebilm esi iin, yalnzca
en radikal rasyonalizm den esinlenebilir ve m utlak bir balan gca yn el
ten bir gle felsefi ad an tanm lanabilirdi. Bu tr bir proje bir m atem a
tikinin ryas olabilir am a birok istisnai unsuru vardr ve kayda deer
MARTIN HEIDEGGER 9 3
MARTIN HEIDEGGER 9 5
MARTIN HEIDEGGER 9 7
seilm i olm aktr; talep edilmi deildir, kayda alnmay talep eder- nede
nini, neredenim ve nereyesim bilmeksizin yklenm ek zorunda olduum
basit bir gereklik olarak aa kar. Bu durum a dair ilk sezgim, yaadm
hayatn kkdr; tiim duygularm ve sezilerim bundan doar ve ona
ynelir. Bu ruhsal durum um dan (Bejindlichkeit) dnyay tm yorum la
yn ve o n a tepki verm e kapasitem de doar, nk bu yalnzca bir
kstlam a duygusu deil, bir olaslk vc zorunluluk duygusudur: Ben varm
ve olm ak zorundaym . A ksi takdirde, iinde yalnzca lani deil lakat
bitm i de olduum uz bir dnya, dahil olm adm z, onunla tekil edilm e
diimiz, iinde oynayacak bir rolm zn olm ad bir diinya bizim iin
var olam az; eer, per inpossibile, on a salt seyirciler,olarak bakabilseydik,
kaytsz olm am z gerekirdi, yani onu grem ezdik. B dnyadaki terk edil
miliim, yalnzl ve terk edilmilii alglaym , tm hayatm n temel
m otifi ve durum udur, ki stesinden hibir zam an tam anlam yla geline
mez nk kendimi gerekletirm em hibir zaman sona ermez, asla proje
lerimi bitirm em i salayam az ve bu nedenle de kendim iin varoluum u
ve dnyay an lam a ve yorum lam a gcm oluturan da bu terk editir.
O halde Dasein, olaslk olarak, kendini tasarlam ak yoluyla var olur
ve hu deneysel rasanm lar (Entwurf) kavram sal deil varoluu birer yo
rum lam adr. Dnyay kavrayn (Verstehen) dnyaya dahil olm a hissim
ile beraber (Befindlichkeit) tem el insani konum iinde ortak bir kken
den gelir, iink olaslklarm dahilinde nc iin var olduum u vc olaslk
larm yan tlam a dahilinde benim hakkm dak eylerin ne iin v a r o ld u
unu fark ed eim . nsan varoluunun anlam Doseinn eylem lerinin
olaslklar iinde dctaylandrlr. Benim hakkm da olan eye onu kulla
narak bir anlam veririm. A m a bu yaplandrm a (sezgiden ziyade) eylerin
doas ile snrldr: H er ey m m kn deildir, bu bir hayal dnyas d e
il, zaten gelitirilm i olan ve bakalarnn gerekletirilm esi yoluyla
rutin olaslklara blnerek dzenlenm i kaba bir varolu dnyasdr.
Bu ban a varln iki elikili eklini aar: K onum um un ak haline d aya
nan sah ici varlk (Befindlichkeit) ve otom atik olarak dzenlenm i dnya
nn kurulu yollarn takip eden sah te varlk.
nsan varolu un a dair bu varoluu yorum lam alar (Entwurf), ger
ekletirilen olaslklar, kendi ilerinde birer entelektel kavram deil,
insanolunun biim leridir; ne var ki, tm bilgi biim leri bunlardan kay
naklanr. O las herhangi bjr insan faaliyeti, rnein bir atn nallanm a
s, ne yapldna dair ak bir bilin olm akszn yaplabilir ve genellikle
de olan budur; am a fail yapt iten bir adm geri atarak on a eletirel ve
analitik bir biim de bakabilir, ekici eki olarak ve rs de rs olarak
grebilir. D ah a hafif bir eki alm ak bile, ekici eki olarak alglam ak
dem ektir. H erhangi bir nesnenin anlam , tasarlarn gerekletirilm esin
de Dasein'm nerilm i ya da olas faaliyetleri ile ilikili olarak tasavvur
edilir. M antkl deerlendirm eler, nihai olarak hibir ekilde kavram sal
olm ayan varoluu yorum lam alar zerine kurulm utur.
Bir olaslk olarak varoluuna dair aprak bir sezgiyle harekete gei
rilen v e deneysel olarak varoluu yorum lamalarla kendini gerekletiren
Dasein, eylerin kullanm nn kavranm as iizerine'tem ellendirilm i se e
nekleri ak ekilde ifade etm e ve ayrt etm e gcne sahip olm ak zorunda
dr (Vcrstehen) ve dilin varoluu kkeni de bdr (Rede). Dil iletiim i
gerektirir ve aslnda Dasein olan m iiterek-varoluu iinde barndrr.
Bu nedenle di! ayn zam an da D asein' oluturur.
Dasein, tasarm lar asn dan ham varolua bir anlam kattndan,
gereklii yaratr: A nlalabilir dnyasnda k ao s iinde olan eye bir yer
ve ilev bulur ve bylelikle orada olan eyi aa kartr, var olann
kendini gsterm esini, dnyaya dahil olm asn, ne olduunu k an tlam a
sn olanakl klar. D oas gerei Dasein, hmen nacurale'dir,' nk varolu
u dnyada gze arpm ak ve dnyada bir eye dnm ektir; ve bunu
yaparken de orada olan aydnlatr ve orada bir dnya yaratr. Gerekliin
bu yaradl ne znel ne de keyfidir, nk yaps evrensel olan Dsein d oasn dan ileri gelir ve bam sz olarak gerek zerine'tasarlanr
ve on unla snrldr: V aroluun yaratlm anlam dr, varoluun kendisi
deil.
Dil gerei bildirir, yani orada olan yi aa kartr ve on a d ikkat
eker. N e var ki, srekli kullanlan gndelik dil, grn rde ifade ettii
nesne ile bam kaybeder; B acon 'n da/sylem i olduu gibi, kelim eler
eylerin yerini alr. O halde dil, gerek olm ayan yayar ve sah te varoluu
kurar. K ullanlan ve keyif veren anlalabilir nesneleri ortaya kartarak
dnyada-olm a araclk etm ek yerine, onlarn stn rterek bu nesne
leri saklar; arabulucu temel olan a dnr ve gerek tem el olan yer
deitirir. G erek olm ayan yayan gndelik dil, gerekten d ah a otoriter
bir hal alr, iink onu dorulayacak olan referans gizlenm i ve unu
tulm utur ve bu nedenle de hibir soru iareti uyandrm az; yaygn o la
rak 'sylenen ey kaybolur nk kkrtlacak kim se yoktur. G erek
v a ro la n la r ile iletiimi kaybederek, baar aray iinde, doym ak bilmez
bir m erakla, tam , en telekt el, ilgin bir hayat yaayarak, y ab an claa
rak, c'T edcn koparak, kendimizden, bakalarndan ve dnyadan kopm u
* D o g a l/i sc l l- (y .n .)
MARTIN HEDEGGER 9 9
bir halde, bir eyden tekine dner drtri2 . Bu yolla kii, rm duygusal,
bilise! ve aktif hayatnn taham m l edilebilir kayma olan asl konum u
na dair bir fikri olm akszn var olm ay srdrr ya da anlam szca var
olur; Daseinn olaslklarn gerekletiren varoluu yorum lamalar, basit
bir ekilde ve ak bir seim olm akszn, varoluun gndelik dnyada kendini sahici varoluun gerekten anlalabilir dnyasnn yerine ko
yan bir tekrarlanan ve saptrlan anlam lar d n y as- detaylandrlm
kiisel olm ayan biim lerinden devralnr.
Kiisel olm ayan varoluun pek ok biim inde kendinden saklanm ak
d eh etten esinlenir. K ierkegaard, insan duygularnn en derinindeki
tabakaya ulam ak iin 'dehet kavram n analiz etm itir ve H eidegger
de bunu aym am ala kullanm aktadr. D eh et, hibir nesnesi ve nedeni
yokm u gibi grnm ekle korkudan ayrlr ve onu bu denli rahatsz edici
klan ve ayn zam anda da giderilm esini kolaylatran budur; bylece,
genellikle youn ve ak bir ekilde hissedilm ez; kii baz nedenler tayin
eder ve ondan kurtulur, nkii getirdii eyle yzlem eye isreksizizdir ve
gndelik hayatn kiisel olm ayan diktatrn n otoritesince tasdik edi
len m terek hislerin salam gvencesine snrz. N e var ki, her ne
kadar kanlabilir olsa da, ayn zam anda kknden sklp atlam aya
cak denli d e sahicidir ve analiz edilebilir. D ehetin belirleyici zellii,
onun yerinin saptan am az oluu ve ilgilendiim iz ve tehdit altnda oldu
unu hissettiim iz herhangi bir eyde saptan m ay reddetm esidir; her
eyi ortak bir kymetsizlikte birletirir. D nyada bu deheti esinleyen
hibir ey olm adn grdm zam an, dnyann byle olduunu gr
rm: Bunu yalnzca belirli uralarm asndan deil de btnl iinde
grdm de, dehetim i besleyen ey, diinyada-olm ann ne anlam a geldi
ini fark etm em dir. D ehet beni uralarm dan uzaklatrr, beni yalnz
la iter; ki o rad a da kendim olup olm ayacam a karar verm eye m ecburum dur. Bu an d a kiisel gerekliim bana grnr ve bundan byle ne
olacam sem i olurum . nk dehet beni ilikilerime ve uralarma
gm lm ve on lar iinde kaybolm u dnyadaki hayatmn ilgilerinden
ve anlam larndan ayrr ve bu tarkndalk iinde beni izole eder; byle
ce, ya kiisel olm ayan biim de belirlenm i bu zgn olm ayan varolua
devam edebilirim , ya da kahram anca bir abayla kendi varoluum un
kiisel sorum luluunu alabilirim ; ve bu da asla hibir durum da o lm a
dm am a her zaman olacam zira olm ay arzulayabileceim i gsterir.
Bu nedenle, ilk bakta korkuyla elien belirsiz ve anlam sz d eh et, tm
duygularn en zel ve belirgin olan olarak orraya kar: asl konum um a
dair acm asz bir iaret, kiisel seim im e dair korkun bir ngrii, ok-
tan dnyaya dahil olm u olm ann korkusu ve diinvada yaarkenki sah ici
liime dair bir korku.
O halde,'kii iin Dusein', yani insanolunun varolu biim ini aa
kartan ve Befindlichkei', vai bu konum un anlam n ve onun kar
sndaki hayati tutum u bulan ey deh ettir Dasein, oi srecinde, d n
yada zaten bulunan bir varolu gibi grnm ektedir ve bu nedenle olm ak
gcne sahip ak bir gelecekle yzleir ve dnyada karlalan dier
varlklarla kuatlr. H eidegger, D asein'n hu yapsn: Kayg (Sorge) o la
rak adlandrm tr ve onu tekil eden unsur konusunda ak olm ak
nem lidir. Kiisel varolu kiinin kendini tasarlam asdr, ne olduu d e
il n&mlacadr, nk biim lenm i ve tam am lanm deildir, ucu ak
bir gelecei vardr; bu nedenle yapsal olarak kendinden ileridedir, g ele
cek bir ey vardr ve ne o lacan a d air endiesi, Kayg terim i ile ifade
edilir. A m a Kayg, bu kiisel varoluun gerekletirilm ek zorunda o ld u
u bir dnyada zaten bulnan varlm da ie ir. Sonu oljrak Kayg, bu
dnyadaki belirli ilikilerin ve uralarn kontrolndeki varlm ifa
de eder. O halde Kayg, iinde bulunduu ve baml olduu bi dnyada,
ne olacan ngrerek var olan kiinin varoluh iim in in yapsdr.
im di de, kiisel varoluun gelecckre kendim tasarlam asyla an latl
m aya allan evi aklayacam . Kiisel varolu, daim a olaca je y oljn
varlk, asla basil bir ekilde ve -adece olduu ey deildir; kendine dair- bir kesinlii ve btnl yokrm ve hibir zaman gerekletirilem ez..
lm gerekletiinde, olaslklar tkenir am a tam anlam yla yok ol- ,
maz. D ahas, lm beni ykm az,-bam a gelen bir kazadr; liim olaslk
larm n balad ilk andan itibaren iim de barndrdm bir unsurdur.
