You are on page 1of 185

A.M.

CELAL ENGOR
ekitap

A. M. Celal engr 24 Man 955'te stanbul'da dodu. 973 ylnda Robert


Academy'yi bitirdi, 978'de State University of New York at Albany'den jeolog
olarak mezun oldu. 979'da master, 982'de de ayn niversiteden doktora ald.
98'de 1T Maden Fakltesi, Genel Jeoloji krssne asistan oldu. 984 ylnda
Londra Jeoloji Cemiyeti'nin "Bakanlk dl"n, 986'da TBTAK'n Bilim
dl'n ald. Ayn yl T Maden Fakltesi Genel Jeoloji Anabilim Dal'nda
doent oldu. 988'de Neuchatel niversitesi Fen Fakltesi' nden eref bilim dok
toru (Docteur es Sciences honoris causa) payesi ald. 990 ylnda Academia
Europaea'ya ilk Trk ye olarak seildi, ayn yl Avusturya Jeoloji Servisi muha
bir yesi, 99 ylnda Avusturya Jeoloji Dernei eref yesi oldu. 99 ylnda
Kltr Bakanl' nn Bilgi a dl' n kazand. 1992 ylnda T Maden
Fakltesi Genel Jeoloji Anabilim Dal'nda profesrle ykseltildi. 1993 ylnda
Trkiye Bilimler Akademisi kurucu yesi oldu, Akademi konseyine seildi, ayn
yl TBTAK Bilim Kurulu yeliine seildi. 1994 ylnda Rusya Doa Bilimleri
Akademisi yeliine, Fransz ve Amerikan jeoloji dernekleri eref yeliine seildi,
ayrca kendisine Fransz Fizik Cemiyeti ve Ecole Normale Superieure Vakf tara
fndan Rammal Madalyas verildi. engr 1997 ylnda Fransz Bilimler Akademisi
tarafndan yerbilimleri dalnda byk dl (Lutaud dl) ile taltif edildi. 1998
senesi Mays ay ierisinde engr, College de France'da misafir profesr olarak bir
krs igal etti, burada "XIX. Yzyl'da tektoniin gelimesine Fransz jeologlarnn
katks" konulu bir ders verdi ve 28 Mays 1998'de College de France'n madalyasn
ald. 1999'da Londra Jeoloji Cemiyeti kendisine Bigsby Madalyas'n tevcih etti.
2000 ylnn Nisan aynda Amerika Birleik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi
yabanc yeliine seilen ilk Trk oldu. 2004'te American Philosophical Society
yeliine, 2006'da da Rusya Federasyonu Bilimler Akademisine, 2012 ylnda da
Leopoldina Alman Ulusal bilimler Akademisine yabanc ye olarak seildi. 2015
Nisan aynda Avusturya Bilimler Akademisi muhabir yeliine seildi. 2010
ylnda Geologische Vereinigung kendisine Gustav-Steinmann madalyasn tevcih
etti. engr birka hari tamam yurt dndan olan 33 bilimsel dl almtr.
engr, College de France dnda ngiltere'de Oxford (Royal Society Aratrc bur
suyla), ABD'de Califomia Institute ofTechnology (Moore Distinguished Scholar
olarak) ve Avusturya'da Salzburg Lodron-Paris niversitesi'nde misafir profesrlk
yapmtr.
engr jeolojide bilhassa yapsal jeoloji ve tektonik dallarndaki almalar ile
n yapmtr. Bu konuda 17 kitap, 243 bilimsel makale, 198 tebli zeti ve pek
ok popler bilim makalesi, tarih ve felsefe ile ilgili de drt kitap ve 300' geen
deneme yazs yaynlanmtr. Bunlarn 1997 - 1998 yllar arasnda Cumhuriyet
Bilim Teknik dergisindeki "Zmrtten Akisler" kesinde km olanlar Yap
Kredi Yaynlar tarafndan 1999'da Zmrtndme, 1999 yl iinde kanlar da
Zmrt Ayna balklar altnda kitaplatrlmtr. Bu iki kitap 2014 ylnda KA
Kitap tarafndan birer sylei eklemesiyle tekrar baslmtr. engr'n jeoloji dn
daki popler ve popler olmayan bilimsel yaynlarnn (kitap ve makale) says
27'dir. engr ayrca pek ok uluslararas dergide editr, yardma editr ve yayn
kurulu yelii yapmtr ve yapmaktadr. engr'n yine Cumhuriyet Bilim Teknik
dergisinde ve baz baka yayn organlarnda yaymlanan dier makalelerinden se
meler de yine KA Kitap tarafndan 2015 ylnda Aptal Tanmak, 2016 ylnda ise
Newton Neden TrkDeildi? adlar altnda yaymlanmtr.
engr 1986 ylnda Oya Maltepe ile evlenmitir. Tek ocuu olan olu H. C.
Asm engr 1989 ylnda dnyaya gelmitir.

Bir Toplum Nasl ntihar Eder?

A. M. CeW engr
Ka Bilim
ISBN 978-605-83915-7-4
Sertifika No: 30862
I. Bask, Ka Kitap, Haziran 2016
Genel Yayn Ynetmeni: Emrah Akkurt
Yayna Hazrlayan: Selen Selekler
Editr: Nergiz Eren Pehlivan
Kapak Tasarm: Muharrem Hner

Bu kitabn yayn haklar Ka Kitap'a aittir. Her hakk sakldr. Tanton amal yaplacak alntlar
dnda yaynemn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.

Bask: Yklmazlar Basn Yayn Prom. ve Kat San. T ic. Ltd. ti.
Evren Mah. Glbahar Cad. No:62/C Gneli-Baclar/stanbul
Tel: 0212 515 49 47
Sertifika No: 11965

Ka Kitap

Atatrk Mah. Sedef Cad. Atlehir Residence A Blok No:77


Ataehir/ stanbul
Tel: (216) 304 69 22
www

.kakitap.com/ ka@kiki.tap.com

e bilim

A. M. Celil engr
BR TOPLUM NASIL NTHAR EDER?

.kitap

NDEKLER

Takdim 9
nsz 13
Elitizm Yoksa Aklszla Mahkumsunuz Demektir 19
Bilgi anda Bilginin nemi 31
le Saatini Bildiren iaretin 10,5 Saniye Gecikmesi ve Viyana Bi

limler Akademisine Yaplan Bir Milyon Florini Geen Ba 52


Bilimci Bilimi Niin Yapar? 55
Trkiye'de Bilim Kym 58
Bir Toplum Nasl intihar Eder? 61
Okumularn Dnyas 64
Bilim Yapmay Bilmek 67
Bilimsel Refleks 70
Ermeni ve Krt Enstitleri Ne i Yapar? 73
Bilimin Durdurulduu Yerde Balayan Felaket 76
Bilime Hkmetme Hevesi 79
Bilim insanlar, Bilim Memurlar, Bilim Tccarlar 82
Pozitivizm Hakknda Kavram Kargaas 85
Aydn, Entelektel ve Baz eyleri Gerekten Bilenler 88
insanl Yneten Bilgiyle Beslenmezse

...

91

Gelime ve Evrim Ayn ey mi? 94


Bilgi ve Bilgili Bilgisizden Nasl Korunmal? 97

Gelime ve Diyalektik

oo

Bilim-Din Etkileiminin incelenmesinde En Temel Sorun: Tefsir


Tarihi

o3

Bilimsel Kaynak Gsterme Terbiyesi ve ilhiyat Gelenei


Fuat Sezgin ve islm Corafyas

o6

o9

islm Bilim Tarihi Yazmnda Bir Bayapt


Fuat Sezgin'in Amac

Trkiye'de Askerin Fark: Bilimsel Bir Perspektif 20


Bilim, Sivil Ynetimimiz ve Ordumuz

23

Askerden Emir Almak Bilim Adarnma Yakr m?


Kemalizm, Yasalar ve Hukuk

26

29

ikinci Mahmut'tan Cumhuriyete Neler Oldu? 32


Atatrk ve Trk Tarih Tezi 35
Harf Devrimi'nin Sonradan Kefedilen Bilimsel Temeli
Doan Kuban ile Uygarlk zerine Bir Sohbet
Trkiye Uygarln Neresinde? Bir Kstas

niversite Denetimi zerine

55

58

64

Campus: Medeni Bir Eitim Felsefesinin knn


Sembol

67

Patron, niversite ve Akademi


Yeni Osmanl Garibesi

70

73

Sakall Cell ve Aydnn Grevleri

49

52

Kant'a Gre niversitenin Grevinin Gncel Yorumu


niversitenin Temelierindeki Elitizm

76

"Akln Kullan" Feryadnn Sahibi airi Hatrlamak

79

Millettimizi nce kurtarmak, sonra da ona bilimi sevdirrnek


iin bir mr veren Dr. Abdlhak Adnan Advar' n aziz
hatrasna.

TAKDM

Elinizdeki kitap Cel3.l'in Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi'nde


2003-2007 yllar arasnda yaynlanan otuz dokuz adet maka
lesini ieriyor. "Bilim," " bilimsel" ve "bilgi" kelimeleri makale
balklarnda yirmi iki kez geiyor. Ksacas, kitap tamamen bilim
ve bilimsel yaklam zerine. Bu konularda lkemizde genellikle
yapld gibi, konuyu anlamadan atafatl cmlelerle lafazan
lk etmiyor Cel3.1. Tersine, uluslararas dzeyde saygnl olan
az saydaki bilim insanmzdan birine yakr bir vukuHa, bili
min ve niversitenin bilimsel ilevi, eitime bilimsel yaklam,
din ve felsefe, yani iman ve akl ilikisi gibi, son derece karmak
konular akc ve duru bir Trke ile aklayp anlatyor. Cel3.l'in
vermek istedii ana mesaj, milli eitim sistemimizde bilimsel
yaklamdan giderek uzaklaan uygulamalarn toplumsal hayat
mzn tm alanlarna hzla sirayet etmesinin yaratt tahribat. Bu
konuyu Cel3.l'le otuz yldr tartyoruz. Bir keresinde, stanbul
Boaz' ndaki bir tekne gezintisinin tamamn byle geirmi,
Boaz'n gzelliklerini temaa etmeden dnmtk Cel3.l'in bu
kitaptaki makaleleri ile vermek istedii mesaj, haddimi ama
pahasna da olsa, rneklerle aklamaya alacam.
Kk bir aznl bir yana brakrsak, ister fen ister insani
ve sosyal bilim alanlarnda olsun, nne gelen bir sorunu temel
bilimsel ilkelerden hareketle zmleyip vard sonular anla
lr bir dille yazl veya szl olarak ifade etmekte zorlanan nesiller
yetitiriyoruz yllardr. Her dzeydeki oktan semeli test usul
snavlar, zellikle niversiteye giriteki ikinci basamak snav,
yllardr genlerimizin zihnini kreltmektedir. Bir sorunla kar
laan genlerimiz, nlerinde be seenek gremediklerinde acz

lO

iinde arp kalmaktadr. Bu tr snavlarn yaratt, literatrde


"yanal tahribat" denen olgu, doksanl yllarn sonundaki ksa bir
dnem hari, hibir zaman bilimsel yaklamla ele alnmam,
soruna zm retilmemitir.
Celal'in vermek istedii mesaj, ilk ve ortaretim sistemimiz
den dier bir rnekle somutlatrmak istiyorum. Eskinin, genel
kltr dzeyi yksek, hem rettii konuyu hem de o konunu
nasl retileceini bilen retmenlerimiz artk yok. Onlarn
yerini, ksa sreli ve cretli, uyduruk "pedagojik formasyon
sertifikas" programlarnda kanlar ald. Tm ileri lkeler her
dzeydeki retmenlerini artk lisans sonras programlarda yeti
tirirken, biz hala uyduruk sertiflka programlarnda srar edi
yoruz. Niye? nk, alan memnun satan memnun. lkenin
ve Trk Milleti'nin geleceini dnen yok denecek kadar az.
Konunun bir boyutu daha var. Ortaretimden yksekretime
gei, milli eitim sistemlerinin en nemli unsurlarndan biri.
retmenierin verdii notlarn yksekretime giriteki etkisi
ileri lkelerde en yzde altm, birok Kta Avrupas lkesinde
ise yzde yz. Bizde ise yzde on civarnda. Gryor musunuz,
milli eitim sistemi ne kadar karmak bir olgu. Sistem bir btn
olarak ele alnp, bilimsel yaklamla irdelenmedii takdirde,
zm diye takdim edilenler lafazanlktan teye gemiyor.
Gelelim yksekretim kademesine. Kresel bilgi ekonomisi
denen fevkalade karmak olgunun birok boyutu var. Bunlarn
en nemlisi, hi kukusuz, bilimsel yntemlerle retilen bilgi
lerin artk en nemli retim faktr olmas. niversitelerdeki
aratrma ve eitim faaliyetleri tm lkelerde buna gre srekli
olarak gzden geirilip deitiriliyor. Aratrmalar zel sekt
rn Ar-Ge faaliyetleri ile btnleik bir biimde ve fakat temel
bilimsel aratrma taban zerinde yrlyor. Yeni bilimsel alan
lar alyor, bunlar yeni teknolojileri douruyor, bunlar da baka
yeni bilim alanlarn ayor; bilim ve teknoloji, temel bilimsel
aratrnayla kar amal Ar-Ge faaliyetleri arasndaki iliki artk
eskiden olduu gibi zincirleme deil, karmak biimde i ie
gemi durumda.
Eskiden varolan birok meslek kayboluyor, yepyeni mes
lek alanlar alyor. Uzmaniama giderek eitimin daha st

ll

kademelerine telendike, egtm programlar ok daha bir


temel bilimsel tabana oturuyor. Toplumsal duyarllklar ne
ktka, igcnn uluslararas harekedilii arttka, genel kl
tr taban, muhakeme yeteneklerinin gelitirilmesi niversite
mfredadarnn temelini oluturuyor. Dnyann nde gelen
niversitelerinde lisans programlar bu gelimelere uygun "ekir
dek program" temeli zerinde dzenleniyor. " Kresel Dnyay
Anlamak," " Fiziksel Dnyay Anlamak," "Biyolojik Dnyay
Anlamak," "Biliim," "Muhakeme Yrtmenin Ahlaki ve Saysal
Temelleri," " Kendi Dilinde. ve Yabanc Dillerde Yazl ve Szl
letiim" ve bunlara benzer balkl dersler, mhendislikten sos
yal ve insani bilim alanlarna, tm eitim programlarnn ekir
deini oluturuyor.
Birka istisna dnda, bu tr konular niversitelerimizin
gndeminde n sralarda deil. Mfredadar ve faklte blm
yaplar otuz be senedir esasen hi deimedi. Devlet niver
sitelerimizdeki rektr seim kampanyalar panayra dnm
durumda, birok vakf niversitesinde kararlar mtevelli heyet
bakan/niversitenin sahibinin iki duda arasnda. lke yk
sekretim ve bilimsel aratrma bandaki profesr unvanl iki
kiinin hayadar boyunca, uluslararas atf endeksierince taranan
bilimsel dergilerde bir tek tane dahi bilimsel yayn ve bu yayn
lara ayn tr dergilerde baka melliflerce yaplm atf olmayan
ileri bir lke dnebilir misiniz?
te Celal'in feverann nedeni bunlar. Celal bu isyann ucuz
polemiklerle ifade etmiyor, uluslararas bilimsel konumunun
gerektirdii biimde, bu kitapta yer alan makalelerle dile getiri
yor. Tabii okuyana, okuyup da anlayana. Celal bunu yaparken,
bir yandan genel kltr eksikliimiz gideriyor dier yandan da,
maharede kulland Trke ile iletiim dersi veriyor. Tabii oku
yana, okuyup da anlayana.
niversite tarihini inceleyenler Philip Mdanchton ( 1 4971 560) ve Hermann Boerhave ( 1 668-1 738) isimlerini bilir.
Melanchton, ilk Protestan niversitesi olarak kabul edi
len Wittenberg niversitesi'nde temel fen bilimleri ve temel
insani ve sosyal bilimler krslerini kuran kiidir; bu nedenle
''Almanya'nn retmeni" (Praeceptor Germaniae) olarak

12

adlandrlmtr. Boerhaave, Kalvinist Leiden niversitesi'nde


ilk niversite hastanesini kuran ve klinik eitimini balatan kii
dir. Modern tp eitiminin nclerinden olan Boerhaave de bu
nedenlerle ''Avrupa' nn retmeni" (Praeceptor Europae) sfatyla
tarihe gemitir.
Celal, lkemizde pek az kimsenin yazmaya ehil olduu
konularda, maharetle kulland Trke ile yazd cesur yaz
larla, niversitelerimizin genel kltr, yazl iletiim ve muha
keme yeteneini gelitirme konularndaki eksiini gideriyor. Bu
nedenle, "Trkiye'nin remeni" (Praeceptor Turciae) sfatn
hakkettii kanaatindeym.
Celal'i tanmayan, onu insanlara tepeden bakan, elitist biri
zanneder. Celal elitisttir, ama onun elitizm anlay aileden
tevars edilen zenginlie dayal elitizm deil, kiilerin yetenek
ve almalarndan kaynakl baarlarn esas alan bir elitizmdir.
Celal'in, toplumun alt gelir gruplarndan olup da, kendi mesle
inde baarl olan birok meslek erbab ile mtevazi bir edayla
onlara "Abi" diye hitap ederek yapt sohbetlere pek ok defa
tank olmuumdur. Celal, dnyay ok iyi bilen, lkesini ve
milletini seven, vatansever bir Trk'tr. Yazp sylediklerine iyi
kulak verelim. Celal'ler kolay yetimiyor.
Kemal Grz
22 Haziran 20 16
Ankara

NSZ

Nak-i sun' un remzeder hsnnde r'yet perdesi


Hce-i hkm-i ezeldendir hakikat perdesi
Sireti surette mmkndr tem3a eylemek
H! olmaz ayn-i irfana hasiret perdesi
Her neye imm ile baksan olur i 3ikar
Klm istil cih Mb-i gaflet perdesi
Bu Myal-i alemi gzden geirmektir hner
Nice kUe gzleri mahvetti siret perdesi
ern-i aka yandrp tasvir-i cismindir geen
Ademi ed-d etmekte azimet perdesi
Hangi zlla iltica etsen fen bulmaz acep
Oynatan std gr kurmu muhabbet perdesi
Perde kurdum, em' a yaktm, gsterem zll-i hayal
eyh-i ekber Kteri'nindir bu ibret perdesi

Karagz'n perde gazeli

Dan Brown'un filmleri de yaplm iki kitab, Da vtnci Code


ve Angels and Demons dnyadaki okuyucu kitlesi tarafindan ok
beenildii halde ben ikisini de zevkle okuyamadm ; filmlerini
de beenmedim. Da Vinci Code'un dayand tarihi hikayeleri
zaten biliyordum. Az bilinen efsanelemi gerekleri masalla
karmalayan bu roman beni sarmamt. Angels and Demons ise
"bilim eline kar" temasnn saysz eitlernelerinden biri olarak
beni ok skt. Onun iin Inforno roman yaynlandnda ona
nyarg ile yaklatm, ama iinde stanbul olduunu duyduum

14

iin okumaya karar verdim. Roman kt yazlm ve skc; fllmi


de skcyd. Ama ele ald konu yaamsal bir neme sahip. Dan
Brown ilk defa bu romannda tm insanl ilgilendiren ok
nemli bir sorunu romann temeline yerletirmi: Nfus art.
Dnya nfusu, MS ooo ylnda yaklak 250 milyondu. Bu
rakam 776'da milyara trmand, 945'e gelindiinde ise dnya
nfusu 2,3 milyar olmutu; 206'da 2,6 milyar olan nfusun
2050'de 9 milyar gemesi bekleniyor. Bu srdrlemez bir art
tr ve insanln karsndaki en byk tehlikedir. nsanlarn Mad
Max fllmlerindeki gibi vahi bir yaam tarzna kayarak birbirle
rini yemeleri istenmiyorsa, buna bir are bulunmaldr. Inferno
romannda Bertrand Zobrist adl bir bilim insan bu probleme,
bir ksrlk virs bulup, bunu dnyaya yaymakla engel olmaya
alyor; romann kahramanlar buna mani olmaya alsalarsa
da sonunda yazar, World Health Organisation'un (Dnya Salk
Tekilat) baz yelerinin bunun ok da fena bir zm olmad
kansna vardklar intiba ile romann bitiriyor.
Trkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 923'te kurulduu zaman
nfusu O milyonun altndayd. Bugn 80 milyona trman
yor, belki de geti. Cumhuriyetin kuruluundan 20 yl sonra
niversiteye balayan Prof. Doan Kuban Yksek Mhendis
Mektebi'ne (T) yazld zaman okulun renci says 2000
kadard ve okul yalnz Trkiye'nin en iyi yksek okulu deil,
evre lkelerdeki okullar arasnda da en iyilerinden biriydi. 20 6
ylnda yaymianm T faaliyet raporuna gre, sadece lisans
rencisi says bugn 22.000'i gemi durumda. Doan Bey'in
renci olarak girdii gnden gnmze T ok byk apta
kalite d gstermi durumda. Her ne kadar hala Trkiye'nin
kendisine niversite diyen (ama olmayan) kurumlar arasnda en
iyilerinden biriyse de, dnyadaki etkisi eskisinin ok, ama ok
altnda. mrn T'de retim yesi olarak geirmi ve bu
kurumun dnyada ok nemli hreti yakalam hocalarndan
ve aratrclarndan biri olan hocam ve dostum Doan Bey'e bu
dn sebebini sorduum zaman, bana tek bir cmleyle cevap
vermiti: "Bizi saylar mahvetti."
Saylar T'y nasl mahvetti? Kendi tecrbemden bir rnek
vereyim: Prof. Dr. Erdoan Tezi YK Bakanyken T Jeoloji

s
Blm'nn kontenjannn 70 olarak belirlendiini o zaman
dekan yardmcmz olan Prof. Dr. Remzi Akkk'ten renmi
tim. Bu inanlmaz bir eydi, nk bu kadar renciye jeoloji
eitimi yaptracak imkan blmde mevcut deildi. Mesela bl
mn sadece 25 adet petrografik mikroskobu vard. deal olarak
her renciye bir mikroskop dmesi gerekir. Buna benzer skn
tlar beni iyi tandm ve kendisini sevip saydm Erdoan Bey'e
telefon etmeye ve bizim kontenjann drlmesini rica etmeye
gtrd. Uzun bir pazarlktan sonra Erdoan Bey kontenjan
ancak 40' a drebildi, nk onun da srtnda politikaclarn
kontenjanlarn arttrlmas ynndeki basklar, politikaclarn
da srtnda lkedeki nfus parlamas vard. Bu rnek sanrm
Doan Bey'in "Bizi saylar mahvetti" cmlesini aklamaya yeter.
Ama T'den verdiim bu rnek yalnzca T iin deil, yal
nzca Trk yksekretim kurumlar iin deil, Trkiye'nin tm
sorunlarnn temelindeki ana sorunu gstermektedir. Benim do
duum 1955 ylnda stanbul'un nfusu 1,5 milyondu. Ben 60

yama gelene kadar ehrin nfusu bunun 1O katn at. Bugn


stanbul, trafik sorunu, enerji sorunu, su sorunu gibi problemler

ve bilhassa Anadolu'dan akn eden cahil nfusun yaratt poli


tik kaos neticesinde yaanmaz bir belde haline gelmitir. Bunun
sebebi, Anadolu'dan gelen gmenin kendisine benzeyen yne
timler semesi ve ehir yaam kltr olmayan bu yneticilerin
dnyann en gzel ve kltrel olarak da en zengin ehirlerin
den biri olan bu esiz kenti bilgisizlikleri sonucu bir enkaz yn
haline evirmeleridir. Bu olumsuz ynetimi hem sa hem de
sol partilerin belediyeleri ayn bilgisizlik ve sorumsuzlukla sr
drmlerdir. Mesela T Ayazaa Kamps'nn neredeyse
yarsn gecekonduculara kaptrlnn sorumlusu CHP beledi
yesi ve onun bandaki Prof. Dr. Nurettin Szen'di. Szmona
entelektel geinen sol grl bir partinin belediyesi, Anadolu
gmeninin oyunu alabilmek iin lkesinin en eski ve en kkl
niversitesini, hem de yasa d bir yolla, feda etmekte tereddt
etmemiti. Bunu yapan belediyenin bakannn bir dier kkl
niversitemizin-stanbul niversitesi'nin-profesr olmas,
niversite retim yelerinin dt seviyeyi gstermesi bak
mndan son derece nemlidir.

6
Trkiye patlayan nfusunu eitememitir. Bugn lkemizin
iinden gemekte olduu fed gnler bu eitimsizliin rn
olan politikaclarn eseridir. lkenin Atatrk'n yerletiedii
geleneksel barl ve saygn politikasn birka senede tar- mar
eden ve Trkiye' nin dnyada hem yalnz kalmasna hem de say
gnln yitirmesine sebep olan da bir profesrdr. Kitaplarn
okuduunuzda, tm tahsili Trkiye'de geen bu zatn da bilimsel
ve kaliteli bir eitim alamam olduunu gryorsunuz. Eitim
zafyetinin sebebi ise lkenin imkanlarnn patlayan nfusa ei
tim kurumu yetitirememesidir. Her ehirde artk bir niversi
temiz var. Ama bunlarn sadece adlar niversite; kendilerinin
niversite ile alakalar yok. Bunun iin ok sevgili arkadam
Prof. Dr. lber Ortayl bir gazeteye verdii bir demete "Her ehre
niversite amak ahlakszlktr" demiti. imdi anlyor musu
nuz, niin lber hakldr? Genlerimizi ad ilkretim okulu, lise
veya niversite olan yerlere gndermek marifet deildir; marifet
bu ismi tayan kurumlar gerekten o isimlere layk messese
ler haline getirmektir. Hrriyet Gazetesi'nde smet Berkan Bey
1 Nisan 2016'da ve 17 Haziran 2016'da lkemizde eitimin
nasl artk eitim olmaktan ktn haykran iki yaz yaymlad.
lkemizin tek eitim gazetecisi olan Abbas Gl Bey ise bu
konuyu her dzeyde ve her cephesiyle yllardr iliyor. Peki bu
yazlara, bu ikazlara bir reaksiyon var m? Ne gezer? Sayn Tayyip
Erdoan Bey yllardr her aileye en az ocuk tavsiye ediyor.
Bu bence son derece bilgisiz ve sorumsuzca yaplm, lkeyi
felakete gtren raylar yalayacak bir ardr. Hele kendisinin
ad bilgiler verdikleri kesin olan mam-Hatip mekteplerinin
oalmas iin gsterdii abalar bence Trkiye' nin istikbaline
giden yola denmi maynlardr. Kontrolsuz nfus patlamas
ve bu artan nfusun bilimsel olarak eitilmemesi bir toplumun
imihan demektir. Ne yazk ki, en azndan imdilik tm dnya
nfusu da intihar semi grlmektedir.

Yayncm Emrah Akkurt Bey, bu kitapta benim, kendi gazetesi


tarafndan kapatlm olan Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi'nde
2003-2007 yllar arasnda yaymianm bilimsel dnce konusu
evresinde kmelenmi baz ke yazlarm toplad. Bu yazlarn
yardan fazlas 2003 senesinden derlendi, yani AKP'nin iktidara
oturduu seneden. Bunun bir maksad da bilimin lkemizdeki

17

ve dnyadaki o zamanki baz popler konu ve sorunlarna vurgu


yapmakt. 2003'den 2016'ya neler olduunu da okuyucu kendisi
deerlendirecektir. Bu kitabn amac, dolaysyla, hem bilgilen
dirmek hem de hafza tazelemektir.
Bu yazlarn baslmasna sebep olan sevgili dostum Orhan
Sursal'ya ve yazlar derleyerek bir kitap halinde yaymiayan
bir dier sevgili dostum Emrah Akkurt' a ok teekkr ederim.
Onlar olmasayd bu kitap olamazd.
A. M. Celal engr,
Anadoluhisar, 18 Haziran 2016

ELTIZM YOKSA AKILSIZLIGA


MAHKUMSUNUZ DEMEKTIR

Huntingtonin mehur eseri, "Medeniyet/er atmas )la haya


tmza giren bir tek bir medeniyet deil "medeniyetler,in olduu
iddias var. Sizce insanln bina ettii tek bir "medeniyet, mi var,
yoksa medeniyetlerden sz edebilir miyiz?
Huntington' n Medeniyetler atmas isimli kitabnn her ey
den evvel ismi yanl. Medeniyetler diye bir kavram yok. Kltrler
var ve bu kltrler sadece insanlara has da deil. Mesela, yeni
almalar empanzelerin kendi kltrleri, kendi ritelleri, kendi
cemiyet dzenleri olduunu gsteriyor. rnein, empanzeler
bir araya gelip bir dier empanzeyi lin ediyorlar. Dier hayvan
lar byle bir ey yapmyor, dolaysyla bunlarn da bir kltrleri
var ve bu kltrler karncalarn otomatik cemiyet dzeninden
ayr bir ey. Karncalarnki bilebildiimiz kadaryla igdsel,
otomatik; empanzelerinki yle deil, empanzelerinkinin iinde
biraz daha bir bilin var. Dolaysyla kltr, bir toplumun dav
ranlarnn ve bu davrann kkenierinin tmne verilen bir
isim. Dnyada byk kltrler var. rnein, nehir kltrleri
var: Sar Nehir kltr var in'de. ndus Kltr, Mezopotamya
Kltr, Nil Kltr var . . . Btn bunlar nehir kltr. Da
kltrleri var; mesela nka medeniyeti. Gl Kltrleri var . . . Ve
bunlar medeniyetten farkl bir ey. Medeniyeti tanmlamak lazm

20

ve bunu Trkiye'de ilk hissedenlerden biri Atatrk'tr.


Medeniyet, birbiriyle kavga etmeden ayr fikirlerde olabilme
yeteneini gelitirmi toplumlarn yaratm olduklar bir kltr
dr. Bu kltrn en nemli zellii bilimi oluturmalardr; zira
bilim gzleme ve tenkide dayanr.
O halde medeniyet ayn zamanda bir paradigmann kabul
mdr?

Medeniyet bir paradigma deildir. Medeniyet, birbiriyle kavga


etmeden tanahitme kltrdr. Sen bir ey gzlyorsun ve
onun zerinde bir varsaym gelitiriyorsun. Birisi geliyor ve diyor
ki "Ben senin bu varsaymna inanmyorum, nk bu varsay
mna kar ben u gzlemleri yaptm." Sen de diyorsun ki "Bu
ok ilgin, imdi u varsaym birlikte gelitirelim." Belki bunu
sen sylemiyorsun, ama senin rencilerin sylyor " Hocamz
yanlmt, imdi onun varsaymn biz gelitirelim."
Bilebildiimiz kadaryla, dnyaya bu ekilde yaklanay icat
edenler Anadolu'da yaayan ve Yunanca konuan insanlar. Bunun
izine ilk defa Milet'te rastlyoruz. lhales, Anaksimandros, bunlar
o zamana kadar sunulan aklamalardan honut olmuyorlar. O
zamana kadar sunulan aklamalarn zellii u: Grdklerine
insani vasflar atfediyorsun. Mesela yldrm dyor ve diyor
sun ki "Birileri tanrlar fk.elendirdi." Mesela, a kalyorsun ve
"Birisi beni cezalandryor" diyorsun ve dolaysyla bu ekilde
insanms zellikler atfediyorsun evrene. Biz buna din diyoruz.
Dinin de en mhim zellii "tartlamaz gerekler" zerine ina
edilmi olmasdr. Zira, senin zerinde bir otorite var. Bunu sor
guladnda, bunu tarttnda bana bir ey geleceinden kor
kuyorsun. Halbuki kendi icat ettiin bir olgu ile yz yzesin,
ama bunu bilmiyorsun.

Aslnda, aikar olana itibar etmeme kltr de diyebilir miyiz


din iin?
Tartmaya ak deilse her ey dindir. Tanmaya ak olma
d iin de tehlikelidir; zira elindeki bilginin doruluundan
emin olmay bir yana brak, doruluunu kontrol etme imkann
dahi yoktur. Halbuki biz dinlerin tarihine baktmzda bun
larn her birinin, eitli cemiyederin ihtiyalarna cevap veren

21

aklama ve ynetim sistemleri olduunu gryoruz. Dinin iki


fonksiyonu var: Birincisi, evrendeki dnyay aklamak; ikincisi
de toplumu ynetmek iin eline birtakm kurallar vermek. Fakat
bunlar tartlamad zaman fosilleiyor ve ayet bunlar yanlsa
toplum byk aclar ekmeye balyor. Ortaa Avrupas bunun
en gzel rneklerinden biridir, gnmz Mslman dnyas da
bir baka gzel rnektir. Halbuki medeniyet dediimiz ey bu tip
gelimelere mani olan bir kltrdr ve byle bir kltr dnyada
bir defa icat edilmitir, bunu icat edenler de az nce sylemitim,
Anadolu'da yaayan Yunanlardr. Biz bu gelimeyi ne in'de ne
Hindistan'da ne Orta Amerika'da ne Msr'da ne de Afrika' nn
dier kltrlerinde gryoruz.
Baz evreler Yunanllar'n bilimi Ortadou'dan aldn iddia
ediyorlar. Bu aslsz bir iddia. Evet, Yunanllar baz bilgileri
Ortadou'dan aldlar; mesela, Pitagor Teoremini Ortadou'dan
aldlar, ama Pitagor Teoremi Ortadou'da tartlamaz bir ifa
deydi. Yunanllar bu teoriyi tartmaya atlar ve bu sayede irras
yonel saylar kefettiler. Ortadou'da dnya hibir zaman kre
olmad, hep dz bir tablayd. Fakat Yunanllar dnyann bir kre
olduunu kefettiler, nk Ortadou'daki bu bilgiyi tartmaya
baladlar ve doru olmadn anladlar.

Bilimsel dnmeye itibar etmek neden tarih boyunca hep bu


kadar zor olmUf, neden bunu snrl sayda bir millet yapabilmi
sizce?
Bunun olabilmesi iin zgr dnce lazm. Yani senin sen
den nce gelenleri sorgulayabilmen lazm. zgr dncenin
zor olmasnn en mhim sebebi de toplumun dzenini tehdit
eder grnyor, zgrlk ortamnn kaosu tetikleyeceine ina
nlyor olmas.
Ve bu endie yalnzca egemen snflarn endiesi deil. Mesela
Almanya'da yaayan, egemen zmre olmayan halk N azilere bayla
bayla oy verdi; nk sregelen kargaadan bkmlard. "Hitler
gelirse kargaa bitecek'' dediler. Hitler geldi ve halcikaten kargaa
bitti. Ama ok daha byk felaketierin de n ald.

Tayyip Erdoan'n iktidar iin de benzer bir tespitte bulunabilir


miyiz?

22

Elbet. Halk dzen istiyor, halk rahat yaamak istiyor, halk


ekmeinin nereden geleceini bilmek istiyor. Ksa vadeli kar
larn uzun vadeli kariara tercih edilmesi halklarn, hele ki cahil
halklarn ortak bir karakteri.

Peki, "dzen"in aslnda zgr bir dnyada, zgr bir toplumda


daha mmkn, daha kolay tesis edilebilecek bir husus olduunu
kelfitmek ve bunu insanlara anlatmak, insanlarn da bunu anla
masnn bu kadar g olmas tuhafdeil mi?
Deil. Mesela, Yunanistan'da demokrasi douyor, arkasndan
Atina'nn ba derde giriyor ve Platon gibi adamlar "Bu demokra
sinin kabahatidir" diyorlar. Kalabalklar, kt yneticiler sistemi
ktye kullandklar vakit onlarn bu fenal sisteme yoruluyor.
Deniyor ki, "Bak, bu sistem kargaaya yol at, daha otoriter
bir sisteme ihtiyacmz var." Fakat otoriter bir sistemin getire
cei skntlar bu kargaada ngrlemiyor. Mesela, skender
mthi bir i yapyor, fakat skender lr lmez kargaa kyor,
mparatorluk paralanyor, ardndan doan kk kk devlet
lerden sadece bir tanesi rahat yaayabiliyor o da Putolemaioslar' n
Msr'da kurduu devlet. Dierleri dalp gidiyor.
Roma mparatorluu cumhuriyet olarak balyor, sonra ortaya
kan kargaalar Sezar' diktatrle gtryor. Bu defa Sezar'
ldryorlar, hemen arkasndan Augustus geliyor, sonras hep
sknt.

Bu tespitlerinizin arkasnda bir elitizm savunusu olduunu sy


lersem mbalaa etmij olur muyum?
Hayr. Cahil dnce -bunu bir ahsa veya topluma indir
gemiyorum- karar verdii bir zmreyi, bir kiiyi evresinden
koparyor. evresinden kopard zaman o kii, o zmre o ev
rede yaayamaz hale geliyor, nk evre srekli deiiyor. evre
ok hzl deimese dahi, o evre hakknda bir bilgin yoksa evre
nihayetinde gelip seni ldryor; dolaysyla, evre hakknda
bilgi sahibi olman lazm. Bir toplumu ynetebilmek iin evreyi
bilmek icap ediyor. Toplumu yalanlarla uyutabilirsin, ama o top
lumun eitli nedenlerle yok olmasna mani olamazsn. Bunun
en gzel rnei Ortaa Avrupas'dr. Veba salgn srasnda
nfus yardan aza dmt Avrupa'da, nk Avrupa bu belayla

23

mcadele edebilecek bilgi ile donatlm deildi. Mcadele edi


yorlar, dualar ediyorlar, kendilerini krbalyorlar, biz gnahkarz
diyorlar, ama hibir ey fark etmiyor. Bugn ise byle bir sknt
yok hayatmzda, nk bilimsel olarak hastalklarla mcadele
edebiliyoruz. Demek ki, yalan inanlara balandn takdirde
yaama gcn azalyor. Yaama gcn arttrabilmen iin evreni
bilmen lazm, bunun da Trkesi udur: Bilim yapmak lazm.

1Urkiye 80 milyonun zerinde insana ev sahiplii yapyor.


Tespitlerinizden, genij kalabalklarn muhakkak eitilmesi lazm,
eitim hayati ehemmiyette bir konudur neticesi kyor. Fakat bir
taraftan da, btn insanlarn benzer zeka dzeyinde olmadklar,
btn insanlara ayn imkan ve kalitede eitim ulatrmann pratik
teki gl sz konusu.
Bu sadece Trkiye'nin problemi deil ki. GnmzAvrupasna
bakalm, bizdeki insanlar ne kadar farklysa, oradakiler de farkl.
Fakat bugnk Avrupa'da eitim sistemi o kadar iyi ki ... V Oeya
19. Yzyl Avrupas diyeyim, zira iki byk dnya sava ve
Nazizim, komnizm gibi insan mahveden korkun rejimler
ilerlemeye ve bilime olan inanc sarstlar. Oysa 19. Yzyl' da, en
basit halk tabakasnn iinde dahi ilerlemeye ve bilime bir inan,
bilen adama, bilime, eitime, niversitelere, bilimsel cemiyet
lere sayg vard, merak vard. Bu kiilerin rettiklerini renme
al vard. Hep sylyorum ya, Darwin'in mehur kitab pop
ler bir kitaptr. ay saatinde hanmlar tarafndan okunuyordu ve
hanmlar bunu tartyorlard. Bizim yaratmak istediimiz top
lum bu olmal.

Bilime ve bilgiye olan bu sayg ve renme al sizce neden kre


liyor?
Birinci Dnya Sava'nda byk bir felaket oldu, bu byk
felaket u soruyu gndeme getirdi: Bizim medeniyetimiz buna
neden mani olamad? stelik Almanya gibi bir yerden kt bu
harp.

Neden mani olamad?


Rejim Kaiser' e balyd ve Kaiser de aklszd.

Demokratik bir rejim sz konusu olsa byle bir netice olmayacak


myd?

24

Olmayacakt. Demokrasi bunun nne geebilirdi.

Nasl?
Birisi kp, "Kardeim, bu zrvalktr, bunu yapmayalm"
diyebilirdi. kinci Dnya Sava da byle kt. kinci Dnya
Sava da demokratik olmayan toplumlarn saldrganlyla kt,
nk demokratik toplumlarda adam lme gndermek wr
dur. nk burada daha iyi bir yaam vardr. Amerika halknn
Vietnam Sava'na duyduu antipatiyi byle izah etmek mm
kn. "Neden gidip lelim" diyor, ki doru. Fakat yle bir ey
de var: ayet birisi senin hrriyetini elinden almaya geliyorsa,
medeniyetini tahrip etmeye geliyorsa o zaman bir bedel den
mesi lazm.

Idealize ettiiniz toplumu "demokratik toplum" deil de, "ak


toplum" olarak tanmlamak daha doru olabilir mi acaba sizce?
Ayn ey. Ak toplum da nihayetinde her eyin konuulabil
dii bir toplum demek deil mi?

Demokratik olmak zorunda m o toplum?


Evet, aksi mmkn deil. Nasl yapacaksn ki? Tek kii ynet
tii zaman genellikle "Benim dediim olsun" diyor.

Fakat son on ylda saylan giderek artan bir toplum kesiminde


demokrasiye olan inancn sarsldn siz de gzlemliyorsunuzdur.
Zira, seimle gelen otokratlann yldzlarnn parlad bir dneme
tanklk ediyoruz.
Evet ama, demokrasiye olan inancmz iin bir art komu
tuk. Bilgisiz demokrasi olmaz. Eer sizin halknz bilime inanm
yorsa, evresiyle temasa gelemiyorsa o zaman birisinden yardm
isteyecektir, o zaman onlar iin yaplacak en kolay i bir babaya,
alt yere dnmektir. Ana baba kimdir? Bir yetikinden sz
ediyorsak ayet, seni ynetendir. Dolaysyla birisinden medet
ummak devreye giriyor bu defa. Dinler de bunun iin kyor.
Allahtan medet umuyorsun, hayali bir ey olduu halde. Hayali
arkadalar aryorsun, irrasyonel mitler besliyorsun. Hayali arka
dalarn ve irrasyonel miderin olduu yerde demokrasi olamaz.
Demokrasi, medeni toplumlarn rejimidir. Ama hemen kar
rnek: Almanya' ya ne oldu? 1932'nin Almanya's dnyann en

25

eitimli toplumuydu hi phesiz. Burada karmza u kyor:


Kendilerine verilen eitim 19. Yzyl'n pozitivist eitimiydi,
bilimin yanlmazlna inanmt halk. Ve Nazi Rejimi ben
bilimsel bir rejimim diye onaya kt; rklk, sosyal Darwinizm
vs. Ve halk dedi ki, "Yahu bu, bugne kadar yaadmz kar
gaadan daha iyi bir eye benziyor." Gnde ortalama 100 kii
ldrlyordu Berlin'de 1932 senesinde. Hangi toplum buna
tahamml edebilir. Dolaysyla Alman halk bir babadan ziyade,
bir polis arad. Birisi bu kargaaya son versin, dzen gelsin istedi.
Dolaysyla soru uraya geliyor: 21. Yzyl'da gvenlik gleri
gerekli midir? Niye polisimiz var, niye jandarmamz var, niye
ordumuz var? Varlar, nk insanlarn byk ounluu rasyo
nel deildir. Sen ne kadar retrsen ret bir yerde irrasyonel
iler yaparlar.

Insanlardaki bu irrasyonalitenin adeta doal bir eilim olduu


kanaatinde misiniz?
Evet, bu insann doal bir eilimidir. Dahas, bu benim kanaa
tim deil. nsann irrasyonel bir varlk olduunu biliyoruz. Bizim
eitimden maksadmz bunu minimize etmek, ama bunu her
zaman yapamyoruz. En kltrl, en bilgili insanlar dahi zaman
zaman irrasyonel olabiliyor. Pek ok seri katilin ayn zamanda
son derece zeki insanlar olmalarn da bunun bir ispat olarak
grebiliriz. Demek ki bu irrasyonelizme kar seni koruyacak bir
ey lazm ve ne yazk ki o eyin iinde de irrasyonelizm var.

Nedir o?
Mesela, ben hep diyorum ki, bugn bana Trk Silahl
Kuvvetleri bir grev verse ve dese ki, " Bu grevin sonunda
senin lme ihtimalin %99" Ben emredersiniz der ve bana emre
dileni yaparm. Bunu yle aklayabilirim: Ben Trk Silahl
Kuvvetleri'ne gveniyorum, benim toplumumum bekas iin bu
gerekli, onlarn verdii grev de benim toplumumun bekas iin
gerekli olduundan benim bunu yapmam lazm, bu rasyonel bir
aklama. Ama bu aklama benim davranmn tamam deil,
yani tamam olsa ben Trk Silahl Kuvvetleri ile konuurken
durup dururken ayaa kalkmam. Bu da benim irrasyonel tara
fm.

26

Ama burada biraz da yumurta-tavuk paradoksu misali bir hal


var kaT'fmzda. Duygusallk ve rasyonalite genellikle elqen ifade
lermq gibi kullanlr. Oysa, bttjkalar tarafindan duygusaUi"asyo
nel gibi grnen bir davranqn aslnda sizin cephenizde son derece
rasyonel gerekeleri olabilir. ni, duygusallk da rasyonellik iin
yeter bir gereke midir sizce?
Benim lme gitmemin ne kadar rasyonel olduu hususun
daki cevabm, aslnda sizin sorunuzun yantn da ihtiva ediyor.
Ya da, bir Trk Silahl Kuvvetleri generaliyle konuurken, o beni
grmedii halde ayaa kalkmarnn rasyonel bir taraf var m
sizce? Bu, tamamen benim 5 yamdan beri alm olduum bir
kltrn bana empoze ettii bir davran ekli.

Syledik/erinizde rasyonelliin sbjektif olduu neticesine vara


bilir miyiz?
Hayr. nk bu yaptm irrasyoneldir ve sbjektiftir. Benim
bir generalle konuurken, o beni grmedii halde, odada da
kimse yokken ayaa kalknarn tamamen irrasyoneldir. Fakat, bu
irrasyonellikler olmasa belki beni lme o kadar rahat gndere
mez ordu.

O zaman sizin davranqnz, ordu nezdinde rasyonel bir eylem?


Ben zihnimde lme gitmeyi rasyonelize ediyorum; fakat bu
durum benim iin rasyonel deildir. Yani seni toplumunun eke
cei varsa ek git baka yere, niye hayatn yok ediyorsun?

Peki, rasyonalitenin mikro ve makro dzeyde iki farkl tanm


olduunu syleyebilir miyiz? da sizin rasyonalite tanmnz nedir?
Rasyonellik, yaptn iin belirli bir probleme senin andan
zm getirmesidir.