G erekten de, lm benim iin yksek birolaslknr, nk gereklem e
si kanlm azdr ve benim tarafm dan, hibir kurtulu ya d a seim ans
olm akszn, en gerek ekliyle gerekletirilecektir. D ahas, lm son u
olarak onlar tkettiinden yalnzca dier tm olaslklar zerinde h ki
miyeti olan bir ola&lk deil, ayn zam an da birer seenek olarak kaldkla
rndan onlar etkileyen bir olaslktr: Eer lebilirsem , var olm u o l
m aya ihtiyacm yoktur, hi kim senin var olm aya ihtiyac yoktur, kiisel
varolu hilik ve hilik arasn d a kurulm utur ve gerek olan d a hilik
tir, her ey sam adr, varoluun im knszl olasdr, hibir ey gerekli
deildir. Bu nedenle, lm benim iin kusursuz bir olaslktr, b alan g
tan beri oradadr, dier tm olaslklarn radikal olaslk statleri bu ra
dan gelir. D ehetin b an a gsterdii ey, lm ek iin dnyaya geldiim dir.
D urm tm uzun, gndelik uralarm z ve yaygn bir sezgiyle on aylanan
toplum sal varolu eklinin otoritesin ce bizden saklanan gerei de bu-
zaten Kaygnn yaps iindedir; yani, bir olaslk olarak, dnyaya frlatl
m ve gndelik varolula kuatlm olarak Dasein: Bu, gndelik haya
tn kiisel olm ayan kiisin dc som utlaan ve ondan yaylan Dasein' a
ran, bir olaslk olarak Dasein'dr. Zihnim e saplan an sululuk duygusu,
sah te bir ekilde yaam a suu deil, sahici bir ekilde yaam aya karar
verm enin suudur; bu zgndr, nk ne yaparsa yapsn Dasein'in k en
di, hibir zam an efendisi olm ayaca bir varoluu kabullendii anda,
ktln kaynana d nr; bir d ah a deitirilem eyecek ekilde belir
lenen ve buna m ahkm olan bir fani varoluu kabul edip onun soru m lu
luunu stlendiinde, ne yaparsa yapsn suludur. T m belirli hatalar
ve yanllar m etafiziksel olarak Dasein'm bu kusurlu doasn da yer alr.
O lduu ekliyle, gzlerimi drt aarak varoluum u kabullendiim de, hi
likten hilie getiim de ve onu bu anlayla yaadm da, sulu kon u
m a derim . Bunun alternatifi sah te kalm ak, yaam n insani niteliini
ortaya kartm am ak ya da intihar veya Batl nihilizmin belirleyicilii ile
kiisel varoluu reddetm ektir. Eer vicdann bu ekilde izah ok tu h af
grnyorsa ve ahlaki bilincin hkm leriyle eliiyorsa, ahlaki bilin
sah te gndelik hayatn talepleri ile besleniyor ve gerek bir rehbere
dnm eden n ce bir szgeten geirilerek netletirilm esi gerekiyor d e
m ektir: D ah as, yapm ak isteyeceim iz son ey, onun bizi gtrm eyi teklif
ettii yola girm ektir. Bir kere d ah a, fani kiisel-varoluum uzun tm s o
rum luluunu stlenm eyi kabullenm ek eklinde, bu sululuk duygusu
nosyonuyla H eidegger, Jasp ers gibi, K ierkegaard takip etm ektedir.
O halde, bilincin arsn a yant veren sahici kiisel varolu, ak ve
kararldr, lm iin var olm aya razdr, stesinden gelm e um udu o lm ak
szn, faal bir ekilde kendini, kendi hilii ile zdeletirir ve bu n ed en
le de kendi hatasn idrak eder ve kabullenir. Bu terimleri kullanrken
H eidegger tm ahlaki eilimleri reddeder ve Varln bir btn olarak
anlalm asnda nem li unsur olarak yalnzca Daseinn yaps ile, in san
olunun varolu ekli ile ilgilendiini srarla yineler. Sah ici kiisel v aro
lu, kararl, m utlak olaslyla yzlem i ve onu ngrerek yaam a k a
rarn verm i bir kiisel varolutur; bunun getirebilecei ahlaki baardan
ayr olarak, kiisel varoluu bilinebilir btnl iinde olu tu ru r ve
kiisel varolu kendini anladn da, dnyay da anlar: H eid eggerin id
dia ettii tem a budur.
H er halkarda, der H eidegger, bir felsefe bir bireye ne yapm as gerek
tiini aklam aya yeltenm ez ve bunu bilirmi gibi yapam az (hepsinden
te, som u t bireyin esizlii zerinde duran varoluu felsefe bunu yap
m az). Felsefe, in sanolunun genel tespitini yapar; tm olaslklar yne
MARTIN HEIDEGGER 1 0 3
MARTIN HEIDEGGER 1 0 5
rurum . Saatlerle llen kam usal zam an, ilgilendiim iler iin h arcad
m zam andr ve bildiim dnyada var olm ann gerekli kouludur, am a
kiisel varoluun zam ana ait yaps, orada bildiim ben olm ann gerekli
kouludur. Yalnzca gerekli koul deij, kararl varoluun iindeki benin
gerekletirilm esi de zam ansaldr ve tam anlam yla dnyaya alm bu
ben on a zam ansa! bir anlam katar, nk onu o klan ve onu bir hilie
dntren zam ana ait oluudur: S ad ece, dikkatli bir ekilde ne o laca
m ngrerek - k i bu hiliktir- ve olduum eyi tekrarlayarak -k i b da
h ilik tir- ve benim iin dnyada hibir zam an m evcut olam ayacak her
eyin hilik olduunu tark ederek var olabilirim (ki bu. asla iinde olm ad
m olutan farkldr).
Zam ansal bir sre olarak kiisel varolu tarihseldir ve tarih yaratr.
D nyann kararl varoluta doruk noktasn a varan deer kayb aklii
kaygdan kaynaklanm az; gelecek, kiiyi imdiki zam ana ve gem ie g n
derir, lm n ngrlm esi bir yorum lam a olduu kadar bir grevdir t k .
Kararl varolu kendine miras kalan gelenein iinden tekrarlanabilir
olan sem ekle megul olur. Ve m evcut olan eyden evrensel olan, m m
kn olan, tekrarlanabilir olan karrm ak tarihinin iidir. Eer kendi
si de gndelik hayatn sahte varoluuna kapklysa bunu gerekletiremez;
bunu ancak, hem gemii akrf bir ekilde yeniden yaarsa, hem de imdiyi
ak tif bir ekilde yaarsa ve kararl olursa yapabilir. Bu nedenle tarih,
sad ece znel olurken nesneldir: G elecee ynelm i insann zel bir r
ndr.
K ararl kiisel varoluun kendine ve dnyaya verdii bu alam , g n
delik anlam larn anlalabilir dnyasn akm latrr ve bu da sonunda
harn varoluu akm latrr. Ben her zaman zaten diinyadaym dr, ura
larm a dalm bir haldeyim dir, tasarlarm la m egul olurum ; ve -k iisel
varoluu n baarlm bir gereklik olarak deil fakat bir olaslk olarak
kiinin kendisi tarafndan tasarlanm asnn erd em iy le- ister sahici ister
sah te bir biim de yaayaym, ham varolua, kendim in ve bir faydasn
grdm , kullandm ya d a rettiim ya da ilgi alanm a giren dier
tm eylerin varoluuna bir anlam yklerim B yolla, bir arada olm ak
zorunda olduum gerek varolanlarn ve ilgilendiim kendi tasarlarm n
tesin e geerek, dnyay tm var olanlarn toplam olarak koyutlarm,
ve ayn zam anda ve ayn eylemle, dnyann btn var olanlara prensip
te eriimi salayabilecek gibi var olduu ve, olaslklarm yaayarak ve
gerekletirerek tekil ettiim kullanm lar ve anlam lar sistem inin iin
de, on lar iin prensipte bir yer bulabilecek gibi var olduu kendim i de
koyutlarm . Bylelikle de var olan her eyden etkilenebilirim : Prensip
II
Y aym lanan Varlk ve Z am irim ilk blm nde H eidegger, Varln m eta
fiziini zerine yaplandrm ay nerdii zemini yaratm mdr? O n u n
aklam as, kiisel varoluun, ham varoluun verili gerekliine dayanan
yapsyla oluturulan anlalabilir anlam lar dnyasn gsterir. Bu an lam
MARTIN HEIDEGGER 1 0 7
lar ne, ne iin, nasl, gibi sorulara yant verir am a aslnda kiisel varoluun
yapt gibi, neden sorusunun alanna giremez. nsan, doalar deil an
lam lar yaratr. Bu nedenle, nem findir sorusunu yantlam ak, tm varolu
iin bir gereklilik zemini bulm ak, imkn,sz gibi grnm ektedir; ki m eta
fiziin ilk alm alarnn Varlk sorusunu yneltm elerinin nedeni de
buydu. Varlk ve Zam an, btnn iinde insan tm varlklarn ortasn
d a gsterir; m etafizik olasln hem ykselten hem de dlayan bir ko
num , nk eylerden uzak duruum uz (ki buna kendim iz de dahiliz) bir
soru iareti yaratr am a dayanak noktam z btnn iinde kalr ve pren
sipte som u t bir kavray dlar.
Yine de, yaymland ekliyle Varlk ve Zaman, H eideggerin syle
m ek istediinin yalnzca ilk ksmdr ve bundan byle, yaymlad eyin
nda yortm lanm al, hatta gzden geirilerek dzeltilm elidir. Bu, bu
eserin tek bana ele alnarak d eerlen dirilm esine bal izlenim lerin
ounu silecektir. O n un felsefesi V arln tarihsel bir aratrm as o la
rak ekillenir vc esas itibariyle dini grnr. Bundan byle, nihilizmin
u m utsuzluun a kaplm insann cesur jestin e benzem ez ve duygusal
dram atik form unu da kaybeder. Evet, N ietzsch enin de ortaya koymu
olduu gibi, T an r lm tr am a T a n rnn eksiklii bir vahiy ve bir
vaattir.
H eid eggerin air H Jdcrlini yorum laynda zellikle belirtmi old u
u gibi, bu zam an bir ihtiyacn zam andr, nkii ikili bir inkrn altnda
yatm aktadr; firar eden tanr yoksa yerine gelecek tanr d a yoktur. Yeni
tanrnn gelii zorlanam az ve eski tanrlardan birine dn bo bir ge
m ite yaam a abasdr. H eideggcr, her aam ad a uygun yaklam ve tu
tum arayyla, tarihi bir gelim e olarak V arln kendini aa kart
m as zerine dnm tr. M evcut aam a post-teolojik ve post-m etafizikseldir: T an r'n n lm nn ve insann eylerin btnlnden baka
bir d ayan ak noktas olm adnn idrak edilm esiyle, insanlk bu ada
yeniden V arlk sorununa yaklam aldr.
H eid eggerin son dnem yazlarndan bir ksm nn (ki bu alm alar
on un felsefesinin anlalm asnda en n em li eserlerdir) alt anlam lar
vardr ve onun felsefesini zetleyen st rtl cm lelerin yorumlan
phelidir. Buradaki am a, doru kavram lardan ok, on un felsefesinin
rhnu ve konum unu ortaya koymaktr.
Varlk ve Zanan'm merkezi analizine dn ecek olursak: A nlalabilir
dnyay ina eden aknln temel eylemini am ak, geldii vc yine o ra
ya gidecei hilii dehetle fark eden ve bu nedenle varoluu hiliin
iinde p aralayan vicdann harekete geirdii insann gerekletirdii
tan bir vazgei eylemidir. Bu, ahlaki bir eylem olarak deil, kiisel varo
luun zam ansal yapsnn gerektirdii bir entegrasyon eylemi olarak d e
erlendirilir; ya da btnse! yaps dan Kayg olarak. Varlk aray dzle
m inde yasalatrl. Bu, Hangi adan tam bir nihilizmden iarkl bir ey
olarak alglanabilir' H eideggcrin yantnn anahtar onun H ilik d n
cesinde yatm aktadr; Freiburgdaki a' treninde yapt konum asnn
ko.usudur b.