Buradaki 'Senin andan" ifadeniz, rasyonelliin subjkektif


olduunun rtl bir kabul olmuyor mu?
Hayr. Mesela, bir mafya babas banka soyacak ve bir plan
yapyor, o yapt plan rasyoneldir. Ama adamn bankay soymak
istemesi rasyonel deildir, nk sonunda kendisine de zarar
verir. Onu dnmyor ama plann yaparken ok rasyonel yap
yor. yle dn, biz bir banka soyacaz, alyoruz karmza eh
rin plann, bankann plann, bankann programn, bankann

27

ierisindeki emniyet tesislerini. .. Ve btn bunlar elden geir


dikten sonra aklc bir ekilde maksadmza ulayoruz. Bu ok
rasyonel.
Fakat sonrasnda unu dnmem lazm ki, benim peime
decekler. Tarihteki banka soyguncuianna bakarsan, o/o99'u
yakalanm. ok byk bir ihtimalle yakalanacam. E byle bir
aptall niye yapyorum? te bu irrasyonel. Bu benim aldm
kltrn bir neticesi, yani ben adam gibi bir kltrde yetimi
olsam bunu dnmeyeceim. Einstein o byk dehasna ra
men niye banka soymay dnmyor?

Bertolt Brecht djnyor ama.


Bertolt Brecht inanl bir adam, Einstein deil. Einstein ras
yonel bir adam. Bertolt Brecht medeni bir adam deil, ama
Einstein medeni bir adam. te ayrm burada yapyoruz. Bu
ok nemli. Sen toplumdan herkesin rasyonel olmasn bekleye
mezsin, yapman icap eden ey bir orta yol tutturmak O da u:
rrasyonel kiileri rasyonel olanlarn ald kararlarn adam gibi
olacana ikna etmek . . . Bu da eitimle olur.

Bu elitizm mi?
Bu, eliderin ynetiminin kabul edilebilir hale getirilmesidir.
Atatrk zamannda yaplan da tam manasyla budur.

Peki elit kimdir?


Elit, toplumun genel dzeyinin zerinde olan zmredir.

Buna kim karar veriyor?


Bunu kimse tespit etmiyor, bu kendiliinden bir sre.
Toplumun bilgi dzeyi bir yerdeyse ve sen bunun ok stn
deysen, sen elitsin. Kimsenin bunu tartmasna, lmesine gerek
yok, tabiat bunu lyor. Dolaysyla elider birilerinin verdii
bir kararla elit olmuyorlar, yaptklaryla elit oluyorlar. Byle
bir mertebeyi kimse veremez, aldn diploma da veremez.
Kafandaki bilgi ancak bunu verebilir. Tekrar rnek verelim,
Atatrk. Bundan daha gzel rnek mi olur?

Peki ya gnmz elitleri?


ok az says. T SK'y da bir derece bu kategoriye sokabiliriz.

28

Neden? Kaliteli bir eitim grmler, yaptklar ii toplumun


dier kesimlerine nazaran daha iyi yapyorlar. Dolaysyla bu
onlar toplumun dzeyinin biraz stne kartyor. Onun iin
topluma nazaran bir elit konumlar var. Kyl ocuunu alyor
sun, adam Harp Okulu'na giriyor, Harp Okulu'ndan bir k
yor ngiliz lordu gibi. Harp Okulu onu baka bir dzeye tayor.
Rtbeler arttka, yetenekler onlara imkan verdike bakyorsun
bu adamlar giderek elitleiyor; dahas kendi ilerinde de elitlei
yorlar. Kendi ilerinde bir grup syrlyor, bir grup emekli olu
yor, bir grup atlyor, bir grup baarsz oluyor, lyor. Ben Hava
Kuvvetleri'nde ok grdm, tayyareyi kullanamyor ve lyor
adam. Onun iin hep derim, "Hava Kuvvetleri aptal kolay eler."
Dolaysyla eitli nedenlerden tr Ordu'nun iinde de bir elit
kesim oluuyor. Bu elit kesimin Orduyu ynetmesine engel olan
eitli faktrler var, bu eitli faktrler bizim milli zelliklerimiz
den kaynaklanyor.

"Elit" kelimesi, gemite de byle miydi bilmiyorum, geni halk


kitleleri nezdinde negatif arqm olan bir kelime. Bu durum
e/itin "elit" olma arzusuna mani olan bir husus mu sizce? Sakp
Sabanc'nn "Ben solcu olu solcuyum" dediini hatrlyorum.
Elite olumsuz bir deer yklemek bugnn bir sakatl.
Bugn "politikac" dediin zaman da ok iyi bir arm yapm
yor. Halbuki toplumu yneten insanlarn iyi anlmas icap etmez
mi? Trkiye'de elitin sknts u: Elitin ne olduunu bilmiyoruz.
Ynetici elit zannediliyor. Halbuki byle bir ey yok. Yneticiler
seen mekanizma ortada. Yneticiyi sen seiyorsun. Sen neysen o
adam da o, niye elit oluyor. Zengin neden elit olsun sadece paras
var diye? Zr cahil zenginler var, dnyadan bihaber. Bunlar elit
deil.

lyi ama elitler de ynetime talip deiller?


Her zaman yle deil. Bazen bunlar arasndan da ynetmeye
talip adamlar kyor. Ynetici olmay, ynetmeyi cazip hale
getirmek gerekiyor. Mesela, ksa sreli ynetimin sz konusu
olmas lazm. Politika meslek haline gelirse hibir elit bunu iste
mez.
Fakat yle bir itiraz gelebilir. Siyaset tecrbeli insanlarn

elinde olmal. Peki siyaset ksa sreli yaplrsa bu tecrbeyi nasl


toplayacaz? Hep u denirdi: Gromiko 24 sene Rusya Dileri
Bakan'yd. Karsndaki ABD Dileri Bakann parmanda
dndryordu, nk o zavall 4 senedir orada. Bunun nasl
nne geeceiz? Bunun nne gemenin yntemi udur:
Ynetim tecrbesi sadece devlette deildir, baka yerlerde de
ynetim tecrbeleri kazanlabilir. Mesela profesyonel diplamat
lar vardr, bu adamlardan istifade edilebilir. Sen bilim ve teknoloji
bakanl yapacaksn, profesyonel niversite ynetmi, fabrika
ynetmi, aratrma grubu ynetmi adamlar 4 sene orada kul
lanabilirsin. Mesela, Genelkurmay Milli Savunma Bakanl' na
balansn deniyor. Ben bu konuyu arada bir komutanlada konu
uyordum; diyorlard ki, "Bu temelde dorudur, Genelkurmay
Bakanl Milli Savunma Bakanl' na balanmaldr. Fakat
yle bir sorun var: Biz NAT O toplantlarna gidiyoruz, orada
ileri NAT O lkelerinin bakanlar oturuyorlar, arkalarnda
Genelkurmay Bakan oturuyor, fakat o bakanlar her eye o kadar
hakimler ki, o genelkurmay bakann o bakann yerinde oturt
maya gerek kalmyor. Bizde durum byle deil. Bizdeki bakan
neredeyse hibir ey bilmiyor. Dolaysyla bizim aleyhimize olur
Genelkurmay Bakan' n Milli Savunma Bakan' na balamak.
nk Milli Savunma Bakan iini ciddiye almyor."
Tekrar nereye geldik: ini ciddiye almak demek, o ii ren
mek demek. renmek de bilimsel bir faaliyettir. Bilimsel d
nen insanlara ihtiya var, her seviyede insann, psnden en
st yneticine kadar, profesrne kadar . ; . Bilimsel dnmek
bilim yapmak deil, her duyduuna inanmamak, yeni kan ey
leri renmeye heves etmek, bunlar eletirel bir gzle deerlen
dirmektir.

BiLGi AGINDA BiLGiNiN NEM'

Oniversite, bir ktphane etrafna top/anmq binalardan


ibarettir
Shelby Foote (1916-2005J

Bilgi canl evriminin ayrlmaz bir parasdr ve insanlk ilk


olutuundan bu yana bilgi anda yaamaktadr. Gnmzdeki
"bilgi an" deiik yapan, bilgi retim, depolama, kopyalama
ve nakletme srelerinde son birka on ylda meydana gelen ba
dndrc gelimelerdir. Ancak bu gelimeler bir tehlikeyi de
beraberlerinde getirmilerdir. Gnmzde bilgi retim hz o
denli artmtr ki, depolama, kopyalama ve nakletme sreleri
bu hza yetiememektedir. stelik bilginin ou sanal dnyada
retilmekte, depolanmakta, kopyalanmakta ve nakledilmekte
dir. Sanal dnyadaki bilgi alverii son derece kk hacimler
iinde gerekletiinden, bu hacimierin ne kadar kolay imha
edilebileceklerini dndmz zaman bilginin gelecei iin
tel3.lanmamak mmkn deildir. Bu nedenle tm bilgi depo
lama ilemlerinin yalnz ve yalnzca sanal dnyaya emanet
edilmesi akllca bir yol olarak grlmemektedir. Geleneksel
l Amerikal mehur yazar ve Amerikan I Sava tarihisi

32

ktphanelerin, arivlerin ve mzelerin korunmalar, en azndan


grnrdeki gelecek iin, kesin bir zorunluluktur.

Giri: Bilgi hakknda


Bilgi, reme srecinin temelini oluturduu iin canllarn
ortaya kmasyla birlikte ortaya km bir zenginliktir. Her
reyen canl, kendisini oluturan biyolojik program yavrusuna
verir ve bylece bir bilgi ak oluturmu olur. Bilginin birebir
naklinde meydana gelebilecek her trl aksaklk, yavruda, ata
sna nazaran farkllklar domasna ve dolaysyla yavrunun ata
dan farkl bir canl olmasna neden olur. Biyolojide mutasyon2
dediimiz bu olayn bir baka eidini kulaktan kulaa oyununu
oynarken grebiliriz. Srann ilk bandakinin yannda otura
nn kulana "kak'' olarak syledii kelime en son oyuncu
nun aznda mesela "ak", "ik'', "eek" veya "kk'', "kak'',
"kee" ekillerinden birine brnp oyuncular hayrete d
rebilir. Kulaktan kulaa oyununda oyunu elenceli yapan bilgi
iletiiminde meydana gelen aksaklklardr.
Bilgi iletiimindeki aksaklk, her trl eitliliin ortaya k
masndaki temel arnillerden biri, belki de en temelidir. Her
muntazam gelime, bilgi akndaki aksaklklarn etkisini giderek
trplemek suretiyle eitlilii azaltr. Bilgi akndaki aksakln
azalmas, bilgiyi nakleden mekanizmann karmakl ile ters
orantldr. Basit mekanizmalarn bilgi naklinde meydana gele
bilecek bir aksaklk, birdenbire yavruyu atadan ok farkl hale
getirir. Bunun nedeni udur:
Diyelim ki elimizde a ve b elerinden oluan bir ab meka
nizmas olsun. Bu kendini mkemmelen oaltt zaman baka
ab'ler ortaya kacaktr. oalmada olabilecek herhangi bir
aksaklk a'y veya b'yi ortadan kaldrr, yavru da dolaysyla aa
veya bb olarak ortaya karsa, ata ile yavru arasndaki fark birden
bire % 50 olur. Buna mukabil, aalmakta olan bir mekanizma
nn yaps on yeli olup abcdefghij ile ifade edilebilirse ve mesela
oalma annda bu on yeden yalnzca birinin oaltlmasnda
2 Latince deirnek anlamna gelen "mutare" kelimesinden.

33

bir aksaldk oluarak, diyelim ki yavru abcdefghii olarak onaya


karsa, ata ile yavru arasndaki fark yalnzca %1O olur. Her iki
durumda da yapnn yalnz tek bir esi deitii halde, deiik
lik oranlar arasndaki fark muazzam olmutur.
Sk yaplan bir gzlem, karmak yaplarn evrelerinde
meydana gelen deiikliklere, basit yaplardan daha zor ayak
uydurabildikleri, bu nedenle de deiikliklerden daha ok etki
lendikleridir. rnein, Gney ngiltere'deki Salisbury dz
lnde bulunan Stonehenge astronomik tapna dnyada
trnn bilinen tek rneidir. Halbuki Stonehenge' i ina eden
kltrn onun pek ok benzerini yapt muhakkaktr. Ancak
bunlar korunmamtr. Buna mukabil ayn kltrn rettii tek
paradan oluan monoliderden bol bol bulunmaktadr. Bunun
nedeni Stonehenge'den birka tan kaldrlmas binann ilevini
yitirmesi iin yeterli olduu gibi, onu yaratmak iin pek ok
sayda iri ta ktlesinin hazrlanmas, tanmas ve yerletiril
mesi gerekmektedir. Bir monolit yapmak ise ok daha basittir ve
monolitin orasndan burasndan kopacak paralar onun ilevini
yitirmesine neden olmazlar.
Ancak Stonehenge tr binalarn baarszl, yaplan baka
binalarda, bina elemanlarn harla birbirine tutturma ve karma
k bir yapya bir monolit zellii kazandrma yollarn aarak
yeni bina trlerinin ortaya kmasna neden olmutur.
zetle bilgi ve bilgi nakli ilk canl ortaya ktndan beri olan
eylerdir. Bu adan gnmzn "bilgi a" olarak adlandrl
mas samadr, nk insanln "bilgi a" olmayan hibir a
yoktur. Bu mesela "sanayi a" terimi iin byle deildir, nk
James Watt buhar makinesini kefedene kadar fabrikalarda seri
retim yapabilecek makinelere hareket veren, yaygn kullanma
msait kk boylu ve pratik motorlar yoktu. Dolaysyla bir
sanayi seferberlii, dolaysyla bir "sanayi a" olamazd.
Ancak tm bunlar amza "bilgi a" adn verenlerce de
bilinmeyen eyler deildir. Peki ilk bakta bize sama gelen bu
isim niin seilmitir? Bunun basit nedeni, bilgi iletiiminde
aksaldk meydana gelmesinin, genellikle arzu edilmeyen bir
durum olmasdr. Bunun iin insanlar bilgiyi rettikten sonra
en iyi ekilde depolamak, kopyalamak ve nakletmek iin srekli

34

aray iinde olmulardr. amz gemi zamanlara nazaran


ok zel yapan ey, bilgi depolama, kopyalama ve nakletme
mekanizmalarnda son birka on yl iinde meydana gelen ba
dndrc gelimelerdir.

Bilgi retimi
Bilgi retimi genellikle daha nce retilmi bilgilerin muh
telif nedenlerle deitirilmesi yoluyla olur. Yukarda beliettiim
gibi, bu deime mevcut bilgi kopyalanrken veya nakledilirken
meydana gelen "kazalar" sonucunda istenneden ortaya kan bir
durumu yanstabilir. Buna karn, bazen bilgi dediimiz eyden
memnun olmayabiliriz: Ya gerei yanstmad kansndayzdr
ya da yanstt gerekten holanmamaktayzdr. O zaman bil
giyi deitirmek iin elimizden geleni yaparz. lk halde doru
olmadn sandmz bilgiyi elimizden geldiince gerek bilgi
haline dntrmeye alrz. kinci halde de doru olduunu
bildiimiz bilgiyi bir yalana tahvil etmek iin urarz. Fakat her
iki halde de bilgiye ihtiyacmz vardr.
nsanln ortaya kt 3 milyon yldan yaklak 6000 yl
ncesine kadar bilgi szle ifade ediliyor, duyularak veya gr
lerek reniliyor ve insan beyninin hafza dediimiz ksmnda
depolanyordu. Genellikle bugn kabul edilen kurama gre,
yaz ilk kez Smer toplumu tarafndan ticaretin ulat dzeyin
artk kiinin hafzasnda tutulamayacak miktar ve karmakla
varmas sonucu icat edilmitir. Bu ise ancak tarm toplumunun
ortaya kmasndan sonra mmkn olmutur. Avc toplum
lar, besin kaynaklarnn doas gerei, ok snrl sayda bireyin
srekli hareket halinde olduu bir cemiyet modeli oluturmu
lard. Bunlarda bilgi, ksmen kaltmsal (avclk igds) , ks
men de icat edilen ve renilen (avclk teknikleri, silahlar vb)
imajlardan oluuyordu. Avcnn ocuu (veya ra) , avcln
igdsel olmayan ksmn babasna (veya ustasna) ve/veya
babasnn grubundaki dier avclara bakarak ve onlar taklit ede
rek reniyordu. Avclk iin gerekli beceri genellikle bir bale
rinin, bir akrobatn veya bir tiyatro artistinin rendiklerinden

35

daha karmak ve yksek dzeyli deildir. Avcl ve tekniklerini


renmek iin insan hafzas yeterlidir. Ancak avc, bilgisini yal
nzca o bilgiyi bizzat tatbik ederek nakletmez. Mesela, bir arka
dana av yollarnn en uygun noktalarn gstermek isteyen bir
avcnn bunu hele elindeki ilkel lisan imkanlaryla yapmas ok
wrdur. Onun iin avc toplumlar ok erken zamanlarda resim
ve harita izimine balamlardr. Resimler, hangi av trnden
bahsedildiini, haritalar ise avn nerede bulunduunu ve oraya
nasl ulalacan gsternede kullanlan haberleme yntemle
ridir. Her ilkel toplumda bu tr bilgi depolama, kopyalama ve
nakletme vastalarn gryoruz. 3
Tarmn icad, bir insann bilmesi gereken bilgi miktarn avc
toplumlarndakine nazaran ok arttrmtr. Bunun nedenlerinin
en nemlisi tarmn insanlar yerlemeye ve bir arada yaamaya
zorlamas olmutur. Bir arada yaama i blmn getirmi,
i blm de haberleme konularn eitlendirmitir. Mesela
tohumlarn ne zaman eknesi gerektiini bilmek isteyen ift
inin, ziggurat denen tapnaklarda oturan astronom-rahiplerin
rettikleri astronomik verilere ve bu verilerden trettikleri tak
viniere ihtiyac vard. Hasadn toplayan ifti bu sefer bunu
satmak wrundayd. Bu satma ii, tartmadan paketlemeye, paket
lerneden nakliyeye ve nakliyeden muhasebeye kadar ok geni
bir iler tayf sunmutu ona. Tm bunlar bir kiinin kafasnda
tutmas mmkn deildi. Hele bir yerden dierine gnderilen
mallarn karmamas iin, sandklarn, bohalarn, uvallarn vs.
bir ekilde "etiketlenmesi" gerekiyordu. Bu etiketierne ii iin,
nakliyecilerin aklna ilk kez nakledilen maln resmini izmek gel
mi olmaldr. Buday naklediliyorsa mesela bir buday baann
resmi iziliyorrlu ambalajn stne. Daha sonra uvallar mhr
lernek ihtiyac dounca mhrler zerine muhtelif resimler izil
meye baland. lk logogramlarn, yani bir kelimeyi resmederek
yaz yazmann ilk admlarnn bu ekilde atld sanlmaktadr.
3 llkel toplumlarn harita ve resim kullanatak gelitirdikleri bilgi depolama, kopyalama ve
nakletme teknikleri hakknda etraH bir alma iin bkz: Adler, B. F., 1 9 1 0, Karti Pervobitnikh
Narodov: Trudi Geograficheskayo Otdleniya, lzvestiya Imperatorskayo Lubitelei Estestvoznaniya,
Antropologiya i Etnografiya, c. 1 1 9, VIII+679 ss. u eserde de bu konuda geni bilgi mevcut
tur: Harley, J. B. ve Woodward, D., yayna hazrlayanlar, 1 987, The History of Cartography. cilt
bir (Cartography in Prehistoric, Ancient, and Medieval Europe and the Mediterranean), The
University of Chicago Press, Chicago, xxi+ 599 ss.

36

Logogramlardan sileber denilen hece sembollerinden oluan


iaretiere gei daha karmak olmu olmaldr, ama bunun nasl
olduunu en gzel Msr'n hiyeroglifieri gsterir. Hiyeroglifte
izilen "resim" srf bir kelimeyi deil, bir heceyi temsil ediyordu.
Birka hiyeroglif yan yana getirilerek kelimeler oluturulabiliyor,
bu ekilde ses bilgisi korunup, nakledilebilir hale getiriliyordu.
Bunun tek art, yazanla okuyann, hiyeroglif sembollerine kar
lk gelen seslerin neler olduunu bilmeleriydi. Bunun da ok
zor olmu olmamas gerekir: Bugn mesela eski Yunanllarn jt
harfine bugnk gibi v deil de b deeri verdiklerini bir koyu
nun melemesini jt ile tasvir etmelerinden anlyoruz. lk kez
Rotterdam'l hmanist Desiderius Erasmus (1469-15 36) tara
fndan kapsaml bir ekilde kullanld iin Erasmus yntemi
denen bu yntemle pek ok semboln ses deeri renilebilir.
Hiyeroglifieri ilk okuyan Jean-Franois Champollion'un (179018 32) , Rosetta ta zerindeki hiyeroglif metinde bir dikdrtgen
iine alnm bir kelimenin bir kral ad olabilecei ve bunun da
muhtemelen Ptolemaios olmas gerektiini tahmin etmi olmas,
tm zmn anahtarn oluturmutur.
Zamanla, sileberler ierisindeki semboller tek tek sesleri tem
sil etmeye baladlar ve bu suretle ilk alfabeler dodu. Ancak
Girit'teki n-Yunanllar okuma yazma iini ele alana kadar alfa
belerde sesli harfler kullanlmamtr. Bunun nedeni ayn alfa
beyi kullanan insanlarn zaten ayn dili konuuyor olmalar ve
alfabe ile yazlan kelimelerin de nihayet o kelimeyi temsil eden
ve bugn internet zerinden chat iin kullanlan ksaltmalara
benzeyen bir "semboll ksaltma" olmasdr. Onun iin branice
ve Arapa gibi sesli harfi olmayan veya alef ve elif gibi bir tek
sesli harfi olan ilkel alfabelerle yazlm yazlarda, eer okuyucu
yazla,n kelimeyi daha nceden duymam ve yazln grme
mise okuyamaz. rnein, Arapa da mafsal (eklem) kelimesi ile
mufassal (kapsaml) kelimesi ayn harflerle yazlr. En tecrbeli
Hebraist ve Arabistler bile eski metinlerde hi tanmadklar bir
kelimeyle karlanca bunu okuyamadklar iin, transliteras
yonu yalnzca transkripsiyon ile snrlamakta ve nlerindeki sessiz
harfierin kullandklar alfabedeki karlklarn yazmakla yetin
mek zorunda kalmaktadrlar. lk kez Yunanllar sesli harfieri de
alfabeye ilave ederek gerekten okunabilir bir yaz oluturmular,

37

bunu da Romallar onlardan renmilerdir. Dolaysyla, 1928'de


Trkiye, prensipte yalnzca yazya bal kalnarak doru okun
mas imkansz bir alfabeyi terk ederek, okunnas mmkn bir
alfabe sistemine gemitir. Arap harfi temelli eski Osmanl alfa
besinin, dilimiz iin gnmzdeki Latin harfli Trke alfabeden
daha uygun olduu iddialar yalnzca bir cehalet eseridir.
Yaznn ortaya kmas, ilk kez insan hafzasnn tutabilece
inden ok daha fazla bilginin depolannasna imkan tanmtr.
Bu da bir insan aklnda tutulabilecek bilgiden ok daha fazla
snn elden geirilerek deitirilebilmesini mmkn klmtr.
rnein Aristo mehur fizik kitabn yazmam olsayd, Galile
yapt mekanik deneylerini yapmak ihtiyacn duymayacakt
veya Batlamys (Ptolemaios) mehur corafyasn yazmam
olsayd belki de Amerika' nn kefi yzyllarca gecikecek, Asya ile
Avrupa birbirlerini yakndan tanyamayacaklard.
Kitabn yararn burada anlatmak gereksiz. Yaamnzda olumlu
ne gryorsanz onun temelinde, kkeninde, gelimesinde
kitaplar iinde bulunan bilgiler vardr. Ancak bugn her iste
dii konuda her eliini attnda bir kitap bulabilen bizler, bunun
belki de hep byle olmu olduunu sanrz. Halbuki bizim anla
dmz anlamda kitap ok ge kefedilmitir. Ninova'da Sir
Austen Henry Layard'n ( 18 17- 1894) 1847'de kefettii mehur
Asurbanipal (M 685-627) ktphanesinde bulunan 22 bin
ivi yazl tablet hemen tamamen din, hukuk ve ticaret hak
knda olup, halkn okumas iin retilmi metinler deillerdi.
Zaten ktphaneyi oluturan Asurbanipal lk ada okumas
yazmas olan nadir krallardan biriydi. O zamanlar halkn bil
gisi neredeyse tamamen szeldL Okuma-yazma, devlet emrinde
alan ok kk bir katipler snfyla snrlyd. Halk iin kitap
retmek fikrinin ilk kez Atina tiran Peisistratos'un aklna gel
dii sylenir. Peisistratos, Karl Popper'in bir yazsndan ren
diim zere, yalnz politikac deil, ayn zamanda yayncym
da.4 Bu yayncln ok zel bir yan dnyada bilinen en eski
yaynclk kuruluu olmas. Tabii yukarda da deindiim, gibi
Peisistratos'tan nce de pek ok "kitap" yazlmt. Ancak bu
kitaplarn hemen tamam ya dinsel ierikli "kutsal kitaplard"
4 Popper, K. E. 1 987, Bcher und Gedanken: Das Erste Buch Europas: Auf der Suche nach
Einer Besseren Weft'de, Pipcr, Mnchen, ss. 1 1 7- 1 26. PopP!=r'in bu ya;s Trke'ye de evril
mitir: Popper, K. R.{ 200 f, "Kitaplar ve Diinceler: Avrupa'nn ilk Kitab" Da111t Iyi bir Dnya
Arayqida, eviren l knur Aka, Yap Kredi Yaynlan, stanl:iul, ss. 1 1 5- 1 25

38

ve yalnzca belli bir ruhhan snfna hitap ediyorlard veya poli


tik antlama, vasiyet vb. metinlerle ticari tablolardan ibaretti
ler. Belli bir bilgiyi halka nakletmek amacyla kitap yaynlamak
fikrini ilk kez Peisistratos'un dnm olduu sanlmakta.
Peisistratos'un yayniatt kitaplar Homeros'un (M. . 8 .yz
yl) destanlarndan ve benzeri edebiyat eserlerinden ibaretti.
Ama bu kitaplar tm Yunanca konuan toplum tarafndan iyi
bilinen hikayelerden olutuklar iin, metinlerin devaml olarak
el altnda olmas, onlar hakknda dnmeye, onlar eletirmeye
ve onlarn belki benzerlerini retmeye insanlar tevik etti. Ksa
srede ilk nesir yazl eserler de ortaya kt. Croiset'lerin mehur
Yunan Edebiyat Tarihi adl klasik eserlerinde Alfred Croiset' nin
bir tezi, nesir yazsnn ilk kez eletirel dnmeyi yaratt
ynndedir. Croiset, nesrin yazl metinleri belirli ve sk tekrarla
nan formllerden kurtardn, yazl metnin, dnlen ve/veya
gzlenen bir ey hakknda doru bilgi nakletmek amacyla yazl
dn vurgulamaktadr.5 Nesir ile yaz, yalnzca bir din arac veya
sanat dal olmaktan karak bir haberleme arac haline gelmitir.
Haberleme arac olarak da yazl metin naklettii bilginin do
ruluu veya yanll nispetinde eletiriye maruz kalmaya bala
mtr. Yazl nesir metinlerinin herkesin satn alp okuyabilecei
kitaplar haline getirilmesi, kanmca insanlk kltr tarihinin en
nemli aamasdr ve uygarln oluum ve geliimini mmkn
klmtr. Bu nedenle uygar toplumlar yazl nesir literatrleri en
zengin olan toplumlardr. rnein, zengin bir edebiyata sahip
Osmanl toplumunun nesir eserleri bakmndan son derece fakir
olduu gzlenmektedir. 6 Bu gzlem, . bu mparatorluun 19.
Yzyl bana kadar bir Orta a mparatorluu eklinde kalm
olmas gzlemiyle uyum ierisindedir.
lgintir ki, bilim de halk kitab diyebileceimiz kitap trnn
doumundan hemen sonra domutur.
5 Croisct, A ve Croisct, M., 1 9 1 4, Histoi" de la Littbatu" Gm:que, 2. cilt, Lyrismc-
Prcmiercs Prosateurs--Herodote, treisierne edition, rcvue et augmentee: Fontemaing et
Cie,Paris, ss. 487 ve sonras.
6 Kprlzade Mehmed Fuad (Kprl, M. F.), 1 928, Trk Edebiyat Tarihi: Maarif
Vekaleti, Devlet Matbaas, stanbul, 386 SS.+7 katlanr harita. Bu nemli eser Utin hadleriyle
tekrar yaymlanmtr, ama bu bask ierisinde ne yazk ki haritalar konmamtr: Kprl, M. F.,
1 980, T rk Edebiyat Tarihi, gerekli sadeletirmeler ve notlar ilavesiyle yaymlayanlar Kprl,
O. F. ve Pekin, N. tken, stanbul, XXIV +437 ss.

39

Bu dnya ve alternatifdnyalar
Bilimin ortaya k, insanolunun, bilginin retilebilir ve
saklanabilir bir zenginlik olduunu kefetmesiyle balar. Bu keif
dnemi ok; ama ok uzun srmtr. O kadar ki, bilimle yaa
dmz dnemin yalnzca 2500 yl olmasna karlk, bilginin
retilebilir, edinilebilir ve saklanabilir olduunun kef sreci
neredeyse milyon yl almtr!
Yukarda ima ettiim gibi, insanolu insan olduundan bu
yana bilgi an yaamaktadr. Eer insan alet yapan ve bunun
yaplmasn reten bir hayvan olarak tanmlarsak, insan ilk
batan bu yana bilgi retme, edinme ve depolama iini yap
maktadr. Ancak insan iinde yaad doann kendi dnda
bir varlk olduunu kefettii zamandan itibaren onupla temas
etmeye alm, balangta, bu doaya kendinde bildii zel
likleri atfetmitir. iddetli bir frtnay veya depremi fke, gzel
bir havay ve bolluu cmertlik, kendine snacak yer salayan
maaralar tabiatn efkatli kuca olarak yorumlamtr. Aslnda
doann cansz ve dncesiz olduu, ilk insanlarn dnme
dikleri ve kendilerini koruma asndan dnemeyecekleri ve
aslnda dnemerneleri gereken bir gerekti. Eer insan henz ,
kendisini koruyacak hibir eyi olmad alarda iinde yaad
doada yalnz olduunun bilincine varsayd, sanrm korkudan
yaamn srdremezdi.
te bu aamada insan aklnn evrimsel bir aamas olarak
"yalan" kefedildi. nsan, kendi aklnda senaryolar uydurarak
bunlar gerekmi gibi sunmann ve bakalarn buna inandrma
nn mmkn olduunu rendi. Bu bir nevi "alternatif dnya
kurma'' ileviydi. yle bir olay dnnz: Bir avc yakalad
av ailesine gtrrken ok houna giden, ancak paylalmas
gerektiini de bildii bir ksm kendisi yesin. Grubunun tek
dirine maruz kalmamak iin, maarasna geldii zaman, eksik
ksmn bir dalgnlk annda baka hayvanlar tarafndan yenildi
ini syleyerek suunu azaltna yolunu sesin. Bu i aslnda ger
ek dnyaya (yani eti kendisinin yedii dnyaya) alternatif bir
dnya (eti aslnda olmayan bir hayvann yedii, aslnda olmam
sreci ieren "hayali" dnya) yaratma ilevidir.

40

Bu rnei mesela bir yldrm dmesi olayna da genilete


biliriz. Y ldrm doa iinde tesadfen meydana gelen bir elekt
rik olaydr. Ama bunun zararn gren ilkel insan bunu kendi
kafasnda yaratt alternatif dnyadaki bir gcn fkesine ba
lar. Bilinli olduu varsaylan bu g de bildii tek bilinli g
olan insana benzetilir. Sonra zihinde yaratlan bu uurlu gce
bir bir isim verilir: Mesela Smerlerde Enlil, Yunanllarda Zeus,
Romallarda Jpiter, Cermenlerde Thor. . . Bu ekilde bir yld
rm dt zaman insan, yaratt alternatif dnyada hemen
bir neden de bulur: Yldrm dmtr, nk frtna tanrs
kzmtr. O zaman tanrnn kzgnln gidermek lazmdr (ki
bir daha yldrm dmesin, bylece yldrmdan bir korunma
mekanizmas gelitirilmi olsun) . Bu nasl yaplr? Kzm bir
insann kzgl nasl giderilir? Onu okayc tatl szlerle,
belki verilecek hediyelerle . . . nsan da kafasnda var sayd hayali
gc yattrmak iin ona dua etmeye, adaklar sunmaya balar.
Bu ekilde yalnz bir tanr deil, onun evresinde dua sistemleri,
kurban ve adak yntemleri oluan, bunlar dzenleyen ruhhan
snflar meydana gelen koca bir din oluur. Bu erevede, anne
ve babasndan istekte bulunan ocuk gibi, bym bir olgun
insan da bu sefer tanrdan veya tanrlardan istekte bulunur.
Grdmz gibi, insann zihninde yaratt alternatif dnya,
onun bu dnyadaki yaamna yn vermeye, yani onu etkile
rneye balar. Baz dinlerde hatta insan kurban edilmesi gele
nei gelimitir ki, bugn byk din kabul edilen Musevilik,
Hristiyanlk ve Mslmanln temelinde dahi insan kurban
edilmesi geleneinin olduunu bu dinlerin kitaplarnda anlat
lan brahim Peygamber'in olu zak' (Musevi ve Hristiyanlara
gre) veya smail'i (Mslmanlara gre) kurban teebbsnden
biliyoruz.
14. Yzyl'daki korkun kara veba salgnna kar hibir ted
birin alnamamasnn nedeni, bu dnyada meydana gelen doal
bir olaya, alternatif dnyada alnan tedbirlerle kar kma teeb
bsdr. Veba, bu dnyann doal bir olaydr ve bu dnyadan
edinilecek bilgiler zerine kurulacak bir tp bilimi ile hertaraf
edilebilir (ki sonunda yle olmutur) . Bunu alternatif dnyadaki
hayali tanr veya tannlara dua ile yapmaya kalkarsanz hibir

41

sonu elde edemezsiniz. 14. Yzyl'dan hemen sonra Rnesans


ile Avrupa'da dinin otoritesinin sallanmasnda, byk, kk,
iyi, kt, inanl, inansz herkesi ayrm yapmadan etkileyen
Kara lm karsnda din adamlarnn aresiz olduunun grl
mesi ciddi bir rol oynamtr.

Bilimin ortaya pkq


Bilimin ortaya kna, alternatif dnyalarn, bu dnyadaki
yaam kalitemizi arttrmada kifayetsiz olduunun fark edilmesi
neden olmutur. lk a Yunanllar, Zeus' a ne kadar boa kur
ban edilirse edilsin, frtnalarn karada ve denizde afetler yarat
maya devam ettiklerini, Poseidon' a ne kadar yakarlrsa yakarlsn,
depremierin ehirleri insanlarn bana ykmay srdrdklerini
grerek, bu tannlara ve szm ona onlara ulamay salayan din
Iere olan inanlar azalmtr.
Eski a literatr, Miletos'lu Tales'in (olgunluu M 575 :
Msr'a gittiini ve orada, Nil sellerinden sonra kadastrocularn
arazi tespiderini yenilerken baz geometrik kurallar kullandm
grerek bunlarn aslnda ispat edilebilecek ilikilerin ifadeleri
olduunu fark ettiini yazar. Tales ispat edilebilecek bu ilikileri
teorem haline getirmi, bu bilgiye de bu dnya dndan hi
bir mdahale yaplmadan, yani alternatif bir dnyadan medet
umulmadan varldn gstermitir.
Bu ok nemli bir admd, nk Tales'e, bakalar tarafn
dan tanrlardan medet umularak zlmesi dnlen sorunlara
da yalnzca insann olanaklarn kullanarak zme giriiminde
bulunmak cesaretini vermitir. Bu ekilde Tales, frtnalara, dep
remiere vb. olaylara da doal zmler aramaya balamtr.
Elimize geen belgeler, Tales'in depremiere yle bir neden ner
diini yazyor: Dnya bir tepsi gibi dz olup her eyin temel
unsuru olan su zerinde yzen bir diskten ibarettir. Bu suda,
yani okyanusta, iddetli bir frtna olduu zaman bu disk de sal
lanr ve biz bu salianty deprem olarak alglarz.
Tales bu fikirleri kukusuz Msr'dan ve Mezopotamya'dan

42

renmiti. Ama oralarda bu fikirler binlerce yldan beri geer


liliklerini koruyan dinsel efsanelerin paralarydlar. Tales'in ori
jinallii, bu fikirleri yalnzca varsaymlar olarak ele alp bunlarn
gzlemle denetlenmesini istemesiydi. Bunu hemehrisi, arka
da ve hatta belki de bir tr rencisi olan Anaksimandros' a
anlatarak, Anaksimandros'tan eletiri istemi olmaldr; nk
Anaksimandros derhal biri gzlemsel, dieri ise tamamen man
tksal iki itirazda bulunmutur: 1) Dnyamz oluturan talar
suda yzmezler. Dolaysyla dnyann su zerinde yzen bir disk
olduu varsaym bu gzlemle eliir. 2) Bir an iin bu gzlemsel
itiraz dnmesek bile, dnyann altndaki suyu ne tutmaktadr
sorusuna nasl cevap verebiliriz? Ona bir cevap bulunsa bile, bu
sefer suyun altndaki destei tutan destek nedir sorusu karmza
kar. Bylece problemin, bir zme hi yaklalamadan sonu
gelmeyen bir geri ekilmesiyle karlarz ki, bu mantkl bir yak
lam olamaz. Bunun zerine Tales, Anaksimandros' a kendisinin
bir zm olup olmadn sormu olmaldr ki, Anaksimandros
u tarihi cevab vermitir: "Dnya bolukta duruyor." Tales niin
byle dndn sorunca, Anaksimandros "nk dnyann
oraya veya buraya gitmesi iin bir neden yok." demitir.
Bu muhteem cevap, hi kukusuz, insan aklnn tarihte ata
bildii en byk admdr.? Bu adm o kadar byktr ki yannda
Newton'un veya Einstein'in bulular bile pek mtevazi kalr.
Anaksimandros, Tales'in dnyann suyun zerinde yzd
fikrinin, problemin zmne hi yaklalamadan sonu gelme
yecek bir sorgulamaya neden olacan grerek ok radikal bir
zm nermitir. nerdii zm, byk dnrn "aa",
"yukar", "yana'', "ne" gibi kavramlarn tamamen bal kavram
lar olduunu kavrayarak dnya dndaki evrende bu kavram
larn hibir anlam olamayacan anlam olduunu gsterir.
Dolaysyla dnyann alt, st, n, arkas, olamaz. Bu nedenle
de dnyann "aa" dmesi gibi bir ey bahis konusu deildir.
Onun iin dnya bolukta durabilir. stelik dnyann bolukta
7 Anaksimandros belki de gelmi gemi en nemli insanoludur. Bu byk adam, yaam ve
eseri hakknda bkz: Heidel, W. A., 1 92 1 , Anaximander's book, the earliest known geographical
treatise: Proceeding.r ofthe American Acadnny ofArts and Sciences, v. 56, pp. 239-288; Kahn, C.
H., 1 960, Anaximander and the Origins of Greek Cosmology: Columbia University Press, xii
i+ [i] +249 + [ 1 ] ss; Conche, M., 1 99 1 , Anaximandre-Fragments et 'Ibnoignages: Epimethe, Presses
Universitaires de France, Paris, 252+ [ 1 ] ss; Schmitz, H., 1 988, Anaximander und die Anfonge der
griechischen Philosophie: Bouvier, Bonn, V+ 79 ss.

43

durduu fikri gzlemle denedenebilir de. (Gerekten de bu


denetleme daha sonra yaplm ve doru olduu grlmtr) .
Dnyann bolukta durduu fikri o kadar muhteem bir fikir
dir ki, bunu daha sonra Tevraf n Eyyub kitabnn 26. blm
nn 7. beytinde tekrar gryoruz:

Kuzeyi boluun zerine ekti


Dnyay hiliin zerine ast

Dinsel gelenee gre Tanr'nn ilham ettii dnlen bu


kitap, gerekte Anaksimandros'tan bir yzyl sonra yazlmtr
ve hi kukusuz, burada alntlanan beyit Anaksimandros'un
szlerinin bir iktibasndan baka bir ey deildir! Bunu uradan
anlyoruz ki, bu szler Eyytib'un kitabnda srtmaktadr. Eyyu b
kitabnn yazar olan kii Anaksimandros'un yazdm bildiimiz
kitabyla Akdeniz dnyasna yaylan bu szlerini duymu ve bu
kadar muhteem bir dncenin ancak bir tanr tarafndan ger
ekletirilebilecei dncesiyle bunlar kitabna almtr. Ancak
kitabnn geri kalan ksmnn bu muhteem dnce dzeyinde
olmad grlmektedir ki, zaten Tevraf n deiik kiiler tara
fndan yazlan ve yer yer birbiriyle elien Orta Dou putperest
din geleneinin rn metinlerden olutuu 19. Yzyl'dan beri
yaplan detayl tarihsel ve metin eletirisi aratrmalaryla ortaya
karlmt. 8
8 Eyyitb kitabnn eski Ibrani iir geleneinin en gzel rneklerinden biri olduu sylense de,
metnin elimizdeki durumu, papirs ve deri zerine yazlan metin paralarnn daha sonra bil
gisiz kopyaclar tarafndan geliigzel oaltlm olmas nedeniyle ok fcnadr. Eyyib, Trorafn
peygamberlerden sonra gelen azizlerle ilgili ksmnda (=Ketubim) yer alr, ancak deiik Ttvrat
geleneklerinde Ketubim iindeki yeri deiiktir. Aslnda Eyyib diye bir kiinin yaayp yaama
d bile belli deildir. Babil Talmud'unun Nesikin (=Zararlar) ksmnn (=sedarim) "Son Kap"
(=Baba Bathra) ad verilen blmnde (Mqna risalesi) bildirilen bir gelenee gre, Eyyib bild
yesi ders alnmas gereken bir masal olarak sunulmutur.
Tim bu belirsiziiidere ramen, kitabn M 4. Y"izyl'da yazld kesindir. 26. Blm'deki
7. beytin kendisinden nce ve sonra gelen beyitlerde de Anaksimandros'un fikirlerine benze
yen, ancak onlarn yanl anlalmasndan tredii izlenimini veren iBdelerin yer almas {rne
in, Ay trulmasnn bulutlarn Ay' rtmesiyle aklanmas), kozmoloji ile ilgili beyitlerin
Anaksimandros'un eserinden mlhem olduu izlenimini glendirmektedir. Eyyib kitabnn
metnindeki sorunlar iin bkz: Torczyner, H., 1 920, Das Buch Hiob- eine kritische Analyse eks
berlieftrtm Hiobtextes: R. Lwit Verlag, Wien ve Berlin, IX+ [I] +342 ss. Genel ve gzel bir
yorum iin bkz: Dhorme, P., 1 926, u Li= de job, deuxieme edition: Etde Bibliques, Librairie
Victor Lecolfre, Paris, CLXXVI II +61 1 + [I] ss. Eyyib kitab en geni olarak M 600 ile 200 ara
sna tarihlenmekte ise de en yetkili tarihiler, bu aral 400-300 olarak kabul ederler. Bu konuda

44

Ancak Anaksimandros'un zm, bu sefer deprem


ierin kkeni sorusunu cevapsz brakmaktadr. Gerekte
Anaksimandros bu soruya Tates'inkinden deiik fakat daha
kapsaml bir cevap vermitir. Bu cevap, ayn zamanda Miletos
civarnda grlen fosillerin kkenini de aklayan bir cevaptr.
Anaksimandros, Miletos civarnda bugn denizlerde yaayan
canllara benzeyen canl kalntlarnn kayalar ierisinde bulun
duu ve (Byk Menderes deltasnn srekli ilederlernesi nede
niyle -ki bunu Anaksimandros bilemezdi) eskiden suyla kapl
yerlerin karalat gzlemlerinden hareketle denizierin srekli
bir ekilme ierisinde olduklarn, bir dier deyile, dnyamzn
giderek kuruduu kansna varmt. Bu yzden kuruyan dnya
giderek gevrekleiyor ve gevrekleip kuruyan kayalar zaman
zaman ufalanarak kntlere ve depremiere neden oluyor
lard. stelik bugnk srekli su ekilmesi, eskiden her yerin
sularla kapl olduuna iaret ediyordu. Eer bu byleyse, diyordu
Anaksimandros, ilk canllar insan olamazlard. lk canllar bir tr
bala benzer eyler olmalydlar. Bunlar daha sonra kabuklu kara
canllarna dnm, onlardan da sonunda insanlar tremiti.
Bu ekilde Anaksimandros yaamn evrimi konulu ilk kuramn
da kurucusu olmutu.9
Anaksimandros, dnyamzn davul eklinde olduu kana
atindeydi. Bu davulun ykseklii ile ap arasndaki oran 113
idi. Anaksimandros' a gre davulun bir yznde biz yayorduk;
dier yznde yaayanlar olabileceine, ama bu konuda bilgimiz
olmadna da deindii sylenir Anaksimandros'un.
Anaksimandros astronomik bir model de gelitirmitir. Davul
eklindeki dnyann evresinde tekerlek ekilli ii bo borulara
benzer bulutlar farz etmi, bu bulutlarn iierinin de atele dolu
olduunu varsaymt. Bu tekerlek ekilli, buluttan borulardaki
deliklerden ilerindeki ate grlyor, biz de bunlar yldzlar
olarak alglyorduk.
Anaksimandros'un fikirleri muazzam bir kozmoloji olutu
rur. Anaksimandros tm mitolojilerin ve dinlerin kabul ettii
bkz. Fox, R., L., 1 99 1 , The Unauthorized Vmion-Truth and Fiction in the Bibk: Vintage Books,
New York, zellikle ss. 88 ve 4 1 0.
9 Bu konuda benim u kitabma bkz: engr, A. M. C., 2004, YllfJtmn Evrimi Fikrinin
Darwin Dnemi Sonuna KAdarki Tarihi: T Yaynevi, stanbul, 1 87 ss.

45

"dnyann yaradl" fikrini de mantksz bulmu olacak ki, red


detmitir. Ona gre her ey "snrszdan" (=apeiron) geliyordu.
Yani evrenin ne balangc ne de sonu vard {herhalde balan
gcnn olduu fikrinin, balangtan nceki eyin balangc
sorusunu davet ederek yine problemi zme yaklatrmayan bir
srekli sorgulama srecini balataean grm olmalyd) .
Anaksimandros ayn zamanda doa olaylarnn belirli kanun
lara gre cereyan ettikleri fikrini de ilk kayda geiren insanolu
dur.
Bu ekilde Tales ve Anaksimandros, bugn bilim diye bildi
imiz faaliyetin ilk habercileri olmulardr. Onlarn kendimiz,
evremiz ve iimizde yaadmz evren hakknda sorulan soru
lara verdikleri cevaplarn, dinlerin, mitolojilerin vb. verdikleri
cevaplardan fark, bu cevaplarn kendi ilerinde mantken tutarl
ve gzlemle denedenebilir ifadeler olmalardr.
lgin olan, Yunan literatr tarihilerinin Anaksimandros'un
kitabn ilk nesir eser kabul etmeleridir. 1 Fikirlerini kitap
haline getirerek yaymak dncesi hi kukusuz Peisistratos'tan
yonyaya gelmi bir gelenektir. Atina'da Homeros destanla
rn halka ulatrmak iin ortaya kan "halk kitab" kavram,
Miletos'ta bir bilim insannn dncelerini halkyla paylamak
iin bavurduu bir vasta halini almtr. Anaksimandros'tan
sonra bilimsel kitap yazma gelenei hzla gelimi ve hemen her
nemli Yunan dnr bir veya birka kitap yazmtr.

skenderiye Ktphanesi ve Museion: lk


uluslararas aratrma merkezi
lka'da Anaksimandros ve belki de ada Perekides gibi
yazarlada balayan nesir kitap yazma alkanl sonucu gelien
gelenek ve Peisistratos'un kurduu yaynclk gelenei birlee
rek Yunanllardan nce hibir toplumda grlmemi bir oku
ma-yazma ve kitap retme gelenei balatt. Bylece saylar hzla
artan kitaplar, belki de ilk kez Asurbanipal'in farkna varm
10 Aslnda bu konuda 1 9. Y'izyla kadar inen bir tanma vardr. Tanmann temdi,
Anaksimandros'tan nce Perekides veya masais bir kahtaman olan Kadmus'un ilk nesir yaz
sn yazp yazmadklardr. Ama dirnizdeki kesin tatilisel veriler Anaksimandros ile ilgilidir. Bu
konuda da Croisset'lerin eserinde iaret edilen sahifdere bkz.

46

olduu bir sorun, daha dorusu bir ihtiya ortaya kard: Bu


kitaplarn ierdii ve bir insan hafzasnn saklamasna imkan
olmayan bilgi nasl depolanacak ve insanlarn kullanmna en etkili
bir ekilde nasl sunulacakt? Bunun cevab byk bir ktphane
kurmak ve onu tm aratrclarn kullanmna amakt. M 3.
Yzyl balarnda kurulan muhteem skenderiye Ktphanesi ve
onun yannda yer alan aratrma kurumu Museion ( =lham Evi)
bu ihtiyac karlamak maksadyla meydana getirilmilerdir. 1 1
skenderiye Ktphanesi'nin insanln entelektel tarihinde
ve kltrel gelimesinde esiz bir yeri vardr. Byk skender'in
(M 356-323) imparatorluunun, kendisinin lmn
takiben ordu komutanlar arasnda paylalmasndan sonra
Ptolemaios'un payna Msr dmt. Burada, Ptolemaios
Krall'nn kuruluunun hemen balarnda ya I. Ptolemaios
(Soter) (M 367-283) veya ll. Ptolemios (Filadelfus) (M 309246) dev bir ktphane ve aratrma kurumu (Museion) kurdu.
Bu kurum, kralln bakenti olan skenderiye'deydi. Daha lk
a'da ktphanenin hreti destansal boyutlara ulamt. lk
a dnyasnn hemen tm eserlerinin burada topland riva
yet edilir. Aratrma kurumunda alan bilginler, en eski metin
lerden balayarak tm kitaplarn eletirel yaymlarn yaptlar ve
bu suretle metin eletirisi geleneini balattlar (basknn olma
d toplumlarda, kitaplar elden ele kopyaland iin, yanllar
srekli birikiyordu. Metin eletirisinin amac, ilk yazarn elinden
metnin nasl ktn saptamaktr) . Sonra, gnn birinde bu dev
ktphane bir felaket sonucu tahrip oldu. Karanlk alarn bu
ktphanenin (ve Bergama'daki gibi daha kk benzerlerinin)
ortadan kalkmasyla balad sylenir.
Gelgelelim, tarih aratrmalar, durumun gelenein bizlere bil
dirdii gibi olmadn ortaya koyuyor. Columbia niversitesi
klasikler ve tarih profesr Roger S. Bagnall, Amerika Felsefe
Dernei'nin (AmericanPhilosophicalSociety) dergisinin (Proceedings)
skenderiye Ktphanesi iin bkz: Canfora, L., 990, The Vanished Library-A WOnder of
the Ancient WOrld: University of California Press, Berkeley, IX+205 pp. Eski skenderiye'nin ve
tm ierdiklerinin en gzel ve en kapsaml tasviri Peter Fraser'in muhteem kitabdr: Fraser, P.
M., 972, PtokmaicAlexandria, c. I Text (xV+[i) + B 2 ss.+ katlanr harita); c. II Notes (xiii+ 6
ss.); c. III Indexes ([i) + 57 ss.): At the Ciarendon Press, Oxford. llk a ktphaneleri iin genel
olarak bkz: Balc zade Tahir Harimi, 93 , Tarihi Medeni.yetk Kitphaneler. Vilayet Matbaas,
Balkesir, 571 ss. ; Yldz, N., 985, Eskia Ktphane/eri: Matmara niversitesi Yayniat No.
42 , Fen-Edebiyat Fakltesi Yaynlar No. 3, stanbul, XV+460 ss.

47

Aralk 2002 saysnda yaynlad ''Alexandria: Library ofDreams"


(skenderiye: Ryalarn Ktphanesi) balkl yazsnda ktphanenin esiz nemini asla kmsemeden- skenderiye
Ktphanesi'nin dilden dile dolaan ihtiamda olmu olmasnn
imkanszln savunuyor. Ktphanenin kitap stokunun 700
bin ruloyu (o zaman kodeks tipi, yani cildi kitap henz icat edil
memiti) bulduunu iddia edenler bile olmu (r. Aulus Gellius,
1 25-? l SO'den sonra, bize ulaabilen tek eseri Attika Geceleri' nde) .
Ktphanenin rulo zenginliini dile getiren rakamlar genellikle
400 bin ile 200 bin arasnda deiiyor. Ancak, hretli bir tarihi
eski Yunan'da retilmi eserlerin bize ancak krkta birinin ulat
n tahmin etmiti. Bu da toplam eser miktarnn 1 O ile 1 5 bin
rulo arasnda olmasn gerektiriyor. Diyelim ki bunun on kat
bir yanlg paymz olsun. Yine de skenderiye Ktphanesi' nin
geleneklerin bildirdii kitap saylarna ulaamyoruz.
Ktphanenin Sezar'n (M 1 00-44) M.. 48'de sevgilisi
ve mttefki VII. Kleopatra (M 69-30) ile birlikte skenderiye
Liman'nda, Kral XIII. Ptolemaios (M 6 1 -47) ve Kralie IV.
Arsinoe (M 67-4 1 ) karsnda yapt deniz sava esnasnda
kazayla yand sylenir. Bakalar ise ktphanenin tahribi
suunu cahil Hristiyan papazlarnci ykler. slam'n ikinci halifesi
Hz. mer'in (58 1 ?-644) bile skenderiye Ktphanesini imha
ettirdiini iddia edenler kmtr. Bu ykmn, insanlk tarihi
nin en byk felaketi olduu yaygn bir kandr. Ancak Bagnail
ktphanenin tek bir saldryla, hatta birka saldr veya kaza
ile yok olmu olmas ihtimalini zayf buluyor ve bu teziere kar
skenderiye' nin nemli ikliminde papirs rulolarnn bir veya iki
yzyldan ok yaamasnn mmkn olmad tezini ileri sr
yor. Ktphaneyi ayakta tutahilrnek iin ok byk bir kopya
clar personeline ihtiya olduunu, papirs rulolarnn srekli
yenilenmesi gerektiini sylyor. Roma imparatorluk idaresinin
Ktphaneye ihtiya duyulan miktarda personel temin ettiinin
veya yeni kitaplar alnmas iin bte ayrdnn hibir verisi yok
elde. Bagnail'in vard sonu, skenderiye Ktphanesini ihma
lin ortadan kaldrd. Yani yonya Aydnlanmasn Roma'nn
yaatamad. Giderek fakideen ve barbar aknlar ve gleri
12 Bagnall, R. S., 2002, Alexandria: Library of Dreams: Procudings of th Ammcan
Philosophical Society,v. 1 46, pp. 348-362.

48

altnda giderek ken Roma, ktphaneleri ve aratrma kurum


larn ihmal etti. Halk giderek entelektel faaliyetten uzaklat
ve sonunda koca Roma barbar kabilelerinin darbeleri altnda ve
Hristiyanln yalanc cennetinde yok oldu gitti. Avrupa, Orta
a'da bir cahiller cehennem oldu.
skenderiye Ktphanesi'nin bu ackl sonu, bana dnya
mzn bugn iinde bulunduu durumu hatrlatmaktadr.
Aydnlanmadan giderek uzaklaan dnya da ktphanelerini,
niversitelerini, aratrma kurumlarn ihmal etmeye balad;
ihmal etmekle kalmad, onlar faal bir ekilde tahrip yoluna sapt
ve aynen kteki Roma gibi, halk, yazl ve szl medya, vur
dumduymaz oldu; baz iadamlar, ke yazarlar da bu tahribi
planlayan hkumetiere alkta ifadesini bulan tam bir gaHet (ve
ksa grl kar) yarnda. Bu iin sonu nereye varr? Biz ken
dimizi batrmakta direnirsek, bizi kim kurtarr? (En uygar bildi
imiz Avrupa bile Jrgen Habermas veya Paul Feyerabend gibi
bilim ve akl dmanlarn byk felsefeci diye alklar oldu!) te
skenderiye Ktphanesi'nin ve aratrma kurumunun rme
sine izin veren Roma'nn ackl sonu. Tarih, ders almasn bilene
derslerle doludur.

Sanal dnya
Ancak gnmzdeki tehlike, yalnzca cehaletin eline geen ve
entelektel kurumlar ihmal edilen dnya deildir. Bilgisayarlarn
son yarm yzylda gsterdii ba dndrc gelime bir baka
tehlikeyi ortaya karmtr: Sanal dnya. 13 1 9. Yzyl' n ortasnda
lm olan byk doa bilimci Alexander von Humboldt'un
( 1 769- 1 859) yaam boyunca elli bin mektup yazm olduun
dan bahsedilir. Bunlarn bazlar Berlin iindeki arkadalarna
ua Siegfried eliyle gnderdii ksa notlardan ibarettir; yani
bugnk telefon konumalarmza karlk gelirler. Gnderdii
bu mektuplarn pek ou saklanm, onlarn da hatr saylr
bir miktar derleme kitaplar ierisinde yaymlanmtr. Bugn
Alexander von Humboldt'un mektuplarn okumak isteyen her
13 Bu konuda bkz: "Essay on Benefl.ts and Dangers ofVinual Reality." 1 23HelpMe.com. 1 9
Jan 2008 <http://www. l 23HelpMe.com/view.asp?id= l l 033>.

49

aratrc, ya bu eserlerde bu mektuplarn bazlarna kolayca ula


r veya biraz daha zorlanarak mektuplarn korunduu, mesela
Mnih'teki Deutsches Museum ktphanesi gibi arivlere bavu
rarak yaymlanmam olanlarn kopyalarn edinebilir. Benzer bir
ekilde Charles Darwin ( 1 809- 1 882) ile Alfred Russel Wallace' n
( 1 823- 1 9 1 3) 1 857 ylnda jeolog Sir Charles Lyell ( 1 797- 1 875)
ve botaniki Joseph Dalton Booker'n ( 1 8 1 7- 1 9 1 1 ) ortak aba
lar ile Linne Dernei Dergisi' nde yaymlanan a ac maka
lelerinin nasl ortaya kt, yalnzca Darwin, Lyell ve Hooker
arasnda teati edilen ve genellikle uaklar vastasyla tanan mek
tup ve notlar sayesinde anlalabilir. Byk bir ans eseri bu mek
tup ve notlar korunmu ve yaymlanmtr. 1 4
Fakat yaamnn hatr saylr bir ksmn internet zerinden
elektronik posta ile haberlemekle geiren bizleri dnnz:
Ka tanemiz yazdklarmz ve bize yazlanlar biriktirmekteyiz?
Pek nadiren, yerbilimleri dnyasnn en byk isimlerinden olan
jeofziki Dan McKenzie gibi kiiler, bandan bu yana yazdklar
tm elektronik postalar arivlemek zahmetine katlanmlardr.
oumuz bunu yapmamaktayz ve o haberlemelerde teati edi
len bilgilerin ou yok olup gitmektedir. Kamz, yazdmz
bilimsel makalelerin metinlerinin muhtelif aamalarn muha
faza ederiz? Yaymianm bir almann bilgisayardaki ham
metni bazen tek bir tu vuruuyla bir daha ele gememek zere
kaybolup gider.
Elektronik bilgi depolamak o derece kolay ve o derece eko
nomik bir hale gelmitir ki, milyonlarca ciltlik bir ktphane
bugn bir bavula sdrlabilir. Ama bir bavulu yok etmek,
boyutlar neredeyse bir mahalle byklne ulam bir ktp
haneyi yok etmekten ok, ama ok daha kolaydr. High-tec,
yani yksek teknoloji, yaammza daha birka on yl ncesinde
hayal dahi edemeyeceimiz kolaylklar katmtr. Ama bu kolay
lklar bir o kadar da yksek risk faktrlerini beraberinde getir
mektedir. Bilgi depolamak, kopyalamak ve nakletmek ne kadar
kolaylamsa, bilgiyi silmek veya sahte bilgiyle deitirmek de
bir o kadar kolaylamtr. Gnmzn bilgi ann en nemli
sorunlarndan biri, hzla gelien ve toplum tarafndan renilme
hz gelime hznn oktan gerisinde kalm olan teknolojinin,
1 4 Bu konuda knyesi yukarda 1 0. notta verilen benim kitabma bkz.

50

bilgi depolama, kopyalama ve nakletme mekanizmalarn nasl


etkileyeceini anlayabilmektir. Bu nedenle teknoloji ne kadar
geliirse gelisin, en az birka eski stil ktphane ve mze her
nemli kltr merkezinde korunmaldr.
Bugn ABD ve baz Avrupa lkelerinde nemli koleksiyon
larn "elektronik nshalar nasl olsa var" bahanesiyle kelime
nin tam anlamyla sokaa atldn grmekteyiz. Ben buna
ABD'de, ngiltere'de, svire'de ve Rusya'da ahit oldum. Byle
bir davrann hibir zr olamaz ve kanmca bilgi depolarnn
bu ekilde tahribi, insanla kar ilenebilecek en byk su
tur. Unutulmamaldr ki, gelmi gemi en byk bilim flozofu
addedilen Sir Karl R. Popper, insan uygarlnn dnyann
karlkl etkileimi sayesinde ortaya kt tezini gelitirmi
tir. Bu dnyann birincisi, gzlem yapan ve dnen fiziksel
insandr. kincisi, insann dncelerini ortaya karan mekaniz
malardr. ncs de o mekanizmalarn rn olan dnce
lerdir. Dncelerden oluan nc dnyann (Popper daha
sonra politik "nc dnya" terimiyle karkla engel olmak
amacyla buna Dnya III adn vermitir) en byk zellii bir
kere retildikten sonra, kendisini retenden bamsz bir yaam
srmeye balamasdr. Ben rettiim bir dncemi bir kez
ortaya attm zaman, artk onu alp eletirmek, onu reddetmek
veya ondan yararlanarak baka dnceler retmek, onu rne
dntrmek vs. benden bamsz olarak yaplabilir: Yeter ki o
dnce korunsun ve bakalarna ulatrlabilsin.
Bugn dnya nfusunun nemli bir kesiminin ortadan kalk
mas insan uygarlnn gelimesine nemli bir sekte vurmaz.
Nasl ki, Kara lm denen veba 14. Yzyl'da Avrupa nfusu
nun neredeyse yarsn ortadan kaldrm olmasna ramen, bu
byk lm Avrupa'nn entelektel gelimesine hemen hibir
etki yapmamtr. Ama bir de ktphanelerimizin, arivlerimi
zin, mzelerimizin tamamnn ortadan kalktn bir dn
nz. nsanlk bir-iki nesil ierisinde maara devrine geri dner.
Tm dnyada, rnein niversiteler daralan bteler karsnda
ilk olarak ktphane btelerini bimektedirler. Bu yaplabile
cek en yanl harekettir. Bir niversitede ktphane, bte daral
masndan en son etkilenen blm olmaldr.

Sonu
Her ne kadar kulaa paradoksal geliyorsa da, gnmzn
gelimi bilgi ann en nemli sorunu bilgiyi depolamak, kop
yalamak ve nakletmektir. Bu ilemlerin en nemli ayaklar bugn
hala ktphanelerimiz ve mzelerimiz olmakla beraber, artk
toplanan verilerin oluturduu bankalar o boyutlara gelmitir ki,
bunlarn depolanma, kopyalanma ve nakledilme sorunlar iin
ok temelli zmlere ihtiya vardr.
Ktphanecilik, arivcilik ve mzecilik, daha birka on yl
nce aklmzdan asla geiremeyeceimiz yepyeni sorunlarla kar
karyadr. Bu sorunlarn zm ise insanln bekas ile temel
den ilgilidir.

GL SAATlf BLl?REN fARET!'/ J 0,5


SANIYE GECIKMESI VE VIYANA BILIMLER
AKADEMSNE YAPILAN BR MLYON FLORN
GEEN BAGIII

Geen akam yataa ekilmeden, byk jeolog Eduard


Suess' n ( 1 83 1 - 1 9 1 4) anlarndan pasajlar okuyordum.
Orada, ondokuzuncu yzyln ikinci yarsnda Viyana Bilimler
Akademisi'nin Avusturya imparatorluk hkumetleri tarafndan
nasl yllarca ihmal edildii ve bu nedenle Akademi' nin, sahip
olduu hretli yelerine ramen, halk iinde layk olduu ilgiyi
bulamad ve yapmas gereken etkiyi de yapamad anlatl
yordu. Suess Akademi'nin bu durumdan nasl kurtulduunu u
ilgin hikaye ile aklyor:
''Ad daha nce su yollar projesinin destekileri arasnda ge
mi olan Belediye Meclisi yesi Treitl, yallnda iki elinde birer
kronometre olduu halde ehir hazine dairesinin bahesinde ast
ronomik gzlemevinin le vakti sinyalini beklemeyi adet haline
getirmiti. Kendisine, St. Peter'in hayrsevederinden yal bir
adam da, elinde bir kronometreyle elik ediyordu. 1 8. ylnda
bir le vakti her iki kronometre de gzlemevinin bildirdii le
vaktinden 1 0,5 saniyelik bir fark gsterdiler. Ayn fark, yal
hayrseverin kronometresinde de grlmt. Acaba gzlemevi
yanl bir saat mi bildirmiti?

53

Ertesi gn fark yine aynyd. Bunun zerine iki ihtiyar konuyu


aratrmaya karar verdiler ve farkn gzlendii ilk gnde, le
vakti sinyalini verme iinin i ehirde bulunan eski gzlernevin
den, Trk Tabyas denilen yerdeki gzlernevine getiini ren
diler. Birka kilometrelik bu farkn saatlerinde bu kadar aka
farkedilebilrni olmas yal beyefendi zerinde derin bir etki
yapt. Hem gezegenin kkln hem de doa bilimlerinin
bykln farketti. Treitl 1 897'de ldnde tm servetini
Bilimler Akademisine brakt ortaya kt. Bu servetin bir mil
yon [altn] Horinin ok zerinde olduu hayretle tespit edildi.
. . . Bu rnirasla Akademi birdenbire faal bir organizayon haline
geliverdi." (Suess, E., 1 9 1 6, Erinnerungen, Hirzel, Leipzig, ss.
1 79- 1 80} .
Bu hikayeden alnacak birka ders var: Birincisi, iki ihtiyardaki
gzlem tutkusu. Her gn ellerinde saatleri, verilen le vakti sin
yalinin doruluunu kontrol ediyorlar. Hem de biri, gzlernin
mmkn olduu kadar gvenilir olabilmesi iin her gn iki
kronornetreyi birden kontrol ediyor. Bunu Trkiye'de birisi yap
sayd herhalde ad tarihierimize "saatli deli baba'' olarak geerdi.
kincisi, gzlenen bir "hatann" peine derek aklama aryor
lar. Yani grdkleri anorrnallii aklamak istiyorlar. Yaptklar
gzlem kronornetreye dayanyor: nn de ayn derecede
yanlmas hemen hemen olanak d olduuna gre, gzlenen
fark gerek bir fark ifade ediyor olmal diye dnyorlar ve
bunun peine dyorlar. ncs, aratrmalarndan ren
dikleri onlara gezegenimizin kkln hatrlatyor ve bunu
bu kadar hassasiyetle lebiten doa bilimlerine kar byk bir
sayg ve hayranlk uyandryor. O kadar ki, Treitl, tm servetini
doa bilimleri gibi faydal bir ile uraan Bilimler Akademisi' ne
brakyor.
Avusturya-Macaristan mparatorluu'nda doa bilimlerinin
en ok ahland bir dnernde hkumetierin buna kar olan
ilgisizliklerini de bu vesileyle reniyoruz. Ama toplum bilgili,
kltrl, okumu ve her eyden nce grgl bir toplumdur. O
toplum Treitl gibi insanlar yetitirrnitir. Onlar, hkumetlerinin
aciz kald yerde irndada yetierek bilime destei srdrrnler
dir. Bundan alnacak nice dersler vardr.

54

Trkiye bu dersleri alabilir mi? Kanmca hayr! lhan Seluk'un


7 Mart 2004 Pazar gnk ''Aklmz Bamza Ne Zaman Gelecek?"
balkl yazsn okuyunuz. lhan Bey, Trkiye'yi ok byk bir
felakete srklediine benim de inandm bir hkCmete, toplu
mun hemen tm kesimlerinin gnlk karlar uruna nasl tes
lim olduklarn ak ak sylyor. midi, bu hkmete destein
o/o60' a varmas ve bu suretle halkmzn aklnn bana gelmesi.
Ben aziz dostum lhan Bey kadar midi deilim. Tm dnyay
ve yaam yalnzca gndelik parasal kazan, cinsellik ve br
dnya asndan grebilecek kadar bilgisizlerin egemen olduu
bir toplum yle bir seim zaferini kukusuz tutulan yolun do
ruluuna yoracaktr. inde Treitl'lerin olmad bir toplum,
bilgiye dayanan aklc kararlar verebilecek bir toplum deildir.
Bekleyip, grelim. Umarm haksz karm.

BLMC BLM NN YAPAR?1n

Son Rusya gezimde zihnime srekli taklan sorulardan biri de


bilimcinin bilimi niin yaptyd. Bilimci bilimi bazen yle art
lar altnda yapar ki hayret edersiniz. Rusya'da aldklar maalar
birka yz dolar bulmayan meslektalarnn bilim heyecanna
ahit olduka bu soru srekli aklma geldi. Nedir bu insanlarn
bizden fark diye dndn durdum.
Byk ar Petro, vatandalarna Avrupai dncenin hem
ekiki hem de kurumsal tm elerini tantmt. Kyafet dev
rimi yapm, Ruslarn kymetli sakallarn kestirtmiti! Ama
bunun yannda Bilimler Akademisini kurarak iini Avrupa' nn
ileri gelen beyinleriyle doldurmutu. Rus Bilimler Akademisi
kurulduunda iinde tek bir Rus yoktu. Yllarca da olamad.
Rus mparatorluu Petro'dan sonra da akademisine byk
zen gstermekle kalmad, el att bilimsel ilerin her birini cid
diye ald. Platinin para temeli olarak kullanlma olasl gn
deme gelince, Maliye Bakan Kont Kankrin, dnyaca hretli
yerbilimci Alexander von Humboldt'u iki meslektayla birlikte
1 829'da Rusya'ya davet etti. Bizzat ar imzasyla Humboldt' a
istedii yere gitme, istediini yapma izni verildi ve tm masraf
lar Rus mparatorluu stlendi. Humboldt'tan istenen yalnzca
gnlnce aratrma yapmasyd. ayet bundan Rusya iin faydal
sonular karsa, imparatorluk bununla yetinmek kararndayd.

56

Rusya ondokuzuncu yzyl sonunda dnya tarihinin en


byk demiryolu projesi olan Trans-Sibirskiy Magistral inaa
tna balamadan tm gzergah boyunca yaklak 1 000 km geni
liinde bir ertte jeolojik aratrmalar yaptrd. Burada aratrma
yapan jeologlar bugn btn dnyaca isimleri saygyla anlan,
nostransev, Obruev, Krasnopolkiy, Zaytsev, Deryavin gibi
byk bilim adamlardr. Bunlardan da arzu ettikleri gibi jeo
loji yapmalar istendi. kan sonular demiryolu idaresi deer
lendirecekti. Neticede otuz cildi geen dev bir eser ortaya kt,
Asya'nn jeolojik yapsnn aydnlanmasna nemli bir katk
yapld, stelik Rusya' nn altn ve kmr retimi artt. Ve bu
arada elbette demiryolu byk bir baaryla tamamland.
Komnist htilal grnte jeolojiye verilen nemi arttrd.
Yalnz, artk devlet jeologa gnlnce aratrma yapmasn deil,
halka yararl aratrma yapmasn emrediyordu. Projeler bilim
adamlarnca deil politikaclarca oluturulup hedeflendirili
yordu. Bu deiim ksa srede etkisini gsterdi. htilalden iki yl
sonra byk jeolog nostransev intihar etti. Pek ok byk isim
Gulag'a srld. Geri Sovyetler Birlii de ok jeoloji retti.
Ama kalite hzla Batda yaplann altna dt, baar bireyle
rin marifetiyle snrl kald. Rus jeolojisi dokuiner tartmalarla
hrpaland, levha tektonii devrimini kard. Ancak yetmili yl
larda bu durumun farkna varld, jeologlar tekrar "bilim bilim
iindir" felsefesine dnmeye baladlar. Ama olan olmutu: Ksa
sre sonra, Sovyetler Birlii Batnn ekonomik gcyle ba ede
medii iin tarih oldu. Bugn Rus jeolojisi tekrar imparatorluk
dneminin ihtiamna dnme sava vermektedir.
Bilim ancak bilimcinin kiisel merakn tatmin iin yaplrsa
srekli byk sonular dourabilir. Rusya'da bugn grdm
heyecan, tekrar yalnzca kendi meraknn peinden koabi
len insanlarn heyecandr. Bugn ABD'deki byk baanlara
baknz. ounun altnda Avrupallarn imzasn greceksiniz.
Bunun nedeni iki kt'adaki gelenek farkdr. ABD, hele 20, yz
ylda, snarlama bilim yaptrmak geleneini gelitirmitir (hele
imdi daralan ekonomik imkanlar bunu kronik hale getirmitir).
Avrupa ise iten gelen merak tatmin etmek geleneini. ABD
ok veri retmi, Avrupa ise nemli fikirleri gelitirmitir. Bilim

57

elbet ki gzlem olmazsa olmaz. Ama bilirnde en wr olan ey ori


jinal fikir retmektir. Bu da ancak iten gelen arzuyla olursa olur.
Onun iin niversiteleri ve dier aratrma kurumlarn toplu
mun gdmnde grmek isteyenler, byle bir gdmn yaratc
dneeye zarar vereceini bilmelidirler. Toplum hr aratrma
dan kendi istediklerini almaldr. Daha fazlasn bekleyemez.

TRKYE'DE BLM KIYIMiv

Trkiye bir bilim lkesi deildir. rettii bilim de birka kii


sel istisna dnda dnya leinde tamamen ihmal edilebilir
dzeydedir. Trkiye' nin bu bilim fakirlii, sanayine ve ticare
tine de yansmtr. zgn hemen hibir sanayi rn olmayan
Trkiye, ticarette de, tarmda da gariban olup, rnein yazlm
oluturmak gibi akl ve bilgiden baka hibir sermaye istemeyen
son derece kolay ve getirisi byk bir ii bile yapamamaktadr.
Trkiye'de (askerlik hari) hemen hibir konuda bir ehil insanlar
snf yoktur. (Bu, tabii ki, pek ok akl ve bilgi sahibi bireyimiz
yok demek deildir.) Bu akl ve bilgi fakiri lke, dolaysyla para
fakiridir de. Ulusal gelir, lke yaayanlarmzn byk bir bl
mn srnneye mahkum eder bir seviyededir. Son zamanlar
daki szmona "ekonomik iyileme," fakirin alm gcn iyice
ksp, enflasyonda zahiri bir d yaratarak eskiden zaten paral
olann biraz ve geici bir sre nefes almasn salamaktan ibaret
tir. Bu alnan nefes, onu srdrecek bilgi olmadndan tabii ki
ksa mrl olacaktr.
Trkiye bu zavall duruma 1 946'dan sonra dmtr.
nk 1 946'dan sonra lke idaresi tam cahillerin eline gemi
tir. 1 920'lerden beri gelen Atatrk'n elit idaresinden intikam
almaya aznetmi bu krsal gruh, Trkiye'yi gerek bir felakete
srklemitir. lkedeki tm szmona "gelime" dnya gelime

59

hznn ok gerisinde kalm, ancak zr cahil nc dnya ile


kyaslandnda "gsmz kabartan" otohan gibi, gkdelen
ler gibi, telekomnikasyon gibi kopya rnleriyle yaam seviyesi
yukar doru kmldamtr.
Eitim, 1 946 sonras dnemde en byk yaray alan kesim
olmutur (Trk Silahl Kuvvetleri eitim kurumlar hari) .
retmenlik meslei ayaa drlm, niversiteler, bu ad
tayan bina says artt halde tamamen ortadan kalkm, ei
tim ehil insan yaratmak yerine diplomal cahil reten bir fabrika
haline getirilmitir. Bunda da temel ama, cahil krsal kesimin
hak etmeden ve emek harcamadan her eye, bakalarn ve ken
disini kandrarak ulama hrsn tatmin olmutur.
Bu gnlerde bu gidi, AKP Hkumeti' nin dnya gr ve
politikalaryla daha nce grlmemi bir dzeye trmanmtr.
Trkiye'de modern yaamn vazgeilmezleri olan tp dahil, fen ve
mhendislik bilimleri aratrmalarndan sorumlu TBTAK'n
bandan Avrupa Akademisine seilebilecek dzeyde sekin bir
bilim adam, irkin imalarn arkasna saklanlarak, gayrimeru ve
gayri ahlaki bir ekilde kovulmu, yerine, hibir gereke gste
rilmeden, bu konularda bilgi sahibi olduu uygar dnyaca tescil
edilmi hibir kii ve kuruma danlmadan, bilirnde herhangi bir
varl olmad grlen bir kii keyfl bir atamayla getirilmitir.
stelik hkumet, Trkiye Bilimler Akademisi'ne kanunla veril
mi olan danmanlk grevine bavurmayarak somut bir grev
ihmali de yapmtr. Ehil bilgi kaynaklarn harekete geirme
yen ve danmanlk messesesini uygun bir ekilde kullanmayan
Hkumet, kanunlarn harfine belki uymakla beraber ruhunu
alenen ihlal etmektedir. Bu olumsuzluklarn msebbibleri, kr
sal kltrn gnmzdeki temsilcileridir. Trkiye' nin modern
dnya ierisinde bilim ve teknoloji gibi en yaamsal konular,
bu konular hakknda yeterli bilgi sahibi olduklar hakknda eli
mizde hibir belge bulunmayan kiilerce, kendilerininkilere ben
zer kalitede kiilere teslim edilmitir. stelik, Hkumet hibir
ehil hakemin grne bavurma ihtiyacn duymadan, akade
mik retiminin bilim dnyasna yansmas sfr olan bir brok
ratn "deerli bilim adam" ilan etmek cr' etini gsterebilmitir.
Maliye Bakanl tarafndan niversitelere kar balatlan son

60

saldr ise, szde ekonomik baarsn gerek ekonomik gelimeye


deil, rakam oyunlarna dayandran talihsiz bir hkumetin,
iinde bulunduu ekonomik acz ve tel3. gstermekle beraber,
bu hkumetin bilim ve teknoloji kavramiarna olduu kadar
niversite ve aratrma kavramiarna da ne denli yabanc, hatta
dman olduunun belgesidir.
Hkumet, bir danma ve anlama rejimi olan demokrasiyi
rayndan karmtr. Bunun nedeni krsal kkenli yelerinin ve
partili brokratlarnn bilgi ve grg eksikliidir. lkenin tm
bilim kurumlarna kar saldrya geen Hkumet, meruluk
tabann terkettii iin niversite ile birlikte tm bilim kurumla
rn sivil itaatsizlik gibi u savunma yntemlerine itebilir. Bunun
yalnz lkemizin bekasnn olmazsa olmaz olan bilim ve tekno
loji alannda verecei zarar korkun olmakla kalmaz; toplum
sal bar, belki geri dnlemeyecek patikalara srklenebilir.
Hkumet sonu pek feci bitebilecek olan bu cehalet temelli poli
tikalarndan derhal vazgeerek akln bana almaldr.

BR TOPLUM NASIL NTHAR EDER?v

8 Nisan 2003 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi nin Pazar Eki'nde


Badat Caddesi'ndeki drt genle yaplan bir mlakat okuya
rak dehete dtm. Genliin idolleri arasnda kimler saylyor:
Sedat Peker, Polat Alemdar; bir tanesi de komnistmi. Onun
idolleri arasnda da Allah bilir Che Guevera vardr! Bu isirolerin
ortak ynleri ne? iddet! rrasyonalite (Trkesi: Aklszlk) ! Ve
tarihin defterinde olmamak (veya yalnzca olumsuz bir dipnot
olarak varolmak; hani Al Capone gibi) .
Genliinzin ufku bu mu? Bildikleri gndelik gazete sali
feleri veya televizyonun snr dna kamyor mu? renci
kalitesizliinin bir baka cephesi deil mi bu? Genliimiz, lke
mizin gelecei, cahil, hem de zr cahil. Cahil olmakla kalmyor,
deer yarglar arpk, zararl. Bilgi kayna yalnzca, benim
dnyada grebildiklerim arasnda en kalitesizi olan, medyamz.
Medyay ynetenler, onun sahipleri, onun programclar; ksa
cas ondan kim sorumluysa insanlk sulusu! Burada bir komplo
filan yok. Olan tek ey, cahil kylnn eline geen medya, onun
tek isteini, tek tutkusunu karlamak iin alyor: Para, daha
ok para, g, ne yaplaca bilinerneyen g. Bunlar yalnzca ve
yalnzca hayvani drtlerdir ve Trkiye bu hayvani drtlerin
etkisinde genliini perian ediyor, hayvanlatryor.
Niin genliin idol bir lclif, bir gezgin, bir bilim adam

62

veya bir gerek san' at deil. Niin Fazl Say idollerimiz arasnda
deil? Niin dil Biret deil, Suna Kan deil, Osman Harndi
deil, Darwin deil, Einstein deil, Wegener deil, onyedi dil
bilen ve Alplerin sihirbaz denen Emile Argan.d deil, Grimm
Biraderler deil, Gney Amerika' nn kuzeyini kefeden ve hemen
her Amerika lkesinde adna en az bir nehir, bir da veya bir
niversite, bir ehir olan, Pasifik Okyanusunu bir utan tekine
kateden koskoca bir aknt sistemine ad verilen Humboldt deil,
Livingstone deil, Arnundsen deil, Nansen deil, Prjevalski
deil, S hackleton deil, H edin deil. . . . Genlerimiz arasnda bir
anket yapsak ka tanesi bu isimleri tanyabilir?
Genler idollerini yalnzca olumsuzlar arasndan semekle kal
myorlar; gndelik olumsuzlardan seiyorlar. Yani bunlar gangs
ter falan olmaya kalksalar onun bile kalitelisini olamayacaklar
Vur-krla kahraman olmaya kalkanlara bir sorsak Otto Skorzeny
( 1 908- 1 975) adn hi duymular mdr? Bu SS subay, mtte
fiklerin burnunun dibinde, Gran Sasso'da ok iyi korunan bir
da kalesinden Hitler'in emri zerine Mussolini'nin dahiyane
bir Hava Kuvvetleri planyla kanlmasna katlm, daha sonra
da Alman Ordusu' na ok yararl baz gizli harekat ynetmiti.
Bizim olumsuz kahraman hayranlar bunu bilirler mi? Hi san
mam? Neden? nk Skorzeny'yi bilebilmek iin en azndan
gndelik gazete veya televizyon dnda bir eyler okumak gerek
lidir.
Fakat benim anlamadm bu olumsuzluk hayranlnn kke
nidir. Heyecanl hayat isteniyorsa, kutup kaiflerinin, Arnazon
ormanlarnda alanlarn hayatlarnn vur-krdc serserilerin
kinden daha az tehlikeli olduunu sanmam. Adrenalin isteni
yorsa, olumlu ilerde de bu var. Ancak oralarda alnan riskierin
hem insan bilgisine yaptklar katk nedeniyle bireye verdikleri
bir tatmin hissi var hem insanla yaplan katk nedeniyle insan
ln hayranlk ve saygsn kazanmak var hem de daha sonra iyi
bir yaam garantisi var.
Bunlarn hayranlk uyandrmamasnn tek bir nedeni var
kanmca: Genlerimiz yaamlarnn hibir dneminde arlkl
olarak bu tr bilgilere ulatrlmyorlar. Medyann feci duru
mundan yukarda bahsettik. Ya Milli Eitim Bakanl? Dehet

63

verici! Vehbi Dinerler isimli zatn bakanl esnasnda hazrlat


lan evrim kart raporu okudum geenlerde: O ne zr cahilane
hazrlanm, o ne dzeysiz, o ne zrva belge. Ona dayanarak m
"bilim adamlarna hazrlattk" deniyor imdiki bakan tarafndan
evrim kart programlar? Yaplan i alenen sutur, nk iinde
arptma vardr. Genliimiz bu tr kiilerin elinde bilgi edin
mek zere okula gnderiliyor. Mmkn mdr bu?
Bu gidie acilen dur demedike, eitimimizi ve medyamz
slah etmedike sonumuz pek korkun olacaktr. Gnn birinde
genliin kendine idol seti i vur-krdcalar benzeri insanlar
elinde hepimiz telef olacaz. Bundan emin olabilirsiniz.

OKUMULARN DNYASJYI

Muhterem dostum Orhan Bursal' nn S Mart 2005 tarihli


ve 937 sayl Cumhuriyet Bilim Teknik ekine yazd Gndem
yazsndan rendim ki, Trkiye Cumhuriyeti Hkumeti Sayn
Babakan Recep Tayyip Erdoan Bey, 24 ubat 2005 tarihinde
TOBB Ekonomi ve Teknoloji niversitesi'nin alnda yapt
konumada ok okuyan arkadalarnn srndn anlatm.
stelik doktorlara ine yaptrmam demi. Belli ki tahsile olan
itimad sfr. Filhakika yakn alma arkadalarn da kendisi gibi
dnenlerden semeye zen gstermi olsa gerekir ki, bir sayn
bakan kp Maldiv Adalar'nn nerede olduunu bilmediini,
bir dieri de operaya ancak ellisinden sonra gittiini uluorta
beyan edivermitirler.
Okumann faydalarnn Tayyip Bey ile tartlmas wrdur,
zira iinde yetitii snf, tamamen kuramsal bilimin ynettii
bir dnyada teorinin g ve yararn aniayabilecek konumda
deildir. Okuduu imam mektebinde, Tayyip Bey'in teori
olmadan bilim, bilim olmadan teknoloji, teknoloji olmadan
da anladmz anlamda insan yaam olamayacan anlama
ansnn ok olmad aktr. Burada "okuyan" arkadalarnn
"srnmekte" olmas ise Tayyip Bey'in okuduu okulun uygar
bir yaamn gereklerine cevap vermediini epey bir zamandr
sylemekte olanlar asndan hi de artc deildir. Kendisi de

65

bunu anlan olmal ki, orada okuduklarn ciddiye almadn,


pratikten daha ok yararldn ima etmektedir. (Ama ne hik
metse bu aka sylendii zaman da buna ilk itiraz eden Tayyip
Bey'in kendisi olmaktadr.)
Tayyip Bey'in okul sonras meslek yaam ise okumuluk kav
ramnn kolay renilebilecei bir yaam olmamtr. Anlald
kadaryla Tayyip Bey hibir dnemde, bu arada dnyaya bir
zamanlar uygarlk ihra etmi olan insanln en eski ehrini
ynetmeye alalarken bile, modern dnyay yaratan ve yneten
bilimle temasa gelememitir.
Benim tecrbem tabii ki Tayyip Bey'inkinin tam tersidir:
mrm boyu herhangi bir pratik uygulamasn asla dnme
den yalnzca merakm tatmin iin teorik bilim yapm bir insa
nm. Buna ramen (ve babam zengin olduu halde) , niversiteyi
baarmdan tr yurtdnda bedava ve kendi konum asndan
olabilecek en iyi yerde okudum. Pek ok toplantya ve geziye
param denerek arldm iin alt kt' ay hem byk bir say
gnlk grerek hem de bedava gezdim; stelik hem dnyann
en lks yerlerini hem de pek kimsenin giderneyecei Tibet veya
Sibirya gibi yerleri de grerek. Bu arada Celal engr olarak pek
ok saygn bilim insannn yannda, ngiltere Kraliesi' nin ei
Prens Philipp'in veya Fransa Cumhurbakan'nn huzurlarna da
kabul edildim. (Tayyip Bey'in stnden cumhurbakanl sfat
dnce bu kiilerin yanna yalnzca Tayyip Bey olarak ne kadar
gidebileceini bizlere zaman gsterecektir.)
Fakat en hou, akam ktphaneme ekildiim zaman bildi
im drt dilde lclinatn en ilgin sorunlar hakknda bilgi edi
nebiliyor, bunlar hakknda fikir yrtebiliyor, bu dnyada ne
aradn sorgulayabiliyor ve ertesi gn dnyaya yepyeni bir
zevkle bakabiliyor olabilmemdir. Benim iin lclinat bir cennet
tir. Burada onunla hasbhal ederek yaayabiliyor, yaamnn her
anndan mthi bir zevk alyorum. Mesela, 475 yllk College de
France'ta derse giderken, 1 530'dan beri orada benim gibi, insann
insan olmasna katk yapm olanlarn duvara ilenmi isimlerini
huu iinde selamlyor, onlarn arasna kabul edilmi olmann
esiz zevkini tadyorum. Ben bunu Oxford niversitesi' nde
Kraliyet Cemiyeti aratrmacsyken de yaptm, Caltech'te Moore

66

bilginiyken de ve daha dnyann nice saygn akl mabedinde de.


Seildiim uluslararas saygn akademilerde lkemi temsil eden
ilk kii olmak erefini yaadm. 1 974 ylnda Berlin'de en ok
dikkatimi eken ey, bir utan duvaryla blnm ehrin bir
yakasnda isimleri olan politikaclarn dier yakasnda adlarnn
bile anlmamasyd. Ama her iki yakada da meslektam "oku
mu" Baron Leopold von Buch'un heykeli ykseliyordu.
Ancak bu konular Tayyip Bey ile konumak, dediim gibi,
beyhudedir. Zira kiinin takdiri iktidarncadr. inden geldii
ve ne yazk ki iine saplanp kalmaya artk mahkum grnd
mtevaz krsal evrenin imkanlar onun dnyay bir okumuun
gzlerinden grmesine ve tatmasna olanak tanyamaz. Avrupa
kaplarnda krallarn ayamza geldii gnlerden bugn isten
meyen misafir durumuna drlm olan lkemizin talihsizlii
ise onu altm yldr okumularn deil, Tayyip Bey'lerin ynet
mesidir. Halkmz bir yolunu bulup bu ac kaderi deidrene
kadar Tayyip Bey'ler uygarlk deerleriyle alay etmeye ve lke
mizi ve milletimizi alay konusu yapmaya devam edeceklerdir.
Not: niversitelerimiz, al konumalarn yapmak zere davet edecek
leri kiileri mevkilerine deil, bilgi ve grglerine gre semeyi umarm artk
renirler!

BLM YAPMAYI BLMEJ(Vl1

Her akam, yaptm gndelik ilerimden yorulunca, o gn


zerinde altm eylerle tamamen ilgisiz bir eyler okumadan
nce yatmamak adetimdir. Son birka gndr Fuat Kprl' n n
Bizans Messeselerinin Osmanl Messeselerine Tesiri adl nemli
eserini okuyorum. Kprl burada, pek ok Avrupal tarihinin,
Osmanllarn stanbul'un fethinden sonra Bizans'tan aldklarn
sand birok kurum, uygulama ve adetin aslnda eski Trk
slam geleneklerinden geldiini ispat ediyor. Bu arada pek ok
Bizans adetinin Osmanllardan ok nce Trk-slam alemine
szdn, bunlarn da Osmanllara bu kanaldan geldiini gs
teriyor. Mesela bugnlerde pek moda olan "tesettr" bir Bizans
adetiymi. Oradan (ve ran'dan!) slam alemine gemi. Ama bu
arada denizcilik gibi baz konularda dorudan Bizans etkileri de
var.
Ama beni bu yazy yazmaya iten Kprl' nn eserinin tarihi
ierii deil, Kprl' n n o tarihi bulgulara nasl ulat. Kprl
kitabnn banda Avrupal meslektalarna adam gibi yntem
kullanmama eletirisini yneltiyor. Diyor ki, yalnzca Bizans'ta
baz eylere bakp bunlarn benzerlerini Osmanl'da bularak
bunlarn Osmanl'ya Bizans'tan veya Bizans'a Osmanl'dan ge
tii mantk yrtlerek sylenemez; Aksine, nce karlatrmal
ve genetik bir yntem uygulanmaldr. Nedir bu karlatrmal

68

ve genetik yntem? Kprl nce her benzer kurum, uygulama


ve adetin Osmanl'daki kklerini aratryor. Bir dier deyile,
bunlarn Osmanl'da nasl ortaya ktklarn, yani genetiklerini
inceliyor. Bu inceleme onu bazen slamn ilk yzyllarna, bazen
Orta Asya'da slamiyet ncesi Trk toplumlarnn sosyolojisini
gzden geirmeye, bazen da ta Roma mparatorluu tarihinin
iine ekiyor. Yolda Kprl pek ok Avrupa toplumunun da
benzer kurum, uygulama ve adetlerini de gzden geiriyor.
Bunlar her zaman adm adm, oluum srelerini didik didik
ederek yapyor. Sonunda bazen dorudan ilikiler kurabiliyor,
rnein vezir-i azamlk kurumunun Bizans'n "Grand domes
tik''inden alnmadn kesin olarak ispat edebiliyor. Bazen eldeki
veri dorudan iliki kurmaya yetmiyor: O zaman Kprl, daha
26 yanda yazd lk Mutasavvflar adl klasik eserinin giriinde
savunduu varsaym kullanma yntemine ynelecek, tarihsel
kontrolu mmkn olabilecek varsaymlar retiyor.
Kprl' nun kullandm syledii karlatrmal genetik
yntem, jeoloji gibi tarihsel doa bilimlerinde de aynen kullan
lan yntemdir. zellikle jeolojide veya evrim tarihini inceleyen
biyolojide karlatrma yaparken analoji denilen ekil benzer
liinden ziyade, homoloji denilen kken benzerlii incelenir.
Kprl bize aynsn nermektedir. Tarihsel doa bilimlerinde
de veri yetersiz olunca (ki bu neredeyse her zaman byledir) ,
eldeki verilerin bir varsaym erevesinde yorumuna gidilir,
ama o varsaymn her zaman yeni gzlemlerle kontrol edilebilir
olmasna dikkat edilir. Bu, lk Mutasavvjlar'da gen mderris
Kprl' nn de bizlere salk verdii yntemdir.
Fuat Kprl 20. Yzyl'n banda stanbul'da kendi kendini
yetitirmi bir bilim insanmzdr. Kendi konusunda ortaya att
yenilikler ve dnyaya etkisi bakmndan herhalde Trk tarihinin
ortaya karabildii en nemli birka bilim insanndan biridir.
Beni ok ilgilendiren soru ise, Kprl'nn 20. Yzyl'n ban
daki orak ve ok skntl stanbul ortamnda nasl yetiebil
dii, bilim yapma yntemlerini nasl edinebildiidir. Bunlar
Avrupa eserlerinden okuyup renmitir demek yetmez; zira,
Kprl'nn urat konularda o tarihlerde Avrupa'da bile
onun izledii bilimsel yntemleri bilen ve/veya uygulayabilen

69

tarihi says pek azd. Kprl byk ve ok hakl hretini


Avrupal tarihilecin adam gibi yntem kullanmay bilmedikle
rini onlarn yzne vurarak yapmtr.
Peki bu adam nereden kmtr? Mercan dadi'sinde mi
renmitir bu ekilde dnmeyi, yoksa beenmeyip yarm
brakt, hocalar arasnda Celalettin Arif gibi hocaya soru sor
nay terbiysizlik addedecek kadar ilkel insanlarn bulunduu
Hukuk Mektebi' nde mi? Kprl hangi evrelerde dolayordu
gen bir insan iken ve bu evrelerde ona sonra kendisini h
rete ulatracak dnce tarzn retebilecek kiiler var myd?
Var idiyse bunlar kimdi? Kendileri hangi baarlarn mmes
silleriydiler? Onlu yalarnda airlie heveslenen gen Kprl
nasl bu kadar keskin dnebilen, sk bir eletirmed ve bilim
adam olabilmitir birka sene gibi ksack bir zaman iinde? Ben
bu sorulardan bazlarn rencisi, kendisi de byk bir tarihi
olan Halil nalck' a ynelttiim zaman Halil Hoca tek kelimeyle
cevap verdiydi: Dahi! Kprl muhakkak bir dahiydi, ama ona
dahi sfatn vermek, onu anlamamza, onun iinde yetitii ev
reyi bilmemize, onu yaratan sreleri tanmamza yetiyor mu?
Kprl, ulusumuzun son yzyldaki en byk bilim insan
daha yakndan tannmaya demez mi?