H- li:< yalnzca d nsel bir vazgei, bir eyin deili ve dolaysyla
varla ducner kart kavram deildir; hilik tecrbe edilebilirdir, in k
rn ve yokluun tm biim lerinin kaynadr. D ehet, H iliin yaanm astdu. Bu noktada ne olur? Kiisel varolula kurulan ve insann kendisini
gvende ve rah at hissettii anlalabilir dnya, anlam lar dnyas, hiietirilir ve olduu eyin -ligine gm lr; bindii ve yolculilk ettii gemi
gecenin iinde kaybolur ve kendini derin sularda bulur ve suyun tru
tad ar Bu anlam larndan yoksun ham varoluun tecrbe edilm esi, ham
gerein yksek gerilimli gcdr; -ilgin' akl tarafndan iisc rtlen
olaan stln, ihtim allerini aa kartr ve hu nedenle de V arl
n kendt ve felsefenin m erakn yenileyerek bilimin neden soru su n a
yeni bir itki katar. H ilik. V arl deil Varln ram dk biim lerini
o rtad an kaldrr ve bu n edenle dc \ arl yeniden so g u lar./So k rate s
ncesi ilk dnr N ed ir e dem ekti ' s. rusunu sorduunda uygarl
balatm tr, iinkii bu beraberinde, larjh se l ia rak anlalabilir dnyay
yaratan faaliyetler ve an lam lar kom pleksini oluturan aknl getir
mitir. N e var ki, bu sorun un onu bir m uhteem lik deneyim ine d n t
ren asl younluu v e kavranlabilirlii, neyi baarl bir ekilde ortaya
kartm ak yoluyla anlalabilir bir dnya kurarak kaytszla gm l
kalm tr. Bylelikle, bilgi ve insanln tm em ei, neyi ortaya k art
m aktaki baars ve doaya hkm etm esi yoluyla, ayn zam an da V arl
gizlem i ve Varln bir an iin gze grnd bir bak asn dan ayrl
mtr. En geerlfaliyle bilgi yalann bir form udur, nk ortadan kald
ram ad bir ceh aleti gizler. T ek bana bilimi m uhtem el klan akln
kendisi kapaldr ya da ksm en kapaldr; pratik problem ler insan kar
larna teknik bir nyarg katan parlak bir baaryla zldke ve s a f
bilim nesnelerden ayrlarak d ah a eksiksiz bir biim de soyut ve m atem a
tiksel bir ekil aldka, bu kapallk artar. K ierkegaard bilginin m odern
oalna kar felsefi bir duru alm ve ne p ah asn a nasl vurgulam ak
ve ilgili kriterler iin stn ahlaki kararlar alm ak yoluyla ilk eylere geri
dnm eyi am alam tr. H eidegger bunu, Batrl felsefe geleneinin snr
lar iinde, teknik sorun larla m evcut uralar ve bilimin m evcut iddia
MARTIN HEIDEGGER 1 0 9
III
H eid eggerin felsefesi, Jasp e rsin felsefesini yakndan anlam ay gerek ti
rir. B alan gta biim sel olarak eliir gibi grnrler: H eidegger V ar
ln yapsn incelem ek iin yola karken, Jaspers V arln an cak ya
am d a stesinden gelinebilecek tutarszlklara blnm olduunu ve
hl felsefe yoluyla izah edilebilecek genel bir hom ojen yap aray iin
de olm ann olgunlam am olduunu beyan eder. Felsefelerinin d evam n
da ve genelin de bu konudaki kartlklar ortadan kalkar, nk her
ikisi de kiisel varolua dair tanm lam alarn, tecrbe edilebilir bir akn
kendinde-varlk tanm yapm akta kullanrlar. Yine de, hem en hem en
ayn betim sel unsurlar ele allarndaki farkllk arpcdr, jasp ers bize,
iinde ba edilem ez hsran barndran bir birbirlerine bam l du rum
lar dnyas verir: Bir bilm eceler ve nihai belirsizlikler dnyas; nesnel
d ncenin kapal em berinin kiinin iinde barndrd ksmi an lala
bilirlikle dam galand, ilevsel olarak deneyim in olaslklarn kavraya
m ayan bir dnya; ki bu dnya, inan ile um utsuzluk arasndaki bir seim
le bireyi kendine ynlendirir. H eideggerc gre, hibir belirsizlik yok
tur: K iisel varoluun ve insanlar tarafndan anlalabilir dnyann g s
terilebilir yaps, onun bir hi olduunu gsterir ve bu gsterinin old u k
a nesnel ve balayc olm as am alanr. Ayn ekilde, bu analizin etkisi,
Ja sp e rsdc olduu gibi, varolan bireyi kendine ynlendirm ek ve m etafi
zik in anla balayan bir V arlk deneyim ine yol am ak olabilir. Bir ad an
b, am a H eideggerin yntem iyle, daha ok H usserl ve H egelin, ardn
d an K ierkegaard'm ruhunu tam aktadr. A nalizleri V arlk sorusunun
yeni ve radikal bir m etotla yeniden ynlendirilm esine gtrr, nk
m etafiziin tarihinde im diye dek kullanlm olan terim ler (irade, D
n ce, vb.) nda bir yant verm e olaslnn yolunu tkar; insanlar
iin anlalabilir olan dnyada, bilim vc insanlk tasarlarnn bak ala
ryla yaplandrlm olan an lam lar geride braklm ak zorundadr ve eer
onn ardndaki tem el alan a gizlenir ve sorunun neden sorulduunu,
neden geleneksel yantlar verildiini d necek olursak, sorulan soru
bu anlam larn geride braklm asna gtrecektir. N ed en V arln an la
m zerine soru sorm ak zorundayz? Felsefenin temel sorusudur bu: Varlk
hakkndaki soru, artk geerlilii olm ayan geleneksel yantlarla gz ard
edilm em elidir; enine boyuna aratrlm al ve iine girilm elidir - ve b
yeni bir itki, felsefede yeni bir giriim dir. Bu dzeyde yeniden alan bir
soruya ne gibi yantlar verilebilecei sorulursa, bu, sorunun gcn azalt
m ak ve onu retorie indirgem ek olur, nk yant sorunun felsefi dirili
MARTIN HEIDEGGER 1 1 1
inde rer ve ngrlem ez. N e var ki, H eidegger Batl felsefe gelenein
deki alm alaryla kuatlm tr ve onun en radikal sorusunu yeniden
ele alnda varln tarihsel bir yeniden kefi fikri, Jasp e rsde daha az
duyulan H egelin bir yansm as vardr.
H eideggerde tm bunlar, Jasp ersle hibir paralellik tamayan kiisel
varolu aklam as zerine ina edilm itir; yani, dier tm olaslklar
m utulayan tem el olaslk olarak lm seenei ile kiisel varoluun
kararll, yokluunda kiisel varoluun zld zorunlu yapdr. Bu
tan m lam ada, kiisel varolu ampirik bireyin iinde yer ald nesnel bir
dnya yapsdr; belki de baka bir H egelci yaklam. En azndan, esas
itibariyle K ierkegaard'a zg olan bu tem ann biim sel ele alnnda,
H eid eggerin varoluuluu reddi dorulanm gibi grnm ektedir. N e
var ki, analizinin dorulanm as im knsz gibi grnen ksm d a tam bu
noktadr.
Snrsz olan sem ekle K ierkegaard, snrl dnyann snrsz bir bo
yun eiini sem itir; ayn zam anda, radikal ve tutarl seim lerle sabitle
tirilip pekitirilm edike, kiisel varoluun yok olduunu d a fark etm itir.
T m son u lan ile birlikte snrsz olan sem ek dncesinden niine
geilm ez bir biim de uzak olm asa da, som ut seim in form al ilkesi ile
kendi m addi seim ini bir evrenselde birletirm ekten kanm tr. V e
akl dahilinde liim le ilgili olarak da, lm znenin tm hayat ile
ilikilendirm ek sorusu stne dnm ve bunu varoluu bir ekilde
gerekletirebilm ek iin hayatn zii olarak ele almtr. Bilimsel Olmayem Sonulandrc N otlar'n znel O lm a i blm nde, sorunun uzun
bir tartm as vardr. A adaki p aragraf buradan alnm tr.
Belirsizliini dnmek iin onu her an dnmek zorunda olduu, yani
iine girmek zorundu olduu bir durumda, lm kavramnn bir insann
tm hayatn nasl deitireceini bilmek isteriz. liime hazr olmann ne
dem ek olduunu bilmek isteriz, nk yine bu noktada kii gerek m ev
cudiyeti ile lm dncesini birbirinden ayrt etmek durumundadr. Eer
gerekten gelen ey kendimi hazrladm ey deilse, bu ayrm tm hazr
lm anlamsz klar gibi grnr; ve eer geliine hazrlandm eyle ayny
sa, o zaman hazrlm da tamamlandnda, lmle edeerdir."
Bun unla birlikte, K ierkegaard n felsefesinin kiisel adan dinsel old u
unu ve H eid eggerin felsefesinin biimsel adan felsefi olduunu syle
m ek, gereklerden uzaktr. H eideggerin kiisel varoluu ciddi bir biim
sellikle ele alnn ardnda, alm asnn hem en hem en dinsel bir am ac
6
Jean-Paul Sartre
(1905-1980)
I
Bilinli olm ak bir eyin bilincinde olm ak dem ektir; bilin kendini, kendi
olm ayan eyden ayrr ve onu ifade eder. Bir eyin bilincinde olm ak, bir
eyin bilincinde olm ann farknda olm ak dem ektir. A m a bu ikincil farkndalk, bir eyin birincil farkm dalnda sakldr. A k si taktirde, bir
eyin bilincinde olduum un farknda ve bir eyin bilincinde olm ann
farkndalm m farknda o lm aly jm -so n su za dek. Bilincim b yolla kendi
nesnesi haline dniiem ez; yalnzca baka bir eyin bilincinde olm ak
olarak kavranr. Bilin daim a olm ad bir ey iin m evcu ttu r ve bu
nedenle kendi iin m evcuttur, am a her zaman bir ey olm am ak bii
m inde. Bilin dnyaya bir H ayr olarak gelir ve sonsuz bir H ayr olarak
kendinin farkndadr var olan her eyden ayr bir s a f olaslk olarak.
V arln, kendinden farkl bir varlk biim inde oluunu ima eden bir
varlk eklidir. Varln neyse hl o olm ak zorunda olan bir eklidir;
yani, olm ad ey olan ve olduu ey olm ayan.' Dier taraftan, bilincin
n esn esi olduu eydir, tam am yla oradadr, tam am yla verilidir, ken d in
den hibir ayrm yoktur; olaslk deildir, kendidir, kendi iindedir;
yaratlm am , hibir neden olm akszn, baka hibir varlk la hibir
ilikisi olm akszn, kendinde-varlk ebedi.olarak de trop* olm utu r.
Varln bu iki ekli, bilin ve onun n e sn e si-pour-soi ve en-soi- tam a
myla bir tezat tekil etm ez. Bilin ak bir ekilde verili nesnel dnyay
gerektirir. A n cak , o rad a olan d an bir ayrl eklinde var olabilir. Bilin,
bam sz ve kendi kendine yeterli olan dnyadan kartlam az. D nya
bu bilinten kartlabilir; bilin birincil ve bamsz old u u n d an deil,
dnyaya bir hilik olarak geldii ve orada olan dnyaya verildii iin.
Bilin, bu nedenle, nesnel dnyayla ilikilidir ve ona bam ldr. D ier
taraftan, dnyadan farkl bir ey de deildir, nk bu kendi ban a bi
lin iin bir nesne, bir en-soi olurdu; dnyadan farkl bir ekilde srekli
olarak kendini yeniler; deneyim in her bir unsuruyla ilikili olarak srekli
kendini sorgular ve bu nedenle de m utlaktr. Bylelikle, en-soi ve poursoi, bir araya getirilem ez hir ayrmla ilikili olan birer varlk eklidir. O
halde bilgi, eylem ya d a herhan gi bir aknlk biimi nasl m m kn
* A r, g e re k siz, (y .n .)
JEAN-PAUL SARTRE ! 1 5
olabilir? V arlk bir yanda zlemez bir ikilik, bir camlk, br yanda da
verimsiz bir ret, ltre et le necim mdr? Eer byleyse, dnyadaki deneyim
lerimize ne ekilde benzer?
A sln da, ayr birer varlk olsalard, en-soi ve pour-soi'y birletirmek
m m kn olm azd; ve ister dealizm gibi pour-soi'nm birincillii zerine
tem ellendirilm i olsun, ister Realizm gibi en-sonm birincillii zerine
kurulm u olsun, felsefenin yenilgi noktas da btdur. Eylem ve bilginin
olabilm esi iin, pour-soi olduu ekliyle anlalm aldr: dnyada, tarih
sel varoluta da vurulan, yine de on un sahibi ya da btnl olarak
bu varolula zdelem em i am a srekli kendini yineleyen ve kendine
d air gerek bir btnl olan, daim i s a f ayrlk ve inkr. V arl snrla
yan ve tanm layan ve ne onun ne de baka bir eyin mal olm ayan bu saf
hilik, yalnzca felsefenin bilm ecesini zm ek iin kullanlan bir hipo
tez deildir; dnyadaki insani m evcudiyetim izi m m kn klan tek kou
lun tanm nda ortaya kar. O ntoloji, yani Varln yapsnn tanm lam a
s, bylelikle bilincin, insann dnyadaki m evcudiyetinin beden ile, dn
yadaki konum u ile, gem i ile, imdiki zam an ve gelecek ile, bilmek,
arzulam ak, tutku duym ak ve sem ek ile, sahip olm ak ve yapm ak ile,
deer bim ek ve idealler ile, baka bir bilin ile ne ekilde ilikili olduunu
aklayacaktr. kna edici aklam as ile ontoloji, yorucu idealizm-rcalizm em berini oluturan felsefenin artc sorunlarn zmleyerek,
insanlk durum unun gereini aa kartacak ve ahlak iin temeller,
yaam iin aklam alar ortaya koyacaktr.