BiLiMSEL REFLEKSVIII

Bilgi, Boazii ve Sabanc niversiteleri ibirlii ile dzen


lenen ve daha sonra iptal edilen Trkiye'de Ermeni Soykrm
konferans kanmca toplumumuzun ok nemli bir zeliini
ortaya dkverdi: Bilimsel refleks eksiklii. Bilimsel refleks,
toplumlarn bilimi kartarna kan herhangi bir konuda kul
lanabilme kabiliyetlerinin refleks haline dnmesidir. Bilimsel
reflekse sahip toplumlar kartarna kan tm sorunlar oto
matikman bilimsel dnce szgecinden geirerek irdelerler.
Hibir toplum mkemmel bir bilimsel reflekse sahip deildir.
yle olsayd ne dinler toplumlar ynetebilir ne Almanya'da
bir Hitler ne Rusya'da bir Lenin veya Stalin ne in'de bir Mao
ve avanesi kp lkeyi kontrol altna alabilir, ne de Amerika'da
George Bush Cumhurbakan seilebilir veya Fransa ve svire
"Ermeni soykrm yaplmamtr" ifadesini su ilan edebilir
lerdi. Ama baz toplumlarn bilimsel refleksleri dierlerininkin
den fazladr; Avrupa lkelerinin ounda bu byledir. in ve
Japonya'da durum bugn Avrupa standartlarna yakndr. Buna
mukabil ekseri Mslman lkesinde veya Mrika lkelerinin
Gney Mrika Cumhuriyeti hari hemen hepsinde durum byle
deildir. Trkiye de ne yazk ki bilimsel refleksi ok {ama ok)
zayf lkeler arasndadr.
Bilimsel refleks, gzlemle denetlenemeyecek, mantk szgecinden

71

geirilemeyecek, nesnel olmayan hibir ifadeyi toplumsal yaama


temel yapmaz ve ciddiye almaz. Buna istisna, bilimsel dnceyi
gelitirmeye yarayacak, ancak bilimsel olmayan ifadelerdir. Buna
en gzel rnek iinde yaadmz alemin gerek olduu inanc
dr. Bu inan gayribilimsel olmakla beraber bilim yapabilmenin
temellerinden biridir.
Bilgi, Boazii ve Sabanc niversiteleri ibirlii ile dzen
lenen ve daha sonra iptal edilen Trkiye'de Ermeni Soykrm
Konferansnn nitelii hakknda fikir beyan edebilecek bamsz
bilgiye sahip deilim. Ancak dnyann en nde gelen Osmanl
tarihilerinden olan muhterem hocam ve dostum Prof. Dr.Halil
nalck'n bu konudaki bir lafi beni ok etkiledi: Halil Hoca
konferansa katk yapacak olanlarn konferansn konusunu tekil
eden sorun hakknda bilimsel yaynlarnn olmadn sylyor!
ma edilen, konferansn ieriinin bilimsel bir aratrma rn
nn sunumu olmad. Byle bir konferans dolaysyla bilimsel
deildir. niversitede bilim d eyler de konuulabilir, ama
bunlarn yararl bilimsel aratrmalara temel olmas mit edilir.
rnein, hibir niversite dnyann tepsi gibi dz olduu hak
knda veya evrim yerine yaradln tartlmasn gerektiren bir
konferansa ev sahiplii yapmaz. Yapmamas da bilimsel refiek
seten kaynaklanr. Bu tr bir teklif hangi rektrn nne gitse,
rektr teklife cevap verme gerei bile duymaz.
Bu adan Boazii niversitesi Rektrl'nn bilimsel ref
leks eksiklii sergiledii kesindir. (Bilimsel refieksin bir paras
da bu tr teklifierin bir hakemler grubundan geirilmesidir.
Bunun yaplp yaplmadn bilmiyorum, ama yaplm olsayd,
herhalde Halil Hoca o grupta bulunmalyd.)
Diyelim ki, Boazii niversitesi bu konuda bir hata yapt,
sayn rektr bilimsel refleks sergileyemedi. Ancak konferans bir
kez bir niversite tarafndan ilan edildikten sonra, onu nlemeye
hibir politik gcn yetmemesi gerekir. Konferans bir kez karar
latrlp duyumlduktan sonra bilim kortundadr. O kortta yal
nz bilimsel kaidelerle oynanr. Konferans zrva sonular verirse
sonularn zrva olduunu bilim syler (Geri her nne gelen
bu konuda konuabilir, ama yalnzca bilimsel szgeten geen
ifadeler bir kynet ifade eder) . Bilimin ne dini ne milliyeti ne

72

rk ve ne de dier herhangi bir balants vardr. Bilim, elindeki


verilerle elimeyen sonular--daha sonra ortaya kabilecek
verilerle yanllanana kadar-imdilik kaydyla "doru" ilan eder.
O "doruyu" kullanp kullanmamak ilgili kii veya kurumlarn
sorumluluudur, bilimi ilgilendirmez. Konferans dzenleyenler
bu konuda da bilimsel refleks sergileyememilerdir. Tabii onlara
bilimsel dille hitap edemeyen bakan da belli ki ayn refleksten
mahrumdur.
Bilimsel refleksi olmayan toplumlar sorunlarn kavgasz
grltsz zemezler. Atatrk bouna m "Hayatta en hakiki
mrit ilimdir, fendir; ondan baka mrit aramak gaflettir, dala
lettir" demiti? Tm ulusuma olduu gibi, Trkiye'de resmi ide
oloji adn verdikleri dnce kmesiyle (bu her ne ise) kavga
etmek isteyenlere de en azndan Atatrk'n bu szn ciddiye
almalarn tavsiye ederim. Bilimsel refleks gerei bu szn iin
dedir; hi ummadklar bir zamanda ona ihtiyalar olduunu
greceklerdir.

ERMEN VE KRT ENSTT0LER


NE YAPAR?x

Byle enstitler var m diye aklnza gelebilir. Trkiye'de olma


d muhakkak. Zaten sorun da burada balyor. Yaznn ba
l aslnda "niversiteler ne i yapar?" olmalyd. Geenlerde
muhterem hocam ve dostum Prof. Doan Kuban ile birlikte
ktphanemde bulunan iki enfes atiasa bakyorduk. Her ikisi de
Ermeni diyasporasnn yelerinin rnleri. Biri bir Ermenistan
tarihsel adas, doal olarak bizim tm Dou Anadolu'yu ieri
yor. Dieri de Ermenistan' n tarihi haritalar. En eski devirlerden
balyacak en geni anlamyla eldeki Ermenistan haritalarnn
tpk basmlarn veriyor. Bunun iine Trkye' nin neredeyse
yars alnm. Trkiye ile ilgili ne birine ne de dierine benzeyen
bir alma yapld gnmze kadar. Bir gn biri kp bizlere
Ptolemaios'un Adas'ndaki Gordaion Oros'un veya Kiepert'in
Atlas Antiquus'undaki Gordaia'nn anlamlarn da kendince
hatrlatacaktr. Bu terimierin anlamlarn buraya yazmyorum.
Bekliyorum ki artk Trkiye'yi ynetenler akllarn balarna
alsnlar, niversitelere saldrmak yerine, niversitelere kafalar
trbanl kzlar nasl sokacaklarn planlamak veya imam mek
teplerinden gelenleri niversitelere doldurma hlyalar grmek
yerine, niversitenin gerek ilevini hatrlasnlar.
niversite bilim yapar. Yani bilimi retir, retr ve yayar.

74

Bilim retimi aratrnayla olur. Aratrma kaynak ister. Kaynak


srf para deildir. Her eyden nce akl ve onun rn olan
meraktr. Merak ise pek kk yalardan balayarak krkle
nir. Bunun iin, ocuklarn gtrlebilecei mzeler, onlarn
aileleriyle birlikte yararlanabilecekleri ktphaneler olmaldr.
Televizyonlar ahlaksz ve s bir yaam pohpohlayan rezil maga
zin programlar yerine, merak ateieyebilecek elenceli bilim
propagandas yapan programlar yaymlamaldr. Okullar ise
tamamen merak canlandracak bir mfredatla tehiz olunmal,
retmen merak uyanduabilmek iin alktan kurtarlmaldr.
Okul kitaplar ocuu okumaktan nefret ettirecek deil, oku
nay tevik edecek tarzda yazlmaldr. Yazanlar ne yazdklarn
bilen insanlar olmaldr, bakanikiara reklenmi, ders kitab
pazarndan midelerini doldurmaya alan zr cahiller deil!
niversite her eyden nce aratrma yapmaldr. Bunun iin
ilk ve vazgeilmez art akl ve merak ise, niversiteye bunlara
sahip insanlar doldurulmaldr. Akla ve meraka sahip olmayanlar
niversiteden temizlenmelidir. Buna demokrasi ve hukuk laHa
rn geveleyerek kar duranlar mutlaka susturulmaldr.
niversitede akll ve merakl insanlarn aratrma yapabilmesi
iin ilk ve en nemli gereksinim KTPHANEDR. Trkiye'de
niversite ktphanesi ismine layk tek bir ktphane yoktur!
Ktphanenin olmad yerde aratrma olamaz, bilgi olamaz,
hatta insanlk olamaz. Yenecek ekmek azaltlabilir, ama alnacak
kitap asla! niversite btesini ksmak mutlak gerekli olursa, ilk
ie balanacak yer, hocalarn saysn azaltmak olmaldr, kitapla
rnkini deil. Ktphanesi olmayan hoca, motoru olmayan oto
mobile benzer, yani ie yaramaz.
Akll, merakl ve iyi tehiz edilmi aratrclar, insanl ger
ee gtrebilecek yegane klavuzlardr. Bunlarn doldurduu
birer Ermeni ve Krt enstitmz olayd bugn ne Amerika'da
bilimle alay edercesine verilen oylar ve de Gneydoumuzda
insanlkla alay edercesine insanmza sklan mermiler bamz
artyor olurdu. Bir Ermeni enstits srf Ermeni diyasporas
nn iddialaryla uraacak sanmaynz: Dou Anadolu' nun iklim
ve doal afet tarihi bile byle bir enstitnn konusu ierisinde
dir. Vartan' n Heissmavoruk'unu okumadan Nemrut Volkan'nn

75

patlama davrann renebilir misiniz? Veya irakl Ananias'n


Askharhocoyc'unu okumadan Dou Anadolu'nun corafyasn?
Bu kitaplar ka jeologumuz, ka corafyacmz bilir? Ka tanesi
bunlar brakn grmeyi hatta duymutur bile. Hacettepe Jeoloji
Blm Bakan sevgili dostum Erkan Aydar bana Nemrut'un
son patlamalarnn bir Krt tarihi olan erefname'de yazl oldu
unu retmiti.
Bugn keye sktrlm olan Trkiye, bu duruma en etkili
silah, yani bilgiyi kullanmay bilemedii iin gelmitir. Bu silah
elimizden alan 1 946'dan buri lkeyi ynetenlerdir.

BLMN DURDURULDUGU YERDE BALAYAN


FELAKETX

Orhan Bursal bana yeni haftann yazsn yazman hatr


latt. Kendisine iimden artk halkma hitaben ke yazs yaz
mak gelmediini syledim. Sebebi de son anket sonular: Her
yerde AKP nde grnyor deniyor. Ben ise AKP'yi Trkiye'nin
yaamsal bir sorunu olarak deerlendiriyorum. Bu kadar ayr
dndm bir topluma ke yazs yazsam ne olur? Benim
gibi dnenlerin, dncelerini deerlendirebilmek iin benim
yazlarma ihtiyalar yok. Benim dndklerimin tersine d
nenleri memlekette hkm sren ekonomik ve sosyal k dahi
grlerini deitirmeye ikna edemediine gre, onlarn fikirleri
zerinde benim yazlarm ldeki bir kum tanesi kadar bile iz
brakamaz. Zira karlkl konuma ancak aklc ortamlarda
olabilir. Bu aklclk yerini hissilie terkettiyse, artk konuarak
anlama imkan kalmam demektir ki, bu bir demokrasinin kar
sndaki en byk tehlikedir.
Bu akam haberlerinde (6 Mart 2009) Fethullah Glen ile
Amerika'da yaplan bir rportajn haberi veriliyordu. Fethullah
Efendi, herhalde geni tarih bilgisine dayanarak, Osmanl' nn
Ortadou'daki hkmranl esnasnda orada yaayanlarn mut
luluunu anlatarak tekrar buralara Osmanl ruhunun egemen
olmas dileini dile getiriyordu. Bu dilei dehet iinde dinledim!

77

Osmanl' nn hkm srd yerler arasnda insanln en


eski kltrlerinin izleri vardr. Bugn buralarda yaayan bed
baht insanlar, petrol paras ve Amerikan destei ile geinen bir
avu eski haydut-yeni kral/emir/eyh takm dnda o eski
uygarlklarn seviyesinde bile deildir. Ben Bingazi'ye gitti
imde ehirde yalnzca bir tek sinema olduunu duymutum.
Pislikten geilmeyen, lagn lam olmu olan Bingazi'den beni
eski Kyrene'ye gtrdler. Kyrene MS 2. Yzyl'da byk bilim
insan Eratostenes'in doduu ehirdir. imdi harabe olan bu
ehirde muhteem bir su datm sistemi, umuma ak banyolar
ve devasa tiyatro bulunmaktayd. Kyrene'nin az ilerisindeki
liman ehri Apollonia ise Kyrene'dekiler yetmezmi gibi ayrca
byk bir tiyatroya sahipti. Yzyllarca Osmanl hakimiyetinde
kalan Libyal insanlar, bu sre zarfnda Kyrene'de ikibin ksur
sene nce yaam Yunanllarn bile altnda bir dzeye dm
lerdi.
Beyt-l Hikma'nn vatan Badat'n bakenti olduu
Irak'taki hangi arkeolojik buluu bir Osmanl yapmtr? Eski
Ortadou' nun hangi dilini bir Osmanl zmlemitir? Haydi
bu lks ileri bir yana brakp, gnlk ihtiyalara gelelim:
Ortadou'nun esiz petrol hazinesini kim kefetmi, kefedi
lenleri kim iletmitir? Biliyor musunuz ki Atatrk bu talih
siz lkeyi Osmanl' nn penelerinden kurtard zaman koca
imparatorlukta jeoloji diplomas olan tek bir insan bulunmu
yordul Bu mu imrenilecek kltr? Bu mu gpta edilecek yaam?
O mutlu insanlar mutluluklarndan bktklar iin mi Birinci
Dnya Sava' nda cihad ilan eden zavalllarn zavalls hal1feye,
yani Osmanl padiahna burun kvrp ngilizler adna nice
askerimizi ehid edip, tm Ortadou topraklarmz kaybet
memize sebep olmulardr? Ben hem Ortadou'yu hem kuzey
Afrika'y hem Balkanlar jeolog olarak epey dolam bir insa
nm. Oradaki Osmanl hatrasnn hayrla yad edildiini mi san
yorsunuz? Osmanl'dan oralarda ne kadar nefret edildiini ben
Londra'da davetli bulunduum bir akam yemeinde Trk oldu
umu renir renmez bana yklenen gzel bir aml hanmn
azndan da duyduum zaman, bunu zaten bilmeme ramen,
bu gen kadnn nefret hislerinin iddeti karsnda kanm don
mutu. Haksz myd? Eitim mi gtrmt onlara Osmanl?

78

Sosyal adalet mi vermiti? Onlar dmanlardan m koruyabil


miti? Kltrel ve doal zenginliklerini kefederek refahlarna m
katkda bulunmutu?
Osmanl hayranl cehaletin eseri ve felaketin en feci haber
cisidir. te size Fethullah Efendi'nin temenni ettii dnya!
Bizi uygar insan yapmaya alan Atatrk t kaka, bizi hayvan
seviyesine indiren, dnyaya rezil ettikten sonra sefalet iinde
onun bunun penesine terkeden Osmanl ba tac. Osmanlc
AKP'nin oylar her yerde yzde ellilere yaknsa, ite bu bizim
milli bilgi seviyemizin dt dzeyin bir habercisidir. Ayn
zamanda karanlk bir gelecein de rktc mjdesidir. Bilimin
bittii duvar ok yakn; tam gaz ona doru gidiyoruz millete.
Fethullah Efendi biraz daha gaza basn diyor. O me'um gaza
basmamza engel olmaya alan "baz kesimler" olmasa hani o
da koup gelip bir de o basacak.

BLME HKMETME HEVESx

AKP Hkumeti, niversitede akademik kadrolara yaplan ata


malara karmaya teebbs etmekle son derece tehlikeli bir oyun
balatmtr. Bu teebbs sonunda niversitenin kendisiyle ilgili
ilerde hkumeti devre d brakmasyla sonulanabilir. Byle
bir davrana kar hkumetin almaya kalkaca tedbirler ise
lkede tm sosyal bar tehlikeye sokabilir.
niversite, bilim yapan ve yalnzca yapt bilimi deil, bilim
yapma yntemlerini de olabildiince rencilerine reten bir
kurumdur. "Olabildiince reten" dememin nedeni, bilim yap
mann tm yntemlerini belirli bir metod erevesinde retme
nin mmkn olmamasdr. Bu, bilimin zelliinden kaynaklanr.
Bilim yapmann gerekli art vardr: 1 ) Gzlem yapmak; 2)
doru dnmek; 3) yaratc olmak. Bu art niversitede
baar dzeyleri ok deiik olabilen ekillerde retilir. En kolay
retilen, doru dnmektir. Burada renciye mantn kural
lar anlatlr; rnein, kendi iinde elien bir dncenin, yani
kendi iinde zddn barndran bir fkir zincirinin yaplabilecek
her neriyle tutarl olaca, dolaysyla bilgi ierii sfr olaca
retilir. Gzlem yapmay retmek biraz daha zordur, nk
burada akln tesinde bir de rencinin san' at yetenei devreye
girer. Ancak Trkiye'deki tp tahsilinin rendiini uygulayabi
len hekim yetitirmekteki baars burada da lkemizde ciddi

80

bir baar dzeyinin yakalandn gstermektedir. Bilimsel ei


timde retilmesi en zor olan ise yaratclktr. Albert Einstein'in
bir kez yazm olduu gibi, yaratcln okulu yoktur. Bilimci,
doay anlayabilmek iin onu kafasnda yeniden yaratabil
mek zorundadr. Byle bir beceri, ok deiik trden insanlar
gerektirir. Matematiksel yaratclk; fizik biliminin gerektirdii,
icabnda hemen herkese tamamen zrva gibi gelebilecek var
saymlar dnp onlar erevesinde fziin bir ksmn veya
tamamn batan kurabilecek bir hayal gc (Einstein izafiyet
teorisini byle yaratmam myd?) ; jeoloji, astronomi, biyoloji,
tarih gibi gzlem arlkl bilimlerde gerekli olan, eksik veriden
hareketle srecin tamamn hayal edebilme yetenei. . . niversite
hocas olan bilim insanlar tm bu tr yeteneklere sahip ren
cileri drt yllk lisans eitimi sresince yakndan tanmak ve
tartmak imkann bulurlar. Sonunda hocadan renciye, bilim
kulvarnda devam etmesi iin bir teklif gelir. renci bunu kabul
ederse, yksek lisans ve doktora srelerinde snanmaya, devam
eder. Doktora payesi, bir insann bamsz bilim yapabileceinin
tevsikidir. Bu aamadan sonra, doktoral bilimcinin kendi ilgileri
ile ona i verebilecek bir kurumun istekleri arasnda bir paralel
lik oluursa, doktoral bilim adam o kurumda kendisine bir i
bulur.
Bilimin herhangi bir anda nereye gidecei yukarda bahsedilen
yaratclk bileeni nedeniyle asla kestirilemez. Dolaysyla bilim
yapan kurumlar, her trl bilimsel gelimeyi renebilecek ve
o konuda yaratc aratrma yapabilecek kiileri yetitirmek ve
istihdam etmek yarndadrlar. Bu yara bilim dndan mda
hale edilemez. Edilirse, sonu Sovyetler Birlii bilim tarihinde
karmza kan ucubeler gibi olur. Bu nedenle, hele demok
rasiyle ynetilen lkelerde, bilim kendi dnda hi kimseyi
iine kartrtmaz. Buralarda, hkumetierin grevi, uluslararas
dzeyde, yani kaliteli seviyede bilim yaplmasn teminden ve
bilimin sonularnn toplum zararna kullanlmasn engellemek
ten ibarettir. Bunun iin, hkumetler bilimcilerinin yaptklarn
izlerler. Bu izleme ii iin de yine ya kendi lkelerinin bilimcile
rinden veya (ki bu bilhassa uygar lkelerde byledir) uluslararas
hakemlerden bilgi alrlar. Hakemlerden gelen deerlendirmeler
erevesinde icap ederse, bilim kurumlarn uyarr veya batan

81

tekilatlandrrlar. Btn bu iler, bilim insanlarnn gzetim ve


denetiminde gerekleir. Uygar hibir toplumda bilime bilim
dndan bir mdahale sz konusu olamaz.
Peki edilirse ne olur? Byle bir soruya verilecek cevabn
ruhunu, Studios Manastr {Prof. Doan Kuban'dan rendiime
gre imdi Samatya'da mrahor Camii olan yap bu manastro
kilisesiydi) barahibi Theodor'un ikonoklazm canlandrmaya
teebbs eden Bizans mparatoru V. Leo'ya verdii karlkta ara
mak gerekir:
"Kiliseyi papaz ve stadiarna brak; kendi iine, devlete ve
orduya bak. Eer bunu yapmay reddedersen, . . . , bil ki aklmz
elrnek iin cennetten gnderilen bir melei bile bizler dinleme
dik. Seni hi mi hi dinlemeyiz!"
Demokratik yntemlerle ynetilen bir lkede ilerin bu tr
restlemelere varmayaca, akln sabit fikirlere galebe alaca
midini korumaya devam ediyorum.

BLM NSANLARI, BLM MEMURLARI, BLM


TCCARLARI1a

Btn dnyada bilimsel retimde mthi bir art grl


yor. Bu "bilimsel artn" lei, yaynlanan makaleler ve alnan
patentler olmutur. Bunlarn hesabn tutan ticari irketler bile
tredi. Son yaptm Avrupa gezisinde niversite retim yesi
bir dostla konuurken, muhatabm, bir idareciyi yle vyordu:
"Tm idari ykne ramen her yl ciddi bir bilimsel dergide
kendisinin ilk yazar olduu iki makale retiyor." Bahsedilen kii
nin yaynlarn biliyorum. Bu yaynlar belli bir yerde yaplan bir
tr almann eitli evrelerini ieriyor. Bilimin ne ilkelerine ne
de yntemlerine bir yenilik getiriyorlar. alma kaliteli, allan
blgenin jeolojisinin aydnlatlmas iin de son derece yararl.
Ancak, bu almay krpp krpp yaynlamaktansa, tek bir
makale halinde yaynlamak hem daha pratik (ve dolaysyla daha
yararl) hem de maliyet ve zaman asndan daha ekonomik.
Zaman ekonomisi hem yazar hem de okuyucular iin geerli.
Gnmzn bilimi zaten hibir bireyin, hatta makul byk
lkte hibir aratrma grubunun baa kamayaca bir literatr
bolluu retiyor. Bunu gereksiz arttrmak abesle itigalden baka
bir ey deil.
Gelgelelim, bilimsel yayn artk yalnzca bir haberleme rn
olmaktan oktan kt. Bilimsel yayn artk bilimsel terfilerde

83

birinci derecede rol oynamaktadr. Patentler de benzer bir


durumdadrlar. Bilimle itigal edenleri deerlendiren yneticiler,
jriler, komisyonlar, byk lde yayn saysna ve bu yaynla
rn nerelerde yapldna bakmaktadrlar. Kaliteli dergilerde bol
yayn yapan, ileri gemekte, terfi etmekte, maan arttrmak
tadr. Artan ihtisaslamayla, yayn ieriini kontrol son derece
glemitir. Atf saylar bile yaynlarn ierii hakknda yeterli
bilgi iermemektedir. Bilimle itigal ettiini iddia eden bir kii
mr boyu birka, hatta birka on atfla yetinmek durumun
daysa, rnein matematiin baz ezoterik dallarndaki gibi ok
nadir istisnalar dnda onun pek de ie yaramayan bir bilimci
olduuna geri kolaylkla hkmedilir. Ama, yz atfla, yzlerce
atf kalite asndan ayrmak kolay mdr? Bir problemi tek bir
yaynda zen hi kukusuz on yaynda zenden daha az atf
alacaktr. Halbuki yaplan i ayndr; hatta tek yaynla zeninki
zaman ekonomisi asndan daha da makblldr. Ancak tm
dnyada geerli deerlendirme sistemi, ok yayniy daha baa
rl addedecektir.
Burada sunduum sorunun temelinde, bilimle itigalin, artk
muntazam gelir getiren bir "i" olmu olmas yatmaktadr. Bir
patentin temsil ettii bir buluta yeni bir patent almay mmkn
klabilecek mini mini bir deiiklik, bazen kiiye (veya bir ir
kete) byk paralar kazandrabilir. Bu durumda kii veya irket
aratrma kurumu yepyeni bir bulu peinde komaktansa, mev
cut bulu zerinde parazidik yapmay tercih eder. Bunu yapan
kiiler bu faaliyetten para alan bilim memurlar ve onlar alt
ran bilim tccarlardr. zellikle bilim memurlarnn tahsilleri,
aynen bilim insanlarnnki gibidir. Bunun iin sk sk, birbirle
riyle kartrlrlar; halbuki yaptklar iler birbirinden tamamen
ayrdr. Bilim insan orijinal bir yaratcdr; bilim memuru ve
bilim tccar birer parazittir. Bu parazider irketlerde yuvalan
dklar gibi niversitelerde de gnmzde ezici ounluu temsil
ederler. Baz hallerde bunlar bilim insanlarnn aleyhine alr,
bilimin gelimesine engel olurlar. Nasl ki baz parazitler, ze
rinde parazit olduklar caniy sonunda lme gtrrler.
Bilim dnyasnn gnmzdeki ciddi sorunlarndan biri ite
bu bilim parazitleridir. Bu parazider aslnda tamamen yararsz

84

deildir. Nasl ki doada her parazit doal dengenin bir paras


dr; insan yaamnda da bilim parazicleri, toplumun bilimi kul
lanmasnda yararl olurlar. Ancak bilimi yalnzca paraziderine
gre deerlendirmek, parazit faaliyetini bilim sanmak, parazi
tn gerek bilim insann ldrmesine izin vermek, bilimin ve
hemen arkasndan bugn anladmz anlamda uygar dnyann
da sonunu getirir. Parazit faaliyetinin bilime zarar vermesini
nlemenin tek yolu gerek bilim insanlarn tanmann yollarn
bilmektir. Bunu da ancak gerek bilimciler yapabilir. Gerek
bilimcilerin toplumda bulunmasnn tek garantisi ise bilimin
iinde yeerecei entelektel merak ortamn verimli tutmaktr.
Bu ortam ne denli geni, ne denli zengin ve ne denli hr olursa
iinde bilimci yetimesi ihtimali o denli yksektir. Hibir toplum
bilimci yetitirme garantisine sahip deildir. Tek yapabilecei ey
en iyi ortam hazrlayarak bunun iinde bilimcilerin yetime
sini mid etmektir. Tpk tarlasn eken bir ifti gibi. Tarlay iyi
hazrlamaz, ekmez ve bakmazsanz mahsul alamazsnz. Tarlay
paraztten korumazsanz, elde ettiiniz mahsul boa gider.

POZTVZM HAKKINDA KAVRAM


KARGAASJXIII

Trkiye'deki din yobaz evreler, bilimsel yaklam gerei


aramann tek yolu olarak grenlere hemen "pozitivist" yafta
sn yaptrrlar. Kelime anlam olarak "olumluculuk'' anlamna
gelen (ve bu ekliyle pek de fena bir ey olmamas gereken)
bu kelimenin aslnda felsefe bilimi ierisinde bir tanm vardr
ve yobaz kullanmna uymaz. Yobazn yanl, Wikipedia' nn
ngilizce yaynnda da yapldndan (mesela Almanca'sndaki
"pozitivizm" maddesinde verilen tantm dorudur; Franszca
yayndaki, pozitivizmi tamamen Auguste Com te' a balayan
tantm ise eksiktir) ve genellikle bizim din yobazlarnn yabanc
dil bilenleri Amerikanc da olmalar nedeniyle yalnzca bu dili
okuyabildiklerinden, dzeltilmeye muhtatr.
Pozitivizm, bilginin yalnzca gzlemden edinilebileceini savu
nan bilgibilimsel bir kuramn addr ve kkleri ta Aristoteles' e
iner. Bu kuramn temeli, mantld olmad 1 739 ylnda David
Hume' un A Treatise on Human Nature adl byk eserinde gste
rilmi olan "tmevarm" dr. Hume unu gstermitir: "Tecrbe
ettiimiz eylerin tecrbe etmediimiz eylere benzemesi gerek
tiini ispat edebilecek hibir kesin iddia ortaya atlamaz." Bu
durumda, tek tek gzlem tutanaklarndan hibir genel iddi
ann doruluu sonucu karlamaz. Bunun tarih iindeki en

86

gzel rnei de Newton kuramnn k olmutur. Newton


"hypothesis non fngo" (=varsaym yapmyorum) diyerek me
hur mekaniinin sadece gzlemden trediini ima etmiti. yle
olsa, yanlmasna imkan yoktu ve bata lmmanuel Kant olmak
zere pek ok felsefeci de Newton'un gerei bulduunu sanm
lard. Bunun byle olmad, Newton kuramnn, Merkr'n
yrngesinde Gne' e en uzak olan noktann (yani perihelio
nun) Merkr etrafndaki dnnn (presesyonun) hesaplan
masnda srekli ve muntazam bir hata vermesiyle grld. Bu
hacl Newton'un yerekimi kuramnn yanl (bazlarnn sand
gibi eksik deil, YANLl) olmasndan kaynaklanyordu ki, bu
yani yeni bir yerekimi kuramyla Einstein'in zafyet Teorisi
dzeltti. Ancak Einstein derhal kendi teorisinin de doru olama
yacan, zira bu teoriyle atom ii olaylarn tam olarak aklana
madn, stelik yerekimi ve elektrik kuvvetlerinin de tek bir
kurama indirgenemediini vurgulamt. Bu nedenle Einstein
bilim insanlarnn yaptnn, eldeki gzlemleri MDLK en
iyi ekilde aklayacak bir varsaym yapmaktan ve bu varsaymn
karrnlarn yeni gzlemlerle snnaktan baka bir ey olama
yacan syledi. Bunu, felsefede "eletirel aklclk'' ( =kritischer
rationalismus) denen yeni bir epistemoloji kuram haline getiren
de Einsetin'in ahbab Karl Popper olmutur.
Popper, Einstein ile (ve tm modern bilim insanlaryla) bir
likte unu sylyordu: Sonsuz mikdar ve gvenilirlikte gzlem
yapmamz imkansz olduu iin, hibir genel iddiann kesin
doruluu ispatlanamaz. Ama bir varsaymn tek bir karm
nn yanl olduunun grlmesi o varsaym pe atmaya yeter.
Dolaysyla bilimsel varsaymlarn deerlendirilmesinde bir tek
yanllk vardr: Bunlar tek bir gzlerole yanllanabilirken, ne
kadar gzlem yaparsanz yapn dorulanamazlar. O zaman bili
min grevi mmkn olduu kadar ok varsaym retip, mm
kn olduu kadar ok gzlemi aklayp yanl varsaymlar bir
an nce eleyerek geree srekli ama asla tam deerneyecek
ekilde (yani asimtotik olarak ) yaklamaktr.
Yobazn pozitivizmi hedef semesi onun dine rakip olduunu
duymu olmas ve pozitivizmin felsefecilerce rtlm olduu
konusundaki kulak dolgunluudur. in detayn bilmeden,

87

poztvzmin rtldn syler (ki bu DO G RUDUR)


ve bu nedenle bilimin tm gerei bilemeyeceini (bu da
DO G RUDUR) , bu nedenle de dine de bir yer ayrlmas icap
ettiini (ki bu DO G RU DEG LDR) iddia eder.
Halbuki bilim, yaratt varsaymlada srekli modeller re
terek ve bunlar gzlem tutanaklaryla denetleyerek yanllarn
hzla elernek arzusundadr. Din ise yanllarn gzlemle elemeye
izin vermeyen bir iddiadr. Bilime yanllarn eleme azminde
olduu iin gvenilir, yobaz ise dine niin gvenilmesi gerek
tiini aklayamaz. Pozitivistlerin dt hataya dp doru
olduunu bildii birka dinsel iddiay tekrarlayarak, tm dinin
doru olduunu savunur, yani mantksal olarak zrva olan tme
varm kullanr. Bir baka deyile, tpk eletirdii pozitivisitler
gibi davranr. Onun iin modern bilgi araynda ne pozitivizme
ne de dine yer vardr. Bu her iki dnce sistemi de alm ilkel
sistemleri temsil ederler. Yobaz da zaten yanlland kesin olan,
mantken tutarsz eylere inanmaya devam ettii iin yobazdr.
Yanll ispat edilmi eylere inanmaya devam etmeye sayg
duyulmas gerektii tezini de ben bu nedenle anlayamyorum
(bu, koca bir insann ocukken kendisine anlatlan masallara
mr boyu inanmasna sayg duymaya ve bu inanlara toplum
yaamnda yer vermeye kalkmaya benziyor) .

AYDIN, ENTELEKTEL VE BAZI EYLER GER


EKTEN BLENLERXIV

Dnyann hemen her yerinde halk arasnda ad herhangi bir


konuda olumlu bir ekilde duyulan kiiler ksa zamanda her
konuda fkirlerine danlan, medyann fkirlerini almak iin pe
lerinden kotuu bireyler haline gelirler. Dikkat etmezlerse, bu
ilgi zamanla onlara her szlerinde gerekten bir keramet olduu
izlenimini verir ve bu sefer sorulsa da sorulmasa da akllarna
gelen (veya popler olan) tm konularda dncelerini beyan
etmeye ve topluma klavuzluk etmeye kalkarlar.
Trkiye'de de zellikle son yllarda "aydnlar" veya "entelekt
eller" ad altnda pek ok kii veya kii grubunun fkirleri hemen
her konuda medyada boy gsterir oldu. Bunun kisml bir nedeni,
bizzat medyann baz meslek grubu mensuplarna kendiliinden
"aydn" yaftasn yaptrmasdr. Ancak bazen baz gruplar ken
dilerine bu sfat bizzat kendileri uygun grmektedir.
Aslnda aydn ve bunun bat Avrupa dillerindeki karl olan
entelektel kelimesi 1 8 . Yzyl'dan bizlere miras olan ok yce bir
kavram dile getirir. 1 8 . Yzyl, Aydnlanma adr. Aydnlanma
a' nn zellii, bir nceki yzylda ahlarran doa bilimlerinin
klavuzluunda insan yaamna, bilimsel eletiri szgecinden
geirilemeyen ve/veya geirilmeyi kabul etmeyen her trl sap
Iantdan arnm, kontrol ve dolaysyla dzeltilmesi mmkn

89

bir yn izmeyi ama edinmi bir bak tarznn, Bat Avrupa ve


Kuzey Amerika' nn dousunda tahsilli insanlar arasnda yaygn
bir kabul grmesidir. Dikkat edilirse 18. Yzyl'n ayn zamanda
gzlemsel doa bilimlerinin de modern ehrelerine brnmeye
baladklar asr olduu grlr. Bu asrn etkili isimleri arasnda
modern bilgibilimin temellerini atan David Hume'u, sosyal
bilimleri (srf ekonomiyi deil!) salam bir kuramsal temele otur
tan Adam Smith'i, doa bilimleriyle san'atn byk sentezeisi
Goethe'yi, Alexander ve aabeyi, modern aratrma niversitesi
kavramnn yaratcs Wilhelm von Humboldt'u, modern yaam
bilimlerinin mimarlar olan von Linne, Cuvier ve Lamarck' ,
yasalarn ruhunu doann bize balettii ereve ierisinde ara
yan Montesquieu'y, Newton'u lkesinde tantmak iin byk
aba harcayan Voltaire'i, modern yerbilimlerini Hume'dan
rendii felsefeyi gelitirerek oluturduu bilgibilim ereve
sinde kontrolu mmkn bir teoriye kavuturan James Hutton' ,
modern kimyann dahi kurucusu, byk insansever Lavoisier'yi
ve bunlarn daha nice benzerlerini gryoruz. Tm bu insanlarn
ortak yanlar, kendilerine setikleri ilgi alanlarnda insanla ken
dilerinden sonra gelenlerin bilimsel erevede eletirebildikleri,
kalc dnce abideleri brakm olmalardr. Btn bu kiiler
tm yaamlar boyunca eletirel akl ve gzlem klavuzluunda
son derece ciddi aratrmalar yapmlar, birbirlerinin yaptkla
rn denedemiler ve Aydnlanma a sresince tm insanla
tarihte ei az grlen bir mit ve iyimserlik kayna olmulardr.
Gemi alarda da mer Hayyam gibi, Lkres gibi bu tr
gerek aydnlar toplumu aydnlatc eserler vermilerdir. Bunlar
da yukarda saydm kiilerle ok nemli bir zellii paylarlar:
Topluma akl verdikleri konular nce kendi akllarnda bilim
sel bir szgeten geirmek. Ne yazk ki 20. Yzyl, bilirnde ahit
olduu muazzam gelimenin yannda ayn zamanda ykselen bir
bilim ve akl dmanlna da sahne olmutur. Bu bilim dman
ln da halk arasnda "aydn" veya "entelektel" denen kiiler
yaratm ve gelitirmitir. Kkleri aydnlanma anda Jean
Jacques Rousseau'ya giden, Byron ve Shelly gibi romantiklerden
amzda da Brecht'ten Feyerabend' e, Hemingway'den Sartre' a
ve gnmzn demokrasi ve okseslilik adna bilimin yannda
dini kkenli ve yanl olduu bilinen iddialarn da retilme

90

haklarn savunanlara, gelimeyi bilgisizlikleri nedeniyle inkar


ederek topluma bu nedenle durmadan karamsar bir tablo izen
Iere kadar alan bir tayfn yelerinin de ikide bir aydnlar ara
snda sayldn gryoruz. Bu kiileri "aydnlatan" kaynak ise
belli deildir!
Her kalemi eline alan (toplum iin gerekliliklerini inkar etme
den!) "aydn" beliernenin yalnz Trkiye'ye mahsus bir hastalk
olmad kesindir. Ama gerek aydnlar, yani bir eyi bilimsel
bir yntemle bulup irdeleyebilenleri, sadece yazp konumaktan
ekinmeyenlerden ayramazsak nne gelen peygamber zentisi
nin toplumumuzu akl dna ekmesine engel olamayz.

NSANLIGI YNETEN BLGYLE


BESLENMEZSE xv
. . .

Son Amerika seyahatimde Paris Charles de Gaulle havaalanna


uradmda Al Gore'un Uygumuz Gerek adl kitabn alm
tm. Atlas Okyartusu'nu geerken de okudum. Geen akam eve
DVD'si alnan flmini ailece seyrettik.
Film zerimde kitabn yaptndan daha derin bir etki yapt.
zellikle Gore'un son yzyl iinde dnya zerindeki yaam art
larnn ne kadar byk bir hzla deitiini gstererek, alkan
lklarmz ayn sr' ade deitiremediimizi vurgulamasn ok
arpc buldum. Go re, kinci Dnya Sava' ndan hemen sonraki
bebek patlamas esnasnda doduunda dnya nfusunun iki
milyar henz gemi olduunu hatrlatyor. Kendisi elli yana
geldiinde ise dnya zerinde yaayan insan says 6,5 milyar
gemi. Kendi mrnn sonuna kadar bunun 9 milyar bulabi
leceini sylyor! Son yirmi ylda atmosferdeki karbondiyoksit
yzdesi, getiimiz 650.000 yl iinde ulat en yksek deerin
iki katna imdiden varm.
Gore bu ve benzeri baz gzlemleri sraladktan sonra, bun
larn insan yaamna nasl etki edeceini anlatyor. rnein,
Grnland' zerindeki buz ktlesinin erimesi sonucu Florida 'nn
neredeyse yarsnn sular altnda kalacan gsteriyor. anghay,
Beijing, Banglade vb. yerlerden verdii rnekler yetmi-seksen

92

milyon insann grnek mecburiyetinde kalacan anlatyor.


Bunlar bir politikacnn fantezileri deil, bilimsel verilerin kuv
vetle muhtemel gsterdii tahminler. Golfstrim Aknts' nn
ortadan kalkmas halinde Avrupa' nn on yl gibi bir srede bir
buz ana girebilecei ihtimal dahilinde. Peki Golfstrim'in
%50'sinin daha imdiden kaybolduunu sylersem ne dersiniz?
Filmde, Al Gore, rendiklerinden derin bir ekilde etkiten
mi olan ve bu nedenle salam kaynaklar kullanarak bilgisini
srekli arttran iyi tahsilli bir insan imaj sunuyor. Bu insan
Amerika Birleik Devletleri' nde yaplan bir seim sahtekarl
sonucu aslnda kazanm olduu bakanlk seimini kaybetmi,
dzgn bir insan. Bahis konusu sahtekarlkla seimi kazanm
gsterilen kii ise, tam anlamyla bir zr cahil olduunu kant
lam, yobaz, belirli menfaat gruplarnn oyunca olan bir kii.
Bu kii yznden yalnzca Irak'ta yzbinlerce insan yaamn
kaybetti, bir lkenin alt yaps tamir edilemeyecek kadar kt
ve blgede bartnlmalar ok uzun zamana ve byk abalara
mal olacak derin dmanlklarn ayrd gruplar ortaya kt. Bir
neslin psikolojik yaps perian edildi, insan aklna ve gelimeye
olan inan imha oldu.

Ayn kiinin banda bulunduu ynetim, dnyamz tehdit


ettii bilinen kresel snma ile mcadeleyi ama edinmi olan
Kyoto Antlamas' na imza koymad, hem de dnyay tehdit eden
sera gaz karmnn %30'undan sorumlu bir lkenin yne
timi olarak kendi halkna tamamen uydurma gerekeler sunup
onlarn yaam kalitelerini szmona tehdit altnda gstererek
yani gz boyayarak. Al Gore flmde yalnzca iki uygar lkenin
Kyoto Antlamasna imza koymadn zntyle, sylyordu:
ABD ve Avustralya. Bu antlamaya imza koymayan ve nfusu
Avustralya'nnkinin drt kat olan Trkiye ise uygar bir lke ola
rak Bay Gore'un aklna bile gelmedi.
Niin biliyor musunuz, sevgili yurttalarm? nk bizi Bay
Gore doduundan beri, insan uygarlndan nasibini alamam
bilgisiz kiiler ynetiyor. Her yeni hkumetle biraz daha dn
yann alay konusu ve amar olan oluyoruz; Atatrk'n bize
balettii dnyay hayran brakan Trk imajnn yerine tek
rar Osmanl' nn hasta adam imaj geliyor. Bunun tek nedeni

93

cehalettir. Cumhuriyet Gazetesi' nin verdii "Tehlikenin Farknda


msnz?" reklamnda bahis konusu olan temel tehlike ite bu
cehalet ve onun temsilcileridir. Ben de sizden tehlikenin farknda
olmanz istirham ediyorum: Benimki bir reklam deil, mrn
zerinde yaadmz gezegenimizi anlamaya adam bir bilim
adamnn ikazdr. Deprem, sel, heyelan, kuraklk, tuzlanma ve
daha nice doa felaketiyle ancak doa bilimlerini anlam kiiler
mcadele edip sizi ve ocuklarnz koruyabilir: Modern biyolo
jinin temeli olan Darwin Kuramn ateistlerin inanc sanan zr
cahiller deil!

GELME VE EVRM AYNI EY M?

Osmanlca'da evrim kuramnn tercmesi "telclml nazari


yesi"ydi. Yani, gelime, kemale erme, mkemmellemeye gidi.
Halbuki bat dillerinde bu teoriyi ifade iin kullanlan evolution
(Almanca'da "Entwicklung") kelimesi Latince'deki evolvere sz
cne karlk gelir: Bu kelime bir ruloyu amak, ileri yuvarlan
mak, ileri doru kaymak, bir yere doru boalmak anlamlarnda
kullanlmt. Avrupa dillerinde 1 860 ncesinde bu kelimenin
askeri, matematiksel ve felsefi anlamlar olduu gibi deiik
biyolojik manas da bulunuyordu: 1 ) bir iein amas; 2) emb
riyo bymesinin "nceden oluma kuram" (yani embriyonun,
erginin tm zelliklerine kk lekte sahip olduu fikri) ; 3)
bir organizmann bymesi. Osmanlca evolvere kelimesine
1 860'dan sonra yklenen anlamn ifade ettii varsaym teka
ml nazariyesi ifadesiyle evirince yaam tarihinde olduu var
saylan gelime bileenini bylece ne karm oldu. Almanca
da "evolution" kelimesi yerine sk sk "entwicklung" kelimesini
kullanr ki, gelime anlamna gelen bu kelimenin etimolojisinde
kendi zerine katlanm bir eyin almas eklinde almak fiili
bulunur. (Trkedeki evrim szc, evirip dndrmekten
geldii iin aslnda "evolution"un karl deildir, ama yley
mi gibi kullanlr.) Bu terimlerle pek ok kii, evolution kelime
sini Osmanlca'ya tercme edenlerin yapt gibi, bir "gelime"

95

bileeninin de ifade edildiini sanr.


Peki, her ilerleme geliim midir? Gelime kavramnda, gelien
eyin daha iyiye, daha deerliye doru gittiini ima eden bir deer
yargs gizlidir. Halbuki modern yer ve yaam bilimleri biyolojik
evrimin bir gelime sreci olarak yorumlanamayacan gster
mitir. Evrim yaamn evresine uyumunu dzenler. rnein,
Triyas Devri' nin ilk ve basit dinozor ailelerinden yalnzca Tebeir
Devrinin zengin ve eidi bol, karmak yapl dinozor trleri
deil, ayn zamanda kular da tremitir. Tebeir Devrinin sonla
rnda yeryznn en zengin eitli, evreye en iyi uyum salam
kara hayvanlar hi kukusuz dinozorlard. Ancak 1 00.000 yl
gibi ksa bir srede dinozorlardan eser kalmad. nk dnyada
egemen olan yaam artlar bir gkcismi arpmasyla aniden
deimiti. Gkcismi arpmas sonras dnyada karaiara meme
liler ve kular egemen oldu. Buna ramen, balklar dnyasnda
hibir ey deimemiti. 400 ksur milyon yldan beri var olan
balklar yine var olmaya devam ettiler, yzlerce milyon yldan
beri yaptklar gibi trlerini, cinslerini, ailelerini deitirerek
yaamlarn srdrdler. Bu arada hi deimeyenler de vard.
rnein, 500 ksur milyon yldr hi deimeden yaayan bir
lamba kabuklu (brakiyopod) ve hele neredeyse dnya kuruldu
undan beri var olan bakteriler. Dnya ilk doduunda egemen
canllar bakterilerdi. Bugn de yine yle.
Geri evrende deiim Herakleitos'un dedii gibi deimeyen
tek ey gibi grnyor. Ama bu deiim, bir gelimeyi, yani bir
deer esini iermiyor. Kainatta bir hedef, bir ama, bir yasalar
egemenlii grnmyor. Bilim kukusuz baz genellerneleri im
dilik yasa diye vazediyor, ama Aristo'nun yasalar onlar yanl
layan Newton'nunkiler olmad gibi, Newton'unkiler de onlar
yaniiayan Einstein' inkiler deil. Genellemelerimizi yasa adn
verdiimiz varsaymlarmz erevesinde sunarak onlar gzlemle
denedenebilir bir hale getiriyoruz. Gzlemin yanl bulduu
yasalarmz, bilimden dlyoruz.
Evrende bir gelime, bir hedef, bir ama, arayanlar farknda
olarak veya olmayarak ona insan vasflar atfetmek istiyor, evreni
insan merkezli ve insan amal gzlklerle yorumlamaya kalk
yorlar; onu znelletiriyorlar ve nihayet evrene atfettikleri tm

96

bu vasflardan bir yaradan, bir tanry veya doann zellii


olduunu sandklar deimez yasalar sorumlu tutuyorlar. Tm
semavi dinler, tm rk-faist veya Marksist toplumsal grler
bu insan zaflyetinin trevleridir. Bilim bu insan merkezli, deer
yargs ykl, gelime, hedef, ama vb. varsayan determinist
doa yorumlarndan uzaklap evreni nesnelletirdike hurafe ve
gnQllerde duyulan arzulardan uzaklap, geree, duyularn alg
ladklarnn beyince anialmasna ynderek insan yceltmitir.
Tesadfierin egemen olduu bir evrende tesadfen, tesadfi bir
yerde yapayalnz yaadmz farketmek, tm byk din yap
clardan Karl Marx' a kadar pek ok insan dehete drm,
onlar bundan ka yollar aramaya sevketmitir. Bilim insanm,
akl insann ycelten ise, bu eskilerden daha tutarl yorumu
gelitirerek, onun sonularyla baa kmaya muktedir ve buna
hazr olduunu farketmesidir.

BLG VE BiLGL BLGSiZDEN NASIL


KORUNMALlfXV'1

Geenlerde
stanbul'da yaplan
Uluslararas
Felsefe
Kongresi'nde sevgili arkadam Grol Irzk uygar lkelerde
bilimin giderek irketlerin kontroluna girdiini, bunun uzun
zamanda ne topluma ne de bilime hayr getireceini vurgulayan
ok ilgin bir tebli sundu. Grol'un dikkat ektii konu ere
vesinde bir baka skandal da bugnlerde ABD yayn dnyasnda
cereyan etmekte. lkemizi ve toplumumuzu da-hele bu gn
lerde-ok yakndan ilgilendiren bu konuya okuyucularnn
bilhassa dikkatini ekmek istiyorum:
hretli skoyal jeolog ve jeoloji tarihisi ve sevgili hocam
ve dostum Donald B. Mdntyre 1 997 ylnda modern jeoloji
nin kurucularndan, vatanda James Hutton'un lmnn
200. yldnm mnasebetiyle kk, popler, fakat Donald'n
kendi baz keiflerini de ieren, bilimsel olarak son derece deerli
bir kitap yayniarnt (Mdntyre, D. B. ve McKirdy, A. , 1 997,
james Hutton-1he Founder ofModern Geology, The Stationary
Office, Edinburgh, xi+ 5 1 s.) . skoya'da devlet matbaas tara
fndan baslan bu minik kitap, bilim dnyasnn dikkatini ek
mekle beraber, datm ve reklam yaplamad iin geni bir
okuyucu kitlesine ulaamad. 1 999 ylnda Donald tannm
bir Amerikan yayn irketine bavurarak, eserinin datmn

98

sdenip sdenemeyeceklerini sordu. O zaman irketin yne


tim kurulu bakan bu soruyu mes'ul bir editre havale etmiti.
Editr Bay Jack Repcheck, Hutton hakknda hibir zgn al
mas bulunmamasna ve bilim tarihisi olmamasna ramen
(konunun ekiciliini grp) hemen kendisi bir kitap retmi.
Tabii ki ABD'den bir yaymcnn fnans gcn arkasna alan
bu kitap, Donald'n eserinin zaten zayf olan satlarn olumsuz
etkileyecektir.
Benzer bir ekilde bilim tarihisi olmayan Simon Winchester'in
jeolog William Smith hakknda yazd, bilgi eksiklikleri ve yan
l yorumlada dolu (fakat sk bir reklam sonucu best-seller olan)
popler bir kitab, yllardr Smith zerinde almakta olan Prof.
Hugh Tarrens'in hazrlklar yeni bitmi olan nemli bir kita
bnn yaymianmasna dahi engel olmutur. Repcheck'in kitab
hakknda Nature Dergisi iin bir tantma yazs yazan hretli
jeoloji tarihisi Prof. David Oldroyd, nne gelen bilgisiz kii
ler tarafndan yalnzca parasal kazan dncesiyle yazlan ve
yanllarla dolu popler "bilim tarihi" eserlerinin, gerek bilim
tarihi eserlerinin datmna, okunmasna, hatta Tarrens'in
durumunda olduu gibi, yaymianmasna bile engel olduunu
belirterek bunun bilime ve bilim tarihine byk zarar verecek bir
gelime olduunu vurguluyor.
Kitap, dergi ve gazete yaymcl byk endstri haline gel
mitir. Bu endstri doas gerei toplum eitiminde, efkar- umu
miyenin olumasnda nemli bir rol sahibidir. Bu rol, yaymclk
yapanlarn omuzuna ok nemli sorumluluklar yklemektedir.
nne geleni okuyucunun nne atmak, topluma faydadan ok
zarar verebilir. Liberal felsefenin en nemli savunucusu ve kuram
cs Sir Karl R. Popper, talyan gazeteds Giancarlo Bassetti'nin
yapt bir rportajnda televizyonun mutlaka kamu kontroluna
alnmas gerektiini sylemiti. Sanrm ayn ey yaymclar iin
de geerlidir.
Trkiye'de de benzer sorunlar sz konusudur. Hele gazete
ler tamamen zvanadan km durumdadr. Amacnn genelde
askerleri kk drmek olduu apak olan, kinci Dnya
Sava' nn en byk komutanlarndan olduu tm dnyaca
kabul edilmi General MacArthur' a hakaret dolu bir ke

99

yazsnn yazar, artk ilkokul ocuklarnn bile tand be yl


clzl General Douglas MacArthur'dan "drt yldzl" diye bah
sedecek kadar cehalet sergilemekte, bir gazetenin en sorumlu
mevkiindeki bir dier yazar da lise corafyas okumu herkesin
bildii Karpatlarn kuzeyindeki Galiya'y Osmanl topra san
maktadr!
Gerek, doruya tekabl edendir. Doruya tekabl etmeyen
eyler gerek deildir. Doruya tekabl etmedii bilinen ey
leri gerek diye sylemek-masal anlatmak dnda-aymazlk
deilse ya aptallk ya da hainliktir. Gerek, zaten ok zor ulalan
bir bilgidir. Pek ok halde ona ulap ulamadmz bile bile
meyiz. Bu yaantmz zorlatrr, hatta hayatmz tehlikeye atar.
Onun iin, bari ulaabildiimiz pek az bir-iki gerei iyi savuna
lm. Onlar hovardaca harcayaniara frsat vermeyelim.

GELiME VE DYALEKTJ("Vl''

Geenlerde Trkiye Petrol Jeologlar Dernei'nin davetiyle


Ankara'da bilimsel yntem konusunda verdiim bir konferan
sn soru-cevap ksmnda bir dinleyici, konferanstn esnasnda
niin Friedrich Engels'in Doa'n n Diyalektii adl eserinden ve
bu eserde savunulan bilimsel yntemden bahsetmediimi sordu.
ki ksml sorusuna iki ksml bir cevap verdim: ( 1 ) Engels'in
Doa'n n Diyalektii hin gnmz bilimi asndan bilimsel
bir ierii olmad gibi, yazld zamanki bilim asndan da
durum aynyd; (2) Marx ve Engels'in savunduklar ekliyle
diyalektik bilimsel (ve mantld) bir dnce tarz deildir. Bu
cevabm kendisinin iddetli protestalarma neden oldu ve bana,
bakteriden insana olan biyolojik "gelimenin" diyalektik temel
lerini anlatmaya alt. Ben kendisine cevaben gelimeyi neye
gre tanmladn sorunca bir hayli ard. Sonra da kendisine
bakterilerin dnyann ilk alarnda en egemen yaam unsurlar
olduunu, bunun bugn de deimeden srdn syleyince
aknl bir kat daha artt.
Bugn zellikle belirli politik grlerin taraftarlarnca kulla
nld ekliyle "diyalektik dnce" 1 8 . Yzyl'da hzla yaylmaya
balayan "doal gelime" inancna fikirsel bir temel bulma arzusu
nun sonucunda ortaya kmtr. Bunu Engels'in szleriyle yle
zetleyebiliriz: "Bilhassa diyalektik, gnmzn doabilimi iin

101

en nemli dnce eklidir, nk yalnzca o doada karmza


kan gelime srelerinin bir benzeridir ve bu nedenle gelime
srelerine de bir aklama yntemi sunar." Marx ve Engels'in
kullandklar ekliyle diyalektik Hegel'den alnm olmakla bera
ber, Marx ve Engels, Hegel'in diyalektii kafas stne oturttuu
kansndaydlar. Engels, diyalektii bu durumdan Marx' n kur
tardn syler.
Peki nedir bu diyalektik? En kaba hatlaryla, herhangi bir sre
cin, kendisiyle elikinin tohumlarn kendi ierisinde tad ve
zamanla bunun gelimesine yardmc olduu fkri. Bu ekilde bir
a srecine kar gelien bir negatif a srecinin, i nn kendisiyle
bir sentez oluturarak yeni, daha gelimi bir b srecine yol aa
ca. Bu b srecinin de aynen a gibi kendi elikisini dauraca
ve bylece giderek daha gelimi srelerin ortaya kaca. lk
bakta pek de akla ters gelmeyen bu ifade, mantn en basit
kurallarndan olan "birbiriyle elien iki ifadenin birliinden
istenilen herhangi bir ifade tretilebilir" kural nedeniyle belli bir
gelime silsilesinin mantksal temelini oluturamaz (bkz. "Karl
Popper, Diyalektik nedir?" Mete Tunay'n derleyip tercme
ettii Karl Popper'in Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuram adl eserde,
2. bask, 1 990, s. 1 1 4) .
Halbuki ne doa ne de bilim byle alr. Bir kere, doada
hibir ey gerekli olarak iinde kendi elikisinin tohumlarn
tamaz. Baz srelerin ortadan kalkmas, kendi i mekanizma
larnn bir rn deil, evredeki tesadufl deiimierin sonucu
olarak geliir. rnein, dnya ve Vens gezegenleri ok benzer
bir ekilde yaamiarna balam olmalarna ramen, gnee
uzaklklar deiik olduundan apayr ekillerde evrim geirmi
lerdir. Dnya zerinde baz hayvanlar mthi bir hzla evrimle
irken dierleri evrimlemeden soylarn srdrmlerdir. Engels,
modern jeolojinin kurucularndan Sir Charles Lyell'i jeolojik
evrimde gereklilik yerine tesadf vurgulad iin Doa'nn
Diyalektii'nde eletirmitir. Ayn nedenden tr Marx ve
Engels, Darwin'in Evrim Kuramn "insanlk hakknda ac bir
hicviye" olarak nitelemilerdir (bkz. Desmond ve Moore, Darwin,
W. W. Norton, New York, 1 994, s. 485 ve orada Marx-Engels
yazmasna yaplan atf) . Yves Christen de, Marx ve Darwin

102

hakknda yazd eserinde, Marx'n dnyasnn doa bilimleriyle


asla badamadn belgelemitir.
Bilimsel yntem tarihine baktmzda da Marx ve Engels'in
savunduu diyalektiin nemli keif ve icadarn yaplmasnda
herhangi bir rol oynam olduunu grmyoruz. Bilim cesur
varsaymlarn {her ne yolla olursa olsun) retimi ve bunlarn
gzlemle denetlenmesi yoluyla gelimitir. Mantk kurallaryla
elimedii srece hibir varsaym kendi iinde kendi elikisini
barndrmaz. Varsaymlar ortadan kaldran gzlemle badaa
mama halidir. Bu durumda da gzlemle varsaym birletirilip
daha iyi bir varsaym retilmez. Baarsz varsaym terkedilir,
yerine yenisi retilir.
Ksacas diyalektik, gelimenin kanlmaz bir doa yasas
olarak grld bir dnce dnyasnda bu szde yasaya fikri
temel oluturmak iin ortaya atlm bir yntemdir. Ancak ne
aklamaya alt yasa bir doa yasasdr ne de kendisi mant
ken tutarldr. Doa bilimleri gelimelerini diyalektiksiz srdr
mektedirler.

[JLM-DN E:KLEMNN
.
INCELENMESINDE EN TEMEL SORUN: TEFSIR
TARHXIX

Bilim dinden tremitir. Nedeni de dinin verdii bilginin


yetersiz ve gvenilmez olduunun aka grlm olmasdr.
Ancak din-bilim geii ok, ama ok yava olmu, insanln
dinin dogmasndan kurtulmas sreci bugne kadar uzanan,
zaman zaman ok acl bir ura halini almtr. Bu uurda pek
ok bilim insan hayatlarn verdikleri gibi, bazen, Fransz htilali
rneinde olduu gibi, pek ok din adam da telef olmutur.
Din-bilim ilikisi hakknda ne dnlrse dnlsn, tarih
boyunca sregelmi olan bu karlkl etkileim, her bilim tarihi
sini dini iyi bilmeye mecbur brakr. Din bilinmeden bilim tarihi
yaplamaz. Ancak dini yzeysel bilmek de yetmez. Hibir din tek
bir "doru dogmalar" toplam olmad gibi, doru kabul edilen
dogmalarn yorumundaki eitlilik de dinin uygulamalarna ve
dolaysyla bilimle olan etkilemesine nemli tesirler yapagel
mitir. Dolaysyla dinlerin kutsal kitaplarnn tefsir tarihlerinin
de bilim tarihisince iyi bilinmesi gerekir. Bu nedenle jeolojinin
tarihesiyle ilgilenmeye baladm zamandan bu yana ben de
hem dinler hem de dinlerin kutsal kitaplarnn tefsir tarihleriyle
ilgilenmeye balamtm.
slam'da tefsir tarihinin byk ismi kukusuz orientalizmin

1 04

en nemli bilginlerinden olan Alman arkiyats Theodor


Nldeke'dir. Nldeke'nin ondokuzuncu yzyl ortasnda yazl
m olan Kur'an Tarihi bu konunun en byk klasiklerinden
biridir. Daha sonra Fuat Sezgin Hoca' nn ok takdir ettii, ayn
zamanda iyi de bir bilim tarihisi olduunu syledii slamist
Ignaz Goldziher gibi isimler ayn yoldan giderek Kur'ann tefsir
tarihine byk katklar yapmlardr.
Bu bilim adamlar, Kur'an'n Halife Osman zamannda tek
bir metin haline getirilmesinden nce bile ierii hakknda
Peygamber Muhammed'in yaknlar arasnda ok nemli tar
tmalarn olduunu belgelemilerdir. Bu tartmalarn en basit
olanlar Arap yazsnn karakterinden kaynaklanyor ve deiik
noktalama ile anlamlar tamamen deitirilebilen kelimeler ze
rinde younlayordu. Balangta noktalamasz yazlan surelecin
anlamlar bu nedenle mulakt. rnein, Peygamber Musa inee
tapan halkna "faktulu anfusakum" mu demiti, yoksa "faakilu
anfusakum" mu demiti? Yani "birbirinizi (yani aranzdaki sulu
lar) ldrnz" m demiti, yoksa "olmu olan geri evirin" mi
demiti? veya 48. Sure'de "wa-tu'azziruhu" mu denilmit yoksa
"watu' azzizuhu" mu denilmiti? (yani Allah'a yardm edin mi,
yoksa Allah' yceltin mi) . Surelecin "gerek'' olup olmadna
kadar varan ok daha ciddi tartmalar ise rnein yetmi sureyi
bizzat Peygamberin azndan duyduunu iddia eden Abdullah
ibn Mes'ud ile Halife Osman'n nihai Kur'an metninin otoritesi
kabul edilen Zaid ibn Sabit arasndaki dmanla varan tart
malarda grlr. Ignaz Goldziher bu tr tartmalarn politik
motifleri olduunu da belgelemitir.
Dolaysyla Kur'ann bugn elimizdeki metninin tartmaya
ak bir metin olmas, Kur' an tefsirlerine bambaka bir nem ver
mektedir. Bir dier deyile, Kur' an metni, bize din derslerimizde
retildii gibi, Peygamberden gnmze kadar hi deiiklie
uramadan gelmi kanonik bir metin deildir. Baz ilahiyatlar
bu skntl durumdan tm "variae lectiones"i ("deiik okuma
lar") vahyedilmi kabul ederek kurtulmaya almlarsa da byle
bir yorum bizzat Allah'n Kur'an'da dile geldiine inanlan niyet
lerini glgelemekten baka bir ie yaramamtr.
Dolaysyla, bilim tarihinde dinin bilim zerindeki etkisini ve

1 05

bilhassa 1 0. Yzyl'dan itibaren (yani Hicretin 4. Yzyl'ndan


itibaren) sregelen akl m/vahiy mi tartmalarnda konu olan
sureleri anlayabilmek iin her birinin teker teker tarihlerinin
bilinmesi byk nemi haizdir. slam tarihi ile uraacak bilim
insanlar Kur' an' ok sk bir metin ve kaynak eletirisi yapma
dan kullanmamaldrlar. Bu ise son derece ciddt bir ilahiyat ara
trma kurumu gerektirir. Benim okuyabildiim bilimsel Kur' an
tefsir tarihlerinden anlayabildiim, Halife Osman metnini veya
herhangi bir Kur' an metnini kanonik metin olarak kabul ederek
balanan hibir aratrmann salam temele oturmu olamayaca
dr. Bu konuda bizim ilahiyat fakltelerimizde ne aratrmalar
yaplmaktadr, bunu bilmeyi, belki bu konuda bilim tarihine
etki yapan faktrler hakkndaki baz popler yazlar Cumhuriyet
Bilim Teknik'te grmeyi ok arzu ederim.

BLMSEL KAYNAK GSTERME TERBYES VE


iLAHiYAT GELENEGF

Alman corafya tarihisi Prof. Dr. Manfred Bttner altml


yllarda corafya tarihiliinde son derece ilgin bir aratrmalar
dizisini balatt: Corafya biliminin tarihinde ilahiyat-corafya
ilikileri ve corafyann gelimesinde dini kavramlarn rol.
Bttner'in almalar zellikle Alman corafyasnn gelime
sini ele alan ve bu alanda Orta a'dan 1 9. Yzyl'da, Alexander
von Humboldt ile birlikte modern corafyay kurmu olan Carl
Ritter'in teleolojik corafi grne kadar geen ok geni bir
zaman dilimini ieriyor. Bu almalar okuyunca insan rnein
Katolik ve Protestan dnyalarnda corafyann niin ok temel
karakter deiiklikleri gsterdiini veya Aristo'nun retisinin
niin Lutherci Protestan Almanya'da 1 6. Yzyl'da corafyaya
egemen olduunu veya Mercator'un Atlas projesinin temellerin
deki dini inanlar gibi daha nce hi aklna gelmeyen ilikileri
reniyor.
Profesr Bttner'in nemli hizmetlerinden biri de, bugn ad
artk vatan Almanya'da dahi unutulmu olan bir byk coraf
yacy, Bartholomaus Keckermann' ( 1 572- 1 609) bizlere hatr
latmas olmutur. Keckermann tahminen 1 602'de yazd ve
1 6 1 1 'de Hannaver'de baslan Systema Geographicum (Corafya
Sistem) adl eserinde ilk kez genel corafyay corafyann ayr ve

107

temel bir disiplini olarak ilemitir. Bttner, genellikle yanl ola


rak Keckermann'n vatanda Bernardus Vareni us' a ( =Bernhard
Varen) atfedilen "genel corafya'' kavramn Varenius'un
Keckermann'dan aldn ve 1 655'de yaymlanan Geographia
Genera/is (Genel Corafya) adl mehur eserinde Keckermann'n
Systema Geographicum'undan kaynak belirtneden uzun alntlar
yaptn belgelemitir.
Bttner, tptan gelen Varenius'un bu armaclna kar,
Keckermann'n eserinde kaynak gsternede son derece tirizlen
diini vurguluyor ve bu farkn nedenini sorguluyor. Bttner'in
vard sonu, Keckermann' n kaynak gsterme konusundaki
titizliinin kendisinin ilahiyat kkenli olmasnda yattdr.
Avrupa Hristiyan ilahiyat geleneinde, yazarlar, yazdklarnn
herhangi bir sapknlk esi iermemesine byk zen gsterir
ler, ancak buna ramen, olur da kaynaklarnda gzlerinden kaan
sapknlk eleri varsa sorumluluu kendi stlerinde kalmasn
(ve soluu yanan bir odun ynnn zerinde almasnlar) diye
alntlarn nerelerden yaptklarn byk bir titizlikle belgeler
lerdi. Bu kaynak belgelerne titizlii, ilahiyatlar arasnda edebi
bir alkanlk haline geldi ve eserlerinin gze batan bir zellii
oldu. Kaynak gstermedeki titizlii Avrupal yazarlar ilahiyat
larndan rendiler.
Ayn durumun slam dnyas iin de geerli olduunu,
geenlerde Franz Rosenthal'in mehur Mukaddime evirisinin
nne koyduu bni Haldun biyografsini okurken rendim.
Rosenthal, slam dnyasnda yazarlarn kaynak gstermedeki
hassasiyetlerinin ilahiyat ve ona bal olan hukuk geleneinden
geldiini yazyor.
Ne hikmetse bu hassasiyet bizim kltrmze ne Avrupa'dan,
ne de slam geleneinden ulaabilmi! Avrupa kltrne ve hele
Avrupa bilimine yabanc olduumuz btn dnyada en iyi bili
nen srlarmzdan biridir. Bu nedenle Avrupa biliminin Avrupa
ilahiyat geleneinden tevars ettii kaynak gstermedeki titizlii
Avrupa'dan renemedirniz aktr. slam geleneinden de bu
terbiyeyi alamam olduumuzun en son rneini orta retimi
nin byk bir ksmn bir imam-hatip lisesinde yapm olan sayn
Babakanlk Mstearmz Prof. Dr. mer Diner Bey verdi.

os

Yere ge koyamad slam' n en kymetli ve en gzel gelenekle


rinden birini din temelli bir eitim kurumunda sayn Mstearn
edinemedii ortaya kt. Kanmca bunun nedeni, Trkiye'de
giya slam reten kurumlarn da bu grevlerini adam gibi yap
maktan ok uzak olduklardr. Bilgi vermek, verilen bilgi srekli
gelitirilmezse yozlar. slam eitimi de her eitim gibi bir bilim
temelinden yoksunsa adam gibi yaplamaz. Bu nedenle slam
gibi karmak bir dnce sistemi ve uzun bir tarihsel gelenek
ieren geni bir konunun retilecei yer ortaokul ve liseler deil
(hele ilkokullar hi deil) , adam gibi aratrma yaplabilecek ni
versiteler olmaldr. Bugn slam kltr hakknda otorite olan
en nemli bilim adamlar, Mslman olmayan lkelerde yaa
maktadrlar. Bunun nedeni, slam lkelerinin 1 4. Yzyl'dan beri
bilime srt evirmi olmalardr. Bilimsiz hibir ey olmayaca
gibi, din de olmaz.

FUAT SEZGN VE SLAM COGRAFYASJXXI

Fuat Sezgin adn Trkiye'de ka kii duymutur acaba?


Fuat Sezgin dnyann en nde gelen Arahisderinden biridir
(belki de birincisi) . Almanya'da Main zerindeki Frankfurt'ta
bulunan Johann Wolfgang von Goethe-Universitat'in 70'ini
oktan gemi olmasna ramen ''Arap-slam Bilim Tarihi
Enstits"nin bakanlndan ayrlmasna bir trl izin verilme
yen bir bilim abidesi. Geschichte der Arabischen Literatur (Arap
Edebiyat Tarihi) yazar byk Arabist Helmut Ritter'in stanbul
niversitesi'nden rencisi. Hocasna onun byk eserinden
daha iyisini yaplabileceini gstermek iin yllar nce Geschichte
des Arabischen Schrifttu ms (Arap Yazn Tarihi) adl dev bir eseri
kaleme almaya balam. lk cildini de hastanede lm deinde
yatan hocasna yetitirebilmi.
Bu dev eser 2000 ylnda 2. cildine ulat. Aslnda O. . ve
2 . cilder tek bir konuyu kapsyor: Mathematische Geographie
und Kartographie und ihr Fortleben im Abendland (Matematik
Corafya ve Kartograf ve Bunlarn Batdaki Devamlar) . Bu
eserin birinici cildini oluturan, serinin de X. Cildi olan kitap
XXX+ 634 sahife; ikinci cilt 7 6 sahife. nc cilt ise 362 sali
felik koca bir atlas.
Bu kitap bir kompilasyon veya bir bibliyografya deil. Tamamen

yeni bir tez ileri sryor: Aa yukar 1 8 . Yzyla kadar


Avrupa' nn imzasn tayan hemen tm Eski Dnya harita
lar aslnda slam corafyaclarnn verilerinden tretilmi. Pek
ou dorudan kopya. slam corafyas MS 7. ve 8. Yzyl'da
hzla gelien Arap fiithatnn etkisiyle byk bir gelime kay
detmi. Bir de 7. ve 8. Yzyl'da Yunanllar'dan tercmeler ba
layp pratik corafya ile kuramsal corafya birletirilince ortaya
muazzam bir bilimsel corafya km. Fuat Hoca Ma'mun co
rafyaclarnn Batlamys haritasna yaptklar dzeltmeleri ieren
Al-Huarizmi'nin Surat al Ard adl eserdeki koordinat verile
riyle, Topkap Saray koleksiyonlarnda kefettii bn Fadlallah
al Uroari'nin bir haritasn birletirince, Araplarn 9. Yzyl
balarnda Eski Dnya' nn corafyasn bugnkne epey yakn
bir ekilde karttklarn bulmu. Buradan sonra gerisi orap
sk gibi gelmi. Arap-slam eserlerinde verilen koordinaat
larla, Avrupal corafyaclarn koordinatlarnn karlatrlmas
da kendisini de hayretler iinde brakan ve bugne kadar gzden
kaan gerei gzler nne sermi.
Ben Fuat Hoca'nn eserini, eser yazlrken, bazen onun yannda
okumak ayrcalna ulatm. Yetmiin stndeki bu heyecanl
delikanlnn etkisinde kalmamak mmkn deil. Aydn, bilgisi
usuz bucaksz, mthi bir yaratc zekaya malik bu byk bilim
adam ve retmenden ebced hesabn rendim, Ma'mun hari
tasn batan daha detayl olarak T'de Ufuk Tan'nn yard
myla bilgisayarda izdik. Ancak baka ilerimin arl Hoca'ya
istedii yardm yapnama engel oldu. Baladmz ii bitireme
dik, ona mahcub olduk. Fakat bu arada ben Fuat Hoca'dan ok
ey rendim.
Fuat Bey Almanya'daki Enstit'y tabir caizse yoktan yarat
m. Tm kaynaklar zengin Mslman lkelerden kendi bul
mu. Muazzam bir ktphane oluturmu (bunun ekirdeini
de stanbul'da toplamaya balad kendi kiisel kitapl olu
turuyor) . Enstit Arap-slam bilim ve teknoloji rnlerini bira
raya toplayan ok zengin bir mzeye de sahip. Btn dnyada
Arabistik ve bilim tarihi ile ilgilenenlerin urak yeri bu gzel ens
tit. Fuat Bey de tm dnyada kendisine derin bir hayranlk ve
sayg duyulan, yaayan bir abide.

Fuat Bey'in Almanya'da ne ii var diyeceksiniz. Hele ki stanbul


bu denli zengin elyazmas koleksiyonlarna sahipken. Ee, biz ken
disini 1 960'da doentken niversiteden kovmuuz . . . Nedeni de
kardei Refet Sezgin'in Demokrat Partili olmas! Fuat Hoca'nn
politikayla ilgisi? imdi olduu gibi o zaman da sfrm. Peki
Trkiye bu byk evladndan zr diledi mi? Ona dller, onur
doktoralar verdi mi? Yoo! Onu Avrupallar yapyor. Eh, biz daha
Avrupa Birlii' ne girernedik malum. Sonra da bizi niye almazlar
diye salak salak birbirimize soruyoruz. Avrupa, Fuat Hoca gibi
deerleri topluyor, deersizleri de darda brakyor. Deerli ola
bilmenin ilk adm, kendi deerlerini tanyp lkede deerlendi
rebilmektir, onlar lkeden kovmak deil.

ISLAM BILIM TARIHI YAZIMINDA BR


BAYAPITXXll

Profesr Fuat Sezgin'in byk eseri Wissemchaft und Technik in


Islam (lsldm'da Bilim ve Teknik), yeil bezli enfes bir karton kutu
ierisinde be cilt olarak nihayet yaynland. Paris'de, Palais de la
Decouverte'de 2004 ylnda yaplacak bir sergi iin planlanm
bir katalog olarak dnlm olan bu dev eser, aslnda bir kata
loun ok tesinde, slam kltrnde bilim tarihinin belgelere
dayanan ve dnyada bu konunun en nde gelen uzman olan bir
kiinin elinden km bir zeti. (Bu eserin UNESCO tarafndan
desteklenen Franszcas da u anda hazrlanmakta.) Wissemchaft
und Technik in Islam, bilim tarihi konusuyla ilgilenenlerin elle
rinden drmeyecekleri temel bir bavuru eseri olmaya namzet.
Yalnz byle bir eseri ortaya kard iin deil, bu eser iinde
resimleri bulunan malzemeyi bir mr boyu ylnadan toplayan,
derleyen ve hatta planiayarak yaptran Fuat Sezgin'e kar tm
entelektel dnya, mrn adad bu muazzam alma iin
byk bir kran borcu altna girmi durumda. Fuat Hocamz
ne denli kudansa azdr.
Birinci cilt, Fuat Hoca' nn nszn, be cildin ieriinin bir
tablosunu ve Fuat Hoca'nn yazd Giri'i kapsyor. Giri'in alt
balklar unlar: l lslam'da 1./7. Yzyl'dan 1 0./1 6. Yzyla kadar
bilimlerin gelijmesi. 84 sahifelik bu blmde her yzyl ayr bir

113

balk atnda anlatlm. B u blm slam'da bilim ve teknoloji


tarihinin pek enfes bir zeti. Kaynaklar o denli detayl veril
mi ki, Fuat Bey, grmedii bir kaynan yanna onu greme
diini parantez iinde belirtmi! IL Bat tarafindan Arap-lslam
bilimlerinin alnmas ve zmlenmesi. Burada, Arap-slam bili
minin batya ulat yol ayr balklar altnda anlatlm: 1 .
Mslman spanya zerinden, 2 . Sicilya ve Gney talya zerin
den, 3. Bizans zerinden. Bu blm bir sonu ile son buluyor.
lll Blm, slam dnyasnda bilirnde duraklamann balamas,
yaratc dncenin sona ermesi ve bunlarn nedenlerine ayrl
m.
Fuat Bey nc Blmde nce slam kltr ierisinde
bilimlerin hzla yaylmasnn ve stn bir dzeye erimesinin
nedenlerini sralyor. Bunlar unlardr: 1 . slamiyetin ilk ylla
rnda Araplar, hzla yaylan fthata paralel olarak byk bir
bilgi al ierisindeydiler, 2. Yeni dinleri, bilimleri ksteklemek
yerine destekliyordu, 3. Emevi, Abbasi ve dier devletlerin devlet
adamlar bilimi himaye ediyorlard, 4. Mslmanlar tarafndan
fethedilen blgelerdeki kltrl insanlar fatihleri tarafndan iyi
davran grdler ve desteklendiler, 5 . slam kltrnde, slamn
ilk yzylndan itibaren yakn bir retmen-renci ilikisi geliti.
Bu usta-rak ilikisi, bilginin ve dnce sistemlerinin hzl ve
emin yaylmasna vesile oldu, 6. slam kltr camias ierisinde
bilim ve felsefeyle uraanlar, uralarn dinden uzak, tamamen
din d bir amala yapyorlard. Bu kiiler arasnda sk sk terzi,
frnc, marangoz, demirci, deveci veya saati gibi meslek erba
bna rastlyoruz, 7. VII. Yzyl'dan itibaren camilerde umuma
ak dersler verilmeye balanmt. VIII. Yzyl'da camilerde
stvane ("stun") ad verilen krsler olutu. Buralarda bilim
dersleri veriliyordu. Bu krsler daha sonra camileri devlete
desteklenen niversitelere dntrdler, 8 . Arapa yaz karak
teri, hzl yazmaya imlcln veren bir stenografl eklindeydi. Bu da
kitaplarn hzla yazlp yaylmasna imkan tand, 9. Filolojinin
hzl gelimesi, eserlerin yazld dilde belli bir standart yarat
makla kalmad, dier dillerden yaplan tercmelerin de kalitesini
olumlu ynde etkiledi, 1 O. Dier dillerden terim alma zorunlu
luu, terimierin tanrnma verilen nemi amrd ve Arapa termi
nolojide belli bir kesinlik yaratt, l l . Papirs endstrisi ve daha

1 14

sonra in'den renilen lcl.t yapma teknii kitaplarn eskiye


nazaran daha ok ve daha kaliteli yaplmasn salad. 1 2. Kaliteli
mrekkep yapm da ayn sonuca katkda bulundu.
Bu nedenlerden tr VII. Yzyl'dan XVI Yzyla kadar geli
en bilimler, slam dnyasnda XVI Yzyl sonundan itibaren ise
duraklama dnemine girdiler. Niin?
.

Fuat Hoca bu konuda dinin kt etkisi olduu tezini reddedi


yor, nk, diyor, ayn din, bilimler geliirken de vard. Fuat Bey
slam kltrnde bilimin gerilemesinde, ncelikle slam dnya
sn XI. Yzyl'dan itibaren kasp kavuran savalarn ekonomik
ve sosyal etkilerini sorumlu tutuyor. nce hal savalar, slam
dnyas ierisine batdan uzanan bir kama gibi bu dnyann bat
ksmn ikiye bldler. Arkadan XIII. Yzyl'da gelen korkun
Mool istilas slam aleminin dou kesimindeki kltr merkez
lerini mahvetti. Bu olaylar slam kltr merkezleri arasndaki
al-verii ortadan kaldrd, kltr-ii temas neredeyse imkansz
hale getirdi ve yalnz insanlar fakirletirmekle kalmad, hkm
darlar da bilimi destekleyemez hale drd. Bilhassa Moollar,
pek ok ktphaneyi, gzlemevini, mzeyi yok ettiler, kymetli
pek ok eser yok oldu.
slam dnyasnn bu zayflamasndan iki yzyl gibi bir zaman
sonra Mslmanlar spanya'dan da atldlar ( 1 492) . Bunu da
Fuat Bey, slam kltr dnyasnn bana gelen en byk felaket
lerden biri sayyor. Bu tartma esnasnda okuyucu, Mrika evre
sinden Asya'ya giden yolun Araplarca yzyllardr bilindiini, Fas
ile in arasnda bir deniz ticaret yolu bulunduunu reniyor.
Hatta Portekiz'den Asya' nn dou sahillerine ulamak midiyle
batya doru pek ok (baarsz) seferin dzenlendiini de re
niyoruz. O kadar ki, Arap hakimiyeti esnasnda Lizbon limann
daki bir caddenin ad Darb-al magru rin (kaybolup gidenler yolu)
imi! Hint Okyanusu'nun Portekizlilerce ok ksa bir srede fet
hedilmesinin nedenini de Fuat Bey, ekonomik ve sosyal olarak
zayflam bir slam alemine dalan Portekiziiierin slamn co
rafya ve seyrseferle ilgili bilgi birikiminden akllca yaradanma
larna balyor. Avrupa' nn, berya Yarmadasn fetheden uluslar
(ve bunlarn ele geirdikleri slam bilgi hazinesi) vastasyla
Amerika'y kefetmesi ve Hint Okyanusunu ele geirmesi dnya

115

egemenlik dengesini hzla slam alemi aleyhine bozuyor.


Fuat Bey, matbaann XV. Yzyl'da Avrupa'da faaliyete geme
sinin ve yaygn kullanm bulmasnn da Avrupa' nn ileri srama
snda nemli bir etken olduunu nemle vurguluyor. Bu arada
kanlmaz olarak Osmanllar da bahis konusu oluyor. Fuat Bey,
Osmanllar'n da XVI . Yzyla kadar bilim adamlarn kolladk
larn kaydediyor. Ancak Fuat Hoca aka yazmam olsa bile
satr aralarnda Osmanllar'n zerlerine deni pek yapmadk
lar gibi bir intiba ediniliyar yazdklarndan.
Fuat Hoca'nn eserinin dier cilderinin ierikleri ise yle: Cilt
II: Astronomi, Cilt III: Corafya, Seyrsefer, Saatler, Geometri
ve Optik, Cilt IV: Tp, Kimya ve Simya, Mineraller ve Fosil
Nesneler, Cilt V: Fizik ve Teknik, Mimari, Sava Teknii, Antik
Nesneler.
Her baln temsil ettii blmn banda bir giri yazs ve
literatr var. Literatr ayrca her cildin sonunda detayl olarak liste
lenmi. Sonra Fuat Bey'in Johann Wolfgang Goethe-niversitesi
ierisinde kurduu Arap-slam Bilimleri Tarihi Enstits'nn
binas ierisindeki mzede yer alan ve yine kendisi tarafndan
stanbul dahil dnyann eitli yerlerinde yaptrlm olan nes
nelerin ve modellerin, bu modellerin gereklerinin bazlarnn
ve modellerin tasvir edildii orjinal el yazmalarndan alnm
resimlerin fotoraflar var. Fotoraflarn hemen hepsi renkli. Her
fotorafn temsil ettii nesnenin ksa bir tasviri, nerede kimin
tarafndan yapld ve mzedeki kayt numaras var.
Bu fotoraflarn temsil ettii nesneler iinde neler neler var.
Orijinal Avrupa, Mslman, in ve Hint yaps corafi, astro
nomik ve denizcilik, tp, kimya ve simya, sava ve madencilik
aletleri, bina maketleri (bu arada Sleymaniye, Sultan Ahmet
ve Selimiye camilerinin enfes maketleri) , el yazmalarnda tas
vir edilmi neredeyse akla gelebilecek her trl aletin (bu arada
fotoraf makinasnn atas olan camera obscuraiun) ustaca yapl
m modelleri, rasathane kalntlarndan camilere, el yazmalarn
dan arkeolajik nesnelere kadar pek ok tarihi kalnt. Kitabn
herhangi bir cildini bir kez elinize aldnz m bir daha braka
myorsunuz. Her sahife insn yeni bir srprize, beklenmeyen
bir dnyaya gtryor. Kitabn sahifelerini nihayet bitirdiiniz

1 16

zaman, slam bilim dnyasnn, kllerinden anka kuu gibi tek


rar doduu geliyor gznzn nne; bilimin bir kltrden
dierine nasl kotuunu hayal ediyorsunuz ve slam'da bilimin
lmne hayflanyorsunuz.
Fuat Bey'in sohbetlerimizde sk sk dile getirdii bir arzusu
da bu eserin Trke'ye evrilerek Trk okuyucusuna ulamas.
Trkiye'de slam' n ne yazk ki pek yaygn olarak onun imdi
giya szclne yeltenen cahil yobazlarca temsil edildiini,
slam uygarln gerekten renmi kiilerin bunu halka daha
yaygn bir ekilde anlatmas gerektiini bkp usanmadan syl
yor. "Eer gemii adam gibi renirsek," diyor, "belki bir miktar
aalk kompleksinden ve bo bbrlenmelerden kurtuluruz."
Atatrk'n buna byk nem verdiini ve bu uurda ok aba
harcadn da ekliyor.

FUAT SEZGN'N AMACJXXIII

3 1 Austos 2004 Sal, bu yl evimde geirdiim son gn ola


cakt, zira ertesi gn bir yllk akademik grevimi stlenmek
zere Paris'e gidiyordum. O son gn Sabah Gazetesi' nde (yl
1 9, say 6607, s. 1 9) Hncal Ulu Bey'in Sunay Akn'dan naklen
anlatt bir yky okudum. Kristof Kolomb, seyir defterinde
Amerika'ya ulamadan gn nce bir tayfann karaya gn
lk yol kaldn sylediini anlatyormu. "Bu adamn dini biz
den deildi, onun iin adn yazmadm" diyormu. Sayn Akn' n
bundan karm ise adamn byk bir olaslkla Trk olduu!
Bu haber beni epey artt, zira Kolomb'un seyir defterini yllar
nce dikkatle okumutum. Hemen ktphanemdeki nshala
rn gzden geirdim, ama Sunay Akn'n anlatt ykye ben
zer tek satr yok. Belki ben bulamadm (Kolomb'un syledii
iddia edilen szlerin hangi gn deftere giritdiini syleseydi,
belki bulabilirdim, ama epey arandm, defterde byle bir kayd
bulamadm) . Acaba dedim kendi kendime, baanya ve saygnla
olan susamlmz bizi kendi uydurduumuz yklere inan
maya m zorluyor? Gerek baarlar retip, saygnlk kazanmak
yerine masal m retiyoruz?

te Fuat Sezgin Hoca'nn geen Haziran Topkap Saray'nda


at slam Bilimi ve Teknolojisi Sergisi, Trk insanna kendi
kltr camiasnn gerek baarlarnn bazlarn gstererek onu

1 18

aalk kompleksinden kurtarp, masal yerine gerek baar ret


meye itelemeye dnk. Fuat Bey Trkiye'den 1 960'da { 1 47 ola
rak) mecburen ayrlm. Yurtdnda byk bilimsel baanlara
imza atm, geni bir hret sahibi olmu. Ancak tatmin olma
m. Gerek tatmini yurduna, ulusuna hizmet ederek bulabilece
ini sylyor. En byk amac da Trkiye'de doa bilimlerinin
ve mhendisliin gelitiini grmek. Bunun da ancak ok iyi
bir bilim tarihi bilgisiyle olabileceini sylyor. "Bilim tarihi iki
amaca hizmet eder" dedi bana bir gn: "Birincisi, zellikle gen
lerin bilimin bugnk konumunu anlarnalarna yardm ederek
onlarda bilim sevgisi uyandrr, onlar heveslendirir. kincisi de,
kendi kltr camiamzn da bir zamanlar dnya bilimini ilerie
ten bulular yapan insanlarla dolu olduunu onlara gstererek
bugnk geriliimizin kltrmzn zelliklerinden deil, yal
nzca o kltr ve dnya kltrlerini tanmamaktan kaynakla
nan bir cehaletten bestendiini gsterir. Kendi kltr camiasm
adam gibi renen gen, o camiadaki byk bilimcilere daha
baka bir zenir." Fuat Hoca Trkiye' nin yobazlktan ok ek
tiini, kendi nesiinin bunu ok iyi bildiini sylyor. Yobazla
mcadelenin onun elindeki silah ona kar evirmekle kazan
lacan anlatyor. Yani kltrmz iyi tanmak, yobazn onu
arptmasna izin vermemek. Sultanahmet'deki kahvede bir gn
sohbet ederken ortalkta dolaan kara arafl kadnlarn onu
nasl zdn gzlerimle grdm: "Bunun dinde yeri yok!"
deyip duruyordu.
Fuat Hoca'nn Topkap Saray'nda at sergi 1 5 Austos'ta
bitecekti. Kendisinin ve Topkap Saray Mzesi ynetiminin
ald mutlu bir kararla sergi daha iki ay orada kalacak. O sergiyi
mutlaka ve mutlaka gidip grn. Neler neler yok orada. Alt katta,
Byk slam corafyaclarnn akllara durgunluk verecek kadar
ksa bir srede dnya haritasn nasl deitirdiklerinin belgeleri
duruyor. O muhteem Ma'mun kresi karsnda insan heye
cann bastramyor. Bir onu dnn, bir de ondan be yzyl
sonra Almanya'da yaplan Martin Behaim'in kresini. Behaim,
Ma'mun haritasndan alt yzyl geri. Haritann hemen arkasnda
erif al-drisi'nin Norman kral Roger'a yapt ve gm zerine
ilenmi muhteem dnya haritasnn kk kopyas. Onlarn
ilerisinde slam jeodezi ve corafya aletlerinin enfes modelleri.