II
O halde, bilin bir eyin bilinci olarak, bu bilincin farkndal ile dnyaya
gelir. Pour-soi daim a, yalnzca olan bir gereklik sorunundan ayrlarak,
yani o n a bam l olarak var olur. Ben bir garson olduum un bilincinde
yim nk ben yalnzca ve tam am yla bir garson deilim , ayn zam anda
-b ir gazeteci ya da bir diplom attan d e il- bir garson dan farkllaarak da
var oluyorum (ya da olm aya alyorum ). B en yalnzca olm adm bir
en-soi olarak bir pour-so'ym; am a ben yalnzca bu en-soi olm ayan dei
lim, ne de bir baka varolu ekli iin (bir m alubiyet* olarak) yalnzca
on a bamlym, onu kendi iime ekm eye alyorum , tamamyla asimle
* E n g e lle m e , k ste k le m e , ret, geri e v irm e , baarszlk a n la m la n n a d a g e le n "(b il"
s z c ye rin e , (y .n .)
etm eye, hibir am aca dayanm akszn onu tam anlam yla bilincim e d
ntrm eye alyorum ; ve bunu hibir zam an yapam am . Pour-soin m
bu olasl, e-soiya olan ball, onun olgsalldr. A sla kendi ken
dini kuram az, yalnzca verili olan en-soi ile ilikili olarak kendi hiliini
-sa d e c e olduu ey i- yaratabilir. nsan dnen bir m adde deil, tm
m addelerden bir koputur: Ben yokum , yleyse dnyorum . A m a bu
kopu hibir zam an tam bir kopu deildir, nk yalnzca nedeni olan
deil, ayn zam anda da biim i ve arac olan baml m addeden koputur.
O halde, doas gerei, daim a bir eyin bilinci olm ak yoluyla bilin,
kendine gnderm e yapar ve kendini baka bir yerde, baka bir ey o lm a
yan olarak oluturur. Bu fark, kendinin farknda oian bilinlilik ve bir
seyirci tarafndan yaratlm ayan-fark (hokka ve kalem arasndaki fark
gibi), zaten bilinci kiisel bir ey olarak.yaratr, nk kiilik ncelikle
kendi iin m evcut olan varlk form unda var olan varlktr. N e var ki bu
bilin, yalnzca farklla dair bir bilin deil, ayn zam anda d a bu fark
lln doasn a dair bir bilintir - bir tam lk olarak nesnenin ve bir
eksiklik olarak da kendinin gelim em i alglan. Byiece, kendim e dair
bilincim , olaslm doru ltusunda kendim e dair bir yansm ay iaret
eder - kendim le zdeleen ben olm ak iin yoksun olduum ey. V e bu,
tutkunun yaps ve yerine getirm eye doru bir adm dr. V aroluum uzu
tanm layan ve insann dnyadaki m evcudiyetinin anlam olan ideal
tasar, pour-soi ve en-soinn bir tr birlikteliine doru; her ikisini de
kollayan bir btnlk iinde atlan bir adm dr. Prensipte bu im kn
szdr. nsan iyi olm ay am alar am a iyilik kiiyle eliir. Yine de, h ayat
mza hkm eden cazibe, bu m utlak deerdir.
Kendini m evcu t olan eyden ayrt etrek yoluyla oluturduundan,
pour-soi yalnzca tarihsel olarak var olabilir; yani, zam ansal biim de. Bu
her zam an im didir am a bir gem ii ve bir gelecei de vardr, ki bu yolla
bir z ve bir dnya yaratr. Ben m evcut olduum en-soi deilim , ve ben
geride braktm en-soi deilim . Bununla birlikte, o benim varlm dr,
geride braktm baka birinin varl deil: G em iim benim olgusallm dr. Ben sinirliyim, bir m em urum , m utsuzum : O n lara dair bilincim
le bu koullar ayorum ve onlar d a bylelikle benim gem iim alarak
benden ayrlyorlar; am a onlar geride brakm am a ram en, on lar kalc
ve beni hibir zam an terk etm iyor. G em i, olduum uz en-soim n srekli
bym ekte olan btnldr. A m a yaadm z srece asla onunla z
deletirilm eyiz. O olduum ey deil, olm u olduum eydir. O n dan
tam am en ben sorum luyum ve ieriini deitirem eni; am a eninde son u n
da, sabit ve kat, bakalarnn yarglarna kar savunm a yapm akszn
JEAN-PAUL SARTRE 1 1 7
ak bir ekilde kendi gemiim olana, bir en-soi olana dek onu yorumlaya
bilir, on a anlam n ykseltecek bir devam llk kazandrabilirim. Bu ara
da, iizgn bir kii ve bir garsonum , am a bu sad ece kendim i iinde bulun
duum durum dan ayrt etm ektir. G em i deerin, insani idealin ters
dnm halidir, nk en-soida katlaan ey jxtr-soidr. Gem iin ideal
letirilebilir oluunun nedeni de budur, nk tam am en verilidir ve
yalnzca olduu eydir, ayn zam anda da insanidir. G elecek pour-soi'nn
yokluuyla oluturulur; aktr, sorunsaldr ve znde bir tasardr. Bu
nedenle, bir gem i olm akszn pouT-soinn bir anda beliriverdii bir
evrensel zam an akm yoktur. O lgusal dnya, pour-soinm douu ile
m eydana gelir; kendini en-sodan ayrarak oluturduu andan itibaren
bir gem ii vardr, en-soi reddedilir. Bylece fm r-so i'n m varlk biimi
olarak gem ii ve gelecei olan bir dnya ortaya kar. Bu m utlak huzuru
kendi iinde arzuladnda, kendisiyle uyutuunda, insan (bou bouna)
varln zam ansa! olm ayan bir eklini arzular.
III
Bilin, pour-soi, dnyay aar ve verili bir grnm olarak kendisi bir
fenom en deildir. Bilincin nesneleri, fenom enler, eylerin grnm le
ri, gerekten o rad a olan gerekten varm gibi ifa eder, asla ayrntl bir
ekilde deil. Fenom ende bilince verilen en-soi kendi taml iinde v ar
lktr ve tm varln kaynadr. Bilin kendi varoluundan baka bir
varoluu ve bir soru olarak kendi varoluunu ima eder ve ona gnderm e
yapar. Pour-soinn en-soi ile bu ilikisi bilgi ve eylemi m eydana getirir
(ve onun tek kouludur). Bilgi, ister istem ez bir sezgidir - olm ad n es
neye dair bilin. T m deneyim lerin tem el koulu budur. N esn e tan m la
np yorum lanm adan nce, bilin kendini ondan ayrt ederek oluturur.
Bilin kendini nesneden kendi deilm i gibi var olarak ayrt edem ez; bu
an cak bir nc ahs tarafndan ve bilincin kendisinin en-soi olm as
durum unda gerekletirilebilir. Bilin yalnzca kendisinin o olm adnn
farkndadr, ki bu bilginin ve eylemin ilk aam asdr. Pour-soi bir var
lktr, am a bu varlk bir varlk olmama -kiiyi kendinden bakas olarak
ayn darbede koyutlayan bir v arlk - sorunu olduu lde, varl kendi
varl iinde sorgulanan kii iin bir varlktr. Bu nedenle bilgi, hibir
ekilde iki varln kurduu bir iliki deildir. M evcut bulunduu lde
fm r - s o inn asl varldr (...) yani, kendini m evcut olduu belli bir
varlk yapm am ak yoluyla, kendi varl olm ak zorunda olduu lde.
JEAN-PAUL SARTRE 1 1 9
cek durum u ve kendini, gerekletirm enin gelecek olaslklar. Bu-burad a nn benim tarafm dan inkr edilm esi, ki gem iim gibi nnda geride
braklr nkii kendim i olduum eyden ayrt ederim , kendi g e le ce
im ve dnyann geleceini ilgilendirir. D nm eksizin, kendi yoksun
luum un (sa f inkr, hilik olarak) farknda deilim dir, am a yalnzca
n esn en in eksikliinin farkndaym dr. K en dim d en b ak a bir ey o la
rak onu bilmeye devam etmeliyimdir. A m a onun z varoluu ile zdetir
ve bu nedenle, on unla birleecek dnyann gem i, im diki ve gelecek
som ut evrensel hallerini arzularm. Bu eriilmezdir. Gzellii bir eksik
lik olarak tecrbe ederim . Kendinin tesinde olan bu belirli eyden,
kendinin ve baka eylerin dier hallerinden bahsedilm esi, pour-soi ta
rafndan bir eylem ars ile idrak edilir, nk dnya bir grevler d n
yasdr ve aralar ile am alar olarak bir arada olm ak da eylerin d oa
sdr: eyler hem birer nesne hem de birer aratr; ilkinin kincisine
dn m esi iin deil, her zam an ikili bir ekild e var olm ak iin. D n
yada olm ak, d n yad an kaarak kendine yn elm ek deil, dnyann g e
lecei olan bir ileriye ynelm ektir. A ra-nesneler kom pleksi pour-soi'ya
iaret etm ez ve o n da sonlanm az (H eideggerin dedii gibi); bu kom plek
sin btnl olaslklarm arasndaki ilikidir. V e, ben olaslklarm
olduum iin, ara-nesnelerin dnyadaki dzeni olaslklarm n en-soi'ya
yansm eklidir - yani olduum eyin grntsdr. A m a bu hibir
zam an zm leyem eyeceim bir imgedir; kendim i on a eylemle ve eylem
yoluyla uyarlarm: Bavurm akszn, aralar-am alar dngsnde yer al
rm.
Bilginin ideali, eyleri kendi ilerinde olduklar ekliyle bilmektir.
N e var ki, bu an cak bilin kendini nesne ile zdeletirebildiinde m m
kndr ve o zam an d a hibir bilin ve bilgi olasl kalm az. Bu nedenle
bilgi, K an t anlam yla, kendi iinde olduu ekliyle bilinm esi im kansz
bir bilgi olarak, greli deildir (bu, san ki bilginin olas bir nosyonuym u
gibi), am a yalnzca insani olm as asn dan grelidir; yani, bilinen V ar
lk olarak, dnyaya gelen bilinten kopu. Bilgi bizi o rada olann som ut
varlna gtrr ve kendine dair bir gereklii vardr: G erekten bili
nen ey som u t olan d an baka bir ey deildir am a bilgi insanidir ve
bunun aksi dnlem ez.
B eden ve duyular bilginin ilk nesneleri olduundan, ontolojik bir
tan m lam ayla onlar bilginin zemini ve anlam olarak ele alm ak yanl
olacaktr. B akalarnn bedenlerini biliriz ve bizim bedenimizi de b a
kalar bilir. Bylelikle, beden bakalarnn varoluunu ve bizim onlarla
ilikimizi gerektirir.
IV
N e idealizm ne de realizm benim teki ile ilikime dair anlalabilir bir
aklam a getirem em itir ve bu nedenle de tekbencilii rtem em itir.
ncelikli olarak yalnzca bilgiyle ilikili deildir ve bu felsefeler onu bu
ekilde ele aldklarndan kendilerini baarszla m ahkm etm ilerdir.
H eidegger baarya dah a ok yaknlam tr am a (H usserl'in bir ra
olsa da) cogicodan yola km ad iin (dnyann, verili olarak kendini
ondan koparm ak yoluyla var olan zneden yola karak anlalm as),
bildiim som ut bireyi aklayam az ve idealizm e kayar; benim le birlikte
bakalarn d a verili olarak bir aralar kom pleksinin iinde deerlen di
rir. Ben kendim iin bir nesne olam am ; ve bir zne olarak tek i de
benim iin bir nesne olam az. B tnyle bilgi olarak bilincim tarafm dan
alglanam az - prensipte. O nu bir nesne olarak grdm ve gr n n
den onun d a benim gibi bir insan olduu son ucunu karttm zam an
deil, fakat o beni bir zne olarak grd zam an, on bir n esn e olarak
yaarm . O zam an onun yrngesine girerim . Dnyam benden ayrlr ve
uzaklar ve onun iinde, onun etrafnda yeniden kurulur. O n u n d n y a
snn bir unsuruna dnrm - hibir zaman eriem eyeceim bir d n
ya ve bir unsur. Bir bakasnn bak altnda kaldm da iddetli bir
k an am a balar, dnyam erim eye balar: G rnm le tam am en tek i
ne - b ir en-soi g ib i- veriliyimdir. teki, prensipte b an a bakan kiidir,
benim baktm kii deil - bir nesne deil bir znedir. Eer farknda
olm akszn, kefedilm esinden utan duyduum bir faaliyete dalm bir
ekilde yakalanrsam (diyelim ki, bir a n ah tar deliinden ieriyi seyreder
ken), kendimin deil bir bakas iin var lan kendim in bilincine varrm.
Bu, kendim e dair eriilm ez bir boyuttur. Ben yalnzca olm u olduum
(kendi en-soim, olgusalln) ve olm ak zorunda olduum kii (olaslm)
deil, fakat ayn zam an da bir bakas iin olduum varlm dr. zgrl
m n on unla snrl olduunu ve asla grem eyeceim bir darya sahip
olduum u kefederim , ki bu bana, hayat baarlm ve tam am lanm
olan ve artk baka olaslklar olm ayan bir insana ait bir btnlk ka
tar. Bir bakasnn bak altnda .kayp, bilem eyeceim bir varlm dr,
nereye oturtulduum u bilem em , bana ait olm ayan bir dnyadaym dr:
Yine d e bu kii, olm u olduum v e o lacak olduum kiinin gerek oiduu denli gerektir. Bir bakasn n baknn nesnesi olduum da bam a
gelen ey budr ve beni kendi dnyasn da dzenler. Bu iliki dnyadaki
bedenler arasndaki nesnel bir iliki deildir; aslnda hibir ekilde dnya
d a gerekleen bir iliki d e deildir: A knlm alm tr, dnyann
bu ben olm ayan olarak tekil eder, ki o n a dair bir sezgisi vardr; benim se
m olduum bana dair hibir sezgim yoktur. N e var ki, biri tarafndan
retilen ve bir dieri tarafndan farz olunan bu ben, varolu ekilleriyle
zde olan ve birbirleri iin m evcut olan iki varlk arasndaki tek olas
ayrlk olarak, yalnzca bilin iin bir snrlam a getirebilir. Snrlarm
kablleniim tem elinde, elbette tek in i de snrlarm . B ak alar iin
varoluum uzu korku, utan , gurur, kibir ve holanm a ile tecrbe ederiz
ve bu hissi durum lar kimi zam an aknlam , kimi zam an alm o la
rak, pratikte bir durum dan tek in e nasl getiimizi gsterirler.
Benim iin bir nesne olarak teki nedir? D nyann tam am m n etrainda.rgtlen dii som ut bir m erkezdir, am a benim dnyam dahilinde
tasarlanm ve yerletirilm i bir.aln aknlk, zerk snrlarm d a h i
linde yabanc bir blgedir. lkesel olarak, nesne olarak tekini doru bir
ekilde yorum layarnam ve kapsam l bir biim de tanyam am ; ve onun
nesnelliindeki hibir unsur prensipte bilginin tesinde ve dnyann
dnda olan znelliine gnderm e yapm az - ve hiliktir. N esn e olarak
teki ortaya ktnda, zne olarak teki param para olur - dierine
gnderm e yapm ayan ya da onu sergilem eyen bir kii. N esn e olarak teki
(zneye d ntrlebileceinden) son derece tehlikeli bir patlaycdr
ve benim abalarm her zam an on un patlam am as zerine younlar.
N e var ki, bunu kontrol edem em ve tekinin iki unsurunu ne zlatrabilirirn ne de reddedebilirim . Yalnzca ller d aim a nesneldirler.
Beden som ut bir bavuru kaynadr. D nyadaki eyler bedene yne
lirler ve onu aa kartrlar. A lkanlk olarak kullandm tm eyler
benim dnyam da rgtlenm itir ve on lara yerlerini ve anlam larn v e
ren bedensel m evcudiyetim i iaret ederler. Benzer bir ekilde, byk
kam usal alanlar ve hizm etler de oralara giden ve onlar kullanan bed en
lere iaret eder ve ihtiya duyar; dnya tanm lanm kullanm lar iin
rgdenm i ve yaplandrlm tr. N esn eler hem eyler hem de aralar
dr; duyulara ve K llan m a aktr. Kullanl-eyler dnyasn da, duyu
lar ve eylem uygun bir ekilde ayrt edilemez. Bu nedenle gereklilik veri
li bir unsur olarak bedenle balam am ak ve dnyada nasl d av ran aca
mz ve onu nasl tanyacam z sorm am aldr; nk dnyayla ilikili
olarak pour-soinn ortaya kyla, bir kullanl-eyler kom pleksi o la
rak dnyann kendi bize kendi bedenlerim izi gsterir. K endi bedenim i
ve duyularm , bakalarnn bedenleri ve duyulan zerinden yaptm
gzlem lerle ya d a nesnel bilgim yoluyla cisim letiririm ; bunun ard n
dan kendi bedenim e ve duyularm n ileyiine ynelirim . N e var ki, bu,sonsuzlua bakarak kendim e bakabilm e gcm gerektirir. G erek udur
JEAN-PAUL SARTRE 1 2 3
ki, ben duyularm ve bedenim den oluurum ve onlar kendim iin bir
nesne haline getirem em ; nkii bunu yapm aya yeltenerek onlarla zde
leirim: B akm akta olan gz kendini grem ez. Bedenim benim iin ara
lar kom pleksine yerletirilmi bir ara deildir, am a yle bir doas v ar
dr ki, kendi bir ara olm akszn aralar kom pleksine uyum salayabilir
ve oradaki her eye bir anlam ve diizen katabilir. Bedenim hem bir bak
as hem de bir balang noktasdr, nk dier olaslklar gerek
letiren yeni bir dzene eylem yoluyla geiim i dzenler ve sabitler. Ayn
zam anda da, kendi zorluk katsays' ile tasarlarm n nnde bir engel,
bir direnitir. O , kavray dnyasnn koulu olarak, eylemin, yani sei
min kouludur.
A m a bir bak as olarak, zerinden baka bir bak elde edebilece
im bir bak as deildir; tpk baka bir alet vastasyla kullanabilece
im bir alet olm ad gibi. Bedenim in iinde yaarm : O nu aam ayacam
ve tanyam ayacam gibi, kullanm am (kullanam am ) da. im diki d en e
yimde ak bir ekilde onun bilincinde deilim dir; anlam n kullanarak
bir sem bol n grlem eyii gibi o da gr lem ez- rn e in , anlam n k avra
yarak bir kelim e ya da cm leyi grm eyiimiz gibi. O n u n yan an lam la
rnn, kavrayam ayacam , gerekten baml olduum bir ey gibi bilin
cine varrm.
Bilinli olm ak, dnyann arka plan olarak her zam an bir eyin bil in
cinde olm ak dem ektir ve bu her zam an, grsel ya da baka biim de,
dnyann duyusal bilincine kar bedensel bir bilintir. Bu nedenle, bir
eyin basit bilinciyle, bilin farkl ekillerde tm dnya ve tm bedenle
rin farkndadr. Bu strapl, ho ya d a hissiz olabilir; kiinin baml
varoluuna d air sa f bir alglay olabilir. Istrap verici olduunda, onun
bilincine varm am salayan ey, on dan uzak durm a, kendimi onun te
sine tam a abam dr. A m a strap verici olm adnda da, dah a az n ah o
olm ayabilir, nk bu durum da strap verici bilinten daha beter olan
bulantya yakalanabiliriz. Bu asli bulant bir m etafor deildir; o gerek
tir, dier tm fiziksel kusm alarn kkeni, yani bir benzeri olan sa f olaslk
hissinin bir tepkisidir.
zetle, benim iin beden hem dnyada rgtlenm i kullanl-eylerle
iaret edilen bir bavuru merkezi, hem de pour-soi tarafndan yaanan saf
olaslktr. D nyadaki kullanl-eylerin - b a n a yapt g ib i- gnderm e
yapt bir baka insann bedeni, ortak bir dnyaya iaret ederken, benim
kinden yalnzca olas bir ara ve beden olarak var olarak farkllk gste
rir, ki bu ara ya da bedene dair bir bak am olabilir. Bir bakasn
alglaym , eyleri alglaym dan olduka farkldr, nk onu kendi
V
B yolla bir zne ya d a bir nesne olarak teki ile iliki iinde olan poursoi, teki iin bir nesne olm aktan kam aya alr, tekini asim le etm e
ye alr, ya da tekini sevgi veya neireti getiren bir nesneye d n t r
meye alr. Sevgide asim le etm ek istediim ya da zgrlk olarak sah ip
olm ak istediim ey tekinin zgrldr; nk tekini benden ayran
ve d grnm tekine gstererek beni oluturan ey tekinin zgr
ldr. Severek, sevdiim kiinin bir nesne olarak yalnzca beni sem e
sini ve bu yolla teki iin varoluum un kkeni olm ay talep ederim :
Bana varoluu, yalnzca defacto' (ele trop) deil fakat de jure" veren ey d e
budr ve varoluunu kendi zgrlm le birlikte arzuladm tek in in
zgrl tarafndan arzulannntr. K endisi iin bir nesne olduum bir
bakasnn iradesine, zgrlne tecavz etm eden hkm edebilirsem ,
kendi tem elim ve dorulam am olabilirim . A m a bu ekilde sevilm ek iin
k kendisini, sevdiini batan kartabilecek bir nesneye dntrm ek
zorundadr; tm dnyann yerini alabilecek ve tm dnyaya bedel bir
nesne. Bu n o ktad a kendi karlarna en iyi ekilde hizmet ed ecek bir dil
kullanr; am a kulland dilin sevilen kii tarafndan nasl y oru m lan aca
n, bedeninin ve kendisinin nasl alglan acan d an d ah a fazla bile
mez; dilinin de onun eriem eyecei bir d yz vardr. A nn, kendisi
nin de tam olarak ayn ekilde sevilm eyi arzuladn ve talep ettiini
anlam asn salayana dek baarl olam ayacaktr. n k tek i beni asla
bir nesne olarak sevem ez ve beni an cak benim iin dnyaya bedel olan
ve beni batan kartan bir nesneye dntrm ek yoluyla, bir zne o la
rak sevebilir. Sevilen kii an cak sevilm e arzusuyla dolu p tatnda bir
a dnr. Bu nedenle, her ikisi de bir dieri iin bir hayranlk n es
nesine dnm eye alr ve tekinin kendisini yalnzca bir n esn e o la
* F iilen , (y .n .)
* * Y asa l o la r a k . Ik g e re i, (y .n .)
JEAN-PAUl SARTRE 1 2 5
rak tekil etm esini, arzulam asn ve var etm esini talep etler. znde
sevm ek kiinin kendini sevdirm e tasarsdr. A m a nne geilmez bi
im de engellenm itir. A m acn a ulam ak iin k, sevdii kii ve kendi
iin dnyay indirgem ek ve tekinin yalnzca nesnelliini ina etm esi
iin yaam asn salam ak durum unda kalacaktr ve bylelikle ona gven
ve znellii iinde bir raison d'tre' verir; teki iin en byk deer ve
onun tm dnyas olacaktr. Bu giriim baarszla m ahkm dur; nk
bir nesne olarak bu ekilde sevilem em ve bir bakas iin bir nesneden
tesi olam am ve tekinin ak da, znde benim tarafm dan sevilm ek
tasarsdr. H edefim e iaam am , yalnzca kendim i tam am yla bir nes
neye dntrerek, kendim i zgrlkten m ahrum etm ek iin zgrl
m kullanarak m azoizm e ynelebilir ya da tekini tam anlam yla bir
eye, bir bedene dnm eye zorlayarak, sadizme ynelebilirim. Bu sap m a
lar kendi kendilerini yenilgiye uratrlar. V e yalnzca norm al cinsel ili
kinin izole ve gelitirilm i anlardr, ki nesnellii yoluyla tekinin zgr
lne hkm etm e tasarsnn z de budur. nk cinsel farkllam a ve
cinsel eylem ler dah a derin on tolojik yaplardan kaynaklanrlar. C insel
eylem ler yoluyla kendini tatm in etm e giriim inde bulunan tutku, haya
tna alnm bir insana duyulan arzudur ve o insanla birlikte kiinin
kan ve cam , saf olgusall ve olaslna dnr. tekinin etini kendi
m e mal etm ek am acyla, tekinin huzurunda kendim i ete dntrrm .
T u tk u n u n ideal am ac, hareketin, dnyann h atta bilincin yok edilm e
siyle her iki bilincin de kucaklam ada tam anlam yla tecessm etm esidir.