1 19

Kar tarafta Diyarbakr'da alm el-Cezeri'nin muhteem oto


matlar kitab. Yukar kata kyorsunuz: Envai eit tp ve diilik
aletleri sizi karlyor. Galeriyi dolatka hayredniz artyor. Bu
kadar ok ey vard da biz niye renemedik? te Fuat Hoca
bu soruya cevap veriyor: Doa bilimlerini, doa bilimlerinin,
mhendisliin tarihini renin diyor. Hem ok keyif alacak hem
de dnyaya baknz deitireceksiniz.
Topkap Saray da Fuat Bey'in setii kendi hazinelerini kat
m sergiye. nsan Atatrk'n Saray 1 924'te koruma altna
alarak Osmanl'nn viraneye dntrd koleksiyonlarn kur
tarlmasn salamasn kranla anmadan edemiyor. Yce Dahi!
O kadar i ve sknt arasnda buna ne zaman vakit buldun?
Fuat Hoca'ya kran borluyuz. 79 yandaki delikanl yl
madan bilgimizi, anlaymz arttrmaya alyor. Topkap
Saray'nn mahir mdiresi Dr. Filiz aman'a da sonsuz teek
krler. yi ki varlar.

TRKYE'DE ASKERN FARKI: BLMSEL BR


PERSPEKTpKXIV

27 Nisan 2003 Pazar gnk Cumhuriyelin bayazs (79.


yl, 28326. say, s. 1 ) ''Asker!. ." baln tayordu. Yaz zetle,
Trkiye'de askerin aydnlanmann taycs olduunu vurgulaya
rak, dnyann dier lkelerinde egemen snflarn, tutuculuun,
smrnn aleti olarak grlen askerin Trkiye'de tam tersine
halkn, ilericiliin, tam bamszln temsilcisi olduunu hatrla
tyordu. "Laik Cumhuriyetin savunucusu askere, bir dinci yobaz
scak bakamaz" tespitinde de ta 1 826'da Sultan II. Mahmut' a
"gavur padiah" diyen, 3 1 . Mart' n ve Kubilay olaynn mimar
zihniyetin Trk Ordusu' na scak bakamayacan zetliyordu.
Trk Silahl Kuvvetleri' nin bu zellii nereden kaynaklan
maktadr? Niin Trk Ordusu uygariamay sivillernek olarak
alglayan modern zamanlarda demokratik bir lkede uygarln
temsilcisi ve koruyucusu durumundadr? Bu soruyu cevaplamaya
ok gncel bir rnekle balayaym. 26 Nisan Cumartesi gn
hal-hatr sormak iin sevgili dostum Arkeolog Ouz Tannd'y
aradm. Ouz Trkiye Arkeolojik Yerlemeleri (TAY) proje
sini yaratanlardan ve projenin bugnk uluslararas baarsna
ulamasnda ok nemli rol olan bir bilim insandr. Yapt i
gerei de Trk Silahl Kuvvetleri' nin mensuplaryla yakn temas
halindedir. Cumartesi gnk konumamzda bana Jandarma

121

Genel Komutanl mensuplaryla yaknda yapt bir toplanty


anlatt. Ouz Jandarmamza hayran olmutu. "Mthi bir st
kademeleri var" dedi heyecanla. 'azide alanlar iin bir el
kitab hazrlamlar, deme arkeolog hazrlayamaz." Bir mddet
kaaklk ve tahrip ile mcadele amacyla hazrlanm olan bu
el kitabn memettikten sonra, Jandarma'da grd bilimsel
mentaliteyi anlatt. Ouz'la birlikte benzer bir tecrbeyi geen
yl Hava Kuvvetleri Komutanl'nda da yaamtk. Orada da ne
yazk ki teknik olanakszlklar nedeniyle henz gerekleemeyen
bir ibirlii iin havaclarn ne denli istekli ve bilinli olduklarn
grerek hayret etmiti.
1 6 Nisan 2003'de Hrriyet Medya Towers binasnda Aydn
Doan Arkeoloji dl verilmesi mnasebetiyle yapt a
konumasnda, Aydn Doan Vakf Yrtme Kurulu Bakan ve
Cumhuriyet Gazetesi yazar Sayn Orhan Birgit, Sakarya Meydan
Sava'nn belirsizliklerle dolu gnlerinde, top sesleri Ankara'dan
duyulur ve Meclis Kayseri'ye ekilme tartmalarn srdrrken
Atatrk'n bir Hars Mdriyeti (Kltr leri Mdriyeti) kur
durduunu anlatmt.
Trk Silahl Kuvvetleri'nin yukarda anlatlan tutumunun
temelinde Atatrk'n bu manevt miras yatmaktadr. Nedir o
miras? "Ben manevt miras olarak hibir ayet, hibir dogma, hi
bir donmu ve kalplam kural brakmyorum. Benim manevt
mirasm ilim ve akldr." te Trk Silahl Kuvvetleri en gzel
rneklerini byk komutanlar Atatrk'n yaamnda grdk
leri bilim ve akln bekiliini yapmay, bilim ve akla cephe alan
hibir harekete izin vermemeyi, uluslarn ve vatanlarn koru
mann ilk art olarak benimsemilerdir. Bilimi ve akl dlayan
bir ulusun varolamayacan en iyi onlar bilmektedirler. Bu
nedenle Trkiye'de askeri okullar, lkenin en kaliteli okullardr.
Bu nedenle askerimiz, eitimden asla taviz vermez. Trkiye'de
ksr ve aptalca politikalar sonucu sivil eitim 1 946'dan beri
kerken, askert eitim srekli kalitesini arttrmtr. Uygar
lkelerde bilimin en temel kurumlarndan biri olan hakemlik
messesesini Trkiye'de sivil eitim ve aratrma kurumlar ile
temezken orduda sicil muessesesi yllardr lekesiz ve tavizsiz bir
ekilde uygulanmaktadr. niversitelerimiz YK'n daha yeni

122

getirdii doentlik kstaslarn alenen zedeler, bilim yapmam


kiileri bilim yapm gibi gstererek terfi ettirir, kendilerini med
reseletirir ve bu rezil nedenle, yaptklar her ortaya ktnda
YK'n pek hakl olarak dorudan mdahalesine maruz kalr
ken, askerler her gn kdem ve terfi kstaslarnn tasn yukarya
ekmekte, bu talara da hassasiyetle uymaktadrlar. Bu talar
iinde yabanc dil bilmek, master ve doktora yapm olmak var
dr. Asla yle sylemese bile, niversiteden (ne yazk ki) midini
kesen asker kendi yksek lisans aratrma ve eitim kurumlarn
kurmutur bile.
Sivillerin ii zor deildir. nlerinde saat gibi alan bir rnek
vardr. Daha nce de defaada yazdm gibi, askerin eitim
baarsnn nedeni btesinin bol olmas deildir. Bunun byle
olmadn, eldeki parann gerekli silah alrnma bile yetmediini,
Hilmi zkk Paa daha birka gn nce televizyonlardan hay
krmad m? Askerin eitim baarsnn anahtar szckleri bilgi,
eletirel akl ve bunlarn ynetimindeki disiplindir. Disiplinli
yaarn klelik sanan niforma dmanlar, gidip Avrupa ve
Amerika'da sivil yaamdaki disipline baksnlar. Trkiye'de onu
uygulasak yeter de artar bile. te o zaman askerimizle sivilimiz
arasnda fark kalmaz. Yoksa sivili her trl yobazdan korumak
hep askerin omuzuna yk olur.

BLM, SVL YNETMMiZ VE ORDUMuzxxv

Bizim evde grevli arkadamz Murat, Oya'ya Yeditepe isimli


bir gazete getirerek orada l'Atalante gemisi ve Nautile denizalts
ile Marmara'da yaplan almalara, yaam boyu uluslararas tek
bir eser retememi olan bir niversite mensubunu kullanarak
yneltilen bir saldrnn manet olduunu gstermi. Gazete
stanbul Belediyesi' nin borazan olan bir gazeteymi! Bir deprem
tehdidi altnda bulunan 1 5 milyonluk bir ehrin belediyesinin
borazan olan bir gazetenin beklenen deprem afetini incelemeye
ynelik aratrmalara bilim d yntemlerle saldrmas herhalde
dnyann en ilkel lkelerinde bile grlemeyecek bir cehalet
rneidir. Bu gazetenin reklamn yapt kuruluun ynetimi
nin 1 5 milyonun emniyetinden sorumlu olmas ise baka bir
felakettir.
Ayn Belediye, Prof. Dr. Nad Grr' e verdii bir aratrma
destei szn de son dakikada iptal ederek akl sra aratrma
lara engel olmaya kalkmtr. Neyse ki Avrupa Birlii ve hele o
ok kzdmz Fransa, stanbul' u AKP'li stanbul Belediyesi'nin
dndnden fazla dnyor, tm aratrmalar cmerte
destekliyor. Zaten Marmara Denizi' ni 2000 ylndan bu yana
dnyann en az bilinen i denizlerinden biri statsnden en iyi
bilinen i denizi haline getiren aratrmalarn iki byk destek
kayna var: Yabanc bilim kurulular (zellikle Fransa) ve Trk
Silahl Kuvvetleri.

24

1 2 Mays-27 Mays tarihleri arasnda Fransz l'Atalante ara


trma gemisi ve buna bal Nautile aratrma denizalts ile yap
lan almalarn iki e bakan vard: Ben ve College de France
Aix-en-Provence laboratuvarlarndan dostum ve meslektam
Dr. Pierre Henry. Bu seferki almalarmzn amac yine Kuzey
Anadolu Fay' nn deniz atndaki zelliklerini incelemek ve bu
sefer bilhassa Tsunami yaratabilecek byk yer kaymas ihtimal
lerini gzden geirmekti. Bu almalar siz bu yazy okuduunuz
srada Prof. Dr. Namk aatay'n e bakanlnda srdrl
yor olacaktr. lk ksmda elde edilen tm verilerin bir nshas,
bu aratrmalar aratrma srerken yirmidrt saat aralksz des
tekleyen Trk Deniz Kuvvetleri, Seyir, Hidrograf ve Oinograf
Dairesi (SHOD) Bakanl'na teslim edilmitir.
Aratrma esnasnda da Sahil Gvenlik Komutanl l'Ata
lante' n ve zellikle Marmara deniz trafiinin en youn olduu
alanlarda dal yapmak wrunda olan Nautile denizaltsnn emni
yetini salamak iin bizlerin emrine bir hcumbot tahsis etti.
Aratrmalarn seyri ile hem SHOD Bakan Tuamiral Sayn
Mustafa ptes hem de Sahil Gvenlik Komutanmz Tmamirat
Sayn Can Erenolu l'Atalante ile telefon balants kurarak biz
zat ilgilendiler. Bizi koruyan hcumbotlarn personellerinin pro
fesyonellikleri ise gs kabartcyd. Bizimle paralel aratrma
yapmakta olan MTA Sismik- I gemisinin GPS'li saati bozulunca
ona l'Atalante'dan yeni bir saat gtrmek gerekti. Bizim gemi
lerin dk sr' atleriyle bu ii yapmaya kalksak, aratrmalar
aksayacakt. Dolaysyla Sahil Gvenlik hcumbotundan yar
dm istedik. {Yardm isterken yanl bir hcumbotla konutuu
muzu da sonradan anladk-bu durum, ortaya knca, pek ok
kahkahalaca neden oldu.) Bizi koruyan hcumbotun komutan
stemen Sayn Kubilay Kamac bizim telsizimizi srekli dinle
dii iin durumu derhal kavrayp, biz kendisine saati gtrene
kadar gereken tm tedbirleri alm. Saati MTA Sismik- l 'e gt
receklerini syleyince, bizim Pierre "peki onlar yokken bizi kim
koruyacak?' diye sordu. Kamac stemen byk bir skunede,
"Efendim, siz bu soruyu sorarken, 88 numaral hcumbotumuz
l'Atalante' korumak iin grev yerine ulam durumdadr."
deyiverdi. Hepimizin az ak kalmt. Bizim yanl yere yn
lendirilen telsiz muhaberemizi dinlerken tm sorunu anlayan

125

Kamac stemen, biz kendisine ulaana kadar gerekli tm


izin ve tedbirleri almt! stanbullularn cann korumak iin
yaplan aratrmalara brakn destek olmay, aka kstek olan
AKP ynetimlerinin yannda, askerimizin bu iten ve beceriidi
destei, l'Atalante'a aratrmalara tek kuruluk katkmz olma
dndan biraz da boynu bkk giden biz Trk ekibinin g
snn kabarnasna neden oldu, Fransz dostlarmz karsnda
bizleri eziklikten kurtard. Ben gemiden ayrlrken l'Atalante'n
kaptan emekli deniz yarbay Bruno Houmart, Tmamiral Sayn
Can Erenolu'na ulatrlmak zere kiisel bir teekkr mektubu
verdi ve emrindeki askerlerin profesyonelliklerinin dzeyine
hayran olduunu, altn izerek sayn Amirale arzetmemi rica
etti. Gerekten, SHOD ve Sahil Gvenlik olmasayd biz en kri
tik aratrmalar yapamayacaktk.

ASKERDEN EMR ALMAK BLM ADAMINA


YAKIIR MJ?XXVI

Balrndaki soruyu Harp Akademileri al konuman


yaptmdan beri pek ok ke yazar sordu. Kimi aklnca dalga
geerek, kimi gerekten hayret ederek. Bazlar "emir aldm"
dediim iin bilim adamlmdan bile phe ettiklerini yazdlar,
stelik bunu da zengin ve st snf bir aileden gelmeme bala
dklarn ima ettiler! (Bu nasl bir mantksa?) Hele bir tanesi, en
azndan generaliere "Komutanm" diye hitap etmediimi umdu
unu ima etti. Bazlar da bana balktaki soruyu eitli rportaj
larda ynelttiler.
Hepsine ayn cevab verdim: Evet yakr. Ben Trk Silahl
Kuvvetleri mensuplarndan her zaman ve her yerde emir almaya
ve onu ifaya hazrm. Neden mi? imdi onu anlataym:
Her eyden nce, Trk Silahl Kuvvetleri ierisindeki
"emir" kavram sivil cami'ada tamamen yanl anlalmakta
dr. "Emirler" uzun almalar ve incelemeler sonucu alnm
kararlarn tebli ekilleridir. Bahis konusu kararlar Trk Silahl
Kuvvetleri'nde her seviyede alnr ve genellikle onlarn oluturul
masna seviyesine gre her rtbeden asker itirak eder. Bu karar
larn oluturulmasnn temelinde her zaman bir "problem," yani
bir "soru" vardr. Bahis konusu problemi zebilmek ve soruyu
cevaplayabilmek iin, o problemle alakah Trk Silahl Kuvvetleri

27
mensuplar incelemeler yaparlar ve bu inceleme sonular muh
telif b rifnglerde ve benzer toplantlarda inceden ineeye tartlr.
Bu tartmalardaki ifade zgrl, rnein pek ok niversi
temizdeki derslerde bulunan ifade zgrlnden daha fazla
dr. Hatta dnya niversitelerinin bazlarnda grdm ifade
zgrlnn bile zerindedir. rnein, doktorarn yaparken
benden nce o blgede alan bir kiinin ok fahi bir yanln
grerek bunu nasl yapabildiine hayretimi belirtmitim. Hocam
Prof. Trmpy bana "Ona kzma; kabahat onun deil" demiti.
Staub (byk jeolog Rudolf Staub) ona yle yazmasn syle
miti; ocuk mecburdu Staub'un dediini yazmaya.
Askeri brifing veya toplantlarda kiilerin stlerine "Komutanm"
diye hitap etmeleri onlarn fkirlerini veya craadarn eletirme
lerine engel deildir. Tartmalar sonunda alnan kararlar, komu
tan tarafndan ilgili kiilere, birliklere tebli edilerek "emir" halini
alr. Emrin ifasnda ise her asker cann ortaya koyarak alr.
Ancak emrin ifas srasnda emri oluturan kararda her eye ra
men yanllk grlrse, ast bunu stne tebli eder; duruma
gre emir tekrar gzden geirilir. Harp akademilerinde verdiim
derste, Atatrk'n bu konuda sunduu rneklere deinmitim.
kinci olarak: Ben, Trk vatanda sfatyla Trk ulusu denilen
toplumun bir yesiyim. Bu toplum iinde yaplan i blmnde,
lkemi korumak grevi askere verilmitir. Asker bu grevi can
pahasna yerine getireceine yemin etmitir. Verdiim oylarla
oluturulan yasalarla snrlanm olan grevi iinde yaadm
lkeyi korumak ve kollamak olan bir kiinin veya grubun ben
den isteyecei yukarda anlattm aklc irdeleme ve tartma
sreleri sonucunda alnm aklc eyleri yapmak da dolay
syla benim menfaatim icabdr. steklerini yerine getirmek, son
derece egoiste bir ifadeyle, kendime hizmet etmek demektir.
Her trl militarizmi reddeden Albert Einstein'in nifor
mal askerlerle, askeriyenin isteklerini yerine getirirken ekilmi
resimlerini bizim ke yazarlar herhalde grmediler. Ya Werner
Heisenberg' e, Max Planck'a ne demeli? Onlarn da m bilim
adamlklarndan phe edelim?
Ordudaki subaylara ve astsubaylara "Komutanm" diye hitap
ediyor muyum? Elbette ve bundan kvan ve eref duyuyorum.

128

Onlar da bana ayn ekilde "Hocam" diye hitap ediyorlar.


Bundan yksnenin herhalde ruhsal bir sorunu olmaldr. Bir
psikiyatr tedkikini tavsiye ederim. Bu belki kendilerini ezberle
tilmi sloganlarla deil, dnerek yaamak ynnde ikna eder.

KEMALiZM, YASALAR VE HUKUJ(XXVI1

Trkiye'deki genel cehalet dzeyi gerekten pek korkuntur:


benim ''Afrika dzeyi" diye betimlediim dzeydedir. Bu ceha
letin msebbibleri de Osmanl'ya ilaveten 1 946'dan bu yana
Trkiye'yi yneten krsal kesim, bir baka deyile, kyl-kenar
mahalle iktidarlardr.
Mrika dzeyi cehaletin bir dal da akademisyen cehaletidir.
Trkiye'nin olmayan "niversitelerinin" hocalarndan bazlarn
dinleesiniz veya yazdklarn okursunuz; sonunda kendinize bu
zevatn evlerinde acaba bir ansiklopedi bile bulunmaz m diye
sorasnz gelir. Geenlerde politikacl akademisyenlik gibi
onurlu ve pek zevkli bir uraa tercih eden bir hretli hoca
mz, anayasada ideoloji olmaz buyurmutu. Televizyon haber
lerinde duyduumuz bu iddiay ailece (Asm ABD'de stajda
olduundan) , internet zerinden tartrken, lise rencisi olan
Asm hukukun aksiyomlar (yani doruluu nceden kabul edi
len nermeler) . ve/veya itihatlar (kabul edilebilecek ynlen
dicici rnekler) zerinde ykselen, yani temelinde kanlmaz
olarak fikirler, Avrupacasyla "ideler" bulunan bir kurallar sis
temi olduunu hatrlatp, "anayasa temelinde ideoloji olmaz"
fetvasn veren mehur akademisyenin mmkn olamayacak
bir ey sylediinin, yani abesle itigal ettiinin, farknda olup
olmadn merak ettiini syledi. Bunun zerine tartmamz,

3o

bilimi Marks'n diniyle alt edemeyenlerin, bu sefer de ne hik


metse Muhammed'in dinine sarldklar, 19. Yzyl'n deter
minist irrasyonalizminde aradn bulamayarlarn, Orta a
mistik-determinist irrasyonalizmine sndklar konusuna geldi.
Sonunda Oya bu zrvalklara kafa patlatacamza daha faydal
iler yapmamz gerektiini hatriatnca herkes tekrar kendi iine
dnd.
Ama zrvaln sonu yok ki Trkiye'de. Bir dier akademik
kymetimiz de kendisiyle rportaj yapan sevgili dostum Nee
Dzel' e "Kemalistler kanun tanmaz" deyivermemi mi? (Nee
benim hayatmda grdm en zeki insanlardan ve en iyi rpor
taj gazetecilerinden biridir. Gelgelelim karsndaki Nee'nin
zeka dzeyini tartamayacak durumda olursa, vay haline!) Yine o
sihirli laf: Kanun! Atatrk bir keresinde Afet nan' a dikte ettirdii
baz notlarda, insan zgrlnn snrsz olamayacan, zira
insan davrannn en azndan doa kanunlaryla snrlandn
hatrlatyor. Demek ki, aslnda bilimin belli bir zamandaki en iyi
varsaymlarndan ibaret olan doa yasalaryla Kemalistlerin bir
sorunlar olamaz. Ancak Atatrk yine diyor ki, "Hayatta en ger
ek yol gsterici bilimdir, doa bilimleridir. Bundan baka klavuz
aramak aymazlktr, sapknlktr, cehalettir." Bunun konumuzia
ilgisi udur: Kemalizm, ortalkta doa yasas diye dolanan var
saymlardan herhangi birinin yanl olduunu dndnz
takdirde, onun yanlln ispat ederek yerine daha iyisini koy
nanz tavsiye eder. Zaten insanlk bunu yaparak Aristo yasala
rnn yerine Newton yasalarn, sonra onlarn da yerine Einstein
yasalarn koymam mdr? Yani Kemalizm bizlere yasalara
kar kacaksak, nce yasann niin yanl bir temele oturdu
unu gstermemizi, ondan sonra onun yerine daha iyi bir yasa
koymamz sylyor. rnein, tesettr demokratik hak diye
savunmay ele alalm. Bilimin imdiki dzeyine gre, vcudu
tamamen gneten saklamak, biyokimyamzda belirli eksilme
lere neden olarak salmza zarar verir. Kald ki, vcudumuzun
baz yerlerinin de havalanmas gerekir. stelik tesettr diiyi sak
lanmas gereken bir mal dzeyine indirgeyerek, bireyin tesinde,
toplum yaamna zarar verir. zetle, tesettr, insana ve topluma
zarar faydasndan fazla olan bir eydir. Nasl kolunuza gamal
ha pazubendi takarak dolamanz pek ok uygar lkede hakl

B
olarak yasaklanmsa, tesettr de ayn nedenlerde yine baz uygar
lkelerin belirli yer ve kurumlarnda verdii muhtelif zararlardan
tr yasaktr. Bu yasaa ancak tesettrn insan vcuduna ve
topluma olan faydalarnn zararlarndan fazla olduunu bilimsel
olarak savunabildiiniz takdirde kar kabilirsiniz, ''Atatrk'n
anas da, kars da trbanlyd" trnden non sequitura1 yol aa
cak yalanc nermelerle deil.
Demek ki, Kemalist, yasalarn ekliyle deil, Montesquieu' nun
o lmsz tabiriyle "ruhuyla'' ilgilenen kiidir. Onu ilgilendi
ren doa yasalar ile onlar nda ve eletirel akl denetiminde
kurulabilecek bir toplum yaamdr. Kemalisti, bilimsel dn
ceden tamamen kopuk, gemi karanlk alarn gelenekleri
nin rnleri olan ve temellerinin ne denli yanl olduu bilim
tarafndan belgelenerek yzyllardr tehir edilen Smer ve Asur
kalnts emir ve hkmler ilgilendirmez. Her akl banda bil
gili kii gibi, Kemalist de hibir nermeyi dnp eletirmeden
kabullenmez. Bir zamanlar bilmem hangi -izmin, imdi de bil
mem hangi -viliin borazan olmay moda gerei gren ve esasen
moda dnda syleyecek dncesi olmayan bilgisiz kii, bilim
sel dnceyi, dncesinin ve davrannn tek temeli yapm
olan Kemalizmi anlayamaz.

neemelerden treyemeyecek karm.

II. MAHMUTTAN CUMHURYETE


NELER OLDUfXXVI11

Getiimiz gnlerde muhterem dostum Orhan Karaveli


Beyefendi ile telefonda konuurken kendisine bana borlu oldu
unu syledim. "Sadece siz bana deil, sizin tm neslin akl
banda okumu insanlar benim nesiimin tm yelerine borlu
sunuz" dedim. Daha sonra ayn iddiay Sayn Prof. Dr. Cokun
zdemir' e de aynen tekrarladm.
mparatorluun son dneminde yetimi insanlarn ocuk
lar ve/veya rencileri olan akll ve iyi tahsilli kiiler, bize
Mustafa Kemal Atatrk mucizesini yaratan ortam tantp ak
lamakla ykmldrler. Diyeceksiniz ki, deha. aklanamaz.
Ama Mustafa Kemal yalnz deildi ki: Ondan nce gelen Tevfk
Fikret, Ziya Gkalp, Baha Tevfk, Ahmed Hilmi, onlardan az
sonra Fuat Kprl, Mustafa ekip Tun, Hasan-Ali Ycel,
Kurtulu Sava'n baaran komuta takmnn nemli bir ksm
. . . Bunlar nereden kt? Zamannda "hain" diye damgalanm
kiiler arasnda bile Rza Tevfk Blkba gibi kanmca nemlice
dnrler vard. Her kurumuyla hzla kmekte olan Osmanl
mparatorluu' nun son dneminde Rumeli ve stanbul'da ciddi
bir entelektel hareketlilik gryoruz. Trkiye Cumhuriyeti bu
hareketliliin rettii Skirlerin bir dahi tarafndan radikal bir
uygulamasdr. Ayn entelektel hareketlilik bugn yoktur; en

1 33

azndan varsa ben farknda deilim veya varsa ayn biraradal


ve ayn i iletiimi sunmamakta.
Sultan ll. Mahmut'dan itibaren gelien entelektel ortam ve
kurumlar anialmadan ne Mustafa Kemal Atatrk anlalabilir
ne de Trkiye Cumhuriyeti. Geri bahsi geen dnem hakknda
yazlm tarihin bini bir para: Srf bu dneme hasrediimi bol
cildi bir ansiklopedimiz bile var. Gelgelelim ll. Mahmut'tan
Cumhuriyete gelien dnce dnyamzn adam gibi tek bir
sentezini grm veya duymu deilim. Hilmi Ziya lken'in bu
konuyla ilgili eserlerini okuduum zaman duyduum d krk
ln anlatamam: Yzeysel bir biyo-bibliografyann tesine ge
miyor hi biri.
Byle bir entelektel sentez her eyden nce detayl ve ciddi
belgelenmi bir bilim tarihi temeline oturmak zorundadr. Yaygn
kannn aksine, ekonomik-politik yaklamlar byle bir entelek
tel tarih sentezinin temelini oluturamazlar. Ne ll. Mahmut
tarihsel veya ekonomik bir gerekliliin eseridir ne Atatrk.
1 808'de II. Mahmut'a atlan haner hedefini bulsayd, tarihin
ak bambaka olacakt. N. Mustafa gibi bir zavallya tahamml
edilebilir miydi diye hi sormayn: Daha aydnlk dnemlerde
hem Sultan Reat' a hem de Vahdettin' e edildi. anakkale'de s
rayan arapnel Atatrk'n saatini deil de kalbini paralasayd,
yine tarihin ak bambaka bir yol izleyecekti. Fuat Kprl
bir tarihsel/ekonomik gereklilik tezinden tahmin edilebilecek
bir geliimin hibir umdesiyle aklanamayacak, yalnzca kii
sel dehann ve kendi yakn evre artlarnn eseri olan tamamen
bireysel bir "oluumdur". Dolaysyla son dnem Osmanl ente
lektel tarihinin oluturulmasnda kanmca bugne kadar ok
ihmal edilmi olan birey ve tesadf faktrleri zerinde bilhassa
durulmaldr. Telefon konumamzda Orhan Bey "te ben de
yapabildiim tulalar yapyorum" dedi. "Yetmez" dedim. "Bir
kere gerekli tulalar yapmaya ne sizin ne de neslinizdeki deerli
insanlarn mr yeter. Vaktiniz az kald. Ancak ailelerinizden, aile
evresindeki dost byklerinizden, hocalarnzdan duyduklar
nz, byrken okuduklarnz, . . . hepsi zihninizde. imdi bunlar
kullanarak nce bir ana plan oluturun, zira hem yap eleman
larnn hem de tulalarn neye benzediini sizler biliyorsunuz,

1 34

en azndan kabaca biliyorsunuz. Sonra daha irice inaat ele


manlarn (mesela Doan Kuban Hoca'nn ikide bir sylemeye
balad gibi, Atatrk ve daha nice byk adam yetitiren
Manastr Askeri Lisesi'nin ve Harbiye Mektebi'nin entelektel
tarihlerini) yerine koymaya balayn; bir iskelet ortaya ksn.
Vaktiniz kalrsa, en nemli tulalar da yapabilirsiniz. Tulalar
biz de beceririz. Ama nce binann neye benzeyeceini bir gre
lim. Plan olmadan tula yaparsanz, onlar kimse kullanamaz,
zamanla krlp ufalanrlar, hibir ie yaramazlar. Eer siz bize
byle bir plan brakmazsnz, bunu bakalar yalan yanl yapar;
bundan da ya Osmanl' nn ne muhteem olduu gibi zrva tezler
retilmeye allr. Onlarn zararlarn temizlemek ise ok daha
zahmetli olur."
Orhan Bey "Bir merhaba diyeyim dedim, borlu karttn"
diye latife etti. "Evet" diye byk bir ciddiyede cevap verdim.
"Borcu tahsil etmek iin de sabrszlanyorum, hepinizden." "O
zaman" dedi, "bunu bana sylediin gibi bakalarna da duyur."
"Peki" dedim ve hemen bu yazy yazdm.

ATATRK VE TRK TARH TEzpxx

Hava Harp Okulu 2007-2008 akademik yl ilk dersi

Kaldn cihanda bir an


Her ann oldu bir devr

GiR: DERSiN AMACI


ki yl nce, yine bu krsden, lkemizin en sekin ren
cileri olduklarna inandm Hava Harbiyeiiierine akademik
yln ilk dersini verme onuruna ulatm zaman setiim konu,
"Bir Bilim Adam Olarak Atatrk" olmutu. 2 O dersin amac,
Atatrk'n ulusumuzu esaretten kurtarmak ve ada uygarlk
dzeyine ulatrmak olarak grd temel sorunlar zerken
kulland yntemin, tamamen bilimsel bir yntem olduu ve
zellikle de doa bilimlerinde kullanlan bilimsel sorun zme
metoduyla birebir rttn gstermekti.
Bilimsel yntem ok ksaca yle zetlenebilir: "Eldeki sorunu
zmek iin bir varsaym retip, bu varsaym gzlemlerle denet
leyerek, gzlemle elien varsaymlar elemek." Gzlemle eli
en varsaymlar eleyemeyen veya gzlemle ilkede eliebilecek

36
varsaymlar retemeyen dnce yntemleri bilimsel deildir. 3
rnein, dnyann dz olduu varsaym bilimseldir, zira
gzlemle yanllanp terkedilebilir. Gerekten de daha eskiada
Hellen kltr evresinde bu tez gzlemle uyumad iin terke
dilip, yerine dnyamzn bir kre olduu varsaym getirilmitir.
1 7. Yzyl'da byk ngiliz fzikisi Sir lsaac Newton ( 1 6431 727) , dnyann bir kre deil de kutuplarndan baslm bir
dnme elipsoidi olduu varsaymn gelitirmi, bu varsaym da
ekvator zerinde Pierre Bouguer ( 1 698- 1 758) ve Finlandiya'da
Pierre Louis Moreau de Maupertuis ( 1 698- 1 759) tarafndan
snaoarak gereklerle elinedii grlmtr. Ancak modern
jeodezi, dnyann jeoid denen gerek eklinin basit bir dnme
elipsoidinden ok daha karmak olduunu gstermektedir.
Bunun tersine, Orta a kar.nlnda, 1200'l yllarda, Avrupa'da,
hem de Katalik kilisesinin en byk dnr addedilen
Aquina'l Aziz Thomas ( 1 225- 1 274) tarafndan retilen ruhun
doas ile ilgili denetlenmesi mmkn olmayan fkirlerin zr
valn gstermek iin sorulan "bir inenin ucunda ka mele
in dans edebilecei" sorusuna ise bilimsel bir cevap verilemez,
nk verilebilecek herhangi bir cevabn gzlemle denetleome
olasl yoktur.
Bu dersin amac da Atatrk'n ulusumuzu ada uygarlk
dzeyine kartmak iin gelitirdii pek ok projeden biri olan
ve "Trk Tarih Tezi" ad altnda bilinen varsaymn kkenle
rini, gelimesini ve nihayet terkininin yksn zetleyecek,
Atatrk'n bizzat kendi gelitirdii fikirleri, bu fkirlerin yanl
olduu grld zaman nasl bir kararllkla terkettiini bel
gelemektir. Bu belgelerneden siz sayn dinleyicilerimin alnanz
arzu ettiim temel ders, Atatrk'n bilimsel yntemi uygula
mada gsterdii dn vermez titizliktir. Atatrk, insan yaamnn
ancak ve ancak bilim nda srdrld takdirde toplumla
rn salkl, verimli, rahat, emin ve mutlu olabileceklerine kalb
den inanm bir aydnlanma ocuuydu. Cumhuriyetimizin
kurulduu yl ne demiti?
"Gzlerimizi kapayp mcerret yaadmz farzedemeyiz.
Memleketimizi bir ember iine alp cihan ile alakasz yaa
yamayz. . . Bil' akis, m terakki, mtemeddin bir millet olarak

1 37

medeniyet sahasnn zerinde yaayacaz. Bu hayat ancak ilim


ve fen ile olur. lim ve fen nerede ise oradan alacaz. lim ve fen
iin kayt ve art yoktur."
Tarih, pek ok bilgisiz ve aklsz yneticinin, yalnzca yne
tici olduklarndan veya yneticilik konumlarn, eitli rastlan
tlarla, halk kalabalklarnn onayndan geerek ele geirmeleri
sonucunda, kendilerini bilimin zerinde grmeleri nedeniyle
yarattklar byk facia.J.arn hikayeleri ile doludur. Bu aklsz ve
bilgisiz kiiler, kendilerini ikaz eden bilim insanlarn susturmu,
hapsetmi, hatta ldrtm veya en azndan "onlar kendi ilerine
baksnlar" diyerek dinlememilerdir. Atatrk'n bu tr insan
larn yaptklaryla tam bir tezat tekil eden tutumu, baarsnn
btn uygar insanln nnde saygyla eildii byk dehasnn
yanndaki dier anahtardr.

TRK TARH TEZ4


Atatrk'n 1 930 ylnda kesin eklini verdii "Trk Tarih
Tezi" kabaca yle zetlenebilir:
"Trkler son buzul andan hemen sonra, Orta Asyay kap
lamakta olan byk i denizierin evresinde zamann en ileri
uygarln kurmu bir toplum oluturmulard. Bu toplum dei
en iklim nedeniyle kuruyan i deniz ortadan kaybolunca Orta
Asyada barnamaz oldu. Buradan eitli ynlere glerle ilksel
Trk toplumu dald ve in'de, Hindistan'da, Orta Dou'da ve
bunlarn hemen ardndan Avrupada grlen ilk uygarlklar Orta
Asyadan dalan gmen Trk boylar tarafndan oluturuldu."

TRK TARH TEZNlN PSKOLOJiK TEMELLER


Atatrk byle bir tezi gelitirmeye niin ihtiya duymutur?
Bir devlet bakan, bilimin ilgilenmesi gereken bir soruna niin
el atar?
Bunun nedeni, Atatrk'n Kurtulu Sava ile Misak- Millt

38
snrlar ierisinde esaretten, hatta belki bir yokolutan kurtard
Trke konuan Mslman toplumun, bizzat kendisini yneten
lerce, yani ounlukla stanbul'daki Osmanl sekinlerince, yz
yllardr aalanm olmas, Araplardan miras alnm "Etrak-
bi-idrak", yani "anlaysz, idrak yeteneinden yoksun Trkler"
sznn, Trk halk iin bizzat kendi yneticilerince kullanl
mas olmutur. Atatrk, yzyllarca cahil, a ve sefil braklm,
bizzat kendi byklerince srekli aalanm Trk halkna
kazand byk zaferden sonra yeni bir bilin verilmesi gerek
tiini dnmt. Bu bilincin bir paras da Trklerin, idrak
yeteneinden yoksul zavalllar deil, tersine tarihte byk iler
yapm bir ulusun temsilcileri olduunun bilinmesi olmalyd.
Atatrk bu nedenle, o zamana kadar zellikle Mslmanlk etki
siyle ihmal edilmi olan Orta Asya Trk tarihine de sahip kl
mas ve orada Mslmanlk ncesi Trklerin yarattklar kltr
ve uygarlklarn gn na karlmas gerektiini dnmt.
Atatrk lkedeki bilim insanlarn bu ynde almaya zendir
mek iin bizzat konuya el atmak gereini duymutur.

TRK TARH TEZiNiN BiLiMSEL TEMELLER


Trk tarih tezinin bilimsel temelleri, doa bilimleri tarihinin
byk isimlerinden olan, bugn biyolojideki ift isimli (bino
miyal) snflamann babas sveli botaniki Cari von Linne' nin
{Linnaeus: 1 707- 1 778) 1 744 ylnda ortaya att bir kurama5
ve bu kurama dayanarak 1 764'te onun bir Rus rencisinin yap
t doktora tezine dayanr. Von Linne, zamannn dinsel gr
leri erevesinde, cennetin ekvatora yakn byk bir da olmas
gerektiini, Tanrnn tm canllar nce burada yarattn, sonra
Tufan ile onlar tm dnyaya dattn ne srmtr. 1 764'te
rencisi Rus asilzadesi Aleksandr Karamiev { 1 744- 1 79 1 ) ,
gney Rusya'dan derledii baz bitkilere dayanarak b u varsa
ymsal "cennet dann" Orta Asya'da olmas gerektiini iddia
etmitir. 6 Ancak Karamiev'den nce byk Fransz dou bilgini
Joseph de Guignes ( 1 72 1 - 1 800) Histoire genera/e des Huns, des
Mongoles, des Turcs et des autres Tartares occidentaux ( 1 756- 1 758:
Bunlarn, TUrklerin, Moollarn ve Dier Bat Tatarlarnn Genel

1 39

Tarihi) adl nemli eserinin ilk cildinde Alp-Himalaya da sis


teminin Tufan'dan sonra sulardan kurtulan ilk yer olmas nede
niyle Tufan esnasnda buralara snan insanlarn bu dalardan
g ederek dnyaya tekrar yayldklarn, bunlardan kuzeye g
edenlerin Trk uluslarnn atalar olduunu iddia etmitir.7 1 8.
Yzyl' n bu nemli kitab, ne yazk ki Trke'ye ancak cum
huriyet dneminde Hseyin Cahit Yaln tarafndan Hunltnn,

Trklerin, Moollann ve Daha Sair Tatariann Tarih-i Umumtsi


ad altnda 1 923 ylnda tercme edilmitir. 8 Bu kitap Atatrk
tarafndan okunmu ve sahifeleri zerine ok detayl notlar aln
mtr.9
Atatrk'n yetitii dnemler, Orta Asya'da Sven Hedin'in
{ 1 865- 1 952) son derece nemli keif gezileri yapt ve bunlarn
sonularn yaymlad dnemlerdir. Bu keif gezilerinin en ar
pc sonular arasnda Orta Asya' nn jeolojik olarak ok yakn
bir zamanda, ok byk gllerle kapl olduunun ortaya ka
rlmas vard. Sven Hedin'in keifleri zamannn gazete haber
lerinde bile nemli bir yer tutuyordu. stanbul' a gelip Sultan
Il. Abdlhamit tarafndan huzura kabul edilmi olan 10 byk
sveli corafyaemn sonularndan Atatrk'n en azndan her
hangi bir entelektel dzeyinde haberdar olmu olmamas d
nlemez. Atatrk, de Guignes'den rendii detayl Trk tarihi
ile, onun 1 8. Yzyl'da gelitirdii ilkel kuram Sven Hedin'in
daha modern kuramyla deitirip birletirerek yukarda zede
diim "Trk Tarih Tezini" ortaya atmtr.
Atatrk'n bu tezi gelitirdikten sonra izledii yol ise ok
ilgintir.

TORK TARH TEZNN GELTRLMES


Atatrk kafasnda bir tarih gezi gelitirdikten sonra bunu Trk
Oca ierisinde manevi kz Met nan' n nerisiyle kurulmu
olan "Trk Tarihi Tetkik Heyeti"ni oluturan bir grup yazarla bir
araya gelerek tartm ve onlardan bu tezi ileyen bir kitap yaz
malarn istemitir. Trk Tarihinin Ana Hatlan adl bu kitabn

140

yazmna katlan kiiler unlardr: Met Hanm (Prof. Dr. Met


nan: 1 908- 1 985; tarihi) , Mehmet Tevfik (Bykolu: 1 8891 96 1 ; topu subay, sonra tarihi) , Samih Rifat ( 1 874- 1 932 ;
edebiyat, dilbilimci) , Akura Yusuf (Yusuf Akura: 1 8761 935; siyaseti ve siyaset bilimci) , Dr. Reit Galip ( 1 897- 1 934 ;
tabip, eitimci) , Hasan Cemil (ambel: 1 879- 1 967 ; kurmay
subay, tarihi), Sadri Maksudi (Arsal: 1 879- 1 957 ; siyaseti,
tarihi, dil bilimci) , emsettin (Gnal tay: 1 883- 1 96 1 ; siyaseti,
tarihi), Vasf (nar: 1 895- 1 935; gazeteci, siyaseti) ve Yusuf
Ziya (Orta: 1 895- 1 967 ; edebiyat) Y Atatrk'n yazdrd
kitabn yazarlar arasnda meslekten tarihiler azdr. Uluslararas
dzeyde denebilecek bir bilim insan durumunda olan iki kii
de tahsillerini Rusya'da yapm olan tatar kkenli Yusuf Akura
ile Sadri Maksudi Arsal'dr. Atatrk'n yazar seimini hangi ks
taslara gre yaptn, devrinin uluslararas hret sahibi, Fuat
Kprl ( 1 890- 1 966) veya Zeki Yelidi Togan ( 1 890- 1 970)
gibi byk tarihilerinden niin yararlanmadn bilmiyoruz.
Atatrk ilk yazmda, fikrinin byk tarih otoriteleri tarafndan
detaya boulmadan ele alnmasn istemi olabilir.
Ancak Trk Tarihinin Ana Hatlar ortaya ktktan sonra,
1 930'da bu eserden derhal 1 00 adet baslarak lkedeki tm
otoritelere eletirileri istenmek zere datlmtr. Bir yl sonra
bu eser Trk Tarihinin Ana Hatlar Atias adl bir tarih atlasyla
zenginletirilmi; bu atlastan da 1 50 adet baslarak otoritelere
eletiriirnek ricas ile datlmtr. 13 Atatrk bunlarla da yetin
memitir: Trk Tarihinin Ana Hatlar eserinin ikinci ve onbirinci
ksmlarnn bir sentezi ayrca Trk Tarihinin Ana Hatlar
Methal adl kk bir kitapk olarak 1 93 1 ylnda 30.000 adet
hastnlarak halka datlmtr. Bu kk kitaba Fransz tarihisi
ve Trkolou David Leon Cahun'un ( 1 84 1 - 1 900) 1 873 ylnda
verdii ve Trk dilinin dnyann en eski dillerinden biri olduu
ve tm Kuzey Avrasya'da daha buzul anda konuulduunu
iddia ettii bir konferansnn Ruen Eref naydn tarafndan
Atatrk'n emriyle yaplm olan bir Trke tercmesi de ek ola
rak katlmtr. 1 4

Tm bu bilimsel almalarn Trk Tarihinin Ana Hatlar adl


eserin nsznde de anlatld gibi temel amac vard:

4
1 ) Tarihi, din kitaplarnda anlatlan yaradl efsanesinden
arndrmak ve insanln kkenierini evrim kuram erevesinde
bilimsel bir temelde sunmak.
2) Trk genliine kendi ulusunun vnlecek byk bir ge
mii olduunu hatrlatmak.
3) Trkiye'de tarih bilimini Osmanlvari bir vak'anvislikten
kurtarp modern aratrmalara dayanan bir aratrma dnemi
balatmak.
Yani yaplanlarn hem bilimsel hem de kltrel propaganda
amalar bulunmaktayd.
Atatrk ounlukla Franszca ders kitaplarndan tercme
veya uyarlama yoluyla oluturulmu ilk ve ortaretim kitap
larnda Trklerin tarihi hakk nda yazlanlarn da hem yetersiz
hem de nemli lde yanllarla dolu olduu kansndayd.
Bu nedenle 1 93 1 ylnda yeni bir lise tarih kitaplar serisi yazl
masn ve bunlardan Lise I kitabnn Trk Tarih Tezini temel
almasn emretti. 15 Enfes bir bask ve ksmen renkli resimlerle
hazrlanan bu kitap 1 929 ylnda okutulan Lise I tarih kitab16
ile karlatrlrsa ok arpc farklar grlr. Her eyden nce
1 53 sahifelik kk kitap gitmi, yerine 384 metin sahifesi ve 70
fotoraf levhas ieren byk bir kitap gelmitir. Eski kitapta tek
bir harita veya resim yokken, yeni kitap ok zengin ve zevkli bir
grsel malzemeyle donatlmtr. 1 929 kitabnda eski Trk tarihi
on sahife igal ederken, yeni kitapta bu 28 sahifeye karlm
ve Trk tarih tezi anlatlan tarihe temel alnmtr. stelik yeni
kitap insann evrimiyle balamakta, en yeni biyolojik ve jeolojik
bulu ve kurarnlar temel almaktayd. 17 Bu ekilde Atatrk bilim
sel eitimi kesinlikle her trl hurafe ve safsatadan arndrm
oluyordu.
Buraya kadar yaplanlarn ayn tarihlerde Nazi Almanyasnda
veya Komnist Sovyetler Birlii' nde yaplanlardan temelde bir
fark yoktur. Bu dikta rejimleri de kendi uluslarnn ve dnyann
tarihini kendi politik grleri erevesinde batan yazdrmaya
kalkmlardr. Ancak Atatrk'n projesinin fark buradan sonra
balamaktadr.