Bu, bir bilin tarznn seim idir: N ed en bilin tutku biim ine girerek
kendini yok etm eyi seer? T u tk u d a bedenim i zel bir ekilde yaarm ve
bana dair o lan dnya bir deiiklie urar: Bedenim , eylem lerim e ve
kllanl-cyler dnyasna karlk gelirken, artk baka bir ara tarafn
dan kullanlam ayacak bir ara gibi hissedilm ez; o el olarak yaanr ve
kendim e dair dnyay da bu etle ilikili olarak kavrarm : Kendim i edilginletiririm ; kullanlar ve biim lerindense, eylerin m addi zlerine
kar d ah a duyarl olurum : Bilin, dnyann penesine dm bir bede
ne dnr. D nyann ortasnda bir eye dnm eye olduka yaklarm
ve bu ekilde de lm e. T m bunlarn anlam , onu dokuntlabilir kl
m ak yoluyla tekinin zgrln kendi iinde zaptetm e giriim inde
yatm aktadr. Bu ideal am a tekinin bedeni zerinde salt bir gce d
nerek engellenem ez bir ekilde baarszla urar. tekinin de ayn
eyi yapm as am acyla, sarho olm ay isterim. C in sel eylemin tketilm esi
* V a r o lm a n e d e n i, ( .n .)
JEAN-PAUL SARTRE 1 2 7
iki kii, aralarndaki ilikinin alabilecei bir ekle angaje olduunda, bir
iiiinc kiinin ortaya k durum u dntrr ve bunu pek ok yolla
yapabilir, am a sklkla bir biz ya da onlar oluturm ak yoluyla yapar ve
her halkarda bu, daim a ve ister istem ez ilkel yapdaki bir deiikliktir.
Bakalarnn yannda ya da bir ustaba ya da ustann denetim i altnda
alm ak, nesne olarak bizin en aalayc ve radikal deneyim idir ve bu
durum da ben, bir am a ile belirlenm i tam bir m ekanik sistem de, dier
leri ve m akineler ile yakndan iliki iindedir; retilen nesneler ya da
m akineler ilem cilerin yerlerini ve rollerini beraberinde getirir. A m a
bu yalnzca, nesne olarak bizin farkna varlm asna uygun bir durum dur.
B ununla birlikte, her trl durum d a ayn ekilde geliebilir. V e her
hangi bir tekinin gerekten gzleri altnda olm akszn, yapmzn bir
paras olarak, tek i iin varoluum uzun bilincinde olm am z gibi, zne
ya d a nesne olarak tekiler iin var olan bilinlerin oulluunun o la
sln gerektiren insanln varoluunu da biliriz; am a bu yalnzca asl
yapy karm ak hale getirm ektir: sn f bilinci ve grup yapsna dair eitli
fenom enler ve toplum sal psikoloji buradan doar. Kalabaln deneyim
leri ve kararszlklar, ak ve tutkudaki kararszlklarla d a yakndan ili
kilidir. K alabaln iine karm ak, aresiz yalnzln, sorum luluunu
ve zgrln unutm a kaygsndaki bireysel bilince bir ka yolu su
nar. Biz, ancak bakalaryla iliki iinde gerekletirilebildiinden, in san
ln bu yolla gerekletirilm esi an cak bir iincnn varoluunun ger
eklem esi ile yaplabilir; prensipte insanlktan farkl, gzlerinde in sanl
n bir nesne olarak tekil edildii bir nc beden. Bu yalnzca ideal
bir kavram dr ve bizleri gren am a grnm eyen bir varlk olarak T an r
fikrine karlk gelir. nsanla katlm m z daim a bir nesne, kaderini
dzenleyen tarihi bir nesne olarak yaam aya alrz ve bunu asla gerek
letiremeyiz, nk T an r yoktur ve bu ekilde insanln on un gznde
bir nesneye dnt iiiinc bir beden deneyimi de yoktur. Byle bir
insanln bir dryz yoktur.
O rtak zneler olarak varoluum uz bizlere m am uller ve kam usal ia
retler tarafndan gsterilir. zgrl, ihtiyalar ve olaslklaryla tke
tici her zam an reticinin akim dadr. T k eticin in am alar genelletirilir
ve pazardaki m allar evrensel olan ve evrensel am alar gsterir. Pazar,
bana akm lm paylatm , on lardan biri olduum u gsterir. K am u
sal hizmetleri ya da ortak bir nesneyi kullanm akla, evrensel bizden biri
olarak standartlatrlrm . D eneyim en ok ortak bir eylemle vurgu
lanr kavga etm ek, bir arada ark sylem ek ya da yrm ek gibi. A m a
her durum da bu, varln tem el yapsnn deim esi deil yalnzca psikolo
JE AN-PAUL SAJTTRE 1 2 9
VI
O halde, pour-soi kendini e-soidan farkllatrarak var olur ve bilgi ile
eylemin koulu da budur. Bilginin kouludur, nk bu farkllam a ile
nesnel dnya -g sterild ii ekliyle- iaret edilir, rgtlenir ve in cele
nir; eylemin kouludur, nk bu farkllam a ile pour-soi -im d i gstere
ceim iz e k ild e - kendini bir hilik olarak oluturur ve kendini bir ey
olarak oluturm ay, en-sonn sorgulanam az varln kazanm ak iin ar
zular. Pour-soi yalnzca dnyay am az ve bylece orada bir dnya olduu
nu gstererek onu yorum lam az (H eidegger tarafndan gsterildii ekliy
le), ayn zam anda, kendi m eydana getirici m addi doas iinde en-soiy
dntrerek, eylemleriyle srekli olarak dnyay deitirir (ontolojik
aklam ann snrlarn aan m etafizik bir sorun yaratan bir olaslk).
Pour-soi neden eylem de bulunur ve eylem de bulunm ak ne dem ektir?
A m a bilm ek ve yapm ak insan yaaynn en genel biim leri deildir,
nk bilm ek bir sahip olm a biim idir. G en el slup sahip olm ak, yap
mak ve var olm aktr. Bun lar tam am yla birbirinden ayr sluplar d e il
dir; rnein, bir ahlaki fail kendini yaratm ak iin eylem de bulunabilir
ve olm ak iin kendini yaratabilir. Felsefedeki m evcut eilim, fiziin m ad
deyi srece, basit bir h arekete dntrm e eilimini takip eder. Etiin
am ac, insana bir varolu biim i salam akt; rnein, S to aclar ve Spinoza'nm am ac buydu. A m a eer insann varl eylemlerinin ardklnda
zlrse, ah lak insan eylem lerinden te bir statye tayam az ve eyle
min stn deerini yapm aya verir - K an tn yapt gibi, in san i etkinliin
stn deeri yapm ada m dr yoksa var olm ad a m ve sah ip olm ak nerede
devreye girer?
Eylem kavram n inceleyerek balam alyz. Bir eylem kastldr ya da
gerek ten bir eylem deildir; ye,ri doldurulacak bir eksiklii getirir. Bu
ekilde geriden, gem iten ya da ilikilerden m otive olam az: ilikiler
btnn den bir tecritle, bir n ret eylemi ile (durum u bir n esn e olarak
farkllatrarak) ve ardndan d a dier bir ret eylemi ile bir am ac, bir
fark koyutlayarak, gem i ya da im diki zam an yorum lanabilir ve eylem
iin bir gdye dntrlebilir. Yani, failin zgrl tiim eylem lerin
tem eli ve vazgeilm ez kouludur - var olan eyden bilinli bir kopula
zgrlk ve m m kn olarak alglanan eye doru bir kiisel yansm a,
ii, gerekletirilebilir bir gelecekte kendini d ah a iyi bir konum a getire
rek, koullarndan ayrlana dek hayatn koullarna bakaidrm az. Eyle
min gds, eylem de bulunm a eilim ine dnr ve eylem grnebilir
bir am aca doru ham le yapar. Bu kom pleks ayrlmaz surette birdir; terim
ler karlkl olarak birbirlerini yorum larlar ve basit bir ekilde birbirle
rinden ya d a herhangi bir baka terim den dom azlar. Korku beni eylem
de bulunm aya srkleyebilir am a yalnzca-kaybetm ekten korktuum ey
zaten benim iin bir ideal am a old uun d an dolay; ve eer bu am ac
reddedersem , korkunun benim zerimde hibir yaptrm gc kalm az,
tem elsiz, akld, anlam sz bir korkuya dnr. im diden ayrlm a ve
gelecee atlm a hareketi, ki bu pour-sonn biim sel yaplandr (bilinci
ne varm ak ), gd, eylem ve am atr. Bu btnsel anlam yla eylem zgr
lktr ve zgrlk insan doasn n bir m lk deil, insan varoluunun
kendisidir; pour-soinm bilinli bir ekilde en-soi'dan ayrldr, ki bu da
her zam an belirli bir eylemdir.
Pour'soi iin olmak, olduu cu-soy iptal etmektir. Bu koullarda, zgr
lk bu iptal editen baka bir ey olamaz. Pour-soi bu yolla znden olduu
gibi varlndan da kaar; bakalarnn onun iin sylediinden farkl bir ey
olur; nk en azndan bu snflandrmadan kaan, kendine verilmi ismin
lem ekten ok bir kendini snam adr, iink m zakere ettiim de, zar
atlr . Eer m zakere edersem , bunun nedeni, eylem de bulunm adan
nce kendim e eylem im e dair rasyonel bir h esap verm e tasarm n bir
parasdr. Kendi m kem m ellii iinde iradenin tatm in edilm esi (yap
may istediim eyi yaptm ), dah a derin bir seviyede birincil bir eilime
duyulan bamll ortaya kartr, bir 'en-soi'pour-soi olm a tasarsn,
ki bu da gerekletirilm eye allan eyin bir eklidir.
Ben, balan gta tasarm olan , yani kendisini am ac ile tanm layan
bir varlm; gem ie den kendim den (olgsaIlm dan) ve m evcudiye
time doru dnyadan ayrlm olm akla, varln herhangi bir biim iyle
aknlk olarak zdeletirilem eyecek olsam da, zdeletirilcbileceim
bir varlk biim ine doru giden bir akm lm dr. Bu ayrl, bu aknl
dorulam ann binlerce yolu vardr: rnein, kendimi on unla zdeleti
rerek bedenim i yaayabilirim ; ya bedenim in taham m l snrlar ya da
hazlar iinde, ya d a ileke terk ediler veya hastalk hastas bir tutum
la; ve eitli benzer yntem lerle gem iim le ve dnyadaki eylerle iliki
kurabilirim. A sli tasarm , kendim e dair seim im , asli seenein birer
aklam as olan seim lerle hazrlanabilir. Kii belirli bir durum da aksini
de seebilir (rnein, ondan vazgem ek yerine uzun bir yolculuun yor
gunluu ile yola devam etm eyi seebilir); am a ancak bir deiim , asli
tasar ya da kendim e dair seim im de bit deiiklik (bir hastalk hastas
olm ak tan sa, rnein, bir atlet olm ak) pahasn a. Teoride, eylemin her
hangi bir aynntsnn izi gem ie, asli seim e doru srlebilir; ki bu,
pour-soinm kendisini kendisinden ve dnyadan ayrndan -d n y ad avar-olm a tarzn d an - baka bir ey deildir.