142

Atatrk tarih aratrmalarnda ve retiminde gerekletirdii


devrimin bilimsel olmasnda srarlyd. Bu nedenle kendi emri
ynnde yaplan ve yeterli bir bilim insan desteinden mah
rum olan ilk almalardan memnun alamyordu, nk ok
snrl bir kaynak almasna dayanan kendi tezinin gerei ne
kadar yansttndan emin olmas mmkn deildi. Atatrk
1Urk Tarihinin Ana Hatlar'n dikkatle okumu, notlar alm ve
retilen eserin bilimsel olmadna karar vermiti. Kendisinin
emriyle yaplan eletiri ansna da Trkiye'deki baz bilim
insanlar olumlu cevaplar vemiler, eletirilerini yollamlardr.
Ord. Prof. Yusuf Hikmet Bayur'un ( 1 8 8 1 - 1 980) Trk Tarih
Kurumu Ktphanesi' ne hediye ettii, daktilo edilmi bir seri
eletiriden rnein u bilim insanlarnn eletiri davetine eletiri
lerini yazl olarak gndermek suretiyle karlk verdiklerini bili
yoruz: Darlfnun Akvam arkiye Mderrisi (niversite Dou
Kavimleri Profesr) Avram Galanti Bey, Darlfnun Lisaniyat
Mderris Muavini (niversite Dilbilim Doenti) Caferolu
Dr. Ahmet Bey, Darlfnun Roma Yunan Kadim Mderrisi
(niversite Roma ve Eski Yunan Profesr) Fazl Nazmi Bey,
Darlfnun ran Edebiyat Mderrisi Ferit Bey, Darlfnun
ilahiyat Fakltesi slam Dini Tarihi Mderrisi Halil Nimetullah
Bey, Darlfnun Edebiyat Fakltesi slam Felsefesi, ilahiyat
Fakltesi Fkh (yani slam hukuku) Tarihi Mderrisi smail
Hakk Bey, Darlfnun TasavvufTarihi, Dinler Tarihi Mderrisi
Mehmet Ali Ayni Bey, Darlfnun Felsefe Tarihi Mderris
Vekili Muavin Orhan Bey, Darlfnun Garp Edebiyat Tarihi
Mderrisi erif Bey, Darlfnun Trk Tarihi Muallimi Zeki
Yelidi Bey.
Atatrk tm eletirilerin dikkatle incelenip projenin tekrar
ele alnmasn istemi, buna zaman zaman bizzat katlmt. Bu
arada I. Trk Tarih Kongresi 2 Temmuz 1 932 gn toplanarak
1 O Temmuz' a kadar Trk tarihinin ve lkemizde tarih retim ve
aratrmalarnn durumu zaman zaman pek etin geen tartma
lar iinde ele alnmt. 18 O kadar ki, meslektalarna ok kzan
Zeki Yelidi Togan bu kongreden sonra Trkiye'yi terkederek
nce doktorasn bitirmek iin Avusturya'ya, sonra Almanya'ya
gitmitir. 19 Bunlar da Trk Tarih Tezi projesinin gelimesine k
tutmutur. Yeni bir deneme, baka bir ekilde yaplacakt.

43

Atatrk, bu yeni denemeyi, Trkiye'de bulunabilen her tr


bilimsel otoriteden kendi konularnda Trklerin insan uygar
lna neler katm olduklarn yazmalarn isteyerek balatt.
Gnderilen yazlar, TUrk Tarihinin Ana Hatlar -Msveddeler
st bal altnda 63 bror halinde yaymland. 20 Bunlarn
birka tanesi hari hepsi matbaada baslm kitapklar halinde
kmtr. Matbaada haslnayan birka istisna da tekside oal
tlm, otoritelerin ve ilgililerin eletirisine sunulmutur.
Ancak Atatrk

yaplanlardan yine tatmin olmamt. Gnderilen

metinlerin bazlar ciddi bilimsel almalar olmakla beraber


ou birka sahifelik ok yetersiz metinlerdi. Pek ok yazar ku
kusuz Atatrk' e yaranmak amacyla Trk tarihinin eitli cep
helerindeki baarlar dayanaksz bir ekilde abartmt. Bunun
Atatrk.' kzdrd kesindir. u ikaz kukusuz benzer bir hayal.
krklnn rndr:
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mhimdir. Yazan, yapana
sadk kalmazsa, deimeyen hakikat insanl artacak bir mahi
yet alr" ( 1 7 Austos 1 93 1 )
Profesr Semavi Eyice, bu konuda yaymlad almasnda
(4. nota bkz.), o tarihte Trkiye'de Atatrk'n ngrd kap
sam ve kalitede bir tarih projesini yrtebilecek bir kadronun
olmadn vurguluyor. Fuad Kprl ve Zeki Yelidi . Togan
gibi bir-iki istisna dnda bu phesiz doruydu. Gen Trkiye

Cumhuriyeti Osmanl mparatorluu' ndan kelimenin tam anla


myla entelektel bir enkaz devralmt. Bu enkazn Atatrk'n
arzulad ierik ve kalitede bir bilimsel projeyi kavrayp yrte
bilmesi mmkn deildi.
Ancak Atatrk' n eldeki insan malzemesini kullanmaktan
baka aresi yoktu. Israrla bir nc denemeyi balatt. Yine
otorite olduklar kabul edilenlerden isteklerde bulunuldu. ou
zaman, ilk dnem brorleri yazan yazarlardan ikinci ve daha
ciddi bir deneme yapmalar istendi. Bu seri msvedder, 1 934
ylnda yayrolanm 43 brorden ibaretti. Bu seride de ilk seri
den ok farkl bir durum ortaya kmamtr. Atatrk yine diretti,
drdnc bir deneme 1 936 ylnda 1 5 bror retebildi. 21 Yine
olmamt.

144

Bu arada, Trkiye'deki uluslararas hret sahibi otoritelerden


Atatrk' n tarih tezine ok ciddi eletiriler gelmeye balamt.
zellikle Zeki Yelidi Togan, Orta Asya'daki iklim deimele
rinin sanld apta olmadn ve olanlarn da sanld gibi
byk glere neden olmadn belgeleriyle gstermiti. Fuad
Kprl, milliyeti ve romantik tarih anlaynn bilimsel olma
dn ve bu erevede kaleme alnan tarihelerin ciddiye alnma
larnn mmkn olamayacan anlatyordu. Atatrk sonunda
dalkavuklar deil, kendisini eletren bunlar ve benzerleri bilim
insanlarn dinledi. mrnn ok acl ve hastalkl bir dne
minde, zerinde byk bir emek ve heyecanla alt Trk
tarih tezi projesini terketti ve Trk Tarih Kurumuna tarih ara
trmalarna hz vermesini ve kendisinin Msveddeler serilerinde
yapmaya alt temel aratrmalara ve onlarn sonularn ie
recek monograflerin yaynma nemle eilmesi emrini verdi.
Bunu uradan biliyoruz: Trk Tarih Tezi projesinin balangtaki
amac, sonunda Trk Tarih Tezi erevesinde byk bir Trk
tarihi kitab yazdrmakt. Bu kitap hibir zaman yazlmamtr.
Byk asker, ne yaplrsa yaplsn, yanl bilgiyle olumlu
sonulara varlamayacan biliyordu. Canndan ok sevdii ulu
sunun dnyadaki tm uygarln yaratcs olduunu ieren bir
tezi ortaya atm, bunun bilimsel olarak snanmasn istemiti.
Sonular istedii gibi kmaynca srar etmedi. Tezini grlt
sz patrtsz geri ekti ve Trklerin gelecekte uygarla byk
katklar yapmalarn mmkn klabilecek bilimsel almalara
arlk vermelerini emir ve vasiyet etti. Atatrk'n tezine itiraz
ettii iin hibir bilim insan iinden gcnden, hrriyetinden
veya yaamndan olmad. Trk tarihiliinde asla Sovyet biyo
lojisinde Stalin'in emriyle yaratlan Lysenko terrne benzer bir
terr yaanmad.
SONU
Atatrk hatasz bir insan deildi. Onu byk yapan, grd
hatalarndan derhal geri dnmeyi, hatal uygulamalardan hemen
vazgemeyi kabul etmesi olmutur. Yanlmaz fikirlere, mutlak
uyulmas gereken kitaplara inanc yoktu. Her ne nedenle olursa

45

olsun yanlmazlk iddia edenlerin yalanclar ve arlatanlar olduk


larn iyi biliyordu. Ulusunun her bireyinin her dnceyi tarta
rak, inceleyerek, snayacak tartmasn, her bireyin kendi zgn
dnceleri olmasn istiyordu. Demokrasinin kullar arasnda
deil, dnen, bilgili insanlar arasnda bir anlam olduunu
dnyada en iyi kavram liderdi. Yapt her ey ulusunu zgr
klmak iindi. Kendisi kul domutu, zgr bir insan olarak
yaad ve ld. Aralarnda doduu kullar, yani kendi yurt
talarn zgrletirdi, uygarlatrd. Onlara hi kimseye kulluk
etmek zorunda olmadklarn hatrlatt. nsan onurunu her eyin
stnde tuttu ve o onurdan en minicik bir dnn bile verilme
den yaanmasn nerdi. Bunun tek yolunun bilimin yolunda
yrmek olduunu iyi biliyordu. Bilim kendisine kar kt
zaman bile, bilimin yolundan bu nedenle asla ayrlmamt. Bu
nedenle bugn onu ve rejimini resmi tarih yaratmakla itharn
edenler, onun bilimsel niyet ve abalarn, kendileri bilimyap
may bilmedikleri iin anlayamam olanlardr. Hi kukusuz
Atatrk'n tarih tezini srf dalkavukluk yapp bundan menfaat
salamak iin desteklemeye alan szde bilim insanlar olmu
tur. Ama Einstein fziini, yaratcs Yahudi olduu iin eletiren
ve szmona Newtonu savunan Nazi dalkavuklarnn varl asla
Newton'un byklne glge drmez. Atatrk'n tarih tezi
de nihayet aynen Newton'unki gibi yanllanm, ama tamamen
bilimsel bir varsaymdan ibarettir. 1 930- 1 936 yllar arasndaki
hkmranl sresince son derece faydal incelemelere neden
olmutur. Eer hala ayn tezi srf milliyeti/romantik nedenlerle
savunanlar varsa, bu kiilerin tutumu Atatrk'n tutumunun
tam tersidir. Ayn ekilde, Trk Tarih Tezi'nin bilimselliini srf
Atatrk ve rejimine saldrmak iin bilimsel olmamakla sulayan
lar da gayribilimsel bir tutum ierisindedirler.
"Dnyada her ey iin, medeniyet iin, hayat iin, muvaffaki
yet iin, en hakiki mrit ilimdir, fendir. lim ve fennin haricinde
mrit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir." ( 1 924, Samsun'da
retmenlerle sohbet ederken)

146

KAYNAKLAR VE NOTLAR
Byk iirimiz Abdlhak Harnit Tarhan'n ( 1 8 5 - 937) Fatih Sultan Mehmet iin syle
dii bu sz, kukusuz Atatrk iin ok daha uygundur. Ben de bu nedenle onu bu derse bir veeize
olarak koymay uygun buldum.
2 Bu dcrsin metni iin bkz. engr, A M. C., 2005, Bilim AJam Olarak Atatrk, Hava Harp
Okulu, [stanbul], 26 ss; ayn metin urada da kmtr: ayn yazar, 2006, "Bilim Adam Olarak
Atatrk": Hatlfl KuVVI!tkri Dergisi Ek, ubat 2006, 16 ss.
3 Bilimsel yntem konusunda ve Atatrk'n sorun zme ynteminin anlalabilmesi iin
u escrlerin okunmasn hararetle neririm: Poppcr, K., 933, Ein Kritmum des empirischm
Charaken-s theomueber Systeme (Vorlaufige Mitteilung): Erkenntnis, c. 3 (Anna/m der Philosophie,
t:. l l), ss. 426-427; Popper, K. R., 1 935, Logik der Forschung: Springcr Verlag, Wien, vi + 248
ss. (Bu ok nemli eserin O. ngilizce basks dilimize Bilimsel Arlljtmann Mant bal ile
998'de evrilmitir: Popper, K. , 2005, Bilimsel Aratrmann Mant (evirenler lknur Ata ve
btahim Turan), 3. bask: Khm Takent Klasik Yapdar Dizisi, Yap Kredi Yaynlar, stanbul,
596 ss. Erkcnntnis'dc 933'de kan ksa makalenin evirisi, bu tercmenin 356-358. sahifele
rinde verilmitir. Ancak Almanca bilenlere Popper'in her iki eserinin de Almanca orijinallerini
okumalarn tavsiye ederim. Logik der Forst:hungun yazarn yaamnda yaplan en son basks o.
Almanca baskdr: Popper, K.R. , 994, Logik der Forst:hung, zehnte verbessene und vcrmehrte
Aullage: J. C.B.Mohr (Paul Siebeck), Tbingen, XXIX+48 ss.
4 Atatrk'n gelitirdii ve "Tirk Tarih Tezi" ad altnda bilinen varsaym ve bunun geliimi
iin bkz. naydn, R. E., 954, Atatrk Tarih ve Dil Kurumlan Hatralar. T. D. K. IF. III. 9, Trk
Tarih Kurumu Basmevi, Ankara, [1] +70 ss.+ 2 fotoraf levhas; Emrc, A C., 956, Atatrk'n
lnklap Hedefi ve Tarih Tezi: Ekin Basmevi, stanbul, o3 ss; Eyicc, S., 968, Atatrk'n byk
bir wih yazdrma teebbs: 1Urk Tarihinin Ana Hat/an: Belleten C, c. 32, say 33, ss. 5 0526; okcr, F., 983, 1Urk Tarih Kurumu-Kuru/Uj Amac ve a/pnalan: Tirk Tarih Kurumu
Yaynlar, 6. Dizi, say 48, Tirk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara, ss. -45; akirolu, M.
H., 990, Atatrk dneminde balatlan wih almalar ve halk bilgisi alanndaki gelimeler:
Erdem, c. 4, say 2, ss. 8 3-877; Tirk wih tezini, yalnzca iktidarn bir propaganda arac olarak
grp bilimsel cephesini hemen hi aratrmam, s bir alma iin bkz. Ersanl Behar, B.,
992, Iktidar ve Tarih: AFA Tirkiye zerine Aratrmalar 2, AFA Yaynlar stanbul, 230 ss;
Atatrk'n wih projesini ve bunun gelimesini tamamen Marksist bir adan deerlendirerek
onun bilimsel yann hi gremeyen ve bu nedenle bilim d yaklamlarla Atatrk' anlamann
niin mmkn olmadnn ok gzel bir belgesini oluturan bir sunu iin bkz. Perinek, D.,
996, Sunu: urada 1Urk Tarihinin Ana Hatlan-Kemalist Ynetimin Rmnt Tarih Tezi, 2. Bask,
Kaynak Yaynlar 87, ss. 7-32. Tirkiye'de wihle ilgili ideolojinin 93 'den beri olan geliimini
okul kitaplarnda kullanlan haritalardan hareket ederek inceleyen bir alma iin bkz. Copeaux,
E., 2000, Une Vsion Turque du Monde a Travers /es Cartes de 1931 a nosjours: CNRS Editions,
Paris, 240 pp. Tirk Tarih Tezi hakknda tam bir wih bilgisizlii ve dalkavukluk rnei olarak
yazlm bir makale iin bkz. Gnaltay, ., 938, "Tirk Tarih Tezi hakkndaki intikadarn mahi
yeti ve tezin kat'i zaferi" Bcllctcn, c. 2, say 7/8, ss. 337-365.
5 Linneaus, C. (Cari von Linne), 744, Oratio de Telluris Habitabilis lncremcnto. Et
Andreae Celsii ... Oratio de Mutationibus Genctalioribus quae in superficic corporum coclestium
contingunt: Comeliuro Haak, Lugduni Batavorum, 7-84 ss.
6 de Karamyschew, A., 764, Disscrtatio Acadcmica Dcmonstrans Ncccssitatem
Promovendae Historiae Narutalis in Rossia, cujus Panem Primarn Cons. Experient. Fac. Med.
ad Acad. Upsal. Przside ... D:no Doct. Carolo v. Linnc: Upsaliae, 34 ss. O sahife tebrik mcknp
lan. Orta Asya'nn hayall ykseklii fikrinin wihesi iin u enfes wiheyc bkz. Schmaler, M.,
904, Die Entwicklung der Ansichtcn ber den Gcbirgsbau Zcntralasicns von dcr Wiedcrgebun
dcr Erdkundc bis zum Beginne der wisscnschaftlichen Exploration dieses Gebietes - lnaugutai
Disscrtation zur Erlangung der Dokrorwrdc der Philosophischen Fakultat dcr Univenitat
Leipzig: Druck von Selmar von Endc, Knigsce i. lhr., 25 ss. + Bir katlanr harita levhas +
zgcmi.

47

7 de Guignes, J., 756, Histoire gem!rale des Huns, des Turcs, des Mongols et des Autres
Tanares Occidentaux; ouvrage tire des livres chinois, c. : Desaint et Saillant, Paris, CXVIII +
472 ss.
8 Deguignes, 923, Hunltmn, Trk/nin, Moollann w Daha Sair Tatariann Tarih-i Umumlsi,
mtercimi Hseyin Cahid, birinci cild: Tanin Matbaas, stanbul, 478+ [2] pp.
9 Tfeki, G. D., 983, Atatrk'n Okuduu Kitaplar-"zel iaretleri, uyarlar ve dr
notlar ile"-Eski ve Yeni Yazl Trke Kitaplar: Trkiye Bankas Kiilrr Yaynlar, Ankara,
VIII+493 ss. 278. ve 3 O. sahifeler arasnda Atarrk'n de Guignes'in kitabnn Trke tercmesi
iine yazd derkenarlar verilmitir.
o Sven Hedin'in 28 Nisan 890 tarihinde Yldz Saraynda Sultan Il. Abdlhamit'in yemek
misafiri olmas konusunda bkz. Hedin, S., 952, Grof! Miinn" Dmm /ch Btgegnde, zdu
Auflag: Eberhard Brockhaus, Wiesbaden, ss. 07- 7. Hedin ilk kez 886'da stanbul' a gelmiti.
Geri Atatrk'n zel krphanesinde Sven Hedin'in tek bir kitab yoktur, ama bu pek
ok dile tercme edilmi olan ve ok yaygn olarak satlan bu kitaplar daha nce de geirip
okumam olaca anlamna gdmez. Buna karlk Vidal de la Blachc'n Gallois ilc birlikte yayn
yneticiliini yapt mehur Gtographi Univmlk' in Blanchard ve Grenard tarafindan yazl
m olan Asie Occidentale-Haute Asie cildi zel ktphanesinde mevcunu. Bu cilt Sven Hedin,
Ellesworth Huntington ve Aurel Stcin gibi gezgin corafyac ve arkeologlarn bulgularn zet
ler. Gaston Deschamps ( 964, Sur les Routes d'Asic), Fridtjof Nansen ( 1 9 6, Sibirien - Ein
Zukunftsland), Joscph van Oost ( 1 932, Au Pays des Ordos-Mongolie), Jean-Pierre Guillaume
Pauthicr ( 1 853: Chine ... ), Xavier Raymond ( 848, Afghanistan), Maric de Ujfalvy-Bourdon
( 1 880, De Paris a Samarkand), Herrmann Vambery ( 1 879, Bir Sahte Dcrviin Asya-y Yusrada
Seyahat) gibi ktphanesinde bulunan yazarlardan da Atatrk, Blanchard ve Grenard'dan ren
diklerini gelitirmi olmaldr. (Atarrk'n krphanesindc bulunan eserlerin bir listesi iin bkz.
Derer, M., Sevim, M., Byklimanl, G., Dzgren, A., zrrk, G., iriner, N., Okyay, T. ve
Kunkut, M., 973, Atatrk'n Oul Ktphansinin Kata/ou: Babakanlk Kiilrr Mstearl
Cumhuriyetin 50. Yldnm Yaynlar: 6, XX111+79 ss+ 8 levha.
2 Trk Tarihinin Ana Hadan-Trk Oca "Trk Tarihi Heyeti. azalarndan Afet Hf.
ilc Mehmet Tevfik, Samih Rifat, Akura Yusuf, Dr. Reit Galip, Hasan Ccmil, Sadri Maksudi,
emsettin, Vasf ve Yusuf Ziya Beyler tarafindan iktitaf. tercme ve tdif yollarilc yaplm bir
teebbsrr- "Trk Tarihi Heyetinin. baka azalarnn ve mevzu ile alakat zaderin mtalea
ve tenkit nazarianna arzolunmak zere yalnz yz nsha baslmtr: Devlet Matbaas, stanbul,
930, XIV+606+ [5] ss. Bu eserin ikinci basm, Dou Perinek'in bir sunu yazs ile 996 ylnda
Trk tarihinin Ana Hadan-Kemalist ynetimin resmi tarih tezi bal ile yaymlanmtr.
13 Anonim, 1 93 , Trk Tarihinin Ana Hatlar Adas: Ankara, 26 Pafta. Adasn ilk yapra
nn arka yzne baslm olan iindekiler levhasnn zerinde u metin yer almaktadr: "Trk
Tarihi Tetkik Heyeti" azasndan Tarih ve Medeni Bilgiler Muallimi Afet H. ile Riyascti Cumhur
Umumi Katibi Mehmet Tevfik, anakkale mebusu Samih Rifat, stanbul mebusu ve Ankara
Hukuk Mektebi profesrlerinden Akora Yusuf, Aydn mebusu Dr. Reit Galip, Bolu mebusu
Hasan Ccmil, Ankara Hukuk Mektebi profesrlerinden Sadri Maksudi, Sivas mebusu emsettin,
zmir mebusu Vasf ve stanbul Hukuk Fakltesi profesrlerinden Yusuf Ziya Beyler tarafindan
hazrlanan Trk Tarihinin Ana Hatlan isimli eserin mraleasm kolaylatrmak maksad ile tertip
edilmitir. Bugnk eklile bir msveddeden ibaret olup kitabn tetkik ve renkidi kendilerinden
rica edilmi olan zevata ayn suretle tetkik ve tenkidi temennisile tevzi edilmek zere yalnz 50
nsha bastrlmtr. Bu atlas son derece nadir bir eser olup ne yazk ki yeni bir basks yapl
mamtr.
4 Anonim, 93 1 , Trk Tarihinin Ana Hadan-Methal Ksm: Devlet Matbaas, stanbul,
[11] +87 ss.+bir katlanr harita. Kitabn balk sahifesinin arkasnda u not vardr: "Maari Vekaleti
Milli Talim ve Terbiye Dairesinin 1 5/ I I 1 93 tarih ve 80 numaral emrile 30000 nsha tab' e
dilmitir." Sahife [II] 'de de u not vardr: Bu kitap, Trk Oca "Trk Tarihi Tetkik Heyeti"
azasndan Tarih ve Medeni Bilgiler Muallimi Afet H. ile Riyaseti Cumhur Umumi Katibi
Mehmet Tevfik, anakkale mebusu Samih Rifat, stanbul mebusu ve Ankara Hukuk Mektebi

148

profesrlerinden Akora Yusuf, Aydn mebusu Dr. Reit Galip, Bolu mebusu Hasan CcmU,
Ankara Hukuk Mektebi profesrlerinden Sadri Maksudi, Sivas mebusu emsettin, zmir mebusu
Vasf ve stanbul Hukuk Fakltesi profesrlerinden Yusuf Ziya Beyler tarafndan hazrlanan
"Trk TarihininAna Hatlar" isimli eserin (Trk Tarihine Umumi Methal) ve (Orta Asyada Trk
Tarihine Methal) ksmlarnn telif ve tekibi suretile vcude getirilmittir. Fransz mverrihlerin
den Uon Cahun tarafndan 873 tarihinde verilmi olup Ren Eref Beyin trkeye evirdii
bir konferansn mevzuu taalllku hasebile kitabn sonuna ayr bir ksm halinde konulmUtur.
Bahis konusu tercme, daha nce bamsz olarak da baslmlttr: Kahn, L. (Uon Cahun),
930, Fransa'da Ari Dillere Takaddm Etmi Olan Lehenin Turani MeDCi rercme eden Ren
Eref-Bu bahse dair J de Morgan'n bir fkras ile Tarih muallimi Afet Hf. nin mtilaalar da
ilave edilmitir: Cumhuriyet Matbaas, stanbul,35+ [1] ss. Ren Erefbu tercmenin hikayesini
yukarda 4. notta knyesi verilen eserinin 6 1 . ve 62. sahifelerinde anlatmaktadr.
5 M. Tevfik, Samih Rifat, Akuraolu Yusuf, Reit Galip, Hasan Cemi!, Afet, Baki, lsmaU
Hakk, Reit Saffet, Sadri Maksudi, emsi, Yusuf Ziya, 93 1 , Tarih I Tarihtmewllti Zamanlar ve
Eski Zamanlar: Devlet Matbaas, stanbul, XXX+ 384 ss+7 renkli tablo+22 harita+ 1 36 resim. Bu
kitaptan da 30.000 adet baslmttr.
6 Anonim, 929, Tarih l Kitap: Talebe Elkitaplan Serisi Nr. , Devlet matbaas, stanbul, 53
ss. Bu kitaptan yalnzca 5.000 adet baslmltr. Ba,lk sahifesindeki bir nota gre bu kitap
"MaarifVekaletince muallimlerden mrekkep bir heyete telif ettirilmitir".
7 Liselerimizde bugn okutulan biyoloji kitaplarnda bile Atatrk'n yazdrd tarih kita
bndaki kadar etrall ve modern bir evrim kuram sunumu yoktur. stelik timdiki kitaplarmzda
yaradl masal bilimsel bir alternatif olarak sunulmaktadr.
8 Bu toplannnn tutanaklar iin bkz. 932, Birind Trk Tarih Kmgmi-Konforanslar
Miiz4/eue Zabtlan: T. C. Maarif Vekaleti, Matbaaclk ve Nqriyat Trk Anonim irketi,
stanbul, XV+63 ss.+ katlanr harita.
9 O zamanlar Trkiye'deki bir-iki uluslararas thret sahibi bilim insanndan biri olan
byk tarihi Zeki Velid! Togan'n Atatrk'le anlamazla derek lkeyi terkettiinden bah
sedilir. Togan'n Atatrk'n Trk Tarih Tezine kar olduu kesindir. Ancak Togan' esas kz
dran Atatrk' e dalkavukuk eden meslektatlar olmUtur. Togan Ue Atatrk arasnda dorudan
bir srtme olmamtr. Yalnz otuzlu yllarda Bonn'da Togan'n misafiri olan Prof. Dr. hsan
Ketin ( l 9 4- 995), Togan'n bir keresinde Atatrk'n kendisine litifeyle kartk "Bir lkede
iki tane Cumhurba,kan olmaz" dediini anlattn bana sylemiti. Burada Atatrk'n atf
yapn cumhurba,kanl, Togan'n 9 7- 9 9 yllarnda ksa bir sre yapt Batkurdistan
Cumhurba,kanldr. Zeki Yelidi Togan anlarnda Atatrk'ten her zaman sempatiyle bah
setm, onun kurduu ve Zeki Yelidi'nin kendi terimiyle "teokrasiden" arndrd Trkiye'yi
srekli vmekten asla geri kalmamlttr (bkz. Togan, Z. V., 1 969, Ht1tra/a,_Trkistan ve Din
Mslman Dou Trklerinin Milli rlk ve Kltr MctU!eleleri: Hikmet Gazetecilik Ltd. ti.,
stanbul, 642 ss.) Togan'n meslektalarna ne kadar kzgn olduunu, aradaki husumetin bir
birlerine alenen hakaret derecesine vardn grmek iin U brotr bir rnek tqkil edebilir:
Ahmet-Zeki Valldi, 934, On Yedi Kumalt hri ve Satiri MalrswJi Bey: Trkistan-Bilik Nu 3,
Burhaneddin Matbaas, stanbul, 60+ dzeltmeler sahifesi.
20 Bu brotrlerin
lesinde vardr.

tam

bir listesi Semavi Eyice'nin yukardaki 4. notta knyesi verilen maka

2 Tm bu btorlerin listesi iin Semavi Eyice'nin yukardaki 4. nona knyesi verUen maka
lesine bkz.

HARF DEVRM'NN SONRADAN KEFEDiLEN


BLMSEL TEMELXXX

Bu gnlerde Trkiye'de "enteller" arasnda Atatrk'n ve


onun dncelerinin oluturduu akma ngilizlerin takt
adla-Kemalizmin modasnn getii lafn etmek pek moda
oldu. Bu lafn bir paralel lalards da Avrupa Birlii' ne girmemi
zin Kemalizm ve Kemalistlerce engellenmek istendii. Neden?
Ee, Kemalistler statkoyu temsil ettiklerinden deimesini iste
mezlermi.
Sosyal olaylara kar genel ilgisi bilim yapma amacyla uygun
olabilecek en dk dzeyle snrl bir bilim adam olarak bu ifa
deleri hergn hayretle okuyor ve duyuyorum. Hayretle diyorum,
nk benim anladm Kemalizm bilimi ve bilimsel dnceyi
temel alan bir yaam tarznn savunulmasdr. Bunun bilim
temelli uygarl yaratm olan Avrupa'dan bizi nasl ayr tutaca
m bir trl aklm kesmiyor. Geri bu tr szleri syleyenierin
ne dediklerini pek bilmedikleri, ancak akl kart postmodern
modaya uyarak moda laflar etmek gayreti iinde olduklar izleni
mini de sk sk ediniyorum.
Kemalizmin her admnda akla, manta ve bilime uygun
olma abas vardr. Geenlerde dnyann en nde gelen bilim
sel haber dergisi Nature'da (c. 423, s. 752-756) Denis Pelli ve
Deborah Moore tarafindan yaymlanan bir inceleme, Atatrk'n

so
Harf Devrimi'nden 75 yl sonra, bu devrimin ne denli aklc bir
dnce rn olduunu gsterdi. Bu almay Atatrk'n
dncelerinin modasnn gemi olduunu savunanlara bir
rnek olarak okumalarn neririm.
Pelli ve Moore insan beyninin okurken tm szckleri semede
zorlandn, buna mukabil tek tek harfleri byk bir kolaylkla
tandn kefetmiler. ''And" veya "is" gibi son derece basit keli
meleri bile tanmamz, tek tek harfleri tanmaktan ok daha fazla
wrluyormu beyni. (Alfabeleri oluturan 20-30 sembol bellekte
tutmak, binlerce ve binlerce kelime kalbn tutmaktan ok daha
kolaydr!) Kelimedeki harf says ne kadar artarsa, beyin kelimeyi
o denli zor seiyormu. in ilgin yan, ne kadar ok okursanz
okuyun, yani beyne ne kadar ok okuma, yani kelime tanma
altrmas yaptrrsanz yaptrn, beyin bu zorluu amada pek az
ilerleme gsterebiliyormu. Aratrclarn yapt bir dier deney
de bilgisayar ekrannda kelimelerin yazld karakterlerin, ekran
ile kontrastm minimuma indirmek olmu. Bu durumda kelime
leri okumakta ok wrlandmz malum. Kontrast arttka beyin
nce harfleri seiyor; harfler seilir hale gelir gelmez daha nce
eklini tanmakta zorland kelimeyi derhal okuyabiliyor.
Her sese ayr bir harf vermek ve hem sesli hem de sessiz harfleri
tek tek yazp kelimeler oluturmak nce Yunanllar tarafndan
kefedilmitir. Daha nceki tm yaz sistemleri ya tam kavram
lar ifade eden ideogramlarla (resim-yaz: hiyeroglif veya hece
yaz: sileber) ya da bunlardan tretilmi olan hece kalplarndan
oluan sileberlerle (in sileberi veya ivi yazsnn oluturduu
muhtelif sileber trleri} almlar, bunlardan da zamanla Fenike
Alfabesi tremitir. Ancak Fenike Alfabesi, kendisiyle akraba
brani ve Arap alfabeleri gibi sesli harfleri iermez. Bu alfabelerle
yazlm yazlarda bu nedenle kelimeleri kalp olarak renme
wrunluluu vardr. rnein, Osmanlca'da harekelemeden
yazarsanz (ki ekseri kitaplar yle yazlyordu) mufassal ile mafsal
kelimesini birbirinden ayramazsnz; ayn kalbn bu her iki keli
meyi de ierdiini hatrlamak wrundasnz. Harekeleseniz bile,
harf ve hareke kalabal (Pelli ve Moore'un aratrmalarndan
grld gibi) okumanz yavalatr. Halbuki Yunan Alfabesi
ile ondan treyen Latin, Kiril ve benzeri alfabelerde byle bir

sorun ortaya kmaz, zira bu alfabelerde her sesin harfi ayr ayr
yazlr. Beyin, tek tek harfleri daha hzl kavrad iin kelimeyi
kalp halinde tanma zorunluluundan kurtulan insann oku
mas da byk bir oranda kolayiam olur.
Atatrk, Harf Devrimini yapt zaman, Latin harflerinden
oluan yeni Trk Alfabesi'nin okumay byk bir lde kolay
latracan sylemiti. Uygulama ne kadar hakl olduunu
gsterdi. Harf Devrimine bata kar kan Fuat Kprl gibi
bilim adamlar, okumann bile maharet olduu bir ortamda
yetimilerdi. Arap harflerinin kullanld kltrlerde yetien
ler, buralarda tr yazdan bahsedildiini bilirler: { 1 ) Tahsili
iyi olmayanlarn ancak okuyabildikleri tam harekeli yaz, (2)
biraz daha tahsiliiierin okuyabilecei srf noktalar konmu yaz
ve (3) yalnzca "alimler" iin yazlm noktasz ve harekesiz yaz.
Uygar dnyada matbaann kef bu tr yaz trlerini gereksiz
klm, hurufat ilk kez standart hale getirmitir. Yaz trnn
zorluunun yaratt okuma cambazlnn gsteriine sapianan
Osmanl' nn matbaay bile ne kadar ge alabildii ortadadr.
Atatrk ise okumay bir ama olmaktan karp uygarln arac
yapmtr hepimiz iin. Bunu yaparken setii yolun aklcln
bilim onun seiminden eyrek asr sonra onaylamtr. te bu
bir Kemalizm rneidir.

DOGAN KUBAN iLE UYGARLIK 0ZERiNE BiR


SOHBETXXXI

Bu stunda birka kez ifade ettiim gibi, hayatmdaki en


byk anslardan biri lkemizin yetitirdii en nemli ulusla
raras bilim adamlarndan biri olan Profesr Doan Kuban'n
komusu olmak olmutur. Doan Hoca kymetli bir bilim insan
olmann yan sra birinci snf bir retmendir de. Dolaysyla
benim eitimim de mr boyu sregeliyor onun yannda.
"Uygarlk" konusu sk sk tartma konusu olan bir ey ara
mzda. Geen akam yine Hoca'y ziyaret ederken Doan Bey
Everest ile ilgili yazdm yazy bahane edip bu konuya girdi.
Benim "uygar toplumlar, bilimin gelenek haline gelebildii top
lumlardr" tezimi hatrlatan hoca, "atom bombasnn olduu
yerde uygarlk olmaz!" dedi. "nsan ldrlen bir yerde uygar
lk olmaz." Bat dnyasnn yirminci yzylda dnyann bana
at korkun savalarn uygar insanlarn ileri olamayacan
syledi. "Cebime para girecek diye, insanlar lme mahkum
eden bir dzen, uygar olamaz" dedi. Hoca bu tr konumalarda
hep Atatrk' gerek uygar bir lider olarak rnek gsterir.
Bu konuma zerine ben kendi uygarlk tanmm gzden
geirdim: Bilimin olduu yer uygardr. Bu aslnda bilimin ele
tirici, ilerleyici elerini temel alan bir tanm. Bilimde, tar
tma, gerei ararken, birbiriyle elien varsaymlar gelitirme,

153

bakalarnn gzlemlerini tenkid etme, mantk aklar arama


gibi, tabir caizse, baka insanlarn yaptklarnda "ak arama'' gibi
bir faaliyet sz konusudur. Bunu nerede yaparsanz yapn, bu a
n aradnz insan rahatsz eder. Bir yer hari: Bilim. Bilirnde
bir insann yanln bulduunuz zaman, bir mantk hatas yapt
n yakaladnz zaman veya varsaymnn uvalladn gster
diiniz zaman, onu ve bilimle ilgili herkesi memnun edersiniz.
nk, "an yakaladnz" kiinin amac hakl olmak deil,
gerei renebilmektir. Gerekten uzaklatn ona gstermek,
onu mahcub etmek, kk drmek deil, ona yardmc olmak
demek olacandan, onu memnun eder. A yakalanan kii,
anda srar etmek yerine, onu hemen terk edip a olmayan
bir dnce gelitirmeye, doay anlamak iin yeni yollar ara
maya balar. Aslnda bunu kimse beceremez. Ama her yeni var
saym, iddetli ve srekli eletiri etkisiyle, giderek geree biraz
daha yaklar. Bugn artk maara adamnn dzeyinde yaama
dmza gre, bilimin baarl olduu muhakkaktr.
Yukarda anlatlan emaya gre bilimin temeli, "bakasyla
kavga etmeden onunla ayr fikirlerde olabilmektir." Bunun
nedeni, bilimin, bireyin menfaati gibi tamamen znel eyler
dnda, doay anlamak gibi nesnel eyler peinde komasdr.
Geenlerde bir kurumun bana verdii bir dl kabul eder
ken, insanln gereinden ok insanla uramaya baladn,
insanla deil de nesnel doa ile uratmz takdirde insan mut
luluuna ok daha fazla katk yapabileceimizi sylemitim. Bu
szm benimle birlikte dl alan mehur bir mimar/airimizi
rahatsz etmi olacak ki, bana hitab ederek bir gzlemini aktard.
Oturduu Anadolu kasabasnda bir kadncaz yoldan geerken
susayan olur diye, camnn nne bir testi suyla bir bardak bra
krm. "Bu tr insanlarn artt bir dnyada yaamak istiyoruz"
diye szn bitirdi. Durum bir tartma yaratmaya msait olma
dndan azm amadm, ama masamda oturanlara "kadnca
z mikrop datmak iin ideal bir yntem bulmu. Her susayan
ayn bardaktan imeye mahkum edeceine, kapsna "isteyene su
verilir" diye iki satr yazayd ve arzu edenlere temiz bardaktan su
vereydi, iyi bir i yapm olurdu. imdi yapt, iyilik yapaym
derken cehaletinden tr, ktlk yapmak olmu" demitim.
Bu hikayede temel e, mikrobun doasn bilmeme cehaleti.

1 54

Sk sk hatrlattm gibi, Karl Marx da, doa bilimlerindeki


cehaleti yznden, Komnist Manifesto'ya "FilowHar doay
anlamaya altlar; asl olan onu deitirmektir" gibi ok teh
likeli bir cmle yazmt. Onun izinden giderek "insan" temel
alan komnist rejimler dnyadaki en byk evre felaketlerini
yarattlar.
Fakat Karl Marx da uygar Bat'nn rn deil mi? Ya Hitler?
Ya Stalin? Doan Bey hakl, bilimi toplumun bir kesiminin gele
nei haline getirmek yetmiyor. Ama herkes de aklc olabilir mi?
Tarih bunun ok zenilecek bir ideal olsa da mmkn olmadn
gsteriyor. Onun iin kukusuz Doan Bey kadar bar olan
Einstein, sonunda atom bombasnn yaplmas gerektiini syle
yen mektubu imzalamt. Silah, ne yazk ki, uygarl korumak
iin gerekli. Yine geldik Atatrk'e: "Nefs-i mdafaa iin yaplma
yan harp cinayettir" diyen bu byk insansever, yaratt o muh
teem Trk Silahl Kuvvetleri' ne yurt ve ulus savunmas yannda
bir grev daha vermiti: Uygarl savunmak. Bugnlerde uygar
lk dmanl edenler bunu sakn unutmasnlar.

TRKYE UYGARLIG/N NERESiNDE?


BR KlSTASXXXII

Uygarln gstergelerinden biri de bir toplumda bireylerin


ortalama yaam srelerinin uzunluudur. Yaam sresi ok byk
lde, bireyin ve toplumun en geni anlamyla iinde yaan
lan evreyi kullanma becerilerinin bir lsdr. evrenizdeki
besin rnlerinden nasl yararlandnz, hastalktarla nasl baa
ktnz, evrenizdeki kt kltrel alkanlklar (sigara veya
iki imek, muntazam spor yapmamak, doktor yerine frk
ye gitmek, mhendis yerine kalfaya ev yaptrmak, kzlarn kli
torisini kesrnek vb.) ne derece ye kadar yenebildiiniz, dost ve
dmanlarnzla ilikilerinizi nasl ayariayabildiiniz hep yaam
srenizi etkileyen faktrlerdendir. Uygar insan bu faktrleri
srekli gelitirerek mrn uzatr. Uygar olmayan insan ise bu
faktrleri kontrol altna alamad iin onlarn oyunca olur ve
evresinin diktasnda yaar.
Aada dnyadaki eitli toplumlarn iindeki bireylerin
yaam sreleri ortalamalarn (yl cinsinden) Trkiye ile kar
latrmal olarak sunuyorum (kaynak Belzacq, R, Miotto, F. ve
Putfn, M.-S., 2003, Gisserot Adas) :
Trkiye: 66; Asya : 68,2 ; Avrupa: 75; Kuzey Amerika:
78; Gney ve Orta Amerika: 69; Avustralya: 78; Mrika: 52;
Osmanl mparatorluu iindeki tm lkeler: 70 ; Osmanl

1 56

mparatorluu Avrupa lkeleri {Trkiye hari) : 74; Osmanl


mparatorluu Asya lkeleri {Trkiye dahil) : 69; Osmanl
mparatorluu Mrika lkeleri: 65; Bugnk Bat komular
mz (Yunanistan+Bulgaristan) : 76; Bugnk gney komula
rmz (Suriye+lrak) : 66; Kbrs {Rum kesimi) : 78; Bugnk
dou komularmz (Grcistan+Ermenistan+ran) : 72; Rusya
Federasyonu: 67; Mslman dnyas: 67 ; Petrol devleri hari
Mslman dnyas: 62
Yukardaki listede grld gibi, Avrupa uygarl ierisinde
dnlen toplumlar, yani Avrupa (Kbrs Rum kesimi dahil) ,
Kuzey Amerika ve Avustralya ortalama yaam sresini 75 yln
zerine ekmi durumdalar. Japonya'nn 80 olan ortalamas
da aslen Avrupa kltr dndan geldii halde o kltrn en
nemli elerini (bilhassa doa bilimleri geleneini) benimsemi
bir toplumun durumunu gstermektedir.
Osmanl mparatorluu iindeki tm lkelerde bireyin orta
lama yaam sresi bugnk Trkiye' ninkiyle Avrupa ortalamas
nn neredeyse tam ortasna dmektedir, yani Trkiye' ninkinden
bir hayli yksektir. Bundan mparatorluun bugn Avrupa'da
kalan lkelerini karrsanz, ortalama bir harem aa dmek
tedir. Buna karlk bugn Avrupa'daki Osmanl topraklarnda
yaayan insanlarn ortalama yaam sreleri Avrupa ortalamasnn
yalnzca bir harem altndadr, yani Trkiye'ninkinden epey yk
sektir. Bu da buralarda yzyllar bulan Osmanl egemenliine
ramen kltrn Avrupal kaldn {yani burada kullandmz
kstasa gre Trkiye'ninkinden stn olduunu) gstermek
tedir. Osmanl Asya topraklarndaki devletlerde bugn bireyin
ortalama yaam sresi beklentisi 69 yldr. Bundan petrol devi
lkeleri {yani en kaliteli bat bilimini srekli satn alabilecek
durumda olan lkeleri) ve srail'i derseniz geri kalanlarn orta
lamas 67 yla dmektedir ki bu bugnk Trkiye ortalamasyla
neredeyse ayndr.
mparatorluun Mrika'da kalan lkelerindeki bireylerin
bugnk ortalama yaam sresi beklentileri 65 yldr, ki bu da
Trkiye ortalamasyla hemen hemen ayn addedilebilecek bir
rakamdr.
Demek ki, bugnk Trkiye yalnzca yaam sresi kstasn

s7

temel alrsak kltr olarak Asya veya Kuzey Mrikal bir lkedir,
Avrupa'dan ise ok uzaktr.
Mslman dnyasnda bireyin bugn ortalama yaam sresi
67'dir, ki bu da Trkiye ortalamasndan ayrt edilemeyecek bir
rakamdr. Ancak, bundan petrol devi lkeleri derseniz bu orta
lama 62 yla inmektedir. (Zaten Kuzey Mrika'da da ortalamay
yukar eken yaam sresinin ortalama 75 yl olduu petrol devi
Libya'dr) . Buradan da u kmaktadr: Trkiye bugnk haliyle
petrolsz dnlecek bir Mslman dnyasnn genelinden
epey ileridedir. Bu da kukusuz Trkiye'ye Atatrk ile birlikte
enjekte edilen Avrupa uygarl bileenleri (bilhassa modern tp)
nedeniyledir. Bu bileenleri andrdmz oranda (rnein tr
han veya "renci aff" gibi zrva konularla niversiteleri veya
ilkel politik inatlada TBTAK gibi kurulular zayflattmz
oranda) hangi yne doru gitmekte olacamz yukardaki lis
tede aka grlmektedir. Seim bizlerin elindedir. Bir yanda
Mrika' nn korkun karanlna yakn Mslman dnyas, te
yanda mreffeh ve emin yaayan insanlar beldelerini dolduran
Avrupa uygarl: Buyrun sein.

KANT GRE ONlVERSiTENN GREVNN


G0NCEL YORUMfPXXI"

1 2 ubat 1804'te byk Alman felsefeds lmmanuel Kant


yetmidokuz yanda yaama gzlerini yumduu zaman btn
mrn iinde geirdii Dou Prusya ehri Knigsberg'in
( 1 946'dan beri Kaliningrad) tm kiliselerinin anlar durmak
szn almt. Yaam boyunca bir aratrmac ve retmen
olmaktan baka hibir ile uramam olan bu byk fakat
alakgnll adam iin btn dnya yas tuttu. lmnn iki
yznc yldnmnde tm uygar dnyada onun yaamn ve
eserini anlatan kitaplar yaymland, konferanslar verildi, toplan
tlar yapld.
Ben de getiimiz 1 2 ubat gecesini onun son eseri olan Streit
der Facultiiten'in ( 1 798; Faklte/erin Mnaklljast) kitaplmda
bulunan orijinal basksn tekrar okumakla geirdim. Bu kk
kitap gnmzde niversitelerin toplumdaki yerlerini irdele
mek isteyen herkese dikkatle okunmaldr. renebildiim
kadaryla bu kitabn Trke bir tercmesi yoktur. Encyclopaedia
Britannica'nn 1 5 . basksndaki geni Kant ve Kantianizm ba
lkl makalesinde ngilizce bir tercmesinin yapldn da gre
medim.
Bu kitabn konusu o zamanlar Alman niversitelerinde st
ve Alt Faklteler denilen faklteler arasndaki ilikiyi tartmak

1 59

ve bilhassa bunlarn karlatrmal nemlerini anlatmaktr. st


faklteler srayla ilahiyat, hukuk ve tp faklteleridir. Alt fakl
teler de doa ve sosyal bilimleri ieren felsefe faklteleri veya
fakltesinden oluur. Kant' n kitab yazmaktaki amac ise zgr
bilimin (ve bilhassa akl ve gzlemin) topluma olan yararn
vurgulamak, o zamana kadar Alt Faklteler olarak adlandrlan
bilimsel fakltelerin aslnda st Faklteler olmas gerektiini
anlatmaktr.
Kant'a gre st Fakltelerin grevi devlete memur yetitir
mektir. Bunlar srayla papazlar, hakim, savc ve avukatlar ve
tabipleri eiten kurumlardr. Bu kiiler de halkn ahiretinden, bu
dnyadaki emniyetinden ve salndan sorumlu olduklarndan
devlet gznde zel bir neme sahiptirler. Bu nem nedeniyle
bunlar eiten fakltelerde verilen dersler devletin izin ve kontro
luna tabidir. Kant bu fakltelerin verdikleri derslerin gzlemden
ziyade kendi dlarnda koyulan normlarla snrl olduunu hatr
latr. Ilahiyat Kutsal Ki tab' a, hukuk devletin hukuk kurallarna,
tp da Kant'n tabiriyle reeteye baldr (tabii 1 8.Yzyl'daki
tbb dnnz) . Alt Faklteleri oluturan felsefe faklteleri
ise, akln ve gzlemin eserlerini retmekle grevlidirler. Bu a
dan Kant, tp fakltesini aslnda Alt Fakltelere, st Faklteler
arasndaki dier iki Faklteye nazaran daha yakn bulur. Alt
Fakltelerin dersleri devlet kontrolne tabi deildir (ve Kant'n
srarla vurgulad gibi olmamaldr da) , nk bunlar "meslek
adam" yetitirmezler.
Kant, Alt Fakltelerin, aslnda st Fakltelerde verilen ders
leri akl ve gzlem szgecinden geirerek niversite iinde bir
kalite kontrol saladklarna iaret eder. (Kant' a gre, devlet,
st Fakltelerde ders programlarn kontrol edebilmekle bera
ber, bu derslerin ieriine karamaz. Bu ancak Fakltelerin hak
kdr.) rnein, ilahiyat fakltesinin Kutsal Kitab'a akl d bir
yorum getirmesi halinde, Alt Fakltenin felsefe blm buna
kar kar. Veya, ilahiyat, tarihle veya doa bilimleriyle elien
bir yorum getirirse, Alt Fakltelerden ilgili olanlar buna itiraz
ederler. Ayn ey Hukuk ve tp faklteleri iin de geerlidir.
Kant burada aslnda uygulamal bilimlerle saf bilimler ara
snda bir ayrm yaparak, saf bilimin uygulamal bilimiere olan

1 60

faydasn gsteriyor ve bilhassa saf bilimin nasl her trl ni


versite {yani bilim) d etkiden uzak tutulmas gerektiini vur
guluyor. Gnmzde niversite eitiminin hemen tamamen
bir meslek eitimine dnt ve verilen eitimin de bireyin
yalnzca ekonomik yararll zerine planland dnlrse,
Kant'a gre, bu eksik bir niversite tablosudur. Kant uygulamal
eitim (ve aratrmann) salkl olabilmesi iin, birilerinin yal
nzca gerei bulmak akna, yani yalnzca bilim akna bilim
yapmas gerektiini gstererek, bu faaliyetin, uygulamal bilim
ler zerinde bir kalite kontrol grevi yapacan anlatyor. Burada
bilhassa zerinde srarla durduu husus akl {rasyonalite) ve gz
lemin vazgeilemez nemidir. Kant, tm uygulamal bilimleri,
hatta ilahiyat bile, akl ve gzlem szgecinden geirmenin art
olduunu syleyerek, akln vahiye olan tartlmaz stnln
(vahiyi alan insann yanlabilirliini vurgulayarak) belgeliyor.
Gnmzde yksek tahsilin toplumun pek ok eitli ihti
yalarna dorudan cevap verecek ekilde batan dzenlenmesi
phesiz ki kanlmazdr. Ama topluma dolayl olarak hizmet
veren "bilim iin bilim" olmad takdirde, toplum iin yapld
iddia edilen bilimin bir yerde yozlamasnn ve raydan kmas
nn kanlmaz olduu kesindir.

NVERSTENN TEMELLERNDEKi
ELTZMXXXIV

Fransa' nn yetitirdii byk Orta a uzmanlarndan Jacques


Le Goff 1 957 ylnda Les Intellectuelr au Moyen Age (Orta ada
Entelekteller) adl bir eser yaymlamt. Ksa zamanda bir kla
sik olan bu eserin deitirilmemi yeni bir basks be yl nce
Editions du Seuil tarafndan yapld. Le Goff bu baskya yalnzca
yeni bir nsz yazm, bir de bibliyografyasn gncelletirmi
tir. Geenlerde Doan Kuban Hoca ile gney Fransa'y turlar
ken ailece ahane bir uygulamal Orta a tarihi dersi aldk.
. Bu arada Doan Hoca her durduumuz ehirde kitaplar da
turlad iin, ben de onun dmen suyunda birok kitap edin
dim. Les Intellectuelr au Moyen Age Doan Bey'in ald kitaplar
dan biriydi. Onun nshasn kartnrken grdm ki, bu benim
de mutlaka okurnam gereken bir kitaptr. Bu nedenle Paris' e
dnnce hemen bir tane de kendime aldm.
Bu kitaptan rendiim en nemli eylerden biri uydu: Orta
a'da ilk kez tekiladanan niversitenin Avrupa'da bu denli hzl
ykselmesinin nedeni toplum iinde byk nem verilen iki
nemli ilevi yerine getirmesi olmu: Birincisi, toplumda bireyin
sosyal ykselmesi iin tevars ve servetin yannda nc bir yol
salamas ikincisi de toplumun ekonomik gelimesine yaamsal
bir katk yapmas. 1 95 l 'de Herbert Grundmann'n iaret ettii

162

toplum ii gten (Sacerdotium, Regnum, Studium. Yani kut


sallk, ynetim ve tahsil) biri olan niversite ierisinde ykselme,
yani niversitenin yaratt bir elitin oluumu, Avrupa tarihinde
ilk kez ortaya kan bir kurum vastasyla salanyordu: Snav!
Le Goff, niversiteye salanan snrsz zgrln toplum
ierisinde bir baka mekanizmann daha yaama gemesini sa
ladn anlatyor eserinde: Eletiri! niversiteye, daha dorusu
niversite mensupianna toplumun salad snrsz zgrlk,
niversitenin hem kendi iinde hem de toplum iinde bir eletiri
mekanizmasn yaama geirmesini salam. Bu iievin olabil
mesinin ilk art, tabii ki, niversitenin ve onun kulland snav
mekanizmasnn bamszl.
Bireyin sosyal ykselmesinde snav yntemini ok eski zaman
lardan beri kullanan bir baka toplum da var: in. Halbuki orada
snav mekanizmas bir toplum eletirisi dourmam. Bunun
sebebi, in'de snavn devlet kontrolnde olmas (son aama biz
zat mparator huzurunda yaplrd) . Snavn ierii de tamamen
in klasiklerinden seilmi pasajlardan oluurdu. Snav bamsz
bir niversitenin rettii bilginin snanmasn deil, yzyllardan
beri DEGMEDEN gelen metinlerin ezberlenip ezberlenme
diini, yani bireyin otoriteye saygsnn derecesinin llmesini
salard. Bir baka ifadeyle, bilimle alakas yoktu! 9 ylnda
kaldrlan in Imparatorluk snav sistemi bu nedenle in'de
bamsz, bilimsel bir dncenin olumasna vesile olamad.
Tam tersine, Avrupa, sivil ve dini otoriteyle AYNI DZEYE
karlm olan niversite otoritesinin kesin bamszl nede
niyle lk ada yonyann Yunanca konuan insanlarnca icat
edilmi olan eletirel dnceyi gelitirebildi ve yetitirdii se
kinler (yani snav mekanizmasnca seilenler) vastasyla toplu
munun hizmetine sundu.
Trkiye'de de, niversite adna komik, absrd af yasalar kar
tan, niversitenin aratrma desteini TBTAK'n yasasn
deitirerek devlet kontrol altna ekmeye abalayan, lkenin
MTA gibi bilim kurumlarn parti organlar olarak grmeye al
an elit dman zihniyet, niversite kavramn icat etmi olan
Avrupa'nn dncesini anlayamam olan, yalnz Orta a
Avrupasnn deil, o zamann uygar slam aleminin de dnda

163

kalm, zgr eletirel bilimsel dncenin deerini ve yaam


sal nemini takdir edememi olan zihniyettir. Onun iin byle
bir zihniyet ellili yllardan beri niversite diplomasnn deerini
niversite zgrlne saldrarak ve snavlar srekli suland
rarak be paralk etmitir. Byle bir zihniyet, takdir olunur ki,
yalnz Trkiye'yi deil, hibir uygar toplumu ynetemez. Byle
bir zihniyetin ynettii toplumun ne olacan 1 9. Yzyl orta
sndaki Afyon Savalarnda in'in dt feci duruma bakarak
renebiliriz: Binlerce yllk koca in o savalardan sonra fiilen
smrge olmutur. Trkiye'nin ayn duruma dmesini istemi
yorsak bilime bask yaparak, niversite imtihanlarn kendi poli
tik yatrmiarna sermaye olarak grerek, bilim kurumlarmz
ilkel grlere mahkum ettikleri partilerinin organlar haline
getirerek lkeyi ynetmeye kalkanlara tahamml etmemeliyiz.
Bu bir lksn gerekli olup olmamas deil, bir ulusal beka soru
nudur. yi dnelim ve ona gre davranalm.

NVERSTE DENETM ZERNExxxv

Bir lkede niversitenin bamszln bozabilecek, yani


niversiteye dardan mdahale edebilecek hibir g yoktur.
niversite tam bamszdr, yani bir yerde devlet ierisinde dev
let gibidir.
Ancak nemli bir Angio-Sakson lafn burada hatrlayalm:
"Power corrupts, absolute power corrupts absolutely" (G
yozlatrr, tam g tamamen yozlatrr) . Dolaysyla niversi
tenin de gcn snrlayacak, onun kalite kontrolunu yapacak
bir rnekanizmaya mutlak gerek vardr. Aksi takdirde niversite,
slam alemindeki medresderin tarihinden de bildiimiz gibi,
yozlar. (Trkiye'de hibir zaman adam gibi bir niversite olma
d iin bir yozlamadan sz etmek mmkn deildir) .
niversitenin gcn snrlamann en nemli yolu, rettii
bilginin miktar ve kalitesini lmektir. niversitenin gc sa
lad bilgiyle orantldr. rnein, Trkiye'de tp fakltelerinin
gc, insanlar iyiletirme konusunda sahip olduklar bilgi nede
niyledir: Hasta olan, kim olursa olsun, doktora muhtatr. Tp
fakltesiz doktor olamayacana gre, her insan eninde sonunda
bir tp fakltesinin eline decek demektir.
Bilgi iki ekilde salanabilir. Ya bir yerden alnp nakledilebilir
veya dorudan retilebilir. Nakil iki nedenden tr sakncaldr:

165

1) Bilgiyi yalnzca naklederseniz, niversite dndan birisi de


ayn ii yapabilir. Dolaysyla niversitenin gc zayflar. 2) Nakil
esnasnda kanlmaz olarak bilgi kayb olur. Bu da bilginin ilk
sel kaynana nazaran nakledeni daha gsz yapar. Trkiye'de
niversite adn kendilerine yaktran kurumlar bilgi retmek
yerine byk lde bilgi naklettiklerinden bu her iki dezavantaj
nedeniyle byk g kaybna urarlar ve bu nedenle toplumda
ciddiye alnmazlar. Tek gleri verebildikleri dip lomalardr ve tp
gibi baz servislerdir. Diplomalar iyi bir i iin kartvizitten teye
gemedikleri halde, kalabalk nfuslu, halk cahil ve kt ekono
mili bir lkede byk kymeti haizdirler.
Trkiye'de niversite denilen kurumlarn byk zafyetini
bilen politikaclar onu amar olanna evirmekte hibir beis
grmemilerdir. niversite denen kurumlar da gerek birer ni
versite olmadklar iin (o muhteem 27 Mays hari) politikac
lara hadlerini bildirememilerdir.
Ancak gerek bir niversitenin bile sk bir denetime gereksi
nimi vardr. Bunun ise tek yolu onun rnlerini deerlendirebi
lecek kiilerin ve/veya kurumlarn onlar hakkndaki grleridir.
Her eyden nce niversitenin cezbedebildii renci say ve kali
tesi nemlidir. rnein Trkiye'deki arpk sosyal yap renci
saysn yksek tuttuu halde, kalite o denli dktr ki, gerek
bir niversiteden ( harp okulu dnda) hibir halde bahse
dilemez. kincisi niversitenin rnleridir. Bunlar mezunlar ve
bilimsel rnler olarak iki ksmda deerlendirilebilir. Mezunlar
tm dnyada geerli ake midirler? Deilseler, yine ortada bir
niversiteden bahsedilemez. Bilimsel rnler, uluslararas yayn
lar, atflar, hocalara verilen saygn uluslararas dller, editr
lkler, hakemlikler, tez jrilikleri vs. olarak sralanabilir. Burada
uluslararasna yaplan vurgu, her horozun horozluunun kendi
pl dnda da deerlendirilmesi gereine verilen nem
nedeniyledir. niversite her trl ulusal ve kltrel snrlar
aan, ak bir toplum olmak zorundadr.
Bu kstaslar herkesin denetimine aktr. niversite buralarda
ak vermeye balad an nce toplum ayaklanmaldr. Ona dev
let iinde devlet olabilecek bir bamszlk ve saygnlk veren top
lum, o saygnl hak etmeyen bir niversiteyi yaatmamaldr.

66

niversiteyi beenmeyen toplum, bunu yeni bamsz kurum


lar kurdurarak yapabilir. Trkiye'de bu ksmen yaplmakta gibi
grnyorsa da bamsz vakfl.yeli niversitelerin olmamas ni
versite zerkliini imkansz klmaktadr. Tam zerk olmayan ni
versite de niversite deildir. Toplumu temsil eden hkumetler
de uluslararas bilim kstaslarn kullanarak niversiteleri denet
leyebilir ve icab halinde ikaz edebilirler. Ancak hibir bklme
tin veya parlamentonun niversiteye kar gc ikaz yapmann
stne kamaz. ikaz temeli ise yalnz ve yalnzca uluslararas
bilim kstaslardr, zira bilirnde kelle saysndan ziyade beyin
arl nemlidir.

CAMPUS: MEDENi BR EGTM FELSEFESNN


K()ONON SEMBOLtycxxv

Balkta uygarlk kelimesi yerine medeniyeti bilhassa kullan


dm. Bu kelime Arapa medine (= ehir) szcnden tremi
tir ve aynen Latince'de ehir, hemehrilik, yurttalk hatta ulus
anlamlarna gelebilen civitas kelimesinin civilisation ( =mede
niyet) szcn dourmu olmas giibi, uygarlk dediimiz
kavramn ehirle olan ilikisini vurgulamak iin seilmitir. Aziz
dostum ve hocam Prof. Doan Kuban bir yazsnda "Bir kyl
uygarl olamaz" diye yazmt. Daha sonraki pek ok konfe
rans ve yazsnda bu iddiay yineledi ve aklad. Doan Bey ky
ortamnn insan yaamnn zenginliini yanstmaktan ok uzak
olmasnn yannda kylnn kayt tutma imkanlarnn snrl
ln vurgulayarak uygarln en temel eleri olan eitlilik,
tepkileme ve bunlarn rnlerinin kayda alnmasnn kyde,
krsal ortamda mmkn olamayacan syler. Ksacas, uygarlk
ehirde olur. (Trkiye' nin uygarlaamamasnn en nemli nedeni
krsal kltrn uygarlktan uzak temsilcilerinin yarm yzyldan
fazla bir sredir lkeyi ynetmesi deil midir?)
Uygarlk ehirde olacana gre, uygarlk reten kurum
larn, yani okullarn da ehrin iinde olmas gerekir. Okuldan
kan rencinin eitimi ehrin barnda srer. renci ehirde
lokantasndan kitapsna, tiyatrosundan sinemasna pek ok

168

uygarlk kurumuyla tant gibi, ehrin nfusunu oluturan


muhteem bir tayfn herdutan zppeye, zenginden fakire, bil
ginden memura tm eleriyle gnlk dirsek temasna gelir.
Kahveler, birahaneler, rencilerin, retmenlerin, dier ente
lektellerin biraraya geldikleri, eitli konular konutuklar, tar
ttklar mahaller halini alr. Byk corafyac Baron Perdinand
von Richthofen lisansst ve doktora seminerlerini Berlin'de
Corafya Enstits' n n komusu bir birahanede yapmay al
kanlk haline getirmiti. ehirde renci evinden okula veya
okuldan evine giderken, bir kitapya urar, bir sergiyi gezer, bir
tiyatro afini okur, bir binay inceler ...
Orta a'da ehirlerin kk ve emniyetsiz cehalet yuvalar
olmasnn en nemli sebebi renim merkezlerinin ehirlerden
uzak kurulan manastrlara tanm olmasdr. ABD'de ehir
kltrnn k okul ve niversiteleri ehirlerden kamaya,
"campus" denilen yerlekelere snnaya zorlad. Malum "cam
pus" da Latincedir ve Roma ordusunun dz arazilerdeki eitim
alanlarn, spor faaliyetlerinin yapld dzlkleri dile getirir. Bu
kelime de Yunanca'da bahe, meyvalk veya herhangi bir mmbit
alan anlamndaki "kepos" dan tremitir.
lkemizde de hele son son yirmi-otuz ylda "kampsle
mek," yani okullar ehirden krsala karmak pek moda oldu.
renciyi ehrin, yani uygarln (geri Trkiye'de stanbul
dnda uygar ehir var m, bu da ayr bir sorudur) dna, krsal
ortamn iine atan bu sama sapan eilimin nedenlerini acaba
birileri sorgulad m? ehrin iindeki ktphanelerden, kltr
yuvalarndan, hatta lokanta ve sinemalardan ocuu niin kopa
rp aldk? Acaba ehirlerimiz kyletii iin mi? Kamps hare
ketini balatan Demokrat Parti' nin bu soruyu bile sorabilecek
entelektel dzeyde olmad, stanbul'u kylemeye amasn
dan bellidir. Fakat imdi, liselerimizi de kampsletirmeye bala
dk. Olum liseye gidecei iin, baz zel liseleri gezme ihtiyac
duydum. Dehetle grdm ki, byk yatrmlarla yaplan pek
ok zel Trk lisesi da bandaki kampslerdedir. Burada ocuk
ne renir? Nasl uygar bir birey olur? Nasl ehirde yaama
san' atn edinir? Veliler buralara ocuklarn o "servis" denen
tekerlekli sardalya kutularyla nasl gnderirler? Hele .yatl olan

169

zavalllar Eime, olumuzia ilgili bir tavsiyemi hemen yaptm:


Asla kamps iindeki bir okula yollamayalm. Olumuz liseyi
stanbul'un gbeindeki iyi bir okulda okusun. Okuldan knca
o muhteem ehri grsn, tansn. nsanln 2500 yllk serve
nini temaa etsin.
Peki, efendim, doay tanmasn m? Buna amzn en byk
jeologlarndan biri olan Ken Hs' n n bir iddiasyla cevap vere
ceim: En iyi jeolog ktphanelerde yetiir. Doay tanmak, bir
hayvan gibi doada dolamakla olmaz. Doay tanmak isteyen,
nce kendi zamanna kadar insan bilgisinin ulat dzeyi edin
mek zorundadr ki, sfrdan, maara adam dzeyinden bala
masn. Daha sonra doaya bu bilgi hazinesinin pencerelerinden
bakar. Zeki ve yetenekli ise o bilgi hazinesinin pencerelerindeki
eksiklik, bulanklk ve krklklar grr, tamir eder. Yeteneksiz
ve aptalsa, zaten o bilgi hazinesi olsa da olmasa da baktn
gremez. Onun iin okul denen kurum nemlidir. Onun iin
okulu yaratan uygarlk nemlidir. Onun iin ehirde oturmak,
ehrin barnda okuyarak byrnek nemlidir. Onun iin karn
ps iinde okul olmaz; olsa olsa meyva bahesi veya piyade talim
alan olur.

PATRON, NVERSTE VE AKADEMxxxv1

Trk tarihilerinin duayeni, muhterem dostum Prof. Dr. Halil


nalck geenlerde Evliya elebi' nin Seyahatname isimli eseriyle
ilgili baz sorular sormak iin kendisini ziyaretimde bana yeni
bir kitapn hediye etti: air ve Patron. Bu muhteem eserin
alt bal "Patrimonyal devlet ve sanat zerine sosyolojik bir
inceleme." Kitab Ankara'dan stanbul' a gelene kadar yuttum.
Trkiye politikasnda lider sultasnn, Trk ailesinde pederahi
liin, Trk toplum yaamnda dalkavukluun, yacln geli
mi toplurnlara nazaran niin daha yaygn ve etkili olduunu
merak edenler bu eseri mutlaka okumaldrlar. almasnda
Halil Hoca, tek seicinin egemen olduu bir toplumda, san'at
dahil, her eyin o kiinin keyfine, zevkine, bilgisine gre ayarlan
dn, bunlar dnda nesnel ve evrensel bir kstas gelitirmenin
neredeyse imkansz olduunu anlatyor. Toplumda ykselmek,
nesnel deerlere gre kymetli bir i retmek yerine, tek sei
ciyi kandrmaya ynelik kran krana bir kiileraras mcadeleye
balanyor. Bu mcadelede her ey mbahtr. Yalan, dedikodu,
rvet, intihal ve aklnza daha ne gelirse. Yeter ki bataki yutsun.
Zira ama hayatta kalmak, yaamda yaam kalitesini olabildi
ince ykseltmektir.
Halil Hoca'nn kitabn byk bir zevkle okuduktan sonra,
kendi tavsiyesiyle, eletirmenlerine verdii bir cevab da okudum
(Zaman Gazetesi, 1 2 Haziran 2003, say 1 3838, s. 1 6) . Gzel

bir bilimsel almay okuyup yeni bir eyler renmi olma


nn keyfiyle stanbul Teknik niversitesi'ndeki alma melcl.
nm Avrasya Yerbilimleri Enstits' ne dnnce mdrmz
Prof. Dr. Okan Tysz' znt ierisinde buldum. Sebebini
sorunca bana 30 lisansst ve 1 5 de doktora rencisi kadrosu
bulunan enstitmze bavuru saysn gsterdi: 7! Bu da kesin
rakam deilmi. rencinin deiik yere bavurma hakk
olduundan, bu rakam daha da azalabilirmi. Okan bu ylki
renci bavurusunun 4'de kalacan tahmin ediyor! Halbuki
Avrasya Yerbilimleri Enstits yalnz kendi konusunda deil,
genelde Trkiye'nin en zirvedeki bilim adamlarn iermektedir.
Konusu lkemizin yaamsal sorunlarna yneliktir: Jeoloji, yani
deprem, enerji, su, hammaddeler. . . retimi evrensel olduun
dan tm dnya hakknda bigli edinmek mmkn. Peki renci
niin gelmiyor? nk Avrasya Yerbilimleri Ensits' nde oku
mak zordur. Uygulanan standart evrenseldir ve bilimin teme
lini renmeyen kimseye diplama da yoktur. renci, jeolojiyi
temelli olarak renmeden mezun olamaz. renmeden oraya
kadar bir tesadf gelmise ve de renmemekte direniyorsa, at
lr. renci bu tehlikeyi niin gze alsn ki? Toplumun istedii
bilgi deil, diplomadr. Ne depremde evlerinin bana yklmas,
ne sel ve heydanlarda mal ve cannn srklenip gitmesi, ne itii
suyun kalitesizlii toplumu uyandrabilmitir. Maksat kolay para
kapp, komunun veya dier vatandan hakkn gaspederek
rahat bir yaamdr. niversite de kendisini toplumun bu istek
lerine gre dzenlemitir. renci Avrasya dnda ayn konuda
diplama kapabilecei bir sr yer bulabilir. airin patronu nasl
padiah idiyse, imdi de niversitenin patronu toplumdur. Ne
niversitenin kendisini ne de YK'n veya herhangi bir kuru
mun niversiteyi adam etmesi mmkndr-yeter ki toplum
onu bu haliyle barna bassn. Son SS snavlar da gsterdi ki,
niversitenin toplumdan yana endiesi olamaz. Toplum kalitesiz
niversiteye verdii patronaj arttrarak srdrmektedir. Gen
Fuat Kprl gibi "Bu niversitenin bana retebilecei bir ey
yok. Ben burada okuyacama kendi kendimi yetitiririm" diye
rek niversiteye tekmeyi atp, kendi gayretiyle dnya apnda bir
insan olacak bir babayiidi ben bugnk toplumumuzda duy
madm.

1 72

niversitenin toplum patronaj nedeniyle kalitesini yitirmesi


Trkiye'ye has bir olay deil. Sevgili dostum, byk yerbilimci
Dan McKenzie, Cambridge niversitesi'nin son on ylda lise
lerden gelen renci kalitesindeki d nedeniyle standardarn
kez aa ekmek zorunda kaldn syledi. Tarih boyunca da
bu hemen her toplumda byle olmutur. Bu nedenle bilimdeki
byk sramalar genellikle niversiteler iinde deil, niversite
dnda gereklemitir. Akademiler, bilimsel cemiyeder, hep bu
nedenle kurulmu, bilime niversite dnda standart salayacak
platformlar oluturulmaya allmtr. Buna istisnalar, yirminci
yzyln ilk yars ile 1 9. Yzyl sonu akll devlet patronajndaki
Alman ve Avusturya niversiteleri ile, sanayi patronajndaki baz
Amerikan niversiteleridir.
Bu nedenle akademilerin ve elenikleri kurumlarn nemi
ok byktr. Ama, standard dk bir patran (yani toplum)
dnda yksek standard bir toplumcuk yaratabilmektir.

YEN OSMANLI GARBEsjxxxvn

Trkiye'deki niversite ortamnn yurt dna kard ky


metlerden sevgili meslektam ve arkadam Profesr Niyazi
Gndodu, ei Fahriye (ktphane uzman ve tarih-biyo-bibli
yografya yazar) ve kzlar Beril geen gn bizi ziyarete geldiler.
Ktphanemde otururken kendilerine yeni aldm ve pek ender
bir eser olan Bemard Palissy'nin Discourses Admirables' n gste
riyordum. 1 580 ylnda baslm olan bu minik kitap, modern
jeolojinin ilk nclerinden biri addedilir. Yazar Palissy, ayn
zamanda Avrupa'da ilk kez porselen retmeyi baaran kiidir. Bu
nemli kitaba bakarken, Fahriye bir ktphaneci gzyle drt
yz ksur yllk bir kitabn ne kadar iyi korunmu olduunu biz
lere anlatyordu ki, Niyazi birden einin szn keserek: "Yahu
bizimkiler o zaman ne yapyorlard?" diye soruverdi. "Sevgili
Dostum," diye cevap verdim, " 1 580 ylnda, Osmanl Padiah
ve slam Halifesi Sultan III. Murad Han Hazretleri, Devlet-i Ali
Osman'n Kapudan- Deryas talyan asll Kl Ali Paa'ya, emir
vererek Takiyddin'in Tophane'de kurmu olduu dnyann en
byk rasathanesini bombalattrmakla meguld. Hatta, tarihi
Nev-i zade ibn Yahya Atai Efendi'nin bildirdiine gre, bombar
dman baladnda hibir eyden haberleri olmadan masumane
incelemeleriyle megul olan astronomlar da binann ierisindey
miler. Yalnzca Takiyddin, Sultan' n yannda olduu iin paay

1 74

kurtarabilmi. Bombardumann sebebi de eyh-ul slam hazret


lerinin, Takiyddin ve alma arkadalarnn gkleri inceleyerek
Allah'n iine karmalarnn imparatorluun bana uursuzluk
getireceini padiaha sylemi olmasym." Niyazi gzleri fal ta
gibi alm bir halde "Yok yahu!" diye hayretinf belirtti. Fahriye
ise kocasnn hayretine ararak Niyazi'ye "E sen bunu bilmiyor
muydun?" diye sorunca Niyazi, "Rasathanenin bombalandn
biliyordum, ama bu detaylar duymamtm" dedi.
"Sevgili arkadam" diye devam ettim. bu kadarla kalm
olsa! Ayn III. Murad Han Hazretleri, Topkap Saray'nda bulu
nan dnyann en eski Batlamys el yazmasndan biri olan
muhteem eserin cildindeki ziynet talarn alabilmek iin cildi
sktrtm ve yazmay bir daha da ciltletmemi! Bu muhteem
eser bu nedenle gnmze pek feci bir halde ulaabilmi. Geri
kalannn restore edilip kurtarlmasn da Atatrk' e borluyuz.
Zira Prof. Adolf Deismann tesadfen Topkap'nn entelektel
enkaz arasnda bu nemli eseri 1 929'da kefedip Atatrk' e
haber verilmesi salaynca, Atatrk derhal zamann en nemli
eski yazma restoratr olan Berlin niversitesi profesrlerinden
Hugo Ibscher'i artarak bu tarihi eseri restore ettirtmi."
Niyazi bunu duyunca meyls oldu. Fahriye de ktphaneci
olarak kendi tecrbelerinden benzer olaylar anlatt.
"Ancak sanmayalm ki cehalet memleketimizi terketmitir"
dedim. Kendilerine geen gn televizyonda Toskana'y daha
nce hi duymad iin Taskniy diye syleyen, Amerikan
Bamszlk Savan ngilizce'den doruca htilal Sava diye
eviren zr cahilleri anlattm. Fakat en fedsini, o yazm okuyan
bir okuyucum, lhan iran Beyefendi yazmt: Meer bir tele
vizyon programnda Tuna Nehri bir saat boyunca Danube diye
anlatlmam m? ngilizce okunu ekliyle "denyub" olarak bile
deil, dorudan Da-nu-be diye . . . Ve bunu telaffuz eden insan
benzeri varlk, bu bir saat boyunca Avrupa ortalarnda doup
Karadeniz'e dklyor diye anlatt bu nehrin marlarmza bile
girmi Tuna olduunu anlayamam!!
Beni AKP'nin bart sylemi veya politikas vb. rahatsz
etmiyor. O ve benzeri politikalarn temsil ettii bu korkun
cehalet rahatsz ediyor. Her ikisi de yaa benden byk olan

75

Niyazi ve Fahriye ile kendi lkemizde nasl aznla dt


mz, nasl yabanclatmz konutuk. Onlar Fransa'ya hic
ret ederek ksmen de olsa bir rahata kavumulard. Ya ben ve
buradaki arkadalarm, ailem? Bu korkun cehalet denizini yara
tanlarn arasnda yaamaya nasl devam edebileceiz? Atatrk
Trkiyesi oktan tarih olmu, 1 950'den beri krsal kkenli zr
cahil politikaclar elinde Osmanl tm dehetiyle hortlamtr.
Ancak eskisinden ok daha hzl gelien dnyada yeni Osmanl
Cumhuriyeti, Osmanl mparatorluu kadar yaayamayacaktr.
Aklmz bamza alp, dnyay yneten bilgiyi edinip, onu ret
meyi renemezsek, bizlerin nesli bu yeni Osmanl garibesinin
paralanarak tarih olduunu ve n Asya'daki Trk varlnn
silindiini grecektir.

SAKALLl CELAL VE AYDlNlN GREVxxxx

Mays 2004'te kendisini ahsen tanmadm Sayn Orhan


Karaveli'ye mr boyu minnede baianacam asla aklma gel
mezdi. Haziran 2004'te ise en ok dndm ey, bu hi
tanmadm yazara olan minnet borcum olmutur. Bu bor
cun sebebi bizlere hediye ettii Sakall Celal isimli kitabdr. Bu
biyograf, aslnda 1 9. Yzyl'dan gnmze gerek Trk ente
lektellerinin ortak biyografsidir. Sakall Celal'in kiiliinde ete
kemie brnen mcadele ve mitsizlik-bir Atatrk dnemi
hari-1 808-2004 arasnda Trkiye denilen alanlarda yaayan
tm akl banda insanlarn ortak varldr.
Tabii, benim Sayn Karaveli'ye olan minnet borcumun nedeni
bizlere hatrlatt bu zc varlk deildir. "Sakall Celal" biyog
rafsi bana iki ey verdi: Biri tamamen kiisel, ama beni belki
de yaammda en ok mutlu eden haberlerden biri. Meer ben
bir yerde Sakall Celal'in entelektel torunuymuum! nk,
onun skp'ten rencisi ve yaam boyu dostu ve destek
isi olan anneannemin teyze ocuu Kazm Takent, benim de
okuma yazmaya, bilime heveslenmeme neden olan birka nemli
kiiden biri. Ben kkken ylbalarnda gelen sandk sandk
Doan Karde yaynlar ve evimize yapt ziyaretlerinde Kazm
Aabey'in anlattklar beni okumaya, dnmeye ve renmeye
tevik etmiti. Orhan Karaveli'nin kitabn okuyana kadar bu

177

teviin arkasnda Sakall Celal'in ailemizin Kazm Aabeyisine


alad uygarlk, bilim ve dnce aknn olduunu bilmiyor
dum. Sakall Celal Kazm Aabey' e bilim ak vermekle kalma
m, onun iyi yetimesine de temel hazrlam. yi yetien Kazm
Takent de benim hala yararlandm aile servetimizin elde edil
mesinde yaamsal bir rol oynam. Sakall Celal' e ben ne kadar
ok ey borluymuum!
Sayn Karaveli'nin kitabndan edindiim ikinci ey ise kendi
sine bir yerde yaammdaki mutluluumun nemli bir ksmn
borlu olduumu rendiim Sakall Celal Bey'in ahsiyeti hak
kndaki bilgilerdi. Avrupa aristokratlarnn pek ounun servetle
rini eski alardaki haydutluklara borlu olduklar sk sk sylenir
{ve byk lde de dorudur) . Benim parasal ve entelektel
servetimin temellerinden birini oluturan insan ise drstlk ve
zeka abidesi, Ahmet Haim'in ifadesiyle "mitoloji yaratklar gibi
bir insan deil, fakat yddzl gkleri, dalar, sular . . . doann
gizlerini ruhunda birletiren ve yanstan sonsuz bir yaratkt"!
Sakall Celal'in adn tabii daha nce de (bilhassa sevgili dostum
ve deerli meslektam Ycel Ylmaz'dan) duymutum. Ondan
nce onu bir efsane kahraman sanyordum. Orhan Karaveli ite
bu efsane kahramann ete kemie brndrp karma koydu
ve ona olan borcumu bana retti.
Kitab bir rpda okudum. lmn tasvir eden sahnede ise
gz yalarm tutamadm. Sakall Celal'le birlikte yalnz lkem
deki "nev'i ahsna mnhasr insanlarn sonuncusu" deil, yalnz
"son stanbul efendisi" deil, benim grmeyi, iinde yaamay
arzuladm Trkiye de lmt. Adnan Menderes'i "kyleri
stanbul'a tad, grgszlkleri her tarafa yayarak kenti mah
vetti" diye {pek hakl olarak) sevmeyen Sakall Celal, demokratik
lemenin toplumumuz ierisinde yozlamaya yol aabileceinden
endieliydi. Dangr dungur bir azia Trke konumann mari
fet, Orta a' n karanlklarndan kopup gelen esvapla ortada
dolamann "liberallik" sayld, saygnln parayla lld
gnmz onu {ne yazk ki) ne kadar da hakl kard. Orhan
Karaveli kitabnn en son iki satrnda "Ya bir de bugnleri gr
seydi? Beyin kanamasndan deil, kalrndan lrd" diyor.
Bugn Trkiye'ye egemen olan zmrenin nereden geldiini

78

merak ederseniz, Karaveli'nin kitabnn 45 ve 46. sahifelerindeki


Ahmet Haim'in mektubunu okuyunuz. te Sakall Celal'in
slah gerektiini syledii ve bunun iin nce mcadele verip
sonra pes ederek kst toplum Ahmet Haim'in mektu
bunda zelliklerini sayp dkt, Yakup Kadri'nin Ytban'nda
romanlaan toplumdur. Atatrk de o toplumu Haim ve Yakup
Kadri' nin doru, fakat acmasz szlerini azna almadan uygar
insanla kazandrmak iin mrn tketmitir. O toplumun
Adnan Menderes ve onun izleyicileri gibi ocuklar topluniarna
(bilerek veya bilmeyerek) ne kadar ktlk ederlerse etsinler, o
toplum iindeki gerek aydnlarn grevi, Sakall Celal'in ok
arzulad halde bitiremedii toplumsal yardm grevini tamam
lamaktr. Orhan K.araveli' nin kitab bana bu grevi bir kez daha
hatrlatp, benim topluma olan borcumun kaynaklarndan biri
nin de sakall adam olduunu hatrlatarak beni byk bir min
net borcu altnda brakt.

''AKLINI KULLAN" FERYADlNIN SAHiBi AiR


HATIRLAMAP

Sakall Celalden sonra Orhan Karaveli bir baka fazilet ve


kabiliyet abidesini milletine hatrlatt: Olmnn Doksannc
Ylnda Tevfik Pikret ve Haluk Gerei (Pergamon yaynlar,
stanbul, 306 ss,) . Adndan da anlalaca gibi bu kitap aynen
Sakall Celalde olduu gibi unutulmulua ve bilgisizlie kar
ekilmi bir silahtr. Tevfik Fikret Sakall Celal'den daha ok
bilinir sanlr. Kukusuz bir zamanlar bu gerekten byleydi.
Ama benim ahidi olduum son krk ylda, korkarm byk ai
rin aynen Sakall Celal gibi ad kald, ancak kendisi kayboldu.
Bunu bilen Orhan Karaveli de Fikret'in lmnn doksannc
yln bahane ederek onu toplumuna bir kez daha hatriatmay ve
onunla ilgili bir kangren haline gelmi olan Hallk olayn ev
releyen kaln cehalet perdesini yrtmay vazife edindi. Filhakika,
kitaba yazd nsznde Trk aydnlanmasnn gnmzdeki
en yetkin kalemlerinden lhan Seluk Bey de "Bu kitap bir asr
nce yaam bir Aydnlanma arinin gemie gmlm hika
yesi deildir;" diyor, "softaln ve mollaln slam corafyasnda
Anadolu'yu da kapsayan gncel salgnnda insan ve aydnl
savunanlarn elinde bayraklaacak bir rnek yaamn yks
dr."
Kitap aslnda bir biyografi deil ; yukarda dediim gibi, bir

1 80

hatrlatma aracdr. Hatriatlmak istenen Tevfk Pikret'in


Atatrk'n yaratt modern Trkiye'nin temelindeki esiz yeri
dir. Bu nedenle kitap Atatrk'n Gelibolu dn airin meza
rn ziyaretiyle alr ve onun zerindeki etkisini vurgular. Byk
dahi: "Ben nklap ruhunu Pikret'ten aldm'' demitir. Hasan
Ali Ycel'in anlatmyla "yerdeki tala gkteki tahtn mtecaviz
tahakkmne ba kaldran" Pikret'in fikirleri, Atatrk'n kiili
inde kukusuz en becerikti uygulaycsn bulmutur. Kitabn
hatrlattklar arasnda bu fikirlere kar en galiz lisanla saldranlar
da vardr, ki bunlar arasnda en irkin szleri ve en ilkel dn
celeri dile getiren, fikirlerini mmetilikten yukar bir dzeye bir
trl tayamam olan Mehmet Akif Ersoy olmutur.
Kitabn nemli bir ksm Pikret'in olu Haluk'un hikayesini
oluturuyor. Bu, aslnda byk adamlarn sradan ocuklar
nn toplumca horlanmalar temasnn bir tekrarndan ibaret bir
ykdr. Bir farkla: HalUk lkesinden uzakta, Hristiyan olarak
yaamtr. Bu bana kkten beri bir "trajedi" olarak anlatlrd.
Ben de kkten beri bu hikayedeki tek trajedinin, Haluk'un iyi
tahsiline ramen dinleri ciddiye almaktan vazgeernemesi oldu
unu dnmmdr. Karaveli, Haluk'un Amerika'da onurlu
bir yaam srdn, lkesine ve milletine olan sevgisinin asla
eksilmediini anlara dayanarak anlatyor. Bu iyi ho da, Pikret'in
fikirsel zenginlii ve derinlii ile o kadar da ilgili deil. Yalnzca
ilkel inanlara sahip toplumumuz gznde onun bir eksisinin
silinmesine dnk bir aba.
Kitapta beni asl ilgilendiren iki ey var: Biri Karaveli'nin
Pikret'in trajedi dolu yaamn ksa, fakat pek youn, ama kolay
okunacak bir ekilde anlatarak, ustalkla sadeletiedii iirlerinde
bunun nasl yansdn gstermesi. Pikret gerekten byk ailevi
trajedilerle geirmi krksekiz yllk mrn. Fakat en byk tra
jedi, onun toplumunda grd eksiklikler ve yanllardr ki,
ite Pikret'in asl ve kalc deeri, o eksiklik ve yanllar ere
vesi ierisinde tehis ettii aydnlk fikir dnyasn ve tehisle
rini sralad muhteem iirleridir. O iirler Trkiye'nin bugne
kadar yetitirebildii belki de en byk bilim adam olan Fuat
Kprl' n n dedii gibi, btn bir nesle rehber olmu, Atatrk' e
de k tutmutur. Fikirlerinde ve davranlarnda Pikret bana

Efes'li Hekleitos'u hatrlatt. Hemehrilerini akla davet eden


yonya' nn bu dev fikir adam, onlarn davetini brakn kabu1
etmeyi, anlamadklarn bile grnce insanlara ksm, hatta bir
seferinde btn Efeslileri tek tek idam etmek gerektiini syle
yecek kadar hiddetlenmitir. Bu nedenle ad "kara'' veya "alayan
flowf"a kan Herakleitos'un kalntlar bize ulaabilen yazla
ryla Pikret'in feryad arasnda byk bir paralellik vardr. Her
ikisi de tahakkme ve yalanc peygamberlere isyan bayra am,
insann gzlem ve muhakeme yeteneklerini birletiren akln her
trl gcn stnde grerek kiilere akln rehberliinde fazileti
tavsiye etmilerdir.
Orhan Karaveli Tevfik Pikret kitabyla byk bir hizmet yap
mtr. Ancak kitap bir Pikret sentezi deildir. Onu sunabilmek
iin henz yaplmam olan bir ge Osmanl entelektel tarihi
sentezine gereksinim vardr ki, sanrm bunun, evresinde yap
labilecei en iyi isim Puat Kprl'dr. Acaba muhterem ve pek
sevgili dostum Orhan Bey o enfes kalemiyle bir Kprl biyog
rafsine soyunur mu (belki de dostu Talat Halman'la birlikte) ? O
biyograf ierisinde Namk Kemal'den, Pikret'ten, Ziya Gkalp' e
kadar pek ok isim yerli yerine oturarak kklerini darmadan
bir yn iinde eelenerek aramaya mahkum gnmz genli
ine pek salam bir temel sunacaklardr.

NOTLAR
I

CBT, 05.06.2003

II

CBT, 03.04.2004

III

CBT, 03.0 1 .2003

IV

CBT, 24.0 1 .2004

CBT, 22.04.2006

VI

CBT 09.04.2005

VII

CBT, 05 . 1 1 .2005

VIII

CBT 1 8.06.2005

IX

CBT, 02. 1 1 .2007

CBT, 05 .09.2004

XI

CBT, 06.09.2003

XII

CBT, 1 5 .05 .2004

XIII

CBT, 03.06.2003

XIV

CBT, 1 1 .05 .2007

xv

CBT, 23.03.2007

XVI

CBT, 29.03.2003

XVII

CBT, 1 3.09.2003

XVIII

CBT, 08. 1 0.2005

XIX

CBT, 30.08.2006

xx

CBT, 1 3.03.2006

XXI

CBT, 1 4.07.2007

XXII

CBT, 1 3 .03.2006

XXIII

CBT, 25 .09.2004

XXIV

CBT, 03.05.2003

183

XXV

CBT, 08.04.2007

XXVI

CBT, 24. 1 1 .2006

XXVII

CBT, 07.09.2007

XXVIII

CBT, 1 0.09.2005

XXIX

Bu makale ilk defa bu eserde yayn/anmaktadr.

XXX

CBT, 1 9.07.2003

XXXI

CBT, 04.02.2006

XXXI I

CBT, 23.04.2005

XXXI II

CBT, 06.03.2004

XXXIV

CBT, 04.06.2005

XXXV

CBT, 1 2.03.2005

XXXVI

CBT, 27.09.2003

XXXVII

CBT, 05.07.2003

XXXVIII

CBT, 1 7.08.2007

XXXIX

CBT, 03 .07.2004

XL

CBT, 27.08.2005

Bi R
TOPLUM
NASI L

i NTi HAR
EDER?
T rkiye b i r b i l i m l kesi d ei l d i r. rett ii b i l i m de birka kii s e l i stisna d nd a
d nya l einde t a m a m e n i h m a l edi l ebi l i r d z eyd ed i r. T rkiye' n i n b u b i l i m fa

kirlii, s a n ay i s i n e ve tica ret i n e de ya n s m tr. zg n h e m e n h i b i r s a nayi

r n o l m ayan T rkiye, tica rette de, t a r m d a d a ga ri b a n o l u p, rnei n yaz l m

o l utu rma k g i b i a k l v e bi lgi d e n b a ka h i b i r sermaye istemeyen s o n derece


ko lay ve geti risi byk b i r ii d a h i ya p a m a m a ktad r. T rkiye'de (askerl i k h a ri )

h e m e n h i b i r k o n u d a bir ehi l i n sa n la r s n f yokt u r.

Bu kork u n ceha l et d e n i z i n i yarat a n l a r n a ra s n d a yaa maya n a s l d evam ede

b i l eceiz? Atat rk T rkiyesi o kta n tari h o l m u , 1 9 5 0 'd e n beri k rsa l k kenli

z r cahil politi kac l a r e l i n d e O s m a n l t m de hetiyle h o rtl a m t r. Ancak es


kisi n d e n o k daha h z l gel i en d nyada yeni O s m a n l C u m h u riyeti, O s m a n l
i m p a rato rluu

kad a r yaayam aycaktr. A kl m z

b a m za a l p, d nyay

yneten b i lgiyi e d i n i p , o n u ret meyi renemezsek, bizleri n nesli b u yeni Os

m a n l ga ri b es i n i n p a ra l a n a ra k tarih o l d u u n u ve n Asya ' d a ki T rk varl n n

s i l i n d ii ni g re cekti r.

T rkiye s o n u p e k feci bitebil ecek o l a n bu ceha l et tem e l l i p o l i ti k a l a r n d a n


d e r h a l vazgeerek a k l n b a n a a l m a l d r.

ISBN 978-60.5839157 - 4

11 1 1 1

9 786058 39 1 574

t1 8,oo

www.kakitap.com

-bilim

You might also like