Bu analiz, kiilik ve davran aklayan ve anlayan bir varoluu
psikanalizin olaslna iaret eder. Koullarn basksna gsterilen psiik
bir tepkide gem i olaylarn belirleyiciliini reddetm ekle, Freudcu p sik a
nalizden ayrlr. B asite, bu tr bir varoluu psikanaliz u tem el ilke
zerine kurulur: K arakterin her bir jesti ve tutum u, gem i bir psiik
durum un nedenleri zerinden deil, birincil ve ikincil yaplarnn tm
kiilikle btnlem esi zerinden yorum lanacaktr. A alk kom pleksi,
bu adan birincil bir yap, bir bakasnn n nde kendim i ikincil d erece
de yanstm am dr: Bakas-iin-varlm stlenm eyi setiim yol bdr, tekinin varoluu iin bulduum zgr zm yoludur engellene
mez bir sk an d a l. T m kiiliimi ifad ederim , yani, en kk bir eylem
le, gerekletirilm em i seim im i; tpk, nem siz nesneyi kavraym la
dnyay rgtl varolua dntrm em gibi. Ben olan bu tem el zgr
lk eylemi, ki on u n la kendim i baki klarm, dnyada kendim e d air yapt
JEAN-PAUL SARTRE 1 3 3
VII
zgrle kar saduyunun kulland belirleyici argman, bize kendi
iktidarszlmz hatrlatmaktan ibarettir. Konumumuzu iradeyle dei
tirebilmekten uzakta, kendimizi deitiremediimiz grlr. Snfmn, ulu
sumun, ailemin kaderinden kama, hatta kendi gcm ya da kaderimi
ina etme, zevklerimin ya da alkanlklanmn en az nemli olanlann zaptet
me 'zgrlm' yoktur. rsi bir frengi ya da tberklozla, bir ii, bir Fran
sz olarak dodum. Her ne olursa olsun, bir hayatn tarihi bir hsran hikyesi
dir. O laylann zorluk katsays ylesine yksektir ki, en nemsiz sonucu
elde etmek iin yllarca sabr gstennek zorunda kalnz. Dahas, ona hkme
debilmek iin doaya itaat etmek' gereklidir; yani, eylemimi i ie gemi
bir determinizmle gerekletirmek zorundaymdr. nsanolu, kendisini
yaratmaktan' ok daha fazla, iklim ve toprak, rk ve snf, dil, paras oldu-
JEAN-PAUL SARTRE 1 3 5
JEAN-PAUL SARTRE 1 3 7
Bylece, lm benim ze! olaslm olam az, benim olaslklarm dan biri
bile olam az." O lum lu adan, linnim , tekinin bak asnn benim
bak am a kar kazand zaferdir: O halde, tm hayatm yalnzca vardr
ve artk kendi srncem esi deildir, kendine dair sahip olduu bilin ile
deitirilemez. H ayat kendi anlam na karar verir nk daim a srncem e
de kalr; l olan hayat ayn zam anda deim eye de devam eder, am a zar
atlm tr; bu, yaam n llere ve onlarn kukulu ilerine verdii an lam
dr. ln n kaderi her zam an yaayann ellerindedir. lm yok olm a
deil, znelliim in dnyann dna km asdr; benim anlam larm ve
izlerim olan ve bakalarnn ellerinde ekillendirilen anlam lar ve izleri
geride brakrm : Yalnzca kendi dsal boyutum da var olurum . Bu n e
denle, hayatm lm asndan ynlendirm ek, baka birinin bak asn
benim seyerek kendi znelliimi ynlendirm ek olacaktr ve bu da im kn
szdr. Bylece, H eideggerin aksine, benim olaslm olm ak tan uzak
olan lm , ilkesel olarak benden uzak olan ve znde olgusallm a ait
olan bam l bir gerekliktir. lm , doum gibi sa f bir gerekliktir. l
m ek iin zgr (H eidegger) deilim , am a len zgr bir varlm. liim ii
znelliim in anlalam az snr olarak kabullenirim - bir bakasnn z
grl ile kstlanarak zgr olm ay sem em gibi. H er iki d urum da da
bu kstlam ay zgrlm karsndaki bir engel olarak karlam am .
O halde bu, zet olarak Sartrem insan zgrlne dair bak asdr.
Po u rso i kendi konum undan baka bir ey deildir; bir'-drum-iindevarlk, ayn an d a oradaki-varln ve tesindeki-varln gz n nde
bulundurarak, insann dnyadaki m evcudiyetini tanm lar. nsann d n
yadaki m evcudiyeti, aslnda, onun oradaki-varlm n daim a dnda olan
varlktr. V e bu durum , dtnda-varlk tarafndan yorum lanan ve yaanan
oradaki-varln rgtlenm i btnldr.
Bu sarp ve tzlu yol, sahip olduum hu kavurucu susuzluk, insanlarn
bana iecek bir ey vermeyi reddetmesi; nkii hi param yok, ne de
onlarn lkesinden ve rkndanm; bu benim, belki de kendim iin ka
rarlatrm olduum am aca erimemi engelleyecek olan bu bedensel yor
gunlukla, dmanca insanlarn ortasndaki terk edilmiliim. Onu ak ve
net bir ekilde fonnle edinceye dek deil, aa orada, benimle ilgili her
yerde olduu lde, btn bu gereklikleri bir araya getirdii ve aklad
lde, onlan karmak bir kbusa dntrmektense bir btn olarak
dzenleyen de, bu am atr." (Varlk ve Hilik)
Verili olan aydnlatan seili am a byle yapar, nk bu verili eyin
JEAN-PAUL SARTRE 1 3 9
VIII
Pour-soiy kiinin tasarlad bu am alar tanm ladndan, bu tr am a
lar insan etkinliinin anahtar olarak incelem ek gerekir, in sani eilim
JEAN-PAUl SARTRE T 4 I
kusu, pratik faaliyetlerinde eitli biim ler ve anlam larda en-soiya sahip
olm ak zerine younlam tr; ideal faaliyetinde en-soi ve /lour-soinn
doasn birletiren bir varlk olmay am alam aktadr. En-soinn bu pra
tik mal edilii ile nihai am a olan varlk biimi arasndaki iliki nedir?
Y ant udur: Sah ip olm a, hkm etm e tutkusu, belirli bir iliki iinde
nesne ile birlem e arzusudur; yani, varln belirli bir biim ine duyulan
arzu. S ah ip olunan nesne etkilenm eden, olduu gibi, dsal bir biim de
kalr; am a por-soinn on a sahip olmas onu iselletirme arz u su d u r-o n u
pour-soinn varlnn bir uzants ve bir paras klma arzusu. Benimki,
benim som ut iselliini ile ben olm ayann som ut dsall arasn d a bir
varlk biim idir. deal bir kimlii hedefler. S ah ip olan , sah ip olunan
nesnenin raison d'itreine dnr; ve neredeyse etrafm sardm ve
on larla yaadm nesnelerin yaratcs ve kullancsym dr. Bu yalnzca,
kiinin ideal kimliini ve birliini gerekletiren yaratm a ya d a k u llan
ma eylemidir; bunun dnda, nesne rastlan lacak nem siz bir nesneye
dnr. N e var ki, varlnn aray iinde olan bir hilik olduundan,
pour-soi tm vurguyu sahip olunan nesne zerine yapar: N esn e ile varl
m btinleyen bir ey olarak zdeim ; nesneye raison d e tre ini vererek
ve kendim i on un la zdeletirerek, bir adan olm ay arzuladm eyim:
en-soi-pour-soi. S ah ip olm akla, d nyada kendi dm da bir nesne olarak
holanabileceim bir kendim e sahibim ; ve b u n un la bakas-iin-varlm ngryorum : D ardan bir nesne gibi kendim in zevkini kartarak,
ki bakalarnn bana verm ek istedikleri anlam bulur, zaten bir sahip
olu iindeyim.
N e var ki, bu sahip olu yalnzca ideal insani tasarnn sem bolik bir
geekletirim idir ve tatm in verm ez. Bu nedenle, bu sahip olu doym ak
bilm ezdir ye ounlukla yok edie geer; ister tketerek, ister eskiterek,
ister kastl bir eylemle. Yok etm ek yaratm aya yakndr; bununla n es
neyi kiiye asim le eder, h atta d ah a eksiksiz bir ekilde; ve yok old u u n
da, bir zam anlar imdi asim le edilm i olan bamsz bir nesne olduu
hissini verir. Verm ek de benzer bir ekilde bir yok etm e ve sah ip olm a
biim idir.
znde bu sahip olm a ilikisi nedir? N esn enin raison d 'itrei olarak
ben on un varln kendim e mal etm eyi arzularm , ve on un varlnn
tesinde ve onun varlnca dnyay kendim e mal etm ek isterim ; ve bir
ekilde, nesnenin kendisi, benim oluuyla ideal olarak ben olduundan,
bu noktada pour-soi, en-soi eklinde v aro lan kendi raison d'itreidir. D n
yada olm ak dnyaya sahip olmay istem ektir; yani, en-soi-pour-soi olabil
mesi iin tm dnyay, pour-soi'nn ihtiya duyduu ey olarak k av ra
JEAN-PAUL SARTRE 1 4 3
m ak." Burada am alanan ey varln soyur bir ekli deil, som ut bir
birliktir. Pour-soi bu dnyay som ut nesnenin iinde ve onunla -o-orad a - seer, ve varln pour-soi tarafndan tekil edilen en-soi olaca ayn
dnyann yeni bir haline doru bunu aar.
Bylelikle, sahip olm a arzusu dolayl olarak olm ak arzusudur; her
ikisi de ben olan varln yokluundan kaynaklanr. Bilin olarak var
olm akla kendim i yarattm bu hilik bireysel ve som uttur: nceden
var olan ve iinde bydm varln eksikliinin varl. Bylece, bin
bir farkl ekilde olmay ve sahip olmay seerim . V aroluu bir psikanali
zin ii, bu ya d a u belirli nesne vastasyla neden dnyaya sahip olmay
seerim sorusunun izini srm ektir. Bu kesinlikle zgrle aittir, am a
nesnelerin kendileri aratrlabilir ve niteliklerinde varlk aranabilir.
" n k , zgr seim tatl ya da acnn tad seviyesine indirgenemez,
am a ac ve tatl aracl ile ve onlarn sayesinde ortaya kartlan varln
seim i seviyesine indirgenebilir.
O halde, insann dnyadaki m evcudiyeti tem elde bir var olm a seim i
dir; dorudan ya da dolayl olarak, dnyadaki som u t nesneler aracly
la dnyann mal edilm esidir. Seim m al etm e araclyla yapldnda,
her bir n esn e varl ortaya kartm a ekli -v arl n yzeye k e k liiin seilir. Bu nedenle, nesnelerle ve onlarn nem iyle -i in d e her bir
nesnenin varln ve insann dnyadaki m evcudiyetinin bu varlk ile
-ilikisinin nesnel sem bol olduu yolu k u rm ak la- ilgilenen, istenilen
bir psikanaliz vardr.
Bir nesnen in nitelii on un varlndan baka bir ey deildir ve kav
rayn znel bir biimi de deildir; ve tm varlklar herhangi bir nitelik
tayabilir: Bu, kendisini varlktan ayran ve bylece o varlk olm ayan
bir ey iin varlk olduunu gsteren varln bilincine varlm asdr.
N itelikleri aa km bir varlk yaratan bu ayrlk, pour-soi'nn m ut
lak bir ekilde ve kendi iinde olan varla ulaabilm ek iin stesinden
gelm eyi arzulad eydir. Bu adan, niteliin her kavranm da, orada
v a rn (bilincin) hiliini delip gem ek ve sa f e-soi'nn iine girm ek
iin konum um uzdan kam aya dair m etafizik bir aba vardr. A m a aka
bir nesnenin niteliini an cak bir sem bol olarak alglayabiliriz, ki bu da,
her ne kadar burnum uzun dibinde de olsa, gzm zden kaar. Yine de,
nesnelerin iinde sakl olan niteliklerin aa km as araclyla varl
a dair bir sezgi edinm e giriim i, nesnelerin sem bolizm inin psikanalizi
ile aydnlatlabilir. Sar, prtkl, parlatlm ; su ve ya; kat ve sv;
hayvan: Bun lar anlam lar olan varlk biim leridir ve bu anlam lar belirli
gstergeleriyle insann varlk seim ine k tutar. Kendim i bir eyden
IX
Bu tartm an n in c e d e n tahm in edilebilir zeti, entelektel katla,
yaratcla ve Varlk ve Hilikin 7 0 0 akn sayfas boyunca kendisini
ortaya koyan S artrem verim li betim lem esine kar adil davranm az. n sa
nn dnyadaki m evcudiyetine ilikin grleri kam uoyunca tuhaf, sa p
kn, artc ve m oral bozucu olarak reddedilebilir; insann sorunlarn
aydnlatm ad ve hi kim senin d ah a entelektel ve etkin bir ekilde
yaam asn a katkda bulunm ad sylenebilir. E lbette filozoflarn, bu
sorunu ele alm akta kendilerine has sofistike yntem leri vardr. Sartre,
saduyunun saldrlarna old u k a ak, ok zeki bir d nrdr ve gele
neksel dayanak noktalarnn kar klarn n ceden tahm in edip on a
JEAN-PAUL SARTRE 1 4 5
JEAN-PAUL SARTRE 1 4 7
JEAN-PAUL SARTRE 1 4 9
7
Kiisel Varolu Felsefesi
F elsefe, der Schopenhauer, "Don Ju an'm uvertr gibi, minr bir akort
ile balar. n k nem inde sezilen varolu sorununu ele al hayrete
drc, derin derin dndren ve lldr: O las im knszl
der H eidegger; S c h o p en h au er ise, v ar olm am ay tercih edebilirlii
der. S artre m ilk rom an Bukmcnn* kahram an A n toin e R oq u en tin in
byk beklentileri yoktur ve bu nedenle de hayal krkl ve um utsuz
lua kaplm az am a sahip olduunu fark ettii bu hayat onu hayrede
sersem letir - hibir sebep olm akszn, yok yere: Bitkilerin kendini fazla
syla tiksindirici, ap talca bir ekilde yayan abartl, bunaltc bir m evcu
diyeti vardr; kapsad ilevlere dair rasyonel bir itaat olmakszn, eylerin
ekilsiz m addi yapkanl aa km aktadr; v e bu ayn nesnelerin
(kestane aac, defne) sanki bir ey sylem ek isterm iesine glmseyen,
aniden duran ve unutulua gm len ve yine de sonsuza dek eriilmez bir
ey ifade eden, tu h af anlam n kaybetm i bir kla brnm bir yz
* C a n Y ay n lar (sta n b u l, 1 9 9 7 ), e v .: S e la h a c tin H ila v . (y.n .)
Kiisel olarak benim sormh olm adm bir yant otamaz. Elbette, ne
iin olduum u bilene dek, mantkl bir ekilde karara varam am ve zerin
den bir karara varlacak bilgiyi alm ak iin soru sorm ak m antkl grn e
bilir: Y aam aya d avet edildiim bu insan hayat nedir? V aroluu felsefe
ler tm basit ve pozitif yantlarn yanl olduunu nk gerein in sa
nn ve dnyann kalbinde yer alan giderilem ez belirsizlikte yattn
iddia eder. Jasp ers ve M arcelde, bu riski kaldracak herhangi bir nesnel
kesinlik olasl olm akszn, um utsuzluu getiren ve inanca tevik eden
yalnzca dnyann belirsizliidir. A m a felsefi ve dini inanc reddeden
N ietzsche ve S a rtre da belirsizlik, deerlerin deikenlii, hem bir ey
olan hem de bir ey olm ayan insann belirsizlii korunur. Sartre en dogm a
tik yant verir am a bu sadece, insann neyse o olarak dnyaya tad
bu belirsizlie ve bunun stesinden gelm enin im knszlna dair bir
ayrntdr: u olum lu yant veriyor gibidir: nsan yaam, insanolunun
kendi kopuunun stesinden gelm eye ve kendisini dnyaya kusursuz
bir ekild e uydurm aya ynelik bo abasdr, am a bu bir hkm deildir,
nk bu, ne insann ne de dnyann yalnzca on lar hakknda sylenen
ey olm ad gereinin ideal unsurudur uyarlam a pratik, ksmi ve
sreklidir. K esinlik aray, teorik bir m odelini yaratabileceim hazr bir
evren kavram ile snrldr; iinde tayin edilm i bir yerim ve rolm
olan rasyonel bir sistem . H egelinki, Varl bu ekilde dnm eye dair
son antsal felsefi giriimdi. N e var ki, varolu eer dniilem iyorsa,
ben eer kapal anlalabilir bir sistem olm ayan d ah a geni bir gereklie
dalm bir zekysam , bu tr bilgi eer bir p ersp ek tif tryse ve her verili
bilgi bir perspektifin iinde bir perspektifse, nesneye, sabit balam lar
iinde yasalarnn kapsam l bilgisiyle deil, eitli balam lardaki som u t
luunun tkenm ek bilm ez deneyim i yoluyla eriirim ; ve bu nedenle
gem iin gelecek zerinde hibir nihai oto ritesi yoktur, evrenseller ay
dnlatcdr am a balayc deildir; ve eer herhangi bir halde ya d a bi
im de tam am yla ve nihai olarak kendim i on unla zdeletirerek dnya
dan kopuum u engellersem , kendi varlm ve dnyann benim iin
varln tketirim .
Bu nedenle, varoluu felsefeler belirsiz olan btnsel bir varolu
(snrl ve snrsz olan, am a ve aralar olan, bir tam lk ve hilik olan)
iinde, varl belirsiz var olan bireylerin (hem baml hem zgr, hem
ayr hem de birlikte) m anevralaryla ilgilenir. M anevra, yalnzca belirsiz
liin bir tarafnn tekini yok etm esini n lem ekten ibaret deildir, ayn
zam an da her ikisini d e bir dierini glendirm ek iin kullanr. V arolu
d n cen in tesin d ed ir ve varoluun tesin d e m uhtem elen bir eit
bam l olsa da, ilkel bir izolasyon iinde kalr. Bireysel takdirin toplum
sal takdirle ilikisine dair bu bak as am zn entelektel bir m iti
dir; eski kuaklarn toplum sal akitleri gibi hem doru hem yanl bir
akit. Rasyonalizm , kurtulu, aydnlanm a, deiim iin eitim; biitn b u n
lar tarafszl ve phecilii -n yarglardan ve batl in anlardan o ld u
u kadar balardan ve geleneklerden de k o p u u - tevik eden ilerici e t
kilerdir. Bu, Les M oudesd a k i' O restesin ve zgrln Y ollarndaki
M athienun m odern kouludur. Sartre, burjuva toplum unun deerleri
ne bakaldrr (ihtiraz kaydyla). N e var ki, onun bakaldrs, Baudelairein bakaldrsnda -b ir tr entelektel isy an - olduunu dnd
gibi, tersyz edilm i bir kabullenm e, bir zgrlk korkusu deildir;
onunki, yeni bir dzeni kabullenen ve isteyen ve on un yk altnda
titreyen bir bakaldrdr. Sartre, tm sorum luluu ayrlma gcnn an
lam na ykler; ki insan budr: Ayrlmaz ekilde birbirlerine aittirler. Bu
onu N ietzsche ile ayn dzlem e yerletirir ve onu bir varoluu yapar rnein, bir gerekstiic deil. Peki am a, burjuva toplm na saldran
ve on u deitirm eyi n eren tam da M arksizm olduuna gre, onu neden
bir M arksist yapm az? A sln da, S artre a dair sorulacak tem el soru budr,
nk M arksist kapitalizm analizlerini btnyle kabul eder. M arksist
yantn ne olduunu biliyoruz, nk Sartre ve ekol F ran sad a k om
n istle r ile ih tilafa d m t r; ve bir d e, M a c a r M a rk sist p ro fes r
L u k ac sn, varoluuluu entelektel burjuvalarn m ateryalizm ile id e a
lizmin k arasnda bir nc yol bulm aya dair son bo abas, Sovyetler B irliinde var olduu ekliyle tarihi sosyalizm i kabul etm ek ten
kan m ak iin ideallerin ve idelerin m etafizik dnyasn da kalm a abas
olarak ele ald geni kapsam l varoluuluk deerlendirm esi vardr on sekizinci yzyl filozoflarnn, ateizm ile pozitif tarihsellik ya d a m i
stik din arasn d a bir nc yol bulm ak ve K ilisey e m uhalefet etm ek
iin icat ettikleri kavram sal Deizm gibi. A sln da Sartre, insann v ar
ln -tarih sel koullardan m utlak bam sz bir m etafizik o la r a k - ayrl
m a gcnde grerek, tarihte metafizie kar kmtr. Varlk ve Hilik'te,
kiiden ziyade dnyaya d ah a byk bir gereklik atfeden ya da kii ancak
d nyaya ait old u u l d e o n a .gereklik atfed en cid d iy et ru h u n u
m ahkm eder. Bu an lam d a ciddiyet.," der, insann m evcudiyetinden
dnyann lehine feragat etm ektir ve ciddi insan zgrlnn bilincini
kendi d erin liklerine gm er. yle d evam eder: N esn en in zneden
n celikli olduunu ve insann kendini bir n esn e o larak grdnde
* S in e k le r, ( .n .)
let- Onlarn yalnzca birer bcek olduuna, insann rmceklerin ve ihbarclann imknsz hayali olduuna ve dier herkes gibi onlann da birer haarat
olarak uyanacaklanna inanmalar iin her ey yapld.
Bu insanlar, ehit edilmi bedenleri, onlara ihanet ermekte olan kapana
kslm dnceleri ile yaratlmak zorundayd - bir hilik zerine, hibir
sebep olmakszn, mutlak bir anlamszlkla yaratlmak. nk kii aralar
ve amalar, deerleri ve tercihleri ayrt edebilir ama onlar hl dnyann
yaratlmasndayd ve mutlak bir ekilde ilerindeki hayvann hkmnden
daha bykbireyolupolamayacana karar vermek zorundaydlar. Gnn
her n, Parisin drt bir kesinde, insann binlerce kez yok edildiini ve
yeniden yaratldn biliyorduk. (...)
Be yl. Bylenmi bir ekilde yaadk ve yazarlk mesleimizi hafife al
madmz iin bu vecit hal hl yaznmza yansmakta. U durumlarn
edebiyatn yaratma grevini stlendik. (...)
Bu nedenle, bizler Jansenciyiz, nk devir bizi byle yapt ve bizi snr
larmz zorlamaya ittii srece, sylemeliyim ki hepimiz metafizik yazar
larz. (...) nk metafizik, deneyimle hibir alakas olmayan soyut nos
yonlar hakknda verimsiz bir tartm a deildir, insanlk durum unu,
btnlyle iinden kucaklamaya dair yaayan bir abadr.
T orriccllinin atm osfer basncn kefetm esi gibi, Tarihin^basksn
kefetmek iin koullarca zorlanan ve zamann acmaszlyla, insan ola
rak durumumuzu tm aynntlanyla, tm samalyla, tm bilinmezliiyle
grebileceimiz o yalnzla savrulmu bir ekilde, yeterince gl olam a
yacamz bir grevimiz var (bir a, yeteneksizlik nedeniyle, sanat ve
felsefesinden ilk defa yoksun kalmyor). Metafizik mutlak ile tarihi ger
eklerin greliliini birletiren ve uzlatran bir edebiyat yaratmaktr bu.
(...) Bu bizim iin ebedi olana kama ya da tarif edilemeyecek denli korkun
Mr. Zaslavskynin Pravda'da tarihi sre' olarak adlandrd eyden vaz
geme sorunu deildir." (Edebiyat Nedir?)
Bu aln tlarda retorik vardr am a bunlar retorik deildir. H obbes'u n
sosyal akit karsnda doann durum u kavram , zerk ulus devletlerin
anarisiyle tarihi olarak gerekletirilm itir; bylece, bu u durum larda,
izole edilm i bireyin m utlak iradesindeki uygarln kayna yalnzca
m etafizik bir mit deildi. Bireyi etik izolasyona iten ya da onu hilie
d ntren ey, K icrkegaard'n siyasi olaylara dair bak asdr. Yine,
nicel bireysel karar ortaya ktnda ve kendini yeni bir n ite lik -n e sn e l
bir d e e r- olarak dayattn da ba kopartan ey, K ierk egaard n K ad e
rin kz kardei grdr. nsani aknl nedeniyle birey som ut bir
* liim k a n l , (y .n .)
* * H a n n a l A r c n d t v c M a x F risc h 'in d e s z e tti i bu L a tin c e d ey in i, y e te n e k le riy le ,
a ra la ry la , y a d a a le t y a p m a v a sfy la e v re s in i k o n tro l e d e n in sa n o la r a k te r c m e
e d ileb ilir, (y .n .)
deki km sem eyle ona hak ettiini verm ek elencelidir. N e var ki, her
ey sylendiinde, bu alt dnr anlalm as g birer kii olarak kalr;
olduka yetenekli, iyi eitilmi, Bat kltrnn birer ustas; am alarnda
istisnai bir ciddilik ve derin bir kiisel deneyim ile. Hibirinin felsefesi
ikna edici olm ayabilir am a onlar, bakalklar bir yana, birer tem silcidir,
nk yalnzca dnmeye deil fakat an koullaryla kuatlm insan
ln durum unu bireysel olarak yaam aya da alrlar. Youn ekilde
etkilerler; on larla ne yaparsak yapalm , on lardan hibir fayda salay a
m am ak, bu youn etkinin dnda kalm ak dem ektir. H er ne olursa o l
sun, yarattklar etki kk deildir. K ierkegaard teolojinin szgecin
den gem itir ve konuyu ylesine yayar ki, onun izini tam ayan m evcut
bir rnek verm ek neredeyse im knszdr. S artre n Fransz tiyatrosu ve
rom an zerindeki etkisi, karakterden ok u durum lar ileyen ve a h la
ki bir edebiyattan ok m etafizik bir edebiyat gelitirm esi, farkna bile
varlam ayacak denli geni bir etki brakm tr. A lm an m etafizii, byk
bir ilgi toplam olan H eidegger ve Jasp e rse saplanm tr. Bu felsefenin
tem as ve tabiat B atda her alana yaylmtr, byk deiim ler yaratm
tr ve nem li akllar belirleyici bir biim de etkilem itir. O halde, ad a
gerek udur ki, bu alt dnr gerek gc kullanm ve gerek bir hor
grm eyi tahrik etm itir. C id d i bir tarihsel deerlendirm e yapm a zaman
henz gelm em itir; nk kiisel hayatlarm zn kararlar ve uygarl
mzn sorunuyla yzleirken onlarn alm alarn hl dnce ve eylem
lerimize bir katk olarak deerlendirm ek durum undayz.